You are on page 1of 263

Dr.

Daniel Goleman, yllarca New York Timesda beyin ve davran bilimleri konulu makaleler
yazm ve Harvard niversitesinde ders vermitir. Merkezi Rutgers niversitesinin Profesyonel ve
Uygulamal Psikoloji Okulunda bulunan ve duygusal zek becerilerini gelitirmenin en iyi
yntemlerini bulmay amalayan rgtlerde Duygusal Zek Konsorsiyumunun e-bakanln yapan
Goleman, profesyonel gruplara ve niversite kampslerinde rencilere konferanslar vermektedir.
Timesdaki makaleleriyle iki kez Pulitzer dln kazanan yazarn layk grld dier dller
arasnda, Amerikan Psikoloji Derneinin Kariyer Baar dl de bulunmaktadr.
Vital Lies, Simple Truths (Hayati Yalanlar, Basit Gerekler), The Meditative Mind (Dnen Zihin),
The Creative Spirit (Yaratc Ruh), Working with Emotional Intelligence (banda Duygusal Zek,
Varlk Yaynlar), Primal Leadership (Yeni Liderler, Varlk Yaynlar) ve Social Intelligence (Sosyal
Zek, Varlk Yaynlar) adl kitaplarn yazardr.
Varlk Yaynlar, Say: 1117
Sertifika No: 10644
Otuz Drdnc Basm: 2011

Emotional Intelligence (Why it can matter more than IQ)


1995, Daniel Goleman / 1996, Varlk Yaynlar A..

IS BN 978-975-434-196-6

Kapak dzeni ve ofset hazrlk: Varlk Yaynlar


Bask: Kurti M atbaaclk
Topkap Fatih M erkezi, stanbul M atbaa Sertifika No: 12992

VARLIK YAYINLARI A. .

Perpa Ticaret M erkezi, B Blok, Kat 5, No. 484 ili 34384 stanbul
Tel: (0212) 221 31 71 Direkt Tel-Faks: (0212) 320 06 46

E-posta: varlikyayinlari@gmail.com
www.varlik.com.tr
DANIEL GOLEMAN

DUYGUSAL ZEK
Neden IQdan daha nemlidir?

eviren:
Klinik Psikolog Banu Sekin Yksel

Redaksiyon:
Osman Deniztekin
10. Yl Basksna
NSZ

1990da, New York Timesda bilim muhabirlii yaparken, kk bir akademik dergide bir makale
arpt gzme. Biri u anda New Hampshire niversitesinde, dieri de Yalede bulunan John Mayer
ve Peter Salovey adl iki psikolog, bu makalede duygusal zek diye adlandrdklar bir kavram ilk
kez dile getiriyorlard.
O dnemde, hayatta mkemmellik standard olarak IQnun stnl sorgulanamazd; bu zeknn
genlerimize mi ilendii, yoksa deneyime mi bal olduu konusunda bir tartma alm ban
gidiyordu. Ama ite, birdenbire, hayattaki baarnn unsurlar hakknda yeni bir dnme ekli
belirmiti. Beni heyecanlandran o kavram, 1995te bu kitaba balk yaptm. Mayer ve Salovey gibi,
ben de bu deyimi ok eitli bilimsel bulgulardan bir sentez retmek, eskiden ayr aratrma dallar
olan eyleri bir araya getirmek yalnzca onlarn kuramn deil, daha pek ok heyecan verici
bilimsel gelimeyi de, szgelimi duygularn beyinde nasl dzene sokulduunu inceleyen yeni bir
alann, etkileyici sinirbilimin ilk meyvelerini gzden geirmek amacyla kullandm.
On yl nce bu kitap yaymlanmak zereyken, gnn birinde iki yabancnn duygusal zek deyimini
kullandklar ve ne anlama geldiini her ikisinin de anlad bir konumaya kulak verecek olursam, bu
kavram kltre daha yaygn bir biimde yerletirmekte baarya ulam saylrm, diye dndm
anmsyorum. Pek az ey biliyormuum.
Duygusal zek deyimi, ya da onun ksaltmas olan EQ her yere yaylarak, hi beklenmedik biimde
Dilbert ve the Pinhead Zippy gibi izgi bantlarda ve Roz Chastin New Yorkerdaki izim dizisinde
bile ortaya kt. ocuklarn EQsunu glendirme iddiasn tayan oyuncak kutular grdm;
sevgilisi tarafndan terk edilmilerin kiisel ilanlar, bazen e bulmay umanlarn gzne sokuyor bu
kavram. Bir keresinde otel odamdaki ampuan iesinin zerine baslm, EQ hakknda bir espriyle
bile karlatm.
Bu kavram gezegenimizin uzak kelerine kadar yayld. EQnun Almanca, Portekizce, ince,
Korece ve Malezce gibi farkl dillerde bilinen bir szck olduunu sylyorlard bana. (Yine de ben,
emotional intelligencen ngilizce ksaltmas olan EIyi tercih ediyorum.) Elektronik posta kutumda
ou zaman, rnein Bulgaristandaki bir doktora rencisinden, Polonyadaki bir retmenden,
Endonezyadaki bir niversite rencisinden, Gney Afrikadaki bir i danmanndan, Ummandaki
bir ynetim uzmanndan, angaydaki bir st dzey yneticiden gelen sorular bulunuyor.
Hindistandaki iletme rencileri Duygusal Zeky ve liderlii okuyorlar; Arjantindeki bir CEO, o
konuda sonradan yazm olduum kitab neriyor. Ayrca Hristiyan, Yahudi, Mslman, Hindu ve
Budist din bilginlerinden, duygusal zek kavramnn kendi inanlarndaki grlere uyduunu duydum.
Beni en ok memnun eden ey de, bu kavramn eitimciler tarafndan sosyal ve duygusal renim
(SEL/social and emotional learning) programlarna dahil edilerek benimsenmesi oldu. 1995 ylnda,
duygusal zek becerilerini ocuklara reten bu tr programlardan ancak bir avu kadar
bulabilmitim. On yl sonrasnda bugn, dnyann drt bir yanndaki on binlerce okul, ocuklara
sosyal ve duygusal renim sunuyor. ABDde pek ok blge, hatta eyaletlerin tamam, SELi
imdilerde mfredatn bir paras haline getiriyor ve rencilerin matematik ve dilde belirli bir
yeterlik dzeyine erimeleri gerektii gibi, bu nemli yaam becerilerinde de ustalamalarn zorunlu
klyor.
rnein Illinoiste, SEL konusundaki belirli renme standartlar, anaokulundan lise sona kadar her
snfta yerlemi bulunuyor. Son derece ayrntl ve kapsaml bir mfredat rnei olarak, ilkrenimin
ilk yllarnda rencilerin duygularn tanyp doru adlandrabilmeleri ve bu duygularn kendilerini
nasl harekete geirdiini tanmlayabilmeleri gerekiyor. lkrenimin son yllarna doru empati
derslerinde ocuklardan bir bakasnn ne hissettiine dair szsz ipularn belirlemeleri, lise son
snftaysa neyin stres yarattn ve ne gibi saiklerle en iyi performanslarn kardklarn analiz
etmeleri isteniyor. Ayrca lisede retilen SEL becerileri, anlamazlklar trmandracak yerde
zecek ekillerde dinlemeyi ve konumay, kazan-kazan zmlerini mzakere etmeyi de ieriyor.
Dnyaya baktmzda, Singapur SEL konusunda etkin bir inisiyatif stlenmi durumda; Malezya,
Hong Kong, Japonya ve Koredeki baz okullar da yle. Avrupada ngiltere nclk ederken, bir
dzineden fazla lkede, ayrca Avustralyada, Yeni Zelandada ve Latin Amerika ile Afrikadaki
birka lkede de duygusal zeky benimseyen okullar var. 2002de UNESCO, SELi tantmak iin
dnya apnda bir inisiyatif balatp, 140 lkenin eitim bakanlklarna SELi uygulamalar iin on
temel ilkeden oluan bir bildirge gnderdi.
Baz lkelerde ve devletlerde SEL, karakter eitimi, iddeti engelleme, uyuturucuya kar nlem
alma ve okul disiplini gibi programlar bir araya getiren, rgtleyici bir emsiye haline geldi. Ama,
okul ocuklar arasnda bu sorunlar azaltmann yan sra, okul havasn ve sonu olarak da
rencilerin akademik performansn iyiletirmek.
1995te, SELin iddet gibi sorunlar nlerken ocuklarn daha iyi renmesini de salayan
programlardaki o etkin unsur olduunu gsteren n delillerin altn izdim. imdi ise bu, bilimsel
olarak kantlanabilir durumda: ocuklarn zbilincini ve zgvenini ykseltmek, rahatsz edici duygu
ve drtlerini kontrol altna almak, empatilerini artrmak iin yaplan yardm, yalnzca daha iyi
davranlar deil, llebilir akademik baar asndan da yararl oluyor.
Bu, anaokuldan lise sona kadar okul rencilerine ynelik SEL programlar ile ilgili 668
deerlendirmenin yaknlarda tamamlanm bir st-analizinin ierdii byk haber.1Bu kitlesel
aratrma, Chicagoda Illinois niversitesinin Akademik, Sosyal ve Duygusal renim birliini
SELin dnyann drt bir yanndaki okullara girmesinde nclk yapan kuruluu ynlendiren Roger
Weissberg tarafndan yrtld.
Veriler, baar test sonular ve not ortalamalarnda grld gibi, SEL programlarnn akademik
baar asndan byk bir yarar saladn gsteriyor. Katlan okullarda, rencilerin yaklak
%50si baar derecesini artrm, % 30 kadar da not ortalamasn ykseltmi grnyor. SEL
programlar ayrca okullar daha gvenli hale getirdi: kt davranlar ortalama %28, okuldan
uzaklatrmalar % 44 ve disiplin gerektiren dier eylemler %27 orannda azald. Ayn zamanda,
rencilerin %63 ok daha olumlu davranlar sergilerken, okula devam oranlar da artyor. Sosyal
bilim aratrmalar dnyasnda, bunlar davransal deiimi tevik eden herhangi bir program iin
kayda deer sonulardr. SEL szn yerine getirmi bulunuyor.
1995te, SELin verimliliinin byk oranda ocuklarn gelimekte olan sinir devrelerinin; zellikle
de ileyen bellei renirken aklmzda tuttuumuz eyleri yneten ve aksatc duygusal itkileri
bastran prefrontal korteksin ynetim ilevlerinin biimlenmesindeki etkisine bal olduunu ne
sryordum. imdi o grn ilk bilimsel delilleri de geldi. Pennsylvania Eyalet niversitesinde
grev yapan ve SELin PATHS mfredatn gelitirenlerden biri olan Mark Greenberg, ilkrenim
rencilerine ynelik bu programn akademik baary pekitirmekle kalmadn; daha da nemlisi,
renmedeki artn byk bir ksmnn, prefrontal korteksin ana ilevleri olan dikkat ve ileyen
bellekteki iyilemelere atfedilebileceini belirtiyor.2Bu ise nroplastisitenin, yani beynin tekrarlanan
deneyimler araclyla biimleniinin, SELden alnan yararlarda ana rol oynadn gl bir
biimde gsteriyor.
Benim iin en byk srpriz, duygusal zeknn i dnyasnda, zellikle de liderlik ve alanlarn
geliimi gibi alanlardaki etkisiydi belki de (bir eit yetikin eitimi). Harvard Business Review,
duygusal zeky r aan, paradigmalar parampara eden bir fikir, son on yln i dnyasna en
ok etki eden fikirlerden biri olarak karlad.
dnyasnda bu tr iddialar ou zaman temelsiz, gelip geici bir hevesten bir ibaret kalr. Ama
burada, duygusal zek uygulamasnn salam verilere bal olmasn salayan ok geni bir
aratrmaclar a devreye girmiti. Merkezi Rutgers niversitesinde olan, Kurulularda Duygusal
Zek Aratrmalar Konsorsiyumu (CREIRO-Consortium for Research on Emotional Intelligence
in Organizations), federal hkmetteki Personel Ynetim Brosundan American Expresse kadar
uzanan kurulularla ibirlii yaparak bu bilimsel almann kotarlmas iin yolu at.
Bugn dnyann drt bir yanndaki irketler, alanlar ie alrken, terfi ettirirken ve gelitirirken
duygusal zek merceinden bakyorlar. rnein, (yine bir CREIO yesi olan) Johnson & Johnson,
dnyann her yerindeki blmlerinde meslek yaamlarnn ortasnda yksek liderlik potansiyeline
sahip olduklar belirlenen kiilerin, duygusal zek becerileri asndan daha az umut vaat eden
akranlarna kyasla ok daha gl olduklarn bulgulad. CREIRO, i hedeflerine ulama ya da bir
misyonu yerine getirme yeteneklerini artrmak isteyen kurululara kantlara dayal klavuzlar
sunabilecek bu tr aratrmalar desteklemeyi srdryor.
Salovey ile Mayer 1990 ylnda ufuk aan makalelerini yaymladklar srada, temelini onlarn att
bu akademik alann tam on be yl sonra ne kadar baarl olacan kimse hayal edememiti. Bu
alandaki aratrmalar gelitike geliti; 1995te bilimsel literatrde duygusal zek zerine neredeyse
hibir ey yoktu, oysa bugn ayn alanda sryle aratrmac var. Duygusal zeknn zelliklerini
aratran doktora tezleriyle ilgili bir veritaban taramas o veritabannda hesaba katlmayan,
profesrler ve bakalar tarafndan yaplm almalar bir yana bugne kadar tamamlanm yedi
yzn stnde tez bulunduunu, daha pek ounun da hazrlanmakta olduunu gsteriyor.3
Bu akademik alan, gelimesini byk lde, duygusal zeknn kabul grmesi iin bir i danman
olan meslektalar David Carusoyla birlikte bkp usanmakszn ura veren Mayer ve Saloveye
borlu. Bu insanlar, duygusal zeknn bilimsel adan savunulabilir bir kuramn oluturmak ve etkili
bir yaam srmeye yarayan bu yetenein amaz bir lmn sunmak yoluyla, o alan iin mkemmel
bir aratrma standard oluturdular.
Duygusal zek alannda filiz veren akademik bulgularn bir dier byk kayna da, u anda
Houstondaki Texas niversitesinin Tp Dalnda grev yapan Reuven Bar-On oldu. Onun kendi
duygusal zek kuram ve yksek enerjili cokusu, bizzat tasarlad bir lm kullanan birok
incelemeye esin verdi. Bar-On, bu alann byk lde bymesine yardmc olan, The Handbook of
Emotional Intelligence (Duygusal Zek Elkitab) gibi akademik kitaplarn yazlp derlenmesine de
araclk etti.
Yaylmakta olan duygusal zek almalar, zek alimlerinin yaltlm dnyasnda, zellikle de
insani becerilerin tek kabul edilebilir lm olarak IQyu benimseyenler arasnda kkl bir
muhalefetle karlat. Bununla birlikte, sz konusu inceleme alan canl bir paradigma olarak ortaya
kt. Bilim felsefecisi Thomas Kuhnun gzlemine gre, herhangi bir nemli kuramsal model, aama
aama gzden geirilmeli ve nclleri daha sk testlerden geirildike artlmalyd. Bu sre
duygusal zek konusunda da epey yol alm gibi grnyor.
u anda dzinelerce eitlemesi olan ana duygusal zek modeli var. Bunlarn her biri farkl bir
bak asn temsil ediyor. Salovey ile Mayerinki, bir yzyl nce IQ zerine ilk almayla
biimlendirilmi olan zek geleneine sk skya bal. Reuven Bar-On tarafndan ne srlen model,
duygusal salk konusundaki kendi aratrmasna dayanyor. Benim kendi modelim ise i bandaki
performansa ve kurumsal liderlie odaklanyor ve duygusal zek kuramn, yldzlar ortalama
performans gsteren kiilerden ayrt eden yeterlikleri rnekleme konusundaki onlarca yllk
aratrmalarla birletiriyor.
Ne yazk ki bu kitapla ilgili yanl yorumlar baz mitler dourdu ve bunlar hemen imdi silip atmak
istiyorum. Bunlardan bir tanesi, u tuhaf ama sk tekrarlanan Baarnn %80i EQya baldr
safsatas. Bu sama sapan bir iddiadr.
Bu yanl yorum, mesleki baarnn %20sinin IQya bal olduunu ne sren verilerden
kaynaklanmaktadr. O tahmin evet, yalnzca bir tahmin baarnn byk bir ksmnn neye bal
olduunu belirtmediinden, geriye kalan aklamak iin baka etkenler aramamz gerekir. Ancak bu,
duygusal zeknn baardaki etkenlerin geri kalann temsil ettii anlamna gelmez: bu etkenler
kesinlikle, duygusal zeknn yan sra ailemizin zenginlik ve eitim dzeyinden mizaca, kr talihe ve
benzerlerine kadar ok eitli gleri de ierir.
John Mayer ile ortaklarnn iaret ettikleri gibi: nceliklere vkf olmayan okurun nne sapma
olasl hesaba katlmam % 80 orann koymak, hayattaki baarnn byk bir ksmn nceden
belirleyebilecek, gzden kam bir deikenin gerekten olabileceini ima eder. Bu arzu edilir bir
ey olsa da, bir yzyldr psikoloji alannda incelenen hibir deiken bylesi bir katk
salamamtr.4
Bir dier yanl yorumlama, bu kitabn alt baln Neden IQdan daha nemlidir? dikkatlice
nitelenmedii srece geersiz olduu, akademik baar gibi alanlara pervaszca uygulama eklini
almaktadr. Bu yanl yorumlamann ar ekli ise, duygusal zeknn takip edilen her ite IQdan
daha nemli olduu efsanesidir.
Duygusal zek, akln baaryla nispeten ilgisiz olduu; rnein duygusal zdenetim ve empatinin
katksz bilisel yeteneklerden daha fazla gze arpabilecei o soyut alanlarda IQnun nne
gemektedir.
Bu snrlar izilmi alanlarn hayatmzda daha byk nem tad bir gerektir. Bunlar arasnda
hemen akla gelenlerden biri (11. Blmde ayrntlaryla ele alnan) salktr; rahatsz edici duygular
ve zehirli ilikilerin, hastala yol aan risk faktrleri olduu belirlenmitir. Duygusal yaamlarn
daha sakin ve zbilinli bir ekilde idare edebilenler kesin ve llebilir bir salk avantajna sahip
grnrler; bu artk pek ok aratrma tarafndan dorulanmtr.
Bu tr alanlardan bir dieri de, ok akll insanlarn ok aptalca eyler yapabildii romantik ak ve
kiisel ilikilerdir (bkz. 9. Blm). ncs burada o konudan sz etmemi olsam da dnya
apnda karlamalar gibi rekabete dayal abalarn en st dzeyinde ortaya kar. Amerikan
Olimpiyat takmlarna koluk yapan bir spor psikolounun bana belirttii gibi, o dzeyde herkes
antrenmanlara gerekli olan on bin ksur saatini verdiinden, baar atletin zihinsel oyununa baldr.
yaamnda liderlik ve meslekler hakkndaki aratrma bulgularnn izdii resim ise daha
karmaktr (10. Blm). IQ puanlar, belirli bir konumun karmza kard bilisel zorluklarn
stesinden gelip gelemeyeceimizin kestirimini gayet iyi verir. Yzlerce, belki binlerce inceleme, bir
kiinin hangi kariyer sorunlaryla ba edebileceinin kestirimini IQnun verdiini gstermitir. Bu,
tartmaszdr.
Ancak sra, entelektel adan zorlayc bir meslek ierisindeki yetenekli adaylar havuzundan kimin
en gl lider olacan kestirmeye geldiinde, IQ yetersiz kalmaktadr. Bunun nedeni ksmen taban
etkisidir: Belirli bir meslein st kademelerinde ya da byk bir kuruluun st dzeylerinde yer alan
herkes, zaten zek ve uzmanlk kalburundan geirilmitir. O grkemli dzeylerde yksek IQ sadece,
kiinin oyuna girip yerini koruyabilmek iin ihtiya duyduu, eik niteliinde bir yetenektir.
1998de yaymlanan banda Duygusal Zek adl kitabmda ne srdm gibi, ok akll bir
grup insan arasndan kimin en yetenekli biimde liderlik yapabileceine ilikin en iyi kestirimi IQ ya
da teknik beceriler deil, duygusal zek yetileri vermektedir. Dnyann drt bir yanndaki kurulularn
yldz liderlerini bamsz olarak belirleyen yeterlikleri gzden geirirseniz, konum ykseldike IQ
ve teknik beceri gstergelerinin listede en alt sralara indiini grrsnz. (IQ ve teknik uzmanlk, alt
dzey grevlerdeki mkemmelliin kestirimini daha iyi verir.)
Bu husus 2002de yaymlanan, Richard Boyatzis ve Annie McKee ile birlikte kaleme aldm Yeni
Liderler adl kitapta daha etraflca ele alnmtr. ok yksek dzeylerde, liderliin yeterlik
modelleri duygusal zekya dayal yetilerin %80 ila %100nden oluur. Kresel bir ynetici arama
firmasnn aratrma blmnn bandaki kiinin de belirttii gibi, CEOlar zeklarna ve i
konusundaki uzmanlklarna baklarak ie alnmakta ve duygusal zek yoksunluu nedeniyle iten
atlmaktadrlar.
Duygusal Zeky yazdm sralarda, rolm psikoloji alannda kayda deer bir yeni akm
hakknda, zellikle de duygularn incelenmesiyle sinirbilimin kaynamas zerine haber yazan bir
bilim muhabiri olarak gryordum. Ancak bu alanla daha derinlemesine ilgilendike, duygusal zek
modellerine ilikin igrlerimi sunmak zere psikolog rolme geri dndm. Sonu olarak, bu
sayfalar yazdktan sonra duygusal zeky daha iyi tanmlamaya baladm.
banda Duygusal Zekda, DZnin temel unsurlarnn zbilin, zdenetim, sosyal bilin ve
ilikileri ynetme yetisi ibandaki baarya nasl aktarldn yanstan geniletilmi bir ereve
sundum. Bunu yaparken de, niversitede akl hocam olan Harvardl psikolog David McClellanddan
bir kavram dn aldm: yeterlilik.
Duygusal zekmz zdenetim ve benzeri yetilerin temellerini renme potansiyelimizi belirlerken,
duygusal yeterliimiz bu potansiyelin ne kadarn ibanda gsterdiimiz becerilere aktaracak
ekilde kullandmz gsterir. Mteri hizmetleri ya da ekip almas gibi bir duygusal yeterlikte
ustalamak, duygusal zeknn temel unsurlarnda, zellikle de sosyal bilin, iliki ynetimi konusunda
bir yetenek gerektirir. Ancak duygusal zek yeterlikleri renilmi yeteneklerdir: sosyal bilince ya da
ilikileri ynetme becerisine sahip olmak, bir mteriyle ustaca baa kmak ya da bir anlamazl
zmek iin gerekli olan ek renimde uzmanlam olmay garanti etmez. Kii sadece o yeterliklerde
becerikli hale gelme potansiyeline sahiptir.
Bir kez daha, temel bir duygusal zek yeterlii, belirli bir yeterlii ya da i becerisini ortaya
koyabilmek asndan gerekli olmakla birlikte, yeterli deildir. Mkemmel uzamsal yeteneklere sahip
olduu halde, mimar olmak bir yana, geometriyi bile renemeyen renci bunun bilisel bir rneini
oluturur. Ayrca kii, son derece empatik olduu halde mteri hizmetleri yeterliini renmedike
mterilerle baa kmakta zayf kalabilir. (Kendini tmyle bu konuya adam olup da yeni
modelimin yirmi kadar duygusal yeterlii drt duygusal zek kmesinin iine nasl oturttuunu
renmek isteyenler, Yeni Liderlerin ek blmne bakabilirler.)
1995te, yedi ila on alt ya aras binin zerindeki ocuktan oluan ve Amerikan nfusunu temsil
eden bir rneklemeden gelen verileri aktardm. Bu veriler, 1970lerle 1980ler arasndaki on yl
boyunca, anne-babalar ve retmenleri tarafndan derecelendirilen Amerikal ocuklarn duygusal
salnda belirgin bir d olduunu gsteriyordu. Bu ocuklar daha dertliydi; yalnzlk ve
anksiyeteden itaatsizlik ve szlanmaya kadar uzanan daha fazla sorunlar vard. (Kukusuz, genel
rakamlar ne gsterirse gstersin, tekil istisnalar bydklerinde olaanst insanlar haline gelen
ocuklar her zaman vardr.)
Ancak daha sonra, 1999da derecelendirilen bir grup ocuk, 1970lerin ortasnda kaydedilen
dzeylere tam dnmemi olsalar da, 1980 sonlarndakine oranla ok daha iyi durumdayd5. Evet, anne
babalar hl genelde ocuklarndan yaknmaya yatkn, onlarn darda kt etkiler altnda
kalmasndan endieleniyorlar; szlanmalar da her zamankinden beter grnyor. Ama genelde bir
ykseli var.
Dorusu, bu durum beni ok artt. Gnmz ocuklarnn ekonomik ve teknolojik ilerlemenin
kastsz kurbanlar olduklarn; anne-babalar nceki kuaklara gre iyerinde daha fazla zaman
geirdikleri, giderek artan yer deitirmeler geni ailelerle balarn kopard ve serbest zaman
fazlasyla yaplandrlm ve ar rgtlenmi hale geldii iin, duygusal zek becerilerini
yitirdiklerini sanyordum. Ne de olsa, duygusal zek geleneksel olarak anne-baba ve akrabalarla
birlikte, serbeste oynanan oyunlarn hayhuyu iinde gnlk yaamda aktarlan bir zellikti; gnmz
genleriyse bu olanaklar artk bulamyorlar.
Bir de teknoloji faktr var. Bugnn ocuklar, bir video ekranna bakarak, insanlk tarihinde daha
nce hi olmad kadar yalnz vakit geiriyorlar. Bu ise benzeri grlmemi lekte doal bir deney
anlamna geliyor. Teknolojiyle har neir olan bu ocuklar, yetikinlik dnemlerinde baka insanlarn
yannda kendilerini bilgisayar bandaki kadar rahat hissedecekler mi acaba? Ben daha ok, sanal
dnyayla ilgilenerek geen bir ocukluun, gen insanlarmz kiiler aras ilikiler konusunda
beceriksiz hale getirecei kansndaydm.
ddialarm da bu yndeydi. Son on yl iinde bu trendleri tersine evirecek bir ey olmad. Ama ok
kr, ocuklarmz daha iyi durumda grnyor.
Bu incelemeleri yapm olan, Vermont niversitesinden psikolog Thomas Achenbachn
varsaymna gre, 1990lardaki ekonomik patlama yetikinler kadar ocuklarn da yararna olmutu;
i bulma oranlarnn artmas ve ilenen sularn azalmas, ocuklarn daha iyi yetitirilmesi anlamna
geliyordu. Achenbach, ekonomide tekrar byk bir gerileme olursa, ocuklarn yaam becerilerinin
bu lmnde bir d daha grrz, diyor. Bu da mmkn; ne olacan zaman gsterecek.
Duygusal zeknn ar bir hzla pek ok alanda nemli bir konu haline gelmesi tahminde bulunmay
zorlatryor, ama yakn gelecekte bu alanda neler umduuma ilikin baz dncelerimi sunmak
isterim.
Duygusal zek yetilerinin gelitirilmesinden, st dzey yneticiler ve zel okullarda okuyan
ocuklar gibi ayrcalkl kiiler pek ok yarar salad. Kukusuz, yoksul mahallelerde yaayan birok
ocuk da rnein, okullar SEL programn yrrle koymusa bundan yararland. Ama ben, insani
becerileri gelitiren bu tr programlarn daha demokratikletirilmesini; (ocuklarn zor durumlarn
iyice etrefilletiren duygusal yaralara maruz kald) yoksul aileler ve (zellikle fke ynetimi,
zbilin ve empati gibi becerilerin glendirilmesinden byk bir yarar grebilecek gen sulularn
bulunduu) cezaevleri gibi, genelde ihmal edilen alanlara uzanmasn tevik ediyorum. Bu yetenekler
konusunda gereken yardm verilirse, o insanlar hem daha iyi bir yaam srerler hem de evreleri daha
gvenli olur.
Ayrca duygusal zekyla ilgili dnce menzilinin de genilediini, bireyin iindeki yeteneklere
odaklanmaktan, insanlar bire bir ya da geni gruplar halinde etkiletiinde ortaya kan eylere
odaklanmaya geildiini grmek isterim. Baz aratrmalar, zellikle de New Hampshire
niversitesinden psikolog Vanessa Druskatn, ekiplerin duygusal zekya sahip hale nasl
gelebileceine ilikin almas, bu geii oktan przsz bir biimde yapm durumda. Ama ok
daha fazlas yaplabilir.
Son olarak, duygusal zeknn ok iyi kavranaca, yaamlarmzla btnletii iin adn anmamza
bile gerek kalmayaca bir gnn hayalini kuruyorum. Bylesi bir gelecekte SEL, drt bir yandaki
okullarda standart uygulama haline gelecektir. Ayn ekilde, zbilin, ykc duygular denetleme ve
empati gibi duygusal zek nitelikleri iyerinde zorunlu olacak; istihdam ve terfilerde, zellikle de
liderlikte art koulacaktr. Duygusal zek IQ kadar yaygnlap insani niteliklerin bir lt olarak
topluma kk salacak olursa, ailelerimizin, okullarn, iyerlerinin ve topluluklarn da ok daha insancl
ve bireyi gelitiren ortamlar haline geleceine inanyorum.

Aristonun ars

Herkes kzabilir, bu kolaydr. Ancak doru insana, doru lde, doru zamanda, doru nedenle ve doru ekilde kzmak,
ite bu kolay deildir.
ARSTO, Nikomakus Etii

New Yorkta austos aynda kavurucu bir akamstyd, hani o insana terlemenin verdii skntdan
surat astran trden. Otele dnerken Madison Caddesinden bir otobse bindiimde orta yal zenci
ofrn scak bir glmseme eliinde nazike, Merhaba! Naslsnz? demesiyle irkildim. Bu
selam, ehrin youn trafiinde yolunu bulmaya alrken otobse binen herkese verdii trdendi.
Gnn marazi ruh haline girmi btn yolcular benim gibi irkildi ve pek az bu selama karlk verdi.
Ancak otobs kilitlenmi trafikte yoluna devam ettike yava, hatta sihirli denebilecek bir deiim
meydana geldi. ofr bir monolog halinde bizlere getiimiz yerlerde neler olup bittiinin bir
dkmn veriyordu: O dkknda mthi bir ucuzluk, u mzede harika bir sergi vard, bir alt
sokaktaki sinemada balayan yeni filmi duydunuz mu? gibi. ehrin zengin seeneklerini anlatrken
duyduu zevk sanki bulacyd. Otobsten inerken hemen herkes bindii andaki sert kabuunu
krmt. ofr Hoakaln, iyi gnler! diye barrken hepsi ona glmsedi.
Bu olayn ans yirmi yldr bende yayor. Madison Caddesinde o otobse bindiimde, psikoloji
doktoram yeni tamamlamtm. Ancak o gnn psikoloji retisinde bylesi bir deiimin nasl
olabileceine pek deinilmiyordu. Psikoloji biliminin duygu mekanizmas hakknda bildikleri hie
yaknd. Kendini iyi hissetmenin otobs yolcularndan balamak zere tm ehre bir virs gibi
dalgalar halinde yayldn hayal ettiimde, yolcular stlerine km somurtkanlktan arndrabilen,
kalplerini yumuatan, bir para da olsa ilerini aan sanki sihirli bir gce sahip bu otobs ofrnn
kentin bir tr bar elisi olduunu dndm.
Bu haftaki gazeteden bunun tam tersi baz balklar:
Yerel bir okulda 9 yandaki bir ocuk fkeden kudurarak sralara, bilgisayarlara, yazclara boya
dkt, okulun park yerindeki bir arabaya da zarar verdi. Nedeni ise nc snftaki arkadalarnn
ona bebek demesi zerine onlara kendini kantlamak istemesiydi.
Manhattanda bir rap kulbnn dnda kastsz bir arpmann iti kaka dnmesi sonucunda
kzgn genlerden birinin 38lik otomatik silahyla kalabala ate amas sekiz gencin yaralanmasna
yol at. Haberde bu tr silahl saldrlarn nemsenmedii, saygsz bir hareket olarak
nitelendirilmekten teye gitmedii ve lke apnda son yllarda bu tr hareketlerin sradanlaacak
kadar artt belirtiliyor.
Bir haberde, cinayete kurban giden 12 ya altndaki ocuklarn % 57sinin, z ya da vey ana-
babalar tarafndan katledildii belirtiliyor.
Gen bir Alman, be Trk kadn ve kzn, uyurlarken yangn kararak ldrmekten mahkemede.
Neo Nazi bir gruba bal olduunu syleyen gen srekli bir ii olmadn, itiini ve kt ansnn
yabanclardan kaynaklandn belirtiyor. Zorlukla duyulacak bir sesle yalvarrcasna, yine de
yaptklarma zlmekten kendimi alamyorum ve ok utanyorum diyor.
Haberler her gn nezaket ve gven duygusunun yok olup gittii, cinnete dnen alaka eilimlerin
saldrganlkla sonuland bu tr olaylarla dolu. Ancak bu haberler bize yalnzca, kendimizin ve
evremizdeki kiilerin duygular zerindeki denetimi yava yava kaybettiini hatrlatyor. Kimse bu
rasgele taknlk ve pimanlk dalgasndan yaltlm deil; u veya bu ekilde bu durum hepimizin
hayatnda bir yerlere uzanyor.
Son on yl ailemizde, evremizde ve toplum hayatmzda duygularla ba edememe, umutsuzluk ve
tahammlszln arttn gsteren bu tr saysz saptamalarla dolu. Bu yllar bir bakc niyetine TV
ile ba baa braklm ocuklarn sessiz yalnzlnda, terk edilmi, ihmal edilmi ya da tacize
uram ocuklarn acsnda veya irkin bir yaknla dnen evlilik ii iddet olaylarnda kendini
gsteren fke ve umutsuzluk artn belgeliyor. Gittike yaylan bu duygusal rahatszlk saylardan da
okunabiliyor. Dnyadaki depresyon vakalarndaki ani art, okulda silah tayan genler, evre
yolundaki silahl vurumaya dnen kazalar, iten karlm can skkn iilerin eski i
arkadalarn katletmesi gibi, ykselen fke dalgasnn izleri bu olaylarda grlebiliyor. Duygusal
taciz, durup dururken ate ama, travma sonras stres gibi deyimlerin tm son on yldr gnlk
konumamza girdi ve gndelik selamlama neeli bir yi Gnlerden, meydan okuyan bir Gel de
boyunun lsn ala dnt.
Elinizdeki kitap bu anlalmazl anlalr klmaya alan bir rehber niteliinde. Bir psikolog ve
son on yldr The New York Timesda gazetecilik yapan biri olarak, akld olann bilimsel
aklamasnda kaydedilen ilerlemeyi izliyorum. Ku bak bakldnda iki kart gidiat grlyor;
biri paylalan duygusal yaantda giderek byyen bir felaket, dieri de bunu telafi edebilecek baz
umut verici eyler.

BU ARATIRMA NEDEN MD YAPILIYOR?


erdii kt haberlere karn, son on ylda duygular zerine yaplan bilimsel almalarda
benzersiz bir patlama grld. Bunlarn en nemlisi, yeni gelitirilen beyin grntleme teknii
sayesinde beyni kstl bir zaman iinde de olsa grntleyebilmekti. Bylece insanlk tarihinde hep
esrarengiz bir yan, bir sr olarak kalm olan bu karmak hcre ktlesinin, biz dnrken,
hissederken, hayal kurarken ve rya grrken nasl alt grnr klnd. Bu nrobiyolojik veri
birikimi, beyindeki duygu merkezlerinin bizi fkeye ya da gzyalarna nasl ittiini ve beynin bizi
savamaya ya da sevmeye iten daha kadim blmlerinin daha iyiye ya da ktye nasl
ynlendirilebileceini gsteriyor. Duygularn nasl alt ve eksiklikleri konusunda, imdiye dek
grlmemi aklktaki bilgiler, toplu olarak yaanan duygusal krizi nasl atlatabileceimize ilikin
taze fikirleri de gndeme getiriyor.
Bu kitab yazmak iin, bilimsel konudaki birikimin bu noktaya varmasn bekledim. Bunun bu kadar
ge olmasnn en nemli nedenlerinden biri, zihinsel yaamda duygularn yllar sren aratrmalar
sresince artc bir biimde atlanmas ve duygularn bilimsel psikolojide byk lde
aratrlmam bir blge olarak kalmasdr. Bu boluu bir dizi kendi kendine yardm (self help)
kitaplar doldurmak iin yart, ancak bunlar klinik gr temel alan iyi niyetli almalar olsa da,
bilimsel bir temelden yoksundu. imdi bilim bir otorite olarak, ruh dnyasnn akl tesi bu en u
noktasnn acil ve karmak sorularna cevap verebilecek ve insan yreinin haritasn daha kesin bir
biimde izebilecek konumda.
Bu harita izme almas bir anlamda, IQ yani zek katsaysnn genetik, deneyimler sonucu
deimeyen niteliini ve adeta kaderin yaam sresince bize verilen bu mutlak deerle sabit olduunu
ne srerek zeky dar bir adan tanmlayanlara da bir meydan okuma niteliinde. Bu yaklam daha
zorlayc bir soruyu dikkate almyor: Biz ocuklarmzn hayatn stesinden daha iyi gelebilmeleri
iin neyi deitirebiliriz? Szgelimi yksek IQlu birinin uvallamasnda ve vasat IQlu bir dierinin
artc derecede baarl olmasnda acaba hangi etkenler rol oynuyor? Kanmca bu fark kitapta
duygusal zek denilen yeteneklerde yatyor ve zdenetim, azim, sebat ve kendi kendini harekete
geirebilmeyi kapsyor. Bunlar, ileride de greceimiz gibi, ocuklukta retilebilir ve bu sayede
genetik piyangoda kiiye kan entelektel potansiyeli daha iyi kullanabilme ans elde edilebilir.
Bu olasln ardnda acil bir ahlaki zorunluluk beliriyor. Baz dnemlerde, toplumda dier
dnemlere kyasla daha da belirgin bir zlme grlr. Bencillik, iddet, alaklk, toplumsal hayatn
gzelliklerini bozmaya balar. Burada duygusal zeknn nemini savunan tez, duyarllk, kiilik,
ahlaki gdler arasndaki balantya dayanr. Gitgide artan saydaki bulgular, hayattaki etik tavrn,
temelindeki duygusal yetilerin bir rn olduunu gsteriyor. Drt, duygunun ifade ortamdr; tm
drtlerin z kendini bir eylemle ifade etmek isteyen hislerdir. Drtlerine teslim olan kiilerin,
ahlaki anlaylar yetersizdir. Drt kontrol, irade ve kiiliin zdr. Ayn ekilde fedakrln
temelinde empati, yani bakalarnn hissettiklerini anlama yetenei yatar. Bakalarnn ihtiya ya da
umutsuzluu anlalamyorsa, ilgi ve efkat de olmaz. Gnmzde en azndan iki ahlaki tavra
ihtiyacmz var: Kendine hkim olmak ve efkat gstermek.

YOLCULUUMUZ

Bu kitapta, duygu dnyasn bilimsel bulgular nda deerlendireceimiz bir yolculukta size
rehberlik yapyorum. Yolculuumuzun amac, hayatn en karmak anlarn ve evremizdeki dnyay
anlalr klmak. Hedefimiz ise, duygular zekyla birletirmenin ne anlama geldiini ve nasl
olabileceini anlamak. Bu anlay, kendi bana, bize bir lde yardmc olabilir; his dnyasn
kavramay salamann etkisi, kuantum fiziinde gzlemcinin yaratt etki gibi, gzlenen olguyu
deitirmektir.
Yolculuun birinci blmnde anlatlan beynin duygusal mimarisi hakkndaki yeni keifler, hayatta
hislerin manta kar stn geldii en artc anlara bir aklama getiriyor. Beynin fke ve korku ya
da tutku ve sevin anlarn yneten yaplarnn arasndaki iliki, duygusal alkanlklarmzn nasl
renildiini, bu alkanlklarn bazen en iyi niyetlerimize nasl engel olabileceini ve ayn zamanda,
daha ykc veya kendimize zarar verici drtlere nasl hkim olabileceimizi aklyor. En nemlisi,
nrolojik bulgularn nda, ocuklarmzn duygusal alkanlklarn ekillendirebilme frsatna
sahip olduumuzu gsteriyor.
Yolculuun ikinci nemli dura olan kitabn ikinci blmnde, nrolojik verilerin duygusal zek
denilen temel yaam becerisi zerinde nasl bir etki yaratt gsteriliyor. rnein duygusal drtlere
hkim olabilme, dierinin ne hissettiini anlayabilme, ilikileri dzgn yrtebilme ve Aristonun
dedii gibi doru kiiye, doru lde, doru zamanda, doru nedenle ve doru ekilde kzabilmek
gibi nemli bir beceriye de sahip olabilme gibi. (Nrolojik ayrntlarla ilgilenmeyen okuyucular,
dorudan doruya bu blme geebilirler.)
Zeknn ne anlama geldiini aklayan bu geniletilmi model, duygular yaamsal yetenekler
iinde merkezi bir yere oturtuyor. nc blm, bu yeteneklerin en deerli ilikilerimizi
koruyabilmeleri ya da olmaylarnn yaratt ykm, i yaantsn yeniden ekillendiren pazar
glerinin i baarsnda balca etken olarak duygusal zeky n plana karmas ve zehirli
duygularn fiziksel salmz en az sigara imek kadar riske atmas, hatta duygusal dengenin
salmz ve refahmz korumakta rol oynamas gibi, ok nemli etkilerine deiniyor.
Genetik mirasmz her birimize mizacmz belirleyen bir dizi duygusal kstas balamtr. Ancak
beyin devreleri olaanst esnektir; miza, kader deildir. Drdnc blmde grlecei gibi
duygusal zeknn temelinde, ocukken evde ve okulda rendiimiz duygusal derslerin duygu
devrelerini ekillendirerek bizi daha yeterli ya da yetersiz klmas yatar. Bu, ocukluk ve ergenliin
yaam boyu varln hissedeceimiz temel duygusal alkanlklarn olumasnda kritik dnemler
olduu anlamna gelir.
Beinci blm ise yetime dnemi iinde duygusal dnyayla baa kmay beceremeyenleri
bekleyen tehlikeleri aratryor. Duygusal zekdaki eksikliklerin; depresyon ya da iddetle dolu bir
hayattan, yeme bozukluklarna ve uyuturucu bamllna uzanan bir yelpazedeki riskleri nasl
artrdn gsteriyor. Ayrca nc okullarda ocuklara, yoldan kmadan yaamalar iin gerekli
duygusal ve sosyal becerilerin nasl retildii de belgeleniyor.
Belki kitaptaki bulgularn tek bana en rahatsz edici olan, aileler ve retmenlerle yaplan
aratrmalar sonucunda ortaya kan dnya apnda yaygn bir eilimdir. Bu da, imdiki kuan bir
ncekine oranla duygusal adan daha fazla zorluk ektii, daha yalnz ve depresif, daha kzgn ve asi,
daha sinirli ve kaygya yatkn, daha fevri ve saldrgan olmasyla ilgilidir.
Eer bir zm varsa, bunun genlerimizi hayata hazrlama tarzmzda yattn sanyorum.
Gnmzde ocuklarmzn duygusal eitimini ansa brakyoruz ve bunun sonular ok ykc oluyor.
zmlerden biri, okullarn renciyi snfta bir btn olarak, akl ve kalbi birletirerek nasl
eitebileceine dair bir vizyon gelitirmektir. Yolculuumuz duygusal zeknn temellerini ocuklara
vermeyi amalayan yeniliki snflara bir gz atmakla sona erecek. Yakn gelecekte okullardaki
eitimin dzenli olarak zbilin, zdenetim ve empatiyle dinleme, anlamazlk zme ve ibirlii gibi
temel insan becerilerini kapsayacana inanyorum.
Aristo, Nikomakusun Etii balkl erdem, kiilik ve iyi bir yaam hakkndaki felsefi
incelemesinde, duygusal hayatmz akllca ynetmeye aryor bizi. Tutkularmz; dncelerimizi,
deerlerimizi, yaam mcadelemizi ynlendirir ve iyi kullanldnda bir bilgelik ierirler. Ancak
kolayca yoldan kabilirler, ou zaman olan da budur. Aristonun da gzlemledii gibi, sorun
duygusallkta deil, duygularn ve ifadelerinin uygunluundadr.
Sorulmas gereken soru ise udur: Duygularmz aklla nasl birletirebiliriz? Sokaklarmza
nezaketi, toplumsal yaammza efkati nasl tayabiliriz?
1 J. A. Durlak ve R. P. Weissberg, A Major Meta-analysis of Positive Youth Development Programs, Amerikan Psikologlar Birliinin
yllk toplantsnda yaptklar sunum, Washington, DC, Austos 2005. Bkz. ayrca, R.P. Weissberg, Social and Emotional Learning for
School and Life Success, Amerikan Psikologlar Birliinin yllk toplantsnda Toplum Aratrmalar ve Eylem Derneine (APA Division
27) hitaben, Kuram ve Aratrmaya Sekin Katk dl Treni, Washington, D.C., Austos 2005.
2 N. R. Riggs, M. T. Greenberg, C. A. Kusche ve M. A. Pentz, The Role of Neurocognitive Change in the Behavioral Outcomes of a
Social-Emotional Prevention Program in Elementary School Students: Effects of the PATHS Curriculum, 2005.
3 Duygusal zek modeli, psikolojinin iindeki etkileyici bir iskelet yap olarak ortaya kyor gibi. DZ modelinden bilgi alan (ve ona bilgi
veren) psikoloji alanlar, sinirbilimden salk psikolojisine kadar uzanyor. DZ ile en gl balar olan alanlar unlar ieriyor: geliim,
eitim, klinik ve danmanlk, sosyol ve endstriyel/kurumsal psikoloji, vd. Gerekten de, duygusal zekya dair paralar artk bu konularda
birok niversite ve lisansst derse dzenli olarak dahil ediliyor.
4 J. D. Mayer, P. Salovey ve Dr. R. Carouso, Models of Emotional Intelligence, R. J. Sternberg, derl. Handbook of Intelligence,
Cambridge, Eng.: Cambridge University Press, 2000.
5 1999da deerlendirilen ocuklar: Thomas M. Achenbach ve di., Are American Childrens Problems Still Getting Worse? A 23-year
Comparison, Journal of Abnormal Child Psychology, 31 (2003): 1-11.
BRNC BLM-DUYGUSAL BEYN
1-Duygular Neye Yarar?

Kii gerei kalbiyle grr; esas olan gzle grlemeyendir.


Antoine De Saint-Exupry, Kk Prens

Beyin felci yznden tekerlekli sandalyeye mahkm olmu on bir yandaki kzlar Andreaya
hayatlarn adayan Gary ve Mary Jane Chauncey iftinin son dakikalarna bir gz atalm. Chauncey
ailesi Louisianann nehir blgesinde bir arpma sonucu hasar gren demiryolu kprsnden nehre
yuvarlanan Amtrak treninin yolcularndand. Kar-koca ncelikle kzlarn dnerek, Andreay su
alarak gittike batan trenden kurtarmak iin ellerinden geleni yapp bir ekilde onu camdan iterek
kurtarma ekibine ulatrdlar. Kendileri ise sulara gmlen vagonun iinde can verdiler.1
Andreann hikyesi, son dakikalarnda ocuklarnn hayatta kalmasn salamak iin kahramanca
abalayan bir anneyle babann neredeyse efsanevi cesaretini anlatyor. Kukusuz insanlk tarihiyle
tarih ncesi ve en az bir o kadar da trmzn evrim sreci, ocuklar uruna kendini feda eden
ailelerle ilgili bu tr saysz rnekle dolu.2Evrim biyologlarna gre bir anneyle babann kendilerini
feda etmesi, genlerin bir sonraki kuaa gemesine yani reme baarsna hizmet eder. Bir kriz
annda bu korkun karar veren aile asndan ise, bu sevgiden baka bir ey deildir.
Duygularn ama ve gcn anlatan bu kahramanlk rnei, insana kendini feda ettiren sevginin ve
aslnda hissedilen her duygunun insan hayatndaki merkezi yerine tanklk ediyor.3Bu durum en derin
hislerimizin, tutkularmzn, zlemlerimizin temel rehberlerimiz olduunu gsteriyor. Trmz var
oluunu byk lde duygularn insan ilikilerindeki gcne borludur. Bu g olaanstdr:
Sadece kuvvetli bir sevgi, barna bast ocuunu acilen kurtarma gerei bir anneyle babann
kendi yaamlarn devam ettirme drtsn bastrabilir. Zihin gzyle bakldnda, kendini bu
ekilde feda etmek akl d olarak deerlendirilebilir, ancak kalbin gzyle bundan baka seenek
yoktur.
Sosyobiyologlar evrimin insan ruhunda duyguya neden byle merkezi bir yer verdiini tartrken,
kritik anlarda kalbin akla stnlne iaret etmektedirler. Onlara gre duygularmz tehlike, ac bir
kayp, zorluklara karn bir hedefe doru ilerleme, eine balanma ve bir aile kurma gibi yalnzca
akla braklamayacak durum ve grevlerde yol gstericidir. Her duygu bizi bir ekilde hareket etmeye
hazrlar; her biri insan hayatnda tekrarlanan glklerle ba edebilecek ekilde bizi ynlendirir.4Bu
durumlar evrimsel tarihimiz boyunca defalarca tekrarlandka, duygusal repertuarmzn yaamn
srdrlebilmesi asndan deeri, kalbimizin doutan, otomatik eilimleri olarak sinir sistemimize
ilenmesiyle kantlanmtr.
nsan doasn duygularn gcnden soyutlayarak anlamaya almak, zc bir dar grllktr.
Homo Sapiens, yani Dnen Tr ad bile, duygularn hayatmzdaki yeri hakknda bilimin bize
sunduu yeni gr ve vizyona gre yanltcdr. Hepimizin kendi deneyimlerinden bildii zere,
kararlarmz ve hareketlerimizi ekillendirirken hislerimiz ou zaman dncelerimize baskn kar.
Salt zekya, yani IQnun lt eye verdiimiz deer ve nemde ok arya gitmiiz. Duygular bize
hkim olduu srece, zek iyi ya da kt hibir yere varamaz.

TUTKULAR MANTII BASTIRDIINDA

Yanlglar byk bir trajediye yol amt. On drt yandaki Matilda Crabtree, babasna sadece
aka yapmak istemiti. Annesiyle babas bir arkada ziyaretinden sabaha kar saat birde
dndklerinde, sakland dolaptan frlayp b diye bard.
Ancak Bobby Crabtree ve kars, Matildann o gece arkadalaryla kaldn sanyorlard. Eve
girdiinde sesler duyan Crabtree .357 kalibrelik silahna sarld ve etraf kolaan etmek iin
Matildann odasna girdi. Kz dolaptan frladnda Crabtree onu boynundan vurdu. Matilda
Crabtree on iki saat sonra ld.5
Evrimin bize brakt duygusal miraslardan biri, ailemizi tehlikeden korumaya ynelten korkudur;
Bobby Crabtreeyi silahna davranp evinde sinsice dolandn dnd kiiyi aramaya ynelten
drt buydu. Korku, Crabtreenin daha neye ate ettiini anlayamadan, kznn sesini bile tanyamadan
silahn atelemesini salamt. Bylesi otomatik tepkiler sinir sistemimize yerlemitir. Evrim
biyologlarnn tahminlerine gre bunun nedeni insann tarihncesindeki uzun ve nemli bir zaman
diliminde bu tepkilerin yaam ve lm durumlarnn belirleyicisi olmas, ayrca bundan da nemlisi,
evrimin esas amac olan genetik verileri tayarak soyun devamn salamasndaki paydr; tabii bu,
Crabtreelerin evindeki trajediyi dndmzde, zc bir ironi olarak grlebilir.
Evrim srecinde duygular yol gsterici olduysa da, uygarln getirdii yeni gereklikler yle hzl
geliti ki evrimin yava ilerleyii bunu yakalayamad. lk etik yasalar ve bildirileri Hammurabi
Kanunu, Yahudilerin On Emri, mparator Aokann Fermanlar duygusal yaam yumuatma,
ehliletirme, evcilletirme abalar olarak grlebilir. Freudun Uygarlk ve Honutsuzlar adl
yaptnda belirttii gibi, toplum, iinde serbeste kabaran ar duygusallk dalgalarn yattrmak
iin dardan baz kurallar uygulamak zorunda kalmtr.
Sosyal kstlamalara karn, tutkular mant ou kez bastrr. nsan doasnn bu yn zihinsel
yaamn temel mimarisinden kaynaklanr. Duygunun temel sinir devrelerinin biyolojik tasarm
asndan, dnyaya birlikte geldiimiz tasarm, son 5 ya da 500 deil, son 50.000 insan kua
boyunca en ok ie yarayan eydir. Evrimin, duygularmz ekillendirmi olan yava ve kararl
gleri, bir milyon yl boyunca grevlerini yerine getirmitir; son 10.000 yl uygarln hzla
gelimesine ve insan nfusunun 5 milyondan 5 milyara sramasna karn duygusal yaamlarmzn
biyolojik kalplar zerinde kk bir iz brakmtr.
yi ve kt yanlaryla her yaanan ve ona kar tepkilerimizi salt rasyonel yarglarmz ve kiisel
gemiimizle deil, ayn zamanda atalarmzdan gelen uzak gemiimizle de deerlendiriyoruz. Bu da
bizi Crabtreelerin evinde yaanan zc olaylara tank olmak gibi korkun durumlarla yz yze
getiriyor. Ksacas, Pleistosen dneminin acil durumlarna gre ayarlanm bir duygusal repertuar, sk
sk modern ikilemlerle karlamamza neden oluyor. Konumuzun z de bu zor durumla ilgili.

Harekete Ynelten Drtler

Bir ilkbahar gnnn erken saatlerinde Coloradoda bir da geidi zerindeki otoyolda ilerken
balayan kar ya, biraz nmdeki arabay anszn gzden yitirmeme neden oldu. Tipi kr bir
beyazla dntnden gz gz grmyordu. Frene bastmda, bedenime yaylan kaygy
hissedebiliyor ve gmbrdeyen kalp atlarm duyabiliyordum.
Kaygnn yerini korkuya brakmasyla birlikte arabay kenara ekip yan dinmesini beklemeye
baladm. Yarm saat iinde kar durdu, gr mesafesi normale dnd ve yoluma devam ettim. Ancak,
birka yz metre sonra bu kez, nde daha yava giden bir arabaya arkadan arpan arataki yolcuyu
kurtarmaya alan ambulans ekibi yznden durmak zorunda kaldm; arpma nedeniyle otoyol
kapanmt. Gz gz grmeyen ya esnasnda yola devam etseydim, byk olaslkla ben de onlara
arpacaktm.
O gn hayatm kurtaran, beni dikkatli olmaya zorlayan o korku oldu. Yanndan bir tilki geerken
dehetten donup kalan bir tavana ya da etrafta dolanan bir yamac dinozordan saklanan ilk memeli
trlerinden birine olduu gibi, isel bir duyum beni durmaya, dikkatli olmaya ve yaklaan tehlikeyi
nemsemeye zorlamt.
Aslnda tm duygular harekete gememizi salayan drtlerdir; evrim, yaamla ba edebilmemiz
iin bizi acil plan yapabilecek ekilde programlamtr. Duygu (emotion) szcnn kk moteredir.
Latince hareket etmek anlamna gelen fiile e- n eki getirildiinde anlam uzaklamak olur ki bu, her
duygunun bir harekete ynelttii fikrini vermektedir. Duygularn harekete dntn en ak ekliyle
hayvan ve ocuklar izlerken gzlemleyebiliriz. Hareket gdsnn kkeni olan duygularn belirgin
tepkiden arnm olmas gibi son derece garip bir duruma, hayvanlar aleminde yalnzca uygar
yetikinlerde sk sk rastlyoruz.6
Kendine has biyolojik izlerinden de belli olduu zere, duygusal repertuarmzdaki her duygunun
zgn bir rol vardr (temel duygularla ilgili ayrntlar Ek Ada bulabilirsiniz). Beden ve beynin
yeni yntemlerle incelenmesiyle birlikte aratrmaclar, her duygunun bedeni birbirinden farkl
tepkilere nasl hazrladna ilikin, says gitgide artan fizyolojik ayrntlar kefetmekteler:7
fke hissedildiinde, kan ak bir silah tutmay ya da dmana vurmay kolaylatrc ekilde
ellere ynelir; kalp at hzlanr, adrenalin gibi hormonlarn hzla salglanmasyla birlikte evike
hareket etmeye yetecek gte enerji meydana gelir.
Korku hissedildiinde ise, kan kamay kolaylatrmak iin bacaklardaki gibi byk iskelet
kaslarna ynelir ve sanki yzdeki kan ekilir, bu da kann donduu hissini verir. Bu arada
saklanmann daha iyi bir alternatif olup olmadnn anlalmas iin beden bir anlk donar. Beynin
duygusal merkezlerindeki devreler onu alarma geirip harekete hazrlamak zere hormon
salglamasn balatr. Dikkat, nasl tepki verilmesi gerektiini deerlendirmek iin yaklaan
tehlikeye odaklanr.
Mutluluun oluturduu balca biyolojik deiiklikler arasnda, beyin merkezinde olumsuz
duygular engelleyip bir enerji artna yol aarak kayg verici dnceleri durduran bir etkinlik yer
alr. Ancak bedeni rahatsz edici duygularn yaratt biyolojik uyarlmadan kurtaran sknet hali
dnda, belirli bir fizyolojik deiim grlmez. Bu konfigrasyon bedene genel bir dinlenme salar,
ayrca kiiyi elindeki ii yapmaya, eitli hedeflere doru ilerlemeye hazr ve istekli hale getirir.
Sevgi, sevecen duygular ve cinsel tatmin, parasempatik uyarlmay salar, bu ise korku ve fkede
grlen sava ya da ka durumunun fizyolojik kartdr. Geveme tepkisi denen parasempatik
model, ibirliini kolaylatran, genel bir huzur ve tatmin hali yaratan bedenin her yerine yaylm
tepkileri kapsar.
aknlkla kalkan kalar, gr alannn byyp retinaya daha fazla k girmesini salar. Bu,
beklenmedik durum hakknda daha fazla bilgi edinip evrede neler olup bittii anlayarak en uygun
hareketin yaplmasna olanak verir.
Tiksinme tm dnyada ayn ekilde ifade edilmektedir ve ayn mesaj gnderir: bir eyin kendisi
ya da fikri tat veya koku olarak iren gelmektedir. Tiksintinin yz ifadesi olarak st duda yana
doru kvrp burnu hafife krtrmak, Darwinin de gzlemledii zere kt kokuya kar burun
deliklerini kapama veya zehirli yiyecei tkrmeye ynelik ilk abadr.
zntnn esas ilevi, yakn birinin lm veya byk bir hayal krkl gibi nemli kayplara
uyum salamaya yardmc olmaktr. znt enerjiyi azaltr, derinleip depresyona yaklatka da
metabolizmay yavalatp hayatta zevk alnan eylerden uzaklamaya yol aar. Bu ie dnklk,
kaybn veya krgnln yasn tutup sonularn deerlendirmeyi, sonra da artan enerjiyle birlikte yeni
balanglar planlamay salar. Bu enerji kayb, zntye kaplan ve hassaslaan ilk insanlar, daha
gvende olduklar yuvalarna yakn tutmu olabilir.8
Bizi eyleme geiren bu biyolojik eilimler, deneyimler ve kltr tarafndan ekillendirilir. rnein
sevilen birinin kayb evrensel olarak zntye ve yas tutmaya neden olur. Ancak bu yas yaama
tarzmz, yani duygularn nasl gsterildii veya zel anlara sakland, tpk kimlerin yas tutulacak
kadar sevilen kiiler olduu gibi, kltr tarafndan belirlenir.
Duygusal tepkilerin deneyimlerle bu halini ald uzun evrim sreci, ou insann yazl tarihin
balangcndan sonra yaadklarndan daha zor bir gereklikti kukusuz. O zamanlarda pek az bebek
ocukluk yllarna, pek az yetikin otuzlu yalarna kadar yaayabiliyordu. Av hayvanlar her an
saldrabiliyor, kuraklk ve seller hayatta kalmakla alktan lmek aras fark belirleyebiliyordu.
Tarmla birlikte en ilkel insan topluluklar iin bile yaam artlar ok deiti. Son on bin ylda
dnyadaki gelimelere paralel olarak, insan nfusunu azaltan bu tehditkr basklar azald.
Ayn basklar, hayatta kalabilmek iin duygusal tepkilerimizi son derece gerekli klmt. Ancak bu
basklar azaldka duygusal repertuarmzn bir ksmnn durumlara uygunluu da azald. Eski
alarda annda parlayan bir fke hayatta kalmak asndan ok kritik bir avantaj salarken, bugn
otomatik silahlarn on yandakilerin elinde olmas, bunu ou kez felakete yol aan bir tepkiye
dntrmtr.

ki Zihnimiz

Bir arkadam ac bir ayrlk olan boanmasndan sz ediyordu. Kocas i yerinden daha gen bir
kadna k olmu ve anszn karsna artk o kadnla yaamak istediini sylemiti. Ev, para,
ocuklarn velayeti konusundaki tartmalar aylarca srmt. imdi, olaydan birka ay sonra,
arkadam bamsz olmann ekiciliinden ve kendi bana yaamaktan duyduu honutluktan sz
ediyordu. Onu artk dnmyorum. Umurumda bile deil, diyebiliyordu. Ancak bunu sylerken bir
an iin de olsa gzleri doluyordu.
Birisinin yaaran gzlerinden, syledii szlere karn zntl olduunu anlamak, tpk basl bir
sayfadaki szcklerden anlam szmek gibi, bir kavrama edimidir. Birisi duygusal zihinden, dieri ise
aklc zihinden kaynaklanr. Aslnda biz iki zihne sahibiz; birisi dnyor, dieri ise hissediyor.
Birbirinden tamamen farkl bu iki kavrama tarz, zihinsel yaantmz oluturmak iin etkileim
halindedir. Aklc zihin, ounlukla farknda olduumuz bir kavrama tarzdr; bilincimize daha
yakndr, dncelidir ve tartp yanstabilir. Bunun yan sra fevri ve gl, bazen de mantksz olan
bir kavrama sistemi daha vardr; bu da duygusal zihindir (duygusal zihnin daha ayrntl tarifini B
Ekinde bulabilirsiniz).
Bu duygusal/aklc ikililiin halk arasndaki izdm kalp ile kafadr. Bir eyin doru
olduunu kalpten bilmek, aklc zihinle dnmekten farkl bir inan eklidir; bir biimde daha
derinden emin olmaktr. Zihnin aklc-duygusal dengesinin belirli bir orants vardr; hisler
younlatka duygusal zihin devreye girer ve aklc zihin etkisini yitirir. Yaammzn tehlikede
olduu ve durup ne yapabileceini dnmenin hayatmza mal olaca durumlarda duygu ve
sezgilerimizin anlk tepkilerimize rehberlik etmesi, alar boyu sren bir stnlk saylr.
Biri duygusal, biri aklc olan bu iki zihin, ounlukla bir uyum iinde ve farkl bilin biimlerini
birbiriyle kaynatrarak hayatta yol almamza yardmc olurlar. Genelde duygusal ve aklc zihinler
bir denge halindedir. Duygu, aklc zihnin ileyiine katkda bulunur, aklc zihin ise duygusal verileri
ekillendirir ve bazen reddeder. Ancak yine de duygusal ve aklc zihinler yar bamsz melekelerdir,
her ikisi de, greceimiz gibi, beyindeki farkl ama birbiriyle balantl devrelerin ileyiini yanstr.
ou zaman bu iki zihin olaanst bir ibirlii ierisindedir; duygu dnceler iin, dnceler ise
duygular iin vazgeilmezdir. Ancak tutkular bu dengeyi sarstnda duygusal zihin stnlk salar ve
aklc zihni etkisiz brakr. On altnc yzyl hmanisti Rotterdaml Erasmus, akl ve duygu arasndaki
bu ok eskilere dayanan gerginlii yle hicvetmitir:9
Jpiter akldan ok tutku bahetmitir. Bunun oran hesaplandnda 24e 1 olduu grlr.
Akln mutlak gcne kar koymas iin de iki hiddetli asi yaratmtr; bunlar fke ve ehvettir.
nsan hayatndaki yeri kolayca fark edilebilen bu iki gcn birlikteliine Akl ne kadar kar
koyabilir ki! Dier ikisi gittike seslerini ykseltir, kar koyar, Akl yok etmeye abalar, Akln tek
yapabildii ise bara ara erdemli olmann yollarn tekrarlamaktr, ta ki tkenene, vazgeene
ve boyun eene kadar.

BEYN NASIL GELT

Aklc zihin zerinde duygularn nasl bu kadar gl olduunu ve duygu ile akln neden sk sk
attn daha iyi anlayabilmek iin beynin geliimine bakmamz gerekir. nsan beyni, yaklak iki
kiloluk hcre ve sinir zyle, evrimsel anlamda kendine en yakn memelininkinin kat
byklndedir. Milyonlarca yllk evrim sresince beyin aadan yukarya doru gelimi, yani en
donanml merkezleri daha aa dzeydeki kadim blmlerinin gelimesiyle olumutur. (Beynin
insan ceninindeki gelimesi, bu evrimsel sreci tekrarlar.)
Basit bir sinir sisteminden fazlasna sahip her trde, beynin en ilkel ksm omuriliin tepesini
evreleyen beyin sapdr. Bu kk beyin, nefes almak, vcudun dier organlarnn metabolik
ileyilerini ayarlamak, kalplam tepki ve hareketleri kontrol etmek gibi temel hayati ilevleri
dzenler. Bu ilkel beynin dnd ya da rendii sylenemez; vcudun gereince ilemesini ve
yaamak iin gerekli olan tepkileri idare eden nceden programlanm bir dzenleyicidir. Bu beyin
Srngenler a iin idealdi: Bir saldr tehdidinin iareti olarak tslayan ylan dnn.
Beyin sap denilen bu ilkel kkten, duygu merkezleri gelimitir. Evrim sresince, milyonlarca yl
sonra, bu duygu alanlarndan, st katmanlar meydana getiren karmak kvrml dokularn soan
eklindeki oluumuyla dnen beyin, yani neokorteks (yeni kabuk) evrilmitir. Dnen beynin
duygu merkezlerinden gelimi olmas, ikisi arasndaki ilikiyi aydnlatmaktadr: Duygusal beyin
aklc beyinden ok daha nce var olmutur.
Duygusal hayatmzn en eski kk, koklama duyusudur ya da dier bir deyile kokuyu alan ve
inceleyen koku lobudur. Yaayan her varln besleyici, zehirli, cinsel e, av, avc, ya da yrtc
rzgrla tanan molekler bir imzas vardr. lkel alarda koku hayati nem tayan bir duyuydu.
Koku lobundan, duyguya yol aan eski merkezler gelimeye balayp, beyin sapnn ba ksmn
evreleyecek kadar geniledi. Gelimemi koku merkezi, o haliyle kokuyu incelemek iin bir araya
gelmi ince bir nron (sinir hcresi) tabakasndan olumutu. Birinci hcre tabakas koklamaya ve
alnan kokuyu yenilebilir, zehirli, cinsel adan elde edilebilir, dman ya da yiyecek olarak ayrmaya
yaryordu. kinci bir hcre tabakas ise sinir sistemi yoluyla vcuda sr, tkr, yakla, ka, kovala
gibi mesajlar veriyordu.10
lk memelilerin geliiyle birlikte duygusal beynin temel katmanlar olutu. Beyin sapn saran bu
katmanlar, alt tarafnda sapn ilerine yuvaland yerden srlm bir ree benziyordu. Beynin bu
ksmna, beyin sapn evreleyip snrlarn belirledii iin, yzk anlamna gelen Latince
limbustan tretilerek limbik sistem denildi. Bu yeni sinir blgesi beynin repertuarna duygular
ekledi.11Midemiz kazndnda, fkelendiimizde, srlsklam k olduumuzda, ya da
kederlendiimizde limbik sistemin eline deriz.
Limbik sistem zaman iinde iki nemli beceri gelitirmitir: renme ve hatrlama. Bu devrim
niteliindeki gelimeler bir hayvana yaamak iin daha akllca seimler yapma ve deimez otomatik
tepkiler yerine evrenin taleplerine uyan ince ayarl tepkiler verme olanan tand. Bir yiyecek
hastalanmaya yol ayorsa bir dahaki sefere ondan kanlabilirdi. Neyin yenilip neyin
yenilemeyecei yine byk lde koku yoluyla belirleniyordu. Koku blgesiyle limbik sistem
arasndaki balant sayesinde kokular tannp seilebiliyor, o anki koku gemitekiyle
karlatrlabiliyor ve bylece iyi ktden ayrt edilebiliyordu. Bu, rinensefalon yani burun
beyni anlamna gelen, limbik devrelerin bir paras ve ayn zamanda dnen beyin olan
neokorteksin tam gelimemi temelini oluturan bir ksm tarafndan yaplyordu.
Yaklak yz milyon yl nce memelilerin beyni byk bir hzla geliti. nce iki tabakadan oluan
planlama, hissedileni anlama, hareketi koordine etme gibi ilevleri olan korteksin zerine yeni beyin
hcreleri eklenerek neokorteks olutu. Eski beynin iki katmanl korteksiyle kyaslandnda,
neokorteks olaanst bir entelektel stnlk salad.
Tm trlerinkinden ok daha byk olan Homo sapiens neokorteksi, insana zg tm zellikleri
barndrmaktadr. Neokorteks dncenin beiidir; duyular araclyla alglananlar bir araya getirip
anlalr klan merkezlerden oluur. Hissettiklerimize dnceyi katar ve fikirler, sanat, simgeler,
hayaller hakknda bir eyler hissetmemizi salar.
Evrim sresince neokorteks, bir organizmann olumsuz koullarn stesinden gelmesinde hi
kukusuz byk stnlk salayan sagrl bir ince ayar sundu; bu da, ayn sinir devresine sahip
olanlarn genlerini aktarmak suretiyle soyu devam ettirmelerini daha olanakl kld. Hayatta kalabilme
stnln neokorteksin strateji gelitirme, uzun vadeli plan yapma gibi zihinsel kurnazlklarna
borluyuz. Bunun tesinde, sanat, medeniyet ve kltrn zaferi de neokorteksin meyveleri olarak
grlebilir.
Beyne yaplan bu yeni katk duygusal yaama da bir nans eklemi oldu. Ak ele alalm. Limbik
yaplar haz ve cinsel arzuyu, yani tutkular besleyen duygular olutururlar. Ancak neokorteksin ve
bunun balantlarnn limbik sisteme eklenmesi, aile birliini ve uzun vadede ocuk yetitirme
kararllnn temeli olan anne-ocuk arasndaki ban olumasn salad; bu da insan geliimini
olanakl kld. (Srngenler gibi neokorteksi olmayan trlerde anne efkati yoktur; yavrular
yumurtadan ktklarnda, yem olmamak iin saklanmak durumundadr.) nsanlarda ise ebeveynle
ocuk arasndaki koruyucu ba, olgunlamann uzun ocukluk dnemi boyunca srmesini salar; bu
sre iinde beyin de gelimesini srdrr.
Geliim tarihi boyunca srngenden maymuna ve insana doru ilerlediimizde, neokorteks
ktlesinin fazlalatn ve buna paralel olarak beyin devreleri arasndaki balantlarn arttn
gryoruz. Bu balantlarn says fazlalatka, olas tepkilerin kapsam da byr. Neokorteks,
duygusal yaammzda hissettiklerimiz hakknda bir eyler hissedebilme gibi bir incelik ve
karmakla olanak tanr. Dier trlerle kyaslandnda, primatlarda ve zellikle de insanda
neokorteksle limbik sistemin ilikisi daha youndur. Bu da daha geni bir yelpazede ok daha eitli
tepkiler verme yeteneimizi aklamaktadr. Bir tavan ya da maymun korkuya belli trde tepkiler
verdii halde, insanlarn daha byk neokorteksi, Polis mdat aramak dahil, daha geni bir tepki
repertuarna olanak tanr. Sosyal sistem karmaklatka, bu esnekliin nemi de artar. nsannkinden
daha karmak bir sosyal sistem de yoktur.12
Ancak bu gelimi merkezler duygusal yaama tamamen egemen deildir; zellikle de duygusal
bakmdan acil durumlarda yaplmas gerekenler iin limbik sisteme dnlr. Beynin birok merkezi
limbik sistemden gelitii veya onun uzants olduu iin, sinir sisteminin mimarisinde duygusal beyin
nemli bir rol oynar. Yeni beynin kk buras olduundan, duygusal alanlar devreler yoluyla
neokorteksin her yanyla balantldr. Bu da duygusal merkezlere, dnce merkezleri dahil olmak
zere, beynin dier ksmlarnn ileyiini etkileyen byk bir g verir.
1 Associated Press, 15 Eyll, 1993.
2 Kiinin kendisini uruna feda ettii sevgi temasnn dnya mitolojisindeki yaygnl bunun ezelden beri var olduunu gstermektedir:
Binlerce yldr Asyann byk bir ksmnda anlatlagelen Jataka masallarnda da zveri zerine eitli meseller bulunmaktadr.
3 zverili sevgi ve insann yaam mcadelesi: zverinin evrimsel uyarlanma asndan avantajlarn ortaya koyan evrim kuramlar,
Malcolm Slavin ve Daniel Kriegmann The Adaptive Design of the Human Psyche (New York: Guilford Press, 1992) adl eserinde ok
iyi zetlenmektedir.
4 Bu tartmann byk bir ksm Paul Ekmann An Argument for Basic Emotions balkl, Cognition and Emotion, say 6, yl 1992,
s.169-200daki nemli makalesine dayanmaktadr. Bu husus, P.N. Johnson-Laird ve K. Oatleynin derginin ayn saysnda yaynlanan
makalesinden alnmadr.
5 Matilda Crabtreenin vurulmas: The New York Times, 11 Kasm, 1994.
6 Sadece yetikinlerde: San Franciscodaki California niversitesinden Paul Ekmann bir gzlemi.
7 Duygularn yaratt bedensel deiiklikler ve bunlarn evrimsel nedenleri: Bu deiikliklerden bazlar Robert W. Levenson, Paul Ekman
ve Wallace V. Friesenn, Voluntary Facial Action Generates Emotion-Specific Autonomous Nervous System Activity, balkl
Psychophysiology say 27, 1990da kan makalesinde belgelenmektedir. Bu liste oradan ve dier kaynaklardan derlenmitir. Bu noktada
byle bir liste, bir derece speklasyon dzeyinde kalmaktadr; her duygunun kesin bir biyolojik imzas olup olmad konusundaki bilimsel
tartma srmekte ve baz aratrmaclar duygular arasnda farkllktan ok rtme olduu veya duygunun biyolojik paralellerini lme
yeteneimizin bunlar gvenilir bir biimde ayrt etmeye yetecek kadar olgunlamad grndedirler. Bu tartma iin baknz: Paul
Ekman ve Richard Davidson, derl., Fundamental Questions About Emotions (New York: Oxford University Press, 1994).
8 Paul Ekmann dedii udur, fke en tehlikeli duygudur; bu gnlerde toplumu tahrip eden temel sorunlarn bazlar kontrolden km
fke duygularyla ilintilidir. Bugn iin, evrimsel bakmdan en az uyumlu duygu fkedir, nk bizi kavgaya yneltir. Duygularmz, onlarn
drtmesiyle bu denli byk sonular yaratabileceimiz bir teknolojiye sahip olmadmz bir zamanda olumutur. Tarih ncesi zamanlarda
aniden hiddetlenip, birini ldrmek istediinizde bunu byk bir kolaylkla yapamazdnz -ama imdi yapabilirsiniz.
9 Erasmus of Rotterdam, In Praise of Folly, ev. Eddie Radice (London: Penguin, 1971), s.87.
10 Bu tr temel tepkiler, bu trlerin duygusal yaam, daha dorusu igdsel yaam denebilecek eyi tanmlamlardr. Evrimsel
balamda daha da nemli olan, bu kararlarn hayatta kalabilmek iin gerekli olduudur; bunlar iyi yapabilen ya da yeterince iyi yapabilen
hayvanlar genlerini geirmek zere hayatta kalabilmilerdir. Bu erken zamanlarda zihinsel yaam ilkeldir: duyular ve algladklar
uyarclara ynelik basit bir tepki repertuar, bir kertenkelenin, kurbaann, kuun veya baln belki de bir brontozorun yaamn
srdrebilmesini salamtr. Ancak bu elimsiz beyin, bizim duygu olarak dndmz eye henz yer vermemekteydi.
11 Limbik sistem ve duygular: R. Joseph, The Naked Neuron: Evolution and the Languages of the Brain and Body, New York: Plenum
Publishing, 1993; Paul D. Mac Lean, The Triune Brain in Evolution (New York: Plenum, 1990).
12 Makak yavrular ve evrimsel uyarlanma yetenei: Aspects of emotion conserved across species, Ned Kalin, M. D., Psikoloji ve
Psikiyatri Blmleri, Wisconsin niversitesi, MacArthur Duygusal Sinirbilim Toplants Kasm 1992 iin hazrlanmtr.
2-Duygusal Korsanln Anatomisi

Yaam dnenler iin bir komedi, hissedenler iinse bir trajedidir.


Horace Walpole

1963 ylnda, Rahip Martin Luther King Jr.n Washingtondaki insan haklar yrynde Bir
Hayalim Var diye balayan konumasn yapt scak bir austos gnnn akamyd. Ayn gn eroin
paras bulmak iin yzden fazla ev soymu ve yllk mahkmiyetten sonra artl tahliye edilmi
olan kaarlanm hrsz Richard Robles bir eve daha girmeye karar verdi. Robles sonradan, su
ilemeyi brakmak istediini, ancak kz arkada ve yandaki kzlar iin paraya ihtiyac olduunu
syleyecekti.
O gn girdii evde iki gen kadn, Newsweek dergisinde aratrmac olarak alan 21 yandaki
Janice Wylie ve ilkokul retmeni 23 yandaki Emily Hoffert yayordu. Robles, soymak iin New
Yorkun fiyakal kuzey dou yakasndan bir ev seerken ieride kimse olmadn sanyordu, ancak
Wylie evdeydi. Robles kz bakla tehdit ederek balad. Evden karken Hoffert eve geldi. Rahata
kaabilmek iin Robles onu da balad.
Roblesin yllar sonra anlattna gre, Hoffert balarken, Janice Wylie bu sutan yakay
syramayacan, yzn hatrlayp kendisini polise yakalatacan syleyerek onu tehdit etmiti.
Bunun son ii olacana dair kendi kendine verdii sz unutup panie kaplan Robles, kontroln
tamamen kaybetmiti. Bir gazoz iesini yakalayp bayltncaya kadar lgnca kafalarna vurmu,
sonra bir fke ve korku nbetine kaplarak eline geirdii mutfak ban tekrar tekrar vcutlarna
saplamt. 25 yl sonra bu olaya dnp bakan Robles alamakl bir halde, Aklm karmtm.
Adeta beynim patlamt, diyordu.
Bugne kadar Roblesin, dizginleyemedii o birka dakikalk fkesinden pimanlk duymak iin ok
zaman oldu. Bu satrlar yazld srada kendisi son otuz yldr Meslek Sahibi Kzlar Cinayeti diye
bilinen su yznden hl hapiste bulunuyor.
Bylesi duygusal patlamalar sinirlerin korsanldr. Bulgulara gre, o anlarda limbik beyindeki bir
merkez acil durum mesaj verip beynin geri kalan ksmlarn da o duruma odaklar. Korsanlk bir
anda oluan bir durumdur ve dnen beyin, yani neokorteks, yaplann doru bir hareket olup
olmad bir yana, daha ne olup bittiini kestiremeden bir dizi tepkilerin balamas demektir. Bu
korsanlk anlarnn en nemli zellii, kiinin o an atlattktan sonra kendisinin de neye uradn
bilememesidir.
Sinirlerin korsanl Meslek Sahibi Kzlar Cinayetindeki gibi mnferit, hunharca cinayetlerle
sonulanan korkun olaylar olmak zorunda deildir. Bu kadar trajik sonulara yol amasa da, hemen
hemen ayn iddetteki olaylar sk sk yayoruz. Kendinizi kaybettiiniz son durumu, rnein karnza,
kznza ya da baka bir aracn ofrne vurduunuz ve sonradan dndnzde aslnda o kadarna
gerek olmadn hissettiiniz an dnn. Byk olaslkla o da bir korsanlkt, yani sinirlerin
hkimiyeti ele ald ve limbik beyindeki amigdala denilen bir merkezden kaynaklanan bir durumdu.
Btn limbik korsanlklar byle sknt vermez. Bir akann bir kahkaha tufanna yol amas da
limbik bir tepkidir. Youn mutluluk anlarnda da ayn tepkiyi grebiliriz. rnein, Olimpiyatlarda
altn madalya iin yart buz pateni srat dalnda st ste moral bozucu baarszlklara urayan
Dan Jansenn, 1994 Norve K Olimpiyatlarnn 1000 metre yarnda lmek zere olan kz
kardeine sz verdii altn madalyay kazanmas zerine, kars heyecan ve mutluluktan fenalap pist
kenarndaki doktorlar tarafndan acilen mdahale altna alnmt.

HER TRL TUTKUNUN BE

Amigdala (Yunancada badem anlamna gelen szckten), insanlarda limbik halkann altna yakn,
beyin sapnn zerinde bulunan ve birbiriyle balantl yaplardan oluan badem eklinde bir ktledir.
Her biri beynin bir tarafnda olmak zere, ban yan ksmna yakn iki amigdala vardr. nsan
amigdalas evrimsel kuzenlerimiz primatlara kyasla daha byktr.
Hipokampus ile amigdala, ilkel burun beynin iki ana parasdr ve evrim boyunca nce korteksin
daha sonra da neokorteksin oluumuna yol amtr. Limbik yaplar o gnden bugne beynin renme
ve hatrlama srelerinin byk ksmn gerekletirmektedir; amigdala ise duygusal durumlarn
uzmandr. Amigdala beynin geri kalan ksmndan ayrlsa, olaylarn duygusal anlamn
deerlendirmekte inanlmaz bir yetersizlik, hatta duygusal krlk denilen durum ortaya kar.
Duygusal arl kaybolmu ilikiler, etkisini yitirir. Youn nbetleri kontrol altna almak iin
ameliyatla amigdalas alnm gen bir adam insanlarla ilgisini tamamen kesmi, herkesten uzak,
yapayalnz yaamay tercih etmiti. ok iyi konuabildii halde yakn arkadalarn, ailesini, annesini
bile tanyamaz hale geldi ve bu kaytszl karsnda onlarn ektii acya da duyarsz kald.
Amigdalas olmad iin hissetmeyi, hissettikleri hakknda bir eyler hissetmeyi unutmu
gibiydi.13Amigdala, duygusal bellein ve bal bana anlamn deposudur; amigdalasz yaam, kiisel
anlamlarndan soyutlanm bir yaamdr.
Yalnz efkat deil, tm tutkular amigdalaya baldr. Amigdalas alnm ya da hasar grm
hayvanlar korkuyu ve fkeyi, yarma ya da ibirlii gdsn yitirirler ve sosyal dzendeki yerleri
hakknda fikirleri kalmaz; duygu krelmi ya da yok olmutur. nsanlara zg bir duygusal iaret olan
gzya, amigdala ve yaknndaki cingulate gyrus denilen yap tarafndan balatlr; kucaklanma,
okanma ve teselli, beynin bu merkezlerini etkileyerek hkrklar durdurur. Amigdala yoksa,
dindirilecek znt gzyalar da yoktur.
New York Sinir Bilimleri Merkezinde alan Joseph LeDoux adl bir nrolog, duygusal beyinde
amigdalann ana roln ilk kefeden kiidir.14LeDoux, almakta olan beynin haritasn daha nce
bilinmeyen bir kesinlikte karan yeniliki yntem ve teknolojileri getiren ve bylece nceki nesil
bilim adamlarnn zlemez sandklar gizemleri aa karan son kuak nrologlardan biridir.
Duygusal beynin devreleriyle ilgili bulgular, limbik sistem hakknda uzun zamandr beslenen bir
kany rtp amigdalay eylemin merkezine yerletirmi, dier limbik yaplara da ok farkl roller
vermitir.15
LeDouxnun aratrmas, dnen beyin yani neokorteks henz karar aamasndayken, amigdalann
yaptmz eyi nasl denetim altna aldn aklyor. Birazdan da greceimiz gibi, duygusal
zeknn merkezinde amigdalann ileyii ve neokorteksle olan ilikisi yatmaktadr.

SNRSEL ALARM

Duygularn zihinsel yaam iindeki gcn anlamaya alrken en fazla merak konusu olan, hrsla
harekete geip her ey yattktan sonra pimanlk duyduumuz o anlardr; buradaki soru nasl bu
kadar kolayca mantksz olabildiimizdir. rnein, erkek arkadayla le yemei yiyip gnn
onunla geirmek zere arabasyla iki saat yol kat ederek Bostona giden gen bir kadn dnelim.
Yemek esnasnda erkek ona aylardr bekledii hediyeyi, spanyadan gelen zor bulunur bir sanat
eserini verir. Ancak gen kadnn mutluluu, yemekten sonra grmek istedii bir filme gitme nerisine
karlk adamn antrenmanndan dolay gnn geri kalan ksmn onunla geiremeyeceini sylemesi
zerine yklr. Gen kadn aknlk ve ac iinde alayarak kafeyi terk eder, giderken de dnmeden
hediyeyi p kutusuna atar. Aylar sonra olay dndnde pimanlk duyduu ey ekip gitmesi
deil, o basky yitirmi olmasdr.
te bu tr fevri duygularn akla stn geldii anlar amigdalann yeni kefedilen esas roln gzler
nne seriyor. Duyu organlarndan gelen sinyaller, amigdalann her trl skntl deneyimi taramasn
salar. Bu da amigdalay, psikolojik gzc konumuyla ruh dnyamzda merkezi bir yere yerletirir.
Amigdala her durumu, her algy sorgular, ancak bunu en ilkel bir soru biimiyle, Bu benim nefret
ettiim bir ey mi? Bana zarar verir mi? Benim korktuum bir ey mi? eklinde yapar. Eer bu
sorularn cevab bir ekilde evet ise, amigdala adeta bir sinirsel alarm gibi annda tepki verir ve
bir kriz var mesajn beynin geri kalan ksmlarna iletir.
Beyin mimarisinde amigdalann yeri, bir evdeki gvenlik sistemi alarm vermeye balad anda
itfaiyeye, polise, komuya haber vererek acil durum arlarna cevap veren operatrlerden oluan
gvenlik irketine benzetebilir.
rnein bir korku sinyali alndnda beynin her yerine acil mesajlar iletilir: sava ya da ka
hormonlar salglanmaya balar, hareket merkezleri uyarlr, kardiovaskler sistem, kaslar ve hazm
sistemi almaya balar.16Amigdalann dier devreleri ise acil durum hormonu olan norepinefrin
salglayarak, duyular daha fazla uyarmak dahil, beynin anahtar blgelerindeki tepkisellii artrr,
yani beyni tamamen hassaslatrr. Amigdaladan gelen ek sinyaller, beyin sapna yze korkulu bir
ifade vermesini, kaslarn gereksiz hareketleri dondurmasn, nabz ve tansiyonu ykseltmesini, nefes
almay ise yavalatmasn emreder. Dier sinyaller ise dikkati korkunun kaynanda toplar ve kaslar
uygun bir biimde tepki vermeye hazrlar. Ayn anda korteksin bellek sistemleri bir dnce
oluturmadan nce, bylesi bir acil durumla daha nce karlap karlalmadn aratrr.
Bunlar, amigdalann beyinde ynettii alanlarda oluan dikkatle koordine edilmi bir dizi
deiikliin yalnzca bir ksmdr (daha detayl bilgi iin C ekine baknz). Amigdala, yaygn sinir
balantlar a sayesinde duygusal bir aciliyet durumunda, aklc zihin dahil olmak zere, beynin
byk bir blmn kontrol eder ve ynlendirir.

DUYGUSAL GZC

Bir arkada, tatilde ngiltereye gittiini ve kanal kysndaki bir kafede le yemei yediini
anlatyor. Daha sonra kanala inen ta merdivenlerde dolarken aniden korkudan donmu bir ekilde
suya bakan bir kz grm. Nedenini anlayamadan, paltosu ve kravatyla suya atlam. Ancak suya
girdii anda, kzn ok olmu bir halde suya dm kk bir ocua bakakaldn anlayp ocuu
kurtarm.
Nedenini anlayamadan onu suya atlamaya iten neydi? Byk olaslkla, amigdalasyd.
Son on yln duygularla ilgili en nemli keiflerinden biri olan LeDouxnun almas, beyin
mimarisinin amigdalaya duygusal bir gzc olarak, beyne korsanlk yaptrabilecek ayrcalkl bir
konumu nasl verdiini ortaya kard.17Yapt aratrma, gz ya da kulaktan gelen duyu sinyallerinin
beyinde nce talamusa, oradan da, tek bir sinapsla, amigdalaya ulatn gsterdi. Talamustan bir
ikinci sinyal ise dnen beyin neokortekse gidiyordu. Bu dallanma, amigdalann, bilgiyi beyin
devrelerinin eitli dzeylerinde deerlendirdikten sonra tamamen alglayan, son olarak da daha ince
ayarl tepkisini balatan neokorteksten nce tepki verebilmesini salar.
LeDouxnun aratrmas duygusal yaam anlamak asndan devrim niteliinde bir nem tar,
nk bu, duygularn neokorteksi atlayan sinir yollarn irdeleyen ilk almadr. Dorudan
amigdalaya ulaan bu duygular bizim en ilkel ve en gl hislerimizi kapsyor; ite bu devre,
duygularn gcn ve akla olan stnln ok iyi aklyor.
Nrolojide geleneksel gre gre gz, kulak ve dier duyu organlar, sinyalleri talamusa gnderir,
buradan neokorteksin duyular ileyen duyarl alanlarna ulaan sinyaller birleir ve algladmz
ekliyle cisimleri oluturur. Beynin her bir cismin ne olduunu ve varlnn ne anlama geldiini
kavrayabilmesi iin, sinyaller anlamlarna gre snflandrlr. Eski kurama gre sinyaller
neokorteksten limbik beyne gnderiliyor, oradan da uygun tepki beyne ve bedenin geri kalan ksmna
yaylyordu. Bu ounlukla byledir; ancak LeDoux, kortekse giden byk nron topluluunun yan
sra kk bir nron demetinin talamustan dosdoru amigdalaya yneldiini bulgulad. Bu kk ve
daha ksa yol adeta bir sinirsel arka yol amigdalann duyulardan gelen sinyalleri dorudan almasn
ve neokorteks tarafndan tamamen kaydedilmeden nce bir tepki balatmasn salyor.
Bu bulu amigdalann tamamen neokorteksten gelen sinyallere dayanarak duygusal tepkiler
gelitirdii inancn rtmektedir. Amigdala ile neokorteks arasnda paralel bir yanstc devre
olusa bile, bu kestirme yol sayesinde amigdala duygusal bir tepkiyi balatabiliyor. Neokorteks
yavaa, ancak donanml bir biimde daha ince bir tepki retme plann olutururken, amigdala bizi
hemen harekete geirebiliyor.
LeDoux, hayvanlarn korku tepkisi zerine yapt aratrma sayesinde duygularn getii yollar
hakkndaki bilinen gr tepetaklak etmitir. nemli bir deneyinde, farelerin iitsel korteksini
ilevsiz kldktan sonra onlar elektrik okla birlikte gelen bir sese maruz brakmtr.
Neokortekslerine kaydedilemedii halde, fareler sesten korkmay abucak renmitir. Ses kulaktan
dosdoru talamusa, oradan da amigdalaya ulaarak daha st yollar atlamtr. Ksacas fareler st
dzey bir korteks faaliyeti olmadan duygusal bir tepki vermeyi renmilerdir. Amigdala kendi
bana farelerdeki korkuyu alglam, anmsam ve sergilemitir.
LeDoux bana, Anatomik olarak, duygusal sistem neokorteksten bamsz ileyebilir, demiti.
Baz duygusal tepkiler ve duygusal anlar bilinli ve bilisel hibir katk olmadan oluabilir.
Talamusla neokorteks arasndaki kestirme yol neokorteksi tamamen atlad iin, amigdala nedenini
pek kavrayamadan harekete geirdiimiz anlar ve tepki repertuarn barndrabiliyor. Bu atlama,
amigdalann tam farknda olmadmz baz duygusal izlenimleri ve anlar saklayabilmesini salyor.
Szgelimi, artc bir deneyde insanlarn, kendilerine bir an gsterildii iin grdklerinin bilincine
varamadklar garip geometrik ekilleri sonradan seebilmelerini aklayan, LeDouxya gre,
amigdalann bellek zerindeki bu gizli gcdr.18
Dier aratrmalar unu gstermitir: Bir eyi algladmz ilk birka milisaniye iinde bilinsizce
onun ne olduunu anlamakla kalmayp ondan holanp holanmadmza da karar verebiliyoruz; bu
bilisel bilinsizlik sadece grdmzn kimliini fark etmemizi deil, onun hakknda bir fikir
edinmemizi de salyor.19Duygularmzn aklc zihinden bamsz olarak gr edinebilen
kendilerine zg bir zihinleri var.

SAVA YA DA KA TEPKS
Nabz ve tansiyon ykselir.
Geni kaslar abuk hareket iin hazrlanr.
Grsel sinyal ncelikle retinadan talamusa ular ve orada beyin diline evrilir. Mesajn byk
bir ksm buradan grsel kortekse ular, anlam analiz edilir ve uygun tepki belirlenir; tepki
duygusalsa, duygu merkezlerini harekete geirmek iin amigdalaya sinyal gnderilir. Ancak ilk
sinyalin daha ufak bir blm, daha hzl bir aktarmla talamustan dosdoru amigdalaya gidip
daha abuk (ancak daha az kesin) bir tepkiye yol aar. Bylece kortikal merkezler ne olup bittiini
daha tam anlayamadan, amigdala duygusal bir tepkiyi balatabilir.

DUYGUSAL BELLEK UZMANI

Bu bilinsiz izlenimler duygusal anlardr; biriktikleri yer ise amigdaladr. LeDouxnun ve dier
nrologlarn aratrmalar, uzun zamandr limbik sistemin temel yaps olarak bilinen hipokampusun
duygusal tepkilerden ok, alglanan biimlerin kaydedilip anlamlandrlmasyla ilgili olduunu ne
sryor. Hipokampusun esas katks, duygusal anlam asndan hayati olan youn bir balam bellei
salamaktr; szgelimi hayvanat bahesindekiyle arka bahenizdeki ay arasndaki fark alglayan,
hipokampustur.
Hipokampus kuru gerekleri hatrlarken, amigdala o gereklerle balantl olan duygusal eniyi
kaydedip saklar. ki eritli bir yolda ndeki arabay gemeye alrken kl pay bir arpmadan
kurtulursak, hipokampus yolun hangi ksmnda bulunduumuz, kiminle olduumuz, dier arabann neye
benzedii gibi olayla ilgili ayrntlar kaydeder. Ancak sonradan ne zaman ayn ekilde bir arabay
gemeye alsak, tedirginlie kaplmamz salayacak olan amigdaladr. LeDouxnun bana dedii
gibi, Bir yzn kuzenimizin olup olmadn ayrt eden hipokampustur. Ondan pek holanmadnz
ekleyen ise amigdaladr.
Beyin, duygusal anlarn kaydedilmesini salamak iin basit ama kurnazca bir yntem kullanr:
Bedenle ilgili hayati tehlikeler karsnda savamaya ya da kamaya ynelten nrokimyasal uyarc
sistem o an tm canllyla bellee iler.20Stres altndayken (veya kayg, hatta mutluluun getirdii
youn heyecan hissedildiinde) beyinden bbrek stndeki adrenal bezlerine uzanan bir sinir, bedeni
acil duruma hazrlayan epinefrin ve norepinefrin salglanmasna yol aar. Bu hormonlar vagus
sinirindeki alclar harekete geirir; vagus siniri kalp atlarn dzenlemek iin beyinden mesaj
tarken, ayn zamanda epinefrin ve norepinefrinden gelen sinyalleri de beyne geri tar. Bu
sinyallerin beyinde gittii ana nokta amigdaladr; bunlar olayn ansn glendirmek iin beyindeki
dier alanlar uyarmak amacyla amigdaladaki nronlar harekete geirir.
Amigdalann uyarlmas, dier duygusal uyarlma anlarnn bellekte daha da kuvvetli bir ekilde yer
etmesini salar. Bu nedenle de, rnein ilk kez biriyle ktmzda nereye gittiimizi, ya da uzay
mekii Challenger infilak ettiinde ne yapyor olduumuzu hatrlamaya daha yatkn oluruz. Amigdala
ne kadar iddetli uyarlrsa, olay o kadar gl bir biimde yer eder; yaammzda bizi en fazla
heyecanlandran ya da korkutan olaylar, en silinmez anlarmz arasnda yer alr. Bu da aslnda,
beyinde iki bellek sistemi bulunduu anlamna gelir; biri sradan olaylar, dieri ise duygusal adan
ykl olanlar iin. Duygusal anlar iin zel bir sistem olmas evrim asndan son derece anlamldr,
hayvanlarn kendilerini tehdit eden ya da holarna giden olaylar hakknda canl anlara sahip
olmalarn salar. Ancak duygusal anlar imdiki zaman yanl ynlendirebilir.

GEERSZ SNRSEL ALARMLAR

Bylesi sinirsel alarmlarn bir dezavantaj, amigdalann gnderdii acil mesajn zellikle de
insanlarn yaad bu deiken sosyal dnyada sk sk deilse de zaman zaman geersiz olmasdr.
Duygusal bellein sakland yer olan amigdala, deneyimleri tarar ve imdi olan gemitekiyle
karlatrr. Karlatrma yntemi ise balant kurmaktr: imdiki durumun ana unsurlarndan biri
gemitekine benziyorsa, buna ayns diyebilir; ite bu yzden bu devre olduka dikkatsizdir: Bir
ey tam olarak kesinlemeden harekete geer. Bugn olup bitenlere, uzun sre nce geerli olan bir
tarzda; bugnkine ok az benzeyen, ama amigdalay uyaracak kadar yakn olaylardan renilmi
dnceler, duygular, tepkilerle karlk vermemiz iin lgnca talimatlar yadrr.
Sava zaman sard korkun yaralardan dolay sarslm olan eski bir ordu hemiresi, dolapta
ocuunun saklad pis bezden gelen kt kokuyu duyduunda, aniden sava alannda yaad korku,
irenme ve panik karmn yllar sonra tekrar yaamt. Amigdalann acil durum ilan etmesi iin
olayn birka yannn gemiteki tehlikeye benzemesi yeterlidir. Buradaki sorun, kriz tepkisini
balatacak gteki duygu ykl anlarn geersiz tepkileri de beraberinde getirebilmesidir. Yaamn
ilk yllarnda, bebekle bakclar arasndaki ilikiden kaynaklanan birok gl duygusal an da, bu
tr anlarda duygusal beynin amasna katkda bulunur. Bu, zellikle dayak ya da ar ihmal gibi
sarsc olaylar iin geerlidir. Yaamn bu erken dnemlerinde, anlatlabilir anlardan sorumlu olan
hipokampus ve aklc dncenin kayna neokorteks gibi dier beyin yaplar henz tam olarak
gelimemitir. Bellek iinde, amigdalayla hipokampus birlikte alrlar; her biri kendi zel bilgisini
bamsz olarak depolar ve bulup karr. Hipokampus bilgiyi ortaya karrken, amigdala o bilginin
duygusal bir deerinin olup olmadn belirler. Bebein beyninde hzla olgunlaan amigdala, doum
annda son ekline ok yakn durumdadr.
LeDoux amigdalann rolne dnerek, psikanalitik dncenin uzun sredir temeli olan bir ilkeyi
destekliyor. Bu ilkeye gre yaamn ilk yllarndaki etkileimler, bebekle bakclar arasndaki uyum
ve uyumsuzlardan kaynaklanan bir dizi duygusal ders karr ortaya.21LeDouxya gre bu duygusal
dersler son derece gl ve yetikinliin bak asndan da anlalmas bir o kadar zordur, nk
bunlar duygusal yaamn szsz, kaba taslaklar gibi, amigdalann iinde depolanmtr. Bu ilk
duygusal anlar bebein yaadklarn henz dile getiremedii bir dnemde yerletikleri iin, ileride
artrldklarnda bize hkim olan tepkiyi ifade edecek gemitekine benzeyen bir dnce kmesi
yoktur. Duygusal patlamalarmzn bizi o kadar artabilmesinin bir nedeni de, ou zaman, her eyin
karmakark olduu ve olaylar anlayabilmemizi salayacak szcklerden henz yoksun olduumuz
erken bir dnemden kaynaklanmalardr. O karmak duygulara sahip olabiliriz, ama onlar oluturan
anlar ifade edecek szcklerimiz yoktur.

HIZLI VE DAINIK DUYGULAR

Kocaman bir ey yatak odamn uzak bir kesinden tavan delip geerek tavan arasndaki eyalar
odaya dktnde, saat sabahn gibiydi. Tm tavann kebilecei korkusuyla bir saniye iinde
yataktan frlayp koarak dar ktm. Kendimi gvende hissedip bu hasara neyin sebep olduunu
anlamak iin yatak odama bir gz attmda, tavan kmesi sandm grltnn, karmn dolabn
dzelttikten sonra odann bir kesine st ste yd kutularn dmesinden geldiini anladm. Tavan
arasndan den bir ey yoktu, aslnda tavan aras da yoktu. Tavan da, ben de gayet salamdk.
Tavan gerekten kseydi beni yaralanmaktan koruyabilecek olan yar uykulu bir halde yataktan
frlaym, daha neokorteks olayn ne olduunu tam olarak kaydedemeden nceki hayati anlarda,
amigdalann acil durumlarda bizi hemen harekete geiren gcn sergiliyor. Gzden ya da kulaktan
talamusa, oradan da amigdalaya uzanan acil durum hatt byk nem tar; annda tepki verilmesi
gereken acil durumlarda zaman kazandrr. Ancak talamustan amigdalaya uzanan bu devre, duyulardan
gelen mesajlarn ancak kk bir blmn tar ve ounluk esas yoldan neokortekse ular. Bu
ekspres yol araclyla amigdalaya kaydedilen, sadece uyar niteliinde bir sinyaldir. LeDouxnun
dedii gibi, Bir eyin tehlikeli olabileceini anlamamz iin, tam olarak ne olduunu bilmemiz
gerekmez.22
Saniyenin birka binde biri olarak hesaplanan beyin zamannda, bu dolaysz yol ok byk bir
avantaj salar. Farelerdeki amigdala on iki mili saniye, yani saniyenin binde on ikisi gibi ksa bir
zaman iinde bir algya tepki vermeye balayabilir. Talamustan neokortekse, oradan da amigdalaya
ulaan yol ise bunun yaklak iki kat uzunluktadr. Benzeri lmler insan beyninde henz yaplmad,
ama aa yukar ayn orann kaca dnlyor.
Evrimsel balamda, bu dolaysz yolun hayatta kalmak asndan deeri ok bykt; nk tehlikeye
tepki gsterme sresini birka kritik milisaniye azaltan bir hzl cevap seenei sunuyordu. Bu
milisaniyeler ilk memeli atalarmzn yle ounun hayatn kurtarm olmal ki, imdi benimki ve
sizinki de dahil olmak zere her memelinin beyninde yer etmi. nsanlar iin bu devrenin nemi
duygusal krizlerle snrldr; oysa hayatta kalmalar srekli av peinde komaya ya da avcdan
korunmaya bal olan kular, balklar ve srngenlerin neredeyse tm zihinsel yaam, bunun etrafnda
dnmektedir. LeDouxnun dediine gre, Memelilerdeki bu ilkel, gelimemi beyin sistemi, memesiz
hayvanlarda esas beyin sistemidir. Duygulara ok abuk tepki vermeyi salar. Bu hzl ama kaba bir
sretir, nk hcreler abuk ama hassas olmayan bir biimde almaktadr.
Bu hassasiyet eksiklii bir sincap iin fazla nemli olmayabilir, nk gvenliini tehlikeye
atmayacak ynde iler. Yaklaan bir dman belirtisi olabilecek en ufak bir iareti alr almaz
kaarken, yenilebilir gibi grnen en ufak bir eyin stne atlayacaktr. Ancak insann duygusal
yaamnda bu hassasiyet eksiklii ilikilerimizin feci ekilde sonulanmasna yol aabilir, nk
mecazi anlamda yanl eyin ya da insann stne atlayabilir veya ondan kaabiliriz. (rnein, eski
kocasnn kendisini terk etmesine neden olan kvrck kzl sal kadn grdn sanp, stnde alt
kiinin yemei bulunan tepsiyi dren garson kzn halini bir dnn.)
Bylesi gelimemi duygusal hatalarn temelinde, duygunun dnceden nce gelmesi yatar. LeDoux
buna bili ncesi duygu diyor ki bu, tam olarak snflandrlp tannan bir nesne olarak
btnletirilmemi duyusal bilgi paracklarna dayanan bir tepkidir. Duyusal bilginin ok ham bir
biimidir. Sinirsel balamda, Bu parann adn syleyin oyunu gibidir; yalnzca birka notadan
melodiyi pat diye karmak yerine, btn bir alglay ilk birka belirsiz paraya dayanarak
olumaktadr. Amigdala, nemli bir duyusal modelin ortaya ktn hissederse hemen sonuca atlar
ve onu destekleyecek bulgulara bakmakszn ya da hibir teyit olmakszn tepkilerini balatr.
Daha fevri duygularmzn derinliklerine ok az nfuz edebilmemize amamalyz; zellikle de
onlara esir olduumuz anlarda. Amigdala, korkun bir fke ya da korku nbeti srasnda daha korteks
ne olduunu anlayamadan tepki verebilir; nk bu ham duygular, dnceden nce ve bamsz bir
ekilde harekete geirilir.

DUYGUSAL YNETC

Bir dostumun alt yandaki kz Jessica ilk defa bir oyun arkadann evinde kalyordu ve annenin
mi, yoksa kznn m daha sinirli olduu belli deildi. Hissettii youn kaygy Jessicaya belli
etmemeye alan annenin gerginlii, gece yars yatmaya hazrlanrken alan telefon sesiyle dorua
ulat. Di frasn elinden drerek telefona kotu; kalbi gmbrdyor, gznn nne Jessicann
korkun skntlar iinde olduu grntler geliyordu.
Anne ahizeyi kapar kapmaz, Jessica! diye bard. Karlnda, Sanrm yanl numara... diyen
bir kadn sesi duydu. O anda anne kendini toparlad ve kibar, ll bir ekilde, Hangi numaray
aramtnz? dedi.
Amigdala, kaygl, fevri bir tepkiyi balatrken, beynin dier bir ksm daha uygun bir tepkiye
olanak verir. Beynin, amigdalann ani hamlelerine kar bir tampon vazifesi gren alteri, neokortekse
giden ana devrenin dier ucunda, alnn tam arkasndaki prefrontal loblarda bulunur. Prefrontal korteks
korku veya fke anlarnda devreye girer; ancak, karlalan durumu daha etkili bir ekilde idare
edebilmek iin, ya da telefondaki kaygl anne rneinde olduu gibi, durumun yeniden
deerlendirilmesi sonucu tamamen farkl bir tepki gerektiinde, hisleri bastrr ya da kontrol eder.
Beynin neokortekse ait bu alan, amigdala ve dier limbik alanlar yumuatarak duygusal
drtlerimize daha analitik ya da uygun tepkiler getirir.
Normal hallerde, balangtan itibaren prefrontal blgeler duygusal tepkilerimizi ynetir.
Hatrlayacanz gibi, duyusal bilgilerin byk bir ksm talamustan sonra amigdalaya deil, bu
bilgileri alp bir anlam karmas iin neokorteks ve onun birok merkezine ular; bu bilgi ve bizim
buna tepkimiz, duygusal hareketlerimizi bir hedefe ynelik olarak planlama ve rgtleme yeri olan
prefrontal loblar tarafndan koordine edilir. Kademeli bir devreler zinciri bilgiyi neokortekse
kaydeder, analiz eder ve anlayarak prefrontal loblar araclyla bir tepkiyi dzenler. Eer duygusal
bir tepki gerekiyorsa, prefrontal loblar, amigdala ve duygusal beyindeki dier devrelerle el ele
alarak bu tepkiyi oluturur.
Bu ilem dizisi, acil duygusal durumlar hari, duygusal tepkilerde basireti devreye sokan standart
dzenlemedir. Bir duygu uyarldnda, bir an iinde prefrontal loblar saysz olas tepkinin yarar-
zarar hesabn yaparak en iyi tepkiye karar verir.23Hayvanlar iin bu, ne zaman saldrp ne zaman
kaacaklarn belirleyen bir tepkidir. nsanlar iin ise ne zaman saldrp ne zaman kaaca ayrca ne
zaman yattraca, ikna edecei, sempati arayaca, araya duvar recei, sululuk hissi
uyandraca, szlanaca, hava ataca, tepeden bakaca, vb. gibi duygusal oyunlar repertuarnn
tmn kapsar.
Daha ok sinirsel devre iin iine girdiinde, neokorteksin tepkileri korsan mekanizmadan beyin
zaman olarak daha yavatr. Duygunun nne daha ok dnce getii iin, ayn zamanda daha
basiretli ve anlayldr. Bir kayba urayp zldmzde, bir baarya sevindiimizde, birinin
dedii, yapt bir eye kafay takp incindiimiz ya da kzdmzda, neokorteks i banda demektir.
Tpk amigdala gibi, prefrontal loblar da olmasayd duygusal hayatn byk ksm olmazd; bir
durumun duygusal bir tepki gerektirdii anlalamaynca, yle bir tepki de olmazd. Prefrontal
loblarn duygular zerindeki bu rol, aslnda, nrologlarn 1940larn banda vahim ve yanl
ynlendirilmi bir ameliyat olan prefrontal lobotomiyle ruh hastalklarn (ou zaman zensiz bir
biimde) tedavi etmeye balamasndan beri tahmin ediliyordu. Prefrontal loblarn alnmas veya
prefrontal korteks ile alt beyin arasndaki balantlarn kesilmesi demek olan bu cerrahi tedavi
yntemi, ruhsal rahatszlklara kar etkili ilalarn ortaya kmasndan nce ciddi duygusal
skntlarn tek zm olarak grlyordu; prefrontal loblar ile beynin geri kalan ksmnn
balantlar kesilince, hastalar rahatlyordu. Ne yazk ki bunun bedeli birok hastann duygusal
yaamnn da yok olup gitmesiydi. Ana devre, yok ediliyordu.
Duygusal korsanlklarn iki dinamii olmas gerekir: bunlardan biri, amigdalann harekete
geirilmesi ve genellikle duygusal tepkileri dengede tutan neokorteks srelerinin balatlamamas,
ya da acil duygusal durumlarda neokorteks blgelerinin devreye sokulmamasdr.24Byle anlarda
duygusal zihin aklc zihni bastrr. Prefrontal korteksin eylemden nce tepkileri tartarak duygular
verimli bir biimde ynetebilmesi, aynen bir annenin fevri ocuuna bir eyi kapp almak yerine
usulnce istemeyi (ya da beklemeyi) retmesi gibi, amigdalann ve dier limbik merkezlerin
gnderdii sinyalleri hafifletmesiyle mmkn olur.25
Sknt veren duygular iin kapama alteri, sol prefrontal lobdur. Frontal loblar ksmen hasar
grm hastalarn ruh halini inceleyen nrologlarn bulgular, sol frontal lobun bir sinirsel termostat
gibi alp ho olmayan duygular dzenlediini gstermektedir. Sa prefrontal loblar ise korku ve
fke gibi olumsuz duygularn yeridir. Sol loblar, sa loblar bastrarak bu kaba duygular kontrol
eder.26rnein bir grup inmeli hasta iinde sol prefrontal korteksi hasarl olanlar feci kayg ve
korkularla urarken, hasar sa tarafta olanlar beklenmedik lde mutluydular. Bunlar nrolojik
muayeneler srasnda aka yapp, testlerdeki baar dzeylerini umursamayacak kadar rahat
olabiliyorlard.27Bir de mutlu koca vakas vard. Beyin anormallemesi yznden sa prefrontal
lobunun bir ksm ameliyatla alnm olan bu adamn kars; ameliyat sonrasnda kocasnn kiiliinde
byk deiiklikler olduunu, daha zor sinirlenen ve memnuniyetle ekleyerek ok daha efkatli
birisi haline geldiini doktorlara anlatt.28
Ksacas, sol prefrontal lob, ok gl olmadklar srece olumsuz duygu akmlarn kesebilen ya da
en azndan hafifletebilen bir sinir devresinin paras gibi gzkyor. Amigdala acil durumlarda
devreye girer dediimiz gibi, sol prefrontal lobun da, beyindeki rahatsz edici duygular kapama
alteri olduunu syleyebiliriz: Yani amigdala neri gnderir, prefrontal lob tasfiye eder. Bu
prefrontal-limbik balantlarn rol duygulara ince ayar yapmann ok tesinde, zihinsel yaammz
asndan da hayati bir neme sahiptir; hayatta ilerlerken vereceimiz en nemli kararlarda ynmz
belirlememiz iin bunlar mutlaka gereklidir.

DUYGU VE DNCENN UYUMU

Amigdala (ve ilgili limbik yaplar) ile neokorteks arasndaki balantlar, zihin ve kalp, dnce ve
duygu arasndaki savalarn ya da ibirliki antlamalarn ana terminalidir. Bu devreler bize, etkili
dnmede, hem akllca kararlar vermek hem de zihin akl bakmndan, duygunun nemini
gsterir.
Duygularn dnmeyi engelleyen gcn dnn. Nrologlar, satn alacanz bir evde aradnz
ideal zellikler ya da bir snavdaki muhakeme probleminin unsurlar gibi, bir ii ya da sorunu
halledebilmek iin gerekli verileri aklda tutma yeteneine ileyen bellek diyorlar. Prefrontal
korteks ileyen bellekten sorumlu beyin blgesidir.29Ancak limbik beyinden prefrontal loblara giden
devreler, kayg, fke ve benzeri kuvvetli duygu sinyallerinin sinirsel statik yaratabilmesine olanak
verir; bu da prefrontal lobun ileyen bellei koruma yeteneini kreltir. Bu yzden duygusal bakmdan
altst olduumuzda, doru drst dnemiyorum deriz; ve duygusal skntlarn srp gitmesi
ocuun entelektel yeteneklerini azaltarak, renme yetisini felce uratr.
Bu entelektel eksiklik, eer belirgin deilse, IQ testlerinde ortaya kmayabilir, ancak daha hassas
nropsikolojik lmlerde ya da ocuun devaml ar tedirgin olmasndan ve fevri hareket
etmesinden anlalabilir. rnein bir almada, ortalamann stnde bir IQ puan alm, ancak okul
durumu iyi olmayan ilkokul andaki erkek ocuklara yaplan nropsikolojik testler sonucunda,
frontal kortekslerinde ilev bozukluu saptanmtr.30Bu ocuklar ayn zamanda fevri ve kayglyd;
ou zaman bozgunculuk yapyor ve balar derde giriyordu. Bu da, limbik drtlere kar prefrontal
kontroln eksik olduunu gsteriyordu. Entelektel potansiyellerine ramen bu tr ocuklar akademik
baarszlk, alkolizm ve su ileme gibi sorunlar asndan yksek risk grubundadr. Bunun nedeni
zeklarndaki bir eksiklik deil, duygusal yaamlarn kontrol etme yeteneklerinin bozulmu
olmasdr. IQ testlerinde eriilen korteks blgelerinden ok ayr bir noktada olan duygusal beyin, hem
fkeyi hem de efkati kontrol eder. Bu duygusal devreleri ocukluk dnemi boyunca edinilen
deneyimler ekillendirir; biz ise bu deneyimleri tamamen oluruna brakarak kendimizi riske atyoruz.
En aklc kararlarda bile duygularn roln bir dnn. almalaryla zihinsel yaamn
anlalmasna ok byk katklarda bulunan Dr. Antonio Damasio,* prefrontal-amigdala devresi hasar
grm hastalarda neyin bozulduunu inceleyen zenli aratrmalar yapmtr.31Bu kiilerin karar
verme yetileri byk lde yetersizlemi olsa da, zek katsaylarnda ya da dier herhangi bir
bilisel yetilerinde hibir bozulma grlmyor. Bunlar salam bir zekya sahip olmalarna ramen i
ve kiisel hayatlarnda ok kt seimler yapabiliyor ve hatta bir randevu iin tarih saptama gibi
basit bir kararda bile sonsuza dek taklp kalabiliyorlar.
Dr. Damasio, bu kadar kt karar vermelerini, duygusal bilgi haznelerine eriimlerinin
kaybolmasna balyor. Dnce ve duygunun bulutuu nokta olan prefrontal-amigdala devresi,
yaammz boyunca holandmz ve holanmadmz eylere ilikin bilgilerin haznesini aan tek
anahtardr. Amigdaladaki duygusal bellekle ba kopuksa, neokorteks neyin zerinde dnp tanrsa
tansn, gemite onunla balantl olan duygusal tepkileri balatamaz; her ey belirsiz bir
tarafszla brnr. ster sevilen bir hayvan, ister hi holanlmayan bir tandk olsun, drtler artk
ne yaknlama ne de uzaklamaya yol aar; bu hastalar bu tr duygusal derslerin hepsini unutmutur,
nk amigdalada depolandklar yere artk eriememektedir.
Bu tr bulgular Dr. Damasioyu, sezgilerimize ters gelse de, hislerin akllca kararlar alabilmek iin
vazgeilmez olduu kansna gtrmtr; hisler bize doru yn gsterir, ondan sonra kuru mantk ie
yarar. Yaam bizi ok eitli seimlerle ba baa brakr (Emeklilik tazminatn nereye yatrmalsn?
Kiminle evlenmelisin? gibi) ve hayat boyunca duygusal renimle edinilenler (felaketle sonulanan
bir yatrmn ans veya ac bir ayrlk), balangta baz seenekleri eleyip bazlarn ne kararak
karar ekillendirecek sinyaller verdirir. Dr. Damasioya gre, bu ekilde duygusal beyin, muhakeme
alannda dnen beyin kadar ie karr.
Demek ki, duygular mantkl olmak iin gereklidir. Duygu ile dncenin dansnda, duygusal yetenek
aklc zihinle el ele verip dncenin kendisini devreye sokarak veya devreden kararak
kararlarmz her an ynlendirir. Benzer ekilde, dnen beyin, duygularn kontrolden kp duygusal
beynin dolu dizgin gittii anlar hari, duygular idare eder.
Bir bakma, aklc ve duygusal olmak zere, iki beynimiz, iki zihnimiz ve iki farkl trden zekmz
var demektir. Hayat nasl yaadmz her ikisi tarafndan belirlenir sadece IQ deil, duygusal
zek da nemlidir. Aslnda akl, duygusal zek olmadan tam verimli alamaz. Normal koullarda,
limbik sistemle neokorteksin, amigdalayla prefrontal loblarn birbirini tamamlamas, zihinsel
yaamda her birinin tekine elik etmesi anlamna gelir. Bu eler iyi bir etkileim ierisinde olduklar
srece duygusal zek entelektel yetenekle birlikte ykselir.
Bu, eskiden beri akl ile duygular arasnda varolduuna inanlan eliki kavramn ba aa ediyor:
Biz, Erasmus gibi duygunun yerine akl koymaya deil, ikisi arasndaki akll dengeyi bulmaya
alyoruz. Eski paradigma, duygularn ekiminden bamsz bir akl idealini ieriyordu. Yeni
paradigma ise zihinle kalbin uyumunu salamaya zorluyor bizi. Yaammzda bunu iyi yapmak iin,
ncelikle duygular zekice kullanmann ne demek olduunu daha iyi anlamamz gerekiyor.
13 Hibir ey hissetmeyen adam vakas R. Josephin a.g.e, s.83te anlatlmtr. te yandan, amigdalas olmayan kiilerde baz duygu
kalntlar olabilir (bkz. Paul Ekman ve Richard Davidson, derl., Questions About Emotion. New York: Oxford University Press, 1994).
Farkl bulgular amigdalann ve ilgili devrelerin tam olarak hangi ksmlarnn eksik olduuyla ilgili olabilir; duygunun detayl nrolojisi
konusunda son sz henz sylenmi deildir.
14 Pek ok nrolog gibi LeDoux da, rnein farenin beynindeki belirli lezyonlarn onun davranlarn nasl deitirdiini aratrarak; zenle
tek tek nronlarn takip ettii yollar izleyerek; ameliyatla beyinlerinde deiiklik yaplm farelerde korku artlandrmas iin incelikli
deneyler dzenleyerek eitli dzeylerde almalar yapmaktadr. Onun ve burada ad geen dierlerinin bulgular nroloji aratrmalarnn
n saflarnda yer almakla beraber; zellikle duygusal hayatmz aklama abasyla elde edilen verilerden karld grlen anlamlar sz
konusu olduunda, biraz speklatif kalmaktadr. Ancak LeDouxnun almas; duygularn sinirsel altyaplarn dzenli olarak ortaya koyan
eitli nrologlarn, bu dorultuda gittike artan ve ayn yndeki bulgular tarafndan desteklenmektedir. Bkz. rnein, Joseph LeDoux,
Sensory Systems and Emotion, Integrative Psychiatry, say 4, yl 1986; Joseph LeDoux, Emotion and the Limbic System Concept,
Concepts in Neuroscience, say 2, yl 1992.
15 Limbik sistemin beynin duygu merkezi olduu fikri krk yldan fazla bir sre nce nrolog Paul MacLean tarafndan ortaya atlmtr.
Son yllarda LeDouxnunki gibi keifler, limbik sistem kavramn daha akla kavuturarak hipokampus gibi baz merkez yaplarnn
duygularla balantsnn dolayl olduunu, beynin dier ksmlarn amigdalaya balayan devrelerin zellikle de prefrontal loblarn ise daha
merkez bir konumda olduunu gstermitir. Bunun tesinde, her duygunun belirli beyin alanlaryla balantl olabilecei, giderek
yaygnlaan bir anlaytr. En yeni dnce, ak seik tanmlanm tek bir duygusal beyin olmad; bunun yerine belirli bir duygunun
dzenlenmesini beynin birbirinden uzak, fakat e gdml ksmlarna datan birka devre sistemi bulunduu ynndedir. Nrologlar,
duygularn beyin haritas tamamlandnda, her temel duygunun bir topografisi, duygunun zgl niteliklerini belirleyen nron yollarnn
ayrntl bir haritas olacan tahmin etmekteler. Ancak bu devrelerin birou ya da ounluunun; sistemin amigdala ve prefrontal korteks
gibi kilit kavaklarnda birbiriyle balants olduu sanlmaktadr. Bkz. Joseph LeDoux, Emotional Memory Systems in the Brain,
Behavioral and Brain Research, say 58, yl 1993.
16 Farkl korku dzeylerinin beyin devreleri: Bu analiz Jerome Kagann Galens Prophecy (New York: Basic Books, 1994) adl
eserindeki mkemmel sentezine dayanmaktadr.
17 Ben Joseph LeDouxnun aratrmas hakknda, 15 Austos 1989da New York Timesda bir yaz yazdm. Bu blmdeki tartma da
onunla yaplan grmelere ve birka makalesine dayanmaktadr. Joseph LeDoux, Emotional Memory Systems in the Brain,
Behavioural Brain Research, say 58, yl 1993; Joseph LeDoux, Emotion, Memory and the Brain, Scientific American, Haziran
says, 1994; Joseph LeDoux, Emotion and the Limbic System Concept, Concepts in Neuroscience, say 2, yl 1992, bunlar arasndadr.
18 Bilinalt tercihler: William Raft Kunst-Wilson ve R.B. Zajonc, Affective Discrimination of Stimuli That Cannot Be Recognized,
Science (1 ubat 1980).
19 Bilinalt kanlar: John A. Bargh, First Second: The Preconscious in Social Interactions, Amerikan Psikoloji Derneinin Washington,
DCdeki (Haziran 1994) toplantsnda sunulmutur.
20 Duygusal bellek: Larry Cahill ve bk. Beta-adrenergic activation and memory for emotional events, Nature (20 Ekim 1994).
21 Psikanalitik kuram ve beynin olgunlamas: beynin olgunlamasnn ilk yllar ve duygusal sonularnn en ayrntl tartmas Allan
Schoreun, Affect Regulation and the Origin of Self (Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum Associates, 1994) adl kitabndadr.
22 Ne olduunu bilmesen de tehlikeli: LeDouxdan How Scary Things Get That Way, Science (6 Kasm 1992), s.887de yaplan bir
alnt.
23 Neokorteksin duygusal tepkiye hassas ayar yapmas konusundaki bu speklasyonun byk bir ksm Ned Kalinin a.g.e.inden
gelmektedir.
24 Sinir anatomisine yakndan baklrsa prefrontal loblarn duygular nasl ynettii grlr. Bir ok delil, prefrontal korteksin bir kesiminin,
bir duygusal tepkinin ierdii birok veya tm kortikal devrelerin birou ya da tmnn bulutuu yer olduunu gstermektedir.
nsanlarda neokorteks ve amigdala arasndaki en gl balantlar sol prefrontal loba ve frontal lobun altnda, yan tarafta bulunan
temporal loba uzanrlar (temporal lob bir nesnenin tanmlanmasnda hayati rol oynar). Her iki balant da tek bir uzantnn ierisinde
gerekleir ve hzl ve gl bir yolun, bir sanal sinir otoyolunun varln iaret eder. Amigdala ve prefrontal korteks arasndaki tek nron
uzants orbitofrontal korteks denilen bir alana gider. Bu alan, duygusal tepkilerin ortasndayken ve dzeltmeler yapyorsak, tepkilerimizi
tartmakta en nemli yer olarak grlmektedir.
Orbitofrontal korteks hem amigdaladan sinyalleri alr, hem de limbik beynin her yerinde kendine ait karmak, yaygn bir uzant a vardr.
Bu a vastasyla, duygusal tepkilerin dzenlenmesinde bir rol oynar; bu arada limbik sistemden korteksin dier alanlarna erien
sinyalleri bastrarak, bu sinyallerin sinirsel aciliyetini azaltr. Orbitofrontal korteksin limbik beyinde balantlar o kadar yaygndr ki baz
sinir anatomistleri bunu bir eit limbik korteks duygusal beynin dnen ksm olarak adlandrmlardr. Bkz. Ned Kalin, Wisconsin
niversitesi Psikoloji ve Psikiyatri Blmleri, Aspects of Emotion Conserved Across Species, Mac Arthur Duygusal Sinirbilim
Toplants, (1992 Kasm iin hazrlanm, yaynlanmam metin; ve Allan Schore, Affect Regulation and the Origin of Self (Hillsdale,
NJ: Lawrence Erlbaum Associates, 1994).
Amigdala ve prefrontal korteks arasnda sadece yapsal bir kpr deil, her zamanki gibi biokimyasal bir kpr de vardr; hem prefrontal
korteksin ventromedyal ksm, hem de amigdala, bir sinirsel aktarc olan serotonin alclar bakmndan hayli zengindir. Bu beyin kimyasal,
dier eylerin yan sra, ibirliini de balatmaktadr: Prefrontal-amigdala devresinde fazlasyla yksek younlukta serotonin alclar olan
maymunlar, iyi sosyal uyum gsterirken, dk konsantrasyona sahip olanlar saldrgan ve dmanca davranrlar. Bkz. Antonio Damasio,
Descartes Error (New York: Grosset/Putnam, 1994) Descartesn Yanlgs, ev.: Bahar Atlamaz, stanbul: Varlk Yaynlar, 1998.
25 Hayvanlarn incelenmesi unu gstermektedir: Prefrontal loblardaki alanlarda zedelenme olup, artk limbik alandan gelen duygusal
sinyallerin modlasyonu olanakszlanca, hayvanlar dengesizlemekte, fevri ve tahmin edilemez bir biimde ya fke patlamalar
yaamakta da korkudan sinmektedirler. Rus nropsikolou A. R. Luriann ta 1930larda ne srd gibi, prefrontal korteks zdenetimi
ve duygusal patlamann snrlandrlmasn salamakta anahtar rol oynar; Luria, beyinlerinin bu kesimi zarar grm olan hastalarn
drtsel korku ve fke nbetlerine yatkn olduklarn kaydetmitir. Bir tutkunun hararetiyle, fevri cinayetler ilemekten hkm giymi iki
dzine kadn ve erkein beyinleri PET taraycsyla grntlenerek yaplan bir almada; prefrontal korteksin yine bu ksmlarndaki genel
faaliyet dzeyinin normalden ok dk olduu saptanmtr.
26 Loblar zedelenmi olan fareler zerine yaplm esas aratrmann bir ksm Connecticut niversitesinden psikolog Victor Dennenberg
tarafndan gerekletirilmitir.
27 Sol yarm kre zedelenmeleri ve nee: G. Gianotti, Emotional behavior and hemispheric side of lesion, Cortex, say 8, yl 1972.
28 Daha mutlu grnen inmeli hasta vakas, Florida niversitesi Nroloji Blmnden Mary K. Morris tarafndan 13-16 ubat, 1991de
San Antoniodaki Uluslararas Nrofizyoloji Dernei Toplantsnda sunulmutur.
29 Prefrontal korteks ve ileyen bellek: Lynn D. Selemon ve bk., Prefrontal Cortex, American Journal of Psychiatry, say 152, yl
1995.
30 Yanl frontal loblar: Philip Harden ve Robert Pihl, Cognitive Function, Cardiovascular Reactivity, and Behavior in Boys at High Risk
for Alcoholism, Journal of Abnormal Psychology, say 104, yl 1995.
31 Prefrontal korteks: Antonio Damasio, y.a.g.e.
KNC BLM-DUYGUSAL ZEKNIN DOASI
3-Akll Kii Aptallk Yaptnda

Lise fizik hocas David Pologrutonun, yldz rencilerinden biri tarafndan neden bakland hl
tam olarak akla kavumad. Anlatld kadaryla, olay yle olmutu:
H. Jason, Floridann Coral Springs kentindeki bir lisenin, srekli tam not alan 3. snf
rencilerinden biriydi ve tp okuluna gitmeyi aklna koymutu. yle herhangi bir tp okulu deil,
Harvardn hayalini kurmaktayd. Fakat fizik hocas Pologruto, bir snavda kendisine 80 verdi. Jason,
B dzeyindeki notun hayallerini tehlikeye att dncesiyle okula bir et ba getirerek fizik
laboratuarnda Pologrutoyla yapt tartma srasnda hocasn kprck kemiinden bakladktan
sonra, etkisiz hale getirildi.
Onun olay annda geici bir lgnlk geirdiine inanan bir yarg, Jason susuz buldu. Drt
psikolog ve psikiyatrdan oluan bir heyet ise kavga esnasnda Jasonn ruhsal adan dengesiz
olduuna dair yeminli ifade verdi. Jason, bu snav notu yznden kendini ldrmeyi planladn ve
Pologrutonun yanna da bunu sylemek iin gittiini syledi. Pologrutonun ifadesiyse tamamen
farklyd: Kt not yznden deliye dnen Jason, resmen iini bitirmek istemiti.
zel bir okula geen Jason iki yl ierisinde snf birinciliiyle mezun oldu. Normal snflarda 4.0
ortalamasyla tam not Adr, ancak Jason yeterli sayda ileri dzeyde ders alp ortalamasn 4.614
yaparak A+y da geti. Jason okulunu eref listesinin en banda bitirmi olsa da, eski fizik hocas
David Pologruto, saldrdan dolay Jasonn hibir zaman kendisinden zr dilemediini veya
saldrnn sorumluluunu stlenmediini syleyerek yaknyordu.1
Soru: Nasl olur da, zek dzeyi bu kadar yksek birisi bylesi akl d bu kadar aptalca bir ey
yapabilmitir? Yant: Akademik zeknn, duygusal yaamla pek ilgisi yoktur. Aramzdaki en zeki
insanlar gem vuramadklar tutkularn, sz geiremedikleri drtlerin esiri olabiliyor; yksek IQlu
kiiler zel yaamlarn hayret edilecek lde kt ynetebiliyor.
Psikolojinin ak srlarndan biri de, yaygn efsaneye karn notlarn, IQnun ya da niversite giri
snav puanlarnn hayatta kimin baarl olacana dair kusursuz bir tahmin salayamamasdr. Bir
btn olarak byk gruplar asndan IQ ve yaam koullar arasnda bir ba bulunduuna emin
olabiliriz: ok dk IQlu birok kii iilik ve benzeri iler yaparken, yksek IQlular iyi para
kazandklar ilere her zaman olmasa da giriyorlar.
Ancak IQnun kiinin gelecekteki baarsn belirlediine ilikin kuraln ok sayda istisnas var;
hatta istisnalarn says kurala uyanlardan fazla da olabilir. IQnun hayattaki baarya katks en fazla
yzde yirmidir; geri kalan yzde sekseni belirleyen baka etkenler vardr. Bir gzlemcinin de dedii
gibi, Bir kiinin toplumda edindii yeri, sonuta IQ dnda kalan ve sosyal snftan ansa kadar
uzanan etkenler belirler.2
Richard Herrnstein ve Charles Murray, Bell Curve (an Erisi) balkl kitaplarnda IQya birinci
derecede bir nem atfetseler de, onlar bile durumu kabul edip yle diyorlar; SAT* niversite giri
snav matematik puan 500 olan bir niversite birinci snf rencisi, matematiki olma hevesinden
vazgemelidir, ancak kendi iini kurmak, senatr olmak, milyonlarca dolar kazanmak istiyorsa,
vazgemesi iin hibir sebep yoktur... Test puanyla bu baarlar arasndaki iliki, kiinin hayatta
ortaya koyaca dier zelliklerinin yannda ok nemsiz kalr.3
Benim ilgilendiim, bu dier zelliklerin nemli bir kmesi olan duygusal zekdr: Kendini
harekete geirebilme, aksiliklere ramen yoluna devam edebilme, drtleri kontrol ederek tatmini
erteleyebilme, ruh halini dzenleyebilme, skntlarn dnmeyi engellemesine izin vermeme, kendini
bakasnn yerine koyabilme ve umut besleme... Neredeyse yz yldr, yz binlerce kii zerinde
yaplm aratrmalara dayanan IQnun aksine, duygusal zek yeni bir kavramdr. Hayat yolunda,
kiiler aras farklln ne lde bundan kaynakland hakknda kesin bir ey sylemek henz zor.
Ancak eldeki veriler, olduka gl hatta zaman zaman IQdan da gl bir belirleyici olduunu
gsteriyor. IQnun eitim ve yaam deneyimleriyle deimeyeceini ne srenler de var; ancak ben,
hayati duygusal yetilerin retmeye zahmet edersek ocukken renilip ve gelitirilebileceini
Beinci Blmde gstereceim.

