Professional Documents
Culture Documents
SAKARYA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
TEMMUZ-2009
T.C.
SAKARYA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
Bu tez 31/07/2009 tarihinde aadaki jri tarafndan oybirlii ile kabul edilmitir.
Do. Dr. Recep AKAY Do. Dr. Muharrem TOSUN Yrd. Do. Dr. Nurhan ULU
Jri Bakan Jri yesi Jri yesi
Bu alanda alma yapmamda beni destekleyen ve yardmlarn benden esirgemeyen Do. Dr.
Recep AKAYa; alma dnemim boyunca skntya dtm her an kapsn tklattm ve
beni hibir zaman geri evirmeyip, bana yol gsterici bilgiler veren Do. Dr. Muharrem
TOSUNa, akademik alma hayatna atlmamda en byk destekilerimden biri olan sayg
deer hocam Prof. Dr. Binnaz BAYTEKNe ve tabi ki, her koulda yanmda olduklarn
hissettiren ve skntl gnlerimde en byk destekim olan aileme teekkr bir bor bilirim.
Ayla AKIN
31 Temmuz 2009
NDEKLER
TABLOLAR LSTES................................................................................................... iv
EKLLER LSTES...................................................................................................... v
ZET .............................................................................................................................. vi
GR ............................................................................................................................... 1
i
2.3. Metinsellik ............................................................................................................... 40
2.3.1. Metinlerde Dilbilgisel Tutarllk .................................................................. 41
2.3.2. Metinlerde Konusal Tutarllk...................................................................... 44
2.4. Gstergebilimsel zmleme Modelleri ................................................................. 45
2.4.1. erik Dzleminin zmlenmesi ............................................................... 45
2.4.1.1. erik Dzleminin Kart Anlamlar le zmlenmesi ................ 45
2.4.1.2. erik Dzleminin Benzer Anlamlar le zmlenmesi ............... 48
2.4.2. Anlat Dzleminin zmlenmesi ............................................................... 49
2.4.2.1. Anlat Dzeninin zmlenmesi .................................................. 50
2.4.2.2. Anlat erisindeki Eyleyenlerin zmlenmesi .......................... 53
ii
4.1.4.1. Skopos Kuram.............................................................................. 89
4.1.4.2. Bir Eylem Olarak eviri ............................................................... 90
4.2. Gstergebilimsel Bak Alarnn eviriye Etkisi .................................................. 91
4.3. Gstergenin eviri Srecinde Almlanmas ........................................................... 97
4.3.1. Gstergebilimsel zmleme Yntemleriyle Dilsel Gstergelerin
Almlanmas ............................................................................................... 100
4.3.2. evirmenin Yaznsal Gstergeyi Okur Olarak Almlamas ..................... 103
SONU......................................................................................................................... 105
KAYNAKA ............................................................................................................... 108
ZGEM................................................................................................................. 113
iii
TABLO LSTES
iv
EKL LSTES
v
SA, Sosyal Bilimler Enstits Yksek Lisans Tez zeti
almann birinci blmnde Platondan bu yana dilsel gstergelerin z ve yaps zerine ortaya
atlm olan grler irdelenmitir. Gstergelerin karmakl gn na ktka, onlara olan
merak artm ve aratrmalar daha da derinlemitir. Gstergelerin d dnyada yer alan nesnelerin
birer yansmas olduu dncesi, gnmzde sadece kltrel ve ideolojik boyutta kabul
edilmektedir. Yani gstergeler, biz insanlarn kltrel ve ideolojik yansmalardr ve onlar
almlamamz yine ideolojik dncelerimiz dorultusunda gereklemektedir.
kinci blmde metin, gsterge balamnda ele alnm ve metnin gerek ierik yapsn gerek
yzeysel yapsn zmlemede kullanlan gstergebilimsel yntemlere yer verilmitir.
almann nc blmnde sz konusu dilsel gstergelerin her dnem ihmal edilen, ancak belki
de en nemli yan olan yorumlayc/almlayc ynleri ele alnmtr. Kimi dnem tamamen ihmal
edilen, kimi dnem ise kendisine gstergenin almlanmasnda snrsz bir zgrlk tannan almlayc
kii, gstergenin ilevini yerine getirmesi bakmndan kilit noktadr. Okuyucu kiiyi tek doru
anlam bulmaya zorlayan yanstmac ve yapsalc kuramlarn aksine, postyapsalclkla birlikte
ortaya km olan birden fazla anlam anlay okuyucunun etkin roln ortaya sermitir. Bu
blmde arlkl olarak talyan Gstergebilimci Umberto Econun almlama gstergebilimine
ynelik grlerinden faydalanarak, yorumlaycnn gsterge ilevindeki rol incelenmitir.
letiimin her trlsnde en fazla neme sahip olan gsterge, evirinin merkezinde yer alr.
evirmen hem kaynak metni zmlerken hem de erek metni olutururken dilsel gstergelerle
boumaktadr. evirmenin asl ura konusu dilsel gstergelerdir. Bu sebepten drdnc blmde,
daha nceki blmlerde yer alan bilgilerden faydalanarak, evirmenin kaynak bir metni zmlerken
karlaabilecei zorluklara, kullanabilecei yntemlere ve dilsel gstergelerin onu ne derecede
yanltabileceine deinilmitir.
vi
Sakarya University Insitute of Social Sciences Abstract of Masters
Title of the Thesis: The Affect Of Semiogical Research On The Process Of Translation And
The Reception Of The Linguistic Indicators By The Translator
In this study ,called The Affect Of Semiogical Research On The Process Of Translation: The
Reception Of The Linguistic Indicators By The Translator, an investigation has been
conducted on how the translator receives the linguistic indicators by basing it on theories
suggested about the linguistic indicators which made it possible to communicate. The core of
the linguistic indication has always been an intriguing research subject and lots of theories
have been put forward so far. However, there has been no theory accepted in general by the
whole science world. In this study, in accordance with the hypothesis and methods of the most
leading theorists in semiology, the affect of the linguistic indicators on the translator has been
determined while s/he is receiving the source text and establishing the target one.
In the first part of the study, the suggested aspects going back to Plato about the core and
structure of the linguistic indicators examined thoroughly. As the complexity of the indicators
was revealed, a higher interest was brought up toward them and this led a deeper investigation.
That is , indicators are our cultural and ideological reflections and the way how we receive
them accords with our ideological thinking as well.
In the second part, semiological methods have been included which were discussed in the
context of indication and used in analyzing both the content and surface structure of the text.
In the third part of the study, the interpretive/receptive aspects of the linguistic indicators have
been included which happen to be the most important but always been ignored at all times .The
receptive person, who is sometimes ignored and sometimes let free to receive the indicator, has
got the key role in respect to the indicator which is properly functioning. By constrast with the
reflective and structural theories forcing the reader to find a particular meaning, several
comprehension concepts presented the efficient role of the reader. Predominantly in this
section, the role of the interpreter on the indication function has been analyzed by taking use of
the Italian semiologist Umberto Ecos points of view towards receptive semiology.
The indicator having the most significance in any kind of communication is located in the
centre of the translation. The translator struggles with the linguistic indicators while s/he is
both analysing the source text and composing the target text. What the translators task
mainly is to deal with the linguistic indicators. Therefore in the fourth part ,by taking use of the
knowledge in the previos sections; the possible difficulties which a translator might face ,the
methods s/he might use and how much the linguistic indicators might mislead him/her during
the translation process have been discussed.
vii
GR
almann Konusu
nsanlarn iletiim biimleri her zaman birok bilim alannn aratrma konusu olmu ve
bu konuda birok kuram ortaya atlmtr. letiim tanmlarnn en ok bilinen modeli,
her iletiim durumunda bir gnderici, bir bildiri ve bir alcnn bulunduu ynndeki
tanmdr. Ancak iletiim geleri arasndaki dilsel dzgleme ve zmleme ilevlerinin
ne ekilde gerekletii ve toplumlarn kullandklar ortak gstergelerin zellikleri, her
zaman tartma konusu olmu ve bu konuda farkl yaklamlar sergilenmitir.
almann nemi
1
ynelik nemli saylabilecek almalar srdrlmektedir. Ancak ne var ki
gstergebilime ynelik faaliyetler lkemizde dier lkelere oranla ok daha yava
seyretmektedir. Gstergebilimin dier bilim alanlaryla, zellikle eviribilimle olan
balantsna ynelik olduka az kaynak bulunmaktadr. alma srecimiz boyunca,
zaten genel anlamda bu iki alan ele alan mevcut kaynak saysnn az olmas gibi zor
artlara, bir de sz konusu bu kaynaklara lke snrlarmz iinde ulama zorluu
eklenmitir. Bunlar dnda, yurtdnda gstergebilim zerine yaplan aratrmalar
uluslar aras boyutta ortaklaa almalarla yrtlrken, rnein uluslar aras
kongreler, dernekler, dergiler vb., lkemizde yaplan almalar genellikle bireysel
boyutta gereklemektedir. Tm bu nedenlerden tr gstergebilim ve gstergelere
ynelik, ayn zamanda bu alanlarda yrtlen almalarn eviribilim ve eviri
etkinliine olan etkisine ynelik bir almann yaplmas gerekli grlmtr.
almann Amac
Hem gstergebilim hem de eviribilim, bilim evrelerinde yerini yeni yeni almaya
balam iki bilim alandr. Kald ki henz gstergebilimin bir alt disiplin mi, tm
bilimlerin kullanabilecei bir st yntem mi yoksa bal bana ayr bir bilim dal m
olduu hakknda bir fikir birliine bile varlm deildir. Ancak tm bu tartmalardan
ayr olarak, gstergelerin hayatmzdaki etkisi tartlmazdr. Gstergelerin niteliine
ynelik bu aratrmalardan yola karak, gstergesel ilev srecinde alcnn neminin
ne boyutta olduu ve buradan yola karak evirmenin dilsel gstergeleri zmlerken,
tutumunun hangi boyutta olmas gerektii (kendi zgrlne mi yoksa yazarn
ynlendirmelerine mi nem vermeli?) ve bunlar baka bir kltre aktarrken kendini
kaynak metin yazarnn yerine koyup; onun uygulam olduu ynlendirmeleri olduu
gibi mi uygulamal, yoksa erek okura ynelik ynlendirmeler mi kullanmal gibi
sorulara yant aranmaya allacaktr.
almann Yntemi
almann ilk blmnde gstergeler zerine farkl dnemlerde ortaya atlm eitli
dncelere ve kuramlara yer verilmitir. Gstergeye ynelik farkl yaklamlar
arasndaki balantlar, bir dncenin bir dier dnceyi etkilemesi ve basit grlen
gstergesel yaplarn karmakl ilenmitir. kinci blmde ise gstergebilim, metin
gstergebilimi ve metindilbilim ibirliinde yaplan almalara ve metinlere birer
2
gsterge dizgesi bak asyla yaklaan grlere, bunun dnda metin zmleme
yntemlerine yer verilmitir. Metin gstergebilimi iinde gelitirilmi olan metin
zmleme yntemlerinin evirmene, eviri etkinliine balamadan nceki srete
metnin, yani dilsel gstergenin anlam oluumlarn ortaya kartmasnda olduka
yardmc olduu dncesinden yola karak, bu yntemlere mmkn olduu kadar
ayrntl deinilmitir. nc blmde ise, almlayc, yorumlayc ya da okur
asndan gstergenin nitelii, ilevi ve etkisi aratrlmtr. Bir gstergenin onu
anlamlandracak bir almlayc olmad mddete gsterge olma zelliine
erimeyecei gereinden yola karak, almlaycnn rol incelenmitir. Bunu yaparken
almlayc kiiye tarihsel sre iinde yklenen deerin deiimi gz nnde
tutulmutur. Metni anlama ve anlamlandrma kuramlarnn antik yorumbilim temeline
dayandn dnerek, hem yorumbilimi hem de yorumbilimin gstergebilimle olan
balantsna, daha sonra ise antihermentik dnceden yola kp yorumlayana daha
fazla zgrlk tanyan almlama kuramna ve son olarak da Eco almlama
gstergebilimine deinilmitir. Drdnc blmde ise, eviribilim ve eviri kuramlarna
genel bir bak asyla yaklaarak deinilmi, eviribilim ve gstergebilimin ortak
noktalar tespit edilmeye allm ve hem gstergeye hem de eviri etkinliine ynelik
eitli grlerden yararlanlarak fikir yrtlmeye allmtr.
3
BLM 1: GSTERGEBLM VE GSTERGE ARATIRMALARI
Gstergebilimin dier bilimler arasnda, zerk bir bilim dal olarak yerini alma sreci
ABDli filozof Charles Sanders Peircen gelitirmi olduu gsterge kuram itibariyle
balamtr. talyan gstergebilimin dnya apnda tannan temsilcisi Umberto Eco
gstergebilimi u ekilde tanmlamaktadr:
Gstergebilim, gsterge olarak kabul edilen her trl olguyla ilgilenir. Bir
gsterge, gsteren dzleminde dier bir eyin yerini alan her trl eydir. Sz
konusu bu dier eyin var olmas ya da gstergenin bir baka eyin yerini ald
an herhangi bir yerde mevcut bulunmas gerekmez. Bundan dolay gstergebilim,
yalan sylemde kullanlan her eyi aratran bilim daldr (Eco 1986:26).
Morrise gre gstergeler zerine her ne kadar daha nceleri aratrmalar yaplm olsa
da, gsterge ancak 20. yzyldan itibaren farkl perspektiflerden ve ok boyutlu olarak
incelenmilerdir. Dilbilimciler, mantklar, filozoflar, ruhbilimciler, biyologlar,
insanbilimciler, sosyologlar (Morris, 1988:18) gstergebilimin geliimine byk katk
salamlardr.
4
Gnmzde gstergebilim iine dahil edilen almalar, kkeni iki farkl bilimsel alana
dayanan gstergebilimsel dnceler dorultusunda yrtlmektedir. Az nce yukarda
saydmz isimler ve dnemler gstergebilimin felsefe kaynakl temelini
oluturmaktadr.
Gstergebilim ok ksa bir sre iinde gelimitir. Bilimsel bir disiplinin resmi olarak
herkes tarafndan kabul edilebilmesi iin, sz konusu bilim alannn hem kurumsal hem
de akademik evrelerde nemli saylabilecek oranda byk topluluklar oluturmas
gerekmektedir. Gstergebilimin ise bu kurumsallamay yaklak yirmi otuz yl kadar
ksa bir sre iinde gerekletirdii gzlemlenmektedir. lk olarak 1969 ylnda
International Association for Semiotic Studies (IASS) adnda uluslar aras bir dernek
kurulmu ve daha sonraki yllarda bu dernei dierleri takip etmitir. IASS dernei,
1974 tarihten bu yana Milano, Viyana, Palermo, Barselona olmak zere dnyann drt
bir yannda pek ok kongre dzenlemektedir. Ayrca bu dernein farkl lkelerde
bulunan kollar, kendi lkelerinde ulusal boyuta birok sempozyum dzenlemektedir.
Yine 1970li yllardan itibaren birok lkede eitli gstergebilim dergileri
5
yaymlanmaya balamtr (Trabant, 1996:11). Tm bu almalarla birlikte gstergeye
ynelik ilgi artm ve bylece bilimsel almalar hz kazanmtr.
Ancak gstergebilim alanna olan ilgi her ne kadar artm olsa da, bu alanda tm
gstergebilimciler tarafnda kabul edilebilir bir kuram gelitirilememi olduu gibi, ayn
zamanda gstergebilimin de snrlar izilememitir. Kimileri gstergebilimin
konusunun sadece dilsel gstergeler olduunu belirtirken, kimileri genel
gstergebilimin konusunun kesinlikle sadece dilsel gstergeler olmadn, dild
iletiim aralarnn da gstergebilimin aratrma alanna dahil edilmesi gerektii
grn dile getirmektedirler. Saussure dilsel gstergeler ve dilsel gsterge dizgeleri
dnda, sar dilsiz alfabesi gibi iletiim dizgelerinin de gstergebilimin aratrma
konusu olduunu belirtmitir. Morris ise daha da ileri giderek tm canl varlklarn
iletiim amacyla kullanm olduklar iaretleri, bu bilimin konusuna dahil etmi ve
almalarn bu dorultuda yrtmtr.
Gstergebilimin oluumundan bu yana, hatta bir bilim olarak henz olumadan nce,
gstergebilimin tm bilimleri kapsayan bir stbilim mi, yoksa dilbilimin bir alt disiplini
mi olduu konusundaki tartmalar sonucunda, gnmzde de kesin bir sonuca varlm
deildir. Saussure gstergebilimin tm doal dillerin aratrma konusu olduu bir bilim
olmas gerektiini dnrken, dilbilimin gstergebilimin bir alt bilimi olmas
gerektiini dile getirmitir. Saussurec gstergebilim geleneinin temsilcilerinden biri
olan Fransz gstergebilimci Roland Barthes ise, Saussuren tersine, dilbilimin
gstergebilimin bir paras deil, aksine gstergebilimin dilbilimin bir paras olmas
6
gerektiini savunmutur. Morris ise gstergebilimi, hemen her bilim dalnda
yararlanlabilmesi bakmnda tm bilimlerin altdal olarak grmtr (Morris: 1988:18).
Gstergenin niteliine ynelik birbirinden farkl birok gr ortaya atlsa da, gsterge
genel olarak u ekilde tanmlanabilir: Genel olarak bir baka eyin yerini alabilecek
nitelikte olduundan, kendi dnda bir ey gsteren her trl nesne, varlk ya da olgu;
zel olarak, dilsel bir gsterenle bir gsterilenin birlemesinden doan birim (Vardar,
2007:106).
Mehmet Rifatn gsterge tanm ise kendi dndan bir eyi temsil eden ve dolaysyla
bu temsil ettii eyin yerini alabilecek nitelikte olan her eit biim, nesne, olgu, vb.
dille ilgili bilimlerde genel olarak gsterge diye adlandrlr. Bu adan szckler,
simgeler, iaretler, vb. gstergeler olarak grlr (Rifat, 2008a:115) eklindedir.
Rifat 17. ve 18. yzyllarda ortaya atlm olan gsterge dncelerini, gsterge kuram
oluturulmasnn ilk evresi olarak bahseder. Ancak bu grne, sz konusu dnemdeki
gsterge dncelerin genel gstergelerden ziyade daha ok dil felsefesine ilikin
olduunu da ekler (Rifat, 2008a:116).
17. yzylda Hegel felsefesine gre, dilsel gstergeler dncenin temeli ve nkouldur
(Trabant, 1996:19). Bu dnceye gre, gstergeler olmadan dnmemiz imkanszdr,
ancak dilsel gstergeler araclyla dnebilmekteyiz. Hegelin dncesine benzer
bir dnce Saussure gstergebiliminde de bulunmaktadr. Saussuree gre, dnce
ierisinde dilsel gstergelerin bulunmamas durumunda, dnceler biimlenmemi ve
anlam kazanmam olur (Saussure, 2001:164).
7
Yapsalc dilbilimin kurucusu olarak kabul edilen Ferdinad de Saussure dilsel
gstergeyi bir ey ile bir ad deil, bir kavram ile bir iitim imgesini birbirine balar
(Saussure, 2001:107), eklinde tanmlamtr.
Genel gstergebilimin kurucularndan biri olarak kabul edilen bir baka isim olan
Charles William Morrisin gelitirmi olduu gsterge kuram, Peircein felsefi
grlerine dayanmaktadr ve o da tpk Peirce gibi gstergenin arac zelliine dikkat
eker.
Eer Znin ortaya kmasyla birlikte I davran, D nesnesinden bir etki alrsa, Z,
I davran iin D nesnesinin bir gstergesi olur. Buna gre gsterme srecinde bir
eyde dier bir eyden, yani baka bir deile nc bir ey araclyla bir tepki
meydana gelir. (Morris, 1988:21).
Morrisin burada yapm olduu tanm ve aklamadan yola karak unu belirtebiliriz
ki, bir gstergenin gsterge olabilmesi iin, etkileimin gereklemesi gerekir. Bu
ise, bir eyde, nc bir etken araclyla, baka bir eye ynelik bir arm
gerekleir ve almlayc kiin zihninde gerekleen bu arm sonucunda sz konusu
etken karsnda bir tepki meydana gelir eklindedir. Bu etkileim srecine ise
semiosis (gsterme sreci) ad verilir. Morris almasnn devamnda arac olarak
gsterenleri, arm olarak yorumlayan ve arm uyandran eyi de gsterilen
olarak aklar. Almlayc kiiler ise Morrisin kuramnda ba aktrlerdir.
