You are on page 1of 14

RADE ZGRLNE GR AISINDAN BEN NSI

Prof. Dr. Yasemin Ikta*

I- Ontolojik Giri in Zemin


A. Benin ns
Varlk sorunu ilk felsefi sorundur. Felsefe aslnda mutlak varln nelii
hakkndaki soru ile balar. rnein Aristo felsefeyi, varl var olduu biimde
incelemek olarak tanmlamtr. Varlk ve varln adlandrlmas ile balayan
snflandrmalar var olanda ortak olann ne olduunu bulmaya ynelmektedir1.
Aristotelesi balamda varl varlk olarak ele almak olarak tarif edilen metafi-
zik, lkada ontoloji, Ortaada daha ok teoloji, yirminci yzylda ise varo-
lusal bir adan ele alnmaktayd.
Epistemolojik adan karmak bir hle gelmi olan varlk zneden veya
ynelinen nesneden yola klarak aklanabilir. Klasik yaklamda balama
noktas olarak dnyorum, yleyse varm ilkesi kabul edilebilir. Descartes
varlk anlay ben varm ifadesindeki varn olu biimini aklamamtr.
Dier taraftan eyler ve nesneler araclyla var aratranlar ontolojik bir
tutum almaktan ok ontik bir tutumla konuya yaklamlardr. nk ontik
varlk, ontoloji ise var olmaktr. Varlk nedir sorusundan ok, var olan nesneler
ve objeler nelerdir sorusunun daha anlaml olaca dnlmtr. Bu soru ile
varlk nesnelerden ayrlrken varolu da zden ayrlm olur. Platoncu idealar
ve grnr dnya ayrm gibi bir ayrm ortaya kar2 Varln her alannda ol-
duu gibi insann ne olduuna ilikin soru da kurucu niteliktedir. yi, kt ve
adalet ilikisi zerinden yaplacak deerlendirme iin insann ontolojik tasviri
bir gereklilik hlini alr.
Sorunun bir dier boyutunu ise varln var olup olmad problemi
olarak tanmlayabiliriz. Yokluk zerinde dnmek felsefi sorun yaratt iin
daha dorusu Thalesin syleyii ile Hiten hibir ey meydana gelmeyecei
iin bir tarafa braklmtr. Giderek felsefede varlk-yokluk tartmas olu
hline odaklanarak almtr. Konu gnmzde de varlk zerinden tartlr.
Bilginin var olana ilikin olduu aktr. Bu varolu maddi veya manevi
olabilir. nsann bilgisi var olann nitelii ile balar. Bu bilgi edinme sistematik
ve konu ile ilgili uygun yntemlerle yaplyorsa bilim adn alr. Felsefi adan
ise bilgi varln bir btn olarak incelenmesidir. Felsefenin bu btnletirici

*stanbul niversitesi Hukuk Fakltesi, Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi ABD.


1 Bu sorun ontoloji ismini 17. yy. civarnda alr. 19. yy. ise ayn sorunun Nikolai
Hartmann tarafndan yeni ontoloji isminin verilmesiyle yeni bir noktaya ulamtr.
Kantn kurgusu ile Hartmannn ontoloji ve fenomenoloji balantsn ortaya koymas
yeni ontolojiyi dourmutur.
2 Heidegger zn varolutan ncelii ile bu soruyu ekillendirir. O da ontoloji ile temel

ontoloji (fundemental ontology) arasnda ayrm yapmtr. Dnyadaki gerek nesneler


tek tek ontik nesnelerdir. Felsefenin amac onlarla ilgili deildir. Varlk kategorik bir
dnce ile de kavranamaz.
74 Yasemin Ikta (HFM C. LXXII, S. 1, s. 73-86, 2014)

tutumu ile bilimin sistematik olarak ayrtrlm ve srekli yeniden snama-


larla salamlatrlan yml bilgisine karn felsefe varlk alann birletir-
meye alr. Felsefede varlk, var olann son grnmdr. Bu nedenle ona
atfedilen metafizik isimleri hak eder. Platonun eidosu, Aristotelesin z ve
formu, Kantn Ding an sichi, Hegelin Objektiv geist bu nitelii tar.
Bir baka boyut ise varl bilen sjenin neliidir. Bu sje insandr. Var-
lk iinde insann nelii sorunu eitli biimlerde cevaplanabilir; ancak
Hartmann varlk katmanlar ile ilgili cansz varlklar, canllar ve insana giden
bir sralama sunar. Nihayetinde varlk iindeki yerini nitelendiren insandr. Bu
katmanlar var olan her eyin insan zihninin rn olduu, dnce dnda
hibir varln olamayaca biiminde bir sbjektif idealizme kadar gtrle-
bilmektedir. Bu tartmann boyutu konuyu aacaktr. Ancak insann kendini
varlk alan iinde konumlandrrken, Tanr-insan-dier canllar ayrmn temel
alacaz. Ben insnda epistemolojik giri yaplacaksa bunun iinde u ay-
rm ortaya koymak gerekiyor. Bilme eyleminde bilen olarak sje ile bilme
eyleminin konusu olarak obje yani bilinen eyin, nesnenin varl gerekir. Bir
btn olarak insann obje niteliine getirilebilmesi yani tinin de bilme eylemine
dhil edilmesi asndan metodolojik bir sorun vardr. Buna gre bilen ile bili-
nenin birbirine indirgenmesi zdelik yasas asndan sorunludur. Bir eyin
ayn zamanda hem kendi hem de kendinden baka bir ey olmas konusu z-
delik yasas gerei olanakszdr. Bu sorunu imdilik sadece tespit etmekle
yetineceim. Ayrca merkeze Kant alacam. Bilgi konusunda Kanta kadar
bat felsefe tarihinde iki gl eksenin varln saptamak ok kolaydr. Rasyo-
nellik, bilgi edinme srecinde ampirik deneyimi dlamaktadr. Dier yandan
ampirizm ise bilgi edinmede biricik kaynak olarak deneyi gsterir. Bu iki farkl
ekseni birletiren de Saf Akln Eletirisi ile Kanttr3. Kant bu iki yolu Hume
etkisi ile birletirebildiini de beyan etmitir. Ksacas, Kant a posteriori yarg-
lar sadece deneyimle elde edilen bilgiler olarak belirtirken ikin zorunluluk
karakterine sahip ak ve kesin olan evrensel yarglar a priori olarak isimlendi-
rir4. Kant ilgisini, iinde eyleyen zneye yneltmitir. Ancak bu zne genel
olarak znedir.
Genel olarak bilme olanana sahip insann kendini in srecinde bilgi
ve deerler alan iindeki antropolojisi deerleri seme asndan olanaklln
gsterir. nsan neyi seecektir? Deeri olan yani ahlki adan stn olan de-
eri seebilir. Burada bilmenin rolnn de aklanmas gerekir. Ahlksal va-
rolu olarak deerli olann seilmesinde l, kendini adama ve denge ara-
sndaki bir gidip-gelme ile karakterize edilir. Ahlksal yaam biiminin Kanttan
itibaren egemen olan akldan yansyan hmanizm olduunu syleyebiliriz.
nk artk varolu aamasnda birey yalnz kendisi iin deil ama herkes iin
en iyi olan dnerek eyler. Yani yle davran ki istediin her zaman iin ev-
rensel bir yasa olarak kabul edilebilsin. Kant bu ilkenin rasyonel davranmann
tek yolu olduunu belirtir. kinci ilke ise dierlerini hibir zaman ara olarak
deil, ama her zaman ama olarak gr.dr. Kantn uzay-zaman ve dier kate-
gorilerin tm insanlarda a priori olarak mevcudiyetine yapt vurgu nemlidir.
Bir zne olarak insan fenomenal dnya ile hakknda bilgi edinemeyeceimiz

3 Takiyettin Mengolu, Kant ve Schelerde nsan Problemi: Felsefi Antropoloji in


Kritik Bir Hazrlk, 2. bs, stanbul, stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar,
1969, s.40 vd.
4 Yasemin Ikta, Hukuk Felsefesi, 2. bs, stanbul, Filiz Kitabevi, 2006, s.184 vd.
rade zgrlne Giri Asndan Ben ns 75

numenal dnya arasndaki ayrm da transandantal diyalektiki ekillendirir.