DUYGUSAL ZEK VE YAZGI

Amherst niversitesindeki kendi arkadalarmdan birini hatrlyorum. Okula girmeden nce baar
testlerinden ve SATta be ayr blmden tam puan (800) almt. Ancak mthi zeksna ramen
gnnn byk bir blmn orada burada taklarak, ge saatlere kadar darda kalarak, leye kadar
uyuyup dersleri kararak geirirdi. Okulu ancak on ylda bitirebildi.
Kabaca eit umut vaat eden, eit eitime ve imknlara sahip kiilerin farkl yazglarn aklamakta
da IQnun pek yardm olduu sylenemez. 1940larda Harvardtan mezun olan 95 renci o
zamanlar daha farkl dzeyde IQlara sahip kiiler bu tr Ivy League* okullarna girebiliyordu orta
yalarna kadar takip edildiinde, okul snavlarnda en yksek puanlar tutturan kiilerin, daha dk
puanl arkadalarna oranla maa, verimlilik ve kendi alanlarndaki konumlar asndan ok daha
baarl olmadklar gzlenmitir. stelik, ne hayatlarndan daha honut, ne de arkada, aile ve ak
ilikilerinde daha mutluydular.4
Orta yaa kadar benzeri bir takip almas, Massachusettsin Somerville kentinde yaayan ve
birou gmen ailelerden olan 450 erkek ocuuyla yapld. Bunlarn te ikisinin ailesi devletten
yardm alyor ve Harvardtan birka blok tede sefil bir gecekondu mahallesinde yayordu. te
birinin IQsu 90n altndayd. Ancak yine i ve zel hayatlarndaki baarlar ile IQlarnn pek az
ilintisi vard; rnein IQsu 80in altnda olan erkeklerin yzde 7si on veya daha fazla yl isiz
kalmt; ancak ayn durum, IQsu 100den fazla olan erkeklerin yzde 7si iin de geerliydi. Geri
47 yanda IQ ve sosyo ekonomik dzey arasnda genel bir ba olduu dorudur ve bu her zaman
byledir. Ancak skntlarla ba edebilme, duygular kontrol edebilme, insanlarla anlaabilme gibi,
ocukluk alarnda elde edilen beceriler bu kiilerin hayatnda daha etkiliydi.5
Illinois eyaletindeki liselerden 1981de mezun olan 81 snf birincisi ile srdrlmekte olan
almann verilerine bir gz atalm. Tabii ki hemen hepsi okullarnda en yksek not ortalamalarna
sahipti. Baarlarn ve mkemmel notlar almay niversitede de srdrmekle beraber, yirmili
yalarn sonlarnda ancak ortalama bir baar dzeyine erimilerdi. Liseden mezun olduktan on yl
sonra ancak drdnden biri, ayn yatan genlerle kyaslandnda, kendi setii dalda en yksek
baar dzeyine ulam, birou ok daha az baarl olmutu.
Okul birincilerini izleyen aratrmaclardan biri olan, Boston niversitesinde eitim veren
Profesr Karen Arnold ise durumu yle aklyor: Sanyorum itaatkrlar, yani sistem iinde nasl
baarl olunacan bilenleri kefettik. Okul birincileri de hepimiz gibi hayatta bir mcadele
iindedir. Bir insann okul birincisi olduunu bilmek, onun ancak notlarla llen akademik alanda
ok baarl olduunu bilmek demektir. Hayatta karlaacaklar eylerle nasl ba edebileceklerini
hi bilemezsiniz.6
te sorun da burada: Akademik zek yaamn getirebilecei deiiklikler veya imknlara hazrlkl
olmay neredeyse hi salayamyor. Oysa yksek IQ zenginliin, saygnn, ya da mutluluun bir
garantisi olmad halde, okullarmz ve kltrmz akademik becerilere taklp kalarak, kiinin
geleceini belirlemekte ok nemli rol olan duygusal zek dediimiz bazlar karakter de
diyebilir bir grup zellii gz ard ediyor. Duygusal yaam, matematik ve okuma gibi daha ok ya da
az beceriyle yaplabilen ve kendine zg yetenek gerektiren bir alandr. Eit zekya sahip iki kiiden
biri hayatta baarl olurken, dierinin nasl kmaza girdiini anlamak iin, kiinin bu alanlarda ne
kadar yetenekli olduunu bilmek ok nemlidir. Duygusal yetenek, bir meta-yetenektir; yani, ham
zek dahil, var olan dier yeteneklerimizi ne kadar iyi kullanabileceimizin belirleyicisidir.
Tabii hayatta baarya ulamann pek ok yolu ve deiik yetenekler gerektiren pek ok alan
bulunmaktadr. Bilgiye gitgide daha fazla dayanan toplumumuzda, teknik beceri bunlardan birisidir.
Bir ocuk akas vardr: Bir gerzek 15 yl sonra ne olur? Cevap: Patron. nc Blmde de
greceimiz gibi i yerinde gerzeklerin bile duygusal zekya sahip olmalar onlara bir avantaj
kazandrmaktadr. Birok bulgu gsteriyor ki, duygusal yetenek sahibi kendi duygularn tanyan ve
idare edebilen, bakalarnn duygularn okuyup onlarla etkili bir ekilde baa kabilen kiiler,
hayatn her alannda gerek romantik, yakn ilikilerde, gerekse kurulu ii politik ilikilerde baary
belirleyen szsz kurallar kavrama becerisinde avantajldrlar. yi gelimi duygusal becerilere
sahip kiiler yaamlarn daha doyumlu ve etkili bir ekilde srdrerek, kendi verimliliklerini
besleyecek zihinsel alkanlklar edinebilir; duygusal hayatn bir ekilde kontrol altna alamayan
kiiler ise, kendi ilerinde, ie odaklanp aka dnmelerini salayacak yetenekleri baltalayan
savalar verir.

BAKA TR BR ZEK

Drt yandaki Judy rasgele gzlem yapan birisine, daha hareketli arkadalar arasnda kede
kalm gibi grnebilir. Oyun zaman olayn dnda kalr; kendini ortaya atmaz, kenardadr. Ancak
Judy aslnda okul ncesi snfndaki ocuklar arasndaki politik ilikilerin ok keskin bir gzlemcisi,
belki de dierlerinin duygusal dalgalanmalarn sezmek asndan arkadalar arasnda en ileride
olandr.
retmen, drt yandaki grubu Snf Oyunu denen ve sosyal alglama yeteneini snayan bir oyunu
oynatmak iin bir araya getirene dek, Judynin bilgilii ortaya kmaz. Bu oyunda, Judynin kendi
okul ncesi snfnn bir minyatr kopyas iinde, balar renci ve retmenlerin fotoraflarndan
oluan p figrler yer almaktadr. Judynin hocas ondan, kz ve erkekleri oda iinde oynamay en
ok sevdikleri yere resim kesi, kutu oyunlar kesi gibi koymasn istediinde, Judy bunu hi
hatasz yapabilmektedir. Ve yine Judyden kzlar ve erkekleri birlikte oynamay en ok sevdikleri
arkadalaryla eletirmesi istendiinde, tm snftaki en iyi arkadalar eletirebildiini
gstermektedir.
Judynin isabetlilii, snfndaki sosyal ilikiler ann mkemmel bir haritasn karm olduunu
gsteriyor. Bu drt yandaki birisi iin olaand bir alglama yeteneidir. Gelecekteki hayatnda
Judyyi sat, yneticilik, diplomasi gibi insan ilikileri becerisinin nemli olduu alanlarda
yldzlatrabilecek bir yetenektir.
Judy, Tufts niversitesi kampusunda Spektrum Projesinin gelitirildii Eliot-Pearson Ana
Okulunun bir rencisi olduu iin, parlak sosyal zeks bu kadar erken bir yata saptanabilmitir.
Bu proje deiik trlerde zeky bilinli olarak gelitirmek amacyla hazrlanm bir mfredat
kapsamaktadr. Spektrum Projesi, insann yetenek repertuarnn okullarn geleneksel olarak stnde
durduu belirli birtakm szel-saysal becerilerinin ok tesinde olduunu kabul etmektedir.
Dolaysyla, sosyal alglama ustal gibi yeteneklerin eitim sresince grmezlikten gelinmesi ya da
engellenmesi deil, beslenmesi gereken yetenekler olduunun bilincindedir. ocuklarn (hayatta)
baarl olmak iin fiiliyatta yararlanacaklar ya da yaptklar eyden tatmin olmak iin kullanacaklar
eitli yeteneklerin tmn gelitirmeye tevik eden renim, yaama becerilerinin retildii bir
sretir.
Spektrum Projesinin temelindeki vizyon, Harvard Eitim Okulundan psikolog Howard Gardnera
aittir.7Gardner bana yle sylemiti: Artk yetenekler yelpazesi hakkndaki grmz
geniletmenin zaman geldi. Okulun, ocuun geliimine yapabilecei en byk katk, onu yetenekleri
dorultusunda en mutlu ve yeterli olabilecei bir alana ynlendirmektir. Biz bunu tamamen unuttuk.
Bunun yerine herkesi, baarl olursa en ok niversite hocalna uygun decek bir eitime tabi tutup
bu kstl baar standardna uyup uymadna gre deerlendiriyoruz. Artk ocuklar notlarna gre
sralamaya daha az; onlarn kendilerine zg yetenek ve zelliklerini kefetmelerine yardmc olmaya
ve bunlar gelitirmeye ise daha ok zaman ayrmalyz. Baarl olmann yzlerce, binlerce yolu var
ve hedefe ulamaya yardmc olacak bir sr deiik yetenek bulunuyor.8
Zek hakkndaki eski grlerin snrlarn en iyi gren kii olan Gardner, IQ testlerinin parlak
dneminin Birinci Dnya Savayla birlikte baladn sylyor. O zamanlar iki milyon Amerikal
erkek, IQ testinin Stanfordlu bir psikolog olan Lewis Terman tarafndan yeni gelitirilmi, kurun
kalem ve ktla uygulanan kitlesel biimiyle snflandrlmt. Bu durum senelerce, Gardnern
deyiiyle IQ tarz dnmeye yol at. nsanlar ya zekidir ya deildir, o ekilde domulardr, bunu
deitirmek iin yaplacak pek fazla bir ey yoktur ve testler de size zeki kiiler arasnda olup
olmadnz syler. niversite girilerinde kullanlan SAT testi de, tek bir yetenek trnn
geleceinizi belirlediini ne sren anlaya dayaldr. Bu tarz dnce toplum iinde yaygndr.
Gardnern 1983 tarihli nemli kitab Frames of Mind (Zihin ereveleri), IQ grne kar kan
bir bildiri niteliindeydi ve hayatta baarl olmak iin tek tip bir zeknn art olmad, yedi temel
eitlemesi olan geni bir yetenekler yelpazesi bulunduunu ne sryordu. Gardnern listesi szel
ve matematiksel-mantksal yatknlk olmak zere iki standart akademik zek trnn yan sra,
olaanst ressam ve mimarlarda grlen uzamsal kavrama kapasitesini; Martha Graham veya Magic
Johnsonda olduu gibi fiziksel akclk ve zarafette kendini gsteren kinestetik dehay; Mozart veya
Yo Yo Ma gibi mzikal yetenekleri de kapsyor. Bu listeyi, Gardnern kiisel zeklar dedii eyin
iki yn tamamlyor: rnein Carl Rogers gibi byk terapistlerde veya Martin Luther King Jr. gibi
dnya liderlerinde kiiler aras iliki becerileri; bir de Sigmund Freudun dahice sezgilerinde olduu
gibi ortaya kan veya daha yaln bir biimde bir kiinin hayatn gerek hisleri dorultusunda
yaamaktan ald hazda grlen trden psiik yetenekler.
Zek hakkndaki bu grte anahtar deyim ouldur; Gardnerin modeli IQnun tek ve deimez
belirleyici olduu standart kavram ok aar. Okula giderken bize zulmeden testlerin, hayatta IQnun
ok stnde ve tesinde nem tayan asl beceri ve yeteneklerden kopuk, snrl bir zek kavramna
dayandn kabul eder. Kimlerin teknik okullara, kimlerin niversiteye gnderileceini belirleyen
yetenek ve baar testlerinden, bir yksek okula kabul edilip edilmeyeceimizi, edilirsek hangisine
girebileceimizi belirleyen SAT testlerine kadar eitli snavlar bu tr ltlerdir.
Gardner, yedi rakamnn zek trlerini tespitte rasgele bir say olduunu kabul ediyor; insan
yeteneklerinin okluunu ifade edecek herhangi sihirli bir say yok gibidir. Bir noktada Gardner ve
alma arkadalar, deiik trde zeklar yediden yirmiye kardlar. rnein, kiiler aras zeky
drt ana yetenek altnda topladlar: Liderlik, ilikileri gelitirip arkadalklar koruyabilme,
anlamazlklar zebilme ve drt yandaki Judynin mkemmel becerdii trden sosyal ilikilerin
analizini yapabilme.
Bu ok ynl zek tanmlamas bir ocuun yetenekleri ve potansiyeli asndan IQdan ok daha
zengin bir tablo sunuyor. Spektrum rencileri, bir zamanlar IQ testlerinin altn standard olan
Stanford-Binet Zek lei ile ve Gardnern yelpazesindeki zek trlerini lmeye ynelik bir dizi
testle deerlendirildiklerinde, ocuklarn bu iki testten aldklar puanlar arasnda anlaml bir iliki
bulunamad.9En yksek IQlu (125-133 aras) be ocuk Spektrum testiyle llen on kuvvetli alanda
deiik profiller sergilediler. rnein IQ testine gre en akll be ocuktan biri alanda, iki
alanda ve biri de sadece bir alanda Spektrum leine gre kuvvetli bir yn sergileyebildi. Ayrca bu
kuvvetli ynler dankt: Bu ocuklarn biri mzik, ikisi grsel sanatlar, biri sosyal kavrama, biri
mantk, ikisi dil konusunda kuvvetliydi. Yksek IQlu be ocuktan hibirisi hareket, saylar, veya
mekanik alanlarnda kuvvetli kmad; hatta hareket ve saylar bu be ocuktan ikisinin zayf
yanlaryd.
Gardnern kard sonu Stanford-Binet Zek lei, Spektrum faaliyetlerinin tmnde, ya da
tutarl bir kmesi iinde baarl bir performans tahmin etmedi, eklinde. Dier taraftan Spektrum
puanlar, ailelere ve retmenlere, ocuun hangi alanlara kendiliinden ilgi duyaca ve bir gn
hangi alanda yeterliliin tesine geip ustalaacak kadar baarl olaca konusunda aka yol
gsteriyor.
Gardnern ok ynl zek tanmlamasnn evrimi devam ediyor. Kuramn yaynladktan on yl
sonra, Gardner kiisel zeklarn u zl tanmn yapt:
Kiiler aras ilikilerde zek, dier insanlar anlamaktr: Onlar ne harekete geirir, nasl alrlar, onlarla nasl ibirlii yaplabilir? Baarl
satclar, politikaclar, retmenler, klinik doktorlar ve dini liderler byk olaslkla yksek dzeyde kiiler aras zekya sahiptir. Birey
iindeki zek... ie dnk, karlkl bir yetenektir. Kiinin kendisi hakknda dikkatli, doru bir model oluturup bunu etkili bir yaam
srebilmek iin kullanma becerisidir.10
Gardner bir baka konumasnda kiiler aras zeknn temelinde dierinin ruh halini, mizacn,
gdlerini, arzularn anlayp ona uygun tepkiler verme yeteneinin olduunu; kiisel zeknnsa,
zbilincin anahtar olan kendi duygularna ulaabilme, bunlar ayrt edip davrann buna gre
ynlendirmeyi de ierdiini sylemitir.11

SPOCK, UZAY YOLCULUU KAHRAMANLARINDAN DATAYA KARI: BL


YETMED ZAMAN

Gardnern incelemelerinde kiisel zeknn kabaca deinilen, ancak ok az aratrlm bir boyutu
var: Duygularn rol. Belki de bunun nedeni, Gardnern bana syledii gibi, almasnn, zihnin
bilisel-bilim modelinden olduka etkilenmi olmasdr. Bundan tr bu zeklar hakkndaki
grlerinde bili kendinin ve dierlerinin gdlerini, alma alkanlklarn anlama ve bunlar
hayata geirip ilikilerinde kullanabilme vurgulanmtr. Ancak fiziksel parlakln kendini szsz
ifade ettii kinestetik duygularn dnyas da dil ve biliin tesine uzanr.
Gardnern kiisel zek betimlemelerinde duygularn rolne ve ustaca ynetilmesine olduka yer
verilmi olsa da, Gardner ve alma arkadalar duygunun zek zerindeki rolne ayrntl bir
biimde bakmayp, duygu hakkndaki bililer zerinde durmulardr. Bu odak, belki de istemeden, i
dnyamz ve ilikilerimizi bylesine karmaklatran, ama ayn zamanda da ekici ve artc klan
zengin duygu deryasn aratrlmadan brakyor. imdi ele alnmas gereken konu ise, duygularn
iinde zeknn nasl yer ald ve duygularmzn iine zeky nasl yerletirebileceimizdir.
Gardnern kiisel zeklardaki bilisel unsurlar zerinde bu kadar durmas, grlerini
biimlendiren zamann psikolojik modelini yanstyor. Psikolojinin bili, hatta duygu alan zerinde
ar durmas, bu bilimin tarihindeki bir tuhafla baldr. Bu yzyln ortalarnda akademik
psikoloji, B.F. Skinnerin biimlendirdii davranlarn egemenliindeydi; Skinner ancak, nesnel
olarak dardan grlebilen davranlarn bilimsel kesinlikle incelenebilecei dncesindeydi.
Davranlar, duygular dahil insann tm i dnyasn bilim d ilan etmilerdi.
Sonra, 1960larn sonlarnda ba gsteren bilisel devrim sayesinde psikoloji biliminin oda
zihnin bilgiyi nasl kaydedip sakladna ve zeknn doasna yneldi. Ancak duygular hl snr
dyd. Bilisel bilimciler arasnda hkim olan geleneksel gre gre zek, verilerin duygusuzca,
mesafeli olarak ilenmesini ieriyordu. Bu, Uzay Yolu dizisindeki, duygunun karmad kuru bilgi
paracklarn temsil eden Mr. Spock gibi, duygunun zekda hi yeri olmad ve yalnzca zihinsel
yaam bulandrd dncesini temsil eden bir ar aklclkt.
Bu gr benimseyen bilisel bilimciler, beyin yazlmnn gerekte; zihin benzetmesini douran
arndrlm, dzenli bir silikon ortama hi benzemeyen nrokimyasal maddelerden oluan
karmakark, nabz gibi atan bir svya bulanm halde olduunu unutarak, zihnin fiili modeli olarak
bilgisayardan etkilenmilerdir. Bilisel bilimcilerin zihnin bilgiyi nasl ilediine dair modelleri,
ussalln hisler tarafndan ynlendirildiini ya da hisler tarafndan silinip sprldn gzden
karmaktadr. Byle bakldnda bilisel model, fakirletirilmi bir zihin modelidir, hislerin coku
ve basksnn zekya katt tadn gcn aklayamamaktadr. Bu grte diretmek iin, bilisel
bilimciler kendi umut ve korkularnn, evlilik alkantlarnn, mesleki kskanlklarnn zihin
modelleriyle ilgisini yaama eni katan ve aciliyetleri yaratan, bilginin tam olarak nasl (ne kadar iyi
ya da kt) ilendiini etkileyen duygu selini yadsmak zorunda kalm olmallar.
Son seksen yldr zek zerindeki aratrmalar ynlendirmi olan ve duygusal bakmdan yeknesak
bir zihinsel yaam hayal eden bu arpk bilimsel gr, psikolojinin duygularn dnmedeki nemli
roln kefetmesiyle yava yava deimeye balamtr. Uzay Yolu: Gelecek Nesildeki Spock
benzeri Data karakteri gibi, psikoloji ve duygularn zihinsel hayat zerindeki gcn, erdemlerini ve
tehlikelerini takdir etmeye balamtr. Sonuta Data da, kuru mantnn doru insani zm
bulmakta yetersiz kaldn (ylgnlk iinde, tabii ylgnlk hissedebildiyse) grr. nsanlmz en
ok duygularmzdan belli olur; Data ok nemli bir eksik olduunun bilinciyle, hissetmeye alr.
Arkadalk, sadakat arayndadr, tpk Oz lkesinin Bycsndeki Teneke Adam gibi, onun da
kalbi yoktur. Duygularn getirdii iirsellikten yoksun olan Data, mkemmel bir teknikle mzik
paralar alabilmekte, iir yazabilmektedir, ancak bunlarn tutkusunu hissedemez. Datann zleme
zlem duymasndan kan ders, insan kalbinin inan, umut, ballk, ak gibi yksek deerlerine souk
bilisel grte hi yer verilmediidir. Duygular zenginletirir; onlar darda brakan zihin modeli
fakirlemitir.
Gardnera neden duygularla ilgili dnceler ya da bilist zerinde duygularn kendisinden daha
fazla durduunu sorduumda, zeky bilisel adan ele aldn kabul ederken, unlar da syledi:
Kiisel zeklar hakknda yazmaya baladmda, duygulardan sz ediyordum; zellikle de kiisel
zek anlaymda bunun bir paras, kendi duygularna kulak verebilmektir. Kiileraras zek
asndan, iten gelen duygu sinyallerine mutlaka ihtiya vardr. Ancak pratikte oul zek kuram,
tm duygusal yetenekler yelpazesi bilist yani, kendi zihinsel srelerinin farknda olmak
zerinde odaklaacak ekilde geliti.
Yine de, Gardner duygusal yeteneklerin ve iliki becerilerinin hayat mcadelesi iinde ne kadar
nemli olduklarnn farknda. Gardner bunu, Kiisel zeks zayf olan 160 IQlu birok kii, bu yn
kuvvetli olan 100 IQlu kiilerin altnda alyor. Gnlk hayatta kiiler aras zekdan daha nemli
bir zek tr yok. Eer bu eksikse, kiminle evleneceinize, nerede alacanza vb. dair kt
kararlar verebilirsiniz. Kiisel zek alannda ocuklarmz okullarda eitmeliyiz, diyerek belirtiyor.

DUYGULAR ZEK OLABLR M?

Bylesi bir eitimin nasl olabileceini daha iyi anlamak iin Gardnerin grne katlan dier
kuramclara; en bata duygulara zeknn nasl katlabileceini ayrntl olarak aklam olan psikolog
Peter Salovey ve John Meyere bakmak gerekiyor.12Bu giriim yeni deildir; yllar boyunca en ateli
IQ kuramclar bile duygu ve zeky birbirleriyle badamayan terimler olarak grmek yerine,
zaman zaman duygular zekyla buluturmaya almtr. 1920 ve 1930lu yllarda IQ kavramnn
poplerlemesinde etkili olan tannm psikolog E.L. Thorndike, Harpers Magazinedeki bir
makalesinde duygusal zeknn bir yn olan sosyal zeknn bakasn anlayabilme ve insan
ilikilerinde akllca davranabilmenin IQnun bal bana bir paras olduunu ne srmtr. O
dnemin dier psikologlar sosyal zekya kar daha kukucu bir tavr taknarak, bunu bakalarn
istedii gibi ynlendirebilme isteseler de istemeseler de, kendi istediklerini onlara yaptrabilme
olarak alglamlardr. Ancak sosyal zek hakkndaki bu grler IQ kuramclar tarafndan fazla
tutulmam, hatta zek testleri zerine 1960larda yazlm nemli bir ders kitab, sosyal zeknn ie
yaramaz bir kavram olduunu belirtmitir.13
Ancak kiisel zek kavram grmezlikten gelinemezdi, nk sezgilere ve saduyuya uygundu.
rnein Yale niversitesinden psikolog Robert Sternberg, insanlardan zeki kiiyi tarif etmelerini
istediinde, pratik insan ilikileri becerileri ana zellikler olarak sraland. Daha sistemli bir
alma, Sternbergi Thorndiken vard sonuca gtrd: Sosyal zek akademik baarlardan
bamsz ve kiinin hayatn pratik yanyla baa kabilmesi iin son derece nemlidir. Szgelimi, i
yerinde byk deer verilen pratik zeknn bir trdr.
Son yllarda saylar gittike artan bir grup psikolog da benzer sonulara varmtr. Gardner gibi
onlar da, eski IQ tanmnn kstl dil ve matematik becerileri alannda kaldn ve IQ testlerinde
baarl olmann en dolaysz biimde, kiinin ancak bir renci ya da bir retim yesi olarak
baarsn gsterdiini, ancak hayat yollar akademik dnyadan ayrldka bu tahmin yeteneinin de
zayfladn kabul etmilerdir. Sternberg ve Saloveyin de aralarnda bulunduu bu psikologlar,
zeky daha geni bir adan ele alarak, hayatta baarl olmak iin gereken eyler nda yeniden
tanmlamaya almlardr. Bu yndeki aratrmalar da, kiisel ya da duygusal zeknn ne denli
hayati neme sahip olduunun yeniden kabulne yol amaktadr.
Salovey meslekta Gardner ile birlikte, duygusal zeknn ayrntl bir tanmn sunarak, bu
yetenekleri be ana balk altnda toplamtr:14
1. zbilin. Kendini tanma bir duyguyu oluurken fark edebilme duygusal zeknn temelidir. 4.
Ksmda da greceimiz gibi, duygularn her an farknda olma yetenei psikolojik sezgi ve kendini
anlamak bakmndan arttr. Gerek duygularmz fark edememek bizi onlarn insafna brakr.
Duygularn tanyan kiiler, hayatlarn daha iyi idare ederler; kiminle evleneceinden hangi ie
gireceine kadar kiisel karar gerektiren konularda ne dndklerinden ok daha emindirler.
2. Duygular idare edebilmek. Duygular uygun biimde idare yetenei, zbilin temeli stnde
geliir. 5. Ksm, kendini yattrma, youn kayglardan, karamsarlktan, alnganlklardan kurtulma
yeteneini ve bu temel duygusal beceride baarsz olmann sonularn ele alyor. Bu yetenei zayf
olan kiiler srekli huzursuzlukla mcadele ederken, kuvvetli olanlar ise hayatn tatsz srprizleri ve
terslikleriyle karlatktan sonra kendilerini daha kolay toparlayabilmektedir.
3. Kendini harekete geirmek. 6. Ksmda deinilecei gibi, duygular bir ama dorultusunda
toparlayabilmek, dikkat edebilme, kendini harekete geirebilme, kendine hkim olabilme ve
yaratclk iin gereklidir. Duygusal zdenetim doyumu erteleyebilme ve fevri davranlar
zaptedebilme her baarnn altnda yatan zelliktir. Tkanp kalmamak (ak haline girebilmek) her
tr yksek performans mmkn klar. Bu beceriye sahip kiiler, yaptklar her ite daha retken ve
etkili olabilmektedir.
4. Bakalarnn duygularn anlamak. Duygusal zbilin temeli zerinde gelien dier bir yetenek
olan empati, insanlarla ilikide temel beceridir. 7. Ksm, empatinin kklerini, duygusal tonlara
sarln sosyal bedelini ve empatinin neden hayrseverlik hissini canlandrdn inceliyor. Empatik
kiiler bakalarnn neye ihtiyac olduunu, ne istediini gsteren belli belirsiz sosyal sinyallere kar
daha duyarldr. Bu da onlar insan bakmyla ilgili mesleklerde, retmenlik, satclk ve idarecilikte
baarl klar.
5. likileri yrtebilmek. liki sanat, byk lde, bakalarnn duygularn idare etme
becerisidir. 8. Ksm, sosyal yeterlilik ve yetersizlii, ayrca hangi zgl becerilerin sz konusu
olduunu incelemektedir. Bu beceriler popler olmann, liderliin, kiiler aras etkililiin altnda
yatan unsurlardr. Bu becerilerini ok gelitirmi kiiler, insanlarla srtmesiz bir etkileim
srdrmeye dayal her alanda baarl olur ve parlak bir sosyal yaam srdrrler.
Kukusuz, insanlar bu be alandaki yetenekleri asndan farkllk gsterirler; rnein bazlarmz
kolaylkla kendi kayglarn yattrabilirken, bakalarn yattrma konusunda olduka beceriksiz
olabilir. Yetenek dzeyimizin temelinde hi kukusuz sinir sistemimiz bulunur; ancak ileride de
greceimiz gibi, beyin olaanst bir esneklikte, srekli renen bir organdr. Duygusal
becerilerdeki aksaklklar telafi edilebilir. Bu alanlardan her biri byk lde bir alkanlklar ve
tepkiler btnn temsil eder; doru ynde aba harcayarak slah edilebilir.

IQ VE DUYGUSAL ZEK: SAF TRLER

IQ ve duygusal zek birbirlerine kart deil, birbirinden ayr yetilerdir. Hepimizde akl ve
duygusal hassasiyet karktr; IQsu yksek ancak duygusal zeks dk (veya IQsu dk ve
duygusal zeks yksek) kiiler, kalplam inanlara karn grece enderdir. Aslnda IQ ve
duygusal zeknn baz ynleri arasnda az da olsa bir balant vardr, ancak bu o kadar ufaktr ki, IQ
ile duygusal zeknn birbirinden bamsz olgular olduunu aka ortaya koyar.
Bildik IQ testlerinin aksine, duygusal zek puann karan tek bir kalem kt testi yoktur ve
hibir zaman da olmayabilir. Duygusal zeknn, her trl unsuru hakknda ok fazla aratrma
bulunmasna ramen empati gibi baz yetileri snamann en iyi yolu, kiinin o ite gsterdii fiili
yetenei rneklemektir; szgelimi deneklere bir kiinin duygularn o kiinin videoya ekilmi yz
ifadelerinden okutturmak gibi. Berkeleydeki California niversitesinden psikolog Jack Block,
Benliin dayankll diye adlandrd duygusal zekya olduka benzeyen (temel sosyal ve
duygusal yeterlilikleri ieren) bir lt kullanarak, kuramsal adan saf iki trn karlatrmasn
yapmtr: Yani, yksek IQlu kiilerle, gelimi duygusal yetenekleri olanlar
karlatrmtr.15Bulduu farklar olduka aydnlatcdr.
Saf yksek IQ tipi (yani, duygusal zekdan ayr tutulmu olan), adeta, zihin dnyasnda uzman, ancak
kiisel dnyada yetersiz bir entelektelin karikatrdr. Profiller kadn ve erkeklerde hafif farkllk
gstermektedir. Yksek IQlu erkek, beklenecei gibi, geni bir entelektel ilgi ve yetenekler dizisine
sahiptir. Hrsl, retken, istikrarl, sebatkr ve kendi sorunlarn dert etmeyen birisidir. Ayrca
eletirici, tepeden bakan, titiz, duygularna gem vuran, cinsellik ve duygusal deneyimler konusunda
tutuk, kendini amayan, mesafeli, duygusallk asndan ise kaytsz ve souktur.
Buna karlk, duygusal zeks yksek erkekler, sosyal adan dengeli, da dnk ve neeli,
korkakla veya derin dnmeye yatknl olmayan kimselerdir. nsanlara ve davalara balanma,
sorumluluk alma, etik bir gre sahip olma zellikleri dikkat eker. likilerinde bakalarna kar
sevecen ve ilgilidirler. Zengin, ama yerli yerinde bir duygusal yaamlar vardr. Kendileriyle,
bakalaryla ve yaadklar sosyal dnyayla barktrlar.
Salt yksek IQlu kadnlar kendilerinden beklenen entelektel gvene sahiptir. Dncelerini akc
bir ekilde ifade edebilir, entelektel konulara deer verir ve geni bir entelektel ve estetik ilgi
alanna sahiptirler. Bu tip kadnlar ayn zamanda kendi kendilerini tahlil edebilen, kaygya, derin
dnmeye, sululuk duymaya yatkn, ayrca fkelerini aka belli etmekten kanan (dolayl yoldan
bunu yapan) kiilerdir.
Duygusal zeks yksek kadnlar ise, aksine kendini ortaya koyabilen, duygularn dorudan dile
getiren, kendi kendilerine olumlu bakan, hayatta bir anlam bulan insanlardr. Ayrca, erkekler gibi
onlar da da dnk, neeli, duygularn uygun bir biimde ifade edebilen (rnein, sonradan
pimanlk duyulan patlamalar halinde deil) strese kolay uyarlanabilen kimselerdir. Sosyal tavrlar,
yeni insanlara kolayca ulamalarn salar. Kendileriyle bark olmalar, oynak, itenlikli ve
duygusal deneyime ak olmalarna yol aar. Saf IQ kadnlarnn aksine, ender olarak kayg ya da
sululuk hisseder veya derin dncelere dalarlar.
Bu portreler tabii ki u rneklerdir; hepimizde, IQ ve duygusal zeknn farkl bir karm vardr.
Ancak, her bir boyutun kiiye ayr ayr ne gibi zellikler kattn grmemizi salayan bir bak as
sunmaktadrlar. Bir kiide hem bilisel hem duygusal zek olduu lde, bu portreler rtr. Yine
de, insan insan yapan niteliklerin ou, duygusal zekdan gelmektedir.
1 Jason H.nin hikyesi New York Timesdaki Warning by a Valedictorian Who Faced Prison balkl haberde aktarlmtr (Haziran
23,1992).
2 Bir gzlemcinin tespiti: Howard Gardner, Cracking Open the IQ Box, The American Prospect, (1995 K says).
3 Richard Herrnstein ve Charles Murray, The Bell Curve: Intelligence and Class Structure in American Life (New York: Free Press,
1994) s. 66.
4 George Vaillant, Adaptation to Life (Boston: Little, Brown, 1977). Harvard grubunun en yksek puann 800 olduu SAT ortalama puan
584t. u anda Harvard niversitesi Tp Okulunda bulunan Dr. Vaillant bana bu avantajl erkek grubu asndan bile, hayattaki baar
sz konusu olduunda, test puanlarnn olduka zayf bir tahmin deeri olduunu belirtmitir.
5 J.K. Felsman ve G.E. Vaillant, Resilient Children as Adults: A 40-Year Study, E.J. Anderson ve B.J. Cohler, derl., The Invulnerable
Childn iinde (New York: Guilford Press, 1987).
6 Illinois niversitesinde Terry Denny ile birlikte snf birincileri zerinde alm olan Karen Arnolddan The Chicago Tribune (29
Mays 1992)de bir alnt.
7 Spektrum Projesi: Gardnern Spektrum Projesini gelitirirken yer alan balca meslektalar Mara Krechevsky ve David Feldmand.
8 Howard Gardnerla oul zeklar kuram zerine yaptm sylei The New York Times Education Supplementta (3 Kasm 1986)
Rethinking the Value of Intelligence Tests, balyla yaynlanmtr: Bundan sonra da pek ok kez kendisiyle grtm.
9 IQ testleriyle Spectrum yeteneklerinin kyaslamas, Mara Krechevskynin e yazar olduu, Howard Gardnern Multiple
Intelligences: The Theory in Practice (New York: Basic Books, 1993) balkl kitabnn bir blmnde sunulmutur.
10 Bu ksa zet Howard Gardnern a.g.e, s.9undandr.
11 Howard Gardner ve Thomas Hatch, Multiple Intelligences Go to School, Educational Research say 18, 8 (1989).
12 Duygusal zek modeli ilk kez Peter Salovey ve John D. Mayerin Emotional Intelligence, balkl; Imagination, Cognition, and
Personality say 9 (1990), s.185-211daki yazsnda ortaya atlmt.
13 Pratik zek ve kiileraras beceriler: Robert J. Sternberg, Beyond I.Q. (New York: Cambridge University Press, 1985).
14 Duygusal zeknn temel tanm Salovey ve Mayerin y.a.g.e.nin s. 189dadr.
15 IQya kar duygusal zek: Jack Block, Berkeleydeki California niversitesi, yaynlanmam metin, ubat 1995. Block duygusal zek
yerine ego dayankll terimini kullanyor ancak bunun temel paralarnn duygusal denge, evrimsel bakmdan uyumlu bir drt kontrol,
yararllk hissi ve sosyal zek olduunu da ekliyor. Bunlar duygusal zeknn temel eleri olduundan, ego dayankll, aynen SAT
puanlarnn IQ iin olduu gibi, duygusal zeknn yerine geen bir lm olarak grlebilir. Block ergenlik yalarnda ve yirmili yalarn
bandaki yz kadar kadn ve erkek zerinde yllar boyu sren bir almann verilerini analiz etmi ve istatistiki yntemlerle duygusal
zekdan bamsz olarak yksek IQ dzeyinin kiilik ve davranlarla ilintilerini, IQdan bamsz olarak duygusal zeky deerlendirmitir.
IQ ve ego dayankll arasnda az ok bir ilinti bulunduunu fakat ikisinin de birbirinden bamsz yaplar olduunu bulgulamtr.
4-Kendini Bil

Eski bir Japon masalna gre, kavgac bir samuray gnn birinde bir Zen ustasn cennet ve cehennem
kavramlarn aklamaya davet eder. Ancak rahip onu kmseyen bir tavrla, Sen eein tekisin.
Senin gibilerine zaman harcayamam, der.
Onuru zedelenen samuray, fkeden kprerek klcn knndan karp, Seni bu kstahln iin
ldrebilirim, diye barr.
te, der Zen rahibi sakince, bu cehennemdir.
Samuray, kapld fkeyi ima eden ustann doru szleri karsnda irkilir ve sakinleerek klcn
yerine koyar. Sonra da eilip, kendisine kazandrd igr iin rahibe teekkr eder.
te bu da cennettir, der rahip.
Samurayn nasl bir sinire kapldn birden fark etmesi, duygunun rzgrna kaplp gitmekle bunun
bilincinde olmak arasndaki nemli fark sergiliyor. Sokratesin Kendini bil d, duygusal
zeknn bu temel tana, yani kiinin duygularnn farknda olabilmesine deinir.
lk bakta duygularmzn zaten ortada olduu dnlebilir, ancak zerinde daha dikkatlice
durduumuzda, ou kez bir ey hakknda ne hissettiimizi pek hatrlayamadmz, ya da
hissettiimiz eyi olup bitenden sonra fark ettiimizi grrz. Psikologlar biraz ssl terimler
kullanarak bu tr durumlar stbili (metacognition), yani dnce srelerinin farknda olmak; ve
sthal (metamood), yani kiinin duygularnn farknda olabilmesi, diye adlandrrlar. Benim tercihim
ise, kiinin i dnyasnda olup bitenin srekli farknda olmas anlamndaki zbilintir.-16 Bu kendine
ynelik bilince sahip olan zihin, duygular da dahil olmak zere, yaananlar gzlemler ve inceler.17
Bu nitelikteki bir bilin, Freudun psikanalize gireceklere tavsiye ettii eit dalm dikkat
kavramna benzetilebilir. Bylesi bir dikkat, farknda olunan her eyi ilgili ancak tepkisiz bir tank
gibi tarafsz bir biimde kaydeder. Baz psikanalistler buna, hastann sylediklerine kendisinin
verdii tepkileri ve yine hastada serbest arm srecinde ortaya kanlar gzden geirmesini
salayan zbilince sahip olma yetenei anlamnda, gzleyen benlik de demektedirler.18
Bu tarz bir zbilin, zellikle de uyandrlan duygular tanmlayp adlandrmay salayan dil
alanlarn ve uyarlm bir neokorteksi gerektirir. zbilin, duygularn younluyla dalabilecek
abartl bir tepki vermeye ya da alglanan abartmaya ak bir dikkat hali deildir. Tam tersine,
frtnal duygular iinde bile kendine ynelik olabilmeyi srdren tarafsz bir haldir. William Styron
derin depresyon halini yazarken, ikinci bir benindublrnn lgnln paylamadan onun
mcadelesini sakin bir merak iinde izleyen hayalet benzeri bir gzlemcinin kendisine elik ettii
hissinden sz ederek zihnin tam da bu zelliine deinmektedir.19
Kendini gzlemleyebilme, en iyi yanyla, tutkulu ya da alkantl duygularn bylesine bir kaytszlk
iinde bilincine varlmasn salar. En azndan, deneyimden biraz geri ekilme, meta dzeyde
paralel bir bilin ak eklinde kendini gsterir: Ana akmn zerinde veya yannda kalarak, olaylarn
iine karp kaybolmak yerine, farknda olunur. Bu, rnein birine lmcl bir fke beslemekle, o
fke srasnda imdi fkeye kapldm, gibi kendine ynelik bir dnceyi aklndan geirebilmek
arasndaki fark gibidir. Bilincin sinirsel mekanii asndan, zihinsel faaliyetteki bu ince deiim
byk olaslkla neokorteks devrelerinin duyguyu etkin bir biimde takip ederek, onun zerinde bir
kontrol salamaya ynelik ilk adm attna ilikin bir iarettir. Duygularn farknda olma, duygusal
zdenetim gibi dier yetilerin zerine ina edildii temel duygusal yeterliliktir.
Yaleden Peter Saloveyle birlikte duygusal zek kuramn gelitiren New Hampshire
niversitesinden psikolog John Mayerin deyimiyle, zbilin ksaca, kiinin ruh halinin ve o ruh
hali hakkndaki dncelerinin farknda olabilmesi demektir.20zbilin, i dnyaya kar tepkisiz ve
yargsz bir dikkat olabilir. Ancak Mayer, bu duyarlln her zaman bu denli kaytsz olmadna
iaret etmektedir; duygusal zbilincin ierdii tipik dncelerden bazlar, byle hissetmeliyim,
neelenmek iin iyi eyler dnyorum gibi, ya da daha kstl bir zbilin hali olarak, ok moral
bozucu bir eye tepki verirken zihninden geiveren bunu dnme dncesi olabilir.
Hislerin farknda olmakla, onlar deitirmek iin harekete gemek arasnda mantksal bir fark olsa
da, Mayer uygulamada bu ikisinin el ele gittiini grmtr: Berbat bir ruh halinin farknda olmak,
ayn zamanda ondan kurtulmay istemek anlamna gelir. Ancak bu farknda olma durumu, duygusal bir
drt yznden fevri hareketlerde bulunmay engellemeye almaktan farkldr. fkelendii iin oyun
arkadana vuran bir ocua Dur! diyerek, vurma hareketini durdurabiliriz ama fkesinin iin iin
kaynamasn engelleyemeyiz. ocuun dnceleri halen fkeyi balatan eye odakldr Ama o
benim oyuncam ald! ve fke kesintisiz devam eder. zbilincin gl ve ho olmayan duygular
zerinde daha kuvvetli bir etkisi vardr: fkeye kapldm dncesi daha byk bir zgrlk salar;
salt hissedilen duyguya kaplarak harekete geme seeneini deil, ayn zamanda bu duygudan kendini
kurtarmay deneme seeneini de sunar.
Mayer, kiilerin duygularn birbirlerinden farkl ekillerde ele alp ba ettiini grmtr:21
zbilinli. Ruh hallerinin farknda olan bu kiiler, duygusal hayatlar hakknda belli bir anlaya
sahiptir. Duygularnn bilincinde olmalar, dier baz kiilik zelliklerini destekleyebilir: zerk,
kendi snrlarndan emin, psikolojik adan salklar yerinde ve hayata olumlu bir gzle bakan
insanlardr. Kt bir ruh haline girdiklerinde, bunu dert edinip kafalarna takmaz ve daha ksa bir sre
iinde kendilerini bu durumdan kurtarrlar. Ksacas, zbilinleri duygularn idare etmekte kolaylk
salar.
Kendini kaptrm. Bunlar, genelde duygularna kaplp giden ve bu durumdan kendilerini
kurtaramayan, adeta duygularn hkm altnda yaayan kiilerdir. Deiken, duygularnn pek farknda
olmayan, bir perspektiften bakmak yerine duygularn iinde kaybolan insanlardr. Sonuta kendilerini
kt ruh halinden kurtarmak iin pek aba harcamaz ve duygusal yaamlarn kesinlikle
denetleyemediklerini dnrler. ou kez duygularnn kontrolden kp kendilerine bask yaptn
hissederler.
Kabullenmi. Bu kiiler genelde ne hissettiklerini bilseler de, bu durumlarn kabul eder ve
deitirmeyi denemezler. Bu teslimiyeti kiiler ikiye ayrlr: Genelde kendini iyi hissedip bu durumu
deitirmeye pek az aba harcayanlar ve bir de ruh hallerinin aka farknda olduklar halde,
kendilerini arada bir kt hissettiklerinde, ne olacaksa olsun eklinde, bunu kabul edip deitirmek
iin bir ey yapmadan szlananlar; ylgnla teslim olmu depresif kiilerde grdmz budur.

TUTKULU VE UMURSAMAZ

Bir an iin, New Yorktan San Franciscoya giden bir uakta bulunduunuzu dnn. Her ey
yolunda giderken, Kayalk Dalara yaklaldnda pilotun u anonsunu duyuyorsunuz: Bayanlar ve
Baylar, birazdan bir hava akmna gireceiz. Ltfen koltuklarnza dnp emniyet kemerlerinizi
balaynz. Bir sre sonra uak, dndnzden ok daha kuvvetli bir hava akmna giriyor,
dalgalara kaplm bir sandal gibi, aa yukar ve saa sola yalpalanp duruyor.
Soru u: Ne yaparsnz? Siz, kendini okumakta olduu kitaba ya da dergiye veren, ya da film
izlemeyi srdrp dardaki anaforu zihninizden atanlardan msnz? Yoksa acil durum kartn karp
alnabilecek nlemleri okuyan, personelde herhangi bir panik iareti olup olmadna bakan, ya da
motorlar dinleyip ters giden bir ey olup olmadn anlamaya alanlardan msnz?22
Bu tepkilerden hangisini yayorsanz, o sizin acil durumlar karsnda dikkatinizin nereye
yneldiinin iaretidir. Bu uak senaryosu Temple niversitesinden psikolog Suzanne Miller
tarafndan, kiilerin stres karsnda tm ayrntlar deerlendirip her an tetikte bulunmay m, yoksa
bu kaygl dakikalar kendilerini baka bir ie vererek atlatmay m tercih ettiini anlamak zere
gelitirilmi psikolojik testin bir maddesidir. Stres karsnda ortaya kan bu iki farkl dikkat hali,
kiilerin duygusal tepkilerini nasl deerlendirdikleri asndan da farkl sonulara yol aar. Stres
karsnda her eye fazlasyla dikkat eden kii, zellikle de bu younlama zbilinten kaynaklanan
sknetten yoksunsa, istemeden tepkisinin iddetini artrr. Sonuta duygular daha da younlam
grnr. Kendini baka eylere vererek olayn dnda tutanlar ise, tepkilerinin pek az farkndadr ve
duygusal tepkilerinin boyutunu olmasa da, deneyimini en aza indirgerler.
Bu u noktalarda kiilerin duygusal bilinci, ya ba edemeyecekleri kadar byr ya da neredeyse yok
olup gider. Gece yatakhanede kan yangn grnce sndrcy bulup alevleri sndren bir
niversite rencisini dnn. Bu durumda hibir anormallik yok, ancak sndrcy almaya
giderken ve geri dnerken komuyor, yryor. Neden mi? Durumda herhangi bir aciliyet olduunu
hissetmedii iin.
Bu yky bana, kiilerin duygularn ne younlukta hissettikleri konusunda bir alma yapan
Illinois niversitesinden psikolog Edward Diener anlatmt.7 Vaka almalar arasnda Dienerin
o ana dek karlat duygusal younluu en az yaayan kii, bu niversite rencisiydi. Bu gen,
yangn gibi durumlar da dahil olmak zere, olaylar ok az ya da hi hissetmeyerek yaayan, temelde
tutkusuz biriydi.
imdi de, Dienerin yelpazesinin dier ucundaki bir kadna bakalm. En sevdii kalemini
kaybettiinde gnlerce bunun etkisinden kurtulamam. Bir baka gn, pahal bir maazann kadn
ayakkablarnda byk ucuzluk ilann grdnde yle heyecanlanm ki, yapmas gereken ileri
brakp arabasna atlayarak, Chicagodaki bu dkkna ulamak iin saat araba srm.
Dienere gre kadnlar genelde hem olumlu hem de olumsuz duygular erkeklerden daha youn
hissediyor. Cinsiyet farkn bir yana koyduumuzda da, duygusal yaamn daha ok eyin farknda
olanlar iin daha zengin olduu sylenebilir. Duygusal adan bu denli hassas olan kiiler en ufak bir
kkrtmayla bile, iyi ya da kt anlamda, duygusal frtnalara kaplr; dier uta olanlar ise, en
korkun durumlarda bile pek bir ey hissetmez.

HSSZ ADAM

Gary, nianls Elleni fkeden ldrtyordu, nk akll, dnceli, baarl bir cerrah olmasna
ramen duygusal adan donuktu, yani her trl duygu gsterisine kar tamamen tepkisizdi. Bilim ve
sanat hakknda mkemmel konumalar yapabilen Gary, sra Ellena kar hissettikleri de dahil olmak
zere duygularna geldiinde, susuyordu. Ellen elinden geldiince onun tutkularn uyandrmaya
alsa da, Gary tepkisiz ve kaytsz kalyordu. Gary, Ellenn zoruyla gittii terapiste, Genelde
hislerini da vuran biri deilim, diyordu. Duygusal yaam sz konusu olduunda, Ne
syleyeceimi bilemiyorum, olumlu ya da olumsuz hibir gl duygu hissetmiyorum, diye
ekliyordu.
Ellen, Garynin kaytszl karsnda kendini kmazda hisseden tek kii deildi. Gary, terapiste
aktardna gre, hayatnda hi kimseyle duygular hakknda aka konuamyordu. Nedeni, ne
hissettiini bile tanmlayamamasyd. Sylediine gre, hi fke, znt ya da nee duymuyordu.23
Terapistin gzlemlediine gre bu duygusal boluk Gary ve onun gibileri renksiz, donuk
yapmaktadr: Herkese sknt verirler. Bu yzden eleri onlar terapiste gnderir. Garynin duygusal
donukluu, psikiyatrlarn alexithymia diye adlandrdklar bir durumun rnei. Bu Yunanca deyim, a
(yoksunluk), lexis (szck), thymos (duygu) szcklerinin birleiminden olumakta. Bu tr kiiler
duygularn dile getiremez. Hatta hibir ey hissetmezler; bu, doal duygu eksikliinden ok,
duygular ifade edememekten kaynaklanan bir durumdur. Bu tr kiiler ilk kez psikanalistler
tarafndan, kullandklar yntemle tedavi edilemeyen; his, fantezi dile getiremeyen, renksiz ryalar
olan, ksacas konuulacak bir duygusal yaamlar olmayan bir hasta grubu olarak fark
edildiler.24Aleksitimya halinin tehisine yardmc olan klinik zelliklerin, kendisinin ve bakalarnn
duygularn betimleme zorluu ve olduka kstl bir duygusal szck daarc olduu
sylenebilir.25Bundan da te, duygularn ve duygularla bedensel duyumlar arasndaki fark ayrt
etmekte glk ekerler. Szgelimi, ilerinin pr pr ettiinden, arpntdan, terlemeden, ba
dnmesinden sz edebilir, ancak bunu kayg diye adlandramazlar.
1972de aleksitimya kavramn ortaya atan Harvardl psikiyatr Dr. Peter Sifneos, bu durumu
Duygularn merkezi bir yere sahip olduu toplumumuzda, bu insanlar farkl, yabanc, hatta baka bir
dnyadan gelmi izlenimi verirler, eklinde tanmlyor.26 Aleksitimikler ender olarak alar,
aladklarnda ise bol gzya dkerler. Ancak neden aladklar sorulduunda, yant veremezler.
Aleksitimik bir hasta, kanserden len sekiz ocuklu bir anneyi konu alan filmi izledikten sonra
kendini kt hissederek uyuyup kalana kadar alam. Terapisti ona, bunun belki de o srada
kanserden lmek zere olan annesini hatrlattn sylediinde ise hareketsiz, suskun ve akn bir
ifadeye brnm. O andaki duygular sorulduunda ise, kendini berbat hissettiini sylemi, ama
bunun tesinde bir aklama yapmam. Zaman zaman nedenini hi bilmeden kendini alar bir halde
bulduunu da eklemi.27
Sorunun z de budur. Aleksitimiklerin hibir ey hissetmedikleri sylenemez, duygularn tam
olarak adlandramaz, en nemlisi, szcklere dkemezler. Duygusal zeknn temel becerisi olan
zbilinten yoksundurlar, yani iimizi altst eden duygularn bize ne hissettirdiini bilemezler.
Aleksitimiklerin durumu, ne hissettiimizin kendiliinden belli olduu yolundaki saduyusal kavram
yalanlyor: Onlarn, ne hissettiklerine ilikin en ufak bir fikirleri yoktur. Bir ey, ya da birisi onlara
bir ey hissettirdiinde, bunun stesinden gelemez, ne pahasna olursa olsun kendilerini aan,
kanlmas gereken bir ey olarak grrler. Bir ey hissedecek olurlarsa, sinemada alayan hastann
dedii gibi, bunu berbat bir sknt yuma olarak yaarlar; ancak ne tr bir berbatlk olduunu tam
olarak ifade edemezler.
Duygular hakkndaki bu temel karklk, ou zaman onlar duygusal bir sknt yaarken belirsiz
tbbi sorunlardan yaknmaya iter. Bu, psikiyatride somatize etmek olarak bilinen, duygusal acy
fiziksel ac sanma olgusudur (ve psikosomatik rahatszlklardan, yani duygusal sorunlarn gerekten
tbbi sorunlara yol amas durumundan farkldr). Aslnda psikiyatrinin aleksitimiklere ilgisinin asl
nedeni, onlar doktora gelen esas hastalardan ayrt edebilmektir, nk ortada duygusal bir sorun
varken, uzun ve sonusuz tehis ve tedavi srelerine girebilmektedirler.
u ana dek aleksitimyann nedeni bilinmemekle birlikte, Dr. Sifneosa gre limbik sistem ve
neokorteks, zellikle de neokorteksin szel merkezleri arasnda bir kopukluk sz konusudur. Bu da
duygusal beyin hakknda rendiklerimize uyuyor. iddetli nbetler geirdii iin semptomlar
gidermek zere bu ba ameliyatla kesilmi kiiler, Sifneosa gre, aleksitimiklerde olduu gibi
duygusal adan donuklayor, hislerini dile getiremiyor ve hayal kurma yeteneini aniden
kaybediyorlar. Ksacas, duygusal beynin devreleri duygusal tepkiler verebilse de, neokorteks bunlar
ayrt edip dillendirme zelliini ekleyemiyor. Henry Roth, Call It Sleep (Buna Uyku De) adl
romannda dilin bu gcne yle deiniyor: Ancak ne hissettiini kelimelere dkebilirsen o senin
olur. Bunun doal sonucu, aleksitimiklerin kmazdr: Hisleri ifade edememek, onlar kendine mal
edememek demektir.

TEN GEEN HSLERE VG

Elliotun alnnn tam arkasnda byyen tmr kk bir portakal boyundayd; ameliyatla tamam
alnd. Operasyonun baarl getii bildirildi ama, Elliotu tanyanlar onun artk eski Elliot
olmadn sylyordu: Kiilii tamamen deimiti. Bir zamanlarn baarl irket avukat, artk
hibir ite diki tutturamyordu. Kars onu terk etti. Birikmi parasn sonu vermeyen yatrmlarda
kaybedince, erkek kardeinin evindeki kullanlmayan odada yaayan bir snt durumuna dt.
Elliotun sorunu bilmece gibiydi: Entelektel adan, her zamankinden daha zekiydi, ancak zamann
ok kt kullanyor, ufak ayrntlar iinde kayboluyordu; nceliklerini tamamen yitirmi bir haldeydi.
Uyarlar ie yaramyordu; bir dizi avukatlk iinden kovuldu. Kapsaml zek testleri Elliotun zihinsel
becerilerinde bir eksiklik bulamaynca, sinirsel bir sorunu karsa isizlik sigortasndan
yararlanabilecei umuduyla bir nroloa gitti. Aksi takdirde herkes onun hasta numaras yaptn
sanacakt.
Elliotun gittii nrolog Antonio Damasio, Elliotun zihinsel repertuarnda bir eyin eksik olduunu
fark etti: Mantk, bellek, dikkat, ya da dier bilisel yetilerinde sorun yoktu, ancak Elliot bana
gelenler konusunda ne hissettiini bilemiyordu.28En arpc ey, Elliotun hayatndaki trajik olaylar,
sanki gemiteki kayplarnn ve baarszlklarnn salt bir gzlemcisiymi gibi, tam bir kaytszlkla,
pimanlk ya da znt, hayatn adaletsizlii karsnda fke ya da engellenmilik belirtisi
gstermeksizin anlatabilmesiydi. Yaad felaket ona ac vermiyordu. Damasio, Elliotun
hikyesinden, kendisinden daha fazla etkilenmiti.
Damasioya gre bu duygusal zbilinsizliin kayna, beyin tmryle birlikte Elliotun prefontal
loblarnn bir ksmnn da alnm olmasyd. Aslnda bu ameliyatla duygusal beynin aa merkezleri,
zellikle de amigdala ve ilgili devrelerle neokorteksin dnme yetenekleri arasndaki ba kesilmiti.
Elliotun dnme yetenei bir bilgisayarnki gibi olmutu; bir kararn aritmetiinde her ilemi
yapabiliyor, ancak farkl olaslklara farkl deerler veremiyordu. Her olaslk onun gznde ayn
deeri tayordu. Bu ar duygusuz dnme tarz da, Damasioya gre Elliotun sorununun zyd:
Hislerinin farknda olmamas, Elliotun muhakemesinde bir bozuklua yol amt.
Bu aksaklk sradan kararlar bile etkiliyordu. Damasio, Elliotla bir sonraki randevu gnn ve
saatini kararlatrmak istediinde, sonu kararszln yol at bir kargaa oluyordu: Elliot,
Damasionun nerdii her gn, her saat iin lehte ve aleyhte gerekeler buluyor, ama aralarndan
birini seemiyordu. Mantksal adan bakldnda, her bir randevu saatini kabul ya da reddetmek iin
bir neden bulmak mmknd. Ancak Elliot nerilen randevu saatlerinin hibiri hakknda ne
hissettiinin farknda deildi. Kendi duygularnn farknda olmad iin, herhangi bir tercihi de
olamyordu.
Elliotun kararszlndan karlacak derslerden biri, hayatn ak iinde alnabilecek sonsuz
sayda kiisel karar arasndan yaplan seim konusunda duygularn hayati bir rol oynaddr. Gl
duygular muhakeme srecinde kaos yaratabilse de, duygularn farknda olmamak, zellikle
geleceimizi belirleyen kararlar tartmakta ykc sonular dourabilir: Hangi meslein seilecei, i
gvencesi yksek bir yerde mi, yoksa daha riskli ama ilgin bir ite mi allaca, kiminle flrt
edilecei, ya da evlenilecei, nerede yaanaca, hangi evin kiralanaca ya da satn alnaca gibi.
Bu tr kararlar salt manta dayanarak alnamaz; kiinin gdlerine ve gemi deneyimlerden
derlenmi duygusal bilgelie ihtiya vardr. Kiminle evlenilecei, kime gven duyulabilecei, ya da
hangi meslein seilecei gibi konularda salt biimsel mantk ie yaramaz; bunlar duygular
olmadnda akln kreldii alanlardr.
Bu anlarda bize yol gsteren sezgisel iaretler i organlarmzdan limbik sistemce gdlenmi
dalgalar eklinde gelir; Damasionun somatik iaretleyiciler dedii, kelimenin tam anlamyla
iimizden geen hislerdir. Somatik iaretleyici bir eit otomatik alarmdr ve tipik olarak bir
hareketin dourabilecei olas tehlikeye dikkat eker. Genellikle bu iaretleyiciler, deneyimlerimizin
temkinli olmay rettii baz seeneklerden bizi uzaklatrr, ayn zamanda altn deerinde baz
frsatlar grebilmemizi de salar. Biz ounlukla o anda hangi deneyimimizin bylesi olumsuz bir
hisse yol atn hatrlamayz; ihtiyacmz olan tek ey, bir sinyalin, belirli bir olas davrantan
kaynaklanan sonucun ykc olacan bildirmesidir. Ne zaman iimizden bu tr bir his gese, ya o ii
brakrz, ya da daha byk bir gvenlik duygusuyla o dnce yolunda devam ederek seenekleri eler
ve nmzdeki seenekler dizisini daha kolay karar verebileceimiz bir kalba sokarz. Kiisel
adan doru kararlar verebilmenin anahtar, zetle hislerine kulak vermektir.
BLNALTINA NERKEN

Elliotun duygusal boluu, yaanan duygular kavrama yeteneinin insanlarda farkl olabileceini
gsteriyor. Nroloji mantna gre, bir sinir devresinin ilemeyii herhangi bir yetenekte bozuklua
yol ayorsa, beyinlerinde herhangi bir araz olmayan kiilerde o devrenin grece daha kuvvetli ya da
zayf oluu, kiilerin o yeteneinin birbirinden farkl derecelerde olmasn gerektirir. Duygularla
uyum asndan prefontal devrelerin oynad role bakacak olursak, nrolojik nedenlerden dolay
bazlar ilerinde gelien korku ya da cokuyu dierlerinden daha kolay alglayabilmekte, dolaysyla
da duygularnn daha fazla farknda olabilmektedir.
Psikolojik igr yetenei de bu devreyle balantl olabilir. Bazlarmz duygusal zihnin zel
simgesel biimlerini yakalamaya daha yatkndr: iirler, arklar ve masallarn yan sra mecaz ve
benzetme de hep gnl dilinde seslenir. Anlatnn akn birbiriyle balantsz gzken armlarn
belirledii dler ve mitler de duygusal zihnin kurallarna uyarak ayn dilden konuur. ster roman,
ister ark sz yazar ya da psikoterapist olsun, kalbinin sesini, yani duygularn dilini dinlemeye
yatkn olanlarn, oradan gelen mesajlar daha iyi anlayabilecekleri kesindir. Bu i uyumluluklar
onlara bilinaltnn bilgeliini, yani en derin dileklerimizi ieren simgeler olan d ve
hayallerimizin sakl anlamlarn dillendirme becerisini verir.
Psikolojik igrnn temeli zbilintir; psikoterapinin ounlukla glendirmeyi amalad yeti de
budur. Aslnda Howard Gardnern isel zek iin rnek ald kii de, ruh dnyasnn gizli
dinamiklerinin haritasn karabilmi olan Sigmund Freudtur. Freudun dedii gibi, duygusal hayatn
byk bir ksm bilinaltndadr; iimizde hissettiklerimiz ou kez bilin dzeyine erimez. Bu
psikolojik olgunun gzlemsel olarak dorulanmas, szgelimi kiilerin daha nce grdklerinin
farknda bile olmadklar eylere kar kesin bir holanma duygusu beslemeye balamalar gibi,
dikkate deer bir bulgunun ortaya kt bilinalt duygularla ilgili deneylerle mmkndr. Her duygu
bilinaltnda olabilir, zaten ou zaman da yledir. Fizyolojik adan duygu, genellikle kii onu fark
etmeden nce balar. rnein, ylandan korkan kiilere ylan resimleri gsterildiinde, deri
zerindeki alglayclar bir kayg iareti olan terlemenin balangcn tespit etse de, onlar henz bir
korku hissetmediklerini belirtirler. Kayglanmaya balamalar bir yana, ylan resmi ne olduunu
alglayamayacaklar bir hzda gsterilse bile, bu terleme grlmektedir. Bu tr bilin ncesi duygusal
kprtlar biriktike, sonunda bilince ulaacak kadar glenirler. Demek ki duygularn, bilinalt ve
bilinli olarak iki dzeyi vardr. Duygunun bilince ulat an, onun ayn zamanda frontal kortekse bir
duygu olarak kaydedildii andr.29
Bilincin eiinde kprdayan duygular, faaliyetleri hakknda bir fikir sahibi olmasak da, alg ve
tepkilerimizi ynlendirmekte olduka etkindir. Gnn erken saatlerinde karlat bir kalabalktan
rahatsz olan birini ele alalm; hrnl saatlerce devam eder, karsndakilerin davranlarndan,
hibir kast olmasa da alnr ve durup dururken insanlar tersler. Devam eden rahatszlnn farknda
deildir ve birisi buna dikkatini ekerse arabilir, oysa bir ey bilincinden kaarak sert tepkiler
vermesini emretmektedir. Ancak verdii tepkiler konusunda bilinlenince, yani bunlar neokortekse
kaydedilince, olaylar yeniden deerlendirip sabahn erken saatlerinde stne ken hislerden
kurtulup hayata bak asn ve ruh halini deitirebilmektedir. Bu ekilde duygusal zbilin,
duygusal zeknn ikinci ana esi olan kt bir ruh halini zerinden atma yeteneinin temel tan
oluturur.
16 zbilin terimini; kiinin kendi deneyimine iine dnk, kendine dnl bir dikkatle bakmasna atf yapmaktadr; bazen buna
dncelilik de denir.
17 Ayrca bkz: Jon Kabat-Zinn, Wherever You Go, There You Are (New York: Hyperion, 1994).
18 Gzlemleyen ego: Psikanalistin dikkat durumu ve zbilincinin igrl bir kyas Mark Epsteinn Thoughts Without a Thinker (New
York: Basic Books, 1995) adl eserinde grlmektedir. Epsteina gre, bu yetenek derinlemesine ilenirse, gzlemcinin sklgan halinin
yerine, tm hayat kucaklayabilecek, daha esnek ve cesur bir gelimi ego halini koyabilir.
19 William Styron, Darkness Visible: A Memoir of Madness (New York: Random House, 1990), s.64.
20 John D. Mayer ve Alexander Stevens, An Emerging Understanding of the Reflective (Meta) Experience of Mood, yaynlanmam
metin (1993).
21 Mayer ve Stevens, a.g.e. Bu duygusal zbilin tarzlar iin kullandm baz terimler, onlarn snflandrmalarndan yaptm
uyarlamalardr.
22 Duygularn iddeti: Bu almann byk bir ksm u anda Michigan niversitesinde bulunan ve Dienerin eski bir yksek lisans
rencisi olan Randy Larsen tarafndan ya da onunla birlikte gerekletirilmitir.
23 Duygusal bakmdan donuk cerrah Gary; Hillel I. Swillern Alexithymia: Treatment Utilizing Combined Individual and Group
Psychotherapy, International Journal for Group Psychotherapy say 38, 1 (1988), s. 47-61de tarif edilmitir.
24 Duygusal cahil, M.B. Freedman ve B.S. Sweet tarafndan Some Specific Features of Group Psychotherapy, International
Journal for Group Psychotherapy say 4, (1954) s. 335-68de kullanlmtr.
25 Aleksitimyann klinik zellikleri Graeme J. Taylorn Amerikan Psikiyatri Derneinin Washington, DCdeki (Mays 1986) yllk
toplantsnda sunduu Alexithymia: History of the Concept adl teblide tarif edilmektedir.
26 Aleksitimyann bu tarifi, Peter Sifneosun Affect, Emotional Conflict, and Deficit: An Overview, Psychotherapy-and-
Psychosomatics, say 56 (1991), s.116-22den alnmtr.
27 Neden aladn bilmeyen kadndan, H. Warnesn Alexithymia, Clinical and Therapeutic Aspects, Psychotherapy-and-
Psychosomatics, say 46 (1986), s.96-104te sz edilmitir.
28 Muhakemede duygularn rol: Damasio, y.a.g.e.
29 Bilinalt korku: Ylan etdleri Kagann Galens Prophecy balkl eserinde tarif edilmitir.
5-Tutkunun Kleleri

Sen...
Kaderin sillesini de, dllerini de
Ayn kranla karlam birisin...
Tutkularnn klesi olmayan bir adam gster bana,
Kalbimin iinde, hatta kalbimin kalbinde tayaym onu,
Tpk seni tadm gibi...
Hamletten arkada Horatioya

Bir eit zdenetim, yani tutkunun klesi olmaktansa kaderin sillesinin kopard duygusal
frtnalara dayanabilme, Eflatundan beri yceltilen bir erdemdir. Bunun eski Yunancadaki karl
olan sophrosyne, Yunanca uzman Page DuBoisnn yorumuyla, kiinin hayatn zenle ve akllca
yaamas; ahenkli bir denge ve bilgelik anlamna gelir. Romallar ve eski Hristiyan kilisesiyse buna
temperantia, yani dengeleme, duygusal arlklar snrlama demi. Ama, duygular bastrmak deil,
dengedir: Her duygunun kendine zg bir deeri ve nemi vardr. Tutkusuz bir hayat, yaamn kendi
zenginliklerinden kopuk ve yaltlm, donuk, orak bir kaytszlk alemine dnebilir. Ancak
Aristonun tespit ettii gibi, makbul olan uygun duygudur, yani koullarla orantl biimde
hissedebilmektir. Duygular fazlasyla bastrldnda donukluk ve uzaklk yaratr; kontrolden
ktnda, ar ve srarl, patolojik bir hale gelir. Kiiyi fel eden baskn kayglanmada, fkeye
dnen kzgnlkta ve manik ajitasyonda olan da budur.
Aslnda, bize sknt veren duygulara hkim olabilme, duygusal salmzn anahtardr; arlk
fazla youn ya da uzun sreli duygular dengemizi bozar. Doal olarak bu, tek tip duygu hissetmemiz
gerektii anlamna gelmez; her zaman mutlu olmak, bir bakma 1970lerde moda olan glen yz
rozetlerinin kiiliksizliine brnmek demektir. Ac ekmenin yaratcla ve ruhsal hayata katklar
lehinde sylenebilecek ok ey vardr; aclar ruhu olgunlatrabilir.
Dler en az klar kadar hayata bir tat katar, ancak bunlarn dengede olmas gerekir. Kalbin
matematiinde kiinin kendini iyi hissetmesi olumlu ve olumsuz duygularn oranna baldr en
azndan ruh hali konusunda yzlerce kadn ve erkek zerinde yaplan aratrmalarda, deneklerden
rasgele anlarda yanlarnda tadklar ar cihazlarnn hatrlatmasyla o anki ruh hallerini
kaydetmeleri istendiinde kan sonu budur.-30 nsann kendini iyi hissetmesi iin tatsz duygulardan
kanmas gerekmez; ancak frtnal duygularn tm olumlu ruh hallerinin yerini alacak kadar
kontrolden kmamas gerekir. Youn fke ya da depresyon halleri yaayanlar, bunlar dengeleyen bir
dizi eit younlukta neeli ve mutlu anlar oluyorsa, hl kendilerini iyi hissedebilirler. Bu
incelemeler, ders notlar veya IQ ile kiinin duygusal sal arasnda ok az hatta sfr ilinti olduunu
bulgulayarak, duygusal zeknn akademik zekdan bamszln da ortaya koyuyor.
Nasl zihnin arka plannda dncelerin dinmeyen uultusu varsa, srekli bir duygusal mrldanma
da vardr; birini ar cihazyla nce sabahn altsnda, sonra da akamn yedisinde ararsanz, her
seferinde farkl bir ruh halinde bulursunuz. Kiinin ruh hali bir gnn sabahndan ertesi gne elbette
farkllk gsterebilir; ancak ruh hallerinin haftalk ya da aylk ortalamas, onun genelde kendini nasl
hissettiini gsterir. Anlalan, ou insan ar youn duygular ender yayor; duygusal ini
klarmz arasnda kk tmseklere arpsak da, oumuz ortalarda bir yerde oluyoruz.
Yine de, duygular idare etmek tam gnlk bir itir, zellikte bo zamanlarmzda, ounlukla ruh
halimize hkim olma abas harcarz. Roman okumaktan TV seyretmeye kadar, setiimiz tm
faaliyetlerimizi ve arkadalarmz kendimizi iyi hissetmek amacyla seiyor olabiliriz. Kendini
yattrma sanat, temel bir hayat becerisidir. John Bowlby ve D.W. Winnicott gibi baz psikanalitik
dnrler bunu en en nemli psiik aralardan biri olarak grrler. Teoriye gre, duygusal adan
salkl bebekler bakclarnn kendilerini yattrma tarzlarn kendilerine aynen uygulamay renir
ve duygusal beynin ini klarndan daha az zarar grrler.
Grdmz gibi beynin dzeni, ne zaman ve hangi duygunun rzgrna kaplacamz kontrol
etmemizi ou kez zor ya da olanaksz klyor. Ama bir duygunun ne kadar sreciini belirlememiz
bir lde olanakldr. Sz konusu olan, vr zvr trnden znt, kayg, kzgnlklar deildir; bu tr
haller zamanla ve sabrla atlatlabilir. Ancak bu duygularn younluu ve sresi uygun ly
ayorsa, o zaman rahatszlk veren ulara, yani kronik kayg, kontrolsz fke ve depresyona doru
kayarlar. Baa klmaz bir younluk kazandklarnda da, kurtulabilmek iin ila tedavisi, psikoterapi
ya da her ikisi birden gerekli olur.
Bu tr durumlarda duygusal adan kendini ayarlama yeteneinin bir belirtisi, duygusal beyindeki
kronik ajitasyonun farmakolojik bir yardm grmeden giderilemez hale ne zaman geldiinin farknda
olabilmektir. rnein, manik depresif vakalarn te ikisi, bu rahatszla kar hibir tedavi
grmemitir. Ancak lityum ve baz yeni ilalar, kiiyi fel eden depresyonun yaratt hrnlk ve
fkeyle, manik durumlarn coku ve ycelik halini birbirine kartran tipik dngy krabilir. Manik
depresiflerde grlen bir sorun da, maninin verdii cokuyla kiinin felaketle sonulanabilecek
kararlar vermesine ramen, yardm ihtiyacn hissetmeyecek kadar kendinden emin olmasdr. Bylesi
ciddi duygusal bozukluklarda, psikiyatrik ila tedavisi, hayat dzenlemeye yarayan bir aratr.
Kendimizi kt hissettiimiz daha sradan ruh hallerini ise kendi olanaklarmzla amamz gerekir.
Ne yazk ki bunu her zaman kendi kendimize baaramyoruz; en azndan Case Western Reserve
niversitesinden psikolog Diane Ticen, drt yz akn kadn ve erkee kt ruh halinden
kurtulabilmek iin hangi stratejileri kullanp bunlarn ne kadar faydasn grdklerini sorduu
aratrmadan kan sonu budur.31
Kendini kt hissetme halinin giderilmesi gerektii yolundaki felsefi nermeye herkes katlmyor;
Ticea gre saf ruh halini savunan yzde belik bir grup, tm duygularn doal olduunu ne
srerek, ne kadar kt olursa olsun duygular olduu gibi yaamaktan yanayd. Bir de pragmatik
nedenlerden tr kendini zellikle tatsz ruh hallerine sokanlar vard: Bunlarn arasnda hastalarna
kt haberi vermeye hazrlanan doktorlar, adaletsizlie kar daha iyi savaabilmek iin fke
besleyen toplumsal eylemciler, hatta oyun alanndaki kabadaylara kar kardeine yardm edebilmek
iin kendini fkelendirdiini syleyen gen bir adam bulunuyordu. Bazlar ise ruh halleriyle
oynamakta tamamen Makyavelci bir tavr taknyordu; faturalarn demeyenlere kar iyice kararl
grnmek iin kendilerini bilerek fkelendiren tahsildarlar gibi.32Ancak honutsuzluunu kasten
pekitiren az saydaki rnek bir yana braklrsa, birok kii ruh hallerine yenik dmekten
ikyetiydi. nsanlarn ruh hallerini atlatmakta gsterdikleri baar ise belirgin bir ekilde farklyd.

HDDETN ANATOMS

Otoyolda giderken bir arabann aniden nnze karak sizi tehlikeli biimde sktrdn dnn.
Aklnzdan geen ilk dnce u orospu ocuuna bak! ise, buna daha youn fke ve intikam
hislerini ieren Bana arpabilirdi! Pi herif, bunu onun yanna kr brakrsam adam deilim!
dncelerini izleyip izlemedii, fkenin alaca yn asndan son derece nemlidir. Siz, onun
boazn skarcasna direksiyonu sktka, parmaklarnzn eklem yerleri beyazlamaya balar.
Vcudunuz kamaya deil, kavgaya hazr hale gelir; titremeye balarsnz, alnnzda boncuk boncuk
ter birikir, kalbiniz gm gm atar, yz kaslarnz tehditkr bir ifadeyle gerilir. O adam ldrmek gelir
iinizden. Sonra, bu durum sizi yavalatt iin arkanzdaki arabann srcs korna alacak olursa,
ona kar da fkeyle patlamaya hazr hissedersiniz. te yksek tansiyonun, gz kara araba srmenin,
hatta otoyolda silah ekip ona buna ate etmenin znde yatan bunlardr.
fkenin olumasna yol aan bu bir dizi dnceyi, sizi sktran src hakknda daha iyi niyetli
bir dnce tarzyla karlatralm: Belki beni grmedi, belki de bu kadar dikkatsiz kullanmas iin
iyi bir nedeni vardr, birini hastaneye yetitiriyor olabilir. Bu olaslklar dnmek, fkeyi acma
hisleriyle ya da en azndan hogryle yumuatarak, fke oluumunun nn keser. Sorun, bizi
orantl bir derecede ve gerektiinde fkelenmeye davet eden Aristonun da hatrlatt gibi, ou
kez fkeyi kontrol altna alamaymzdr. Benjamin Franklinin gzel bir ekilde dile getirdii gibi;
fke hibir zaman nedensiz deildir, ama ender olarak iyi bir nedeni vardr.
fkenin eitleri vardr. Dikkatsizce davranarak bizi tehlikeye sokan srcye duyduumuz trden
ani fkenin ana kaynaklarnda biri amigdala olabilir. Ancak duygusal devrenin dier ucu olan
neokorteks, byk olaslkla soukkanl bir intikam ya da adaletsizlie veya hakszla kar duyulan
fke gibi, daha hesapl fkeleri ortaya karr. Bu tr iyi dnlm fkeler, Franklinin dedii gibi
iyi bir nedeni olanlardr, ya da yle grnrler.
nsanlarn kanmak istedikleri duygular arasnda en uzlalmaz gzkeni, fkedir; Tice, kiilerin en
zor kontrol ettikleri duygunun fke olduunu bulgulamtr. Gerekten de fke, olumsuz duygularn en
batan karc olandr; kendini hakl karan srekli bir i monolog, fkeyi serbest brakmas iin
zihni en ikna edici fikirlerle doldurur. zntnn aksine, fke enerji verir, hatta coturur. fkenin
batan karcl, ikna gc, belki de kendi bana fke hakkndaki u tr grlerin neden bu kadar
yaygn olduunu aklayabilir: fke kontrol edilemez, ya da ne olursa olsun kontrol edilmemelidir,
fkesini kusmak, psikolojik rahatlama asndan daha da iyidir. Belki bu iki grn izdii kasvetli
grntye tepki niteliindeki bir kar gr ise, fkenin tamamen engellenebileceini ne srer.
Ancak aratrma bulgular dikkatle incelendiinde, fke konusundaki bu bildik tutumlarn yanl
ynde ve belki de batan aa uydurma olduu grlr.33
fkeyi alevlendiren fkeli dnceler silsilesi, ayn zamanda kiinin fkesini datmakta kulland
en kuvvetli yntemlerden birinin de olas anahtardr: En bata fkeyi alevlendiren inanlar
zayflatr. Neden fkelendiimiz hakknda ne kadar uzun dnrsek, fkemizi hakl karacak o kadar
ok iyi neden icat edebiliriz. Kafay takmak, fkeyi krkler. Ancak olaylara deiik bir adan
bakmak, fkenin alevlerini sndrr. Tice da, bir durumu olumlu bir erevede yeniden
dnebilmenin, fkeyi engelleyen en gl yntemlerden biri olduunu bulgulamtr.

Hiddet Dalgas

Bu bulgu, uzun ve titiz deneylerle fkeyi ve hiddetin anatomisini hassas bir ekilde zmleyen
Alabama niversitesinden psikolog Dolf Zillmannn vard sonularla rtmektedir.34fkenin
kkeni, sava ya da ka tepkisinin sava yannda olduundan, Zillmannn fkeyi krkleyen genel
nedenlerden birinin tehlike hissi olduunu saptamas pek de artc deildir. Tehlike iaretini veren
ey; adaletsiz ya da kaba davranlara maruz kalmak, hakarete uramak veya aalanmak, nemli bir
hedefe doru ilerlerken engellenmek gibi, yalnzca bariz bir fiziksel tehdit de olabilir. Bu alglamalar
beyin zerinde iki tr etkisi olan bir limbik dalgann balatcs olur. Bu dalgann bir blm, abuk,
anlk bir enerji dalgas yaratan katekolaminlerin serbest braklmasdr; ve bu, Zillmannn deyiiyle
sava ya da ka durumlarnda grld gibi, canl bir eylem sreci salamaya yeterlidir. Bu enerji
dalgasnn mr dakikalarla snrldr ve duygusal beynin dman nasl tarttna bal olarak, o sre
iinde bedeni ya sk bir savaa ya da hzl bir kaa hazrlar.
Bu srada, amigdaladan hareket alan bir baka akm, sinir sisteminin adrenokortikal kesiminden
geerek, kiiyi eyleme hazrlayan glendirici bir genel zemin yaratr; katekolamin enerji dalgasndan
ok daha uzun sren bu genelletirilmi adrenal ve kortikal uyarm saatlerce hatta gnlerce devam
ederek, duygusal beyni uyarlmaya zellikle hazr bir duruma sokar ve bunu izleyebilecek tepkilerin
abuk oluabilmesi iin bir temel oluturur. Genelde, adrenokortikal uyarlmann yaratt bu tetikte
olma durumu, zaten bir miktar tahrik edilmi veya bir eyden biraz rahatsz olmu insanlarn neden
fkelenmeye ok daha yatkn hale geldiklerini aklamaktadr. Her trl stres, adrenokortikal
uyarlma yaratr ve fkelenme eiini aaya eker. Bylece, ite zor bir gn geirmi birisi,
akamst evde, herhangi bir ey yznden ocuklarn grlts ya da dankl gibi aslnda
baka bir zamanda bylesi bir duygusal korsanla yol aacak iddette alglanmayacak eylere
hiddetlenmeye daha yatkn olur.
Zillmann, fke hakkndaki bu igrlere titiz deneylerin sonucunda varmtr. rnein bir
incelemesinde, gnll kadn ve erkek denekleri yardmcs araclyla ima yoluyla kkrtr.
Arkasndan gnll deneklere ho veya sinir bozucu bir film gsterilir. Daha sonra gnlllerden,
ayn zamanda Zillmannn yardmcsna karlk verme olanan tanyacak ekilde, o kiinin ie
alnmasnda rol oynayacan sandklar bir deerlendirme yapmalar istenir. Deneklerin verdii
karln younluu, izledikleri filmin onlar ne kadar uyardyla doru orantl olmutur; sinir
bozucu filmi seyretmek onlar daha da fkeli yapm ve o kii hakknda en kt deerlendirmeleri
yapmlardr.

fke fkeyi Besler


Zillmannn almalar, bir gn alveri ederken tank olduum aile dramlarndan birine aklama
getiriyor. Spermarketin koridorlarndan birinde, yandaki oluna empatiyle, ll bir biimde
seslenen gen bir annenin sesi duyuldu: Onu... yerine... koy!
Ama istiyorum! diye mzmzlanan ocuk, Ninja Kaplumbaal msr gevrei kutusuna smsk
sarld.
Onu yerine koy! Kadnn ykselen sesine fke hkim oluyordu.
O anda alveri arabasna oturtmu olduu bebei, yumulduu reel kavanozunu yere drd.
angrt duyulunca, Bir bu eksikti! diye baran anne, fkeyle bebei tokatlad, yandakinin
elinden de kutuyu kapt gibi en yakn rafa koyup onu belinden kavrayarak kucana ald ve arabay
yan yatacak kadar tehlikeli bir ekilde hzla koridordan aa srd. Bebek alamaya balad, ocuk
ise ayaklarn sallayarak, Beni indir, beni indir! diye kar koydu.
Zillmanna gre, beden bu anneninki gibi zaten eikteyse ve bir ey duygularn kontrolden kmasna
yol aarsa, bunu takip eden duygu ister fke ister kayg olsun, zellikle youn yaanr.
Hiddetlenmenin dinamii de budur. Zillmann ykselen fkeyi her biri yavaa yaylarak uyarc bir
tepki balatan bir kkrtma dizisi olarak gryor. Bu dizide her ardk dnce veya alg, amigdala
gdml katekolamin dalgalarnn kk apta bir balatcsdr ve her biri ncekilerin hormonal
ivmesinin zerine kurulur. kincisi, birincinin yatmasndan hemen nce, ncs de onlarn stne
gelir ve bylece, her dalga bir ncekinin kuyruuna taklp bedenin fizyolojik uyarlma dzeyini
abucak ykseltir. Bu yaplanmada, sonradan gelen bir dnce en batakinden ok daha iddetli bir
fke balatr. fke fkeyi besler, duygusal beyin kzr. Bu arada akln frenlemedii hiddet,
patlayarak iddete dnr.
Bu noktada insanlar, balamayan ve mantk snrlarn am, intikam ve misillemeden baka bir
ey dnmeyen, neticenin ne olabileceine kaytsz kalan kiilerdir. Zillmanna gre bu yksek
dzeydeki uyarlma, bir kudret ve dokunulmazlk sanrs yaratarak saldrganl tevik edip
kolaylatrrken, hiddetlenmi kii bilisel bir rehberden yoksun kalarak en ilkel tepkilere
bavurur. Limbik gd ykselmektedir; hayatn gaddarlndan alnan en kaba dersler, hareket tarzn
belirler.

fkenin Merhemi

Hiddet anatomisi hakkndaki bu analize dayanan Zillmann, iki ana mdahale yolu neriyor. fkeyi
datmann bir yolu, fke dalgasn balatan dnceleri yakalayp bunlara meydan okumaktr. nk
ilk fke patlamasn onaylayp tevik eden, bir etkileimin balangtaki deerlendirilmesidir;
alevleri krkleyen ise bunu izleyen deerlendirmelerdir. Zamanlama nemlidir; fke dngsne ne
kadar erken aamada mdahale edilirse o kadar etkili olur. Aslnda yattrc bilgiler fke devreye
girmeden nce gelirse, fkenin n tamamen kesilebilir.
Anlamann fkeyi yattrma gc, Zillmannn dier yardmcsnn yapt deneyde de grlyor.
Birlikte alt yardmcs, egzersiz bisikletine binen gnll deneklere hakaret edip onlar kkrtr.
Bu kabalna karlk verme olana (yine yardmcnn ie alnmasn etkileyecek olumsuz bir
deerlendirme yapma frsat) tanndnda, gnlller bunu fkeli bir cokuyla yapar. Ancak bir baka
deneyde, yine bir baka yardmc, denekler kkrtldktan sonra deneye katlr ve onlara misilleme
frsat verilmeden hemen nce, kkrtc yardmcya bir telefon geldiini syler. Kkrtc yardmc
dar karken, yeni gelene de imal bir sz syler. Ancak yeni gelen yardmc buna ters tepki vermez
ve gnll deneklere, odadan km bulunan kiinin, yaklaan yksek lisans szl snavlarndan
dolay ne denli youn basklar altnda olduunu anlatr. Bundan sonra kzgn denekler adama
misilleme yapma frsatn yakaladklarnda bunu kullanmaz, hatta ektii skntlardan dolay ona
anlay gsterirler.
Bu tr yattrc bir bilgi, fkeyi krkleyen durumlar yeniden deerlendirmeye yol aar. Ancak,
fkeyi hafifletme frsatnn belirli bir menzili vardr; Zillmann bunun lml fke dzeyinde ie
yaradn, hiddete varan yksek dzeylerde ise, bilisel yeti kayb olduunu, yani akln yitirildii
durumlarda yattrma frsatlarnn hi ie yaramadn bulgulamt. nsanlar hiddetlendiklerinde,
yattrc bilgiyi Vah vah, ok yazk! diyerek, ya da Zillmannn nazik deyiiyle, ngilizcenin
ierdii en kaba tabirleri kullanmak suretiyle geitiriyorlard.

Yatma

On yamdayken, geirdiim bir fke nbeti sonucunda bir daha geri dnmemeye yemin ederek evden ayrlmtm. Gzel bir yaz
gnyd, o tatl sknet ve gzellik beni yattrp teselli edene kadar sevimli sokaklarda yrdm. Birka saat sonra piman olmu,
hatta tamamen yumuam bir ekilde geri dndm. O zamandan beri ne zaman fkelensem, imkn varsa ayn eyi yapyorum. Bu
tedavi bana iyi geliyor.
Bu alnt, 1899 ylnda fke konusunda yaplm ilk bilimsel almalardan birinde rol alan bir
denein ifadesidir35 ve bugn bile, fkeyi hafifletmenin ikinci bir yntemine; hiddetlenmeye yol
aacak baka kkrtc unsurlarn bulunmad bir ortamda, adrenal dalgasnn yatmasn bekleyerek
fizyolojik adan sakinlemeye rnek tekil ediyor: Szgelimi, bir atma yaandnda, o kiiden bir
sre boyunca uzak durmak gibi. Yatma sreci boyunca, fkelenmi kii dmanca dncelerin
trmann frenlemek iin dikkatini baka yne ekecek, oyalanacak bir eyler arayabilir. lgisini
baka bir noktaya yneltmek, Zillmanna gre olduka basit bir nedenle, ruh halini deitirmek
asndan son derece gl bir yntemdir. Hoa vakit geirirken fkeli kalmak zordur. Tabii iin pf
noktas, nce fkeyi hoa vakit geirebilecek kadar yattrmaktr.
Zillmannn fkenin trman ve azal yollarn zmleyii, kiilerin fkelerini hafifletmek iin
kullandklarn syledikleri stratejilerle ilgili Diane Ticen bulgularnn birouna da aklama
getiriyor. Bunlar arasnda olduka etkili bir strateji, kendini yattrrken yalnz kalmak iin ekip
gitmektir. Erkeklerin byk bir ksm, arabayla dolamay tercih eder ve bu, araba kullanrken bir ara
verilmesini salar. (Tice da bana, araba kullanrken bu yzden artk daha dikkatli olduunu syledi).
Belki daha gvenli bir seenek, uzun bir yrye kmak olabilir; etkin egzersizler de fkeyi
datmaya yardmc olur. Derin nefes alma ve kaslar gevetme gibi altrmalar, bedeni fkenin
yaratt yksek uyarlma dzeyinden rahatlama dzeyine ektii ve fkeyi balatan eyden
uzaklatrd iin yararldr. Etkin egzersiz, benzeri nedenlerden tr fkeyi yattrmaya yardmc
olabilir. Egzersiz srasnda yksek bir fizyolojik dzeye ktktan sonra durunca, beden daha dk bir
etkinlik dzeyine dner.
Ancak fke uyandran dnceler zihni megul etmeyi srdrrse, yattrma sreci ie yaramaz,
nk bu tarz her dnce yeni fke dalgalarna yol aabilecek kk bir vesiledir. lgi odan
deitirme, fkeli dnce silsilesini durdurma gcne sahiptir. Tice, fkeyi kontrol etmek iin
izlenen stratejilerle ilgili aratrmasnda, odak deitirmenin fkeyi yattrmaya byk lde
yardmc olduunu saptamtr. TV, sinema izleme, kitap okuma ve benzeri eyler hiddeti krkleyen
fkeli dncelere mdahale eder. Ancak Tice, kendisi iin alveri yapmak ya da yemek yemek gibi
zevklere teslim olmann fazla etkili olmadn da ortaya koymutur; kiinin alveri iin dolarken
ya da bir para ikolatal keki mideye indirirken, fkeli dnceleri zihninde tamaya devam etmesi
hi de zor deildir.
Bu stratejilere, Duke niversitesinden psikiyatr Redford Williamsn, yksek kalp hastal riski
tayan saldrgan kiilerin sinirlenme eilimlerini kontrol etmeleri iin gelitirdii stratejiler de
eklenebilir.36Tavsiyelerinden biri, zbilinci kullanarak, kukucu ya da dmanca dnceler zihinde
uyanr uyanmaz farkna varp bunlar yazmaktr. fkeli dncelerin bylece farkna varldktan sonra
bunlara kar klabilir, yeniden deerlendirilebilir. Ancak Zillmannn bulgulad gibi, bu yaklam
fke hiddete dnmeden nce daha fazla ie yaramaktadr.

Davurum Yanlgs

New York kentinde bir taksiye yerletiimde, gen bir adam taksinin nnde durmu, karya
gemek iin trafiin rahatlamasn bekliyordu. Sabrsz src korna alarak onu yrmeye zorlad.
Gen adamn buna tepkisi ise, kalarn atarak mstehcen bir hareket yapmak oldu.
Src, Seni gidi orospu ocuu! diye barrken, bir gaza bir frene basarak taksiye tehlikeli
hamleler yaptryordu. Bu lmcl olabilecek tehdit karsnda gen adam somurtarak azck kenara
ekildi ve taksi adm adm trafie karmak zereyken, araca bir yumruk indirdi. Buna karlk src,
adama azna geleni syledi.
Yola devam ederken her halinden sinirinin gememi olduu belli olan src, Kimseye pabu
brakmayacaksn. Sen de baracaksn, en azndan insan kendini iyi hissediyor! dedi.
ini boaltarak rahatlama hiddeti da vurma bazen fkeyle ba etmenin en yceltilen yntemidir.
Halk arasnda yaygn kurama gre, bylece insan kendini daha iyi hisseder. Ancak Zillmannn
bulgularna gre, fkesini kusarak rahatlama tezine kart bir gr var. Bu gr, davurumun
etkilerini deneysel olarak aratran psikologlarn, 1950lerde, fkeyi kusmann ondan kurtulmaya pek
az yaradn (tabii fkenin batan karan bir yan olduundan, kiiler tatmin olduklarn
hissedebilir)37bulgulamasndan beri savunulmaktadr. fkeyi kusmann ie yarad durumlar da
olabilir; hedef kiiye dorudan ynelik olduunda, durumun kontrol altna alnd ya da adaletsizliin
giderildii hissini verdiinde, veya dierine hak ettii kadar zarar verilip misillemede bulunmadan,
hoa gitmeyen bir davrann deitirmesini saladnda olduu gibi. Ancak fkenin tahrik edici
doasndan dolay bunlar sylemek, yapmaktan ok daha kolay olabilir.38
Tice, fke kusmay, yatmann en kt yollarndan biri olarak gryor: Hiddetli patlamalar beyni
iyice uyarr ve insan daha az deil, daha ok fkelendirir. Ticea gre, insanlar kendilerini kzdran
kiiden fkelerinin acsn kardklarn anlattklarnda, bunun etkisi o ruh halini gidermek deil,
uzatmak oluyordu. ok daha etkili olan yntemse, nce yatp sonra daha yapc veya kendini ortaya
koyacak bir biimde, o kiiyle yzleerek anlamazl gidermekti. fkeyle nasl ba edilebilir
sorusuna, Tibetli bir hoca olan Chogyam Tringpa bir zamanlar u yant vermiti: fkeni iine atma.
Ancak fkeyle hareket de etme.
KAYGIYI YATITIRMA: NE, BEN M TASALANIYORUM?

Eyvah! Egzozdan kt bir grlt geliyor... Yine servise mi gtrmeli, ne? Masrafn karlayamam... Jamienin niversitesi iin
ayrdm paradan ekmem gerekir... Ya okul taksitini deyemezsem? Geen haftaki okul karnesi ktyd... Ya notlar daha da der
ve niversiteye giremezse? Egzoz da fena halde patrt karyor...
Kaygl bir zihin ucuz bir melodramn ksr dngsne bylesine kaplmken, bir dizi tasa birbirini
kovalar ve yine en baa dnlr. Yukardaki rnek, Pennsylvania State niversitesinden psikolog
Lizabeth Roemer ve Thomas Borkovecten alnmtr. Kaygnn temeli olan tasalanma hakkndaki
aratrmalar, bu konuyu nrotiin sanat olmaktan bilim dzeyine ykseltmitir.39Tasalanma ie
yarad srece bir aksaklk yoktur; bir sorun zerinde kafa yormak tasalanma gibi grnse de,
yapc bir ekilde zihninde evirip evirmek bir zm getirebilir. Aslnda tasalanmann temelinde
yatan, evrim srecinde hayati nem tam olan potansiyel tehlikelere kar tetikte olmaktr. Korku
duygusal beyni uyard zaman, bunun sonucunda ortaya kan kaygnn bir ksm dikkati yakndaki
tehlikeye odaklar ve baka eyleri o an iin bir kenara braktrarak, zihni tamamen bununla megul
eder. Bir anlamda tasalanma, olas aksaklklarn ve bunlara kar alnacak nlemlerin bir provasdr;
tasalanmann ilevi, hayatn tehlikelerine kar olumlu zmleri nceden retmektir.
En zoru, tekrarlana tekrarlana bir ksr dng halini alan, fakat hibir zaman herhangi bir olumlu
zme daha fazla yaklaamayan kronik tasalanmalardr. Kronik tasalanma yakndan incelenirse,
dk dzeyde bir duygusal korsanln tm zelliklerini tad grlr. Tasalarn belli bir kayna
yoktur, kontrol edilemezler, srekli bir kayg duygusu yaratr, mantktan etkilenmezler ve kii
tasalanmaya tek ve kat bir bak asndan bakar. Ayn tasalanma dngs younlap kalc bir hal
alrsa, izgiyi aarak tamamen sinirsel bir korsanla, kayg bozukluklarna dnr: fobiler,
saplantlar - kontrolsz gdler ve panik nbetleri gibi. Bu bozukluklarn her birinde tasalanma oda
belirgin bir tarzda sabitleir. Kayg, fobisi olanlarda korkulan durum zerinde; saplantl kiilerde
korkulan bir felaketi nleme sabit fikri zerinde; panik nbetine tutulanlarda ise lm korkusu ya da o
panie kaplma olasl zerinde younlar.
Btn bu durumlarn ortak noktas tasalarn rndan kmasdr. rnein saplant ve kontrolsz
drt bozukluklarndan dolay tedavi grmekte olan bir hanm, gnnn byk bir blmn hep ayn
eyleri yaparak geiriyordu: Gnde birka kez krk be dakikalk dular alyor, yirmi kez ya da daha
sk olarak, be dakika ellerini ykyordu. Ayrca tuvalet ispirtosuyla ovarak sterilize etmedii hibir
yere oturamyordu. ok kirli olduklar gerekesiyle ne bir ocuu ne de bir hayvan
elleyebiliyordu. Bu drtlerin tmnn temelinde rktc boyutlardaki mikrop korkusu vard; her
eyi sk sk ykayp sterilize etmezse, bir hastala yakalanp lecei dncesiyle tasalanyordu.40
Psikiyatrik literatrde srekli tasalanma hali anlamna gelen genellemi kayg bozukluu
dolaysyla tedavi gren bir kadndan, bir dakika boyunca tasalarn yksek sesle dile getirmesi
istendiinde yle bir tepki verdi:
Bunu doru yapamayabilirim. O kadar yapmack olur ki, asl sorunu gstermeyebilir, oysa bizim asl sorunu bulmamz gerekiyor... nk
asl sorunu bulamazsak, iyileemem. yileemezsem de, hibir zaman mutlu olamam.41
Tasalanma konusunda tasalanmann bu ustaca gsterisinde, hasta bir dakika sreyle tasalarn dile
getirmesi talebine bile, birka saniye iinde hayat boyu srecek bir felaketi dnmeye balayarak
tepki vermitir: Hibir zaman mutlu olamam. Tasalar genelde bu tr bir izgi izler, kii kendi
kendine bir tasadan dierine atlayan ve ou kez korkun bir trajedinin hayaliyle her eyin felaketle
sonuland bir yk yaratr. Tasalar genelde zihnin gznde deil, kulanda, yani grntler yerine
szcklerle ifade bulur. Bu gerek, tasalanmay kontrol etmek bakmndan nemlidir.
Berkovec ve meslektalar, tasalanma zerinde almaya, uykusuzlua bir tedavi yntemi ararken
baladlar. Dier aratrmaclarn da gzlemledii zere, kayg iki biimde kendisini ortaya koyar:
Bilisel olarak, yani tasal dncelerle, ya da somatik olarak, yani terleme, kalp arpnts, kas
gerginlii gibi kaygnn fizyolojik semptomlaryla. Berkovece gre uykusuzluk ekenlerin asl sorunu
bedensel uyanklk deildi. Onlar uyank tutan ey, araya giren dncelerdi. Bunlar kronik tasal
kiilerdi ve ne kadar uykular olursa olsun tasalanmay durduramyorlard. Uykuya dalmalarna
yardmc olan tek ey, zihinlerini tasalardan arndrmalar ve bir geveme ynteminin yaratt
duyumlara odaklanmalaryd. Ksacas, tasalar ancak dikkati baka noktaya evirerek
durdurulabiliyordu.
Ancak tasal kiilerin ou bunu yapamaz. Berkovece gre bunun nedeni, tasalanmadan elde edilen
ksmi bir dln bu alkanl kuvvetlendirici etkisidir. Tasalarn olumlu bir yan olduu sanlr.
Tasalar, olas tehditlerle, kiinin yoluna kabilecek tehlikelerle ba etmenin yollardr. Tasalanma
baarl olduunda bu tehlikelerin bir provasn yaptrp onlarla baa kma yntemleri zerinde
dndrr. Ancak tasalanma her zaman bu kadar ie yaramaz. Bir sorunun zm iin yeni
seenekler ve bak alar, genelde tasadan, zellikle de kronik tasadan domaz. Tasalanan kiiler,
olas sorunlara zm retmek yerine genelde tehlike zerinde dnr ve kendilerini bununla
balantl hafif bir korkuya gmerek, ayn dncenin etrafnda dnp dururlar. Srekli tasalanan
kiiler tamamen olaslk d olan bir sr ey hakknda tasalanrken; hayatta bakalarnn hi farknda
olmad tehlikeler grrler.
Yine de, Berkovece tasalanmann kendilerine yararl olduunu, kendi kendini beslediini ve korku
dolu dncelerin sonsuz dngsnde dnp durduklarn anlatmlardr. Tasalanma neden adeta
zihinsel bir bamllk yapmaktadr? Berkovecin de deindii gibi, batl inanlarda da olduu gibi,
tasalanma alkanlnn tuhaf bir ekilde pekitirici bir yan vardr. nsanlar gerekleme olasl
dk pek ok ey iin tasalandklarndan sevilen birinin bir uak kazasnda lmesi, iflas etmek
gibi bunda en azndan ilkel limbik beyin asndan sihirli bir ey var gibidir. Beklenen bir ktl
uzak tutan muska gibi, tasalanma psikolojik adan, saplant halini alan tehlikeyi nleyen ey olarak
grlr.

Tasalanma i

Kadn, bir yayncnn yapt i teklifinin cazibesine kaplarak Orta Batdan Los Angelesa tanmt. Fakat daha sonra yaynevi baka
biri tarafndan satn alnd iin, isiz kalmt. ok oynak bir pazar olan serbest yazarla giriti; bu kez de, ya kendini ie boulmu, ya
da kirasn deyemeyecek durumda buluyordu. Sk sk telefonlarn snrlamak zorunda kalyordu ve ilk kez salk sigortasndan yoksun
kalmt. Bu gvencesinin olmamas zellikle sknt vericiydi: Salnn bana felaketler aacan dnmeye balamt. Her ba
arsn bir beyin tmrnn habercisi olarak gryor, araba kullanrken hep kaza geirecei gznn nne geliyordu. Kendisini ou
kez tasal, hayallere dalm, karmakark skntlar iinde buluyordu. Dediine gre, tasalarnn neredeyse bamllk yaptnn
farkndayd.
Berkovec tasalanmann beklenmedik bir yararn daha kefetmiti. nsanlar tasal dncelerine
gmlyken, tasalarn arl kaygnn znel durumlarn nabzn hzlanmas, boncuk boncuk terleme,
titreme gibi pek fark etmiyor ve tasalanma srdke, en azndan nabzdan grld kadaryla, bu
kaygy ksmen batryordu. Anlalan, olaylar u srayla geliiyordu: Tasal kii olas bir tehdit ya da
tehlike imgesini canlandran bir eyin farkna varyor; kurgulanan felaket de hafif bir kayg nbeti
balatyordu. Ardndan tasalanan kii sknt veren bir dizi dnceye dalyor ve bunlarn her biri
tasalanlacak bir baka konuyu ortaya karyor; kiinin dikkati bu bir dizi tasayla srklenirken, tam
da bu dncelere odakland iin, zihni ilk bata kaygy uyandran felaket imgesinden
uzaklatryordu. Berkovece gre, imgeler dncelere nazaran daha ok fizyolojik kayg
uyandrdndan, dncelere gmlmek felaket imgelerini uzaklatrarak kayglanmay bir miktar
azaltyordu. Tasa da, kendi yaratt kaygnn ksmen ilac olarak, ayn lde pekitirilmi oluyordu.
Ancak kronik tasalar gerekten zme gtren yaratc yenilikler yerine, kalplam, kat fikirler
haline dntklerinden, kiiye zarar verirler. Bu katlk sadece tasalandran dncenin hemen hemen
ayn fikirleri tekrarlayp duran aikr ieriinde kendini gstermez. Ayrca nrolojik bir dzeyde de,
kortikal bir katlktan sz edilebilir; duygusal beynin deien koullara gre esnek tepkiler
gsterebilmesinde bir eksiklik ortaya kmaktadr. zetle, kronik tasalanma baz durumlarda ie
yarasa da, getirecei sonular asndan baz durumlarda ie yaramaz: Kaygy biraz azaltr, ama
hibir zaman sorunu zmez.
Srekli tasalanan kiilerin yapmad balca ey, kendilerine en ska verilen tlere uymaktr:
Tasalanma artk (ya da daha kts Tasalanma - Keyfine bak). Kronik tasalar, dk dzeyli
amigdala oluumlar olduundan, davetsiz misafirlerdir. Doalar gerei, zihinde bir kez
uyandklarnda ise, kalc olurlar. Birok deneyden sonra Berkovec, en tasal kiilerin bile bu
alkanl denetim altna almasna yardmc olacak baz basit admlar kefetmitir.
lk adm zbilintir; tasalandran dnceleri olabildiince balangta, en iyisi o belirsiz felaket
imgesi tasa-kayg dngsn balatr balatmaz ya da hemen sonra yakalamaktr. Bu yaklamdan yola
kan Berkovec, ncelikle kiilere kaygnn iaretlerini izlemeyi, zellikle de tasa uyandran
durumlar ya da tasay balatan belirsiz dnce ve imgeleri, bunlarla birlikte de, bedende oluan
kayg duyumlarn tanmlamay retiyor. Uygulamayla, insanlar tasalarn her seferinde kayg
dngsnn bir ncekinden daha erken bir evresinde tanmlayabilecek hale geliyorlar. Tasalanmaya
baladklarnn farkna vardklarnda uygulayacaklar geveme yntemlerini renerek ve her gn
tekrarlayarak, en ok ihtiya duyduklar anda kullanabiliyorlar.
Geveme yntemi tek bana yeterli deildir. Tasal kii, tasa uyandrabilecek dncelere etkili bir
biimde meydan okumak durumundadr, eer bu yaplmazsa tasa dngs her seferinde geri
dnecektir. Dolaysyla bundan sonraki adm, insann kendi varsaymlarna eletirel bir biimde
yaklamasdr: Korkulan olayn gerekleme olasl yksek midir? Bunu durduracak yalnzca tek bir
seenek olduu ya da hibir seenein olmad doru mudur? Gerekten yarar var mdr? Yapc
nlemler alnabilir mi? Bu kayg verici dncelere tekrar tekrar kaplmann gerekten yarar var
mdr?
Bu dncelilik ve salkl kukuculuk, byk olaslkla alt dzey kaygnn temelindeki sinirsel
uyarlmay frenleyecektir. Bu tr dncelerin etkin bir biimde retilmesi, tasann limbik gdsn
kstlayabilecek devreyi harekete geirebilir; ayn zamanda, etkin bir geveme hali yaratmak,
duygusal beynin bedenin her yanna gndermekte olduu kayg iaretlerini dengeler.
Berkovec bu stratejilerin tasalanmayla badamayan bir dizi zihinsel etkinlik oluturduuna iaret
ediyor. Tasaya engel olunmadan tekrar tekrar olumasna izin verilirse, ikna gc artar; onunla eit
derecede akla yakn bir dizi gr karsna konulabilirse, tasa ieren o dncenin safa doru
olarak alglanmas engellenir. Psikiyatrik tehis gerektirecek kadar ciddi boyutlarda tasalanan kiiler
bile bu yolla tasalanma alkanlklarndan kurtarlmtr.
te yandan, tasalar ok ciddi boyutlara ulap fobi, saplant, kontrolsz drt bozukluu, ya da
panik nbetleri haline dnm kiilerin aslnda bir zbilin iareti olarak bu dngy krmak iin
ila tedavisine bavurmas saduyulu bir yaklam olabilir. Yine de, ila tedavisi bittiinde kayg
bozukluklarnn tekrarlanmasn nlemek iin duygusal devreyi terapi yoluyla yeniden eitmek
gerekir.42

MELANKOLYLE BA EDEBLME

nsanlarn kurtulmak iin en fazla aba harcadklar ruh hallerinin banda znt gelir; Diane Tice,
insanlarn kederden kurtulmaya altklar srada, ok daha yaratc olduklarn bulgulamtr. Tabii
tm zntlerden kamak gerekmez; her trl ruh hali gibi, melankolinin de baz yararlar vardr. Bir
kaybn verdii zntnn deitirilemeyen belli etkileri vardr: Elenceye, zevk alnan eylere kar
ilgimizi keser, dikkati kaybedilen eye odaklar, en azndan bir sreliine yeni giriimler iin
gereksindiimiz enerjiyi tketir. zetle, bu durum kiiyi hayatn megalelerinden uzaklatrp derin
dncelere yneltir. Kaybmzn yasn tutabilmemiz, anlamn derinlemesine dnebilmemiz ve
sonuta hayatmz devam ettirmemizi salayacak gerekli psikolojik ayarlamalarla yeni planlar
yapabilmemiz iin, bizi adeta askya alr.
Mahrumiyet yararldr; depresyona gmlmek ise deildir. William Styron, hastaln birok
korkun belirtisini kendine zg slubuyla yle sralyor: Kendinden nefret, deersizlik hissi,
kfl bir neesizlik ile kasvet kmesi, rkme ve yabanclama duygusu ve hepsinden beteri,
insan boan bir kayg.43Bir de zihinsel belirtiler var: Zihin karkl, dikkatini toplayamamak ve
bellek kayb; daha sonraki aamada ise, kiinin zihnine anarik arptmalar ve dnsel sreleri
yutan zehirli ve adlandrlamayan bir dalgann, yaayan dnyaya keyifli bir tepki verme olanan
ldrd hissi egemen oluyor. Fiziksel etkileri yle sralyor: Uykusuzluk, yaayan bir ldeki
kaytszlk hissi, bir tr uyuukluk, halsizlik, zellikle de tuhaf bir krlganlk ve bununla birlikte
kpr kpr bir huzursuzluk. Sonra zevk alma yetenei yitirilir: Yiyecekler, duyularn kapsamnda
olan her ey gibi, tmyle tatsz gelir. Nihayet, gri renkte iseleyen dehet fiziksel acy andracak
kadar hissedilir bir ylgnla dnrken, umut yok olur. Bu o kadar dayanlmaz bir acdr ki, intihar
bir zm gibi gzkr.
Bylesi derin depresyonlarda hayat fel olur; yeni bir balang yaplamaz. Depresyonun sadece
belirtileri bile hayat dondurmaya yeter. Sytrona hibir ila tedavisi ya da terapi yardmc olamad;
ancak zamanla ve bir hastaneye snmas sonucu bu ylgnln giderebildi. ou insan iin,
zellikle de daha hafif vakalarda, psikoterapi ve ila tedavisi ie yaryor. Gnmzde ok kullanlan
Prozac gibi, bir dzineden fazla ila, zellikle derin depresyon durumlarnda etkili olabiliyor.
Benim burada zerinde durmak istediim, en st dzeyinde, teknik dille klinikalt depresyon
denilen sradan melankoliye dnen bildiimiz znt halidir. Bu, insanlarn i kaynaklar varsa,
kendi kendilerine ba edebilecekleri dzeyde bir kederdir. Ne yazk ki, en sk bavurulan baz
stratejiler geri tepebilmekte ve insanlar ncesinden daha kt bir durumda brakabilmektedir.
Bunlardan biri, yalnz kalmaktr; morali bozuk olanlara genellikle ekici gelen bu strateji, ounlukla
zntye bir de yalnzlk hissi katmaktan baka ie yaramaz. Bu, Ticen depresyonla savamann en
popler taktiklerinden birinin sosyalleme yemee kmak, maa ya da sinemaya gitmek; ksaca
arkadalar ya da aileyle birlikte bir eyler yapmak olduu bulgusunu bir lde aklayabilir. Bu
taktik sonuta znty kiinin kafasndan karabiliyorsa, ie yarar. Ama kii o anlar kendisini bu
hale sokann ne olduunu dnerek geiriyorsa, sz konusu taktik ruh halini uzatmaktan baka ie
yaramaz.
Aslnda depresyon halinin kalc ya da geici oluunun en nemli belirleyicisi, kiilerin derin
dncelere ne derece dalddr. Bizi bunaltan ey yznden tasalanmak, depresyonu daha da
younlatrp uzatr. Depresyonda tasalar deiik ekillere brnr ve bunlarn her biri bizzat
depresyonun bir yanna odaklanr: kendimizi ne kadar yorgun hissettiimiz, enerji ya da
motivasyonumuzun ne kadar az olduu ya da ne kadar az i karabildiimiz gibi. Genelde bu
dncelere sorunu hafifletebilecek somut bir hareket tarz elik etmez. Stanford niversitesinde
depresyondaki kiilerin derin dnceleri zerinde alan psikolog Susan Nolen-Hoeksma, sk
rastlanan dier tasalar arasnda, kendini tecrit etme ve moralinin ne kadar bozuk olduu dncesi,
einin depresyon yznden kendisini istemeyecei endiesi ve uykusuz bir gece daha geirip
geirmeyecei merak, saylabilir diyor.44
Depresyondaki kiiler bazen bu derin dncelerini kendilerini daha iyi anlamaya altklarn
syleyerek hakl karmaya alrlar; oysa aslnda znt hislerini, ruh hallerini iyiletirecek
herhangi bir abaya girmeden, beslemi olurlar. Bu yzden, terapide depresyonun nedenlerinin
derinlemesine incelenmesi, eer igrye ya da bu depresyona neden olan koullar deitirecek
eylemlere yol ayorsa, ok yararl olabilir. Ancak edilgen bir biimde zntye boulmak, durumu
sadece daha da ktletirir.
Derin dnceler ayrca daha da bunaltc koullar yaratarak depresyonu kuvvetlendirebilir. Nolen
Hoeksmann verdii rnekte, depresyonda olan bir bayan sat eleman zamann bu durumuna
endielenmekle geirdiinden, nemli mterilere ayracak vakti kalmaz. Satlar dnce de, kadn
kendini baarsz hisseder ve bu da depresyonu besler. Ama depresyona ilgi odan deitirmeye
alarak tepki verseydi, kendini mteri ziyaretine vererek kafasndan znty uzaklatrabilirdi.
Satlarn dmesi ihtimali azalr ve srf sat yapmas bile kendine gvenini artrarak depresyonunu
bir miktar azaltabilirdi.
Nolen-Hoeksmana gre kadnlar depresyondayken derin dncelere dalmaya erkeklerden daha
yatkndr. Ona gre bu, kadnlarda depresyon tehisinin erkeklere oranla iki kat daha fazla olmasn
en azndan ksmen aklamaktadr. Tabii, iin iinde kadnlarn skntlarn daha kolay dile
getirebilmeleri veya hayatlarnda depresyona yol aacak daha fazla ey olmas gibi, baka etkenler de
bulunuyor. Erkekler ise depresyonlarn alkolde bomay tercih ediyor olabilir; alkolik erkeklerin
oran kadnlarn iki kat kadardr.
Baz almalar, bu dnce modellerini deitirmeyi hedefleyen bilisel terapinin, hafif klinik
depresyon tedavisinde ila tedavisine eit, hatta hafif depresyonun tekrarn nlemekte daha stn
olduunu gstermektedir. Bu mcadelede zellikle etkili olan iki strateji vardr.45Biri, tasalarn
merkezindeki dncelere meydan okumay geerliliklerini sorgulamay ve daha olumlu
alternatifleri dnmeyi renmektir. Dieri ise, zihnin odan deitirecek ho faaliyetleri bilinli
olarak programna almaktr.
Odak deitirmenin ie yaramasnn bir nedeni de, depresif dncelerin otomatik niteliidir:
kiinin zihnine beklenmedik biimde girerler. Depresyondaki kiiler bunaltc dnceleri bastrmaya
alsalar bile, ou kez daha iyi seenekler bulamazlar; bunaltc dnceler zihni igal eder etmez,
beynin kurduu balantlar zerinde gl bir mknats etkisi yapar. rnein depresyondaki
kiilerden, kark bir biimde verilmi be kelimeden oluan cmleleri dzeltmeleri istendiinde,
bunaltc ierii olanlar (Gelecek ok karanlk grnyor) iyimser olanlardan (Gelecek ok
parlak grnyor) ok daha rahata bir araya getirmilerdir.
Depresyonun kendi kendini besleme eilimi, insanlarn setikleri baka ilgi alanlarn bile
glgeleyebilmektedir. Depresyondaki kiilere, dikkatlerini bir arkadan cenaze treni gibi zc bir
eyden uzaklatrabilmek iin, neelendirici, veya dnme gerektiren etkinlikleri ieren bir liste
verildiinde, daha ok hznl olanlar semilerdir. Bu almay yapan, Texas niversitesinden
psikolog Richard Wenzlaffa gre, depresyona girmi kiilerin tamamen canlandrc, neeli bir eye
dikkatlerini verebilmeleri ve farknda olmadan mendil slatan bir film, trajik bir roman gibi
ilerini yine karartacak bir eyi sememeleri iin, zel bir aba gstermeleri gerekir.