8
Dilsel gsterge [] sadece bir eyin yerine geen bir ey deildir. Daha farkl bir
deile, Saussurec gsterge anlayndaki gibi bir gstergenin gsteren dzlemi,
ierik dzlemi ile mekanik bir benzerlik tamamaktadr. Bu daha ok bantl bir
boyuttur. Dilsel gsterge, iindeki bantlarn fark edilmesi ve yorumlanmas
sonucunda, almlayc tarafndan anlamlandrlr (Reiss, 1980:64).
Elimizde bulunan en eski gsterge kuram Platonun gelitirmi olduu arasalc dilsel
gsterge kuramdr. Platonun ortaya atm olduu gsterge kuram sadece dilsel
gstergeleri kapsamaktadr. Ona gre dilsel gsterge grngden olumaktadr.
Bunlar (Nth; 2000:4);
1. ses
2. dnce, kavram
3. (gsterilen) nesne
Yapt gsterge tanmlar ise adn doasna yneliktir. Ona gre, asl gereklik
duyularla deil, zihinle kavranabilen idealar dnyasdr. Bizim grdmz, be
duyumuzla algladmz u maddesel dnya, aalar, denizleri, insanlar ancak bir
kopyadan ibarettir (Moran, 2005:21). D dnyada bulunan nesneler ve olaylar asl
gerekliin, Platonun terimcesiyle idealarn, almlanmasn salayan aralardr.
Platona gre szckler dncelerin deil, bizlerin zihninde canlanan nesnelerin
resmidir. Burada szcklere den deer nc derecededir.
9
Keller bu durumu u ekilde aklar:
Platonun bu diyalog sonunda dilsel gsterge zerine varm olduu sonuca gre
nesneleri, benzerlikler olsun veya olmasn uzlamlar araclyla adlandrmaktayz.
Bylece bu adlandrmalar ile karmzdakine kendi dndklerimizi tanma olana
salarz (Keller, 1995:23-24). Platona gre dilsel gsterge, d dnyada bulunan bir
nesnenin eksik bir yansmadr. Bundan dolay da szckler araclyla iletilen bilginin,
arasz edinilen bilgiye gre daha zayf olduunu dnmektedir (Nth, 2000:4).
Gstergeler araclyla gerekleen alglama dolayl bir alglamadr. Bilgi ancak
dorudan ulam sonucunda elde edilebilir.
Gstergenin, bahsedilen inceleme dzlemine ayrntl bir ekilde ilk kez deinen
Aristotelesdir. Aristotelesin dilsel gstergeler zerine olan grleri, Avrupa dil
10
felsefesine byk lde katk salamtr (Keller, 1995:37). Aristotelesin gstergeler
hakkndaki grleri genel olarak u ekilde zetlenmektedir:
[]
Aristotelesin gsterge dncesinde yer alan geler zihin, ses, yaz ve nesneden
olumaktadr ve bu gelerden her biri bir dierinin gstergesidir ve birbirleriyle
etkileim halindedirler.
Aristotelesin gsterge zerine yapm olduu aklamadan yola karak, onun gsterge
modelinin zelliklerini farkl farkl ele alan Nth ve Kellerin dncelerinden yola
karak ve bunlar birletirerek u ekilde aklayabiliriz (Nth, 2000:4, Keller,
1995:38):
11
olarak yer eder. Bu etkinin sonucunda oluan alglamay Aristoteles pasif bir sre
olarak nitelendirir. Elde edilmi olan dnce, nesnenin de iin iine girmesiyle, znde
nesnesinden farkl da olsa, nesneyle zdeleir. Nthe gre bunun nedeni, alglama ve
dnce ieriklerinin nesneleriyle edeer olmasdr. Ancak zihindeki yansmalar
nesnelerin kendisi deil, sadece onlarn birer biimi, resmidir (Nth, 2000:5).
Keller, Aristotelesin gsterge modelinin Platonun gsterge modelinden daha ileri bir
dzeyde olduunu belirtir. Platon doru ve yanl cmle yarglarndan yola karak,
szcklerin de doru ve yanl olabileceini belirtmektedir. Ancak Aristoteles szckler
zerinde bu tr yarglarn yaplamayacan belirtmektedir ve bu yarglarn ancak
konumalar iin sylenebileceini dnr. Ayrca Aristoteles bir gstergeye yklenen
simge zelliinin ancak uzlamsal yollarla salanabileceini belirtirken, Platon
gstergelere ynelik kesin bir keyfiyetliin bulunmadn belirtir ve bunlarn
nesnelerle bir ekilde bir benzerlik tayabileceini ve dnr. Bu iki gr arasndaki
bir baka fark ise szcklerin ve adlarn anlamlarna yneliktir. Platon szckleri bir
ara olarak grr ve bundan dolay da onlarn amalarna gre retilmi olduunu
dnr. Aristoteles ise szck ad anlamlarnn, sz konusu seslerden olumadn
belirtir (Keller, 1995:35-38).
zetleyecek olursak; Platona gre ister benzer olsun ister uzlamsal szckler, alc
kiiye konuucunun dncelerini iletmekte arac bir rol stlenirken, Aristotelese gre
szckler nesneleri yanstmak iin vardr.
12
Bundan dolay Peirce genel gstergebilimin asl kurucusu olarak, gelitirmi olduu
kuram da genel gsterge kuram olarak kabul edilmektedir. Peircen kuramnn temeli
varlkbilime dayanmaktadr ve snflandrmasn da bu dorultuda yapar.
Bir gsterge [ng. sign] ya da representamen, bir kii iin, herhangi bir eyin
yerini, herhangi bir bakmdan ya da herhangi bir sfatla tutan bir eydir. Birine
yneliktir, bir baka deyile bu kiinin zihninde edeerli bir gsterge ya da belki
daha gelimi bir gsterge yaratr. Yaratt bu gstergeyi ben birinci gstergenin
yorumlayan [ng. interpretant) olarak adlandryorum. Bu gsterge bir eyin yerini
tutar: yani nesnesinin [ng. object}. Sz konusu gsterge, bu nesnenin yerini, her
bakmdan deil de, benim, kimi kez, representamen'in temeli diye adlandrdm
bir eit dnceye iletme bakmndan tutar. Buradaki "Dnce" szcn,
gndelik dilde yaygn olan, bir tr Platon'cu anlamda ele almak gerekir (Rifat,
2008:117).
13
Dolaysz yorumlayan, gstergenin kendi iinde bulunan ve alcnn belleinde daha
nceden herhangi bir yansmas bulunmadan birden beliren yorumlayandr. Peirce
dolaysz yorumlayan, tamamlanm ancak zmlenmemi bir etki olarak
aklamaktadr (Nth, 2000:61-64). Devingen yorumlayan ise kendisi bir gstergenin,
alcnn zihnine direk olarak beliren gerek etki, eklinde aklar. Dolaysz
yorumlayan, potansiyel olma zellii tarken, devingen yorumlayan gstergenin bir
alcnn zihninde gerekten oluabilecek bir yorumlayandr. nc olarak belirlemi
olduu son yorumlayan ise, gerek ve doru yorumlayandr. Peirce son yorumlayan
yaamdaki alkanlklara ve kurallara balar (Nth, 2000:64). Buradan yola karak
diyebiliriz ki, son yorumlayan uzlama sonucunda kazanlan anlamdr ve bu kltre
baldr.
14
2000:196), eklinde aklama yapar Peirce. Duyularmza algladklarmz nitel
gsterge olarak aklar.
Tek(il) gsterge (sinsign), bunlar ise yeryznde somut bir varlk olmalar
durumuna gre belirlenir,
kinci blmlemede yine l bir model izler ve burada grntsel gsterce (icon),
belirti (index) ve simge (symbol) ayrm yapar. Peirce bu blmlemeyi gsterge ile
nesne arasndaki ilikiye gre yapar. Burada gsterge ya tek bana bir zellik tar, ya
nesnesiyle ya da yorumlayanyla iliki ierisindedir.
(...) Bir grntsel gsterge, belirttii nesne var olmasa bile, kendisini anlaml
klan zellii tayacak bir gstergedir. Szgelimi: geometrik bir izgiyi
canlandran, kurunkalemle izilmi izgi. Bir belirti, gstergesi ortadan
kalktnda kendisini gsterge yapan zellii hemen yitirecek olan ama
yorumlayan bulunmadnda bu zellii yitirmeyecek bir gstergedir. Szgelimi:
iinde, ate edilmi olabileceini gsteren bir kurun deliinin bulunduu bir
mulaj. Eer ate edilmemi olsayd, delik olmayacakt; ama burada bir delik var,
herhangi biri bunu ate edilmi olmasna balayabilir ya da balamayabilir. Bir
simge, yorumlayan olmasayd kendisini gsterge yapan zellii yitirecek bir
gstergedir. Szgelimi: belirttii eyi, yalnzca bu anlama geldiini anlamamz
sayesinde belirtmi olan her sz (Rifat, 2005:234).
15
aklar: Kural gsterge nesnesini kurallar nda gsterir. Kural ile belirli bir n
kouldan belirli bir gereklik sonucuna varlmak istenir (Nth, 2000:67).
iitim imgesi salt fiziksel nitelikli olan zdeksel ses deildir; sesin anlksal
izidir, duyularmzn tankl yoluyla bizde oluan tasarmdr. Duyumsaldr bu
imge. Eer yer yer zdeksel diye nitelendirilirse, bundan yalnzca imgenin
duyumsall ve genellikle daha soyut olan br arm esinin, kavramn
kart olarak ele alnd anlalmaldr (Saussure, 2001:107).
Saussure iitim imgesi ya da yaz iin gsteren (signifi), kavram iinse gsterilen
(signifiant) terimlerini nerir. Bu nokta da Saussuren gsteren kavramyla kastettii
zihinsel arm, Peircen representamen ile dile getirdii gstergenin zihnimizde yer
ald soyut biim rtmektedir (Dervicemalolu, http://www.ege-
edebiyat.org/14.01.2009). Ancak yine burada belirtmeliyiz ki, Saussure gsteren ile
sadece zihinsel biimleri kastederken, Pierce representamen kavramyla hem zihinsel
hem de maddesel biimleri ifade etmektedir.
16
Saussurele ayn dnemde yapsalc almalarda bulunan Rus Biimciliinde de hakim
olan dnce Ejchenbaumun dile getirdii gibi, resimsel dnce yerine, szel
yaant (Nth, 2000:95) ynndeydi. 19. yzyl sonrasnda sanatsal anlatm
biimlerinin yanstma modellerinden uzaklamasyla birlikte, biimciler metni kapal bir
dizge olarak ele alm ve metin iinde yer alan gstergelerin birbirleriyle etkileimlerini
incelemeye ynelmilerdir. almalar daha ok iir incelemelerine ynelik olan Rus
Biimcileri, iirin kendi yaps dndaki geleri yntemine dahil eden almalar
eletirmekteydi. Onlara gre yazarn hayat, eserin yazld dneme ait siyasi, felsefi
grler, vb. etkenler ancak ikincil nemdeydi. Yaznsal bir yapt zmlenirken gz
nnde tutulmas gereken yaznsal zelliklerdir, dier etkenler ise bu durumda yardmc
eleman vazifesi grmektedir. Merkezi Moskova ve Petersburgda olan Rus biimcilii,
1914 balayan almalarna, eitli nedenlerden dolay 1930 ylnda son vermek
zorunda kalmtr. Rus biimcilerin almalar her ne kadar gstergebilim iine dahil
edilmese de, bunlar birok gstergebilimsel zmleme modelinin temelini
oluturmutur. 1970 ylnda kurulan Moskova Tartu Okulu, Rus biimciliinin devam
olarak kabul edilir ve burada yaplan almalarla birlikte biimcilikten Rus
gstergebilimine gei yaanmtr.
Rus asll olan ancak almalarn Rus biimciliinden bamsz yrtm olan Michail
Mihailovi Bahtin, gstergeler zerine bir kuram gelitirmitir. Bahtinin kuramnda
ne kan kavramlar, Heteroglossia, kronotop ve diyalojizmdir. Heteroglossia
kavramyla aklamaya alt farkl dil ve sylem trlerinin bir araya gelip, sz
konusu bu farkl trlerin birbirleriyle atmalardr. Bir sylem, hem gemite dile
gelmi hem de gelecekte dile gelecek sylemlerin izini tar. Hibir zaman bitmez ve
srekli yenilenir (Nth, 2000:96). Kronotop kavramyla bir metin iindeki zaman ve
mekan arasndaki ba, ilikiyi gstermektedir. Diyalojizm kavram ise daha sonra Julia
Kristevann metinleraraslk kuramyla gelitirilmitir. Bulgar asll Julia Kristeva
gstergebilimi eletirel bir bilim olarak grr ve bu dnceden yola karak
gstergebilim ierisinde ortaya atlm olan kuramlarn da, gstergebilimsel zmleme
modelleriyle zmlenmesi gerektiini dnmektedir. Kristevann metinleraraslk
kuramna almann ilerleyen blmlerinde deineceiz.
17
Saussuren ikili gsterge modeli, Louis Hjelmslev tarafndan, 1943 ylnda yaymlanan
Omkring sprogteoriens Grundlaggels adl almasyla gelitirilerek, Saussure
tarafndan eksik braklan noktalar, bu model ile tamamlanmtr. Saussure dil
gstergesinde gsteren ile gsterilen ayrmna gitmitir, Hjelmslev kendi kuramnda
bunlardan anlatm ve ierik olarak bahseder. Saussuren gsterge modeli dilbilimsel
bir temele dayanmaktadr ve yaymlanan ders notlarnda sadece dilsel gstergelerden
bahseder. Hjelmslev ise bunu gelitirerek her trl gsterge dizgesi zerinde
uygulanabilecek bir model sunar. Bylece kuram sadece dilbilim alanyla snrl
kalmaz her trl gstergebilimsel almalarda da kullanlr (Trabant, 1996:48). Sz
konusu bu kuram Glosematik (Dil cebiri) ad ile bilinmektedir. Dil cebiri, gsterge
dizgelerinin ikin yaplarn inceleyen biimsel ve soyut bir kuramdr. Hjelmslev
kuramna edimbilimsel alana hi yer vermemitir. Bu kuram da yine iki ynldr, ancak
Hjelmslev bu iki yn ierisinde daha fazla katman ayrmna gider. Dil, gstergelerin
dizgesi olarak deil, anlatm ile ierik ierisinde yer alan bileenlerin dizgesi olarak
tanmlanr (Nth, 2000:80-81).
Bizim dil kurammz dilin ikin cebirini oluturmay amalar. Daha nceki
dilbilim almalaryla uyumadn ve dild tzden ilkee bamsz olduunu
belirtmek iin kurammza 1936dan beri hazrlk almalarmzda kullanm
olduumuz zel bir ad verdik: Onu glosematik diye adlandrdk. Kuramn aklama
temelleri yani indirgenemez deimeler olarak ortaya koyduu en kk biimlere
de glosen [dilbirim] dedik (Rifat, 2005:100)
Greimas yapt almalarda, dilin karmak ve ekilsiz olan zihni nasl anlamsal
biimlere dntrdn kefetmeye alr. Bunu yaparken zihin kavramn
ieriin tzyle ilikilendirmektedir. Dil araclyla zihnin, biimlendirilmi a
eklindeki bir btn araclyla da dncenin birbirleriyle balantl
18
biimlendirilmesini aratrmaktadr. Bu almayla yapsalc anlambilimin tek amac,
dilin tm szck daarc alann yapsal olarak betimlemektir, yani dil tarafndan
biimlendirilmi tm ierikleri Hjelmslevin modeline gre ortaya karmaktr (Trabant,
1996:51-52).
Ancak bir dilin tm szckleri zerinde tek tek yaplacak bir alma imkansz
olduundan dolay, Greimas bunu daha kk bir dizgeye indirgemitir, bu kk dizge
ise metindir. Burada metin ile kastedilen sadece yazl metinler deil, ayn zamanda
resimler, trafik iaretleri, reklamlar ve buna benzer gsterge olma zelliini tayan
dizgelerdir.
19
1.4. Dilsel Gstergenin zellikleri
Bir gstergenin, gsterdii nesneyi benzer ekilde yanstt ynndeki tanmlama antik
dneme dayanmaktadr (Nth, 2000:164). Yaplan aratrmalarda lt, her zaman
gstergenin, d dnyada yerine gemi olduu nesne ya da dnceyle olan benzerlii
olmutur. Dilii ve dild gereklik arasndaki benzerlik gnmzde de
srdrlmektedir, ancak sz konusu gereklik somut ve genel olan dnyada deil, daha
ok soyut dzlemde yer alan ideolojik ve kltrel boyutta aranmaktadr. Gstergelerin
ideolojik boyutta incelenmesini, Vollinin, metinlerin alc kii tarafndan
almlanmasna ynelik yapm olduu Yapbozuculara gre bir metin kiisel ilgi ve
ideolojik dnceler temelinde okunmaktadr. Baka bir deile, bunlar olmad
takdirde bir metnin gerek bir anlam bulunmaz (Volli, 2002:201).
Skolastik felsefenin ilk dnrlerinden kabul edilen Johannes Duns Scotus gre, bir
nesneyi ya da olguyu yanstan gsterge, yanstt eyin taklittir. Bu dncenin ardnda
yatan nedeni ise Nth, ortaa bilgi kuramna dayandrmaktadr. Bilgi kuramna gre,
nesnelerin dsal grng biimleri, yine onlarn benzeridir (Nth,2000:164).
Bungenin grn yorumlarsak, bir gsterge, baka bir gsterge tarafndan yanstlan
bir gstergeyi yanstmaktaysa, yanstm olduu gstergenin dnda onu yanstan her
trl gstergeyi de yanstm olur. Aslnda bu dnce Peircenin ortaya atm olduu
20
snrsz gstergesel ilev (unbegrenzte Semiosis) kuramna benzemektedir. Peircen
bu kuramna gre, her gsterge bir dierini iaret edecek bir arm ierir (Volli,
2002:30). Bylece bu sre, sonu olmayacak ekilde devam eder. ki gr arasndaki
fark ise, Peircen benzerlik ltn her gsterge iin mutlak lt olarak
grmemesidir.
21
Peircen halefi olarak gsterilen Morris, gstergenin bizzat kendisinin de bir nesne
olduunu syler ve bir nesnenin dier nesneleri iaret etmesini, iki nesneyi birbirine
balayan kullanm kurallarnn bulunmasndan kaynaklandn dnr. Morrise gre,
belirti gstergesinin iaret etme gibi anlambilimsel kural olduka basittir ve bunu yle
aklar: Gsterge sadece o anda iaret edileni gstermektedir.[] Belirti gstergesi,
gsterdii olgu ile benzerlik tamak zorunda deildir (Morris, 1988:45). Nitelendirici
bir gstergenin kendisinde, gsterdii olguya benzer ya da edeer zellikler bulunmas
durumunda, bu tr gstergelerin grntsel gsterge olarak adlandrlmas gerektiini
belirtmektedir. Bir yorumlayc, grntsel gstergeyi alglad anda, ayn anda
arasz olarak onun neyi iaret ettiini de anlar, eklinde bir aklama getirir Morris
(Morris, 1988:98). Bu durumun, yorumlaycnn grntsel gstergenin iaret ettii
olgu ile ortak olan zelliklerini fark etmesi sonucunda gerekletiini aklar. Morris de
tpk Peirce gibi, fotoraf, kimya forml, ve benzeri gstergeleri grntsel gsterge
olarak kabul eder.
rnein bir portre, portresi izilen insanla olduka benzer bir yapdadr, ancak
tamamen ayn deildir, nk portrenin yapld tuval insan cildinin malzemesini
iermemektedir ayrca buradaki portre ne konuma ne de hareket etme kabiliyetine
sahiptir (Morris, 1988:45).
Peter Erdmann Ikonizitt der Sprache adl almasnda dil iinde gerekleen
yansmalar sesbilim, ekilbilim ve szdizim olarak balk altna ayrmtr
(http://www.ramiro.org:04.05.2009) .
