You are on page 1of 30

Alan Lightman _ Einstein'in Dleri

Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr.


UYARI:
www.kitapsevenler.com
Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar...
Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki
tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine
istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla
ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran
vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve
OCR (optik
karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz
olan sitemizdeki
e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk
esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme
engelli kitap sevenlerin
istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak
kullanlamaz, kullandrlamaz.
Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser
sahiplerine zarar vermek deildir.
www.kitapsevenler.com
web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek
ve kitap okuma alkanln pekitirmektir.

Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka
pekieceine inanyorum.Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri
abalardan ve
yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum.
Bilgi paylamakla oalr.
Yaar MUTLU

LGL KANUN:
5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders
kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir
nshas yoksa
hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak
ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi
kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya
dn verilmesi
bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir
ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz.
Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin
bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitab Tarayan ve Dzenleyen Arkadaa


ok ok teekkr ederiz. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne
mutlu ki, bir grme
engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek
tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp,
kitapsevenler@gmail.com
Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz.
Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar
silmeyiniz.
Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz...
Teekkrler.
Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara.
Tarayan: Mslm Domu
Alan Lightman _ Einstein'in Dleri
D uvardaki zar zor seilen saate gre alty on geiyor. Dakikalar ilerledike yeni cisimler de biimleniyor.
Sabahn lo nda gen patent brosu ktibi, ba masann zerinde, iskemlesine kvrlm. Son birka
aydr, zaman zerine saysz dler kurdu. Dleri, aratrmalarna nclk etti. Ama d grmenin sonuna
geldi artk. Geceler boyunca dnlen birok olas zaman oluumlarndan biri baskn kyor Dierlerinin
olanaksz olduu anlamna gelmiyor bu. Onlar da belki baka dnyalarda var olabilirler.
Patent brosu ktibi Albert Einstein. Dlerinde yeni dnyalar gryor. Buralarda zaman ya dairesel, ya da
geriye iliyor, yksek irtifalarda yavalyor ya da blbl biimini alyor.
"Hibir romanc, fiziki veya felsefeci bugne dek zamann ne olduunu ya da ne olabilecei zerine bu
kadar muhteem bir bak ortaya koymamt"
ISBN 975 447 039 -1
Tarayan: Mslm Domu
KAPAK RES'M; SALVADOR DAL

lightman

EINSTEIN'IN DLER
Trkeye eviren: Ergin Koparan
Z|P OTR

ada dnya roman : 2


Yaptn zgn ad: Einstein's Dreans, New York 1993
Akal - Tuna Ajans, 1994
Kapak dzeni: Blent Engez
Birinci basm: Ekim 1994 Dizi ynetmeni: Atilla Birkiye

Alan Lightman
EINSTEININ DLER
Roman
eviren: ERGN KOPARAN

zgr Yaynlar, Ankara Cad. 31/2 Caalolu - stanbul


Tel: 526 25 13 - 5219 14 49
Dizgi - basm - cilt: Acar Matbaaclk A..
Tel: (0-212) 577 69 96 - 567 98 64

Uzaklardaki bol kemerli arnn saat kulesi alt kez alp susuyor. alma masasna ylp kalyor gen
adam. Yeni bir coku krizinden sonra broya gn aarrken gelmi. Salar karmakark, pantolonu birka
beden byk. Elinde yirmi sayfa kadar grnen buruturulmu bir kat tomarn sk sk tutuyor: Yeni
zaman kuram. Bugn Alman fizik dergisine postalayacak.
Kentten ses krntlar szlyor odaya. Taa arpan bir st iesi yanklanyor. Marktgasse'de bir dkknn
tentesini indiren kol dnyor. Sebze kamyonu usulca geiyor caddeden. Yakndaki bir dairede bir kadnla
bir erkek alak sesle konuuyorlar.
Odaya vuran lo kta alma masalar siluet halinde ve yumuak grnyor, tpk uyuyan kocaman
hayvanlar gibi. Gen adamn st ak kitaplarla dolu masas dndaki on iki mee masa, dzenli biimde
nceki gnden kalma evrakla kapl. ki saat iinde gelecek olan ktiplerin her biri, ilerine tam tamna
nereden balayacaklarn biliyorlar. Ama, bu solgun kta masalarn zerindeki evrak, kedeki saatten ya
da kapnn yanndaki sekreter iskemlesinden
7

daha fazla seilmiyor. u anda grlebilen tek ey, masalarn siluet halindeki biimleri ve gen adamn iki
bklm hali.
Duvardaki zar zor seilen saate gre alty on geiyor. Dakikalar ilerledike yeni cisimler de biimleniyor.
urada metal bir p tenekesi grlyor. tede duvarda bir takvim. Burada, bir aile fotoraf, bir kutu ata,
mrekkep kutusu, bir dolmakalem. lerde bir daktilo, iskemle zerine katlanp braklm bir ceket. Hazr ve
nazr olan duvardaki kitap raflar gecenin sisi iinden kveriyorlar zamanla. Raflarda patent defterleri. Bir
defter srtnmeyi en aza indirmek iin eimli dileri olan bir sondaj arkyla ilgili. Dieri, enerji kayna
dalgalandnda da voltaj sabit tutan bir elektirik transformatr neriyor. teki dk hzl aryosuyla
grlty azaltan bir daktiloyu tanmlyor. Bu oda pratik fikirlerle dolu.
Darda Alplerin doruklar gne altnda parldamaya balyor. Haziran sonlarndayz. Aare stnde bir
denizci kk yelkenlisini zp yola kyor. Aknt onu Aars-trasse zerinden Gerberngasse'ye, yaz
elmalarna, ileklere gtrecek. Frnc, Marktgasse'deki dkknna gehyor, kmr frnn yakp un ve
mayay kartrmaya koyuluyor. ki sevgili Nydegg kprs zerinde kucaklayorlar. Arzu dolu baklar
aadaki rmaa evrili. Bir adam Schiffla-ube'deki balkonunda pembe gkyzn inceliyor. Uyku
tutmam bir kadn, her karanlk kemere merakla bakarak Kramgasse'de yava yava yryor yar
aydnlkta dkkn tabelalarn okuyarak. Speichergasse'deki uzun ve dar broda, pratik fikirlerle dolu
odada gen ktip hl ba masann zerinde, iskemlesine kvrlm. Son birka aydr,

Nisan ortalarndan bu yana, zaman zerine saysz dler kurdu. Dleri, aratrmalarna nclk etti.
Dleri onu yiyip bitirdi. yle dehete dt ki bazen uyank m olduunu, d m grdn ayrt
edemedi. Ama d grmenin sonuna geldi artk. Birok olas zaman oluumlarndan biri baskn kyor.
Dierlerinin olanaksz olduu anlamna gelmiyor bu. Onlar da belki baka dnyalarda var olabilirler.
Gen adam iskemlesinde doruluyor, daktilo kzn gelmesini beklerken usulca Beethoven'in Ay
Sonatm mrldanyor.

14 NSAN 1905
Zamann, kendi zerine kvrlan bir daire olduunu dn. Dnya, kusursuzca, sonsuza dek kendini
yineliyor.
ounlukla insanlar yaamlarn yeniden yaayacaklarn bilmiyorlar. Tccarlar bilmiyor ayn pazarl
tekrar tekrar yapacaklarn. Politikaclar, zaman dngs iinde ayn krsden sonsuz kez baracaklarn
bilmiyor. Ana babalar bebeklerinin ilk glcn sanki bir daha duyma-yacaklarm gibi karlyor. lk kez
sevien klar utanarak soyunuyor, yuvarlak kalalar, narin gsler onlar artyor. Nereden bilsinler,
her bir gizli bakn, her dokunuun, eskisine benzer biimde tekrar, tekrar yineleneceini.
Marktgasse'de de bu byle. Dkknclar nereden bilebilir her el rgs kazan, ili mendilin, her
ukulatann, her karmak pusulann ve saatin yeniden tezghlarna geri dneceini. Akam karanlk
knce, dkknclar ya evlerine, ailelerine gidiyorlar, ya da bira imeye tavernalara. Kalabalk
caddelerden geen arkadalarna sesleniyorlar, her zaman dilimine emanet bir zmrtm gibi sarlp ok-

uyorlar. Nasl bilebilirler hibir eyin geici olmadn. Her eyin yinelendiini. Kristal avizenin evresinde
koturan karnca balad yere dneceini ne kadar bilirse onlar da o kadar farkndalar.
Gerberngasse hastanesinde bir kadn kocasna veda ediyor. Adam yatan iinde, bo gzlerini karsna
dikmi. Son iki ay boyunca, kanser grtlandan cierlerine, oradan da pankreasa ve beyne srad. ki
kk ocuu odann kesindeki iskemleye oturmular. Avurtlar km, bir deri bir kemik ihtiyar bir
adam haline gelmi babalarna bakmaya korkuyorlar. Kars yataa yaklayor, kocasn alnndan pyor,
fsldayarak veda edip ocuklarn alyor, kyor. Bunun son pck olduundan emin. Nereden bilebilir
zamann yeniden balayacan. Yeniden doacan, liseye gideceini, Zrih'deki galeride yine resimlerini
sergileyeceini, kocasyla Fribourg'daki kk ktphanede tanacaklarm, scak bir Temmuz gn
yeniden Thun Glnde yelkenle dolaacaklarn, yeniden doum yapacan, kocasnn tekrar sekiz yl
eczanede alacan, bir akam grtlanda bir ilikle eve geleceini. Bunun yine byyeceini, kocasnn
zayflayacan, yine bu hastanede bu yatakta, bu anda her eyin biteceini. Nereden bilebilir?
Her eyin bir dng olduu dnyada, her el sk, her p, her doum, her szck tam tamna
yinelenecektir. ki arkadan dostluklarnn sona erdii, bir ailenin para yznden blnd anlar, iftler
arasndaki tartmalarn her krc an, stn olann kskanl yznden kaan tm frsatlar, tutulmayan
her sz de yle yinelenecek.

Tabii nasl her ey gelecekte ynelenecekse, u anda olan her ey de bundan nce milyonlarca kez
yinelenmitir. Kentte yaayanlarn ok az, dlerinde, her eyin gemite olup bittiinin bilincindeler.
Bunlar mutsuz insanlardr. Karlatklar yanl hkmlerin, hatal isteklerinin ve kr talihlerinin gemi
zaman dngsnde yer aldm hissederler. l gecenin iinde bu lanetlenmi hemehrilerimiz
araflaryla bouur, bir trl huzura kavuamaz, tek bir eylemi, tek bir davran bile
deitiremeyecekleri gerei onlar drtkler durur. Hatalar, bu hayatlarnda da, nceki hayatlarndaki gibi
kl klna yinelenecektir. te yalnzca bu ifte talihsizler zamann bir dng olduunun iaretini tar. Her
kentte, akam ilerlediinde, bo caddeler ve balkonlar bunlarn iniltileriyle dolar.

12

13

19 NSAN 1905
Souk bir Kasm sabahyd. lk kar yamt. Bir adam, drdnc katta Kramgasse'ye bakan balkonunda,
zerinde uzun deri paltosuyla ayakta duruyor, aada uzanp giden bembeyaz caddeyi ve Zahringen
emesini sey-dediyordu. Douya baktnda St. Vincent Katedrali'nin narin an kulesini, batya baktnda
da Zytgloggeturm'un yuvarlak atsn grebilirdi. Ama o ne douya bakyordu, ne de batya. Gzleri
aada, karn zerinde duran kk, krmz bir apkaya taklp kalmt. Dnyordu. Kadnn
Fribourg'daki evine gitsin mi? Elleri balkonun madeni korkuluklarn kavram, dnyordu. Gitsem mi?
Onu ziyarete gitsem mi?
Onu bir daha grmemeye karar veriyor. Kadn ok yanar dner ve onu hep eletiriyor. Hayatn cehenneme
evirebilir. Belki de onunla ilgilenmeyecek bile. Kadn bir daha grmemeye karar veriyor. Erkek
arkadalaryla buluuyor. Eczanedeki iine gidip geliyor. Oradaki kadn asistannn farknda bile deil.
Akamlar Kochergasse'deki biracya gidip arkadalaryla iiyor, fondip yapmay reniyor. Sonra, yl
sonra Neuchatel'de bir giyim maazasnda
19

baka bir kadnla tanyor. ok ho bir kadn. Birka ay iinde kadna yava yava tutuluyor. Bir yl sonra
kadn gelip onunla Bern'de yaamaya balyor. Sakin bir hayat sryorlar. Aare kysnda yrylere
kyorlar, birbirlerine yolda oluyorlar. Mutlu bir ekilde birlikte yalanyorlar.
kinci dnyada, uzun deri paltolu adam Fribourglu kadn yeniden grmesi gerektiine karar veriyor. Onu
yeterince tanmyor bile. Kadn belki ok yanar dner. Davranlar biraz hafifmerep ama glmsediinde
yz ylesine yumuak ki. Hele o gl, szckleri ustaca kullan... Evet, muhakkak onu grmeliyim
diyor adam. Kalkp kadnn Fribourg'daki evine gidiyor. Kanapede yanyana oturuyorlar. Birka 'dakika
iinde yreinin yerinden kopacak-m gibi attn hissediyor. Kadnn bembeyaz kollarn grdke
dizlerinin ba zlyor. lgnca, ihtirasla seviiyorlar. Kadn onu Fribourg'a tanmaya ikna ediyor. Adam
Bern'deki iini brakyor. Fribourg Postanesi'nde almaya balyor. Kadnn akyla yanp tutuuyor. Her
len eve geliyor. Yemek yiyip seviiyorlar. Tartyorlar. Kadn, daha ok para gerek diye yaknyor. Adam
yalvaryor. Kadn, evdeki kap kaa adama flatyor. Yeniden seviiyorlar. Sonra adam Postanedeki iine
dnyor. Kadn onu terk etmekle tehdit ediyor. Terk etmiyor ama. Adam, kadn iin yayor ve ektii
acdan mutlu.
nc dnyada, Adam, kadn grmesi gerektiine karar veriyor. Onu yeterince tanmyor bile. Kadn belki
ok yanar dner. Davranlar biraz hafifmerep ama glmsediinde yz ylesine yumuak ki. Hele o
gl, szckleri ustaca kullan... Evet, muhakkak onu grmeli-

yim diyor adam. Kalkp kadnn Fribourg'daki evine gidiyor. Kapy kadn ayor. Mutfak masasnda ay
iiyorlar. Kadnn ktphanedeki iinden, adamn eczanedeki iinden sz ediyorlar. Bir saat kadar sonra
kadn bir arkadana yardm etmeye gitmesi gerektiini sylyor. Adama veda edip elini skyor. Adam,
Bern'e, otuz kilometre gerisin geri, Bern'e dnyor. Yolda, trende iinde bir boluk. Kramgasse'de
drdnc kattaki dairesine kyor. Balkonda durup aada karn iindeki kk krmz apkaya dikiyor
gzlerini.
Bu olay zinciri de gerekten, ayn anda oluyor. nk bu dnyada zamann, tpk uzay gibi boyutu
vardr. Nasl bir cisim, yatay, dey veya boylamasna , dorultuda hareket edebiliyorsa, ayn biimde
dorultudaki gelecek iinde de yer alabilir. Her gelecek, deiik bir zaman ynnde hareket eder. Her
gelecek gerektir. ster Fribourg'daki kadn grp grmemek stne olsun, ister bir paltoyu alp almamak
stne, her karar annda dnya dnyaya ayrlr. Her birinde ayn insanlar bulunmaktadr ama bu
insanlarn kaderleri farkldr. Zaman iinde, sonsuz sayda dnyalar vardr.
Bazlar, her muhtemel kararn gerekleeceinden dem vurur. Bye bir dnyada, insanlar yaptklarndan
nasl sorumlu olabilirler ki? Bazlar da, her kararn takipisi olmak gerektiini savunurlar. Byle olmazsa
kaos olur derler. Byle insanlar, her eyin nedenini bildikleri srece, elikili bir dnyada yaamaktan
honutturlar.

