Professional Documents
Culture Documents
z
Dilbilimin dil incelemeleri iin ngrd ilkeler vardr. ift eklemlilik, nedensizlik,
izgisellik bu ilkelerden bazlardr. te yandan Gstergebilimin de gsterge, gsteren,
gsterilen vb. kavramlara sahip olduu ve Dilbilimin de zaman zaman bu kavramlar
kulland bilinmektedir. Dilbilim ve Gstergebilim birbirlerine ok yakn disiplinlerdir.
Her ikisinin de ura alan anlam ve anlamlandrmadr. rnein bir aa gstereni
(dilsel gsterge) ve bir aa fotoraf gstereni (grsel gsterge) ayn /aa/ gsterilenine
sahiptirler. Bu durumda yle bir soru sorulabilir: Bu kart iki gstereni (dilsel/grsel)
ayn ilkeler balamnda ele almak olanakl mdr? Bu almann amac, dilsel gstergelere
uygulanan ilkelerin grsel gstergelerle ne kadar uyumlu olduunu sorgulamak olacaktr.
Anahtar Kelimeler: Dilbilimsel lkeler, Grsel Gstergeler, Dilbilim,
Gstergebilim.
Abstract
Linguistics has principles used in order to inquire about language. Some of these
principles are double articulation, arbitrariness, linearity, etc. For its part, Semiology, too,
has notions such as sign, signifier, signified, etc. Sometimes Linguistics too uses these
notions. We know that linguistics and semiotics are very similar disciplines. Both are
designed to study, develop significance and meaning. For example, the signifiers "a tree"
(linguistic sign) and "a tree picture" (visual sign) have the same signified: /tree/. We then
ask this question: Can we explore, develop these two signifiers ("linguistic" vs. "visual")
under the same principles? This article aims to investigate to what extent linguistic
principles are consistent and compatible with visual signs.
Keywords: Linguistic Principles, Visual Signs, Linguistics, Semiotics.
0. Giri
Bu yazda; dilbilim, dilbilimsel inceleme ya da yaklam denince akla ilk gelen ift
eklemlilik, nedensizlik ve izgisellik gibi kavramlar dilbilim/gstergebilim kartl
balamnda ele alnacak, dilbilimsel ilkelerin grsel gstergelere uygulanp uygulanamayaca
sorgulanacaktr. Gsterge kavramndan hareketle, gstergeleri grsel ve dilsel diye ayrmann
olanakl olduunu biliyoruz: Bu ayrm ne ekilde, hangi ltlere gre
yaplmaktadr/yaplmaldr? Bu almada, somut rneklerden hareket edilerek, dilsel ve grsel
gsterge kartl ilkeler asndan incelenecek, elde edilen sonular tartmaya alacaktr.
1. Dilbilim/Gstergebilim Kartl
Dilbilim ile gstergebilim arasnda zel bir ilikinin olduu sylenebilir. Diller
gstergelerden olumu dizgeler olarak grldkleri srece ki, en azndan F. de Saussureden
yana dil, gstergelerden olumu bir dizge olarak kabul edilmektedir dilbilim,
gstergebilimsel bir bak asyla da rahatlkla ele alnabilecek, iki bilim dal i ie
dnlebilecektir. Hatta F. de Saussure ileride gstergebilim adnda bir bilim dalnn
kurulacan, bu bilim dalnn gstergeleri ve onlarn yaamlarn inceleyeceini bundan ok
nceleri dile getirirken, dilbilim-gstergebilim ilikisinin nasl olabileceine de ksaca
deinmitir. Ona gre, dil, kavramlar belirten bir gstergeler dizgesi olduu iin, kibarlk
olarak alglanan davran biimleriyle, sar ve dilsizlerin abecesiyle, simgesel nitelikli kutsal
trenlerle vb. karlatrlabilir. O halde, ona gre (Saussure, 1995: 33) gstergebilim adnda
bir bilim dal kurulacak, gstergelerin ne olduunu, ne gibi kurallarla ilediini bize gsterecek,
dilbilim de bu genel nitelikli bilim dalnn bir blmn oluturacaktr. yle ki,
gstergebilimin bulaca kural ve yasalar dilbilime de uygulanabilecektir.
F. de Saussure; dili dier gsterge dizgeleriyle karlatrrken nemli bir ayrntya
dikkat ekerek, her ne kadar dil dnda baka gsterge dizgeleri varsa da, dil bu dizgelerin en
nemlisi, en kapsamlsdr, der. stelik dil, dier gsterge dizgeleriyle karlatrldnda,
nedensizlik ilkesi gerei (Saussure, 1995: 101) daha esnek, kvrak, geni ve gl bir anlatma,
anlamlandrma olana sunar. Nitekim dil, en karmak, en gelimi, en yaygn, en iyi bilinen
bildiriim dizgesidir. Bu anlamda dil zel bir dizge olmasna karn, dilbilim btn gsterge
dizgelerinin rnekesi, hatta yneticisi olmaya adaydr. (a.g.y.).