22
olgularn birtakm zelliklerinin dilsel gstergeler yardmyla taklit edilmesi olarak
grlmektedir.
Erdmann, dilbilimin bir alt dal olan ve asl konusu szck tretmelerini incelemek olan
ekilbilim iinde incelenen yansmalara rnek olarak, birleik szckleri
gstermektedir. Geri birleik szcklerin birebir yansma olmadn belirtir, ancak
tamamen nedensiz olmadklarn da ekler aklamasna. Bu trdeki szckleri, daha ok
bir esinlenme olarak grmektedir. rnek olarak Almanca Schreibtisch szcn
gstermektedir. Bu szck schreib ve tisch szcklerinin birletirilmesiyle tretilmitir.
ki szcn anlamlar birletirilerek Schreibtisch birleik szc meydana
getirilmitir. Erdmanna gre, dilin bir de szdizimsel olarak yanstmac zellii
mevcuttur. Olaylarn zamansal sralan Erdmanna gre dilsel biimlerde ayn ekilde
yer alr. Cmlelerin sralan ekilleri, olaylarn gerek yaamda meydana gelme
srasna gre belirlenmektedir. Erdmann vermi olduu rnekten u ekildedir
(http://www.ramiro.org:04.05.2009):
Birinci cmlede yer alan sralama gerek dnyada olduu gibi yanstlmtr. Bundan
dolay herhangi bir ek aklamaya gerek duyulmadan, okur tarafndan anlambilimsel
adan yorumlanabilecek biimdedir. Ancak ikinci cmlede okur, anlatlmak istenen
olayla d dnya arasnda herhangi bir mantksal balant kuramadndan, onu
anlamlandramaz. Bu nedenle dilsel gstergeler ile anlatlan eylemler, Erdmanna gre,
gerek dnyada gerekleen sralamaya gre yer almaldr.
Platon tarafndan ortaya atlm olan mimesis kavram, sanat yaptlarnn takliti
ynn ortaya kartmaktadr. Platona gre, arac bir kiinin bulunmad yaptlar, yani
23
anlatcnn bulunmad sanatsal eserler, iaret ettikleri nesnelerin, olgularn ve olaylarn
birer taklididir. Yaznsal metinlerin (olay rgleri, canlandrlan sahneler) ierikleri ile
onlar araclyla gsterilen gereklikler arasndaki bu uyumlulukla daha ok kendi
dnyamzda edindiimiz deneyimler kastedilmektedir.
Klasik dnemdeki estetik anlayna gre, ideal sanat ancak doal gstergelerle
mmkn olabilmektedir. Resim ve heykelcilik sanat bu ideale yaklaabilmekteyken,
edebiyat ideal olana olduka uzak kalmaktadr. Bunun nedeni ise dilsel gstergelerin
nedensiz bir karaktere sahip olmalar gsterilmektedir.
Sanata konu olan her nesne ve olay bizim dnyamzn bir yansmasdr. Edebiyat da bir
sanat oluuna gre, onun iinde geen olaylar ve kiiler bizlerin birer yansmasdr.
Nitekim, Platonun ayna benzetmesini on sekizinci yzylda Dr. Johnson edebiyat iin
kullanr ve Shakespeari verken, okura hayat dorulukla yanstan bir ayna tuttuunu
syler (Moran, 2005:18).
24
budur, nk bunun sonucunda kelimler nedensiz gstergeler olmaktan kp,
nedensiz nesnelerin doal gstergeleri olmaktadr (Nth, 2000:458).
25
Saussure nedensizlik ilkesini, eitli nedenler sralayarak somutlatrmaya alr. lk
olarak u ekilde bir aklama yapar karde kavramnn gstereni olan k-a-r-d-e- ses
diziliiyle hibir i balants yoktur (Saussure, 2001:110).
Saussure gre, gsterge adlandrd gerekten tamamen bamszdr. Bunu ise ayn
gerein eitli dillerde farkl adlandrmasna dayandrmaktadr. Bir baka dayanak
noktas ise, ona gre kimsenin nedensizlik ilkesini yadsmyor olmasdr.
Yansmalarn ise, gerek seslere oranla yaklak, yar saymaca nitelik olduunu
belirterek, bunlar gereklie yakn olsalar dahi, onun birebir ayns olarak grmez.
Tpk dier szckler gibi yansmal nitelikleri bulunan szcklerin de, zaman ierisinde
deiiklie uradn belirtir.
[Yansmal gstergeler] hem nedenlidir hem de uzlamsal, yani bir lte gre
nedenlidirler, bir baka lte gre ise nedensiz. Saussuren, belirgin bir ekilde
nedenli olan gstergeyi de nedensizlik ilkesine dahil etmesinin nedeni, byk bir
olaslkla sz konusu olan bu belirsizliktir. [] Saussure nedensizlik ilkesini
kantlamaya alrken, nedenlilik lt yerine daha anlaml olan uzlam ltn
kullanmasnn nedeni, uzlam ltnn yansmal szcklerin belirgin
nedenliliiyle belli bir lde badatrmaktadr (Keller, 1995:150).
26
Eco 1976 ylnda yapm olduu A Theory of Semiotics (Semiotik. Entwurf einer
Theorie der Zeichen) adl almasnda yeni bir gsterge kuram gelitirmitir. Ecoya
gre gstergebilimin aratrma alan, kltrel srelerin bir sonucu olan iletiim
sreleridir (Eco, 1987:28). Eco almasnda grntsel gsterge ve benzerlik ilikisine
eletirel yaklamlarda bulunmutur. Gstergenin gndergesiyle olan motivasyon,
benzerlik, analoji ve doal bantlarn, ayrca gstergelerin nedensiz olduklar
grlerini tmyle reddetmese de, bunun temelinde sosyal adan bir uzlann
yattn dnmektedir.
27
ekil 2. Gstergenin Katmanlar
erik Maddesi
Gstergebilimsel bakmdan ekilsiz madde
G erik Biimi G
S S
T T
E E
R R
G Anlatm Biimi G
E E
Anlatmn tzne rnek olarak, eklemlenmi sesler, resim sanatnda ise tuval zerinde
bulunan pigmentler gsterilebilir. eriin tz ise, zihnimizde canlanan grntdr,
bizim bir ynmzn, evrenin tamamnn ya da bir blmnn zihinde alglan
ekildir (Volli, 2002:56). Anlatmn gstergebilimsel adan biimlenmi tz ise
yazyla somut olabilirken, ieriin gstergebilimsel adan biimlendirilmi tz her
zaman soyut bir ekildir. Ayn ekilde her gstergebilimsel dizgede anlatmn biimi
(dilin fonetii, morfolojisi, szdizimi) ve ieriin biimi (evrenin ekilleni biimi, yani
dilin szcksel emas) bulunmaktadr (Volli, 2002:57).
28
ekil 3. Gstergenin erik ve Anlatm Dzlemleri
(Madde)
erik Tz
Biim
Biim
Anlatm Tz
(Madde)
Umberto Eco, anlatm ve ieriin birbiriyle rtmesi sonucu ortaya kan anlam
gsterge olarak deil, gstergesel ilev olarak adlandrr (Eco,1987:76). Econun
gstergesel ilev olarak adlandrd eye u ekilde bir rnek verebiliriz:
Trkedeki evre szcnn birden fazla anlam vardr. Econun ifadesiyle birden
fazla gstergesel ilevi bulunmaktadr, bunlar;
29
IV. Kiinin iinde bulunduu toplumu oluturan ortam
VIII. Bir birimden nce veya sonra gelen ayn trden birimlerin tm; bunlarn
oluturduu kk grup, kontekst (TDK, 1998:466).
Bir gstergenin anlatm dzleminde var olan her ge iin ierik dzleminde uygun
den bir ge mevcuttur. Biri var olup dierinin var olmamas, gstergenin gsterge
ilevini yerine getirmesi mmkn deildir.
Dilsel bir gstergenin, herkes iin bir ve tek olan anlamnn yan sra, yan anlamlarnn
bulunduu Skolastik dnemden beri bilinmektedir (Volli, 2002:47), ancak bu konu
hakknda bilimsel bir kuram ortaya atm olan bilim adam Hjelmslevdir. Hjelmslev
anlatm ve ierik kuramyla bir gstergenin anlatm ve ierik dzleminde sadece genel
anlamna iaret etmektedir. Gelitirmi olduu yan anlam kuram ise, bunlarn birden
fazla ve kullanld duruma gre deiiklik gsteren anlamlarna yneliktir. Bu ayrmla
Hjelmslev dz anlam gstergebilimi ile yan anlam gstergebilimi olarak gstergebilimi
de ikiye ayrmaktadr.
Bir gsterge ilk anda herkeste ayn duygu ve dnceyi uyandrr. te bu noktada
gstergenin dz anlamsal (denotation) zellii ne kar. Ancak gsterenin baka bir
kullanmnda daha derin ve geni bir gsterilene iaret ettii anlar da vardr, bu
durumda ise ne kan dilsel gstergenin yan anlamdr (konnotation). Alc kiiye,
gstergenin bahsedilen bu yan anlamsal zellii tandk ise, karsndakinin ne demek
30
istediini kendi ansiklopedik bilgisi araclyla anlamakta zorluk ekmez. Sz konusu
bu yan anlamlar Econun da belirttii gibi kullanld semantik alana gre deiiklik
gstermektedir. Yan anlamlar toplumsal uzlama dayanmaktadr. Bu nedenle ayn
toplum ierisinde yer alan bireylerin gstergelerin yan anlamlarn anlamlandrmada
herhangi bir problemle karlamaz.
Eco yan anlam dncesinden yola karak, gstergenin yan anlamlar oluturabilecei
kullanm alanlarn belirlemitir. Bunlar srasyla; a) Kltrel bilgi birikimi, b) Semantik
birimlerin yan anlamlar (Eco semantik yan anlamlarla, masallarda dile gelen eyalar
rnek olarak gstermektedir), c) ideolojik tanmlama, d) duygusal yan anlamlar, e)
altanlamllk, stanlamllk ve kartanlamllktan oluan yan anlamlar, f) baka bir
gsterge dizgesine yaplan eviriler sonucu meydana gelen yan anlamlar, g) hitabet
sanat ile elde edilen yan anlamlar, h) retorik-slup bakmndan elde edilen yan
anlamlar, i) global deer kuramlar bakmndan oluan yan anlamlar. Eco bu ayrm
yaparken ayn zamanda bunlarn saysnn daha da fazla olabileceini belirtir ve yapm
olduu ayrm kesinletirmez (Eco, 2002,112).
31
ekil 4. Gstergenin dz ve yan anlam oluumlar
Roland Barthesin yan anlam kuram zerine birok alma yaptn belirtmitik.
Bunlardan biri resim dizgesi zerinde gereklemi olduu almadr. Barthes, Afrikal
bir zencinin Fransz niformas iindeki resminden yola karak, bu resmin
derinliklerinde yatan anlamn, Fransa mkemmel bir imparatorluktur ve bu
imparatorluun iinde zenci vatandalar da bulunmaktadr. Bu kiilerde askerlik
grevini, her sadk vatanda gibi yerine getirmektedir (Nth, 2000:108) ynnde
olduunu belirtir.
Nthe gre, evirilerde dz anlam ile yan anlam arasndaki farkllk belirginleir.
eviride, kaynak metnin yan anlam kaybolur ve dz anlam olduu gibi kalr (Nth,
2000:86). evirilerdeki yan anlam oluumlarn eviri blmnde ele alacaz.
talyan asl gstergebilimci Maria Cortiye gre, her metinde saylamayacak kadar
zme ve yap-bozma ilemi gereklemektedir. Bir metnin ok anlamsal karmakl
tek ve ayn kltrel balam ierisinde edeer yorumlara engel oluyorsa, o metin kendi
iinde birden fazla metin ierir (Nth, 2000:460). ok anlamllk genellikle kltrel
32
kullanmlar sonucunda oluur ve zaman ierisinde toplum tarafndan kanksanr.
Gstergenin anlam ancak kullanld balam ierisinde anlalabilir. Toplum ierisinde
nadiren anlamazlklara neden olurken, sz konusu toplumun kltrne yabanc
olunmas durumunda, bildirinin anlamna ulamak alc iin gleir. Bu durumda
szlkler de yol gsterici olamaz, nk szlklerde genellikle szcklerin dz
anlamlar ve ek olarak yan anlamlar verilmektedir. Bachem ok anlamllk
durumlarnda, mecaz anlamdan farkl olarak, alcnn kendi bilgi birikimi araclyla,
uzlamsal olarak belirlenmi anlam olaslklarndan en mantkl olann setiini belirtir
(http://www.fachdidaktik-einecke.de:21.04.2009).
33
2. BLM: DLSEL GSTERGELERN METN BALAMINDA
AIKLANMASI VE METNSEL GSTERGEBLM
ZMLEME MODELLER
2.1. Metin
Metin denildii zaman akla ilk gelen yazl bir belgedir. Ancak bu terimin gstergebilim
ierisindeki kullanm salt yazl belgelerle snrl kalmamaktadr. Resim, film, tablo,
bunlar da birer metindir. Gstergebilim ierisinde metnin drt tanm bulunmaktadr,
bunlar:
a) yazl belgeler
ztokat, Todorovun Dil Bilimleri Szlnde bir tmcenin de, bir kitabn da metin
olabilecei grnn bulunduunu belirtmektedir (ztokat, 2005:22). Bu dnceden
yola karak diyebiliriz ki, bir yazarn bir veya daha fazla kitab ya da daha kk bir
dizge olarak bir roman iinde yer alan paragraf da, kendi ilerinde tutarllk
gsterdikleri mddete, metin olarak kabul edilebilirler.
34
Harald Kittel ve dierleri, Heinemann/Viehwegerin yazl metinleri devingen bir btn
olarak grdklerini belirterek, metni u ekilde tanmladklarn belirtmektedirler:
Metnin farkl tanmlarna ramen ztokat, sz konusu bu tanmlarn ortak bir paydada
bulutuunu dnmektedir, bu ise bir metnin gzlemlenebilir varlk olduu
dncesidir (ztokat, 2005:27).
Metin kendi iinde bir btndr ve bir btnn metin olabilmesi iin gerekli olan, onun
kendi iinde tutarllk gstermesidir. Bu tutarll salayan ise, yine metnin kendi
iinde bulunan bantlardr. Tutarl metinlerde her ge, ayn dizge iindeki dier
gelerle anlamsal adan bir bantlk tar. Biri dierini iaret eder.
Genotext (reten metin) ise metinlerin derin yaplardr. Anlam retimi bu derin
yaplarda gerekleir. reten metin biimlendirilmemitir, biimlendirilemez ayrca
zamana bal deildir, her dnem geerlidir (Nth, 2000:121). Metnin bu dzlemi soyut
35
bir yapya sahip olduu iin, her dilde ve anlamlamada gerekleme ihtimali ok
yksektir.
Tosunun da belirttii gibi, retilmi metin dzlemi reten metin dzleminde oluur
(Tosun, 2007:277). nk tm metinler ilk olarak soyut dncelerde meydana gelir ve
daha sonra da somut metinlere dnr. Kristeva, bu iki metin dzlemi arasndaki
elikide diyalektik mantn yattn dnr (Nth, 2000:121).
Hibir metin, bir paras olduu ve daha kapsaml olan dilsel dizgeden ve ayn ekilde
okuyucunun daha nceki metinlerden elde ettii deneyimlerden bamsz bir ekilde
okunamaz. Bunun nedeni ise, belirli bir kltrn ansiklopedik bilgisini oluturan her bir
metnin, bantl olduu dier metinleri hatrlatmasdr. ou metinde, dier
metinlerden yaplm alntlar bulunur. Her bilgili okur, metinler arasnda gerekleen
bu gndermelerin farkna varabilme kabiliyetine sahip olmaldr.
Eco ise sylemin niteliine dair, [] Krmz apkal Kzn yks bize farkl
sylemler araclyla Grimmin, Perraultun, annemizin- ulamtr. Doal olarak,
sylem de yazarn stratejisinin bir blmn oluturmaktadr (Eco, 1996:45), eklinde
bir aklamada bulunur. Bu adan bakldnda gstergebilimin aratrma alan daha
ok soyuttu iaret eden metinlerdir. Volli bunun nedenini, gstergebilim bak asnn
ilevsel bir nitelik tamasna ve somut gelerin (ses, mimik, harf, vb) anlam
belirlemede ve bu anlam iletmede ne gibi bir katk saladn bulmaya almasna
balar (Volli, 2002:83).
J. Dubois Dilbilim Szlnde sylem ile ilgili olarak Modern dilbilimsel anlamyla
sylem terimi tmcenin stnde yer alan ve tmcelerin birbiriyle zincirlenme
kurallarna gre tanmlanan her tr szceye verilen addr (ztokat, 2005:28), eklinde
36
bir aklamada bulunur. Bir metnin gndericisi, alcs ve meydana getirildii zaman ve
yer ile olan balants szcelem incelemelerinde ortaya karlmaktadr. nk her
iletiimsel eylemde bir ierik ve bildirim mevcuttur ve bunlar szce ile gerekletirilir.
Szcelerin retim aamas Volliye gre metin ierisinde de aratrlabilir, ancak
gstergebilim aratrmalar, sz konusu bu etkilerin meydana geldii sylem zerinde
gerekletirmektedir (Volli, 2002:84).
Hilmi Uann da belirttii gibi, her sylem kendini, iletiim ortamna gnderen bir
dizi szcelemle ortaya koyar (Uan, 2006a:90). Sylemin ortaya kmasn salayan
szce ierisinde ben, sen, burada, yarn, bugn, imdi gibi belirtkeler yer
alr. Bunun dnda yz ifadelerimiz, el kol hareketlerimiz vb. szceyi etkileyen
etkenlerdir.
Kimi metinler eitli yorumlara aktr. Bunlar arasnda yaznsal metinler, mizah
dergileri vb. saylmaktadr. Bilimsel metinler, kullanm klavuzlar vb. ise daha ok
kapal metinler olarak grlmektedir, nk bunlar okura, yani alcya belirli bir konu
hakknda belirli bilgiler vermeyi amalar. Bilimsel metinlerin alclar bellidir: doktor,
mhendis hatta renci. Ancak bilimsel metinler gerekten kapalmdr? Nth aklk ve
kapallk kartln bir eliki olarak grmektedir ve bunun sadece grnte var
olduunu belirtir (Nth, 2000:461). Ona gre, kapallkla bir metnin ierik yaps
aklkla ise almlama yaps kastedilmektedir. Metnin almlanmasyla ilgili akln,
Umberto Eco Ak Yapt adl eserinde ele alm ve metinlerin, zellikle sanatsal
eserlerin, okurla buluuncaya kadar ak bir yapt olduunu belirtmitir.
Ak metinler, okuyucuya geni bir yorumlama sahas, zgrlk tanr ve yine onlar
kendi bireysel okuma srelerini srdrme imkan verir. Ancak kapal metinler,
bahsettikleri hakknda okurun daha nceden yeteri kadar bilgi sahibi olmasn bekler ve
okuyucuyu bu dorultuda ynlendirir.
37
yorumlamalarn uyarm ve yorumlamalarn zgrlk snrlarnn kontrol altnda
tutulmas kastedilmektedir (Nth, 2000:461).
Yaznsal metnin kapall zerine olan tez Kristeva tarafndan temsil edilmitir. Nth
Kristevann, yaznsal metnin iki dzlemdeki kapallndan bahsettiini belirtir. Bu
dzlemlerden biri hikaye alannda dieri ise sylem alannda. Kristeva hikaye alannda
kapallk grr nk metin anlatm mantndan dolay, kendi sonunu bandan itibaren
iermektedir. Eylemin kart ikilikleri bir hikayenin sonu iin gerekli mantkl
zmler bulmaya alr. Kristevaya gre edebiyat, sylem olarak bileimli kapall
gsterir. Kapalln bu tr, zellikle metnin ierisinde belirgin snr izgilerinin
bulunduu blmlerde, yani metnin balang ve sonu sz konusu olduunda ortaya
kar. Kristevann metnin kapalln u ekilde belirtir: Metnin snr iaretleri
edebiyat ierisinde ak ya da anlalr olmayabilir, bu durum metnin yapsal
kapalln belirginletirir (Nth, 2000:460).