20

21

24 NSAN 1905
Bu dnyada iki zaman vardr. Mekanik zaman ve bedenin zaman. lki ileri geri sallanp duran demirden bir
sarka gibi kat ve madenidir. kincisi ise krfezdeki bir balk gibi kvrak ve kpr kprdr. Birincisi
verimsizdir, nceden belirlenmitir. teki ise yol alrken kendi kararlarn kendisi verir.
Bazlar mekanik zamann var olmadna inanmlardr. Kramgaase'deki dev saatin nnden geerken
onu grmezler, Postgasse'den paket gnderirken veya Rosengar-ten'in iekleri arasnda dolarken saatin
anlarn duymazlar. Bileklerinde saatleri vardr ama yalnzca ss olarak ya da zaman paralarn armaan
olarak verenlere hr-meten. Evlerinde saat bulundurmazlar. Onun yerinde yrek atlarna kulak verirler.
Ruh hallerinin ve tutkularnn ritimlerini dinlerler. Byle insanlar acknca yemek yerler, uyannca ilerine ya
da eczaneye giderler, gnn her saatinde seviirler. Bu insanlar mekanik zaman kavramna glp
geerler. Zamann dzensiz hareket ettiine inanrlar. Yaral bir ocuu hastaneye yetitirirken veya
ahlaksz bir

komunun baklar zerinizdeyken zamann srtnda bir arlkla ilerlediini bilirler. Yine bilirler, dostlarla
yiyip ierken, hayr duas alrken veya gizli bir n kollarnda uzanmken zamann ok gibi ileri atldn.
Bir de bedenlerinin var olmadna inananlar vardr. Onlar mekanik zamana bal olarak yaarlar. Sabah
yedide kalkarlar. le vakti yemek yer, akam altda sofraya otururlar. Randevularna tam zamannda,
saate uygun olarak gelirler. Haftada krk saat alr, Pazarlar Pazar gazetelerini okur, Sal akamlar
satran oynarlar. Mideleri gurul-dadnda, yemek zamannn gelip gelmediini anlamak iin saatlerine
bakarlar. Konserde ileri gemeye baladnda sahnenin stndeki saate bakarak eve gitmeye ne kadar
kaldn anlamaya alrlar. Onlar bedenin mucizevi olmadna, kimyasal maddelerden, dokulardan ve
sinir akmlarndan olutuuna inanrlar. Dnceler onlar iin beyindeki yalnzca belirli sinir ularna
kimyasal maddelerin akmasdr. znt kk beyinde asit younlamas sonucu oluur. Ksacas, insan
bedeni tpk bir elektronun ya da duvar saatinin bal olduu yasalarla ynlendirilen bir makinedir. Bu
nedenle beden, fizik diliyle ynlendirilmelidir. Eer beden konuuyorsa, bu u kadar kaldracn ve kuvvetin
konumasdr. Beden, emrine girilecek bir ey deil emredilecek bir nesnedir.
Aare rma kysnda gece hava almaya kan biri, iki dnyay birarada grebilir. Sandalc, karanlkta yerini
saniyeleri sayarak, akntya gre saptyor. "Bir, metre. ki, alt metre. , dokuz metre. "Sesi karanl
berrak ve belirgin hecelerle yaryor. Birbirlerini yllardr grmemi olan iki karde Nydegg Kprs'nde bir
lmbann altnda

iki iip glyorlar. St. Vincent Katedrali'nin an on kez alyor. Buna Euclid geometrisinin ispatlan gibi
kusursuz mekanik bir yant olarak Schlaflaube zerindeki evlerin klar birka saniye iinde snyor.
Uzaktaki an sesleri tarafndan zamansz uykularndan uyandrlan, rmak kysnda uzanm iki k,
gecenin geliine arm gibi tembel tembel bakmyorlar.
ki zamann birletii yerde umutsuzluk vardr. ki zaman kendi yollarna gittiinde huzur vardr. rnein,
bir davavekili, bir hastabakc, bir frnc her iki zamanda mucizevi olarak birer dnya oluturabilirler ama
ayn zaman iinde bunu yapamazlar. Her iki zaman gerektir ama gerekleri ayn deildir.

24

' 25

26 NSAN 1905
Bu dnyada, baz eylerin acayip olduu kukusuz. Vadilerde ve ovalarda ev grnmyor. Herkes dalarda
yayor.
Gemite bir zamanlar, bilimciler zamann dnyann merkezinden uzaklatka daha yava getiini
bulmulard. Fark ok kkt ama ok hassas aletlerle llebili-yordu. Bu olgu renilince gen kalmaya
nem veren insanlar dalara g etti. imdi btn evler Dom'da, Matter-horn'da, Monte Rosa'da ve dier
tepelerde. Baka yerlerde yerleim birimi bulmak olanaksz.
Bazlar evlerini dalara tamakla yetinmediler. En fazla etkiyi salamak iin evlerini kazklar zerine
yaptlar. Dnyann her yannda dalarn tepeleri imdi uzaktan bakldnda uzun bacaklar zerine
tnemi iman kular andran evlerle kapl. En uzun yaama savndaki insanlar evlerini en yksek
kazklarn zerine kuranlar. Gerekten baz evler, tahta bacaklar zerinde yarm kilometre ykseliyor.
Ykseklik bir stat haline gelmi. Mutfak pencere-
27

sinden komusunu grmek iin yukar bakan biri, onun kendisinden nce mafsal arlar ekmeyeceini,
salarnn kendinden nce dklmeyeceim, yznn kendinden nce burumayacan, ekiciliini
kendinden nce yitirmeyeceini dnyor. Ayn biimde, bir eve yukardan bakan da onlar harcanm,
zayf, dar grl olarak grp kmsyor. Bazlar btn hayatlar boyunca ykseklerde yaamakla, en
yksek dan en yksek doruundaki en yksek evde doup, hi aa inmemekle vnyor. Bunlar
genliklerini aynalara bakarak kutluyor, balkonlarnda plak geziyorlar.
Arada srada i adam suratl birilerinin evlerinden kp aa indikleri oluyor. Bunu telala yapyorlar.
Yksek merdivenlerinden aceleyle yere iniyorlar, hemen ya baka bir merdivene kouyorlar ya da vadiye.
lerini bitirir bitirmez mmkn olduunca abuk ya evlerine ya da bir baka yksek yere dnyorlar.
Aaya doru attklar her admda zamann daha hzl aktn, kendilerinin de biraz daha hzl
yalandklarn biliyorlar. Toprak seviyesindeki insanlar hi oturmuyor. antalar ya da paketleri ellerinde
bir yerlere seirtiyorlar.
Her kentte saylar ok az bir miktar insan ise komularndan birka saniye daha hzl yalanp
yalanmadklarn dert etmeyi brakmlar. Bu maceraperest insanlar aadaki dnyaya bazen birka
gnlne geliyorlar, vadilerde byyen aalarn altna uzanyorlar, daha scak irtifalarda bulunan
gllerde yzyor, yerlerde yuvarlanyorlar. Saatlerine bakmyorlar bile. Sorsanz bugnn Pazartesi mi Sal
m olduundan haberleri yoktur. tekiler koturup dururken bunlar byk altndan glyorlar.

Zamanla insanlar, neden yksek yerlerin daha iyi olduunu unutmular. Bununla birlikte yksek yerlerde
yaamaya devam ediyorlar, olabildiince bask yerlerden kayor, ocuklarna dier ocuklar alak
yerlerden uzak tutmay retiyorlar. Dalarn souuna dayanyor, oturduklar yerlerin rahatszln
soylarnn bir gerei sayarak bundan zevk alyorlar. Hatta ince havalarnn bedenleri iin yararl olduuna
kendilerini inandrmlar. Bu mantkla bo perhizlere giriyor, en hafifleri dndaki yiyecekleri azlarna
koymuyorlar. Zaman iinde herkes, hava gibi incelmi, zekt keisine dnm, hepsi olduundan yal
gsteriyor.

28

29

28 NSAN 1905
Hi kimse bir zaman aracyla karlamakszn, bulvar boyunca yryemez, bir dostuyla ene alamaz, bir
binaya giremez, eski bir arnn mermer kemerleri altnda bir eyler arayamaz. Zaman her yerde
gzmzn nndedir. Saat kuleleri, kol saatleri, kilise anlar yanlmaz bir hassaslkla birbirinin pei sra
yrr. Ve gz nndeki her duvar saatinin ardnda, zamann kocaman bir yap iskelesi durur. Bu iskele
evreni sarar, zaman yasasn herkese eit olarak bltrr. Zaman nets bir dzenlilikle, uzayn her
noktasnda ayn hzla ilerler. Zaman sonsuz bir cetveldir. Zaman mutlaktr.
Bern halk, her leden sonra Kramgasse'nin bat ucunda toplanr. Orada, saat e drt kala
Zytgloggeturm zamana selam durur. Kulenin tepesinde palyaolar danse-der, horozlar ter, aylar mzka
ve trampet alar. Sesleri ve mekanik hareketleri dililerin dnyle uyumludur ama ayn zamanda da
zamann kusursuzluundan ilham alrlar. Saat tam te, kocaman bir an kez alar. nsanlar saatlerini
ayarlar ve sonra Speichergasse'deki brolar-

31

na, Marktgasse'deki dkknlarna, Aare kprlerinin ardndaki iftliklerine dnerler.


Dini inanlar gl olanlar, zaman Tanrnn bir ltf olarak grrler. Bir yaratan olmakszn hibir ey
byle eksiksiz yaratlamaz. Hibir ey, fanilikten te, lmsz olamaz. Her mutlak, tek bir mutlan
parasdr. Btn mutlak eyler gibi zaman da yle. Bu nedenle ahlak filozoflar zaman inanlarna
merkez almlardr. Zaman, btn hareketlerin kstas alnd bir mihenk tadr. Zaman, doru ve yanl
grmek iin gerekli olan berraklktr.
Amthausgasse'deki bir arafda bir kadn arkadayla konuuyor. Yeni isiz kalm. Yirmi yl boyunca
Bundes-haus'ta sekreter olarak alm, toplantlar tutanaklara geirmi. Ailesini geindirmek zorunda.
imdi, henz okula giden kz ve her sabah iki saat tuvalette kalan kocasyla isiz kalm. Amiri olan ya
tulumu, grotesk kadn bir sabah gelip ertesi sabah masasn toplamasn sylemi. Dkkndaki arkada
sesini karmadan dinliyor, henz iini yitirmi kadnn kazandan bir ty alyor. ki arkada ertesi sabah
saat onda ay imek zere szleiyorlar. Saat onda. u andan on yedi saat elli dakika sonra. ini
yitiren kadn, gnlerdir ilk kez glmsyor. Mutfandakrduvar saatinin, u anla ertesi gn saat on
arasndaki, kesintisiz, kimseye sormakszn her saniye srdrecei tik taklarn geiriyor aklndan.
Arkadann evinde de ona ayarl bir baka saat var. Kadn ertesi sabah saat ona yirmi kala, earbn
takacak, eldivenlerini, mantosunu giyecek, Schiff-laube boyunca yryp Nydegg Kprsn geecek ve
Postgasse'deki kafeteryaya gelecek. Kentin br yakasnda arkada, ona eyrek kala Zeughausse'deki
evinden kacak

ve ayn yere gelecek. Saat onda buluacaklar. Saat tam onda buluacaklar.
Zamann mutlak olduu dnya, bir teselli dnyas. n-'sanlarn hareketleri nceden bilinemiyor ama
zamann hareketleri bilinebiliyor. nsanlar kukuya debiliyorlar ama zamanda kukuya yer yok. nsanlar
arpac kumrusu gibi dnrken, zaman ardna bile bakmakszn ilerliyor. Kafeteryalarda, resmi binalarda,
Cenevre Glndeki sandallarda, insanlar kollarndaki saatlere bakp zamana smyorlar. Her insan
doduu, ilk admn att, ilk tutkularnn doduu, anne babasna elveda dedii her ann bir yerlerde
kaytl olduunu biliyor.

32

33

3 MAYIS 1905
Neden ve sonucun dzensiz olduu bir dnya dnn. Bazen biri nce geliyor, bazen teki. Ya da belki
neden hep gemite kalyor, sonu hep gelecekte ama, gemile gelecek birbirinin iine gemi.
Bundersterrasse yamalarnda arpc bir manzara vardr: Aada Aare rma, yukar baknca da Bern
Alpleri grlr. te tam arada u anda bir adam duruyor. Dalgn dalgn, ceplerini boaltyor, bir taraftan da
alyor. Arkadalar hibir neden yokken onu terk etmi. Kimse aramyor artk, kimse buluup akam
yemeine ya da bira imeye gitmiyor. Evine de armyor artk kimse. Tam yirmi yl boyunca arkadalar
iin ideal bir arkada olmutu. Cmert, ilgili, yumuak, sevecen. Peki, ne olmu olabilir ki? Tam bir hafta
sonra, ayn adam ayn yerde kei gibi inat biri olmutu. Pis giysiler iinde, herkesi aalayan, kimseyi
Laupenstrasse'deki evine sokmayan, para canls bir adam olup kmt. Peki imdi hangisi neden, hangisi
sonu. Hangisi gemi, hangisi gelecek?

35

Zrih'te Meclis tarafndan kat yasalar yrrle kondu. Halka silah sat yasakland. Bankalar ve
ticarethaneler denetime tabi tutuldu. Zrih'e gelen herkes, ister Lim-mat rma zerinden gemiyle, ister
Selnau hatt zerinden trenle gelsinler, zerleri aranarak kaak mal tayp tamadklar denetlenecekti.
Kolluk gleri iki kat artrld. Sk tedbirlerden bir ay sonra Zrih tarihinin en byk iddet
olaylaryla'sarslmaya balad. nsanlar, gpegndz We-inplatz'da soyuldular. Kunsthaus'tan resimler
alnd; Mnsterhof un kilise sralarnda aleni iki iilir oldu. Bu sular zamanda yanl m yer almlard?
Yoksa yeni yasalar bir tepki deil de bir etki miydi?
Botanisher Garten'de bir emenin yannda gen bir kadn oturuyor. Her Pazar beyaz leylaklar, misk
gllerini, pembe ebboylar koklamaya buraya geliyor. Birden, kadnn kalbi skyor, yz kzaryor, sinirli
sinirli yryp gidiyor. Hibir ey mutlu etmiyor onu. Gnler sonra gen bir adama rastlayp k oluyar. Bu
iki olay balantl deil mi? Ama hangi acayip ilikiyle, zamandaki hangi tersine dnle, hangi ters
mantkla?
Bu nedensel olmayan dnyada bilimkiilerinin eli kolu bal. ngrleri ardlgrye, eitlikleri ispata,
mantklar mantkszla dnyor. Bilimkiileri aresiz kalyor, kumar oynamaktan bir trl geri
duramayan kumarbazlar gibi homurdanp duruyorlar. Bilim adamlar rasyonel olduklar iin deil, dnya
irasyonel olduu iin maskara oluyorlar. Ya da kim bilir, kozmos irrasyonel olduu iin deil de bilimkiileri
rasyonel olduklar iin. Nedensel olmayan bir dnyada, neyin ne olduunu kim syleyebilir ki?

Bu dnyada sanatlar keyifli. nceden kestirilemez-lik, resimlerine, bestelerine, romanlarna hayat


veriyor. ngrlemeyen olaylarn, aklanamayan durumlarn tadn karyorlar.
nsanlarn ou nasl anlk yaayacaklarn renmiler. u ne srlyor: Gemiin gelecek zerinde
belirgin bir etkisi yoksa, gemi zerinde durmaya ne gerek var. Ve eer imdiki zaman, gelecek zerine
pek az etki yapabiliyorsa, u anki eylemler yarataca sonular asndan deerlendirilmemeli. Tam
tersine, her eylem, tek bana deerlendirilecek bir zaman adacdr. Aileler, lme yaklam amcalarn,
miras nedeniyle deil de onu o anda sevdikleri iin rahat ettiriyorlar. alanlar, gzel zgemileri
nedeniyle deil grmede gz doldurduklar iin ie alnyorlar. Patronlar tarafndan ezilen sekreterler,
gelecek korkusu olmakszn her onur krc davrana kar kyorlar. Bu bir drt dnyas. Bir samimiyet
dnyas. Sylenen her szn, yalnzca o an iin geerli olduu, her bakn yalnzca tek anlam olduu;
hibir dokunuun ne gemii ne de geleceinin bulunmad; her pcn o ann pc olduu bir
dnya.

36

37

4 MAYIS 1905
Gece oldu. Biri svireli, dieri ngiliz iki ift St. Mortz'da San Murezzan Oteli'nde akam yemeindeler. Her
yl, Haziran aynda, suya girmek ve insanlara karmak iin burada buluurlar. Erkekler siyah boyunbalar
ve kuaklaryla yakkl. Kadnlar, gece kyafetleri iinde gzel. Garson, kaliteli ahap deme zerinde
gezinerek siparileri alyor.
"Sanyorum yarn hava gzel olacak." diyor sanda brokar olan kadn. "ok iyi olur." diyor dierleri.
"Banyolar gneli havada daha gzel olur. Yine de fark etmez."
"Dublin'de at yar bire drt veriyor." diyor amiral. "Param olsayd, ona oynayacaktm." Karsna gz
krpyor.
"Oynarsanz size bire be veririm." diyor dier adam.
Kadnlar ekmeklerini blyor, tereya sryorlar. Sonra baklarn zenle ya tabaklarnn yanna
koyuyorlar. Adamlarn gz giri kapsnda.
"Peetelerin dantellerine baylyorum" diyor sanda brokar olan kadn. Peetesini ayor, sonra yeniden
katlyor.
39

"Bunu her yl sylyorsun, Josephine." diyor, teki kadn, glmsyor.


