Professional Documents
Culture Documents
1
BATIYA YN VEREN METNLER
2
I
BATI GELENEKLERNN
YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
3
BATIYA YN VEREN METNLER
A.YAHUDLER
Yahudilerin kkeni tam olarak bilinmiyor. 1400 ila 1200 arasna tekabl
eden bir tarihte, bir grup gebe kavim Suriyenin gneyine, Kenan diye bildikleri
blgeye girdi. Kendilerini (Hz.) brahimin torunu olan atalar srailin (Yakup) adyla
tanttlar, Yakupun on iki olunun sulbnden olduklarn sylediler. Temas kurduklar
insanlar (halklar) zaman iinde onlara srailin on iki olundan biri olan Yahudadan
mlhem, Yahudi demeye baladlar. Yahudiler, Kenana, Msrda birka yzyl yaa-
m olduklarn anlatan bir de gelenek getirmilerdi. Kadim sylencelerinden bazlar,
Msrdan Tanrnn mucizevi mdahalesi sayesinde ktklar, Tanrnn Kenan Hz.
brahime ve onun meru soyundan gelenlere anayurt olarak bizzat vaat ettii hu-
susunda srarlyd.
Kenanda, Kuds civarndaki dalk blgelere yerleen Yahudiler, 1000li yl-
larn bandan itibaren zengin ve etkili bir devlet haline gelmeye baladlar. Krallar
Davut ve Solomonun (Hz. Sleyman) ynetiminde komularnn zayf devletler ol-
masndan ve Fenikelilerin Akdeniz kysndaki zengin ticaret imknlarndan yararlan-
dlar. Ne var ki, Dokuzuncu ve Sekizinci yzyllarda Orta Dounun byk gleri
arasnda yeniden balayan mcadelede, kendilerini Mezopotamyann Babillileri ve
Asurlular ile Nil Vadisinin Msrllar arasnda skm buldular. Sz konusu gl
devletler, aralarndaki blgenin kontrol iin savamaktayd ve Kenan, bu blgenin
nemli bir parasyd. Orta Dou siyasetinin bu girdabnda, kendi i sorunlaryla da
uraan Yahudiler, Filistin iin savaan taraflardan bazen biri, bazen de dieriyle
ittifak yapmay seti. Nitekim Solomondan sonra krallklar kuzeyde srail, gneyde
daha kk bir krallk olan Yahuda olmak zere ikiye blnd. Bu iki krallk ou
kez birbirinden bamsz siyaset izledi. Bu tutum, 722de, Asurlular, srail;
586da da Babilliler, Yahuda Kralln ele geirinceye kadar artarak devam etti.
Sonunda, kuzeydeki krallk, yani srailin Yahudileri, Asurlularn geride brakt fakir
halk dnda tarihten silindi. Gneydeki kralla, Yahudaya gelince, halknn byk
bir ksm, 539da Perslerin Babili fethetmesini mteakip Filistine dnd. Ancak,
bamszlklarn srdrmeleri kolay olmad. Perslerden Yunanllara ( 333-63) ve
Romallara ( 63-S 70) kadar bir dizi gcn fethine boyun emek zorunda kal-
dlar. Ve Yahudi tarihi - kinci yzyln ortalarnda Makabilerin ynetimi altndaki
ksa dnem hari- baml ve hara deyen bir halkn tarihinden ibaret kald. Antik
Yahudi devletine, S 70de, Kudsteki byk tapna yerle bir eden Romallar son
verdiler. (J.S.)
4
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
Yaratl (Genesis)*
Balangta Tanr g ve yeri yaratt. Yer botu, yeryz ekilleri yoktu;
engin karanlklarla kaplyd. Tanrnn Ruhu sularn zerinde hareket edi-
yordu. Tanr, Ik olsun diye buyurdu ve k oldu. Tanr n iyi olduu-
nu grd ve onu karanlktan ayrd. Ia gndz, karanla gece adn
verdi. Akam oldu, sabah oldu ve ilk gn olutu.
Tanr, Sularn ortasnda bir kubbe olsun, sular birbirinden ayrsn,
diye buyurdu. Ve yle oldu. Tanr gk kubbeyi yaratt. Kubbenin altndaki
sular, stndeki sulardan ayrd. Kubbeye, gk adn verdi. Akam oldu,
sabah oldu ve ikinci gn olutu.
Tanr, Gn altndaki sular bir yere toplansn, kuru toprak grnsn,
diye buyurdu ve yle oldu. Kuru alana kara, toplanan sulara deniz adn
verdi. Tanr bunun iyi olduunu grd. Tanr, Yeryz bitkiler, tohum ve-
ren otlar, trne gre tohumu meyvesinde bulunan meyve aalar retsin,
diye buyurdu ve yle oldu. Yeryz bitkiler, trne gre tohum veren otlar,
tohumu meyvesinde bulunan meyve aalar yetitirdi. Tanr bunun iyi ol-
duunu grd. Akam oldu, sabah oldu ve nc gn olutu.
Tanr yle buyurdu: Gk kubbede gndz geceden ayracak, yeryz-
n aydnlatacak klar olsun. Belirtileri mevsimleri, gnleri, yllar gster-
sin. Ve yle oldu. Tanr by gndze, k geceye egemen olacak iki
1 Kutsal Kitap, Eski ve Yeni Ahit olmak zere iki blmden oluur. Eski Ahit Yahudilerin kutsal
kitabdr, branice ve Aramice olarak yazlmtr. blme ayrlr: 1. Yasa Kitaplar (Musann 5
kitab olarak bilinir), 2. Peygamberlikler ve tarihsel kitaplar, 3. Mezmurlar, iirsel ve dz metinler.
Eski ve Yeni Ahit Hristiyanlarn kabul ettii kutsal yazlardr. Yirmi yedi kitaptan oluan Yeni
Ahit (ncil) Greke yazlmtr. lk drt kitap Hz. sann yaamn, retilerini, lm ve diriliiyle
ilgili bilgileri iermektedir. Elilerin leri Kitab, Hz. sann lmnden sonra elilerin bu -
retiyi yaymak iin yaptklarn anlatr. ncilde yer alan mektuplar, Hz. sann elileri ve yakn
izleyicileri tarafndan, ilk inanl topluluklarna (kiliselere) yol gstermek, Onun retisine uygun
bir yaam srmelerini salamak ve karlatklar sorunlarn stesinden nasl gelebileceklerini
gstermek amacyla Tanrnn esiniyle yazld. ncilin son kitab olan Vahiy inanlklar skntlar
karsnda cesaretlendirir, gelecekteki olaylar simgelerle aklar.
5
BATIYA YN VEREN METNLER
6
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
Adenden bir rmak douyor, baheyi sulayp orada drt kola ayrlyor-
du. lk rman ad Piondur. Altn kaynaklar olan Havila snrlar boyunca
akar. Orada iyi altn, reine ve oniks bulunur. kinci rman ad Gihondur,
Ku snrlar boyunca akar. nc rman ad Dicledir, Asurun dousun-
dan akar. Drdnc rmak ise Frattr.
RAB Tanr Aden bahesine bakmas, onu ilemesi iin demi oraya koy-
du. Ona, Bahede istediin aacn meyvesini yiyebilirsin, diye buyurdu,
ama iyiyle kty bilme aacndan yeme. nk ondan yediin gn kesin-
likle lrsn.
Sonra, demin yalnz kalmas iyi deil, dedi, ona uygun bir yardm-
c yaratacam. RAB Tanr yerdeki hayvanlarn, gkteki kularn tmn
topraktan yaratmt. Onlara ne ad vereceini grmek iin hepsini deme
getirdi. dem her birine ne ad verdiyse, o canl o adla anld. dem b-
tn evcil ve yabanl hayvanlara, gkte uan kulara ad koydu. Ama kendisi
iin uygun bir yardmc bulamad. RAB Tanr deme derin bir uyku verdi.
dem uyurken, RAB Tanr onun kaburga kemiklerinden birini alp yerini
etle kapatt. demden ald kaburga kemiinden bir kadn yaratarak onu
deme getirdi. dem, te, bu benim kemiklerimden alnm kemik, etim-
den alnm ettir, dedi, ona kadn denilecek, nk o adamdan alnd.
Bu nedenle adam annesini babasn brakp karsna balanacak, ikisi tek
beden olacak. dem de kars da plaktlar, henz utan nedir bilmiyor-
lard.
RAB Tanrnn yaratt yabanl hayvanlarn en kurnaz yland. Ylan ka-
dna, Tanr gerekten, Bahedeki aalarn hibirinin meyvesini yemeyin
dedi mi? diye sordu. Kadn, Bahedeki aalarn meyvelerinden yiyebi-
liriz, diye yantlad, Ama Tanr, Bahenin ortasndaki aacn meyvesini
yemeyin, ona dokunmayn; yoksa lrsnz, dedi. Ylan, Kesinlikle l-
mezsiniz, dedi, nk Tanr biliyor ki, o aacn meyvesini yediinizde
gzleriniz alacak, iyiyle kty bilerek Tanr gibi olacaksnz.
Kadn aacn gzel meyvesinin yemek iin uygun ve bilgelik kazanmak
iin ekici olduunu grd. Meyveyi koparp yedi. Yanndaki kocasna ver-
di, o da yedi. kisinin de gzleri ald. plak olduklarn anladlar. Bu yz-
den incir yapraklarn dikip kendilerine nlk yaptlar.
Derken, gnn serinliinde bahede yryen RAB Tanrnn sesini duy-
dular. Ondan kap aalarn arasna gizlendiler. RAB Tanr deme, Ne-
redesin? diye seslendi. dem, Bahede sesini duyunca korktum. nk
plaktm, bu yzden gizlendim, dedi. RAB Tanr, plak olduunu sana
kim syledi? diye sordu, sana meyvesini yeme dediim aatan m ye-
din? dem, Yanma koyduun kadn aacn meyvesini bana verdi, ben
7
BATIYA YN VEREN METNLER
de yedim, diye yantlad. RAB Tanr kadna, Nedir bu yaptn? diye sor-
du. Kadn, Ylan beni aldatt, o yzden yedim, diye karlk verdi. Bunun
zerine RAB Tanr ylana, Bu yaptndan tr, btn evcil ve yabanl
hayvanlarn en lanetlisi sen olacaksn, dedi, karnnn zerinde srnecek,
yaamn boyunca toprak yiyeceksin. Seninle kadn, onun soyuyla senin
soyunu birbirinize dman edeceim. Onun soyu senin ban ezecek, sen
onun toprana saldracaksn. RAB Tanr kadna, ocuk doururken sana
ok ac ektireceim, dedi, ar ekerek doum yapacaksn. Kocana istek
duyacaksn, seni o ynetecek. RAB Tanr deme, Karnn szn dinle-
diin ve sana meyvesini yeme dediim aatan yediin iin toprak senin
yznden lanetlendi, dedi, yaam boyu emek vermeden yiyecek bulama-
yacaksn. Toprak sana diken ve al verecek, yaban otu yiyeceksin. Topraa
dnnceye dek ekmeini aln teri dkerek kazanacaksn. nk topraksn,
topraktan yaratldn ve yine topraa dneceksin.
dem karsna Havva adn verdi. nk o btn insanlarn annesiydi.
RAB Tanr demle kars iin deriden giysiler yapt, onlar giydirdi. Son-
ra, dem iyiyle kty bilmekle bizlerden biri gibi oldu, dedi, artk ya-
am aacna uzanp meyve almasna, yiyip lmsz olmasna izin verilme-
meli. Bylece RAB Tanr, yaratlm olduu topra ilemek zere demi
Aden bahesinden kard. Onu kovdu. Yaam aacnn yolunu denetlemek
iin de Aden bahesinin dousuna keruvlar ve her yana dnen alevli bir k-
l yerletirdi.
* Kutsal Kitap, Eski Anlama, Yaradl 1-3, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar 2009.
8
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
Yaratl (Genesis)
RAB verdii sz uyarnca Saraya iyilik etti ve szn yerine getirdi.
Sara hamile kald; brahimin yallk dneminde, tam Tanrnn belirtti-
i zamanda ona bir erkek ocuk dourdu. brahim, Sarann dourduu o-
cua shak adn verdi. Tanrnn kendisine buyurduu gibi olu Hz. shak
sekiz gnlkken snnet etti. shak doduunda brahim yz yandayd.
Sara, Tanr yzm gldrd, dedi, bunu duyan herkes benimle gle-
cek. Kim brahime Sara ocuk emzirecek derdi? Bu yanda ona bir oul
dourdum.
ocuk byd. Stten kesildii gn brahim byk bir len verdi.
***
Daha sonra Tanr, brahimi snad. brahim! diye seslendi. brahim,
Buradaym! dedi. Tanr, shak, sevdiin biricik olunu al, Moriya2 bl-
gesine git, dedi, orada sana gstereceim bir dada olunu yakmalk sunu
olarak sun. brahim sabah erkenden kalkt, eeine palan vurdu. Yanna
uaklarndan ikisini ve olu shak ald. Yakmalk sunu iin odun yardk-
tan sonra, Tanrnn kendisine belirttii yere doru yola kt. nc gn
gidecei yeri uzaktan grd. Uaklarna, Siz burada, eein yannda kaln,
dedi, tapnmak iin olumla birlikte oraya gidip dneceiz. Yakmalk sunu
iin yard odunlar olu shaka ykledi. Atei ve ba kendisi ald. Bir-
likte giderlerken shak brahime, Baba! dedi. brahim, Evet, olum! diye
yantlad. shak, Atele odun burada, ama yakmalk sunu kuzusu nerede?
diye sordu. brahim, Olum, yakmalk sunu iin kuzuyu Tanr kendisi sa-
layacak, dedi. kisi birlikte yrmeye devam ettiler.
Tanrnn kendisine belirttii yere varnca brahim bir sunak yapt, ze-
rine odun dizdi. Olu shak balayp sunaktaki odunlarn zerine yatrd.
Onu boazlamak iin uzanp ba ald. Ama RABbin melei gklerden,
brahim, brahim! diye seslendi. brahim, te buradaym! diye karlk
verdi. Melek, ocua dokunma! dedi, ona bir ey yapma. imdi Tanrdan
korktuunu anladm, biricik olunu benden esirgemedin. brahim evresi-
ne baknca boynuzlar sk allara taklm bir ko grd. Gidip kou getirdi.
Olunun yerine onu yakmalk sunu olarak sundu. Oraya Yahve yire3 ad-
n verdi. RABin danda salanacaktr, sz bu yzden bugn de syleni-
yor. RABin melei gklerden brahime ikinci kez seslendi: RAB diyor ki,
kendi zerime ant iiyorum. Bunu yaptn iin, biricik olunu esirgemedi-
in iin seni fazlasyla kutsayacam; soyunu gklerin yldzlar, kylarn
2 Baz bilim insanlarnn sonradan Kuds ehrinin bir paras olduuna inandklar bir tepe.
3 Rab salayacaktr anlamnda.
9
BATIYA YN VEREN METNLER
Msrdan k (Exodus)*
Ve Musa Tanrnn huzuruna kt. RAB dadan kendisine seslendi: Ya-
kup soyuna, srail halkna yle diyeceksin: Msrllara ne yaptm, sizi na-
sl kartal kanatlar zerinde tayarak yanma getirdiimi grdnz. imdi
szm dikkatle dinler, anlamama uyarsanz, btn uluslar iinde z hal-
km olursunuz. nk yeryznn tm benimdir. Siz benim iin khinler
krall, kutsal ulus olacaksnz. sraillilere byle syleyeceksin.
Musa gidip halkn ileri gelenlerini ard ve RABbin kendisine buyur-
duu her eyi onlara anlatt. Btn halk bir azdan, RABbin syledii her
eyi yapacaz diye yantladlar. Musa halkn yantn RABbe iletti. RAB
Musaya, Sana koyu bir bulut iinde geleceim, dedi, yle ki seninle ko-
nuurken halk iitsin ve her zaman sana gvensin. Musa halkn syledik-
lerini RABbe iletti. RAB Musaya, Git, bugn ve yarn halk arndr,4 dedi,
giysilerini ykasnlar. nc gne hazr olsunlar. nk nc gn b-
tn halkn gz nnde ben RAB, Sina Dana ineceim. Dan evresine
10
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
bir snr izdi ve halka de ki, Sakn daa kmayn, dan eteine de yak-
lamayn! Kim daa dokunursa, kesinlikle ldrlecektir. Ya talanacak ya
da okla vurulacak; ona insan eli demeyecek. ster hayvan olsun ister insan,
yaamasna izin verilmeyecek. Ancak boru uzun uzun alnnca daa ka-
bilirler. Sonra Musa dadan halkn yanna inip onlar arndrd. Herkes giy-
silerini ykad. Musa halka, nc gne hazr olun, dedi, bu sre iinde
cinsel ilikide bunmayn.
nc gnn sabah gk grledi, imekler akt. Dan zerinde koyu
bir bulut vard. Derken, ok gl bir boru sesi duyuldu. Ordughta herkes
titremeye balad. Musa halkn Tanryla grmek zere ordughtan kma-
sna nclk etti. Dan eteinde durdular. Sina Dann her yanndan du-
man ttyordu. nk RAB dan zerine ate iinde inmiti. Dadan ocak
duman gibi duman kyor, btn da iddetle sarslyordu. Boru sesi gitgide
ykselince, Musa konutu ve Tanr gk grlemeleriyle onu yantlad. RAB
Sina Dann zerine indi. Musay dan tepesine ard. Musa tepeye k-
t. RAB, Aa inip halk uyar, dedi, sakn beni grmek iin snr geme-
sinler, yoksa birou lr. Bana yaklaan khinler de kendilerini kutsasnlar,
yoksa onlar iddetle cezalandrrm. Musa, Halk Sina Dana kamaz,
diye karlk verdi, nk sen, Dan evresine snr iz, onu kutsal kl, di-
yerek bizi uyardn. RAB, Aa inip Harunu5 getir, dedi, ama khinlerle
halk huzuruma gelmek iin snr gemesinler. Yoksa onlar iddetle cezalan-
drrm. Bunun zerine Musa aa inip durumu halka anlatt.
Tanr yle konutu: Seni Msrdan, kle olduun lkeden karan Tanr
RAB benim.
BENDEN BAKA TANRIN OLMAYACAK.
KENDNE YUKARIDA GKYZNDE, AAIDA YERYZNDE YA DA YER
ALTINDAK SULARDA YAAYAN HERHANG BR CANLIYA BENZER PUT YAP-
MAYACAKSIN. PUTLARIN NNDE ELMEYECEK, ONLARA TAPMAYACAK-
SIN. NK BEN, TANRI RAB, KISKAN BR TANRIYIM. BENDEN NEFRET EDE-
NN BABASININ LED SUUN HESABINI OCUKLARINDAN, NC, DR-
DNC KUAKLARDAN SORARIM. AMA BEN SEVEN, BUYRUKLARIMA UYAN
BNLERCE KUAA SEVG GSTERRM.
TANRI RABN ADINI BO YERE6 AZINA ALMAYACAKSIN. NK RAB,
ADINI BO YERE AZINA ALANLARI CEZASIZ BIRAKMAYACAKTIR.
ABAT GNN KUTSAL SAYARAK ANIMSA. ALTI GN ALIACAK, B-
TN LERN YAPACAKSIN. AMA YEDNC GN BANA, TANRI RABBE ABAT
5 Harun, Musann erkek kardeidir. Tanr onu Yahudilere nderlik ederken Musaya yardmla g-
revlendirmitir.
6 Olur olmaz anlamnda.
11
BATIYA YN VEREN METNLER
On Emirin yan sra, Kutsal Kitapn ilk be blm (kitab), Tanrnn Ya-
hudilerin riayet etmelerini istediine inandklar tleri ierir. Ortodoks Ya-
hudiler bunlardan bazlarn bugn de yerine getirmektedirler.
Yaratl (Genesis)
Tanr brahime, Sen ve soyun kuaklar boyu, antlamama bal kalma-
lsnz, dedi, Seninle ve soyunla yaptm antlamann koulu udur: Ara-
nzdaki erkeklerin hepsi snnet edilecek. Snnet olmalsnz. Snnet ara-
mzdaki antlamann belirtisi olacak. Evinizde domu ya da soyunuzdan
olmayan bir yabancdan satn alnm kleler dahil sekiz gnlk her erkek
ocuk snnet edilecek. Gelecek kuaklarnz boyunca srecek bu. Evinizde
doan ya da satn aldnz her ocuk kesinlikle snnet edilecek. Bedeni-
12
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
Yedinci yzyln sonlarndaki kriz, yani bir kavim (halk) olarak Yahudi varlnn
ciddi tehlike altnda olduu dnemde, o gne kadar bilinmeyen, Tesniye7 adl bir
kitabn, esrarengiz bir biimde ortaya kmaya balar. Tesniye, srailoullaryla Tanr
arasndaki ilikinin dier kitaplarda yeterince ak olmayan bir boyutunu vurgula-
maktadr.
7 Tesniye (Yasann Tekrar) Eski Ahitin ilk be kitab olan Tevratn 34 baptan oluan beinci kitab.
13
BATIYA YN VEREN METNLER
Amos*
Ey srail halk kulak ver, zerine yakacam atn szlerine: Dt er-
den kz srail; bir daha kalkamaz; serilmi kendi toprana; kaldran yok.
Bu yzden Egemen RAB yle diyor: Bin kiiyle savaa kan kentin, yz
adam sa kalacak; yz kiiyle kann, on adam kalacak srail halkna.
Bu yzden RAB, srail halkna yle diyor: Bana ynelin, yaarsnz
() RABbe ynelin, yaarsnz; yoksa Yusuf soyunda bir ate gibi parlar;
Beyteli yakp yok eder; yangn sndrecek kimse kmaz Ey adaleti ac
pelin otuna evirenler, doruluu yere alanlar! lker ve Orion takmyl-
dzlarn yaratan, zifiri karanl sabaha eviren, gndz geceyle karartan,
deniz sularn arp yeryzne dkenin ad RABdir. Kaleyi anszn ykar,
surlu kenti yerle bir eder.
Mahkemede kendilerini azarlayanlardan nefret ediyor, doru konuan-
dan ireniyorlar. Yoksulluu ezdiiniz, ondan zorla buday kopardnz
iin yaptnz yontma ta evlerde oturmayacak, diktiiniz gzel balarn
arabn imeyeceksiniz. nk isyanlarnzn ok, gnahlarnzn saysz
14
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
* Kutsal Kitap, Eski Antlama, Amos 5, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009.
Yeaya*
Yahuda krallar Uzziya, Yotam, Ahaz ve Hizkiya zamannda Amos olu
Yeayann Yahuda ve Yerualimle ilgili grm:
Ey gkler dinleyin, ey yeryz kulak ver! nk RAB konuuyor: o-
cuklar yetitirip byttm ama bana bakaldrdlar. kz sahibini, eek
15
BATIYA YN VEREN METNLER
efendisinin yemliini bilir ama srail halk bu kadarn bile bilmiyor; halkm
anlamyor. Gnahl ulusun, su ykl halkn, ktlk yapan soyun, ba-
tan km ocuklarn vay haline! RABbi terk ettiler, srailin kutsaln hor
grdler, Ona srt evirdiler. Neden bir daha dvlesiniz? Neden vefaszl
srdryorsunuz? Ba bsbtn hasta, yrek bsbtn yaral; bedenininiz
tepeden trnaa salksz, taze darbe izleriyle, yara bereyle dolu, temizlen-
memi, yala yumuatlmam, sarlmam. lkeniz ssz, kentleriniz atee
verilmi. Yabanclar topraklarnz gznzn nnde yiyip bitiriyor! Sanki
lkenin kkn kazmlar. Sion kz badaki ardak, salatalk bostanndaki
kulbe gibi, kuatlm bir kent gibi kalakalm. Her eye Egemen RAB ba-
zlarmz sa brakmam olsayd, Sodom gibi olur, Gomoraya8 benzerdik.
Ey Sodom yneticileri, RABbin sylediklerini dinleyin; ey Gomora hal-
k, Tanrmzn yasalarna kulak verin. Kurbanlarnzn says okmu, bana
ne? diyor RAB, yakmalk ko sunularna, besili hayvanlarn yana doy-
dum. Boa, kuzu, teke kan deil istediim. Huzuruma geldiinizde avlu-
larm inemenizi mi istedim sizden? Anlamsz sunular getirmeyin artk.
Buhurdan ireniyorum. Ktlk dolu trenlere, Yeni Ay, abat Gn kutla-
malarna ve dzenlediiniz toplantlara dayanamyorum. Yeni Ay trenle-
rinizden, bayramlarnzdan nefret ediyorum. Bunlar bana yk oldu, onlar
tamaktan yoruldum. Ellerinizi ap bana yakardnzda gzlerimi sizden
karacam. Ne kadar ok dua ederseniz edin dinlemeyeceim. Elleriniz
kan dolu. Ykanp temizlenin, ktlk yaptnz gzm grmesin, ktlk
etmekten vazgein. yilik etmeyi renin, adaleti gzetin, zorbay yola geti-
rin, kszn hakkn verin, dul kadn savunun.
RAB diyor ki, Gelin, imdi davamz grelim. Gnahlarnz sizi kana bo-
yam bile olsa kar gibi ak pak olacaksnz. Elleriniz krmz bcei gibi kzl
olsa da yapa gibi bembeyaz olacak. stekli olur, sz dinlerseniz, lkenin
en iyi rnlerini yiyeceksiniz. Ama direnip bakaldrrsanz, kl sizi yiyip
bitirecek. Bunu syleyen RABdir.
Sadk kent nasl da fahie oldu! Adaletle doluydu, doruluun barnay-
d, imdiyse katillerle doldu. Gm cruf oldu, arabna su katld. Yne-
ticileri asilerle hrszlarn ibirlikisi; hepsi rveti seviyor, armaan peine
dm. kszn hakkn vermiyor, dul kadnn davasn grmyorlar.
Bu yzden RAB, Her eye Egemen RAB, srailin Gls yle diyor:
Hasmlarm cezalandrp rahata kavuacam, dmanlarmdan alaca-
m. Sana kar duracak, kl suyuyla artr gibi seni cruftan artp temiz-
leyeceim. Eskiden, balangta olduu gibi, sana yneticiler, danmanlar
yetitireceim. Ondan sonra, Doruluk Kenti, Sadk Kent diye adlandrla-
8 Sodom ve Gomora, Hz. Lt dneminde Tanrnn gazabna uram olan iki ehir.
16
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
* Kutsal Kitap, Eski Antlama, Yeaya 1-2, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009.
17
BATIYA YN VEREN METNLER
Mika*
RABbin sylediklerine kulak verin: Kalkn, davanz dalarn nnde
dile getirin. Tepeler duysun sesinizi. Ey dalar ve yeryznn sarslmaz
temelleri, RABbin sulamasn dinleyin. nk RAB halkndan davac,
srailden ikyeti. Ey halkm, sana ne yaptm? diyor RAB, Sana nasl
yk oldum, yantla. Seni Msrdan ben kardm, ben kurtardm seni klelik
diyarndan () RABbin adaletini o zaman anlayacaksnz.
RABbin nne ne ile kaym, yce Tanrya nasl tapnaym? Onun
nne yakmalk sunuyla m, bir yanda danaya m kaym? Binlerce ko
sunsam, zeytinyandan on binlerce dere aktsam, RAB honut kald m? Su-
uma karlk ilk olumu, ilediim gnah iin bedenimin rnn versem
olur mu? Ey insanlar, RAB iyi olan size bildirdi; adil davranmanzdan, sada-
kati sevmenizden ve alakgnlllkle yolunda yrmenizden baka Tanr-
nz RAB sizden ne istedi?
Dinleyin! RAB kente sesleniyor. Onun adndan korkmak bilgeliktir. Di-
yor ki, Ey halk ve kent meclisi, dinleyin. Kt adamlarn evleri hakszca
kazanlm servetlerle dolu, bilmiyor muyum sanyorsunuz? Eksik lek la-
netlidir. Hileli terazi kullanan, torbasnda eksik arlklar olan adam nasl
aklayaym? Kentin zenginleri zorba, halk da yalancdr. Dillerinden aldat-
c szler dklr. Gnahlarnzdan tr ykmnz, mahvnz hazrladm
bile. Yiyecek, ama doymayacaksnz. A kalmayacak karnnz, biriktireceksi-
niz, ama saklayamayacaksnz. Koruyabildiinizi klla yok edeceim. Eke-
cek, ama biemeyeceksiniz. Zeytin ezecek, ama yan srnemeyeceksiniz.
zm skacak, ama arabn iemeyeceksiniz. Kral Omrinin buyruklarna,
Ahav9 soyunun kt detlerine uyduunuz, onlarn trelerini izlediiniz
iin sizi utanca boacam, ykma uratacam. Halkm olarak aalanma-
ya dayanmak zorunda kalacaksnz.
* Kutsal Kitap, Eski Antlama, Mika 6, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009.
9 Ahav, Omrinin olu, 722de Asurlular tarafndan igale uramadan nce, kuzey srail Krall-
nn kral; Yunus Peygambere, kar kmasyla maruftur.
18
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
Yeaya*
Ey Yakup soyu, seni yaratan, Ey srail, sana biim veren RAB imdi y-
le diyor: Korkma, nk seni kurtardm, seni adnla ardm, sen benim-
sin. Sularn iinden geerken seninle olacam, rmaklarn iinden geer-
ken su boyunu amayacak. Atein iinde yrrken yanmayacaksn, alevler
seni yakmayacak. nk senin Tanrn, srailin kutsal, seni kurtaran RAB
benim. Fidyen olarak Msr, sana karlk Ku ve Seva diyarlarn verdim.
Gzmde deerli ve saygn olduun, seni sevdiim iin senin yerine insan-
lar, cann karlnda halklar vereceim. Korkma, nk seninleyim, soyun-
dan olanlar doudan getireceim, sizleri de batdan toplayacam. Kuzeye,
Ver, gneye, Alkoyma; oullarm uzaktan, kzlarm dnyann drt buca-
ndan getir, diyeceim. Yceliim iin yaratp biim verdiim, admla a-
rlan herkesi, evet, oluturduum herkesi getirin diyeceim.
Gzleri olduu halde kr, kulaklar olduu halde sar olan halk ne ge-
tir. Btn uluslar bir araya gelsin, halklar toplansn. lerinden hangisi bun-
lar bildirebilir, olup bitenleri bize duyurabilir? Tanklar arp hakl ol-
duklarn kantlasnlar, tekiler de duyup, Dorudur, desinler. Tankla-
rm sizlersiniz, diyor RAB, setiim kullar sizsiniz. yle ki beni tanyp
bana gvenesiniz, benim O olduumu anlayasnz. Benden nce bir tanr
olmad, benden sonra da olmayacak. Ben, yalnz ben RABbin, benden ba-
ka kurtarc yoktur. Ben bildirdim, ben kurtardm, ben duyurdum, aranz-
daki yabanc ilahlar deil. Tanklarm sizsiniz, diyor RAB, Tanr benim,
gn gn olal ben Oyum. Elimden kimse kurtaramaz. Ben yaparm, kim en-
gel olabilir?
***
Dalar ap gelen mjdecinin ayaklar ne gzeldir! O mjdeci ki, esenlik
duyuruyor. yilik mjdesi getiriyor, kurtulu harbi veriyor. Sion10 halkna,
Tanrnz egemenlik sryor! diye ilan ediyor. Dinleyin! Bekileriniz ses-
lerini ykseltiyor, hep birlikte sevinle haykryorlar. nk RABbin Siona
dnn gzleriyle grmekteler! Ey Yerualim ykntlar, hep birlikte se-
10 Sion, aslnda Kudsn (Yerualim) stne ina edildii tepelerden sadece biriydi ama zaman
iinde ehir bu tepenin adyla anlmaya baland ve ehrin halkna da Jerusalemden mlhem,
Jews (Yahudiler) dendi.
19
BATIYA YN VEREN METNLER
11 Bir nceki paragrafta Tanrnn kulu olarak anlmakta; bu kul Hristiyanlar iin Hz. sa Mesih, Ya-
hudiler iin azap eken Yahudi milleti.
20
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
B. HIRSTYANLIK
Kadim Orta Dou halklarndan farkl olarak Yahudiler, topraklarn Babillilere,
Perslere, Yunanllara ve Romallara kaybetmelerine karn tmyle yok olmaz. ou
Yahudinin gnmzde de bal kald dini gelenekler, Yahudileri bir arada tutar,
bir halk olarak yaaya kalmalarn salar. Dahas, Hristiyanln kurucularnn hepsi,
Hz. sa, havari ve mritleri, Yahudidir. Bylece, byk lde tadil edilmi olmakla
birlikte, Yahudilerin dini geleneklerini Hristiyanlk tar.
336 ila 333 yllarnda, Makedonyann Grek eitimli kral Byk skender, Ya-
hudilerin Pers derebeyliklerini fethederek, byk Pers mparatorluunu ele geirir.
lmnden sonra dnyaya brakt miras, uzun yllar sren uluslararas entrika, dip-
lomasi ve sava halidir. skenderin imparatorluu blndkten sonra ortaya kan
devletler, bir zamanlar uruna Msrllarla Mezopotamyallarn da savam olduu
topraklar iin birbirlerine girer. Kendilerini bu atmalarn ortasnda bulan Yahudilerin
bir ksm, bir dizi kanl atmadan sonra Romadan yardm ister. Romallar, 63de
Filistini alr. Ne var ki, kurtarclar beraberlerinde vergi memurlarn da getirmilerdir.
Ksa sre iinde dost olmaktan kp Celile ve Judea12nn efendileri olurlar; Celileyi,
Herod araclyla denetim altna alp Judeay dorudan ynetmeye koyulurlar.
Hz. sa, bu artlar altnda, 4de13 dnyaya gelir. Yaamnn ilk yllar hakknda
pek az ey bilinmektedir. Vaaz vermeye balaynca ylesi byk kalabalklar top-
lar ki, Yahudi nderler itibar kaybetmekten korkar olurlar. Hz. sann Romallar ile
uzlama abalarnda kendilerinin ve kukla hkmetlerinin elini zayflatacandan
endielenmektedirler. Nitekim Hz. sann kendisini sraillileri kurtarmak zere Tanr
tarafndan gnderilen Mesih olduunu aklamasn frsat bilip Onu sular, Romal
vekil ya da Judea valisi Pontius Pilatenin14 huzuruna karrlar. Hz. sann, S 30da
armha gerilmek suretiyle ldrlmesi, Romallar ve Kuds Yahudilerinin nde ge-
lenleri iin mritlerini bir siyasi tehdit unsuru olmaktan karr.
Hz. sann mritlerinin Onun doumu, szleri, yaptklar, ektikleri, lm,
yeniden dirilii ve bunlarn insanlk iin ifade ettiklerine olan inanlar yeni bir di-
nin temelini oluturur. Dnya, Hristiyanln sahneye kt dnemlerde yeni bir
inanc benimsemeye hazrdr; Yehovann seilmi insanlar olarak pek ok Yahudi
umutlarnn gereklemesini salayacak bir nderin ortaya kmasn beklemektedir.
Bu nderin Romallarla aralarndaki ciddi siyasi sorunlarn da stesinden gelecei
21
BATIYA YN VEREN METNLER
Aziz Matta*
Hz. sa kalabalklar grnce daa kt. Oturunca rencileri yanna gel-
di. Hz. sa konumaya balayp onlara unlar retti:
Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! nk Gklerin Egemenlii onlarndr.
15 Gospel= Mjde: Yeni Ahitin Hz. sann yaamn, retilerini, lm ve diriliiyle ilgili bilgileri
ieren ilk drt kitabndan biri.
22
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
23
BATIYA YN VEREN METNLER
Zina etmeyeceksin, dendiini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, bir
kadna ehvetle bakan her adam, yreinde o kadnla zina etmi olur. Eer
sa gzn gnah ilemene neden olursa, onu kar at. nk vcudunun
bir yesinin yok olmas, btn vcudunun cehenneme atlmasndan iyidir.
Eer sa elin gnah ilemene neden olursa, onu kes at. nk vcudunun
bir yesinin yok olmas, btn vcudunun cehenneme gitmesinden iyidir.
Kim karsn boarsa ona boanma belgesi versin, denmitir. Ama ben
size diyorum ki, karsn fuhu dnda bir nedenle boayan onu zinaya it-
mi olur. Boanm bir kadnla evlenen de zina etmi olur.
Yine atalarmza, Yalan yere ant imeyeceksin, ama Rabbin nnde iti-
in antlar yerine getireceksin, dendiini duydunuz. Oysa ben size diyorum
ki, hi ant imeyin: Ne gk zerine, nk oras Tanrnn tahtdr; ne yer
zerine, nk oras Onun ayak taburesidir; ne de Yerualim zerine, n-
k oras Byk Kraln kentidir. Banzn zerine de ant imeyin. nk
sanzn tek telini ak ya da kara edemezsiniz. Evetiniz evet, hayr nz
hayr olsun. Bundan fazlas eytandandr.
Gze gz, die di, dendiini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kt-
ye kar direnmeyin. Sa yananza bir tokat atana br yananz da evi-
rin. Size kar davac olup mintannz almak isteyene abanz da verin. Sizi
bin adm yol yrtmeye zorlayanla iki bin adm yryn. Sizden bir ey di-
leyene verin, sizden dn isteyeni evirmeyin.
Komunu seveceksin, dmanndan nefret edeceksin, dendiini duydu-
nuz. Ama ben size diyorum ki, dmanlarnz sevin, size zulmedenler iin
dua edin. yle ki, gklerdeki Babanzn oullar olasnz. nk O, gnei-
ni hem ktlerin hem iyilerin zerine dourur; yamurunu hem dorularn
hem erilerin zerine yadrr. Eer yalnz sizi sevenleri severseniz, ne d-
lnz olur? Vergi grevlileri de yle yapmyor mu? Yalnz kardelerinize se-
lam verirseniz, fazladan ne yapm olursunuz? Putperestler de yle yapm-
yor mu? Bu nedenle, gksel Babanz yetkin olduu gibi, siz de yetkin olun.
* Kutsal Kitap, Yeni Antlama, Aziz Matta 5:1-48, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar,
2009.
24
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
Aziz Markos*
Fsh ve Mayasz Ekmek Yortusuna iki gn kalmt. Ba khinlerle din
bilginleri Hz. say hileyle tutuklayp ldrmenin bir yolunu aryorlard.
Bayramda olmasn, yoksa halk arasnda kargaalk kar, diyorlard. ()
Bu arada Onikilerden16 biri olan Yahuda skariot, Hz. say ele ver-
mek amacyla ba khinlerin yanna gitti. Onlar bunu iitince sevindiler,
Yahudaya para vermeyi vaat ettiler. O da Hz. say ele vermek iin frsat
kollamaya balad.
Fsh kurbannn kesildii Mayasz Ekmek Bayramnn ilk gn renci-
leri Hz. saya, Fsh yemeini yemen iin nereye gidip hazrlk yapmamz
istersin? diye sordular.
O da rencilerinden ikisini u szlerle nden gnderdi: Kente gidin,
orada su testisi tayan bir adam kacak karnza. Onu izleyin. Adamn
gidecei evin sahibine yle deyin: retmen, rencilerimle birlikte Fsh
yemeini yiyeceim konuk odas nerede, riye soruyor. Ev sahibi size st
katta denmi, hazr byk bir oda gsterecek. Orada bizim iin hazrlk
yapn. renciler yola kp kente gittiler. Her eyi, Hz. sann kendilerine
syledii gibi buldular ve Fsh yemei iin hazrlk yaptlar.
Akam olunca Hz. sa Onikilerle birlikte geldi. Sofraya oturmu yemek
yerlerken Hz. sa, Size dorusunu syleyeyim, dedi, sizden biri, benimle
yemek yiyen biri bana ihanet edecek. Onlar da kederlenerek birer birer ken-
disine, Beni demek istemedin ya? diye sormaya baladlar. Hz. sa onlara,
Onikilerden biridir, ekmeini benimle birlikte sahana batrandr, dedi.
Evet, insanolu kendisi iin yazlm olduu gibi gidiyor, ama insanoluna
25
BATIYA YN VEREN METNLER
ihanet edenin vay haline! O adam hi domam olsayd, kendisi iin daha
iyi olurdu.
Hz. sa yemek srasnda eline ekmek ald, kredip ekmei bld ve,
Aln, bu benim bedenimdir, diyerek rencilerine verdi. Sonra bir kse
alp kretti ve bunu rencilerine verdi. Hepsi bundan iti. Bu benim ka-
nmdr, dedi Hz. sa. Biroklar uruna aktlan antlama kandr. Size do-
rusunu syleyeyim, Tanrnn Egemenliinde yenisini ieceim o gne dek,
asmann rnnden bir daha imeyeceim.
lahi syledikten sonra dar kp Zeytin Dana17 doru gittiler. Bu
arada Hz. sa rencilerine, Hepiniz sendeleyip deceksiniz, dedi. n-
k yle yazlmtr: oban vuracam, koyunlar darmadan olacak.
Ama ben dirildikten sonra sizden nce Celileye gideceim. Petrus Ona,
Herkes sendeleyip dse bile ben dmem, dedi. Sana dorusunu sy-
leyeyim, dedi Hz. sa, bugn, bu gece, horoz iki kez tmeden sen beni
kez inkr edeceksin. Ama Petrus steleyerek, Seninle birlikte lmem
gerekse bile seni asla inkr etmem, dedi. rencilerin hepsi de ayn eyi
syledi.
Sonra Getsemani denilen yere geldiler. Hz. sa rencilerine, Ben dua
ederken siz burada oturun, dedi. Petrusu, Yakupu ve Yuhannay yanna
ald. Hznlenmeye ve ar bir sknt duymaya balamt. Onlara, lesi-
ye kederliyim, dedi, burada kaln, uyank durun. Biraz ilerledi, yzst
yere kapanp dua etmeye balad. Mmknse o saati yaamayaym, dedi,
Abba, Baba, senin iin her ey mmkn, bu kseyi benden uzaklatr. Ama
benim deil, senin istediin olsun.
rencilerin yanna dndnde onlar uyumu buldu. Petrusa,
Sinum,18 dedi, uyuyor musun? Bir saat uyank kalamadn m? Uyank du-
rup dua edin ki, ayartlmayasnz. Ruh isteklidir, ama beden gszdr.
Yine uzaklat, ayn szleri tekrarlayarak dua etti. Geri geldiinde renci-
lerini yine uyumu buldu. Onlarn gz kapaklarna arlk kmt. Hz.
saya ne diyeceklerini bilemiyorlard.
Hz. sa nc kez yanlarna dnd, Hl uyuyor, dinleniyor musu-
nuz? dedi, yeter! Saat geldi. te nsanolu gnahkrlarn eline veriliyor.
Kalkn, gidelim. te bana ihanet eden geldi.
Tam o anda, Hz. sa daha konuurken, Onikilerden biri olan Yahuda -
kageldi. Yannda ba khinler, din bilginleri ve ileri gelenler tarafndan gn-
derilmi kll sopal bir kalabalk vard. Hz. saya ihanet eden Yahuda,
26
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
Kimi persem, Hz. sa Odur. Onu tutuklayn, gvenlik altna alp gt-
rn, diye onlarla szlemiti. Gelir gelmez Hz. saya yaklat, Rabbi, di-
yerek Onu pt. Onlar da Hz. say yakalayp tutukladlar.
Hz. sann yannda bulunanlardan biri klcn ekti, ba khinin klesi-
ne vurup kulan uurdu. Hz. sa onlara, Niin bir haydutmuum gibi beni
kl ve sopalarla yakalamaya geldiniz? dedi, her gn tapnakta, yan ba-
nzda retiyordum, beni tutuklamadnz. Ama bu, Kutsal Yazlar yerine gel-
sin diye oldu. O zaman rencilerinin hepsi Onu brakp kat.
Hz. sann ardndan sadece keten beze sarlm bir gen gidiyordu. Bu
gen de yakaland. Ama keten bezden syrlp plak olarak kat.
Hz. say grevli ba khine gtrdler. Btn ba khinler, ileri gelen-
ler ve din bilginleri de orada topland. Petrus, Hz. say ba khinin avlusu-
na kadar uzaktan izledi. Avluda nbetilerle birlikte atein banda oturup
snmaya balad.
Ba khinler ve Yksek Kurul19un teki yeleri, Hz. say lm cezas-
na arptrmak iin kendisine kar tank aryor, ama bulamyorlard. Birok
kii Ona kar yalan yere tanklk ettiyse de tanklklar birbirini tutmad.
Bazlar kalkp Ona kar yalan yere yle tanklk ettiler: Biz Onun, Elle
yaplm bu tapna ykacam ve gnde, elle yaplmam baka bir ta-
pnak kuracam, dediini iittik. Ama bu noktada bile tanklklar birbiri-
ni tutmad.
Sonra ba khin topluluun ortasnda ayaa kalkarak Hz. saya, Hi ya-
nt vermeyecek misin? Nedir bunlarn sana kar ettii bu tanklklar? diye
sordu. Ne var ki, Hz. sa susmaya devam etti, hi yant vermedi.
Ba khin ona yeniden, Yce Olann Olu Mesih sen misin? diye sor-
du.
Hz. sa, Benim, dedi, ve sizler, nsanolunun Kudretli Olann sanda
oturduunu ve gn bulutlaryla geldiini greceksiniz. Ba khin giysile-
rini yrtarak, Artk tanklara ne ihtiyacmz var? dedi, kfr iittiniz. Buna
ne diyorsunuz? Hepsi Hz. sann lm cezasn hak ettiine karar verdi.
Bazlar Onun zerine tkrmeye, gzlerini balayarak Onu yumruk-
lamaya balad. Haydi, peygamberliini gster! diyorlard. Nbetiler de
Onu aralarna alp tokatlad.
Petrus, aada, avludayken, ba khinin hizmeti kzlarndan biri gel-
di. Isnmakta olan Petrusu grnce onu dikkatle szp Sen de Nasral Hz.
sayla birlikteydin, dedi. Petrus ise bunu inkr ederek, Senin neden sz et-
tiini bilmiyorum, anlamyorum, dedi ve darya, d kapnn nne kt.
27
BATIYA YN VEREN METNLER
28
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
rk arap vermek istediler, ama imedi. Sonra Onu armha gerdiler. Kim
ne alacak diye kura ekerek giysilerini aralarnda paylatlar.
Hz. say armha gerdiklerinde saat dokuzdu. zerindeki su yaftasn-
da, Yahudilerin Kral yazlyd. Hz. sayla birlikte, biri sanda br so-
lunda olmak zere iki haydudu da armha gerdiler.
Oradan geenler balarn sallayp Hz. saya svyor, Hani sen tapna
ykp gnde yeniden kuracaktn? armhtan in de kurtar kendini! di-
yorlard. Ayn ekilde ba khinler ve din bilginleri de Onunla alay ederek
aralarnda, Bakalarn kurtard, kendini kurtaramyor, diye konuuyorlar-
d. srailin Kral Mesih imdi armhtan insin de grp iman edelim. Hz.
sayla birlikte armha gerilenler de Onunla alay ettiler.
leyin on ikiden e kadar btn lkenin zerine karanlk kt. Saat
te Hz. sa yksek sesle, Elohi, Elohi, lema evaktani yani, Tanrm, Tan-
rm, beni neden terk ettin? diye bard. Orada duranlarn bazlar bunu
iitince, Bakn lyas21 aryor, dediler. Ararndan biri koup bir sngeri
eki araba batrd, bir kamn ucuna takarak Hz. saya iirdi. Dur bakalm,
lyas gelip Onu indirecek mi? dedi. Ama Hz. sa yksek sesle bararak son
nefesini verdi. O anda tapnaktaki perde yukardan aaya yrtlarak ikiye
blnd. Hz. sann karsnda duran yzba, Onun bu ekilde son nefesini
verdiini grnce, Bu adam gerekten Tanrnn Oluydu,22 dedi. ()
O gn Hazrlk Gn, yani abat Gnnden nceki gnd. Artk ak-
am oluyordu. Bu nedenle, Yksek Kurulun saygn bir yesi olup Tanrnn
Egemenliini umutla bekleyen Aramatyal Yusuf geldi, cesaretini toplaya-
rak Pilatusun huzuruna kt, Hz. sann cesedini istedi. Pilatus, Hz. sann
bu kadar abuk lmesine at. Yzbay arp leli ok oldu mu? diye
sordu. Yzbadan durumu renince Yusufa, cesedi almas iin izin verdi.
Yusuf keten bez satn ald, cesedi armhtan indirip beze sard, kayaya oyul-
mu bir mezara yatrarak mezarn giriine bir ta yuvarlad. Mecdelli Mer-
yem ile Yusenin annesi Meryem, Hz. sann nereye koyulduunu grdler.
abat Gn geince, Mecdelli Meryem, Yakupun annesi Meryem ve Sa-
lome gidip Hz. sann cesedine srmek zere baharat satn aldlar. Haftann
ilk gn sabah erkenden, gnein douuyla birlikte mezara gittiler. Ara-
larnda, Mezarn giriindeki ta bizim iin kim yana yuvarlayacak? diye
konuuyorlard. Balarn kaldrp baknca, o kocaman tan yana yuvarlan-
m olduunu grdler. Mezara girip sa tarafta, beyaz kaftan giymi gen
bir adamn oturduunu grnce ok ardlar. Adam onlara, armayn!
dedi, armha gerilen Nasral Hz. say aryorsunuz. O dirildi, burada yok.
29
BATIYA YN VEREN METNLER
30
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
Talut. Talut, Hz. sann son yllarnda hahamlarn retisi ve diliyle ilgili renim
grmek zere Kudse gelmitir. alkan bir rencidir ve kariyerinin balangcnda,
Hz. sann Yahudi mritlerine, onlar ehir ehir dolap bulmak, yarglanmak ve ce-
zalandrlmak zere Kudse getirmek iin kendisine yetki mektuplar temin edecek
kadar dmandr.
Yine byle bir amala ama giderken, aniden gzleri kamatran bir k parlar
ve dirilmi olan Hz. sann grnts kendisine yol gsterip gittii yerde (amda)
emir beklemesini syler. Talut, o gnden itibaren le hep yalnz gidecek ve mrit-
lerine zulmetmi olduu Hz. sayla ba baa grecektir. Bilahare, Kudse dnen
Talut, byk misyonerlik seferinden ilkine kar. Bir ehirden dierine gemekte,
vaaz vermeye nce Yahudi sinagoglarndan balamakta, oradan Yahudi ve Yahu-
di olmayan (Gentile) dnmelerin toplantlarna katlmaktadr. Yeni yeni inanmaya
balayan bu kk topluluklarla youn bir biimde ilgilenir. Onlara Tanr ile yaplan
Yeni Ahitin byk bir blmn oluturan belgeler, tefsirler ve tlerle hitap eder.
Durumun dayatt sorunlarla ve bu erken dnem Hristiyan topluluklarnn, gen
kiliselerin endieleriyle urar. Talutun bu almalar, Filistin Yahudi toplumunun
dmanln eker. Tutuklandnda bir Roma vatanda olarak Romada yarglanma
ayrcal talep eder. yle de olur. Romaya gnderilir ve muhtemelen, mparator
Neronun Hristiyanlara yapt zulm (S 64) ortamnda katledilir.
Galatyallara Mektup*
Aziz Pavlus
() Ne var ki, Kefas Antakyaya geldii zaman, sulu olduu iin ona
aka kar geldim. nk Yakupun yanndan baz adamlar gelmeden nce
Kefas23 teki uluslardan olanlarla birlikte yemek yerdi. Ama o adamlar gelin-
ce snnet yanllarndan korkarak snnetsizlerden uzaklat. Onlarla yemek
yemez oldu.
br Yahudiler de onun gibi ikiyzllk ettiler. Sonunda Barnaba bile
onlarn ikiyzllne kapld. Mjde gereine uygun olarak davranma-
dklarn grnce hepsinin nnde Kefasa yle dedim: Yahudi olduun
halde Yahudi gibi deil, teki uluslardan biri gibi yayorsun, nasl olur da
uluslar Yahudi gibi yaamaya zorlarsn?
Doutan Yahudi olan bizler teki uluslardan olan gnahllar deiliz.
Yine de insann Kutsal Yasann gereklerini yaparak deil, Hz. sa Mesihe
iman ederek aklandn biliyoruz. Bunun iin biz de Yasann gereklerini
31
BATIYA YN VEREN METNLER
yaparak deil, Mesihe iman ederek aklanalm diye Hz. sa Mesihe iman et-
tik. nk hi kimse Yasann gereklerini yaparak aklanmaz.
Mesihte aklanmak isterken kendimiz gnahl karsak, Mesih gnahn
yardaks m olur? Kesinlikle hayr! Yktm yeniden kurarsam, Yasay
inediimi kantlam olurum. nk ben Tanr iin yaamak zere Yasa
araclyla Yasa karsnda ldm. Mesihle birlikte armha gerildim. Ar-
tk ben yaamyorum, Mesih bende yayor. imdi bedende srdrdm
yaam, beni seven ve benim iin kendini feda eden Tanr Oluna imanla
srdryorum. Tanrnn ltfunu geersiz saym deilim. nk aklanma
Yasa araclyla salanabilseydi, o zaman Mesih bo yere lm olurdu24.
Ey aklsz Galatyallar! Sizi kim byledi? Hz. sa Mesih armha gerilmi
olarak gzlerinizin nnde tasvir edilmedi mi? Sizden yalnz unu ren-
mek istiyorum: Kutsal Ruhu Yasann gereklerini yaparak m, yoksa duy-
duklarnza iman ederek mi aldnz? Bu kadar aklsz msnz? Ruhla bala-
dktan sonra imdi insan abasyla m bitirmeye alyorsunuz? Bo yere mi
bu kadar ac ektiniz? Gerekten bouna myd? Size Kutsal Ruhu veren ve
aranzda mucizeler yaratan Tanr, bunu Yasann gereklerini yaptnz iin
mi, yoksa duyduklarnza iman ettiiniz iin mi yapyor? rnein, brahim
Tanrya iman etti, bylece aklanm sayld.
yleyse unu bilin ki, brahimin gerek oullar iman edenlerdir. Kutsal
Yaz, Tanrnn teki uluslar imanlarna gre aklayacan nceden grerek
brahime, Btn uluslar senin araclnla kutsanacak mjdesini nceden
haber verdi. Bylece iman edenler, iman etmi olan brahimle birlikte kut-
sandlar.
Yasann gereklerini yapm olmaya gvenenlerin hepsi lanet altndadr.
nk yle yazlmtr: Yasa Kitabnda yazl olan her eyi srekli yerine
getirmeyen herkes lanetlidir. Tanr katnda hi kimsenin Yasayla aklanma-
d aktr. nk, manla aklanan yaayacaktr. Yasa imana dayal deil-
dir. Tersine, Yasann gereklerini yapan, onlar sayesinde yaayacaktr.
brahime salanan kutsama Hz. sa Mesih araclyla uluslara salansn
ve bizler vaat edilen Ruhu imanla alalm diye, Mesih bizim iin lanetlene-
rek bizi Yasann lanetinden kurtard. nk, Aa zerine aslan herkes
lanetlidir, diye yazlmtr.
Kardeler, insan yaamndan bir rnek vereyim. nsanlar arasnda yapl-
m bile olsa, onaylanm bir antlamay kimse geersiz saymaz, ona bir ey
eklemez. Vaatler brahime ve soyundan olana verildi. Tanr birok kiiden
sz ediyormu gibi, Ve soyundan olanlara, demiyor; soyundan olana,
demekle tek bir kiiden, yani Mesihten sz ediyor. unu demek istiyorum:
32
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
25 shakn doumundan nce, brahimin bir kle kadndan (Hacer) ocuu oldu. shakn dou-
mundan sonra Hacer ile olu (smail) evden kovuldu.
33
BATIYA YN VEREN METNLER
Romallara Mektup*
Aziz Pavlus
Bylece, imanla aklandmza gre, Rabbimiz Hz. sa Mesih sayesinde
Tanryla barm oluyoruz. inde bulunduumuz bu ltfa Mesih aracl-
yla, imanla kavutuk ve Tanrnn yceliine erimek umuduyla vn-
yoruz. Yalnz bununla deil, skntlarla da vnyoruz. nk biliyoruz
ki, sknt dayanma gcn, dayanma gc Tanrnn beenisini, Tanrnn
beenisi de umudu yaratr. Umut d krklna uratmaz. nk bize ve-
rilen Kutsal Ruh araclyla Tanrnn sevgisi yreklerimize dklmtr.
Evet, biz daha aresizken Mesih belirlenen zamanda tanrszlar iin ld.
