You are on page 1of 336

<D

" fe'f 5 : t

3
O
ESTETK
3
s ,
IEHMET H. DOAN
100 SORUDA ESTETK
Mehmet H. Doan
100 SORUDA DZS : 44

Birinci Bask :
Ocak 1975

Kapak : Said Maden


Kapak B asks: Reyo Ofset

Dizgi, Bask, Cilt


FONO Tesisleri
MEHMET H. DOAN

1 0 0 SO R U D A ESTETK

g er ek ! B w i n b /i
Ca al olu Yokuu, Saadet Han, Kat 4
STANBUL
NSZ

Tolstoy, Sanat Nedir? adl incelemesinin, kendisini aralkl


olarak on be yl uratrdn syler. Kitab yazmaya bala
ynca, kendisine bu kadar yakn bir konuda: sanat konusundaki
dncelerinin, kolayca dile getiremeyecei kadar aklktan uzak
olduunu farkettiini ekler.
100 Soruda Estetik'in yazlnda ayn eyleri duyduumu
sylememe gerek yok sanrm. Ancak, estetik konusundaki d
ncelerin, kafalarda, kolayca dile getirilemeyecek kadar ak
lk kazanmam olmas, bizde, kiisel yeti ve yeteneklerdeki ye
tersizliklerden ok, bu alandaki hazrlayc almalarn, salam
bir tabann olmayndan gelmektedir. Estetik konusunda klasik
yaptlarn henz evrilmedii; estetik ve sanat tarihi alma
larnn ortalama okurun ilgisinin dnda, niversite krslerinin
dar alan iinde kapal kald; sanat ve edebiyatmzn henz
salam bir tarihsel deerlendirilmesinin yaplmad bir zaman
da estetik zerine kitap hazrlamak isteyen kiinin byk g
lkler ve engellerle karlamas ok doal deil midir? Bu
nedenle, Trke yaptlardan ok yabanc yaptlara bavurmak,
onlara dayanmak bir zorunluluk oldu benim iin. Kitapta yaplan
alntlar ok fazla ve ok uzun bulabilecekler, bu gerei gz
den karmamak zorundadrlar. Geerlilii henz yaptlarla ka
ntlanmam ve genellik kazanmam savlar, neriler yerine, sa
nat konusunda n ak, banaz olmayan-otoritelerin kantlarna
dayanma ye tuttum. Biroklar arasnda, zellikle Fischer'in,
Garaudy'nin almalar her konuda k tuttu, ipucu verdi bana.
Estetiin ok karmak ve ok geni bir konu olduunu sy
leyen baz dostlar, kuramlarn ve savlarn zamandizinsel (krono
lojik) bir sralamasn vermekle yetinmemi salk verdiler. Bir
takm kuru, dural bilgiler verip, konu zerinde dnme, yeni
eyler ortaya srme ve tartma ama yollarn tkayacak bu
yolu yararl bulmadm ben. Bir ders kitab deil, yeni savlarn,
yeni nerilerin ortaya kmasn salayacak bir balang ol-

5
masn istedim almamn. 1960'lardan bu yana byk hz ka
zanan dn ortammzda sanat konularn, politikann yedein
de, ona baml bir alan olmaktan kurtaracak olan bu tart
malarn sanat ve edebiyatmza byk yararlar salayaca ka
nsndaym. u anda atlan kalar grr gibi oluyorum. Onun
iin hemen ekleyeyim: sanat konularn soyutlamak deil sy
lemek istediim; sanatn ne denli yaamn iinde olduunu, na
sl, nsann yaam pratiinden beslendiini btn aklyle ver
mee altm sorularda. Ancak, her konuya kendine zg yn
temlerle yaklalmas gerektiini; sanatn gereleriyle politika
nn gerelerinin birbirine kartrlmamas gerektiini; birbirine
olan etkilerinin, temelde ve ok ynl bir al veri olarak d
nlmesi gerektiini de hi bir zaman unutmadm.
Estetik gibi, insann yaratcln btn ynleriyle kucak
lamay ama edinen usuz bucaksz bir konuya bir ucundan
girmekten te bir sav tamayan bu kitabn, eletirilerle, baka
almalarla btnleneceine inanyorum.

zmir, 17 Kasm 1974 Mehmet H. Doan

6
I. BLM

ESTETK NEDR?

Soru 1 : Estetik szcnn kayna, eitli kullanl


lar nelerdir?

Estetiin tanmna ve kaplad bilgi alanna gemeden


nce Estetik szcnn kayna zerinde duralm. Este
tik szc, Yunanca Aisthanesthai (duymak, alglamak),
aisthess (duygu, duyum) szcklerinden gelmektedir. G
nmzdeki anlamyla ilk kez kullanl 1750 tarihindedir.
Alman filozofu Baumgarten (Alexander Gottlieb, 1714-
1762) 175de yaymlad Aesthetica adl yaptnda, A kla
gre daha aa dzeydeki duyulardan gelen bilginin bi
limi zerinde dururken felsefe tarihinde estetik szc
n ilk kullanan filozof olmaktadr. Ancak, estetik, Baum-
garten in tanmna uygun olsun olmasn, gzellik, estetik
duyumlar, sanat yarat vb. konular zerinde dnen,
kafa yoran birok filozofun yaptnda, szcn kendisin
den nce vard. Yine, isim babas olan Baumgartenden
sonra birok anlam deiikliine urayarak, alan geni
letilip daraltlarak, kimi zaman felsefenin bir dal, kimi za
man felsefeden ayr bir bilim dal olarak bugne kadar gel
di. Bu nedenle, daha sonraki soruiarda d 'greceimiz
gibi, estetiklin kesin, ksa, btn anlamlar kapsayan bir
tanm n yapmak olanakszdr.

7
Bugn gnlk dilde Gzel'le, Gzellik duygusuyla,
bir dereceye kadar Gzel olan eyle ilgili olarak eksik
ve yanl bir biimde kullanlmaktadr. Estetik davran,
estetik duru, estetik aba, estetik cerrahi vb. deyimlerde
estetik szcyle anlatlmak istenen ey, Gzellik ve
gzelliin insan zihnindeki ve duyularndaki etkileridir.
(Trke Szlk, s. 264)
Yabanc szlkler de buna yakn bir anlam vermek
tedir szce:
Doada ve sanatta gzelin bilim i; gzelin kendine
zg kavran (Petit Robert, s. 623)
Gzellie ilikin, ya da onunla uraan. (Websters
Seventh New Collegiate Diet. s. 15)
zellikle doada ve sanatta gzel olann tem ellerini
ve yasalarn kapsayan bilgi. (Das Grosse Deutsche Wr-
terbuck, s. 448)
Yine bugn sanayide kullanlan sna estetik teriminin
tanmnda da yukarda belirtilen eksiklie ve yanlla
rastlanmaktadr:
Sna estetik, imlat erevesinde yer alan yardmc
teknik. Bir iletmenin hazrlad imlat, maksada uygun
luk, gzellik, imlat kolayl ve maliyeti drme lle
rine vurur. (Meydan Larousse, C. 4, s. 386)
Bylece bu tanmda iin iine imlat kolayl ve ma
liyeti drme gibi ekonomik ve tecimsel kavramlar da
girm i oluyor.
Felsefede ise szck, daha geni bir biimde sanat
ve sanat yarata degin dnceleri kapsamaktadr. Es
tetii felsefenin bir dal olarak dnenler, trebilim de
yi kavram, mantkta Doru kavram ne ise estetikte
de Gzel kavram odur, demektedirler.
Ancak, sorularmz ilerledike estetiin yalnzca g
zelle, gzellikle smrlandrlamayacam, iin iine yi, tra
jik, dramatik, ho, alml vb. kavramlarn da girdiini; hat

8
ta XIX. yzylda baz sanatlarn hakl olarak irkin i de
yazmak ve dile getirmek gibi bir grevi gnll olarak yk
lendiklerini greceiz.
Biz, zerinde duracamz estetik kavramna bir yn
verebilm ek ve bir tanma varabilmek iin nce u sorular
soralm kendimize:
Kitaplklarn raflarn dolduran kitaplardan kimi daha
mrekkebi kurumadan neden eskim itir de, kimi, yzylla
rn tesinden hl taptaze bir soluk getirm ektedir?
Sanat mzelerini dolduran insanlar bir Leonardo, bir
Brueghel, bir Delacroix, bir Van Gogh, bir Picasso nnde
hayranlkla toplayan nedir?
Yunus Emrenin, Pir Sultann XIV., XVI. yzyllardan
bugne bu kadar scak, bu kadar canl seslenebilmelerin-
deki giz nerededir?
Bachn, Mozartn, Beethoven'in, Bartokun ve daha
nice ustalarn mziklerinin herdem tazelii, herdem yce
lii nereden gelmektedir?
Praksitelesin A fro d iti neden yalanmaz binlerce yl
dr?
Homerostan bugne btn alardan, btn uluslar
dan gelen o koskoca airler kuann dizelerinde bizi co
turan, ycelten, dnyamz tan ey nedir?
ilka tragedyalarndan, Shakespeareden Brechte u-
zanan izgide tiyatro, yaammzda nasl bir boluu dol
durur da, omuz omuza dolarz karanlk salonlara her gece?
Eisenstein ne yapmtr da, Potemkin Zrhlsn elli
yl sonra ayn coku, ayn rpertiyle seyrederiz?
Btn bu sorulardaki ortak paydalar bir araya topla
yp yle geici ve ilkel bir tanma varabilir miyiz:
Estetik, dnl (Reflexive) dncenin bir biim idir.
Baka bir deyile, insan aklnn, kendisine btn tapnak
lar, katedralleri, saraylar, heykelleri, resimleri, ezgileri,
senfonileri ve btn iirleri yaratma olana veren kendi ey

9
lemi zerinde durup dnmesidir. ()
ncelememizi bu genel tanm zerinde derinletirecek,
bu genel ve geici tanm erevesiyle snrl bir estetik
anlayna degin sorunlar zerinde duracaz.

Soru 2: Her zaman ve her yer iin geerli bir estetik


kavramndan sz edilebilir mi?

Estetii, geici ve ilk tanmlamasnda, insan aklnn


kendi sanat eylemi zerinde dnmesine baladmza
gre, her zaman ve her yer iin geerli bir sanat olgusu
kuramndan sz eden bir estetik olamayaca aktr.
Sanat, iir, Gzellik denilen nsel (a priori) gerek
lik, nasl, alglanaca ve hayranlkla karlanaca akn
(transcendent) bir alanda deil, bugne kadar yaratlm
ve yaratlmaa devam edilen saysz iirde, sanat yaptn
da, gzellikte bulunuyorsa, mantk nsel bir sanat kav
ram da bugne kadar oluturduu ve oluturmaa devam
ettii yarglarda, ortaya kard grnmlerde, kuramlar
da, zd ve bundan sonra da zecei sorunlarda ve
sorun gruplarnda yatmaktadr. Tanmlamalarn ve ayrlk
larn, ilikilerin ve olumsuzlamalarn her birinin kendi ta
rihleri vardr, yzyllar boyu durmadan sren bir al
mann sonucudurlar. Dolaysyle estetie, ya da sanat bi
limine (baz skolastik kafalarn yapt gibi) sanatn her
zaman iin geerli bir tanmn yapmak ve bu kavramdan
estetik bilim inin tm alann kaplayacak retileri kar
mak gibi bir grev verilemez. (*)
Sanat insan aklnn yaratt belli bal bulgulardan
biri olarak, estetik grnm iinde akln eseri olarak ka-
(') Etienne Souriau, Clets Pour Lesthtique, s. 7. Seghers, 1970
(') B. Croce, Aesthetics, Phllosophies of Art and Beauty, s. 563,
The Modern Library, 1964

10
bul eden Italyan filozofu ve estetikisi Benedetto Crocenin
(1866-1952), lkcl nedeniyle utanga yorumlaryle
somutlat ramad bu durumu, ada ve yurtta Carlo
Salinari yle aklam aktadr:
Marx ve Engels, dncelerinin genel konumuyle u-
yumlu olarak sanata tarihsel bir kaynak tanmlar, onu
'insann lmsz n iteliinin yok edilemeyen bir ilevi,
'ruhun genel bir kategorisi olarak anlamay-yadsm lar-
dr. Marx ve Engels, sanatn somut ve gerek olan (byk
I ile balamayan) insann etkinliklerinden (ve gereksinim le
rinden) doduunu, bunun sonucu olarak da btn yer ve
zamanlar iin geerli bir tanmn mmkn ve yararl olma
dn ak bir biimde ileri srerler. Dolaysyle, sanat ol
gusunun genel kuram olarak anlalan bir estetik kav
ramn da yadsrlar. H
nsann doa karsndaki durumu ve davran nasl
tarihin ilk gnnden balayarak aralksz bir deiimle, in
sann doaya adm adm egemenliiyle belirliyse; ilk leti
kullanan insann bilgisiyle bugnk bilimsel bilgi, maara
resimlerini yapan ilk byc-sanatnn duygusu ve bilin
ciyle bugnk sanatnn duygusu ve bilinci arasnda da
insann geree egemen olma mcadelesinin izlerini gr
memek olanakszdr. nsan doay deitirir, kendine d
man gleri kontrol altna alrken kendi z bilincini de
yaratmtr. Dolaysyle insann zneyi yaratma sreci
iinde gerei tanma yetilerinin tm temelden yapsal
deiikliklere urar. Bir yandan maddi dnyann, tekniin
geliimi, te yandan bilin, duygu ve sezginin geliimi sa
nat olgusunu, estetik deerlendirmeyi insann dnyadaki
etkinliklerinin bir ayrlmaz durumuna getirir.
Bu nedenle, estetik, gzelliklerin bilim idir, sanatla
rn felsefesidir nerisi, hangi ada, hangi toplumsal-eko-
('-) Carlo Salinari, Marks Sanat ve Eletiri, Forum, say 369,
(ev. B. Cmert)

11
nomik ilikiler iinde hangi gzelliklerin ve sanatn bilim i
dir? sorusuyla birlikte gz nne alnmak gerekir.
Bu durum, estetiin daha snrl ve zel tanmlarna
gemeden nce bizi kendiliinden, bu tanmlamalar hazr
layan tarihsel dnce ve olgular, bu konuda ileri sr
len savlar incelemee, bir bakma estetik konusundaki d
ncelerin tarih iinde ksa bir gzden geiriliine gtr
mektedir.
Modern bir estetik tanmna ve anlayna ancak bu
aamalardan geerek varabiliriz.

Soru 3 : Estetik, Giizelin bilimi midir?

Estetiin byle basite indirgenmi bir tanm, estetik


sorunlar zerinde az da olsa dnen bir kii iin ilk anda
alm ve ad bir tanm olarak grlebilir. Gerekten de,
Platoncu mutlak Gzel kavramna dayal byle bir tanm
almtr, addr. Ne var ki, bugn hl kullanta olan
ve yeni yeni basklar yaplan yerli ya da yabanc, kk
ya da byk hangi szl aarsak aalm, daha balan
gta da grdmz gibi estetik szcnn gerek isim
gerekse sfat olarak byle bir tanmna rastlarz: Estetik:
genel olarak doada ve sanatta Gzelin bilim i; gzellie
degin.
O halde nce byle bir tanmn eskim iliinin, eksik
liinin, snrllnn gsterilmesi gerekir.
Estetik, Gzelin bilimidir gibi bir tanmn bugn
kabul edilemeyi nedenleri aktr.
nce, belli evrensel fikr bir sezgiyle kavranabilecek,
onun nesnesi olabilecek bir ey deildir Gzel. Dier olgu
lardan ak-seik bir ekilde ayrlp, zerinde yaplacak bir
incelemeye belli bir dayankllk salayabilecek bir olay
da deildir. Estetik grecelik, u ya da bu insann, u ya

12
da bu toplumsal grubun gzel dedii bir eyin bir baka
kii ya da toplumsal grup iin gzel olmadn kantlam
tr bize.
Her dnemin, her uygarln kendine zg gzellik
dncesi vardr. Her snf, her halk ve her ulus kendi ar
tistik anlatmlarna uygun koullarda kendi Gzel kavram
larn gelitirm itir. Burada Plehanovun, Sanat ve Top
lumsal Yaamnda yapt nl karlatrmay anmsaya
lm. Plehanov, Hotantolarn, beyaz rkn geliim sreci iin
de birok dnemlerde kadn gzelliinin simgesi olarak ka
bul edilen Milo Vensnn gzellii konusunda bizimle
ayn eyi dnmeyeceklerini syler.

kinci olarak, sanatn yalnzca gzellikleri deil, kimi


zaman irkinlikleri de dile getireceini ileri sren sanat
larn da olduu dnlrse, estetii yalnzca -grece de
olsa- gzel kavramna balamann eksiklii daha iyi or
taya km olur.
te yandan, Gzel, bir eyin estetik zelliklerini be
lirtm ek iin kullanlacak tek niteleme sfat da deildir; da
ha nce de grdmz gibi romantizm akmndan bala
yarak Yce ve Gzel ayn deerde, birbiriyle yar halin
de olan estetik kategoriler olarak dnlmektedir; yine
romantizm akmndan sonra, ayn derecede gz nne
alnmas gereken baka estetik deerler de sralanmakta
dr: trajik, dramatik, ho, sevimli vb. Bylece gzel, este
tiin nesnesi, amac olarak gittike anlamn yitirir, hatta
giderek ortadan kalkar.

Son olarak, yukarda saylan estetik niteliklerin, kendi


btnlkleri iinde salam ve etkili olabilecek bir sistem or
taya koyduklarn savunanlara kar, ayn olgular kendi
ynlerinden kullanabilecek, inceleyebilecek baka bilim
dallar da bulunduunu syleyelim. Gerekten de, dilbilim ,
toplum bilim ve ruhbilim de ayn nitelikleri aratrma ko

13
su edinebilir, ama bu nitelikler zerk ve zgr bir bilim
dal kurmaya uygun ve yeterli deildir (') (-).

Soru 4 : ESTETK, beeni yarglarnn incelenmesi


midir?

Fransz estetikisi Etienne Souriau, estetii nesnesiy


le belirleyen bu tanm epistem olojik olarak dier tanm
lardan daha gelimi, daha ilenmi bulur; balangc ba
kmndan Kanta kadar uzand halde, epistem olojik ko
laylklar ve normatif bilim lerle koutluk (paralellik) gibi
bir yntemsel durumu ye tutmasyla uzun sre canl kal
dn syler.
Estetik olgunun, beeni yargsyla tanmlanmas, man
tkin, trebilim in ve estetiin temel sorunlarn birbirine ben
zer bir tarzda dzenlemekte titiz lik gsteren filozoflarca
uzun sre stn tutulmutur, rnein, Fransz Felsefe Der
neince gelitirilm i Eletirel ve Teknik Felsefe Szl-
nde estetik yle tanmlanmaktadr: Gzel ile irkin ara
snda bir ayrm yapmak zere uygulanan deerlendirme
yarglarn konu alan bilim dal. Ayn yaptta mantk da
yle tanmlanmtr: Doru ile Yanl arasnda bir ayrm
yapmak zere uygulanan deerlendirme yarglarn konu
alan bilim dal.
Bu mantksal stnlne karn, ya da belki de bu
ok fazla mantkl hava yznden bu tr b ir estetik kav
ram pek tutulur olmayacakt bugn. Fakat laboratuvar yn
temleriyle alma ynnden elverili oluu, bu kuramn,
deneysel estetikiler tarafndan canl tutulmas sonucunu
vermitir. Sorunu daha iyi koyabilmek iin deneysel este
tiin ne olduuna ksaca b ir gz atalm.
(') E. Souriau, a. g. e., s. 47-48
(') H Lefebvre, Contribution LEsthtique, s. 18

14
Estetik olguyu, kendine zg bir tarzda inceleyen de
neysel estetik (tpk deneysel ruhbilim gibi) ou kez zm
n kurgusal (spculatif) konutlar (postulat) koyarak ie gi
riir. rnein, estetii beeni yargsyla tanmlama gibi.
Btn dier tanm lar arasnda bu tanma tannan ayrcalk
nereden geliyor? Gerekten etkili olmaktan ok, allm
birtakm deneysel yarglar vermek bakmndan ok kolay
yollar salamasndan tabii. rnein, deneye katlan kii
lere uyartlar) grevini grecek baz sanat yaptlarnn
kartpostallarn ya da ufak mzik kaytlar vermek ve on
lardan bu resimleri ya da mzik paralarn tercih sras
na gre sralamalarn istemek ok rahattr. Birtakm sa
ysal sonular elde edildikten sonra iler kolaylam de
mektir artk; geriye, elde edilen bu sonular yerleik tek
nik reetelere gre matematiksel olarak kullanmak kalr.
Ve bylece estetik olgunun incelendii sanlr.
Souriau, deneysel estetii u ynlerden eletirir, ye
tersiz bulur:
1) Deneyde kullanlan nesnenin zelliine gre, sa
lanan yargnn zelliini tanmlamak: rnein bir resim ze
rinde yaplan bir deneyin mutlaka estetik bir yarg salaya
can sylemek olanaksz, hatta samadr!
2) Baz kimseler (rnein, tablo kopyalar karsnda
ocuklar, ustalarn tablolar karsnda iiler ya da kl
trsz burjuvalar, kendilerininkine yabanc bir kltrn ve
rileri karsnda baka kltrden insanlar: Mozartn bir
sonatn dinlerken Japonlar, ya da Nnun mziini dinler
ken AvrupalIlar) estetik duyarln bu tr uyarmna kar
kesin olarak karlk verm eyebilirler; oysa, baka uyartlar
karsnda, rnein ocuun karsna bilyeler ya da kalem
kutular koysanz; iiyi, burjuvay otom obillerin, uakla
rn nne gtrseniz; Japonlara, AvrupalIlara yetitikleri
mzii dinletseniz ok canl ve ince bir duyarlk gstere
bilirlerdi.

15
3) Uyart, herhangi bir estetik duyarlk uyandramad
durumlarda, bir tercih yapmas istenen deney kiisi, bu
duyarla yabanc nedenlerle, rnein bir tablo karsn
da, ilenen konuya, anlatlan olayn duygusallna gre
karar verecektir.
Ayrca unu nemle belirtelim : beeni yargs ok in
ce ve hatta deneysel olarak ok doru, ok kalc olabilir.
Ama sonunda kck bir olaydan baka bir ey deildir.
Pratik laboratuvar koullar iinde, kck posta kart
lar ile, mzik paracklar ile, bir konserde ya da bir ti
yatroda byk bir sanatnn bir sanat yapt zerinde yap
t yorumun uyandraca coku gibi kolektif olabilecek
youn estetik olgular meydana getirmek olanakszdr.
Bir gn bir yerde aniden insann karsna kan ar
pc bir doa grnmnn btn mrce unutulamamas...
Kimi zaman bir iir okurken, bir mzik dinlerken gzyala
rn tutamamas insann... Okuduu bir ro'mann, grd
bir film in, bir oyunun yeni yetimekte olan bir delikanlnn
btn yaamn ve dnya grn etkilem esi... Btn bu
olaylarn, laboratuvar deneylerinin perspektifi dnda ol
mas bir yana, onlar bir beeni yargs almasna in
dirgemek olanaksz ve samadr.
ocuunun boulmak ya da bir araba altnda ezilmek
zere olduunu gren bir annenin o anda att korkun
ln temelde bir deerlendirme yargs: ocuunun ya
amasn lmne tercih ettiinin bir bildirisi olduunu ka
bul etmek iin insann soyut mantk yobaz olmas gerekir.
Bu lkta elbette btn dierleriyle birlikte byle bir yar
gnn da pay vardr, ama byle bir lk atan insan var
l gibi canl bir evrenin tm sarsln bu yarg eylemine
balamak samadr. Baka bir syleyile, ou zaman far
knda olmakszn yalnzca gz nne ald olgular arasn
da bir seme yapmakla yetinen deneysel yntem, elektrii
ancak kk gerilim ler iin yeterli voltmetre ya da amper

16
metrelerle inceleyip, daha byk elektrik olaylaryla kar
laacan hesaba katmayan bir fizikinin eylemine benzer.
Deneysel estetii tmyle yadsmakszn, byle kk vol
tajlara gre ayarlanm letlerle yapt deneylerle tm es
tetik olgu alann tanmlamaktan saknmas gerektiini de
sylemek gerekir. Estetik olgunun doru nsan boyutlarn
bize ancak byk estetik olaylarn verebileceini gz -
nnden uzak tutmamaldr.
zellikle, sanatnn yaratc emeinde, almasnda
yalnzca onun deerlendirme yarglarn incelemek, bu a
lmadaki gerekten dinamik eyleri: ortaya kard tin
sel gc, yaratmak istedii eye doru atlmn, yaptn
ilerleyiini ve oluumunu gzden karmak olurdu.
Btn bu nedenlerle, estetii beeni yarglarnn bilim i
diye tanmlamann, ada dnceyi doyurmadn gr
rz - estetii gzelin bilim i diye tanmlayan dnce sis
temine yaplan itirazlar burada da geerlidir. Aslnda be
eni yarglarnn bilimi kuram, gzelin bilimi kuram
nn itirazlara kar bilgie gizlenmi, elden geirilm i, d
zeltilm i eklinden baka bir ey deildir (').

Soru 5 : ESTETK, Sanatlarn bilimi midir?

Estetiin tam olarak ne Gzelin, Gzelliin bilimi, ne


de beeni yarglarnn bilim i oluu, daha salam ve daha
ok sayda estetikinin katld bir baka kuramn ortaya
atlmasna yol amtr. Estetii genel sanat bilim i olarak
tanmlayan kuramdr bu. ounlukla Alman estetikileri
tarafndan desteklenen -Max Dessoir sayabiliriz bunlarn
banda- bu kuram, estetii gzelin ve beeninin deil
sanatlarn felsefesi -bilim i deil- olarak tanmlayan Hegele

(') E. Souriau, a. g. e., s. 54-63

17
kadar gtrebilirsek de yine de tamamen bir Alman kuram
sayamayz.
Estetii, btn estetik kategorilerin, niteliklerin kulla
nllarn inceleme iine bulatran glklerden kurtararak
su gtrmez biimde pozitif bir alana yerletiren, XX. Yz
yl balangcndaki bu byk dn hareketinin banda
Tolstoyu, onun Sanat Nedir? adl incelemesini buluruz.
Tolstoy bu incelemesinde (1898) Gzel dncesini ele
tirdikten ve onu sanatn bir bozuluu olarak aldktan son
ra, sanata toplumsal amalar ynnde b ir tanm bulmaa
alr. Sanat pozitif bir olgudur. Sanat yaptlar tm bir
dnyay oluturur, kurar. Doann yasalarn, rnein ya
plar ve canl varlklar dnyasnn hareketine egemen olan
yasalar incelemek ne derece doal bir eyse, sanat ya
ptlarnn oluturduu bu dnyann yasalarn incelemek de
o derece doal bir eydir. Ancak, sanatn evrensel bilim in
den sz ederken, estetikle sanat tarihi arasndaki ayrm
da belirtmek gerekir. Sanat tarihi, meknda ve zamanda yer
alm olan tek tek olgularla urar. Estetik ise genel ol
gular tmevarmla aratrrken sanat tarihinden ak bir
ekilde ayrlr, rnein, herhangi bir kilisede bilmem kan
c pencerenin vitraynn bilmem hangi havariyi temsil etti
ini, hangi tarihte yapldn sylemek sanat tarihisinin
iidir de; genel olarak vitray sanatndan sz etmek, bu sa
natn genel kurallarnn resim sanat kurallarndan nerede
ayrldn gstermek ve bu bilgileri, o vitray grenler ze
rinde dourduu etkiyi aklamak iin zel durumlara uy
gulamak ise estetikinin grevidir. Ancak bu iki disiplinin
arasndaki snr, btn ayrntlar le tam olarak lzilemez.
Yalnz denilebilir ki, sanat tarihisinin zaman zaman estetik
dncelere bavurmas ne derece kanlmaz ise estetik
inin de sanat tarihini tanmas o derece, belki ondan da
ok gereklidir.
Byle bir tanma kar yaplacak klarn ilki, tarih

18
boyunca eksilmez bir dikkatle ilgi ekmi baz sorunlarn,
baz incelemelerin, rnein doal gzellikle ilg ili sorun vo
incelemelerin estetiin alan dna karlm olmasdr.
Gerekten de, Italyan estetikisi Benedetto Croce gibi ba
z estetikiler estetiin bu alann tamamen bir kenara atar
lar. Croceye gre Gzel, daima, artistik yarat sreci so
nunda ulalan, baarlan eydir.
nsann da bir paras olduu Doann yaratc g
cn yadsmak, sanat nesnel kkeninden koparp yalnzca
dnce alanna itmek olur bu.
Buna karlk, sanatnn bir doal gzellikten, diye
lim bir gn batmmdan esinlendii, bu doal gzelliin ken
di zerinde yapt etkiyi sanat izleyicisi zerinde yeniden
yaratmak iin yaptna koyduu sylenirse, estetik olguyu
yalnzca sanatla snrlayan tanmn hesaba katmad ey
leri estetiin alan iine yeniden katmann yollarn da bul
mu oluruz.
Bugn, ciddi m etodolojik tem eller arayan bir estetiin
en kullanl ynelim ini temsil eden bu tanmn bu noktada
salam, etkili ve daha aklayc olaca hemen grlebilir.
Bu tanma kar kanlarn, Gzellie ve teki estetik de
erlere verilecek dikkatle, seyircinin doa karsndaki hatta
bir sanat yapt karsndaki duygularnn incelenmesinin,
estetikte ancak baml ve uygun olmayan bir tarzda g
rneceini, estetik ile sanat bilim inin iki ayr, hatta birbi
rine rakip disiplin olduunu sylemeleri doru grnme
mektedir. nk biz, filozofik ve epistem olojik nedenlerle,
doadaki kurucu, dzenleyici srelerle sanatn benzer
liini, andrn ifade ederken, bunda, estetik inceleme
lerin birlii iin yetkin ve son derece uygun bir temel bu
luyoruz (*)
Estetiin, bugn dier bilim dallaryla ilikisi ve on-

() E. Sourlau, a. g. e., s. 63-67

19
lardan yararlanma derecesi ne olursa olsun, insann yara
tc etkinliini, bu etkinliin ortaya kna katlan doal,
toplumsal ve kiisel etkenlerin neler olduunu, bugne ka
dar yaratlm sanat yaptlarna bakarak inceleyen, yasala
rn bulmaa alan, bu arada devaml gelien etkin ger
eklii de gzden uzak tutmayan bir bilim : sanatlarn bi
limi olmaa doru gidii, estetik Gzelin bilimidir ya da
estetik biim lerin bilimidir gibi ok dar tanmlarn yann
da yadsnamayacak bir gerektir.

Soru 6 : Gzellik kavram nedir, nasl anlalmaldr?

Estetik deyince, akla, oldum olas Gzel ve Gzellik


kavramlar gelir. Bugn hl estetik, gzellik bilim i olarak
aklanmyor mu biroklarnca?
Gnlk yaamda eitli durumlar, grnmleri, dav
ranlar, eitli nesneleri ve duygular gzel szc ile
niteleriz. Oysa bizim burada ilgileneceim iz gzellik kav
ram, gerek doada, gerekse gnlk yaamda nerdeyse
kendiliinden var olan, ham olarak yaamn srdren g
zellikler deil bunlarn ve daha nicelerinin sanat olgusunda
yansyan biim leridir, yani estetik deer olarak gzelliktir.
Bu snrlamay, gzellik kavramn doadan, dnyadan ve
toplumsal yaamdan soyutlamak iin deil, bu kavramn
deiirliini, bantlln gznne almakszn bir mut
lak gzellik kavramna giden ve bylece onu bir baka bi
imde evreden soyutlayan bir dnce sisteminden ayrl
mak ve sorunun snrlarn daha iyi belirlemek iin yap
yoruz.
Gerekten de gzel kavram antik estetiin temel g
rlerinden birini meydana getirir. Antik estetii dierle
rinden ayran en belirgin zelliklerden biri, gzeli yalnz
ca aklamakla kalmamas, yzyllarca klsik olarak sre

20
cek olan artistik kurallar saptayarak gzel kavramn ta
nmlamasdr. Gzellik kavram katksz bir estetik deer
dir. Ahlk sorununun tm olumlu zm yollarnn soyut
bir iyi kavram; dinsel sorunlarn tm olumlu zm yol
larnn soyut bir kutsal kavram evresinde toplan gibi,
estetik sorununun tm olumlu zm yollar da gzel kav
ram evresinde toplanmaktadr. Bylece mutlak gzel,
mutlak gzellik kavramlarna kolayca varlm olur (')
Oysa tarih iinde eitli sanat olgular, sanat akm
lar, estetik dnce sistemleri incelendiinde gzel ve g
zellik kavramnn tek deimeyen niteliinin, deikenlii,
bantll olduu kolayca grlecektir.
Hi bir a, atalarnn yapm olduu gzel eylerle
yetinmez, isteklerinin lne gre, kendine kalan gzel
lik geleneklerinden aka ve bir hayli ayr olan baka ey
ler karr ortaya. Bu yeni gr eskisini, gene de dar at
maz. Eski, gzelliini srdrr, ama eskiyi artk, niteliklerini,
rengini deitiren, ona baka bir ton veren bir eit sisin,
ya da araya giren zaman perspektifi havasnn ardndan g
rrz. Eski gzellik yeninin iinde toplanmtr. Gemiin
gzel eyleriyle en az yetinen, en ayr, en devrimci, en ba
kaldrm ve kendince gzel eyler yaratan a da gzel
lie en ok sahip olan a gibi grnr bize. Rnesansn
devrimci ve yetinmeyen sanat yaptlarn deerli bulurken,
gemi zamanlarn gzel eylerini tekrarlayp duran yorgun
biim cilerin ya da Elenci Klasikilerin yaptlarnda ilgin
bir yan grmeyiz. (-)
Antik adan gnmze kadar nemli estetik kuram
lar incelerken, gzellik kavramna verilen deiik anlam
lar daha ayrntl olarak inceleyeceimiz iin burada bir
kana ksaca deinmekle yetineceiz.
() Antonio Banfi, Leon dsthtlque, Recherches Internationales,
say 38.
(-) Christopher Caudwell, Gzellik, Yeni Dergi say 9, 1965.

21
Herbert Read, Sanatn Anlam adl yaptnda yle de
mektedir:
Yunan felsefesinin en erken devirlerinden beri insan
lar sanatta bir geometri kanunu bulmaa almlardr,
nk sanat gzellik, gzellik de ahenk olduuna ve ahenk
de orantlarn gzetilmesinden doduuna gre, bu oran
tlarn deim ezliini kabul etmek akla yakndr. Altn Ke
sim (Say) diye bilinen geometrik orant yzyllar boyunca
sanat srlarnn anahtar olarak kabul edilmitir. (a)
Ancak yazar, byle geometrik orantlarn, gzellik ve
sanat yaptlar iin kesin ve mutlak bir l olamyacan
belirterek, bir Rnesans m oralistinin Hi bir kusursuz g
zellik yoktur ki, llerinde biraz aykrlk olmasn sz
n ileterek yle devam ediyor:
Yunan vazolar geometrik kanunlara tamtamna uyar
lar. Bu yzden de souk ve canszdrlar. Basit bir kyl
mleinde ok defa daha fazla canllk ve sevin vardr.
Japonlar ok defa mleki arkndan tabii olarak yk
selen kusursuz ekli kasten bozarlar, nk onlarca ger
ek gzellik bu kadar dzenli deildir. (')
te yandan, Gzellik ortak-duyum uyandran
(coenaesthesia) nesnelerde vardr diyen I. A. Richards
ile C. K. Ogdeni cevaplandrrken, bunun, gzellii bur
juvann bir durumu olarak anlayan, tam burjuvaca bir ta
nm olduunu syleyen Christopher Caudwell yle ya
zar:
Demek ki, insann bir nesneyi gzel bulduu zne-
nesne ilikilerinde ba olarak i gren ortak terim, insa
nn ortak-duyumudur. Nesneleri gzel bulan insanlarn b
tn ilikilerindeki benzer eyi bulmaa alrken zlenen
eitten bir ortak terim dir bu. yleyse bunda gzelliin bir
tanm var. Gzellik, ortak-duyumdur.
( ) Herbert Read, Sanatn Anlam, s. 23.
(*) a. g. e. s. 25.

22
n [Oysa] ortak duyum geni bir terim dir, duygulanma
gtren organizma ii uyartlarn hepsini kapsar. Sinir uz
manlarnn ou bu sreci, zellikle i organlardaki uya
rmlarn, talamus yoluyla bilin alannn duygu diye ad
landrdmz renklenmelerine yol amas diye anlarlar. Oy
sa estetik duygular, duygulanma iinde bulunmalar bak
mndan ortak-duyumsal olmakla birlikte, ortak-duyumsal
duygularn hepsinin de gzellikle ilg ili olmad kesindir.
Bu yzden Richards ile Ogden'in tanm yetersizdir. yi pi
mi b ir pirzola ok gl ortak-duyumsal duygular uyan
drabilir, ama ne gzel, ne de irkindir. Estetik bir nesne
olarak hi bir zellik tamaz. (3)

Sonu olarak, bir tek ve hi deimeyen bir gzellik


tanm bulmaa almak bouna olur, diyeceiz. Gzellik
kavram, belli kltr ve uygarlk durumlarna gre zaman
iinde deiir ve bantldr. Estetik alanda gzelin bu
deiik anlamlarndan birine ynelindii her defasnda sa
nat tarihinde hemen yeni bir dnem alm olur. Sanat
larda bunalm, gei, yeni biim lerin gelitirilm esi dnem
leri, aslnda tinsel, ruhbilimsel, toplumsal ya da biyolojik
olan deerlerin ortaya kard gzel kavramnn tonalite
sindeki deiikliklere gre tayin edilir.

Gzel kavram, ok biim li gerekliin kendine zg


ve somut grnmlerinin mantik bir bileim idir; dier bir
deyile, duyularla alglanan en eitli eylerin okluun
dan, kalabalndan bir soyutlamadr. Bu kavram, en genel
zellikleri, yani nitelik bakmndan ok eitli nesnelerin
ve doa ile toplum olaylarnn estetik zelliklerini kucak
ladndan bizim iin tem eldir (6).

(5) C. Caudvvell, a. g. y.
(*) Victor Romanenko, The Beaty ot Nature, Problems ol
Modern Aesthetics s. 156, Moscovv 1969.

23
Soru 7 : Altn kesim (say) nedir?

Sanat yaptlar ilkalardan beri hep l, ritm ve u-


yum gibi terim lerle birlikte dnlegelmi; insanlar doa
nn yasalarn bulmaa altklar gibi Sanatlar da birta
km kurallara, geometrik form llere balamaa alm
lardr. Sanat gzellik, gzellii de uyum olarak anlayan
ilka felsefecileri bu uyumu saylar arasnda bir orant
olarak grmlerdir.
Rnesans sanatlar tarafndan altn kesim ya da altn
say ad verilen bu ayrcalkl orantya ilk kez Euclidesin
iki nermesinde rastlanr: Belli bir doru o ekilde kesil
meli ki, btn ve paralardan birinden meydana gelecek
dikdrtgen dier parann karesine eit olsun (Kitap II, -
nerme II); verilm i snrl bir dorunun bir orana gre kesil
mesi (Kitap VI, nerme 30). Daha sk kullanlan bir formlle:
belli bir doruyu o ekilde kesmeli ki, ksa ksmn uzun
ksma oran, uzun ksmn btne olan oranna eit olsun.
Byle bir kesimin sonucunda kabaca 5e 8, 8e 13, 13e 21
gibi bir orant elde edilir. Altn Kesim ya da Altn Say hi
hi bir zaman kesin bir orant deildir, oran d bir sa
ydr; deeri yaklak olarak 1, 618 033 989 dur. Kenar
lar bu oran veren bir dikdrtgenin ok ilgi ekici zel
likleri vardr: srekli kesim halinde alm nitelii tayan,
gittike daha kk benzer dikdrtgenlere blnmeye el
verilidir.
Birok kuramcya gre altn kesim, grnen evren ya
psnn anahtarlarndan biridir: baz bulutlarn biiminde,
yapraklarn daldaki periyodik dizili konumunda, gbein
boy bakmndan altn orana gre ikiye bld insan vcu
dunda grlr.
Eskiada altn say ayn zamanda evrenbilim sim
gesi, sihirli forml ve zellikle mimarde kullanlan eitli
geometrik izim lerin anahtar oldu. Keops piramitinin,

24
Erekhtheion ve zellikle Parthenon tribnlerinin elemanla
rnda, btnn orantsnda olduu kadar yap ayrntlarnda
ve stun balarnda altn saynn izleri grlr. Altn say
birok heykel ve resim aheserinde uyum anahtar olmu,
baz estetikiler bunu mzie ve iire uygulamaa al
mtr.

Bu orantnn resim sanatnda uygulannda: ufuk iz


gisinin zerindeki ve altndaki alanlar, n ve arka planlar,
yanlara doru ayrlmalar arasndaki orant da altn kesime
uyar ().

Soru 8 : Sanat ile Gzellik arasnda nasl bir iliki


vardr?

Gzellii, sanatta yansy biim i olan estetik gzel


lik olarak deil de btn deiirlij ve bantll iinde
genel olarak almak ve sanat olgusu ile bir tutm ak bir
takm karklklara yol aacaktr. Nitekim her gzellii sa
nat, her sanat ise gzellik olarak dnmenin tehlikelerine
dikkati eken ve sanat ile gzellii bylece bir saymann
sanat deerlendirmede ekilen glklerin asl kayna
olduunu syleyen Herbert Read, zm, sanat ile gzel
lii birbirinden ayrmakta, sanatn gzellikle ilgisi olmad
n savunmakta bulur. nk sanat gzellikle bir tutmak,
b ir yandan gzel olmayan sanat olarak kabul etmemee,
irkinliin olduu yerde sanat olmayacam ileri srmee
gtrmekte; te yandan gzellik, en basit ve genel olarak
hoa giden ey diye tanmlannca insanlar yemeyi, ko
ku almay ve dier fizik duygular da sanat olarak kabul
etmee srklenmi olmaktadrlar. Samal kolayca gs-

( ) Bkz. a) Meydan Larousse, cilt 11, s. 60-61


b) H. Read, Sanatn Anlam, s. 23-24

25
terilebilecek olan bu kuramdan kurtulmann tek yolu g
zellik ile sanat birbirinden ayrmaktr:
Sanatn amac, duyduumuzu bakalarna ulatrmak
tr, gzellik ise baz biim lerin bize verdii duyutur.
Sanatn, gzellik olmas art deildir: bunu ne kadar
sk ve ulu orta tekrarlasak yeridir. Bu meseleye ister tarih
(sanatn geen yzyllardaki durumunu dnerek), ister
toplumsal (sanatn btn belirtileriyle bugnk dnyadaki
durumunu dnerek) bir adan bakalm, sanatn ok de
fa gzellikle ilg ili olmadn grrz. (')
Oysa gzel ve gzellik kavramn bu kadar genel, tm
bedensel duyular da iine alacak bir biimde tanmlama
mak ve estetik gzellik kavramn bundan ayrmak, soruna
daha doru bir zm yolu getirecektir. Sanatn amacn
ok basit olarak duyduumuzu bakalarna ulatrmak
olarak da kabul etsek, estetik gzellii, sanatnn bu duy
gularn bakalarna ulatrmak iin yaratt biimler, im
geler, yaratlar olarak dnebiliriz. Burada sanatnn co
kusuna temel olan gzellik ile sanat yaratsnn sonunda
ortaya kan yaptn gzellii arasnda dolaysz bir ba
kalmamtr artk. Estetik lye vurulan, yaptn deeridir,
onun ayn duyguyu bakalarna da alglatma gcdr. Her
gn aralarnda yaadmz, konutuumuz insanlar bize
bilmediimiz, gremediimiz, sezemediimiz yanlaryla an
latan, tantan bir hikyeyi okuyunca sanat ne gzel an
latm! derken dile getirmek istediim iz ey o hikyenin
estetik gzellii deil midir?
Bir korkuyu, b ir yreklilii, rnek bir zveriyi bize en
etkili, en can alc biimde duyuran bir iir karsndaki hay
ranlmz, iirin yapsndaki estetik gzellikten, estetik de
erden gelmektedir. O korkuyla, o yreklilik ve zveriyle
dolaysz bir ilikisi kalmamtr duygumuzun. Yoksa ayn

(*) H. Read, Sanatn Anlam, s. 19

26
korkuyu, ayn yreklilii ve zveriyi bize daha az etkili,
daha az canl biimde duyuran bir baka iiri de ayn de
recede deerlendirmemiz gerekecekti.
Estetik gzellik kavramn byle anlamann bir yarar
da, onu, hoa giden ey gibi genel gzel kavramndan
ayrm olmas; estetik gzellik kavramyla, irkinlii, kor
ku, yalan, boyuneme, aidatl... vb. gibi gzel olmayan
nsan durumlar anlatma olanan vermi olmasdr. l
ler Gen Kalr adl romannda, faist propaganda karsn
da halkn, genliin aldanm; faistlerin yurda, demok
rasiye, insanla ihanetini ne gzel anlatr Anna Seghers!

Soru 9 : Estetik gzellik - doal gzellik sorunu nedir?

Bir gn bat karsndaki hayranlmz; ister dalga


l, ister sakin ve serin bir deniz karsndaki cokumuzu;
gzel bir yz, gzel bir vcut karsndaki duygularmz
dile getirm ek iin kullandmz gzel szcn, bir iir,
bir roman, bir mzik yapt, bir resim, bir heykel, bir mimari
yap iin de, ayn cokuyu, ayn hayranlk duygusunu an
latmak amacyla kullanrz.
Oysa hemen belirtelim ki, gzel bir gece, gzel bir
deniz derken kullandm ^ gzel szc, gzel bir
iir, gzel bir resim derken kullandmz gzel szc
nden ayr bir eyi anlatmaktadr. Birincisinde, insandan
nce, ondan bamsz, kimi zaman da ona kart (bir fr
tnann, bir borann gzellii) bir gerekliin gzelliidir
sz konusu. kincisinde ise insan aklnn ve insan ellerinin
yaratt, sanat olgusu iinde gereklemi b ir gzellik.
Bir deniz grnm ile Ayvazovskinin bir tablosunu,
gerek kasmpatlar ile Van Goghun Kasmpatlarn ele
aldmzda ortada ortak bir nesne var gibi gzkmekte
dir: deniz ve kasmpatlar. Ancak yine de doadaki deniz

27
grnm ile sanat yaptndaki denizin gzellii ayr tipten
gzelliklerdir. Picassonun nl szn anmsyalm: O,
balk deil, resim!
Sanatn, doann, d grn ve gerekliklerin bir tak
lidi olmadn ileri sren Hegel, doasal gzellikleri yad
smadan, sanattaki gzelliin doal gzellikten stn oldu
unu syler. nk artistik gzellik, yaratlm, akln ikinci
kez dourduu bir gzelliktir. Akl ve yaratlar doadan
ve onun d grnlerinden ne derece stnse, sanattaki
gzellik de doadaki gzellikten o derece stndr.

Ayn dnceyi bir baka gr asndan paylaan


Picasso ise yle demektedir:
Hi doal bir sanat eseri grm olan var mdr aca
ba? Bilmek isterdim. ki ayr ey olan doa ile sanat, ayn
ey olamaz. Biz, sanat yoluyla, nesnelerde doal durumda
bulunmayan eyi dile getiriyoruz. (')

Resim sanatnn uzun gemii ve geliim i: maara du


varlarna izilen hayvan resimlerinden soyut sanata gelin
ceye kadar geirdii sre gz nne getirildiinde Picas
sonun yukarya aldmz szlerinin yine doal gzellikleri
yadsmak, estetik gzellii doal gzellikten soyutlamak
deil, ancak estetik gzelliin bu doal gzellikten ayr
deerlendirilm esi gerektiini belirtm ek amac tad or
taya kar.
Oysa estetik gzellii, artistik yarat yalnzca insan
aklnn bir etkinlii olarak alan baz estetikiler, doal g
zellikleri yadsmaya kadar giderler. Benedetto Croce bun
lardan biridir:
Crocenin bu anlaynda, tabiatta gzellik diye bir
ey yoktur. Tabiat gzellii denilen ey, ou zaman krda
hissedilen fiziksel bir rahatlk izleniminden baka bir ey

(') Garaudy, Gerekilik Asndan Picasso, s. 54

28
deildir. Bu izlenim ise, estetik olguya tamamiyle yaban
cdr. (-)
Bazlarnca da, doann gerekte toplumsal pratiin
iinde bulunmas, insan aklndaki doa gzelliinin nsan
gereklikler ve zellikler karakterine brnmesi olgusu bir
sanat olay biiminde grlr ve kesin bir toplumsal deer
kazanr. Btn bunlar, doal gzelliin ilk olarak, yalnzca
toplumsal pratik ya da insan bilinci tarafndan yaratld
yanlsamasn karr ortaya. Bu ise, en az Crocenin d
ncesi kadar idealist bir dncedir.
Gerekte sanat ile, estetik ile onun madd temeli ara
snda almaz bir engel yoktur. Basz ve sonsuz bir yine
leni nedeniyle, doada sanat yoktur diyebiliriz. Ancak
doa yine de bir odak noktasdr, bir gzellikler lkesidir.
Engelsin deyiiyle, insan da etiyle, kanyla ve beyniyle do
ann bir parasdr, onun iindedir.
Doadaki gzellikleri, nsan coku ve duygularn s
nrlarnda bitiyor sanan idealist dncenin karsnda mad
deci gr, bizim estetik olarak algladmz ve kavrad
mz doadaki gzelliklerin kesinlikle duygularmzn ve
bilincim izin tesinde uzandn kabul eder. Doann es
tetik zellikleri, insann toplum sal-tarih pratiinin bir so
nucudur; tpk doal zellikleri gibi, insann nnde, insan
doayla birliinin farkna vardka yava yava almtr.
te yandan tam bir diyalektik ileyi iersinde, sanat
eserlerinin, yani insan tarafndan yaratlan estetik gzellik
lerin etkisi altnda insan, grn ve duyuunu gelitirir,
dnyay yeniden alglayabilir duruma gelir.
Sonu olarak, insandan nce ve ondan bamsz ola
rak varolan, kimi zaman ona kart grnen gerekliin g
zellii; insann doay gzel olmaa zorlamas sonucu de
imi, insanilemi doann gzellii; insann kendisi-

(-) S. K. Yetkin, Estetik Doktrinler, s. 259

29
nin gzellii ya da insan aklnn ve ellerinin yaratt ve sa
nat olgusu iinde gerekleen gzellik - btn bunlar g
zelliin eitli biim leri ve trleridir.
Doal ve toplumsal gzellik - eklektik dncenin kav
ramaktan aciz olduu ztlarn b irli id ir bu (3).

Soru 10 : Estetik duygu ve geliimi?

Estetik duygu, insann doay, kendini ve kendi dn


daki gereklikleri bir alglama biim idir, nce, doay, de
dik, nk insann estetik duygusu u ya da bu yolla ol
sun doa karsndaki duygusu ile ilikisiz dnlemez.
Buna dayanarak tanmmz biraz daha genelletirirsek es
te tik duygu, ya da gereklik karsndaki estetik davran,
zne ile nesne arasndaki ilikinin zel bir biimidir di
yebiliriz. Bilimsel kuramsal bilgi, baz nesnelerin ve sre
lerin varln gz nnde tutar, onlar beenmek ya da
onlara bir deer bimek zorunda deildir. Gln tayap-
ran meydana getiren hcreler bir biyolog iin, vardr.
Oysa sanat iin bu hcrelerin dzenlenii tayapraa bel
li b ir nitelik verir: sanatnn gzel olarak deerlendirdi
i kadifemsi halini verir ona. Bu nitelik, ta yapran mad
desinin fiziko-im ik yapsnn sonucu olduu iin nesnel
b ir gereklii vardr, fakat ancak artistik bilincin ona bir
deer bitii anda kurulmu olur bu nitelik (').
Ancak, sorunu tek yanl olarak, estetik duygunun kk
lerinin yalnzca canl varlklarn biyolojik yapsnda oldu
unu, dolaysyla hem yksek, hem de aa dzeydeki
hayvanlarda bulunduunu ileri srenler olm utur gemi-

(3) Victor Romanenko, The beaty of Nature, Problems of


Modern Aesthetics, s. 154, Moscow 1969
(') Marcel Brazu, Objectivit de la Valeur Artistique, Recherc
hes Internationales say 38

30
te. rnein Darwin, estetik duygunun yalnzca insana z
g olmadn; baz renklerin ve seslerin hem insanlara
hem de aa dzeydeki hayvanlara zevk verdiini; dii
kularn, erkeklerinin parlak renkli tylerinden, gzel ses
lerinden holandn ileri srmektedir.
Trlerin Kkeninde Darwin, nesnelerin gzelliinin
doada nasl ortaya ktn anlatr; doadaki gzelliin
ta ilk zamanlardan beri insann duygularn doyurmak iin
yaratlmadn, gzellii olan birok nesnenin insann
yeryznde grlnden ok nceleri, dolaysyla insan
dan bamsz olarak varolduunu gsterir. Doa, insan iin
gzel bir grnm olsun diye deil, bcekleri ekerek re
mesini salasn diye yaratm tr iekleri. Baka bir deyi
le iekler, yeryznde insann gzlerinden ok nce g
rlmtr.
Darwinin bu dnceleri, nesnel ve znel idealizmin
tam bir reddidir. Ancak o gnden bugne yaplan byk
bulularla zenginleen modern bilim sel bilgi, yksek ya da
aa dzeydeki hayvanlarn, kendilerini eken gzellik
lerin farknda olmadklarn aka gstermitir. Darwin,
doa yasalarnn hemen yannda toplumsal-tarihsel yasala
rn, hayvansal duygularn hemen yannda katksz insani
duygularn olduunun farknda deildi. Ne kadar ilkel, ne
kadar irkin olursa olsun, vahilerin kendi m ziklerini yap
m olmalar; oysa en yksek dzeydeki hayvanlarn bile
byle bir yetenekten yoksun olmalar bunu gsterir.
lk insanlarn atalar let yapmay renmi olmasayd
ve bylece alma tekniklerini gelitirm i olmasayd, yer
yznde yaam, biyolojik yasalarn penesinden kurtula
maz, insan diye ortaya kan ve gelien varlk insanlee-
mezdi. Maymun, ancak emek yoluyla ve emein geliim
sreci iinde yaratlm olan toplumsal kurulular yoluyla
insan olmutur.
Marx ve Engels, insanlk tarihinin bylece nasl emek-

31
en doduunu; bu emein duygularn ve yeteneklerin in
sanilemesini nasl kendisiyle birlikte getirdiini gster
milerdir. alma letlerinin retimi, insann gelimesin
de bir dnm noktas olmu, insan o gnden balayarak
fiziksel olmaktan daha ok toplumsal olarak gelime gs
term itir. O gnden beri insann duygular, akl ve yaratc
yetenekleri devaml olarak gelimektedir.
Sonuta, gzellii ya da estetik duyguyu insann hay
vansal doasnn ya da biyolojik geliim inin bir sonucu
olarak kabul etmek olanakszdr. Bu, duygularn, akln ve
imgelemin yaratc roln gzden karmak olur. Marks
estetikiler bu tek yanl soruyu, insan, gzellik yaratmada
doann baarl bir rakibi olarak gstererek, onun yara
tc etkinliinin bykl ve gc tezi ile cevaplandrr
lar. Gerekten de insan, gzelliin yasalarn bulmu, ona
yeni yaratlar eklemi, bunun doal sonucu olarak kendisi
nin gzellii anlama ve deerlendirme kapasitesini de ge
litirm itir. insan, ok ykseklerden avn grebilen bir
kartal, ya da mor-tesi nlar alglayabilen bir karnca
kadar keskin gzlere sahip deildir, ama maddi ve onun
sonucu olarak tinsel retimin geliimiyle, uzak gezegen
ler zerinde olup bitenleri izleyebilecek, mikrokozmoz iin
deki gzle grlmez kk organizmalar inceleyebilecek,
hem mor-tesi, hem kzl-alt nlar grebilecek letler
yapmtr. Yani insan grme gcn milyonlarca kez daha
fazla gelitirm ekle biyolojik snrlar teye itm itir. Bundan
da nemli olarak, binlerce yllk alma, biyolojinin yapa
mad bir ii baarm, bir hayvan bir insan haline d
ntrmtr. Marx, insann insanilemesi olarak grr
bunu. Yani, dnya tarihi, hayvansal kabaln yenilmesinin,
duygunun nesnellemesinin, bilincin gelimesinin, hayvan
dnyasnca bilinmeyen yeni yaratc yeteneklerin douu
nun ve birok yeni tinsel ve madd etkinliklerin oluumu
nun karmak bir sreci olarak ortaya kmaktadr, insa-

32
nlemi gz, artk bir grme organndan baka bir eydir:
saysz birleim leri iinde renk tonlarnn ve yarm-tonlarn
estetik zelliklerini kesinlikle deerlendiren, doann ve
artistik biim lerin gzelliinden zevk alan insan beyninin
bir organdr da.
nsan, emeiyle yalnzca evresindeki doay deil ay
n zamanda kendi doasn, kendi yapsn da deitirir.
Gz, btn teki hayvanlarda, evredeki nesneleri retina
snda yanstan bir organ olduu halde, insanda, gzelliin
yasalarna gre yeni eyler yaratmasna yardm eden tinsel
bir gr organdr da (2).
Sonu olarak diyebiliriz ki, insann estetik duygusu,
nesnel bir gereklie sahip olmasna, insan hayvandan
ayran tinsel bir gten ortaya kmasna karn, Kantn
ileri srd gibi, insana balangtan beri nsel olarak
verilmi bir g deildir, tarihsel olarak, toplumsal pra
tik srecinde olumutur. Bu tarihsel oluum ise, Hegelin
savunduu gibi Mutlak Dncenin deiim srecinin bir
sonucu deil, toplumsal tarihsel gelimenin bir sonucu
dur.

Soru 11 : Estetik duygu sanat eserlerinde nasl yarv-


sr?

Estetik duyguyu ve geliim ini incelerken, onun nesnel


bir gereklie sahip olduunu, insan hayvandan ayran tin
sel bir gten ortaya ktn ve tarihsel olarak, toplumsal
pratik srecinde olutuunu grdk. imdi de, bu duygu
nun sanat eserlerinde nasl yansdn, gerekletiini g
relim.

(2) Ivan Astakhov, The relationship Between An Object and


Aesthetic Feeling, Problems of Modern Aesthetics.

33
Yine daha nce grdmz gibi nesneler, gereklik
ler ve sreler, bilimsel bilgi dzeyinde ayr, artistik d
zeyde ayr biim lerde deerlendirilirler, rnein, yeryzn
de 200-300 km. yksekte dnya evresinde dolaan bir
uzay gemisinden, bulutlarla sarl dnyann o ok renkli
grnm bilim adamlarnca n krlmas, yansmas
vb. bilimsel hakikatlerle aklanrken, sanatda, insann
uzaya egemen olma yolunda att admlarn ilkinin coku
lu bir belirtisi, gelecein bir mutusu olarak yansr.
Bir lkede, emekten, tm insanlarn mutluluundan
yana bir p olitik partinin seimleri kazanmas ya da yitir
mesi bir politikac iin, bir toplum bilim ci iin soukkanl
lkla incelenecek bir kitle hareketi gerei olduu, iine
sevincin ya da d krklnn karmamas gereken bir
incelemeyi zorunlu kld halde, bir air iin, bir romanc
iin umutlarn gereklemesinden doan b ir coku, gele
cek gzel gnlere gven tayan, ya da tersi durumda umut
krkln yadsyan, insanlarn direncini bileyen, onlar
ayakta tutmaa alan bir duygu dourabilir.
Sanat bu duygusunu, artistik imge yoluyla duyurma
a alr. A rtistik imgede yansyan bu gerekliin deer
lendirilm esi bu imgede kendiliinden vardr. Sanat, oku
yucusuna, dinleyicisine, seyircisine bu imgenin dnda
bir retorik kantlama yoluyla deil artistik imge yoluyla du
yurmaa alr bunu. Gzel, kandrc szlerle bir gere
i bakalarna duyurmak, birtakm aklamalara girierek
b ir gerein iyi anlalmasna almak, b ir sanatnn de
il olsa olsa, yukardaki rnekte olduu gibi, b ir politikac
nn, bir toplum bilim cinin iidir.
Engels, Minna Kautsky'ye yazd bir mektupta bunu
yle dile getirm ektedir: ... bence ynseme, zellikle belir
tilmeksizin, konumdan ve eylemden kendi kendine doma-
ldr, yazar da ortaya atlp okura, gsterdii toplumsal a

34
tmalarn gelecekteki tarihi zm lerini anlatmak zorun
luluunu duymamaldr. (')
Her trl retici (didaktik) aba, sanat eserinin ken
dine zg niteliini; artistik bilgiye, sanat eserini estetik
olarak alglayan kimseyi coturmak, sarsmak gcn ve
ren biim i ortadan kaldrr. (2)
Bu, sanat dzeyinde meydana getirilm i her sanat
yaptnn, sanat alcsn belli bir gerekliin deerlendiril
mesine zorlayaca anlamna gelmez. Sanatnn bizi, imge
yoluyla yanstlm gerekliin belli bir deerlendirilm esine
zorlamas; bu zorlamann, eserini estetik ynden alglayan
herkes iin geerli olmas, bu imgenin ierdii deerin
nesnel bir gereklii olmasna baldr; kendisini zorla ka
bul ettiren, bu nesnel gerekliktir bir bakma, yle ki, oku
yucunun, seyircinin, dinleyicinin artistik duyarl, tpk g
znn, ktan gelen uyartya tepki gstermemezlik edeml-
yecei gibi, kulann, akustik bir uyarty almamazlk ede-
miyecei gibi bu deeri de kabul etmemezlik edemez.
te yandan, estetik deer bir kez ortaya ktktan
sonra nesnel zellii srer gider. Sanat, dnyann pratik
tinsel zmlenmesi yollarndan biri olduuna gre, sanat
nn bilgisi maddi bir gerekleme iinde biim lenir. Sa
natnn bu grnn bu maddi biim lenii, ann, ulu
sunun ve snfnn artistik bilincinin bir younlamasn ve
kristallemesini temsil eder. Sonsuz bir maden filizinden
sanatnn kard bu deerli para, insanln artistik
bilincinin grmezlikten gelemeyecei bir gereklik olarak
srer gider, nk bu nesnel gereklik, yzyllarca, bu ar
tistik bilinci zorunlu olarak etkiler. Sanat aheserleri, ar
tistik bilginin bu maddeleme rnleri: Msr, Hint, Gotik
mimarisinin byk antlar, Mimar Sinann cam ileri; Ho-
merosun destanlar; Praksitelesin ya da M ichelangelonun
() Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 51
(2) Marcl Braz, a.g.y.

35
heykelleri; Shakespearein trajedileri, M olirein komedile
ri; byk ustalarn tablolar; Bachn, Beethovenin, Mo
zartn mzii; Cervantesin, Balzacn, Tolstoyun, olohof-
un romanlar; VVhitmann, Mayakovskinin, Nzmn iirle
ri yzyllar, binyllar boyunca nesnel bjrer gereklik olarak,
insann artistik duyarlnn maddi tanklar olarak kalrlar.

Soru 12 : Estetik deerin oluumu?

Estetik deer, gereklikte varolan ya da artistik yara


tn ustalkla kurduu baz nesnel elerin kendine zg
(sui generis) znel bir yanss olduuna gre, ortaya ka
bilmesi iin, tarihin ak iinde oluan bir estetik bilincin
varl gerekir.
Bu durumda bir st yap esi olan estetik deerlen
dirmenin oluumunu incelemenin tek doru yolu, onu, in
sandan ve insanlktan nce varolan nesnelerin basit zel
liklerine deil, insana ve onun toplumsal pratik iindeki ge
liimine, toplumun ekonomik toplumsal geliim ine bala
mak olacaktr.
nsann doal nesnelerde ve kendi z yaratlarndaki
estetik nitelikleri deerlendirebilm esi iin uzun bir srecin
almas gerekmi, gerekliin insan bilincindeki yanss
ancak bu sre iinde belli bir varlk kazanabilmitir. Her
biyolojik varlk gibi insan da, iinde yaad ortamn ken
disine kar gleriyle mcadele ederek ihtiyalarn gider
mek zorunda kalmtr. yaayabilmek iin her eyden
nce, yemek, imek, barnmak, giyinmek ve daha birok
ey gereklidir. Demek ki ilk tarihi olgu, bu ihtiyalar kar
layan aralarn retilm esidir; maddi hayatn retilmesi
dir. (l) Bylece insann ilk kar karya geldii ey mad
di dnyann kendisi, nitelikleri olmaktadr. nce, gerekli

36
in faydac zmleniini ya da ele g eiriliini gerekletir
mi olur insan.
kinci temel nokta da udur: bir ihtiya g id erilir gide
rilmez, bu ihtiyacn giderilm esi fiili ve bunu salayan ara
cn elde edilmesi, yeni ihtiyalarn domasna yol aar; ve
bu yeni-ihtiya retimi ilk tarihi olgudur...
Bu tarihi gelimede balangtan beri kendini gster
mi olan nc iliki, z hayatlarn hergn yeniden mey
dana getiren insanlarn, baka insanlar da yaratmalar ve
benzerlerini retm eleridir; bu, erkekle kadn arasndaki ili
kidir, ana-baba ve ocuklar arasndaki ilikidir; ailedir...
(2)
Bunlar tarihin balangcndan beri, ilk insandan beri
birlikte varolagelen uraktr. Bylece, hayat retim i
nin (ister emekle ferdin kendi hayatnn, isterse dl verme
yoluyla bakasnn hayatnn retilmesi sz konusu olsun)
ifte bir iliki olduunu gryoruz: Bir yandan tabii, te
yandan sosyal bir iliki. (3)
Ancak, Marx ve Engelsin, daha sonraki yaptlarnda
gsterdikleri gibi, insan, bu toplumsal retim sreci bo
yunca yalnzca yaam iin gerekli eyleri retmekle kal
mayp, yava yava, kendi bilincini de yapmtr: bilin
ta balangtan beri sosyal bir rndr. (1) nsan kendi
znesini, kendi bilincini kurarken btn tanma yetileri de
temelden deiiklie urar, geliir. Biyolojik duyular ince
lir, nesnel dnyada, igdlerinin doyurulmas iin mutlaka
gerekli olandan daha ounu alglamaa balar:
Musikiden anlayan bir kulak, eklin gzelliini anla
yan bir gz gibi insan duyarlnn znel zenginlikleri, k
sacas, ksmen gelitirilip ksmen yaratlm nsan gler
olan ve insanca zevk alabilen duyular, insann nesnel ola
rak alan zenginliinden doabilir sadece. nk be du
yudan baka zihni ve pratik denilen duyular da (istem, sev-
(1,2, V ) Marx-Engels, Alman deolojisi, s. 51, 52, 53, 55

37
gi vb.) szn ksas insan duyular ve duyularn insanl,
insan nesnesinin varoluunun bir sonucu, insaniletirilm i
doann bir sonucu olarak ortaya karlar. (5)
Bylece, insann tanma, deerlendirme, yaratma uf
ku genilemi, nesnel gereklik zerine daha ok e ilir ol
mutur insan. Nesneleri ilerken onlarn yaplarn daha iyi
tanyan insan, onlardan yalnzca gereksinmelerini karla
yan eyleri deil, estetik plnda gzellik duyularn doyu
ran eyler yaratmasn da renir, rnein, ilk nceleri
aatan odundan yaplan stunlarn yamurdan en kolay
etkilenen, ryen ba ksmlarn korumak zere zerle
rine konan kaba talar, insan zamanla mermerden stun
lar yapmasn rendiinde daha da gelimi olarak, ilen
mi b ir biim de srer, stun bal olur. Bylece stun
bal artk yarar ynnden deil, estetik deeri ynn
den, nesneleri olduklar gibi deil gelimi beenisi ynn
den grmek isteyen bir nsan yarat, bir sanat yarats ola
rak srer gider. nsan bilinci, Leninin syledii gibi, yal
nzca nesnel dnyay yanstr dil, ayn zamanda onu ya
ratr bir aamaya ulamtr.
Ayn eyi baka duyular iin de syleyebiliriz, rne
in, szcn modern anlam ile ak, tm insani geliim
tarihinin bir rndr. Vahiler arasndaki kaba hayvansal
iftlem e biim leri, zamanla, yaknlk ve sevgi gibi daha
incelmi psikolojik duygular haline, en sonunda daha da
soylulaarak aka dnm, zellikle plastik sanatlarda,
mzikte ve iirde daha yksek tinsel etkinliin en zengin
kaynaklarndan biri olmutur. Derin duygularn ve cokula
rn, yaknln ve sevginin, yksek tinsel etkinliklerin ol
dum olas varolduunu dnmek yanltr. Tarih ncesi
zamanlarda, bireysel cinsel ak ve onun dourduu duy
gular, cokular diye bir ey yoktu. (6)
P) Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 21
(") Ernest Haeckel, Ivan Astakhovun ad geen yazsndaki alnt.

38
Engels, Ailenin, zel Mlkiyetin ve Devletin Kkenin-
de, tutku olarak bireysel cinsel akn Ortaalardan nce
sz konusu olmadn yazmaktadr.
nsanda estetik duygunun, estetik deerin toplumsal
sre iinde nasl ortaya ktn ve gelitiini grdk.
Ancak bu estetik duygunun bir sanat yaptnda gerekle
mesi ve kalc ortak estetik deer haline dn gibi bir
karmak sreci, sanat yaptlarnn biim ve yaplarn ince
lerken greceiz.

Soru 13 : Estetik deerin nesnellii, znellii?

Estetik deerin nesnellii ve znellii konusunu tar


tmaa balamadan nce nesnel ve znel szcklerine
verdiim iz anlamda birlemeliyiz.
Nesnel ve znel szcklerinin gnlk dilde yerleik
anlamlarnn sanat yaptlar iin, onlarn tadklar estetik
deerler iin salam bir biim de kullanlacan sanmyo
ruz. Bu yzden gerek bu soruda, gerekse kitabmzn bt
nnde kullanacamz bu iki szck, ne bireysel znel
gr ve dncelere kart olarak btn zneler iin ge
erli' anlamnda (nesnel), ne de teki znelere ve nesne
ye kart olarak alnm, bir tek zneye ait ya da bu bir tek
zne iin geerli anlamnda (znel) olacaktr. Sanat yapt
larnda szcklerin bu anlamlarna uygun deerler aramak
bouna bir aba olur: nk sanat olgusu, ne zevklerle
renkler tartlmaz gibi yalnzca gnlk yaamn baz ba
sit olgularnda uygulanabilen bir mantkla yanalacak ka
dar, ne de btn dnemler, btn koullar, btn insanlar
iin ortak bir deer kavram kurabilecek kadar ba6it bir ol
gudur. lerde, sanatn amacn tartrken kullanacamz
ann gerekliini sanat dzeyinde eksiksiz yanstmak,
ann nnde olmak vb. ltler ise nesnel ve znel

39
terim lerinin bu t r anlamlarna samayacak kadar genel
dir.
Bu durumda nesnel derken: Fiziksel olaylarda grl
d gibi, iradeden bamsz ve ona kart olan - genel
olarak, bizim dmzda, znelliimizden tede, nesnenin
ve gerein kendisine ait olan eyi; znel derken: Fiziksel
dnyaya kart olarak alnm genel insan dncesine ait
bir zellik - genel olarak, dnen zneye, insanolunun
dnce, duygu ve davranna ait olan zellikleri anla
yacaz (J).
Estetik deerin nesnelliinin ve znelliinin bu anlam
lar temelinde aratrlmas, hem birtakm karlksz sorular
kmazna dalmamz nleyecek, hem de tarih boyunca ge
lip gemi idealist estetik deer kavramlarndan kesin ola
rak ayrlmamz salayacaktr.
Sanat olgusunu, insann bir etkinlii, toplumsal bir ol
gu olarak alan gr de onun teki toplumsal olgular gibi
bilimsel bir adan incelenmesini gerektirir. Elbette ki, sa
nat olgusunun, insann estetik etkinliinin kendine zg
yasalar; onu dier toplumsal olgulardan ve etkinliklerden
kesinlikle ayran yanlar olduunu unutmadan.
Estetik deer iin nesnel bir lt bulmaa alrken
genel deer kavramndan yararlanlab'lir mi? Romen fel
sefeci Marcel Breazu, ekonomik deerin estetik deerden
tamamen farkl bir ierie sahip olduunu; bu deerler
den her birinin kendine zg belirtileri olduunu; bu belir
tilerin, bu iki alan nitelike birbirinden ayrdn gzden
uzak tutmadan bunun mmkn olduunu ileri srmektedir.
Estetik deerlendirme ekonomik deerlendirmeye benze
dii iin ekonomik deerin marks analizi bize bu konu
da yol gsterebilir, demektedir.
Marx, Kapitalde deer kavramn genel olarak ak-

(') Bkz. Selhattin Hilv, 100 Soruda Felsefe El Kitab, s. 197, 200

40
larken, malda havada yzmeyen, maln maddesinde
yerleik bir kullanm deeri ile ayr bir ierie sahip bir
deiim deeri, ksaca bir deer bulunduunu syler. Kul
lanm deeri, m aln-m add varlnda yerleik dolaysz -
immdiate bir ey; deiim deeri se yansm - reflte
eydir, yani bu maddi varln toplumsal bilinte yansma
syla kurulan bir eydir. Dolaysz ey, toplumun ortaya
kndan nce vard (madenler, yemiler vb.) Fakat yan
sm ey, yani deer ancak toplumun meydana geli
inden sonra, toplumun varoluuyla; tarihte insanlar ara
snda baz ilikilerin grld anda bu ilikilerin ifadesi
olarak ortaya kmt. Sonu olarak, deer maddi bir
dayana olmakszn varolamasa bile insanlarn varoluun
dan nce, onlarn varoluundan bamsz deil, ancak top
lumun ortaya kyla, toplum tarafndan meydana g etiril
mi olur. Marx, Deer... her emek rnnden bir hiyerog
lif meydana getirir. nsann hiyeroglifin anlamn zmee,
katld toplumsal eserin srlarn renmee almas
ancak zamanla olur; ve yararl nesnelerin deerler haline
dnm, tpk dilde olduu gibi, toplumun bir rndr
diye kesin bir ekilde belirlem ektedir bunu (-).
Ekonomik deerle estetik deer arasndaki benzerlik
bu tip bir nesnel varolutadr. Tpk ekonomik maln oldu
u gibi, ama bir baka niteliksel plnda, estetik nesnenin
de insani varolutan nce ya da bu varolutan bamsz
maddi zellikleri vardr.
Biim, renk, ses, oran, ritim doal nesnelerin ya da
bizim gzel diye kabul ettiim iz sanat yaptlarnn madd,
psiko-imik yaplarnda varolan zelliklerdir. Fakat bu
zellikler ancak insan tarafndan zmlendii lde, ger
ekliin estetik olarak ele geirilm esi sreci erevesinde
estetik deerler haline gelir (tpk, insan emeiyle elde

(-) Karl Marx, Kapital, 1. Cilt, 1. Kitap.

41
edilm i olan nesnelerin niteliklerinin, bu nesnelere ancak
belli toplumsal ilikiler erevesi iinde deer kazandr-
, onlar mal durumuna dntr gibi).
O halde estetik deer (tpk ekonomik deer gibi)
yansm eydir. Kullanm deerinin salt kendi bana
sevilen bir ey olmay, ancak bir deer-tayc grevini
gr gibi doadaki nesnelerin maddi zellikleri ya da
sanat yaptlarnn maddi belirtileri de maddi temelden, es
tetik deer taycsndan baka bir ey deildir.
Bylece estetik deeri nesnel karakterinden yoksun
etmi, idealist anlaya yanam olmuyor muyuz? Burada,
keyflik, kiisel tutku, kesin olarak belli bir ltn yoklu
u gibi anlamlara gelen znelcilik (subjectivisme) ile bir
bilinte, bir znede yansm nesne anlamna gelen znel
(subjective) arasndaki anlam karkl zerinde durma
mz gerekir. Lenin, Materyalizm ve Ampiriokritisizmde,
Duyularn betimlenmesi, d gerekliin mgesinden ba
ka bir ey deildir, bu gerekliin kendisi deildir demek
te, Tuzluk tad, tuzun nesnel bir niteliinin znel bir fa
desidir diyen Feuerbach anarak yle devam etmektedir:
Duyum, nesnel olarak bizim dmzda varolan eylerin
duyu organlarmz zerindeki etkisi sonucudur... Duyum,
nesnel dnyann, olduu gibi dnyann znel bir imgesi
dir. (3)
dealizm, ancak, filozofun, nesnelerin duyularmz ol
duunu ifade ediiyle balar... diye srdryor Lenin.
Bu durumda estetik deerin, doadaki eylerde varo
lan birtakm nesnel niteliklerin toplumsal bilinte yansm
ekli olduunu sylemenin idealizmle hi bir ilgisi kalma
maktadr. dealist dnce, karlkl etkiyi hesaba katma
dan, bizi ya o, ya bu yelemesi karsnda brakrken diya
lektik dnce biri olmadan teki olmayan, birbirini olutu-

C) Lenin, Materyalizm ve Amplriyokritlslzm, s. 109, 114

42
ran karlkl nesne ve srelerden sz eder.
Diyalektik maddeci estetik deer kavram, deerin,
gerekte, deerlendirme eylemiyle, nesnenin znede yan-
syla kurulduunu, fakat bunun, estetik nesnenin gerek,
ilk varln varsayan ikinci derecede, trem i bir olgu ol
duunu kabul eder. Bir rnek verecek olursak, Spartakus
un lm ancak belli bir snfsal konum iindeki b ir insann
uyank bilincinde yansd zaman trajiktir, oysa onun ey
lemi bu yansmaya nispetle ilktir, ncedir.
Grlyor ki, estetik deer, sonuta, gereklikte va
rolan ya da artistik yaratn ustalkla kurduu baz nesnel
elerin kendine zg (sui generis) znel bir yanss ol
maktadr { ' ) .

Soru 1 4 : Sanat yaptlarndaki estetik gzellik insan


nasl etkiler?

Btn boyutlarn, derinliini bildiim iz; anlam bizim


iin apak ey bizi etkileme gcn yitirm itir artk. Bir s
re peinden koulan eyler, varldnda ama olmaktan
kar, coku gcn yitirir. Gndz gn nda gre gre
altmz, nerdeyse grmez olduumuz bir da, b ir tepe,
gece aynda daha heybetli, daha gizlerle dolu grnr
gzmze; baklacak, kefedilecek yeni eyler, duyulacak
yeni gzellikler buluruz onda. Bir ormann iinde kaybolan,
nereye gtrd belli olmayan bir yol, imgelem gcm
z harekete getirir.
Sanat yaptlarndaki estetik gzelliin insan zerinde
ki etkisini de zne-nesne arasndaki ayn ilikiyle akla
yabiliriz. Shelley, iir... bilinen nesneleri bilinmeyen ey-

f) Marcel Brazu, a. g. y.

43
lermi gibi gsterir diyor ('). Diderot da, Felsefe Konu-
malarnda, buna yakn bir ekilde, varolan yaratklara
bakarak var olmayanlar yaratmak sanat gerek iirdir
diyor (2).
Bundan, sanat yaptlarnn, hi bir gereklii olmayan,
nesnel gereklikten bamsz eyler yarataca sonucu
karlmamaldr. Tersine, sanat yaptnn, gereklii all
mtan ayr bir biimde gsterme, onu deitirme abas,
insan gereklikten koparmaa deil, onu, gnlk yaam
da farkna varamadmz yanlaryla grmemizi salayarak
daha iyi, daha btn olarak duyurma, anlatma amacna d
nktr.
Estetik etkilenme olay boyunca, gereklik, gre gre
altmz d kabuklarndan soyulur, olaan zamanlarda
grm ediim iz gizlerini, iini aar bize. Renkler, biimler,
tonlar, izgiler aracl ile bir tuval zerine aktarlm bir
doa grnm, gereklikte tad pratik anlamn yiti
rir, sanata zg bir yansy iinde deiir. Bu doa gr
nmn bir tuval zerinde izlemi olan insan artk ayn in
san deildir, ayn doa grnmne ayn gzlerle bakamaz
artk. Sanat yaptlarnn etkisi altnda, onlardaki kar du
rulmaz by gonn etkisi altnda insan gr ve duygu
gcn artrr, dolaysyla dnyay yeni batan alglayabi
lecek bir g kazanr. Sanatn, gereklik karsndaki duy
gularmz zerinde yapt bu geriye dnml, apak,
tartlmaz gc, sanatn kendi anlatm aralar glendik
e, yeni biim ler kazandka, zenginletike durmadan ar
tar.
Artistik alanda bir gereklie ulatmz, ona katld
mz anda, o, bizde gnlk yaamda farknda olmad
mz birtakm ruh halleri, birtakm i yanklar uyandrr.
(') E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 55
(2) Diderot, Felsefe Konumalar, s. 119. ev. A. Cemgll Remzi
Kltabevl, 1974

44
Psikolojik alkanlklarmz yklm tr, ruhumuzun derinlik
lerinde aniden, o ana kadar bilinmeyen birtakm eyler s
kr ve yeni bir gizil-g ykselir...
Sanat yaptnn znede gerekletirdii (bu) deiik
lik de ok derindir: estetik imgelem, allm yapmz y
kar; bilinalt kalr; ben, daha nce belirli pratik varln
oluturan trel (ahlaki) biim iinde kalamaz artk, z iin
de tamamen deimi, zlerin gerek sonsuzluunun bir
gizil-gcu haline dnmtr. ()
te yandan, bir sanat yaptndaki estetik deer, este
tik gzellik, yalnzca insann duygularn etkileyen eye
indirgenemez. Bir iirin, bir mziin, bir tablonun, bir ba
lenin, alcdaki derin artistik duygunluu, duygulanma ye
tisini harekete geirebilm esi iin estetik znenin (alcnn)
duygularna olduu kadar anlna (idrakine) da seslen
mesi gerekir. A rtistik dnce, insanda duyma ve anlama
gleri arasndaki birlii gerekletirir. Estetik zne, bu
sentezi gerekletirebilm ek iin, sanat yaptnda btn ki
iliini sarsabilecek, alt st edebilecek eyi bulmak zo-
zundadr. Grme ya da duyma zevkinin aracl ile gl
duygular, derin kavraylar harekete geirebilm elidir. K
k duyusal cokular, zayf bir estetik honutluktan (tat
minden) baka bir ey deildir; estetik deerlendirmeyi,
yalnzca gzn ya da kulan grd, duyduu eyden
tad almasna, zevk duymasna indirgeyen dnce, yanl
tr, dpedz artc bir toplumsal rol oynar (4).
Henri Lefevbre, Contribution LEsthtique adl yap
tnda estetik deerin, estetik gzelliin oluumunu ve al
csn etkileyiini yle anlatmaktadr:
Her sanat yapt, dolaysz (immdiat) ve doal, duyu
larla alglanabilir (sensible) bir e ierir. Daha nce
(3) Antonio Banfi, La Pense Esthtique, Recherches Internatio
nales, say 38.
(") Marcel Breazu, Objectivit de la Valeur Esthtique

45
toplum sal ve dnsel (ideolojik) yaamda ilenmi, ge
limi olan bu doal e, yeni bir geliim sresinde: ge
nelletirme, anlamn geniletme, tipletirm e sreci iinde
estetik bir anlam kazanr. Bu demek, estetik faaliyet tara
fndan dolayl bir biime sokulmutur (mdiatis); sanat
nn teknikleri, znel dnce ve duygular diye bildiim iz
eitli arac eler bu eletirme faaliyetine karr.
Bylece doal ey, 'doal-olmayan ey, yani sanat
yapt olur. Bu anlamda sanat doaya, doann yeniden ya
ratlna ya da taklitine karttr. (5)
Bir sanat yaptnn zenginliine kolayca ulalamyaca-
n, yaratcsnn ona koyduu eyi kefetmek, yani izle
nen yolu, varlan aamalar, dolaymlar yeniden bulmak
gerektiini syleyen Lefevbre, bu dolaymlarn: sz kopuu
tekniklerin, dncelerin, davranlarn sanat yaptnda as
lnda olduu gibi deil, yaptn derinliklerinde gizli olmak
zorunda olduunu ileri srer. yle ki, sanat yapt batan
aa dolaysz, duygun ve doal grlm elidir. Duygulara
ancak bu ekilde: bu tazelik ve kendiliindenlik zelliiy
le hem aldatc, hem de zorunlu bir zelliktir b u ses
lenebilir; estetik cokunun btnln yapan ey budur.
Bylece, estetik biim, yeniden bulunmu dolaysz
lk olmu olur... Biim, dolaysza: yani balangtaki ve te
meldeki ze dn olmu olur. Alc, yaamn derinliklerin
den dolaysz bir ekilde fkrm, tamamen basit ve do
al bir ey karsndaym gibi bulur kendini. ()

Soru 15 : Estetik yaant nedir?