2.2. Metinleraraslk
38
Metinleraraslk, Kristeva tarafndan ortaya atlm bir kavramdr. Ancak Kristevann
bu kuramna deinmeden nce, onun bu kuramnn k noktas saylabilecek Bahtinin
diyalojizm kuramna deinmek gerekir.
Bahtin diyalojik ilikiler iin, iki dilsel yapt, iki szce bir tr zel anlamsal ilikiler
iine girer (Rifat, 2005:269), savn ileri srerken, kuramn sadece dilsel dizgelere
yani dilsel yapt ve ifadelere indirgemektedir. Ancak bunu dier gstergesel dizgeler
iin de kullanmak pek yanl olmaz. Nitekim Kristeva, Bahtinin sz konusu diyalojizm
kuramn, sadece belirli bir metin ierisindeki gstergelerin (ifadelerin) birbirleriyle olan
ilikisini kapsayan bir kuram olmaktan kartp, bir metnin dier metinlerle olan
ilikisini aklayan bir kuram olarak gelitirmitir.
Metinleraraslk kuramna gre, bir metnin ierisinde, baka metinlerden alnm olan
ifadeler gezinmektedir. Byle bir bak asndan, hibir metnin orijinal olmayaca
dncesi olumaktadr. Nthe gre Mersch, metin yazarnn metnin tek ve mutlak
yaratcs olmadn belirterek metni yazar olmayan anonim bir eylem olarak
grmektedir. Bu noktada ise Mersch Metinleraraslk kuramn yle alar:
Hibir yazar ya da herhangi bir otorite bir konumann ilk konuma olduu
garantisini veremez. retme ve almlama sadece birbirine balantl iki durum
deil, aksine bunlar birbirinden ayrlmaz ikilidir. Baka bir deile: metinler
yaratclarndan kopmu olan otonom dizgelerdir. Yap tarafndan birletirilen
partikeller ile meydana karlp, ancak bunlarn almlanmas ve deiimi ile
anlalr olabilmektedirler. Metinleraraslk bunun dnda Lacann deyimiyle
transpozisyondur. Transpozisyon anlamndaki metinleraraslk, bir yer deiimi
uygulamasn aa karmaktadr. Bu yorum bizi postyapsalc dil kavram
anlayna gtrmektedir. Bunu eretileme stnlnden dz deimece
stnlne gei olarak da betimleyebiliriz (Nth:2000:122-123).
39
aksine okur tarafndan almlandktan sonra anlam kazanan bir olgu olduu kabul
edilmitir. Bu kuramda metnin oluumunda yazarn mutlak varl hakknda sorular
devam ederken, Roland Barthes Der Tod des Autors (Yazarn lm) adl
almasyla metnin anlam oluumunda yazarn stnlne tamamen bir son vermitir
(Homscheid, 2007:78).
2.3. Metinsellik
Metin ierisinde aranan benzer ltlerin, gstergenin iki ayr dzleminde (biri derin
yap, dieri yzeysel yap) aranmasndan dolay, birbirinden tamamen farkl iki
kavramla aklanmasna kar karak Klaus Brinker, Kohsion yerine dilbilgisel
tutarllk, Kohrenz yerine ise konusal tutarllk kavramlarn nermektedir (Brinker,
2005:18).
Biz de gstergenin anlatm ve ierik olarak ikiye ayrlmasndan yola karak, metinsel
gsterge ierisinde gerekli olan tutarll iki ayr kavram yerine, tpk Klaus Brinkerin
40
2005 ylnda yaymlanm olan Linguistische Textanalyse adl almasnda yapm
olduu gibi, dilbilgisel ve konusal tutarllk olarak ikiye ayrmaktayz.
Bir metnin anlamsal bir btn oluturabilmesi iin ne srlen ilk koul, metin
ierisindeki gelerin birbirleriyle szdizimsel olarak tutarllk gstermesidir. Dile
yabanc olmayan bir kii metinlerdeki cmle yaplarnda pek fazla sorun yaamaz.
Szckler birbirlerini takip ederek cmle oluturur, cmleler paragraflar, paragraflar
blmleri, blmler ise bir btn olarak metinleri oluturmaktadr. Ancak birbirini takip
eden gelerde, gzden kaan ve fark edilmeyen tutarszlklar meydana geldiinde, bu
durum dinleyicide ya da okuyucuda anlam kargaasna sebebiyet vermektedir.
dilbilgisel tutarllk ilikileri bir metinde bulunan iki yada daha fazla genin
arasndaki ilikidir, ki bunlar yapdan bamszdrlar; rnein ahs zamiri ve
ncl bir zel ismin arasnda, John....O(he) gibi (Vater:1994:33).
41
Vater byle bir ilikiyi, ad ile adl arasndaki ilikide gstermektedir. Bu durumda
dinleyici ya da okurun, bahsedilen olay ancak kendi nbilgisi nda
anlamlandrabileceini belirtir (Vater, 1994:33).
Metin ierisindeki tutarllk ilikisini srdren ve yine metin iinde yer alan szdizimsel
tutarllk aralar metindilbilimin ura konusu olmutur. Metindilbilim alannda yaplan
almalarda metinlerin anlamsal tutarlln salayan dilbilgisel geler zerinde
durulmu ve bunlar iin farkl zmleme modelleri gelitirilmitir. Sz konusu bu
modeller artgnderim, ngnderim, eksilti ve yinelemedir.
Metin iinde bir szck, kavram ya da dnce ilerleyen blmlerde farkl biimde
yeniden kullanld durumlarda artgnderimden bahsedilmektedir. Gndergeleri ayn
olan her gsterge bu tr artgnderimlerde kullanlabilmektedir.
Brinker ise dilsel ifade ilikilerinin, gnderim benzerliinde bulunduu bu durumu, yani
metin ierisinde belirli bir dild gerekliin farkl szck ya da szckler ile
gsterilmesini, belirtici yineleme olarak adlandrr (Brinker, 2005:27). Bahsedilen bu
dild gereklik ise kii, nesne, olay, eylem, dnce olabilmektedir.
1
eviri tarafmzdan yaplmtr.
42
ngnderimde, artgnderime benzer bir kullanm bulunmaktadr. Burada da yine
gsteren ile gsterilen arasnda karlkl bant mevcuttur. Ancak artgnderimden
farkl olarak burada adl, addan nce gelmektedir. Anlaml bir birimin yerini tutan
enin sylemde ondan daha nce anlmas (Vardar, 2002:155).
Vater, elipse olarak adlandrlan eksiltme duruma rnek olarak, Julius Sezarn bir sava
sonras alm olduu zafer sonucunda dile getirmi olduu nl veni-vidi-vici deyiini
gstermektedir (Vater, 1995:39). Latince de veni fiili birinci tekil ahs olarak
ekimlenebilirken, Almancada anlam aktarmn salayabilmek iin Ich kam, sah,
siegte biiminde Ich zamirini de eklemek gerekmektedir. Trkede ise bu deyi,
Latincedekine benzer bir ekilde kullanlmaktadr, geldim, grdm, yendim eklinde,
fiil kkne ahs eki getirilir.
43
2.3.2. Metinlerde Konusal Tutarllk
Bir metnin, metin olabilmesi iin birinci koulun metnin gerek ierik dzleminde
gerekse anlatm dzleminde dilbilgisel tutarlln bulunmas gerektii olduunu
yukarda akladk. kinci art ise, szckler, cmleler ve paragraflar arasndaki konusal
btnlktr. Burada sz konusu olan gstergelerin birbirleriyle olan zihinsel
bantlardr ve metindilbilim alannda gerekletirilen gstergebilimsel almalar bu
tr tutarllklarn nasl salandn incelenmektedir. Yaplan almalar metnin ierik
dzlemine yneliktir.
Artgnderim gibi dilbilgisel tutarllk geleri, bir metnin konusal tutarlln etkileyen
en nemli aralardr. Yorumlayc kii, metnin iindeki bu tr gnderimlerle konusal
btnl yakalamaya alr. Ancak dilbilgisel adan gnderimin bulunmad
durumlarda da metnin konusal btnl salanabilmektedir. Bir rnekle aklamak
gerekirse:
piirilir.
44
Grld gibi burada zne ekimi bulunmamaktadr. Vater bu durumun, yemek
tarifleri iin, hatta genel olarak kullanm klavuzlar iin, normal olduunu belirtir.
Ancak ona gre, bir metnin iinde mutlaka bir eyleyen vardr (Vater, 1994:45). Eyleyen
metnin yzeysel yapsnda belirtilmese de, alc kii kendi ansiklopedik bilgisinden yola
karak cmleler ya da paragraflar arasnda balant kurarak bir karmda yani
yorumda bulunur. Ayrca okur, metinde geen tencereye bir miktar sv konulur
cmlesindeki sv szcnden, bunun su deil ya olmas gerektiini de, yine
ansiklopedik bilgisinden hareketle anlamlandrr.
erik dzlemi ile metnin, anlatnn ya da sylemin soyut alannda yatan mantksal
balantlar kastedilmektedir. eriin zmlenmesiyle, bir metnin
anlamlandrlmasnda yatan derin yapy ve iinde retilmi olduu toplumun kltrel
yapsna genel bir bak kazanlaca dnlmektedir.
Greimas, gstergenin ierik dzlemine, anlatm dzlemine oranla ncelik tanr. Bylece
anlatm dzlemi Greimasn aratrmalarnda ikinci plana atlmaktadr. Metinlerin ierik
dzleminde yer alan kartlk ilikiler, kltrel uzlamlarla tutarllk kazanmaktadr.
erik dzleminin kartlk ilikisini ortaya karmakta yardmc olan yntem,
45
Greimasn gelitirmi olduu Gstergebilimsel Drtgen (carr smiotique)
yntemidir. Belirli bir kavram, kart anlam ilikisinde bulunan kavramla aklanmaya
allr. Uan ayrca bu yntemle anlat anlamnn zetinin karldn dnmektedir
(Uan, 2006a:111).
Trabant, Greimasn zihinsel alanlar iki farkl trde kartlk ilikisine ayrdn
belirtmektedir. Bunlardan biri, birbirleriyle tezat olan anlambilimsel birimlerin asl
kartlk ilikisi, dieri ise asl kartlk ilikisi sonucu ortaya kan iki enin ikincil
kartlk ilikisidir (Trabant, 1996:53).
Belirgi renkler
beyaz siyah
Ik Glgeler
Yukardaki emada kart anlam ilikisi iinde olan beyaz ile siyah kavramlar
kullanlarak gstergebilimsel bir drtgen oluturulmutur. Volli, gstergebilimsel bir
drtgen oluturulmak istendii zaman, drtgende yer alacak olan kavramlarn mutlaka
46
ayn dzlem iinden seilmi olmas gerektiini belirtir, baka bir deile gstergenin
gsteren dzlemiyle gsterilen dzlemi burada kar karya getirilemez (Volli,
2002:72). emann st blmnde yer alan ve belirgin renkler olarak adlandrlan
kart kavramlar asl kartlk ilikisi iinde bulunan kavramlardr. Alt blmde
glgelendirme olarak adlandrlan kavramlar ise, anlam kazandran ikincil kartlk
ilikisidir. Bylece siyah ile beyazn birbirleriyle olan tezatlklar sonucunda ve onlarn
bu tezatlklarn belirginletiren, belirginlemesine yardmc olduklar ilk etapta
dnlmeyen, ikincil kartlk ilikilerin gsterilmesi sonucunda, ierik dzleminin
mantksal dzenlenii meydana karlm olur.
caiz yasak
nefes almak; yemek yemek;
hareket etm.; iecek imek;
almak; fkelenmek;
dnmek yalan sylemek;
sigara imek
Ramazan aynn mantksal yapsnn yasak ile caiz olan kart eylemler zerine
kurulduu sylenir burada. Caiz olarak grlen her ey, yasak olmad sylenenlerdir.
Yasaa ise, yemek yemek, bir ey imek, yalan sylemek, fkelenmek ve sigara imek
gibi eylemler girmektedir. Bu yaplan birinci kartlk iliksidir. Burada caizin
karsnda duran yasak, yaplmas caiz olan hareketin sadece olumsuzlatrlmas
deildir, ayrca caiz eylemlerin ayrc zellikleriyle simetrik olarak uyumayan
47
zelliklerle anlambilimsel bir iliki ierisindedir. Caizin kart, yine ona caiz
olmayan tezatlk eklinde yer almaktadr ve bunlar seyahat etmek, bilmeyerek bir ey
imek, bilmeyerek bir ey yemek ve kt dncelerdir. Hnault bu ekilde ramazan
aynn mantksal zmlemesini yapmaktadr.
48
Artk bilgi (redundance) anlamsal dzlemde bir metnin her birimini bir arada tutmay
salar, bu ekilde metnin birlii salanm olur. rnein, ie devrildi. Masa rts
lekelendi, denildiinde, bu iki cmlenin anlamsal ilikisi ansiklopedik bilgimiz
nda korunmu olur. Biliyoruz ki ienin iinde sv bir madde var ve bu, ie
devrildiinde dklr. Ayn ekilde ansiklopedik bilgimiz nda hemen hemen her
masann zerinde rt olduunu biliriz. Masann zerindeki ie devrildiinde dklen
iecek masa rtsnde leke yapar. Basit bir metnin anlamsal ilikisini anlamamz
salayan tm bu karmlar, ansiklopedik bilgimizin sonucudur ve bunlar dnya
zerinde yaayabilmemizi salar (Volli, 2002:91).
Uan yerdelii bir araya gelen balamsal anlambirimler, dzanlam veya yananlam
olsun, bir trdelik salayabilirler, ortak bir mesaj retebilirler, dank olan anlam bir
araya toparlayabilirler, eklinde yorumlar. rneklendirmesini ise bir metin iinde
deiik tmce ya da paragraflarda geen ulusal ordu, keif, nbeti, mcadele,
niforma gstergeleriyle yapar ve bu gstergelerin anlamsal adan belirli bir
yerdelie gtrdn belirtir. Sz konusu bu yerdelik ise savatr (Uan,
2006a:109).
Bunun dnda bir de ok yerdeikli metinler vardr. Bunlar birden fazla okuma sreci
yaratr. Volli bunlara rnek olarak bulmacalar ve ifreli yazlar olan kriptogramlar
gstermektedir. Dz anlaml olmayan, yani herhangi bir estetik yapya sahip olan her
metin, kendisine szcklerle sunulan beceri ile ayn anda birden fazla mantksal sre
retilmesine yol aar ve Volli bu durumun fkralarda aka karmza ktn belirtir.
Okur ya da dinleyici anlatlan hikaye iinde, birbirinden tamamen farkl iki ayr
yerdelii, metnin yzeyinde bulunmayan ancak belirli iaretlerle ve okurun
ansiklopedik bilgisi sonucu kurulan balantyla, ortaya komik bir durum kartlr.
Fkray dinleyen kii, her iki yerdelik gelimeyle birlemi olan ve bir dzlemden dier
dzleme geii salayan ayrc eyi fark eder (Volli, 2002:91-92). Bu ekilde de fkra,
mizah anlamn kazanm olur.
Anlat metinlerinde bir olay, bir olgu anlatlr. Nthe gre anlat metni bir dil
eylemidir, baka bir deile bir sylemdir (Nth, 2002:403). Barthese gre anlat, farkl
tzlere yaylm olan tm metin trlerini kapsamaktadr (a.g.e. 2000:402). En belirgin
49
zellikleri ise yazar ya da konuucunun, olay belli bir zaman dilimi ierisine
yerletirmesi ve olayn geliim srecini anlatrken, sre snrlamasnda bulunmalardr
(Z.- A. Kran, 2007:45).
Anlat metinlerinde birden fazla eyleyenin bulunmasndan dolay, metin bir eyleyenler
btndr. Bunlarn her birinin farkl eylemler sergilemesi, Volliye gre, szdizimsel
ve anlamsal karmak bir btne (Volli, 2002:118) yol amaktadr. Anlatlar
szdizimsel ve anlamsal bakmdan karmak olsalar da, okuyucu metin iinde mantksal
balantlar kurabilmektedir. Mantksal balantlarn metin iindeki eylemde bulunan
kiilerin rollerine gre gerekletii dncesinden yola karak, metindeki eyleyenler
zerine incelemeler yaplmtr. Bunun sonucunda da birok kuram ya da yntem
gelitirilmitir.
Anlatdaki zne, bir eylemde bulunur ve balangtaki durumunu bozarak yeni bir
durum yaratr. Yaplan eylem ile, anlat ierisinde dnm gereklemi olur. yle ki,
bir durum szcesi, bir edim szcesiyle, yeni bir durum szcesine dnr (Uan,
2006a:100).
50
Anlatda yer alan ilemlerin btn aadaki ema yardmyla u ekli alr:
I II III
Durumu Denge
2 3 4
Denge 5
Provokasyon Eylem Ceza
1
(Balatc)
Greimasa gre, bir anlat elde edebilmek iin, sadece blmler oluturmak yeterli
deildir. Bunun dnda her anlatda mutlaka gerekletirilmesi gereken bir durum,
zlmesi gereken bir sorun, yerine getirilmesi gereken bir ama olmaldr (Volli,
2002:126).
Her anlat izlencesi drt evreden meydana gelmektedir. Bunlar eyletim, edin, edim,
yaptrm evreleridir. Bahsedilen her evrede szcenin yklemini deitirecek bir kiplik
mevcuttur. Eyletim evresinde, anlatdaki zne gndericinin istei zerine, bir eylemde
bulunur. Burada yaptrmak kiplii vardr. Uan bunu, gnderici ile zne arasndaki
szleme olarak niteler (Uan, 2006a:101). Volliye gre baz durumlarda gnderici
kii, anlatdaki znenin bizzat kendisi de olabilmektedir (Volli, 2002:127).
Edin evresinde, zne kendisinden istenen grevi yerine getirmek iin, eksiklikleri
giderir. Tek bana gideremedii eksiklikleri yardm edici eyleyenin etkisiyle giderir ya
da engelleyici kiilerin araya girmesiyle sz konusu eksiklikleri gideremez ve edim
evresinde, baarszla urar. Anlatnn edim ksmn ilgilendiren asl eylemler burada
gerekleir. nk Uan, znenin eksiklikleri giderip giderememesi durumuna gre ya
baarl olacan ya da baarsz olacan belirtir ve buradaki kiplikleri de
yapabilmek olarak aklar (Uan, 2006a:102).
51
nc evre, edim evresidir. Volliye gre edim evresi, anlaty mantkl klan evredir
ve anlatnn merkezinde yer alr (Volli, 2002:126). zne gnderici kiinin istedii
eylemi gerekletirir ve Uan burada yapmak kipliinin n planda olduunu belirtir.
Son evre olan tannma ve yaptrm evresinde zne baar durumuna gre ya
dllendirilir ya da cezalandrlr (Uan, 2006a:102).
Bahsedilen bu drt evrenin her biri bir dierini gerekli klar (Volli, 2002:128). dl ya
da ceza evresi, edimi gerekli klmaktadr, edim de edinci, bu ise szlemeyi. Bu ekilde
de anlat ierisindeki mantk dzeyi salanm olur.
Edin Edim
Hemen hemen her anlat metni yukardaki emaya gre ilerlemektedir. Ancak bu
evrelerin uzunluu ya da anlat ierisinde bir ya da daha fazla tekrarlanma durumlar sz
konusu olabilmektedir. Bu durumda ise deien sadece dzenin biraz daha
karmaklamasdr. Ancak anlat, yine ayn dzende yrmektedir.
Anlat zlencesinin
Temel ema karmak grnts
Edin Edim
52
2.4.2.2. Anlat erisindeki Eyleyenlerin zmlenmesi
Bir anlatda, bir kii birden fazla eyleyen roln tayabilmektedir. Buna gre anlatdaki
yardm edicinin, aslnda ikili oynayan eyleyen olma olasl vardr. Bunun dnda
eyleyenin rol anlat ierisinde zamanla deiebilmektedir. Bylece bir kii birden fazla
eyleyen roln stlenmi olur. Ayn ekilde bir eyleyen rol, birden fazla kii tarafndan
da yrtlebilir (Volli, 2002:132).