Bir kimse doru insan iin g lr, ama iyi insan iin belki biri lmeyi gze
alabilir. Tanr ise bizi sevdiini bununla kantlyor: Biz daha gnahkrken,
Mesih bizim iin ld. Bylece imdi onun kanyla aklandmza gre,
Onun araclyla Tanrnn gazabndan kurtulacamz ok daha kesindir.
nk biz Tanrnn dmanlaryken Olunun lm sayesinde Onunla
bartksa, barm olarak Olunun yaamyla kurtulacamz ok daha ke-
sindir. Yalnz bu kadar da deil, bizi imdi Tanryla bartrm olan Rabbi-
miz Hz. sa Mesih araclyla, Tanrnn kendisiyle de vnyoruz.
Gnah bir insan araclyla, lm de gnah araclyla dnyaya girdi.
Bylece lm btn insanlara yayld. nk hepsi gnah iledi. Kutsal
Yasadan nce de dnyada gnah vard; ama yasa olmaynca gnahn hesab
tutulmaz. Oysa lm demden Musaya dek, gelecek Kiinin rnei olan
demin suuna benzer bir gnah ilememi olanlar zerinde de egemendi.
Ne var ki, Tanrnn armaan demin suu gibi deildir. nk bir ki-
inin suu yznden biroklar ldyse, Tanrnn ltfu ve bir tek adamn,
yani Hz. sa Mesihin ltfuyla verilen ba biroklar yararna daha da o-
ald. Tanrnn ba o tek adamn gnahnn sonucu gibi deildir. Tek su-
tan sonra verilen yarg mahkmiyet getirdi; oysa birok sutan sonra verilen
armaan aklanmay salad. nk lm bir tek adamn suu yznden o
tek adam araclyla egemenlik srdyse, Tanrnn bol ltfunu ve aklanma
ban alanlarn bir tek adam, yani Hz. sa Mesih sayesinde yaamda ege-
menlik srecekleri ok daha kesindir.
te, tek bir suun btn insanlarn mahkmiyetine yol at gibi, bir
doruluk eylemi de btn insanlara yaam veren aklanmay salad. nk
bir adamn sz dinlemezlii yznden nasl birou gnahkr klndysa,
bir adamn sz dinlemesiyle birou da doru klnacaktr.
Kutsal Yasa su oalsn diye araya girdi; ama gnahn oalaca yerde
Tanrnn ltfu daha da oald. yle ki, gnah nasl lm yoluyla egemen-
34
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
35
BATIYA YN VEREN METNLER
Birinci Mektup*
Aziz Yuhanna
Bakn, Baba bizi o kadar ok seviyor ki, bize, Tanrnn ocuklar, deni-
yor! Gerekten de yleyiz. Dnya, Babay tanmad iin bizi de tanmyor.
Sevgili kardelerim, daha imdiden Tanrnn ocuklaryz, ama ne olaca-
mz henz bize gsterilmedi. Ancak, Mesih grnd zaman Ona benzer
olacamz biliyoruz. nk Onu olduu gibi greceiz. Mesihte bu umu-
da sahip olan, Mesih pak olduu gibi kendini pak klar.
Gnah ileyen, Yasaya kar gelmi olur. nk gnah demek, Yasaya
kar gelmek demektir. Mesihin gnahlar kaldrmak iin ortaya ktn ve
kendisinde gnah olmadn bilirsiniz. Mesihte yaayan, gnah ilemez.
Gnah ileyen Onu ne grmtr, ne de tanmtr.
Yavrularm, kimse sizi aldatmasn. Mesih doru olduu gibi, doru olan
yapan da doru kiidir. Gnah ileyen blistendir. nk blis, balangtan
beri gnah ilemektedir. Tanrnn olu, blisin yaptklarna son vermek iin
ortaya kt.
Tanrdan domu olan, gnah ilemez. nk Tanrnn tohumu onda
yaar. Tanrdan domu olduu iin gnah ileyemez. Doru olan yapma-
yan ve kardeini sevmeyen kii Tanrdan deildir. te Tanrnn ocuklary-
la blisin ocuklar byle ayrt edilir. Balangtan beri iittiimiz buyruk
udur: Birbirimizi sevelim. ()
Sevgili kardelerim, birbirimizi sevelim. nk sevgi Tanrdandr. Se-
ven herkes Tanrdan domutur ve Tanry tanr. Sevmeyen kii Tanry
tanmaz. nk Tanr sevgidir. Tanr biricik olu araclyla yaayalm diye
Onu dnyaya gnderdi, bylece bizi sevdiini gsterdi. Tanry biz sevmi
deildik, ama O bizi sevdi ve Olunu gnahlarmz balatan kurban ola-
rak dnyaya gnderdi. te sevgi budur. Sevgili kardelerim, Tanr bizi bu
kadar ok sevdiine gre, biz de birbirimizi sevmeye borluyuz. Hi kimse
hibir zaman Tanry grm deildir. Ama birbirimizi seversek, Tanr ii-
mizde yaar ve sevgisi iimizde yetkinlemi olur.
Tanrda yaadmz ve Onun bizde yaadn bize kendi Ruhundan
vermi olmasndan anlyoruz. Babann Olunu dnyann Kurtarcs olarak
gnderdiini grdk, imdi buna tanklk ediyoruz. Kim Hz. sann Tanrnn
Olu olduunu aka kabul ederse, Tanr onda yaar, o da Tanrda yaar.
Tanrnn bize olan sevgisini tandk ve buna inandk.
Tanr sevgidir. Sevgide yaayan Tanrda yaar, Tanr da onda yaar. Yarg
gnnde cesaretimiz olsun diye sevgi bylelikle iimizde yetkin klnm-
tr. nk Mesih naslsa, biz de bu dnyada yleyiz. Sevgide korku yoktur.
36
BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI
37
BATIYA YN VEREN METNLER
26 Bir tr ament.
38
II
BATI GELENEKLERNN
YAKIN DOULU KAYNAKLARI
O gnlerde tanrlar, bana, Hamurabi demilerdi, iyi amellerin sahibi htiyac olan
insanlara yardm eden, bolluk ve bereket getiren Glnn zayf ezmesini nleyen...
lkeyi bilgilendiren ve halkn refahn arttran.
. 1793? - 1750
Hamurabi Yasalar
39
BATIYA YN VEREN METNLER
40
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
1. Asl Kurucular
William James Durant*
Yazl tarih en az alt bin yllktr. Bildiimiz kadaryla, bu srecin ilk ya-
rsnda insan faaliyetlerinin merkezi, Yakn Doudur. Yakn Dou derken,
esas itibariyle Asyann gneybats, Rusya ve Karadenizin gneyi, Hindis-
tan ve Afganistann batsndan bahsetmekle birlikte, Msr da dahil edi-
yoruz, nk Msr antik zamanlardan itibaren Dou medeniyeti dediimiz
devasa bileikle balantldr. Bizim Avrupa ve Amerikan kltrlerimizin
srasyla Girit, Yunan ve Roma araclyla istihra ettiimiz tarm ve ticaret,
at ve araba, madeni para ve akreditif, el sanatlar ve sanayi, yasa ve hk-
met, matematik ve tp, rnga ve drenaj sistemleri, geometri ve astronomi,
takvim ve saat ve takmyldzlar, alfabe ve yaz, kt ve mrekkep, kitaplar
ve ktphaneler ve okullar, edebiyat ve mzik, heykel ve mimari, srl m-
lek ve incelikli eya, tektanrclk ve okelilik, kozmetik ve ziynet, dama ve
zar, on-kukal bowling ve gelir vergisi, st-annelik ve bira, halklarn ve e-
kien kltrlerin kaynad bu frtnal sahnede gelitirilmitir. Medeniyeti
Aryanlar kurmad, Babil mparatorluundan ve Msrdan aldlar. Mede-
niyeti Yunanistan balatmad balatmaktan ziyade medeniyetin mirasna
kondu; ticaret ya da savan sitelerine tad bin yllk sanat ve bilimin
martlm vrisiydi. Yakn Douyu inceler ve onurlandrrken, Avrupa ve
Amerikan medeniyetinin asl kurucularna gecikmi bir borcu dyor ola-
caz.
***
* Tarihi, yazar ve filozof olan William James Durant, 1885de ABDnin
Massachusetts eyaletinde dodu. Be yandan itibaren Cizvit Tarikatnn
okullarnda eitim gren Durant, kilisede kariyer yapmas beklenirken, sosya-
list felsefede younlat. Spinoza ve Bakunine duyduu derin ilgiye ramen,
anarizmin kendin gibi ol telkinini, disipline sokulmam bir kendilikin,
kiiyi ihtiraslarnn klesi haline getirecei, ahlaki bir davaya cesaretle
adanmasn engelleyecei gerekesiyle benimsemezken; Birinci Dnya Sa-
va her trl siyasi hareketin altnda gce duyulan ehvetin yatt eklin-
deki gzlemini dorulad.Radikal toplumsal deiim dncesinden uzak-
laan Durant, insanln geliimini proletaryann ykselmesi ile ilikilendir-
mek yerine, kk bir ocuun kahkahasna veya evliliklerin dayankllna
balayan bir genel felsefe gelitirdi. Ariel Durant, einin otuzlu yalarndan
itibaren manevi kimyasna sevgi, felsefe, Hristiyanlk ve sosyalizmden olu-
an bir bileimin hkim olduunu yazacakt.
41
BATIYA YN VEREN METNLER
42
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
B. SMERYA
Will Durant
() Diclenin Basra Krfezine dkld yerin kuzeyinde, Amaraya
doru () Yahudilerin, Elam olarak bildikleri blgenin merkezinde yeralan
Susada (...) rklar ve kkenleri bilinmeyen bir halk, tarihin ilk medeniyet-
lerinden birisini kurdu. Burada, bizden bir kuak nce Fransz arkeologlar
yirmi bin yllk insan kalntlar ve 4500e uzanan ileri bir medeniyetin iz-
lerini buldu. Elamllarn avclk ve balklk yaptklar gebe bir yaamdan
geldikleri anlalyordu; ancak, daha o zamandan bakrdan mamul silah ve
aletlere sahiptiler; hububat ekiyor, hayvanlar evcilletiriyorlard, hiyeroglif
metinleri ve ticari evraklar, aynalar, ziynet eyalar ve Msrdan Hindistana
ulaan ticaretleri vard Sadece mleki arknn deil, araba tekerleinin
de en eski grnts buradadr; medeniyetin bu mtevaz, ancak yaamsal
arac sonraki yllarda Babilde, daha sonra da Msrda ortaya kacaktr.
***
() Mezopotamyann erken tarihi bir bakma Semitik olmayan Smerli-
lerin, Kiden, Agadeden ve dier kuzey merkezlerden gelen Semit halklar
arasnda bamszlk mcadelelerinin tarihidir. Bu mcadelelerde taraf olan
halklar farknda olmadan, hatta belki de istemeden, ibirlii yaparak, tari-
hin bildii ilk mll, ayn zamanda en yaratc ve emsalsiz medeniyetini
kurdular.
Bu unutulmu kltrn gn na karlmas arkeolojinin ak mace-
ralarndan birisidir. Zamann boyutlarn iyi kavrayamayanlarmzn arka-
ik dedikleri insanlar -yani, Romallar, Yunanllar ve Yahudiler- Smeryay
bilmiyorlard. Herodotun hi duymad, duyduysa bile kendisi iin fazla
arkaik olduunu dnd iin bilmezlikten geldii anlalyor. 250de
yazan Berosus isimli bir Babilli tarihi Smeryay sylencelerden oluan bir
peenin arkasndan gryor: Basra Krfezinin sularndan karaya kan Oan-
nes adl birisinin bakanlndaki bir canavar rk; tarm, metalurji ve yaz
sanatn, dier bir deyile hayat iyiletiren eylerin tm insanoluna bu
Oannesten miras kalyor ve o zamandan sonra yeni bulular yaplmyor.
***
Onca aratrmaya karn Smerlilerin hangi rktan olduklarn syleye-
mediimiz gibi, Smeryaya hangi yoldan girdiklerini de bilmiyoruz. Belki,
Orta Asyadan geldiler, belki Kafkaslar veya Ermenistandan, Frat ve Dicle
43
BATIYA YN VEREN METNLER
44
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
***
Diyonisus (ya da Diyonisos) dininin Trakyada balad ve bilinen dn-
yaya, yani Yunanistan, Msr ve Baks olarak bilindii Romaya, oradan ya-
yld kabul edilir. Bununla birlikte, Diyonisus isminin eski Yunanistann
tarih ncesi Miken ehrinde bulunan Linear B tabletlerinde yer alm ol-
mas, lahn kkenlerinin Akdenizde, Minos medeniyetinin ( 3000-1000)
hkm srd, Giritte olduuna iaret etmektedir.
45
BATIYA YN VEREN METNLER
46
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
***
Osiris ve olu Horusa (dier baz isimleri: Har, Haroeris, Har-pa-khered,
Harpokrates, vb.) Msrda taplmakla birlikte, klt, Yunan Ptolemaic
Hanedanndan itibaren, Yunanistan ve Roma mparatorluuna ( 3000-
400) yaylmtr.
Horus, 25 Aralkta, sis-Meri adnda, sonsuza dek bakire kalan bir baki-
reye, bir maara veya yemlikte doar. sis, analk ve bereket tanras olup,
Cennetin Anas, Cennetin Kraliesi (Regina Coeli) ve Stella Maris ad-
laryla anlr. Gnmzde Roma Katolik Kilisesi de, sann annesi Meryemi
(Mary) ayn sfalarla anmaktadr:
Ben btn varlklarn doal anasym demektedir, tm elementlerin
hanm ve mrebbiyesi, hereyin ilk atas, ilahi glerin bakan, cennetin
kraliesi, semavi tanrlarn birincisi, tanralarn ; havadaki gezegenler,
denizlerdeki hasiyetli rzgrlar, cehennemin sessizlii benim emrimdedir;
benim adma, benim ilahiyatma tm dnyada eitli davran, det ve isim-
lerle tapnlr, nk Firigyallar bana, Tanrlarn Anas derler.10
sisin balangta bakire (veya belki de cinsiyetsiz) bir tanra olduu;
bakire olduuna dair inan Msr pratiinin ileriki safhalarnda da devam et-
mekle birlikte, mritlerinden dnsz zht talep ettii eklinde bir itikadn
da eklendii anlalmaktadr.
Greko-Roman kltr zellikle de sisten hayli etkilenmi, ona Stella
Maris, Deniz Yldz, ismini vermi, Kutup Yldznda simgeletirmitir. ()
[Meryemin] Mesih ile birlikteki pentrleri, sis ve Horusun resimleri ile
arpc bir benzerlik gsterir.11
Osirisin dnyevi babasnn ad Sebtir ve soylu bir aileden gelir. sis,
Osiristen, ilah ldkten sonra gebe kalr. Musann ncildeki hikyesini
anmsatan bir biimde, olu Horusu Nil Nehrinin deltasndaki papirus ba-
taklklarnda saklar. ()
Horusun 25 Aralk civarndaki doum gnnn tapnaklarda kutlanma-
sna da bu aamada baland grlr. Macrobius ve Paskalya Vakayname-
sinin12 Hristiyan yazarnn da belirttikleri gibi, [kutlamalarda] bir bebek
10 Altn Eek (The Golden Ass) gnmze eksiksiz ulaan ilk romandr; on bir blmden oluan epik
romann yazar Lucius Apuleius; 125 180 yllar arasnda yaad.
11 Jordan, Michael, Kyle Cathie Ltd, London, 1992.
12 Ambrosius Theodosius Macrobius(395423) Romal dilbilgisi uzman ve Yeni Efltuncu (Ne-
oplatonist) filozof; Paskalya Vakaynamesi (Paschal Chronicle; Chronicon Paschale, Chronicum
Alexandrinumveya Constantinopolitanum veyaFasti Siculi) Yedinci yzylda Bizansta derlenen
47
BATIYA YN VEREN METNLER
Horus figr ahra benzetilen bir dekorun nne yerletirilen yemlie yatr-
lr, yanna da sisin bir heykeli konurdu. Horus, bir anlamda, insanolunun
Kurtarcsyd. Dnyann olarak, karanlk glerden insanolu adna
intikam alrd.
48
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
lacak olan Vaftizci Anup tarafndan vaftiz edilir. te yandan, vaftizi nem-
li bir gelenek olarak benimseyen Hristiyanlar, en az Aziz Pavlustan itibaren
suya batmann lm benzeri bir deneyim olduunun ayrtndadrlar; sudan
kmak yeni bir hayatn balangc olarak alglanr.
sa gibi su stnde yrmek de dahil olmak zere, Horusun da ok sa-
yda mucizesi vardr. Bunlarn arasnda El-Azarusu (El-Osiris) diriltmesi,
sann Lazarusu diriltmesini anmsatr.
49
BATIYA YN VEREN METNLER
***
sa, 4-30 yllar arasnda yaad. () srailin Nasra kentindendir;
Meryem isimli bir bakireye bir maara ya da ahrda dodu. Yeni Anlamaya
gre (ncil, Luka 1:26-33) () Allah tarafndan Cebrail Melek Galilede
Nasra denilen ehre, Davud evinden Yusuf adndaki adama nianl olan
bir kza gnderildi; kzn ad Meryem idi. Melek onun yanna girip dedi:
selm, ey nimete eren kz, Rab seninledir. Ve Meryem bu szlerden ok
ararak: Bu nasl selmdr? diye dnyordu. Melek ona dedi: Korkma
Meryem nk Allah nnde inayet buldun. Ve ite, gebe kalp bir olan
douracaksn ve adn sa koyacaksn. O byk olacak, ona yce Allahn
olu denecek.
Apocryphal Protevangelion nciline gre, Maara ylesine parlak bir
kla aydnland ki, Yusuf ile Meryemin ebesi a dayanamadlar.
***
Apocryphal Protevangelion Batni ilk-ncil, Resmi Kilisenin btnyle
itibar etmedii ezoterik kutsal metinler anlamndadr. lk Hristiyanlar ta-
rafndan yazld dnlen bu metinler arasnda S 150 civarnda ortaya
kan ve temel kaygsnn Meryemin sann doumundan nce ve doumu
sresince bakire olduunu anlatmak olduu kabul edilen James ncili (Gospel
of James) vardr; Jamesin ocukluk ncili (Infancy Gospel of James) veya
Jamesin Batni ncili (Protoevangelium of James) olarak da bilinir. te yan-
dan, Jamesin, sa Mesihin dnyevi babas, Meryemin nianls Yusufun bir
baka evliliinden olma olu, yani, sann vey kardei olan Aziz James (Adil
James) ile ayn kii olduu sylenir.
15 Harold R. Willoughby, Pagan Regenenation: Blm VI, A Study of Mystery Initiations in the
Graeco-Roman World, University of Chicago Press, 1929
16 Hem bir ilah, hem de bir insan olarak kabul edilen, gnahsz sann bedeninden ve kanndan
oluan Kutsal Yemek, yani hamursuz ekmein sann bedeni, arabn kan niyetine tketildii
Aai Rabbani [communion] Eucharist ayinine gnderme. (.n.)
50
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
17 The Apocryphal Gospel, (The First Gospel of the Infancy) Batni ncil, sa Mesihin ocukluunun
lk ncili, 1:3
18 Veya Hannah, Meryemin annesi. (.n.)
19 Perseues, Yunan mitolojisindeki nemli kahramanlardan biri, babas Zeus, annesi Akrisios kz
Danaedir. (.n.)
20 Apologeticsten, dini inanlar savunan ilahiyat dal. (.n.)
51
BATIYA YN VEREN METNLER
C. MISIR
1. Msrn Kefi*
Will Durant
Msrn hayata dndrlmesi arkeolojinin en parlak bahislerinden biri-
sidir. Orta ada Roma mparatorluunun bir smrgesi ve Hristiyan yer-
leimi olarak bilinirdi; Rnesans, medeniyetin Yunanistanda baladn
farz ediyordu; in ve Hint ile dikkatlice ilgilenen Aydnlanmann bile Msr
hakknda piramitlerin haricinde hi bir bilgisi yoktu. Msroloji [Egyptology]
Napolyon emperyalizminin yan rnyd. 1798de bir Fransz keif seferi-
nin bana geen byk Korsikal, yannda araziyi tanmlamak ve haritala-
mak zere teknik ressamlar ve mhendisler gtrd; tarihi daha iyi anlamak
uruna Msra anlamsz bir ilgi gsteren bir takm akademisyenlere de yer
at. Modern dnyaya Luksor ve Karnak tapnaklarn ilk kez aklayanlar bu
topluluktu. Fransz Akademisi iin hazrladklar kapsaml Msrn Tanm-
lanmas, 18091813 (Description de LEgypte, 18091813) bu unutulmu me-
deniyetin bilimsel aratrmasndaki ilk mihenk tadr.
21 Jean-Franois Champollion(17901832) Fransz eski Yunan ve Latin edebiyat limi, filolog, dou
bilimci ve Msrolog
22 Leonardo de Vincinin (14521519) insan anatomisi zerindeki almalarna gnderme yapyor,
(.n.)
52
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
23 Jean Franois Champollion (1790-1832) Fransz eski Yunan ve Latin edebiyat limi, arkiyat ve
Msrolog.
53
BATIYA YN VEREN METNLER
***
Mumyalamak konusundaki uzmanlklarna karn, Msrllar insan bede-
ni zerindeki almalarnda ileri gidemedi. () Kalbin organizmay yaa-
tan g olduunu, dolam sisteminin merkezinde yer aldn biliyorlard.
Ebers Papirusunda, damarlar tm uzuvlara ular, yazmaktadr, hekim
parman ister hastann alnna, ister ensesine, isterse eline () isterse aya-
na dokundursun, kalbe ular. Buradan Leonardoya bir admlk yol kal-
mt ancak, o adm atmak bin yl srd.
Msr bilminin parlad alan eczaclktr. Kltrel yaamlarnn hemen
her alannda olduu gibi, burada da rahiplerle balam olup mistik kken-
lerinin izlerini tar. Halk arasnda hastalklardan koruyan ya da hastalklar
tedavi eden muskalar () ilalardan daha poplerdi () Byk hekimler,
cerrahlar, uzmanlar [hurafelerden] dodu; nl Hipokrat yeminine intikal
eden ahlak yasasn oluturdular.
54
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
3. Sanat, Mimari
Bu medeniyetin en byk unsuru sanatdr. Burada, tarihin eiin-
de bulduumuz sanat, herhangi bir modern milletinkinden stn, sadece
Yunanistandaki ile kyaslanabilecek llerde gl ve gelimitir. nce-
leri refah ve barn salad lks ortam, daha sonra III. Thutmose ve II.
Ramsesin hkmranlklarnda bask ve savatan elde edilen ganimetler,
Msra devasa mimari, eril heykeller, mkemmele yakn yzlerce tali sanat
dal iin frsat tand. Msr sanat ilerlemeye ilikin tm teorilerin tkandk-
lar noktadr.
Hacim ve dayankllk ile gzellik ve kullanllk bilekesi olduundan,
mimari, arkaik sanatlarn en soylusuydu. Mezarlar ve evlerin dlarn ss-
leyerek, mtevaz bir balang yapt. Ahap pek az bulunan bir malzemey-
di, Msrllar gnete piirilmi kerpi, kireta, oka da granit kullandlar.
Ev yapmnda kullanlan kerpi, dayanksz olduundan zamanmza ulaan
sivil mimari rnekleri pek azdr. () Msr mimarisine ilikin izlenimimizi,
55
BATIYA YN VEREN METNLER
***
Arkaik Dnyann Yedi Harikas eski Yunanda Dou Akdeniz ve Ege k-
ylarnda geziye kan turistler iin dzenlenmi popler gezi rehberlerinden
derlenmi bir listedir. Bu rehberlerin en iyi bilinenlerinden birisi Birin-
ci yzyln ikinci yarsnda yaam olan Yunan airi Saydal Antipatrosun
(Lbnann en byk ehri, Sidon) dieri ise Bizansl Philonun derlemeleridir.
Yedi eserden oluan bu liste, yllar iinde saysz deiiklie uram (rne-
in, Hristiyanln yaylmasyla birlikte listeye Romadaki Colesium, Nuhun
gemisi ve Sleymann Tapna eklenmiti) olmakla birlikte, Hufu Piramiti,
Babilin Asma Baheleri, Efesteki Artemis Tapna, Olympiadaki Zeus Hey-
keli, Mula, Bodrum civarndaki Halikarnas Mozolesi, Helosun Rodostaki
Heykeli ve skenderiyedeki Deniz Fenerinden oluur.
Eski Yunanllarn gezi heveslerini tetikleyen, Drdnc yzylda bi-
linen dnyann byk bir ksmn fetheden Byk skenderin seferlerinin
uyandrd ilgidir. Bylece balayan gezilerde grdklerini yazan seyyahla-
rn tuttuklar kaytlar zaman iinde dzenlenmi, ilk turist rehberleri olutu-
rulmutur. lk rehberlerde harika szcnn yerine Yunancada grlecek
eyler anlamna gelen theamata kelimesi kullanlrd.
***
56
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
***
Her ne kadar Msr astronomisine ilikin bilgilerimiz kstl ise de Orion Ko-
relasyon Teorisine gre Giza Piramitleri Orion (Cabbar Avc) takmyldznn
kemerini oluturan Alnitak (Zeta Oranis), Alnilam (Epsilon Oranis) ve
Mntka (Delta Oranis) yldzlarnn bire bir izdmleridir. ngiliz Gazeteci-
Yazar Graham Hancock (d.1950) ile Belikal naat Mhendisi Robert Bau-
val (d.1948) Giza Piramitlerinin ve Sfenksin corafi konumlar itibariyle Leo,
Orion takmyldzlar ve Samanyoluna tekabl ettiklerini, yaygn akademik
kabullere ters den bu gerein yerleik arkeologlar tarafndan yok sayld
veya bastrldn iddia etmektedirler.
57
BATIYA YN VEREN METNLER
D. BABL
1. Babilliler ve Hamurabi*
Will Durant
Bugn Babilin kalntlarna bakan hi kimse, Frat boyundaki bu scak ve
kasvetli oran bir zamanlar astronomiyi neredeyse yaratan, tbbn geliime
byk katklarda bulunan, dilbilgisini bilimletiren, ilk byk yasa metinle-
rini hazrlayan, Yunanllara matematiin, fiziin ve felsefenin temel ilkeleri-
ni reten, Yahudilere dnyaya tevdi edecekleri mitolojiyi veren, Araplarn
Orta a Avrupasnn uykuya yatm ruhunu ayaa dikmekte kullandklar
bilimsel ve mimari irfann bir ksmn nakleden zengin ve kudretli medeni-
yetin bakenti olduunu tahmin edemez. Sessizce akan Frat ve Diclenin
nnde dikilirken, bunlarn Smerya ve Akat sulayan, Babilin Asma
Bahelerini yeerten ayn nehirler olduklarna inanmak zordur. [Oysa] Bu
nehirlerin bereketi ve nesillerinin emei ile, Babil, Yahudi efsanelerinin
cenneti*24 (Eden) ve bat Asyann tahl ambar olmutu.
() Akat-Smer atmas, Akatlarn zaferi ve Babilin gney
Mezopotamyann bakenti olmasyla sonuland. Bu tarihin balangcn-
da, fatih ve yasa koyucu, gl Hamurabinin ( 21232081) krk yllk
hkmranl yer alr. (...) Onun ynetiminde aa vadinin sava kk
devletikleri birlie ve bara zorlandlar; tarihi kanunnamelerle dzen ve
gvenlik iin disipline sokuldular.
Hamurabi Kanunnamesi, topraktan 1902de Susadan karld. 1100
civarnda Elamdan sava ganimeti olarak Babile getirilen -halen Louvreda-
yeil diyorit tandan bir silindir zerine kaznmt. Musannki gibi, bu
yasalar da Gkyznden armaand; silindirin bir yznde emirleri biz-
zat Gne-Tanrs amatan alan kraln sureti vard. nsz de neredeyse
Gkyznde yazlmt:
Anunaki ve Belin marur kral, Gk ve Yeryznn Efendisi, topran
kaderini belirleyen Anu, tm insanln ynetimini Marduka tevdi ettiin-
de () Babilin marur adn andklarnda; dnyann drt bucanda me-
hur edip, ortasnda temelleri gk ve yeryz kadar salam sonsuz bir krallk
kurduklarnda ite o zaman Anu ve Bel, tanrlarn kulu yce prens olan
beni lkede adaleti hkim klmak, gnah ve ktl yok etmek, glnn
zayf ezmesini nlemek () lkeyi aydnlatmak ve halkn refahn arttrmak
iin ard. Bel tarafndan hkmdar tayin edilen, bolluk ve bereket ge-
58
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
***
() Tanrlar verek balayan kanunname, onlar daha fazla dikkate al-
maz ve hayret uyandracak kadar seklerdir. En gelimi yasalar en vahi
cezalarla harmanlar, ilkel bir lex talionis25 ve ikenceyle yarglama usuln
dikkatle ilenmi dava usulleriyle bir arada yrtrken, evlilik ii zorbal
asgariye indirmek iin zel gayret gsterir. Toplam 285 yasa, bilimsel dene-
bilecek bir dzenle, zel Mlk, Ticaret ve , Aile, Hasar ve i balklar al-
tnda bin yl sonrasnn Asurlularndan ve pek ok bakmdan modern Avrupa
devletlerininkinden daha gelimi ve medeni bir hukuk sistemi olutururlar:
Bilge Kral Hammurabinin yerletirdii adil yasalar ve (onlar vastasyla)
lkeye verdii istikrarl destek ve temiz hkmet Ben, koruyucu hkmda-
rm Smer ve Akat lkesinin halkn gsmde tadm. () Gl zayf
ezmesin, dula yetime hakszlk etmesinler diye onlar bilgece dizginledim.
Davas olan herhangi bir mazlum benim adalet kral suretime gelsin!
Antmdaki yazlar okusun! Ar szlerime kulak versin! Ve benim antm
onu davasna ilikin olarak aydnlatsn ve davasn anlamasna yardmc ol-
sun! Yreini rahatlatsn, Hamurabi gerekten de halknn zbabas gibi bir
kral! diye nlesin, halkn her zaman refaha kavuturdu ve lkeye temiz
hkmet verdi.
Gelecek gnlerde, gelecek zamann tmnde, lkenin kral olacak olan,
antmn zerine yazdm adil szlere riayet etsin!
* Will Durant, Our Oriental Heritage, s.218-221.
2. Babil Tanrlar
Kraln kudreti sadece yasalar ve soylular tarafndan deil, rahipler tara-
fndan da kstlanmaktayd. Teknik olarak kral, tanrnn ehrinde bir vekil-
59
BATIYA YN VEREN METNLER
den ibaretti. Vergi tanrnn adna toplanr, dolayl ya da dolaysz olarak ta-
pnaklarn hazinelerine girerdi. Halkn gznde kral olmas iin rahiplerin
kendisine iktidar teslim etmeleri, Belin elini vermeleri ve Mardukun su-
retini sokaklarda resmi geit yaparak dolatrmalar gerekirdi. Bu trenlerde
monark, rahip kyafeti giyinir, bylece kilise ve devletin birliini ve bel-
ki de kralln ruhban temelini simgelerdi. Taht, doastln tm albeni-
si ile sarmalanmt; bu durum, isyan, sadece boynun deil, ruhun da vu-
rulmas riskini tayan vahim bir kfr yapyordu. Kudretli Hammurabi bile
kanunnamesini tanrdan almt Babil, fiilen teokratik bir devletti..
sadan nce Dokuzuncu yzylda yaplan resmi bir sayma gre, tanr
says 65.000 civarndayd. Her beldenin, semtin, kyn kendi hami-tanrs
vard; En Yce Tanry tanmakla birlikte, insanlar gnlk tapnmalarnda
kendi tanrlarna dnerlerdi: Larsa, amaa; Uruk, tara; Ur, Nannara. S-
mer panteonu, Smer devletinden daha uzun yaad.
Tanrlar insanlara uzak durmazlard. ou yeryznde, tapnaklarda ya-
ad; midelerine dkndler; gece ziyaretlerine gittikleri dini btn kadn-
lara beklenmedik ocuklar verdiler. (...)
En eski tanrlar astronomik olanlaryd: Anu, yerinden oynatlamayan
gkyz; ama, gne; Nannar, ay, Bel veya Baal, Babillilerin ldklerin-
de sinesine dndkleri toprak. Her ailenin kendisine dua ettikleri, sabah-
akam iret ettikleri hane-tanrlar; her bireyin kendisini zarardan ve keyif-
ten koruyan ilah (koruyucu melei demek daha doru olabilir) ve tarlalar
gzeten bereket cini vard. Yahudiler kendi meleklerini muhtemelen bu ruh-
lar kalabalnn arasndan setiklerinden oluturdular.
knaton ve kinci ayada iaretleri grnen tektanrcla Babilde rast-
lanmaz.
***
Yazarn bahsettii knaton (ya da Atenin etkin ruhu) Msr on yedi yl
yneten IV. Amenhotepin (On Sekizinci Hanedanlk) tahta kmadan nce-
ki addr. 1336-34 yllarnda len knaton, oktanrl terk ederek Beinci
Hanedanlktan ( 24942345) kalma Gne Tanrs Rann bir eitlemesi
olan Atende karar klar. Atene Byk lahi balkl bir iir yazan knaton,
Atene yaratc, hayat veren olarak sena ederken, yldzlardan stn tutar; s-
radan tanrlardan stn bir stat verir. Msrda tektanrclk knatonun l-
myle sarslr, geleneksel inanlara geri dnlr.
ncilde Eski Antlamada yer alan Mezmur 104n (Psalm, 104) Atenin
Firavun IV. Amenhotep tarafndan kaleme alnan ilahisine artc biimde
benzedii ileri srlr:
60
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
Mezmur 104:*
Ey canm, RABB takdis et, Ya RAB Allahm, ok byksn;
Cell ve hametle giyinmisin.
Sen esvap gibi giyen;
Gkleri perde gibi geren;
Yukar odalarn sularda at kuran;
Bulutlar kendine araba eden;
O ki, yelin kanatlar stnde gezer;
O ki, rzgrlar melekler,
Ate alevini hademe eder;
Yeri temelleri zerine kurdu;
Ebediyen sarslmayacaktr
()
* Kitab Mukaddes, Eski ve Yeni Ahit, s.601; bran, Kildan ve Yunan dillerinden son tashih edil-
mi tercmedir, Kitab Mukaddes irketi, 1969, s.601.
***
Babilde tektanrcla benzeyen gelime, fetihler sonucunda genileyen
ve gelien devletin, yerel tanrlar, kendi aralarndan bir tanesinin stnl-
n kabule ynlendirmesi, yurtsever saiklerle hareket eden baz ehirlerin
sevdikleri tanrlarn kadirimutlak dayatmay kabul etmelerine raz olmalar-
dr. Neboya inan, der, Nebo, baka tanrya inanma,: bu Yahudilere veri-
len emirlerin ilkine benzemez deildir.26
Zaman iinde tanrlarn saylar azalr, tali tanrlarn nitelikleri nem-
li olanlarna atfedilir. Bu yolla, aslnda gne ilah olan Marduk, tm dier
tanrlara stnlk salar, Babilin tanrs olur; Bel-Marduk diye anlmaya
balar; Bel ngilizcedeki the anlamndadr. tar ve Babilliler en ayrca-
lkl dualarn ona gnderir olurlar.
tar (Yunanllar iin Astarte, Yahudiler iin Atoret) bizi Msrn sisi-
nin benzeri, Yunann Afroditinin ve Romann Vensnn prototipi oldu-
u kadar, Babilin en acayip detlerinden birisinin resmi mirass olmas
26 Nebo erdem ve yaz tanrs Nabunun ncildeki ad; Nabu, tanr Marduk ve ei ana tanra
Sarpanitin veya Eruann veya tarn ve/veya Beltisin olu. (.n.)
61
BATIYA YN VEREN METNLER
62
BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI
63
BATIYA YN VEREN METNLER
64
III
BATI GELENEKLERNN
KLASK KAYNAKLARI
65
BATIYA YN VEREN METNLER
A. FELSEFE
Yunan speklasyonunun sonralar felsefi olarak tanmlanan konulardaki en ar-
pc zelliinin, oluum hz olduu sylenir. Anlalan odur ki, yeni dncelerin
oluum hz, insanolunun, giriimlerini ve etkinliini oyalayan zihin karkl veya
kayglarla baa kmann yeni ve radikal yollarn kefetmesiyle ilgilidir. Ve bylesi
keifler, insan geleneksel yntemleri bir kenara iterek, tm gayretini yeni olana
odaklamaya yneltmektedir.
Yunan filozoflarnn sadece iki yzyl iinde, dnyann ve insanolunun doasn
sylencelerle deil, akl yoluyla ve geni bir alanda sorgulayarak muhtemel cevap-
lar aramaya koyulmu olmalar, devrim saylmaktadr. Her halkrda, sz konusu
sre, fevkalade youn bir entelektel faaliyettir. Ve bu entelektel faaliyet, muta-
bakatla deil, zerinde uzlalamayan birka cevap nedeniyle, atmayla ve Beinci
yzyln ikinci yarsnda, aklc yaklamn ortaya kard sorunlara kesin/doru ce-
vaplar verme kapasitesinin olup olmadn sorgulayan Septisizm (Kukuculuk) ak-
mnn douuyla sonulanr. (JS)
66
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
Sokratn Savunmas*
Efltun
Dorusu Atinallar, Meletosun bana ykledii ktlklerin sulusu ol-
madma inandrmak iin sizi, saptamam uzatmam gerektiini sanmyo-
rum; dediklerim yeter. Ama daha nce de sylediim gibi, bana kar bes-
lenen dmanlklar, gnler saysz; iyi bilin, dorudur bunlar. Sulu diye
yargl olursam, ite bunlar yznden olurum, bu yzden yitiririm. Ne Me-
letos, ne de Anitos1 yznden. O leke srmeler, u bir yn adamn eke-
mezlii yok mu, nice nice kiilerin yok olmalarna yol at, daha da aar el-
bet; yle ya bu ktlk gelip bana dayanmakla kalmaz ki.
Belki yle diyecek biri bana: Peki Sokrat, seni byle lme srkle-
yecek bir yaam srmekten utan duymuyor musun? Bu adama u doru
yantla karlk verebilirim: Yanlyorsun gnldeim. Bir adamn deeri
ne denli az olursa olsun, lr mym, kalr mym diye dnmemelidir o
adam. Bir i grrken doru mu eri mi davrandn, yiit bir adam gibi mi,
yoksa dlek bir adam gibi mi davrandn dnmelidir yalnz. Sana kalr-
sa, Troiada len yar-tanrlarn hepsini, bu arada onursuzlua kar her trl
sakncay gze ald iin, zellikle Thetisin olunu2 bnlkle damgalamak
gerekir. Onun Hektoru bir ayak nce ldrmek iin ivecenlik ettiini g-
ren anas, tanr kadn, yanlmyorsam aa yukar u szleri sylemiti ona:
Olum, arkadan Patroklosun lm cn alrsan, yok edersin Hektoru,
unu bil ki sen de leceksin; nk pn arkasndan yarg bekliyor seni,
tanr dilei byle buyuruyor. Bu t lme, sakncaya kulak asmamaktan
alkoymad onu; gnldelerinin cn almadan, alak olarak yaamaktan
daha ok korkuyordu. urada, u gibi, maskara gibi durmaktansa, cm
alaym dmanmdan, sonra ben de leyim!3 lme, sakncaya bana msn,
dedi mi o? En doru davran, Atinallar, bir kimsenin yeri neresi olursa
olsun, ister kendinin yarak bulup setii, ister komutannn gsterdii yer-
de sakncaya kar dayatmak, diretmektir bence; lm, ona benzer daha
nice sakncalar deil, ancak onuru gz nnde tutmaldr insan. Atinal-
67
BATIYA YN VEREN METNLER
lar, benim iin de bundan baka trl davranmak, ok garip bir elimeye
dmek olurdu; nk Potideada, Amphipoliste, Delionda4, setiiniz ko-
mutanlarn gsterdikleri yerde, her trl lm sakncas karsnda btn
gzpekliiyle duran ben, imdi tanr5 beni, kendimi ve bakalarn incele-
mek, snamak iin filozoflukla grevlendirdiinde lm ya da baka bir ey
korkusuyla iimi brakp nasl kaardm? Byle bir tutum gerekten ar bir
su olurdu. Kendimi bilge sanarak lm korkusuyla tanr buyruuna ba
emeseydim, o zaman pek hakl olarak yarg yerine arlabilir, tanrlarn
varln yadsmaktan sulandrlabilirdim. nk lm korkusu, Atinallar,
kiinin gerekte bilge deilken kendini bilge sanmas deil midir? Kiinin
bilmediini bilir sanmas deil midir? Gerekte, kimse bilmiyor lmn ne
olduunu; insana vergi en byk iyiliktir belki lm; ama en byk kt-
lkm gibi korkuluyor ondan. Bilmediimiz bir eyi bildiimizi sanmak
knanacak bir bilgisizlik deil midir? Birok insanlardan ite bu bakmdan
ayrmlym yarglar; bir takm ilerde baka birinden daha bilge olduumu
demeye dilim varmyorsa bundandr. yle ya, ben teki dnyada olup bi-
tenleri yeterince bilmeyerek, biliyor dncesine kaplmyorum. Ama tan-
r olsun, insan olsun kendimden daha iyi birine ktlk yapmann, boyun
ememenin kt ve utanlas olduunu biliyorum. Ktlk olduunu iyice
bildiim eylerden korkarm; ama iyi olmadn kestirmediim eylerden
ne korkar, ne de ekinirim.
Beni koyuverseniz bile, beni sizin karnza karmamak gerektiini ya da
karlrsam yzde yz lme yargl klmanz gerektiini -nk lm ceza-
s verilmezse ocuklarnz Sokratn tlerini dinleyerek bsbtn batan
kacak, bozulacaklardr- syleyen Anitosu dinlemezseniz; bu sav stne
bana: Sokrat Anitosu dinlemeyerek salvereceiz seni, ancak bir koulla,
artk bundan byle insanlar snamayacak, sorguya ekmeyecek, filozofluk
etmeyeceksin; bu koulu yerine getirmezsen leceksin deseniz; sylediim
gibi, beni bu koulla salverirseniz, yle yantlarm sizi: Atinallar, say-
g ve sevgim vardr sizlere, ama ben size deil, tanrya boyun eerim daha
ok, son soluuma dein, elimden geldiince felsefe ile uramaktan, siz-
leri buna yneltmekten, felsefeyi retmekten geri durmayacam. Kiminle
karlarsam, alkanlm zere, yle diyeceim ona: Sen ki gnldeim,
Atinalsn, dnyann en byk, bilgeliiyle, gcyle en ok n salm ken-
tin hemerisisin, paraya, ana, onura bunca nem verirsin, sklmaz msn
bundan, yzn kzarmaz m? inizden biri bana kar koyup bu saydkla-
4 Kuzey Yunanistanda bir site. Atina -Sparta savann balarnda, 430da, uzun bir kuatmadan
sonra Atina tarafndan ele geirildi.
5 Apollon.
68
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
69
BATIYA YN VEREN METNLER
Devlet*
Efltun
imdi yaradlmzn nereye kadar aydnlatlabilmi ya da aydnlatla-
mam olduunu kafanda canlandraym: Yeraltndaki bir maarada yaayan
insanlar dn. Yaadklar bu maara, a alsn ve maarann her yerine
k girsin. Buradaki insanlarnn ayaklarnn ve boyunlarnn, ocukluk-
larndan itibaren zincirle balanm olduunu, bu yzden hareket edeme-
diklerini ve kafalarna dolanm olan zincirlerden dolay nlerinden baka
hibir yer gremediklerini dnelim. Arkalarnda, yukarda bir yerde ate
yanyor. Atele tutsaklar arasnda ykseke bir yol, bu yolun yan taraflarn-
da da kukla oyuncularnn nnde kuklalarn oynattklar perdeye benzer
dk bir duvar var.
Evet.
nsanlar, duvar yapmaya yarayan eitli aletler, tahtadan, tatan ve e-
itli malzemelerden yaplm heykeller ve hayvan figrlerini ellerine alm
duvarn dibinden yryorlar. Bu tadklarnn grntleri duvara yansyor.
Yryenlerin bazlar konuuyor, dierleri ise sessizce yollarna devam edi-
yorlar.
Kafamda tuhaf grntler canland. Tutsaklar da ok tuhaf.
Bizim gibi, dedim. Sadece kendi glgelerini ya da birbirlerinin, atein
maarann kar duvarna yanstt glgelerini gryorlar.
70
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
71
BATIYA YN VEREN METNLER
72
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
73
BATIYA YN VEREN METNLER
74
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
75
BATIYA YN VEREN METNLER
liini grm olacaksnz; bylece, ayn zamanda sizin olan sitemiz, bir rya
olmaktan kp gereklemi olacak ve dier sitelerden daha farkl bir ekil-
de ynetilecek; dier sitelerden insanlar, srf glgelerden dolay birbirine gi-
rip ok iyi bir ey sandklar ynetimi eline alabilmek iin lgnca bir mca-
dele vermektedirler. Oysa, hakikat udur ki: Yneticilerin ynetmeye istek-
li olmadklar siteler, her zaman en iyi ve en kolay ynetilen sitelerdir; yne-
ticilerin ynetme iini byk bir istekle yaptklar sitelerse en ktleridir.
Devlet*
Efltun
Sitemizin, dedim, gerekten doru kurulduunu ve birok iyi nitelik-
lere sahip olduunu dnyorum. Bu iyi niteliklerden en bata geleni, iir
sanatyla ilgili olarak getirdiimiz kuraldr. Hangi kural kastediyorsun?
diye sordu Glaukon. Takliti iiri reddeden kural. nsan ruhunun farkl
ynlerinin zelliklerini artk biliyor olduum iin, bu kuraln deerini de
artk ok daha iyi anlyorum. Ne demek istiyorsun? Tragedyaclara ve
dier takliti airlere anlatmayacan bildiim iin bunu sana anlatabilirim.
Bence bu tr iirlerin hepsi, dinleyenlerin akl gcne zarar verir. Bunun
nne gemenin tek yolu, taklidi yaplan eyin gerek bilgisine ulamaktr.
Ne sylemek istediini tam anlamadm, dedi. lkgenlik yllarmdan beri,
adn sylerken bile dilimin srt, btn etkileyici tragedya iirlerinin
en byk ustas ve reticisi Homerosu ok sevsem de bir insan, hakikatten
daha stn olamayaca iin dncelerimi syleyeceim, dedim. Syle
tabii, dedi. Dinle yleyse. Daha dorusu, soracaklarma cevap ver. Peki-
yi, sor. Taklit denen eyin ne olduunu syler misin bana? Bunun ne anla-
ma geldiini gerekten bilmiyorum, dedi. O halde, bunu ben nasl biliyor
olabilirim, diye sordu. Neden olmasn? ou kez, gzleri iyi grmeyenler,
iyi grenlere oranla bir eyi daha abuk grebilirler, diye cevap verdim.
76
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
ok doru, dedi. Ancak, bu konuda biraz olsun kafamda bir fikir uyanm
olsa bile, sen varken bunu sylemeye cesaret edemem. O yzden, bunun
cevabn sen bulmaya al, dedi. Pekiyi o zaman, aratrmamza, her za-
manki gibi balayalm: Ayn ad tayan nesnelere ilikin olarak ortak bir
idea, form9 oluturuyoruz. Ne sylemek istediimi anlyor musun? Evet,
anlyorum. Buna genel bir rnek verelim: Dnyada, ok sayda yatak ve
masa var, deil mi? Evet. Ancak, bunlara ilikin sadece iki idea ya da
biim var; biri yatak, dieri de masa ideas. Doru. Bunlar yapan bir kii,
sz konusu idea erevesinde, kullanmamz iin yatak ya da masa yapar -bu
ve buna benzer rneklerdeki konuma biimimiz bu- ancak, hibir zanaatkr
idea yapamaz, deil mi? Kesinlikle yapamaz, dedi. Ne syleyeceini bil-
mek istediim bir zanaatkr daha var, dedim. Hangi zanaatkr? Dier
tm zanaatkrlarn ilerini yapan kii. Olaanst bir insan olmal bu de-
diin, dedi. Bekle biraz. Bunu sylemek iin daha ok nedenin olacak.
nk o sadece her tr tas, taba deil, ayn zamanda bitkileri, hayvanlar,
kendisini ve baka her eyi de yapar. Yeryzn, gkyzn, gkyznde ve
yerin altnda bulunan eyleri ve ayrca tanrlar da yapar, dedim. Bu adam,
hi hata yapmayan bir eit byc olmal. Desene, grlmedik ustalkta bir
sofist bu, diye cevap verdi. Sylediklerime inanmyorsun, deil mi? Byle
bir yaratc olamaz m diyorsun? Btn bunlar, senin bile yapmann bir
yolu olduunu bilmiyor musun? dedim. Nasl bir yol bu? Kolay bir yol
dedim. Daha dorusu, bunu ksa srede, kolaylkla baarmann birok yolu
var. Ama en hzl yolu, bir ayna alp saa sola evirmek. ok gemeden g-
nei, gkyzn, yeryzn, kendini, hayvanlar, bitkileri ve biraz nce s-
zn ettiimiz dier her eyi aynada yapabilirsin. Evet, ama bunlar sadece
grntden ibaret olur, diye konutu. ok gzel. te imdi asl noktaya
geliyorsun. Resim sanats da, baka baz sanatlar gibi, grntler yara-
tr, deil mi? Elbette. Sanrm, resim sanatsnn yaptklarnn gerek
olmadn syleyeceksin. Ama resim sanats, yatak yaparken, sonuta bir
yatak yapm olmaz m? Evet, ama yapt gerek bir yatak deildir diye
cevap verdi. Pekiyi ya, yatak yapan marangoz iin ne diyeceksin? Onun,
szn ettiimiz ideay, yatan zn deil, sadece belirli bir rneini yap-
tn sylememi miydin? Evet, yle sylemitim. O halde, mevcut bir
eyi yapmadna gre, gerek varl deil, sadece onun bir benzerini yap-
m olur. Eer biri kar da, yatak ya da baka bir ey yapan marangozun
yapt eyin gerekten var olduunu sylerse, bu gereklikle badamaz.
Filozoflar da bunun gereklikle badamadn sylerler dedi. yleyse,
77
BATIYA YN VEREN METNLER
78
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
79
BATIYA YN VEREN METNLER
natamam/gdk varlklar arasnda ahenk tesis etmenin bir tr fizyolojik veya meka-
nik yolu olarak tanmlar. ncs, Agathon, konuyu, ad Ak olan bir tanr olarak
ele almay seer ve bu kutsal varl insandaki iyinin, gen ve adil kayna olarak tarif
eder. Sokrat, gen dostu Agathonu bir ayna gibi kullanarak Akn kendi tanmn
yapmaya koyulur.
len (Sempozyum)*
Efltun
Dostum Agathon, gerekten de gzel bir balang yaptn konumana.
Sevgiyi vmeye balamadan nce, onun kim olduunu ve neler yaptn
sylemek, ok yerinde bir seimdi, ben de kabul ediyorum. Ama eer onu bu
kadar iyi biliyorsan, u sorumu yantla: Sevgi, kendisinden baka bir eyin
sevgisi midir, yoksa hibir eyin sevgisi deil midir? Sorun, onun bir anne-
den mi, yoksa bir babadan m doan bir sevgi olduu deil -ki bu soru ger-
ekten de sama olurdu- ama sorumu bir baba iin de dnebilirsin: Baba,
bir eyin babas mdr, yoksa hibir eyin babas deil midir? Beni doru
cevaplamak iin, bir babann baba olmas iin, ondan olan bir kz ya da oul
bulunmas gerektiini sylemek zorundasn, haksz mym?
Elbette haklsn, der Agathon.
Anne iin de ayn eyleri sylemez miydin?
Sylerdim.
Pekl, imdi syleyeceklerimle birlikte, daha iyi anlayacaksn bunu.
Bir Karde, ona karde diyebilmemiz iin birilerinin kardei olmak zorun-
da deil midir?
Tabii.
Hatta bir erkek ya da kz karde.
Evet, yle.
imdi de Sevgi iin dn ayn sorumu: O bir eyin sevgisi midir, yok-
sa deil midir?
Bir eyin sevgisi olmaldr elbette.
O zaman aklnda tut bunu: Sevgi, bir eyin sevgisidir. Ve imdi unu ya-
ntla: Sevgi, sevgisi olduu eyi arzular m, arzulamaz m?
Elbette arzular.
Bu arzulad ey, onun sahip olduu bir ey midir, yoksa deil midir?
Galiba deildir, en azndan yle olmamas gerekir.
Galiba diyecek yerde, arzulamann ne olduunu dn. O, bizde olan
m istemektir, yoksa bizde olmayan m? Bizde olan arzular myz yoksa ar-
80
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
81
BATIYA YN VEREN METNLER
Evet.
O zaman Sevgi, gzellie sahip deildir.
Gerekli bir kabul, dedi Agathon.
Pekiyi, insan gzellikten yoksun ve onun peinde olan bir eye gzel di-
yebilir mi?
Tabii ki diyemez.
Ya sen? Hl Sevginin gzel olduunu dnyor musun?
Bunun zerine Agathon yle der:
yle grnyor ki, Sokrat, az nce konuurken, ne hakknda konutuu-
mu tam olarak bilmiyormuum.
Olsun, Agathon, gzel bir konumayd yine de. imdi bir ey daha sora-
cam. yi eylerin, ayn zamanda gzel olduklarn dnmez misin?
Dnrm.
yleyse, Sevgi iyilie de sahip deildir, nk gzellikten yoksun biri
iyilikten de yoksun olur.
Sana gcm yetmiyor Sokrat, nasl diyorsan yle olsun.
Ama sevgili Agathon, asl senin g yetiremediindir doru olan. Yok-
sa Sokrat yenmek hi de zor deil. imdilik seni kendi haline brakaca-
m ve bir zamanlar Diotima adndaki Mantineal10 bir kadnla sevgi ze-
rine konutuklarmz anlatacam. Sadece bu konuda deil, baka birok
konuda da bilge biriydi o. Bir keresinde, Atinallara kestirdii kurbanlar-
la, siteyi on yl boyunca uzak tutmutu vebadan. Bana sevmek sanatn -
reten de oydu ve imdi elimden gelenin en iyisini yapp Agathonla anla-
tmz konunun zerinden kadnn bana rettiklerini izleyerek konuma-
m yapacam. Tpk senin yaptn gibi Agathon, nce Sevginin kim ol-
duunu ve yapt ileri bilmemiz gerekiyor. Ben, kadnn sorularn size
sylemekle en iyisini yaparm, sanrm. nk benim kendi fikirlerim, az
ok Agathonla az nce konutuklarmza benziyor; sevginin byk bir tan-
r ve gzele duyulann sevgi olduu. Kadn, benim szlerimi Agathona kar-
sylediim szlerle rtt ve benim szlerimden yola karak, Sevginin
aslnda iyilie de gzellie de sahip olmadn kantlad. Ne demek Dio-
tima, Sevgi irkin ve kt bir ey mi? diye sorduumda ise: Konuurken
ayan sakn, dedi bana; Gzellie sahip olmayan, irkin olmak zorunda
mdr? Tabii ki yledir. Bilgece olmayan bir ey de cahillik midir? kisi-
nin arasnda bir yer yok mudur sence? Ne olabilir ki o dediin? Bu, insa-
nn sebebini bilmeksizin de doru iler yapabilmesidir. Buna bilgelik diye-
meyiz, nk mantk kullanlmadan bilgiye ulalamaz. Cahillik de diye-
82
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
meyiz, nk bilgi tesadfen elde edilse bile cahillik olmaz. Demek ki, bil-
gelikle cahilliin arasnda doruluk kans var. Haklsn dedim. Demek ki,
gzel olmayana irkin, iyi olmayana da kt demek zorunda deiliz. Sev-
gi iin de ayns geerlidir. Ona iyi veya kt diyemeyeceimiz gibi, gzel
veya irkin de diyemiyoruz. O, ikisinin arasnda bir yerdedir, byle anlama-
lsn. Evet ama Sevgi byk bir tanr olarak kabul ediliyor, diye hatrlat-
tm. Sadece onu bilmeyenler mi yle kabul ediyor, yoksa dierleri de mi?
Hepsi. Aklm almyor. Onu bir tanr olarak bile kabul etmeyenler, byk
bir tanr olarak nasl kabul edebiliyorlar? dedi Diotima glerek. Kim tan-
r olduunu kabul etmiyor Sevginin? Biz; sen ve ben. Bunu nasl syle-
yebiliyorsun? ok kolay. Btn tanrlar gzel ve mutlu deil midir, syle-
sene? Hangisinin gzel ve mutlu olmadn syleyebilirsin? Asla syleye-
mem Yce Zeus! Mutlu kimseler iyilik ve gzellie, zaten sahip deiller
midir? Evet, yledirler. Fakat az nce Sevginin gzellik ve iyilii arzula-
dn, nk onlara sahip olmadn syledin. Evet, yle. yle bir tanr-
nn var olmas mmkn mdr? Hayr, deildir. Grdn ite, sen de onun
tanrlna inanmyorsun.