Sanat yaptlarnn bykl, gereklii (authenticit)


alcsn, izleyicisini, okuyucusunu deitirm esindedir. Bir
(') H. Lefevbre, Contribution s. 131-133
(") a g. e. s. 134-135

46
iiri, bir roman okumu olan, bir mzii dinlemi olan, bir
resme bakm olan insan o iirden, romandan, mzikten ve
resimden nceki insan deilse artk bu yaptlar sanat ya
pt adn almaya hak kazanm, kendilerinden beklenen
grevi yerine getirm i saylrlar.
Bunun ok genel bir dnce olduunu, eitli koul
larda ayr ayr deerlendirilm esi gerektiini unutmadan di
yebiliriz ki, sanat yaptnn kuruluu inde gizli, ister co
ku isterse dnce halindeki z, sanatnn kendi dna
aktarmaa alt z, biim yoluyla alcsna getii an
da estetik yaant dediim iz ey tamamlanm olmaktadr.
Sanat yaptlarnn sanat alcs zerindeki onu dei
tirm ee ynelik etkisi ne yalnzca coku ve zevk gibi
duygularla ne de dnceyle snrlandrlabilir. Cokuyla
karlanan, insana byk bir zevk veren, insan son derece
duygulandran baka eyler de vardr dnyada: arkada
lk, sevgi, kavuma, ayrlma, lm, yitirme, kazanma, vb.
Caudvvell, kars len bir adamn bu lm bir iki szck-
lk bir telgrafla rendiinde byk bir zntye kaplaca
n, bu zntsn gazetelere verdii lm ilnlaryle
bakalarna da duyurmaa, bakalaryla paylamaa al
acan syler. Oysa ne duyulan ac, sanat yaptndan alna
cak bir eit duygudur, ne de alnan telgrafn ya da gaze
telere verilen lm ilnlarnn iirle ilgisi vardr. Caudvvell
bunun nedenini yle aklar: Estetik olmayan etkiler bi
reyseldir, ortak deil; toplumsal yaantlara deil zel ya
antlara baldr. Bu yzden coku, toplumsal bir biim
iinde gereklememi bir zel kiisel yaantdan geliyor
sa iirin bu cokusal anlam ykyle ykl olmas yetmez.
Coku, bir araya gelmi insanlarn yaantsndan km
olm aldr... iirdeki Ben bir arada yaayan btn insan
larn cokusal dnyalarnca ortak bir Bendir (')

(') , Caudvvell, Yanlsama ve Gereklik, s. 134

47
Ancak, burada estetik duygunun kiisel yaantdan
deil ortak cokusal dnyalardan kabileceinin belirtil
diini, yoksa her ortak cokunun estetik duygu yaratma
yacan da eklemek gerekir.
Estetik yaantnn kederli ya da sevinli olsun yalnz
ca duyguya da balanamayacan syledik. Duygulandr
mann tesinde insanlara vermek istedii, duyurmak istedi
i bir ey de vardr sanat yaptnda sanatnn: dnyay da
ha deiik bir adan zmletip, ortak bir abaya aran
bir ey. Yalnz dnce de diyemeyiz buna.
insanlarda tek scak kanun,
zmden arap yapmalar,
kmrden ate yapmalar,
pcklerden insan yapmalardr (-)

diyen luard, politik bir nutuktaki, bir felsefe kitabndaki


dnceden daha genel, daha tmel bir insan dncesi
ni amalamaktadr.
Sanatn hakikatle, bilgiyle, yararllkla ilikilerini ince
lerken greceimiz gibi sanat yaptndaki hakikatin, bilgi
nin ve yararn sanata zg yaps, anlatm vardr. Sanat
yaptlarnn okunmas, seyredilmesi, dinlenmesi sonucunda
sanata zg bir yoldan bir hakikate varmak, bir bilgi edin
mek, bir yarar salamak kanlmazdr. Ne var ki, sanat
alcsnn sanat yaptna ilk yaklam bu hakikati, bilgiyi,
yarar edinmek amacyla olmaz, rnein, Gney Amerika
nn be yz yllk tarihini renmek iin okumaz iir oku
yucusu Nerudann Canto General'ini. Bunu istemi olsay
d tarih kitaplarn aard. Ayn ekilde Aida operasn eski
M srn tarihine degin bir bilgi edinmek iin dinlemeyiz.
Ancak btn bunlar, Kantn estetik deer iin lt
olarak ileri srd kar gzetmezlik (disinterestedness)
zelliini de hakl karmaz. Sanat alcs kltr, bilgisi,

(-) P luard, Asl Adalet, s. 5. ev. A. Kadir.

48
gelenekleri, toplumsal alkanlklaryla olumu bir btn
olarak gelir sanat yaptnn karsna. Sanat yaptndan et
kilenme derecesi, kendisini oluturan bilgi, gelenek, coku,
duygu trnden bu elerin sanat yaptyla baarl bir
kesime salayp salamadna baldr. Bu kesime sa
lanamad durumlarda sanat yapt ne derece byk olur
sa olsun, alcnn sanat yaptna yakla ne derece kar
gzetmez olursa olsun estetik etkilenme olanakl deildir.
Kendimizinkine yabanc kltrlerin mziklerini dinlediim i
zi dnelim. Ya da daha zel bir rnek olarak Japonla
rn No tiyatrosunu ele alalm. Herhangi bir batlnn bu iir
sel dram trnden tam bir estetik etki alaca ileri sr
lemez. No tiyatrosu hakknda bildiim iz ayrntl bilgiler;
Japon dilini, btn sz oyunlarn anlayacak kadar bilme
miz; Japon mziini tanmamz bile yetm eyecektir bu es
tetik duygulanmay salamaa. Yaptn amalad ortak
duygu, ortak coku yine de bizim dmzda bir ey olarak
kalacaktr.
Kantn ileri srd kar gzetmezlik kural, ancak
bir sanat yaptna profesyonel yaklam tarzlar iin doru
ola bilir belki. Tiyatro tarihini, tiyatro trlerini, zellikle Ja
pon tiyatrosunu btn incelikleriyle bilen bir tiyatro kuram
cs No oyunlarndan bir estetik zevk duyabilir. Ancak bu
estetik zevk daha ok biimsel bir duygudan teye g it
mez. Batl bir bestecinin ya da mzikologun Dede Efen-
d inin mziinden etkileniine benzer bu. Dede Efendinin
mziini teknik olarak bu batl besteci kadar tanmayan
bir Trk dinleyicisinin ald estetik duygu ise daha yo
undur, mziin amacna daha uygundur. nk sanat, sa
natlar arasndaki bir uzmanlk bildiriim i deildir, daha
geni, daha youn bir etkilemeyi amalar.
Ne var ki, estetik yaant yalnzca ayn kltr, ayn
gelenekleri, toplumsal alkanlklar, ayn dili paylamakla
da gereklemeyebilir. Sanat alcsnn belli bir sanat kl

49
tr dzeyine, belli bir beeni dzeyine ulam olmas da
gerekir. Bir resmin, sanatnn dnda bir insana verebile
cei estetik yaanty, etkilenmeyi alabilmek iin resime
nasl baklacan bilmek; bir iirden duygulanabilmek iin
belli bir iir beenisi dzeyine ulam olmak gerekir.
Estetiin temel sorunlarndan biri olan estetik yaan
t, grld gibi, sanat, sanat yapt, sanat alcs, ge
lenek, kltr, vb. birok deikenin, birok enin gz
nne alnmasyla tannabilen bir olgudur. Sanat -sanat
yapt- sanat alcs lsnn aralarndaki diyalektik ili
kidir estetik yaanty gerekletiren.

Soru 1 6 : Estetik duygu, gzellik duygusu batan beri


insanda var olan bir ey miydi?

Yabanl bir doa grnn: insan aya girmemi


bir orman, insana korku veren bir uurumu, bir deniz k
ysnda birdenbire ykselen dim dik bir kayay, dev bitki
leriyle rktc ve yapayalnz bir l, okyanusta azgn
bir frtnay seyreden gnmz insan, bu doal grn
lerin tad byk tehlikelerin yan sra onlardaki grke
mi, ycelii, byleyici gzellii de grr, hayran kalr.
Oysa kendimizi ilk insanlarn yerine koyar da doaya on
larn gzleriyle baktmz dnrsek, bugn gzel, gr
kemli dediim iz grnlerin o insanlarda gzellik duygu
sundan ok bir korku yaratm olabileceini anlarz. Do
a gleri, korkulacak, yenilmesi, dizginlenmesi gereken
glerdi onlar iin. Avlanlacak ya da kendisinden korunu-
lacak bir yabanl hayvann gcnn, evikliinin insanda
dourduu ilk duygu korkudur, korunma yollarm arama
igdsdr. Hayvann bedenindeki o uyumlu gzellik, o
yabanl grkem, ancak bu korkunun yenilmesinden, tehlike
duygusu savulduktan sonra sarm olmaldr insan. Bunun

50
ilkel sanat yaptlarnda yansyn maara resimlerinde g
rebiliriz daha ok. Hayvan resimlerini elden geldiince at
larna benzeterek doaya stnlk salamann, ta devri
insan iin her eyden nce bir zorunluluk olduunu, bu
rada gzellik yaratmann verdii tadn sz konusu olama
yacan syleyen Fischer, orta ta devri insanlarnn ok
stn birtakm yaptlarn yansra sradan birtakm rnek
ler de verdiklerine dikkatim izi ekerek yle aklyor bu
nu:
Maara resimlerinin yanstt yaantlarn kapsamn
incelemeden nce, bu yaptlarn bir doruk noktas, uzun
bir sanatsal gelime srecinin sonucu olduunu da belirt
memiz gerekiyor. Bundan nce, ayn trden bir hayvan,
rktp almaktan vazgeirmek iin yaplm, kaba saba
kil ayaklar zerine gerilm i bir hayvan derisi gibi, ok daha
ilkel sanat yaptlar vard. ( )
Bunun gibi, bu tarihsel ve toplumsal - giderek ulusal
izlerin ne kadar basit, ne kadar basit olursa olsun insan
elinin yapt her eyde bulunduu grlebilir. Nesneler
hareketsiz ve deimez olmadklar iin biim lerinde, tarih
boyunca deien nsan gereksinim leri yanstrlar. Hatta
bunu yalnzca nesnelerle de snrlayamayz. nsann, a
lmas yoluyle doay deitirirken kendini de deitiri-
inde, kendini her gn yeniden yapnda da ayn tarihsel
izler izlenebilir:
nsann estetik duygusu, yle ya da byle, doa kar
sndaki duygusuyla b irlikte d ir... nsann hayvansal dn
yadan ayrl, fark, ancak toplu durumda yaamasyle
mmkndr. Gzellik duyumuzu toplumsal almaya bor-
luyuzdur. nsan, varlnn maddi koullarn yaratrken, do
ay insaniletirerek deitirirken, toplumsal yaamn bi
im lerini deitirirken, her gn biraz daha kendisi olmak-

(') E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 169-170

51
tadr. Baka bir deyile, insann kendi cinsiyle ve madd
duyusal eylerin sonsuz eitliliiyle alar boyu ilikisi,
onun be fizyolojik duyusunu ve dnce kalplarn kes
kinletirm i ve gelitirm itir; estetik duygusunu gelitirme
si de ancak bu yolla olmutur. (-)
Demek oluyor ki, gerek doasal gzellikler, gerekse
insann estetik duygular batan beri insanda bulunan ey
ler deil, maddi gereksinim lerin karlanmas, almas a
bas iinde ortaya km, kazanlm eylerdir.
Ernst Haeckel, doal gzelliin eitli biim lerinin - rit
mik, bakml, biyolojik, antropolojik, cinsel ve grnt
sel - karlatrmal bir zmlemesini yapar ve basitten
karmaa, alaktan yksee kan devaml bir geliim
izgisi saptar. Bu ykseli, ayn zamanda, insann gzellik
duygusunun, ontogenetik olarak ocuktan yetikine, filoge-
netik olarak vahiden ve barbardan uygar insana ve sanat
eletirisine doru ilerleyiine, geliimine de uygun dmek
tedir. insann ve organlarnn geliim tarihi, estetik tarihine
de uygulanabilir; duyularn, estetik duygunun ve sanatn
giderek nasl gelitiini buradan reniriz, Haeckele g
re (3).
Marx, insann be duyusunun oluumunu anlatrken
yle der:
Be duyunun olumas imdiye kadarki dnya tari
hinin sonucudur. Basit pratik gereksemelerin snrlandrd
duyularn anlam da kstldr. A kalm bir insan iin
besinin nsan biim i deil, besin olarak soyut z varola
b ilir ancak. Byle bir besin en kaba saba biiminde de el
de e dileb ilir ve a kalm insann yemek yemesiyle bir
hayvann yemesi arasndaki farkn ne olduunu syleye
mezdik. Yoksul, sknt iinde bir adamn gz en gzel
(2) Victor Romanenko, The Beauty of Nature, Problems of Modern
Aesthetics, s. 126
(') a. g. e., s. 163

52
oyunu bile grmez; madenleri ileyen adam onlarn yalnz
ca ticari deerini dnr, madenin gzelliini ya da e
sizliini dnmez. Madenler bilim inden haberi yoktur. Do-
laysyle insan znn nesnelletirilm esi, hem kuramsal,
hem de pratik bakmdan, insan hayatn ve doal tzn
(cevher) byk zenginliini karlayan nsan duyular ya
ratmay olduu kadar, insann duyularn insaniletirmeyi
de gerektirir. ( 4)
Yalnzca be duyu da deil. Be duyunun dnda, ak
duygusu, cinsel gereksinim, dayanma, dostluk duygula
r, yurt sevgisi, vb. nsan duygularn da kendilerine zg
bir geliim tarihleri vardr. Bu nedenle, ak bugnk, er
kekle kadn arasnda karlkl eitlie dayanan, erkekle
kadnn birlikte yaattklar bir duygu olarak alrsak, ak,
insanla yattr gibi bir deyimin doru kabul edilmesi ola
nakszdr. Kaba bir cinsel drtnn ya da igdnn do
urduu; kadnn bu cinsel drtnn giderilm esi iin bir
aratan baka bir ey olarak dnlmedii; cinsel yakn
lamann neredeyse toplumsal bir grev, toplumsal yaamn
ayrlmaz bir paras olarak alnd eski alarda bugn
k anlamda bir aktan sz edilemez.
Ortaalardan nce bireysel cinsel aktan sz edile
meyeceini ileri sren Engels, Ailenin, zel Mlkiyetin ve
Devletin Kkeni adl yaptnn ikinci blmnde ailenin ge
liim ini incelerken ak duygusunun nasl gelitiini uzun
uzun anlatr:
lkada btn evlilikler aile bykleri tarafndan ka
rarlatrlrd. Bugnk modern anlamyle ak ilikileri bu
aile iinde deil, toplumun dnda kurulurdu. Bizim an
ladmz biimdeki cinsel ak, basit cinsel istekten, Yu
nanllarn Erosundan adamakll ayrlr. Bir yandan, cinsel
ak, sevilen kimsenin de sevmesini gerektirir; bu bakma,

(4) Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, e. 21

53
cinsel akta kadn erkee eittir; oysa antik Erosda kad
nn fik ri hi sorulmazd, b r yandan cinsel akn, sevi-
enlere, birbirine sahip olamama ve birbirinden ayrlmay,
ar felaketlerin en by deilse, byk bir felaket gibi
gsteren bir yeinlik ve bir sresi vardr; birbirine sahip
olabilm ek iin, sevienler her eyi yapar, hatta lme ka
dar gider ki, bu durum, ilkalarda ancak zina durumunda
grlrd...
ilkan cinsel aka doru yapt atllarda durmu
bulunduu nokta, ortaan hareket noktasdr: zina (5)
Ortaan valye ak, albalarda (aubade'larda) dile
gelen ak hi bir zaman bir kar-koca ak deildir.
Daha sonra ak duygusunun toplumsal geliimle bir
likte, kadnn toplumdaki yerinin deimesiyle birlikte de
imesi, kart cinslerden zgr kiilerin karlkl duygu
lar, cinsel tutkular biim ini almas da gsterir ki, ak,
insanla yat deildir.
Ak gibi btn teki estetik duygularn, gzellik duy
gularnn gelimesi, tarih boyunca yaratlm ve bugne
kalm sanat yaptlarnda en gzel biimde yanstlmtr.

Soru 17 : Estetikte yntem sorunu nedir?

Estetiin balbana bir bilim dal m olduu, yoksa


felsefenin ya da ruhbilim, toplum bilim gibi eski ve yerleik
bilim dallarnn iinde incelenmesi mi gerektii her zaman
bir tartma konusu olmutur.
Estetii kendi bana bir bilim dal olarak kabul etmek,
bazlarnca, bu bilim in nesnesi ve yntemi kesinlikle be
lirtilm edii iin, gtr: Estetik, bir bilim olarak, yalnzca
sanatla, sanat yaptlarndaki gzellikle, bu gzellii yara-

( ) F. Engels, a. g. e., s. 11 0 -1 1 1 , ev. Kenan Somer

54
t teknikleriyle, insann yaratc yeteneiyle mi uraacak
tr, yoksa doadaki gzellik sorunlar, gzelliin tm dei
ik nitelikleri de onun konusu iine mi girecektir? Sorunu
birinci ekliyle alrsak estetik, bir sanat bilim i; ikinci e
kilde alrsak bir sanat felsefesi olacaktr.
Bugn, estetii bir sanat bilim i olarak tanmlama ei
limi ok yaygndr. Gaton Picon, Introduction une
esthtique du littrature adl yaptnda: Bugn, estetii,
eletiriyle hatta felsefeyle kartrmamal, bundan byle bir
bilim dal olarak dnmeliyiz onu: sanat bilimi diye ya
zar.
Bu bir bakma klasik estetik anlayndan bir ayrlma
da olmaktadr. Gerek Kantn, doann ancak bir sanat
grn kazand zaman gzel olduunu; sanatnsa, an
cak biz onun sanat olduu bilincindeysek ve bununla bir
likte bize doann grnlerini sunarsa gzel diye adland
rlabileceini syleyen nl form l; gerekse Hegelin
Doadaki gzellik ancak akldaki (esprit) gzelliin bir
yanss olarak grnr diyerek daha aklkla dile getirdi
i dnce, temelde ne kadar idealiste olursa olsun, este
tii sanatsal gzelliin incelenmesi olarak almaya doru
nemli bir admd.
Estetii bir sanat bilim i olarak kabul edince, bu kez
de yntem sorunu ortaya kmaktadr. Felsef, toplum bi
limsel, ruhbilimsel, deneysel, dilbilim sel karlatrmal yn
temlerden hangisi ya da hangileri estetiin alma ynte
mi olacaktr? Bu yntemlerden b irini ya da birkan yn
tem olarak semek mi daha doru ve geree uygun d
er; yoksa ayr bir bilim dal olarak estetik, btn yn
temlerden de yararlanr m? En geerlisi hangisidir bu es
tetik yntemlerin?
E. Souriau, bu yntemlerden her birinin estetik bilimi
iin deerli yanlar olduunu; ok zengin kapsaml olan es
tetik olgunun bir yann aydnlattn sylemektedir. Her

55
bilim dal, estetik olgunun zglln yadsmakszn
yntemini estetie uygulayabilecek, rnein bir toplum bi
lim ci, toplumbilimci olarak, estetik olgunun toplumsal ya
nn ak yreklilikle incelemee yanaabilecektir. Gerek
estetik, nesnesinin (konusunun) birlii ile, bu nesneye uy
gulanabilen deiik yntemleri sistemletiren estetiktir.
Bu yntemlerden en nemli ve en yaygn olanlar ksa
ca grelim imdi (').

Soru 18 : Estetikte felsef yntem nedir?

Sanat, en dolaysz, kendiliinden ve yaratc etkinlii


iinde insan akl olarak alan bu ynteme gre bir sanat
felsefesi olarak estetik, genel felsef ynteme balanmak
tadr. Yani, sezgiye dayanan gzlem; temelin, zn ara
trlm as; btn varolu biim leri iinde gerekliin ince
lenmesi; bu gerekliin her blmnn btnsel bir yap
iinde yerine konmas demek olan bu ynteme gre, d
nl (rflexive) bir dnce yoludur sz konusu olan: Ak
ln, kendiliinden etkinlii ve bu etkinliin rnleri iinde
kendi zerine dn,
Akln felsef tarihi, onun eitli aamalarn da sergi
lemek, bu sergilemeye yalnzca bilim sel bilginin geliim i
ni deil dnyadaki sanat yaptlarnn zamanda zenginle
mesini de katmak zorundadr.
Claude Bernardn Deneysel Hekimlie Girii gibi
Beethoven in senfonileri, H lderlinin, Goethenin iirleri de,
anlamlar ve bildirileriyle filozofun dikkatine deer klt
rel antlardr. Bu trl sanat yaptlar, sanatnn eylemi-
(') Estetik yntemler konusunda E. Souriaunn Clels pour LEs-
thetique'i ile Deni Huismann LEsthtlqueinden yararlanl
mtr. Deneysel Estetike daha nce deinildii iin bura
da yeniden ele alnmamtr.

56
nin bu dnemindeki akl ynteminin bir tan olmakla kal
mayp, Drerin gravrlerinde, Rembrantn tablolarnda,
Rodinin heykellerinde insan zerine, onun alnyazs, var
lk biimi, dnyayla ilikileri zerine hakiki bir bilgi ta
dklar iin, bu bilgiyi ortaya karmak filozof iin yce br
grevdir.
Ne var ki, bu dnceler, sanata kar burjuva nyar
gs tayan baz filozoflar ve hatta felsefe okullarnca yad
snmakta ya da birtakm kstlamalarla kabul edilmektedir,
rnein, btn sanatlar iinde yalnz iir, filozofun, felse
f dncenin dikkatine deer grlm ektedir. Jaspersin ve,
felsefenin iirden alaca dersler olduunu syleyen
Heideggerin dncesidir bu. iiri, aristotelesi anlamda
poetika: yani btn sanatlardaki yaratc etkinlik olarak
alnca bir sorun ortaya kmamakta, ama bir operann lib
rettosuna mziinden daha ok nem verilince byk bir
deerlendirme yanlna dlmektedir.
Bir ikinci kstlama, belki de birinciden daha ciddisi,
sanat, akl tarihinde az ya da ok geici bir aama olarak
deerlendirm ektir. Hegelden miras alnm reti, gn
mze gelinceye kadar birok filozof, birok ahlk ve top
lum bilim ci tarafndan desteklenmi bir grtr. Akln,
sanat, zerinde durmakszn getiini, atn syleyen
Lon Brunschvicg; resim yapmay, gcn amasz yere
harcamak, srf bu zevk iin ciddi yaamn zararna har
camak olarak kabuleden Durkheimin grdr bu.
Son bir kstlama, sanat olgusunun incelenmesinde
genel felsefe yntemini deil de baz zel felsefe yntem
lerini uygulamak isteidir. Bu gre gre btn estetk
okullar, esinlendikleri ya da kendilerine uygun bulduklar
felsefe okullarnn tanmlarna gre sralanabilirler; bunun
iindir ki bir olgucu estetikten, bir neo-thom:st estetikten,
bir bergsoncu estetikten, bir fenom enolojik estetikten, bir
varoluu estetikten sz edilmektedir, bu gre gre.

57
Soru 19 : Toplumbilimsel estetik nedir?

August Comteun adn koyduu ve kurduu bir bilim


sel yntem olarak toplum bilim , yzylmza kadar ciddi bir
bilim sel varla ve kesin yntemlere kavuamamtr. nsan
toplumlarnn ileyiini, deiiini inceleyen ve bu deii
min yasalarn bulmaa alan bir bilim dal olan toplum
bilim iin sanat da toplumsal bir o'gudur.
Olgucu toplum bilim (sociologie positive), sanat,
belli b ir toplumda, bu toplumun estetik gereksinim leri
doyurmay ama edinen almalarn tm olarak tanm
lar. Gerekten de, sanatla ilg ili birok olgunun toplumsal
olg ula r olduu aktr. Byk artistik yeniliklerin ortaya
k kolektif bir olaydr. Bir toplumun sanat yaptlarn,
toplumsal koullarnn btnnden ayramayz, rnein,
romantizmi, XIX. yzyl burjuva toplumu koullarn dik
kate almadan aklayamayz. Hatta belli sanat akmlarnn,
sanat trlerinin ortaya k da toplumdaki temel yapsal
deiikliklere balanabilir. Sanatnn alma koullar,
yaptlarnn az ya da ok baarya ulamas ya da baa
rszl bile toplum bilim sel yntemle aklanabilir bir ba
kma. Bu ynden, estetiin, bir sanat toplum bilim inden
renecei ok eyler olduu aktr.
te yandan, toplum bilim sel estetiin bugn pek iler
lemi olduunu syleyemeyiz; almalar henz tasmla
ma dnemindedir. Yaplan almalar ve incelemeler, sa
nat olaylarnn yasalarm bulacak ve nedenlerini sergile
yecek bir boyuta ulaamamtr. Bunun iin genellikle mo-
nografik karakterde ok sayda incelemenin yaplm ol
mas gerekir, rnein, mzik sanatnn belli geliim gs
terdii eitli dnemlerde, icrac, besteci sanatlarn say
sn, yetime koullarn, meslekten ve amatr sanatlarn
nispetlerini, o dnemde ka konser verildiini, bu konser
lerin programlarn, ksacas gnnde fazla zerinde du-

58
rulmam ya da hakknda fazla bilgi bulunmayan her eyi
kesinlikle renmek yararl olurdu.
Resim sanat iin de ayn ey sylenebilir: belli bir
dnemdeki tablo sat istatistikleri; mzeleri, resim sergi
lerini gezen insan says; satlan reprodksiyon says ve
bunlarn neler olduklar, o dnemin toplumsal ve ekono
mik verileri asndan kamu beenisine aklk getirirdi.
Bu alanda gerekten nemli ve ayrntl aratrma ve
incelemenin yaplamam olmasnn balca nedeni, bu tr
l almalara ok uzun zaman ve ok byk emek ayr
mak zorunluluudur. Durkheim gibi filozoflarn etkisindeki
toplum bilim cilerin, sanat bu tr bir emee deer grme
meleri de eklenebilir bu nedene. Birok toplum bilim ci, il
kel toplum larn tannabilmesi iin sanatlarnn bilinmesi
gereine b ilin li ya da bilinsizce inanr da, ayn eyin ge
limi, sanayilemi toplum lar iin de gerekli olduuna
inanmaz.
Toplum bilim ci estetiin, yntemiyle, alma konula-
ryle en yakn olduu anlay marks estetiktir. Marks
estetik btn bu almalarn ve ayrntl incelemelerin sa
nat olgusunun bir yann aydnlatacana, kuramsal neri
lere k tutacana inanr. Ancak, bir sanat olaynn yal
nzca istatistiklerle, kamu soruturmalaryle aklanamya-
can, ideolojik verilerin de byk bir oranda gznne
alnmas gerektiini bilir. Sanatlarda romantizm, gereki
lik, sim gecilik vb. akmlarn ortaya kndaki ideolojik, po
litik, toplumsal nedenlerin varl nasl grmezlikten geli
nebilir?
Oysa, Etienne Souriau, marks estetiin, ideolojik
aklamalara fazla arlk verdiini; bunlarnsa pozitif bi
limsel aratrmalarla dorulanmas gerektiini syler, r
nein belli tipten bir toplumda belli tipten bir sanatn olu
acan sylemek, daha ok ideolojik nedenlere dayanan
b ir dncedir. Bunu destekleyecek kesin sonulu ince

59
lemelerin yaplmas gerektiini de ekler Souriau.
Souriaunun, marks estetik hakkndaki bu dncesi,
sanat olgusunun yalnzca ideolojik nedenlerle aklanmaa
alld gemi bir dnem iin geerlidir. lerde marks
estetik sorununu aklamaa alrken syleyeceimiz gi
bi, sanat olgusu bugn en eitli ynlerden ncelenmekte,
ayrntl bilim sel verilerle, aratrmalarla dorulanmaktadr.
Toplum bilim ci yntem, marks estetiin hi bir zaman
gzden uzak tutmad bir yntemdir.
Sanat olgusunun, btn olarak ya da ksmen toplum
sal bir olgu olduu kabul edilince, toplumbilim, kendi yn
tem leriyle incelemek durumundadr bu olguyu. Toplum bili
min en gvenilir, en denenmi yntemlerinin kullanlmas
kouluyle genel estetik iin byk eyler beklenebilir top
lum bilim ci estetikten.
Ancak, sanat olayn inceleyen toplum bilim cinin, in
celedii olguyu btn karlkl ilikileri iinde yakalayp
verebilmesi iin, genel estetikte yeterince yetkili ve b ilgili
olmas ve bilim evrelerinde sanat konusunda hkm s
ren nyarglardan uzak kalmas gerekir.

Soru 20 : Ruhbilimsel estetik nedir?

Estetiin ilgi alan iine giren olaylardan bir bl


nn ruhbilimsel olaylar olduu aktr, zellikle, bir sanat
yapt karsnda bir seyircinin ya da dinleyicinin estetik
duyarl ve davran dnlrse bunun byle olduu da
ha iyi anlalr. Fakat, yaratc sanatyla ilgili teki olaylar
da ruhbilimsel olaylar olarak incelenebilir: sanatnn im
gelemi, oluumu, beenisi, yaptlarn yarat, bu yarat
srasnda tad yarglar ve eitli ruhsal durum lar bir
ruhbilim cinin ura alan olabilir. Tpk mantk bilim inin,
ahlk bilim inin de benzeri sorunlarla ura gibi. Ribot,

60
Mller-Freienfels, Henri Delacroix gibi ruhbilim cilerin este
tie nemli katklarnn sz edilm elidir.
Yzylmzda, estetik alanna sokulan, ruhbilim le sk
skya ilg ili iki yeni gr de burada anmak gerekecektir:
psikopatolojik grle, psikanalist grtr bunlar.
Psikopatolojik gre gre, deha sahibi sanat dai
ma bir akl hastas, bir nevrozlu, stn bir soysuzlam
tr. Daha ok olumsuz estetiin alanna giren bu gr ve
savlarla da kalnmayarak akl hastalarnn artistik rnle
rinin incelenmesine kadar gidilm itir. Picassonun resmini
tipik izofreni belirtisi olarak gren bu kurgusal gre
kar Garaudynin ilgin cevabn anmsayalm: Bu tip
aklamalar, doru verilere dayansalar bile, hi bir ey or
taya koymazlar. Picasso izofren olsa bile, her izofren,
Picasso deildir. Ayrca yeryznde birok dhinin ve
byk sanatnn salkl ve dengeli kimseler olduklar da
bilinen bir gerektir. Sanatnn biraz da deli insan oldu
u varsaymna dayanarak, delilik, lgnlk, fke gsterile
riyle sanat olunacan sananlarn aldan da psikopa-
taloglarn bu aldanna benzemektedir.
Dehann normal bir durum olmad her zaman ileri
srlebilir. Ama uras da bilim ce pek aktr ki, bir akl
hastal durumunu tehis edebilmek iin sanat yaptlarn
deil kiilerin kendilerini incelemek gerekirdi nce.
Bu grn aksayan ve sakncal bir baka yan, sa
lkl bir sanatnn yaptlaryle akl hastas bir sanatnn
yaptlar arasnda bulunacak benzerliklerde ortaya kar.
O zaman ne olacaktr? Salkl sanatnn yaptlarnda
zorla delilik belirtileri mi aramak gerekecektir?
Son olarak, ada sanatn, uyum ve denge dnce
sinden kama ynelimi (yerleik dzene karkoyma ba-
lirtisi olarak deerlendirilebilecek toplumsal bir tutumdur
bu), psikopatolojik gr taraftarlarm gerek akl hasta
larnn yaptlarn estetik bakmdan gereinden fazla de-

61
erlendlrmeye gtrmektedir. Oysa sanat her eyden nce
her eyden ok akll iidir.
Psikanalize gelince, amzn estetik aratrmalar -
zerinde byk etkisi olmu, psikoloji ile psikopatoloji ara
snda bir yerde deerlendirilebilecek bir yntemdir. Freud,
psikanalizin, sanat yaptnda, dehann kendisi dnda her
eyi aklayabileceini syler.
Freuda gre ....... sanat, balangta, ilk ortaya
k biim iyle igdsel duygululuklarn yadsnmasn ka
bul edemedii iin geree gzlerini kapayan, sonra da
kurgusal bir yaamda ak ve tutkularn babo brakan
birisidir. Ama sanat, bu kurgusal evrenden geree d
nen bir yol bulur; stn yetenekleriyle, kurgularn yeni
bir eit gereklik biimine sokar, insanlar da bunlar ger
ek yaam zerine yaplm deerli yorumlar diye kabul
eder. Bylece belli bir yoldan giderek, yazar, d dnyada
gerek deiiklikler yaratmak gibi dolayl bir yoldan git
meden, olmak istedii kahraman, kral yaratc ya da gzde
kii olur. (*)
zetlersek, Freudulara gre gerekte her sanat ya
rat olgusu, tam anlamyla alnrsa, u kanlmaz olaylar
dizisini izler: (1) bilinsiz, kiisel ve ben-merkezci bir ama,
(2) bunun, aslnda bencil gereksinimi izlemekten baka bir
ey olmayan toplum ca kabul edileb ilir bir gdye, amaca
(motivation) dntrld sans, (3) grnte bir ar
tistik kavram oluturan, ama iten ie, yaptmz her e
yin znde bulunan ayn ben-merkezci gereksinim leri dile
getiren gerek artistik img. nsan ruhsal yaamn by
lece daraltarak ve yalnzca zevk peinde koua indirge
yerek, Freud, vulgarize estetie yol am olur. (2)
( ) R. Wellek, A. Warren, Edebiyat ve Ruhbllim, Yeni Dergi, say
52, 1969
('-) V. Dneprov, The Esthetics of the Unconscious, The Soviet
Review, 1961

62
Psikanalizin, bazan, sanat bir nevrozun, ounlukla
karkoyan bir nevrozun sonucu olarak gstermekle olum
suz estetie yadsnabilir ama zgn bir katkda bulunduu
da sylenebilir: sanat, sanat almas yoluyla, uzlama
l bir dengeye kavumaktadr. Bylece sanatn bir sayrlk
(marazilik) olduu kabul edilince sanatlarn, rnein bir
Baudelaire'ln ya da Verlalnein bir psikanalizci tarafndan
baaryla tedavi edilebilecei, nevrozlarndan kurtulacak
lar, arria artk iir de yazamayacaklar ileri srlmektedir.
Ar psikanalizcilerin ba yanl, sanat yaptnda do
rudan psikanalitik tehis eleri bulmak istemeleridir. Oysa
bilindii gibi sanat yaptlarnn oluumunu koullandran
eyler, yalnzca sanatnn ruh ve hastalk durumuna ba
lanamaz; estetik, toplumsal, tarihsel birok eler de girer
iin iine.

Soru 21 : Karlatrmal estetik nedir?

Estetiin yntemsel zmlemesinde sz edilmesi


gereken bir baka yol da karlatrmal estetiktir. Estetik
alan tmyle kapsamasa bile eitli bulgularyle sanat
yarat olgusunun aklanmasna katks olan bir yntem
olarak deerlendirilm elidir.
Karlatrmal estetik, rnein, bir mimar yaptla bir
iir yapt ya da bir mzik yapt arasnda, zellikle yap
sal ynden, ne gibi benzerliklerin olduunu meydana
karmaa alan b ir incelemeyi nerir. Bir gn douu,
Verlainede iirle, C orotda resim yoluyla, G rieg'de ise m
zikle dile getirilm itir. Bu, tam anlamyle birbirine evrile
meyen, fakat her biri kendi z yasalarn, kendi z gerek
liklerini ve kendi z etkilerini getiren ayr dil iinde kar
latrlabilir.
Bu konuda son derece retici zel bir olgu, uyarla

63
madr. Bir sinemac, bir roman: diyelim Parma Manastr'
n ya da Sava ve Bar perdeye uygulamaa kalknca, ya
pt yeniden: bu kez sinemaya alma ynnden dnmek,
ele almak zorunda kalacaktr. B ir kuma zerindeki bir mo
tifi alp bir vazo sslemesinde kullanmak isteyen bir se
ram iki iin; ya da daha nce mermerden yaplm bir hey
keli bu kez bronzdan yapmak isteyen heykeltra iin de
ayn sorunlar ortaya kacaktr. Hibir ey, bir sanat bii
mine uygun den yaratc dnce tarzn, bu, bir sanat
yaptn yeni bir gerekletirm e tarzna gre yeniden d
nme kadar aka ortaya koyamaz. Sz konusu olan ey,
her biri, ele alnan iki sanata zg dilden alnm farkl
aralarla estetik ereklere, karlatrlabilir sonulara, et
kilere varmaktr.
Fakat betimlenen konunun ayrl ya da uyarlama o-
lay zel durum lardr ancak. Karlatrmal estetik ise,
bundan da te, btn olas uygunluklarn neler olduunu,
eitli artistik d ille r arasndaki bu uygunluklarn snrlar
nn neler olduunu bulmaa alr, ze llikle yapsal so
runlarda, btn sanatlarca ortak, Sanat denilen bu katksz
ilkeyi seip ayrdedebilme bakmndan bu tr incelemelere
byk umutlar balanabilecei aktr. Ama bunlardan ve
rim li sonular alabilmek iin yntemin de katksz ve titiz
olmas gerekir. Burada balca dman, eretilem edir (is
tiare - mtaphore): keyf deitirm elerden zevk almak ve
zellikle bir sanatta bir baka sanatn dilini kullanmak,
gereklii yalnzca bu dille yakalamak demek olan yapma
cklk.

64
II. BLM

ESTETK KURAMLAR

Soru 22 : Platoncu estetik zerine bilgi verir misiniz?

Platoncu estetiin, hemen btn sanat anlaylarn,


sanatn her dalndaki hemen btn sanatlar dolayl ya
da dolaysz byk lde etkiledii ve bu etkisini hl da
srdrd bilinen b ir gerektir.
nl Fransz estetikisi Etienne Souriau, platoncu es
tetikten sz ederken, rnein B otticellinin ya da Michel-
Angen adlarn anmak gerektiini; ne B ottice lliyi ne de
M ichel-Ange hesaba katmayacak bir estetik anlayn ise
en geni insani boyutlar iinde sanatn ne olduunu gr
mezlikten gelmi olacan belirtm ektedir (*).
te yandan Marksc estetik zerine nemli eyler yaz
m olan Henri Lefebvre, Platonun sanat zerine tezlerinin
baz canl ve verim li ynleri olduunu, sanatn eitsel,
yurtdalk devlerine degin ve politik nemi zerinde
durduunu syleyerek garip bir elime de olsa, ilk mut
lak gzellik kuramcs Platon, Zdanovn deyiiyle ayn za
manda gereki ve toplumsal olarak yneltilen bir sana
tn ilk savunucusu olmutur dem ektedir (2).

i 1) E. Souriau, a.g.e., s. 9
(2) H. Lefevbre, Contribution l'Esthtique, s. 20-21

65
Grld gibi, grleri, farkl dnya grlerine sa
hip kimselerce, ksmen de olsa paylalan Platonun, air
leri, balarna ieklerden talar giydirerek Cumhuriyetinin
snrlarna kadar gtrp orada sepetleyen bir filozof oldu
unu unutmadan Phaidros, Byk Hippias, len, lon, Dev
let ve Yasalar adl kitaplarnda dile getirdii sanat ve g
zellik zerine belli bal dncelerini yle zetleyebiliriz:
Bir esinle, esriklik iinde yazan ve ne syledikleri
ni bilmeyen airlerde, yalnzca filozoflarda bulunan ussal
yetke yoktur. Gerekleri bize bildiremeyen, gerek bilgiye
sahip olmayan benzetmeci kiilerdir onlar.
Edebiyat bizim duygusal yanmza hitap eder.
Cokun heyecanlarla davranan kiiler bizi eker ve heye
canlandrr. Oysa dengeli insan, bilge kii, akln kullanarak
duygularn dizginlem esini bilen kiidir. Bir felketle kar
latmzda acmz belli etmemek iin diimizi skarz,
nk erkek adama yaraan budur. te bundan tr duy
gu yanmz coturan edebiyat, kiiliim izi bozar. Tutku
gibi, fke gibi iimize ho veya ac gelen ve ister istemez
gndelik hayatmza giren duygular air benzetmesinin et
kisi altnda kalmaz m? Benzetme bu duygular kurutacak
yerde sulayp besler, dizginlenmesi gereken tutkulara ii
mizin dizginlerini verir, bylece de iyi ve mutlu olmamza
deil, kt ve mutsuz olmamza yol aar.' (3)
Sanat bir ta k littir (mimesis), d dnyann yanstl
masdr. Daha sonraki yzyllarda birok dnr ve ele
tirmen tarafndan da paylalacak olan ve daha ilerde ge
ni olarak aklayacamz bu yanstma kuramna gre
sanat, kendisi de bir ideann kopyas olan dnyaya bir ay
na tutm aktadr: stersen bir ayna al eline, drt bir yana
tut. Bir anda yaptn gitti gnei, yldzlar, dnyay, kendi
ni, evin btn eyasn, bitkileri, btn canl varlklar.

( ') B. Moran, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, s. 19

66
Platon, kendiliinde Gzelin, mutlak ve lmsz
bir Gzelliin varln kabul eder. Eyalar ve canl varlk
lar, kendilerinde bir Ideann, ideal Gzelliin bir yanssn
tadklar iin gzel)) dirler. Sanatn amac da hayal me
yal grlen bu Gzellii yeniden yaratmaktr. Platonun
Gzel ile ly iyi bir tuttuu sylenegelm itir yanl olarak.
Gerekte onun syledii, Gzel, Hakiki (vrai) ve yi l
s iersindeki aama srasdr. Burada Gzel, ly iye giri
yeridir, yce ve tanrsal ilke olan lYIye estetik dncey
le varlabilir.
Bu Gzel dncesine ykselite bize yol gste
ren Sevgidir. Sevgi, ruhun bir bedene atlndan nce ta
nm olduu bu ideal gerekliklere doru devaml yk
selii, daha dorusu zlemli dndr.
Ksacas, Platoncu estetiin z, duyularmzla alg
ladmz gerekliin, gzkamatrc, yetkin ve temel bir
baka dnyann yanssndan baka bir ey olmad; ru
hun, daha nce tanm olduu bu dnyaya bizi ancak
sevginin gtrebileceidir (').

Soru 23 : Aristotelesin Poetikas zerine bilgi verir


misiniz?

Aristoteles, sanat olgusu, genel olarak tiyatro sanat,


zellikle de tragedya zerine dncelerini Poetika adl
eserinde ortaya koymutur. Tamamlanmam ya da tam
olarak elimize gememi olan Poetika, yzyllardr nemi
ni yitirmeyen bir yapttr, rnein tarih yazar ile (dz-yaz
ile) air (iir) arasnda yapt u karlatrma bugn iin
de geerli saylabilecek eyler iermektedir:
airin devi, gerekten olan eyi deil, tersine, ola

(*) E. Souriau, a.g.e. s. 10-11

67
b ilir olan eyi, yani olaslk veya zorunluluk kanunlarna
gre mmkn olan eyi ifade etmektir.
Tarih yazar ve air, biri dz-yaz, teki nazm yaz
d iin birbirlerinden ayrlmazlar. (...) Ayrlk daha ok
u noktada bulunur: tarihi daha ok gerekten olan eyi
ifade eder, air ise o labilir olan eyi ifade eder.
Bunun iin iir, tarih eserine gre daha felsefi oldu
u gibi, daha stn olarak da deerlendirilebilir; nk
iir, daha ok genel olan, tarih ise tek olan tasvir eder.
i 1)
Grld gibi, Platonun aksine, airleri, yani sanat
lar filozoflardan aa, nemsiz kimseler olarak grme
yen Aristoteles, duyularla alglanabilir gereklii de, Pla
ton gibi hor grmez. Asl incelemek istedii de bu gerek
liktir. Platonun baka bir dnyada arad genel idealar,
evrensel kavramlar bu duygun (sensible) gereklikte arar
o. Doa bilim lerinin kurulmasna katks olmu ve yirmi
yzylda gelimi bir dnce yntemini ayaklar zerine
kaldrm olan bilimsel dncedir bu (2).
Platonun duyu dnyasnn dnda varolduunu sy
ledii idealar (formlar) Aristotelese gre duyu dnyasn-
dadr. Madde ve form daima bir aradadr ve bunlarn bir
lemesidir ki duyu dnyasndaki nesneleri meydana geti
rir. Bundan trdr ki sanatnn yansttklar (taklit ettik
leri) duyu dnyasndan olmakla beraber genel-olan ak
layabilir. Ancak sanat genel olan yanstmak iin formu
belirtmee yarayacak eyleri seerek gereksiz ayrntlar
atar ve yle b ir olaylar dizisi kurar ki bunlarn birbirini
zorunlukla izlemesi, belli bir formun nasl gelitiini, nasl
bir sonuca yneldiini gsterir. (3)
Aristoteles, duyular tarafndan alglanabilir olmay
() Poetika, 1451 b
(-) E. Souriau, a. g. e. s. 12
(:>) B. Moran, Edebiyat Kuramlar s. 22

68
kendi gzel ve gzellik anlay iin de l olarak kabul
eder:
..., gzel ister bir canl varlk, isterse belli paralar
dan meydana gelmi bir obje olsun, sadece iine ald
paralarn uygun bir dzenini gstermez, ayn zamanda
onun gelii gzel olmayan b ir bykl de vardr; nk,
gzel dzene ve bykle dayanr. Bundan tr ne ok
kk b ir ey gzel olabilir, nk kavraymz, alglana-
myacak kadar kk olann snrlarnda dalr; ne de ok
byk bir ey gzel olabilir, nk o bir defada kavrana-
maz ve bakanda birlii ve btnl kaybolur; (Poetika,
1450 b, I. Tunal evirisi).
Aristoteles, sanatn tem elinde taklitin (mimesis) oluu
konusunda Platonla ayn dncededir. Sanatlarn snf
landrlmasnda da ayn ilkeyi kullanr fakat sanatlarn, tak
lit etmede kullandklar ara, ta klit edilen nesneler ve tak
lit tarz bakmndan birbirlerinden ayrldklarn syler.
Platon, yaratma ve deerlendirmenin, beenmenin bi
linli akln dndan geldiini, airde akl denen eyin ufa
ck bir paras kald srece iir yazamayacak derece
de beceriksizin biri olduunu syledii; iir iin hi bir
toplumsal dorulama nedeni grmedii halde Aristoteles,
uyandrlan cokular toplumsal bir sona: a r t m a y a (cat
harsis) yararlar der.
Aristotelesin sanat zerine asl byk kuram, bu art
ma (catharsis) kuramdr. Sanaty, Platon gibi, bizi ger
ekliklerden uzaklatran, gereklik zerine bize yanl
bilg ile r veren birisi olarak deil, bu gereklii bize ak
layan bir insan olarak alan Aristoteles, sanatn, zellikle
tragedyann toplumsal bakmdan salksal (hyginique)
bir ilevi olduunu syler. nsanlarda tutkusal birtakm ge
reksinim ler vardr; youn cokulara atr insanlar; mutlu,
gnenli ve iyi rgtlenmi bir kent bu tr gereksinim leri
doyuramaz, doyurmas da mutlaka zorunlu deildir. Ama

69
sanat, bu gereksinim lere toplumsal bakmdan zararl ol
mayan, tersine iyi bir biimde doyum getirir. Bu tutkular
artr, yani onlar yceltir, uyumlu bir duruma getirir. Tpk
bir ilcn vcudu temizleyii, koruyuu gibi sanat da ruh
lar zararl tutkulardan kurtarr. Tragedya sanatndaki te
mel iki tutku ise korku ve acmadr O .

Soru 24 : Mimesis terimi neyi anlatr?

Yunanca mimetisthai (taklit etmek) szcnden ge


len mimesis szcn taklit szc ile karlayabiliriz.
Gerek Platon, gerekse Aristoteles tarafndan eski Yunan
iir ve tiyatro sanatnn temel zellii olarak b e lirtilir mi
mesis. Ne var ki, hemen ayn dnemde yaam olan bu
iki filozofun bile szce ykledikleri anlamlarda derin ay
rlklar vardr. Hegel ise sanatn bir taklit deil bir yeniden
yaratma olduunu sylerken szcn balangtaki bu
daha ok felsefi anlamndan uzak bir eyi kastetmektedir.
Sanat tarihilerini uzun sre uratrm ve hl da ge
erli olan yanstma szc de, eitli tarihsel dnem ve
yerlerde yklendii eitli anlamlar dolaysyla, mimesis
szc ile bir tutulamaz. Berna Moran, Trkede tam
karln bulmak imknsz, nk Platonda bu szcn
tam ve kesin bir anlam yok. Kullanld yere gre anlam
bazen geniler bazen daralr ve Trkede bunlarn hepsini
ayn szckle karlayamayz derken belki bir dereceye-
kadar hakldr ama onun yapt gibi szce yanstma an
lamn vermek daha ok karklklara gtrr bizi, rn e
in Plehanov Sanat ve edebiyat hayatn aynasdr der
ken yanstmay anlyordu ama herhalde Platoncu bir mi-

(') E. Sourlau, a. g. e., s. 13

70
mesis grne dayanmyordu (*)
Platona gre, sanatlarn en ycesi, Idealarn vo
lmsz, deimeyen Formlarn b ir takliti olarak evreni
yaratan Demirguostur. nsan yaratclarn en ulusu olan
Devlet adam da ayn ekilde insan toplumunu, adalet, iyi
lik, cesaret, kendine hakim olma ve gzellik Idealarna
gre dnr. eitli sanatlar ise varln d dzeninin
taklitleridirler, ancak edebiyat ya da plastik sanat,
Demirgosn ve devlet adamnn aksine, yce gereklii
tanyamaz, onun yerine, duygularla alglanabilen doann
ancak d grnn betim leyebilir. Sonu olarak, bir
doru taklit (eikastike), bir de yanl taklit (phantastike)
vardr (2).
Buna gre duyularmzla algladmz d dnya da
bir taklittir. airin yaptna gelince, bu, kendisi de bir tak
lit olan dnyann, duyularyla alglad bir ikinci taklitini
sunarak bizi aldatmaktr. Platon iin air, aslnda, dinle
yicilerini bir glge dnya ile aldatmak iin yaamn yara
tlarn taklit eden bir insandr. Buna gre air, hayat ma
arasnda oturan insanlara gerein glgelerini gstererek
alay eden Demirguosa benzer. ()
Aristoteles ise taklit (mimesis) kuramn retorik ile i
ir arasnda bir ayrm yapmak iin kullanr, nl Poetikann
birinci blmnde unlar yazar:
O halde epos, tragedya, komedya, dithrambos iiri
ve flt, kitara sanatlarnn byk bir ksm, btn bunlar
genel olarak taklittir.
Fakat ad geen bu sanatlar, u bakmdan birbir
lerinden ayrlrlar: taklit etmede kullanlan ara bakmn

( ) Yanstma kuram zerine daha geni bilgi iin bkz. Soru: 56


(-) Philosophies of Art and Beauty, s. 4, The Modern Library, 1964
( ) C. Caudwell, Illusion and Reality, s. 48, International Pub
lishers, 1963

71
dan, ta klit edilen objeler bakmndan ve taklit tarz bak
mndan.
ster bir sanat yetisi, isterse alkanla dayanan
bir ustalkla olsun, baz sanatlar renkler ve fig rler arac
ile ta klit eder, baz sanatlar ise ses arac ile taklit eder; bu
na gre de btn ad geen sanatlarda genel olarak taklit
ya ritim ya sz ya da harmoni aracyla gerekletirilir (4).
Aristotelesin ta klit kuram sanatn ilevini ve ynte
mini anlamada temel b ir kuramdr.
Tamamen nesneye evrili da dnk aklyla A risto
teles, rnein oyun gibi yaratlm eylere, ondan etkile
nen ya da onu meydana getirm i olan insandan daha ok
ilgi duyar. Bylece soruna yaklama as estetik bakm
dan doru olmu olur. (5)
G rlyor ki doay, d dnyann ancak zihnimizle
kavrayabildiimiz idealarn birer kopyas olduunu d
nen Platonun mimesis kavramna verdii anlamla; D
ncelerin (idealarn) birtakm rnekler, kalplar olduu
nu, geri kalan her eyin kkn bu kalplarda bulduunu
sylemek, boa konumak ve airane eretilem eler yap
mak demektir diyen Aristotelesin ayn kavrama ykledii
anlam deimektedir. airi, sanaty erginliini kazanma
m b ir kii sayarak filozofun eletirel kontrol altna ko
yan Platondan yola klarak, gnmzn, sanat insan
onuruna, ciddiyetine yakr bir eylem saymayan ama ge
reinde onun en deersiz, en alaltc biim lerinden (foto
roman vb.) yararlanmay unutmayan bir sanat anlayna;
bundan sonraki soruda inceleyeceimiz katharsis kavra
myla A ristotelesten yola klarak, sanata insan etkinli
i ierisinde hayat aklamak grevini ykleyen bir sa
nat anlayna varabiliriz.

(1) Poetika, 1447 a. I. Tunal evirisi.


(5) C. Caudvvell, a.g.e. s. 49

72
Soru 25 : Artma (katharsis) terimi neyi anlatr?

Trkede artma, boaltma, temizleme szckleriyle


karlayabileceimiz katharsis terim ini Poetikann altnc
blmnde Aristoteles yle kullanr:
Tragedyann devi, uyandrd acma ve korku duy
gularyla ruhu tutkulardan temizlemektir.
Bu artma, boaltma ileminin tragedyann kompozis
yonu yolu ile nasl yaplacan anlatrken de:
Tragedyann kompozisyonu, yaln deil, karmak bir
trden olm aldr; tragedya, korku ve acma duygular uyan
dran hareketleri taklit etm elidir; bu tragedya denen sana
tn zelliini tekil eder. Buna gre de tragedya airinin
yapaca ey udur: ne erdemli kiileri mutluluktan felake
te dm olarak gstermeli, nk byle bir hal, korku
ve acma deil, tersine yalnz hiddet uyandrr; ne de kt
kiileri felketten mutlulua ermi olarak gstermeli, n
k byle bir ey, asla trajik olmayan bir ey olurdu, n
k tragedyann hi bir isteini yerine getirmez, ne ahlk
tatmin, ne acma, ne de korku uyandrr. Bundan baka
kt bir kimsenin de mutluluktan felkete dm olarak
gsterilmemesi lzm gelir, nk byle bir olay her ne
kadar adalet duygusunu tatmin ederse de, ne korku, ne
acma duygusu uyandrr.
Ama geriye yalnz bir kii kalyor, bu kii, yukardaki
her iki tipin ortasnda bulunur; ne ahlk yeti, ne adalet
bakmndan, ne de ktlk ve ahlk dklk ynnden
olaanstdr. Tersine o, herhangi bir sula sulanm
olan kiidir (*) der.
Aristoteles in katharsis kavram, eitli dnemlerde
eitli yorumlara uramasna karn, yukarya aldmz
blmde filozofun kastettii anlam olduka aktr. Traged-

(') Poetlka, 1453 a, I. Tunal evirisi.

73
ya, seyircide uyandrd korku ve acma duygularyla, ah
lk, adalet duygularn da incitmeden, bozmadan, onu b
tn ktlklerden, ho olmayan duygulardan artacak, te
mizleyecektir. Tpk ac bir ilcn vcuttan hastalklar, za
rarl eyleri atp tem izleyii gibi.
Tragedya bunu, grcy alabildiine duygulandr
ma, oyundaki kahramanla birletirme, bir etme, grcy
ortadaki eyleme katma: oyuncunun roln elinden geldi
ince canlandrmas, kiisinin yaamasn isteme; gste
rinin, tiyatronun bysne grcy inandrma (-) yoluyla
yerine getirecektir.
Christopher Caudvvell, Tragedyaya bu pek pratik ya-
na yolu, bana kalrsa, yalnzca salam bir edebiyat ele
tirm esi deil, ayn zamanda tamamen Yunanca bir yoldur.
Tragedya, iindeki aclara ve ykmlara ramen AtinalIlarn
kendilerini daha iyi hissetmelerini salamazsa kt say
lrd. Onlara, randaki Hellen yoldalarnn kaderini ac ac
alatan tragedya airi cezalandrlrd, insann aklna, biz-
deki salt duygusal sava edebiyat iin de byle bir ceza
geliyor (') diye yazmaktadr. u son yllarda bizde de ner-
deyse moda durumuna gelmi olan duygusal, s ve esin
lendii gncele bile pamuk ipliiyle bal hapishane, vu
rulma edebiyat iin ayn eyi dnmek yanl m olur
acaba?
Katharsis kavramnn eitli yorumlara uradndan
sz etmitik. Bunlardan en nemlisi Freudu yorumdur.
Freudular, A ristotelesin katharsis kavramnn Freudun
bilinaltn boaltma yoluyla tedavi (therapy by abreaction)
kavram ile ayn ey olduunu ileri srerler. Caudvvell ise,
iirsel yap, Freudun kendi deneysel bulularna gre air
iin bile bir boalm yoluyla tedavi demek olamaz. Fakat

(-) B. Brecht, Tiyatro in Kk Ara, nsz an 1962.


(' ) C. Caudvvell, Yanlsama ve Gereklik, s. 53.

74
Aristoteles, tragedyay, seyirciler iin tutkulardan tem izle
yici olarak grmektedir. iirsel fantezinin air zerinde bir
bilinaltn boaltma etkisi olsa bile, her seyircinin yalnz
ca airinkiyle ayn bir karmaaya sahip olmakla kalmayp,
zmleme yoluyla genel olarak ok kiisel olduu anla
lan armlarn aynna sahip olmas da olanakszdr di
yerek buna kar kmaktadr.
Berna Moran ise son zamanlarda ortaya atlan ok
deiik bir yorumdan sz etm ektedir: Bu yorumu yapan
G. F. Elsee gre arnma seyircide meydana gelmez, eser
de bu duygular davet eden olaylarn (davranlarn) arn
masdr. Oulun babasn ldrmesi, anasyla evlenmesi
gibi hareketler, temizlenmesi gereken yasak hareketler
dir. n
Bizim iin nemli olan, bugn tiyatroda, zellikle epik
tiyatro ile, zaten alm olan Aristotelesin kattarsis kavra
mnn, btn sanatlarn kkeninde bulduumuz, alglay
csn deitirme, ona bilin verme, ona yalnzca bu dn
yay tanmakla kalmayp onu deitirme gcn kazandr
ma gibi ada bir ileve uygun dmesidir.

Soru 2 6 : Plotinosun estetik anlay nasldr?

lkalarn, Platon ve Aristotelesten sonra estetik d


nceleri bakmndan en nemli kiisi skenderiyeli Ploti-
nostur (205-270). Yeni Platoncu akmn ba olan Ploti
nosun felsefi dnceleri, Romada kendi kurduu Aka-
dem ide verdii derslerin, rencisi Porphyrios tarafndan
toplanp 9 blm halinde Enneades ad altnda yaymlanan
eserinde grlebilir. Estetik dnceleri bakmndan ak
a Platona bal olan Plotinosun retisi temelde una

(') Berna Moran, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, s. 22

75
dayanr: Tanr, hipostasis (olu, durum) halinde kendi
ni gsterir: ruh, zek ve birlik. Bilgi, derece derece iler
leyerek, duyulardan ve ruhtan birlie ular. Filozof, b irli
in stn bilgisine, onun iinde eriyerek ular; bu, akl
aan bir sezitir ve m istik bir vecit haline benzetilebilir. ()
Temel zellii zlem (nostalgie) olan bir m etafiziktir
bu. Birbirinden ayr, tek tek varlklar, kendilerini, bir tr se
rvenci bir bakaldrla, her eyin tem eli ve kayna olan
B irden ayran genetik devinim sonucunda olduklar gibi
varolmaktadrlar. Ama ondan uzaklatklar, ayrldklar l
de pimanlk duyarlar. Bunun iin de aralarnda u iki
devinimi dengeleyen bir noktada dururlar, onlarn varlkbi-
limsel (ontolojik) statsdr bu: Onlar B irden ayran y
celme, ykselme ve yeniden bu B ire dn zlemi.
Gzel, kendiliinden (en soi) gzeldir. Bizi bu kendi
liinden gzel ey karsnda coturan, ona doru eken
ey de ruhun bu aslna doru kouudur, ona olan zle
midir.
Plotinos, birinci Ennadda cevaplandrlmas gere
ken ilk soruyu: Varoluu ile eyay gzelletiren ey ne
d ir? szyle yneltiyor ve tenasb, lll gzelliin
nedeni olarak benimseyen gr yle eletiriyor: Tena
sp, ayn kald halde ayn yzn kimi zaman gzel, ki
mi zaman hi de yle grnmemesi, gzelin tenaspten
bambaka ey olduunu ve tenasbn baka eyle gzel
letiini gstermez m i ?
Bu soruya kendi gzellik anlayyla yle cevap
veriyor: Gzel, tenasp deildir, ama tenaspte parldayan
eydir. Gzel, maddeye geen ve ona kendi birliini ve
ren suret (forme)tir. Gzel, ruhun bedende, zeknn ruhta,
B irin zekda grnmesidir. (2)

(') Meydn Larousse, C. 10, s. 196


S. K. Yetkin, Estetik Doktrinler, s. 31

76
Estetik dnceleri bakmndan Platoncu olduunu
sylediim iz Plotinos, sanat ve airsel esin ile sanatn
bir taklit olduu noktalarnda Platondan ayrlmaktadr.
Platon, felsefi dnceyle, iirsel ve sanat esini birbirine
kart eyler olarak kabul ettii halde Plotinos onlar bir
tutar, benzetirir, rencisi Porphyriosa dedii gibi, ayn
eserde, mistik olarak esinlenen ruh, hem air, hem filozof
olabilir. Sanat, hi de, dnyann duygularla alglanan
grnlerinin bir taklitisi deildir. Duygularla alglanabi
lir nesneleri, belirsiz yansmalardan baka bir ey olmayan
Dnceleri (idea) betimlemeyi, simgelemeyi dnmeli
d ir sanat. Ama bunun iin, ruhun ulaabilecei en yk
sek blgelere mistik dnce yoluyla ilerlemek zorunda
kalacaktr. Yani, Tanryla birlie girilen bu esritici blge
lere ulamas gerekecektir. Bu yce blgelerde, anlayn
(zeknn) ve tm biimsel belirlem elerin tesine geilmi
olunacaktr (3).
Tabiattaki nesnelerin taklitlerini veriyor diye sanatlar
hor grmemeliyiz; unutmamalyz ki, grnen nesneleri
kopya etmez sanat; tabiatn kendisinin kopya ettii form
lara (idealara) uzanr dorudan doruya... Tabiatn eksik
liklerini giderir. Fidias, Zeusun heykelini yaparken duyu
dnyasndan bir model kullanmad, fakat Zeus grnr ol
mak isteseydi nasl bir form alrd diye dnd ve bunu
kavrad. C)

Soru 2 7 : Pagan a estetiinin genel zellikleri ne


lerdir?

Her byk dnya anlay, dnya gr kendi este-


(3) E. Souriau, a.g.e. s. 13-14
(4) Plotinos, Enneadlar V, VII, I (Alnty yapan: B. Moran, Ede
biyat Kuramlar ve Eletiri, s. 26)

77
tiini de iinde tar. Estetik anlaylarn, estetik davran
larn tarihsel dnemler iinde yalnzca o dnemin egemen
felsef grleri dorultusunda olduunu dnmek ve ka
bul etmek sanat ve estetik sorunlarm dar bir felsef snr
iinde almak olurdu.
Baumgarten, estetik szcn ilk kullanan filozoftur
diye estetii onunla balatmak ne denli yanlsa, sanat
sorunlar zerinde ilk duran filozoflar olduklar iin Sokra
tes ve Platondan, Aristoteles ve Plotinostan ayr bir es
tetik anlayn kabul etmemek de o denli yanltr. En
azndan, Bat Uygarln eski Yunan uygarlyla balatp
ondan nceki Anadolu uygarlklarn grmemek kadar b
yk bir yanl.
Ayrca, Platonun, yeni platoncu Plotlnosun, hatta i
ire ve tragedya sanatna yakla tarz ile ok modern ve
amza yakn olan A ristotelesin metafizik estetiklerinin;
nesnelerdeki kendiliinden var saydklar gzellikleri du
yularmzn salad bilgilerle deil de daha stn bir
duyuyla alglayabileceimizi ileri sren anlk (intellectua
liste) grlerinin, deil kendilerinden binlerce yl nceki
(Msr, Smer, Hitit, yon...) uygarlklarndaki, kendilerine
yakn zamanlardaki sanat abalar bile balamad bu
gn ak bir gerektir. Ksacas, resm grn dnda bir
pagan estetiinden ayrca sz e dilebilir bugn. Bir tarihsel
dnemin estetik lks, her eyden ok o dnemin sanat
rnlerinden karlabilir.
Pagan a kltrnn Hristiyan kltre dnmeden
nceki dneme ait sanat yaratlar, insanlarn, tanrlarn ve
doann i ie bulunduu bir evrenin rnleridirler. Tan
rlar ou zaman sevgi, bazan fke ve alayla karlanan,
gnlk yaamn gerek kiileridirler sanki. Bu zelliin es
ki Yunan uygarlndan gerilere doru gittike daha da art
tn, tanrlarla ilikilerin daha da insaniletiini grrz.
Tm Mitologya, llyadas ve Odisseias ile Platonun

78
cumhuriyetinden kovduu Homeros canl birer tandr
bunun.
Homeros, ilyadasnda da, Odisseiasnda da tanr
larla bol bol alay eder diyor Halikarnas Balks. (Hey
Koca Yurt, s. 102).
Heykelde de ayn olgunluk ve insana yaknlk:
Bergama kral II. Eumenesin Anadoluyu istil eden
G ollere kar kazand byk zaferi anmak iin yaptrd
Zeds Sunann kaide ksmn evreleyen kolosal bir
heykel frizi bu sanatn en tannm rneidir. Ortalama 2.50
metre yksekliinde olan bu Frizin konusu Grek m itoloji
sinin nl temalarndan biri olan Tanrlar ve devler sava
dr. Adeta tam heykel denecek kadar fondan ayrlan bu
kabartmalar klasik yunan heykelinin ar, hareket halinde
olduu zaman bile ta olduunu hatrlayan tutumundan ta
mamen uzaklamtr. nsan anatomisini hareket halinde,
btn kvrakl ve enerjisiyle veren vcutlar, savan dra
matik havasn nemli figrler etrafnda (rnein Tanra
Athena) younlamalarla abartan kompozisyonlar, Bat
dnyasnn Rnesanstan sonra gelitirdii Barok eilim le
re paralel etkileyen, heyecanlandran bir ifade yaratma a
basndadrlar. (Doan Kuban, 100 soruda Trkiye Sanat
Tarihi, s. 47-48)
Eskian byk dnrlerinden bamsz olarak va
rolan bu pagan estetiinin ana izgilerini, Etienne Souriau
yle veriyor:
Gzelliin, zellikle de plakl iinde insan gzel
liinin koulsuz deerlendirilm esi, yceltilii; bu taparca
sna hayranlk, hi bir metafizik endieyle ya da tensel ala
nn ahlk ynden hi bir biimde sulanmasyle bozulmaz,
engellenmez. Tanrsal alana nsan biim ler vermek ve her
alanda insanln ve uyumun bu yanssn aramak, ite pa
gan estetiinin verdii ders budur. ( )
( ) E. Souriau, a.g.e., s. 16

79
Btn bunlara, bugne dek yaplan estetik almala
r, eskia Yunanistan kaynana bal olarak gelien ba
t sanat zerinde toplam olmann, dou sanatlaryla il
gilenmemi olmann yanlln ekleyecek olursak, Ana
dolu, Mezopotamya, Afrika, Hint, in, Japon sanatlar ze
rinde yaplacak estetik deerlendirmelerin ve sanat tarihi
almalarnn, estetik alannda ne byk gelimelere yol
aaca kolayca anlalabilir.

Soru 28 : Hristiyan estetiinin temel zellikleri neler


dir, balca dnrleri kimlerdir?

Hristiyan estetii derken, Hristiyanln resm din


olarak yaylmaa, sanat ve dn rnlerini vermee ba
layndan, antik kltrn yeniden canlandrlmas diye ta
nmlanan Rnesans'a kadar olan dnemin, bir baka adyla
Ortaan Skolastik dneminin estetik dncelerini anlat
mak istiyoruz: duyularla alglanabilir dnyann ve insan
vcudunun gzelliine pek ilgi duymayan; insan vcudu
nun gzelliini kmseyen ve onu ruh iin zararl, teh
likeli kabul eden; dikkati daha ok, duygun ve bedensel
dnyada, maddi olmayan glerin gerekliine ve eylemine
tanklk eden eylerde toplayan; insann evresinde, de
vaml olarak, melekler ve erm iler gibi tinsel varlklarn
bulunduunu anlatmaa alan bir estetik. Sanat, dinin
byk domalarn aklamaa, insanlarn gzlerinde ve
yreklerinde daha duyulabilir duruma getirmee adayan
bir estetik ().
Grld gibi, bu dnemde sanat ve estetik sorunlar
tek eye dnktr: Din. Temel dnler dinsel sorunlarla
ilgilenmekte, sanat sorunu ise ikinci dereceye dmekte

ki E. Souriau, a.g.e., s. 16

80
dir. Sanat, Tanrnn tapnan sslemek iindir. Gzel yi
ne gzeldir, ama l, sanat deildir artk. Gzel, Tanr
nn yaratndaki ustaln bir iaretidir. Gzel, ister evren
isterse bir amdan olsun iyi, ustaca yaplm bir eyin
iaretidir, ustaca yaplm bir eyse Yaratcnn kafasnda
ki bir ideann taklitidir. Bylece, o gne dek karl bu
lunamam olan, klasik sanat konusundaki, insann sanat
abas konusundaki bir soruya karlk bulunmu oluyor
du: Ihsan, gzellii ararken Tanry aramaktadr aslnda.
Klasik sanat felsefesinden sonra, bu dnemin sz edilme
si gereken dnrlerinden Saint-Augustini okumaa ba
lar balamaz sanatn deerlendirilm esinde kkten bir de
iiklii, dn grmemek olanaksz. Platon ve Aristote
les, sanata politik ve metafizik gr asndan yanarlar
ken, hakikat sorunu kent-devlete (polis) ilikin olarak, bir
Varlk kuram olarak aratrlrken, Augustin, zmleme
lerine inan temelinden, Hristiyanlk inanc temelinden
balar. Felsefe deil, kutsal yazlardr hakem. Sanat re
tim i ve tketimi, kiliseyle ilgili konulardr.
Plotinos felsefesinin Hristiyanlk ynnde geliimini,
almn buduumuz Augustine (354-430) gre Tanrsal
dzen ve uyum, doada ve bir dereceye kadar sanatta
yansyor olsa da alglarla kavranabilen nesneler duyular
dnyasal eylere balamakta ve akln sonsuz ve deime
yen eyi dnmesini, kavramasn nlemektedir. Ruhun
tanr katna ykseliinde insana en byk yol gsterici,
sanatsal ve doasal gzellikler olmaktan ok, grnmek
ihtiyacn duymayan eylerdir. Bylece, duyularla alglana
b ilir eylerle en az ilgisi olan nsan sanatlar Tanrsal d
zenin en iyi yanss olmaktadr. Yani mzik, Augustin iin
resimden daha yce bir sanattr. Ama, bir retici olarak
mzikten de iyisi Kutsal kitabn szleridir (-).

(") Philosophies of Art.. s. 1 7 1 -1 7 3

81
Saint-Augustin, yeni Plaloncularla Hristiyan felsefesi
arasnda bir kpr idi. Oysa Aquinolu Thomsso (1225-
1274) O rtaan skolastik felsefesinin en belirgin tem silci
si olmaktadr.
Summa Theologica adl en nemli yaptndaki dn
celeri zetlenecek olursa, Thomassoya gre gzellii
meydana getiren dzendir. ster tabiatta olsun, ister sa
natta olsun dzen, yarata bireyliini kazandran yetkinli
e, birlie yaklatrImtr. Bu skolastik estetik sistemin
en orijinal yn, izlenimin deerlendirilmesi, estetik eylem
de dikkate alnmasdr. Gzellik, yalnz dzenlenmi olan
ey deil, ayn zamanda bu dzenlenme ile insanda haz
uyandran eydir. D realite ile onun uyandraca izlenim
arasnda sk bir iliki kurulmutur. Gzellik de ancak bu
iliki ile sz konusu olabilir. (')
Thomassoyla, onun Aristoteles ve Plotinosu,n gr
lerini kaynatran dnceleriyle birlikte eski Yunan este
tii tamamlanm olmaktadr.

Soru 2 9 : Rnesans estetiinin genel izgileri neler


dir?

Rnesans, hi de biroklarnn anlatmaa alt gi


bi, XIV. yzylda, yalnzca sanatlarda ve dn alannda
gerekletirilen bir Yeniden Dou; Eskia kltrn,
sanat ve dn rnlerini yeniden yaatmaa ynelik bir
hareket deildi, nce, her dnsel alm ve yenileme
temelde bir ekonomik ve toplumsal deiime dayand
iin; sonra, hi bir sanat ya da dnce hareketinin, eski
nin bir tekrar ile yetineceinden, onu olduu gibi yeniden
gn na karmann bir ile ricilik olacandan sz edile-

(') S.K. Yetkin, Estetik Doktrinler, s. 65

82
meyecei, aslnda byle bir ey olanak d olduu iin
Nitekim, Fransz Devrimi'nin byk tarihisi Michelet, R
nesans adl yaptnn banda, Rnesans eskia b ilg i
lerinin yeniletirilmesi olarak alan bilginlerle, eski det
lerin hercmerci zerinde nurun parldamas olarak alan
hukukularla nerdeyse alay eder ve hemen daha ilk say
falarda yeni burjuva snfnn artndan ve zenginleme
sinden, bir snftan dierine ykselmenin kolaylamasn
dan sz ederek doru bir yaklam gsterir soruna. Ger
ekten de, Engels'in nsanln o gne kadar grd en
byk ilerici devrim ... devler gerektiren ve devler yaratan
bir a - dnce, tutku, kiilik gcnn, renme evren
selliinin devleri () dedii Rnesansn temelinde, yeni
bir ekonomik dzenin ortaya k; sanayi ve ticaretin
gelimesiyle ortaya kan burjuva snf ile eski aristokrat
snf arasnda uzlamazln artmas; ulusal devlet gibi,
ulusal dil gibi yeni kavramlarn ba gstermesi; egemen
Prensliklerin imparatora, papala bakaldrmalar; papal
n ve Ortaadaki anlal ile dinin eski gcn yitirii;
kentlerin gittike oalmas ve kalabalklamas; yeni bu
lularn hzlanmas; artan ticaretle birlikte yeni lke ve
anakaralarn bulunmas vb. gittike younlaan, younla
tka kendi hzn artran ekonomik-toplumsal ve bilimsel
olaylar yatmaktadr.
te yandan, sanat ve dn alannda grlen gelime
ve alm da yle birden, toplum dzeninin deimesiyle
birlikte hemen ortaya km da deildir, olamazd da.
XIII. Yzyl, resimde, heykelde, mimarde, edebiyatta b
yk zirvelerin ykseldii bir yzyldr. XIV. Yzyla gelindi
inde Rnesans kltr eskia kltrnden bir hayli
uzaklardayd.

(') Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 78, De Yaynevi 1971. a v


Murat Belge

83
Etienne Souriau ksaca yle anlatyor bu durumu
Hristiyanlk ncesi Akdeniz dnyasnda gerekten
varolmu olan eski kltrden, Avrupann Rnesans klt
r kadar ayr, uzak bir ey dnlemez. Treler, toplum
sal rgtlenme, yntemler, dnler tamamen bakadr.
Rnesans, bu kltrden etkilendiyse ki gerektir bu
kendinden nceki kltrden devrimci atlmla kurtulmak
iin onu iyice tanmak, ondan dersler almak amacyle ol
mutur bu. Bu aba iinde Leonardodan nce Petrark,
Dante, Cennini, Giotto, A lberti adlar, daha sonra Leonardo
da Vinci yoluyle bir Rnesans estetiinden sz etmemize
izin verecek gelimelere yol amtr.
Bu estetikte sanat, temelde doann incelenmesidir.
erii sonsuz, ksa bir form ldr bu. ki nemli yn var
dr: nce teknik ve eitsel bakmdan sanat, doay in
celem elidir, incelem elerini doa zerinde yapmaldr. n
san vcudu ve doann grn rlplak verilm elidir,
inceden inceye aratrlm aldr. Neler bulunacaktr o za
man! Colom bun Am erikay buluuyie Leonardonun k-
glgeyi buluu ayn zamana rastlar. Bu ikinci bulu, birin
cisi kadar nemli sonular dourmu, insann dnyasn
alacak biimde geniletmitir, insan gz ve ruhu, en
aydnlk nokta ile en karanlk nokta arasnda sonsuz bir
arann bulunduunu ve bu arann saysz varlkla dolu ol
duunu farketm itir bununla. Drt yz yl boyunca resim
sanat bu arann ieriini kefetmek ve onu anlatm arac
olarak almak iin yaayacaktr.
kinci olarak, bir estetik bilgi vardr bu formlde. Mo
dern bilim ynnden birou bugn hl geerli tem eller
koymu olan Rnesans, bu bilim sel bilgi ile estetik bilgiyi
kar karya getirmemitir. Bunlar, iki ayr alanda i g
ren birbirinin ayn glerdir. XVI. Yzylda Avrupada sana
tn bakenti, hi olmazsa bakentlerinden biri olan Flo

84
ransann XVII. yzylda bilim in bakentlerinden biri olmas
da bunu gsterir.
Daha ilerde romantizmin tem elinde de ayn estetik
bilgi dncesini bulacaz. Ancak, romantizm iin anlk
olmaktan ok duygusal olan bu bilgi, Rnesansta ayn ay
rm, ayn ztlamay gstermez. Rnesans estetii, doa
nn incelenmesini matematiksel olarak gelitirm ekten kork
maz. Oranlarn, kutsal orann aratrmasna giriir: nl
altn kesime stn bir artistik sayg kazandrr. Geomet
rik perspektifin sevinlerine brakr kendini; uzayn, alann
ele geiriliinin bir baka biim ine doru b ir atlm dr bu.
Bundan, yalnzca nc boyutun dile getirilm esi iin yol
lar deil, ayn zamanda byk bir kompozisyonun btn
ne kendini kabul ettiren yeni bir melodi mzii kar orta
ya. nk gizli deil apak olan bu matematiksel yeni g
zelliklerin, yeni ekiciliklerin kaynadr da. Leonardo da
Vinci, doann incelenmesi her eyden nce saysal veri
lerin aratrlmas olm aldr, diyen ilk insan ise bu, henz
varolmayan, ancak G alileyle alacak, geliecek olan bi
limin grnleri zerinde bir yntemsel dnce olarak
kabul edilmeli, vazgeemeyecei estetik pythagorism ee
yorulmaldr. Bir biimler bilimi konusundaki sezgisi ve
zlemi, biim i parampara ederek onun yerine forml ko
yan bir matematik dncenin tehlikeleri karsnda denk
b ir arlk salyordu ona.
Rnesans estetiinin dikkate deer temalar arasn
da, sanatlarn snflandrlmas, daha dorusu hiyerari
sini yeniden gzden geirmesi de saylmaldr. Ortaa
iin bata gelen sanat m ziktir; mzik, geometri ve astro
nomi ile birlikte zgr sanatlar iindedir. Bir sanattan
ok b ilim dir mzik. Resim ya da heykel el zanaatlardr.
Oysa Rnesans estetii, sanatlar, aralarnda eit klar.
Leonardoda V incinin nl La Pittura e cosa mentale
(resim, dnsel bir eydir) sz, dikkati yalnzca resim

85
almasnda dncenin payna ekmekle kalmam,
onun, grnne karn bir el zanaat olmadn belirte
rek eski saygnln da kazandrmtr ona (-).

Soru 30 : Dou estetii zerine neler biliyoruz?

Dou deyince, bir corafya teriminden ok, bat


szcnn dnce plannda tad anlamn kartn
anlatmak istiyoruz. Eski Yunan uygarlna, helenizme da
yandrlan ve adna Bat Uygarl denilen uygarln kar
tn. nce Avrupada, daha sonra da Kuzey Amerika'da ge
liip serpilen, ocukluk, ilk genlik ve olgunluk a oktan
kapanm bir uygarln, burjuva uygarlnn dnda ka
lan btn uygarlklar. Tarihsel geliim yasasna tamamen
aykr olan bu dnce yolu: bir uygarl, insanlk tarihi
nin o gne kadar bilinen bir yerinden, helenizmden balat
ma yanl, Avrupa burjuvazisi tarafndan ileri srlm,
bat uygarl dnda kalan btn uygarlklar grmezlikten
gelinmi, yok saylmtr. Byk arkeolojik bululara kar
n ayn yanl dncede direni bugn de sryor deni
lebilir. Aratrmalarla, kazlarla her gn biraz daha aydn
la kan Anadolu uygarlklar, ne zamandr bilinen Me
zopotamya, Msr, Hint, in uygarlklar bile bu tarihsel
yanll dzeltmee yetmemitir. Nerde kald Afrika? Ner-
de Gney Amerika? Inkalar, Aztekler?
Byk ounluuyle batl estetikiler iin, sanat ta
rihileri iin de durum ayn. Platonla balamayan, Pla-
ton dan geriye giden bir estetiki zor bulunur batda. Bat,
kendisine balang ald tarihsel dnemden sonraki b
tn sanat olgularn, btn sanat yaratlarn yzyllardr
halla pamuu gibi atmtr da, dou sanatna, Gney

(") E. Souriau, a.g.e., s. 2 2 - 2 6

86
Amerika sanatna, Afrika sanatna bakmay akl etmemitir.
Ne var ki, koyu dinci bir grle grmezlikten gelinen,
kmsenen dou sanat; sm rgecilik agzll ve
smrme hrsyla gzden kaan, bilinmeyen Afrika, Gney
Amerika, Asya sanatlar, zgnlkleri, otantik yaptlary-
le her gn biraz daha ortaya kmakta bugn. Kbizmin,
Anlatm cln byk lde A frika sanatndan etkilendii
anlalmaa balanmtr. Baz batl yazarlarn kitaplarn
da yle cmlelere rastlanmaktadr artk: Estetik, uzun
sre, kaynan helenlzmden alan bat sanatndan baka
eyle ilgilenmeme hakszln gstermitir. Bugn bunun
dzeltilm esi gereken ne byk bir yanl olduu anlal
mtr. (')
Dou sanat zerine aratrmalar yaplmakta, kitaplar
yaymlanmaktadr artk. Ancak, bunlar geni kapsaml bir
dou estetii dncesini oluturacak nitelikte deildir he
nz.
ok eski tarihlere kadar uzanan Asya lkelerinin sa
natlarnn Avrupa sanatndan apayr zellikleri olduunu
biliyoruz. Coraf yeri bakmndan, bat ile dounun orta
snda bulunan ran, bir yandan Yunanistan ve Bizanstan
te yandan Hintten ve inden ald etkileri her iki yana
da geirm i olmasna karn bu iki sanat arasndaki ayr
lklar azalmam, etkinliini srdrmtr. Bu kesin ayr
lklarn nedenleri, iki ayr dnya insanlarnn dnyaya ba
k tarznda yatmaktadr, rnein, Laurence Binyon, The
Spirit of Man in Asian Artda yle yazyor:
in sanatn karakterize eden ey, yaamn belirtisi
olan harekettir. Biim ler tamamen canl bir hareketle dolu
dur; izgiler koar, akar. Hanlar dneminden beri her s
lupta, Hristiyan dneminin balangcnda, desenler, izgi
ler b zellii tar. jder, Avrupa sanatndaki arma hay

() Etienne Souriau, Clefs pour LEsthtique, s. 17

87
vanlarndan bambakadr. Ondokuzuncu yzyldan nce
Avrupa sanatnda, insan, kendine, kendi yaptlarna ve d
ncelerine dnm gibidir; kendi dndaki yaamla ilii
ini yitirm itir. Bu ara dnyay incelemek, ancak entelektel
bir meraktr, doa sevgisi deil. Oysa inliler, yaamn bu
ara dnyasyla ilikisini hi yitirm em itir. AvrupalIlar, bi
lim merakiyle deil, fakat bu evrenin yurttalar olma arzu-
suyle onu her gn biraz daha anlamlardr. yle ki, yal
nzca av hayvanlar deil, kular ve bcekler de, hatta
bunlardan da te bizim cansz dediim iz eyler de onlarn
evrensel yaam bilinlerine girmitir.
Buna karlk, eitli Asya lkeleri sanatlarnda, dini
ve felsef dnceler yoluyle birbirinden etkilenm eler o l
duu grlm ektedir, rnein, gerisinde Asyann gebe
budunlarnn sanat yatan in sanat, Budizmden nemli
lde etkilenm itir. te yandan, Taoizmin, Konfysn
dncelerinin derin etkisini tayan in sanatnn, mpa
ratorluun Bat fetihleri dneminde btn Asya sanatlarn
olduu gibi Hint sanatn da etkilem i olduu da bir ger
ek:
-VIII. Yzyl, inin asker yaylnn en yksek nok
tasna ulat bir dnemdir. Bakent Chang - an, yalnzca
Hintlilerin deil, ranlIlarn, Trklerin, Suriyelilerin toplan
d bir dnya sanat merkeziydi. Byk airlerin, byk
ressamlarn yetitii bir dnemdir bu. (2)
Japon edebiyat, resmi ve mzii (zellikle No mzii)
zerinde de Budizmin byk etkileri grnr balangta.
nce Hristiyan, sonra da Mslman olan Asya, Orta
dou, nasya budunlarnn sanatlarnn incelenmesi, es
tetik deerlendirm elerinin yaplmas, byle ksack bir so
ru iinde verilemeyecek kadar gtr. Mezopotamya-Msr-
Ege uygarlklarnn, bu lke sanatlarndaki etkilerinin in-

(") Laurence Binyon, a.g.e.