Depresyona Kar Moral Ykselticiler

Sisli bir gnde bilmediiniz dik ve virajl bir yolda araba kullandnz dnn. Aniden, bir yan yoldan zamannda fren yapmanza
imkn vermeyecek ekilde bir iki metre nnze bir araba kveriyor. Tm gcnzle frene basnca savrulan arabanz, dier arabaya
yandan arpyor. Camlarn patlamasndan ve metallerin i ie gemesinden hemen nce, arabann iinde ana okuluna gitmekte olan bir
grup kk ocuun olduunu gryorsunuz. arpma sonrasndaki ani sessizliin ardndan alamalar duyuyorsunuz. Toparlanp br
arabaya kotuunuzda bir ocuun hareketsiz yattn gryorsunuz. Bu trajedi yznden kendinizi pimanlk ve znt duygularna
boulmu hissediyorsunuz.
Bu tr i paralayc senaryolar Wenzlaffn deneylerine katlan gnlllerin sinirlerini altst etmek
iin kullanlmt. Gnlllerden bu sahneyi zihinlerinden uzaklatrmaya alarak dokuz dakika
boyunca akllarndan geenleri yazmalar ve rahatsz edici sahne akllarna geldike bir iaret
koymalar istendi. Zaman getike ou kii bu sinir bozucu sahneyi daha az dnmeye balasa da,
daha depresif olanlarn aklna bu sahne daha sk gelmeye balad ve hatta dikkatlerini baka yere
ekmeye ynelik dncelerde bile buna dolayl gndermeler yaptlar.
Dahas, depresyona eilimli denekler, odak deitirmek iin baka sknt verici dncelere
bavurdular. Wenzlaffn bana sylediine gre, Zihindeki dnceler birbirlerine salt ierik
bakmndan deil, tadklar ruh haliyle de balantldr. Kiiler kendilerini kt hissettiklerinde,
kt bir ruh haliyle balantl dnceler dizisi daha kolay akllarna gelir. Depresyona girmeye
yatkn olanlar, bu dnceler arasnda ok kuvvetli balant alar yaratabilir ve bylece bir kez kt
bir ruh haline girildi mi, bunlar bastrabilmek daha da zorlar. ronik bir biimde, depresyondaki
kiiler zihinlerinden bunaltc konular atabilmek iin yine bylesi konular kullanrlar ve bu da
sadece daha fazla olumsuz duygular yaratmaya yarar.
Bir kurama gre alamak, doann sknty hazrlayan beyin kimyasallarnn dzeyini drmekte
kulland bir yol olabilir. Alamak bazen bir znt nbetine son verse de, kiiyi hl ylgnlnn
nedenlerine saplanm durumda brakabilir. Ala, alrsn, fikri yanltcdr. Derin dnceleri
pekitiren bir alama, sadece strab uzatr. Dikkatini baka yne vermek ise, znty besleyen
dnceler zincirini krar; elektrook tedavisinin derin depresyonlarda etkili oluunu aklayan
balca kuramlardan biri, ksa bir sre iin bellek kaybna yol atn ve zntlerinin nedenini
hatrlayamadklar iin hastalarn kendilerini daha iyi hissettiklerini ileri srmektedir. Diane Ticen
bulgularna gre hafif zntlerden kurtulmak isteyen ou insan okumak, TV, sinema, video oyunlar
izlemek, bilmece zmek, uyumak, bir tatil dlemekle oyalandklarn bildirmilerdir. Wenzlaffa
gre bunlar arasnda en etkili olanlar ruh halinde bir deiime yol aanlardr heyecanl bir spor
olay, komik bir film, moral veren bir kitap gibi. (Burada dikkat edilmesi gereken nokta udur: Baz
oyalayc etkinlikler depresyonu besleyebilir. ok fazla TV seyredenler zerinde yaplan
aratrmalar, genellikle TV seyrettikten sonra daha da youn bir depresyona girdiklerini
gstermektedir!)
Ticea gre aerobik egzersizi hafif depresyonla ve dier kt ruh halleriyle ba etmekte daha etkin
yntemlerden biridir. Ancak iin pf noktas, aerobiin moral ykseltici etkisinin tembel, genellikle
pek idman yapmayan kiilerde grlmesidir. Gnlk egzersizlerini dzenli yapanlar ise, bu yntemin
olumlu etkisini byk olaslkla buna ilk baladklarnda hissederler. Devaml egzersiz yapanlarn ruh
hali zerinde ise ters bir etki olur: Gnlk egzersizlerini yapmadklarnda, kendilerini kt
hissetmeye balarlar. Egzersizin ie yaramasnn nedeni, ruh halinin getirdii fizyolojik durumu
deitirmesidir: Depresyon alt dzeyde bir uyarlma durumudur, aerobik ise bedeni yksek bir
uyarlma dzeyine karr. Ayn ekilde bedeni alt dzeyde bir uyarlma durumuna getiren geveme
teknikleri de, bir st dzey uyarlma durumu olan kaygya iyi geldii halde, depresyona kar o kadar
etkili olmuyor. Bu yaklamlardan her biri depresyon ve kayg dngsn krabilir nk beyni, iinde
bulunduu duygusal hal ile badamayan bir etkinlik dzeyine karr.46
kramlarla ve duyusal zevklerle neelenmek de, kederi bertaraf etmek iin kullanlan popler
panzehirlerdendi. nsanlarn depresyondayken kendilerini yattrmakta kullandklar eyler, scak
banyolardan sevdikleri eyleri yemee, mzik dinlemekten sekse kadar uzanyordu. Kt bir ruh
halinden kurtulmak iin kendine bir hediye almak ya da bir ikramda bulunmak, tpk alveri yapmak
hatta yalnzca vitrin bakmak gibi, zellikle kadnlar arasnda poplerdi. Ticen niversitedeki
deneklerden elde ettii sonulara gre, znty hafifletmek iin yemek yemek, kadnlarda erkeklere
oranla kat daha yaygnd; te yandan erkekler ise moralleri bozukken alkol ya da uyuturucu
kullanmna kadnlardan be kat daha yatkndlar. Panzehir olarak ar yemenin ya da iki imenin
zarar, hi kukusuz bunlarn kolayca geri tepebilmeleridir. Ar yemek pimanla yol aar; alkol ise
merkezi sinir sistemi zerinde depresif etki yaparak depresyonun kendi etkisini daha da artrr.
Ticea gre moral dzeltmek iin daha yapc bir yaklam ise, ufak bir zafer ya da kolay bir baar
yaratmaktr: Evde uzun zamandr ertelenmi bir ie girimek ya da halledilmesi gereken bir ii
stlenmek gibi. Ayn nedenle sadece k giyinerek ya da makyaj yaparak bile olsa kendi grntsn
dzeltmek, insan neelendiriyordu.
Depresyonun en gl ve terapi dnda pek az kullanlan panzehiri ise, hayat farkl grmek ya
da yeni bir bilisel ereve yaratmaktr. Bir ilikinin bitiiyle kederlenmek ve demek ki ben artk
hep yalnz kalacam gibi dncelerle kendine acmak doal olsa da, ylgnlk duygusunu artraca
kesindir. Bir an bunun dna karak ilikinin o kadar da harika olmayan taraflarn ve ikinizin
uyumayan yanlarn dnmek yani kaybnz farkl, daha olumlu bir adan grmek zntnn
ilacdr. Benzeri ekilde, durumlar ne denli ciddi olursa olsun, kanser hastalar daha kt durumdaki
bir hastay dnebildiklerinde kendilerini daha iyi hissediyorlard (Ben o kadar kt deilim, en
azndan yryebiliyorum). Kendilerini salkl kiilerle karlatranlar ise en derin depresyona
girenlerdi.47 Beterin beteri varm trnden karlatrmalar, artc ekilde neelendirici
olabilir: Olduka moral bozucu grnen bir ey, birdenbire o kadar da fena gzkmemeye balar.
Bir dier etkili depresyon ilacysa, ihtiyac olanlara yardmda bulunmaktr. Depresyon derin
dncelerle ve insann kafasn kendi sorunlarna takmasyla beslendiinden, kendi aclaryla
bouan kiilere empati duymak, kuruntularmzdan silkinmemizi salar. Gnll ilere dalmak bir
takmn antrenrln stlenmek, evsizleri beslemek, Aabeylik yapmak Ticen aratrmasnda,
ruh halini deitiren en etkili, ayn zamanda da en ender rastlanan eylerden biriydi.
Son olarak, en azndan baz kiiler, stn bir gce bavurarak hznlerinden syrlabilirler. Tice,
ok dindarsan, dua etmek tm ruh hallerinde, zellikle de depresyonda ie yaryor. demiti.

DUYGULARINI BASTIRANLAR: YMSER NKR

Cmle Oda arkadann karnn tekmeledi... diye balyor. Bitii ise yle, ama aslnda
amak istiyordu.
Bir saldr eyleminin biraz inanlmas g de olsa, masum bir hataya dntrlmesi, duygularn
bastrmann canl bir rneidir. Yukardaki cmle duygularn bastranlar, yani otomatik bir ekilde
duygusal rahatszl bilinlerinden silmeye alm kiiler zerinde yaplan incelemeye gnll
olarak katlm bir niversite rencisi tarafndan sylenmitir. Balang ksm Oda arkadann
karnn tekmeledi... olan cmle bu renciye verilmi cmle tamamlama testinin bir parasdr.
Dier testler bu kk zihinsel kan kiinin hayatndaki daha genel bir eilimin, duygusal olarak
rahatsz eden eylerin ounu grmezden gelme alkanlnn bir rnei olduunu gsterdi.48lk bata
aratrmaclar, duygularn bastran kiileri hissetme yeteneksizliinin mkemmel rnei olarak belki
de aleksitimiklerin yakn akrabas gibi grmlerse de, bugn bu tr insanlarn duygularn
dzenlemekte olduka yeterli olduu gr hkimdir. Olumsuz hislere kar korunmakta o denli
baarldrlar ki, neredeyse olumsuzluun farknda bile deildirler. Aratrmaclar arasnda,
olumsuzluk duygusunu bastrma diye tanmlanmas det olan bu tavr, aslnda olumsuzluktan
etkilenmemi gzkme diye tanmlamak daha uygun debilir.
Byk bir ksm u anda Case Western Reserve niversitesinde psikolog olan Daniel Weinberger
tarafndan yaplan bu aratrmalar bu tr kiilerin sakin, soukkanl gzkmelerine ramen, bazen
farknda olmadklar fizyolojik rahatszlklarla boutuklarn gstermektedir. Cmle tamamlama testi
yaplrken, gnlllerin fizyolojik uyarlma dzeylerine de baklyordu. Duygularn bastranlarn
sakin grn, bedenlerindeki ajitasyonla eliiyordu. Saldrgan oda arkadayla ilgili ve benzeri
cmlelerle karlatklarnda, bu kiiler kalp arpnts, terleme, ykselen tansiyon gibi, kaygnn tm
sinyallerini veriyorlard. Ancak kendilerine sorulduunda, son derece sakin olduklarn
belirtiyorlard.
Srekli olarak fke ya da kayg gibi duygularn bertaraf etme, ender rastlanan bir olgu deil:
Weinbergera gre alt kiiden biri bu hali sergiliyor. Teoride, ocuklar etkilenmemi gzkmeyi
birok ekilde renebilir. Bunlardan biri, ailede alkolik bir ebeveyn bulunmas gibi sorunlu bir
durum varsa, sorunun varln inkr ederek stesinden gelme stratejisi olabilir. Bir bakas, ikisinden
biri ya da ikisi de, rahatsz edici duygular karsnda sonsuz bir nee ya da souk bir tepkisizlik
rnei veren ebeveynlere sahip olmaktr. Ya da bu sadece kaltsal bir mizatr. Henz kimse bu
davran modelinin insann hayatnda ne ekilde baladn aklayamam olsa da, duygularn
bastranlar yetikinlie eritiinde, bask altndayken soukkanl ve kendilerine hkim grnrler.
Tabii burada sorulmas gereken, bu kiilerin aslnda ne kadar sakin ve soukkanl olduklardr.
Gerekten rahatsz edici duygularn yaratt fiziksel belirtilerin farknda olmayabilirler mi, yoksa
sadece etkilenmemi gibi mi davranmaktadrlar? Bu sorunun cevab, daha nceleri Weinbergerla
alm bir psikolog olan, Wisconsin niversitesinden Richard Davidsonn zekice yaplm
aratrmasnda sakldr. Davidson rahatsz olmama zelliini gsteren kiilerden, birou olduka
ntr, ancak ilerinde hemen herkeste kayg uyandrabilecek trden saldrganca ya da cinsel anlam
ykl olanlar da bulunan bir szck listesiyle serbest balant kurmalarn ister. Bedensel
tepkilerinden de anlald gibi, bylesi anlam ykl szckler karsnda bu kiiler skntnn tm
fizyolojik belirtilerini gsterirler, ancak kendilerinde arm yapan szckler neredeyse her zaman,
masum bir szckle balant kurarak rahatsz edici szckleri arndrma abasn yanstr. Eer ilk
kelime nefret ise, karl sevgidir.
Davidsonn almas (sa elini kullanan kiilerde) olumsuz duygular ileyen anahtar merkezin
beynin sa, konuma merkezinin ise sol yarsnda olmasnn avantajndan yararlanmaktadr. Sa yar
rahatszlk verici kelimeyi algladnda, bu bilgiyi beynin ikiye blnd yer olan corpus kollosum
yani beyin direinden geirerek konuma merkezine iletir ve tepki olarak bir szck sylenir.
Mercekleri incelikli bir biimde ayarlayan Davidson, bir szc grsel alann sadece bir yarsnda
gzkecek ekilde gsterir. Grsel sistemin sinir devrelerinin dzeni gerei, szck grsel alann sol
yarsnda olduunda, ncelikle skntya duyarl beynin sa yars tarafndan alglanr. Szck grsel
alann sa tarafnda bulunduunda sinyal beynin sol tarafna, sknt verici bir ey olup olmad
deerlendirilmeden ular.
Szckler sa yarnn alglayaca bir ekilde sunulduunda, sadece rahatsz edici anlam ykl
olmalar halinde, etkilenmemi gzken kiilerin tepki verme sresinde bir gecikme olur. (Anlam
ykl olmayan) ntr szcklere verdikleri tepkinin sresinde ise gecikme olmaz. Gecikme, sadece
kelimeler sa yarnn alglayaca ekilde gsterildiinde olur, sol yarya sunulduunda deil. zetle,
bu kiilerin rahatsz olmamalar, sknt verici bilginin aktarmn yavalatan ya da buna mdahale
eden sinirsel bir mekanizmaya baldr. Bu da rahatsz olduklarnn farknda deilmi gibi
yapmadklarn, beyinlerinin onlardan bu bilgiyi esirgemekte olduunu gsteriyor. Daha kesin bir
dille sylemek gerekirse, rahatsz edici alglarn stn rten yumuak his katman, sol prefrontal
lobun ileyiinin bir rn olabilir. Davidson artan ise, bu kiilerde prefrontal loblarn etkinlik
dzeylerini ltnde, sol tarafn iyi hislerin merkezinin olumsuzluun merkezi olan sa tarafa
gre kesin bir stnl olduunu grmesiydi.
Davidson bana, bu kiilerin kendilerini olumlu, neeli bir ruh hali iinde sergilediklerini
sylemiti. Stresin kendilerine sknt verdiini inkr ederler ve sakin sakin otururken olumlu
duygularla balantl olan sol frontal blmlerinde etkinlik gsterirler. Sknt hissi veren temeldeki
bedensel uyarlmaya karn, bu beyin etkinlii onlarn kendilerini olumlu hissettikleri iddiasnn
anahtar olabilir. Davidsonn teorisine gre, beyin etkinlii bakmndan, sknt veren gerekleri
olumlu bir ekilde yaamak enerji isteyen bir itir. Fizyolojik uyarlmann art, belki de sinir
devrelerinin srekli olumlu duygular koruyup olumsuzlar bastrma ya da etkisiz klma abasnn bir
sonucu olabilir.
Ksaca olumsuzluktan rahatsz olmamak, bir eit iyimser inkr, olumlu bir zlmedir; ve belki de
travma sonras stres bozukluu gibi daha iddetli kiilik zlmesi durumlarnda rol oynayan sinirsel
mekanizmalarn da bir ipucu olabilir. Davidsona gre, durum sadece bir serinkanllk halinden
ibaretse, kiinin kendi duygularn dzene sokmas asndan baarl bir strateji gibi
gzkmektedir, yine de kiinin zbilinci bakmndan bedelinin ne olduu bilinemez.
30 Olumlu duygularn olumsuz duygulara oran ve kiinin kendisini iyi hissetmesi hakkndaki ayrntlar iin bkz. Ed Diener ve Randy J.
Larsenin, The Experience of Emotional Well-Being, balkl yazs, Michael Lewis and Jeannette Haviland, derl., Handbook of
Emotions (New York: Guilford Press, 1993) adl kitaplarnda.
31 Diane Tice ile insanlarn kt ruh hallerini ne kadar silkip atabildii zerine aratrmas hakknda 1992 Aralk aynda grtm. fke
hakkndaki bulgular ei Roy Baumeister ile birlikte yazd bir blmde Daniel Wegner ve James Pennebaker, derl., Handbook of
Mental Control cilt 5, (Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall, 1993)de yaynlamtr.
32 Fatura tahsildarlar: Arlie Hochschild, The Managed Heart (New York: Free Press, 1980) de de betimlenmitir.
33 fkeye kar zdenetimi ne karan tez, byk lde Diane Tice ve Roy F. Baumeistern Controlling Anger: Self Induced Emotion
Change, balkl yazsna (Wegner ve Pennebaker, Handbook of Mental Control) dayanmaktadr. Ayrca bkz. Carol Tavris, Anger:
The Misunderstood Emotion (New York: Touchstone, 1989).
34 Hiddet konusundaki aratrma, Dolf Zillmannn Mental Control of Angry Aggression, balkl yazsnda (Wegner ve Pennebaker,
Handbook of Mental Control) tarif edilmitir.
35 Yatmak iin yry: Tavris, Anger: The Misunderstood Emotion, s. 135den alnt.
36 Redford Williamsn saldrganlk kontrolu stratejileri detayl olarak Redford Williams ve Virginia Williamsn, Anger Kills (New York:
Times Books, 1993)de anlatlmtr.
37 fkeyi boaltmak, onu yok etmez: bkz. rnein, S.K. Mallick ve B.R. McCandless, A Study of Catharsis Aggression, Journal of
Personality and Social Psychology, say 4 (1966). Bu aratrmann zeti iin bkz. Tavris, Anger: The Misunderstood Emotion.
38 fkeyle ani k yapmak etkili olduunda: Tavris, Anger: The Misunderstood Emotion.
39 Tasalanma ii: Lizabeth Roemer ve Thomas Borkovec, Worry: Unwanted Cognitive Activity That Controls Unwanted Somatic
Experience, balkl yazs, Wegner and Pennebaker, Handbook of Mental Controlde.
40 Mikrop korkusu: David Riggs ve Edna Foa, Obsessive-Compulsive Disorder, balkl yazs, David Barlow, derl., Clinical
Handbook of Psychological Disorders (New York: Guilford Press, 1993)da.
41 Endieli hastadan Roemer ve Borkovec Worry, s.221de sz edilmitir.
42 Kayg bozukluu iin terapiler: bkz., rnein, David H. Barlow, derl., Clinical Handbook of Psychological Disorders (New York:
Guilford Press, 1993).
43 Styronn depresyonu: William Styron, Darkness Visible: A Memoir of Madness (New York: Random House, 1990).
44 Depresiflerin kayglarndan Susan Nolen-Hoeksmann Sex Differences in Control of Depression balkl yazsnda, Wegner and
Pennebaker, Handbook of Mental Control, s. 307de bahsedilmektedir.
45 Depresyon iin terapi: K.S. Dobson, A Meta-analysis of the Efficacy of Cognitive Therapy for Depression, Journal of Consulting
and Clinical Psychology, say 57 (1989).
46 Depresif kiilerin dnce modelleriyle ilgili almadan Richard Wenzlaffn, The Mental Control of Depression, balkl yazsnda,
Wegner and Pennebaker, Handbook of Mental Controlde bahsedilmitir.
47 Shelley Taylor ve bk., Maintaining Positive Illusions in the Face of Negative Information, Journal of Clinical and Social
Psychology, say 8 (1989).
48 Duygularn bastran niversite rencisi Daniel A. Weinbergerin The Construct Validity of the Repressive Coping Style, balkl
yazsndan J.L. Singer, derl., Repression and Dissociation (Chicago: University of Chicago Press, 1990)da alnmtr. Weinberger
duygularn bastranlar kavramn Gary F. Schwartz ve Richard Davidson ile birlikte ilk almalarnda gelitirmi ve artk bu konudaki
balca aratrmac haline gelmitir.
6-Temel Beceri

Hayatmda sadece bir kez korkudan fel olduumu hissettim. Bu, niversitenin ilk ylnda nedense bir trl alamadm bir matematik
snav srasnda oldu. O ilkbahar sabah, kalbime kurun gibi bir arlk km, kt bir eyler olaca korkusuyla girdiim snf hl
hatrlyorum. O snfta daha nce pek ok kez bulunmutum. Ancak o sabah, snfn camlarndan darsn grmyor, salonu ise hi fark
edemiyordum. Kapya yakn bir sandalyeye doru ilerlerken grdklerim, yerin adm attm ksmyla snrlyd. Snav kitapnn mavi
kapan atmda, kulaklarm zonkluyordu ve kaygnn midemden azma vuran tadn hissediyordum.
Snav sorularna bir kez ve abucak baktm. Umutsuzdu. Bir saat boyunca o sayfaya ylece bakakalrken, neticede bama gelebilecek
eyler gelip geiyordu. Ayn korkulu dnceler, bozuk bir plak gibi, tekrar edip duruyordu. Sanki zehirli ok yemi bir hayvann,
yapmakta olduu hareketin ortasnda donup kalmas gibi hareketsiz oturuyordum. O korkun ann en arpc yan, zihnimin nasl skp
kaldyd. O bir saati, belki tutar umuduyla test sorularn yantlamaya alarak geirmedim. Hayal de kurmadm. Sadece dehetten
donmu bir ekilde oturup bu ikencenin bitmesini bekledim.49

Bu ikence hikyesi bana ait; ayrca duygusal rahatszln zihin akl zerinde ne denli ykc bir
etkisi olabileceinin, bugne kadar grdm en ak kantdr. imdi anlyorum ki ektiim ikence,
byk olaslkla duygusal beynin dnen beyne egemen olabilme, hatta felce uratabilme gcnn bir
deliliydi.
Duygusal skntlarn zihinsel yaama nasl mdahale edebildii, retmenler iin yeni bir haber
deil. Kaygl, fkeli ya da bunalml renciler renemezler; bu tr kiiler bilgiyi etkin bir biimde
alamaz ya da onu iyi ileyemezler. 5. Ksmda grdmz gibi, kuvvetli olumsuz duygular dikkati
kendi takntlarna evirip zihnin odan deitirme abasn aksatrlar. Aslnda duygularn raydan
kp patolojik bir yol izlemeye baladklarnn iaretlerinden biri de; bunlarn mdahaleci bir hal
alp, dier tm dnceleri bastrarak o anda yaplmas gereken ie dikkatini verme abalarn srekli
engellemesidir. Skntl bir boanma srecinden gemekte olan bir kii ya da anne-babas bu
durumda olan bir ocuk bu duruma kyasla vr-zvr niteliinde olan okul ya da iyerindeki gnlk
iler zerinde uzun sre younlaamaz; klinik depresyonda olanlarda kendine acma, keder,
umutsuzluk, aresizlik dnceleri tm dier dncelere baskn kar.
Duygular konsantrasyonu bastrdnda, yitip giden ey; bilisel bilimcilerin ileyen bellek
dedikleri, yaplmakta olan i hakkndaki tm bilgileri zihinde tutma yeteneidir. leyen bellei igal
eden eyler, bir telefon numarasnn rakamlar kadar sradan ya da bir romancnn dokumaya alt
olaylarn girift geliim izgileri kadar karmak olabilir. Zihinsel yaamda ileyen bellek, bir cmle
sylemekten, karmak bir mantksal nermeyi anlama abasna kadar, tm dier zihinsel abalar
olanakl klan en st dzey bir icra ilevidir.50leyen bellei hislerle duygularn bulutuu yer olan
prefrontal korteks ynetir.51Prefrontal kortekste buluan limbik devreler duygusal skntya esir
dtnde, neticede ileyen bellein etkililii azalr; benim de u korkun matematik snav srasnda
kefettiim gibi, doru dzgn dnemez bir hale geliriz.
br yandan, olumlu motivasyonun heves, gven gibi duygularn harekete geirilmesi baardaki
roln dnelim. Olimpik sporcular, dnya apnda mzisyenler ve satran ustalar zerinde yaplan
incelemelerde, hepsinin ortak zelliinin kendi kendilerini motive ederek ok sk bir alma
programn uygulayabilmeleri olduu ortaya kmaktadr.52Dnya apnda bir usta olmak iin
mkemmellik dzeyinin srekli ykselmesi gerektiinden, bu youn alma programlar gnmzde
ocukluktan itibaren balatlmaktadr. 1992 Olimpiyatlarnda in tramplen atlama takmnn on iki
yandaki yeleri, Amerikan ekibinin yirmili yalarndaki yelerinin yaam boyu yaptklar kadar
antrenman yapmlard; inli tramplenciler youn antrenmanlara drt yandan itibaren balyorlard.
Yine, yirminci yzyln keman virtzleri bu letle almaya be yanda; uluslararas satran
ampiyonalar ise oyuna yedi ya civarnda, sadece ulusal ampiyonlua ulaanlar ise on yalarnda
balyorlard. Erken balamak, yaam boyu hissedilen bir avantaj salar: Berlindeki en iyi mzik
akademisinin yirmi yalarndaki en baarl keman rencileri, hayatlar boyunca on bin saat, onlar
takip eden ikinci snf renciler ise ortalama yedi bin be yz saat alma yapmlard.
Rekabetin bu denli fazla olduu alanlarda, en sttekileri ayn yetenek dzeyindeki rakiplerden
ayran zellik; erken yalardan balayarak yllar boyu zorlu antrenman programlarn
uygulayabilmeleridir. Bu sebat ise, her eyin tesinde, heves ve engeller karsnda dayanma gc
gibi, duygusal zelliklere baldr.
Motivasyonun hayatta elde edilen baarya katks, doutan gelen yetenekler bir yana, Amerikan
okullarnda ve mesleklerinde kayda deer bir baar gsteren Asyal rencilerden de anlalabiliyor.
Bulgular zerinde yaplan kapsaml bir aratrma, Asya kkenli Amerikal ocuklarn beyazlara
oranla, ortalamada iki puanlk bir IQ avantajna sahip olabileceklerini ne sryor.53Hukuk ya da
tp gibi meslekler asndan bakldnda ise, Asya kkenli Amerikallar grup halinde ok daha
yksek bir IQya sahipmi gibi bir izlenim veriyorlar; Japon kkenli Amerikallarn IQsu 110, in
kkenlilerin ise 120 dzeyindedir.54Buna, erken okul yllarndan itibaren Asyal ocuklarn
beyazlardan daha fazla almalarnn neden olduu sanlyor. On binden fazla lise rencisi zerinde
aratrma yapan Stanfordlu sosyolog Sanford Dorenbuschun bulgularna gre, Asyal Amerikallar
ev devlerine dier rencilerden yzde krk daha fazla zaman ayryorlard. Birok Amerikan
ailesi ocuunun zayf ynlerini kabullenip iyi olduu alanlarda younlamasn isterken, Asyallara
gre ocuun dersleri iyi deilse gece daha ge saatlere dek almas ve bu da yetmiyorsa sabah
erken kalkp almas gerekiyor. Yeterli aba gsterilirse, herkesin okulda baarl olabileceine
inanyorlar. zetle, kuvvetli bir kltrel i etii, duygusal bir stnlk yaratan yksek motivasyon,
heves ve sebata dnmektedir.
Duygularmz; dnmek ve planlamak, uzak bir hedefe hazrlanmay devam ettirmek, sorunlar
zmek gibi yeteneklerimizi engelledii ya da glendirdii lde, doutan gelen zihinsel
yetilerimizi kullanma kapasitemizin snrlarn izerek hayatta neler yapabileceimizi belirler.
Yaptmz ie, heves ve keyifle hatta uygun dzeyde bir kaygyla motive olduumuz lde de bizi
baarya ulatrr. te duygusal zek tam da bu anlamda temel bir yetenektir ve dier tm
yeteneklerimizi, bileyerek ya da krelterek, derinden etkileyen bir gtr.
DRT KONTROL: LOKUM TEST

Drt yanda olduunuzu ve birinin size unu teklif ettiini dnn: Eer yapmakta olduum grevi
bitirmemi beklersen, iki lokum alabilirsin. Eer o zamana kadar bekleyemezsen, hemen imdi, ama
sadece bir tane alabilirsin. Bu, tabii ki, drt yandaki bir ocuun drt ile kendini tutma, id ile ego,
arzu ile zdenetim, annda doyum ile erteleme arasndaki sonsuz savamn getii minik dnyasnda
ruhunu zorlayacak bir neridir. ocuun bunlardan hangisini setii, onun hakknda ok ey ifade
eder; bu sadece hzl bir karakter okuma deil, ayn zamanda ocuun yaam boyu izleyecei yol
hakknda fikir veren bir snavdr.
Belki de drtlere kar koyabilmekten daha temel bir psikolojik beceri yoktur. Tm duygular
doalar gerei, bir ekilde drty eyleme dkmenin yolunu atklarndan, duygusal zdenetimin
kaynadr. Drty eyleme geirmeye kar koyabilme, balamakta olan bir hareketi bastrma gc
(bu yorum imdilik bir speklasyon dzeyinde olsa da), byk olaslkla, beyin ilevi seviyesinde
motor kortekse giden limbik sinyallerin engellenmesi eklinde gereklemektedir.
Ne olursa olsun, drt yandakilere uygulanan lokum testi, duygulara kar koyabilmenin ve bylece
drty geciktirebilmenin ne kadar temel bir beceri olduunu gstermektedir. 1960larda psikolog
Walter Mischel tarafndan Stanford niversitesi kampusundaki yuvada ounlukla Stanford retim
yelerinin, lisansst rencilerinin ve dier alanlarn ocuklaryla balatlan almada, drt
yandakiler liseden mezun olana kadar izlenmilerdir.55
Drt yandaki baz ocuklar deneyi yapann geri dn sresi olan, herhalde hi gemeyecek
sandklar on be-yirmi dakika boyunca bekleyebilmilerdi. Bu direnilerini srdrebilmek iin,
batan karc lokumlara gzleri taklmasn diye gzlerini kapayarak veya kollarnn zerine
kapanarak, ya da kendi kendine konuarak, ark syleyerek, el ve ayaklaryla oyunlar oynayarak ve
hatta uyumaya alarak zaman geirmilerdi. Bu cesur yuva ocuklar, dl olarak iki lokum
kazanmlard. Ancak daha sabrsz olanlar, aratrmacnn iini yapmak zere odadan kmasnn
bir iki saniye ardndan tek lokumu kapmt.
Bu drt anyla nasl ba edildiine ilikin tehis gc, on iki ile on drt yl sonra izlenmeye devam
edilen ocuklar ergenlik ana ulatklarnda ortaya kmtr. Lokumu kapan yuva ocuklaryla
doyumu erteleyen arkadalar arasnda, arpc duygusal ve sosyal farkllklar grlmtr. Drt
yanda batan kmaya kar koyanlar, ergenlie ulatklarnda sosyal adan daha yeterliydiler:
Kiisel olarak etkiliydiler, kendini ortaya koyabiliyor, hayatta karlatklar amazlarla daha iyi
mcadele ediyorlard. Ayrca bu ocuklar stresli durumlarda zlmeye, donup kalmaya,
ocuksulamaya ya da bask altnda akl karmaya, dalmaya daha az eilimli; mcadeleden
kamayan ve zorluklar karsnda bile direnen; kendine kar gvenli ve gvenilir; inisiyatif alan,
projelerin stne atlayan genler olmulard. Ayrca, on yldan uzun bir sre sonra bile, hedeflerine
ulamak iin hl anlk doyumu erteleyebiliyorlard.
ocuklarn lokumu hemen kapan te birinin ise, bu niteliklerin daha azna sahip olduklar ve ortak
zellik olarak psikolojik adan daha sorunlu bir grnm sunduklar grlyordu. Ergenlik anda,
sosyal temastan kanmaya, inat ve kararsz davranmaya, amazlar karsnda kolayca sinirlenmeye;
kendilerini kt ya da deersiz olarak grmeye; stres altnda hareketsizlemeye veya
ocuksulamaya; insanlara gvenmemeye ve hep yeteri kadar almadklarndan yaknmaya;
kskanlk ve hasede kaplmaya; sinirlenince gereinden fazla ve sert tepki vererek, tartmalar,
kavgalar balatmaya daha yatkn genler olmulard. Ayrca, onca yl sonra bile hl doyumu
erteleyemiyorlard.
Hayatn ilk dnemlerinde ufak ufak balayan eyler, zaman iinde byyp gelierek ok eitli
sosyal ve duygusal beceriler halini alr. Drtyle hareket etmeyi erteleme gcn birok abann
temelinde bulabiliriz; bu bir yemek rejimini srdrmekten tp okulunu bitirebilmeye kadar uzanr.
Baz ocuklar, henz drt yandayken temel becerileri kazanm olabiliyor: Ertelemenin avantajl
olaca sosyal durumlarn farkna varabilmek, dikkatini batan karc eylere odaklanmaktan
kurtarabilmek ve hedefe iki lokuma ulamakta gerekli sebat gsterirken dikkatlerini, kendilerini
hedeften alkoyacak eylerden baka yere kaydrabilmek gibi.
Daha da artc olan, ayn ocuklar liseyi bitirirken tekrar deerlendirildiinde, drt yandayken
sabrla bekleyenlerin, renci olarak da beklemeyenlere kyasla ok daha stn kmalaryd.
Ailelerinin deerlendirmelerine gre akademik adan daha yeterli olmulard: Fikirlerini daha iyi
ifade edebiliyor, mantklarn kullanp akllca tepki veriyor, konsantre olabiliyor, plan yapp bunu
uygulayabiliyorlard ve renmeye daha hevesliydiler. En artcs, SAT testlerindeki puanlarnn
ok daha yksek oluuydu. Drt yanda lokumlar hevesle kapanlarn oluturduu te birlik grubun
ortalama szel puan 524, saysal puan 528 iken, lokumlar en uzun sre bekleyebilen te birlik
grubun ortalama puanlar, srasyla 610 ve 652ydi. Bu da toplamda 210 puanlk bir fark demekti.56
ocuklarn drt yandayken bu doyumu erteleme snavnda elde ettikleri sonu, lise sonunda SAT
puanlarnn ne olacana ilikin tahminde, drt yandaki IQ derecelerinden iki kat daha isabetlidir;
IQ, ancak ocuklar okumay rendikten sonra SAT baarsn daha kuvvetli bir ekilde tahmin
edebilmektedir.57Bu da; doyumu erteleme yeteneinin, IQnun kendisinden tamamen ayr olarak,
kiinin zihinsel potansiyeline katkda bulunduunu gsteriyor. (ocuklukta drtlerini iyi
frenleyememe hali, yine IQdan daha isabetli biimde, ilerideki su ileme olaslnn
gstergesidir.)58 Beinci Blmde greceimiz gibi, bazlar IQnun deimez olduunu, bir ocuun
hayattaki potansiyelinin snrlarn kesin olarak izdiini iddia etse de, drt kontrolnn ve bir
sosyal durumu doru alglayabilmek gibi duygusal becerilerin renilebildii konusunda ok fazla
sayda bulgu vardr.
Bu aratrmay yapan Walter Mischeln biraz da kt bir ifadeyle doyumun, hedefe ynelik olarak
kiinin kendisince ertelenmesi diye tarif ettii, belki de kiinin duygusal zdenetiminin zdr: ster
dnya ampiyonluu sz konusu olsun, ister bir i kurmak ya da bir cebir denklemini zmek; bir
hedef uruna drtleri yadsma yeteneidir. Aratrma bulgular, duygusal zeknn bir st yetenek
olarak kiilerin teki zihinsel yeteneklerini ne kadar iyi ya da kt kullanabileceklerini belirlemekteki
rolnn altn izmektedir.

BERBAT RUH HAL, BERBAT DNCELER

Olum iin kayglanyorum. Okulun futbol takmnda oynamaya balad ve gnn birinde mutlaka bir yann sakatlayacak. Onu oynarken
seyretmek yle sinir bozucu ki, malarna gitmekten vazgetim. Eminim ki olum onu seyretmediim iin hayal krklna urad, ancak
tahamml edemiyorum ite, ne yapaym.
Bu kadn, kayg terapisi gryor; tasaland eylerin istedii gibi bir hayat srmesini engellediinin
farknda.59 Olunu futbol oynarken seyredip seyretmemek gibi basit bir karar vermesi gerektiinde
bile, zihni evhamla dolup tayor. zgrce seemiyor; tasalar mantn bastryor.
Grdmz gibi, tasalanmak, kaygnn tm zihinsel icraata yapt ykc etkinin zdr. Tasa,
elbette ki, bir anlamda yararl bir tepkinin yoldan km biimi; beklenen bir tehlikeye kar
fazlasyla hararetli bir zihinsel hazrlktr. Ancak zihindeki bu prova, dikkati kendine ekip baka bir
yere odaklanma abalarna mdahale edecek ekilde ksr bir dngnn tuzana dtnde, felakete
yol aan bir bilisel duraanla yol aar.
Kayg akl zayflatr. Hava trafii kontrolrl gibi karmak, zek gerektiren, ar bask altnda
yaplan ilerde duyulan kronik yksek kayg, o kiinin eitimde ya da pratikte baarsz olacann
kesin bir belirleyicisidir. Hava trafii kontrolrl iin eitim alan 1790 renci zerinde yaplm
bir incelemenin gsterdii gibi, kaygl kiiler zek testlerinde ok yksek puanlar alsalar da,
baarsz olmalar olasdr.60Kayg her tr akademik baary da engeller: 36.000 kii zerinde
yaplan 126 farkl almada, bir insan tasalanmaya ne kadar yatknsa, akademik baarsnn da, neyle
llrse llsn snav notlar, not ortalamas veya baar testleri o kadar dk olduu ortaya
kmtr.61
Tasalanmaya yatkn kiilerden, ne olduu belirsiz nesneleri iki kategoriye ayrmak gibi bilisel bir
ii yapmalar ve bunu yaparken de zihinlerinden geenleri sylemeleri istendiinde, Bunu
yapamayacam. Ben bu tr testlerde iyi deilim ve benzeri olumsuz dncelerin karar vermelerini
dorudan engelledii grlmtr. Tasal olmayan kiilerden oluan bir kyas grubundan on be
dakika boyunca bilinli olarak tasalanmalar istendiinde ise, onlarn da ayn ii yapma yeteneinde
hzl bir d gzlenmitir. Tasal kiilerin, bu ie balamadan nce on be dakikalk bir geveme
seansyla tasalanma dzeyleri drldnde, ii yaparken hi sorunlar olmamtr.62
Snav kaygs ilk kez 1960larda Richard Alpert tarafndan bilimsel olarak ele alnmtr. Bana
itiraf ettiine gre buna ilgi duymasna yol aan ey, renciyken sinirlerinin snavlarda baarsz
olmasna yol at halde, meslekta Ralph Haberin snav ncesinde hissettii basknn daha iyi
sonu almasna yardmc olduunu kefetmesidir.63Dier almalarn yan sra, onlarn aratrmas
iki tip kaygl renci olduuna iaret etmektedir: Kayg nedeniyle akademik performansn
drenler ve bu strese ramen veya belki de bu yzden baarl olanlar.64 Snav kaygsndaki ironi,
snavda baarl olma endiesinin, ideal koullarda Haber gibi rencileri sk alarak
hazrlanmaya motive edip baarl olmalarn salamas, bazlarnnsa baarsn ksteklemesidir.
Alpert gibi, fazla kaygl kiilerde, snav ncesinde tasalanma, etkili alabilmek iin gerekli
salkl dnme yeteneini ve bellei olumsuz etkilerken, snav esnasnda da baarl olmak iin
gereken zihin akln engellemektedir.
Snav srasnda tasalanp durmak, snavn ne kadar baarsz geeceinin dorudan bir
gstergesidir.65Zihinsel kaynaklar tek bir bilisel i tasalanma iin harcandnda dier bilgileri
ilemek iin yeterince kaynak kalmaz; snavda uvallama tasasna kaplmsak, kafamz sorularn
yantlarn bulmaya veremeyiz. Tasalarmz kendi kendini dorulayan kehanetlere dnp
ngrdkleri felakete doru bizi srkler.
te yandan duygularna ustaca gem vurabilen kiiler, rnein gelecek bir sylev veya snavdan
kaynaklanan beklentisel kaygy kendilerini o duruma iyi hazrlamak iin kullanabilir ve bylelikle
baarl olabilirler. Psikolojinin klasik literatrnde kayg ile performans zihinsel performans dahil
arasndaki iliki, ters evrilmi bir U olarak tarif edilmektedir. Ters Unun tepe noktasnda kayg ve
baarmak arasnda, bir miktar endienin stn baarya gtrd, optimal iliki vardr. Ancak ok az
kayg Unun ilk yan kaytszla ya da iyi sonu almak iin gerekli abaya yetecek olandan ok
daha az motivasyona yol aar; ok fazla kayg ise Unun dier yan tm baar abalarn kstekler.
Hafif cokulu bir hal teknik deyile hipomani yazarlk gibi akclk ve hayal gcne dayal bir
dnce eitlilii gerektiren dier yaratc uralar iin en uygun durum olarak gzkmektedir; bu,
ters evrilmi Unun tepe noktasna yakn bir yerlerdedir. Bu coku hali kontrolden kp, manik
depresiflerin ruhsal gelgitlerinde olduu gibi, tamamen maniye dntnde; ajitasyon hali iyi
yazmak iin gereken tutarllk iinde dnme yeteneini kstlar ve her ne kadar fikirler zgrce
uusa da, hibiri ortaya bir rn karmaya yetecek kadar uzun bir sre ilenemez.
yi ruh halleri, dayandklar srece, esnek ve karmak dnebilme yeteneimizi glendirir,
dolaysyla da zihinsel ya da kiiler aras sorunlara zm bulmay kolaylatrr. Bu adan, bir
sorunun zmne kafa yoran kiiye yardmc olabilmenin yollarndan biri de, ona fkra anlatmak
olabilir. Glmenin, tpk coku gibi, insanlarn daha geni ve kolayca ilgi kurabilecek ekilde
dnmelerine, aksi takdirde gzden kaacak ilikileri fark etmelerine yardmc olduu sylenebilir.
Bu zihinsel beceri, salt yaratclk iin deil, karmak ilikileri alglamak ve verilmi bir kararn
neticelerini nceden grebilmek bakmndan da nemlidir.
yi bir kahkahann zihne yarar, yaratclk gerektiren sorunlar zerken en ak ekliyle gze
arpmaktadr. Bir aratrmada televizyon programlarnda yaplan gaflar, teklemeleri gsteren bir
videoyu seyreden kiilerin, psikologlarn yaratc dnmeyi snamak iin kullandklar bilmeceyi
zmekte daha baarl olduklar grlmtr.66Bu testte, kiilere bir mum, birok kibrit ve bir kutu
raptiye verilerek, mumu yere damlamadan yanacak ekilde bir mantar panoya tutturmalar istenmitir.
Bu problemle karlaan birok kii ilevsel saplantya derek, nesneleri en alagelmi ekliyle
kullanmay dnmtr. Ancak komik filmi seyredenler, matematikle ilgili bir film seyretmi ya da
egzersiz yapm olanlarla karlatrldnda raptiye kutusunu kullanmann baka bir yolunu kefedip
yaratc bir zme daha kolay ulamlardr. Kutuyu panoya raptedip, mumu kutunun stne
yerletirmekten ibarettir bu zm.
Ruh halindeki hafif deiiklikler bile dnme srecini sarsar. Plan yaparken veya karar alrken, iyi
ruh halindeki kiiler daha geni ve olumlu dnmeye ynelten algsal bir eilim gsterirler. Bunun
bir nedeni de, bellein ruh haline gre almasdr; yani, iyi ruh halindeyken, daha olumlu olaylar
hatrlarz; kendimizi iyi hissettiimiz bir srada, iin iyi ve kt yanlarn dnrken bellek bizim
verileri tarttmz terazinin olumlu kefesine arln koyar ve rnein, biraz macerac ya da riskli
bir eyler yapabilmemizi kolaylatrr.
Ayn nedenle, berbat bir ruh hali, bellei olumsuz yne saptrarak bizi korkak, ar temkinli
kararlar almaya ynlendirir. Kontrolden km duygular idraki engeller. Ancak 5. Ksmda da
grdmz gibi, kontrolden km duygular tekrar hizaya sokabiliriz; ite bu duygusal yeterlilik tm
dier zek biimlerinin ileyiini kolaylatran temel bir yetenektir. Umudun, iyimserliin yararlarn
ve kiilerin kendilerini atklar o ycelme anlarn gz nnde bulunduralm.

PANDORANIN KUTUSU VE POLYANNA: OLUMLU DNMENN GC

niversite rencilerine u hayali durum sunulmutu:


B almay hedeflediiniz halde nihai notunuzun yzde otuzunu oluturan ilk snav notunuzun D olduunu gryorsunuz. D aldnz
rendikten bu yana bir hafta gemi bulunuyor. Ne yaparsnz?67
Verilen yantlar, tamamen umut etkenine bal olarak deiiyordu. Umutlu rencilerin tepkisi daha
fazla almak ve alacaklar nihai notu ykseltmek iin neler yapabileceklerini dnmek olmutu.
Orta karar umutlu olanlar ise, notlarn ykseltmenin eitli yollarn dnm ancak bu yollar takip
etmekte daha az kararllk gstermilerdi. Tahmin edilecei gibi az umutlu renciler, moralleri
bozularak her iki bakmdan da iin ucunu brakmlard.
Ancak bu, yalnzca kuramsal bir soru deildir. Bu aratrmay yapan Kansas niversitesinden
psikolog C.R. Snyder, birinci yl rencilerinden umut dzeyi yksek ve dk olanlarn akademik
baarsn karlatrdnda, umut dzeyinin, ilk dnemde alacaklar notlarn tahmininde, szde
niversitede ne kadar baarl olacaklarn gsteren (ve IQ ile yksek dzeyde karlkl ilikisi olan)
SAT puanlarndan bile daha isabetli olduunu ortaya karmtr. Yine kabaca ayn dzeyde zihinsel
yeteneklere sahip olanlar arasndaki nemli fark yaratan eyin duygusal yetenekler olduu
grlmtr.
Snydern aklamas yleydi: Umut besleyebilen renciler kendileri iin daha yksek hedefler
belirleyip, sk alarak bunlara nasl ulaabileceklerini biliyorlar. Akademik baar asndan eit
zihinsel yeteneklere sahip rencileri ayran etken, yine umutlardr.68
Bilinen efsaneye gre, bir eski Yunan prensesi olan Pandoraya gzelliini kskanan tanrlar
tarafndan gizemli bir kutu armaan edilir ve hibir zaman amamas gerektii sylenir. Ancak bir
gn, merak hissinin batan karclna kaplan Pandora kutunun iine bakmak iin kapan kaldrr
ve dnyaya hastalk, keyifsizlik ve lgnlk gibi byk belalar salm olur. Fakat ona acyan bir tanr
hayattaki tm dertlerin tek devas olan Umutu kutuda tutacak bir ekilde kapa kapatmasn salar.
Son dnem aratrmaclar, umudun sadece dertlere kar bir teselli olmaktan te, baka eyler de
sunduunu bulgulamaktadrlar: Okuldaki baardan ar ilere katlanmaya kadar, eitli alanlarda
salad stnlkle, hayatta insan artacak kadar gl bir rol oynar. Umut, teknik anlamda her
eyin er-ge yoluna gireceine inanan ar iyimser grten te bir eydir. Snyder bunu daha kesin
bir biimde yle tanmlar: Hedefler ne olursa olsun onlara ulamak iin gerekli irade ve ynteme
sahip olduunuz inanc.
Bu anlamda tadklar umudun derecesi kiiden kiiye farkllk gsterir. Bazlar kendilerini
kmazdan kurtulabilecek ve sorunlara zm yollar bulabilecek biri olarak dnrken, dierleri ise
kendilerinde hedeflerine ulamak iin gerekli enerjiyi, yetenei ve olanaklar grmyorlar. Snydera
gre umutlu olan kiilerin kendilerini motive edebilme, hedefe ulamaya yeterli becerilere sahip
olduklarn hissetme, keye sktklarnda kendilerini daha iyi gnlerin gelecei tesellisiyle
yattrabilme, hedeflerine ulamak iin deiik yollar bulma esnekliini gsterebilme, imknszl
grdklerinde hedef deitirebilme ve zor bir ii ba edilebilir kk paralara blebilme gibi ortak
zellikleri bulunuyor.
Duygusal zek asndan umutlu olmak; kiinin zorlu engeller veya yenilgiler karsnda bunaltc
kaygya, teslimiyeti bir tutuma ya da depresyona yenik dmemesi anlamna gelir. Gerekten de,
umut besleyebilen kiiler hedeflerine doru ilerlerken dierlerine oranla daha az depresif, genelde
daha az kaygl ve duygusal adan daha az skntl grnrler.

YMSERLK: BYK BR MOTVASYON UNSURU


Yzme yarlarn takip eden Amerikallar, 1988 Olimpiyat oyunlarnda ABD yzme takmndan
Matt Biondiye byk umut balamlard. Baz spor yazarlar Biondinin 1972de yedi altn madalya
alan Mark Spitzin baarsn yakalayabileceine dair bahse giriyorlard. Ancak Biondi ilk yar
olan 200 metre serbestte nc gelerek bir hayal krkl yaatt. Bir sonraki 100 metre kelebekte
ise, son metrede daha fazla aba gsteren bir yzcye kl payyla altn kaptrd.
Spor yorumcular, bu yenilgilerin sonraki yarmalarda morali bozulan Biondiyi olumsuz
etkileyeceini ne srdler. Ancak Biondi kendini toparlayarak dier be yarmann hepsinde de
altn madalyay ald. zleyiciler arasndaki, Pennsylvania niversitesinden Psikolog Martin
Seligman ise, o yln balarnda iyimserlik dzeyini snad Biondinin eski formunu yakalayna
armamt. Seligmann yapt bir deneyde, Biondinin en iyi performansn gstermesi beklenen
bir gsteri yarndan sonra, yzme antrenr sporcuya gerekte olduundan daha dk bir derece
aldn sylemiti. Bu ktmser geribildirime ramen, Biondiden dinlenip yeniden denemesi
istendiinde, zaten ok iyi olan performans daha da iyi olmutu. Ancak test sonularndan ktmser
olduklar anlalan dier takm yelerine ayn yalan sylendiinde ikinci seferde daha baarsz
olmulard.69
yimserlik, tpk umut gibi, zorluklara ve engellemelere ramen genel olarak hayatta her eyin iyi
gideceine dair gl bir beklentidir. Duygusal zek asndan iyimser bir tutum, zorluklar karsnda
kiileri kaytszla, umutsuzlua ya da depresyona kar koruyan bir tavrdr; ve yine yakn akrabas
umut gibi, iyimserlik de hayatta kazan salar (tabii gereki bir iyimserlik olursa; ok naif bir
iyimserlik felkete yol aabilir).70
Seligman iyimserlii, kiilerin baar ve baarszlklarn kendilerine nasl akladklar
balamnda tarif etmektedir. yimser kiiler baarszl deitirilebilir bir nedene balar ve bylece
bir sonraki denemelerinde baarl olacaklarna inanrlar; ktmserler ise baarszln nedenini
kendilerinde bulup deitiremeyecekleri, sabit bir zellie atfederler. Bu farkl aklamalar,
insanlarn hayata kar tepkisini derinden etkiler. rnein, bir i bavurusunun geri evrilmesinde
duyulan hayal krklna tepki olarak, iyimserler etkin ve umutlu bir biimde bir eylem plan yapar,
ya da yardm veya neri isterler; yenilgiyi telafi edilebilir ey olarak grrler. Oysa ktmserler
yenilgiye, bir dahaki sefere ilerin daha iyi gitmesi iin hibir ey yapamayacaklarn varsayarak
tepki verirler; dolaysyla sorunu zmek iin hibir ey yapmazlar; yenilgilerini, balarna her zaman
bela olacak kiisel bir eksiklie balarlar.
Umut gibi iyimserlik de gelecekteki akademik baarnn gstergesi olabiliyor. 1984te Pennsylvania
niversitesinin birinci snfndan be yz renciyle yaplan almada, rencilerin iyimserlik
testinden ald puanlar o seneki notlarnn nasl olacan SAT puanlar veya lise notlarndan daha
isabetli bir biimde gstermitir. Bu almay yapan Seligmana gre, niversite giri snavlar
yetenei ler, aklama tarzlar ise kimin pes edeceini gsterir. Kiiyi baarya gtren, belli bir
yetenekle yenilgiye ramen sebat etme gcnn birleimidir. Yetenek testlerinde eksik olan ey
motivasyondur. Bir kii hakknda bilmeniz gereken, iler kmaza girdiinde yola devam edip
etmeyeceidir. Tahminime gre, belli bir zek dzeyindeki kiilerin elde ettii gerek baarda, salt
yeteneklerinin deil, yenilgiye kar dayankl olabilmelerinin de pay vardr.71
yimserliin insanlar harekete geirmekteki gcn gsteren en iyi rneklerden birisi, Seligmann
MetLife irketinin sigorta acentalaryla yapt almadr. zellikle sigorta poliesi sat gibi, geri
evrilme orannn moral bozucu derecede yksek olduu bir sat trnde, reddedilmeyi efendice
karlayabilmek arttr. Bu nedenle, sigortaclarn yaklak drtte ilk yl iinde bu ii
brakrlar. Seligman, iyimser bir yapya sahip yeni satclarn iteki ilk iyi yllarnda, ktmserlere
kyasla yzde otuz yedi orannda daha fazla polie sattn saptamtr. lk yl iinde ktmserlerin
ii brakma orannn da, iyimserlerinkinin iki kat olduunu grmtr.
Dahas Seligman, MetLife, bavuranlar arasndan iyimserlik testinde yksek puan alm, ancak
normal eleme testlerinde (bir dizi tavrn, baarl acentalarn cevaplarndan oluturulmu bir standart
profil ile karlatrlmas) baarl olamam zel bir grubu da ie almaya ikna etmitir. Bu grup,
ktmserlere kyasla ilk ylda yzde yirmi bir, ikincide ise yzde elli yedi orannda daha fazla polie
satmtr.
yimserliin sat baarsnda bylesi bir farka yol amasnn nedeni, bunun duygusal adan zekice
bir tutum olmasdr. Her ret cevab, satc iin kk bir yenilgidir. Bu yenilgiye verilen duygusal
tepki, ie devam etmek iin gereken motivasyonu yeniden bulabilmek bakmndan hayati nem tar.
Retler biriktike moral bozulabilir ve bir sonraki mteriyi aramak iin telefona uzanmak gitgide
zorlar. Bylesi bir reddedilie dayanmak, bunu Bu ite baarszm; hibir zaman sat
yapamayacam diye yorumlayan ktmserler iin zellikle zordur. Bu tr bir yorum, depresyona yol
amasa da, en azndan kaytszlk ve teslimiyetilik hislerini uyandrr. te yandan iyimserler kendi
kendilerine, Benimsediim yaklam yanl, veya Bu son kii herhalde kt bir ruh hali iindeydi
derler. Baarszln nedenini kendilerinde deil de durumda aramalar, bir sonraki mteri
ziyaretinde yaklamlarn deitirebilmelerini salar. Ktmserlerin zihinsel kurgusu umutsuzlua yol
aarken, iyimserlerinki umut yaratr.
Olumlu veya olumsuz dnya grnn bir kayna da doutan gelen miza olabilir; baz kiilerin
tabiat bir uca ya da dierine yatknlk gsterir. Ancak 14. Ksmda da greceimiz gibi, deneyimler
mizac deitirebilir. yimserlik ve umut aresizlik ve umutsuzluk gibi renilebilir. Her ikisinin de
temelinde, psikologlarn zverimlilik dedii gr, yani kiinin hayatndaki olaylarla ba
edebileceine ve zorluklara gs gerebileceine duyduu inan vardr. Bir konuda yeterlilik
gelitirmek, kiisel etkililik duygusunu kuvvetlendirir, kiiyi riske girmeye ve kendini daha fazla
zorlayacak durumlar aramaya heveslendirir. Bu zorluklarn hakkndan gelebilmek de, kiisel etkililik
hissini artrr. Bu tavr, kiileri var olan becerilerini en iyi ekilde deerlendirmelerine, ya da bunlar
gelitirmek iin ne yapmak gerekiyorsa onu yapmaya yneltir.
Kiisel etkililik konusundaki birok aratrmann kayna olan Stanfordlu Psikolog Albert Bandura
bu durumu yle zetliyor: Kiilerin yetenekleri hakkndaki inanlarnn o yetenekler zerindeki
etkisi ok byktr. Yetenek sabit bir zellik deildir; performansnz byk bir deikenlik gsterir.
zverimlilik hissine sahip olanlar baarszlklarn altnda ezilmezler; olaylara, acaba ne ters gidecek
diye kayglanarak deil, bununla nasl ba edebilirim, anlayyla yaklarlar.72

AKI: MKEMMELLN NROBYOLOJS

Bir besteci iini en iyi yapt anlar yle tarif ediyor:


yle bir kendinizden geiyorsunuz ki, orada yokmusunuz gibi bir hisse kaplyorsunuz. Ben bunu pek ok kez yaadm. Sanki elim bana
ait deilmi ve olup bitenlerle hibir ilikim yokmu gibi. Sadece orada huu ve hayranlk ierisinde oturup, izliyorum. Ve o kendiliinden
akp gidiyor.73
Bu tanmlama, birbirinden farkl yzlerce kadn ve erkein daclar, satran ampiyonlar,
cerrahlar, basketbolcular, mhendisler, yneticiler ve hatta dosyalama memurlarnn sevdikleri bir
ii yaparken kendilerini ama hissine kapldklar anlar anlatmalarna dikkat ekecek derecede
benziyor. Yirmi yldr yapt aratrmalar sresince, bu tr zirveye km performanslarn yklerini
derleyen Chicago niversitesinden Psikolog Mihaly Csikszentmihalyi, bu insanlarn betimledikleri
duruma ak diyor.74Atletler Tanrnn bu ltfuna snr tesi blge diyorlar; orada mkemmellik
aba harcamadan elde ediliyor, izleyici kalabal ve rakipler adeta o ann iinde haz veren bir
ekilde eriyip gidiyorlar. 1994 K Olimpiyatlarnda kayak dalnda bir altn madalya alan Diane
Roffe-Steinrotter, yar bitirdikten sonra hibir ey hatrlamadn, sadece kendini tamamen bir
geveme hissine kaptrdn sylemitir: Kendimi bir alayan gibi hissettim.75
Ak haline girebilmek duygusal zeknn en st noktasdr; ak, belki de duygularn tamamen
performans ve renimin hizmetine verilmesidir. Ak srasnda duygular sadece denetim altnda ve
ynlendirilmekte deildir, ayn zamanda olumlu, enerji ykl ve yaplmakta olan ile uyumludur.
Depresyonun skntsna veya kaygnn ajitasyonuna kaplmak, ak haline girmeyi engeller. Ak (ya
da daha lml bir mikro ak) hemen hemen herkesin, zellikle performans zirveye ktnda, eski
kapasitesini aarak zaman zaman yaad bir deneyimdir. Bunun belki de en iyi rnei, hazla
kendinden geerek sevien iki kiinin, akc bir uyum halinde birlemesidir.
Bu muhteem bir deneyimdir: Ak halinin balca belirtisi de kendiliinden ortaya kan bir nee,
hatta kendinden geme hissidir. Ak kiiye kendini ok iyi hissettirdiinden, isel bir dldr. Bu
haldeki insan tamamen yapt ie dalar, dikkati blnmez bir ekilde o ie odaklanr, bilinci adeta
hareketleriyle birleir. Olup bitenin zerinde fazla dnmek bile ak aksatr; Bunu harika
yapyorum dncesi ak hissini bozabilir. Dikkat yle bir odaklanr ki, kiinin algs sadece
elindeki ile snrlanr, zaman ve mekn kavram kaybolur. rnein bir cerrahn ak hissini yaad
zorlu bir ameliyatla ilgili hatrladklar yleydi: Ameliyat tamamladnda, yerde duran molozu fark
edip ne olduunu sormu. Kendisi ameliyatla urarken tavann bir ksmnn kt duyunca da ok
arm, nk o srada hibir ey fark etmemi.76
Ak, kiinin kendisini unuttuu bir ruh hali olarak, tasalanma ve kayglanmann tam kartdr:
Sinirli bir ekilde evhama kaplmak yerine, ak yaayan kiiler, kendilerinin bile farknda
olmayacak kadar yaptklar ie gmlr, gnlk hayatta zihinlerini megul eden tm kk eyleri
salk, faturalar, hatta ilerin yolunda gitmesi bir kenara brakrlar. Bu anlamda, ak anlar egodan
uzaktr. Buna karlk, ak halindeki kiiler yapmakta olduklar ie tamamen hkim, tm tepkileri iin
deien talepleriyle tam bir uyum halindedir. Ak yaayan kiiler performanslarnn doruunda
olsalar da, nasl olduklaryla, yani baar ya da baarszlk dnceleriyle ilgilenmezler; onlar
harekete geiren ey, salt o faaliyeti yapmaktan aldklar zevktir.
Aka girmenin farkl yollar vardr. Bunlardan biri, bilinli olarak yaplacak ie keskin bir dikkatle
odaklanmaktr; akn temelinde yksek bir konsantrasyon hali vardr. Bu blgenin eiinde ayrca bir
geribildirim dngs var gibidir: Sakinleebilmek ve ie balayabilmek iin yeterince soukkanl bir
odaklanma, hayli aba isteyebilir ilk adm belli bir disiplin gerektirir. Ancak odaa kilitlenme
baladnda, kendi bana bir g haline gelerek kiiyi hem duygusal karmaadan kurtarr, hem de ii
fazla aba harcamadan halletme imknn tanr.
Bu blgeye giri, kiilerin yetenekli olduklar bir ii bulup, ona kendilerini biraz zorlayacak bir
dzeyde girimeleriyle de mmkn olur. Csikszentmihalyinin bana dedii gibi, nsanlarn
konsantrasyonu, kendilerinden beklenenler her zamankinden biraz daha fazlaysa dorua kar ve
sonuta her zamankinden daha ok ey verilebilir. Kendisinden ok az ey beklenen insan sklr. Ba
edebileceinden fazlas istenirse de kayglanr. Ak, can sknts ve kayg arasndaki o hassas
blgede oluur.77
Ak halinin zellikleri olan kendiliinden zevk, zarafet ve etkililik, limbik dalgalarn beynin geri
kalan ksmn kaplad duygusal korsanlklarla uyuamazlar. Ak halindeki dikkat rahat, ama
tamamen younlam bir nitelie sahiptir. Bu, yorulduumuzda, skldmzda ya da kayg veya fke
gibi araya giren hislerin kuatmas altndayken kendimizi dikkat etmeye zorlamaktan ok farkl bir
konsantrasyondur.
Ak hali, ekici, yksek motivasyon etkisi olan, lml bir kendinden geme hissi dnda, duygusal
duraanlktan uzaktr. Bu kendinden geme hali, akn bir n koulu olan dikkatin bir yan rndr.
Tefekkr geleneklerinin klasik literatrnde saf bir haz duygusu olarak yaanan kendinden geme
halleri, youn bir odaklanmann harekete geirdii aklar olarak betimlenir.
Ak yaayan birisine baktnzda, zorun kolay olduu izlenimini edinirsiniz; doruk noktasndaki
performans doal ve olaan grnr. Bu izlenim o anda beyinde olup bitenle paralellik gsterir;
orada da benzer bir paradoks tekrarlanr: Asgari zihinsel enerjiyle en zorlayc iler yaplr. Ak
srasnda beyin sakin bir durumdadr, sinir devrelerinin uyarlmas veya bastrlmas o ann
gerekleriyle uyumludur. nsanlarn aba harcamadan dikkatlerini verdikleri ve srdrdkleri etkinlik
srasnda beyin, kortikal uyarlmada azalma olmas anlamnda, sessizleir.78 Bu kayda deer bir
keiftir, nk ak hali, bir satran ustasna kar oynamak ya da karmak bir matematik problemi
zmek gibi belirli bir alandaki en zorlayc ilerle ba edebilmeyi salar. Bylesi zorlayc ilerle
uramann daha az deil, daha fazla kortikal faaliyet gerektirmesi beklenirdi. Ancak ak halinin
anahtar, ancak becerilerin iyice prova edilmi olduu ve sinir devrelerinin en verimli alt,
yetenein zirvesine eriim mesafesinde meydana gelmesidir.
Zorlama bir konsantrasyon tasalarla beslenen bir odaklanma kortekste hareketlilik dzeyini
arttrr. Ancak ak ve optimal performans blgesi, kortikal verimliliin cenneti gibidir; harcanan
zihinsel enerji, en alt dzeye iner. Bu da, insanlarn ak haline girebilmek iin, sk sk altrma
yaparak iyice ustalatklar dnldnde anlaml gelebilir; ister daa trmanmak gibi fiziksel, ister
bilgisayar programlamak gibi zihinsel bir ey olsun, bir iin gerektirdii ilemlerde ustalk
kazanldnda, beyin bu ilemleri daha verimli icra eder. stnde iyice allm olan hareketler,
renilmekte olanlardan ya da hl ok zor gelenlerden daha az beyin gc gerektirir. Ayn ekilde,
uzun ve stresli bir gnn sonunda olduu gibi, yorgun veya sinirliyken beynin verimi dtnde,
kortikal aba bulanklar, isabetlilii azalr, birok gereksiz alan harekete geirilir; hayli dank
olarak yaanan bir sinirsel durum sz konusudur.79 Ayn hal, can skntsnda da grlr. Ancak beyin,
ak halindeki gibi verimliliinin doruunda altnda, aktif alanlarla yaplan iin talepleri
arasnda kesin bir iliki vardr. Bu durumda ar iler bile ypratc deil, tazeleyici veya dinlendirici
bir etkinlik gibi gelebilir.

RENME VE AKI: ETM N YEN BR MODEL

Ak kiinin takatnn sonuna kadar zorland snr tesi blgede ortaya ktndan, becerileri
arttka ak haline girebilmesi iin daha etin bir engel gereklidir. Eer bir i ok basitse skc, ok
zorsa da, sonucu ak yerine kayg olur. Bir hner ya da bir beceri ve ustalama, ak deneyimiyle
pekiir; yani ister keman almak, dans etmek ya da genler zerinde deney yapmak olsun, herhangi bir
ite mkemmelleme arzusu, o ii yaparken bir para da olsa akn iinde olabilmek demektir.
Csikszentmihalyi, sanat okulunu bitireli on sekiz yl olmu iki yz sanat zerinde yapt
aratrmada, rencilik gnlerinde salt resim yapmann zevkini tadanlarn sonradan gerekten ressam
olduklarn tespit etmiti. Sanat okuluna n ve zenginlik hlyasyla girenlerin ise mezun olduktan ksa
bir sre sonra sanattan uzaklatklarn bulgulamt.
Csikszentmihalyi u sonuca varyor: Ressamlar her eyden nce resim yapmak istemelidir. Eer
sanat tualin nnde bunu kaa satacan ya da eletirmenlerin neler syleyeceini dnyorsa,
zgn tarzlar deneyemez. Yaratc baarlar tm zihni bir noktada toplamaya dayanr.80
Ak hali, ustalk isteyen bir ite, meslekte ya da sanatta baarl olmann n kouludur ve ayn ey
renimde geerlidir. alrken ak haline giren renciler, baar testlerinde llm
potansiyelleri ne olursa olsun, daha iyi alabilirler. Chicagodaki zel bir fen lisesinin
matematiksel yeterlilik testinde ilk yzde bee girmi olan tm renciler, matematik retmenleri
tarafndan ok ya da az baarl olarak deerlendirildi. Sonra, rencilerin zamanlarn nasl
geirdikleri; tadklar bir ar cihaznn gnn deiik saatlerinde verdii sinyallerle, o anda ne
yapmakta olduklar ve kendilerini nasl hissettikleri onlara yazdrlarak, izlendi. Beklendii ekilde,
az baarl olanlarn evde almaya haftada yalnzca on be saat ayrdklar grld; yani, haftada
yirmi yedi saat dev yapan baarl arkadalarna kyasla ok daha az alyorlard. Az baarl
olanlar, almadklar zamann ounu sosyal ilikilerle, arkadalaryla karak veya aileleriyle
birlikte geiriyorlard.
Ruh halleri incelendiinde ise, nemli bir bulgu kt ortaya. Az baarllar da, ok baarllar da,
hafta iinde TV seyretmek gibi yeteneklerini hi zorlamayan skc etkinliklere hayli zaman
ayryorlard. Ne de olsa bu, ergenlik andaki ocuklarn kaderidir. Ancak aralarndaki asl fark,
alma deneyimleri arasnda ortaya kt. ok baarllar, altklar srenin yzde krknda, ak
halinin zevkli, insan iine eken grkemini yayorlard. Az baarl olanlar ise, ak halini alma
sresinin sadece yzde on altsnda yayor; ou zaman yeteneklerinin devlerin stesinden gelmeye
yetmediini hissederek kayglanyorlard. Az baarl olanlar ak halini ve keyfi almakta deil,
sosyal ilikilerde buluyordu. Ksacas, akademik potansiyellerinin dzeyinde ve tesinde baarl
olanlar, almaya daha ok ak haline girdikleri iin ynelirler. Az baarl olanlar ise, ne yazk ki
onlara ak halini yaatabilecek becerilerini gelitiremediklerinden, hem almann hazzndan
mahrum kalr, hem de gelecekte holarna gidebilecek zihinsel etkinliklerin dzeyini snrlandrmak
gibi bir riske girerler.
oul zeklar teorisini gelitiren Harvardl psikolog Howard Gardner, ak ve bu halin zellii
olan olumlu durumlar, tehdit veya dl vaadi yerine onlar ierden harekete geirerek ocuklar
eitmek iin, en salkl yntemin bir paras olarak gryor. Gardner, ocuklarn olumlu
durumlarn, onlar yeterlilik gelitirebilecekleri alanlarda renime ekmek iin kullanmalyz. diye
nermiti bana. Ak, ocuun kendisi iin doru bir ile ilgilendiini gsteren isel bir durumdur.
Sevdiiniz bir eyi bulup ona bal kalmalsnz. ocuklar okulda skldklar zaman kavga veya
yaramazlk ederler, kendilerini aan bir zorlamayla karlatklarnda da devleri konusunda
kayglanrlar. Gerekten ilgilendiiniz ve uramaktan zevk aldnz bir ey varsa, en iyi renimi
grrsnz.
Gardnern oul zeklar modelini pratikte uygulamaya alan ou okulun stratejisi, ocuun
doal yeteneklerini ortaya koyan bir profil tanmlamak ve gl olduu ynlere yklenip, zayf
ynlerini desteklemek etrafnda ekillenmektedir. rnein bir ocuun yaps mzie veya harekete
yatknsa, bu alanda baka bir alana gre daha kolaylkla ak haline girebilir. Bir ocuun profilini
bilmek, retmenin bir konuyu o ocua anlatrken dozunu ayarlamasna, en geriden en ileri aamaya
uzanan bir lekte, dersleri ocuun kapasitesine en uygun dzeyde vermesine yardmc olur. Bunu
yapmak, renmeyi korkutucu veya skc olmak yerine daha zevkli klar. Gardner, Umudumuz,
ocuun renirken ak deneyiminin yan sra, yeni alanlarn zorluklarn gsleme cesaretini de
kazanmasdr, diyor ve tecrbelerin de bunu gsterdiini ekliyor.
Daha genel olarak, ak modeli bir beceriyi kazanmann ya da belli bir alanda bilgi birikimi
edinmenin idealde doal olarak gereklemesi gerektiini, ocuun ekici bulduu, yani en sevdii
alanlara kendiliinden ynelmesiyle bunun salanabileceini ne srer. Bu balangtaki tutku; ocuk
o konuyla dans, matematik veya mzik uramann akn verdii hazzn kayna olduunu fark
ederse, ileride yksek bir baar dzeyinin temelini oluturabilir. Ak halini srdrebilme
becerilerin snrlarn zorlamay gerektirdiinden, beraberinde daha iyi, ok daha da iyi olabilme
arzusunu da getirir; bu ise ocuu mutlu eder. Bu durum doallkla, pek oumuzun okulda
karlatna kyasla daha olumlu bir renim ve eitim modelidir. Okul yaamn, en azndan
ksmen, bitmez tkenmez skc saatlerin arasna serpitirilmi kayg dolu anlar olarak hatrlamayan
biri var mdr? renirken ak halini yakalamaya almak, daha insani, daha doal ve duygular
eitimin hizmetine vermekte ok daha etkin bir yoldur.
Bu da, genel olarak, duygular verimli bir sonuca yneltebilmenin temel bir beceri olduu fikrine
gtrr bizi. Drt kontrol, zevki ertelemek, ruh halimizi dnmeye engel deil yardmc olacak
ekilde dzenlemek, sebat etmek, aba gstermek, aksilik knca yeniden denemek ya da aka
girmenin yollarn bulup daha etkili davranmak; bunlarn hepsi, duygunun etkili abalar ynlendirme
gcn gsterir.
49 Snav deheti: Daniel Goleman, Vital Lies, Simple Truths: The Psychology of Self-Deception (New York: Simon and Schuster,
1985).
50 leyen bellek: Alan Baddeley, Working Memory (Oxford: Clarendon Press, 1986).
51 Prefrontal korteks ve ileyen bellek: Patricia Goldman-Rakic, Cellular and Circuit Basis of Working Memory in Prefrontal Cortex of
Nonhuman Primates, Progress in Brain Research, say 85, yl 1990; Daniel Weinberger, A Connectionist Approach to the Prefrontal
Cortex, Journal of Neuropsychiatry, say 5 (1993).
52 Motivasyon ve sekin performans: Anders Ericsson, Expert Performance: Its Structure and Acquisition, American Psychologist
(Austos 1994).
53 Asyallarn IQ avantaj: Herrnstein ve Murray, The Bell Curve.
54 IQ ve Asya kkenli Amerikallarn meslekleri: James Flynn, Asian-American Achievement Beyond IQ (New Jersey: Lawrence
Erlbaum, 1991).
55 Drt yandakilerde doyumun ertelenmesi zerine almadan, Yuichi Shoda, Walter Mischel ve Philip K. Peakenin Predicting
Adolescent Cognitive and Self-regulatory Competencies From Preschool Delay of Gratification, Developmental Psychology, say 26, 6
(1990), s.978-86da sz edilmektedir.
56 Fevri ve kendini kontrol eden ocuklarn SAT puanlar: SAT bulgularnn analizi Smith Collegeden psikolog Phil Peake tarafndan
yaplmtr.
57 SAT puanlarn tahmin ederken, IQ ile doyumu erteleme (eilimi)nin kyas: Walter Mischeln doyumu erteleme konulu almasnda
SAT verilerini analiz etmi olan Smith Collegeden Phil Peake ile kiisel yazma.
58 Fevrilik ve su: Bkz. Jack Block, On the Relation Between IQ, Impulsivity, and Delinquency, Journal of Abnormal Psychology,
say 104 (1995)deki tartma.
59 Endieli anne: Timothy A. Brown ve bk., Generalized Anxiety Disorder, balkl yazlar, Barlow, derl., Clinical Handbook of
Psychological Disorders (New York: Guilford Press, 1993)da.
60 Hava trafii kontrolrleri ve kayg: W.E. Collins ve bk., Relationships of Anxiety Scores to Academy and Field Training
Performance of Air Traffic Control Specialists, FAA Office of Aviation Medicine Reports (Mays 1989).
61 Kayg ve akademik performans: Bettina Seipp, Anxiety and Academic Performance: A Meta-Analysis, Anxiety Research, say 4, 1
(1991).
62 Kayglar: Richard Metzger ve bk., Worry Changes Decision-making: The Effects of Negative Thoughts on Cognitive Processing,
Journal of Clinical Psychology (Ocak 1990).
63 Ralph Haber ve Richard Alpert, Test Anxiety, Journal of Abnormal and Social Psychology, say 13 (1958).
64 Kaygl renciler: Theodore Chapin, The Relationship of Trait Anxiety and Academic Performance to Achievement Anxiety,
Journal of College Student Development (Mays 1989).
65 Olumsuz dnceler ve test puanlar: John Hunsley, Internal Dialogue During Academic Examinations, Cognitive Therapy and
Research (Aralk 1987).
66 eker hediye edilen tp stajyerleri: Alice Isen ve bk., The Influence of Positive Affect on Clinical Problem Solving, Medical
Decision Making (Temmuz-Eyll 1991).
67 Umut ve kt not: C.R. Snyder ve bk., The Will and the Ways: Development and Validation of an Individual-Differences Measure
of Hope, Journal of Personality and Social Psychology, say 60, 4 (1991), s. 579.
68 C.R. Snyder ile yaptm grme, The New York Times (24 Aralk 1991).
69 yimser yzcler: Martin Seligman, Learned Optimism (New York:Knopf, 1991).
70 Gereki iyimserlikle saf iyimserliin kyas: bkz. rnein, Carol Whalen ve bk., Optimism in Childrens Judgments of Health and
Environmental Risks, Health Psychology, say 13 (1994)..
71 Martin Seligman ile iyimserlik hakknda yaptm grme, The New York Times (3 ubat 1987).
72 Albert Bandura ile zverimlilik hissi hakknda yaptm grme, The New York Times (8 Mays 1988).
73 Mihaly Csikszentmihalyi, Play and Intrinsic Rewards, Journal of Humanistic Psychology, say 15, 3 (1975).
74 Mihaly Csikszentmihalyi, Flow: The Psychology of Optimal Experience, 1. bas. (New York: Harper and Row, 1990).
75 Like a waterfall: Newsweek (28 ubat 1994).
76 Dr. Csikszentmihalyi ile yaptm grme, The New York Times (4 Mart 1986).
77Ak halindeki beyin: Jean Hamilton ve bk., Intrinsic Enjoyment and Boredom Coping Scales: Validation With Personality, Evoked
Potential and Attention Measures, Personality and Individual Differences, say 5, 2 (1984)
78 Kortikal etkinlik ve bitkinlik: Ernest Hartmann, The Functions of Sleep (New Haven: Yale University Press, 1973).
79 Dr. Csikszentmihalyi ile yaptm grme, The New York Times (Mart 22, 1992).
80 Ak almas ve matematik rencileri: Jeanne Nakamura, Optimal Experience and the Uses of Talent, balkl yazs, Mihaly
Csikszentmihalyi and Isabella Csikszentmihalyi, Optimal Experience: Psychological Studies of Flow in Consciousness (Cambridge
University Press, 1988) adl eserinde.
7-Empatinin Kkleri

Kendi duygular bir yana, nianls Ellenn duygularnn da farknda olmayarak onu ileden karan
u parlak ancak aleksitimik (duygu dilsizi) cerraha geri dnelim. Gary birok aleksitimik gibi, igr
ve empatiden yoksundu. Ellen kendini kt hissettiini belirttiinde, buna anlay gsteremiyor;
aktan sz ettiinde ise konuyu deitiriyordu. Ellena yapc eletirilerde bulunduunda, onun
bunlar bir yardm olarak deil, bir saldr olarak algladn da fark edemiyordu.
Empatinin kkeni zbilintir; duygularmza ne kadar aksak, hisleri okumay da o kadar iyi
beceririz.81Gary gibi, kendisinin ne hissettii hakknda hibir fikri olmayanlar, evrelerindeki
kiilerin ne hissettiini anlamaktan tamamen acizdirler. Bu kiiler tonlara kar sardr. nsanlarn
sz ve hareketlerinin dokusunu oluturan duygusal notalar ve akorlarn ses tonunun, duru
deiikliinin, ok ey ifade eden sessizliklerin, her eyi aa vuran bir titremenin farkna
varamazlar.
Kendilerinin ne hissettikleri konusunda kafalar kark olan aleksitimikler, bakalar hislerini
onlarla paylatnda da ayn ekilde bir karmaa yaarlar. Bakalarnn ne hissettiini
kaydedememek duygusal zek bakmndan byk bir eksiklik, insan olmak anlamnda da trajik bir
baarszlktr. nk ilginin, efkatin kk olan duygusal ahenk, empati (bakasnn duygularn
paylaabilme) yetisinden kaynaklanr.
Bu yeti baka birinin ne hissettiini bilebilme satclk ve yneticilikten gnl ilikileri ve
ebeveynlie, insanlarn aclarn paylamaktan siyasal etkinlie kadar uzanan pek ok farkl alanda
karmza kar. Empati eksiklii de olduka nemli bir gstergedir: Bu eksiklik su ileyen
psikopatlarda, rz dmanlarnda, ocuklara sarkntlk yapan tiplerde grlr.
nsanlar nadiren duygularn kelimelere dker; ou kez baka ipular verirler. Bakasnn ne
hissettiini sezebilmenin anahtar, ses tonu, mimikler, jestler, yz ifadesi ve benzeri trden szsz
ifadeleri okuyabilmektir. nsanlarn szsz mesajlar okuyabilme yetenei zerinde yaplm belki de
en kapsaml aratrma, Harvardl Psikolog Robert Rosenthal ve rencilerininkidir. Rosenthal PONS
(Profile of Nonverbal Sensitivity/ Szel Olmayan Duyarllk Profili) ad altnda, gen bir kadnn
nefretle analk sevgisi arasnda deien eitli duygularn ifade ettii bir dizi video kasetten oluan
bir empati testi gelitirmitir.82Kasetteki sahneler kskanlk fkesinden af dilemeye, bir minnettarlk
gsterisinden birini batan karmaya kadar alan bir yelpazeye yaylmaktadr. Kasetler, her
sahnelemede, bir ya da daha fazla szsz iletiim kanal sistematik olarak silinerek dzenlenmitir;
rnein szlerin anlalmaz hale getirilmesine ek olarak, baz sahnelerde yz ifadesi hari dier tm
ipular yok edilmi, bazlarnda ise ana szsz iletiim kanallar araclyla sadece vcut
hareketleri gsterilerek, ve benzeri yntemlerle, izleyiciler duyguyu u veya bu ekilde sunulmu olan
belirli bir szsz ipucundan alglamak durumunda braklmtr.
Amerika ve ayrca on sekiz lkede yedi binden fazla kiiye uygulanan testlerde, szsz iaretlerden
duygular okuyabilme stnlne sahip olanlarn; duygusal bakmdan daha dengeli, daha popler,
daha da dnk ve de beklenilecei gibi daha duyarl olduklar grlmtr. Genel olarak kadnlar
bu tr empati konusunda erkeklerden daha baarldr. Krk be dakikalk test srasnda, iyileen bir
performans gsterenlerin bu, empati becerilerini sonradan edinebilecek yetenee sahip olduklarnn
iaretidir kar cinsle ilikilerinin de daha iyi olduu grlmtr. Empatinin romantizme katkda
bulunduunu renmek, artc olmasa gerektir.
Duygusal zeknn dier eleriyle ilgili bulgulara da uygun olarak, empatik duyarlln bu
lmyle, SAT, IQ ve dier akademik baar testi lmleri arasnda sadece rastlantsal bir iliki
bulunmutur. Empatinin akademik zekdan bamsz olduu, PONSun ocuklara uyarlanm ekliyle
yaplan testlerde de grlmtr. 1011 ocua uygulanan testler, szsz duygu iletiimini okuyabilme
becerisine sahip olanlarn, okullarnda en popler, duygusal adan en dengeli ocuklar olduunu
gstermitir.83Bu ocuklarn derslerdeki baars da, szsz duygusal mesajlar okumakta daha
beceriksiz olanlardan daha yksek bir IQ ortalamasna sahip olmadklar halde, daha yksekti;
buradan empati yeteneini gelitirmenin, ocuklarn snfta etkili olmasn kolaylatrd (ya da
sadece retmenlerin bu ocuklar daha ok sevmesine yol at) sonucunu karabiliriz.
Aklc zihin szcklerle ifade bulur, duygularn tarz ise szszdr. Bir kiinin szleri; ses tonu, el-
kol hareketleri veya dier szsz kanallardan ifade edilenlerle eliiyorsa, duygusal gerek aslnda
ne sylediinde deil, nasl sylediinde sakldr. letiim aratrmalarnda kullanlan bir parmak
hesabna gre, duygusal mesajlarn yzde doksan ya da daha fazlas szszdr. Bu tr mesajlarn
birinin sesindeki kayg, bir el-kol hareketindeki abukluun tad rahatszlk hissi gibi hemen
hepsinin mesajn niteliine zel bir dikkat gstermeksizin sadece zmnen alglamak ve tepki vermek
yoluyla bilinaltnda kavrand grlmtr. Bunu iyi ya da kt yapmamza yol aan becerilerin
birou da byle zmnen renilmektedir.

EMPAT NASIL GELYOR?

Henz dokuz aylk olan Hope, baka bir bebein dtn grd anda gzleri doluyor ve sanki
can acyan kendisiymi gibi annesinin kucana trmanp rahatlatlmak istiyordu. On be aylk
Michael ise, kendi aysn alamakta olan arkada Paule veriyor; ancak Pauln alamaya devam
ettiini grnce onu sakinletiren battaniyesini bulup veriyordu. Bu kk apl sempati ve ilgi
gsterilerinin ikisi de, bu tr empati olaylarn kaydetmek zere eitilmi anneler tarafndan
gzlemlenmitir.84nceleme sonular, empatinin kknn bebeklik dnemine kadar uzanabildiini
gsteriyordu. Neredeyse doduklar gnden itibaren, bebekler bir dierinin aladn duymaktan
rahatsz olur; bazlar, bunu empatinin en erken rnei sayar.85
Geliim psikologlar, bebeklerin henz bakalarndan ayr bir varlk olduklarn tam olarak
kavramadan, bakasnn skntsndan rahatsz olduklarn saptamtr. Doumdan birka hafta sonra
tepki veren bebekler, baka bir ocuun gzyalarn grnce alarlar. Bir ya civarnda ise,
skntnn kendilerinde deil de bakasnda olduunun farkna varrlar, ancak yine de bu duruma nasl
tepki gstereceklerini bilemezler. rnein, New York niversitesinden Martin L. Hoffmann bir
aratrmasnda, bir yandaki bir ocuk alayan arkadan yattrmas iin, odada bulunan ocuun
annesini grmezden gelip kendi annesini yanna getirmitir. Ayn kafa karkl, bir yandakilerin
bir dierinin skntsn, belki de onun ne hissettiini daha iyi anlayabilmek iin taklit ettiinde de
yaanr; rnein bir bebek parmaklarn actmsa, bir yandaki dieri de kendi parmaklarn azna
gtrp acyp acmadna bakmtr. Annesinin aladn gren bir bebek ise hi gzya olmad
halde gzlerini silmitir.
Motor mimikleme diye adlandrlan bu hareket taklidi aslnda 1920de Amerikal psikolog E.B.
Titchenerin ilk kez kulland ekilde, empati szcnn teknik anlamnn zgn karldr. Bu
kullanm, kelimenin Yunancadan ngilizceye geiindeki anlamdan bir miktar farkldr. Yunancada
iini hissetme demek olan empatheia terimi, ilk kez estetik kuramclar tarafndan, dierinin znel
deneyimini alglayabilme yetenei iin kullanlmtr. Titchenerin kuramna gre, empati, bakasnn
skntsn bir tr fiziksel taklit yoluyla ayn hislerin kiinin kendisinde uyandrlmasndan
kaynaklanmaktadr. Titchener, bir dierinin genel anlamda skntsn hissetme anlamna gelen, ancak
onun hissettiklerini paylamay iermeyen kavramndan farkl bir terim aryordu.
Hareket taklidi, bebekler iki buuk yana geldiklerinde davran repertuarlarndan silinir. O
noktada, bakasnn acsnn kendilerinkinden farkl olduunu anlar ve dierini daha iyi
rahatlatabilecek hale gelirler. Bir annenin gnlnden tipik bir olay:
Komunun bebei alyor... Jenny ona yaklap biskvi vermeyi deniyor. Peinden dolanp kendi kendine szlanmaya balyor. Sonra
onun san okamaya alyor ama teki kendini geri ekiyor. Bebek yatyor ancak Jenny hl kaygl grnyor. Ona oyuncaklar
getirmeye devam ederek, ban, omuzlarn hafife pat-patlyor.86
Gelimelerinin bu evresinde, ocuklar bakalarnn duygusal rahatszlklarna gsterdikleri genel
hassasiyet bakmndan farkllamaya balarlar; bazlar, Jenny gibi keskin bir duyarlla sahipken,
bazlar ise umursamaz. Ulusal Ruh Sal Enstitsnden Marian Radke-Yarrow ve Carolyn Zahn
Waxlerin yapt bir dizi aratrma, empatik ilgi farkllklarnn byk lde ailelerin ocuklarn
nasl terbiye ettiklerine bal olduunu gstermitir. Davranlarnn kar taraf nasl bir skntya
soktuuna dikkat eken bir terbiye tarz, yani yaramazlk yaptn yerine bak onu ne kadar zdn
denmesi, ocuklara daha fazla empati kazandryordu. Aratrmaclara gre, ocuklardaki empatiyi
ekillendiren bir dier etken, biri skntdayken dierlerinin ona nasl yaklatn grmesiydi;
zellikle skntda olan kiilere yardmc olmak konusunda, ocuklar grdklerini taklit ederek
empatik tepki repertuarlarn gelitiriyorlard.

UYUMLU OCUK

Sarah, ikizleri Mark ve Fredi dourduunda yirmi be yandayd. Markn daha ok kendisine,
Fredin ise babasna benzediini dnyordu. Bu alglama, onlara kar davranlarndaki ince, fakat
anlaml farklln tohumunu atm olabilirdi. ocuklar aylkken Sarah Fredin baklarn
yakalamaya alr, o ban dier tarafa evirse bile yeniden denerdi; Fred ise daha fazla empatiyle,
ban evirerek karlk verirdi. O baka tarafa baktnda, bu kez Fred ban ona dndrr, ve bu
kama-kovalamaca dngs, ou kez Fredi alatana kadar tekrarlanr dururdu. Sarah, Fred ile
yapt gibi bir gz temasna Mark hibir zaman zorlamazd. Mark gz temasn ne zaman isterse
keser, Sarah da stelemezdi.
Kk, ama ok ey ifade eden bir hareket. Bir yl sonra, Fred Marka kyasla fark edilecek kadar
korkulu ve baml bir hale gelmiti; korkulu olduunu, aylkken annesine kar yzn ne eip
ban yana evirmesinde olduu gibi insanlarla gz temasn keserek gsteriyordu. te yandan Mark
insann gznn iine bakyor; gz temasn kesmek istediindeyse muzaffer bir glmsemeyle ban
hafife yukar kaldrp yana eviriyordu.
O zamanlar Cornell Tp Fakltesinde olan psikiyatr Daniel Sternn aratrmasna katlan bu anne
ve ikizleri ok ayrntl biimde gzlemlenmitir.87Stern, anne ve ocuk arasnda tekrarlanan bu kk
alverilerden bylenmitir; duygusal hayatn en temel derslerinin bu yaknlk anlarnda
gerekletiine inanmtr. Bu anlarn en kritik olanlar, ocua duygularnn empati, kabul ve karlk
grdn bildiren anlardr; Sternin ahenk salama dedii sretir bu. kizlerin annesi Mark ile
ahenk iindeyken, Fred ile duygusal anlamda ayn ayarda olamyordu. Sterne gre, anneyle ocuk
arasnda tekrarlanan bu saysz ahenk ya da ahenksizlik anlar, yetikinlerin yakn ilikilerindeki
beklentilerini belki de ocuklukta yaanan daha arpc olaylardan ok daha fazla
ekillendirmektedir.
Ahenk, iliki ritminin bir paras olarak zmnen oluur. Stern adeta mikroskopik bir hassasiyetle,
anneleri ve bebekleri saatlerce videoya ekerek zerinde almtr. Aralarndaki ahenk sayesinde,
annelerin ocuklara, onlarn ne hissettiklerini bildiklerini ifade ettiklerini saptamtr. rnein bir
bebek keyifli sesler kardnda, anne onu onaylar. Veya bebek ngran salladnda, karlk
olarak hemen hafife titrer. Bylesi bir etkileimde anne, bebein heyecan dzeyiyle uyumlu olduunu
gsteren onaylayc bir mesaj verir. Bu tarz kk ahenkler (Stern, ocuuyla etkileim halindeki
annenin yaklak dakikada bir kez bu tr bir mesaj gnderdiini saptamtr) bebee duygusal
balantnn gven alad hissini verir.
Ahenk, basit taklitten ok farkldr. Sternin bana sylediine gre, Bir bebei taklit etmekle
yetinirsen, bu sadece onun ne yaptn bildiini gsterir, ne hissettiini deil. Ona ne hissettiini
sezdiini gstermek iin, iinde hissettiklerini baka bir yoldan ona tekrarlamak gerekir. O zaman
bebek anlaldn bilir.
Anneyle ocuk arasndaki bu yakn ahengin yetikinlerin hayatndaki en yakn rnei, belki de
sevimedir. Sternn yazdna gre, sevime bir dierinin znel durumunu sezme deneyimidir:
Paylalan arzu, uyuan niyetler, ayn anda deien karlkl uyarlma halleri, klarn, szle ifade
edilmese de, derin bir ahenk duygusu veren bir ezamanllk iinde birbirlerine karlk vermelerini
ierir.88Sevime, en iyi ekliyle karlkl bir empati; en kt ekliyle de bylesi bir duygusal
etkileimin yokluudur.

UYUMSUZLUUN BEDELLER

Sterne gre, ahengin defalarca salanmas sonucunda bebek, dier insanlarda onun hislerini
paylama yetenei ve istei bulunduu sezisini gelitirmeye balar. Bu sezi, dierlerinden ayr
olduunun farkna vard, aa yukar sekiz aylk olduu dnemde ortaya kar ve yaam boyunca
yakn ilikiler iinde ekillenmeye devam eder. Aileler ocukla ahenk iinde deilse, ocuk derinden
sarslr. Bir deneyde Stern anneleri ahenkli bir ekilde elik etmek yerine, bebeklerine bilerek fazla
ya da az tepki vermeye ynlendirmitir; bebekler buna annda znt ve skntyla karlk
vermilerdir.
Anne ve ocuk arasndaki ahenksizlik uzun srdnde, bunun ocuk zerinde duygusal adan
byk bir maliyeti olur. Anne, ocuun eitli duygularna nee, gzya, kucak ihtiyac gibi empati
gstermekten srekli uzak kalyorsa, ocuk bu duygular ifade etmekten ve hatta hissetmekten
vazgemeye balar. Bylece, byk olaslkla btn bir duygu yelpazesi, zellikle de ocukluk
boyunca aka veya st kapal bir ekilde ksteklenmi olanlar, yakn iliki repertuarndan
silinmeye balayabilir.
Ayn ekilde ocuklar hangi ruh hallerinin karlk bulduuna bal olarak, bir dizi olumsuz duyguyu
benimseyebilirler. Bebekler bile ruh hallerini yakalayabilir: rnein, depresyonda olan annelerin
aylk ocuklar onlarla oyun oynarken, anneleri depresyonda olmayanlara oranla, znt ve fke
hislerini iten merak ve ilgiden daha fazla n plana kartarak annelerinin ruh halini aynen
yanstmlardr.89
Sternn aratrmasnda bir anne, srekli bebeinin hareketlilik dzeyinin altnda tepkiler vermi;
sonuta bebei pasif olmay renmitir. Stern, bu ekilde davranlan bir bebek, eer ben
heyecanlanrsam annemi ayn ekilde heyecanlandramam, bu yzden en iyisi hi denemeyeyim diye
dnmeyi renir, diyor. Ancak, onarc ilikilerde umut vardr: Yaam boyu sren ilikiler
rnein arkadalarla ya da akrabalarla veya psikoterapide iliki tarznz srekli ekillendirir. Bir
noktadaki dengesizlik sonradan dzeltilebilir; bu, yaam boyu devam eden bir sretir.
Nitekim birok psikanaliz kuram, terapi ilikisinin duygular dzelten, ahenk bozukluunu gideren
bir deneyim saladn ne srmektedir. Baz psikanalitik dnrler; tpk bebeiyle arasnda ahenk
salayan bir anne gibi, terapistin de hastasnn iinden geenleri anladn belli etme tarz iin aynen
yanstma terimini kullanyorlar. Duygusal ezamanllk, hasta derinden kabul grdn ve
anlaldn hissederek keyiflense bile, zmni ve bilinddr.
ocukluktaki ahenksizliin hayat boyu denecek duygusal bedeli ok ardr; hem de sadece ocuk
iin deil. En acmasz, en iddetli sularn failleri zerinde yaplan bir almada elde edilen
bulgulara gre, bunlar dier sululardan ayran hayatlarnn erken dnemlerine ilikin balca
zellik, evlat edinildikleri bir evden dierine yollanm, ya da yetimhanelerde bym olmalaryd;
hayat hikyeleri, duygusal bakmdan ihmal edildiklerini ve ahenk kurma frsatn ok az bulduklarn
gsteriyordu.90
Duygusal ihmal empatiyi kreltir; zalim, sadiste tehditler, aalamalar ve salt ktlk ieren
youn ve srarl duygusal taciz ise manta aykr bir sonu dourur. Bu tr bir tacize katlanan
ocuklar, bir bakma travma sonras tehlike iaretlerine kar srekli tetikte olma haline benzer
biimde, evredekilerin duygularna kar ar hassaslaabilir. Bakalarnn hislerine bylesine
saplantl bir ilgi, ocukken psikolojik tacize maruz kalm ocuklara zgdr; bu kiiler yetikinlik
hayatlarnda, zaman zaman snrda kiilik bozukluu olarak da tanmlanan, ok deiken youn ini
klarn kurban olurlar. Bu durumdaki ou kii evrelerindeki kiilerin neler hissettiini
alglamakta ustadr ve yine bu kiilerin ou, ocukluklarnda duygusal tacize maruz kaldklarn
belirtmilerdir.91
EMPATNN NROLOJS

Nrolojide ok sk olduu gibi, karmak ve tuhaf vakalara ait raporlar empatinin beyindeki temeli
hakknda ilk ipularn vermitir. rnein 1975 tarihli bir rapor; frontal loblarnn sa ksm zarar
grm olan birok hastaya bakldnda, garip bir eksiklik grldn bildiriyor: Bu kiiler
insanlarn sylediklerini gayet iyi anlamakla beraber, ses tonlarndaki duygusal mesaj
kavrayamyorlard. Onlar iin mstehzi, minnettar ya da fkeli bir teekkrn anlam ayn
tarafszlktayd. Buna karlk, 1979daki bir raporda, beyinlerinin sa yarsnn dier blmleri zarar
grm olan hastalarn, duygusal alglamalarnda ok farkl bir boluk olduundan sz ediliyordu. Bu
hastalar, ses tonlar veya hareketleriyle kendi duygularn ifade edemiyorlard. Ne hissettiklerini
biliyor, sadece da vuramyorlard. Raporun yazarlar, btn bu kortikal beyin blgelerinin limbik
sistemle kuvvetli balants olduunu kaydetmilerdi.
Tm bu almalar, California Teknoloji Enstitsnden psikiyatr Leslie Brothersn, empatinin
biyolojisi konulu r aan tezinin arka plann oluturuyor.92
Nrolojik bulgular ve hayvanlar zerinde yaplm karlatrmal almalar inceleyen Brothers,
empatinin temelindeki ana beyin devresinin bir paras olarak, amigdalaya ve grsel korteksin
ilikilendirme alanyla olan balantlarna dikkat ekiyor.
Konuya ilikin nrolojik aratrmalarn ounun kayna, hayvanlar, zellikle de insan dndaki
primatlar zerinde yaplm olan almalardr. Bu primatlarn empati gsterdii ya da Brothersn
tercih ettii deyile duygusal iletiim iinde olduu salt anlatlan olaylardan deil, yaplm
incelemelerden de anlalyor. rnein, makak maymunlarna belirli bir sesi duyduklar anda elektrik
oku verilerek ilk nce sesten korkmalar retilir. Daha sonra bir altere basarak, bu sesi
duyduklarnda oku nlemeyi renirler. Sonra, maymun itfleri ayr ayr kafeslere konulur;
aralarndaki tek iletiim kapal devre TV yoluyla birbirlerinin yzlerini ekranda grmektir. lk
maymun, ikincisi deil, o rktc sesi duyar ve yznde korkulu bir ifade belirir, ayn anda, ilk
maymunun yzndeki korku ifadesini gren ikinci maymun sesi duymad halde oku nleyen
alteri indirir; bu bir yardmseverlik olmasa da, en azndan empatiyi gsteren bir harekettir.
nsan dndaki primatlarn hemcinslerinin yz ifadelerinden duygularn okuduklarn saptayan
aratrmaclar, maymunlarn beyinlerine nazike, uzun, ince ulu elektrodlar yerletirdiler. Bu
elektrodlar sayesinde tek bir nrondaki faaliyet kaydedilebiliyordu. Grsel korteks ve amigdaladaki
nronlarla balantl elektrodlar, bir maymun dierinin yzn grdnde bu bilginin nce grsel
korteksteki nronu, sonra da amigdalada olan harekete geirdiini gsterdi. Bilindii zere bu yol,
duygusal uyarlmaya yol aan bilginin izledii standart yoldur. Bu tr inceleme sonularnn artc
yan ise, grsel kortekste, tehditkr bir ekilde alan az, korkulu bir yz buruturma ya da uysal bir
melme gibi, sadece belirli bir yz ifadesine ya da bedensel harekete tepki olarak harekete geen
nronlar saptam olmalardr. Bu nronlar ayn blgede yer alan ve tandk yzleri fark etmeye
yarayan dierlerinden farkldr. Bu da, beynin balangtan itibaren belirli duygusal ifadelere tepki
verebilecek ekilde tasarland, yani, empatinin biyolojinin sabit bir verisi olduu anlamna
gelebilir.
Brothersa gre, duygular okumakta ve buna tepki vermekte amigdala-korteks yolunun anahtar bir
rol oynadn kantlayan bir baka delil, doadaki maymunlarn amigdala ve korteks arasnda gidip
gelen balantlarnn kesilip brakld aratrmadan kmtr. Srlerine geri dnenler kendilerini
beslemek, aalara trmanmak gibi gndelik ilerle uraabiliyorlard. Ancak bu talihsiz maymunlar
gruplarndaki hemcinslerine duygusal olarak nasl tepki vermeleri gerektiine dair tm sezgilerini
kaybetmilerdi. Baka biri dosta yaklasa bile uzaa kayor, sonuta kendi srleriyle her trl
temastan uzaklap, tecrit edilmi bir ekilde yayorlard.
Brothers, kortekste belirli duygulara zg nronlarn younlat blgelerin, ayn zamanda
amigdalayla en youn balants bulunan yerler olduunu da belirtiyor; duygular okunurken, uygun
tepkilerin dzenlenmesinde nemli bir rol oynayan amigdala-korteks devreleri kullanlr. nsan
dndaki primatlar iin, bu tr bir sistemin hayati nemi aktr diyor Brothers. Baka birinin
yaklatnn alglanmas belirli bir [fizyolojik tepki] sistemini hem de abucak harekete
geirmelidir; nk yaklaann niyetinin srmak m, sakince oturup birbirinin bitlerini ayklamak m,
yoksa iftlemek mi olduu anlalmal ve tepki ona gre ayarlanmaldr.93
Berkeleydeki California niversitesinden psikolog Robert Levenson, ateli bir tartma sresince
birbirinin ne hissettiini tahmin etmeye alan evli iftler zerinde yapt aratrmada, empatinin biz
insanlarda da benzeri bir fizyolojik temelinin olduunu ne srmtr.94Levensonun yntemi basitti:
iftler, ocuklara verilecek terbiye, harcama alkanlklar gibi, evliliklerinde sorun yaratan bir
konuyu konuurken videoya ekilip fizyolojik tepkileri llyordu. Her bir e, nce kaseti batan
sona izleyerek, anbean neler hissettiini aktaryordu. Sonra eler ikinci kez kaseti izleyerek, bu sefer
dierinin duygularn okumaya alyorlard.
En isabetli empati tepkileri, kendi fizyolojisi (seyrettii) eininkinin izinden giden kar-kocalarda
grlmtr. rnein ei fazlaca terleme tepkisi gsteriyorsa kendisi de o tepkiyi gsteriyor; einin
nabz yavalamsa, kendi nabz da yavalyordu. Ksacas bu kiilerin vcutlar, elerinin her an
deien fizyolojik tepkilerini inceden inceye taklit ediyordu. zleyenlerin fizyolojik tepkileri ilk
etkileim srasndaki kendi tepkilerinin tekrarndan ibaretse, bu kiiler elerinin ne hissettiini tahmin
etmekte zayf kalyordu. Empati ancak, bedensel tepkiler ezamanl olduunda oluuyordu.
Bu da, duygusal beyin bedeni hararetli bir fke gibi kuvvetli bir tepkiyle gderken empati
duygusunun kaybolduunu gsteriyor. Empati, baka birinin hisleriyle ilgili ince sinyallerin alglanp
kiinin kendi duygusal beyninde taklit edilebilmesi iin, yeterince sakin ve alglamaya hazr durumda
olmay gerektirir.

EMPAT VE ETK: ZVERNN KKLER

anlarn kimin iin aldn hi merak etme; anlar senin iin alyor, ngiliz edebiyatnn en
nl satrlarndan biridir. John Donneun bu dncesi, empati ve ilgilenme arasndaki ban pf
noktasna iaret etmektedir: Dierinin acs, benim de acmdr. Dierinin hislerini paylamak, ilgi
gstermektir. Bu anlamda empatinin kart da antipatidir. Ahlaki ikilemler olas kurbanlar
ierdiinden, ahlaki kararlar verirken sk sk empatik bir tavr alnr: Bir arkadanzn incinmesini
nlemek iin yalan sylemeli misiniz? Hasta bir arkadanz ziyaret etme szn m tutmalsnz
yoksa onun yerine son dakikada gelen bir yemekli elence teklifini mi kabul etmelisiniz? Aksi
takdirde lecek olan birisi iin suni solunum sistemi ne zamana kadar altrlmaldr?
Bu ahlaki sorular ortaya atan empati aratrmacs Martin Hoffmana gre, ahlakn kkleri
empatide bulunur, nk ac eken, tehlikede olan veya bir mahrumiyet iinde bulunan potansiyel
kurbanlara empati gstererek skntlarn paylamak, insanlar onlara yardmc olmaya sevk eden
eydir.95Kiisel ilikilerde yaanan empati ve zveri arasndaki bu dorudan balantnn tesinde;
Hoffman, empatik duygu kapasitesinin, yani kendini dierinin yerine koyabilmenin, kiileri baz
ahlaki ilkeleri izlemeye ynelttii grndedir.
Hoffman, bebeklikten itibaren empatinin doal bir ilerleyii olduunu fark etmitir. Daha nce de
grdmz gibi, bir yandaki bir ocuk bir bakasnn dp alamaya baladn grdnde
kendisi de o sknty hisseder; duygu birlii o kadar gl ve dorudandr ki, sanki ac eken
kendisiymi gibi ba parman azna gtrr, ban annesinin kucana gmer. lk yandan sonra,
ocuklar dierlerinden ayr olduklarnn farkna vardklarnda, rnein alayan bir bebee kendi
oyuncak aysn vererek, dierini etkin bir ekilde yattrmaya alrlar. Henz iki yandaki
ocuklar, bakalarnn hislerini gsteren iaretlere kar daha da hassaslarlar; rnein bu noktada
alayan bir ocua, gururunu incitmeden yardmc olmann en iyi yolunun dikkati onun stne fazla
ekmemek olduunu anlayabilirler.
ocukluk dnemine gelindiinde, empati en ileri aamasna ular. ocuklar o anki durumun
tesindeki skntlar anlayabilir, birinin koullarnn ya da hayattaki konumunun kronik bir skntnn
kayna olabileceini grrler. Bu noktada kt durumda olan bir gruptaki fakirler, ezilenler,
toplumdan dlanmlar gibi herkese kar bir eyler hissedebilirler. Bu anlay ergenlikte talihsizlik
ve adaletsizlii iyiletirmeye ynelik ahlaki inanlar destekleyebilir.
Empati, birok adan ahlaki karar ve davranlarn temelinde yer alr. Bunlardan biri, empatik
fkedir. John Stuart Millin, adaletin bekisi dedii ve bakalarnn incinmesinin adeta bizi de
inciten aclara dnt durumlara uygulanabilen... akl ve sempatiden doan... doal misilleme
duygusu... biiminde tarif ettii olgudur: Empatinin ahlaki eyleme dnt bir baka durum da, bir
izleyicinin madur olan birine yardmc olmak iin araya girmesidir; aratrmalar, bir izleyici madur
olan kiiye kar ne kadar empati duyarsa, duruma mdahale etme olaslnn da o kadar arttn
gsteriyor. Kiilerin empati dzeylerinin ahlaki yarglarn ekillendirdiine dair bulgular da sz
konusudur. rnein Almanya ve Amerikadaki aratrmalarda, daha empatik kiilerin ahlaki bir ilke
olarak, kaynaklarn insanlarn ihtiyalarna gre harcanmasna daha fazla taraftar olduklar
bulgulanmtr.96

EMPATSZ HAYAT: TACZCNN ZHNYET VE SOSYOPATIN AHLAKI

Eric Eckardt, kt bir sua alet olmutu: Patenci Tonya Hardingin korumaln yaparken, 1994 k
olimpiyatlarnda kadnlar aras artistik buz pateninde Tonyann ezeli rakibi olan Nancy Kerrigan
sakatlamalar iin birka serseri kiralamt. Saldr srasnda dizinden yaralanan Kerrigan, hayati
nem tayan antrenman aylar sresince bir kenara ekilmek zorunda kald. Ancak Eckardt, TVde
hkrklara boulmu Kerrigann grnts karsnda yle bir pimanlk hissetti ki, bu srr
aklayacak bir arkada arayarak saldrganlarn tutuklanmas srecini balatm oldu. te empatinin
gc.
Ancak bu duygu ne yazk ki en adi sular ilemi kiilerde eksiktir. Bu belirleyici psikolojik
zellii rz dmanlarnda, ocuklara sarkntlk edenlerde ve aile iinde iddete bavuranlarda
grmekteyiz: Bu kiiler empatiden yoksundur. Kurbanlarnn acsn hissetme yeteneinin olmamas,
kendi kendilerine sua tevik edici yalanlar uydurmalarna olanak verir. Tecavzclerin yalanlar,
Kadnlar aslnda kendilerine zorla sahip olunmasn arzular veya Kar koyuyorsa aslnda naz
yapyordur,; tacizcilerinki Ben ocuun cann yakmyorum, sadece sevgimi gsteriyorum, Bu da
efkatin baka bir ifadesi; fiziksel iddet kullanan ebeveynlerinki de, Bu sadece iyi bir terbiye
yntemi eklindedir. Kendilerini hakl karan bu cmleler, bu tr sorunlardan dolay tedavi gren
insanlarn kurbanlarna ac ektirirken veya bunu yapmaya hazrlanrken kendi kendilerine
sylediklerini ifade ettikleri szlerden derlenmitir.
Bu kiiler kurbanlarna zarar verirken empatinin devreden kmas, hemen her zaman zalimce
hareketlerinin ncesinde oluan duygusal dngnn bir parasdr. Genelde ocuklara sarkntlk gibi
cinsel sulara yol aan duygusal dizgeye bir bakalm.97Dng, tacizcinin kendisini kt hissetmesiyle
balar: fkeli, bunalml ve yalnzdr. Bu duygular kiinin TVde mutlu iftlerin grntlerini izleyip
ardndan yalnzl dolaysyla depresyona girmesiyle uyanabilir. Bundan sonra tacizci teselli
bulabilecei bir fanteziye, genellikle bir ocukla scak bir arkadaln hayaline kaptrr kendisini;
sonunda fantezi cinsel bir ierik kazanr ve mastrbasyonla sona erer. Ardndan tacizci zntsnden
geici olarak kurtulduunu hisseder, ancak bu rahatlama ksa sreli olur; sonrasnda depresyon ve
yalnzlk hissi ok daha kuvvetlenmi olarak geri dner. Tacizci fantezisini eyleme dntrmeyi
dnmeye balar ve bunu u cmlelerle merulatrmaya alr: Eer ocuk fiziksel zarar
grmyorsa, ben onun cann yakmyorum demektir ve ocuk benimle bir cinsel ilikiyi gerekten
istemezse, beni durdurabilir.
Bu noktada tacizci kii ocuu, o durumda bir ocuun hissedebileceklerine empatik bir yaklamla
deil, sapkn fantezisinin gzlyle grmektedir. Bu duygusal kaytszlk bir ocuu yalnz
yakalayabilmek iin plan yapmaktan, olabileceklerin dikkatli bir provasna ve plann icrasna kadar
meydana gelen her eyin ortak zelliidir. Btn bunlar, ocuk adeta kendi duygular olmayan
birisiymi gibi gerekletirilir; tacizci, hayalindeki ocuun ibirliki tutumunu ona yanstr. ocuun
duygular kendini iddetle geri ekmesi, korkusu, irenmesi alglanmaz. Zaten bunlar alglansayd,
tacizci iin her eyin mahvolmas demek olurdu.
Kurbanlarna kar empatiden tamamen yoksun olmalar, ocuklara sarkntlk edenler ve benzeri
sular ileyenler iin gelitirilen yeni tedavilerin odak noktalarndan birini oluturmaktadr. En umut
verici tedavi programlarndan birinde, sululara kurbann bak asndan yazlm, kendilerinin
yapm olduklarna benzeyen yrek paralayc su olaylarnn hikyeleri okutulur. Ayrca kurbanlarn
cinsel tacize uramann ne demek olduunu gzyalar iinde aktardklar video kasetleri seyrettirilir.
Daha sonra da tacizcilerden kendi sularn kurbann bak asndan, onun neler hissetmi olduunu
dnerek yazmalar istenir. Bunu bir terapi grubuna okuyarak, saldr hakkndaki sorulara kurbann
asndan cevap vermeye alrlar. Nihayet, sulu bu sefer kurbannn roln oynayarak suun
yeniden canlandrlmas srecinden geer.
Kar tarafn bak asndan olaya bakmay ieren bu terapi yntemini gelitirmi olan Vermontlu
hapishane psikolou William Pithersn bana sylediine gre, Kurbana empati gsterme alglamay
deitirmektedir; bu da tacizcinin, verdii acy kendi fantezilerinde bile yadsmasn zorlatrr.
Bylece, bu kiilerin sapkn cinsel drtleriyle mcadele azmi kuvvetlendirilmektedir. Cezaevinde bu
programdan geen cinsel sulular, serbest brakldktan sonra byle bir tedavi grmeyenlere kyasla
yar yarya daha az su ilemilerdir. Empatiden esinlenen bu motivasyonla balanmazsa, tedavinin
geri kalan bir ie yaramamaktadr.
ocuklara sarkntlk etmek gibi sular ilemi kiilerde bir empati duygusu gelitirme umudu biraz
olsa da, baka bir sulu tipi olan (psikiyatrik tehiste son zamanlarda sosyopat denilen) psikopatlar
ok daha umutsuz vakalardr. Psikopatlar hem ekicilikleriyle, hem de en zalim, en vicdanszca
davranlarndan bile hibir vicdan azab duymamalaryla nldr. Hibir ekilde empati ya da
merhamet hissedememek, hatta en kk bir vicdan krntsna sahip olmamak anlamna gelen
psikopati, en karmak duygusal bozukluklardan biridir. Psikopatn soukluunun ana nedeni en
yzeysel, s duygusal balantlardan teye geememesidir. Kurbanlarnn lmeden nce ektikleri
aclardan zevk alan, bir dizi sadiste cinayet ilemi olan zalim caniler, psikopatinin en iyi rneini
oluturur.98
Psikopatlar ayrca istediklerini elde edebilmek iin ok rahat yalan syleyebilir ve kurbanlarnn
duygularyla sinsice oynarlar. Los Angelesli bir etenin on yedi yandaki yesi Faronun, arabadan
rastgele ate aarak bir anneyle bebeini sakat brakt olay sululuk hissiyle deil, gururla
anlatn ele alalm. Los Angeles etelerinden Crips ve Bloods hakknda bir kitap yazmakta olan
Leon Bing ile ayn arabada giderken, Faro ona kendini kantlamak ister. Binge, yan arabadaki iki
zppeye manyak numaras ekeceini syler. Bing bu bak yle aktarr:
Src birinin ona baktn hissederek benim arabama yle bir gz att. Gzlerinin Faronunkilerle temas ettiinde bydn
grdm. Sonra gz temasn kesti, nce nne, sonra da uzaa bakmaya balad. Srcnn gzlerindeki ifade konusunda hibir
phem yok. Grdm, korkuydu.
Faro ise yandaki arabaya frlatt bak Binge yle sergiler:
Dosdoru bana bakt ve yzndeki her ey zaman aml bir fotoraf ekimindeki gibi deiti. Yz ifadesi bir karabasana dnt, korku
verici bir grntyd bu. Karlk verirsen, bu ocua meydan okursan, sk durman gerekir, diyor gibiydi. Bakndan, ne kendi hayatn
ne de seninkini umursad anlalyordu.99
Tabii ki su ilemek gibi karmak bir davrann, biyolojik bir nedeni akla getirmeyen pek ok
makul aklamas vardr. Bunun bir tanesi sapkn bir duygusal beceri trnn dierlerini sindirmek
ya da su ilemeye ynelmek gibi iddet olaylarnn youn olduu mahallelerde hayati bir deer
tamas olabilir. Bu tr durumlarda fazlaca empati amacna aykr debilir. Aslnda frsat bir
empati eksiklii, kt polis numaras yapan sorgulama memurundan, irketlerin kontroln ele
geirmek iin borsada hisselerini toplayan maniplatrlere kadar hayattaki birok rolde erdem
olarak grlebilir. rnein terrist devletlerin emrinde ikence yapm olanlar, ilerini yapabilmek
iin kurbanlarnn duygularndan kendilerini uzak tutmay nasl rendiklerini anlatmaktadrlar.
nsanlarla oynamann pek ok yolu vardr.
Karlarn acmaszca dvenler zerinde yaplan bir aratrmada, bu empati eksikliinin en tehlikeli
olabilecek tezahrlerinden biri tesadfen kefedilmitir. Aratrma, dzenli olarak karlarn dven ya
da bak ve silahla tehdit eden iddete en dkn kocalarn ounda fizyolojik bir anormallik
olduunu ortaya koymutur: Kocalar bu hareketlerini fkeyle kendinden geerek deil, souk ve
hesapl bir biimde yapmaktadrlar.100 fke arttka, anormallik belirmeye balar: Kalp atlar
fkelenme durumunda olann aksine, hzlanmak yerine yavalar, yani giderek saldrganlarken
fizyolojik bakmdan gittike sakinleirler. Bu kiilerin iddet eylemleri hesapl bir terr hareketi gibi,
karlarn korkutarak kontrol altna alma yntemi eklinde ortaya kar.
Bu soukkanl ve acmasz kocalar, karlarn dven erkeklerin bir oundan farkl bir grup
oluturur. Bir kere, evlilik dnda da iddete bavurma olaslklar daha yksektir; barlarda i
arkadalaryla ve dier aile bireyleriyle kavga ederler. Karlarna kar iddet gsteren birok erkek,
reddedilmiliin veya kskanln getirdii fkeyle ya da terk edilme korkusuyla bunu fevri bir
ekilde yapar; bu iten pazarlkl iddet eilimlileri ise, grnrde hibir neden olmad halde
karlarna vurmaya balar, bir kere baladklarnda da karlarnn yapt hibir ey, kamaya
almalar bile, bu kiilerin iddetini durduramaz.
Sulu psikopatlar inceleyen baz aratrmaclar, bylesi bir empati veya ilgi eksikliinin, bu
soukkanl maniplasyon yeteneinin bazen nrolojik bir bozukluktan kaynaklanabileceinden
kukulanmaktadrlar.* Vicdansz psikopatinin bir fizyolojik temeli olabilecei iki yntemle
gsterilmitir; her ikisi de limbik beyin ynndeki sinir yollarnn devrede olduunu iaret etmektedir.
Bunlarn birinde, insanlarn beyin dalgalar, harfleri kartrlm kelimeleri bulmaya alrken
llr. Kelimeler ok hzl, saniyenin onda biri kadar bir sreyle gsterilir. Birok kii, ldrmek
gibi duygu ykl kelimelere sandalye gibi ntr kelimelerden farkl tepkiler gsterir: Eer duygu ykl
kelimenin harfleri kartrlmsa, daha abuk karar verilebilir ve beyinleri duygusal kelimelere tepki
olarak belirgin bir dalgalanma modeli gsterir, ancak ntr kelimelere bu tepkiyi vermezler.
Psikopatlarda ise tepkilerin ikisi de grlmez: Beyinlerinin duygu ykl kelimelerin karl olan
belirgin bir dalgalanma modelini gstermemesi, daha abuk tepki vermemeleri, kelimeyi tanyan
grsel korteks ve buna duyguyu ekleyen limbik beyin arasndaki devrelerinde bir bozukluk olduunu
gsterir.
Bu aratrmay yapan British Columbia niversitesinden psikolog Robert Hare, bu sonular;
psikopatlarn duygu ykl kelimeleri yzeysel olarak anladklar ve bunun duygusal dnyalarnn
genel sln yanstt eklinde yorumluyor. Haree gre psikopatlarn bu duygusuzluu, ksmen
daha nceki bir aratrmasnda kefettii baka bir fizyolojik modele dayaldr; bu model ayrca
amigdala ve ilgili devrelerin ileyilerindeki bir dzensizlie de iaret etmektedir: Elektrik oku
verilmek zere olan psikopatlarda, normal insanlarn ac hissedeceklerini bildiklerinde gsterdikleri
korku tepkisinin hibir belirtisi grlmez.101 Ac ekme olasl, bir kayg dalgas yaratmadndan,
psikopatlar Haree gre, yaptklar hareket nedeniyle gelecekte cezalandrlacaklar endiesini
tamazlar. Kendileri korku hissetmediklerinden, kurbanlarnn korku ve acsna kar empati veya
merhamet duymazlar.
81 zbilin ve empati: bkz. rnein, John Mayer ve Melissa Kirkpatrick, Hot Information-Processing Becomes More Accurate With
Open Emotional Experience, University of New Hampshire, yaynlanmam metin (Ekim 1994); Randy Larsen ve bk., Cognitive
Operations Associated With Individual Differences in Affect Intensity, Journal of Personality and Social Psychology 53 (1987).
82 Robert Rosenthal ve bk., The PONS Test: Measuring Sensitivity to Nonverbal Cues, balkl yazs, P. McReynolds, derl.,
Advances in Psychological Assessment (San Francisco: Jossey-Bass, 1977) adl eserinde.
83 Stephen Nowicki ve Marshall Duke, A Measure of Nonverbal Social Processing Ability in Children Between the Ages of 6 and 10,
Amerikan Psikoloji Dernei Toplantsnda sunulmu tebli (1989).
84 Aratrmac olarak davranan anneler, Marian Radke-Yarrow ve Carolyn Zahn-Waxler tarafndan Ulusal Ruh Sal Enstitsnn
Geliimsel Psikoloji Laboratuarnda eitilmilerdir.
85 Empati, geliimsel kkleri ve nrolojisi hakknda The New York Times (28 Mart 1989)da yazmtm.
86 ocuklara empatiyi yerletirmek: Marian Radke-Yarrow ve Carolyn Zahn-Waxler, Roots, Motives and Patterns in Childrens
Prosocial Behavior, balkl yazs, Ervin Staub ve bk., derl., Development and Maintenance of Prosocial Behavior (New York:
Plenum, 1984) adl eserinde.
87 Daniel Stern, The Interpersonal World of the Infant (New York: Basic Books, 1987), s.30.
88 Stern, a.g.e.
89 Depresif bebekler, Jeffrey Pickens ve Tiffany Fieldn Facial Expressivity in Infants of Depressed Mothers, Developmental
Psychology, say 29, 6 (1993)te tarif edilmitir.
90 iddet kullanan tecavzclerin ocukluklar zerinde alma Philadelphial bir psikolog olan Robert Prentky tarafndan yaplmtr.
91 Snrda kiilik bozukluu hastalarnda empati: Giftedness and Psychological Abuse in Borderline Personality Disorder: Their
Relevance to Genesis and Treatment, Journal of Personality Disorders, say 6 (1992).
92 Leslie Brothers, A Biological Perspective on Empathy, American Journal of Psychiatry, say 146, 1 (1989).
93 Brothers, A Biological Perspective, s.16.
94 Empatinin fizyolojisi: Robert Levenson ve Anna Ruef, Empathy: A Physiological Substrate, Journal of Personality and Social
Psychology, say 63, 2 (1992).
95 Martin L. Hoffman, Empathy, Social Cognition, and Moral Action, balkl yazs, W. Kurtines ve J. Gerwitz, derl., Moral Behavior
and Development: Advances in Theory, Research, and Applications (New York: John Wiley and Sons, 1984) adl eserinde.
96 Empati ve etik arasndaki ba zerine almalar, Hoffman, Empathy, Social Cognition, and Moral Actionda.
97 Seks suuyla sonulanan duygusal dng zerine The New York Timesda yazdm (14 Nisan 1992). Kaynak Vermont Eyalet
Cezaevleri Dairesinde grevli psikolog William Pithersdr.
98 Psikopatinin doas daha ayrntl bir ekilde 7 Temmuz 1987de The New York Timesda yazdm makalede tarif edilmektedir. Burada
yazm olduklarmn birou psikopatlar zerine bir uzman olan British Columbia niversitesinden psikolog Robert Harein almasndan
alnmtr.
99 Leon Bing, Do or Die (New York: Harper Collins, 1991).
100 Elerini dvenler: Neil S. Jacobson ve bk., Affect, Verbal Content, and Psychophysiology in the Arguments of Couples With a
Violent Husband, Journal of Clinical and Consulting Psychology (Temmuz 1994).
101 Psikopatlarn korkusu yoktur etki, su ilemi psikopatlar ok verilmek zereyken grlmektedir: Bu etkinin en yakn tarihli
yanklarndan birini, Christopher Patrick ve bk., Emotion in the Criminal Psychopath: Fear Image Processing, Journal of Abnormal
Psychology, say 103 (1994) balkl yazsnda bulabilirsiniz.
8-Sosyal Sanatlar

Kk kardeleri olan be yandaki ocuklarda sk sk grld gibi, Len de oynamakta olduklar


lego paralarn datan iki buuk yandaki kardei Jaye kar tm sabrn yitirmitir. Bir fke
nbetine kaplarak, Jayi srr. Gzyalarna boulan Jayin acl haykrn duyan anneleri ieri
dalarak Leni azarlar ve aralarn bozan nesneleri, yani lego paralarn, ortadan kaldrmasn
emreder. Kendisine korkun bir adaletsizlik olarak grnen bu olay zerine, Len hkrklara boulur.
Halen sinirli olan anne de onu rahatlatmay reddeder.
Ancak Len teselliyi hi beklenmeyen bir kaynaktan salar: Jay, ilk incinen taraf olmasna ramen,
aabeyinin gzyalarndan o kadar etkilenir ki, Leni yattrmak iin seferber olur. Aralarndaki
etkileim una benzer bir ekilde geliir:102
Len yapma, diyerek yalvarr Jay. Alama artk canm. Alama artk.
Ancak Len alamaya devam eder. Dorudan yalvarmas baarsz kalan Jay, annesini Lenin yanna
ekmeye alr: Len alyor, anne! Len alyor. Bak. Gstericem sana. Len alyor.
Daha sonra Lene dnen Jay, ana bir tavr taknarak, alayan aabeyinin omuzunu pat-patlayp onu
teselli etmeye alrken, yumuak bir tonda, Bak, Len. Alamak yok, der.
Bu sakinletirmeye karn, Lenin hkrklar devam eder. Jay baka bir taktik deneyerek, lego
paralarn torbasna yerletirmekte ona yardmc olur ve arkadaa, Bak, bak, Len. Lennie iin geri
koyuyom, tamam? der.
Buna ramen gzyalar devam eder. Marifetleri tkenmek bilmeyen Jay baka strateji dener, ona
oyuncak bir araba gstererek, biraz nce bana gelen kk trajediyi unutturmak ister. Burada bu
adam var. Bu ne, Len? Bu ne?
Len hi ilgilenmez. Avutulamaz bir haldedir; gzyalarnn da sonu yok gibidir. Sabrn yitiren anne
ebeveynlerin klasik tehditini kullanr, Senin cann dayak m istiyor? Len duraksayarak cevap verir,
Hayr.
O zaman kes unu ltfen, der annesi kesin ve biraz da bitkin bir ifadeyle.
Len, hkrklar arasnda ackl bir sesle nefes nefese, Deniyorum, demeyi becerir.
Bu da Jayin son stratejisini harekete geirir: Annesinin dnszln ve otoritesini dn alarak
Leni tehdit eder, Kes alamay, Len. Popona bir vururum!
Bu minik dram sadece otuz aylk bir bebein, bir bakasnn duygularn ynlendirmekte
kullanabilecei inanlmaz duygusal ustal gzler nne seriyor. Aabeyini bir an nce yattrmaya
abalayan Jay, salt yalvarmay, annesiyle ibirliini (ondan bir yardm gremez), Leni fiziksel olarak
rahatlatmaya almay, yardm eli uzatmay, dikkatini elmeyi, tehditleri ve dorudan emretmeyi
kapsayan geni bir taktik repertuar kullanabilmitir. Kukusuz Jayin yaptklar, kendisi sknt
ektiinde onu rahatlatmak iin denenenlerden derledii bir donanma dayanmaktadr. Hi fark etmez.
nemli olan, bu kadar erken bir yata bile, bunlar kala gz arasnda devreye sokabilmesidir.
Tabii ki, kk ocuklar olan her ailenin de bildii gibi, Jayin empati gstermesi ve yattrmas
evrensel bir tepki deildir. O yataki bir ocuk kardeini altst olmu grdnde bunu bir intikam
ans olarak deerlendirip, onu daha da kt hissettirmek iin elinden geleni yapmas da en az o kadar
ihtimal dahilindedir. Ayn beceriler bir kardei kzdrmak ya da ona ac ektirmek iin kullanlabilir.
Ancak bu kt niyetlilik hali bile hayati bir duygusal becerinin ortaya ktna iaret eder: Dierinin
duygularn anlayabilme ve bu duygular ynlendirmek amacyla harekete geebilme. Dierinin
duygularn ynetebilmek, insanlarla iliki yrtme sanatnn zn oluturur.
Kiiler aras ilikilerde bylesi bir gc gstermek iin, yeni yrmeye balam bebeklerin nce
kendi kendilerini kontrol altnda tutabilecekleri bir duruma gelmeleri gerekir. Bu, kendi fke ve
skntlarn, drt ve heyecanlarn yattrabilme yeteneinin sk sk baarszla urasa da
balangcn oluturur. Bakalaryla ahenk kurabilmesi iin kendisinde bir nebze huzur bulunmaldr.
Kendi duygularn idare etme yeteneinin geici iaretleri, bu zaman diliminde ortaya kmaya balar:
Bebekler alamadan bekleyebilmeye balar, istediklerini elde etmek iin her zaman bu yetenei
kullanmay semeseler de kaba kuvvet yerine tartmaya veya kandrmaya bavururlar. Sabr, en
azndan arada bir, tepinmelere alternatif olarak ortaya kar. ki ya civarnda empati iaretleri
kendini gsterir; alayan aabeyi Leni neelendirmek iin Jayin bu kadar abalamas, merhametin
kkeni olan empatiye dayanyordu: Bir bakasnn duygularn idare edebilmek gibi ince bir iliki
sanat, dier iki duygusal becerinin; zynetim ve empatinin olgunlamasn gerektirir.
Bu temel zerinde gelien insanlar aras iliki becerileri de olgunlar. Bunlar bakalaryla
ilikide etkili olabilmeyi salayan sosyal yeteneklerdir; buradaki eksiklikler sosyal dnyada
yetersizlie veya kiiler aras ilikilerde tekrar tekrar felakete yol aar. Hatta tam da bu becerilerin
eksiklii, en parlak zekl kiilerin ilikilerini berbat ederek, ukala, itici ya da duyarsz olarak
alglanmalaryla sonulanr. Bu sosyal yetenekler kiinin bir temas ekillendirmesine, bakalarn
harekete geirip tevik etmesine, yakn ilikileri srdrebilmesine, insanlar ikna edip etkilemesine
ve rahatlatmasna olanak tanr.