Numenal evren zihnin kurduu bir idealdir. Bilgi bylece kategoriler araclyla
fenomenal alanda, kurgusal olarak da akli dzeyde numenal alanda ortaya -
kar. nk bilginin her iki biimde ortaya k iin a priori koullara dou-
tan sahip, evrensel ve akl sahibi bir zne gerekir5. Buradaki znenin zgrl
hibir determinizme tabi olmamak anlamnda deildir. zgrlk ancak salt
pratik akln verili yasalarna uyulursa mmkndr. Buradaki paradoks ancak
insann otonomisi ile alabilir. Kantta otonomi, istencin kendi kendine yasa
koymasdr. Ayrca zgr irade ile ahlk kurallarna bal olma iradesi de ayn
eydir. Bir baka nemli konu olarak ahlki eylemler alanndaki zgrlk de
salt pratik akln ahlk yasas olan kesin buyrukla ilgilidir.
Kant insan sadece evresindekileri kavrayp onlar hakknda teoriler ku-
ran teorik akla sahip bir varlk olarak tanmlamakla yetinmez. Tanmn ekleri
vardr. nsan ayn zamanda ne yapmas gerektii hakkndaki bilgiye de sahiptir
yani salt pratik akln da sahibidir. Bu nedenle davranta bulunur. Davran
yani eylemin konu alan etiktir. Kant bir ahlk metafiziinin de peindedir.
Zaten yazdklarndan da bu sorularn cevabn aradn grebiliriz. Ahlk Meta-
fiziinin Temellendirilmesi (1785) ve Pratik Akln Eletirisi (1788) ile salt pratik
akln, istek ve arzular ve deneyden gelmeyen a priori ilkleri ynettiini ortaya
koymak istemitir. Pratik akl ayn zamanda sentetik a priori ilkeyi yani irade-
nin kendi kendisini yneten kanunlar da belirleyecektir. nsann zne olarak
deeri kategorik emperatiflere uygun davranmas ile ortaya kar. nsann zne
olarak ins otonomi ve salt pratik aklla balantldr. Kant insan zihninden
bamsz bir gerek ve nesnel dnya vardr, diyor. Ancak insan onu tam gerek
ekliyle deil, alglayabildii kadar bilebilir. Snr numene ilikindir. nk
daha nce de belirttiimiz gibi, insan, fenomenleri (grngler) bilebilir, nu-
meni (z) ise bilemez.
Kantn ahlk temellendirme sorunsalna girite de zgrlk kavram
kurucu niteliktedir. Kantn eserlerini gzden geirdiimizde otonomi, ampirik
zgrlk, akn zgrlk, kendiliindenlik ve postulat olarak zgrlk eitle-
rinden farkllatrarak bahsettiini grrz. Her bir zgrlk tanm znenin
insna farkl alardan kurucu etki oluturur. Kantn bu tutumu ile mutlu-
luk ve fayda ahlkna karn insann rasyonel ahlklln ncelediini anlarz.
Neden-sonu ilikisi iinde ekillenen olaylar dnyasnda zgrlk yok-
tur; zorunluluk vardr. Oysa dnlr dnyada da yani numende ise zgr-
lk bulunabilir. zgrln bu dar alandaki varln ikili bir ayrmla temel-
lendiriyor Kant: Negatif zgrlk ve pozitif zgrlk.
- Negatif zgrlk kuralsz davrantr ve Kant bunu dlar.
- Pozitif zgrlk ise kurala uymadr. Hangi kurala uyulacaktr? Kant,
salt pratik akln kendi numenal yasalar olarak olmas gerekeni gsteren yasa-
lara uymalsn demektedir.
Kant, insann niyet ve davranlarnda ortaya kan ve hibir arta bal
olmayan bu olmas gereken hakkndaki bilgiyi akln varlk yapsndaki en derin
ve gl anlam olarak tanmlar. Salt pratik akln bu kategorik buyruklarna
uygun eylem, insann amac olarak da belirleyicidir.
Kant burada bir evirtim yaparak zgr olduumuz iin sorumlu olmad-
mz aksine sorumlu olduumuz iin zgr olduumuzu savunmaktadr. Bu

5 Ikta, Hukuk Felsefesi, s.186 vd.


76 Yasemin Ikta (HFM C. LXXII, S. 1, s. 73-86, 2014)

klasik yaklamdan kesinlikle farkldr. zgrlk, metafizik bir sorundur. So-


rumluluk ise davranla gerekleir. Bu nedenle sorumlu olduumuz iin zgr
olduumuzu sylemek birok sorunun zm iin nemli bir imkn yarat-
mtr.
Ahlk yasas insanda verilidir. nsan eylem alannda numenal adan
salt pratik akla ilikin grevleri stlenir; bu anlamda znedir ve kutsaldr. Y-
nelimini bilgi ile ekillendirir ve kendi imknlarn tanmlar.
Kantn Saf Akln Eletirisinde cevabn arad temel soru:
- Neyi bilebilirim?
- Neyi yapabilirim?
- Neyi umabilirim, sorulardr.
Sorularn sorulu sras da anlamldr. Kant konunun epistemolojik te-
melinden balar. Bu balang itilip kaklmakta olan metafizik bir refleksi de
gerekli klar. Yani, insan bilebilir mi? Kant geleneksel metafizik kabullerle bu
soruyu cevaplandrmtr6.
Hi phesiz bir ben in edilecekse zgrln nedensellikle ilikisi ve
doadaki nedensellikler (ampirizm tezi) dnda insana hibir seenek kalmad-
nn kabul ile insann btn ile zgr olduu tezleri ayr ayr savunulabilir.
Kant kozmolojik zgrlk ile pratik zgrl birbirinden ayrarak soruyu ce-
vaplandrr. Kozmolojik yani akn zgrlk ortaya yeni bir durum kararak
bir sre balatr. Pratik zgrlk ise failin yani eyleyenin durumudur. Pratik
zgrlk sayesinde yaptklarmzn sorumluluunu tarz. nsann ampirik
yannda bir zgrl yoktur; doaya tabidir, ancak numenal alana tabi olan
akln yasalar insan zorlamaz, baz eylerin yaplmasn veya yaplmamasn
emreder. te insan bu emre uyup uymamakta zgrdr7. Dolaysyla ahlkn
temelini oluturan irade zgrl ancak pratik alanda ispat edilebilir ve varlk
bulabilir8.