Yemekler geliyor. Bu gece, arapta stakoz, kukonmaz, klbast ve beyaz arap alyorlar.
Sanda brokar olan kadn "Seninki nasl pimi?" diyor kocasna bakarak.
"Enfes. Ya seninki?"
"Biraz baharatl. Geen haftaki gibi."
"Amiral, klbast nasl?"
"Hibir biftei geri evirmem." diyor amiral keyifle.
"Yeseniz de fark etmiyor." diyor dier adam. "Geen yldan bu yana, hatta son on yldan beri tek kilo
almadnz."
"Fark etmiyorsunuz ama o alyor." diyor amiral; karsna gz krpyor.
"Yanlyor muyum bilmem ama, salonda bu yl biraz cereyan var." diyor amiralin kars. Dierleri balarn
sallayp stakoz ve klbasty yemeye devam ediyorlar."Serin odalarda daha iyi uyurum ama cereyan oldu
mu souk alrm."
"Bam rt." diyor dier kadn.
Amiralin kars evet diyor ama kafas karm gibi.
"Ban rt. O zaman cereyan dokunmaz." diye yineliyor teki kadn."Ne zaman Grindehvald'a gitsem
bama gelir. Yatamn baucunda pencere var. Ak yatarm ama rtyle burnumu kapatrm. Souk
havay tutar."
Brokai kadn iskemlesinde kprdanyor, bacak bacak stne atmken, bacan indiriyor.
40

Kahveler geliyor. Erkekler sigara odasna geiyor, kadnlar dardaki sallanan hasr koltua gidiyorlar.
"Geen yldan bu yana iler nasl?" diye soruyor amiral.
"ikyetim yok." diyor teki adam brandisinden bir yudum alarak.
"ocuklar nasl?"
"Bir ya daha bydler."
Verandada kadnlar sallanarak geceyi seyrediyorlar.
te her otelde, her evde, her kentte byle oluyor. nk bu dnyada zaman geiyor ama, ok az ey
oluyor. Yldan yla ok az ey olduu gibi, aydan aya, gnden gne de az ey oluyor. Zamanla olaylarn olu
sreci aynysa zaman gbela ilerliyor. Eer farklysa, bu sefer insanlar gbela hareket ediyor. nsann bu
dnyada bir amac yoksa, fark etmeden ac ekiyor. Eer bir amac varsa, bilerek ama yava yava ac
ekiyor.
41
t/5 <
<
o
PH

Einstein ile Besso, akam zeri Speichergasse'de ar ar yryorlar. Gnn sakin bir vakti. Dkknclar
bisikletlerini karp, kepenklerini indiriyorlar. kinci kat pencerelerinden birinden, bir anne eve gelip
yemei hazrlamas iin kzna sesleniyor.
Einstein arkada Besso'ya neden zamann gizemini zmek istediini anlatmt ama yine de dlerinden
hi sz etmemiti. Biraz sonra Besso'nun evine gelecekler. Einstein, arada srada, genellikle bugnk gibi
yeni bir proje zerinde alt zamanlarda, Besso'larda akam yemeine kalr. Yemek boyunca ayaklarn
masann altnda sallar durur. Einstein hi de iyi bir yemek arkada deildir. Bazen Mileva'nn bebekle
gelip onu ald-da olur.
Einstein, kendisi gibi ksa boylu olan Besso'ya doru eilmi "Zaman kavramak istiyorum nk, Tanr'ya
yaklamak istiyorum" diyor.
Besso ban sallyor, bununla birlikte sorunlar olduuna iaret ediyor. Kimilerine gre Tanr, yarattklarna
zeki de olsalar, olmasalar da yaklamak istemiyor. Kimilerine
45

gre ise bilginin yaknlkla balants olduu pheli. Ayrca kimilerine gre de bu yirmi alt yandaki birinin
altndan kalkamayaca kadar byk bir i. Bununla birlikte, Besso arkadann her eyin stesinden
gelebileceine inanyor. Einstein, daha bu yl doktora tezi ile potonlar ve Brown hareketi zerine
almalarn tamamlad. Bu proje elektrik ve manyetii aratrarak balamt ancak Einstein bir gn
zamann yeniden kavranmasnn zorunlu olduunu syleyiverdi. Einstein'n kararll karsnda Besso'nun
gzleri kamayordu.
Besso, Einstein' bir an dnceleriyle babaa brakt. Anna'nn ne piirdiini merak ediyordu. Bu arada
yan sokaa gz takld. Aare zerinde, gms bir yelkenli batan gnele parldyordu. Yryen iki
erkein her adm akl talarnda yumuak sesler karyordu. Zrih'teki rencilik gnlerinden bu yana
birbirlerini ok iyi tanyorlard.
"Roma'daki kardeimden mektup aldm." dedi Besso. "Bu ay bize gelecekmi. Anna, srekli komplimanlar
yapt iin onu ok sever." Einstein bo bo glmsyor. "Kardeim buradayken seninle i klar
bulaamayaca-m. Olur mu?"
"Ne ?" diye soruyor Einstein.
"Kardeim buradayken seni fazla gremeyeceim diyorum. dare edebilir misin?"
"Tabii, tabii" diyor Einstein. "Sen beni merak etme."
Besso onu bildi bileli, Einstein hep kendini idare etmitir. Genliinde ailesi hep bir yerlerden bir yerlere
tanyordu. Besso gibi evli ancak karsyla pek bir yere gitmez. Evde bile gece yars Minerva'nm yanndan
sessizce
46

kalkar, mutfaa gidip uzun denklemler izer, sonra ertesi gn ie gelince Besso'ya gsterir.
Besso, dikkatle arkadana gzkulak oluyor. Byle dnyadan elini eteini ekmi, ie dnk birisi iin bu
kadar ilgi fazla grlebilir.
47

8 MAYIS 1905
26 Eyll 1907'de dnyann sonu gelecek. Bunu herkes biliyor.
Btn kent ve kasabalarda olduu gibi Bern'de de. Sondan bir yl nce okullar kapand. Gelecek bu kadar
ak ve seikse, gelecei renmeye ne gerek var ki? Derslerden sonsuza dek kurtumann sevinciyle
ocuklar, Kram-gasse kemerleri arasnda saklamba, rmakta ta sektirmece oynadlar. Harlklanyla
karamela ve eker aldlar. Ana babalar dilediklerini yapmalarna izin verdi.
Sondan bir ay nce iyerleri kapand. Kent Meclisi oturumlarna son verdi. Speichergasse'deki federal
telgraf binas sessizlie gmld. Tpk Laupenstrasse'deki fabrika ile Nydegg Kprs yanndaki
deirmen gibi. Bu kadar az zaman kalmken ticarete, sanayiye ne gerek vard?
Amthausgase'deki ak hava kahvelerinde, insanlar oturuyor, kahve iip rahatlkla hayatlar zerine
konuuyorlard. Bir serbestlik havas sarmt ortal. rnein u anda, ela gzl bir kadn annesine
kklnde annesinin
49
terzilik yapt gnlerde ne kadar az birlikte olabildiklerini anlatyor. Anne kz imdi Lucerne'ye gitmeyi
dnyorlar. Geriye kalan ok ksa srede iki yaam birbirine uyduracaklar. Baka bir masada bir adam,
bronun gardrop odasnda karsyla sevien ve onu, karsyla sorun karrlarsa ldrmekle tehdit eden
eflerini anlatyor. Artk korkmaya ne gerek var? Artk efle hesab kalmam, eiyle uzlam. Artk huzura
kavumu olarak bacak bacak zerine atp gzlerini Alplere dikiyor.
Marktgaase'deki frnda, frnc tombul parmaklaryla hamuru frna atarken ark sylyor. Bu gnlerde
ekmek almaya gelenler pek nazik. Parann artk nemi kalmad iin glmseyip hemen paray dyorlar.
Fribourg'da piknie gitmekten, ocuklaryla vakit geirmekten zevk aldklarndan, leden sonra ktklar
uzun yrylerden sz ediyorlar. Herkes ayn kaderi paylat iin dnyann ksa sre sonra sonunun
geleceini pek dert etmiyor. Bir ay kalm dnya, bir eitlik dnyas.
Sondan bir gn nce, caddeler kahkahalarla doluyor. Daha nce hi konumayan komular krk yllk dost
gibi selamlayorlar. Elbisesini karan emelerin altna giriyor. Kimileri Aare rmana atlyor. Yorulana
kadar yzdkten sonra, imenlere serilip iir okuyorlar. Daha nce hi karlamam bir avukat ile bir
posta memuru, Botanik Bahesi'nde kol kola yryor, siklamenlere glmsyor, sanat ve renklerden sz
ediyorlar. Gemiteki konumlarnn ne nemi var? Bir gn kalm dnyada herkes eit.
Aaerbergergasse'nin genlerindeki bir ara caddenin karanl iinde, bir kadnla bir erkek duvara dayanm
bira iiyor, fme et yiyorlar. Sonra kadn adam evine gtre-
50

cek. Aslnda bakasyla evli ama, yllardr bu adam arzu-luyordu. Dnyann bu son gnnde arzularna
doyum arayacak.
Birka kii de caddelerde babo dolap iyilik yapmaya, gemiteki yanllarn karlamaya alyorlar.
Tek doal olmayan glmseme onlarn yzndekiler.
Dnyann son bir dakikasnda herkes Kunstmsueum nndeki alanda toplanyor. Erkekler, kadnlar,
ocuklar dev bir halka oluturarak el ele tutuuyorlar. Kimse kprdamyor Kimse ses karmyor. Bu yle
mutlak bir sessizlik ki, herkes sandaki ya da solundakinin kalp atlarn duyabiliyor. Dnyann son
dakikasyd bu. Mutlak sessizlikte gne bahedeki mor bir ylan otunun goncasna vuruyor, gonca bir
an ldyor sonra dier iekler arasnda kayboluyor. Mzenin arkasnda, bir kara amn ineli yapraklan
esen rzgrla birlikte hrdyor. Daha gerilerde ormanda, derisi zerindeki her dalga ile Aare gnein
btn nlarn yanstarak parldyor. Dou'ya doru, St. Vincent'in kulesi bir yapran damarlar kadar
kusuruz ta iiliyle ge ykseliyor. Ve yukarlarda, beyazla morun birbirne kart doruklar karla kapl
Alpler heybetli ve sessiz. Bir bulut kme gkte szlyor. Bir krlang uuyor. Kimse ses karmyor.
Son saniyelerde, herkes sanki Topaz Tepesinden kendini brakm gibi el ele tutumu. Yere yaklar gibi
yaklayor son. Serin bir rzgr esiyor, bedenler arlksz. Sessiz ufuk izgisi kilometreler boyunca usuz
bucaksz alyor. Ve aada, muazzam bir kardan rt bu pembe hayat halkasn rtmek zere yaklayor.

10 MAYIS 1905
kindi vakti. Ksa bir an iin gne Alp'in karl doruunda yuva yapyor. Atein buza dokunuu. Dalardan
inen upuzun k vadileri, sakin bir gl aydnlatyor, aalardaki kasabann zerine glgeler dyor.
Birok ynden btncl, tek para bir kasaba. Ladin, kara am, fstk kuzeyde ve batda bir snr iziyorlar.
Daha yukarlarda zambaklar, ylan otlar ve hasekikpeleri var. Kasaba yaknlarndaki ayrlarda tereya,
peynir ve ukulata retimi iin bykba hayvanlar otluyor. Kk bir dokuma atlyesinde ipek, kurdele ve
pamuklu kuma retiliyor. sli biftek kokusu cadde ve sokaklar dolduruyor.
Daha yakndan baknca, bu birok paradan olumu bir kasaba. Kasabann biri on beinci yzylda
yayor. Kaba ta iiliiyle yaplm evlerin katlar da alan merdiven ve dehlizlerle birbirine balanm,
buna karlk at katlar rzgra ak. atnn saaklarn yosunlar brm. Kyn bir baka kesimi on
sekizinci yzyldan kalma bir resim gibi. Dz hatl atlarda ayla yerletirilmi yank krmz kiremitler gze
arpyor. Oval pencereli granit du-
53

varl bir kilise var. Baka bir kesim, her caddede uzanan kemerleriyle, balkonlarn demir parmaklklaryla,
dzgn serpme cepheleriyle bugnn izlerini tayor. Kyn her blm bir baka zamana tutunmu.
Akama yaklaan u saatte, gnein Alplerin karl zirvesine yuva kurduu u ksa anda, insan gl kysna
oturup zaman ierii zerine yorumlar yapabilir. Varsaymsal olarak, zaman dzgn de olabilir engebili de;
dikenli de olabilir ipek gibi de sert de olabilir yumuak da. Ama bu dnyada zamann ierii hep yapkan
olarak ortaya kyor. Kasabann blmleri tarihte bir ana yapyor ve ondan kurtulamyorlar. Bireyler de
yle. Yaamlarnn bir anna yapp bir daha kurtaramyorlar kendilerini.
u anda, dan aalarndaki evlerden birinde bir adam arkadayla konuuyor. Lise yllarn anlatyor.
Matematik ve tarih derslerinde ald takdirnameler duvarda asl. Spor madalyalar ve kupalalr kitaplk
raflarnda. Masann zerinde kaptan olduu eskrim takmnn fotoraf duruyor. Fotorafta ona sarlan
takm arkadalar, niversiteye gitmiler, mhendis, bankac olmu, evlenmiler. Gardropta, yirmi yl
ncesinin eskrim elbiseleri duruyor. Onu yirmi yldr dier arkadalaryla tantrmak iin abalayan
arkada, nazike ban sallyor, kck odada sessizce soluk almaya urayor.
Baka bir evde, bir adan iki kiilik sofrada tek bana oturuyor. On yl nce burda babasnn karsna
oturur, onu ne kadar ok sevdiini bir trl syleyemezdi. Adam ocukluunu hatrlyor, yaknlaabildikleri
bir an aryor. Sessiz bir adamn elinde kitap tek bana oturduu aksamalar aklna geliyor. Onu sevdiini
syleyememiti, syle-

yememiti. Masada iki tabak, iki atal var tpk o son geceki gibi. Yemeye balyor, yiyemiyor, hkra
hkra alyor. Babasn ok sevdiini hi syleyemediydi.
Baka bir evde, bir kadn efkatle, olunun glmseyen resmine bakyor. Ona mektuplar yazp eski bir
adrese atyor, mutluluk dolu cevaplarn gelmesini bekleyerek. Olu gelip kapy aldnda cevap vermiyor.
Ablak yz ve kaln gzlkleriyle pencereyi tklatp para istediinde onu duymazlktan geliyor. Olu ona
kendisini aramas iin notlar brakp sendeleyerek yryp gittiinde pusulay amadan atyor. Olu
geceleri evin dnda beklerken erkenden yataa giriyor. Sabah, olunun resmine bakyor, eski bir adrese
sevgi dolu mektuplar yazyor.
Gekince bir kz, kendisini seven gencin yzn gryor yatak odasndaki aynada, frnn tavannda, gln
yzeyinde, gkyznde.
Bu dnyann tradejisi kimsenin mutlu olmaynda. Ya bir ac, ya da nee zamanna kslmlar. Dnyann
tradejisi herkesin yalnz olmasnda. nk gemiteki bir hayat ge-lecektekiyle paylalamyor. Zaman
iinde kslp kalm herkes yalnzlnn iinde kslp kalyor.

54

55

11 MAYIS 1905
Marktgasse'de yrrken insan garip bir manzarayla karlar. Meyve satclarnn tezghlarndaki ilekler
muntazam sralanm, apkac dkkanndaki apkalar tertemiz istiflenmi, balkonlardaki iekler
kusursuz bir simetriyle dzenlenmitir. Frnn zemininde tek bir ekmek krnts grlmez, peynircinin
mermeri zerine bir damla bile st dklmemitir. Hibir ey dzeni bozamaz.
Neeli bir ift lokantadan karken masalar eskisinden daha dzenli. Hafif bir rzgr caddede estiinde,
cadde temizleniyor toz, toprak kentin br ucuna tanyor. Dalgalar kyy dvdnde rhtm kendini
yeniliyor. Aalardan den yapraklar, "v" biiminde uan kular gibi dzenle yere iniyor. Bulutlar biraraya
gelip insan yzleri oluturduunda bu yzler bozulmuyor. Bir pipo odaya duman saldnda is odann
kesine gidip, temiz havaya yer ayor. Yal boyal balkonlar rzgr karlyor, yamur daha parlak hale
geliyor. Gkgrltsnn sesi krlan vazonun onarlmas gibi, ayrlan paralarn hassasiyetle bulup tekrar
birleiyor. Yoldan geen tarn arabasnn ardndan koku azalacana giderek artyor.
57

Btn bu olup bitenler garip deil mi? (


Bu dnyada zamann akp gemesi artan bir dzeni birlikte getiriyor. Dzen doann yasas, evrensel
eilim, ( kozmik yn. Eer zaman bir oksa, ok dzene ynelmi. Gelecek bir ablon, dzen, birlik,
younlama; gemise rastgelelik, karklk, ayrma, israf.
Dnrler, dzene doru bir ynelme olmakszn zamann anlamn yitireceini ne sryorlar. Gelecein
gemiten ayrlamayacan. Olaylarn binlerce romandan alnm rastlantsal sahneler olacan. Tarih,
aa tepelerinde akamlar yava yava biriken i gibi belli belirsiz olurdu.
Byle bir dnyada, dzensiz evlerinde oturan insanlar yataklarna uzanr, doa glerinin pencere
pervazlarnda-ki tozu sprmesini, dolaplarndaki ayakkablar dzeltmesini beklerlerdi. Belirsiz ilerde
alan insanlar, programlar dzenlenir, randevular ayarlanr, bilanolar karlrken piknie giderlerdi.
Rujlar, sa fralar, mektuplar, kendi kendilerine dzene gireceklerini dnmenin verdii rahatlkla
antalara geliigzel tktrlrd. Baheler hi budanmaz, yabani otlar ayklanmazd. Masalar her akam
temiz hale gelir, akam yere atlan elbiseler sabah iskemlelere asl olurdu. Kaybolan oraplar yeniden
ortaya kard.
Kente ilkbaharda gelecek olsanz, bir baka garip manzara sizi karlar. nk baharda insanlar
hayatlarn saran dzenden iyice sklrlar. Baharda insanlar gzleri dnm bir halde evlerindeki lzumsuz
eyalar atarlar. Tozlar sprr, iskemleleri paralar, camlar krarlar. Baharda Aar-bergergasse veya
baka bir bulvara yolu denler camlarn
krldn, balar, havlama seslerini ve kahkahalar duyar. Baharda insanlar dzensiz olarak biraraya
gelir randevu defterlerini yakar, saatlerini atar gece sabahlara kadar ierler. Bu isterik kendini koyveri
yaza kadar srer. Sonra insanlar yeniden akllarn balarna toplar ve dzene geri dnerler,