Nedir o zaman Sevgi, lmllerden biri mi? Asla. Nedir o zaman?
Az nce dediim gibi, lmllerle lmszlerin ortasnda bir eydir o.
Ama tam olarak nedir? Tanrsal bir nesnedir Sokrat. Tanryla insan ara-
sndaki varlklardan biri. Grevi nedir? nsanlar ve tanrlar arasnda
haber gtrp getirir, dilek ve kurbanlarmz onlara ulatrr, onlardan da
emirleri ve kurbanlarmzn mkfatn getirir bize. Tanrlarla aramzdaki
akl kapatarak, bizi onlara balayp onlarla btnletirir. Khinlerin bil-
gisi, din adamlarnn kurban ve tren ileri, gelecei grmek, byclk gibi
ilerdeki baar, hep ondan gelir. Tanr, hi yormaz kendini. Bu ey insanlara
uykuda ya da uyankken gelir ve onlar tanrlarla grtrr. te bu insan-
lar, onlara sahip olanlardr. Fakat bu ilerden baka ilerle uraanlarnki
el ileridir, gle ilgilidir. Tanryla insan arasndaki varlklar, ok eitli ve
deiiktir; onlardan biridir Sevgi.
Annesi ve babas kimdir? Bu uzun bir hikye ama sana olduu gibi an-
latacam. Afrodit11 doduunda btn tanrlar kutlamaya gelmi. Metisin
olu Poros da bunlarn arasndaym. Ziyafet bittikten sonra Penia kagel-
mi ve onlardan payn isteyerek kaplar tutmu. Bu srada Poros, erbet
ierek sarho olmu (biliyorsun ki, o zamanlar arap yoktu) ve Zeusun12
bahesinde szp kalm. Penia ise yaad fakirlikten bkt iin, Porostan
bir ocuk yapmaya karar vermi, yanna gidip uzanm ve Sevgiye gebe
11 Ak tanras.
12 Ba tanr.
83
BATIYA YN VEREN METNLER
13 Sofistler mantkl tartma tekniklerini dinleyicilerinin ounun sezgisel olarak doru veya gerek
olarak algladklarn -kiisel stnlk salamak amacyla- arptmak zere nasl kullanacaklarn
renmilerdi. Nitekim sofistleri tanmlamak iin ska, iyi bir argman beter ederlerdi, denir.
Hilekrlklar, felsefenin ve baz daha drst filozoflarn itibarn sarsmtr.
84
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
85
BATIYA YN VEREN METNLER
86
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
15 Admetos, Yunan mitolojisinde kuzey Yunanistandaki Pherae kral, Felek tarafndan lme
mahkm edilmiti. Apollo mdahil oldu. Eer onun iin lmeye raz olacak bir bakas bulunur-
sa, Admetos kurtulacakt. Uzun aratrmalardan sonra, Admetosun yerine lmeyi sadece kars
Alkestisin kabul ettii anlald.
16 Kodros, erken dnem Atina sitesinin igalini nlemek iin hayatn veren efsanevi kral.
87
BATIYA YN VEREN METNLER
cuk sahibi olup soylarn devam ettirmek iin. Bylece adlarn sonsuz klp
mutlulua ulaacaklarna inanrlar. Ama ruhlar verimli olanlar byle deil-
dir. Onlarn ruhlarnn meyvesi, bedenlerininkinden ok daha fazladr. Ru-
hun meyveleri, dnce ve dnce gibi olan her eydir. Yaratc airler ve
kendi alanlarnda keifler yapan zanaatkrlar byledir. En stn dnce,
insan ynlarna dzen getiren dncedir; l ve doruluk. Eer insan o-
cukluundan itibaren iinde bunlarn tohumunu tanrlar gibi tayorsa, ol-
gunlatnda dourmak arzusu belirir onda. te bu arzuyu duyunca, hangi
gzellik zerine dourmas gerektiini dnp karar vermeye alr. Ama
asla irkinlik zerine douramaz. Bu arzusu arttka onu gzel olana yak-
latrr, irkinlerden uzak tutar. Bu gzellerden birinin bedenen de gzel ve
asil olduunu grrse, gzellikler bir araya gelmi olduundan, akl ban-
dan gider, onun karsnda ok erdemli bir insan tarafndan erdemler ve g-
zel fikirlerle eitilmi gibi olgunlar ve geliir. Gzel olanla birliktelik, onun
iindeki bu tohumu canlandrp bytr. O hep sevdiini dnr, aralarn-
da anne-babayla ocuk arasnda olan sevgiden ok daha byk ve gl bir
sevgi filizlenir. nk bu ikisi, tanrsal bir i iin, oalmak ve lmszle-
mek iin bir araya gelmitir. Byle lmszlkler yaratmak, elbette herkes
iin, ocuk bytmekten daha stndr. Homeros olsun, Hesiodos17 olsun,
dier byk airler olsun, hepsi byle dnrler. Kim istemezdi onlarn o-
cuklar gibi lmsz ocuklara sahip olmay? Lykurgosun18 Spartada brak-
t ocuklar szgelimi; Spartay, hatta btn Yunanistan kurtaran onlar
deil miydi? Szgelimi Solonu19 sizin iin yce klan, koyduu yasalardr.
ster Yunanistan olsun, ister barbar lkeler, dnyann neresinde olursa ol-
sun, yaratlan gzellikler dilden dile dolamtr. Byle ocuklardr ki baba-
larnn adna tapnaklar kurulmasn salamlardr. Bedenlerimizden kan
ocuklarn byle bir i baard grlm m hi?
Evet Sokrat, bunlardr senin de bulabilecein sevgi srlar. Bu srlarla,
kendilerinden daha yce ve daha uzak olanna, doru yolun ulatraca son
noktaya kadar gidip gidemeyeceini bilmiyorum. Ama bunu baarman iin
elimden geleni yapacam, sana btn bildiklerimi anlatacam. Eer daya-
nabilirsem buna, asla peimi brakma.
17 Hesiodos, erken dnem Yunanistann, Homerosun yan sra, en byk airlerinden biri.
Homerosun, Hesiodostan nce geldii, ama her iki airin de 800 ila 600 yllar arasnda yaz-
d dnlmektedir.
18 Lykurgos, erken dnem Spartann askeri nizamn ve idari sistemini kuran efsanevi kral. Re-
formlarnn Yunanistann Pers saldrlarn pskrtmesinde byk rol oynad gr, ona
Yunanistann kurtuluu erevesindeki nemli rol biilmesinin gerekesidir.
19 Solon, Altnc yzylda Atinann yegne sulh yargc olarak seildi. Anayasal ve sosyal re-
formlar, zaman iinde Atina demokrasisinin geliiminde nemli rol oynad.
88
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
89
BATIYA YN VEREN METNLER
inin yaamn kim hor grebilir ki? Oraya vardnda, gzellie sadece onu
grebilecek bir gzle bakan kii erdemin grntsne deil, gereine eri-
ebilecektir. nk o gzelliin grntlerle bir ilikisi bulunmaz, o gerek
gzelliin kendisidir. Tanr sadece gerek erdemleri yaratan ve byten in-
san sever ve yalnz o insan lmszl bulanlardan olabilir.
te byle konutu Diotima, dostum Phaidros ve teki dostlarm. Ben ona
inandm ve herkesin de inanmasn arzuluyorum, nk insanlarn kendi-
sini Sevgiye ulatrabilecek bylesine yardmc bir bilgiyi bulmas o kadar
kolay deildir. Bunun iin, sevgi karsnda ona yakan saygy gstermek
herkesin grevidir. Kendi adma ok nem veririm ona ilikin ilerime. Ba-
kalarnn da nem vermesidir istediim. Tpk eskiden yapm olduum
gibi, imdi de onu vmek iin elimden geleni yapyorum. Benim szm bu
kadardr Phaidros, bilmiyorum konumam bir vg m oldu, yoksa baka
bir ey mi. Sen bilirsin bunu.
90
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
geni kapsaml bir felsefe sisteminin zl ifadesidir, gayet youn/gl bir zihniyet
deiimini gzler nne serer.
Aristoya gre herhangi bir eyin anlam, onun en aikr olan gndelik anlamdr.
Buna karn, Efltun ile olan ilikisi, kendisi zerinde kalc bir etki yapmtr. Kendi
sradan meraklar ile Efltunun matematiksel ve neredeyse mistik meraklar arasn-
daki fark, Aristoyu Efltunun gndeme getirdii pek ok problemi yeniden incele-
meye sevk eder. Bu temel problemlerle ilgili mtalaay Aristonun el yazmalarndan
ekip karmak mmkn deildir, ama aadaki belge, Aristonun kendisini temel
sorunlara verme nedenlerine k tutar. (JS)
Metafizik*
Aristo
Btn insanlar, doal olarak bilmek isterler. Duyularmzdan aldmz
zevk, bunun bir kantdr. nk onlar, zellikle de dierlerinden (tm dier
duyulardan) fazla olarak grme duyusu, faydalar dnda bizzat kendileri
bakmndan da bize zevk verirler. nk sadece eylemle ilgili olarak deil,
herhangi bir eylemde bulunmay dnmediimizde de grmeyi, genel ola-
rak, btn dier her eye tercih ederiz. Bunun nedeni, grmenin, btn di-
er duyularmz iinde bize en fazla bilgi kazandrmas ve eyler arasndaki
birok fark gstermesidir.20
Hayvanlar21 doalar gerei, duyum yetisine sahiptir. Ancak o, bazlarn-
da hafzay meydana getirdii halde, dierlerinde meydana getirmez. Bun-
dan dolay bu birinciler, hatrlama yeteneine sahip olmayan sonunculardan
daha zeki ve renmeye daha yeteneklidirler. Arlar ve benzeri trden btn
dier hayvanlar gibi sesleri iitme yetisine sahip olmayan varlklar, renme
yeteneine sahip olmakszn zekidirler. Hafzann yannda iitme yetisine de
sahip olan hayvanlar ise, renme yeteneine de sahiptirler.
Ne olursa olsun, insann dndaki hayvanlar sadece imgeler ve hatralara
sahip olarak yaar. Onlarn deneysel bilgiden ok az bir pay almalarna kar-
lk, insan cinsi sanat ve akl yrtmeye22 kadar ykselir. nsanlarda deney
hafzadan kar. nk ayn eye ilikin birka hatra, sonunda tek bir deney
20 rnein, siyah ile beyaz arasnda bulunan ve scak ile souk, kuru ile ya arasnda yer alan arac-
lardan daha fazla saydaki renkleri gsterir.
21 Aristo: Ar vb. gibi ses duymayan hayvanlar zekya sahip olduklar halde renemezler. Oysa
hem duyabilen hem de hafzas olan hayvan renebilir.
22 Burada zel olarak belirlenmesi uygun olan nemli kavram vardr: Deney (empeiria), Sanat
(tekhne) ve Akl yrtme (logismos). Aristonun sanattan kast, gzel sanatlar, iir vb deil, in-
sanolunun bir amaca dnk olarak bilerek ina ettii ve deerli bulunan eylerdir.
91
BATIYA YN VEREN METNLER
meydana getirir. Ve deney, sanat ve bilimle hemen hemen ayn yapda bir
ey gibi grnmektedir. Ancak arada u ufak fark vardr ki insanlar, bilim ve
sanata deney araclyla ular. nk Polosun hakl olarak dedii gibi, de-
ney, sanat; deneysizlik ise rastlanty yaratmtr. imdi deneyle kazanlm
bir dizi kavramdan bir nesneler snfna ilikin tmel bir yarg23 oluturuldu-
unda sanat ortaya kar. nk filanca ilacn filanca hastala yakalanm
Kalliasa, sonra Sokrata ve dier biroklarna iyi geldiine ilikin bir yargnn
oluturulmas ii deneyim anna aittir. Buna karlk onun bu hastala yaka-
lanm olan, belli bir yapya sahip bulunan, belli bir snfn iine giren tm
insanlara, rnein flegmatiklere24, bilylere veya fiyevrlere25 iyi geldiine
ilikin bir yargnn oluturulmas ii sanatn altna giren bir konudur.
Pratikle ilgili olarak deney, hibir bakmdan, sanattan daha aa bir ey
olarak grnmemektedir. Hatta deney sahibi insanlarn, deney olmakszn
kavrama sahip olan insanlardan daha fazla baarya eritiklerini grrrz.
Bunun nedeni deneyin bireysel olann, sanatn ise tmel olann bilgisi ol-
masdr. Her trl eylem ve meydana getirme ise bireysel olan konu alr.
nk tedavi eden hekimin iyiletirdii, ilineksel olarak alnmas dnda,
insan deil, Kallias veya Sokrattr veya ilineksel olarak bir insan olma
durumunda bulunan26 dier herhangi bir benzeri ad tayan kiidir. O halde
deney olmakszn kavrama sahip olan ve tmeli bilen, ancak onda ierilmi
bulunan bireyseli bilmeyen27 bir insan, sk sk tedavi yanllar yapacaktr.
nk, tedavi edilmesi gereken bireydir. Bununla birlikte bilgi ve anlama
yetisinin deneyden ok sanata ait olduunu dnr ve sanat erbabnn, de-
ney sahibi kiilerden daha bilge olduunu kabul ederiz (ki bu Bilgelikin her
trl durumda daha ziyade bilgiye bal olduunu gsterir). Bunun nedeni,
bu birincilerin nedeni bilmeleri, dierlerinin bilmemeleridir. nk deney
sahibi insanlarn bir eyin olduunu bilip neden olduunu bilmemelerine
karlk, dierleri niin ve nedeni bilirler. Yine bundan dolay her mes-
lekte ustalara, basit iilerden daha fazla deer verir ve onlarn basit ii-
lerden daha bilgili, daha bilge olduklarn dnrz. nk onlar yaplan
eylerin nedenlerini bilirler. iler, atein yakmasnda olduu gibi, bir ii iyi
yapan, ancak ne yaptn bilmeksizin onu yapan cansz varlklara benzer-
23 Hypolepsis, bir genellik, evrensellik karakteri gsteren inan, yarg, kandr; o karsamac akln
(dianoia) eylemidir.
24 Balgaml. Ayn zamanda arkanllk, heyecanszlk.
25 Vereme bal kronik iltihapl hastalk.
26 Aristo insann nasl Kalliasn bir ilinei olduunu syleyebilir? Rossa gre, symbebekos szc-
burada, hekimin iyiletirdiinin dorudan doruya insan olmayp Kallias olduunu, Kalliasn
bir insan olduundan tr dolayl olarak insan olduunu belirtmek iin kullanlmaktadr.
27 Herhangi bir zel, bireysel duruma uygulanmas bilinmeksizin logos bilinebilir.
92
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
ler. Yalnz cansz eylerin ilevlerinden her birini doal bir eilimle yerine
getirmelerine karlk, iiler ilerini alkanlkla yaparlar. O halde ustalar
gzmzde daha bilge klan ey, i yapabilme yetenekleri deildir; kavrama
sahip olmalar ve nedenlerini bilmeleridir.
Ve genel olarak bilen insan bilmeyen insandan ayrt eden ey, birinci-
nin retebilme yeteneidir. Sanatn, deneyden daha gerek bilgi olduuna
inanmamzn nedeni de budur. nk sanatkrlar retebilir; ama deney sa-
hibi insanlar retemez.
Sonra28, bireysel eylere ilgili olarak bize en gvenilir bilgileri verdikleri
halde duyularmzdan hibirine bilgelik olarak bakmayz. nk onlar bize
hibir eyin nedenini, rnein atein neden scak olduunu sylemez; sade-
ce onun scak olduunu sylerler.
* Aristo, Metafizik, eviri: Prof. Dr. Ahmet Arslan, Sosyal Yaynlar 1996.
Fizik*
Aristo
Bu ekilde ilerleyerek ilkin oluun (deiimin/dnmn29) btn
zerinde konualm; nk nce genel olanlar sylemek, sonra tekler ze-
rinde zel durumlara bakmak doal. ster yaln nesnelerden sz edelim ister
28 Nedenle bilmenin baka her trl bilmeden stn olmasnn dier bir nedeni: Kendi alanlarnda
doru olabilmelerine ramen duyumlar, nedenleri bilmediklerinden, bilim adn alma hakkna sa-
hip deildirler.
29 Aristonun deiim kaygsn Efltunun ruhun ykselmesine dair tartmasyla kyaslaynz. (sf.79)
93
BATIYA YN VEREN METNLER
bileik, bir nesne bir baka nesneden, bir nesne deiik bir nesneden olu-
uyor, deriz. Bununla kastettiim u: Bir insan eitimli oluyor; eitimli
olmayan insan eitimli oluyor nermelerini alalm: Burada yaln dediim,
oluan asndan insan ile eitimli olmayan; oluan nesne asndan
yaln olan dediim ise eitimli. Bileik olansa eitimli olmayan insan
eitimli oluyor dediimizde hem olunan hem de oluan (yani deiime u-
rayan30) nesne. Bunlarn bazlarnda yalnzca belli bir nesnenin olutuu
deil, neden olutuu da sylenmektedir: Szgelii eitimli olmayandan
eitimli; ama bu her durumda sylenemez, nk bir eitimli, bir in-
sandan olumamtr, bir insan eitimli olmutur. Yaln olarak oluturul-
duunu sylediimiz nesneler iinde kimi, oluma srecinde kendini korur,
kimiyse korumaz. Nitekim insan, eitimli insan olunca da yine insan olarak
kalyor ama eitimli olmayan ve eitimsiz ne yaln ne de bileik olarak
kalyor.
Bunlar belirlendikten sonra, dediimiz gibi baklnca btn oluanlardan
unu karmak olanakl: Her zaman bir eyin oluan (deien/dnen) ola-
rak tayc olmas gerekiyor ve bu da sayca bir olsa bile biimce kesinlikle
bir deil biimce ve kavramca ile ayn eyi kastediyorum. nsan olmakla
eitimsiz olmak ayn ey deil; biri kalyor, teki kalmyor. elikili olmayan
kalyor (insan kalyor), eitimli olmayan ile eitimsiz ise kalmyor; her
ikisinden bileik olan da yani eitimsiz insan da kalmyor. Belli bir eyin
bir ey olmas deil, bir eyden bir ey olmas daha ok (oluma/deime
sonrasnda) kalmayanlarda sz konusu. Szgelii, bir eitimli, bir insandan
deil, bir eitimsizden olur. Ama kimi zaman kalanlarda da byle sylenir:
Nitekim bronzdan bir heykel oldu deriz ama bronz heykel oldu demeyiz.
Bir kartlktan ve bir kalmayandan bir olu sz konusu olduunda her iki
kullanm da olanakl: hem undan u oldu hem de u, u oldu. Nitekim
hem eitimsizden eitimli olur hem de eitimsiz eitimli olur. Bunun iin
bileikte de byle: Hem eitimsiz insandan eitimli oldu, hem de, Eitim-
siz insan eitimli oldu, denir. Olumak (deimek/dnmek) ok anlam-
da kullanldna gre mutlak anlamda olumak (deimek) sadece tzlere
zgdr. teki eylerde bir eyin oluan olarak tayc olmas zorunlu, bu
ak (nitekim bir nicelik, bir nitelik, bir baka eyle ilgi, bir zaman ve bir yer
deiiklii bir taycda oluur; nk yalnzca tz bir baka taycya yk-
lenemez, btn tekiler tze yklenir.) yi bir aratrmac iin u da ak olsa
gerek: Tzler ve mutlak anlamda var olan btn teki nesneler bir taycdan
30 Aristonun eitimli olmakla eitimsiz olmann ayn anlama geldiini sylemek istemedii ak;
kastettii, deiime urayann adamn eitim durumu olduudur.
94
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
oluur; nk her zaman oluan nesnenin ondan olutuu bir ey var. Sz-
gelii bitkiler, hayvanlar tohumdan oluur. Genel olarak oluanlardan kimi
ekil deiiklii ile oluur, szgelii heykel; kimi eklentiyle, szgelii by-
yen nesneler; kimi eksilmeyle, szgelii tatan Hermes heykeli; kimi birletir-
meyle, szgelii bir ev; kimi de nitelik deiikliiyle, szgelii maddelerdeki
deimeler.
Dolaysyla sylediklerimizden kan u oluyor: Oluan her ey her za-
man bir bileiktir: Bir oluan bir ey, bir de bu oluan nesne haline gelen bir
ey var: Bu oluan da ikili: Ya tayc ya kart. Kar olmakla eitimsizi;
tayc olmakla insan kastediyorum; ekil almaml, biimden bam-
szl, dzenden bamszl kartlk olarak; bronzu, ta ya da altn ta-
yc olarak alyorum.
* Aristo, Fizik, ii.7, eviri: Saffet Babr, Yap Kredi Yaynlar 2005.
Kategoriler*
Aristo
Bir balant iinde sylenmeyenlerin her biri, varlk, nicelik, nitelik, g-
relik, uzam, zaman, durum, iyelik, etkinlik ya da edilginlik belirtir. Biimsel
olarak sylersek, insan ve at varlk; iki dirsek veya dirsek nicelik;
ak veya dilbilimci nitelik; iki misli, yarm veya daha byk gre-
lik; Lisede veya arda uzam; dn veya geen yl zaman; uzanm
veya oturuyor durum; ayakkabl veya silahl iyelik; kesmek veya
yakmak etkinlik; kesilmek veya yaklmak edilginlik belirtir
Sylediklerimizden hibiri, tek bana nerme olmaz. nerme, bunlarn
birbirine balanmasyla olur, nk grnen odur ki, her nerme doru ya
da yanl olabilir. Oysa, bir balant iinde sylemediklerimiz -szgelii in-
san, ak, kouyor, galip geliyor- yanl da doru da olmuyor. lk bata
ve asl anlamyla varlk -rnein, belli bir insan ya da belli bir at- ne bir
95
BATIYA YN VEREN METNLER
96
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
97
BATIYA YN VEREN METNLER
Fizik*
Aristo
Bunlar belirlendikten sonra nedenler (aitial) zerinde aratrma yap-
mamz gerekiyor: Neler bunlar ve sayca ne kadar? almamz bilmek ama-
cn tadna gre ve her bir nesne konusunda ne iini (dia ti) kavrama-
dka o nesneyi bildiimizi dnmediimize gre (bu ilk, nde gelen nede-
ni anlamak demek) u ak: biz de olu, yok olu ve her tr doal deime
zerine bunu yapmalyz ki, onlarn ilkelerini bilip aratrdmz her nesne-
yi bu ilkelere gtrmeyi deneyebilelim.
(1.Maddi Neden) mdi bir anlamda una neden ad veriliyor: Bir nesne-
nin onda ikin olup da ondan olutuu ey, szgelii bronz heykelin; gm
kadehin nedeni, (bronz ile gm) trleri de yle.
98
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
(2.Biimsel Neden) Bir baka anlamda biim (eidos) ile ilk rnek (pa-
radeigma) neden: Bu da bir nesnenin ne olduunun tanm (ho logos ho tou
ti en einail) ve bunun cinsleri (szgelii diapasonun nedeni iki ile birin ba-
nts, genel olarak say) ve kavramdaki paralar.
(3.Devindirici Neden) Yine bir baka anlamda neden, deimenin (me-
tabole) ya da duraanln ilk balangcnn kayna: Szgelii t veren
bir eyin nedeni, baba da ocuun. Genel anlamda yaplan eyi yapan ve
deitiren eyi deitiren.
(4. Ereksel Neden) Yine ama (telos) da bir neden, bu ereksel nedendir
(to hou heneka): Szgelii gezintiye kmann nedeni salk, Ne iin gezin-
tiye kyor?, Salkl kalmak amacyla, diyoruz. Byle deyince de nedeni
gsterdiimizi dnyoruz. Ayrca, devindiren bir baka nesneyle ama
arasndaki eyler de ereksel neden kapsamna giriyor: Szgelii zayflama,
banyo, ilalar ya da hekim aralar saln nedeni. Nitekim btn bunlar
ama iin, ama birbirlerinden urada ayrlyorlar: Kimi eser, kimi ara
Demek ki neden, yaklak bunca anlamda kullanlyor. Neden ok an-
lamda kullanldna gre ayn nesnenin ilineksel olmayan birok nedeni
olmas da sz konusu: Szgelii bir baka eyden tr deil, heykel heykel
olarak alndkta, hem heykeltralk sanat hem de bronz, bir heykelin nede-
ni: Ama neden olma tarz ayn deil, biri madde olarak neden, teki devi-
nimin-deimenin kaynakland ey olarak. Birbirlerinin nedeni olan baz
nesneler var: Szgelii alma zindeliin nedeni, zindelik de almann,
ama tarz ayn deil: Biri ama olarak, dieri devinim-deime ilkesi olarak.
Ayrca kartlarn nedeni ayn oluyor: Var olduunda belli bir nesnenin ne-
deni olan bir ey, var olmadnda kimi zaman tam kartnn nedeni gr-
nyor: Szgelii dmencinin yokluu geminin batmasnn nedeni, varl ise
selametinin nedeni.
Ne ki imdi szn ettiimiz nedenlerin tm drt ana tarzda toplan-
yor: nitekim harfler hecelerin, madde ara-gerelerin, ate ve bu gibi eler
cisimlerin; paralar btnn, varsaymlar sonularn nedeni: Btn bunlar
bir eyden anlamnda neden (Maddi Neden). Ama bunlarn bir ksm ta-
yc olarak neden, szgelii paracklar; kimi nelik olarak, yani hem btn,
hem bileim, hem de biim olarak neden (Biimsel Neden). Oysa tohum,
hekim, t veren kii, ve genel anlamda etkide bulunan nesne, bunlarn
hepsi deimenin, duraanln ya da devinimin ilkesinin kayna olarak
neden (Devindirici Neden). Kimi de ama ve baka nesnelerin iyisi ola-
rak neden: Nitekim ereksel neden en iyi ve tekilerin amac olmak demek
(Ereksel Neden): yinin kendisi ya da iyi grnen diyerek bir ayrm ya-
plmamal
99
BATIYA YN VEREN METNLER
100
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
101
BATIYA YN VEREN METNLER
32 Eski Romada yurttalar arasndaki uyumazlklar zen yarg ve ynetici konumunda olan kii;
Antik Yunanda, iktidar kullanma yetkisine sahip, yarg ya da bir eyaleti yneten en yksek me-
mur.
102
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
103
BATIYA YN VEREN METNLER
104
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
Yere bylece akl kalm bir insan, istese de istemese de iten gelen
derin bir hazla srekli neeli olmal, nk hazz kendinde (z kaynanda)
bulmakta ve bu isel hazdan daha byk bir mutluluk arzulamamaktadr.
Bylesi mutluluklarn sefil bedenin deersiz, nemsiz ve geici heyecanla-
ryla karlatrlmas doru olmaz m? nsan hazz alt edebildii gn, acy
da alt edecektir; ama grdn gibi, efendilerin en kaprislisi ve zalimi olan
haz ile acnn onu (zaman iinde) esir alaca bu zavall ve muzr baml-
lkla oyalanmak durumunda. Bu yzden kap zgrle snmalyz. Ama
bunu yapmann tek yolu Talihe yz vermemektir. Byle doacaktr her trl
tahminin (hesabn) tesinde bir kutsan: Artk gvenli bir biimde demir
atm olan bir zihnin ycelii ve huzuru ve -tm yanlglardan kurtulunca-
hakikatin kefinin getirecei byk ve istikrarl mutluluun yan sra efkat-
li ve neeli bir zihin; ve btn bunlardan kaynaklanan haz, iyi olduu iin
deil, kendinden olann fkrmas.
Konuyu ilerken epeyce zgr davrandma bakarak diyebilirim ki,
mutlu insan kayg ve tutkudan akl yoluyla kurtulmu insandr; talar, hatta
krdaki hayvanlar bile kayg ve dertten bamsz olduklar halde, kimse bun-
lar iin ok mutlu diyemez, nk mutluluk kavramndan yoksundurlar.
Ayn snfta mtalaa edilmeleri, doutan gabi ve kendinden bihaber olan
insanlar bunlarla ayn seviyeye, hayvan ve cansz eyler seviyesine indirger.
Aralarnda fark yoktur, nk bir itibarla akldan yoksun, bir dier itibarla
yamuk aklldrlar, yani akllar ters ynde ve kendi aclar hilafna alr;
nk hakikatin yetki alan dna itilmi olan hibir insana mutludur dene-
mez. Bu nedenle mutlu olan yaam doru, gvenilir ve deimez bir muha-
kemeyle temellenir. O zaman zihin derin yaralardan, hatta syrklardan bile
nasl kanacan bildiine, her ne duruu benimsemise bunu sonuna ka-
dar srdrmekte kararl olduuna, bu duruu fkeli Talihin saldrlar kar-
snda bile muhafaza edebileceine gre, sahiden her trl illetten arnm,
berrak ve zgr mdr? Bedensel zevklere gelince; bunlar her yanmzdan
akar, her delikten szarken yaltaklanmak suretiyle zihni yumuatr ve bizi
tmyle veya ksmen batan karmak iin her trl arac birbiri ardna dev-
reye sokarken, hangi lml, iinde kck bir insanlk krnts kalm
olan hangi lml sabah akam duyularnn gdklanmasn ister ve zihni
yzst brakp, tm dikkatini bedene verir?
Ama denebilir ki, Akln da kendi zevkleri (hazlar) vardr. Brak olsun,
gerekten! Brak lks ve zevki yarglamak zere vaziyet alsn; brak duyu-
lara haz vermeyi alkanlk haline getirmi her eyi tka basa yesin ve sonra
da gemie bakp solan zevkleri hatrlasn; brak kendi planlarn yapsn ve
105
BATIYA YN VEREN METNLER
106
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
Ennead33*
Plotinus
I. Ruhlar, babalar olan Tanry neden unuturlar? Ondan gelen ve t-
myle Ona ait olan paralar olduklar halde ne kendilerini ne de Tanry
niin bilmezler?
Arlk, treme, ilk fark ve bana buyruk olmay isteme; bunlar ruh iin
ktln ilkesidir. Babalarn unutan ruhlar, bamszlklarna sevinirler,
Tanrnn kartna gitmek iin, hareketlerinin spontane oluundan yararla-
nrlar: Ruhlar, en uzak noktaya vardklarnda, Tanrdan geldiklerini hatrla-
mazlar; tpk babalarndan ayr ve uzakta bytlen ocuklara benzerler; ne
bizzat kendilerini ve ne de babalarn bilirler.34 Artk ne Tanry ne de kendi-
lerini grmeyen ruhlar, kendilerini kmserler; nk soylarn bilmezler.
Onlar (Tanrnn dnda) tm geri kalan eyleri dnrler ve sadece kendi-
lerine hayran olurlar; her ey onlar hayrete drr, oyalar, onlarda ilgi ve
tutku uyandrr; kmseyerek uzaklatklar nesnelerle bozuurlar.
Sonuta, ruhlarn Tanrya dair tm bilgisizliklerinin nedeni, dnyann
nesnelerine deer vermeleridir ve kendilerini kmsemeleridir. nk in-
san bir nesne peinden kouyorsa ve ona hayran oluyorsa, bu, kendini nes-
neden aa grmesi demektir: Bu kii, domaya ve lmeye mahkm tm
nesnelerden daha aaya yerletiinden; kendinin, bildii eylerin en de-
ersizi ve en fanisi olduuna inandndan, Tanrnn gcn ve doasn ru-
huna asla yerletiremez.
O yzden eer bu durumda olanlarn bu ters yne doru; ilk varlklara
doru dnmeleri ve yce terime, Bire, lke kadar gitmeleri istenirse, onlara
hitap etmek iin iki kantlama gerekir.
Bu iki kantlama nedir? Bunlardan biri, ruhun imdi sayg gsterdii (ve
baka yerde daha ayrntl ele alacamz) eyin bayaln gsterir. kinci-
si ruhu bilgilendirir ve ona adeta nereden geldiini ve hangi deeri tad-
n hatrlatr; ruhun deeri konusu, dier konudan nce gelir ve bu konu, bir
defa aydnlatldktan sonra dierini aydnlatacaktr.
imdi onu (ruhun deerini) incelemelidir. Hem zaten ruh, aratrd ko-
nuya ok yakndr; (bu aklama) ona ok yararl olacaktr; nk aratran
ey, ruhtur. Ruh, nasl bir varlktr? nce bizzat kendini nasl tanr? By-
le bir aratrma yapabilir mi? Grebilen bir gz var mdr ve aratrma ona
107
BATIYA YN VEREN METNLER
uygun mudur? Btn bunlar bilmek iin ruh, aratrma yapar. nk ru-
hun aratrd ey kendine yabancysa, aratrma neye yarar? Fakat aratr-
lan ey, ruhla ayn kaynaktan gelen bir objeyse, onu aratrmak uygundur ve
onu bulmak mmkndr.
II. Her ruh nce unu dnsn: Hayat fleyerek btn canllar yani
yeryznn ve denizin beslediklerini; havada ve gkyznde olan hayvan-
lar; tanrsal yldzlar tm (evrensel) ruh35 nasl yaratt? Tm (evrensel) ruh,
gnei ve snrsz gkyzn yaratp dzenledi ve onlara dzenli bir dn
hareketi verdi. Tm ruhun dzenledii, hareket ettirdii ve yaatt varlk-
lardan farkl bir doas vardr ve zorunlu olarak, onlardan daha deerlidir;
nk varlklar, ruh kendilerine hayat verdii takdirde doarlar ya da onlar
terk ederse lrler; oysa ruh, kendini terk etmediinden, her zaman vardr.
Ruhun evrene ve varlklardan her birine hayat verme tarzna gelince; bi-
reysel ruh, byk evrensel ruhu incelesin; bireysel ruh, bakalarn kand-
ran ve aldatan eyden, sakin tutumu sayesinde kurtularak, bu incelemeye la-
yk olmak isterse, kk bir ruh deildir; fakat baka bir ruhtur.
Varsayalm ki, ruhu kuatan bedende ayn dinginlik olsun ve bedenin
kargaalar sknet bulsun ve hatta bedeni kuatan toprak, su, hava, gk-
yz, onlardan stn dier eler dingin olsun. (Bu durumda bireysel ruh)
bu hareketsiz gkte, oraya dardan gelen, oraya akan ve oraya boalan ve
her yerden giren ve kendini aydnlatan bir (evrensel) ruhu dnsn; gne
nlar karanlk bir bulutu nasl aydnlatrsa ve onlar yaldzlanm gibi gs-
terirse, gkyznn bedenine giren ruh da ayn ekilde ona kendi dingin-
liinden kaynaklanan hayat, lmszl ve kendi dinginliinin huzuru-
nu verir.36 Ve gkyz ezeli bir harekete sahiptir; bu ezeli hareketin nedeni
bir ruhtur; ruh, gkyzn zek ile birlikte ynetir; ezeli olarak hareket etti-
rilen gkyz, mutlu bir hayvan olur, deerini, kendisinde bulunan ruhtan
alr: nceden, sadece topran ve suyun durgun bir cismi vard, daha do-
rusu birinin dedii gibi, tanrlarn kin duyduklar karanlk bir madde, var-
lk olmayan bir ey vard.
Burada ruhun kendi isteklerine gre gkyzn nasl dndrdn ve
ynettiini dnrsek, ruhun gc ve doas daha netleir ve daha ak
olur.37 nk gkyznn uzam ne kadar byk olursa olsun, ruh onun
35 Efltundan Phaidros 245 c, aktarm. Efltun burada evrensel ruhu dnya ruhu dzeyine yksel-
tir.
36 Bu imge, Senecada da bulunur (pitres Lucilius, 41,4): O, ruhu, kaynana bal olduunu
gstermek iin, gne nlarna benzetir: Animus haeret origini suae. Fakat ayn imge Plotinus
ann gne teolojilerinde yaygndr.
37 Bu konuda bkz. kinci Dokuzlukun kinci Kitab.
108
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
III. Ruh, deerli ve tanrsal bir eydir: Byle bir ilkeden yardm al ve
gvenle Tanry aratr ve Ona kadar yksel; O, hi uzakta deildir; Ona
ulaacaksn; araclar pek ok deildir.40
Bu tanrsal ruhta, ruhtan nce, ruhun kayna olan st varla yakn b-
lm, en tanrsal blm gibi dn! nk sylemimizin gsterdii gibi st
varla yakn blm, zeknn bir imgesidir; nasl ki, ifade edilen bir sz ruh-
taki bir kelamn imgesiyse, bu blm de (evrensel ruh) zeknn kelamdr
ve dier varlklarn varolularn srdrmeleri iin zeknn (onlara) hayat
38 Evrensel canlandrma tezi, bylece, Herakleitosun bildiimiz cmlesine balanr. Diels. Die Vor-
sokratiker, fragm. 96.
39 Bu, stoaclarn ve Herakleitosun ateten oluan dnya ruhuna ilikin teorilerinin acele yaplm
bir eletirisidir.
40 Plotinus mistisizminin doasna ilikin ok nemli aklama; bu aklama, Plotinus mistisizmini,
Apulenin Neo-Efltunculuuna, zellikle araclar oaltan Gnostisizme kart yapar. Bkz. En-
neads II, 9.
109
BATIYA YN VEREN METNLER
41 Bu blm, kinci Dokuzlukun iki madde ve dnlr madde balkl ksmlarn yaklatrmaya
alr; fakat ruhun maddeyle karlatrlmas Aristonun Ruh zerinesinin III. Kitabnn V. Ks-
mnn nl formllerinden esinlenir.
42 Tanr etimolojik olarak a (doygunluk), balanan Kronostur; bu etimoloji, dini ortamlarda
ok yaygn, dnlr sarholuk konusunu telkin eder. Bunu skenderiyeli Philonda buluruz.
Kz. H. Lewy, Sobria ebrietas, Gissen, 1929.
110
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
gelecee kavumak iin gemii terk eden zamann taklit ettii ezeliliktir.43
Gerekte ruhta baz varlklar (idealar) bulunur; sonra (duyusal imgeler gibi)
baka yeni varlklar ruha gelir; ruhtaki (imge), bazen Sokrat, bazen bir attr;
her zaman tikel herhangi bir varlktr.44
Fakat zek, tm nesnelerdir; onda hem hareketsiz hem de ayn yerde ka-
lan tm nesneler vardr; sadece o vardr ve bu o kelimesi, her zaman ona
uygundur; o, hibir anda olmadndan, gelecek deildir; nk u anda bile
o vardr; o, asla gemite de deildir; nk bu blgede hibir ey gemie
karmaz; btn varlklar onda ezeli olarak vardrlar; onlar kendilerine z-
detirler; nk onlar kendilerini bu (ezeli) halleriyle severler.
Varlklardan her biri, bir zekdr ve bir varlktr; onlarn btn tm
Zekdr ve tm Varlktr; Zek, Varlk dnerek, onun devamn salar,
Varlk da dnme objesi sfatyla, Zekya dnmeyi ve varoluu verir. Fa-
kat dncenin, varln nedeni de olan, kendinden farkl bir nedeni vardr;
hem dnce hem varlk, kendilerinden baka bir nedene sahiptir. nk
onlar, birlikte vardrlar ve birbirlerini terk etmezler; fakat ikisi de birbirine
ait olduklarndan, biricik eyi, Zeky ve Varlk olutururlar; dnce ve
dnlen eyi olutururlar; nk zek, dnd iin zeky oluturur-
lar; varlk dnld iin varl olutururlar. nk bakalk ve zdelik
olmadan, dnce de olamaz.
Sonuta, ilk terimler, Zek, Varlk, Bakalk ve zdeliktir. Bunlara
Hareketi ve Dinginliki de eklemelidir; nk dncenin var olmas iin,
Hareket bulunmaldr; dncenin ayn kalmas iin, Dinginlik olmaldr;
dnlen objeden ayr, dnen bir eyin olmas iin, Bakalk gerekir;
Bakalk yok ediniz, (geriye kalan) belirsiz birliktir ve sessizliktir; dn-
len nesnelerin birbirinden ayrt edilmeleri iin, Bakalk gerekir; znl bir
birlik olduklar iin ve onlarn tmnde ortak herhangi bir ey olduu iin,
zdelik gerekir; onlarn zgn farkll, bakalktr.45 Terimlerin bu oklu-
undan, say ve nicelik doar ve varlklarn her birinin z nitelii kalitedir.
lkeler olarak alnan bu terimlerden, dier nesneler doar.
43 Bu, ezelilik konusunda Efltunun Timaios, 37 d, nl formldr; nceki btn fikirler, Ezelilik
zerine, Enn. III, trait VII, adl kitapta ok gelitirilmitir.
44 Plotinus bu Dokuzlukun VII. Kitabndaki (ch. I, satr 7) baka bir bak asna yerleerek, ruhun
bireyselliine ramen, her eyin nedenini ierdiini kabul eder.
45 Tm bu blm, Efltuna Sofist, 245 d ve Parmenides (145 e, 147 c) dayanr.
111
BATIYA YN VEREN METNLER
112
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
113
BATIYA YN VEREN METNLER
114
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
48 Yunan mitolojisinde Uranos ile Gaiann kz ve Kronosun kars. Kronos kendi ocuklarn yerdi.
Zeus doduunda Rea, Gaiann yardmyla Girite kat ve kocasna kundak bezine sarl bir ta
vererek ocuu kurtard. (.n.)
49 Doksograf, Greke kan anlamna gelen doxa ve yazmak demek olan grapheinden bileiktir.
Terim ilk defa Alman filolog Hermann Diels tarafndan kullanlmtr. Doksograf, nceki ya da
ada dnrlerin konumalarn, yazlarn ve grlerini yeniden retmedir ya da genellikle
yorumlamadr. (.n.)
115
BATIYA YN VEREN METNLER
50 Buradaki Parmenides, Efltunun Parmenides adl diyalou deil, Elea Okulunu kuran filozoftur.
(.n.)
116
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
B. SYASET
Bir nceki blmde Yunanllarn, tarihte ilk kez ve mitlerden bamsz olarak,
insan aklnn tm imknlarn, tm rasyonel ve speklatif kapasitesini dnyann ve
insanolunun yaradlnn kefine seferber ettiini grdk. Aristonun dedii gibi,
politik bir hayvan olduuna gre, insanolunun doasnn kefedilebilmesi iin
siyasi rgtlenmesinin de incelenmesi gerekir.
Balangta ehir-devletler olarak rgtlenen Yunanllar, Beinci yzyln ba-
larnda kendilerini Pers mparatorluunun saldrs altnda buldular. Bu saldr kar-
snda gsterdikleri baar, ehir-devletin ya da polisin olabilecek en iyi siyasi rgt-
lenme olduuna dair varsaymn dorulanmasna hizmet etti. Polis, oryantal/Doulu
despotizm karsnda snav vermi, ayakta kalmt. Nitekim, ayn yzylda boyut
kazanan felsefi dnce, siyaseti de entelektel speklasyon ve aratrma konusu
yapt ve doaldr ki, siyasal yap olarak muzaffer polise odakland.
Siyasi speklasyonu tevik eden bir dier olgu, en gl iki Yunan ehir-devleti
olan Sparta ile Atina arasnda, 431de balayarak yaklak otuz yl sren amansz
savat. Sparta, disiplinli ve iyi eitimli piyade askerlerini serfletirilmi kylleri s-
mrmek suretiyle sava iin alesta tutan, aslnda fakir bir garnizon devletti. Byle bir
askeri gcn oluturulmas ve idamesi, Spartann olas kltrel geliimini sekteye
uratmt. te yandan, Atina, her birinin site siyasetine aktif biimde katld b-
yk bir hr yurtta nfusa sahip, zengin bir ticaret toplumu ve Yunan sanat, iiri ve
117
BATIYA YN VEREN METNLER
felsefesinin merkeziydi. Yurttalarndan bazlar iin Atina, polis deyince akla gelen
her eyi barndran, mkemmel bir yerdi. (JS)
118
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
119
BATIYA YN VEREN METNLER
51 Periklesin Atinay Hellas Okulu olarak tanmlayan ve fakat burada tmyle yer almayan nl
bir szdr.
120
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
k toplant vesilesiyle yaplan bo bir vnme deil, elle tutulur bir ger-
ek olduunu anlamak iin tek yapmanz gereken, ehrimizin sahip olduu
gc szn ettiim niteliklerimiz sayesinde kazandmz hatrlamaktr.
Bildiimiz btn devletlerin arasnda Atinann, tek bana Atinann sa-
nlann tesindeki bykln kantlama zamandr. gale girien d-
man, sadece Ona yenik dmekten utan duymaz ve Onun hibir yurtta
sorumluluunu yerine getiremeyen insanlar tarafndan ynetiliyorum diye
ikyet etmez. Terk ettiimiz imparatorluumuzun brakt izler ve eserler
byk ve gldr. Tpk bu ada olduu gibi, gelecek alarda da bize
hayran olacaklar. Homerin veya bir bakasnn u an iin bize sevin veren
vg dolu szlerine ihtiyacmz yok, nk bu szler, gerei yanstmaya
asla yetmeyecek. Macerac ruhumuz her denize, her diyara ald: Her yer-
de dostlarmza yaptmz iyiliklerin veya dmanlarmza ektirdiimiz
aclarn lmsz antlarn braktk.
te, askerlerimizin, onu kaybetme dncesine bile dayanamayp uru-
na kahramanca savaarak, merte canlarn verdikleri ehir budur. Sa ka-
lan bizlerin, her birimizin, onun hizmetinde her trl zorlua katlanmaya
raz olmamz tabiidir. ehrimiz hakknda bu kadar uzun konutumsa, nede-
ni budur. Kaybedeceklerimizin, bizim avantajlarmza sahip olmayanlarn
kayplarndan ok daha fazla olduuna aklk getirmesine ve llerimizi
yadeden vg dolu szlerimin buna parlak gnnda tanklk etmesini
istedim. Sylenecek en nemli eyler sylendi artk. ehrimize methiyeler
dzdm, ama Onu harika bir yer yapan askerlerimizin cesareti ve kahra-
manl ve onlara benzeyen yurttalaryd. Sylenecek hibir sz yaptkla-
rnn (baar ve kahramanlk) hakkn veremez ve bu gerek, hibir Yunanl
iin, Atinallar iin olduu kadar geerli deildir.
* Thucydides, The Peloponnesian War The Bodley Head, 1954.
121
BATIYA YN VEREN METNLER
122
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
123
BATIYA YN VEREN METNLER
124
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
bu yasadan yararlanmak ve biliyoruz ki, bizimle ayn gce sahip olan her-
kes byle yapard. Dolaysyla tanrlardan korkmamz iin bir neden yok.
Lakonyallara dair grlerinize gelince: Onlarn size utan saikiyle yardm
edeceine olan inancnz saflk olarak deerlendiriyor, safiyetinizi kutsu-
yor ama asla kskanmyoruz. Lakonyallar, karlarnn veya yasalarnn
sz konusu olduu yerde, en deerli insanlardr; bakalarna davranlar
hakknda ok ey sylenebilir ama en net biimde, ksaca diyebiliriz ki, ta-
ndmz/bildiimiz insanlar arasnda makul, erefli ve sadece menfaati
olarak telakki edilen vasflar itibariyle en dikkat ekici olanlardr. Byle bir
dnce tarz, halen mantkszca beklediiniz korumay/gvenlii vaat et-
medii gibi salamaz da.
Meloslular: Zaten tam da bu nedenle karc olmalarnn Meloslulara,
yani kendi kolonilerine ihanet etmelerini engelleyeceine; dmanla ibir-
lii yapmak suretiyle Hellastaki dostlarnn gvenini kaybetmek istemeye-
ceklerine inanyoruz.
Atinallar: Adalet ve eref tehlikeden bamsz olamazken, gvenlikle -
karcln rtt grn benimsemiyorsunuz demek. Tehlike, Lakon-
yallarn nadiren gze aldklar bir eydir.
Meloslular: Ama dier kolonilerine kyasla, bizim iin tehlikeyi bile gze
alabileceklerine inanyoruz, nk Peloponnese yakn olmamz harekt
kolaylatracak, ayn kandan olmamz ise sadakatin teminat olacaktr.
Atinallar: Evet, ama bir mttefikin gvenecei ey, kendisinden yardm
isteyenin iyi niyeti deil, harekt iin stn ve kararl bir gcn mevcudi-
yetidir ve Lakonyallar buna herkesten ok nem verir. Komularna birka
mttefikle birlikte saldrdklarna gre, en azndan kendi kaynaklarna g-
venemedikleri ak. stelik denizler bizim hkimiyetimizdeyken denizi ge-
ip bir adaya kacaklar.
Meloslular: Ama bakalarn da gnderebileceklerdir. Girit denizi b-
yk/geni bir deniz. Bu denize hkim olanlarn denizin stndekileri bulup
yakalamalar, onlar gvenli bir biimde atlatmak isteyenlerin iinden ok
daha zor olacaktr. Lakonyallar bunu baaramazlarsa sizin topraklarnza ve
Brasidasn eriemedii mttefiklerinizden kalan (topraklara) decek; sizler
ise size ait olmayan yerler yerine, kendi topraklarnz ve kendi konfederas-
yonunuz iin savamak zorunda kalacaksnz.
Atinallar: Bahsettiiniz trden bir artmacayla bir gn siz de karla-
abilir; Atinallarn bugne kadar hibir kuatmadan korku nedeniyle vaz-
gemediini, dierleri gibi, siz de renirsiniz. Ne var ki, yle bir gerekle
kar karyayz: lkenizin gvenlii iin mzakereye oturmak istediinizi
sylediiniz halde, bu mzakere sresince insann gvenebilecei ve ko-
125
BATIYA YN VEREN METNLER
53 Yunanistan.
126
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
Devlet*
Platon
Bence, dedim, site insanlarn ihtiyalarndan doar. Hi kimse kendi
kendine yetemez, hepimizin birok gereksinimi vardr. Sitenin ortaya k-
masnda baka bir eyin belirleyici olduu dnlebilir mi?
Hayr, dnlemez.
Birok gereksinimimiz olduu ve bunlarn karlanmas iin kimi insan-
lara gerek duyduumuzdan, bir ihtiyacmz iin birine, baka bir ihtiyacmz
iin de baka birine bavururuz. htiyalarmz karlayan bu insanlar hep
birlikte bir yerde bulunurlar. te buras sitedir.
Doru, dedi.
Kendi aralarnda dei toku yaparlar. Bu dei tokuun kendi yararla-
rna olacan dnerek biri bir dierine bir ey verir, dieri de bunu alr.
ok doru.
O halde, dedim, bir site kurduumuzu dnelim. Bu sitenin ortaya
kndaki temel etkenin insanlarn ihtiyalar olduunu dnelim.
Pekiyi.
Temel ve en byk ihtiyacmz, yaamann ve var olmann koulu olan
yiyeceklerdir.
Elbette.
kinci ihtiyacmz barnma, nc ihtiyacmz da giyecek ve benzeri
eyler.
Evet.
imdi de yaadmz sitede bunlarn nasl karlanacan grelim. Bi-
rinin ifti, dierinin inaat, baka birinin de dokumac olduunu farze-
delim. Bunlara bir de kundurac ya da fiziksel ihtiyalarmz karlayacak
baka birini de ekleyelim mi?
Olur, tabii.
En yaln haliyle site drt ya da be kiiden oluacak.
Evet.
Pekiyi, bu insanlar nasl alacaklar? Her biri, dierleri iin de retim
yapacak m? rnein ifti, drt kii iin retim yapp kendi yiyeceklerini
elde etmek iin sarf edecei emein drt mislini sarf ederek kendi ihtiya-
larnn yannda, dierlerinin ihtiyac iin de mi yiyecek salayacak? Yoksa
tekilerini hi dnmeyip onlar iin de yiyecek salamann derdine d-
meden, harcayaca zamann drtte birini harcayarak, sadece kendisi iin
yiyecek salayp zamannn geri kalann da, tekilerle hibir ortakla gir-
127
BATIYA YN VEREN METNLER
128
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
Evet.
O halde, ihtiya duyulan eyleri baka bir siteden getirecek insanlar da
olmal.
Evet, olmal.
Eer bu insanlar, bir siteye, oradakilerin ihtiyac olan hibir ey gtr-
meden giderlerse elleri bo dneceklerdir.
ok doru.
Bundan dolay, daha fazla iftiye ve daha fazla zanaatkra ihtiya du-
yulacak, yle deil mi?
Evet, yle grnyor.
Baka sitede yaayanlara mal verip onlardan mal alacak insanlara, yani
tccarlara da gerek duyulacak, yle deil mi?
Evet.
yleyse, tccarlarmz da olacak.
Evet, olacak.
Eer deniz yoluyla ticaret yaplacak olursa, ok sayda usta gemiciye de
ihtiya duyulmayacak m?
Evet, ok sayda usta gemici gerekecek.
Pekiyi, bu insanlar rettiklerini site iinde nasl dei toku edecekler?
Hatrlayacan gibi, bunlardan bir toplum yaratp bir site oluturduumuz
zaman, gvence altna almamz gerekecek esaslardan biri, bu karlkl de-
iim ii olacaktr.
Tabii ki alveri yaparak.
O halde bu insanlarn bir pazaryerine ve alverite kullanlmak zere
paraya ihtiyalar olacak.
Evet.
Bir iftinin ya da bir zanaatkrn pazara kendi rnn getirdiini, ama
pazarda dei toku yapabilecei kimsenin olmadn farz edelim. Bu du-
rumda, iini gcn bir kenara brakp pazaryerinde bo bo oturacak m?
Tabii ki, hayr! Byle bir gereksinim karsnda devreye satclar girecek-
tir. yi dzenlenmi sitelerde, genellikle fiziksel bakmdan gsz olan ve bu
yzden de kolay kolay bir ie yaramayan insanlar vardr. te, bu insanlarn
ii, pazarda bulunup maln satmak isteyenlere para vermek, mal satn al-
mak isteyenlerden de para almaktr.
yleyse, bu insanlara olan gereksinimden dolay, sitemizde satclar da
olacaktr. Perakende satc szc, pazaryerinde oturup satn alma ve al-
dklarn satma iiyle uraan kiiler; tccar szc de, ticaret amacyla
bir ehirden dierine gidip duran kiiler iin kullanlyor, deil mi?
Evet, dedi.
129
BATIYA YN VEREN METNLER
Bir de, akln kullanlmasn gerektiren ilerde yeterli olmayan, ama be-
densel gleri olduka fazla olan insanlar vardr. Bunlar da bedensel gle-
rini satarlar. Bu insanlara gndeliki, emekleri karlnda aldklar paraya
gndelik denir.
Doru.
O halde, gndelik ile alanlarn da sitemizde bir yeri olacaktr, deil
mi?
Evet.
Pekiyi Adeimantos, sitemiz yeterince bymedi mi?
Sanrm byd.
yleyse, doruluk ve yanllk nerede, sitenin hangi ksmnda ortaya
kar? Ve bunlarn hangisi sitemize girmitir?
Bunu bilmiyorum Sokrat, dedi.
Muhtemelen yurttalarn birbirleriyle yapacaklar alverilerde Do-
ruluk ve yanln grlecei baka bir yer gelmiyor aklma.
Galiba doru sylyorsun, dedim, bu konuyu ciddi ciddi dnp
aratrmamza devam etsek iyi olur.
O zaman, ncelikle bir araya getirdiimiz bu insanlarn yaam tarzlar-
nn nasl olacan dnelim. Kendileri iin msr, arap, elbise, ayakkab
retip ev yapmayacaklar m? Bir evleri olduunda da yazlar genellikle p-
lak ve yalnayak, klar ise elbise ve ayakkab giyip alacaklardr. Arpa
unu ve buday ununu yourup piirerek gzel rekler, ekmekler yapp
bunlarla besleneceklerdir. Porsuk aac ya da mersin aac odunundan yap-
tklar sedirlerin zerine buday saplarndan yaplm bir hasr koyup veya
temiz yapraklar serip yiyeceklerini ve ieceklerini bunlarn stne koyacak
ve arkalarna yaslanacaklardr. Balarna elenklerini takacaklar ve mutlu
bir ekilde sohbet edip tanrlar ven szler syleyerek yemeklerini yiyecek-
ler, kendi yaptklar araptan ieceklerdir. Yoksulluk ve sava tehlikelerini
de gz nnde bulundurarak, bakabilecekleri kadar ocuk yapmaya zen
gstereceklerdir.
Ama, dedi Glaukon araya girerek, gryorum ki insanlara katksz ek-
mekle ziyafet ekiyorsun.