6 Genel cevab, insann bilebilir olduudur. Ancak insann nasl bilebildii sorusunun
cevabndaki gl dlamtr. Yani sentetik a priori yarglarn kendinde gereklii
yoktur. Bilginin zorunlu olarak tabi olduu a priori artlarn formu vardr: Duyula-
rmzn n koulu olan formlar, anlama yetisi formlar ve akln formlar. Duyularn
formlar uzay ve zaman, bilginin formlar ise kategorilerdir. Kategoriler ise nitelik, nice-
lik, ilikisellik ve modelitedir. Akln formlar ise idelerdir: Dnen znenin mutlak bir-
lii olarak ruh, grngler alanndaki koullar dizisinin mutlak birlii olarak cosmos ve
dncenin btn nesnelerinin mutlak birlii olarak Tanrdr. Bu alanlar numenaldir
ve bilgi alanmzn dndadr.
Rasyonel kozmoloji olarak isimlendirdii alanda ortaya kan antinomiler ile de rasyo-
nel ve ampirist dnrlerin aklama emalarndan oluturur.
- Evrenin snrsz veya snrl olduu,
- Tzn blnebilecei veya blnemeyecei
- zgrln olmad veya olduu
Evrende zorunlu bir varln olduu veya olmad antinomilerinin iinde zellikle
nc antinomi konumuz asndan nemlidir.
7 Bedia Akarsu, Immanuel Kantn Ahlk Felsefesi, stanbul, nklp Yaynlar, 1999,

s.50 vd.
8 Kantn Ahlk Metafiziinin Temellendirilmesinde almann blm balklar yol

gstericidir. lk olarak ele ald ahlka ilikin sradan akl bilgisinden felsefi olana ge-
ite iyi niyet tanm yapar. Ahlki deer, sadece edimlerle ifade edilen istemin znel
prensibinde sakldr. Ahlk Metafiziinin Temellendirilmesinde ikinci balk olarak de-
neyden bamsz ahlk ilkelerinin olup olmad sorusuna cevap aramtr. Bu sorunun
rade zgrlne Giri Asndan Ben ns 77

Kant iradenin ilkesini zerklik olarak saptar. Eer iradenin belirledii


yasalardan baka yasalarla eylemde bulunma sz konusu ise zerklik olmaya-
caktr. Burada bir otonomi deil, heteronomi sz konusu olacaktr. Her trl
heteronom yasa koyma Kant tarafndan reddedilir; nk fenomenal dnyada
zaten bir yasa konulamaz. Burada hlen u sorunun cevabn verememi du-
rumdayz:
nsann otonom olarak yasay belirlemesi ile bu belirlenen yasann ayn
zamanda evrensel bir yasa olmas arasnda nasl bir ba vardr?
Bu soruyu cevaplandrmadan nce tekrar insana ilikin bir tanm ver-
mek gerekir.
Kant insan yatknlk ile tanmlar:
- Canl bir organizma olarak hayvanla yatknlk,
- Hem canl hem akl sahibi olarak insanla yatknlk,
- Hem akl sahibi hem de sorumluluk sahibi olarak kii olmaya yatknlk.
Kanta gre insan dier canllardan ayran, kendi koyduu buyruklara
bilinle uyabilmesi ve sonularndan sorumlu olmasdr. Ahlksal anlamda iyi,
akla dayanarak kendisinin belirledii ve genel ilke olarak geerli olabilecek ku-
rallara uymadr. Bu ilke insann ama olarak kabuln de ngrr; nk
akla dayal olma insan iin ldr. Demek ki insan ontik varl, akl sahip-
lii ve sorumluluu ile bir btndr9.
Bir baka nemli odak olarak benin insnda M. Schelerden sz etme
zorunluluu vardr. Schelerin felsefesinde tek bir sorun vardr: nsan. Scheler
akla ek olarak tin kavramn da insan tanmna sokar. Kii olarak insan, tin
taycsdr. Scheler, Kant ahlkn bir dev ahlk olduu iin formalizm a-
sndan eletirerek gelitirmek istemitir. nl kitab Formalismus in der Ethik
und die Materiale Wertethikde10 bu eletiriyi vurgular. Scheler dnyaya sevgi ile
ynelen, dayanmac bir tutumla kendi iine ekilmekten vazgeerek toplum-
sal yn de hesaba katan bir iyi tarifi vermektedir. Hristiyan dnya gr ile
bu tutum arasndaki benzerlik ve baz dier alardan N. Hartmann Ethikte
Scheleri eletirir. Ancak tinin ben insndaki ilevi asndan Hartmann ve
Schelerin grleri birbiri ile rtr. Her iki dnrn, zellikle benin
ins konusunda birbirlerini derinden etkilediini biliyoruz.
Schelerin ilk tespitleri tpk Kant gibi insann doas ile olan zorunluluk
ilikisidir. nsan hayat vital ve psikolojik yasalara baldr; buna ramen insan
iin dar bir alanda karar verme zgrl yine de vardr. Kii, tinin ortaya
kt bir edim-odadr. Edim, yani akt bir olutur11. Bu olu (Vollzug) ie d-
nk veya da dnk olarak gerekleebilir12. Ayrca kii ne sadece bilme edi-
minde bulunan, i d alg edimi sahibi ne de salt isten edimi sahibidir13.

cevab iin koullu buyruklar ve kesin buyruklar alannn ayrtrlmas gerekir. Kesin
buyruk tanmlanp ortaya konulur. Buna gre dev ahlk ile evrensel yasaya evrilebi-
lirlik kesin buyruun ieriidir.
9 Immanuel Kant, Ahlk Metafiziinin Temellendirilmesi, ev. oanna Kuuradi, An-

kara, Trkiye Felsefe Kurumu Yaynlar, 1995, s.9


10 Max Scheler, Formalismus in der Ethik und die materiale Wertethik, Band 2, 12.

Auf, Bern, 1989.