58

59

14 MAYIS 1905
Zamann hareketsiz durduu bir yer vardr. Yamur damlalar havada hareketsiz durur. Saatlerin sarkac
tam ortada kalmtr. Sessiz havlamalarla kpeklerin balar havadadr. Yayalar tozlu kaldrmlarda
donmu, bacaklar sanki iplerle balanm gibidir. Meyve kokular bolukta asldr.
Bir gezgin buraya gelirken, yaklatka yavalar. Kalp atlar seyrekleir, nefes al hafifler, vcut ss
der, dnceleri azalr, byle byle lm noktasna ular ve durur. te buras zamann merkezidir.
Zaman buradan darya doru genileyen halkalar halinde hareket eder. Merkezde hareketsizdir,
halkalarn ap bydke hz da artar.
Kim zamann merkezine doru kutsal yolculua kar? ocuklaryla ana babalar ve sevgililer.
Ve bylece zamann hareketsiz kald noktada, ana babalarn ocuklarn okad grlr, hi
bozulmayacak bir kucaklayla. Sar sal mavi gzl gzel kz ocuu u anki glmsemesini hi
yitirmeyecek, yanaklarndaki
61

pembelik hi bozulmayacak, hi beli bklmeyecek, yorulmayacak hi incinmeyecek, anne babasnn ona


rettiklerini hi unutmayacak, onlarn bilmedii bir ey dnmeyecek, onlar sevmediini hi
sylemeyecek, odasn hi frtna gibi terk etmeyecek, u anda olduu gibi hep onlarla elele olacak.
Zamann durduu yerde sevgililerin binalarn glgelerinde, birbirlerine hi ayrmamacasna sarlarak
ptkleri grlyor. Sevgili, elini imdi olduu yerden hi ekmeyecek, anlarla ykl kolyeyi hi geri
vermeyecek, sevgilisinden uzaklara gitmeyecek, kendini hi tehlikeye atmayacak, sevgisini gstermekte
yetersiz kalmayacak, kskanlk yapmayacak, bir bakasna k olmayacak, zamanla bu ann tutkusunu
hi yitirmeyecek.
Bu heykeller ok zayf krmz bir kla aydnlanyor nk zamann merkezinde k da azalm neredeyse
hie inmi; titreyii geni kanyonlardaki yanklara, younluu ate bceklerinin lgn na indirgenmi.
Zamann tam merkezinde olmayanlar, hareket ediyor ama buzdalar gibi. Sa dzeltmek bir yl alyor, bir
p bin yl, Bir glmseme srasnda d dnyada mevsimler geiyor. Bir ocuk kucaa alndnda
kprler kuruluyor. Hoakal denirken, kentler yklp unutuluyor.
Buradan d dnyaya dnenler oluyor. ocuklar hzla byyorlar anne babalarnn yzyllarca sren,
kendilerine bir saniye gibi gelen kucaklamalarn unutuyorlar. ocuklar yetikin oluyor, anne babalarndan
evlerinden ayrlyor, kendi balarna yaamay reniyor ac ekiyor yalanyorlar. ocuklar kendilerini
sonsuza dek tutmak isteyen anne

babalarna, buru buru derilerine ve gszleen seslerine lanet okuyorlar. imdi onlar kendi ocuklarn
zamann merkezinde dondurmak istiyorlar.
Geri dnen klar arkadalarnn oktan ldn gryorlar. Bu kadar zaman sonra yaamlar geip
gitmi. Hatrlamadklar bir dnyadalar. Dnen klar yine binalarn glgelerinde birbirlerine sarlyorlar
ama sarlmalar artk bo ve yalnz grlyor. Ksa zamanda yzyllar boyu sren, kendilerine saniyeler gibi
gelen verdikleri szleri unutuyorlar. Yabanclarn arasnda bile kskanlk gsteriyor, birbirlerine kin dolu
szler sylyorlar, tutkularn yitiriyor, birbirlerinden uzaklayor, yalanyor ve tanmadklar bir dnyada
yapayalnz kalyorlar.
Bazlar zamann merkezine hi gitmemenin daha iyi olduunu sylyor. Hayat bir hzn gemisi ama
yaamak asil bir i ve zaman olmadan hayat da olmaz diyorlar. Bakalar buna kar kyor. Onlar sonsuz
bir doyumu tercih ediyorlar, bu sonsuzluk bir kutuya tutturulmu bir kelebek gibi sabit olsa da.

62

63

15 MAYIS 1905
Zamann olmad bir dnyay dnn. Yalnzca grntler olsun.
Deniz kysndaki ocuk, ilk kez grd okyanus karsnda bylenmi. Gne batarken bir kadn
balkonda oturmu, uzun salar, gecelii, plak ayaklar, dudaklaryla. Kramgasse'deki Zehringen
emesi'nin kemeri mermer ve demirden. Sessizce oturan bir adamn elinde bir kadn fotoraf, yznde
acl bir ifade. Gkyznde bir kartal, kanatlar ak, tylerinin arasndan gne nlar geiyor. Gen bir
ocuk bo bir salonda oturmu, yrei sanki sahnedeymi gibi atyor. Kn adada ayak izleri. Geceleyin
suda bir tekne, klar uzakta belli belirsiz, karanlk gkyznde kk solgun krmz bir yldz gibi. Kilitli
bir ila dolab. Sonbaharda bir yaprak. Krmz, altn rengi, kahverengi, nefis. allklarda melmi bir
kadn, konumas gereken ayr yaad kocasnn evinin yannda bekliyor. Bahar gnnde hafif bir
yamur. Gen bir adamn sevdii yerlerde kt son gezinti. Pencere pervaznda tozlar. Marktgasse'de
asl biberler, sar, yeil ve krmz.
65

Matterhorn, beyaz doruk masmavi gkyzne, yeil vadiye ve ahap kulbelere saplanyor.
ne gz. Yapraklar zerinde i, kristal ve effaf. Bir anne yatanda alyor. Havada fesleen kokusu.
Klei-ne Schanze'de bisiklete binmi bir ocuk mr boyu srecek bir glle glmsyor. Bir dua kulesi,
yksek, sekizgen, ak bir balkon, kollarla evrelenmi. Sabahn erken saatinde glden buhar ykseliyor.
Ak bir ekmece. Kafe-de oturan iki arkada. Birinin yzn lamba aydnlatyor, dierine glge vurmu. Bir
kedi pencerenin dndaki bcee bakyor. Park srasna oturmu gen bir kadn yeil gzlerinden akan
mutluluk gzyalaryla mektup okuyor. Byk bir alanda sra sra sedir ve ladin aalar dikili. kindi vakti,
gne nlar pencereden geni bir ayla giriyor. Yere dm koca bir aa, kkler havaya km,
yapraklar hl yeil. Rzgr arkasna alm beyaz bir teknenin yelkenleri dev beyaz bir kurun kanatlar
gibi alm. Lokantada yalnz oturan baba ile oul. Baba hznl, gzlerini masa rtsne dikmi.
Yuvarlak bir pencere. D-arda kuru otlar, tahta bir araba, inekler, etraf akam gneinde yeil ve mor
grnyor. Yerde krlan bir ie. atlaklarda kahverengi bir sv. Gzleri kzarm bir kadn. Mutfakta yal
bir adam torununa kahvalt hazrlyor. Olan pencereden dardaki beyaz sraya bakyor. Masann stnde
solgun bir k veren lambann yannda eski bir kitap. Suyun zerindeki beyazlk dalga dalga krlyor,
rzgr tarafndan srkleniyor. Kanapede slak salaryla uzanm bir kadn bir daha gremeyecei
adamn ellerini tutuyor. Krmz vagonlu tren, altndan rmak akan ok gzel kemerli ta kprden geiyor.
Uzakta kk noktalar

halinde evler. Pencerenin nnden gne nda yzen toz bulutlan geiyor. Boynun ortasnda deri
incelmi, altndaki damar grnecek kadar. rlplak bir kadn ile bir erkek birbirlerine sarlm.
Dolunayda aalarn mavi glgeleri. zerinde devaml sert bir rzgr esen dan doruu. Her iki yana
devrilen vadi, peynir ve jambonlu sandvi. Bir ocuk babasnn tokadndan kayor, babann dudaklar
fkeyle bzlm, ocuk anlamyor. Aynada garip bir yz, tapnaktaki grilik. Elinde telefon alcs olan gen
adam duyduklaryla irkiliyor. Bir aile fotoraf. Gen, rahat bir anne, baba. Kravatlar takm iyi giyimli, glen
ocuklar. Aalar arasndan, uzaktan szlen k. Gnbatmnn kzll. Bir yumurta kabuu, beyaz
krlgan, krlmam. Kyda slanm mavi bir apka. Irmakta, kprnn altnda kesilmi, srklenen gller.
Yanda bir ato. Sevgilinin kzl sa. Vahi, haylaz, davetkr. Gen bir kadnn tuttuu mor ssen yapraklar.
Drt duvarl, iki pencereli, iki yatakl, bir masa, bir lamba, kzarm yzl iki kii olan bir oda. lk p.
Uzayda yakalanan gezegenler, okyanuslar, sessizlik. Pencerede su damlas. Bklm ip. Sar bir fra.

66

67

20 MAYIS 1905
Spitalgasse'deki dkknlarn nndeki kalabalk her eyi aklyor. Alveri edenler, bir tezghtan dierine
merakla koturup ne satldn bulmaya alyorlar. Burada ttn var, peki hardal tohumu nerede?
Burada eker pancar var, peki morina nerede? Burada kei st, peki ya nerede? Bunlar Bern'e ilk kez
gelen turistler deil. Bunlar Bernliler. Hi kimse iki gn nce ukulata ald dkknn 17 numarada
Ferdinand'm dkkn; biftek ald yerin 36 numarada Hof arkterisi olduunu hatrlayam-yor. Her
dkkn ve zellii yeniden kefediliyor. Birok kiinin elinde, mrlerince yaadklar bu ehirde onlara yol
gsteren, bir ardan tekine gitmelerini salayan haritalar var. Kimileri ellerinde defterler, rendiklerini
henz hatrlarndayken not ediyorlar. Bu dnyada insanlarn bellekleri yok.
Gn batmnda evine dnerken herkes adres defterine bakp evinin nerede olduunu buluyor. Sabahtan
akama monoton bir biimde et kesen kasap, evinin Nageligasse 29 numarada olduunu kefediyor.
Ksack hafzas kendi-
69

sine byk krlar salam olan borsa yatrmcs defterinden Bundesgasse 89 numarada oturduunu
okuyor. Eve gelen her erkek kapda bekleyen bir kadn ve ocukla karlayor. Kendilerini tantyor, akam
yemeine yardm ediyor ve ocuklarna ykler okuyorlar. Ayn ekilde, iinden dnen her kadn evde bir
koca, ocuklar, oturma odas, lambalar, duvar katlar, porselen takmlar buluyor. Gecenin ge
saatlerinde kar koca masada oturup o gn olup bitenler, ocuklarn okulu, bankadaki paralar zerine
ene almyorlar. Onun yerine birbirlerine glmseyip, kanlarnn kaynadn hissediyorlar, birbirlerini on
be yl nce ilk kez grdkleri andaki gibi bacaklarnn aras szlyor. Yatak odalarn buluyorlar, artk
hatrlamadklar eski aile fotoraflarna gzleri taklyor, ehvet dolu bir gece geiriyorlar. Bu bir alkanlk
olduu iin. Anlar tensel tutkuyu krletiyor. Anlar olmaynca her gece ilk gece, her sabah ilk sabah, her
pck, her dokunu ilk pck ve ilk dokunu oluyor.
Anlarn olmad bir dnya bugnn yaand bir dnya demek. Gemi yalnzca kitaplarda, belgelerde
var. Kim olduunu bilmesi iin herkes kendi Yaam yks kitabn yannda tayor. Herkesin btn hayat
onun iinde. Her gn sayfalarn yeniden'okuyarak anne babasnn kim olduunu, ka santim doduunu,
okulda iyi mi bir renci olduunu, hayat boyunca bir baar kazanp kazanmadn yeniden reniyor.
Yaam yks kitab olmasa, her insan bir enstanteneden, iki boyutlu bir grntden, bir hayaletten
ibaret olacak. Brunngasshalde'nin aalar altndaki kafelerinde bir zamanlar birisini ldrdn okuyan
bir adamn lklarn duymak, bir prensle flrt et-

tiini kefeden bir kadnn yzn grmek, on yl nce niversiteden iftiharla mezun olduunu renen
birisinin sevincini izlemek her an mmkn. Bazlar evlerinde aka-mstlerini Yaam yklerini okumakla
geiriyor, dierleri geri kalan sayfalar o gnn olaylaryla dolduruyorlar..
Zamanla herkesin Yaam yks dolup tayor, yle kalnlayor ki artk btnyle okunamayacak hale
geliyor. O zaman bir seim yapmak gerekiyor. leri yalardaki insanlar ilk sayfalar okuyup genliklerini
reniyor veya sonlar okuyup yakn yllarda neler yaptklarn kefediyorlar.
Bazlar okumaktan tamemen vazgeiyor. Onlar gemii bir yana brakmlar. Onlar iin dn zengin veya
fakir olmalarnn, eitim grp grememelerinin, kibirli veya alak gnll olularnn, k m olduklar
yoksa kalplerinin bo mu olduunun zerre kadar, u salarn yalayp geen rzgr kadar bile nemi yok.
Bu tr insanlar gzlerinizin ta iine bakyor, elinizi sk sk tutuyorlar. Bunlar genliklerindeki gibi salnarak
yryorlar. Bu insanlar bel-leksiz bir dnyada yaamay renmiler.

70

71

22 MAYIS 1905
Gn aanyor. Sar bir sis rman soluunu tayarak kent zerinde szlyor. Gne Nydegg Kprsnn
yannda bekliyor. Uzun krmz inelerini Kramgasse'ye, zaman len dev saate doru frlatp, balkon
altlarn aydnlatyor. Sabahn sesleri, ekmek kokusu gibi sokaklar saryor. Bir ocuk uyanyor, alayarak
annesini aryor. apkac kadnn Marktgasse'de dkknna gelmesiyle gnelik usul usul gcrdamaya
balyor. Irmak zerinde bir motor uulduyor. Bir kemerin altnda iki kadn alak sesle konuuyorlar.
Kent sisin ve gecenin iinde erirken birisinin gzne garip bir ey arpyor. uradaki eski kpr yarm
kalm. lerdeki ev temellerinden teye tanm. Buradaki cadde hibir neden yokken douya kvrlyor. Bir
park sras bakkal dkknnn tam ortasnda duruyor. St. Vincent'in alt vitraylar dini konular ilerken st
pencerede bahar zaman Alpleri gsteren bir manzara var. Adamn biri Bundes-haus'a girerken birden
duruyor, ban ellerinin arasna alyor, heyecanla bararak gerisin geriye komaya balyor.
73

Bu plan deitirmelerin, ani frsatlarn, ngrlmemi grlerin dnyas. nk bu dnyada zaman


dzenli biimde akp gitmiyor, kesik kesik geiyor. nsanlar eitli anlarda gelecein kesik grntlerini
alyorlar.
Anne olunun nerede yaayaca zerine bir grnt alnca evini onun yaknna tayor. naat
gelecekteki ticaret merkezini grnce caddeyi o yne eviriyor. ocuk ieki olacan grd an
niversiteye girmekten vazgeiyor. Evlenecei kadnn grntsn alan adam onu beklemeye balyor.
Kendini Zrih yarglarnn giysisi iinde gren avukat Bern'deki iini brakyor. Gerekten, gelecei
grdkten sonra imdiki zaman srdrmeye ne gerek var?
Kendi grntlerini yakalayabilenler iin dnya kesin zaferlerle dolu. Balanan projelerin bir meslek haline
gelmedii ok nadir. Hedef kente varmayan yolculuk ok az. ok az arkadan gelecekte arkada olarak
kalmamas olasl var. ok az tutku boa gidiyor.
Grntlerini yakalayamayanlar iin dnya, askda kalm bir eylemsizlik. Gelecekteki mesleinizi
bilmeden nasl faklte seebilirsiniz? Eer Spitalgasse'de daha iyi i yapacaksanz, nasl Marktgasse'de
eczane aabilirsiniz? nsan sadk kalamayaca bir erkei nasl sevebilir? Bu insanlar gnn ounu
uyuyarak ve grntlerinin gelmesini bekleyerek geiriyorlar.
Dolaysyla gelecekten ksa grntlerin dnyasnda riske pek girilmiyor. Geleceini grenlerin riske
girmelerine gerek yok. Gremeyenler de riske girmeden grntlerini bekliyorlar.

Geleceini grenlerden az bir blm bunu deitirmek iin abalyor. Adamn biri, kendini Lucerne'de
muhasebeci olarak grdkten sonra gidip Neuchatel mzesinin bahesine giriyor. Bir gen babasnn kalp
krizinden leceini grdkten sonra babasyla uzun bir deniz yolculuuna kyor. Kadnn biri, baka bir
erkekle evleneceini grd bir adama k oluyor. Bu insanlar akamlar gne batarken balkonlarnda
oturup gelecein deitirilebileceini, bir tane gelecek olduunu haykryorlar. Zaman iinde
Neuchatel'deki bahvan dk maandan usanp Lucerne'de muhasebeci oluyor. Baba kalpten lyor.
Olu, onu yatakta tutmaya ikna edemedii iin kendi kendine kzyor. Gen kadan sevgilisi tarafndan terk
edilip, ona yalnzlk ve ac verecek bir adamla evleniyor.
Dzensiz zaman en ok kimlerin iine geliyor? Gelecei grp yalnzca tek bir hayat yaayanlarn m?
Gelecei gremeyip hayat yaamay bekleyenlerin mi? Yoksa gelecei inkr edip iki hayat yasanlarn m ?