Anlatdaki zne, birden fazla kii tarafndan yardm grebilir, bylece yardm edici
says ykselir ya da znenin arzu ettii nesneye ulaabilmesi iin gemesi gereken,
birden fazla dman olabilir, bu durumda ise engelleyici says artmaktadr. Anlat
metinlerinde bir durum szcesi, bir de eylem szcesi mevcuttur ve bunlar kendilerini
53
zne nesne ilikilerinde gsterirler. Volli durum szcesinin anlat ierisinde
belirginlemesini u ekilde aklamaktadr:
Durum szceleri []: Her eylem, bir durum deiiklii ile meydana gelir. Her
durum, belli bir znenin somut ya da soyut olan belli bir nesneyle olan ilikisine
gre ayrt edilebilir. Her bir znenin dier zneyle olan ilikisi, tpk gnderici ile
alc ya da zne ile yardm edici arasndaki gibi, zne ile nesne arasndaki iliki
gibi geerli olabilecei kabul edilirse, [] o zaman eyletim, edin, edim, yaptrm
gibi eyleyen durumlar da, zne nesne ilikisi gibi aklanabilir. Gerekte bu
durum dilin cmle dzleminde meydana gelmektedir, zellikle dilbilgisel
nedenlerden tr. nk her cmle bir zne ve bir yklemden meydana gelir.
Burada gerekletirilmek istenen, anlatnn gramerini oluturmaktr. Szdizimsel
dzlemde zne ile nesne arasndaki ba, bunlar arasndaki ilikinin olup olmamas
durumuna gre belirlenmektedir (Volli, 2002:133).
Volli eylem iin, bir durumun olumasna yol aan davran eklinde bir aklamada
bulunur (2002:134). Her yeni eylem yeni bir duruma yol amaktaysa, o halde her eylem
szcesini yeni bir durumun habercisi olarak kabul edebiliriz ve bunun sonucunda anlat
metinlerinde okuyucu eylem szcesini almlamasyla birlikte kendini yeni duruma
hazrlar ya da onun bu yeni duruma hazrlayan rnek yazardr.
1 (2 N) ya da 1 (1 N)
54
1 (1 N) = Burada ise zneyle nesne (ki bu zne de olabilir) arasndaki ba
koparlmaktadr.
55
BLM 3: GSTERGE VE YORUM
Bu tutumundan dolay yapsalclk, kart grller tarafndan anti hmanist bir akm
olarak kabul edilmitir. Bunu ise iki ynl aklamaktadrlar. Bir, kuramsal ynden anti
hmanisttir, nk birey zgrln reddetmektedir; iki, fiili bakmdan anti
hmanisttir, nk insann gz ard edildii teknokrasi saflarnda yer almaktadr. Marti,
birok yapsalc dnrn, beeri dnceyi bilimd grdn belirtir ve bunlar
arasnda yapsalcln nde gelen isimlerinden olan Lvi- Straussu da gsterir. Lvi-
Strauss La Pense Sauvage adl yaptnda, insan bilimlerinin amacnn insan yok
etmek olduu ynndeki tezi formlletirmitir. Bundan dolay da Marti Straussu
Antihmanist olarak grr (Marti, 1999:56).
56
yntem belirlemelerinden ve genel uygulanabilir kuramlar retmekten, ayrca
nesne/meta gsterge ayrmndan da kanmtr (Posner, 1993 http://ling.kgw.tu-
berlin.de ).
Roland Barthes ilk almalaryla yapsalcla dahil edilse de, daha sonraki yllarda dile
getirdii grlerle Postyapsalc olarak kabul edilmektedir. Postyapsalclar arasnda
Roland Barthes dnda, Julia Kristeva ve Umbero Eco gsterilmektedir. zellikle
Umberto Econun yapm olduu almalar, yaznsal metnin almlanma ve
yorumlanma srecinde okurun roln n plana karmtr.
57
3.2. Yorumbilim ve Gstergebilime Etkisi
58
nesnelerden yola karak kehanette bulunan insan znesinin ifadelerine ister istemez
kendi yorumunu katmasdr. Hem yorumbilimin hem de kahinliin ortak amac gizli
kalm tanrsal boyutlu anlamlara ulamaktr (Nth, 2000:418).
Antik dnem yorumbilimi iin Homerosun metinleri yorumlama ekli yol gsterici
olmutur. Bu uygulamadan yola karak eserler iki boyutlu yorumlamadan
geirilmekteydi. Bunlardan ilki yzeysel dzlemdir. Szcklerin ve cmlelerin
anlamlar metin balamnda gerekletirilecek yorumlarla aklanr ve bu durum
dilbilgisel retorik yorum olarak adlandrlr. kincisi ise metinlerin derin dzlemdir.
Burada metnin iinde gizli kalm anlam bulunmaya alr. Ancak, alegorik yorumlama
olarak da adlandrlan, bu yorumlama biiminde metnin sradan anlamna mecazi bir
anlam (Baytekin, 2006:133), yani metne yeni bir deer katlr.
Aydnlanma dneminin nemli isimlerinden kabul edilen Georg Friedrich Meier, 1756
tarihli Versuch einer allgemeinen Auslegungskunst adl eserinde yorum sanatna
deinmeden nce gstergelerin doasn incelemi ve gsterilen olgunun
kavranmasnda, gstergenin nemini vurgulamtr. Meier iinde bulunduumuz evreni
gstergebilimsel yorumbilim erevesinde aklamaya alm ve gstergeye arasalc
bir nitelik yklemitir. Her gsterge bir dier gstergeyi iaret eder ve bylece her
gsterge dier gstergenin varlna iaret eden bir ara olur. Bunun dnda Meier
gstergelere tanrsal bir boyut ykler. Yeryzndeki grngler, tanrnn verdii iaret
ierikli kararlarn birer sonucu olmalarndan dolay, sadece doal deil ayn zamanda
sebepsizlerdir de. nk ona gre, her doal gstergede tanrnn etkisi vardr ve bu
gstergeler tanr asndan keyfi olarak belirlenmektedir (Nth,2000:27).
Meierin bu grne gre, gstergeler nedenlidir nk her birinin bir anlam vardr,
keyfidir nk tanrnn zgr istei dorultusunda belirlenmilerdir. Gstergelerin
yaratcs tanrdr ve aslolan tanrnn iaret ettii anlam bulmaktr. Yorumlayc kii sz
konusu gstergeler araclyla tanry anlamaya ve tanrnn iletmek istedii anlama
ulamaya alr.
59
Hermentiin mistik yorumlamadan kp felsefi ve edebi yorumbilime dnmesi
Aydnlanma ayla balar. Modern yorumbilimin en nemli kurucular arasnda
Friedrich D.E. Schleiermacher (1768-1834) ve Wilhelm Dilthey (1833-1911)
gsterilmektedir, bu isimler dnda Martin Heidegger ve Hans Georg Gadamer ise
yorumbilimin 20. yzyldaki en nemli temsilcileri olarak kabul edilmektedirler
(Nth,2000:419).
60
objektif anlamndan bahseder. Ancak Hirsch, metnin anlam (Bedeutung) ve amalar
(Sinn) gibi iki kavram arasnda ayrm yapmaktadr. Hirschn metnin amac ile ifade
ettii, yazarn gstergeler araclyla karsndakine anlatmak istedii eydir. Metnin
anlam ise, ama ile kii, durum arasndaki ilikiyi gstermektedir. Hirsche gre,
metnin anlam yazar asndan zaman iinde deiebilmektedir, ancak metnin amac
hibir ekilde deiime uramaz (Nth, 2000:419-420).
61
gstermektir (Tosun, 2007:187). Gadamer anlamann ortak yanlarn kefederek,
yorumlamada evrensel ynlere ulamaya almtr.
Bunun dnda Nth gre, yine yorumbilimin konusu olan yorumbilimsel dnm
(hermeneutische Zirkel) gstergebilim asndan olduka nemlidir. Yorumbilimsel
dnm Nth u ekilde aklar:
Bir btnn paras ancak btn balamnda anlalabilir, btn ise ancak kendi
paralarndan anlalabilir. rnein bir szcn anlam ancak iinde bulunduu ve
bir paras olduu cmlenin balamnda anlalabilir, cmle ise iinde barndrd
szcklerin bilinmesi sonucunda anlalabilir (Nth, 2000:419).
62
sorulara cevap bulmaya altn belirtmektedir (Lenders, http://sirao.kgf.uni-
frankfurt.de: 10.05.2009).
Yorumbilimde ama, metin iinde bulunan birok anlamdan, yazarn metne yklemi
olduu tek ve doru olan anlam bulmakt. Yazarn metne yklemi olduu anlama
ulaabilmek amacyla, yazarn hayatna ve metnin dnemine ynelik aratrmalar
yaplmaktayd. Gadamerin yorumbilim kuramyla metnin almlanmas da aratrma
konusu olmaya balam ve daha sonraki almalarda almlayc ve metin okuyucusu
nem kazanmaya balamtr. 1960larn sonunda metinleri yorumlama yntemleri
arasna Almlama Estetii ad altnda yeni bir bak as eklenmitir. Almlama
estetii bal altna toplanm olan yeni kuramlarda gzler, yazarn deil daha ok
okuyucunun zerindedir.
Almlama estetii okura olduka nem veren bir kuramlar btndr. Ayta, Almlama
estetii ile yorumbilim arasndaki fark [] Yorumlamada almlamann, izlenimin
nemi zerinde durulurken, Rezeptionssthetik, yani almlamada odaklaan bir kuram
oluur (Ayta, 2003:148) eklinde aklar.
63
Almlama kuramnda da tpk yorumbilimde olduu gibi asl konu anlamdr. Berna
Moran, buradaki sorunun duygu deil, dnsel ve bilgisel bir sorun (Moran,
2005:240) olduunu ileri srer, bu ekilde Almlama kuramnn yorumbilimle olan ortak
ynne iaret eder. Aradaki fark, burada okur zerinden anlama ulalmaya
allmasdr. ncelenen olgu okurun ilevidir. Moran okurun n plana kmasn da iki
ayr nedene dayandrmaktadr. Ona gre bu nedenlerden biri, Modern Edebiyatn yapt
ierisinde, okurun ancak kendi bilgi birikimi ile zmleyebilecei, yani anlam
kazandrabilecei karanlk noktalar barndrmasdr. Bahsedilen karanlk noktalar ise,
mekan, karakter, olay ya da zaman balamnda olabilmektedir. Bu gelerin etkileri,
okurun yorumuna bal kalmaktadr.
Dier nedene gelince, Moran bunu dile balar. Yapsalcln eserdeki anlam sorununu,
yalnz yapya ynelerek zmeye almasndan kaynaklandn dnr. Bilim
hayatnda birok alma birbirine paralel olarak srmektedir. Asl anlam sorunuyla
ilgilenen gstergebilim, anlamlar yapnn kendi iinde zmeye almtr, buna
paralel olarak ta yapsalclar metnin anlamn kendi iinde bulmaya almtr. Ancak
daha sonralar gstergebilimde almalar alcya ynelince, bu gelimeyle birlikte
metin okurlar da nem kazanmtr. Moran bu durumu u ekilde aklar:
Almlama Estetii ad altnda gelimi olan okur odakl kuramlar ilk olarak Almanyada
kendini gstermitir. En bilindik temsilcileri arasnda Hans Robert Jauss, Wolfgang Iser
ve Stanley Fish gsterilmektedir.
64
tarihsel olmas yine gsterge aratrmalarnn tarihsel serveninde nemli bir dnm
noktasdr.
Tosunun da belirttii gibi, her okurda metnin yeni anlamlar ortaya kar. Burada
ufuklarn kaynamasndan bahsedilmektedir ve bu durumu [] yaptn yorum
bekleyen ufku ile okurun kendi dnyasnn ufku arasndaki kaynama sonucu, ortaya
yeni anlamlar kar (Tosun, 2007:245), eklinde ifade edilmektedir.
rnein Nostradamusun gelecek dnemlere ilikin birok kehaneti, onlar ortaya att
dnemde pek ilgi grmemitir. Bunun nedeni ise o dnemde yaayan insanlarn kendi
yaamlar ve bu kehanetler arasnda bir balant kuramamaldr. Bundan dolay da
Nostradamusun her dnem baka bir kehaneti daha fazla ilgi grmtr, nk sz
konusu kehanetlere benzer olaylar kendi hayatlarnda meydana gelmitir ya da meydana
gelme potansiyeli olduka gldr. Bundan tr yine kendi yaam sreleri iersinde
gerekleecei iddia edilen kehanetler zerine aratrmalar yaplmtr. Bu durum
yaznsal metinler iin de geerlidir. nsanlarn iinde yaadklar sosyal evreye ve
65
ideolojilere gre bir metin ya daha fazla ilgi grr ya da raflarda ilgisini ekebilecei
kitleleri bekler. Sz konusu bu ufuklarn kaynamas sonucunda da ortaya yeni
anlamlar kar. Jaussun kuram ise, ortaya yeni km olan bu anlamlarn okurun ne tr
beklentileri sonucunda meydana geldiini gsteren, bir eit beklentilerin tarihsel bir
snflandrmasn amalar. Daha ak bir deyile edebiyat tarihini, okurlarn tepkisine
gre yazlmasn ngrr.
Diyebiliriz ki, bir metnin anlam ancak okunduka yani almlandka somutlamaktadr.
Eer bunu gsterge ilikisiyle alayacak olursak, daha nce de belirtmi olduumuz
gibi, bir metin ancak alcs olduu mddete gstergedir. Alcs mevcut deil ise,
potansiyel bir gsterge olmaktan teye geemez. Metinlerde de durum ayndr.
Potansiyel anlamlar okuma sreciyle somut bir ekilde ortaya kar. Buna bal olarak
Moran, bir metnin iki boyutu olduunu ortaya koyar. Ona gre birinci boyut yazarn
yaratt metin, ikinci boyut ise okurun yapt somutlamadr. Yazar metin ierisinde en
ince ayrntlara girmediinden, metin ierisinde, okurun doldurmas gereken boluklar
vardr. Bu boluklar ise, basitten zora doru aamal biimde derecelendirilmektedir.
66
Moran basit dzeydeki boluklarn doldurulmasn okurun kendisinin bile fark etmeden
gerekletirdiini syler ve bunlara fazla deer yklemez. Soyut dzeyde
gerekletirilen anlam oluumu ise, okurun d dnyayla balant kurmasyla
gerekleir. Ancak Morana gre kurmaca bir metindeki gereklik, ancak metin dnda
yer alan d dnyadaki tarihsel, toplumsal ve kltrel gelerde aranmaldr ve metnin
gereklikle ilikisi ancak ideolojik yndedir. Okurun eline alm olduu metin her ne
kadar kurmaca bir metin de olsa, Morana gre bunlar gerek dnyada yer alan olgularla
benzerlik tamaktadr ve buna bal olarak okur, yazarn metin iinde brakm olduu
boluklar kendi toplumsal, kltrel ve ideolojik dnceleri dorultusunda doldurur ve
metne anlam kazandrr (Moran, 2005:242-243).
Yazar, toplumun deer yarglarn okura olduu gibi yanstmaz, kendisinin eksik
grd ynleri okura sunar. Yaptnda allm kod ve beklentilere, eletirel bir gzle
bakmaya (Tosun, 2007:248) arr okuru. Okur yazarn deindii deer yarglarn,
kiisel bilgileri dorultusunda yorumlar. Bu da her okurda ayn anlam oluumunu
engeller. Zaten Isere gre bir yaptta tek bir anlam yoktur. Okur zeri rtl braklm
ok saydaki muhtemel balantlar, kendi deer yarglarna gre aa karr.
Ayta, Iserin rtk okurunun gerek olmadn belirtir ve onu kurmaca bir metnin,
muhtemel okuyucularna almlama artlar olarak sunduu n ynlendirmelerin tmn
temsil eder (Ayta, 2003:153) eklinde aklamtr. Burada yazar, okuyucuyu tek bir
anlama ynlendirmez, onun sunmu olduu yntemler sonucunda muhtemel
anlamlardan birine ulaan okuru kasteder. Bylece okurun okuma srecinde tamamen
bamsz olmad da belirtilmi olur. Okur rastgele bir anlama ulaamaz. Tosun okurun
bo alanlar doldurma ilemini yani okurun anlam ykleme ve yorum srecini yazarn
verdii ipularndan yararlanarak, metindeki gstergeler dorultusunda, btne uyacak
biimde (Tosun, 2007:246) gerekletirdiini belirtir.
Bir gstergenin tek bir anlamnn olmamas, anlamn okluu, rtk okur gibi
kavramlar, gsterge zmlemesinde somut bir okura seslenilmedii, okurun
gstergenin olas anlamlarnn dnda anlamlar retebileceini ngrr. Yazar, metni
retirken okurun gstergeleri farkl kurma olasln hesaba katar. Gerekte bir ok
yazar, okurun farkl yorum kararak gstergenin anlamn geniletmesine kar
olmayp, metnini byle bir ama dorultusunda kapal gstergeler btn olarak kurar.
67
Iserin kuramnda okura, tam olmasa da belirli snrlar iersinde hareket etmek artyla
zgrlk tannmtr. Ona gre, okurun katks metinde bulunan anlamlar
somutlatrmasdr.
Kuram, Almlama Estetii bal altna dahil edilen bir baka isim ise Stanley Fishdir.
Stanley Fish, Iserden bir adm teye giderek, metin iinde potansiyel olarak dahi
anlamn bulunmadn belirtmektedir. Ona gre anlam, okurun yrtm olduu
okuma sreci iinde kendisinde uyanan yaantlardan baka bir ey deildir (Moran,
2005:248). Okuma, metnin hangi anlamlara geldiini zmek deil, metnin okurda
yaattdr.
Tosun, Fishin dil anlaynn pragmatist bir boyutta olduunu belirterek, metnin
grameri, anlamlar ve biimsel birimlerinin olgusal olarak verili olmadn, aksine tm
bunlarn yorumun bir sonucu olduu grndedir (Tosun, 2007:252). Moran da Fishin
kuramnda anlamn nesneyle deil, bir olayla ilikilendirildiini belirtmektedir. Bu
durumda ise, her okurda farkl yaantlar meydana gelebilecei dnlse de, ayn
toplum ya da topluluk iinde bulunan okurlarn benzer okumalar sonucunda benzer
anlamlara varacaklar belirtilmektedir (Moran, 2005:248).
68
1987 ylnda yaymlam olduu Lector in fabula gerekse 1990 ylnda hazrlam
olduu I limiti dellinterpretazione (Yorumun Snrlar) adl almalaryla, almlama
gstergebilimi zerine ortaya atm olduu grlerini tekrar ele alarak, bunlar
perinlemitir. Almlama gstergebilimin amacnn ise, metin iinde okurun kurucu
varln tespit etmek olduunu dnmektedir, yani metnin niyetinden okurun niyetini
oluturan artlar belirlemeye alr (Eco, 2004:39).
Okur odakl kuramlarn geliim nedenlerini daha nce belirtmi olsak da, burada
Econun grne de ayrca yer vermeye deer gryoruz. Eco bu durumu yle
aklamaktadr.
[] Almlama kuramlar (i) bir sanat yaptn ya da metnini dilsel bir nesne
olarak kendi nesnellii iinde inceleyebileceklerini ileri sren belirli yapsal
yntemlerin katlna; (ii) gstergelerin ya da szcelerin, meydana geldikleri
durum, kullanm koullar ya da balam gz nnde bulundurmak istemeyen baz
biimsel Anglosakson kkenli anlambilimlerin katlna burada szlk-
anlambilim ile ansiklopedik-anlambilim arasnda bir tartma sz konusudur; (iii)
baz sosyolojik yaklamlarn deneyselciine kar bir tepki olarak meydana
delmitir (Eco, 2004:32).
69
1962 ylnda yaymlanm olan Ak Yapt adl kitabnda Eco, sanatsal eserlerin
aklndan bahsederek, okurun sanatsal yaptlarn anlamlandrlmasndaki nemini
vurgulamaktadr. Eco bu kitabnda bahsettii aklk kavramn sadece yaznsal
metinler iin deil, her trl sanatsal yapt iin kullandn belirtmektedir (Eco,
2000:47). Tosunun da belirtmi olduu gibi Econun ak yaptla kastettii, bir
yaptn, okurun yorumu dahil edilmeden nce bitmemi olmasdr. zellikle modern
yaptlar okurun okuma sreci gereklemeden tamamlanmam olarak grlmektedir.