11 Scheler, Formalismus in der Ethik und die materiale Wertethik, s.390 vd.

12 Scheler, Formalismus in der Ethik und die materiale Wertethik, s.392.

13 Scheler, Formalismus in der Ethik und die materiale Wertethik, s.394.


78 Yasemin Ikta (HFM C. LXXII, S. 1, s. 73-86, 2014)

Kii, eitli tarzlarda zleri olan edimlerin kendisinin de bir z olan ve


her trl ayrtrmalardan nce gelen, somut bir varlk-birliidir14. Kii olmak
iin sadece insan olmak yetmez, belli baz zellikler de tanmaldr. rnein,
normal, ergin, kendine ve bedenine egemen, sorumluluk sahibi olmak gerekir.
Bunlar ancak otonomi ile kiiliin bir yklemi olarak tezahr eder. Otonomi
kiinin ahlksal varln gsterir. Ancak yine de iyi ve kt ahlksal bir deer
olarak otonomiden bamszdr. Kanttan, akl sahibi zgr ve sorumlu insan
tanmn, Schelerden ise insann bir edim oda oluunu alyoruz.
Burada belki bir geri gidi saylabilecek ama bence benin insnda
nemli bulduum Fichteye bakmalyz. J. G. Fichte (1762-1814) Alman idea-
lizminin en nemli temsilcilerindendir. Felsefe alanna olan katks kadar yaa-
d dnemdeki aktif politik tutumu ile de ilgin bir ahsiyettir. Fichtenin Kant
ile olan ilikisi de ok nemlidir. Ya Kanttan kk olmasna ramen ayn
dnemde felsefe yapmlar ve tanklk kurmulardr15. Fichte romatizm akm
iinde varlk bulmutur. Almanya Jenada bir grup gen air ve dnrn
kendilerine verdikleri ad olarak Romantizm var olana hznl bir bak olarak
deerlendirilebilecei kadar gl aydnlanma geleneinin kat tutumunu yu-
muatan bir ton olarak da ele alnabilir16. Nicolai Hartmannn romantizmi ken-
dine zg bir yaam tarz olarak tanmlamas (Eine Lebensstimmung eigener
Art) bu balamda anlamldr. Romantizm ahlk anlaynda Kant dev yakla-
mnn yerini kiiliin, daha doru ifade ile ahsiyetin aldn gryoruz. ah-
siyet olmas gereken deil olan bir ey olarak tanmlanr. Romantizmde ahsiyet
insann birlikte var olmas ile ilgili ynleri arkadalk, dostluk, evlilik, ak
iinde tanmlanmtr.
Fichte, ister biim ister ierik olsun bilgilerin benlikten ktn syler.
Bu, hi phesiz, sbjektif idealizmdir17. Fichte benin tz olduunu belirtir.

14 Bedia Akarsu, Kii Kavram ve nsan Olma Sorunu, stanbul, nklp Yaynlar, s.34.
15 Fichtenin nl Kritik aller Offenbarung (Btnsel Vahyin Kritii) adl kitabn farkl
biri isimle yazdnda kitap Kanttan beklenen din felsefesi kitab sanlmtr. Kant ki-
tabn kendisine deil Fichteye ait olduunu kamuoyuna ahsen duyurmutur. Bu b-
yk bir iltifat olarak anlalabilir; ancak ayn zamanda Fichte Kanta ynelik nemli
eletirilerde de bulunmutur.
16 nl dergileri Athenumda gl eletiriler yazmlardr. Amalarn Friedrich

Schlegel; Hayal gcne ekilen setleri ykmak, edebi trlerin kesin snrlarla birbirinden
ayrlmasn nlemek, hayat sanat sayesinde edebiletirmek, ksaca akla yeniden ve
tm boyutlar ile bakmaktr eklinde ifade eder (ki nemli romantik olan Friedrich
Schlegel [1767-1845] ile kardei Wilhelm Schlegel [1769-1850] eitli farkl kltrlere
gsterdikleri ilgi ile de edebiyat tarihi asndan nem tarlar. Dnya edebiyat kav-
ramn ekillendirmilerdir). nc romantikler, gen romantikler ve jena romantikleri
olarak dnemlere de ayrlabilen romantik akm asl etkisini edebiyatta yaratmtr. Ta-
biata, hayal gcne, duygulara, dehaya akl d alana ve bireycilie doru bir eilim
olarak aydnlanmann kar kutbunu oluturduu dnlr. Fransz htilali sonras
birok beklentinin karlanmamasnn yaratt hayal krkl ve ortaya kan baskc
ynetim bu akmn mecrasdr. Karakter olarak hassasiyet, gnl gen olma, hzn ve
huzursuzluk, hayal gc gibi naif deerlerle tanmlanmlardr. Duygu, dnceden
stn tutulur; iir ve airane duru yceltilir; i dnya merkezi konudur. Yaam ak,
duygu durumu kadar lm de bir romantizm konusu olarak ilgi ekicidir (Johann
Gottlieb Fichte, Von der physischen Mglichkeit einer Offenbarung www.zeno.org/
nid/20009167013 [11.06.2012]).
17 Schelling, Fichtenin idealizmini zne temelli olduu iin eletirir; o, znenin oluu-

munu doaya balar. Bu nedenle onun idealizmi realist idealizm olarak adlandrlr.
rade zgrlne Giri Asndan Ben ns 79

Fichtenin tz anlay, kendisinden sonra gelen Alman idealizmi iin de nemli


bir dnm noktasdr. Fichte ben kavramn bazen mutlak ve genel anlamda
bazen de zel ve snrl anlamda ele almtr. Bu farkllk ciddi anlam kaymala-
rna yol amaktadr.
Fichteye gre varlk ve epistemolojik adan diyalektik srete ben kav-
ram u nemli ayrmlar gz nnde tutularak irdelenir:

Tez Antitez Sentez


Das Ich Das Nicht-Ich Obsolutes Ich
(Ben) (Ben Olmayan) (Mutlak Ben)
zdelik lkesi elimezlik lkesi Tez-Antitez Birleimi

Gereklik Kategorisi Olumsuzlama Kategorisi Snrlama Kategorisi


(Kategorie der Realitt) (Kategorie der Negation) (Kategorie der Limitation)

nsann ahlki varlk oluundan yola klmaldr. Varlk olarak ben te-
orik, iradi ve pratik olarak kendini gsterir. Benin ilk ilevi kendini anlamas
yani kendi olandan, kendi olmayan ayrabilmesidir. Ben ayn zamanda bir
tezdir. Yani bir fikir olarak tanyan bilen bir nesne olarak ben olmayan
(Nicht-Ich) bilir. Ben olan dndaki her ey ayn zamanda bir snrlamadr.
Ben olma bir faaliyette bulunmadr. Ama ben ile ben olamayan arasn-
daki senteze yani mutlak bene ulamadr. Fichtede benin mahiyeti faaliyet-
tir yani eksiksiz bilgi, kusursuz ahlk ve sonsuzda yer almadr18. Bylece
Fichtenin yaamn amacnn, ahlki zgrl gerekletirmek urunda dur-
madan almak olarak tanmladn gryoruz19.

B. Bir Gebe Olarak Ben: Benin Ykm


Hegel Tinin Fenomenolojisinde her eyin zaman iinde kendisinden fark-
llap tekine dntn, baka bir syleyile, her eyin tekisini kendi
iinde barndrdn ve olu sreci iinde tekinin dsallaarak znenin kendi-
sine dneceini belirtiyor. Bu, Kantn benin kendisini zne olarak katego-
rik emperatifle tarifi ve kendi oluundan sorumluluu dncesinin reddidir.
Biri speklatif idealizm, dieri ise transandantal idealizmdir. te bu iki farkl

Hegel bu dnceyi bir adm daha ileri gtrerek dnce ile varln birliini belirtir.
Akln farkl ekillenimleri olarak dnce ve varlk birbirini besler. Duyumlar insan
oyalar, geree ulatrmaz (Gl Ateolu, Fichtenin Wissenschaftslehre Eseri ze-
rine, Felsefe Tartmalar, S.3, stanbul, Boazii niversitesi Yaynlar, 2004, s.34).
18 Gl Ateolu, Alman dealizmi I Fichte, Ed. Eyp Ali Klaslan, Gl Ateolu,

Ankara, Dou-Bat Yaynlar, 2006, s.112.