88
ceden inceye aratrlmas gerekir. Mslmanln bu sa
natlara getirdii olanak ve snrlandrmalar (zellikle re
sim konusunda) incelenmesi gereken ayr bir konudur. Da
ha yaknlara, kendimize gelecek olursak, Divan iirinin,
bir metin incelemesinden te b ir deerlendirilm esi, ara
trlmas yaplmamtr henz. OsmanlI m inyatrleri, Os
manlI resmi, Osmanl mzii, sanat tarihilerini, estetik
ileri bekleyen bombo alanlardr. Tm sanatlarmzda yz
yl akn sredir grlen bat etkisi ne kadar byk olursa
olsun, tarihten, Anadolu gibi eitli uygarlklarn gei ve
yayl blgesi olmu bir topraktan gelen etkiler kolay si
linemeyecek kadar kkldr.
Estetik konusundaki almalarn yn kendimize, do
uya doru dndke, dou sanatlarn aklamada, all
m estetik term inolojinin nasl yetersiz kald anlala
cak, yeni ltler bulmak, yeni estetik yarglara varmak
gereklilii kendiliinden ortaya kacaktr.
A frika Sanat konusundaki baarl derlemesinde Ay-
tun A ltndaln ileri srd dnceler bizi dorular ni
teliktedir:
Afrika Sanatnn, sanat bilim inde henz tam anlamy-
le yerini ve dilini (tanmlarn) bulamam olduunu; Af
rika dndaki ktalarda yaayan uluslar, yazl tarih boyun
ca birbirlerini sosyal, ekonomik, politik ve kltrel bakm
lardan etkilemilerken, A frika nn bu etkilenme ve geliim
lere kapal, kendine dnk kaldm ileri srebiliriz diyor
yazar, z e llikle sanat konusunda.

Soru 31 : Baumgartenin estetik grleri nelerdir?

Estetik szcnn isim babas olan Baumgartenin,

(3) Afrika Sanat, Milliyet Sanat Dergisi, say 103

89
romantik estetie geii hazrlayan grlerini zetleme
den nce, bal olduu Leibniz felsefesini ve bu felsefenin
gelitii ortam olan barok a sanatn gzden geirmek
yararl olacaktr.
Aklc (rasyonalist) an, yani evrendeki her eyin
aklla kavranabileceini, nedensiz hi b ir ey olamyaca
iin her eyin, aklla saptanan kural ve yasalara uygun va
rolular iinde kavranabileceini ileri sren bir dnce
nin sanat anlay olan Klasisizme gre sanat da aklla
kavranan birtakm kurallara ve yasalara uymak zorunda
dr. Sanat, zevk ve ricilii yannda, ondan da stn olarak
retici, ahlk olmaldr. Bunun iin de kurallarn dna
kmas, allm gzellik yasalarn bozmas, paralama
s kabul edilemez bir eydir.
Klasisizmin genel kuram, eski Yunan, Latin sanat
larn olduu kadar Rnesans Italyas sanatlarn da r
nek alma, doruluk ve ta b iilik kaygs; benzersiz ve ola
anstden ve bunun sonucunda kiisel lirizmden nefret;
hemen yalnz ahlak incelemeyle urama; hayal ve duy
gululuun akl araclyla dzene konmas; eitli trlere
hkim olan kurallara serbeste uyma; aklk ve uyum pe
inde koma (*) olarak zetlenebilir.
Bu dar snrlamalarn almas ve erevelerin krlma
s, biim lerin zgrlk iinde ama yine de uyumlu olarak
boy atmasdr barok sanat.
Klasik a sanatnda alma, ilenmeye deer bir
konu saylmyordu. Ortaa minyatrlerinde ve Rnesans
sanatnda alma temas, zellikle de tarm iiliinin bir
ok yanlar yeniden sanata girmee balad. A rtk toprak
kleliine dayanmayan bir toplum da emeki snf sanatta
duyulmaa baland. Kylnn ve el emekisinin alma
sreci sanatta dile getirilm eyi bekliyordu. Bunun yan sra,

() Meydan Larousse, C. 7, s. 345

90
byk dnyann bozulmluuna ve ktlklerine kart
olarak, ehir d hayatn lkletirme gibi bir eilim, Gi-
orionenin uyuyan oban kzndan, aslnda tutumuyla sert
bir halk olan Goyann ince ba bozumuna kadar izlene
bilir. (2)
Ancak, zenginlik iindeki b ir uyumun, gzellikten ok
iyiliin, tanr lutfunun estetiini ngren barok sanat, ev
resinde her eyin iyi, gzel olduunu, tehlikelerden, kt
lklerden uzak bir yaam dleyen ynetici snfn bir
avunma arac oldu.
Bu gei dnemi estetiinin dayand felsefe Leibniz
felsefesiydi. Leibnize gre evren, ne denli kalabalk, ne
denli byk olursa olsun, canl ve duyarlkl btn para
laryla (Monadlar) nceden kurulmu bir uyum iindedir.
Kendi ilerinde kapal, birbirlerini etkilemeden yalnzca
kendi zlerine gre hareket eden monadlar dnyay tasav
vur edileri, alglarnn karanlk ya da ak oluu bakmn
dan en altta madde, en stte de Tanr olarak sralanmtr.
Her madde, evrenin devaml ve canl bir aynasdr; tpk,
eitli ynlerden bakldnda birliini korumakla birlikte
perspektif bakmndan oalan bir kent gibi, monadlar da
bak noktalarna gre bir tek evrenin eitli perspektifle
rini verirler. Bu ise, mmkn olan en geni ama mmkn
olan en byk dzen iindeki e itlilii elde etme, yani
mmkn olan en byk yetkinlii elde etme yoludur. (3)
Leibniz okuluna bal b ir filozof olan Baumgartene
gre akln yetileri iki dzeydedir. Bunlardan en yksekte
olanlar anlk (idrak) meydana getirir. Anlk, nesnelerin
zne, yani onlarn yetkinlik ilkesine aklk ve kesinlikle
varabilir. Duyulara ait olan daha aadakiler ise bu yetkin
liin yalnzca bulank bir sezgisini elde edebilirler. Yetkin-

(2) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 143


(3) E. Souriau, a. g. e., s. 30

91
ligin bu bulank ve karanlk bilgisi, bulank ve rtl bir
biimde de olsa bu ak ve kesin bilgiyi elde edebilir. Du
yulara ait bulank, karanlk bilginin bu baars, dehann
ulat yerdir. Bu tr bulank bilginin incelenmesi felsefe
iin yararl ve kanlmazdr. te bu incelemeyi estetik
olarak adlandrmaktadr Baumgarten. Yunanca aisthesis,
duyularla alglamak anlamna gelmektedir. Kurduu disip
line bu ad vermesi, sanatn ve gzelliin deerlendirilm e
sinin yalnzca duyguya ve duyulara zg bir ey olarak
anlalmas gibi bir nyargy kuvvetlendirmek tehlikesini
yaratyordu. Ama 1750den balayarak estetik szc mo
dern, ve kaynak anlamndan ayrlan gzele ve sanata ili
kin anlamn alacakt (*).

Soru 32 : Aydnlanma a dnrlerinin estetik g


rleri nelerdir?

Onsekizinci yzylda bat lkelerinde felsefe ve kltr


alannda Aydnlanma diye adlandrlan ve insan aklna
kar snrsz bir gvene, her eyin akl szgecinden geiri
lerek eletirilm esine, tartlp biilm esine dayanan bu d
nce sistemi, toplumsal yaama, devlete, ahlka, dine ve
insan akln snrlayarak boyunduruk altna almak isteyen
her trl otoriteye kar iddetli bir mcadeleye giriilm e
sine yol am tr (l).
Aydnlanma a Fransz filozoflar, Montesquieunn,
Diderotnun ve ansiklopedistlerin kiiliinde, sanatn ei
tici ve toplumsal roln n plana kardlar. Onlarn este
tik idealleri, toplumsal ilikileri deitirm e ve yeryznde
akla dayanan bir dzen kurma dncelerine dorudan

(') a. g. e., s. 31-32


(') S. Hilv, 100 Soruda Felsefe El Kitab, s. 106, Gerek Yaynevi.

92
doruya baldr. Goethenin ve S chillerin humanizmas-
nn Kanttan Hegele byk idealist filozoflarn felsefesinin
temelinde yatan 18. yzyl Aydnlanma a Alman felsefe
si, arlk merkezini, toplumsal ztlklar ya da hi olmaz
sa eitsizliin ve almann paralayc blnnn ya
ratt bireyin snrlandrmasn yenmenin bir yolu olarak,
terimin ak anlamyla estetik eitim zerinde toplar (2).
Henri Lefevbre, ayrntlar zmlemeleriyle, resim
eletirilerini ve resim sanat zerine yazd yazlaryla
(Salons), akademizmi eletirileriyle modern estetiin kuru
cusu olarak sayd Diderotnun, sanat konusunda birok
nemli sorun ortaya attn, ama bunlar zemediini sy
ler. Kuramn bir yazar yaantsna, eletirel sanat incele
meleri zerine dayatan Diderot, sanat yaptyla dolaysz
gereklik arasndaki ayrma; bir ilenme ve gelime s
reci iinde gerekten ortaya kan sanat yapt ile verilm i
(dolaysz) gerein birok sorun kardna dikkati ek
mitir. Sanat yaptnn, ister bir tablo, isterse bir roman ol
sun bir konusu; her sanatnn ise bu konuyu bir ele
al tarz vardr. Verilmi eylerden konuya, konudan ise
sanat yaptna gei nasl olmaktadr? Doann takliti yo
luyla m? Nesneye bal kalnarak m, onu deitirerek mi,
yoksa gerek olann dolayszdan daha derin, daha temel
alanlarna inmek yoluyla m?
Zamannn, snfnn - ykselmekte olan burjuvazi - d
nceleriyle baml olarak dnen Diderot bu sorular
aydnlatamam, formalizm (eyler arasndaki soyut iliki
leri dile getirmek), bir doalclk (dolaysz gerein dile
getirilm esi) arasnda gidip gelmitir.
Diderot, a gerei, her dnemin beenileri, emelle
ri, duygululuklar ve dnceleri ile aklanan gerek var-

('-) Mikhail Lifschitz, LEsthtique Historique, Recherches Inter-


natinales, say 38

93
Iklarn kendilerinin de tarihsel olarak gerek olduklarn
anlayamam ve tarihsel grecelie ulaamamtr (3).
Diderot ile birlikte Aydnlanma a estetik tem silcile
ri arasnda sayabileceimiz: sanatta ve gzellikte bir ah
lk dersi bulan, sanatn ve gzelin ahlk olan vermesini,
insanln ilerleyiinin gzellik ve iyilik yolunda abalarla
salanacan dnen Schiller (1759-1805) ile; heykelle
resmin mekan iinde ekil ve renklerle, iirin ise zaman
iinde kelime haline gelmi seslerle igrdn, bu ba
kmdan resim ve heykelin bir sentez, iirin ise bir analiz
olduunu ileri sren Lessing (1729-1781 )in estetik konu
sundaki ortak izgilerini, sanat yaptlarndan kesin olarak
eitsel olmalarn beklemeleri, aramalar olarak belirtebi
liriz.

Soru 33 : Kantn estetik grleri nelerdir?

Kantn (1724-1804) estetik grlerinin bilinmesi,


zellikle, bir filozof olarak hazrlaycs ve bir bakma ku
rucularndan birisi olduu Romantizm akmnn: sanatn
ve sanatnn zerklii, sanatn iyi davran ve hatta ahla
k kurallarla balanamayaca, sanat yaratta yetenee
deil dehaya ncelik verilm esi; estetik kategorilerin sra
lanmasnda Ycenin Gzelden stn tutulmas gibi temel
ynsemelerini tanmak; ayrca sanat iin sanat gibi, mo
dern biim cilik gibi akmlarn tarihsel ve felsef dayanakla
rn izlemek bakmndan nemlidir.
Kant, daha Saf Akln Eletirisi (1781)nden nce yazd
Gzellik Ve Yce Duygusu zerine Gzlemler (1764) adl
denemesiyle sanat sorunlarna duyduu ilgiyi gsternv
bulunuyordu. Saf Akln Eletirisinden ve Yarg Gcnn

(:l) H. Lefevbre, Contribution... s. 22-23

94
Eletirisinden sonra ise bir sanat felsefesi gelitinoo
hazrd artk.
Bilgilerim izi am pirik ve nsel (a priori) olarak ikiye
ayran Kant, Yarg Gcnn Eletirilmesinin nsznde,
felsefe alann gzden geirirken onu birbirinden ayr
byk blgeye ayrr: doa, zgrlk ve sanat; her birinin
kendi nsel ilkeleri vardr. Yasaya uygunluk ilkesi Doa-
mn; son ama ilkesi zgrln; am allk ilkesi ise sana
tn nsel ilkesidir. Bunlar, anlama, dnme ve yarg gibi
temel bilme yetisinin kullanllarn karlar, te yan
dan yine bunlar, insan aklnn yetisine uygun der:
Bilme yetisi, arzu yetisi ile zevk ve ac yetisi. Kant bu
yetinin her birine, insan tecrbesinde temel bir evrensel
gereklilik ve geerlilik biim i (mode) bulur. byk ele
tirisinden her biri bu nsel ilkelerin ayrntl incelemesine
ayrlmtr. Kantn, Estetik Yargnn Eletirisinde yapmak
istedii, gzellik ve ycelik yarglarnn tek geerliliinin
bir aklamasn vermektir. Kant, burada, gzellik ya da
zevk yargsnn btn insanlar iin evrensel ve zorunlu
olmas gerektiine gre onun tem elinin btn insanlarda
ayn olmas gereini tartr. Fakat yine Kantn gsterdii
ne gre ancak bilgi bir insandan tekine tanabilir, dola
y y l a tecrbede btn insanlar iin ayn olabilecei d
nlen tek ey de tasarmlarn duyular deil bir biim idir.
Modern biim cilie ilk rastladmz yer burasdr.
Zevk yargsnn duraklarndan (moment) her biri, es
tetik gzel yargsnn tam bir biimde anlalmasna yar
dm eder. Nitelie ilikin ilk durak, zevk yargsnn nasl
karsz olduunu, yani ho ve iyi yarglarndan ayr tutu l
mas gerektiini aklar. Nicelie ilikin ikinci durak, n
selin (a priori) iki temel zelliinden biri olan evrensellii
zerinde durur. Bu evrensellik nesnel deil zneldir. Ili-
k iyle ilg ili nc durak, gzellik yarglarnn duyumsal,
cokusal ve kavramsaldan bamszln tartarak ama

95
sz am allk dncesini gelitirir. Modaliteye ilikin dr
dnc durak ise, zevk yargsnn zorunluluunun nasl ku
ramsal ve ahlki zorunluluktan ayr, kendine zg bir zo
runluluk olmas gerektiini aklar.
Zevk yarglarnn zmlenmesini, sanatn yapsna
degin bir tartma izler. Sanat, gzellik yargsna sun
mak ve dolaysyla zevk duygusunu doyurmak amacyla
bir sanat nesnesi retir. Grevi, belli bir sanatn (resim,
mimarlk) kendine zg koullar altnda, ayn zamanda
gzel olacak b ir nesne retm ektir. Bu durumda sanat,
bir dhi olarak, o belli sanatn amacn gerekletirecek
ama ayn zamanda zevk duygularn doyurmak gibi genel
bir estetik amac yerine getirecektir. rnein, bir mimar,
hem kullana uygun hem de gzel bir bina yapacaktr. Bu
iki sonu ayn deildir Kanta gre. Bir yapt, gzel olduu
srece doa gibidir; buradan da sanatn doaya benzedii
halde sanat olduunun farknda isek ancak gzel olabile
ceini syler. Gzel sanat, ancak deha yoluyla mmkn
dr; deha ise Kanta gre, Doann sanata kurallarn
verdii, doutan gelen ak sal b ir anklktr (istidat).. By-
lece deha, estetik dnceler yaratma yetisi olmaktadr. Bu
estetik dnceler sanat yapt biim inde dile getirilm e
lidir; yani, sanat yapt, sanatnn kafasndaki estetik d
ncenin dlatrlmas olmaktadr. Bu dlatrma ise do-
laysyle bir zevk yargsnn uygun nesnesi olan, ister m
zikal, ister iirsel, isterse mimar bir biim dir ( )
Kantn estetik kuramna yneltilen eletiriler, este
tik sorunu katksz biimsel bir ekilde koymas, soruna
soyut ve znel adan yanam olmas yresinde toplan
maktadr. Estetik duygu, bilgiden, tattan, yararllktan ve
kullantan tamamen bamsz kendine zg bir ey olarak
ortaya kmaktadr. Daha nce gerek olanla onu temsil

(') Philosophies of Art s. 278-280

96
eden sanat yapt arasnda yaplan karlatrma, zle biim
arasndaki bir karlatrma olmakta ve biim stn gel
mektedir. Kant, sanat yaptna kendinden baka bir anlam,
bir ama tanmamakla da onu bir oyun durumuna getirmi
olur: imgelemin ve akln bu zgr oyununun ancak znel
bir anlam olabilir. Bylece, sanatn bir oyun, karsz, bi
reysel zgr bir etkinlik olduu dnceleri; ilerdeki sa
nat iin sanat kuram, hatta son derece yaygn, yaptn
deerinin ancak onun yapsnda - elerinin ve blm
lerinin birbiriyle ilikisinde; kuruluunda; elerin her tr
l tarihsel ve toplumsal kouldan tam bamsz olarak kay
namasnda - olduu kuram dolayl ya da dolaysz olarak
Kanttan gelmektedir. Kant biim ciliinin eletirisi, sanat
yaptlarnda ze ncelik tannmasna yol aacaktr (2).

Soru 34 : Hegelin estetik grleri nelerdir?

Alman idealizmine kesin eklini vermi, onu mantk


sonularna kadar gelitirm i; kendinden nce, Fichte ve
Schelling gibi filozoflarn ortaya koyduklar grleri tu
tarl bir sentez iinde ve insan ile evrenin tmn kapsa
yacak ekilde ortaya koymu; ayrca, uzun yzyllar bo
yunca b ir yana braklm olan ve ancak Alman idealizmi
iinde deerlendirilen diyalektik metodu da eksiksiz ekil
de uygulam ('), idealist felsefenin en byk filozoflarn
dan biri, belki de en by olan Hegel (1770-1831), sa
nat ve estetik alanlarnda syledikleriyle, diyalektik yn
temi insann sanat etkinliine uygulayyla da dikkati ek
mektedir.
Konu zerindeki grlerini, lmnden sonra ren

ci H. Lefevbre, Contributlon , s. 26-28


(1) S. Hilv, 100 Soruda Felsefe El Kitab, s. 117

97
ilerinin toplayp yaynlad ders notlarndan ve yazlarn
dan rendiim iz Hegel, estetii, sanatlarn, daha doru
su gzel sanatlarn felsefesi olarak tanmlamaktadr. He-
gele gre estetiin e tkinlik alan usuz bucaksz gzellik
lkesidir.
Ancak , daha fazla ilerlemeden nce Hegelin gzeli,
gzel dncesini nasl anladn grelim.
Gzel dncesi, Hegel iin, mutlak dnceden (ab
solu) baka bir ey deildir. Gzel, sanata ait, duyusal be
timlemedir. Sanat, hakikati (vrit) duygusal bir biim al
tnda bilin alanna karr. O halde gzel, dncenin
(mutlak dncenin) duygusal belirlenii olarak tanmla
nabilir. Ancak, koku, tat ve dokunma gibi duyularn ho
bulduu ey, sanatn tand gzel deildir. Sanat, du
yusal yanyla bize glgelerden, biimlerden, tonlardan ve
ezgilerden bir dnya yaratr.
Fakat bu gzellik, doadaki gzellik de deildir. Sa-
natta kfg zellik (artistik gzellik) yaratlm, akln ikinci kez
dourduu bir gzellik olduu iin, akl ve yaratlar doa
dan ve onun grnlerinden ne derece stnse, sanat
taki gzellik de doadaki gzellikten o derece stndr.
Sanatn basit bir d grn ve yanlsama olmad
n; doann katksz, biimsel bir takliti olmadn; insa
nn sanat yaptyla ilikisinin arzu trnden bir iliki olma
dn; sanatn bilim den farkl olduunu, bilincin doyurmaa
alt kurgusal (spculatif) gereksinim le hi bir ilgisi
olmadn da syleyen Hegel, sanatn, insan aklnn bir
gereksinim i olduu dncesinde karar kjlr.
Sanatn cevap verdii genel ve mutlak gereksinim,
kkenini, insann b ilin li ve dnen b ir varlk olmas ol
gusunda, yani varolu tarz ne olursa olsun, olduu ey
den kendi iin bir varlk yapmas olgusunda bulur. O hal
de, genel olarak sanat gereksinim i, nsan ve d dn
yann bilincine varmaa ve onlardan, iinde bizzat kendi

98
ni tand bir nesne yapmaa iten akl (rasyonel) bir ge
reksinimdir.
Gzel ve sanat kavramlarn bu biimde ortaya koy
duktan sonra Hegel, her sanat yaptnda ikili bir grn
bulduumuzu syler: nce bir z, bir ama, bir anlam; da
ha sonra da bu zn anlatm, grn ve gerekletiril
mesi gelir. Bu ikili grn yle sk bir biimde birbiri
iine girm itir ki, dsal olan, tikel olan, yalnzca isel ola
n ortaya koymak iin yaplm gibi grnr.

Hegel, mutlakn evrelerinden, aamalarndan ilki ola


rak sayd ve nce din, sonra da felsefe tarafndan al
dn syledii sanatn, gemie ait bir ey olduunu, ge
mi halklarn ve zamanlarn arad ve ancak onda buldu
u aklsal gereksinim lerini artk doyurmadn ileri s
rer; Estetik in Giri blmnn sonunda, Sanat gem iin
dir, estetik a balamtr artk, der.

Sanat bilim i, amzda, sanatn tek bana tam bir


doyum yaratt zamanlardakinden daha ok bir gereksi
nimdir. Sanat, yeniden canlanmak amacyle deil, fakat
kendi znde, tem elinde olan eyi eksiksizce yeniden ta
nmak amacyle felsef dnceye arm aktadr bizi. (2)
Mikhail Lifschitz, Hegelin ok fik ir deitirdii halde,
modern ada sanatsal yaratma olabilecei konusunda
kesinlikle karamsar olduunu syler. nk, blmnn
ktrm letirici etkilerini, her eit insan etkinliinin g ittik
e mekaniklemesini, niteliin nicelik iinde bouluunu
burjuva toplumunun btn bu kendine zg karakteristik
lerini Hegel iire dman gryordu, kapitalizm i ilerleme
nin zsel tem eli olarak tandktan sonra bile. (3)

(2) Hegel, Estetik, Giri Blm, Yeni Dergi, say 111, 1973
(3 Mikhail Lifschitz, Mancn Sanat Felsefesi, s. 15-17, Ararat
1968, ev. Murat Belge.

99
Soru 35 : Hegelin estetik grlerinin deerli yanlar
nelerdir?

Hegel'in estetik grleri arasnda bugn bile yeni ve


geerli saylabilecek yanlardan birincisi, sanattaki gzellik
ile doasal gzellik arasnda bir ayrm yapmas ve sanat
taki gzellii doasal gzellikten stn tutmasdr. Hatta
daha ileri giderek, znden soyutlayarak dnrsek,
kafamzdan getii ekliyle kt bir fik ir bile, herhangi bir
doasal rnden daha stndr, nk byle bir fikirde
daima akl ve zgrlk vardr der.
Hegel, buradan: sanatn insan aklnn bir rn, bir
ikinci kez yarats dncesinden ilerleyerek, onun hibir
zaman doann bir takliti olmadn, bir taklit olarak ger
ee bal olmadn syler. Bu bir zorunluluktur aslnda.
nk sanat, anlatm aralar ynnden snrl olduu iin,
yalnzca b ir duyuyu aldatabilen ksm yanlsamalar mey
dana getirebildii iin, doay taklit gibi gereksiz bir a
ba, doann yannda yaya kalan, gerek olann ve yaa
yann yerine bize yaamn ancak b ir karikatrn verebilen
bir oyun olarak alnabilir. Sanat, taklitle snrl kald s
rece doayla yanamaz; yerde srnrken, bir fille yara
kalkan bir kurtua dner.
Ayrca, taklit etme ustalnn bize verdii sevin hi
bir zaman grece olmaktan teye gidemez; oysa kendi
varlndan ekip kard b ir eyden sevin duymak insa
na daha uygun der. Giderek, en nemsiz bir teknik bulgu
ok stn deerdedir; insan, taklit aheserleri yapacana
ekici, iviyi icat ettii iin nse yeri var, der Hegel.
nsann kendini doayla yarmaa zorlamas, soyut
bir biimde snrlam asdr kendini. O halde, sanat, kendi
ne, doann katkszca biim sel b ir taklitinden baka bir
ama bulmak zorundadr.
Hegel, daha ilerde de greceim iz Doalc Gerek

100
ilik akmnn, yz yl nce esiz bir eletirisini yaptktan
sonra, iinde en az taklit esi tayan iiri en yce sanat
olarak bildirirken, onu akln (ruhun) en yetkin anlatm
olarak tanm lar O -
Henri Lefevbre, Hegelin estetik grlerini yorum lar
ken, onun, Kant biim ciliin genel eksikliklerini oldu
u kadar Yargnn Eletirilm esindeki yanllar da derinden
anlam, olduunu syler. Hegel, sanat yaptnn kendi iin
de olduu kadar dier nsan etkinliklerle olan somut bir
liini yeniden kurar. Sanat yaptnn btnl, yalnzca
biimsel bir btnlk deil, biim ile zn, en derin anlat
m ile duygusal d grnn btnldr. Sanat yapt
larnn z ve biim i son derece zengindir, tarihsel olarak
belirlenm i zler ve biim ler vardr. Sanat yapt, aralar
(yaratcnn teknikleri, cokular, amalar ve dnceleri
ni) tamamen estetik b ir amaca balar; ama teknikler, co
kular, amalar ve dnceler de daha geni bir btn iin
de, sanatnn grd ve dile getirmee alt bir b
tn iinde tkenirler. Bilincim izin temel z, yani d dn
yadr bu btn..
Lefevbre, Hegelin dahiyane bir sezgiyle sanat, insan
almasna, insann, doay deitirirken kendini de de
itirdii pratik eylemine baladn syler. Bu insan, sa
nat tarihsel olarak alnrsa, hem toplumsal insandr, hem
de tek bana sanat, yaratc alnrsa, bireysel insandr.

Soru 36 : Hegelin estetik grlerine yneltilen belii-


bal eletiriler nelerdir?

Henri Lefevbre, Hegel in estetiinin, onun diyalektiin

(*) Hegel, Estetik


(2) H. Lefevbre, s. 2 8 -3 0

101
den ayr dnlemiyeceini ileri srer. Hegel, kurgusal
gizem cilii (mistisizmi) ile estetii de bozar; btnn de
vinim ini gz nne seren ilk filozof olmasna karn este
tii, tpk diyalektiine benzer Hegelin: ba aa durmak
tadr. Hegelin aldatc gizemci estetiinden yararlanmak
iin onu ayaklar zerine oturtmak, ona eletirel ve devrim
ci bir aklsal anlam vermek gerekir.
Hegele gre sanat tarihi, bilincin ya da bilginin tari
hi gibi, Mutlak de klna girmi biim ler ya da derecele
rin tarihinden baka ey deildir. Sanat, Mutlak Idenin bir
belirii, ortaya kdr. Pratik ve toplumsal grn al
tnda sanatn z, temelde bu Mutlak Idece kurulur. Sa
natla dinin z ayndr.
zetle, Hegelin estetiinde bulunan, birou dahice
somut kavram ve bilgi tohumlar, bir yn kurgusal gr
iinde gizlenmi, nerdeyse kaybolmu durumdadr. Hegeli,
idealist kabuk altnda gizlenmi rasyonel ekirdee ula
abilmek iin, materyalist olarak okumak gerekir. (Lenin)
(*)
Hegel estetiine yneltilen eletirilerden biri de, onun,
sanatlar tiplerine ve sistemlerine gre snflandr tarzdr,
sanatlarda olduunu tasarlad evrim dir. Sanatlarn snf
landrlm asyla ilg iii soruda greceim iz gibi, onun sim
gesel sanat olarak verdii mimar tamamen simgesel de
ildir: klasik aa balad Yunan sanatnda da tapmak
lar vardr, daha da te katedraller vardr.
nce likle bu zel evrimin, evrimin tmyle uyuup
uyumad sorusu akla gelmektedir, rnein, bir sanat
tip ik olarak simgesel ise bir klasik ve b ir romantik dnemi
de o labilir mi onun?
Her sanatn bir alma, bir btnlenme dnemi oldu
unu sylemektedir Hegel; bu anlamda resim sanat ro

() H. Lefevbre, Contrlbutlon ......... s. 28-30

102
mantik ve Hristiyandr. Ama bugn ne incelik, ne de deer
olarak hi bir izi kalmam olsa bile eski alarda resim sa
natnn da olduu yadsnabilir mi? Ayn ekilde, romantik
ncesi bir resim sanat olduu gibi, klasik sonras bir hey
kel sanat da vardr (2).
Son olarak, Hegelin sanata dinden ve felsefeden da
ha aa dzeyde b ir yer verii ve sanat ann artk ka
panm olduu dncesi de bugn pratikte alm ve
geerliini yitirm i bir dncedir.
nsan etkinliinin belki de ilk belirtilerinden biri olan
sanat, insann dnyay tanmas, deitirm esi arac olduu
kadar bu ynden etkisini yitirdii, yitirecei nasl sy
le n e b ilir? onu hayvanlardan ayran yaratclnn, kendi
tarihini ve geleceini kendi yaratan bir varlk oluunun da
bir zorunluluudur. nsann, eitli alan ve dzeylerde ver
dii mcadelede, yani tarihin yaplmasnda bugne kadar
olduu gibi bundan sonra da sanatn da bir pay olaca
ak bir gerektir.

Soru 37 : Hegel sanatlar nasl snflandrr?

Hegel, bir sanat bilimi kurma abas iinde sanatla


r, Idenin, sanat gzelliinin zel biim lerine doru geli
me srecine uygun olarak tarihsel dnemlere ayrr; her
tarihsel dnemin kendi koullar nedeniyle ierdii, ie
rebildii sanatlar tmel sistemleri iinde sralar.
Gzellik, Mutlak Dncenin duygusal bir davu
rumu olduuna gre, her dnemde dnsel z ile imge
sel biimlenme arasnda bir uygunluk olmas gereklidir;
ite zel sanat biim lerinin k yeri de burasdr.

(2) Claude Khodoss, Hegel, Estetik, s. 151

103
Hegel, sanat dneme, aa ayrr: Simgesel
Sanat, Klasik Sanat, Romantik Sanat.

Simgesel Sanatta dnsel z, duyusal imge aracnn


ifade edebileceinden daha aa dzeydedir. Kendisi iin
bal bana bireysel bir duyusal biim belirleyemiyecek
kadar soyut ve dolayszdr. En belirgin simgesel sanat mi
mardir; zellikle, nesnenin, d biim i iinde dnsel z
simgesel olarak aa vurduu mimar - Msr Mimarisi, pl-
ram idler bu sanatn en gzel rneidir.

Klasik Sanatta dnsel z, duyusal imge aracnn


somut olarak ifade edebilecei en yksek dzeye eriir.
Klasik sanat bu anlamda, sanat gzelliinin yetkinliini tem
sil eder. Mutlak dnce, duyusal grnm iin en uygun
b ir dereceye tam olarak gelim itir. Temel klasik sanat,
heykel sanatdr. Heykel sanat derken de Hegel Yunan
heykel sanatn dnr.

Romantik Sanatta ise dnsel z, o derece gelimi


tir ki, herhangi bir duyusal imge aracnn tam olarak dile
getirebileceinden ok daha fazlasn ierir. Romantik Sa
nat, znelliin sanatdr; z, kendini, kendi sonsuz ruh-
sall iinde tanyan Mutlak Dncedir. Hegel bunu Hris
tiyan Tanrs ile bir tutmakta, Romantik Sanat deyince de
Hristiyan sanatn anlamaktadr. Romantik sanat, her biri
gittike daha ok ruha yaklaan, soyutlaan biim
alr: resim, mzik, iir.

iir, bunlardan, anlatm arac olan dili en ruhsal, en


soyut olandr; kendi iinde tm sanatlar tayan evrensel
sanattr iir i 1).
Hegel, ayrca, mimar, heykel ve resmi nesnel; mzik
ve iiri ise znel sanatlar olarak sayar.

(') Philosophies of Art and Beauty, s. 38 0 -3 8 1

104
Som 38 : Marx-Engelsin sanat zerine dncelerinin
marks bir estetiin kuruluu ynnden
nemi nedir?

Marx ve Engelsin sanat ve estetik grlerinin sap


tanmasnda ve yorumlanmasnda katks byk olan Sov
yet estetikisi Mikhail Lifschitz (1905) Marxin Sanat Felse
fesi adl incelemesine, Estetik sorunlar, M arxin entelek
tel hayatnn balarnda, gze arpan bir yer tutar, cm
lesiyle balar. Gerekten de, ilk edebi almalar iirler
olan Marxin ilgisi ve almas, nce felsef, daha sonra
p olitik ve ekonomik alanlara kaym, bu konularda youn
lam olsa da, yaknlarnn anlarndan rendiklerim ize
gre, edebiyata ve estetik sorunlara ilgisi btn yaam
boyunca srmtr. Kapitali bitirdikten sonra, ok sevdii
romanc Balzacn nsanlk Komedyas zerine bir eletiri
yazmay tasarladn reniyoruz. Marxin Balzac zerine,
Shakespeare zerine geni, ayrntl dncelerini ren
mek elbette yararl olurdu. Ama almalarn ve eylemle
rini ncelikle zm bekleyen p olitik ve ekonomik sorunlar
ve devrimci eylem zerine younlatrmas buna olanak
vermedi. Yine de, gerek Marxin, gerekse Engelsin geriye
braktklar yaptlarda, mektuplarnda, estetik konulara na
sl devrimci dnya grlerinden ayrlmaz bir biimde
baktklarn gsteren nemli paralar bulabiliriz. Yaplacak
ey, Marx ve Engelsin yaptlarnda dank halde bulunan
bu paralar bir araya toplamakla yetinip, sonradan on-
iardaki deiik yerel durumlara ve yaptlara (Eugene Sue,
Old and New, Franz von Sickingen vb.) degin yarglar
savlarmza dayanak olarak alp aynen kullanmak deil,
bu yarglarn zndeki devrim ci kuramla balantlar bulup
gelitirerek marks bir estetiin kurulmasna katkda bu
lunmaktr.
Marksln kurucular Marx ve Engels, sistematik

105
bir tarzda, bir estetiin ilkelerini hazrlam, ilemi deil
dirler. Onlarn eserlerinde yalnz, zel olarak u ya da bu
sanat eseri stne yarglar ve bu arada da metod konusun
da baz uyarc gzlemler bulunabilir. Bunlar tabii ki, pek
deerli unsurlardr, ama bunlar uc uca koymak bir Marks
estetik kurmaa yetmez. Formel mantk kurallarna gre
ve derlenmi metin aktarmlarn bir arada toplamaya da
yanan bu skolastik biriktirm e metodu sanatlarn bugnk
gelime safhasnda kendimize bir yn izmemize yetmeye
cektir. (*)
te yandan bir baka gr de, marks estetiin, el
de hi bir ip ucu hi bir klavuz yokmu gibi yeni batan
yaratlmas gerektii grdr.
Lifschitz bu konuda unlar yazmaktadr:
Byk devrimci gce sahip insanlar olan Marx ve
Engels, Avrupa insanclnn en gzel ann gerek mi
raslar ve eletirel yorumcular oldular, retile ri, bu
an ortaya koyduu tm toplumsal sorulara verilm i ger
ek bir karlktr...
Marx ile Engels, almalarnda ve mektuplarnda
devrimci bir Markslk ansiklopedisinin tem ellerini att
lar. Ama elbette ki onu btn kollaryla, dallaryla bitire
mediler. Bu Marx ve Engelsinki gibi gl ve devce bir
insani yaamn olanaklarn bile aan bir eydi, rnein,
Marx, Hegel diyalektiinin olumlu znn bir analizini ye
niden kaleme almak niyetindeydi, ama bu niyetini gerek
letirem edi...
Marx ve Engelsin sanat zerine dnceleri konu
sunda da hemen hemen ayn ey oldu. Onlarn sanat zeri
ne dncelerinin hi bir kurama dayanmayan beklenme
dik grler olduu sanld. Plehanov ve Mehring gibi
marks eletirinin stn yetenekli tem silcileri bu alanda

(') R. Garaudy, XX. Yzylda Marksizm, s. 208 - 209

106
kendilerine bir grev dtne inanyorlard: yalnzca di
yalektik maddeci retinin klavuzluunda btn bir bilim
yaratmak grevi...
1929 da bile, M. Pokrovski yle yazyordu: Bir ta
rihsel sre retisine uzun zamandr sahibiz, ancak, sa
nat yarat konusunda marks bir reti yaratmak bize
kalan bir i oluyor... Genel tarih ya da ekonomi p olitik ko
nusunda ayn ey sylenemez. Bu alanlarda byk ustala
rmz bize bir seri klasik rnek brakmlardr. Ama edebi
yat tarihine gelince, Plehanovun ve M ehringin baz al
malar dnda hi b ir ey yok elim izde.
Btn bunlar, okuyucuyu, Marx ve Engels'te en genel
tarihsel grten baka bir ey bulamayacana, Marks
bir sanat ve edebiyat kuramnn, en kk parasna kadar
yeniden yaratlmas gerektiine ve bu konuda Plehanovun
yazlar ile bat kaynakl sanat sosyolojisinin pheli bul
gularna dayanmak gerektiine inandryordu. (3)
Oysa 1920lerde sanat alannda ad akla ilk gelen
marks otorite olarak tannan Plehanovdan, hele hele
M ehringten, Fritscheden geriye kalanlarn gnmz es
tetik sorunlarn zmekte nasl yetersiz kaldn grmek,
marks estetik almalarn yrtmede tm yle kuramn
zn gzden karmamak ve diyalektik yntemi eksiksiz
uygulamak gereini daha iyi noktalam olmaktadr.
O halde Marksln kurucularnn zel olarak sanat
ve edebiyat zerine yazdklar, ya da dier yaptlar iin
deki bu konudaki deinmeleri tek bana marks bir es
tetiin kurulmasna yetm eyecektir; ancak, diyalektik mad
deci yntemin sanat sorunlarna uygulan ynnden bize
rneklik edecei de aktr.
Hem gemiin sanat mirasn incelemeyi, gemiteki
sanat kuramlarn yeniden deerlendirmeyi, hem de gn-

(-) M. Lifschltz. LEsthtique Historique de Marx el Engels

107
mz koullarnn karmza kard estetik sorunlarn
zmn kapsayacak olan marks bir estetiin kurulma
snda diyalektik maddeci yntemin klavuzluundan a
mamak ve marksln kurucularnn sanat olgusuna yak-
la tarzn gzden uzak tutmamak en doru yol olacak
tr.
Marks estetie, Marksln, sanat almay in
sann yaratc almasnn teki alanlarndan ayrmad,
hatta tm insanlar bu sanat yarata katacak, insanda
tm yaratc gleri gelimeye gtrecek bir ama iinde
dnd temelinde girmek gerekir.

Soru 39 : Marxn Hegel estetii ile ilikile ri balan


gta nasld?

Marx n Hegel estetii ile ilgilenmesi, nce ona kart


bir yer almas, daha sonra sol Hegelcilerin yannda ona
dnmesi, devrimci demokratizm denilebilecek ilk gen
lik yllarna rastlar, 1842 ye kadar srer. Hukuk renimi
yapmaktadr, fakat bir yandan da edebiyatla uramakta,
iirler yazmaktadr.
Hegel, Estetik i ile, Modern ada sanatn yozlama
snn kanlmaz bir ey olduunu sylemi, sanatn so
nunu iln etmitir.
Hegele gre, gerek burjuva toplumu ve gerekse Hris
tiyan devlet, yaratc sanatn gelimesine kardr. Buradan
iki ey karsanabilir: ya sanat Saltk Devleti kurtarmak
iin yok olmal, ya da Saltk Devlet yok edilerek yeni
dnya durumu ve yeni bir sanat rnesansna yol amaldr.
Hegel kendisi birinci yola eilim gsteriyordu. t 1). Yani
Prusya hkmetinin yannda yer alyordu.

(') M. Ufschltz, Marxn Sanat Felsefesi, s. 23

108
Hegelin Estetiki balangtan beri katksz estetik
sorunlarn tartld bir yapt olarak deil, an politik
sorunlarnn tartlmasna yer hazrlayan bir yapt olarak
kabul edilmekteydi. Lifschitz, bu bakmdan Hegelin duru
munu burjuva toplumunun ekonomik bnyesini acmasz bir
nesnellikle izdii iin hem burjuvalar hem de mlkiyetsiz
snflarca sulanan Ricardonun durumuna benzetmekte
dir:
Ricardonun ktm serlii ile romantik iktisatlarn
duygucu topyalar arasnda nasl bir iliki varsa, Hegelin
estetii ile romantik sanat felsefesi arasnda da byle bir
iliki vardr. Marxtan nce hi bir ktisad kuram, burjuva
toplumunun eletirisi iin, Ricardonun ta yrekli sinizm i
kadar gl bir ara vermemiti sosyalist dnceye. Ay
n ekilde, klasik Alman estetik felsefesinde hi b ir eser,
Hegelin Aesthetik i gibi devrimci eletirel elerle dolu
deildi. (-)
Ve gen Marx ilk yllarda Hegele kar romantiklerin
yannda yer alr. Romantikler de burjuva toplumuni eletir
dikleri, ekonomik alann aalndan sz ettikleri halde
onu sanatla, insann yceliine duyulan gvenle amak is
tiyorlard. Buna karlk, varolan elikilerin zmnde
bilgiyi en yksek silh, sayan ve gereklikle stoik bir
uzlamaya girien Hegeile alay ediyorlard.
Ama gerekliin karsnda kurulan bu mutluluk dn
yasnn bir dler dnyasndan baka bir ey olmadn
anlayan Marx, Kantn ve Fichtenin idealizminden yava
yava Hegele dner, romantizmin ayna veda ede
rek Hegelin izleyicilerinden biri olur. Sol Hegelcilere ka
tlr. Sol Hegelciler, Hegel felsefesinin ilerici grnmle
riyle din ve burjuva yan arasnda bir ayrm yapmay zo
runlu gryorlard. Nasl ki, Hegelin Saltk Devlet ile Sa-

(2) a.g.e. s. 22

109
nat arasndaki elikide sanat feda ederek Devletin yann
tutmasna kar olanlar Hegelin Estetik ini Hegele ters
bir ynde yorum luyorlard:
Ama vurgu biraz deitirilince, gerekliin estetie-
kar ruhu retisi, hemen devrimci bir zellik kazanyor
du...
Marxin romantizmi yadsmas ve Hegel estetiinin
temel ilkelerini benimsemesi, bylece, politik b ilinliliinin
daha yksek b ir aamasna ulatn belirtmekteydi. (3)
Daha sonra, Epikurus zerine bir yazsyla balayarak,
Yunan heykellerinin yorumlanmas ile Hegelci idealizmin
yadsmasna doru bir adm atm, ilerki yllarda gazete
lerde, dergilerde kitap eletirilerinde, kitaplarnda, mek
tuplarnda eski dnyann Hegelci felsefenin kuu
arksn byk bir iirin balangcna dntrmtr
Marx.

Soru 40 : Hegel estetiinin marks eletirisinin ana


izgileri nelerdir?

Hegel, yer yer m addecilie yaklar felsefesinde,


ama devrimci perspektife sahip olmadndan, burjuva d
zeni, insanln geliim inin tek ve son aamas saydn
dan oj> yerde prl prl olan analizinden ortaya kan
gerek sonuca gzlerini kapar. Bunun yerine olanaksz
kantlamaa alr: Hegel okulunun felsef diliyle syleye
cek olursak, burjuva uygarlnn manevi lm ya da ya
banclama, onun sisteminde Ruhun ulat, eski kltrle
re, dolaysz somut duygusal biim lere ihtiya duymayan
ve kendini katksz durumda: Mutlak Ide'nin kendi bilgisi
olarak ortaya koyan yksek bir aamayd. Klasik Alman es-

(:) a.g.e s. 23

110
tetii, sanat yaamn stnde ama ayn zamanda soyut
dnceye nispetle daha aa derecede bir yere yerle
tirir.
Yani Marx ve Engelsden nceki estetik ya da sanat
felsefesi, tarihi ufkunun darl nedeniyle bir trl zeme
dii hep ayn sorunlarn ksr dngs iindedir. Eski top
lumsal dzene zg elikiler, insan doasnn ebedi bil
meceleri olarak gsterilir. Tarihin dnda ve stndedirler.
Marksln kurucular bu dnce tarzn ideoloji diye
adlandryordu (*).
Tarihi gereklik ile bu gerekliin insanlarn bilinle
rinde yansy arasndaki elikin iliki, ancak olgunlaan
ve doru bir analize olanak veren toplumsal elikilerin
nesnel geliimi ile anlalabilir duruma gelm itir. Ayn ekil
de, Marks bir estetiin kurulmasnda, Hegel estetiinden
yola karak ona Marxin Hegelci felsefeye genel olarak uy
gulad eletiri yntemini uygulamak izlenecek en doru
yol olarak gzkmektedir. Burada da bize yol gsterecek
olan, diyalektik maddeci gr olacaktr.
Roger Garaudy, Hegel estetiinin Marks bir eletirisi
nin ana izgilerini, zetle, yle vermektedir:
Marx, Hegel'in (onun da Fichteden alm olduu)
insan, insann insan tarafndan srp giden yaratmdr
ana fikrini ele alr, onlardan farkl olarak bu yaratc eylemi,
ne soyut ve yabanclam tinsel, ruhsal yaratm, kavram
lar yaratm gibi soyut biiminde, ne de bireyci ve roman
tik kendi bana ve keyfi bir yaratm olarak alr.
insann yaratc eylemi, Marxin maddeci perspektifi
iinde, somut alma, insann ve doann karlkl eyle
minin bir duradr ve bu durakta doa insana gereklikle
rini kabul e ttirir; insansa, ereklerinin ve amalarnn bilin
li bir biimde ortaya karl ile bu doadan ykselerek

(*) M. Lifschitz, a.g.y.

111
sivrilir. Bu somut alma, ayn zamanda deerlerini tarih
sel olarak kuran bir toplumsal alma, bu deerlerin tarih
sel devamll ve toplumsal nesnelliidir.
Sanat yarat bu almada kendiliinden vardr ve
onun en stn andr. Yeni ereklerin kefi an. Yalnzca
akln b ir retimi deil, tm akln bir gerekletirilm esidir.
Marx, Hegel'den farkl olarak, yabanclama ile
nesnelletirmeyi birbirinden ayrr. Nesnelletirme, insann
bir nesne retirken kendi z ereklerini, amalarn gerek
letirdii an; yabanclama ise bu nesnelletirmenin pazar
(piyasa) sisteminin geerli olduu her ekonomik yapda,
hatta bundan da te, emek gcnn bir mal olduu her
rejimde ald biim dir. Vasquezin Las Ideas Estticas de
Marx adl kitabnda yazd gibi, nesnelletirme insann
doaldan nsanye ykselmesini salamtr; yabancla
ma, bu hareketi tersine evirir. Egemen snflarn ayrca
l olan, amaca, eree varlmas ile bu ereklerin, retim
aralar tasarruflarnda olmayanlarn, retim aralarna sa
hip olmayanlarn tmnn birer ara olduu gerekletir
mesi arasndaki ayrm ite bu tarihsel koullar gerektir
mitir.
Btn dier ayrmlar, snflara blnmenin bir rn
olan bu temel ayrmdan kar: Kafayla el arasndaki ayrm,
tasar ile yapm arasndaki ayrm, beden almas ile en
telektel alma arasndaki ayrm, emekle sanat arasn
daki ayrm.
Marx, Hegelden farkl olarak, sanat yalnz bir bil
gi ekli saymaz. Hegel iin sanat (tpk din gibi) felsefeden
yalnz biim i v& anlatm tarzyla ayrlr. Felsefenin daha
eksiksiz, daha yetkin bir tarzda dile getirdiini, sanat imge
yoluyla, simgelerle anlatr.
Marx, almay yalnzca basit biim i olan soyut b ii
minde, kavramlar retimi tarznda deil, yeni ihtiyalar
meydana getiren yeni aralar retimi olarak somut bii

112
minde ald iindir ki toplumsal insan usuz bucaksz bir
yaratm ve bakalam ufku aar. Bu insan, sanatta kendi
ne zg olan, ayn zamanda hem nesnesinde, insann zel
bir ihtiyacn karlamak deil kendini yaratc olarak nes
nelletirmek ihtiyacn bulur (Marx n Kapitalde dedii gi
bi, ilerde madd ihtiyatan kurtulmu olan insann yarat
c glerinin rahata almas, yaylmas kendinde bir erek
olacaktr); hem de sanatta her zaman bir gereklik, bir
nesne ya da nceden kurulmu bir ilikiyi dile getiren kav
ramlarn anlatmn deil, iirin ifadesini, anlatmm bulur:
M itin nceden yaplm, olmu bir gereklik olarak deil
de yaplmakta olan, olmakta olan, sona ermemi, tamam
lanmam ve iinde bir gereklik tayan ifadesi, anlatm
n.

Soru 41 : Bugn Marks estetiin temel sorunlar ne


lerdir?

Recherches Internationales dergisinin Estetik zel sa


ysna yazd sunu yazsnda Andr Gisselbrecht, estetik
alannda marks aratrma abalarn ve varlan aama
lar zetlerken, marks bir estetiin, her trl marks
aratrma gibi, idealist estetiklerle mcadele srecinde
oluacan ve ilkelerini koyacam belirtm ektedir: Cro-
cenin, A lainin, Malraux'nun estetiiyle; A.B.D.ndeki Yeni
Eletiri ekolyle; Lo Spitzerin ya da Auerbachn stilis
tik iyle; sviredeki metinlerin yorumu ekolyle; te yan
dan, Plehanovun toplumsal psikoloji kuramndan ou
zaman ak bir ekilde ayrlamayan Taineinkine benzer
estetik anlaylaryla mcadele srecinde...
Bu konudaki abalar ve aratrmalar byk klasik sis-

(-) R. Garaudy, XX. Yzylda Marksizm, s. 2 1 8 -2 2 0

113
tem lerin (Aristoteles, Diderot, Lessing, Kant, Hegel, er-
nievski ya da Dobrolyubov gibi) basit bir devam da ol
mayacaktr. Hegelci, sistematik ve aamal (hirarchise)
bir estetik hayali Lukcs gibi birok marksy daima u-
ratrmtr ama bu zeniin hakl m, doru mu olduu
sorulabilir artk bugn. Bununla birlikte, devamll, b
tn teki bilim dallarndan ok estetik alanda geerli olan
klasik miras da unutmamak gerekir.
te yandan, estetik alanda yaplacak diyalektik mad
deci aratrmalar, birok deerli bilgiler borlu olabilecei
sanat s o s y o lo jis in in eitli deikenleriyle de kartrl
mamaldr. Bununla birlikte, sanat yaptlarnn mal zel
lii; kapitalist dzende kltr rnlerinin gittike artan tekel
lemesi; kamu ya da sanat izleyicisi sorunu, sanatlarn
kendi izleyicilerini aramalar sorunu; sanat ile halk arasn
daki akln, halk sanat yaptlar dzeyine ykselterek
kapatlmas sorunu; belli bir toplumsal dzende sanat
nn yazar, plastik sanat, mzisyen, m im a r maddi
statsnn ve moral durumunun tanmlanmas gibi sosyo
lojik sorunlar da aratrmac tarafndan gzden uzak tutul
mayacaktr.
Marks estetik, bir genel kuramdan yola karak zo
runlu bir biimde alt blmlere, her sanata zg zel es
tetiklere blnecektir. Bylece Hegel, Schelling ya da Ala-
inde olduu gibi aa ya da kk sanatlarla byk sa
natlarn bulunduu bir gzel sanatlar sistemi kurmak zo
runluluu da sz konusu deildir m arkslk iin. Tersine,
modern kltr o denli genilem itir ki, hi bir kuramc,
almalarn, bilerek deil de kendi yelemesine uyarak
da olsa en ok ilgi duyduu, en iyi bildii alanla snrlama
dka bu kltr btnyle kucaklamak olanakszdr. Bu
gn bir edebiyat eletirmeninin, zel aba harcamakszn,
sinema sanat konusunda rahata yazmas, konumas, yar
glara varmas diye bir ey dnlemez. Mzik, daha da

114
ayr ve uzmanlk isteyen bir alan. Resim de yle. Hatta
ayn sanat dal iinde bile blnmelere gitme zorunluluu,
rnein bir eletiricinin yalnzca roman dalnda, tekinin
ise yalnzca iir alannda almas zorunluluu bile doal
karlanmaldr.
Son olarak, bilim sel olmas gereken bir marks este
tik, fizik bilim lerinde ulalm, kendi alanyla ilg ili baa
rlar ve bulgular grmemezlikten gelm em elidir: rnein,
alg y da bellek psikolojisi, optik, akustik ve en son elek
tronik aralarla iirsel ya da mzikal yaratlarda olanak
salayan sibernetik.
Bilimsel bulgularla birlikte, hatta onlardan da nemli
olarak toplumsal dncenin ve duygululuun yenilenme
sinin sanatlarda yeni biim leri ve teknikleri zorunlu klp
klmayaca; toplumcu sanatn yeni bir zle birlikte, sa
natta rlar aan yeni biim ler yaratp yaratmayaca da
nemli bir sorundur.
Hi bir basitletirmeye gitmeden, mekanizme dme
den denilebilir ki, toplum culuk, doas gerei, sanatta ye
nilemeyi kendi iinde tar. iirde, romanda, tiyatroda,
mzikte, resimde, sinemada XX. Yzyl sanatnda Maya-
kovski, Neruda, Eluard, Aragon, Nzm Hikmet, Alberti,
A ttila Joseph, Nezval, Brecht, Sean OCasey, Meyerhold,
Diego Rivera, Siqueiros, Lger, Picasso, Eisler, ostako-
vi, Eisenstein, Pudovkin, vb. vb. adlar ve daha saylama
yacak niceleri bunun en gzel kantdr. Ancak, sorun,
m arkslk adna Eskilerle Yeniler arasnda yeni bir eki
meyi, atmay kkrtacak biimde deil, gereklikte ve
duygululukta neyin deimi olduunu renmek amacna
ynelmi olmaldr.
Marks estetik, bir yandan idealist estetiklerle sava
n srdrrken, bir yandan da gemite sanat olgusuna
dogmatik bir yaklamn sonucu olan yanl ve haksz yar
glar dzeltmek, toplumcu sanata yeni boyutlar kazandr
mak grevlerini de stlenmelidir.
115
Srtn klasik resim anlayna dayayp Picasso da
iinde birok ada resim ustasnn yaptlarn burjuva
yozlamas sayan resm sanat grnn yanllnn or
taya karlmas; toplumA gerekilik deyiminin uzun
yllar iine itildii ksr yorumdan ve uygulamadan kurtarl
mas; politik rgtler karsnda sanatn zgrlnn ve
ksm zerkliinin savunulmas gibi klar ve bu konu
larda Brechtin, Aragonun, Garaudynin, Fischerin, Ehren-
burgun, hatta daha gerilere gidersek Mayakovskinin,
Meyerholdn abalar bu grevin yerine getiriliinin be
lirgin rnekleridir.
Kimi zaman Proletklt taraftarlar gibi dogmatikler,
kimi zaman da idealistlerce farkl amalarla ileri srlen
bir baka savn karlanmas da var: leri retim toplum-
larnda sanat, bu yararsz lks, kaybolmaa doru mu, yok
sa bugne kadar eine rastlanmam bir alma m gidi
yor? Toplum culuk sanat kstekliyor mu, yoksa daha iyi
koullar m hazrlyor ona? Bu sorular karsnda marks-
In sanatn snrsz geleceine inand grn savun
mak yine marks estetiin grevlerinden biridir.
George Thomson, Lukacs, Ernst Fischer gibi yazarlar,
bu i karartc estetik grlere kar iyimser bir sanat g
rn; artistik yaptlar ve deerler yaratc insann pro-
metece tavrn; eylemini snrlayan ve deersizletiren
gler karsnda (din, idealist metafizik, almada yaban
clama) insann onuru demek olan bir sanat anlayn e
itli biim lerde dile getirm ilerdir:
alarak insan olan insan, doal yapaya dndrerek
hayvanlar dnyasndan kurtulan insan, bu yzden byc
olan, toplumsal gereklii yaratan insan, her zaman
gkyznden yeryzne ate getiren Prometheus, her za
man mziiyle doay byleyen Orpheus olacaktr. nsan
lmedike sanat da lmeyecektir. (*).

(') E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 246

116
Soru 42 : Marks estetiin ana izgilerini nasl sap
tayabiliriz?

Estetik, gerek Marx ile Engels, gerekse onlardan son


ra gelen marks filozof ve dnrlerce en az ilenmi
bir alandr. Klasik estetiin gerisindeki iki bin yl akn
birikim e karlk marks estetik henz ok gen, arkasn
da yzyllarn birikim i olmayan bir dal saylabilir. XIX. Yz
yldan' gnmze, tarihin artc biim de hzlanan devi
nimi, kimi zaman bu estetiin nne k sam, kimi za
man da gerekletirilen bir devrimin salamlatrlmas,
kk salmas dnemlerinde olduu gibi kmaz sokaklar
da gtrmtr onu. Ne var ki, btn bunlara karn, bu
gn kaln izgileriyle belirmi bir marks estetikten sz
edilebilir artk. dealist estetiklerle atma halinde gelien,
alan, ilkelerini koyan bir estetik.
Ancak bunun marks felsefenin estetik alanna, sa
nat alanna deimez kurallar, her rnee uygulanacak ka
lplar getirdii anlamna gelmeyecei pek aktr.
Lefebvre, Marks sanat diye bir ey, ya da estetik
yaratlar iin marks reeteler yoktur, diyor. Ama her
kuram gibi, bir pratii ifade eden ve yaratclar etkileyerek
bu pratik zerinde etkili olan marks b ir sanat kuram var
dr. (*)
Bu nedenle, ksa bir sre iin geerli olduktan sonra
yanll anlalm ve alm birtakm kat ve ematik
grlere sarlarak marks estetii eletirmee, onu ge
ersiz b ir estetik kuram gibi sunmaa alan idealist a
balar ne derece bilim sellikten uzak kalyorsa bugn, marks-
estetikten, soyut kalplar ve kurallar vermesini bekle
mek de o derece diyalektik dnme ynteminden uzak
lamak olur.

(*) H. Lefebvre, Contribution.. s. 63

117
Marks felsefeye gre sanat, yeryzndeki yaam
hergn daha nsanilemeye, bunun iin de dnyann ve
kendinin deitirilm esine, yeniden yaratlmasna dnk
olan insann yaratc eylemi ierisinde dnldne g
re, marks estetiin temel konusu, sanat yapt ile nsa
n yaam arasndaki ilikilerin karmak diyalektii (2) ol
maktadr. Baka bir deyile, sanatnn yaratc praksisi,
nsan praksisin btnleyici bir blmn oluturur.
Bu durumda sanata, teki nsan eylemlerden ayr,
onlara benzemeyen bir nitelik vermek; yaratc eylemi do
rudan yaratc olmayan eylemlerden ayrmak zor olmaya
cak mdr? Henri Arvon, estetik znenin yaratc zgll
n kurmak iin onu genel praksis kavramna balama
nn yetm eyeceini; ayrca, estetik etkinliin zorunlu olarak
teki etkinliklerle ayn emaya gre gelim ediini; prak
sisin iinde, her biri kendine zg b ir ritm izleyen eitli
sralanmalarn, eitli rglerin olduunu gstermek ge
rektiini sylemektedir. Marx ile Engels in, farkl uygula
malarda gstermee altklar nl eit-olmayan geliim
yasasdr bu.
Ayn sorun, sanat bir st yap rn saymakla, ge
nellikle st yaplarn, zellikle sanatn, son zmlemede,
ekonomik ve toplumsal koullarla aklanacan ileri s
rerken de karmza kacaktr. Temel olan alt yap orta
dan kalktnda bunun yaratt st yaplarn da kaybolma
s, hi olmazsa etkisini yitirm esi gerekmeyecek midir? Oy
sa birok deerli sanat yaptnn, kendilerini oluturan ko
ullar ortadan kalktktan ok sonra hl eski etkilerini ve
gzelliklerini srdrdn, yaamaa devam ettiini gr
myor muyuz? Eski Yunan tragedyalar, Shakespeare bu
nun en gzel rnei deil midir? Bu, bir yandan kltrel
biim lerin eit-olmayan geliim yasasna balanrken, te

( ) H. Arvon, LEsthtique Marxiste, s. 25

118
yandan marksln, sanat yaptlarnn kalc bir deerleri,
estetik bir yaamlar olacan yadsmadn da aklkla
gsterir.
Marks estetiin, sanat bir st yap rn saymas,
edilgin bir yanstma kuramnn, giderek bir taklit kuram
nn marks estetie maledilmesine yeter saylmtr.
Marks sanat anlay, alt yapnn edilgin bir ekilde yan
stlmasna, bir taklitine indirgenmek istenm itir. Oysa in
sann dnyada bulunuunun hi bir biimde edilgin bir du
rum olmay, insann bilincinin d dnyay yalnzca yan
stmayp ayn zamanda onu deitirii bir yana, ne Marx
ne Engels, ne de onlardan sonra gelen marks dnrler
st yaplar edilgin birer kalp olarak saymamlar, st
yaplarn da alt yaplar etkilediini kabul etm ilerdir. En
geni anlamyle sanat, insann dnyay ve kendisini dei
tirme eylemine yksek derecede bir katkdr, insann insan
tarafndan yaratlnn b ir yoludur.
Lukacs, bu yanstma kuramn, olgu ile z arasnda
ki ayrlmaz birliin gsterilmesi olarak alr. Ancak, marks-
estetik kendini, z ile olgu arasndaki birliin bu nce-
cil (pralable) varln meydana karmakla snrlad s
rece, tek abas bu birlii gzlerimizden gizleyen perdeyi
kaldrmak olacak ve klasik estetiin ayrc zellii olan
o edilgin seyretme tehlikesine dmekten kendini koruya-
myacaktr, Henri Arvona gre (3).
te bunun iindir ki, marks estetik, dnyann ger
ek zenginliini, yani insanln ezelden beri iinde bulun
duu bir evrim sreci sonunda ele geirdii btnln
hi bir zaman gzden karmaz; bunun iindir ki, insani
btnln bilincindedir, her eyiyle bizim olan bu dnya
nn bitmemi olma zellii zerinde inatla durur, varolan
eylerin durumlarnda gizli glerin imgesini verir bize.

(3) a.g.e., s. 50

119
Marks estetik, kendi kendisiyle bark bir dnyada umut
uyandrmak, bu yolla onun gereklemesine katkda bu
lunmak gibi sarslmaz bir istek dourmaldr. Feuerbach
zerine Tezlerin onbirincisinde sz geen filozoflar gibi
sanatlar ve yazarlar bugne dek eitli yollardan dnya
y yorumlamaktan baka bir ey yapmamlardr, oysa sz
konusu olan onu deitirmektir. O
Bununla birlikte marks dnce, dier alanlarda ol
duu gibi sanat alannda da insanln ta bandan beri
gerekletirm i olduu yaratlar yadsmaz, tersine, onlar
insanln ortak bir kltr ve sanat miras olarak kabul
edip anlam ve nemlerini aklamaa, gzler nne ser
mee alr. Marks estetik, btnln, insann basz-
sonsuz yaratc eyleminin bilincine varlnda bulur. Bu
nun iin d ir ki, marks dnce iin estetik, bir usanat bi
limi dir.
Marks estetiin klasik estetikten, zellikle Hegel es
tetiinden nemli b ir fark, sanat, modas gemi, etkinli
ini yitirm i bir eylem olarak deil, insann dnyada hi
b ir zaman bitmeyecek olan arayc, deitirici, yeniden ya
ratc eyleminin, dnyada b ilinli bulunu tarznn ayrlmaz
bir paras saymasdr. ve zevk arasndaki soyut eli
kiyle birlikte, duyguyle akl; beden ve zihn glerin da
vurulmas ile bilin li istem arasndaki gerek elimenin
de ortadan kalkmasyle (Lifschitz) bireyin, insan tekinin
ok yanl gelimesi balayacak, tmel insana gidile bir
likte sanatlar bugne kadar grlmemi bir gelimeye,
alma kavuacaktr.

(') ag. e. , s. 51

120
Soru 43 : XIX. yzyl Rus estetikileri Bielinski, er-
nievski ve Dobrolyubovun estetik grle
ri nelerdir?

XIX. Yzyl, ekonomik ve toplumsal yaamda kk


dnmlerin, byk deiikliklerin balad bir yzyl,
ze llikle ikinci yarsndan sonra ii snfnn, arln
duyuran bir g olarak ortaya ktn; birok lkede, yir
minci yzyln bandaki niteliksel deiim lerin hzla olu
makta olduunu gryoruz. Felsefede, sanatlarda da bu ta
rihsel oluuma kout, bu tarihsel oluumun koullandrd
deiiklikler, ynsemeler grlyor, rnein romantizm
akmna kar gerekilik akm glenmekte, yanstma
kuram (sanat, yaamn yanssdr kuram) daha bir g
kazanmakta. Hatta kimi yerde toplumsal ve ekonomik olay
larn gc, sanat olgusunun kendine zg yap ve niteli
ini, sanatnn znel yarat gcn kmsemee kadar
varyor. Bat Avrupada Zola gerekiliinin, Rusyada
Bielinski, ernievski ve Dobrolyubov gibi kktenci eletir
menlerin ortaya kt dnem dir bu. Aynca, Rusyada,
I. Nikola zamannda siyasal dncelerin sk bir bask al
tnda tutuluu, dn ve eletirilerin edebiyat alannda
younlamasna yol amaktadr.
Bu eletirmenin, kendilerinden nce gelen Herzen
ile birlikte ortak yanlar, diyalektik maddeci grn bilin
memesinden doan, Fouriernin, Feuerbachn etkisi altn
da hayalci bir toplum culua bal; toprak kleliinin orta
dan kaldrlmasyla meydana kan halktan kimselerin g
rlerine elverili egemen bir eilim olan poplizmi savu
nan ve gelitiren kiiler olmalardr.
Hegel estetiinin kurmu olduu Gzel ile Doru
(gerek) arasndaki denklii, toplumsal ya da yurtse
ver (obchtchestvenny) bir eletiri anlayyla topa tutar
lar. Bir yandan toplumsal gereklik ile onun ada sanat

121
arasndaki ilikiyi kabul ederken, idenin duygularla kavra
nr grn olarak hegelci Gzel kavramn yadsrlar.
Kltr ve trebilim , yaam ve sanat onlar iin iki kutuptur.
Sanat, soylu snfa zg bir zevk aracdr, bu nedenle hal
kn yoksulluuna yaplm bir aalamadr (*)
Ancak, sanatn aklanmasnda dtkleri hatalar ne
olursa olsun, kendilerinden sonra gelen rus eletirmenleri
zerinde etkileri, zellikle Devrimden sonra uzun sre de
vam etmi, estetik konusundaki grleri uzun sre tar
tlmtr.
Turgenyefin, Rus Lessingi dedii, ar polis bas
ks karsnda mistisizme sapan G ogole yazd fkeli
mektupla nl V. G. Bielinski (1810-1848), Edebi Hayal-
lerde (1834), Schelling metafiziinin ve estetiinin etkisi
altnda, yazarlarn iinde doduklar ve yetitikleri halkn
ruhunu eksiksiz dile getirebilecek insanlar olduklarn ya
zar. Edebiyata Baklar (1846) adl yazsnda ise, sanat,
gerekliin yeniden yaratldr; yleyse onun rol, yaa
m dzeltmek ya da gzelletirm ekle snrlandrlamaz, ya
am gerekte naslsa yle gstermelidir der ve temelde
gzel ile doruyu ayn gsteren hegelci teze kar kar.
Gzel ile ahlk olan birbirinden ayrd iin Go-
g ol ver ve onu eletirel gerekilik ann balatcs
olarak gsterirken, sanat iin sanat gr ile Gzeli
ba tac eden Pukini soylularn grlerini yanstan bir
yazar sayar.
Gzel ile iyinin bu ayrl, Bielinski iin o derece do
ru ve hakl bir eydir ki, gzel, gerek yaama karp on-
daki hakszlklar dzeltme gcne sahip deildir onun g
znde. Estetiin, artistik alann dnda bir temel zerin
de kurulmas daha uygundur; sanata ahlak grevini vere
cek olan eyse dindir. Katksz sanat, toplumsal yaamn

(') Henri Arvon, LEsthtique Marxiste, s. 4 2 - 4 3

122
gereklikleri nnde bir kama ve unutturma ynsemesin-
den baka bir ey deildir; byle bir sanat anlay, ken
disini ortak esere katkda bulunmaa zorlayan, yani din
sel gr zafere ulatrmak amacyla kendisini yaamn
deitirilm esine zorlayan artistik yarat karsnda gerile
mek zorundadr.
nce Fichtenin ve S chellingin idealizmini benimse
mekle, ie balayp, sonra Hegel felsefesine balanan, ar
dndan Feuerbachn m addeciliine sarlan, idealist dne
minde katksz sanat savunup, 1840tan sonra ise sanata
toplumsal bir grev ykleyen (2) Bielinski zerinde Pleha-
nov yle yazyor:
Toplumsal gereklii tand dnemde Bielinski,
kendini estetik eletirinin nesnel kurallarn bulmaa ve
onlar Mutlak Fikirin mantksal evrimine balamaa karar
verdi. Arad bu nesnel kurallar sanatn tarihsel ev
riminin yryn yeterince incelem eksizin kendisinin
ve retmeninin ortaya att birtakm deney ncesi (a pri-
ori) gzellik yasalarnda buldu. Neyse ki, hayatnn sonu
na doru, eletirinin Mutlak Fikire deil, snflarn ve top
lumsal balantlarn tarihsel gelimesine dayanmas ge
rektiini anlad. (3)
Yaamnn sonuna doru vard bu dnceyi de
Pukin rneinde nasl uyguladn dnrsek, Bielins-
k inin, tarihsel koullarn snrll yznden de olsa, an
cak, diyalektik zelliinden yoksun bir ekonomik evrim ci
lik gryle toplumsal faydaclktan baka ama tama
yan bir sanat anlayna ulam olduunu grrz.
Bielinski gibi emievski de (1828-1889) toplumsal
faydaclk tem elinde bir estetik gelitirir.
Gzel, yaamn kendisidir gibi bir grten yola -

(2) Jean Frevllle, Sosyalist Gzle Toplum ve Sanat, s. 20


(3) a.g.e. s. 2 1 -2 2

123
karak, yaamn ve gerekliin sanattan stn olduunu
syleyen ernievski, sanatn grevinin yaamda insann
dikkatini eken, belli bir lde, gerek yaamda duy
maya ya da incelemeye frsat bulamadmz ilgi ekici
eyleri yeniden canlandrmak olduunu ileri srer. Ona
gre, Bilim ve sanat (yani iir) yaam incelemeye bala
yan kimse iin el kitabdr: sanat, u yce ve harika
erekle yetinm elidir: gerekliin yerini tutmak, onun eksik
liini aratmamak ve insanoluna bir yaama el kitab sa
lamak.
Bu konuda ernievski, bir yandan yaam yeniden
canlandrmak, te yandan onu aklamak grevlerini yk
ledii sanat, bilim ve tarih arasnda hi bir ayrm gzet
mez. Aslnda, Bilimle sanatn dile getirecei her ey ya
amda vardr, stelik en eksiksiz, en yetkin biimde, ya
ayan btn ayrntlar ile vardr; nesnenin asl anlam,
ounlukla, ne bilim in, ne de sanatn kavrayamad, hat
ta ou zaman kapsayamayaca bu ayrntlardadr,...
retim, bilim asndan yaam, ozan ya da bilim adamlarnn
yaratt btn eserlerden daha eksiksiz, daha doru, daha
sanatla doludur.
Amacnn, hayal gc karsnda gerei vmek, sa
nat yaptlarnn yaayan gerekle karlatrlamayacan
gstermek olduunu syleyen ernievski bu dncele
rini yle savunur:
... Evet, sanat eserlerinin sanatsal yetkinlikleriyle
gerek yaamdan aa olduunu gstermek, sanatn de
erini drmektir, ama vg sylevlerine kar kmak
da bizi bir yere gtrmez. Bilim, gerein stne kma
y dnmez; bu da utanlacak b ir ey d e ild ir onun iin.
Sanat da gerein stnde olduunu dnmemelidir; k-
k drc b ir ey d e ild ir bu onun iin. Bilim, erei
nin, gereklii anlamak ve aklamak, sonra bu aklama-
Inr nsanolunun rahat iin kullanm ak olduunu sylemek

124
ten utan duymaz; sanat da u erei gttn sylemek
ten ekinm em elidir; insanolunun eksikliklerini tamamla
mak zere, gerekliin salad eksiksiz estetik zevkin
bulunmad yerlerde, elinden geldiince bu deerli ger
eklii yeniden yaratmak ve insann iyiliine kullanlacak
biimde aklamak. O
Ayrca, edeb etkinliin ulusal zellii zerinde du
ran ernievski, rus yazar ve sanatlarn, rus yaamn
her trl ssten arnm btn doruluu ile yanstmaa
arr. Onlarn alman romantizminden ya da teki yaban
c edebiyatlardan alaca hi b ir ey yoktur.
Sanat yaptnn, sanatnn kiisel yeteneinden, g
cnden ok yanstt yaam gereine, ekonomik ve top
lumsal dzeye bal olduunu, insanlar arasndaki iliki
lerin dzeltilmesine, iyiletirilm esine yardm ettii lde
deer kazanacan syleyen ernievski, Bielinski gibi,
kendinden sonraki rus eletirm enler zerinde byk etki
yapmtr.
ernievskinin rencisi olan N.A. Dobrolyubov (1836
-1865) Dolaysyla diye adlandrlan eletirinin, yani ede
bi eseri, en eitli sorunlara yanamak iin bir vesile ola
rak alan eletirinin kurucusudur. O da rus edebiyatnn ev
riminde grlen ulusal ya da halk grnmlerle ura
r. Rusyann evrim indeki baz tip ik grnlerin anlal
masna yardm eden Gonarova zel bir ilgi gsterir, n
k Oblomov tipi, nihilizmiyle, dnyaya tmden bo veriiy
le, tarada egemen olan kk burjuva yaamnn batak
lklarnda yitm i olan bireyin kaderini acmasz bir biim
de yanstmaktadr.
te yandan, Dobrolyubov, sanatnn kiisel deerine
verdii byk nemle, B ielinskiden, ermevskiden ayr-

(') ernievski, Sanatla Gereklik Arasndaki Estetik likiler,


Yeni Dergi say 44

125
lir. Sanatnn grevi, her eyden nce gereklii yeniden
yaratmak ve ondaki sorunlar ortaya karmak ise bu g
revin yerine getirilm esi her eyden nce sanatnn znel
liine bal olacaktr. Sanat eseri, bir tohum halinde, onun
dehasnda vardr zaten, gereklik yalnzca somut deste
i salar ona:
Sanat, ancak iinde yaanlan an yanstan bir fo
toraf cam deildir: yle olsayd, sanat eserlerinde ne ya
am ne de anlam olurdu. Gerek sanat, eserini yaratma
a giritiinde, onu, balangc ve sonu ile, mantki d
nceyle yakalanamayan, fakat sanatnn esinli bakn
da ortaya kan deerli etkinlii ve gizli sonularyla ta
mamen ruhunda bulur. (5)

Soru 44 : Plehanovun estetik ve sanat sorunlar zeri


ne dnceleri nelerdir?

G .V. Plehanov (1856-1918), sanat sorunlarn marks


adan zmlemee ve sistemletirmee alan d
nrlerden biridir. Sanat olgusunun ve sanatnn toplum
sal yapyla, ekonomik yapyla, tarihsel geliim le kesin ili
kisini bulma ve ortaya karma yolundaki abalar ve al
malar bugn bize ematik ve dogmatik gelen birtakm so
nulara ulam da olsa, zamann ilgilendiren birok so
ruyu karlksz brakm da olsa, bulgular kolayca yad
snamaz. Jean Frevillein dedii gibi:
Plehanov, zellikle estetii ele alan b ir eser brak
mad bize. Buna zaman bulamad... yleyken, sanat ve
edebiyat stne yazdklar orijinal ve dikkate deer bir b
tn meydana getirirler gene de. nk onlarla Plehanov

("*) H. Arvon, a.g.e. s. 4 6 -4 7

126
henz kurulmam bir estetiin, marks estetiin temel
talarn koymutur. ()
Sanat sorunlarn, genel tarih grnden yola karak
incelemee balayan Plehanov, marksln byk bu
lularn temel alan b ir bilim sel estetik kurmaa alr
ken, bir yandan Hegel ve Kant gibi idealist filozoflardan,
bir yandan da zellikle Bielinski ve ernievski gibi ken
dinden nceki rus poplist dnrlerinden de yararlanr.
Kimi zaman onlar aarak, kimi zaman da bu grleri di
yalektik maddeci dnceyle uzlatrmaa alarak.
Plehanovun sanat sorunlar zerinde dndklerinin
deerli ve eksik yanlarna gemeden nce bunlarn neler
olduunu ksaca grelim :
Plehanova gre, edebiyat ve sanat, toplumsal yaa
mn aynasdr. Sanat rnleri, toplumsal ilikilerden do
duklarna gre, sanat dilinden sosyoloji diline evrilebilir
ve bu yolla aklanabilir. O halde bir sanat ya da edebi
yat yaptnn tam olarak anlalmas iin her eyden nce
sanatnn ait olduu toplumsal psikolojiyi bilmek gerekir:
Nasl ki hukuk ve siyasal kurumlar tarihinde bu psikolo
jiyi hesaba katmak zorunda isek, ayn ekilde felsefe, sa
nat ve edebiyat tarihinde de onsuz adm atmamak zorun
dayz. (2)
Dolaysyla bir toplumun, her hangi bir toplumsal s
nfn sanat, iinde bulunduu toplum sal-ekonom ik aama
ya gre belirlenir, rnein, ekonomik bakmdan geri kal
m lkelerde egemen snflarn ideolojisi, ounlukla, ile
ri lkelerin egemen snflarnn ideolojisinden ok daha
yksek olduu (3) gibi Egemen snfa ait ideoloji biim
leri, bu snf, iniinin sonuna yaklat lde z deerle

(*) Jean Freville, Sosyalist Gzle Toplum ve Sanat, s. 7, ev.


Asm Bezirci, MAY, 1968
(2) G .V . Plehanov, Sanat ve Sosyalizm, s. 52
(3) a.g.e. s. 52

127
rini kaybeder. Onun dzensiz yaam akndan doan sa
nat da dekadansa der, (") yozlar.
Sanatn kkeni konusunda Plehanov, sanatlarn oyun
dan ktn kabul eden Kant grlerle, sanatn kay
nan ite gren ernievskinin grlerini uzlatrma
a alr. Sanat oyundan kmtr, ama bu oyun, sonu
ta yine de insanlarn hayatta kalmak, yaamak iin yapma
lar gereken faydac faaliyetlerle ilikilidir, rnein, ilkel
danslar, topluluu yaknda yaplacak olan ava ya da hasa
da hazrlamak amacn gder. Plehanovun szleriyle sy
lersek:
Faydac faaliyet, baka bir deyimle, bireylerin ve top
lumun yaayn srdrm ek iin zorunlu olan faaliyet
oyundan nce geldii iin onun ieriini de belirler. Oyun,
zaman bakmndan ister istemez kendisinden nce ge
len iin ocuudur. (5)
Sanat bir oyun sanmak ve bu grmz, oyunu
iin ocuu sayan b ir grle tamamlamak, sanatn tarih
ve z zerine parlak bir k serpiyor. Bylece ilk defa
olarak, onlar maddeci bir anlayla gzden geirebiliyo
ruz. (6)
Ayrca, Plehanova gre, tarih bakmdan ele alrsak
nesnelere bilin li olarak faydac adan bakmak, estetik
adan bakmadan nce gelir. (7) lkel toplum larda insan
larn ss eyalar olarak taktklar hayvan derileri, dileri
ve trnaklar; ilkel insanlarn bedenlerini bitkilerden kar
dklar yalarla yalamalar; A frika l kadnlarn kollarna,
bacaklarna dem ir halkalar takmalar hep, kendilerini av
landklar hayvandan daha evik, daha gl grmek ve
gstermek, zararl bceklerden korunmak amacna ynel

(*) a.g.e. s. 53 - 54
P) J. Freville, a.g.e s. 29
() a g.e. s. 32
(') B. Moran, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, s. 39

128
m itir; dem ir halkalar ise, ekonomik bakmdan deerli
olan eyin ss eyas olarak kullanldn gsterir. Daha
sonraki toplumsal aamalarda btn bunlar faydac ama
larndan soyutlanarak ss eyas olmutur. Ancak bu, yine
de, sanat yapt ve gzellik karsndaki estetik duygularda
kar gzetmeme ilkesini ileri sren Kantn doruluunu
gstermez: Geri gzeli kavradmz yani estetik zevk
duyduumuz srada fayda bilincim ize girmez, bunu asla
dnmeyiz, ama bilincim izde olmasa bile, bir eyi gzel
bulmamzn sebebi aslnda onun faydal olmasndandr.
Bu fayda, estetik zevki duyan bireye ait bir fayda deildir
fakat onun trne ait bir faydadr. Varlk mcadelesinde
(ister doaya ister dier insanlara kar olsun) trmze
faydal olan eylerdir ki insana gzel gelir. (8)
Bu durumda toplumsal yaamda teki faydac ura
larla, rnein bilim le sanat ura arasnda nasl bir ay
rm vardr?
Bilim, hakikatleri mantk (lojik) yoldan dile getirdii
halde ayn eyi sanat yapt imgeler yoluyla yapar. Sanat
, dncesini imgelerle dile getirdii halde, makale ya
zar dncelerini mantk delillerle kantlar. Bir yazar,
imgeler yerine mantk d eliller kullanrsa ya da yaratt
imgeler onun u ya da bu konuyu kantlamasna yararsa, o
artk bir sanat olmaktan kp bir makale yazar olur; is
terse denemeler ve makaleler deil de, hikyeler ya da ti
yatro oyunlar yazsn. (9)
Buradan, sanatlardaki z ve biim konusuna geiyo
ruz. Plehanov, bir sanat yaptnn deerini, en sonunda ve
kesin olarak belirleyen eyin, onun znn deeri olduu
nu kabul eder. Biim, sk skya ierie baldr. Toplum-
larn ya da snflarn ykseli dnemlerinde biim le z tam

(8) a.g.e. s. 39
(9) Plehanov, Sanat ve Sosyalizm, s. 37

129
bir uyum iindedir. Biim in ze stn gelmesi, toplumun
bir zlme ve gebelik dnemine girdiini gsterir. Biimi
zden stn tutma giriim i, ya yozlam bir toplumsal d
zende yozlam sanat (fturizm, kbizm, vb.) ya da sa
natnn toplumsal evreyle kesin bir uyumazln ifade
eder (sanat iin sanat kuram); sanatn ya da edebiyatn
gelitii bahar dnemlerinde ise, gerileme dnemlerinde-
kine taban tabana aykr bir olay grlr: artk, ierik bi
imden deil, biim ierikten geri kalr... (10)
Ancak sanatnn iinde yaad toplumsal evreyle
kesin bir uyumazla girmesi ve bu evreye ilgisizlik duy
mas hep ayn ekilde deerlendirilemez.
Burjuva toplumuna srt evirmeleri, onu kendi deha
larna ve gzel ruhlarna lyk bulmaylarndan gelen ve
kendi evrelerinden kamak iin, yabanc lkelere,
ortaan gemiine, gizem cilie snan sanat iin sa
nat taraftar rom antiklerin durumuyla, zorba bir rejim al
tnda yaayp da sanat iin sanat akmnda kendine bir
korunak arayan sanatlarn durumlarn bir tutmamak ge
rekir. (Pukin rnei)
Ayn ekilde, toplumsal bir amaca balanan sanat
genel olarak devrimci olduu halde, sanatta yararl olma
ilkesi bazan gericiler tarafndan da tutulur. (Ahlak edebi
yat ven ar I. Nikola ile, sanat iin sanat akmn kt
ledii halde burjuva toplumunu savunan Alexandre Dumas
Fils rnei).
Bunun iin de, bir eseri yarglarken, onu ann art
lar iine yerletirm eli ve aceleye getirilm i genelleme
lerden kanmalyz. (n )
zetleyecek olursak, sanat ve edebiyat rnleri, belli
tarihsel-toplum sal-ekonom ik ilikilerin sonucu olgulardr.