74

75

29 MAYIS 1905
Bu dnyaya aniden giren birisi evlere, binalara arpmaktan kanmak zorunda. nk hepsi hareket
halinde. Tekerlekler zerine yerletirilmi evlerle apartmanlar Bahnhofplatz'dan geip Marktgasse'nin dar
yollarnda yaryor, ilerinde oturanlar ikinci kat percerelerinde baryorlar. Postane, Postgasse'de deil,
tren gibi raylar zerinde kent iinde cirit atyor. ehir Meclisi, Bundeshaus'da Bundesgasse'de durmuyor.
Her yer motor ve lokomotif sesleriyle dolu. Sabah evinin kapsndan sokaa kan birisi, hareket eden bir
zeminle karlayor. yerinin binasn yakalyor, yukar aa hareket eden merdivenlere seirtiyor,
ember eklinde dnen bir masada alyor, akam da evine koturuyor. Kimse elinde bir kitapla bir
aacn altnda oturmuyor, gln sularn seyretmiyor, krda yksek imenler arasnda yatmyor. Kimse
yerinde durmuyor.
Neden byle bir hz .saplants var? nk, bu dnyada hzl hareket edenler iin zaman daha yava
geiyor. Bu nedenle zaman kazanmak isteyen inalar yksek bir hzla hareket ediyor.
77

Hz etkeni, iten yanmal motorun ve hzl tamann bulunuuna kadar farkedilmemiti. 8 Eyll 1889
gn, Surreyli Bay Randolph Whig, yeni motorlu aracyla kaynanasn Londra'ya gtryordu. Kente
hesapladndan yarm saat nce vardnda bir tasarruf elde edilmiti. Olay incelemeye karar verdi.
Aratrmalarnn yaynlanmasndan sonra artk kimse yava gitmez oldu.
Vakit nakit olduu iin parasal gerekelerle her borsann, imalathaneniP magazinin rakipleri karsnda
ayakta kalabilmek iin, olabildiince hzl hareket etmesi gerekiyor. Bu binalar dev motorlarla donatlm.
Hi durmuyorlar. Motor ve krank grltleri ilerindeki insanlarn, retim aralarnn sesini bastryor.
Bu nedenle binalar satlrken yalnzca byklkleri ve biimleriyle deerlendirilmiyor, hzlar da dikkate
alnyor. Bir ev ne kadar hzl hareket ederse iindeki saatin tik taklar o kadar yavalyor, barnanlarna o
kadar fazla zaman kalyor. Hza bal olarak, hzl bir evde yaayan birisi komu evlere gre bir gnde
birka dakika avantaj salayabiliyor. Bu hz taknts, deerli zaman uykuda da kazanlp yitirilebilecei iin
gece boyunca da sryor. Geceleri, hareket halindeki evler arpmasn diye yollar prl prl aydnlatlyor.
Geceleri insanlar hep hz, genlik, frsat ryalar gryorlar.
Bu yksek hz dnyasnda bir gerek yeni yeni kabul gryor. Mantksal totolojiye gre, hz etkisi tamemen
grecedir. ki insan yolda karlatnda dierini hareket halinde alglar, trendeki insann aalan
uuyormu gibi alglamas gibi. Benzer biimde, yolda karlaan iki insan karsndakinin zamannn daha
yava getiini grr. Her-

kes dierinin zaman kazandn grr. Bu tersine iliki insan ldrtyor. nsan daha fazla ldrtan ise
insan komusunun yanndan ne kadar hzl geerse, komusunun da daha hzl hareket ediyor grlmesi.
Dehete ve umutsuzlua kaplan baz insarlar pencereden bakmaktan vazgemiler. Glgeler uutuka,
ne kadar hzl hareket ettiklerini, komularnn da ne kadar hzl hareket ettiini bilmiyorlar. Sabah kalkyor,
du yapyor, ekmek ve jambon yiyor, masalarnda alyor, mzik dinliyor, ocuklaryla konuuyor,
doyumlu bir yaam sryorlar.
Bazlar, hareket etmedii iin yalnzca Kramgasse'de-ki dev saatin doru zaman gsterdiini ne sryor.
Di-erleriyse, dev saatin de Aare rmandan veya bir buluttan bakldnda hareket halinde olduuna
iaret ederek bu gre kar kyorlar.

78

79

PERDE ARKASI

Einstein ile Besso Amthausgasse'deki bir akhava kahvesinde oturuyorlar. len zeri. Besso arkadana
brodan kp biraz hava almay nermi.
"yi grnmyorsun," diyor Besso.
Einstein skntl omuz silkiyor. Dakikalar geiyor. Belki saniyeler.
"lerliyorum," diyor Einstein.
"Anlyorum," diyor Besso arkadann gzlerinin altndaki mor halkalarn verdii tehlike iaretlerine
bakarak. Muhtemelen Einstein yeni yemeden imeden kesilmi. Besso, bir baka nedenle kendisinin de
tpk Einstein'n imdiki hali gibi olduunu hatrlyor. Zrih'teydi. Bes-so'nun babas krk yalarnn sonunda
aniden oluvermiti. Babasyla hi geinemeyen Besso aniden bir sululuk duygusuyla doldu.
Aratrmalarn brakt. Besso'yu artan bir biimde Einstein onunla bir ay urat ve kendine gelmesini
salad.
Besso Einstein'n halini gryor ve ona yardm etmek istiyor ancak Einstein'n yardma ihtiyac yok.
Besso'ya ka-
83

lrsa Einstein ac ekmiyor. O bedeninden ve dnyadan ha-bersizmi gibi davranyor.


"lerliyorum," diye tekrarlyor Einstein. "Srlar ortaya kyor. Masana braktm, Lorentz'in makalesini
grdn m?"
"ren."
"Evet, iren ve gelip geici. Doru olmas mmkn deil. Elektromanyetik deneyler bize daha temel eyler
sylyor." Einstein, byn ekitirip masadaki krakerleri itahla yiyor.
ki adam bir sre susuyorlar. Einstein, ok uzaklarda, sisten zorlukla grnen Bern Alplerini seyrederken
Besso kahvesine drt eker atyor. Aslnda Einstein Bern Alple-rinden uzaya bakyor. Bazen byle uzaklara
bakmaktan migreni tutuyor, yeil rtl divana uzanp gzlerini kapatt oluyor.
"Anna, seni ve Mileva'y gelecek hafta akam yemeine bekliyor." diyor Besso. "sterseniz bebei de
getirin." Einstein basan sallyor.
Besso, gmleinin iinde bzlm, bir kahve daha sylerken yandaki masada otaran kz szyor. O da
en az u anda galaksileri gzleyen Einstein kadar darmadank. Besso, arkadan daha nce de bu halde
grm olsa da onun iin edieleniyor. Belki yemek bu havay datr diye umuyor.
"Cumartesi gecesi," diyor Besso.
Hi beklenmedik biimde "Cumartesi iim var, "diyor Einstein. "Ama Mileva ile Hans gelebilirler."

Besso glyor "Cumartesi akam sekizde." diyor. Arkadann neden evlendiine hep ayor. Bunu
Einstein'n kendisi de aklayamyor. Bir zamanlar Besso'ya Mile-va'nn hi olmazsa ev ilerini yapacan
umduunu sylemiti. Ama iler yle olmad. Dank yataklar, kirli amarlar, stste ylm bulaklar
eskiden naslsa yle devam ediyor. ocukla beraber karklk daha da artt.
"Rasmussen deneyi hakknda ne dnyorsun?" diye soruyar Besso.
"Santrifj ie mi?"
"Evet."
"aft i gremeyecek kadar ok titreim yapacak." diyor Einstein. "Ama fikir zekice. Bence, kendi dnme
eksenini bulacak esnek bir balantyla ie yarar."
Besso bunun ne anlama geldiini biliyor. Einstein, yeni bir tasarm zerinde alp bunu para, hatta isim
hakk bile istemeden Rasmussen'e gnderecek. Bazen, Einstein'n dncelerinden yararlanan ansl
kiiler patent uygulamalarn kimin dzelttiini bilmiyorlar bile. Aslnda Einstein takdir edilmekten
holanmaz deil. Bundan birka yl nce ilk makalesinin yaynland Annalen der Physik dergisini grnce
be dakika horoz gibi tmt.

84

85

2 HAZRAN 1905
Lapa gibi kahverengi bir eftali pten karlm, pembelesin diye masann zerine konmu.
Pembeleiyor, sertleiyor, manavn tezghna gtrlyor, oradan alnp sanda konuyor, pembe iek
am dala geri dnyor. Bu dnyada zaman geriye doru hareket ediyor.
Kurumu yal bir kadn iskemlesinde oturmu zorlukla kprdyor. Yz kpkrmz, avurtlar km, gzleri
neredeyse hi grmyor, kulaklar duymuyor, nefes al yerde hrdayan kuru yapraklar gibi. Yllar geiyor.
Bir ka gelen gideni var. Kadn yava yava gleniyor, daha or yemek yiyor. Yzndeki derin izgiler
azalyor. Sesleri iitmeye, mzik dinlemeye balyor. Belli belirsiz glgeler a, izgilere, giderek masa,
iskemle, insan yzleri gibi biimlere dnyor. Kadn kk evinden gezintiye kyor, bakkala gidiyor,
arada srada arkadalarn ziyaret ediyor, gzel havalarda kafelerde kahve iiyor. Alt ekmeceden ine
ipliini karyor. ini beendiinde glmsyor. Bir gn bembeyaz yzyle kocasn eve getiriyorlar. Saat-
87

ler geince adamn yanaklar pembeleiyor, ayaa kalkyor, kadnla konumaya balyor. Kadnn evi, evleri
oluyor. Birlikte yemek yiyor, akalyor, glyorlar. lkede yolculua kyor, arkadalarn ziyaret ediyorlar.
Kadnn beyaz salarna kahverengiler dyor, sesi yeni bir tn kazanyor. Lisede yetikin kurlarna gidip
tarih retmeni oluyor. Arkadalaryla buluuyor, tarihten gncel olaylardan sz ediyorlar. Eczanede
muhasebeci olan kocasna iinde yardm ediyor. Birlikte dan eteklerine doru yrylere kyorlar.
Kocasn ok seviyor. Teni yumuuyor, sa uzayp kahverengi oluyor, gsleri dirileiyor. Kocasn ilk kez
niversite ktphanesinde gryor. Birbirlerine bakyorlar. Derslere giriyor. Liseyi bitiriyor. Anne babasyla
ve kzkardeiyle sevin gzyalar dkyorlar. Anne babasnn evinde kalyor. Annesiyle saatlerce koruda
gezintiler yapyor, ona bulak ykarken yardm ediyor. Kk kardeine masallar anlatyor. Uyumadan
nce ona masal okuyorlar, gittike klyor. Emekliyor. Altn deitiriyorlar.
Orta yal adamn elinde bir madalya, Stokholm'de salonun sahnesinden iniyor. sve Bilimler Akademisi
bakanyla el skyor, Nobel Fizik dln alyor, zafer kutlamalarn dinliyor. Adam alaca dl
dnyor. Gelecee doru yirmi yl hzla gznn nnden geiriyor. Sadece kalem, katla bir odada
yalnz alacak. Gece gndz alacak, birok yanl yollara sapacak. p sepeti baarsz denklem ve
mantk zincirleriyle dolacak. Ama baz akamlar masasna oturduunda, Doa zerine kimsenin bilemedii
eyleri rendiini, sk ormanda grdn, deerli srlar avucunun iinde tuttuunu dne-

cek. Byle gecelerde kalbi sanki k olmu gibi arpyor. Gen, tannmam ve hatalardan korkmaz
olduu zamanlarda kannn damarlarnda koturmas, imdi Stok-holm'deki salonda koltukta oturmu
adn syleyen bakann uzaklardan gelen ince sesini dinlerken ona g veriyor. Bir adam arkadann
mezar banda durmu, tabutun stne bir avu toprak atyor. Yznde buz gibi Nisan yamuru. Ama
alamyor. Arkadann cierlerinin salam alaca, yataktan kaca, glecei, ikisinin birlikte iki iip
yelkenliyle gezintiye kacaklar, sohbet edecekleri gn dnyor. Alamyor. Gelecekte anmsad, o ve
arkadann alak uzun bir masaya oturup sandvilerini yedikleri, yalanp artk sevilmemekten
korktuunu syledii, arkadann da usulca ban sallad, yamur damlalarnn camdan aaya
szld o belirli gn bekliyor.

88

89
3 HAZRAN 1905
nsanlarn yalnzca bir gn yaad bir dnyay dnn. Hem kalp atlar hem de soluk allar yle hzl
ki, koca bir mr dnyann ekseni etrafnda bir kez dn kadar bir sreye sktrlm. Ya da dnyann
dn yle yavalatlm ki, bir kez dn koca bir mr iine alyor. Her iki yorum da geerli. ki
durumda da bir kadn ya da bir erkek mr boyunca tek bir afak ve tek bir gnbatm gryor.
Bu dnyada, kimse mevsimlerin deiimine tank olmuyor. Bir Avrupa lkesinde Aralk aynda doan biri,
smbl, zambak, yldz iei, siklamen, edelvays nedir bilmiyor. Akaaacn yapraklarnn kzla, altn
rengine dntn gremiyor, crcrbceklerini, alblbllerini dinleyemiyor. Aralkta doan, mrn
soukta geiriyor. Ayn ekilde Temmuzda doan da scakta. Mevsimler arasndaki fark kitaplardan
reniliyor.
Bu dnyada hayat kla tasarlanyor. Gn batmnda doan bir insan mrnn yarsn gece geiriyor,
dokuma
91

ve saat yapm gibi kapal yerlerdeki ileri reniyor, ok okuyor, aydn oluyor, ok yemek yiyor, dardaki
usuz bucaksz karanlktan korkuyor, glge yetitiriyor. afakta doan birisi tarm gibi, duvarclk gibi ak
hava ilerini reniyor. Gl bir fizik sahibi oluyor. Kitaplardan, zihinsel ilerden uzak duruyor, neeli ve
doyumlu oluyor, hibir eyden korkmuyor.
Ik deitiinde hem afak hem de gn batm bebekleri bocalyor. Gn doduunda, gnbatmnda
doanlar aniden ortaya kan aa, da, okyanus grntleri karsnda dehete kaplyor, k gzerini
alyor evlerine dnp pencerelerini kapatyor geriye kalan yaamlarn yar kta geiriyorlar. Gn
battnda, afakta doanlar gkte uan kularn, denizin maviliinin, bulutlarn gzalc hareketlerinin
birden yokoluundan rkyorlar. Kapal yerlerde yaplan ileri renmeyi reddediyor, yere uzanp nceden
grmeye alk olduklar eyleri grmeye alyorlar.
Bir tek gn yaanan dnyada, insanlar tavan arasndaki sesleri dinleyen kedi gibi zaman kovalyor. nk
kaybedecek zaman yok. Doum, okula gidi, gnl meseleleri, evlilik, meslek, yallk gnein bir
dnne, n bir geiine smal. Yolda karlaan insanlar apkalarna dokunup aceleyle devam
ediyorlar. Evlerde buluan insanlar, nazike birbirlerinin saln sorup kendi ilerine devam ediyorlar.
nsanlar kafelerde buluunca, sinirli sinirli glgelerin hareketini gzlyor, uzun oturmuyarlar. Zaman ok
deerli. Hayat bir kar tanesinin d. Hayat bir sonbahar gn. Hayat kapanan bir kapnn glgesinin
zarif, keskin kenar. Hayat kollarn,bacaklarn ksa bir hareketi.

Yallk gelip attnda, aydnlkta da olsa karanlkta da insan kimseleri tanmadn fark ediyor. Zaman
olmam ki. Anne babalar, gece yars veya len zeri lm. Kardeler, geen frsatlarn peinde uzak
kentlere tanm. Dostlar, gnein deien na bal olarak deimi. Evler, kasabalar, iler, aklar
hep tek bir gne sacak biim-,de tasarlanm. Yallar kimseyi tanmyor. nsanlarla konuuyor ama
onlar tanmyorlar. Hayat, insan fragmanlar tarafndan unutulmu konuma fragmanlarna blnm.
Hayat, ok az kiinin tank olduu episodlara blnm. Yatann yanndaki masada oturuyor, akan
duun sesini dinliyor, aklndakilerden baka bireyin varolup olmadn dnyor. Annesinin kucaklay
gerekten olmu muydu? lk ak tokad gerekten atld m? gerekten varoldu mu? imdi nerdeler?
O imdi yatann yanndaki masada oturmu, akan duun sesini dinleyip, n deimesini belli belirsiz
alglarken onlar nerdeler?

92

93

5 HAZRAN 1905
Irmaklarn, aalarn, binalarn, insanlarn grnmne ve tanmlanlan yerin konumuna bakarak her ey
sradan grnyordu. Aare douya kvrlyor, zerinde patates ve eker pancar tayan tekneler. amlar
Alp eteklerine noktalar serpitiriyor. Aalarn dallar tpk bir amdann kollar gibi yukarya dnk.
Aaratrasse zerindeki krmz kiremitli, atlar pencereli katl evler sessiz sessiz oturmu rmaa
bakyorlar. Marktgasse'deki dkknclar gelip geenlere el sallyor, mendilleri, gzel saatleri, domatesleri,
ekmeleri ve baharatlar satmaya alyorlar. te piirilmi biftek kokusu bulvarlarda kol geziyor. Bir
kadnla bir erkek Kramgasse'deki kk balkonlarnda ayakta tartyorlar, bir yandan da glmsyorlar.
Gen bir kz Kleine Schanze'deki parkta ar ar yryor. Postanenin byk krmz ahap kaps alp
kapanyor, alp kapanyor. Bir kpek havlyor.
Ama insanlarn gzlerinin iine baktnzda durum tamamen farkl. rnein, Aare kysndaki banklarda
oturan
95

kadn teknelerin, sanki buz zerinde paten yaparm gibi byk bir hzla getiini gryor. Bir bakasna
tekneler burnu, ar ar koca bir leden sonra dnyormu gibi grnyor. Aarstrasse zerinde duran bir
adam teknelerin niin bir ne, bir arkaya gittiklerini anlamak iin rmaa bakyor.
Bu ztlklar her yerde yineleniyor. u anda bir eczac len yemeini yemi Kochergasse'deki dkknna
dnyor. Grd manzara u: trsa kalkm iki kadn, kollarn vahice sallayarak ve ok hzl konuarak
nnden geiyorlar. Ne dediklerini anlayamyor. Bir davavekili randevusuna yetimek iin bir yere
koturuyor. Ba kk bir hayvannki gibi bir o yana bir bu yana sallanyor. Balkondan bir ocuun att
top mermi hzyla havay yaryor ve gzden kayboluyor. Camdan 82 numarada oturanlara yle bir baknca,
evin iinde bir odadan dierine uuyor, bir an oturuyor, bir dakikada yemek attrp kayboluyor yine ortaya
kyorlar. Yukardaki bulutlar, sanki birbirini izleyen nefes alp vermeleri gibi biraraya geliyor, ayrlyor,
yeniden biraraya geliyorlar.
Caddenin kar tarafnda, frnc ayn manzaray izliyor. ki kadn aylak aylak yryorlar, durup dava vekiliyle
konuuyorlar, sonra yrmeye devam ediyorlar. Dava vekili, 82 numaraya giriyor, le yemei iin masaya
oturuyor, birinci kat penceresine yryor caddedeki ocuun att topu yakalyor.
Kochergasse'de bir sokak lambasnn altnda duran nc birisi iin olaylar hi hareket etmiyor: iki kadn,
avukat, top, ocuk, mavna, bir dairenin ii gneli bir yaz nda resmedilmi tuvale hapsedilmi gibi.
96

Zamann bir duygu olduu bu dnyada her olay n byle.