19 Ayn ekilde dier nemli bir Romantik Schelling ilgisini kutupluluk (polaritt) kavra-

mna yneltmitir. Beden-ruh, zgrlk-zorunluluk, ideal olan-gereklik gibi kavram-


larla bir sisteme, bir senteze nasl ulalabilecei zerinde dnyordu. Romantiklerin
sorunu alglama biimi Kant idealizmi ile Spinozann realizmini bir arada kullanarak
bir senteze ulaabilmektir. nk insan ben bilincine ulat lde evrenin bir varl
olduuna da bilinlenir. Bu balamda en yksek ahlki amaca tabiat ile ruhun gerek
ile idealin birliine ynelmesidir.
80 Yasemin Ikta (HFM C. LXXII, S. 1, s. 73-86, 2014)

tespitin tam orta noktasna koyabileceimiz Schelling kendinde eyi akn ol-
mayan bir dar ile ikin olmayan bir ieri arasnda tanmlar. Belki de tran-
sandantal materyalizm isimlendirmesini verebileceimiz bu tutum akln doa
tarafndan oluturulduunu fakat ayn akln ayn zamanda doay oluturdu-
unu belirtmektir20.
Gereklik, temelde insan ruhuna benzeyen canl bir sretir. Srf bu ne-
denle bile doa sadece iradeye kar koyan l, mekanik bir dzen deildir. Biz
doay anlayabiliriz; nk, doann bizimle yaknl vardr. Bilinsizlikten
bilince doru gelien ve nihai amac, insann kendi kendisini btn boyutla-
ryla kavrad amal bir varlktr. Sorunsuz bir dnyada felsefeye de gerek
yoktur. nsan d dnya ile elikiye girdiinde felsefeye de adm atlm olur.
Schellingin bu problematik tutumu modern-modern olmayan ayrmna ilikin
tespiti ile de bugnk sorunlar asndan nemli birok ipucuna iaret etmek-
tedir21.
Ovidiusun metaforu ile insann biiminin evrenin bir resmi olduunu
tekrarlar.
Os homini sublime dedit, caelumque tueri,
Jussit, et erectos ad sidera tollere vultus
Tanr insana yukarya da evirebilecei bir yz verdi
Dik dursun ve ban gklere de ykseltsin diye
nsan, ban ge evirdiinde de kendi vicdann grecektir. Bilmeyi is-
temektedir. Schelling de bilgelik istemi olan eyin Nietzschede st-insan ve g
istemine dntn gryoruz. Oysa Schelling bilgelik istemini doruluk,
iyilik ve estetik deer olan gzelliin birliini anlamak iin talep etmitir.
Nietzsche, Ecce Homonun ilk alt bal olarak kii nasl kendisi olur?
sorusunu yneltmitir. Soru nemlidir ve glkler arzeder. Byk bir isel
mcadele ile kii kendini in edecektir. Batnn kurucu ve gl sesi olarak
Sokratik dnce ile balatlacak evrenselci anlaya kar bir muhalif ses ola-
rak Nietzsche farkllklar aynlklar iinde eriten ve kle ruhlar yarattn be-
lirttii bu tutumu reddeder. Nietzsche yerleik deerleri ykar; onun amac de-
erlerin yeniden deerlendirilmesidir. Kiinin kendisini bakasnn bak a-
sndan deerlendirmesinin yanlln vurgular ve kiiyi kendi ile ler. Ni-
etzschede kii kendini tanmlamak iin ne dmana ne de dsal bir referansa
ihtiya duyar. Ne evrenselletirici ne de zc ahlk anlaylar onun aray iin
cevap oluturamaz.
Ahlkn Soyktnn nsznde kendisinin ahlkn kkeni konu-
sunda hipotezler kurmak gibi bir gayreti olmadn ve ilgisini ahlkn deeri
konusuna ynelttiini syleyerek sorunun odan deitirmitir.
Modern rasyonel dnce insann ve tarihin anlaml olduu, akl aracl-
yla adil bir dnyann kurulabilecei inanc Nietzsche ile esasl bir darbe al-
mtr. nk Nietzsche, insann iinde bulunduu durumun, sama, bln-
m ve ktcl olduuna ilikin gl argmanlar sunar. Sonu, hayal krkl-
dr. kinci dnya sava ve ktlk de bu hayal krklna tuz biber ekmi-
tir. Sonu, zne merkezli rasyonel dnya anlaylarnn yklmasdr. zne,

20 Devin Zane Shaw, Freedom and Nature in Schellings Philosophy of Art, New York,
Continuum Studies in Philosophy, 2010, s.27 vd.
21 mer Naci Soykan, Schelling: Yaam, Felsefesi, Yaptlar, stanbul, MVT Yaynlar,

2006, s.17.
rade zgrlne Giri Asndan Ben ns 81

Deleuzen dedii gibi, yaad yerde gebe, kksz ve mutsuz bir modern
zaman srgndr. Nietzschenin akademik felsefe slubunu yerle bir eden
tutumu, tartmasz cevabnn verildii sanlan tm sorular, bilinmeyen ala-
nna tayarak yeniden sorgulama gereksinimi dourmutur. Gebeye tutu-
nacak bir kurtarlm alan da braklmamtr.
Teodise (ktlk problemi) Nietzsche ile sorun olmaktan km, daha
byk bir sorun olan insan nedir sorusuna eklemlenmitir. Nietzschenin
meydan okumas Nietzsche ile birlikte insann Tanr ile olan diyalektik ilikisi-
nin kesilmesi, yani Tanrnn lm ile insan hilikle yz yze kalmaktadr.
Aydnlanma dncesinin tehlikeli bir illzyon olduuna ilikin kabul hi p-
hesiz umutsuz bir tasvirdir. Bir baka umutsuzluk oda ise hn ve ahlki
tutum alma ile ilgilidir. Scheler Nietzscheden dn ald hn (resentinment)
kavram ile ahlki tasavvuru ters yz etmitir. Hn, ileci ahlk dourmutur.
Nietzschenin sorunu, insan olmann ne anlama geldiine ilikindir. Nietzsche
de ahlk, yaam fenomenlerinin ortaya kt tahakkm ilikilerinin re-
tisi olarak tanmlayarak ii daha da yokua srmtr.
Nietzsche, Kantn dnyaya ilikin deneyimlerimizi anlalr ve hesapla-
nabilir klma amacyla dnyaya kategoriler araclyla anlayabildiimize ilikin
kabuln, sahip olunan kavram ve yarglarn hakikate ulamamz salaya-
ca bilgisini tm ile reddeder22. Hakikat, bulunacak ya da kefedilecek bir
ey deildir. nk hakikat yaratlmas gereken ve bir srecin ismi olabilecek
eydir. Hakikat iktidar istencinin dile gelmi hlidir. Bu tasvir Kantn sentetik
a priori nermelere ilikin olasl sorgulad noktaya denk der. Nietzsche
rasyonel akl yrtmenin yerine psikolojik bir soru neriyor: Byle yarglara
neden inanmak zorunda olalm?