BRAZ DUYGU GSTER

ok nemli bir sosyal yeterlilik, kiilerin duygularn ne kadar iyi ya da kt ifade edebildikleridir.
Paul Ekman, hangi duygularn ne zaman uygun bir ekilde gsterilebilecei konusundaki toplumsal
mutabakat ifade etmek iin sergileme kurallar terimini kullanyor. Kltrler bu konuda ok byk
farkllk gsterir. rnein, Ekman ve meslektalar, Japonyada rencilerin ergenlik andaki
Avusturyal yerlilerin snnet trenlerini gsteren korkun bir filmi izlerken takndklar yz
ifadelerine bakmlardr. Balarnda otoriteyi temsil eden birisi varken, filmi seyreden Japon
rencilerin yzlerinde sadece tepki krntlar grlmtr. Yalnz olduklarn dndklerinde ise
(gizli kamerayla ekim yaplmakta olduu halde) yzleri acl bir skntnn, korku ve irenmenin
birbirine kart canl ifadelere brnmtr.
Birok temel sergileme kural vardr.103Biri, duygu ifadesinin en aza indirgenmesidir; bu, otorite
sahibi birisinin yannda Japonlarn sknt hissine kar uyguladklar kuraldr. Nitekim bu renciler,
duygusal dalgalanmalarn bo bir yz ifadesiyle maskelemilerdir. Dier bir kural, duygusal ifadeyi
bytmek yoluyla hissetme, yani abartmadr; alt yandaki kn yzn dramatik bir biimde
buruturarak, acnas bir ekilde atlan kalar ve titreyen dudaklarla annesine koup kendisiyle alay
eden aabeyini ikyet ederken kulland taktiktir. Bir ncs de, bir his yerine dierinin
ikamesidir. Hayr demenin kabalk sayld baz Asya kltrlerinde, olumlu (ancak gerek olmayan)
teminatlarn verilmesi srasnda devreye girer. Bu stratejileri kiinin ne kadar iyi kulland, neyi ne
zaman yapacan bilmesi, duygusal zeknn faktrlerinden biridir.
Bu sergileme kurallarn ok erken yalarda, ksmen aka eitilerek reniriz. Bir ocua, dedesi
kendisine iyi niyetli ancak berbat bir doum gn armaan verdiinde hayal krklna uram
gzkmeyip glmseyerek teekkr ederim demesini sylediimizde, sergileme kurallar konusunda
bir eitim vermi oluruz. Ancak aslnda sergileme kurallarnn eitimi, ou kez rnek gsterme
yoluyla gerekleir: ocuklar ne yapldn grerek ne yapacaklarn renirler. Duyarllk
eitiminde duygular hem ortam hem de mesajn kendisidir. Bir ocua glmse ve teekkr et
mesajn veren ebeveyn o anda sert, buyurgan ve souksa, scak bir fsldama yerine adeta tslayarak
bunlar sylyorsa, ocuk bundan ok farkl bir ders karr ve hatta dedesine de kalar atk bir
halde ksa ve dz bir teekkrle karlk verir. Bunun dede zerindeki etkisi de ok farkldr: ilk
durumda dede (yanltlm da olsa) mutludur; ancak ikinci durumda bu kark mesaj karsnda
incinmitir.
Doal olarak, duygusal gsterilerin, bunlarn alcs durumunda olan kiiye etkisi bakmndan
dolaysz sonular vardr. ocuk tarafndan renilmekte olan kural Sevdiin birini zeceini
hissettiin zaman gerek duygularn sakla; yapay olsa da, daha az incitecek bir duyguyu onun yerine
koy eklindedir. Duygular ifade etmenin bu tarz kurallar, sosyal rf ve detler szlnn bir
ksmn oluturmaktan teye gider; duygularmzn bakalar zerinde nasl bir etkisi olacan
belirler. Bu kurallara tam uymak, en elverili etkiyi yaratr; bunu iyi yapamamak ise, duygusal
kargaaya neden olur.
Oyuncular, hi kukusuz duygu gsterisi yapan sanatlardr; onlarn ifade gc izleyicideki tepkiyi
uyandran eydir. Kukusuz bazlarmz hayata doutan oyuncu olarak geliriz. Ancak sergileme
kurallar hakknda rendiimiz dersler grdmz rneklere dayal olduu iin, kurallara uymakta
gsterilen ustalk da insandan insana deiir.

FADE GC VE DUYGULARIN BULAICILII

Vietnam Savann erken dnemlerinde, Vietkonglularla scak bir atmaya giren Amerikan
mfrezesi pirin tarlalarnda sipere yatmt. Anszn ortaya kan alt rahip, bir sra halinde tarlalar
birbirinden ayran toprak bentler boyunca yrmeye balad. Tamamen sakin ve ll bir tavr
taknan rahipler ate hattna doru yrmeye devam ettiler.
Amerikal askerlerden biri olan David Buschun hatrladna gre, Ne saa ne de sola baktlar,
dosdoru yryp getiler. ok garipti, nk kimse onlara ate etmedi. Onlar toprak bendin
stnden getikten sonra, iimdeki tm savama istei de kayboldu. Bu ii yapmak istemiyordum
artk, en azndan o gn iin. Herkes ayn eyi hissetmi olmal, nk herkes durdu. Hepimiz
savamaktan vazgetik.104
Rahiplerin sessiz, cesur huzurunun savan gbeindeki askerleri hareketsiz hale getirebilen gc,
sosyal hayatn temel bir ilkesini gzler nne seriyor: Duygular bulacdr. Hi kukusuz, bu yk bir
u noktay gsteriyor. ounlukla duygusal bulaclk ok daha ince, her temasta gizliden gizliye
yaanan etkileimin bir parasdr. Ruhumuzun bir tr yeralt ekonomisini oluturan bir ortamda
birbirimize ruh hallerimizi iletiriz; burada baz temaslar zehirleyici, bazlar ise besleyicidir. Bu
duygusal alveri, inceden inceye, neredeyse alglanamaz bir dzeyde yrtlen bir zellie sahiptir;
bir satcnn teekkr etme tarz, bizi nemsemediini, knadn ya da gerekten ok iyi
karladn, takdir ettiini hissetmemize yol aabilir. Duygularmz, bir tr sosyal virs gibi,
birbirimize bulatrrz.
Her temasta duygusal sinyaller gndeririz ve bu sinyaller bizimle birlikte olanlar da etkiler. Sosyal
ilikilerimizde ustalatka, gnderdiimiz sinyalleri daha iyi kontrol edebilir hale geliriz; sonuta
toplumsal nezaket kurallar, en basit ekliyle, temaslarda rahatszlk yaratacak hibir kontrol d
duygusal szntnn olmayacan garanti eden aralardr (ancak, bu sosyal kural yakn ilikiler
alanna girdiinde boucu bir durum yaratr). Duygusal zek bu alveriin idaresini ierir; beraber
olmaktan holandnz kiiler iin popler ve ok ekici gibi terimler kullanrz, nk bu
kiilerin duygusal becerileri bize kendimizi iyi hissettirir. Duygularn yattrmak iin bakalarna
yardmc olabilen kiiler, zellikle deer verilen bir sosyal metaya sahiptirler; duygusal bakmdan en
muhta durumda olanlarn bavuraca insanlar onlardr. Her birimiz karmzdakinin iyi ya da kt
bir duygusal deiim yaratmakta kulland alet antasnn bir parasyz.
Duygularn bir kiiden dierine nasl bir incelikle geebildiinin kayda deer bir rneine bakalm.
Basit bir deney srasnda iki gnll o anki ruh hallerini bir kontrol listesinde iaretledikten sonra,
karlkl oturarak sessizce deneyi yapanlardan birinin odaya geri dnmesini bekler. ki dakika sonra
gelen aratrmac, ruh hallerini yeniden bir kontrol listesine iaretlemelerini ister. Deneye katlan
iftler, zellikle biri duygularn fazlasyla ifade edebilen, dieriyse bunu pek beceremeyen iki
kiiden seilmitir. stisnasz olarak, duygularn daha iyi ifade edebilen denein ruh halinin, daha
pasif olan eine getii grlr.105
Bu sihirli gei nasl gereklemektedir? En olas aklama, bir bakasnn gsterdii duygular, yz
ifadesini, hareketlerini, ses tonunu ve dier szsz duygu iaretlerini bilind bir motor-mimikleme
yoluyla taklit ettiimizdir. Bu taklit sonucu insanlar, dierinin ruh halini kendi ilerinde tekrar
yaratrlar; aktrlerin gemite ok gl hissettikleri bir duyguyu yeniden uyandrmak iin o duyguya
ait jestleri, hareketleri ve dier ifadelerini hatrlamaya altklar Stanislavski ynteminin alt dzey
bir eitlemesidir bu.
Genelde gndelik duygu taklidi olduka st rtl bir biimde gerekleir. Uppsala
niversitesinden sveli aratrmac Ulf Dimberg, insanlarn glen ya da fkeli bir yze
baktklarnda, yz kaslarndaki ufak deiiklikler araclyla, kendi ehrelerinde de ayn ruh halinin
belirtilerini gsterdiklerini bulgulamtr. Bu deiim, elektronik alclar tarafndan alglansa da,
genelde plak gzle grlemez.
ki insan etkileimde bulunduunda, ruh hali, duygularn daha gl ifade edebilenden daha edilgen
olana doru aktarlr. Ancak baz kiiler duygularn bulamasna zellikle yatkndr; doutan gelen
duyarllklar, (duygusal etkinliin bir iaretleyici olan) otomatik sinir sistemlerinin kolaylkla
uyarlmasn salar. Bu yatknlk onlar daha da duyarl klar; duygulandrc reklamlar gzlerini
yaartrken, neeli birisiyle ksa bir sohbet onlar keyiflendirebilir (bakasnn duygularndan kolayca
etkilendikleri iin daha empatik de olabilirler.)
Ohio State niversitesinden sosyal psikofizyolog John Cacioppo, bu incelikli duygusal etkileimi
incelemi ve unu gzlemlemitir: Siz yz ifadesini taklit ettiinizin farknda olsanz da olmasanz
da, birinde bir duygunun ifadesini grmek, sizde de o ruh halini uyandrmaya yeter. Bu her zaman olan
bir eydir bir dans, bir ezamanllk, duygularn aktarm sz konusudur. Ruh halinin bu
ezamanll, etkileimin yolunda gidip gitmedii hissini de belirler.
Kiilerin bir temas srasnda duygusal bir uyumu ne derece hissettikleri, konuma srasndaki
fiziksel hareketlerinin ahenk dzeyinde yansr. Bu genellikle bilind bir yaknlk gstergesidir;
birisi bir ey sylerken dierinin ban sallamas, ya da her ikisinin de ayn anda sandalyede oturu
tarzn deitirmesi veya birinin ne dierinin geriye doru eilmesinde olduu gibi. Bu ahenk, her
birinin hareketli bir iskemlede ayn ritimde sallanmas kadar incelikli de olabilir. Daniel Sternn
uyumlu anneler ve bebekleri arasndaki ezamanll izlerken saptad ayn karlkllk, duygusal
adan uyum halindeki kiilerin hareketlerini de birbirine balar.
Bu ezamanllk, ruh hallerinin aktarmn kolaylatrabilir; hatta bunlar olumsuz olsa bile. rnein
fiziksel bir ezamanlama almasnda, depresyonda olan kadnlar bir laboratuara sevgilileriyle
gelmi ve ilikileriyle ilgili bir sorunu tartmlardr. Eler arasnda szsz dzeydeki ezamanllk
ne denli fazlaysa, depresyondaki kadnlarn eleri, kendilerini tartma sonrasnda o denli kt
hissetmiler; yani, kz arkadalarnn kt ruh haline yakalanmlardr.106Ksacas, insanlar
kendilerini iyi ya da kt hissettiklerinde, temaslar ne kadar fiziksel ahenk iindeyse, ruh halleri de o
kadar benzemektedir.
retmenler ve renciler arasndaki ezamanllk, hissettikleri ahengin gstergesidir; snflarda
yaplan incelemeler; retmen ve rencilerin hareketleri birbiriyle ne kadar egdmlyse, etkileim
srasnda kendilerini o kadar yakn, mutlu, hevesli, ilgili ve rahat hissettiklerini gsteriyor. Genelde,
bir etkileimde ezamanllk dzeyinin yksek olmas, etkileen kiilerin birbirlerinden holandklar
anlamna gelir. Bu almalar yapan, Oregon State niversitesinden psikolog Frank Bernierinin
bana sylediine gre, Birisiyle kendinizi ne kadar rahat ya da rahatsz hissettiiniz, bir dzeyde
fizikseldir. Bunun iin hareketlerinizi egdmlemeniz, zamanlamanz badatrmanz gerekir.
Ezamanllk, eler arasndaki balln derinliini yanstr; eer bu ballk fazlaysa, ruh halleri
ister olumlu olsun ister olumsuz, birbirine karmaya balar.
Ksacas, yetikinler arasndaki ahengin znde ruh hallerinin egdm vardr. Cacioppoya gre,
kiiler aras ilikilerde etkililii belirleyen bir ey de, kiilerin bu duygusal ezamanll nasl bir
maharetle yrttkleridir. Bakalarnn ruh hallerine uyum salamakta usta olan ya da onlara kendi ruh
hallerini alayabilen kiilerin etkileimleri, duygusal dzeyde daha przsz yryecektir. Etkili bir
liderin ya da (sporcu veya sanat gibi) bir icracnn zellii de, binlerce kiilik bir izleyici kitlesini
bu ekilde etkileyebilmesidir. Cacioppo ayn nedenle duygusal iletim ve algs zayf kiilerin
ilikilerinde sorun kmasnn olaslna iaret etmektedir; nk insanlar, tam olarak nedenini
aklayamasalar da, bu kiilerle rahat edemezler.
Bir etkileimin duygusal atmosferini belirlemek, bir anlamda, derin ve mahrem bir dzeyde baskn
kmann iaretidir; dierinin duygusal durumunu ynlendirebilmek demektir. Bu duyguyu belirleme
gc, biyolojide zeitgeber (zaman miri) denen, (gndz-gece dngs, ya da ayn safhalar gibi)
biyolojik ritimleri kendine uyduran srece benzer. Dans eden bir ift iin, mzik bedensel bir
zeitgeberdir. Kiisel ilikilere baktmzda, kendini daha kuvvetlice ifade edebilen ya da gc
daha fazla olan biri, genelde bakalarn kendi duygularnn peine takan kiidir. Baskn kii daha
ok konuur, boyun een ise onun yzne daha fazla bakar; bu da duygusal aktarmn zeminini hazrlar.
Ayn nedenle iyi bir konumacnn bir politikac ya da vaizin gc, izleyicileri kendi duygularnn
peine takabilmesinden gelir.107Bu bizim, Herkesi adeta avucunun iine ald szyle kastettiimiz
eydir. Etkileyiciliin z, bakalarnn duygularn peinden srkleyebilmektir.

SOSYAL ZEKNIN TEMELLER

Bir ana okulunda teneffs esnasnda bir grup erkek ocuu imenlerde komaktadr. Reggienin
aya taklp der, dizini incitir ve alamaya balar, ancak dier ocuklar koturmaya devam ederler
bir tek Roger durur. Reggienin hkrklar yatrken Roger yere eilir, kendi dizini ovuturarak,
barr: Ben de dizimi incittim.
oul zeklar kavram temelinde kurulmu bir okul olan Spectrumdan Howard Gardnerin
meslekta Thomas Hatch, Rogeri kiiler aras iliki zeksna sahip rnek bir ocuk olarak
anyor.108Rogern oyun arkadalarnn duygularn kavramakta olaand usta olduu ve onlarla
sratle przsz balar kurabildii anlalyor. Reggienin kt durumunun ve acsnn farkna varan
tek kii Roger olmu ve sadece Roger, tm yapabildii kendi dizini ovuturmaktan ibaret olsa da, onu
teselli etmeye almtr. Bu kk test, ahenk salayan bir yetenee; evlilik, arkadalk ya da i
ortakl olsun, yakn ilikilerin korunmasnda esas olan bir duygusal beceriye iaret etmektedir. Okul
ncesi ada, bu tr beceriler, yaam sresince olgunlaacak olan yeteneklerin tomurcuklardr.
Rogerin yetenei, Hatch ve Gardnern kiiler aras zeknn paralar olarak tanmladklar drt
ayr beceriden birini temsil etmektedir.
Gruplar organize edebilme- liderin temel becerisi; kurum iindeki insanlar harekete geirip,
abalarnn koordinasyonunu ierir. Bu, tiyatro yneticilerinde ya da prodktrlerde, subaylarda ve
her trdeki organizasyon veya birimin bandaki etkili yneticilerde grlen yetenektir. Oyun alannda
ise bu, herkesin ne oynayacana karar veren ya da takm kaptan olan ocuktur.
Tartarak zm bulma- atmalar engelleyen, ya da alevlenen anlamazlklara zm bulan
arabulucunun becerisidir. Bu beceriye sahip olanlar, anlama yapar, tartmalarda hakem olur veya
aray bulmakta ustalarlar; diplomasi, arabuluculuk veya hukukta ya da irket birlemeleri
ynetiminde kariyer yapabilirler. Oyun alannda ise, bunlar tartmalar tatlya balayan ocuklardr.
Kiisel balant- Rogerin empati ve balant kurma yetenei. likiye girmeyi ya da kiilerin
hislerinin ve ilgi konularnn farkna varp uygun tepki vermeyi kolaylatrr. Bu tr kiiler iyi bir
takm oyuncusu, gvenilir bir e veya i orta olur; i dnyasnda da satc ya da ynetici olarak
baar gsterebilir, ayrca mkemmel retmenlik yapabilirler. Roger gibi ocuklar, hemen hemen
herkesle iyi geinir, onlarla kolayca bir oyuna girebilir ve bundan mutluluk duyarlar. Bu ocuklar yz
ifadelerinden duygular okumakta en baarl olanlardr ve arkadalar tarafndan en sevilen
kiilerdir.
Sosyal analiz- insanlarn hislerini, niyetlerini ve sorunlarn kefedebilme ve igr sahibi
olabilme. Bakasnn ne hissettiini bilmek, kolaylkla yaknlk veya ahenk kurmaya yol aabilir. En
bilenmi ekliyle bu beceri, kiiyi yeterli bir terapist veya danman yapar ya da biraz edebi bir
yetenekle birletirilirse, ortaya usta bir romanc veya oyun yazar kabilir.
Bir btn olarak alndnda bu beceriler kiiler aras ilikilerin srtmesiz yrmesini salayan
eydir ve ekiciliin, sosyal baarnn, hatta karizmann gerekli unsurlardr. Sosyal iliki zeks
yksek olan kiiler, insanlarla rahat balant kurabilen, onlarn tepkilerini, hislerini akllca
okuyabilen, ynlendirebilen, organize edebilen ve her insani faaliyette alevlenebilecek tartmalarn
stesinden gelebilen kiilerdir. Doal liderlerdir, dile getirilmeyen ortak fikirleri ifade edebilen ve
bunu bir topluluu hedeflerine doru yneltecek bir ekilde aklayabilen insanlardr. Dierlerinin
birlikte olmaktan holandklar kiilerdir, nk duygusal olarak besleyicidirler; insanlar iyi bir ruh
haline sokar ve Byle insanlarla birlikte olmak ne byk zevk, trnden eyler syletirler.
Bu kiiler aras yetenekler dier duygusal zek trleri zerine kuruludur. rnein mkemmel bir
sosyal izlenim brakanlar, kendi duygu ifadelerini izlemekte becerikli, dierlerinin tepki gsterme
ekillerine hassas bir uyum gsteren ve bylece istenen sonular elde etmek iin sosyal
performanslarnda srekli ince ayar yapabilen kiilerdir. Bu anlamda, usta oyuncular gibidirler.
Ancak bu kiiler aras yetenekler, insann kendi ihtiya ve hislerinin ve bunlarn nasl
karlanabileceinin akllca kavranmasyla dengelenmezse, ii bo bir sosyal baarya yol aabilir;
tpk kiinin gerekten tatmin olamamas pahasna elde edilen bir poplarite gibi. Sosyal becerileri
sayesinde birinci snf birer sosyal bukalemun, yani iyi izlenim brakma ustas haline gelmi kiiler
zerinde aratrma yapan Minnesota niversitesinden Mark Snyderin tezi budur.109air W. H.
Auden, kendisi hakkndaki imajyla ilgili olarak, dierlerinin zihinlerinde beni sevebilmeleri iin
yaratmaya altm imajdan ok farkl der; bu tr kiilerin psikolojik inanlar, onun bu tmcesiyle
tanmlanabilir. Sosyal beceriler kiinin kendi hislerini bilme ve kendine kar drst davranma
yeteneini glgede brakyorsa, bu tr bir dei toku yaplm olabilir; sosyal bukalemun, sevilmek
ya da en azndan beenilmek iin beraber olduu kiiler nasl istiyorsa yle grnecektir. Bir kiinin
bu davran modeline uyduunu gsteren ey, Snydera gre, mkemmel bir izlenim braksa da, yakn
ilikilerinin pek az dengeli veya tatmin edici olmasdr. Daha salkl bir model, elbette ki, kendine
kar drst olarak sosyal becerileri dengelemek, onlar bir btnlk ierisinde kullanmaktr.
Sosyal bukalemunlar, eer toplumun onayn kazanacaksa, bir ey syleyip, baka bir ey yapmaktan
ekinmezler. Topluma gsterdikleri yzleriyle zel gereklikleri arasndaki eliki iinde yaarlar.
Psikanalist Helene Deutsch, evresinden ald sinyaller dorultusunda kiiliklerini inanlmaz bir
esneklikle deitirebilen bu tr insanlara gibi kiilikler adn vermitir. Snydera gre, Bazlarnn
sosyal ve zel kiilikleri birbiriyle iyi kaynar, ancak bazlarnn kiilii sadece deien
grntlerden oluan bir kaleydeskop gibidir. Woody Allenin film karakterlerinden biri olan Zelig
gibidirler, birlikte olduklar kim olursa olsun, ona deli gibi uymaya alrlar.
Bu tr insanlar sadece gerekten ne hissettiklerini sylemek yerine, bir tepki vermeden nce
kardakini yoklayp, kendisinden ne istendiine dair bir ipucu bulmaya alr. yi geinmek ve
sevilmek iin, sevmedikleri kiilerin sevildiklerini sanmalarn isterler. Sosyal yeteneklerini,
hareketlerini farkl sosyal durumlarn gereklerine uydurmak iin kullanrlar ve bylece kiminle
olduklarna bal olarak ok farkl davranlar sergileyebilir, insanlarla fkr fkr kaynaan biriyken,
temkinli bir ekilde insanlardan uzak duran biri olabilirler. Bu zellikler etkili bir izlenim brakt
oranda da, zellikle oyunculuk, dava avukatl, satclk, diplomasi ve politika gibi baz mesleklerde
ok revatadr.
Belki de daha nemli bir baka kendini izleme biimi, herkesi etkilemeye alan temelsiz sosyal
bukalemunlarla, sosyal d grnmleri gerek hisleriyle daha tutarl olanlar arasndaki fark yaratr.
Bu, kendine kar drst, ya da zne sadk kalma becerisidir; kiinin, sosyal sonular ne olursa
olsun kendi iindeki derin hisler ve deerler dorultusunda hareket etmesine olanak verir. Bylesi bir
duygusal btnlk, rnein bir ikiyzll veya inkr ortaya karmak iin, bilerek bir atmay
kkrtmakla sonulanabilir; bu tr bir hava temizliine bir sosyal bukalemun hibir zaman
girimeyecektir.

SOSYAL YETERSZLN YARATILMASI

Cecil hi kukusuz zekiydi; niversite eitimi alm bir yabanc dil uzman, mkemmel bir
evirmendi. Ancak tamamen yetersiz kald baz hayati konular vard. Cecil, en basit sosyal
becerilerden bile yoksun grnyordu. Kahve ierken sradan bir sohbetten bile kanyor, biriyle
selamlamas gerektiinde eli ayana dolayordu; ksacas en sradan sosyal alverite bile yetersiz
gzkyordu. Bu sosyal zarafet eksiklii en ok kadnlarla birlikteyken vahim bir hal aldndan, hi
yle fantezileri olmad halde, kendi deyiiyle bu durumun temelinde ecinsel eilimler olup
olmadn merak ettii iin terapiye gelmiti.
Cecilin terapistine itiraf ettii gerek sorun; ne sylerse sylesin kimsenin ilgisini ekmeyecei
korkusuydu. Temeldeki bu korku, ciddi bir sosyal zarafet ktln daha da katmerlendiriyordu. Sosyal
temaslar srasnda sinirleri gerildiinden, en olmayacak anlarda srtmaya ve glmeye balyor, birisi
gerekten komik bir ey sylediinde ise glemiyordu. Cecilin bu tuhafl, terapistine sylediine
gre, ocukluundan kaynaklanyordu; tm hayat boyunca sadece iini bir ekilde kolaylatran
aabeyinin yannda kendini sosyal adan rahat hissetmiti. Ancak evden ayrldnda, yetersizlii
korkun boyutlara ulam; sosyal adan adeta felce uramt.
Bu yky anlatan George Washington niversitesinden psikolog Lakin Phillips, Cecilin kt
durumunun ocukluunda sosyal etkileimin en temel derslerini renememi olmasndan
kaynaklandn ileri sryor:
Cecile gemite neler retilebilirdi? Bakalar bir ey sylediinde dorudan doruya onlarla konumak; sosyal temas kendi
giriimiyle balatmak ve bunu her zaman kar taraftan beklememek; sohbeti devam ettirebilmek, evet-hayr veya dier tek kelimelik
cevaplarla snrl kalmamak; bakalarna minnet duygularn ifade etmek, kapdan geerken bir bakasna yol vermek; servis yaplana
kadar beklemek... dierlerine teekkr etmek, ltfen demek, paylamak ve ocuklara iki yandan itibaren retmeye baladmz
tm dier temel etkileim ekilleri.110
Cecilin eksikliinin, uygar yaamn bu tr temel kurallarn ona retmesi gereken kiinin
baarszlndan m, yoksa kendisinin renme glnden mi kaynakland ak deildir. Ancak
sorunun kkeni ne olursa olsun, Cecilin hikyesi eiticidir, nk ocuklarn etkileimde
ezamanllk ve sosyal uyumun szsz kurallar konusunda ald saysz dersin hayati niteliine iaret
etmektedir. Bu kurallara uyamamann net etkisi, ortal kartrarak evremizdeki kiilere rahatszlk
vermek olur. Kurallarn ilevi, doal olarak sosyal alverite bulunan herkesin kendisini rahat
hissetmesini salamaktr; tuhaflk, kayg yaratr. Bu becerilere sahip olmayan kiiler sadece sosyal
nezaket konusunda yetersiz deil, karlatklar kiilerin duygularn idare etmek asndan da
beceriksizdirler; kanlmaz olarak arkalarnda bir rahatszlk hissi brakrlar.
Hepimiz sosyal nezaketin gereklerinden rahatsz edici lde habersiz bu tr kiiler tanmzdr:
bir sohbeti veya telefon grmesini ne zaman bitirmeleri gerektiini bilmeyen, tm hoakal
iaretlerine ve ipularna ramen konumaya devam eden; baka kimseye en ufak bir ilgi gstermeyen
ve laf baka bir konuya ekme denemelerini grmezlikten gelen, konumalar srekli kendileri
etraflarnda dnen; araya giren ya da burunlarn bakalarnn zel ilerine sokarak, fazla merakl
davrananlar. Dzgn bir sosyal yrngeden bu tr sapmalar ise etkileimin temel talarndaki bir
eksiklie iaret etmektedir.
Psikologlar szsz mesajlar alanndaki renme gl iin disemi (Yunanca; dis zorluk ve
semes iaret anlamnda) terimini icat etmilerdir. Neredeyse her on ocuktan birinin bu alanda bir
ya da daha fazla sorunu vardr.111Sorun, kendi zel alann belirlemekte glk ekmesi ise, ocuk
konuurken karsndakine ok yakn durur ya da eyalarn dier kiilerin zel alanlarna yayar;
ocuk beden dilini yorumlamakta veya kullanmakta glk ekiyor olabilir; yz ifadelerini yanl
yorumluyor veya kullanyor, rnein gz temas kuramyor olabilir; ya da konumann duygusal
nitelii olan prozodi hissi zayf kalyor, bu yzden ok tiz ya da dz bir sesle konuuyor olabilir.
Birok aratrma, sosyal eksiklik iaretleri veren, garipliklerinden tr oyun arkadalar tarafndan
gz ard edilen ya da istenmeyen ocuklar saptamaya ynelmitir. Kabadaylklarndan dolay
reddedilenler dnda, dierlerinin uzak durduu ocuklarn istisnasz hepsinde yz yze etkileimin
temel ilkeleri, zellikle de sosyal temaslarda kullanlan szsz kurallarla ilgili bir eksiklik sz
konusudur. Eer ocuklarn dili zayfsa, insanlar pek de zeki olmadklarn ya da iyi eitilmediklerini
dnr; etkileimin szsz kurallarna uymay beceremediklerinde ise, insanlar zellikle de oyun
arkadalar onlara tuhaf gzyle bakar ve uzak durur. Bunlar bir oyuna zarife katlmay
beceremeyen, bakalaryla dosta deil rahatszlk hissi vererek balant kuran; ksacas darda
kalanlardr. Duygunun sessiz dilini iyi renememi olan ve istemeden rahatszlk yaratacak
mesajlar gnderen ocuklardr.
ocuklarn szsz yetenekleri zerinde alan, Emory niversitesinden psikolog Stephen
Nowickinin syledii gibi, Duygular iyi okuyamayan ya da ifade edemeyen ocuklar kendilerini
srekli engellenmi hisseder. Aslnda, ne olup bittiini anlayamazlar. Bu tarz iletiim, yaptmz her
eyin deimez bir alt yazsdr; yz ifadenizi ya da duruunuzu belli etmeden duramaz, ya da ses
tonunuzu gizleyemezsiniz. Gnderdiiniz mesajlarda hata yaparsanz, insanlarn size hep garip
tepkiler verdiini grrsnz; geri itilirsiniz ama nedenini bilmezsiniz. Mutlu davrandnz dnr,
ama aslnda ar hareketli ya da kzgn gzkrsnz, dier ocuklarn da size kzarak karlk
verdiini grr ve nedenini kavrayamazsnz. Bu tr ocuklar, sonunda bakalarnn kendilerine kar
davranlarn hibir ekilde kontrol edemeyecekleri, hareketlerinin balarna gelecek olaylar
etkileyemeyecei hissine kaplr. Bu da, kendilerini gsz, bunalml ve kaytsz hissetmelerine yol
aar.
Sosyal olarak tecrit edilmeleri bir yana, bu ocuklar okul hayatnda da zorluklar yaar. Snf, tabii
ki akademik olduu kadar ayn zamanda da sosyal bir ortamdr; sosyal becerileri zayf olan ocuk,
gerek baka bir ocuun, gerekse retmenin davranlarn yanl deerlendirir ve yanl tepkiler
verir. Sonuta ortaya kacak kayg ve aknlk, ocuun etkili bir ekilde renme yeteneine
mdahale edebilir. Nitekim ocuklara verilen szsz duyarllk testlerinin gsterdii gibi, duygusal
iaretleri yanl okuyanlar, IQ testlerinin gsterdii akademik potansiyellerine kyasla derslerinde
baarsz kalabilirler.112
BZ SENDEN NEFRET EDYORUZ: EKTE OLMAK

Sosyal yetersizliin belki de en ac verdii ve aka grld zaman, kk bir ocuun


hayatndaki tehlikeli anlardan biridir: Oyunlarna katlmak istedii bir grubun kysnda kalmak. Bu
bir tehlike andr, nk sevildii ya da nefret edildiinin, ait olduu ya da olmadnn fazlasyla
aleniyet kazand zamandr. Bu yzden, ocuk geliimi zerinde alanlar iin, bu hayati an youn
bir inceleme konusu olmu ve popler ocuklarla toplumdan dlanm olanlarn gruba yaklama
stratejileri arasndaki ak eliki ortaya kmtr. Bulgular, duygusal ve kiiler aras iaretleri fark
etme, yorumlama ve buna gre tepki vermenin sosyal yeterlilik iin ne kadar nemli olduunun altn
izmektedir. Oynayan ocuklarn etrafnda dolanan, katlmak isteyip de darda braklan bir ocuk
grmek ac verici olsa da, bu evrensel bir durumdur. En popler ocuklar bile bazen reddedilir;
ikinci ve nc snftakiler zerinde yaplan bir almada, en sevilen ocuklarn bile oynamakta
olan bir gruba katlmak iin yapt denemelerin yzde yirmi altsnda reddedildikleri grlmtr.
Kk ocuklar bu retlerin ierdii duygusal yargy ifade konusunda zalimce ak szldrler. Bir
yuvada drt yandakiler arasnda geen diyaloa bakalm.113Linda, oyuncak hayvanlar ve yap
kpleriyle oynayan Barbara, Nancy ve Bille katlmak istemektedir. Bir dakika onlar seyreder, sonra
yaklar, Barbarann yanna oturup hayvanlarla oynamaya balar. Barbara ona dner ve, Sen
oynayamazsn! der.
Evet, oynayabilirim, diye yantlar Linda. Benim de birka hayvanm olabilir.
Hayr, oynayamazsn, der Barbara aka. Biz seni bugn sevmiyoruz.
Bill, Lindann tarafn tutup kar knca, Nancy saldrya katlr: Biz ondan bugn nefret
ediyoruz.
te bu Biz senden nefret ediyoruzun aka veya st kapal bir ekilde ifade edilmesi tehlikesi
yznden, tm ocuklar bir gruba yaklamann eiinde anlalr bir biimde temkinlidir. Aslnda bu
kayg, tanmad kiilerin bulunduu bir kokteyl partisine katlan ve yakn arkada grntsnde
neeli bir muhabbete dalm gruptan uzak duran bir yetikinin hissettiinden belki o kadar farkl
deildir. ocuk iin bir grubun eiinde bulunduu an ok nemli olduundan, bir aratrmacnn da
dedii gibi, tehis gc yksektir... sosyal beceri farklarn hemen ortaya karverir.114
Tipik olarak, yeni gelenler bir sre sadece seyreder ve balangta tam bir deneme havasnda gruba
katlrlar, kendilerini ancak ok ihtiyatl admlarla daha fazla ne srerler. Bir ocuun kabul veya
reddedilmesindeki en nemli etken, grubun havasna ne kadar iyi bir ekilde girebildii, hangi
oyunlarn uygun, hangilerinin uygunsuz kaacan hissedebilmesidir.
Hemen her zaman reddedilmeyle sonulanan iki byk gnahtan biri ksa bir zamanda liderlie
soyunmak, dieri de grubun havasna ters dmektir. te popler olmayan ocuklarn yapt ey de
budur. Gruba zorla girerler, konuyu ya ok abuk ya da ok ani bir biimde deitirmeye alr,
kendi fikirlerini ne srer, ya da dierleriyle ayn fikirde olmadklarn syleyiverirler; bunlarn
tm, bariz ekilde dikkati kendi zerine ekme abalardr. Ancak tam tersine, sonuta ya grmezden
gelinir ya da reddedilirler. Oysa, popler ocuklar bir gruba girmeden nce orada neler olup bittiini
gzlemler ve daha sonra bunu kabul ettiklerini gsteren bir ey yaparlar; grupta bir inisiyatif alp ne
yaplmas gerektii hakknda fikir beyan etmeden nce statlerinin grup tarafndan teyidini beklerler.
imdi, Thomas Hatchin yksek dzeyde kiiler aras zek sergilediini saptad drt yandaki
Rogera dnelim.115Rogern bir gruba girmeden nce kulland taktik, gzlemleme sonrasnda baka
bir ocuun yaptn taklit etmek ve sonuta da ocukla konuarak bu faaliyete tam olarak
katlmaktr; bu strateji her zaman ie yarar. Rogern becerisi, rnein, Warrenla oraplarna
bomba (aslnda akl talar) koyma oyunu oynarken grlmektedir. Warren, Rogera helikopterde
mi yoksa uakta m olmak istediini sorar. Roger balayc bir cevap vermeden nce ona sorar, Sen
helikopterde misin?
Bu grnrde masum hareket, dierinin ilgilendii eylere gsterilen hassasiyeti ve bu bilgiyi
balanty koruyacak ekilde kullanma yeteneini ortaya karr. Hatch, Roger iin, Oyun arkadan
yokluyor, dolaysyla hem kendileri hem de oyunlar arasndaki balant korunuyor. zlediim baka
birok ocuk kendi helikopter veya uaklarna biniyorlar ve hem szlk hem mecazi anlamyla
birbirlerinden uzaklara uuyorlar demektedir.

PARLAK DUYGUSAL ZEK: BR VAKA RAPORU

Sosyal beceriyi snayan bakalarnn rahatsz edici duygularn yattrma yetenei ise, fkenin tepe
noktasna ulam bir kiiyle ba edebilmek asndan ustaln son kertesine varldn gsterebilir.
fkenin denetim altna alnmas ve duygusal bulaclk hakkndaki veriler, fkeli kiinin dikkatini
baka bir yere ekmenin, onun hislerine ve bak asna empati gstermenin ve sonra da, onu daha
olumlu duygularla ahenk kurabilecei alternatif bir odak noktasna ekmenin bir tr duygusal
judonun etkili bir strateji olabileceini iaret ediyor.
nce bir sanat olan duygusal etkileyicilikte bu kadar ileri dzeyde bir ustalk, belki de en iyi
1950lerin Japonyasnda dv sanat aikidoyu inceleyen ilk Amerikallardan biri olan Terry
Dobsonn anlatt bir ykyle rneklenebilir. Terry akamst banliy treniyle Tokyodan evine
dnerken iri yar, kavgac, ar sarho ve st ba kir pas iinde bir ii trene biner. Sendeleye
sendeleye dolaan adam dehet salmaya balar; bara ara kfrler ederek kucanda bebeini
tayan bir kadna vurmasyla, kadn yal bir iftin kucana seriliverir. Sonra da ayaa frlayarak
vagonun br ucuna doru kaanlara katlr. Sarho saa sola birka yumruk daha sallayarak
(fkeden gz dndnde ska geerek) vagonun ortasndaki metal direi kavrar ve bir nara atarak
yerinden skmeye alr.
Bu noktada, gnde sekiz saatlik aikido almasyla fizik kondisyonunun zirvesindeki Terry, birinin
can ciddi bir biimde yanmadan mdahale etme gereini hisseder. Ancak hocasnn u szlerini de
hatrlar: Aikido bir uzlama sanatdr. Dvme zihniyetine sahip biri, evrenle olan balantsn
koparm demektir. nsanlara hkmetmeye alrsan, zaten yenilmi saylrsn. Biz atmalar nasl
zmleyebileceimizi inceliyoruz, nasl balatacamz deil.
Terry, hocasndan ders almaya baladnda asla bir kavga kartmamak ve dv sanat
becerilerini sadece kendini korumak amacyla kullanmaya sz vermiti. imdi ise, aikido
yeteneklerini gerek hayatta snayabilmek iin aka meru bir frsat yakalamt. Dier yolcular
donmu bir ekilde yerlerinde otururken Terry yavaa ve kararl bir ifadeyle ayaa kalkt.
Onu gren sarho, Hah! Bir yabanc! Sana bir Japon terbiyesi vermek lazm! diye kkreyerek,
Terryye haddini bildirmek iin toparlanmaya balad.
Sarho harekete gemek zereyken, birisi kulaklar delecek kadar tiz ve tuhaf bir biimde neeli bir
sesle, Hey! diye bard.
O lk, hi beklemedii bir anda sevdii bir arkadayla karlam birinin duyduu sevinci
yanstyordu sanki. aran sarho arkasn dndnde, kimonosuyla oturan, herhalde yetmili
yalarnda ufak tefek bir Japon grd. Yal adam sarhoa keyifle ve gzleri parldayarak bakt,
yavaa elini sallayp cilveli bir sesle, Gel bakiim diye seslenerek onu yanna ard.
Sarho kavgac bir ifadeyle, Neden senle konuaym ki be? diyerek yaklat. Bu arada Terry,
sarhoun yapaca en ufak saldrganca harekette adam devirmeye hazrd.
Ne itin? diye sordu yal adam, gzleri parldayarak sarho iiye.
Saki itim, nolacak yani, diye hrlad sarho.
Yal adam yumuak bir sesle cevap verdi, Ah, bu nefis bir ey, harika! Biliyor musun ben de saki
severim. Her gece ben ve karm (yetmi alt yandadr, ha!) kk bir ie saki strz ve onunla
baheye kar, eski tahta sramzda otururuz... Yal adam arka bahesindeki Japon incirini,
bahesinin dier zenginliklerini, akamlar saki imekten ald keyfi anlatarak devam etti.
Yal adam dinlemekte olan sarhoun yz yumuamaya; yumruklar almaya balad. Ya... Ben
de incirleri severim... dedi adeta yitik bir sesle.
Evet, diye yantlad yal adam canl sesiyle, eminim senin de harika bir karn vardr.
Hayr, dedi ii. Benimki ld... Hkrklar arasnda karsn, evini, iini kaybetmesinin ackl
hikyesini ve de kendinden nasl utandn anlatt.
Bu srada tren Terrynin inecei istasyona varmt. nerken, yal adamn sarhou bana gelenleri
anlatmas iin evine davet ettiini duydu ve sarhoun sraya yaylp, ban yal adamn dizlerine
koymu olduunu grd.
te parlak duygusal zek budur.
102 Jay ve Len arasndaki alveri, Judy Dunn ve Jane Brownun Relationships, Talk About Feelings, and the Development of Affect
Regulation in Early Childhood, balkl yazsnda Judy Garber and Kenneth A. Dodge, derl., The Development of Emotion Regulation
and Dysregulation (Cambridge: Cambridge University Press, 1991) anlatlmtr. Dramatik sslemeler bana aittir.
103 Sergileme kurallar, Paul Ekman ve Wallace Friesenn, Unmasking the Face (Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall, 1975) adl
eserindendir.
104 Scak atmada rahipler: olay David Busch tarafndan Culture Cul-de-Sac, Arizona State University Research (Bahar/Yaz
1994)de anlatlmtr.
105 Ruh hali aktarm zerine almadan Ellen Sullins tarafndan Personality and Social Psychology Bulletinn 1991 Nisan saysnda
bahsedilmitir.
106 Ruh hali aktarm ve ezamanllk almalar Oregon State niversitesinden psikolog Frank Bernieriye aittir; almas haknda The
New York Timesda yazmtm. Aratrmasnn byk bir ksmndan Bernieri ve Robert Rosenthal, Interpersonal Coordination, Behavior
Matching, and Interpersonal Synchrony, balkl yazlarnda, Robert Feldman ve Bernard Rime, derl., Fundamentals of Nonverbal
Behavior (Cambridge: Cambridge University Press, 1991)de sz edilmektedir.
107 Peine takma kuram Bernieri ve Rosenthaln, Fundamentals of Nonverbal Behavior adl eserinde ortaya atlmtr.
108 Thomas Hatch, Social Intelligence in Young Children, Amerikan Psikoloji Derneinin yllk toplantsnda sunulan tebli (1990).
109 Sosyal bukalemunlar: Mark Snyder, Impression Management: The Self in Social Interaction, balkl yazs, L.S. Wrightsman ve K.
Deaux, Social Psychology in the 80s (Monterey, CA: Brooks/Cole, 1981) adl eserde.
110 E. Lakin Phillips, The Social Skills Basis of Psychopathology (New York: Grune and Stratton, 1978), s.140.
111 Szsz renme bozukluklar: Stephen Nowicki ve Marshall Duke, Helping the Child Who Doesnt Fit In (Atlanta: Peachtree
Publishers, 1992). Ayrca bkz. Byron Rourke, Nonverbal Learning Disabilities (New York: Guilford Press, 1989).
112 Nowicki ve Duke, a.g.e.
113 Bu kk olay ve bir gruba girme davran zerine aratrmalarn gzden geirilmesi, Martha Putallaz ve Aviva Wasserman,
Childrens Entry Behavior, balkl yazsnda Steven Asher and John Coie, derl., Peer Rejection in Childhood (New York: Cambridge
University Press, 1990) adl eserden alnmtr.
114 Putallaz ve Wasserman, Childrens Entry Behavior.
115 Hatch, Social Intelligence in Young Children.
NC BLM-DUYGUSAL ZEK
9-Yakn Dmanlar

Sevmek ve almak; Sigmund Freud ra olan Erik Eriksona, bu ikiz yetenein eksiksiz bir
olgunluun iareti olduunu belirtmitir. Eer durum buysa, olgunluun, hayatn yok olma tehlikesi
altndaki duraklarndan biri olduu sylenebilir; gnmzn evlilik ve boanma eilimleri de,
duygusal zekya her zamankinden daha hayati bir nem yklemektedir.
Boanma oranlarn dnn. Yllk boanma oranlar aa yukar sabitlemitir. Ancak boanma
oranlarn hesaplamann bir baka yolu, tehlikeli bir trmana iaret etmektedir: Toplamda, boanma
oranlarnn ykselii durmu olsa da, herhangi bir yeni evlenmi iftin beraberliinin eninde sonunda
boanmayla sonulanmas olasl ya da boanma riski, yeni evliler arasnda artmaya balamtr.
Bu art belirli bir ylda evlenmi iftleri birbirleriyle karlatrdmzda daha da aka ortaya
kmaktadr. Amerikada 1890 ylnda balam evliliklerin yzde onu boanmayla sonulanmtr.
1920de evlenenlerde bu oran yzde on sekiz; 1950dekiler iinse yzde otuzdur. 1970in yeni evli
iftlerinin ayrlma veya beraberliklerini srdrme anslar yar yaryadr. 1990dan itibaren yola
koyulan yeni evliler iinse evliliin boanmayla sonulanmas olasl artc bir dzeyde, yzde
altm yedi olarak ngrlmektedir!1Eer bu tahmin doruysa, son zamanlarda yeni evlenen on iftten
ancak yeni eleriyle evli kalacaklarna gvenebilirler.
Bu ykseliin nedeninin duygusal zek dzeyindeki byk lde bir dten deil, en mutsuz
iftleri bile bir arada tutabilmi olan sosyal basklarn boanmann bir leke olarak alglanmas veya
kadnlarn kocalarna olan ekonomik ballklar gibi giderek erozyona uramasndan kaynakland
ne srlebilir. Ancak sosyal basklar evliliklerin tutkal olmaktan artk kmsa, kar koca
arasndaki duygusal gler, beraberliklerinin srebilmesi iin daha da hayati bir nem kazanyor
demektir.
Kar koca arasndaki bu balar ve onlar ayrabilecek duygusal atlaklar son yllarda daha nce
hi olmad kadar hassasiyetle incelenmektedir. Evlilii neyin ayakta tutup neyin yktn anlama
abasnn kaydettii belki de en byk aama, iftin bir temas srasndaki duygusal nanslarnn her an
takibini salayan karmak fizyolojik lmlerin kullanlmaya balamasdr. Bilim adamlar artk,
kocalardaki adrenalin dalgalanmas ve tansiyon ykselmesi, karlarnn yzlerinden bir anda gelip
geen, ancak anlam ifade eden mikro duygular gibi, baka trl grlmesi olanaksz iaretleri de
gzlemleyebiliyor. Bu fizyolojik lmler, bir iftin ektii zorluklarn gizli biyolojik altyazsn
ortaya karyor. Bu kritik duygusal gereklik dzeyi, genelde iftin kendisi tarafndan bile
alglanamaz ya da grmezden gelinir. Oysa bu lmler bir ilikiyi ayakta tutan ya da ykan duygusal
gleri aka ortaya koymaktadr. atlaklarn en erken balangcn ise kzlar ve erkeklerin duygusal
dnyalar arasndaki farkllklarda bulabiliriz.

ERKEN VE KADININ EVLL:


OCUKLUKTAK KKLER

Geenlerde bir akam bir restorana girerken, kat ve somurtkan ifadeli gen bir adam kendinden
gayet emin bir ekilde kapdan kyordu. Anszn gen bir kadn koarak adamn arkasnda bitiverdi.
Bir yandan onun srtn yumrukluyor, dier yandan da, Allah belan versin! Gel buraya ve bana doru
drst davran! diye baryordu. te bu kar taraf geri dndrmeye ynelik, ackl ve telafisi
imknsz bir eliki ieren yalvar, ilikilerinde sknt yaayan iftlerde en fazla grlen modeli
rneklemektedir. Kadn erkei balanmaya zorlar, erkek ise kendini geriye eker. Evlilik
terapistlerine gre, bir ift terapiye geldiinde, erkein kadnn mantksz taleplerinden ve
parlamalarndan ikyeti olduu; kadnn ise sylediklerine aldrmamasnn hznn yaad bu
zorlama, geri ekilme modelinin belirtisidir.
Evlilikteki bu final ma aslnda bir iftte, kadnnki ve erkeinki olmak zere, iki duygusal
gereklik olduunu yanstmaktadr. Bu duygusal farkllklarn kkleri, ksmen biyolojik de olsa,
ocuklua, kzlar ve erkeklerin byrken iinde bulunduklar birbirinden ayr duygusal dnyalara
kadar izlenebilir. ok sayda aratrmaya konu olan bu ayr dnyalar arasndaki engeller, yalnzca
kzlarn ve erkeklerin farkl oyunlardan holanmasyla deil, kk ocuklarn kz veya erkek
arkadalar olmasndan dolay alaya alnacaklar korkusuyla da glendirilmitir.2ocuklarn
arkadalklar zerine yaplm bir almada, yandakilerin arkadalarnn yarsnn kar cinsten
olduunu syledii; be yandakilerde bu orann yzde yirmiye dt ve yedi yana gelmilerden
hemen hi birinin en iyi arkada olarak kar cinsten birini belirtmedikleri bulgulanmtr.3Bu
birbirinden ayr evrenler, ergenlikte flrt balayana dek pek az kesiir.
Bu arada, kzlara ve erkeklere duygularla ba etme konusunda ok farkl dersler verilir. Aileler
fke hari dier duygular hakknda kzlaryla oullarndan daha fazla tartrlar.4Kzlara duygular
hakknda erkeklere oranla daha fazla bilgi verilir: Ebeveynler okul ncesi ocuklarna anlatmak iin
hikyeler uydurduklarnda, oullarndan ok, kzlaryla konuurken duygu ykl szckler kullanrlar,
anneler bebekleriyle oynarken, eitli duygularn oullarndan ok kzlarna gsterirler; yine anneler
kzlaryla duygular hakknda konuurken duygusal durumun kendisini oullaryla olduundan daha
ayrntl bir ekilde tartrlar; oullaryla ise ancak daha ok fke gibi duygularn neden ve sonular
hakknda ayrntya girerler (byk olaslkla tedbirli olmalar iin).
Cinsiyetler aras duygu farkllklaryla ilgili aratrmalar zetleyen Leslie Brody ve Judith Hall,
kzlarn erkeklerden daha nce dil yetisini gelitirdiklerini ve bunun, duygularn aklamak
bakmndan onlar daha deneyimli kldn ve yine, fiziksel kavga gibi duygusal tepkileri kefetmekte
ve bunlarn yerine geecek szckleri kullanmakta daha usta olduklarn ne sryorlar: Buna
karlk, duygularn dile getirmek iin tevik grmeyen erkekler hem kendilerinin hem de
bakalarnn duygusal durumlar hakknda byk lde bilinsiz olabilir, diyorlar.5
On ya civarnda, aka saldrganlk gsteren kz ve erkeklerin oran kabaca ayndr;
fkelendirildiklerinde ak atmay kabullenirler. Ancak on ya dolaylarnda iki cins arasnda
olduka byk farkllklar grnmeye balar: Kzlar iliki kesme, kt niyetli dedikodular ve dolayl
kan davalar gibi incelikli saldr taktiklerinde, erkeklere gre daha ustalar. Erkekler ise byk
lde bu tr st kapal stratejilerden habersiz, fkelendiklerinde atmaya ak olmaya devam
ederler.6Bu, erkek ocuklarn daha sonra yetikin erkeklerin duygusal hayatn ara yollar hakknda
kar cinsleri kadar grm geirmi olmadklarn gsteren pek ok tarzdan biridir.
Kzlar, birlikte oynarken, husumetin en az, ibirliinin en st noktada olduu kk ve yakn
gruplarda, erkekler ise rekabetin vurguland daha byk gruplarda bulunurlar. Oynarken birinin
cannn yanmasyla oyun durakladnda, kzlarla erkekler arasndaki ana farkllklardan biri ortaya
kar. Can yanan bir erkek ocuun morali bozulursa, oyunun devam edebilmesi iin ortalktan
ekilip, alamay kesmesi beklenir. Bu olayn ayns oyun oynayan bir grup kz arasnda olursa, oyun
durur ve herkes alayan kza yardm etmek iin etrafnda toplanr. Oyun oynayan kzlarla erkekler
arasndaki bu fark, Harvardl Carol Gilligann cinsiyetler arasndaki temel ayrlk dedii eye iaret
etmektedir. Erkekler yalnzlk, kat bir bamszlk ve zerklikle gurur duyarken, kzlar kendilerini bir
balant ann paras olarak grr. Yani erkekler kendi bamszlklarna meydan okuyabilecek
herhangi bir eyi tehdit olarak grrken, kzlar daha ok ilikilerinde bir kopma sz konusu olduunda
kendilerini tehdit altnda hisseder. Deborah Tannenin Hi Anlamyorsun* adl kitabnda belirttii
gibi, bu farkl bak alarnn anlam kadn ve erkein konuma srasnda birbirlerinden farkl eyler
istemesi ve beklemesinde yatar; yani erkekler eitli eylerden sz etmekle yetinirken, kadnlar
duygusal balant arar.
Ksacas, duygusal renmedeki bu ayrlklar ok farkl becerilerin olumasna yol aar, yani kzlar
szl szsz duygusal iaretleri okumakta, hislerini ifade etmek ve iletmekte ustalarken erkekler
incinebilirlik, sululuk, korku ve acyla ilgili duygularn en aza indirgemekte beceri sahibi
olur.7Bu farkl tutumlarn bilimsel literatrde ok kuvvetli kantlar vardr. rnein yzlerce
almada, en azndan birisinin szle ifade etmedii hislerini yz ifadesinden, ses tonundan ve dier
szsz iaretlerden okuma yeteneiyle llen empati bakmndan, kadnlarn erkeklerden genelde
daha ileride olduklar bulgulanmtr. Benzeri bir ekilde kadnlarn hissettiklerini yzlerinden
okumak, erkeklerinkine oranla genelde daha kolaydr; ok kk erkek ve kz ocuklarnn
yzlerindeki ifade gcnde bir farkllk grlmezken, ilkokul yllar boyunca erkeklerin kendilerini
ifade gc giderek daha az, kzlarnkiyse giderek daha gl hale gelir. Bu, belki ksmen de olsa
baka bir temel farkll yanstr: Genelde kadnlar erkeklere oranla duygusal eitlilii daha youn
ve canl bir biimde yaar; bu anlamda, kadnlar erkeklerden gerekten daha duygusaldr.8
Btn bunlar u anlama geliyor: Kadnlar genelde evlilie duygusal ynetici rol iin hazrlanm
bir ekilde girer, erkekler ise bu grevin bir ilikinin yaatlmas asndan nemli katksn ok daha
az takdir ederek balar. likileriyle ilgili honutluk dzeylerini lmek iin 264 ift zerinde
yaplm bir almaya gre, aslnda kadnlar iin erkekler iin deil en nemli e aralarndaki
iyi iletiim hissidir.9iftler zerinde derinlemesine incelemeler yapm olan, Texas
niversitesinden psikolog Ted Hustonn gzlemlerine gre, Kadnlar iin yaknlk, bir eyler,
zellikle de ilikinin kendisi hakknda konuabilmek demektir. Kocalar ise genelde elerinin
kendilerinden ne istediini anlamazlar; Ben onunla bir eyler yapmak istiyorum, onunsa tek yapmak
istedii ey konumak derler. Hustonn bulgularna gre, flrt dneminde erkekler mstakbel
eleriyle, onlarn yaknlk isteklerine uyan sohbetlere vakit ayrmaya daha isteklidir. Ancak
evlendikten sonra, zaman ilerledike erkekler zellikle daha geleneksel iftlerde eleriyle bu
ekilde konumaya giderek daha az zaman ayrr ve yaknlk hissini bir eyler konumak yerine,
baheyle uramak gibi, sadece birlikte yaplan eylerde bulur.
Kocalarn artan sessizlii, belki de ksmen evliliklerinin durumu hakkndaki biraz fazla
iyimserliklerinden olabilir. Kadnlar ise sorunlu noktalara daha duyarldrlar. Evliliklerle ilgili bir
aratrmada, erkeklerin ilikilerindeki hemen her eyi cinsellik, mali durum, kadnlarla ilikiler,
birbirlerini ne kadar iyi dinledikleri, hatalarnn nem derecesi gibi elerine oranla daha toz pembe
grmekte olduklar ortaya kmtr.10zellikle mutsuz iftlerde, kadnlar genelde ikyetlerini
kocalarndan daha fazla dile getirebilmektedir. Erkeklerin bu toz pembe bak asna, duygusal
yzlemelerden hazzetmeyilerini eklersek; kadnlarn neden kocalarnn ilikilerindeki sorunlu
konular tartmaktan kamaya altklarn bu kadar sk dile getirdiklerini aka anlayabiliriz.
(Tabii ki bu cinsiyet farkll bir genellemedir ve her olayda doru deildir; psikiyatr bir arkada,
kendi evliliinde karsnn aralarndaki duygusal meseleleri tartmaktan kandn ve bunlar
gndeme getirmenin hep kendisine dtnden ikyetiydi.)
Erkeklerin bir ilikideki sorunlar ortaya koymakta gsterdii yavalk, hi phesiz, yz
ifadesinden duygular okumakta beceriksiz olularyla katmerlenmektedir. rnein, kadnlarn bir
erkein yzndeki zgn ifadeye kar duyarll, erkeklerin bir kadnn yz ifadesindeki zntye
kar duyarllndan daha fazladr.11Dolaysyla, erkein kadn bu kadar zenin ne olduunu sormas
bir yana, onun zgn olduunu fark edebilmesi iin bile, kadnn ok daha zgn olmas
gerekmektedir.
Cinsiyetler arasndaki bu duygusallk farknn, iftlerin her yakn ilikide kanlmaz ekilde ortaya
kan ikyet konularn ve anlamazlklar halletmesi bakmndan ne anlama geldiini bir dnelim.
Aslnda bir evlilii kurtaran ya da ykan, iftlerin ne kadar sk sevitikleri, ocuklarna nasl bir
terbiye vermeleri gerektii, ne kadarlk bor ve tasarrufla kendilerini rahat hissedecekleri gibi belirli
konular deil; daha ok, ilikilerinin gelecei asndan daha nemli olan bu hassas noktalarn ift
tarafndan nasl tartlddr. Sadece nasl anlamayacaklar konusunda bir anlamaya varmalar
bile, evliliin srmesinde anahtar rol oynar; kolay stesinden gelinemeyecek duygular ele alacak
kadn ve erkein, doutan gelen cinsiyet farkllklarn amalar gerekir. Bunu baaramamalar,
sonuta ilikiyi paralayabilecek duygusal atlaklara kar korunmasz olduklarn gsterir.
Greceimiz gibi, eer elerden birinde, ya da ikisinde birden, duygusal zek yetersizlikleri varsa, bu
atlaklarn oluma olasl da artar.

EVLLKTEK ATLAKLAR

Fred: Kuru temizlemeden giysilerimi aldn m?


Ingrid: (Alayc bir sesle) Kuru temizlemeden giysilerimi aldn m? Lanet giysilerini kendin alsana! Neyim ben, hizmetin mi?
Fred: Pek saylmaz. Hizmeti olsaydn, en azndan nasl temizlik yapacan bilirdin.
Eer bu diyalog bir TV komedisinden alnm olsayd, elendirici olabilirdi. Ancak bu ac verecek
kadar ineleyici diyalog, birka yl iinde (beklenecei gibi) boanm olan bir iftin arasnda
gemitir.12Bu konuma; eleri bir arada tutan duygusal balar ve evlilikleri ykabilen ypratc hisler
zerine belki de en kapsaml aratrmay yapan, Washington niversitesinden psikolog John Gottman
tarafndan ynetilen bir laboratuarda gereklemitir.13Laboratuarda iftlerin konumalar videoya
ekilmi, sonra iin temelindeki gizli duygusal akmlar ortaya karmak iin saatler alan
mikroanalizler yaplmtr. Bir ifti boanmaya gtrebilecek atlaklarn bu ekilde izilen haritas,
evliliin srmesinde duygusal zeknn hayati roln ikna edici biimde gstermektedir.
Son yirmi yl boyunca Gottman, bazlar yeni, dierleri on yllardr evli olan yzden fazla iftin
yaamndaki ini klar takip etmitir. Gottman evliliin duygusal ekolojisinin haritasn yle bir
isabetle izmitir ki, bir almasnda, laboratuarnda grlen hangi iftlerin (temizleyiciden giysileri
kimin alaca konusunda bu denli sert tartan Fredle Ingrid gibi) yl ierisinde
boanabileceklerini, evlilik aratrmalarnda duyulmam bir kesinlikle, yzde 94 dorulukla tahmin
edebilmitir!
Gottmann analiz gc kl krk yaran ynteminden ve sondajlarnn eksiksiz oluundan
kaynaklanyor. Eler konuurken alclar en kk fizyolojik deiimlerini bile kaydediyor; yz
ifadelerinin saniye saniye analizi (Paul Ekman tarafndan gelitirilmi duygular okuma sistemi
kullanlarak) en geici ve ince duygu nansn bile saptyor. Seanslardan sonra elerden her biri ayr
ayr laboratuara gelip konumann video kaydn izlerken, etkileimin hararetli anlarndaki gizli
dncelerini aktaryor. Ortaya, evliliin duygusal rntgeni gibi bir sonu kyor.
Gottmana gre evliliin tehlikede olduunu haber veren bir erken uyar iareti, insafsz
eletirilerdir. Salkl bir evlilikte, kar koca ikyetlerini dile getirmekte kendilerini zgr
hissederler. Ancak fkeli ikyetler ounlukla ein karakterine ykc bir saldr eklinde dile
getirilir. rnein, Pamela ve kz ayakkab almaya giderken kocas Tom da kitapya girer. Bir saat
sonra postanenin nnde buluup oradan da bir sinemaya gitmeyi kararlatrrlar. Pamela tam
zamannda oradadr, ancak Tom ortalkta grnmez. Pamela Nerede kald bu? Film on dakika iinde
balayacak, diye kzna yaknr. u baban bir kerecik her eyi mahvetmese, olmaz sanki.
Tom bir arkadana rastlam olmaktan memnun ve geciktii iin zr dileyerek on dakika sonra
grndnde, Pamela ineleyici bir k yapar: Dert deil canm... bu bize her yaptmz plan
mahvetmekte ne kadar usta olduunu tartma frsatn verdi. O kadar dncesiz ve bencilsin ki!
Pamelann ikyeti yaknmay amaktadr: Bu, bir karakteri tahrip etmektir, kiinin davranna
deil, kendisine ynelik bir eletiridir. Aslnda Tom zr dilemitir. Ancak bu hatasndan dolay
Pamela onu dncesiz ve bencil olarak damgalar. ou ift, zaman zaman, elerden birinin yapt
bir eyle ilgili ikyetin davrana kar deil, kiilie kar bir saldr halini ald anlar yaar.
Ancak insafszca dile getirilen bu kiisel eletirilerin daha mantkl yaknmalardan ok daha ypratc
bir duygusal etkisi vardr. Bylesi saldrlarn olma ihtimali, belki de anlalaca zere, elerden
biri ikyetlerinin duyulmadn ya da umursanmadn ne kadar hissederse, o kadar artar.
ikyet ve kiisel eletiri arasndaki ayrm basittir. Bir ikyette, kadn zellikle kendisini rahatsz
eden eyi dile getirir ve bunun kendisine ne hissettirdiini syleyerek einin hareketini eletirir,
kendisini deil: Temizleyiciden eyalarm almay unuttuunda, beni hi umursamadn hissine
kapldm. Bu temel bir duygusal zek ifadesidir: Saldrgan ya da edilgen deil, kendini ortaya
koyabilen. Ama kiisel bir eletiride, kadn belirli bir ikyet konusunu kullanarak eine genel bir
saldr yneltir: Her zaman o kadar bencil ve ilgisizsin ki. Bu da senin hibir eyi doru yapacana
gvenemeyeceimi gsteriyor. Bu tarz bir eletiri, buna maruz kalan kiinin kendisini utanlacak,
sevilmeyen, sulanan ve kusurlu biri olarak hissetmesine yol aar ve bunlarn hepsi de durumu
iyiletirecek giriimler yerine savunmac bir tepkiye yol aar.
Eletiri zellikle ykc bir duygu olan kmsemeyle ykl bir ekilde ifade edildiinde, bu hisler
daha da younlar. fkenin kolayca yol at kmseme, salt kullanlan szcklerle deil, ou kez
ses tonu ve kzgn bir ifadeyle de belirtilir. En ak ekli, tabii ki aalama ve hakarettir; ay,
orospu, dlek gibi. Bir o kadar ac veren bir ey de, bu kmseme duygusunu ileten beden
dilidir; zellikle kmsemenin evrensel iaretleri olan dudak bkme veya kvrmalar, veya Aman
Yarabbi der gibi gzlerini dndrmelerde olduu gibi.
Kmsemenin yzdeki izi, az kenarlarn yana eken kaslar gerilirken, gzlerin yukar
dnmesidir. Elerin birinde bu ifade belirdiinde, farkna varlmayan bir duygusal alveri
sonucunda dierinin nabznda dakikada iki veya vuruluk bir art olur. Bu gizli iletiimin bir
bedeli vardr; Gottmana gre erkek devaml kmseyen bir tavr taknyorsa, einin souk algnl
veya gripten idrar kesesi ve mantar enfeksiyonlarna, hatta mide-barsak arazlarna kadar, sk sk bir
dizi salk sorunu karma olasl artar. On be dakikalk bir konuma srasnda bir kadnn yz
ifadesinde drt ya da daha fazla kez beliren (kmsemenin yakn akrabas olan) tiksinme hissi, bu
iftin drt yl ierisinde ayrlma olaslnn sessiz bir iaretidir.
Kukusuz, arada srada meydana gelen bir kmseme veya tiksinme gsterisi evlilii bozmaz. Bu
tr duygusal saanaklar, daha ziyade sigara imenin ve yksek kolesteroln kalp hastal iin risk
faktr olmasna benzetilebilir younluu ve sresi arttka, tehlike de byr. Boanmaya giden
yolda giderek ykselen mutsuzluk leinde, bu etkenlerden biri dierinin habercisidir. Alkanlk
haline gelmi eletiriler ve kmseme ya da tiksinme ifadeleri, tehlike iaretleridir; nk kocann
veya kadnn ei hakknda olumsuz ynde sessiz sedasz bir yargya vardn gsterirler. Kadnn
veya kocann zihninde, ei srekli sulamalarn hedefidir. Bylesi olumsuz ve dmanca bir dnme
tarz doal olarak hedef konumundaki ei savunmaya ya da kar saldrya ynelten saldrlara yol
aar.
Sava ya da ka tepkisinin her iki kolu da, bir ein saldrya verebilecei tepki tarzlarn temsil
eder. En bariz olan, saldrya fkeyle karlk vermektir. Bu yol genellikle faydasz bir karlkl
barmayla son bulur. Ancak alternatif tepki olan kamak, zellikle ka duvar gibi bir sessizlie
dnt zaman, daha da tehlikeli olabilir.
Araya duvar rmek nihai savunma yntemidir. Sessizlie brnen taraf, aslnda duvar gibi bo bir
ifadeyle ve sessizlikle tepki vererek konumadan ekilir. Araya duvar rmek, gl ve kar tarafn
sinirlerini ypratan souk bir mesafeliliin, stnlk duygusunun ve honutsuzluun bileimine
benzeyen bir mesaj gnderir. Duvar rme, zellikle ktye giden evliliklerde grlmtr; bu tr
vakalarn yzde 85inde, eletirerek ve aalayarak saldran karsna kar, koca duvar
rmtr.14Tepki olarak duvar gibi bir sessizlie brnme alkanlk haline geldiinde, ilikiye byk
zarar verir; anlamazlklar giderme olanaklarn toptan yok eder.

ZEHRLEYC DNCELER

ocuklar amata yapmakta, babalar Martin ise sinirlenmeye balamaktadr. Kars Melanieye
dnerek sert bir sesle, Hayatm, ocuklar biraz daha sessiz olabilirler mi? der.
Aklndan geenler ise yledir: Onlara fazlasyla gevek davranyor.
Melanie onun sinirlenmesine tepki olarak iinden bir fke dalgasnn kabardn hisseder. Yz
gerginleir, kalar atlr ve yle der: ocuklar eleniyor ite. Hem naslsa birazdan yatmaya
gidecekler.
Aklndan geenler: te yine balad, her dakika syleniyor.
Martin artk aka fkelenir. Yumruklarn skarak, tehditkr bir ifadeyle ne doru eilirken,
kzgn bir ses tonuyla, Onlar imdi yatraym m? der.
Aklndan geenler: Her konuda bana kar kyor. En iyisi bu ii kendim halledeyim.
Melanie anszn Martinin gazabndan korkarak uysalca, Yok, ben onlar hemen imdi yatrrm,
der.
Aklndan geenler: Kontrolden kyor; ocuklarn cann yakabilir. En iyisi alttan alaym.
Bu paralel konumalar sylenen ve sylenmeyenler bilisel terapinin kurucusu Aaron Beck
tarafndan evlilii zehirleyebilen dnce tarzlarna rnek olarak verilmitir.15Melanie ve Martin
arasndaki asl duygusal alveri dnceleriyle ekillenmektedir ve o dnceler de, Beckin
otomatik dnceler dedii farkl, daha derin bir katman tarafndan belirlenmektedir. Bunlar,
kiinin kendisi ve hayatndaki insanlar hakknda zihninin arka plannda besledii, en derin duygusal
tavrlarmz yanstan geici varsaymlardr. Melanienin arka plandaki dncesi, Her zaman
fkesiyle beni sindiriyor gibi bir eydir. Martinin ana dncesiyse, Bana byle davranmaya hi
hakk yoktur. Melanie evliliklerinde kendisini masum bir kurban gibi hissetmekte, Martin ise
kendisine kar haksz bir davran olarak dnd eye kendince hakl bir nedenle ierlemektedir.
Masum kurban olmak veya ierlemekte hakl olmak, sorunlu evliliklere zg, fke ve acy
krkleyen tipik dncelerdir.16Hakll kendinden menkul ierleme gibi sknt verici dnceler
otomatiklemeye baladnda, kendi kendilerini dorular bir hale gelirler: Kendisini madur
hisseden taraf, einin her yaptn srekli izleyerek onun kendisini kurban ettii kansn dorulamaya
alr ve bu kansn sorgulayabilecek ya da rtebilecek sevecen davranlar ya grmezlikten
gelir, ya da dikkate almaz.
Bu dnceler etkilidir; sinirsel alarm sistemini devreye sokarlar. Kocann madur olduu
dncesi bir duygusal korsanlk balattnda, karsnn kendisini nasl madur ettiini hatrlatan bir
dizi davrann listesini o an iin artrp stnde dnmeye balamas ok kolay olur; te yandan
tm ilikileri boyunca, einin, kendisinin masum bir kurban olduu kansn rtecek
davranlarndan hibirini hatrlamaz. Bu durum karsn da ne yapsa kazanamayaca bir duruma
sokar: Bilerek yapt iyilikler bile, bylesi olumsuz bir gzle bakldnda yeniden yorumlanp,
kadnn eini madur ettiini inkra ynelik zayf abalar olarak reddedilir.
Bu tr sknt uyandran grlere saplanmayan iftler, ayn durumlarda olup biteni daha olumlu
yorumlayarak, bu duygusal korsanl daha nadiren yaar, ya da yaasa bile, daha abuk kurtulurlar.
Sknty devam ettiren ya da gideren dncelerin genel ablonu, 6. Ksmda grld gibi,
psikolog Martin Seligman tarafndan iyimser ve ktmser bak alar iin izilen modeli izler.
Ktmser gr, ein doutan gelen, deimez ve mutsuzlua yol amas kanlmaz bir kusuru
olduu inancdr.
Kocam bencil ve kendine dnk; yle bytlm ve hep yle olacak; nnde el pene divan
durmam bekliyor, benim ne hissettiim umurunda bile deil. Bunun kart olan iyimser gr ise
yledir: u anda buyurgan davranyor ancak gemite dnceliydi; belki kt bir ruh hali iinde;
acaba iinde cann skan bir eyler mi var? Bu gr, kocay (ya da evlilii) iflah olmaz ya da
umutsuz diye defterden silmez. Aksine, kt bir ann deiebilir koullardan kaynaklandn dnr.
lk tutum srekli sknt yaratr; ikincisi ise yattrr.
Olumsuz bak asna sahip eler duygusal korsanla fazlasyla aktr; kzar, incinir ya da
elerinin yapt herhangi bir eyden rahatsz olurlar ve olay bir kere balad m, rahatszlklar srer.
rahatszlklar ve ktmser tutumlar eleriyle yzletiklerinde eletiri ve aalamaya bavurma
olaslklarn artrdndan, karlkl olarak savunmac bir tepki gsterme ya da duvar rme olasl
da artar.
Bu tr zehirleyici dncelerin belki de en lmcl olan, karlarna kar fiziksel iddet kullanan
kocalarda grlr. Indiana niversitesinden psikologlarn iddete bavuran kocalar zerinde yapt
bir alma, bu erkeklerin okul bahesindeki kabaday ocuklar gibi dndklerini saptamtr:
karlarnn sradan hareketlerine bile bir art niyet atfeder ve bu yanl anlamay, iddete
bavurmalarn kendi kendilerine hakl karmak iin kullanrlar (flrtlerine kar cinsel bakmdan
saldrganca davranan erkekler de, benzeri bir ekilde, kadnlara pheyle baktklarndan itirazlarn
dikkate almazlar)177. Ksmda grdmz gibi, bu tr erkekler karlar tarafndan kk
drldklerini, reddedildiklerini ya da toplum nnde mahcup edildiklerini algladklarnda,
kendilerini zellikle tehdit altnda hissederler. Karsn dvenlerde grlen, iddeti merulatrc
dnceleri uyandran tipik bir senaryo yledir: Sosyal bir toplantdasnz ve karnzn son yarm
saattir ayn ekici adamla konuup gldn fark ediyorsunuz. Adam onunla flrt ediyor gibi
grnyor. Bu tr adamlar karlarnn kendilerini red veya terk ettiklerini ima eden hareketler iinde
olduklarn dndklerinde, tepkileri ierlemeye ve hiddete dnr. Anlalan, Beni terk edecek
eklindeki otomatik dnceler duygusal korsanlklar balatmakta ve gdlerine teslim olan, dayak
kocalar, aratrmaclarn deyiiyle yetersiz davransal tepkilerle fevri hareketlerde
bulunmaktadr.18

DOLUP TAMA: BR EVLLN BATAA SAPLANII

Bu sknt veren tutumlar duygusal korsanlklar daha sk balatt ve sonuta meydana gelen ac ve
hiddetten kurtulmay zorlatrd iin, net etkisi de, srekli kriz yaratmaktr. Gottman, sk sk
duygusal sknt yaamaya yatknlk halini ifade etmek iin dolup tama terimini kullanmaktadr;
dolup taan kar-kocalar elerinin olumsuzluunun ve buna verdikleri tepkinin o denli altnda kalrlar
ki, bu zc, kontrolden km hislerin batana saplanp kalrlar. Bu taknn altnda kalan kiiler
anlamn arptmadan szleri duyamazlar veya ak zihinle tepki veremezler; dncelerine ekidzen
vermekte glk eker ve ilkel tepkilere dnerler. Sadece olaylarn durmasn, kamay bazen de
karlk vermeyi isterler. Dolup tama, kendi kendini besleyen bir duygusal korsanlktr.
Baz insanlar fkeye ve aalanmaya kolayca kar durabilir, yani dolup tamaya kar yksek bir
eie sahiptir; bazlarysa elerinin hafif bir eletirisiyle bile uyarlabilir. Dolup tamann teknik
tanm, nabzn sakin dzeyinden yukar kmas eklindedir.19Duraan vaziyette kadnlarn nabz
dakikada 82, erkeklerinki ise 72 atar (zgl nabz, esasnda kiinin vcut llerine gre deiir).
Dolup tama, kiinin dinlenme halindeki nabznn dakikada 10 vuru ykselmesiyle balar; eer nabz
dakikada 100e karsa (fkelenme veya alama anlarnda kolaylkla kabilir), vcut bir sre iin
gerilimi yksek tutan adrenalin ve dier hormonlar pompalamaya balar. Duygusal korsanlk an,
kalp atlarndan bellidir: Tek bir kalp at sresi iinde nabz dakikada 10, 20, hatta 30 vuru
orannda hzlanabilir. Kaslar gerilir; nefes almak adeta zorlar. Zehirleyici hislerin etkisi altnda
kii, kendisine sonsuza dek srecek gibi gelen kanlmaz bir korku ve fke seline kaplr. Bu
noktada yani tam bir korsanlk annda duygular ylesine youn, bak as ylesine dar ve
dnceleri ylesine kark olur ki, dierinin bak asn kavrama ya da sorunlar akllca halletme
umudu yok olur.
ou kar-koca, kavga ederken hi kukusuz zaman zaman byle youn anlar yaar. Evlilikte sorun,
elerden biri ya da dieri bu dolup tamay neredeyse srekli hissettiinde balar. O zaman biri,
dierinin zerine geldiini hisseder ve her an duygusal bir saldr veya adaletsizlie kar tetikte olur.
Herhangi bir saldr, hareket veya krc davran belirtisine kar ar hassaslar ve en ufak bir
belirtiye bile ar tepki gsterir. Eer koca byle bir durumdaysa, karsnn, Hayatm, biraz
konumamz lazm deyii Yine kavga karmaya hazrlanyor eklinde tepkisel bir dnce
uyandrabilir ve dolup tamay balatr. Fizyolojik uyarlmay atlatabilmek gittike zorlamaya
balar; bu da zararsz diyaloglarn bile kt bir gzle grlmesini kolaylatrarak dolup tamay
yeniden balatr.
Bu belki de bir evlilikte en tehlikeli dnm noktas, elerin ilikisinde felaketle sonulanabilecek
bir dnmdr. Dolup taan e, dieri hakknda hemen her zaman en ktsn dnmeye balar,
rnein karsnn yapt her eyi olumsuz bir k altnda grr. Kk meseleler byk savalar
haline gelir; hisler srekli incitilir. Zamanla, dolup taan e evlilikteki her trl sorunu ok ciddi ve
giderilmesi imknsz olarak grmeye balar, nk dolup tama bir ilikiyi dzeltme abalarn bal
bana kstekler. Bu devam ettike meseleleri konumak faydasz hale gelir ve eler sorunlu hislerini
kendi kendilerine yattrmaya alrlar. Aslnda, evlilik iinde birbirlerinden soyutlanm,
kendilerini yalnz hissettikleri paralel hayatlar yaamaya balarlar. Gottmann bulgularna gre, ou
zaman bundan sonraki adm boanma olmaktadr.
Boanmaya giden bu yolda duygusal yetersizliklerin trajik sonular aktr. Eler eletiri ve
aalama, savunmaclk ve araya duvar rme, skntl dnceler ve duygusal tamann ksr
dngsne yakalandnda; bu dng, bal bana, duygusal zbilincin ve zdenetimin, empatinin ve
hem kendini hem de birbirini yattrma yeteneinin kn yanstr.

ERKEKLER: KOLAY NCNEN CNSYET

Evliliin eriyip gitmesine neden olduu anlalan, duygusal hayattaki cinsiyet farkllklarna
dnelim. u bulguya bir bakalm: Otuz be yl ya da daha fazla srm evliliklerde bile, eler
duygusal temaslar temelde farkl deerlendirmektedirler. Kadnlar genelde evlilikte sevimsiz az
dalalarna girmekten, hayatlarndaki erkeklerin ekindiinin yars kadar bile ekinmezler.
Berkeleydeki California niversitesinden Robert Levensonn bir incelemesinde ulat bu sonu,
hepsi de uzun sredir evli olan 151 iftin ifadesine dayanmaktadr. Levensona gre, erkeklerin
hemen hepsi evlilikte bir anlamazlktan dolay keyiflerinin kamasn naho, hatta nefret edilesi bir
durum olarak grrken, eleri buna o kadar aldr etmiyordu.20
Kocalar, karlarna kyasla, daha dk younluklu bir olumsuzluk halinde dolup taabilir; elerinin
eletirisine taarak tepki veren erkeklerin says, kadnlardan fazladr. Dolup taan kocalar, kan
dolamlarna daha fazla adrenalin salglar ve bu adrenalin akn karlarnn daha nemsiz
olumsuzluklar balatr; kocalarn fizyolojik olarak dolup tamay atlatabilmesi daha uzun srer.21Bu
da, erkeklerin metin, Clint Eastwoodvari arballnn, duygusal adan ar bask altnda olma
hissine kar bir savunma gibi alglanabileceini gsteriyor.
Gottmana gre erkeklerin araya duvar rmeye daha yatkn oluu, kendilerini dolup tamadan
koruyabilmek iindir; yapt aratrma araya duvar rlnce, erkein nabznn dakikada on at
orannda dtn ve znel bir ferahlk hissine kavutuunu gsteriyor. Ancak ve buna karn
erkekler bir kere kulaklarn tkamaya balad m, bu kez de karlarnn nabz yksek gerilimi iaret
eden dzeylere frlyor. Her iki cinsin de birbirlerine kart hamlelerle huzuru arad bu limbik
tango, duygusal yzlemelere kar olduka farkl tutumlara yol ayor: Kadnlar bu hesaplamalara
ne kadar istekliyse, erkekler de bir o kadar uzak durmak istiyor.
Erkeklerin araya duvar rme olasl kadnlardan ok daha fazlaysa, kadnlarn da elerini
eletirme olasl daha yksektir.22Bu asimetri kadnlarn duygu yneticilii roln benimsemesinden
kaynaklanyor. Onlar anlamazlklar ve kuyruk aclarn ortaya karp gidermeye abalarken,
kocalar ise hararetli tartmalara dnecei belli olan bu durumlara girmek konusunda isteksiz
davranyorlar. Yzlemekten kanan kocasn gren kadnsa, sesini ykselterek eini daha da iddetli
eletirmeye balyor. Buna tepki olarak erkek savunmaya getiinde, ya da araya duvar rdnde,
kadn engellenmilik hissine ve fkeye kaplarak bu duygularn vurgulamak iin eini aalamaya
balar. Kocas kendisini einin eletiri ve hakaretlerinin hedefi olarak grdnde, masum-kurban ya
da eine ierlemekte hakl olduu dncelerine kaplrsa, dolup tama ok daha kolayca balatlm
oluyor. Erkek kendisini tamadan korumak iin giderek daha da savunmac ya da hepten sar-dilsiz
olmaya balyor. Ancak unutmayalm ki, erkekler araya duvar rdnde, bu kez de kendilerini
tamamen engellenmi hisseden karlarnda dolup tama balyor. Kar-koca kavgalarnn dngs
trmandka, kolayca kontrolden kabiliyor.

ERKENK VE KADININK: EVLLK TLER

Erkek ve kadnlarn ilikilerindeki sknt veren duygular karsnda farkl davranmalarndan ortaya
byle vahim sonular kabildiine gre, iftler birbirlerine kar hissettikleri sevgi ve efkati
korumak iin ne yapabilirler; ksacas, evlilii koruyan nedir? Evliliklerini yllarca baaryla
srdrebilmi iftlerin etkileimlerinin izlenilmesi sonucunda, evlilik aratrmaclar, kadnlara ve
erkeklere ayr ayr tlerle birlikte, her ikisi iin de geerli olabilecek baz genel tavsiyelerde
bulunmaktadrlar.
Genelde erkekler ve kadnlar birbirlerinden farkl duygusal ayarlara ihtiya duyarlar. Erkeklere
verilen t; sorundan kamamak ve karlar bir znt konusunu ya da anlamazl gndeme
getirdiinde, bunu belki de ilikilerinin salkl ve yolunda gitmesini amalayan bir sevgi hareketi
olarak yaptklarn kavramaktr (yine de bir kadnn ters davranmasnda baka etkenler sz konusu
olabilir). ikyet nedenleri iin iin birikmeye devam ederse, basn giderek artar ve sonunda
patlamaya yol aar. Oysa bunlar dile getirilip zm yolu bulunursa, basn ortadan kalkar. Kocalarn
fark etmesi gereken, fke ve honutsuzluun kiisel saldryla e anlaml olmaddr. Karlarnn
duygular ou kez sadece bir eylerin altn izip o konu hakkndaki hislerinin younluunu vurgular.
Erkekler ayrca fazla erken bir pratik zm nerisiyle tartmay ksa kesmemeye zen
gstermelidir; genelde kadn iin nemli olan, kocasnn ikyetini duyduunu hissetmesi ve konu
hakknda hissettiklerine, ayn fikirde olmasa bile empati gsterebilmesidir. Kadnlar erkein bir
neride bulunmasn, hislerinin nemsiz bulunup kenara itilmesi eklinde yorumlayabilir. fkenin
hararetine karn karlarnn ikyetlerini vr zvr eyler diye bir kenara itmek yerine konumay
srdrebilen kocalar, elerinin kendilerine kulak verildii ve sayg gsterildiini hissetmesine
yardmc olurlar. En nemlisi, kadnlar, kocalar ayn fikirde olmasa da, hissettiklerinin kabul
grmesini ve onaylanarak saygyla karlanmasn isterler. ou kez kadnlar, grlerinin iitilip
duygularnn kaydedildiini hissedince sakinleirler.
Kadnlara verilen t de buna olduka paraleldir. Erkekler iin, karlarnn ikyetlerini ok youn
bir ekilde dile getirmesi nemli bir sorun olduundan, kadnlarn kocalarna saldrmamaya bilinli
bir ekilde aba gstermeleri gereklidir. Yaptklarndan yaknabilirler, ama kiiliklerini eletirmekten
ve aalamaktan kanmaldrlar. ikyetler karaktere ynelik bir saldr deildir; daha ok belirli
bir hareketin sknt yarattnn ak bir ifadesidir. fkeli bir kiisel saldr hemen hemen kesin
olarak erkein savunmaya gemesine ya da araya duvar rmesine yol aacak, bu da kadn iyice
amaza sokarak kavgay trmandracaktr. Yardmc olabilecek bir baka ey de, kadnn ikyetini
dile getirirken, bunu, kocasna kar duyduu sevgiyi teyit eden daha geni bir balam iinde
yapmasdr.

Y KAVGA

Sabahleyin gazetede okuduum bir haber, evlilikteki anlamazlklarn nasl zlmemesi gerektii
konusunda mkemmel bir ders veriyor. Marlaine Lenick ile kocas Michael arasnda bir tartma
gemi: Adam Dallas Kovboylar ile Philadelphia Kartallar arasndaki ma seyretmek, ei ise
haberleri izlemek istiyormu. Adam yerine yerleip ma seyretmeye hazrlanrken, Bayan Lenick
futboldan gna geldiini syleyerek yatak odasndan .38 kalibrelik silah alarak ma izlemek zere
yerine ekilen eine iki el ate etmi. Bayan Lenick ar saldr suundan tutuklanm ve 50.000
dolarlk kefaletle serbest braklm; Haberde, Bay Lenickin salk durumunun dzelmekte olduu
bildiriliyor; karnn syrarak sol omuz kreine ve boynuna saplanan kurun yaras iyilemeye yz
tutmu.23
Evlilik kavgalarnn ok az bu kadar iddetli ya da bedeli bu kadar ar olsa da, duygusal zeky
evlilie tamak iin mkemmel bir frsat sunar. rnein, evliliklerini srdrebilen iftler her
defasnda tek bir konuyu tartr ve daha balangta birbirlerine kendi grlerini ifade etme ansn
tanrlar.24Ancak bu iftler nemli bir adm daha atarlar: Birbirlerine, dinlediklerini gsterirler.
Krgn ein asl arzulad ey, szlerinin dinlenmesi olduundan, empatik bir hareket, duygusal
gerilimi drmekte ok ustadr.
Sonunda boanan iftlerdeki en nemli eksiklik, elerden herhangi birinin tartma srasnda
gerilimi azaltma abas gstermemesidir. Salkl bir evlilik srdren iftlerle, sonunda boanan
iftlerin kavgalar arasndaki nemli fark, bir atla onarma yollarnn olmas ya da olmamasdr.25
Bir tartmay dehetli bir patlama noktasna trmandrmay engelleyen onarm mekanizmalar,
tartmay saptrmamak, empati gstermek ve gerilimi azaltmak gibi basit hareketleri kapsar. Bu temel
hareketler duygusal bir termostat gibidir, ifade edilen duygularn kaynayp, elerin aralarndaki
soruna odaklanmalarn engelleyecek tamalara yol amasn nlerler.
Evliliin yrmesini salayan temel bir strateji de, iftlerin kavga konusu olan ocuk yetitirme,
cinsellik, para, ev ileri gibi belirli sorunlar zerinde younlamak yerine ortak duygusal zeklarn
gelitirmeye ynelmeleridir; bu meseleleri halledebilme ansn arttrr. Bir avu duygusal yeterlilik
esas olarak, sakinleebilmek (ve eini sakinletirebilmek), empati ve iyi dinleme iftin
anlamazlklarn daha etkili bir ekilde giderebilmesini salar. Bunlar salkl anlamazlklar,
evliliin gelimesine izin veren ve kendi haline braklrsa byyerek evlilii ykabilecek
olumsuzluklarn stesinden gelmeye yarayan iyi kavgalar olanakl klar.26
Bu duygusal alkanlklarn hibirisi bir gecede deimez elbet; en azndan sebat ve dikkat
gerektirir. iftler aba gstermeye hevesliyse kritik deiiklikleri yapabilirler. Evlilikte o kadar
kolay balatlan duygusal tepkilerin birounu ya da ounluunu, ilk kez en yakn ilikilerimizden ya
da ebeveynlerimizin oluturduu rneklerden reniriz, ocukluktan itibaren ekillenen bu tepkiler
evlilie tamamen kalplam bir biimde tanr. Annemizle babamz gibi davranmamaya yemin
etmi olsak bile, algladmz nemsiz aalamalara fazla tepki vermek ya da en ufak bir atma
belirtisinde araya duvar rmek gibi baz duygusal alkanlklara hazrlanm oluruz.

Sakinlemek

Her gl duygunun kkeninde harekete geirici bir drt vardr; bu drtlerin ynetimi duygusal
zeknn temel talarndandr. Bu, ok eyi tehlikeye attmz ak ilikilerinde, zellikle zor olabilir.
Burada uyanan tepkiler sevilme, sayg grme, terk edilme veya duygusal adan muhta braklma
korkular gibi birtakm derin ihtiyalarmzla ilgilidir. Kar-koca arasndaki kavgalarda, hayati bir
tehlike sz konusuymu gibi davranmamza amamak gerekir.
Yine de, elerden biri duygusal korsanla kendini kaptrdnda hibir ey olumlu ynde
zlemez. Evlilikte anahtar niteliindeki yeterliliklerden biri, elerin skntl hisleri kendi bana
yattrmay renmeleridir. Aslnda bunun anlam, bir duygusal korsanln yaratt dolup tamadan
ksa srede kurtulma yeteneini gelitirmektir. Duygu younluunun zirveye kt bu tr bir anda
zihin aklyla duyma, dnme ve konuma yetenei silinip gittiinden, sakinlemek mthi yapc
bir admdr ve bu olmadan tartmaya neden olan sorunu zme yolunda daha fazla bir ilerleme
kaydedilemez.
Hevesli iftler, sknt verici bir temas srasnda yaklak her be dakikada bir kalp at hzn kulak
memesi ve eneden birka santim aadaki ah damarnda hissedip takip etmeyi renebilirler
(aerobik yapan kiiler bunu rahata reniyor)27. On be saniye sreyle nabz saylp drtle
arpldnda, dakikadaki nabz at bulunabilir. Bu, sakin durumda yapldnda bir alt snr
belirler; rnein nabz, bu dzeyin dakikada on vuru kadar zerine kyorsa, dolup tamann
baladn gsterir. Nabz bu kadar ykselirse, iftin tartmaya devam etmeden nce yatabilmesi
iin yirmi dakikalk bir molaya ihtiyac vardr. Be dakikalk bir ara yeterli grnse bile, fizyolojik
olarak kendine gelme sresi aslnda ok daha yavatr. 5. Ksmda grdmz gibi, tortulaan fke
daha fazla fkeye yol aar; daha uzun bir bekleme sresi, vcuda nceki uyarlmann etkisinden
kurtulmas iin daha fazla zaman tanr.
Bir kavga srasnda nabz saymay anlalabilecei gibi tuhaf bulan iftler iin daha basit bir
yntem, elerden birinin, kendinde veya karsnda ilk tama belirtileri gzkmeye balad an mola
istemesine izin veren bir n anlama yapmaktr. Bu mola srasnda geveme tekniklerine veya
aerobie (ya da 5. Ksmda incelediimiz dier yntemlerden herhangi birine) bavurmak elerin
duygusal korsanlktan kurtulmasna yardmc olabilir.

Bir Panzehir Olarak Kendi Kendine Konuma

Dolup tama e hakkndaki olumsuz dncelerden kaynaklandndan, bu tr insafsz yarglardan


rahatsz olan elerin bunlarn dorudan stne gitmesi yararl olur. Buna daha fazla
dayanamayacam, ya da Bu tr bir davran hak etmiyorum eklindeki dnceler masum-kurban
veya hakl ierleme sloganlardr. Bilisel terapist Aaron Beckin belirttii gibi, bu dnceleri
yakalamak ve onlara meydan okumak bu yzden sadece fkeye kaplmak ya da incinmek yerine
kar-kocann kendilerini bu dncelerin kskacndan kurtarmaya balamasn salar.28
Bu da, bylesi dncelerin takip edilmesini, bunlara inanmann zorunlu olmadn kavramay,
zihni bunlar sorgulayacak delil ve perspektiflere aarak bilinli bir aba harcamay gerektirir.
rnein, o ann harareti iinde benim ihtiyalarm onun umurunda deil; her zaman o kadar bencil
ki diye dnen kadn, kocasnn anlayl davranlarn hatrlayarak bu dnceyi sorgulayabilir.
Bu, ayn dnceyi yeni bir ereveye oturtabilmesini salar: Biraz nce yapt dncesizce
hareket beni fkelendirse de, aslnda zaman zaman bana nem verdiini gsteriyor. Bu ikinci yorum
tarz, deiim ve olumlu zm kaplarn aar; ncekiyse sadece fke ve acy artrr.

Savunmac Olmayan Dinleme ve Konuma

Erkek: Ne baryorsun!
Kadn: Tabii barrm; sylediklerimin tek kelimesini bile duymadn. Hi dinlemiyorsun!
Dinleme, ifti bir arada tutan bir beceridir. Hararetli bir tartmada elerin ikisi birden duygusal
korsanln esiriyken bile, biri ya da dieri, bazen ikisi birden fkesini aarak tekini dinlemeyi
baarabilir ve einin durumu dzeltecek bir hareketine karlk verebilir. Boanma yolundaki
iftlerse, kendilerini fkeye kaptrdklarndan tartma konusunun belirli noktalarna taklp kalarak,
einin sylediklerinin iinde sakl olabilecek herhangi bir bar neriye karlk vermek bir yana,
kulak vermeyi bile baaramazlar. Einin yaknmasn dinlerken bir davran deitirme abas olarak
deil de, bir saldr olarak tepki veren tarafn savunmacl, kar tarafn ikyetini grmezden gelme
veya annda pskrtme biimini alr. Doal olarak, bir tartmada elerden birinin syledii ou
zaman bir saldr biiminde olur; ya da yle iddetli bir olumsuzlukla ifade edilir ki, saldrdan baka
pek bir ey duymak mmkn olmaz.
En kt durumda bile, kar-kocann duyduklarn bilinli bir ekilde dzeltmeleri, etkileimin
dmanca veya olumsuz ksmlarn irkin ses tonunu, hakareti, kmseyen eletiriyi grmezden
gelip ana mesaj duymalar mmkndr. Bunu baarmak iin, elerin birbirinin olumsuzluunu,
meselenin karlarndaki insan iin ne kadar nemli olduunun bir bildirimi, ein dikkatini ekme
arzusunun belirtisi olarak grmeleri yararl olur. Kadn, Allah akna beni rahatsz etmeyi brak da
iimi bitireyim, diye bardnda, onun bu dmanca tavrna aka tepki vermektense, Tamam
devam et ve iini bitir denebilir.
Savunmac olmayan dinlemenin en gl biimi, tabii ki, empatidir: Yani, sylenenlerin ardndaki
hisleri duyabilmektir. 7. Ksmda grdmz gibi, elerden birinin dierine gerekten empati
gsterebilmesi iin, kendi duygusal tepkilerinin alabildiine yumuamas ve fizyolojisinin, einin
hissettiklerini aynen yanstacak kadar karsndakine ak olmas gerekir. Bu fizyolojik ahenk
olmadan elerden birinin dierinin hislerini tamamen ilgisiz bir ekilde yorumlama olasl
yksektir. Birinin kendi duygular her eye baskn kp fizyolojik uyuma izin vermeyecek kadar gl
olduunda, empati zayflar.
Duygular etkili bir ekilde dinlemenin evlilik terapisinde ska kullanlan bir yntemi aynen
yanstmadr. Elerden birinin bir ikyeti olduunda, dieri bunu kendi szckleriyle ona tekrar
ederek, sadece dnceyi deil, beraberindeki hisleri de yakalamaya alr. Tekrar yapan, kendi
szleriyle ifade ettii eyin doruluunu eine kontrol ettirerek emin olmaya alr ve olmamsa,
dorusunu bulana kadar denemeye devam eder; basit gibi grnen bu yntem uygulamada artc
derecede etrefildir.29Doru ekilde tekrarlamann etkisi sadece anlaldn deil, duygusal ahengin
salandn da hissetmektir. Bu his kendi bana, eikteki bir saldry etkisizletirebilir ve
anlamazlklar zerindeki tartmann kavgaya dnmesini engellemeye byk katks olur.
iftler iin savunmaya gemeden konuma sanatnn z, sylenenleri kiisel saldrya dntrmek
yerine belirli bir ikyet konusu etrafnda tutmaktr. Etkili iletiim programlarnn bykbabas
psikolog Haim Ginott, bir ikyetin en iyi formlnn XYZ olduunu ne srmtr: Sen Xi
yapnca, bu bana Yyi hissettirdi, oysa ben Zyi yapman isterdim. rnein: Beni arayp yemek
randevumuza ge kalacan bildirmeyince beni nemsemediini hissettim ve kzdm. Keke arayp
bana ge kalacan syleseydin yerine, Sen dncesiz, bencil herifin tekisin demek, ne yazk ki
ounlukla kar-koca aras kavgalarda sorunun ele aln eklidir. Ksacas, ak iletiimde
kabadayla, tehdit veya hakarete yer yoktur. Ayrca saysz savunmaclk biimlerine mazeret
bulma, sorumluluu inkr etme, eletiriyle kar saldrda bulunma ve benzeri eylere de yer yoktur.
Burada da, empati etkili bir aratr.
Sonuta, sayg ve sevgi hayatn her alannda olduu gibi evlilikte de dmanln nn keser. Bir
kavgay yattrmann etkili bir yolu, einizin olaylar br bak asndan grebildiinizi ve siz ayn
fikirde olmasanz bile, bu grn de geerli olabileceini kabul ettiinizi anlamasn salamaktr.
Dier bir yol, sorumluluk almak, hatta, yanl yaptnzn farkna varmsanz, zr dilemektir. En
asgari dzeyde onaylama (geerliliini kabul etme); en azndan, dinlediinizi ve gr
benimseyemeseniz bile ifade edilen duygular kabul edebileceinizi iletmek demektir: Gryorum
ki sinirlisin. Kavgasz zamanlarda ise onaylama; iltifat etmek, gerekten takdir ettiiniz bir ey
bulup, vgl bir eyler sylemek biimini alr. Hi kukusuz onaylama, einizi yattrmaya yardmc
olacak, ya da olumlu hislerden bir duygusal sermaye oluturacak bir yntemdir.

Prova Yapmak

Bu tr manevralara duygusal uyarlma dzeyinin mutlaka yksek olaca scak atmalar srasnda
ihtiya duyulduundan, en gerekli olduu anda kullanlabilmeleri iin prova edilmeleri gerekir. Bunun
nedeni, duygusal beynin, yaamn erken dnemlerinde tekrarlanan fke ve incinme anlarnda
renilmi ve bylelikle baskn hale gelmi o tepki rutinlerini devreye sokmasdr ve tepki belli
duygulara endeksli olduundan, bu tr anlarda daha sakin zamanlarla balantl tepkilerin hatrlanp
devreye sokulmas daha zordur. Daha verimli bir duygusal tepki bilinmiyorsa ya da iyi prova
edilmemise, bunu sinirliyken denemek son derece zordur. Oysa rutin hale gelecek kadar provas
yaplm bir tepkinin duygusal bir kriz annda ifade bulmas daha olanakldr. Bu nedenlerden tr,
yukarda sz edilen stratejilerin hem stresli olmayan temaslarda prova edilmesi, hem de hararetli bir
kavgann iindeyken tekrarlanmas, duygusal devrelerin repertuarnda renilmi bir ilk tepki (ya da
fazla gecikmemi bir ikinci tepki) olarak yer almalarna frsat tanyabilir. Aslnda, evliliin
dalmasn nleyecek bu nlemler, duygusal zek konusunda kk bir yardmc eitimdir.
1 Boanma orann hesaplamann pek ok yolu vardr ve sonucu kullanlan istatistiki yollar belirler. Baz yntemler boanma orannn yzde
elli civarnda tepe noktasna ulatn ve sonrasnda biraz dtn gstermektedir. Boanmalar bir yl iindeki toplam sayya bakarak
hesaplandnda orann 1980lerde dorua ulat grlmektedir. Ancak benim burada sz ettiim istatistikler bir yl iindeki boanma
saysna gre deil, belli bir ylda gerekleen evliliklerin boanmayla sonulanma ihtimaline bakarak hesaplanmtr. Bu istatistik son yzyl
boyunca boanma orannn trmanta olduunu gsteriyor. Daha fazla ayrnt iin: John Gottman, What Predicts Divorce: The
Relationship Between Marital Processes and Marital Outcomes (Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum Associates, Inc., 1993).
2 Erkekler ve kzlarn ayr dnyalar: Eleanor Maccoby ve C.N. Jacklin, Gender Segregation in Childhood, H. Reese, derl., Advances
in Child Development and Behavior (New York: Academic Press, 1987).
3 Ayn cinsiyetten oyun arkadalar: John Gottman, Same and Cross Sex Friendship in Young Children, balkl yazs, J. Gottman and J.
Parker, derl., Conversation of Friends (New York: Cambridge University Press, 1986) adl eserde.
4 Duygularn paylalmasnda cinsiyet farkllklarnn bu ve bunu takip eden zeti Leslie R. Brody ve Judith A. Hallun Gender and
Emotion, balkl yazlarndaki Michael Lewis ve Jeannette Haviland, derl., Handbook of Emotions (New York: Guilford Press, 1993)
mkemmel incelemesine dayanmaktadr.
5 Brody ve Hall, Gender and Emotion, s.456.
6 Kzlar ve saldr sanatlar: Robert B. Cairns and Beverley D. Cairns, Lifeliness and Risks (New York: Cambridge University, 1994).
7 Brody and Hall, Gender and Emotion, s.454.
8 Duyguda cinsiyet farkllklar hakkndaki bulgular Brody ve Hallun Gender and Emotion da incelenmektedir.
9 Kadnlar iin iyi iletiimin neminden Mark H. Davis ve H. Alan Oathoutun Maintenance of Satisfaction in Romantic Relationships:
Empathy and Relational Competence, Journal of Personality and Social Psychology, say 53, 2 (1987), s.397-410da sz
edilmektedir.
10 Kar koca ikyetleri hakkndaki alma: Robert J. Sternberg, Triangulating Love balkl yazs, Robert Sternberg and Michael
Barnes, derl., The Psychology of Love (New Haven: Yale University Press, 1988) adl eserde.
11 zgn yzleri okumak: Aratrma Pennsylvania niversitesi Tp Okulundan Dr. Ruben C. Gur tarafndan yaplmtr.
12 Fred ve Ingrid arasndaki diyalog Gottmann What Predicts Divorce, s.84den alnmtr.
13 Washington niversitesinden John Gottman ve meslektalar tarafndan yaplm olan evlilik aratrmas, u iki kitapta daha ayrntl
tarif edilmektedir: John Gottman, Why Marriages Succeed or Fail (New York: Simon and Schuster, 1994), ve What Predicts Divorce.
14 Araya duvar rmek: Gottman, What Predicts Divorce.
15 Zehirleyici dnceler: Aaron Beck, Love Is Never Enough (New York: Harper and Row, 1988), s. 145-46.
16 Sknt yaanan evliliklerdeki dnceler: Gottman, What Predicts Divorce.
17 iddet kullanan kocalarn arptlm dnme ekilleri Amy Holtzworth-Munroe ve Glenn Hutchinsonn, Attributing Negative Intent
to Wife Behavior: The Attributions of Maritally Violent Versus Nonviolent Men balkl yazlarnda, Journal of Abnormal Psychology,
say 102, 2 (1993), s.206-11de tarif edilmitir. Cinsel olarak saldrgan erkeklerin phecilii: Neil Malamuth ve Lisa Brown, Sexually
Aggressive Mens Perceptions of Womens Communications, Journal of Personality and Social Psychology 67 (1994).
18 Elerini dven kocalar: iddete bavuran eit koca sz konusudur: bunu nadiren yapanlar, fkelendirildiklerinde fevr bir ekilde
yapanlar ve soukkanllkla, hesapl bir ekilde yapanlar. Bkz. Neil Jacobson ve bk., Clinical Handbook of Marital Therapy (New
York: Guilford Press, 1994).
19 Dolup tama: Gottman, What Predicts Divorce.
20 Kocalar ekimeleri sevmez: Robert Levenson ve bk., The Influence of Age and Gender on Affect, Physiology, and Their
Interrelations: A Study of Long-term Marriages, Journal of Personality and Social Psychology, say 67 (1994).
21 Kocalarn dolup tamas: Gottman, What Predicts Divorce
22 Erkekler araya duvar rer, kadnlar eletirir: Gottman, What Predicts Divorce.
23 Wife Charged with Shooting Husband Over Football on TV, The New York Times (3 Kasm 1993).
24 Verimli evlilik kavgalar: Gottman, What Predicts Divorce.
25 iftlerde onarm becerisinin eksiklii: Gottman, What Predicts Divorce
26 yi kavgalara gtren drt adm Gottmann Why Marriages Succeed or Failden alnmtr.
27 Nabz takip etmek: Gottman, a.g.e.
28 Otomatik dnceleri yakalamak: Beck, Love Is Never Enough.
29 Aynen yanstma: Harville Hendrix, Getting the Love You Want (New York: Henry Holt, 1988).
10-Kalbiyle Ynetmek

Melburn McBroom, yannda alanlar yldracak kadar abuk parlayan, buyurgan bir mizaca sahip
bir patrondu. Eer McBroom bir bro ya da fabrikada alyor olsayd, bu gerein kimse farkna
varmayabilirdi. Ancak McBroom bir uak pilotuydu.
1978de bir gn, ua Oregonun Portland kentine yaklarken, McBroom ini takmlarnda bir
sorun olduunu fark etti. Bunun zerine, yksek irtifada beklemeye geti ve havaalan zerinde tur
atarken, bir yandan da mekanizmay kurcalamaya balad.
McBroom ini takmlarna kafay takadursun, uan yakt gstergeleri yava yava sfra iniyordu.
Felaketin yaklatn grdkleri halde, McBroomun gazabndan korkan yardmc pilotlar, hibir ey
sylemediler. Uak dt ve on kii ld.
Bugn bu dn hikyesi havayolu pilotlarna gvenlik eitimi srasnda bir ibret yks olarak
anlatlmaktadr.30Uak kazalarnn yzde sekseninde pilot hatalar, uu ekibinin birbiriyle daha
uyumlu almas durumunda nlenebilecek trdendir. Ekip almas, ak iletiim hatlar, ibirlii,
dinleme, fikrini syleme, gnmzdeki pilot eitimi srasnda teknik beceri kadar vurgulanmaktadr.
Uan kokpiti (pilot kabini) herhangi bir ileyen organizasyonun minyatr, yani kltlm apta
bir modelidir. Ancak, bir uan yere aklmas gibi dramatik bir gerekliin snanmasna tabi
olmayan iyerlerinde, moral bozukluuyla yldrlm iilerin veya kibirli patronlarn ya da bir
iyerindeki dier dzinelerce duygusal eksiklik bileimlerinin o ykc etkileri, dar evrenin
dndakiler tarafndan ou kez fark edilmeden srp gider. Ancak bunlarn bedeli; den retkenlik,
giderek artan teslimat gecikmeleri, yanllklar, aksilikler ve alanlarn daha cana yakn ortamlara
kamas gibi iaretlerden okunabilir. Sonuta, iteki dk duygusal zek dzeylerinin, irketin
temelini etkileyen bir maliyeti vardr. Bu ok yaygn bir hal alrsa irketler de yere aklp yanabilir.
Duygusal zeknn maliyet asndan verimlilii etkilemesi, i dnyasnda baz yneticilerin kabul
etmekte zorland, grece yeni bir fikirdir. 250 st dzey ynetici zerinde yaplm bir aratrma,
ounluun kalbimi deil kafam kullanmalym diye dndn bulgulamtr. Birou da birlikte
alt kiilere kar empati ve merhamet hissinin, kurumsal hedefleriyle elieceinden korktuunu
dile getirmiti. Biri, yannda alanlarn hissettiklerini sezme fikrini sama bulduunu ve bunu
yapacak olursa insanlar idare etmenin imknszlaacan belirtmiti. Bakalar, duygusal
bakmdan mesafeli kalmazlarsa, iin gerektirdii zor kararlar alamayacaklarn ne srmt; oysa,
byk olaslkla daha insancl kararlar alacaklard.31
Bu aratrma i ortamnn ok farkl olduu 1970lerde yaplmtr. Bence bu tutumlarn artk
modas gemitir ve bunlar eski gnlerin bir lksdr; yeni rekabeti ortamn gerekleri, iyerinde ve
pazar yerinde duygusal zeky ne karmaktadr. Harvard letme Okulundan psikolog Shoshona
Zuboffun belirttii gibi, bu yzylda irketler radikal bir devrim yaam ve duygusal evrede bir
dnm olumutur. irket hiyerarisinin ynetim egemenlii altnda maniplasyoncu, gerilla
savas gibi yneticiler uzun bir sre dllendirilmitir. Ancak bu kat hiyerari 1980lerde
globallemenin ve bilgi teknolojisinin ifte basks altnda krlmaya balamtr. Gerilla savas
ynetici irketlerin gemiini, kiiler aras ilikilerin virtz ise geleceini temsil etmektedir.32
Buna yol aan birtakm nedenler aka ortadadr; bir alma grubunda sk sk fkeyle patlayan ya
da evresindeki kiilerin hislerine kar duyarl olmayan birinin ne gibi sonulara yol aacan
dnn. 6. Ksmda incelenen, ajitasyonun dnmeye dayal iler zerindeki zararl etkileri,
iyerinde de kendini aynen gsterir: Duygusal dengesi bozulan kiiler hatrlayamaz, dikkatini
toparlayamaz, renemez ya da zihin aklyla karar veremez. Bir ynetim danmannn dedii gibi,
Stres insanlar aptallatrr.
Olumlu tarafndan bakacak olursak, birlikte olduumuz kiilerin hissettikleriyle uyum iinde olmak,
anlamazlklar trmandrmadan halledebilmek, iimizi yaparken ak haline girebilmek gibi temel
duygusal becerilerde ustalamann i hayatndaki yararlarn grebiliriz. Liderlik, hkmetmek deil;
insanlar ortak bir hedef dorultusunda birlikte almaya ikna edebilmektir. Kendi kariyerimizi
ynlendirmek asndan da, yaptmz i hakknda beslediimiz derin duygularn ve iimizden daha
fazla doyum salamak iin hangi deiikliklerin gerekebileceinin farknda olmaktan daha hayati bir
ey olmayabilir.
Duygusal yeteneklerin i hayatnda gerekli olan becerilerin en banda yer almasnn daha az
belirgin baz nedenleri de, alma yaamndaki topyekn deiimleri yanstmaktadr. Ne demek
istediimi, duygusal zeknn uygulamasnn yaratt fark izleyerek anlatmaya alaym:
Anlamazlklar yapc eletiriler olarak dile getirebilmek, farklla deer verilen ve bir srtme
kayna olarak baklmayan bir ortam yaratabilmek ve etkili bir iletiim a kurabilmek.

LK OLARAK ELETR

Bir yazlm gelitirme projesinin bandaki deneyimli mhendis, ekibiyle birlikte aylarca sren almasnn sonularn irketin rn
gelitirmeden sorumlu bakan yardmcsna sunuyordu. Haftalarca, gece gndz demeden alm olan kadn ve erkekler de kendisiyle
birlikteydi ve emeklerinin meyvesini sunduklar iin gurur duyuyorlard. Ancak mhendis tantm tamamladnda, bakan yardmcs ona
dnp alay edercesine,Mastern yapal ne kadar oldu? diye sordu ve Bu spesifikasyonlar gln. Bunlar onaylamam mmkn
deil diye ekledi.
Mhendis, fena halde mahcup ve gururu krlm bir halde sessizlie brnerek, toplantnn devam boyunca ask bir yzle oturdu.
Takmndaki erkek ve kadnlar abalarn savunmak amacyla birka rastgele bazs dmanca saptamalarda bulundular. Bakan
yardmcsnn o srada arlmasyla toplant aniden bitti ve ardnda tatszlk ve fke tortular brakt.
Bunu takip eden iki hafta boyunca mhendis bakan yardmcsnn kendisine sylediklerine taklp kald. evki krlp bunalma girerek,
irkette artk hibir nemli grev alamayacana ikna olmu ve iini sevdii halde ayrlmay dnmeye balamt.
Sonuta mhendis bakan yardmcsn grmeye gitti ve ona toplantdaki eletirici szlerini ve bunlarn moralini nasl bozduunu hatrlatt.
Ardndan da, kelimelerini zenle seerek, Ne yapmaya altnz konusunda kafam biraz karm durumda. Sanrm tek amacnz
beni mahcup etmek deildi; acaba baka bir amacnz var myd? diye sordu.
Bakan yardmcs ok ard; ylesine syledii szlerin bu denli ykc olacan hi dnememiti. Hatta yazlm plann olduka umut
verici nitelikte bulmutu; ancak zerinde biraz daha allmas gerektiini dnyordu. Tamamen ie yaramaz diye bir keye atmak
niyetinde hi deildi. Sadece tepkisini ok kt bir biimde dile getirdiini ve kimsenin duygularn incitmek istemediini syleyerek, ge
de olsa zr diledi.33

Bu, insanlarn abalarn doru ynde srdrebilmeleri iin gerekli bilgiyi almasn salayan bir
geribildirim sorunudur. Sistem teorisindeki zgn anlamyla geribildirim; bir parann sistemdeki
dier tm paralar etkiledii ve rotadan km bir parann daha iyi sonu verecek ekilde
deitirebilecei anlay erevesinde, sistemin bir parasnn nasl altna dair bilgi alverii
demektir. Bir irkette herkes sistemin parasdr ve geribildirim de kurumun candamardr bu bilgi
alverii sayesinde, insanlara yapmakta olduklar iin iyi gittii ya da daha hassas ayar istedii,
kalitesinin ykseltilmesi veya tamamen yeniden ynlendirilmesi gerektii bildirilir. Geribildirim
olmadan insanlar karanlkta kalr; patronlar, i arkadalar ya da kendilerinden beklenenler asndan
ne durumda olduklar hakknda bir fikirleri yoktur ve her trl sorun zamanla daha da etrefilleir.
Bir anlamda eletiri, bir yneticinin en nemli grevleri arasndadr. Ayn zamanda, en ok
korkulan ve srncemede braklan itir. rnekteki ineleyici bakan yardmcs gibi, birok ynetici
hayati nem tayan geribildirim sanatnda ustalk gsteremez. Bu eksikliin maliyeti byktr: Bir
iftin duygusal sal anlamazlklar ne kadar iyi dile getirdiklerine bal olduu gibi, i hayatnda
kiilerin etkililii, honutluu ve retkenlii de rahatszlk veren sorunlarn ne kadar iyi anlatldna
baldr. Gerekten de eletirilerin nasl yapld ve algland; kiilerin ilerinden, birlikte
altklar ve hesap verdikleri kiilerden ne kadar memnun olduklarn belirlemekte byk rol oynar.