('") J. Freville, a.g.e. s. 62


(" ) a.g.e. s. 66

130
Bu rnlerin, bu ilikiler zerinde, tpk teki st yap rn
leri gibi belli bir etkileri olmasna ramen ekonomik alt
yap yine de kesin ve belirleyici bir etkendir. Bu ilikilerin
deimesiyla birlikte toplumun estetik beenisi, buna ba
l olarak sanat rnleri de, sanat eletirmesi de belli bir
ynde deiir. Snflara blnm bir toplumda her snf
kendi toplumsal-ekonomik amalar dorultusuna uygun
den bir estetik anlayna, bir sanat eletirisine ve bir
biime sahip kar. alara ve snflara gre sanat biim
lerini belirleyen de budur.
Bu beeninin ve sanat biim inin, sanat yaptlar ek
linde olumasnda kiisel yetenein ve dehann rol o
kadar nemli deildir; sanatnn kiisel yetenei ve znel
yan tarihsel bireyliinin yannda kaybolur. Btn st
yap kurumlan gibi sanat da daha ok, retim glerinin
ve retim ilikilerinin belirledii toplumsal psikolojiye ba
ldr, ondaki deiim leri yanstr.

Soru 45 : Plehanovun sanat ve edebiyat konusundaki


grlerine yneltilen eletiriler nelerdir?

Plehanovun sanat ve edebiyat konusundaki grleri


ne yneltilen eletirilerden ilki ve en nemlisi, sanat olgu
sunu kaytsz ve koulsuz olarak ait yapya, toplumun eko
nomik yapsna, giderek snf mcadelesine balam ol
masdr. Byle bir dnceden yola karak ekonomiden
ideolojik st yaplara, bu arada sanata geii zetleyen
aadaki forml, iblmnn son derece gelimesiyle
karmaklaan sanat olgusunu aklamada, fazla ematik
kalmaktadr:
1 retim kuvvetlerinin durumu, 2 Bu kuvvetle
rin belirledii ekonomik ilikiler, 3 Bu ekonomik temel
zerine kurulmu siyasal ve toplumsal rejim, 4 Gerek

131
dorudan doruya ekonominin, gerekse onun zerine otur
mu toplumsal ve siyasal rejim in belirledii toplumsal in
sann psikolojisi, 5 Bu psikolojiyi yanstan eitli ideo
lojiler. ().
Plehanov, alt-yap ile st-yap arasndaki ilikilerin di
yalektik bir iliki olduunu geri sylemitir, fakat ilkel
toplum lar dnda bunu bir rnekle belirleyememi, dola
ysyla sanat ekonomik alann mutlak baml bir alan
olarak dnmtr. Sanatn ilevini yeterince deerlendi
remedii, toplumsal yaam ve sanat arasndaki diyalektik
ilikiyi salkl bir ekilde iler biim de kuramad iin,
biraz sonra greceim iz gibi, Balzac tarihsel geliim iin
de doru yerine oturturken, Tolstoyda yanlla dm
tr.
Byle ematik zmlemelerden, dogmatik bir ge
nellemeden yola ktr ki, Engelsin 1848'de Margaret
Harknesse gnderdii mektuptan (2) habersizken, Balzac
zerine : O, ada toplum daki eitli snflarn psikolo
jisini aklamak bakmndan ok i grm tr... Balzac,
tutkular, ann burjuva toplumunda nasl bulmusa yle
almtr; onlarn belirli bir toplumsal evre iinde nasl bir
olu ve gelime geirdiklerini, doalc (naturalist) bir bil
ginin dikkatiyle gzden geirm itir. Bunu yapmakla da,
gerek anlamda, bir gereki olmutur. Nitekim onun eser
leri, Louis Philippe ve Restauration dnemlerindeki Fransz
toplumunun psikolojisini incelemek iin esiz bir kaynak
tr, (3) diye yazan Plehanovun, Leninin Rus Devriminin
aynas olarak grd Tolstoyu o, byk b ir senyrd
ve lnceye dein de yle kald diye nitelemesini nleye
memitir.

(') Jean Frevllle, a.g.e. s. 49


(') Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 47, ev. Murat Belge, De,
1971
(") Frevllle, a.g.e. s. 77-78

132
David N. Margolies, Plehanov ile Christopher Caud-
w e llin estetik grlerini karlatrd ilgin yazsnda
yle demektedir:
Plehanovun eksiklii, sanat ile toplum arasndaki
diyalektik ilikiyi btnyle kavrayamamas, ya da dile ge
tirem em esidir; yani sanatn toplum tarafndan belirlendii
ni kavram, ama dolaysz iler dncesi dnda, sanatn
toplum zerindeki etkisini aklayamamtr; sanatn eko
nomi tarafndan belirlendiini grm, buna karlk sana
tn da srekli bir ekonomik rol olduunu grememitir. (4)
Plehanov, sanat yaratta bireyin rolne ba yeri ve
ren Lansonla polemiinde:
Her edebi eser zamann belirtir. Onun biim i ve ie
rii, zamanndaki zevkler, eilim ler ve alkanlklarla be
lirlenir. Eserin karakterini zamann karakterine uyduran bu
bam llk ne kadar ak ve kuvvetliyse, baka bir deyile,
ad geen kiisel kalnt ne kadar az ise, yazar da o kadar
byktr. B ir byk adamn balca zellii, yksek zgn
l kendi alannda ann ruhsal ve toplumsal dilekleri
ni, ihtiyalarn bakalarndan daha nce, daha iyi ve daha
btnlkle belirtebilm esindedir. Onun tarihsel bireyliini
meydana getiren bu zellik nnde btn teki zellikler
gnein karsnda yldzlarn kaybolmas g ib i gz
den silinirler (5) demektedir.
Plehanov, Lansona kar hakl grnd bu tart
mada, yine de, insann, zellikle sanatnn yaratc yete
nekleri konusunda, Caudvvelln Dnya ve Ben, E. Fis-
cherin ben ile biz odaklarnda ok aydnlk bir biim
de iledikleri sanat eserinin znellii ve nesnellii konu
sunda birok soruyu cevapsz brakmakta, yaratc yetene
i tmden yadsyor grnmektedir.

(4) D. N. Margolies, Caudvvell ve Plehanov, Yeni Dergi, say 79


(5) J. Frevllle, a.g.e. s. 44

133
Plehanovdan, kendi ann verilerini aan sanat ve
estetik sorunlarn zmlemesi elbette beklenemezdi. An
cak, nedenleri ne olursa olsun nk bizi burada ilgi
lendiren sorun Plehanovun kiisel geliimi deil, onun sa
nat ve estetik zerine dn celeridir diyalektik madde
ci gre dayanan, ann koullar ve verileriyle snrl
bir estetik kuramad, bir toplum bilim ci plannda kald,
bununla birlikte marks bir estetie katkda bulunduu da
bir gerektir.
Sorumuzu, Plehanovu eitli ynlerden gelen eleti
rilere kar savunan Jean Frevillein szleriyle bitirelim :
Plehanov, maddeci eletiriden sadece sanatn
artlarn deil, bizzat sanat da, sadece niini deil,
nasl da, sadece toplumsal oluu deil, estetik varolu
u da incelemesini ister. dealist kuramlara kar savar
ken, maddeci eletirinin ilk ii bilimsel aklamayla u
rar. Yazk ki kinci ie gemee frsat bulamaz... Top
lumsal ve ekonomik gereklerin dnda ayr bir kre mey
dana getirmeyen, tersine onlarn iinde doan ve onlar
aydnlatan estetik alana girmesine frsat kalmaz.
Bu yzden, maddeci estetiin bir ncs olan Ple
hanov, aslnda, iyi bir toplum bilim ci olarak kalr. (")

Soru 46 : Benedetto Crocenin estetik grleri neler


dir?

Gzellik kavramnn yerine anlatm (expression) ko


yan, ya da gzellii anlatmla bir tutan; estetik, tm anla
tm araclar (media) ile, insann, en yetkin rnei dil olan
simge yapm biim leri ile ilg ili olduu iin estetii genel
dilbilim (linguistics) olarak alan Italyan estetikisi Bene-

(") a.g.e s. 80

134
detto Croce (1866-1952) amzn en zgn estetikilerin
den biridir, nceleri, dem okrat ve Hegelci edebiyat tarih
isi de Sanctis'in, hocas Labriolann ve dnr Giam
battista V iconun etkisinde kalan Croce, daha sonra marks-
lktan uzak, Malrauxnun estetii ile birlikte, sanatta her
trl ideolojik, ahlk ve toplumsal gc, nemi yadsyan
en kktenci ynsemeyi benimseyen bir estetik gelitirm i
tir. Ancak, aada genel bir sergilemesini yapacamz
sanat ve estetik grleri, neo-idealist zne karn ada
birok dnr ve sanaty etkilemi, kendisini XX. yz
yln zerinde durulmas gereken bir estetikisi yapacak
derinliktedir. Italyan marks dnr Antonio G ram sci-
nn bile temelde Croceyi eletirmekle, ona kar kmak
la birlikte ou yerde onun etkisi altnda kald sylenir.
B. Crocenin Encyclopaedia Britannicanm ondrdnc
basksna yazd Aesthetics maddesini estetik grleri
nin eksiksiz bir tantm sayarak sz geen maddenin ze
tini veriyoruz:
B ir iiri, bize onun bir iir olduunu hissettiren eyin
ne olduunu belirlem ek zere incelersek, her eyden n
ce iki deimez ve zorunlu e buluruz onda: bir imgeler
karmaas ve bu imgeleri canlandran bir duygu. Bu iki
eye, ilk bakta soyut bir zmleme ile iki ayr ey gi
bi grnmesine ramen, iki ayr izgi gibi baklamaz, bir-
biriyle sarma dolatrlar; nk gerekte duygu, imgelere,
bu imgeler karmaasna dnmtr, yani dnlen,
zlen ve alan b ir duygudur bu. Bu nedenle, ne duygu, ne
imge, ne de ikisinin toplamdr, denilemez iire; duygu
nun dnlmesi ya da lirik sezgi veya katksz sez
gi d ir o.
iir zerine sylediklerim iz resim, heykel, mimar, m
zik diye sralanan btn teki sanatlara da uygulanabilir.
Akln herhangi bir rnnn sanat nitelii tartld her
defasnda bu ikilem le karlamak zorunludur: yani o, ya

135
lirik b ir sezgidir ya da baka bir eydir, yine saygya de
er bir ey, ama sanat deil, rnein, eer resim belli bir
nesnenin takliti ya da yeniden meydana getirilm esi olsay
d, sanat deil, mekanik, pratik baka bir ey olurdu.
Sanat, lirik ya da katksz sezgi olarak tanmlamakla
onu kendiliinden akl retimin teki biim lerinden ayr
m oluruz, rnein, sanat, a) felsefe deildir, b) tarih
deildir, c) doabilim ya da matematik bilim i deildir, d)
hayal oyunu deildir, e) dolayszl iinde duygu deil
dir, f) eitim ya da sylev deildir, g) sanat, zevk, nee,
yarar, iyilik, doruluk gibi kendisine ok yakn teki pra
tik eylem biim leri ile kartrlmamaldr.
Yukarda verdiim iz olumsuzlamalarn, bir baka g
r noktasndan, ilikiler olduu pek aktr; nk, ak
l faaliyetin birbirinden ayr eitli biim lerinden her biri
geriye kalanlardan ayr ve kendi yaltlm l iinde ha
reket eder ekilde kavranamaz. rnein, sanat alrsak,
btn teki kategoriler gibi sanat kategorisi de tekileri
var-sayar ve tekilerce var-saylr: onlar tarafndan koul
landrlr ve onlar koullandrr. Gerisinde akl bir uyart
durumu (gemi dnceler, istem ve eylemler, arzular,
aclar, sevinler, abalar) olmasayd, iir dediim iz estetik
sentez nasl ortaya kabilirdi? iir, bu karanlk zerinde,
ona kendi n vererek ve eylerin gizli biim lerini gr
nr yaparak, parlayan gn n gibidir. Bu nedenle,
bo ve budala bir kafadan kmaz; katksz sanat ya da sa
nat iin sanat inancna drt elle sarlan ve gnllerini ya
amn zorluklarna ya da dncenin gereklerine kapayan
sanatlarn tmden yaratclktan yoksun olduklar, ya da
olsa olsa bakalarn taklit eden veya izlenim lerini derine
inmeden veren bir sanat dzeyine kabildikleri grlr,
ancak. Yani tm iirin temeli, insan kiiliidir, nsan kii
lik de btnln ahlkta bulduu iin tm iirin temeli
ahlAk bilin liliktir.

136
Sanat esinlerin birou, bir insan olarak sanatnn
pratikte ne olduuna deil, ne olmadna: bakalarnda
grd zaman yoksunu olduunu hissettii niteliklerin
kendisinde de olmasn isteyen insana baldr. Kahra
manlk ve sava iirlerinin birou, belki de en gzelleri,
eli tfek tutamayacak kadar beceriksiz ve korkak kimseler
ce yazlmtr.

Yukarda vermee altm z tanmlarn ve ayrmla


rn, olumsuzlamalarn ve ilikilerin kendi tarihleri vardr,
yzyllar boyu durmadan ilenm ilerdir. Bugn bizim sahip
olduumuz eyler bu karmak ve durmak bilmeyen m
cadelenin meyvalardr. yleyse, estetie ya da sanat bi
limine, baz skolastik kafalarn yapt gibi, sanatn, her
zaman iin geerli tanmn yapmak ve bu kavramdan es
tetik bilim inin tm alann kaplayacak retileri karmak
gibi bir grev verilemez; sanat zerine yansmalaryle za
man zaman ortaya kan sorunlarn daima yenilenen ve
hep byyen devaml sistem letirilm esidir estetik; dn
cenin durmakszn geliimine bir uyart ve materyel olan
hatalarn eletirilm esi ve glklerin zlmesiyle bir tu
tulabilir. Byle olduu iin de, hi bir estetik sergileme,
estetik tarihinde ortaya km ve kacak olan saysz so
runlarla sonuna kadar uramak savn tayamaz.

Bir ey anlatmayan, yani konuma, ark, izgi, resim,


heykel ya da mimar olmayan bir imge, var olmayan bir
imgedir. Onun varln savunabiliriz, ama savunmamz
destekleyemeyiz, nk savunmamzda bize destek ola
cak olan tek ey, imgenin cisimlemi, anlatlm olmas
dr. Sezginin ve anlatmn birlii retisi, sradan bir sa
duyu ilkesidir de: kafalarnda, bir trl anlatamadklar d
nceleri, hi bir zaman yapamayacaklar byk bir resim
olduunu syleyen kimselere glen b ir saduyu ilkesi: Rem

137
tene, verba sequentur: verba (szckler) yoksa res (ey) de
yoktur.

Soru 47 : ada estetik almalar hakknda bilgi ve


rir misiniz?

deolojilerin bar iinde birlikte yaamalarndan sz


e dilebilir mi? Sanatta, sanat akmlar, sanat kuramlarnda
bar iinde birlikte yaamaktan sz edilebilir mi? Elbet
te ki hayr, zellikle, boyutlar henz kesin olarak belirlen
memi; sanat yarat, sanat yapt, sanat yaptnn sanat
izleyicisine verdii estetik duygu vb. konularda, diyelim
ekonomide olduu gibi, amaz kurallarn konamad bir
alan olan estetikte eitli grler atmakta, eitli ku
ramlar birbirinin karsna kmakta, birbirini desteklemek
te. Bunun byle olmas ne derece doalsa, bu eitli gr
ve kuramlarn da, genel ereve iinde, belli bir dnya g
rne balanmas da o derece doaldr. amza uygun
bir estetik anlayna varmann yolu, belli bal iki dnya
grnn idealist ve maddeci ideolojik atmala
rndan geecektir elbet. Marks bir estetik, Croce, Cole
ridge, Richards, Lalo vb. estetikilerin estetik sistemlerinin
eletirilm esi, yanllarnn, yanlglarnn gsterilm esi yo
luyla ortaya kacaktr. dealist estetik iin de ayn ey:
varln srdrmesi, ancak maddeci estetik karsnda ve
recei umutsuz mcadeleye baldr.
Ne var ki, bu ak gerek, burjuva sanat evrelerince
grmemezlikten gelinmekte, estetik alan, ounlukla, ide
alist dnceye zg bir alan olarak kabul edilmekte, mad
deci dnya grnn bu alanda syledii eyler yok sa
ylmakta, syleyecek sz olmad sanlmaktadr. Bu, ya
marks dnrlerin, estetikilerin bugne kadar ortaya
koyduu dncelerin deersiz saylp, kitaplarda, dergi

138
lerde toptan grmezlikten gelinmesi yoluyla; ya da ar
bir basitletirmeyle, sanat yarat, p olitik ve ekonomik
alanlara tartmasz bal klan grler gibi kabul edilip,
bir iki satr, bir iki sayfayla yadsnmas yoluyla yaplm ak
tadr. Yani ya yok saylp unutturmak, ya da yanl, eksik,
arpk gsterilip yadsmak yoluyle.
Oysa aada vereceimiz, eitli lkelerdeki marks
estetik almalar bunun byle olmadn, marks sanat
anlaynn, estetik dncesinin ernievskide, Pleha-
nov'da kalmadn, sanat olgusunun anlalmasnda, ak
lanmasnda geni boyutlar kazandn gsterecektir.
Marks estetiin tem ellerini atan ilk adlar arasnda,
klasikler olarak: Plehanov ile Franz M ehringi, Paul
Lafargue, Arturo Labriola ile Antonio Gramsciyi, Lu-
naarskiyi, Georgy Lukacs sayabiliriz. Lukacsn bugne
kadar uzanan zgn almalar onu btn dnyada yaz
dklarna dikkatle eilinmesi gereken bir estetiki yapm
tr.
Marks estetik alannda tm aratrma ve inceleme
leri, kk ayrntlar zerine grleri ya da henz yaygn
lk kazanmam olan savlar ve almalar buraya koya
madmz iin lkeler srasyle en sivrilm i adlar saymak
la yetineceiz.
Fransada: bugn baz grleriyle eskimi de olsa
Contribution lEsthtiquei ile Henri Lefebvrei; LItinra
ire dAragon ve DUn Ralisme Sans Rivages ile Roger
Garaudyyi; Pour Une Sociologie du Roman, Structures
Mentales et Cration Culturellei ile Lucien Goldmann; a
irlii ve romancl yannda iir, roman ve resim zerine
zgn incelemeleri olan Aragonu sayabiliriz.
Ingilterede: Aeschylus and Athens, Marksizm ve iir
gibi yaptlaryle George Thomson; ok gen yata Ispan
ya i savanda len Yanlsama ve Gereklik yazar Chris
topher Caudwell; resim zerine incelem eleriyle John Ber-

139
ges, edebiyat kuram zerine incelemeleriyle Ralph Fox
ve Arnold Kettle, mzik zerine arat rmalaryle Alan Bush
ve Tom Russel;
A.B.D.de: Masses and Mainstream dergisi evresinde
toplanm aratrclar arasnda Sidney Finkelstein (Music
and Society), modern edebiyat incelemeleriyle tannan
John Burgum; romanc ve eletirmen Edmund Wilson
(Marxisme and Literatre);
Bat Almanyada: Walter Benjamin ile Ernest Block;
Dou Almanyada: Tiyatro zerine, toplumcu gerek
ilik zerine yazlar, Lukacs ile tartmalar edebiyata ok
ey kazandrm olan Bertold Brecht (Ecrits sur la Littra
ture et lArt, 3 cilt) bata olmak zere W. Besenbruck (Prob
lme du Typique), Hans Kock (Marxisme et lEsthtique),
Ingrid Beyer (Les Artistes et le Socialisme), Erhard John
(Introduction lEsthtique), Horts Redeker (Dialectique
du Beau);
Avusturyada: Sanatn Gereklilii ve Art Against Ide-
olojy adl yaptlaryla Ernst Fischer;
talyada: De Sanctis ve Antonio Gramsci gibi klasik
rneklerden sonra Antonio Banfi, Umberto Barbara, Luigi
Chiarini, Guido Aristarco ve Cario Salinari;
ekoslavakyada: Pavel Reinmnn ve Eduard Golds-
tucker; Jiri Hasek;
Polonyada: Stefan Morawski;
Romanyada: Marcel Brazu;
Bulgaristanda: Todor Pavlov,
M acaristanda Bla Balasz
adlarn sayabiliriz.
Sovyetler B irli inde: 1920lerin ilk yllarnda balayp
XX. Kurultaya kadar uzanan ortam iersinde gelien poli
tik olaylar marks estetik almalarn ters ynde etkile
mi, Marx ncesi estetiin zellikle Hegel estetiinin
incelenmesi bile ihmal edilm itir. Sanatta p olitik yeleme

140
lerin ve sanat yaptnn retici niteliinin bir lt olarak
alnd entelektel sanat karsnda halk sanatna byk
nem verildii bu dnemde, Eisenstein ve Pudovkinin si
nema sanat kuram zerindeki almalar ile Lifschitzin
Marx ve Engelsin sanat zerine dncelerini toplayan
ve onlarn koyduklar sorunlar derinlemesine gelitiren
incelemelerinden baka dikkate deer almalar yapla
mamtr pek.
Ancak son on - onbe yldr, henz dnya lsnde
yaygn olmamakla birlikte, Fradkine, Samarine, Dneprov,
Ivanenko, Sukov, Selinski, legerov, Astakov, Eisberg gibi
adlar evresinde estetik aratrma ve incelem elerin youn
luk kazand grlm ektedir (*).

0) Yukarda verilen adlar iin, Recherches Internationales dergi


sinin Estetik zel says temel alnmtr. Adlar saylan kitap
lardan Trkeye evrilmi olanlar kitabn sonunda Kaynaklar
blmnde gsterilmitir. M.D.

141
III. BLM

GENEL SANAT SORUNLARI

Soru 48 : Sanat nedir?

Sanat nedir gibi iinde yzyllarn birikim ini, deii


mini tayan bir soruyu, ne sanat, doaya eklenmi insan
dr (Bacon) gibi zdeyilerle, ne sanat, dinleyen ve sey
redende estetik bir zevk ve heyecan yaratan, gereklii
sembolik, uylaml ve karlksz bir ekilde taklit ve ifade
eden eser ve hareketlerdir (Spencer) gibi bir sr kar
gr uzlatrma abas iindeki eklektik tanmlarla, ne
de ok bilinen fil masalndaki gibi sanat olgusunu kendi
sine en yakn gelen yanyla alan, bu yzden olgunun tm
n kapsayamayan tanmlarla aklayabiliriz.
Byle bir sorun, bir toplumsal olgu olarak varl, k
keni, oluum ve geliim koullar, amac ve en bata ge
nel toplum yaamyla ilgisi iinde bir btn olarak d
nlmedike salam bir zme ulalamaz. Bu nedenle,
sanat nedir sorusunu aklamaa alan belli bal kuram
lara burada ksaca deindikten sonra, sanatn kaynana,
kkenine ve daha sonra amacna geeceiz.
Sanat kuramlarnn baarl bir sergilemesini Edebiyat
Kuramlar ve Eletiri adl kitabnda () vermi olan Berna
(') Berna Moran, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, 1972, I..E.F.
Y aynlar No. 1717

142
Moran, bu kuramlardan ilkinin Yanstma kuram olduunu
syler: Sanat eserlerinde grdmz, doadr, insandr,
hayattr ve sanat eserinde bize bunlar yanstr; bir ayna
tutar dnyaya sanki. (2)
en kaba anlamdaki bir kopyaclktan tutun da, du
yu dnyamzda bulunmayan fakat akn (transcendantal)
bir gereklii tekil eden idealarn yanstlmas demek olan
idealizme kadar trl ekiller alm (3) olan yanstma ku
ram, ilk alardan bugne dek sanat ned:r? sorusuna
verilen karlklarda birok yanda toplamtr. Platondan
Plehanova, hatta gnmzdeki maddeci grlere ka
dar... (")
Bu kuramn ilk tem silcisi saylan Platona gre, resim
de, edebiyat da z veya ideali deil, grn dnyasn
yanstr. Sanatlar, Mutlak Gzelin, Ideann yanss (tak-
liti) olan eya ve canl varlklar (dnyay) ikinci bir kez
yansttklar, yani yanstlan yansttklar iin bizi hakikate
yaklatrmaz, ondan uzaklatrr.
Platona zt bir sanat anlayna sahip olan Aristoteles
ise sanatn geneli ve z yansttn ileri srer. O bir
tek adamn hayatn doru olarak anlatmaa kalkmaz,
bir adamn hayatnda genellikle hayat, insanolunun ha
yatn, yani hayatta evrensel olan unsurlar yanstr. Olan
deil, o labilir olan. Bunun iin de, anlatmak istediinin
zne ait olmayan unsurlar, ayrntlar, tesadfi olanlar
atar, gerekli olan ayklar, seer ve bunlarn arasnda bir
ba gstererek olaylar rgsn bir tek izgi zerinde ku
rar. (5) Bu nedenle sanat, bizi gereklikten uzaklatran
deil, onu aklayan, ona yaklatran bir insandr.

(2) a.g.e. s. 11
(3) a.g.e. s. 28
H 1973 ylnda edebiyat ve sanat dergilerimizde tartlan "gn
cel ve sanat konusunu anmsayalm.
( ) y.a.g.e. s. 21

143
Neo-klasiklere gre, 1) genel tabiatn, 2) dealleti
rilm i tabiatn yanstlmas olan sanat, neo-Platoncu Plo-
tin osa gre formlarn (idealarn) kopyalarn deil, do
rudan doruya formlar yanstr.
ernievski, sanatn, gereklii yansttn ileri s
rerken, Plehanov, edebiyat ve sanat yaamn aynasdr
der.
Proletklt taraftarlarnca, daha sonra da toplumcu ger
ekilii dogmatik bir biimde anlayanlarca srdrlen bu
mekanik yanstma kuramnn izlerine gnmzde de rast-
lanmaktadr. Bunu,yanstma zerine olan soruda daha ay
rntl olarak inceleyeceiz.
Rnesansla birlikte gelimee balayan bireyleme ha
reketinin sanattaki uzantlarndan biri de, sanatn ne oldu
u sorusu incelenirken bir sanat yapt deerlendirilirken
sanatnn kendi i dnyasna, duygularna ve yaamna
ynelme olmutur. Sanatta Anlatm clk (Expressionism)
olarak dile gelen bu gre gre, estetik bakmdan
nemli olan, sanatn aklanmas abasnda sanatnn ya
antsna ynelitir. Eser artk bir ayna olmaktan kyor da
sanatnn i dnyasna, ruhuna alan bir pencere oluyor.
Geri, eserde tabiat ya da genellikle d dnya anlat-
labilir ama bu d dnya, sanatnn duygular ile deii
me urayarak verilm i bir d dnyadr ve nemli olan,
eserin bu d dnyay doru olarak yanstmas deil fakat
bu d dnyann sanatda uyandrd duygular ve yaan
tlar ifade edebilmesidir. (s)
En belirgin kuramclarndan biri, sanat anlatmda
ve onun eiti olan sezginde bulan Italyan estetikisi
Benedetto Croceden ayr olarak Anlatmclk, Tolstoyla
birlikte bir baka yne ynelir: insann (sanatnn) duy
gularn yalnzca anlatmas deil bunu bir bakasna ilet-

(") a.g.e. s. 80

144
mesidir (communication) nemli olan. Sanat doru bir
ekilde tanmlamak iin, her eyden nce onu bir zevk ver
me arac olarak dnmekten vazgemek, insan yaamnn
koullarndan biri olarak ele almak gerektiini (7) syle
yen Tolstoy, Sanat Nedir? adl uzun incelemesinde eitli
sanat tanmlarn: a) gzellie dayanan tanmlar, b) gzel
lie dayanmayan tanmlar balklar altnda toplar ve ken
di tanmn yle verir: nsann bir zaman duymu olduu
b ir duyguyu kendinde canlandrdktan sonra, ayn duyguyu
bakalarnn da duyabilmesi iin hareket, izgi, renk, ses,
ya da szcklerde belirlenm i biim ler aracl ile onlara
aktarmas - sanat eylemi budur ite. ( )
Sanat, daha ok ileviyle aklamaa alan bu gr
de daha ncekiler gibi sanat olgusunu btnyle kavraya
cak gte deildir. Bata da sylediim iz gibi, sanatn k
kenine inmedike hi bir tanm tam olmayacaktr, nk
kkeninde kolektif olan ve kolektif cokuyu dile getiren sa
nat yalnzca bireysel duygu ve dncelere indirgedii
miz zaman uzun sanat geliim ini rastgele ve keyfi b ir yer
den balatm olmakla kalmayz, ayn zamanda ilevi ko
nusunda da yanlla dm oluruz.
Yanstma ve anlatm clk kuramlarndan sonra, sanat,
okuyucu ya da sanat alcs zerindeki etkisiyle aklama
a alan, bir sanat yaptn sanat alcsna verdii zevk
veya estetik yaant ile len Duygusal etki kuram (e); sa
nat eserini dier yaptlardan ayran zelliin, eserin kendi
yapsnda, yani eserin kendi unsurlar arasnda kurulan bir
dzende olduunu syleyen; eser bir eyi yanstmak,
sanatnn duygularn dile getirmek, okurda duygular uyan
drmakla sanat eseri olamaz; o, yaratlm bir eydir ve onu

(7) Tolstoy, What ise Art?, s. 120, Oxford University Press, 1902
(8) a.g.e. s. 123
(9) B. Moran, a.g.e., s. 1 3 3 -1 4 9

145
sanat eseri yapan ey, kendi yapsnda, tamamiyle kendine
zg birtakm zelliklerdir ( ) diyen B iim cilik kuram
gibi daha birok kuram sayabiliriz sanatn tanm konu
sunda. zellikle resim, mzik, heykel sanatlarna aldk
a tanmlarn daha da zellemesi doaldr.
Ancak, tm sanatlarn hi olmazsa ortak ynlerini kap
sadn grdmz yukardaki belli bal kuramlarn hi
birinin tmden yadsnamayacan, yine hi birinin tek ba
na bize sanat olgusu hakknda tam bir bilgi vermediini
grrz, rnein, sanatn dnyann ve toplumun bir yan
ss olduunu ileri srenler her halde biim den vazgee
mezler; ya da sanat yaratn kiiye zg, znel yann
dnrsek anlatmclar da bir yere kadar hakldr; ya da
sanatn sanatda balayp yine sanatda biten bir olgu
olmadn - hi olmazsa sanat sosyolojisi ynnden - ka
bul ediyorsak, sanat yaptn deerlendirmede okuru da g-
znne alan kuram da batan aa yanl deildir.
Bu demek, yukarda bir bln verdiim iz kuram
larn en doru yanlarn bir araya toplayarak en doru sa
nat tanmna varabilir, demek de deildir, nce, (hepsinin
doru olduunu kabul etsek bile) yeni toplumsal koullarn
sanatn nnde yeni ufuklar atn, aacan unutmak
olur bu. Gemiin sanat yaptlar ve kuramlar gelecein
kurulmasnda byk nem tar, ama gelecei bunlarla s
nrlamak da hi olmayacak bir eydir. Yeni toplumsal ko
ullarn yarataca yeni insann sanat, eskisine dayal, on
dan hz alr olacaktr, ama ondan baka da olacaktr. Sa
nat anlay biim i de yle tabii.
rnein, bugn birok marks eletirmen ve sanat
kuramcs, sanatn grevinin yanstmak deil, yaratmak,
yeniden kurmak yoluyla dnyann deitirilm esine katkda
bulunmak olduunu savunmaktadrlar. Sanata yklenen

( " ) a ge. s. 159

146
yeni bir grev m idir bu, yoksa balangcndan bugne sa
nat olgusunu kapsayan yeni bir yorumu mudur onun?
Bu soruya, ancak, sanatn kkenini ve amacn da gr
dkten sonra karlk vermi olacaz.

Soru 49 : Sanatn kkeni nerededir?

Diyalektik maddeci yntemin, tarihsel m addeciliin ta


rihin ve toplumsal olaylarn aklanmasnda bilimsel bir
yol olarak kullanlmaa balad dneme kadar sanat so
runlarnn incelenmesi, balca iki ynteme dayanmtr.
Sanat olgusu ya metafizik dnce dzeyinde birtakm bul
gulara dayandrlmaa allm, ya da gemiteki sanat
bayaptlarnn incelenmesi yoluyla onlardan birtakm ele
tiri ve beeni ilkeleri kararak felsefenin yedeinde bir
sanat kuramna varlmaa allmtr. Hegel bile Estetik-
inde sanat tiplerini, sanat sistemlerini incelerken, Babil,
Hint ve Msr toplumlarnn tarihlerine ancak Babil, Baal
kuleleri, Msr tapnaklar ve piram itler vb. eski sanat ya
ptlar dolaysyle dokunur.
Sanat olgusunun, toplumsal yaamn ayrlmaz bir par
as olduu, insann yeryznde varoluu ile birlikte d
nlmesi gerektii, diyalektik maddeci yntemin tarihe uy
gulanmasndan sonra hergn biraz daha aydnla km
tr.
Gerekte sanatn tarihi, insann topluluk olarak yaa
d gnlere kadar gitm ektedir. nsan, hayvanlikten kurtu
lup insan olma sreci iinde, bandan beri, kendisine d
man bir doa bulur karsnda. Dnyada kaln nleye
cek bu doa glerine kar savarken, bu gleri evcil
letirip kendi isteklerine uydururken hem doay deitir
mi, hem de kendi kendini yaratm olur. Sanatn kkeni,
ite bu yaratc almada aranmaldr. Engels, sanatlarn

147
douunda iin, almann roln yle anlatyor Doa
nn Dlyalektii'nde:
Demek ki ilkin, atalarmzn maymundan insana d
ntkleri binlerce yl iinde elleriyle yapmay yava yava
rendikleri iler ok basit olabilirdi. En ilkel vahiler, fi
ziksel bir yozlamayla daha hayvans bir duruma doru
gidenler bile, gene de gei dnemindeki bu varlklardan
ok stndrler. nsan eli ilk akmak tan ileyip bak
yapncaya kadar, yannda bizim bildiim iz tarih dnemin
pek nemsiz grnecei uzunlukta bir zaman gemi ol
maldr. Ama nemli adm artk atlm tr: insann eli ser
best kalmt, gittike daha hnerli, daha usta olabiliyordu:
kazanlan bu esneklik babadan oula geiyor ve dolaysy
la her kuakta daha da artyordu.
nsan eli bylelikle yalnzca almay yapan organ
deil, ayn zamanda emein rndr. alarak, yeni i
lere uyarak, kas balarnn ve daha uzun zaman kemiklerin,
bu iler sonucundaki zel gelim elerini tevars ederek ve
tevars edilen bu ilerlem eleri durmakszn, gitgide karma
klaan yeni ilerde kullanarak, insan eli iyice kusursuz-
lam, Raphaelin resimlerini, Thorwaldsenin heykellerini,
Paganininin musikisini yaratmay baarmtr. (*)
nsann doa zerindeki stnl arttka, ara yap
ma teknii gelitike, doada olmayan nesneler de yap
maa balad. Ancak, almadaki bu gelime, hayvanlar
dnyasnca bilinen birka ilkel iaretin olduka tesinde
yeni bir anlatm ve bildirim e aratan dzenini gerektiri
yordu... Ancak alma srasnda ve alma yznden can
llarn birbirlerine syleyecekleri bir eyler olabiir. Ara
larla birlikte ortaya km tr dil. (2)
Bir adm daha ilerleyelim :

(') Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 20


(2) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 22-23

148
Balang evrelerinde retim almas topluca yap
lrd. Birok insan el birlii yaparak alrd. Bu koullar
altnda aralarn kullanlmas yeni bir bildirim e yolu
kard ortaya. (...) ellerin ve ayaklarn hareketi, taa ve de
nee her dokunu bir azdan sylenen bir ezgiye gre
ayarlanyordu. Bu ezginin elii olmadan i yaplamyordu.
Bylece konuma asl retim tekniinin bir paras olarak
ortaya kt. (3)
George Thomson, bu dilin ritm ik, oynak, ezgisel bir
vurgu ve bol el kpl hareketiyle birlikte olduunu sylyor.
Christopher Caudvvell ise yceltilmi dil adn verdii bu
ilkel iirsel dilin ilk aamalarnda, ounlukla, mzikle
ve dansla birlikte olduunu; etnolojik aratrmalarn, sak
lanmaa deer szlerin iklim e dair ataszlerinin, ifti
bilgeliklerinin, by szlerinin ya da daha ince ayin ve din
ustalklarnn- btn rklarda, btnalarda (bu) yceltil
mi dille yazlma eilim inde olduunu daha iyi gsterdi
ini (') ekleyerek alma ile sanatn balangc arasn
daki ilikiyi vurguluyor.
Ara yapmnda, ilkel iirin ve danslarn yaratlmasn
da, maara duvarlarna yaplan hayvan resimlerinde, dinsel
trenlerdeki danslarda, byde aka grlen bu yaratc
alma insann gcn artrmakta ve yaayn zengin
letirmekteydi. Ne var ki, retim glerinin gelimesiyle
yeni retim tekniklerinin ve aralarnn ortaya kmas ge
rek iirin, gerek dansn ve mziin bu ilkel kullanllarn
gereksiz kld, fakat onlar b ir baka dzeyde, bir baka
toplumsal ilev iinde yaamalarn srdrdler. B irbirin
den ayrlarak ayr birer sanat dal haline dntler. Fisc-
her, ayn ekilde ilkel tapnma trenlerinin dram sanatn-

(3) George Thomson, Marksizm ve iir, s. 10-11, ev. Cevat


apan, Urak 1966
(4) C. Caudwell, Yanlsama ve Gereklik, s. 14

149
da lm szletiini syler. Ancak burada ok ksa olarak
vermek zorunda kaldmz bu dnm, sanatla toplum
sal yaam arasndaki ilikilerin bugnk karmak duruma
gelmesi, o kadar ksa srede olmamtr, tabii. Btn in
sani faaliyetler gibi sanat faaliyetinin de karmak tarihim
tm insanlk tarihi iinde incelemek gerekir.
Lefebvrein ekonomik zenginlik kavramnn, yannda
ok gln kaldn syledii bu gerek nsan zenginle
me, diyalektik bir ileyile ayn zamanda kendi kendini de
etkiler: doann ele geirilm esi ve deitirilm esi - hayvani
igdlerin gittike daha karmak duruma gelen nsan
gereksinmelere dnmesi (insann kendi doasn da de
itirdiini gsterir bu) - nihayet insanlar arasnda g ittik
e daha karmak ilikilerin kurulmas yoluyla. Tarih bo
yunca ve retim glerinin gelimesiyle birlikte insann ye
ni gleri ortaya kar: eylemleri, gereksinim leri, eyalar
ve kendi kendisi zerindeki gleri. Estetik eylem, bu g
lerden b irid ir (5).
imdi de bu eylemin, insanolunun bu sanat gcnn
amacn aklamaa alalm.

Soru 50 : Sanatn ilevi nedir?

Sanatn almayla, retimle dorudan ilikisi olduu


ilkel toplum lar dnldnde sanat faaliyeti iin insan
almann ayrlmaz bir paras - dier almalardan daha
yksek, daha zellem i- olduunu grmek kolaydr, il
kel toplum larda yalnzca ekonominin sanat zerine etkisi
deil, sanatn ilevi de -sanatn ekonomiyi nasl e tk ile d i i-
daha ak grlebilir. Byc, din adam, air olarak sa
natnn grevi de ak seiktir toplumun bu dzeyinde.

<') H Lelebvre, Contribution s. 42

150
Ancak, retimin artmas, retim glerinin emek g
cnden baka dinsel ayinler, by, i arklar vb. coturu
cu, destekleyici abalara gereksinme duymayacak kadar
glenmeye balamasyla sanat da retimle dorudan ilg i
li bu ilevini yitirm ee balam, fkat ilkel ekilleri, top
lumun geleneklerinde yaamn srdrmtr. Toplumsal
ilikiler karmaklatka sanat-toplum ilikisi kolayca g
rlemeyen bir ekil almtr.
Sanatn, toplumsal yaamn ayrlmaz bir paras ol
duunun, toplumsal ilerleme hangi dzeye eriirse erisin
sanatn ortadan silinm eyeceinin bir kantdr bizce bu.
retim gleri, belli gelime dzeylerine eritiklerinde ba
z retim tarzlarn ve onlarla birlikte baz retim ara
larn geride brakr, bir daha ortaya kmamak zere ta
rihe gmer. Makineleme dneminde el tezgahlarnn, ya
da makinelemi tarmda karasabann ilevlerini tamamen
yitirii gibi. Oysa sanat iin ayn ey olmamtr, retim
le, retici almayla dorudan ilikisini yitirdii halde ya
amasn srdrmtr sanat.
Hatta sanatn ilkel grevinin din tarafndan, bilim tara
fndan yklenildii zamanlarda bile sanat ortadan yitmez.
airler, ressamlar, besteciler yine srdrrler varlklarn.
Buradan, sanat eyleminin, insan almasnn tmy
le, insann dnyada bulunuuyle ilgili bir alma tr ol
duunu karabiliriz. nsann doayla savanda, onun ele
geiriliinde dier eylemleriyle birlikte bir ekirdek ha
linde balayp gittike gelierek, alarak, insan yetenek
lerinin gelimesiyle daha derinleerek, daha bir incelik ka
zanarak bugne kadar gelmi bir alma.
Sanatn bu niteliini, insandan ve toplumsal yaam
dan ayrlmazln bylece saptadktan sonra Fischerin u
zl szlerini daha iyi anlayabiliriz:
insann ilk toplu yaama dneminde doann gizli
gcne kar insann en byk yardmc silahyd sanat.

151
Sanat, balangcnda, hemen hemen din ve bilim le ayn
eydi. kinci gelime dneminde -i blm, snf ayrm
ve her trl snf atmasnn ortaya kmas dneminde -
sanat bu atmalarn niteliini anlamann, var olan ger
eklii tanyarak deiik bir gerekliin ne olabileceini
sezmenin, insanlarn ortak noktalar arasnda kpr ku
rarak bireyi yalnzlktan kurtarmann balca yolu oldu. ()
Ya da CaudweMin u szlerini:
Ne hakikat, ne de gzellik sanatn ve bilim in ama
lar olamaz, onlarn amac dnyay deitirmek, insanlar
deitirm ektir.
Sanat, d gereklii kendi anlatmmzla aydnlatr
ken bize kendimiz hakknda eyler syler. Hi kimse ken
di kendine dorudan doruya bakamaz, ama sanat E vren
den yle bir ayna yaratr ki onun iinde kendimizi oldu
umuz gibi deil fakat toplum aracliyle, gereklikle iliki
iinde olmak gibi bir potansiyele sahip olarak farkederiz
bir an... Sanat, yaamn ta iinden birok hzl grnt
ler verir bize, buysa, onun amacndan ayr ama yine de
o amatan doan anlatmdr. Kendi gerek kiiliim izi Ev
ren zerinde yanstan ve bize, bizim de arzu ettiim iz gi
bi, Evreni deitirebileceim izi, ihtiyalarmzn lsnde
deitirebileceim izi syleyerek bizi yreklendiren sihirli
lambaya benzer o. H
Sanatn ilevi, amac, estetik bir zevk mi vermektir?
Eitmek midir? Aydnlatmak mdr? Bilgi vermek midir?
Coturmak mdr?
Tek yanl, ksr aklam alarla uramak niye? Teker
teker hi birid ir bunlarn. Btn olarak ve daha da faz
lasyla hepsi.
Marx, Sanat, insann kendine verebilecei en yk-

( 1) E. Fischer, a. g. e., s. 239


(') C. Caudwell, a. g. e., s. 282

152
sek sevintir demiti. nsann kendini her gn daha st
dzeyde yeniden yaratmasnn, tmel insana doru geli
iminde btn engelleri ama, kendini en st dzeyde ger
ekletirm esinin verdii sevin!
Bundan daha byk kapsaml b ir ama dnlebilir
mi sanat iin?

Soru 51 : Sanat ile bireyleme arasnda nasl bir iliki


vardr?

Kkeninde bir yaama ve alma biimi, toplumsal


bir gerek olan sanat olgusu, ilkel toplumdan bugne ka
dar olan gelimesi iinde incelendiinde kendi bana,
teki faaliyet alanlarndan bamsz, zerk bir tarihi deil,
toplumun genel geliim ini gsteren tarih iinde bir yeri,
teki faaliyet alanlaryla ilikileri olduu grlr. Dolay
syla, sanatn ilkel toplum daki biim inden bugnk duru
muna gelii, toplumlarn, bu toplum lar iinde yaayan in
sann tarihsel deiiminden, geliiminden ayr dnle
mez. Ortak bir yaant, kolektif bir aba biim inden znel
karakterde bir ura haline dnm, insan almasnn
tarihsel karakterine baldr.
nsann hayvanlktan kurtulup, insan olarak kendi ken
dini yaratma olgusu, doal olarak, doa glerini tanyp,
anlayp, evcilletirm e ve sonunda ona egemen olma a
bas iinde, onunla birlikte gelimitir. lkel insann elin
de bir anlatm arac, b ir by olarak sanat da -b ir hare
ket, bir imge, bir ses ya da bir s zc k- doay yenme
savanda bir balta ya da bir bak kadar nemli bir
ara olm utur 0).
Bylece, alan varlk, yani insan da en nemli r

f1) E. Fischer, a. g. e. s. 32

153
n zih in olan yeni bir gereklik, bir st-doa yaratm
tr. alan varlk, emeiyle kendini dnen bir varla
yceltiyor, dnce, yani zihin, insanla doa arasndaki
metabolizmann gerekli sonucu oluyor.
dnsan varoluunun ta kkndeki bu by - gllk
duygusu ile birlikte gllk bilincini, doa korkusu ile
b irlikte doaya stnlk salama yeteneini yaratma - her
trl sanatn balca zdr. nsanlarn kullanabilmesi iin
taa yeni bir biim veren ilk ara yapc, ilk sanatyd.
Bir nesneyi doann sonsuzluu iinde seip onu iaret
leme yoluyla evcilletirerek br insanlarn kullanabilece
i bir ara olarak ortaya karan ilk ad-verici de byk bir
sanatyd. Ritmik bir ezgi yoluyla alma srecini dzen-
letiren, bylece insann toplu i gcn artran bir r-
gtleyici de bir sanat yalvacyd. Hayvan klna girip bu
benzeme yoluyla av yakalamay kolaylatran ilk avc,
belli bir entik ya da ssle bir arac ya da silah iaret
leyen ilk ta devri insan, bir hayvan derisini bir kayaya
ya da aaca gererek ayn cinsten hayvanlarn yakalanma
sn salayan ilk oymak beyi -btn bu insanlar sanatn
nc atalarydlar. (2)
Bu durumuyla sanat, ilkel toplumun yaama dzeni ge
rei bireysel deil toplumsal bir abayd, toplumsal bir
retimdi. Toplu dzenin dnda tek bir birey olarak ya
amann dnlemeyecei bir dzende btn abalar
gibi byclk biim indeki sanat abas da toplumun b
tnlne, toplumun yaama eylemine dnk, onunla bir
toplumsal bir eylemdir.
Daha sonra iblmyle ve ona uygun olarak emein
reticiliindeki art ile birlikte bireylemenin ortaya k
t (3), ilkel birikim dnemiyle birlikte bireylemenin
nem kazand grlr.
C) a.g.e. s. 33-34
(') C. Caudvvell, a. g. e. s. 245

154
Oymak iindeki balar nce nderlerle emekiler
kopard: nderler, toprak sahibi oldu, em ekiler de lon
calar kurarak rgtlendi. Oymaklarn oturduu kyler top
rak sahiplerinin ynettii ehir devletlerine dnt. S
nfl toplum da bylece balam oldu.
By nasl insanla doa arasndaki birliin, btn
varlklar arasndaki zdeliin -oymak iinde var olan z
d e li in - bir karl idiyse, sanat da yabanclamann
balangcnn anlatm arac oldu. (')
Ticaretin, zellikle deniz ticaretinin geliimi, rnlerin
deiim deerlerinin kullanm deerleri zerinde stnlk
kurmas, yani retimin mal haline dnm, parann
btn geleneksel balar yk insanlar arasndaki ili
kilerin insanlk-d bir nitelik almas ve toplum yapsnn
biraz daha sarslmas sonucunu dourdu. Hayatta kendine
gvenen ve kendi bana buyruk olan ben nem kazan
maa balad. (5)
Bireylemenin sanata da gemesiyle sanatnn bu ye
ni toplum dzeninde farkl bir tavr takndn gryoruz.
Ya kurulu dzenin yannda, onu ycelten, hakl gsteren
Apollonsu tavr, ya da toplumun btnlnn kaybolu
una, paralanna, snfl toplumun getirdii ktlklere
kar karak, eski altn aa dn zleyen Dionizossu
tavr.
te yandan bireyleme, yeni toplum koullarnn bir
rn olduu iin, yalnzca birka kiiyi deil byk o
unluu iine ald iin -daha ilerde kapitalist dnemde
kiisel zgrlk toplumun geliim i koullarndan en
nemlisi durumuna gelecektir- aynsanatda hem Apol
lonsu, hem de Dionizossu tavr birletirebiliyordu. lkel top
lumda byk nemi olan bycnn rolnn snfl toplum

C) E. Fischer, a. g. e. s. 39
(5) a. g. e. s. 45

155
da gittike azalmas, rahipler, hekimler, bilginler ve d
nrler arasnda paylalmas, sanaty daha yalnz, daha
kendisi olmaa iten bir etken oldu. Ne var ki, sanatnn,
toplumun bir tem silcisi, bir szcs olmak nitelii pek
deimedi.
Bu toplumsal grev daha nce byc iin olduu
gibi sanat iin de kanlmaz ve kar konulmaz bir ni
telik tayordu. Sanatnn grevi birlikte yaad insan
lara olaylarn gerek anlamn aklamak, toplumsal ve
tarihsel gelimenin gerekliliini ve kurallarn anlatmak, in
sanla doa ve insanla ioplum arasndaki temel ilikiler so
rununu zmlemekti. devi, yaad ehrin, snfn, ulu
sun insanlarna bir kiilik ve yaama bilinci alamak, top
lu yaay dzeninin gvenliinden kp iblm ve snf
atmasna dayanan bir dnyann insanlarn belirsiz ve b
lnm bireyselliin kayglarndan, gvensiz bir yaama
dzeninin korkularndan kurtarmak, bireysel hayat top
lumsal hayata, kiiseli evrensele yneltmek, insann yitiril
mi birliini yeniden kurmakt. ()
Bu demek, sanat, air ben adna konuurken de
ortak bir duyguyu, ortak bir bilinci dile getiriyor; kiisel
aclarn, sevinlerini dile getirirken en azndan toplumun
bir blnn aclarn, sevinlerini seslendirm i oluyor.
Yani bu yeni ben, eski bizin bir gelimesidir. Bireyin
sesi koronun sesinden ayrlmtr, ama her kiilikte o ko
ronun yanks bugn bile srp gitm ektedir. Toplumsal ve
ortak e ben'de znellemitir, kiiliin z ise toplum
sal olarak yaamaktadr. (7)
Bylece, ben adna konuuyor gibi grnen sanat,
b:ze, tarihin gelime dorultusundaki toplumsal koul
larda bu geliim in hzland dnemlerde, yeni ve daha ile-

(") a. g. e. s. 43
(') a. g. e. s. 47

156
ri bir yaam mutular, coturur bizi; toplumsal geliimin
engellendii, bask altnda bulunduu dnemlerde ise, bu
uyumsuz yaamn dayanlmazln, ondan kurtulma yol
larn sezdirerek, ona kar b ilinci pekitirerek yeni bir dn
yann kuruluuna hazrlar bizi.

Soru 52 : Sanat yaratn znellii deyince ne an


larz?

Burada, sanat yaratn, sanat yaptlarnn znellii


deyimiyle sanat yaptlarnn zgn (orijinal), bireysel ya
nn anlatmak istiyoruz. Ayn tarihsel dnemde, ayn top
lumsal koullar iinde yaayan, aa yukar ayn dnya
grn paylaan ve ayn dalda yapt veren iki sanat
nn yaratlarnn ok belirgin bir ekilde birbirinden ayrl
dn bilir, grr grmez hangi yaptn hangi sanatya
ait olduunu hemen anlarz. Hatta bir bakma gerek sa
nat yaptlarn sahtelerinden, yeteneksizlerinden ayrmann
amaz bir yoludur bu. Sanatnn yaptnn, kendi imzas
olmasn isteriz. Sanat kendini bakalarndan ayrabildi
i, kendine zg bir sanat d ili ve anlatm tarz yaratabil
dii, bu demek zgnleebildii lde gerek sanata yak
lar, kalc yaptlar yaratabilir.
Sanat yaratta yalnzca doann deil, kendinden
nceki sanat yaptlarnn tpatp taklitlerinin hi bir zaman
gerek sanat yapt ortaya koyamyaca ak bir gerek
tir.
Bir Picassoyla, bir Braquen, M ironun, Kleenin, re
sim anlay gelimemi b ir insan tarafndan bile hemen
ayrdedilmesi; Bachn, V ivaldinin, Albinoni'nin m zikleri
nin, kula barok mziine alkn kimselerce hemen tann
mas, bu sanatlarn yaptlarnn zgnlklerinden gelir.
Bu znellik, kendine zglk sorununu biraz daha

157
aacak olursak, temelinde, sanatnn kendine zg duyar
lnn, dnyaya ve eylere bak tarznn (dnya gr
nn deil, nk ayn dnya grn paylaan iki sanat
yine de zgn olabilir), madd ve tinsel dnyay alg
lay tarznn, bu dnyalar anlatmda kulland imgelerin,
biim deiikliklerinin, szckleri, renkleri, m elodileri se
i, kullan, yorumlay biim lerinin yattn grrz.
Aragonun hi bir zaman basit bir reticilie (didak-
tiklie) dmeyen, uzun, anlatmc iir dili yannda Eluard-
n eriilm esi nerdeyse olanaksz bir sadelik, basitlikle kur
duu dizeleri, ayn lkede, ayn tarihsel koullar altnda
yaam, ayn dnya grn paylaan ve hemen hemen
ayn sanat yaantsndan gemi (gerekstc dnemle
rini dnn) bu iki airi birbirinden amaz bir biimde
ayran bu znelliktir, bireyselliklerindir, kendilerine z
glkleridir.
Ayr a ve dnemlerde, ayr kltr ve toplumsal ko
ullarda, hele hele ayn zaman ve yerde yaad halde
ayr dnya grlerine sahip sanatlar arasnda grlebi
lecek ayrlklar, yaama koullarnn ve etkilenmelerin fark
ll ile aklamak kolaydr, rnein, bir Nzm Hikmet
ile bir Pablo Neruda arasndaki ayrl, ayr lkelerin ayr
tarihsel, geleneksel yaama ve duyarlk koullaryla bir de
receye kadara aklamak olana vardr da, gerek Nzm,
gerekse Neruday adalar ve lkedalar airlerden ay
rp sivrilten eyin ne olduunu aklam ak o denli kolay de
ildir. Burada yetenek esinin ie kart sylenebilir
elbet, ancak yetenek bir bireysellii, zgnl yalnzca
bir dereceye kadar aklayabilecek bir etkendir. Hemen he
men ayn derecede yetenekli, ayn dnemin, ayn topran
sanatlar arasndaki belirli yarat znellikleri, yine de
aklanmas ok g karmak bir olay olarak durmaktadr
karmzda.
Sanat yarattaki, eitli toplumsal ya da bireysel

158
koullardan gelen etkilenm eleri yadsmak idealiste bir
gr olurdu. Sanaty zaman ve toplum koullarndan,
zorunluluklarndan soyutlamak olurdu. Marxin ve Engels-
in, The Ego and His Own yazar Max S tirnere verdikleri
cevab anmsayalm:
Sano (Marx ve Engelsin S tirnerle alay etmek iin
kullandklar adlardan biri), Rafaelin resim lerini o zaman
lar Romada varolan iblmnden bamsz olarak yarat
tn sanyor. Rafaeli Leonardo da Vinci ve Titianla kar
larsa, birincinin o zaman Floransa etkisinde olan Roma
sanat tarafndan ne dereceye kadar koullandrldn g
recekti; Leonardonun eserlerini Floransann toplumsal or
tamnn, Titiann eserlerini Venedikteki bambaka geli
menin ne dereceye kadar koullandrdn anlayacakt.
Btn sanatlar gibi, Rafael de kendinden nce sana
tn gsterdii teknik ilerleme, bulunduu yerdeki toplum
rgt ve iblm, son olarak da, kendi lkesiyle iliki
leri olan btn br lkelerdeki iblm tarafndan koul-
landrlmtr. (l)
Ancak bu aklamalarnda, sanat yaratn znellii
sorununun ancak bir ynn zdn kabul edelim. Ni
tekim Marx ve Engels de yukardaki yaznn banda:
[Sano] emek rgtleyicileri dedii kimselerin her in
sann btn etkinliini rgtlemek istediklerini sanyor, oy
sa rgtlenmesi gereken dolayszca retici emekle, dolay
szca retici olmayan emek arasndaki ayrm onlar yap
yorlar. kinci eit emek sz konusu olunca, Sanonun
sand gibi, herkesin Rafael olacan dnmyor on
lar, iinde Rafael olan herkesin engellerle karlamadan
zgrce geliebilm esini istiyorlar. diyor ve daha ilerde
nRafael gibi bir bireyin yeteneklerini gelitirmesi istee
baldr, bu da iblmne ve insanlarn bu iblmnden

(*) Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 80

159
doan kltrel ilikilerine baldr... diyerek srdryor
lar.
Herkesin Rafaei olacan dnmyor onlar, iin
de Rafael olan herkesin engellerle karlamadan zgrce
geliebilmesini istiyorlar ya da Rafael gibi bir bireyin ye
teneklerini gelitirmesi gibi dnceler Marx ve Engelsin
sanat yaratta iblmnden gelen etkilerin dnda bir
znel yan kabul ettiklerini gsterir bize.
Tarihin belli bir dneminde toplumsal ilerleyii hz
landran iblmnn, bir sre sonra bireysel yeteneklerin
gelimesini nledii, ksrlatrd, uralar bir kast d
zenine soktuu kar gelinmez apak b ir gerek.
Sanat yeteneinin sadece belirli bireylerde toplan
mas ve geni halk kitlelerinde bunun hi bulunmamas
iblmnn bir sonucudur (2).
Ancak toplumsal iblmnn sonsuza dek srecek
bir kategori olmamas, sosyalist toplum a gei sreci
iinde eriyip gitmesi (Lifschitz) bu koullar altnda yetie
cek sanatlarda ok karmak znel yan, bireysel ye
teneklere bal zgn yan da ortadan kaldracak mdr?
Sanatnn iblmnden ileri gelen yerel ve ulusal
darla boyun emesi, bireyin yalnz belirli bir sanata bo
yun eerek yalnz bir ressam, bir heykeltra vb. olmas,
-sanatnn ad bile mesleki gelimesinin darln ve sa
natnn iblmne bamlln dile getiriyor- toplumun
sosyalist rgtnde btn bunlar ortadan kalkar. Toplu
mun sosyalist rgtnde ressam yoktur; baka ilerin ya
n sra resim de yapan insanlar vardr. (3)
Biz, bylesi bir toplumsal geliimin, kiiliin ok yan
l geliiminin nndeki engelleri kaldracana, insann
tmel insana doru ilerleme yolunu aacana, ama kii-

('') ayn yerde, s. 81


(') ayn yerde, s. 82

160
sel zgnl bask altna almayacana, baka ilerin
yan sra resim de yapan insanlarn arasnda Rafaellerin,
Picassolarn da yetieceine inanyoruz.
nk sanatnn znellii, kendi yaantsnn ay
n ada ve snfta br insanlarn yaantlarndan btn
btne deiik olmasna deil, daha gl, daha bilinli
ve daha youn olmasna baldr. Sanat yeni toplumsal
ilikileri yle bir biimde ortaya karm aldr ki, bakalar
da o ilikileri grebilsinler. ( )

Soru 53 : Sanat yarattaki zgrlk sorunu nedir,


nasl anlalmaldr?

nce likle neden bilim adamndan, filozoftan, eylem


adamndan ya da politikacdan deil de sanatdan sz
edildiinin aklanmas gerekir. Ve sz edilen zgrl
n, sanatnn iinde yaad toplumun bir yesi olarak
bireyliine zg bir zgrlk deil, urana, almasna
zg bir zgrlk olduunun belirtilm esi gerekir.
Sanyoruz ki, sorunun karl yarat, yaratclk
gibi szcklerin iinde yatmaktadr. Gerekten de sanat
urann insan almasnn teki alanlarndan hi birine
benzemeyii, ondaki yaratclk zelliinden, kiilie zg
oluundan gelmektedir.
Sanaty, sanat yapt yaratcsn, kendini duygular
la alglanabilir bir nesnede ortaya koyma ve gerekletir
me ihtiyacn bir eilim olarak, temel b ir gereklilik olarak
duyan insan diye tanmlayan Henri Lefevbre, bu bakmdan
sanatnn bilim adamndan, filozoftan, eylem adamndan
ayrldn syler.
Sanatnn son derece zellemi olan almas, b-

(4) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 47-48

161
tn uzmanlama, zelleme snrlarn, yani belirli bir za
manda varolan iblm snrlarn aar der ().
Daha ilerde, sanatnn temelde zgr olduunu, fakat
bu zgrln soyut olarak deil somut olarak alnmas
gerektiini, sanatnn bu zgrlk berat ile zamannn
ve snfnn koullarna, snrlarna aldrmazlk edemeyece
ini syleyerek yle devam eder:
Sanatnn almas zgrdr; zgr olmadan ede
mez, nk iblm iinde her emekinin devlerini,
yerini ve roln saptayan, estetik ynden yaratc olmayan
almann toplumsal erevesini zorunlu olarak aar. Duy
gululuu engellenemez onun; yaratc olmayan duygululu
un snrlarn zgr bir atlmla amak, gemek zorunda
dr. (2)
Gerekten de, grevi tarihin belli bir annda insano
lunun gerekten ulat btn maddi ve tinsel zenginlik
leri yeniden bulmak, yakalamak, dile getirmek ve yaptna
katmak; yaamn eksikliklerini, insanln ilerleyiine ayak
ba olan yoksunluklar, insann btn boyutlar ile geli
mesini nleyen engelleri, bu engelleri ama zlem lerini:
Marxin zl deyimiyle yaamn tm belirtilerini btn
teki faaliyet alanlarndan daha baka bir biimde: zlem
ler, fkeler, sevinler, yreklendirm eler, artmalar, i ra
hatlklar, aclar, bakaldrmalar yaratarak, eksik olan e
yin bilinci demek olan m itler (Garaudy) yaratarak dile
getirmek, yaptna koymak olan sanat iin zgrlk, on
suz edilemez b ir eydir. Gerek sanatya bu grevini na
sl yerine getireceini sylemek, retmek, ya da bu g
revini yerine getirirken uymas gereken kurallar koymak,
iinde kalmas gereken snrlar izmek durumunda deildir
hi kimse. Tersine, bylesi koullandrmalara ve snrlama-

(') H. Lefebvre, Contribution a l'Esthtique, s. 54


(") a. g. e. s. 55-56

162
lara kar gelmek, kiisel eylemini nleyici engelleri a
maa almak, ne kadar g olursa olsun, sanatnn en
doal davran biim i olacaktr.
Christopher Caudwell, sanat, bir zgrlk normu-
dur diyor ('). Bu zgrln btn boyutlaryla gerek
lemesini nleyen, toplumun canl, gelimekte olan g
lerini bask altnda tutan glere kar savarken, soyut
terim lerle syleyecek olursak, ortadan kaldramad, bir
anlamda daha hissedilir, daha sert hale getirdii yabanc
lamann ortasnda yabanclamaya kar bir mcadele ve-
riyordur sanat. (4) Yani sanat yarat, kayna olan z
gr, organik toplum hayatnn (Marx) kurulmas iin veri
len savata, insanln ilk gnlerinden beri yerini alm ve
kendine zg biimlerde bir zgrlk sava vermitir. n
san almasyla bireysel alma arasndaki ayrm gibi bir
samalk (Marx) ortadan kalkncaya kadar da srecektir
bu sava.
Ne var ki, sanat yarat iin mutlak bir gereklilik olan
bu zgrlk sorununun, tarihin belli dnemlerinde, belli
yerlerdeki zgrlk durum laryla koullu olduu, ou za
man iyi anlalamamatr. Gerek kimi sanatlar, gerekse
egemen glerce. Baz dnemlerde kimi sanatlar bu z
grl kendileri iin zgrlk olarak, iinde doduk
lar ve yaadklar toplumsal koullardan ve zorunluluk
lardan bir kurtulu, bu koullarn zerine kma olarak al
mlardr. Romantizm akmnn ilk dnemlerinde ve sa
nat iin sanat taraftarlarnda bu gr egemendir. Oysa
sanat, iinde yaad toplumsal koullarla baml ol
duunu yadsd, bu koullarn stne kmaa alt,
onlardan koptuu zaman gerek o toplumun bir bireyi, ge
rekse bir sanats olarak btn canlln, yaama an-

(3) C. Caudwell, Yanlsama ve Gereklik, s. 297


(4) H. Lefebvre, a. g. e. s. 57

163
sn yitirir. Hayal ettii zgrlk ksr, uydurma bir zgr
lk olur kar. Asl o zaman yitirm i olur zgrln.
Caudwell, ileri kapitalist toplum larda burjuva sanat
larnn emeki gler karsndaki durumunu, onlarla olan
ilikilerini incelerken, Yanlsama ve Gereklikte, bu sa
natlarn olas rol oynayabileceini syler: emeki g
lerin karsnda yer almak, onlarla balaklk kurmak, on
larla benzemeye almak. Ancak, bugn birinci yolun
sanatya, tarihin ileriye doru geliimine uygun gerek ve
byk sanat yaptlar yaratma olana verm ediini; ilerle
meye, almaya kapal dnce ve davran biim lerinin
-bu demek, zgrlkszln- sanatlarn yeermesine, boy
atmasna uygun koullar yaratmadn biliyoruz. Gerek
sanat doal olarak ikinci ve giderek nc yolu see
cektir.
Kapitalist dnyadaki nemli sanatlarn ortak yan
evrelerindeki toplumsal gereklerle uzlamay becereme-
meleridir. Her dzenin sanat alannda (bakaldrclar ve
sulayclarla birlikte) byk savunucular da olm utur: yal
nz kapitalizmde belli bir dzeyin stne kan her trl
sanat bir kar kma, eletirme ve bakaldrma sanat o l
mutur. nsann evresine ve kendisine yabanclamas ka
pitalizmde yle ar basm, loncalara ve snflara daya
nan ortaa dzeninin zincirlerinden kurtulan insan kiili
inin hakk olan zgrlk ve yaama zenginlii konusunda
ylesine aldatlm, btn mallarn piyasa metana dn
mesi, her eyi kapsayan yararclk, dnyann tmyle tica
ret stne dnmesi hayal gc olan herkesi ylesine tik-
sindirm itir ki, yaratc insanlar baarl kapitalist dzene
byk bir tepkiyle kar kmlardr. (3)
Sanatnn yaratma zgrlnn egemen glerce
de yanl anlaldn syledik. Snfl toplum larda zgr-

( ') Ernst Flscher, Sanatn Gereklilii, s. 109

164
ln, egemen snfn grece zgrl olarak alndn,
bu snrlarn tesinde bask ve zorbaln baladn b ili
yoruz. Egemen gler, bu grece zgrlk snrlar iin
de kaldka sanat ho, hatta bir bakma yararl bulmakta;
sanat, doas gerei bu snrlar amaa, bask ve zor
bala kar gelmee alt anda se eitli bask ara
laryla onu zararsz hale getirmee, kimi zaman da orta
dan kaldrmaa almaktadr. Sanatnn yaratma zgr
l, egemen snfn kendi snrl zgrlk anlay ile a
tt anda, zgrln ne pahasna olursa olsun koru
mak isteyen sanat ynnden tra jik sonular ortaya k
maktadr. Tarih, saysz rnekleriyle doludur bunun.
Sanatnn yaratma zgrln tanmayan bir baka
gr de, ekonomiyi, toplumsal yaamn geliim ini etkile
yen tek ve kesin etken olarak alan, sanatla birlikte btn
teki st-yap kurumlarn ekonominin edilgen bir yanss
olarak gren dogmatik grtr. Dolaysyle, ekonomik alt
yapy ilerici dorultuda deitirecek bir politik mcadele-
de sanat da, bu mcadeleyi veren politik gcn (partinin)
emrinde b ir propaganda aracndan baka b ir ey deildir
bu gre gre. Sanat, bu mcadelenin ayrlmaz bir par
as deil, bir destei, bir yardm csdr. Alt-yap, st-yap
ilikileri ve sanatla ilg ili soruda daha geni olarak incele
yeceimiz bu gr, en azndan, sanat yaptn zararsz bir
ss eyas derekesine dren kapitalist gr kadar yk
cdr sanat yarat ynnden. Bylesi bir sanat anlay
ndan, gerek sanat yaptlar deil, resim yerine doann
beceriksiz kopyalar, iir yerine tatsz tuzsuz meydan sy
levleri kar olsa olsa; yaamn btn belirtilerine ak,
m utluluk ve zgrlk yaratclar sanatlar yerine, yalnz
ca kendi kiisel mutluluklarn dnen memur sanatlar
yetiir ancak.
Oysa, Henri Arvonun ekonomi fetiizmi diye adlan
drd bu dom atiklikten kurtulunduu anda, sanatnn

165
her eyden nce bir yaratc olduu; eylemiyle insanlarn
yreinde ve kafasnda, henz tamamlanmam bir dn
yadan gerek, yani gerekleebilir nsan zenginlikler
karmak umudunu ve arzusunu uyandrarak, insan hayva-
nlikten skp karmaa katkda bulunduu, dolaysyle,
yaptyla dnyann bu yeniden yaratlna nceden katl
d su gtrmez bir ekilde ortaya kacaktr. (6)

Soru 54 : nsan sanat yarata iten ne<tir?

Her insann iinde bir sanat yan gizlidir. Hi ku


kusuz denilebilir ki, insan hayvansal dnyadan ayran en
nemli zelliidir bu. ark syler, trk syler insan. Dans
eder, oyunlar oynar. Bir aa gvdesini oyup zerine tel
ler takarak yaratt bir sazdan, bir kamn zerine delik
ler aarak meydana getirdii bir kavaldan dzenli, uyum
lu, hoa giden sesler karr. Gnlk gereksinim lerini kar
lamak iin yapt topraktan taban, anan, testinin
zerini ieklerle, kularla, naklarla bezer.
iinde tohum halinde bulunan bu ynsemeyi bir yete
nek olarak gelitirenler, bu ynsemenin, bu itinin ilk hzn
ve snrlarn aan daha stn dzeyde sanat yaptlar mey
dana getirir. Gelitiremeyenlerde ise ayn ynseme, daima
doyurulmay bekleyen bir gereksinim olarak btn yaam
boyunca srer. Yapt yaratmaz, ama yaratlan yaptlarla gi-
derir bu gereksinimi. iir okur, mzik dinler, kitap okur,
sinemaya gider; sanat yaptlaryla zenginletirmee al
r kendini evresini.
insan bu yarata iten ey nedir? Bir rastlant m?
Uymas ya da uymamas farketmeyecek bir durum mu?
Baz filozoflarn ileri srd gibi ereksiz bir oyun ge
reksinimi mi?
(") H. Arvon, L'Esthtique Marxiste, s. 27

166
Yine baa dner ve insan hayvandan ayran zellik
zerinde, insann ve hayvann retim ve yaratma faaliyeti
zerinde dnrsek, soruya geerli bir karlk bulabili
riz sanrm:
Pratik etkinliiyle nesnel bir dnya yaratmak ve or
ganik olmayan doay ilemekle insan, b ilinli bir tr var
l olduunu, yani, trn kendi z varl, ve kendini de
bir tr varl gibi ele alan bir varlk olduunu gsterir
Gerekten, hayvanlar da retim yaparlar. Arlar, kunduzlar,
karncalar ve baka hayvanlar kendilerine yuvalar, barnak
lar yaparlar. Ama hayvanlar yalnzca kendilerinin ya da yav
rularnn dolaysz gereksemeleri iin retim yapar;
oysa insan fiziksel gereksemelerden bamsz olarak da
retir ve ancak bu gereksemelerden kurtulduu zaman
retir. Hayvanlar yalnz kendilerini retir, oysa insan b
tn doay yeniden retir; onlarn rnleri dorudan do
ruya kendi fiziksel gvdelerine baldr, insan ise serbest
e kendi rnne bakabilir. Hayvanlar yalnz kendi trle
rinin lleri ve gereksemelerine gre retir ve nesnenin
kendi iinde yatan ly her yerde uygulayabilir. Do-
laysyle insan ayn zamanda gzelliin kurallarna gre
yaratr. ()
O halde hayvanlarda bulamayp yalnzca insanda bul
duumuz bu zellikten hareketle, sanatn karlk verdii
bu gereksinimin kkenini, insann b ilinli ve dnen bir
varlk olmasna balayabiliriz. Felsefe terim iyle sylersek,
doadaki dier nesneler gibi yalnzca dolaysz ve kendin
de varl yannda bir de kendi-iin bir varl olmasna ba
layabiliriz.
insan bu kendi b ilin lili in i iki ekildfe elde eder: n
ce, kuramsal olarak; nk insan yreinin btn devi
nim lerinin, gizlerinin ve eilim lerinin bilincine varmak iin

(') Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 19

167
kendine eilmek ve genel olarak kendini gzlemek, dn
cenin z olarak ona verebildii eyi kendinde temsil et
mek, nihayet dtan ald verilerde olduu kadar kendi
znden kard eylerde de kendini tanmak zorunda
dr. kinci olarak insan, pratik eylemiyle, kendisi iin ken
dini yaratr, nk kendine dolaysz olarak verilm i olan
eyde, kendisine dtan sunulan eyde kendini bulmaa,
kendini tanmaa itilmitir. (2)
Hegel, insann buraya d eyleri deitirerek, d dn
yay o sert, yabanc zelliinden soyarak ulatn syler.
Bu d eylerin deitirilm esi gereksinim i, daha ocuun
ilk eilim lerinde belli olur: suya ta atp tan suda mey
dana getirdii halkalar seyrederken kendi eylemini gr
mek frsatn veren bir eseri seyretm ektedir ocuk. Bu ge
reksinim, kendini d eylerde ortaya koyma biimine, ya
ni sanat yaptnda bir biim e varncaya kadar birok biim
lerden geer.
O halde, diye devam ediyor Hegel, genel olarak
sanat gereksinim i, insan i ve d dnyann bilincine var
maa ve onlardan, iinde bizzat kendini tand bir nes
ne yapmaa iten akl (rasyonel) bir gereksinimdir. (3)
Fischer, benzeri bir yolla, insann sanat gereksinim ini
kendini ama, tm insan olma isteine balar:
Eer bireyden tede bir ey olmak insann znde
olmasayd, bo, anlamsz bir istek olurdu bu. nk bu du
rumda insan bir birey olarak da bir btn, olabilecei her
ey olmu olurdu. nsann oalma, btnlenme istei de
gsteriyor ki bireyden tede bir eydir insan... Bireyin b
tnle bylece kaynamas iin vazgeilmez bir aratr sa
nat. nsann snrsz birleme, yaantlar ve dnceleri
paylama yeteneini yanstr. (4)
(-) Hegel, Estetik, Giri Blm.
(3) a. g. e
(') E. Fischer, Sanatn Gereklilii,- s. 6-7

168
Soru 55 : Sanat yarat doann takliti midir?

Bugn, deil sanatlar arasnda, sanat ve edebiyata


ister izleyici ister hevesli olarak ilgi duyanlar arasnda bile
bu soruya evet karln verecek birini bulmak olduk
a gtr. Resimde bir grnt ya da bir portrenin aslna
tpatp benzerliini; edebiyatta, diyelim bir yerel konuma
nn aynen taklitini; mzikte birtakm hayvan seslerinin, bir
frtnann, dalgal b ir denizin sesinin mzikal seslerle ay
nen yaratlmasn yeleyip, bunlar gerek bir sanat deer
lendirmesine lt olarak almak, ancak ya sanat eitim in
den, sanat beenisinden yoksunlua ya da sanattan her
eyden nce retici olmasn bekleyen banaz bir dn
ceye verilebilir.
Ne var ki, sanat tarihinde, zellikle resim sanatnda
baarl b ir taklitin stn sanat kabul edildii, bu taklit so
rununun birok byk sanaty ve filozofu, kar kmak
biim inde de olsa uratrd bilinen bir gerektir. Hegel.
Estetikin Giri blmnde, sanatn erei konusunda en
yaygn kan, onun doay taklit etmekten ibaret olduu d
ncesidir... diye balayarak bu kany rtmee alr.
M. . V. yzylda yaam olan Zeuxis ile Parrhaisos ara
sndaki yarmay hatrlayalm: resimleriyle n salm
olan Zeuxis, elinde zm tutan bir ocuun resmini yap
m ve zmler ylesine gerek gibi duruyorlarm ki, ku
lar gelip yemee kalkmlar. Bundan dolay ld
zaman, Zeuxis zlerek, ocuun resmini daha iyi yapa-
bilseydim kular ondan korkard demi. Ayn ada ya
ayan Parrhaisosun yapt perde resmiyle rakibi Zeuxisi
aldatt ve perdeyi sahici sandrd bilinen hikyelerden
d ir yine. (l)
Goethe, Sanat Yaptlarnn Gerei ve Geree Ben-

(l ) B. Moran, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, s. 13

169
zerlii adl incelemesinde ayn hikye zerine unlar ya
zar:
Byk ustann resmindeki kirazlar yemek iin ku
larn resmin zerine konduunu elbet hatrlyorsunuzdur.
- Bu da kirazlarn byk bir baaryla izilm i olduunu ta
ntlamyor mu? - Hayr. Bence bu daha ok, o kiraz res
mine baylanlarn gerek ku olduklarn tantlyor. - Ama
bu, benim o resmi ok gzel bulmam nleyebilir mi? - Si
ze daha yeni bir hikye anlataym m? Bilimsel bir ak-
lamadansa bir hikye dinlemeyi ou zaman yelerim. - Do
ayla uraan byk bir bilginin evcilletirdii hayvanlar
arasnda bir de maymun varm. Bir gn ortadan kaybolan
bu maymunu bilgin uzun aramalardan sonra kendi kitaplar
arasnda bulmu. Bakm hayvanck daha ciltlenm em i ba
kr basmas bir kitabn dank sayfalar arasnda oturu
yor. Maymunun bilim karsndaki bu byk merakna a
ran bilgin biraz yaklap da agzl hayvann kitapta res
mini grd btn bcekleri yediini anlaynca akn
l daha da artm, baya fkelenmi... (2)
E. Fischerin ayn hikye stne syledikleri de yle:
Agzl maymun da tat ve besleyicilik bakmndan
gerek bceklerin resimdeki bceklerden ok daha stn
olduunu elbette anlamtr - bir baka deyile, doa her
zaman sanattan daha 'doaldr, sanat bubakmdan hi
bir zaman doayla boy lemez. Byle olunca da, sa
natn amac ve gereinin doay kopya etmek, anlam ve -
znnse yalnzca bir benzerlik sorunu olmad aka or-
taa kar. (3)
insann dnyada bulunuu, doa karsndaki davra
n hi bir zaman ta klit dncesiyle aklanacak gibi edil
gin olmamtr. gdleriyle, hi deimeyen alkanlk

la) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 151-152


C) a. g. e. s. 152

170
laryla hareket eden b ir hayvann dnyada bulunuuna ben
zemez insann dnyada bulunuu. Doay zmlemek, do
adan aldklaryla onu yeniden yaratmak, deitirm ek a
bas daima nde gelm itir insan iin. Gzel sanatlar dn
da yaratlan eylerde bile doann tam bir takliti yoktur, r
nein, en byk bulgu olan tekerlek hangi nesnenin tak-
litid ir doada? Hareket ilkesinin nerdii yepyeni bir ya
rat deil midir?
By ile karm ilkel sanatlarn bile - belki de srf
byle olduu iin - doann salt bir ta kliti olduu ileri s
rlemez. Maara resimlerinde, av ayinlerinde temsil edil
mee allan hayvanlar, insanlarn bir yandan korktukla
r, etlerini yemek iin avladklar dmanlarysa, te yan
dan glerine, evikliklerine hayran olduklar yaama ar
kadalaryd. Bu nedenle bu resimler dolaysyle verilmee
allan ey de hayvann dural, hi b ir eye yaramayan bir
tem sili, bir takliti deil, ondan uzak durmay ya da ondan
gl olmay, onu tanmay ama edinmi bir telkindi.
Laurence Binyon, doada varolmayan bir Ejderhann
erken in sanatnda nemli bir yer tutuunu yle akl
yor:
inlilerin hareket dncesine kar yle byk bir
tutkular vard ki, doa yaps hi bir yaratk doyuramazd
bu tutkuyu; bulutlar ya da akarsular kadar hzla hareket
edebilen, kvrlp bklebilen bir yaratk, yurdu sonsuz uzay
olan bir sonsuz hareket yarat icadetmek gereini duy
mu olmal inliler. (4)
Hegel bir baka noktaya dokunuyor bu konuda:
eitli sanatlar gzden geirelim : resim ve yontu,
doal nesneleri ya da rnein doadan alnm bir eyi
resmediyor gibi grnyorsa da, tersine, ne Gzel Sanat
larn bir dal olan m im arnin, ne de iirin yaratlarnn - bu

(1) Laurence Binyon, The Spirit of Man in Asian Art, s. 18

171
yaratlar titiz bir tanmlama olmadklar srece hi bir
ekilde doay taklit ettiklerini syleyemeyiz. (5)
Evet, iir neyi taklit eder doada? Doa dncesinin
yalnzca dalar, akarsular, aalar, vb. deil insan da,
insann davranlarn da ierdiini sylersek bir karlk
bulamayz buna. Verlainein sonbahar kemanlarnn uzun
hkrklarn keman sesiyle taklit eden dizeleri; ya da N-
zm n makine seslerini taklit ettii Makinalamak iiri akla
gelebilir.
Ama ne birincisinde gz rzgrlarn, ne de kincisin
de makine seslerini vermee alma abasnn salt bir
taklit amacn gtmedii aktr. Ayrca bu tr ses benzer
liklerinden yararlanma rneklerinin iirde pek ok olmad
ve iire pek fazla bir ey katmad da sylenebilir.
Resim sanatnda oktan alm ve zellikle fotoraf
makinasnn bulunuuyla yanll perinlenmi olan bu
taklit ilkesi, zayf biimde de olsa, seyrek de olsa hikye,
roman ve tiyatro yaptlarnda hl srmektedir.
Edebiyat beenisi orta bir dzeyi amayan ve yukar
da da sylediim iz gibi sanattan her eyden nce reti
c ilik grevi yapmasn bekleyen baz kiiler iin bir hik
yede, bir tiyatro oyununda baarl bir kyl dili ya da leh
e takliti; romanda anlatlan evreye ve kiilere tpatp
uygunluk o edebiyat yaptnn baarsnn tek lt ol
maktadr. Yurdumuzda 1950den beri srdrlen ky ve
kyl edebiyat, byk ounluuyla, bu tr baarsz r
neklerle doludur.
Edebiyatta bile taklit abalarnn sanat yaptlar yarat
mak deil, olsa olsa, kylleri de, iileri de gldren
bir takm samalklar ortaya kardn son bir rnekle a-
klayalm:
1934te, Sovyet Yazarlar Birinci Kurultaynda, bir do-

(') Hegel, Estetik, Giri Blm.