Burada bir olguya dikkat ekmek istiyoruz. F. de Saussuren dilbilimi gstergebilimin
bir blm gibi grmesi ya da grmek istemesi yanl anlalmamaldr. O, gstergeleri
inceleyen bir gstergebilim tasarsndan sz ederken, dildeki szcklerin teker teker hepsinin
birer gsterge olduu dncesinden hareket etmi; ncelikli olarak bu dilsel gstergelerin
bilimini yapacak kapsaml bir gstergebilim dlemitir. F. de Saussuren, Genel Dilbilim
Derslerinde, simge szcn dil gstergesi/gsteren terimleri yerine kulland da olmutur
(Saussure, 1995: 101). Dolaysyla, simgenin tmyle nedensiz olarak dnlemeyeceini, bo
olmadn, her eye ramen simgenin gstereniyle gsterileni arasnda doal bir ba
bulunacan belirterek, dil gstergesi ya da gsteren yerine simge szcn kullanmada
sakncalar olabileceini de belirtmitir.
Gstergebilimin dilbilimden bamsz olduunu sylemek zordur. Bamsz olmak
yle dursun, ada gstergebilim byk lde dilbilimin veri ve yntemlerinden yararlanr.
Gstergebilimin tek etkinlik alan dil gstergelerinin incelenmesi deildir. Bir anlam ieren ve
bildiriim, vb. amalarla retilmi olan her gsterge dizgesi gstergebilime konu olabilir. Bu
balamda, gstergebilim ad altnda, sinemadan trafik klarna, tiyatrodan reklam sektrne
kadar ok geni bir yelpazede bilimsel bir bak asyla anlamla(ndr)ma konusunda
aratrmalar yaplmaktadr.
Gstergebilimin bamsz bir bilim dal olarak varln ve gerekliliini hissettirmesi ise
1950lerden sonra olmutur1. II. Dnya Sava sonras gelien retim-tketim ilikileri ve buna
bal olarak doan reklam sektr; medya diye de bilinen kitle iletiim aralarndaki
olaanst gelimeler gstergebilimin nemini artrd. nk toplumsal birok gelime
olmakta, geni halk kitleleri grselliin etkileyici gcyle ynlendirilmekteydi. nce sinema,
ardndan da televizyon araclyla en uzak yerlere, en cra kelere ulalm, hatta hemen her
eve bir biimde girilmi ve insanlara elenceden alverie kadar trl olanaklar sunulmutu.
in ilgin yan tm bu olup bitenler aslnda sanal eylerdi; insanlar bu kadar etkileyen ey, d
dnyadaki gerekliklerin grsellik kullanlarak, resim vb. aralar zerinden yansmas,
yanstlmasyd. Hal byle olunca bu alanlardaki anlam, anlamlandrma olgularna el atmak,
bilimsel bir bak asyla zmlemelere girimek ve baz bulgular ortaya koymak gerekti.
Grselliin n plana kt bu alanlarda, dilsel gstergelerden ok grsel gstergeler egemendi;
bu da dilbilimin yntemlerini kullanmasna ve ondan ayr dnlmemesine ramen,
gstergebilimin, bamszlamasn ve mimariden izgi film zmlemesine kadar zerk bir
bak as sergilemesini salad. Bu zmlemelerin kuramsal temellerini ise ada
gstergebilimin ncleri2 diyebileceimiz iki isme borluyuz: Ch. S. Peirce ve F. de Saussure. Bu
iki bilim insannn, ayn konulara ilgi duyuyor olmalarna ramen gstergelere yaklam
biimleri ayn deildir: Ch. S. Peirce gstergelere mantk ve felsefeci gzyle yaklarken, F.
de Saussure dilci, dilbilimci gzyle yaklamtr. Aralarndaki tek ayrm bununla da snrl
deildir. Ch. S. Peirce grsel gstergelere ncelik verirken, F. de Saussure daha ok dilsel
gstergelerle ilgilenmitir. yle ki F. de Saussuren grsel gstergebilime katks neredeyse
u tmcelerle snrldr3:
Dil, kavramlar belirten bir gstergeler dizgesidir. Onun iin de, yazyla, sar-dilsiz abecesiyle, simgesel nitelikli
kutsal trenlerle, incelik belirtisi saylan davran biimleriyle, askerlerin belirtkeleriyle, vb., vb. karlatrlabilir.