Bir Kiiyi Harekete Geirmenin En Kt Yolu

Evlilikte rol oynayan duygusal olaylar, benzeri biimler alarak iyerinde de kendini gsterir.
Eletiriler, gerei yaplabilecek ikyetler olarak deil, kiisel saldrlar eklinde dile getirilir; biraz
nefret, biraz ineleme ve biraz aalamayla kark, nyargl sulamalar yaplr; her ikisi de
savunmacla, sorumluluktan kamaya ve nihayet araya duvar rmeye, ya da maduriyet hissinden
kaynaklanan hnl bir pasif direnie yol aar. Aslnda ykc eletirinin iyerinde daha ska grlen
bir biimi de, bir iletme danmannn sylediine gre, sert, ineleyici, fkeli bir tonda, ne
yantlama frsat veren, ne de ilerin daha iyi yaplmas iin yol gsteren, uvallyorsun tarznda
kapsaml, genelletirilmi bildirimlerdir. Buna muhatap olan kii, kendini engellenmi ve fkeli
hisseder. Duygusal zek asndan, bu tarz eletiriler, hedef alnan kiilerde ne gibi duygularn
uyanabilecei ve bu duygularn onlarn motivasyonu, enerjisi ve zgveni zerinde nasl ykc bir
etki yaratabileceinden habersiz olunduunu gsterir.
Bu ykc kuvvet, yanlarnda alanlara sinirlendikleri ve bir anlk fkeyle kiisel saldrlarda
bulunduklar zamanlar dnmeleri istenen yneticilerle yaplm bir ankette de ortaya kmtr.34
Bu fkeli saldrlarn etkisi, aynen evli iftlerde grld gibi olmutur: Bunlara maruz kalan
alanlar, tepkilerini en ok savunmaya gemek, mazeretler belirtmek ya da sorumluluktan kamak
eklinde gstermilerdir. Ya da araya duvar rmlerdir, yani fra yedikleri yneticileriyle her trl
temastan kamaya almlardr. Eer bu kiilere John Gottmann evli iftlerle kulland duygusal
mikroskop altnda baklsayd, bu krgn alanlarn, aynen haksz yere saldrya uradklarn
hisseden elerde grld gibi, kendilerini masum kurbanlar ya adaletsizlie kar hakl olarak
fkelenen madurlar olarak dndkleri kesin olarak ortaya kacakt. Eer fizyolojik durumlar
llseydi, byk ihtimalle bylesi dnceleri krkleyen duygusal tamay da sergileyeceklerdi.
Oysa yneticilerin bu tepkilerden sadece daha fazla rahatsz ve tahrik olmas, alanlarn ii
brakmas veya kovulmasyla son bulan bir dngnn boanmann i hayatndaki karlnn
balangcn iaret etmektedir.
Nitekim, 108 ynetici ve beyaz yakal memuru kapsayan bir aratrma, beceriksizce eletirilerin,
iyerindeki atma nedenleri arasnda gvensizlikten, kiilik mcadelelerinden, yetki ve cret
konusundaki anlamazlklardan daha nde geldiini gstermektedir.35Rensselaer Politeknik
Enstitsnde yaplan bir deney, keskin bir eletirinin i ilikileri asndan ne kadar ykc
olabileceini sergilemektedir. Bir simulasyon almasnda, gnlllerden yeni bir ampuan iin bir
reklam yaratmalar istenmitir. (Aslnda bir aratrma asistan olan) baka bir gnllnn hazrlanan
reklamlar deerlendirdii sanlmaktadr; oysa denekler aslnda nceden hazrlanm iki eletiriden
birine muhatap olmaktadr. Bir eletiri dnceli ve aktr. Ancak dieri Denememisin bile; hibir
eyi doru drst yapamyorsun ve Belki sadece yeteneksizsin. Bunu yaptrmak iin baka birini
bulmalym eklinde tehditler ieren ve kiiyi doutan baz eksiklikleri olmakla sulayan bir
eletiridir.
Anlalaca zere, saldrya urayanlar gergin, fkeli ve dmanca tavr alarak o eletirileri
yapanla gelecek projelerde birlikte almayacaklarn veya ibirlii yapmayacaklarn dile
getirmitir. Birou ilikilerini tamamen kesmek istediini belirtmitir; bir baka deyile duvar
rdn hissetmitir. Sert eletiri alarak morali bozulanlar, ilerinde eskisi kadar aba harcamaktan
vazgemi, ve belki de en zararls, artk kendilerinde ii baaracak yetenei grmediklerini
bildirmilerdir. Kiisel saldr, morallerini kertmitir.
Birok ynetici eletirmeye pek istekli ancak vg konusunda cimri olduundan, yannda alanlar
ancak hata yaptklar zaman haklarnda bir deerlendirme yapldn hissederler. Yneticilerin bu
eletirme eilimine, bir de herhangi bir geribildirimde bulunmay uzun sre ertelemeleri
eklenmektedir. Urbanadaki Illinois niversitesinden psikolog J. R. Larsonun syledii gibi,
alanlarn performans sorunlarndan birou birdenbire ortaya kmaz; zaman iinde yava yava
geliir. Patron ne hissettiini annda bildirmezse, engellenmilik hislerinin yava yava birikmesine
yol aar. Sonra bir gn, bu yzden patlayverir. Oysa eletiri nceden yaplm olsa; alan hatay
dzeltebilecektir. nsanlar ne yazk ki ou kez i patlama noktasna geldiinde ve kendilerini
tutamayacak kadar fkelendiklerinde eletiri yaparlar. O zaman da eletiriyi en kt ekilde,
ineleyici bir tarzda yaparak, ilerine attklar eski uyumazlklar artrr, ya da tehdite
bavururlar. Bu tr saldrlar geri teper. Hakaret eklinde alglandklarndan, bunlara maruz kalan da
fkelenir. Bu bir insan harekete geirmenin en kt yoludur.

Ustaca Eletiri

Bunun alternatifini bir dnelim.


Ustaca bir eletiri bir yneticinin gnderebilecei en yararl mesajlardan biri olabilir. rnein o
krc bakan yardmcsnn yazlm mhendisine syleyebilecei ama sylemedii u olabilirdi:
Bu aamada ana sorun, plannzn ok uzun zaman gerektirmesi ve maliyetleri artrmasdr. neriniz
hakknda biraz daha dnmenizi istiyorum, zellikle yazlm gelitirmek iin belirlediiniz tasarm
koullarnz gzden geirirseniz, belki ayn ii daha abuk yapmann bir yolunu bulabilirsiniz. Bu
tr bir mesajn etkisi ykc eletirinin tam kartdr: Engellenmilik hissi, fke ve isyan yaratmak
yerine, daha iyisini yapabilme umudunu sunar ve bunu gerekletirecek bir plann balangc hakknda
neri getirir.
Ustaca bir eletiri, kt yaplm bir ii bir karakter zelliine atfetmek yerine, kiinin ne yapm
olduu ve ne yapabilecei zerinde durur. Larsonn gzlemledii gibi, Karaktere yaplan bir saldr
birisine aptal ya da yetersiz denmesi amatan uzaklalmasna neden olur. Onu annda savunmaya
iterseniz, ilerin daha iyi yaplabilmesi iin sylemeniz gereken eylere kulaklarn tkar. Bu t,
tabii ki uyumazlklarn dile getiren iftler iin de aynen geerlidir.
Motivasyon balamnda da, insanlar baarszlklarn kendilerindeki baz deimez eksiklere
balyorlarsa, umutlarn kaybedip aba harcamaktan vazgeerler. Unutmayalm ki, yenilgi ya da
baarszlklarn etkileyebileceimiz koullardan kaynaklandna ilikin temel inan iyimserlie yol
aar.
Sonradan irket danman olan psikanalist Harry Levinson, vg sanatyla karmak bir biimde i
ie olan ustalkl eletiri sanat hakknda u tleri veriyor:
Belirleyici olun. Belirli bir olay, deiiklik gerektiren bir anahtar sorunu, ya da bir iin belli
ksmlarn iyi yapamamak gibi, bir eksiklik modelini ele aln. Sadece bir eyleri yanl yaptn
duyup, tam olarak neyi deitirmesi gerektiini bilmemek, insanlarn moralini bozar. Belirli noktalara
odaklanarak kiinin neyi iyi, neyi kt yaptn, nasl deiebileceini belirtin. Laf dolatrmayn,
saptrmayn ve eletiriyi kaamak bir ekilde yapmayn; bu, asl vermek istediiniz mesaj bulandrr.
Bu aslnda iftlere anlamazlklar dile getirmeleri iin nerilen XYZ bildirimine benzer: Tam
olarak sorunun ne olduunu syleyin, yanl olan eyin size ne hissettirdiini ve neyin
deiebileceini belirtin.
Levinson yle der: vgde olduu kadar eletiride de belirli olmak nemlidir. Belirsiz bir
vgnn hibir etkisi olmadn syleyemem ancak ok etkili deildir ve ondan bir ders
alamazsnz.36
Bir zm nerin. Eletiri, yararl olan btn geribildirimler gibi, sorun yaratan eksiklii giderecek
bir zm gstermelidir. Aksi takdirde eletirilen kii kendini amazda hisseder, morali bozulur ya da
hevesini kaybeder. Eletiri, kiinin farknda olmad olaslklara ve seeneklere kap amal veya
kiinin dikkat etmesi gereken eksikliklerine kar duyarlln artrmaldr; ancak bu, sorunlarla nasl
baa kabileceine dair nerileri de iermelidir.
Bizzat yapn. Eletiri de vg gibi yz yze ve ba baayken yapldnda etkilidir. Eletiri veya
vg yapmaktan rahatsz olan kiiler bunu, rnein bir yazl notla, uzaktan yaparak stlerindeki yk
hafifletmeye eilimlidir. Ancak bu, iletiimi fazlasyla anonim bir ekle sokup, muhatabn bir tepki
verme ya da aklama yapma imknndan yoksun brakr.
Duyarl olun. Bu, konumanzn ierik ve biiminin, karnzdaki zerindeki etkisine kar duyarl
olmak anlamnda, empati gstermeye bir ardr. Levinsona gre empati duygusu zayf olan
yneticiler, krc bir ekilde kardakini yerin dibine geirerek knamak gibi bir geribildirimde
bulunmaya en yatkn olanlardr. Bu tr eletiri, ykc bir etki yaratr. Dzelme yolunu aaca yerde
ierleme, krgnlk, savunmaclk veya araya mesafe koyma eklini alan bir duygusal geri tepme
yaratr.
Levinson, eletiriye hedef olanlara da baz nerilerde bulunuyor: Bunlardan biri, eletiriyi kiisel
bir saldr olarak deil, iin nasl daha iyi yaplabileceine dair deerli bir bilgi olarak grmektir.
Bir dieri, sorumluluk almak yerine savunmacla ynelme drtsne dikkat etmektir. Ayrca, ok can
skc oluyorsa, daha sonra devam etmek zere toplantya ara verilmelidir, bylece hazm zor olan
mesaj sindirilip biraz sakinleilir. Son olarak Levinson, eletiriyi dmanca bir durum olarak grmek
yerine, eletirenle birlikte sorunu zmeye almak iin bir frsat olarak deerlendirmeyi tlyor.
Bu bilgece tler, kukusuz ikyetleri ilikilerine kalc hasar vermeden idare etmeye alan
iftlere yaplan nerilerin dorudan bir yanksdr. Evlilikte geerli olan, ite de aynen geerlidir.

FARKLILIKLARLA BA EDEBLMEK

Otuz yalarndaki eski kara yzbas Sylvia Skeeter, Gney Carolinadaki Columbia kentinde,
Dennynin restorannda vardiya efi olarak alyordu. Sakin bir akamst bir grup siyahi mteri
bir rahip, bir yardmc rahip ve kilisede ilahi okuyan iki konuk yemek yemee geldi ancak uzun bir
sre oturmalarna ramen garson kzlar onlar gz ard etti. Skeetern hatrladna gre, garson
kzlar, elleri kalalarnda dik dik bakyor, sonra da sanki be metre telerinde duran siyahi insanlar
orada deilmicesine yine kendi aralarnda konumaya dalyorlard.
Bu duruma ierleyen Skeeter, garson kzlarla yzletikten sonra yneticiye ikyet ettiinde, o da
omuz silkip, Bu onlarn yetitirili tarz ve benim yapabileceim bir ey yok, dedi. Kendisi de bir
siyahi olan Skeeter o anda ii brakt.
Eer tek bir olay olsayd, bu bariz nyarg rnei unutulup gidebilirdi. Ancak Sylvia Skeeter,
Dennynin restoran zincirinde yaygn olarak yaanan rk tutum hakknda tanklk eden yzlerce
kiiden biriydi. Benzeri saygszlklara maruz kalm binlerce siyahi mteri lehine alan toplu dava,
54 milyon dolarlk bir tazminatla sonuland.
Davaclar, Bakan Clintonn Annapolisteki Deniz Akademisini ziyareti srasnda gvenliini
salamak zere yola km bulunan yedi siyahi Gizli Servis grevlisinin, yan masadaki beyaz
meslektalarna annda servis yaplrken bir saat bekletilmesini; ayrca Tampada oturan ayaklar
felli bir siyahi kzn, okul partisinden sonra ge saatlerde tekerlekli sandalyesinde iki saat yemek
beklemesini de dosyaya eklemilerdi. Toplu davann iddianamesine gre, Dennynin restoran
zincirinde zellikle de blge ve ube yneticileri dzeyinde siyahi mterilerin ii kt
etkileyecei kans, bu ayrmclk eilimine yol aan etkendi. Bugn dava sonucunun ve yaratt
kamuoyunun da etkisiyle, Denny zinciri siyahi toplulukla arasn dzeltmeye alyor. Her alan,
zellikle de yneticiler, deiik rklardan mterilerin avantajlarnn retildii eitim toplantlarna
katlmak zorunda.
nyarglar iyerine tansa bile, nyargsz biri gibi davranma gereinin yneticiler tarafndan
giderek kavranmasyla, bu tr eitim toplantlar Amerikann drt bir yanndaki irketlerin i eitim
programlarnn demirba haline gelmitir. Bunun insanlk adabnn da tesinde, pragmatik
gerekeleri vardr. Bunlardan biri eskiden baskn grup olan beyaz erkeklerin artk aznlk haline
gelmesiyle, igcnn ehresindeki deiimdir. Birka yz Amerikan irketini kapsayan bir
aratrmada, yeni ie girenlerin drtte nden fazlasnn beyaz olmad bulgulanmtr bu
demografik deiim, mteri havuzundaki deiimi de byk lde yanstmaktadr.37Bir dier
gereke, uluslararas irketlerin, nyarglarn bir kenara koyup farkl kltrlerden (ve piyasalardan)
kiilerin deerini bilmekle kalmayp, bu deerbilirlii rekabeti bir avantaja dntrebilecek
alanlara giderek daha fazla ihtiya duymasdr. nc bir gereke de, farkllklarn kolektif
yaratcl ve giriimci enerjiyi gelitirmesi balamnda, potansiyel yararlardr.
Btn bunlar, bireysel nyarglar var olmaya devam etse bile, kurumsal kltrn hogry
besleyecek bir ekilde deimesi gerektii anlamna geliyor. Peki, bir irket bunu nasl baarabilir?
zc gerek u ki, bir gnlk, bir videoluk ya da bir hafta sonuna sktrlm farkllk eitimi
kurslar; siyahlara kar nyargl beyazlar, Asyallara kar siyahlar, ya da spanyol kkenlilere
ierle- yen Asyallar olsun, bu kurslara derin nyarglarla gelen elemanlarn eilimlerini pek fazla
deitiremiyor. Aslnda beceriksizce ve ok ey vaat ederek yanl beklentiler uyandran ya da
anlama yerine sadece bir yzleme ortam yaratan farkllk kurslarnn net etkisi, i yerinde insanlar
gruplamaya iten gerginlikleri, bu farkllklara daha da fazla dikkat ekerek artrmak oluyor. Ne
yaplabileceini anlamak iin, ncelikle nyargnn doasn anlamak yararl olur.

nyargnn Kkleri

Dr. Vamk Volkan, bugn Virginia niversitesinde bir psikiyatr; ancak Trklerle Yunanllar
arasnda sert ekimelere konu olan Kbrsta yaayan bir Trk ailesinde bymenin nasl bir ey
olduunu hatrlyor. Volkan kkken, bir yandan yredeki Rum papazn kuandaki her dmn
boduu bir Trk ocuunu temsil ettiine dair sylentiler duyuyor, bir yandan da tiksintili bir ses
tonuyla Trk kltrnde yenmeyecek kadar pis olarak nitelendirilen domuzlar, Rum komularnn
nasl yedikleri kendisine anlatlyordu. Bugn, etnik atma konusunu inceleyen Volkan, ocukluk
anlarna iaret ederek, her yeni kuak benzeri dmanca nyarglarla tka basa beslendike, gruplar
arasndaki nefretin yllarca nasl ayakta kalabildiini gsteriyor.38Kendi grubuna sadakatin psikolojik
bedeli, zellikle de gruplar aras dmanln uzun bir tarihesi varsa, dierine antipati duymak
olabiliyor.
nyarg, hayatn erken dnemlerinde renilen, bu yzden de insanlarn, yetikinlik dneminde
yanl olduunu hissetseler de, tam anlamyla silinmesi zellikle zor olan bir tr duygusal tepkidir.
Santa Cruzdaki California niversitesinde on yllardr nyarglar inceleyen sosyal psikolog
Thomas Pettigrew, nyarg duygular ocuklukta oluur, bunlar merulatrmakta kullanlan inanlar
ise sonradan gelir, diye aklyor. Hayatn sonraki dnemlerinde nyargnz deitirmek
isteyebilirsiniz, ancak entelektel inanlarnz deitirmek derin duygularnz deitirmekten ok
daha kolaydr. rnein, birok Gneyli, artk zihninde siyahilere kar bir nyarg beslemese de,
zencilerle el sktnda bir tiksinti hissettiini bana itiraf etmitir. Bunlar, ocukken ailelerinden
rendiklerinden arta kalan duygulardr.39
nyargy destekleyen kalplarn gc, ksmen her eit kalbn kendi kendini dorulatmasn
salayan daha ntr bir zihinsel dinamikten kaynaklanr.40 nsanlar, zihinlerindeki kalplar dorulayan
anlar daha kolayca hatrlarken, onu sorgulayan anlar es gemek eilimindedir. rnein, bir partide
souk, mesafeli ngiliz imajna uymayan, duygulu ve scakkanl bir ngilizle karlaanlar, kendi
kendilerine, onun sadece sra d ya da ikili olduunu syleyebilir.
st kapal nyarglarn dayanma gc, yaklak son krk yldr Amerikal beyazlarn siyahilere
kar rk tutumu giderek daha hogrl bir hal ald halde baz nyarglarn daha incelikli
biimlerde hl varoluuna aklk getirebilir: nsanlar rk tutumlar reddetseler de, hl gizli
nyarglarla hareket ediyorlar.41 Bu kiiler, kesinlikle banaz olmadklarn ifade ediyor, ancak
belirsiz durumlarda, nyarg dnda bir gereke gsterseler de, yine belli bir nyargya gre hareket
ediyorlar. Bu nyarg, hibir nyargya sahip olmadna inanan kdemli bir beyaz yneticinin, bir
siyahinin i bavurusunu, eitim ve deneyiminin o ie uygun olmad gerekesiyle geri evirirken,
aa yukar ayn zgemie sahip bir beyaz ie almas eklinde kendini gsterebilir ya da bir
mteriyi ziyaret edecek olan bir beyaz satcya brifingle yardmc olabilecek ipular verilirken,
siyahi ya da spanyol kkenli bir satc iin bu yardmn bir ekilde ihmal edilmesi biiminde ortaya
kabilir.

Hogrszle Kar Sfr Hogr

Uzun zamandr var olan nyarglar o kadar kolay kknden sklemiyorsa, deitirilebilecek olan,
insanlarn bu konuda yaptklar eydir. rnein Dennynin restoran zincirindeki garson kzlar veya
ube mdrleri arasnda, siyahilere yaplan ayrmcl stlenen pek kmamt. Oysa baz
yneticiler, en azndan dolayl bir ekilde, ayrmcl tevik eder gibi gzkyordu; sadece siyahi
mterilerden hesab pein istemek, doum gnlerinde bedava yemek ikram gibi byk reklamlarla
duyurulan promosyon kampanyalarndan siyahileri yararlandrmamak, ya da bir grup siyahi
mterinin yaklat fark edildiinde kaplar kilitleyip lokanta kapalym gibi yapmak, bu
yneticiler tarafndan nerilen politikalard. Siyahi Gizli Servis ajanlar adna Dennyse dava aan
avukat John P. Relmann dedii gibi, Dennysin ynetimi, lokantalarda alanlarn yaptklarna
gz yumuyordu. Yerel yneticilerin rk gdlerini da vurmalarna olanak tanyan bir mesaj
verilmi olmalyd...42
nyargnn kkleri ve bununla nasl etkili bir ekilde mcadele edilebilecei hakknda bildiimiz
her ey, ayrmcln glenmesine izin vermenin, nyarg ieren hareketlere gz yummak olduunu
gsteriyor. Bu balamda hibir ey yapmamak, neticesini iinde tayan bir hareket olarak, nyarg
virsnn kar koyulmadan yaylmasna izin verir. Farkllk eitiminden daha hedefe ynelik
olabilecek, ya da belki bu kurslarn etkili olmasn salayacak ey, ynetimin en st kademelerinden
en aaya kadar herhangi bir ayrmc harekete kar etkin bir tutum taknarak, grup normlarn kesin
olarak deitirmektir. nyarglar yerinden kmldatlmayabilir, ancak eer iklim deitirilirse ayrmc
davranlar bastrlr. IBMin bir st dzey yneticisinin dedii gibi, Biz ne ekilde olursa olsun,
kmseme veya hakarete izin vermeyiz; bireye sayg IBMin kltrnde temel bir kavramdr.43
nyargyla ilgili aratrmalardan, bir kurumun kltrn nasl daha hogrl bir hale
getirebileceimiz konusunda karacamz bir ders varsa, o da insanlar en ufak bir ayrmclk veya
taciz hareketine bile tatsz akalar yapmak, ya da kadn mesai arkadalarn rencide edecek trde
plak modellerin bulunduu takvimleri asmak gibi kar kmaya cesaretlendirmek gerektiidir. Bir
aratrmann bulgularna gre, gruptan birisi etnik topluluklar kk drc szler sylyorsa,
dierleri de ona katlmaktadr. nyargnn bylece adn koymak, ya da kendini gsterdii anda kar
kmak, banazl caydrc bir sosyal atmosfer yaratr; hibir ey sylememek ise gz yummak
anlamna gelir.44Bu giriimde, yetkin konumda olanlar merkezi bir rol oynar: nyargl hareketlerin
faillerini sulamay ihmal etmeleri, bu tr hareketlerin kabul edilebilecei eklinde zmni bir mesaj
verir. Olayn arkasn brakmayarak knamak, nyargnn basit bir ey deil, gerek ve olumsuz
sonulara yol aan bir ey olduuna dair, etkili bir mesaj gnderir.
Burada da duygusal zek becerilerine, zellikle de, nyargya kar salt ne zaman deil, nasl
verimli bir biimde konuulmas gerektiini bilecek kadar bir sosyal iliki becerisine sahip olmak bir
stnlktr. Bu tr bir geribildirimin savunmaya gemeksizin dinlenebilmesi iin etkili eletirinin tm
incelikleriyle donatlmas gerekir. Yneticiler ve alma arkadalar bunu doal olarak yapabilir, ya
da yapmay renebilirse, nyargl davranlar da azalabilir.
Daha etkili olan farkllk eitimi kurslar, kurum genelinde, yeni, ak bir temel kural koymaktadr;
nyargnn herhangi bir biiminin kabul edilemez olduu ilkesi, daha nce sessiz ya da seyirci
kalanlar, rahatszlklarn ve itirazlarn dile getirmeye tevik eder. Farkllk eitimi kurslarnn bir
dier aktif esi olan tekinin bak asndan bakmak, empati ve hogry destekleyen bir tutumdur.
nsanlar, ayrmcla tabi tutulduunu hissedenlerin acsn anladka, bu tavra kar seslerini
ykseltir.
Ksacas, nyargnn davurumunu bastrmaya almak; bu tutumun kendisini tamamen bertaraf
etmeye abalamaktan daha pratiktir; kalplar deiebilse bile, bu ok yava olur. Hogrszl
azaltmak iin deiik gruplara ait kiileri bir araya toplamakla yetinmek pek az ie yarar ya da hi
yaramaz. Okullarda rk ayrmna son verilirken, gruplar aras saldrganlk azalacana artmtr. Tm
bunlarn i dnyasn istila eden saysz farkllk eitimi program asndan anlam ise, tacizci veya
nyargl davranlara kar grubun normlarn deitirmenin gereki bir hedef olduudur; bylesi
programlar, banazln ya da tacizin kabul edilmeyecek ve ho grlmeyecek tavrlar olduunu
kolektif bilince yerletirmek asndan byk yarar salayabilir. Fakat bu programlarn derinlerde yer
etmi nyarglar skp atmasn beklemek gereki deildir.
Yine de, nyarglar bir tr duygusal renim olduundan, yeniden renmek mmkndr; ancak bu
zaman alr ve tek bir farkllk eitimi semineriyle sonuca ulalmas beklenmemelidir. Deiimi
yaratabilecek olan eyse, farkl gemilerden gelen kiiler arasnda bir dostluun srdrlmesi ve
ortak bir hedefe ulamak iin her gn harcanacak abalardr. Burada, okullardan rk ayrmcln
kaldrma giriiminden alnan ders hatrlanmaldr: Gruplar sosyal kaynamay baaramayp bunun
yerine dman hizipler olutuunda, olumsuz kalplar belirginleir. renciler, spor takmlar veya
orkestralarda olduu gibi, eitlik iinde ortak bir hedefe doru birlikte alrlarsa, bu kalplar krlr;
iyerlerinde yllarca birlikte alm olan i arkadalar arasnda da ayn ey doal olarak
gerekleebilir.45
Ancak, iyerinde nyargyla savamay brakmak, aslnda daha da byk bir frsat karmaktr:
Farkl bireylerden oluan bir i gcnn sunabilecei yaratclk ve giriimcilik olanaklarndan
mahrum kalnr. leride greceimiz gibi, farkl stnlklere ve bak alarna sahip bir grup uyum
iinde alabiliyorsa, ayn bireylerin kendi bana ayr ayr almalarndan daha iyi, daha yaratc,
daha etkili zmlere de ulaabilir.

KURUMSAL KAVRAYI VE GRUP IQSU

Yzyln sonunda Amerikan i gcnn te biri bilgi iileri; yani, piyasa analizcileri, yazarlar
ya da bilgisayar programclar gibi, verimlilikleri bilgiye kattklar deerle llen kiilerden
oluacak. Bilgi iisi terimini yaratan nl ynetim dehas Peter Drucker, bu tr iilerin ok
uzmanlam kiiler olmas dolaysyla, retkenliklerinin, abalarnn kurumsal bir ekibin paras
olarak egdmne bal olduuna iaret ediyor: yazarlar yaync deildir; bilgisayar programclar
da yazlm datcs deildir. nsanlar her zaman birlikte alm olsalar da, Druckere gre bilgi
iinde bireyin kendisi deil, ekibi bir alma birimi olur.46Bu da duygusal zeknn, yani insanlarn
birbirleriyle uyum salamasna yardmc olan becerilerin, nmzdeki yllarda iyerinde deerli bir
varlk olarak neden gitgide nem kazanacan aklamaktadr.
Belki de en basit kurumsal ekip almas biimi, ya ynetim kurulunda, ya bir kongre srasnda, ya
da birisinin alma odasnda gerekleen ve bir st dzey yneticinin kanlmaz grevlerinden biri
olan toplantdr. Toplantlar bedenlerin ayn odada bulunmas bir iin nasl blldnn en ak
ve bir para da modas gemi rneidir. Elektronik alar, elektronik posta, telekonferanslar, alma
gruplar, gayri resmi iletiim alar ve benzerleri, yeni ilevsel varlklar olarak rgtlerde boy
gstermeye balamtr. Organizasyon emas zerinde gsterildii ekliyle, grnen hiyerari rgtn
iskeletiyse, bu insani temas noktalar da merkezi sinir sistemidir.
nsanlar birlikte almak zere bir araya geldiklerinde, ister st dzey yneticilerin bir planlama
toplantsnda, ister bir grubun ortak bir rn yaratmak iin almas srasnda olsun, ie dahil
olanlarn yetenek ve becerilerinin toplamndan oluan, neredeyse elle tutulur bir grup IQsu rol oynar.
Ellerindeki ii ne kadar iyi yapabildiklerini de, toplam IQnun ykseklii belirler. Grup zeksnn en
nemli unsurunun ise, akademik anlamdaki ortalama IQ deil, duygusal zek balamndaki zek
ls olduu anlalmtr. Yksek grup IQsunun anahtar ise sosyal uyumdur. te bu uyum yetenei,
dier tm etkenler eit olduunda, bir grubu zellikle yetenekli, retken ve baarl klarken, baka
alardan eit yetenek ve becerilere sahip yelerden oluan bir dierini de baarsz klar.
Grup zeks diye bir ey olduu fikri, baz gruplarn dierlerinden neden ok daha etkili olduunu
aratran Yaleli psikolog Robert Sternberg ve lisansst rencisi Wendy Williams tarafndan ortaya
atlmtr.47Neticede insanlar grup halinde almak zere bir araya geldiklerinde, her biri rnein
akc konuma becerisi, yaratclk, empati ya da teknik uzmanlk gibi baz yetenekleri de
beraberinde getirir. Bir grup, bu belirli stn zelliklerin toplamndan daha akll olamasa da,
kiilerin i dinamikleri bu yeteneklerini paylamalarna imkn tanmyorsa, ok daha aptal olabilir.
Sternberg ve Williams, eker yerine kullanlabilecek hayali bir tatlandrc iin etkili bir reklam
kampanyas yaratmakla grevlendirilen gruplar kurduklarnda, bu kural aka dorulanmt.
artc olan, grupta yer almak iin fazlasyla hevesli grnenlerin ayakba olarak genel
performans drmeleriydi; bu hevesli kiiler ya fazlasyla kontrol ya da fazlasyla ste kma
meraklsyd. Bu tr kiilerin sosyal zeklarnda, alverilerde neyin uygun neyin uygunsuz olduunu
fark edebilme becerisi gibi, temel bir enin eksiklii vard. Dier bir olumsuzluk ise bunlarn,
grubun srtnda tad, hibir katlmda bulunmayan yeleri olmasyd.
Bir grubun rnn mkemmelletiren en nemli etken, yelerin tm yeteneklerinden
yararlanlmasn salayan bir i uyumluluk halinin ne derece yaratlabildiiydi. zellikle yetenekli
bir yenin varl, uyumlu gruplarn genel performansna katkda bulunuyordu; ancak iinde
srtmeler olan gruplar byk yeteneklere sahip yelerinden ok daha az yararlanabiliyordu.
Duygusal ve sosyal duraanlk dzeyinin yksek olduu gruplarda belki de korku veya fke,
kskanlk veya ekememezlik nedeniyle insanlar en iyi performansn sergileyemez. Oysa uyum,
grubun en yaratc ve en yetenekli yelerinin becerilerinden azami lde yararlanlmasna olanak
tanr.
Buradaki kssadan hisse ekip almalar iin olduka ak olsa da, bir kurulu iinde alan
herhangi biri iin daha genel bir anlam vardr. nsanlarn ite yaptklar birok ey, i arkadalarnn
oluturduu esnek iliki an kullanabilmesine baldr; farkl grevler, an farkl yelerinden
yararlanmak anlamna gelebilir. Sonuta bu, her biri belirli bir grev iin optimal bir yetenek,
uzmanlk ve mevki karm sunacak zel gruplarn kurulmasna frsat yaratr. Kiilerin bir a ne
kadar iyi iletebildikleri yani onu geici bir zel grev ekibine dntrebilmeleri iyerindeki
baar iin hayati bir etkendir.
rnein, Princeton yaknlarnda dnyaca nl bir bilimsel fikir deposu olan Bell Laboratuarlarnda
alan parlak kiiler zerinde yaplm bir aratrmaya bakalm. Bu laboratuarlar, akademik IQ
testlerinde en mkemmel sonular elde etmi olan mhendis ve bilimcilerle doludur. Ancak bu
yetenek havuzundan sadece bazlar yldz gibi parlarken, dierlerinin retimi ortalama dzeyde
kalmaktadr. Yldzlarla dierleri arasndaki fark yaratan ise, onlarn akademik deil, duygusal
IQlardr. Bu kiiler kendi kendilerini daha iyi motive edebilmekte ve esnek alar, belirli bir greve
ynelik zel alma gruplarna daha iyi dntrebilmektedir.
Aratrma, laboratuarn bir blmndeki yldzlar zerinde yaplmtr. Bu blm, son derece
karmak ve zorlu bir elektronik mhendislik ii olan, telefon sistemlerinin elektronik kontrol
anahtarlarn yaratan ve tasarlayan birimdir.48 tek kiinin stesinden gelemeyecei bir hacimde
olduundan, 5 mhendisten 150ye kadar genileyebilen ekiplerle yrtlmektedir. Hibir mhendis
ii tek bana yapacak kadar bilgili deildir; bir eyler yapabilmek iin dier insanlarn
uzmanlklarna bavurmak gerekir. Robert Kelley ve Janet Caplan sadece ortalama dzeyde olanlarla
son derece retken olanlarn arasndaki fark bulabilmek iin, yneticilerden ve alma
arkadalarndan mhendislerin yzde 10-15lik bir blmn oluturan yldzlar semelerini
istemilerdi.
Yldzlar dierleriyle karlatrdklarnda ortaya kan en arpc bulgu, ncelikle iki grup
arasndaki farkllklarn azldr. Kelley ve Caplan, Harvard Business Reviewda, Standart IQ
testlerinden kiilik envanterlerine kadar geni kapsaml bilisel ve sosyal ltlere dayanarak,
doutan gelen yeteneklerde ok az anlaml fark bulunmutur, diyorlard. Sonular, akademik
yetenein iteki retkenliin iyi bir gstergesi olmadn gstermitir, IQnun da olmad gibi.
Ancak ayrntl grmeler sonucunda, kritik farklar yldzlarn ilerini yapmak iin kullandklar
isel ve kiiler aras stratejilerde ortaya kt. Bunlarn iinden en nemli olanlarndan biri, kilit
adamlardan oluan ala bir uyum salamalaryd. ne kan bu kiilerin ileri daha przsz
yryordu, nk sktklarnda, bir sorunu zmek ya da bir krize mdahale etmek iin yardmlarna
gerek duyabilecekleri kiilerle annda hazr olabilecek zel bir grev ekibi oluturmak zere iyi
ilikiler kurmaya vakit ayryorlard. Kelly ve Kaplann gzlemlerine gre, Bell Laboratuarlarnda
alan orta derecede baarl bir kii, teknik bir soruna taklp kaldndan sz etti. tinayla birtakm
teknik uzmanlar arp gelmelerini beklemi, ancak telefonlar ve e-posta mesajlar cevapsz
kaldndan, deerli zamann boa harcamt. Oysa, yldz elemanlar bylesi durumlarla ender
olarak karlarlar, nk ileride ihtiyacn duyabilecekleri gvenilir alar nceden kurarlar.
Danmak iin birine ulamaya altklarnda, yldzlar hemen her zaman daha abuk bir yant
alrlar.
Beklenmedik sorunlarla ba edebilmek asndan, gayri resmi alar byk nem tar. Bu alar
inceleyen bir aratrmada u gzlem yaplmt: Resmi rgt beklenen sorunlarla kolayca ba
edebilmek iin kurulur, ancak beklenmedik sorunlar ortaya ktnda, devreye gayri resmi rgt girer.
Meslektalar birbiriyle iletiime girdike, karmak sosyal balar oluur ve bu, zamanla btnleerek
artc derecede dengeli, kalc alara dnr. Kolay uyarlanabilen gayri resmi alar, kestirmeden
giderek ileri halledebilmek iin baz fonksiyonlar atlar.49
Gayri resmi alarn analizi; insanlarn sadece her gn birlikte almalarnn, hassas bir bilgi sz
konusu olduunda (i deitirme arzusu, bir yneticinin ya da i arkadann davranna ierlemek
gibi) birbirlerine gvenecekleri veya bir krizde yardmc olacaklar anlamna gelmediini gsteriyor.
Aslnda gayri resmi alar hakknda daha ileri dzeyde bir gr, en az eidinin olduunu
gsteriyor: letiim alar (kim kiminle konuuyor); insanlarn danmak iin bavurduklar uzmanlk
alar; ve gven alar. Uzmanlk andaki ana dm noktalarndan biri olmak, teknik adan
mkemmel olmak anlamna gelir ve ounlukla terfiye yol aar. Ancak uzman olmakla, bir bakasnn
srlarn, kukularn ve zayf yanlarn aabilecei gvenilir bir kii olmak arasnda hibir iliki
yoktur. yerinde zorba biri ya da bir mikroynetici, iyi bir uzman olabilir, ancak gvenilirlii yle
azdr ki, bu durum ynetme yeteneini engelleyen ve onu gayri resmi an dnda brakan bir etken
olabilir. Bir kurumda yldzlaan kiiler genelde, iletiim, uzmanlk ya da gven olsun, her eit ala
derin balantlar olan kiilerdir.
Bu temel alara hkim olabilmenin tesinde, Bell Laboratuarlarndaki yldz elemanlarda
gzlemlenen kurumsal kavrayn dier biimleri arasnda; abalarnn ekip almasyla etkili
egdmn salamak, fikir birlii oluturmak iin nderlik etmek, bakalarnn, rnein mterilerin
veya alma grubundakilerin asndan da bakmak, inandrc olmak, atmadan kanarak
ibirliini ilerletebilmek yer alr. Bunlarn tm sosyal becerilere dayanrken, yldzlarn sergiledii
bir baka ustalk daha vardr: nisiyatif gstermek, yani verilen grevlerin stnde ve tesinde
sorumluluk alabilecek derecede kendi kendini motive edebilmek ve hem zamann hem de i
taahhtlerini dzenleme anlamnda kendi kendini ynetmek. Bu becerilerin her biri, elbette ki
duygusal zeknn bir baka yndr.
Bell Laboratuarlarnda geerli olanlarn, tm kurumlarn geleceinde de geerli olaca kehanetini
destekleyen gl iaretler vardr. Bu gelecekte, duygusal zeknn temel becerileri ekip almasnda,
ibirliinde ve insanlarn birlikte daha etkili almay renmelerine yardmc olunurken byk
nem kazanacaktr. Bilgiye dayal hizmetler ve entelektel sermaye irketlerde gitgide daha merkezi
bir yer igal ettike, insanlarn birlikte alma yntemlerini gelitirmek, entelektel sermayenin
etkisini artrarak rekabet stnl salayan kritik fark yaratacaktr. irketler bymek, belki de
sadece ayakta durabilmek iin, kolektif duygusal zeklarn ykseltmek zorundadr.
30 Yanndakileri sindiren pilotun d: Carl Lavin, When Moods Affect Safety: Communications in a Cockpit Mean a Lot a Few Miles
Up, The New York Times (26 Haziran 1994).
31 250 st dzey yneticiyle yaplm aratrma: Michael Maccoby, The Corporate Climber Has to Find His Heart, Fortune (Aralk
1976).
32 Zuboff: sohbet srasnda, Haziran 1994. Bilgi teknolojilerinin etkisi hakknda, kendisinin In the Age of the Smart Machine (New York:
Basic Books, 1991) adl kitabna baknz.
33 Mstehzi bakan yardmcsnn hikyesi bana UCLA daresi Yksek Okulundan psikolog Hendrie Weisinger tarafndan anlatld.
Kitab, The Critical Edge: How to Criticize Up and Down the Organization and Make It Pay Off (Boston: Little, Brown, 1989).
34 Yneticilerin parladklar zamanlarn aratrmas The NewYork Times iin bir grme yaptm (11 Eyll 1990) Rensselaer Polytechnic
Institutedan psikolog Robert Baron tarafndan yaplmtr.
35 Bir atma nedeni olarak eletiri: Robert Baron, Countering the Effects of Destructive Criticism: The Relative Efficacy of Four
Interventions, Journal of Applied Psychology, say 75, 3 (1990).
36 Belirli ve belirsiz eletiri: Harry Levinson, Feedback to Subordinates Addendum to the Levinson Letter, Levinson Institute,
Waltham, MA (1992).
37 gcnn deien yz: Manhattandaki Towers Perrin ynetici danmanlarnn ulusal apta 645 irket zerindeki aratrmasndan
The New York Timesda sz edilmitir (26 Austos 1990)
38 Nefretin kkleri: Vamk Volkan, The Need to Have Enemies and Allies (Northvale, NJ: Jason Aronson, 1988).
39 Thomas Pettigrew: Pettigrew ile yaptm grme, The New York Times (12 Mays 1987).
40 Kalplar ve st rtl nyarg: Samuel Gaertner ve John Davidio, Prejudice, Discrimination, and Racism (New York: Academic
Press, 1987).
41 st rtl nyarg: Gaertner ve Davidio, Prejudice, Discrimination, and Racism.
42 Relman: Howard Kohnnun Service With a Sneer, The New York Times Sunday Magazine (11 Kasm 1994)ten alnt yaplmtr.
43 IBM: Responding to a Diverse Work Force, The New York Times (26 Austos 1990).
44 Aka konuabilmenin gc: Fletcher Blanchard, Reducing the Expression of Racial Prejudice, Psychological Science (cilt 2,
1991).
45 Kalplarn k: Gaertner ve Davidio, Prejudice, Discrimination, and Racism.
46 Takmlar: Peter Drucker, The Age of Social Transformation, The Atlantic Monthly (Kasm, 1994).
47 Grup zeks kavram Wendy Williams ve Robert Sternberg tarafndan Group Intelligence: Why Some Groups Are Better Than
Others, Intelligence (1988)de ne srlmtr.
48 Bell Laboratuarlarndaki yldzlar zerinde yaplm olan alma Robert Kelley ve Janet Caplann How Bell Labs Creates Star
Performers, Harvard Business Review (Temmuz-Austos 1993)te belirtilmitir.
49 Gayri resmi alarn faydasndan David Krackhardt ve Jeffrey R. Hansonn Informal Networks: The Company Behind the Chart,
Harvard Business Review (Temmuz-Austos 1993), s.104te sz edilmitir.
11-Zihin ve Tp

Sana btn bunlar kim retti, Doktor?


Yant annda geldi:
Ac ekmek.
Albert Camus, Veba

Kasmdaki belli belirsiz bir ar doktora gitmeme neden oldu. drar testinin sonularna bakncaya
kadar ortada tuhaf grnen bir ey yoktu. drarmda kan izleri kt.
Hastaneye gidip baz testler yaptrman istiyorum... bbrek fonksiyonlar, sistoloji... dedi doktor,
sipari verircesine.
Daha sonra ne syledi, bilmiyorum. Zihnim sistoloji szcnde donup kalmt sanki. Kanser.
Tehis konulmas iin ne zaman nerede test yaptrmam gerektiini aklayn hayal meyal
anmsyorum. ok basit olan bu talimat drt kez tekrar etmesini istedim. Sistoloji; bu szck
aklmdan kmyordu. u tek szck, sanki kendi evimin nnde saldrya uram, param gasp
edilmi gibi bir his veriyordu bana.
Neden bu kadar iddetli bir tepki gstermitim? Doktorum, zenle ve yeterli bir biimde, tehis iin
gerekli kontrolleri srasyla, adm adm yapyordu. Sorunumun kanser olmas ok kk bir olaslkt.
Ancak o anda bu mantksal analizi yapabilecek durumda deildim. Hastalarn dnyasnda duygular
egemendir; korku sadece bir dnce tededir. Hastayken duygusal adan ok krlgan olabiliriz,
nk zihinsel salmz ksmen de olsa, bize hibir ey olamayaca yanlsamasna dayaldr.
Hastalk zellikle de ciddi bir hastalk bu hayali ykar, zel dnyamzn korunduu ve gvenli
olduu varsaymn da zedeler. Anszn kendimizi zayf, aresiz ve korunmasz hissederiz.
Sorun, tbbi personelin hastalarn fiziksel durumlaryla ilgilenirken, duygusal tepkilerini gz ard
etmesindedir. Hastaln duygusal gerekliini nemsememek, insanlarn duygusal durumunun
hastala kar direnmelerinde ve iyileme srecinde bazen nemli bir rol oynayabileceini gsteren
ve giderek artan bulgular da grmezden gelmektir. Modern tbbi bakm, ou zaman duygusal
zekdan yoksundur.
Bir hasta iin, bir hemire ya da doktorla her karlamas, rahatlatc bilgi almas, yatmas ve
teselli bulmas iin bir frsat olabilir; kendisine kt davranldnda ise umutsuzlua kaplmasna yol
aabilir. Ancak, tbbi bakm verenler ou kez hastaya batan savma davranyor ya da hastann
skntlarna kar ilgisiz kalyor. Elbette ki, tbbi gerekleri yerine getirmenin yan sra,
sakinletirmeye ve bilgilendirmeye zaman ayran efkatli hemire ve doktorlar da var. Ancak
profesyonelleme trendi, tbbi personelin kurumsal koullarn zorlamasyla, hastalarn duygusal
ihtiyalarna kaytsz kalmasna ya da bunlara karlk veremeyecek kadar kendilerini bask altnda
hissetmesine yol ayor. Gitgide muhasebeciler tarafndan zamanlanan tbbi sistemin kat
gereklikleri, ileri daha da ktye gtryor.
Doktorlarn hem tedavi etmeleri hem de ilgi gstermeleri gerektiini ne sren insancl savn
tesinde, hastalarn duygusal ve sosyal gerekliini tbbn ilgi alannn dnda deil, iinde
deerlendirmeye bizi zorlayan baka nedenler de var. nsanlarn tbbi durumlaryla birlikte duygusal
durumlar da tedavi kapsam iine alnarak, hem nleyici hem de iyiletirici nitelikteki tbbi bakmda
daha etkili olunabilecei, artk bilimsel olarak savunulabilir. Elbette bu, her vakada ve her koulda
geerli deildir. Ancak yzlerce vakadan elde edilmi verilere bakldnda, ciddi hastalklar
kapsamnda duygusal mdahalenin tbbi bakmn standart bir paras haline getirilmesi gerektiini
gsterecek kadar ek tbbi yarar salad gzlemleniyor.
Tarihsel adan baktmzda, modern toplumda tbbn kendi misyonunu; hastal tbbi bozukluu
tedavi etmek eklinde tanmlayarak, rahatszl hastann, hastal nasl yaadn atladn
gryoruz. Hastalar da sorunlarna ayn adan bakarak, bu sessiz komploya alet olup tbbi
sorunlarna ne gibi duygusal tepkiler gsterdiklerini grmezden geliyor, ya da bu tepkileri sorunun
kendi sreciyle ilgisiz grdklerinden, akllarndan karyorlar. Bu tutum, zihnin bedene nemli bir
etkide bulunabilecei fikrini tamamen bir kenara atan bir tbbi bakm modeli tarafndan krkleniyor.
Kar ynde ise, yine ayn lde verimsiz bir ideoloji bulunuyor: nsanlarn sadece kendilerini
mutlu ederek veya olumlu dnerek en lmcl hastalklardan bile kurtulabilecekleri ya da en bata
hastala yakalanmann bir ekilde kendilerinin bir suu olduu savunuluyor. Bu tutumun her eyi
tedavi edebileceine ilikin bo iddialar, rahatszln zihinden ne lde etkilendii hakknda yaygn
bir kafa karklna ve yanl anlamalara yol ayor. Daha da kts, insanlarn bazen sanki ahlak
bozukluunun ya da manevi eksikliin iaretiymi gibi hastalklarndan dolay sululuk duymasna
neden oluyor.
Gerek, bu iki ucun arasnda bir yerde. Benim amacm ise, bilimsel bulgular ayklayarak
elikileri aydnlatmak; duygularmz ve duygusal zeknn salk ve hastalkta oynad roln daha
aklkla kavranmasn salamak.

BEDENN ZHN:
DUYGULARIN SALIK AISINDAN NEM

1974 ylnda Rochester niversitesi Tp ve Di Hekimlii Okulunun laboratuarlarnda elde edilen


bir bulgu, bedenin biyolojik haritasn yeniden kard: Psikolog Robert Ader, baklk sisteminin
de aynen beyin gibi renilebildiini kefetti. Bu sonu ok etkisi yaratt; tpta o zamana kadar sadece
beynin ve merkezi sinir sisteminin davran tarzlarn deitirerek deneyimlere tepki verdiine
inanlyordu. Aderin kefinin yol at aratrmalarn sonucunda, merkezi sinir sistemiyle baklk
sisteminin saysz ekilde zihni, duygular ve bedeni ayr deil, girift bir halde i ie tutan biyolojik
kanallarla iletiim halinde olduu grld.
Aderin deneyi srasnda beyaz farelere, kanda dolaan ve hastalklarla savaan T hcrelerinin
miktarn suni olarak azaltacak bir ila verildi. Fareler ilac her seferinde hafif sakarin katlm suyla
aldlar. Ancak Ader, farelere hcre saysn azaltan ilac katmadan sadece sakarinle tatlandrlm su
vermenin bile T hcrelerinin saysn azalttn kefetti; hatta baz fareler hastalanp lme noktasna
geliyordu. Baklk sistemleri tatlandrlm suya tepki olarak T hcrelerini bastrmay renmiti.
O zamann en ileri bilimsel anlayna gre ise, bunun olmamas gerekirdi.
Paristeki Politeknik Okulundan nrolog Francisco Verelann deyimiyle, baklk sistemi
bedenin beynidir; bedenin kendi benlik hissini, yani neyin ona ait olup olmadn
tanmlar.50Baklk hcreleri tm vcutta kan akyla dolar ve neredeyse dier tm hcrelerle
temas halindedir. Tandklar hcreleri kendi hallerine brakr; tanyamadklarna ise saldrrlar. Bu
saldr bizi ya virslere, bakterilere ve kansere kar korur, ya da baklk hcreleri bedenin kendi
hcrelerinden bazlarn tanyamazsa, alerji veya deri veremi gibi baklk sistemi hastalklarna yol
aar. Ader bu beklenmedik kefini yapana dek, tm anatomist, doktor ve biyologlar, beyin ile
(merkezi sinir sistemi yoluyla tm bedene yaylan uzantlar dahil) baklk sisteminin ayr varlklar
olup hibirinin tekinin ileyiini etkileyemeyeceini dnyorlard. Farenin ne tattn izleyen
beyin merkezleriyle, kemik iliinin T hcrelerini reten ksmlarn birbirine balayabilecek bir yol
yoktu. En azndan bir yzyl boyunca byle dnlmt.
Aderin mtevaz kefi, sonraki yllarda baklk sistemiyle merkezi sinir sistemi arasndaki
balantlara yeni bir gzle baklmasn zorunlu kld. Bu konuyu inceleyen psikonroimmnoloji, ya
da PNI, imdi tp bilimine nderlik yapan bir daldr. Ad bile bu balantlar onaylyor: psiko,
zihini; nro, (sinirsel ve hormonal sistemleri kapsayan) nroendokrin sistemi; immnoloji ise,
baklk sistemini temsil ediyor.
Bir aratrmac a, duygular dzenleyen sinirsel alanlarda en youn biimde bulunan kimyasal
habercilerin, beyinde ve baklk sisteminde en yaygn biimde devreye girdiklerini
bulgulamtr.51Duygularn baklk sistemini etkilemesine olanak veren dorudan bir fiziksel yolun
varln gsteren en gl delillerden bazlar, Aderin meslekta David Felten tarafndan bulundu.
Felten, salglanan inslin miktarlarnda duygularn gl bir etkisi olduunu gstererek ie balad.
Felten, ei Suzanne ve dier meslektalaryla birlikte alarak, otonom sinir sisteminin, baklk
sisteminin hcreleri olan limposit ve makrofajlarla dorudan iletiimde olduu bir buluma noktas
saptad.52
Elektron mikroskobuyla almalarnda, sistemin sinir ularnn dorudan bu baklk hcreleriyle
bititii sinaps benzeri temas noktalar buldular. Bu fiziksel temas noktas, sinir hcrelerinin
baklk hcrelerini dzenleyen nrotransmiterleri (sinirsel aktarclar) salglamasna olanak
tanyor; aslnda sinir hcreleri ile baklk hcreleri karlkl iaretleiyorlard. Bu keif, devrim
niteliindeydi. Kimse baklk hcrelerinin sinirlerden gelen mesajlarn alcs olabileceini
dnememiti.
Bu sinir ularnn baklk sisteminin ileyiinde ne kadar nem tadn bulmak amacyla,
Felten bir adm daha att. Hayvanlarla yapt deneylerde, baklk hcrelerinin depoland ve
retildii lenf bezlerinden ve dalaktan baz sinirleri kard; sonra virsler kullanarak baklk
sistemini kkrtt. Sonuta, virse kar baklk tepkisinde byk bir d grld. Feltenin
kard sonu, bu sinir ular olmadan baklk sisteminin virs ya da bakteri istilas tehdidine
gerektii gibi tepki gsteremediini ortaya koyuyordu. Ksacas, sinir sistemi baklk sistemiyle
balantl olmann da tesinde, baklk ilevi iin son derece nemlidir.
Duygularla baklk sistemini birbirine balayan dier bir anahtar yol, stres altnda salglanan
hormonlarn etkisiyle oluur. Stres uyarlmas srasnda katekolaminler (epinefrin ve norepinefrin;
dier adyla adrenalin ve noradrenalin), kortisol, prolaktin ve doal uyuturuculardan beta-endorfinle
enkefalin salglanr. Her birinin baklk hcreleri zerinde gl bir etkisi vardr. Bu ilikiler
karmak olsa da, asl etki, bu hormonlar vcuda yaylrken, baklk hcrelerinin ilevlerinin
engellenmesidir: Stres, hayatn devam asndan ok daha acil olan ve o anki olaanst duruma
ncelik tanyan bir enerji tasarrufuyla, baklk direncini en azndan geici olarak bastrr. Ancak
stres hali srekli ve youn olursa, bu bastrma da uzun sreli olabilir.53
Mikrobiyologlar ve dier bilim insanlar, beyinle kardiyovaskler sistem ve baklk sistemi
arasndaki bu balantlar bir zamanlar radikal bir kavram olan varlklarn kabul etmek zorunda
kalarak gitgide daha fazla bulmaktadrlar.54

ZEHRLEYC DUYGULAR: KLNK VERLER

Bylesi delillere karn, doktorlarn birou ya da ounluu duygularn klinik nemi olabilecei
konusunda hl kukuludur. Bunun bir nedeni, birok almada stres ve olumsuz duygularn deiik
baklk hcrelerinin etkililiini azaltt bulgulanrken, bu deiikliklerin tbbi anlamda bir nem
tayacak boyutta olup olmadnn belirlenememesidir.
Yine de gitgide daha fazla sayda doktor duygularn tptaki yerini kabul ediyor. rnein, Stanford
niversitesinde nl bir jinekolog cerrah olan Dr. Kamran Nezhat Ameliyat iin gn alm birisi,
bana o gn panik iinde olduunu ve ameliyata girmek istemediini sylerse ben o ameliyat iptal
ederim, diyor. Nezhat bunu yle aklyor: Ar korkuya kaplan kiilerin ameliyatlarnn da ok
kt getiini her doktor bilir. ok fazla kanamalar olur, enfeksiyon ve komplikasyonlar daha sk
grlr. Daha zor iyileirler. Hasta sakinken, her ey ok daha iyi gider.
Bunun nedeni ok aktr: Panik ve kayg kan basncn ykseltir ve gerilen damarlar neterle
kesildiinde daha fazla kanama olur. Ar kanama ise en en belal cerrahi komplikasyonlardan
biridir ve bazen lme yol aabilir.
Bu tr tbbi anekdotlarn tesinde, duygularn klinik neminin kantlar gitgide artmaktadr.
Duygularn tbbi nemine ilikin belki de en kuvvetli bulgu, 101 kk aratrmann sonularn,
birka bin kadn ve erkek zerinde yaplan daha byk bir aratrma kapsamnda birletiren kitlesel
bir analizden elde edilmitir. Bu alma, rahatsz edici duygularn sal bir lde olumsuz
etkilediini doruluyor.55Kronik kayg, uzun sreli znt ve ktmserlik, srekli gerginlik ya da
dmanlk, acmasz bir alayclk ya da kukuculuk gibi duygular yaayan kiilerde astm, mafsal
iltihab, ba arlar, peptik lser ve kalp rahatszl gibi (her biri balca geni hastalk
kategorilerini temsil eden) hastalklara yakalanma olasl ikiye katlanr. Bu nem sralamas
rahatsz edici duygularn kalp hastal asndan sigara ime ya da yksek kolesterol gibi
zehirleyici bir risk faktr olduunu dorulamaktadr; baka bir deyile, bunlar salk asndan
byk bir tehdittir.
Kukusuz bu, genel bir istatiksel ilintidir; kronik duygular yaayan her kii daha kolay hastalanr
anlamna gelmez. Ancak duygularn hastalkta oynad byk roln kantlar, eitli aratrmalar
derleyen bu tek almada belirtilenlerden ok daha yaygndr. Bata bykler fke, kayg ve
depresyon olmak zere, duygularla ilgili verilere daha ayrntl bakldnda, bu tr duygularn etkili
olmasn salayan biyolojik mekanizmalar henz tam anlalamam olsa da, duygularn klinik nem
tad baz belirli durumlar daha iyi aydnlanmaktr.56

fke ntihar Niteliindeyse

Bir sre nce arabasna yandan arplmas adam sonusuz ve sinir bozucu bir maceraya srklemiti. Sigorta irketlerinin sonu gelmez
krtasiyeciliinden ve kazadan daha fazla zarar veren tamircilerden kurtulduunda, hl 800 dolar borcu vard. stelik btn bunlar
kendi hatas bile deildi. O kadar bkmt ki, arabaya her biniinde bir tiksinti hissediyordu. Sonuta, aresizlikten arabay satt. Yllar
sonra bile anlar onu hl fkeden mosmor ediyordu.
Bu tatsz an, Stanford niversitesi Tp Okulunda kalp hastalarndaki fke konusunda yaplan
almann bir blm olarak, bilerek hatrlatlmt. Aratrma kapsamndaki tm hastalar, aynen bu
kzgn adam gibi, ilk kalp krizini geirmiti ve fkenin kalp fonksiyonlar zerinde nemli bir
etkisinin olup olmadna baklyordu. Etki arpcyd: Hastalar, kendilerini fkeden kudurtan olaylar
hatrladklarnda, kalplerinin pompalama veriminde yzde belik bir d grlmt.57Baz
hastalarda pompalama verimlilii yzde yedi orannda ya da daha fazla dmt; kardiyologlar bu
lde bir d, kalbe giden kan aknda tehlikeli bir azalmann, yani miyokardiyal iseminin
iareti olarak deerlendiriyor.
Pompalama verimliliindeki d, kayg gibi dier rahatszlk yaratan duygularda ya da fiziksel
aba harcanmas srasnda grlmemiti; fkenin, kalbe en ok zarar veren duygu olduu anlalyor.
Sinirlerini bozan olay hatrlayan hastalar, o ankinin yaklak yars kadar fkeli olduklarn
belirterek, aslnda gerekten fkelendirici bir olayda kalplerinin daha da fazla zarar grdn
gsteriyorlard.
Bu bulgu, fkenin kalbe verebilecei zararn byklne iaret eden dzinelerce almadan ortaya
kan daha geni bir bulgu ann sadece bir parasdr.58Kouturup duran, fazlasyla bask altndaki
A Tipi kiiliin kalp hastalna yakalanma riskinin daha fazla olduuna dair eski fikir dorulanmam
olsa da, bu yanl kuramdan yeni bir bulgu domutur: nsanlar tehlikeye atan ey, dmanca
duygulardr.
Dmanca duygularla ilgili birok bulgu, Duke niversitesinden Dr. Redford Williamsn
aratrmalarndan elde edilmitir.59 rnein Williams, henz tp fakltesindeyken dmanca duygular
len bir testte en yksek puan alan doktorlarn 50 yalarnda lme olaslnn, dk puan alanlara
oranla yedi kat fazla olduunu grmtr. Erken lm nedenleri arasnda, fkeye yatknlk; sigara
imek, yksek tansiyon, yksek kolesterol gibi risk faktrlerinden daha etkilidir. Dr. Williamsn
North Carolina niversitesinden meslekta Dr. John Barefootun bulgular da, lezyonlar lmek
iin koroner artere tp yerletirmek suretiyle yaplan anjiyodan geen kalp hastalarnn dmanca
duygular testinde ald sonularn koroner yetmezliinin yaygnl ve iddetiyle ilintili olduunu
gstermitir.
Kimse fkenin tek bana koroner yetmezliine yol atn sylemiyor elbette; bu, birbiriyle ilikili
etkenlerden sadece bir tanesidir. Ulusal Kalp, Cier ve Kan Enstitsnn Davransal Tp Dal
Bakan Peter Kaufmann bana akladna gre, fke ve dmanca duygularn koroner yetmezlii
hastalnn erken geliiminde nedensel bir rol olup olmadn, kalp hastal baladnda bu
sorunu younlatrp younlatrmadn henz ayrt edebilmi deiliz. Ama, yirmi yanda ve srekli
fkeye kaplan birini ele alalm. Her fke hali nabzn ve tansiyonunu ykseltip kalbe ek yk bindirir.
Bu tekrarlanp durduunda, zarara yol aabilir. zellikle her kalp atyla koroner arterden akan
kann alkants, damarda mikro yrtlmalara neden olup orada plaklar geliir. Srekli fkeye
kapldnz iin nabznz ve tansiyonunuz yksekse, bu durum otuz yl iinde daha da hzl plak
birikimine ve koroner yetmezliine yol aabilir.60
Kalp hastalarnn fkeli anlar zerinde yaplm almann da gsterdii gibi, kalp hastal
olutuunda, fkenin harekete geirdii mekanizmalar kalbin pompalama verimliliini etkiler. Bunun
net etkisi, zaten kalp hastas olan kiilerde fkeyi zellikle ldrc hale getirmesidir. rnein,
Stanford niversitesi Tp Okulunda ilk kalp krizini geirmi ve ardndan sekiz yl boyunca izlenmi
olan 1012 kadn ve erkek zerinde yaplan aratrmann gsterdii gibi, balangta en fkeli ve
dmanca duygular beslemi olan erkekler, ikinci kalp krizini geirenler arasnda en byk oran
temsil etmektedirler.61Kalp krizlerini atlattktan sonra on yl boyunca izlenmi 929 erkek zerinde
Yale Tp Okulunda yaplan aratrmadan da benzeri sonular elde edilmiti.62Kolayca fkelenebilir
diye deerlendirilenlerin kalp durmasndan lme olasl, daha dengeli bir mizaca sahip olanlara
oranla kat fazlayd. Ayrca kolesterol dzeyleri de yksekse, fkenin eklenmesiyle bu risk be
katna kyordu.
Yaleli aratrmaclar, fkenin tek bana kalp hastalndan lme riskini artrmayabileceini, ama
her trl olumsuz ve youn duygunun vcuda dalga dalga stres hormonlar gnderdiini belirtiyorlar.
Ancak genelde duygular ve kalp hastal arasndaki en gl bilimsel balantlar fkeyi iaret
ediyor: Harvard Tp Okulunda yaplan bir aratrmada, kalp krizi geirmi bin be yzden fazla
kadn ve erkekten, kriz ncesi saatlerdeki duygusal durumlarn tarif etmeleri istenmiti. Buradan da
elde edilen sonu, zaten kalp hastas olanlarda fkelenmenin kalbin durma riskini iki katn zerine
kardyd; fke uyandktan sonra iki saat boyunca bu yksek risk sryordu.63
Bu bulgular, insanlarn hakl bir nedenle duyduklar fkeyi bastrmaya almalar gerektii
anlamna gelmiyor. Ann harareti iinde bu duygular tamamen bastrmaya almann, aslnda
bedendeki ajitasyonu byttn ve tansiyonu ykseltebileceini gsteren deliller var.64te yandan,
5. Ksmda grdmz gibi, her seferinde fkeyi hissedildii anda aa vurmak, onu sadece
beslemeye yarar ve her rahatsz edici durumda ayn tepkiyi verme olasln artrr. Williams bu
paradoksu, fkenin ifade edilip edilmediinden ok, kronik olup olmadnn nemli olduu sonucuna
vararak zmtr. Arada srada dmanca duygular gstermek sala zararl deildir; sorun, bu
dmanca duygularn sabitleip dmancl bir kiilik tarznn olumasyla ortaya kar. Bu tarzn
zellikleri ise, tekrarlanan gvensizlik, alayclk, art niyetli yorumlarda bulunma ve kar tarafa
baskn kma eilimi ile, daha bariz huysuzluk ve fke nbetleridir.65
ok kr ki, kronik fke bir idam ferman olmak zorunda deildir: Dmanca duygular beslemek,
deitirilebilir bir alkanlktr. Stanford niversitesi Tp Okulunda, kalp krizi geirmi bir grup
hasta hemen sinirlenmelerine yol aan tutumlarn yumuatmaya yardmc olacak bir programa alnd.
Bu fke kontrol eitimi sonucunda ikinci kalp krizi oran, dmanca duygularn deitirmeyi
denemeyenlere oranla, yzde 44lk bir d gsterdi.66Williams tarafndan hazrlanan bir dier
programn da ayn ekilde yararl sonular oldu.67Stanford program gibi, bu da duygusal zeknn
temel elerini, zellikle de, fkenin ilk kprtlarn fark etmeyi, baladnda kontrol altna
alabilmeyi ve empatiyi retiyor. Hastalardan farknda olduklar alayc ya da dmanca dncelerini
not almalar isteniyor. Dnceler devam ediyorsa, devreden karmak iin hastalar kendi kendilerine
Dur! diye sesleniyor (ya da dnyor). rnein asansr ge kaldnda, gecikmeden sorumlu
olabilecek hayali bir dncesiz insana fke beslemektense, iyi niyetli bir neden aramak gibi eitli
snanma durumlarnda alayc, gvensiz dncelerin yerine, bilinli bir ekilde aklc dnceleri
geirmeye tevik ediliyorlar. Sinirlendiren temaslarda ise olaylara dier kiinin asndan da
bakabilme yeteneini reniyorlar; empati fkenin merhemidir.
Williamsn bana syledii gibi, Dmanca duygularn panzehiri, insanlara daha fazla gvenebilen
bir kalp gelitirmektir. Gereken tek ey ise doru motivasyondur. nsanlar dmanca duygularnn
mezara erken girmelerine yol aabileceini grnce, denemeye raz olurlar.

Stres: lsz ve Yersiz Kayg

Kendimi her an kaygl ve gergin hissediyorum. Her ey lise yllarnda balad. Btn notlarm Ayd ve acaba snavdan ka alacam,
dier ocuklarla hocalar beni seviyor mu, derse yetimeliyim gibi eyler dnerek srekli tasalanrdm. Okulda iyi ve rnek biri olmam
konusunda ailem byk bask yapyordu... Sanrm btn bu basklar beni kertti, nk midemdeki sorunlar lisenin ikinci ylnda
balad. O zamandan beri kafeinli iecekler ve baharatl yiyeceklere gerekten dikkatli olmaya baladm. Tasalandmda veya gergin
olduumda midemin yandn hissediyorum ve zaten ou zaman bir eyler yznden tasalandm iin, hep midem bulanyor.68
Kayg hayattaki basklarn uyandrd sknt bir hastaln balang ve iyileme sreciyle
balants bilimsel olarak en iyi kantlanm olan duygudur. Kayg, bir tehlikeye kar hazrlanmamza
yardmc oluyorsa (tahminen evrim srecinde gelien bir hizmet), iyi bir hizmette bulunuyor demektir.
Ancak modern yaamda kayg ounlukla lsz ve yersiz oluyor; sknt, zaten katlanmak zorunda
olduumuz durumlar karsnda, ya da zihnimizde yarattmz gerek olmayan tehlikeler yznden
ortaya kar. Tekrarlanan kayg nbetleri, stresin yksek dzeylere ulatn belirtir. Kayg ve stresin
tbbi sorunlar nasl iddetlendirebileceine dair ders kitaplarnda verilen bir rnek, srekli endie
iinde olan bir kadnn gastrointenstinal (mide-barsak) sorunlarnn nksetmesidir.
Archives of Internal Medicinein (Dahiliye Arivleri) 1993te yaynlanan bir saysnda Yaleli
psikolog Bruce McEwen stres-hastalk balants zerindeki ok sayda aratrmay gzden
geirirken, bunun ok eitli etkilerinden sz etmitir: Baklk ilevini, kanserin metastaz hzn
artrmasna neden olacak derecede engellemesi; virs enfeksiyonlarna kar direnci azaltmas;
ateroskleroza (damar tkanmasna) yol aan plak oluumunu ve miyokardiyal enfarktse yol aan kan
phtlamasn artrmas; I. Tip eker hasalnn balangcn ve II. Tip ekerin gelimesini
hzlandrmas; astm krizlerini ktletirmesi ve balatmas.69Stres ayrca gastrointestinal sistemde
lser oluumuna, lserleen kolit ve iltihapl barsak hastalklar arazlarnn balamasna da yol
aar. Beynin kendisi de, hipokampusun ya da bellein zarar grmesi gibi, srekli stresin uzun vadeli
etkilerine aktr. McEwena gre, genelde stresli deneyimler sonucunda sinir sisteminin anp
kebileceini gsteren deliller artmaktadr.70
Skntnn tbbi etkilerini gsteren kuvvetli deliller, zellikle souk algnl, grip ve herpes gibi
bulac hastalklar zerinde yaplan incelemelerden elde edilmektedir. Bizler bu virsleri kapmaya
hemen her zaman az, ancak olaan koullarda baklk sistemimiz, savunmalarmzn ou kez
baarsz kald duygusal stres durumlar hari, mcadele ederek bunlar pskrtr. Baklk
sisteminin dayankllnn dorudan snand deneylerde, stres ve kaygnn bu sistemi zayflatt
bulgulanm, ancak elde edilen sonularn ounluunda baklktaki zayflk derecesinin klinik bir
nem tayp tamad, yani hastala yakalanmaya yol aacak kadar byk olup olmad
kesinletirilememitir.71Bu nedenle stres ve kaygyla, hastalklara kar diren eksiklii arasndaki
bilimsel ilintinin derecesi daha ok gelecee dnk almalarla saptanabilmektedir: Bu almalar
salkl insanlarla balayp, stresin ykselmesinin ardndan baklk sistemlerinin zayflamasn ve
hastaln balangcn izlemektedir.
Carnegie-Mellon niversitesinden Psikolog Sheldon Cohen, ngilterenin Sheffield kentinde souk
algnl zerinde ihtisaslam bir aratrma blmndeki bilimcilerle birlikte bilimsel adan en
inandrc aratrmalardan birini gerekletirmitir. Bu aratrmada, hayatlarnda ne kadar stres
hissettikleri dikkatle deerlendirilen insanlara daha sonra sistematik olarak bir souk algnl virs
bulatrlm, ancak virse maruz kalan herkes souk algnlna yakalanmamtr. Dayankl bir
baklk sistemi souk algnl virsne kar direnebilir ve direnir. Cohen, daha stresli insanlarn
souk algnlna yakalanmaya daha yatkn olduunu bulgulamtr. Az stresli olanlarn yzde 27si
virse maruz kaldktan sonra souk algnlna yakalanrken, bu oran daha stresli bir yaant
srdrenlerde yzde 47 olmutur; bu da stresin tek bana baklk sistemini zayflattnn dorudan
bir kantdr.72 (Bu, herkesin gzlemledii ve bandan beri tahmin ettii bir eyi onaylayan bilimsel
sonulardan biri olsa da, gsterilmi olan bilimsel dikkatten dolay dnm noktas saylabilecek bir
bulgu olarak deerlendirilmektedir.)
Kar-koca kavgalar gibi tartmalarn ve sinir bozucu olaylarn ay boyunca gnlk listesini tutan
evli iftlerde de gl bir eilim ortaya kmtr: zellikle sinir bozucu olaylarn youn bir biimde
st ste gelmesinden drt gn sonra, bu kiilerin souk algnlna ya da st solunum yolu
enfeksiyonlarna yakalandklar grlmtr. Aradan geen bu srenin bildiimiz birok souk
algnl virsnn kuluka dnemine tam denk dmesi, virs en kaygl ve skntl dnemlerinde
kapanlarn hastalanmaya zellikle ak bir hale geldiklerinin gstergesidir.73
Ayn stres-enfeksiyon modeli, gerek souk algnlnda dudaklarda uua neden olan, gerekse
genital blgede yaralara yol aan iki tr herpes virs iin de geerlidir. nsanlara bir kez bulaan
herpes virs bedende atl olarak kalr ve zaman zaman aktifleir. Herpes virsnn faaliyeti kandaki
antikor dzeylerine baklarak izlenebilir. Yl sonu snav dnemindeki tp rencilerinde, yakn
gemite einden ayrlm kadnlarda, Azheimer hastalna yakalanm bir aile bireyine devaml
bakmak zorunda olan kiilerde, bu lm kullanlarak herpes virsnn yeniden faaliyete getii
gzlenmitir.74
Kaygnn bedeli sadece baklk tepkisinin azalmas deildir; baka aratrmalar kardiyovaskler
sistem zerindeki olumsuz etkilerini de gstermektedir. Kroniklemi dmanca duygular ve
tekrarlanan fke nbetleri erkekler iin kalp hastalnda en byk risk gibi grnrken, kayg ve
korku duygular da kadnlar iin daha lmcl olabiliyor. Stanford niversitesi Tp Okulunda ilk
kalp krizlerini geirmi binden fazla kadn ve erkek zerinde yaplan almada, ikinci krizini geiren
kadnlarda yksek dzeyde korku ve kayg grlmtr. Birok vakada korkaklk, kiiyi felce uratan
fobiler eklini almtr: lk kalp krizlerinden sonra hastalar araba kullanmaktan vazgemi, ilerini
brakm ya da evden dar kmaktan kanmlardr.75
Ar baskl i ortamlarnn ya da ocuklarn gnlk bakmyla ilerini bir arada yrtmeye alan
yalnz annelerin youn bask altndaki hayatlarnn rettii zihinsel stres ve kaygnn fiziksel adan
sinsi etkileri, anatomik olarak inceden inceye belirlenmitir. rnein, Pittsburgh niversitesinden
Psikolog Stephen Manuck, 30 gnll denei laboratuarda ok dikkat gerektiren, kayg verici zorlu
bir ie koarak, trombositleri (phtlamaya yardmc olan kan elemanlar) tarafndan salglanan ve
kan damarlarnda kalp krizleriyle inmelere yol aabilen deiimler yaratabilecek adenosin trifosfat
adl bir maddenin (ATP) erkeklerin kanlarndaki dzeyini izlemitir. Denekler o youn stresin
altndayken ATP dzeyleri, nabz ve tansiyonlaryla birlikte aniden ykselmitir.
Beklendii gibi, yksek derecede gerginlik yaratan bir ile uraanlarn sal olduka riskli
grnr: in nasl yaplaca konusunda pek sz hakk verilmedii halde yksek performans beklenen
kiilerin durumu byledir. (Szgelimi bu, otobs ofrlerinde yksek bir hipertansiyona
rastlanmasnn nedenidir.) rnein, kolorektal kanserine yakalanm 569 hastayla ve bunlarla elenen
kyaslama grubuyla yaplan almada; son on yl iinde ilerinin ciddi olarak ktye gittiini
syleyenlerin kansere yakalanma riskinin, hayatlarnda bu lde bir stres yaamayanlara oranla be
buuk kat fazla olduu bulgulanmtr.76
Skntnn salk asndan bedeli bu kadar byk olduundan, stresin fizyolojik uyarmn dorudan
engelleyen geveme teknikleri ok eitli kronik hastalklarn belirtilerini hafifletmekte klinik olarak
kullanlmaktadr. Bunlar arasnda, kardiyovaskler hastalklar, baz eker hastal tipleri, artirit,
astm, gastrointestinal bozukluklar ve kronik ar saylabilir. Herhangi bir araz stres ve duygusal
rahatszlk yznden arlatka, hastalarn gevemesine ve alkantl duygularla ba etmesine
yardmc olmak, ou kez bir miktar rahatlama salayabilmektedir.77

Depresyonun Tbbi Bedeli

Kadna metastazl gs kanseri tehisi konulmutu. Baarl getiini sand bir ameliyattan birka yl sonra habis tmr yeniden ba
gstermi ve yaylmt. Doktoru artk tedavinin szn bile edemiyordu, kemoterapi de mrne en fazla birka ay daha ekleyebilecekti.
Doal olarak, depresyona girmiti. O kadar ki onkoloa her gidiinde bir noktadan sonra kendisini gzyalarna boulmu halde
buluyordu. Onkolounun her defasnda gsterdii tepki ise, odasn hemen terk etmesini istemekti.
Onkoloun soukluunun yaratt incinme bir yana, hastasnn hi bitmeyen zntsyle
ilgilenmemesinin tbbi bir etkisi var myd acaba? Herhangi bir duygunun, bu denli ldrc bir
hastaln ilerlemesinde kayda deer bir etki gstermesi pek olas deildir. Kadnn depresyonu
kesinlikle hayatnn son aylarn karartsa da, melankolinin kanserin yaylma srecini etkilemesiyle
ilgili tbb deliller karktr.78Kanser bir yana, aratrmalarn yzeysel olarak taranmasyla kan
sonuca gre birok tbbi durumda, zellikle de hastaln baladktan sonra ktye gitmesinde
depresyonun bir rol olabilir. Ciddi rahatszlklar olan depresif hastalarn depresyonlarn da tedavi
etmenin tbbi adan yarar saladn gsteren deliller artmaktadr.
Tbbi rahatszl olan hastalarda depresyon tedavisinin bir zorluu, itahszlk ve yorgunluk gibi
belirtilerin, zellikle psikiyatrik tehis konusunda eitimi az olan doktorlar tarafndan kolaylkla
baka hastalklarn belirtileri olarak grlebilmesidir. Depresyonun tehis edilememesi sorunu
bytebilir, nk tpk alamakl gs kanseri hastasnda olduu gibi, hastann depresyonu fark
edilmemi ve tedavi edilmemi olur. Tehis ve tedavideki bu ihmal ise, ciddi hastalklarda lm
riskini artrabilir.
rnein kemik ilii transplantasyonu geirmi 100 hasta arasnda depresif olan 13nden 12si
transplantasyonu takip eden bir yl iinde lm, kalan 87den 34 ise iki yl sonra yaamaya devam
etmiti.79Diyalize giren kronik bbrek yetmezlii hastalar arasnda ar depresyon tehisi
konulanlarn da, sonraki iki yl iinde lme olaslklar yksekti. Depresyon, dier tbbi belirtilere
oranla, lm olaslnn daha kuvvetli bir gstergesiydi.80Burada duyguyla tbbi durumun ilintisi
biyolojik deil, tavrsald: Depresyondaki hastalar tbbi rejimlere uymakta ok daha ihmalciydi;
rnein perhizlerine sadk kalmayarak kendilerini daha byk bir riske sokuyorlard.
Depresyonun kalp hastaln da iddetlendirdii grlyor. 2832 orta yal kadn ve erkein on yl
boyunca izlendii bir almada, kendilerini yiyip bitiren bir keder ve umutsuzluk hissedenlerin kalp
hastalndan lm orannn daha yksek olduu saptanmt.81 En ar depresyonda olan yzde
kadarnda kalp hastalndan lm oran ise, depresif hislere kaplmayanlara kyasla drt kez
fazlayd.
Depresyon, kalp krizi atlatm kiilerde tbbi adan zellikle ciddi bir risktir.82lk kalp krizleri
tedavi edildikten sonra Montrealdeki bir hastaneden taburcu edilen hastalar zerinde yaplan
aratrmada, depresif hastalarn sonraki alt ay iinde lme risklerinin kesinlikle daha yksek olduu
grlmtr. Hastalarn ciddi depresyon geiren sekizde birlik blmnde lm oran, ayn
hastalktan yatan dierlerine gre be kat fazlayd. Bu etki kalpten lmlerde en azndan, sol karnck
ilevsizlii ya da daha nce kalp krizi geirilmi olmas gibi nemli tbbi riskler kadar byktr.
Depresyonun yeni bir kalp krizi olasln neden artrdn aklayabilecek mekanizmalar arasnda,
nabzn deikenliini etkilemesi sonucu lmcl kalp arpnts riskini artrmasndan sz edilebilir.
Depresyonun kala kemii krnn iyilemesini de zorlatrd grlmtr. Kala kemii krlm
yal kadnlarla yaplan bir almada, birka bin kadn hastaneye kabul srasnda psikiyatrik
deerlendirmelere tabi tutulmutu. Kabulde depresif olanlar, benzeri sakatlklar olup depresyonda
olmayanlara oranla hastanede ortalama sekiz gn fazla kalm ve bir daha yryebilme olaslklar
tekilerin te biri kadar kmt. Ancak tbbi bakmn yan sra, psikiyatrik yardm alan depresif
kadnlar yeniden yryebilmek iin daha az fizik terapisine ihtiya duymu ve hastaneden evlerine
dnmelerini izleyen ay iinde yeniden hastaneye yatmalar daha az tekrarlanmt.
Benzeri ekilde, ayn anda hem kalp, hem de eker hastal gibi birka rahatszlk nedeniyle salk
hizmetlerinden yararlananlarn ilk yzde onu iinde bulunacak kadar vahim durumdaki hastalarn
altda birinde, ciddi depresyon hali grlmtr. Bu hastalar tedavi grdklerinde, ar
depresyonlularn bir yl iinde ilevsiz kaldklar gn says 79dan 51e, hafif dzeyde depresyon
tedavisi grenlerinki ise ylda 62 gnden 18e dmtr.83

OLUMLU DUYGULARIN YARARLARI

fke, kayg ve depresyonun olumsuz tbbi etkileriyle ilgili deliller, gz ard edilemeyecek bir
birikim oluturmutur. Kronikletiinde, fke ve kayg insanlarn bir dizi hastala kar direncini
krabilir. Depresyon ise kiilerin daha kolay rahatszlanmasna neden olmasa bile, zellikle durumu
ar olan daha zayf hastalarn tbbi adan iyilemesini engelleyebilir ve lm riskini artrabilir.
Ancak kronik duygusal sknt deiik biimleriyle zehir gibi bir etki yapyorsa, bunun kart bir
dizi duygu da, bir lde panzehir etkisi yapabilir. Bu, olumlu duygularn hastalklar tedavi edecei
ya da glmenin veya mutluluun tek bana ciddi bir hastaln gidiatn deitirebilecei anlamna
gelmez. Olumlu duygularn salad ek stnlk ak deildir, ama ok sayda insanla yaplm
incelemelerden yararlanarak, hastaln gidiatn etkileyen bir yn karmak deikenin arasndan
ayrt edilebilir.

Ktmserliin Bedeli ve yimserliin stnlkleri


Depresyon gibi, ktmserliin de bedelleri, iyimserliin ise yararlar vardr. rnein, ilk kalp
krizini geirmi 122 erkek iyimserlik ve ktmserlik derecelerine gre deerlendirilmitir. Sekiz yl
sonra, en ktmser 25 erkekten 21i; en iyimser 25 erkekten ise yalnzca 6s lmtr. Hastann
zihinsel tavrnn, yaama ansn ilk krizde kalbin grd zararn miktar, ana damar tkanmas,
kolesterol dzeyi veya tansiyon dahil herhangi bir tbbi risk faktrnden daha iyi belirledii
kantlanmtr. Baka aratrmalarda da, daha iyimser hastalardan baypas ameliyat geirenlerin,
ktmser hastalara oranla daha hzl iyiletii ve ameliyat srasnda ve sonrasnda daha az tbbi
komplikasyon yaadklar grlmtr.84
Yakn akrabas iyimserlik gibi, umudun da ifa gc vardr. ok umutlu kiiler, beklenecei gibi,
tbbi sorunlar dahil, kendilerini zorlayan durumlarla daha iyi baka kabilirler. Bel kemii
sakatlklarndan dolay fel olmu kiiler incelendiinde, umutlu olanlar, ayn derecede sakatlanm
ancak daha az umutlu olan dier hastalara oranla, daha fazla bedensel hareketlilik kazanabilmilerdir.
Umut, bel kemii sakatlanmasndan kaynaklanan fel durumunda zellikle anlamldr, nk bu tr
tbbi trajedilerin kurban genellikle bir kaza sonucu yirmili yalarnda fel olan ve hayatnn sonuna
dek yle kalmaya mahkm olan biridir. Onun gsterecei duygusal tepkinin, daha iyi bir fiziksel ve
sosyal ilevsellik kazanmak iin harcayaca abann byklne geni apta etkisi olacaktr.85
yimser ya da ktmser bir bakn salk asndan sonularn aklayabilecek birok kuram var.
u ana dek kantlanamam, speklasyon dzeyindeki bir kurama gre, ktmserlik depresyona yol
ayor, depresyon da baklk sisteminin tmrlere ve enfeksiyona kar direniine mdahale ediyor.
Ktmserlerin kendilerini ihmal ettikleri de ne srlyor. Baz aratrmalarda, ktmserlerin
iyimserlere oranla daha ok sigara ve iki itikleri, daha az egzersiz yaptklar ve salklarn
etkileyen alkanlklar konusunda daha dikkatsiz olduklar bulguland. Belki de bir gn, umutluluun
fizyolojisinin, kendi bana vcudun hastalkla savamasna bir ekilde biyolojik adan yardmc
olduu ortaya kabilir.

Arkadalarmn Biraz Yardmyla:


likilerin Tbbi Deeri

nsan saln tehlikeye atan etkenler listesine sessizliin sesini; koruyan etkenler listesine ise
yakn duygusal balar ekleyin. Yirmi yl akn bir sredir otuz yedi binden fazla insan zerinde
yaplan incelemelerde, sosyal tecrit halinin zel duygularn paylaacak ya da yakn temasta
olduunuz kimsenin bulunmad hissinin hastalk ya da lm olasln ikiye katlad
grlmtr.861987 ylnda Scienceta yaynlanan bir aratrma raporunda, tecrit halinin tek bana,
lm oranlar sz konusu olduunda sigara imek, yksek tansiyon, yksek kolesterol, imanlk ve
egzersiz eksiklii kadar nemli olduu sonucuna varlyordu. Aslnda sigara imek lm riskini 1.6
orannda artrrken sosyal tecrit 2.0 orannda artrdndan, salmz asndan daha tehlikelidir.87
Erkekler iin tecrit hali, kadnlar iin olduundan daha zordur. Tecrit olmu erkeklerin lme
olasl, yakn sosyal balantlar olan erkeklere oranla iki ya da kat fazladr; oysa tecrit olmu
kadnlarda bu risk, sosyal balantlar olan kadnlara oranla sadece bir buuk kat fazladr. Tecrit
halinin kadn ve erkekler zerindeki farkl etkisinin nedeni, kadnlarn ilikilerinin erkeklere gre
duygusal adan daha youn olmasndan kaynaklanabilir; kadn birka iliki rahatlatabilirken, bu
erkek iin yeterli olmayabilir.
Yalnzlkla tecrit, elbette ki ayn anlama gelmez; kendi balarna yaayan ya da az sayda dostuyla
gren birok kii mutlu ve salkldr. Tbbi adan risk oluturan ey, insanlardan kopuk olduunu
ya da kimsesi olmadn hissetmektir. Yalnz bana TV izlemenin ve kulp faaliyetleri ya da e-dost
ziyareti gibi sosyal alkanlklarn yitirildii modern kent toplumlarnda artmakta olan tecrit
olgusunun nda, bu bulgu bir tehlike iaretidir ve Anonim Alkolikler gibi kendi kendine yardm
amalayan gruplarn alternatif topluluklar olarak deerini gsterir.
Tecrit halinin lmcl bir risk faktr, yaknlk balarnn ise ifa kayna olarak gc, kemik ilii
transplantasyonu geirmi yz kii zerinde yaplan bir aratrmada grlebilir.88 E, aile ya da
arkadalarndan kuvvetli bir duygusal destek aldn hisseden hastalardan yzde 54,
transplantasyondan iki yl sonra yaamaya devam ederken, bu tr bir destee ok az sahip olduklarn
bildirenlerden sadece yzde 20si hayatta kalmtr. Benzeri ekilde, kalp krizi geirmi yal insanlar
arasnda hayatlarnda duygusal destek alabilecekleri iki ya da daha fazla kii bulunanlarn, bu tr bir
destekten yoksun olanlara oranla krizden sonra bir yldan fazla yaama olaslklar iki kattan
yksektir.89
Duygusal balarn iyiletirici gcnn belki de en anlaml kant, 1993te svete yaynlanm bir
almadr.90 svein Gteborg kentinde yaayan 1933 doumlu her erkee cretsiz bir tbbi muayene
olana sunulmu; yedi yl sonra bu muayeneden gemi 752 erkekle tekrar temas kurulmutur.
Bunlardan 41 tanesi aradan geen yllarda lmtr.
lk muayenede youn duygusal stres altnda olduklarn belirten erkeklerdeki lm oran,
hayatlarnn sessiz ve sakin getiini ifade edenlere oranla kat fazlayd. Duygusal sknt
kaynaklar ise ciddi maddi sorunlar, iinde kendini gvencesiz hissetmek ya da iten karlmak,
mahkemeye dmek ya da bir boanma deneyimi gibi olaylard. Muayene ncesindeki bir yl iinde
bu sorunlardan ya da daha fazlasn yaam olmak, gelecek yedi yl iinde lme olasln yksek
tansiyon, kanda yksek trigliserit younluu, ya da yksek kolesterol gibi tbbi gstergelere oranla
daha isabetli bir biimde belirliyordu.
Oysa, bu erkekler arasnda bir e, yakn arkadalar ve benzeri trden gvenilir bir yakn ilikiler
ana sahip olduunu belirtenlerde, yksek stres dzeyiyle lm oran arasnda hibir iliki
saptanamamtr. Kapsn alp konuabilecei, teselli edebilecek, yardm ve nerilerde
bulunabilecek birilerinin bulunmas bu kiileri hayatn zorluk ve darbelerinin lmcl etkisinden
koruyordu.
likilerin salt saysnn yan sra, nitelii de stresi bastrmann anahtar gibi grnyor. Olumsuz
ilikilerin bal bana bir maliyeti vardr. rnein, kar-koca tartmalarnn baklk sistemi
zerindeki etkisi olumsuzdur.91niversiteli oda arkadalar zerinde yaplan bir aratrma ise, genler
birbirinden ne kadar holanmyorlarsa, souk algnlna ve gribe yakalanmaya o kadar yatkn
olduklarn, doktora da o kadar sk gittiklerini bulgulamtr. Bu aratrmay yapan Ohio State
niversitesinden Psikolog John Caciopponun sylediine gre, Her gn grdmz insanlarn ve
hayatmzdaki en nemli ilikilerin salmz asndan nem tad anlalyor. Hayatmzdaki
iliki ne kadar anlamlysa, salmz iin o kadar nemlidir.92

Duygusal Destein ifa Gc


Robin Hoodun Neeli Servenlerinde Robin gen takipisine unlar tler: Derdini bize anlat
ve rahat konu. Szcklerin ak kalbi hznlerinden arndrr; bu, baraj dolup tatnda emniyet
kapan amaya benzer. Halk edebiyatnn bu bilgece szlerinin deeri byktr; bir kalbi
rahatlatmak, iyi bir tedavi gibidir. Gney Methodist niversitesinden Psikolog James Pennebakern
bir dizi deney sonucu, insanlar kafalarn en fazla megul eden dnceler konusunda
konuturabilmenin genelde olumlu bir tbbi etkisi olduunu gstermesi, Robinin dn bilimsel
adan desteklemektedir.93Pennebakern kulland yntem son derece basittir: nsanlardan be
gnlk bir sre boyunca, gnde on be-yirmi dakika, rnein tm hayatnzn en sarsc deneyimi ya
da o an iin en byk endie kayna hakknda bir eyler yazmalarn talep ediyor. stedikleri takdirde
yazdklar tamamen sakl kalabiliyor.
Bu itiraflarn net etkisi olduka arpcdr: Baklk ilevinin glenmesi, sonraki alt ay iinde
salk merkezi vizitelerinde gzle grlr bir d, iteki devamszln azalmas ve hatta karacier
enzim fonksiyonunun iyilemesi. Dahas, en alkantl duygularndan sz edenlerin baklk
sistemlerinde en fazla iyileme grlmtr. Skntl hisleri aa karmann en salkl yolu
olarak, belirli bir model de ortaya kmtr: nce yksek dzeyde znt, kayg, fke gibi,
deindikleri konunun artrd skntl duygularn davurulmas; ardndan gelen birka gn
boyunca geirilen sarsnt ya da ekilen zahmete anlam ykleyen bir anlatnn kurgulanmas.
Bu sre, elbette ki, insanlarn skntlarn psikoterapide aratrrken olanlara benzer grnyor.
Aslnda Pennebakern bulgular, baka almalarda ameliyatn ya da tbbi tedavinin yan sra bir de
psikoterapi gren hastalarn, salt tbbi tedavi grenlere oranla, tbbi adan daha fazla iyileme
gsterdiinin de bir aklamas olabilir.94
Duygusal destein klinik etkisini belki de en iyi sergileyen rnek, Stanford niversitesi Tp
Okulunda ileri derecede metastazl gs kanseri olan kadnlarla oluturulan gruplardr. ou kez
ameliyatn da dahil olduu ilk tedavinin ardndan, bu kadnlarn kanseri nksetmi ve tm vcuda
yaylmt. Klinik adan, yaylan kanserin hastalar ldrmesi sadece bir zaman sorunuydu.
almay yrten Dr. David Spiegel, bulgular karsnda en az tp evreleri kadar armt:
Dierleriyle haftalk toplantlara katlan ileri derecede gs kanseri hastas kadnlarn hayatta kalma
oran, ayn hastal kendi balarna yaayanlarnkine kyasla iki katyd.95
Tm kadnlara standart tbbi bakm uygulanmt; aradaki fark yalnzca bazlarnn sohbet gruplarna
katlarak neyle kar karya olduklarn anlayan ve korku, ac ve fkelerini dinlemeye istekli olan
baka kadnlarla birlikte ilerini boaltmalaryd. ou zaman buras kadnlarn duygularn aka
ortaya koyabildikleri tek yer oluyordu, nk hayatlarndaki dier kiiler, onlarn kanser ve
yaknlaan lmleri hakknda konumaktan korkuyorlard. Gruplara katlan kadnlar, ortalama 37 ay
fazla yaarken, ayn hastal olanlardan gruplara katlmayan kadnlar, ortalama 19 ay iinde
lmlerdi. mrn bu kadar uzamas, bu tr hastalar iin hibir ilacn ya da tbbi tedavinin
salayamayaca bir kazant. New York Cityde bir kanser tedavi merkezi olan Sloan-Ketting
Memorial Hastanesinin ba psikiyatrik onkolou Jimmie Hollandn bana syledii gibi, Her kanser
hastasnn bu tr bir gruba katlmas gerekir. Dorusu, yaam sresini uzatan ey yeni bir ila
olsayd, ila irketleri bunu retmek iin birbirlerine girmi olurdu.

TIBB BAKIMA DUYGUSAL ZEKYI DAHL ETMEK


Olaan salk kontrolm srasnda kanmda idrar knca, doktorum beni tehis iin radyoaktif bir
boyann bedenime enjekte edildii bir teste gndermiti. Ben bir masann zerinde yatarken, tepeden
bir rntgen aygt boyann bbreklerim ve mesanemdeki ilerleyiinin birbirini izleyen grntlerini
alyordu. Test srasnda yanmda biri vard: Kendisi de doktor olan yakn bir arkadam, birka
gnlne uramken, benimle birlikte hastaneye gelmeyi nermiti. Yrngesi otomatik olarak
ayarlanm rntgen aygt yeni ekim alar iin tekrar tekrar dnp vzldayarak tkrdarken, o da
benimle birlikteydi. Test bir buuk saat srd. Sonunda bir bbrek uzman telala odaya girdi,
kendisini abucak tantarak rntgenleri alp incelemek zere yok oldu. Rntgenlerin ne gsterdiini
bana sylemek iin de geri dnmedi.
Testin yapld odadan karken arkadam ve ben bbrek uzmannn yanndan getik. Test
yznden sarslm ve biraz da sersemlemi bir halde olduumdan, sabahtan beri aklmda olan o tek
soruyu bir trl soramadm. Ancak bana elik eden hekim arkada, Doktor, arkadamn babas
mesane kanserinden ld. Rntgenlerde herhangi bir kanser belirtisi grp grmediinizi merak
ediyor, dedi.
Bir sonraki randevusuna yetimenin tela iindeki bbrek uzman, ksaca, Bir anormallik yok,
diye yantlad.
Benim iin en nemli soruyu soramaym, aslnda her gn her yerdeki hastane ve kliniklerde
binlerce kez tekrarlanyor. Doktorlarn bekleme salonlarndaki hastalar zerinde yaplan bir
aratrmada, her birinin grecekleri doktora sormak istedikleri ortalama ya da daha fazla
sorusunun bulunduu ortaya kt. Ancak hastalar doktorun muayenehanesini terk ettiklerinde, bu
sorulardan ortalama sadece bir buuunun yantn alm oluyorlar.96Bu bulgu, ada tbbn
hastalarn duygusal ihtiyalarn nasl karlksz braktna dair birok rnekten biridir.
Yantlanmayan sorular kukuyu, korkuyu, evham besler. Bu da hastalarn tam olarak anlayamadklar
tedavi rejimlerine uymaktan kanmalarna yol aar.
Rahatszlklarn duygusal gereklerini de iin iine katarak tbbn sala bak asn
geniletebilmesi iin birok yol bulunuyor. Bunlardan biri, hastalara kendi tbbi tedavileri hakknda
alacaklar kararlar iin gereken tm bilgiyi dzenli olarak vermek olabilir; artk baz salk servisleri
her bavurana, rahatszlyla ilgili tbbi literatr en yeni teknolojiden yararlanarak tarama olanan
sunuyor. Hastalar bylece, doktorlaryla daha eit bir dzeyde bilinli kararlar alabiliyor.97Bir dier
yaklamsa, doktorlar nasl etkili bir ekilde sorgulayabileceklerini birka dakika iinde hastalara
reten programlardr. Bylece, doktorunu beklerken kafasnda soru olan bir hasta,
muayenehaneden nn de yantn alm olarak kabilmektedir.98
Hastalarn ameliyatla ya da mahremiyetlerine tecavz eden ve strap veren testlerle yz yze
kaldklar dakikalar kayg doludur; ayrca hastaln duygusal boyutuyla uramak iin de en iyi
olana salar. Baz hastanelerde, hastalarn korkularn yattrmalarna ve skntlaryla ba
etmelerine yardmc olan ameliyat ncesi eitim programlar gelitirildi. Bu programlarda hastalara
geveme teknikleri retiliyor, ameliyat ncesinde sorular tatmin edici bir ekilde yantlanyor ve
ameliyattan gnlerce nce, iyileme srecinde neler yaayabilecekleri tam olarak anlatlyor. Sonuta,
hastalarn ameliyat sonras nekahat sreci ortalama iki ya da gn ksalm oluyor.99
Bir hastaneye yatmak, insana korkun bir yalnzlk ve aresizlik yaatabilir. Ancak baz
hastanelerde, odalar hastann ailesinden refakatilerin de kalabilecei, evdeki gibi yemek piirip ona
bakabilecei ekilde tasarlanmaya balad. Bu ileri adm, ironik olarak, nc Dnya genelinde
olaan bir uygulamadr.100
Geveme eitimi ise, hastalarn arazlarnn yaratt baz skntlarla olduu kadar, bu arazlar
balatabilecek ya da iddetlendirebilecek duygularla da ba edebilmek iin yardmc oluyor. rnek
alnacak bir model olarak, Jon Kapat-Zinnin Massachussets niversitesi Tp Merkezindeki Stresi
Azaltma Kliininde hastalara verilen on haftalk bilinlenme ve yoga kursu gsterilebilir. Burada,
hastalarn duygusal oluumlarnn bilincine varmas ve derin bir geveme salayan gnlk bir
altrma dzeni kurmas zerinde duruluyor. Hastaneler bu kursun eitim kasetlerini hastalarn
televizyonlarnda izlemesini salayarak, yataa mahkm insanlara bilinen sabun kp dizilerden
ok daha yararl bir duygusal rejim uygulam oluyorlar.101
Geveme ve yoga, Dr. Dean Ornish tarafndan kalp hastal tedavisi iin gelitirilmi yeniliki
programn da zdr.102Az yal bir beslenme rejimi de ieren bu programdan bir yl sonra, koroner
baypas gerektirecek kadar ciddi durumdaki hastalarda, ana damar tkayan plak oluumunun tersine
dnd grlmtr. Ornishin bana sylediine gre, geveme eitimi, programn en nemli
paralarndan biridir. Kabat-Zinnde yapld gibi, burada da birok tbbi sorun trne katkda
bulunan stres uyarmnn fizyolojik kart olan, Dr. Herbert Bensonn deyimiyle geveme
tepkisinden yararlanlyor.
Son olarak da hastalarla ahenk iinde, onlar dinleyebilen ve kendini dinletebilen empatik bir
doktorun ya da hemirenin tbbi anlamda tad ek deerden sz etmek gerekir. Bu da, doktor ve
hasta arasndaki ilikinin bal bana nemli bir etken olduunun farkna vararak iliki merkezli
bakm gelitirmek anlamna geliyor. Tp eitimi, duygusal zeknn, zellikle zbilin, empati ve
dinleme becerileri gibi temel aralarn ierseydi, bu tr ilikiler ok daha kolaylkla kurulabilir ve
korunabilirdi.103

HASTAYI UMURSAYAN BR TIBBA DORU

Bu tr admlar bir balangtr. Ancak tbbi vizyonun duygularn etkilerini kucaklayacak kadar
genileyebilmesi iin, bilimsel bulgularn gsterdii iki nemli noktay da ciddiye almas gerekir:
1. nsanlarn fke, kayg, depresyon, ktmserlik ve yalnzlk gibi, kendilerini skntya sokan
duygularyla daha iyi baa kabilmelerine yardmc olmak, bir tr salk nlemidir. Bulgular bu
duygular kronikletii zaman, sigara imekle edeer zehirleyici bir nitelik kazandn
gsterdiinden, insanlarn bunlarla ba etmelerine yardmc olmann tbbi deeri, en az tiryakilere
sigaray braktrmak kadar byktr. Bunu yapmann kamu sal asndan geni apta etki
uyandracak bir yolu, en temel duygusal zek becerilerini ocuklara reterek bunlarn yaam boyu
srecek alkanlklara dntrlmesini salamaktr. ok verimli olacak dier bir nleyici strateji,
emeklilik yana gelmi olanlara duygular idare etmeyi retmek olacaktr; nk yal bir insann
hzla kmesini ya da gl bir ekilde yaamn srdrmesini etkileyen unsurlardan biri de duygusal
saldr. nc bir hedef grup ise, gnbegn olaand stres altnda yaayan ve bu nedenle
streslerinin duygusal ykn tamalarna yardm edilirse tbben daha iyi duruma gelmeleri
salanabilecek ok yoksullar, yalnz ve alan anneleri, su oran yksek mahallelerin sakinlerini
ieren risk altndaki topluluklardr.
2. Birok hasta, salt tbbi ihtiyalarnn yan sra psikolojik ihtiyalarna da ilgi
gsterilmesinden, elle tutulur bir yarar salayabilir. Bir doktorun ya da hemirenin sknt iindeki
bir hastay rahatlatmas ya da teselli etmesi daha insancl nitelikteki tbbi bakma doru atlm bir
adm olsa da, bundan daha fazlas yaplabilir. Ne var ki, gnmzde uygulanan tbbi sistem iinde
duygusal bakm, ou kez karlan bir frsattr; tbbn kr noktasdr. Duygusal ihtiyalarla
ilgilenmenin tbbi yararlar hakkndaki verilerin artmas ve beynin duygusal merkezi ve baklk
sistemi arasnda balantlarn bulunmas gibi destekleyici delillere karn, birok doktor hastalarn
duygularnn klinik bir nemi olduu konusunda halen kukulu olup ortadaki delilleri de vr zvr,
hikye, uuk, daha da kts, kendi promosyonunu yapan birka kiinin abartmas diye
nitelendirerek bir kenara itmektedir.
Hastalarn gitgide daha fazla ihtiyacn duyduu daha insancl bir tbbn olumas, bu yzden
tehlikeye dmektedir. Kendilerini hastalarna adam, nazik, duyarl bir bakm sunan hemire ve
doktorlar elbette vardr. Ancak bizzat tbbn deien kltr i dnyasnn gereklerine gitgide daha
duyarl hale geldike, bu tr bir bakmn yaplmasn da giderek zorlatrmaktadr.
Oysa, te yandan insancl tbbn i hayat asnda bir yarar olabilir: lk bulgularn gsterdii gibi,
hastalarn duygusal rahatszln tedavi etmek zellikle bu tedavinin balamasn nleyen ya da
geciktiren veya hastalarn daha abuk iyilemesini salayan etkileri gz nne alndnda tasarruf
salayabilir. New York Citydeki Mt. Snai Tp Okulunda ve Northwestern niversitesinde kala
kemii kr olan yallar incelendiinde, normal ortopedik bakmn yan sra depresyon terapisi
grenlerin hastaneden ortalama iki gn nce ayrldklar grlmt; yz kadar hastann tbbi
masraflarndan salanan toplam tasarruf, 97.361 dolard.104
Ayrca, bu tr bir bakm, hastalarn doktorlarndan ve tbbi bakmdan daha honut olmalarn salar.
Hastalarn rekabet halindeki salk sigortas planlar arasndan seim yapma ansnn bulunduu yeni
gelien salk piyasasnda, mteri honutluunun bu tr ok kiisel kararlarda rol oynayaca
kesindir; tatsz deneyimler hastalarn baka yerler aramasna neden olurken, iyi deneyimler mterinin
o kurulua balanmasn salayacaktr.
Nihayet, tbbi etiin bylesi bir yaklam gerektirdiini syleyebiliriz. Ba makalesinde,
depresyonun kalp krizi tedavisinden sonra lme olaslln be katna kardn bulgulayan bir
aratrma raporunu ele alan Journal of the American Medical Association (Amerikan Tabipler
Birlii Dergisi) u yorumu yapmtr: Depresyon ve sosyal tecrit gibi psikolojik faktrlerin koroner
kalp hastalarn en yksek risk grubuna soktuunun aka gsterilmesinden kan sonu, bu faktrleri
tedavi etmeye balamaktan hl kanmann etik kurallarna aykr olduunu gsteriyor.105
Duygular ve salk hakkndaki bulgular bir ey ifade ediyorsa, o da udur: Kronik ya da ciddi bir
hastalkla savaan insanlarn hislerini umursamayan tbbi bir bakm artk yetersiz kalmaktadr. Tbbn
duygu ve salk arasndaki badan, yntem asndan daha fazla yararlanmasnn zaman oktan
gelmitir. Hepimizin sevecen bir tptan yararlanabilmesi iin, u anda kural d olann kuraln bir
paras olabilmesi gerekir. Bu, en azndan tbb daha insancl hale getirecektir. Bazlarnn da
iyileme srecini hzlandracaktr. Cerrahna yazd ak mektupta bir hastann belirttii gibi, efkat
sadece birinin elini tutmak deildir. yi hekimliktir.
50 Bedenin beyni olarak baklk sistemi: Francisco Varela, nc Zihin ve Hayat Toplants, Dharamsala, Hindistan (Aralk, 1990).
51 Beyin ve baklk sistemi arasndaki kimyasal haberciler: bkz. Robert Ader ve bk., Psychoneuroimmunology, ikinci basm (San
Diego: Academic Press, 1990).
52 Sinirler ve baklk hcreleri arasndaki temas: David Felten ve bk., Noradrenergic Sympathetic Innervation of Lymphoid Tissue,
Journal of Immunology 135 (1985).
53 Hormonlar ve baklk ilevi: B. S. Rabin ve bk., Bidirectional Interaction Between the Central Nervous System and the Immune
System, Critical Reviews in Immunology, say 9 (4), (1989), s.279-312.
54 Beyin ve baklk sistemi arasndaki balantlar: bkz., rnein Steven B. Maier ve bk., Psychoneuroimmunology, American
Psychologist (Aralk 1994).
55 Zehirleyici duygular: Howard Friedman ve S. Boothby-Kewley, The Disease-Prone Personality: A Meta-Analytic View, American
Psychologist 42 (1987). Aratrmalarn bu geni analizi iin kullanlan meta-analiz yntemi, daha kk birok almann sonularn
istatistiksel olarak ok byk bir tek alma iinde birletirmitir. Bu da, incelenen toplam kii saysnn ok daha byk olmasndan dolay,
tek tek almalarn iinde grnmesi zor olan etkilerin daha kolaylkla tespit edilebilmesini salamtr.
56 pheciler, yksek hastalk oranlaryla ilintili olan duygusal resmin, kaygl, depresif ve fkeli bir duygusal enkaz halindeki gerek
nevrotiin profili olduunu ve nevrotiklerin daha yksek oranda hastalk belirtmelerinin de, tbbi bir gerekten ok, salk sorunlar
hakknda abartl bir ekilde szlanmaya, yaknmaya daha yatkn olmalarndan kaynaklandn ne sryorlar. Ancak Friedman ve dierleri,
duyguyla hastalk arasndaki ba hakkndaki delillerin, arlkl olarak; hastalk dzeyini hasta ikyetlerinin deil, hastaln gzlemlenebilen
iaretlerin ve tbbi testleri deerlendiren doktorlarn daha nesnel bir temele dayanarak saptadn ne srmektedir. Doal olarak, artan
skntlar, tbbi durumun hem nedenleri, hem de sonucu olabilir; bundan dolay en inandrc veriler duygusal durumlarn hastalk
balangcndan nce deerlendirildii, ileriye ynelik almalardan elde ediliyor.
57 Gail Ironson ve bk., Effects of Anger on Left Ventricular Ejection Fraction in Coronary Artery Disease, The American Journal of
Cardiology, say 70, 1992. Pompalama etkinliine bazen fkrtma kesiri de denir: Bu kalbin sol karncndan damarlara kan
pompalama kapasitesini ler; kalbin her atyla karncklardan darya pompalanan kann yzde cinsinden miktaryla hesaplanr. Kalp
hastalnda pompalama veriminin dmesinin anlam kalp kasnn zayflamasdr.
58 Dmanca tavrlar ve kalp hastalndan lmler zerine yaplm bir dzine kadar almadan, bu iki olgu arasnda bir balant bulmay
baaramamtr. Ancak bu baarszlk kt bir dmanlk lei kullanmak gibi, yntem farkllklarndan ve de etkinin olduka belirsiz
olmasndan kaynaklanyor olabilir. rnein, dmanca tavrlarn etkisinden dolay en fazla sayda lmn orta yata olduu grlyor. Bir
alma bu dnemde len kiilerin lm nedenlerini bulmay baaramyorsa, etkiyi de gzden karyor demektir.
59 Dmanlk ve kalp hastal: Redford Williams, The Trusting Heart (New York: Times Books/Random House, 1989).
60 Peter Kaufman: Dr. Kaufman ile yaptm grme, The New York Times (1 Eyll 1992).
61 Stanford (niv.) fke aratrmas ve ikinci kalp krizleri: Carl Thoresonun Uluslararas Davransal Tp Kongresindeki teblii, Uppsala,
sve (Temmuz 1990).
62 Lynda H. Powell, Emotional Arousal as a Predictor of Long-Term Mortality and Morbidity in Post M.I. Men, Circulation, cilt 82,
no.4, Ek III, Ekim 1990.
63 Murray A. Mittleman, Triggering of Myocardial Infarction Onset by Episodes of Anger, Circulation, cilt 89, no.2 (1994).
64 fkeyi bastrmak kan basncn artrr: Robert Levenson, Can We Control Our Emotions, and How Does Such Control Change an
Emotional Episode? Richard Davidson ve Paul Ekmann derl., Fundamental Questions About Emotions (New York: Oxford University
Press, 1995).
65 fkeli kiisel tarz: Redford Williamsn fke ve kalp hakkndaki aratrmas zerine The New York Times Good Health Magazine (16
Nisan 1989)e bir yaz yazmtm.
66 kinci kalp krizlerinde yzde 44lk azalma: Thoreson, a.g.e.
67 Dr. Williamsn fke kontrol program: Williams, The Trusting Heart.
68 Endieli kadn: Timothy Brown ve bk., Generalized Anxiety Disorder, balkl yazs David H. Barlow, derl., Clinical Handbook of
Psychological Disorders (New York: Guilford Press, 1993) adl eserde.
69 Stres ve metastaz: Bruce McEwen ve Eliot Stellar, Stress and the Individual: Mechanisms Leading to Disease, Archives of Internal
Medicine 153 (Eyll 27, 1993). Betimledikleri alma: M. Robertson ve J. Ritz, Biology and Clinical Relevance of Human Natural
Killer Cells, Blood, say 76 (1990).
70 Biyolojik eilimlerin yan sra, stres altndaki insanlarn hastalanmaya ak olmalarnn pek ok nedeni olabilir. Bunlardan biri, insanlarn
kayglarn yattrmaya alrken bavurduu rnein, sigara ime, iki ime, yal yiyecekleri fazlaca yemek gibi zaten salksz olan
yollardr. Bir dieriyse, srekli endie ve kaygnn insanlarn uykusuz kalmasna veya ilalarn almay unutmasna yol aarak, zaten
mustarip olduklar bir hastal uzatmas olabilir. Byk olaslkla, bunlarn hepsi stres ve hastalk arasndaki ba oluturmakta el ele
almaktadr.
71 Stres; baklk sistemini zayflatr: rnein snav stresiyle kar karya olan tp rencileriyle yaplm olan bir almada renciler
sadece herpes virsne kar dk bir baklk kontrol sergilemekle kalmam, ayn zamanda beyaz kan hcrelerinin hastalk bulam
hcreleri ldrme yetisinde bir d, ve ayrca baklk tepkisinin merkezindeki beyaz kan hcrelerinin (limfositlerin) baklk yetilerini
azaltmakta rol oynayan bir kimyasaln seviyesinde art gstermilerdir. Bkz. Ronald Glaser ve Janice Kiecolt-Glaser, Stress-Associated
Depression in Cellular Immunity, Brain, Behavior, and Immunity, say 1 (1987). Stres yznden baklk savunmalarnn zayfladn
gsteren bu tr aratrmalarn ounda, bu dzeylerin tbbi anlamda riske yol aacak kadar dk olduu ak deildir.
72 Stres ve souk algnl: Sheldon Cohen ve bk., Psychological Stress and Susceptibility to the Common Cold, New England
Journal of Medicine 325 (1991)
73 Gndelik sorunlar ve enfeksiyon: Arthur Stone ve bk., Secretory IgA as a Measure of Immunocompetence, Journal of Human
Stress, say 13 (1987). Bir dier almada da 246 kar-koca ve ocuklar grip mevsimi boyunca aile hayatlarndaki streslerin gnlk
kaydn tutmulardr. Aile iinde en ok kriz yaayanlarn; hem atelendikleri gn says, hem de grip antikoru dzeylerinin llmesiyle
saptanan grip oranlarnn en yksek dzeyde olduu grlmtr. Bkz. R.D. Clover ve bk., Family Functioning and Stress as Predictors
of Influenza B Infection, Journal of Family Practice, say 28 (Mays 1989).
74 Herpes virsnn etkinlemesi ve stres: Ronald Glaser ve Janice Kiecolt-Glaser tarafndan yaplan bir dizi alma, rnein
Psychological Influences on Immunity, American Psychologist, say 43 (1988). Stres ve herpes etkinlii arasndaki iliki ok gldr,
gerek herpes yaralarnn almaya balamas l alnarak, sadece on hasta zerinde yaplm bir incelemede; daha fazla kayg, glkler
ve stres bildiren hastalarn, izleyen haftalarda herpes yaralarnn alma ihtimalinin artt grlmtr. Ayn hastalarn hayatlarndaki sakin
dnemler ise, herpesin de atl kalmasna yol amaktadr. Bkz. H.E. Schmidt ve bk., Stress as a Precipitating Factor in Subjects With
Recurrent Herpes Labialis, Journal of Family Practice, say 20 (1985).
75 Kadnlarda kayg ve kalp hastal: Carl Thoresonn Uluslararas Davransal Tp Kongresindeki teblii, Uppsala, sve (Temmuz
1990). Kayg baz erkeklerin de kalp hastalna daha fazla yatkn olmalarnda bir rol oynuyor olabilir. Alabama niversitesi tp okulundaki
bir aratrmada, 45 ile 77 ya arasndaki kadn ve erkeklerin duygusal profilleri deerlendirilmitir. Orta yata endie ve kaygya en yatkn
olan erkekler, yirmi yl sonra izlendiklerinde, hiper tansiyonlu kma olaslklar dierlerinden ok daha yksekti. Bkz. Abraham Markowitz
ve bk., Journal of the American Medical Association (14 Kasm 1993).
76 Stres ve kolorektal kanseri: Joseph C. Courtney ve bk., Stressful Life Events and the Risk of Colorectal Cancer, Epidemiology
(Eyll 1993), say 4 (5).
77 Strese dayal belirtilere kar koymak iin geveme: Bkz. rnein Daniel Goleman ve Joel Gurin, Mind Body Medicine (New York:
Consumer Reports Books/St. Martins Press, 1993).
78 Depresyon ve hastalk: Bkz. rnein Seymour Reichlin, Neuroendocrine-Immune Interactions, New England Journal of Medicine
(21 Ekim 1993).
79 Kemik ilii nakli: James Strainin Cost Offset From a Psychiatric Consultation-Liaison Intervention With Elderly Hip Fracture
Patients, American Journal of Psychiatry, say 148 (1991).
80 Howard Burton ve bk., The Relationship of Depression to Survival in Chronic Renal Failure, Psychosomatic Medicine (Mart
1986).
81 Umutsuzluk ve kalp hastalndan lm: Robert Anda ve bk., Depressed Affect, Hopelessness, and the Risk of Ischemic Heart
Disease in a Cohort of U.S. Adults, Epidemiology (Temmuz 1993).
82 Depresyon ve kalp krizi: Nancy Frasure-Smith ve bk., Depression Following Myocardial Infarction, Journal of the American
Medical Association (20 Ekim 1993).
83 Birden fazla hastalk durumlarnda depresyon: Bu almay yapan, Washington niversitesinden Dr. Michael von Korffa gre,
gnlk yaantlarnda bile korkun zorluklarla yz yze olan bu tr hastalarn, depresyonunu tedavi ederseniz tbbi durumlarnda meydana
gelen deiikliin zerinde ve tesinde iyilemeler grrsnz. Depresyonda olan kiiye, arazlar daha da kt grnr. Kronik bir fiziksel
hastala yakalanm olmak, yaama uyum salamak bakmndan, byk bir engeldir. Depresifler kendilerine bakmay o kadar iyi
renemez. Fiziksel bir zr olsa da, evki, enerjisi ve z deer hissi yerinde olan biri bunlar depresyon sz konusu olduunda riske
girer en ciddi engeller karsnda bile inanlmaz bir uyarlanma yetenei gstermektedir.
84 yimserlik ve baypas ameliyat: Chris Peterson ve bk., Learned Helplessness: A Theory for the Age of Personal Control (New
York: Oxford University Press, 1993).
85 Omurilik yaralanmas ve umut: Timothy Elliott ve bk., Negotiating Reality After Physical Loss: Hope, Depression, and Disability,
Journal of Personality and Social Psychology, say 61, 4 (1991).
86 Sosyal tecritin tbbi riski: James House ve bk., Social Relationships and Health, Science (29 Temmuz 1988). Ayrca u karma
bulguya da bkz: Carol Smith ve bk., Meta-Analysis of the Associations Between Social Support and Health Outcomes, Journal of
Behavioral Medicine (1994).
87 Tecrit hali ve lm riski: Dier aratrmalar biyolojik bir mekanizmann ilemekte olduunu iaret ediyor. Houseun, Social
Relationships and Healthde sz edilen bulgular, youn bakm nitesindeki kiiler iin, dier bir insann sadece varlnn bile kaygsn
azaltp fizyolojik skntsn hafifletmeye yettiini gstermitir. Dier bir insann varlnn rahatlatc etkisi, sadece nabz ve tansiyonu
drmekle kalmayp ana damarlar tkayan ya asitlerinin salglanmasn da azaltmaktadr. Sosyal temasn iyiletirici etkisini aklamak
zere ortaya atlan bir kuram, beyindeki bir mekanizmaya iaret etmektedir. Bu kurama gre, hayvanlarn incelenmesinden elde edilen
bulgular; limbik sistemin amigdalayla bol balants bulunan arka hipotalamik blge zerinde yattrc etkiler olmaktadr. Bu gre gre,
dier kiinin rahatlatc varl, limbik etkinlii engelleyerek, asetilkolin, kortisol ve katekolamin gibi, hzl solumay, nabz artn ve stresin
dier fizyolojik arazlarn balatan nrokimyasallarn salglanma oranlarn drmektedir.
88 Strain, Cost Offset.
89 Kalp krizini atlatma ve duygusal destek: Lisa Berkman ve bk., Emotional Support and Survival After Myocardial Infarction, A
Prospective Population Based Study of the Elderly, Annals of Internal Medicine (15 Aralk 1992).
90 sveteki alma: Annika Rosengren ve bk., Stressful Life Events, Social Support, and Mortality in Men Born in 1933, British
Medical Journal (19 Ekim 1993).
91 Evlilik tartmalar ve baklk sistemi: Janice Kiecolt-Glaser ve bk., Marital Quality, Marital Disruption, and Immune Function,
Psychosomatic Medicine, say 49 (1987).
92 John Cacioppo ile yaptm sylei, The New York Times (15 Aralk 1992).
93 Sknt veren dnceler hakknda konumak: James Pennebaker, Putting Stress Into Words: Health, Linguistic and Therapeutic
Implications, Washington DCdeki Amerikan Psikoloji Derneinin toplantsnda sunulan tebli (1992).
94 Psikoterapi ve tbbi iyilemeler: Lester Luborsky ve bk., Is Psychotherapy Good for Your Health? Washington DCdeki Amerikan
Psikoloji Dernei toplantsnda sunulan tebli (1993).
95 Kanser destek gruplar: David Spiegel ve bk., Effect of Psychosocial Treatment on Survival of Patients with Metastatic Breast
Cancer, Lancet No. 8668, ii (1989).
96 Hastalarn sorular: Bu bulgudan, Emory niversitesinden psikiyatr Dr. Steven Cohen-Cole ile yaptm grmede sz edilmitir, The
New York Times (13 Kasm 1991).
97 Tam bilgi: rnein San Franciscodaki Pacific Presbyterian Hastanesindeki Planetree program, herhangi bir salk konusunda,
isteyen herkes iin, mevcut tbbi veya baka aratrmalar tarayarak, bilgi vermektedir.
98 Hastalar etkin hale getirme: New York Universitesi Tp Okulundan Dr. Mack Lipkin, Jr. tarafndan bir program gelitirilmitir.
99 Ameliyata duygusal hazrlk: Bu konuda The New York Times (10 Aralk 1987)de yazdm
100 Hastanede aile bakm: Yine Planetree bu konuda bir rnektir. ocuklar hastanede olan aileler iin hastanelerin yaknnda kalma
imkn salayan Ronald McDonald evleri de bir baka rnektir.
101 Dncelilik ve tp: Baknz Jon Kabat-Zinn, Full Catastrophe Living (New York: Delacorte, 1991).
102 Kalp hastaln geriletme program: Bkz. Dean Ornish, Dr. Dean Ornishs Program for Reversing Heart Disease (New York:
Ballantine, 1991).
103 liki merkezli tp: Health Professions Education and Relationship-Centered Care. Pew-Fetzer Psikososyal Salk Eitimini
Gelitirme zel Gc, Pew Salk Meslekleri Komisyonu ve San Franciscodaki California niversitesi, Salk Uzmanlklar
Merkezindeki Fetzer Enstitsnn raporu. (Austos 1994).
104 Hastaneden erken ayrlmak: Strain, Cost Offset.
105 Kalp hastalarnda depresyonu tedavi etmemenin ahlaka aykrl: Redford Williams ve Margaret Chesney, Psychosocial Factors and
Prognosis in Established Coronary Heart Disease, Journal of the American Medical Association (20 Ekim 1993).
DRDNC BLM-FIRSATLARA AILAN PENCERELER
12-Ailenin Potasnda

Kk bir aile trajedisi. Carl ve Ann, be yandaki kzlar Leslieye yeni km bir video oyununu
nasl oynayacan gsteriyor. Ancak Leslie oynamaya baladnda, annesiyle babasnn ona
yardm etmek iin harcadklar ar hevesli abalar engel oluturuyor gibi. Sada solda birbiriyle
elien emirler uuuyor.
Saa, saa... Dur. Dur. Dur! Annn, yani annenin sesi gitgide daha dikkatli ve kaygl bir hal
alyor, Leslie ise dudan emiyor ve kocaman alm gzlerle video ekranna bakarak emirleri
izlemeye alyor.
Bak, hizada deilsin... onu sola koy! Sola! diye serte emirler veriyor Carl, yani baba.
O srada Ann, aresizlik ifadesiyle gzlerini yukarya doru dndryor, Carln nerisini Dur!
Dur diye bararak bastryor.
Ne annesini ne de babasn honut edebilen Leslie, gergin bir ekilde enesini arptp nemlenen
gzlerini krptryor.
Annesiyle babas ise Leslienin gzyalarn grmezden gelerek atmaya balyor. Ann, bitkin bir
sesle, Kolu pek fazla hareket ettirmiyor ki! diyor Carla.
Leslienin gzyalar enesine doru yuvarlanmaya baladnda bile, anne ya da babasndan bunu
fark ettiini ya da ilgilendiini gsteren bir tepki gelmiyor. Leslie gzyalarn silmek iin elini
kaldrdnda ise, babas serte mdahale ediyor: Tamam, elini yine kolun stne koy... tekrar atee
hazr olmak istiyor musun? Tamam stne koy! Bir yandan da annesi baryor: Tamam, azck
hareket ettir, yeter!
Ancak bu arada kederiyle ba baa kalan Leslie, hafif hafif hkrmaya balyor.
Bu tr anlarda ocuklar ilerine ileyen dersler alr. Bu ac verici alveriten Leslienin
karabilecei sonulardan biri, ne ailesinin ne de aslna baklrsa, bir bakasnn onun duygularn
umursad olabilir.1ocukluk dnemi boyunca buna benzer anlar tekrarlandka, yaam boyu srecek
en duygusal mesajlar da birlikte tar; bir insan yaamnn alaca yn belirleyen derslerdir bunlar.
Aile yaam, bize ilk duygusal dersleri veren okuldur; yakn ilikilerin bu potasnda, kendimizi nasl
greceimizi ve bakalarnn bizim hislerimize ne ekilde tepki vereceini; bu hisler hakknda nasl
dnmemiz gerektiini ve tepki verirken ne gibi seeneklerimiz olduunu; umutlar ve korkular nasl
okuyup ifade edeceimizi reniriz. Bu duygusal dersler sadece anne-babann ocuklarna dorudan
syledikleri ve yaptklaryla deil, kendi hislerini idare edileriyle ve aralarndaki etkileim
modeliyle de verilir. Baz anne-babalar stn yetenekli duygusal retmenlerdir, bazlar ise
gaddardr.
Anne-babalarn ocuklarna davran tarznn kat disiplinle mi yoksa empatik anlayla m,
umursamadan m yoksa scak davranarak m ocuun duygusal yaam asndan derin ve kalc
sonular olduunu gsteren yzlerce aratrma vardr. Yine de, duygusal zekya sahip anne-babalarn
varlnn ocuk iin bal bana byk yararlar olduunu gsteren somut bulgular ancak son
zamanlarda elde edilmitir. ocuklaryla dorudan ilikilerinin yan sra, bir kar-kocann kendi
aralarnda hisleriyle nasl ba ettikleri de, ailedeki en ince duygusal alverileri bile gzden
karmayacak kadar akll renciler olan ocuklara ok etkili dersler verir. Carole Hooven ve John
Gottmann Washington niversitesinde ynettikleri ekipler, elerin ocuklaryla ilgilenme tarzlar
konusundaki etkileimlerinin mikroanalizini yaptklarnda, evliliklerinde duygusal adan daha yeterli
olan iftlerin, ocuklarnn duygusal ini klarna yardmc olmakta daha etkili olduklarn
bulgulamlardr.2
Aileler ilk kez ocuklarndan biri be yandayken, sonra da ayn ocuk dokuz yana geldiinde
grlyordu. Aratrma grubu, anne-babalar birbiriyle konuurken gzlemlemenin yan sra,
(Leslieninkiler de dahil olmak zere) anne ya da babalarn kk ocuklarna yeni bir video oyununu
altrmalar iin nasl yardmc olduklarn da izliyordu. lk bakta fazla bir etkisi yokmu gibi
gzken bu etkileim, anne-baba ve ocuk arasndaki duygusal akmlar hakknda olduka anlaml
bilgiler veriyordu.
Baz anne-babalar Ann ve Carl gibiydi; dayatmac, ocuklarnn beceriksizlikleri karsnda sabrn
yitiren, tiksinircesine ya da ileden km bir tonda sesini ykselten, hatta bazen aptal diyerek
ocuklarn konuturmayan, ksacas evlilikleri yiyip bitiren ayn aalama ve tiksinti eilimlerine
kaplan kiilerdi. Bunun yan sra ocuklarnn hatalarna kar sabrl, isteklerini dayatmak yerine
ocuun oyunu kendi kendine kefetmesine izin verenler de vard. Video oyunu sahnesi, anne-babann
duygusal slubunu ortaya koyan artc derecede isabetli bir barometreydi.
Duygusal adan yetersiz ebeveynlik tarzlar arasnda en sk rastlanan u yd:
Hisleri tamamen gz ard etmek. Bu tr anne-babalar ocuklarnn duygusal skntlarn vr zvr
ya da dert kayna olarak deerlendirerek, kendiliinden gemesini beklemeleri gerektiine inanrlar.
Duygusal anlar, ocua yaknlamak ya da onun duygusal yeterlilik konusunda bir eyler renmesine
yardmc olmak iin bir frsat olarak kullanmay beceremezler.
Fazlasyla serbest brakmak. Bu tr anne-babalar ocuun ne hissettiinin farkndadrlar, ancak
ocuk iindeki duygusal frtnayla nasl ba ederse etsin hatta, isterse baka birine vursun yapt
hibir eye karmazlar. ocuun hislerini gz ard eden tiplerde olduu gibi, bu anne-babalar da
ocuklarna alternatif bir duygusal tepki retmeye ender olarak kalkrlar. Tm rahatszlklarn
yattrmaya alrlar ve rnein, zntsn ya da fkesini geirmek iin pazarla ya da rvete
bavururlar.
ocuu aalayp hislerine sayg gstermemek. Bu tr anne-babalar genellikle ocuun hibir
yaptn onaylamaz, sert bir ekilde eletirir ve cezalandrrlar. rnein, ocuun fkesini belli
etmesine hibir ekilde izin vermeyip en ufak bir huysuzluk belirtisinde bile cezalandrmaya
ynelirler. Bunlar, ocuk bir eyi kendi asndan anlatmaya balad zaman, Sakn bana karlk
verme! diye fkeyle baran anne-babalardr.
Bir de, ocuun skntsn vesile ederek, duygusal anlamda akl hocas gibi davranan anne-babalar
vardr. ocuklarnn hislerini, neden huzursuz olduklarn iyice anlamaya alacak kadar ciddiye alp
(Tommyye seni krd iin mi kzgnsn?) kendisini yattracak olumlu yollar bulmasna yardmc
olurlar (Ona vurmak yerine, bir oyuncak bulup tekrar onunla oynamak isteyinceye kadar kendi bana
oynasan?).
Anne-babalarn bu tarzda etkili antrenrler olabilmesi iin, nce kendi duygusal zeklarnn basit
temellerini ok iyi kavramalar gerekir. rnein, bir ocuk iin temel duygusal derslerden biri,
hislerin birbirinden nasl ayrt edileceidir; szgelimi, kendi zntsn yeterince anlayamayan bir
baba, bir kaybn ardndan kederlenmek, ackl bir film izlerken hznlenmek ve deer verdii birine
kt bir ey olduunda zlmek gibi duygular olunun ayrt etmesine yardmc olamaz. Bu ayrt etme
olgusunun tesinde, rnein fkenin ou zaman ilk nce bir krgnlktan kaynaklanmas gibi, daha
karmak igrler vardr.
ocuklar bydke, almaya hazr olduklar ve ihtiya duyduklar belirli duygusal derslerde bir
deime olur. 7. Ksmda grdmz gibi, empati dersleri, anne-babann yavrularnn hisleriyle
ahenk kurmasyla birlikte bebeklikte balar. Baz duygusal beceriler yllar getike arkadalklarla
bilense de, duygusal adan yeterli olan anne-babalar, ocuklarnn duygusal zeknn u temel
unsurlarn tek tek renmelerine ok yardmc olabilirler: Duygularnn farkna varp idare
edebilmek, kontrol altnda tutabilmek; empati gsterebilmek; ve ilikilerinde ortaya kacak hislerle
ba edebilmek.
Bu tr ebeveynliin ocuklar zerindeki etkisi olaanst kapsamldr.3Washington
niversitesinden bir aratrma ekibi, hisleriyle yeterince baa kamayanlara kyasla, duygusal
becerileri gelimi olan anne-babalarn ocuklarnn tahmin edilecei gibi onlarla daha iyi
geindiklerini, onlara daha fazla sevgi gsterdiklerini ve onlarn yaknndayken daha az gergin
olduklarn bulgulamtr. Bunun da tesinde, bu ocuklar kendi duygularyla da daha iyi baa
kabilir, huzursuz olduklarnda kendilerini daha etkili bir ekilde yattrr ve daha ender huzursuz
olurlar. Ayrca, bu ocuklar biyolojik adan daha az gergindirler; nk stres hormonlarnn ve
duygusal uyarlmann dier fizyolojik belirtileri de daha dk dzeydedir (bu model, yaam boyu
srdrlebilirse, 11. Ksmda grdmz gibi daha iyi bir fiziksel saln da habercisi olabilir).
Dier stnlkleri sosyal niteliklidir: Bu ocuklar arkadalar arasnda daha poplerdir, daha ok
sevilirler ve retmenleri onlar sosyal adan daha yetenekli bulur. Ebeveynleri ve retmenleri, bu
ocuklarda kabalk ya da saldrganlk gibi davran sorunlarna daha ender rastlar. Son olarak da
bilisel yararlar vardr; bu ocuklar, daha iyi dikkat gsterebildikleri iin daha etkili rencilerdir.
Anne-babalar daha iyi antrenrlk yapan be yandaki ocuklarn, nc snfa getiklerinde,
matematik ve okumada, ayn IQya sahip arkadalarna gre daha yksek baar puanlar elde ettikleri
grlr (bu da ocuklarn hayata olduu kadar renmeye de hazrlanmalarna yardmc olmak iin
onlara duygusal becerileri retmenin yararn gsteren salam bir gerekedir). Duygusal beceriler
asndan ustalam olan anne-babalarn ocuklarnn kazanm, duygusal zek yelpazesinin tamamn
kapsayan ve aan bir dizi artc stnlktr.