172
kuma fabrikas delegesi sert bir kadn, ac bir dille yazar
lar uyard, yerdi. nk, diyordu, maden sanayisi ya da
madencilik zerine romanlar var da neden hl dokuma
clk zerine romanlar yok? Birka yl nce bu delegenin
fabrikasna gitmek frsatn buldum. iler, Anna Karenina-
y okuyorlard artk. Tiyatroda, kendi gnlk yaamlarn
daha ok beceriksizce taklit eden, sanayiye ya da kolhoza
dair eserler deil, gerek oyunlar grmek istiyorlard. Ya
ni, sanatn, gerein fotoraflarla verilen bir kopyas ol
madn anlyorlard artk. (e)

Soru 56 : Sanatlarda Yanstma kuram nedir?

Sanatn he olduu sorununu incelerken yanstma ku


ramnn sanat olgusunun ve sanat yaptnn aklanmasn
da ilk ve en sk bavurulan kuram olduunu grmtk.
Sokrattan gnmze kadar eitli sanat anlaylarnn te
melinde, deiik ynsemeler halinde de olsa yanstma ku
ram yatar. Bunun byle olmas doaldr, nk insann
evresinde ilk grd ey d dnyadr, doadr. Kimi za
man ona uymak, kimi zaman onu kendine uydurmak, de
itirmek, deitirirken kendi kendini de deitirmek, ki
iliini yaratmak ekilleri altnda srp gitmekte olan do-
a-insan mcadelesinde, d-dnya- insan ilikilerinde, ilk
bakta temel gereklik doann kendisi olarak grlr:
dalar, denizler, rmaklar, aalar, iekler, gn douu,
gn bat, frtnalar, vb ... Ve insann yeryznde yaam
n srdrebilm esi iin doaya uymak, onu taklit etmek, o-
nun byk gizine ulamak insann temel etkinlii olarak
alnmtr. Doann etkin, nsann ise edilgin olduu yan
l gr, ilk idealistlerden mekanik maddecilere kadar

() ilya Ehrenburgla bir Konuma, Yn say 110, 1965

173
eitli dncedeki kiileri bir araya toplayan genel bir an
laytr.
Hem yalnz sanatn aklanmasnda deil, insan d
ncesinin, hatta Platonda olduu gibi doann kendisi
nin aklanmasnda da ayn edilgin yanstma kuramna ba
vurulur. nsan dncesi d dnyann yansmasdr. Doa,
d dnya, idealarn kopyasdr, taklitidir. Hatta yalnzca
doal durumda varolan d dnya deil, insanlarn yaptk
lar eyler de kendi idealarnn bir kopyas ya da o ideaya
varma abasdr:
stersen gene deiik eitleri olan her hangi bir
eyi alalm, rnein dnyada birok sedir ve masalar var,
deil mi?
Var.
Ama bence sedir ve masalarn hepsi iki ideann
iine girer: sedir ideas ve masa ideas.
Evet.
Bunlardan her birini yapan ii bir ideaya uydurur
yaptn, ideasna gre kimi masalar yapar, kimi sedirler,
kimi daha baka eyler; biz de bunlar kullanrz. Ideann
kendine gelince, bunu yapan ii yoktur deil mi? Nasl
yaplabilir? ()
Platon, daha ilerde ressamn, dlgerin, yapt sedi
rin kendisinin bir benzerini deil (o zaman bir baka sedir
kard ortaya) ancak bir durumda, bir yerden bakldn
da grntsn vermee alan bir benzetmeci olduunu
syler. Yalnz ressam deil, air de:
((Tragedya airinin de yapt bu deil mi? Benzetme
deil mi onun da yapt? O da kuraldan, yani dorudan
sra aadadr yleyse, btn benzetmeciler gibi. (-)
Sanat olgusunu byle edilgin bir yanstma olarak

(') P la lo n , Devlet, 596 a, ev. S. Eybolu M. Ali Cimcoz


( ) g e. 597c

174
alan Platoncu idealist grn ona verdii deer ve nem
de kendiliinden kar ortaya:
Sanat eserleri gereklii yanstmaz, bizi hakikate
doru iletmez; tersine hakikatten uzaklatrr bizi. Asl ger
eklii deil de u grnen yzeysel gereklii yanstan
sanat hakikatten uzaklaan bir adamdr. nsann amac
idealara ynelmek olmaldr, oysa sanat bizi ters yola
gtryor. (...) airin Veya ylazarn. t>ize dorular su
namamasnn bir baka sebebi de, yazd eyler hakknda
yetkiyle konuacak durumda olmamasdr. Platon sanat so
rununu incelerken edebiyat daima felsefeye rakip gibi gr
mekte ve felsefeden ok aada olduunu ispat iin aba
lamaktadr. zellikle Homerosu Yunanda bir bilgi kayna
sayan, nasl davranlacan onun tlerinden, verdii
rneklerden renmek gerektiine inanan bir gelenek yer
lemiti deta. Eserleri eitimde nemli rol oynard. Pla
ton bu inanc ykmak azmindedir, ve edebiyatn bize ger
ek bilgi salayamayaca gibi ahlk bakmndan da za
rarl olduunu belirtm ek ister.
Sava, devleti ynetme, insanlar eitme, yetitirme
gibi nemli konularda Homerosun ve dier airlerin, sa
nld gibi kimseye yol gstermi olm adklarn; hi bir
devletin, dzeninde yapt deiiklii onlara borlu olma
dn; Solon gibi kanunlar getirm ediklerini; savalarn on
larn tleriyle kazanlmadn; adam yetitirm ediklerini
koyar ortaya. (3)
Sanat tarihi boyunca yanstma kuramnn ne gibi de
iiklikler geirdiini, deiik zaman ve yerlerde deiik
kimselerce nasl farkl yorumlandn grmeden nce,
byle mekanik bir yanstma grnn karsna kma ge
reine inanyoruz. nk, sanat olgusunun yorumlanmasn
da yaplan tarihsel yanllarn hep yanstma kuramnn bu
yanl yorumuna dayandn gryoruz.
(:i) B. Moran, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, s. 16-17

175
Engels, Doann Diyalektiinde:
nsan dncesinin en esasl, en dorudan temelinin,
yalnzca, olduu haliyle doa deil de doann insan ta
rafndan deitirilmesi olduu su gtrmez bir gerektir
diyor (4).
nsann ilkel halinden, hatta hayvanlktan kurtulup in
sanlamas gibi tarihsel bir oluumun gizi de buradadr ite.
Byle dnnce gereklik, ilkel maddecilerin inand gi
bi, yalnzca baklacak, gzlenecek bir nesne olmaktan
kar, insann yeryzndeki etkinlii, pratii olur ayn za
manda.
Marx ve Engelsin nl Hayat belirleyen bilin deil
dir, bilinci belirleyen hayattr (Alman deolojisi) cmlesi
hatrlanrsa, ve hayattan kastedilen eyin, insanlarn mad
di retimlerini ve ekonomik ilikilerini gelitirme, hem
kendi z gereklerini hem de dnceleri ile birlikte d
ncelerinin rnlerini de deiiklie uratma faaliyetleri
olduu bilinirse, yanstmann edilgin deil, etkin bir sre
olduu aka ortaya kar. Duygularmz, dncelerimiz,
bilincim iz d dnyann, d gerekliin birer imgesidir, biz
de yansmasdr; bu nedenle d gereklik bizim bilin ci
mizden bamsz olarak vardr. Ne var ki, bu doann
insan dncesinde yansmas, cansz, soyut, hareket
ten yoksun, elikisiz olarak anlalmamal, basz-sonsuz
hareket sreci iinde elikilerin ve zm lerinin ortaya
k olarak dnlmelidir. (5)
Bu nedenle insann, znenin yanstma hareketi, edil
gin, baml bir hareket deildir, bir etkinlik tar iinde.
nk insann bilinci yalnzca yanstmaz nesnel dn
yay, onu yaratr da. (6)

O F. Engels, Doann Diyalektii, s. 233


p) V. I. Lenin, Collected Works, Vol. 38, p. 195
C') Cahiers Philosophiques, p. 174

176
Yanstma kuramnn ancak bu ekilde, insann d ger
eklik karsnda bir etkinlii olarak alnm asyledir ki, sa
nat olgusunun, gerekliin yanstlmasnn kendine zg
bir biim i olduu gr kabul edilebilir.
Bylece sanaty, evresini, iinde yaad dnyay
bir ayna gibi, olduu haliyle yanstan bir kii olarak d
nme yanllndan kurtulunmu olur. Aslnda insann
dnyada bulunuu hi bir zaman bu ekilde, bir aynann
edilginlii eklinde olmamtr; sanatnn ise hi!
te yandan, edilgin bir yanstma dncesi, ta klit d
ncesini getirir akla. Sanat doann bir takliti, bir kopyas
ise zellikle mzik, iir ve mimari neyin taklitid ir? Hele hay
van sesleri, doadaki sesler taklit edilerek yaplan mzi
in en kt mzik olarak deerlendirildii de dnlrse.
Etkin bir yanstma kavramnn iine girmeyecek bir sa
nat biimi, bir sanat hareketi dnlemez. Bu yanstma
hareketi, gereki, romantik, doalc sanat anlaylarnda
farkl grnmler alacaktr, ama temelde yanstma olarak
kalacaktr yine. Plehanovun, sanatlarla, onlar saran
toplumsal evre arasndaki aresiz uyumazlka balad
sanat sanat iindir gr bile, kkleri d gereklikte;
evreyle sanaty aresiz bir uyumazla gtren top
lumsal koullarn dolayl bir biimde yanstl olduu iin
dolayl bir yanstma ilemi olarak dnlebilir.
Ayrca yanstma kuram iirde, resimde, heykelde, mi
marde, mzikte ayr grnmler kazanacak, ama temelde
yine ayn kalacaktr. Estetik yanstmann kendine zg ni
telii, sanat trlerine gre deiir.

Soru 5 7 : Yanstma kuramnn eitli yorumlanlanna


rnekler verir misiniz?

Yanstma kuramnn Platonda nasl edilgin bir gr

177
olarak ele alndn, sanat yaratn nasl bir aynann
edilgin yanstna indirgendiini grdk.
Ne var ki sanat, doay ya da d gereklii yanstr
dncesi gemite hep ayn grle ele alnmam, hep
ayn ekilde yorumlanmamtr. Platona hemen kart bir
grn Aristoteles tarafndan ortaya atldn gryo
ruz nce.
Aristoteles, Poetika adl yaptnda tarih yazar ve a
iri karlatrrken birinin dz yaz tekinin nazm yazd
iin birbirinden ayrlmadn, ayrln daha ok anlattk
lar eyde olduunu belirtir:
Ayrlk daha ok u noktada bulunur: tarihi daha
ok gerekten olan eyi ifade eder, air ise o labilir olan
eyi ifade eder.
iir, daha ok genel olan, tarih ise tek olan tas
vir eder. Genel olan deyince de olaslk veya zorunluluk
kanunlarna gre, belli zellikteki bir kimsenin byle veya
yle hareket etmesini anlyoruz. (')
Platonla kesin bir ayrm gryoruz burada. air, bir
ayna gibi, grd eyi aynen yanstacana, bir kopya
sn vereceine, anlatmak istedii eyin gereksiz ayrnt
larn, bizi ze gtrmeyen bir sr eyi seiyor, tem izli
yor, atyor, bize geneli, z verecek ekilde bir olay r
gs kuruyor. Anlatt, verdii eylerin kk yine d dn
yada, d gerekliktedir, ama yapt i bir kopya deil,
bir yaratmadr. Verdii ey, btn o karmakl iinde
d gereklik deil, tek-olann altndaki genel-olandr, z
dr.
Batda, sanatn yanstma olduu fikri, Rnesanstan
sonra tekrar canlanm ve neo-klasikler Aristotelesi izler
ken onun grn kendilerine gre birka ekilde yorum
lamlardr. Burada bunlardan en nem lileri olan iki kuram

() Poetika, 1451 b

178
zerinde duracaz: 1) Sanat genel tabiatn yanstlmasdr,
2) Sanat idealletirilm i tabiatn yanstlmasdr.
Sanat genel tabiatn yanstlmasdr sz ile dile
getirilen bu grte tabiat deyince yalnz aalar, da
lar, krlar kastetmiyorlard phesiz; zellikle insann ta
biatn, insanlarn davranlarn, gelenekleri, uygarl d
nyorlard. Genel-tabiat, grnenin altnda yatan gerek
likti.
Bu gereklii yanstmak ancak ze inmekle yani in
san tabiatnda ortak tem elleri, ortak zellikleri yanstmak
la mmkndr. (-)
Sanatn idealletirilm i doay yanstt grnde
olanlar ise bir yandan Aristotelese, bir yandan Platona
dayanyor, neo-platoncu Plotinosta destek aryorlard ken
dilerine. Sanat yapt, bu dnyadaki kaba, irkin, hoa git
meyen eyleri ayir.iamal, bize yalnzca gzel olan, do
ru olan verm elidir. Yani bu dnyadakinden ok, akn
(transcendantal) bir gereklik. Her bakmdan mevcudun
daha iyisi olan ve rnek saylabilecek bir dnyann ger
eklii.
dealletirmek demek, bu dncelere gre gerek
lie yaklamak demektir, nk dnyada grmediim iz bu
kiiler ve nesneler daha gerek olan idealar dnyasn yan
str. Nesnelerin zn vermek, bu dnyadakilerin kusur
larn silmek ve onlar olduu gibi deil, olmalar gerekti
i gibi yanstmakla kabildir. Zaten duyu dnyasnda var
lklarn mkemmel olmalarna madde engel olur, istenilen
formun gereklemesini gletirir. Bunun iin, maddenin
sebep olduu kusurlar giderm ek sanatnn iidir. Bundan
tr ressam, yazar veya air de grd gibi deil, olma
s gerektii gibi izer tabiat. (:))
Balangta soylularn klasizmine, kural ve llere,

(-) B. Moran, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, s. 23

179
soylu biime, iinde gnlk konularn aykland bir ze
kar bir kk burjuva ayaklan olan (Fischer) Roman
tizm, daha sonra kapitalizm in glenmesi, burjuva sn
fnn egemenlii tamamen eline geirmesiyle birlikte, sa
nat yaptn mal derekesine indiren ekonomik koullara,
dnyann bayalamasna kar, bireyin yitm i zgrl
n gerekletirm ek iin kendi iine dnd, gerek top
lumsal yaamdan yz evirip gemie, zlem halindeki bir
toplum dzenine yneldi.
Bu akma bir tepki olarak ortaya kan Doalclk ve
G erekilik akmlar, yeniden, sanatnn insan ve toplu
mu yanstmas ilkesini getirdiler. Sanatnn ne olursa ol
sun, hi bir konuda kendi dncesini aklayamayaca
n syleyen (") Flaubert yle yazyordu:
Tanr hi dncesini aklam mdr? nem li sa
natn bilim sel olduuna, kiisel olmadna inanyorum.
Ne sevgi, ne nefret, ne acma, ne de fke istiyorum. Sana
ta doruluu getirmenin zaman gelmedi mi? Byle olsa,
betimlemenin tarafszl yasann yceliine eit olurdu.
Tarafsz anlatm, bilim sellii ar llere kadar g
tren, insan varolan koullarn znesi olmaktan ok bir
nesnesi olarak alan Zola ise yle sylyordu balang
ta:
Daha yeni yeni inceleme dzeyine vardk, bileime
varmamza daha ok zaman ister... Byle bir ie girim ek
yasaclara der; dnp durumu onlar dzeltsin. Benim
le hi b ir ilgisi yok bu iin. (5)
Byle edilgin bir yanstmay sanat yarata temel
olarak alan Doalcln byk sanat yaptlarna ulama
s olanakszd. Bir adm daha atp G erekilie gei ka
nlmaz oluyordu.
Yanstma kuramnn, zamanmza kadar gelien Ger

(:, V ) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 80-81

180
ekilik akm iinde yorumlan biim lerini, Bielinski,
ernievskl, Dobrolyubov ve Plehanovun sanat ve estetik
hakkndaki grlerini; sanatta alt yap-st yap ilikilerini
inceleyen sorularmzda ksmen grmtk. G erekilik
ve Toplumcu G erekilik akmlarn incelerken bu konuya
daha ayrntl olarak yeniden dneceiz.

Soru 58 : Sanatlarda yarat teknikleriyle toplumsal


teknikler arasndaki ilikiler nelerdir?

Toplumsal yaamda gelitirilen tekniklerin, sanatta


zel olarak yarat tekniklerinden bakasn dikkate alma
yan yanl estetik gre karn, sanatla yakndan ilikisi
vardr. Sanat tarihi incelendiinde grlen, zamanla yeni
sanat trlerinin ortaya k, eski sanat trlerinin teknik
lerindeki deiiklikler, gelim eler bize bu ilikinin varln
kantlayan somut olgulardr. Sanat alannda ebed yarat
teknikleri yoktur, yarat teknikleri de yaamn genel evri
minden etkilenirler.
Souriau, btn sanatlarda zaferin, maddeyi, akln var
ln gstermeye zorlamakta olduunu sylyor. Lefebv-
re, bu dnceyi daha da aarak, yaratclarn bazen bir
maddeden ya da bir maddeye uygulanan teknikten yeni
biim ler anlamaa (kefetmee) altn, rnein yon
tucunun tatan, dem irle uraanlarn madenlerden yeni bi
im ler yarattklarn sylyor. Bu biimler, yaratcsna,
dorudan doruya maddenin kendisinden kyor gibi g
rnmesine karn toplumsal bir gereksinimin zorlamasnn
da payn unutmamak gerekir. Saraylar, katedraller yapm
mermerin, tan ilenmesinde yeni teknikler bulmaa zor
lar sanaty.
Toplumsal yaamda gelitirilen teknikler ya eski sanat
trlerinde nemli deiimler, geliim ler ortaya karr, yn

181
da yeni sanat trlerinin domasna neden olur.
rnein, XIX. yzylda fotoraf makinesinin icat edil
mesi, resim sanatnda hem kkl deiiklikler ortaya
karm; resmin yalnzca bir grnt sanat olmadn, re
simde benzetmenin, taklitin bir ama olamayacan, ko
nunun resmi kurtaramayacan kantlam, hem de foto
raf sanat gibi yepyeni bir sanatn domasna neden ol
mutur.
Garaudy yle anlatyor bu geliim i:
Fotorafn gelimesi, resmin anlamnn ve rolnn
kavranln daha da abuklatryordu. Courbet zamann
da fotoraflk, poz sresinin uzunluu nedeniyle, anlk
hareketleri yakalayabilen ressamn gerekiliinin gerisin
deydi; izlenim cilik (impressionnisme) zamannda, siyah-
beyaz renklerle snrl fotoraf sanat karsnda ressam,
varolu nedenini koruyabiliyordu: renk, onun at kotura-
bildii bir aland.
Ya sonra? Fotoraf, alt yzyllk bir geliimin yrn
gesini uzatmaktan ve tamamlamaktan baka ey yapm
deildir. Grnt (illusion) teknii olanaklarn sonuna ka
dar gelitirm i ve resmin faydac ilevini hkmsz klm
tr. (')
Lefebvre, bunu daha belirgin bir rnekle aklyor:
Sanatn genel evrimi, toplumsal tekniklerin etkisi al
tndadr. rnein, basm makinesinin icad kitap basmna
olanak salam, kitap yani okuma (lecture) ise edeb es
tetik faaliyeti derinden etkilem itir. Okuma, dier etkenle
rin yan sra yeni davranlar ortaya koymutur; gelenek
lerin szl biimde kuaktan kuaa aktarlmasna son
verm itir; ark olarak sylenen iire son verm itir; bu dav
ran, bireyi topluluktan kopararak topluluun dalmasna
ve bireyin 'zel b ilin cinin gelimesine yardm etmitir.

(') Roger Garaudy, Gerekilik Asndan Picasso, s. 5 0 -5 1

182
Bylelikle, okuma bireysel bir olgu, yani znel bir i
olunca ark olarak okunan iirin, nesnel lirizmin, destann
kaybolmasyle birlikte znel lirizm ortaya kmtr. Ancak,
okuma pratik ve toplumsal bir olgu olunca birey kendinden
dar kmak gereksinim ini duymu ve okumada dnya
nn, toplumun ve kendi z yaamnn betim lem elerini bul
maa itilm itir; bu ise roman trnn geliim ini etkilem i
tir. A ktr ki, iirin ve romann tarihi yalnzca edeb yn-
tem lri deil ayn zamanda toplumsal teknikleri de gz
nne almak zorundadr. (2)
Sesli film yapmna olanak salayan teknik ilerleme si
nema sanatn nasl hzl bir atlma ittiyse, bugn televiz
yonun bulunuu ve ksa sre iinde bir eitim ve elence
arac durumuna gelii de sinema ile TV arasnda yeni ili
kilerin domasna neden olmutur: TV ile sinema ara
sndaki ideolojik btnleme, ekonomik rekabet, teknik
gelimeler ve kk ekran ile byk perde arasndaki fark
lar, estetik alanda da yansm, birtakm senografik kayde-
di b iim inin ortaya kmasna yol amtr.
TV'nin gelitirdii teknikler, dolaysz sinemann hz
la gelimesine ve dolayl sinemay etkilemesine katkda
bulunmutur, te yandan, TV ekran kk olduundan ve
TV grnts berrak olmadndan, televizyon yakn e-
dm lere byk nem vermi, geniliine ve derinliine g
rnt dzenlemelerinden kanm, bunlarn yerine birok
alc kullanmak yoluyla, olgular eitli alardan kaydeden
ve seyirciye ileten bir anlatm yolu benimsemitir.
TVnin yukardaki eksikliklerinden yararlanmak iste
yen sinema ise derinlemesine ve genilemesine gelien
baz senografik kaydedi biim lerini (grkemli bir alan de
rinlii, baklar yn zerine kurulu sahne dzenlemele
ri, vb.) gelitirerek kullanmtr. (3)
('-) H. Lefebvre, Contribution lEsthtique, s. 99-100
(') Yorgo Boz, TV ve Trk Sinemas, ada Sinema, say

183
Soru 59 : Sanatn yararllkla ilikileri nelerdir?

ki ilgin gzlem, sanatn yararllkla ilikisi konusun


da bize k tutacaktr. inde yaadmz kapitalist top
lumda ounlukla ana-babalar iirle, resimle uraan, ders
alacana roman okuyan, sinemaya giden ocuklarnn
geleceine kukuyla bakar. Para getiren, iyi bir ura edin
mesini istedikleri ocuklarnn yararsz ilerle uraan
bir aylak, bir air, bir ressam, bir oyuncu olmasndan kor
karlar. aire, ressama, tiyatro oyuncusuna, giderek sanat
ya ve sanat urana hangi gzle baktklarnn ak ka
ntdr bu. Yadsyamadklar sanat yaptlarn, diyelim b
yk bir roman, byk bir film i ya da tiyatro oyununu de
erlendiri tarzlar ise, onu, bo zamanlarn ho geirte
cek b ir zevk arac olmaktan te gitmez. Belli bir tarz m
zii ancak elenmek iin dinlerler. iire gelince, genlik
gnlerinde kalm bir hevestir. ok kk bir aznln
dnda, toplumumuzun sanat karsndaki davran bu-
dur.
te yandan, ayn toplumun ceza yasalarnda, belli ba
l iki nedenle (ak-saklk ve ar dnce) sanat yapt
yaratmn ve datmn snrlamaya, yasaklamaya, sanat
y hapislere sokmaya izin veren maddeler vardr. Bu da
yerleik toplum dzeninin ahlkszlk ya da dnce yo
luyla bozulmasndan, sarslmasndan korkan tutucu tav
rn, tutucu dncenin belirtisidir. En az gelimiinden en
ileri kapitalist lkelere kadar durum aa yukar byledir.
W. H. Auden, A. Voznesenskinin iirlerinin ngilizce
basksna yazd nszde, kendi lkesinde airin hi
nemsenmeyen, ne yazdna, ne sylediine, nasl yaa
dna aldr edilmeyen bir kii olduunu, kendisine ner-
deyse ikinci snf bir yurtta gzyle bakldn yazyordu.
Bunun tersine, Claude Roy, bir zamanlar Sovyetler
Birliinde airin, bir iiriyle sanki lkedeki buday reti

184
mini geriletecekm i gibi nemle izlendiini, hapislere, sr
gnlere gnderildiini yazyordu.
Bu iki rnek, bata verdiim iz ana-baba rneinin da
ha yksek bir dzeyde ortaya kndan baka bir ey de
ildir; sanat yaptna, sanat yarata hl verilen byk
nemi gsterir: ya zarar ndan korunmak, ya da y a r a l
ndan faydalanmak ynnden. Hem, amza zg bir
davran da deildir bu. Platon, niin, bana b ir ta otur
tup Cumhuriyetinin snrlar dna brakmak istemiti a
iri?
Sanatn kkeni ve ilevi sorunlarn incelerken, onun
insan faaliyetinin ayrlmaz bir paras olduunu; toplumsal
ve nsan bir gereksinim i karladn; ilevinin, yani sa
lad yararn, ilkel toplum biim lerinde zellikle ak-se-
ik olduunu; ikinci gelime dneminde (ise) i blm,
snf ayrm ve her trl snf atmasnn ortaya kt
dnem de sanatn bu atmalarn niteliini anlamann,
var olan gereklii tanyarak deiik b ir gerekliin de
olabileceini sezmenin, insanln ortak noktalar arasnda
kpr kurarak bireyi yalnzlktan kurtarmann balca yolu
haline geldiini grmtk.
Yukarda saydmz ve istediim iz kadar oaltabile
ceim iz rneklerden de anlalaca gibi, ilkel toplum lar-
dan bugne kadar sanat yaptlarnn toplumsal yaamda,
deiik tarz ve younlukta da olsa, bir ilevi olduu, bir
gereksinim i karlad yani bir eye yarad konusun
da bir dnce birlii var. Tartma konusu olan, bu yarar
ln nitelii, deeri ve ona verilecek nemdir.
Sanat yaptlar ne trl bir yarar salar insanlara? So
runu daha iyi anlayabilmek iin somut ve basit rnekler
den hareket edelim:
Evdeki el tezghnda dokuduu yn orabn zerine
ilenen renkli motiflerden modern dokuma fabrikalarnn
rnlerine; beyaz badanal duvarlara ilenen mor, mnvl

185
ku, iek resimlerinden, kaplar mermer arslanlarla, at
kenarlar oymalarla ssl konaklara, saraylara; bir Kzl
derilinin ya da Afrika yerlisinin, zerleri doal boyalarla
ilenmi hayvan resimleri ya da geometrik biim lerle be
zeli toprak anak mleinden, in ya da ekoslavak por
selenlerine; saz airlerinin iirlerinden gnmz airleri
ne; halk edebiyat masallarndan modern romanlara, hik
yelere varncaya kadar btn sanat yaptlarnda dorudan
ve dolayl olarak iki yarar esinin gizli olduunu, bu
iki enin toplumsal pratiin iki gereksinim ini karlad
n grrz: ilk olarak, souk k gnlerinde ayan, be
denini stmak, yamurdan, kardan, souktan korunmak
iin bir dam altna girmek; yemeini piirecei, yiyecei
kablara sahip olmak; bo zamanlarn dinleyerek, okuya
rak, seyrederek geirmek gibi ilkel gereklilikler yannda,
insann, orabnda, kumandaki iekler, desenler; evi
nin duvarndaki, kapsndaki resimler, mermer heykeller;
tabanda, anandaki resimler, izgiler; dinlenen iir
ler, trkler, okunan romanlar, seyredilen tiyatro oyunla
r sanat yaratsna duyulan kanlmaz doal gereksinimi
gsterir bize. lkel gereksinimlerden daha stn dzeyde
bir yarar salamaktadr insana sanat.
Bu yarar, insann kendi yaratc eylemini seyretmek;
duygu ve dncelerini birisine anlatmak, bakasnn duy
gu ve dncelerini dinlemek, bylece yalnz olmadn,
teki insanlarla elele verebileceini grmek; gnlk yaa
mn tekdzeliinden kurtulmak; allmn, bir kez yapl
mn tesine gemek; yaamnn pratiinden oluacak
olan daha mutlu, daha insanca bir gelecei kuracana
degin inancn bilemek... vb. zlemlerin doyurulmas, do-
laysyle insana daha zengin b ir yaam salamasdr.
Ne var ki, bu zlemler, gelien toplumsal yaamn o
ok karmak ilikiler a iinde zamanla ilk ve ak an
lamn yitirm i ya da snfl toplumun gelime sreci iinde

186
b ilinli bir tarzda krletilm itir. insanlar sanatn yalnzca
bir zevk ya da oyun gereksinim inin giderilm esine yarad
n dnmee alm, altrlm tr. Bunda elbette kapi
talist ekonomik dzenin, sanat yarat rnn mala
dntrmesi byk bir rol oynamtr. Bu dnm da
ha ayrntl olarak kapitalizm ve sanat sorusunda grece
iz.
Son olarak, sanatlarn, insann ve toplumun bu en
iten zlemlerinin bilincinde olduunu; sanat alclarnda
bir alkanlk, nerdeyse bir igd haline dnm olan
insann bu en etkin yann uyandrmak iin yazdklarn,
izdiklerini, bestelediklerini syleyelim.
Tiyatromuz anlama heyecanm kkrtmal, gerek
leri deitirm enin kvancn duyurm aldr insanlara. Seyir
cilerim iz yalnzca Prometheusun nasl kurtarldm duy
makla kalmamal, ayn zamanda onu kurtarmann sevin
cine katlacak yolda eitilm eli. Tiyatromuzda arayclarn,
bulucularn duyduklar btn sevin ve mutluluu, kurtar
clarn duyduu yce baary duymalar retilm eli in
sanlara diyordu Brecht.
Tablolarm, duvar ssleri deil, kavga aralardr,
diyordu Picasso.

Soru 60 : Sanat ve bilgi arasnda ne gibi bir iliki var


dr?

Sanat ve bilginin ya da bilim in bir ve ayn ey olma


dn, yap ve ilev ynlerinden birbirinden ayrldn
aka belirtm ek gereksinimi, onlarn ou zaman birbirine
kartrlmak, daha ok da sanatn bilgiye ve bilim e bam
l duruma sokulmak istenmesinden domutur. Metafizik
sistemler, btnyle, sanat bilgiye baml klmaa, hatta
onlar birbirine kartrmaa yneliktirler. Bunu da, sana-

187
t, sistematik ve stn bir bilgi olarak aldklar felsefenin
buyruu altna koymak gibi dolayl bir biimde yaparlar. (')
Genel olarak zerinde anlamaya varlan nokta: Do-
adan, insandan, insan-doa, insan-insan ilikilerine de-
in bir eyler anlatmayan, yani hi bir ey sylemeyen
bir sanat ya da sanat yapt olamaz dncesidir.
Eski Aristotelesi dnce, 'sanat, doay taklit
eder tanmyle sanat, benzerlik ya da b ilinli taklit kav
ram yoluyle bilgiye dndrr. Platon ve daha sonra da He
gel, sanata kesin bir ilev: Ideaya ulama ilevi ykleyerek
sanat bilgi planna, felsefenin altnda bir yere yerletirir.
Ayn ekilde Diderot, sanat kimi zaman kark, bulank
bir bilgi olarak tanmlar. Kanta greyse sanat, tersine, bi
limsel bilgiyi, kavramlarla elde edilen b ilg iyi aar. Bize
den, bilginin mutlak bir derecesini hissetmektir.
amzda, soyut sanat, znde anlk (intellectua
liste) sanat, yine, estetik cokuyu, nesnelerin ok a lk la
trlm bir algsyla kartrmak ynelimindedir...
Bunun tersine, romantizm ile ondan treyen akm
lar, klasik felsefeninkine tamamen zt bir kuram yaymlar
dr. Estetik faaliyet, zgn, sui generis, ve bilgiden tama-
miyle ayr olacaktr, bu kurama gre. De, hayale bala
nacaktr. Daha dorusu, ressam resimsel bir dnya, m
zisyen mzikal b ir dnya vb. kefedecek ve bu dnya
lar bilgiden btnyle farkl, onun dnda kurulmu ola
caktr. Sanat yapt, zerk b ir 'dnyada (resimsel, mzi
kal vb. b ir dnyada) hareket ettiine gre, zyle analize
gelmeyecektir. Eletiri, tarih, kuram ona ancak dtan ula
abilecek, onun yaplarn yaklak olarak yani eksik ola
rak betimlemee alacaktr. (2)
Sanatta da dier alanlarda olduu gibi bir bilgi esi

(*) H. Lefebvre, Contribution l'Esthtique, s. 110


a.g.e., s. 110-111

188
olduu genellikle kabul edildiine gre, geriye bu bilgi
esinin yapsn, dier alanlardaki bilgiden nerelerde, na
sl ayrldn gstermek kalyor. Ancak, bunu gsterirken,
Tolstoy gibi, sanat bilim e kesin bir bamllk durumuna
sokmak (3) ne derece yanlsa, sanatn, bilim in verdii
kuru ve kat gerekleri, hakikatleri alg dnyasndan coku
dnyasna evirdiini sylemek de o derece yanltr. Sa
nat faaliyeti, bilim sel faaliyetin ortaya kard bilgilerle
baml olmad gibi sanatsal bilgiyle bilim sel bilgi ara
sndaki iliki yalnzca alg-coku ilikisine de indirgene
mez. nce likle bu iki bilgi trnn birbirinden ayr ama
birbirinden kopmam olduunu gstermek, aralarndaki
diyalektik ilikiyi ortaya karm ak gerekir. Sanat yaptlarn
daki bilgi aklanabilir mi, bilgiye indirgenebilir mi?
Sanat yaptlar, bilim sel bilginin daha kesin, daha so
mut olarak sylediklerini baka b ir biim de yineliyorsa iki
ayr alann gereini neye balayabiliriz? Deilse, her sa
nat yaptna giren bilgi esiyle yanlsama esinden han
gisi yaratc edir?
Lefebvre, Contribution lEsthtique adl incelemesi
nin o ok zgn ve deerli z ve Biim blmnde yle
devam ediyor:
Her sanat yaptnda bilgi, yani bilgi ve ideoloji e
leri vardr. Ve bu yolladr ki yaama, pratie, ann d
ncelerine ve betim lem elerine balanr sanat yapt. Ama
sanat, ne kark, bulank bir bilgiye, ne de uygulamal bir
bilgi ya da ideolojiye indirgenemez. Deiik dnemlerde
ideolojiyle, iine yanlsamalar karm bilgilerle kartr-
lamaz. Din, hukuk ya da felsefe gibi st yaplar, belli zel
likleriyle ondan ayrlrlar. Oyun, fantezi, kim i zaman ger
ekten ayrlmak, kimi zamansa daha derinden onun iine
girm ek iin yapntlar (fictions) yaratmaa yarayan imge-

(3) bkz. Tolstoy, What is Art?, s.277

189
lem karr (Cervantes, Rabelais, Swift) sanata. Bu anlam
da, sanatn temeli bilgi ve ideoloji kadar derindedir, nk
yaamn tm zn, belli bir anda, btn zenginliiyle ya
kalamaa alr...
Estetik faaliyet ve bilginin kkleri, retici glerde
ve toplumsal praksiste, belli bir andaki yaamn derinlikle-
rindedir. Bunlar ne birbirinden ayrlabilirler ne de birbiriyle
ka rtrlab ilirle r... Duygululuk, iten gelen coku ve pratik
zerine kurulmu olan sanat, geliim inin belli bir annda
insann tmel varlna az ya da ok derin ekilde ular,
onu dile g e tirir Bilgi, tanmlama yoluyla, gelimi, i
lenmi, ak ve kavramsal dncenin tesine geemez.
Oysa sanat ve estetik faaliyet, doal ve toplumsal varln
henz karanlk derinliklerine inebilir. (4)
Bilgi ve dnce, eitli nsan faaliyetlerin o gne
kadar ulat veriler, rnler stnde alr. Sanat faa
liyeti ve onun rnleri de girer bunun iine. Sanatsa, tm
nsan faaliyeti, biricik bir nesnede yakalamay, gn
na karmay ve dile getirmeyi amalar. Bu bakmdan sa
nat, hem daha az hem daha ok zenginlik tar iinde; sa
natta, yaama, toplumsal geliime ve onun olanaklarna g
re b ir gerileme varsa, ayn zamanda bilginin henz ulaa
mad eyi dile getirdii iin bir ilerleme, olanaklarn kefi
de vardr. Sanat, yalnzca ulalm, bitmi eyi dile ge
tirmez. Ayn zamanda tipler, modeller, rnekler de nerir.
yleyse sanat, iinde fikirler, betimlemeler, b ilg ile r ta
d iin bir yandan bilgiye balanmakta; yaratmak ya
da estetik biimde duymak, yanstmaktan ve dnmek
ten ayr b ir ey olduu iin bilgiden ayrlmaktadr. B ilgi ve
dnce kavramlara bal olduu halde sanat ve sanat
lar kavramlar aarlar, zerlerinde durmakszn geerler.
Bu dem ektir ki, sanat yapt, zeknn ya da akln bir

(') H. Lefebvre, a.g.e., s. 1 1 2 -1 1 3

190
baka ilevini: duyarl (sensibilit) dolaysz bir ekil
de karlar. Zek ve akl, analiz yoluyla i grr ve usa vur
malar, tmden gelimler, kavramlar gibi araclarla hareket
eder. Sanat ise duygulardan ve cokulardan ya da im
gelerden yararlanr. Sanat yapt nce varolutur, yan
dorudan cokusal gtr. (')
te yandan, sanat yapt, bilginin karsna, tannma
s, incelenmesi, kurallarnn aratrlmas ve saptanmas
gereken b ir bilgi dal kard iin, yalnzca sanat ile
bilgiyi deil, ayn zamanda sanat ile sanat bilgisini de bir
birinden dikkatle ayrmak gerekir: Genel estetik, sanat ta
rihi, sanat bilimi gibi...* (")

Soru 61 : Sanat ile hakikat arasnda nasl bir iliki var


dr?

Bugn felsefede, estetikte, mantkta doruluk, ger


ee uygunluk, sahilik durumlarn anlatmak iin kullan
dmz hakikat (truth, vrit) szcnn anlam zerin
de durmalyz nce. Bizde ou zaman gerek, gereklik
szckleriyle kartrld iin bir rnekle grelim bunu:
pencereden dar baktmzda bahede grdmz
aa bizim iin bir gerekliktir (reality); nk, olas ya
da ideal deil de nesnel olarak, gerekten (rellement)
vardr, oradadr. Aac bylece grdkten sonra artk onun
orada bulunuu bizim iin bir hakikattir. Tpk dnyann
dn, rzgr estii zaman aalarn sallan gibi bir
hakikat. Bahede bir limon aac var dediim iz zaman
bu cmlemizin doruluunu aacn gerekliiyle kantla
yabiliriz. Tpk dnyann dnn bilim in, rzgr estii

(r>) a.g.e., s. 115


(6) a.g.e., s. 124

191
zaman aalarn sallann bizim ve bizden nceki insan
larn yaantlarnn kantlad gibi. Bylece hakikat, do
ruluu, gereklie uygunluu kantlanabilir bir nitelik ya
da durum olmu oluyor. Btn bunlara karn, gnlk dilde
hakikat ile gereklik szcklerinin kullanlnda baz ka
rmalarn olduunu da gzden uzak tutmamalyz.
Gerek Yanstma kuramn, gerekse sanat yaratn
doann takliti olup olmadn incelerken sanatn, ger
ekliin (reality) aynen takliti, bir kopyas olmadn gr
mtk. Buna dayanarak, sanatn, hakikati yanstmak, bil
dirm ek demek olmadn da syleyebilir miyiz? G erekli
i tpatp yanstmak sanat olmadna gre o gereklik
zerine kurulu birtakm hakikatleri aynen bildirm ek sanat
o labilir mi?
Bir sanatnn, herhangi bir insann yaam yksn
ya da b ir tarih olayn konu edindiini dnelim. Sanat,
o insann yaam yksn ya da o tarih olayn, hi bir
ayrntsn atlamadan, hi bir seme yapmadan, en kk
kiisel ve tarihsel hakikatlere bal kalarak anlatmsa, ya
pt b ir sanat yapt deil, olsa olsa gerek bir yaam y
ks (biyografi) ya da tarih olur.
Estetik kuramlarn birounun, sanatnn, dile getir
dii gerekliin ayrntlar iinde bir seme yapmas gere
ini, gereklii olduu gibi deil fakat bir baka dzeyde:
sanat dzeyinde yeniden kurmas gereini sanat yapt iin
bir n koul olarak ileri srdn grmtk. Bu durum
da, sanatnn bize birtakm gereklikleri, hakikatleri bir
dzene sokarak, hatta kimi zaman deitirerek sunduu
sanat yapt, gereklik-d, doa-olmayan bir ey olmu
oluyor. Lefebvre, bunu, dolaysz (immdiat) enin ge
nelletirme, yceltme, tipletirm e gibi yeni bir ilenile es
tetik faaliyet tarafndan dolayl hale getirilmesi (mdia
tisation) olarak tanm lyor (*).

(') H Lelebvre, Contribution..., s. 1 3 1 -1 3 2

19?
Bu durumda sanatn hakikatle ilikisi bulunmadn,
sanatn, gereklikten, hakikatlerden kmadn ileri sre
b ilir miyiz? Kukusuz, hayr. nk sanatn, doas gerei
gereklikteki hakikatleri seerek, dzenleyerek, deitire
rek sunmas, alcsn daha stn, daha yce bir hakikate
gtrme, sanat yaptnn varl olmakszn grlemeyecek,
derindeki, karanlktaki hakikatleri aydnla karma ama
cna ynelik bir faaliyet olmaktadr. Sanatn lkesi, lm
bitmi hakikatlerden daha ok gelecekteki hakikatlerin l
kesidir. Ancak bu, sanatnn doal ya da toplumsal d ger
eklikle ilikisini tamamen kesecei, gelecein kurulmasn
da varolan nemli hakikatlere gzn kapayaca anlam
na gelmez. Sanatn, sanatnn, yeni bir dnya kurarken
bile hareket ettii yer yine bu d gerekliktir, hakikat dn
yasdr. Kafkann Davada, atoda, Ceza Smrgesinde
yaratt o dsel dnyada bile ayaklarmz yerdedir. Yaa
mamz karanlklatran, bizi, ellerim izle kurduumuz halde
yneticisini, yargcn aradmz, suumuzu renmee
altmz bir dnyada yaamaa zorlayan glerin ar
ln hissederiz. Kafka, kendisi bilmese bile, bu yabanc
lam dnyada, kurtulmaa arm aktadr bizi.
C. Caudvvell, Yanlsama ve Gereklikte, iirin douu
nu anlatrken yle der:
ik, yaps ve doas gerei, yaratt gerekliin
tesinde bir gereklii gzler nne serer ve ikinci derece
de olmasna ramen yine de daha yksek ve daha kark
b ir gereklii dourur, biim olarak gsterir. nk iir,
kendi somutluu iinde tahl (2), kendi olgusal z iinde
gereklemesine yardm eden ve kendi varlk koullar
olan olgusal z i in d e hasad deil, fakat kabilenin
hasatla ilikisi demek olan cokusal, toplumsal ve kolektif
karmaay anlatr, dile getirir. nsann hasatla ilikisinin

(-) lkel toplumlarda yaplan hasat enliklerini sz konusu ediyor


yazar.

193
igdsel ve kr olmayp ekonomik oluu vakas ile bir
varlk kazanm olan yepyeni bir hakikat dnyasn on-
daki cokuyu, dost scakln, onun tadn, onu uzun bek
leyii ve onun mutlu sonunu dile getirir. Bu yzden, i
irdeki hakikat, iirin soyut cm leleri ierdii olgular
deil fakat toplumdaki dinam ik rol ierdii kolektif
cokudur. (3)
Sanatn, sanat yaptnn znde olsun, anlatmnda ol
sun hakikatten hem bu kadar bamsz, hem de bu kadar
ona bal olmasn, onun iinden, onun belirledii zorunlu
luklardan ktn anlamak yoluyladr ki iirin, mziin ha
kikatle ilikilerini kurabiliriz. Yoksa, gerek dili, gerekse
anlatm ve imgeleriyle, allm ve bilinen hakikatlerin o
kadar uzanda dnyalar kurabilen iirin; d gereklikle
ve hakikatlerle grnr ilikisi o kadar az olan mziin ya
psn anlamak olanaksz olurdu.
Bir sanat yapt, bilimden, felsefeden baka trden
bir hakikat sunar bize. Bir iirin gsterdii hakikat, syle
diklerinde: dizeleri yapan szcklerin anlamndaki sra
dan hakikatlerde deildir. Bir resme bakarken duyaca
mz hakikilik duygusu, resmi yaplan kiiye, nesneye ya
da doa grnmne hakikaten benzeyip benzememesin
den gelmez. Dostoyevskinin romanlarndan rendiim iz
insann doasna, insan ruhunun karmak yapsna ili
kin hakikatler, psikolojinin retecei hakikatlerden ayr
trdendir, yleyse sanattaki, hakikati dier bilim dallarn
daki hakikatten ya da sradan anlamyle hakikatten ayra
bilm ek iin artistik hakikat terim ini kullanmak daha yerin
de olur.
Artistik hakikat, Shakespearein, Goethenin, Neruda-
nn, Aragon'un, Nzmn iirlerinde; Leonardonun, Breug-
helln, Matissein, Picassonun resimlerinde; Bachn, Vival-

(') C. Caudvvell, Yanlsama s. 30

194
d inin, Prokofievin mziinde; Dostoyevskinin, G orkinin,
Kafkann, Faulknerin romanlarnda bulduumuz, bizi de
rinden sarsan, bizi olgularn ve nesnelerin ancak sanatla
ulalabilir derinliklerine gtren, bize yeni ve daha gzel
bir dnyann mutusunu sunan cokusal hakikattir.

Soru 62 : Sanat ile By ve Din arasndaki ilikiler


nelerdir?

Bu soruda by ve din kavramlarnn daha ok sana


tn kkeniyle ilg ili olarak ele alndn; insann doay he
nz tanma evresinde, bilemedii, gizlerini zemedii ey
ler ve gler karsnda, m itolojiyle kark, iirdeki yanl
samaya benzer biimde grlen bir dinle (animizm, mana,
vb), doa glerini daha nce bildii tekniklere benzetle-
mek yoluyla kendi isteine uydurabilecei sansn ifade
eden bynn ilkel insann bir silh olan sanatla ilikile ri
nin inceleneceini ncelikle syleyelim.
Snfl toplumun ortaya k srasnda yava yava
m itolojiden kopan, canlln yitiren ve kabilenin btn
yelerinin ortak rn olmaktan kp bir dogma olan ger
ek dinin sanatla dorudan ilikisi kalmamt artk. Fa
kat bu dnemden sonra kurumlam olan dinin (Budizm,
Mslmanlk, Hristiyanlk, vb.) ya da yaygn felsef dn
celerin (Taoizm, Konfys, vb.) sanat faaliyetlerini belirli
bir ynde etkilem eleri de doald. Ne var ki, bu dtan ge
len bir etkiydi, bir zor ilikisiydi. Ayrca geek bu etkilen
meler, gerekse bunlarn eitli dnem ve lke sanatlarn
da yapt deiiklikler, konumuz olan genel estetik snrla
r iinde incelenemeyecek kadar farkl ve dank zellik
tedir.
kinci olarak, bugn, iinde yaadmz uygar toplum
da, hatta yon ve Yunan uygarlklarna kadar geen zaman

195
iinde toplumsal yaamda etki gcn ve etki ilevini yi
tirm i olan bir by kavramnn sanatla ilikisini incele
menin de, estetik dnce ynnde bize bir ey kazandr
mayacan ekleyelim.
Oysa ilkel toplum larn dnyasnda by, gnlk yaa
mn iinde etkin bir gt:
nsan, doal yasalarn nesnel gerekliliini anlaya
mad srece, evresindeki dnyay kendi isteine kalm
bir hareketle deitirebileceini sand. Bynn temeli de
budur. Byy, gerek tekniin eksiklerini tamamlayan al
datc bir teknik olarak tanm layabiliriz; ya da daha doru
su, gerek tekniin zel grndr bu. Byclk ilkel
insanlarn, gereklemesini istedikleri doal sreci benzet-
leyerek istemlerini evrelerine uygulamalar hareketidir.
Yamur yamasn istiyorlarsa, bulutlarn birikm esini, gk
grlemesini, yamurun boanmasn benzetleyen bir dans
yaparlar. (*)
Bugn bile, aa yukar btn uygar toplumlarda, b
ynn az ok benzeri amalarla kullanld grlr. Ya
mur dualar hl vardr. Dmannn kt duruma dmesi
iin evinin kap eii altna, ocana, sarmsak, ineli be
bek, vb. byl nesneler konur gizlice. Olmas istenen
gereklik sevilmeyen kiinin yok edilmesi benzetleme
yoluyla yerine getirilir. (2)
G. Thomsondan b ir baka rnek verelim:
Maorilerin b ir patates dans vardr. Krpe rnlerin
dou rzgrlarndan zarar grmesi sz konusudur, bunun
iin gen kzlar tarlalara gidip dans ederler, gvdeleriyle
rzgrn esiini, yamurun yan, bitkilerin byyp ye
ermesini temsil ederler; bir yandan da trk syleyerek
bitkilerin de kendilerine uymasn dilerler. (3)

(') (-) George Thomson, Marksizm ve iir, s. 10


(') a.g.e. s. 13

196
Btn bu danslarn, dualarn, ritim li, konuma d ilin
den daha ilkel, daha youn bir dille yaratlm iirler ve
buna elik eden b ir mzikle b irlikte olduunu gryoruz.
iirin bu ritim li, ilkel, youn kullanl by gcn sa
lyordu ona. Bugn de iirin her eyden nce bir dil so
runu olduunu, konuma ya da yaz dilinden ayr bir iir
d ili olduunu sylyorsak, iirden, aa yukar ayn by
gcn: airin, birka dize iinde, bir imgeyle bizi snr
larmzn tesine gtrmesini beklediim izdendir. iir, b
yden km gelimitir der G. Thomson. Neden a
irler olmayacak eyleri zlerler? nk iirin byden al
d, balca grevi budur da ondan.
Yalnz iir, mzik ya da dansn deil, maara duvar
larna yaplan hayvan resimleri, dinsel trenlerde kullanlan
maskeler, kalkanlarn zerine izilen av sahneleri resim
sanatnn da balangta by ve dinle birlikte bulunduu
nu gsteriyor bize. Bu resimlerin izilm i olmas, seyredil
mi olmas, hazrlanan avlarda insana byl bir g ka
zandryordu. Herbert Read, Bushman resim lerini anlatrken
yle yazyor:
Bushman resimleri plak kayalarn yzeylerinde, ma
ara ve maaraya benzer yerlerde bulunur, bunlar belki
de yontulmu kemikten bir kalem veya spatl ile, doal
boyalar ve hayvan yalarndan ince bir iilikle elde edil
mi yal boyalarla yaplrlard. Bu resimlerin ok defa s
tnden geildiini ve bulunduklar yerin Bushmanlar iin
kutsal olduunu gsteren belirtiler vardr. (4)
Ava kmadan nce kutsal yerlerde yaplan trenlerde
her avcnn, daha nce usta bir elin yapt (ilkel kabilenin
btn yelerinin ayn sanat gcn gsteremeyecei bir
ok aratrcnn kabul ettii bir grtr) hayvan resimle
rinin zerinden bir kez de kendisinin gitmesinin ona da ay
n gc salayaca sans kestirilebilir buradan.

(') H. Read, Sanatn Anlam, s. 54

197
E. Fischer, kabile iinde olgunlama trenlerinin ya
pld, Fransadaki Trois Frres maarasn anlatrken
unlar yazyor:
Ya trenin banda, ya tren srasnda ya da tren
den sonra bir ceylan ldrlerek boynuzlarndan biri ko
parlr; bu boynuza daha sonra avlanacak hayvanlarn ka
n doldurulacaktr. Yaban sr boynuzu da ceylan boynu
zunun grd ii grr. Maara resimleri avlanan ceyla
nn kanyla yaplmtr.
Kan ve benzerlik yznden, resimlerle yansttklar
canl rnek arasnda bir zdelik salanm oluyordu; ay
rca av hayvannn neresinden vurulacan belirten bir
mzrak resmi de yapld m, hayvann kurtulamayacana
ve avn baarl olacana gerekten inanlyordu. (5)
Balangta by ve din ile iir, mzik, dans ve resim
gibi ilk sanat biim leri arasnda grdmz bu yakn ili
kiler, zellikle, sylenen iirlerin, yaplan mziin ve dan
sn, izilen resimlerin, sanat olsun diye deil, toplumsal
yaam koullarn kolaylatracak bir by amacyla mey
dana getirilm i olmas olgusu, sanatn kkeninin soyut ve
gizemsel varsaymlarda deil somut yaamn kendisinde
olduunu apak gsterir bize.

Soru 63 : Sanatn Yabanclama ile ilikileri nelerdir?

Yabanclama kavram gndelik dilde insanlara ya


banclamak, Topluma yabanclamak, Memleketine
yabanclamak deyimlerinde kullanld gibi bir eit
garipseme, srt evirme (') gibi yanl anlamlarndan
kurtarlp felsefedeki gerek anlamna kavuturulur kavu-

( ') E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 171


(') Alman deolojisi, s. 61-62, S. Hilvn notu. Sosyal Yaynlar,
1966.

198
turulmaz, sanat faaliyetleriyle ne derece yakndan ilg ili o l
duu, nerdeyse gnmzde sanatn tek amac durumuna
geldii hemen grlecektir.
Yabanclama, nsann doayla likisinde, gereksinim
lerinin giderilm esi iin ortaya koyduu maddi ve tinsel
rnlerin giderek bamszlk kazanarak insandan kopup
ona dman, yabanc, onu ezici b ir ey haline gelmesidir.
Buna en gzel rnek, iki insan, iki topluluk arasndaki mal
dei-tokuunu kolaylatrmak, basitletirm ek iin icade-
dilm i olan parann giderek insan ezen, insana egemen
bir g haline gelmesidir. Kim iin rettiini bilmeyen re
ticinin, kime satacan bilmeyen tccarn rettii satt
malla ilikisi de bir yabanclama ilikisidir. Sanayilemi
toplumda iblmnn gelimesiyle iinin yaratt ma
ln ona yabanclamas ayn trden bir ilikidir. Tinsel de
erlere gelince, toplumsal yaamn ileyiinin anlalmas,
dzenlenmesi iin yaratlan dnce sistemleri, yasalar git
tike insana egemen, ondan kopuk, bamsz, kimi zaman
kutsal varlklar olur kar. Tanr, bilin, ruh gibi insann
bu dnya zerindeki toplumsal yaamndan, doayla, dier
insanlarla ilikisinden ortaya km olan kavramlar oldu
u halde idealist filozoflar tarafndan soyut, bilinemez bi
rer varlk olarak sunulurlar, idealist filozoflar, insann ya
ratt, onun bir zellii olan bilinci, btn varln ve
insann yaratc kayna haline getirirler. (2)
Bylece yabanclama, insann, evren lsnde ve
eksiksiz olarak gelimi, tmel insan, gerek insan olma
ya (Feuerbach) doru gidiine engel olan, maddi ve tin
sel bakmdan her gn biraz daha zenginletii halde onu
dayanlmaz bir yoksullua dren bir sre olmakta
dr.
Bu yabanclamann almas olanaklar kendisiyle bir-

(-) Yabanclama kavram iin bkz. S. Hilv, Felsefe El Kitab,


Gerek Yaynlar, 1970.

199
likte yava yava belirir: bir yandan onun dayanlmaz bir
duruma geliiyle, te yandan onun bilincine varmakla, onu
tanmakla, btn aklyle ortaya koymakla, bu sreci
insann iradesine baml klma abalaryle, onu amann
maddi ve tinsel gleri de ortaya km olur.
Sanatn yabanclama ile ilikisi de burada belirir. Sa
nat, insann maddi ve tinsel ynden gittike yoksullamas
demek olan bu yabanclamay en ak, en belirgin biim
de ortaya koyarak, insanlara bu yabanclamay ama bi
lincini ve gcn verir, tmel insana doru gidilerinde el
lerinden tutar onlarn.
Byk kapitalist geliimin ta bandan beri iir sana
t, mal-mlk karsnda benlikin isteklerinden yana olma
yolunu tutmutur. Yabanclamann her trlsne ramen,
benliimize kavumak ihtiyacmz dile getirir. iirin zle
dii yolu, yzyln izledii yol izm itir: nsan ne kadar ok
blntye urarsa, iir, benlii im diki zaman biim in
de yaanm o la n hayatn tmne yeniden balama is
teini daha ok dile getirir. iir, varolan kopya etmek ya
da anlatmak kaygsndan gittike uzaklaarak, daha gerek
ve daha sahici b ir dnya yaratmaa ve onu yceltmee
ynelir.
iir tanma ve kefetme arac halini alr. Estetik,
hayat yceltmee ve insan amaa yarar bir yntem, bir
trebilim (etika) haline gelir. Valry, iir, bizi anlamaa
davet etmekten ok, deimee zorlar diyecektir. (3)
Romantizm, sanatnn, kapitalist dzenin sanat yap
tn mala, her trl nsan ilikiyi maddi bir iliki haline
dndrne bakaldrsdr; tm yle gereki sanat akm
lar, bu dnyann gerek yzyle anlalmas, bilincine va
rlmas ve onu deitirm e amacna yneliktir. Mziiyle,
resmiyle, iiri ve edebiyatyle amzn sanat, dnyay

(') R. Garaudy, Gerekilik Asndan Saint-John Perse, s. 15,


ev. M. Doan, Urak Yaynlar, 1967.

200
yorumlamak deil onu deitirmek, yeniden kurmak gre
vini yklenmitir.
Kafka, bata Dva, ato olm ak zere tm yaptlaryle
bu yabanclamay, insann bu kltln, zavall bir
hamam bcei haline getiriliini anlatr:
'Gregor Samsa, bir sabah korkulu b ir dten uyann
ca yatann iinde kendini korkun bir hamam bcei ola
rak buldu. Deiim, byle balar. Kafasn yalnz ine
verm i b ir insand o. O zamana kadar, yabanclam dn
yaya smsk bal, mlkiyet dnyasnn bir hayvan olan bu
insann, kendi varlnn farkna vard bir tek an olmu
tu imdiye dek: bu da, kendini, kendine yabanc hissettii,
vcudunun bir bceinkine benzer hale geldii and. (4)
Fischer, ada bilim in bulularyle toplumsal anla
madaki geriliin elimesinin de yabanclama duygusunu
ayrca beslediini syler.
amz sanatlar, insanln, retimin ok yksek
b ir dzeyinde kendini yoksullua mahkm eden ekonomik
yasalarn dizginlerini ele alacak gte olduunu gster
dii gibi, insan doann efendisi yapacak dzeye erimi
bir bilim in kendisini ezmesine, yok etmesine izin vermeye
ceini, gelecein dnyasnn, elektronik beyinlerin deil
insann dnyas olacan da gstermek zorundadr.
Elektronik beyinlere, atom, hidrojen bombalarna, bun
larn ortaya kard teknokratlara ve brokratlara kar
insann savunulmas grevini paylaan sanat, bir bakma
ilk alardaki bilinmeyen, korkulu glere kar insan ko
ruma, ona destek olma gibi b ir by grevini bugn da
ha st dzeyde yeniden yerine getiriyor. Onu aydnlatarak,
bilinlendirerek, ona her eyin kendi mutluluu iin oldu
unu bir an olsun unutturmayarak.

(4) R. Garaudy, Gerekilik Asndan Kafka, s. 77-78, ev.


M. Doan, Hr Yaynevi, 1965.

201
Soru 6 4 : Alt yap - st yap ilikisi ve sanat?

Sanat olgusunun diyalektik maddeci yntemle ak


lanmasnda yaplan temel yanllardan biri, belki de en
nemlisi, alt yap-st yap ilikilerinin mekanik maddeci yo
rumuna dayanr. Yorumun yanll, kabal apak or
tadayken, marksln kurucular tarafndan daha 1890lar-
da yadsnamaz biimde ortaya konmuken, o gnlerden
bugne kimi zaman yntemin iyi tannmayndan gelen
dogmatik bir anlayla, kimi zaman da ynteme karn bir
ekonomi-fetiizmi ile (H. Arvon) yeniden ve yeniden st
larak ne srlr.
Daha ok ideolojik mcadelenin politik alanda yo
unlat, toplumsal devinimin hzland dnemlerde he
men her toplumda yeniden ortaya kan bu mekanik mad
deci gr ksaca zetleyelim:
Toplum larn gelimesi, balangtan beri ekonomik
gelimeye (alt yapya) dayal olmutur, toplumsal ilerleme
ve deiimi etkileyen tek etken, alt yapdr, st yapy mey
dana getiren ideolojiler (politika, din, sanat, felsefe, hukuk
vb.) tamamen bu alt yapya uygun olarak deiir. Alt ya
pda ortaya kan bir deiiklik hemen st yapda da yan
sr, kendini gsterir. Bu nedenle alt yapda meydana ge
len kkl bir deiiklikten sonra st yapda da (bizim ko
numuz olan sanat alannda da) kkl deiim ler bekle
mek gerekir. Dolaysyla st yapda grlen her deiiklik,
ekonomik temele inilerek aklanabilir.
Bu kaba ve kolaya kaan grn sanat ve edebiyat
alannda yansym ve ortaya kard sonular grme
den. nce, Marksln kurucularnn asl dncelerinin
neler olduunu, bu yanla nasl kar ktklarn grelim.
Marx, Ekonomi Politiin Eletirisine Bir Katkda yle
yazmaktadr:
Maddi hayattaki retim tarz toplumsal, politik ve usal

202
(intellectual) hayat srelerini genel olarak b elirler... ik
tisadi temelin deimesiyle byk st yapnn btn de
olduka hzl bir dnmden geer. Bu dnmlerden
sz ederken, doa bilim lerinin kesinliiyle belirlenebilen
iktisadi retim koullarnn maddi dnmyle, insann
bu atmay farkettii ve savaa giritii hukuk, politik,
din, estetik ya da felsef ksacas ideolojik ekiller
arasnda bir ayrm yaplmaldr. ()
Friedrich Engels ise Conrad S chm idte gnderdii
mektupta:
Btn bu efendilerin eksii diyalektik. Orada bir ne
den, burada bir sonu grmekten baka becerdikleri yok.
Bunun kof bir soyutlama olduunu, byle fiziktesi kutup
kartlarn gerek dnyada ancak buhran zamanlarnda va
rolduunu, aslnda btn o yce srecin karlkl etki ve
tepkiler eklinde srp g ittiini anlayamazlar bunlarn
arasndaki ktisad ak, en salam, en eskisi, en kesini
d ir-b u ra d a her eyin grece (izaf) olduunu, saltk hi
bir ey olmadn grmee balamadlar bir trl. Onlara
sorarsanz Hegel hi yaamamtr bu dnyada. { - ) diye
yazmaktadr.
Yine Engels, Heinz Starkenburga yazd mektupta
ise:
Politik, hukuk, felsef, din, edeb, sanatsal vb. ge
lime, ktisad gelimeye dayanr. Ama btn bu alanlar
birbirlerine ve ayn zamanda ktisad temele tepkide bulu
nurlar. Yalnz ktisad durumun her eye yol atn ve
yalnz onun etkin olduunu, baka her eyin edilgin o ldu
unu sylemek doru deildir. Aslnda, sonunda her za
man kendini ortaya sren ktisad gereklilik temeli ze
rinde karlkl etki ve tepkiler vardr (3) demektedir.

(') Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 5-6


(-) a.g.e. s. 12
P) a.g.e. s. 14

203
Bu Karlkl etki ve tepkileri kabul etmemenin ya da
nemsememenin ilk pratik sonucu, sanat yalnzca bir bil
gi biim i saymak ve onun grece zerkliini yadsmak
olacaktr. Bu byle olunca, toplumsal yaamn madd ge
liim iyle sanatsal retim arasnda bir paralellik, bir oran
olduunu ileri srmek ok kolaylaacaktr. Bir toplum ne
derece ilerlemise, zenginse, sanat ve edebiyat da o de
rece ileri ve zengin olacaktr; ya da bunun kart olarak,
tarihsel bakmdan d ve ykl dnemine gelmi bir
toplumsal snfn ve dzenin sanat ve edebiyat da bir
d ve ykl (dekadans) sanat ve edebiyat olacaktr.
Mekanikte, vb. eskileri ok atmza gre, niin biz
de bir epik iir yaratmayalm? Ve ite llyada yerine bizim
de Henriademz var! diyen O onsekizinci yzyl Fran-
szlarnn gln savlarndan bu yana, zellikle son elli
ylda dnya sanat ve edebiyat ortam, sanat eletirisinde
buna benzer eitli incilerle karlat. Dorudan doruya
emeki snfndan gelmeyen sanatlarn (bu arada G orki-
nin bile) yaptlarnn proleter sanat saylamayaca; bur
juva snfnn hl egemen olduu kapitalist toplum larda
toplumcu gereki bir edebiyat yaplamayaca; rmekte
olan bir ekonomik ve toplumsal dzenin ancak bir rme
sanat ve edebiyat meydana getirecei; resimde izlenim
ciliin, Fovizmin, Kbizmin, sonu olarak Cezannen, Van
Goghun, giderek Picassonun bu rmenin rn okul
lar ve sanatlar olduu; b ir eek kuyruuna balanan bir
frann da ayn deerde resimler meydana getirebilecei,
gereki resmin ancak figurativee dnte olduu... gibi
saymakla bitmeyecek bir sr yanl ve gln sav.
Bu mekanik dnn dt bir baka nemli yan-
i da, z ve biim e degin sorumuzda daha ayrntl ola
rak greceimiz gibi, sanat rnlerinin oluumunda ze

C) M. Lifschitz, Marxn Sanat Felsefesi, s. 128

204
verifen mutlak nceliktir. Bir sanat yaptnn deerli ola
bilmesi, bir sanatnn devrimci saylabilmesi iin yaptna
koyduu zn devrimci olmas yetecektir, bu dncedeki
kimselere gre.
Sorun, dnp dolap hep ayn noktaya geliyor: alt
yap-st yap, biim-z, yaam -bilin arasndaki yaratc
ilikinin iyi bilinmemesi, mekanik bir neden-sonu ilikisi
iinde deerlendirilmesi. Engelsin de dedii gibi, btn
bu efendilerin eksii, diyalektik.
Maddi retimin gelimesiyle sanat arasndaki oransz
ilikiden sz ederken yle sylyordu Marx:
Bildiim iz gibi sanatn en yksek gelimesinin belirli
dnemleriyle ne genel toplum gelimesinin, ne de toplum
rgtnn maddi temeliyle iskelet yapsnn dorudan do
ruya bir balants yoktur, rn ek olarak Yunanllar mo
dernlerle, hatta Shakespearele karlatralm ... Yunan im
gelemini ve Yunan sanatn biim lendiren dnya gr ve
toplumsal ilikiler, otomatik makinalarn, demiryollarnn,
lokom otiflerin, telgraflarn anda varolabilir mi? Roberts
irketi yannda Vulkann, paratoner yannda Jpiter'in,
Credit M obilier yannda Hermesin ne ii olabilir? (5)
Sanatn, toplumsal bir grev olarak, dnyann dei
ebileceini gstermesi, deimesine yardm etmesi ge
rektiini, bu nedenle sanat doru szlyse, ryen bir
toplumda, rmeyi de yanstmak zorunda olduunu sy
leyen ada marks eletirmen Ernst Fischer daha iler
de yle yazmaktadr:
Sanat alannda, geen yzyln ortalarndan beri bu
lunan anlatm yollarnn tm, ou zaman, yozlam ol
duklar ileri srlerek bir yana itilirler. ada burjuva
dnyasnn ken, bu yzden de yaps gerei yozlaan bir
dnya olduu dorudur. Ne var ki, hi de yle badak

(') Marx-Engels, a.g.e., s. 22

205
(mtecanis) bir dnya d e ild ir bu - tersine, yalnz burjuva
ve ii snflar arasnda deil, her toplumsal katn kendi
iinde saysz elim eler vardr. Yeni ile eskinin sava ise
aydnlar arasnda belli bir sertlikle srp gitmektedir. Yeni
olan, elbette ki z gerei ii snfndan yanadr, dene
mez. Durum ok daha karmaktr. Bir yanda, birok ii,
burjuva yozlamasna kaplm; br yanda ise, toplumcu
dnyann varl kapitalist dnyay srekli olarak etkilem i
tir. Bu etkinin kendisi de elimelerle doludur nk bir
yandan toplumculuk-dmanln kkrtrken br yandan
da dnrlerin bu konuyu aratrmalarna yol aar. Sa
natlarn kapitalist dnyaya bakaldrmalar, dorudan do
ruya ya da dolayl olarak toplum culua tepki gstermeleri,
olduka karmak bir gerei bulup karmalar, btn bun
larn hepsi eskinin rmesiyle yeninin mayalanmasnn bir
birinden ayrt edilemeyecei yeni biim ler ve anlatm yol
lar yaratr. ou zaman ie yaramayan bir eyle gelecek
te ie yarayacak olan ayrmak bizim iin ok zordur. Ama
kapitalist dnyann edebiyat ve sanatndaki btn modern
elerini rktr diye atmak, Lesallen ileri srd ve
Marx n rtt, ii snfnn toptan gerici bir ynla
kar karya olduu dncesine benzer. Politikada bile
byle youn bir birlik yoktur hele, deil bizim an
sanatnda, hi bir an sanatnda byle bir birlik sz ko
nusu deildir. (")

Soru 65 : Sanat emekten doduysa nasl oldu da ba


msz bir varla sahip oldu? (')

Sanatn ve estetik deerin tarihin ve toplumsal bilin


cin dnda zerk bir faaliyet olarak ya da insann maddi

(") E. Fischer, a.g.e., s. 232

206
varl ve igds gibi varolan bir e olarak deil de
insanla, insann dnda, ondan bamsz olan doann
varlklar arasndaki srekli karlkl eylemden doduu
nu grmtk daha nce.
Gerekte, sanat, maddi ve tinsel eyler retimi demek
olan insan almasndan ayrlamaz, ondan bamsz ya
da ona zt bir varl olamaz. Burada aklamaa alt
mz ey, daha baka: almann daha gelimi olduu,
emein reticiliinin daha da artt bir dzeyde, insann
yalnzca hemen giderilm esi gereken gereksinim leri iin
retim yapmad bir dzeyde sanat almasnn kazan
d belli bir zerkliktir. blmnn alabildiine gelitii
dnemlerde sanatla emek (alma) arasndaki bu ba git
tike grlmez olacak, sanat yarat batan beri insan
dan bamsz, bir tanr vergisi olarak grlecektir. Bizim
szn ettiim iz, o tr bir bamszlk deildir.
nsan, alma sresi iinde, gereksinim lerini karla
mak iin nesneler retir. nsann yaratt ve insan iin
varolan bu nesnelerin btn, bir ikinci doa, bir tek
nik dnyas ve en geni anlamda bir kltr dnyas mey
dana getirir. nsan tasarlara gre yeniden kurulmu n
san bir doadr bu.
Bylece insanla bu insan rnlerden, nsan kurulu
lardan meydana gelmi olan doa arasnda yeni bant
lar domutur.
nsan doay deitirir, yeniden kurarken, kendi ken
dini de deitirmi, yeniden yaratm olur. Yani yeni nes
neler yaratm, yeni bir znenin yaratlm olmas ile kar
lkl bir bant iindedir. nsann gereksinim leri arttka,
bu gereksinim lerin doyurulmas, giderilm esi iin yeni yeni
nesneler retildike hayvan dnyadan aynimmi, gerek
nsan zenginlie yaklalm olur. nsan, artk ilk, dolay
sz gereksinimi iin, aln doyurmak, tehlikelere kar
varln korumak iin retim yapmyordur; evresi, bek

207
lemeye gelmeyen, hemen doyurulmas gereken gereksinim
lerle evrili olmad iin, gereksinimlere kar belli bir
mesafe almas olanana kavumutur; kendi emeinin
rettii eye uzaktan bakabilme olanana kavumutur
artk.
nsan emeinin artistik boyutunun fethi de tpk bi
limsel boyutu iin olduu gibi, gereksinimle onu gideren
nesne arasndaki dolaysz yolu deitiren bir mesafe al
may gerektirir. te ancak o zaman, insann nesnede yal
nzca beslenmek, giyinmek, almak ya da kendini savun
mak bakmndan iine yarayan deil, insann yaratc ey
lemini de grmesini salayan bir seyir mmkn olur. Es
tetik tutum, insan, yaratt, meydana getirdii nesnede
yalnzca bir gereksinimi giderme arac kefetmekten kvan
duyduu zaman deil, bu nesnede insann yaratc eylemi
nin tankln, belirtisini bulduu zaman balar.
Bylece insan, yaratt nesnelerde, bir dolaysz eko
nomik yarar, bir de kendi yaratcln seyretmesi gibi
nsan bir yarar bulmaktadr. Sanat yaratn emekten,
almadan belli bir zerklik kazand nokta da burasdr.
Tun devri insannn, su imesine yarayan kilden ka
bnn stne izdii hareli ss, dekoratif bir m otiftir ve bu
m otif o nesnenin yarad ie oranla belli bir zerklik ka
zanr. O
Yeni bir gereksinimi km olm aktadr ortaya, gide
rilmesi iin yaratlacak nesnelerin insan (zneyi) daha da
zenginletirecei: ona artk yalnzca ilkel gereksinim lerini
karlayacak eyleri gzlemee deil, yaratt nesnelerde
daha baka eyleri, kendi gcn, onurunu, umutlarn, s
kntlarn da grmee yarayan bir gz kazandraca bir
gereksinim. Balangtaki hayvan gz, nsan bir kim lik
kazanmtr. Marxn dedii gibi, Musikiden anlayan bir

(',-) R. Garaudy, XX. Yzylda Marksizm, s. 211-215

208
kulak, eklin gzelliini anlayan bir gz gibi insan duyar
lnn znel zenginlikleri, ksacas, ksmen g elitirilip ks
men yaratlm nsan gler olan ve insanca zevk alabi
len duyular, insann nesnel olarak alan zenginliinden
doabilir sadece. ()
Sanatla emek arasndaki bu iliki, sanatn, yaratc ol
mayan emek karsnda daha incelmi, daha insanilemi
birtakm gereksinim leri karlyor olmasndan gelen gre
ce zerklii, daha sonraki yzyllarda ilikilerin daha da
karmaklamasyle, sanat yarat ile emek arasnda ke
sin bir ayrlk olarak alnmaa balanmtr. Kantn, g-
zeli amasz bir amallk olarak tanmlamas bunun en
belirgin rneidir.
Bir edebiyat profesrmz, bir radyo konumasn
da, aa yukar yle sylyordu: sanatn, ilkel sanatn,
balangta bir yarar zellii tad doruydu. O alar
iin doald bu belki. Ama zamanla sanat, yararllkla b
tn ilikilerini kaybetti, bugnk yetkin dzeye ulat. Bu
gn sanatn bir yarar salamasn istemek, o ilkel sanata
dn olur.
idealist dncenin, gnmzde daha da arplm
biimde sren bir uzantsndan baka bir ey deildir bu.
Sanat, insann yaratc eyleminin doal bir uzants, ayrl
maz bir paras, ama belli bir zerklik kazanm bir ucu
olarak gremeyen bu kafalarn, hukuku da, d ini de nsa
n faaliyetten apayr birer olgu olarak grmemeleri iin
bir neden yoktur artk.

Soru 6 6 : Tarihsel karakterine ramen sanat ebed


bir deer yapan ey nedir?

Marx, Ekonomi Politiin Eletirilm esine Katk'da:

( ) Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 21

209
glk, Yunan sanat ve epiinin toplumsal geli
menin belirli ekilleriyle ilgili olduu fikrini kavramakta
deildir. Asl glk, bu eski sanat ekillerinin niin hl
bir estetik tad alma kayna olabildiklerini ve baz bakm
lardan eriilmez standart ve rnek olarak kaldklarn an
lamaktadr () derken bu soruyu ortaya atm oluyordu.
Sanat yaptlar tarihin belli bir dneminde, belli bir yer
deki yaama, mcadele koullarn, o dnem ve o yere
zg istekleri, umutlar, aclar, sevinleri dile getirdiine
gre, o dnem getikten ok sonra bile o sanat yaptlarnn
hl canl ve gzel olarak kalmalarn nasl aklayabi
liriz?
Lefebvrein dedii gibi marks sanat kuramnda ken
dini gsteren ak bir eliki midir bu: bir yandan genel
olarak st yaplarn, zellikle sanatn, son zmde eko
nomik ve toplumsal koullarla aklandn ve onlarn or
tadan kalkmasyle kaybolduunu ileri srp, te yandan,
gerekten nemli ve gzel sanat yaptlarnn, iinde ya
ratldklar koullardan sonra da yaadklarn syle
mek? O
Henri Arvonun, sorunun tmne yakla ise daha
ilgin ve yapc:
Marks estetik, diyalektikten, geici ile ebed, ta
rihsel deerle mutlak deer, grece hakikatle tmel ha
kikat arasndaki g hatta olanaksz birlii kurmasn is
terken onu yce ve kesin bir denemeye sokmaktadr. Bunun
iindir ki, sanat b ilim i marks reti iinde ayrcalkl
bir yer igal etmee arlyora benzemektedir. ( )
dealist dnce iin bu soruyu cevaplandrmak, ok
kolaydr: sanat yaptlar, ebed hakikatlere bal olduklar
iin zamanlarndan sonra da yaamalar ok doaldr. By-

(') Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 24


(-) Lefebvre, Contribution... s. 64
(J) H. Arvon, Esthtique Marxiste, s. 6

210
lece idealist dnce, her zaman olduu gibi, sorunun kon
diini ortadan kaldrarak zer sorunu (1).
Ama zlecek sorun, sanat yaptlarn tarihsel ko
ullarndan ok uzak ve baka zamanlarda hl var eden
eyin ne olduunu bulmaktr, zlerinin zenginlii mi?
Biim lerinin ulalmaz yetkinlii mi?
Marxin bulduu karlk u:
nsanln, en gzel gelimeyi salad toplumsal
ocukluu, geri gelmeyecek bir an srekli ekiciliini
neden ortaya koymasn? Geri kalm ocuklar vardr, er
ken gelimi ocuklar vardr. Eski uluslarn ou bu ikinci
kmeye girer. Yunanllar normal ocuklard. Sanatlarnn
bizim iin ekici olmas, bu sanat yaratan toplum dze
ninin ilkelliiyle atmyor. Tersine bu ekicilik o ilke lli
in bir sonucu oluyor; sanatn o gelimemi toplumsal ko
ullar altnda ortaya ktn, ancak o koullar altnda or
taya kabileceini, bu koullarn ise hi bir zaman geri
gelmeyeceini gsteriyor. ( )
Bugn Shakespearei, M olierei, Bach, Mozart, hl
capcanl yayan saysz airi, ressam nasl deerlendi
receiz o zaman?
M arx in Yunan sanat konusunda verdii kantlarn, bu
gn sorunu zmee yetmeyecei birok marks eletir
men ve estetiki tarafndan kabul edilm ektedir. rnein
Fischer, Bugn eski Yunanllarn, br uluslarla karla
trldnda normal ocuklar saylabileceini kukuyla kar
layabiliriz. Gerekten Marx da, Engels de deiik zaman
larda Yunanllarn iten holanmaylarna, kadnlar aa
grmelerine, yalnz yosmalara ve olanlara cinsel sevgi
gstermelerine dikkatim izi ekerek Yunan dnyasnn p
rzl yanlarn belirtm ilerdir. O gnden bu yana Yunan

(') Lefebvre, a.g.e. s. 67


( ) Sanatn Gereklilii'nde, s. 10

211
gzelliinin, dinginliinin, uyumunun su gtrr pek ok
yan olduunu rendik. W inckelmannin, Goethenin,
Hegelin eski uygarlklarla ilgili pek az dncesini payla
yoruz bugn. Arkeoloji, etnoloji ve kltr alanlarndaki yeni
bulular Yunan sanatn ocukluum uzun bir paras say
mamza engel oluyor. Tersine, Yunan sanatnda olduka ge
olgun bir dnemi gryor, bu sanatn doruuna eritii
Perikles anda ise yozlama ve bozulma belirtileri sezin
liyoruz. nl Phidiasdan sonra gelen yontucularn bir za
manlar klasik diye vlen nice yaptlar, saysz yiitler,
koucular, disk atclar, araba srcleri, bugn Msr,
Mikene yaptlar ile karlatrdmzda bo, anlamsz ge
liyor bize, dem ektedir (6).
Fischer, asl, Marxin gelimemi toplumsal bir dne
min zamanla koullanm sanatn insanln b ir an olarak
grmesi bu sanatn, tarihsel ann tesinde bir etkisi, srekli
bir ekicilii olabileceini koullandrmada tanmasnn
nemli olduunu eklemektedir. Bizim iin nemli olan,
ayn yazda Marxin Bildiimiz gibi sanatn en yksek ge
limesinin belirli dnemleriyle ne genel toplum gelimesi
nin, ne de toplum rgtnn maddi temeliyle iskelet yap
snn dorudan doruya bir balants yoktur derken so
runu birtakm dnce kalplar iinde deil, maddi geli
meyle sanatsal retim arasndaki oranszla dikkatimizi
ekerek, sanat yaptlarnn kalc deerleri ve estetik bir
yaamlar olduu temelinde zmee armasdr.
Sanat yaptlarndaki bu kalc deerin ve estetik yaa
mn kayna nerededir?
Marcel Brazu, Estetik Deer adl yazsnda bu konu
da unlar sylemektedir:
Marx ve Engels, daha nce, smr zerine kurulmu
olan eitli dzenlerde, bu smrnn yaratt koullarn

(") a.g.e. s. 10-11

212
bu farkl dzenlerin toplumsal bilincinde yansyacan, bu
dzenlerin, eitliliklerine ve deiikliklerine ramen birta
km ortak yansma biim leri erevesinde hareket edecei
ni gstermiti, zgrlk zlemi; yoksulluu ortadan kaldr
ma istei; omuz omuza dvenler arasndaki dayanma;
baskya, alakla, hakszla kar duyulan kin; zsaygya,
gnl yceliine, yreklilie duyulan sevgi; aalk, alak
ve baya kimselerden nefret... btn bunlar, btn dzen
lerdeki insanlarca ortak olan ve deerlendirilm esi yaplan
toplumsal idealin oluumuna katlan duygulardr.
Ama hepsi bu kadar deil. Kkleri bazan insann biyo
lojik doasnda olan, analk sevgisi, erkekle kadn arasn
daki sevgi, dostluk, kskanlk gibi daha derin nsan duy
gularn, deiik toplumsal dzenlerin snrlarn aan bir
gereklikleri vardr. Ahlk ve estetik deerlendirmenin
saptanmasnda varlklarndan nasl soyutlayabiliriz bunla
r? Bununla birlikte, bu nsan srekliliklerin bir adan
tekine, bir toplumsal snftan tekine, farkl bir grnme
girdiklerini de unutamayz. (;)
Belki de her alandan ok sanatta nemli olan gemi
in miras, hep bu kalc estetik deerler zerine kurulmu
tur. Gemiin sanat yaptlar, gen sanatlar iin bir yandan
kazanlm bir ustal, varlm bir aamay belirlerken,
bir yandan da hi bir zaman vazgeilemeyecek deerleri
iinde tar.
Dokuzuncu Senfoninin, iinde tad, kardelie,
sevince, insana gvene vg havasyla bugn hem b ir ii
dayanma' trksne (bir Amerikan ii trks), hem top-
lumlarndaki kalplamaya bakaldran genlerin pop m
ziine ezgi olarak kaynaklk etmesi bu bakmdan anlam
l deil midir?