() Demek ki, gstergelerin toplum yaam iindeki yaamn inceleyecek bir bilim tasarlanabilir: Toplumsal
ruhbilime, bunun sonucu olarak da genel ruhbilime balanacak bir bilim. Gstergebilim () diye adlandracaz biz
bu bilimi. Gstergebilim gstergelerin ne olduunu, hangi yasalara balandn retecek bize. Henz yok byle bir
bilim; onun iin, gstergebilimin nasl bir ey olacan syleyemeyiz. Ama kurulmas gerekli; yeri nceden belli.
Dilbilim, bu genel nitelikli bilimin bir blmnden baka bir ey deil. Onun iin, gstergebilimin bulaca yasalar
dilbilime de uygulanabilecek. (Saussure, 1998: 46).
2Gstergebilimin ilk kez dillendirilmesiyle ilgili olarak ok daha eskilere de gidilebilir. rnein ngiliz felsefeci J. Locke
XVIII. yzyln balarnda gstergeleri konu edinen bir bilim dal tasarlam bu ynde dnceler ortaya koymutur.
Ch. S. Peircen baz grleri birok bakmdan J. Lockenin grleriyle rtr, bkz. (Auroux, 1996: 117-118).
3 Daha ayrntl bilgi iin bkz. (Ducrot&Todorov, 1972: 116).
- 41 -
Grnt 1:Grsel gsterge ekilmi bir resimdeki aa ancak aaca benzer, onunla bir
nedenlidir benzerlik ilikisi iindedir; bir aa resmi iin, bu bir kedi ya da
kpek resmidir, diyemeyiz. Dil, renmek zorunda
olduumuz bir ifredir, koddur (Kran, 2006: 67). Bu balamda her dil gstergesi de bu dil
renim srecinin bir paras olarak doru bir biimde renilmeli ve zerinde uzla
salanmaldr. Yoksa dil gstergeleri kullanlarak iletiim salanamaz. Oysa grsel gstergeler,
doal biimleriyle, renmek zorunda olduumuz bir ifre ya da kod deildirler: Bir aa
resmi, ok zel durumlar hari bir Hintli, bir Arap ya da bir Avrupal iin sadece aa
kavramn artrr. Bu hliyle bir aa resmi, aslnda zel bir anlam tayan, zerinde anlama,
anlamlandrmaya dayal grler ortaya koyacamz bir nesne de deildir. nk herkesin
bildii, her yerde grebileceimiz ok bilinen bir gndergeyi anmsatmaktadr, o kadar
imdi akla yle bir soru gelmelidir: Burada verdiimiz aa rnei ya da onun gibi
yzlerce grsel gsterge neden ve nasl gstergebilime konu olabilmekte, zerinde grler
belirtilmekte, aratrma nesnesi olarak seilebilmektedir? te asl nemli nokta da burasdr.
Eer gerekten de salt bir aa resmi sz konusu olsa (Grnt 1) elbette ki zerinde
konumaya demeyebilir. Ancak bir fotorafnn ustaln sergiledii, n asn, evresel
etmenleri dikkate alp sra d bir biimde bizlere sunduu aa resmi, o biimiyle fotoraf
iin bakalaryla paylalmaya deer bir anlam ya da anlamlama sunarsa, ite o zaman o aa
resmi; zerinde bilimsel, estetik vb. alardan gr belirtilecek bir nesne zelliini kazanr.
Gstergebilimsel bak as da ite tam burada devreye girer.
Yukarda, sradan, ancak trn en iyi yansttn
dndmz bir aa resmi gryorsunuz (Grnt 1).
Oysa imdi buraya aldmz resim ise (Grnt 2), her ne
kadar aaca benzese de asla yukardaki aa grsel gstergesi
gibi deerlendirilemez; nk tam olarak aa trn temsil
etmemekte, doallk ve nedenlilik konusunda kukular
uyandrmaktadr. Bu grsel gsterge bir aaca da
benzemektedir baka bir eye de. Bu durumda bu gstergenin
gsterileni konusunda nasl bir tavr sergilemek gerekecektir?
Her eyden nce unu belirtelim: Gstergebilim, grsellii
kullanan nesneleri sanatsal adan deerlendirmekten zenle
Grnt 2:Nedenlilik konusunda kanr. Bir tantm panosunu, bir fotoraf, bir tabloyu, bir
kuku duyulabilir yontuyu incelerken gstergebilimci bu nesnelerin gerein
kayd ya da yeniden biimlendirilmesi olabilmesinden ok, nesnenin anlamlama yeteneini
gstermeyi amalar (ztokat, 1999: 141). Bu balamda, anlam ve anlamlama anahtar
kavramlar olarak karmza kmaktadr. Burada verdiimiz 1 ve 2 numaral grntler; zel
bir balamda, zel bir kullanmla karmza kmadklar srece sadece sradan grsel
gstergeler olarak kalacaklardr. Aslnda benzer bir durum dilsel gstergeler iin de geerlidir.