KALPTEN BALAMAK

Anne-babann duygusal yeterlilik zerindeki etkisi beikte balar. Tannm Harvardl pedagog T.
Berry Brazelton, bebein hayata kar temel tavrn tehis iin basit bir test kullanyor. Sekiz aylk bir
bebee iki kp verip bunlar nasl yan yana getirmesini istediini gsteriyor. Hayata umutla bakan,
yeteneklerine gvenen bebek, Brazeltona gre;
bir kp alp azna gtrr, sana srer, masann kenarndan aa iter, yerden alp tekrar kendisine verip vermeyeceinizi izler. Alp
verirseniz, ondan istediiniz ii tamamlar, yani kpleri bir araya getirir. Sonra da size beklenti dolu parldayan gzlerle, Hadi bana ne
kadar harika olduumu syle! dercesine bakar.4
Bu tr bebekler hayatlarndaki yetikinlerden yeterli lde onay ve tevik almlardr; hayatn
kk zorluklar karsnda baarl olmay beklerler. Buna karlk kasvetli, dzensiz ya da ihmalkr
ailelerin ocuklar, bu basit ii yaparken zaten baarsz olmay beklediklerini belli ederler. Sorun, bu
ocuklarn kpleri bir araya getirmemeleri deildir; talimat anlarlar ve buna uymak iin gereken
koordinasyona da sahiptirler. Ancak Brazeltona gre, ii yaptklarnda bile, Bende i yok. Bak,
beceremedim ite, der gibi sklm-pklm bir tavr sergilerler. Bylesi ocuklarn yaam boyu
teslimiyeti bir tavr sergileyerek retmenlerinden hibir tevik ya da ilgi beklemeden okulu tatsz
bulmalar belki de sonunda okulu brakmalar olasdr.
Bu iki bak as kendine gvenen iyimser ocuklarla, baarsz olmay bekleyenler arasndaki
fark hayatn ilk yllarnda ekillenmeye balar. Brazeltona gre, anne-babalarn ocuklarnn hayatta
baarl olmalarna yardm edebilmek iin, davranlarnn ocukta gven, merak, renme zevki ve
bir snr kavramnn olumasnda etkili olduunu anlamalar gerekir. Brazeltonun nerisi, okul
baarsnn ocuk okula girmeden nceki yllarda olumu duygusal zelliklere artc lde
dayandn gsteren bir bulgu birikimine dayanyor. 6. Ksmda grdmz gibi, drt yandaki
ocuklarn kendilerine sunulan bir lokumu hemen kapp azna atma drtsn kontrol yetenei, on
drt yl sonra aldklar SAT sonularnda 210 puanlk bir stnle sahip olacaklarnn habercisiydi.
Bu yetenek okul yllar boyunca olumaya devam etse de, duygusal zeknn elerini oluturmak
iin ilk frsat, en erken yllarda ortaya kar. ocuklarn sonradan edinecekleri duygusal beceriler, ilk
yllarda edindiklerinin zerinde oluur. 6. Ksmda grdmz gibi, renilen her eyin ana temelini
oluturur. Ulusal Klinik Bebek Programlar Merkezinin bir raporu, ocuun okulda gsterecei
baary tahmin ederken belirleyici olann bilgi daarc ya da okuma yeteneinin erken
gelimesinden ok, duygusal ve sosyal lmleri olduunu gsteriyor. Kendinden emin olmas ve ilgi
gstermesi; kendisinden nasl bir davran beklenildiini ve yanl davranma drtsne nasl hkim
olacan bilmesi; bekleyebilmesi, verilen talimata uyabilmesi ve retmenlerinden yardm
isteyebilmesi; dier ocuklarla iyi geinirken ihtiyalarn da ifade edebilmesi.5
Rapora gre, okulda baarsz olan ocuklarn hemen hemen tm (ayrca renme gl gibi
bilisel zorluklar olsa da, olmasa da) duygusal zeknn bu elerinden bir ya da birkandan
yoksundur. Bu sorun kmsenemeyecek kadar byktr; baz eyaletlerde be ocuktan biri ilk snf
tekrar etmek zorunda kalyor ve yllar geip arkadalarndan geri kaldka, cesareti daha da krlp
kskn ve huysuz oluyor.
Bir ocuun okula hazr olmas, tm bilgilerin asl olan, nasl reneceine baldr. Raporda, bu
ok nemli yetenein, her biri duygusal zekyla ilgili olan yedi anahtar esi sralanmaktadr:6
1. Gven. Kiinin kendi bedeni, davran ve dnyas zerinde bir denetim ve egemenlik kurduunu
bilmesi; ocuun, baar olaslnn daha yksek olduuna ve yetikinlerin kendisine yardmc
olacana inanc.
2. Merak. Bir eyleri kefetmenin olumlu ve keyif veren bir deneyim olduu hissi.
3. Ama gtme. Bir etki yaratma arzusu ve yeteneiyle birlikte, bunu hayata geirmek iin sebat
etme. Bu, etkililik ve yeterlilik hisleriyle ilikilidir.
4. zdenetim. Yana uygun bir biimde kendi hareketlerini ayarlayp kontrol edebilme; isel bir
deneyim hissi.
5. liki kurabilme. Dierleri tarafndan anlald ve dierlerini anladn hissederek
bakalaryla temasa geebilme.
6. letiim yetenei. Szel olarak fikir, his ve kavram alveriinde bulunma.
7. birlii yapabilme. Bir grup faaliyeti iinde, kendi ihtiyalaryla bakalarnnkini dengede tutma
yetenei.
Bir ocuun, anaokulun ilk gnnde bu yeteneklerle donanm olup olmad, anne-babasnn ve
okul ncesi retmenlerinin, eitime onun kafasndan balamak yerine ne lde kalbinden
baladklarna baldr.

DUYGUSAL TEMELLER ATMAK

ki aylk bir bebein sabahn nde kalkp alamaya baladn dnelim. Annesi odasna girer
ve yarm saat boyunca bebek annesinin kollarnda, halinden honut bir ekilde meme emerken anne
efkat dolu gzlerle ona bakarak gece yars olsa da kendisini grmekten sevin duyduunu gsterir.
Bebek, annesinin sevgisiyle rahatlam olarak yeniden uykuya dalar.
Gecenin tam ortasnda alayarak uyanan bir baka iki aylk bebek dnelim; ancak annesi,
kocasyla bir kavgann ardndan biraz nce uykuya dalm olduundan, gergin ve sinirli bir halde onu
bir hm kaldrp, Sus, tamam m? Bir zrltya daha katlanamam! Hadi gel, bitsin u i, dedii an,
gerginlii daha da artar. Bebek stn emerken annesi adeta ta gibidir ve ona deil uzaklara bakarak
kocasyla kavgasn zihninden geirir, dndke de huzursuzluu gitgide artar. Gerginlii hisseden
bebek kprdanmaya, kendini kasmaya balar ve emmeyi brakr. Tm istediin bu mu? me o
zaman! diye sylenen annesi, ayn hmla onu beiine koyduu gibi kp gider ve bebeini halsiz
dp yeniden uykuya dalana kadar alamaya brakr.
Bu iki senaryo, Ulusal Klinik Bebek Programlar Merkezinin raporunda, srekli tekrarlanmas
halinde, bebein kendisi ve en yakn ilikileri hakknda ok farkl duygular edinmesine yol aan
etkileim eitlerinin rnekleri olarak verilmitir.7Birinci bebek, ihtiyalarnn insanlar tarafndan
fark edilebileceini, onlardan yardm isteyebileceini ve bu yardm salamakta etkili olabileceini
renirken; ikincisi, aslnda kimsenin kendisini umursamadn, insanlara gvenilemeyeceini ve
teselli bulma abalarnn sonusuz kalacan kefeder. Kukusuz ou bebek, her iki eit etkileimi
de en azndan tadar. Ancak zaman iinde anne-babann ocua davrannda bu tarzlardan biri ya da
dieri baskn hale geldike, ocuk dnyada kendisini ne kadar gvenli, ne kadar etkili hissedebilecei
ve bakalarna ne kadar gvenebilecei gibi konularda temel duygusal dersleri alm olur. Erik
Erikson, bunu ocuun temel bir gven ya da temel bir gvensizlik hissetmesi eklinde ifade
etmitir.
Bu tr duygusal dersler hayatn ilk anlarnda balayp ocukluk yllar boyunca srer. Anne-baba ve
ocuk arasndaki tm kk etkileimlerin bir duygusal altyazs vardr ve bu mesajlarn yllar iinde
tekrarlanmas srecinde ocuklar duygusal tavrlarnn ve yeteneklerinin zn olutururlar. Kk bir
kz bir yap-boz oyununda zorlanp ba megul olan annesinden yardm istediinde, annenin bu istek
karsnda ak bir honutluk gstermesi bir mesaj, ksa ve serte imdi beni megul etme, nemli
ilerim var demesi ise bambaka bir mesajdr. Anne ve ocuk arasnda bu tr temaslar
olaanlatnda, ocuun ilikilerden duygusal beklentileri oluur; ortaya kan tavrlar ocuun
hayatn herhangi bir alannda yapt eyleri iyi ya da kt etkileyecektir.
Ebeveynleri olduka yetersiz, olgunlamam, uyuturucu bamls, depresif ya da kronik fkeli
olan veya sadece amasz ve kargaa iinde yaayan ocuklar en byk riskle kar karyadr. Bu
anne-babalarn bebein duygusal ihtiyalarna uyum gstermek bir yana, yeterli ilgi gstermeleri bile
pek olas deildir. almalarn bulgularna gre, basit ihmalcilik, aka kt muameleden daha
fazla zarar verebilir.8 Kt muamele gren ocuklar zerinde yaplan bir aratrmada, en kt
durumda bulunanlarn ihmal edilmi ocuklar olduu ortaya kmt: En kaygl, en dikkatsiz, en
tepkisiz ve saldrganlkla iine kapanma arasnda en sk gidip gelenler, bu ocuklard. Bu grupta
ilkokul birinci snfta kalanlarn oran yzde 65ti.
Yaamn ilk -drt yl, bebein beyninin tam gelimi lsnn te ikisine kadar byd ve
karmaklnn daha sonra hi eriemeyecei bir hzla gelitii bir zamandr. Bu dnemde temel
nitelikteki dersler daha sonraki dnemlere kyasla daha kolay renilir. Duygusal dersler, bunlarn en
nde gelenidir. Bu dnemde youn stres beynin renme merkezine (dolaysyla zekya da) zarar
verebilir. leride greceimiz gibi, yaamn sonraki dnemlerinde bu bir derece telafi edilebilse de,
yaamn erken dneminde renilenlerin etkisi devam eder. Hayatn ilk drt ylnn temel duygusal
dersini zetleyen bir raporda belirtildii gibi, bunun kalc sonular ok byktr:
Dikkatini toplayamayan, insanlara gvenmek yerine kukuyla bakan, iyimser olmak yerine kederli ya da fkeli, saygl olmak yerine
ykc, kayglar iinde boulan, korkutucu hayallere saplanp kalan ve genelde kendini mutsuz hisseden bir ocuk; (...) dnyaya sunduu
olanaklara sahip kmak asndan, bakalaryla eit frsat bir yana, aslnda pek az frsata sahiptir.9

ZORBA NASIL YETR

Duygusal anlamda yetersiz bir ebeveynliin yaam boyu sren etkileri, zellikle de ocuklar
saldrganlatrmaktaki rol hakknda, New York eyaletinin yukar blgelerinden 870 ocuun sekiz
yandan otuz yalarna kadar takip edildii uzun sreli aratrmalardan birok ey
renilebilir.10ocuklar arasnda en kavgac tiplerin, yani en kolay kavga balatan ve istediini elde
etmek iin genelde kaba kuvvet kullananlarn okulu yarm brakmas ve otuz yalarna geldiinde
iddet sularndan tescilli bulunmas olaslnn ok yksek olduu saptanmtr. stelik bu iddet
eilimini sonraki kuaklara da aktardklar anlalyordu: lkokuldaki ocuklar, aynen kendileri gibi
sorun yaratyordu.
iddetin kuaktan kuaa aktarlndan renilecek bir ders vardr. Btn kaltmsal eilimler bir
yana, sorun yaratan ocuklar yetikinlik dnemlerinde aile hayatn bir saldrganlk okuluna
evirirler. Bu sorunlu kiiler, ocukluklarnda ebeveynlerinin keyfi ve insafsz bir iddetle
uyguladklar terbiyeyi, kendileri anne-baba olduklarnda da aynen tekrarlar. ocukluklarnda
annelerinin mi, yoksa babalarnn m ar saldrgan olarak tanmland hi nemli deildir.
Kkken fkeli olan kzlar anne olduklarnda, fkeli erkek ocuklar ise baba olduklarnda, ayn
ekilde keyfi ve sert davranrlar. Bu anne-babalar, ocuklarn ar bir iddetle cezalandrmann yan
sra, onlarn hayatlaryla ok az ilgilenir, hatta sonuta ou zaman onlar gz ard eder. Ayn
zamanda, yine bu anne-babalarn sunduu canl ve iddetli saldrganlk modeli, ocuklar tarafndan
nce okula ve oyun alanna tanr, sonra da yaam boyu izlenir. Bu tr ebeveynler mutlaka kt ruhlu
ya da ocuklarnn iyiliini istemeyen insanlar deildir; sadece, kendi anne-babalarnn rnek olduu
ebeveynlik tarzn yinelerler.
Bu iddet modelinde, ocuklara keyfi bir terbiye verildiini gryoruz. Anne-babalar kendini kt
hissettiinde ocuklar ciddi biimde cezalandrlr, iyi hissettiinde ise evin altn stne getirseler
bile yakay syrabilirler. Yani ceza, ocuun ne yapm olduuyla deil, ebeveynin kendini nasl
hissettiiyle ilintilidir. Bu, ocua kendini deersiz ve aresiz hissettirmenin ve tehlikenin her an, her
yerden karsna kabilecei hissini alamann reetesidir. Buna yol aan ev hayatnn nda
bakldnda, bu ocuklarn hayata kar ne yazk ki kavgac ve kstah tavrlar, belli bir anlam
kazanr. nsann umudunu kran, bu moral bozucu derslerin ne kadar erken renilebildii ve ocuun
duygusal yaam asndan ne kadar vahim bir bedeli olabildiidir.

KT MUAMELE: EMPATNN TKEN

Krein hercmerci iinde, iki buuk yandaki Martin kk bir kza hafife arpnca, kz nedensiz yere alamaya balar. Martin kzn
eline uzanr, ancak kz hkrarak uzaklanca, Martin de onun kolunu patpatlar.
Kzn gzyalar akmaya devam ettike, Martin yzn baka yne evirir, her seferinde daha hzl ve yksek bir sesle, Kes! Kes!
diye tekrar tekrar barr.
Martin bir kez daha teselli amacyla kz patpatlamaya altnda, teki yine kar koyar. Bu sefer Martin hkran kza tslayarak,
hrlayan bir kpek gibi dilerini gsterir.
Ardndan Martin bir kez daha teselli etmek iin alayan kz patpatlamaya balar, ancak bu dokunmalar bir anda yumruklamaya dnr
ve Martin zavall kk kzn lklarna karn vurmaya devam eder.
nsan rahatsz eden bu sahne, kt muamelenin ebeveynin ruh haline gre tekrar tekrar
dvlmenin ocuun empatiye kar doal eilimini nasl arpttna tanklk ediyor.11Oyun
arkadann sknts karsnda Martinin verdii garip ve neredeyse vahi tepki, onun gibi
bebekliinden beri dayaa ve baka tr fiziksel tacizlere maruz kalm ocuklara zg bir haldir. Bu
tepki, bebeklerin 7. Ksmda anlatlan, her zamanki sevecen yaklamlarnn ve alayan bir oyun
arkadan yattrma abalarnn taban tabana zdddr. Martinin krete birisinin sknts karsnda
verdii saldrgan tepki, evde gzyalar ve iddetli strap konusunda rendii dersleri yanstyor
olabilir: Alama ilk nce otoriter bir teselli hareketiyle karlanr, ancak devam ederse tepkiler ters
baklardan ve azarlardan, vurmaya ve resmen dvmeye kadar uzanr. Martinin belki de insan en
ok tedirgin eden sorunu, en ilkel empati tr olan, incinmi birine kar saldry kesme gdsnden
yoksun olmasdr. Daha iki yanda, zalim ve sadist bir zorbann ahlaki drtlerinin ilk belirtilerini
gstermektedir.
Martinin empatinin yerine haince davranlar koymas, onun gibi duyarl bir yata evdeki youn
fiziksel ve duygusal tacizden zedelenmi olan ocuklara zgdr. Martin, krete iki saatlik bir gzlem
sonucu, bir- ya arasndaki bu tr dokuz ocuu saptayarak oluturulan grubun bir yesiydi. Kt
muamelenin kurban olan bu ocuklar, yine stres dzeyinin yksek olduu evlerden gelen, ancak kt
muamele grmemi ocuklarla karlatrld. Bir dier ocuun can yandnda veya sknts
olduunda, bu iki grubun verdii tepkiler arasndaki farklar arpcyd. Bu tr 23 olayda kt
muamele grmemi dokuz ocuktan bei, yaknlarndaki sknt eken bir ocua ilgi, znt ve
empatik bir tepkiyle yaklamlard. Ancak kt muamele grm ocuklarn ayn eyi
yapabilecekleri 27 olayda, hibiri en ufak bir ilgi gstermemiti; tam tersine, alayan bir ocua
korkulu, fkeli ifadelerle, ya da Martin gibi fiziksel bir saldryla tepki vermilerdi.
rnein, kt muamele kurban kk bir kz gzyalarna boulmu bir dierine yrtc ve tehditkr
bir yz ifadesi gstermiti. Yine kt muamele grm olan bir yandaki Thomas, odann kar
tarafnda bir ocuun aladn duyduunda korkudan donmutu; sanki kendisini bir saldrya
hazrlarcasna yz korku dolu, srt dimdik, kprdamadan oturmu, alama devam ettike gerginlii
de artmt. Yine kt muamele grm ocuklardan 28 aylk Kate ise neredeyse sadistti: Kendinden
daha kk olan Joeyi tekmeleyerek yere yaptrm, o yerde ylece yatarken efkatle bakarak srtn
hafife patpatlamaya balamt; ancak bu hareket, bebein strabna hi aldrmakszn sert darbelere
dnmt. Bebek, emekleyerek uzaklaana kadar vurup durmu, hatta stne doru eilip alt-yedi
yumruk daha sallamt.
Elbette ki, bu ocuklar bakalarna kendilerine davranld gibi davranyorlard. Kt muameleye
uram bu ocuklarn duyarszl, ebeveynleri eletirici, tehditkr olan ve cezalandrrken sert
davranan ocuklarda grlen tavrn sadece daha ar bir rneidir. Bu tr ocuklar da oyun
arkadalarnn can yandnda veya aladnda ilgi gstermezler; kt muamele kurban ocuklarn
vahetiyle en u noktasna varan bir duyarszln dier ucunu temsil ederler. Yaamlar boyunca da
bu gruptaki ocuklarn renme srasnda bilisel zorluklar yaamalar, saldrganca davranmalar ve
arkada evresinde tutulmamalar, (okul ncesinde sergiledikleri zorbaln gelecein habercisi
olmas pek artc saylmaz) depresyona yatkn olmalar, yetikin kiiler olarak da balarnn
yasalarla derde girmesi ve daha fazla iddet suu ilemeleri, daha olanakldr.12
Bu empati yoksunluu her zaman olmasa da bazen kuaklar boyunca tekrarlanr; yani
ocukluklarnda kendi anne-babalarnn zulmne uram zalim anne babalar ortaya kar.13Bu durum;
terbiye verirken bakalarna ilgi gstermeye ve kt davranlarn dier ocuklarda nasl bir his
uyandrdn anlamaya tevik eden ebevenylerin ocuklarnda grlen olaan empatiyle arpc bir
tezat oluturmaktadr. Bu tr empati derslerinden yoksun olan ocuklarn, bunu hi renemedikleri
grlr.
Kt muamele gren bebeklerin belki de en zc yn, kendilerine bu tr muamele gsteren anne-
babalarnn birer minyatr kopyas olarak davranmay ne kadar erken zamanda renmi olduklardr.
Bazen yemek yer gibi, gnde vakit dayak yedikleri dnlrse, aldklar duygusal dersler
apaktr. Unutmayalm ki, tutkularn alevlendii veya bir krizin tepemize kt anlarda beynin
limbik merkezlerinin ilkel eilimleri daha baskn bir rol oynar. Bu tr anlarda, duygusal beynin tekrar
tekrar rendii iyi ya da kt alkanlklar da, baskn hale gelir.
Beynin kendisinin zulm ya da sevgi tarafndan nasl biimlendirildiini grrsek, ocukluun
duygusal eitim iin nasl zel bir frsat penceresi atn anlarz. Dvlen ocuklar erken bir ada,
dzenli bir travma rejimine sokulmulardr. Bu tr kt muameleye maruz kalm ocuklarn grd
duygusal dersleri anlamak iin belki de en aklayc paradigma, travmann beyinde nasl kalc bir iz
braktn ve bu vahet izlerinin bile onarlabileceini grebilmekte yatar.
1 Leslie ve video oyunu: Beverly Wilson ve John Gottman, Marital Conflict and Parenting: The Role of Negativity in Families, in M.H.
Bornstein, derl., Handbook of Parenting, cilt 4 (Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum, (1994).
2 Ailedeki duygular hakkndaki aratrma John Gottmann 9. Ksmda zerinden geilmi olan, evlilik aratrmalarnn bir devamdr. Bkz.
Carole Hooven, Lynn Katz ve John Gottman, The Family as a Meta-emotion Culture, Cognition and Emotion (lkbahar 1994).
3 Duygusal beceri sahibi ebeveyni olan ocuklarn avantajlar: Hooven, Katz, ve Gottman, The Family as a Meta-emotion Culture.
4 yimser bebekler: T. Berry Brazelton, Heart Startn nsz: The Emotional Foundations of School Readiness (Arlington, VA:
Klinik Bebek Programlar Ulusal Merkezi, 1992).
5 Gelecekteki okul baarsnn duygusal gstergeleri: Heart Start.
6 Okula hazr olmann eleri: Heart Start, s.7.
7 Bebekler ve anneler: Heart Start, s.9.
8 hmal yznden oluan zarar: M. Erickson ve bk., The Relationship Between Quality of Attachment and Behavior Problems in
Preschool in a High-Risk Sample, balkl yazs, I. Betherton ve E. Waters, derl., Monographs of the Society of Research in Child
Development 50, seri no. 209da.
9 lk drt yl boyunca sren dersler: Heart Start, s. 13.
10 fkeli ocuklarn takibi: L.R. Huesman, Leonard Eron, ve Patty Warnickle-Yarmel, Intellectual Function and Aggression, The
Journal of Personality and Social Psychology (Ocak, 1987). Benzeri bulgular Alexander Thomas ve Stella Chess tarafndan Child
Developmentn Eyll 1988 saysnda belirtilmitir. Onlarn almasnda 75 ocuk, 7 ila 12 ya arasnda bulunduklar 1956dan beri dzenli
aralklarla deerlendirilmiti. Alexander Thomas ve bk., Longitudinal Study of Negative Emotional States and Adjustments From Early
Childhood Through Adolescence, Child Development, say 59 (1988). On yl sonra, ailelerinin ve retmenlerinin ilkokul yllarnda en
fazla fkeli olarak nitelendirdikleri ocuklarn, ergenlik ann sonlarna doru en youn duygusal alkant yaayanlar olduu grlmtr.
Bunlar (erkeklerin says kzlarn iki kat kadardr) sadece srekli kavga kartan ocuklar deil, dier ocuklar aalayan veya onlara
kar bariz bir saldrganlkla davranan ve hatta bu tavr aileleri ve retmenlerine de gsterenlerdir. Saldrganlklar zamanla deimemi;
ergenlikte de snf arkadalaryla, aileleriyle geinmekte zorluk yaam ve okulda balarn belaya sokmulardr. Yetikinlik dneminde
temasa geildiindeyse, adli vakalardan, kayg sorunlarna ve depresyona kadar uzanan zorluklar yaadklar grlmtr.
11 Tacize uram ocuklarda empati eksiklii: ocuk yuvasnda yaplan gzlemler ve bulgular Mary Main ve Carol Georgeun
Responses of Abused and Disadvantaged Toddlers to Distress in Agemates: A Study in the Day-Care Setting, Developmental
Psychology, say 21, 3 (1985)te belirtilmitir. Bu bulgular okul ncesi ocuklarda da grlmtr: Bonnie Klimes-Dougan ve Janet
Kistner, Physically Abused Preschoolers Responses to Peers Distress, Developmental Psychology, say 26 (1990).
12 Kt muamele gren ocuklarn zorluklar: Robert Emery, Family Violence, American Psychologist (ubat 1989).
13 Kuaklar boyu sren kt muamele: kt muamele grm ocuklarn ileride kendi ocuklarna da kt muamele edip etmeyecekleri,
bilimsel tartma konusudur. Bkz. rnein, Cathy Spatz Widom, Child Abuse, Neglect and Adult Behavior, American Journal of
Orthopsychiatry (Temmuz 1989).
13-Travma ve Yeniden Alnan Duygusal Dersler

Kamboyal bir kadn mlteci olan Som it, olu kendilerine oyuncak AK-47 modeli tfek
almasn isteyince yle bir duraklamt. Alt, dokuz ve on bir yandaki oullar, bu oyuncak
silahlar okulda baz ocuklarn oynad, Purdy diye bir oyunu oynayabilmek iin istiyorlard.
Oyunda, kt adam Purdy yar otomatik bir tfek kullanarak bir grup ocuu katlettikten sonra silah
kendisine dorultuyordu. Ancak bazen ocuklar oyunu farkl bir ekilde sonulandrarak, Purdyyi
kendileri ldryordu.
Purdy oyunu, 17 ubat 1989da Californiann Stockton kasabasndaki Cleveland lkokulunda
yaanan feci olaylarn, sa kurtulan baz ocuklar tarafndan yeniden canlandrlmasndan ibaretti. O
gn okulun birinci, ikinci ve nc snflar sabahn ge saatlerindeki bir teneffse ktklarnda
yirmi yl kadar nce kendisi de bu ilkokulda okumu olan Patrick Purdy, oyun alannn kenarndan,
oyun oynayan yzlerce ocuun zerine ate aarak 7.22 mmlik kurunlar yadrmt. Yedi dakika
boyunca oyun alann tarayan Purdy, sonunda kendini vurmutu. Polis yetitiinde, lmek zere olan
be ocukla yirmi dokuz yaral bulmutu.
Bunu takip eden aylarda Purdy oyununun Cleveland lkokulundaki kz ve erkek ocuklar arasnda
kendiliinden ortaya kmas, o yedi dakikann ve sonrasnn ocuklarn belleine kaznm olduunun
bir sr iaretinden biriydi. Pasifik niversitesi yaknlarndaki benim bydm mahalleden
bisikletle ksa bir mesafede olan okulu ziyarete gittiimde, Purdynin o teneffs dakikalarn kbusa
dntrmesinin ardndan be ay gemiti. Yaylm ateinden geride kalan tyler rpertici izlerin en
korkunlar ar kovan gibi kurun delikleri, kan glleri, et, deri, kafatas paralar hemen ertesi
sabah silinmi ve stleri boyanm da olsa, Purdynin varl kendini hissettiriyordu.
Cleveland lkokulundaki en derin yaralar binalarda deil, her zamanki gibi hayat srdrmeye
alan ocuklarn ve okul personelinin ruhlarnda almt.14Belki de en arpc olan, o birka
dakikann ansnn, olayla en az balants olan kck ayrntlardan yola karak tekrar tekrar
canlanabilmesiydi. rnein, bir retmenin bana sylediine gre, Aziz Patrick Gnnn*
yaklatnn duyurulmas zerine, tm renciler korkuyla rpermiti; nk baz ocuklar, her
nedense bunun katil Patrick Purdyyi anma gn olduu fikrine kaplmlard.
Baka bir hoca ise, Ne zaman caddenin sonundaki dinlenme evine doru giden bir ambulans sireni
duyulsa, hayat duruyor, diyordu. ocuklarn hepsi ambulansn burada m duracan, yoksa devam
m edeceini anlamak iin kulak kabartyorlar. Birka hafta boyunca, birok ocuk tuvaletlerdeki
aynalar grdke dehete kaplmt nk kanl Bakire Meryem adl bir fantezi rn canavarn
oralarda gizli gizli dolat dedikodusu yaylmt. Hatta ate aldktan haftalar sonra, bir kz ocuk
lgn gibi okul mdr Pat Bushern yanna gelerek, Silah sesleri duyuyorum! Silah sesleri
duyuyorum! diye barmaya balamt. Aslnda ses, bir oyun direinden sallanan zincirden
geliyordu.
Sanki bu terrn tekrarlanma olaslna kar tetikte olmak istercesine, birok ocuk srekli olarak
ar bir ihtiyat gstermeye balamt; baz erkek ve kz ocuklar, katliamn meydana geldii alana
kmaya cesaret edemiyor, teneffs srasnda snf kaplarnn evresinde dolanyordu. Dierleriyse,
yalnzca kk gruplar halinde oynayp, setikleri bir ocua nbetilik yaptryordu. Birouysa,
aylar boyunca ocuklarn ld lanetli yerlerden gemekten kanmt.
Anlar, huzur karan ryalar biiminde ocuklarn uyurken savunmasz kalan zihinlerine girerek,
canl kalmaya devam ediyordu. Yaylm ateinin bir tr tekrar niteliindeki kbuslar bir yana,
kendilerinin de ksa bir sre sonra lecekleri endiesine kaplan ocuklar kayg dolu hayaller iinde
bouluyorlard. Baz ocuklarsa, rya grmemek iin gzleri ak uyumay deniyorlard.
Tm bu tepkiler, psikiyatrlarn ok iyi bildikleri, travma sonras stres bozukluu (post-traumatic
stress disorder) ya da PTSDnin ana belirtileriydi. PTSD konusunda uzmanlam bir ocuk psikiyatr
Dr. Spence Ethe gre, bu tr bir travmann znde, merkez iddet eyleminin zorla araya giren ans
yer alr; son bir yumruk darbesi; bir ban girii, bir silahn patlamas gibi. Bu anlar youn algsal
deneyimlerdir tfek ateinin grnts, sesi ve kokusu; kurbann lklar veya ani sessizlii, kann
sramas; polis sirenleri gibi.
Nrologlara gre bu canl, korkun anlar, duygusal devrelerin iine kaznan anlara dnmektedir.
Sonuta, arazlar ar uyarlm amigdalann travmatik bir nn canl anlarn harekete geirip srekli
bilin dzeyine karmasnn iaretleridir. Dolaysyla, travmatik anlar da son derece hassas birer
zihinsel alarm alteri haline gelip, korkulan ann tekrarlanabileceine dair en kk bir iarette alarm
zillerini aldrmaya hazr olur. Bu hassas alter olgusu, ocuklukta srekli kt muameleye maruz
kalm olmak dahil, tm duygusal travma eitlerinin bir iaretidir.
Herhangi bir travmatik olay, amigdalaya bu tarz uyarc anlar yerletirebilir: Bir yangn veya bir
araba kazas, deprem veya hortum gibi bir doal afet yaamak, tecavze uramak veya soyulmak gibi.
Her yl bandan bu tr felaketler geen yz binlerce insann birou ya da ounluu, beyne
damgasn vuran trden duygusal yaralar almaktadr.
iddet eylemleri deprem gibi doal afetlerden daha ok zarar verir, nk doal afet kurbanlarnn
aksine, iddet kurbanlar kendilerinin ktln hedefi olarak bilerek seildiine inanrlar. Bu durum
insanlarn gvenilirlii ve kiiler aras dnyann gvenli olduu hakkndaki varsaymlar rtrken,
doal afetlerin neticesinde bu varsaymlar etkilenmez. Bir an iinde sosyal evren, insanlarn
gvenliinizi tehdit eder hale geldii tehlikeli bir yer olur.
Vahet kurbanlarnn anlarna yerletirdii dnce kalb, sz konusu saldrya en ufak bir
benzerlik gsteren her eye korkuyla tepki verir. Grmedii bir saldrgan tarafndan arkadan kafasna
vurulmu bir adam ylesine korkmutu ki, yolda yrrken yine kafasna vurulmayacandan emin
olmak iin, sokakta hep yal bir kadnn tam nnden yryordu.15Asansrde yalnz kald biri
tarafndan bak tehdidiyle bo bir kata karlp gasp edilen bir kadn da, haftalar boyunca sadece
asansre binmekten deil, metroya veya kendini tuzaa dm gibi hissettii herhangi kapal bir yere
girmekten korkmutu; bankadayken, aynen saldrgann yapt gibi elini ceketinin iine sokan birisini
grdnde, dar frlamt.
Dehetin bellekte brakt iz, bunun sonucunda oluan ar ihtiyatllk, Yahudi soykrmndan sa
kurtulanlar zerinde yaplan bir aratrmada da grld gibi bir mr boyu srebilir. Yar ala,
sevdiklerinin katledilmesine ve Nazi lm kamplarnn srekli terrne katlandktan yaklak elli yl
sonra bile, akllarndan hi kmayan anlar hl canlyd. te biri, genelde korku hissettiklerini
ifade ediyordu. Drtte ne yakn bir blm; bir niforma grnts, kapnn vurulmas, kpeklerin
havlamas veya bir bacadan duman kmas gibi Nazi zulmn hatrlatan eyler karsnda hl
kaygya kapldklarn belirtiyordu. Yzde altm, yarm yzyl sonrasnda bile, neredeyse her gn
soykrm dndklerini sylyordu. Her on kiiden sekizi, her gece kbus gryordu. Hayatta kalan
birinin dedii gibi, Eer Auschwitzi yaamsanz ve kbus grmyorsanz, normal deilsiniz
demektir.

ANILARDA DONUP KALAN DEHET

ok uzak topraklarda yaad korkun andan yirmi drt yl kadar sonra, krk sekiz yandaki bir
Vietnam gazisi unlar anlatyor:
Zihnimden o anlar karamyorum! Bir kapnn arplmas, Asyal bir kadnn grnts, bambudan bir dein temas veya tavada
domuz eti kzartmas gibi en ilgisiz eylerle, o grntler tm canllyla kafama doluuyor. Dn gece yattmda nasl olduysa derin bir
uykuya dalmm. Sabaha kar bir frtna kt ve gk grledi. Korkudan donmu halde annda uyandm. Yine Vietnamda, muson
mevsiminin ortasnda, nbet yerimdeydim. Bir sonraki yaylm atete vurulacamdan ve leceimden emindim. Ellerim buz keserken,
vcudumdan souk ter boanyordu. Ensemdeki tylerin diken diken olduunu hissediyordum. Hzl hzl soluyordum, kalbim gmbr
gmbr atyordu. Nemli bir kkrt kokusu alyordum. Birden, Vietkonglular tarafndan bizim tarafa iade edilen arkadam Troydan arta
kalanlar bir bambu sedyenin stnde grdm. Bir sonraki imek ve gkgrlts beni yerimden yle bir sratt ki, yataktan yere
dtm.16
Yirmi yldan eski olmasna ramen, hl tm ayrntlaryla canl kalan o korkun an; bu sava
gazisine o meum gnde yaad korkuyu aynen hissettirecek kadar glyd. PTSD, sinirsel alarm
ayarnn tehlikeli bir dzeye dmesine ve kiinin hayatn sradan olaylarna bile acil durum varm
gibi tepki gstermesine yol aar. 2. Ksmda anlatlan duygusal korsanlk devresi, bellekte bu denli
etkili bir iz kalmasnda hayati bir rol oynuyor gibidir: Amigdalann korsanln balatan olaylar ne
kadar zalimce, ok yaratc ve korkunsa, ans da o kadar kalc olur. Bu anlarn sinirsel temelinin,
beyin kimyasnda tek bir byk terr annn harekete geirdii geni apl bir deiim olduu
grlmektedir.17 PTSD bulgular genel olarak tek bir olayn etkisine dayansa da, cinsel, fiziksel ya da
duygusal tacize uram ocuklarn durumunda olduu gibi, yllar boyunca maruz kalnan zalimliklerin
de benzeri etkileri olabilmektedir.
Beyindeki bu deiimler zerinde en ayrntl alma; Vietnam ve dier sava gazileri arasnda
PTSDden muzdarip geni topluluklar da barndran Asker Emeklileri Dairesine bal hastanelerde
slenmi aratrma birimlerinin oluturduu bir a olan, Travma Sonras Stres Bozukluu Ulusal
Merkezinde yaplmaktadr. Bizim PTSD hakknda bildiklerimizin ou, bu durumdaki gaziler
zerinde yaplan almalardan salanmtr. Ancak bu ekilde edinilen igrler, Cleveland
lkokulundaki gibi youn duygusal travmaya maruz kalm ocuklar iin de geerlidir.
Dr. Dennis Charneyin bana sylediine gre; ykc bir travmann kurbanlar hibir zaman
biyolojik bakmdan eskisi gibi olamazlar.18 Yaleli psikiyatr Charney, PTSD Ulusal Merkezinin
klinik nroloji yneticisi olarak; ister silahl bir atmann, ikencenin ya da ocuklukta tekrar
tekrar maruz kalnm kt muamelelerin srekli terr olsun; ister bir deprem veya bir araba
kazasnda lmden dnmek gibi bir kerelik bir deneyim olsun, hi fark etmez, diyor. Kontrol
edilemeyen her trl stres ayn biyolojik etkiyi yapabilir.
Burada anahtar szck, kontrol edilemeyendir. Eer insanlar bir felaket karsnda bir eyler
yapabileceklerini, ne kadar kk apta olursa olsun bir miktar denetim gcne sahip olduklarn
hissediyorlarsa, kendini tamamyla aresiz hissedenlere kyasla duygusal olarak ok daha iyi
durumdadrlar. Belirli bir olay kiisel adan baa klamaz hale getiren, aresizlik esidir.
Merkezin Klinik Psikofarmakoloji Laboratuarnn yneticisi Dr. John Krystal bana yle sylemiti;
Diyelim ki bakl bir saldr karsnda birisi kendini nasl koruyacan biliyor ve buna gre
harekete geiyor, bir dieriyse ayn durumda Ben ldm, diye dnyor. Sonrasnda PTSD
oluumuna maruz kalma olasl bulunan kii, kendini aresiz hissedendir. Beyinde deiimin
balad an, hayatnzn tehlikede olduunu ve bundan kaabilmek iin yapabileceiniz hibir eyin
olmad hissinin olutuu andr.
Kobay iftleri zerinde yaplm dzinelerle almada, aresizliin PTSDyi balatan joker olduu
ortaya konulmutur. Her biri ayr kafeslerde olan iftlere hafif ancak bir farede hayli stres yaratacak
derecede ve ayn younlukta elektrik oku verilir. Sadece bir farenin kafesinde kol vardr; fare kolu
ittiinde her iki kafese verilen cereyan da kesilmektedir. Gnlerce ve aylarca, her iki fareye de
kesinlikle ayn miktarda elektrik oku verilir. Ancak cereyan kesme imknna sahip olan fare,
deneyden kalc stres iaretlerine sahip olmadan kmtr. Sadece aresiz kalan farenin beyninde
stresin yol at deiiklikler meydana gelmitir.19 Bir okulun oyun alannda vurulan ve yaralarndan
kanlar akan oyun arkadalarnn lmekte olduunu gren bir ocuun, ya da gzlerinin nnde cereyan
eden bu katliam durduramayan bir retmenin aresizlik hissi elle dokunulacak kadar somut olsa
gerektir.

LMBK BR BOZUKLUK OLARAK PTSD

Kadnn yatandan frlayp panik iinde bararak karanlk evde drt yandaki olunu aramasna
neden olan byk depremden sonra aylar gemiti. Bir kap kiriinin korumas altnda, Los Angeles
gecesinin souunda, saatlerce a, susuz, karanlkta ayaklarnn altndaki yeri birbiri ardna sarsan
deprem sonras ok dalgalaryla sarslrken, birbirlerine sokulup beklemilerdi. Aradan aylar
gemiti ve olay takip eden birka gn sresince bir kapnn arpmasyla korkudan titremeye
balamasna neden olan srekli panikten artk byk lde kurtulmu bulunuyordu. Devam eden tek
belirti, deprem gecesinde olduu gibi, kocasnn yannda olmad gecelerde uyuyamamasyd.
Bu tr renilmi korkularn ana belirtileri, en iddetli tr olan PTSD dahil, amigdala odakl
limbik devredeki deiikliklere bakarak aklanabilir.20 Baz nemli deiiklikler, beynin
katekolaminler denen iki maddeyi, yani adrenalin ve noradrenalini salglamasn dzenleyen bir
yaps olan lokus seruleusta gerekleir. Bu nrokimyasallar bedeni acil bir durumda harekete
geirirler; ayn katekolamin dalgas, bellekte zellikle gl bir iz brakr. PTSD durumunda bu
sistem hiperaktif bir hale gelerek, tehlikesiz ya da ok az tehlikeli, ancak bir ekilde zgn travmay
hatrlatan durumlara tepki olarak bu beyin kimyasallarn ar byk dozlar halinde salglamaya
balar. Cleveland lkokulu rencilerinin, okuldaki silahl saldr sonrasnda duyduklarna benzeyen
bir ambulans sirenini iittiklerinde panie kaplmalar, bu tr bir durumdur.
Lokus seruleus ve amigdala, hipokampus ve hipotalamus benzeri dier limbik yaplar gibi,
birbirleriyle sk bir iliki iindedirler; katekolaminlerin salglanmasn salayan devreler korteksin
iine doru uzanr. Kayg, korku, ar ihtiyat, kolayca rahatsz olma ve uyarlma, savamaya ya da
kamaya hazr olma ve bu youn duygusal anlarn silinmez kodlarn ieren arazlarnn temelinde, bu
devrelerdeki deiimin yatt dnlmektedir.21 Bir aratrmada, PTSDsi olan Vietnam gazilerinin
beyinlerinde katekolamin salgsn durduran alclarn, bu tr arazlar olmayan erkeklere oranla yzde
40 daha az olduu bulgulanmtr; bu da beyinlerinde kalc bir deiimin olumasyla, katekolamin
salgs zerindeki denetimin zayflam olduunu gsterir.22
Dier deiiklikler ise limbik beyin ile bedenin salglad ana stres hormonu olan ve acil
durumlarda sava ya da ka tepkisini harekete geiren CRFnin salglanmasn dzenleyen hipofiz
bezi arasndaki devrede olur. Deiim, bu hormonun zellikle amigdalada, hipokampusta ve lokus
seruleusta fazlasyla salglanmasna yol aarak, bedeni gerekle ilgisi olmayan bir acil duruma
hazrlar.23
Duke niversitesinden psikiyatr Dr. Charles Nemeroff bana yle sylemiti: ok fazla CRF,
ar tepkili olmanza yol aar. rnein PTSDsi olan bir Vietnam gazisiysen ve alveri merkezinin
park yerinde bir arabann egzozu patlarsa, seni ilk geirdiin travma srasnda duyduun hislerle
dolduran ey, CRFnin salglanmaya balamasdr. Terlemeye, korkmaya balar, buz keser ve
titrediini hissedersin, gznde eski sahneler canlanabilir. Fazlasyla CRF salglayan kiilerde,
irkilme tepkisi de fazlasyla aktiftir. rnein, herhangi birinin arkasna geip aniden ellerini
rparsan, ilk seferinde irkilerek sradn grrsn, ancak bunu nc veya drdnc kez
tekrarladnda irkilmez. Oysa beyninde ok fazla CRF salglanan bir kii buna alamaz; drdnc
rpmaya da ilkinde olduu kadar tepki gsterir.24
nc bir deiiklik kmesi, beynin ac hissini krelten endorfinleri salglayan opioid sisteminde
grlr. Bu da hiperaktif bir hale gelir. Bu sinir devresi, bu kez beyin korteksindeki bir blgeyle
birlikte yine amigdalay ierir. Opioidler, esrar ve onun kimyasal akrabalar olan dier narkotikler
gibi kuvvetli uyuturucu etkisi olan beyin kimyasallardr. Beyinlerinde yksek dzeyde opioid
(beynin kendi morfini) salglanan kiilerin acya dayankll artar. Sava alanndaki ar yaral
askerlerin, ok daha nemsiz yaralar olan sivillere kyasla, ac ekmemek iin daha az dozda
morfine ihtiya duyduklarn saptayan askeri cerrahlar bu etkiyi gzlemlemilerdir.
PTSDde de, benzeri bir ey olduu anlalyor.25 Endorfin deiiklikleri, travmaya yeniden maruz
kalmann balatt sinirsel karma yeni bir boyut ekler: Baz hisler krelir. Bu da, uzun zamandan
beri PTSDde kaydedilmi olan bir grup olumsuz psikolojik belirtiyi aklyor gibidir: Anhedoni
(zevk alamama) ve genel duygusal uyuukluk, hayattan kopukluk ya da bakalarnn ne hissettiiyle
ilgilenmekten uzak olmak gibi. Bu durumdaki insanlara yakn olan kiiler, bu kaytszl empati
eksiklii olarak alglayabilirler. Bir dier olas etki ise, travmatik olayn getii hayati dakikalar,
saatleri, hatta gnleri bile anmsayamamay ieren disosiyasyon, yani zihindeki balantlarn kopmas
halidir.
PTSDnin yol at sinirsel deiiklikler, kiiyi yaadklarn travmatik hale getirmeye daha da
yatknlatrr. Hayvanlar zerinde yaplm bir dizi aratrmada, gen yata hafif iddette bile bir
stres yaam olanlarn, stressiz hayvanlara kyasla, yaamlarnn sonraki yllarnda travmann yol
at beyin deiimine kar daha korunmasz olduklar bulgulanmtr. Ayn felaketi yaam
kiilerden bazlarnn PTSD gelitirirken, dierlerinin gelitirmemesinin bir nedeni bu olabilir:
Amigdala, tehlikeyi bulmaya ayarldr ve hayat karsna bir kez daha gerek tehlikeyi kardnda,
daha yksek sesli bir alarm verir.
Tm bu sinirsel deiimler, kendilerini uyaran vahim ve korkun acil durumlarla baa kmak
asndan ksa dnemli avantajlar salar. Bask altnda ar ihtiyatl, uyarlm, her eye hazr, acya
dayankl, bedeni srekli fiziksel gerekliliklere cevap vermeye hazrlkl ve o an iin baka bir
durumda can sknts yaratabilecek olaylara kaytsz olmak, hayatta kalabilmek asndan stnlk
salar. Ne var ki, bu ksa dnemli avantajlar, yksek vitese takl kalan bir araba gibi, beyin
deitiinde kalc sorunlara dnerek birer eilim halini alabilir. Amigdala ve onun balantl beyin
blgeleri youn bir travma annda yeni bir ayara getiinden, uyarlma yeteneindeki bu deiim, bir
sinir korsanln balatmak iin daha hazrlkl olu, tm hayatn bir acil durum haline gelmek zere
olduu ve en zararsz bir ann bile denetimsiz bir korku patlamasna neden olabilecei anlamna gelir.

DUYGUSAL AIDAN YENDEN RENME

Bu tr travmatik anlar, daha sonra renmeye, zellikle de o travmatik olaylara daha normal tepki
gstermeyi yeniden renmeye mdahale ettiinden, beynin ilevinde demirba olarak kalr. PTSD
gibi renilmi bir korku sz konusu olduunda, renme ve bellek mekanizmalar yoldan kmtr;
ve bu sapmada rol oynayan beyin blgeleri arasnda, amigdala yine en nemlisidir. Ancak renilmi
korkunun stesinde gelmek asndan hayati rol oynayan, neokortekstir.
Korkuya artlanma, psikologlarn hi tehditkr olmayan bir eyin kiinin zihninde korkutucu bir
eyle eletirilmesinden dolay korkutucu bir hal almas srecine verdikleri addr. Charney, bu tr
korkularn laboratuar hayvanlarna alandnda yllarca srebildiini belirtmitir.26 Beynin bu korku
tepkisini renen, belleyen ve eyleme geiren temel blgesi; talamus, amigdala ve prefrontal lob
arasndaki, sinir korsanlnn izledii yol olan devredir.
Genelde birisi korkuya artlanma yoluyla bir eyden korkmay rendiinde, o korku zaman iinde
yatr. Bu, korkulan nesneyle gerekten korkutucu herhangi bir eyin yokluunda tekrar tekrar
karlalmas sonucu, doal bir yeniden renmeyle oluyor gibidir. Bylece, hrlayarak kendisini
kovalayan bir kurt kpei yznden kpeklerden korkmay renen bir ocuk, rnein cana yakn bir
kurt kpeinin barnd bir evin yaknna tanp kpekle oynamaya baladnda, bu korkusunu
yava yava ve doal olarak kaybeder.
PTSDde, kendiliinden yeniden renme gerekleemez. Charneye gre PTSDnin yaratt ok
gl beyin deiiklikleri yznden, zgn travmaya birazck benzeyen bir eyin ortaya karak korku
yolunu glendirdii her durumda, amigdala korsanl oluur. Bu, korkulan eyle sknet hissinin
hibir zaman elemedii anlamna da gelir; amigdala hibir zaman lml bir tepkiyi yeniden
renmez. Charneyin gzlemlerine gre, korkunun yok olmas, PTSDli kiilerde zaten bozuk olan
etkin bir renme srecini ieriyor gibidir; bu srecin bozukluu ise, duygusal anlarn anormal
bir ekilde kalc olmasna yol amaktadr.27
Ancak doru deneyimlerle, PTSD bile ortadan kalkabilir; gl duygusal anlar ve bunlarn
balatt dnce ve tepki modelleri zaman iinde deiebilir. Charneye gre, bu yeniden renme
korteksin bir ilevidir. Amgidalada yer etmi olan korku tamamen yok olmaz; olan ey, amigdalann
beynin geri kalan blmlerine verdii, korku tepkisi gsterme komutunu prefrontal korteksin
bastrmasdr.
Sol prefrontal korteksin strese kar tampon rol oynadn kefetmi olan Wisconsin
niversitesinden Psikolog Richard Davidson, Asl sorun, renilmi korkuyu ne kadar abuk
braktmzdr, diyor. nsanlara yksek ses karsnda renilmi korkunun bir paradigmas ve
PTSDnin alt dzeyde bir paraleli olarak ilkin nefret hissinin retildii bir laboratuar deneyinde
Davidson, sol prefrontal korteksinde daha fazla etkinlik gsterenlerin, renmeyle edinilmi korkudan
daha kolay kurtulduu bulgulamtr. Bu da, renilmi sknt hissinden kurtulmakta yine korteksin
rol olduunu gsterir.28

DUYGUSAL BEYN YENDEN ETMEK

PTSD hakkndaki daha umut verici bulgulardan biri, Yahudi Soykrmndan sa kalanlar zerinde
yaplan bir aratrmadan elde edilmitir. Bu kiilerin drtte nde yarm yzyl sonra bile etkin
PTSD belirtileri bulunmutur. Olumlu bulgu ise, ayn kiilerin drtte birinde bir zamanlar bu
belirtiler varken, artk yok olmu olmasdr; bir ekilde, hayatlarnn doal ak iinde sorun bertaraf
edilmitir. Hl bu belirtilere sahip olanlarda ise, PTSDye zg katekolamin balantl beyinsel
deiim izleri grnrken, bunlardan kurtulmu olanlarda bu tr deiimler grlmemitir.29 Bu bulgu
ve benzerleri, PTSDdeki beyin deiimlerinin silinemez nitelikte olmad umudunu veriyor;
insanlara vurulan en dehetli duygusal damgalardan bile kurtulmann olanakl olduuna, ksacas
duygusal devrenin yeniden eitilebileceine iaret ediyor. yi haber, PTSD oluturacak kadar byk
travmalarn bile iyileebilecek olduu ve bu iyilemenin yolunun da yeniden renmeden getiidir.
Duygusal iyilemenin kendiliinden olumasnn bir yolunun, en azndan ocuklarda, Purdy gibi
oyunlar olabilecei grlyor. Bu oyunlar tekrar tekrar oynandnda ocuklara travmay bir oyun
biiminde ve bir gvenlik hissi iinde yeniden yaatr. Bu da iyilemeye doru iki yol aar: Biri,
annn dk dzeyli bir kayg balamnda tekrarlanarak duyarszlatrlmas ve travmadan gememi
bir dizi tepkiyle eletirilmesi; dieri ise ocuklarn kendi zihinlerinde o trajediye sihirli bir ekilde
daha iyi bir sonu yaktrmasdr. ocuklar, Purdy oynarken bazen onu ldrerek o travmatik
aresizlik annda olay denetim altna alabilecekleri hissini desteklemi olurlar.
Bu trden, kendilerini aan bir iddet olayn yaam olan kk ocuklarn, Purdy gibi oyunlar
oynamas beklenebilir. Travma geirmi ocuklarn bu lm kokan oyunlar, ilkin San Franciscolu
bir ocuk psikiyatr olan Dr. Lenore Terrin dikkatini ekmiti. Terr, bu tr oyunlara Purdynin dehet
sat Stocktona bir saatlik mesafedeki Chowchilla (California)da, 1973 ylnda gnbirlik yaz
kampndan eve dnerken otobsleri karlan ve ikence dolu 27 saat boyunca rehine kalan ocuklar
arasnda rastlamt.
Terr, be yl sonra kurbanlarn oyunlarnda karlma olaynn hl yeniden canlandrldn
grmt. rnein kzlar Barbie bebekleriyle sembolik adam karma oyunlar oynuyordu. ocuklar
korku iinde birbirlerine sokulmu durumdayken, altn slatan dier ocuklarn iini teninde
hisseden bir kz, Barbiesini tekrar tekrar ykyordu. Bir dieri, Barbie Yolcu oyunu oynuyordu. Bu
oyunda Barbie rastgele bir yere yolculuk yapyor ve bana bir ey gelmeden geri dnyordu; oyunun
anlam da buradayd zaten. Bir baka kz ise, oyuncak bebein bir delie skp boulduu bir
sahneyi tekrarlayp duruyordu.
Denetim glerini aan bir travma yaayan yetikinlerde, felaketle ilgili an ya da hisleri bilin
dna iten ruhsal bir uyuma grlrken, ocuklarn ruh dnyasnda olay ou kez farkl bir biimde
ilenir. Psikiyatr Terrin kansna gre, travma karsnda ocuklar o kadar uyumu grnmez, nk
ektikleri sknty artrmak ve yeniden dnmek iin fantezilerini, oyunlarn ve hayallerini
kullanrlar. Travmann gnll olarak yeniden sahnelenmesi, ekilen sknty ileride geri dnler
eklinde patlayabilecek gl anlar iinde kapal tutmak ihtiyacn da ortadan kaldrr. Sz konusu
travma, diiye dolgu yaptrmak gibi nemsiz bir eyse, bir ya da iki kez tekrarlama yeterli olabilir.
Ancak tamamen aresiz kalmasna neden olan bir olaysa, ocuk saysz tekrara ihtiya duyar,
dolaysyla da travmay kasvetli ve tekdze bir ritel eklinde tekrar tekrar yeniden oynar.
Amigdalada donup kalan resme ulamak iin bir baka yol da, bilindna zg bir ortam olan
sanattr. Duygusal beyin simgesel anlamlarla ve Freudun birincil sre diye adlandrd tarzla;
yani mecazn, yknn, mitin, gzel sanatlarn mesajlaryla byk bir ahenk iindedir. Bu yol ou kez
travma geirmi ocuklarn tedavisinde kullanlr. Bazen sanat, ocuklar iin bir baka ekilde ifade
etmeye asla yanamayacaklar bir korku an hakknda konuabilmenin yolunu aabilir.
Bu durumdaki ocuklarn tedavisinde uzmanlam Los Angelesli ocuk psikiyatr Spencer Eth,
annesinin eski sevgilisi tarafndan, annesiyle birlikte karlan be yandaki bir erkek ocuun
yksn anlatyor. Adam onlar bir motel odasna gtrm, ocua da bir battaniyenin altna
saklanmasn emrederek, annesini ldrene dek dvm. ocuk, beklenecei gibi, battaniyenin
altndayken duyduu ve grd kargaa konusunda konumaktan kanyormu. Eth de ondan,
kafasna gre bir resim yapmasn istemi.
Ethin anmsadna gre, ocuk gze arpacak kadar byk bir ift gz olan bir araba yarsnn
resmini izmi. Ethe gre, bu kocaman gzler ocuun katile bakma cesaretini gstermi olmasna
bir gndermeydi. Travmatik sahneye yaplan bu tr gizli gndermeler, travma geirmi olan
ocuklarn neredeyse hepsinin resimlerinde grlmektedir. Ethin bu tr ocuklardan resim
izmelerini istemesi, terapinin al sahnesidir. Onlarn zihnini megul eden gl anlar,
dncelerine olduu gibi resimlerine de szmaktadr. Bunun tesinde, resim yapmak bal bana bir
terapi ilevidir, nk travmay kontrol altna alma srecini balatr.

DUYGUSAL AIDAN YENDEN RENME VE TRAVMADAN KURTULMA

Irenein bir erkek arkadayla kmas, tecavz giriimiyle sonulanmt. Saldrgan geri pskrtm olsa da, adam bana bela olmay
srdrmt. Mstehcen telefon konumalaryla taciz ediyor, iddet tehdidinde bulunuyor, gece yarlar aryor, glge gibi takip ediyor ve
her hareketini izliyordu. Kz bir kez yardm iin polise bavurmu, ancak gerekte hibir ey olmadndan sorunu nemsiz bulup
geitirmilerdi. PTSD belirtileri gsteren Irene, terapiye baladnda sosyallemekten tamamen vazgemi durumdayd, kendisini
kendi evinde tutsak gibi hissediyordu.
Irenein vakas, r aan almasyla travmadan kurtuluun evrelerini ana hatlaryla ortaya koyan
psikiyatr Dr. Judith Lewis Herman tarafndan aktarlmtr. Hermana gre, bu srecin evresi
vardr: bir gvenlik hissine kavumak, travmann ayrntlarn anmsayp neden olduu kaybn yasn
tutmak ve sonunda, normal bir yaam dzenini yeniden kurmak. Bu evrelerin sralanmasnda, ileride
greceimiz gibi, biyolojik bir mantk da sz konusudur. Duygusal beynin, hayatn her an ortaya
kabilecek acil bir durum olarak alglanmas gerekmediini bir kez daha reniini yanstan bir
sralamadr bu.
lk evre, yani gvenlik hissini yeniden kazanmak; ar korku ykl, ar kolayca uyarlabilen
duygusal devreleri, yeniden renmeye izin verecek kadar sakinletirmenin yollarn bulma
aamasdr.30Bu evre ounlukla, hastalarn rkekliinin ve kbuslarnn, ar ihtiyat halinin ve
paniklerinin PTSDnin belirtilerinden olduunu anlamalarna yardmc olmakla balar. Bu anlay
bal bana, belirtileri daha az korkulacak eyler haline getirir.
lk atlan admlardan biri de, hastalarn balarna gelen eyleri bir lde kontrol altna
alabilecekleri hissini yeniden kazanmalarna yardmc olmaktr; bu, travmann kendisinin verdii
aresizlik dersini, dorudan unutmak demektir. rnein Irene, peindeki adamla kendi arasnda bir
tampon olarak arkadalarn ve ailesini harekete geirip polisin mdahalesini salamtr.
PTSD hastalarnn kendilerini korumasz hissetmeleri, evrelerinde tehlikenin kol gezdii
korkusundan tedir; gvensizlik hisleri daha yakn bir yerde, bedenlerinde ve duygularnda olup
bitenler zerinde denetimlerini yitirdiklerini hissetmeleriyle balar. Bu da PTSDnin amigdala
devrelerini ar hassaslatrarak duygusal korsanln en kk drtyle balamasna yol aan bir
durum yaratt dnldnde, anlalr bir eydir.
lalar hastalara, kendilerini nedensiz kayglarla dolduran, uykusuz brakan, uykularn kbuslarla
blen duygusal alarmlarn insafnda olmadklar hissini alamak iin bir yol sunar. Farmakologlar
bir gn, yalnzca PTSDnin amigdala ve balantl sinirsel aktarm devreleri zerindeki etkilerini
hedef alacak ilalarn gelitirileceini umuyorlar. Ancak u an iin, zellikle serotonin sistemini
etkileyen antidepresanlar ve sempatik sinir sisteminin etkinlemesini durduran propranolol gibi
engelleyiciler, bu deiikliklerin sadece bazlarna kar koyabilen ilalardr. Hastalar ayrca
huzursuzluklarn ve sinirliliklerini dengeleme yetisini kazandran geveme tekniklerini de
renebilirler. Fizyolojik bir sknet, zorbaca rselenmi duygusal devrenin hayatn bir tehdit
olmadn kefetmesine ve hastann travmadan nceki gvenlik hissinin bir ksmn yeniden
kazanmasna yardmc olacak bir frsat yaratr.
yiletirme srecindeki bir baka evre de, bylece kazanlm gvenlik hissinin rahatl iinde,
travmann yksn yeniden anlatma ve yeniden kurgulamay ierir. Bylece duygusal devrenin,
travmann ansn ve bu annn yaratt tepki balatclarn yeniden ve daha gereki bir ekilde
anlayp ona gre tepki vermesine imkn tanr. Hasta travmann korkun ayrntlarn yeniden
anlatrken, an hem duygusal anlam, hem de duygusal beyin zerindeki etkileri asndan dnm
geirmeye balar. Bu yeniden anlatmann temposu hassas bir konudur; en iyisi, bu travmadan
PTSDye maruz kalmadan iyileebilmi kiilerin doal temposunu taklit etmektir. Bu vakalarda, araya
girip hastaya travmasn yeniden yaatan anlarn dozajn ayarlayan bir i saat var gibidir; hasta
haftalar ya da aylar boyu bandan geen korkun olaylar hakknda neredeyse hibir ey
anmsayamaz.31
Travmaya yeniden girme ve travmadan kmalar arasnda, travmann kendiliinden gzden
geirilmesi ve karsnda gsterilen duygusal tepkinin yeniden renilmesi imkn doar. Hermana
gre, PTSDleri inat olanlarn yklerini yeniden anlatmas, bazen baskn korkular uyandrabilir; bu
tr durumlarda terapistin tempoyu drerek hastann tepkilerini kendisinin dayanabilecei snrlar
iinde, yani yeniden renme srecini engellemeyecek bir menzilde tutmas gerekir.
Terapist, travmatik olaylar videoda bir korku filmi izlermiesine, mmkn olduu kadar canl bir
biimde ve btn iren ayrntlarn hatrlayarak anlatmas iin hastasn cesaretlendirir. Sadece
grdkleri, duyduklar, kokladklar ve hissettiklerinin ayrntlar deil; korku, irenme, bulant gibi
tepkiler de buna dahildir. Buradaki ama, any tmyle szcklere dkebilmek; yani dier
paralaryla balants koparlm olan annn bilin dzeyine karlamayan ksmn da
yakalayabilmektir. Duyusal ayrntlarn ve hislerin szcklere dklmesiyle, anlarn neokorteksin
daha fazla kontrol altna girdii tahmin edilmektedir; burada anlarn balatt tepkiler daha
anlalr, dolaysyla da daha kolay idare edilebilir hale getirilir. Bu noktada duygusal adan yeniden
renme sreci, byk lde olaylar ve yaratt duygular yeniden yaayarak, ancak bu kez
gvenilir bir terapist eliinde, gvenli ve koruma altndaki bir evrede gerekletirilir. Bu da
duygusal devreye anlaml bir eyi; travmatik anlarn pei sra, sonu gelmez terr yerine gvenlik
iinde yaanabileceini retmeye balar.
Annesinin korkun bir ekilde katline tank olduktan sonra kocaman gzl insan resmini izen be
yandaki ocuk, ilkinden sonra baka resim izmemi; bunun yerine terapisti Spencer Ethle oyunlar
oynayarak ahenli bir ba kurmutur. Cinayetin yksn ancak yava yava, nceleri kalplar halinde,
yani her defasnda her ayrnty ayn ekilde yeniden dile getirerek anlatabilmitir. Zamanla, anlats
daha ak ve kendiliinden akp giden bir hal alm, anlatrken bedenindeki gerginlik azalmtr. Ayn
zamanda, o sahneyle balantl kbuslarnn da seyreklemi olmas, Ethe gre bir travmaya hkim
olmann gstergesidir. Konumalar yava yava, travmann ocukta brakt korkulardan, babasyla
birlikte yeni bir eve almaya alrken gnlk hayatnda olup bitenlere doru kaymtr. Sonuta,
travma izlerinin siliklemesiyle birlikte ocuk da sadece gnlk hayatndan sz edebilmeye
balamtr.
Son olarak, Hermann bulgularna gre; hastalarn, yaralanma, sevilen bir kiinin lm, bir
ilikinin kesilmesi, birini kurtarmak iin atlmam bir admdan duyulan pimanlk, ya da yalnzca
insanlara kar gven duygusunun sarslmas gibi bir travmann sonucunda uranlan kaybn yasn
tutmalar gereklidir. Bu tr acl olaylar yeniden anlatrken ortaya kan hznn hayati bir yarar
vardr: Travmadan bir lde kurtulma yetenei bulunduunu gsterir. Bunun anlam, gemiteki o
ann srekli penesinde kalmak yerine, hastann ileriye doru bakmaya balamas, hatta umut
duyabilmesi ve travmann kskacndan kurtulmu yeni bir hayat kurabilmesidir. Duygusal devrenin,
travmann terrn srekli bir dng ierisinde yeniden yaatmas, bozulabilecek bir by gibidir.
Her siren sesinin bir korku seline yol amas gerekmez; gecenin iinden gelen her ses de, bir terr
ansn geri dndrmek zorunda deildir artk.
Hermann sylediine gre, belirtilerin ou zaman art etkileri olabilir ya da arada bir
tekrarladklar grlebilir; ancak travmann byk lde stesinden gelinmi olduunu gsteren
belirli iaretler de vardr. Bunlar arasnda, fizyolojik belirtilerin kontrol edilebilir bir dzeye inmesi
ve hastann travma anlaryla balantl hislere dayanabilmesi saylabilir. zellikle nemli olan
iaret; travma anlarnn beklenmedik anlarda kontrolsz bir ekilde patlak vermeyip herhangi bir an
gibi, istendiinde artrlabilmesi ve belki daha da nemlisi, herhangi bir an gibi bir kenara
konulabilmesidir. Sonu olarak, gl, gvenilir ilikilerle ve bu tr adaletsizliklerin olabildii bir
dnyada bile anlam kazanan bir inan sistemiyle, yeni bir hayat kurulabilir32 Bunlarn hepsi, duygusal
beynin yeniden eitiminde kazanlan baarnn iaretleridir.

DUYGUSAL ZEL DERS OLARAK PSKOTERAP

ok kr ki travmatik anlarn iine gml felaket anlar, hayatmz boyunca biroumuzun bana
ender olarak gelmektedir. Ancak travmatik anlar byle gl bir ekilde belleimize kazyan
devreler hayatn daha sakin anlarnda iliyor olabilir. Kronik olarak umursanmam olmak, anne-
babann ihmalkrlna, dikkatsizlik ve efkatsizliine maruz kalmak, terk edilmek veya bir kayba
uramak, ya da sosyal evre tarafndan reddedilmek gibi, ocukluun hibir zaman travma dzeyine
erimeyen daha sradan glkleri de duygusal beyinde izlerini brakr ve hayatn ilerideki
dnemlerinde kurulan yakn ilikilerde arpklklara ve gzyalar ile hiddete yol aar. PTSD
iyiletirilebiliyorsa, biroumuzdaki daha st kapal nitelikteki duygusal yaralar da tedavi edilebilir;
psikoterapinin ii de budur. Genellikle, bu ykl tepkileri ustaca ynetmeyi renirken duygusal zek
devreye girer.
Amigdala ile prefrontal korteksin daha bilgilenmi tepkileri arasndaki hareketlilik, psikoterapinin
derindeki uyumsuz duygusal eilimleri yeniden biimlendiriinin nroanatomik bir modeli gibidir.
Duygusal patlamalarda amigdalann hassas alter roln kefeden nrolog Joseph LeDouxnun
varsaymna gre, duygusal sisteminiz bir kez bir eyi rendi mi, onu bir daha hi brakmazsnz.
Terapinin yapt, size onu kontrol etmeyi, yani neokorteksinize, amigdalanz nasl bastracan
retmektir. Eyleme geme eilimi bastrlr; ama bu srada o eiliminizle ilgili temel duygunuz
sindirilmi bir biimde sakl kalr.
Duygusal adan yeniden renmenin altnda yatan beyin mimarisine bakldnda, baarl bir
psikoterapiden sonra bile geride kalan eyin, iz brakm bir tepki; sknt veren bir duygusal eilimin
kkndeki zgn duyarlln ya da korkunun bir kalnts olduu anlalyor.33Prefrontal korteks
amigdalann saldr drtsn trpleyebilir ya da frenleyebilir, ama ilk bata tepki gstermesini
engelleyemez. Dolaysyla, duygusal patlamalarmzn ne zaman olacan belirleyemesek de, ne
kadar sreceklerini denetlememiz daha olanakldr. Bu tr patlamalarn ardndan daha abuk kendine
gelebilmek de, duygusal olgunluun bir iareti olabilir.
Terapi srecinde asl deienin, duygusal tepki bir kez balatldnda insanlarn verdii karlklar
olduu anlalyor; ama ilk bataki tepkiyi balatma eilimi tamamen kaybolmaz. Pennsylvania
niversitesinden Lester Luborsky ve meslektalarnn yapt bir psikoterapi almas, bunun
delillerini sunmaktadr.34Dzinelerle hastay psikoterapiye getiren iddetli bir kabul grme veya
yaknlk bulma arzusu, ya da baarszlk veya ar bamllk korkusu gibi, ilikilerden doan
balca atmalar incelenmitir. Daha sonra, ilikilerinde bu arzu ve korkularn harekete getii
hastalarn verdikleri (hemen her zaman amalarna ters den) karlklara baklmtr:
Karsndakinden fazla talepte bulunmak, fke veya soukluk eklinde; bir aalanma beklentisi
iinde kendini savunma gdsyle kabuuna ekilmek ise, tekinin bu grnrdeki terslikten alnmas
eklinde bir kar tepki yaratmtr. Bu tr talihsiz temaslar srasnda, anlalabilecei zere, hastalar
umutsuzluk ve znt, ierleme ve fke, gerginlik ve korku, sululuk ve kabahati kendinde bulma
trnden sknt verici hislerle dolmulardr. Hastann belirgin eilimi her ne ise, ister bir ile veya
sevgiliyle, ister bir ocukla veya ebeveynle, ister iteki patronu veya mesai arkadalaryla olsun,
hemen her nemli ilikisinde ortaya kmtr.
Ne var ki, uzun sreli terapi srecinde bu hastalarda iki tr deiim grlmtr: Tepkiyi balatan
olaylara verdikleri duygusal tepkiler daha az skntl, hatta daha sakin ve akn bir hal alm;
grnr tepkileri ilikiden asl istediklerini almakta daha etkili olmaya balamtr. Deimeyen
eyse, temeldeki arzu veya korkular ile en bataki hissin sancs olmutur. Terapinin bitimine birka
seans kaldnda, hastalarn szn ettikleri temaslar, terapiye ilk girdikleri zamana kyasla olumsuz
duygusal tepkilerinde yar yarya bir azalma olduunu ve teki kiiden iddetle bekledikleri olumlu
tepkiyi bulma olaslklarnn iki kat arttn gstermitir. Hi deimeyen eyse, bu isteklerin
kkndeki belirli duyarllk olmutur.
Beyin terimlerini kullanarak, korkulan bir durumun iaretlerine tepki olarak limbik devrenin alarm
sinyalleri gnderdiini, ancak prefrontal korteks ve balantl blgelerin yeni ve daha salkl bir
tepki renmi olduklarn ne srebiliriz. Ksacas duygusal dersler, hatta kalbin en derinlerinde
yer eden, ocuklukta renilmi alkanlklar bile yeniden biimlendirilebilir. Duygusal renme
yaam boyu srer.
14 Cleveland lkokulundaki katliamn devam eden travmas zerine The New York Timesn Eitim Hayat ksmnda yazdm (7 Ocak
1990).
15 Su kurbanlarnda PTSDnin rnekleri Brooklyndeki Madurlara Danmanlk Servisinden psikolog Dr. Shelley Niederbach
tarafndan sunulmutur.
16 Vietnam ans M. Davis, Analysis of Aversive Memories Using the Fear-Potentiated Startle Paradigm, balkl yazsnda, N. Butters
and L.R. Squire, derl., The Neuropsychology of Memory (New York: Guilford Press, 1992)den alnmtr.
17 LeDoux bu anlarn, zellikle kalc olmalarnn, bilimsel bir aklamasn yapyor Indelibility of Subcortical Emotional Memories,
Journal of Cognitive Neuroscience (1989), cilt 1, 238-43.
18 Dr. Charney ile yaptm grme, The New York Times (12 Haziran 1990).
19 Eletirilmi laboratuar hayvanlaryla yaplm deneyler, bana Dr. John Krystal tarafndan tarif edilmi ve bunlar pek ok bilimsel
laboratuarda tekrar edilmitir. En nemli almalar, Duke niversitesinden Dr. Jay Weiss tarafndan yaplmtr.
20 PTSDnin altnda yatan beyin deiikliklerinin ve bunlarda amigdalann rolnn en iyi aklamas, Dennis Charney ve bk.nn
Psychobiologic Mechanisms of Posttraumatic Stress Disorder, balkl yazsndadr. Archives of General Psychiatry, say 50 (Nisan
1993), 294-305.
21 Bu beyin anda travmadan dolay oluan deiiklikler hakkndaki delillerin bir ksm, PTSDsi olan Vietnam gazilerine Gney Amerika
yerlilerinin avlarn etkisizletirmek iin oklarnn ucuna srdkleri bir ila olan yohimbin enjekte edildii deneylerden gelmektedir. Az
dozlarda yohimbin, genelde katekolaminlere kar fren etkisi yapan belirli bir alcnn (nron zerinde, bir sinirsel aktarcy karlayan
nokta) faaliyetini bloke eder. Yohimbin, freni kaldrarak bu alclarn katekolamin salgsn hissetmesine engel olur; sonu, katekolamin
dzeyinin artmasdr. la enjeksiyonunun kaygy bastran sinirsel frenleri etkisizletirmesi, yohimbinin, 15 PTSD hastasndan 9unda panii
ve 6snda da geree benzeyen geri dnleri balatmasna neden olmutur. Bir sava gazisi arkasndan dumanlar salarak alevler iinde
den bir helikopterin halisnasyonunu yaarken, bir dieriyse bir mayn tarlasnda arkadalarnn da iinde bulunduu jipin infilak ettiini
grmtr; ayn sahne, kbuslarndan kmam ve yirmi yldan fazla bir sre boyunca, srekli geri dnler halinde grnmtr.
Yohimbin deneyi, West Haven, Conn., VA Hastanesindeki Ulusal PTSD Merkezinin Klinik Psikofarmakoloji Laboratuarnn yneticisi
Dr. John Krystal tarafndan yaplmtr.
22 PTSDli erkeklerde daha az alfa-2 alcs bulunmas: bkz. Charney, Psychobiologic Mechanisms.
23 Beyin CRF salglanmasnn orann drmeye alrken, bunu CRF salglayan alclarn saysn azaltarak telafi eder. PTSDli kiilerde
bunun olduunun bir iareti, bu sorunu yaayan sekiz hastaya CRF enjeksiyonunun yapld almada grlmtr. Genelde CRF
enjeksiyonu, katekolaminleri harekete geirmek iin bedeni dolaan, ACTH hormonlarnn salglanmasn balatr. Ancak PTSDli
hastalardaki ACTH dzeyinde, PTSDsi olmayan bir kyas grubundan farkl olarak, grnr bir deiiklik olmamtr; bu da beyinlerinin
stres hormonuyla zaten ar ykl oluundan dolay, CRF alclarn azaltm olduklarnn iaretidir. Bu aratrma, Duke niversitesinden
psikiyatr Charles Nemeroff tarafndan anlatlmtr.
24 Dr. Nemeroff ile yaptm grme, The New York Times (12 Haziran 1990).
25 Benzeri bir ey PTSDde de grlmektedir: rnein bir deneyde PTSD tehisi konmu Vietnam gazilerine Platoon adl sinema
filminden alnm ve zel olarak montaj yaplm grafik arpma sahnelerinden oluan 15 dakika sreli bir film gsterilmitir. Bir gruptaki
gazilere endorfinleri bloke eden bir madde olan nalokson enjekte edilmitir; filmi seyrettikten sonra bu gazilerin acya kar hassasiyetinde
hibir deiiklik grlmemitir. Endorfini bloke edici madde enjekte edilmeyen gruptaysa, erkeklerin acya kar hassasiyetinde yzde
otuzluk bir azalma olarak endorfin salglanmasndaki arta iaret etmitir. Ayn sahneler, PTSDsi olmayan gaziler zerinde hibir etki
yaratmamtr. Bu da PTSD kurbanlarnda endorfini dzenleyen sinir yollarnn fazlaca hassas veya hiperaktif olduunu gstermektedir.
Bu etki sadece zgn travmay hatrlatabilecek bir eye yeniden maruz kaldklarnda ortaya kmaktadr. Bu sralamada, amigdala nce
grmekte olduumuzun duygusal nemini deerlendirir. Bu aratrma Harvarddan psikiyatr Dr. Roger Pitman tarafndan yaplmtr.
PTSDnin dier arazlarnda olduu gibi, bu beyin deiiklii stres altnda renildikten baka, bir de ilk bataki travmatik olay hatrlatc
herhangi bir ey olduunda, yeniden balatlabilmektedir. rnein Pitman, bir kafesteki kobaylara ok verildiinde, bunlarn; Platoon
filminden sahneler izletilen Vietnam gazilerinde bulgulanan, endorfine dayal analgezi (arya duyarszlk) halinin aynsn gelitirdiini
grmtr. Haftalar sonra fareler, hibir akm verilmedii halde, oka maruz kaldklar kafeslere yeniden koyulduklarnda, aynen ilk ok
verildiinde olduu gibi yeniden acya duyarszlk gelitirmeye balamlardr. Bkz. Roger Pitman, Naloxone-Reversible Analgesic
Response to Combat-Related Stimuli in Posttraumatic Stress Disorder, Archives of General Medicine (Haziran 1990). Ayrca bkz.
Hillel Glover, Emotional Numbing: A Possible Endorphin-Mediated Phenomenon Associated with Post-Traumatic Stress Disorders and
Other Allied Psychopathologic States, Journal of Traumatic Stress, say 5, 4 (1992).
26 Bu blmde zerinden geilen beyinle ilgili deliller, Dennis Charneyin Psychobiologic Mechanisms balkl mkemmel makalesine
dayaldr.
27 Charney, Psychobiologic Mechanisms, 300.
28 Korkmamay renmekte prefrontal korteksin rol: Richard Davidsonn almasnda, gnlllerin bir ses ve ardndan gelen iddetli,
iren bir grlt sonrasndaki terleme tepkileri (kaygnn bir barometresi) llmtr. Yksek grlt terlemede bir arta yol amtr.
Bir sre sonra, tek bana o ses ayn art balatmaya yeter hale gelmitir; bu da gnlllerin sese kar bir tiksinme gelitirmeyi
rendiklerini gstermektedir. Rahatsz edici grltden bamsz olarak sesi duymaya devam ettiklerindeyse, renilmi tiksinme tepkisi
kaybolmaya balamtr ses, terlemede bir arta yol amamtr. Gnlllerin sol prefrontal korteksi ne kadar etkin olursa, renilmi
korkuyu o kadar kolaylkla silmilerdir.
Prefrontal loblarn korkuyu atlatmakta oynad rol gsteren bir baka deneyde ise laboratuar fareleri, bylesi almalarda ou kez
olduu gibi, elektrik okuyla eletirilmi bir sesten korkmay renmilerdir. Fareler daha sonra, cerrahi bir mdahaleyle, beyinlerindeki
prefrontal loblar ve amigdalann balants kesilerek, bir tr lobotomi geirmilerdir. Bunu takip eden bir ka gn ierisinde fareler, elektrik
oku olmadan sesi duymulardr. Zaman iinde, daha nce sesten korkmay renmi fareler bu korkularn kaybetmilerdir. Ancak
balants kesilmi prefrontal loblar olan fareler, korkmamay renmek iin iki kat daha fazla zaman gereksinmilerdir; bu da prefrontal
loblarn korkuyu idare etmekte ve daha da genelde, duygusal dersleri kavrayabilmekte oynad hayati role iaret etmektedir. Bu deney
New York niversitesi Sinir Bilim Merkezinden Joseph LeDouxnun yksek lisans rencisi olan Maria Morgan tarafndan yaplmtr.
29 PTSDde iyileme: Bu alma bana Manhattandaki Mt. Sinai Tp Okulu Travmatik Stres almalar Programnn yneticisi ve sinir
kimyageri olan Rachel Yehuda tarafndan aktarlmtr. Sonular hakkndaki yazm The New York Times (6 Ekim 1992)de yaynlanmtr.
30 Travmadan kurtulma yolu: Judith Lewis Herman, Trauma and Recovery (New York: Basic Books, 1992).
31 Travmann dozu: Mardi Horowitz, Stress Response Syndromes (Northvale, NJ: Jason Aronson, 1986).
32 En azndan yetikinler iin yeniden renmenin srd bir baka dzey, felsefidir. Kurbanlarn ezeli sorusu olan, Neden ben?
yantlanmas gerekmektedir. Travmann kurban olmak, insann dnyann gvenilir bir yer ve hayatta bamza gelenlerin adaletli olduuna;
yani, erdemli bir hayat yaand takdirde kaderimizi belirleyebileceimize kar duyduu inanc krar. Kurbann kafasndaki bilmecenin
yantlar tabii ki felsefi veya dini olmak durumunda deildir; ama, bu dnyaya ve insanlara gvenilebilirmicesine yaamay srdrmeye
olanak verecek bir inan veya iman sistemini yeniden ina etmektir.
33 Bastrlm olsa da, ilk korkunun devam etmekte olduu; laboratuar farelerinin, elektrik okuyla eletirildiinde zil gibi bir sesten
korkmaya artlandrldklar almalarda gsterilmitir. Fareler daha sonra zili duyduklarnda, beraberinde ok olmasa da, fareler korkuyla
tepki gstermitir. Bir yl ierisinde (fare mrnn neredeyse te biri), yava yava fareler zile kar korkularn kaybetmilerdir. Ancak
zil tekrar elektrik okuyla eletirildiinde korku tm gcyle yeniden yerlemitir. Korku bir an iinde geri gelmi, ancak yatmas aylarca
srmtr. Bu durumum insanlardaki benzeri; yllarca tl kalm, uzun zaman ncesinden bir travmatik korkunun, ilk travmay hatrlatacak
bir ey olduunda, tm gcyle bir sel gibi geri gelmesidir.
34 Luborskynin terapi aratrmasnn detaylar Lester Luborsky ve Paul Crits-Christophun Understanding Transference: The CCRT
Method (New York: Basic Books, 1990)da yer almaktadr.
14-Miza Kader Deildir

renilmi duygusal eilimlerin deitirilmesinden yeterince sz ettik. Peki ya kaltmsal


mirasmzn sabit eleri olan tepkilerimiz ne olacak? Szgelimi, yaplar gerei havai ya da sknt
verecek kadar utanga olan kiilerin alkanlk halini alm tepkilerini deitirebilir miyiz? Duygusal
pusulann bu alan, srkleyen mizacn, arka planda fsldayarak eilimimizi belirleyen hislerin etkisi
altndadr. Miza, duygusal hayatmzn zelliklerini oluturan ruh halleri olarak tanmlanabilir. Bir
dereceye kadar her birimizin tercih ettii bu tr bir duygusal alan vardr; miza doutan gelen bir
veridir; yaamn geliiminde itici kuvvet olan kaltmsal piyangonun bir parasdr. Her ebeveyn bunu
grmtr. Bir ocuk doumundan itibaren sakin ve yumuakbal ya da hrn ve zordur. Sorun, bu
ekilde biyolojik olarak belirlenmi duygusal bir kmenin deneyimlerle deitirilip
deitirilemeyeceidir. Biyolojimiz duygusal yazgmz deimez biimde belirler mi, yoksa doutan
utanga bir ocuk bile, kendine gven duyan bir yetikin haline gelebilir mi?
Bu soruya en ak yant, Harvard niversitesinin tannm geliim psikolou Jerome Kagan
veriyor.35Kagan en az drt tip miza ekingen, atlgan, neeli ve hznl bulunduunu, bunlardan
her birinin deiik bir beyinsel faaliyet modelinin sonucu olduunu ne sryor. Bize bahedilen
mizalar arasnda, her biri duygusal devrelerdeki kaltmsal ayrmlara dayanan doutan gelme
saysz farkllk bulunmas olasdr; herhangi bir belirli duygunun ne kadar kolay uyand, ne kadar
srd, ne kadar iddetlendii, kiiden kiiye deiebilir. Kagann almalar, bu modellerden biri
zerinde younlayor: Mizacn atlganlktan ekingenlie kadar uzanan boyutu.
Onyllardr anneler, bebek ve ocuklarn Kagann ocuk geliimi konusunda yapt almalara
katlmak zere, Harvard kampusundaki William James binasnn 14. katnda bulunan ocuk Geliimi
Laboratuarna tamaktadr. Kagan ve birlikte alt dier aratrmaclar, deneysel gzlem iin
getirilmi olan 21 aylk bebeklerden oluan bir grupta utangaln erken iaretlerini fark etmilerdi.
Dier bebeklerle serbest oyunda, bazlar fkr fkr, kendiliinden bir neeyle en ufak bir tereddt
gstermeden oynuyorlard. Bazlar ise kararsz ve tereddtl bir ekilde geri duruyor, annelerine
yapyor ve sessizce dierlerinin oyunlarn izliyordu. Yaklak drt yl sonra, ayn ocuklar
anaokuluna baladnda Kagann grubu onlar tekrar gzlemledi. Aradan geen yllar boyunca da
dnk ocuklardan hibiri ekingenlememi, ekingen olanlarn te ikisi ise suskunluunu
srdrmt.
Kagan, fazlasyla hassas ve korkak ocuklarn utanga ve rkek yetikinlere dntklerini
bulgulamtr; ocuklarn yzde 15-20si, onun deyimiyle, doutan davransal tutukluk
gstermektedirler. Bu ocuklar, bebekliklerinde tanmadklar her eyden ekinirler. Bu da onlarn
yeni yiyecekleri yerken mzmz, yeni hayvanlara ya da yerlere yaklarken tereddtl ve yabanclarn
yannda utanga davranmasna yol aar. Bu, onlar baka alardan da hassaslatrr; rnein sululuk
hissetmeye ve kendini kabahatli bulmaya daha yatkn olurlar. Sosyal ortamlarda, yeni insanlarla
tantklarnda ve evrelerindeki kiilerin dikkati zerlerine evrildiinde snfta ve oyun alannda
donup kalacak lde kayglanan ocuklardr bunlar. Yetikinliklerinde ise, partide kendilerine bir e
bulamadklarnda kenarda kalmaya yatkn olur, topluluk nnde konuma veya gsteri yapmaktan
lesiye korkarlar.
Kagann almalarndan birindeki Tom adl bir erkek ocuu utanga tipin bir rneidir.
ocukluu boyunca iki, be ve yedi yalarnda yaplm her lmde hep en ekingen ocuklar
arasnda yer alyordu. On yandayken yaplan bir grmede, Tom gergin ve kaskat bir biimde
dudaklarn sryor, ellerini ovuturuyor, ifadesiz yznde sadece kz arkadandan sz ederken
gergin bir glmseme beliriyordu; cevaplar ksa, hali ve tavr ise ezikti.36ocukluunun orta dnemi
boyunca, yaklak on bir yana dek, kendisine strap verecek kadar utanga olan Tom, arkadalarna
yaklamak zorunda kaldnda her yann ter bastn hatrlyordu. Ayn zamanda, evininin
yanabileceinden, bir yzme havuzuna dalmaktan, karanlkta yalnz kalmaktan youn korkular
duyuyordu. Sk sk grd kbuslarda canavarlarn saldrsna uruyordu. Son iki yldr kendisini
daha az utanga hissetse de, hl dier ocuklarn yannda biraz kayg duyuyor ve u anda snfn st
yzde bei iinde yer ald halde, okulda baarl olup olamayacandan endieli grnyor. Bir
bilim adamnn olu olan Tom, bu alanda kariyer yapmay ekici buluyor, nk bu meslein greceli
yalnzl onun ie dnk eilimlerine uygun dyor.
Buna karlk, Ralph her yanda atlgan ve da dnk ocuklardan biriydi. Her zaman rahat ve
konukan olan bu ocuk, on yanda da iskemlesine rahata yaslanp hi sinirli hal ve tavrlar
sergilemiyor, grmeyi yapanla arasndaki yirmi be yaa ramen, arkadaym gibi kendinden emin
ve dosta konuuyordu. ocukluu srasnda yalnzca ksa sreli iki korkusu olmutu; bunlardan biri
yanda kocaman bir kpein zerine atlamasndan sonra kpeklerden, dieri de uak kazalarndan
sz edildiini duyduu yedi yanda umaktan korkmasyd. Hep arkada canls ve popler olan
Ralph, kendini hibir zaman utanga grmemiti.
ekingen ocuklarn, hafif bir strese bile fazlasyla tepki uyandran bir sinir devresiyle dnyaya
geldikleri anlalyor; doutan itibaren bunlarn kalpleri yeni insanlar ya da durumlar karsnda
dier bebeklere oranla daha hzl atyor. Yirmi bir aylkken oyun oynamaktan geri durduklarnda bile,
bebeklerin nabzlarn gsteren monitrlerden, kalplerinin kaygyla kt kt att izlenebiliyordu.
Kolayca uyarlabilen bu kaygnn yaam boyu srecek ekingenliklerin temelinde yatt grlyor;
her yeni insana ya da duruma kar olas bir tehlikeymi gibi davranyorlar. Belki de bunun sonucu
olarak, ocukluklarnda zellikle utanga olduklarn hatrlayan orta yal kadnlar, daha da dnk
yatlarna oranla daha fazla korku, kayg ve sululuk hisleri iinde yaamaya ve migren, barsak ve
mide rahatszlklar gibi stresle balantl sorunlara daha eilimli oluyorlar.

EKNGENLN NROKMYASI

Kagana gre ekingen Tom ile atlgan Ralph arasndaki fark, merkezi amigdalada bulunan bir sinir
devresinin uyarlabilmesinde yatmaktadr. Kagana gre, Tom gibi korkulu olmaya yatkn kiiler bu
devrenin daha kolayca uyarlmasn salayan bir nrokimyasal yapyla doar ve bu nedenle
tanmadklar eylerden kanr, emin olmadklarndan ekinir ve kayg duyarlar. Ralph gibi,
amigdalasnn uyarlma eii ok daha yksee ayarl bir sinir sistemine sahip olanlar ise, daha zor
korkan, yaps gerei daha da dnk, yeni yerleri aratrp yeni insanlarla tanmaya daha hevesli
kiilerdir.
ocuun kaltmnda hangi modelin yer aldn gsteren erken bir ipucu, bebekliinde ne kadar
kolay sinirlenen, zor bir ocuk olduu ve tanmad biriyle ya da bir eyle karlatnda bundan ne
kadar rahatsz olduudur. En azndan doduklarnda, be ocuktan yaklak biri ekingen snfna
girerken, bete ikisi de atlgan mizaldr.
Kagann ortaya koyduu delillerin bir ksm, olaand rkek kedilerin gzlemlenmesinden elde
edilmitir. Yedi ev kedisinden birisi ekingen ocuklara benzeyen bir korkaklk modeli sergiler:
Bunlar (kedilerin efsanevi merakllklarn sergilemek yerine) yeniliklerden uzak durur, yeni alanlar
kefetmekte isteksiz kalr ve sadece en kk kemirgenlere saldrp daha cesur akranlarnn evkle
kovalayacaklar byklerine yaklaamayacak kadar rkek davranrlar. Dorudan beyin sondalarnda,
bu ekingen kedilerin amigdalasnn baz ksmlarnn rnein dier bir kedinin tehditkr hrlamasn
duyduklarnda olaanst uyarlma kabiliyetine sahip olduklar bulgulanmtr.
Kedilerin ekingenlii, amigdalalarnn yaklama veya kanma davrann dzenleyen beyin
devrelerini kontrol edebilecek olgunlua eritii nokta olan, birinci ay sonlarnda oluur. Bir aylk bir
kedi yavrusunun beyin olgunluu, sekiz aylk bir insan yavrusununkine benzer; Kagana gre
bebeklerde yabanc korkusu sekiz ya da dokuz aylkken grlr ve odada bir yabanc varken anne
dar karsa sonu gzyalar olur. Kagana gre, ekingen ocuklar, amigdalay harekete geirerek
dk bir uyarlma eii yaratan ve bylece amigdalann uyarlma kapasitesini ykselten norepinefrin
ve dier beyin kimyasallarn kronik olarak yksek dzeylerde miras alm olabilirler.
Bu artrlm hassasiyetin bir iareti; rnein ocukluklarnda olduka utanga olan gen kadn ve
erkeklerin laboratuarda sert kokular gibi streslere maruz kaldklarnda, nabzlarnn, daha da dnk
akranlarna kyasla ok daha uzun bir sre yksek dzeyde kalmaya devam etmesidir; bu da
norepinefrin dalgasnn amigdalay istim stnde, balantl sinir devreleri yoluyla da sempatik sinir
sistemini uyarlm halde tuttuunu gsterir.37 Kagann sylediine gre, ekingen ocuklarn
dinlenme halinde hem tansiyonlar, hem de gz bebeklerinin daha fazla bymesinden idrarlarnda
daha yksek dzeylerde norepinefrin iaretleyicilerine kadar tm sempatik sinir sistemi gstergeleri
asndan, tepkisellik dzeyleri daha yksektir.
Sessizlik, ekingenliin bir baka gstergesidir. Kagann ekibi ekingen ve atlgan ocuklar,
tanmadklar ocuklarla birlikteyken ya da bir grmeciyle konuurken olduu gibi, doal bir
ortamda gzlemlediinde, her zaman ekingen ocuklar daha az konuuyordu. ekingen bir anaokul
ocuu, dier ocuklar kendisine hitap ettiinde hibir ey sylemiyor ve gnnn byk bir
blmn sadece dierlerini oynarken seyrederek geiriyordu. Kagann tahminine gre, yeni bir
durum ya da alglanan bir tehlike karsnda sergilenen ekingen sessizlik, n beyin, amigdala ve
yaknlarndaki sesle ifade yeteneini kontrol eden limbik yaplar arasnda alan bir devrenin etkin
olduunun iaretidir. (Ayn devreler, stres altnda tkanarak konuamaz hale gelmemizi salar.)
Bu hassas ocuklarn, altnc ya da yedinci snf gibi erken bir dnemden itibaren panik nbetleri
gibi kayg bozukluklar gelitirme riski yksektir. Bu snflardaki 754 kz ve erkek zerinde yaplm
bir almada, 44nn en az bir kez panik durumu yaad ya da bunun birka n belirtisini
gsterdii bulgulanmtr. Bu kayg durumlar genelde, ilk flrt ya da byk bir snav gibi, erken
ergenlikte oluan olaylar tarafndan balatlmtr; ocuklarn ounluu bunlarla daha ciddi sorunlar
gelitirmeden baa kabilir. Ancak ekingen mizal ve yeni durumlardan olaanst korkan
ocuklar, kalp arpntlar, nefes darl ya da bouluyormu gibi bir hisle birlikte ldrmak veya
lmek derecesinde korkun bir eyin balarna gelecei gibi panik duygular sergiliyordu.
Aratrmaclarn kansna gre, bu durumlar psikiyatrik anlamda panik bozukluu tehisi konulacak
kadar ciddi olmasa da, bu ergen ocuklarn sonraki yllarda bu bozukluu gelitirme risklerinin daha
yksek olabileceinin iaretini veriyorlard; panik nbetleri geiren birok yetikin, krizlerin ergenlik
yllarnda baladn belirtmilerdir. Bir kez bu tr bir kriz geirdikten sonra, bunun tekrarna kar
bir korku gelitirmeye hazr hale gelen panik bozukluu hastalar, bu yzden hayattan uzaklarlar.

HBR EY DERT ETMEM: NEEL MZA

1920lerde gen bir kadn olan June Teyzem, Kansas Citydeki evini ardnda brakarak, o
zamanlarda yalnz bir kadn iin tehlikeli bir yolculua kp, kendi bana angaya gitmeyi gze
almt. Orada, uluslararas ticaret ve entrika merkezinin polis gcnden bir ngiliz dedektif ile
tanan June, onunla evlenmiti. kinci Dnya Savann balarnda Japonlar angay ele
geirdiklerinde, teyzem ve kocas Gne mparatorluu adl kitapta ve filmde anlatlan mahkm
kampna hapsedilmilerdi. Kampta be korkun yl geirdikten sonra, tam anlamyla her eylerini
kaybetmi, meteliksiz bir halde ngiliz Kolombiyasna iade edilmilerdi.
ocukluumda June ile ilk kez tanmam hatrlyorum. Yalca, ii iine smayan bir kadnd.
Sonraki yllarnda onu ksmen fel brakan bir inme geirdi; yava ve zahmetli bir iyilemeden sonra
aksayarak da olsa yryebildi. O yllarda yetmilerinde olan Junela bir gn krlara ktmz
hatrlyorum. Nasl olduysa, yanmdan uzaklat ve birka dakika sonra hafif bir barma duydum;
yardm istiyordu. Dmt ve tek bana kalkamyordu. Yardm etmek iin yanna kotum, ben onu
kaldrrken June ikyet etmek ya da alayp szlamak yerine, durumuna gld. Yapt tek yorum,
neeli bir sesle, En azndan yeniden yryebiliyorum, demek oldu.
Baz insanlarn duygular teyzeminkiler gibi, kendiliinden olumlu uca meyilli gibidir; bu tr kiiler
doal olarak neeli ve yumuak baldr, dierleriyse ask yzl ve hznl. Mizacn bu boyutu, bir
tarafta coku dier tarafta ise melankoli olmak zere, duygusal beynin yukar kutuplar olan sa ve sol
prefrontal alanlarn greceli etkinliiyle balantl gibidir. Bu igry byk lde almalarna
borlu olduumuz, Wisconsin niversitesinden psikolog Richard Davidsona gre, sol frontal
lobundaki etkinlik sa loba oranla daha fazla olanlar daha neeli bir mizaca sahiptir; bunlar
genellikle insanlardan ve hayatn kendilerine sunduu eylerden keyif alr ve aynen June Teyze gibi,
terslikleri atlatabilirler. Greceli olarak sa tarafndaki etkinlik daha fazla olanlar ise olumsuzlua ve
keyifsizlie meyilli olur ve hayatn zorluklar karsnda kolayca telaa kaplrlar; bir anlamda,
endie ve depresyonlarnn nn kesemediklerinden, ac ekerler.
Davidsonn deneylerinden birinde, sol frontal alanlarda en fazla etkinlik gsteren denekler, en ok
sa tarafta etkinlik gsteren on be kiiyle karlatrlmt. Belirgin sa frontal etkinliine sahip
olanlar, bir kiilik testinde ak seik bir olumsuzluk eilimi sergilemilerdi. Woody Allenn komik
rollerle taklit ettii, en ufak bir eyde bir felaket grerek alarma geen, korkakla ve karamsarla
yatkn olan, bunaltc zorluklar ve her yerde pusuya yatm tehlikelerle dolu bir dnyaya kukuyla
bakan tiplere uyuyorlard. Melankoliklerin aksine, daha kuvvetli bir sol frontal etkinliine sahip
olanlarsa dnyay ok farkl gryorlard: nsanlarla kaynaabilen, neeli, genelde ok eyden zevk
alan, ou zaman keyifli, daha kuvvetli bir zgven hissine sahip ve hayata ballklarnn karln
aldn hisseden kiilerdi. Psikolojik testlerdeki puanlar da, depresyon ve dier duygusal sorunlar
asndan, yaam boyu daha dk bir risk tadklarn ortaya koyuyordu.38
Klinik depresyon gemiine sahip kiilerin beyinlerinde, hi depresyon geirmemi kiilere kyasla
sol frontal lobda daha dk dzeyde, sada ise daha fazla etkinlik olduunu bulgulayan Davidson,
yeni depresyon tehisi konulmu hastalarda da ayn eilimi grmtr. Davidsonn deneylerle
snanmay bekleyen tahminine gre, depresyonun stesinden gelenler sol prefrontal loblarndaki
etkinlii artrmay renmi kiilerdir.
Yapt aratrma insanlarn iki utan birinde yer alan yzde otuzunu kapsasa da, Davidson, hemen
herkesin beyin dalgas modellerine gre iki tipten birine yakn olarak snflandrlabileceini
sylyor. Ask suratllarla gler yzller arasndaki miza fark, byk ya da kk apta pek ok
ekilde kendini gstermektedir. rnein bir deneyde gnlller ksa film programlar izlemiti.
Bunlardan bazlar banyo yapan bir goril, oynayan bir kpek yavrusu gibi elenceliydi. Dierleri
ise, hemire eitimi iin hazrlanm, bir ameliyatn i karartc ayrntlarn ne karan retici bir
film gibi, olduka rahatsz ediciydi. Beyninin sa yars etkin olan kasvetli kiiler neeli filmleri
sadece yle byle elenceli bulurken, ameliyatn kan revan iindeki grntsne ar bir korku ve
tiksinme tepkisi gstermiti. Neeli grup ise, ameliyata en dk dzeyde tepki verirken, en kuvvetli
tepkileri neeli filmleri izlerken keyiflenme eklindeydi.
yle grnyor ki, mizacmz tarafndan hayata ya olumlu ya da olumsuz bir tepki vermeye
ayarlanm bulunuyoruz. Hznl ya da neeli bir mizaca eilimin, ekingenlik ya da atlganlk
eilimi gibi hayatn ilk ylnda ortaya kmas, bu zelliin kaltmsal olarak belirlendiini iaret
eden bir gerektir. Beynin byk bir ksm gibi, frontal loblar da yaamn ilk birka aynda
olgunlarlar ve bu yzden doumdan itibaren yaklak on ay geene dek etkinlikleri gvenilir bir
biimde llemez. Ancak Davidson bu kadar kk bebeklerde bile, frontal loblarn etkinlik
dzeylerinden anneleri odadan ktnda alayp alamayacaklarnn tahmin edilebildiini grmt.
Bunlarn arasndaki ilinti, neredeyse yzde yzd: Bu ekilde teste tabi tutulmu dzinelerce
bebekten, her alayanda sa beyin etkinliinin; her alamayanda ise sol beyin etkinliinin fazla
olduu grlmt.
Yine de, mizacn bu temel boyutu doutan ya da ok ksa bir sre sonrasnda yerlemi olsa bile,
surat asmaya eilimli olanlarmz hayatn arpac kumrusu gibi dnerek, tuhaf bir ekilde geirmeye
mahkm deildir. ocukluun duygusal derslerinin, kaltsal bir eilimi glendirmek ya da bastrmak
yoluyla, miza zerinde derin bir etkisi olabilir. ocuklukta beynin ok byk esneklie sahip
olmasnn anlam, bu yllardaki deneyimlerin hayatn sonuna kadar kalc etkisi olacak biimde sinir
yollarn ekillendirebileceidir. Mizac iyi ynde deitirebilecek deneyim eitlerinin belki de en
iyi rnei, Kagann ekingen ocuklarla yapt bir aratrmada ortaya kan gzlemde sakldr.

AIRI UYARILABLEN AMGDALAYI EHLLETRMEK


Kagann almalarndan ortaya kan iyi haber, tm korkulu bebeklerin hayattan hep ekinecek
ekilde byyp gitmedikleridir; miza kader deildir. Ar uyarlabilen amigdala, doru
deneyimlerle ehliletirilebilir. nemli olan, ocuklarn byrken rendikleri duygusal dersler ve
tepkilerdir. ekingen ocuk iin balangta nemli olan, ebeveyni tarafndan kendisine nasl
davranld, dolaysyla doutan gelen ekingenliiyle baa kmay nasl rendiidir. ocuklar
iin yava yava tevik edici deneyimler yaratan anne-babalar, onlara korkaklklarn yaam boyu
giderebilecek bir ey sunmu olurlar.
Ar uyarlabilen bir amigdalann tm iaretleriyle dnyaya gelmi bebekten birisi, anaokuluna
girdiinde tm ekingenliini yitirmi olur.39Bir zamanlar korku dolu olan bu ocuklar evde
gzlemlendiinde, doutan ekingen ocuklarn zamanla daha atlgan m olaca, yoksa yeniliklerden
rkp zorluklar karsnda altst m olaca konusunda ebeveynlerin, zellikle de annelerin etkisinin
byk olduu grlmtr. Kagann aratrma ekibinin bulgularna gre, baz anneler ekingen
ocuklarn rahatsz edici her eyden korumalar gerektiine inanrken; bazlar da ocuun bu zor
anlarla ba etmeyi renmesine ve bylece hayatn kk mcadelelerine ayak uydurabilmesine
yardmc olmann daha nemli olduunu dnr. Korumac zihniyetin belki de ocuu korkularn alt
etmeyi renme frsatlarndan yoksun brakt iin korkular artrd grlr. ocuk yetitirmede
uyum salamay ren felsefesi, korkak ocuklarn cesaretlenmesine yardmc olmu gibidir.
Bebekler alt aylkken evlerinde gzlemlendiinde, korumac annelerin onlar huysuzluk
yaptklarnda ya da aladklarnda yattrmaya alrken kaldrp kucaa aldklar ve bunu,
bebeklerin rahatszlk anlaryla baa kmay renmelerine yardmc olmaya alan annelerden daha
uzun bir sreyle yaptklar saptand. Bebeklerin sakinken ve rahatszken kucaklandklar zaman
birbiriyle kyaslandnda, korumac annelerin onlar rahatsz olduklarnda, sakin dnemlerine oranla
ok daha uzun sre kucakta tuttuklar grld.
Bir baka fark ise bebekler bir ya dolaylarndayken ortaya kmt: Korumac anneler, ocuklar,
yutabilecekleri bir nesneyi azna almak gibi zararl olabilecek bir ey yaptklarnda snr koymakta
daha yumuak ve dolayl davranrlar. Buna karlk dier anneler empatik, kesin snrlar koyan,
dorudan emirler veren, ocuklarnn hareketlerini durdurup sz dinlemelerinde srar eden bir tarz
sergiler.
dnsz davranmak neden korku eiliminin azalmasna yol asn? Kagann dncesine gre, bir
bebek ilgin (ama annesine gre de tehlikeli) bir nesneye doru emeklemeye devam ederken, annenin
ekil oradan! uyarsyla durdurulduunda bir ey renir. Bebek o anda hafif bir belirsizlikle ba
etmeye zorlanmaktadr. Bu mcadelenin hayatn ilk ylnda yzlerce kez tekrar etmesi, bebee yaam
boyu beklenmedik durumlarla karlamann kk dozlar halinde srekli provasn yapma olanan
tanr. Korku duyan ocuklarn stesinden gelmeyi renmeleri gereken, tam da bu karlamadr ve
dersi renmeleri iin kaldrabilecekleri dozlarda olmas gerekir. Bylesi karlamalar, bebeini
seven ancak onu rahatsz eden her eyi ortadan kaldrmaya komayan ve her defasnda onu
yattrmayan anne-babalar eliinde gerekletiinde, ocuk yava yava bu tr anlarla kendisi baa
kmay renir. Bir zamanlar korkak olan bebekler, iki yanda yeniden Kagann laboratuarna
getirildiklerinde, bir yabanc onlara ka atnca ya da deneyi yapanlardan biri tansiyon aletinin
bandn kollarna sarnca, gzyalarna boulmalar olasl daha azdr.
Kagann vard sonu udur: Fazla[syla] tepkili olan bebeklerin anneleri olumlu sonu yaratmak
umuduyla onlar engellenmilik hissi ve kaygdan koruduklarnda, bebeklerin tereddtleri daha da
iddetlenerek tam tersi bir etki olutuu grlmektedir.40Bir baka deyile, korumac strateji;
ekingen bebekleri yabanc durumlar karsnda kendi kendini sakinletirmeyi renme ve
korkularnn zerinde biraz da olsa denetim kazanma frsatlarndan yoksun brakarak geri teper.
Nrolojik dzeyde, bunun anlam tahminen, o bebeklerin prefrontal devrelerinin dnmeden
oluuveren bu korkuya alternatif tepkileri renme ansn karmasdr; bunun yerine gem
vurulamam korku eilimleri tekrarlanarak kuvvetlenir.
Buna karlk, Kagann bana syledii gibi, Anaokuluna geldiklerinde daha az ekingen olan
ocuklarn, onlar daha da dnk hale getirmek iin nazike bask yapan anne-babalara sahip
olduklar grlmektedir. Bu miza zelliinin deimesi, belki de fizyolojik temelinden tr
dierlerine oranla biraz daha zor gibi grnse de, hibir insan nitelii deimez deildir.
Baz ekingen ocuklar, ocukluk yllar boyunca deneyimleri ana sinir devrelerini ekillendirmeyi
srdrdke, cesaret kazanrlar. ekingen bir ocuun bu doal kstlamay ama ihtimalinin fazla
olduunun iaretlerinden biri, daha yksek dzeyde sosyal yeterlilie sahip olabilmesidir: birlii
yapmas ve dier ocuklarla anlaabilmesi, empatik, vermeye ve paylamaya yatkn, dnceli
olmas, yakn arkadalklar kurabilmesi gibi. Bu zellikler, drt yalarnda ilkin ekingen mizal
olarak tanmlanm, on yalarna geldiklerinde ise bunu stlerinden atabilmi bir grup ocukta
grlmtr.
Buna karlk, drt yandaki ekingen ocuklar arasndan, ayn alt yl iinde mizac pek az
deienler, duygusal olarak daha az yeterliydi. Stres altnda alyor, daha kolayca dalyor; duygusal
anlamda uygunsuz davranyor; korkaklk, somurtkanlk veya mzmzlk yapyor; en ufak bir
engellenmeye fkeyle karlk veriyor; doyumu ertelemekte zorluk ekiyor; eletiriye kar fazlasyla
hassas ya da gvensiz bir tavr alyorlard. Tabii ki, bu duygusal sorunlarn anlam bu ocuklarn
balangtaki tereddtlerinin stesinden gelseler bile baka ocuklarla ilikilerinin skntl
olacadr.
Buna karlk, utanga bir mizaca sahip ancak duygusal adan daha yeterli olan ocuklarn
ekingenliklerini kendiliklerinden nasl atklarn grmek kolaydr. Daha fazla sosyal beceriye sahip
olan bu ocuklarn, dier ocuklarla bir dizi olumlu deneyim yaama olasl ok daha fazladr.
Szgelimi bu tr bir ocuun yeni bir oyun arkadayla konumak konusunda ekinceleri olsa da,
buzlar bir kere krldnda sosyal ortamda parlayabilmektedir. Bu tr bir sosyal baarnn yllar boyu
dzenli tekrar, doal olarak ekingen olanlarn zgven kazanmasn salar.
Cesaret kazanmaya doru ilerleyen bu ocuklarn durumu umut vericidir; doutan gelen eilimlerin
bile bir dereceye kadar deiebileceinin belirtisidir. Dnyaya geldiinde ok kolay korkuya
kaplabilen bir ocuk, tanmad bir ey karsnda sakinleebilmeyi, hatta da dnk olmay
renebilir. rkeklik, ya da herhangi bir baka miza, duygusal hayatlarmzn biyolojik verilerinin
bir paras olabilir; ancak bize miras kalm zelliklerimizin getirdii belirli bir duygusal menyle
snrl olmak zorunda deiliz. Kaltsal snrlar iinde bile bir olaslklar dalm sz konusudur.
Davransal genetikilerin gzlemledii gibi, genler tek bana davran belirlemez; evremiz,
zellikle de byrken yaadklarmz ve rendiklerimiz, yaam ilerledike mizala ilgili bir eilimin
nasl ifade bulacan belirler. Duygusal yeteneklerimiz sabit veriler deildir; doru bir renmeyle
gelitirilebilirler. Bunun nedeni ise, insan beyninin olgunlama biiminde sakldr.

OCUKLUK: BR FIRSAT PENCERES


nsan beyni, doumda tam olumu deildir. En youn byme ocuklukta gereklese de, beyin
yaam boyunca kendini biimlendirmeye devam eder. ocuklar, olgunlam beynin
barndrabileceinden ok daha fazla sayda nronla doar. Budama olarak bilinen bir srecin
sonunda, beyin daha az kullanlan nron balantlarn yitirip en ok kullanlan sinaps devrelerindeki
gl balantlar oluturur. Fazlalk sinapslar elden kararak budamak, sesin nedenini ortadan
kaldrarak beyindeki ses sinyali orann ykseltir. Bu sre hzl ve devamldr; sinaptik balantlar
saatler ya da gnler iinde oluabilir. zellikle ocuklukta, deneyimler beyni heykeltra gibi yontar.
Deneyimin beyin geliimi zerindeki etkisinin klasik gsterimi, Nobel dll iki nrolog, Thorsten
Wiesel ve David Hubel tarafndan gerekletirilmitir.41Kedilerde ve maymunlarda hayatn ilk
aylarnn, gzden gelen sinyallerin yorumland grsel kortekse bu sinyalleri tayan sinapslarn
geliimi iin kritik bir dnem olduunu gstermilerdir. Bu kritik dnem esnasnda eer bir gz kapal
kalrsa, o gzden grsel kortekse ulaan sinaps says giderek nemini yitirirken, ak gzden gelen
sinapslarn says oalr. Kritik dnem sonrasnda kapal olan gz aldndaysa, hayvann o gz
ilevsel adan kr olmaktadr. Gzn kendisinde hibir ey olmamasna ramen, o gzden grsel
kortekse pek az devre yorumlanmak zere sinyal ulatrr.
nsanlarda grme ilevi iin kritik dnem, hayatn ilk alt yl boyunca srer. Bu sre iinde normal
grme, gzde balayan, grsel kortekste biten ve giderek karmaklaan grsel sinir devrelerinin
oluumunu uyarr. Bir ocuun gz sadece birka haftalna bantlanp kapatlsa bile bu gzn grme
kapasitesinde hasar oluabilir. Bu dnemde bir ocuun tek gz aylarca kapal kalrsa, sonradan
aldnda o gzn ayrntlar grme yetenei zarar grm olur.
Gelien beyin zerinde deneyimin etkisini, zengin ve fakir fareler zerinde yaplm
aratrmalar canl bir ekilde gsteriyor.42 Zengin fareler kk gruplar halinde merdivenler ve
dnen tekerlekler gibi, farelere elenceli gelen eylerle dolu kafeslerde yayorlard. Fakir fareler
ise bunlarn benzeri, ancak bombo, hibir elencesi olmayan kafeslerde bulunuyorlard. Aylar
getike zengin farelerin neokortekslerinde nronlar birbirlerine balayan sinaps devreleri ok daha
karmak alar gelitirirken, fakir farelerin nron devreleri ise seyrek kalmt. Fark o kadar bykt
ki, zengin farelerin beyinleri daha arlam ve belki de pek de artc olmayan bir ekilde fakir
farelere kyasla labirentleri zmekte ok daha baarl olmulard. Maymunlarla yaplan benzeri
deneyler de, deneyim asndan zengin ve fakir olanlar arasndaki farklar gstermitir ve ayn
etkinin insanlarda da kendini gsterecei kesindir.
Psikoterapi yani, sistemli bir biimde duygusal adan yeniden renme deneyimin nasl hem
duygusal modelleri deitirip, hem de beyni biimlendirebileceinin bir rneini sunmaktadr. Bunun
en etkileyici kant, obsesif-kompulsif bozukluktan tedavi grmekte olan hastalar zerinde yaplan bir
almadan elde edilmitir.43Sk grlen kompulsiyonlardan biri el ykamadr; bu, hastann derisi
atlayacak hale gelene kadar hatta bir gnde yz kereye kadar yaplabilmektedir. PET taraycsyla
yaplan almalar, obsesif - kompulsiflerin prefrontal loblarndaki etkinliin normalden daha fazla
olduunu gsteriyor.44
Bu aratrmada, hastalarn yarsna standart ila tedavisi, fluoksetin (daha iyi bilinen markasyla,
Prozac), uygulanrken, yars da davran terapisi grmt. Terapi srasnda hastalar sistemli olarak,
obsesyon veya kompulsiyonlarn harekete geirmeden, bunlara neden olan nesneye maruz
braklmlard; rnein el ykama kompulsiyonu olan hastalar lavabonun bana getirilmi, ellerini
ykamalarna izin verilmemiti. Ayn zamanda hastalar kendilerini drten korku ve endielerini
ellerini ykayamamann, onlar iin bir hastala yakalanp lmek anlamna gelmesi gibi sorgulamay
renmilerdi. Yava yava, aylarca sren benzer seanslarn sonucunda, hastalarn kompulsiyonlar,
aynen ila alanlarda olduu gibi, giderek kaybolmaya balamt.
Asl hayret verici bulgu; PET taraycsyla yaplan test sonucunda, davran terapisine tabi tutulan
hastalarda, aynen fluoksetinle tedavi edilmi hastalarda olduu gibi, duygusal beynin anahtar bir
ksm olan kaudate nukleusun etkinliinde belirgin bir d grlmesiydi. Deneyimler en az ilalar
kadar etkili bir ekilde beyin ilevini deitirerek arazlar ortadan kaldrmt!