(7) La Valeur Esthtique, Recherches Internationales, say 38

213
Soru 67 : Toplumsal geliim, en sonunda sanat gerek
siz mi klacaktr?

Sanatn, reticiler toplumunun bu yararsz lksnn


ortadan kaldrlmasna m, yoksa sanat yaratn bugne
dek ei grlmemi bir geliimine doru mu gidiyoruz?
Toplum culuk engelliyor mu sanatn zgrln, yoksa
tersine ona en gzel alma koullar m sunuyor? Rusya
daki Proletklt taraftarlar gibi, sanatn sonunun geldiini;
gklere karlan emein ve sanayinin sanat ortadan silip
spreceini; gzelin yararl karsnda silinip gideceini
iln eden szde marks put-krclarn zaman geti ar
tk bugn. Ama bu safdil dnce zaman zaman eitli
biim ler altnda yeniden ortaya kyor: zellikle, yeniyi
kurmak iin eskileri toptan yadsma ynelimdeki gen ka
falarda (') diyor Andr Gisselbrecht.
Aldous Huxley, Yeni Dnyada, kukusuz, put-krc-
lardan esinlenerek ve toplumcu dzenle inceden inceye
alay etmek iin toplumcu dzende sanatn yararszlaaca-
m, hatta retimi aksaksz yrtmek grevindeki yneti
cilerin kafalarn bulandracak, eskimi, zararl bir faaliyet
olarak grleceini ileri srer.
Oysa toplumcu dzenden nce kapitalist dzenin sa
nattan korkmaa, onu zararl bir ura diye grmee ba
lad apak deil m idir gnmzde?
Fischer, yukardakilerden daha ciddi, daha elle tutu
lur, bir sav ileri sryor: Ressam M ondrian... sanatn bu
gn gerekliin yoksunu olduu bir dengenin yerini tut
tuuna, gerekliin giderek sanatn yerini alacana ina
nyordu. Hayat dengeye kavutuka sanat ortadan kalka
caktr'.
Sanatn kkeninin, amacnn ne olduu sorununu ince-

(') Recherches Internationales, 6ay 38

214
lerken sylediim iz eyler anmsandnda; sanatn, insann
doayla ilikilerinde, doaya egemen olma abasnda; hem
daha nsan bir doa hem daha insanlam bir insan ya
ratma abasnda en byk yardmc olduu anmsand-
nda, Mondrana hak verecekler kacaktr. nsanln
tm doa glerine egemen olduu, insann insan s
mrsnn temelinden nlendii insanca bir dnya yara
tld; insann tm yetenekleriyle gelime olanana ka
vutuu; i nsanlarn yerine otomatlarn alt; insan
emeine ok az i dt, dojaysyle almann bir
yk deil bir zevk haline geldii; zamann ve uzakln da
artk sorun olmaktan kt, uzay gezilerine baland bir
dnyada insan sanata niin gereksinim duysun artk? Sa
natn, zmnde yardmc olaca hangi sorun, hangi e
liki kalacak ki, sanat varln srdrsn?
Sanat insanln ocukluundan ve ergenlik an
dan kalma bir ey deil mi? Artk olgunlua eritiimize
gre sanatsz yapamaz myz? ()
nce unu belirtmemiz gerekir ki, insanlk henz bu
dzeye erimi deil. Dnyamz, henz, btn dman g
lerin silindii, insann nnde aydnlk gelecee uzanan
dmdz bir yolun ald bir dnya deil. Bu durumda
sanata daha uzun sre ok i decektir. Daha uzun sre
iirler eletirecek, yreklendirecektir insanlar.
yleyse, henz gelmemi bir zaman dnerek, var
olaca sanlan bir tehlikeden sz etmek niye? Utopialar-
la uramak olmaz m bu? Fischer u karl veriyor bu
na: Marxlk herhangi bir lksel Utopiay bilim in olan
ca arball ile yadsr; oysa Marxln parltl bir iz
dmdr Utopia. yleyse gelecek gnlerin dn ku
rarken insanlarn almaktan bitkin dmedii, bugnn
derdi, yarnn deviyle kayglanmad, sanatla ili-d l

E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 237

215
olacak kadar bo zaman olduu bir dnyay canlandrabi
liriz kafamzda. (3).

Bugn byle bir dnyay kafamzda canlandrmamz


Utopia olmaz elbet. Utopia olacak bir ey varsa, o da, by
le bir dnyada hayatn tmden dengeye kavuaca, b
tn elikilerin zlecei, elikisiz bir yaama ulaaca
mz gibi diyalektie ters den bir dncedir

Yarnn toplumu, yarnn insan kukusuz bugnkn


den farkl olacaktr. Yaam tarzyla, dnye, zlemleri,
doygunluu, gnl yceliiyle bambaka bir insan. nsan
lar, toplum lar aras ilikiler bugnknden bambaka ola
caktr. Btn bunlara karn yarnn toplumunun, yarnn in
sannn elikilerden arnm, nasl olduu bilinmeyen bir
yaam sreceini de varsayamayz. nk elikisiz bir
gelime bilimsel dnceye ters der Yarnn toplumu ve
insan daha da ileriye doru geliim ini, bugnden bilemi-
yeceimiz elimeler ve atmalar srecinde srdrecek
tir:
nsan lml, bu yzden de snrl olduu iin, ken
disini her zaman evresindeki sonsuz gerekliin par
as olarak grecek ve bu gereklikle bouacaktr. Hem
snrl bir ben hem de bir btnn paras olmak gibi
bir elimeyle sk sk karya gelecektir... bireyin kavua
bilecei en yksek b ilin lilik derecesi bile benin btn
ln yeniden yaratmaa, bir tek insann btn insanl
kapsamasna yetmez. Nasl, bir dil her bireyde toplumsal
evrimin yzyllardr sren birikim ini yanstr, bilim her bire
yi insanln elde ettii bilgiyle donatrsa, sanatn srekli
grevi de bireyin kendi dndaki her eyin btnln,
btn insanln yaantsn ona kendi yaantsym gibi
yaatmaktr. Sanat bunu yaparak gerekliin deitirilebile

(') a.g.e., s. 240

216
ceini, denetlenebileceini, bir oyuna dntrlebilecei
ni gstermi o lur...
Sanat insann kendini br insanlarla, doayla ve
dnyayla zde grmesinin, varolan ve varolacak olan her
eyle birlikte duymasnn ve yaamasnn arac ise, grevi
de insann gelimesine kout olarak geliecektir. Balan
gta sadece snrl sayda varlklar ve olaylar kapsayan
zdeleme sreci daha imdiden tannmayacak lde ge
nilemi, zamanla insan btn insanlkla, btn dnyayla
birletirecek bir dorultuya ynelmitir. (4)
Fischer, insanln bu derece ykselmi bir dzeyde
sanatnn, egemen insann hayatn, zgrln, sevincini
ve canlln yanstabilen bir komedyaya dayal; ar, dar
grl ve i kapayc olan her eyi cokuyla bir yana iten;
gerekliin hayal gcyle nerdeyse hi arl kalmam-
casna dam tld: nesnelerin yer ekiminden kurtulmu,
hilikle sonsuzluk arasnda bir denge salad; ne korku
nun olduundan az gsterildii, ne de nedenlerinin yad
snd, buna karlk her eyin sevince yakn bir sevim
lili e brnd bir sanat olacan hayal etmektedir.
Sanat izleyicisinin henz sanat dzeyine yaklaama
d, yaratma yeteneinin her insanda geliim olana bu
lamad, sanat alcsnn sanaty hl ycelerde bir yer
de grd, yaratclk sorunlarnn hl ok az sayda belli
kiileri uratrd, dolaysyla sanat alannda ounluun
yaratc gcnn kendisini gsteremedii bir toplumun ve
rilerine dayal snrl kestirm eler sayabiliriz bunlar. Bundan
da ok zlemlerimiz, um utlarm z...
Yaratclk kaynaklarnn daha ok sayda insanda
kendini gsterecei, sanatlk yaantsnn bir ayrcalk de
il, zgr ve alan insann doal bir nitelii olaca; top
lumsal dehaya kavutuumuz dnemin sanatnn kendi

(4) a.g.e., s. 244

217
zn, kendi biim ini, kendi geliim yasalarn da birlikte
getireceini syleyebiliriz bugnden.

Soru 68 : Sanat yaptlarnn yorumu zaman iinde


deiebilir mi?

ounluk sanat izleyicisi ve sradan sanat iin bir


sanat yapt, ann ve evresinin hem tarihsel hem de
gncel koullaryle snrldr. Bir sanat yaptndan kendisi
nin de bildii birtakm gereklikleri, rnein kendisini ol
duu gibi anlatmasn bekleyen bir okuyucu iin olsun;
sanat, gnn ve evresini aynen yanstmak olarak alan
szde sanatlar iin olsun sanat yaptnn gelecee d
nk olmas diye bir sorun yoktur. Usta olmayan bir gzn
ektii, an yanstmaktan te bir ama tamayan fotoraf
lara benzer bu yaptlar, albmlerde, zarflarda, kutularda sa
rarm, yaayan gerekliini yitirm i olarak durup dururlar.
Oysa her soylu sanat yapt, yaratld zamann ve ye
rin koullarn aar; ya ok gl, zamanla deimeyen bir
gereklii dile getirdii iin, ya da deien zamanla yeni
yorum lar kazand iin yaamasn srdrr.
Bir sanat yaptnn zaman iinde deiik yorum lar ka
zanabilmesi, nce, yukarda da sylediim iz gibi, znn
gelecee ak, zamannn gncel koullarn ayor olmas
ile mmkndr. Fischer, Sanatn Gerekliliinde, El Gre-
conun Toledo zerinde Frtna adl tablosunun iki ayr
kii tarafndan iki ayr biimde (iyimser ya da karanlk,
korkulu) yorum lanabileceini gsterdikten sonra bir sanat
yaptnn, yalnzca, yaratcsnn o yaptla anlatmak iste
dii eyle snrlanamyacan, ondan te de bir anlam ka
zanabileceini syleyerek u sorular sorar:
Bir sanat yapt, b ir dnemin, b ir kiiliin havasn
zmlemitir. Ama bu hava yzyllardan sonra da dei-

218
meksizin kalabilir mi? Baka bir dnyada yaptn kendisi
de bakalamaz m? ilerdeki kuaklarn yargs ou za
man adalarn yargsndan daha doru deil midir? Ken
di gcnde gelecein belirsiz bir nsezisi olan ey birden,
artrcasna bugnn gereini yanstmaz m? Bir res
min sanatsal nitelii nesnel olarak tartlabilir, ama anla
m deiik yorumlara aktr. Bir on altnc yzyl El Gre-
cosu vardr; sonra, uzun bir sre, byle biri yoktu; bugn
bir yirm inci yzyl El G recosu var. Biz her zaman bize ge
reken bir ey ararz, bir sanat yapt ise hi bir zaman
kendi bana birey deildir Her zaman bir seyirciyle kar
lkl bir iliki kurmak zorundadr. Bir yaptn anlamn -
zeriz; ama ayn zamanda kendimiz de ona bir anlam ka
tarz.
Resmin anlam ne olursa olsun (birok sanat yapt
lar zamann ak ile deiik ekilde yorumlanabilir), bu
anlam her zaman konudan (yani bir kentin zerine kme
lenen frtna bulutlarndan) fazla bir eydir. (')
Kuaktan kuaa deien dnceler dnyaya bak
tarzlar da gerek bir sanat yaptnn anlamn deitirebi
lir, onda, yaratcnn bile aklna gelmeyen eyler bulabilir.
an, deien insan ilikilerinin sanat yaptn zenginle
tirmesi, ona yeni boyutlar kazandrmasdr bu.
Aragon, Alfred Jarrynin Bsnn bugn (1960lar-
da) nasl kendi genliinde olduundan ayr bir ekilde
yorumlandn anlatr: Bu eser, yazarnn aklndan bile
gemeyen daha sonraki d artlardan tr, gerek bir
yank kazanm, eserin ufku yz kat genilemitir. der (2).
Hamlet in deiik toplum lar ve hatta deiik kiilerce
ayr ayr yorumlanmas; Donkiotun, gnmzde artk yal
nzca yklm akta olan soylular snfnn glnln, sahte

t1) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 150-151


(2) Gerekilik Asndan Picasso, nsz.

219
deerlerini alaya alan bir yapt olarak deil, tek bana da
kalsa, korkun glere (yel deirmenlerine) kar da olsa
doruya, haklya, gzele olan inancn savunma yrekli
lii olarak da yorumlanabileceinin ileri srlmesi (');
Engelsin yorumuyla Balzacm romanlarnn yeni bir anlam
kazanmas... btn bunlar ok boyutlu, zamana dayanrlk
nitelikleri olan gerek sanat yaptlarnn nasl deiik yo
rumlara ak olduunun kantdr.
Bir de, yaratld zamann dar grl, ksr, dogma
tik sanat anlay nedeniyle (bu sanat anlaynn belli bir
dogm atik dnya grnden geldiini sylemeye gerek var
m?) anlalamayan, bir sis perdesiyle rtlen sanat yaptla
rnn, zamanla, dncelerdeki bulanklk geince ortaya
kan deerleri var. Bunun en gzel rnei, bir zamanlar
hasta b ir hayal gcnn, karanlk ve karamsar bir dnya
grnn rn saylan Kafkann yaptlarnn, 1960lar-
dan sonra, Kafkann dnyasyle tarihsel bir gereklik ara
sndaki benzerliklerin seilmee balamasyle gerek yo
rumuna kavumu olmasdr.

Soru 6 9 : Sanatlarda bir organizasyondan sz edile


bilir mi?

Hegelin sanatlar nasl snflandrdn grmtk.


Hegele gre, sanat tarihi, biim le z arasndaki ilikile
rin tarihinden: zn kendiyle olan ilikilerinden ortaya
kan bir tarihten, yani bu z meydana getiren Ideann i
deviniminin tarihinden baka bir ey olamazd. Sanat biim
leri, Idea ile dile getirilen ey arasndaki eitlli tipten ili
kilere, Ideann kendisinden kan ve bylece bize Este

ki Nzmn bu yorumu iin bkz. Olum, Canm Evldm, Meme-


dlm, s. 128, De Yaynevi, 1968.

220
tii blmlere ayrmann gerek ilkesini salayan ilikile
re uygun der. i1)
Hegelin, sanatlar Simgesel, Klasik ve Romantik ola
rak dneme; nesnel (mimar, heykel ve resim) ve znel
(mzik ve iir) olarak iki snfa ayrmas kendi felsefesinin
bir yanssndan baka bir ey deildir ve ancak kendi fel
sefesi iinde geerli saylabilir. Daha sonralar, eitli te
mellerden hareketle sanatlar snflandrm a tarzlarnn ge
limi olmas da bunu gstermektedir, rnein klasik sis
temler, uzaysal sanatlar ile zamansal sanatlar arasnda bir
ayrm yaparak mimar, heykel ve resmi plastik sanatlar
dan, dans, mzii ve iir ritm ik sanatlardan sayar ve hep
sinin zerine Yedinci Sanat: sinema sanatn yerletirir (2).
Alain, sanatlar, toptum sanatlar ve tek sanatlar diye
iki gruba ayrp dans ve sslenmeyi birinci sraya, iiri ve
gzel sz sylemeyi (belgat) ikinci sraya, mzii n
c, tiyatroyu drdnc, mimaryi beinci, heykeli altnc,
resmi ve deseni yedinci sraya kor, dz yazya ise en son
yeri verir.
Charles Lalo ise, tm sanatlar, Dinleme, Grme, Ha
reket, Oyun, Yap, Dil ve Nefis Hazlarnn (sensualit) ya
plar ve st yaplar olarak yedi grupta toplar: genel ola
rak mzik; resim, desen, gravr, bask; bale, danslar, folk
lor, akrobasi, fskiyeler ve kl alayanlar; tiyatro, ses
siz sinema, izgi film, Opera, opera-komik, operet; mima
r, heykel, bahe sanatlar; iir, dzyaz, manzum dzyaz;
ak sanat, gastronomi, parfmeri vb.
Sanatlar, insann be duyusuna seslenilerine gre
snflandrmaya alan fakat Lalo'nun yapt gibi tad ve
koku alma duyusunun gerek bir sanata olanak vermedi
ini ileri srenler de vardr (3).

(*) LEsthtique de Hegel, B. Teyssdre, s. 51


(2) Denis Hulsman, lEsthtique, s. 111, Press Uni. de France, 1971
(*) a.g.e., s. 112-114

221
Ne var ki, sanatlarn kaynan ve sanatn yaratcs
insann geliim ini dikkate almayan snflandrma giriim leri
eksik, keyf ve yapma olmaktan kurtulamaz.
Toplumda, her yerde nesnel gereklik, nsan gle
rin gereklii ve sonu olarak onun kendi glerinin ger
eklii olur. Nesneler, insan iin, bizzat kendinin nesnel
lemesi olur, kendi bireyliini gsteren ve gerekletiren
nesneler... Bu kendinin olmas olgusu doaya baldr...
Gze gre nesne, kulaa gre nesnenin ayn deildir; gz
nesnesi de kulak nesnesinden bakadr. (Marx) (')
Estetik gereksinimin, artistik faaliyetin kayna ite
insan geliim inin bu derin, bu temel akndadr... eitli
sanat biim leri nereden gelmektedir? Ne gzele ulama
nn eitli tarzlarndan, ne beeni yargsnn eitli kate
gorilerinden (ho, ilgin, gzel, yce), ne de Ideann e
itli cisimleme tarzlarndan. Duyulardan gelm ektedir...
Balang olarak, byk bir anlam zenginlii tayabilecek
ne kadar duyusal faaliyet varsa o kadar da sanat vardr:
resim, mzik, heykel, dans, vb. ( )
Doayla ilikileri iinde yalnz doay deil kendi ken
dini de insanletiren insan, toplu yaam iinde temel g
lerinden biri olan sanatlar da yaratmtr. George Thom
son, dans, mzik, iir sanatlarnn, insann toplumsal geli
im iyle birlikte bir tek sanat olarak baladn, bu sanat
larn kaynann, toplu almaya koyulan insan gvdele
rinin ritim li hareketleri olduunu sylemektedir: Bu hare
ketlerin iki esi vard: gvdesel ve szl. B irincisi dan
sn tohumunu tayordu, kincisi dilin. Dil, ritmi belirtmek
iin karlan belirsiz sesler biiminde balayp iirsel ve
konuulan dile dnt. nsan sesinde ayrlan belirsiz g
rltler aralarn vuruuyla elde edilerek algsal mziin
ekirdeini ortaya kard.

(') H. Lefebvre, Contribution... , s. 46.


D a.g.e., s. 47

222
Bizim anladmz anlamdaki iirin gereklemesi
iin atlan ilk adm, dansn bir yana braklmasyd. By-
lece trk ortaya kt. Trkde iir mziin z, mzik
de iirin biim idir. Daha sonra bu ikisi de birbirinden ay
rld. iir, trkden ald biim i kendi mantnn zne
gre yalnlatrarak korudu, ritim yaps iirin biim i oldu.
iir, ritim dzenine bal olmakszn kendi i btnl
olan bir hikye anlatr. Bylece, daha sonralar iirden dz
yaz ile yazlm hikyeler ve romanlar domu oldu. Bun
larda iir dilinin yerini konuma dili alm, ayrca, konu
uyumlu ve dengeli bir biim gerektirmiyorsa, ritim de kul
lanlmaz olmutu.
Bu arada salt algsal bir mzik tr geliti. Senfoni,
romann bir kartlamasdr. Roman ritim siz szcklerse,
senfoni de szsz ritim dir. Bu, elbette, roman biimden,
mzik de zden yoksundur, anlamna gelmez. Romana b i
imini, anlatlan olaylarn sralan verir; senfoninin, ve
genellikle klasik mziin zn ise halk trklerinden ve
danslarndan alnan havalarda, bunlarla ilg ili szlerde ara
mak gerekir. Ne var ki, bu mzik tr zellikle szlerden
bu denli uzaklat iin incelediim iz ritim ilkelerini g
rlmemi lde gelitirm itir. Bu ilkeler bylece mzik
sanatnn zel gelime alan saylmaa balamtr. Biz
mziksel biim diyoruz buna. Ama mzik duygusuyla in
celediim iz zaman, iirde iirin yalnz ritim dzeninde
deil, znde - bu ilkelerin kalntlarn grebiliriz.(e)
Durmadan gelien yaam, insann nne yeni faaliyet
alanlar amakta, insan yetilerinin bugne kadar grmedii
bir eitlilik iinde gelimesini, almasn salamaktadr,
insann sanat yetileri, yedinci sanat olan sinemada dura
cak mdr? Gl fotoraf makineleriyle birlikte sinema
dan ayr bir fotoraf sanat ortaya kmam mdr daha

(fi) G. Thomson, Marksizm ve iir, s. 27-28

223
imdiden? Bir afi sanatnn varlndan kim phelene
b ilir bugn? Televizyon da baz yeni sanatlarn ortaya
kn kolaylatrmayacak mdr? izgi film bunlardan biri
olarak srada deil midir?
Btn bu geliimin bir sonucu olarak sanatlar bir sis
teme, bir organizasyona sokmak zorlamaktadr, rnein,
uzaysal sanatlar-zam ansal sanatlar diye bir ayrm kand
rc olmamaktadr. Aadaki ekilde inandrc bir sanat
sralamasn verdiim iz Etienne Souriau, bu ayrma yle
kar gelm ektedir: Plastik sanatlarda da, zamansal sanat-

1. ZG; 2. HACIM; 3. RENK;


4. IIKLILIK; 5. HAREKET; 6. SZ; 7. MZK

224
lardaki kadar temel bir zaman esi vardr; te yandan
ritm ik sanatlar da uzaysal sanatlar kadar uzaysaldr. r
nein, uzay nem lidir iirde: Guillaume A pollinairein Cal-
ligramm esnn basm o kadar nem lidir ki, bu olmadan,
iirler anlalmaz... Zaman mimarde, resimde de tem el
dir. ..(7)
E. Souriau, kk sanatlar ve byk sanatlar, uzay
sal sanatlar ve zamansal sanatlar, grsel sanatlar ve iit
sel sanatlar, tad ya da koku sanatlar gibi en kk bir ay
rmn yaplamayaca bir uygunluk dncesine gre s
ralamaktadr sanatlar. Snflandrmas, ne ba ne de sonu
olan (zorunlu olarak dairesel) devaml bir sisteme dayan
maktadr; bu sistemde sanatlar, yalnzca ilk ya da ikinci
derecelerine gre birbirinden ayrlm aktadr (e).

Soru 7 0 : z ve Biim sorunu yalnzca sanatlara ili


kin bir sorun mudur?

z ve biim sorunu: z ile biim arasndaki ilikilerin


incelenmesi, birbiri zerine olan etkilerinin aratrlmas,
zn m biimin mi etkin ve egemen e olduu, yalnzca
sanat alannda, estetikte deil, baka baka kavramlar al
tnda da olsa, felsefede, doa bilim lerinde, ekonomide vb.
daima tartlan bir konudur.
nce szn m (kelm), yoksa maddenin mi var ol
duu tartmas bir biim-z tartmasndan baka bir ey
midir?
Tanrnn m insanlar yaratt, insanlarn m tanr d
ncesini yaratt tartmas da sonunda gelip z-biim
konusuna dayanmaz m?

(7) Deni Huisman, a.g.e., s. 1 1 1 -1 1 2


H a.g.e., s. 116

225
Canl varlklarn oluumu, geliim ve yaam koullar;
toplumsal yaamda alt yap - st yap ilikileri, retim g
leriyle retim ilikileri arasndaki bant, sz konusu alan
lara gre deien adlar ve kavramlar altnda, ama zn
de hep ayn kalan, ztlar arasndaki diyalektik bir ilikiden:
bir z-biim atmasndan baka bir ey deildir.
Giderek iki temel dnya gr arasndaki, idealizm
ile m addecilik arasndaki ayrln temelinde de ayn ztl
n yattn syleyebiliriz: biim lerin, nesnelerin zndeki
deiikliklerden ortaya ktn, biim deiikliklerinin,
canl kalabilmenin temel koulu olduu dncesi, madde
nin tek gerek olduunu, dnce, irade ve duygu da dahil
her eyin madde ile aklanabileceini syleyen maddeci
dnceye ne derece uygunsa; buna karlk, nesnelerin
yetkin bir biime, bir mutlak ideaya ulamak eilim inde
olduu, bu yzden etkin olduu dncesi de, dncenin,
kavrayc akln dnda bir gerekliin olmadn, akln d
nda bir maddenin var olup olmadnn bilinmeyeceini
ileri sren idealizme o derece uygun bir dncedir.
Ayn tartmalarn, ayn ztln giderek insan etkinli
inin, insan yaratclnn en zgn alan olan sanata da
yansmas kanlmazdr. Ancak, biim-z sorununun, sa
nat yaptnn yorumuna yansy ekline gemeden nce
iki temel dnya grnn ayn sorunu genel planda nasl
ele aldn grelim.

Soru 71 : dealist dnceye gre z ve Biim soru


nu nasl ele alnmaktadr?

Platon'a gre, duyularmzla algladmz aldatc du


yular dnyasnn stnde, ancak aklla kavranabilen bir
idealar dnyas vardr. Duyusal dnyann aldatc olmas
na karlk Idea'lar dnyas gerektir. Duyusal dnya bu

226
Idealar dnyasnn yanssndan, glgesinden baka bir ey
deildir; Demiurgosun, Idealarn ya da hi deimeyen
biimlerin bir takliti olarak yaratt evrendir bu. Sanat,
bu en yetkin, hi deimeyen biimlere, idealara ulamak
zleminde, bir zamanlar iinde bulunup da sonradan yer
yzne atld bu Idealar dnyasnn ansn bir trl ak
lndan silemeyen, boyuna yeniden ona ykselmee alan
esrik kiidir. Platon iin sanatn ilk ilkesi, iy inin ve Gzelin
de ilkeleri olan l fikridir.
Biimle, her eyin zn ve ilk cevherini (essence)
kastediyorum diyen Aristoteles, evreni, madde ve form
asndan, kademelemi bir btn olarak grr. Bir alt de
recede olan varlk, kendisinin stndeki derecede (kade
mede) bulunan varlk iin bir madded ir ama kendi altnda-
kine gre form dur. Mesel, inaat kerestesi eve gre mad
dedir (ev, onun formudur), ama aaca gre form dur.^)
Skolastik felsefenin nl dnr A quinolu Thomas,
duyularla kavradmz evrenin kendi kendine yeten, s
rp giden bireyler topluluu olduunu; bireyliinde dei
mez olan her tzn (substance) bu deim ezliini yapsn
dan gelen bir unsura borlu olduunu; bu temel unsurun
ise tzel suret (forme substantielle) olduunu; bir tze esas
b irliini veren eyin suret (form) olduunu; suretlerin, tpk
sonradan geliecek b ir tohum gibi, maddede gizli b ir g
(potentia) olarak bulunduklarn, dolaysyle dnyada her
olup biten eyin belli bir eree gre Tanr tarafndan belir
lenip balatldn syler (-).
Idea, kendinde ve kendisi iin hakikattir - kavramn
ve nesnelliin mutlak birliidir diyen Hegel, biim ve zn
ayrlmaz ekilde birleik yaps zerinde srarla durur; he-
gelci estetikte idea grnn alr bu yap. Sanat, teme-

() S. Hllflv, Felsefe El Kitab, s. 51-52


(2) Bkz. S. K. Yetkin, Estetik Doktrinler, s. 55

227
linde gzelliki amalamaktadr, bu ise hakikatin ifade edil
me yollarndan biridir. Dolaysyle Hegele gre Gzellik,
Ideanm duyumsal grn ya da gsterilii olmakta
dr.
Bylece, idealist ve metafizik dnceye gre biim,
Idea, Tanr, Gzellik adlar altnda belirlenen yetkinlik ol
makta, bu yetkinlie sahip olmayan maddi varlk ise buna
ulamak iin almaktadr. Sanat yaratlar da bu abala
rn en stnlerinden biridir.
B iim cilik kuramnda, ada idealist estetikilerde bu
dnceleri daha da incelmi bir duruma gelmi olarak
grmemek, tanmamak olanakszdr. Bir sanat yaptnda,
sanat-d elerden, yani d dnyay, gerek yaam
anmsatan izlerden kendimizi kurtardmz srece bi
im in yetkinliine varacamz sylemek, gerek nsan
faaliyetin ayrlmaz bir paras olan sanat olgusunu, ayak
lar yerden kesilmi bir ycelik duygusuna, kendilerinin
(biim cilerin) bile tanmlayamadklar bir anlaml biime
(significant form) ykselmek olarak almakla birdir.

Soru 72 : Maddeci dnya grne gre z ve Biim


sorunu nasl ele alnmaldr?

E. Fischer, z ve B iim in sanat yaptlarnda hangi


ilikiler iinde grndklerini incelemeden nce, doay
inceleyip doal varlklarn biim inin ne demek olduunu
ve her maddenin [idealistlerce ileri srld gibi] ken
di kesin biim ine ynelip ynelmediini daha dorusu
byle kesin b ir biim in olup olmadn aratrmak iin n
ce cansz varlklardan kristalleri ele alr. nk cansz
varlklar iinde en yetkin biim in kristallerde olduu sa
nlmaktadr. Bu t r cansz varlklarda, Tanr ya da Doa
gibi yaratc b ir gcn nceden tasarlayp bilin li b ir e-

228
Kilde meydana getirdii yetkin bir biim m idir sz konusu
olan, yoksa kendine zg nitelikleri olan maddenin atom
lar m belirler billursu biimi?
Fischer, modern kristalografinin son bulularndan r
nekler verir ve belli kimyasal bir bileimin billursu yaps
nn o bileimin atomlarnn niteliklerine dayanarak nce
den kestirilebileceini; maddenin belli koullar altnda d
zensiz bir durumdan dzenli b ir duruma geebileceini
ya da bunun tersinin olabileceini; madde biim deitir
dii zaman atomlarnn olduka deiik bir yapya gre ye
niden dzenlendiini syleyerek u sonuca varr: Demek
ki, bir kristal, son biim ini alm bir nesne, kat bir biim
kavramnn cisimlemesi deil, maddenin durumundaki
srekli deimelerin geici bir sonucudur.
Doann ve gerekliin birbiriyle atan iki temel ei
lim i: madde paracklarnn deimeyen bir hzla sonsuz
lua kama ynsemesi olan iteleme ile birleme, k
meleme, enerjinin yma ynsemesi olan ekim olmak
szn, bu iki ynsemenin srekli atmas ve bu at
mann madde ile enerji arasnda salanan belli b ir den
geyle durmadan giderilm esi olmakszn gereklik de ola
maz, nk gerektik varlkla yokluk arasndaki kesinlik
ten uzak gerilim iinde varln da, yokluun da gerek
d olduu, yalnz aralarndaki etkileniin, oluumun ger
ek olduu bir durumdur.
Biim dediimiz ey sadece maddenin belli bir
kmelenii, belirli bir dzenlenii ve belirli bir dengeye
oturuudur; biim, temel tutucu ynsemeyi, maddenin bir
sre iin dural bir duruma gemesini aklayan bir szdr.
Oysa z, kimi zaman belirsiz, kimi zaman byk bir de
vinim iinde durmadan deiir: biim le atr, biim in s
nrlarn ykar, yaratt yeni biim ler iinde deimi bir
z olarak, bir sre iin, yeniden dengeyi salam olur.
Biim, belli b ir zamanda salanan dengenin ortaya

229
kdr, zn ayrlmaz zellikleri, devinim ve deiim
dir. (')

Deimez ve mutlak bir biimin olmad, zdeki de


iim lere ve deitirim lere uygun olarak biimin de de
imesi olgusu, canl varlklarda: insanlarda, hayvanlarda,
bitkilerde daha belirgin olarak, gzlenebilir. Tm canl var
lklarn yaam sreci, yaam-lm elikisi bunun en g
zel rneidir. Yaam, yumurtann dllenmesinden ba
layarak lme, belirli srelerde belirli koullarn sala
d biim deiikliklerinin tmden ykl ve yeniden do
aya karmas demek olan lme kadar saysz duran,
saysz denge durumlarnn bir toplamdr. Beslenme, iklim
ve yer koullarnn sonucu metabolizmann deitirilm esiy
le canl varlklarn yaplarnda meydana gelen deiiklik
ler doada kolayca izlenebildii gibi yapay olarak da ya
ratlabilir. Kuzey rklarnn sar sal, ak renk gzl ol
malarnn ok souk ve karl iklim koullarnn bir sonucu
olduu; scak iklim lerde ocuklarn souk iklim lere oran
la bedenen ok abuk olgunlatklar bilim ce saptanm
gereklerdir. B itkilerin slama, gbreleme koullarnn
deitirilm esiyle bymelerinin, iek ama, yemi ver
me srelerinin deitirilebilecei hatta yeni trlerinin
yaratlaca gerei, bilinmeyen bir ey deildir. Kra, ki
reli toprakta, sulama olanandan yoksun yetien domates
fidanlarnn, kendilerini tmden yok edecek koullara kar
direnm elerinin bir sonucu olarak ok fazla ekirdekli do
mates verdikleri; verim li toprakta, uygun gbre ve sulama
olanaklaryla yetien domateslerin ise ok az ekirdekli
olduu gzlenmitir. Btn bunlar, canl varlklarda d
dnya koullarnn deiik yollardan zmlenerek i ko
ullara dntrlmesi sonucu deien zle birlikte d

( ) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 126-136

230
biimlerin de deitiini ve sregiden mutlak bir biimin
olmadm anlatr bize.
Toplumsal yaamda z ve biim ilikileri ise btn
karmak d grnne karn maddeci tarih gr ile
olduka ak bir ekilde zm lenebilir. Marxin u szle
rini ele alalm:
Bir toplumun maddesel retim gleri, gelimelerinin
belli bir dneminde, var olan retim ilikileriyle, ya da
ayn eyi trel bir deyile sylersek daha nce iin
de altklar mlkiyet ilikileriyle atr. Bu ilikiler re
tim glerinin gelime biim leri olmaktan kp o gelilme-
nin engelleri olur. Bunun zerine toplumsal devrim dnemi
gelmi demektir. (2)
Toplumsal yaamn srdrlmesi iin duyulan maddi
ve tinsel gereksinim lerle bunlarn retilmesi toplumun
ekonomik tem elini (z) meydana getirir, retim gleri
nin tarihsel ve yerel durumu, retim sreci iinde, insan
lar arasnda kendine uygun retim ilikilerinin olumasna
neden olur. Var olan retim ilikileri ekonomik temele uy
gun bir st yap (biim) olutururlar: toplumun retim te
melinde rgtlenmesi, hukuk, dnce sistemleri, sanat
vb. tek szckle ideolojiler.
retimin ve retim glerinin devaml geliimi ise
kanlmaz bir olgudur. Bu gelien retim ve retim gleri
var olan kalplar, biim ler iine smaz olur. Egemen snf
lar ise gelimi retim glerini eski kalplar, biim ler ya
ni eski retim ilikileri iinde tutmak isterler. retim g
leriyle retim ilikileri arasnda ortaya kan bu atma
nn tarihsel zm sonucunda yeni retim ilikileri, ye
ni st yap rnleri doar. Yani toplumun yeni z yeni
toplumsal biim lerin ortaya kmasn zorunlu klar.
Ancak burada btn ayrntlarndan syrlm kaba bir

(-') K. Marx, Ekonomi Politiin Eletirisine Katk

231
iskeletini elde etmek iin ok ematik, ok basit olarak
verdiim iz bu ilikiler aslnda ok karmaktr. A lt yap -
st yap ilikilerini incelediim iz soruda da sylediimiz
gibi hi bir zaman bu kadar mekanik, bu kadar soyut bir
dzen iinde yrmez bu ilikiler. Toplumsal yaamn ge
liim i ok daha karmak bir karlkl etkilenm eler sre
cinden geer, st yap rnleri hi bir zaman yukarda ver
diim iz ekilde edilgin deildir. A lt yapy devaml etkiler
ler. Deimeye, dalmaya kar koyan biimin doal diren
c id ir bu. Engelsin dedii gibi:
Siyasal, trel, dnsel, dinsel, yaznsal ve sanatsal
gelimeler, vb. hep ekonomik gelime temeline dayanr.
Ama ayrca, hepsi birbirini olduu gibi ekonomik temeli
de etkiler. Ekonomik durum, kendi dndaki her ey edil
gin olup, tek bana etkin olan bir ilk neden deildir. Eko
nomik gerekliliin temelinde, en sonunda her zaman belir
leyici etken olan karlkl bir eylem vardr. (3)
Buradan, marks estetiin sanatlarda z ve Biim
sorununu nasl ele aldna geebiliriz artk.

Soru 7 3 : Sanatlarda z ve Biim Sorunu nasl ele


alnmaldr?

Sanat, toplumsal yaamn, insann dnyadaki etkinli


inin vazgeilmez ve ayrlmaz bir paras sayan marks
estetiin, z egemen e, biim i ise zdeki deiikliklere
gre deien bir e olarak tanmlamas kadar doal bir
ey olamaz. O halde marks estetik, zorunlu olarak, bir
z estetiidir diyor Henri Arvon.
Her z, kendi biim ini kendi yaratr. Ancak burada
zerinde nemle durulmas gereken bir nokta vardr. Sa

p E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 138de

232
natla ilgili yazlarda, sanat tartm alarnda sk sk kullanlan
bu cmle, giderek, mekanik m addeciler tarafndan bir
dogma haline getirilm itir. Tpk st yap kurumlarnn
ve rnlerinin alt yapnn, ekonominin edilgin bir yanss,
mekanik b ir sonucu oluu gibi biim de, sanat yaratta,
canl e olan zn tamamen edilgin bir yanss olarak
anlalr olmutur ounca. Ekim Devriminin ilk yllarnda
ki, ounluuyle baarsz ve ar grld iin sonra
dan terkedilen, eski biim leri toptan yadsyp yeni devrim
ci ze devrimci bir biim arama abalarndan, gnmzn
biim i hie sayma, sanat yaptn salt zyle yorumlama
gibi kaba sanat anlaylarna kadar btn giriim lerde hep
bu mekanik gr yatar. Biimle z arasndaki diyalektik
atmay anlamaktan uzak bu grlere gre biim, zn
zerine zorla giydirilm i, her yan patlayan dar bir elbise
ye, ya da zentisizce iine sokulduu, her yan sarkan bir
uvala dner. Yanl, bir kez daha, maddeci yntemin kul
lanln bilmemekten gelmektedir. Engelsin dedii gibi:
Sorunu maddeci adan zmleme abanza gelince, si
ze hemen unu syleyeyim ki, tarih aratrmalarda ondan
bir klavuz olarak faydalanma yerine, onu, zerine tarih o l
gularn d ikild i i hazr bir kalp olarak uygularsanz, madde
ci yntem tersine dner. ()
Her z kendi biim ini kendi yaratr, dendi ya, her sa
natnn btn ii-gc, setii ze uygun biim ler aramak
tr o halde. Sorunun, tersine dnerek nasl bir biim cilik
haline geldii, ayrca biim i sanatnn rastgele seimine
brakp nasl keyfilie dnt aktr.
Ya da daha nce devrimci sanatlarn kullandklar
biim ler, kalp gibi btn devrimci zlere uyacaktr. Veya
bu biim leri kullanan sanatlarla, bu biim lerin iine o tur
tulmu zler, kendiliinden devrim ci olacaktr. Mekanik

(') F. Engels, Paul Erneste Mektup, Sanat ve Edebiyat, s. 63

233
dnn zorunlu sonular olan bu trl soyutlamalar
istediim iz kadar oaltabiliriz, ama sanatlarda z ve bi
im sorununu yine de doru olarak anlam, anlatm ol
mayz. Sorun, giderek, biim deyince kalp, z deyince sz
haline dnmektedir. Yani bir ucuyla biimcilie, bir
ucuyla doalcla varmaktadr.
Oysa, marks estetik, yeniden canlandrlm bir ger
eklik iinde z ve biim in diyalektik ilikisini ne kar
makla sanat iki tehlikeden korumak amacna ynelmitir:
"z biimden ayran b ir doalclk ile biim uruna z
den vazgeen bir b iim cilik tehlikesi. (2)
Ne z olayn hikyesinde; tablonun boyutsuz yze
yinde ak ya da kapal gsterilen ekillerin atlarna ben
zeyilerinde; mziin, arknn szlerinde; iirin szck
lerinin dorudan, allm anlamlarnda arayan bir z an
lay; ne de biimi, nazm trlerinde, klasik, modern ya
da nc akmlar gibi yetersiz snflandrmalarn akademik
kalplarnda, ok sesli, e sesli mzik gibi kaba ayrmlar
da arayan bir biim anlay.
zn dinamik deiirliine karlk biimin tutucu ol
ma eilim ini de gzden uzak tutmadan; zn de, biimin
de en sonunda toplumsal yaamn somut verilerine sk s
kya bal olduunu unutmadan; aralarndaki diyalektik
ilikiyi kolaya, kalplamaya yani mekanizme kamadan
aratrmak, bulmak gerekir. Gerek sanatlarn yaratla
rn, gerek sanat yaptlarnn yaratlma srelerini belirle
yen canl, somut, kiisel ve toplumsal yaamn dorudan
kendisinden gelen olgulardr; donmu, soyut dnceler
le, uydurmaca kalplarla aklanamaz onlar.

() H. Arvon, L'Esthetique Manciste

234
Soru 74 : Sanat yaptlarnda z deyince ne anlarz?

Her eyden nce z ve biim kavramlarn dar kalplar


iinde anlamamak gerekir. Dilimizde konu, z, ierik, an
lam szcklerinin ou kez birbirine kartrlarak kullanl
dn da dnrsek sorunun o kadar basit olmad da
ha iyi anlalm olur.
Bir sanat yaptnn konusu mudur, z ya da ierik de
diim iz ey?
Ayn konular deiik anlaylarla ileyen ayr sanat
larn olduu dnlrse, konunun z demek olmadn
hemen grrz, rnein, edebiyatmzda, ky enstitleri
gibi bir toplumsal olgunun, Kemal Tahirin Bozkrdaki e
kirdek adl romanndaki anlatl ile dier ky kkenli ro
manclarn romanlarnda anlatl arasnda, birbirinin tam
zdd iki ayr anlam tayacak kadar deiik verildii g
rlr. Ayn konunun iki ayr romanc tarafndan birbirine
ters iki anlam ierisinde verilmesi, toplumsal bir olguya
yanama tarzlarndaki, anlaylarndaki, dnya grlerin
deki ayrlklardan gelmektedir.
Bu ayrlk ok zel kiisel nedenlerden de gelebilir,
ama sonuta yine sz konusu olan, kiisel ya da toplumsal
bir durumun aa gre yorumudur, ortaya konulmasdr.
Konu tek bana belli bir biim i belirlemez; z ve bi
im, ya da anlam ve biim diyalektik bir ilikiyle birbirine
baldr. Konu ancak sanatnn tutumuyla z aamasna
ykselebiir, nk z yalnz neyin sunulduu deil, nasl
sunulduu, nasl bir ortamda, ne derece toplumsal ve bi
reysel bir duyarllkla sunulduu demektir, diyen Fischer,
konuyu resimden alarak yle bir rnek veriyor: Hasat
gibi bir konu sevimli b ir kr yaants, kalplam bir gn
lk yaay resmi, insanlk d bir sknh ya da insann
doa zerindeki zaferi olarak ilenebilir: her ey sanat
nn grne, ynetici snfn szcs gibi mi, duygulu bir

236
tatil ressam m, fkeli bir kyl m, yoksa devrimci bir
toplum cu gibi mi konutuuna baldr. (')
Burada bir ey akla gelebilir: konular, belli sanat ye
teneklerine sahip iki sanat, ama ayr dnya grne sa
hip iki sanat tarafndan ayr anlamlarda yorumlanp ile
nebilir mi? lenirse ne olur? Konunun nesnel gereklii
zedelenmi, giderek sanatn gerekliin deitirilm esine
katks havada kalm olmaz m? Burada baa dnerek
unu syleyeceiz: biimin seimi nasl yalnzca sanatya
bal keyf bir i deilse, ele alnan konunun, toplumsal
ya da kiisel bir olgunun anlam, yorumlan da tek ba
na sanatya kalm bir ey deildir. Daha ok ann ko
ullar, felsef, ekonomik, politik dnceleri dorultusun
da olacaktr zorunluk olarak, rnein, bugn Charles Dic-
kensvari yoksullara acma, acndrma edebiyatnn inand
rc olamayaca gerei, burjuvazinin, Dickensin zama
nndaki ezilen snfa tepeden bakan ykseli halinde bir
snf olma niteliini yitirm i, bu niteliin artk emeki s
nfna gemi olmas gibi bir tarihsel olguya dayanmakta
dr. Bugn, aresiz, acnas deil, kendi kaderine egemen,
kendi tarihini kendisi yapacak gce sahip, yldz parla
yan bir snftr bir zamann ezilen emekileri. Acnacak,
and iin desteklenecek bir snf deil, hakl olduu iin
yannda yer alnmas gereken bir snf. Ancak bu dorultu
daki bir yorum ve ele al, bu yndeki bir anlam salam
bir z yaratabilir bir sanat yaptna. Tarihin doru ynde yo
rumlanmas gerei buna zorlar sanaty.
iirimizde, Kurtulu Sava iin yazlm destanlar ya
da tek tek iirle r iinde en anlamlsnn, sanat deeri ba
kmndan en kalcsnn, Nzmn Kuvy M illiye Destan
oluu, Nzm n air ustalnn yannda, byk lde, bu
savan emperyalizme kar verilen bir halk kurtulu sava

c E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 141

236
olma niteliini anlamasna balanabilir. Kiisel kahra
manlklarn deil, tarih nnde hakl bir halkn kahraman
ldr Kurtulu Savann gerek tarihsel z:

onlar ki toprakta karnca,


suda balk,
havada ku kadar
okturlar,
korkak,
cesur,
chil,
hakim
ve ocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardr,
kitabmzda yalnz onlarn maceralar vardr...

Bir konunun, tarihsel verilere uygun, tarihin ileyii


dorultusunda alnmadka, yani gerek anlamn kazan
madka z katna ykselemediini grm olduk. Ancak
bu srecin: konunun doru bir anlam kazanp z durumu
na geli srecinin, sanat ynnden bir biim abasyle
tamamlanabileceini, bir sanat yapt gerekliini kazana
bildiini grelim imdi.

Soru 75 : Sanat yaptlarnn yaratlnda Biimin ne


mi nedir?

Garaudy, Fransz ressam Edouard Pignonun resmini


yorumlarken yle der:
Pignon, ister horoz dlerini, ister yelkenli gem i
leri, ister zeytin aalarn, ister kuzey rzgrndan dalga
lar, ister valyeleri, ister maden iilerini, ister yasemin
toplayan kadnlar, ister buday dvenleri izsin, daima bir

237
kavga ressamdr. Kendisi kavgaya katld gibi bizi de
sokar kavgann iine. (l ).
Sanat yaptlarnda belirleyici e olmakla birlikte zn
tek bana bir artistik etki yaratamayacana, artistik etki
nin zn gerektirdii biim leni sonucunda ortaya ktna
gzel bir kanttr yukarda verdiim iz rnek. Bir sanat ya
ptnda biim bu derece gerekli olmasayd hi bir zen
gsterilmeden anlatlan olaylar dizisinin hikye, biraz da
ha uzunlarnn roman etkisi yapmas; bir tuval zerine rast-
gele vurulan renklerin bir resim yapt meydana getirmesi;
sz diziminin keyf bozulmas ve satrlarn blnerek alt
alta yazlmasnn ise bir iir yaratmas beklenebilirdi. Tp
k, tulann, harcn, tan, tahtann, bir ev dncesine y
nelik olmayan rastgele st ste ylmasnn bir ev, bir ya
p meydana getiremeyecei gibi sanatta da salt ze bal
bir kullanm da bir yapt meydana getirmez.
Romanda ya da hikyede anlatlan olaylarn, okuyucu
da yaratlm ak istenen duygusal etkiye, canlandrlmak is
tenen cokuya, zleme, hnca vb. uygun olarak belli biim
de ayklan, belli bir sraya ve dzene konuu, arpc
grnm ler altnda, artc balanglarla, sonlarla ve
rilii, bir tek szckle roman ya da hikayenin yaps onun
biim ini verir bize.
iirde biim, her eyden nce, yaratlan, iire zg d il
le kendini gsterir. Konuma ya da yaz dilinden ayr; d il
bilgisi kurallaryle, sz dizimiyle, hatta bir dereceye kadar
szcklerin tadklar anlamla pek ilgisi olmayan; imge
lerle, mecazlarla, yinelemelerle, szcklerin kendi arala
rnda kurulan ilikilerle aklanabilen bir dil. Bu dili mey
dana getiren elerden herhangi birini bozduumuz za
man, diyelim anlam baka szcklerle anlatmaa kalkt
mz zaman kurulan yap bozulur, iir kaybolur.

(') R. Garady, Gerekilik Asndan Picasso, s. 133

238
Sinemada, sinemaya zg anlatm dili bulma abas
da verilm ek istenen eyi en yaln, en ksa yoldan ve en et
kili olarak verecek bir biim e ulama abasndan baka
ey deildir. Filmin sz hzinesi (vocabulary), ekilm i ba
sit grntdr; film in grameri ve sz-dizimi (syntax), e
kimlerin bir dzene sokulduu kesme, birletirm e ya da
kurgu sreleridir. Tek tek ekim lerin, tek szcklerinki
gibi anlam vardr, fakat dikkatle dzenlenmi bir seri e
kim, szcklerden kurulu bir cmle gibi iletir anlam. Ya
nan bir evin, alayan bir kadnn, hemen tepede uan bir
uan ekim lerinin her birinin basit birer ierii (z) var
dr, fakat u ak/ev/kadn srasyla dzenlenirse, her
bir syleyi, bir anlatm meydana getirir. (2)
Toplumsal yaantda biim e ayn zamanda bir gerek
sinimden bir ey olmak, bir eye yaramak, bir ilev gr
mek gereksinim inden doan denemelerle, bilgi ve us
talk birikim leriyle zenginleen, yetkinlie ulaan bir a
ba gzyle de baklabilir. iir, insanlarn kafasnda en ba
ndan beri bir iir biim i varolduu iin deil, bir gerek
sinim, insan iir biiminde sz sylemee zorlad, gtr
d iin ortaya km bir trdr. Caudwell, etnolojik
aratrmalarn, saklanmaa deer szlerin, iklime dair ata
szlerinin, ifti bilgeliklerinin, by szlerinin ya da daha
ince ayin ve din ustalklarnn, btn rklarda, btn a
larda yceltilm i bir dille iirle yazlm olduunu
gsterdiini, syler.
Fischer: Toplumsal bir nesnenin, bir alma rn
nn biim i dorudan doruya o nesnenin ilevine baldr,
der. lkel insan kendi iini grmek iin bir taa, bir tahta
ya da kemik parasna biim verm iti: baka bir deyile,
biim toplumsal bir amacn belirtisidir. Birtakm eylerin

(-) Robert Richardson, Literature and Film, s. 65, Indiana Uni


versity Press, 1969

239
benzerlerini yapma yolunda saysz deneyler, sonunda bel
li bir alandaki yaantlarn btnn kapsayan deimez
biim ler yaratt. Belli bir mlek biim i ortaya kmadan
binlerce yl nce, m lekler bir ama iin, bir i grmek
iin yaplrd, bir biim i gerekletirm ek iin deil. Sonun
da, hem rnek olarak, hem de kalp olarak zellikle yararl
ve kullanl bir biim zerinde karar verildi ve daha l
l bir retime geildi. Somutlam toplumsal yaamdr bi
im. (3)
Ayn ekilde, iirde, edebiyatta, resimde, mzikte bi
im endiesi, yaratlan eyin bir sanat yapt olarak ilevi
ni yerine getirmesi gereksiniminden, yani b ir iir, bir ede
biyat yapt, b ir resim, bir mzik yapt olma zorunluluun
dan doar. Karmakark sesler topluluu, ilkel toplumda
insanlarn ortak almasn dzenleyemeyecei iin yani
bir ilev gremeyecei iin mzik de saylmazd. A ristote
lesin dedii gibi, bir oyunun, artma (katharsis) ilevini
yerine getirebilm esi iin, yani bir tiyatro yapt olabilmesi
iin, olaylarn en ince ayrntlarna kadar dpedz anlatm
olmaktan kurtulup uygun bir ekilde birbirleriyle balan
mas, ayklanmas, belli bir dzen iinde verilebilm esi ge
rekir. Bu ise, en uygun biim i arama abasndan baka bir
ey deildir.
z ve Biim, bylece, diyalektik bir atma sonucun
da sanat yaptn meydana getirmi olur. Sanat yaptnn
bu iki esinden birine verilecek fazla nem, biri adna
bozulacak denge sanatn yoksullamas, giderek kaybol
mas sonucunu dourur. Gerek z adna biimden vazge
en: resimde, betimlenen nesnenin anlam iinde bir ey
ler arayan; iirde, szcklerle i grdn iirsel bir
yap yaratma zorunluluunu unutup yalnzca anlatlan duy
gularla yetinen abalarn vard doalclk; gerekse, bi

(:l) F.. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 164-165

240
imi ne alp, tabloda, bir yzey zerinde toplanm ve
dzenlenmi renklerden baka bir ey grmeyen; iirde
ise, Mallarm enin dedii gibi iir szcklerle kurulur, d
nceler ya da duygularla deil anlayn ileri sren bi
imcilik, estetik duyguyla, estetik yaantyla birlikte sana
tn da tmden kaybolduu iki zt kutuptur.

Soru 76 : Mzikte z ve Biim sorunu nasl ele alnr?

Tad z bakmndan, szcklerin anlamna ya da


nesnelerin, olaylarn grntsne dayanmayan, bu nedenle
btn sanatlardan daha soyut ve daha biimsel grnen
mzik sanatnda zn ve biim in aratrlmas, aralarnda
ki ilikilerin saptanmas zel bir dikkat ve uzmanlk ister.
Ingiliz mzisyeni ve mzikologu Tom Russel, Mzik konu
sunda fik ir yrtmenin, zellikle, szcklerle dnmeye
alk olan kimseler iin kolay bir i olmadn sylyor.
Mzikte z ve biim sorununa yaklamann en sa
lam yolu, sanyoruz ki, Ingiliz bestecisi Alan Bushn sor
duu Mzik neyi anlatr, neyi dile getirir? sorusuyle ie
balamaktr. Bir yanda, ounluu besteci, mzisyen olan
ve mziin ne olursa olsun bir ey anlattn yadsyanlar
var. te yanda ise, mziin insan duygularn dile getir
diini syleyen fakat bunun nasl mmkn olduuna degin
ak dnceleri olmayanlar var.
ok yaygn bir kam olarak mziin z saylan in
san duygular zerinde yazlanlar, sylenenleri ksaca g
rrsek, konuya daha bir yakndan bakm olacaz. Klasik
ok sesli dnemin en byk mzik kuramcs Zariino (1517
- 1590) hznl uyum, neeli uyum terim lerini kulla
nr ve mzikte dile getirilen dnceler sz konusu olunca
bunlarn neeli ya da hznl, ar ya da hafif, utanga
ya da tutkulu olarak ele alnabileceklerini, amaca uygun

241
bir melodiye varabilmek iin ieriin konularna benzer bir
uyum ve ritim seme zorunluluundan sz eder: Ayn
ekilde, eer herhangi bir szck, ikyet, ac, yrek sz
s, i ekmesi, gzyalar ve buna benzer eyler dile geti
riyorsa uyum, hznle dolu olacaktr, der.
Rameau (1683-1764) Trait de lHarmonie adl yaptn
da Zarlino ile ayn eyi sylemektedir: Hznl, cansz,
yumuak, ho, neeli ve arpc uyumlar ve bu tutkularn di
le getirilm esi iin uyumlarn birbiri ard sra gelileri var
dr...
XX. Yzyln mzik kuramclarndan besteci Paul Hin-
demith, Bestecinin Dnyas adl yaptnda mzii besteci
ile onun mziinin alcs, yoaltcs arasnda bir bildiri
(communication) biimi olarak tanmlar ve bestecinin,
kendi duygularn deil, dinleyicinin duyduunu sand
duygular dile getirdiini syleyerek u sonuca ular: M
ziin dourduu kar tepkiler duygular deil, duygularn
imgeleri, anlardr.
Mziin bir bildiri biim i olduu tanmnda Hindem ith-
le birleen Ralph Vaugan Williams, Bestecinin grevi le
mot juste (tam szc) bulmaktr. Bu szcn daha
nce bin defa sylenmi olmasnn pek nemi yoktur, ye
ter ki, tam sylenmesi gerektii anda sylenmi olsun,
der.
Gustave Mahler, mzie konulan eyin, daima, btn
insan: duyan, dnen, arzu eden, ac eken insan oldu
unu syler.
B iim ciler dnda btn mzik kuramclarnn ve
mzisyenlerin destekledikleri gre gre mzikte z, in
san duygular olmu oluyor. Mzik, bu duygular nasl dile
getirir? Mziin kendine zg b ir d ili var mdr? Varsa, di
er sanat dillerinden fark nedir bu dilin?
Deryck Cooke, 1959da yaymlanm olan, Mziin Di
li adl incelemesinde, mziin belirsiz, genel bir anlam

242
deil, kesin bir anlam olan bir dil olduunu yazmaktadr.
Mziin diliyle konuulan dil arasnda ak farklar vardr:
mzik, kavramlar deil yalnzca duygular tar; bu dilin
yle karmak bir yaps vardr ki, eleri: melodi dizisi,
ritim ve uyum, konuma dilinde olanaksz olan birok fark
l biim lerde birbiriyle birleebilir, karlkl olarak birbirini
deitirebilir.
Mzik diline, insann duygular temelinden hareketle
bir tamn, bir aklama bulmaa alan Alan Bush ise
yle yazmaktadr:
Mzik sanat, organik bir t r olarak, insann kulak
lar ve bir sesi olduu iin vardr... Sesimizi kullanrken,
az ya da ok byk bir coku, bir tahrik durumunda bulu
nuumuza gre, tnlar ykselir, iner, kar, hacimce dei
ir. Bunun nedeni, daha byk coku durumundayken,
kaslarmzn gerilim inin artmas ve istemsiz olarak ses
tellerinin gerilim ine uygun bir kesilme meydana getirme
sidir. Ayrca, akcierler tarafndan hzla dar atlan hava,
ses tellerine arpnca, teki nefesli alglarda olduu gibi
ykseklikte bir art yaratr. (Burada sesin istemsiz olarak
kulanlndan sz ediyoruz; kontroll coku ve tahrik an
larnda ise, alak tonlarda, fsldamada, youn bir cokuy
la ykl szckler karma olana vardr, doal olarak.)
ster sesli ister letli olsun, mzik, ykseklik, hacim
ve sre bakmndan deiik derecelerdeki tonlarn birbiri
arkasndan gelmelerinden oluur.
Sanatn, etrafmz evreleyen gerek dnyadaki olay
larn ya da insan bilincindeki i olaylarn etkin b ir yanss
olduunu ileri sren marks sanat kuramn anmsayacak
olursak, mzikte z insan duygularnn oluturduunu
anlamak kolaylaacaktr. Ancak bu yanstmann edilgin bir
kopya ya da taklit olmadn, sanatnn bu d ve i olay
lara bir tepkisi olduunu bir kez daha hatrlamak gerekir.
Goethenin bir cmlesi bu dnceye daha bir aklk ge
tiriyor:
243
Mzikte, gk grltsn taklit etmek sanat deildir,
fakat bende gk grltsn dinlerken duyduum duyguyu
uyandrmay amalayan mzisyen ok yksek bir deer
kazanr. (')

Soru 77 : Anlatmclk kuram nedir?

Yanstma kuram iin birinci derecede nemli olan ey,


sanatnn anlatt, yanstt dnya idi. lt, bu dnya
y ne denli iyi yanstabileceiydi sanatnn.
Anlatm clk (expressionism) kuramnda ise nemli
olan, birey olarak sanatdr; d dnyann nesneleri, olay
lar ya da bu olaylara degin soyut dncelerimiz deil,
sanatnn kendi duygularn da vurmasdr. Duygularn
anlatm dr sanat.
Rnesansla, burjuva snfnn ortaya k ve glen
mesiyle birlikte bireyin nem kazanmaa balamas, roman
tizm akmnda sanatnn kendi kiiliinin farkna varmas,
toplum iinde zgr bir kii olduunu anlamasyle so
nulanr. D dnyadan ok kendi i dnyas nem kazan
maa balar. Anlatm clk kuramnn kkleri buradadr.
XIX. ve XX. Yzyllarda edebiyat ve resim sanatlarnda
byk yanklar uyandran anlatmclk, gerek kuramclarn
bir yanda Benedetto Croce ile R.G. Collingwoodda, te
yanda L. Tolstoyda bulur.
A nlatm clk kuramna gre sanat yarat, duygula
rn anlatmdr, dedik. Yalnz buradaki duygu szc, ge
nel duygu, btn insanlardaki ortak duygu deil, sanatnn
tek bana duyduu, belki de btn yaam boyunca bir da
ha ayn ekilde duyamayaca trden bir duygudur. Ge-

(') Yukarda verilen alntlar iin bkz: Alan Bush-Tom Russel,


Ce quexprime La Musique, Recherches Internationales, say 38

244
nelletirilm i, snflandrlm ve deimeyen bir nitelik ka
zanm soyut bir duygu deil, kiisel, geici, her sanat ya
ptnda ayr ayr dile gelen somut bir duygu.
Dolaysyle sanat daha nceden bildii bir duyguyu
deil, bir sezgiyi, bir izlenimi dile getirdii iin anlatm
dan nce duygu yoktur. Sezgiyi ve anlatm bir ve ayn
ey sayan Croce, bunun, dile getirmeyi, anlatmay bileme
dii dnceleri, izmeyi, tuval zerine dkmeyi bileme
dii byk resim hayalleri olan kimselere glen normal
saduyu ilkesi olduunu syler. Gerek sanat eserinde
duygu, sanat diliyle anlatld zaman, sanat yaptnn iin
de tek ve somut olarak ortaya kar:
lm korkusu genel bir eydir, bunu anlatan birok
iir vardr, ve her birinde eer gerek sanat eseri ise
le r bu duygu farkldr, bir bireylie sahiptir, tek ve so
muttur. Duygunun szcklerle anlatm yaplmadka bu
somutluk kazanlamaz. Gerek bir yaratmada ne eser ne
de duygu birbirinden nce vardr; bunlarn her ikisi, bir
likte ayn eylemde oluur: anlatm eyleminde. ()
Sanatnn anlatt duygu, anlatmn sonuna: sanat
yaptnn yaratlna kadar bilinemeyecei iin sanat, in
sanlara u ya da bu duyguyu duyurmak amacyla yapt ya
ratmaz. Szde-sanat ile gerek-sanat arasndaki fark da
buradadr. Szde-sanat, elendirme, etkileme ve
retme amalaryle, daha nce bilinen birtakm duygular
sanat izleyicisine duyurmak iin alr. Bununsa gerek
yaratma iiyle, duygularn dile getirilm esiyle ilgisi yoktur.
Cinsel ak romanlar ,polis ve macera romanlar, korku ve
acma edebiyat, elendirmeye; din, politik edebiyat,
marlar etkilemeye; edeb deeri olan dn yaptlar
(Platon, iero, Erasmus, Voltaire...vb.) ise retmee
ynelik szde-sanat yaptlardr. Croce, La Poesa adl ki

(') Berna Moran, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, s. 83

245
tabnda (1936) sanat katma ulaamam bu eit eserleri,
gerek sanat anlamnda kulland poesiadan ayrarak
edebiyat diye isim lendirdikten sonra bunlarn hi deil
se bir ksmnn yararl olduuna ve medeniyet iinde byk
rol olduuna iaret eder (-).
Bylece, anlatm kuramnda, muhayyile ile elde edi
len, sezgisel olan, tikel bir grnt eklinde beliren sana
ta zg bilgi ile akl ile elde edilen, mantksal olan ve ev
rensel olarak bilinen bilimsel bilginin bir ilikisi yoktur.
Madem ki sanat duygusunu dile evirmek abasnda
dr, ve bunu yaparken bireyselliini yakalam olur, yley
se dile evirilenin genellikten ve evrensellikten kurtulmas
arttr. Sanat, felsefe ve bilim gibi dorudan doruya kav
ramlarla alamaz, nermeler de srmez ortaya. (3)
Sanat yaptlarnda kavramlar, dnceler, yarglar bu
lunabilir, fakat yaptn iinde erimi, duygu anlatmna d
nm durumda.
Yalnzca lirik iir alannda btnyle olumlanacak bir
kuram olan anlatmcln btn sanat yaratlarn kapsaya
mayaca aktr. Sanat, kendisinin duymad ama iyi bil
dii, deerli bulduu iin bakalarna da duyurmak istedi
i duygular anlatmak amacyla dasanat yaptyaratabi
lir.
Ayrca, anlatm clk kuramclarnn, sanatnn baka
larndan rendii, bakalaryle paylat iin sanat pla
nndan dar karmak istedikleri fikirle r gibi duygular da
iinde yaanlan toplumun tarihsel varlndan kazanlm,
bakalaryle de paylalan eylerdir. Halk iirlerinden en
zgn airlerim izin yaratlarna kadar Trk iirini sarm
olan hzn duygusu; Fransz yaptlarna zg ince, duy
gusal espri; Rus mziinin, romannn iine sinmi kaln,

(-) a.g.e., s. 86
( ) a.g.e., s. 87

246
youn, kederle kark ciddiyet havas, tek tek sanatla
rn yaratt bir duygu deil, yzyllarn oluturduu, ner-
deyse ulusal bir zelliktir. Btn bunlarn dndaki ok
dar kiiye zg duygular, yalnzca bunlarn anlatmn
sanat saymak ise bir kuramn kapsamn daraltan, onu hie
indiren ok bireyci bir gr olur. nsan, sanat da olsa,
yaad toplumdan, evreden ne duygu, ne yarat bakmla
rndan soyutlanamaz.
Anlatm clk kuramnn bir baka yorumunu Tolstoy
un iletim Kuramnda greceiz.

Soru 78 : Tolstoyun iletim Kuram ve Anlatmclk


iindeki yeri nedir?

Tolstoyun, Sanat Nedir? adl incelemesinde sanat


nasl tanmladn grmtk: Sanat, sanatnn daha n
ce yaam olduu bir duyguyu, hareketler, izgiler, renk
ler, sesler ya da szcklerde dile gelmi biim lerle baka
larnda da uyandrmak, ayn duyguyu onlara da yaatmak
tr.
Tolstoy sanat, sanatnn duygularn dile getirmesi
diye anlarken Crocenin, C ollingw oodun anlatmcl ile
birleiyor grnyorsa da, ayn duyguyu bakalarnda da
uyandrmay sanat yaptnn temel amac saymakla ondan
ayrlm oluyor. Tolstoy iin, sanat yaptnda dile getirilen
duygunun bakalarna da aktarlmas, ulatrlmas, bula
mas (Infection) vazgeilemez, temel bir lttr.
Sanat, koulun sonucu olarak, az ya da ok [ba
kalarna da] bular:
(i) letilen duygunun kiiye zglnn azl ya da
okluu;
(ii) Bu duygunun iletiliinin az ya da ok ak oluu;

247
(m) Sanatnn itenlii, yani ilettii duyguyu az ya
da ok kuvvetli olarak kendinde duyuu.
Ve daha ilerde unu ekler: Bulam, sanatn yalnzca
kesin bir belirtisi deildir, bu bulamn derecesi sanat
deerinin tek standartdr. (')
zetleyecek olursak, iletilen duygu ne kadar ok kiiye
-zg ise, ne kadar ak olarak dile getirilmise ve sanat
bu duygusunu ne kadar kuvvetle duymusa, o duygu o ka
dar ok kiiye iletilm i, bulam olur ve sonu olarak sa
nat deeri ykselmi olur.
Daha ilk bakta kar klacak birok noktalar iin
de tayor bu gr, rnein, I. A. Richards, anlatlacak
duygu ne kadar zelse, sanat izleyicisinin zerinde o ka
dar byk etki yapar dncesinin tamamen gerek d
olduunu syler ve sindirim bozukluu ekenlerin, ama
tr psikanalizcilerin, balk avclarnn, golf oyuncularnn
anlatacak o kadar dikkate deer eyleri olduu halde bi
zim onlar dinlemee katlanamayacamz! belirtir.
Duygularn ak olarak nasl dile getirilecei ise daha
karmak bir sorun. Ancak, Tolstoy bunu, anlatlan duygu
nun seslenebildii kalabalkla ler. Sanat yapt ne kadar
ok kii tarafndan anlalm ise o derece sanat adna ya
rar olur. Bu yzden sanat deeri tad halde byk
ktlelere deil de belli bir aznla seslenen yaptlar sa
nat olarak saymaz. Anlalmaz dedii zaman lt olarak
Rus kylsn kullanr Tolstoy (-)
Ne var ki, aktarlan, iletilen duygularn nitelii de
nem lidir Tolstoy iin: bunlarn ya herkese anlalabilecek
basit duygular (acma, nee, vb.), ya da kardelik alayan,
insanlar saf, basit bir Hristiyanlk iinde birlie aran
duygular olmas gerekir. Zamanmzn din anlay, bir tek

i 1) Tolstoy, What is Art? XV. Blm, I.A. Richardsn, Principles


of Literary Critlcismden, s. 186-187
(-) Berna Moran, Edebiyat Kuramlar s. 101

248
toplumu semez, aksine, istisnasz btn insanlarn birle
mesini ister. (3).
Tolstoyun bu ltlerle, insanlk tarihi boyunca yara
tlm sanat yaptlarndan hangilerini deerli; hangilerini
deersiz saydm ve bir bakma da lsnn ne derece
geerli olduunu anlayabilmek iin yalnzca unu syleme
miz yeter sanrm: Tolstoy kendi eserlerine kar da ayn
kesin ly kullanmaktan geri kalmaz ve Sava ve Bar
dahil btn eserlerini sahte sanat listesine katar. Ancak
iki hikyesinin istenilen nitelikte olduuna inanr: Tanr Ha
kikati Grr ve Kafkas Mahpusu. (")
Yukarda verdiim iz zetten de anlalaca gibi Tols
toyun letim Kuram, din ve halk inanlar ynnde de
itirim lere uram eitli kuramlar iermektedir. Sana
tn, sanatnn duygularn dile getirme arac olduunu sy
lerken, d dnyaya bo veren katksz bir anlatmc; sana
tn, duygulandrd kimseleri duygu yoluyla eitmesi ge
rektiini ileri srerken bir yanstmac; mutlu bir aznla
deil, yoksul halk tabakalarna seslenmesi gerektiinden
sz ederken bir halk, poplist; her trl duygunun deil,
yalnzca kardelik ve saf bir din duygusunun iletilm esini is
terken dindar bir Platoncu olmaktadr.

Soru 7 9 : Anlatmclk kuramnn resim sanatndaki


grnm nedir, temsilcileri kimlerdir?

Paul Raabe, Alman Anlatmc okulunun dou ve ge


liim ini anlatrken baz nemli noktalara dikkati ekmekte
dir:
Dn ve sanat akmlar iinde Anlatm clk, yirm in
ci yzyl Alman sanatnn en nemli, Alman karakterine en

(3) a.g.e., s. 102


(*) a.g.e., s. 100-101

249
uygun den k noktasdr. 1910-1920 yllar arasna
rastlayan bu akm, Birinci Dnya Savann Avrupay ya
kp kavurarak, ykntlar arasna Ondokuzuncu yzyl d
ncesini gmmesinden nce, Alman mparatorluumun
ekonom ik geliim ve refah devresinde yeermitir. Gen
sanatlar, Ondokuzuncu yzyln gven dolu, rahat dle
rini silip spren bu yknty nceden sezinlemiler ve ye
ni bir toplum dzeninin yollarn aramaa koyulmulardr.
Babalarn brakt dnyaya srt evirme, gelenekleri k
mseme ve kavga tutkusu bu genleri balayan e ynler
olmutur. 1905 tarihlerinde Erich Heckel, Ernst Ludwig
Kirchner ve Karl Schm idt-Rottluff Die Brcke (Kpr)
diye adlandrdklar ilk sanat topluluunu kurdular. ten
taan bir yaratma gcyle, ok renkli, yeni, doay deiik
bir adan resmeden yalboya tablolar, Japon etkisini ta
yan, ze nem veren tahta oymalarla Almanyada mo
dern sanatn douunun habercileri oldular. 1910dan son
ra baka ressam topluluklar ortaya kt: Mnihte Franz
Marc, Kandinsky, August Macke bata olmak zere Blauen
Reiter' (Mavi Binici) topluluu, B erlinde Die Neue Seces
sion (Yeni k), Hervath Waldenin ardndan giden Sturm
-Knstler (Frtna Sanat) ve 1918de B erlinde November-
gruppe (Kasm Grubu) topluluklar... (J)
Ondokuzuncu yzyl dnce ve sanat kalplarn yk
mak isteinden yola kan gen sanatlar, sava patlayn
ca savaa kar iir, bildiri, dzyaz ve oyunlarla daha bir
glendiler; daha iyi bir gelecee ve yeni bir dnyaya olan
inanlar insancl bir boyuta ulat. Georg Heym ve George
Trakl, G ottfried Benn ve Franz Kafka, Alfred Dblin ve
Bertolt Brecht, bu dnemin air ve edebiyatlarndandr.
Modern resmin klasikleri: Wasilij Kandinsky, Paul Klee,
Lyonel Feininger ve Max Beckman da bu dnemde grl
mlerdir.

(') Paul Raabe, Alman Ekspresyonizmi, 1963, ev. Sevgi Nutku

250
Bu gen sanatlarn, baarsn kendi bakaldrlar
sonucu saydklar 1918 devriminden sonra burjuvalar, an
latm cln son devirlerini seyrettiler. iirin sessiz dizele
rine karlk tiyatro sahnelerinde ac eken insanln
ln duyurmak, seyircilerin bana kakmak daha etkili olu
yordu. Ama 1910 genlii olgunlamt. 1920 genlii ise
aabeylerinin heyecanna katlmyordu. Anlatm clk ve
onun lkc hayalleri, kat gerek karsnda dalmaa
balamt. Yirmi yllarnn genleri yaadklar a p
heci ve alayc bir bakla seyrediyorlard. Anlatmc sanat
larn yaptklarnn tersine, insanlk trajedileri yerine ko
m ediler yazlmaya balad. Ezgi ve arklar yerine satir ve
ansonlar... Anlatmclk, yerini Yeni M addecilie brak
t. (2)
Resim sanatnda, yle sanyorum ki belki sadece u
yol vardr: realizm, idealizm ve ekspresyonizm diyen
Herbert Read, Anlatm clk akmnn resimdeki tem silci
lerini daha geni zaman ve yer boyutlar iinde yle ver
mektedir:
Ekspresyonist sanat, tanm bakmndan ferdiyeti
dir ve belirtileri, devirlere ve memleketlere skskya ba
lanamaz. Bir dereceye kadar Kuzey rknn zelliidir, n
k Kuzey rklar daha ok kendi ilerine dnktrler. Fakat
dier yandan saf bir akdenizli olan El Greco ifadeci bir
sanatdr ve tropik A frika nn zencilerinin sanatndan da
ha ifadeci b ir sanat bulunamaz. Ispanyada da ifadeci sa
nat oktur (mesel heykelci Moralesin eserleri). talyada
da rnekler bulmak g olmaz. Fakat en nemli tiplere
Kuzeyde rastlanr - en nemli rnek Colmarda Grnevvald-
n Isenheim mihrabdr. Brueghel gibi bir sanat ekspres
yonizm ile realizm arasnda gidip gelir, fakat Bosch ve
onun izinden giden bazlar kesin olarak ifadecidir.

(2) a.g.y.

251
Modern sanatta ekspresyonizm, kbizm ve dier abs
tre akmlardan tamamen ayr bal bana bir akmdr. Van
Gogh da tek bana modern ekspresyonizmin kurucusu
saylabilir, fakat belki de verimli Alman okulunun doma
sna yol aan Edvard Munch bu bakmdan en etkili sanat
dr. imdi ok gzden dm bulunan bu okula Emil
Nolde, Christian Rohlfs, Max Beckman ve Kari Schmidt-
Rottluff gibi kudretli sanatlar katlmt. Fransadaki iki
nemli tem silcisi Georges Rouault ve Marcel Gromairedir.
Avusturyada Oskar Kokoschka ve Rus olarak da Marc
Chagall dier rneklerdir. Belikada da deerince tann
mam olan dier b ir ifadeci akm vardr (Constante Per-
meke, Gustave de Smet, Frits Van den Berghe ve Floris
Jespers) (3).

Soru 80 : Biimcilik kuram nedir?

Sanatlarda, zellikle resim, heykel ve mzik sanatla


rnda taklit kuramnn tam kart olarak ortaya kan bi
im cilik (formalizm) kuram, yzylmzn en tartlan ku
ramlarndan biridir.
Sanat kuramlarndan her birinin ne tek bana mutlak
doru, ne de btnyle yanl olmad; her birinin sanat
olgusunu b ir yanyla aklad dnlrse, biim ciliin
sanat alanna neler getirdii, sanat alanndan neler gtr
d gz nne alnmakszn yaplacak yorum lar ve tar
tmalarn sorunu b ir kmaza srkleyecei aktr. Ger
ekten de byle olm utur bugne dek. B iim cilik konusun
daki tartm alar ksr b ir alana gelip saplanmtr, zellikle
modern resim sanatndaki btn akmlar, btn sanat
lar b iim ciler tarafndan bu kurama mal edilmee al-

(:) H. Read, Sanatn Anlam, s. 1 5 8 -1 5 9

252
lirken, sanat olayna ya salt p o litik ynden ya da sanatla
ilgisi olmayan sanat-d ltlerle yanaanlar kendi s
nrl beenilerinin dna taan her sanaty, anlayamadk
lar her sanat yaptn b iim cilikle sulamaktadrlar. Biim-
cilerin, bir baka deyimiyle katksz sanat (pure art) taraf
tarlarnn, resimlerim bir kavga aracdr diyen Picassoyu
rahatlkla kendilerinden saymalar: Zdanovun tm modern
resmi ve mzii yozlam sanat anlamnda biim cilikle
sulamas; Lukacsn 1930larda Brechte biim cilii yak
trmas, yukarda szn ettiim iz karmaann en gze
arpan rneklerinden b ir ikisidir. B iim cilerin neler sy
ledikleri iyice anlalmadan, savlarnn yanl ve doru ta
raflar ortaya konmadan, toplumsal pratikteki yeri b e lirtil
meden yaplacak her tartma, her iki ynden de, kurula
rn yannda yalarn da yakld toptan b ir yadsmayla bi
tecektir.
yleyse, biim cilik kuramn, en tannm iki kuram
csnn: Clive Bell ile Roger Fry'n szlerinden izleyelim
nce ( ):
Bell ile Fry, ounluun, sanatta, gerek yaamdan
nesnelerin b ir betimlemesini aradn, bir resim karsn
da gerek yaama gsterilen davran gsterdiini, bir
resme bir fotoraf gibi baktn grerek yle sylerler:
Bir sanat yapt karsnda, katksz biim in verecei co
kuyu gerei gibi duyamayanlar ya da hi duymayanlar a
knla derler. Bir konserdeki sar insanlara benzer bun
lar...
Ve Bell, biim cilerin kampanyasn yle aklar: Ka
labal, sanatta eitim deil cokunluk, ycelme aramaa
yneltebilir miyiz?
nk gerek yaamdan eyleri ve olaylar gsteren,

(l) Clive Bell ile Roger Frydan yaplacak alntlarn tm in


bkz. Jerome Stolnitz, Aesthetics and Philosophies of Art
Crlticism, s. 134-156

253
hikyeler anlatan, birtakm durumlar sunan resimler, sahi
ci bir estetik yaant getirm edikleri iin gzel sanat sa
ylamazlar. Bu trl yaptlara duyduumuz ilgi, gsterdii
kii ya da olaya, hikyeye dayandndan katksz sanat
deildir bunlar. Fry, sanat, betim ledii nesneler hakkn-
daki ortak dncelere bal kald srece sanat bt
nyle zgr ve katksz olamaz der.
Gerek sanat nedir o halde? Gzel sanat (im dilik
yalnzca grsel sanatlardan sz ediyoruz), resim ve hey
kel gibi araclarn (medium), estetik bakmdan deerli bir
biimsel kalp iinde dzenlenmi ayrdedici eleri ile ta
nmlanr. Fry, bu eleri, izgi, ktle, k ve glge, renk
olarak sralar. Bu eler birbiriyle yle bir iliki iinde
dzenlenir ki, artk bir sanat yapt olma hakkn alan resim
ya da heykel anlaml bir biim (significant form) kaza
nr. Kaytsz, tarafsz seyircide estetik coku uyandran da
bu biimsel iliki, bu anlaml b iirm dir. Bu coku, ken
dine zg bir cokudur, yaamn cokularndan tamamen
farkldr. Biim i kavrayabilmek, dolaysyle bu cokuyu du
yurabilm ek iin yaamdan hi bir ey, ne dncelerin
ve olaylarn bilgisi, ne yaamn cokularyla yaknlk gibi
eyleri yardmmza armak zorunda deiliz. Yalnzca
bir biim ve renk duyusuna, boyutlu uzay bilgisine sa
hip olmamz yeter der Bell.
Bu nl biim cilerin, zellikle Fryn yapt resim ele
tirilerinde hemen gze arpan ey, resmin betimsel yannn,
betim ledii eylerin tmden dikkate alnmaydr, rn e
in, C orregionun Jpiter and Antiope adl tablosunun ele
tirisinde yle der Roger Fry:
figr, resim planna diagonal bir biimde yerde
uzanmakta; gz, figrn yzey izgilerini izlerken hzla
geriye, arkadaki ormann derinliklerine e kilir; te yandan
Jpiter figrnn bunu dengeleyen bir diagonal hareke
ti bizi bir cins spiral hareketle geriye getirir, bylece, asi

254
metrik fakat kendi iinde ritm ik anlatm kapanm, tamam
lanm olur.
Biim ciler, betimsel bir yaptn da, ayn zamanda bi
imsel ve plastik deer tayorsa bir sanat yapt olabile
ceini kabul ederler. Ancak, yaptn deerlendirilmesinde,
resimde anlaml biimin olup olmadn belirtm ek iin
konu ya tamamen bir kenara braklr ya da grmeksizin
baklr ona: Betimsel bir biim in bir deeri var ise bu
bir biim olduundandr, bir betimleme olduundan deil.
Bir sanat yaptndaki betimsel ge zararl ola bilir de, ola
maz da; daima konu ddr, der Bell. Yani bir tabloda
insanlar ya da nesneler izilmise, biz onlara sanki her
hangi bir eyin betimlemesi deillerm i gibi bakacaz.
Bunlar, izgi, ktle ve renk paternleri olarak grlm elidir
ler resimde.
zetleyecek olursak, biim cilik kuram, sanat yapt
larnda deerlendirilecek tek eyin, yaptn kendisinden
gelen, kendisinde olan biimsel e olduunu; bunun d
ndaki eylerin ise (d dnya betimlemeleri, resmin hik
ye yan, gerek yaamla ilg ili eyler) bizim sanat yaptnn
asl deerini grmemize engel olan, deerlendirmede hi
hesaba katlmamas gereken eyler olduunu ileri srmek
tedir. Bir sanat yaptndan beklenen estetik bir duygu uyan
drmak grevi, izgi, ktle, k ve glge, renk gibi e
lerin uyumu iinde dzenlenileri sonucunda ortaya kan
anlaml biim (significant form) tarafndan yerine getiri
lir. Dolaysyle, sanatla, sanatn dndaki insani yaant
arasnda hi bir iliki yoktur. Sanatn kendine zg bir
dnyas vardr; yaam yanstmak ya da ondan birtakm
eyler almak gibi b ir ey sz konusu deildir; sanat, ger
ek yaamdan, d dnyadan tamamen bamsz ve kendi
kendine yeter olm aldr. Resimse renk, izgi, ktle vb. e
lerden; heykelse ktle, hacim vb. elerden kurulu bir dn
ya...