Sz gelimi, tek balarna her trl balam ve kullanmdan yoksun siz ve are gsterenleri,
dil/sz ayrm ikilisinin dil blmnde ylesine duraan biimde bekleyen sahipsiz
kavramlar olarak yaamlarn srdrmekten baka bir ie yaramazlar. Oysa bu dilsel
- 43 -
Grnt 5: Hakknda yorum yaplabilecek grsel Grnt 6: Grsele dilsel gsterge eklendiinde
edilemez. Zira bir panoya, bir resme ya da fotorafa bakan kimse onu bir btn olarak grr,
alglar. F. de Saussure (Saussure, 1995:103) dil gstergesiyle ilgili olarak, gstergenin doas
gerei iitsel olduunu, bir zaman izgisini izleyerek gerekletiini belirtir. Bu zellik ok basit
ve sradan grnebilir; ancak durum hi de yle deildir, anlam ve anlamlandrma asndan
izgisellik boyutu son derece nemlidir: onu bir daha sevdim ile onu daha bir sevdim
tmceleri4 arasndaki anlam fark dil gstergelerinin izgisellik zelliiyle ilgilidir. Burada
izgisel bir dizi sz konusu olduu iin szckler pe pee okunmak zorunda olduundan,
dizimsel eksende (Fr. Axe syntagmatique) yaplan bir deiiklik anlam deiikliini de
beraberinde getirmitir. Bir baka anlatmla, *onu sevdim daha bir gibi bir tmce kurgusu,
koullar ok fazla zorlamak olur. Nitekim yazl ve szl dil, gelerin ayn anda bir arada
bulunmasyla deil, ard ardna gelmesiyle belirginlik kazanr (Kran, 2006: 73). Hatta bu
izgisellik zellii sadece szcklerin birbirini izlemesiyle de snrl deildir. Szckleri
oluturan en kk hece ve sesler de bir sra izler ve bu sradan kaynaklanan farkllklar
alglamamz salarlar. rnein, K.O.. ve .O.K. aslnda ayn seslerden olumulardr.
Buradaki farkllk, onlarn yeniden dizilip izgisel bir dizi oluturmalarnda yatmaktadr.
Yukarda dilsel gsterge iin dile getirilen bu izgisellik zellii, grsel gstergeler iin
geerli deildir. Aadaki 7 numaral grntnn geleri 8 numaral grntde yer
deitirdiinde gsteren dzeyindeki bu deiiklik gsterilen dzeyinde herhangi bir etki ya da
farkllk yaratmamaktadr.
Burada szn ettiimiz grsel gsterge ve dilsel gsterge ayrm ile ilgili olarak Martinet
(1985: 10) unlar sylemektedir:
() Sesli szceler zorunlu olarak zaman iinde gerekleir ve yine zorunlu olarak duyma rgenince bir ardklk
olarak alglanr. Bildiriim resimle ilgili olup gzle alglandnda ise durum bambakadr. Kukusuz, ressam
tablosundaki geleri birbiri ard sra oluturur, ama seyirci bildiriyi bir btn olarak ya da baklarn bildirinin
geleri zerinde ardk biimde gezdirerek alglar. Ama bundan bildirinin deeri etkilenmez.
armlar ar basan hoppa, hafif kadn anlamnda kullanlr olmutur. Oysa grsel
gstergelerin gsterilenleri konusunda bu tr bir deiime tank olmak neredeyse olanakszdr.
Bir baka deyile zel durumlar hari bundan 5 yzyl nce izilmi bir elma ya da at resmi
ile bugnkler arasnda bir fark gremeyiz5. Gstergenin gsteren boyutu haliyle her iki
gsterge tr (dilsel/grsel) iin de ayn kalmakta; ancak gsterilen dzeyinde dilsel gsterge lehine bir
deiim gzlemlenebilmektedir.
2.1.4. Gstergelerin ayrc zellii
ster dilsel olsun isterse grsel, her gsterge; kendisini gsterge yapan zellii yine
kendisini benzerlerinden ayrt eden nitelik ya da niteliklerden alr. Bu zellik, bir gsterge
yalnz ve yaln haldeyken pek anlalmayaca iin, ilgili gsterge kendi benzeri ya da
benzerleriyle ele alnrsa konu akla kavumu olacaktr. rnein, K.A.R.A ve P.A.R.A
gsterenleri ses dizisi dzeyinde sadece K ve P olarak ayrlk gsterir (ayn biimde D.A.R.A. ve
S.A.R.A. gsterenlerini de P.A.R.A ve K.A.R.A.nn yannda rnek olarak verebiliriz). Sesbirim
dzeyindeki bu ayrc zellikten anlambirim dzeyine geildiinde de durum deimez.