Klasik yaptlara oranla burada yer alan bildirilerin kesinlii yoktur ve yorumcunun
kendilerini yeniden yaplandrmasna aktr (Tosun, 2007:290).
Her ne kadar Econun kitab Ak Yapt baln tasa da, Eco almlayc kiinin
yapt yorumlama iinde tamamen zgr olmadn belirtir ve okur ile metin arasnda
gerekleen ibirlii niteliindeki iletiimsel ilikiye deinmektedir. Bu ilikiyi ise u
ekilde aklamaktadr: sz konusu olan bu ilikide alc kiinin yorumlayc karar,
olas bilginin edimsel deerini kurmaktadr (Eco, 2004:34). Okur ile ibirlii
ilikisinde olmayan bir metni, tembel bir mekanizmaya benzetmektedir ve sz konusu
olan bu tembel mekanizma devingenlik kazanabilmek amacyla kendine bir rnek okur
tasarlar.
Metin kendi rnek okurunu oluturmak isteyen bir mekanizmadr. Ampirik okur,
metin tarafndan tasarlanan rnek okur zerine tahminlerde bulunur. yle ki,
ampirik okur, ampirik yazarn niyeti dorultusunda deil, rnek yazarn niyetine
gre varsaymlarda bulunur (Eco, 2004:49).
rnek yazar ise metin stratejisinde gizli olduundan, okur metinle ibirlii iine girmek
zorundadr. Okurun okuma sreci boyunca gerekletirdii karmlar, metne ynelik
olmaldr. Eco metinle ibirliini belirtirken, ayn zamanda metnin tek bir anlamnn
olmadna da dikkat ekerek, okurun metnin kendi iindeki tutarll dorultusunda
birden fazla karmlarda bulunabilecei dncesindedir. Bu karmlar ise, metnin
ilerleyen blmlerinde yine metin tarafndan ya onaylanr ya da rtlr.
70
Yaznsal metin okuyucusu, okuma srecinde metne ynelik birden fazla karmda
bulunabilir, ancak okurun kendi istei dorultusunda gerekletirmi olduu yorum,
metin tarafndan tutarllk asndan onaylanmad srece geerli deildir ve okur bu
yorumdan kanmaldr.
(II) Yazar, mmkn olan dier okuma srelerini engelleyip, istenilen bir
okuma srecini oluturabilmek iin, belirli anlambilimsel artk bilgileri
metin iine dahil edebilir.
71
(III) Metin belirli anlatm noktalarnda, direk okuyucuyu muhatap alp ona
hitap edebilir ( ve imdi ne olacan tahmin edebiliyor musun?), ya da
alcnn merakn uyandracak slup ynnden farkl teknikler ierebilir
(kitap ierisindeki blm balklar gibi).
Volliye gre, burada yaplmas gereken, metnin anlam ufkuna sabrla yaklamaktr, bu
durumda ise sistematik kuku kanlmazdr, bu ikisi de zaten ona gre filolojinin
vazgeilmez aralardr (Volli, 2002:166).
72
Metni yorumlayabilmek iinse, metinde anlatlan olas dnyay tm ynleriyle
kavramak gerektii dncesindedir Eco. Yaznsal metinlerde okur, anlat iinde geen
olaylarn ve kiilerin kurmaca olduu gereini en bandan kabul ederek, metne
ynelik karmlarn ve yorumlarn bu dorultuda gerekletirir. E.A. Poenun ad
geen eserine ynelik yaplm olan bir baka inceleme Derridann gerekletirmi
olduu yorumlamadr. Eco, Derridann psikanalitik zmleme sonucunda yapm
olduu yorumlamay doru yorumlama olarak gstermektedir.
Eco vermi olduu bu iki rnekte, metnin amac ile okurun amac arasndaki fark
ortaya koymaktadr. Okur, elindeki metinden metnin stratejilerini gzetmeksizin
istedii anlamlara ulaabilmekte ve istedii yorumlarda bulunabilmektedir. Bylece
okurun ampirik okur kimlii n plana kar. Bu da okurun niyetini gstermektedir.
Ancak Ecoya gre asl yorumlama, metnin sylediklerini dikkate alarak onun kendisi
iin tasarlam olduu rnek okur kimliine brnebilmektedir. nk metne ynelik
yapm olduumuz ve bize gre akla uygun yorumlamalar, yine metnin kendisi
tarafndan onaylanr ya da rtlr, bunun iin baka kaynaklara bavurmak
gereksizdir. Eco bir metni doru yorumlayabilmek ve metnin niyetini renebilmek
iin metnin kendisine ynelmek gerektii dncesindedir.
Eco, rnek okur, ampirik okur, rnek yazar ve ampirik yazar kavramlaryla
metinlerin yorumlay ekillerine olduka net aklamalar getirmitir. Ecoya gre
ampirik okur [] biziz, ben, siz, baka herhangi biri (Eco, 1996:15). Ampirik okur
okuma sreci boyunca, yazarn uygulad ynlendirmeleri bilerek ya da bilmeyerek
dikkate almayabilir. Okurun sz konusu bu ynlendirmelerden uzaklamasna hibir ey
engel olamaz. Okur, okuma srecini kendi istei dorultusunda srdrmekte zgrdr.
Bu durumda ampirik okur, sadece rnek okur olmaktan uzaklar. rnek yazarn
stratejilerini, grmezden gelerek metnin sonucuna varr (Volli, 2002:166-167).
73
rnek okur ise yazarn ynlendirmelerine uyan okurdur. rnek okur, metnin
potansiyel ieriinin tam anlamyla gncellenebilmesi iin gerekletirilmesi zorunlu
olan, metinsel olarak belirlenmi koullarn toplamdr. Her yazar oluturduu metin
iin rnek bir okur tasarlar. Eco buna rnek olarak komedi filmlerinden yola kar. Bir
komedi film izleyicisinden, filmdeki esprileri anlayp, bu filmden elenmesi beklenir.
Ancak izleyici bunun tam aksi reflekslerde bulunuyorsa, bu durumda metinin
ngrd rnek okur olmaktan kar. rnein bir mizah dergisinin hayatmza dair
yapt gndermeleri hogr ve tebessmle deil de, onun ieriini bir hakaret olarak
kabul eden okur ampirik bir okurdur (Volli, 2002:167).
Tosun, yazarn metni oluum srecinde onu gerekletirme biimini dnd gibi,
okurun da metnin gerekletirilmesine yorumsal adan katkda bulunduunu belirtir.
Bir metin okura her eyi sylemez; eer byle olsayd hibir zaman sonu
gelmezdi. Eco, bir metnin sylenenlerden olduu kadar sylenmeyenlerden yani
anlatm dzeyinde yer almayanlardan da oluan bir doku olduunu kabul eder; okur
da ieriin edimselletirilmesi dzeyinde ite bu sylenmeyenleri
edimselletirmelidir (Tosun, 2007:285).
Volli, gstergebilimin daha ok yazar ile okurun birbirleriyle uyumlu bir ekilde
yrttkleri iletiim sreleri boyunca bulunduklar somut rollerle ilgilendiini belirtir
(Volli, 2002:167). Burada hem yazar hem okuyucu birbirini gz ard etmez. Yazar
okuru ynlendirir, okurda bu ynlendirmeleri dikkate alarak okuma srecini
gerekletirir. Bir metnin birden fazla anlamnn olduu dncesi artk birok evre
tarafndan kabul edilmektedir. Ancak bu dnce kabul edilirken, ayn zamanda metnin
anlamnn sonsuz olmad da stne basarak vurgulanmaktadr. Nasl ki szel bir
iletiimde iki kii birbirine uyumlu olarak sohbetlerini, iletiimlerini srdryorsa, Eco
da rnek yazar ve rnek okurla bunu kastetmektedir. rnek okur, rnek yazarn ideal
muhatabdr. Econun da belirttii gibi, rnek yazar kendi rnek okurunu yannda ister.
Kendisinin dikkat ektii noktalara okurun da ynelmesini istemektedir.
rnek okur ve rnek yazar metin ierisine kurulmutur. Bunun anlam, metnin
anlatm yzeyinde yazarn ve okurun izleri bulunduudur. [] letiim srecinde
ampirik yazar rnek okura metinsel ifadenin znesi olarak bir hipotez oluturur ve
74
kendisini de szce znesi olarak gsterir, yani rnek yazar olur. Dier taraftan
ampirik okur, rnek yazarn hipotezini kurar (Volli, 2002:168).
rnek okurun yapmas gereken, okuma srecinde mmkn olduunca rnek yazara
yaklamak ve onu ortaya kartmaktr. rnek yazarn yapmak istediini anlayan her
okur, Ecoya gre rnek okurdur.
Econun rnek okur kavramnn gstergenin yorumu asndan ok nemli bir bak
as getirdii bir gerektir. rnek okur, gstergeyi gnderenin niyetlerini zmeye
alp, gnderenle iletiim kurmak iin yorumlayan okurdur. Bu zelliiyle rnek okur,
yazarla iletiimi salama amacyla gstergelerin yorumlarn yazarn anlatmak
istediklerini yorumlayarak yorumlar. rnek okurun en nemli zellii, yazarn
gstergeleri kurarken, okur kitlesinin gstergelerden olas anlama kapasitesini gz
nnde bulundurarak metin yazm olmasdr. Ampirik okur ise, gstergeleri
gnderenin amacndan farkl bir ekilde yorumlayabilen, gstereni yorumlarken farkl
tavrlar sergileyen okurdur.
Eco anlat metnini ormana ve onlar okumay ormanda dolamaya benzeterek bir
eretilemede bulunur. Ona gre ormanda dolama iki trl gerekleebilmektedir.
Birincisi amaca ulamak iin ormann iinden bir gei, dierinde ise ormann yapsn
ve neden baz patikalara girilip dierlerine girilemediini (Eco, 1996:35), anlamak
bakmndan oyalanarak gerekletirilen bir dolamadr. Buradan yola karak Eco her
metnin hem anlambilimsel hem de eletirel yorumlanabileceini belirtir. Anlambilimsel
yorumlama Ecoya gre u ekilde gerekleir:
75
estetik ilevi bulunan metinlerin zorunlu kld belirtilmektedir. Polisiye romanlar, bu
tr metinlere rnek olarak gsterilmektedir. Sz konusu naif ve eletirel yorumlama
sreleri, okurun bu tr metinler karsndaki tutumuna gre belirlenmektedir ve bu
tutuma gre Eco, naif okur ve eletirel okur olarak iki tr rnek Okur ngrr.
Bir polisiye romanda okur, yazarn onu hangi blmde hangi stratejilerle aldattn
anlayabilmek iin bazen birka blm bazen ise metnin en bana dnmek zorunda
kalabilir. Bu tr okurlar eletirel okur olarak adlandrlmaktadr. Eletirel okurlar
kendilerini en ak ekilde bu tr metinlerde ortaya kartrlar. Naif okur ise yazarn
metin iinde kulland stratejileri ve metnin kurgusunu sorgulamadan, anlat metnin
sonucuna varmaya alr. Tosuna gre, her iki okur tipi metin stratejisi iine
sktrlmtr (Tosun, 2007:286).
Belirli bir gsterge topluluunun mantksal ynden bir metin olarak kabul edilebilmesi
iin, sz konusu bu topluluun ortak bir noktasnn bulunmas gerekmektedir. Baka bir
ifadeyle, belirli bir soruya cevap nitelii tayor olmals gerekir. Metin kendi iinde
konusal bir btnlk salamaldr. Bahsedilen bu konusal btnlk gstergebilim
ierisinde Topic olarak adlandrlmaktadr. Topic metnin odak noktasdr, her ey
onun etrafnda gerekleir. Szceler dolayl yolla da olsa, ona atfta bulunmak
zorundadr ki, metin tutarl bir btn olabilsin.
Volli topic iin topic (ya da konu), okuyucunun metne yneltmi olduu soruya,
sreklilik iinde verdii cevaptr (Volli, 2002:86), ynnde bir aklamada bulunur.
Okur konuyla birlikte, belirli bir metnin anlam ieriini kavramaya alr. Volliye
gre, konunun seimi ve kesinlik derecesi ksmen de olsa okurun ansiklopedik edincine
baldr (ayrca bu edincin metin ierisindeki edinle ne derece badatna baldr).
Bu durumu u ekilde aklayabiliriz:
76
Bir kat zerinde Bo bir havuzu; birinci musluk tek bana 5 saatte, ikinci musluk ise
tek bana 2 saatte dolduruyor. Dolu havuzu nc musluk, tek bana 4 saatte
boaltyor eklinde bir metin gren kii burada bir matematik ileminden
bahsedildiini hemen anlar. Ancak matematik konusunda biraz daha bilgili kii bunun
ayn zamanda bir havuz problemi olduunun farkna varr. Bu sebepten konu az ok
kiinin ansiklopedik bilgisine dayanmaktadr.
Haber, kitap ya da makale balklar metnin konusu hakknda okuyucuya ipucu verir.
Volli bunu metne bir giri olarak kabul eder. Bylece okuyucuya, metni okuyaca
sre boyunca yorumlamada bulunaca anlam alan tantlm olur. Okur metin
hakknda fikir edinir. Hatta bal okumasyla birlikte, metnin sonucu hakknda
tahminlerde bile bulunabilir. Ancak Volli, balk konusunda uyarda bulunur ve baz
balklarn kimi zaman yanltc olabileceini belirtir. Yazar bunu bilmeyerek yapm
olabilecei gibi, okuyucuyu yanltmak iin kasten de yapm olabilir. Bunu dnda bir
balk her ne kadar metnin amacna uygun olsa da, hibir zaman ieriin tamamn
kapsayamaz (Volli, 2002:86).
Konu metnin snrlar ierisinde deiiklik gsterebilir. Bir metnin sadece bir blmn
ierebilecei gibi, genel olarak anlatlan olaylarla bir dnya grn okuyucuyla
paylaabilir. Buna rnek olarak ise iyi ile ktnn daimi sava gsterilebilir.
Metinlerin okunma biimi daima okuyucuya baldr. Okur metinden istedii blmleri
seer alr ve kendi bilgisine gre ekillendirir. Yapm olduu bu seim metnin kendisi
tarafndan verilir ve ynetilir ancak balangtan itibaren zlm olamaz nk metin
blmlemesinin birden fazla eidi vardr. Bunlar dnda metni okuma biimini ve
almlann etkileyen koullar arasnda, metnin retildii zaman kadar, okuyucunun
iinde bulunduu zaman, onun toplumsal duruu, cinsiyeti, inan ve ideolojisi ve genel
olarak dnya bilgisidir. Konunun sadece szdizimsel dzeyle belirlenmemesi durumunu
Volli yle dile getirmektedir.
Konunun, metinii bir gereklik, metin szdiziminin bir bak as ve metnin salt
ierii ile snrl kalmadn, ayn zamanda metnin anlambilimsel yan ile
belirlenmediini bilmek gerekir. Topic, birbirini takip eden metin paralarn kendi
ilgi ve bilgi alanlar dorultusunda yorumlarken balklar halinde ksaltan ve
hafzasnda tutan okurun edimsel eylemlerinin sonucudur. Bir metnin
77
konulatrlmas belirli bir anlamsal bir hipotez temelinde gerekleen metnin
younlama ilemidir ve bu durum ise okurun kendi inisiyatifine ve ayn zamanda
onun ansiklopedik edincine baldr (Volli, 2002:87).
Okurun deiik kaynaklardan elde ettii edeb ve gayri edeb kltrnden oluan
global bilgisi. Lector in Fabula adl eserinde Eco, ansiklopedik yeterlilik gibi
dnlen global bir sistemle konuur. Bu bakmdan ansiklopedi, metnin anlat
yaps ve topiklerini tanmlamak iin okur tarafndan dilbilimsel ve kltrel
yeterliliin kullanlmas olarak anlalmaldr (http://www.ege-
edebiyat.org:28.03.2009) .
78
gibi, konuyla alakal bilgi sahibi ve danabileceimiz bir kii de olabilir. Okur da iinde
bulunduu sosyal evreye gre ekillenmi olan dnya gr ve bilgisi nda,
elindeki metni anlamlandrr ve yorumlar.
Tarihi bir olayn anlatld bir romanda, o dnemdeki yaam koullarn rnein
mekan, zaman, corafi, siyasi vb. bilmek gerekir. Kurtulu Savann anlatld bir
yazda okur, lkesini dman igalinden kurtarmaya alm olan o insanlarn iinde
bulunduklar gerek maddi gerek manevi yokluklar bilmelidir. Aksi halde Kurtulu
Savan gnmz artlarnda yorumlamaktan teye gidemez ve o dnemdeki zor artlar
altnda gerekletirilmi olan kahramanlklara gerekli deeri ykleyemez.
Ansiklopedik bilginin d dnyada yer alan gereklii hangi lde birebir yansttnn
nemi yoktur. Ansiklopedik edin kiiden kiiye farkllk gsterebilir, kimi iin doru
olan bir bakas tarafndan yanl olarak grlebilir. Ancak ne var ki, biz farknda
olmasak da, tm eylemlerimiz sz konusu bu ansiklopedik edincimize gre
belirlenmektedir.
Bu blmde okur odakl almlama kuramlarndan sz ettik. Bir anlamda daha nceki
kuramlar hermentik kuramlar olarak kabul edersek, bu blmde incelediimiz ve daha
ok bugnn geerli paradigmasn oluturan kuramlar antihermentik kuramlar olarak
79
deerlendirilebilir. Gstergenin serveninde yazarn yorumunun gstergeye yn verdii
bir paradigmadan, okurun yorumunun gstergeye yn verdii paradigmaya gei sz
konusudur. Almlama odakl kuramlar, ister metinsel gsterge, ister szck anlamnda
gsterge kuramlar olsunlar, almlaycnn gstergeyi yorumlamasn ne karrlar.
Yeni gstergebilim kuramlar farkl yaklamlar gstermekle birlikte, almlaycnn
yorumuyla ilgili ortaya atlan kuramlar btnn oluturmaktadrlar. Gstergenin
yanstmac zellii ve yazarn yorumunun geerlilii almlayc kuram iin artk
geerliliini kaybetmitir.
80
BLM 4: GSTERGE KURAMLARININ EVRBLME
ETKS
Kautz, eviriyi bir ekil dilsel eylem olarak ele alan eviribilimin, somut olarak ne ile
urat sorusuna yaklam ortaya koymutur, bunlar:
eviri, bir yandan bir sre olarak ele alnr ve bu sre bir model erevesinde
gsterilmeye allr. Ayn zamanda bu sre ierisinde cereyan eden ksmi
sreler (kabaca ifade edilecek olursa: kaynak metnin anlalmas, anlalann
aktarlmas, erek metnin ekillendirilmesi) tipolojik ve yntemsel olarak
sistemletirilmelidir.
Dier yandan eviri bir rn olarak ele alnr (kaynak metne dayanarak
oluturulan bir erek dil metni). Bu rn bir taraftan eviri eletirisi
deerlendirilmeleri iin k noktas olarak kullanlabilir.
81
Wilhelm von Humboldtun bu szleri, uzun yllar eviri hakknda gerekletirilmi
almalar ve ortaya atlan grler zerinde etkili olan dncenin bir yansmasdr.
19. yzyla kadar eviriler kaynak metne ve onun yazarna sadk kalnacak ekilde
gerekletirilmekteydi. Bir metni yorumlayabilmek iin, metin yazarnn ne demek
istediine ulamak ve onu anlamak gerekiyordu. Dilsel gstergelerin baka bir dile
aktarlmasyla, ayn duygu ve fikrin kar kltrde birebir uyandrlamayaca
dncesinin ardnda yatan neden ise, dilin ruhudur. Bunun sonucunda da evirinin
imkansz olduu dncesi ortaya kmtr. Wilhelm von Humboldt (1767-1835)
yapm olduu Aeschylos Agamemnon (Agamemnon) evirisinin nsznde, bu
trdeki eserlerin evrilemeyeceini belirterek, bu dnceyi savunanlarn en nemli
temsilcisi olmutur. Humboldta gre, dnce anadilin boyunduruu altndadr: Dil,
ayn zamanda toplum ruhunun da yansmasdr; dil toplumlarn ruhudur, ruh ise
toplumlarn dili, her ikisi de ayn derecede gereklemez.2 (Stolze, 2005:25)
2
eviri tarafmzdan yaplmtr.