Doru, dedim, unutmuum. Tabii ki yemeklerine tuz koyacaklar; zey-
tin ve peynirleri de olacak. Kyllerin yapt gibi, sebze yemekleri pii-
recekler. Tatl olarak da, onlara incir, bezelye ve fasulye vereceiz. ly
karmadan ierken, atete mersin taneleri ve mee palamutlar piirecekler.
Bu ekilde beslenerek, bar ve huzur iinde yalanp hayatlarnn sonuna
gelecek ve ocuklarna da benzer bir hayat brakacaklar.
130
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
Evet, Sokrat, dedi, eer domuzlar iin bir site oluturuyor olsaydn, o
hayvanlar da byle mi beslerdin?
Pekiyi, sen ne nerirdin, Glaukon?
Bu insanlara hayatn olaan rahatlklarn salamalsn, dedi, rahat ya-
ayan insanlar, sedirde yatp masada yemek yerler ve bizimkiler gibi katk-
lar ve tatllar da olmaldr.
Evet, dedim, imdi anlyorum. zerinde durmam istediin mesele ba-
sit bir site deil, rahatlk dkn bir sitenin nasl ekillenecei. Bunun kt
bir taraf yok belki de. nk byle bir sitede, doruluk ve yanlln nasl
ortaya ktn grme ansmz daha yksek olacaktr. Benim dnceme
gre, doru ve salkl site, tanmladm ekilde olan sitedir. Sitenin hasta-
lkl halini grmek istiyorsan da buna bir itirazm yok. ou insan, benim
basit site tanmmla tatmin olmayacaktr. Her trden sedirler, masalar, baka
eyalar, lezzetli yiyecekler, gzel kokular, ttsler, kadnlar ve rekler iste-
yeceklerdir. Bu durumda, ev, elbise ve ayakkab gibi bata bahsettiim, ya-
am iin zorunlu olan gereksinimlerin tesine gememiz gerekiyor. Boyac
ve naklarn almaya balamalar; altn, fildii ve her trden malzeme-
nin de temin edilmesi gerekecektir.
Doru, dedi.
O halde, sitemizi daha da bytmek zorundayz. nk bata belirttii-
miz salkl site artk yeterli deildir. Pekiyi, imdi sitede temel gereksinim-
leri karlamayan bir sr ura m olacak? Avclar, biim ve renkler ze-
rinde alacak olanlar, mzik sanatlar, airler ve airlerle birlikte onlarn
yardmclar, tiyatro oyuncular, rhapsodoslar54, sanatlar, zellikle de ka-
dn giysileri iin eit eit kuma ve para yapan ustalar gibi yle mi? Daha
fazla kleye de ihtiyacmz olacak. Eiticiler, dadlar, st analar, hizmetiler,
berberler, frnclar ve alar ve hatta domuz obanlar da istemeyecek mi-
yiz? Daha nce szn ettiimiz site modelinde gereksinim duyulmayan ve
bu yzden sitemizde yer almayan bu insanlara artk ihtiyacmz m olacak?
nsanlarn, etini yiyecekleri eit eit hayvanlar besleyecekleri iin onlar
da unutulmamal, yle deil mi?
Tabii ki.
Bu durumda, hekimlere ok daha fazla ihtiyacmz olacak.
Evet, yle olacak.
zerinde ilk yerleenler iin yeterli olan topraklar, artk ok kk kala-
cak ve yeterli olmayacak, deil mi?
ok doru.
54 Antik Yunanda kent kent dolaarak iirler, zellikle Homerostan paralar okuyan halk ozanlar.
131
BATIYA YN VEREN METNLER
132
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
insan usta bir ii ya da usta bir sava yapmaz. O halde, bir kalkan ya da
baka bir sava aletini ilk kez eline alan biri, ister ar silahlarla donanm
bir orduda olsun, isterse baka bir orduda, nasl bir gnde iyi bir sava
olacak?
Evet, dedi, nasl kullanacaklarn kendileri reten aletler bulunsayd,
bunlara paha biilmezdi.
Topraklar koruyanlarn yaptklar iin deeri arttka, dedim, daha
fazla zamana, ustala, sanata ve uygulamaya gerek duymayacaklar mdr?
Buna phe yok, dedi.
Yapacaklar i iin zel bir yeteneklerinin olmas gerekmez mi?
Kesinlikle gerekir.
yleyse, sitenin korunmas grevi iin ne tr zellikler gerektiini be-
lirleyelim.
Belirleyelim.
Zeus adna, bu kolay olmayacak, dedim, ama cesur olup elimizden
gelenin en iyisini yapmalyz.
Evet, yapmalyz.
Koruma ve gzetleme iinde soylu olan bir gencin, yaratl bakmndan
iyi beslenmi bir kpek gibi olmas gerekmez mi?
Ne demek istiyorsun?
Her ikisi de dman hemen grebilmeli ve ona yetimek iin evik ha-
reket edebilmeli. Dman yakaladktan sonra da onunla dvebilecek ka-
dar gl olmaldr.
Tm bu niteliklere ihtiya olacaktr.
yi birer sava olacaklarsa da cesur olmaldrlar, deil mi?
Elbette.
Cesareti olmayan bir atn, kpein ya da baka bir hayvann cesur hare-
ket edebilmesi mmkn mdr? Cesaretin nasl da yenilmez, alt edilemez
bir ey olduuna ve varlnn, iinde bulunduu ruhu nasl da korkusuz ve
boyun emez kldna hi tanklk ettin mi?
Evet, ettim.
O halde, koruyucularn sahip olmalar gereken bedensel nitelikler hak-
knda bir fikrimiz olutu.
Evet.
Ruhsal nitelikleri de biliyoruz. Ruhlar cesaretle dolu olmal, deil mi?
133
BATIYA YN VEREN METNLER
134
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
Evet, yledir.
O halde, yurttalarmzdan daha gl olan yardmclarmzn, onlarn
dostu olmalar gerekirken birer tiran olup kmamalarn salamak iin her
trl nlem alnmaldr.
Evet, buna byk zen gsterilmeli.
Gerekten nitelikli olan bir eitim, en iyi gvence olmaz m?
Ama zaten iyi eitilmi olacaklar, dedi.
Bundan o kadar emin deilim, sevgili Glaukon, dedim, nasl olursa
olsun, doru bir eitimin bu kiileri, birbirleriyle ve korumalar altnda olan-
larla iyi ilikiler gelitireceine ve daha insani bir hale getireceine inanyo-
rum.
ok doru, dedi.
Eitimleri, evleri ve baka her eyleri, koruyucu olarak sahip olduklar
erdemleri zayflatmayacak ve dier yurttalar rahatsz etme istei uyandr-
mayacak ekilde dzenlenmelidir. Akl banda herkes bunu kabul etmeli.
Evet, kabul etmeli.
O zaman, idealimizdeki koruyucularn yaam ekillerinin nasl olaca-
na karar verelim: lk olarak, hayatn srdrmek iin gerekli olann d-
nda, hibirinin zel mlk olmamal. Evlerinin ve depolarnn kaplar,
bakalar girmesin diye kapal tutulmamal. Erzaklar ll ve cesur olan
eitilmi savalarn gerek duyaca miktar ve nitelikte olmal. Yurttalar-
dan alacaklar cret, sadece o yln masraflarn karlayacak sabit bir cret
olmal. Savalar gibi bir arada yaamallar. Altn ve gmn, Tanrnn
eseri olduunu ve kendi ilerinde de bu maddelerin bulunduunu syle-
meliyiz ki, maden artklarna ihtiya duymasnlar ve bu trden maddesel
karmlarla kutsal olan altn ve gm kirletmesinler. nk sradan ma-
denler ktlklerin kaynadr, ama onlarn iindeki madenler katksz-
dr, temizdir. Ancak tm vatandalar arasnda sadece onlar, gm ve altna
dokunamaz ya da bu madenleri ellerine alamaz, evlerinde bulunduramaz,
giysilerine takamaz, altn veya gm kaplardan iemezler. te, bu onlarn
kurtuluu olacak, kendileri de sitenin kurtarclar olacaklar. Ama ev, toprak
ya da para sahibi olurlarsa, koruyucu olacak yerde ev sahibi ve ifti; dier
yurttalarn dostu olacak yerde de onlarn dman ve tiran olup karlar.
Tm hayatlarn, nefret eden ya da nefret edilen, entrikalar eviren veya ent-
rikalara kurban giden kiiler olarak, d dmanlardan ok, i dmanlardan
korkarak geirirler. Bu artlarda, kendilerinin yok olup sitenin yklmas an
meselesidir. Bu sebeplerden dolay, sitenin anlattmz ekilde dzenlene-
ceini, korucularn evleri ve dier tm meselelerle ilgili olarak belirlenecek
kurallarn bunlar olacan ilan etmemiz gerekmez mi?
135
BATIYA YN VEREN METNLER
Sokrat, devletin adil bir biimde ynetilebilmesi iin sahip olunmas gere-
ken bilginin tabiat ve nemine dair tespitlerini Devlette daha nce yaptn-
dan, bu kez doru bir ynetim oluturmak iin en hzl ve kolay yollarn ne-
ler olabileceini sorgular.
136
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
sunda da Efltundan farkldr. Ona gre siyaseti ve siyasete dair dier gerekleri bil-
menin/anlamann yolu gndelik siyasi deneyimin analizinden gemektedir. Efltun
ideal devlet hakknda yazarken, Aristo sokaktaki somut insan ve somut devleti ince-
ler ve onlar neyin iyi, neyin kt yapt hakknda dnr, nk iyi devletlerin,
iyi insanlara muhta olduu aktr.
Nikomakhosa Etik*
Aristo
Bunlardan sonra erdemin ne olduunu aratralm. Ruhta olup bitenler
trl -etkilenimler, olanaklar ve huylar- olduuna gre erdem bunlardan
birisi olsa gerek. Arzu, fke, korku, yreklilik, kskanlk, sevin, sevgi, kin,
zlem, hrs ve acmann genel olarak da haz ya da acnn izledii eylere
etkilenim diyorum; bunlardan etkilenebilmemizi salayanlara, szgelii f-
kelenebilmemizi, ac duyabilmemizi ya da acyabilmemizi salayanlara ola-
nak adn veriyorum. Huylar diye de etkilenimlerle ilgili olarak iyi ya da
kt durumumuza diyorum, rnein fkelenmeyle ilgili olarak, ar ya da
gerekenden az fkeleniyorsak kt, orta ekilde fkeleniyorsak iyi durumda-
yz. teki etkilenimlerde de bu byledir. Demek ki erdemler de ktlkler
de etkilenim deildir; nk erdemler ile ktlklere gre bize iyi ya da
kt denir ve etkilenimlere gre deil, erdemler ile ktlklere gre vlr
ya da knanrz (nitekim korkan ya da fkelenen vlmez; srf fkelenen
de yerilmez, belli bir ekilde fkelenen yerilir). Ayrca kendi tercihimizle
fkelenmez ya da korkmayz, oysa erdemler baz tercihlerdir ya da tercihsiz
olmuyorlar. stelik etkilenimlerle ilgili olarak harekete getirildiimiz, oysa
erdemlerle ilgili olarak harekete getirildiimiz deil, belli bir eye yatkn
olduumuz sylenir. Bu nedenle erdemler olanak da deildir; nitekim srf
etkilenme olanana sahip olduumuz iin iyi ya da kt olmayz; vlme-
yiz de yerilmeyiz de. Ayrca olanaklar bizde doal olarak var, oysa doal
olarak iyi ya da kt olmayz; bundan ise daha nce sz etmitik. yleyse er-
demler etkilenim ya da olan deilse, geriye onlarn huy olmas kalyor. By-
lece erdemin cins bakmndan ne olduunu ortaya koymu bulunuyoruz.
Ama bu kadar, yani bir huy olduunu sylemek yetmez, nasl bir huy
olduunu sylemek gerek. yle diyelim: Her erdem neyin erdemi ise, onun
iyi durumda olmasn ve kendi iini iyi gerekletirmesini salar. Szgelii
gzn erdemi gz ve onun iini erdemli klar; nk gzn erdemi saye-
sinde iyi grrz. Ayn ekilde atn erdemi at erdemli klar; iyi komasn,
binicisini iyi tamasn ve dmanlarn karsnda kamamasn salar. Bu
137
BATIYA YN VEREN METNLER
her eyde byleyse, insann erdemi insann iyi olmasn ve kendi iini iyi
gerekletirmesini salayan huy olmal. Bunun nasl olacan sylemitik,
ama bu, erdemin doal yapsnn nasl olduunu aratrrsak, baka bir yol-
dan da akla kavuur. Srekli ve blnebilir olan her eyi blp daha o-
unu bize gre yapabiliriz; eit olan ise arlk ile eksikliin bir ortasdr. Bir
eyin ortas iki ucundan eit uzaklkta olana diyorum ki bu herkes iin bir
ve ayn eydir; bize gre orta ise, ne fazla ne eksik olana diyorum; bu ise tek
deildir, herkes iin ayn deil. rnein bir eyin ou on, az iki ise, eye
gre alndnda ortas alt olur; nk eit bir ekilde birini ayor, dier
tarafndan alyor; bu ise matematiksel oranlamaya gre ortadr. Oysa bize
gre ortay byle almamak gerekir; nitekim biri iin on be kilo yemek ok,
kilo yemek az ise, beden eitimcisi dokuz kilo yemei gerekli bulmaya-
caktr; nk bu da bunu yiyecek olan iin az da olur ok da. Nitekim Milon
iin az, beden eitimine yeni balayan biri iin ok olur. Kou ve grete de
bu byle. Demek ki her bilen kii arlk ile eksilikten kaar, ortay arar, onu
tercih eder; bu orta ise eyin ortas deil; bize gre orta olandr.
Demek ki her bilim kendi iini ortaya bakarak ve ilerine buna gre yn
vererek iyi biimde gerekletiriyorsa (bu nedenle, arlk ve eksiklik olum-
luyu bozduu, orta olma ise onu koruduu iin, kendilerine eklenecek ya
da onlardan alnacak bir ey olmayan ilere iyi iler deriz; dediimiz gibi iyi
sanatlar bunu gzeterek alr), erdem de, eer doa gibi her sanattan daha
kesin ve iyi ise, ortay hedef edinmek olsa gerek. Kastettiim karakter erde-
midir, nk o etkilenimlerle ve eylemlerle ilgili; arlk, eksiklik ve orta ise
bunlarda olur: rnein korkma, cesaret etme, arzu etme, fkelenme, acma
ve genelde haz alma ya da ac duymada daha az ve daha ok olur, her iki-
si de iyi deil. Oysa gerektii zaman, gereken eylere, gereken kiilere kar,
gerektii iin, gerektii gibi bunlar yapmak orta olandr ve en iyidir, bu da
erdeme zgdr. Ayn biimde, eylemlerde de arlk, eksiklik ve orta sz
konusudur. Erdem ise arl yanl olan, eksiklii yerilen, ortas vlen ve
isabetli olan etkilenimlerle ve eylemlerle ilgilidir; vlmek ve isabetli olmak
da erdeme zg.
Demek erdem bir tr orta olmadr; ortay ama edinir. Ayrca yanla d-
mek pek ok biimde (Pitagoraslarn dnd gibi, kt snrsz, iyi ise
snrlnn zelliidir), isabetli olmak ise tek biimde olur (dolaysyla ilki ko-
lay ikincisi zordur; hedefe isabet etmemek kolay, isabet etmek ise zordur);
bu nedenle de arlk ve eksiklik ktle, orta olma ise erdeme zgdr.
yiler bir eittir, ktler ise eit eit.
O halde erdem, tercihlere ilikin bir huy: Akl tarafndan insann belir-
leyeceiyle belirlenen, bizle ilgili olarak orta olan bunma huyudur. Bu, biri
138
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
139
BATIYA YN VEREN METNLER
140
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
iyi durumda olan herkes karsnda ac duyar; haset duyan ise zlmekten
ylesine uzaktr ki, bakasnn ac duymasna sevinir
kisi arlk ile eksiklik eklinde ktlk, biri de orta olma erdemi olmak
zere (says) olan tutumlarn hepsi, belli bir biimde birbiriyle bir kar-
tlk iindedir; ular hem ortaya hem birbirlerine, orta ise ulara karttr.
Nasl eit, daha ke gre daha byk, daha bye gre daha kkse,
etkilenimlerde ve eylemlerde orta huyla eksikliklere gre ar, arlklara
gre eksik oluyor. Yiit korkaa gre cretli, cretliye gre korkak grn-
yor. Ayn biimde ll, duygusuza gre haz dkn, haz dknne
gre duygusuz; cmert cimriye gre savurgan, savurgana gre cimri grnr.
Bu nedenle ularda olanlarn her biri orta olann tekinin tarafna doru
iter. Korkak yiide cretli, cretli de korkak der. teki durumlarda da bu
byle. Bunlar birbirlerine byle kart olduklarndan, ular birbirlerine, or-
taya kan kartlklardan daha karttr. Nasl byn kkten, kn
bykten uzakl, her ikisinin eitten uzaklndan daha oksa, bunlarn da
birbirlerine uzakl, ortaya olan uzaklklarndan daha ok. Ayrca yiitlik
ve ataklkta, cmertlik ve savurganlkta olduu gibi; kimi ularla ortann bel-
li bir benzerlii var; oysa birbirlerine gre, ular arasnda ok byk benzer-
sizlik var; birbirinden en uzak olanlar kart olarak tanmlanr, dolaysyla
birbirlerine daha uzak olanlar birbirlerine daha karttr. Orta olan ile kar-
latrldklarnda kimi eylerin eksiklikleri kimilerinin ise arlklar daha
karttr; szgelimi yiitliin kart, arlk olan ataklk deil, eksiklik olan
korkaklktr; llln kart eksiklik olan duygusuzluk deil, arlk
olan haz dknldr. Bunun iki nedeni var: Biri o nesnenin kendisinden
kaynaklanyor: Bir ucun ortaya daha yakn ve daha benzer oluundan dola-
y, ortann karsna onu deil, daha ok teki ucu koyarz; rnein yiitlie
ataklk daha benzer ve daha yakn, korkaklk ise daha uzak grnd iin,
yiitliin karsna daha ok korkakl koyarz; ortadan daha uzakta olan-
lar daha kart gibi grnr. Demek ki ilk neden bu; nesnenin kendisinden
kaynaklanyor; teki nedense dorudan bizim kendimizden kaynaklanyor.
Doal olan eyler ortaya daha kart gibi grnr; szgelimi doal olarak
hazlara daha ok meylimiz var, bunun iin dzenli bir yaamdan ok, haz
dknlne meylederiz. Dolaysyla da kendimizi daha ok verdiimiz
eylere daha kart deriz; bu nedenle de arlk olan haz dknl l-
lle daha karttr.
O halde karakter erdeminin orta olma olduu ve ne ekilde orta olduu;
biri arlk teki eksiklik olan iki ktln ortas olduu ve etkilenimler-
de ve eylemlerde ortay hedef edinmekle byle olduu yeterince belirtilmi
oldu. Bu nedenle erdemli olmak g itir. Her eyde ortay bulmak zor itir,
141
BATIYA YN VEREN METNLER
szgelii bir dairenin ortasn bulmak herkesin deil, bilenin iidir; ayn e-
kilde fkelenmek, para vermek ve harcamak herkesin yapabilecei kolay bir
eydir; ama bunlarn kime, ne kadar, ne zaman, niin, nasl yaplaca ne
herkesin bilecei bir ey ne de kolaydr. Bunlar iyi yapmann ender, vlesi,
gzel bir ey olmasnn nedeni de bu. Bunun iin Kalypsonun tledii
gibi, ortay arayann nce ona daha kart olandan uzak kalmas gerekiyor.
* Aristo, Nikomakhosa Etik, eviri: Saffet Babr, Bilgesu Yaynclk, 2007.
Politika*
Aristo
Kendi gzlemlerimiz, bize her devletin iyi bir amala kurulmu bir top-
luluk olduunu syler. yi, diyorum, nk gerekten, btn insanlar ey-
lemlerinde iyi sandklar eyi elde etmeye alr. yleyse, btn topluluklar
u ya da bu iyi eyi amaladklarna gre, topluluklarn en stn ve hepsini
kapsayan da, en yksek iyiyi ama edinecekti. Bu, bizim Devlet dediimiz
topluluktur ve o topluluk trne de siyasal diyoruz.
Devlet adamyla devlet, kralla uyruklar, aile reisiyle ev halk, efendiyle
kleleri arasndaki ilikilerin hep ayn olduunu sanmak yanltr. Aralarn-
da yalnzca byklk deil, nitelik fark da vardr. Byklk ayra deildir;
bir adamla birka kii arasnda efendi-kle ilikisi, daha ou arasnda aile
ilikisi, bundan daha ou arasnda da bir krallk ya da siyasi topluluk ili-
kisi olduunu syleyemeyiz sanki byk bir aileyle kk bir ehir arasn-
da hibir ayrlk yokmu gibi.
Oysa krallkla siyasal bir topluluk ya da bir yurttalar topluluu arasn-
da bile bir nitelik fark vardr; bir kimsenin tekilerin stnde ynetme gc
varsa, bu krallktr da, ilgili bilimin ilkelerine gre, yurttalar srayla hem y-
142
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
netir hem ynetilirse bu siyasal topluluk olur, demek doru deildir. Sorunu
her zamanki ilkelerimizle, yani zmleme yntemi (analitik metot) uyarn-
ca incelersek, bu apak ortaya kacaktr. teki bilim dallarnda bileik ey-
leri artk blnemeyecek kadar kk paralara ayryorduk; devleti ve dev-
letin kurucu elerini de ayn biimde inceleyelim; bunlarn nasl birbirin-
den ayrldklarn ve sz konusu paralar hakknda geerli ilkeler karp -
karamayacamz o zaman daha iyi greceiz.
Sanyorum ki, teki konularda olduu gibi, bunda da eylerin doal geli-
imine bandan bakarsak sorunu en iyi biimde grm olacaz. lkin, te-
ki ei olmadan etkinlikten yoksun kalacak eyler ift ift birletirilmelidir.
rnein, reme iin erkekle diinin birlii zorunludur, nk teki olma-
dan biri etkisiz kalr. Bu, dnlerek yaplm bir seme deildir; doann
hayvanlara da bitkilere de verdii, kendi benzerlerini oaltma isteinden
ileri gelmektedir. Yneten ile ynetilenin birlemesi de, tpk bunun kadar
gereklidir; bunlarn bir araya gelmelerinden ama, ortak gvenliklerinin ko-
runmasdr. nk gereken eyleri zeksyla nceden grebilen bir kimse,
doaca ynetici ve efendidir, oysa beden gcyle bunlar yapabilen bir kim-
se doaca kledir, ynetilenlerden biridir. Bundan tr, efendiyle kleyi
birletiren ortak bir kar vardr.
Doa, kadnla kle arasnda bir ayrm gzetmitir. Kadn ayr ayr ilere
bakar ve cmertlikle baka baka aralar salar her ie yarayan Delphoi
ba gibi deildir; bir ara, birok ii grmesi iin deil de, yalnz tek bir
ii grmesi iin yaplm olunca, en iyi iler. Kadnla klenin ayr ayr i-
levlerinde de durum byledir. Baz Yunanl olmayan (barbar) topluluklar
bunu aklayamazlar, kadnla kleyi birbirinden ayramazlar. nk toplu-
luklarnda doaca ynetecek ya da buyruk verecek bir blm yoktur; onlarn
toplumu erkek ve kadn klelerden olumaktadr. te bundan dolaydr ki,
ozanlar barbarla kleyi zde sayarak, Helenlerin barbarlar ynetmesi uy-
gundur, demiler.55
lk aile, erkeklerin bu ikisiyle, yani kadnlar ve klelerle birletirilmesin-
den meydana gelmitir; ozan Hesiodos, lkin bir ev ve bir kadn edin ve bir
kz sabana komak iin, derken hakldr, (kz yoksul adamn klesidir).
Doa yasas uyarnca kurulan ve gnbegn srp giden bu birlik, ailedir;
yelerine Kharondas: Ekmek ortaklar, Giritli Epimenides de Ahrdalar
demitir. Bundan sonraki aama, kydr: Gnlk gereksinmelerin tesinde
bir amacn karlanmas iin birok evler birleince ky meydana gelir. Bu
ilk birlik, genel olarak, oullarn ve torunlarn evlerinin eklenmesiyle, doal
bir sre sonucunda oluur. Byle bir kyn yelerine, bir stten emziri-
143
BATIYA YN VEREN METNLER
144
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
arasndaki gerek ayrlk, yalnz insanlarn iyi ile kty, doru ile yanl,
hakl ile haksz sezebilmeleridir. te bir aile ya da ehri meydana getiren
ey de bu konularda ortak bir gr paylamaktr.
stelik ehir ya da devletin, aileden de, aramzdaki herhangi bir bireyden
de ncelii vardr. nk btn, paralardan nce gelmelidir. El ya da aya
tm bedenden ayrn, artk el ya da ayak olmaz (ancak nasl tatan yontul-
mu bir el ya da ayaktan sz edebiliyorsak, ylece ad kalr geriye). Byle
bir eylem sonucunda, onu o yapan g ve ilevi yitirmi olaca iin, orta-
dan kalkacaktr. Dolaysyla, bunlar hakknda ayn szckleri kullanabiliriz,
ama ayn eylerin szn ediyoruz, diyemeyiz. yleyse, devletin hem doal
hem de bireyden nce olduu apaktr. nk bir birey nasl bir paras
ayrld zaman tmyle kendine yeterli olmazsa, o da tpk teki paralar
gibi btnle ayn iliki iindedir. Devlet dediimiz birlie katlma yetenei
bulunmayan herhangi bir varlk, rnein sessiz bir hayvan ya da (eit ar-
lkta olmak zere tam kart) yetkinlikle kendi kendine yeten ve devlete
hibir gereksinmesi olmayan bir varlk (rnein, bir tanr) bunlar, devletin
birer paras deildir. yleyse, tm insanlar arasnda onlar bu ortakla s-
rkleyen doal bir igd vardr ve bir devleti kuran ilk adam, ok byk
yararlar salad iin vlmeye deer. nsan nasl tam gelime durumuna
ulat zaman hayvanlarn en iyisiyse, yasa ve kurallardan ayrlnca da en
kts olur. Ba edilmesi en g ktlk, silahl olandr; insan her ne kadar
silahlarn elinde tutarken anlay ve erdeme yatkn olabilirse de, bunlara
kart amalarla silahlarn kullanmas ok kolaydr. Bu yzden, erdemsiz
insan, varlklarn en vahisi, en adalet bilmeyenidir, cinsel tutkunluklar ve
oburluu bakmndan da en ktsdr. Oysa adalet devletin orta direidir;
nk siyasal topluluun temeli haktr ve hak neyin adaletli olduuna karar
vermenin ayracdr. (...)
145
BATIYA YN VEREN METNLER
146
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
147
BATIYA YN VEREN METNLER
148
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
57 Yeterli yata olmayan olan ocuklar ile emekliye ayrlm yal kimselere bir anlamda yurtta
denebilir, ama ancak bu sfatn bana ya kk (daha erginlememi) ya da kocam (ya
gemi) yahut kolayca anlalan bu gibi bir baka sz ekleyerek. Oysa biz byle bir nitelenmesi
olmayan mutlak yurtta aryoruz. Srgne gnderilen ya da haklarndan yoksun edilen kiilerle
ilgili sorular gerekte herhangi bir glk karmaz.
58 Atina mahkemelerinde modern anlamda yarg ile jrinin ilevini yerine getirirler ve yurttalar
meclisi yeleridir.
59 Yoldan km olmakla ne demek istediimi daha sonra aklayacam.
149
BATIYA YN VEREN METNLER
60 Spartada kamu ilerinin byk bir ksmna bakan be kiilik kurulun yesi.
150
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
61 Elbette; bir yetitiricinin kendisinin de ara sra yetitirdii takma katlmasna engel geminin d-
menini tutan adam da gemi mrettebatndan biridir. Yetitirici olsun, dmenci olsun, yn ver-
diklerinin iyiliini saar, fakat kendileri de onlardan biri olunca, rastlantsal olarak ayn iyilii
kendileri iin de elde ederler.
62 Bu ilke ok eskidir, ama eskiden doal ve uygun bir biimde uygulanyordu; herkes kamu hiz-
metinde sras gelince yer almay kendine dev biliyor ve grev sresi boyunca, ayn eyi ileride
kendisi iin yapacak olan ya da gemite yapm bulunan bakalarnn yararlarn gzetiyordu.
Fakat bugnlerde kamu hizmet ve grevlerinden salanabilecek kazan ok daha byktr, bu
yzden adamlar sralamayla yetinmek yerine, hep ibanda kalmak istiyorlar. Hasta olsalard
da, salmalar kendilerine bir devlet grevi bulmalarna bal olsayd, makam avclklarnda bun-
dan pek daha gayretli olmazlard.
151
BATIYA YN VEREN METNLER
fakat yalnz bir kesimin -bu kesim ister Bir Kii, ister Azlk ya da Kitle olsun-
karn gzetirlerse, sz konusu anayasa bir sapmadr. nk ya katlanla-
rn yurtta olmadklarn sylememiz ya da bunlarn ortak iyilii paylama-
lar gerekmektedir. Doru anayasalara genellikle verilen adlar unlardr:
(1) Ortak iyilii amalayan bir kiinin ynetimi Krallk.
(2) Bir kiiden ounun, ama bir aznln ynetimi Aristokrasi63
(3) Btn topluluun iyilii iin yurttalarn hepsinin uygulad yne-
tim Siyasal Ynetim64.
Bunlara karlk olan sapmalar da unlardr: Krallktan tiranlk, aristok-
rasiden oligari, siyasal ynetim ya da okluun anayasal egemenliinden
demokrasi. nk tiranlk tek yneticinin kar iin tekin ynetimidir, oli-
gari varlkl adamlarn kar iin, demokrasi yoksullarn kar iin. n-
den hibiri btn topluluun yararn amalamaz.
* Aristo, Politika, Trke eviri: Mete Tunay, Remzi Kitapevi 2009.
63 En iyi adamlar ynettii ya da devlet ve btn yeleri en iyi olan amalad iin, bu adla anlr.
64 Bu sz, anayasayla ayndr (politeia). Fakat bu deyimi kullanmak akla yakn olur, nk bir kii-
nin ya da bir azln olaanst yetenekli olabilmesine karlk, geni bir saynn btn stnlk
biimlerinde yksek bir lte (dzeye) erimesi gtr. Byle bir anayasal anayasa da yurtta
ordusunun egemen topluluk olmasnn ve yalnz silah tayanlarn ye saylmasnn nedeni de
budur.
152
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
Tarihler*
Polibius
Roma anayasasna gelince, her biri egemenlik sahibi unsurdan oluu-
yordu: Bu gcn devlet btn iindeki pay eitlik ve tarafszlk itiba-
riyle titizlikle dzenlenmiti; yle ki, kimse, Romann yerlisi bile, bu ana-
yasann aristokratik veya demokratik veya despotik olduunu syleyemez,
sylese bile bundan emin olamazd. Bu unsurlarn gc tam olarak neydi ve
kk deiikliklerle hl ne durumdadr anlatacam.
Konsller65 lejyonlarn darya sevki ncesi Romada kalrlar ve yneti-
min en yksek efendileridir. Tm dier st dzey yneticiler, halk tarafn-
dan seilen tribunlar66 hari, onlarn buyruu altndadr ve onlardan emir
alr. Yabanc elileri senatoya onlar takdim eder; mzakere konularn onlar
belirler ve kararlarn uygulamaya konmasna onlar mzahir olur. Yine; ayet
halkn onayn gerektiren baka hususlar varsa, bunlarla ilgilenmek, halk
meclislerini toplamak, nergeleri bu meclislerin deerlendirmesine sunmak
ve ounluk kararnn uygulanmasn salamak da onlarn grevidir. Savaa
hazrlk srasnda da mutlak g onlardadr. Mttefiklere kendi uygun gr-
dkleri teklifi (vergi, salma, grev) dayatmak, askeri yarglar tayin etmek,
askeri sicil defterlerini tutmak ve aralarndan uygun67 olanlar semek on-
larn sorumluluudur. Ayrca, komutalar altndaki muvazzaf askerlere ceza
verme ve kendi buyruklar altndaki hazine yneticileriyle birlikte kamu
btesini uygun grdkleri biimde kullanma yetkisini de haizdirler. Btn
bunlara baknca, anayasay despotik olarak nitelemek, bunun bir kraliyet
hkmeti olduunu sylemek yanl olmaz
Senato68, her eyden nce hazineyi ve tm gelirleri, demeleri ve harca-
malar denetler. nk hazine grevlileri69 konsllerin harcamalar dnda,
senato karar olmakszn devletin hibir organna para kamazlar. Olabile-
cek en byk ve en nemli masraf da -kamu binalarnn onarm veya inas
iin her lustrumda be ylda bir kensorlar70 tarafndan yaplan masraf- sena-
65 Konsller, st dzey ynetici olarak, bir yl sre iin seilirler, sava dnemlerinde orduya ve
lejyonlara (orduyu oluturan byk birlikler) komuta ederler.
66 Halkn hkmetteki temsilcileridir.
67 Romann askeri gc, lejyonlara ek olarak, mttefiklerin azmsanmayacak saydaki birliklerin-
den oluurdu. Herhangi bir askeri sefer iin gereken yardm, konsllerin mttefiklerle yapt
anlamalarla belliydi. Askeri yarglar, konsllere bal subaylard.
68 Senato, bu dnemde devlete bal en nemli yz airetin nderinden olumakta ve aristokra-
siyi temsil etmekteydi.
69 Hazine yneticileri devlet memuruydu ve konsllere hizmet ederlerdi.
70 Kensorlar (censors) eski Romada nfus, ahlak ve emlak ilerine bakan st dzey grevlilerdir.
Kensorlar, her be ylda bir nfus saym ve lustrumu (nfus saymn takiben devlet iin yaplan
153
BATIYA YN VEREN METNLER
arnma treni) ynetmek zere, on sekiz aylna seilirler. Bu sre iinde nfus saym yapar,
yeni vatandalarn nfusa kaydnn yaplmasn salar, senatoya girmek isteyenlerin uygunluu-
nu deerlendirir ve metinde sz edilen kamu ihalelerini ynetirler.
71 Ar su isnatlarnn sz konusu olduu durumlarda, bazen temyiz mahkemesi olarak grev yap-
mak zere bir araya gelen halk meclislerinde oyu veren airettir.
154
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
155
BATIYA YN VEREN METNLER
156
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
Yasalara Dair*
Cicero
Adalet iin yaratldmz ve adaletin insanolunun grnde deil,
Doada temellendii, filozoflarn tartmalarndan kan en nemli/deerli
gerek olmal. Bu gerek, insan, insanolunun kardelii ve birlii hakknda
net bir kavray edinince apak ortaya kar. nk hibir ey biz insan-
larn birbirine benzedii kadar birbirine benzeyemez. Kt huylar ve batl
inanlar, baz daha zayf zihinleri eip bkmek suretiyle meyilli olduklar
bir baka yne evirmese, kimse kendisi kadar kendisi ve dier herkesle
birlikte kendisi olamazd. Dolaysyla, insanolunu nasl tanmlarsak ta-
nmlayalm, tek bir tanm herkes iin geerli olacaktr. Bu, insanolu ile
insanolu arasnda tr olarak hibir fark olmadnn yeterli bir kantdr;
eer olsayd, tek bir tanm tm insanlar iin geerli olamazd ve tabii akl,
tek bana akl, bizi hayvanlarn olduu dzeyin stne kararak bundan
157
BATIYA YN VEREN METNLER
158
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
72 Bu ifadenin Stoac okulun ikinci bakan olan Cleanthes ( 250) tarafndan Sokrata atfedilmi
olduu sylenir.
73 Mesela, Aeschylusun Eumenidesinde olduu gibi: Furies, annesi Clytaemnestray ldren
Orestesin peine der.
74 Furies, Yunan efsanelerinde sulular cezalandrmakla grevli ylan sal tanradan biri.
159
BATIYA YN VEREN METNLER
ldrp parasn aldn inkr ederse, bunu yapt eyi doal olarak kt
addettii iin deil, suu ortaya kaca, yani ba belaya girecei iin ya-
pacaktr. Aman ne gereke! Sadece filozofun deil, kaba bir kylnn bile
yzn kzartabilir.
Milletlerin geleneklerinde veya yasalarnda olan her eyin adil olduuna
inanmak aptallktr. Bu yasalar mstebit hkmdarlar tarafndan yrrle
konmu olsa adil olurlar myd? Adalet tektir, tm insanl balar ve tek bir
Hukuka temellenir, yani hkmetme ve yasak koyma srecinde doru akln/
mantn uygulanmasna. Bu Yasay bilmeyenler, bir yerlerde yazl olsa da
olmasa da Adaletten yoksundur.
Adalet yazl yasalara ve toplumsal geleneklere uyum/uygunluk olsayd
ve ayn insanlarn iddia ettii zere, eer her ey yarar terazisine vurulsayd,
o zaman herkes kendince yararl/faydal grd eyi elde etmek iin -eer
becerebiliyorsa- yasalar inerdi. Dolaysyla, Doada olmasa Adalet olmaz;
yararda temellenen bu Adalet tr, bizatihi yarar tarafndan yok edilirdi. Ve
eer Doa Adaletin temeli olarak grlmeyecekse, bu (toplumun temellen-
dii erdemin/faziletin) mahvolu anlamna gelir. Nerde kald licenaplk ya
da vatan sevgisi ya da sadakat ya da yardmlama eilimi ya da minnet duy-
gusu? Tm bu erdemler trdelerimizi (dier insanlar) doal olarak sevme
temaylmzden kaynaklanr ve Adaletin temelinde bu yatar. Aksi halde
sadece trdelerimizi deil, tanrlar iin yaplan ayinleri, trenleri de unutur
gideriz. Ben bunlarn korku saikiyle deil, insan ile Tanr arasnda mevcut
yakn iliki nedeniyle srdrlmesi gerektiini dnyorum. Adalet ilke-
leri insanlarn kararna ya da prenslerin fermanna ya da yarglarn hkm-
ne dayandrlsayd, o zaman Adalet -halkn da onayyla- hrszl, zinay,
sahtecilii onaylard. ayet ahmaklar vardklar hkmlerle Doa yasalarn
deitirilebilecek kadar byk gce/iktidara sahipse, o zaman neden kt
ve muzr olann iyi ve hayrl olduunu buyurmuyorlar? Ya da ayet bir ya-
sayla Adaletsizlii Adaletli yapabiliyorlarsa, kty de iyi yapamazlar m?
Gelin grn ki, iyi yasalarla kt yasalar tefrik ediyor ve bunu sadece doa
standartlarna bavurmak suretiyle yapyoruz. Doann tefrik edebildii tek
ey Adalet ve Adaletsizlik deildir elbet; Doa istisnasz olarak haysiyetli ve
haysiyetsiz olan da tefrik eder. Nasl ki eyleri ayrt edip zihnimizde form-
le etmemiz her birimizde var olan akl/mantk sayesinde mmkn olmak-
taysa; haysiyetli davran meziyet, haysiyetsiz davran ahlak bozukluu
olarak tanmlayan da zihnimizdir. Bunlarn Doa tarafndan belirlenen sabit
hkmler deil, birer gr meselesi olduunu, ancak bir deli iddia edebi-
lir. Dili yanl kullanarak bir aacn veya bir atn meziyetinden bahsedecek
olsak bile, bu bir gr meselesi deil, Doa hkmdr. ayet meziyet bir
160
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
161
BATIYA YN VEREN METNLER
Germania76*
Cornelius Tacitus
Germenlerin evlilik balar nedeniyle baka kabilelerle karmadklarn,
ayr, bozulmam bir halk olarak kaldklarn syleyenlerin dncelerine
katlyorum. Bu nedenle saylarnn okluuna karn Germenler her yerde
birbirlerine benzemektedir. Keskin mavi gzler, kzl salar ve sadece olma-
dk ilere yetenei olan iri vcutlar. Germenler almaya bizim kadar katla-
namaz. Susuzluk ve scaktan da hi holanmazlar. Aksine topraklar ve ik-
limleri onlar soua ve ala altrmtr.
Germanya birbirinden ok farkl blgeleri iermesine karn, genellikle
sk ormanlklarla ve pis bataklklarla kapldr. Galliaya komu olan blge-
leri daha nemlidir, Noricum ve Pannonia taraf ise daha rzgrldr. Toprak
ekime elverilidir, ama meyve aalarndan yoksundur. ok sayda srle-
ri vardr, ama hayvanlar hep kktr. Srlar bile bydkleri zaman iri
boynuzlara sahip olamazlar. Germenlerin en holand ey srlerindeki
hayvan saysnn fazlaldr. Hayatta servet adna en ok vndkleri ey
budur. Tanrlarn onlar hem altn hem de gm varlndan mahrum b-
rakm olmasnn bir ceza m yoksa ihsan m olduuna karar veremedim.
Geri Germanyada altn ya da gm madenleri bulunmadn kesin olarak
syleyemem, nk kimse aratrmamtr. Madenleri aratrma konusunda
bizim gibi davranmazlar. Germanyada tanrlara ya da nderlere hediye ola-
rak verilen gm vazolar grebilirsiniz. Fakat gm, topraktan yaplm
anak kadar sradan bir ey sayarlar. Ancak bize yakn yerlerde yaayanlar
ticarete alkn olduklar iin altn ve gmn deerini renmitir. Parala-
rmzdan bazlarn tanyp seebilirler. ksmlarda yaayan halk ise daha
ilkeldir ve eski takas yntemlerini kullanr. Alk olduklar kenarlar izgili
ve zerinde iki atl sava arabas figr bulunan eski paralar77 ok severler.
Ayrca gm altndan daha ok severler. Aslnda bu bir zevk meselesi de-
il, nk sradan ve kk eyler satn alan insanlarn iine kk gm
76 Almanya.
77 Denarius, Roma para sisteminin temel sikkelerinden biri.
162
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
163
BATIYA YN VEREN METNLER
***
nemsiz konularda kabile nderleri kendi balarna karar verir. Daha
nemli konularda ise nderler bir araya gelir. Halkn karar vermesi gereken
durumlarda da nderlerin konuyu nceden aralarnda grmeleri gerekir.
Beklenmedik ve ani bir ey olmadka ay balanglarnda ya da dolunay
zamannda toplanrlar. Byle zamanlarn yeni ilere balamak iin en uurlu
gnler olduuna inanrlar. Zaman hesaplarken bizim gibi gndzleri deil,
geceleri sayarlar. Toplantlarn ve anlamalarn gnleri buna gre hesapla-
nr. Germenlere gre gn, geceden sonra gelir. zgrlk ak adeta bir kusur
saylabilecek kadar fazladr. Gerektiinde hemen toplanrlar, fakat geciken-
ler yznden birka gn kaybedilir. Toplant balaynca herkes silahl ola-
rak oturur. Toplantda sessizlii bu ile grevlendirilmi olan rahipler salar.
Daha sonra ya, soyluluu, daha nceki savalarda yaptklar ya da gzel
konumas bakmndan ne kan krallar ve nderler konuur. Fakat konua-
cak kimse, konuma hakkn ancak ikna gcyle elde edebilir. Sylenenler
holarna gitmezse homurdanarak reddederler. Beenirlerse karglarn a-
krdatrlar. Byle bir alk en byk baar saylr.
***
Sava baladnda bir nderin yanndakilerden geri kalmas ve yannda-
kilerin de nderden aa kalmalar ayn derecede ayp saylr. nder ldk-
ten sonra sava meydanndan sa dnmek insann yaamnn sonuna dek
silemeyecei kara bir lekedir. nderi korumak ve kendi kahramanlklarn
164
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
ona mal etmek askerlerin yemin ettikleri bir eydir. nder zafer iin, adam-
lar nder iin savar. Bir yerde uzun yllar devam eden bar sz konusuy-
sa o kabiledeki asil ailelerin ocuklar savamakta olan bir baka kabilenin
yanna gider. Bar ve sessizlikten hi holanmazlar. Tehlikeli zamanlarda
n daha kolay kazanlr. Ayrca sahip olduklar bu kadar byk ordu sava
olmazsa ynetilemez. nk nderleri onlara sava atlarn ve nl, yenil-
mez kanl mzraklarn verir. ok lezzetli olmasa da bol olan yemeklerin ve
elencelerinin masrafn nderler karlar. Bu cmertliin giderleri harp ve
yamadan salanr. Bu adamlar iin tarlalar srmek, bir yln rnn bek-
lemek, dmanla savalarak ele geirilen paralar karlnda bir ey kazan-
maktan ok daha zordur. Bir hedefe adam ldrerek ulama anslar varsa
ayn eyi alarak elde etmeyi tembellik ve uyuukluk sayarlar.
Savamadklar zaman ok fazla avclk da yapmazlar. Genelde bo bo
oturup yemek yer ve uyurlar. En cesurlar, hatta savalar bile hibir ey
yapmaz. nk evlerin ve tarlalarn bakmlar kadnlar, yallar ve aile
iindeki zayf kimseler tarafndan yaplr. Kendileri ise bo bo dolanr.
Karakterlerinde arlacak bir terslik vardr. Tembellii sever, ama bar-
tan holanmazlar. Kabiledeki her adamn kendi isteiyle nderlere sr ve
yiyecek vermesi gelenei vardr. Onlara gre bu bir ereftir. Hem de ihti-
yalarn karlar. Komu kabilelerden gelen hediyelerden ok holanrlar.
Hediyeler sadece kiiler tarafndan deil ayn zamanda devlet tarafndan
gnderilir. Hediyeler genelde sekin atlar, muhteem zrhlar, madeni g-
slkler ve yakalklardr. Daha sonraki yllarda para almay da bizden
renmilerdir.
***
Germanyada evlilik balar ok kuvvetlidir. Dier gelenekleri bunun ka-
dar vgy hak etmez. Barbarlar iinde sadece Germenler tek bir kadnla
yaar. ok az kimse bu kuraln dna kar. Onlar da asalet nedeniyle birden
fazla kadn almak zorunda braklanlardr. Drahomay kadn kocaya deil,
koca kadna verir. Anne, baba ve akrabalar dne gelip hediyeleri inceler.
Hediyeler kadnn houna gidebilecek ve sana takabilecei trden eyler
deildir. Genelde bir ift kz, gemli bir at ya da kalkan, mzrak, kl gibi
eylerdir. Kadn da kocasna silah hediye eder. Bu tren, bizim nikh tre-
nimizin, greneklerimizin ve evlilik tanrlarmzn yerini tutar. Bir kadnn
kendisini cesaret ve savatan uzak saymamas gerekir. Evlilik hayatnn ba-
langcnda yaplan trende kadna almada ve tehlikede kocasnn orta
olmas, barta ve savata da ayn ekilde cesaretle davranmas gerekecei
165
BATIYA YN VEREN METNLER
166
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
Romaya*
Aelius Aristides
mparatorluunuz usuz bucaksz ve amil olmakla birlikte, snrlarnn
evreledii alandan ziyade, kusursuzluuyla byktr. mparatorlukta ba-
kalarnn elinde olan, birilerinin zorla igal ettii veya dierlerinin isyan -
karmak suretiyle koparp ald, zapt edilebilir hibir boluk/gedik yoktur.
Ancak kendisine (Roma mparatorluu) sahip kabilecek olanlarn diyar
olduu halde78, Kraln diyar olarak anlmasna amamal. Satraplarn kral-
lar yokmu gibi birbirleriyle ya da deiik ehirlerin una veya buna kar
savamasnda; askeri birliklerin bir ehre gnderilip dierinden kovulma-
snda79 da alacak bir ey yoktur. Medeni dnya sonsuza kadar kaim olacak
bu imparatorlua hep birlikte ve bir korodan ziyade iyice temizlenmi bir
fltten karcasna yaylan net bir sesle dua etmektedir; komutadaki ndere
ne kadar da uygun... Medeni dnya korosu, Onun bir sz veya iaretiyle
tm direktiflerini yerine getirilmekte. Yaplacak bir ey varsa, Onun tm
yapmas gereken karar vermek.
ehirlere ve etnik gruplara gnderilen valilerin hepsi birer hkmdar,
ama ynetilenler kendilerini ilgilendiren konularda ve birbirleriyle iliki-
lerinde eittir. Yneticilerin ynettikleri insanlardan tek fark, onlara her
eyden nce nasl iyi birer yurtta (tebaa) olacaklarn retmeleridir.80 B-
yk vali onlara ylesine sayg alam ve onlarn taleplerini ylesine yerine
getirmi durumda ki, ynetilenler onun kendileri iin en iyiyi yaptndan
eminler. Nitekim onu gcendirmekten korkuyor ve -sanki karlarnda dedi-
im dedik bir despot varm gibi- ona korkuyla kark sayg duyuyorlar. Hi
kimse mparatorun adn duyunca etkilenmemezlik edemedii gibi, ayaa
kalkp bir nefeste iki dua okuyor: birini Onun adna Tanrlar iin, dierini
ise kendi adna Onun iin. Valiler kamu veya zel davalarda ne srlen
iddialarn ynetilen itibariyle geerliliine/hakllna dair en ufak bir kuku
duyacak olsa, Ona hemen ne yapmalar gerektiini soran bir yaz gnderi-
yor ve Ondan cevap gelinceye kadar efi bekleyen bir koro gibi bekliyorlar.
Dolaysyla mparatorun vakit bulduka imparatorluun drt bir yann,
kendisini u veya bu insanlara gsterdiinden emin olmak zere, ahsen
dolamas gerekmiyor. Tm medeni dnyay oturduu yerden mektuplarla
78 Bir dier ifadeyle lke, ismen de olsa sadece hkmdara ait deildir.
79 Pers mparatorluunun ehirlerini yneten Satraplar, eski dnemde birbirleriyle srekli mcade-
le etmeleriyle nldr.
80 Baz valiler ehir-devletlere, bazlar ise ehir-devlet olacak kadar gelimemi blgelere gnderilir.
Aristides bu blgelerdeki insanlar etnik gruplar olarak niteler.
167
BATIYA YN VEREN METNLER
81 Aristides burada imparatorluun kinci yzylda gayet gelimi olan brokratik sistemini ima
etmektedir. ehir ve blgeler nemine gre tasnif edilmi ve yeterli kolluk gcyle donatlmtr.
letiim hzl ve gvenlidir. Yazl talimatlar brokrasinin dikkatle izlenmesinden byk kazan
elde eden resmi bir tekilat tarafndan harfiyen uygulanrd.
82 Orta Doudaki hkmdarlklar ou kez hkmdarn maldr ve kiisel mlk gibi ynetilir.
Aristides burada yerel ynetimler benzer bir yetkiyle ynetiliyor olsa bile, yneticinin kendisinin
hr olmadn ima eder.
168
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
Institutiones83*
Gauis
Belirli bir mevzuat ve gelenekler erevesinde ynetilen her halk/millet,
ksmen kendine has bir hukuka, ksmen de tm insanln ortak hukukuna
tabidir. Halkn/milletin kendisi iin oluturduu, kendine zg hukuka ius
civile (medeni hukuk) denir, yani civitasn (Devlet) zel hukukudur. nsan-
ln doal olarak akl szgecinden geirmek suretiyle gelitirdii hukuka ise
ius gentium (milletler hukuku veya dnya hukuku) denir, bu tm insanln
tabi olduu hukuktur. Nitekim Romallar da ksmen kendilerine has zel
hukuku, ksmen de insanla has ortak hukuku gzetir
Romallarn yasalar legesler (imparator emirnameleri), plebisitler,
senatuconsultlar, imparatorluk nizamnameleri, buna hak kazananlarn ya-
ynladklar bildiriler ve btn bunlarn tm hakknda kil adamlarn m-
talaalarndan oluur.
Plebisit, plebsin hkm ve emridir. Plebs, populustan farkl bir eydir.
Populus soylular dahil tm yurttalar ima eder, oysa plebs soylular84 dla-
yarak, sadece sradan yurttalar tanmlar. Daha nceleri soylular icazet ver-
medikleri plebisitlerin kendilerini balamadn iddia ederdi. Ne ki, plebi-
sitlerin tm populusu balamasn salayan bir L. Hortensia85 geirildikten
sonra legeslerle eitlendi.
169
BATIYA YN VEREN METNLER
86 Preatorlarn biri kentteki Romallara, dieri kentteki yabanclara hizmet ederdi. Yabanclara hiz-
met edene peregrine denirdi.
87 Preator eski Romada yurttalar arasndaki uyumazlklar zen yarg ve ynetici konumundaki
kii.
88 Eski Romada hazine yneticisi.
89 Eski Romada imar/bayndrlk memurlar.
90 Byk ordular barndran, dolaysyla huzursuzluun hkim olduu ehirler (istismara ak ol-
malar itibariyle) imparatorun kiisel denetimi altndayd, yani kamu ynetimi itibariyle senatoya
bal ehirlerden ayr tutulurdu.
170
BATI GELENEKLERNN KAYNAKLARI
171
BATIYA YN VEREN METNLER
ayn adl eserini, Corpus Iuris Civilisin birinci blm olan Institutionesden
ayrmak iin, genellikle Gai. Ins. ksaltmas kullanlr. Corpus Iuris Civilisde
yer alan Institutionesin sistematii, Gaiusun Institutionesinde olduu gibi,
kiilere (personae), eyaya (res) ve davalara (actiones) ilikin olmak zere
blmdr. Birinci kitap ahslara; ikinci kitap mlkiyete ve vasiyet yoluyla
mirasa; nc kitap vasiyetsiz miras ile szlemeden doan borlara; dr-
dnc kitap ise haksz fiilden doan bor ve davalara ayrlmtr. Medeni
Hukuka ilikin ada hukuk eserlerine de kiilerin tarifi ve incelenmesiyle
balanmaktadr. Bu plan, Gaiusun, felsefe kitaplarndan esinlenerek Institu-
tiones adl eserinde Hukuk eitiminin iki yn vardr: kamu hukuku, zel
hukuk. Kamu hukuku, Roma Devletinin tekilatna ait kurallar dzenler;
zel hukuk ise, kiilerin menfaatlerine ilikin kurallardan oluur. nce, zel
hukuktan bahsedelim; bu, tabii hukuk (ius naturale), kavimler hukuku (ius
gentium) ve vatandalar hukuku (ius civile) kurallar olmak zere blm
iermektedir.
172
IV
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE
YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
Hristiyanln, Hz. sann lmn izleyen yzyl iinde zulme urayan bir din
olmaktan kp Roma mparatorluunun resmi dini haline gelmi olmas, Kilisenin
sorunlarnn zld anlamna gelmeyecektir; zira hem Hristiyanlara zulmedenler
klasik kltrde yetimi insanlardr, hem de Hristiyanl kabul edenlerin belirleyici
ounluu ayn geleneklerle yorulmu, Yunanca ve Latince konuan halklardr. Da-
has, Hristiyanln manevi sorumluluunu stlenmek durumunda olan mparatorluk
da klasik kltrn rndr. Hal byle olunca, zalimler, mazlumlar, mparatorluk ve
mparatorluun resmi dinini dayatt topluluklar kar karya gelir. zleyen yzyl
boyunca, insanlar bu ok farkl geleneklerin birbirleriyle nasl uzlatrlabilecei, tam
uzlamann mmkn olamamas halinde birlikte yaama koullarnn nasl salana-
bilecei hususlarnda dnce gelitirir. Aada, Hristiyanlarn kendi kurumsal ve
rgtsel sorunlarn dzene sokmaya alrken, d dmanlaryla (yani, gelenekle)
nasl ba ettiklerine dair ipular ieren metinler greceksiniz. Bu metinler, 1. Cildin
bandan itibaren sunduumuz metinlerden farkl olarak, birbirleriyle ilgili/balantl
olmayan, bamsz belgelerdir.
173
BATIYA YN VEREN METNLER
Mektuplar*
Gen Pliny
174
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
175
BATIYA YN VEREN METNLER
Apoloji*
Tertullianus
O zaman, sadece biz (Hristiyanlar) susuzuz. Eer bu bizler iin bir ge-
reklilik idiyse, bunun ne kadar gzel olduu umurumda deil. Tanr dn-
cesi iyiliin ta kendisidir ve bizler bunu ok iyi biliriz, nk hem kusursuz
Efendimiz (Hz. sa Mesih) tarafndan vahiy edilmitir hem de bize bir Ege-
men tarafndan buyrulduu zere Onun iradesine tabiyiz. Ama sizin erdem
2 Apoloji: Kelime anlam savunma, savunma amacyla yaplan konuma olan apoloji, terim ola-
rak, belli bir saldr veya sulama karsnda Hristiyanl savunmay ifade etmektedir. Bu keli-
meden tretilen Apolojetik ise sistematik bir ekilde Hristiyanl savunma yollarn ve aralarn
aratran bilim, ksaca sylenecek olursa apoloji bilimi olarak tanmlanmaktadr. Belirli bir saldr
karsnda Hristiyanl savunmak iin yazlan eserler apoloji kapsamna girerken, Hristiyanln
znden kaynaklanan Apolojetik, Hristiyanla kar ne tr saldrlarn yaplabileceini, Hristi-
yanln saldrya ak ynlerini, mevcut veya olas saldrlarn eksik ve yanl ynlerini ele alan
bilim daldr. Bu durumda, her Apolojetik bir apolojidir; ancak her apoloji Apolojetik deildir.