Burada da dilsel ya da grsel gstergenin, gsteren ve gsterilen dzleminde baka baka
gstergelerle kurduu karlkl i ilikiler nemlidir. Nitekim K.A.R.A P.A.R.A.- /kara para/
bileik gstergesindeki K.A.R.A. gstereninin gsterileni ile, K.A.R.A. M.U.R.A.T.- /Kara
Murat/ gstergesindeki K.A.R.A. gstereninin anlam ayn deildir. Bu son iki rnekte
K.A.R.A. gsterenleri benzer bir yapdadrlar; ancak asla ayn deildirler. Bu da; bu farkll,
ayrl ortaya koyan eyin, bu gstergelerin ayrt edici niteliklerinin karlkl olarak iliki
kurduklar dier gstergeler (P.A.R.A ve M.U.R.A.T) tarafndan belirlendii anlamna gelir.
Dilsel gstergelerdeki ayrt edici bu zellik
aslnda grsel gstergeler iin de geerlidir.
Yukarda verdiimiz 6 numaral grsel gstergedeki
civciv gstergesi yerine bir tavuk gstergesi
yerletirirsek (Grnt-9) civcivle trde
olmalarna ramen grsel gstergenin btnne
ynelik yorumsal okuma biimimiz deiecektir.
Dolaysyla grsel gstergeler de tpk dilsel
gstergeler gibi ayrt edici niteliklerini iliki
kurduklar dier gstergelerden alrlar.
5 Burada simge ya da simgele(tir)me yoluyla elde edilen/elde edilebilecek olan yeni anlamlar (gsterilenleri)
konumuz dnda tutuyoruz.
- 46 -
gstergelerin abuk alglanmalar, arpc olmalar, onlara dilsel gstergeler karsnda bir
stnlk salamakta, anlamlama/anlamlandrma konularnda onlar daha etkili klmaktadr.
Grsel gstergelerin alglanma, dolaysyla da beynimizdeki yorumlanma sreleri dilsel
gstergelerden daha ksadr. Tantm sektr, her gn milyonlarca insann kitle iletiim aralar
araclyla izledii reklamlarda, grsellii, yukarda belirttiimiz zelliklerinden yararlanarak
ustaca kullanmaya alr. Doaldr ki biz burada tantm olgusunun tecimsel boyutuyla
ilgilenmiyoruz; ancak nasl olup da grsel gstergelerin dilsel gstergelerden daha etkili olduu
sorusuna bir yant aranmaldr, diye dnyoruz. Bu soruya her aratrmac kendi bak
asndan farkl yantlar nerecektir ve bu yantlarn her biri kendine gre doru, tutarl ve
anlaml da olabilir. Biz burada olas bu yantlar irdelemeyi dnmyoruz; fakat grsel
gstergenin ieriine, kendi z varlna dnp baz verileri yeniden sorgulamak istiyoruz.
nce dilsel gstergeden balayalm. rnein T.R.E.N. dilsel gstergesini ele aldmzda,
kafamzda genel bir /tren/ kavram canlanr. Bu ok ok genel bir soyutlamadr ve zel, ayrt
edici bir bilgi iermez. Ayn T.R.E.N. dilsel gstergesini bir grsel gsterge ile vermeye alsak
bir hayli zorlanrz. Zorlanmamak iin iyi bir izgi ustas olmak gerekir. Nitekim yalnzca
ressam ya da izerler yaln bir tren resmi izip onu ustaca yanstabilirler. Bu arada bir
fotorafnn fotoraf aygtyla grntleyip Bu, T.R.E.N. dilsel gstergesinin grsel biimidir
demesi olanakl bile olsa, baz anlamsal sorunlar da beraberinde getirecektir. Bu
sylediklerimizi yle bir rnekle somutlatrmaya alalm. Aada tane tren resmi
gryorsunuz. Acaba bu grsel gstergelerden hangisi T.R.E.N. dilsel gstergesinin
karldr? Bu soruya, hepsi diye yant veren birok insan ksa da, gerekte, 10 numaral
grnt T.R.E.N. dilsel gstergesini en iyi karlayan grsel gsterge olacaktr. Dierleri iin
Hzl Tren (Grnt 11), Kara Tren (Grnt 12) demek daha doru olacaktr.
Demek ki yaln durumdaki dilsel gsterge ok zel sunum ve kullanmlar sz konusu
olmadka grsel gsterge yerine dorudan doruya kullanlp onu karlayamamaktadr.
Aslnda bu olgu, dilsel gstergelere dorudan bakldnda, st anlamllk (ng. Hyperonymy,
Superordination; Fr. Hyperonymie) ya da alt anlamllk (ng. Hyponymy, Inclusion; Fr. Hyponymie)
kavramlaryla aklanabilir. KARA TREN ya da HIZLI TREN kavramlar aslnda genel tren
kavramnn sfatlarla snrlandrlm alt anlam kmesine ait gelerdir6. Ancak grsel
gstergeler duyularmz zerinde o kadar hzl etki yaparlar ki alt anlamllk ya da st
anlamllk olgularn dnmeye zamanmz bile olmaz.