82
(Verfremdung) gerektiini dnr (Kautz, 2002:31). Erek metin okuruna, kaynak
yazarn dili yanstlmaldr. Bu ekilde ise erek metin yabanclatrlm olur.
20. yzylda Humboldtla ayn dnceyi paylam olan isim ise J. Leo
Weisgerberdir. Ona gre de, dnce anadil iinde ekillenmektedir ve bu dncesini
ispatlamak iin eitli rnekler sunmutur. Kltrden kltre deitiini ifade ettii
gstergelerden bazlar ise renk yelpazeleri; hala, teyze, amca, day gibi akrabalk
ilikilerini gsteren adlandrmalar; dilsel gstergelerin yan anlamlarndaki deiimler
de verdii rnekler arasndadr (Stolze, 2005:29).
83
boyutuna ekilmesi sonucunda aslnda tm metinlerin evrilebileceini iddia
etmilerdir. Bu dnceye gre, tm insanlar ortak bir evrensel anlaya sahiptir ve bu
anlayn evrensel olmas dilin bireyst zellik tadn ortaya kartmaktadr,
(Stolze, 2005:37). evrilebilirlii savunmalarnn bir baka nedeni ise, insanlarn
srekli devam eden ve geniletilebilen bir anlatm yetisine sahip olmalar ve bunun
sonucunda da kendi dillerinde bulunmayan ifadeler iin, yenisini retebilmeleridir
(Kautz, 2002:32).
eviribilimin dier bilimler arasnda zerk bir bilim olarak yerini alma sreci, evirinin
dilbilim ierisinde dilbilimsel yntemlerle incelenmesi sonucunda balamtr.
eviribilimin ilk dnemi saylan bu sre iinde gerekletirilen almalardaki ama,
dilbilimsel yntemlerle eviri etkinliini denetlenebilir bir hale getirmektir. Gelitirilen
yntemler sonucunda, eviri etkinliinin retilebilecei dnlmekteydi. Tm bu
almalar kural koyucu bir nitelik tamaktayd. ne kan kavramlar ise, Invarianz
(deimez deer) ve quivalenz (edeerlilik) kavramlardr.
Burada nemli olan, bir metnin kaynak dilden erek dile aktarm srecinde, ileti
ieriinin korunmasdr. evirilerin baars, iki dilin en kk birimleri olan szckler
arasndaki deimez deere gre belirlenmektedir. Bahsedilen bu deer, kaynak metin
ile erek metin arasnda bir karlatrma lt (tertium comparationis) olarak kabul
edilir. Edeerlilik karlatrmas ise dilsel gstergelerin anlatm dzleminde deil,
84
ierik dzleminde gerekletirilmektedir. Dilbilimsel eviri almalarnda edeerlilik
zerine birok gr ortaya atlmtr. Ancak tm bu yaklamlarn ve yntemlerin
ortak yan, eviri etkinliinde dikkatlerin eviri sreci yerine, eviri srecinin bir rn
olan erek metin zerine odaklanm olmasdr. Bunu ise her iki dilin tm dzlemlerini
birbirleriyle kyaslayarak yapmaktadrlar (Kautz, 2002:34).
Edeerlilik konusunda ortaya atlan grler arasnda en fazla etki yaratan Eugene A.
Nida tarafndan gelitirmi olunan devingen edeerlilik kuramdr. Bu kuram ile
birlikte eviri metninde aranan biimsel edeerlilikten uzaklalmtr. Nida erek
metnin kaynak kltr okuyucusunda, tpk orijinal metnin erek okur zerinde yaratm
olduu etkiyi gerekletirmesini amalar. evirmen metnin biiminden ok evirinin
ilevine ynelmelidir. Bu sebepten evirmen eviri etkinliini srdrrken, metnin
balamn gz nnde bulundurmaldr. Nidaya gre, evirmen eviri ileminde eitlik
deil, edeerlilik salamaldr. Stolze, Nidann bu dncelerini Martin Lutherin
ncil evirisi hakkndaki dncesiyle benzer olduunu belirtmektedir (Stolze,
2005:88).
Martin Luther Avrupa lkelerinde kiliseye kar yrtlm olan reform hareketiyle
birlikte ncilin Almancalatrlmasn gerektiini dnerek, ncil evirisini erek dile
ynelik evirmitir.
Dilbilim ierisinde dil dizgesinden metin dizgesine geilmesine paralel olarak, eviri
incelemelerinde de metne ynelmeler yaanmtr. Metne ynelik almalar ise, yine
dilbilimin bir alt bilimi olarak kabul edilen metindilbilim iinde gerekletirilmitir.
Metindilbilimin ortaya kmasnda ise Nidann eviri hakkndaki dnceleri etkili
olmutur (Stolze, 2005:105). Onun evirinin daha ok erek okurdaki etki ynn
vurgulamasyla birlikte, dil almalarnda szck ve cmle dzlemlerinden uzaklalp,
bir btn olarak metin ele alnmtr. Metindilbilim iinde, almamzn ikinci
blmnde ilediimiz, metnin ierik ve szdizimsel tutarll gibi etkenler zerinde
aratrmalar yaplm ve bu aratrmalar gerek metinsel gstergebilim, gerekse eviri
almalarnda etkili olmutur. Ancak metindilbilim iinde sadece metin iindeki
cmlelerin, paragraflarn ve blmlerin birbirleriyle olan tutarll deil, ayn zamanda
metinlerin alclar zerinde yaratt etki ve metinlerin ilevi de incelenmitir (Kautz,
2002:37). Bu dnceye gre, metinsellik, bir metnin yapsal ve edimsel zelliklerinin
85
birbirleriyle olan uyumlaryla salanmaktadr, yani metin yazaryla metin alcs
arasndaki kusursuz iletiimle elde edilir.
1970-1980 yllar arasnda metin trlerine ynelik birok dnce ortaya atlmtr . lk
almalar metinlerin yzeysel yaplar zerinde gerekletirilirken, daha sonralar
metinlerin ilevlerine gre almalar yaplmtr (Stolze, 2005:113-115).
zellikle Katharina Reissn metin trlerine ynelik gelitirmi olduu eviri amal
metin trleri, eviri alannda etkili olmutur. Reiss yapt almalarda metin trlerine
gre eviri kurallar gelitirmeye alm ve bunu yaparken Karl Bhlerin gelitirmi
olduu Organon modelinden yola kmtr. Bhlerin bu modeline gre bir
gstergenin farkl ilevleri bulunmaktadr ve bu ilevler, gstergenin iaret ettii
nesneye ya da konuya ynelik betimleyici ilev, gnderici asndan anlatm ilevi
ve alc asndan arm ilevi olarak e ayrlmaktadr. Reiss ise, Bhlerin
belirlemi olduu ilevlerden yola karak metinleri tadklar ilevlere gre bilgi
verici, anlatmc ve ilevsel metinler olarak bir ayrmda bulunmutur (Prun, 2007:79).
Reissn metin trleri ve eviride metin trlerine ynelik dikkat edilmesi gereken
edeerlilik noktalar aadaki tabloda gsterilmektedir:
86
Reissn metin trlerine, Christiane Nord tarafndan drdnc bir metin tr
eklenmitir. Nord bunu phatische metin tr olarak adlandrr. Katric ve dierleri bu
tr metinlere rnek olarak, konferanslarda yaplan al konumalarn, kapan
konumalarn, hitap ekillerini, insanlarn birbirlerine selam vermelerini vb.
gstermektedirler (Katric ve di., 2005:81).
87
almalarn metinler zerinde ve evirinin nasl yapld ynnde srdrmemi,
genel olarak eviri zerine atlm grler zerinde almtr. eviribilimi ise
uygulamal alan ve kuramsal alan olarak ikiye ayrmtr. Stolze, betimleyici kuramn
evirileri bir rn, bir sre olarak grdn ve bunun dnda evirilerin erek
kltrdeki ilevlerini incelediini belirtir. Bunlar ise u ekilde snflandrr (Stolze,
2005:154-155):
- eviri srecinin kuram, baka bir ifadeyle, bir kiinin eviri yapmak istedii
zaman neler yaad,
- eviri rnnn kuram; eviri metnini bir metin olarak gsteren zellikleri
88
- Yaznsal evirinin ancak betimleyici, hedef odakl, ilevsel ve sistematik bir
ekilde mmkn olabilecei.
evirinin ilevsellii daha nceki kuramlarda dile getirilmi olsa da, evirinin bu yn
ancak 1980 ve 1990 yllar arasnda ortaya atlm olan kuramlar ile vurgulanmtr.
evirinin de bir tr iletiim biimi olarak kabul grmesi, onun ilevsellik ynnn daha
ar basmas gerektii dncesini dourmutur. evirmenler de gerekletirdikleri
eviri eyleminde, tpk sradan iletiim biimlerinde olduu gibi, okurlaryla eviri
metinleri araclyla iletiim kurmaktadrlar. Bu dnceden yola karak Hans J.
Vermeer Skopos kuramn, Justa Holz Mnttri ise Bir Eylem Olarak eviri
kuramn gelitirmilerdir.
Vermeere gre her eylemin altnda bir ama yatar. Bu amaca ulamak iinse kii
eitli eylemlerde bulunur. En basit bir eylem gibi grlen, alveri yapmann
bile altnda bir ama yatmaktadr. Bir sanat yapt bile hibir zaman amasz
deildir. Vermeere gre ama anlamn zel bir trdr. Eylemin devingen
anlamdr (Vermeer, 1986:324). Bu yzden Vermeer amac, evirinin merkezine
oturtur, ayrca kuramnda skopos, ama, hedef ve ilev kavramlarn
birbirlerinin eanlamls olarak kullanr. Bundan dolay Vermeerin Skopos
kuram ayn zamanda ilevsel eviri kuram olarak da adlandrlmaktadr.
Eylem bir hedefe ulamay ve bylece mevcut olan bir durumun deiimini
amalar. [] Eylemde bulunan kiinin yapaca ama seiminin, ancak
duruma bal ve kltre zg olan birok deike iinden yapld taktirde
89
bir anlam kazandn varsayarak, biz, bir eylem iin gerekli olan tm
koullar bir araya topluyoruz (Vermeer/Reiss, 1984:95).
Katric ve dierleri, evirinin bir iletiim olarak grlmesi durumunda, kaynak metinde
neyin yer ald deil, eviri metninin ne iin kullanlaca nemlidir. Bu yzden de ilk
olarak iletiimin amac belirlenmelidir. Bu durumda evirmen, kendi deerlendirmeleri
sonucunda alc iin nemli olabileceini dnd bilgileri aktarr. Onlara gre
nemli olan eviri metninin iletiim amacyla uyumasdr (Katric ve di., 2005:45).
90
Katric ve dierleri, Holz Mnttrinin kuramnda drt kavramn n plana ktn
belirtmektedirler. Bunlar ise uzman eylemi, eyleyenler, ibirlii ve ileti taycs
kavramlardr. evirmen bir uzman olarak hem grev verici kiinin amac, hem de alc
kiiler hakknda kendisinde var olan bilgiler dorultusunda, ilevsel bir eviri metni
oluturmaldr. Katric ve dierlerine gre, evirmen bu tr bir metin oluturabilmek
iin, metinin almlanaca durumu, kaynak metin materyallerini, ayrca erek toplumun
beklentilerini ve normlarn zmlemek zorundadr. Eyleyenler ve onlarla ibirlii ise,
evirmenin tek bana deil birden fazla kiiyle ibirlii iinde olduunu gsterir.
evirmen, eylemini bir uzman olarak ancak eyleyenlerle ibirlii iinde olduu srece
yrtebilir. Eyleyenlerle kastedilen ise, eviri eyleminin gereklemesinde rol olan
kiilerdir. Bunlar grev veren, kaynak metin yazar, evirmen, erek metin kullancs vb
olabilir. Bir dier kavram olan ileti taycsyla, sadece yazl metin
kastedilmemektedir. Heceler, szckler ve metinler ileti taycs olabilir, ancak bunlar
dnda l teknii, yani ses uyumu, hz, duraklama, aksan ya da vcut duruu, vcut
dili, mimik, kyafet seimi, mekan ve nesneler, bunlarn hepsi bir araya geldiinde ileti
taycs olabilmektedir. Katric ve dierleri bu tr gstergelerin birbirlerini
tamamladn dnmektedirler (Katric ve di., 2005:49-52).
evirmen iinin uzman olarak yapaca eylemde her trl karar alma ve bunlar
uygulama yetkisini sahiptir. Bu balamda yaplacak olan evirinin istenilen ilevi
yerine getirmeyeceini dnerek, kendisinden istenilen grevi yerine getirmeme ve
onu reddetme zgrlne sahiptir.
eviri olgusu, 20. yzyla kadar farkl disiplinler tarafndan ele alnm bir konu
olmaktan teye gidememitir. Yaznbilim, felsefe ve zellikle dilbilim iinde ortaya
atlan grler 20. yzyldan itibaren eviri etkinliinin bilimi olan eviribilimin
oluumuna byk lde katk salamtr. Ancak ne var ki, 20. yzyln ikinci
yarsndan itibaren eviribilimin kendi kendine zerk bir bilim olmasn amalayan
birok eviribilimci, eviri olgusunu dier bilim dallarndan mmkn olduunca
soyutlamaya alarak aklamak istemilerdir. Kukusuz almalaryla eviribilime en
byk katky salam olan dilbilim ise, kural koyucu olduu ve eviri eylemini
kstlad iddia edilerek, tamamyla eviribilimsel almalarn dnda tutulmaya
91
allmtr. Ancak eviriyi ne derece soyut bir ekilde ele almaya alsalar da, her
yeni bir yaklam ya da dnce sonucunda, onun dier bilim alanlaryla birok ynden
etkileim halinde olduu daha ok gn na kmtr. Kimileri evirinin iletiim
eklinin zel bir tr olduunu belirtmi, bylece eviri iletiimbilimsel yntemlerle
incelenmitir. evirinin sosyolojik, felsefi, ilevsel, kltrel boyutu derken aslnda
evirinin ok karmak bir olgu olduu ortaya km ve tek bir alanda gerekletirilecek
olan almalarla onun nitelliine ulalamayaca anlalmtr. Nitekim Koller
eviribilimi, eviriyi ve evirileri farkl yaklamlarla ve farkl disiplinlerin farkl
yntemlerinin kullanmyla ve farkl bak alaryla tanmlamaya, incelemeye ve
aklamaya allan (Koller, 1992:123) bir bilim olarak tanmlamaktadr. Ayn ekilde
gstergebilim de, bilim alanndaki yerini 20. yzyldan itibaren almaya balamtr.
Tpk eviri olgusu hakknda olduu gibi, gstergeler zerine de ok eski zamanlardan
bu yana grler ortaya koyulmu ve kuramlar gelitirilmitir, ancak gstergenin kendi
biliminin olumas daha ncede belirtmi olduumuz gibi Peircen kuramyla birlikte
gereklemi ve bu alandaki almalar 70li yllardan itibaren hz kazanmtr. Ancak
eviribilimde olann aksine, gstergebilim daha en bandan disiplinlerarasas bir bilim
olmutur. ster tm bilimleri kapsayan bir stbilim olarak kabul edilsin, ister dilbilimin
bir alt disiplini olarak kabul edilsin gstergebilim birok bilim dalnn iinde yerini
almaktadr. Bu bilim dallarndan biri de eviribilimdir. eviribilim iinde eviri olgusu
zerine gerekletirilen aratrmalar, disiplinler aras almay gerektirmektedir.
eviri, metinlerin salt yzeysel yaplarnn erek dile evrilmesi deildir. eviri, kaynak
metinden erek metne bir anlam aktarmdr. Anlam oluumlarnn ise gstergebilim
alannda incelenmesinden dolay, eviri ile gstergebilim arasnda olduka yakn bir ba
vardr. evirinin gstergebilimle olan balantsn Akit Gktrk u szleriyle
deinmektedir:
Anlamn yabanc bir dilden tandk bir dile aktarlmas deildir eviri yalnz. Her
dil, belli bir kltrn gstergeler dizgesiyle, belli uzlamlar, treler, davranlar,
deer ltleriyle, ksaca somut insan yaamyla i iedir. Her yazn metninde
sunulan kurmaca dnyann art-alannda da, btn bu etkenler yrrlktedir. Baka
dillerin tanmlad baka dnyalarn tantlmasdr eviri bu ynyle. Doal diller
arasnda, yalnz soyut dilbilimsel dzeneklerle ileyen bir etkinlik deildir.
92
Dilbilimin olduu lde gstergebilimin de konusu saylmas bu zelliinden ileri
gelir. () (Gktrk, 2008:109).
93
evdir. Ev szcnn ise, en fazla bir iki katl ve belki de bahesi olan bir eve iaret
ettiini biliriz, buna karn gkdelen szc ile genellikle byk ehirlerde bulunan
ok katl bir binann kastedildiini biliriz. (Eco, 2006:97-101). Bylece yorumlayan
daha ok bilmemi salayan (Eco, 2006:102) bir durum olmu olur. Yorumlayanlar
sayesinde kaynak metni daha rahat anlar ve erek dile aktarmda bulunurken neye dikkat
etmemiz gerektiinin farkna varrz. Kona sradan bir ev olan Haus szc ile
karlayamayacamz bilir ve erek dilde ve erek kltrde bu szce karlk gelen
szc bulmaya alrz.
Jakobson Peircen anlam retiminin bir gstergenin bir baka gsterge dizgesine
evrilmesinden (Eco, 2006:269) baka bir ey olmad dncesinden yola karak,
gstergebilim iinde tr eviri sreci belirlemitir. Bunlar temel eviri trleri olarak
nitelendirilen intralingual (dilii), interlingual (diller aras) ve intersemiotisch
(gstergeler aras) eviri sreleridir. Roman Jakobson dilsel gsterge dizgesinin bir
baka dilsel gsterge dizgesine evrilebilirlii zerine yapm olduu On Linguistic
Aspects of Translation (evirinin dilbilimsel zellikleri zerine) balkl almasnda,
bahsedilen bu tr eviri srecini belirlemitir. Jakobson daha nceleri tartlmakta
olunan evrilebilirlik konusuna Peircen aklamasna bavurarak u ekilde bir
aklama getirmektedir:
Bir szcn anlam, dilin gnlk kullancs iin olduu gibi dilbilimci iin de,
onun yerine geebilecek baka bir gstergeye, gstergelerin doas stne en
nemli aratrmalar yapm olan Peircen srarla belirttii gibi, zel olarak iinde
daha eksiksiz gelimi bulunduu baka bir gstergeye evrilmesinden farkl bir
ey deildir (Jakobson, 2004:89).
Dilii eviri, metinde yer alan dilsel bir gstergenin yerine ayn dil iinde, benzer anlam
tayan baka bir gstergenin kullanm ya da Jakobsonun belirttii ekilde sylemek
gerekirse yorumlanmas ile gerekletirilir. Buna rnek olarak, bekar ile
evlenmemi bir kimse gstergelerini verebiliriz. Prun bunu ngilizcedeki bachelor
kavramyla rneklendirmektedir ve bu gstergenin unmarried man ya da eanlamls
olan celibate szcyle yer deitirebileceini belirtir (Prun, 2007:34-35).
94
Gstergeleraras eviri iin dilsel gstergelerin dilsel olmayan gsterge dizgeleri
araclyla yorumlanmasdr (Jakobson, 2004:90). Jakobson bunu ayn zamanda
dntrme olarak da adlandrr. Bu tr eviriler, bir romann filme uyarlanmas
eklinde karmza ok sk kmaktadr. Dilsel gstergeler, burada el kol hareketleri,
mimikler, manzara grntleri vb. ile yer deitirmektedir.
Dilleraras eviri sreci ise, almamzn asl konusunu oluturan eviri srecidir, yani
belli bir dil ierisindeki gstergelerin farkl bir dilin gstergeleri ile yorumlanmasdr.