Zamann, grme gibi, tat alma gibi bir duygu olduu dnyada, grnt episodlar bakann gemiine bal
olarak hzl da yava da, solgun da gl de, tuzlu da tatl da, nedenli de nedensiz de, dzenli de
raslantsal da olabilir. Filozoflar, Amthausgasse kafelerinde oturup zamann insan alglanmasnn dnda
varolup varolmadn tartyorlar.
Kim bir olayn hzl m yava m, nedenli mi nedensiz mi, gemite mi gelecekte mi olduunu syleyebilir?
Filozoflar, tek gzlerini ksm, oturmu zaman estetiklerini karlatryorlar.
Baz insanlar zaman duygusu olmakszn dnyaya gelmiler. Buna bal olarak yer duygular son derece
gelimi. Bunlar yksek imlere yatyor, btn dnyadan gelen air ve ressamlar tarafndan soru
yamuruna tutuluyorlar. Bu zaman sarlar, baharda dallarn ald ekli, Alplerde -ki karn grnmn,
kiliseye vuran gnein asn, rmaklarn ynn, yosunlarn yerini, srdeki kularn duruunu tam olarak
tanmlama ayrcaln tayorlar. Ama zaman sarlar bildiklerini anlatmak iin konuamyorlar. nk
konuma, bir zaman iinde sylenen szcklerin ardkln gerektiriyor.
97

9 HAZRAN 1905
nsanlarn sonsuza dek yaadklarn varsayn.
Garip bir biimde her kentin nfusu ikiye ayrlyor: Sonraclar ve imdiciler.
Sonraclar niversiteyi bitirmek, ikinci bir dil renmek, Voltaire ya da Newton'u okumak,- ilerinde baar
kazanmak, k olmak, bir aile kurmak iin acele etmeye gerek olmadn ne sryorlar. Btn bunlar
iin nasl olsa sonsuz bir zaman var. Sonu olmayan zamanda her ey yerine getirilir. Bu nedenle her ey
bekleyebilir. Sonra acele ie eytan karr. Kim bu manta kar kabilir ki? Sonraclar dkknlarda veya
gezinti yerlerinde hemen fark e-diliyorlar. zerlerine spor kyafetler giymi ar ar yryorlar. Hangi dergi
aksa onu okumaya, evlerinin eyalarn deitirmeye, aatan den bir yaprak zerine konumalara
dalmaya baylyorlar. Sonraclar, kafelerde oturuyor, kahvelerini yudumlarken hayatn olanaklar zerine
ene alyorlar.
imdiciler, sonsuz hayatta hayatn btn olanaklarn gerekletirebileceklerini, dledikleri her eyi
yapabile-
99

eklerini biliyorlar. Sonsuz sayda meslekleri olacak, sonsuz sayda evlenecekler, politikalarn sonsuz kere
deitirebilecekler. Her bir insan avukat, duvarc ustas, yazar, muhasebeci, ressam, doktor, ifti olacak.
imdiciler durmadan okuyor, yeni ileri inceliyor, yeni diller reniyorlar. Hayatn sonsuzluunun tadn
karmak iin hayata erken atlyor ve hi yavalamyorlar. Kim bu manta kar kabilir? imdiciler
kolaylkla fark ediliyor. Kafe sahipleri, faklte profesrleri, doktorlar hastabakclar onlar. Oturduklar yerde
durmadan ayaklarn sallyorlar. Hibir eyi karmamak iin bir baarl hayattan dierine kouyorlar. ki
imdici Zahringen emesinin altgen stunu nnde bulutuunda, yaadklar hayatlar karlatryor,
bilgi alveriinde bulunuyor ve birbirlerinin saatlerine gz atyorlar. Ayn yerde iki Sonrac bulutuunda
ise, gelecei dnp gzleriyle suyun izdii eriyi izliyorlar.
imdiciler ile Sonraclarn bir tek ortak zellii var. Sonsuz bir hayat sonsuz bir akrabalar listesini de
birlikte getiriyor. Bykbabalar hi lmyor, tpk byk byk anneler, byk teyzeler, byk amcalar,
byk byk teyzeler ve dierleri kuaklar boyunca geriye gidiyorlar. Hepsi turp gibi salam, srekli
nasihat veriyorlar. Oullar babalarnn glgesinden hi kurtulamyor. Kzlar da annelerinin. Hi kimse
kendini bulamyor.
Birisi ie baladnda, bunu anne babasyla, byk anne babasyla, byk byk anne babasyla, ad
infinitum konumaya, onlarn kendi hatalarn renmeye kendini mecbur sayyor. nk hibir yeni i
aslnda yeni deil. Btn iler aile aacndaki birileri tarafndan denenmi.

Aslnda her ey tamamlanm. Ama bir bedelle. Byle bir dnyada baarlarn arpm heves azalmasna
blnyor.
Bir kiz ocuu annesinin klavuzluunu istediinde, bunu katksz alamyor. Annesi kendi annesine,
anneanne kendi annesine, o da kendininkine sormak zorunda. Bu sorma sonsuza dek gidiyor. Oullar ve
kzlar kendi balarna karar alamadklar gibi, anne babalarna da gvenilir bir t iin bavuramyorlar.
Anne babalar birer kesinlik kayna deil. Ortada bir milyon kaynak var.
Her eylem bir milyon kez snanmas gerektii iin hayat geici. Kprler rmaklarn zerinden yarya kadar
ayor sonra aniden kesiliyor. Binalar dokuz kat kyor ama atlar yok. Bakkaln zencefil, tuz, morina,
biftek stou her fikir deitirmesinde, her danmasnda deiiyor. Cmleler yarm kalyor. Nianlar, nikha
birka gn kala atlyor. Bulvarlarda, caddelerde insanlar kim bakyor diye dnp dnp etrafa bakyorlar.
lmszln bedeli bu. Kimse tam bir kii deil. Hi kimse zgr deil. Zaman iinde bazlar yaamann
tek yolunun lmek olduu sonucuna varmlar. lmle insan gemiin arlndan kurtuluyor. Bu birka
kii, sevgili akrabalarnn gzleri nnde Konstanz Glne dalarak, Lema Dandan kendilerini atarak
sonsuz hayatlarna sona erdirmiler. Bylece sonlu sonsuza galip gelmi, milyonlarca gzn meyvesi hibir
gz, milyonlarca kar yann-ki hi kar ya, milyonlarca dnki hibir ey olmu.

100

101

10 HAZRAN 1905
Zamann, tpk ykselen ay, aalarn tepesine dokunurken aalarn stnden gelen aydnlk gibi bir
nicelik deil de bir nitelik olduunu dnn. Zaman var, ama l-lemiyor.
u anda, gneli bir leden sonra bir kadn Bahn-hofplatz'n ortasnda durmu belli bir adam bekliyor. Bir
sre nce adam kadm Fribourg treninde grp vuruldu ve kadna birlikte Grosse Schanze parkna gitmeyi
nerdi. Adamn sesindeki aciliyetten ve gzlerindeki ifadeden kadn adamn hemen demek istediini
anlad. Bunun iin adam bekliyor. Sabrszlkla beklemiyor, kitap okuyarak zaman geiriyor. Bir zaman
sonra, belki ertesi gn adam geliyor. Kolkola giriyorlar. Parka gidiyor, lalelerin, gllerin, leylaklarn arasnda
geziniyor, llemeyen bir zaman sedir aacndan bir banka oturuyorlar. Akam oluyor. Akamn oluu,
ktaki deiiklikten, gkyznn kzarmasndan belli oluyor. Kadnla erkek, kk beyaz talarla deli
bir yolu izleyerek tepedeki bir lokantaya geliyorlar. Birliktelikleri ne zamandr sryor? Bir mr boyu mu,
bir an m? Kim bilebilir?
103

Lokantann kurun ereveli penceresinden adamn annesi onlara bakyor. Kollarn kavuturmu,
huzursuzla-nyor; olunun eve gelmesini istiyor. Onu kk bir ocuk olarak gryor. Adamn evde kalp
babasyla saklamba oynad, yatmaya gitmeden annesinin srtna trmand gnlerden bu yana hi
zaman geti mi? Anne, lokantann kurun ereveli penceresinden mum nn aydnlatt olunun
ocuka glmesini gryor. Olunun, ocuunun evde yaad, eve ait olduu gnlerden bu yana hi
zaman gemediine emin. Bu gece, tant kadnn dostluuyla olu hzla byrken darda kollarn
kavuturmu bekliyor.
Aarbergergasse'de iki kii cadde ortasnda bir ila nakliyesi zerine tartyorlar. Alc, raf mr ok ksa
olan ilalar eskimi ve bozuk geldikleri iin kzgn. Onlarn uzun zaman nce geleceini umduunu, aslnda
bir sredir tren istasyonunda beklediini bu arada Spitalgasse 27 numaradaki ak sal hanmn gelip
gittiini, Alpler zerinde n birok kez deitiini, havann lkken souduunu ve nemli havaya
dndn sylyor. Ksa boylu, iman, bykl gndericinin kalbi krlyor. lalar Basel'deki fabrikasnda,
pazarda tentelerin alma sesini duyar duymaz yapm. Bulutlar anlama imzaland zamanki konumunu
bozmadan trene tam. Daha ne yapsn?
Zamann llemedii dnyada saat yok, takvim yok, kesin randevular yok. Olaylar zamana gre deil
teki olaylara gre balatlyor. Ev, ta ve kereste inaat yerine gelince balyor. Ta oca, ta ocan
ileten paraya gereksinim duyunca ta veriyor. Davavekili, kz kelin byyor diye taklnca evden kp
Yksek Mahkemedeki dava-
ya gidiyor. Bern lisesindeki eitim renci snavlarn verince sona eriyor. Trenler Bahnhofplatz'daki
istasyondan vagonlar yolcuyla dolunca kalkyor.
Zamann bir nitelik olduu dnyada olaylar gkyznn rengine, Aare zerindeki gemicinin ses tonuna,
odaya giren birisinin mutluluuna veya korkusuna gre kaydediliyor. Bebein doumu, buluun patenti, iki
insann bulumas, saat ve dakikalarla tutulmu belirli zaman noktalaryla belirlenmiyor. Onun yerine,
olaylar imgelemin uzaynda kayp gidiyor, bir bakta, arzuda maddileiyor. Ayn biimde iki olay arasnda
geen zamann ksa m uzun mu olduunu olaylarn arka planna, aydnln iddetine, n ve glgenin
asna, katlmclarn baklarna gre deiiyor.
Baz insanlar zaman tasnif etmeye, incelemeye, tahlil etmeye alyorlar. Onlar taa dnyor.
Bedenleri, caddelerin kelerinde souk, ta gibi, ar donmu duruyor. Zamanla bu heykeller ta
ocaklarna gtrlyor. Ta ocaks paraya gereksinim duyduka bunlar eit paralara ayrarak ev
inaatlarna satyor.

104

105

11 HAZRAN 1905

Kramgasse ve Theaterplatz'n kesinde, alt mavi masas, efin penceresinde bir dizi mavi petunyalar
olan kk bir ak hava kafesi vardr. Bu kafeden btn Bern'i seyreder, sesini dinleyebilirsiniz.
Kochargasse ilkokulunun sabah teneffsne km sekiz yandaki rencilerinden bir grup balarnda
retmenleri, tek sra halinde caddeleri geerek Aare kysna gidiyorlar. Irman te yakasnda bir fabrika
bacasndan ar ar dumanlar kyor. Zahringen emesi'nin fskiyesinden su kabarcklar salyor.
Kram-gasse'nin saat kulesi eyrei vuruyor.
O anda kentten gelen seslerle kokular bir yana brakrsak bir manzara dikkati ekiyor. Kochergasse'nin
kesinde iki adam birbirlerinden ayrlmaya alyorlar ama, sanki bir daha gremeyeceklermi gibi
bunu bir trl yapamyorlar. Hoakal deyip aksi ynlerde yrmeye balyorlar, sonra hzla birbirlerine
koup kucaklayorlar. Yaknlarnda, orta yal bir kadn emenin tana oturmu sessiz sessiz alyor.
Sapsar elleriyle ta kavram, yle
107

sk sk tutuyor ki ellerinden kanlar akyor. Kadn umutsuzluk iinde yere bakyor. Kadnn yalnzl,
dierlerini bir daha gremeyeceine emin olmaktan geliyor. Sveterler giymi iki kadn Kramgasse'de
kolkola yryor, gelecee bovermi bir rahatlkla glyorlar.
Bu gelecein olmad bir dnya. Bu dnyada zaman, hem gereklikte hem de insan dncesinde imdiki
zamanda yok olan bir izgi. Bu dnyada kimse gelecek d kuramyor. Gelecei dlemek mor tesi
renkleri grmek-' ten de zor. Tayfn grnen kenarndan sonra nelerin olabileceini duyular alglayamyor.
Gelecei olmayan bir dnyada arkadalarn her ayrl lm demek. Gelecei olmayan bir dnyada her
yalnzlk bir final. Gelecei olmayan bir dnyada, bugnn tesinde hilik yatyor. nsanlar bugne,
dmemek iin bir kayadan aa aslr gibi tutunu-yorlar.
Gelecei hayal edemeyen insan eylemlerinin sonularn da tartamyor. Baz insanlar bu nedenle fel olup
eylemsizlie girmiler. Gn boyu yataktan kmyorlar. Uyanklar ama giyinmeye korkuyorlar. Kahve
fotoraflara bakyorlar. Bakalar sabah erkenden yataktan kyor, her eylemlerinin hilie varmasn,
hayatlarn planlayamama-larn hi umursamyorlar. Onlar an an yayorlar. Her anlar dopdolu. Bazlar da
gelecei gemiin yerine koyuyor. Her any, yaplan her eylemi, her neden ve sonucu yeniden ele alp
olaylarn onlar nasl bu ana, dnyann son anna, zaman izgisinin yokoluuna getirdii dncesiyle
kendilerinden geiyorlar.
Darda alt masas, bir dizi petunyas olan ak hava kafesinde, gen bir adam nnde kahve ve pasta
oturuyor.
108

Bo gzlerle caddeyi seyrediyor. Glen, sveterli iki kadn, emede oturan orta yal kadn, durmadan
vedalaan iki arkada gryor. O otururken kapkara bir yamur bulutu kentin zerine doru geliyor. Ama
gen adam masada oturmaya devam ediyor. O ancak bugn dnebilir. u anda gkyz kararyor ama
yamur yok. Kahvesinden bir yudum alp pastasn yerken dnyann sonunun bu kadar kapal oluuna
hayret ediyor. Hl yamur yok. Gazetesine gmlm, iyice kararan havada hayat boyunca okuyabilecei
son cmleyi okumaya alyor. Sonra yamur bastryor. Adam ieri giriyor. Islak ceketini karyor,
dnyann sonunun yamurla geliine hayret ediyor. efle yemekler zerine konuuyor. Yamurun
dinmesini beklemiyor, nk hayatta hibir eyi beklemiyor. Gelecei olmayan dnyada, her an dnyann
sonu. Yirmi dakika sonra frtna bulutlar geiyor, yamur diniyor, gkyz alyor. Gen adam masasna
dnyor, dnyann sonunun gnlk gnelik geliine hayret ediyor.
109

15 HAZRAN 1905

Bu dnyada, zaman gzle grlebilen bir boyuttur. nsan nasl uzaklara baktnda evleri, aalar, da
doruklarn uzaydaki grntler olarak gryorsa bir baka yne baktnda da doumlar, evlilikleri,
lmleri, zamandaki dnm noktalar olarak gelecee doru bulanklaan bir biimde grebiliyor. nsan
nasl bir yerde kalmakla yeni bir yere gitmek arasnda seim yapyorsa, ayn biimde zaman ekseni
boyunca yapaca yolculuu da seebiliyor. Baz insanlar rahat bir andan ok uzaklamaya korkuyorlar.
Belli bir zaman meknna yakn duruyorlar, gemiten zar zor uzaklayorlar. tekiler, gelip geen olaylarla
yz yze gelmeye hazrlanmakszn sabrszlkla gelecee koturuyorlar.
Zrih'teki Politeknik'te gen adamla hocas oturmu gen adamn doktora almas zerine konuuyorlar.
Aylardan Aralk. Beyaz mermerle kapl minede odunlar alev alev yanyor. Gen adamla hocas yuvarlak
masada, ceviz aacndan iskemlelerine oturmu, denklem sayfalar-

111

na boulmular. Son on sekiz aydr, gen adam her ay bu


odada profesriiyle buluuyor onun klavuzluunu alyor.
Gidip bir ay daha altktan sonra yeni sorularla geliyor.
Profesr her sorusunu yantlyor. Bugn de ite aklama
lar yapyor. retmeni konuurken, gen adam pencereden
darya bakyor. Binann yanndaki atdan sarkan karlar
seyrediyor. Doktorasn aldktan sonra nasl kendi yoluna
tek bana gideceini dnyor. skemlesinde otururken,
gen adam kukuyla gelecee doru bir adm atyor, gele
cee doru birka dakika. Souk ve belirsizlik arpyor
yzne. Geri ekiliyor. imdiki zamanda kalmak, scak
mineyle, hocasnn scak ilgisiyle babaa olmak daha iyi.
Zamann iinde gitmekten vazgemek daha iyi. Ve gen
adam bu kk kitaplkta, bugnde kalyor. Arkadalar^
ona onun imdiki zamanda kalna yle bir bakp geip!!,
gidiyorlar gelecekteki yeni zaman noktalarna. f|
Bern'de Viktoriasgasse 27 numarada, gen bir kadiri; yataa uzanm. Kavga eden anne babasnn sesleri
odadan j ieri doluyor. Gen kadn kulaklarn kapatm bir foto-" rafta, ocukluunda plajda anne
babasyla ekilmi foto-; rafna bakyor. Odann bir duvarnda ceviz bir yaz masasj: var. Masann
zerinde porselen bir kase. Duvardaki mavi:; boya atlayp soyulmu. Yatan ayakucunda ii yar yar-: ya
amarla dolu bir valiz duruyor. Fotorafta, oradan dal; zamana bakyor. Gelecek onu aryor. Karar
veriyor. To-rf parlanmay bitirmeden evden, hayatnn bu noktasndan; ayrlyor, gelecee doru gidiyor. Bir
yl teye gidiyor.' Be yl, on yl, yirmi yl, sonunda frene basyor ama yle;! hzl gidiyor ki ancak elli yanda
durabiliyor. Olaylar gJ>! z nnde yar ediyor, onlar ancak yle bir grebiliyor.