Hristiyanln ilk dnemlerinde apolojiler genellikle Yahudilere ve kfirlere (Gentiles) kar H-
ristiyan inancn korumaya ynelikti. Bu anlamda, ilk Hristiyan apolojistlerin Havariler olduu
sylenebilir. (Havarileri takip eden dnemde apoloji yazarlar arasnda Tertullianus belirgin bir
yer igal etmektedir.) Alnt: Uluda niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt 14, Say: 2, 2005.
3 Senkretizm: Birbirinden ayr dnce, inan veya retileri kaynatrmaya alan felsefe sistemi.
176
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
4 Ahlakllk.
177
BATIYA YN VEREN METNLER
5 ngilizcesi dispensation: lahi iradenin yeryznde tecelli edebilmesi iin gereken Berat. Bkz.
Aytun Altndal, Kilise Babalarna (gnatius, Irenaeus, Tertullianus) Gre Ekmenik Kavram.
178
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
6 Aziz Pavlus.
7 Kolosel: Frigyada bir ehir.
8 Gospel: Hazreti Hz. sann retisi, Hristiyanln esaslar, ncil.
179
BATIYA YN VEREN METNLER
lerin Kiliseye kabul edilmelerinin doru olup olmayaca eklindeki itikadi sorun da
nem kazanr.
Tertullianus gibi, Cyprian9 da Afrikada, ihtimaldir ki, Kartacada domu, (200)
hukuk eitimi alm bir hitabet hocasdr. Hristiyan olduktan hemen sonra Karta-
ca Bapiskoposluuna atanacak, ancak, hzl ykselii, bu mevki iin yeterince ehil
olmadn dnen piskoposlar rahatsz edecektir. Piskoposlar, Cyprian yerinden
etmek zere balattklar mcadeleyi zellikle de vaftiz trenlerinin ynetimi zerin-
den srdrr. Dnem, tarihe Vahi Tiran olarak geen mparator Decius (249-251)
dnemi olup Hristiyanlara ynelik zulm ve basklar Kuzey Afrika Kilisesini de teh-
dit etmektedir. Roma hkmeti, Hristiyan olduundan phe edilenleri, Kartacada
zel bir komisyona karp Kiliseye mensup olmadklarn beyana zorlamaktadr. So-
nunda, Cyprian, Kartacadan kaar. Kilisenin birlik ve btnlne ilikin dnce-
lerini kda dker.
9 Kbrsl.
180
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
181
BATIYA YN VEREN METNLER
tndr; (onu) ok sayda k huzmesi, ama tek bir olan gne veya ok
sayda dal, ama tek bir kk olan aaca benzetebiliriz (kyaslayabiliriz). Tek
bir kaynaktan ok sayda rman kmas suyun bolluuna, suyun okluu-
na iaret etse de kaynak tektir. Gneten tek bir huzme koparp alsanz, ver-
dii k blnr m? Aacn tek bir daln krp alsanz, krp alnan dal to-
murcuklanr m? Akarsuyu kaynandan kesin, kuruyup gider. Ayn ekilde,
Kilise de Tanrnn yla ykanarak, bu tm dnyaya yayar, ama ya-
ylan k tektir ve kaynan btnl bozulmaz. (Kilise) Bolluunun bere-
ketinde kollarn tm dnyaya aar ve cmerte akan rmaklarn uzak ya-
kn her yere aktr. Tek bir ba, tek bir kaynak, snrsz bereketiyle tek bir ana
vardr. Onun rahminden doduk, onun style beslendik, onun nefesiyle se-
vindik (canlandk).
* Early Latin Theology, The Unity of the Catholic Church, Student Christian Movement Press,
1956.
Theodosus Kodeksi15 *
Hangi rkn mensubu veya hangi mevkiin sahibi olursa olsun; ister ha-
len grevde ister o grevden erefiyle azledilmi, ister doutan g sahibi
ister bulunduu durum ve serveti itibariyle daha mtevaz; bundan byle
herhangi bir yer veya ehirdeki hi kimse masum bir kurban anlamsz bir
hayale (tasvire) feda etmeyecek; hanenin dahileriymiesine kiisel sunular
sunmak suretiyle, atele, lambalarla, buhurlarla veya elenkler asarak evde-
ki tanrlara veya Penates16e tapnmayacaktr.
182
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
Her kim kurban kesmek suretiyle bir hayvan katleder ve (hl) tten i
organlarna17 danrsa, ihanet etmi saylacak; prenslerin gvenlii veya on-
larn iyi haline kastetmemi olsa da yasal bir iddianameyle yarglanarak uy-
gun biimde cezalandrlacaktr. Kanunlara kar gelmek, casusluk yapmak,
srlar ak etmek veya yasaklar delmeye teebbs etmek, bir bakasnn
refah ve huzuruna kastetmek veya bir bakasnn mahv iin ant imek de
benzer sulardandr.
Her kim lml eller tarafndan yaplan tasvirlere veya var olanlara buhur
sunmak veya bunlarn temsil ettii eylere, aalara veya imden sunaklara
elenk sarmak suretiyle -ki hizmetin yarar kk olsa da dine verdii zarar
byktr- ekinmeden tapnrsa, bu gln putperest hurafeye uyarak dine
saygszlk ettii iin, brakn, ibadet ettii evi veya mlk yaklarak cezalan-
drlsn. Zira buhur tten her yere, ayet buhur yakana aitse, el konacaktr.
Her kim bunlar bir bakasna ait tapnaklarda veya halka ak mabetler-
de ve alanlarda, sahibinin bilgisi dnda yapmaya kalkrsa, brakn yirmi
be pound altn demeye mahkm edilsin ve bu ceza sua ortaklk edenle-
re de uygulansn.
Bu emre yarglarn, savunma makamndakilerin ve her ehrin yargdan
ve yasamadan sorumlu grevlilerinin de mahkemelere bildirmek ve sulu-
lar cezalandrmak suretiyle riayeti beklenir. Herhangi bir olay iltimas ne-
deniyle gz ard eder veya ihmal nedeniyle gzden karrlarsa adli makam-
lar tarafndan uyarlacaklardr. Uyarldklar halde ceza vermemeleri halin-
de, otuz pound altn demeye mahkm edilecek; bu ceza (sz konusu) adli
makam yeleri iin de geerli olacaktr.
* Codex Theodosius, The Suppression of Pagan Worship, A Source-Book for Ancient Church His-
tory.
17 Pagan dnyada kurban kesmenin en nemli paras, kesilen hayvann i organlarn incelemek
suretiyle gelecee dair kehanette bulunmakt.
18 Drdnc yzylda skenderiyede yaam olan Ariusun gelitirdii teolojik doktrin; Hz. sann
tanrsallnn inkr.
19 Gnmzde Sofya.
183
BATIYA YN VEREN METNLER
352) tarafndan ele alnan bu durum, Kilisede nihai yetkiyi kimin haiz olduu soru-
nunu gndeme tar.
Sardica Konseyi*
() Ama herhangi bir ehirdeki bir piskoposun dier bir piskopos kar-
deiyle arasnda anlamazlk varsa, anlamazl gidermek iin ne biri ne
de dieri bir baka ehirdeki piskoposun hakemliine bavurabilir. Ama a-
yet (verilen) hkm bir piskoposun amacna ters dmse ve o piskopos
(aslnda) bunun iyi bir ama olduunu dnyorsa, konunun havari Aziz
Petrusun ansna hrmeten grlmesi iin -ayet sizi mutlu edecekse- b-
rakn davay ele alanlar Roma Bapiskoposu Juliusa yazsnlar ve yarglar
o sesin. Ve eer o, byle bir davada verilmi olan ilk karara dokunulmamas
gerektiini buyuruyorsa, dedii gibi olsun. Bu herkesi mutlu ediyor mu?
Kilise meclisi yantlad: Evet, ediyor.
* The Select Library of Nicene and Post-Nicene, Fathers of the Christian Church, Seven Ecumenical
Councils p. 417.
Papa Julius*
() Mektupta yazdn gibi, Athanasius ile Marcellusu20 grevden al-
dk diyelim; dier piskoposlarla bapiskoposlar ne yapacaz? nceden
sylediim gibi, bunlarn hepsi bulunduklar yerlerden ayrlmaya zorlan-
dklarndan ikyetle benzer bir maduriyete uram. Ah aziz dost, Kili-
se kararlar artk Hristiyanln esaslaryla uyumaz oldu; afaroza ve lme
eilimli. Eer bu ahslara ileri srdn gibi bir su isnat ediliyorsa, bu bir
dava konusu olmal ve yarglama Kilise yasalarna gre yaplmalyd. Bu e-
kilde deil. Adil bir hkme varmak iin hepimize yazyla haber verilmeliy-
di, nk madurlar birer piskopos; (stelik) sradan kiliselerin deil, bir za-
manlar bizzat havariler tarafndan ynetilen kiliselerin piskoposlar.
Pekiyi, neden zellikle de skenderiye Kilisesi hakknda bize bir ey sy-
lenmemiti? Gelenein nce bize haber vermek olduunu ve adil bir hk-
mn burada verileceini bilmez misin? Oradaki piskoposlarla ilgili olarak
20 Aryan sorunu tartlrken grevden alnan iki piskopos. Sz konusu mektuptan anlald gibi
sorun Antakya Konseyi (ki mektup oraya yazlmt) veya herhangi bir dier kilise meclisinin im-
paratora boyun eip emeyecei ve imparatorun anlamazla den taraflardan herhangi birini
sekler knamaya maruz brakp brakmayacayd.
184
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
byle bir phe var idiyse, o zaman buradaki kilise haberdar edilmeliydi.
Bunu yapmayp kendi yetkileri erevesinde istedikleri gibi hareket ettikten
sonra ve sulayan biz olmadmz halde, bizden muvafakat bekleniyor. Ne
Pavlusun yasalar ne de bize yol gsteren Babalarn gelenei buydu. Kutlu
Havari Petrustan teslim aldmzn (emanetinin) ne anlama geldiini sana
brakyorum.
* Documents Illustrative of the History of the Church.
185
BATIYA YN VEREN METNLER
tiraflar*
Aziz Augustin
Kusursuz yasalarn, hrszlk yapmay yasaklyor. Bunu insan yreine
iledin, gnahlar onu oradan silip atamazlar. Hangi hrsz soyulmaya katla-
nr? Zengin bile yoksulluktan almak zorunda kalan balamaz. Ben hr-
szlk yapmak istedim ve yaptm, yoksul deildim, ihtiyacm da yoktu, srf
can skntsndan ve ktlk olsun diye aldm. Hem de bende en iyisi bol-
ca bulunan bir eyi aldm. aldm eyden deil de almaktan ve gnah-
tan zevk almak istiyordum. Bamzn yaknlarnda bir armut aac vard.
Armutlar yle itah ac da deillerdi. Gecenin karanlndan yararlanarak
armut aacnn yanna gittik ve aac silkeledik ve den armutlar topladk.
Armutlarla oradan uzaklatk. Kendimize ziyafet bile ekmedik. Birka tane
yedikten sonra kalann domuzlara attk. Armutlar nemli deildi, nem-
li olan yasak bir eyi yapmakt. te gryorsun Tanrm, sonradan acdn,
batan dibindeki yreimin halini. Yreim imdi sana orada ne aradn
sylesin. Sana bunu srf ktlk olsun diye, hibir neden olmadan yaptn
sylesin. Bu ktlk irenti ve ben onu seviyordum. Kendimi mahvetme-
yi seviyordum. Senin bulunmadn ykseklikten aalara yuvarlanan, bir
eyi utanma pahasna arzu etmeyi deil de utanc arzulayan ruhun rezillii!
* Aziz Augustin, tiraflar Serisi 3, Kakts Yaynlar, 2007, Trke eviri: Dominik Pamir.
186
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
Tanrnn ehri*
Aziz Augustin
Kaderi, ana rahmine d, doum veya herhangi bir baka balama/ba-
lang esnasnda gkyzndeki yldzlarn dzenine deil, olaylarn olu
nedenlerine balayanlar var. Bunlarla szckleri nasl kullandklarna ba-
karak uzun uzun tartmann anlam yok, zira sz konusu nedenlerin sra-
sn ve birbirleriyle ilikisini Tanrnn iradesine ve gcne atfetmekteler.
Tanrnn hibir eyin dzenden yoksun olmasna izin vermediine ve ola-
caklar nceden bildiine inanmakta hakldrlar. nk Tanr, yaplan se-
imlerin deilse bile, her nedenin nedenidir.
Kader szcyle ifade etmek istedikleri, ncelikle gc her eye yeten
Yce Tanrnn iradesidir. u dizeler, sanrm Annaeus Senacann:
Grld zere, son satrdaki kader szcyle, adn ilk satrda and
Baba Tanrnn iradesini kastetmektedir. Bu iradeye tabi olmaya hazrdr;
ynlendirilmeye, gerekiyorsa, istemeyerek srklenmeye razdr. Gerek u-
dur ki, Kader insanolunu -ister istemez- ynetir veya srkler.
Ayn fikir, Cicero tarafndan Latinceye evrilen Homerin satrlarnda da
yansr:
187
BATIYA YN VEREN METNLER
188
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
189
BATIYA YN VEREN METNLER
27 Fate: Kader.
28 Fari: En uzak, her yerde, ileride.
29 Kutsal Kitap, Mezmurlar 62:11.
190
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
191
BATIYA YN VEREN METNLER
zmz var. Cicero ya Tanrnn varln inkr etmeli -ki Tanrlarn Doasna
Dair adl almasnda, buna Cottaya yaptrmak suretiyle cret etti- veya
Tanrnn varln kabul ettii halde, Onun her eyi nceden bildiini kabul
etmiyorsa, szleri Aklsz, iinden Tanry yok der!e kar. Gerek u ki,
gelecei bilmeyen varsa, o kesinlikle Tanr deildir.
Vardmz sonu, Tanrnn bizden istedii ve yapabileceimizi nceden
bildii her eyi yapacak irade gcne sahip olduumuzdur. Bu g, gerek
bir gtr. (nsanlar) Yapabileceklerini mutlaka yapacaklardr, nk Tanr
onlarn ne yapacaklarn nceden bildii gibi, tam da yle yapacaklarn bi-
lir ve yanlmaz. Dolaysyla, ayet kader szcn herhangi bir ey iin
kullanacak olsaydm, Stoaclarn keyfi olarak kader dedikleri nedenler d-
zeninin (sralamasnn) iradi seimi elimizden aldn kabul etmektense,
kaderi zayf insanlar, seimi -zayf insanlar elinde tutan- daha gl
olanlar iin kullanrdm.
Demek oluyor ki, Stoaclar, olaylarn nedenlerini ayrma tabi tutacak
kadar rkten bir ihtiyatan korkmamza gerek yok. Onlar birtakm neden-
leri zorunlu nedenler olmaktan karrken, bazlarn bunun dnda tuttu-
lar; bunlarn arasnda irademiz de var. Oysa ihtiyaca (zorunlulua) tabi olan
irade zgr olamaz.
imdi, ayet ihtiyatan (zorunluluktan) kastmz hibir ekilde gcmz
dahilinde olmayan bir ey ise, yani lm gibi iradi olarak kar ksak da
olan bir ey ise, iyi veya kt bir yaam srme seiminin bylesi bir ihtiyaca
(zorunlulua) tabi olmad aktr. Yapmay semediimiz iin yapmayaca-
mz pek ok ey olduu bir gerek. Tek bana istiyor olmak bile buna bir
rnek. nk eer istek var ise, isteklilik de vardr, yoksa yoktur. Semek
istemiyorsak, seim olmayacaktr. te yandan, ayet ihtiyac (zorunluluu)
bir ey yle olmal veya u veya bu ekilde gereklemeli olarak alglyor-
sak, byle bir ihtiyacn (zorunluluun) zgr irademize ipotek koyduun-
dan korkmamz iin bir neden grmyorum. Tanr ebedi ve ezeli olmal ve
her eyi nceden bilmeli derken, Onun yaamn ve her eyi nceden biliyor
olmasn ihtiyaca (zorunlulua) balamyoruz. lmszdr veya yanlmaz
derken de Onun (teslim ettiimiz) gcn azaltmyoruz. Bunlar, bertaraf
edilmesi halinde, Tanry olduundan daha gsz gsterir ve imknszdr.
lmszse de, yanltlamaz (kandrlamaz) olsa da Tanrnn gc her eye
yeter, bu doru. Tanr her eye kadirdir diyoruz, nk istedii her eyi ya-
par ve katlanmak istemedii hibir eye katlanmaz. Kendine ramen katla-
nyor olsayd, Onun her eye kadir olduunu syleyemezdik elbet. Zaten
her eye kadir olduu iindir ki, Onun sz konusu olduu yerde baz eyler
imknszdr.
192
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
193
BATIYA YN VEREN METNLER
194
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
195
BATIYA YN VEREN METNLER
196
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
197
BATIYA YN VEREN METNLER
198
YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI
199
BATIYA YN VEREN METNLER
36 Augustinun burada kulland Latince cmle -eamque terrenam pacem refert ad caelestem pa-
cem- anlam itibariyle gayet karmak bir cmledir. Cmlenin iindeki refert szcnden hare-
ketle, yle tefsir edilir: Gerek bar ve huzur insanlarn birbirleri ve Tanryla iyi/mutlu iliki
iinde olmalardr ve dolaysyla, dnya bar iin nce semavi barn tesisi gerekir.
200
ORTA ALAR
201
BATIYA YN VEREN METNLER
202
ZDEYLER
203
BATIYA YN VEREN METNLER
204
I
ORTA A HIRSTYANLIININ
DNYA GR
205
BATIYA YN VEREN METNLER
valyeler, dindar keiler, ark syleyip gezen halk ozanlar, yetenekli zanaatkrlar
ve bahar bayramnda neeyle dans eden kyllerle doldurur. rnein, Gemi ve
imdi adl eserinde Thomas Carlylen modern ngilterenin htirasa vgsn
(Mammon-Gospel) On kinci yzyln toplumsal grntsnden ayrrken sergiledii
tavr olumsuzdur. John Ruskin, gotik mimari hakknda sanatsal zevklerde bir devrim
yaandn kaydeder. Yunan ve Roma mimarisinin aksine, gotik mimariyi en gl
olanlar bile huuya sevk eden bir gce sahipti, en marur ruhlarda bile byk bir
heyecana neden oluyordu: ilerin tm yeteneinin parldamasn salayan ve sahi-
binin tm cokun hislerine hitap eden bir mimariydi,3 szleriyle ulular.
Orta an Romantik dnemdeki idealletirilmesinin, tarihsel gerekleri, abartl
aalamalar kadar saptrm olduu da kukusuzdur. Ancak, aalayanlar ve Ro-
mantikler arasnda bir seim yapmamz gerekirse, Romantikleri sememiz uygun
olur, nk onlar abartmalarna ramen en azndan Orta a teriminin ne kadar
uygunsuz olduunu takdir etmi, kullanlmaya devam ediliyor olmasnn yegne ma-
zeretinin gelenek olduunun ayrdna varmlardr. Ksmen onlarn itiyaklar, ks-
men de Orta a limlerinin almalar sayesinde, imdi artk On ki ve On nc
yzyllardaki ykseklii olduu gibi grebiliyoruz. Ykseklik yani, niversiteleri,
skolastisizmi, valyelik idealini, gotik sanat ile insan ruhunun en yce eserlerinden
bazlarn ortaya karan byk bir medeniyet.
Buna karn, Henry Osborn Taylorun lekeli gereklik (spotted actuality) olarak
adlandrd bir durumun varolduunu da inkr edecek deiliz. Son tahlilde, hangi
a en yksek ideallere uymay baarabilmitir ki! Ama bugn (umarm) artk kimse
Orta an antik ile modern arasnda ksr bir gei dnemi deil, entelektel
ve kltrel adan bir balang olduunu inkr edemeyecektir. Orta a tarihileri
modern sekler medeniyetin tohumlarnn tarihin bu dneminde atldn kefetmi
bulunmaktadr. Ancak, bizim amacmz asndan daha da nemlisi, Orta an,
Aydnlanma dnemine kadar gcn kaybetmeyen Hristiyan dnya grn ya-
ratm olmasdr. Bu olgu -bak asna bal iyi veya kt biimde- Bat dncesini
ve davran biimini etkilemitir.
Yksek Orta a dnemini anlayabilmek iin onun toplumsal muhtevasn bil-
memiz gerekir. On iki ve On nc yzyllar, bir sosyal devrimin balangcna ahit
oldu: Yzyllar sren durgunluktan sonra ehir hayat diriliyor, nfus srekli artyor,
siyasi ittifaklar oluuyor (zellikle Fransa, ngiltere ve spanyada), tarmda ve retim
biimlerinde teknolojik gelimeler grlyordu. Yine de J. H. Randalln bu dnem
toplumunu ac ve uzun bir zahmet dneminden sonra basit bir geim salamay
beceren nc bir toplum4 olarak karakterize edii halen geerlidir. Ekonomi hl
temelde tarma dayanyordu. Yar krsal ehirler, engin bir tarm denizinin ortasndaki
206
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
adalar gibiydiler ve maliknelere bal mevcudiyetin gnlk rutini dikkate deer bir
deiime uramamt. ok az ehirde kapitalist anlamdaki retim ve mbadele,
lonca sisteminin yerini alabilmiti. Ortalama yaam sresi ksayd ve bilim alkla ve
salgn hastalklarla nasl ba edeceini bilmiyordu. Bu koullarn Hristiyan Kilisesinin
o gnlerdeki gcne sebebiyet verdiini grmek iin hayal gcn fazla zorlamaya
gerek yoktur. Bir zamanlar Francis Bacon sorunlar ve skntlar insanlarn zihnini
dine kar daha itaatkr hale getirdii iin; ateizmin insanlarn daha bilgili olduu
zamanlarda, zellikle bar ve refahn var olduu dnemlerde gelitiini5 gzlem-
lemiti. Bunlara Kilisenin kltrel adan hkim konuma ykseliinin, ksmen On ki
ve On nc yzyllardaki olumsuz yaam artlarna; siyasi ademimerkeziyet, eko-
nomik k ve nfus azalmasna sahne olan Karanlk alara rastladn da
ekleyebilirdi.
Yksek Orta a dncesi, hem henz olgunlamam sosyal devrim fikirlerini,
hem de tarmsal-dini medeniyeti yanstyordu. Aristo felsefesinin, Yunan-Arap bilimi-
nin ve Roma hukukunun canlann; skolastik tartmalar sonucunda olumu yeni
meraklar ve entelektel incelii temsil eden On kinci yzyl Rnesans krsal alan-
da canlanma gereklemeden dnlemezdi. Dier yandan, Hildebrand Kilisesinin
ve Papa III. Innocentin entelektel ve ruhani itibar sayesinde, dncenin oun-
lukla dini bir erevede kalmas ve tm bilgileri dini bir sentezle aklamak iin ciddi
bir aba gsterilmesi (bkz. Aziz Thomas Aquinas ve Dante) salanyordu. ehirler
ve saraylar, ruhban snfnn eitimdeki tekelini yeni yeni tehdit etmeye balamt
ve manastrlar entelektel glerinin bir ksmndan vazgemeye balasalar bile bun-
larn yerini ncelikle katedral okullar ve niversiteler (en azndan Paris rneinde
niversite, ruhban snf tarafndan kontrol edilen bir kurumdu) dolduruyordu. ok
az kiinin okuma yazma bildii bir dnemde hi de kalabalk olmayan entelektel s-
nf ounlukla rahiplerden oluuyordu, ancak rahiplerin hepsi de ayn dzeyde zihin
yapsna sahip deildi. Bu nedenle Ernst Troeltsch sanat ve bilimin uzun bir zaman
boyunca Kilise ile balantl olduunu sylerken ok da fazla abartmyordu: Asln-
da Kiliseden ve ideallerinden bamsz olarak tanrsal bir hakka sahip olunduunu
hissedecek ve iddia edecek bamsz sekler medeniyetin deerleri mevcut deildi.
Varolan tek bamszlk, Kilisenin bamszlyd; ne devlet, ne iktisadi retim, ne
bilim, ne de sanat bamszd.6
Bundan yola karak, Orta a dncesinin gvdesinin, ncesinde ve sonrasn-
da neredeyse benzeri olmayan ekilde otoriter, ilahiyat merkezli ve teokratik olduu
sylenebilir. Kullanlabilecek dier tanmlayc terimler ise mutlaka dini, dalist
(Kartezyen anlamda deil, Efltunun kulland anlamda), organik ve hiyerarik
olurdu. Bu kelimelerin anlamlarn ayrntl olarak inceleyelim.
207
BATIYA YN VEREN METNLER
7 Aziz Thomas Aquinas, Summa Contra Gentiles adl eserinde Hristiyanlk dndakilere arg-
manlarn kabul ettirmeye alrken ateistleri, paganlar ve Mslmanlar Yahudi olmayan an-
lamndaki gentile tabiri ile anar. Yahudilerle tartlacak teolojik meselede Eski Ahit temel al-
nabilecei iin Hristiyanlk ve Yahudilik ortak bir tartma zemini bulabilecektir. Ancak ateistler,
paganlar ve Mslmanlar iin bu mmkn olmadndan onlar gentile olarak tanmlar ve onlara
akln din ile rtt argmanlardan oluan bir savunmayla karlk verir. (y.n.)
208
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
209
BATIYA YN VEREN METNLER
8 mile Mle, Fransada Dinsel Sanat, XIII. Yzyl (Londra, 1913), s. 15.
210
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
211
BATIYA YN VEREN METNLER
parasdr. Bu sistemde tek eitlik, dini eitliktir. Hiyerari veya toplumdaki seviye,
evrendeki hiyerariye karlk gelir. Organik benzetmeye uygun biimde elbette baz
organlarn fonksiyonlar niteliksel olarak dierlerinden stndr. Ayrca bu hiyerari,
gnah dnyaya getiren ve insanlarn byk ksmn sabrla ve tevazuyla dayanma-
lar gereken aalk bir varolula lanetleyen demin Cennetten Kovulmas ile de
aklanr. Yeni burjuvalar bu sk yapya uymakta zorlansa da teokratlar onlar iin de
kurallar oluturmutur. ktisadi ahlak, kiisel ahlakn bir vehesi olarak ilan edilmi
ve Hristiyan ahlakna tabi olduu bildirilmitir. Tamahkrlk lmcl bir gnahtr.
Bu nedenle tacir, rn iin kendisinin ayn sosyal durumda insanca yaamasna
yetecek adil bir fiyat belirlemelidir. Bir ift ayakkabnn deeri znel deil (mnferit
olarak satc tarafndan belirlenemez) nesneldir (devlet, ehir veya lonca tarafndan
Hristiyan prensiplerine gre belirlenir).
Orta a teorisi atmadan ok sosyal uyum zerinde durur. ada sosyal
reformcular bu teorinin, var olan durumu Tanrnn deimez iradesiymi gibi gster-
mek yoluyla status quoyu (statko) korumaya altn syleyebilir. Her ne kadar
byle olabilirse de beyan edilen ama Tanry aramada mterek olma durumuna
vurgu yapmak suretiyle bireyler, snflar ve devletler arasndaki rekabeti ortadan kal-
drmakt. Buradaki ideal, Hristiyan bir Pax Romana (Roma Bar) salamakt. Bu ide-
al, sacerdotium (papann ruhani otoritesi) ve regnum (geici/dnyevi hkmdarlar,
zellikle Kutsal Roma mparatoru) arasnda, ruhun bedenden stn olmas gibi ilki
ikincisinden stn olmak kaydyla, Tanrnnkine benzer bir birlik grntsne dnya
zerinde ulaabilmek iin ibirlii yapmakt.
Orta a Hristiyanl, felsefesini Aziz Augustineden almtr. Tanrnn ehri
[De Civitate Dei] eserinde -ve ayrca Caesareal Eusebiusun Dini Tarih [Ekklesiastike
Historia] ve Orosiusun Paganlara Kar Dnemin Tarihi [Historiarum Adversum Pa-
ganos] eserlerinde- tarihin ilahi bir plana gre yrdn grrz. Aziz Augustine,
zamann ba sonu olmayan, dngsel bir tekerrrden ibaret olduu ynndeki
klasik tanm reddeder. Dnyaya ilikin klasik gr, gzle grlr olanlara dairdir.
Hristiyanlarn dnya gr ise bir gr deil, grnr olmayan eylere dair bir
mit ve iman meselesidir.11 Aziz Augustinee gre Tanr, zaman dnya ile ezaman-
l olarak yaratmtr (Eusebiusun hesabna gre Romann Gotlar tarafndan ele gei-
rilmesinden 5611 yl nce) ve kyamet gnnde yok edecektir. Bu dnemletirmenin
farkl emalar mevcuttu: Eusebius tarihi aa ayryordu; Augustine ise yaratln
alt gnne dayanarak alt dnem ne srmt, yedinci ise ebedi Sebtti.12 Ama
212
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
hepsi zamann bir anlam olduu konusunda hemfikirdi. Yaratlan dier her ey gibi
insan tarihinin de belirli bir amac veya hedefi vard.
te yandan, hi kimse cennetin ve Golgothann (sann armha gerildii yer)
mutlak kesinliini sorgulamad. dem cennette tm insan soyunu azap ekmeye
mahkm eden ilk gnah13iledi. Hz. sann armhta insanolunun gnahlarnn
kefaretini demesi ve sonrasnda Kilisenin kurulmas Tanrnn merhametinin kaza-
nlmasn ve insanoluna ikinci bir ans verilmesini salad.
nsann doasna ilikin Orta a doktrini aktr, ancak ne dem ne de Hz. sa
insann kaderini tam anlamyla belirlememitir. Aksine, protestolara ramen 529
ylnda toplanan yetkili Orange Konsili, Agustinci bir tutum deil yar Pelagiusu bir
tutum benimsemitir. demin gnahyla insanolunun zgr iradesinin azald
ama tamamen yok olmad ilan edilmitir. Katolik inancna gre, vaftizin yardm
ve ibirlii sayesinde bize sunulan ltuf ile Hz. sann yolunda vaftiz olanlarn inanl
biimde gayret gsterdikleri takdirde ruhlarn kurtarmak iin gerekeni yapm ola-
cana inanyoruz. Dier bir deyile, tarihsel kurtulu dramnda insanlarn seimleri
de dikkate alnyordu. zetlemek gerekirse, Orta a tarih felsefesi Takdir-i lahiye
ve insanolunun nihai amaca (telos) doru yapt hacca odaklanyordu ve ikin-
cil nedenlere veya benzeri sekler olaylara ok az ilgi gsteriyordu. Tarih dnyevi
mutluluun geliiminin deil, insanolunun eytan yenmek ve Tanrya ulamak iin
verdii, kanlmaz olarak ac ieren mcadelesinin kaydn tutuyordu.
Ancak Orta a din dncesinin sadece korku ve kasvetle urat da d-
nlmemelidir. Korkunun varln sorgulamak bile gereksiz: Bunu grmek iin sadece
katedrallerdeki rktc Maher ve Kyamet Gn tasvirlerine bakmak bile yeter.
Ama zellikle Hristiyan dualarnda ve teolojisinde bolca Hristiyan iyimserlii de
mevcuttur. Erken Orta a dualarnda pimanlktan doan korkunun nemi o kadar
belirgindir ki bu durum Clairvauxlu Bernardn ve Assisili Aziz Francisin dualarnda
neeli bir kran ve mistik bir Tanr sevgisini gsteren bir ruh haline yol aar. Ayrca
ilahiyat, Manieizmin dnyay Karanlklar Kralnn bir eseri ve tarihi de karanln
ve n gleri arasndaki atma olarak gsteren karamsar retisini reddetmek-
tedir. Hristiyan teolojisindeki Tanr dnyay iyi bir yer olarak yaratmakla kalmam,
Aristonun bu dnyaya ve zellikle insanoluna ne olacan umursamayan tanrs-
nn aksine, umursad bu dnyay ynetmitir de.
* Franklin Le Van Baumer, Main Currents of Western Thought, Alfred A. Knopf publishers, 1964,
New York.
13 Hristiyan inancna gre demin cennette yasak meyveyi yiyerek iledii, Havvayla birlikte cen-
netten kovularak dnyaya atlmalarna neden olan ve btn insanla intikal eden ilk gnah.
(y.n.)
213
BATIYA YN VEREN METNLER
A. TEMEL VARSAYIMLAR
1. Tefekkr Hayatna Dair*
Aziz Thomas Aquinas
() imdi u drt sorgulama noktasna gre ameli hayat tefekkr hayat
ile karlatrmalyz: (1) Hangisi daha nemli veya daha stndr? (2) Han-
gisi daha erdemlidir? (3) Ameli hayat, tefekkr hayatna engel olur mu? (4)
Aralarndaki sralama nasldr?
(...) Efendimiz der ki (Luka ncili, 10:42): Meryem iyi olan seti ve bu
kendisinden alnmayacak. Burada Meryem tefekkr hayatn temsil eder. Bu
nedenle tefekkr hayat ameli hayattan daha stndr.
Cevabm udur: Belli eylerin kendi ilerinde daha stn olmalarna hi-
bir ey mani olamaz, ancak onlar da baz hususlarda bir bakas tarafndan
alabilirler. Dolaysyla buna tefekkr hayatnn ameli hayattan aka daha
stn olduunu syleyerek cevap vermeliyiz: Filozof (Aristo)14 bunun by-
le olduunu sekiz sebep gstererek ispat etmitir (Etik, X:7-8). lkine gre,
tefekkr hayatnda insan iindeki en iyi eye, yani zekya ve uygun amaca,
yani idrak edilebilen eylere ynelir; oysa ameli hayatta harici eylerle me-
gul olur. Bu nedenle tefekkr hayatn temsil eden Rael bu prensibin g-
ren gz olarak yorumlanmtr; Gregoriusun15 dedii gibi (Magna Moralia,
VI:37) ameli hayat da mahmur Lia tarafndan temsil edilmitir. kinci sebep,
yukarda akland zere (Q. 180, A. 8, ad 2; Q. 181, A. 4, ad 3) en st dere-
cede tefekkr sz konusu olmasa bile, tefekkr hayatnn daha srekli olma-
sdr; bu nedenle tefekkr hayatn temsil eden Meryem srekli Efendimizin
ayaklarnn dibinde oturur biimde tasvir edilmektedir. ncs, tefekkr
hayat ameli hayattan daha latiftir; Augustine bu sebeple (De Verb. Dom.
Serm., CIII) Martann dertli olduunu ama Meryemin bayram ettiini syle-
mitir. Drdncs, tefekkr hayatnda kii kendi kendine yetme asndan
daha stn durumdadr nk bu ama iin daha az eye ihtiya duyar, bu
nedenle yle sylenmitir (Luka ncili, 10:41): Marta, Marta, sen ok ey
iin kayglanp telalanyorsun. Beincisi, tefekkr hayat daha ok kendisi
iin sevilir, ama ameli hayat baka bir eye ynelmitir. Bu nedenle yle
denmitir: Rabden tek dileim, tek isteim u: Rabbin gzelliini seyretmek,
tapnanda Ona hayran olmak iin mrmn btn gnlerini onun evinde
geirmek (Mezmurlar, 27:4). Altncs, tefekkr hayat zevkten ve dinlenme-
14 Aziz Augustinein eserlerinde Filozof olarak gnderme yapt kii Aristodur. (y.n.)
15 590-604 yllar arasnda papalk makamnda bulunmutur. Servus servorum Dei ve Pontifex Maxi-
mus unvanlarn yayan ilk papadr. (y.n.)
214
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
den oluur, denir ki: Sakin olun ve bilin ki Tanr benim! (Mezmurlar, 46:10).
Yedincisi, tefekkr hayat ilahi eylere uygundur, dier yandan ameli hayat
insani eylere yneliktir; bu nedenle Augustine (De Verb. Dom. Serm., XIV):
Balangta Sz vard (Yuhanna ncili, 1:1) demitir: Meryem ona kulak ve-
riyordu: Sz, beden olup aramzda yaad (Yuhanna ncili, 1:14): Marta ona
hizmet ediyordu. Sekizincisi, tefekkr hayat insana en uygun olan eye,
yani zekya yneliktir; oysa ameli hayatn ilerinde hem bizde hem de hay-
vanlarda mevcut olan daha aa kabiliyetler rol oynar; bu nedenle nsan
da, hayvan da koruyan sensin ya Rab (Mezmurlar, 36:6) szleri uyarnca
insanoluna zg olan eklenmitir: Senin nla aydnlanrz (Mezmurlar,
36:9).
Efendimiz, Meryem iyi olan seti ve bu kendisinden alnmayacak (Luka
ncili, 10:42) diyerek dokuzuncu bir sebep daha eklemitir; bu szleri Au-
gustine (De Verb. Dom. Serm., CIII) yle izah eder: Sen kt bir seim yap-
madn ama o daha iyi bir seim yapt. Neden daha iyi? nk bu kendi-
sinden alnmayacak. Ancak ihtiyalarn yaratt zahmet ortadan kalkacak:
Ama gerein letafeti sonsuzdur. (...)
2. tiraza Cevap. Tefekkr hayat belirli bir zihin zgrl ierir. Grego-
rius (Hezekiel zerine Vaazlar, III) geici eylerin deil, ebedi eylerin d-
nlmesi sebebiyle tefekkr hayatnn belirli bir zihin zgrl saladn
syler. Ve Bothius der ki (De Consolatione Philosophiae, V:II): nsanolunun
ruhu ilahi akl izlerken daha fazla zgrle ihtiya duyar, bedensel eylere
tenezzl ettiinde ise daha azna. Bu nedenle ameli hayatn tefekkr hayat-
na dorudan hkmetmedii aktr, ama ameli hayatn baz ilerini tefekkr
hayatna hazrlk olarak ngrr; dolaysyla da hizmet edendir, hkmeden
deil. Gregorius ameli hayatn tutsaklk, tefekkr hayatnn ise zgrlk ol-
duunu sylerken buna iaret eder.
3. tiraza Cevap. Bazen insanolu gncel hayatn ihtiyalar nedeniyle
tefekkr hayatndan ameli hayatn ilerine arlr, ancak tefekkr tama-
men terk etmeye mecbur olacak kadar deil. Bu durumda Augustine yle
der (Tanrnn ehri, XIX:19): Hakikate duyulan ak, kutsal bir bo zaman
gerektirir; hayr ilerine ynelik talepler ise sk bir alma altna girmeyi
gerektirir; bunlar ameli hayatn ileridir. Kimse bu ykleri omzumuza yk-
lemezse, kendimizi hakikat konusunda aratrmaya ve tefekkre vermemiz
gerekir; ama bu ykler bize verilirse onlara dayanmamz gerekir, nk hayr
ileri bizden bunu talep eder. Yine de bu durumda bile hakikatn zevklerini
tamamen terk etmemeliyiz, bu lezzetten kendimizi uzak tutarsak bu yk bizi
boar. Bu yzden aktr ki bir kii tefekkr hayatndan ameli hayata ar-
lrsa bu bir eksilme biiminde deil art biiminde olmaldr. (...)
215
BATIYA YN VEREN METNLER
216
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
16 Roma Katolik Kilisesi tarafndan, ayn zamanda teolog olan baz azizlere ve skolastik retinin
baz teologlarna lim-muallim anlamna gelen doktor nvan verilmitir. (y.n.)
217
BATIYA YN VEREN METNLER
nemli iki eseri saylr. Aziz Thomas Aquinasn Summa Theologica eserinin ngilizce eviri-
sinden yaplan alntlar, yaymc ve telif hakk sahibi Benziger Brothers, Inc. irketinin izniyle
yaplmtr. II. cilt, s. 1942-5.
Aziz Thomas Aquinastan: Summa Contra Gentiles, eviren ngiliz Dominiken Rahipler, III. cilt, I.
blm, s. 78-9. Telif hakk 1928, Burns Oates & Washbourne Ltd.; Burns Oates & Washbourne Ltd.
izniyle yeniden baslmtr.
218
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
geirmeyesi felsefe zerine alacak; yetmi adet ihtiya iinde olan yok-
sul rahipten olumasn ve bunlarn bahsi geen ilimlerde ve ihtisaslarda
eitim grmesini uygun grdk; ve kolej farkl kiileri tek bir kiiye dn-
trecei iin ayn kolejde Tanrnn inayetiyle farkl ilimlerin ve ihtisaslarn
gelimesini istedik: bu ihtisaslar felsefe, kilise hukuku ve medeni hukuk ve
hepsinden nemlisi Hz. sann szlerinin daha cokulu ve daha sk vaaz
edilebilmesi iin, imann ve Tanrnn adyla ibadetin artmas ve daha g-
l biimde desteklenmesi iin tmnden ncelikli olan kutsal teolojidir.
Tanrya kredenlerin says artsn diye, Kilise idare edilebilsin diye, H-
ristiyan dininin gc ve cokusu oalsn diye; bilginin ve erdemin gc
fazlalasn diye; ayrca skntsn ksmen giderebileceimiz ama drste
sylemek gerekirse tamamen iyiletiremeyeceimiz vebann, savalarn ve
dnyann dier straplarnn ruhban snfnda yol at eksiklik ve ihtiya-
larn neden olduu yaralarn zntsn hafifletmek iin; bu zc peri-
anla duyduumuz merhamet nedeniyle; biz de kendimizce ve gnlden
emek vermek istiyoruz. (...)
Bu nedenle bahsi geen lim rahiplerin on tanesini medeni hukuk ders-
lerini vermekle grevlendirdik, baka on rahibin de kilise hukuku dersleri-
ni vermesine ve aadaki nedenlerden dolay mmkn olmad durumlar
haricinde ayr hukuk fakltesinde etkin biimde ders verilmesine karar
verdik. (...)
Ayn koullarla kilise hukuku retmenlerinin says yeterli olmazsa me-
deni hukukularla tamamlanabilir, ama her iki hukuktaki toplam retmen
says yirmiyi aamaz.
Kalan elli kii farkl derslere gayretli biimde katlmal ve zanaat veya fel-
sefe ve ilahiyat renmelidir. Ancak bunlardan ikisinin fakltede bilfiil ve-
kil doktor olarak kalmak kaydyla tp bilimi derslerine katlmasna ve iki ki-
inin de astronomi bilimi derslerine girmesine izin verdik.
Ancak kimsenin kolej mdrnn ve ilahiyat fakltesi dekannn iradesi
ve izni olmadan tp fakltesine gitmesini istemiyoruz ve ayrca bu kii mut-
laka Oxford niversitesinde ngrlen kursu bitirip ilk nce fen bilimle-
ri dalnda doentliini vermek zorundadr. Ayrca tp fakltesindeki bu -
rencilerin, ayn fakltede bilfiil vekil doktor deillerse, ilahiyat derslerinden
gemesini ve bu konuda yetkin olmasn da istiyoruz.
Ayrca, nceden bahsi geen kolej mdr ve yetmi limin haricinde di-
er nizamnamelerde tamamen akland biimde her zaman ve srekli on
papaz ve rahibin bulunmasn, bahsi geen apelde cretli hizmetliler bu-
lunmasn; her gn ibadet etmelerini, iyi eitimli, iyi durulu ve dzgn bir
hayata sahip olmalarn; iyi bir sese sahip olup okuma ve ark sylemede
219
BATIYA YN VEREN METNLER
3. Enchiridion*
Aziz Augustine
IV. Blm: Laurentius tarafndan ortaya atlan sorular.
nsanolu iin hayatn gerek sonu nedir, eitli sapknlklarn hangile-
rinden uzak durmak gerekir, din ne dereceye kadar akl tarafndan destek-
lenir, sadece inan mevcutsa akln hangi ynleri inanc desteklemez, dinin
amac nedir, doktrinin tmnden ne sonu kartlr, Katolik inancnn emin
ve doru temeli nedir gibisinden sorularn cevabn ieren ve her zaman ya-
nnda bulundurabilecein bir el kitab yazmam konusunda sabrsz olduu-
nu sylyorsun.
Aslnda inancn, midin ve sevginin doru nesnelerini ayrntl biim-
de bilsen bu sorularn tmnn cevabn da phesiz bilirdin. nk bun-
lar dini kayglarn temel, hatta yegne nesneleridir. Bunlarn aleyhine konu-
an ya Hz. sann adna tamamen yabancdr veya kfirdir. Bunlar, balan-
g noktas bedensel duyular veya akln sezileri olan bir akl tarafndan sa-
vunulmaldr. Tecrbe etmediimiz veya bedensel duyularla hissetmedii-
miz, akl yoluyla da eriemediimiz eyler konusunda da phesiz maddi
duyular veya zihinsel sezgi sayesinde ve ilahi yardmn inayetiyle sorgula-
nan konular bilen veya ngren Kutsal Kitap yazarlarnn ahadetine ina-
nlmaldr.
220
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
VII. Blm: nan, umut ve sevgiyle hareket etmeyi talep eden Efendimi-
zin Duas ve tikat.
tikadnz var ve Efendimizin duasn biliyorsunuz. Duyduklarnz veya
okuduklarnz iinde daha zet olan ne var? Daha kolay aklda tutulacak
ne var? Eer bir gnah neticesinde insan rk byk bir strap altnda inli-
yorsa ve acilen kutsal merhamete ihtiya duyuluyorsa, Tanrnn inayetini
nceden gren peygamberlerden biri unu bildirir: O zaman Rabbe yaka-
ran herkes kurtulacak (Yoel, 2:32). Efendimizin duas bu yzden nemli-
dir. Ama bu inayeti vmek iin Kutsal Kitaptan alnt yapan havari hemen
eklemitir: Ama iman etmedikleri kiiye nasl yakaracaklar? (Romallar,
10:14). tikat bu yzden nemlidir. Burada u ltuf rneklendirilmitir:
man itikat eder, mit ve sevgi dua eder. Ama iman olmadan son ikisi mev-
cut olamaz, bu yzden imann da dua ettiini syleyebiliriz. Bu yzden u
yazlmtr: Ama iman etmedikleri kiiye nasl yakaracaklar? (Romallar,
10:14).
221
BATIYA YN VEREN METNLER
XXXIII. Blm: Doalar gerei gazabn ocuklar olan insanlar bir arabu-
lucuya ihtiya duydular. Tanr ne anlamda fkelidir?
(...) imdi, insanlar ilk gnah yznden bu gazabn etkisi altndayken ve
bu ilk gnah, zerine eklenen fiili gnahlarn saysndan ve byklnden
oran olarak ok daha ar ve lmcl olduundan bir arabulucuya ihtiya
vard; yani tm kanunlarn ve peygamberlerin kurbanlarna benzer, bu ga-
zab kaldracak bir kurban nererek barma salayacak birine. Bu yzden
havari yle demitir: nk biz Tanrnn dmanlaryken Olunun l-
222
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
223
BATIYA YN VEREN METNLER
224
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
CXI. Blm: Diriliten sonra birbirinden bariz biimde ayrlan iki krallk
olacaktr: Biri ebedi mutluluun dieri de ebedi strabn krall.
Ancak diriliten sonra nihai ve evrensel hkm verildiinde snrlar ba-
riz biimde izilmi iki ayr krallk olacaktr, biri iyilerden oluan Hz. sann
krall dieri de ktlerden oluan eytann krall; her ikisinde de hem
insanlar hem de melekler olacaktr. lkinin gnah ileme istei, ikincisinin
ise gnah ileme gc olmayacaktr ve her ikisi de lm seemeyecektir;
ancak ilki drste ve mutlu biimde bir ebedi hayat srerken ikincisi lme
gcne sahip olmakszn sonsuz lm iinde strapl bir varolu iinde ola-
caktr ne lmn ne de yaamn sonu olmayacaktr. Ancak ilk gruptaki-
lerin mutluluu arasnda derece fark olacaktr, bazlar dierlerinden daha
mutlu olacaktr; ikinci gruptakilerde ise strap dereceleri farkl olacaktr,
bazlar dierlerinden daha fazla strap ekecektir.
225
BATIYA YN VEREN METNLER
lu kastl olarak gnah iledii iin buna ilaveten bir de sululuk duygusuna
maruz kald ve Kutsal Yasa su oalsn diye araya girdi (Romallar, 5:20)
ayetinin kehaneti doruland. Bu insanolunun ikinci aamasyd. Ama
eer Tanr insanolunu dikkate alyorsa ve ona Tanrnn yardmna iman
etmesini telkin ediyorsa ve Tanrnn Ruhu insann iinde etkili oluyorsa,
sevginin daha kudretli olan gc bedensel arzularn gcyle atmalyd
ve insanolunun doasndaki bir g ona kar koysa da (nk bu hastalk
tamamen iyiletirilmemiti) iman sayesinde hayat doru ve -eytani arzu-
lara boyun emeyip kutsal olana duyduu sevgiyle bunlara galip gelebildii
srece- drst biimde yayordu. Bu mitli insann nc aamasyd ve
dindarlklarn kaybetmeden yollarnda ilerleyenler sonunda selamete ka-
vuacaklard; bu hayat sona erdiinde, ruhun dinlenmesi ve bedenin dirilii
ile bu selamet mkemmelleecekti. Bu drt aamadan ilki yasadan nceki
dnemdi, ikincisi yasann hkm altndaki dnemdi, ncs inayet d-
nemiydi ve drdncs tam ve mkemmel selamet dnemiydi. Bu nedenle
Onun insanlarnn tarihi de her eyi saylara, llere ve arlklara gre
dzenleyen Tanrnn isteine gre dzenlenmiti.
* Aziz Augustine: Eserleri, Peder Marcus Dods (ed.) (Edinburgh: T. & T. Clark; 1871-7), IX. cilt, s.
177-81, 194-5, 200, 214-15, 220-1, 235, 244, 253, 257-8.
Aziz Augustine (354-430), Ambrose, Hieronymus ve Papa Byk Gregorius ile birlikte Katolik
Hristiyanln drt byk hocasndan veya kilise babasndan biri olarak tannr. Yazd ciltler
dolusu eserle Orta a dncesi zerinde ok byk etkisi olmutur. Latince retorik retmen-
lii kariyerinden Hristiyanla dnn nl eseri tiraflarda anlatmtr. Tanrnn ehri adl
eserinin de aralarnda bulunduu ok sayda eser vermitir. 421 ylnda yazlan ve Orta a dne-
minde geni bir okuyucu kitlesi bulan Enchiridion adl eseri Hristiyan doktrininin el kitabdr
ve Hristiyan epiinin z saylr.
226
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
227
BATIYA YN VEREN METNLER
* Summa Theologica adl eserinin ngilizce evirisinden, II. cilt, s. 2352; III. cilt, s.2626, 2635.
228
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
Yani, yaptn her i saf olsun ve aklnda hep hayr ileri bulunsun. Ayr-
ca iimizdeki Davut, iimizdeki Golyat ldrmelidir: Yani alakgnlllk
gururumuza galip gelmelidir. YYECENZ ALARLA PAYLAIN (Yee-
ya, 58:7) sznde olduu gibi, yeterince ak. (...)
Anagoji kelimesinin kkleri yukar anlamna gelen ana ve yol gs-
termek anlamna gelen gogedir: Yani yukar doru yol gsterme. Yani
anagojik anlam grnr olandan yola karak grnmez olan gstermektir:
Aynen ilk gn yaratlan n, balangta yaratlm olan meleksi doay g-
rnr klmas gibi. Bu nedenle anagoji akl semavi eylere yani LEMEye
ve Meleklerin Dzenine ynlendiren ve gelecekteki dllerden ve cennette-
ki gelecek yaamdan bahseden anlamdr. Anagojik anlam hem ak hem de
mistik ifadeler kullanr, rnein NE MUTLU YRE TEMZ OLANLARA!
NK ONLAR TANRIYI GRECEKLER (Matta 5:8) ayetinde olduu gibi
ak veya KAFTANLARINI YIKAYAN, BYLELKLE YAAM AACINDAN
YEMEYE HAK KAZANARAK KAPILARDAN GEP KENTE GRENLERE NE
MUTLU! (Vahiy, 22:14) ayetinde olduu gibi mistik ifadeler mevcuttur. Bu-
rada ifade edilen, dncelerini saflatranlarn kutsanaca, YOL, GEREK
VE YAAM (Yuhanna, 14:6) olan TANRIy grme hakkna sahip olabile-
cekleri ve Babann rneini izleyerek Cennetin Krallna girebilecekleridir.
(...) Maddi kilisenin dzenlenmesi insan vcudunu andrr: Altarn bu-
lunduu yer (bema) ba simgeler; ha simgeleyen transept, eller ve kollar-
dr ve batya uzanan ksm (naos) da vcudun gerisidir. Sunaktaki kurban,
kalbin adan temsil eder. Dahas, Richard de Sancto Victoreye gre kili-
senin dzeni Kilisenin aamasn gsterir: bakireleri, iffetli olan ve evli
olan. Bema, apsisten kktr, apsis de naostan kktr; nk bakireler
iffetli olanlardan, iffetli olanlar da evlilerden daha azdr. Bema apsisten, ap-
sis ise naostan daha kutsaldr; nk bakirelerin dzeni iffetlilerinkinden,
iffetlilerin dzeni de evlilerinkinden daha deerlidir
Ayrca kilise, ncili yazan drt azizin doktrinlerini temsil eden drt du-
vardan oluur ve bu duvarlarn uzunluu, genilii ve ykseklii de anlam-
ldr; ykseklik cesareti, uzunluk cennetteki yuvaya ulaana kadar sabrl
biimde dayanmay, yani dayankll; genilik ise dostlarn TANRIda se-
ven, dmanlarn ise TANRI iin sevenlerin uzun sre ekecekleri acla-
rn neden olduu fedakrl temsil eder. Yine ykseklii, bu dnyadaki re-
fah ve glkleri kmseyerek gelecekteki dle dair umudu, yani YA-
AM DYARINDA RABBN YLN GRME (Mezmurlar, 27:13) umudu-
nu gsterir.
Yineleyelim, TANRInn tapnanda, grnmeyen eylere aina olan iman
binann temelidir, GNAHLARI RTEN (Pavlus, 4:8) at fedakrlktr,
229
BATIYA YN VEREN METNLER
230
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
bilir bir sunak takdis edilebilir. Her iki Ahitte de rnekleri olduu zere kut-
sal emanetler gerekte ehitlerin ektikleri aclarn ve gnah kartanlarn
hayatlarnn delilleridir ve bize ibret olmas iin braklm eylerdir. Bunla-
r bir kutuda saklarz nk kalbimizde onlar taklit etmek isteriz. (...)
Ancak kutsal emanetlerin dinsel biimde tanmas, Msrdan k ki-
tabnn 25. blmnde okuduklarmzn bir taklididir: Akasya aacndan
yaplm olan Ahit Sandnn iki yannda iki altn halka mevcuttu, bunla-
rn iinden altnla kaplanm akasya ubuklar geiyordu. Piskopos kiliseye
girmeden nce kutsal emanetlerin kiliseyi korumas iin onlarla birlikte ki-
lisenin etrafnda dnyordu.
* William Durandus (~12201296) kendi dneminin hretli ruhbanlarndan biridir; kilise kanunu
konusunda yazlar yazm ve dersler vermi, iki papann emri altnda makam sahibi olmu, 1286
ylnda Mende Piskoposu olmutur. Hayatnn son dnemlerinde yazd Rationale Divinorum
Officiorum adl eseri Orta a sembolik dncesini zetler.
* William Durandus, Kiliselerin ve Kilise Bezemelerinin Sembolizmi, ev. J. M. Neale ve B. Webb
(Leeds: T. W. Green; 1843; s. 3, 8-10, 24-5, 53, 58-60, 87-8, 96, 149)
B. ORTA A FELSEFESNN VE
KOZMONOJSNN UNSURLARI
1. Agustincilik
Orta a dncesine Efltuncu dnce hkimdir. tiraflardan alnan aadaki
blmler Aziz Augustinein Hristiyanla Yeni-Efltuncu yaklamn gstermektedir.