HAYAT PENCERELER

Tm canl trleri arasnda, beyinlerinin tam olgunlamas en fazla zaman alan insanlardr. ocukluk
dneminde beynin her alan farkl bir hzda gelise de, ergenliin balangc beyindeki en kapsaml
budama dnemlerinden biridir. Duygusal yaam iin hayati nem tayan baz beyin alanlar,
olgunlamas en uzun srenler arasndadr. Duygusal alanlar erken ocuklukta, limbik sistem
ergenlikte olgunlarken, duygusal zdenetimin, anlamann ve ustalkl tepkinin beii olan frontal
loblar ge ergenlie, 16 ve 18 ya arasnda bir yerlere kadar, gelimeye devam ederler.45
ocukluk ve ergenlik yllar boyunca srekli tekrarlanan duygu ynetimi alkanlklar bu devreleri
biimlendirmeye bizzat yardmc olacaktr: Bu, ocukluu yaam boyu srecek duygusal eilimleri
biimlendirmek iin hayati bir frsat penceresi haline getirir; ocuklukta edinilmi alkanlklar sinir
mimarisinin temel sinaps balantlarna yerletikleri iin, hayatn sonraki yllarnda bunlar
deitirmek zorlar. Duygularn idaresinde prefrontal loblarn nemini dndmzde, beynin bu
blgesindeki sinapslarn ekillendirilmesi iin karmzda alan byk pencere, beynin grkemli
tasarm iinde bir ocuun yllar boyu edindii deneyimlerin duygusal beynin dzenleyici devreleri
zerinde kalc balantlar yapabilmesi anlamna gelebilir. Grdmz gibi, hayati deneyimler,
ebeveynin ocuun ihtiyalar konusunda ne kadar gvenilir olduunu ve bunlara ne kadar karlk
verebileceini, ocuun kendi skntsn gidermeyi ve drt kontroln renmesi iin salanan
imknlar ve rehberlii, empatiyi pratikte gerekletirebilmi olmay kapsamaktadr. Ayn ekilde,
ihmal ya da kt muamele, kendine dnk veya kaytsz ebeveynin ocukla ahenksizlii ya da zalimce
bir disiplin, duygusal devreler zerinde iz brakabilir.
lk nce bebeklikte renilen ve ocukluk sreci boyunca stnde allan en nemli duygusal
derslerden birisi, rahatszken kendini yattrma tarzdr. ok ufak bebeklerde, bu yattrma iini
bakcs stlenir: Bir anne, bebeinin aladn duyar ve sakinleene kadar onu kucanda tutup
sallar. Baz kuramclara gre, bu biyolojik ahenk, ocuun bunun aynsn kendi kendine yapmay
renmesine yardmc olur.46 On ve on sekiz ay arasndaki kritik dnemde, prefrontal korteksin
orbitofrontal alan hzl bir biimde limbik beyinle, skntnn ana alteri haline gelecek olan
balantlar kurmaktadr. Bir tahmine gre saysz yattrlma durumlarndan geerek, nasl
sakinleeceini renmesine yardmc olunan bebekte, sknty kontrol eden bu devrenin balantlar
daha kuvvetli olacaktr; bylelikle ileride rahatszlk duyduunda kendi kendini yattrabilmeyi daha
iyi becerecektir.
Hi kukusuz, beynin olgunlamas ocua giderek daha karmak duygusal aralar sunduka,
kendini yattrma sanat yllar boyunca ve yepyeni yntemlerle renilir. Unutmayalm ki, limbik
drtleri dzenlemekte ok nemli olan frontal loblar ergenlie geerken olgunlar.47ocukluk
boyunca kendi kendini biimlendirmeyi srdren bir dier anahtar devrenin merkezi; bir ucunda kalbi
ve bedenin dier paralarn dzenleyen, dier ucundaysa adrenallerden amigdalaya sava ya da ka
tepkisini balatan katekolaminlerin salglanmas iin sinyaller gnderen vagus sinirindedir. ocuk
yetitirme tarznn etkisini deerlendiren Washington niversitesinden bir ekip, duygusal adan
ustalk sergileyen ebeveynliin vagus siniri ilevinde olumlu ynde bir deiime yol atn
kefetmitir.
Bu aratrmann bandaki psikolog John Gottmana gre, ebeveynler vagus sinirinin uyarlma
derecesini, ocua duygusal rehberlik yaparak deitirirler: Onlarla duygular anlamak, eletirici ve
yarglayc olmamak, duygusal zorluklara zm bulucu bir yaklam sergilemek hakknda konuarak,
bakasna vurmak veya zgnken kendini geriye ekmek yerine alternatif retmek gibi konularda, ne
yapacaklarn retirler. Anne-babalar bunu iyi yaptnda ocuklar bedende sava ya da ka
hormonlarn harekete geiren vagus siniri etkinliini daha iyi bastrarak, daha olumlu davranlar
sergileyebilir.
Duygusal zeknn ana becerilerinden her birinin ocuklukta birka yla yaylan kritik dnemlerinin
olmas akla yakn grnyor. Her dnem, ocua faydal duygusal alkanlklar yerletirebilmekte
yardmc olacak bir frsat penceresini temsil eder; bu frsat karlmsa, hayatn sonraki yllarnda
dzeltici derslerin sunulabilmesi bir o kadar zorlaacaktr. ocuklukta sinir devrelerinin youn bir
ekilde yontulmas ve budanmas, erken yllarda atlatlan duygusal badirelerin ve travmalarn
yetikinlikte neden bu denli kalc ve yaygn etkileri olduunu aklayabilir. Ayrca, psikoterapinin bu
eilimlerden bazlarn etkilemesinin neden bu kadar uzun zaman aldn ve daha nce grdmz
gibi, terapiden sonra bile stleri yeni igrler ve yeniden renilmi tepkilerle kaplanm olsa da
bunlarn neden temelde sakl kaldn da aklayabilir.
Beyin, ocuklukta grld kadar geni lde olmasa da, aslnda hayat boyu esnekliini korur.
Her trl renme, beyindeki bir deiiklii, bir sinaps balantsnn kuvvetlendiini iaret eder.
Obsesif-kompulsif bozukluu olan hastalardaki beyin deiiklikleri, duygusal alkanlklarn sinirsel
dzeyde bile, biraz sreli bir abayla hayatn her dneminde biimlendirilebildiini gsteriyor.
Travma sonras stres bozukluunda (hatta, terapide bile) beyinde olan eyler, tekrarlanan veya youn
yaanan tm duygusal deneyimlerin neticesinde oluan olumlu ya da olumsuz etkilerin benzeridir.
Bu tr derslerin en anlaml olanlarndan bazlar ocua ebeveyn tarafndan verilir. Bebeklerinin
duygusal ihtiyalarn ahenk iinde kabul eden ve karlayan ya da empatiyle terbiye veren anne-
babalarla; kendine dnk, ocuunun skntsn grmezden gelen veya bararak, vurarak keyfi bir
terbiye veren ebeveynlerin ocua alad duygusal alkanlklar birbirinden ok farkldr. Bir
anlamda pek ok psikoterapi yntemi, hayatn nceki dnemlerinde saptrlm ya da tamamen eksik
kalm eylerin telafisi iin verilen bir zel derstir. O halde, ocuklara duygusal becerileri besleyip
yetitiren efkati ve rehberlii ocuklara daha ilk batan salayarak, ileride bu zel derslere ihtiya
duymalarn nlemek iin elimizden geleni yapsak, daha iyi olmaz m?
35 ekingen ve gzpek tip rnekleri, Tom ve Ralph Kagann Galens Prophecy adl eserinde tarif edilmitir.
36 Ykselen nabz: Iris R. Bell ve bk., Failure of Heart Rate Habituation During Cognitive and Olfactory Laboratory Stressors in
Young Adults With Childhood Shyness, Annals of Behavior Medicine, say 16 (1994).
37 Kiilik ve hemisferi (yar beyin) farkllklar hakkndaki aratrma Wisconsin niversitesinden Dr. Richard Davidson ve Vanderbilt
niversitesinden psikolog Dr. Andrew Tomarken tarafndan yaplmtr: Bkz. Andrew Tomarken ve Richard Davidson, Frontal Brain
Activation in Repressors and Nonrepressors, Journal of Abnormal Psychology, say 103 (1994).
38 Annelerin ekingen ocuklarnn daha gzpek hale gelmesine nasl yardmc olabileceklerine dair gzlemler, Doreen Arcus tarafndan
yaplmtr. Detaylar Kagann Galens Prophecydedir.
39 Kagan, a.g.e., s.194-95.
40 Hubel ve Wiesel: David H. Hubel, Thorsten Wiesel ve S. Levay, Plasticity of Ocular Columns in Monkey Striate Cortex,
Philosophical Transactions of the Royal Society of London, say 278 (1977).
41 Deneyim ve farenin beyni: Marian Diamond ve dierlerinin almas, Richard Thompsonn The Brain (San Francisco: W.H.
Freeman, 1985)te tarif edilmitir.
42 Obsesif-kompulsif bozukluk tedavisinde beyin deiimleri: L.R. Baxter ve bk., Caudate Glucose Metabolism Rate Changes With
Both Drug and Behavior Therapy for Obsessive-Compulsive Disorder, Archives of General Psychiatry, say 49 (1992).
43 Prefrontal loblarda artan etkinlik: L.R. Baxter ve bk., Local Cerebral Glucose Metabolic Rates in Obsessive-Compulsive Disorder,
Archives of General Psychiatry, say 44 (1987).
44 Prefrontal loblarn olgunlamas: Bryan Kolb, Brain Development, Plasticity, and Behavior, American Psychologist, say 44 (1989).
45 ocukluk deneyimi ve prefrontal budama: Richard Davidson, Asymmetric Brain Function, Affective Style and Psychopathology: The
Role of Early Experience and Plasticity, Development and Psychopathology, cilt 6 (1994), s. 741-58.
46 Biyolojik uyum ve beynin geliimi: Schore, Affect Regulation.
47 M.E. Phelps ve bk., PET : A Biochemical Image of the Brain at Work, in N. A. Lassen ve bk., Brain Work and Mental
Activity: Quantitative Studies with Radioactive Tracers (Copenhagen: Munksgaard, 1991).
BENC BLM-DUYGUSAL OKURYAZARLIK
15-Duygusal Cehaletin Bedeli

Her ey kk bir anlamazlkla balam, sonra olay bymt. Thomas Jefferson Lisesi son
snfndan Ian Moore ve onun bir snf k Tyrone Sinkler, 15 yandaki arkadalar Halil
Sumpterla nce bir taktlar. Sonra onu taciz ve tehdit etmeye baladlar. Sonunda da bu olay patlak
verdi.
Halil, Ian ve Tyronedan dayak yeme korkusuyla, bir sabah okula .38 kalibrelik bir silah getirdi ve
bir okul bekisinden en fazla 7-8 metre uzakta, burnunun dibindeki her iki ocuu koridorda vurarak
ldrd.
Bu tyler rpertici olay, duygularn idaresinin anlamazlklar barl yntemlerle halletmeyi ve
hatta, dierleriyle sadece iyi geinmeyi renmeye ok byk ihtiya olduunun yeni bir iareti olarak
da grlebilir. imdiye kadar hep okul ocuklarnn matematik ve okumada geri kalmasndan rahatsz
olan eitimciler, deiik ve daha acil bir eksikliin farkna varyorlar: Duygusal cehalet.1Akademik
standartlar ykseltmek iin vlesi abalar gsterile dursun, bu yeni ve sorun yaratan eksiklie
standart okul mfredatnda yer verilmiyor. New Yorkun Brooklyn ilesinden bir retmenin dedii
gibi, okullarda u anki vurgulama, okul ocuklarnn ne kadar iyi okuyup yazdyla, gelecek hafta
hayatta olup olmayacaklarndan daha fazla ilgilendiimizi gsteriyor.2
Bu eksikliin iaretlerini, okullarda gitgide olaanlamakta olan, Ian ve Tyroneun vurulmas gibi
iddet olaylarndan grebiliriz. Ancak bunlar mnferit olaylar olmann tesindedir; dnya trendlerinin
nderi olan Amerikadaki ergenlerin iinde bulunduu kargaann trmanyla ocuk yatakilerin
sorunlar u tr istatistiklerden okunabilir:3
Son yirmi yla kyasla, Amerikada 1990larda iddet sularndan tutuklanan reit olmam
genlerin orannn en yksek dzeye trmand grlmtr. Zorla tecavzden tutuklanan ergen
genler iki katna; silahla ate etme olaylarndaki arta paralel olarak cinayet suundan tutuklananlar
da drt katna kmtr.3 Ayn dnem iinde ergen yatakiler arasnda intihar oranyla, cinayet
kurban olan on drt ya altndaki ocuklarn says da katna kmtr.4
Gen kzlar, daha fazla sayda ve daha erken bir yata hamile kalmaktadr. 1993 yl itibaryla, on -
on drt ya aras kzlar arasnda doum yapanlarn, bazlarnn deyimiyle bebek yapan bebeklerin
oran, be yl boyunca srekli art gstermitir. Ayn ekilde istemeden hamile kalan ergen kzlarn
oran ve arkada arasnda cinsel iliki basks da artmtr. Ergenler arasnda, zhrevi hastalk
orannda da son otuz yl iinde kat art olmutur.5
Bu rakamlar umut krc olsa da, siyahi Amerikan genliine, zellikle de kent merkezlerinde
yaayan kesimine baktmzda, oranlarn bazen ikiye, e ya da daha fazlasna katlanmas durumun
ne kadar vahim bir hal aldn ortaya koymaktadr.
rnein, 1990lardan nceki yirmi yl boyunca beyaz genler arasnda kokain ve eroin kullanm
yzde artarken, siyahi Amerikal genler arasnda bu oran inanlmaz derecede artarak yirmi yl
ncesinin on katna kmtr.6
Genler arasndaki en yaygn rahatszlk nedeni ruhsal hastalklardr. Ar ya da hafif depresyon
belirtileri ergenlerin te birine yaknn etkilemektedir; kzlarda depresyon vakalar ergenlikte ikiye
katlanmaktadr. Gen kzlar arasnda yeme bozukluu vakalarnn says da iyice trmanmtr.7
Son olarak, bir eyler deimedii takdirde, bugnn ocuklarnn uzun vadede evlenip eleriyle
birlikte verimli ve istikrarl bir yaam srme olasl, her kuakla birlikte daha da azalmaktadr. 9.
Ksmda grdmz gibi, 1970lerde ve 1980lerde boanma oran yzde ellilerdeyken, 1990lara
girdiimizde yeni evliler arasndaki boanma oranna bakarak yaplan tahmin, bugnk gen
insanlarn yapt evlilikten ikisinin boanmayla sonulanaca ynndedir.

DUYGUSAL ZAAF

Tehlike anlarn alan bu istatistikler, aynen kmr madencisine tnelde ok az oksijen kaldnn
iaretini veren madenci kanaryasnn lmne benzetilebilir. Bu kadar ciddi saylarn tesinde,
bugnk ocuklarn kt durumu daha incelikli bir dzeyde henz aka bir krize dnmemi
gndelik sorunlarda grlebilir. Duygusal yeterlilik dzeyinin dmekte olduunu dorudan gsteren
bir barometre olarak, belki de en anlaml bulgular, yalar yediyle on alt aras deien Amerikal
ocuklardan oluan ulusal apta bir rneklemeyle, ocuklarn 1970lerin ortasndaki ve 1980lerin
sonlarndaki duygusal durumlarnn kyaslanmasndan elde edilmitir.8Anne-babalarn ve
retmenlerin deerlendirmelerine gre, sistematik bir ktleme sz konusuydu. Dierlerinden daha
ok gze batan tek bir sorun yoktu; tm gstergeler yanl ynde bir gidiat iaret ediyordu:
ocuklarn ortalama olarak daha zayf kald haller unlard:
Kendini geri ekme ya da sosyal sorunlar: Yalnzl tercih etme; ketum davranma; fazlasyla surat
asma; enerji eksiklii; mutsuzluk, fazlasyla bamllk
Kaygl ve depresif: Yalnzlk, birok korku ve endie; mkemmel olma ihtiyac; sevilmediini
hissetme; sinirli, zgn ve depresyonda olma
Dikkat ya da muhakeme sorunlar: Dikkat edememe ya da yerinde duramama; hayal kurma;
dnmeden hareket etme; younlaamayacak kadar sinirli olma; okul devlerini iyi yapamama;
zihninden baz dnceleri atamama
Su ileme eilimi ve saldrganlk: Balarn derde sokan ocuklarla dolama; yalanclk ve
sahtekrlk; bakalarnn eyalarn tahrip etme; evde ya da okulda sz dinlememe; inat ve karamsar
olma; ok konuma; fazlasyla eziyet etme; abuk fkelenme
Bu sorunlarn herhangi biri tek bana kimseyi irkiltmese de, toplu olarak geni kapsaml bir
deiimin ocukluk deneyiminin iine szan bir tr yeni zehirin gstergesi oluyor, duygusal yeterlilik
asndan geni apl eksikliklerin bulunduunu iaret ediyor. Bu duygusal zaaf, modern yaamn tm
ocuklara dettii evrensel bir bedel gibi grnyor. Amerikallar, kendilerini dier kltrlerle
karlatrdklarnda, sorunlarnn ok daha kt olduunu vurgulasalar da, dnyann eitli
lkelerinde yaplan aratrmalarda Amerikadakine eit ya da daha kt oranlar bulunmutur. rnein,
1980lerde Hollanda, in ve Almanyadaki retmenler ve anne-babalar, ocuklarn sorunlarn
1976da Amerikal ocuklarda saptananla aa yukar ayn dzeyde olarak deerlendirmilerdi.
Avustralya, Fransa ve Taylandn da dahil olduu baz lkelerdeki ocuklar ise u an Amerikada
olduundan daha kt bir dzeydeydi. Ancak bu durum ok uzun bir sre devam etmeyebilir. Dier
birok gelimi ulusla karlatrldnda, Amerikada duygusal yeterliliin aa ekilmesini
krkleyen daha genel etkenlerin glendii grlmektedir.9
ster zengin olsun ister fakir, hibir ocuk tehlikeden bak deildir; bu sorunlar evrenseldir ve
her trl etnik, rk ve gelir grubunda ortaya kmaktadr. Yoksulluk iindeki ocuklar en kt duygusal
beceri siciline sahip gibi grnse de, on yllk zaman dilimleri boyunca ktleme oranlar orta snf
ya da zengin ocuklardan daha kt deildir; hepsi ayn dzenli d gstermektedir. Buna paralel
olarak, psikolojik yardm alan ocuklarn says e katlanrken (belki de yardm bulma olanaklarnn
arttn gsteren iyi bir iaret) kendilerine yardm edilmesini gerektirecek kadar duygusal sorunu
olup bu yardm bulmam olanlarn says iki katna 1976da yzde 9dan 1989da yzde 18e
kmtr (kt bir iaret).
Cornell niversitesinin tannm geliim psikolou Urie Bronfenbrenner, ocuklarn ruh sal
konusunda uluslararas bir kyaslama yapmtr: yi destek sistemlerinin olmad durumlarda, d
kaynakl stresler gl aileleri bile paralayabilecek kadar bymtr. Eitimi ve geliri iyi olanlar
da dahil olmak zere, ailenin gnlk hayatnn tela, istikrarszlk ve tutarszl, toplumun tm
katmanlarna yaylm durumdadr. Tehlikede olan, bir sonraki kuaktr: zellikle erkekler, yetime
srecinde boanma, fakirlik ve isizliin tahrip edici etkileri gibi ykc gler karsnda
zedelenebilecek durumdadr. Amerikal ocuklarn ve ailelerin durumu hi olmad kadar vahimdir...
Milyonlarca ocuu duygusal yeterlilikten ve ahlakl bir kiilikten yoksun brakyoruz.10
Rekabetin emek maliyetlerini aa ekerek aileye bask yapan ekonomik gler yaratmas, sadece
Amerikaya zg deil evrensel bir olgudur. Gnmz, mali adan skk ailelerde hem annenin hem
de babann uzun saatler almak zorunda kalarak ocuklarn kendi balarnn aresine bakmaya
brakt; ocuklarn imdiye kadar hi grlmedik oranda yoksulluk iinde byd; tek ebeveynli
ailelerin giderek olaanlat; daha ok sayda bebek ve ocuun, neredeyse ihmalkrlk dzeyine
varacak kadar kt iletilen yuvalara brakld bir devirdir. Btn bunlar, iyi niyetli ebeveynler
asndan bile, anne-babayla ocuk arasndaki duygusal yeterlilii oluturan saysz kk, besleyici
etkileimin erozyona uramas anlamna geliyor.
Aileler artk ocuklarn hayata salam bir ekilde hazrlanmasnda etkili olamyorsa, ne yapmamz
gerekir? Belirli sorunlarn mekaniine daha dikkatlice baktmzda, duygusal ya da sosyal yeterlilik
eksikliklerinin ciddi sorunlara nasl zemin hazrladn ve doru hedefe yneltilmi dzeltici ya da
da nleyici yntem ve aralarn daha fazla ocuun iyi yolda gitmesini nasl salayabileceini
grebiliriz.

FKEY EHLLETRMEK
Ben ilkokul birinci snftayken, okulun days drdnc snftaki Jimmyydi. Onun bunun
harln alan, bisikletini alan ve konuur konumaz yumruk atan bir ocuktu. Jimmy en kk bir
tahrikte ya da hi kkrtlmasa da, kavga karan klasik bir kabadayyd. Jimmyyi aknlkla ve
aramza belli bir mesafe koyarak izlerdik. Herkes Jimmyden nefret eder ve korkard; kimse onunla
oynamazd. Oyun alannda nereye giderse gitsin, sanki grnmez bir fedai ocuklar yolundan
temizlerdi.
Jimmy gibi ocuklar aka sorunludur. Ancak belki pek de ak olmayan, ocuklukta bu kadar
belirgin bir saldrganln, duygusal sorunlarn ve ileride grlecek dierlerinin bir iareti olduudur.
Jimmy on alt yana geldiinde, saldr suundan dolay hapisteydi.
Jimmy gibilerinin ocukluktaki saldrganlklarnn yaam boyu srecek bir miras brakt, birok
aratrmada ortaya kmtr.11 Grdmz gibi, bu tr saldrgan ocuklarn aile hayatnda tipik
olarak ihmalkrlkla keyfi cezalandrmalar arasnda gidip gelen anne-babalar vardr; bu davran
modeli de, anlalabilecei gibi, ocuklar biraz daha paranoyak ya da kavgac yapar.
fkeli ocuklarn tm kabaday deildir; bazlar kzdrlmaya ya da kmsenmeye veya
adaletsizlik olarak algladklar hareketlere fazla tepki gsteren, iine kapank, toplumdan dlanm
ocuklardr. Ancak bu ocuklarn ortak algsal hatas, bir kast olmad halde kmsendiklerini
sanmalar, arkadalarn gerekte olduundan daha dmanca tavrl grmeleridir. Bu da onlarn
aslnda tarafsz hareketleri birer tehdit gibi alglamalarna kastsz bir arpmann bir kan davas
olarak alglanmas gibi ve kar saldrya gemelerine yol aar. Doal olarak bu durum dier
ocuklar uzaklatrdndan, daha da yalnz kalmalaryla sonulanr. Bu tr fkeli ve tecrit olmu
ocuklar, adaletsizlie ve haksz muameleye kar fazlasyla hassastrlar. Kendilerini genellikle
kurban olarak grr ve szgelimi, masum olduklar halde retmenlerin onlar bir eyden dolay
sulamas gibi, bir dizi rnei sralayverirler. Bu ocuklarn bir baka zellii de, bir kez fkeye
kapldklarnda, dnebildikleri tek tepkinin sert ve ani klar yapmak olmasdr.
Bu algsal nyarglarn nasl iledii, kabaday tiplerin video seyretmek zere daha sakin bir
ocukla eletirildii bir deneyde grlmektedir. Filmlerin birinde, baka bir ocuun arpt biri
kitaplarn drr ve civardaki baka ocuklar glmeye balar; kitaplarn dren ocuk da
fkelenip glenlerden birine vurmaya alr. Filmi seyreden ocuklar, daha sonra bunun hakknda
konutuklarnda, kabaday, tekilere vurmaya alan ocuu hep hakl bulur. Daha da anlamls, filmi
tartrken, izledikleri ocuklarn saldrganlklarn deerlendirmeleri gerektiinde, kabadaylar
arpan ocuu daha kavgac; vurmaya alan ocuun fkesini de daha hakl bulurlar.12
Hemen bu tr bir hkme varmalar, olaand saldrgan kiilerdeki derin algsal nyargnn
kantdr: Dmanlk ya da tehdit varsaymyla hareket ederken, neler olup bittiine pek az dikkat
ederler. Kendilerinin tehdit edildiini farz ettikleri an, hemen harekete geerler. rnein, dama
oyununda rakibi sras gelmeden bir paray oynatrsa, saldrgan ocuk masum bir hata olup
olmadn dnmeden bunu hile yapmak olarak yorumlar. Masum deil de, kt niyetli bir
varsaymdr bu, tepkisi de otomatik saldrganlk olur. Kar tarafn hareketinin refleks halinde
dmanlk olarak alglanmasyla i ie gemi otomatik bir saldrganlktr; szgelimi, tekine hata
yaptn belirtmek yerine, sulamak, barmak, vurmaya balamak gibi. Bu tr ocuklar bunu daha
fazla yaptka da, saldrganlk onlar iin daha otomatik bir tepki olur ve nezaket, akaya vurma gibi
seenekler kstlanr.
Sinirlenme eikleri dk olan, daha ok eyden daha fazla huysuzlaan bu tr ocuklar, bir anlamda
duygusal adan korunmasz olurlar; sinirlendiklerinde salkl dnemez, dolaysyla da iyi niyetli
hareketleri saldrganlk olarak grr, fazlasyla renmi olduklar saldryla karlk verme
alkanlna geri dnerler.13
Dmanlk ynndeki bu algsal sapmalar daha ilk snflarda oktan yerine oturmu olur. ou
ocuk, zellikle de erkekler, anaokulunda ve birinci snfta kpr kpr olurken, daha saldrgan
ocuklar ikinci snfta biraz olsun kendini kontrol etmeyi renemezler. Oyun alanlarndaki
anlamazlklarda dier ocuklar pazarlk etmeyi ve uzlamay renmeye balarken, kabaday tipler
giderek daha fazla kaba gce ve yaygaraya gvenir hale gelirler. Bunun bedelini de sosyal
ilikilerinde derler: Oyun alannda bir kabadayyla ilk kez karlaan dier ocuklar, iki- saat
iinde ondan holanmadklarn sylemeye balar.14
Ancak ocuklar okul ncesi yllarndan ergenlik dnemine girdikten sonraki yllarna dek izleyen
aratrmalar; bozguncu, geimsiz, ebeveyninin sz dinlemeyen, retmenlere kar gelen birinci snf
rencilerinden yarsnn, ergenlik yllarnda su ilediklerini saptamtr.15 Elbette ki bu tr
saldrgan ocuklarn tm ileride iddete ve sua gtren yrngede yer almaz. Ancak btn ocuklar
arasnda, sonuta iddet ierikli sular ileme riski en ok olanlar, bunlardr.
Bu ocuklar, hayatlarnn artc derecede erken yllarnda su ilemeye ynelirler. Montrealdeki
bir anaokulunun rencileri dmanlk ve sorun yaratma eilimleri asndan deerlendirildiklerinde,
dmanlk derecesi en yksek kan be yandaki ocuklarn, sadece bele sekiz yl sonra, yani
ergenliin balang yllarnda ok daha fazla su ilediklerine ilikin kantlar bulunmutu.
Kendilerine hibir ey yapmam bir ocuu dvdklerini, dkkn soyduklarn, bir kavgada silah
kullandklarn, otomobillerin kilidini krp iine girdiklerini ya da paralarn aldklarn, sarho
olduklarn ve btn bunlar daha on drt yana varmadan yaptklarn itiraf etme olaslklar dier
ocuklara kyasla kat fazladr.16
iddete ve su ilemeye kadar varan model yol, birinci ve ikinci snfta saldrgan, zor zaptedilen
ocuklarla balar.17 ocuun drt kontrolnn zayf olmas, tipik olarak en erken okul yllarndan
itibaren kt bir renci olmasna, hem kendisi hem de bakalar tarafndan aptal gibi grlmesine
katkda bulunur. Bu yarg, geri kalan ocuklar iin alan zel eitim snflarna postalanmasyla da
desteklenir (bu tr ocuklarda hiperaktivite ya da renme glklerinin oran fazla olsa da, durum
hepsinde ayn deildir). Okula balayan ocuklardan, evinde zorbaca davran tarzn, yani
kabadayl renmi olanlar, kendilerini hizaya sokmak iin ok fazla zaman harcamak zorunda
kalan retmenleri tarafndan da gzden karlr. Snf kurallarna uymamak, bu ocuklara doal
gelir; bu yzden renmeye harcayabilecekleri zaman israf ederler; aln yazlar olan akademik
baarszlk, genellikle nc snfa geldiklerinde belirgindir. Su ilemeye eilimli olan ocuklarn
IQ puanlar arkadalarna oranla daha dk olsa da, drtleriyle hareket etmeleri daha dorudan bir
etkendir: On yandaki erkek ocuklarda drtsellik, gelecekte su ileme olasln tahmin etmekte
IQ puanlarna oranla neredeyse kat daha isabetlidir.18
Drdnc ya da beinci snfa geldiklerinde artk kabaday ya da zor olarak grlen bu ocuklar
arkadalar tarafndan reddedilir, kolay arkadalk kuramaz ya da hi arkadalar olmaz. Kendilerini
yalnz hissettikleri iin de, toplum d braklm dier insanlara ynelirler. Drdnc ve dokuzuncu
snflar arasnda, kendilerini toplum d gruplara ve yasalara aykr bir yaam tarzna adarlar; en
byk patlama yedinci ve sekizinci snflar arasnda olmak zere, alkol ve uyuturucu kullanm be
kat artar. Ortaokul yllarnda, bu yola ge girenlerin bir baka tr, isyankr tarzlarnn ekiciliine
kaplarak onlara katlr; bunlar genellikle evde hibir gzetim altnda bulunmayan ve ilkokul
yllarndan itibaren sokaklarda srtmeye balam genlerdir. Lise yllarnda bu dlanm grubun
okuldan ayrlarak hrszlk, soygun ve uyuturucu ticareti gibi adi sulara kayd grlr.
(Bu srete kzlar ve erkekler arasnda nemli bir fark ortaya kar. retmenlerle ba belaya
giren ve kurallar ineyen, ancak arkadalar arasnda poplerliini yitirmeyen kt drdnc snf
kzlar zerinde yaplan bir almada, yzde krknn liseyi bitirdiinde bir ocuu olduu
grlmtr.19 Bu oran, ayn okuldaki kzlarn ortalama hamile kalma orannn katdr. Bir baka
deyile, antisosyal gen kzlar iddete bavurmak yerine, hamile kalmaktadr.)
iddete ve su ilemeye uzanan yol tek deildir elbet; birok baka etken de ocuk iin risk
oluturabilir: Su orannn fazla olduu bir mahallede doup su ilemeyi ve iddeti tevik eden
durumlara daha fazla maruz kalarak bymek; fazlasyla stres altndaki bir ailesi olmak ya da
yoksulluk iinde yaamak gibi. Ancak bu etkenlerden hibiri tek bana ocuun iddet sular
ilemesini kanlmaz hale getirmez. Ayn koullar altnda, saldrgan ocuklarda etkin olan psikolojik
gler, onlarn iddet suu ilemeleri olasln artrr. Yzlerce erkek ocuunun yaantsn gen
yetikinlik yllarna kadar yakndan takip etmi olan psikolog Gerard Pattersonn dedii gibi, be
yandaki bir ocuun antisosyal davranlar, ileride su ileyecek bir ergenin hareketlerinin ilk
rnei olabilir.20

KABADAYILAR N OKUL

Saldrgan ocuklarn yaam boyu tadklar zihniyet, neredeyse istisnasz olarak, er ya da ge


balarn belaya sokar. iddet sularndan hkm giymi genlerle saldrgan lise rencileri zerinde
yaplm bir aratrmada, bunlarn ortak bir zihniyete sahip olduklar grlmtr. Birisiyle bir sorun
yaadklarnda, hemen kar taraf dmanca bir adan grr, tekinin onlara ynelik bir dmanl
olup olmadn daha fazla aratrmadan ya da aralarndaki anlamazl gidermek iin barl bir
zm aramay dnmeden hkme varrlar. Genellikle kavga gibi iddet ieren bir zmn aslnda
olumsuz bir sonucu olaca akllarndan bile gemez. Saldrganlk eilimlerini, fkeden lgna
dnmsen, birine vurmak normaldir; Kavgadan kaarsan herkes korkak olduunu dnr; ve
Feci bir ekilde dvlen kiiler, aslnda o kadar da ac ekmez gibi kanlarla zihinlerinde
merulatrrlar.21
Ancak, zamannda yaplan yardmlar bu tutumlar deitirebilir ve ocuun su ilemeye
ynelmesini engelleyebilir; birok deneysel program, bu saldrgan ocuklara antisosyal eilimlerini
daha ciddi sorunlara yol amadan dizginlemeyi renmeleri iin bir miktar yardmc olabilmitir.
Duke niversitesindeki bu tr bir program, altyla on iki hafta arasnda, haftada iki kez krkar
dakikalk eitim seanslar iinde, ilkokulda sorun karan fke dolu ocuklara uygulanmtr. rnein,
erkek ocuklara, dmanca diye yorumladklar baz sosyal iaretlerin aslnda tarafsz ya da dosta
olduunu nasl grebilecekleri retilmitir. Programa katlanlar, dier ocuklarn asndan bakmay,
bakalar tarafndan nasl grldklerine dair bir fikir sahibi olmay ve onlar o kadar kzdran
temaslarda dier ocuklarn ne dnyor ya da hissediyor olabileceklerini renmilerdir. Ayrca
birinin kendilerine taklmas gibi tepelerini attran sahneleri canlandrma yoluyla, dorudan fke
kontrol eitimi de grmlerdir. fke kontrol eitiminde edindikleri ana becerilerden bir tanesi,
hissettiklerini izlemek, yani fkelendiklerinde yzlerine kan hcum etmesi ya da kaslarn gerilmesi
gibi bedensel duyumlarn farkna varp bu hisleri bir ipucu kabul ederek, fevri bir giriimde
bulunmak yerine durup bir sonraki admda ne yapacaklarn dnmekti.
Duke niversitesinde bu program oluturanlardan psikolog John Lochmana gre, Son
zamanlarda yaadklar ve kasti olduunu dndkleri, koridordaki bir arpma gibi durumlar
tartyorlar. Bu tr durumlar nasl idare edebilecekleri zerinde konuuyorlar. rnein bir ocuk
kendisine arpan ocua dik dik bakp bir daha bunu yapmamasn syleyerek geip gittiini
anlatmt. Bu da onu, kavga karmadan, kendini bir miktar kontrol edebildii ve zsaygsn
koruyabildii bir konuma getirmiti.
Bu yaklam ocuklara ekici gelir, nk saldrgan tabiatl birok ocuk kendini o kadar abuk
kaybettii iin mutsuzdur ve fkesini kontrol etmeyi renmeye istekli olur. O ann harareti iinde,
tepki vermeden karsndakine vurma drtsnn gemesi iin geip gitmek ya da ona kadar saymak
gibi serinkanl karlk biimleri otomatik deildir elbet; otobse binerken dier ocuklarn satamas
gibi durumlarn canlandrld sahnelerde, ocuklar bu alternatif davran rollerini prova ederler. Bu
yoldan, birine vurma, alama ya da utan iinde kamann bir alternatifini sunarken, saygnlklarn da
koruyan dosta tepki ekillerini deneyebilirler. Lochman, eitimden gemelerinden yl sonra bu
ocuklar en az kendileri kadar saldrgan, ama fke kontrol seanslarndan yararlanmam baka
ocuklarla karlatrmtr. Bulgularna gre, program tamamlam ocuklar ergenlik alarndayken
snfta ok daha az sorunlu, kendileri hakknda daha olumlu duygulara sahip, iki ve uyuturucu
kullanmaya daha az eilimliydiler. Programda ne kadar uzun sre kalmlarsa, ergenlikte de o kadar
az saldrgandlar.

DEPRESYONU NLEMEK

On alt yandaki Dana, her zaman bakalaryla kolay geinen bir kz gibi grnyordu. Ancak birden dier kzlarla ba kuramamaya,
kendi asndan daha da kts, erkek arkadalaryla yatt halde onlar elinde tutamamaya balad. Somurtkan ve srekli bitkin olan
Dana, yemee ve elenceye kar ilgisini yitirdi; bu ruh halinden kurtulmak iin bir eyler yapma konusunda kendini umutsuz ve aresiz
hissettiini ve intihar etmeyi dndn sylyordu.
Depresyona girmesine neden olan, son erkek arkadandan ayrlmasyd. Bundan rahatsz olsa da, hemen cinsel ilikiye girmeden bir
erkekle nasl kacan ve honut olmad bir ilikiyi nasl bitireceini bilemediini sylyordu. Sadece erkek arkadan daha iyi
tanmak istedii halde, kendini onunla yatakta bulduunu anlatyordu.
Ksa bir sre nce yeni bir okula gemiti; ancak oradaki kzlarla arkada olmak konusunda ekingen ve kayglyd. rnein, konumay
balatmaktan kanyor, ancak karsndaki bir ey sylerse konuabiliyordu. Nasl biri olduunu anlamalar iin onlara frsat
tanyamadn ve Merhaba, naslsn? diyen birine bile ne cevap vereceini bilemediini hissediyordu.22
Dana, Columbia niversitesinde depresif ergenler iin hazrlanm deneysel bir terapi programa
katld. Tedavisinin oda, ilikilerini daha iyi idare etmeyi renmesine yardmc olmakt: bir
arkadaln nasl gelitirilecei, ergen yataki dier kiilerin yannda zgvenin nasl
artrlabilecei, cinsel yaknla nasl snr izilecei, biriyle nasl yaknlk kurulaca ve hislerin
nasl ifade edilecei retiliyordu. Aslnda bu, en temel nitelikteki baz duygusal becerilerin
eksikliini gidermeyi hedefleyen zel bir ders programyd. e de yarad; Dana depresyondan kt.
zellikle gen insanlarn ilikilerinde kan sorunlar depresyona yol aabilir. ocuklar
arkadalaryla ilikilerinde olduu kadar, ebeveynleriyle de sorun yaarlar. Depresif ocuklar ve
ergenler, ou zaman zntleri hakknda konumaz ya da konumak istemezler. Duygularn doru
tanmlayamaz, zellikle de anne-babalarna kar ask yzl bir huysuzluk, sabrszlk, terslik ve fke
sergilerler. Bu da, anne-babalarn depresyondaki ocuun duygusal destek ve rehberlik ihtiyacn
karlamalarn zorlatrarak, genellikle srekli tartma ve yabanclamayla sonulanan bir
olumsuzluk sarmaln harekete geirir.
Genlerdeki depresyonun nedenlerine yeni bir bak, duygusal yeterliliin iki alanndaki
eksikliklerin altn iziyor: Bunlardan biri, iliki becerileri; dieri ise yenilgilerin depresyonu
ilerletecek ekilde yorumlanmasdr. Depresyon eiliminin ksmen kaltmsal olduu hemen hemen
kesin olsa da, ksmen de, ocuklar hayatn kk yenilgilerine kt notlar, ebeveynle tartmalar,
sosyal anlamda geri evrilme gibi depresyonla tepki vermeye yatknlatran, deitirilebilir
nitelikteki karamsar dnme alkanlklarndan kaynaklanyor gibidir. Ancak, kayna ne olursa
olsun, depresyona yatknln genler arasnda gitgide yaygnlatn gsteren deliller vardr.

MODERNLN BEDEL: DEPRESYONUN YAYGINLAMASI

Yirminci yzyln bir Kayg a olmas gibi, binyl dnmne yaklatmz u yllar da bir
Melankoli an beraberinde getirmektedir. Uluslararas veriler, modern hayat tarznn dnyann her
yerinde benimsenmesiyle birlikte yaylan modern bir depresyon salgnna iaret ediyor. Yzyln
bandan beri birbirini takip eden her kuak, ebeveynlerine kyasla daha yksek bir ar depresyon
riski tamtr; hem de yalnzca znt deil, ayn zamanda kiiyi fel eden bir halsizlik, keder,
kendine acma duygusu ve baskn bir umutsuzluk halinde erken yalardan itibaren balamaktadr. Bir
zamanlar hi bilinmeyen (ya da en azndan yle tanmlanmayan) ocukluk depresyonu, gnmz
yaantsnn deimez bir paras olarak belirmektedir.
Depresyon geirme olasl yala birlikte bir art gsterse de, en fazla art gen insanlar arasnda
grlyor. Birok lkede, 1955ten sonra doanlarn, hayatlarnn bir dneminde ar depresyon
geirme olasl, byk anne ve babalarna oranla kat ya da daha fazladr. 1905ten nce doan
Amerikallarn hayatlar boyunca ar depresyon geirme olasl yzde birken, 1955ten sonra
doanlardan yirmi drt yana gelenlerin yzde alts depresyon geirmitir. 1945 ile 1954 arasnda
doanlarn otuz drt yandan nce depresyon geirme olasl, 1905 ile 1914 aras doanlara oranla
on kat fazladr.23Her yeni kuakta, ilk depresyon vakas giderek daha erken bir yata grlmtr.
Btn dnyada otuz dokuz binden fazla insanla yaplm bir aratrma; Porto Riko, Kanada, talya,
Almanya, Fransa, Tayvan, Lbnan ve Yeni Zelandada ayn trendi saptamt. Beyrutta depresyon
vakalarnn art politik olaylar yakndan izlemi, art eilimi i sava dnemlerinde tepe noktasna
frlamtr. Almanyada ise 1914ten nce doanlar otuz be yana geldiklerinde grlen depresyon
oran yzde drtken, 1944ten nceki on yl iinde doanlar otuz be yana geldiinde bu oran yzde
on drt olmutur. Genel ykseli trendi politik olaylardan bamsz grnse de, btn dnyadaki
siyasal kargaa dnemlerinde, reit olmu kuaklarda daha yksek oranlarda depresyon grlmtr.
lk depresyonun yaand yan ocukluk dnemine kadar inmesi de dnya apnda bir trend gibi
grnyor. Uzmanlardan bunun nedeni hakknda bir tahmin yapmalarn istediimde, ortaya pek ok
kuram atld. O srada Ulusal Ruh Sal Enstitsnn yneticisi olan Dr. Frederick Goodwinin
tahminine gre, ekirdek aile korkun bir anmaya urad; boanma oran ikiye katland,
ebeveynlerin ocuklara ayrabildii zaman azald ve corafi hareketlilik artt. Artk ocuklar eskisi
gibi geni ailelerini tanyarak bymyorlar. nsann kendi kimlik tanmnn bu salam referanslarnn
kayb, depresyona yatknln artmas demektir.
Pittsburgh niversitesi Tp Okulunun psikiyatri krssnn bakan Dr. David Kupfer de bir baka
trende iaret etti: kinci Dnya Savandan sonra sanayilemenin yaygnlamasyla, bir anlamda
herkes evinden ayrld. Gitgide daha fazla ailede, bymekte olan ocuklarn ihtiyalarna kar
ebeveynlerin kaytszl artt. Bu, depresyonun dorudan bir nedeni olmasa da, hassaslamaya yol
amtr. Stresi yaratan etkenler erken yalarda nron geliimini etkileyebilir, bu da onlarca yl sonra
bile byk stres altndayken depresyona yol aabilir.
Pennsylvania niversitesinden psikolog Martin Seligmana gre, Son otuz-krk yl iinde gerek
din, gerekse toplum ve geni aileden gelen destek balamnda, byk inanlarn siliklemesini
yaadk. Bu, yenilgilere ve baarszlklara kar tampon vazifesi grebilecek kaynaklarn kayb
anlamna gelir. Bir baarszl kalc bir ey olarak grp hayatnzdaki her eye glge drecek
kadar byttke, anlk bir yenilgiyi srekli bir umutsuzluk kaynana dntrmeye eilimli
olursunuz. Oysa Tanrya ve lmden sonraki yaama inanmak gibi daha geni bir bak asna
sahipseniz, iinizi kaybetmi olmak sadece geici bir yenilgi olarak kalr.
Kayna ne olursa olsun, genlerdeki depresyon acil bir sorundur. Amerikada ka ocuk ve gencin
yaam boyu depresyona maruz kalacaklar ile, belirli bir ylda kann depresyon geireceine ilikin
tahminler arasnda byk farkllk vardr. Depresyonun tehisinde tp bilimince kabul edilmi
semptomlar kstas olarak kullanan baz epidemiyolojik aratrmalar, kz ve erkek ocuklarnn bir yl
iinde ar depresyona yakalanma olasln yzde sekiz ya da dokuz kadar bulurken, dier
almalar bunun yars kadar (hatta yzde iki kadar kk) bir oran saptamlardr. Baz veriler,
ergenlik andaki kzlarda bu orann iki kat fazla olduunu ne sryor; on drtle on alt ya
arasndaki kzlarn yaklak yzde 16s bir depresyon nbeti geirirken, erkeklerdeki oran
deimiyor.24

GENLERDE DEPRESYONUN SEYR

ocuklardaki depresyonun tedavisiyle yetinmeyip nlenmesinin de gerektii, tehlike iareti veren


bir bulgudan aka ortaya kmtr. Bir ocukta grlen hafif depresyon vakalar bile, hayatn
sonraki evrelerinde daha iddetli vakalarn habercisi olabilir.25ocukluktaki depresyonun uzun
vadede nemli olmad, ocuklarn zaman iinde bunu stlerinden atacaklarn varsayan eski gr
bylece rtlm oluyor. Her ocuun zaman zaman zlmesi doaldr; ocukluk ve genlik, tpk
yetikinlik gibi, dnem dnem bykl kkl hayal krklklar ve kayplarla birlikte kederlerin
yaand zamanlardr. nlem alma ihtiyac bu tr durumlarda deil, zntleri bir karamsarla
dnerek umutsuzlua, asabiyete ve ie dnkle, yani ok daha iddetli bir melankoliye yol aan
ocuklarda ortaya kmaktadr.
Pittsburghdaki Bat Psikiyatri Enstits ve Kliniinden psikolog Maria Kovacsn toplad
verilere gre, tedaviye gnderilecek kadar ciddi bir depresyona girmi ocuklar arasndan drtte ,
bunu takip eden ciddi bir depresyon vakas daha yaamtr.26 Kovacs, sekiz gibi erken bir yata
depresyon tehisi konulmu ocuklar birka ylda bir, hatta bazlarn yirmi drt yana kadar
deerlendirerek incelemitir.
ocuklarda ar depresyon vakalar on bir ay, altda birinde ise on sekiz ay kadar srmtr. Baz
ocuklarda be kadar erken bir yata balayan orta derecedeki depresyonun onlar daha az
engelledii, ancak ortalama drt yl gibi ok daha uzun sre devam ettii grlmtr. Kovacsn
bulgularna gre, ocuklardaki hafif depresyonun younlaarak, ifte depresyon denen ar
depresyona dnmesi daha byk bir olaslktr. ifte depresyon gelitirenler, yllar getike
depresyonun tekrarna daha yatkn olurlar. Depresyon geirmi ocuklar ergenlie ve ilk yetikinlik
dnemine girdiklerinde, ortalama olarak ylda bir depresyona ya da manik depresif bozuklua
yakalanmaktadrlar.
ocuklarn dedii bedel, depresyonun kendisinin verdii sknty amaktadr. Kovacsn bana
sylediine gre, ocuklar sosyal becerileri arkadalk ilikileri iinde renirler. rnein,
istediimiz bir eyi elde edemediimizde, ne yaplmas gerektiini anlamak iin dier ocuklarn bu
tr bir durumla nasl baa ktn grr, sonra da bunu deneriz. Ne var ki, depresifler okul
ortamnda dier ocuklarn pek oynamadklar, ihmal edilen ocuklar arasnda kalabilirler.27
Bu ocuklarn hissettii keyifsizlik ya da znt, sosyal temaslar balatmaktan kanmalarna ya da
bir ocuk onlarla birlikte olmak istediinde yz evirmelerine yol aar; bu sosyal iareti dier ocuk
ancak bir tersleme olarak alglayaca iin de, sonuta depresif ocuklar oyun alanlarnda ya kenara
itilir ya da grmezden gelinir. Kiiler aras deneyimlerindeki bu boluk, normal olarak oyunun
patrts grlts iinde renebileceklerini karmalar, dolaysyla da sosyal ve duygusal adan
geri kalarak depresyonlar getiinde telafi etmek zorunda kalacaklar birok eksikliin olmas
demektir.28 Nitekim, depresif olanlar, olmayanlarla kyaslandnda, sosyal adan daha beceriksiz,
daha az arkadaa sahip, oyun arkada olarak dierlerinden daha az tercih edilen, daha az sevilen ve
dier ocuklarla ilikileri sorunlu olan ocuklar olduklar grlmtr.
Bu ocuklarn dedii dier bir bedel de okuldaki baarszlktr; depresyon belleklerini ve
konsantrasyonlarn aksatr, snfta dikkat etmelerini ve retileni aklda tutmalarn gletirir.
Hibir eyden zevk almayan bir ocuk, renirken ak deneyimi yaamak bir yana, zor derslerle baa
kmak iin gereken enerjiyi toplamakta bile zorlanr. Kovacsn inceledii ocuklarn depresyonda
kalma sreleri ne kadar uzun srmse, tahmin edilebilecei gibi, notlar da o kadar dm, baar
snavlar o kadar kt gemi, dolaysyla da geride kalma olasl o kadar yksek olmutur. Aslnda
bir ocuun depresyonda kald sreyle, not ortalamas arasnda dorudan bir ilinti olduu
grlmtr; depresyon sresince notlar dzenli bir d gstermitir. Okul hayatndaki btn bu
zorluklar, depresyonun etkisini doal olarak kat kat artrr. Kovacsn gzlemledii gibi, Zaten
kendinizi depresyonda hissederken, bir de okulda teklemeye baladnz, dier ocuklarla oynamak
yerine evde tek banza oturduunuzu dnsenize.

DEPRESYONA YOL AAN DNCE TARZLARI

Aynen yetikinlerde olduu gibi, hayattaki yenilgileri ktmser bir biimde yorumlamann,
ocuklardaki depresyonun z olan aresizlik ve umutsuzluk hislerini besledii anlalyor. Zaten
depresif olan kiilerin bu ekilde dndkleri uzun zamandr biliniyor. Ancak son zamanlarda ortaya
kan ey, melankoliye en yatkn ocuklarn depresyona girmeden nce bu ktmser bak asna
eilimli olduklardr. Bu igr, depresyon onlar vurmadan nce baklk alamamz iin bir frsat
penceresi aabilir.
Bunu destekleyen bir dizi bulgu, ocuklarn hayatlarndaki olaylar denetleyebileceklerine rnein
bir durumu dzeltebileceklerine ilikin inanlar hakkndaki almalardan elde edilmitir. Bu,
Evde sorunlarm olduu zaman, bu sorunlarn zmne yardmc olmakta dier ocuklardan daha
iyiyim ve ok altmda iyi notlar alyorum gibi szlerle ocuklarn kendi kendilerini
deerlendirmesine dayanan bir almadr. Bu olumlu tariflerden hibirinin kendine uymadn
syleyen ocuklarda, bir eyleri deitirebilecekleri hissi ok zayftr; bu aresizlik hissinin en youn
olduu ocuklar, en depresif olanlardr.29
Anlaml sonular olan bir dier aratrmada, beinci ve altnc snftaki ocuklar karne aldktan
birka gn sonra incelenmiti. Hepimizin hatrlayaca gibi, karneler ocukluktaki coku ve
ylgnlklarn en byk kaynaklarndan biridir. Ancak aratrmaclar, beklediklerinden daha dk not
alan ocuklarn rollerini deerlendirmelerinde belirgin bir anlam bulunduunu grmlerdi. Kt notu
kendi kiisel eksikliine balayanlar (Ben aptalm) bunu deitirebilecekleri bir etkene balayarak
aklayanlardan (Matematik devlerim zerinde daha sk alrsam daha iyi not alrm) daha
depresiftiler.30
Aratrmaclar nc, drdnc ve beinci snf rencileri arasndan snf arkadalar tarafndan
dlanan bir grubu ayrarak, ertesi yl gruptan kimlerin yeni snfnda da dlanmaya devam edeceini
izlemilerdi. ocuklarn bu dlanmay kendi kendilerine nasl akladklar, depresyona girip
girmemelerinde belirleyici bir rol oynuyordu. Dlanmalarn kendilerindeki bir eksiklie
balayanlarn depresyonu artmt. Ancak durumlarn dzeltmek iin bir eyler yapabileceklerini
hisseden iyimserler, dlanma srd halde pek depresif grnmyorlard.31zellikle stres yaratt
bilinen yedinci snfa gei srecindeki ocuklarla yaplan bir almada, ktmser tutumlu
ocuklarn, okulda karlatklar yksek dzeyde glklere ve evdeki herhangi bir ek stres durumuna
depresyona girerek tepki verdii saptanmt.32
Ktmser bir bak asnn ocuklar depresyona ok yatkn hale getirdiini gsteren en dolaysz
deliller, nc snftan itibaren be yl sreyle ocuklar zerinde yaplm bir aratrmadan
salanmtr.33 Daha kk yataki ocuklarn depresyona gireceklerini gsteren en isabetli belirti,
ktmser bir bak asyla birlikte, ailede bir boanma ya da lm gibi, ocuu altst eden ve
ebeveynlerin koruyucu desteinden daha az yararlanabilmesine yol aan byk darbelerin olmasyd.
ocuklar ilkokul yllar boyunca byrken, hayatlarndaki iyi ve kt olaylar hakkndaki dnce
tarzlarnda anlaml bir deiiklik oluyordu; olaylar gitgide kendi zelliklerine balyorlard: yi not
alyorum nk akllym, Fazla arkadam yok nk nee saan biri deilim. Bu yaklam,
nc snftan beinci snfa doru yava yava deiir. Bu arada da, hayatlarndaki yenilgileri
kendilerindeki vahim bir kusura atfederek ktmser bir bak as gelitirenler, yenilgilere tepki
olarak depresif ruh hallerine girmeye balar. Dahas, depresyon deneyiminin kendisi de bu ktmser
dnce tarzlarn krkler; getikten sonra bile, depresyonun alad ve zihinde sabitletirdii bir
dizi inan, ocuklukta bir tr duygusal yara izi olarak kalr: Okulda baarl olamayacana, sevimsiz
biri olduuna, karamsar ruh hallerinden kurtulmak iin hibir ey yapamayacana inanmasn salar.
Bu sabit fikirler, onu ileride yeni bir depresyona kar daha savunmasz bir hale getirir.

DEPRESYONU ATLATMAK
yi haber: ocuklara sorunlarna daha olumlu bir adan bakmay retmenin depresyon riskini
azalttn gsteren her trl iaret mevcuttur.* Oregondaki bir lisede yaplan aratrmada, drt
renciden birinin psikologlarn dk dzeyde depresyon dedii, henz olaan bir mutsuzluktan
ileri gitmeyen bir durumda olduu grlmt.34Bazlar, depresyona dnecek bir durumun ilk
haftalarnda ya da aylarnda bulunuyor olabilirdi:
Okul sonras verilen zel bir derste, hafif depresyonda olan rencilerden yetmi bei, depresyonla
balantl dnce modellerini sorgulamay renerek daha rahat arkadalk kurmaya, aileleriyle daha
iyi geinmeye, holandklar sosyal faaliyetlere daha fazla katlmaya balamlard. Sekiz haftalk
program sonunda rencilerden yzde 55i hafif depresyonlarndan kurtulurken, ayn derecede
depresif, ancak programa katlmam olan kyaslama grubundakilerden sadece drtte bir kadar
depresyondan kmaya balamt. Bir yl sonra kyaslama grubundakilerden drtte birinde ar
depresyon grlrken, depresyonu nleyici programa katlm olanlarda bu oran sadece yzde 14
olmutu. Yalnzca sekiz seans srm olsa da, bu derslerin depresyon riskini yar yarya azaltt
grlyordu.35
Benzer bir biimde, aileleriyle geinemeyen ve depresyon belirtileri gsteren on - on ya aras
gen ocuklara haftada bir verilen zel derslerde de umut verici bulgular elde edilmiti. Okul sonras
seanslarda; anlamazlklar halletmek, harekete gemeden nce dnmek ve belki de en nemlisi
rnein bir snavda baarsz olduktan sonra Ben yeterince akll deilim diye dnmektense, daha
ok almak gibi depresyonla balantl ktmser inanlar sorgulamak dahil, baz temel duygusal
becerileri renmilerdi.
On iki haftalk program gelitirenlerden biri olan psikolog Martin Seligmann iaret ettii gibi,
Bir ocuun bu derslerde rendii ey; kayg, znt ve fke gibi ruh hallerinin, kendi iradesi
dnda zerine kvermedii, insann kendi dncelerini ve ruh halini deitirebileceidir.
Seligmana gre; depresif dnceleri sorgulamak, karamsar ruh halinin oluumunu bastrdndan,
alkanlk haline gelen bir hazr destek gc olmaktadr.
Bu zel seanslar yine depresyon oranlarn yar yarya indirmi ve iki yl sonra da ayn sonucu
vermiti. zel derslerin bitiinden bir yl sonraki depresyon testinde, kyaslama grubundaki
ocuklarn yzde 29una kar, katlmclardan sadece yzde 8i orta derece ile iddetli depresyon
arasnda deien sonular almt. ki yl sonra, kursa katlm olanlardan yirmi kadar en azndan orta
derecede bir depresyonun belirtilerinden bazlarn gsterirken, bu oran kyaslama grubunda yzde 44
olmutu.
Ergenliin eiinde bu duygusal becerileri renmek zellikle yararl olabilir. Seligmann
gzlemine gre, Bu ocuklarn, ergenlikteki sradan dlanma skntlaryla daha iyi baa ktklar
grlyor. Bunu, tam ergenlik yllarna girerken, depresyon riski asndan ok nemli bir eikte
reniyorlar. Bu derste rendikleri eyler sonraki yllar boyunca da kalcln srdryor ve biraz
daha kuvvetleniyor; bu da ocuklarn rendiklerini gndelik hayatlarnda gerekten kullandklarn
gsteriyor.
ocukluktaki depresyon zerinde alan dier uzmanlar da, yeni programlar alklyor. Kovacs,
Depresyon gibi psikiyatrik bir rahatszlk konusunda gerekten etkili olmak istiyorsanz, ocuklar
hastalanmadan nce bir eyler yapmalsnz, diyor. Gerek zm, psikolojik baklk asdr.
YEME BOZUKLUKLARI

1960larn sonlarnda klinik psikoloji dalnda lisans st renim grrken, dertlerinin yeme
bozukluu olduunu yllarca sonra fark ettiim iki kadn tanyordum. niversiteden arkadam olan
bir tanesi, Harvardta parlak bir lisans st matematik rencisiydi, dieri ise MITde
(Massachussets Institute of Technology) ktphaneciydi. Matematiki, iskeleti kacak kadar zayf
olduu halde, bir trl yemek yiyemiyor ve yiyeceklerden tiksindiini sylyordu. Ktphaneci ise
dolgun bir vcuda sahipti ve srekli dondurmaya, Sara Leenin havulu kekine ve dier tatllara
yumuluyordu; sonra da bir keresinde biraz da utanarak ifa ettiine gre gizlice tuvalete gidip
kendini kusmaya zorluyordu. Bugn olsa, matematikiye anoreksiya nervosa, ktphaneciye ise
bulimiya tehisi konulurdu.
O yllarda bylesi tanlar yoktu. Pratisyenler bu sorun zerinde yeni yeni gr belirtiyordu; bu
hareketin ncs olan Hilda Bruch yeme bozukluklar konusundaki r aan makalesini 1969da
yaynlad.36Kendini lesiye a brakan kadnlar karsnda meraka kaplan Bruch, bu durumun altnda
yatan birok nedenden birinin bedensel drtleri, bu arada zellikle de al adlandramama ve
uygun tepkiyi verememeleri olduunu ne srmt. O gnden sonra, yeme bozukluklar hakkndaki
literatr ptrak gibi oald ve durumun nedenleriyle ilgili olarak, gen kzlarn kendilerini kadn
gzelliinin eriilmez standartlaryla yarmak zorunda hissetmelerinden, mdahaleci annelerin
kzlarn evresine sululuk ve kabahat hislerinden bir a rerek onlar kontrol altnda tutmaya
almalarna dek uzanan bir sr varsaym ortaya atld.
Bu varsaymlarn ounun byk bir dezavantaj vard: Terapi srasndaki gzlemlerden karsama
yoluyla yaplm tahminlerden ibarettiler. Birka yl boyunca geni insan topluluklaryla alp
kimlerin bu sorunu gelitirdiklerini grmek, bilimsel adan ok daha arzulanan bir eydir. Bu tr bir
alma, rnein mdahaleci ebeveynlerin kzlarnn yeme bozukluuna yakalanma eilimini artrp
artrmadn ortaya koyacak ak bir kyaslama olanan salayabilir. Bundan da te, soruna yol
aan koullar kmesini tanmlayabilir ve bunlar, bir neden gibi grnen, ancak bu sorundan dolay
terapiye gelenlerde de, sorunu olmayanlarda da grlen koullardan ayrt edebilir.
te tam bu nitelikte bir alma, yedinci snftan onuncu snfa kadar dokuz yzden fazla kz
zerinde yapldnda, duygusal eksikliklerin zellikle de sknt veren hisleri birbirinden
ayramama ve kontrol edememenin yeme bozukluklarna yol aan etkenler arasnda anahtar
niteliinde olduu grlmtr.37Onuncu snfta bile (aratrmann yapld) Minneapolisin zenginler
muhitindeki bu lisede anoreksiya nervosa ve bulimiyann ciddi belirtilerine sahip 61 kz vard. Sorun
ne kadar bykse, kzlar da yenilgilere, zorluklara ve ufak tefek tatszlklara o kadar daha olumsuz bir
biimde, yattramadklar duygularn ve tam olarak ne hissettiklerinin o kadar daha az bilincinde
olarak tepki veriyorlard. Bu iki duygusal eilim bedenlerinden duyduklar youn honutsuzlukla
birletiinde, sonu anoreksiya ya da bulimiya oluyordu. Fazlasyla mdahaleci ailelerin yeme
bozukluunun nedenleri arasnda birinci derecede rol oynamad da grlmt. (Bruchn da
uyard gibi, sonular nceden karsamaya dayanan kuramlarn doru kma olasl dktr;
rnein ailelerin ar mdahalecilii kzlarnn yeme bozukluuna kar aresiz bir tepki olarak, ona
yardm etmek istemelerinden kaynaklanabilir.) Cinsellik korkusu, det grmenin erken balamas,
zsayg dzeyinin dkl gibi popler aklamalarn da durumla ilgisiz olduu ortaya kmtr.
Uzun zamandr beklenen bu almada ortaya kan neden-sonu zinciri, gen kzlarn kadn
gzelliinin iareti olarak doallktan uzak bir zayfl sabit fikir edinmi bir toplumda
bymelerinin etkisiyle balyordu. Ergenlikten ok daha nce, kzlar kilolarn zaten fazlasyla dert
ederler. rnein alt yandaki bir ocuun annesi ona yzmeye gitmesini sylediinde, gzyalarna
boularak mayoyla iman grneceini sylemi. Bu yky anlatan pedagogunun sylediine gre,
aslnda kzn kilosu boyuna gre normalmi.38Ergenlik andaki 271 gen zerinde yaplan bir
almada, kzlarn ounun kilosu normal olduu halde, yarsnn kendini fazla iman bulduu
grlmt. Ancak Minneapolisteki aratrma, fazla kilolu olma saplantsnn, baz kzlarn neden
yeme bozukluu gelitirdiklerini aklamaya tek bana yeterli olmadn gstermitir.
Ar iman olan baz kiiler korkulu, fkeli ve a olmay birbirinden ayrt edemez ve bu hislerin
hepsini alk iareti olarak bir arada deerlendirirler, dolaysyla da kendilerini sinirli
hissettiklerinde ar yemek yerler.39Benzeri bir ey bu kzlarda da olmaktadr. Gen kzlar ve yeme
bozukluu konulu almayan yapan Minnesota niversitesinden psikolog Gloria Leonun
gzlemlerine gre, bu kzlar, hislerinin ve beden sinyallerinin pek az farkndadr; bu da sonraki iki
yl iinde bir yeme bozukluu gelitirip gelitirmeyeceklerini gsterecek en gl tek etkendir. Birok
ocuk duyumlarn ayrt etmeyi renir; duygusal renmenin temel blmlerinden biri olarak,
skldn, fkelendiini, bunalml ya da a olduunu hissedebilir. Ancak bu kzlar en temel hislerini
bile ayrt etmekte glk ekiyorlar. Erkek arkadalaryla aralarnda bir sorun ktnda kzgn m,
kaygl m yoksa depresif mi hissettiklerinden emin olamyorlar; sadece etkili bir ekilde nasl baa
kacaklarn bilemedikleri belirsiz bir duygusal frtna yayorlar. Sonuta, bir eyler yiyerek
ferahlamay reniyorlar; bu ise salam ve gl bir duygusal alkanlk haline gelebiliyor.
Ancak kendini bu ekilde yattrma alkanl, kzlarn ince vcutlu olmalar gerektiini hissettiren
basklarla etkileime getiinde, yeme bozukluu gelitirmenin yolu hazrlanm oluyor. Leona gre,
Kz nce kendini ar yemeye kaptryor. Fakat ince kalmak iin de kusmaya, mshil haplarna ya da
ar yemekten ald kilolar eritmek iin youn egzersizlere bavuruyor. Duygusal karmaayla ba
etmek iin verilen bu mcadelenin alabilecei bir yn de hi yememek olabiliyor; bu da baa
klamayan hisleri bir nebze olsun kontrol altna aldn hissetmesini salayan bir yol olabiliyor.
Zayf bir isel bilincin zayf sosyal becerilerle birlemesi, arkadalar ya da ebeveynlerinden
dolay keyifleri kaan bu kzlarn ilikiyi dzeltmek veya kendi skntlarn yattrmak iin etkili bir
ekilde harekete gemelerini engelliyor. Bunun yerine, huzursuzluklar bulimiya, anoreksiya ya da
sadece ar tknma eklindeki bir yeme bozukluunu balatyor. Leonun kansna gre, bu kzlarda
etkili olabilecek bir tedavi, duygusal beceri yetersizliklerini giderecek bir eitim iermelidir. Bana
syledii gibi, Doktorlar, bu eksiklikler zerinde allrsa terapiden daha iyi sonu aldklarn
gryorlar. Bu kzlarn, hislerini tanmlamay, kendilerini yattrmann ya da ilikilerini daha iyi
idare etmenin yolunu kt bir adaptasyon yntemi olan yeme alkanlklarna dnmeden
renmeleri gerekir.

YAPAYALNIZLAR : OKULU TERK EDENLER

Bir ilkokul dram: Drdnc snftan, pek fazla arkada olmayan Benin tek yakn arkada Jason,
bu le tatilinde birlikte oynayamayacaklarn, nk Chad adnda bir baka ocukla oynamak
istediini syler. Yklan Ben ban eip alamaya balar. Hkrklar yattktan sonra da, Jason ve
Chadin yemek yedikleri masaya gider.
Senden nefret ediyorum! diye barr Jasona.
Neden? diye sorar Jason.
nk yalan syledin, der Ben sulayc bir ses tonuyla. Btn hafta boyunca benimle
oynayacan sylemitin, yalancsn.
Sonra Ben sessizce alayarak bo masasna doru dimdik yrr. Jason ve Chad yanna giderek
onunla konumaya alrlar ama Ben parmaklaryla kulaklarn tkayarak onlara kararl bir ekilde
srt evirir ve koarak yemekhaneden kp okul ardiyesinin arkasna saklanr. Olaya tank olan bir
grup kz arabulucu roln oynamaya alarak, Bene gidip Jasonn onunla da oynamak istediini
sylerler. Ancak Ben dinlemez ve kendisini rahat brakmalarn ister. Her eye meydan okuyarak, tek
bana somurtup hkrarak yaralarn sarar.40
Gerekten de ac bir an: Dlanma ve arkadasz kalma hissi, hemen herkesin ocukluunda ya da
ergenliinde bir ara yaad bir eydir. Ancak Benin tepkisinde anlaml olan, Jasonn dostluklarn
dzeltme abalarna karlk vermekten kanarak, skntsn giderebilecekken daha da uzatan bir
tavr sergilemesidir. nemli ipularn bu ekilde karmak, arkada evresinde pek tutulmayan
ocuklara zgdr. 8. Ksmda da grdmz gibi, sosyal bakmdan dlanan ocuklar, duygusal ve
sosyal iaretleri okumakta genellikle zayftrlar; bu trden iaretleri okuduklarnda bile, tepki
repertuarlar yetersiz kalabilir.
Sosyal bakmdan dlanan ocuklar, zellikle okulu terk etme riski altndadr. Arkadalar
tarafndan dlanan ocuklarn okulu terk oran yatlarna oranla ikiyle sekiz kat aras daha fazladr.
rnein bir almada, genel terk oran yzde sekizken, ilkokulda popler olmayan ocuklardan yzde
yirmi beinin liseyi bitirmeden okulu terk ettii bulgulanmtr.41Kimsenin sizi sevmedii bir yerde
haftada otuz saat geirmeyi dnrseniz, bunda alacak bir ey bulamazsnz.
ocuklarn sosyal bakmdan dlanmalarna iki tr duygusal eilim yol aar. Daha nce grdmz
gibi, bunlardan birisi fke patlamalarna yatknlk ve ortada herhangi bir kast yokken dmanca bir
tavrn alglanmasdr. Dieri ise rkek, kaygl ve sosyal bakmdan ekingen olmaktr. Ancak tm bu
miza etkenlerinin zerinde ve tesinde, uygunsuz bulunan ocuklar, yani gariplikleriyle insanlara
ikide bir huzursuzluk verenler bir kenara itilir.
Bu ocuklarn bir uygunsuzluu, verdikleri duygusal sinyallerdir. Az arkada olan ilkokul
ocuklarndan irenme ya da fke gibi bir duyguyu bir dizi farkl duygu sergileyen yzlerle
eletirmeleri istendiinde, popler ocuklara kyasla ok daha fazla yanl eletirme yapmlardr.
Anaokulundaki ocuklara, biriyle nasl arkadalk kurabileceklerini ya da kavgadan
kanabileceklerini anlatmalar istendiinde, popler olmayan dierlerinin birlikte oynamaktan
kandklar ocuklar, amalarna ters den yantlar vermi (rnein, baka bir ocuk ayn oyunca
istediinde ne yapaca sorusuna karlk onu yumruklarm demi) ya da bir yetikinden belirsiz bir
yardm istemitir. Ergen yataki ocuklardan zgn, fkeli ya da hnzr birini canlandrmalar
istendiine ise, en az inandrc gsteriyi popler olmayanlar sergilemitir. Belki de bu tr ocuklarn
arkadalk kurmakta daha iyisini yapamayacaklarn hissetmeleri artc deildir; sosyal
yetersizlikleri sonunda kendi kendini dorulayan bir kehanet haline gelir. Arkadalk kurmak iin yeni
yaklamlar renmek yerine, gemite ie yaramam eyleri yapmaya devam eder veya daha da
beceriksizce tepki verirler.42
Poplerlik piyangosunda, bu ocuklar temel duygusal ltler asndan yetersiz kalrlar:
Birliktelikleri kimseye keyif vermedii gibi, baka bir ocuun kendini iyi hissetmesi iin ne
yapacaklarn da bilemezler. Popler olmayan ocuklar oynarken gzlemlendiinde; rnein,
dierlerine kyasla ok daha fazla hile yaptklar, somurttuklar, kaybettiklerinde brakp gittikleri,
kazandklarnda da gsteri yaptklar ya da vndkleri grlr. Doal olarak, ou ocuk oyunda
kazanmak ister, ancak yine ou, kazansa da kaybetse de, birlikte oynad arkadalaryla ilikisini
bozmamak iin duygusal tepkisine hkim olabilir.
Sosyal iaretlerin nanslarna kar sar olan ocuklar, yani duygular okuyup tepki vermekte
srekli zorluk yaayanlar, sonuta kendilerini dlanm bulurlar. Tabii bu, geici bir sre dlandn
hisseden ocuklar iin geerli deildir. Ancak srekli dlanp reddedilenler, strap verici
konumlarn okul yllar boyunca srtlarnda tarlar. Toplumun kenarnda kalmann sonular,
ocukluktan yetikinlie geildiinde daha byk bir nem kazanabilir. ocuklar, hayatn sonraki
dnemlerinde ilikilerinde kullanacaklar sosyal ve duygusal becerileri, yakn arkadalklarn
potasnda ve oynadklar oyunlarn grlt patrts iinde gelitirirler. Bu renme alannn dnda
braklan ocuklar, kanlmaz olarak yetersiz kalr.
Anlalabilecei gibi, dlananlar depresyonun ve yalnzln yan sra, ok kaygl olduklarn ve
eitli konularda tasalandklarn belirtirler. Aslnda bir ocuun nc snfta ne kadar popler
olduuna bakarak, on sekiz yanda ruh sal sorunlar yaayp yaamayacana ilikin bir tahmin,
retmen ve hemirelerin deerlendirmesi, okuldaki baar ve IQ, hatta psikolojik testlerden alnan
puanlara bakarak yaplan tahminlerden ok daha isabetli olmaktadr.43Daha nce grdmz gibi, az
arkada olan ve kronik yalnzlk eken kiilerin hayatn sonraki aamalarnda hastalanma, hatta erken
lme riskleri daha yksektir.
Psikanalizci Harry Stack Sullivann da belirttii gibi, yakn ilikileri ynlendirmeyi farkllklar
gidermeyi ve en derin hislerimizi paylamay ilk kez ayn cinsiyetten yakn bir dostumuzla
ilikimizde reniriz. Ancak sosyal bakmdan dlanm ocuklarn, ok nem tayan ilkokul
yllarnda en iyi arkadam diyebilecekleri bir dosta sahip olma ihtimalleri akranlarnnkinin yars
kadardr; bu da, duygusal geliimin hayati frsatlarndan birini karmalar anlamna gelir.44Baka
herkes srt evirmi olsa bile, tek bir arkada her eyi deitirebilir (hatta arkadalk o kadar salam
olmasa bile).

ARKADALIK ETM

Beceri eksikliklerine karn, dlanm ocuklar iin bir umut var. Illinois niversitesinden
psikolog Steven Asher, popler olmayan ocuklar iin bir dizi arkadalk eitimi seans tasarlam
ve bir lde baarya ulamtr.45lkokul nc ve drdnc snflardan en az sevilen ocuklar
saptayan Asher, alt seans boyunca onlara arkadaa, elenceli ve ho davranarak oyun oynamay
daha elenceli klmann yollarn gsteriyordu. ocuklarn damgalanmasna yol amamak iin de,
oyun oynamay ne gibi eylerin daha zevkli kldn renmeye alan bir retmene danmanlk
yaptklar syleniyordu.
Programa katlan ocuklara Asherin popler ocuklara zg olarak grd hareket biimleri
retiliyordu. rnein kurallar hakknda bir anlamazlk olduunda, (kavga etmek yerine) alternatif
neriler getirmeye ve uzlamaya; oyun oynarken teki ocukla konuup onun hakknda sorular sormay
hatrlamaya; tekine kulak verip ne durumda olduunu grmek iin bakmaya; teki bir eyi iyi
yaptnda gzel eyler sylemeye; glmsemeye ve yardm ya da neri sunmaya, cesaretlendirmeye
tevik ediliyorlard. ocuklar ayrca bu temel sosyal incelikleri snf arkadalaryla oyun oynarken de
deniyor, ardndan da bunlar ne kadar iyi uygulandklar hakknda deerlendiriliyorlard. Geimli
olmay reten bu ksa kursun olaanst bir etkisi oldu: Snflarnda en az sevilen ocuklar olduklar
iin seilenler, eitimden bir yl sonra snfn popler ocuklar arasna girdiler. Hibiri sosyal
ilikilerinde yldzlamasa da, aralarnda dlanan biri de olmad.
Emory niversitesinden psikolog Stephen Nowicki de benzeri sonular elde etti.46Onun program
da sosyal bakmdan dlanm olanlarn, dier ocuklarn duygularn doru biimde okuma ve tepki
verme yeteneklerini gelitirerek eitmeye ynelik. rnein ocuklar mutluluk ve znt gibi
duygularn ifade etmeye alrlarken videoya ekiliyor ve bu duygusal anlatm yeteneklerini
iyiletirmeleri iin eitiliyorlar. Sonra da, arkada olmak istedikleri bir ocukla, yeni gelitirdikleri
bu becerilerini deniyorlar.
Bu tr programlar dlanan ocuklarn poplerliini artrmakta yzde 50-60 aras baar elde
ediyorlar. Bu programlarn (en azndan bugnki biimiyle) daha yksek snftakilere nazaran en ok
nc ve drdnc snf ocuklarna yarar oluyor ve ar saldrgan ocuklardan ok, sosyal
becerisi yetersiz kalanlara yardmc olduklar grlyor. Ancak btn bunlar bir ince ayar sorunudur;
umut veren iaret, dlanm ocuklarn bir ksmnn ya da birounun temel duygusal becerileri
konusunda biraz eitilerek arkadalk evresine sokulabilmesidir.

ALKOL VE UYUTURUCULAR: KENDN TEDAV ETME YNTEM OLARAK


BAIMLILIK

Yerel kampustaki niversite rencileri, kendinden geinceye kadar bira imeye morarana kadar
imek diyorlar. Kullandklar yntemlerden biri de, bir huniyi bahe hortumunun azna takarak bir
kutu biray on saniye iinde yutmak. Bu yntem yalnzca onlara zg bir tuhaflk deil. Bir
aratrmada, niversitedeki erkek rencilerin bete ikisinin yedi ya da daha fazla barda bir dikite
yuvarladklar, yzde on birinin ise kendini sk iici olarak tanmlad bulguland. Bunun yerine
kullanlabilecek bir baka terim de alkoliklik olabilir.47niversitedeki erkeklerin yars, kzlarn
ise neredeyse yzde krk bir ay iinde en az iki kez zom olana kadar iiyor.48
Amerikada gen insanlar arasnda birok uyuturucu kullanm 1980lerde genelde azalm olsa da,
daha erken yalarda alkoll iki ime eilimi gitgide artyor. 1993te yaplan bir aratrmada,
niversitedeki kzlarn yzde 35i sarho olmak iin itiini belirtmitir; bu oran 1977de yzde
10du. Genelde, renciden biri sarho olmak iin iiyor. Bu, dier riskleri de beraberinde
getiriyor: niversite kampuslarnda vuku bulan tecavzlerin yzde 90 ya saldrgan, ya kurban, ya da
ikisi birden ikiliyken olmutur.49 On bele yirmi drt ya aras genlerin lm nedenlerinin en
banda alkolle balantl kazalar geliyor.50
Uyuturucu ve alkol denemesi ergenler iin belki rtnn ispat olarak grlse de, bu ilk tad
bazlarnda kalc sonular brakabiliyor. deneyenlerden pek az alkolik ya da uyuturucu bamls
olmu olsa da, ar alkol alan ve uyuturucu kullananlarn ounda bamllk, ergenlik yllarnda
balyor. liseyi bitiren rencilerin yzde 90 alkol denemi oluyor ama bunlarn yalnzca yzde
14 sonunda alkolik oluyor; bu arada kokain ekmi milyonlarca amerikalnn yzde 5ten az
baml olmu.52 aradaki fark yaratan nedir?
Hi kukusuz, crackin* ke balarnda satld ve uyuturucu satcsnn yrenin en baarl i
adam sayld su oran yksek mahallelerde yaayanlar, madde baml riskini en fazla
tayanlardr. Bazlar kk apta satclk yaptklar iin, dierleri ise uyuturucunun kolay
bulunmas ya da her mahallede hatta (belki zellikle) zengin semtlerde bile uyuturucuyu ycelten
arkada ortam yznden baml hale geliyor. Ancak ayn soru hl yant bekliyor: Bu tuzaklara ve
basklara maruz kalan ve bu maddeleri deneyenler arasnda, sonunda baml hale gelmeye en yatkn
olanlar hangileridir?
Gnmzn bilimsel bir kuram, alkanl srdrenlerin, yani gitgide alkol ya da uyuturucu
bamls olanlarn, bu maddeleri kayg, fke ya da depresyon hislerini yattrmann yolu olarak bir
tr ila gibi kullandklarn ne sryor. Erken yata bunlar deneyerek, kendilerine ikence ektiren
kayg ya da melankoli hislerini tedavi edecek kimyasal bir reete bulmu oluyorlar. ki yl boyunca
izlenen yzlerce yedinci ve sekizinci snf rencisi arasndan, sonraki yllarda tekilerden daha
yksek oranda madde bamls olanlar, yksek dzeyde duygusal sknt ektiini belirtenlerdi.51 Bu
da pek ok gen insan alkol ve uyuturucuyu deneyip baml olmad halde, neden bazlarnn
neredeyse baladklar andan itibaren baml hale geldiklerini aklayabilir: Bamlla en yatkn
olanlar, uyuturucu ya da alkolde yllardr kendilerine sknt veren duygular annda yattrmann
hazr ve kolay bir yolunu bulmu grnyorlar.
Pittsburghdaki Bat Psikiyatri Enstits ve Kliniinden psikolog Ralph Tartera gre, Biyolojik
yatknl olan kiilere, ilk iki ya da uyuturucu dozu, dierlerinin hi yaamad bir biimde,
korkun bir kuvvet verir. Sonradan iyileen birok uyuturucu bamls bana, Uyuturucuyu ilk
aldm an, kendimi ilk kez normal hissettim diyor. En azndan ksa vadede, bu onlara fizyolojik bir
denge salyor.52Ne var ki bu durum, bamlnn eytanla pazarldr: Ksa sreli bir keyiflenme
karl, hayat snp gider.
Baz duygusal eilimlerin, insanlarn duygusal rahatl bir maddeden ziyade dierinde bulma
olasln artrd grlyor. rnein alkolizmle sonulanan iki duygusal eilim vardr. Biri,
ocukluunda ok gergin ve kaygl olan, ergenlikte alkoln kaygsn yattrdn kefedenlerin
eilimidir. Bunlar, ou zaman sinirlerini yattrmak iin ikiye bavuran alkoliklerin ocuklar
genellikle de oullardr. Bu eilimin biyolojik iareti, kaygy dzenleyen bir sinirsel aktarc olan
GABAnn az salglanmasdr. GABAnn yetersiz oluu, yksek dzeyde bir gerilim hali olarak
yaanr. Bir aratrmada, alkolik babalarn oullarnda dk dzeyde GABA bulunduu ve bu
ocuklarn ok kaygl olduklar bulgulanmtr; alkol aldklarnda ise GABA dzeyi ykselmekte ve
kayglar azalmaktadr.53 Alkolik babalarn oullar, gerilimlerini azaltmak iin iki ier, alkolde
baka trl elde edemedikleri anlalan bir rahatlama bulurlar. Bu durumdaki kiiler, ayn kayg
azaltc etkisinden dolay alkoln yan sra sakinletirici ilalara da bamllk gelitirmeye yatkn
olurlar.
Alkolik babalar olan ve on iki yanda fevri davranlarn yan sra, stres karsnda nabz
hzlanmas gibi kayg belirtileri gsteren ocuklarn nropsikolojik adan incelenmesi, bu ocuklarn
ayrca frontal lob ilevlerinin de zayf olduunu gstermitir.54Bu, kayglarn yattrmaya ya da
drtlerini kontrol almaya yarayan beyin alanlarnn, dier erkek ocuklarnkine kyasla, onlara daha
az yardmc olduu anlamna gelir. Ayrca prefrontal loblar bir karar verirken farkl hareketlerin olas
sonularn aklda tutan ileyen bellei de idare ettii iin, zayflklar alkoliklik eilimini
glendirebilir. Frontal lobun yetersizlii, alkolle kaygsn annda yattrabildiini kefeden kiinin
ikinin uzun vadeli zararlarn gz ard etmesine yardmc olur. Bu sakinleme zlemi, alkoliklie
kar genetik yatknln duygusal bir iaretleyicisi gibi grnr. Alkoliklerin akrabas olan bin yz
kii zerinde yaplm bir almada, en fazla alkol bamll riskini tayan alkolik ocuklarnn,
kronik olarak yksek dzeyde kayg duyduklarn belirtenler olduklar grlmtr. Hatta
aratrmaclar da, bu tr insanlarda alkolikliin kayg belirtilerini kendi kendilerini tedavi etme
yntemi olarak gelitii sonucuna varmlardr.55
Alkol bamllyla sonulanan dier duygusal eilim ise, yksek derecede ajitasyon, fevrilik ve
can sknts hislerinden kaynaklanr. Bu eilim bebeklik dneminde yerinde duramama, huysuzluk ve
zor zaptedilme; ilkokulda kpr kpr olma, hiperaktiflik ve ban derde sokma eklinde kendini
gsterir. Bu eilim, grdmz gibi, bu tr ocuklar toplumun kysnda kesinde kalm arkadalar
aramaya iterek, bazen su ilemelerine ya da antisosyal kiilik bozukluu tehisi konulmasna yol
aar. Genellikle erkek olan bu durumdaki kiilerin temel duygusal ikyetleri, ajitasyon; temel
zayflklar, gem vuramadklar drtleri; ou zaman hissettikleri can skntsna verdikleri doal
tepki ise fevri bir ekilde risk ve heyecan araylardr. ki dier sinirsel aktarc, serotonin ve
MAOnun eksikliine balanabilecek bu eilime sahip kiiler, yetikinlik dneminde alkoln
ajitasyonlarn giderebildiini kefederler. Monotonlua dayanamamalar da, onlar her eyi
denemeye hazr hale getirir. Bu durumun genel fevrilikleriyle birlemesi, alkoln yan sra, neredeyse
rastgele bir dizi uyuturucu kullanmaya yatkn olmalarn salar.56
Depresyon bazlarn ikiye iterken, alkoln metabolik etkileri ksa bir ferahlamann ardndan ou
kez depresyonu daha da ktletirir. Geici bir duygusal rahatlama iin alkole bavuran kiiler, bunu
depresyondan ok kayglarn yattrmak amacyla yaparlar, depresyondaki kiileri en azndan bir
sre rahatlatan tamamen farkl bir uyuturucu snf vardr. Kronik mutsuzluk depresyona kar
dorudan etkili olan kokain gibi uyarclara ballk riskini artrr. Bir aratrmada, kokain bamll
nedeniyle bir klinikte tedavi grmekte olan hastalarn yarsndan fazlasnn bu alkanl edinmeden
nceki hallerine iddetli depresyon tehisi konulabilecei ve alkanlk ncesindeki depresyon ne
kadar derinse, bamlln da o kadar gl olduu bulgulanmtr.57
Kronik fke, yine dier bir tr yatknla yol aabilir. Eroin ve dier afyon trlerine bamllk
nedeniyle tedavi grmekte olan drt hasta zerinde yaplan bir aratrmada grlen en arpc
duygusal eilim, hayat boyu fkeyle ba etmekte zorluk ekmeleri ve kolay fkelenmeleriydi. Baz
hastalar, ancak afyon kullanarak kendilerini normal ve gevemi hissettiklerini sylyorlard.58
Birok vakada madde bamllna yatknlk beyinden kaynaklansa da, insanlar kendi kendilerini
tedavi yntemi olarak alkole ya da uyuturucuya ynelten duygular, Adsz Alkolikler ve benzeri
iyileme programlarnn on yllardr gsterdii gibi, ilalara bavurmadan iyiletirilebiliyor. Bu
duygular iyiletirme yeteneini edinmek kaygy yattrmak, depresyonu atlatmak, fkeyi
bastrmak en batan uyuturucu ya da alkol kullanm gdsn ortadan kaldryor. Bu temel duygusal
beceriler uyuturucu ve alkol bamlln tedavi programlarnda bir iyiletirme arac olarak
retiliyor. Tabii, bunlarn hayatn erken dnemlerinde, alkanlklar yerlemeden nce renilmesi
ok daha yararl olurdu.
DAHA FAZLA SAVA AILMASIN:
NHA BR NLEME YOLU

Yaklak son on yldr, srasyla ergen kzlarn hamile kalmasna, ocuklarn okulu terk etmesine,
uyuturucuya ve son zamanlarda iddete kar sava ilan edildi. Bu tr kampanyalarn sorunu, ok
ge balatlmalar, hedeflenen sorun salgn boyutlarna ulap genlerin hayatnda kk saldktan sonra
gndeme gelmeleridir. Bunlar bir sorunu zmek iin ilk bata hastala kar baklk as yapmak
yerine, hastay kurtarmaya ambulans gndermekle edeer, krize mdahale niteliinde hareketlerdir.
Daha fazla sava amak yerine, hastalk ba gstermeden nlem alma mantyla, ocuklarmza bu
tr sonulardan kanma anslarn artracak yaama becerilerini sunmalyz.59
Duygusal ve sosyal eksiklikler zerinde srarla durmam; paralanm, fesat ya da kargaa iindeki
bir ailede ya da yoksul, sulularn ve uyuturucunun kol gezdii bir mahallede bymek gibi dier
risk faktrlerinin roln inkr ettiim anlamna gelmiyor. Yoksulluk bal bana, ocuklar duygusal
adan rseler: Be yandayken yoksulluk iinde yzen ocuklar, daha iyi durumdaki akranlarna
kyasla daha korkulu, kaygl, zntldr ve fkeye kaplmak, bir eyleri tahrip etmek gibi davran
sorunlarn daha fazla sergiler; bu eilim ergenlik yllar boyunca da devam eder. Yoksulluun basks
aile hayatn da ypratr: ocuklar aile yuvasnn scakln daha az hisseder, (ounluu tek bana
ve isiz) annelerde depresyon daha fazla grlr, barma, vurma ve fiziksel tehditler gibi sert
cezalandrma yntemlerine daha fazla bavurulur.60
Ancak duygusal yeterliliin, aile ve ekonomik glerin stnde ve tesinde bir rol vardr; bir
ocuun ya da gencin bu zorluklar karsnda ne derece keceini ya da bunlar atlatmak iin znde
ne kadar diren gstereceini belirleyebilir. Yoksulluk iinde, ailesinden kt muamele grerek ya da
iddetli bir ruhsal rahatszl olan anne ya da babann elinde bym yzlerce ocuk zerinde
yaplm uzun sreli aratrmalar, ypratc zorluklara dayanabilenlerin, temel duygusal becerilere
sahip olduunu gstermitir.61 Bunlar insanlara ekici gelen, dost kazandran bir girikenlii,
zgveni, baarszlk ve amazlar karsnda iyimser bir sebat, yenilginin etkisinden kolayca
kurtulma yetisini ve yumuak bal bir tabiat kapsar.
Ancak ocuklarn byk bir ounluu, bu nitelikleri kazanmadan o zorluklarla kar karya gelir.
Bu becerilerin ounun doutan geldiini, genetik bir ans eseri olduunu biliyoruz, ama 14.
Ksmda da grdmz gibi, insan mizacnn zellikleri bile iyiletirilebilir. Bir mdahale yolu, bu
sorunlar reten yoksulluu ve dier sosyal koullar hafifletmeye ynelik siyasal ve ekonomik
nlemleri almaktr. Ancak (toplumun gndeminde daha da alt sralara indii grlen) bu taktiklerin
yan sra; ocuklara kendilerini zayf dren zorluklarla baa kmalar iin birok ey sunulabilir.
Her iki Amerikaldan birine hayat boyu musallat olan dertlerden birini, duygusal bozukluklar ele
alalm. Nfusun btnn temsil eden 8098 Amerikaldan oluturulmu bir rnekleme yoluyla yaplan
almada, nfusun yzde 48inin hayatlarnda en az bir kez psikiyatrik sorun yaam olduklar ortaya
kmt.62En fazla etkilenenler, ayn zamanda iki ya da daha fazla psikiyatrik sorun gelitirmi olan
yzde 14lk kesimdi. Bu grup, herhangi bir zaman kesitinde pskiyatrik bozukluklarn yzde 60n ve
insan etkisizletirecek kadar iddetli vakalarn yzde 90n oluturuyordu. u anda youn bakma
ihtiyalar olsa da, en uygun yaklam, bu sorunlar olabildiince en bandan nleyebilmektir. Her
ruhsal bozukluun nlenemeyecei malumdur; ancak bazlar ve belki de birou nlenebilir. Bu
aratrmay yapm olan Michigan niversitesinden sosyolog Ronald Kesslerin bana sylediine
gre, Hayatn erken dnemlerinde mdahale etmeliyiz. Sosyal bir fobisi olan altnc snftaki gen
bir kzn sosyal kayglaryla baa kabilmek iin ortaokulda imeye balamasn ele alalm.
Aratrmamzda ortaya ktnda otuzuna merdiven dayam olan bu kz, hl korku dolu bir
haldeydi; hem alkol ve uyuturucu bamlsyd, hem de hayat karmakark olduu iin depresifti.
nemli olan, u sorunun yantdr: Bu kzn hayatnn erken bir dneminde ne yapsaydk onu dibe
eken bu anafordan kurtarabilirdik?
Ayn ey, okulu brakma ya da iddet eylemleri gibi, bugnk genlerin tekrar tekrar kar karya
geldikleri tehlikelerin birou iin de geerlidir. Uyuturucu ve iddete bavurma gibi belirli bir
sorunu nlemeye ynelik eitici programlar son on yl iinde mantar gibi yaylarak eitim piyasasnda
bir alt sektr yaratt. Ancak bunlarn, en ustalkla pazarlananlar ve fazla kullanlanlarn birou dahil,
etkisiz olduu grld. Eitimcileri zen bir ey de, bunlardan birkann uyuturucu kullanm ve
erken yata cinsel iliki trnden sorunlar nlemeye almak yerine, daha olas hale getirmesidir.

Bilgi Vermek Yeterli Deildir

Bu konuda eitici bir rnek, ocuklara yaplan cinsel tacizdir. 1993 itibaryla, Amerikada her yl
iki yz bine yakn kantlanm vaka rapor ediliyor ve bu say her yl yzde 10 artyordu. Tahminler
arasnda byk farklar olsa da, birok uzmann ortak grne gre, kzlarda yzde yirmi ile otuz
aras bir kesimi, erkeklerde de bunun yars kadar, on yedi yana geldiinde bir tr cinsel tacizin
kurban olmaktadr (bu saylar dier etkenlerin yan sra cinsel tacizin nasl tanmlandna bal
olarak artmakta ya da azalmaktadr).63 Cinsel tacize zellikle ak bir ocuun belirli bir profili
yoktur, ancak birou kendini korunmasz hisseder, kendi bana tacizlere kar koyamaz ve bana
gelenlerden dolay tecrit olmu bir haldedir.
Bu tehlikelere kar, birok okul cinsel tacizi nlemek iin programlar sunmaya balamtr. Bu
programlarn birou, cinsel taciz hakknda temel bir bilgi vermeye odakldr; rnein, ocuklar iyi
ve kt dokunu arasndaki fark ayrt etmeyi renir, tehlikelere kar uyarlr ve birisi kt niyetli
bir harekette bulunduunda durumu bir yetikine anlatmalar iin tevik edilir. ki bin ocuu
kapsayan ulusal bir aratrmada, ocuklarn okuldaki bir kabadaynn ya da olas bir tacizcinin
kurban olmaktan kurtulmak iin bir eyler yapmasna yardmc olmak asndan, bu temel eitimin
pek ie yaramad, hatta zararl olduu sonucuna varlmtr.64En kts, sadece bu temel eitim
programndan gemi olup st ste cinsel saldrlara urayan ocuklarn, hibir programdan
gememi ocuklara kyasla balarna geleni anlatma olaslnn yar yarya azalmasdr.
Buna karlk, ocuklara konuyla balantl duygusal ve sosyal yeterlilikleri de ieren daha
kapsaml bir eitim verildiinde, kendilerini bu tr tehlikelere kar daha iyi koruyabilmilerdir:
Saldrgan kiiye kendisini rahat brakmasn syleyebilmi ya da kar koymu, her eyi anlatacan
syleyerek tehdit etmi, balarna kt bir ey geldiinde de gerekten anlatabilmilerdir. Salanan
yararlar arasnda bu sonuncusu taciz edildiini anlatmak ok nemli bir engelleyicidir: Birok
tacizci, yzlerce ocua sarkntlk eder. Krk yalarndaki tacizciler zerinde yaplan bir
aratrmada, ergenlik andan itibaren ayda ortalama bir ocua sarkntlk ettikleri ortaya kmtr.
Bir otobs ofr ve bir bilgisayar retmeni hakkndaki raporlar, ikisinin de her yl yz kadar
ocua sarkntlk ettiklerini ve bu ocuklardan hibirinin urad tacizi bildirmediini
gstermektedir. Durum ancak, retmen tarafndan taciz edilen bir ocuun kendi kz kardeine cinsel
tacizde bulunmasyla aydnlanabilmitir.65
Daha kapsaml programlardan gemi ocuklarn taciz edildiklerini syleme olaslnn, asgari
dzeyde bir eitim veren programlardan gemi olanlara kyasla kat fazla olduu grlmtr. Bu
kadar etkili olan neydi? Bu programlar, bir kerelik konular halinde deil, ocuun okul hayat
boyunca salk ve cinsellik eitiminin bir paras olarak birok kez deiik dzeylerde veriliyordu.
Okulda retilenin yan sra, anne-babalarn da bu mesaj ocua vermeleri salanmt (cinsel taciz
tehditlerine kar en iyi direnebilenler bunu yapan ailelerin ocuklaryd).
Bunun tesinde, asl fark yaratan sosyal ve duygusal yeterliliklerdi. Bir ocuun iyi ve kt
dokunu arasndaki fark bilmesi yeterli deildir; ocuklarn, birisi kendilerine dokunmaya
balamadan ok daha nce, bir durumda yanl ya da sknt verici bir eyler olduunu hissedecek
kadar bir zbilince ihtiyac vardr. Sadece zbilin deil, yeterli bir zgven duygusu ve yok bir
ey diye emniyet telkin etmeye alan bir yetikin karsnda bile iindeki hislere gvenip harekete
geebilme iradesi de gereklidir. ocuun bundan sonra; kamaktan, olay byklerine anlatma
tehdidini savurmaya kadar, olacaklar engellemeye yarayacak bir tedbir repertuarna ihtiyac vardr.
Bu nedenlerle, daha iyi programlar ocuklara isteklerini syleyebilmeyi, pasif kalmak yerine
haklarn aramay, snrlarn bilmeyi ve onlar korumay retmektedir.
Bu durumda, en etkin programlar cinsel taciz hakknda temel bilgileri, hayati nem tayan duygusal
ve sosyal becerilerle tamamlam olanlardr. Bu programlar ocua, kiiler aras anlamazlklar
daha olumlu bir ekilde zmlemenin yollarn, kendinden daha emin olmay, bir ey olduunda
kendini sulamamay ve retmenleriyle ebeveynlerinden oluan, bavurabilecekleri bir destek ann
bulunduunu hissetmeyi retmektedir. ocuklar da, balarna gerekten kt bir ey geldiinde, ok
daha rahatlkla anlatabilmektedirler.

Etkin eler

Bu tr bulgular, tarafsz deerlendirmelerin gerekten etkili bulduu elere dayanarak, en elverili


nleme programnda bulunmas gereken elerin yeniden tasarlanmasna yol amtr. W.T. Grant
Vakf tarafndan desteklenen be yllk bir projede, bir aratrma konsorsiyumu genel grnty
inceleyerek, ie yarayan programlarn baarsnda rol oynayan etkin eleri ayrt etmitir.66Program
hangi sorunun nlenmesi iin tasarlanm olursa olsun, konsorsiyumun gerekli bulduu temel beceriler
listesinde duygusal zeknn eleri sralanmaktadr (listenin tamam iin Ek Dye baknz).67
Bu duygusal beceriler zbilinci; hisleri tanmlama, anlatma, idare etmeyi; drt kontroln ve
doyumu ertelemeyi; stres ve kaygyla ba etmeyi ieriyor. Drt kontrolnde temel bir bir yeti, hisler
ve eylemler arasndaki fark bilmek ve eylem drtsn kontrol etmekle balayp harekete gemeden
nce eylem seeneklerini ve olas neticelerini tanmlayarak daha iyi duygusal kararlar vermektir.
Sosyal ve duygusal iaretleri okuyabilmek, dinlemek, olumsuz etkilere kar durabilmek, bakalarnn
bak asndan bakabilmek ve bir durumda hangi davrann kabul edilebilir olduunu anlamak,
kiiler aras ilikilerde rol oynayan yeterliliklerdir.
Bunlar hayatta gerekli olan temel nitelikteki duygusal ve sosyal beceriler arasnda yer alr ve bu
blmde szn ettiim sorunlarn hepsi iin deilse de, birou iin en azndan ksmi areler
ierirler. Bu becerilerin hangi sorunlara kar baklk kazandrabilecei, neredeyse hibir kurala
bal deildir; rnein ergen kzlarn hamileliklerinde ya da ergen yatakilerin intihar vakalarnda
duygusal ve sosyal yeterliliklerin rol hakknda benzeri savlar ileri srlebilir.
Bu tr sorunlarn nedenleri hi kukusuz karmaktr; biyolojik yazgnn, aile dinamiklerinin,
yoksulluk politikasnn ve sokak kltrnn deien oranlarda i ie gemesinin sonucudur. Duygular
hedefleyenler de dahil olmak zere, hibir mdahale tr tek bana her eyi halledebileceini iddia
edemez. Ancak bir ocuun tad risklere duygusal yetersizlerinin yk de eklendike bunun
ocuk iin ne kadar ar olabileceini grmtk dier areleri darda brakmadan duygusal
onarma da nem vermeliyiz. Bundan sonraki sorumuz u olacak: Duygularn eitilmesi nasl bir
eydir?
1 Genlerin su oranlar istatistii, Tek Tip Su Raporlarndan alnmtr, Crime in the U.S., 1991, ABD Adalet Bakanl.
2 Ergenlerde iddet sular: 1990da genlerin iddet sularndan yakalanma oran 100.000de 430a trmanarak 1980deki orana gre
yzde 27lik bir art gstermitir. Ergen genlerin zorla tecavzden tutuklanma oranlar 1965te 100.000de 10.9 iken 1990larda
100,000de 21.9a kmtr. Genlerin cinayet ileme oran 1965ten 1990a drt kattan fazla artarak 100,000de 2,8den 12,1e kmtr;
1990da genlerin iledii her drt cinayetin nde silah kullanlmtr, bu da son on yl ierisinde yzde 79luk bir art anlamna
gelmektedir. Genlerin iddet ieren saldrlarnda 1980den 1990a yzde 64lk bir srama olmutur. Bkz. rnein, Ruby Takanashi,
The Opportunities of Adolescence, American Psychologist (ubat 1993).
3 1950de 15 ile 24 ya arasndakilerde intihar oran 100.000de 4,5tir. 1989da bu e katlanarak 13,3e ulamtr. 10 ile 14 ya aras
ocuklarda intihar oranlar ise 1968 ile 1985 arasnda neredeyse katna kmtr. ntihar, cinayet kurbanlar ve hamileliklerle ilgili
rakamlar Health, 1991, Amerikan Salk ve nsan Hizmetleri Dairesinden ve ocuk Gvenlii A, A Data Book of Child and
Adolescent Injury (Washington, DC. Anne ve ocuk Sal Eitimi Ulusal Merkezi, 1991)den alnmtr.
4 1960dan sonraki otuz yl iinde bel soukluu oran 10 ile 14 ya ocuklar arasnda drt kat daha fazla bir dzeye, 15 ile 19 ya
arasndakilerde ise kat fazlasna sramtr. 1990da AIDS hastalarnn yzde yirmisinin yirmili yalarda olduu grlm ve
birounun da buna ergenlik dneminde yakaland tespit edilmitir. Seks ilikisine erken girmek konusundaki bask giderek artmaktadr.
1990lardaki bir aratrmada, gen kadnlarn te birinden fazlas, ilk kez seks ilikisine arkada basksyla girdiklerini belirtmitir; bir
kuak ncesindeyse kadnlarn sadece yzde 13 bunu byle ifade etmitir. Bkz. Ruby Takanashi, The Opportunities of Adolescence,
ve ocuk Gvenlii A, A Data Book of Child and Adolescent Injury.
5 Beyazlarda eroin ve kokain kullanm 1970de 100.000de 18den 1990larda 68e, yani katndan fazlasna ulamtr. Zenciler
arasnda ayn yirmi yl boyunca grlen art 1970de 100.000de 53 iken, 1990da inanlmaz bir say olan 766ya ulamtr. Bu yirmi yl
ncesindeki orann neredeyse 13 kat kadardr. Uyuturucu kullanm oranlar Crime in the U.S., 1991, Amerikan Adalet Bakanlndan
alnmtr.
6 Amerika, Yeni Zelanda, Kanada ve Porto Rikoda yaplan aratrmalara gre, ocuklarn bete biri hayatlarn bir ekilde bozan
psikolojik zorluklara sahiptir. 11 yan altndaki ocuklarda en sk grlen sorun kaygdr; normal hayatn etkileyecek iddette fobisi olan %
10luk bir kesim, genellemi kayg ve srekli endie yaayan % 5lik bir kesim ve youn biimde, ebeveynden ayrlma kaygs yaayan %
4lk bir kesim bundan mustariptir. Ar ime sorunu, erkekler arasnda ergenlik yllarnda trmanarak, yirmi yanda yzde yirmi oranna
ulamaktadr. ocuklarda duygusal bozukluklar konusundaki bu verilerin byk bir ksmndan The New York Times (10 Ocak 1989)da
sz ettim.
7 ocuklarn duygusal sorunlar hakkndaki ulusal alma ve aratrma dier lkelerle kyaslanmas: Thomas Achenbach ve Catherine
Howell, Are Americas Childrens Problems Getting Worse? A 13-Year Comparison, Journal of the American Academy of Child
and Adolescent Psychiatry (Kasm 1989).
8 Uluslar arasndaki kyaslama Urie Bronfenbrennerindir; Michael Lamb and Kathleen Sternberg, Child Care in Context: Cross-
Cultural Perspectives (Englewood, NJ: Lawrence Erlbaum, 1992).
9 Cornell niversitesindeki sempozyumda Urie Bronfenbrennerin konumas (24 Eyll, 1993).
10 fkeli ve su ileyen ocuklar zerinde uzun sreli almalar: Bkz. rnein, Alexander Thomas ve bk., Longitudinal Study of
Negative Emotional States and Adjustments from Early Childhood Through Adolescence, Child Development, cilt 59 (Eyll 1988).
11 Kabaday deneyi: John Lochman, Social-Cognitive Processes of Severely Violent, Moderately Aggressive, and Nonaggressive Boys,
Journal of Clinical and Consulting Psychology, 1994.
12 fkeli erkek ocuklar aratrmas: Kenneth A. Dodge, Emotion and Social Information Processing, balkl yazs, J. Garber and K.
Dodge, The Development of Emotion Regulation and Dysregulation (New York: Cambridge University Press, 1991) adl eserinde.
13 Birka saat iinde kabadaylardan souma: J.D.Coie ve J.B.Kupersmidt, A Behavioral Analysis of Emerging Social Status in Boys
Groups, Child Development, say 54 (1983).
14 Asi ocuklarn yars kadar: Bkz. rnein, Dan Offord ve bk., Outcome, Prognosis, and Risk in a Longitudinal Follow-up Study,
Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, say 31 (1992).
15 fkeli ocuklar ve su: Richard Tremblay ve bk., Predicting Early Onset of Male Antisocial Behavior from Preschool Behavior,
Archives of General Psychiatry (Eyll 1994).
16 Okula balamadan nce bir ocuun ailesinde olup bitenler, doal olarak bir fke eilimi yaratmakta hayati rol oynar. rnein, bir
almada anneleri tarafndan 1 yandayken reddedilmi ve doumlar daha sorunlu olmu ocuklarn 18 yanda bir iddet suu ileme
olaslnn dier ocuklara gre drt kat fazla olduu grlmtr. Adriane Raines ve bk., Birth Complications Combined with Early
Maternal Rejection at Age One Predispose to Violent Crime at Age 18 Years, Archives of General Psychiatry (Aralk, 1994).
17 Szel IQ dzeyinin dkl, su eilimini ngryor olsa da (bir aratrma su ilemi ocuklarla ilememiler arasnda, sekiz puanlk
bir IQ fark bulmutur), deliller drtselliin hem dk IQ dzeyinin, hem de sua eilimin nedeni olarak daha dorudan ve gl bir etkisi
olduunu gsteriyor. Dk IQ puanlarn aklayacak etken, fevri davranl ocuklarn, szel IQ puanlarnn dayand dil ve muhakeme
becerilerini renecek kadar yeterli dikkat gsterememesidir. On yandan on iki yana kadar olan ocuklarda hem IQ, hem de
drtselliin deerlendirildii, iyi planlanm bir alma olan Pittsburgh Genlik Aratrmas; gelecekteki su eilimini ngrmesi
bakmndan, drtselliin isabetli olduunu gstermitir. Bu tartma iin bkz: Jack Block On the Relation Between IQ, Impulsivity, and
Delinquency, Journal of Abnormal Psychology, say 104 (1995).
18 Kt kzlar ve hamilelik: Marion Underwood ve Melinda Albert, Fourth-Grade Peer Status as a Predictor of Adolescent
Pregnancy, Kansas City, Missourideki ocuk Geliimi Aratrma Dernei toplantsnda sunulan tebli (Nisan 1989).
19 Sua giden yol: Gerald R. Patterson, Orderly Change in a Stable World: The Antisocial Trait as Chimera, Journal of Clinical and
Consulting Psychology 62 (1993).
20 Saldrganlk zihniyeti: Ronald Slaby ve Nancy Guerra, Cognitive Mediators of Aggression in Adolescent Offenders, Developmental
Psychology, say 24 (1988).
21 Dana vakas: Laura Mufson ve bk., Interpersonal Psychotherapy for Depressed Adolescents (New York: Guilford Press, 1993)ten
alnmtr.
22 On kat daha fazla depresyon olasl: Peter Lewinsohn ve bk., Age-Cohort Changes in the Life Time Occurence of Depression and
Other Mental Disorders, Journal of Abnormal Psychology, say 102 (1993).
23 Depresyonun epidemiyolojisi: Patricia Cohen ve bk., New York Psikiatri Enstits 1988; Peter Lewinsohn ve bk., Adolescent
Psychopathology: I. Prevalence and Incidence of Depression in High School Students, Journal of Abnormal Psychology 102 (1993).
Ayrca bkz. Mufson ve bk., Interpersonal Psychotherapy. Daha dk tahminlerin bir incelemesi iin, E. Costello, Developments in
Child Psychiatric Epidemiology, Journal of the Academy of Child and Adolescent Psychiatry, say 28 (1989).
24 Genlerde depresyon eilimleri: Maria Kovacs ve Leo Bastiaens, The Psychotherapeutic Management of Major Depressive and
Dysthymic Disorders in Childhood and Adolescence: Issue and Prospects, balkl yazs, I.M. Goodyer, derl., Mood Disorders in
Childhood and Adolescence (New York: Cambridge University Press, 1994) adl eserde.
25 ocuklarda depresyon: Kovacs, a.g.e.
26 Maria Kovacs ile yaptm grme, The New York Times (11 Ocak 1994).
27 Depresif ocuklarn sosyal ve duygusal bakmdan geri kalmas: Maria Kovacs ve David Goldston, Cognitive and Social Development
of Depressed Children and Adolescents, Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry (Mays 1991).
28 aresizlik ve depresyon: John Weiss ve bk., Control-related Beliefs and Self-reported Depressive Symptoms in Late Childhood,
Journal of the Abnormal Psychology, say 102 (1993).
29 ocuklarda ktmserlik ve depresyon: Judy Garber, Vanderbilt Universitesi. Bkz. rnein, Ruth Hilsman ve Judy Garber, A Test of
the Cognitive Diathesis Model of Depression in Children: Academic Stressors, Attributional Style, Perceived Competence and Control,
Journal of Personality and Social Psychology, say 67 (1994); Judith Garber, Cognitions, Depressive Symptoms, and Development in
Adolescents, Journal of Abnormal Psychology, say 102 (1993).
30 Garber, Cognitions.
31 Garber, Cognitions.
32 Susan Nolen-Hoeksema ve bk., Predictors and Consequences of Childhood Depressive Symptoms: A Five-Year Longitudinal
Study, Journal of Abnormal Psychology, say 101 (1992).
33 Depresyon orannn yarya dmesi: Gregory Clarke, Oregon niversitesi Salk Bilimleri Merkezi, Prevention of Depression in At-
Risk High School Adolescents, Amerikan ocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisine sunulan tebli (Ekim 1993).
34 Garber, Cognitions.
35 Hilda Bruch, Hunger and Instinct, Journal of Nervous and Mental Disease, say 149 (1969). The Golden Cage: The Enigma of
Anorexia Nervosa (Cambridge, Ma: Harvard University Press) adl ufuk ac kitab 1978e kadar baslmamtr.
36 Yeme bozukluklar almas: Gloria R. Leon ve bk., Personality and Behavioral Vulnerabilities Associated with Risk Status for
Eating Disorders in Adolescent Girls, Journal of Abnormal Psychology, say 102 (1993).
37 Kendini iman hisseden alt yandaki ocuk Ottawa niversitesinden pedagog Dr. William Feldmann bir hastasyd.
38 Sifneos tarafndan kaydedilmitir, Affect, Emotional Conflict, and Deficit.
39 Benin dlanmasnn yks, Steven Asher ve Sonda Gabrielin The Social World of Peer-Rejected Children, San Franciscoda
Amerikan Eitim Aratrmalar Derneinin yllk toplantsnda sunulmu olan tebliden alnmtr (Mart 1989).
40 Sosyal olarak dlanan ocuklarda okulu brakma oran: Asher ve Gabriel, The Social World of Peer-Rejected Children.
41 Popler olmayan ocuklarn duygusal yeterliliindeki zayflkla ilgili bulgular, Kenneth Dodge ve Esther Feldmann Social Cognition
and Sociometric Status, balkl yazsndan alnmtr. Steven Asher ve John Coie, derl., Peer Rejection in Childhood (New York:
Cambridge University Press, 1990).
42 Emory Cowen ve bk., Longterm Follow-up of Early Detected Vulnerable Children, Journal of Clinical and Consulting
Psychology, say 41 (1973).
43 En iyi arkadalar ve dlananlar: Jeffrey Parker ve Steven Asher, Friendship Adjustment, Group Acceptance and Social
Dissatisfaction in Childhood, Amerikan Eitim Aratrmalar Derneinin yllk toplantsnda sunulan tebli, Boston (1990).
44 Sosyal bakmdan dlanm ocuklara rehberlik: Steven Asher ve Gladys Williams, Helping Children Without Friends in Home and
School Contexts, balkl yazs, Childrens Social Development: Information for Parents and Teachers (Urbana and Champaign:
University of Illinois Press, 1987) adl eserde.
45 Benzeri sonular: Stephen Nowicki, A Remediation for Nonverbal Processing Deficits, yaynlanmam metin, Duke University
(1989).
46 Bete ikisi ar ikici: Pulse Projesi tarafndan Massachusetts niversitesinde yaplm aratrmadan The Daily Hampshire
Gazettede sz edilmitir (13 Kasm 1993).
47 Fazlaca imek: Saylar Harvard Halk Sal Okulunun Alkol almalar Koleji yneticisi Harvey Wechslerdan alnmtr (Austos
1994).
48 Daha ok kadn sarho olmak iin iiyor ve tecavz riski: Columbia niversitesi Bamllk ve Madde Bamll Merkezinin raporu
(Mays 1993).
49 lme yol aan nedenler: Alan Marlatt, Amerikan Psikoloji Derneinin yllk toplantsnda sunulan rapor (Austos 1994).
50 Alkolizm ve kokain bamll hakkndaki bulgular Ulusal Madde ve Alkol Bamll Enstitsnn Etiyoloji Aratrma Blmnde
grevdeki bakan Meyer Glantzdan alnmtr.
51 Sknt ve madde bamll: Jeanne Tschann, Initiation of Substance Abuse in Early Adolescence, Health Psychology, say 4
(1994).
52 Ralph Tarter ile yaptm grme, The New York Times (26 Nisan 1990).
53 Alkoliklerin oullarndaki gerilim dzeyi: Howard Moss., ve bk., Plasma GABA-like Activity in Response to Ethanol Challenge in
Men at High Risk for Alcoholism Biological Psychiatry, say 27 (6) (Mart 1990).
54 Alkoliklerin oullarnda frontal lob eksiklikleri: Philip Harden ve Robert Pihl, Cognitive Function, Cardiovascular Reactivity, and
Behavior in Boys at High Risk for Alcoholism, Journal of Abnormal Psychology, say 104 (1995).
55 Kathleen Merikangas ve bk., Familial Transmission of Depression and Alcoholism, Archives of General Psychiatry (Nisan 1985).
56 Yerinde duramayan ve fevri alkolik: Moss ve bk.
57 Kokain ve depresyon: Edward Khantzian, Psychiatric and Psychodynamic Factors in Cocaine Addiction, balkl yazs Arnold
Washton ve Mark Gold, derl., Cocaine: A Clinicians Handbook (New York: Guilford Press, 1987) adl eserinde.
58 Eroin bamll ve fke: Harvard Tp Okulundan Edward Khantzian ile tedavi etmi olduu 200den fazla kadar eroin bamlsyla
ilgili bir grmeden.
59 Daha fazla sava almasn: Bu deyi bana Yale ocuk Aratrmalar Merkezindeki Sosyal ve Duygusal renmeyi Gelitirme
birliinden Tim Shriver tarafndan nerilmitir.
60 Yoksulluun duygusal etkisi: Economic Deprivation and Early Childhood Development ve Poverty Experiences of Young Children
and the Quality of Their Home Environments. Greg Duncan ve Patricia Garrettn her ikisi de bulgularn Child Developmentta ayr
makalelerde tarif etmilerdir (Nisan 1994).
61 Dayankl ocuklarn zellikleri: Norman Garmezy, The Invulnerable Child (New York: Guilford Press, 1987). Zorluklara ramen
gelien ocuklar hakknda The New York Timesda yazdm (13 Ekim 1987).
62 Ruhsal rahatszlklarn yaygnl: Ronald C. Kessler ve bk., Lifetime and 12-month Prevalence of DSM-III-R Psychiatric Disorders
in the U.S., Archives of General Psychiatry (Ocak 1994).
63 Amerikada cinsel tacize maruz kaldklarn dile getiren erkek ve kzlarn says Ulusal Salk Enstitsnn iddet ve Travmatik Stres
Blmnde grevli Malcolm Browndan; kantlanmam vakalarn says ise ocuklarn Tacizini ve hmalini nleme Ulusal
Komitesinden alnmtr. ocuklar zerinde yaplan ulusal bir aratrmada, belirli bir yl iinde kzlar iin yzde 3,2; erkekler iinse yzde
0,6 orann bulmutur: David Finkelhor ve Jennifer Dziuba-Leatherman, Children as Victims of Violence: A National Survey, Pediatrics
(Ekim 1984).
64 Cinsel tacizi nleme programlar hakknda ocuklarla yaplan ulusal anket New Hampshire niversitesinden sosyolog David Finkelhor
tarafndan gerekletirilmitir.
65 Cinsel tacizde bulunanlarn ka tane kurban olduu, Ulusal Salk Enstitsnn iddet ve Travmatik Stres Blmnden psikolog
Malcolm Gordon ile yaplm bir grmeden alnmtr.
66 W.T. Grant Okula Dayal Sosyal Beceriyi Gelitirme Konsorsiyumu, Drug and Alcohol Prevention Curricula, in J. David Hawkins
ve bk., Communities That Care (San Francisco: Jossey-Bass, 1992).
67 W.T. Grant Konsorsiyumu, Drug and Alcohol Prevention Curricula, s. 136.
16-Duygularn Eitilmesi

Bir ulusun gerek umudu, genliinin iyi eitilmesinde yatar.


Erasmus

Kzlderililer gibi daire eklinde yere bada kurmu on be snf rencisiyle yaplan tuhaf bir
yoklamayd. retmenin isimlerini syledii renciler okullarda standart yant olan bo bir
Burada demek yerine, nasl hissettiklerini belirten bir say sylyorlard; bir morali bozuk, on
ise enerji dolu anlamna geliyordu.
Bugn moraller yksekti:
Jessica.
On: Uuyorum, bugn cuma.
Patrick.
Dokuz: Heyecanl, biraz da sinirli.
Nicole.
On: Huzurlu, mutlu...
Buras, San Francisconun en byk bankalarndan birini kurmu olan Crocker hanedannn
maliknesinden okula dntrlm Nueva renme Merkezinin z Bilim snf. San Francisco
Operasnn minyatr bir kopyasn andran bu bina, imdi rnek saylabilecek bir duygusal zek
kursu sunan zel bir okulu barndryor.
z Bilimin konusu hislerdir; kendi hisleriniz ve ilikilerde ortaya kanlar. Bu konu, doas gerei,
retmen ve rencilerin bir ocuun duygusal dokusu zerinde odaklanmalarn gerektirir; oysa bu
Amerikadaki her snfta kararl bir ekilde gz ard edilir. Bu okuldaki strateji, gnn konusu olarak
ocuklarn hayatlarndaki gerilimleri ve travmalar kullanmay ieriyor. retmenler, gruptan
dlanmann acs, kskanlk, okul bahesinde bir savaa dnebilecek anlamazlklar gibi, gerek
sorunlar ele alyor. z Bilim Mfredatn gelitiren Nuevann yneticisi Karen Stone McCownun
belirttii gibi, renme ocuklarn duygularndan bamsz olarak gereklemez. Duygusal
okuryazarlk, renme iin en az matematik ve okuma eitimi kadar nemlidir.68
nc bir program olan z Bilim, lkenin drt bir yanndaki okullara yaylan bir fikrin ilk
mjdecisidir.69 Derslerin balklar sosyal geliimden hayat becerilerine, sosyal ve duygusal
renmeye kadar uzanyor. Bazlar, Howard Gardnern oul zeklar kavramna atfta bulunarak
kiisel zeklar terimini kullanyor. Ortak izgileri, normal eitimlerinin bir paras olarak,
ocuklarn sosyal ve duygusal yeterlilik dzeylerini artrma hedefidir; bu sadece sorunlu olarak
tanmlanan ve geride kalan ocuklarn eksikliklerini telafi etsin diye retilen bir ey deil, her ocuk
iin mutlaka gerekli bir beceriler ve anlaylar dizisidir.
Duygusal okuryazarlk kurslarnn kkleri, 1960larn duygusal eitim hareketine kadar geriye
uzanr. O zamanlar, kavramsal dzeyde retilmekte olan eyin ayn anda somut deneyimini de ieren
psikolojik ve motivasyon niteliindeki derslerin daha derinden renildii dncesi hkimdi. Ancak
duygusal okuryazarlk hareketi duygusal eitim terimini ters yz ederek, eitmek iin duyguyu
kullanmak yerine, duygunun ta kendisini eitiyor.
u an iin bu kurslarn birounun ve yaygnlamalarnn ardnda, ergen yatakilerin sigara imesi,
madde bamll, hamilelik, okulu terk ve son zamanlarda iddet gibi belirli bir sorunu hedefleyen,
okullara dayal bir dizi nleyici programlarn srmesi yatyor. Bir nceki ksmda grdmz gibi,
W.T. Grant Konsorsiyumunun nleyici eitim programlar zerine yapt almada; drt kontrol,
fkeyle ba etme, sosyal zorluklara yaratc zmler retme gibi temel duygusal ve sosyal
yeterlilikleri retenlerin ok daha etkili olduklar anlalmtr. Bu ilkeden, yeni kuak mdahale
yntemleri ortaya kmtr.
15. Ksmda, saldrganlk ya da depresyon gibi sorunlar alttan destekleyen belirli duygusal ve
sosyal beceri eksikliklerini hedef alan mdahalelerin ocuklar darbelerden korumakta ok etkili
olduunu grmtk. Ancak bu iyi tasarlanm mdahaleler, genelde aratrmac psikologlar
tarafndan byk lde deneysel olarak srdrlmtr. Bundan sonraki adm, bu tr younlam
programlardan renilen dersleri alp normal retmenler tarafndan tm okul topluluuna
sunulabilecek bir nlem olarak genelletirmektir.
Bu daha ileri ve etkili yaklam, genlerin hayatta kar karya kalmaya baladklar AIDS,
uyuturucu ve benzeri sorunlar hakknda bilgiyi ieriyor. Ancak bu yaklamn srekli gndemde kalan
ana konusu, sz edilen ikilemlerin her biri zerinde arl olan temel yeterlilik, yani duygusal
zekdr.
Okullara duygusal okuryazarl getirmek iin yaplan bu yeni k; ocuun gnlk yaantsnn en
zorlayc yanlarn konuyla ilgisiz meseleler olarak grmek, ya da bunlar patlamalara yol atnda
bir disiplin sorunu olarak renci danmanna veya mdrn odasna havale etmek yerine, duygular
ve sosyal hayatn ta kendisini konu etmektir.
Dersler yneldikleri dramatik sorunlara zm olmak bir yana, ilk bakta fazlasyla hareketsiz gibi
grnebilir. Ancak bunun nedeni byk lde, aynen evde ocuklar iyi yetitirirken olduu gibi,
derslerin kk ama anlaml, dzenli bir biimde ve yllarca srdrlerek verilmesidir. Duygusal
renme byle yerleir; deneyimler defalarca yinelendike, beyin onlar glendirilmi eilimler,
bask, engellenme ve incinme karsnda devreye giren sinirsel alkanlklar olarak yanstr. Duygusal
okuryazarlk snflarnn gnlk konusu sradan gibi gzkse de, sonucu yani, iyi insanlar
geleceimiz iin her eyden daha nemlidir.