Onu hamile brakp terk eden salar dkk bir dava vekili. niversitede geen bulank bir yl. Bir zaman
sresinde Lozan'da bir kk daire. Fribourg'da bir kz arkada. Salarna aklar den ana babasn ara
sra ziyaretler. Annesinin ld hastane odas. Zrih'te, babasnn ld sarmsak kokan daire.
ngiltere'de bir yerlerde yaayan kzndan gelen mektup.
Kadn soluunu tutuyor. imdi elli yanda. Yataa uzanm, anne babasyla plajda ekilmi fotorafna
bakarak hayatn anmsamaya alyor.

112
113

17 HAZRAN 1905
Bern'de bir Sal gn. Marktgasse'deki tombul parmakl frnc eski borcunu demeyen kadna baryor.
Kadn yeni ald iki paket peksimeti sakin antasna koyarken frnc kollarn sallyor. Frnn dnda, bir
ocuk pa-teniyle birinci kat penceresinden atlan topun peinden kayyor. ocuun patenleri ta caddede
sesler karyor. Marktgasse'nin, Kramgasse ile kesitii dou ucunda bir kadn ile bir erkek bir kemerin
glgesinde birbirlerine sokulmu duruyorlar. ki adam koltuklarnn altnda birer gazeteyle geiyorlar.
Gneye doru yz metre ilerde bir alblbl tembel tembel uuyor.
Dnya duruyor.
Frncnn az cmlesinin ortasnda ak kalyor. ocuk havada yzer gibi duruyor. Adam ile kadn kemerin
altnda heykel oluyorlar. ki adam heykel oluyor; konumalar sanki pikabn inesi kaldrlm gibi kesiliyor.
Kuun uuu donuyor, rman stnde bir dekor gibi asl kalyor.
Bir mikrosaniye sonra dnya yeniden hareket ediyor.
115

Frnc hibir ey olmam gibi tiradna devam ediyor. ocuk topun ardndan koturuyor. Adamla ile kadn
birbirlerine daha yaklayorlar. ki adam et piyasasndaki art tartmay srdryor. Ku kanatlarn
rpyor ve Aare zerinde ember izmeye devam ediyor.
Dakikalar sonra dnya yeniden duruyor. Sonra yine dnyor. Duruyor. Dnyor.
Bu nasl bir dnya? Bu dnyada zaman srekli deil. Bu dnyada zaman kesikli. Zaman, uzun sinir lifleri.
Uzaktan baknca srekli gibi ama, yakndan baknca kesintili. Lifler arasnda mikroskobik boluklar var.
Sinir eylemi, bir zaman parasndan dierine akyor, duruyor, boluu akyor ve komu paraya geiyor.
Balant boluklar yle kk ki, eksik zaman parasn grebilmek iin her saniye bin kere bytlmeli.
Zamandaki temasszlk yle kk ki, paralar arasndaki boluklar neredeyse alglanamyor. Zamann her
yeniden balaynda, yeni dnya tpk eskisine benziyor. Bulutlarn durular ve hareket ynleri, kularn
yrngeleri, konumalarn, dncelerin ak ayn grnyor.
Zaman paralan neredeyse kusursuz uyuyor gibi ama tamamen de kusursuz deil. Bazen ok ufak
farkllklar oluyor. rnein, Bern'deki u Sal gn yirmi yalarnn sonlarndaki bir gen adam ile bir gen
kadn Gerberngas-se'dekibir sokak lambasnn altnda duruyorlar. Bir ay nce tanmlar. Adam kadn
tutkuyla seviyor; ama daha nce onu hibir ey sylemeden terk eden bir kadn tarafndan allak bullak
edildii iin k olmaya korkuyor. Bu kadnla ilikilerinin yryeceinden emin olmak istiyor. Kadnn
yzne bakyor, en' ufak bir iareti, kan hafife

kaldrn, yanaklarnn belli belirsiz kzarmasn, gzlerindeki nemi inceliyor, duygularnn gerek olup
olmadn okumaya alyor.
Aslnda kadn da adam seviyor ama akn szcklere dkemiyor. Onun yerine, adamn korkusundan
habersiz ona glmsyor. Balarnn sallan tam tamna ayn, yrek atlarnn dzeni deimiyor. Ama
kadnn aklnn derinliklerinde, daha nce orada olmayan bir dnce ortaya kyor. Gen kadn bilincinin
derinliklerindeki bu yeni dnceye ularken incecik bir boluk gln kesiyor. Bu ksack duraksama
ok yakn bir inceleme dnda kimse tarafndan fark edilecek bir ey deil. Ama gen adam bunu fark
ediyor bir anlam karyor. Kadna onu bir daha grmek istemediini syleyerek Zeughausgasse'deki evine
dnyor. Zrih'e tanp amcasnn bankasnda almaya karar veriyor. Kadn, Gerberngasse'deki sokak
lambasndan yava yava evine dnerken adamn kendisini neden sevmediini dnyor.

116

117

Q o-

Besso ile Einstein rmakta demirlemi bir balk motorunda oturuyorlar. Besso peynirli sandviini yerken
Einstein, rmaa olta salyor, bir taraftan piposunu tttryor.
Einstein ile daha nce hi bala kmam olan Besso, "Aare'nn ortasnda burada gerekten bir ey
yakalayabiliyor musun?" diye soruyor,
"Hi yakalamadm" diye yantlyor Einstein, oltasn salmaya devam ederken.
"Belki, u sazla doru kyya biraz yaklasak daha iyi olur."
"Olabilir" diyor Einstein "Ama orada da hibir ey yakalayamadm. antada sandvi kald m ?"
Besso Einstein'a bir sandvile bira uzatyor. Bu pazar leden sonra onunla geldii iin sululuk duyuyor.
Einstein, dnebilmek iin bala yalnz kmay planlyordu.
"Ye" diyor Besso, "Bu kadar bal ektikten sonra dinlenmen gerek."
121

Einstein, bakn Besso'nun dzlerine eviriyor. ki arkada bir sre sessiz kalyorlar. Krmz bir motor
dalgalar yaparak, yaknlarndan geiyor. Tekne sallanyor.
Yemekten sonra, Einstein ile Besso taknenin sralarn kaldrp yatyor, gkyzn seyrediyorlar. Bugnlk
Einstein, balk tutmaktan vazgemi.
"Michele, bulutlarda neler gryorsun ?" diye soruyor Einstein.
"Kaan bir adam kovalayan bir kei gryorum." diyor Besso.
"Pratik bir adamsn Michele." diyor Einstein. Einstein, bulutlara bakyor ama projesini dnyor. Besso'ya
dlerini anlatmak istiyor ama bir trl aamyor.
"Zaman kuramn baar kazanacak." diyor Besso. "O zaman senle bala kacaz, sen de bana kuramn
anla-takcaksn. Sonra nl olunca, kuramn ilk kez bana bu teknede anlattn anmsayacaksn."
Einstein glyor, bulutlar kahkahasyla ne arkaya sarslyor.

18 HAZRAN 1905
Roma'nn ortasndaki bir katedralden on bin insan tek sra halinde dev bir saatin kollar gibi kp kentin
dna doru uzanyor. Kuyruk daha da ilerlere kadar gidiyor. Aslnda bu sabrl ziyaretilerin yn dar
deil, ieri doru. Zaman Tapna'na girebilmek iin sralarnn gelmesini bekliyorlar. Byk Saatin nnde
diz kmek iin bekliyorlar. Bu tapna ziyaret etmek iin uzak yollardan, baka lkelerden gelmiler.
imdi, kuyrukta tertemiz caddelerde ilerlerken ayakta sessizce bekliyorlar. Bazlar dua kitabn okuyor.
Bazlar ocuklarnn elini tutuyor. Bazlar incir yiyip, su iiyor. Beklerken zamann getiinden habersiz
grnyorlar. Saatlerine bakmyorlar. Saatleri yok. Saat kulelerinin seslerine kulak vermiyorlar. Saat
kuleleri de yok. Kol saatleri saat kuleleri yasak. Yalnzca Zaman Tapnandaki Byk Saat var.
Tapnan iinde oniki ziyareti Byk Saatin evresinde bir ember oluturmular. Muazzam metal ve
cam eklin zerinde her biri bir saat ban gsteriyor. Oniki metre ykseklikte asl kocaman bronz bir
sarka amdan-

122

123

larn altnda gidip geliyor. Ziyaretiler, sarkacn her hareketiyle ark sylyor. arklar ll zaman
dilimine uygun. Ziyaretiler hayatlarndan dlen her dakikaya gre ark sylyor. Bu onlarn ada.
Byk Saatin altnda bir saat geince onlar gidiyor, yerlerine baka oniki ziyareti geliyor. Yzyllardr bu
byle sryor.
ok nceleri, Byk Saat'ten nceleri zaman ilahi varlklarla llrd. Gece gkyznde yldzlarn ar
ar hareketiyle, gnein izdii yay ve n deimesiyle, ayn douu bat, gelgitler ve mevsimlerle.
Zaman, ayn zamanda yrek atlaryla, uyku ritmiyle, ackmayla, kadnlarn adet dnemleriyle ve ekilen
yalnzln sreklili-iyle llyordu. Sonra, kk bir italyan kasabasnda ilk mekanik saat yapld.
nsanlar nce bylendi, sonra dehete kapldlar. Bir insan icad, zamann ak miktarn be-lirliyor,
tutkularn araln cetvel ve pergellere balyor, hayatmzn anlarn lyordu. Bundan by vard, buna
dayanlamazd. Doa yasasna aykryd bu. Ama saat yine de grmezden gelinemezdi. Ona tapmak
gerekiyordu. Mucit, Byk Saati yapmaya zorland. Saat tamamlandktan sonra ldrld, dier saatler de
yok edildi. Arkasndan kutsal ziyaretler balad.
Baz ynlerden bakldnda hayat Byk Saat ncesinde naslsa yle devam ediyor. Caddeler ve bulvarlar
ocuk cvltlaryla dolu. Aileler, iste pimi et yemek bira imek iin biraraya geliyorlar. Gen olanlarla
kzlar, bir arnn avlusunda karlatklarnda birbirlerine utanga utanga bakyorlar. Ressamlar, evleri,
binalar resimleriyle 'Elemeye devam ediyor. Filozoflar, dncelere dalyor.

Ama her soluk al, bacaklarn her hareketi her romantik bak aklda hapsediliyor. Her eylem, ne kadar
kk olursa olsun artk zgr deil. Herkes biliyor ki, Roma'da belli bir katedralin ortasnda birbirlerine
zincir ve dililere bal kocaman bronz bir sarka sallanyor. Kocaman bronz sarka hayatlarn lyor. Ve
her insan, bir zaman gelip hayatnn gevemi aralklaryla yzlemesi gerektiini, Byk Saate saygsn
sunmas gerektiini biliyor. Her kadn ve her erkek Zaman Tapna'na gitmeli.
te bu nedenle, herhangi bir gnn herhangi bir saatinde on bin kiilik bir kuyruk Roma'nn merkezine tek
sra uzanyor. Ziyaretiler Byk Saat nnde diz kmek iin bekliyorlar. Dua kitaplarn okuyarak,
ocuklarnn ellerinden tutmu sessizce bekliyorlar. Sessizler ama iin iin kabaran fkelerini de
bastryorlar. nk llmemesi gereken bireyin lldn gzlyorlar. ok deerli dakikalarn ve
yllarn getiini gzlyorlar. Kendi bulu meraklar ve cretkarlklaryla kapana kslmlar. imdi
hayatlaryla dyorlar. .

124

125

1
!
i

20 HAZRAN 1905
Bu dnyada zaman yerel bir olgu. Birbirlerine yakn iki saatin tik taklar ayn. Ama birbirlerinden uzak iki
saa-tinkiler farkl. Saatler iin geerli olan bu kural, yrek atlar, soluk alp vermeler, yksek ayrlarda
esen rzgarn hareketi iin de geerli. Bu dnyada zaman, deiik mekanlarda deiik hzlarda akyor.
Ticaret bir zaman birliini gerektirdii iin kentler arasnda ticaret yok. Kentler arasndaki ayrm ok byk.
Bin svire Frangn saymak iin Bern'de on dakika gerekirken Zrih'te bir saat gerekiyor. Bu kentler,
aralarnda nasl ticaret yapabilir? Buna bal olarak her kent yapayalnz. Her kent bir ada. Her kent kendi
erikleini, kirazlarn kendileri yetitirmek, kendi srlarn koyunlarn kendilei beslemek, kendi
deirmenlerini kendileri ina etmek zorunda. Her kent kendi bana yaamak durumunda.
Bazen bir yolcunun kentten kente gittii oluyor. Allak bllak m oluyor? nk Bern'de saniyeler alan bir i
Fribo-urg'da dakikalar, Lucern'de gnler tutuyor. Birinde bir yapran aatan yere dt srede baka
bir yerde i-
127

ekler meyve veriyor. Bir yerdeki gkgrlts sesi boyunca baka bir yerde iki insan ak oluyor. Bir yerde
bir ocuun byyp adam olduu srede, baka yerde bir yamur damlas camdan aa szlyor. Ama
yolcu bu ayrmlar fark etmiyor. Bir zaman uzayndan dierine gittiinde bedeni yerel zaman
hareketlerinede uyum salyor. Her yrek arpmas, sarkacn her sallan, karabatan kanat rplar
uyum iinde olduktan sonra yolcu bir zaman blgesinden dierine getiini nasl anlayabilir? nsann
arzularnn admlar gldeki dalgalarn hareketleriyle orantl olmaya devam ediyorsa yolcu bir eylerin
deitiini nasl fark edebilir?
Yolcu, yalnzca ayrld kentle grtnde yeni bir zaman hkmdarlna girdiini fark edebilir. O
ayrldktan sonra konfeksiyon dkkannn geliip ubeler atn, kznn byyp yalandn ya da
kendisi baheden karken ark syleyen komusunun karsnn arksn u anda bitirdiini renebilir. O
zaman yolcu uzayda olduu gibi zamanda da uzaklatn anlar. Hibir yolcu kt kente geri dnmyor.
Baz insanlar bu yaltlmlktan zevk alyorlar. En byk kentin kendi kentleri olduunu ne sryor, baka
kentlerle ibirlii yapmann neden gerektiini soruyorlar. Fabrikalarnn yaptndan daha yumuak ipek
olabilir mi? Meralarndaki ineklerden daha gl inek var m ki? Hangi saat, dkknlarnda satlan
saatlerden daha gzel olabilir? Bu insanlar sabahlar balkonlarna kyor, gne dalarn zerinde
ykselirken kentin dna hi bakmyorlar.
Dierleri ilikiden yana. Arada srada gelen bir yolcuyu soru yamuruna tutuyorlar. Getii yerleri, dier
yerler-

de gnbatmlarnn ne renk olduunu, insanlarn boyunu hayvanlarn byklklerini, konualan dilleri flrt
adetlerini, bulular soruyorlar. Zamanla merakllardan biri kendi gzyle grmek, dier kentleri kefetmek
iin kentinden ayrlp yollara dyor. O da yolcu oluyor. Bir daha hi geri dnmyor.
Zamann yerel olduu bu dnyada zammn yaltlm-l geni bir hayat eitlilii salyor. Kentlerin
birbirine karmamasyla hayat bin ayr ynde geliebiliyor. Bir kentte insanlar birbirlerine yakn, dierinde
ise mesafeli yayorlar. Bir kentte insanlar halim selim giyinirken dierinde hibir ey giymiyorlar. Bir kentte
insanlar dmanlar ldnde yas tutarken dierinde ne dmanlar var ne dostalar. Baz kentlerde
insanlar yryor; bazlarnda garip keiflerle bulduklar aralara biniyorlar. Bu ve buna benzer farllklar
yalnzca yz kilometrelik bir alanda grlebiliyor. Bir tepenin, bir rman arnda ok farkl bir hayat tarz
olabiliyor. Yine de bu insanlar birbirleriyle konumuyor, hibireyi paylamyor, birbirlerinden yiyecek alp
vermiyorlar. Yaltlmln neden olduu bolluk yine bu yaltlmlkla kstlanyor.
128

129

22 HAZRAN 1905
Agassiz Lisesinde mezuniyet treni. Yz yirmi dokuz olan ocuu beyaz gmlekleri, kahverengi
kravatleryla mermer basamaklara sralanm, gnein altnda baretmenin adlarn okumasna
bekliyorlar. n srada veliler ve akrabalar gnlszce dinliyor, yere bakyor, iskemlelerini gcrdyorlar. Okul
birincsi monoton bir sesle konuuyor. Madalyasn alrken belli belirsiz glmsyor, trenden sonra da
alla atyor. Kimse onu kutlamyor. ocuklar, veliler, akrabalar, kzkardeler Amthausgasse ve Aastras-
se'deki evlerine veya Bahnhofplatz'n banklarna doru kaytszca yryorlar. len yemeinden sonra
oturup kat oynayarak vakit geiriyor, ekerleme yapyorlar. Elbiseler bir baka vesileyle kullanlmak zere
katlanp kaldrlyor. Yaz sonunda baz ocuklar Bern'e veya Zrih'e nivarsite-ye gidiyorlar, bazlar
babalarnn iinde alyor, bazlar i aramak iin Almanya'ya Fransa'ya gidiyor. Bu olaylar, kaytszlkla,
mekanik bir biimde yaplyor. Bir sarkacn ne arkaya sallanmas gibi. Ya da her hamlesi zorun-
131

lu olan bir satran oyunu gibi. nk bu dnyada gelecek sabit.