Metinlerin, ayrca onun aydnlanma doktrinine, yani ruhun geici eylere ait bilgiden
Efltuncu formlarn tefekkrne doru psikolojik ykseliine rnek tekil ettii kabul
edilir.
tiraflar
Aziz Augustine
nan insan hayatnn temelidir; insan Kutsal Kitap tarafndan akla-
nan gerei kendi bana kefedemez. Katolik doktrinini tercih etmeye bu
nedenle ynlendirilmi de olsam, bu sylemin ispat edilmeyen eylere (bu
eyler ispat edilebilir olduu halde ispat edilmiyor veyahut ispat edilemiyor
olabilirler) hkimiyetinin -saflmzla dalga geen, bilgi vaadiyle bizi, birok
masals ve sama eylere inanmaya zorlayan Manieistlerin cretkr ynte-
mine gre- daha lml ve daha drst olduunu hissettim. Bunun ardndan,
231
BATIYA YN VEREN METNLER
232
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
233
BATIYA YN VEREN METNLER
234
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
2. Hristiyan Aristoculuu
Aristo klliyat, On nc yzyln ortasndan itibaren Batda gayet iyi bilinmek-
teydi ve Aziz Thomas Aquinas eitimli snflarn gvenini yitirmek istemiyorsa, Hris-
tiyanln Aristo ile uzlamas gerektiini anlamtr. Tm itirazlara ramen, en byk
iki eseri olan Summa Contra Gentiles ve Summa Theologicada Aristo ile Hristiyan
ilahiyatn sentezlemeyi dener.
235
BATIYA YN VEREN METNLER
236
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
grdkleri her eyin doru, grmedikleri her eyin ise yanl olduunu d-
nr. Bu sebeple insan zihninin bu kstahlktan kurtulmas ve alakgnl-
l biimde doruyu aramas iin onun zeksn aan baz eylerin Tanr ta-
rafndan anlatlmas gereklidir.
Filozofun szleri bir baka avantaj daha gzler nne serer (Etik, X).
Simonides insanolunun Tanr hakkndaki bilgiyi gz ard etmesi ve insani
ilerle uramas gerektiini savunup insann insani eylerden zevk almas
gerektiini syleyince Filozof ona kar kmtr ve kiinin kendini mm-
kn olduunca lmsz ve ebedi eylere adamas gerektiini belirtmitir.
Daha sonra (De Animal., II) daha yksek zleri ok az anlayabildiimizi ama
bu az bilginin, daha dk zlerden aldmz bilgilere gre daha ok sevil-
diini ve arzulandn sylemitir.
(...) Hristiyan inancnn daha nce bahsedilen gerei insan akln a-
maktadr, yine de insan aklna doal olarak telkin edilmi baz eyler bu
geree kar kmaz. Doa tarafndan akln iine yerletirilmi bu eylerin
yanl olmas mmkn olmayan ounluu dorudur. Ayrca Tanr tarafn-
dan aka teyit edilen inanca ilikin eylerin yanl olduunu farz etmek
de uygun deildir. Sadece yanln, dorunun zdd olduunu dnrsek
ve tanmlarn incelersek daha nce bahsedilen inanca ilikin dorularn,
akln doal olarak bildii prensiplerin zdd olmasnn imknszln g-
rrz.
Yineleyelim. rencinin zihninin hocasndan aldklar, hocann bilgi-
sinin bir parasdr; elbette hoca drst bir biimde retiyorsa (Tanrnn
drstln sorgulamak ise ktlk olur). Doal olarak bilinen prensiplere
ilikin bilgi bize Tanr tarafndan ihsan edilmitir nk Tanr doann da
yaratcsdr. Bu yzden ilahi bilgelik bu prensipleri de ierir. Neticede bu
prensiplere zt olan ey, ilahi bilgelie de zddr ve bu yzden Tanrdan ge-
liyor olamaz. te bu sebeple ilahi vahye inan sayesinde elde edilen eyler
bizim doal bilgimizle eliemez.
237
BATIYA YN VEREN METNLER
238
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
lahi Yaratl ve dare Hakknda:(...) Tanr her eyin ilk ve rnek sebebi-
dir. Bunun kant, herhangi bir eyin retilmesi iin bir rnein gerekli ol-
masdr, bylece etki belirli bir biim alabilir. nk bir sanat belirli bir
biimdeki bir nesneyi nndeki rnee gre retir, rnek harici olarak mev-
cut olabilecei gibi zihninin iinde canlandrlm da olabilir. Doa tarafn-
dan yaplan eyler de belirli biimler alrlar. Bu biimlerin belirlenmesi ilk
prensip olarak ilahi bilgelie indirgenmelidir, nk ilahi bilgelik ok eitli
eyler ieren evrenin dzenini tasarlamtr. Bu yzden ilahi bilgeliin iin-
de her tr ey mevcuttur, bunlara idealar deriz, yani ilahi zihindeki rnek
formlar (Soru 15, Cevap 1). Bu idealar, eylerle olan ilikileriyle arplsalar
da gerekte ilahi zden uzak deillerdir, bu ze benzerliklerine bal olarak
birok farkl ey tarafndan paylalabilirler. Bu anlamda Tanr her eyin ilk
rneidir.
eylerin ayrt edilmesi farkl sebeplere baldr. Bazlar ayrm madde-
nin kendisine veya maddeyle birlikte vastaya ykler. rnein Democritus
ve Antik dnemin dier tm doac filozoflar sebepleri deil maddeyi kabul
etmi ve ayrm sadece maddeye yklemilerdir; onlarn fikrine gre eylerin
ayrm maddenin hareketine bal olarak rastlantsald. Ancak Anaxagoras
eylerin ayrmn ve eitliliini hem maddeye hem de vastaya yklyordu
ve akln maddeye kartrlm eyleri ayrt edebileceini sylyordu.
239
BATIYA YN VEREN METNLER
Ancak bu iki sebeple mmkn deildir. ncelikle yukarda (Soru 44, Ce-
vap 2) gsterildii gibi madde de Tanr tarafndan yaratlmtr; bu yzden
maddeden daha yksek bir sebebe her ne fark varsa bunu azaltmalyz. kin-
cisi, biimin madde iin deil maddenin biim iin olmasndan dolay eyle-
rin ayrm, onlarn kendilerine mahsus biimlerinden gelir. Bu nedenle ey-
lerin ayrm maddeye gre yaplmaz, aksine yaratlan madde farkl biimle-
re girebilsin diye biimsizdir.
bn-i Sina gibi bazlar da ayrm ikincil faillere gre yapmtr; bn-i Sina
Tanrnn kendisini anlayarak lk Akl rettiini sylemitir, nk daha
sonra aklanaca zere (Soru 50, Cevap 3), kendi varl olmasa da bu Akl,
kuvve ile eylemden oluan bileimi gerektiriyordu. Bylece lk Akl lk Se-
bebi anlaynca kinci Akl retti: Ayrca kendisindeki potansiyeli anladn-
da, harekete sebep olan felekleri, eylem gcne sahip olduunu anladnda
ise feleklerin tzn yaratt.
Ancak bu gr iki sebeple mmkn deildir. Birincisi, yukarda da gs-
terildii gibi (Soru 45, Cevap 5) yaratma sadece Tanrya mahsustur ve bu
yzden sadece yaratma ile oluabilecek eyler, yani retilemeyecek ve bo-
zulamayacak her ey sadece Tanr tarafndan yaratlm olabilir. kincisi, bu
fikre gre eylerin evrensellii ilk failin niyetinden deil birok etken sebe-
bin birliinden ortaya kar ve bylesi bir etkiyi sadece rastlantsal olarak ta-
nmlayabiliriz. Bu durumda evrenin, eylerin eitliliine dayanan mkem-
mellii bir rastlantdr ve bu imknszdr.
Bu yzden eylerin ayrm ve okluu ilk sebebe, yani Tanrnn niyetine
baldr. yiliinin yaratklara iletilmesi ve onlar tarafndan temsil edilmesi
iin Tanr eyleri dzenlemitir; tek bir yaratk onun iyiliini yeterince tem-
sil edemeyeceinden ok sayda ve farkl eyler yaratmtr, bylece ilahi iyi-
lii temsil eden bir ey dierleri tarafndan beslenebilir. yilik Tanrda basit
ve dzgn, yaratklarda ise datlm ve blnm olduundan; tm evren
ilahi iyilie mkemmel biimde katlr ve yaratlm tek bir eyden ok daha
mkemmel biimde onu temsil eder.
(...) Herhangi bir btne veya bir btnn bir parasna bir ama tayin et-
mek istersek unlar buluruz: Birincisi her bir para doru ilevi yrtmek
iin oradadr, gzn grme ilevi iin yaratlm olmas gibi; ikincisi daha az
saygdeer paralar daha saygdeer paralar iindir; duyularn akl, cierle-
rin kalp iin olduu gibi ve ncs tm paralar btnn mkemmeliyeti
iindir, maddenin biim iin olmas gibi paralar da btn iindir.
Ayrca tm insanlk harici bir amaca baldr, bu ama ise Tanrnn ira-
desidir. Bu yzden evrenin paralarndaki her bir yaratk kendi ilevini y-
rtmek ve mkemmellii salamak iin oradadr ve daha az asil olan daha
240
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
fazla asil olan iin oradadr; insandan daha az asil olan yaratklar insan iin,
her bir yaratk da tm evrenin mkemmel olmas iin oradadr. Ayrca tm
paralaryla birlikte btn evrenin amac Tanrnn takdirine baldr, btn
evren Onu taklit eder ve ilahi iyilii, Tanrnn grkemini gsterir. Ancak
akll yaratklarn amac daha zel ve daha yksek bir biimde Tanrya ba-
ldr nk onlar kendi fiilleriyle de, yani Onu bilerek ve severek de Ona
ularlar. Yani, ilahi iyiliin tm maddi eylerin amac olduu aktr.
(...) Ayn sebepten dolay Tanr her eyin sebebi ve hkmdardr, nk
onlara varlk ve mkemmellik bahetmitir ve bu hkmetmeye dair bir ko-
nudur. Tanr belirli baz varlklarn deil, yukarda ispatland zere (Cevap
44; Cevap 1, 2) tm evrensel varln sebebidir. Tanr tarafndan yaratlma-
m hibir ey mevcut olmadndan Onun hkmne ve idaresine tabi ol-
mayan hibir ey olamaz. (...)
Bu nedenle bozulmaya ak, alt seviyedeki dnyann veya mnferit ey-
lerin veya insan ilikilerinin ilahi hkme tabi olmadn syleyenlerin fik-
ri aptalcadr. Bu fikir Tanr dnyay terk etti (Hezekiel, 9:9) ayetiyle des-
teklenir.
241
BATIYA YN VEREN METNLER
idare edilmez mi? Havarinin syledii gibi Tanr kzler iin kayglanmaz
(1. Korintliler, 9:9) ama onlar ilahi idarenin tamamen dnda da tutmaz,
ancak onlar akll yaratklar idare ettii gibi idare etmez. (...)
Aziz Augustine der ki (Contra Faust., XXVI): Tanr bazen doann all-
m akna zt eyler yapar.
Benim buna cevabm udur: Her sebep belirli bir dzene sebep olur n-
k her sebep bir prensiptir; bylece sebeplerin okluuna bal olarak d-
zenler de oktur ve sebeplerin birbirine tabi olmas gibi dzenler de birbir-
lerine tabidir. st dzey bir sebep daha alt dzey bir dzene tabi olmaz, bu-
nun tam tersi geerlidir. nsan ilikilerinde bunun rneklerini grebiliriz.
Bir ailenin geimi babaya baldr; bu dzen bir ehir dzenine baldr; bu
dzen ehrin hkmdarna baldr; bu son dzen ise tm kraliyete hkme-
den krala baldr.
Bu yzden eer eylerin dzeninin ilk sebebe bal olduunu dnr-
sek, Tanr bu dzene ters decek bir ey yapamaz; nk byle yaparsa
nceden sahip olduu kendi bilgisine, kendi iradesine veya kendi iyiliine
ters bir ey yapm olur. Ama eylerin dzeninin ikincil sebeplere bal ol-
duunu dndmzde Tanr bu dzenin dna kabilir; O kendini ikin-
cil sebeplere bal hissetmez, aksine bu dzen Onun hkm altndadr ve
Ondan kaynaklanr; doal bir gereklilikten deil kendi iradesinden dolay
byledir, nk eylerin dzenini isterse baka biimde de yaratabilir. Tanr
istedii zaman kendisi tarafndan yaratlan dzenin dnda eyler yapabilir,
yani rnein ikincil sebepler olmadan bunlarn etkilerini yaratabilir veya
ikincil sebeplerin yeterli olmayaca baz etkiler yaratabilir. Yani Augusti-
ne yle demektedir (Contra Faust., XXVI): Tanr doann allm aknn
aksine hareket eder ama asla en yksek kanuna aykr hareket etmez; nk
kendisine kar hareket etmez. (...)
242
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
243
BATIYA YN VEREN METNLER
olsa da Tanr vergisi iyiliiyle baz iyi eyler yapabilir; rnein ev yapabilir,
ba dikebilir; ancak doal olarak yapabildii tm iyilikleri yapamaz, birok
eyde eksik kalr; hasta bir insann ila yardmyla iyilemedii srece sa-
lkl bir insann mkemmel hareketlerine nazaran sadece baz hareketleri
yapabilmesi gibi.
Bylece insan mkemmel doann etkisindeyken, doast bir iyilik
yapmak gibi tek bir sebeple doal glerine sebepsiz bir ilave g eklemeye
ihtiya duyar; ancak rm doann etkisindeyken iki sebeple bu ihtiyac
hisseder, yani iyilemek iin ve sevap olan doast erdemler gerektiren
iler yapmak iin. Bunlar dnda, her iki etki altnda da hem hareket etmek
hem de eylemde bulunmak iin ilahi yardma ihtiya duyar.
1. tiraza Cevap: nsan kendi iradesiyle sonsuz yaam hak edecek sevap-
lar ileyebilir; ama Augustinein ayn kitapta dedii gibi bunun iin insann
iradesinin Tanrnn merhametiyle hazrlanmas gerekir.
244
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
mutlak bir adalet de mmkn deildir -Filozofa gre ancak babann veya
efendinin hakkndan bahsettiimizdekine benzer belirli bir adalet biimi
mevcut olabilir. Bu yzden basit anlamda adalet olan yerde yine basit an-
lamda erdem ve dl zellii de mevcuttur. Ancak basit anlamda hak yoksa
ve sadece greceli hak varsa basit anlamda erdem zellii de yoktur, ancak
greceli erdem vardr- ocuun babadan, klenin efendiden ald kadar
adalet zellii vardr.
Aktr ki Tanr ve insan arasnda en byk eitsizlik vardr nk on-
lar sonsuza dek ayrdr ve insann iyilii Tanrdan gelir. Bu yzden insan
ile Tanr arasnda mutlak eitlie dayanan bir adalet mevcut olamaz, sadece
ikisinin de kendilerine zg eylemleriyle orantl bir adalet mevcuttur. nsa-
nolunun erdeminin biimi ve ls insann iine Tanr tarafndan yerle-
tirilmitir. nsann Tanrdan ald erdemler ancak ilahi tayinin nceden be-
lirlemesi sayesinde mevcuttur; bylece insana, Tanrnn eylem gc verdi-
i amala yapt eylemlerinin dl olarak Tanr tarafndan erdem bahe-
dilir; Tanr tarafndan takdir edilen doru hareketler ve eylemler iin de er-
dem bahedilir ancak bu, kendi zgr iradesine sahip akll yaratklara bah-
edilenden farkldr nk onlarn eylemlerinde erdem zellii vardr, dier
yaratklarda ise yoktur.
1. tiraza Cevap: nsan zgr iradesinin mmkn kld kadar erdeme sa-
hiptir, aksi takdirde birinin bir borcu demesinde adaletin tecellisi erdem-
li bir ey olmaz.
2. tiraza Cevap: Tanr bizim iyiliimiz sayesinde bir fayda salamaz, sa-
dece grkemi artar, rnein Onun iyilii ilan edilmi olur; O zaten buna
kendi ilerinde de dikkat eder. Hibir ey onu oaltmaz, ancak Ona ibadet
ederek kendimizi oaltabiliriz. Erdemlerimizi Tanrdan aldmza gre bi-
zim yaptmz iler Onu oaltmaz, ancak grkemini artrr.
3. Deneysel Bilim
lim bir Fransisken keii ve ilahiyat olan Roger Bacon (1212-1292) almalar-
nn ounu Oxfordta gerekletirmitir. Doa bilimlerine ilikin yazlaryla ve deney-
sel yntemi kullanmasyla tannr. Yakn arkada Papa IV. Clementin ricas zerine
astronomi, fizik ve optik konularnda bir dizi eser vermitir. Bunlardan en nemlisi
saylan Opus Majustan seilen baz blmler aadadr. Bacon, daha sonraki yl-
larda Romaya arlm, anlald kadaryla skolastisizme ynelik rtl eletirileri
nedeniyle muhtemelen hapsedilmitir.
245
BATIYA YN VEREN METNLER
Opus Majus
Roger Bacon
Ne kadar eitimli olursa olsun her insann gerei kavramasnn nnde
drt byk engel vardr ve bu engeller ok az insann ak bilgiler edin-
mesine izin verir; bu engeller hatal ve deersiz otoritelere boyun emek,
geleneklerin etkisi, popler nyarglar ve kendi bilgilerimizi gstererek caka
satarken cahilliimizi gizlemektir. (...) Bu nedenle bu drt hatann, bilge
adamlarn reddedilemezlii kantlanan seilmi argmanlaryla mahkm
edilmesinden daha nemli bir ey yoktur. Her ne kadar bilge adamlar ilk
n birletiriyor ve mahkm ediyorsa da drdncsnn istisnai bir ah-
maklk olmas ve zel ilgiyi hak etmesi yznden ncelikle ilk nn ne
kadar zehirleyici olduunu gstermeyi deneyeceim. Ancak bunlardan biri
otorite olmasna karn, benim szn ettiim, Tanrnn takdiriyle Onun
kilisesine ihsan edilen yahut azizler, mkemmel filozoflar ve insanolunun
snrlarn zorlayacak biimde bilimle uraan dier bilim adamlar gibi bi-
reylerin erdeminden ve itibarndan kaynaklanan salam ve emin bir otorite
deildir; benim bahsettiim bu dnyada, ilahi onay olmadan kanunsuzca
ele geirilmi, bilgeliin erdemiyle deil cret ve hret arzusuyla cahil ka-
labalklardan alnan otoritedir ve Tanrnn adil yargsyla onlarn mahv-
na sebep olacaktr. Kutsal Kitapta nsanlarn gnahlar yznden sklkla
riyakrlar hkmeder der, benim burada bahsettiklerim birok akld fikre
sahip sofistike otoritelerdir, pheli bir otoriteye sahiptirler; taa kaznan
veya tuvale izilenin de ad gzdr ama bu gerek bir gzn niteliine sahip
deildir.
(...) nsana ait yanlglarn drt umumi sebebi daha aa ksmlara s-
rldne ve bu iddiadan tamamen karldna gre, bu ikinci ksmda
tek bir bilgelik olduunu ve bunun Kutsal Kitapta mevcut olduunu gs-
termek istiyorum. Tm gerekler bu bilgeliin kklerinden fkrmtr. Bu
nedenle diyorum ki, bir bilim dierlerinin efendisidir, bu da teolojidir; tm
bilimler onun iin gereklidir ve o olmadan dier bilimler amacna ulaamaz.
Tm dier bilimlerin onayna ve otoritesine itaat ettii ilahiyat, kendi yasas
iin bu bilimlerin mkemmelliini talep eder. Yahut daha iyisi, sadece bir
mkemmel bilgelik vardr ve bu tamamen Kutsal Kitapn iindedir ve onu
aklamak iin kilise hukuku ve felsefe gereklidir. Byle bir ifade kullanyo-
rum nk ilahi gerein aklanmas ancak bu bilimler araclyla olur. Bu
dier bilimlerin avucundaym gibi katlanm olsa da ilahiyat tm bilgelii
iinde tar; nk tm bilgelik tek dnya iin ve tek amala Tanr tarafn-
dan verilmitir. Bu yzden bu bilgelik kendi l dzenlemesinden birlik
246
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
elde eder. Ancak birok admdan olumasna ramen kurtuluun yolu tek-
tir; kurtuluun yolu bilgeliktir. nk bir kiinin kurtuluuna dair olmayan
her dncesi krlkle doludur ve onu cehennemin karanlna srkler;
bu nedenle bu dnyada nl olmu birok bilge kii, kendilerini bilge zan-
nederken Kutsal Kitapa gre aptal durumuna dtkleri, gerek bilgelie
sahip olmak yerine zahiri ve yanl bir bilgelie sahip olduklar iin lanet-
lenmitir. Ancak Augustine, Hristiyan doktrinine ilikin ikinci kitabnda
Kutsal Kitaptan bahsederken yle der: Baka bir yerde bir gerek varsa, o
bu kitapta da vardr; zararl bir ey varsa, bu kitapta lanetlenmitir.
(...) Latinlerin dil, matematik ve optik konularndaki bilgeliklerinin te-
mel prensiplerini belirledikten sonra imdi deneysel bilimin prensiplerini
aklamak istiyorum, nk deney olmadan hibir ey yeterince bilinemez.
Bilgi elde etmenin iki yntemi vardr, bunlar akl yrtme ve deneydir. Akl
yrtme bir kanaate varr ve bize bu kanaati verir, ama akl bu bilgiyi deney
yoluyla renmedii srece ne bu kanaati kesinletirebilir ne de pheleri
ortadan kaldrarak akln geree ilikin sezgiyle tatmin olmasn salayabi-
lir; nk birok kii nelerin bilineceine dair argmanlara sahiptir ama de-
neysel bilgi eksiklii yznden bu argmanlar ihmal eder ne zararl ey-
lerden kanr ne de iyi olan takip ederler. Hayat boyunca ate grmemi
bir adam akl yrtme yoluyla atein yandn ve eylere zarar verdiini ve
onlar imha ettiini ispatlarsa ne akl tatmin olur ne de ateten uzak durur,
ne zaman ki elini veya yanar bir nesneyi atee tutar, o zaman deney ile akl
yrtmenin rettii eyi ispat etmi olur. Ama yanmaya ilikin gerek bir
deneyin bilgisi olsayd akl emin olacak ve gerein nda durabilecekti.
Bu sebeple akl yrtme yeterli deildir ama deney yeterlidir. (...)
Gereklerin altnda yatan fenomenleri hibir kuku duymakszn bilmek
isteyen kii kendisini deneylere adamak zorunda olduunu bilmelidir. Ya-
zarlar bir sr nerme yazar ve bir sr insan deneysiz biimde olutur-
duklar akl yrtmelerle bu nermelere inanr. Bu akl yrtme tamamen
yanltr. Genel olarak elmasn kei kan dnda hibir eyle krlamayaca
dnlr ve filozoflar ile teologlar bu fikri yanl kullanr.19 Ancak ne kadar
abalanlrsa abalansn, bu gr asla deneyle dorulanamamtr; ayrca
byle bir eye kalkmadan da elmas kolayca krlabilir. Bunu kendi gzle-
rimle grdm; stelik bu gerekli bir bilgi, nk deerli talar elmas parala-
r olmadan ilenemez. (...) Ayrca yine kap iindeki scak suyun souk sudan
19 Tarih boyunca bilinen en sert madde olan ve bu nedenle Antik dnemde yenilmezlik simgesi
olarak kabul edilen elmas -taze kei kannda bekletmek dnda- krmann mmkn olmad d-
nlrd. Baz kilise babalar, armhtaki Hz. sann kannn benzer ekilde insanlarn kalbini
yumuatt benzetmesini kullanmtr. (y.n.)
247
BATIYA YN VEREN METNLER
248
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
4. Mistisizm
Hristiyan mistik ilahiyat, ilahi olanla insanolunun ruhu arasndaki olaans-
t ilikilerin ilmi olarak, Hristiyan mkemmeliyetine ulamay salayan erdemleri
edinme yntemlerini ele alr. Riyazet ilahiyatnn tamamlaycs olarak, srad ibadet
geleneklerini, tefekkr yntemlerini, kiiye zel vahiyleri, nsezileri ve tm bu gele-
nekler araclyla Tanr ve insanolunun ruhu arasnda gelien btnlemeyi kapsar.
Beinci yzylda, Suriyede yaam bir rahip olduu tahmin edilen Dionysius,
Hristiyan mistik teolojisinin nclerinden saylr. Filozof Scotus Erigena tarafndan
Latinceye evrilmi olan lahi simlere Dair adl risalesinin, Batya, Dokuzuncu yz-
ylda ulam olduu dnlmektedir. Boethius ve Aziz Augustine gibi Orta a
dncesini derinden etkileyen erken dnem yazarlardan biri olan Dionysiustan
Aziz Thomas Aquinas da sk sk alnt yapmaktadr.
Mistik lahiyat
Dionysius Pseudo-Areopagite
Tm varlklar aan Teslis, Tanr ve yilik! Hristiyanlara ilahi bilgelii
sen rettin! lahi Gerein basit, mutlak ve deimez gizemlerinin gizli
sessizliin gz alc karanlnda gizlendii; karanlnn younluu ile tm
parlaklklardan daha parlak olan ve krlemi zeklarmz tm gzellikle-
rin tesindeki grkeminin tamamen anlalmaz ve grnmez doruluuyla
dolduran; ve bilgiyi aan, mistik ilmin en yksek noktasna doru kla-
vuzumuz ol! Duam byleydi ve sevgili Timotheus, sana unu tlyorum;
en samimi mistik tefekkr iin duyularn ve akln faaliyetlerini ve duyula-
rn ve zeknn alglad her eyi, bu yokluk dnyasndaki eyleri veya bu
varlk dnyasn terk etmelisin ve kendi anlayn bir kenara brakmalsn;
ne varla ne de kavraya smayanla, Onunla bir olmak iin (elinden gel-
249
BATIYA YN VEREN METNLER
250
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
5. Batlamyusun Evreni
lk renimini Santa Croce papaz Okulunda bitirdii sanlan Dante Alighieri
(1265-1321) talyan Rnesansnn babas olarak bilinir. Latin ve Yunan eserlerine
olan derin vukufundan baka, astronomi, felsefe ve plastik sanatlarda tebarz et-
mitir. En ok bilinen eseri, ahirete yaplan bir yolculuu anlattlahi Komedya (La
Divina Commedia) Orta a dnya grnn klasik bir ifadesi saylr. zleyen metin,
Dantenin evrensel bilgileri zetlemek niyetiyle balad ancak tamamlanam -
len (Convivio) adl eserinden alnmtr.
len
Dante Alighieri
Diyorum ki, gklerin says ve konumu konusunda ok farkl fikirler mev-
cuttur, ama sonunda dorusu bulunmutur. Aristo (astrologlarn antik ceha-
letini izleyerek) sadece sekiz gk olduuna inanrd. En dtaki tm dier-
lerini ierirdi ve Sabit Yldzlarn gyd, yani sekizinci kreydi ve onun
tesinde baka kre yoktu. (...)
Daha sonra Batlamyus sekizinci krenin birden fazla devinimi olduunu
(dnnn doru daireden saptn grmtr, doudan batya dnmekte-
dir) alglam ve felsefenin prensipleri uyarnca [bu prensipler mkemmel
basitlikte bir Primum Mobile20 gerektirir] Sabit Yldzlarn tesinde, doudan
batya dnen baka bir gk olmas gerektiini tahmin etmitir. Bu dn
251
BATIYA YN VEREN METNLER
252
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
253
BATIYA YN VEREN METNLER
254
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
255
BATIYA YN VEREN METNLER
256
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
bir ihtimama ihtiya duyar; bu ihtimam Hz. sann Kilisesinin sadk rahip-
leri tarafndan salanr.
nsann amac iin oluturulan bu hkm, bir btn olarak toplumun
amac iin de oluturulmaldr. Bu yzden insann nihai amac kendi iinde
mevcut olan bir iyilik ise ynetilecek kalabalklarn amac da bu kalabalk
iin bylesi iyilikleri elde etmek ve korumak olmaldr. Bir bireyin veya kala-
balklarn nihai amac maddi bir ama, yani gvdenin hayat ve sal olsay-
d, ynetmek bir doktorun grevi olurdu. Nihai ama bereketli bir zenginlik
olsayd, toplumun ynetiminde son sz iktisat bilgisi sylerdi. Kalabalk-
larn istedii, geree ilikin iyi ve doru bilgi olsayd kraln bir retmen
olmas gerekirdi. Ama bir araya gelen bu insanlarn amac erdemli yaamak-
tr. nk iyi yaamak iin bir araya gelerek bir grup oluturan insanlar, bir
insann tek bana yapamayaca bir eyi yapar ve iyi yaam, erdemli yaam
demektir. Bu yzden insanlarn bir araya gelme amac erdemli bir hayattr.
Bunun delili, sadece iyi yaamak iin birbirlerine karlkl olarak yardm
edenlerin, birlemi bir topluluun gerek bir parasn oluturabilmesidir.
Eer insanlar sadece yaamak iin bir araya gelseydi, hayvanlar ve kleler
de bir sivil topluluk oluturmu olurdu. Veya insanlar sadece zenginlemek
iin bir araya gelseydi, birbiriyle ticaret yapan herkes tek bir ehre ait olur-
du. Ancak gryoruz ki ancak iyi yaamak iin ayn kanun ve ayn ynetim-
le ynetilenler bir topluluk oluturuyor.
Yine de erdemli yaayan insanlar, daha da yksek bir amaca ynlendiri-
lir; bu da yukarda sylediimiz gibi, Tanrnn hkmnde yaamaktr. Top-
lumun da birey ile ayn amaca sahip olmas gerektiinden, bir araya gelen
bir topluluun nihai amac erdemli bir yaam deil, erdemli bir yaam sre-
rek Tanrnn hkmne girmektir.
Eer bu amaca insan doasnn gcyle erimek mmkn olsayd, in-
sanlar byle ynlendirmek kraln grevlerine dahil olurdu. Elbette burada
insan ilikilerinin ynetimi iin stn bir g verilmi kiiye kral denebi-
leceini kabul ediyoruz. Bir ynetimin takdir ettii ama ne kadar yksek-
se, ynetim de o kadar muazzam olmaldr. Gryoruz ki nihai amac ger-
ekletirmesi gereken kii kimse, bu amaca ynelik eyleri yapanlar da her
zaman o ynetir. rnein ii geminin seyrini ynetmek olan kaptan, gemi
ina edenlere seyre uygun olabilmesi iin ne tr bir gemi ina etmeleri ge-
rektiini syler; ehrin hkmdar ise silahlarn kullanmn ynettiinden,
demirciye nasl silahlar reteceini syler. Ancak bir kii insani gle deil
ilahi gle nihai amacna, yani Tanrnn hkmnde yaamaya, Havarinin
kelimeleriyle sylersek: Tanrnn armaan Hz. sada sonsuz yaama (Ro-
257
BATIYA YN VEREN METNLER
258
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
3. Sapknlk zerine
Aziz Thomas Aquinas
zleyen blmler, Aziz Thomasn Summa Theologica adl eserinde yer alan Sap-
knlk zerine balkl yazsndan alnmtr. Aquinasn bu konudaki bak as On-
lar gelmeye zorla (Luka, 14:21-23) ayetiyle vaaz veren Aziz Augustine ile temelde
ayndr. Ne var ki, On nc yzyl Augustinein kar kt lm cezasn berabe-
rinde getirir.
Sapkn kii, yanl veya yeni fikirleri tasarlayan veya takip eden kiidir.
Bu yzden sapknlk, inancn zerine bina edildii gerein karsndadr ve
sonu olarak bir tr inanszlktr.
Benim buna cevabm udur: Sapkn kelimesi, ilk itirazda belirtildii gibi,
bir seim yapldn gsterir. Yukarda akland zere (Soru 13, Cevap
3) seim, nceden varsaylm belirli bir amaca ynelen eylere ilikindir.
nanla ilgili meselelerde yukarda gsterildii gibi (Soru 4, Cevap 3), irade
kendisi iin iyi ve hayrl baz gerekleri kabullenir: Bu yzden esas gerek
nihai ama olma zelliine sahiptir, ikincil gerekler ise bu amaca ynlen-
dirme zelliine sahiptir.
nanan kii birinin szlerini kabullenir; yle ki, her inan biiminde,
szleri kabullenilen kii esas yeri ele geirir ve esas ama gibi grnr; o
kiiye inanann inand eyler ikincil bir yere sahip olur. Bunun sonucunda
doru bir Hristiyan inancna sahip olan kii kendi iradesiyle Hz. say ve
gerekten Onun doktrinine ait olan eyleri kabul eder.
Buna gre insann Hristiyan inancnn doruluundan sapmasnn iki
yolu vardr. Birinci yol insann Hz. say kabul etmeye isteksiz olmasdr;
bylesi bir insan nihai ama ynnden incelendiinde eytani bir iradeye
sahiptir denebilir. Bu, paganlarn ve Yahudilerin inanszlk biimidir. kin-
ci yol, Hz. say kabul etmek istese de Hz. say kabul etmesinin gerektirdii
eyleri semekte baarsz olan kiinin yoludur, o Hz. sann gerekten -
rettiklerini deil kendi aklnn nerilerini seer.
259
BATIYA YN VEREN METNLER
(...) Havari der ki: Birinci ve ikinci uyardan sonra blc kiiyle iliki-
ni kes. Byle birinin sapm olduundan ve gnah ilediinden emin olabilir-
sin (Titus, 3:10-11).
23 Beinci yzylda, ncilin nceki dnemlere ait eitli dillerdeki evirilerini yeniden gzden ge-
irerek sonrasnda yaygn olarak kabul grecek yeni Latince versiyonunu hazrlayan din adam
ve aziz. Sonrasnda dnyann drt bir yanna yaylmas nedeniyle Vulgata ncili (Avami ncil)
olarak anlan metin, On Altnc yzylda Katolik Kilisesi tarafndan ncilin resmi tercmesi ola-
rak kabul edilmitir. (y.n.)
24 Baba, Oul ve Kutsal Ruhun bir ve ayn olduunu savunan Teslis retisini kabul etmeyerek,
yaratlm olmas hasebiyle Olun (Hz. sa) Babadan (Tanr) daha alt derecede yer aldn ileri
sren ve bu yzden sapknlkla sulanan Drdnc yzylda yaam skenderiyeli din adam.
(y.n.)
260
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
4. Monari zerine
Dante Alighieri
Dantenin De Monarchia (Monari zerine) adl eseri, kendi dneminin izlerini
srebileceimiz politik bir topyadr. 1302de Floransann kontroln ele geiren
Papa VIII. Boniface taraftarlar tarafndan srgne gnderilen Dante, bu eserini ks-
men de Papalkn dnyevi g zerindeki iddialarn protesto etmek iin yazmtr.
Buna karn kitabn ayn zamanda Hristiyan evrenselciliinin Orta a hayallerinin
mkemmel bir ifadesi ve politika hakkndaki skolastik tartmalarn en gzel rnek-
lerinden biri olduu kabul edilir.
261
BATIYA YN VEREN METNLER
262
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
herkes iin bu durum ok aktr. Tanrnn niyeti, yaratlan her eyin do-
alar elverdii lde Tanrya benzer olmasdr. Bu yzden nsan kendi
suretimizde, kendimize benzer yaratalm (Yaratl, 1:26) dendi. Her eyin
ona benzedii sylense ancak yaratlan alt dzey parann Tanrnn sureti
olduu sylenemese de btn evren ilahi iyiliin ayak izinden baka nedir
ki? Bu yzden insan soyu iyidir ve olabilecei en iyi durumdadr nk ola-
bildiince Tanrya benzer yaratlmtr. Ancak insan soyu en ok, tek oldu-
unda Tanrya benzer nk tekliin gerek prensibi bir tek Ona aittir. Bu
yzden kitap yle der: Dinle ey srail! Efendimiz Tanr tek Tanrdr (Mar-
kos, 12:29). nsan soyu ancak tek vcut olarak birleirse teklie yaklaabilir,
aktr ki bu da bir prensin tebaas olmadan mmkn deildir. nsanolunun
Tanrya en fazla benzemesi bylesi bir ballkla mmkndr ve bunun so-
nucunda bylesi bir balln ilahi niyete en uygun durum olduu anlalr;
bu blmn banda akladmz gibi, insan iin en iyi olan budur.
Yineleyelim, her oul doasnn izin verdii kadaryla mkemmel bir
babann ayak izlerini takip ettii srece her ey olabilecek en iyi durum-
dadr. nsanolu, her iinde en mkemmeli yapan cennetin oludur; nk
Doal renmenin ikinci kitabna gre insan ve insan oluturan gnei
O yapmtr. Bu yzden insan soyu, doasnn izin verdii lde cennetin
hareketlerini taklit ettiinde ulaabilecei en iyi dzeye ular. Tm cennet
de tek bir hareketle, yani primum mobile ile ve tm paralar ile tm ha-
reket ettiricileri tek hareket ettirici olan Tanr tarafndan ynetildiinden
(ve insan akl bu hareketi bilim sayesinde anlayabildiinden) dolay; arg-
manmz doruysa insan soyu, hem hareketleri hem de hareket ettirenleri
cennetin hareketi gibi tek bir prens tarafndan, tek bir kanuna gre ve tek bir
devinimle ynetildiinde en iyi durumdadr. Bu argman nda, dnya-
nn refah iin insanlar tarafndan imparatorluk denilen bir monarinin veya
tek bir prensliin varl aka gereklidir. Boethius Ey insan rk, cennete
hkmeden sevgi kalbinize de hkmediyorsa ne mutlu size! derken bunu
dnmektedir.
Nerede bir ihtilaf varsa orada bir hkm olmaldr, aksi takdirde telafisi
olmayan bir kusur var demektir ve bu (kusur) imknszdr; nk Tanr da
doa da gerekli eyleri tedarik etme konusunda baarsz olmaz. Ancak biri
dierine tabi iki prens arasnda bir ihtilaf olabilecei aktr, bu durum hem
kendi hatalarndan hem de tebaalarnn hatalarndan dolay ortaya kabi-
lir. Bu yzden bu ikisinin arasnda hkm vermenin bir yolu olmaldr. Ay-
rca biri dierine tabi olmadndan birbirleri hakknda hkm de veremez-
ler (nk eitleri birbirinden stn klan bir kural yoktur), bu nedenle yarg
yetkisi bu iki prensten de yksek olan ve her ikisini de kendi kanunlar er-
263
BATIYA YN VEREN METNLER
264
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
sana vereceim (Matta, 16:19) yani Seni Gklerin Krallnn kapcs ya-
pacam demitir. Bunun ardndan her ey der, burada bu kelime bunun-
la ilgili, yani balama ve zme gcne sahip olmak grevine atfta bulun-
maktadr. Bu yzden her ey burada genel deil snrl biimde datlr,
gklerin krallnn anahtar ile ilgili grevi iaret eder.
(...) Bu yzden dnyevi monari otoritesinin bir arac olmakszn doru-
dan evrensel otoritenin kaynandan geldii aktr; bu kaynaktan kanlar
bir olup Tanrnn iyiliinin bereketinin kanallarndan akar.
imdi artk nme koyduum hedefe ulatm dnyorum. Soru-
larmn cevabn aa kardm: Dnyann refah iin monari makam ge-
rekli midir? Romallar monari makamn stlenmekte hakl mdr? Ve son
olarak, monari otoritesi dorudan Tanrdan m yoksa bakasndan m kay-
naklanr? Ancak bu son sorunun cevab dar biimde verilerek belirli baz
meselelerde Roma Prensinin Roma Papalna tabi olduu inkr edilmeme-
lidir. nk lmllere zg olan mutluluk bir anlamda lm tatmayacak
olanlara zg mutlulua benzer biimde dzenlenmitir. Bu sebeple tpk
ilk erkek ocuun babasna saygl olduu gibi Caesar da Petrusa saygl
davranmaldr, bylece babasnn inayetinin yla aydnlanabilir ve hem
ruhani hem de dnyevi tm eylerin hkmdar olan Onun tarafndan yer-
letirildii dnyay daha gl biimde aydnlatabilir.
265
BATIYA YN VEREN METNLER
266
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
267
BATIYA YN VEREN METNLER
fesinde, o gn kendisi iin oru tutulan aziz adna oru tutmal ve kiliseye
giderek btn gece uyumadan Tanrya dua etmeli ve Tanrnn szlerine
kulak vermelidir. (...) valye ilan edilecei yortudan sonraki sabah, adak
olarak sylenecek ilahiyi syleyerek yemin etmeli ve sunan nne gelerek;
onuru iin boyun ediimiz ve kendisine teslim olduumuz Efendimizin ye-
rini tutan rahipe, valyelik onurunu tm gcyle koruyacana dair sz
vermelidir. Ayn gn, valye ilan edilecei bir tren yaplarak kendisine
kutsal Katolik inancn oluturan on iki reti, on emir, yedi ayin ve amen-
ty oluturan dier eyler anlatlmaldr.
[Daha sonra] Silahtar sunan nnde eilmeli; dnyevi ve ruhani gzle-
rini Tanrya, ellerini gklere yneltmelidir; valye ise onu iffetin, adaletin
ve hayrseverliin iareti olarak klcyla kutsamaldr. valye silahtar p-
meli ve neler aldn ve neler iin sz verdiini, kendisini balayan ve y-
kml klan grevini ve valyelik dzenine dahil olarak kazand byk
onuru hatrlatmak zere avu iini gstermelidir. Ruhani valye yani rahip
ve dnyevi valye yeni bir valye ilan etmek iin zerlerine deni yap-
tktan sonra yeni valye ehirde gezmeli ve tm ehirliler bu yeni valyeyi
bilmeli ve grmelidir.
268
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
Alveri srasnda aldatma: imdi gnll dei toku ile ilikili gnah-
lar incelemeliyiz. lk nce alveri srasnda aldatmay incelemeliyiz; ikin-
ci olarak ise borlardan doan faizi gzden geirmeliyiz. (...)
Bylece ilk bahse geelim:
1. tiraz: Bir eyi deerinden daha yksek bir fiyata satmak yasa d gr-
nebilir. Dnyevi hayatn dei tokularnda neyin adil olduunu sivil yasa-
lar belirler. Bu yasalara gre (Cod., IV, XLIV, De Rescind. Vend. 8, 15) satcnn
ve alcnn birbirini kandrmas adildir; yani satc satt eyi deerinden
yksee satabilir ve alc bir eyi deerinin altnda satn alabilir. Bu nedenle
bir eyi deerinden yksek fiyata satmak yasa d deildir. (...)
Buna karn yle yazlmtr (Matta, 7:12): nsanlarn size nasl dav-
ranmasn istiyorsanz, siz de onlara yle davrann. Ama hi kimse bir eyi
deerinden pahalya satn almak istemez. Bu yzden hi kimse bir eyi de-
erinden pahalya satmamaldr.
Benim buna cevabm udur: Bir eyi adil fiyatndan daha pahalya satmak
iin hile yapmaya almak aka gnahtr nk bu komunu yaralayacak
biimde aldatmak demektir. Bu yzden Marcus Tullius Cicero yle der (De
Officiis, III:15): Szlemelerin hilekrlktan tamamen uzak olmas gerekir:
Satc teklif sahibinin iyiliini ktye kullanmamaldr, alc da dier teklif
verenleri kandrmamaldr.
Ancak sahtekrlk dnda iki tr alveriten szedebiliriz. ncelikle al-
c ve satcnn bak asyla incelersek alveri her iki tarafn da ortak fay-
das iin oluturulmutur; Filozofun dedii gibi (Politika, I:3) biri dierinde
olana, dieri de brnde olana ihtiya duyar. Bu durumda ortak fayda iin
oluturulmu bir ey bir tarafa dierine olduundan daha byk bir yk ge-
tirmemelidir ve bunun sonucunda iki taraf arasndaki tm szlemeler eit-
lii gzetmelidir. nsanlarn kullanmna sunulan bir eyin kalitesi onun iin
belirlenen fiyat ile llr, Etik V:5te de ifade edildii gibi para bu amala
icat edilmitir. Bu yzden bir eyin fiyat o eyin kalitesinden yksekse ya
da eyin kalitesi fiyat ayorsa artk adil bir eitlik mevcut deildir: Bir eyi
269
BATIYA YN VEREN METNLER
deerinden pahalya satmak veya deerinden ucuza almak adil olmad gibi
yasal da deildir. (...)
1. tiraza cevap: Yukarda akland gibi (I-II, Soru 96, Cevap 2) dnye-
vi yasalar erdem asndan fakir olan insanlara verilmitir, erdemlilere deil.
Dnyevi yasalar erdemlerle elien her eyi yasaklayamaz ve sadece insani
ilikilerde ykc olan hususlar yasaklar; onaylandklar iin deil cezalan-
drlmadklar iin dier hususlar yasal olarak kabul edilir. Buna gre satc
hile yapmadan mallarn deerlerinden yksek fiyata satarsa ya da alc de-
erlerinin altnda satn alrsa, yasa bu durumu meru grr ve aradaki fark
ok fazla olmad srece bylesi davranlar cezalandrmaz; ancak fark
oksa, rnein bir insan bir eyin adil fiyatnn yarsndan fazla zarar grr-
se dnyevi yasalar bile zararn tazmin edilmesini ister.
Dier yandan ilahi yasa erdemlerle elien hibir eyi cezasz brakmaz.
Bu yzden ilahi yasaya gre alverite adil bir eitlik yoksa bu durum yasal
deildir; hak ettiinden fazlasn alan, ortada byk bir zarar varsa zarar g-
renin kaybn telafi etmelidir. Ben u koulu ekliyorum, mallarn adil fiyatla-
r matematiksel bir kesinlikle belirlenemediinden tahmine dayanr, bu yz-
den ufak bir artma veya azalma adaleti ve eitlii bozmayacaktr. (...)
270
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
ticaret, erdemli veya gerekli bir ama iin yaplmad srece, doas gere-
i parann deerini de drr. Ancak ticaretin amac olan kazan, doas
gerei erdemli veya gerekli grnmese de, gnahkr veya erdemlere zt bir
anlam da ifade etmez: Kazancn gerekli hatta erdemli bir ama iin ynlen-
dirilmesini ve bylece ticaretin yasal olmasn engelleyen hibir ey yoktur.
Bu yzden bir insan evini geindirmek ya da ihtiya sahiplerine yardm
etmek iin ortalama bir gelir kazanmak amacyla ticarete niyetlenebilir ya
da bir kii kamunun faydas iin, rnein lkesinin hayati gereksinimlerini
salamak iin ticaret yapabilir ve bir ama olarak deil almasnn karl
olarak gelir elde edebilir.
271
BATIYA YN VEREN METNLER
ayetinde Parasn faize vermez ve Hezekiel, 18:8 ayetinde Faizle para ver-
mez denmitir. Ancak yabanclardan faiz alnmasna izin verilmitir ama
bunun sebebi yasal olmas deil daha byk bir ktl engellemektir;
yani Is. LVI:11 uyarnca yabanclarn Tanrya tapan Yahudilerden, agzl-
le eilimleri nedeniyle faiz almalarn engellemektir. (...)
Bor veren kii bor alan kiiyle bir anlama yaparak sahip olmas gere-
ken bir ey nedeniyle ortaya kan zararn gnaha girmeden telafi edilme-
sini isteyebilir, nk burada parann kullanm hakk satlm olmaz, ama
bir zarar engellemektir. Ayrca bor alann bor verenin iine decein-
den daha byk bir zarardan kurtuluyor olmas da mmkndr, bu durum-
da bor alan bor verene kazandklarn verebilir. Ancak bor veren, para-
sndan kr edemeyeceini ne srerek bir tazmin anlamas yapamaz: n-
k henz sahip olmad ve birok nedenle belki de sahip olamayaca bir
eyi satamaz. (...)
Bor veren kii parann mlkiyetini bor alana devretmi olur. Bu yzden
bor alan paray alrken riski de stlenmi olur ve geri demesi gerekir: Bu
nedenle bor veren daha fazlasn zorla isteyemez. Dier yandan bir tr ir-
ket kurmak amacyla parasn bir tccara veya zanaatkra veren kii parann
mlkiyetini devretmi olmaz; tccarn bu parayla yapaca speklasyonla-
rn veya zanaatkrn ilerinin riskine dahil olur ve neticede yasal olarak pa-
rasndan kazanlan krn kendisine ait olan ksmn isteyebilir.
D. TARH LAHYATI
Piskopos Otto von Freising (1114-1158) Avusturyann koruyucu azizi (patron
saint) III. Leopold ile Alman mparatoru IV. Henrynin kz Agnesin olu, bir dier
Alman mparatoru III. Conradn vey kardei olup dneminin en byk Alman din
adamlarndan biri saylr. Paris niversitesinde okumu, Morimonttaki Cistercian
Manastrnn bakeii ve Freising Piskoposu olmu, vey kardeinin kumandasnda
Selahattin Eyyubinin Kuds almasyla sonulanan kinci Hal Seferine katlm,
Eskiehir yaknlarnda (Dorylaeum) Seluklu ordular karsnda yaanan hezimete
tank olmutur. Evrensel Tarihin 1146 Ylna Kadar Kayd (veya kendi tercih ettii
adyla ki ehrin Tarihi) adl eserinde ortaya koyduu kendi tarih felsefesinin ana hat-
larn, byk lde, Aziz Augustinein Tanrnn ehri ve Paulus Orosiusun pagan-
lar hedef alarak yazd, demden 417 ylna kadarki tarihi zetleyen Tarihin Yedi
Kitab adl eserlerine borludur. Ailevi balantlar, Piskoposun balca enformasyon
kaynaklar olup tarihi ayrntlarda gvenilirlii tam olmamakla birlikte, betimleme-
lerinin canl ve renkli olduu kabul edilir. Hristiyan ilahiyatnn ekimeli konularn
272
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
1. ki ehir
Piskopos Otto Von Freising
lk Kitaba nsz: Dnyevi ilikilerin deiime tabi olmalarn ve raslan-
tsallklarn ve bunlarn dzensiz ve deiik meselelerini kalbimde uzun
sre ve sklkla tarttktan sonra, bilge bir kiinin zamana ait eylere hibir
ekilde balanmamas gerektiini bildiim halde, sadece akl yrtme yete-
neiyle onlardan kamak ve kurtulmak gerektiini anladm. nk bilge bir
kii olmak ksmen dnen bir tekerlek gibi dnp durmak deil kendi g-
leri sayesinde salam ve kararl durmaktr. eyler srekli deitiine ve hi
durmadna gre akll hangi adam bilge kiinin onlardan ayrlp o sakin ve
ebediyete kadar yerinde duracak ehre gitmesi gerektiini inkr edebilir ki?
Bu ehir Tanrnn ehridir, cennet Kudstr; Tanrnn ocuklarnn misa-
fir olduklar bu lkede, zamann getirdii alkantlarn zulm altndayken
Babillilerin esareti altndaym gibi i ekerek hatrladklar yerdir. Aslnda
iki ehir vardr -biri zamann, dieri sonsuzluun; biri dnyevi, dieri ilahi;
biri eytann, dieri Mesihin- dini yazarlar ilkinin Babil, ikincinin Kuds
olduunu ilan etmitir.
Ama Yahudi olmayan (Gentile) birok yazar, eski adamlarn byk kah-
ramanlklarn (ve onlarn beenilen bu erdemlerinin birok delilini) gelecek
nesillere aktarmak iin bu iki ehir hakknda bu kadar ok ey yazmken;
insanolunun sefaletini anlatmay bizlere, yazarlarmzn hkmne brak-
mlardr. Bu alanda Pompeius Trogus, Justinus, Cornelius [Tacitus], Var-
ro, Eusebius, Hieronymus, Orosius, Jordanes ve ok sayda benzerinin nl
eserleri mevcuttur, stelik saymas ok uzun srecek kadar fazla takipileri
vardr; akll bir okuyucu tm bunlarn yazdklarnda beeri felaketlerden
oluan yrekler acs trajedilerin tarihesini pek fazla bulamaz. Bu duru-
mun, kesinlikle Yaratcnn bilgece ve doru bir takdirine uygun olarak
olutuuna inanyoruz, nk insanlar dnyevi ve geici eylere balanmak
iin aptalca bir tutku hissettiklerinden kendilerinin deimesinden ok kor-
kar; hibir eyden olmasa bile yaratklarn bu geici hayatn sefaletinden
Yaratcnn bilgisine ynlendirilmesinden korkarlar. Ama biz kendimizi
sanki zamann sonu gelmi gibi konulandrm, fanilerin sefaletini yukarda
ad geen yazarlarn kitaplarndan okumaktansa, kendi dnemimizi yaad-
mz tecrbelerin sonular olarak grmekteyiz. Dier eyleri gz ard etsek
273
BATIYA YN VEREN METNLER
274
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
275
BATIYA YN VEREN METNLER
276
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
277
BATIYA YN VEREN METNLER
278
ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR
279
BATIYA YN VEREN METNLER
26 Vaat edilmi lke veya Kuds anlamnda kullanlan bir yer ad. (.n.)
280
II
ORTA A DNCE VE PRAT
A. ERKEN ORTA A*
Bat Avrupada 400 ila 1100 yllar arasnda yaananlar, tek bir olumsuz tamlama
ile, yani Karanlk a olarak adlandrlamaz. Hi kukusuz, bu dnemde yaam
sadeletirmeye, basitletirmeye dnk birok deiim de yaand. Baz Roma ehir-
leri terk edildi; ehirlerde yaamay srdrenler, gvenlii, gl gemilerinin ta
duvarlar arasnda arad; imparatorluun bir zamanlar ilek olan ticaret yollar kulla-
nlmaz oldu ve Avrupallarn nemli bir blm krsalda yaamaya balayp topran
(doann) yasalarna tabi oldu. Ve btn bunlarn vuku bulduu yzyllar boyunca,
edeer nemi haiz iki siyasi gelime/deiim gerekleti: 1) rgt ve merkeziyet-
i Roma brokrasisinin yerini, iptidai yerel ynetimler ald; 2) Kilise yetkilileri veya
piskoposlar pek ok yerde ynetim sorumluluu stlendi.
Kilise dnemin retici gcyd. Nitekim, Bat dnyasnn belli bal tm kurumla-
r Kiliseden neet etti. Roma Bapiskoposu, kendini tm Hristiyanlarn ruhani lideri
ilan etmi; Papal On Birinci yzyln sonlarnda, Orta ve Bat Avrupa genelinde de
kabul grr olmutu. Piskoposlar, yzlerce yl boyunca, pek ok blgede yerel halka
hem vali hem rahip olarak hizmet etmi, sevgi ve sayg oda haline gelmilerdi. Her
yerde manastrlar almt. iddetin hkm srd yzyllar boyunca keiler bu
manastrlarda fakir fukaray himaye etmi, muhteem kiliseler kurmu ve ilmi (dinsel
retiyi) koruyarak srdrmlerdi. Ayn srete, daha sofu olanlar Almanya, ngil-
tere, rlanda ve skandinavyann vahi doasna girip buralarda yaayan dinsizleri
barl mesajlarla Hristiyanla kazandrma gayretine dmt. Bu Hristiyanlar ki,
ou Alman kkenliydi, daha batan itibaren Akdeniz havzasndaki Roma medeni-
yetinin Avrupaya yaylmasnda nc rol oynadlar. almalar medeniyetin barbar
halklara nfuz etmesinde o kadar baarl oldu ki, sz konusu dnemi Karanlk
a olarak adlandrmak, kanaatimce hakszlk olur.
Kilise mensuplar hkmet etme ve smrgeletirme faaliyetlerinin yan sra, ei-
tim sorunuyla da urat. Bunlar Beinci yzyln sonlarnda Batdaki Roma kkenli
281
BATIYA YN VEREN METNLER
yneticilerin ounun yerini alan sava Almanlar slah edip onlara sz geirmeye
altlar. Dnemin Almanlar tarafndan itibar gren deerler sistemi Nibelungen
veya Rolandn arks gibi epik iirlerde gzlenir. Bu iirler vuku bulduunu iddia
ettikleri olaylardan yzlerce yl sonra yazlm olsa da sz konusu deerler sisteminin
baskn biimde sava olduuna iaret ediyor olmalar itibariyle deer tar. Nitekim
Hristiyanln bar ahlaknn/ilkesinin aka anlalmas iin -eer anlaldysa- ara-
dan yzyllar gemesi gerekmitir.
Her eye ramen, Rolandn nderi Charlemagne (742-814), bir cihanmul H-
ristiyan krall kurma giriiminde bulundu. Kilisenin etkisiyle ekillenen politikalar
ve tutumu, Hristiyan yaamnn birlik ve beraberlik anlayn benimsediinin gster-
gesidir. Charlemagne, tebaasnn zihinsel potansiyelinin gelitirilmesini amalayan
temel bir eitim emretti; hibir Hristiyann maduriyet iindeki bir dier Hristiyan
istismar etmesine imkn vermeyecek nitelikte ve salkl bir ekonominin maddi n
art olan yatrmlar yapt, yollar ve kprler ina ettirdi. Charlamagnen hkmet
etme anlay halkn selameti iin almak olsa da ona ve onun kadar baarl olma-
yan haleflerinin hizmetindeki toprak dkn svarileri/valyeleri iin ayn ey sz
konusu deildi. Ne ki, imparatorluk hayalinden hi vazgeilmedi.