255
Soru 81 B iim cilik kuramnn eletirisi nasl yapl
maldr?

B iim cilik kuram, sekin tabaka aydnlar ve sanatn


kendisinden ok kuramsal yan ile ilgilenenler arasnda
daima iyi kabul grm bir kuramdr, rnein, yanstma
kuram, iinde ok daha fazla hayat gerek tad hal
de, bu sekin tabaka aydnlar tarafndan sanattan pek an
lamayan (!) kltrsz tabakaya braklr da, biim cilik ku
ram, sanata verdii yce, nerdeyse ulalmaz yer nedeniy
le daha bir incelikle ele alnr. Daha nce de sylediim iz
gibi, modern sanat denilen, izlenim cilik, anlatmclk, k
bizm vb. gibi son yzyl sanat tarihini zenginletiren akm
lar, tmyle yanstmaclk kuramnn -bu demek, kaba (!)
bir sanat anlaynn- kart olarak biim cilie mal edil
mee allr. ok taraf tutan bir davran sonucu, sanat
yaptlarnn oluumunda ze biimden ncelikli bir yer ve
ren dnce kukuyla, kimi zaman da kk grlerek
karlanrken, biim i tek e saymak gibi tmyle yanl
bir gre hogryle yaklalr. Bu konuda son bir rnek
isterseniz u cmleyi birlikte okuyalm:
Estetik d meziyetleri hesaba katan ahlklar ve
Marksistleri bir yana brakalm. Onlar, biliyoruz ki, ieriin
sosyal, politik veya ahlki bakmdan deerli olmasn, ese
rin iyi saylmas iin art kouyorlar. ( )
B iim cilerin z, ierik ve biim ilikile ri sorununu in
celemee daha balarken Marksistleri bir yana brakalm
diyen, bunu, Lukacsa, Fischere, Garaudyye, Brechte, Ara-
gona, Goldmanna ramen diyebilen B. Morann, marks-
sanat anlaynn z ve biim sorununa bak tarzn b il
diine inanmak zordur. Marks sanat anlaynn, sanatlar
da biim esini hie saydn syleyerek b iim cilik ku

(') Berna Moran, Edebiyat Kuramlar... s. 172

256
ramnn eletirilm esini marks grn dnda aramaa
kalkmak, kuramn tarihi, toplumsal yann, dolaysyle esas
ynn daha batan gzden karmak olur:
Bu, z bir yana brakma, biim i tek nemli eymi
gibi nemseme eilim i, kapitalist dzendeki huzursuz ay
dnlarn ounu etkilemi ve sanat alannda b iim cilik
olayn yaratmtr. Bu gerekten sanatnn yaratma yn
tem leriyle ilg ili bir sorun d e ild ir (nk yeni anlatm yol
lar iin giriilen deneylere kimsenin bir diyecei olmaz);
bu b iim cilikin, bir toplumsal biim in artk ana uyma
dn, bir ynetici snfn sresini doldurduunu yanstan
bir olay olmas gibi daha derin ve daha genel bir sorun
dur. (2)
B iim cilik kuramnn asl tarihsel anlam budur: Sa
nat insandan, yaamn kendisinden, canl gereklikten
uzaklatrarak, artk eskimi ve deitirilm esi gereken bir
gerekliin nne biimden bir perde ekmektir. Sanat
ilk grevinden: dnyann ve toplumsal yaamn deitiril
mesine katkda bulunmak grevinden uzaklatrp bo bir
aba durumuna indirm ektir. skenderin karsnda bir tor
ba mercimei bir ine deliinden atarak geiren adamn
ustal gibi bir ustalk beklem ektir sanatdan.
Sanat yarata katlan biim esiyle, sanat salt bi
im ler yaratma abasna indirgemek abas demek olan
biim ciliin birbirinden ayrdedilmesi gerekir. Hi bir ger
ek sanat biimin nemini kmsemez. Ama b iim cili
in de nasl bir tuzak olduunu b ilir sanat iin:
Sanatta biime ve biim in gelimesine nem verme
nin gerekm ediini sylemek, samalamaktan baka bir ey
deildir. Biimsel yenilikler getirmeden edebiyat yeni top
lum katlarna yeni konular ve yeni grler de getiremez.
Evlerimizi Elizabeth andaki evlerden deiik biimde
yapyoruz, oyunlarmz kuruumuz da deiik. Shakespe-

(2) Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 140

257
arein oyun kurma ynteminde direnseydik, Birinci Dnya
Savann nedenlerini, sz gelimi, bir bireyin (Kaiser Wil
helm) kendi stnln gerekletirm e isteine, bu istei
de- bir kolunun brnden ksa olmasna balayacaktk.
Bu da sama bir ey olacakt. Asl biim cilik bu olacak
t: belli bir yap yntemini korumak iin, deien bir dn
yann getirdii yeni gr asn benimsememek iin di
renmi olacaktk. Byle olunca, yeni konular eski biim
lere sokmaya kalkmak, yeni biim lere sokmaya kalkmak
kadar b i im c ilik tir... nsanln gzne atlan tozu silm esi
nin nemli bir ey olduu bir dnemde dzmece birtakm
yeniliklere kar kmak gerektii de aka ortadadr. Ge
ne aka ortadadr ki, artk gemie dnemeyiz, bu yz
den gerek yeniliklere doru ilerlem ek zorundayz. Ne b
yk yenilikler hazrlanyor evrem izde... sanatlar nasl
izecekler bu yenilikleri sanatn eski anlatm aralaryle?
diyor Bertolt Brecht (').
Sanatn gereklikle balarn koparmak, gerek yaa
mn ve nsan gerekliklerin sanat akmlar, sanat yaptlar
zerindeki etkisini olumsuz, katkl etki diyerek yad
smak ve mutlak bir biim kavramna balanmak giderek
eitli sanat okullarnn ortaya klarndaki tarihsel ve
toplumsal nedenleri grememee gtrecektir. Bir XX. yz
yl resmiyle bir Rnesans resmi arasndaki kesin ayrm,
yalnzca izgilerin, renklerin uyumundaki, dzenleniindeki
deiikliklerle aklamak, fakat bu deiiklikleri zorunlu k
lan, biim cilerin nefret ettikleri, insan gereindeki, dn
yaya baktaki tarihsel deiim leri grmemek kmazlarn
en derinine gtrecektir insan. Gerek B ellin gerekse Fry-
n anlaml biim kavramna bir aklk getirememeleri,
anlamn aklayamamalar (4) ancak gereklikten bu bi
linli uzaklamaya verilebilir.

(>) a. g. e. s. 122-123
(*) J. Stolnitz, Art Criticism..., s. 144-148

258
B iim ciliin en gl bir kuram grnmnde olduu
resim sanatnda bile gerek sanatlar ve sanat akmlar,
gerekletirdikleriyle kuram yalanlamaktadrlar. Resimde
anlatmclk, izlenim cilik akmnn, ann gereklikleriyle
ilgisi olmadn; bir Van G oghun, bir Matisse'in ya da
Picassonun ann salam gereini yanstmadn sy
lemek olana var mdr? Bir resmin sanat deerini, anlat
t ya da betim ledii hikyede, nesnelerde deil, artistik
niteliklerinde aramak baka eydir, o resmin yapln zo
runlu klan tarihsel gereklii tmden yadsmak baka ey.
Guernica, elbette Ispanya Savann somut olaylarn
anlatan tarih bir resim olarak deerlendirilemez. A rtistik
deeri elbette sanata zg ltlerle deerlendirilecektir.
Ama bu, Ispanyol faizminin Ispanya halkna ettiklerini gr
memezlikten gelmee de gtrm eyecektir insan, biim ci-
lerin yapt gibi. nk ispanya i Sava olmasayd,
Guernica diye bir tablosu da olmazd Picassonun. Hatta
Picassonun o dnemi de olmazd: Savan resmini yap
madm. nk bir fotoraf gibi konu aramaa kan res
samlardan deilim ben. Ama o zaman yaptm tablolarda
savan olduu da phesiz, ilerde, belki de bir tarihi, be
nim sanatmn savan etkisi altnda deimi olduunu
gsterecektir diyor Picasso (5).
Sanatn yaratlarnda biim ve zden herhangi birini tu
tarak tek yanl bir yoruma gitmek zorunlu olarak tekinin
de kaybolmasna yol aacaktr. Ne biim k^ygsyle gz
den karlacak z, ne de z kaygsyle nemsenmeyen bi
im, gerek sanat yapt yaratmaa yetecektir. En salkl
yaklam, biim le z arasndaki diyalektik elikinin al
mas yoluyle, yeni z aklayacak yeni anlatm biim le
rine varmak eklinde olacaktr.

P) Gerekilik Asndan Picasso, s. 114

259
Soru 82 : Biimcilik kuramnn grsel sanatlar dn
daki sanatlar karsnda durumu nedir?

B iim cilik kuramn tantmaa alrken yalnzca re


sim ve heykel sanatlarndan, grsel sanatlardan sz ettik.
Oysa biim cilikten yalnzca grsel sanatlarda deil ede
biyatta, mzikte de sz edildiine gre kuram bu sanat
lara nasl bir ltle yanamaktadr? Bir edebiyat yaptnda
kullanlan szcklere, bir resimdeki izgiler ya da renkler
gibi baklamayacana; bir roman ya da iiri, szcklerin
yapt iindeki diziliinin, dzenleniinin meydana getirdii
biim lerin aratrlmas iin, salt bu amala okuyamayaca
mza; szcklerin zorunlu olarak d yaamla, gerek ya
amla sk ilikileri olduuna gre, biimcilik kuramnn
edebiyat sanatlar karsndaki durumu ne olmaktadr?
D dnyann, gerek yaamn izleri, belirtileri edebi
yat yaptlarnda bir resimdekinden daha zorunlu, daha yad-
smasz bir ekilde varolduuna gre, -yoksa anlamlarn
dan boaltlm szcklerin yapsn, dzenlenilerini ara
trmak gibi bir soyutlua, anlamszla dlr- yaptn de
erlendirilm esinde bunlarn da hesaba katlmas onun kat
kszln etkilemeyecek midir?
Bell, bu nedenle edebiyatn hi b ir zaman katksz sa
nat saylamayacan ileri srer. Ne kadar byk olursa ol
sun, bir iiri deerlendirmemiz zorunlu bir biimde kat
kl (impure) olacaktr, nk biim, entelektel bir zn
arl altndadr; bu z ise, yaamn cokularna kar
m, bu cokulara dayanan b ir dnsel durumdur. (*)
Sonu olarak Bell, biim cilik kuramnn edebiyat yaptn
da bulunan sanat deerini aklayamayacan; edebiyat,
soyut biimi kullanmad iin resimden tmyle farkl
bir sanat olduunu kabul eder.

(*) Jerome Stolnitz, Art Criticism..., s. 142-153

260
Fry ise biim cilik kuramnn btn sanatlar kapsaya
bileceini ileri srer. nk herhangi b ir sanat yaptnda
nemli olan, biimsel yapdr. Resimde tek bana, dier
lerinden yaltlm bir tek renge deil renkler arasndaki
ilikilere tepki gsteririz. Ayn ekilde, trajedide nemli
olan ey de, izilen, anlatlan olaylarn cokusal youn
luu deil, bunlarn yava yava almalarnn kanlmaz
l karsnda duyulan canl duygudur (2).
Her tr sanat yapt, yanstt, anlatt, ilettii plak
zden baka bir ey, yeniden yaratlm bir ey olduu
iin, ve bunu belli bir biim-z kaynamas yoluyle gerek
letirdii iin Fryn edebiyat sanatlarnda da biimsel bir
e arama abas, B ellin, edebiyat sanatlarnn biim cilik
kuramyle aklanamaz olduu savndan daha doru bir
yol gibi grnmektedir. B iim -z sorunu ile ilg ili sorular
da tm sanat trlerinde biim ve zn nasl birbirinden
ayrlmaz eler olduunu, birbiriyle olan diyalektik ilikiyi
daha ayrntl olarak greceim iz iin burada daha ok bi
im cilik kuramna yaklaan grlere yer vermekle yetine
ceiz.
Sanat iin Sanat gr, zndeki, burjuva dzenin
her trl nsan ilikiyle birlikte sanat rnn de bir meta
dzeyine indirmesine kar kla, Baudelaire gibi bir sa
nat yaratmtr. Bu durumuyla sanat iin sanat grn,
srtn soyut bir biime dayam en u bir b iim cilik anla
yyla bir tutamayz. nk biim cilerin sanat d say
dklar d dnyaya, gerek yaama degin eyler, bir ba
kaldr biim inde Baudelairein iirini yapar. Oysa Thophile
G autierde balayp, Mallarmde en u noktasna erien,
yaamdan, gereklerden kama ve ar iir'in cam fanusu
iine snma eilim iyle iir de biim ciliin dar ve ksr
kalplarnda skm, kalm olur.

(-) a. g. e. s. 142

261
"M allarm nin lirik iiri yalnzln tmyle belirmesi
dir. Bu iir ne Hristiyan, ne hmanist, ne de edeb gelenek
ten bir ey ister. Yaanan gnden etkilenmee kardr.
Okurla arasna bir boluk koyar ve kendisine insanlama
olana tanmaz. (3)
Mallarm ise kendi iirini yle aklyordu:
Alacakaranlkta bulutlar, yldzlar neyse, benim iirim
de odur bakalarnn gznde: bir ie yaramaz... Gerei
kar at trknden, bayadr nk... airin yapaca tek
ey szn hi bir zamana evirerek anlalmadan al
maktr. H
Bu ar iirde (posie pure), bu her trl gerekten
ayklanm iirde, Baudelaire in bakaldrndan hi bir
ey kalmamtr; kar k sessiz bir geri ekilie dn
mtr; Baudelairein o eski kaptan, lm arnda,
hilie atlnda bir yeniye ve bilinmeyene ynelme olma
sna karlk, M allarm nin sanatnda belli belirsiz bir hi
lik ve karmak sslerle karlarz. Novalisin szn et
tii d lkesi de gitmi yerini masals yaratklarn bile
yaayamayaca buz soukluunda bir dnya almtr. ()
te yandan, iirini, okur zerindeki etkisi saf bir g
zellik duygusu olacak derecede arnm bir hale sokmak
isteyen Edgar Allan Poe; szcklerden kurulan dzende
ses ve anlamn ayrlmaz hale gelmesini, dzyazya ev
rilememesini isteyen (6) Paul Valry gibi airlerde de bu
biim cilik abasn grrz.
Dadaclar, anlamsz hecelerle iir yazarlard; bir tor
bann iinden harfler ve szckler ekilm ek yoluyle iir yaz
ma abalar da grlmtr. B iim ciliin en ar uygula
nlardr bunlar. Ve baarya ulaamaz hi biri. nk

(3) Hugo Friedrich, Modern iirin Yaps, Sanatn Gereklilii, s. 73


H a. g. e. s. 74
(5) Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 74
(6) B. Moran, Edebiyat Kuramlar... s. 162-163

262
iirdeki, iire zg bir yolla verilen anlam, B ellin ar
bir yk sayd eyi atmak olanakszdr, iirin lmn
de birlikte getirir. iiri, resim gibi hele mzik gibi soyut
bir alana srklemek, onu iir olmaktan karr.
Mzik, biim ciler iin iirden, belki resimden de el
verili bir alandr.
Bell ve Fry, mzii katksz grsel sanatlara benze
tirle r durmadan; Fryn eletirilerinde mzik szlnden
alnma ritim, uyum gibi szckler kullanmas hi de
bir rastlant deildir. nk biim ciler, mzii en stn
dzeyde katksz sanat olarak alrlar. Bununla, ondokuz-
uncu yzyl boyunca srm olan ve Walter Paterin nl
szlerinde anlatmn bulan bir inanc devam ettirirler:
Her sanat, daima, mziin durumuna ykselmeyi ama
lar. Mzik nesneleri 'taklit etmez ya da 'hikye anlatmaz,;
yapamaz bunu. Onun ortam, resmin ya da edebiyatn ak
sine, izin vermez buna. Mzikten duyulacak cokular, sev
gi, nefret, korku vb. nsan cokular deil, dzenlenmi, bir
biim e sokulmu seslerin yaratt estetik cokular ola
caktr (7).

Soru 83 : Mzikte biimcilik sorunu nasl aklana


bilir?

Birok dnrn ve estetikinin, mzii taklit kura


mna en az uygun, dolaysyle en soyut sanat olarak ta
nmladn grdk. Mzikte, ne szsel sanatlarda olduu
gibi dnce ve eylemlerle dolaysz bir ba kuracak sz
ckler, ne de grsel sanatlarda olduu gibi ekiller, iz
giler ve renkler yoluyle dolaysz armlar ve benzetme
ler yapma olana olduundan biim cilie en yakn sanat

(7) J. Stolnitz, a.g.e. s. 142

263
olarak grnr mzik. Biim ciler, btn sanatlarn varmay
amalad salt soyut bir biim olarak bakarlar mzie:
zn karmalarndan kurtulmu, tanrsal bir ycelie eri
mi bir soyutluk.
Eduard Hanslick, 1854te yaymlanan Vom Musikalisch-
Schnen (Mzikte Gzel) adl yaptnda unu atar ortaya:
Bestecinin ilemesi, biim vermesi gereken ham madde...
mzik notalarnn tm skalas (echelle) ve onlarn melo
diler, uyumlar ve ritim lerdeki sonsuz eitlilie uyma yete
nekleridir... Btn bunlarla dile getirilm ek istenen nedir,
sorusuna verilecek karlk u olacaktr: mzikal dnce
ler. Oysa mzikal bir dnce kendinde bir erektir, duy
gular ve dnceleri temsil etme arac deil. 0)
Ate Kuu, Petruka, lkbahar Ayini gibi mziklerin bes
tecisi olan Stravinsky, ne kadar garip grnrse grnsn
biim cilerin yannda yer alr. 1935 ylnda yazd Yaam
yksnde yle der: Mzik, yaps gerei, duygular,
dnceleri, psikolojik durumlar ya da bir doa olayn dile
getirm ekte gszdr.
1948de ise ayn eyi yle ifade eder: Gerekte,
mzikten, duygular dile getirmesini, dramatik durumlar
aklamasn, hatta doay ta klit etmesini beklerken ola
naksz bir ey istemi olmuyor muyuz ondan? Stravinsky-
ye gre mzik ses ve zaman terim leriyle dnme birim i
d ir... Mzik birletiren bir eydir... Mzik, sonunda, insan
kardelerimizle - ve Yce V arlkla bir inan b irlii biim i
olarak aklar kendini. O
Grlyor ki mziin, insan duygularnn, insann ya
da toplumun bir durumunun, davrannn dile getirilm esi
olduunun kesinlikle yadsnmasyla biim ciliin alan ii
ne girilm i olmaktadr. Mziin de btn teki sanat yapt-

(') Alan Bush, Cs qu'exprime la Musique, Recherches


International, s. 38de.
(=) a. g. y

264
lar gibi bir biim yaratma srecinden geerek sanat ya
pt durumuna ykseldiini sylemek bakadr; bu biimi,
mziin erei olarak almak bakadr. Bir bakma, mzii
mzik yapan, yani insan duygularn dile getiren bir sa
nat yapan ey bu biimsel abadr.
Mzikte biimsel ge ok nemli olduu iin, bi
im sellik tehlikesi her zaman vardr. Ama mzik sanatlarn
en biim seli ve soyutu olduu iin birtakm yaptlar ve
eilim leri salam nedenlere dayanmadan biim sel ola
rak sulamaktan da kanmalyz: bu noktaya dikkat etmez
sek, ok sesli barok mziinde, Bachn piyano yaptlarn
da, hatta Mozartn, Beethovenin ve Brahmsn birtakm
yaptlarnda biim selliin izlerini aramaya kalkarz diyen
Fischer mzikte biim selliin, 1) salt gsteri iin ustalk,
yani mzikte herhangi bir yap sorununu zmlemeyi d
nmeksizin, dinleyicileri parlak bir teknik ve cokunlukla
etkileme kaygs; 2) Kaba yknme, eski rneklere kle
gibi bal kalma, dzeni bozuk bir dnyada i bulandrc
uyum ve tatllkta havalar, je t uaklarnn grltsn du
yurmamaa alan romantik pastoral ezgiler; 3) Her trl
scakl ve duyguyu mzikten uzaklatrarak salt biimin
somutlamasna varmak diye tanmlanabileceini syler (3).

Soru 84 : Sanat, Sanat indir kuram nedir?

I. A. Richards, Edebiyat Eletirisinin ilkeleri adl yap


tnda, kesinlikle ve ardnda zararlar brakarak modas
gemi (*) bir kuram diye niteler onu. Plehanov, Sanat ve
Sosyalizm adiyle dilim ize evrilen kitabnda, tarihsel gr
nm iinde ele alr bu kuram ve somut rneklerle ak-

(J) Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 212-213


(') l. A. Richards, Principles of Literary Criticism, s. 74

265
lamaa alr. E. Fischer Sanatn Gerekliliinde, C. Caud-
well Yanlsama ve Gereklikte daha titiz bir dikkatle, kura
mn tem elini Marxn mal-fetiizmine balarlar.
Btn bu incelemelerde ortak e, bir sanat olaynn,
bir sanat kuramnn tarih toplumsal nedenlerini, gelime
koullarn ve ulat sonular bilimsel bir dikkatle gz
lemek, yine bilimsel veriler halinde ortaya koymaktr.
Oysa yukarda saydmz incelemelerin ou uzun s
redir lkemizde bilinmesine ramen, sanat sanat iindir
kuram bilerek ya da bilmeyerek yanl yorumlamalara u
ramakta, yanl sulamalara destek olarak kullanlmakta
dr. zellikle, sanat yarat politikann, hem de gncel
politikann emrinde baml bir ura derekesine indirmek
isteyen, ou sanat yeteneinden yoksun baarsz kii
ler; sanat yaptlarnda, ksr bilgilerinin, daha dorusu bil
gisizliklerinin, s cokularnn olumlamasn grmek iste
yen kiiler, kurgusu, rgs, biim i kendi snrl sanat an
laylarnn dna kan her sanat yaptn, her sanaty
sanat iin sanat yapma suuyla sulamay nerdeyse ge
erli bir yntem haline getirm ilerdir. Giderek, gerek sa
nat yaptlarnn, gerek sanat urasnn su sayld,
sanat abas gstermeksizin sanat yapma gibi acayip
bir anlay, resm sanat gr haline getirilm ek isten
mektedir. lkede sanat yaratn kklerini kurutmaa,
geride sanat yerine nutuklardan, kopyac sanat yaptlarn
dan meydana gelmi bir l ortam yaratmaa dnk bu
yanl ve zararl, s grten kurtulmann tek yolu, ne
yin ne olduunun iyice renilm esi; sanatln bir esin
lenme, bir sezgi, bir bilgi sorunu deil, kendi yasa
lar, kurallar, baka ura ve alma alanlaryle sk ili
kileri iinde bal bana bir ura olduunun akllardan
karlmamasdr.
Bir sanat yaptnn deerlendirilm esinde doal olarak
ann ve lkesinin koullar iinde olumu yarat lt

266
lerinin kullanlmasnn (tpk bilimsel verilerin deerlendi
rilmesinde sanat ltlerinin deil de bilimsel ltlerin
kullanlmas gibi), sanat yaptnn, gerek dnyann ne
bir paras, ne de kopyas deil, kendi bana, bamsz,
tam ve zerk bir dnya olmas gerektiini ileri sren sa
nat, sanat iindir kuramyle uzak yakn hi bir ilikisi yok
tur.
Plehanov, Pukinin, I. N ikolann Dekabristler olayn
dan sonra balayan bask dneminde sanat, sanat iin
dir grn benimsemi olduunu; Thophile Gautier,
Baudelaire, Thodore de Banville gibi transz romantikle
rinin, burjuva lllne ve konformizmine, banker
ler, sarraflar, noterler, tccarlar, esnaflar...vb. den olu
an burjuva snfnn bayalna dmanlklarnn ve sa
nat faydal yapmak, onu, o kadar hor ve hakir grdkleri
bu burjuvalarn hizmetine sokmak istemeyilerinin onlar
sanat iin sanat grne gtrdn belirttikten son
ra u sonuca varr:
Sanatlarda ve artistik yaratla yakndan ilgilenen
kimselerde sanat, sanat i in d ir grn benimsemek te
maylnn doup kuvvetlenmesine sebep, bu kimselerle
onlar saran evre arasnda bulunan aresiz uyumazlk
tr. (2)
Gerek Caudwell, gerekse Fischer, romantizm akmnn
iinde bir akm olarak kabul ettikleri sanat iin sanat
grn mal-fetiizmine, retim iin retim ilkesine
balarlar; uyumazlk iinde bulunduu toplumsal koul
lardan kamak yerine onlarla alay etmei, tiksintisini ger
eklikle dile getirmei yeleyen, burjuva okura tepeden
bakarak onu insan yerine koymayan, onu rahatsz et
menin soylu tadndan sz eden Baudelairei akmn tem
silcisi sayarlar:

(-) Plehanov, Sanat ve Sosyalizm, s. 29

267
Sanat iin sanat temelde gereki olan byk a
ir Baudelairein benimsedii tu tu m da burjuva snfnn
kaba yararclna, karanlk ilerle uramasna bir kar
kt. Her eyin satn alnabilir meta haline geldii bir
dnyada sanatnn meta retmeme kararndan doan
bir tutumdu bu. (3)
Herkesin, kendilerini demir sertliiyle ortaya koysa
lar bile yine de anlalmaz olan yasalara gre ileyen bir
pazar iin krkrne retim yapt; maln, toplumsal
yaam zerindeki etkisinin llemez ya da grlemez ol
duu kapitalist retimde insan kendi toplumsal ilikileri
nin kontroln yitirm itir... air, varlklarndan habersiz ol
duu, toplumsal yaamlar, varolu tarzlar kendisine ya
banc insanlar iin yazmaktadr artk. Pazar, onun iin kr,
yabanc, edilgen 'kamudur.
Bu, Marxn m al-fetiizm i dedii eye yol aar. Ko
lektif enlikte o kadar ak olan sanat olaynn toplumsal
zellii kaybolur. (...) sanat eseri de toplumun iindeki
toplumsal gereklenii pazar ya da kamu ile perdele
nir perdelenmez, aire, nesnel bir eymi gibi grnr...
sanat uyarts nesnelleir, bir mal olur. (")
te yandan, sanat yaptnn bu mal haline dn,
her eyin salad yararla llr olmas, basit gerek
sinimlerin bol retimle kolayca salanr olma alkanl,
sanatnn almasna duyulan saygy da azaltmtr. Sa
natya, zellikle aire bo ilerle uraan bir insan g
zyle baklmaktadr:
air (ise) yazarlarn en ustasdr. Onun sanat, her
hangi bir sanatdan, en yksek derecede bir ustalk ister;
gelimi bir kapitalizmde insanlarn byk ounluunun
istemedii ey ise bu teknik ustalkt ite. air, artk al-

(3) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 17


(') C. Caudvvell, Yanlsama ve Gereklik, s. 101-109

268
dan kalplarn kullanld bir ada, bir ortaa ta yontu
cusu kadar modas gemi bir ustadr. Toplumun alttan al
ta proleterletirilm esi arttka, insanlarn bir zorlama ha
line gelmi olan alma koullar, onlar yavanl ve s
l her gn biraz daha zgrlkszlklerine altrmaa ya
rayan seri retim bir basit sanat arar hale getirir. air bir
b ilg i olur, ustalna ihtiya duyulmayan bir insan olur.
iir okumak, ortalama insan iin ok skntl, bell bir
ey haline gelir.
Yaamann koullar yznden airin tepkisi... sanat
ustaln toplumsal ileve kar, sanat yaama kar koy
mak olur. Giderek sanat yapt, kendi iinde ve kendisi
iin deerlendirilir hale gelir. (5)
Fischer, Baudelairein sanatndaki romantik kar
k esiyle keskin sulamann kaybolduunu, M allarm e-
nin her trl gerekten ayklanm, kar kn sessiz
bir geriye ekilie dnd ar iirinde bakaldrtan hi
bir ey kalmadn syler: Zaman getike olumsuz e
daha ar basar. Sanat iin sanat Mallarmenin can veren
ezgilerinde, Herediann ince lirizminde ve dar bir hay
ranlar evresine ekilip baya ynlara kar sekin kii
leri ykselten Stefan G eorgn soylu tiksintisinde doruu
na varr. ()

Soru 85 : Romantizm akm nedir?

Hemen her dilde, yaamn gereklerinden ka, bir


dnceler, duygular ve dler dnyasna sn anlamn
tayan romantizm, aslnda kapitalist burjuva dzenine,
yitirilm i dler dzenine, i hayat ve kazancn baya

(5) a.g.e.
(") E. Fischer, a.g.e., s. 74

269
lna kar bir ayaklanma, tutkulu ve elimeli bir ayaklan
ma haraketiydi. (Fischer)
XVIII. yzylda balayp XIX. yzylda en st noktasn
erien toplumsal yaamdaki kaynamann, devrimlemenin
sanattaki yanssdr romantizm. Yaamn maddi koullar
hzla deimektedir. A rtk ortadan silinmee yz tutmu
olan soyluluun yerini, nemi hergn artmakta olan zen
ginlik almaktadr. Ticaret ve sanayi yoluyle zenginleen ye
ni bir snf toplumun egemen gleri, ynetici gleri ol
makla kalmayp yeni bir soylu snf yaratmaa doru git
mektedir. Bir yandan sanayinin ve zenginlemenin getir
dii koullar iinde eitime ve renmeye ak bir aydn
snf geliirken, te yandan ii snfnn yaama ve alma
koullar her gn daha ktlemektedir.
Sanat ve edebiyat bir elence arac olmaktan kurtul
mu, sanat, yaamn srdrmesi iin emek rnn ser
best pazarda satmak zorunda olan zgr bir insan olmu
tur. Kalemiyle yaamak olanak iindedir artk. Sanatlk,
yazarlk, toplumsal yaamda bamsz bir varlk kazanm
tr. Buna karlk her eyin maddi zenginlie, akgzle,
agzlle dayand bu elimeli ve hzla gelien sre
iersinde kendini yalnz ve korkr iinde hissetmektedir sa
nat. Bir yandan zgrln, te yandan yitiini buldu
u yeni yaam koullar tedirgin etm ektedir onu. Burjuva
snfnn karsnda glenmekte olan emeki snfla ba
kuramamtr henz.
Romantizm, iinde yaanlan an elikilerinin iyice
anlalamamasnn, kapitalist dzenin btnyle kavrana-
mamasnn sonucu olarak son derece karmak bir hare
ket olmutur. Balangta, edebiyatta ve felsefedeki gz-
pekliin yannda dinde ve politikada tutucu ve geleneki
yazar ve sanatlara rastlanr, rnein Almanyada sanat
larn burjuva dzenin karsna klar, bir gemi za
mana zlem duygusuyle sonulanrken, talyada daha ok

270
m illi duygularla besleniyor, Dou Avrupada ise derebey
lie kar aka bir bakaldrma niteliine brnyordu,
zellikle 1830lardan sonra ateli bir toplumsal reformlar
yandal, hatta katolik dinine kar dinsel bir inanszlk
havas esmee balyordu.
Bununla birlikte, klasiklerle olan savalar inde il
keleri olduka belirgin bir romantik akm olutu. Tutkunun
gzellii ve ycelii ba ilkeydi. Yaama anlamn veren
eydi tutku, zg r olmalyd; toplumun, hatta ahlkn e
likileri ya da n yarglar bu tutkuyu bask altna alma
a altnda sanat yalnzca bu toplumun ve ahlk ku
rallarnn stne kmak hakkna deil bu toplumu ve ah
lk kurallarn yarglamak, kendi ahlkn, iinde yaad
kendi dnyasn yaratmak hakkna da sahipti. Edebiyatta
bu tutkunun dile getiriliini snrlayacak hi bir kural ola
mazd ('). V
Ernst Flscher, eitli lkelerde deiik biim lerde or
taya km olmasna ramen romantik akmn genel zel
liklerini yle sralyor:
Romantizmin belirli birtakm zellikleri vard: sanat
nn kendini zde grem edii bir dnyadaki i tedirgin
lii, yeni bir toplumsal birlik zlemi douran gvensizlik ve
ayr kalmlk duygusu, halkla, halkn trkleri ve efsane
leriyle ilgilenme (halk sanatnn kafasnda nerdeyse gi
zemsel birlik niteliini tayan bir kavramd), ve bireyin
kaytsz artsz esizlii, snrsz Byron-znelliini vme.
Btn balar bir yana iten, bir yandan kendini burjuva
dzeninin dman sayarken, bir yandan da -b ilinli olma
dan- burjuvalarn pazar iin retim ilkesini tanyan z
gr yazar, ilk olarak Romantizmle birlikte ortaya kt. O
Romantizm belli bir lkeye zg bir sanat ve dn-

C) Daniel Mornet, Histoire de la Littrature et de la Pense


Franaises.
(-) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 58-59

271
ce akm olmaktan ok ulusal ruhun ve kltrn bilincine
varlmas, daha geni halk ktlelerini ilgi evresi iine al
mas bakmlarndan ortak bir Avrupa ya da dnya akmdr.
Burjuvazinin, kapitalist dzenin pazar ekonomisi esprisi iin
de dnyaya almas, uluslar birbirine baml duruma getir
mesiyle birlikte tek tek uluslarn ussal yaratlar imdi or
tak mlkiyet olmutur. Ulusal tek yanllk ve dar kafallk
gn getike gereklemez oluyor, saysz yerel ve ulusal
edebiyattan bir dnya edebiyat douyor diyordu Marx.
Walter S cotttan, Byrondan, Goetheden, S chillerden, Hoff-
manndan, Stendhalden, Balzactan, Hugodan, Manzoni-
den oluan bir dnya edebiyat.

Soru 86 : Doalclk akm nedir?

kinci mparatorluk Dneminde Bir Ailenin Doal ve


Toplumsal Tarihi: Zolann bir seri romanna verdii toplu
addr bu. Bir ailenin yaam, doal ve toplumsal ynden
incelenmesi gereken bir tarih tir onun iin. Zola, Claude
Bernardn Deneysel Hekimliin ncelenmesine Giri adl
kitabna dayanarak kuramcln yapt doalclk akm
nn asl Balzac, Stendhal ve Flaubertle baladn yazar (')
Biri bir fizyolog, teki bir psikolog olan Balzacla Stend
hal doalcln kaynaklar, Flaubert ise natralizmin ek
sik olan yann tamamlayan bir sanatyd.
Zola, Natralizm, Deneysel Roman yazlarnda doal
cln kurallarn koymaa alrken, doalc romancnn
romanla yapaca eyin, bilginlerin bilim le yaptklar anket
ten farkl bir ey olmadn; ne uydurmann ne de anlatma
nn deil, insan masann stne yatrp paralamann,

(') E. Zola Romanda Natralizm, Deneysel Roman, Trk Dili Der


gisi, Roman zel says I, s. 693-701, ev. Fehmi Balda

272
vcuduyle beyninde olup bitenleri aa karmann sz
konusu olduunu syler:
Naturalist romann doa zerinde, yaratklarla nes
neler zerinde alm bir anket olduunu sylemitim.
Demek oluyor ki, okurlarn ilgisini ekmek iin gzel bir
ekilde uydurulduktan sonra baz kurallar gereince ilen
mi masallar ele almyor bu eit roman. Onda hayal g
cnn de bir ii yok; olayn aklanmas, dmlenip ba
lanmad ile ilgilenmeyen romanc iin entrikann da hi
bir deeri yok; demem o demek ki, gerekten bir ey ks
mak ya da geree bir ey katmak iin iin iine kar
maz o; nceden tasarlad bir dnnn gerekelerine
gre kafadan uydurma bir at kurmaz o. Doann her eye
yetecei dncesiyle yola kar; hi bir yann yontma
dan, deitirmeden, olduu gibi kabullenir doay; doa,
kendisiyle birlikte bir balang, bir orta, bir de son getire
cek kadar gzel ve byktr. Bir serven tasarladktan
sonra onu karmakark bir ekle sokacak, heyecan verici
sahneler uydurarak iyi ya da kt bir sonuca varacak yer
de, tutar hayattan, yaptklarn, dndklerini hi dei
tirmeden olduu gibi aktardmz bir insann ya da bir
grup insann hikyesini alrz olur biter. Yapt bylece bir
tutanak halini alr, baka bir ey deil; bu eit bir ro
mann btn deeri, gzlemin doru ve yerinde olmasn
da, analizin az ok derinlere girmi olmasnda, olgularn
lojik bir ekilde birbirine zincirlenm i olmasndadr. ('-)
Flaubert de bilimsel roman yazmak ister. Flauberte
gre bir roman son derece nesnel olmal, olaylar bir ay
nann tarafszlyle yanstmaldr. G ereklii betimlemek
iin ona bakmak yetmez, ona yakndan bakmak: bir dok
tor ya da bir doabilim ci kadar yakndan bakmak ve do
laysz gzlemi belgelerle tamamlamak gerekir.
Gerekten de Flaubert, hayal rn bir yapt yazmak

(-) a. g. y, s. 695

273
iin bir arivci gibi filer tutar, bir corafyac ya da yasa
adam gibi aratrmalar yapard. Madame Bovary'deki olay
lar, kiiler - kendisi her ne kadar tersini sylese de - ger
ek olaylardr, yaam kiilerdir. En basit bir betmle-
meyi, diyelim bir ky betimlemesini yapmak iin o ky
mutlaka grmek, uzun uzun incelemek isterdi. Salambo ro
mann yazmadan nce Douya, Tunusa geziler yapm,
belgeler toplamt. izmekle, resmetmekle yetinmezdi.
Aklam ak da isterdi Flaubert. Bunun iin felsefeden, tp
tan, vb. yararlanrd (3)
Romantizm gibi, zlenim cilik gibi Doalclk da burju
va topluma, kapitalist dzenin yaratt dzensizliklere bir
bakaldrmadr. Romantiklerle, Sanat iin Sanatlarla kr
lara, yabanc lkelere, burjuva kabalnn, para canll
nn ulaamad yerlere alm olan edebiyat, gereki
lerle ve doalclarla kentlerin kalabalna, fabrikalara, ma
denlere, yoksul ynlar, acmasz, kaba burjuvalar arasna
girm itir. Dzenin pisliklerini, insann eziliini tek tek tab
lolar halinde, gerek blokundan ekip kartlm mer
merden sayfalar (Zola) halinde vermektedir romanclar.
Sanat kendi dncesini aklam adan... gerekliin veril
mesinde herhangi bir semeye gitm eden... olduu gibi yan
starak. Hayata elverili olmad iin azota kzan, buna
karlk hayata elverili bir nesne olduu iin de oksijene
sevgi belirtileri gsteren bir kimyac dnebilir misi
niz? H
Tanr hi dncesini aklam mdr? der Flaubert.
nemli sanatn bilimsel olduuna, kiisel olmadna ina
nyorum ... Ne sevgi, ne nefret, ne acma, ne de fke is
tiyorum. Sanata doruluu getirmenin zaman gelmedi
mi? (5)

(3) Danlel Mornet, a. g. e. s. 217


0) Zola, Romanda Natralizm.
(') E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 80

274
Bizim de Doalclar gibi yapmamz gerekseydi, ku
ramlarn ortaya serip, hi bir yargda bulunmakszn y
lece brakmamz, ite Doalclk budur dememiz gere
kirdi. Oysa Zolann Marx ile Engelsi bilm ediini, bu yz
den snf atmasndan ya da toplumsal gelime eilim
lerinden haberi olmadn; sadece nceden belirli bir aln-
yazsndan kurtulamayan, soya ekime ve evreye bal,
edilgin b ir yaratk olarak insan bildiini; insann onun iin
var olan koullarn znesi olmaktan ok nesnesi olduu
nu (Fischer) bugn bilmemiz, Doalcl pozitivizmin ka
t kalplar iinde biim deitirm i bir G erekilik olarak
tanmlamamz zorunlu klmaktadr. Yaamnn son ylla
rnda Zolann kendisinin de anlad gibi, yazar, bilim
adamnn gsterdii tarafszl gsteremezdi. Toplumsal
davranda tarafszlk da bir taraf tutmayd. Nitekim, gr
nteki tarafszln sa, solu, dkkncs, iisiyle btn
olarak burjuva toplumuna kar duyulan snrsz bir tiksin
tiden te gitmediini, sonucun, insanlar karsnda, in
sanlk karsnda tam bir d krkl olduunu syl
yor Fischer (6).
Zolann, romancnn grevinin incelemek, olan ser
gilemek olduunu, gerisini yasaclarn dnp dzeltme
si gerektiini sylemesi hi bir zaman - hele Zola iin -
grevden yan izmek olarak deerlendirilemez. Olsa olsa,
toplumsal olaylarn yasasn kavramaktaki bilin noksanl
na, tarihsel bir yanla verilebilir. Rougon Macquartlarin,
Doktor Paskaln, Meyhanenin, Hakikat'in, Emekin, Jermi-
nalin yazar Zola, ann karamsar bir destann brak
mtr geriye. Ama z yararna biimin harcand, z-biim
birliinin gerekleemedii kaba, taslak halinde bir destan.
Doalclarn stnlk sayd tarafszlk, kiisel grleri
ni aklamama ynelimi, sanat yaratsndaki znellii de
ortadan kaldrd iin yaptlarn bir kurulua gtrm

e a. g. e. s. 81

275
tr. Tipler, roman kiileri, ruhsal yaamlar olmayan, yal
nzca yaamlarnn yzeysel grnleriyle tannan cansz
varlklardr.
Yukarda belirttiim iz yanln, bilin noksanlnn ise
Doalclar sonunda nereye gtrdn biliyoruz bugn:
Btn bunlar - burjuva snfnn yozlamasn, halkn
yoksulluunu, emeki snfnn direniini - Zola romanla
rnda bir zm umudu olmadan, silkip atlmas gereken
bir karabasan gibi anlatt. te doalcln gl ve zayf
yanlar korkun toplumsal koullarn bunesnel* betlmle-
niinde ve bu koullarn deiebileceini gstermeme di-
reniindedir. kilii burada ortaya kmaktadr. Belli bir s
reden sonra doalcln ya kendini aarak toplum culua
dnmeye ya da kadercilie, simgecilie, gizemcilie,
dincilie ve tepkicilie dnp ortadan kalkmaya karar
vermesi gerekir. Zola birinci yolu seti; arkadalarndan
pek ou da ikinci yolu. ( )

Soru 87 : zlenimcilik nedir?

Edebiyatta Doalcln, felsefedeyse Olguculuun


(pozitivizm) ada olan, resimdeki zlenim cilik (Empres
yonizm) akm, resm sanat anlayna, akademizme kar
ktr. Yapmaca, kopyacla, gz sulu duygululu
a, kapal oda resmine, itensizlie b ir kar k.
XIX. Yzyln son eyreindeki bo klasiklii, zn
oktan yitirm i eski arma biim leri, smarlama lkcl
, arada bir ustaca gs ve bacak gsterme, gz ya
artma yoluyla giritii duygu smrclyle kmekte
olan burjuva dzeninin en iren rnlerinden b iri... d
pedz esnaflkla dzmece bir kibarln oynat bu
dzende yalanlardan, bo szlerden, klasik ve Rnesans

(7) a. g. e. s. 83

276
geleneklerine iki yzl vglerden yaplan bir sanat ()
olarak tanmlanan akademik sanata kar gelmenin ilk be
lirtisi, doaya kmak, insanlarn arasna katlmak, Doal
clk gibi sanatnn etrafn eviren eyalar, grntleri,
canl insanlar hi bir ayrm gzetmeksizin ele almaktr.
Burjuva snf devrimci niteliini oktan yitirm itir,
ikinci mparatorluun son on ylnda (1860-1870) Saray, sa
natlar zerinde dayanlmaz bir diktatrlk kurmutur;
ondan sonraki eyrek yzyl, plastik sanatlar alannda
Fransa'nn yzn aartacak olan gen ressamlar klasik
ekollerin konularna, sava ressamlarnn bayalna, be-
genisizliine ya da gerekliin id ilik lkclne ar
makta, bu buyrua uymayanlarn resimlerini salonlarda ser
gilem elerini yasaklamaktadr.
zlenim cilik ad da, Claude Monetnin, resimleri salon
lara kabul edilmeyen ressamlarn 1874te Salon de Refu-
ssde atklar sergide sergilenen, Impression, Soleil Le
vant (zlenim, Doan Gne) adl resminden gelmektedir.
Manet, Degas, Renoir, Monet, Pissarro, Czanne,
W histler vb. yalnzca mparatorluun bu buyruunu nef
retle, bazan da grltyle reddetmekle kalmayp ak bir
savaa gird ile r onunla.
Manet, pitoresk temalarndan kendini kurtararak Kr
da le Yemei ve Maximilienin Kuruna D iz ilm e s iy le
grlti kopard.
Degas, Ortaa savalarn izmekten vazgeip g
nnn insanlarna ve sahnelerine verdi kendini.
Renoir doay ele ald. Monet, Pissarro Paris evresi
ni dolap unutulmaz grntler iziyorlard.
Czanne ise n zmlemesine, portrenin bilei
mini aratrmaa evirm iti yzn.
Ancak bu savata btn bu ressamlarn ncs, Ma-
netnin, Czannein, Monetnin hayranlk duyduu gerek

(') E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 75

277
i Courbet idi. Aragonun dedii gibi Courbetnin ortaya
k, ii snfnn uyanna denk geliyordu; bu snfn
henz formle edilmemi, yeni yeni belirmee balam
olan dnceleri, felsefesi ilk fantastik yanssn bu res
samda bulmutur. ()
Ne var ki, bir doa ve halk ressam olan mcadele
ci Courbetden ayrlyordu izlenim ciler. Daha ok, para
lanm, dalmak zere olan bir dnyada bireyin bu dn
yaya baknn resmini veriyorlard:
zlenimcilik, dnyay k iinde eriterek, onu renk
lere blerek, birtakm duyusal alglarm gibi kaydederek
ok ksa sreli bir zne-nesne ilikisinin dile getirilmesi
oldu. Yalnzlna kapanan birey, kendi iine dnerek dn
yay birtakm sinir uyarclar, duyular, titreen bir kar
klk, benim yaantm, benim duyuum olarak alglar.
Resimde izlenim cilik, felsefede Olguculuun karldr.
O lguculuk da dnyann, bireyin duyular dnda var olan
nesnel bir gereklik deil de sadece benim yaantm,
benim duyuum olmasn ngrr. zlenim ciliin bakal
drma esine baka bir e, kukucu, kaak, sava o l
mayan bir bireycilik esi kar kar. Yalnz izlenimleriyle
ilgilenen, dnyay deitirm e kaygs olmayan, bir kan
damlasn sadece bir renk lekesi, bir bayra sadece bu
day tarlasnda am bir gelincik sayan bir gzlemcinin
tutumudur bu.
te bu yzden zlenim cilik, dnyann paralandn,
insanszlatn gsteren bir kme belirtisiydi bir bakma.
Ama ayn zamanda, burjuva kapitalizm inin 1871-1914 ara
sndaki kapal dneminde burjuva sanatnn parlak bir
doruu, altn gz, bereketli bir hasad, sanatnn elindeki
anlatm aralarnn snrsz bir zenginlemesiydi. Bu a
tmann, bu i elimenin iki yzn de grmek zorunda
yz. zlenim cilie hakszlk etmemek iin, onun hem top-

(-) Europe dergisi, say 499 - 500, s. 228-229

278
iumla koullu niteliini tanmal, hem de lmsz baar
s karsnda sayg duymalyz. (3 )
zlenim cilii, renklerin grsel karm, renkleri re
simde birbirinden ayrp sonra yeniden birletirmek olarak
tanmlyor Czanne. Gerekten de zlenimci resim anlay
zellikle renk seimi ve k sevgisiyle ayrt edilir. Atlye
den gn na kan ressam, gn nn doa ve eyalar
zerinde yaratt deiim leri an-an yakalamak ister. Ma
dem ki ressam dnyay bir olu ve hareket iinde gryor
du, o halde ekli bir tarafa brakp, deiik anlarn kaypak
duyu ve izlenimlerine kendini brakmal, onlar yakalamaa
almal idi. (')
Byle olunca eyalar kendi renklerini yitiriyor, deii
yor, ressamn eyalarn kendi renklerine bamll diye
bir ey kalmyordu. zlenimcilerde renk bamszlk kazan
maya, eyadan ok ressamn kendi rengi olmaya balyor,
resim bir zaman rengine brnyor. zlenimcilerle resme
tekrar renk giriyor, fakat eyann rengi olarak deil, tayf
rengi olarak. (5)
Sanaty dnce ve duygularndan syrarak yalnzca
gl bir gz haline getiren; Seurat ve Signacn noktacl
yla (pointillism e) statiklie ynelmi olan zlenim cilik ya
va yava insandan bamsz d gereklikle balarn yitir
mi, gereklii ok dar kalplar iine sktran bir sanat
olacaktr. Birok post-Empresyonist resimler oyalar veya
in fildilerini hatrlatr diyor Herbert Read. Btn bu
eserleri sakin seyredenleyiz, nk oya yapann dkt
gz nurunu veya fildii oymacnn insanst sabrn d
nmekten kendimizi alamayz. (6)

(3) E. Fischer, a.g.e., s. 79


H M.. Ipirolu - S. Eybolu, Avrupa Resminde Gerek Duy
gusu, s. 150
F) a.g.e., s. 151 -1 5 2
(s) H. Read, Sanatn Anlam, s. 137

279
Btn znelciliine, bireyci izlenime ballna kar
n zlenim cilik, XX. yzyl resmini nemli lde etkilemi,
bize saf renklerle ne yaplabileceini anlatm, rengin ne
olduunu anlatm, onun anlamn ve nemini belirtmitir.

Soru 88 : Gereklik sanat yaptlarnda nasl yansr?

Yanstma kuramn incelerken sanatn, d gerekliin,


d dnyann edilgin bir yanss olmadn grmtk, in
sann dnyada bulunuu, dnyaya bak edilgin bir durum
deil, etkin bir eylem olduu iin, btn teki nsan eylem
ler gibi sanat eylemi de bir ayna gibi yanstmaya deil ye
niden yaratmaya, ortaya yeni bir varlk koymaya dnk
tr. Yaratldktan sonra, kendine zg bir yaam, insanlar
zerinde b ir etkisi olan, yani kendisi de yaama karan bir
varlktr sanat yapt.
Demek oluyor ki, sanat yapt hem yaamn kendisin
den kacak, hem de onun ayn olmayacak; ondan ayr, onu
btnleyen bir ey olacak. Buradan, sanat yaptndaki ger
ekliin, yaamda, d dnyada rastladmz gereklik
deil, yaptn kendi gereklii olduunu syleyebiliriz. Hem,
ayn gereklii tekrar edecek olduktan sonra sanat yapt
nn ne gerei vard?
Ama gereklik, i gerekliktir. Ssler, bezekler, klk
lar, grnm, eya, kitaplardan alnm paralar, daha ne
bileyim ben, u, bu... gereklii meydana getirmez ki!
Yaamay dleyen bir kiiyi, Don O uijoteyi dnn.
Don O uijotenin yaaynda yel deirm enleri deil, devler
gerektir diyor Unamuno (') Bu rnekteki yel deirmen
leri, plak, yzeysel gereklik, devler ise sanatn gerek
liidir.

( 1) Miguel de Unamuno, G erekilik zerine, Trk Dili, Roman


zel Says I. ev. B. Karasu

280
Serezin esnaf arsna yamurun ya, dolaysz,
dorudan bir gerekliktir; elleriyle yzn kapatm, ala
yan Serez ars ise iirin gerekliidir.
Adanada grnce tanyamadm, imdi belki de l
m olan Murtaza, yaamn bir gerek kiisiydi; Orhan
Kemalin yaratt ve hl yaayan Murtaza ise romann
gerekliidir.
Sanat yaptnn bu canll, ayr bir varlk olarak yaa
ma katlma zellii, sanatnn vermek istedii z kavray
derinliiyle, z-biim diyalektiini anlay ve gerekletiri-
indeki baaryla, yaratt kiilerin, betim ledii olay ve
grntlerin kazandklar gereklikle artar.
Sanat yaptnn, gereklii anlk grnleriyle, bir fo
toraf gibi aynen deil devinimi iinde vermesi zorunlu
luu nereden gelmektedir? Sanat tekniklerine zg bir ku
ral mdr bu, soyut bir yasa mdr? Kesinlikle, hayr. Yaa
mn, gerekliin kendisinden gelme bir zorunluluktur. Yaa
mn kendisi dural deildir; anlk grnlerin ya da tek tek
olaylarn st ste ylmasndan olumu bir gereklik de
ild ir de ondan.
Fotoraf gerekilii ile artistik gerekilii karlat
ran Garaudy u rnei veriyor:
Nazi saldrsn, o hayvanca ve gayrinsan zaferin deh
etini, 1950 hazirannda Royanda izilm i o korkun yz
lerden daha iyi hangi byk tarih kompozisyon yaratabi
lirdi? Fotoraf gerekilii kandrrd insan, nk o za
man uygun admlarla giren ordu henz yze glc idi,
dilerini gstermemiti henz. (2)
Gereklii, devinimi iinde ele almak, z ile onun g
rn arasndaki diyalektii kavramak demektir. Lukacs
bu diyalektii yle anlatyor:
z ve grn (fenomen) arasndaki gerek diyalek-

(2) R. Garaudy, Gerekilik Asndan Picasso, s. 115

281
tik, bu her iki enin de yalnz insan bilincine deil, ayn
zamanda realitenin rn olan nesnel realite evrelerine de
eit biimde dayanmasndan doar. Bununla birlikte ki
bu, diyalektik bilginin en nemli bir b elitidir (aksiyon)
realitenin eitli evreleri vardr: nce, yzeyin kac olan,
bir daha tekrar etmeyecek ann realitesi vardr. Bu diyalek
tik, tm realiteyi yle bir sarar ki, bu ilikide grn ve
gerek, tekrar birbirlerini zaf klarlar: ansal deneyim y
zeyinden hareket ederek daha derine gittiim iz zamanki
grne z halinde kar koyan ey, yine ok daha derin
aratrmalar sonucunda, ardnda bir baka ve deiik z
sezilen grn olarak belirir. Ve bu byle sonsuza dek
srp gider.
O halde gerek sanat en yksek derinlie, en yksek
kavramaya ynelir ve her eyi kapsayan realiteyi btnl
ierisinde zmler. Mmkn olduu kadar derine inerek,
yzeyin altnda sakl evreleri (anlar) aratrr, fakat bu ev
releri, soyut bir biimde birbirinden ayrarak ve grn-
lere (fenomenlere) kar koyarak betimlemez. Tersine, bir
yandan zn grnye geerek onda kendisini gster
mesini mmkn klan bu diri diyalektik oluumu, te yan
dan, grnnn, tm devinimi ierisinde kendi zn orta
ya koymasn salayan, ayn oluumun ilg ili ynn betim
ler. Dier yandan bu evreler, ilerinde diyalektik bir devi
nim, srekli bir geiime sahip olmakla kalmazlar, ayn za
manda, kesintisiz bir srecin anlar olarak, srekli ve kar
lkl, bir etki tepki iindedirler. Yani gerek sanat, her za
man, insan yaantsnn btnln, onun devinimi, oluu
mu ve evrimi iinde verir. (3)
G erekilik, d dnyann ve olaylarn basit bir betim
lemesine indirgenemez, doru; ama gereklii aynen yan
stmaktan kanma abalar, onu ortadan kaldrmaya ka-

( ') G. Lukacs, Marks ve Engelsin Estetik Y azlar, Forum 1969,


say 356, ev. B. Cmert - Z. zcan

282
dar da gitm em elidir. Ama, dnyayla, gerekliklerle insan
lar arasna bir perde ekip, gerisinde birtakm yapmacklar
la oyalanmak deil, gerekliin zn daha derinden kav
rayarak yeni bir dnyann kuruluuna katlm aktr; yok ola
na, yoksunluu duyulana, gerekletirilm esi istenene gz
leri amaktr. Bu ise onu ortadan kaldrmakla deil, baka
bir dzeyde yeniden kurmakla olur.

Soru 89 : Sanatlarda gerekilik kavram zerine e


itli grlerden bazlar nelerdir?

Bugn birok estetikinin, eletirmenin sanatta ger


ekilik kavram zerinde paylat bir gr var: Gerek
ilik, kapal, ok anlaml, deiik ynlerden incelenince de
iik sonulara varlan bir kavramdr.
Bu konudaki belli bal grleri yle verebiliriz:
Lukacs, Her zaman olduu gibi bugn de geerli
olan bir gerek varsa, o da, gerekiliin br sluplar
arasnda bir slup olm addr; btn sluplar (hatta g
rnte gerekilie kar olanlar bile) ya gerekilikten
karlar ya da nemli bir ekilde gerekilie baldrlar
diyerek her trl edebiyatn belli lde bir gereklii
iermesi gerektiini ileri srer { ' ) .
PolonyalI estetiki Stefan Morawski, Le Ralisme Com
me Catgorie Artistique adl incelemesine (2) gereki
lik kavram, sanatla ilg ili kavramlar iinde en belirsiz (ok
anlaml polysmie) olandr szleriyle balar. Moraws
ki, bundan da te, gerekilik kavramnn, eitli estetik
kuram taraftarlarnca, eitli okul ve akm nderlerince ki
mi zaman b ir sancak, kimi zamansa gereki yapt ve kan-

(') G. Lukacs, ada Gerekiliin Anlam, s. 54, Payel 1969,


ev. Cevat apan
(-) Recherches Internationales, say 38

283
lar gzden drmek iin bir korkuluk olarak kullanlm
olduuna dikkati eker.
Roger Garaudy, Kyz B ir G erekilik zerine adl
kitabnda, Gerekiliin tanmlanmasnn son derece ka
rk bir i olduunu ileri srerek bu kavramn dar, tarih
sel kalplar iinde tanmlanmasna kar kar.
Ernst Fischer, Sanatn G erekliliinde, sanatta ger
ekilik kavram, ne yazk ki esnek ve belirsizdir, der.
Italyan estetikisi Carlo Salinari de Marks Sanat ve
Eletiri adl yazsnda ayn karkl, ayn gl belir
tir (s).
Brecht, gerekiliin kuru ve kesin bir l ile deil,
gerek ile yapt arasndaki ilikilerle tanmlanabileceini
(4) syler.
Ispanyol romanc ve denemeci Miguel de Unamuno
da ayn dncededir: Edebiyat sanatnda gerekilik ad
verilen eyden anlam daha belirsiz bir nesne yoktur. (5)
G erekilik terim ini, XIX. yzylda domu zel bir
artistik ynseme, bir yntem olarak m tanmlayacaz,
yoksa bir artistik kategori, sanatta gerein betimlenmesi
gibi bir tutum olarak m?
G erekilik bir slup mudur, yoksa btn sanatlarn
tem elini oluturan genel bir davran mdr?
Genel izgileriyle bu iki noktada toplanabilecek olan
tartm alar btn hzyla srp gitm ektedir dnya sanat
evrelerinde. Ancak, dikkati eken nokta, tartmalarda, ge
nellikle iki ana ynsemeye indirilecek bu grlerin arasn
da kesin bir izginin bulunmad, iki grn de saknca
l, kartrc yanlar kadar belirleyici, aklayc yanlar ol
duudur.
Bu nedenle, ilerinde hem dorular, hem de birtakm

(3) Forum Dergisi, say 369


(4) Yeni Dergi, Mays 1968, say 44, s. 402
(3) Trk Dili, Roman zel Says l, s. 766

284
sakncalar tayan, bu yzden hi duraksamadan yannda
yer alma olana olmayan bu iki gr ayr ayr incele
mekte yarar gryoruz.

Soru 90 : Gerekilik genel bir tutum, artistik bir ka


tegori midir?

G erekilii, belli bir tarihsel dnemde toplumsal ko


ullarn ortaya kard zel bir artistik ynseme olarak
tanmlamann karsnda olanlar, bunun ok dar snrl b ir
tanmlama olacan ileri srp, bu snrlarn iine girme
yen, bu ltlere uymayan yaptlarn ya da sanatlarn ne
reye konulacan sormaktadrlar. Ta bandan beri gerek
likle, gereklerle uram olan yaptlarn hangisine ger
eki, hangisine deil diyeceiz?
Stendhal ile Balzactan, Courbet ve Repineden,
Tolstoy ve Martin du Garddan, Gorki ve Mayakovskiden,
byk bir gerekiliin ltleri karlabilir. Peki Kafka-
nn, Saint-John Persein ya da Picassonun eserleri bu l
tlere uymazsa ne yapacaz? Onlar gerekilikten, bu
demek sanattan saymayacak myz? Yoksa tersine, gerek
iliin tanmn amamz, geniletmemiz, yzylmzn ka
rakteristik eserlerinin nda ona btn bu yeni zengin
likleri gemiin mirasna katmamza imkn verecek yeni
boyutlar bulmamz m gereklidir? diye soran Garaudy ken
disinin bu ikinci yolu setiini syleyerek, Sanatta ger
ekilik, zgrln en yksek ekli olan insann insan ta
rafndan devaml yaratlna katlmann bilinlemesidir
der ().
Yine Garaudy, Pragdaki Kafka Toplantsndan (1963)
sonra Alfred Kurella ile yapt tartmada (2), Brechtin

(*) R. Garaudy, Gerekilik Asndan Kafka, s. 96


(-) Bkz. Yeni Dergi, Mays 1968, say 44

285
gerekilik zerine ilgin grlerini iletir:
Brecht, Mays 1954de Neue Deutsche Literaturda ya
ymlanan bir makalesinde, baz edebiyat eletirmenlerinin
gereki burjuva romanndan sz ederken gerekilik
kavramn daralttklarn ve bir kitap, ancak geen yz
yln burjuva roman gibi yazld zaman gerekidir san
malarna endie ile deinmitir. Brecht, gerekiliin kuru
ve kesin bir l ile deil, gerek ile yapt arasndaki ili
kilerle tanmlanabileceini anmsatmakta, rnek olarak da
alabildiine hayalci bir edebiyat trnden bir metni Anar
izmin Maskelerini gstermekte ve Shelleyin 1915 Man
chester ayaklanmasnn bastrl srasnda yazd bu gr
kemli balad Almancaya evirerek yazsn 'bu yaz ek
li genellikle gerekilik ad verilen tre uymamaktadr, y
leyse gerekiliin tanmn deitirm eli, geniletip tamam
lam aldr diye bitirmektedir.
G erekiliin tanmn nereye kadar genileteceiz?
Garaudy gibi gereki olmayan, yani kendi dnda ve
kendinden bamsz bir gerei vermeyen ey sanat eseri
olamaz demek onun snrlarn belirsiz bir biimde geni
letmek olmaz m? G erekilii, szck anlamna sk sk
ya bal kalarak gereklie ait olan ey diye tanmla
mak, her sanat yaptnn gereki olduu sonucuna gt
recektir bizi, kendiliinden. Morawski, W ladislaw Tatarki-
ew iczin, betimleme sanatlarn tartrken, bunlarn, nes
nelerin grnlerini, yaplarn, zlerini, biim lerinin g
zellii kadar psikolojik ieriklerini de betimleyebileceine
dikkati ektiini yazmaktadr. Bu anlamda gerekilik
kavramn, sanatn betimleme ilevine balama gibi all
m b ir anlamda kullanrsak figratif olsun ya da olma
sn her resim, her heykel bu tanmlardan birine ya da te
kine uygun olarak gereki olacaktr der (3).

(3) S. Morawski, Le Ralisme comme Catgorie Artistique.

285
Sanat yaptlarn, yaratclarnn bulgularn bakala
rna aktarmaa yarayan toplumsal ve kltrel bir yapnn
rnleri olarak alan M orawskinin bu tanmna gre sanat
yapt, z yanstan bir iaret (signe) olmaktadr. Kategori
terim ini de, estetikteki anlamndan daha dar bir anlamda,
artistik iaretler, belirtiler arasnda belli bir grubu: gerek
i diye adlandrlabilecek grubu dierlerinden ayrmay
olanakl, klacak zel bir davran, zel bir izgiyi dne
rek kullandn syleyen Morawski, gerekilik szc
nn tarihesi hakknda zetle unlar yazmaktadr:
Gerekilik szc, XIX. yzylda Fransada bu sa
nat akmnn domasyle birlikte ortaya km tr; ama ar
tistik kategori olarak uzun zamandr vard; tpk, estetiin,
szcn Baumgarten tarafndan ortaya atlmasndan n
ce de var olduu gibi. A ristoteles in, A lb e rtinin, V in cinin,
Drer in, Diderotnun, Lessingin... vb. estetie degin e
itli yaptlar, alara ve kiiliklere verilecek farkllklara
ramen, hepsinde ortak birtakm tezler ierm ektedir:
A Sanat (figratif sanat) znden gelen bir bilgi
ilevi (cognitive function) grr.
B Bu z ve bu ilev, doal nesnelerde ve olaylar
da bir seimi ve betimlenen nesnelerin ve olaylarn bir yo
unlatrlmasn gerektirir. A rtistik srecin diyalektik (z-
ne-nesne) bir yaps vardr; bu sre srasnda sanat, sa
natta daima bireyletirilmi olan gerekliin zne iner.
C Yaratclk srecinin byle yorumlanmas, bizi
hem doa ile sanatn ayrln ileri srerek tam bir tak-
lite va ra n doalc anlaytan, hem de idealist anlay
tan mutlak Gzel, mutlak Ide a uzaklatrr.
D Olaylarn z yalnzca bireysel grnlerinde
deil, ayn zamanda toplumsal grnlerinde de yakalana
bilir. Sanat, nesne olarak, karakteri deil toplumsal koul
lar, genel olarak insan deil belli tarihsel koul ve yerde

287
ki insan alacaktr. Ksacas sanat, halka degin ve halk
iin hakikati aklamak grevindedir. (')
G erekilii bir artistik kategori olarak tanmlamann
sonularn ise yle sralamaktadr Moravvski:
A G ereklik normatif bir kategori deildir; baka
bir deyile, deerli yaptlarn ya da en deerli yaptla
r n bu kategorinin gerektirdii koullara cevap veren
eserler olduu, yalnzca bunlar olduu anlamna gelmez.
Norm atif bir kategori olamaz, nk yarat olgusunun b
tn dallarn kucaklayamaz. Figratif elerin rastlantsal
ve ikinci derecede olduu mzik, mimar ve uygulamal
sanatlar dnlrse, gerekilik, tam bir kategori meyda
na getirmez. Baka estetik deerler ierir bu sanatlar.
B Kategori olarak gerekilik, hi bir zel biim
sel karakteristik iermez. Yalnzca, doann betimlenmesi
ve temsil edilen olayn znn yakalanmas ilevlerini n
koul olarak gerektirir, yleyse, ilke olarak, bir sanat, 1)
hi bir eyi temsil etmiyorsa, 2) olayn yalnzca yzeysel
grnn temsil ediyorsa, 3) doa-st ya da doa-d
bir karakterin ontolojisini veriyorsa, gereki deildir.
Simgelerin ya da fantastik elerin gereki bir yaptta ye
ri olmayacan sylemek deildir bu; bunlar temsil edilen
olayn znn gizlendii bireysel bileenler ya da biim ve
slup zellikleri olarak kullanlm olabilir, (fiziksel nesne
ler, bireyci ve psikolojik anlamda insan, toplumsal pratik
te tannan nsan varlklar).
C G erekilik, an nesnel gerekiliinin eitli
verilerine olduu kadar tarihsel aa da baldr. Yani kar
mak bir kategoridir gerekilik.
Bu snrlar iinde, gerekiliin tm biim lerini deil,
belli bir dnemde var olan gerekiliin biim lerini kap
sayacak bir deerler sralamas kurulabilir, rnein, psiko
lojik, toplumsal ve tarihsel olaylarn, ayn zamanda betim

(4) a.g.y.

288
lenen maddi dnyann zne inen yapt, temel estetik ko
ullar da gerekletirmise, yksek dzeyde bir yapt sa
ylabilir. Byle bir yaptn gerekilii daha zengin, daha
tam olacaktr.
G erekiliin snrlar ne kadar geni tutulmaa al
lrsa allsn, yine de birtakm sorunlarn ortada kald
, yeni aklama biim lerinin bulunmas gerektii grl
mektedir. Belki de belli bir dnemin gerekiliinin snr
l bir biimde anlalmasn, baka alarda gerekiliin
baka adlar altnda rnein eletirel gerekilik, top
lumcu g e r e k ilik incelenebilecei grn yeleyen
ler bunu dnmektedirler.

Soru 91 : Gerekilik, belli bir yntem, zel bir artis


tik ynseme midir?

G erekilii, XIX. yzylda Avrupada ortaya km


bir sanat akm olarak alp bu dar snrlar iinde tutmaa
almann, onu basit bir taklitili i ngren bir slup ola
rak grmek gibi bir tehlikesi de vardr. Nitekim bugn
modern sanat diye adlandrlan bir sanatn yandalar,
gerekilii gzden drmek iin onun gemi gnlere
ait bir kavram, modas gemi bir slup olduunu ileri sr
mektedirler. Bizim burada inceleyeceimiz grler, daha
ok, gerekilii, btn alara ve btn lkelere zg bir
genel tutum olarak kabul etmenin, sanat yaptlarn deer
lendirmede ortaya karaca glkleri, karmakl; sa
natlarda, bilim lerdekine benzer bir yetkinlii, bir olgunla
may akla getireceinden dolay dar bir gerekilik kav
ram iinde skp kalmamak iin onu belli bir yntem,
bir slup olarak kabul edenlerin grleri olacaktr. Nite
kim, bundan nceki soruda Moravvskinin de, sonunda ta
rihsel dneme ve bu dnemin nesnel gerekliinin farkl

289
verilerine bal bir gerekilik anlayna gelmi olmas,
iki grn buluma noktas olarak grlebilir.
Ernst Fischer, gereklii sadece bizim duyarlmzn
dnda kendi bana var olan bir d dnyaya indirgem ek
le yukarda szn ettiim iz dar gerekilik kavramna g
treceini, bununsa maddeden baka bir ey olamayaca
n sylyor. Oysa gereklik insann yaant ve anlay
yeteneiyle katlabilecei saysz ilikileri kapsar... Ger
ekliin btn, zne ve nesne arasndaki btn ilikile
rin toplam dr: Yalnz olaylarn deil, bireysel yaantlarn,
dlerin, sezgilerin, heyecanlarn, hayallerin toplamdr.
Oysa, gerekilii bir yntem deil de bir tutum sa
natta gerekliin betimlenmesi olarak tanmlarsak, g
receiz ki (taizm gibi birtakm soyut sanatlarn dnda)
btn sanat gereki sanattr.
Bu yzden sanatta gerekilik kavramn belli bir
yntem olarak snrlamamz ok daha yararl olur. Ama
bu tanm nitel bir deerlendirmeye dndrmekten de her
zaman saknmalyz. Gereki roman ve gereki oyun belli
bir toplumsal gelimeyi yanstr. Bu sanat anlay aama
srasna dayanan kapal bir toplumun deil, ak bir bur
juva toplumunun sanat anlaydr. Bilim gelitike daha
yksek bir yetkinlik derecesine ular. Ama sanatta ayn
ey olmaz. Sanatta z zenginleir, gr as geniler,
ama ne Stendhal ile Tolstoy, Homerostan daha yetkindir,
ne de G ricault ile Constable, Giotto ile El Grecodan...
Dar anlamyle gerekilik, var olan tek anlatm biim i de
il, sadece anlatm biim lerinden biridir. (*)
Mancn, Yunan sanatnn bizi hl bylemesinin ne
denlerini genel bir sanat tanmna giderek aklamak yo
lundan kandn, bunu insanln ocukluk anda ve
toplumsal bakmdan az gelimi bir durumda ve b ir daha

(*) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 113-114

290
geri dnmeyecek koullarda domu olmasna balad
n belirten Carlo Salinari, gerekiliin sanatta evrensel bir
kategori olamayacan syler ve onun tarihsel koullarn
yle koyar:
Temel marks yazarlar, buraya dek sylenilenler
den anlalaca zere, gerekilii (u yntem olarak tan
nan gerekilii) sanatn genel bir zellii olarak deil de,
bir eilim, bir iir anlay (poetika) ve daha zel olarak,
kapitalist toplumun (hi olmazsa onlara ada bir dnem
de) elikilerini betimlemee en uygun bir iir anlay ola
rak kabul ederler. Nitekim gereki sanat, bir snfn ege
menliini kurup gerei kendine gre yarglamaa bala
d, toplumsal ilikileri kavrama ve bireysel davranlar
deerlendirme tavrn resm (evrensel ve lmez) kld za
man, bu resmlik perdesini ykan, gerein egemen snf
a dzenlenmi sahte ve yoz betimlemesini somut durumun
veriyleriyle karlatrarak, szde evrensel deerlerin ge
ersizliini ortaya koyan, yani gerei en sahici yzyle
ortaya karan ve gerein btn yanlarn, btn eliile-
rin saptayan b ir sanattr. (2).
Lukacs ise, her trl edebiyatn belli lde bir ger
eklii iermesi zorunluluundan, gerekiliin br s
luplar arasnda bir slup olmadndan sz eder ve btn
sluplar gerekilie balar; XIX. yzyln byk ger
eki anlat sanatn, bir model ve yeni romann ulat
bir doruk olarak grr (3).
G erekilii genel bir tutum olarak deil bir anlatm
biim i olarak almann doal sonucu, alara gre deien
bu biim leri yeni yeni adlar altnda ve kendilerine zg
koullar iinde incelemektir. Nitekim Fischer de gereki
lik akmnda, Eletirel G erekilik ad altnda tm burjuva
edebiyat ve sanatn, Toplumcu G erekilik ya da toplum-

(2) Carlo Salinari, Marks Sanat ve Eletiri, Forum, say 369


(3) Bkz. ada Gerekiliin Anlam

291
cu sanat ad altnda da emeki snfnn tarihsel gr
asn benimseyen sanat toplamaktadr.
Lukacsda, Yeniliki Akm, Eletirel G erekilik, Top
lumcu G erekilik gibi ayrmlara rastlarz. XIX. yzyln
byk gereki anlat sanatndan sonra gelen edebiyat
modelden b ir sapma, b ir gerileme edebiyat olarak grr
Lukacs.
G erekiliin trlerini ayr sorularda greceiz.

Soru 92 : Eletirel Gerekilik nedir?

Bugn bir terim olarak benimsenmi olan Eletirel


Gerekilik, toplum cu bir perspektife sahip olmayan bur
juva sanat ve edebiyatna verilen b ir addr. Fischer, bu
kavram daha da genileterek btn byk burjuva sanat
ve edebiyat na yayar. Eletirel gerekiliin yani btn
byk burjuva sanat ve edebiyatnn, bulunduu evrenin
toplumsal gerekliinin bir eletirisini de birlikte getirdi
ini syler ve bu tip gerekiliin kkenlerini romantizme
kadar gtrr: eletirel gerekiliin ilk zellii, bylece,
toplumsal dzenle, toplumdaki egemen glerle uyuama-
y olmaktadr.
Kimsesiz benin Romantik bakaldrndan, burju
va deerlerine kar soylularn ve halkn tepkilerinin ga
rip karmndan eletirel gerekilik ortaya kt. Burjuva
topluma romantike kar k, zamanla, kar kan 'ben
in niteliini yitirmeden, o toplumun bir eletirisine dn
t. Romantizmle gerekilik dorudan doruya biribirine
aykr olan grler deildir; Romantizm daha ok eleti
rel gerekiliin ilk evrelerinden biridir. Tutum tmyle de
imemi, sadece yntem daha soukkanl, daha nesnel,
daha uzaktan bakan b ir yntem olmutur. (*)

(*) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 110

292
Eletirel gerekiliin kapsam iinde Byron, Stendhal
ve Balzacta grlen bir tutum olan, Fieldingin gelien
burjuva snfna soyluca bir aalamayla bakndan,
Stendhal ve Flaubert gibi devrim sonras toplumu kkten
sulamaya, Dickensin, Ibsenin, Tolstoyun dnmc
umutlarna ve tasarlarna kadar deiik birok grlerin
bulunduunu syleyen Fischer, btn bu grlerde top
lumun o gnk durumuna kar eletirel bir tutum vardr,
ama bu tutum ya aalayc, ya alayc, ya dnmc, ya
da nihilist olarak belirir der. Eletirel gereki yazarlarn
en belirgin yanlar, burjuva toplumuna kar bireysel, Ro
mantik b ir tutumlar oluudur diye ekler. Bu romantik
eyi yalnz Stendhal ile Balzac'da deil, Dickensde, Flau-
bertde, Tolstoyda, Dostoyevskide, Ibsende, S trindberg-
de, Gerhard Hauptmannda da kolayca grebiliriz. (2)

Eletirel gerekiliin karsna karlan toplumcu


gerekiliin eletirel gerekilikten farkn, onun, top
lumculuu kurma mcadelesi demek olan somut bir top
lumcu perspektife dayanmakta ve bu perspektifi toplum
culuu kurma yolunda alan gleri ierden betim lem ek
te bulan Luk cs (3), eletirel gerekiliin toplum culuu
benimsese bile, toplumculuu betimlemee kalksa bile,
bu betimlemenin ister istemez dardan yaplm b ir betim
leme olaacan syler. Bununla birlikte, eletirel gerek
ilikle toplumcu gerekilik arasnda, siyaset ve sanat ala
nndaki gerici glere kar giritikleri sava dzeyinde
bir balama da vardr. Hatta, eletirel gerekilik, yeni
toplumda sosyalist olmayanlarn tepkilerini betim leyebilm e
si, bu toplumun deiim gcn ve bu deiimin doal bir
sonucu olan karmakl yanstabilmesi bakmndan nem
lidir. Eletirel gerekilik bylece gnmzn edebiyatna

(-) a.g.e., s. 114-115


(3) G. Lukacs, ada Gerekiliin Anlam, s. 107

293
nemli bir katkda bulunabilir ve gelimekte olan sosyalizm
le olumlu bir birlii ku ra bilir.! { * )
Eletirel G erekilik karsndaki ayn tavr, Toplumcu
G erekilik terim inin bulucusu olan Maksim G orkide de
gryoruz Eletirel gereki byk yazarlar deerlendirir
ken bunlarn eserleri bizim iin iki bakmdan tartlmaz
deerler tar diyen Gorki, bu yaptlarn teknik ustalk y
nnden rnek yaptlar olduunu, bundan baka burjuvazi
nin geliim ini ve ryn gsteren belgeler olduklarn
ekliyor (5).
Grlyor ki, gerek Fischerin, gerekse Lukacsn ele
tirel gerekilik konusundaki grleri, eletirel gereki
liin toplumun ileyi ve geliim inin gerek yzn kavraya-
mayna, tarihin ilerleyii ynnde salam bir perspektife
dayanmayna balanmaktadr. Eletirel gerekilik, k
mekte olan eski dzenle kurulmakta olan yeni dzen ara
sndaki elim eleri zmler yalnzca, rnein Kafka, in
sanl ezen, yoksullatran yabanclamay btn korkun
luu ile verdii halde onun karsna gemek, ona cevap
vermek yrekliliini Brecht gsterebilm itir. Bu ise do
rudan doruya eletirel gereki sanatlarn iinde yaa
dklar toplumun tarihsel koullarndan ileri gelmektedir.
Toplumcu gerekilikle ayn malzemeyi kulland halde
eletirel gerekiliin ayr yntemden yararlanmas, ger
eklii btnyle ve devinimi iinde yakalamasn, gerek
liin zne inmesini nlemektedir. Fakat bu toplumsal ko
ullar deitike, sosyalizm gelitike, eletirel gerek
ilik de bamsz bir edeb slup olarak ortadan kalka
caktr diyor Lukacs. Eletirel gereki yazarn sosyalist
bir toplum da karlaaca glklerin ve sorunlarn baz
larn belirtm itik. Gstermitik ki, eletirel gereki yaza

C) a.g.e., s. 125
(5) B. Moran, Edebiyat Kuramlar..., s. 44

294
rn kavrayamayaca bir toplum ortaya ktka eletirel
gerekiliin ufku da daralacaktr. Eletirel gereki yazar
gittike toplumcu gerekilie yaklaan perspektifler kul
lanmak zorunda kalacaktr. Bu da zamanla eletirel ger
ekiliin kuruyup gitmesine yol aacaktr. (6)
Ancak, toplumcu dzen kurulsa bile yeni insann, in
sanlar aras yeni ilikilerin ortaya k - eski dzenin in
sanna h i benzemeyen b ir insan tipi, smrye dayanan es
ki nsan ilikilere hi benzemeyen ilikile rd ir bunlar - daha
ok uzun bir zaman alaca iin eletirel gerekiliin bir
yntem olarak hemen ortadan kalkmayacan, kurumaya
can syleyebiliriz. Ne var ki eletirel tavrn, uzlamaz e
likiler temelinde olmayacan imdiden syleyebiliriz. Ma-
yakovskinin brokrasiyi yeren oyunlar, Zosenkonun mi
zah, Ehrenburgun, Bulgakovun rom anlar... vb. hep bunu
gstermektedir. Yeni insana, tmel insana giden yol, daha
uzun bir sre eletirel gerekilikten geecektir.
te yandan, toplumcu dzenin henz kurulmad l
kelerde de sanatlar gittike bilinlemekte, toplumcu ger
ekiliin snrlar genilemektedir. 1930larn, toplumcu
gerekiliin ancak toplumcu dzende gerekleecei sa
v geerliini yitirm itir artk. Aragon, Anna Seghers, B.
Brecht, Neruda, Nzm bunun en gl rnekleridir.

Soru 93 : Toplumcu Gerekilik nedir?