C. Benin Yeniden ns
Etik, Yunancada iyi bir varolu tarz anlamnda kullanlrd. Yani pratik
varoluu anlatr. Bu nedenle etie uygun davranan kendi sorumluluunda
olanlarla olmayanlar ayrt edebilen, iradesini kendi sorumluluklaryla snrla-
yan, geri kalan eylere de etkilenmeksizin tahamml eden kiidir. Kanta kadar
byle sren durum, Kant ile birlikle teorik akldan ayr pratik aklla e anlaml
kullanlmtr.
Tekrar Kant'a dnersek, Kant'n etiini yarglama etii olarak isimlendi-
rebiliriz. Gnmzde etik, olup bitenlerle nasl iliki kurduumuzu belirler.
Bu belirlenimler tarihsel ak iinde insan haklar etii, teknik baz durumlarda
biyo-etik vb. isimleri alr. imdi artk, ok sayda kuruma dnm etik tasa-
rm alanlarnn varl, bizi daha ahlkl m klyor sorusu da sorulabilir. Niha-
yetinde ulusal etik komisyonlar, meslek etii kurallar, uluslararas insan
haklar etii gibi isimlendirmeler konunun dallanp budaklandn aka gs-
termektedir23.
Badiou bu karmaadan k iin, etik kavramn yeniden tanmlayarak
vicdan sahibi muhafazakrln yerine oul hakikatlerle ilgili hle getirmeyi

22 Keith Ansell-Pearson, Kusursuz Nihilist, ev. Cem Soydemir, stanbul, Ayrnt Yayn-
lar, 2011, s.34.
23 Alain Badiou, Etik: Ktlk Kavray zerine Bir Deneme, ev. Tuncay Birkan, 2.

bs, stanbul, Metis Yaynlar, 2006, s.18.


82 Yasemin Ikta (HFM C. LXXII, S. 1, s. 73-86, 2014)

nermitir. Bu, sata karlan insan haklar etii anlayndan bambaka bir
eydir24.
Demek ki, yeni artlar gz nnde tutarak deerlerle ilikisini kurmada
zneye yeni bir yol ama ihtiyac vardr.

II- Dividual
Benlik, kendi iin iyi olduunu saptad eye kendini nasl balar? Ana
sorun budur. Adalet, grev, ykmllk gibi alanlarn hepsindeki gerekle-
tirme bu sorunun cevabna balanabilir. Bu tespitleri etik deneyim bal
altnda ele alabiliriz.
Etik deneyim benin ins ile ortaya kan olanaklarca ortaya konula-
bilir. Bu blmn bal olarak belirlenen dividual aslnda Critchleynin
individual terimini bozarak oluturduu bir terimdir. Blnm, yarlm ba-
lantl paralar anlamnn yaratt metaforu ben de ok beeniyorum.
Blnm olarak ben, etiin talebi ile bu talebi karlama glkleri
iinde bulunan bireyi anlatmaktadr25. Etiin znesi olarak ben iselletiril-
mi olan deere ve bu deerin yaratt sadakat duygusu ile yaam koullar
arasndaki gerilime ynelmedir.
Bireyin iindeki blnmlk gibi teki benlerle ilikisi asndan b-
lnmlk sorunludur.
Etik deneyim benin kurucu zelliini gsteren bir faaliyettir. Bu ne-
denle etik talep ile epistemik bir durum birbirinden farkldr. rnein, Kom-
unu kendin gibi seveceksin etik ifadesi ile u anda oturuyorum ve yazyo-
rum ifadesi neden farkldr. Her iki eyleme hli de ben alanndadr. Ancak
deer asndan ahlki bildirimler ayn zamanda gl bir onaylama veya
onaylamama tutumu bildirir26.
Bu onaylama veya reddedi kiiyi eyleme gemeye ynelten varolusal bir
durum yaratr. Talebin ieriini u anda tartma d brakp, talep edilen
eyin onaylanp onaylanmamasyla ilgileneceiz. Talebin ierii eitli biim-
lerde doldurulabilir.
Onay taleplerinin bir listesi yaplabilir:
- Dindeki talepler,
- Platon'un varlk retisindeki iyisi,
- Bentham'daki en fazla saydaki kiinin mutluluu,
- Kant'daki ahlk yasas,
- Rousseau'daki kiinin insan kardelerinin strab karsndaki merha-
meti veya vurdumduymazl27.
Bu rnekler oaltlabilir; buradaki belirlenimler aa yukar genel etik
talepleri karlayaca dnlen ana balklar ieriyor. Bu konumlarn her
biri benliin onay verdii bir talebin ifadesidir. Etik deneyim benimsenen bu
taleplerden birinin iyi bulunmas ve znenin kendini o iyiye balamasdr.

24 Badiou, Etik: Ktlk Kavray zerine Bir Deneme, s.19.


25 Simon Critchley, Sonsuz Talep: Balanma Etii, Direni Siyaseti, ev. Tuncay Bir-
kan, stanbul, Metis Yaynlar, 2009, s.20.
26 Critchley, Sonsuz Talep: Balanma Etii, Direni Siyaseti, s.25.

27 Critchley, Sonsuz Talep: Balanma Etii, Direni Siyaseti, s.27.


rade zgrlne Giri Asndan Ben ns 83

Acaba hangisi nce gelmektedir; talep mi, onay m? lk bakta talebin nce
gelecei dnlmektedir. nk mantksal olarak talep yoksa onaya da gerek
yoktur28.
Talep sadece onu onaylayan benlik tarafndan talep olarak grlr. Bu-
rada etik deneyimin dngselliine gitmek gerekir. ki sre birbirini izlemekte
ve birbirini dourmaktadr29. Bu durumda etik zneyi, kendini, kendi iyisinin
talebini onaylayarak balayan bir benlik olarak tanmlamak gerekir.
Etik deneyim, kendi iyisinin onaylanm talebine meyleden bir etik z-
neyi gerektirir. Etiin temelinde onaylanm bir talep deneyimi, etik znelliimi
ekillendiren ve eyleme geme motivasyonumun kayna olan varolusal bir
tespit olmak zorundadr30.
Rasyonel olarak hakl gsterilebilecek ahlki inanlar ile bu inanlardan
karak eyleme gemeyi motive eden arzular arasnda bir eliki var mdr? Ah-
lki saygnn nesnellii ile uygulanabilirlii beni zt ynlere ekiyorsa bu tu-
tarszlk nasl giderilebilir?31
Kant'a gre, dnerek onaylama ahlkn ta kendisidir. Yani eylemin
amac ya da normlarn kabul veya reddetmeden nce eletirel deerlendirilmesi
yaplmaldr. nsanlar pratik hayatlarn ynlendiren normlar, her zaman tikel
ve olumsal bir mahiyette akl araclyla semelidir. Bu akli seim zorunlu ola-
rak btn insanlar iin bir seimdir. Bylece etik zerklik evrensellii getirir.
Dayanak alp meru bir biimde eyleme geebileceim tek norm, tutarl biimde
evrensel birer yasa olarak isteyebileceimdir. Bylece Kantn kategorik
emperatifi uygulanma olana bulur.
Talep olarak ya da onay olarak etik eylem teki ben ile ilikidir. Bunun
anlam bazen simetrik (eitler aras) bazen asimetrik (talep veya onayn kar-
lkl gelmemesiyle ilgili) olabilir32. Bu noktada Levinasn alm nem tayor.
Levinas, varln tesine geme zlemini dile getirir. Etik, teki ile ilikidir; do-
laysz ve asimetriktir. zne teki ile ilikisi araclyla kendisine, dolaysyla,
varla kilitlenmi olan durumundan kurtulabilir.
Levinas'a gre bakasyla ilikinin asimetrik olmasnn nedeni, onayn
talep karsndaki yetersizliidir33. Kii ile teki arasndaki iliki, ancak o iliki-
nin dnda duran tarafsz bir nc ahs tarafndan bakldnda, bir eitlik,
simetri ve karlkllk ilikisi olarak grlebilir. Kii, ilikinin iinde olduu
zaman teki kiinin eiti deildir. nk onun karsndaki sorumluluu son-
suzdur!34
teki ile iliki uysal bir hayrseverlik veya merhametle rl bir sayg
erevesinden ok, srf ilikiye girmi olmann verdii ar sorumluluk nede-
niyle takntl bir deneyim olarak Levinas tarafndan tanmlanmtr35. Yani kii

28 Critchley, Sonsuz Talep: Balanma Etii, Direni Siyaseti, s.28.


29 Critchley, Sonsuz Talep: Balanma Etii, Direni Siyaseti, s.29.
30 Critchley, Sonsuz Talep: Balanma Etii, Direni Siyaseti, s.33.