Ancak Prun, farkl dillerdeki gstergelerin her ne kadar birbirlerinin yerine
kullanlsalar da, bunlarn gerekte birebir benzer d gereklie iaret etmediklerini
belirtir. ngilizce cheese kavram Almancaya Kse olarak evrilse de, o an iin alc
kiilerde tat bakmndan ayn duyguyu uyandrmayacan belirtir (Prun, 2007:34). Bu
durumun nedeni ise, kltrel farkllklara dayanmaktadr. Her toplumun ve kltrn
kendi damak zevki vardr. Prunun iki farkl lke ve kltr arasndaki farklla
gstermi olduu rnek, kendi lke snrlarmz iinde dahi yaanmaktadr. Damak
tatlar bir ok blgeye gre deiiklik gstermektedir ve Karadeniz mutfa, Akdeniz
mutfa, Anadolu mutfa vb. ekilde ayrlmaktadr. Bu sebepten bir kavram, farkl
toplum ve kltrlerde tpa tp benzer ekilde, rnein peynir denildiinde tat ve grnt
bakmndan birebir benzer grnt canlandrmaz belki ama, en azndan kendi kltrne
ait bir karlk bulur.
eviri etkinliini tpk Jakobson gibi bilisel bir etkinlik olarak gren Mehmet Rifat
eviri etkinliine anlamlama gstergebilimi asndan yaklamaktadr. Rifat, eviriyi
programl bir ekilde yrtlen zihinsel bir dn(tr)m olarak grr ve eviri
etkinliinin iki aamadan meydana geldiini belirtir. Bunlardan ilki yorumlama, ikincisi
ise yeniden retimdir. lk aama olan yorumlama evresi, kaynak metnin
zmlenmesinden oluur. Anlam retme sreci ile anlam zmleme sreci olarak
95
adlandrd evreler, bir metnin ierik dzleminden yzeysel dzleme, yzesel
dzlemden ierik dzlemine yneliktir ve kendisi bu durumu u ekilde gstermektedir:
Gnderen/Gnderilen; zne/Nesne;
atlmas.
Yzeysel dil dzeyi : Temalarn ve figrlerin bir doal dille
gerekletirilmesi: Metnin ortaya kmas:
ses/szck/biem ilikileri
Kaynak: Rifat (2008b:249)
96
anlam dzeyini zmlemelidir. Bahsetmi olduu metin zmlemesi ise metinsel
gstergebilim iinde gelitirilmi olan yntemler aracyla gerekletirilebilmektedir.
kinci aamada ise Rifat yorumlanan kalk metni, yine dinamik olarak var metnine
dntrlr. Yorumlama kalk metninin retim srecine ynelikken, yeniden retim
de var metninin oluturulmasna yneliktir (Rifat, 2008b:248-249), ynnde bir
aklamada bulunur.
Kautz, eviri eyleminde yer alan unsurlar ve kaynak metin ile erek metin arasndaki
ilikiyi u ekilde aklamaktadr:
Kaynak metin ile erek metin arasndaki iliki, ayrca transfer ne ekilde
gerekletirilecek sorusuna verilecek cevap, tm faktrleri bir btn olarak ele
alnacak olan iletiim durumuna gre belirlenecektir. letiim durumunun unsurlar
arasnda, zaman, mekan, iletiim nedenleri, almlama koullar vb. dnda,
zellikle kaynak metin yazar ve onun niyetiyle, eviri grevini veren kiiler ile
onlarn niyetleri; kaynak metin alcs ve onun beklentileri; ve en son olmamak
kaydyla- evirmenin kendisi bulunmaktadr (Kautz, 2002:49).
[] evirmen alelade bir dil aracs deildir: evirmen sadece dil deil, ayn
zaman da kltr aracsdr, sadece arac deil, ayn zamanda yaratc bir etkinlikte
bulunmaktadr (Vermeer/Reiss, 1984:7).
Vermeer ve Reiss, hem szl eviri hem de yazl eviri alannda geerli saylabilecek
genel bir eviri kuram gelitirmek amacyla 1984 ylnda yapm olduklar
Grundlegung einer allgemeinen Translationstheorie balkl almalarnda,
eviribilimin terminolojisini oluturmaya alrken, evirmen iin Almancada
Sprachvermittler (Dilaracs) kavramnn kullanlp kullanlamayacan tartmaya
97
sunmu ve onun sadece dil deil ayn zamanda kltr aracs olduunu da dile
getirmilerdir. evirmen sadece yabanc dile hakim olmakla, baarl bir eviri
gerekletiremez. Kald ki evirmenin yabanc dile ynelik bilgisi, sual edilecek bir
durum olmamaldr, bu onda zaten olmas beklenen bir edintir.
Her gsterge kendi kltrel deer yarglar ierisinde ekil alr ve anlam kazanr.
Gstergeyi kltrel balamndan ayr dnmek imkanszdr. Dilsel gstergelerin
zellikleri blmnde grntsel gstergelerin dahi, belli oranda kltrel uzlama
dayandn grmtk. Bir rnek vermek gerekirse, Trkede karn alnn
98
iaretlerinden biri olarak gsterilen midenin guruldamas Almancada knurren ile
ifade edilmektedir. Bu sebepten her iki dilin kltrn ya da iki kltrden birini
tanmayan evirmenin, ansiklopedik bilgisini bu balamda gelitirmedii srece,
yapaca eviri en bandan zora girer. Tm bunlardan dolay, evirmene ynelik kuku
uyandrmamas gereken bir dier konu ise, evirmenin hem kaynak dil kltrn hem
de erek dil kltrn tanmasdr. Kautz kltr kavramyla kastedilenin, belli bir
iletiim toplumundaki insann dncesini, duygusunu ve eylemini tipik olarak
belirleyen, i, gnlk yaam tarz ve gelenekleri, normlar, deer yarglar olduunu
belirtmektedir (Kautz, 2000:48).
Buradan yola karak diyebiliriz ki, her eviri geni kapsaml gstergebilimsel bir bak
as gerektirmektedir. eviri sadece iki dilin iletiim ekli deil, ayn zamanda iki
kltr arasnda bir diyalogdur. Her metin kendi sylemsel evrenini oluturur ve bu
evren, metnin yorumlay eklini ve bylece eviri yollarn belirler (Volli, 2002:240),
eklinde aklama yapar Volli. evirmenin ilk olarak yapmas gereken evirinin
amacn (skopos) belirlemek, daha sonra bu ama dorultusunda, Reiss tarafndan
gelitirilmi olan, metin trlerinden yola karak, ayn zamanda ansiklopedik bilgi,
kltrel ve ideolojik etkenleri gzeterek, gstergebilimsel bir eviri sreci
gerekletirmektir.
Son yllarda kullanm artan uzman evirmen kavramyla, evirmenin yapm olduu
iin farknda olmas kastedilmektedir. Bununla kast, evirmenin sadece grev veren
kii ya da kiilerin istei dorultusunda deil, kendi bilgi birikimi dorultusunda eviri
etkinliini gerekletirmesidir. Bu dorultuda da eviri grevini veren kiiden evirinin
amacn tespit edip, yrtecei eviri etkinliinin stratejisini belirlemeli ve grev
vericiyi bu konuda bilgilendirmeli. eviri etkinlii profesyonel ekilde yrtlen bir
etkinlik ise, evirmenin uygulamak zorunda olduu stratejiler bulunmaktadr. zerinde
dnlmeden gerekletirilecek bir eviri etkinlii sonucunda ortaya kan bir metin,
alc kltrde l bir metin olmaktan teye gidemez. Bir metnin alc kltrde beeni
alabilmesi iin, evirmenin gerek erek kltre aktaraca, kaynak kltrde yer alan
dilsel gstergenin anlamsal bir btn olma zelliklerini ortaya karmal, gerekse erek
kltrde almlayclarn anlamlandrabilecei bir dilsel gsterge oluturabilmek iin
onlarn anlam dnyalarn gz nnde bulundurmaldr. Erek okurun
99
anlamlandramayaca biimde yaplm bir eviri metni, yorumlaycs
bulunamayacandan Tosunun da belirttii ekilde l bir metin olmaktan teye
gidemez.
Metinsel gstergebilim iinde gelimi olan birok kuram ve yntem, daha nceki
blmlerde de grdmz gibi, bir metnin yzeysel yapsnn ne ekilde
zmlenebilecei ya da yzeysel yapnn altnda yatan kltrel yaplarn ne ekilde
olutuunu grmemize yardmc olmaktadr. Bu tr almalardaki ama okurun
retilmi metni, tm gereklii ile almlamasdr. evirmen de ayn zamanda bir okur
olduundan, evirisini gerekletirecei metnin anlam dnyasn tanmasna yardmc
olur.
100
dzlem, szdizimsel dzlem ve edimbilimsel dzlem ayrmna bavurulmas gerektiini
vurgulanmaktadr. Bu yndeki aklamalaryla, bir metnin zmlenmesinde sadece
metnin kendisine deil, ayn zamanda metni almlayacak kiinin de gz nnde
bulundurmas gerektiini gstermektedir. Edimbilimsel aratrmalarn iki ynl
srdrldn belirtmektedir. Bunlardan biri, metnin mantksal soyut dzlemini ortaya
karmaya ve bylece metin oluturma mekanizmalarna ulamaya alr. Deneyst
edimbilim olarak adlandrd edimbilim ise, somut metinlerin iine yerlemi olan
gnderici ile alc kiilerin arasndaki iletiimsel etkileim koullarn deneysel-
zmlemeyle belirlemeye alr. Yani birincisi soyut dzlemler zerinden sonuca
varmaya alrken, ikincisi somut metinler zerinde almaktadr (Wilss, 1980:11-12).
eviride szckler ve cmleler deil metinler evrilir, bundan dolay da eviri sreci
metin odakl tanmlanmaldr (Wilss, 1980:14). Wilss, eviribilimin dilbilimsel
gstergebilimle olan balantsn da bu noktada saptar. nk dilbilimsel gstergebilim
sadece szcklere ve cmlelere ynelik kuram ve yntem gelitirmekle kalmaz, ayn
zamanda metin zmlemesi iin de yntemler gelitirmektedir. eviri ise, kaynak
metinden yola klarak, erek metne mmkn olduunca edeer bir gei salayan
biimlendirme srelerinin bir sonucudur. Bundan dolay,
101
koullar ortaya karmal ve bu ekilde metin trne ynelik bir eviri ynteminin
gelitirilmesinde geerli olabilecek nkoullar belirlemelidir (Wilss, 1980:17),
Bir metnin yapsn oluturan ve Laswell-Modelinde yer alan bu drt unsurdur. Metin
yaps, ise deimez deerlerin bir btndr. Metnin yzeysel yaps okura, gerek
anlambilimsel, gerek ilevsel gerekse edimbilimsel dzleme ynelik iaretler
vermektedir. Kaynak metin zerinde gerekletirilecek bu aamal zmlemeyle
metnin erek dile transferinde karlalacak sorunlarn alabilecei dnlmektedir.
102
4.3.2. evirmenin Yaznsal Gstergeyi Okur Olarak Almlamas
evirmen ilk olarak bir kaynak metin alcsdr. Bu noktada normal bir kaynak metin
okuruyla rtmektedir. Ancak bundan ayr olarak, elindeki metni baka bir dile ve
kltre aktaracandan dolay, sradan kaynak metin okurundan ayrlarak, yani ampirik
okur kimliinden syrlp, Econun belirtmi olduu ve kaynak metnin stratejisi iinde
yer alan rnek okur kimliine brnmesi gerekmektedir. evirmen ilk etapta ne yapmak
istediine karar vermek zorundadr. Kaynak metnin ampirik yazarnn niyetini mi,
kaynak metin yazarndan bamsz metnin niyetini mi, yoksa metnin kendisinden
kard kendi yorumunu mu n plana karacaktr?
Kaynak metin zmlemesi de bu iki niyet arasnda gerekleen bir diyalekt sonucunda
gerekleir. Bunlar ise metnin ve yorumlaycnn niyetleridir. Yorumlayc kiinin
niyeti, kendi anlam dizgeleri ierisinde metne sylettikleridir. Kaynak metni, yazarn
niyetinden bamsz olarak almlanmas gerektii dncesinden yola karak, evirmen
ilk etapta metnin kendisine ynelmelidir. Metin iine yerlemi olan rnek yazarn
ynlendirmelerini gz nnde bulundurarak, metnin niyetini zmler. evirmen
metnin naif okur zerinde yaratt etkiyi grebilmek amacyla, Econun da belirttii
gibi metnin izgisel bildirimi karsnda onun gerekletirdii okuma srecini
gerekletirmelidir. Bu ekilde anlambilimsel yorumlamann nasl gerekletiini
grm olur ve bu etkiyi ikinci etap olarak grdmz erek metni oluturma srecinde
korumaya alr. Daha sonra ise, eletirel okurun uygulad okuma srecini
gerekletirerek, gstergebilimsel yorumlama stratejilerini uygular ve metnin,
anlambilimsel yorumlamalar oluturacak yapsal zelliklerini meydana kartr.
103
evirmen metni zmleme ilemini tamamladktan sonra, yeni bir kimlie brnmek
zorundadr, bu ise yazar kimliidir. Yaznsal bir metnin tek bir anlam iermediini ve
Econn yaznsal metinleri ucu ak yapt olarak nitelendirdiini ve anlam oluumlarnn
okurun yorumlaryla meydana geldiini daha nce deinmitik (Tosun, 2007:282). Bu
tr metinler, zelliklerini bir deil, birden fazla yorum ierebilmelerinden almaktadr.
Bir rnek okur olarak evirmenin, yaptn hangi stratejilerle ak bir yapta
dntrldn ve sz konusu birden fazla olan anlamlar bulmas gerekir. Bunun
iin ise evirmen gstergebilimsel okuma srecini gerekletirir ve eletirel okur
kimliine brnr. Bu balamda ise bu stratejileri kendi oluturaca metin zerinde
uygulamaldr ki, kaynak metnin ak yorumlarn ayn oranda erek metne yanstabilsin.
Kaynak metin okuru, yaznsal metnin ak yorumlarndan ne derece haz alyorsa,
evirmen de bu imkan erek metin okuruna sunmaldr. evirmen, kaynak metnin okura
aklamad, okurun kendi karmlaryla anlam kazandrd noktalar, ayn ekilde
erekmetne yanstmaldr. Bunun aksini yapmas durumunda erek okurun elinden,
metinle ibirlii yapma olanan alm olur. Bunun sonucunda da hibir yaznsal
zellii bulunmayan dz anlamsal bir metin retmi olur. Kaynak metnin stratejisi iine
yerlemi olan rnek yazar erek metin stratejisi iine de yerletirmesi gerekmektedir.
Bylece erek metin de, kaynak metnin ngrd gibi, kendisine rnek okur belirlemi
olur.
104
SONU
Geleneksel gre gre yorumun tam ztt olan gsterge, bugn tersine yorumun bir
paras haline gelmitir.
105
tartma konusu olmutur. Tezimizin konusu olan gsterge konusu yalnzca bugnn
deil, dnn ve yarnn dourgan konusu olmaya adaydr. Gstergebilim konusu yakn
gemite balayan gstergebilimsel bak alarnn insan znesini ne almasyla
bambaka bir yol haritas izmitir. Bir atomun incelenmesinden, bir eserin
incelenmesine dein her bir aratrmann ancak znenin yorumuyla gerekleebilecei
dncesi, tm doaya yeni bir bak asn getirmitir.
Tezimizin konusu zellikle dilsel gsterge ve dilsel gstergeye bak alar olmutur.
Dilsel gstergeye bak yalnzca dilbilimsel bir bak olmayp, edebi ve eviribilimsel
bir bak asyla dilsel gstergenin incelenmesini iine almaktadr. Dilsel gstergenin
hem dilbilim, hem yaznbilim hem de eviribilimdeki anlam zaman iinde farkllam,
gsterge anlam ilikisinden gsterge-yorum ilikisini dnmtr. Bu dnm bu
alanlardaki incelemelerde yeni bir r am, geleneksel kalplar yklarak, bireysel
yorumun deerini kavrayan, gstergeyi greceletiren bir bilimsel bakla tm insanlk
iin her alanda yeni bir bak asn temsil etmitir.
106
dilbilimin etkisinden kurtularak, kaynak ve erek metin arasndaki iliki yeni boyutlar
kazanmtr. Bugnn eviri kuramlar artk erek metni kaynak metnin gstergelerinin
bir yansmas ve karl olarak grmeyip, okur bak asyla bir yorumun sonucu
olarak grmektedirler. eviri, gstergebilim alannda olduu gibi bir iletiim amacyla
yaplmakta, eviriyi yorumlayan kii gstergeyi kendi koullarnda yorumlamakta,
ayrca yorumlaycnn yorumu gstergenin almlaycsnn koullar dikkate alnarak
kesin kartlk olmaktan kmaktadr. Bu nedenle eviriler artk kaynak metnin
gstergelerinin kesin sonular olmak yerine, o anki koullarda kaynak metnin
gstergelerinin geici bir yorumudur. Bir baka yorumlayc yine ayn gstergeleri farkl
okur kitlesi iin farkl yorumlayp, farkl gsterilenlere dntrebilir.
107
KAYNAKA
ECO, Umberto (2006) Quasi dasselbe mit anderen Worten. ber das bersetzen, Dt.
bersetzung Burkhart Kroeber, Carl Hanser Verlag, Mnchen Wien.
ECO, Umberto (2004) Die Grenzen der Interpretation, Dt. bersetzung Gnter
Memmert, Deutscher Taschenbuch Verlag, Mnchen.
Eco, Umberto (2000) Ak Yapt, talyanca aslndan eviren Nilfer Uur DALAY, Can
Yaynlar, stanbul
ECO, Umberto (1996) Anlat Ormanlarnda Alt Gezinti, talyanca aslndan eviren
Kemal ATAKAY, dizim Can Yaynlarnda, basm Eko Basmevi, stanbul.
108
ECO, Umberto (1987) Semiotik. Entwurf einer Theorie der Zeichen, Dt. bersetzung
Gnter Memmert, Wilhelm Fink Verlag, Mnchen.
GKTRK, Akit (2008) eviri: Dillerin Dilinden, Mehmet Rifat eviri Sekisi 1,
eviriyi Dnenler, Sel Yaynclk, stanbul, s. 109-110.
KAUTZ, Ulrich (2002) Das Handbuch Didaktik des bersetzens und Dolmetschens,
Goethe-Institut e.V. und IUDICIUM Verlag, Mnchen.
109
LENDER, Winfried (1998) Hermeneutik, Semiotik und Informatik,
http://209.85.129.132/search?q=cache:LVSSQrtE6OMJ:www.informatik.uni-
trier.de/~ley/db/journals/ldvf/ldvf15.html+Winfried+LENDER+Hermeneutik,+Se
miotik+und+Informatik,&cd=2&hl=tr&ct=clnk&gl=tr, 10.05.2009
NTH, Winfried, (2000) Handbuch der Semiotik, Verlag J.B. Metzler, Stuttgart
Weimar.
POSNER, Roland (1993) Semiotik nach dem Strukturalismus, Semiotik diesseits und
jenseits des Strukturalismus: Zum Verhltnis von Moderne und Postmoderne,
Strukturalismus und Poststrukturalismus, Zeitschrift fr Semiotik, Heft: 3/4 Say
15, Berlin http://ling.kgw.tu-berlin.de/semiotik/DEUTSCH/ZFS/Zfs93_3.htm#05,
05.04.2009
110
RFAT, Mehmet (2008a) XX. Yzylda Dilbilim ve Gstergebilim Kuramlar. 1. Tarihe
ve Eletirel Dnceler, Yap Kredi Yaynlar, stanbul.
TDK (Trk Dil Kurumu), (1998) Trke Szlk: 1 A-J, Trk Tarih Kurumu Basm Evi,
Ankara.
TRABANT, Jrgen (1996) Elemente der Semiotik, A. Francke Verlag, Tbingen und
Basel.
UAN, Hilmi (2006b) Edebiyat Eitimi, Estetik Bir Hazzn Edinimi, Okumann
Alkanla Dntrlmesi ve Yaznsal Kuramlar, Milli Eitim Dergisi Say 169,
http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/169/hilmi.pdf, 06.03.2009.
111
VOLLI, Ugo (2002) Semiotik. Einfhrung in ihre Grundbegriffe, Dt. bersetzung Uwe
Petersen, A. Francke Verlag Tbingen und Basel.
WILSS, Wolfram (1980) Semiotik und bersetzung, Wolfram Wilss, Semiotik und
bersetzen, Gunter Narr Verlag, Tbingen (9-22)
112
ZGEM
113