BRL ZERNE BR DERS

z Bilim snfndaki bir n, hatrlayabildiiniz snf deneyimlerinizle karlatrn.


Beinci snftan bir grup, kare eklinde bir dizi yap-boz parasn bir araya getirmek zere
takmlara ayrlm, birlii Kareleri oyununu oynamaya hazrlanyor. Oyunun pf noktas, takm
almas iinde hibir iaretlemeye izin verilmeden her eyin tam bir sessizlik iinde
gereklemesi.
retmen Jo-An Varga, snf gruba blerek her birini farkl bir masaya gnderiyor. Oyuna aina
olan gzlemci de, gruplarda, rnein kimin rgtlemede lider olduu, kimin soytarlk ettii, kimin
oyunbozanlk yaptn saptamak iin birer deerlendirme formu alyor.
renciler yap-bozlarn paralarn masaya dkerek almaya balyorlar. Daha bir dakika
gemeden, bir grubun takm almasnda artc derecede verimli olduu ortaya kyor; ii birka
dakika iinde tamamlyorlar. Drt kiiden oluan ikinci bir grupta herkes kendi yap-bozu zerinde
ayr ayr alyor, bu yzden bir yere varamyorlar. Sonra bunlar yava yava beraber almaya
balayarak ilk karelerini bir araya getiriyor ve tm yap-bozlar tamamlanana kadar da takm halinde
almaya devam ediyorlar.
Ancak nc grup hl urayor ve tamamlamaya altklar yap-boz, kareden ok ikizkenar bir
yamua benziyor. Sean, Fairlie ve Rahman, dier iki grubun kefetmi olduu egdme henz
ulaamamlar. Besbelli aresiz haldeler, masann zerindeki paralar telala gzden geirerek akla
yakn gelen olaslklara gre yar bitmi karelerin yanlarna getiriyorlar, ancak paralar birbirine
uymaynca, yine bir hayal krklna uruyorlar.
Gerilim Rahmann iki para alp gzlerinin nne maske gibi yerletirmesiyle biraz zlyor;
gruptakiler kkrdamaya balyorlar. Bu an, o gnk dersin dnm noktas olacak.
retmen Jo-An Varga, biraz cesaret veriyor: Bitirenler hl almakta olanlara tek bir ipucu
verebilir.
Dagan hl uramakta olan gruba yanaarak kareye uymayan iki paray iaret ederek neride
bulunuyor: Bu iki paray evirmelisiniz. Geni yz anszn bir konsantrasyon abas iinde
gerilen Rahman, yeni biimi kavryor ve nce ilk yap-bozun, sonra da dierlerinin paralarn
abucak yerine oturtuyor. nc grubun en son yap-bozunun son paras da yerini bulduunda
kendiliinden bir alk kopuyor.

EKME KONUSU

Snf, takm almas srasnda alnan dersler zerinde kafa yormaya devam ede dursun, daha youn
bir baka etkileim sz konusu oluyor. Uzun boylu ve kabark siyah salar yanlardan denizci tra
yaplm Rahman ile grubun gzlemcisi Tucker, oyunda hibir iarete izin vermeyen kural hakknda
iddial bir tartmaya dalmlar. nek yalam gibi dzgn taranm sar salar olan Tuckern
stndeki Sorumlu Ol baskl bol mavi tirt, resmi grevini vurguluyor sanki.
Tucker, kelimelerin stne basa basa, iddiac bir ses tonuyla Rahmana, Sen de bir paray
arkadana uzatabilirsin, bu iaret deildir, diyor.
Ama bu resmen iarettir, diye srar ediyor Rahman iddetle.
Varga, ykselen sesleri ve etkileimin giderek saldrganlaan temposunu fark ederek onlarn
masasna doru yaklayor. Bu, ateli hislerin birdenbire kendiliinden att kritik bir an; daha
nce renilmi derslerin sonucu da bu tr anlarda ortaya kar ve yenileri en yararl bir biimde
renilebilir. Her iyi retmenin bildii gibi, bylesi elektrikli anlarda verilen dersler rencilerin
belleinde kalc bir yer edinir.
Varga, Bu bir eletiri deil... aslnda ok iyi ibirlii yaptnz... ancak Tucker, sylemek istediini
o kadar eletirel bir ses tonu kullanmadan sylemeye almalsn, diye yol gsteriyor.
Tucker, imdi daha sakin bir ses tonuyla, Rahmana Bir paray ait olduunu dndn yere
koyabilirsin, ihtiyac olduunu dndn bir bakasna da, hi iaret yapmadan verebilirsin. Bu
sadece vermektir, diyor.
Rahman fkeli bir sesle, Yani yle bir ey yapsam... diyerek masum bir hareket rnei gstermek
iin ban kayor, ... sen buna iaret yok! diyeceksin.
Rahmann fkesi, neyin iaret saylp neyin saylmad etrafnda dnen bir anlamazln aka
tesinde. Gzlerini Tuckern doldurmu olduu deerlendirme formundan ayramyor; henz sz
edilmedii halde, Tuckerla Rahmann arasndaki gerilimin balamasna neden olan buydu. Tucker,
deerlendirme formunun oyunbozanlk edenler hanesine Rahmann adn yazmt.
Rahmann o forma bakarak cannn skldn fark eden Varga bir tahminde bulunuyor ve Tuckera,
Onun hakknda olumsuz bir szck kullandn dnyor; oyunbozan derken neyi kastettin? diye
soruyor.
Kt bir bozgunculuu kastetmedim, diyor Tucker bu kez uzlamac bir tavrla.
Rahman buna kanmasa da, daha sakin bir sesle, Bana sorarsan bu biraz mantksz, diyor.
Varga, durumu olumlu alglamann bir yolunu vurguluyor. Tucker, oyunbozanlk saylabilecek bir
eyin zor bir anda havay yumuatmak iin yaplm olabileceini sylemeye alyor.
Ama, diye kar kyor Rahman imdi daha olaan bir havada, hepimiz bir eye fazlasyla
konsantre olduumuz bir anda ben... gzlerini darya uratp yanaklarn iirerek komik, soytar
bir ifade taknyor byle yapsaydm, oyunbozanlk o zaman olurdu.
Varga bir kez daha duygusal rehberlik yapmaya alarak Tuckera yle sylyor: Yardmc
olmaya alrken, onun kt bir anlamda oyunbozan olduunu kastetmedin, ama bunu ifade ederken
farkl bir mesaj yolluyorsun. Rahman, hissettiklerini senin duyman ve kabul etmeni istiyor.
Oyunbozan gibi olumsuz szckleri hak etmediini sylemeye alyor. yle bir ad taklmasn ho
karlamyor.
Sonra da Rahmana dnerek ekliyor, Senin Tuckerla konumak iin ne kman takdir ediyorum.
Saldrya gemedin. Ancak, sana oyunbozan gibi bir etiket yaptrlmas houna gitmedi. O paralar
gzlerine gtrdnde amaza dm ve havay yumuatmak ister gibi grnyordun. Ancak Tucker
niyetini anlamad iin, buna oyunbozanlk dedi. Doru mu?
Dierleri yap-boz paralarn toplamay bitirirken, her iki ocuk da onaylarcasna ban sallyor.
Bu kk snf melodramnn sonuna yaklayoruz. Kendini daha iyi hissediyor musun? diye soruyor
Varga. Yoksa bu seni hl rahatsz m ediyor?
Evet, iyiyim, diyor Rahman. Duyulmu ve anlalm olmann verdii rahatlkla, sesi imdi daha
yumuak. Tucker da glmseyerek ban sallyor. kisi de, dierlerinin bir sonraki derse girmek iin
snftan km olduunu grerek, ayn anda dnp birlikte dar frlyorlar.

OTOPS: IKMAYAN BR KAVGA

Yeni bir grup iskemlelerine yerleirken, Varga olup bitenlerin analizini yapyor. Bu hararetli
etkileim ve taraflarn yatmas, ocuklarn atmalarn zm hakknda rendiklerini ne
karyor. Vargann belirttii gibi, genelde atmaya yol aan eyler, iletiime girmemek,
varsaymlarda bulunmak, hemen bir sonuca varmak, insanlarn ne sylediinizi anlamakta gl
ekecekleri bir ekilde zor bir mesaj gndermektir.
z Bilim rencileri, nemli olan eyin atmadan tamamen kamak deil, anlamazlklar ve
ierlemeleri aktan aa bir kavgaya dnmeden gidermek olduunu reniyorlar. Tucker ve
Rahmann anlamazlklarn ele al tarzlarnda nceki derslerin belirtileri grlyor. rnein, her
ikisi de fikirlerini, atmay trmandrmayacak bir ekilde ifade etmek iin biraz aba harcamt. Bu
(fkeden ya da edilgenlikten farkl olarak) kendini ortaya koyu tarz, Nuevada nc snftan
itibaren retiliyor; duygularn dorudan doruya, ancak fkeye dnmeyecek bir biimde ifadesi
stnde duruluyor. Anlamazln banda iki ocuk da birbirine bakmad halde, devamnda etkin
dinleme belirtileri gstermeye, birbirinin yzne bakmaya, gz temas kurmaya ve konuan birine
sesini duyduunu hissettiren sessiz iaretler yollamaya balamlard.
ocuklar bu aralar, biraz de rehberliin yardmyla kullandklarnda, kendini ortaya koyabilme
ve etkin dinleme onlar iin bir yoklama snavndaki ii bo deyimler olmann tesinde, en acil
ihtiya duyduklar anda gvenebilecekleri tepki yntemleri haline geliyor.
Duygusal alana hkim olabilmek zellikle zordur, nk becerilerin insanlar yeni bilgileri
hazmetmeye ve farkl tepki alkanlklarn renmeye en kapal olduklar, sinirlendikleri anlarda
edinilmesi gerekir. Bu anlarda rehberlik yardmc olur. Vargann belirttii gibi, ster yetikin, ister
beinci snf rencisi olsun, insan kendini o denli huzursuz hissettiinde, kendi kendini
gzlemleyebilmek iin bir miktar yardma ihtiya duyar. Kalbiniz arpar, elleriniz terler, sinirden tir
tir titrerken, bir yandan dikkatle dinlemeye, te yandan da barmadan, sulamadan ya da
savunmacln sessizliine brnmeden durumu atlatmak iin zdenetiminizi korumaya alrsnz.
Beinci snf ocuklarnn kard grlt patrtya yabanc olmayan herkesin dikkatini en ok
ekecek ey, belki de Tucker ve Rahmann sulamaya, svp saymaya ya da barmaya bavurmadan
grlerini ortaya koymaya almalardr. Hibiri aalayc bir s... git! ya da yumruklama veya
dierini kk drmek iin ekip gitme gibi bir eye yeltenerek duygularn trmandrmamt.
Aksine, tam anlamyla kavgaya dnebilecek bir kvlcm, ocuklarn atma zmnn nanslarn
daha iyi renmelerini salamt. Oysa, baka koullarda bu olay olduka farkl bir yere varabilirdi.
Genler bundan ok daha kk sorunlar iin bile yumruklara, hatta daha da ktsne bavururlar.

GNDELK KAYGILAR

z Bilimin her dersinin balangc olan geleneksel yoklamadan kan saylar, her zaman bugnk
kadar yksek olmuyor. Kendini berbat hissetmeyi gsteren birler, ikiler, ler dzeyinde kaldnda,
birisi kp, Kendini neden byle hissettiini anlatmak ister misin? diye soruyor. renci istiyorsa
(kimseyle konumak istemiyorsa, bask yaplmaz) o kadar cann skan eyi aa vurmas iin
kendisine imkn tannm ve bununla ba etmesi iin yaratc alternatifler dnme frsat verilmi
oluyor.
Ortaya kan sorunlar, kanc snfta olunduuna gre deiiyor. Alt snflarda zellikle;
kzdrlmak, dlanma hissi grlyor. Altnc snf dolaylarnda yeni bir kayg kmesi ortaya kyor:
kma teklif edilmedii ya da grup dnda brakld iin incinmeler; olgun davranmayan
arkadalar; genlere strap ektiren dier zorluklar (Byk ocuklar bana taklyor; Arkadalarm
sigara iiyor ve bana da iirtmeye alyorlar gibi).
ocuun hayatnda ok byk bir nemi olan bu konular okul evresinde le yemeinde, okul
otobsnde, bir arkadan evinde aa vurulur. ou kez ocuklar bu skntlar ilerine atp
birlikte kafa yoracak biri olmadndan gece yalnzken stnde dnp dururlar. z Bilimde ise
bunlar gnn tartma konular haline geliyor.
Bu tartmalarn her biri, ocuun benlik hissini ve dierleriyle ilikilerini aydnlatmay hedefleyen
z Bilimin ak hedefine varmak iin birer malzeme olarak grlyor. Kursun bir ders plan olsa da,
Rahman ve Tuckern arasndaki anlamazlk gibi durumlar ortaya ktnda bunlardan
yararlanlmas iin esnek tutuluyor. rencilerin ortaya att sorunlar, iki ocuk arasndaki kzmay
yattran anlamazlk zme yntemleri gibi, hem renci hem de retmenlerin renmekte
olduklar becerileri uygulayabilecekleri canl rnekleri sunuyor.

DUYGUSAL ZEKNIN ABCS

Yaklak yirmi yldr kullanlmakta olan z Bilim mfredat duygusal zeknn retilmesi iin bir
model oluturuyor. Nuevann yneticisi Karen Stone McCownun bana sylediine gre dersler
bazen artacak kadar ileri dzeyde olabiliyor. fke konusunda ders verirken, bunun neredeyse her
zaman ikincil bir tepki olduunu anlamalar ve altnda yatan hisleri aramalar iin ncindin mi?
Kskandn m? gibi sorularla yardmc oluyoruz. ocuklarmz bir duyguya verecekleri tepkiyi
birok seenek arasndan ayrt edebileceklerini ve ne kadar tepki seeneine sahiplerse, hayatlarnn
o kadar zengin olacan reniyorlar.
z Bilimin ierik listesi, duygusal zeknn eleriyle ve ocuklar tehdit eden tuzaklara kar
birincil nlem olarak salk verilen temel becerilerle neredeyse bire bir rtyor (tm liste iin Ek
Eye baknz). retilen konular, hisleri tanyp onlar tanmlayacak bir szlk oluturma anlamnda
zbilinci; dnceler, duygular ve tepkiler arasndaki balantlar sezmeyi; bir karara duygularn m
yoksa dncelerin mi hkmettiini bilmeyi; farkl seimlerin sonularn ngrmeyi ve btn bu
igrleri uyuturucu kullanmak, sigara imek ve seks gibi konulardaki kararlara da uygulamay
ieriyor. zbilin; ayn zamanda, kiinin gl ve zayf yanlarn tanmas, yani kendisini olumlu ama
gereki bir kta grmesi (ve bylece zsayg hareketinin olaan bir tuzandan da saknmas)
anlamna da gelir.
zerinde durulan bir baka nokta, duygularn idaresidir: Hissedilenin ardnda ne olduunu fark
etmek (fkeye yol aan incinme hissi gibi); kayglarla, fke ve zntyle ba etme yollarn renmek.
Yine zerinde durulan bir nokta, kararlarn ve hareketlerin sorumluluunu stlenmek ve verilen
taahhtleri sonuna kadar yerine getirmektir.
Anahtar niteliinde bir sosyal beceri olan empati; bakalarnn hislerini anlayabilmek, onlarn bak
asndan grebilmek ve insanlarn konu hakkndaki farkl dncelerine sayg gstermektir. nemli
odak noktalarndan biri de ilikilerdir; bu ise hem dinlemeyi hem de sormay bilmeyi; birinin
syledii ve yaptyla, buna kar kendi tepki ve yarglarn ayrt etmeyi; fkeli ya da edilgen
olmaktansa, kendini ortaya koyabilmeyi; ibirlii, anlamazlk zm ve uzlaarak bir yol bulma
sanatlarn renmeyi ierir.
z Bilimde not verilmez; mezuniyet snav hayatn ta kendisidir. Ancak sekizinci snfn sonunda,
liseye gitmek zere Nuevadan ayrlan renciler her biri Sokratvari bir szl snava tabi tutulur.
Yakn zamanlardaki bitirme snavndan bir soru: Bir arkadann, uyuturucu kullanmay denemesi
iin bask yapan biriyle, ya da kendisini kzdrmaktan holanan bir bakasyla anlamazln
zmesine yardmc olacak uygun bir tepkiyi betimle. Ya da, Stres, fke ve korkuyla ba etmenin
salkl yollar nelerdir?
Duygusal becerilere o kadar nem veren Aristo bugn yayor olsayd, btn bunlar
onaylayabilirdi.

KENTN KENAR SEMTLERNDE DUYGUSAL OKURYAZARLIK

Kukucular, tahmin edilebilecei gibi, z Bilim gibi bir kursun daha az ayrcalkl bir ortamda ie
yarayp yaramayacan ya da bunun sadece Nueva gibi her rencinin bir adan yetenekli olduu
kk bir zel okul iinde mi mmkn olduunu soracaklardr. Ksacas, duygusal yeterlilik kendisine
en acil ihtiya duyulan bir yerde, rnein kentin kenar semtlerindeki halk okullarnn zorlu
kargaasnda da retilebilir mi? Bunun yant, Nueva renme Merkezinden corafi olduu kadar
sosyal ve ekonomik bakmdan da uzak olan New Havendaki Augusta Lewis Troup Ortaokulunu
ziyaret ederek alnabilir.
Ayn renme heyecan, kesinlikle Troupun atmosferine de egemen grnyor. Troup Mknats
Bilimler Akademisi olarak da bilinen bu okul, ayn blgede, New Havenn her yerinden gelen
beinci snftan sekizinci snfa kadar rencilere zenginletirilmi bir fen mfredat uygulamak zere
tasarlanm iki okuldan birisi. Oradaki renciler bir uydu anak anten balants yoluyla,
Houstandaki astronotlara uzay fiziiyle ilgili sorular sorabiliyor ya da bilgisayarlarn mzik almas
iin programlayabiliyorlar. Ancak, bu akademik kolaylklara karn, beyaz nfusun New Havenn
banliylerine ve zel okullara ka, Troupa yzde 95i siyahi ve spanyol kkenli bir renci
topluluu brakm.
Yine bambaka bir dnya olan Yale niversitesinin kampusundan sadece birka sokak tedeki
Troup, rmekte olan bir ii mahallesinde bulunuyor; buras 1950lerde Olin Pirin Metal
Fabrikasndan Winchester Silahlarna kadar, yakndaki bir sr fabrikada alan yirmi bin kiinin
barnd bir yerdi. Bugn binin altna inen bu istihdam taban, orada yaayan ailelerin ekonomik
ufuklarn da daraltt. New Haven, New Englandn dier birok imalat sanayii kenti gibi, yoksulluk,
uyuturucu ve iddet ukuruna itilmi durumda.
Bu kent kbusunun yaratt acil ihtiyalara karlk veren Yaleli bir psikolog ve eitimci grubu,
1980li yllarda, aslnda Nueva renme Merkezindeki z Bilim mfredatyla ayn alan kapsayan
Sosyal Yeterlilik Programn oluturdu. Ancak Troupta konularla balantlar ou zaman daha
dolaysz ve daha az ileniyor. Sekizinci snftaki cinsel eitim dersinde rencilerin, kiisel
kararlarn AIDS gibi hastalklardan saknmalarna nasl yardmc olacan renmeleri, sadece
okulda kalan bir altrma olmuyor. New Haven, Amerikada AIDSli kadn orannn en yksek
olduu yerdir; ocuklarn Troupa gnderen pek ok anne ve baz renciler AIDSlidir.
Zenginletirilmi mfredata ramen, Troupun rencileri ehrin kenar semtinde yaamann getirdii
tm sorunlarla mcadele ediyorlar; birok renci, baz gnler okula gitmesini engelleyecek kadar
kargaal, hatta korkun aile ortamlarnda yayor.
New Havendaki tm okullarda olduu gibi, burada da bir ziyaretinin gzne bakan ilk iaret, sar
elmas eklindeki bilinen trafik levhas; ama zerinde Uyuturucudan Arndrlm Blge (Drug Free
Zone) yazyor. Beni karlayan Mary Ellen Collins, okulun rehberlik danman olarak zel sorunlarla
ilgilenen, sosyal yeterlilik mfredatnn gereklerine uyulmas iin retmenlere yardmc olan, her
derde deva bir ikyet takipisi. Bir retmen bir dersi nasl vereceine karar veremiyorsa, Collins
snfa gelerek, ne yapacan gsteriyor.
Bu okulda yirmi yl retmenlik yaptm, diyor Collins. u mahalleye bir bakn. ocuklarn
yaarken yz yze geldikleri sorunlar dndmde, hl sadece akademik beceriler retmekle
yetinmeyi kafam almyor. Kendileri ya da evlerindeki biri AIDSe yakalanm olan buradaki
ocuklarn mcadelesini ele alalm. Bunu snfta AIDS konusu ilenirken syleyebileceklerinden emin
deilim, ama ocuk bir retmenin sadece akademik deil, duygusal sorunlarn da dinleyeceini
bilirse, konumann yolu da alm olur.
Eski, tula duvarl binann nc katnda, Joyce Andrews beinci snf rencilerine haftada kez
grdkleri sosyal yeterlilik dersini veriyor. Dier tm beinci snf retmenleri gibi, Andrews da
bunun iin zel bir yaz kursuna gitmi, ancak gsterdii cokudan, sosyal yeterlilik konularnn ona
ok doal geldii anlalyor.
Bugnn ders konusu, duygular tanmlama; duygular adlandrp daha iyi ayrt edebilmek temel bir
duygusal beceridir. Dn verilen ev devi, dergilerden kesilen insan portrelerini snfa getirip yzn
ifade ettii duyguyu adlandrmak ve sz konusu kiinin o duygular beslediinin nasl anlaldn
aklamakt. Andrews, devleri topladktan sonra, tahtaya znt, endie, heyecan, mutluluk ve
benzeri duygularn listesini yapp o gn okula gelebilmi on sekiz ocukla hzl tempoda bir soru-
cevap seansna giriiyor. Drt sralk kmeler halinde oturan ocuklar heyecan iinde ellerini havaya
kaldrarak cevap vermek iin onun gzne arpmaya alyorlar.
Tahtadaki listeye engellenmilik hissini ekleyen Andrews, Ka kii kendini en az bir kez
engellenmi hissetti? diye soruyor. Btn eller havada.
Bu durumdayken kendinizi nasl hissediyorsunuz?
Cevaplar sel gibi geliyor: Yorgun. Dalgn. Doru dnlemiyor. Kaygl.
Kzgn listeye eklendiinde, Ben bunu biliyorum... bir retmen kendini ne zaman kzgn
hisseder? diye soruyor Joyce.
Herkes konumaya baladnda, diye atlyor bir kz, glmseyerek.
Bir an bile kaybetmeyen Andrews, teksir edilmi alma ktlarn datyor. Bir stunda, her biri
alt temel duygudan mutlu, zgn, fkeli, akn, korkmu, irenmi birinin ifadesini tayan kz ve
erkek ocuk yzleri ve ifadeleri oluturan hareket halindeki yz kaslarnn tanm bulunuyor, rnein:

KORKMU:

Az ak ve geri ekik.
Gzler ak ve i keleri yukar kalkk.
Kalar kalkk ve atk.
Alnn ortasnda krklklar var.70
Kttaki yazlar okurken, resimleri taklit edip her duygu iin verilmi olan yz kas tariflerini
yaptka, Andrewsun snfndaki ocuklarn yznden korku, fke, aknlk ya da irenme ifadeleri
gelip gemeye balyor. Bu ders, dorudan doruya Paul Ekmann yz ifadeleri zerinde yapt
aratrmalardan esinleniyor; bu, her niversitenin psikolojiye giri dersinde okutulsa da, ilkokullarda
ad hemen hemen hi gemez. Bir duyguyu ona uyan yz ifadesiyle eletiren ve bir ad vererek
tanmlayan bu temel ders, retilmeye gerek duyulmayacak kadar ak gzkebilir. Oysa bu, duygusal
okuryazarlkta umulmadk derecede sk grlen hatalarn da ilac olabiliyor. Hatrlayacanz gibi,
okul kabadaylar ou kez fkeli klar yapar, nk tarafsz mesajlar ve ifadeleri dmanca
olarak yorumlamlardr; yeme bozukluu gelitiren kzlar ise fkeyi kaygdan, kaygy da alktan
ayrt edemezler.

KILIK DETRM OKURYAZARLIK

Yeni konularn ve gndemlerin remesiyle zaten dolup taan mfredatlarla kendini ar yk altnda
hisseden baz retmenler, temel derslerin haricinde yeni bir ders iin fazladan zaman ayrmak
istemiyorlar. Bu nedenle, duygusal eitimde ortaya kan yeni bir strateji, yeni bir ders yaratmak
yerine, retilmekte olan dier konularla, duygular ve ilikilerle ilgili dersleri harmanlamaktr. Duygu
eitimi; okuma ve yazma, salk, fen, sosyal ve dier standart derslerle kaynaabilir. New Haven
okullarnn baz snflarnda Hayat Becerileri ayr bir ders konusuyken, baka snflarda sosyal
geliim mfredat okuma ya da salk gibi derslerle bir arada veriliyor. Hatta baz dersler, zellikle
dikkatin dalmasn engelleme, almaya motive olma ve kendini renime verebilmek iin
drtleri bastrma gibi temel alma becerileri, matematik dersinin bir paras olarak retilebiliyor.
Duygusal ve sosyal beceriler kazandrmak iin tasarlanm baz programlar, ayr bir konu olarak
herhangi bir mfredattan ya da dersten zaman almak yerine, dersleri okul hayatnn dokusuna iler.
Temelde adeta grnmez bir duygusal ve sosyal yeterlilik kursu olan bu yaklamn bir modeli,
psikolog Eric Schaps tarafndan ynetilen bir grubun yaratt ocuk Geliim Projesidir.
Californiann Oakland kentinde balayan bu proje u anda lke apnda, zellikle New Havenn
ryen semtleriyle pek ok sorunu paylaan mahallelerdeki bir avu okul tarafndan deneniyor.71
Bu proje, mevcut derslere uyarlanabilecek nceden hazrlanm bir malzeme paketini ieriyor.
rnein, birinci snfn okuma dersinde rencilere verilen Su Kurbaasyla Kara Kurbaa
Arkadalk Ediyor balkl bir ykde, Su Kurbaas k uykusuna yatm olan arkada Kara
Kurbaas ile oynamak ister ve zamanndan nce uyandrmak iin ona bir oyun oynar. yk, dostluk
konusunun ve birisi onlara bir oyun oynadnda ne hissettiklerinin tartlmas iin bir platform
olarak kullanlyor. Bir dizi macerayla; sklganlk, bir arkadann ihtiyalarn fark etmek,
kzdrlmann neler hissettirebilecei ve arkadalarla hislerini paylamak gibi konular gndeme
getiriliyor. Hazr bir mfredat plan, ocuklar ilk ve ortaokul snflar boyunca ilerledike gitgide
daha incelikli ykler sunarak, retmenlere empati, kar adan bakma ve efkat gibi konular
tartmaya aabilecekleri girizghlar salyor.
Duygu eitimi derslerinin mevcut okul hayatnn dokusuyla kaynatrlmasnn bir dier yolu da,
retmenlerin davran bozukluu sergileyen rencileri nasl terbiye edebilecekleri konusunu
yeniden dnmelerine yardmc oluyor. ocuk Geliimi Programnn temelindeki varsaym, bu tr
anlarn ocuklara drt kontrol, duygularn aklama, anlamazlklar giderme gibi eksik kaldklar
becerileri retmek iin birer frsat olduu ve dayatmaclktan daha iyi terbiye yntemlerinin
bulunduudur. le yemei kuyruunda ne gemek iin itiip duran birinci snf rencisini gren
bir retmen, her birinin bir say tutmasn ve kazanann ne gemesini nerebilir. O anda verilen
ders, bu tr incir ekirdei doldurmayacak anlamazlklar giderecek tarafsz, adil yollarn
bulunduudur. Daha derindeki reti ise, anlamazlk olduunda uzlama olasldr. Bu yaklam
ocuklarn dier benzeri anlamazlklara da (nce ben! kk snflarda salgn halindedir; aslnda
hayat boyunca da u ya da bu biimde yaygndr) tayabilecekleri bir ey olduundan, her zaman
duyduklar otoriter tonla bir Kesin unu! buyruundan daha nemli bir mesaj verir.

DUYGUSAL ZAMAN PLANLAMASI

Arkadalarm Alice ve Lynn benimle oynamak istemiyorlar.


Bu ac yaknma, Seattledaki John Muir lkokulu nc snfndaki bir kz renciye ait. Adn
bilmediimiz biri, bu notu, kendisinin ve arkadalarnn ikyet ve sorunlarn yazmalar ve snfa
tartp zm yollarnn dnlmesini tevik iin konulmu aslnda zel olarak boyanm bir
mukavva kutu olan posta kutusuna atm. Tartmada konuyla ilgili kiilerin adlarna deinilmiyor,
bunun yerine retmen tm ocuklarn zaman zaman bu tr sorunlar yaadna iaret edip
renmeleri gereken eyin, bunlarla nasl baa kabilecekleri olduunu belirtiyor. Dlanmann neler
hissettirdii ya da arkada grubuna nasl girilebilecei hakknda konuulurken, ocuklar tereddtlerini
gidermek iin yeni zmler deneme ansna sahip oluyorlar; bu da anlamazlklar zmlemede
atmay tek are olarak gren dar al dnce tarzn dzeltebilecek bir eydir.
Posta kutusu, hangi krizlerin ve sorunlarn snfn konusu haline geleceine ilikin bir esneklik
salyor, nk ok kat bir gndem ocukluun akkan gereklikleriyle rtmeyebilir. ocuklar
deitike ve bydke, kafalarn o an megul eden konu da deiir. Azami etkiyi yapabilmek iin
duygusal dersler ocuun gelimesine gre ayarlanmal ve deiik yalarda, ocuun deien
anlayna ve karlat zorluklara da uyacak biimlerde tekrar edilmelidir.
Sorulardan biri, ne kadar erken balanmas gerektiidir. Bazlarna gre hayatn ilk yllar hi de
erken deildir. Harvardl pedagog T. Berry Brazeltona gre, birok ebeveyn, bebeklerine ve
ocuklarna duygusal rehberlik yapabilmek iin bu eitimden evde eitim programlarnn salad
yarar gibi yararlanabilirler. Okul ncesi programlarnda sosyal ve duygusal becerilerin daha
sistematik olarak vurgulanmas kuvvetle savunulabilir. 11. Ksmda grdmz gibi, ocuklarn
renmeye hazr olmalar byk lde bu temel nitelikli duygusal becerilerden bazlarn
edinmelerine baldr. Okul ncesi yllar, temel becerileri yerletirmek asndan hayati nem tar ve
okul ncesi eitim, iyi yapldnda rencilerin hayatlarnda uzun vadede kalc duygusal etkiler
yaratabilir; rnein uyuturucu sorunlar ve bu yzden tutuklanmalar daha az, evlilikler daha salam,
geimini salama yetenei daha yksek olabilir.72
Bu tr mdahaleler en iyi sonucu, geliimin duygusal plann izlediklerinde verir.73Yeni doanlarn
alamasndan da anlalaca gibi, bebekler doduklar andan itibaren youn duygulara sahiptir.
Ancak, yeni doanlarn beyni henz tam olgunluk halinden ok uzaktadr; 15. Ksmda grdmz
gibi, ocuun duygular ancak sinir sistemi geliimini tamamladnda olgunlam olacaktr. Sinir
sisteminin geliim sreciyse, tm ocukluk boyunca ve ergenliin ilk yllarnda bir i biyolojik saate
gre yrr. Yeni doann duygu repertuar be yandakinin duygusal menziline kyasla ilkel kalrken,
be yandaki de bir ergenin duygularnn olgunluuyla karlatrldnda eksiklik gsterir. Aslnda
yetikinler, ocuun bymesi srasnda her duygunun nceden programlanm bir zamanda belirdiini
unutarak, ocuklardan yalarnn tesinde bir olgunlua ulamalarn beklemek gibi bir hataya
derler. rnein, drt yandaki birinin palavracl ebeveynlerin azarlamasna yol aabilirken,
alakgnlll retebilecek olan utangalk hissi genel olarak be yandan nce ortaya kmaz.
Duygusal bymenin zaman planlamas, zellikle bir yanda bilisel, dier yanda da beyinsel ve
biyolojik olgunlama gibi geliim sreleriyle i iedir. Grdmz gibi, empati ve duygusal
zdenetim trnden duygusal yetenekler aslnda neredeyse doumdan itibaren olumaya balar.
Anaokulunun balangc, gvensizlik ve alakgnlllk, kskanlk ve haset, gurur ve kendinden emin
olma gibi, hepsi de kendini bir bakasyla kyaslama yeteneini gerektiren sosyal duygularn
olgunlamasnn zirveye ulat bir dnemdir. Okulun daha geni sosyal dnyasna giren be
yandaki ocuk, sosyal kyaslama dnyasna da girmi olur. Bu kyaslamalar salayan sadece dsal
bir deiim deil; poplerlik, ekicilik ya da kay-kay becerileri gibi belli nitelikler asndan kendini
dierleriyle karlatrabilmeye dayanan bilisel bir becerinin de ortaya kdr. rnein bu
yalarda, ablas srekli pekiyi alan kk bir kz, kyaslama yoluyla kendini aptal grmeye
balayabilir.
Carnegie Corporationn bakan ve psikiyatr Dr. David Hamburg, baz nc duygusal eitim
programlarn deerlendirdiinde, ilkokula ve sonra da ortaokula gei yllarnn ocuun uyum
salamas asndan iki hayati dnem olduunu grmtr.74Hamburga gre, alt yandan on bir
yana kadar okul, ocuklarn ergenlik yaamn ve sonrasn kuvvetle etkileyecek bir kaynama
potas ve tanmlayc bir deneyimdir. Bir ocuun zdeer hissi nemli lde okul baarsna
baldr. Okulda baarsz olan bir ocuk, kendi kendisinin yenilgisini hazrlayan tutumlar harekete
geirerek tm geleceini karartabilir. Okuldan yararlanmak iin art olan temel zellikleri Hamburg
yle sralyor: doyumu erteleyebilme, uygun bir biimde sosyal sorumluluk stlenebilme,
duygularn kontrol altnda tutabilme, iyimser bir bak asna sahip olabilme; bir baka deyile de
duygusal zek.75
Bulu dnemi ocuun biyolojisinde, dnme yeteneklerinde ve beyninin almasnda olaanst
deiikliklerin olutuu bir sre olduu iin, duygusal ve sosyal eitim asndan da hayati bir
dnemdir. Ergenlik hakknda Hamburgun gzlemlerine gre, birok ocuk cinsellik, alkol,
uyuturucular ve sigarayla on - on be ya arasnda tanyor, ayn ey dier batan karc eyler
iin de geerlidir.76
Ortaokula ya da liseye gei, ocukluun bittiini gsterir ve bu da bal bana duygusal bir
zorluktur. Tm dier sorunlar bir yana, bu yeni okul dzenine giren hemen hemen tm rencilerin
zgvenlerinde bir d, sklganlklarnda ise bir srama yaanr; kendileri hakkndaki fikirleri
karmakark ve katdr. En byk darbeyi, sosyal zsayg yer; bakalaryla arkadalk kurup
srdrebileceklerinden emin olamazlar. Bu dnm noktasnda, Hamburga gre, kz ve erkeklerin
yakn ilikiler kurma becerilerini takviye etmek, arkadalaryla aralarndaki krizlerde yol gstermek
ve zgvenlerini desteklemek ok yararldr.
Ortaokula girerken, yani tam ergenliin eiindeyken, duygusal okuryazarlk snflarna devam etmi
olan rencilerde bir eylerin farkl olduunu belirtiyor Dr. Hamburg: Bunlar arkadalar aras iliki
politikalarnn yeni basklarn, derslerin zorlamasn, sigara ve keyif verici maddelerin batan
karcln akranlarna oranla daha az sorun yapyorlar. Kendilerini bekleyen karmaa ve basklara
kar, ksa bir dnem iin de olsa baklk kazandran duygusal becerilerde ustalam oluyorlar.

HER EY ZAMANLAMAYA BALIDIR

Geliim psikologlar ve dierleri duygusal geliimin haritasn kararak, duygusal zek geliiminin
her noktasnda ocuklarn hangi dersleri renmeleri gerektiini, gereken zamanda doru
yeterlilikleri edinemeyenlerde ne gibi kalc eksiklikler olabileceini ve bu eksiklikleri hangi
deneyimlerin telafi edebileceini daha iyi belirleyebiliyorlar.
rnein New Haven programnda, en kk snflardaki ocuklar zbilin, ilikiler ve karar
vermekle ilgili temel dersleri reniyorlar. Birinci snfta renciler daire eklinde oturarak, her bir
yznde zgn ya da heyecanl gibi szcklerin bulunduu duygular zar n yuvarlyorlar. Sra
kendilerine geldiinde, attklar zardan kan duyguyu hissettikleri bir n tanmlyorlar; bu egzersiz
duygular kelimelerle daha kesin bir biimde ifade etmelerine ve dierlerinin de kendileri gibi ayn
duygulara sahip olduklarn duyduka empati gelitirmelerine yardmc oluyor.
Drdnc ve beinci snfa geldiklerinde, yani akranlaryla ilikileri hayatlarnda byk bir nem
kazandnda, arkadalklarnn daha iyi yrmesine yardmc olacak eyler reniyorlar: Empati,
drt kontrol ve fke ynetimi. rnein Troup okulunda beinci snftakilerin Hayat Becerileri
dersinde denedikleri yz ifadesinden duygular okuma, znde empati gstermeyle ilgilidir. zellikle
drt kontol iin bir trafik lambas posteri gsterilir ve alt adm retilir:
Krmz k 1. Dur, sakinle ve hareket etmeden nce dn.
Sar k 2. Sorununu ve ne hissettiini syle.
3. Olumlu bir hedef belirle.
4. Bir sr zm dn.
5. Seimin ilerideki sonularn dn.
Yeil k 6. Devam et ve en iyi plan dene.
Bu trafik lambas kavram, rnein ocuk fkeli bir k yapmak zere olduunda, biraz
aaland iin ksp iine kapandnda ya da birileri ona takld diye gzyalarna boulduunda
dzenli olarak artrlr ve bu duygu ykl anlarla daha ll bir biimde baa kmas iin bir
dizi somut adm sunar. Duygu ynetiminin tesinde, daha etkili davranmann yolunu da gsterir.
Ayrca kontrolsz duygusal drty idare etmenin alkanlk haline gelen bir yolu olarak hislerin
drtsyle hareket etmeden nce dnmek ergenlik ve sonrasnn riskleriyle baa kmak iin temel
bir stratejiye dnebilir.
Altnc snfta cinsellik, uyuturucu ya da ikinin batan karcl ve basklar ocuklarn hayatna
girdike, dersler konularla daha dorudan ilikili olur. Dokuzuncu snfta ise ergenler daha belirsiz
sosyal gerekliklerle kar karya geldiklerinde, birden fazla adan, yani hem kendinin hem de
bakalarnn asndan bakma yetenei vurgulanr. New Havendaki okulun retmenlerinden birinin
dedii gibi, Bir ocuk kz arkadann baka bir olanla konutuunu grp fkelenirse, hemen bir
atmaya girmeden nce onlarn asndan ne olabileceini dnmeye tevik edilir.

BR NLEM OLARAK DUYGUSAL OKURYAZARLIK

Duygusal okuryazarln en etkili programlarndan bazlar belirli bir soruna, zellikle de iddete
ynelik bir tepki olarak gelitirilmitir. nleme dncesiyle tasarlanm duygusal okuryazarlk
kurslarnn en hzl yaylanlarndan biri, New York City ve lkenin birka yz halk okulunda
kullanlan Yaratc Anlamazlk zm Programdr. Anlamazlk zm kursu, okul bahesindeki
bir tartmann Jefferson Lisesi rencilerinden Ian Moore ve Tyrone Sinklern bir arkadalar
tarafndan koridorda vurulmas gibi bir sonuca varmadan nasl halledilebilecei zerinde
odaklanyor.
Yaratc Anlamazlk zm Programnn kurucusu ve bu yaklamn ana ss Manhattanda
bulunan ulusal merkezinin yneticisi Linda Lantieri, salt okullardaki kavgalar nlemenin ok
tesinde bir misyonlar olduunu dnyor: Program, rencilere atmalar halletmek iin
edilgenlik ya da saldrganlk dnda eitli seeneklere sahip olduklarn gsteriyor. Biz onlara
iddetin yararsz olduunu gsterip yerine somut beceriler koyuyoruz. ocuklar haklarn iddete
bavurmadan korumay reniyorlar. Bunlar sadece iddete en elverili anlarda deil, yaam boyu
kullanlacak becerilerdir.77
Bir altrmada, renciler yaadklar bir atmay halletmelerine yardmc olabilecek, kck
de olsa gereki bir adm dnyorlar. Bir dierinde ise, dersini yapmaya alan bir ablann, kk
kardeinin teybi sonuna kadar ap rap kaseti dinlemesi yznden sabrnn tat bir sahneyi
canlandryorlar. aresizlik iindeki abla, kn tm protestosuna karn teybi kapatyor. Snf, her
iki kardei de tatmin edecek zm yollarn bulmak iin beyin frtnas yapyor.
Anlamazlk zm programnn baarsnn bir anahtar, snfn tesine, duygularn patlama
olaslnn ok fazla olduu oyun alan ve kafeteryaya uzanmasdr. Bu amala baz renciler
arabulucu olarak eitilir ve bu rol ilkokulun son yllarndan itibaren yerine getirmeye
balayabilirler. Gerilim ba gsterdiinde, taraflar sorunu halletmek iin arabulucularn yardmn
isteyebilir. Okul bahesindeki arabulucular kavgalar, alaylar ve tehditleri, rklar aras meseleleri ve
okul hayatndaki dier alevlenme tehlikesi olan olaylarla ba etmeyi renirler.
Arabulucular her iki tarafn da kendilerini tarafsz bulmasn salayacak bir ekilde konumay
renirler. Taktikleri, olayn taraflaryla birlikte oturup her birinin tekini, szn kesmeden ya da
hakaret etmeden dinlemesini salamay da ierir. Her iki taraf da sakinletirip grlerini aldktan
sonra, onlardan sylenmi olanlar baka szcklerle tekrar ifade etmelerini isterler; bylece,
taraflarn birbirini duyup duymadklar belli olur. Sonra, her iki tarafn da kabul edecei zmler
zerinde dnmeye allr; anlamalar ou zaman imzal bir mutabakat metni eklinde olur.
Belirli bir anlamazln zerinde kafa yormann tesinde, bu program en batan rencilere
anlamazlklar konusunda farkl dnebilmeyi retiyor. lkokulda arabulucu olarak eitilen Angel
Perezin program hakkndaki yorumu yle: Dnce tarzm deitirdi. Eskiden birisi bana
satatnda ya da bir ey yaptnda, tek arenin kavga etmek ve onlara bir ekilde hadlerini
bildirmek olduunu dnrdm. Bu programdan getiimden beri daha olumlu bir dnce tarz
edindim. Bana imdi olumsuz bir ey yapldnda, onlara olumsuz hareketle misillemede bulunmaya
almyorum; sorunu zmeye alyorum. Perez imdi bu yaklam kendi topluluu iinde de
yaygnlatryor.
Yaratc Anlamazlk zmnn odak noktas iddeti nlemek olsa da, Lantieri daha geni bir
misyona sahip olduunu dnyor. Ona gre, iddeti yok etmek iin gereken beceriler, duygusal
yeterliliin btnnden ayr dnlemez. rnein, ne hissettiinizi veya bir drt ya da kederle nasl
baa kacanz bilmek, iddeti nlemekte olduu kadar fkeyle ba edebilmek iin de nemlidir.
Eitimin byk bir ksm, geni bir duygu yelpazesini tanmak, farkl duygular adlandrabilmek ve
empati gstermek gibi duygusal temellerle ilgilidir. Programn etkilerinin deerlendirme sonularn
anlatan Lantieri, hem ocuklarn birbirine kar ilgisinde art olduunu, hem de kavgalarn,
aalanmalarn ve svp saymalarn azaldn gururla belirtiyor.
Duygusal okuryazarlk konusunda benzeri bir fikir birlii, su ilemeye ve iddete ynelen genlere
yardm yollarn bulmak iin aba harcayan bir psikologlar konsorsiyumunda olumutur. 15.
Ksmda grdmz gibi, bu tr erkek ocuklar zerinde yaplm dzinelerce alma, en erken
okul yllarndan itibaren fevri davranlar ve abuk fkelenmeyle balayan, ilkokul sonlarnda sosyal
bakmdan dlanma, kendine yakn bir evreyle iliki kurma ve ortaokul yllarnda su alemine
katlmayla devam eden bir yoldan ounun getiini ortaya koymutur. Yetikinlik dneminin
balarnda, bu erkek ocuklarn byk bir ksmnn poliste sabka kayd bulunur ve iddete
bavurmaya eilimli olurlar.
ocuklar iddete ve su ilemeye gtren bu yoldan vazgeirmeye yardm olacak mdahaleleri
tasarlama aamasna gelindiinde, sonu bir kez daha duygusal bir okuryazarlk program
olmutur.78Bunlardan biri, Washington niversitesinden Mark Greenbergin de dahil olduu bir
konsorsiyum tarafndan gelitirilen PATHS (Parents and Teachers Helping Students - rencilere
Yardm Eden Ebeveyn ve retmenler) mfredatdr. Su ilemeye ve iddete ynelme riski
tayanlar bu derslere en ok ihtiya duyan ocuklar olsa da, daha zor durumdaki bir alt gruba damga
vurulmasn nlemek iin, bu dersler snftaki herkese verilmitir.
Aslnda bu dersler btn ocuklar iin yararldr. rnein bu program okulun en erken yllarnda
drt kontroln renmeyi kapsar; bu becerisi eksik olan ocuklar dikkatlerini derse vermekte zel
bir zorluk yaar, dolaysyla da renimlerinde ve karnelerinde kt sonu alrlar. Dier bir ders,
duygularn tanyabilmektir. Farkl duygular zerine elli dersi kapsayan PATHS mfredat, en kk
ocuklara mutluluk ve fke gibi en temel duygular retmekte, sonra kskanlk, gurur ve sululuk
gibi daha karmak duygulara deinmektedir. Duygusal bilinlilik dersleri, kendinin ve
evresindekilerin ne hissettiini gzlemlemeyi ve fkelenmeye yatkn olanlar iin en nemlisi
karsndakine dmanca niyetler atfetmeden nce, onun gerekten saldrgan olup olmadn fark
etmeyi iermektedir.
En nemli derslerden biri de fke ynetimidir. ocuklarn fke (ve dier tm duygular) hakknda
rendikleri temel ey udur: nsan her eyi hissedebilir, ama her trl tepkiyi gsteremez. Burada
da zdenetimi reten aralardan biri New Haven kursunda kullanlan trafik altrmasdr.
Dier birimler ocuklara arkadalklar konusunda yardmc olurlar ve bir ocuu su ilemeye
itebilecek nitelikte sosyal dlanmalara kar bir denge salanr.

OKULLARI YENDEN TASARLAMAK:


BZZAT RNEK OLARAK RETMEK,
NSANLARLA LGLENEN TOPLULUKLAR

Giderek artan sayda aile artk ocuklarn hayata salam bir ekilde hazrlanmasn
salayamadndan, ocuklarn duygusal ve sosyal yeterlilik eksiinin telafisi iin toplumlarn
bavurabilecekleri tek yer okuldur. Bu, k iinde ya da kmeye yakn olan tm sosyal kurumlarn
yerini tek bana okulun alabilecei anlamna gelmez. Ancak hemen her ocuk (en azndan
balangta) okula gittiinden, okul onlara belki baka hibir yerden elde edemeyecekleri temel hayat
derslerini sunan bir yerdir. Duygusal okuryazarlk okullara, ocuklarn sosyallemesinde etkisiz olan
ailelerin brakt boluu doldurmak gibi ek bir grev yklyor. Bu etin grev iki temel deiiklii
gerektiriyor: retmenlerin geleneksel misyonlarn amas ve yerel toplumun okullarla daha ok
ilgilenmeleri.
Bu derslerin nasl retildii, sadece duygusal okuryazarla adanm bir snfn olup
olmamasndan daha byk bir nem tayabilir. retmenin nitelii bu adan ok nemlidir, nk
onun snfn idare edi tarz, duygusal yeterlilik ya da yetersizlik konusunda bal bana bir
model, fiili bir derstir. retmen bir renciye cevap verdiinde, dier yirmi ya da otuz ocuk bir ey
renir.
Bu tr dersleri ekici bulan retmenler, bir yerde kendi kendilerini bu i iin semilerdir, nk
herkes miza olarak buna uygun deildir. lk nce, hislerden sz etmekten ekinmemesi gerekir; her
retmen bunu kolaylkla yapamaz ya da yapmak istemeyebilir. Standart retmen eitiminde, bu tr
bir retme tarzna onlar hazrlayan pek bir ey yoktur. Bu nedenle, duygusal okuryazarlk
programlar retmen adaylarn bu yaklama altrmak iin birka haftalk zel eitim verir.
Baz retmenler kendi yetitirili tarzna ve rutinlerine bu kadar yabanc bir konuyla uramak
konusunda balangta tereddt duysa da, bir kez denemeye raz olduktan sonra birou bu
yaklamdan honut kalr. New Haven okullarndaki retmenler bu yeni duygusal okuryazarlk
derslerini vermek zere eitim greceklerini ilk rendiklerinde, yzde 31i buna isteksiz olduunu
belirtmiti. Bu kurslarda retmenlik yaptktan sonra, yzde 90dan fazlas bundan mutluluk duymu
ve ertesi yl da ayn dersleri vermeye devam etmek istemiti.

OKULLAR N GENLETLM BR MSYON

retmen eitiminin tesinde, duygusal okuryazarlk yaklam okullarn grevi hakkndaki


vizyonumuzu geniletip eitimin klasik rolne bir dnle, okullar ocuklara hayatn bu temel
derslerini retecek bir toplum temsilcisi konumuna getiriyor. Bu daha geni kapsaml plan,
mfredatta belirtilenlerin yan sra, snf iindeki ve dndaki olanaklar da kullanarak rencilerin
bireysel kriz anlarn bir duygusal yeterlilik dersine dntrmesine yardmc olmay gerektiriyor.
Ayrca bu programlar, ocuklarn evlerindeki yaantsyla okuldaki derslerin egdm halinde en iyi
sonucu veriyor. Birok duygusal okuryazarlk program, anne-babalara ocuklarn rendikleriyle
ilgili eitim veren zel snflar kapsyor; ama, sadece ocua okulda verilenlerin ebeveynlerce
evde tamamlamas deil, ayrca ocuklarnn duygusal hayatyla daha etkili bir ekilde ilgilenme
ihtiyacn hisseden anne-babalara yardmc olmaktr.
Bylece ocuklar hayatlarnn her alanndan duygusal yeterlilik konusunda tutarl mesajlar alr.
Sosyal Yeterlilik Programnn yneticisi Tim Shrivern sylediine gre, New Haven okullarnda,
ocuklar yemekhanede birbirine girerse akranlar olan bir arabulucuya gnderiliyor, o da taraflarla
birlikte oturup snfta rendikleri bak asn deitirme tekniini kullanarak anlamazl zmeye
alyor. Takm antrenrleri, oyun alannda bu teknii kullanarak atmalar hallediyor. Anne-
babalar iin de bu yntemleri evde ocuklarna uygulayabilmeleri iin dersler dzenliyoruz.
Bu duygusal derslerin sadece snfta deil, oyun alannda da; sadece okulda deil, evde de
birbirine paralel bir biimde pekitirilmesi en byk yarar salar. Bu durumda, okul, ebeveynler ve
toplum birbirine ok daha sk bir biimde kenetlenir. Ayrca, ocuklarn duygusal okuryazarlk
snflarnda rendikleri eyler byk olaslkla sadece okulda kalmayp gelitirilir.
Bu odak noktas, okullar insanla ilgilenen bir topluluk haline getirebilecek bir kampus kltr
oluturarak, burada rencilerin ilgi ve sayg grdklerini hissedip snf arkadalarna,
retmenlerine ve okula balanmalarn salayabilir.79rnein, New Haven gibi ailelerin byk bir
hzla paraland yerlerdeki okullar, yerel toplumdan ilgilenen kiileri toplayarak, ev hayatlar
(amiyane tabirle) sallantda olan rencilerle balant kurmalarn salamak iin bir dizi program
sunmaktadr. New Haven okullarnda sorumluluk sahibi yetikinler gnll rehber olarak, sallantda
olan ve ailelerinde ok az sayda dengeli, destekleyici yetikin bulunan rencilere arkadalk
ederler.
Ksacas, duygusal okuryazarlk programlarnn erken balamas, rencinin yana uygun olmas,
okul yllar boyunca srdrlmesi ve okulda, evde ve toplumda harcanan abalar birletirmesi en
uygunudur.
Bunlarn ou okul hayatnn mevcut blmleriyle gayet iyi badasa da, bu dersler herhangi bir
mfredat asndan byk bir deiiklik anlamna gelir. Okullara bu programlarn hi engelle
karlamadan sokulabileceini sanmak, saflk olur. Birok ebeveyn bu konunun okullarn yetki alan
dnda kalmas gereken kiisel bir ey olduunu ve bylesi eyleri anneyle babaya brakmann en
iyisi olduunu dnebilir (anne-babalarn bu konularla ilgilendii lde geerlilik kazanan bu sav,
bunu baaramamalar durumunda daha az ikna edici olmaktadr). retmenler temel akademik
konularla hibir ilikisi yokmu gibi grnen bu temalara okul zamannn bir ksmn daha ayrmakta
isteksiz kabilir; baz retmenler bu konularda ders veremeyecek kadar kendilerini rahatsz
hissedebilir ve bunu yapmak iin zel bir eitimden gemeleri gerekecektir. Baz renciler de,
zellikle bu dersler gerek ilgi alanlarndan kopuk olduu ya da zel hayatlarna karyormu gibi
grndkleri lde, diren gsterecektir. Ayrca, bir ikilem sz konusudur: Bir yandan yksek bir
kalite dzeyi korunurken, bir yandan da kurnaz eitim pazarlamaclarnn, rnein uyuturucular ya da
ergen yata hamilelik gibi konulardaki yanl kurslarn berbat sonularn tekrarlayacak kt
tasarlanm duygusal yeterlilik programlar okullara sokulmamaldr.
Peki, btn bunlar bildiimiz halde, neden deneme zahmetine giriyoruz?

DUYGUSAL OKURYAZARLIK BR FARK YARATIR MI?

Bu her retmenin kbusudur: Tim Shriver bir gn yerel gazeteyi atnda, eskiden gzde bir
rencisi olan Lamontun Hew Havenn bir caddesinde dokuz yerinden vurulduunu ve durumunun
kritik olduunu okur. Shrivern hatrlad kadaryla, Lamont, okulun liderlerinden biriydi, 1.85
boyunda ve her zaman glen, futbol takmnda ok popler bir kanat savunma oyuncusuydu. O
zamanlar Lamont benim ynettiim liderlik kulbne gelirdi ve orada SOCS diye bilinen sorun zme
modeli hakknda fikirler ne srerdik.
Situation, Options, Consequence, Solutions, yani Durum, Seenekler, Sonu, zmlerin
ksaltmas olan SOCS, drt aamal bir yntemdir. Durumun ne olduunu ve hakknda ne hissettiini
sylemek; sorunu zmek iin seeneklerin ve sonularn ne olabileceini dnmek; ve bir zm
seip uygulamak. Bu, trafik ynteminin yetikinlere ynelik bir uyarlamasdr. Shrivern
anlattna gre, Lamont, kzlarla sorunlar ve kavgalardan nasl kanlr gibi, lise hayatnn acil
sorunlarn halletmenin hayali, ama etkili olabilecek yollar zerinde beyin frtnas seanslar
yapmaya baylyordu.
Ancak bu birka dersin liseden sonra onun iine yaramad anlalyordu. Yirmi alt yanda,
yoksulluun, uyuturucunun, silahlarn cirit att sokaklarda srklenirken delik deik olmu bedeni
bandajlanm bir ekilde hastane yatanda gzlerini amt. Hastaneye koan Shriver, Lamontu
zorlukla konuabilir bir halde bulmutu; annesi ve kz arkada da yanndayd. Eski retmenini gren
Lamont, bir el hareketiyle onu yatan kenarna armt. Shriver, duymak iin zerine eildiinde,
Shrive, buradan ktmda SOCS yntemini kullanacam, diye fsldamt.
Lamont sosyal geliim kursu verilmeye balanmadan nceki yllarda Hillhouse Higha gitmiti.
imdi New Havendaki halk okullarna giden ocuklar gibi, okul yllar boyunca bu tr bir eitimden
yararlanm olsayd, Lamontun hayat farkl olur muydu acaba? Kesin bir ey sylenemese de,
yantn evet olabileceini gsteren iaretler var.
Tim Shrivera gre, Bir ey ok ak; sosyal sorunlarn zmnn denenecei yer sadece snf
deil, yemekhane, sokaklar ve evdir. New Haven programndaki retmenlerin tanklklarn bir
dnelim. Onlardan birinin anlattna gre, hl evlenmemi eski bir kz rencisi kendisini ziyaret
ettiinde, Sosyal Geliim snflarmzda haklarn korumay renmemi olsayd imdi kucanda
bir ocukla tek bana olacan belirtmiti.80Dier bir retmenin hatrladna gre; bir kz
rencisinin annesiyle olan ilikisi, her konumalar dzenli olarak karlkl barmayla
sonulanacak kadar ktyken, kz sakinlemeyi, tepki gstermeden nce dnmeyi rendikten sonra,
annesi retmene artk kendilerini kaybetmeden konuabildiklerini sylemiti. Troup okulunda
altnc snftan birisi, Sosyal Geliim dersi retmenine bir not yazmt: En iyi arkada hamileydi ve
bu durumda ne yaplabilecei hakknda konuacak kimsesi olmadndan intihar dnyordu. Oysa
kendisi, retmenin bununla ilgileneceini biliyordu.
New Haven okullarnda yedinci snfn sosyal geliim dersini gzlemlediim srada, retmen
birisi bana son zamanlarda yaad ve iyi sonulanm olan bir anlamazln anlatsn dediinde,
her ey aa kt.
On iki yanda topluca bir kz hemen elini kaldrd: Bu kz szde arkadam olacak, oysa birisi
onun benimle kavga etmek istediini syledi. Okuldan sonra beni bir keye sktrp dvecekmi.
Ancak o fke iinde kzn karsna dikilmek yerine, snfta tevik edilen bir yaklamla, hemen
hkme varmadan nce neler olup bittiini ortaya karmaya almt: Ben de o kza gittim ve neden
bunlar sylediini sordum. O ise bana, yle bir ey sylemediini anlatt. Biz de kavgaya
girimedik.
Bu yk olduka sradan gzkyor. Bir ey hari: bu yky anlatan kz, baka bir okuldan kavga
ettii iin atlmt. Eskiden nce saldrp sorular daha sonra soruyor ya da hi sormuyordu. Annda
fkeli bir atma yerine dmana yapc bir ekilde yaklamas, kk ama gerek bir zaferdi.
Sz edilen duygusal okuryazarlk snflarnn etkisinin belki de en anlaml iareti, on iki yandaki
bir ocuun okul mdrnn benimle paylat bilgilerdi. Bu okulun hi dn vermedii bir kural,
kavga ederken yakalanan ocuklarn okuldan geici olarak uzaklatrlmalaryd. Ancak yllar iinde,
duygusal okuryazarlk dersleri okula girdike, uzaklatrma olaylarnn saysnda dzenli bir d
grlmt. Mdr, Geen yl 106 ocuu okuldan uzaklatrdk. Bu yl, bugne kadar Mart
ayndayz yalnzca 26 kii uzaklatrlma cezas ald, dedi.
Bunlar somut yararlardr. Ancak hayatlar dzelen ya da kurtarlan insanlarla ilgili ykler bir yana,
nesnel adan duygusal okuryazarlk snflarnn, bu dersleri alanlar zerinde ne kadar etkili olduu
sorulabilir. Verilerden anlald kadaryla, bu tr kurslar kimseyi bir gecede deitirmiyor; ancak
snflar ilerleyip ocuklar mfredat tamamladka, bir okulun havasnda ve bu dersleri gren kz ve
erkeklerin grlerinde duygusal yeterlilik dzeyinde gzler grlr bir iyileme oluyor.
Bir avu nesnel deerlendirme yntemi arasnda en iyisi, bu dersleri alan rencilerle almayanlarn
kyaslanmas ve bamsz gzlemciler tarafndan ocuklarn davranlarnn derecelendirilmesidir.
Bir baka deerlendirme yntemi de, kursa giren rencilerdeki deiimi, okul bahesindeki
kavgalarn ya da uzaklatrma cezalarnn says gibi nesnel davran lmlerine dayanarak takip
etmektir. Bu tr deerlendirmeler bir araya getirildiinde, gerek snf ii ve dndaki davranlar,
gerekse renme yetenekleri ve duygusal-sosyal yeterlilikleri bakmndan, ocuklarn geni apta
yarar grd ortaya kmaktadr (ayrntlar iin Ek Fye baknz).

DUYGUSAL ZBLN

Kendi duygularn tanmlamak ve adlandrmakta ilerleme kaydetme


Hislerinin nedenlerini daha iyi anlayabilme
Hisler ve hareketler arasndaki fark kavrayabilme

DUYGU YNETM

Engellenmilik, aresizlik duygusuna daha iyi katlanabilme ve fkeyi idare edebilme


Szl aalama, kavga ve snf engelleme gibi davranlarn azalmas
Kavga etmeden, fkeyi uygun bir biimde daha iyi ifade edebilme
Okuldan uzaklatrma ve atma cezalarnn azalmas
Saldrgan ya da kendine zarar veren davranlarn azalmas
Kendisi, okulu ve ailesi hakknda daha olumlu hisler
Stresle daha iyi ba edebilme
Daha az az yalnzlk ve sosyal kayg

DUYGULARIN VERML KULLANIMI


Sorumluluun art
e daha iyi odaklanp dikkatini verebilme
Daha az drtsel; daha fazla zdenetim
Baar testlerinden daha yksek puanlar

EMPAT; DUYGULARI OKUMA

tekinin bak asn daha iyi kavrayabilme


Empatinin ve bakalarnn hislerine kar hassasiyetin gelimesi
Bakalarn daha iyi dinleyebilme

LKLER YRTME

likileri analiz etme ve anlama yeteneinin artmas


Anlamazlklarda zm ve uzlama yeteneini artmas
likilerdeki sorunlar daha iyi zebilme
letiimde daha iddial ve becerikli olma
Daha popler ve da dnk; arkadalaryla daha cana yakn ve ilgili olma
Arkadalar tarafndan daha fazla aranr olma
Daha ilgili ve dnceli olma
Sosyallemeden yana ve gruplarla daha uyumlu olma
Daha fazla paylama, ibirlii ve yardmseverlik
Dierleriyle ilikilerde daha demokratik olma
Bu listedeki bir maddeye zellikle dikkat etmek gerekir: duygusal okuryazarlk programlar
ocuklarn okuldaki baar puanlarn ve performasn iyiletirmektedir. Bu bir seferlik bir bulgu
deildir; bu tr almalarda tekrar tekrar ortaya kmtr. ocuklarn pek ounun skntlaryla ba
edebilecek yeterlilikte olmadklar, dinleyip odaklanamadklar, drtlerine gem vuramadklar,
ilerinin sorumluluunu hissetmedikleri ya da renmekle ilgilenmedikleri bir zamanda, bu becerileri
destekleyecek herhangi bir ey, eitimlerine de yardmc olur. Bu anlamda duygusal okuryazarlk
okulun retme yeteneini de glendirir. Temel retim konularna geri dnld ve bte
ksntlar yapld bir zamanda bile, bu programlarn eitimdeki bozulma trendini tersine evirmekte
yardmc olaca ve okullara asl misyonlarn yerine getirirken destek olaca ne srlebilir; bu da,
yatrm yapmaya deer olduklarn gsterir.
Eitsel yararlarn tesinde, bu kurslar ocuklarn hayattaki rollerini daha iyi yerine getirmelerine,
daha iyi bir arkada, renci, oul ya da kz olmalarna, gelecekte de daha iyi bir e, ii, patron ve
yurtta haline gelmelerine yardmc olmaktadr. Bu beceriler her kz ya da erkek tarafndan eit
lde kazanlmasa da, kazanld lde topluma yarar salarlar. Tim Shriverin syledii gibi,
ykselen bir gel-git dalgas, tm tekneleri kaldrr. Sadece sorunlar olanlar deil, btn ocuklar bu
becerilerden yararlanabilir, bunlar hayat iin bir baklk as niteliindedir.
KARAKTER, AHLAK VE DEMOKRAS SANATLARI

Duygusal zeknn temsil ettii beceriler kmesi iin sylenen eski moda bir szck var: Karakter.
George Washington niversitesinden sosyal kuramc Amitai Etzioninin deyiiyle, ahlaki davran
iin psikolojik kas gerekir.81Felsefeci John Dewey de, dersler ocuklara sadece soyut olarak deil,
gerek olaylarla birlikte retildiinde, ahlak eitiminin en byk yarar saladn grmtr; bu da
duygusal okuryazarlk modelidir.82
Karakter geliimi demokratik toplumlarn temeli ise, duygusal okuryazarln bu temeli glendiren
baz yanlarn dnelim. Karakterin sarslmaz temel ta, kendini terbiye etme yeteneidir;
felsefeciler, Aristodan bu yana erdemli yaamn zdenetime dayandn gzlemlemilerdir.
Karakterin bununla ilgili bir dier temel ta ise, ister ev devini yapmak, bir ii bitirmek ya da
sabahlar zamannda kalkmak olsun, her koulda kendi kendini motive etmektir. Grm olduumuz
gibi, doyumu erteleyebilme ve drtleri kontrol edip ynlendirebilme, eskiden irade diye adlandrlan
temel bir duygusal beceridir. Thomas Lickona, karakter eitimi hakknda yazarken, Bakalarna kar
doru olan yapmak iin, kendi kendimizi arzularmz ve tutkularmz kontrol edebilmeliyiz,
diyor.83 Duyguyu akln denetiminde tutabilmek, irade gerektirir.
nsann ben-merkezli odan ve drtlerini bir kenara brakabilmesinin sosyal yararlar vardr:
Empatiye, gerek dinlemeye, bakasnn asndan bakmaya olanak tanr. Bildiimiz gibi, empati
ilgiye, hayrseverlie ve efkate yol aar. Bir eyi bir bakasnn bak asndan grebilmek,
nyargl kalplar krarak hogry ve farkllklarn kabuln dourur. Bunlar, giderek oulcu bir
nitelik kazanan toplumumuzda insanlarn karlkl sayg iinde yaamalarn ve verimli bir toplumsal
diyalog yaratlmasn salamak asndan gitgide daha fazla ihtiya duyulan becerilerdir. Bunlar,
demokrasinin temel sanatlardr.84
Etzioniye gre, okullar zdisiplin ve empati alayarak, sonuta yurttalk ve ahlaki deerlere
gerek bir ballk salayan karakteri oluturmakta merkezi bir rol oynar.85 Bunu yaparken, ocuklara
deerler hakknda vaaz vermek yeterli deildir; ocuklarn bunlar uygulamalar gerekir, bu da ancak
temel duygusal ve sosyal becerilerini gelitirdike mmkn olur. Bu anlamda duygusal okuryazarlk
karakter, ahlaki geliim ve yurttalk eitimiyle birlikte geliir.

SON BR SZ

Bu kitab tamamlarken, gzme birka can skc gazete haberi arpt. Birinde silahlarn, trafik
kazalarn da geerek, Amerikadaki lmlerin birincil nedeni haline geldii aklanyordu.
kincisinde, geen yl cinayet oranlarnda yzde 3lk bir art olduundan sz ediliyordu.86Beni
zellikle rahatsz eden, bu ikinci haberde bir kriminoloun, gelecek on yl iinde gerekleecek bir
su frtnasndan nceki yanltc skneti yaamakta olduumuzu sylemesiydi. Gsterdii gereke,
on drt - on be yandaki ergenlerin iledii cinayetlerdeki art ve bu ya grubunun kk apta bir
nfus patlamasnn tepe noktasn temsil ettiiydi. Gelecek on yl iinde bu grup on sekizle yirmi drt
ya arasnda olacak; bu yalar ise iddet sularnn en younlat dnemi temsil ediyor. Gelecein
habercileri ufukta grnyor: nc bir ke yazsnda, 1988 ile 1992 arasndaki drt yl iinde
Adalet Bakanl istatistiklerine gre ar saldr, soygun, zorla tecavzden hkm giyen genlerin
saysnda yzde 68lik bir srama olduu, ar saldr suunun tek bana bu rakamn yzde 80ini
oluturduu belirtiliyordu.87
Ebeveynlerinin uyuturuculara kolayca eriebilen ilk kuak olmas gibi, ergenlik andaki bu genler
de yalnzca tabancalara deil, otomatik silahlara da rahata eriebilen ilk kua oluturuyorlar.
Genlerin silah tamasnn anlam, eskiden yumruklamaya yol aan kavgalarn, imdi kolaylkla
silahl atmaya dnebilmesidir. Baka bir uzmann da belirttii gibi, bu genler anlamazlklar
engellemeyi hi beceremiyorlar.
Bu temel hayat becerisinde bunca zayf olmalarnn bir nedeni, toplum olarak ne btn ocuklarn
fke ynetiminin ya da anlamazlklar olumlu biimde zmenin temel ilkelerini renmesini
salayabilmi, ne de empati, drt kontrol ve dier duygusal yeterlilik esaslarn retmeye zahmet
etmi olmamzdr. Duygusal dersleri renmelerini ansa brakarak, ocuklarmzn salkl bir
duygusal repertuar oluturmasnda beynin yava geliiminin at frsat penceresini de kapatm
olabiliriz.
Baz eitimcilerin duygusal okuryazarla kar byk ilgi duymasna ramen, bunu reten kurslar
henz tek tk; birok retmen, okul mdr ve ebeveyn bunlarn varlnn bile farknda deil. En iyi
rnekler byk lde eitim yaamnn kysndaki bir avu zel okul ve birka yz halk okulunda
grlebiliyor. Hibir program her derde deva olamaz elbet. Ancak bir yandan ocuklarmzla birlikte
karlatmz krizleri, bir yandan da duygusal okuryazarlk kurslarnn verdii byk umudu gz
nnde bulundurarak, kendimize u soruyu sormalyz: Bu en temel becerileri bugn her ocua
mutlaka retiyor olmamz gerekmez miydi?
Bunu bugn yapmyorsak, ne zaman yapacaz?
68 Karen Stone McCown ile yaptm grme, The New York Times (7 Kasm 1993)
69 Karen F. Stone ve Harold Q. Dillehunt, Self Science: The Subject Is Me (Santa Monica: Goodyear Publishing Co., 1978).
70 ocuklar iin Komite, Guide to Feelings, Second Step 4-5 (1992), s.84.
71 ocuk Geliimi Projesi: Bkz. rnein Daniel Solomon ve bk., Enhancing Childrens Prosocial Behavior in the Classroom, American
Educational Research Journal (K 1988).
72 Okul ncesi programlarn yararlar: Yksek Erimli Eitim Aratrmalar Vakfnn raporu, Ypsilanti, Michigan (Nisan, 1993).
73 Duygusal zaman planlamas: Carolyn Saarni, Emotional Competence: How Emotions and Relationships Become Integrated, R. A.
Thompson derl., Socioemotional Development/Nebraska Symposium on Motivation, say 36 (1990).
74 lkokula ve orta okula gei: David Hamburg, Todays Children: Creating a Future for a Generation in Crisis (New York: Times
Books, 1992).
75 Hamburg, Todays Children, s. 171-72
76 Hamburg, Todays Children, s. 182.
77 Linda Lantieriyle yaptm sylei, The New York Times (Mart 3, 1992).
78 Birincil nlem olarak duygusal okur yazarlk programlar: Hawkins ve bk., Communities That Care.
79 lgilenen topluluklar olarak okullar: Hawkins ve bk., Communities That Care.
80 Hamile olmayan kzn yks: Roger P. Weisberg ve bk., Promoting Positive Social Development and Health Practice in Young
Urban Adolescents, M.J. Elias, derl., Social Decision-making in the Middle School (Gaithersburg, MD: Aspen Publishers, 1992).
81 Karakter oluumu ve ahlaki davran : Amitai Etzioni, The Spirit of Community (New York: Crown, 1993).
82 Ahlak dersleri: Steven C. Rockefeller, John Dewey: Religious Faith and Democratic Humanism (New York: Columbia University
Press, 1991).
83 Bakalarna kar dzgn davranmak: Thomas Lickona, Educating for Character (New York: Bantam, 1991).
84 Demokrasi sanatlar: Francis Moore Lappe ve Paul Martin DuBois, The Quickening of America (San Francisco: Jossey-Bass, 1994).
85 Karakter gelitirme: Amitai Etzioni ve bk., Character Building for a Democratic, Civil Society (Washington, DC: The
Communitarian Network, 1994).
86 Cinayet oranlarnda yzde lk art: Murders Across Nation Rise by 3 Percent, but Overall Violent Crime Is Down, The New
York Times (Mays 2, 1994).
87 Genlik sularnda srama: Serious Crimes by Juveniles Soar, Associated Press (Temmuz 25, 1994).
EK A-Duygu Nedir

Bir yzyl akn bir sredir psikologlarn ve felsefecilerin kesin anlam zerinde tarttklar bir
terim olan duygu bal altnda nelere gndermeler yaptmdan biraz sz etmek isterim. Oxford
ngilizce Szl, duyguyu herhangi bir zihin, his, tutku alkants ya da devinimi; herhangi bir
iddetli ya da uyarlm zihinsel durum olarak tanmlyor. Ben duyguyu bir his ve bu hisse zg
belirli dnceler, psikolojik ve biyolojik haller ve bir dizi hareket eilimi anlamnda kullanyorum.
Karmlar, eitlemeleri, mutasyonlar ve nanslaryla yzlerce duygudan sz edebiliriz. Aslnda
duygunun nanslar, bunlar tanmlayan szcklerden ok daha fazladr.
Aratrmaclar tam olarak hangi duygularn birincil olarak nitelendirilebilecei, yani tm duygu
karmlarn meydana getiren asal duygularn hangileri olduu, hatta birincil duygularn var olup
olmad hakknda tartyorlar. Herkes ayn dncede olmasa da, baz kuramclar temel duygu
kmeleri olduunu ne sryor. Bu kmelerin balca adaylar ve baz yeleri yle:
fke: hiddet, hakaret, ierleme, gazap, tkenme, kzma, sinirlenme, hn, kin, rahatszlk,
alnganlk, dmanlk ve belki de en u noktada, patolojik nefret ve iddet
znt: ac, keder, neesizlik, kasvet, melankoli, kendine acma, yalnzlk, can sknts,
umutsuzluk ve patolojik olduunda iddetli depresyon.
Korku: kayg, kuruntu, sinirlilik, tasa, hayret, phe, uyanklk, vicdan azab, huzursuzluk, ekinme,
rkme, dehet; patolojik olduunda ise fobi ve panik
Zevk: mutluluk, coku, rahatlama, tatmin, haz, sevin, elenme, gurur, tensel zevk, heyecan, vecd
hali, honutluk, kendinden geme, ar zindelik, kapris ve en u noktada mani
Sevgi: kabul grme, dostluk, gven, iyilik, yakn ilgi, sadakat, hayranlk, ar tutkunluk, muhabbet
aknlk: ok, hayret, afallama, merak
renme: hor grme, aalama, kmseme, tiksinme, nefret etme, holanmama, itici bulma
Utan: sululuk, mahcubiyet, hayal krkl, pimanlk, kk dme, zlme, ile ve nedamet
Tabii ki bu liste duygularn snflandrlmasyla ilgili her sorunu zmyor. rnein, kskanlk gibi
fkenin bir eitlemesi olan znt ve korkuyla da harmanlanm karmlar ne olacak? Ya da umut ve
iman, cesaret ve balayclk, kesinlik ve temkin gibi erdemler? Ya kendini beenmilik, tembellik,
uyuukluk ya da can sknts gibi baz klasik kusurlar? Bunlarn ak bir yant yoktur; duygularn
nasl snflandrlmas gerektii hakkndaki bilimsel tartma devam etmektedir.
Bir avu ekirdek duygu olduu sav, bir lde San Franciscodaki California niversitesinden
Paul Ekmann kefine dayanyor; Ekman, belirli yz ifadelerinden drdnn (korku, fke, znt,
zevk) sinema ya da televizyonla karlamam olduklar tahmin edilen okuma yazma bilmeyenler de
dahil olmak zere, dnyann deiik kltrlerinden insanlar tarafndan tannmasnn bu duygularn
evrenselliini gsterdiini ileri srmtr. Ekman, eitli ifadeleri mkemmel bir nitelikte gsteren
yz fotoraflarn, Yeni Ginenin cra yaylalarnda tecrit edilmi halde yaayan Ta Devrinden kalma
Fore kavmine varncaya en uzak kltrlerin insanlarna gstermi ve nerede olurlarsa olsunlar,
insanlarn ayn temel duygular tandn grmtr. Duygularn yze vuran ifadelerinin evrensellii,
belki ilk kez Darwin tarafndan fark edilmitir; o bu evrensellii, duygu iaretlerini merkezi sinir
sistemimize kaydetmi olan evrimsel glerin bir kant olarak grmt.
Temel ilkeleri bulmaya alrken, Ekman ve dierlerini izleyerek ben de duygular kmeler ya da
boyutlar balamnda dnyorum; fke, znt, korku, zevk, sevgi, utan ve benzeri balca kmeleri
duygusal hayatmzn sonsuz eitliliinin bir kant olarak gryorum. Bu kmelerden her birinin
znde, temel bir duygusal ekirdek bulunur ve bu ekirdekten temel duygunun akrabalar saysz
mutasyonlarla halkalar halinde yaylr. D halkalarda ruh halleri vardr; teknik adan bunlar
duygudan ok daha sessiz ve kalcdr (btn gn fkenin hararetine kaplmak ender rastlanan bir
durumken, rnein hrn ve sinirli bir ruh hali iinde bulunmak o kadar ender grlen bir hal deildir
ve bu ruh hali daha ksa sreli fke nbetlerini kolayca balatabilir). Ruh halinin tesinde miza, yani
insanlar melankolik, ekingen ya da neeli yapan belli bir duygu ya da ruh halini uyandrma eilimi
vardr. Bu tr duygusal yatknlklarn tesinde de; klinik depresyon ya da insann kendisini
zehirleyen bir duruma mahkm olduunu hissettii srekli kayg gibi bariz duygu bozukluklar
bulunmaktadr.
EK B-Duygusal Zihnin zellikleri

Yaptmz pek ok eyi duygularn nasl gttn aklayan; bir an olduka mantklyken bir dakika
sonra nasl o kadar mantksz olabildiimizi ve duygularn kendi nedenleriyle kendilerine zg bir
mant olmasnn anlamn gsteren bir bilimsel model son yllarda ortaya kmtr. Birbirlerinden
bamsz olarak San Franciscodaki California niversitesi nsan Etkileimi Laboratuarndan Paul
Ekman ve Massachussetts niversitesinden klinik psikolog Seymour Epstein, duygusal zihnin belki
de en iyi deerlendirmelerini yapmlardr.1 Ekman ve Epstein farkl bilimsel delilleri tartm
olmakla beraber, ikisinin verileri bir arada, duygular zihinsel yaamn geri kalan ksmndan ayran
zelliklerin temel bir listesini oluturmaktadr.2

Hzl Ama Savruk Bir Tepki

Duygusal zihin aklc zihinden ok daha hzldr ve bir an bile durup ne yaptn gzden geirmeden
eyleme atlr. Bu hz, dnen zihnin bir iareti olan ll ve analitik dnmeye imkn tanmaz.
Evrim sreci iinde bu hz, byk olaslkla, neye dikkat edilmesi gerektiinin ve rnein baka bir
hayvanla kar karya gelindiinde oluan ihtiyat halinde ben bunu yer miyim, yoksa o mu beni
yer? gibi sorularn yantn annda verme zorunluluundan ortaya kmtr. Bu yantlar iin durup
dnmeye fazla zaman harcamayan organizmalarn, yava tepkili genlerini aktarabilecekleri bir ey
retme olasl ok azdr.
Duygusal zihinden kaynaklanan hareketler, fazlalklarndan arndrlm ve basitletirilmi bir bak
asnn rn olan, zellikle kuvvetli bir kesinlik hissi tarlar; bu ise aklc zihnin hi
kavrayamayaca bir eydir. Ortalk yattnda, hatta bir tepkinin ortasnda, kendimizi Bunu neden
yaptm? diye dnrken buluruz. Bu, duygusal zihnin hzyla olmasa da, aklc zihnin o anki duruma
uyandnn bir iaretidir.
Bu duyguyu balatan eyle, duygunun patlak vermesi arasnda geen sre neredeyse bir andan ibaret
olduundan, algy tartarak deerlendiren mekanizmann saniyenin binde biriyle hesaplanan beyin
zamanyla lldnde bile, byk bir srat gsterebilmesi gerekir. Eyleme geme ihtiyacnn
deerlendirilmesinin otomatik ve hibir zaman bilin dzeyine ulaamayacak kadar hzl olmas
gerekir.3 Bu hzl ve el altndan duygusal tepki eidi, biz gerekte ne olup bittiini tam
anlayamadan, stmzden geip gider.
Bu hzl alglama tarz srat uruna isabetlilii feda eder, nk genel grntye ya da onun en
arpc yanlarna karlk verir. Her eyi bir btn olarak ve bir arada grerek, dikkatli bir analize
zaman ayrmadan tepki gsterir. Bu izlenimi, ayrntlarn zenli biimde deerlendirilmesine baskn
kan canl eler belirleyebilir. Duygusal zihnin duygusal bir gereklii (bana kzgn; yalan sylyor;
bu beni zyor) bir anda okuyarak kime dikkat edeceimizi, kime gveneceimizi, kimin skntda
olduunu bildiren anlk sezgiyle karar vermemizi salamas byk bir avantajdr. Duygusal zihin
bizim tehlikeye kar radarmzdr; eer biz (ya da evrim srecinde atalarmz) bu tr yarglarda
bulunmak iin aklc zihni beklemi olsaydk, sadece hata yapm olmaz, lm de olurduk. Bu tr
izlenimlere ve sezgisel yarglara gz ap kapayana kadar vardmzdan, yanlgl ya da yanl ynde
olabilmeleri de dezavantajdr.
Paul Ekmana gre duygularn, baladklarnn bile tam farkna varmadan bize hkim olmalarn
salayan bu srat, evrimsel uyum yeteneklerinin bu kadar yksek olabilmesinin artdr. Acil durumlar
karsnda ne yapacamz ya da nasl bir karlk vereceimizi dnmeye zaman harcamadan tepki
gstermek zere bizi harekete geirirler. Yz ifadesindeki hafif deiikliklerden duygular saptamak
iin gelitirmi olduu sistemi kullanan Ekman, yarm saniyeden az bir sre iinde insann yznden
gelip geen btn mikro duygular izleyebilmektedir. Ekman ve alma arkadalarnn elde ettikleri
bulgulara gre; tepkiyi douran olaydan saniyenin birka binde biri kadar bir sre sonra, duygusal
ifadeler yz kaslarndaki deiikliklerde kendini gstermeye balar ve belli bir duyguya zg
fizyolojik deiimlerin balamas da kan aknn yn deitirip nabzn hzlanmas gibi bir
saniyenin kesirleri iinde olur. Bu srat, zellikle ani bir tehditin dourduu korku gibi youn
duygularda ortaya kar.
Ekmann savna gre, teknik adan, duygunun tam younluk hali gnler, saatler, dakikalarla deil
saniyelerle llecek kadar ksa srer. Deien artlara ramen bir duygunun uzun bir sre beyni ve
bedeni istila etmesi, evrimsel uyarlanma asndan zararldr. Tek bir olayn yol at duygular, olay
getikten sonra da, evremizde olup biten dier eylere bakmakszn bize hkim olmaya devam
etseydi, o zaman hislerimiz bize doru yolu gsteremezdi. Duygularn daha uzun srmesi iin, aynen
sevilen birinin kaybnn bizi yasa bomas gibi, uyarcnn srekliliini koruyarak sonuta o duyguyu
srekli uyandrmas gerekir. Hisler saatlerce iimizde kaldnda, daha suskun bir biimde, ruh
halleri olarak devam ederler. Ruh halleri duygusal bir ton verir, ancak alglama ve hareket tarzmz
duygunun en youn olduu zamanki harareti kadar gl bir ekilde belirleyemezler.

nce Duygular, Sonra Dnceler

Aklc zihnin kaydetmesi ve karlk vermesi duygusal zihinden bir ya da iki dakika daha uzun
srdnden, duygusal bir durumda ilk drt kafadan deil, kalpten gelir. Hzl tepkiden daha yava
ikinci bir tr duygusal tepki de, hissedilmeden nce dncelerimizde iin iin kaynayp olgunlar.
Duygular uyandrmaya ynelen bu ikinci yol daha fazla dncelerden kaynaklanr ve biz de
dncelerin genellikle farknda oluruz. Bu tr bir duygusal tepkide daha uzun sreli bir
deerlendirme vardr; dncelerimiz bili hangi duygularn uyandrlacan belirlemekte ba rol
oynar. Bir kez bir deerlendirme yaptmzda bu taksi ofr beni kandryor ya da bu bebek ok
sevimli arkasndan bunlara uygun bir duygusal tepki gelir. Bu daha yava sralamada, daha tam
olarak ifade edilen dnce duygudan nce gelir. Mahcubiyet ya da yaklamakta olan bir snavn
heyecan gibi daha karmak duygular, bu daha yava yolu takip eder ve almlar saniyeler ya da
dakikalar alr; bunlar dncelerden kan duygulardr.
Buna karlk, hzl tepki sralanmasnda duygular dnceden ya nce ya da onunla ayn anda
gerekleir. Hzla atelenen bu duygusal tepki, ilkel lm kalm mcadelesi gibi acil durumlarda bize
hkim olur. Bu tr hzl kararlarn gc, bir acil duruma karlk vermemiz iin bizi annda harekete
geirmesinde yatar. En youn duygularmz irade d tepkilerdir; ne zaman patlayacaklarna karar
veremeyiz. Stendhalin yazd gibi, Ak iradeden bamsz olarak gelip geen bir humma nbeti
gibidir. Sadece ak deil, fke ve korkularmz da evremizi sararak, bizim seimimiz olmaktan ok,
bize olan bir ey gibi grnrler. Bu nedenle elimize bir mazeret verirler. Gerek u ki, sahip
olduumuz duygular seemiyoruz, diyor Ekman. Bu da insanlara, duygularnn esiri olduunu
syleyerek hareketlerini mazur gsterme frsat verir.4
Annda alglama ve deerlendirici dnce araclyla duyguya giden hzl ve yava yollar olduu
gibi, ayrca arlarak gelen duygular da vardr. Bunun bir rnei, bir aktrn meslek icab yapt,
kasten oynanan hislerdir; istenilen etkiyi yaratmak iin bilerek kullanlan zc anlarn yol at
gzyalar gibi. Aktrler, doal olarak duyguya giden ikinci yol olan dnme yoluyla hissetmeyi
bilerek kullanmakta, hepimizden daha beceriklidir. Belli bir dncenin uyandraca belirli
duygular kolayca deitiremesek de, ou zaman ne dneceimizi seebilir ve seeriz de. Erotik
bir fantezinin cinsel duygulara yol amas gibi, mutlu anlar bizi neelendirirken melankolik
dnceler derinlere dalmamza neden olur.
Ancak aklc zihin, genellikle hangi duygulara sahip olmamz gerektiine karar veremez. Bunun
yerine duygularmz bize ou zaman oldu-bitti eklinde gelir. Aklc zihin normalde, bu tepkilerin
seyrini kontrol edebilir. Birka istisna bir yana, ne zaman kzgn, zgn vb. olacamza karar
veremeyiz.

Simgesel Bir ocuksu Gereklik

Duygusal zihnin mant armsaldr; bir gereklii simgeleyen ya da onun bir ansn artran
eleri, o gerekliin ayns olarak kabul eder. Bu nedenle tebih, mecaz ve tasvir; aynen roman,
sinema, iir, ark, tiyatro, opera sanatlar gibi, dorudan duygusal zihne hitap ederler. Buda, sa gibi
byk ruhani hocalar, mminlerinin kalplerini duygunun dilinden konuarak, meseller, masallar,
yklerle fethetmilerdir. Gerekten de dini sembol ve ritel, mantksal adan pek anlaml deildir;
ama kalbin ana diline yerlemilerdir.
Kalbin, yani duygusal zihnin mant, Freudun birincil sre dncesi kavramnda ok iyi tarif
edilmitir; bu dinin ve iirin, psikozun ve ocuklarn, d ve mitin mantdr (Joseph Campbellin
dedii gibi, Dler kiisel mitlerdir; mitler ise paylalan dlerdir). Birincil sre dncesinde
gevek armlar bir anlatnn akn belirler; bir nesne dierini simgeler, bir dierinin yerini alp
onu temsil eder; btnler paralarda zetlenir. Zaman yoktur, neden-sonu yasalar yoktur. Aslnda
birincil srete Hayr diye bir ey yoktur; her ey mmkndr. Psikanalitik yntem, ksmen bu yer
deitiren anlamlar deifre etme ve zme sanatdr.
Duygusal zihin bir enin dierinin yerine getii bu mant ve kurallar takip ediyorsa, hibir
eyin nesnel kimliiyle tanmlanma zorunluluu da yoktur: nemli olan nasl alglanddr; nasl
grnyorsa yledir. Bir eyin bize ne hatrlatt, ne olduundan ok daha nemli olabilir. Aslnda
duygusal yaamda kimlikler tek bir parann bir btn uyarmas anlamnda holograma benzetilebilir.
Seymour Epsteinn iaret ettii gibi, aklc zihin nedenlerle sonular arasnda mantksal balantlar
kurarken, duygusal zihin ayrm yapmadan sadece benzer arpc zellikleri olan eyleri birbirine
balar.
Duygusal zihin birok adan ocuksudur ve bu zellii duygu glendike artar. Bunlardan biri, her
eyin siyah ve beyaz olduu, gri glgelerin olmad kategorik dncedir; bir pot krarak mahcup
den birinin o andaki dncesi, Ben her zaman yanl ey sylerim olabilir. Bu ocuksu tarzn bir
dier iareti de kiisellemi dncedir, yani bir kazay telefon direi tam zerime geldi eklinde
aklayan src gibi, olaylar ben merkezli bir sapma eilimiyle alglamaktr.
ocuksu tarz kendi kendini dorular, inanlarn zayflatacak anlar ya da gerekleri bastrarak ya
da gz ard ederek, destekleyenlere tutunur. Aklc zihnin inanlar geicidir; yeni deliller kany
rtp yerine bir yenisini koyabilir, nk nesnel delillere gre muhakeme yrtlmektedir. Duygusal
zihin inanlarn mutlak doru olarak alr ve bunlara ters den hibir delili hesaba katmaz. Bu
yzden, duygusal rahatszlk yaayan birini akl yoluyla ikna etmek olduka zordur: Mantksal adan
savnz ne kadar salam olursa olsun, eer o anki duygusal kanyla ayn dorultuda deilse bir arlk
tamaz. Duygular kendi kendilerini dorular; tamamen kendilerine ait bir dizi alg ve kantlar
vardr.

Bugne Yanstlan Gemi

Bir olayn herhangi bir zellii gemiin duygu ykl bir ansna benzer grnrse, duygusal zihin
hatrlanan olayla ilgili duygular balatarak buna tepki verir. Duygusal zihin imdiki zamana sanki
gemi zamanm gibi tepki verir.5Sorun, zellikle deerlendirme hzl ve otomatik olduunda,
durumun artk eskisi gibi olmadn fark edemeyiimizden kar. ocukluunda yedii dayaklarn
acsyla kzgnlkla atlan kalara youn korku ve nefretle tepki vermeyi renmi biri, atlan
kalarn artk byle bir tehdit tamad yetikinliinde bile ayn tepkiyi bir lde gsterecektir.
Hisler glyse, balatlan tepki de belirgindir. Ancak hisler belirsiz ya da st rtlyse,
gstermekte olduumuz duygusal tepkinin, o an verdiimiz karln tonunu inceden inceye belirlese
de, tam olarak ne olduunun farkna varmayabiliriz. Tepki sadece bu ann artlarndan kaynaklanyor
gibi gzkse de, imdiki dnce ve tepkiler o zamanki dnce ve tepkilerin rengini alacaktr.
Duygusal zihnimiz aklc zihnimizi kendi amalarna ynelik kullandndan, biz de hislerimizi ve
tepkilerimizi imdiki ann balamnda aklar, duygusal bellein etkisini fark etmeksizin
gerekelendiririz. O anlamda, gerekte neler olduu hakknda hi fikrimiz yoktur, ama ne olduunu
kesinlikle bildiimiz kansna kaplabiliriz. Byle anlarda duygusal zihin aklc zihni peine takarak
kendi amalarna koar.
Duruma zg Gereklik

Duygusal zihnin ileyii byk lde duruma baldr ve belirli bir anda ykselen hangi duyguysa,
onun dorultusundadr. Dn ve hareket tarzmz romantikken baka, fkelendiimiz veya canmz
skkn olduunda bakadr. Duygunun mekaniinde her hissin kendine zg dnce, tepki ve hatta
anlar repertuar vardr. Duruma bal bu repertuarlar, youn duygu anlarnda en baskn hale gelirler.
Bu tr bir repertuarn etkin olduunun bir iareti de seici bellektir. Zihnin duygusal duruma tepkisi,
ksmen, anlar ve eylem seeneklerini yeniden harmanlamaktr; bylece durumla en ilgili olanlar
hiyerarinin tepesine ulap daha kolay devreye sokulabilir. Daha nce de grdmz gibi, her byk
duygunun zel bir biyolojik imzas vardr: o duygu ykseldiinde bedeni peinden srkleyen
kapsaml bir deiiklikler dizisi ve o duygunun egemenliindeki bedenin otomatik olarak yaynlad
bir dizi benzersiz iaret oluur.6
1 The New York Timesda pek ok kez Seymour Epsteinn deneyimsel bilinalt modeli zerine yazdm ve bu zetin byk bir ksm
onunla yaplm pek ok syleiden, bana yazm olduu mektuplardan, Integration of the Cognitive and Psychodynamic Unconscious
(American Psychologist 44 (1994)) adl makalesinden ve Archie Brodskyyle birlikte yazm olduu Youre Smarter Than You Think
(New York: Simon (Schuster, 1993) adl kitabna dayanmaktadr. Onun deneyimsel zihin modeli benim duygusal zihin modelime esin
kayna olmusa da, yorum bana aittir.
2 Paul Ekman, An Argument for the Basic Emotions, Cognition and Emotion, say 6, 1992, s. 175. Duygular birbirlerinden ayran
zelliklerin listesi biraz daha uzundur, ancak bunlar bizi bu kitapta ilgilendirenlerdir.
3 Ekman, a.g.e., s.187.
4 Ekman, a.g.e., s.189.
5 J. Toobey ve L. Cosmides, The Past Explains the Present: Emotional Adaptations and the Structure of Ancestral Environments,
Ethology and Sociobiology, 11, s. 418-19.
6 Her duygunun kendi biyolojik modeli olabilecei aikr gibi grnse de, duygunun psikofizyolojisini inceleyenlere yle grnmemitir.
Duygusal uyarlmann her duygu iin temelde ayn m, yoksa ayr m olduu (ayr ayr modellerin karlabilecei) konusunda olduka
teknik bir tartma devam etmektedir. Tartmann ayrntlarna girmeden her ana duygu iin zgn biyolojik modellerin bulunduuna inanan
tarafn tezini sundum.
EK C-Korkunun Sinir Devreleri

Amigdala korkunun merkezidir. Nrologlarn S.M. dedii bir kadnda, ender rastlanan bir beyin
hastal (dier hibir beyin yapsn etkilemeyerek) amigdalay yok edince, zihin repertuarndan
korku silinmiti. Kadn ne dier insanlarn yzndeki korku ifadelerini tanmlayabiliyor, ne de kendisi
bu tr ifadeleri taknabiliyordu. Nrolounun dedii gibi, Birisi S.M.nin bana silah dayasa,
aklyla korkabilecek ama bizler gibi korku hissetmeyecektir.
Teknolojinin bugnk durumunda, herhangi bir duygunun tm devreleri aratrlmamtr. Nrologlar
ise, korkunun devrelerinin belki de en ince ayrntsna kadar haritasn izmilerdir. Korku, duygunun
sinirsel dinamiini anlamak iin iyi bir rnektir. Evrimde, korkunun zel bir nemi varr, nk
hayatta kalabilmek iin belki de dier tm duygulardan daha hayatidir. te yandan, amzda
yanlgl korkular gnlk hayatn balca dertleri arasna girmi ve insanlarn skntlar, korkular ve
bir dizi nemsiz endie ya da patolojik uta, panik krizleri, fobiler ya da obsesif-kompulsif
bozukluklar yaamasna neden olmulardr.
Diyelim ki bir gece evde yalnzsnz, kitap okuyorsunuz ve aniden dier odadan bir grlt
duyuyorsunuz. Bunu takip eden anlarda beyninizde olanlar, korkunun sinir devrelerini ve bir alarm
sistemi olarak amigdalann roln grebilmemizi salar. lk beyin devresi, sesi sadece ham, fiziksel
ses dalgalar olarak alp beynin diline dntrerek, sizi teyakkuz haline geirecek ekilde drter. Bu
devre kulaktan beyin sapna ve oradan da talamusa gitmektedir. Buradan iki kola ayrlr: Daha kk
bir uzant kmesi amigdalaya ve yaknndaki hipokampusa varr; daha geni bir yol oluturan dieri
ise temporal lobda seslerin snflandrld ve anlamlandrld iitsel kortekse ular.
Bellein ana depolama blgesi olan hipokampus, bu grlty duyduunuz benzer seslerle hzla
karlatrarak tandk bir ses olup olmadna bakar bu grlt hemen tanmlayabileceiniz bir
ey midir? Bu srada iitsel korteks sesin daha ayrntl bir analizini yaparak kaynan anlamaya
alr evin kedisi olabilir mi? Rzgrdan arpan panjur mu? Yoksa evde gizlice dolaan biri mi?
itsel korteks hipotez retir bu, masadaki lambay drm bir kedi de, evde gizlice dolaan biri
de olabilir ve mesajn benzer anlarla hzl bir kyaslama yapan amigdala ve hipokampusa gnderir.
Sonu yattrc olursa, (rzgr ktnda hep arpan panjurmu meer) bu genel ihtiyat hali bir
sonraki dzeye kmaz. Ancak hl emin deilseniz, amigdala, hipokampus ve prefrontal korteks
arasnda yanklanan dier bir devre bobini kararszlnz daha da artrarak, dikkatinizi bir noktaya
yneltir ve sesin kaynan tanmlamak iin duyduunuz ilgiyi bytr. Bu zenli ek analizden de
herhangi bir tatmin edici sonu kmazsa, amigdala bir uyar balatarak merkez alan, hipotalamusu,
beyin sapn ve otonom sinir sistemini etkinletirir.
Beynin merkez alarm sistemi olarak amigdalann muhteem mimarisi, bu korku ve bilinaltnda
alglanan kayg annda ortaya kar. Amigdaladaki pek ok nron yumandan her birinin, deiik
sinirsel aktarclara ayarl alclar olan bir dizi uzants vardr. Bu tpk, evinizin gvenlik sistemi bir
sorun olduu iaretini verdiinde, gvenlik irketindeki santral grevlilerinin yerel itfaiyeye, polise,
bir komuya haber vermek zere hazr halde beklemeleri gibidir.
Amigdalann farkl ksmlar farkl bilgileri alr. Amigdalann yanal ekirdeine; talamus, iitsel ve
grsel kortekslerden kan uzantlar gelir. Koku soan yoluyla, amigdalann kortikomedyal alanna
kokular ularken, tatlar ve i uzuvlardan gelen mesajlar merkez alana gider. Bu gelen sinyaller,
amigdalay her duyusal deneyimi inceleyen srekli bir gzc haline getirir.
Amigdaladan, beynin her ana blmne uzantlar kar. Merkez ve orta alanlardan kan bir kol,
bedenin acil durumlarda tepki maddesi olan ve bir dizi baka hormon araclyla sava ya da ka
tepkisini harekete geiren korkitotropin salglayc hormonu (CRH) kademeli bir ekilde dier
hormonlarla birlikte hipotalamus alanlarna gider. Amigdalann bazal alanndan korpus striatuma
kollar karak beynin hareket sistemine balanr. Yaknndaki merkez ekirdek araclyla, otonom
sinir sistemine soanilik (medulla) araclyla sinyaller gnderen amigdala kardiyovaskler
sistemde, kaslarda ve hazm sisteminde bir dizi yaygn tepkiyi harekete geirir.
Amigdalann bazolateral alanndan kan kollar ise kuams (cingulate) kortekse ve merkez gri
madde olarak bilinen liflere uzanr. te, iskeletin byk kaslarn idare eden bu hcreler, mntkasna
bir yabanc giren kpein hrlamasn ya da bir kedinin srtn kabartmasn salayan eydir.
nsanlarda ayn devreler ses tellerinin kaslarn gererek, korkudan kaynaklanan yksek perdeli sesi
yaratr.
Amigdaladan bir dier yol da, beyin sapndaki lokus seruleusa gider; buras (noradrenalin olarak
da bilinen) norepinefrini retip btn beyne datr. Norepinefrinin net etkisi, bu hormonu alan btn
beyin alanlarnn genel tepkiselliini artrarak duyusal devreleri daha hassas hale getirmektir.
Norepinefrin; korteks, beyin sap ve limbik sistemin kendisine yaylarak, beyni tetikte tutar. Artk,
evdeki sradan bir gcrdama bile korkudan titremenize yol aabilir. Bu deiikliklerin birou
bilincin dnda olutuu iin, korku hissettiinizi henz fark edemezsiniz bile.
Ancak gerekten korku hissetmeye baladnzda yani, bilinaltndaki kayg bilin stne
ktnda amigdala topyekn bir tepki buyruu verir. Beyin sapndaki hcrelere iaret vererek
yznze bir korku ifadesi yerletirir, tetikte ve hemen irkilebilir halde olmanz salar, kaslarnzn
yapmakta olduu ilgisiz hareketleri dondurur, nabznz hzlandrr, tansiyonunuzu ykseltir ve
solunumunuzu yavalatr (korkuyu ilk hissettiinizde, korktuunuz her neyse, onu ok daha iyi
duyabilmek iin kendinizi bir an nefesinizi tutar bir halde bulabilirsiniz). Bu, amigdala ve balantl
alanlarn kriz annda beyne komuta ederken dzenledikleri, dikkatle egdmlenmi geni apl bir
dizi deiikliin sadece bir ksmdr.
Bu srada amigdala balantl olduu hipokampus ile birlikte, anahtar niteliindeki sinirsel
aktarclar rnein, dikkatinizi korkunuzun kaynana evirmenize yol aan dopamin salglamasn
balatmak zere gnderen hcreleri ynlendirir. Ayn anda amigdala, duyu alanlarna gr
keskinliini ve dikkati artrmak iin sinyaller yollayarak, gzlerin acil durumla en ok ilgisi olan
eyleri aratrp bulmasn salar. Ayn zamanda kortikal bellek sistemleri de yeniden harmanlanarak,
o anki duygusal aciliyetle en yakndan ilgili anlarla bilgilerin hemen hatrlanarak, daha ilgisiz baka
dnce dizilerinin nne gemesi salanr.
Bu sinyaller yollandktan sonra, tam anlamyla korku iinde kalm olursunuz: Midenizdeki bu
durumlara zg ekilmenin, hzla atan kalbinizin, boyun ve omuz blgenizdeki kaslarn gerilmesinin
ya da uzuvlarnzn titremesinin farkna varrsnz; daha baka sesler olup olmadn anlama abas
iinde kendinizi dikkate zorlarken, bedeniniz olduu yerde donakalr ve zihninizden gizli tehlike
olaslklar ve tepki seenekleri hzla gelip geer. Btn bu tepki zinciri armadan kararszla,
oradan endieye, oradan da korkuya bir saniye gibi biri sreye sabilir. (Daha fazla bilgi iin
baknz Jerome Kagan, Galens Prophecy, New York: Basic Books, 1994)
EK D-W.T. Grant Konsorsiyumu: nleme Programlarnn Etkin eleri

Etkili programlarn ana eleri unlardr:


DUYGUSAL BECERLER
Duygular tanyp adlandrmak
Duygular ifade etmek
Duygularn iddetini deerlendirmek
Duygular idare etmek
Doyumu ertelemek
Stresi azaltmak
Duygular ve eylem arasndaki fark bilmek

BLSEL BECERLER
Kendi kendisiyle konumak bir konu ya da zorlanmayla ba etme yolu olarak ya da kendi
davrann pekitirmek iin, bir i diyalog srdrmek
Sosyal iaretleri okumak ve yorumlamak rnein, davran zerindeki sosyal etkileri fark edip
kendine geni toplumun asndan bakmak
Sorun zme ve karar verme aamalarn kullanmak rnein drt kontrol, hedef belirleme,
hareket seeneklerini tanmlama, sonular sezinleme
Dierlerinin bak alarn anlamak
Davran normlarn anlamak (kabul edilebilir ve edilemez davranlar)
Hayata kar olumlu bir tavr
zbilin rnein, kendi hakknda gereki beklentiler gelitirmek

DAVRANISAL BECERLER
Szsz gz temas, yz ifadesi, ses tonu, el kol hareketleri ve benzeri yollardan iletiim kurmak
Szel aka anlalr taleplerde bulunmak, eletiriye etkili bir ekilde tepki vermek, olumsuz
etkilere direnmek, bakalarn dinlemek, bakalarna yardmc olmak, olumlu akran gruplar iinde
yer almak
KAYNAK: Sosyal Yeterliliin Okula Dayal Olarak yiletirilmesi konusunda, W. T. Grant Konsorsiyumunun almas, J. David Hawkins
ve bk. Communities That Care (San Francisco: Jossey-Bass, 1992) iindeki Drug and Alcohol Prevention Curricula balkl yaz.
EK E-z Bilim Mfredat

Ana eler:
zbilin: kendini gzlemleme ve duygularn tanma; duygular iin bir szlk oluturma; duygular,
dnceler ve tepkiler arasndaki ilikiyi bilmek
Kiisel karar verme: hareketlerini incelemek ve sonularn bilmek; bir kararn, dnceden mi
yoksa duygudan m kaynaklandn bilmek; bu igrleri cinsellik ve uyuturucu gibi konulara
uygulamak
Duygular idare etme: kendi kendisiyle konumay izleyerek, iinden geen kendini aalama
gibi olumsuz mesajlar yakalamak; bir hissin temelinin farkna varmak (fkenin altnda yatan incinme
gibi); korku, kayg, fke ve zntyle ba etmenin yollarn bulmak
Stresle ba etme: egzersizin, ynlendirilmi imgelerin, geveme yntemlerinin deerini renmek
Empati: bakalarnn duygularn ve endielerini anlayp onlarn bak asndan bakmak;
insanlarn grleri arasndaki farkllklara deer vermek
letiim: duygular hakknda etkili bir ekilde konuabilmek; iyi bir dinleyici ve sorgulayc haline
gelmek; bir bakasnn yaptklar ya da syledikleriyle, kendi tepkilerini ya da yarglarn ayrt
edebilmek; sulamak yerine ben mesajlar gnderebilmek
Kendini ama: itenlie deer vererek bir ilikide karlkl gven kurmak, zel duygular
hakknda konumann ne zaman gvenli olduunu bilmek
gr: duygusal hayatndaki ve tepkilerindeki eilimleri tanmlamak, bakalarndaki benzer
eilimlerin farkna varmak
Kendini kabul: kendisiyle gurur duymak ve yine kendini olumlu bir balamda grmek; gl ve
zayf yanlarn tanmak; kendine glebilmek
Kiisel sorumluluk: sorumluluk almak; kararlarnn ve hareketlerinin sonularn grmek;
duygularn ve ruh hallerini kabullenmek; taahhtlerini yerine getirmek (rnein, ders almak)
Kendini ne srme: endie ve hislerini fkelenmeden ya da edilgenlemeden ifade etmek
Grup dinamii: ibirlii; ne zaman ve nasl lider, ne zaman takipi olacan bilmek
Anlamazlk zmleme: dier ocuklar, aile ve retmenlerle adil bir biimde mcadele
edebilmek; bir uzlama salamakta kazan/kazan modeli
KAYNAK: Karen F. Stone ve Harold Q. Dillehunt, Self Science: The Subject Is Me (Santa Monica: Good Year Publishing Co., 1978).
EK F-Sosyal ve Duygusal renme: Sonular

ocuk Geliim Projesi


Erich Schaps, Geliim Aratrmalar Merkezi, Oakland, California
Kuzey Californiadaki okullarn K-6 snflarndaki deerlendirme; bamsz gzlemciler tarafndan,
kontrol okullaryla kyaslama yoluyla yaplmtr.
SONULAR:

daha sorumlu
kendini daha iyi ne srebilen
daha popler ve da dnk
sosyallemeye daha ynelik ve iyiliksever, zverili
bakalarn daha iyi anlayan
daha dnceli, ilgili
kiiler aras sorun zmede sosyallemeye daha ynelik stratejiler
daha uyumlu
daha demokratik
anlamazlk zme becerileri daha iyi
KAYNAKLAR: E. Schaps ve Battistich, Promoting Health Development Through School Based Prevention: New Approaches,
OSAP Prevention Monograph, no. 8: Preventing Adolescent Drug Use: From Theory to Practice. Eric Gopelrud (derl.) Rockville,
MD: Office of Substance Abuse Prevention, U.S. Dept. of Health and Human Services, 1991.
D. Solomon, M. Watson, V. Battistich, E. Scaps ve K. Delucchi, Creating a Caring Community: Educational Practices That Promote
Childrens Prosocial Development, F.K. Oser, A. Dick ve J.-L. Patrynin derl. Effective and Responsible Teaching: The New
Synthesis (San Francisco: Jossey-Bass, 1992).

Yollar

Mark Greenberg, Hzlandrma Projesi, Washington niversitesi


Seattledaki okullarda 1. ve 5. snf arasndaki; 1) normal rencilerin, 2) sar rencilerin, 3)
zel eitim rencilerinin, retmenler tarafndan kontrol gruplaryla kyaslanarak deerlendirilmesi
SONULAR:

Sosyal bilisel becerilerde iyileme


Duygu, tanma ve anlamada iyileme
Daha iyi zdenetim
Bilisel devlerin zmnde daha iyi planlama
Harekete gemeden nce daha iyi dnme
Daha etkili anlamazlk zmleme
Daha olumlu snf atmosferi
zel htiyalar Olan renciler:
Aadaki snf ii davranlarnda dzelme:
Engellenmeyi kaldrabilme
Toplum iinde kendini ne srme becerisi
Greve ynelme
Arkadalk becerileri
Paylama
Sosyal nezaket kurallarna uyma
zdenetim
Duygusal Anlayta Dzelme:
Tanma
Niteleme
zntl ve bunalml olduunu daha ender belirtme
Kayg ve ekingenlikte azalma
KAYNAKLAR: Conduct Problems Research Group, A Developmental and Clinical Model for the Prevention of Conduct Disorder: The
Fast Track Program, Development and Psychopathology 4 (1992).
M. T. Greenberg ve C. A. Kusche, Promoting Social and Emotional Development in Deaf Children: The PATHS Project (Seattle:
University of Washington Press, 1993).
M. T. Greenberg, C. A. Kusche, E. T. Cook ve J. P. Quamma, Promoting Emotional Competence in School-Aged Children: The
Effects of the PATHS Curriculum, Development and Psychopathology 7 (1995).

Seattle Sosyal Geliim Projesi


J. David Hawkins, Sosyal Geliim Aratrma Grubu, Washington niversitesi
Seattlen ilk ve ortaokullarnda bamsz testler ve nesnel standartlar kullanlp programsz
okullara kyaslanarak deerlendirilmitir.
SONULAR

Aileye ve okula daha olumlu ballk


Erkekler daha az saldrgan, kzlar kendine zarar vermeye daha az eilimli
Baar dzeyi dk ocuklarn okuldan uzaklatrlma ve kovulma oranlarnda azalma
Uyuturucuya balama orannda azalma
Daha az su ileme
Standart baar testlerinde daha yksek puanlar
KAYNAKLAR: E. Schaps ve V. Battistich, Promoting Health Development Through School-Based Prevention: New Approaches,
OSAP Prevention Monograph, no. 8: Preventing Adolescent Drug Use: From Theory to Practice. Eric Gopelrud (derl.), Rockville,
MD: Office of Substance Abuse Prevention, U.S. Dept of Health and Human Services, 1991.
J. D. Hawkins ve bk. The Seattle Social Development Project, J. McCord ve R. Tremblayin derl., The Prevention of Antisocial
Behavior in Children (New York: Guilford, 1992).
J. D. Hawkins, E. Von Cleve ve R. F. Catalano, Reducing Early Childhood Agression: Results of a Primary Prevention Program,
Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry 30, 2 (1991), ss. 208-17.
J. A. ODonnell, J. D. Hawkins, R. F. Catalano, R. D. Abbott ve L. E. Day, Preventing School Failure, Drug Use, and Delinquency
Among Low-Income Children: Effects of a Long-Term Prevention Project in Elementary Schools, American Journal of
Orthopsychiatry 65 (1994).

Yale-New Haven Sosyal Yeterlilii Pekitirme Program

Roger Weissberg, Chicagodaki Illinois niversitesi


New Haven Halk Okullarnda 5. ve 8. snf aras renciler kontrol gruplaryla kyaslanarak
bamsz gzlemler, renci ve retmen raporlaryla deerlendirilmitir.
SONULAR

Sorun zme becerilerinde dzelme


Arkadalaryla daha iyi kaynama
Daha iyi drt kontrol
Daha iyi davranlar
Kiiler aras etkililik ve poplerlikte iyileme
Kaygyla daha iyi baa kma
Kiiler aras sorunlar halletme becerisinde art
Daha az su ileme
Anlamazlk zmnde daha fazla beceri
KAYNAKLAR: M. J. Elias ve R. P. Weissberg, School-Based Social Competence Promotion as a Primary Prevention Strategy: A Tale
of Two Projects, Prevention in Human Services 7, 1 (1990), ss. 177-200.
M. Caplan, R. P. Weissberg, J. S. Grober, P. J. Sivo, K. Grady ve C. Jacoby, Social Competence Promotion with Inner-City and
Suburban Young Adolescents: Effects of Social Adjustment and Alcohol Use, Journal of Consulting and Clinical psychology 60, 1
(1992), ss. 56-63.

Anlamazl Yaratc Biimde zme Program


Linda Lantieri, Anlamazl Yaratc Biimde zme Program Ulusal Merkezi (Sosyal Sorumluluk
Eitimcilerinin giriimi), New York City
New York Citydeki okullarn K-12 snflar retmenler tarafndan program ncesi ve sonrasnda
deerlendirilmitir.
SONULAR:

Snf iinde daha az iddet gsterisi


Snf ii szel aalamalarda azalma
Daha ilgili bir atmosfer
birliine daha istekli olma
Daha fazla empati
letiim becerilerinde dzelme
KAYNAK: Metis Associates, Inc., The Resolving Conflict Creatively Program: 1988-1989. Summary of Significant Findings of
RCCP New York Site (New York: Metis Associates, Mays 1990).

Gelien Sosyal Bilin - Sosyal Sorunlar zme Projesi


Maurice Elias, Rutgers niversitesi
New Jerseydeki okullarn K-6 snflar retmenler, arkadalarn grleri ve okul sicilleri
araclyla, katlmayanlarla kyaslanarak deerlendirilmitir.
SONULAR:

Bakalarnn hislerine kar duyarlln art


Davranlarnn sonularn daha iyi anlama
Kiiler aras durumlar tartma ve uygun hareketleri planlama yeteneinde art
Daha yksek zsayg
Sosyallemeye daha ak davranlar
Arkadalar tarafndan yardm isteiyle aranma
Ortaokula geii daha iyi kaldrabilme
Liseye kadar izlendiinde bile daha az itici, kendine daha az zarar veren ve sosyal adan daha
dzgn davranlar
renmeyi renme becerilerinde dzelme
Snf iinde ve dnda zdenetim, sosyal bilin ve karar verme becerilerinde dzelme
KAYNAKLAR: M. J. Elias, M. A. Gara, T. F. Schuyler. I. R. Branden-Muller ve M. A. Sayette, The Promotion of Social
Competence: Longitudinal Study of a Preventive School-Based Program, American Journal of Orthopsychiatry 61 (1991), ss. 409-
17.
M. J. Elias ve J. Clabby, Building Social Problem Solving Skills: Guidelines From a School-Based Program (San Francisco:
Jossey-Bass, 1992).
Kaynaklar

Bu kitabn ilk basksnda, daha fazla malumat isteyen okurlar en iyi kaynaklara yneltecek bunun gibi bir sayfa olamazd; 1995te
duygusal zek konusunda neredeyse hibir kaynak yokken, bugn adeta gibi oalyor. Bu sayfann varl bile kendi bana bu alann
ne denli ilerlediini iaret ediyor. Sz konusu alandaki aralara ve aratrma bulgularna, pratik kaynaklara ve anahtar kiilere daha
derinlemesine bir eriim iin, aadaki kurulular, web sitelerini ve kitaplar neriyorum. (Yalnzca salam aratrmaya dayal olduunu
bildiim kitaplar dahil etmeye altm, ama bir kitab atlam olmam, onun yardm edemeyecei, ya da gvenilir olmad anlamna
gelmez.)

ETM
Merkezi Chicagodaki Illinois niversitesinde olan The Collaborative for Academic, Social and Emotional Learning (CASEL
Akademik, Sosyal ve Duygusal renim birlii), ocuklarn okuldaki ve hayattaki baarsn, gerekleri temel alan sosyal, duygusal ve
akademik renimi anaokulundan liseye kadar eitimin temel bir paras olarak tevik ederek artrmay amalamaktadr. Web sitesi:
www.casel.org.
Columbia niversitesi, Teachers Collegedeki The Center for Social and Emotional Education (CSEE Sosyal ve Duygusal Eitim
Merkezi), kendini okullarda etkili sosyal duygusal renim, retim ve liderlii desteklemeye adam olan eitsel ve profesyonel bir
gelitirme kuruluudur.
Web sitesi: www.CSEE.net
Model oluturan birka SEL Program
K arlk Veren Snf: http://responsiveclassroom.org
Geliimsel almalar Merkezi: http://www.devstu.org
Sosyal Sorumluluk Eitmenleri:
http://esrnational.org/home.htm
Aratrma Enstits: htttp://www.search-institute.org/
Sosyal Geliim Aratrmalar Grubu:
http://depts.washington.edu/sdrg/index.html
renim Standartlar. ABDnin her yerinde sosyal ve duygusal renim alanndaki ayrntl eitsel standartlarn belirlenme politikas iin,
bkz. Illinois Eitim Kurulunun (Illinois State Board of Education) almas. Bu mkemmel, geliime uygun bak as, ocuklara SEL
programn sunmay amalayan her trl eitim sistemi tarafndan benimsenebilir.
Web sitesi: www.isbe.net/ils/social_emotional/standards.htm.

nerilen Kitaplar
Bar-On, Reuven, J. G. Maree ve M. J. Elias, derl, Educating People to Be Emotionally Intelligent. Portsmouth, NH: Heinemann
Educational Publishers, 2005.
Cohen, Jonathan, derl. Educating Minds and Hearts: Social Emotional Learning and the Passage into Adolescence. New York:
Teachers College Press, 1999.
Collaborative for Academic, Social, and Emotional Learning. Safe and Sound. An Educational Leaders Guide to Evidence-based
Social and Emotional Learning, 2003.
Elias, Maurice J., A. Arnold ve C. S. Hussey, derl. EQ + EQ = Best Leadership Practices for Caring and Successful Schools.
Thousand Oaks, CA: Corwin Press, 2003.
Elias, Maurice ve dierl. Promoting Social and Emotional Learning: Guidelines for Educators. Alexandria, VA: Association for
Supervision and Curriculum Development, 1997.
Haynes, Norris, Michael Ben-Avie ve Jacque Ensign. How Social and Emotional Development Add Up: Getting Results in Math
and Science Education. New York: Teachers College Press, 2003.
Lantieri, Linda ve Janet Pati. Waging Peace in Our Schools. Boston: Beacon Pres, 1996.
Novick, B., J. S. Kress ve Maurice Elias. Building Learning Communities with Character: How to Integrate Academic, Social and
Emotional Learning. Alexandria, VA: Association for Supervision and Curriculum Development, 2002.
Pati, Janet ve J. Tobin. Smart School Leaders. Leading with Emotional Intelligence. Dubuque, IA: Kendall Hunt, 2003
Solve, Peter ve David Sluyter, derl. Emotional Development and Emotional Intelligence: Educational Implications. New York: Basic
Boks, 1997.
Zins, Joseph, Roger Weissberg, Margaret Wang ve Herbert Walberg. Building Academic Success on Social and Emotional Learning:
What Does the Research Say? New York: Teachers College Press, 2004.

KURUMSAL YAAM
Kurulularda Duygusal Zek Aratrmalar Konsorsiyumunun merkezi, Rutgers niversitesinin Lisansst Uygulamal ve Profesyonel
Psikoloji Okulundadr. Direktr: Cary Cherniss. Web sitesi: www.eiconsortium.org.

nerilen Kitaplar
Ashkanasy, Neal, Wilfred Zerbe ve Charmine Hartel. Managing Emotions in the Workplace. Armonk, NY: M. E. Sharpe, 2002.
Boyatzis, Richard ve Annie McKee. Resonant Leadership: Inspiring Yourself and Others Through Mindfulness, Hope, and
Compassion. Boston: Harvard Business School Press, 2005.
Caruso, David R. Ve Peter Salovey. The Emotionally Intelligent Manager: How to Tevelop the Four Key Skills of Leadership. San
Francisco: Jossey-Bass, 2004.
Chehrniss, Cary ve Daniel Goleman, derl. The Emotionally Intelligent Workplace: How to Select for, Measure, and Improve
Emotional Intelligence in Individuals, Groups, and Organizations. San Francisco: Jossey-Bass, 2001.
Druskat, Vanessa, Fabio Sala ve Gerald Mount, derl. Linking Emotional Intelligence and Performance at Work: Current Research
Evidence. Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum, 2005.
Fineman, Stephen, derl. Emotion in Organizations. 2. basm. London: Sage Publications, 2000.
Frost, Peter J., Toxic Emotions at Work; How Compassionate Managers Handle Pain and Conflict. Boston: Harvard Business
School Press, 2003.
Riggio, Ronald, Susan E. Murphy ve Francis Pirozzolo. Multiple Intelligences and Leadership. Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum,
2002.

EBEVEYNLK
nerilen Kitaplar
Elias, Maurice, Steven E. Tobias ve Brian S. Friedlander. Emotionally Intelligent Parenting: How to Raise a Self-disciplined,
Responsible, Socially Skilled Child. New York: Harmony Boks, 1999.
Elias, Maurice, Steven E. Tobias ve Brian S. Friedlander. Raising Emotionally Intelligent Teenagers. New York: Harmony Books,
2000.
Gottman, John. Raising an Emotionally Intelligent Child. New York: Simon and Schuster, 1998.
Schure, Myrna. Raising a Thinking Child. New York: Pocket Books, 1994.

GENEL
6 Seconds (6 Saniye), okullarda, iletmelerde ve ailelelerde duygusal zeky uluslararas bir kapsamla destekleyen, kr amac gtmeyen
bir kurulutur. Kaynaklar, makaleler ve konferanslar konusunda bilgi edinmek iin mkemmel bir kaynaktr. Web sitesi:
www.6seconds.org

nerilen Kitaplar
Bar-On, Reuven ve Parker, James D. A., derl. Handbook of Emotional Intelligence. San Francisco: Jossey-Bass, 2000.
Barrett, Lisa Feldman ve Peter Salovey. The Wisdom of Feeling: Psychological Processes in Emotional Intelligence. New York:
Guilford Pres, 2002.
Geher, G.. derl. Measuring Emotional Intelligence: Common Ground and Controversy. Hauppauge, NY: Nova Science Publishers,
2004.
Salovey, Peter, Marc A. Brackett ve John D. Mayer. Emotional Intelligence: Key Readings on the Mayer and Salovey Model. Port
Chester, NY: DUDE Publishing, 2004.
Williams, Virginia ve Redford Williams. Lifeskills. New York: Times Books, 1997.

Dikkatli Bir Eletiri:


Matthews, Gerald, Moshe Zeidner ve Richard D. Roberts. Emotional Intelligence: Science and Myth. Cambridge: MIT Press, 2002.

DANIEL GOLEMAN

You might also like