Bu dnya gelecein akkan olmad, olaylarn nn amad bir dnya. Aksine zaman kat. Kemiksi bir
yaps var. Sosuz biimde ileriye ve geriye uzanyor. Gemite olduu gibi gelecekte de fosilleiyor. Her
eylem, her dnce, esen her rzgar, kularn her uuu sonsuza dek belirlenmi.
Standttheater'in byk solonunda bir balerin sahnede koup havaya sryor. Havada bir sre asl
kaldktan sonra yere iniyor. Saut batterie, saut. Bacaklar makas yapyor, kollar byk bir yay iziyor. imdi
bir pirouette'e hazrlanyor. Sa baca geriye gidiyor, bir aya zerinde dnyor kollar dn
hzlandrmak iin kavuturuluyor. Kusursuz. Saat gibi. Dansederken daha iyi szlebileceini dnyor
ama szlemiyor nk hareketleri ona ait deil. Bedeninin yerle veya uzayla her kesimesi santimin
milyonda birine kadar nceden belirlenmi- Szlecek yer yok. Szlmek yer yok. Szlmek bir belirsizlik
anlamna gelecek, belirsizlie de yer yok. Ve o da sahnede bir saatin kar konulmazlyla dnyor.
Beklenmedik hibir adm atmyor, yere kusursuzca basyor, tasarlanmam cabrio-les'lerin hayalini
kurmuyor.
Gelecein belirlenmi olduu dnyada, hayat odalarn ald sonsuz bir koridor. Her harekette bir oda
aydnlanyor. Bir sonraki oda karanlkta ama hazrlanyor. Odadan odaya geiyor, o anda aydnlk odann
iine bakyor ve yryoruz. nmzdeki odalarda ne olduunu bilmiyoruz ama onlar
deitiremeyeceimizi de biliyoruz. Bizler hayatlarmzn seyircileriyiz.

Kochergasse' eczanede alan eczac len tatilinde kentte geziniyor. Marktgasse'deki saatinin nnde
duruyor. Yandaki bir frndan sandvi alyor; orman ve rmak ynnde yrmeye devam ediyor. Arkadana
borcu var ama kendine bireyler almay tercih ediyor. Yrrken yeni ceketini pek beeniyor. Arkadana
borcunu gelecek yl demeye karar veriyor. Belki de hi demeyecek. Onu kim sulayabilir ? Belirlenmi
gelecek dnyasnda doru ve yanl yok. Doru ile yanl seme zgrln gerektirir. Her hareket zaten
nceden seilmise seme zgrl yok demektir. Belirlenmi gelecek dnyasnda kimse yaptklarndan
sorumlu tutlamaz. Odalar nceden dzenlenmi. Eczac, Burunngasshalde boyunca yryp iine ormann
temiz havasn ekerken bunlar dnyor. Dndklerinden yle memnun kalyor ki, kendine bir
glmseme izni veriyor. Nemli havay iine ekiyor, mutlu olduka kendini zgr hissediyor. zgrln
olmad bir toplumda zgr.

132

133

25 HAZRAN 1905
Pazar leden sonra. nsanlar, Pazar yemeklerini vermi, Pazar giysileri iinde Aastrasse'de bir aa bir
yukar geziniyor rman mrltsna elik eden alak seslerle konuuyorlar. Dkknlar kapal. kadn
Marktgasse'de yryor, arada bir durup ilanlar okuyor, vitrinlere bakyor, yava yava ilerliyorlar. Bir han
bekisi merdivenleri s-pryor, mermer duvarn nnde oturup gazetesini okuyor, sonra gzlerin
yumuyor. Caddeler uyukluyor. Caddeler uyukluyor, havada bir yerlerden bir keman sesi szlp geliyor.
zeri kitaplarla dolu bir masann banda, gen bir adam ayakta keman alyor. Yumuak bir para.
alarken bir yandan da aaya bakyor, caddeden geenleri seyrediyor. Yanyana bir ift gryor. Koyu
kahverengi gzleriyle onlara bakyor, sonra baklar ilerlere yneliyor. Hareketsiz. Tek hareket mzii.
Mzik oday dolduruyor. Kprdamadan duruyor ve alt kattaki karsyla bebeini dnyor.
O alarken, tpk ona benzeyen bir adam odann ortasnda avakta keman alyor. teki adam aadaki
caddeye bakyor, yanyana yryen ifti seyrediyor. O keman alar-
135

ken, nc bir adam ayakta keman alyor. Aslnda bir drdnc, bir beinci, odalarnda ayakta durmu
keman alan saysz gen adam var. Sonsuz sayda melodi ve dnce var. Ve gen adamlarn
kemanlarn aldklar bu bir saat aslnda bir saat deil saatler. nk zaman iki ayna arasndaki k gibi.
Zaman sonsuz sayda grnt, melodi, dnce yaratarak ne, arkaya yansyor. Bu dnya saysz
kopyalarn dnyas.
lk adam dnrken dierlerini hissediyor. Onlarn mziini ve dncelerini hissediyor. Kendini bin kere
tekrarlanyor gibi hissediyor. Kitaplarla dolu odasnn bin kere tekrarlandn hissediyor. Dncelerinin
tekrarlandn hissediyor. Karsndan ayrlsa m? Peki karsnn ona Politeknik ktphanesinde masann
ardndan bakt na ne demeli? Peki u kabark kumral salar? yle rahat edebiliyor mu? Hangi yalnzlk,
ona su keman aldryor?
Dierlerini hissediyor. Kendisinin bin kere tekrarlandn hissediyor. Bu odann bin kere tekrarlandn,
dncelerin tekrarlandn hissediyor. Hangi tekrar kendisi-ninki. Hangisi gerek kimlii, gelecekte
benlii? Karsndan ayrlsa m? yle rahat edebiliyor mu? Hangi yalnzlk, ona u keman aldryor?
Dnceleri her kopyas arasnda bin kere gidip geliyor, bir ne bir arkaya arpyor; her arpta
zayflayarak tekrarlanyor. Karsndan ayrlsa m? yle rahat edebiliyor mu? Hangi yalnzlk? Her yansmada
dnceleri biraz daha zayflyor. yle rahat edebiliyor mu? Hangi yalnzlk? Sorularn ne olduunu artk
glkle hatrlayana dek dnceleri giderek zayflyor. Hangi yalnzlk? Bo caddeye bakarak alyor.
Mzii havada szlerek oday dolduruyor, aslnda saysz saatler olan bir saat getiinde, yalnzca mzii
anmsyor.
136

27 HAZRAN 1905
Her Sal, orta yal bir adam Bern'in dou ucundaki ta ocandan Hodlerstrasse'deki ta ustasna talar
getiriyor. Adamn kars, byyp evden ayrlm iki ocuu, Berlin'de yaayan veremli bir kardei var. Her
mesim gri bir yn ceket giyiyor. Hava kararana dek ta ocanda alyor, sonra karsyla yemek yiyor.
Pazarlar bahesiyle ilgileniyor. Sal sabahlar da kamyonunu talarla doldurup kentte iniyor.
Gelince Marktgasse'de durup un ve eker alyor. St. Vincent'in arka avlusunda sessizce oturarak yarm
saat geiriyor. Berlin'e mektup atmak iin Postanede duruyor. Caddede insanlarn yanndan geerken yere
bakyor. Bazlar onu tanyor. Baklarn yakalayp selamlamak istiyorlar. Mrldanp yryor.
Hodlerstrasse'de talan verirken bile ta ustasnn gzlerinin iine bakmyor. Onun yerine yan tarafa
bakyor. Ta ustasnn dosta sohbetine duvara bakarak yant veriyor. Talar tartlrken bir kede
dikiliyor.
Krk yl nce okulda, bir Mart leden sonrasnda snfta iini yapmt. Tutamad. Sonra, oturmaya devam
et-
137

mek istedi ama dier ocuklar su birikintisini grp onu odada kovaladlar. Pantolonundaki slakl
gsterip onunla alay ettiler. O gn gne klar pencereden gelip yere salan st rmaklar gibi
bembeyazd. Kapnn yanndaki asklarda iki dzeni ceket aslyd. Kara tahtaya tebeirle Avrupann
bakentleri sralanmt. ekmeceli sralarn zeri kalkyordu. Onun srasnn sa stnde "Johann"
yazyordu. Hava nemliydi. Buhar borular yakndan geiyordu. Saatin kocaman krmz kollar 2 : 15'i
gisteriyordu. Ve ocuklar onunla alay ediyorlar, snfta kovalyorlard. Kovalarken de "ili bebek, ili
bebek, ili bebek" diye ba-ryorlard.
Bu an onun hayat oldu. Sabahlar uyandnda o altna karan ocuktu. Caddede insanlarn yanndan
geerken pantolonundaki slakl grdklerini biliyordu. Pantolonuna gz atp bakn uzaklara
karyordu. ocuklar ziyaretine geldiinde odasndan kmyor, onlara kap aralndan konuuyordu. O
iini tutamayan ocuktu.
Peki gemi neydi? Gemiin kesinlii yalnzca bir yanlsamadan ibaret olabilir miydi? Gemi, bir
kaleydoskop; her esinti, kahkaha ve dnceden etkilenip yer deitiren bir grntler kalb olabilir
miydi? Ve heryerde deiiklik varsa, biz bunu nasl anlayabilecektik?
Deien gemiler dnyasnda, ta oca sahibi bir sabah uyandnda artk altna karan ocuk deil O
Mart leden sonra da herhangi bir leden sonras. O unutulan leden sonra, snfta oturuyor, retmen
adn syleyince tahtaya kalkyor, okuldan sonra dier ocuklarla paten kaymaya gidiyor. imdi bir ta
oca iletiyor. Be takm elbisesi var. Kars iin nefis porselen takmlar alyor;

onunla Pazar leden sonralar yrylere kyor. Amt-hausgasse ve Aarstrasse'de oturan arkadalarn
ziyaret ediyor. Onlara glmseyip ellerini skyor. Casino'daki konserlerde sponsorluk yapyor.
Bir sabah uyandnda...

Gne kentin zerinde ykselirken, on bin insan esniyor, tost ve kahvelerini yiyorlar. On bin kii Kramgas-
se'nin kemerlerle evrili avlusunu dolduruyor, ya da Speic-hergasse'deki ilerine gidiyor veya ocuklarn
parka gtryorlar. Her birinin anlar var: ocuunu sevemeyen bir baba, hep kazanan bir karde, nefis
pen bir sevgili, okul snavnda kopya ekilen an, yeni yam karn sonrasndaki dinginlik, bir iirin
yaymlanmas. Deien gemiler dnyasnda bu anlar rzgarda uuan buday taneleri, gelip geen
dler, bulutlarn biimleri gibi. Bir zamanlar olan olaylar, bir bakla, bir frtnayla, bir gecede gerekliini
yitiriyor. Zaman iinde gemi hi meydana gelmedi. Ama kim bilir ? Gemiin, gnein Bern Alpleri
zerinde parldad, dkkanclarn sat yaparken arklar syledii ve ta oca sahibinin kamyonunu
yklemeye balad u an kadar somut olmadn kim belibilir.

138

139

28 HAZRAN 1905

"O kadar ok yeme," diyor bykanne olunun omu-zuna vurarak. "Benden nce lrsen gmm kime
kalacak. " Aile, Bern'in on kilometre gneyinde, Aare kysnda piknikte. Kzlar yemeklerini bitirmi, bir ladin
aacnn etrafnda birbirlerini kovalyorlar. Sonra balar dnp, yksek imenlerin arasna uzanyorlar.
Biraz sonra yine birbirlerini kovalyorlar, yine balan dnyor. Olu ve ok iman kars ile anneanne bir
battaniyenin zerine oturmu, jambon, peynir, hardal srlm eki mayal ekmek, zm ve ukulatal kek
yiyorlar. Onlar yiyip ierken rman zerinden hafif bir rzgar esiyor. Tatl yaz havasn ilerine ekiyorlar.
Olu ayakkablarn karp imende par-maklan kayor.
Aniden stlerinde bir ku srs beliriyor. Gen adam battaniyenin zerinden frlayp ayakkablarn bile
giymeden kularn peinden komaya balyor. Tepenin ardnda gzden kayboluyor. Ksa zamanda, kular
kentten gren bakalar da ona katlyor.
Bir ku aaca konuyor. Kadnn biri dallara trmanyor, kuu yakalam zere tam elini uzatyor ki ku daha
141

yksek bir dala srayveriyor. Kadn trmanmaya devam ediyor. Dala dikkatle kp oturuyor. Kua
uzanrken ku tekrar alttaki dala zplyor. Kadn aata asl kalmken, baka bir ku tohumlar yemek iin
dala konuyor. ki adam, ellerinde kocaman bir kepeyle usulca yaklayorlar. Ama ku yle hzl ki. Uup
srye katlyor.
imdi kular kentte uuyorlar. St. Vincent Katedralinin papaz an kulesine km, kular pencereden
ieri k-alyor. Kleine Schanze Park'nda yal bir kadn kularn bir alya konduklarn grnce elindeki
kepeyle usulca yaklayor. Ku yakalama ansnn olmadn bildii iin kepesini yere atp alamaya
balyor.
Dt bu hayal krklnda yalnz deil. Her kadn, her erkek bir ku peinde. nk bu blbl srs
aslnda zaman. Zaman, bu kularla kanat rpyor, hopluyor, kpr kpr hareket ediyor. Bu kulardan birini
yakalayp kafese koydunuz mu zaman duruyor. Zaman btn insanlar ve aalar ve toprak iin duruyor.
in aslna baklrsa bu kular ok nadiren yakalanyorlar. Kular yakalayabilecek enerjileri olan ocuklarn
zaman durdurma istekleri yok. ocuklar iin zaten zaman ar geiyor. Onlar doum gnlerinden
ylbalarna, andan na koturuyorlar. Geri kalan gnlerde bu gnlerin yeniden gelmesini sabrszlkla
bekliyorlar. Zaman durdurmay delicesine isteyen bykler ise ku yakalamak iin ok ar kalyorlar ve
yorgunluktan bitap dmler. Bykler iin zaman ok gibi ilerliyor. Kahvalt masasnda ay ierken geen
bir dakikay, torun elbisesini karamazken geen an, k gnei karlardan yansyp, mzik odasn
aydnlatmasn yakalamak istiyorlar. Ama ok ar kalyolar.

Zamann onlarn ulaamayaca bir yerde zplayp umasn seyretmekle yetiniyorlar.


Blbl yakaland anlarda, yakalayanlar donananla kendilerinden geiyorlar. Ailelerinin ve dostlarnn
verdii deerin, yz ifadelerinin, bir dln, doumun yada duygunun verdii mutluluun tadn karyor;
tarn ieinin veya menekenin tutsak edilmi kokusunu ilerine ekiyorlar. Yakalayanlar, zamann
donduu anla kendilerinden geiyorlar ama ksa srede blbln son nefesini verdiini, berrak flt sesli
tnn sessizlie dntn, yakalama annn solup yaamn sona erdiini gryorlar.

142

143

?II
H
?II

Uzakta bir saat kulesi sekiz kere vuruyor. Patent brosunun gen katibi ban masadan kaldryor, kalkp
geriniyor ve pencereye yryor.
Darda kent uyanm. Kadn yemeini verirken kocasyla kavga ediyor. Zeughausgasse'deki okullarna
giden bir grup ocuk bir futbol topunu birbirlerine atyorlar ve heyecanla yaz tatilinin sz ediyorlar.
Ellerinde bo pazar antalaryla iki kadn Marktgasse'ye doru gidiyor.
Biraz sonra, bamemur kapdan giriyor, masasna gidiyor, tek kelime etmeden iine balyor. Einstein
dnp kedeki saate bakyor. Sekizi geiyor. Cebindeki bozuk paralarla oynuyor.
Sekizi drt gee, daktilo ieri giriyor. Einstein' elinde msvettelerle grnce glmsyor. Bo
zamanlarnda onun birok makalesini daktilo etmi. Ne cret istese hemen veriyor. Sessiz bir adam, yine
de arada srada espriler yapar. Ho adam.
Einstein ksa msvetteleri, zaman kuramn veriyor. Sekizi alt geiyor. Masasna yryor, dosya ynna
bakyor, kitap rafna gidiyor, bir defter alyor. Dnp yine pen-
147
Alan Lightman _ Einstein'in Dleri
Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr.
UYARI:
www.kitapsevenler.com
Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar...
Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki
tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine
istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla
ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran
vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve
OCR (optik
karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz
olan sitemizdeki
e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk
esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme
engelli kitap sevenlerin
istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak
kullanlamaz, kullandrlamaz.
Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser
sahiplerine zarar vermek deildir.
www.kitapsevenler.com
web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek
ve kitap okuma alkanln pekitirmektir.

Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka
pekieceine inanyorum.Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri
abalardan ve
yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum.
Bilgi paylamakla oalr.
Yaar MUTLU

LGL KANUN:
5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders
kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir
nshas yoksa
hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak
ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi
kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya
dn verilmesi
bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir
ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz.
Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin
bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitab Tarayan ve Dzenleyen Arkadaa


ok ok teekkr ederiz. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne
mutlu ki, bir grme
engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek
tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp,
kitapsevenler@gmail.com
Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz.
Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar
silmeyiniz.
Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz...
Teekkrler.
Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara.
Tarayan: Mslm Domu
Alan Lightman _ Einstein'in Dleri

You might also like