Grnt 10: Genel tren kavram Grnt 11: Hzl tren Grnt 12: Kara tren
6Burada, Kpek szcnn Hayvan szcnn alt anlamls olmas yani onun kapsayc anlam katman iinde
dnlmesi gibi; kara, hzl ya da baka bir sfatla nitelendirilmi de olsa tren trendir nermesinin bizde uyandrd
arm dnelim.
- 47 -
Grnt 13: Araba kavram / 1. Grsel Grnt 14: Araba kavram / 2. Grsel
Yeni eleman bilgisayar gibi adam. Alan hesaplar dhil her alanda kl krk yaryor.
e de yatkn biri. Her insan gibi o da ok kazanmak istiyor.
Grld zere, ylesine kurguladmz bu tmcelerde yukarda verdiimiz rnek
tmcenin gelerinden de yararlandk. Ancak bu kk metin anlam rgs olarak temel rnek
tmcemizden bir hayli uzak. Durum byle de olsa rnek tmcemizdeki gsterenler deiik
baka tmcelerde grev alabilmekte, yeni yaplarda karmza kabilmektedirler. yle ki, bu
tr bir dilsel zellik bize gerek renme, retme; gerekse anlam retimi ve yeni tmceler
yapma konusunda ok byk kolaylklar salar. Bir dilin szck daarcn oluturan dil
gelerini gizil bir tutumluluk ilkesi erevesinde yeni yeni tmcelerde kullanma olanamz
olmasayd, her defasnda yeni gstergeler bulup kullanmamz gerekecekti. Bu da, dilde
ekonomik olmak yle dursun, yz binlerce gsterge retme, seme ve bunlar doru bir
biimde kullanma denemeleri anlamna gelirdi ki byle bir dilsel etkinlik kuramsal olarak bile
olanakl deildir. Grld zere, dilin birinci eklemlilik dzeyi sayesinde, snrl saydaki
dilsel gstergeden snrsz sayda yeni yeni tmceler retme olanana kavumu oluyoruz.
Burada ksaca aklamaya altmz
ve dilsel gstergeler iin nemi tartlmayan
birinci eklemlilik zellii grsel gstergeler
iin de var mdr? Yani bir grsel gsterge
tpk dilsel gsterge gibi en kk
bileenlerine ayrlabilir mi? Diyelim ki ayrld,
elde edilen bu yeni gstergelere baka grsel
gstergelerde grev verilebilir mi? Tm bu
sorulara olumlu yant vermek neredeyse
olanakszdr. Neredeyse diyoruz nk bazen
ok iyi bilinen bir grsel gstergeye ait bir ge
bir baka uzamda kullanlmakta, bu da farkl
bir etki yaratmaya yetmektedir. rnek vermek
gerekirse, bir TV kanalnda yaynlanan bir
diziden alnan yandaki grsel gsterge
(Grnt-15), Leonardo da Vincinin nl
Grnt 15: MonaBurhan yal boya almas Mona Lisadan
esinlenmitir; ancak bu tr rneklerin says
olduka snrldr.
Son zamanlarda bilgisayar kullanmnn artmas, grsel geler zerinde deiiklik
yaplmasna olanak tanyan yazlmlarn ok gelimesi, bir ressamn bir tablo yapmas gibi,
bilgisayar kullanclarna, var olan grsel gstergeler zerinde oynama, hatta yepyeni sanal
grsellikler retme olana salamtr. yle ki var olan birok grsel ge, kurgu (ng./Fr.
Montage) yoluyla baka baka grsel gstergelerde kullanlr olmulardr.
Yukardaki rnekler akla dilsel gstergelerdeki birinci eklemlilii getirse de, dilsel
gstergelerle karlatrlamayacak kadar snrl olmalar, ok yaygn olmamalar onlar
eklemlilik kavram dnda tutmaya yetmektedir.
2.1.6.2. Dilsel gsterge iin ikinci eklemlilik dzeyi ve grsel gsterge
Dilsel gstergeler iin birinci eklemlilik dzeyi anlaml birimlerle, yani anlambirimle (Fr.
Smantme) ilgiliyken; ikinci eklemlilik dzeyi gsteren dzlemini yani iitim imgesi denen
sesbirimleri ilgilendirir. Bu sesbirimler tek balarna anlam olmayan en kk ayrc
birimlerdir. Ayrc birimler diyoruz,
nk aslnda gsteren (kulamzla
duyduumuz ses [iitim imgesi] /
gzmzle grdmz yaz)
dzleminde anlamn temelini,
dolaysyla anlam oluturan birimler ite
bu ayrc sesbirimlerdir.