31 Critchley, Sonsuz Talep: Balanma Etii, Direni Siyaseti, s.35-36.

32 zcan Gzal, Varlktan Baka-Levinasn Metafiziine Giri, stanbul, thaki Yayn-

lar, 2009; Emmanuel Levinas, Totality and Infinity: An Essay on Exteriority, ev.
Alfonso Lingis, Boston, Kulwer Academic Publications, 1991, s.121; Emmanuel
Levinas, Etik ve Sonsuz: Yz, ev. Ahmet Soysal, Cogito, S.4, Bahar 1999, s.300.
33 Levinas, Totality and Infinity: An Essay on Exteriority, s.129.

34 Critchley, Sonsuz Talep: Balanma Etii, Direni Siyaseti, s.67-70.

35 Levinas, Totality and Infinity: An Essay on Exteriority, s.19.


84 Yasemin Ikta (HFM C. LXXII, S. 1, s. 73-86, 2014)

tekinin rehinesidir. Bu bir travma dourur. Bu travma, Levinas'ta teorik bir


sorun deil; dehetin ansyla baa kmann bir yoludur. Etik talebin
travmatik bir talep olmas, znenin dnda gelmesi ama yine de izlerini znede
brakmas, ierinin ierisini aslnda dar klar36. Bunun anlam etik znenin
iindeki dtan gelen ancak travma yaratan bir talebin onaylanmasdr. Etiin
znesi bylece yarlm olur37.
Dividual benin kendi iinde ve teki ile ilikide yaad, olurken oluan
insann hem trajedisi hem de imkndr. Her zaman ek bir gayret, her zaman
yeniden balama imkn ve her zaman kendini gerekletirme olanan tm
umutsuzluklara ramen bir kar yol olarak sunar. Nihayetinde insanlk du-
rumu, insanlk sorunudur. Daha ileri gtrdmzde her bir insann tek tek
hem kendine hem de tekine (en geni anlamyla) kar olan sorumluluudur.

Sonu Yerine
Ben insnda insann bilginin konusu olmayla yetinilmemesi dnya
ve deer bilincinde bir tin olarak kendini amas yani ontik bamszlna
ulamas ile mmkn olabilir38. Yani kendi hakkndaki bilgiyi dnya bilinci,
ben bilinci, deer bilinci ve tm bunlar lmede kullanabilecei zgrl
olarak kendini belirleme niteliklerini zorunlu klar.
nsan tini, kendini bilmek ve kendine egemen olmakla, bizzat kendini
kavrayp, kendini belirlemekle kendine sahip olur. Bylece bir kii de olur.
Aral, bu almada ben ins olarak saptadmz sorunu insann ger-
eklemesi olarak isimlendirmitir39. nsan insan yapan, onun btn doa
varlklarndan ayr, bambaka bir olu olarak nesnelliini de salayan, tinsel
yndr40. Tinin yap ta ise deerdir: Deerler tinde bulunur. Deerin
gereklik alanna geiinde bireyin bilme durumu n-kouldur. Bilme olarak
bilin, yaantlarn dorudan canlandrlmas, fark edilmesidir. Deerin bilin-
cine varmak onu duyumsamaktr41. Deerler duyguyla kavranr. Burada sz
edilen duygu, teorik yanmzla yani akl ile birlikte tinsel yan oluturur. Duygu
ve akln oluturduu tinsel yap herkeste ayndr. Derin duygu insan yaama
balayan tek olanaktr. Deerin bir yaant hline gelerek nesnellemesi deer
gereklemesidir. Deer yaantsnn nesnelletirilmesi kiiyi sorumlu hle de
getirir. Bu sorumluluk bireyin kendi varln gerekletirme sorumluluudur42.
Kantda akl sahibi zgr ve sorumlu insan, Schelerde bir edim oda
olarak insan, benin ayn zamanda bir tz oluu ile de Fichte bize yol gsteri-
yor. Bu balamda ben bazen mutlak ve genel, bazen de zel ve snrl bir an-
lamda ekillenir. Ancak ben, ben olmayan ile mutlak ben arasndadr.
Bunun anlamn insann ahlki varlk oluuna balarz. Varlk olarak ben
teorik, iradi ve pratik olarak kendini gsterir. Bu balamda benin ilk nemli
ilevi, kendi olandan kendi olmayan ayrabilmesidir. Ben olma, tpk
Schelerde olduu gibi bir edimde bulunmadr. Fichtenin bu tespitle yaamn
amacnn ahlki zgrlkleri gerekletirmek urunda alma olarak tanm-
lamas ontolojik duruu da gstermektedir. Birbirini destekler nitelikteki bu

36 Critchley, Sonsuz Talep: Balanma Etii, Direni Siyaseti, s.70-71.


37 Critchley, Sonsuz Talep: Balanma Etii, Direni Siyaseti, s.72.
38 Vecdi Aral, Toplum ve Adaletli Yaam, stanbul, Filiz Kitabevi, 1988, s.69 vd.
39 Vecdi Aral, Tek ve Bamsz Hukuk, stanbul, Beta Yaynclk, 2012, s.44 vd.
40 Vecdi Aral, nsan ve Mutlu Yaam, stanbul, Der Yaynlar, 1998, s.78.
41 Aral, Tek ve Bamsz Hukuk, s.45.
42 Aral, Tek ve Bamsz Hukuk, s.48 vd.
rade zgrlne Giri Asndan Ben ns 85