Toplumcu G erekiliin, 1934 austosunda Sovyet


Yazarlar B irlii Birinci Kurultaynda ortaya atlp yeni bir
gerekilik anlaynn parolas olarak kabul edilm i bir te
rim olduunu biliyoruz. Ancak, bu terimin ortaya kn
hazrlayan tarihsel koullar incelemenin, terim in daha iyi

[6) Lukacs, a.g.e., s. 132

295
anlalmas ynnden yararl olacan dnyoruz. n
k terim in kendisi, daha nce yaratlm sanat yaptlarn
dan km, onlarn yorumuna ve ortak yanlarna dayanan
bir kuram, bir slubu deil, politik glerin tm sanat
yarata uygulamak istedii bir sanat politikasn yanst
yordu balangta. Bu istein kkleri, Leninin 1905te yaz
d Parti rgt ve Parti Edebiyat adl yazya dayana
rak sanat kontrol altna almak isteyen tutucu grte ol
duu kadar rus edebiyatnn geleneinde de aranmaldr.
Dnya edebiyatnda, rus edebiyat kadar politikann
iinde, onunla kucak kucaa bir edebiyat dnlemez (*).
arlk rejim inin toplumsal dnce ve eylemlere uygulad
amansz bask, politik mcadelenin alann alabildiine
kstlar, edebiyat politik dncelerin tartld bir alan
durumuna getirirken bir yandan politikaclar sanat ve ede
biyatta kuramsal tartmalara srklemi, te yandan sa
natlar politikann ortasna itmitir.
Bielinski, ernievski, Dobrolyubov'un estetik gr
leri, kuramlar, eletirileri sanat, gereklik karsnda a-
a bir derecede grecek kadar politikaya baldr.
Plehanovun, marks estetie katks o kadar byk
olan bu filozofun edeb yarglarndaki baz yanlglarnn
siyasal yanlglarna balanaca bilinen bir gerektir.
Leninin 1890lardan 1920lere kadar rus edebiyatnn
sorunjar zerine yazdklar, sanat sorunlarna duyduu ya
knlktan daha ok, devrimci eylem iinde sanatn grevi
konusundaki dncelerini yanstr. Ekim Devriminin nem
li kiileri iinde sanat ve edebiyat kuramlar zerinde kafa
yormam az kimse vardr: Troki, Lunaarski, Buharin...vb.
Modern rus edebiyatnn balangc saylan Pukinden,
rus edebiyat ile sovyet edebiyat arasnda kpr grevini
grm olan G orkiye kadar dnya lsnde birok b
yk airin, romancnn, hikyecinin yaptlar devirlerindeki
toplumsal mcadeleden derin ekilde etkilenmi, buna kar

296
lk o mcadele iinde dorudan etkin bir ilev grm
tr. arlk rejim inin basks ve zgrlkszlk ortam, rus
edebiyatn besleyen bir kaynak olm utur denilebilir.
1917den 1934e, Sovyet Yazarlar B irliinin kuruluu
na kadar olan dnem, yeni toplum dzeninde sanat ve ede
biyatn alaca yeni ekil, sanatta zgrlk ya da bam
llk, sanatn yeni dzenin kuruluuna katks vb. sorun
larn zgrlk ortam iinde tartlmasyle geen bir d
nemdir. Geride kalm olan uzun bask yllarnn yaants,
sanatlarn yaratma zgrln, zgrce anlatm hakk
n titiz bir dikkatle korumaa gtrr yneticileri. Eski ede
biyat tmyle bir kenara atp yeni proleter bir edebiyat
yaratmak gibi kktenci bir parolayla ortaya kan yazarlar,
karlarnda, klasik edebiyatn en iyi rneklerinin saklan
mas ve yeni toplumcu edebiyatn bu miras zerinde ku
rulmas gerektiini savunan Partiyi bulurlar. lk Eitim Ba
kan Lunaarski, devrimci hkmetin, bireysel yaratma hak
kn sakl tutmas gerektiini iln eder. Bu ortam iinde
Proletklt,' Serapion Kardeler, B iim ciler gibi birok ba
msz yazar b irlikleri kar ortaya ve edebiyat zerinde
hi bir ekilde hkmet kontroln kabul etm ediklerini ak
larlar.
1920de Proletklt'n Kurultaynda kabul edilen, Lenin-
in dikte ettirdii bir karar tasarsyla, proleter edebiyatnn
hkmet ya da Parti kontrolnden uzak, zgrce geli
mesi dncesinden vazgeilir. Buna ramen Parti iinde,
sanat yaratn tam bir zerklie sahip olmasn sa
vunanlar vardr. Troki, grlerini Edebiyat ve Devrim adl
kitabnda belirtir. 1925 Temmuzunda yaynlanan bir Mer
kez Komitesi karar, yneticilerin, Partinin edebiyata biim
verme gibi bir niyetleri olmadn, eitli gruplar arasn
daki rekabetin, hi bir gruba ayrcalkl davranlmadan des
teklenmesi gerektii grnde olduklarn kantlar.
Ancak, Stallnin partinin ynetimini kesin olarak ele

297
geirmesinden sonra, sanat ve edebiyat faaliyetlerinin kont
rol edilmesi gr glenmee balar. Merkez Komitesi
nin ars zerine 1928de btn gruplarn katld bir
konferans dzenlenir; edebiyatn, tiyatronun, sinemann
propaganda ve kkrtma (agitation) grevlerinin tartld
bu konferansta, Birinci Be Y llk Plan sresince btn
sanatlarn, yaynevlerinin, plan hedeflerini gznne alan
almalarda bulunmas, kltr ve sanatlar tm halka yay
mas karar alnr. Ayrca, Parti, 1925 tarihli karar terke-
derek, en gl grup olan RAPP (Rus Proleter Yazarlar
B irlii) desteklemee balar. RAPP, parti desteiyle birok
edebiyat dergisi ve yaynevi zerinde kontrol kurar, ken
disine uymak istemeyen yazarlar disipline sokmak ama-
cyle yaptlarnn yaymlanmasn nler, hatta halk d
man iln eder onlar, rgtn iindeki yazarlarla, teki
gruplarn bu diktatrce eylemlerle ak mcadelesi sonu
cunda RAPP iinde, yazarlara ne yazacaklarn, nasl a
lacaklarn dikte etmekten ok toplumsal gerekliliin bi
lincine ulamalarnda yardm etmenin daha doru olaca;
bir yazar iin nemli olan eyin yukardan dikte edilmi te
malar deil, doru bir dnya gr olduu kans nem
kazanr. Edebiyat, yaayan insann gereki ve psikolo
jik portresini izecek, Sovyet yaamn btn iyi ve noksan
yanlaryle birlikte ortaya serecektir. 1932 ylnda bir Mer
kez Komitesi kararyla RAPP datlr ve btn gruplarn bir
lek Sovyet Yazarlar B irli inde toplanmas nerilir. Btn
gruplarn kendi kendilerini datmalarndan sonra 1934te
kurulur Birlik. RAPPn tm sanatlar zerinde kurduu
basky ortadan kaldrd iin sanat dnyasna zgrln
yeniden gelii olarak alklanr bu karar. Aslnda Partinin,
btn sanat faaliyetlerinin kontroln ele geiriinin ilk
admdr bu. RAPPn proleter edebiyat grnden vaz
geilir, nk sosyalizme doru ilerlerken Sovyetler Bir
liinde btn edebiyatn, znde sosyalist olmas zaten

298
gerekmektedir. Proleter olmayan yazarlar, yol-arkada ya
zarlar Yazarlar B irliine katlmaa arlr.
Toplumcu G erekilik terim i, Sovyet Yazarlar B irli i
nin Birinci Kurultaynda (1934) grlerek kabul edilir.
Terimin tanmnn Maksim Gorki tarafndan kaleme alnd
sylenmesine karn, Aragon da iinde birok yazar
tanmn douunda Stalinin paynn byk olduunu ileri
srmektedir.
Kurultay, G orkiyle Zdanovun etkisinde yaplr. Gorki,
marks estetiin ana temalarndan birini: edeb faaliyete
den, doann insanolunun karsna kard glk
lerle mcadelesine katkda bulunmak iin genel faaliyete
katlma zorunluluu temasn iler. Toplumcu gerekili
in, insann doa gleri zerinde zaferi iin, salkl ve
uzun bir yaam srmesi iin, bir tek aile halinde birlemi
bir insanln, ihtiyalarnn devaml artyla uygunluk iin
de dzenlemek istedii grkem li yaam yeri olan bu yer
yznde yaayabilmek mutluluu iin, insann en deerli
bireysel glerinin devaml geliim i iin alan bir eylem
ve yaratn dorulanmas demek olduunu syleyen Gor
ki, toplumcu gerekilii dnyay deitiren ve yeniden
kuran insanlarn gerekilii olarak tanmlar.
Buna karlk Zdanov, Stalin in temelde politik erekle
rinin yorumcusu ve dile getiricisi olur. lerde Sovyetler Bir
liinde kltrel yaam ynetmee arldnda kabaca
kabule zorlayaca dnceleri aklar. Ona gre, ruhla
rn mhendisi olmak, gerek yaamda ayaklar yere basar
olmak demektir. Oysa bu yaam, snf mcadelesi ev
resinde, sosyalizmin snfsz toplumu kurma mcadelesi
evresinde dnmektedir. Evet der Zdanov, edebiyatmz
amal bir edebiyattr ve biz nrz bununla, nk ama
cmz, em ekileri ve tm insanlar kapitalist kleliin bo
yunduruundan kurtarmaktr. ()
( ) H. Arvon, LEsthtique Marxiste, s. 80-81

299
Sovyet Yazarlar B irliinin Birinci Kurultay sonunda
kabul edilen tzkle, Toplumcu G erekiliin tanm yle
yaplr:
Sovyet edebiyatnn ve eletirmesinin temel yntemi
olan Toplumcu G erekilik, sanatdan, gerekliin, dev
rim ci geliim i iinde doru, tarihsel bakmdan somut bir
betimlemesini vermesini ister. Bundan baka, gerekliin
bu artistik betimlemesinin hakiki ve tarihsel bakmdan somut
zellii, ktlelerin toplum culuk ruhu iinde ideolojik ola
rak deitirilm esi ve eitim i grevi ile birlemi olmal
dr. (2)
Toplumcu sanat alannda, yalnzca Sovyetler Birliinde
deil, tm dnyada Zdanovun yirm i yl srecek diktatr
l balamaktadr.

Soru 94 : Zdanovun sanat ve edebiyat grne kar


klar nelerdir?

yazl sanat eserinin edebiyat kuramndan son


ra geldiini, yani bir baka deyimle, ille de yazar (yani ro
manc, air, ksacas yaratc) olmas gerekmeyen bilim
adamlarnn ilkin eserin kuramsal verilerini saptamas ve
sonra yazarn bunlara uymas gerektiini dnebiliyorlar.
Buna gre, edeb eser kuramclarn kendilerini uyduraca
bir olgu deil, tersine, bu alanda, olgular yani eserler
onlarn kuramlarna boyun eecek diyor Aragon Prag Sy-
leviinde (*).
1954 tarihli, Sovyet Yazarlar B irliinin II. Kurultayna
kadar durum genellikle budur sanat alannda. Hem yalnz

(2) Tanm, Aragonun Le Neveu de M. Duval adl yaptndan aln


mtr, EFR, 1953 s. 193
( ) Aragon, amzn Sanat, s. 7, Gerek Yaynlar 1966, ev.
B. Onaran

300
Sovyetier Birliinde deil, halk dem okrasilerinde deil,
kapitalist lkelerdeki baz toplumcu yazarlar arasnda da,
kiiye tapma politikasnn sonucu olarak, toplumcu gerek
ilik kuramnn yanl yorumunun zorunlu kld kalpla
ma izleri grlr.
Pukinin, Lermontovun, G ogoln, Dostoyevskinin,
Tolstoyun, G orkinin ve daha nicelerinin mirass Sovyet
roman, iiri, Zdanovun sert ynetim indeki kat, dogmatik
sanat politikasnn kanlmaz sonucu olarak soluklar,
tekdzeleir, umulann tersine etkileme gcn yitirir. Ya
ratc glerin bu tekdzelemesine kar, Sanat, brolar
da oluan sanat anlaylarn sanat yaptlarna aktarmaya
uygun bir alan deildir, l zerine, yaplsa yaplsa iz
me yaplr, der Brecht. Kltr yaamnn planlatrlmas
ve yazarlarn ruh m h e n d isle rin e dntrlmesi konu
sunda ise Bir tavuk iftli i kurar gibi iirsel retimi ayarla
mak, marks-leninci partinin grevi deildir. Yoksa iirler,
bir yumurtann tekine benzeyii gibi birbirinin ayn olur
kar diye yazar (2).
Gemiin sanat mirasn yadsyan, sanat yaptlarnda
ynsemenin gizli olmas gerektii grn hie sayan
ve bu tr yaptlar sanat iin sanat yapmakla sulayan,
bir st yap rn olarak sanatn ksm zerkliini, znel
karakterini kabul etmeyen, dolaysyle hem marks felsefe
ye, hem de marks estetie aykr olan Zdanovcu dog
matik grn yirm i yllk kesin egemenliinin sonular
neler olmutur?
Bu grle uzlamayan, ya da belli kalplara uygun
eitici yaptlar verm edikleri iin sanat ve kltr ynetici
lerinin houna gitmeyen gerek yetenekler susturulm utur
ya da kendiliklerinden susmutur. Claude Roy:
Msy Seguinin keilerden yana ans yoktu: kurt

(-) B. Brecht, Arvonun ad geen yaptndaki alnt, s. 103

301
hepsini yiyordu. S. S. C. B.nin de airlerden yana ans
yok: ama bu kez kurt deil, kendisi yiyor onlar (') der
ken bu ac gerei dile getiriyordu. ok yksek ynetici
lerin kiisel yaknlklar ve yardmlar ile yaymlanma an
sna kavumu baz gerek sanat yaptlar ve onlarn ya
ratclar bu gerei deitirm ez
Byk ounluu ile yeteneksiz ya da her duruma uy
ma yetenei ok yksek kiilerden oluan bir memur sa
nat tr gelim itir: Ellerini hi bir eye bulatrmadk
lar iin kusurlarn gremediiniz ilkesiz insanlar, her e
it eyyamclar, meslek heveslileri, ayaa drcler, de
magoglar diyor Aragon ve gerekiliin dman sayyor
onlar O1). Bu kimselerin yapt kilom etrelerce tabloyu, ele
gne gsterilm esi olanaksz diye niteliyor. Ehrenburg
Buzlarn zl adl romannda bu tip sanatlar anla
tr. Nzm, Ivan Ivanovi Var myd, Yok muydu? adl oyu
nunda bu tip sanatlar alaya alr.
Olumlu tip, devrimci romantizm gibi, salam bir
sanat kuramndan ok sanatn propaganda niteliine dayal
bo ve uydurma kavramlarla byk bir okuyucu ktlesi ve
nice gen sanat yanltlm, yolundan saptrlmtr.
Sonunda, 1951de yaymlanan Sanat ve Bilim Konu
sunda adl kitabnda, sovyet edebiyatn btn lkelerin
ve btn halklarn edebiyatlarnn en genci, fikirce en zen
gini, en ilerici ve devrimcisi olarak niteleyecek kadar o-
venist bir anlaya gelmi dayanmtr Zdanov.
Toplumcu sanat aacn yirmi yl tuzlu suyla sulam
olan bu yanl ve domatik sanat anlayna kar zama
nnda birok karkoymalar olmusa da etkisiz kalmtr
bunlar. Ehrenburg, anlarnda, bu umutsuz direnmelerin,
karkomalarn eitli rneklerini verir. Bugn Zdanovcu
gr diye adlandrlan bu kat anlayn yava yava gz-

(:l) C. Roy, Rusya ve airleri, Yeni Dergi, say 23, 1966


(') Aragon, a.g.e., s. 13

302
den dmesi ve etkisini yitirm esi; dolaysyle toplumcu ger
e kilik anlaynn daha salkl bir yoruma ulamaa ba
lamas, 1956dan, XX. Kurultaydan sonra olmutur. Ancak,
gen kuak sanatlarnn abalarna karn, sovyet sana
tnn yirm i ylda ald yaralar tam olarak sard, brok
rata sanat grnn gerek szm-ona sanatlar, gerek
se yneticiler arasnda tam olarak silindii sylenemez bu
gn.
Toplumcu gerekilik kuramnn, sanat yarata s
nrlar getirmedii, tersine yeni tarihsel ve toplumsal ko
ullar altnda sanat yarat, insanln yzlerce yllk bi
rikimine sahip karak daha da zenginlemeye, eitlen
meye gtrecei; toplumcu sanatnn, emeki snfn ta
rihsel gr asn benimsediini, ama bunun, sanatnn
iinde, emeki snfn temsil eden her partinin ya da kii
nin alaca karar ya da davran doru bulmakla grevli
olduu anlamna gelmeyecei (Fischer) bugn daha iyi
anlalmaa balanmtr.
imdi bu yeni toplum cu gerekilik anlayn gre
lim.

Soru 95 : Toplumcu Gerekilik teriminin bugn ka


zand anlam nedir?

Yeni bir sanatn, retilerle deil yaptlarla doabi


leceini sylemitik. Gerekten de, ilk nce Sovyetler Bir-
li inde ortaya atlan bu terimin bir anlam yk kazanabil
mesi, bir yarat yntemi olarak gcn kantlayabilmesi
iin birtakm ac yaantlarn geirilm esi, deerli ya da de
ersiz, sradan ya da byk birok yaptn verilmesi, yan
llklarn saptanmas, dorularn her gn yeniden irdelen
mesi gerekmitir. Bugn toplumcu gerekiliin, ister bir
yarat yntemi olarak isterse bir tutum olarak geerlik ka

303
zanmas btn bu yaantlarn nda mmkn olabilm i
tir. rnein, toplumcu gerekiliin Sovyetler Birliinde
ortaya atld iin yalnzca oraya ya da yalnzca toplum
cu dzene gemi lkelerde geerli bir yntem olmad
aka anlalmtr bugn. Aragon, 1933-34 ylnda yaz
dm Cloches de Blesden La Semaine Saintee kadar b
tn romanlarm, sosyalist gerekilik diye adlandrlm olan
metodun rnleridir (*) demektedir.
Fischer ise toplumcu gerekiliin bir yntem deil
bir tutum olduunu syleyerek toplumcu sanat terim ini -
neriyor:
Toplumcu gerekiliin bir yntem, bir anlatm olarak
tanmlanmas karsnda, hemen u soru geliyor akla: ki
min anlatm, kimin yntemi? G orkinin mi, Brechtin mi?
Mayakovskinin mi, Eluardn m? Makarenkonun mu, Ara-
gonun mu? olohofun mu, O Caseynin mi? Bu yazarla
rn yntemleri olabildiince birbirinden ayr, ama temelde
ortak bir tutumlar var. Bu yeni toplumcu tutum, hepsinin
emeki snfn tarihsel grn ve btn elimeleriyle
toplumcu dzeni ilke olarak benimsemelerinin sonucu
dur. (2)
Yine, toplum cu gerekiliin bir yarat ekol olm ad
n, gerekiliin artk burjuva ya da sosyalist biim
lerle tannmadn, onun ok geni bir yol, kyz bir
ak olduunu syleyen Andr Gisselbrecht, sosyalist ger
ekilik sanat yaptlarndaki diyalektik m addeciliktir, a
mzn estetiidir diyor.
Stefan Morawski, kimilerinin, toplumcu gerekiliin
amzn tek otantik gereklii olmasn isteyen kurama
smsk balanmak hatasn; kim ilerininse, gerekilii es
tetik kategori olarak kabul edip, bir rejime bal bir olgu'

(') Aragon, Gerek Dnya I, nsz, ev. S. Hilv


(-) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 118

304
olarak aldklar toplumcu gerekilikten dnmek, vazge
mek hatasn ilediklerini syleyerek bu ztln tem elinde
ki nedenlerin politik nedenler olduunu ekliyor (3).
Grlyor ki, amzn nl toplumcu sanatlar, ele
tirm enleri, estetikileri toplum cu gerekilii, her sanatya,
her sanat yaptna uygulanabilecek bir kalp, banazlk
la bal kalnacak bir yntem, toplumcu sanata yneltile
cek bir em irler topluluu olarak kabul etmemekte; stelik
birtakm sanat yntemlerine, bunlar ne olursa olsun, ba
nazlkla bal kalmann, binlerce yllk nsan geliimin so
nucundan bir bileime varma ve yeni biim lerde yeni z
leri ele alma iiyle badaamayacan (4) sylemektedir.
Sanatta biime nem vermemenin, eski biim lere ba
l kalmann asl biim cilik olacan syleyen Brecht de;
yeni gerekleri aklayabilmek iin yeni anlatm yollar ge
rektiini syleyen Fischer de; toplumcu gerekiliin, e
itli sanat ekollerinin, hatta birbirine zt ekollerin bir bire
imi olduunu syleyen Gisselbrecht de ayn gerei dile
getirm ektedirler.
Toplumcu gerekiliin bugn kazand o geni an
lam nedir yleyse?
Toplumcu gerekilik, nce eletirel gerekilie bir
antitez olarak karlm, artk iinde yaadklar toplum
sal dzenle atma halinde olmadan yapt verme duru
munda olan sanatlarn -yalnzca onlarn- bir yaratma yn
temi olarak gsterilm ek istenmi; ancak iinde yaanlan
toplum dncesinin yerini ksa zamanda toplumcu pers
pektif ya da emeki snfn tarihsel gr kavramlar
alarak, kapsamda bir genilik, ada bilimsel bir anlam
kazanarak tm dnya sanat ve edebiyatna yaylmtr.
Toplumcu sanat, emeki snfn tarihsel gr a-

(') S. Morawski, Ralisme comme Catgorie Artistique


(') E. Fischer, a.g.e., s. 123

305
sn benimser. Ama bu, sanatnn iinde, emeki snfn
temsil eden her partinin ya da kiinin alaca karar ya da
davran doru bulmakla grevli olduu anlamna gelmez.
Sanat, emeki snfnda, kapitalizmi yenecek, snfsz bir
toplumu gelitirecek, insan kiiliini zgrle kavutura
cak her trl retim glerini gelitirecek, tek deilse bile,
balca g kaynan grr. Baka bir deyile, toplumcu
sanat byme srecinde olan toplumcu dzenle kendi
arasnda kkl bir zdelik kurar; br yandan, az ok
nemi olan burjuva sanatlar ve yazarlar, stn burjuva
snf ile olan balarn ister istemez koparrlar. Toplumcu
sanat insann gelime yeteneinin snrsz olduuna, bir
cennet dzeninin gerekleeceine inanmakszn, at
malarn verim li diyalektiinin sona ermesini istemeksizin
inanr; toplum cu sanatn ii yarnn bugnden domasn
btn sorunlaryla ele almaktr. ( )
Marks estetie uygun toplumcu gerekilik, aka
demik ve duruk olmayan, evrim yapabilecek nitelikte, yeni
olgularla ilgilenen ve ta ne zamandan beri kabuu soyul
mu, parlatlm ve hazmedilmi olgularla yetinmeyen, iler
lerken, allmn dnda kalan gereklikleri inceleyebil
mek zere deien, glkleri ortak bir payda altnda top
lamayan, olaylar yerleik dzen iine oturtmak zere de
il, tersine, olaya nclk etmek zere ortaya kan bir
gerekilik, yreimize su serpmeyen, tersine, bizi uyan
dran ve kimi zaman srf bu yzden, insan tedirgin eden
bir gerekiliktir (6). amzn gerekiliidir bu. a
mz gereinin sanatlarda d ile geliidir.

( ) a.g.e., s. 121
(") Aragon, Prag Sylevi, am zn Sanat, s. 15

306
Soru 96 : Sanat yaptlarnda slup nedir?

Sanat yaptlarnda slubu, dnce ya da duygular


anlatm tarz; bir dnemin, bir sanat trnn ya da bir sa
natnn anlat tarz olarak tanmlarz genellikle. Ne var
ki, aklanmas, tanm kadar kolay deildir. Sanatnn
dnemi ve lkesinin toplumsal ve tarihsel koullariyle ili
kileri, kiisel yetenei ve dnya gr, sanat akmlarnn
birbirine etkileri gibi eitli ltlerin bir arada deerlen
dirilmesi gereken karmak bir sorundur slup sorunu.
Bir dnemin, bir dnem iinde belli bir sanat akmnn
slubunu ya da o sanat akm iinde belli bir sanatnn
slubunu anlamak iin o dnemin, o sanat akmnn ya da
o sanatnn eitli yaptlarn inceleyip aradaki benzerlik
leri ya da ayrlklar saptamak yetmez. Bu ayrlklarn ve
benzerliklerin sanat tarihi bakmndan anlamn, toplumsal
koullarla ilikisini saptamak da gerekir. Bu bize, slubun
rastlantsal, keyf ya da toplumsal yaamdan bamsz bir
ey olmadn gsterir, rnein, zlenim cilik akmnn do
aya alma, atlyenin penceresinden gelen kla yetin
meyip gn na kma eilim i hi bir zaman tek tek sa
natlarn isteine bal bir ey olarak dnlemez. Ya da
destan trnn belli bir toplum biim i iinde geerli olup,
bu toplum biim i deitiinde kullanlmaz oluu, sanat
larn zgr istemine deil, yeni toplum biim inin gerekleri
nin destan slubuyle dile getirilemeyiine balanabilir. Ro
man trnn eski alarda deil de burjuva snfyla b irlik
te ortaya k da ayn eyi gsterir. Ayn zamanda, top
lumsal koullarn ok karmak olduu, tekdze olmad
da dnlrse, belli bir dnemde belli bir yerde yaayan
sanatlar da tek sluba balamann yanll daha iyi
anlalr.
M.. Ipirolu ve S. Eybolu, Avrupa Resminde Ger
ek Duygusu adl deerli incelemelerinde slubu tarihsel

307
dnemlere, ulusal ve lkesel zelliklere, yerel zelliklere,
en sonunda bireysel zelliklere bal olarak gzden gei
rirlerken u sonulara ulamaktadrlar:
Bir Rnesans ustas olan Tiziano ile bir Barok ustas
olan Frans Halsn; Giorgione ile Velasquezin resimlerinin
karlatrlmas, XVI. yzylda yaam olan Tiziano ile
Giorgione, XVII. yzylda yaam olan Frans Hals ile Ve
lasquez arasnda benzerlikler gstermekte; XVI. yzyl ile
XVII. yzyl sanatlarnda, biri varln deimeyen yapsn
belirtm ek isteyen bir dzen iradesi, ekil ve izgi ressam
l; tekiyse, dnyay geni bir ak, her eyi saran bir
ritim iinde yaatmak isteyen bir ifadecilik, bir k-glge
ressaml gibi iki ayr slup ortaya kmaktadr.
te yandan her ikisi de dnyaya Rnesans gz ve
gryle bakm olan iki Rnesans ustas Leonardo da
Vinci ve Drerde, biri gzellik duygusuna dayanan bir
Italyan ekilciliine, teki, sahihlik, doruluk kaygsna
dayanan bir Alman ifadecilii temelinde ayrlklar grl
mektedir. Leonardoda bireysel ve arz zelliklerin trp
lenmesine, biim in elden geldiince bu zelliklerden sy
rlmas abasna karlk, Drerde daha ok bu zellikle
rin zerinde durulduu, insandan insana deien zellik
lerin ne karld grlr.
Ayn ulusun ressamlar arasnda da (rnein bir Tizi
ano ile Rafaello arasnda) birtakm yerel zelliklerle birbi
rinden ayrlmalar grlr. Floransa atlyelerinin ekil ve
izgi ustalklarndan, Venedik okulunun renk duygusundaki
inceliklerinden, Roma okulunun antlndan ya da dzen
merakndan sz e dilir ve Italyan sanatlar sanat evrele
rine gre gruplandrlrlar.
Fakat dnem slubu, sanatnn gzne takp
dnyaya bakt bir gzlk deildir. Ayn zamanda, ayn
sanat evresi iinde yetien sanatlar, birbirine ne kadar
benzeseler, aralarnda yine bir fark vardr, ama bu fark ar

308
tk bir kiilik, karakter ve yaradl farkdr. rnein,
XV. yzyl sonunda yaam iki Floransal olan Lorenzo di
Credi ile B otticelli arasnda da ayrlklar grlr. B otticel
li, Lorenzo kadar doaya bal deildir, elinin altnda her
ey bir nak deeri kazanverir. Buna karlk Lorenzonun
resimlerinde ekil daha salam oturur, B ottice llideki uza
maya karlk her ey yaylyormu duygusunu verir. Botti-
celli'nin izgisinde gz byleyen o ekici gten, o di
namizmden Lorenzoda eser yoktur. (*)
Deien toplumsal gerekliklerin yeni anlatm biim
lerini zorunlu klmas gereinden kalkarak slup sorununu
bir dbiim sorunu olarak dnebilir miyiz?
Lukcs yle karlk veriyor bu soruya:
Belli bir sanat eserinin slubunu belirleyen nedir?
Ama biim i nasl belirler? (Bizi burada ilgilendiren elbet
te eserde gerekleen amatr; bunun, yazarn bilinli
amacyla rtmesi gerekmez) Bizi ilgilendiren, biimsel
anlamda teknikler arasndaki ayrmlar deildir. Bizim
iin nemli olan, yazarn eserinin tem elinde yatan dnya
gr, ideoloji ya da weltanschauungdur. Yazarn ama
cn belirleyen ve belli bir yaznn slubunun tem elinde
ki oluturucu ilke de yazarn bu dnya grn gerek
letirme abasndan baka bir ey deildir. Bu adan ba
kldnda, slup biimsel bir nitelik olmaktan kar. Da
ha ok zn bir paras, belirli bir zn belirli bir biimi
olur. H
Ancak bu belirli z ok karmak toplum yaps iin
de trde birey olmad iin, belli bir toplumsal yapnn
belirleyecei slup da mekanik bir biimde oluan, o top
lumsal zn ortadan kalkmasyle deien bir olgu olamaz.
Kiiliklerin, sluplarn, sanat akmlarnn atmasnn da

(') Avrupa Resminde Gerek Duygusu s. 10-16


(2) G. Lukcs, ada Gerekilik s. 21

309
rndr, bir bakma slup dediimiz ey. Ayrca toplumun
trde olmayan, karmak yapsn da yanstr.
zlerini yitird ikleri halde yaamalarn srdren biim
ler gibi eski sluplarn da yenilerle yanyana yaamalar,
b irbirlerini etkilemeleri, zamanla deiiklie uramalar
bu yzdendir. Byle de olsa, deiik, hatta birbirine zt sa
nat akmlarnn, sluplarn bir arada yaamas, yine top
lumsal zn karmakl temelinde zlecek bir olgu
dur.
Bir an sanatn uydurma deil de gerek bir er
eve iinde grebilm ek iin her eyden nce, o an top
lumsal koullarn, akmlarn ve elimelerini, snf iliki
lerini ve atmalarn, bunlarn sonucu olan dinsel, dn
sel ve siyasal dnceleri incelememiz gerekir... Bir s
lup zmlemesi, sanatta slubu belirleyen etkenin z,
yani eninde sonunda toplumsal e olduunu grmedike,
ne kadar keskin olursa olsun, en ince sorunlar ve ayrn
tlar anlamakta ne kadar ustalk gsterirse gstersin yanl
maya yargldr. (').

Soru 97 : Sanatta Tipik sorunu nedir?

Sanatta tipik sorunu genellikle gerekilie bal bir


sorundur. Doalcln, yaam en kk, en nemsiz ay
rntlarn bile gzden karmakszn verme abasna kar
lk gerekilik, ayrntlar iinde b ilinli bir seme yap
mak ve olgularn zn genel iinde yakalad bu tikel ve
bireysel durumlar ya da kiilerle vermek gibi bir sorunla
kar karyadr.
Engels, 1888de, City Girls adl roman konusunda
Margaret Harknesse yazd mektupta: Bence gereki

(:l) E. Fischer, Sanatn.. s. 163-164

310
lik, ayrntlarn gerekiliinden baka, tip ik durumlarda ti
pik kiilerin geree uygun ekilde gsterilmesi demek
tir () diyerek tip ik sorununa yeni bir bak as getirm i
tir. Gereki yazar, ann gerekliini bir kez yakaladk
tan sonra, bu gereklii, kendi ynsemesine aykr sonu
lara da ksa, gizlemeden, btn tarihsel boyutlar ile vere
cektir. Engels, burada, politik tutum bakmndan kralc
olduu halde, gittike glenmekte olan burjuva snf
karsnda kibar toplumu, soylularn onulmaz rme
sini acmaszca anlatan Balzacn gereki edebiyatn en
byk rneklerinden birini verdiini syleyerek yle b itirir
yazsn:
Balzacn bylece kendi snf duygudalklarn ve
nyarglarn inemek zorunda kalmas, sevgili soylular
nn knn gerekliliini grmesi ve onlar bundan daha
iyisini hak etmeyen kimseler olarak anlatmas; gelecein
gerek insanlarn grmesi o zaman iin yalnz onlar
va rd gerekiliin en byk zaferidir, ve koca Balzacn
en byk zellii budur bence. ( )
Devrimci romantizm ve olumlu tip gibi, toplumcu
gerekiliin yanl anlald dnemlere zg savlara
yllarca nce verilm i bir cevaptr bu szler. Ama biz, tipik
olann nasl seileceini, nasl verileceini grelim nce.
Stefan Morawski, XIX. yzyln artistik bir kategori ola
rak gerekilie balad bu tipik sorununun, Baumgar-
tenden Hegele kadar klasik Alman estetiindeki genel
iindeki tikel sorununa; hatta Rnesansn sanat kuram
larnca gelitirilen Aristoteles geleneine kadar dayand-
rlabileceini syler. Sanat, grd her eyi birbiri ze
rine yarak deil, ayrntlar arasnda bir seme yaparak
geneli verecektir. Ne var ki, Aristotelesi yorumlayan neo-
klasiklerin genel insan tabiatn yanstan kiileri bugnk

(') Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 47-48


(-) a.g.e., s. 49-50

311
tip ik anlaymzla uyumaz. Neo-klasikler deimez in
san tabiatnn var olduuna inanyor ve sanat eserinde bi
reysel, yresel zelliklerin yeri olmad fikrini savunuyor
lard. (3)
Buna karlk, sanatta tipik, tipoloji sorununa bel
li ve geerli zmler getirm i olan Lukacs yle yazyor:
Marx ve Engelse gre, tip, eski tragedyann so
yut tipi anlamna gelmez; ne de ideal olmaya eilim li bel-
lisizliiyle S chillerin kahramandr. Ve ayn biimde, Zola
ve onu izleyenlerin edebiyatlar ve edebiyat kuramlarnn
yaratt ortalam a deildir. Tipi niteleyen ey, gerek
edebiyatn kendisiyle hayat yanstt dinamik birliin en
belirgin izgilerinin, bu tip ierisinde canl ve elikili bir
b irlik olarak birlemesi ve rlmesidir. Baka bir deyimle,
bir an toplumsal, ahlaksal ve psikolojik btn elikile
ridir. Oysa ortalam ann veriliinde, bir an en nemli
sorunlarnn yansmas olan bu elikiler, ister istemez,
orta bir insann i ve d yaantsnda, gcn yitirm i ve
yumuam bir biimde grnrler ve bylece temel ni
teliklerini yitirm i olurlar. (').
O halde tipik, ortalama demek de deildir. O lgula
rn z, onlarn tek tek grnlerinde deil, toplumsal
ierikleriyle toplumsal grnlerinde yakalanaca iin
her tarihsel dnemin toplumsal grnn yakalamak ve
ortaya kan yeni tip ik durumlarda yeni tip ik kahraman
lar bulmak bir zorunluk olacaktr sanat iin.
Tipik, ortalama demek olmad gibi, ne kadar belir
gin olursa olsun, biricik bireysel karakter de deildir, ba
zlarnca anlald gibi. Sormamz gereken soru, X ger
eklikte var m dr? deil, X gerekliin tmn temsil
eder m i? olmaldr. (Lukacs) nsan ve toplumsal bakm-

(3) B. Moran, Edebiyat Kuramlar..., s. 43


t"1) G. Lukacs, Marks ve Engelsin Estetik Yazlar IV, Forum Der
1969, say 356

312
lardan, tarihsel bir dnemi aklayc belirli noktalar ken
disinde toplayan ve gelecee alan yollar sezdiren olay
lar ya da kahramanlardr tip ik saymamz gereken:
Bir hikye kahraman ancak z benlii toplumdaki
nesnel glerce belirlendii zaman teknik anlamda tip ik
bir kahramandr. Vautrin ya da Julien Sorel, bir anlamda tu
haf olsalar bile, davranlaryle tipik kiilerdir: belli bir ta
rihsel dnemin belirleyici etkenleri onlarn kiiliklerinde
youn olarak grlebilir. Ne var ki, her ikisi de tipik ol
makla birlikte, hi bir zaman kabaca aklayc kiiler
deildir. Bu kiilerdeki bireysel zelliklerle tip ik yanlar
birbirine balayan diyalektik bir iliki vardr. (5)
T ipik kavramn bylece keyfilikten kurtarp, gerek
i olmann kanlmaz bir zorunluluu olarak almak; tipik
kahraman esiz, herkese rnek olabilecek bir kii
olarak dnmemek, bizi b ir zamanlarn olumlu tip kav
ramndan kurtaracaktr. Amerikan sinemasnn zorla kabul
ettirmee alt mutlu-son ne derece yapma ise,
yaratlma nedenini sanata ve edebiyata her eyden nce
reticilik, kkrtclk grevi ykleme isteinden alan
olumlu kahraman da o derece yapmadr, zorlamadr. Ro
manda, hikyede olumlu kahramanlar aramak, romann,
hikyenin yanstmak istedii gereklii tanmay deil, ka
famzdaki bir gerekliin romanlardaki kahramanlarca
olumlanmasn peinen istemek demektir. Bunun gerek
likle, gerek tarihsel durumla, yaamla ilgisi olmad sy
lenince de ileri srlen devrimci romantizm terim i ayn
olumlu kahraman tipini bu kez olaylar dzeyine kaydr
mak, tarihsel durumlar istediim iz ynde arptmak, de
itirm ek abasndan baka bir ey deildir.

(5) G. Lukacs, ada Gerekiliin Anlam, s. 1 4 1 -1 4 2

313
Soru 98 : iirin temel zellikleri nelerdir?

nsan, maarasnn duvarlarna, hem dostu ve dnya


arkada hem de yaam kayna, besini olan av hayvan
larnn benzerini izdiinde nasl resim sanatn balatm
olduysa, nesneleri ve olaylar yanstan bildirime ve an
latm arac olan dili yarattnda da iir sanatn balat
m oldu.
iir, insan aklnn estetik faaliyetlerinin ilklerinden
biridir diyor Caudwell. Hegel, akln gerek sanat, tm
sanatlarn en zengini sayar iiri. Birok filozof ve estetik
i iin iir, gerek sanattr, tm sanatlarn zelliklerini iin
de tayan bir yaratclk biim idir. Dizelerin, uyaklarn,
bilinen iir biim lerinin snrlarn aarak tm sanatlarda
bulunmas gereken iir esinden sz ederiz. iirsel an
latm deyimi, tpk iirin yapsnda olduu gibi, taklite,
benzetmeye, yanstmaya gitmeden anlatlan eyin kayna
na, en sade, en basit ekliyle zne ulamay amalar.
Bu nedenlerle, iinde her sanatn kendinden bir ey
ler bulabilecei iirin temel zelliklerini incelemek, tm
sanatlarn yaplarna degin ipular verecektir bize.
iir zerine, estetik tarihinin belki de en uzun ve en
zgn incelemesini (Yanlsama ve Gereklik, iirin Kaynak
lan zerine Bir nceleme) yazm olan Christopher Caud-
w ellin iirin temel zellikleri konusundaki dncelerini
zetleyecek olursak:

a) iir ritimlidir

Dillerin doal ritminden ayr ve ondan stn olan i


irsel ritim, iirin iinde doduu toplumsal evrenin izidir;
daha kolay b ir ortak bildiri yolu salamakta, dolaysyle ii
rin kolektif yapsn glendirm ektedir. Ritim, iir iin te
m eldir ve ritim uyuturucudur, ar duygululuk yaratr ^

314
ya da vezin kalplar toplumsal normlar ifade eder gibi
basit form llerle bir yana itilemez.

b) iirin baka dile evrilmesi zordur

iir evirileri, iirin aslnda uyandrd kendine z


g cokunun pek azn aktarabilir, l yeniden yaratla
bilir, duygu denen ey eksiksiz evrilebilir. Ama o ok
zel iirsel coku kaybolur. iirde kullanlan szcklerin
aralarndaki oyunlarn zel bir karakteristiidir bu. Baa
rl iir evirileri, yeniden yaratmalardr. Yeniden yarat
lan iirsel cokunun ise iirin aslnn uyandrd cokuya
benzerlik tad durum lar pek enderdir.

c) iir usa aykrdr

iir, tutarsz ya da anlamsz demek deildir bu. iir,


d ilbilgisi kurallarna (genel olarak) uyar ve genellikle bir
ey aklayabilir, yani syledii eyler ayn dilde ya da
baka dillerde farkl dzyaz biim leri halinde sylenebilir.
Ancak Spinozann felsefesi, bir izleyicisi tarafndan ak
landnda yine ayn felsefe olarak kalrken, ya da Tols
toyun bir roman baka bir dile evrildiinde yine Tols
toyun roman olarak kalrken bir iirin aklanmas, asl
nn ayn ifadelerle de yaplm olsa, artk ayn iir deil
d ir belki iir bile deildir. Ussal szcyle insanlarn
evrelerinde grr grmez kabul ettikleri dzenlere uygun
luu kastediyoruz. Bu anlamda bilimsel kantlar ussaldr,
iir deildir. Shelleyin, iir, akln etkin gcne bal ol
mayan bir eydir derken sylemek istedii de buydu.

d) iir szcklerle kurulur


iirin bu zellii daha nceki bir temel zellikten, i
irin baka dile evrilemezliinden doar. nk iir yal
nzca fikirlerle, yani dinleyicide yalnzca fik irle r uyandr
ma amacyle yazlm olsayd, bir baka dilde kafada ayn

315
fikirleri uyandran szcklerin seilmesiyle evrilebilir olur
du. Byle olmadna gre, szck, uyandrd fikirden
ayr birtakm eleri de tam aldr iinde szck olarak.
Dolaysyle, nesnel olarak szck demek olan ses-simge-
sinin ya da kara kara iaretlerin kendi ilerinde zel bir
by tadklarn sylemeksizin iir, romandan ayr bir
tarzda szcklerle yazlr, diyebiliriz. Gerekten de sz
ck, fikirden baka, eviriyle dile getirilemeyen zellikte
duygusal bir coku yaratr.
e) iir simgesel deildir

Balangta, allan ideal iir kavramna: iirin sim


gesel olduu kavramna aykr b ir ey gibi grnr bu sav.
Ama madem ki iir usa aykrdr dedik, bunun hemen ar
dndan, zorunlu olarak onun simgesel olmay gelir.
Szckler sim geseldir derken onlarn kendi balarna
bir ey olmadklarn, aslnda onlarla deil onlarn gster
dii eylerle ilg ili olduumuzu kastederiz. Yani iirde bi
zim iin nemli olan, sim geler deil, simgelerin anlatt
eylerdir. Oysa bir matematiki iin 8 + 9 = 1 7 cmlesi, sim
gelerin gerisindeki eyleri dnmeksizin bile, anlaml bir
cmledir. Ama btn szckleri kaldrsaydk da, szlk
teki her szce bir numara verip Hamletin bir konuma
sn bu numaralarla yazsaydk, konumann iirsel ierii
ni bu numaralarla anlayamazdk. O ierie ulamak iin
numaralar aklmzdan yine asl szcklere evirmek zo
runda kalrdk.

f) iir somuttur

Somutluk, sim geselliin otom atik olarak ters anlam


deildir. Simgesel bir dil, zel karsnda geneli yadsya
rak somuta daha ok yaklaabilir. Ama simgesel bir dil
somutlatka arlar, hantallar.
O halde kavramlar, szckler geneli kapsamaa do

316
ru gittike soyutlar, zele yaklatka somutlarlar. Ma
tem atikle iir karlatrldnda, matematik yalnzca s
nflandrmalarla, yani snflarla urat halde iirin vata
n znel tavrlardr. Yani bilin alan, gerek nesnelerle,
onlar karsndaki znel tavrlardan ibarettir.
rnein

Sevgilim krmz, krmz bir gle benzer

dizesindeki cmle simgesel olsayd, yani soyut olsayd, bel


li b ir aire, belli bir sevgiliye ve belli bir ruh haline, bir za
mana, b ir iire zg deil olduka genel b ir ifade olsayd,
nerde sevgilim szcn duysak onun krmz bir gl
olduu akla gelecekti. Oysa iir somut olduu iin, bir ba
ka airin kalkp,

Sevgilim beyaz, beyaz bir gldr

demeye hakk olacaktr.


Ama bu, iirin, ayaklarn yerden kesecei, giderek
kendi ok znel i dnyasna kapanaca anlamna da gel
mez. Hangi fantastik dnyada olursa olsun, onun yaantla
r hep ayn Benin bandan geer; romanlar da ayn uy
gunluu gsterm elidir. Ben (karakter) ne olursa olsun,
sahneler hep ayn insan toplumunun gerek, somut dnya
snda uzanr; bu cokusal benin yaps ya da gerek
dnya estetik yargy belirler. Bu ego, iinde belli b ir sa
nat mant bulunan dnya grdr gerekte.
g) iir youn etkilenmelerle tanmlanr

Bunlar iire zg etkilenm elerdir, yani estetik etkilen


melerdir. Estetik olmayan etkiler bireyseldir, ortak deil;
toplumsal yaantlara deil, zel yaantlara baldr, r
nein, gazetelerdeki ackl lm ilnlar iir biim inde de
yazlsalar, ilg ili kiiler iin gl etkilenm eler yaratt hal
de iir deildir, nk bu etkiler estetik etkiler deildir.

317
Bu lmle ilg ili olmayan kimseler iin ayn etkileri tama
yacaktr szckler. Coku toplumsal bir biim iinde ger
ekletirilemeyen ya da gerekleememi bir zel kiisel
yaantdan geliyorsa iirin bu cokusal anlam ykyle yk
l olmas yetmez. Coku, bir araya gelmi insanlarn ya
antsndan km olm aldr; bylece iirsel Benin ne
den ibaret olduunu grrz. Matematikteki sonsuz, ne de
rece bir kiinin alg dnyasnn sonsuzu ise, bu ben de
uygar bir toplum da o derece bir tek bireydir. Matematikte
ki sonsuz, maddi dnyann: btn insanlarn alg dnya
larnca ortak dnyann sonsuzudur. iirdeki ben ise bir
arada yaayan btn insanlarn cokusal dnyalarnca or
tak b ir <Bendir ().

Soru 99 : Kapitalist toplumda sanatn yeri nedir?

Burjuvazi, tarihte son derece devrimci bir rol oyna


mtr diye yazyor Marx.
Burjuvazi, egemen olduu her yerde, btn feodal,
ataerkil, idilik ilikilere son vermitir. nsan doal byk
le rine balayan karmakark derebeylik balarn para
lam, insanla insan arasnda yalnz kiisel kardan, duy
gusuz nakit demeden baka hi bir ba brakmamtr.
Din cokunluun, valye duygusallnn, uydurma duy-
guculuun en yksek heyecanlarn, bencil hesaplarn buz
gibi souk suyunda bomutur. Kiisel deeri deiim (m
badele) deerine evirmi, yok edilemeyecek saysz fer
manl zgrln yerine u biricik, vicdan d zgrl
koymutur Serbest Ticaret. Tek kelimeyle, din ve poli
tik aldatmacalarla rtlen smr yerine yaln, utansz, do
laysz, hayvanca smry getirmitir. (')

t1) C. Cadvvell, Yanlsama ve Gereklik, s. 123-135


(>) Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, s. 43-44

318
Burjuva snfnn, kapitalist dzenin retim ilikilerinde
gerekletirdii en byk devrimlerden biri emekiyi eme
ini zgrce satan b ir kii durumuna getirm i olmasdr.
Kiisel zgrlk, burjuva snfnn soylu snfa kar verdi
i mcadelede ilk ve nemli sloganlardan biri olmutur
Ne var ki, bu zgrlk burjuva snfnn anlayyle snrl
bir zgrlktr: emeini istedii gibi kullanma zgrl.
nsann kiisel yeteneklerini zgrce gelitirm e istei, bur
juvazinin bu snrl zgrlk anlayyla atmaa bala
dnda, burjuvazinin hi de balangta olduu gibi soyut
bir kiisel zgrlk peinde olmad, zgrlk anlaynn,
gerekletirdii ekonomik devrimle koullu olduu aka
grlm, burjuva snf zgrlk dman bir snf oluver
mitir.
Sanatnn, kapitalist dnemde burjuva snfyle iliki
leri de ayn yolu izlemitir. Sanatn yerine getirmek iin sa
raylara, soylu snfa dayanmak zorunluluundan kurtulan
sanat da zgr b ir insan oldu. A rtk bir meta durumu
na gelmi olan yaptyle ortada kalm, seslendii kiileri
ya da grubu tanmayan zgr bir insan. Yaamn srdre
bilmesi iin yarat gcn, emeini piyasaya srmek zo
runluluunda olan; okuyucusunu, dinleyicisini, seyircisini,
alcsn bulmak zorunluluunda olan bir emekiydi sanat
artk.
Her eyi metaya eviren, her ura ve abay getir
dii parayla ya da yararla len kapitalizm, balangta
sanatlarn geliim ini kolaylatracak, ona olanaklar sala
yacak gibi grnmyordu. A-gzll, hesapll, tc
carl sanata dman bir grnm kazandryordu burju
va snfna. G enlik yllarnda, burjuvazinin bu grnm
ne bakp, modern ada sanatn yozlamasnn kanl
maz bir ey olduunu syleyen Hegelin felsefesine d
nen Marx, Bencil karlarn kr kavgas zerine kurulmu
bir toplumun, gelimesi dorudan doruya mekanik bir is

319
tekler basksna bal olan toplumun S chillerin deyimiy
le bu gereklilik dnyasnn gerek sanatsal retkenlii
besleyecek toprak olamayacan dnr (2).
zellikle, kapitalizmin ilkel birikim dneminde burjuva
snf iin sanat, hi bir yarar olmayan bo bir urat, in
san emeini daha youn bir retim iin, sanayi iin plan
lamak iiyle uraan burjuvazi iin sanat, eski dnemden
kalma alkanlklarn srdrmek isteyen bir aylakt. Sanat
yaptlar, ancak sslemeye, vakti hoa geirmeye yara
d lde deerliydi.
te yandan sanatnn dar bir evre, belli sayda
kltrl bir sanat alcs grubu yerine daha geni bir kt
leye seslenmek durumunda kal onun gr ufkunu ge
niletmi, daha byk ktleyle zdelemek zorunda brak
mtr onu. Yeni yaam tarz yeni anlatm yollar bulmaa,
eski dar kalplardan kurtulmaa gtrmtr. Basm ma
kinesinin bulunmasyle kitabn daha geni tabakalara yayl
ma olanann ortaya kmas, ticaretin gelimesiyle sanat
yaptlarnn dalm evresinin genilemesi, okuma yazma
bilenlerin saysnn her gn biraz daha artmasyla okuyu
cu evresinin genilemesi, hep kapitalist dnemin sanat
larn geliim ine kendiliinden getirdii olanaklardr. By-
lece, kapitalizm, gerekte sanata yabanc olm akla birlikte,
sanatn gelimesine ve ok yanl, zengin anlatml, zgn
yaptlarn yaratlmasna yardm etti. (Fischer)
Bir yandan da, kendi zgrlk anlay ounluun
zgrlk zlemiyle atana kadar, 1789 Devriminde ve
daha nceleri baaryle kulland burjuva-emeki snflar
badakl srd srece burjuva snf yldz parlayan,
ykseli durumunda bir snf grnmndeydi. Toplumun
tarihsel geliim iyle elimeyen ile rici b ir snf grnmn
verdii srece kendi sanatlarn ortaya karmamas ola

() M. Lifschitz, Marxm Sanat Felsefesi, s. 15

320
nakszd. Bu dnem, doruuna Fransz Devriminde varan
dem okratik-burjuva anlay ile geldi. Burada da sanat
onurlu znellii iin ann dncelerini dile getiriyor
du. nk bu an bayra, gelien burjuva snfnn reti
program olan zgrlk, eitlik, kardelik duygusu ile insan
lk lksnn szcln etmek ve kendi lkesini btn
insanlkla birletirm ek istemek, zgr insann znelliin
den baka bir ey deildir. (3)
Ancak bu dnem ok srmemi, kapitalist dzenin e
likileri belirdii; zgrlk dedii eyin bir baka eit k
lelik, b ir yabanclama olduu; kapitalizm, tarih gelime
ye, insann btn yeteneklerini gelitirerek tmel insana
doru gidiine kstek olmaa baladnn anlald l
de kendi yann tutacak sanatlar da gittike azalmaa
balamtr. Burjuva dzeninin parlak yaratclk dnemi
artk sona ermiti. Bylece sanat da, sanat da insann tam
yabanclamas, insan ilikilerinin tmyle maddilemesi,
iblm, paralanma, kat bir uzmanlama, toplumsal
balarn glgelenmesi, bireyin artan bir yalnzla itilmesi
ve yadsnmas demek olan tam gelimi bir kapitalist d
zene girm i oldu. (4)
Grevi, ileriye doru geliim inde insann nne k
tutmak, onun dnyay ve nsan ilikileri daha plak gzle
grmesine ve yeni b ir dnya yaratmasna yardm etmek
olan sanatn byle, insan insann kurdudur diyen insana
kar bir dzeni tutmasna olanak yoktu. Bunun doal bir
sonucu olarak ileri kapitalist dzen, gerek sanatn ve sa
natnn desteini yitirm itir. Bugn, burjuva deerlerini
savunarak, benimseyerek sanat yaplamayaca; gerek sa
nat yaptlarnn hemen tmnn, bu deerleri yadsyan,
yabanclamay btn aklyle ortaya seren, onun al
masn neren yaptlar olduu ortadadr. Kapitalizmin en

(3) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 53


(4) a.g.e., s. 53

321
gl olduu, bilinlenm enin en ok nlenebildii ve sa
natn bilerek biim cilie itild i i lkelerde bile sanat bu d
zenin savunuculuunu yklenmemekte, en azndan bir kur
tulu yolu aray iinde bulunmaktadr. Son kuak Am eri
kan iiri, roman, ryen bir dzeni btn irkinliiyle or
taya sermee ynelik, egemen gleri alaya alan, yerden
yere vuran sanatsal abalardr. Kapitalist dzen, bir yan
dan, yaratt, uygun olmayan toplumsal ve nsan koullar
la sanatlarn gelimesini nlerken, te yandan elikileri
keskinletirm ekle gerek sanatlarn ve sanat yaptlarnn
yaratln hzlandrmakta, onlara uygun bir ortam hazrla
maktadr.

Soru 100 : Burjuva Sanat deyiminden ne anlalmal


dr?

Burjuva iiri, burjuva resmi, burjuva sinemas,


genellikle burjuva sanat deyimi ou kez yanl anlam
da, sanat kltrnden yoksun braklm ounluun an
layamad, ya da yeni yeni anlatm yollar deneyen nc
sanat ktlemek, aalamak amacyle kullanld iin
bu deyim zerinde nemle durmak istiyoruz. ounlukla
p olitik amalarla yaplan bu sulamalar bir yandan gerek
sanat abalarnn ve gerek sanatlarn nn tkayarak
ucuz sanat gsterilerine yolu at iin, te yandan sanat
tan beklenen bilinlendirm e iini nleyerek asl kapitalist
dzenin iine yarad iin sorun daha da nem kazanmak
tadr.
ncelikle, hi bir ey sylemeyen, oyalamadan ba
ka b ir ey olmayan, alcsna boa zaman harcatmaktan
baka bir ey yapmayan sanatla, yeni gerekleri, insanlar
aras yeni ilikileri anlatmak iin yeni anlatm yollar ara
yan gerek sanat birbirinden ayrmak gerekir. yi sanat

322
la kt sanat bu bilinsizce birbirine kartrma olayna
bir rnek verelim : 1930larda Orozco, Sequieros... gibi
MeksikalI toplum cu ressamlar, sanat giyim modas gibi y
neten Paris sanat tccarlar evresiyle alay etmek iin, bir
eein kuyruuna baladklar fray eitli boyalara bat
rarak, eein gerisine koyduklar b ir tuvali kuyruun sal-
lanmasyle boyarlar ve ereveletip Parise gnderirler. Sa
nat, resmi, modada yaratt alkalanma ile ve bunun so
nucunda getirecei parayla len bu tccar evre alt-st
olur. Sequierosun, Orozconun alaylar yerini bulur; ne
var ki, o gnden sonra her no-figrativ resim, her yeni de
neme ayn damgay yemek tehlikesindedir artk: eek kuy
ruuyla m yaplm bu? Bu sulamann yakn zamanlara
kadar geerli olmas, sanat deerlendirm elerinde bugn
bile ne kadar hafif davranldn gsterir.
Yeni b ir sanat akm anlamszdan, kktenci bir yad
smadan yola kabilir: Dadaizm, Gerekstclk, vb. sa
nat akmlar gibi. Ancak bu onlarn yadsdklar eyin kapi
talist toplumun kalplam deerleri, yutturulmak istenen
uyutucu, bo yarglar olduu gereini deitirmez. Yads-
madan, anlamszdan yola karak dnyamzn gereklerinin
daha derinden kavranmasn salayacak anlatm yollar
bulmaksa ama, alkanlklarn rahatlndan kamaksa, ya
plan iin burjuva yutturmacasyle hi bir iliii yoktur. Ara-
gon, Eluard gibi birok air iin Gerekstclk, iirle ri
ni yenilemek, iirlerine yeni bir can katmak iin bir ara
olm utur rnein.
nce, inanlann tersine, rahata, kolaya kaan bir sa
nattr burjuva sanat. Kapitalist dzenin tek ve deimez bir
dzen olduunun kafalara iyice yerlemesini ama edindii
iin, bunun daha geni ynlarca anlalmasn istedii iin
yeniliklerle, nc denemelerle uramaa almaz. Eski
biim ler, eski kalplar iinde direnerek, abloncu kolayl-
yle b ir avutma, b ir uyutma arac durumuna getirir sana

323
t. Hepsi de mutlu sonla biten, hafif, elendirici, gz sulu
seri-yapm Hollywood film lerini anmsayalm. Bunlarn ede
biyattaki karl yaldzl c iltli harcalem romanlar anm
sayalm.
Kapitalist dzen sanat afyon olarak oaltmann
kazan olanaklarn hemen sezdi. Bu afyon-sanatn retici
leri, yoaltclarn ounun ilkel igdleri honut edilme
si gereken maara insanlar olduklar varsaymna daya
narak ie giriiyorlard. Bu varsaymla o ilkel igdleri k
krtp onlar ayakta tutmaktan ve heyecanlandrmaktan da
geri kalmyorlard. Dlerdeki imge bir ticaret meta olu
yor, yoksul kz milyonerle evleniyor, psrk delikanl, bile
inin gcyle kendisine dman, aprak bir dnyann
btn engellerini ve glerini alt ediyordu. Peri masallar
nn mant adalatrlyor ve ynlar iin oaltlyor
du. Btn bunlar da sanatlarn ve yazarlarn anm ka
lplara kar savat, yeni gerekleri aklama yollar bu
labilmek iin deneylere giritii bir zamanda yaplyordu.
(')
Gereklerden kaar ya da onlar ters gstermee a
lr burjuva sanat. Derindeki nedenlerle deil yzeydeki
sonularla ilg ilen ir ve bunlar ya kaderle, ya rastlantsal
nedenlerle ya da ans veya ansszlklarla yorumlar. Bizde
rnei ok bulunan ucuz piyasa romanlarnda, dm
kadnlar hep kader kurbanndrlar, hep ansszdrlar, o
ackl yaamlarnn nedeni bir dnde, bir elentide rast
ladklar o yakkl, apkn d e lik a n ld r. Bir ona rastla
mam olsalard... Plak sanayiinin byk bir zenle ve
dikkatle destekledii, ynettii piyasa arklarn, dolmu
arklarn; film sanayiinin en kk kylere kadar gtr
d piyasa film lerini anmsayn. Hepsinde sulanan, insa
na dman bir dzen deil, kademdir, tek tek insanlar
dr, rastlantlardr. Bylelikle tem eldeki nedenler gizlen
( ) E. Fischer, Sanatn Gereklilii, s. 224

324
mi olmakla kalmaz, yaam, gemi zamanlara bir zlem
olur; gemiin geri getirilm esi, yani bu dzenin geriye do
ru dzeltilmesi ama haline dnr. Bu romanlarn, film
lerin, arklarn sanat deeri tamad sylenecektir, k
t sanat olduu sylenecektir. Bencil karlarn kr kav
gas zerine kurulmu bir toplum un... sanatsal retkenli
i besleyecek toprak olamayacan daha nce sylemitik
zaten. Dolaysyle, burjuva sanat derken, kt sanat anla
malyz.
Sanatn etkileme ve bilinlendirm e gcn ok iyi bi
len kapitalist dzen, seri yapm yoluyle bundan faydalan
ma yollarn da bilir. Bu yolla sanat: mziiyle, posta kar
t resimleriyle, resimli romanlaryle, sinema ve televizyon
film leriyle insanlarn kafasn hi yormadan, uratrma
dan elendirmenin, uyutmann arac olur. Ya da insanlar
daki heyecan isteini alabildiine smrerek kanl, vah
i, insan d bir ze brnr bu tr sanat. Gerek sanat
yaptlarndan, bilinlemeden katr bu. Gerek yarat
cln bile bile ldrlm esidir.
Hem yalnzca paray, tketim toplumu isteklerini de
il, ayn zamanda belli bir toplumsal bilincin oluturulm a
sn ama alm bir sanat politikasdr bu. Bugn byk
ounluuyle sesten, mzik bilgisinden, yaratma yetene
inden, en nemlisi toplumsal bilinten yoksun bir yn
delikanlnn her gn bei unutulup onu bestelenen ark
larna kaplarn ardna kadar aan plak sanayiinin gerek
sanat Ruhi Suyu grmezlikten gelmesi baka trl na
sl aklanabilir yoksa?
Bugn hem kapitalist toplumun dnya grn, de
er yarglarn, insan anlayn savunup hem gerek sanat
yaplamayaca; kapitalizmin dzen olarak yaratc nitelii
ni yitird i i; btn dnyada soy sanat yaptlarnn bu dze
nin karsnda, en azndan onu eletirir olduu dnlr
se, neyin burjuva sanat olduunu, neyin olmadn ayr-
detmek daha kolaylam olur.
325
KAYNAKLAR

Alain, Edebiyat stne, Dnem Yaynevi, 1965, ev. Asm Bezirci


Aragon, amzn Sanat, Gerek Yaynevi, 1966, ev. Bertan Onaran
Aragon, Gerek Dnya I, Kk Yaynlar 1968, ev. Selhattin Hilav
Aragon, Le Neveu de M. Duval, Les diteur Franais Runis, 1953
Aristoteles, Poetika, Remzi Kitabevi, 1963, ev. smail Tunali
Arvon, Henri, LEsthtique Marxiste, Presses Universitaires de France,
1970
Brecht, Bertolt, Epik Tiyatro zerine, De Yaynevi, 1964, ev. Kmuran
ipal
Brecht, Bertolt, Tiyatro iin Kk Ara, an Yaynlar 1962, ev.
Teoman Aktrel
Billiet, Joseph, Sosyal Oluum ve Sanat, Kovan Yaynevi, 1966, ev.
Mehmet Doan
Binyon, Laurence, The Spirit ot Man Asian Art, Dover Publications,
Inc. N. Y.
Breton, Andr, Manifestes du Surralisme, ides/galimard, 1972

Caudwell, Christopher, Illusion and Reality, (Yamlsame ve Gereklik)


International Publishers. N. Y. 1963
Coombes, H., Literature and Criticism, Penguin Books, 1972
Engels, Friedrich, Ailenin, zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, Sol
Yaynlar, 1967, ev. Kenan Somer

Fischer, Ernst, Sanatn Gereklilii, De Yaynevi 1968, ev. Cevat apan


Freud-Jung-Adler, Psikanaliz Asndan Edebiyat, Ata Kitabevi, ev.
S. Hilav
Freville, Jean, Sosyalist Gzle Toplum ve Sanat, May Yaynlar, 1968
ev. Asm Bezirci

Garaudy, Roger, Gerekilik Asndan Kafka, Hr Yaynevi 1965, ev.


Mehmet Doan
Garaudy, Roger, Gerekilik Asndan Picasso, Hr Yaynevi 1966,
ev. Mehmet Doan

326
Garaudy, Roger, Gerekilik Asndan Saint-John Perse. Urak 1967,
ev. Mehmet Doan
Garaudy, Roger, Kafka ve Doktor Pangloss, Yeni Dergi 1968, say 44,
ev. Kundeyt urdum
Gramsci, Antonio, Aydnlar ve Toplum, an Yaynlar, 1967, ev, V.
Gnyol - F. Edg - B. Onaran

Hegel, Georg Wilhelm Friedrich, Esthtique, Textes Choisis, Presses


Universitaires de France, 1959
Huisma, Denis, LEsthtique, Presses Universitaires de France, 1971
Hilav, Selhattin, 100 Soruda Felsefe El Kitab, Gerek Yaynevi 1970
Hilav-Ertem-Kutlar, Gerekstclk, De Yaynevi, 1962

Ipirolu, M. . - Eybolu, S., Avrupa Resminde Gerek Duygusu,


st. ni. Ed. Fak. Ya.

Lukacs, Gyrgy, La Thorie du Roman, Edition Gonlhier, 1963


Lukacs, Gyrgy, Studies in European Realism, Grosset and Dunlap,
N. Y. 1964
Lukacs, Gyrgy, Thomas Mann, Franois Maspero, 1966
Lukacs, Gyrgy, ada Gerekiliin Anlam, Payel Yaynevi 1969,
ev. C. apan
Lukacs, Gyrgy, Marks ve Engelsin Estetik Yazlar I, II, II, IV, Forum
say 354-375, ev. B. Cmert
Letevbre, Henri, Contribution a LEsthtique, Editions Sociales, 1953
Lenin, V. I., Seme Yazlar, Gerek Yaynevi 1966, ev. Attila Tokatl
Lenin, V. I., Sanat ve Edebiyat, Payel Yaynevi, 1968, ev. erif Hulusi
Lenin, V. i., Materyalizm ve Ampiriokritisizm, Sosyal Yaynlar, 1968,
ev. K. Sahir Sel
Lifschitz. Mikhail, Marxin Sanat Felsefesi, Ararat Yaynevi 1968, ev.
M. Belge
Lovvry, Bates, Sanat Grmek, T. Bankas Kltr Yaynlar 1972, ev.
Necla Yurtsever - Zahir Gvemli

Maritain, Jacques, Creative Intuition in Art and Poetry, Noonday Press,


1955
Margolies, David, The Function of Literatre, Lawrence and Wishart,
1969 1 *5 !!
Marx-Engels, Sanat ve Edebiyat, De Yaynevi, 1971, ev. Murat Belge
Marx, Karl, Ekonomi Politiin Elltirisine Katk, nc Kitabevi, 1970
ev. Orhan Suda
Marx. Karl. Alman deolojisi, Sosyal Yaynlar 1968, ev. S. Hilav

327
Meilakh, Boris, Lnine et Les Proplmes de la Littrature Russe,
Edition Sociales
Moran, Berna, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, ..E.F., 1972
Mornet, Daniel, Histoire de la Littrature et de la Pense Franaises,
Bibliothque Larousse
Mller, Joseph Emil, Modem Sanat, Remzi Kitabevi, 1972, ev,
Mehmet Toprak

Ongun, Cemil Sena, Estetik, Sanat ve Gzelliin Felsefesi, Remzi


kitabevi, 1972
rnek, Sedat Veyis, ilkellerde Din, By, Sanat, Efsane, Gerek
Yaynevi 1971

Platon, Devlet, Remzi Kitabevi, ev. S. Eybolu - M. A. Cimcoz


Plehanov, G. V., Sanat ve Sosyalizm, Sosyal Yaynlar, 1962, ev.
Selim Mimolu

Read, Herbert, Sanatn Anlam, T. i Bankas Kltr Yaynlar, 1974,


ev. Gner Inal-N uin Asgari
Richards, I. A., Principles of Literary Criticism, Routledge and Kegan
Paul LTD, London, 1952
Richardson, Robert, Literatre and Film, Indiana University Press, 1969

Schiller, Johann Christoph Friedrich von, nsann Estetik Eitimi zerine


Bir Dizi Mektup, Milli Eitim Bak. Yaynlar, 1965, ev. Melhat zg
Salinari, Carlo, Marks Sanat ve Eletiri, Forum Dergisi, say 369, ev.
B. Cmert
Stolnitz, Jerome, Aesthelics and Philosophy of Art Criticism, Houghton
Mifflin, Boston, 1960
Stal, Mme de, Edebiyata Dair, M. E. Bakanl Yaynlar, 1967, ev.
Safiye ve Vahdi Atay
Souriau, Etienne, Clefs pour LEsthtique, Editions Seghers, 1970

Thomson, George, Marksizm ve iir, Urak Yaynlar, 1966, ev.


Cevat apan
Teyssedre, B. LEsthtique de Hegel, Presses Universitaires de
France, 1958
Tolstoy, Lo, What is Art and Essays on Art, Oxford University Press,
1962
Triolet, Eisa, LEcrivain et le Livre, Editions Sociales, 1948
Triolet, Eisa, Maiakovski, Les Editeurs Franais Runis, 1967
Trotsky, Lon, Literatre and Rvolution, The University of Michigan
Press, 1966

328
Wilson, Edmund, The Triple Thinkers, Penguin Books, 1962
Yetkin, Suut Kemal, Estetik, Remzi Kitabevi, 1947
Yetkin, Suut Kemal, Estetik Doktrinler, Bilgi Yaynevi, 1972

Zweig, Stefan, Freud ve retisi, Remzi Kitabevi, 1969, ev, Emin


Trk Eliin

Philosophies of Art and Beauty, Selected Readings in Aesthetics, The


Modern Library, New York, 1964
Romanenko Victor, The Beauty of Nature, Problems of Moderns
Aesthetics, Collection of Articles, Moscow, 1969
Astakhov, ivan, The Relationship Between an Object and Aesthetic
Feeling, Problems of Moderns Aesthetics
Lifschitz, Mikhail, LEsthtique Historique de Marx et dEngels, Esthti
que, Recherches Internationales, Paris 1963, say 38
Gisselbrecht, A. Tches et Ralisations de la Recherche Marxiste en
Esthtique, Recherches International, say 38
Aragon Le Discour de Prag, Recherches International, say 38
Morawski Stefan, Le Ralisme comme Catgorie Artistique, Recherches
Internationales, say 38
Brazu Marcel, Objectivit de la Valeur Artistique, Recherches Inter
nationales, say 38
Banfi, Antonio, Leons dEsthtique, Recherches Internationales, say 38
Bush, Alan-Russel, Torn, Ce Q'Exprime La Musique, Recherches Inter
nationales, say 38
Esthtique et Marxisme, 10/18, Union Gnrale d'Editions, 1974, Paris

329
NDEKLER

Sayfa

NSZ 5

I. BLM

ESTETK NEDR?

Soru 1 Estetik szcnn kayna, eitli kullanllar ne


lerdir? 7
Soru 2 : Her zaman ve her yer iin geerli bir estetik kavra
mndan sz edilebilir mi 10
Soru 3 : Estetik, Gzel'in bilimi midir? 12
Soru 4 Estetik, beeni yarglarnn incelenmesi midir? 14
Soru 5 : Estetik, sanatlarn bilimi midir? 17
Soru 6 : Gzellik kavram nedir, nasl anlalmaldr? 20
Soru 7 Altn kesim (say) nedir? 24
^-Soru B : Sanat ile Gzellik arasnda nasl bir iliki vardr? 25
Soru 9 : Estetik gzellik, doasal gzellik sorunu nedir 27
Soru 10 : Estetik duygu ve geliimi? 30
Soru 11 Estetik duygu sanat eserlerinde nasl yansr? 33
Soru 12 : Estetik deerin oluumu? 36
-+ Soru 13 : Estetik deerin nesnellii, znellii? 39
-y Soru 14 : Sanat yaptlarndaki estetik gzellik insan nasl etkiler? 43
-+- Soru 15 : Estetik yaant nedir? 46
-V- Soru 16 : Estetik duygu, gzellik duygusu batan beri insanda var
olan bir ey midir? 50
Soru 17 : Estetikte yntem sorunu nedir? 54
Soru 18 : Estetikte felsef yntem nedir? 56
Soru 19 : Toplumbilimsel estetik nedir? 58
Soru 20 : Ruhbilimsel estetik nedir 60
Soru 21 Karlatrmal estetik nedir? 63

330
II. BLM

ESTETK KURAMLARI

Sayfa
Soru 22 :Platoncu estetik zerine bilgi verir misiniz? 65
Soru 23 :Aristotelesin Poetikas zerine bilgi verir misiniz? 67
Soru 24 :Mimesis terimi neyi anlatr? 70
Soru 25 :Artma (katharsis) terimi neyi anlatr? 73
Soru 26 : Plotinosun estetik anlay nasldr? 75
Soru 2 7 : Pagan a estetiinin genel zellikleri nelerdir? 77
Soru 28 Hristiyan estetiinin temel zellikleri nelerdir, balca
dnrleri kimlerdir? 80
Soru 29 Rnesans estetiinin genel izgileri nelerdir? 82
Soru 30 : Dou estetii zerine neler biliyoruz? 86
Soru 31 Baumgartenin estetik grleri nelerdir? 89
Soru 32 : Aydnlanma a dnrlerinin estetik grleri ne
lerdir? 92
Soru 33 Kantn estetik grleri nelerdir? 94
Soru 34 Hegelin estetik grleri nelerdir? 97
Soru 35 Hegelin estetik grlerinin deerli yanlar nelerdir? 100
Soru 36 Hegelln estetiine yneltilen belli bal eletiriler ne
lerdir? 101
Soru 37 Hegel sanatlar nasl snflandrr? 103
Soru 38 : Marx ve Engelsin sanat zerine dncelerinin marks-
bir estetiin kuruluu ynnden nemi nedir? 105
Soru 39 : Marxin Hegel estetii ile ilikileri balangta nasld? 108
Soru 40 Hegel estetiinin marks eletirisinin ana izgileri ne
lerdir? 110
Soru 41 Bugn marks estetiin temel sorunlar nelerdir? 113
Soru 42 : Marks estetiin ana izgilerini nasl saptayabiliriz? 117
Soru 43 XIX. Yzyl Rus estetikileri Bielinski, ernievski ve
Dobrolyubovun estetik grleri nelerdir? 121
Soru 44 : Plehanovun estetik ve sanat sorunlar zerine dn
celeri nelerdir? 126
Soru 45 : Plehanov'un sanat ve edebiyat konusundaki grleri
ne yneltilen eletiriler nelerdir? 131
Soru 46 : Benedetto Crocenin estetik grleri nelerdir? 134
Soru 47 : ada estetik almalar hakknda bilgi verir misiniz? 138

331
III. BLM

GENEL SANAT SORUNLARI

Sayla
Soru 48 : Sanat nedir? 142
Soru 49 : Sanatn kkeni nerededir? 147
Soru 50 Sanatn ilevi nedir? 150
Soru 51 Sanat ile bireyleme arasnda nasl bir iliki vardr? 153
Soru 52 : Sanat yaratn znellii deyince ne anlarz? 157
Soru 53 :: Sanat yarattaki zgrlk sorunu nedir, nasl an
lalmaldr? 161
Soru 54 : nsan sanat yarata iten nedir? 166
Soru 55 Sanat yarat doa'nn takliti midir? 169
Soru 56 : Sanatlarda Yanstma kuram nedir? 173
Soru 57 : Yanstma kuramnn eitli yorumlanna rnek verir
misiniz? 177
Soru 58 Sanatlarda yarat teknikleriyle toplumsal teknikler ara
sndaki ilikiler nelerdir? 181
Soru 59 Sanatn yararllkla ilikileri nelerdir? 184
Soru 60 : Sanat ile bilgi arasnda ne gibi bir iliki vardr? 187
Soru 61 Sanat ile hakikat arasnda nasl bir iliki vardr? 191
Soru 62 Sanat ile By ve Din arasndaki ilikiler nelerdir? 195
Soru 63 Sanatn Yabanclama ile ilikileri nelerdir? 198
Soru 64 : Alt yap st yap ilikisi ve sanat? 202
Soru 65 :: Sanat emekten doduysa nasl oldu da bamsz bir
varla sahip oldu? 206
Soru 66 : Tarihsel karakterine ramen sanat ebedi bir deer
yapan ey nedir? 209
Soru 67 Toplumsal geliim en sonunda sanat gereksiz mi k
lacaktr? 214
Soru 68 Sanat yaptlarnn yorumu zaman iinde deiebilir mi? 218
Soru 69 : Sanatlarda bir organizasyondan sz edilebilir mi? 220
Soru 70 : z ve Biim sorunu yalnzca sanatlara ilikin bir sorun
mudur? 225
Soru 71 dealist dnceye gre z ve biim sorunu nasl ele
alnmaktadr? 226
Soru 72 : Maddeci dnceye gre z ve biim sorunu nasl ele
alnmaldr? 228

332
Sayfa
Soru 73 Sanatlarda z ve biim sorunu nasl ele alnmaldr? 232
Soru 74: Sanat yaptlarnda z deyince ne anlarz? 235
Soru 75: Sanat yaptlarnn yaratlnda biimin nemi nedir? 237
Soru 76: Mzikte z ve biim sorunu nasl ele alnr? 241
Soru 77 : Anlatmclk kuram nedir? 244
Soru 70 Tolstoyun letim kuram ve Anlatmclk iindeki ye
ri nedir? 247
Soru 79 Anlatmclk kuramnn resim sanatndaki grnm ne
dir, temsilcileri kimlerdir? 249
Soru 80 : Biimcilik kuram nedir? 252
Soru 81 Biimcilik kuramnn eletirisi nasl yaplmaldr? 256
Soru 82 : Biimcilik kuramnn grsel sanatlar dndaki sanat
lar karsnda durumu nedir? 260
Soru 83 : Mzikte biimcilik sorunu nasl aklanabilir? 263
Soru 84 : Sanat, Sanat indir kuram nedir? 265
Soru 85 Romantizm akm nedir? 269
Soru 86 : Doalclk akm nedir? 272
Soru 87 : zlenimcilik nedir? 276
Soru 88 : Gereklik sanat yaptlarnda nasl yansr? 280
Soru 89 Sanatlarda gerekilik kavram zerine eitli gr
lerden bazlar nelerdir? 283
Soru 90 : Gerekilik genel bir tutum, artistik bir kategori midir? 285
Soru 91 Gerekilik belli bir yntem, zel bir artistik ynseme
midir? 289
Soru 92 : Eletirel Gerekilik nedir? 292
Soru 93 : Toplumcu Gerekilik nedir? 295
Soru 94 Zdanov'un sanat ve edebiyat grne kar klar
nelerdir? 300
Soru 95 : Toplumcu Gerekilik teriminin bugn kazand an
lam nedir? 303
Soru 96 : Sanat yaptlarnda slup nedir? 307
Soru 97 : Sanatta tipik sorunu nedir? 310
Soru 98 : iirin genel zellikleri nelerdir? 314
Soru 99 : Kapitalist toplumda sanatn yeri nedir? 318
Soru 100 : Burjuva sanat deyiminden ne anlalmaldr? 322
KAYNAKLAR 326

333
GEREK >
YAYINEV
p.k, 655 stan b l
m
dizisinde sunar

1. EKONOM EL KTABI
(Trkiye Ekonom isinden rneklerle)
Prof. Sadun Aren B einci bask. 15 lira
2. ATATRK'N TEMEL GRLER
Fethi Naci nc bask. 10 lira
3. TRKYE DE GERC AKIMLAR
Do. Dr. etin ze k Tkendi
4. TRKYE DE HAREKETLER
Kemal Slker ik in c i bask. 15 lira
5. TRKYEDE TOPRAK MESELES
Prof. Dr. Suat Aksoy Tkendi
6. MTOLOGYA
Behet N eca lig il ik in c i bask. 10 lira
7. TRK EDEBYATI
Rauf Mutluay nc bask. 15 lira
B. T R KYE'N N D I P O LT K A TARH
Prof. Dr. Edip elik Tkendi
9. GELR DAILIMI
(K a pita list Sistemde, T rkiye de, Sosyalist Sistemde)
Dr. Korkut Boratav Gzden g e irilm i ikin ci bask. 15 lira
10. TRKYE KTSAT TAR H I
Prof. Niyazi Berkes G e n ile tilm i 2. bask. 12.5 lira
11. TRKYE KTSAT TAR H II
Prof. Niyazi Berkes Tkendi
12. ANAYASANIN ANLAMI
Prof. Dr. Mmtaz Soysal Yeniden ya zlm 2. bask. 30 lira
13. TRK HALK EDEBYATI
Prof. Pertev N aili B oralav kin ci bask. 15 lira
14. TASAVVUF
A bdlbki G lpn arl Tkendi
15. TRKYE DE MEZHEPLER VE TARIKATLER
Abdlbki G lp n a rl Tkendi
16. SOSYALST DEVLET
Dr. Kurthan Fiek - Tkendi
17. TRKYE DE YABANCI SERMAYE
Prof. Dr. Kenan Bulutolu - TOkendi
18. FRANSIZ H TLL
Do. Dr. Murat Sarca Tkendi
19. EKM H TLAL
Konnn Somer Tkendi
20. FELSEFE EL KTABI
S elfthaltln Hilv Tkendi
21. XIX. YZYIL TRK EDEBYATI
(Tanzimat ve Servetifnun)
Rauf M utluay 10 Hra
22. TRKYE SANATI TARH
Prof. Doan Kuban - k in c i bask. 20 lira
23. ORTAK PAZAR VE TRKYE
Prof. Dr. Glten Kazgan Tkendi
24. TRK TYATROSU TARH
M etin And 15 Hra
25. LKELLERDE DN. BY, SANAT, EFSANE
Do. Dr. Sedat Veyls rn e k - 12.5 Hra
26. PLANLAMA, KALKINMA VE TRKYE
Y aln Kk - Tkendi
27. TRKYEDE DN VE SYASET
Dr. Ahmet Ycekk 10 lira
28. KURTULU SAVAIM IZIN TARH
Em. Tmgeneral C ell Erikan 15 Hra
29. EDEBYAT BLGLER
Rauf M utluay Tkendi
30. TRKYE'DE EHRLEME, KONUT VE GECEKONDU
Prof. Dr. Ruen Kele 12.5 lira
31. SNEMA SANATI
N ijat zn 12.5 lira
32. TRKYE'DE KAPTALZM N GELMES
zlem zg r Tkendi
33. ISLM TARH
Prof. Dr. Neet aatay 25 lira
34. SOSYOLOJ EL KTABI
Doan Ergun kin ci bask. 20 lira
35. KTSAD DOKTRNLER TARH
Do. Dr. Mehmet S elik kin ci bask. 25 lira
36. TRK BASIN TARH
H fz Topuz 20 lira
37. B L M FELSEFES
Do. Dr. Cemal Y ld rm 20 Hra
38. ADA TRK EDEBYATI
Rauf Mutluay 30 lira
39. SIYASI DNCE TARH
Do. Dr. Murat Sarca 20 Hra
40. TRK FOLKLORU
Prof. Pertev N aili Boratav 25 lira
41. TRKYE'DE DEVLETLK
Do. Dr. Korkut Boralav - 25 Hra
42. TRK FELSEFESNN BOYUTLARI
Prof. Dr. Nerm l Uygur 15 Hra
43. B L M TARH
Prof. Dr. Cemal Y ld rm 20 lira
44. ESTETK
Mehmet H. Doan - 25 lira
M ehm et H. Doan, 1931de A danada
dodu. 1949da Adana Erkek Lisesini,
1951de Harb Okulunu bitirdi. 1951-
1957 yllar arasnda Hava Kuvvetlerin
de pilotluk, 1959-1970 yllar arasnda
da ngilizce retm enlii yapt. Pilot
luk eitim i iin Alm anyaya, ngilizce
retm enlii eitim i iin iki kez Ame
rikaya gitti. 1970de kendi isteiyle or
dudan em ekliye ayrld ve Ege ni-
versitesinde ngilizce Okutm anl g
revine balad. Halen bu grevde. /
Edebiyata iirle balayan (1947) Do
an, 1960'tan beri eletiri, deneme,
inceleme tr yazlar yazyor. ngiliz
ce ve Franszcadan yapt ona ya
kn yaym lanm evirisi var. Bunlar
arasnda, Roger G araudyden Kyz
Bir G erekilik zerineyi, Ralph
Ellisondan Grlmeyen Adam ,
Carson M cCullers'dan Yalnz Bir Av
cd r Yreki sayabiliriz. Christopher
Caudw elldan yapt Yanlsam a ve
Gereklik evirisi bugnlerde yaym
lanm ak zere. / 1967de Yeni Dergi'-
nin eletiri yarm asnda birinci dl
paylaan Doan, eitli sanat dergile
rinde kan yazlarndan sem eleri top
lad Tekrarn Tekrar adl kitabiyle
Trk Dil Kurumu 1974 Eletiri dl
n kazand. / M ehm et H. Doan n, es
tetik konusunda yazlm kaynak eser
lerin ve en yeni aratrm alarn byk
ounluunu inceleyerek, salam bir
yntemle, titiz ve sabrl b ir alm ay
la hazrlad ve Estetik Nedir, Es
tetik Kuram lar, Genel Sanat Sorun
lar balkl blmden oluan 100
SO RUDA ESTETKin g erek bir ihti
yac karlayacana inanyoruz.

25 lira

You might also like