Yukarda birinci eklemlilik
dzeyi ile ilgili olarak irdelemeye
altmz Bilgisayar her alanda ok ie
yaryor tmcesinden, yaryor gibi bir
anlambirimi alp blmlemeyi,
bileenlerine ayrma ilemini
srdrrsek ikinci eklemlilik dzlemi ile
ilgili bir ilem gerekletirmi oluruz. Bu
Grnt 18: El ayak Grnt 19: Afrika durumda /y/-/a/-/r/-//-/y/-/o/-/r/
biiminde tek bana anlam olmayan sesbirimler elde etmi oluruz. /y/, /a/ ya da /r/
sesbirimlerini gzmzle grdmzde ya da kulamzla duyduumuzda bize bir anlam
ifade etmez; ancak bu durum bu sesbirimlerin anlamn temeli olmalarna engel deildir.
Nitekim /y.a.r..y.o.r./ gsterenindeki /y/ sesbirimini /s/, /t/ ya da /v/ gibi bir sesbirimle
deitirirsek ortaya deiik anlaml diziler kar: saryor, taryor, varyor.
Dilin ift eklemlilik zellii konusunda ayrntl grler ortaya koyan Martinetye gre
(1985: 8) btn dillerde sesbirimler kapal bir listenin yesidirler ve saylar 30-40 ile snrldr.
Saylar bu denli snrl olmasna ramen binlerce szckte grev almakla anlamn temelini
oluturan bu ses birimler, btn dillerin son derece ekonomik birer yap olmalarn da salarlar.
Grsel gstergelerde ikinci eklemliliin olup olmad konusuna gelince, unlar
syleyebiliriz: Her eyden nce grsel gstergelerin kendi iinde ve kendisi olarak bir btn
oluturmas, bu gstergelerin ne birinci ne de ikinci eklemlilik dzeylerinin olduu anlamna
gelir. Dier bir anlatmla syleyecek olursak, bir fotoraf, bir resmi ya da bir tabloyu paralara
blp, bu paralar baka baka grsel gstergelerde kullanma olanamz yoktur. Ancak yine
de bunun denendii rneklere rastlanabilir. Sonuta bu tr gstergeler karsnda biraz
dnr, biraz glmseriz. Yukarda gerekst grsel gsterge diyebileceimiz iki rnek
gryorsunuz. Bu grsel gstergelerde, ya baka grsel gstergelerin kendileri ya da paralar
kullanlm. Bu tr grsel gstergelerin gsterenlerinden hareketle gsterileni konusunda gr
ortaya koymak ok zordur. Zaten grsel gstergeleri eklemlilik snflandrmasnn dnda
dnmemize neden olan da bu anlam sorunu olsa gerek.
Aada birbirinden bamsz ve habersiz olarak ayr ayr izilmi 216 tablonun
birbirine eklemlenmesiyle oluturulan yeni bir grsel gsterge7 gryorsunuz (Grnt 20).
Ancak burada btn oluturan paralar ok kk olduklar iin, ne olduklarnn tam olarak
yerde buradakine benzer eklemli denebilecek baka grsel gsterge rnekleri de yer almaktadr.
- 50 -
anlalmas pek kolay deil. Durum byle de olsa, greceli olarak paradan btne bir
eklemlilik denemesinin gerekletirilmi olduunu syleyebiliriz.
SONU YERNE
Dilsel gstergelerle grsel gstergelerin kartlndan hareketle, grsel gstergeler
asndan dilbilimsel ilkelerin geerliliini somut rneklerle sorgulamaya altmz bu yazda,
Dilbilim ile Gstergebilim her ne kadar birbirlerine yakn duruyorlarsa da, dilsel gsterge ile
grsel gstergenin birbirlerine ilkeler balamnda ayn ekilde yakn durmadklarn
gzlemledik. Bu anlamda, dilbilimsel ilkelerden olan ift eklemlilik, nedensizlik ve izgisellik gibi
ilkelerin grsel gstergeler iin de geerli olduumu sylemek olanakszdr. Sonu olarak, dilsel
gsterge ile grsel gstergeler ilkeler dzeyinde ayr ulamlara aittirler ve yaplacak bilimsel
incelemelerde bu ayrmn da gz nnde bulundurulmas gerekmektedir. Bir baka ifadeyle
syleyecek olursak, gstergeleri dilsel ve grsel diye ayrmak gerekli; fakat bilimsel
tanmlamalar asndan yeterli deildir. Her iki gsterge de anlam oluturmak ve bunu
aktarmak iin vardr. Birka basit benzerliin dnda, temel ilkelerin her ikisi iin de ayr ayr
ele alnmas ve yeniden tanmlanmas gerektiini dnmekteyiz.