Charlamagnenn lmnden iki yz elli yl sonra, Avrupa dikkate deer bir ge-
liim srecine girdi. On Birinci yzyln son eyreinde, birka asrlk feodal m-
cadeleden sonra, Fransa ve Almanyann byk bir ksmnda bar ve bu bar
koruyabilecek nitelikte yneticiler ba gsterdi. Ayn srete Kilise de telkinlerini
ve dolaysyla etkinliini srdrmt. Bunun sonucu olarak, Birinci yzyln ikinci
yarsnda, Avrupa byk bir dinsel canlana sahne oldu. Buna katlanlar kendilerini
Kiliseye adayp kiliseler, manastrlar yaptrdlar, din uruna savatlar ve Romadaki
papann szn dinlediler.
Ne var ki, Roma mparatorluu dneminden beri ilk kez bu kadar barl bir
sre yaayan Avrupada Kilisenin yksek idealler olarak telkin ettii i gzlem, tes-
limiyet ve tefekkr retisiyle, dnyevi (sekler) toplum nderlerinin, sava soylu-
larn, tccarlarn ve prensin ululad gl olmak, alkanlk gibi erdemler arasnda
mthi bir gerilim yaanacakt.
* Peter Reisenberg, The Traditions of the Western World, Rand McNally&Co., Chicago 1967.
282
ORTA A DNCE VE PRAT
283
BATIYA YN VEREN METNLER
gmlmt. Pavlus bu yzden onlara dedi ki, Tpk bir l gibi, hayatn,
Tanrdaki Hz. sada sakl. Dnyevi ilere dnk aktif yaam da bir mezar-
dr, bizi kt ilerden alkoymak iin lnn stn rter gibi rter st-
mz, ama tefekkrle geen mnzevi bir yaam, bizi dnyevi srelerden
kopararak daha da iyisini yapar. O halde, bedenin arszln denetim altna
alanlara den grev bu ilahi yntemle zihni terbiye etmektir. Bu srete
zihni aan her ne olursa olsun, ie dnk tefekkrn stnde ve tesinde,
sakl olana uzanmaldr. Kendini tefekkre vererek yaplmas gereken ileri
ihmal eden veya elindeki ilerin aciliyeti nedeniyle tefekkr bir yana bra-
kan insan, iyi bir vaiz/hatip deildir. Bundan dolaydr ki, brahim len ka-
rsn, dnyevi yaama gzlerini kapayabilen her iyi vaizin/hatibin ruhunu
gmd gibi, ift katl bir mezara gmer. nceden srd yaamn dnye-
vi arzularna duyarl o ruhtur ki, nefsaniyetten uzak, ama duyarlln kay-
betmeden lmde yaar. Mesih, zaten bu nedenle, Onun mucizelerini gn-
dz vakti ehirde sergileyip gecelerini dada dua ederek geirir ki, iyi vaizler
hareketli ehir yaamn terk etmemeyi, tefekkrn verdii hazla ehirde
alma azminden vazgememeyi renip tefekkr yoluyla sourduklarn
komularna aktarsn. nk tefekkr yoluyla Tanrya ykselecek, geri d-
nnce vaaz vererek insanlara hizmet edeceklerdir. Nitekim Musa, kurbanlk
bir buza kesilirken, ona iki kez boyanm mor yn balayp yanna r-
dk otu ve erz aac koyar ve bylelikle bedene eziyet ederken inan, umut
ve iyilik buhuru solumu olur. rdk otu i organlarmz arndrr. Petrus
buna kalbi imanla arndrmak der. Erz aac ise asla rmez ve bu nedenle
hibir sonun gksel umutlar tketemeyeceine iaret eder. Petrus bir defa-
snda unu da sylemitir: Hz. sa Mesihin ller arasndan kp dirilme-
siyle, O, bizi lekesiz, hi bozulmayacak ve solmayacak bir mirasla yeniden
yaratp umutlandrmt. Mor ynn krmz alevi, iini iyiliin doldurduu
kalbi atee verir. Hakikat de Gospelde, Buraya dnyay atee vermek ze-
re geldim, der. ki kez boyanm mor yn sunulur ki, yaptmz iyilik isel
Yargn nezdinde Tanrnn ve komularmzn sevgisiyle renklensin; inan-
cn kaybetmi olan ruh, Tanr akna ne komularmz ihmal etsin ne de
onlarla huzuru kap iindeki En Yce sevgiyi sndrnceye kadar urap
onlar sevindirsin. O halde kim kendini Tanrya adamsa, ibadet etmekle
kalmayp tefekkrn doruuna ksn.
Her eyden nce unu bilmelidir ki, ruhlar eit eittir. Bazlarnn zihni
tembeldir; bunlar i yapmak zorunda kalnca daha batan vazgeer. Bazla-
r o kadar huzursuzdur ki, ilerine ara vererek daha ok almak zorunda
kalr, dnmek iin daha ok zamana ve zgrle sahip olduklar halde,
dnemez olurlar. Demek ki, ne huzur iindeki zihin arya kap kendini
284
ORTA A DNCE VE PRAT
2 Musann daa k.
285
BATIYA YN VEREN METNLER
286
ORTA A DNCE VE PRAT
cakladktan sonra Raheli kazanr. Bylelikle herkes nce retken bir yaam-
da el ele vermi, sonra da huzurlu bir tefekkr yaamnda birlemitir. Te-
fekkre dnk yaam daha ksa olsa bile dnyevi yaamdan daha deerlidir.
Kutsal Gospelden anlyoruz ki, bu iki kadn farkl ekillerde hareket etmek
zere tavsif edilmitir. Meryem, Kurtarcnn szlerini duymak iin onun
ayaklarnn dibinde otururken, Marta Ona bedenen hizmet etmekte. Mar-
ta, Meryemin hareketsizliinden (tembelliinden) yaknnca unu duydu:
Marta, Marta sen dikkatli/zenli birisin ve seni birok ey rahatsz etmekte;
ama bunlardan biri nemli: Meryem nemli/gzel olan seti, kendisinden
koparp alnamayacak olan. Oturduu yerde Tanrnn szlerine kulak ka-
bartan Meryemde ifade bulan tefekkr deil de nedir? Ya da dnyevi yaam
gerei dnyevi hizmetlerle megul olan Martannki? Martann yapt ayp
deildir elbet, ama Meryeminki vgye deer. Hareketli dnyevi yaamnn
pek ok yarar var, ama tefekkre dnk yaamnki ok daha iyi. Meryemin-
ki ondan koparp alnamayacak deerde. Tefekkre dnk yaamn verdii
haz, sonunda ok daha canl, ok daha hayat dolu olacakken, dnyevi iler
bu dnyadan bedenle birlikte gelip geecek.
* Gregory I, The Great, Morals on the Book of Job, Oxford, 1844-1850.
287
BATIYA YN VEREN METNLER
288
ORTA A DNCE VE PRAT
289
BATIYA YN VEREN METNLER
hor grr, onlar doann dzeninin ngrd biimde eitleri olarak gr-
memeye ve ans eseri sahip olduu gc hak ettiine inanmaya balar. Her-
kesten daha akll olduunu dnerek kendini stn grr ve kendisinin
de eksikleri olmasna ramen evresindekilerle eit olduunu kabul etmek-
ten kanr. Kutsal Yaznn dedii gibi, Gz ykseklerde, kibrin ocuklar-
nn kral olur. Mnferit stnle heves eden ve meleklerle birlikte (ortak)
yaamay kmseyen insan, yle der: Kendimi Kuzeye konulandrp
En Yce olan gibi olacam. Ne var ki, tam da bu nedenle ve mkemmel
bir iradenin eseri olarak kendini gcn ahikasna ykseltirken, isel olarak
kazd ukura der. nsanolu, dier insanlar gibi olduu halde, onlar hor
grp aalad zaman yoldan sapm melekler gibi olur.
Talut6 alakgnlllyle n yapt halde, ite byle yoldan km,
sahip olduu g onun gururunu iirmiti. Tanr tanktr; alakgnlllk-
le yol alm, kibriyle geriye dp reddedilmitir: Sen kendi gznde bile
kckken, seni sraildeki kavimlerin ba yapmadm m? Talut kendi
gznde bile kckken, gelip geici bir gce dayanarak byklk taslad.
Kendini herkesten stn grd. Ve muhteem bir ekilde, kendi gznde
kckken Tanrnn gznde byk, kendi gznde bykken Tanrnn
gznde kck oldu.
O halde, bir insan zihni kalabalklar ynettii iin ierse yozlar ve kib-
re kaplr. Kibir zihni ayartr. Oysa byle bir g onu nasl kullanaca, ona
nasl kar duracan bilen biri tarafndan, pekl denetim altnda tutulabi-
lir. Onu (gc) iyi denetleyebilen ynetici, onun sayesinde gnahlarla baa
kabilen ve onun sayesinde bakalaryla eitlik erevesinde iliki kurabi-
lendir. nk insan zihni gce sahip olmad zaman bile kibre eilimlidir;
g sahibi olunca ne hale gelebilecei ak! Ama o, hem ondan yararlana-
bilmek hem batan karmasna izin vermemek iin gcn bilerek, zenle
ve doru kullanandr; gl olduu halde kendini dierleriyle eit tutarken,
gnahkrlar cezalandrma azmiyle stnln koruyandr.
Bu ayrm, ilk Rahip (Papaz) rneinden hareketle daha iyi yapabili-
riz. Kutsal Kilisenin barahipliini Tanrnn ltfuyla stlenen Petrus,
Kornelius7un gsterdii ihtirama -oysa secde etmekle doru olan yapmt-
kar gelmi; Byle davranma, kalk; ben de bir insanm! deyip onun eiti
olduunu gstermi; ama Kornelius, Annanias ile Sapphira8nn yaptklarn
290
ORTA A DNCE VE PRAT
291
BATIYA YN VEREN METNLER
siplin iinde ya da sevgi ve efkatten yoksun bir biimde deil, ihtiyatl bir
biimde zenle yaplmaldr.
() Bunlarn birlikte gzetilmemesi ya biri ya dierinin eksiklii anla-
mna gelir. Oysa yneticiler tebaalaryla ilikilerinde ne kadar efkatli dav-
ranrsa, sert bir disiplini de bir o kadar sevgiyle uygulayabilir Bir dier
ifadeyle, yumuaklk ve sertlik bir arada olmal, birbirini tamamlamaldr
ki, tebaa gereinden fazla sertlik ya da gereinden fazla efkate boulup
helak olmasn.
Demek oluyor ki, sevgi gten dmemeli, gayret kzdrmamal, azim
arla kamamal, efkat esirgenmeyip yeterince verilmelidir. Ynetimde
adalet ve merhamet bylece harmanlanrken, ynetici korku sald zaman
bile kalplere huzur verecek, ama bunu yaparken onlar kendisine kar huu
iinde tutmu olacaktr.
292
ORTA A DNCE VE PRAT
293
BATIYA YN VEREN METNLER
10 Rule: Kitapk, ruhani ve ynetimsel olarak nitelenebilecek iki konu etrafnda yetmi ksa
blmden oluur. Blmlerin yarsndan ou itaat ve tevazu kurallarn; drtte biri Tanrnn
iinin (Opus Dei) nasl dzene sokulacan; onda birlik blm manastrn kim tarafndan nasl
ynetileceini; iki blm ise ba keiin grevlerini anlatr.
294
ORTA A DNCE VE PRAT
295
BATIYA YN VEREN METNLER
gl, oradan da grl grl akan bir nehir oluturduu tertemiz bir kaynak
vard. Yolda Romanus adl bir keile karlamt. Kei nereye gittiini
sordu. Bennetin amacn anlaynca ona yaklat ve alkanlk icab onu ilahi
szlerle donatp yreklendirerek, ona hizmet edebileceini syledi.
Tanrnn adam Bennet sz konusu yere varnca, yerini Romanustan
baka kimsenin bilmedii dar bir maaraya ekildi ve burada yl yaa-
d. Romanus, biraz tedeki erkekler manastrnn bakeii Theodakusun
yannda yaamaktayd. Dolaysyla, erdem sahibi bir insan olarak, icabn-
da buradaki mesaisinden alp ekmeini Bennet ile paylat. Bennetin ya-
ad maaraya -stnde yksek bir kaya vard- girmek mmkn deildi.
Romanus getirdii ekmei uzun bir ipin ucuna balayp yukardan sarktr,
Tanrnn adamn uyarmak iin ipin ucuna ekmein yan sra bir de ngrak
balard. Ne var ki, birinin iyiliinin dierinin iyilemesine yol at bu du-
rumu kskanan insanlk dmanlar, ekmein belirli gnlerde sarktldn
grp ngra krdlar. Romanus vazgemedi ve Bennete elinden geldiin-
ce hizmet etmeyi srdrd.
Bir gn, Bennet yine yalnzken, kara tavuk veya ardkuu denilen k-
k, siyah bir ku etrafnda umaya balad. O kadar yakndan uuyordu
ki, elini uzatsa tutabilirdi. Ama Bennet ha kartmak suretiyle onu takdis
etti ve ku uup gitti; oysa hayatnda hi ekmedii kadar byk bir alk
ekiyordu. Derken, evrede zaman zaman grd bir kadn, kt ruhlar
araclyla aklna dt ve giderek artan ylesi bir bedensel arzuya kapld
ki, bulunduu ortam bile terk edebilirdi. Derken, Tanrnn yardmyla bir-
den kendine geldi. stndekileri karp evresini kaplayan srgan otu ve
dikenli allarn ortasna kendini att. Ve o kadar uzun bir sre bu otlarn
arasnda yuvarlanp debelendi ki, ayaa kalktnda vcudu paramparay-
d. Tanrnn adam, bylece ruh yarasn, vcudunda at yaralarla iyile-
tirmi; hazz (cefa ekerek) acya dntrm; ehveti krkleyen yangn
(dnce) ruhuna sratmadan bedeniyle sndrmt. Bu, gnahla yangn
yerini deitirmek suretiyle ba ettii anlamna gelir. Daha sonralar mrit-
lerine de aktard zere, bedensel arzularn o gnden itibaren bask altna
alp hissetmez olmutu. Bu olaydan sonra pek ok mridi oldu. Bennet ba-
tan karlmann yol at ktlklerden arnm bir insan olarak, erdemin
efendisi olmay hak eder, nk buna deerdir.
296
ORTA A DNCE VE PRAT
297
BATIYA YN VEREN METNLER
gnderdi. Tanrnn adam keii bizzat slah edeceini bildirdi ve yle yapt.
Sena sona erip keiler dua etmeye balaynca, Tanrnn adam sz konu-
su keiin etei syrld iin onun kk bir siyahi ocuk olduunu fark
etti ve Maurus ile manastrn babas Pompeianus ile gizlice konuup sordu:
Onu duadan alkoyann ne olduunu grdnz m? Grmediklerini syle-
diler, O halde dua edelim, dedi Tanrnn adam; dua edelim ki sizler de
bu keiin kim olduunu grn. Maurus iki gn sonra grm, ama Pom-
peianus grememiti. Tanrnn adam, bir baka gn ibadetini bitirdikten
sonra, kk mabede gitti ve sz konusu keiin orada bo bo oturmakta
olduunu grnce gzn karartp ona deneiyle vurdu. O gnden sonra,
kk siyahinin cazibesinden ylesine kurtulmutu ki, kk siyahi kei,
tpk dierleri gibi, onun da dualarndan eksik olmad. nk o eski dman
korkmu, bylesi dnceler, sanki keie deil de kendisine indirdii dar-
beyle yok olmutu.
298
ORTA A DNCE VE PRAT
aaca bylece belli olmu, ama savaaca ey onun iradesi olduu iin,
kayda deer bir zafer beklenmemiti.
Keiler, ihtiya hasl olduu iin, her zamankinden yksek bir duvar ina
etmekteydi. Hcresinde dua etmekte olan Tanrnn adamna grnen eski
dman, hakaretamiz bir slupla, ona keilerin yanna gideceini bildirdi.
Tanrnn adam keilerini uyarmak, eytann aralarnda olduunu sylemek
iin davrand, ama kt ruh duvar yerle bir etmiti bile. Saray mensubu bir
adamn olu olan ocuk yata bir kei duvarn altnda kalp ezildi. Kei-
ler, duvarn yklm olmas bir yana, gen biraderlerinin lmne fazlasyla
zld ve hemen Bennete haber verdiler. Bennet ocuun kendisinin getiril-
mesini emretti. ocuk ylesine ezilmi ve sakatlanmt ki, onu torbayla ta-
mak zorunda kaldlar, nk kemikleri de krlmt. Tanrnn adam ocu-
un hcrenin zeminine, duaya durduu yere yatrlmasn syledikten sonra
herkesi hcreden kard ve kapy arkalarndan kapatt. Ah o tuhaf mucize!
Onun bir saat iinde kendine gelip sa salim iine dnmesini salamt ki,
duvar inaat tamamlansn ve eski ylan Bennete kar muzaffer olmasn.
Rolandn arks*
Her ne kadar, imdiye dek sunulan belgeler, aksini ima ediyor olsa da, Erken
Orta a, herkesin sevip sayd kilise adamlarnn Avrupada Hristiyanl, Hristiyan
retisini ve adaleti tesis etmi olduklar, aydnlk ve huzur dolu bir dnem deildi.
Sava ve vahetin olaan olduu gibi, pek ok misyonerin vahice katledikleri de
dorudur.
299
BATIYA YN VEREN METNLER
300
ORTA A DNCE VE PRAT
301
BATIYA YN VEREN METNLER
302
ORTA A DNCE VE PRAT
303
BATIYA YN VEREN METNLER
304
ORTA A DNCE VE PRAT
305
BATIYA YN VEREN METNLER
306
ORTA A DNCE VE PRAT
307
BATIYA YN VEREN METNLER
308
ORTA A DNCE VE PRAT
309
BATIYA YN VEREN METNLER
310
ORTA A DNCE VE PRAT
311
BATIYA YN VEREN METNLER
B. GE ORTA A
Roma idaresinin knn stnden pek de yaratc ve verimli olmayan yzyllar
getikten sonra, 1100de, kurumsal yaplanma, idealler ve slup itibariyle, genellikle
Orta a olarak tanmladmz dnem balar. Sicilya-Palermodan Kuzey ngiltere-
Durhama kadar her yerde nce Romanesk, sonra da Gotik tarznda kiliseler ina
edilir. Bolonya ve Pariste hukuk ve ilahiyatta uzmanlaan, On nc yzyldan
itibaren uluslararas niversiteler olarak hizmet vermeye balayacak yksekokullar
alr. Sicilya, Roma ve ngilterede aklcla ynelen hkmetler vergi tahsil etmeye
15 St. Michael, gerek Yahudi, gerek Hristiyan, gerekse slam geleneinde (Mikail, Kuran- Kerim
2:98) Tanrnn Ordusuna komuta eden ba melektir.
312
ORTA A DNCE VE PRAT
balarken, ynetimde adil olmay grev bildiklerini resmen ilan ederler. On kinci
yzyl Avrupa medeniyetini ekillendirecek olan kurum ve deerleri yaratan byk
geliimlere sahne oldu.
Hristiyan Avrupann, On Birinci yzyln son eyreine kadar siyaset teorisi ret-
tii sylenemez. Buna karn, Kutsal Roma mparatoru IV. Henry ile Papa VII. Gre-
gorius ekimelerinin16 yze yakn trel risale (tract), tez ve zmleme dourmak
suretiyle, siyasal dncede bir byk gelenein yolunu at da dorudur. Ne var
ki, daha en bandan itibaren Orta an birey ve topluma ilikin kuramlarnn, do-
ruyu ararken yanla den kiinin klliyen ve sonsuza dek lnetlenme tehlikesiyle
kar karya olduu eklinde, klasik dncede rastlanmayan bir telmihi vard. Hal
byle olunca, Orta ada siyasi tartmalar eninde sonunda dini tartmalara dn-
mekteydi. Ayn durum, iktisat teorisi iin de sz konusuydu.
Atama yetkisinin kimde olduu meselesi Orta a sresince zmlenemez-
ken, Kilise ile Devlet, Papa ile mparator arasndaki ilikilerin nasl tanzim edilmeleri
gerektii, siyasi otoritenin kayna, bu otoritenin kilise ya da krallk iindeki yaplan-
ma biimi tartlmaya devam edildi. On kinci yzylda, Roma kanunlarnn yeniden
gndeme alnmasyla balayan sre, insanlar hukuk ve adalet konularnda daha
btnlkl ve tutarl bir erevede dnmeye yneltti. Nitekim, izleyen yllarda
yaplan aratrmalar daha teknik ve ayrntlyd, ancak tartmalarn sonu gelmiyor,
bildik konular zerinde tekrar ve tekrar konuuluyordu. Buna karn, yzlerce yl
nce sylenen szlerin bambaka ortamlarda tekrarlanmalar durumunda, yarattk-
lar alg ve etkinin farkllat da grlmekteydi.
Orta a hukuk anlaynn dnemin adli messeseleri zerindeki belirleyici et-
kisi, teori-kurum ilikisinde dnyann en iyi rneini tekil eder. Doru olan yapma-
ya verilen nem siyasal olduu kadar dinsel bir grev addedildiinden, nderler o
gne dek rastlanmayan bilinli bir tutumla, ayrntl hukuk sistemleri gelitirmeye
ynelmitir. Bu yneli, kral, baron veya ehir baronlar kadar papalar ve piskoposlar
iin de geerlidir. Nitekim, Avrupann gelimesinin temelini gerek Kilisenin gerek-
se sekler devlet ynetimi ve meclis/parlamento17 aygtnn anayasaclk olarak
tanmlanabilecek hukukun stnl kavramna, bireyin ve topluluun haklarna
duyulan ilgi oluturur. talyan ehirlerinin yurtta meclislerini saymazsak, genelliklle
kral ya da prensin adamlarndan oluan Orta a meclis/parlamentolar demokratik
deillerdir, ama yine de anlamazlklar parlamento szcnn ruhu uyarnca
konuup tartmak suretiyle gidermeye alrlard.
16 ngilizce investiture controversy olarak tabir edilen bu ihtilaf, 1070den 1122ye kadar piskopos-
larn atanmasndan ruhban snfn yaplanmasna kadar pek ok konuda kilise ile sekler yne-
timin arasn at. Sz konusu ihtilaf mparator ile Papa arasnda kalmayp Kilisenin reformu
konusunda Papaln sonunda Fransa ve ngiltere krallaryla anlamasna kadar uzand.
17 ngilizce parliament (parlamento, meclis) szc, Franszca parler, yani konumak anlamna
gelen szckten tretilmitir.
313
BATIYA YN VEREN METNLER
Cicero tarafndan ska her insann hakkn vermek olarak tanmlanan adalet
kaygs, mali ve ticari alanlarda da hissedilmeye balad. Para, On kinci yzyldan
itibaren giderek nem kazand. Kilise artan maddi ihtiyalarn karlamak zere
finansman mekanizmalar oluturdu. Byk ehirlerde kurulan panayrlar, datm
tekilatlarna dnrken, retim baz ehirlerde uluslararas ihracat yaplabilecek
boyutlara ulat. Ticaret ve sanayi, yaratt byk zenginliin yansra, cahil ve zay-
fn istismar, sahtekrlk gibi i hayatnn girift yaplanmasnda mndemi olan bildik
sorunlarn da getirdi. Hristiyan retisinde bylesi zenginlik ve istismara yer yoktu.
Dahas, a, hkmranln balca amacnn adalet datmak olarak algland bir
ad. lahiyatlar kadar teorisyenler de ekonomide sosyal adalet salamann yollar
zerinde kafa yormaya, yazmaya koyuldu.
Bu yllar ayn zamanda kentli giriimcilerin kurduklar kuma borsalarnn gnde-
lik ileyii ile geleneksel dorular arasnda ba gsteren elikileri anlatan hikyelerin
kaleme alnd yllardr. Chaucer, Langland gibi yazarlar, Orta an sonlarna doru
daha da sertletiine tank olduklar elikileri eletirir.
Hristiyan toplumunun kimi mensuplar, Paris, Oxford, Bolonya, Salamanca, daha
sonra da Kln, Prag ve Karakov tccarlaryla dirsek temas iinde olan Avrupal aka-
demisyenlere iyi gzle bakmazken, teknik alanlardakiler hari hemen hibir baa-
rlar takdir grmez. Hal byle olunca, eitim-retim ne gerekli, ne de muteber
saylacaktr. Oysa, Hristiyan toplumunda bilime kuramsal erevede yer vard. On
nc yzyln sonlarnda meslek sahibi (mektepli) olmann deerini sorgulayan
dnr says da yok denecek kadar azd ve hukukular vatandalarn yaamlarn
hakkaniyetle dzenlemek, huzur salamak iin uraan hkmetler iin almakta,
hekimler bedenleri onarmakta, bilim adamlar ve matematikiler, Tanr yaratt iin
aratrmaya deer bulunan kinatn maddi koullarn kefetmeye almak cesare-
tini gstermekteydiler.
* Peter Reisenberg, The Traditions of the Western World, Rand McNally&Co., Chicago, 1967
314
ORTA A DNCE VE PRAT
315
BATIYA YN VEREN METNLER
19 Metzli bapiskopos Hermann, Gregorynin kendi yanna ekmek istedii nemli Alman papaz-
lardan biridir. Gregorynin bu mektupta dile getirdii grleri biraz olaan d bulunduu iin
aklanmaya muhtatr.
316
ORTA A DNCE VE PRAT
20 I. Anastasisus, 491-518 yllar arasnda Dou Roma imparatorudur. Kutsal Roma Kilisesinin pa-
palarndan biri olan Gelasius (492-496), Kilise-Devlet ilikisinin nasl olmas gerektiine dair ku-
ramyla nldr ve yle der: Bu dnya iki belli bal g tarafndan ynetilir: papalk ve krallar.
Gelasiusun bu szlerle her iki gcn ilahi ve fakat birbirinden bamsz, farkl faaliyet alanlar
olduunu ima ettii sylenir.
21 337-352 arasnda papalk yapt. Papann tek bana, tm kiliselerin stnde temyiz hakk oldu-
unu savunurdu.
22 590-604 arasnda papalk yapt. Romadaki piskoposluu sresince atlganlk timsaliydi. Romay
tehdit etmek suretiyle, kutsal ehri korumakla ykml olan Roma imparatorunun erefiyle oy-
nayan Lombardiyallar ile mzakereye oturdu, oysa, kuramsal olarak iki gcn (papalk ve impa-
ratorluk) ayrlmasndan yanayd.
317
BATIYA YN VEREN METNLER
Bir kral, piskopos, rahip, yarg veya herhangi sekler biri gz ard et-
mek suretiyle buyruklarmza kar gelirse, makamndan olacak; bu yanl
nedeniyle Tanrnn adaleti nezdinde hkm giydiini bylece renecektir.
Ve yanln dzeltmedii takdirde, yasaya uymayan davranlarnn kefareti-
ni, Babamz ve Kurtarcmz Hz. sa Mesihin kanndan ve kutsal bedeninden
dlanarak Tanrnn huzuruna kt gn deyecek, mstahak olduu ceza-
y byle ekecektir.
318
ORTA A DNCE VE PRAT
23 I. Konstantin (288-337) Bat tarihinde Byk olarak anlr, nk Hristiyanl kabul eden ve
Kilisenin i ileyiiyle megul olan ilk imparatordur. 325te znik Konseyini toplamtr.
24 Bizans imparatoru olan Maritius (539-602) Persler ile Avarlara kar savamt.
25 ngilizce exorcist, frklk, dua okuyarak kt ruhlar kovan kii. frklk kilise yasa-
larnca sk bir dzenlemeye tabi olmakla birlikte, Katolik Kilisesi bu gce sahip olduunu iddia
eder. Erken dnemde bu gce sahip olan kiilere exorcist ad verilmitir. Orta ada din adamlar
hiyerarisinin alt basamaklarnda yer alrlard.
319
BATIYA YN VEREN METNLER
hangi kral veya imparator, bir Hristiyan kutsal suyla vaftiz etmek suretiyle
Tanrnn olu olarak takdis edip eytann elinden alabilir? Ya da ilerinden
hangisi -ki bu Hristiyanln en gzel yandr- tek bir szyle Tanrnn ka-
nna ve bedenine vcut verebilir? Ve ilerinden hangisine gkyznde ve
dnyada balama ve zme gc bahedilmitir? Btn bunlar piskoposlu-
un byk bir stnle sahip olduunun gstergesidir.
lerinden hangisi, brak grevden almay, din adamlarndan birine rt-
be takdir edebilir? nk papazlar bir dier papaz grevden alrken akll
davranp sadece Papalk Makamna danr. Papazlarn krallardan daha s-
tn olduundan en cahilin bile phesi yoktur. Eer krallarn gnahlar pis-
koposlar tarafndan yarglanacaksa, bunu Romann ruhani liderinden daha
iyi kim yapabilir?
Ksacas, kim olursa olsun, tm iyi Hristiyanlar, kt bir prens deil,
bir kraldr denebilir; nk krallar Tanr akna zenli davranrken prens-
ler -kendi kendilerinin dman olduklarndan- Tanr akna deil, kendi
ihtiraslarn tatmin etmek iin yneterek, acmasz davranr. Kralnki sahici
Mesih bedeni, prenslerinki ise sahici eytan bedenidir. Krallar sonsuza dek
ynetebilecek ekilde hareket eder. Prenslerin gc ise onlarn -kibrin o-
cuklarnn kralyla, (yani) karanlklar prensiyle birlikte- sonsuza dek lanet-
lenip yok olmalarna hizmet eder.
Kt din adamlarnn sevip saydklar krallarndan yana olmalarnn ne-
deni, onlar tarafndan onurlandrlyor olmalardr; dolaysyla, bunda a-
lacak bir ey yok. Ne var ki, her kim tarafndan onurlandrlm olursa olsun,
bu Tanry ucuz bir fiyata satmak anlamna gelir. nk seilen kiiler ay-
rlmaz bir biimde Ba ile btnleirken, ktler de -iyiye kar- ktln
bayla balanm demektir. Bunlarla tartmaktansa, (bari) blisin elinden
kurtulup Tanr katnda yarglandktan sonra hakikati grebilsinler diye, ya-
l gzlerle dua etmelidir.
Tanr akna deil, kendi ihtiraslarn tatmin etmek iin yneten kibirli
kral ve imparatorlardan bahsettiimiz yeter. Ne var ki, herkesi konumuna
gre uyarmak grevimiz olduuna gre, krallar, imparatorlar ve prensleri
-Tanrnn yardmyla- kibirle ba edebilecek ekilde glendirmeli, onlar
tevazu silahyla donatmaldr. Biliyoruz ki, an, hret ve zellikle de bu
dnyaya dair alkanlklar yneticilerin ban dndrerek tevazuu unuttu-
rur, dierlerine stnlk taslamalarna neden olur. Dolaysyla, yle grn-
yor ki, an ve hret peinde koan imparator ve krallarn alakgnll ol-
may ve hazdan ziyade korkuyu renmelerinde fayda vardr. Bu durumda,
imparator ve krallarn tahtn ne kadar rktc, hatta tehlikeli olduunu,
o makamda pek az insann mafiret bulduunu ve Tanrnn merhametine
320
ORTA A DNCE VE PRAT
26 Tourslu Aziz Martin (316-397) hayrseverliiyle nl bir piskopostu; nitekim genellikle stnde-
ki pelerini bir fukaraya verirken resmedilmitir. Piskopos olduu halde manastr yaamn semi,
Tours yaknlarnda bir manastra ekilerek misyoner yetitirmitir. Aziz Antony (251-350) Hris-
tiyan manastrclnn banilerindendir. Kei topluluklar oluturmak suretiyle yapt yenilikle
nldr, zira ondan nce kutsal yaam demek inzivaya ekilmek demektir. Aziz Benediktus, Be-
nediktin tarikat ve Avrupa manastrclnn kurucusudur.
27 Kilise tarafndan Byk olarak anlan Roma imparatoru Theodosius (346-395), bu unvan Ar-
yanlarn Teslis grn sapkn bir gr olarak knad iin alm, znik Mezhebini kurmu,
yeni Ortodokslua muhalefeti devlet gcyle bastrmtr. Honorius (384-423) Theodosiusun ha-
lefidir. Saltanat dneminde Roma ordularnn barbar generalleri nemli g kazanr ve Romann
Alarik emrindeki Vizigotlar tarafndan yamalamasndan sonra imparatorluun dousuyla ba-
tsnn aras, yaam tarz itibariyle alr. Honorius, Hristiyan retisi uyarnca, paganizmin en
ak gstergesi olan gladyatr gsterilerine/oyunlarna son verir. Charles, yani Charlamagne ise
maiyetindeki Kilise danmanlarnn tlerini yasama ve dier her trl ynetim faaliyetine
yansyacak biimde yorumlar. Charlamagnenn olu ve halefi olan Louis the Pious, Dindar Louis
(778-840), Frank soylular sava bir lider istedikleri halde, piskoposlara teslim olur.
321
BATIYA YN VEREN METNLER
322
ORTA A DNCE VE PRAT
30 Bu iddialar Aziz Gregoriusun Piskoposluk Hizmetlerine Dair Elkitab ile Sofya Konseyi bildirileri
ve Papa Julius ile kyaslaynz.
31 Mesh etmek, ngilizcede anointed, yani kutsal ya srnm olan.
323
BATIYA YN VEREN METNLER
32 Henry, Papann tam da o sralarda birka Alman piskoposla, bir bapiskoposu aforoz ettiini
bildiren mektubuna deinmektedir. mparatora ve Alman kilisesindeki din adamlarna gre,
Papann ar sert ve keyfi uygulamalar mevcut dzeni altst etmektedir.
33 Roma imparatoru (360-363). Tahtta kald ksack dnemde Hristiyanln giderek artan siyasi
gcn engellemeye kalkm; zellikle eitim alannda Hristiyanlara ve paganlara kar yasalar
karmt.
324
ORTA A DNCE VE PRAT
Nitekim Aziz Petrus aykrlk34 telkin etmek isteyen gksel bir melee bile
aman vermeyip dnyann her yerinde aykrlk telkin etmekte olan seni ka-
bul etmedi. yle der: Herhangi biri, bu ben veya gksel bir melek bile olsa,
sizlere rettiklerimizin dnda bir telkinde bulunursa, onu lanetleyin.
Dolaysyla, bu lanetlenmilikle rahiplerimizin ve bizlerin ortak hkmne
tenezzl buyur ve in aa. Haksz iddialar atfettiin Papalk Makamn terk
et. Brak Aziz Petrusun tahtna vahetin stn dinle rtmeyecek, Aziz
Petrusun saf/ar doktrinini retecek biri ksn.35
Ben, Henry, Tanrnn inayetiyle Kral [olan], tm piskoposlarmla birlikte
sana diyoruz ki, in aa, in aa!
* Imperial Lives and Letters of the Eleventh Century, Columbia University Press, 1962.
34 Heterodox: Resmi veya geleneksel tutumla uyumayan reti veya gr, aykr.
35 Bu mektup mparatora ulat zaman, imparator laik ve kilise mensubu soylularla, Wormsde
toplant halindedir. Sakson asilere kar henz verdii savatan zaferle km olduu iin, Alman
piskoposlarn desteinden emindir ve dolaysyla, Papa Gregorius ile uzlamaya yanamaz.
36 Bu mektup imparatorun bir genelge olarak tm piskoposlarna gnderdii bir mektuptu. Dolay-
syla A, belirli bir forma uygun olarak, yazcnn mektubun muhatabnn adn ekleyecei yeri
gsterir.
325
BATIYA YN VEREN METNLER
var. Bask altndaki Kiliseden yardmn esirgeme, ama efkatin daha ziyade
krallktan ve din kardelerinden yana olsun. Kilise, imdiye kadar bu ikisi
tarafndan yceltildi, ama heyhat, bugn ikisinden de yoksun, nk bir
adam haksz iddialaryla hem kendisine hem de (sz konusu) dier ikisine
zarar verdi. Bu adam ikisine de yararl olmad ve yararl olmak istemedii
gibi, ikisi iin de zararl oldu.
Seni sz konusu adamn kimlii hakknda daha fazla karanlkta tutma-
mak iin syleyeyim: Kei Hildebrand (nk alkanlklar itibariyle ger-
ekten bir kei), yani szde Papa! Sen de gayet iyi biliyorsun ki, Papalk
Makamn bir din adam efkatiyle deil, bir gasp zorbalyla igal ederek
bar yok edip Katolik birliini bozmakta/zmekte. Yaptklarndan sade-
ce birkan anmak gerekirse: Krall ve Kiliseyi Tanrnn izni olmakszn
gasp ederek ilahi nizam kmsedi. Oysa Tanr, sz konusu iki kurumun
-kralln ve Kilisenin- tek deil, iki ayr birim olarak kalmasn buyurmu,
iki klcn yeterli olacan sylerken mecazen bunu kastetmiti. Baba bak
burada iki kl var, denilince, Tanr Bu yeterlidir, diye cevap verir. Kilise
de ruhani ve dnyevi kllarn birlikte kullanlacan ve her trl kt-
ln bu suretle kesilip atlacan belirtmitir. Bir dier ifadeyle, herkesin
Tanrnn temsilcisi olan kraln ruhani klcna itaatle ykml olduunu
sylerken, dnyevi klcn ierideki (bu) ruhaniyete sadakatle, dardaki H-
ristiyanlk dmanlarn pskrtmekle ykml olduunu sylyordu ki,
sorumluluklar i ie olan bu iki kurum birbirine saygda kusur etmeksizin
el ele versin. Eer istersen, Hildebrandn budalalyla/lgnlyla bu ilahi
nizam nasl bozduunu bizzat gr. Ona gre, kendisine yalvarp yakarma-
yan hi kimse papazlk onuruna nail olamaz, (yani) kibri bu denli byk.
Beni de krallmdan etmeye alyor, Tanrnn ltfuyla sahip olduum
krallmdan! Dahas, beni tahttan indirmekle ve lmle tehdit etmekte!
Senin de bildiin gibi, bize sk sk benzer biimde hakaret ede geldi, ama
tatmin olamam ki, her gn yeni bir ey icat edip hoyrata bela kartyor
Dolaysyla, utanma aziz dostum, istirham ederim dier din kardelerinle
birlikte yaptm bu talebi kabul etmekten utanma ve Wormsdeki Hamsin
Yortusu37na katl. Katl ki, bu mektubumda birkan andm prensle birlik-
te, olanlar bizzat dinleyebilesin ve ne yapmamz gerektii hususunda bizle-
re akl ver. nk Kilise tarafndan kulaklar ekilerek uyarlan sevgili din
kardelerin de sana erefimiz ve krallmz adna yalvaryor.
* Imperial Lives and Letters of the Eleventh Century, Columbia University Press, 1962.
326
ORTA A DNCE VE PRAT
38 Bu mektubun yazld 1082de, Henry, resmen grevden alnm olsa da Romaya egemendir;
Papa Gregorius ise (ki mektupta ondan sz edilmektedir) Normandiyal taraftarlaryla birlikte
srgndedir. Toplanty mparator talep etmitir. Gregorynin papalk makamna uygun olup ol-
madna karar verecek olan da odur.
327
BATIYA YN VEREN METNLER
Novit Ille39 *
Papa III. Innocent40
1198den 1216ya kadar Papa III. Innocent tarafndan ynetilen Kilise, VII.
Gregoriusun kilisesinden daha farkl bir yerdi. Bu iki papa arasnda geen srede
Kilise ile ilgilenen devlet adamlar, Bat tarihinin en byk gelimelerinden birine
araclk etti ve lk a felsefesi, edebiyat ve yasalarnn geri kazanmna tanklk
eden bir entelektel canlanma yaand. VII. Gregorius yksek eitim grmemi,
hatta pek az eitim grmt. III. Innocent ise Paris niversitesinde ilahiyat, Bo-
logna niversitesinde Roma ve Kilise hukuku okumutu. Kilise ileri, artk bylesi
yksek eitim gerektirmekteydi. Nitekim, On nc yzyln sonuna geldiimizde,
Papa ve Hristiyanlk leminin tm din adamlar, mevcut krallklarn ve bu krallklarn
ileri gelenlerinin yaamlarn etkileyen tm maddi ve manevi sorunlaryla grlme-
mi lde ilgilenmekteydi. III. Innocentn icraat, papal sresince, tm Avrupay
etkiledi. Gney Fransadaki kfirlere ve Orta Doudaki Mslmanlara kar birer
hal seferi dzenledi; Avrupann en can alc ilerini grmek zere, binden fazla
39 Novit Ille: Tanr Bilir. Papaya ratio pecatti, yani sekler meselelere gnah saikiyle mdahil olma
yetkisi veren ve yzlerce yl Kilise Yasalarnda kalan hkm.
40 On nc yzylda Hz. sann Vekili sfatn almtr.
328
ORTA A DNCE VE PRAT
nemli kilise adamn Romada bir araya getiren bir konsey toplayarak mparator-
luun ve ngiltere, Fransa gibi nde gelen lkelerin yneticileriyle siyasi ve dini tar-
tmalara girmek suretiyle mcadele etti. Papala gre Hristiyan dnyasnn lider-
lik sorunu vard ve bu yzden tehlike altndayd. Ve Innocentin cephaneliindeki
balca silah, iyi bir Hristiyann grevlerinin ne olduunu binbir trl tanmlayarak
resmiyete dkm olan Kilise yasalaryd. Nitekim, Kutsal Yazlarn Kilise yasalar-
nn temellendii unsurlardan biri olduu gereinden hareketle, krallardan birine
ok da otoriter bir slupla hitap ederek, Novit Ille gibi bir hkm bildirmekten geri
kalmad.
41 Philip Augustus (1180-1230), Orta an nde gelen krallarndan biridir. ngiltereye kar as-
keri zaferleri ve Flandersdaki diplomatik baarsyla maruftur. Gerekletirdii ynetimsel re-
formlar sayesinde Fransa, On nc yzyln balarnda Avrupann en gl krall haline
gelmitir.
42 John (1199-1216), ngilteredeki piskoposlarn atanmas konusunda Innocent ile anlamazla d-
p afaroz edilmitir.
329
BATIYA YN VEREN METNLER
43 Roma mparatoru Valentinian (365-375), Konstantinin iki kuak nce balatt gelenee sahip
karak, Hristiyan doktrini etrafnda dnen uyumazla mdahil olmutur.
330
ORTA A DNCE VE PRAT
44 Bu, klasik Roma hukukunda yarglama usulnn yasayla uyum iinde olmas anlamna gelmek-
tedir.
45 Cato: Romal moralist; Gelenee Dair adl tezi Orta a boyunca byk ilgi grmtr.
331
BATIYA YN VEREN METNLER
suretiyle teyit edilmi olduu halde, Kral Philipin antlamaya sadk kal-
mam olmasn dikkate almamazlk edemeyiz, nk yeminli mkellefiyet,
phesiz Kilisenin yarglama alanna girer ki, bozulan bar antlamas tek-
rar tesis edilebilsin.
Bu ciddi hukuk ihlaline gz yummak suretiyle kiliselerimizin tahrip
edilmesine ya da Hristiyanlarn katledilmesine raz olamayacamza gre,
sevgili olumuz, Casamari46 barahibini -Kral Philip, Kral John ile salam bir
bar antlamas veya atekes yapmad veya alakgnlllkle ad geen
barahip ve muhterem kardeimiz Bourges bapiskoposuyla konuup ngi-
liz kral hakknda Kiliseye ilettii ikyetin meru bir ikyet mi, yoksa bir
istisna m olduunu gayr resmi olarak tahkik etmedii srece- kendisine
verdiimiz talimat erevesinde hareket etmesini emrettik. Dolaysyla, sa-
dakatnza gvenle, Papalk Makamnn buyruuyla barahibin talimatlarn
alakgnllkle karlamanz, daha dorusu bizim vereceimiz hkme ria-
yet etmenizi ve riayet edilmesini salamanz emrediyor; aksi halde itaatsiz-
liinizin cezalandrlacan bildiriyorum.
46 Casamari barahibi Papann gvenilir bir elisiydi ve Fransz din adamlarna Philipe dini bask
yapmalarn telkin etmekle grevlendirilmiti. Barahip, barn tesisi iin, Philip ile John arasn-
da ok gitti geldi.
332
ORTA A DNCE VE PRAT
Unam Sanctam48*
Papa VIII Boniface
nancmz, tek bir kutsal ve apostolik49 Katolik kilisesi olduunu, kurtu-
luu ve balanmay baka bir yerde bulamayacamz teyit ederek, bizleri
buna imana mecbur klar Bu kilisede tek bir Tanr, tek inan ve tek vaftiz
vardr. Nitekim tufanda da bu tek kiliseyi temsil eden tek bir gemi, tek bir
dmenci ve tek bir komutan vard; bir dier ifadeyle, sadece Nuh ve gemisi
vard. Okuduklarmzdan anlyoruz ki, tufanda, bu gemi hari, dnyada-
ki her ey yerle bir oldu. Biz ite bu tek kiliseye byk sayg gsteririz
Tanrnn kusursuz kumandan biilmi olan bu tufan hak etmekle birlik-
te, paymza deni aldk. Bu nedenle, bu bir ve tek kilisede iki bal bir hil-
kat garibesi deil, tek bir beden ve tek bir ba var: Hz. sa Mesih, vekili Aziz
Petrus ve halefleri. Nitekim Petrusa koyunlarm doyur diyen Tanrnn
Kendisiydi. zel olarak u veya bu koyunlar iaret etmeksizin, genel bir
ifade kullanp koyunlarm dedi ve ona btn koyunlarn teslim etti. O
halde, ayet Yunanllar veya bakalar, Tanr tarafndan Petrus ve halefle-
rine teslim edilmediklerini sylyorsa, Mesihin srsnden olmadklarn
itiraf ediyorlar demektir; nk Yuhannada Tanr, sadece tek bir al ve
tek bir oban vardr diyor. ncil bize bu alda iki kl olduunu sylyor;
biri ruhani, dieri dnyevi (zamansal). Nitekim kilisede konumakta olan
47 Jbile: Bir olayn ellinci yldnm; Eski Musevi yasalarna gre elli ylda bir yaplmas gereken
genel serbest brakma yl.
48 Tek Kutsal. Unam Sanctam ferman, Kilisenin evrensel hkmdarln, yani Kilisenin ve
Papann tm imparatorlarn stnde grdn ilan eden bildiri.
49 Apostolic: Havarilerle ilgili, Papaya ait
333
BATIYA YN VEREN METNLER
334
ORTA A DNCE VE PRAT
Defensor Pacis*
Padoval Marsilius
() Dikkate alnp stnde dnlmesi gereken zor bir mesele var, n-
k diyoruz ki () beeri yasa koyucu54 ya dorudan ya da yneticileri ara-
clyla, devlet kurumunun her paras ve her makamnn etkin (varolu)
nedenidir. unu da sylediimizi hatrlyor ve diyoruz ki, Yeni Yasadaki pis-
54 Marsilius, beeri yasa koyucu tabiriyle halk veya yurttalar veya onlarn seilmi temsilcilerini
kastetmektedir.
335
BATIYA YN VEREN METNLER
koposluk ya da rahiplik kurumu, ilk kez ve tek bana Hz. sa Mesih tarafn-
dan ihdas edilmiti; ve belirttiimiz gibi () O her trl sekler ve dnyevi
(zamansal) stnlk payesine (egemenliine) srt evirmiti () Dolaysyla
sormak lazm -zellikle de artk mkemmel mmin cemaatleri oluturdu-
umuza gre- bir ruhban snf ihdas etme yetkisini kim haizdir? u noktaya
kadar iaret ettiklerimizin birbiriyle elitii ak deil mi?
O halde, bu elikiyi giderelim Bu, Kutsal Yazlar reten hocalarn
ruhbanlk olarak tanmladklar bir kiilik zellii gerektirdiine gre,
ruhbanln etkin nedeni, onun yaratan, yani ruhunu (bu zellikle) nceden
mhrlemek suretiyle davranna yn veren, yani Tanrdr. Yeni Yasada
bu Hz. sa Mesih ile balar. nk O ki, hakiki Tanr ve hakiki nsandr, bir
ruhban insan olarak hizmeti kendisinden sonra gelen ve bugnk ruhban
insanlar gibi yerine getirirken, Tanr olarak ruhban tayin ettiklerinin ru-
hunu (sz konusu zellikle) mhrlemi; bylelikle, nce haleflerini, yani
kendi havarilerini ve havarileri araclyla dier rahipleri ve onlarn halef-
lerini oluturmutur. Nitekim bu havariler veya rahipler insanlara elleriyle
dokunup uygun szcklerle dua ettiklerinde, Tanr olarak Hz. sa Mesih, bu
insanlar arasnda layk bulduklarnn ve buna istekli olanlarn ruhlarna/
kiiliklerine ruhbanlk zellii kazandrmaktayd.
Bu, insan ruhuna belirli bir zellik kazandrmak zere tevdi edilen buy-
ruklar iin de byledir. Bu rahiplik zelliidir ki () belirli szler sylemek
suretiyle rahibe ekmekle arab Hz. sa Mesihin kutlu bedeni ve kan olarak
takdis etme ve kilisenin dier ayinlerini ynetme, insanlar gnahlarndan
arndrma gc/yetkisi verir
imdi; bence muhtemeldir ki, bu ruhbanlk zellii ki, bundan byle bir
rahip iin olmazsa olmaz ya da asli olarak tanmlayacaz, tm rahipler iin
geerlidir ve ne Roma piskoposu, ne bir bakas, bu zellie sradan bir ra-
hipten daha fazla sahip deildir
Bunun byle olduunu daha da iyi aklayabilmek iin rahip55 ve pis-
kopos56 szcklerinin -farkl zellikleri tanmlasa da- ilk kilisede eanlaml
olarak kullanldklarn syleyemeyiz. nk rahip szc ya, yani k-
demli olmay; piskopos szc ise nezareti, yani saygnlk ya da dierle-
rinin sorumluluunu stlenmi olmay ima ediyordu
Ama havarilerden sonra, yani rahip says artnca, rahipler kilisede g-
rev dalm yapmak ve olas skandallar veya hiziplemeleri nlemek zere
kendi aralarndan birini setiler ki, kilisenin ileyii, yaplan balarn pay-
lam ve benzeri hizmetler en iyi ekilde yaplsn/ynetilsin ve herkes bildi-
55 Presbyter.
56 Episcope, episcopus.
336
ORTA A DNCE VE PRAT
337
BATIYA YN VEREN METNLER
338
ORTA A DNCE VE PRAT
nasl messes hale geleceine, kimin seilip buna kimin karar vereceine ve
ruhbanla terfi ettirilmek zere kimlerin nerileceine beeri yarg karar
verir ve tek bana hibir piskoposun veya heyetin/kurulun beeri yargdan
veya bu yetkiye sahip ynetimden icazet almakszn karar vermesine izin
verilmez. Bunu, nce Kutsal Yazlardan hareketle, sonra da akl yrterek
dorulayacam.
Kutsal Yazlar der ki, Hz. sann rencilerinin sayca oald o
gnlerde, Greke konuan Yahudiler, gnlk yardm datmnda kendi
dullarna gereken ilginin gsterilmediini ileri srerek branice konuan
Yahudilerden yaknmaya balad. Bunun zerine Onikiler, btn rencile-
ri bir araya toplayp yle dedi: Tanrnn szn yayma iini brakp maddi
ilerle uramamz doru olmaz. Bu nedenle, kardeler, aranzdan Ruhla
ve bilgelikle dolu, yedi saygn kii sein. Onlar bu i iin grevlendirelim.
Biz ise kendimizi duaya ve Tanrnn szn yaymaya adayalm. Bu neri
btn topluluu honut etti. Bylece, iman ve Kutsal Ruhla dolu biri olan
Stefanosun yansra Filipus, Prohoros, Nikanor, Timon, Parmenas ve Yahu-
dilie dnen Antakyal Nikolas seip elilerin nne kardlar. Eliler de
dua edip ellerini onlarn zerine koydular.59 Eer en ehliyetli olanlarn se-
imi havarilerin huzurunda daha az ehliyetli olan ounlua yaptrldysa
(nk ounluk, eitimli aznla kyasla, bir insann zellikle de ahlakna,
nasl yaadna dair daha ok bilgi sahibidir), diyakozlardan daha erdemli
ve akil olmalar beklenen piskoposlarn da -havarilerin yokluunda ve m-
kemmel bir Hristiyan toplumunda- onlara dair daha ok bilgi sahibi olan bir
heyet tarafndan seilmesi gerekir
Akla yatkn olana gelince () ruhbanla aday olan birinin adaylnn
onaylanmas ve seimi, tpk belirli bir yerde Hristiyanlara nezaret etmek
zere piskoposlua terfi etmesi, igal ettii makamdan alnmas veya mah-
rum braklmas, gerekiyorsa ayn konumda kalmaya icbar edilmesi gibi, be-
eri yarglarn kararna baldr. imdi de kilise yararna denilen geici din
d hizmet dalmnn kimin grevi olduunu anlatacam.
() Bu ilerin yasa koyucu veya halk ounluu tarafndan yaplmas,
piskoposlua veya bir baka konuma yanl birinin getirilmesini nler, zira
bu konuda yaplacak bir hata, beeri yasada veya oradan hareketle yneti-
ci seiminde yaplacak bir hatadan ok daha vahim sonular dourabilir.
Ahlaksz, sapkn veya cahil bir adamn Hristiyanlara yol gstermek zere
piskoposlua terfi ettirilmesi demek, bir sr dezavantajnn yan sra, ebe-
339
BATIYA YN VEREN METNLER
60 Marsiliusun siyaset teorisinde yasama, herhangi bir siyasi faaliyetin temeli, etkin nedenidir.
340
ORTA A DNCE VE PRAT
341
BATIYA YN VEREN METNLER
kral II. Henry arasnda byk bir kavga kncaya kadar kraln ve lkenin iyilii iin
her ikisiyle de sorunsuz alr.
Orta ada det yetenekli kilise adamlarnn papa, bapiskopos, kral veya ehir
konseyinin hizmetinde dnml olarak almalar eklindedir. Salisburylinin bir
tr gebelik eklinde srdrd kariyeri, Chartres62 Bapiskoposluu ile nokta-
lanr.
Gelmi gemi byk Latince uzmanlarndan olan dnrn gnmze ulaan
tm eserlerinde, kadim yazarlarn almalarn hatmettiine iaret eden bir slup
kaygs gze arpar. Aadaki seki, onun Plutarkhos63 adl eserinden alnmtr ki,
On kinci yzyln hukuk, toplum, hkmet ve adalet anlayn, herhalde en b-
tnlkl biimde ortaya koyan eserdir. Orta ada yazlan birok byk eser gibi,
bu alma da sorduu temel sorular ve bunlara verdii cevaplar klasik modellere
dayandrr.