argmanlar ile tarihsel, btnlkl ve rasyonel ben ins karsnda gl


baka bir dn henz baz sorunlarn zlememi olduunu gstermekte-
dir. Burada ben ins deil, savrulmu, gebe benin bir ykm konu edil-
mektedir. Aslnda iki u dn arasnda yer alan Schellingin akn olma-
yan bir dar ile ikin olmayan bir ieriden sz eden tespiti bir durup soluk-
lanma andr. Sorun varsa felsefe de var olacaktr. Felsefe yapmak ise arkas
kesilmeyen bir ekilde kendini-grmedir.
Gebelik hli asndan benin ykmnda Nietzsche, ahlkn kkenini
deil ahlki davrann deerini aratrmay tercih etmitir. ncelikle Nietzsche
anlam ykar. Hakikat kefedilmez; olsa olsa iktidarn talepleri hakikat olarak
sunulur, yani dayatlr. Ama neden? Bu sorunun cevab rasyonel olarak verile-
mez. Psikolojik olana gidilebilir. Bize hakikat olarak dayatlana neden inanmak
zorunda olalm?
Bu noktada Nietzsche hakldr; yapp ettiklerimizin byk ksm utan
vericidir. nsan iki yzllk yapmaktadr; vicdan krelmi, duyarszlamtr.
Kendine benzeyenler ya da daha dorusu kendinden bakasn dnmez bir
hl almtr. Buna ramen durmadan etik hakknda konumaktadr. Etik ku-
rumsallamtr, stelik etik kurullar, dernekler, meslek odalar erevesinde
zapturapt altna alnmtr. Yani konu dallanp budaklanmtr. Yasalara ba-
lanm, rmeye terk edilmitir. Unutulmasn ki, bu tespitleri yapan da in-
sandr. Farkndalk balama enerjisi verecektir. Bu nedenle dividual olarak
insan yani etik talep ile bu talebi yerine getirme glkleri iindeki insan yine
de bu savatan kanamaz. Zira, insan oluunu bu sava vermeye balamtr.
nsan ahlki renmenin nesnesi deil, znesidir. nk insan, otonom
bir birey olarak kendi ahlknn yaratcsdr. nsann varlnn ok boyutlu-
luu ve ayrca bir mikrokosmos olarak tarif edilebilmesi bir yandan onun varlk
olarak organik yaamla birliini, bunun dnda ve tesinde tinsel yannn var-
ln gsterir.
Ne var ki, insan tinsel gz ile grdklerinin gereini her zaman yerine
getiremeyebilir, bu konuda bir ok kusuru olur. Fakat ite bu kusur bilincidir
ki, onun zgrlnn ve ahlki kiiliinin bilincine kavuturur ve yine bu
yzdendir ki, kusur taycs bir varlk olarak onun kiiliinde insanln onur
ve kutsalln onamak gerekir. Ve yine bu nedenledir ki, evrende var olan her
eyin bir ara olarak kullanlabilmesine karn, yalnzca insan akl ve vicdan
sahibi varlk, hibir zaman hibir amaca srf ara olarak kullanlamaz; o, kendi
bana bir amatr43.
nsan sorununun felsefenin sadece temel sorunu olmayp ayn zamanda
en karanlk sorunu olduu tespiti ok yerindedir44. nsan, insan varlnn
kendine zg yapsn temellendirir: nsann varl, onun nitelii, bize birleik
bir grnm sunmaktadr.
Bu noktada artk geri dnlmez bir biimde kabul gren insan onuru,
eitlik ve zgrlk insann tarifine dhildir. Demokratik kiiliin yaratm iin
birey dzeyinde birlikte var olmada da, toplum dzeyinde de bu deerler var
edilmelidir; edilmek zorundadr. Kiinin otonom birey olabilmesi iin geliimi-
nin desteklenmesi, rnekleri ileyebilme imkn, gvenli ama ok abartlmam
bir toplumsal dzen ile iletiim kurabilme imknlarnn balanm olmas da
gerekir.

43 Aral, Tek ve Bamsz Hukuk, s.v.


44 Aral, Tek ve Bamsz Hukuk, s.39.
86 Yasemin Ikta (HFM C. LXXII, S. 1, s. 73-86, 2014)

Kiinin kendi hleti ruhiyesinden balayan ilgisi evresi, lkesi, insanlk


ve evrene doru genileyebilme olanaklarn iermelidir. Bu insan gerekte
olduu gzel varlk dzeyine karacaktr.
Sonu olarak, ahlaki deerlerin taycs ve gerekletiricisi olarak in-
san, nce iindeki sevgi deeri ile kendini gerekletirir. Sonra geni anlamda
evresinden balayarak efkat ve merhametle kendini kuatanlarn da var ol-
masna yardmc olur. Bu tutumu ile onurlu bir varlk olarak kabul edilmeyi
isteme hakknn da sahibidir45.

Kaynaka
Akarsu, Bedia: Immanuel Kantn Ahlk Felsefesi, stanbul, nklp
Yaynlar, 1999.
Akarsu, Bedia: Kii Kavram ve nsan Olma Sorunu, stanbul, nklp
Yaynlar, 1998.
Ansell-Pearson, Keith: Kusursuz Nihilist, ev. Cem Soydemir, stanbul,
Ayrnt Yaynlar, 2011.
Aral, Vecdi: nsan ve Mutlu Yaam, stanbul, Der Yaynlar, 1998.
Aral, Vecdi: Tek ve Bamsz Hukuk, stanbul, Beta Yaynclk, 2012.
Aral, Vecdi: Toplum ve Adaletli Yaam, stanbul, Filiz Kitabevi, 1988.
Ateolu, Gl: Alman dealizmi I Fichte, Ed. Eyp Ali Klaslan,
Gl Ateolu, Ankara, Dou-Bat Yaynlar, 2006.
Ateolu, Gl: Fichtenin Wissenschaftslehre Eseri zerine, Felsefe
Tartmalar, S.3, stanbul, Boazii niversitesi Yaynlar, 2004, s.25-46.
Badiou, Alain: Etik: Ktlk Kavray zerine Bir Deneme, ev. Tun-
cay Birkan, 2. bs, stanbul, Metis Yaynlar, 2006.
Critchley, Simon: Sonsuz Talep: Balanma Etii, Direni Siyaseti, ev.
Tuncay Birkan, stanbul, Metis Yaynlar, 2009.
Fichte, Johann Gottlieb: Von der physischen Mglichkeit einer
Offenbarung www.zeno.org/nid/20009167013 [11.06.2012]
Gzal, zkan: Varlktan Baka-Levinasn Metafiziine Giri, stanbul,
thaki Yaynlar, 2009.
Ikta, Yasemin: Hukuk Felsefesi, 2. bs, stanbul, Filiz Kitabevi, 2006.
Kant, Immanuel: Ahlk Metafiziinin Temellendirilmesi, ev. oanna
Kuuradi, Ankara, Trkiye Felsefe Kurumu Yaynlar, 1995.
Levinas, Emmanuel: Etik ve Sonsuz: Yz, ev. Ahmet Soysal, Cogito,
S.4, Bahar 1999, s.300-302.
Levinas, Emmanuel: Totality and Infinity: An Essay on Exteriority,
ev. Alfonso Lingis, Boston, Kulwer Academic Publications, 1991.
Mengolu, Takiyettin: Kant ve Schelerde nsan Problemi: Felsefi
Antropoloji in Kritik Bir Hazrlk, 2. bs, stanbul, stanbul niversitesi
Edebiyat Fakltesi Yaynlar, 1969.
Scheler, Max: Formalismus in der Ethik und die materiale Wertethik,
Band 2, 12. Auf, Bern, 1989.
Shaw, Devin Zane: Freedom and Nature in Schellings Philosophy of
Art, New York, Continuum Studies in Philosophy, 2010.
Soykan, mer Naci: Schelling: Yaam, Felsefesi, Yaptlar, stanbul,
MVT Yaynlar, 2006.

45 Aral, Tek ve Bamsz Hukuk, s.51.

You might also like