KAYNAKA
AUROUX, S. (1996), La philosophie du langage, 442 s., PUF, France.
BENVENISTE, E. (1974), Problmes de Linguistique Gnrale-2, Editions Gallimard, Paris.
DUCROT, O. & TODOROV, T. (1972), Dictionnaire Encyclopdique de Sciences du Langage (Dil Bilimleri ansiklopedik
szl), Editions du. Seuil, 468 s., Paris.
ERKMAN-AKERSON, F. (2005), Gstergebilime Giri, ISBN: 975-6008-03-2, 262 s., Multilingual, stanbul.
GNAY V, D. (2002), Gstergebilim Yazlar, Multilingual, ISBN 975-6542-09-x, stanbul.
GNAY V, D. (2007), Szckbilime Giri, Multilingual, ISBN 975-6008-31-8, stanbul.
KIRAN, Z. & KIRAN (EZLER), A. (2006) Dilbilime Giri, Sekin Yay., Ankara.
LAROUSSE (1994), Dictionnaire de Linguistique et des sciences du langage collection dirige par Claude Kannas assiste de
Janine Faure.
MARTINET, A. (1985), levsel Genel Dilbilim (ev. Berke Vardar), Birey ve Toplum Yay. 192 s. Ankara.
ZTOKAT, N. (1999), "Grsel Nesnelerin zmlenmesinde Gstergebilimsel Yntem", Dilbilim Aratrmalar, iinde,
Simurg Yay., stanbul.
SAUSSURE F. de, (1995), Cours de linguistique gnrale, (publi par Charles Bailly et Albert Schehaye avec la
collaboration de Albert Riedlinger, dition critique prpare par Tullio de Mauro, Postface de Louis-Jean Calvet),
ditions Payot & Rivages, Paris.
SAUSSURE F. de, (1998), Genel Dilbilim Dersleri, (ev. Berke Vardar), Multilingual, stanbul.
_________________________
GRSELLER:
Grnt-1:http://www.sevgilim.net/popup.php?img=agac-resimleri/agac-gunbatimi-2.jpg&w=600&h=400&t=agac-
resimleri%202 (12.4.2014)
Grnt-2: http://www.sevgilim.net/popup.php?img=agac-resimleri/agac-resim-1.jpg&w=375&h=362&t=agac-
resimleri%203 (12.4.2014)
Grnt-3, 4, 5, 6:
http://www.google.com.tr/imgres?imgurl=http%3A%2F%2Fimg141.imageshack.us%2Fimg141%2F1624%2Fkomikresi
mlerfacebook87.jpg&imgrefurl=http%3A%2F%2Fforum.donanimhaber.com%2Ffb.asp%3Fm%3D85627107&h=549&w=
680&tbnid=k5Az-
f2R69m3IM%3A&zoom=1&docid=Nc5t8V5u5l7hDM&itg=1&hl=tr&ei=vDpJU5HNKOrB7AbrtIDoCg&tbm=isch&ved=
0CHUQhBwwJDjIAQ&iact=rc&dur=3030&page=9&start=207&ndsp=32 (12.4.2014)
Grnt-7: http://images.habervitrini.com/haber/300x180/kus_gribi_tavuk_civciv_horoz.jpg (12.4.2014)
Grnt-8: Grnt 7'nin deitirilmi biimidir.
Grnt-9: Grnt-6'nn deitirilmi biimidir.
Grnt-10: http://www.resimhayattir.com/r-tren-resimleri-242-tren-resimleri-8046.htm (12.4.2014)
Grnt-11: http://www.resimhayattir.com/r-tren-resimleri-242-tren-resimleri-8045.htm (12.4.2014)
Grnt-12: http://www.resimhayattir.com/r-tren-resimleri-242-tren-resimleri-8045.htm (12.4.2014)
Grnt-13: http://www.resimcity.com/rcr-murcielago-3-2716.html (12.4.2014)
Grnt-14: http://www.nairaland.com/65111/toyota-hilux-double-cabin-wd (2.4.2014)
Grnt-15: http://www.komikresimleri.com/wp-content/uploads/komik-adam-resimleri-2.jpeg (12.4.2014)
Grnt-16: Telif hakk belirtilmemi/Kaynak bulunamad.
Grnt-17: Telif hakk belirtilmemi/Kaynak bulunamad.
Grnt-18:
http://www.milliyet.com.tr/content/galeri/yeni/goster.asp?prm=0,226866&id=29&galeriid=4443#galeriStart
(13.09.2008)
Grnt-19: Telif hakk belirtilmemi/Kaynak bulunamad.
Grnt-20, 21, 22: http://www.muralmosaic.com/Cochrane.html (06.02.2014)