Plutarkhos*
Salisburyli John
Plutarkhos64a gre, devlet65, Tanrnn inayetiyle hayat bulan, en yksek
z sermayeyi ynlendirmek zere hareket eden ve tabir yerindeyse, aklse-
limle ynetilen bir organdr. imize din ve inan duygusu yerletirip bizi
imana ynelten ey neyse, devletin bedeni itibariyle de ruhtur. Dolaysyla
dini ibadete nezaret edenlere sayg duymal, onlar bedendeki ruh gibi ulu-
lamaldr. Kutsiyete hizmet ve nezaret edenlerin Onun vekilleri olduundan
phesi olan var mdr? Dahas, ruh, tabir yerindeyse, bedenin prensi oldu-
una ve btn ynettiine gre, yazarmzn dinin mmessilleri olarak
adlandrdklar, tm bedene nezaret ediyorlar demektir Devletin bedenin-
de ban bulunduu yeri -tpk insan bedeninde baa ruhun hkmedip onu
canl tuttuu gibi- sadece Tanrya kulluk eden, Onun yeryzndeki vekili
olan ve Ona inanlara hizmet eden prens igal etmektedir Kalbin bulundu-
u yerde, iyiliin ve ktln neet ettii senato vardr. Gzn, kulan ve
dilin iini yarglarla blge valileri yapmaktadr. Memurlarla askerleri eller
342
ORTA A DNCE VE PRAT
Tiran ile prens arasndaki tek ya da en nemli fark prensin kendisini in-
sanlarn hizmetkr addederek, onlar yasalar uyarnca ynetmesidir66. n-
k devlet ilerini ynetmek zere talep ettii en st makamn ykn kal-
drp baarl olmas yasalarla mmkndr. Presin herkesin stnde olmas
keyfiyeti, tpk sradan bir insann kendi zel ilerinden sorumlu tutulmas
gibi, ona btn bir toplumun sorumluluunu ykler. Dolaysyla elindeki
gc, yani ona hakl olarak tevdi edilmi olan tebaasn ynetme gcn
-toplumun ortak karlarna hizmet edecek biimde ve insanlarn birbirinin
birer uzvu olduunu kabulle- her bir insann ve bir btn olarak toplumun
yararn gzetmek suretiyle kullanmaldr. Hepimiz doaya, yaamn en iyi
klavuzu olan doaya tabiyiz, nk doa mikrokozmun ya da kk dn-
yann tm sanslarn insanda, insan beyninde toplam ve tm dier uzuv-
lar ona ylesine tabi klmtr ki, ona uyduklar srece her ey gerektii gibi
ilesin ve akl, kendi saln koruyabilsin. Dolaysyla, prens, ululanan,
onun iin gerekli olduu varsaylan ayrcalklarla donatlarak yceltilmi
bir zirvede oturur. nsanlar iin hibir ey prensin ihtiyalarnn tam ma-
nasyla karlanmas kadar nemli deildir, nk asla adaletsiz davranma-
yacaktr. Prens, allagelmi tabirle, kamusal g ve dnya zerinde bir tr
tanrsal/ilahi ihtiamdr. Kukusuz, prensler bu ilahi gcn nemli bir ks-
mna sahiptir, nk onun kck bir hareketiyle balar eilir, boyunlar
bklr, kafalar kesilir ve sanki ilahi bir drtyle nezdinde bir korku unsu-
ru olarak konumland herkes ondan korkar. Tanr byle istememi olsay-
d, bu olamazd diye dnyorum. Zira tm g evvel ezel Efendimizin
olmutur, dolaysyla prensin gc de Ondan kaynaklanr. Tanr gcn
343
BATIYA YN VEREN METNLER
67 Justinyan (527-565); Roma yasalarn belirli bir sistem iinde derleyip kodlamtr.
68 nc yzyln nde gelen Yunan filozoflarndan; Efltunculara kar kp Stoac dnceyi
sistematize etmek iin almtr.
344
ORTA A DNCE VE PRAT
69 Demosthenes ( 384-322): Atinal nl politikac, kekemeliini azna akl talar koymak su-
retiyle gideren nl hatip.
70 Burada, Justinian Kodunun Orta ada hkmdar ile yasa ilikisine dair kritik nitelikli bir pasaj
olan Digna vox C. 1.14.4e gnderme yapmaktadr.
345
BATIYA YN VEREN METNLER
O halde, prens bu klca Kilise eliyle sahip olur. O Kilise ki, kendi bn-
yesinde kanl bir kl barndrmaz, ama yine de bu klcn sahibidir. Onu,
kendisine fiziksel cebir uygulama gc tevdi ettii prensin eliyle kullanr-
ken, rahipler eliyle kulland ruhani otoritesini sakl tutar. Dolaysyla,
prens, bir bakma ruhani gcn icra vekilidir ve kilisenin rahipler eliyle ye-
rine getirmekten imtina ettii bir grevi yapar. Kutsal yasalar uygulamakla
grevli her makam, aslnda dinsel bir makamdr, ama suu cezalandran
makam daha aa seviyededir, nk bu makam igal eden kii cellatla
zdeletirilir. Nitekim Romallarn takva sahibi imparatoru olan Konstan-
tin, tm piskoposlar davet etmek suretiyle toplad znik Konsilinde ba-
kede deil, en arka srada oturmu; dahas, piskoposlarn onayladklar
kararnameleri ilahi hkmdarn azndan kmasna saygyla karla-
m; kendisine sunulan saysz ikyet dilekesini (piskoposlarn birbirini
sulayan dilekeleri) ap okumamtr bile. mparator, sz konusu dileke-
leri gsne yerletirip herkesi sknete davet ettikten sonra, piskoposla-
rn hkmne tabi bir insan olarak, tanrlarla ilgili davalara bakamayacan
beyan etmitir72
71 Antik Romada yargcn yannda elinde devlet otoritesini temsil eden bir baltayla bekleyen gardi-
yan.
72 Bu pasaj VII. Gregoriusun mektubuyla kyaslaynz (sf.287).
346
ORTA A DNCE VE PRAT
73 Feodal bir dzende karlkl sadakat ve yardmlama iin ant iilir. Nitekim, iyi bir valye efen-
disi iin cann verebilir; efendisinin balca grevi ise onu korumas altnda tutmaktr.
347
BATIYA YN VEREN METNLER
348
ORTA A DNCE VE PRAT
74 Katoliklerin ller iin yapt mzikli ayin; requiem, bu ayin iin yazlm mzik paras.
75 Yazar anlatmnda saraydaki birok soyluya atf yapmaktadr, ama bu ahslarn metnin anlatmak
istedii ey itibariyle herhangi bir deeri yoktur.
76 Toplu ayin.
77 Arzuhal, yazl veya szl talep, niyaz.
349
BATIYA YN VEREN METNLER
der; sonra da Fontainesli Peter ile Villetteli Geoffreyi yanna arp birine
veya dierine, davay kendisi adna halletmesini sylerdi.
Kendisi veya bir bakas hakknda konuanlarn szlerinde dzeltilmesi
gerektiini dnd bir ey varsa, bizzat dzeltirdi.
Bir yaz onu tebaasnn sorunlarn dinlemek ve zmek zere geldii Pa-
ris Bahesinde grmtm. stnde ipek veya deve tynden bir pelerin,
kaba kumatan yaplm kolsuz bir yelek78 ve siyah ipek gmlek, muntazam
taral salarnn stnde ise tavus kuu tynden beyaz bir ta vard. Yanna
oturabilmemiz iin evresine hal serdirmiti. iin gelenler ayakta duru-
yordu. Vincennes Ormannda yapt gibi hepsinin sorununa are buldu.
Bir baka zaman onu yine Pariste grdm. Fransz piskoposlarn kendi-
siyle grme talebi zerine Saraya gelmiti. Auxerreli Piskopos Guy, dier-
leri adna konuup dedi ki, Efendim, buradaki bapiskopos ve piskoposlar
benden, tarafnzca savunulmas gereken Hristiyanln elinizde can verdi-
ini sylememi istedi.
Bunu duyan Kral ha kard ve Syle bana, bu nasl olur? diye sordu.
Efendim, dedi piskopos, nsanlar u sralar aforozu ylesine hafife al-
yor ki, gnahlarnn balanmamasna (gnah karmamaya) razlar. Sizden
Tanr ve greviniz akna ricamz u ki, efendim, yarglarnz bir yl ve bir
gndr aforoz edilmi olanlara gnah karma zorunluluu getirsin, aksi
halde mlklerini haczetsinler.
Kral bunu memnuniyetle yapacan, ancak bu insanlarn aforoz edilme-
lerine yol aan sular ilediklerinin ispat edilmesi gerektiini syledi. Pis-
koposlar bunu asla yapamayacaklarn, nk byle hareket ederlerse ona
(krala) kendilerini ilgilendiren konularda yarg yetkisi vermi olacaklarn
bildirdiler. Kral, baka trl hareket etmeyeceini, nk kilisenin yanl
yapm olabileceini, aforoz edilmi birini suu ispatlanmadan gnah -
karmaya zorlamann Tanrya da, akla da ters deceini syledi. Ve bir de
rnek verdi: Britanya Kontu aforoz edildikten sonra Britanya piskoposla-
rndan davac oldu ve bu davayla yedi yl boyunca yle urat ki, sonunda
Papalk Makam topunu birden cezalandrd. O halde, eer ben, Britanya
Kontunu aforoz edildikten bir yl sonra gnah karmaya zorlasaydm, ona
da, Tanrya da yanl yapm olurdum. Bunun zerine piskoposlar taleple-
rinden vazgeti ve sz konusu talep bir daha gndeme gelmedi.
Kendi danma konseyine ramen ngiltere Kral ile bar yapmt. Kon-
sey, Efendim, bize yle geliyor ki, ngiltere Kralna tarafnzca verilmi olan
bir topraktan vazgemektesiniz. Oysa Kraln (zaten) bu topraklar zerinde
hakk yok, nk sz konusu topraklar bir kararnameyle babasndan aln-
350
ORTA A DNCE VE PRAT
351
BATIYA YN VEREN METNLER
352
ORTA A DNCE VE PRAT
rafndan herhangi bir tahkikat veya soruturma iin kendi yetki alanlarna
veya mahkemelerine gnderilenlere, her ne olursa olsun, hediye vermeyecek
ve gndermeyeceklerine yemin edeceklerdir.
Emirleri altndaki herhangi bir grevlinin veya zabtann sadakatsizlii,
hrszl, zorbal ve benzeri kt davrann tespit ederlerse onu grev-
den alacaklarna; sz verdii veya hediye verdii veya sevdii iin veya bir
baka nedenle affetmeyip cezalandracaklarna yemin edeceklerdir. Bundan
byle zabtamz, kale komutanlar ve muhafzlarmz, belediye bakanlar-
mz, korucularmz ve dier piyade veya svarilerimiz efendilerine (derebe-
yi), onlarn elerine, ocuklarna veya yaknlarna hediye vermeyeceklerine
yemin edeceklerdir.
Ve bu yeminlere resmiyet kazandrmak istediimize gre, byk kk
tm grevlilerin ve nceden huzurumuzda ant imi olsalar da tm valye-
lerin, asker ve svarilerin bir halk jrisi nnde yemin etmeleri buyrulmak-
tadr ki, sadece Tanr veya bizim korkumuzla deil, herkese rezil olacaklar
iin yalan yere yemin etmesinler.
Yarglarmzn ve zabta memurlarmzn Tanrya veya Meryem Ana-
mza veya azizlere kfrden kanmalarn; kumardan ve hanlardan uzak
durmalarn buyuruyoruz. Kumarn tm lkede yasaklanmasndan, hafif-
merep kadnlarn evlere alnmamasndan yanayz. Kim hafifmerep bir ka-
dn iin ev kiralarsa, zabtaya veya yargca evin bir yllk kira bedeli tutarn-
da ceza deyecektir.
Yarglarmz, grevde olduklar srece, kendi grev blgelerinde veya
bir baka yargcn grev blgesinde kendileri veya bakas iin ev satn al-
maktan menediyoruz. Satn alacak olurlarsa, evin mlkiyeti bize devredile-
cektir.
Grevde olduklar srece yarglarmzn oullarn, kzlarn veya ai-
leden bir bakasn kendi grev blgelerinde yaayan biriyle zel izin al-
makszn evlendirmelerini; onlar kendi grev blgelerindeki bir ibadetha-
neye yerletirmelerini veya dindar insanlarn srtndan onlar kilisenin dier
imknlarndan yararlandrmalarn menediyoruz. Evlilik ve mlk edinmeye
dair bu emir zabta, belediye bakanlar veya daha alt dzeydeki grevlileri
balamamaktadr.
Yarglarn, zabta amirlerinin veya dier grevlilerin yanlarnda, halkn
stnde bask yaratacak ekilde, gereinden fazla sayda avu veya bedel82
bulundurmalarn yasaklyor; bedellerin bir halk jrisi tarafndan seilme-
sini emrediyor, aksi halde bedel saylamayacaklarn bildiriyoruz. Ayrca,
353
BATIYA YN VEREN METNLER
354
ORTA A DNCE VE PRAT
355
BATIYA YN VEREN METNLER
Summa Theologica*
Aziz Thomas Aquinas
83 Ahmet Cevizci, Ortaa Felsefesi Tarihi, Teoloji zerine Bir Deneme veya Teoloji zeti, Asa
Kitapevi, 2001.
84 Ortaa Felsefesi Tarihi, Ahmet Cevizci, Kafirlere Kar, Asa Kitapevi, 2001.
356
ORTA A DNCE VE PRAT
imdi eitli yasa trlerine deinmeliyiz ki, bu balk altnda alt soru yer
alr: (1)Ezeli ve ebedi yasa85 var mdr? (2) Doal ahlak yasas86 var mdr? (3)
Beeri yasa87 var mdr? (4) lahi yasaya88 ihtiya var myd? (5) lahi yasa tek
midir, yoksa birden ok mu? (6) Gnahn yasas var mdr?
357
BATIYA YN VEREN METNLER
358
ORTA A DNCE VE PRAT
93 Aristoteles, Metafizik, Sosyal Yaynlar, Trke eviri: Prof. Dr. Ahmet Arslan: 1996, Eit, sadece
olanlardan birinin kart olamaz, ama her ikisinin birlikte kart da olamaz. nk neden daha
kn deil de daha byn kart olacaktr? Sonra, eit, eit olmayana karttr; yle ki,
bu durumda o birden fazla eyin kart olacaktr. Ancak eit olmayan eer ayn zamanda hem
daha byk hem daha kk anlamna gelmekteyse, eit olan her ikisinin de kart olacaktr (o
zaman bu glk, eit olmayann iki olduunu syleyenlerin grn destekleyecektir).
359
BATIYA YN VEREN METNLER
nsan aklnn sezgisel olarak kefetmi olduu bu daha zel meselelere -ya-
sann dier asli artlarnn gzetilmesi artyla- doal (ahlaki) yasa diyoruz.
Nitekim Cicero, Retorik adl almasnda der ki, adaletin kayna doadr;
baz eyler yararl olduu iin alkanlk haline gelmitir; ama bu eylerin
doadan kaynakland halde alkanlk olacak kadar benimsenmesi yasaya
duyulan saygdandr.
Kart gr 1e cevap: nsan akl, ilahi akln hikmetine tam anlamyla
vakf olamaz. Ne var ki, ilahi akln doal bir paras olduumuza gre -kur-
gusal dnce itibariyle- ebedi ve ezeli yasann genel ilkelerin bazlarnn
bilgisi her birimizin iinde (doasnda) sakldr. te yandan, tatbiki dnce
itibariyle insanolu eyleri/olaylar, onlarn belirleyici vasflarn kavrayarak
deil, ebedi ve ezeli yasann genel ilkeleri erevesinde alglayarak kavrar,
nk sz konusu bilgi ilahi yasada sakldr.
Kart gr 2ye cevap: nsan akl kural koymaz. Ebedi ve ezeli yasann
bir paras olmas nedeniyle, doal olarak genel kurallar ve ller ereve-
sinde hareket eder; doadan edinilmemi olsak da kural ve lt doal man-
tktr.
Kart gr 3e cevap: Tatbiki akl, kurgusal dncenin ilgilendii za-
ruri eylerle/olaylarla deil, artlara bal olarak gelien mnferit eylerle/
olaylarla ilgilenir. Bu nedenle, beeri yasalarda yanlmazlk diye bir ey
olamaz; yanlmazlk bilmin kantlamak suretiyle ortaya koyduu sonular
iin geerlidir. te yandan her ltn isabetli ve kesin olmas da gerek-
mez.
Kart gr 1: yle grnyor ki, doal (ahlaki) yasa ebedi ve ezeli yasa-
nn bir paras olduuna gre, bir ilahi yasaya gerek yoktu. nk (...) ii-
mizde sakl (vicdanmza yazl) doal (ahlaki) yasa vastasyla ebedi ve ezeli
olan yasann birer parasyz. Ama ebedi ve ezeli olan yasa, ilahi yasadr (...)
dolaysyla doal ve beeri yasalara ilaveten, ilahi bir yasaya ihtiya yoktur.
Kart gr 2: Dahas, Tanr insanolunu kendi saduyusuna emanet
etti, diye yazlm. Saduyu, yukarda ifade edildii zere, zihinsel bir ey-
lemi ifade eder. Bu demektir ki, insanolu kendi akl dorultusunda hareket
edecektir. nsan aklnn dikte ettii ey, beeri yasadr (...) dolaysyla insa-
nolunun ilahi yasa tarafndan ynetilmesine ihtiya yoktur.
Tersine, Davut Tanrya kendi yasasn koymas iin yalvarmt: Ada-
letini savunabilmem (gerekelendirebilmem) iin nme bir yasa koy,
Rabbim.
360
ORTA A DNCE VE PRAT
361
BATIYA YN VEREN METNLER
laki) yasann ilkeleri yetmez; ilahi yasann ilaveten sunduu ahlaki kuralla-
ra ihtiya vardr.
Kar gr 3e cevap: rrasyonel yaratklara takdir edilen son, sahip ol-
duklar doal gle doru orantldr.
Kart gr 1: yle grnyor ki, sadece tek bir ilahi yasa var, nk tek
bir kral tarafndan ynetilen krallkta, tek bir yasa olur. Nitekim Mezmur,
Tanr kinatn Kraldr, der. Dolaysyla, tek bir ilahi yasa olmal.
Kart gr 2: Dahas, her yasa, yasa koyucusunun sz konusu yasayla
hedef aldklarnn akbetiyle ilgilidir. Ne var ki, Tanrnn yasas herkes iin
bir ve tek: Tanr herkesi hakikatin bilgisine armak suretiyle onlar kurta-
rr. Bu yzden ilahi yasa tektir.
Kart gr 3: Dahas, ilahi yasa, doal (ahlaki) yasadan daha ok ebedi
ve ezeli yasaya benziyor. Dolaysyla, sadece tek bir ilahi yasa olduu doru.
Tersine () Havari der ki, Eer rahiplii yorumlayacaksak, yasann da
yeniden yorumlanmas gerekir. Oysa ayn pasajda ifade edildii zere, ra-
hiplik muzaaftr: levi94 rahiplii, Hz. sa Mesih rahiplii. Nitekim ilahi yasa
da muzaaftr: Eski Yasa, Yeni Yasa.
Derim ki () farkllk/ayrm saysal bir meseledir. imdi, eyler iki e-
kilde tefrik edilir. Birincisi, btn itibariyle dierlerinden belirgin biim-
de farkl eyler olarak, rnein at veya kz. kincisi belirli bir trn eksik-
li olan ve eksikli olmayan olarak, rnein bir erkek ocuk ve bir adam ki,
ilahi yasa bu anlamda Yeni ve Eski olarak ikiye ayrlmtr. Havari, Eski Yasa
altnda yaayan insan bir pedagogun himayesindeki ocuk, Yeni Yasa al-
tnda yaayan insan pedagogun himayesinden km olan erikin bir er-
kek olarak tanmlar.
Bu iki yasann ne lde mkemmel olduu, yukarda deinildii zere,
yasann ne olduuna dair koulla izah edilebilir.
ncelikle, bir yasa ortak kar, ortak yarar hedeflemelidir () ve bu yarar
muzaaf olabilir. yle ki, hem makul ve imkn dahilinde olan hedefler -ki,
Eski Yasa ile hedeflenen budur ve insanlar daha ilk batan itibaren Kenanl-
larn95 dnyevi krallna davet edilmilerdir- hem de Yeni Yasa gibi semavi
ve anlalabilir bir yarar gdebilir. Nitekim Hz. sa Mesih vaaz vermeye ba-
94 Kitab- Mukaddes Eski Ahit (Tevrat) Levililer Kitab; eski sraildeki tapnma dzeni ve bunu
yneten Levi oymandan gelen khinlerle ilgili kurallar ierir. Levi ad, bu khinlere tapnakta
yardm eden grevliler tarafndan kullanlrd.
95 Kitab- Mukaddes Eski Ahit, Msrdan k, 3:8-17.
362
ORTA A DNCE VE PRAT
363
BATIYA YN VEREN METNLER
364
ORTA A DNCE VE PRAT
lamda fomes bir yasa deil, en yukarda belirttiimiz gibi, bir katlm ko-
nusudur.
Kart gr 3e cevap: Bu gr fomesu orijini itibariyle deil, ynelimi
itibariyle deerlendirir. Ama insanolunun bedensel zevklere eilimi yine
de dier hayvanlarnki gibi deerlendirilecekse, bu ancak ortak bir yarara
hizmet etmek zere, yani bir trn veya insan neslinin devam iin takdir
edilmitir. Bedensel zevk, akla tabi olmak artyla insanoluna bahedilmi-
tir. Fomes tabiri, akldan uzaklalan durumlar iin geerlidir.
* St. Thomas Aquinas, Summa Theologica, I-II, qq. 90-91 Benziger Brothers, Inc., Washburn Ltd.
1920.
365
BATIYA YN VEREN METNLER
366
ORTA A DNCE VE PRAT
100 Urse of Abetot (10401108), ngiliz krallar I. William, II. Willam ve I. Henryye hizmet vermi olan
Normandiyal Worcester erifi. erif, zabta amiri, kralieyi temsil eden ynetici anlamndadr.
101 Mintage: Darp edilen para anlamna gelen bu szck, burada parann deerini drmek sure-
tiyle kral iin kayba yol aan bir tr zorunlu vergi anlamnda kullanlmaktadr. (.n.)
367
BATIYA YN VEREN METNLER
368
ORTA A DNCE VE PRAT
102 ngilterenin kuzeyinde Newcastledan geerek Kuzey Denizine dklen bir nehir.
103 Reeve: Sulh yargc, kraliyet resmi grevlisi
104 Burada distrain szc kullanlmaktadr ki, tutuklamann tesinde rehin alma, hapsetme, hac-
zetme anlamna da gelir.
369
BATIYA YN VEREN METNLER
Bir kasabal, herhangi bir konuda bir dier kasabaldan davac olursa,
davalyla dvemez; vatan hainlii ile sulamad srece -ki, o zaman ken-
dini savunmak iin dvecektir- daval savunmasn yemin etmek suretiyle
yapar. Bir kasabal, mlkiyet haklarndan vazgemedii srece, bir serf ile
dvemez.
Sadece kasabal tccarlar kasaba dndan yn veya hayvan postu veya
dier ticari mallar satn alabilir. Kasaba iinde ise sadece kasaballardan sa-
tn alabilir.
Kazklayan, dolandrclk suu ileyen bir kasabal sulh mahkemesine 6
ora105 para cezas der.
Kasabada merchet106, heriot107, stengesdint108 ve kan paras yoktur.
Her kasabal, kraln frn hari, kendine ait bir frn ve el deirmenine
sahip olabilir.
Eer bir kadn ekmek veya ale109 ile ilgili olarak dolandrclk yaparsa
(bir dierini kazklarsa), bu sula sadece sulh yargc ilgilenir. Bu suu ikinci
kez ilerse dolandrd oranda para cezasna arptrlr. nc kez ilerse
mahkemelik olur.
Kasaballardan baka kimse boyamak zere kuma satn alamaz, ald
kuma biip dikemez.
Bir kasabal kendi mlkiyetindeki toprak zerinde hak iddia eden yok
ise, bu topra satp istedii bir baka yere zgrce gidebilir.
* English Historical Documents, Vol. II, 1042-1189, Oxford University Press, 1953.
Magna Carta*
Tanrnn inayetiyle ngiltere Kral, rlanda Lordu, Normandiya Dk ve
Anjou Kontu Johndan, Bapiskopos, Piskopos, Barahip, Kont, Baron, Yar-
g, erif, Vali, Subay ve tm resmi nezareti ve idarecilere ve sadk tebaama
selam.
Biliniz ki, bizler, Tanrnn huzurunda vris ve atalarmzn ruhlarnn
selameti, Kutsal Kilisemizin tekaml, Krallmzn slah iin, muhterem
babalarmz Canterbury Bapiskoposu Stephan, Kutsal Roma Kilisesinin
105 ngiltereye Danimarkallar tarafndan getirilmi olan bir para birimidir. 1086 Kyamet Gn
Kitabnda (Domesday Book) bir orann 20 penilik gme tekabl ettii yazlr.
106 Bir serfin kzn evlendirebilmek iin lorduna vermek zorunda olduu para, bir tr balk.
107 Serfi len bir lorda denen l paras.
108 Birine sopayla vurmann, onu kan aktmakszn yaralamann cezas olarak denen para.
109 Ale: Bir eit bira.
370
ORTA A DNCE VE PRAT
371
BATIYA YN VEREN METNLER
372
ORTA A DNCE VE PRAT
373
BATIYA YN VEREN METNLER
24. Hibir erif, polis memuru, sorgu yargc veya icra memurumuz
Tatan davac olamaz.
25. Tm ileler, hundredlar, wapentakeler ve trething114ler, kraliyete ait
araziler dnda, eski kira bedellerini aynen koruyacak, kira art yapmaya-
caklardr.
26. len birinin bize olan borcunun, eriflerimiz veya icra memurlarmz
tarafndan tevsik edilmesi kaydyla, len kiinin mal varl itibariyle borlu
hanesine yazlmas yasaldr. Sz konusu mal varl, bor deninceye kadar
hukukularn gzetiminde olduu gibi korunacak; vasiyet, bu borcun tahsi-
lini takiben kalan mal varl zerinden gerekletirilecektir.
27. ayet zgr bir insan vasiyetname brakmadan lecek olursa, mal
varl kilise gzetiminde ve borlar dikkate alnmak suretiyle, en yaknlar
ve dostlar tarafndan paylatrlacaktr.
28. Hibir polis veya icra memurumuz, mal sahibinin demeyi erteleme
ynnde iyi niyetli bir tutum iinde deilse, kimsenin hububatn veya her-
hangi bir maln parasn demeksizin alamaz.
29. Hibir polis memuru, bu ii bizzat kendisi yapmayacak veya becerikli
bir dier adama yatrmayacaksa ki, u veya bu nedenle yapamayabilir, kale
koruculuu cretini demedii iin bir valyeyi tutuklayamayacaktr. a-
yet (kendisi) tarafmzca askere alnacak olursa, komutamzda olduu srece
kale koruculuundan azat edilmi saylacaktr.
30. Hibir polis veya icra memurumuz veya bir dier memur kendi ihti-
yac iin zgr bir insann arabasn veya atn sahibinin onay olmakszn
almayacaktr.
31. Ne biz, ne de icra memurlar kendi kullanmmz iin veya bir baka
nedenle, bakasna ait keresteyi sahibinin onay olmakszn almayacaz.
32. Ar su nedeniyle hkm giyenlerin topraklarna tarafmzca, sa-
dece bir yl ve bir gn sreyle el konacak; bu sre sonunda toprak, cret
karlnda lorda devredilecektir.
33. imdilik, tm dalyanlar deniz kysnda deil, Thames ile Medway ve
ngilterenin tm dier nehirleri zerine ina edilecektir.
34. Proecipe ad verilen ve zgr bir insann davay kaybetmesine yol
aabilecek ileriye dnk mahkeme ilamlar, bundan byle kimseye verilme-
yecektir.
35. lkemizin her yerinde arap ve ale iin tek bir l, hububat iin de
tek bir l, yani Londra quarter115 kullanlacaktr. Boyal bez, diyelim kzl
374
ORTA A DNCE VE PRAT
kahve rengi bez iin iki arna tekabl eden l kullanlacak, yani arlk
kadar uzunluk lleri de kullanlacaktr.
36. Bundan byle yaama veya bedene dair engizisyon ilam iin hibir
cret verilmeyecek ve alnmayacak; bu ilam, inkr edilmeksizin, cretsiz
bahedilecektir.
37. Eer biri bizim desteimizle derebeylik arazisi stnde tasarruf hak-
kna sahipse veya birka tr gayrimenkul varsa ve bir dier valyenin
arazisine de bakyorsa, sz konusu valyenin valyelik hizmet bedenlinin
buradan tahsil ediliyor olmas durumu hari, mirass veya arazisi himaye-
miz altnda olmayacaktr.
38. Bundan byle hibir icra memuru inandrc bir tank olmakszn her-
hangi birini dava edemeyecektir.
39. Hi kimse, nce kraliyet yasalar veya lordunun adil yargsna muha-
tap olmadan tutuklanmayacak, hapse atlmayacak, malna el konmayacak,
sulu ilan edilmeyecek, srgne gnderilmeyecek veya herhangi bir baka
biimde helak edilmeyecektir.
40. Hak ve adalet kimseden esirgenmeyecek, adalet geciktirilmeyecektir.
41. Tm tccarlar ticaret yapmak zere kara veya deniz yoluyla, gvenli
bir ekilde ngiltere dna kabilir, ngiltereye girebilir, ngilterede vakit
geirebilir veya ngiltereden transit gei yapabilir ve sava hali veya bizim-
le savaan bir lkenin tccar olmad srece, vergilerden muaf olarak yer-
leik gelenekler uyarnca alveri yapabilir. Bizimle savaan lkenin sava
baladnda lkemizde bulunan tccar, ngilterenin o lkedeki tccarna
nasl muamele edildii tam olarak renilinceye kadar gzaltna alnp, can
ve mal gvenlikleri salanacak; tccarlarmzn sz konusu lkede kt mu-
amele grmedii anlalrsa, onlar da lkemizde kt muamele grmeyecek,
gvende olacaklardr.
42. Gelecek dnemlerde herkes, bize olan balln korumas artyla,
kara veya su yoluyla ve gvenli bir biimde yurtdna gidip gelebilecek;
bu durum, sava hali, lke karlarnn sz konusu olduu ksa sreler,
mahkmlar ve sulular ve bizimle savaan lkenin yurttalar dnda, her-
kes iin serbest/yasal olacaktr. Tccarlarla ilgili durum yukarda aklan-
mtr.
43. Eer bir kimse mahlul116 sahibiyse ve bu, tpk Wallingford, Notting-
ham, Boulogne, Lancester ve elimizdeki dierleri gibi bir baronluksa ve
mahlul sahibi bu kii lrse, vrisi bize huzur hakk mahiyetinde hibir
ey demeyecei gibi, barona verdii hizmetin tesinde bir hizmette de bu-
375
BATIYA YN VEREN METNLER
376
ORTA A DNCE VE PRAT
itiraz varsa, konu, bundan byle yirmi beler olarak anlacak olan yirmi
be baron tarafndan zme kavuturulacaktr. Babamz Kral Henry veya
kardeimiz Kral Richard dneminde ayn biimde hakszla uram olan-
larn durumunu dzeltmek de bize der. Kendimize bu konudaki dileke-
leri incelemek ve soruturma yapmak zere hal seferine kmadan nce
hal askerlerine tandmz kadar sre tanyor; eer hal seferine km-
sak dner dnmez, kmamsak behemehal adaleti yerine getireceimizi
bildiriyoruz.
53. Adli tedbirler almak; babamz Henry ve kardeimiz Richard dne-
minde orman vasfn kaybeden topraklar aalandrmak veya mevcut or-
manlara aa dikme ilemini durdurmak; vesayetimize tevdi ettikleri kira-
lk arazilerin bakmyla ilgili hususlar dzene koymak; lordlar zerinde hak
iddia ettii iin tarafmza denmeyen manastr cretleri sorununu zmek
iin, kendimize yukarda anlan (ayn) sreyi tanyoruz. Tm bu sorunlar,
eer hal seferine karsak dner dnmez, kmazsak behemehal, adil bir
biimde zmleyeceiz.
54. Bir kadn, kocas hari, hibir erkein lm nedeniyle davac ola-
maz.
55. Tarafmzca uygulanan tm haksz ve yasad para cezalar ile dava
kaybedenlere lke yasalarna uygun olmayan bir biimde haksz yere veri-
len para cezalar kaldrlacak veya yukarda deinilen yirmi beliklerin
veya bunlarn nemli bir ksmnn kararna braklacaktr. Bu amala yapla-
cak toplantya, eer katlabilirse, Canterbury Bapiskoposu Stephen ile onun
uygun bulduklar arlacak; katlamazsa toplant onsuz yaplacak; ama sz
konusu yirmi be baronun bir veya birden fazlas grlecek olan davada
davac konumundaysa bunlar devre d kalacaktr, dava yeminli olarak di-
erlerince grlecektir.
56. ayet Galliler, yasal olarak ayn hak ve imtiyazlara sahip olanlar ta-
rafndan yarglamakszn ngiltere ve Gallerde mallarna el koymak sure-
tiyle tarafmzca mlkszletirmi ve imtiyazlarndan mahrum edilmilerse,
bu durum derhal dzeltilecektir. Doabilecek anlamazlklar Marchesde
mukim ve yasal olarak ayn hak ve imtiyazlara sahip olanlarca, sz konusu
mlk ngilterede ise ngiltere yasalar uyarnca, Gallerde ise onlarn yasala-
r uyarnca karara balanacaktr. Ayn durum tebaamzn Gallerdeki benzer
davalar iin de sz konusudur.
57. ayet Galliler, yasal olarak ayn hak ve imtiyazlara sahip olanlar ta-
rafndan yarglamakszn ngiltere ve Gallerde mallarna el koymak suretiy-
le babamz Kral Henry ve kardeimiz Kral Richard tarafndan mlkszle-
tirmi, imtiyazlarndan mahrum edilmise ve sz konusu mallar ayet bizim
377
BATIYA YN VEREN METNLER
378
ORTA A DNCE VE PRAT
118 Kuzey Bask lkesinin, Fransada genellikle Basse olarak anlan bir blm.
379
BATIYA YN VEREN METNLER
119 Bu metinde ad geen kraliyet grevlileri ve bunlarn grev alanlar yledir: Bailiff, belirli bir
blgede, yani bailiwickte ncelikle adli, sonra parasal ve idari konularla itigal etmek zere
kraliyet tarafndan atanan resmi grevlidir. Buna karn, provost adli ve idari ilerle ilgilenmek
zere igal ettii makam kraldan satn alan, dolaysyla makamn sunduu imknlar sk sk
istismar eden grevlidir. Sergeant kraln askeri veya idari ileriyle ilgilenen, ama zaman zaman
yarglama da yapabilen daha alt dzey bir grevlidir. Castellanlar kraliyet kaleleri veya atolar-
nn ynetimiyle ilgili grevlilerdir ve ihtimaldir ki, yargsal ve askeri yetkiyi de haizdir.
380
ORTA A DNCE VE PRAT
381
BATIYA YN VEREN METNLER
382
ORTA A DNCE VE PRAT
121 Boetius (475-525), Antik a dncesine dair ders kitab niteliinde almalaryla, Orta an
felsefi geliimine byk katk yapm bir dnr.
383
BATIYA YN VEREN METNLER
384
ORTA A DNCE VE PRAT
385
BATIYA YN VEREN METNLER
386
ORTA A DNCE VE PRAT
130 Simonides ( M 556-469 ), Eski Yunanda genlik dnemlerinden balayarak mzik ve iir ile
ilgilenmi bir air.
131 Aristo, De Animal, II.
132 Aristo, De Caelo et Mundo, II.
133 Yeni Ahit, Pavlustan Korintlilere 1. Mektup 2:10-11.
387
BATIYA YN VEREN METNLER
388
ORTA A DNCE VE PRAT
7. Devinim Nedir?
Bilimsel aratrmann felsefi temelleri Byk Albert ile Aziz Thomas Aquinas tara-
fndan atlm olsa da doa olaylarna duyulan ilgi ok daha eskilere dayanr. 1000.
yl kuann mensuplarndan Gerbert (sonradan Papa II. Sylvester) Arap matematii
ve astronomisi renmek iin spanyaya gider. On kinci yzylda Chartes Kated-
ral Okulunun bilim adamlar, Yaratl daha iyi anlayabilmek iin Efltunun Timae-
us136unu ve Araplarn almalarn incelerler. Yine On kinci yzylda, ok sayda Yu-
nanca ve Arapa eser, Latinceye evrilirken, bilim adamlar Bat Avrupada Latinceye
evrilmemi kitaplara eriebilmek zere Sicilya, spanya ve stanbulun yolunu tutar.
On nc yzyln balarnda, Yunan dnrlerinin mantk, fizik, tp, astronomi
ve matematik alannda yapt belli bal iki yz akn alma, Latinceye evrilmi
durumdadr ve niversitede okutulmaktadr. Bin yllk nispi ataletten sonra, Paris ve
Oxford niversiteleri bilimi Antik an brakt yerden alp doann srlarn kefet-
mek zere, adeta yeni bir saldr balatrlar.
Bat tarihinin kaydettii en byk baarlarndan biri olarak ne kan bu giriim,
Antik ada yazlm eserlerin incelenmesiyle snrl kalmayacaktr. Bilim adamlar-
nn ou, Aristonun Fizikine eletiriler yazmakla yetinseler de, zgn almalar
da yaplacaktr. Nitekim Maricourtlu Peter, On nc yzylda manyetizmaya dair
deneye dayal bir kitap yazm, ayn yllarda Freidburglu Dietrich gkkuana dair
bilimsel deeri haiz bir kuram gelitirmeyi baarmtr. Doay kefetmeye alan
bu insanlar, bir yandan da kendi bilimsel yntemlerini gelitirir. Bugn bilimsel yn-
tem olarak tanmladmz ve ngiliz piskopos Robert Grosseteste tarafndan geli-
tirilmi olan metodoloji, Orta an en byk bilimsel keiflerinden biri saylr. Orta
a bilim adamlar deneyselcilik (ampirisizm) ve zeletirinin tesinde, matematik
alannda da gelime kaydeder. On nc yzylda Arap rakamlar artk epey yaygn
biimde kullanlmaktadr ve hesap yapmak kolaylamtr; zellikle Paris, Oxford ve
Cambridgedeki bilim adamlar, doann grnr gereklerini matematiksel terim-
lerle aklamaya alr.
On nc yzyln matematiksel fizikilerinden biri olan John Buridan (1296
1366) aadaki anlamas zor metinde, Antik ve Orta a fiziinin geleneksel ilgi
alanlarndan olan hareket sorununu tartmaktadr. Soruyu gndeme getiren ilk bil-
136 Efltunun Timaeus ve Critias adl dialoglar Atlantisin mevcudiyetinden kesin olarak bahse-
dilen tek yazl kaytlardr. Diyaloglar, Sokrat, Hermo Crates, Timaeus ve Critias arasnda geer.
Timaeus ve Critias, Sokratn ideal toplumlar hakknda yapm olduu bir konumaya hayal
rn olmayan gerek bir hikye ile katlmaya karar verirler. Hikye, Efltunun 9000 yl nce-
sinde Antik Atina ve Atlantis arasndaki sava hakkndadr. Uzak gemie ait bilgiler Efltunun
Atinada yaad zamana kadar unutulmu, Atlantisin hikyesi Solona Msrl rahipler tara-
fndan aktarlmtr. Solon hikyeyi Dropese yani Ciritiasn byk byk babasna aktarmtr.
Critias hikyeyi kendisiyle ayn ismi tayan bykbabasndan renmitir.
389
BATIYA YN VEREN METNLER
gin, aslnda Aristodur. Aristodan sonra gelen limler, ya onunla hemfikir olmu
-ki, genellikle byledir- veya kart kuramlar gelitirmilerdir. Buridan, Aristo ile ayn
grte olmayanlardandr ve sorunu ele al tarzyla, kendisinden drt yz yl sonra
bu alanda matematiksel formller gelitirecek olan Newtona giden yolu aar.
137 Aristo, Fizik, Kitap IV, Yap Kredi Yaynlar, 2005, s.169, eviri: Saffet Babr.
138 Burada metal iiliinde kullanlan smiths mill adl bir alete ve stnde yer ald anlalan top
adl topa diyebileceimiz bir parasndan sz edilmekte. (.n.)
390
ORTA A DNCE VE PRAT
kinci deney yle: Koni eklindeki arka ucu n kadar keskin olan bir
mzrak, arka ucu keskin olmasa da atldnda hzla yol alr. Anlalabilecei
zere, havann mzran keskin arka ucunu bylesine hzl yol alabilecek
ekilde itmesi mmkn deildir.
nc deney yle: Nehrin akntsna kar hzla yol alan bir tekne akn-
t kesildikten sonra bile hemen durmad gibi uzun sre yol almaya devam
eder; dahas teknenin stnde duran bir denizci kendisini arkadan itiliyor
gibi hissetmez. Diyelim ki, tekne hububat veya kereste ykl ve denizciler
de bu ykn arka ksmnda durmakta. ayet tekneyi iten, yani hareket etti-
ren g hava olsayd, denizcilerin de sz konusu yke doru itilmeleri gere-
kirdi. Yaplan deneyler, bunun byle olmadn gstermekte.
3. Aristonun bir baka gr, devindiricinin devindirdii cisimle bir-
likte (ayn anda) evresindeki havay da harekete geirdii ve cismi, onun-
la birlikte hzla hareket eden bu havann hareket ettirdii. Aristoya gre cis-
mi atld yerden durduu yere kadar iten hava ayn hava deildir; cisim
yol alrken harekete geen hava yol boyunca evresindeki havay da hareke-
te geirir ve cisim bylece ilerler. Yani birinci hava cismi ikinci havaya, ikin-
ci hava ncye iter vb. Aristo unu demek istemektedir: Devindirici tek
deildir, birden oktur; hareket devaml/kesintisiz deildir, birbirini izleyen
veya bitiik etkenlerden oluur.
Bu gr de bana ayn derecede imknsz grnyor, nk smiths mill
veya topun onlar harekete geiren el geri ekildikten sonra neden dnme-
ye devam ettiini aklayamyor. Smiths mill, evresindeki havay, diyelim
bir bezle kesseniz bile uzun sre dnyor. Dolaysyla, devindiricinin hava
olduunu syleyemeyiz.
Ayn ekilde, bir tekne, ekiciler ekmeyi braktktan sonra uzun sre yol
almaya devam ediyor. Onu hareket ettiren hava olamaz, nk tekneyi bezle
sarsanz ve evresindeki havay kesseniz bile hareketine devam eder. Hare-
ket ettiren hava olsayd, teknenin stndeki yk de ne doru hareket eder-
di. Oysa bunun tersi sz konusu; yk, evredeki hava diren gsterdii iin
teknenin arka ksmna kayar.
Ayn ekilde, ne kadar hzl hareket ederse etsin, hava blnr/yarlr. Ni-
tekim havann bir makine veya mancnk tarafndan frlatlan be yz kilo-
luk bir kayay hareket ettiremeyecei de aktr.
Elinizde bir ta olmasa da, bir el hareketiyle evredeki havay belirli bir
hzla, belirli bir mesafeye kadar hareket ettirebilirsiniz. Hava kendi vektrel
hz nedeniyle bir taa hz kazandrabilseydi, o zaman ben, diyelim havay
size doru hzla itsem, siz de tpk bir ta gibi harekete geebilirdiniz. Ama
bu mmkn deil.
391
BATIYA YN VEREN METNLER
392
ORTA A DNCE VE PRAT
393
BATIYA YN VEREN METNLER
Summa Theologica*
Aziz Thomas Aquinas
Tanrnn varl be yoldan kantlanabilir. Bunlardan ilk ve en belirgin
olan hareketten kaynaklanan yoldur.
Duyularn dorulad zere dnyada hareket vardr. Oysa hareket ha-
linde olan her ey, baka bir ey tarafndan hareket ettirilmitir: Aslnda bir
ey ancak yneldii eyin gc iinde hareket halindedir; buna karn bir
ey eylemde olduu srece hareketi salar. Hareketlendirmek, aslnda bir
eyi gten eyleme geirmekten baka bir ey deildir. Ama bir ey gten
eyleme ancak hareket halinde olan bir varlk tarafndan geirilebilir. Oysa
ayn eyin, ayn anda ve ayn iliki iinde hem eylem hem de g olmas
olanakszdr; bu ancak farkl ilikiler iinde olanakldr; eylemde scak olan
ey ayn anda g olarak scak olamaz, ama g olarak souk olabilir. O
halde, ayn iliki iinde ve ayn ekilde, bir eyin hem devindiren hem de
devindirilen olmas, kendi kendini hareketlendirmesi olanakszdr. O hal-
de, hareket halindeki her eyin baka bir ey tarafndan hareketlendirilmesi
gerekir. Ama burada sonsuza kadar gitmek olanakszdr; nk bylece ilk
devindirici g olmayacaktr ve bundan dolay baka eyler de olmayacaktr,
nk tpk bir ubuun ancak elle hareket ettirildii zaman hareket etmesi
gibi, ikinci devindirici gler ancak birinci devindirici g tarafndan hare-
ketlendirilirse hareket hasl edeceklerdir. O halde baka hibir g tarafn-
dan hareketlendirilmemi birinci devindirici gce varmak zorunludur ve bu
ilk devindirici g, herkesin anlad gibi Tanrdr.
kinci yol etkin neden141 kavramndan kaynaklanmaktadr. Aslnda, bizi
evreleyen duyarl varlklarn arasnda etkin nedenlerin bir dzeni oldu-
unu gryoruz; bununla birlikte bir eyin kendiliinden etkin neden ol-
duu grlmemektedir ve bu olanakszdr. Etkin nedenlerde sonsuza kadar
gitmek olanakszdr; nk tm etkin nedenlerin art arda gelii iinde, ilk
terim aradaki terimin nedenidir ve aradaki terim sondakinin nedenidir. Bu,
aradakiler ok da olsa, tek de olsa dorudur. Oysa nedeni yok edersek, so-
nucu da yok ederiz: O halde, etkin nedenler silsilesi iinde birinci neden ol-
masayd, ne sonuncu terim, ne de arac terim olmayacakt. Ancak bu silsile
iinde sonsuza kadar gidilirse, ilk etkin neden olmayacaktr ve bylece hem
nihai sonu, hem de arac etkin nedenler de olmayacaktr. O halde ilk etkin
nedeni koymak zorunludur, bu neden herkesin Tanr olarak adlandrddr.
ncs, olabilirlikten ve zorunluluktan alnmtr. Gerekte var olma-
lar veya var olmamalar mmkn olan baz eyler gryoruz: Baz eylerin
394
ORTA A DNCE VE PRAT
395
BATIYA YN VEREN METNLER
396
ORTA A DNCE VE PRAT
had safhada olduu zamanlarda bile ezip geen ve ncile gre Hz. sa Mesih tara-
fndan lanetlenmi olan zenginlere duyulan, bin yllk gvensizlik vardr. Soru udur:
Ticaret ve bankaclk sayesinde para bollatna gre, toplum zenginlere ne lde
deer vermelidir? (P.R.)
Tccar-Bankerden Mektup*
Siena, 5 Temmuz, 1260
Tanr adna, Amin. Fransa Provincein 1260 Mays Panayrndan ilk kur-
yenin getirdii mektuplara cevap.
397
BATIYA YN VEREN METNLER
denier eksik almtn, bunu bize birden ok mektupla bildirdin.148 Kayda ge-
irdiimizi unutmu olsaydk, ikinci bir kez daha geirebilirdik. Dolaysyla,
ltfen dikkat et, bize verdiin talimatlar tekrarlama.
Sana bir baka mektupla da bildirdiimiz bir hususu armayasn diye
tekrarlamak isteriz. Biz de Provisine sattk ve satmaya devam ediyoruz, n-
k, Giacomo, Floransa ile sava nedeniyle masraflarmz byk ve ok hare-
ketli, paraya ihtiya var. Bu bakmdan, kaynak yaratabilmenin en avantajl
yolu Provisine satmak. Kredi aln, bor bulun diyebilirsin, ama bu iyi olmaz,
nk ayn eyalet iinde olsa bile parann bir tccardan dierine maliye-
ti paund bana 5 ila 6 denier; tccar olmayanlar iin corsa149da 10 ila 12
denierye kadar kyor. Burada artlar byle. Dolaysyla, Provisine satt-
mza zlme, nk burada sterlin satmak veya sterlinle borlanmaktan-
sa, Fransada borlanalm daha iyi. Zira bugnk fiyatlarla Provisine almak,
sterlinle borlanmaktan daha krl, nk ngilterede, Fransaya kyasla,
daha yksek faiz alyoruz. Dolaysyla, hi merak etme. unu da bilmelisin
ki, Giacomo, eer Fransada buraya kyasla daha fazla kr edebiliyorsak, her
ey yolunda demektir. Elinde ok Provisine olacana gre istediin dzenle-
meyi yapabilirsin ve orada (Fransada) elde edecein krdan, elbet bizler de
paymza deni alacaz.
Mektubundan anlyoruz ki, Lyons-on-the-Rhone150daki ile ilgili olarak
Saint Etienne de Troyes dekann grmeye hem tek bana hem de Tolo-
meo Pelacane ile birlikte gitmisin. Ama bapiskopos vekiliyle uzun uzun
konuup tarttn halde iimize yarar bir anlama yapamadn gibi, ta ki
sz konusu piskopos vekili aleyhine papalk divanndan bir mektup temin
ederek eline verelim, onu ikna edememisin. Bu konuda unu bilmeni iste-
riz ki, sava nedeniyle o kadar sknt ektik ve ekmekteyiz ki, sz konusu
398
ORTA A DNCE VE PRAT
mektubu temin edecek vaktimiz olmad. Bu ile nefes alacak zaman bulur
bulmaz megul olacamz ve mektubu temin eder etmez sana gnderecei-
mizi bilmeni isteriz
Yine mektubundan anlyoruz ki, Orlando Bonsignora yalvarp Fran-
sadaki ortaklarna sana istediin zaman bor vermeleri iin talimat verme-
sini salamamz istiyor, bunun bizim iin mthi bir k olacan sy-
lyorsun. Bu mektubu kaleme aldmz u sralarda, Orlando Bonsignore
Sienada deil, askerle birlikte Montepulcianoda. Dndnde kendisiyle
temasa geip syleriz. steimizi yerine getireceinden eminiz
Simsar Giacomo Ubertiniye 1260 ylnn Aziz John Panayrnda geri
denmek zere 106 Poundluk Provisine sattmz de bilmeni isteriz.
Dzinesi s.33ten sattk ve demeyi aldk. Dolaysyla sen de ne zaman is-
terse Rimbotto Buonattiye deme yapacaksn. demeyi yaptn zaman
Loncaya151 kaydettirmeyi unutma
te yandan, Tuscanydeki gelimeleri de bilmeni isteriz. Dediimiz gibi
Giacomo, sava nedeniyle masraflarmz byk ve ok i var. Cebimizden
ok para kacak, ama Floransaya yle bir yenilgi yaatacaz ki, bir daha
korkmamza gerek kalmayacak. Tanr Kral Manfredi kem gzlerden korusun
ve ona uzun bir yaam bahetsin, Amin
* Medieval Trade in the Mediterranean World, pp 388-391, Columbia University Press, 1955.
Summa Theologica*
Aziz Thomas Aquinas
Ticarette Bir eyi Satn Aldndan Daha Fazlasna Satmak Yasaya
Uygun Mudur?
399
BATIYA YN VEREN METNLER
bilmediim iin, ticaret daha pahalya satmak zere ucuza almaktan baka
nedir ki, der ve ekler: Efendimizin mabetten kovduu tccarlar byle in-
sanlard. imdi, insanlar mabetten sadece gnah iledikleri iin kovulduk-
larna gre, bu tr ticaret gnahtr.
Kart gr 2: Dahas, ticari mallar satn alnan fiyatn stnde satmak
yasaya da aykrdr imdi, ayet satn aldnz bir eyi, satn aldnzdan
daha yksek bir fiyata satmsanz, onu ya gerek deerinin altnda bir fiyata
satn almsnzdr ya da deerinden dazla bir fiyata satmsnzdr. Bu g-
nah ilemeksizin yaplamaz.
Kart gr 3: Jerome der ki, fakirken zengin olan din adamndan ve
bir hiken nlenenden, vebadan kaar gibi ka. imdi, yle grnyor ki,
gnah olmas dnda, din adamlarn ticaretten meneden bir ey yok. Dola-
ysyla, ucuza alp pahallya satmak gnahtr.
Ben diyorum ki, tacirin ii alp satmak veya dei tokutur. Filozof154a
gre takas muzaaftr; biri doaldr, yani maln gerekli olduu iin bir baka
malla takas edilmesi veya yaamsal bir ihtiyac karlamak zere para kar-
l satn alnmasdr. Byle bir takas, aslda tacirin ii deil, evinin gereksi-
nimlerini karlamakla ykml bir babann veya devletin yaamsal ihtiya-
larnn tedarikinden sorumlu bir memurun iidir. Dier takas tr, yaamsal
ihtiyalar iin deil, kr yapmak zere paraya kar para veya herhangi bir
mala kar para dei tokuudur ki, Filozofa gre tacirin iidir. Makbl olan
birinci dei toku trdr, nk doal ihtiyalar karlamaya dnktr,
ama ikincisi deil, nk snrsz, sonsuz bir kazanma hrsna, agzll-
e hizmet eder. Dolaysyla, ticaretin itibarna halel getiren bir yn vardr.
Doas gerei erdemli veya zaruri bir amaca hizmet etmez. Bununla beraber,
ticaretin amac olan kazan, doas gerei erdemli ve zaruri bir sonu ama-
lamasa da, aslnda bu gnahkrla ya da ahlakszla delalet etmez; nk
zaruri, hatta ahlakl bir amaca hizmet etmek suretiyle yasaya uymamas iin
bir neden yoktur. Mesela, bir adam evini geindirmek veya muhta olanlara
yardm iin ticaret yoluyla makul bir kazan elde etmeyi hedefleyebilir; ya
da bir bakas ticareti kamuya hizmet etmek iin hedefleyebilir ve kazand
paray lkesinin yaamsal ihtiyalarn karlamak zere, mesela istihdam
iin kullanabilir.
Kart gr 1e cevap: Chrysostom kazancn nihai ama olduu bir tica-
ret trnden bahsediyor. Bu, bir adamn elindeki mal stnde hibir iyile-
tirme yapmakszn deerinden daha yksek fiyata satt durum. Mal, s-
tnde iyiletirme yaptktan sonra daha yksek fiyata satacak olsa, elde ettii
400
ORTA A DNCE VE PRAT
401
BATIYA YN VEREN METNLER
402
ORTA A DNCE VE PRAT
badete Dair*
Assisili Aziz Francis
Birader Nye. Rahip. Tanr seni kutsasn.
inde bulunduun ruh haline dair nasihatim udur: Bana bir iyilik yap
ve bunun sorumlusu keiler veya baka birileri olsa bile, sana fiziksel ola-
rak eziyet ektirecek kadar ileri gitseler bile, Tanry sevmeni zorlatran
403
BATIYA YN VEREN METNLER
eyleri dn. Byle olmak istemelisin. Bunu benim ve Tanrnn emri telak-
ki edebilirsin. Gerek itaatin bu olduundan eminim. Sana kar byle dav-
ranan insanlar sevmeli, onlardan sana Tanrnn takdir ettii ekilde dav-
ranmalar dnda hibir ey istememelisin. Onlara olan sevgini, daha iyi H-
ristiyanlar olmalarn dileyerek gsterebilirsin. Bu senin iin inzivaya ekil-
mekten daha iyi olacaktr.
Tanry ve hem Onun hem de senin hizmetkrn olan beni sevdiini,
sana yle ispatlamak isterdim: Dnyada hibir kei gnah ilememeli,
gnah ilemi olsa bile, gzlerinin iine bakarak af dilerse balanmaldr.
Balanmak istemiyorsa, ona balanmak isteyip istemediini sormalsn.
nne bin kere gelmi olsa bile, onu benden daha ok sevmelisin ki, Tanrya
yaknlasn. Bu gibi keilere acmalsn. Bunu bir kural olarak benimse ve
hamilerinin de benimsemesini sala.
Hamsin Yortusu toplantsnda, Tanrnn inayeti ve keilerin tavsiyesiy-
le, Yasann affedilmez gnaha dair tm blmlerini tek blm haline geti-
receiz. yle olacak:
ayet bir kei batan kar ve gnah ilerse, hamisine bavurmak zo-
rundadr. Onun gnah ilediini bilen dier keiler, hakknda konumak
suretiyle onu utandrmamal; ona kar anlayl olmal ve bu kardele-
rinin iine dt zaaf bir sr olarak saklamaldr. Salamlarn deil,
hastalarn hekime ihtiyac var.155 Onlarn grevi, sz konusu keii, bir
kei eliinde stlerine gndermektir. stn grevi ona sevgi ve anlayla
yaklamaktr, tpk onun yerinde olsayd kendisine davranlmasn isteye-
bilecei gibi. ayet bir kei affedilebilir nitelikte, kk bir gnah ile-
mise, bunu birader rahibe itiraf etmeli; eer rahip yok ise, kendisini g-
nah karmak suretiyle kutsiyet iinde aklayp balayacak olan bir rahip
buluncaya dek, bir dier keie itiraf etmelidir. Keilerin kefaret detme
yetkisi yoktur, nasihat etmekle yetinmelidirler. Git artk, bundan sonra
gnah ileme.156
404
ORTA A DNCE VE PRAT
TANRIYA VG
405
BATIYA YN VEREN METNLER
Piers Plowman*
William Langland
NSZ
406
ORTA A DNCE VE PRAT
407
BATIYA YN VEREN METNLER
408
ORTA A DNCE VE PRAT
409
BATIYA YN VEREN METNLER
410
Batya Yn Verenler
411
BATIYA YN VEREN METNLER
412