You are on page 1of 192

Varolmann Dayanlmaz Hafiflii

MILAN KUNDERA

NSZ
1950 sonrasnn Dou Avrupa romann ilkin "sosyalist gereki"
eserlerden tanmtk. Formllere gre yazlan btn
edebiyatlar gibi, belirli bir klieleme, standartlama, bir "ortalamalk"
vard bu romanlarda. Anti-Nazi direni, yeni toplumsal
dzenin kuruluu vb. ortak deer yarglar, ortak yaklam,
ortak slupla anlatlyordu. Bu "gereki"liin, szkonusu
lkelerdeki "gerek"lie pek uymad da seziliyordu.

Daha sonralar, Sovyetler Birlii de dahil olmak zere,


eitli "Dou Bloku" lkelerinin "sosyalist" olmayan edebiyatlaryla
da karlatk, tantk: Bazlar, Bulgakof gibi, sosyalist
olmadklar gibi "gereki" de deildi. Bazlar, van Denisovi
ve Kanser Kouu'nun Soljenitsin'i gibi, sosyalist deil,
ama bir tr "anti-sosyalist naturalist"ti. Birou, zellikle
balangta, kendi lkelerinde -epey zorlukla da olsa- yaymlamlard
kitaplarn. Bu kitaplarn ok popler olduunu,
kapldgn ve kalmadn, daha sonraki basklara da pek
hzl geilmediini reniyorduk.

lk grdmz "sosyalist gereki" romanlara gre, bunlar


dorusu daha ilgin gibiydiler. tekilerde sezdiimiz o
gdml ve gerek d "gerekilik" bunlarda yoktu. En
azndan "muhalif'tiler ve gzel sanatlarda muhalefet her zaman
daha kkl bir estetie imkan hazrlar. Gelgelelim, bu
romanlar da bir tuhaft sanki. ounda, teknik dzeyde bir
yenilik yoktu; veya olan yenilik, birok stn eserde grdklerimizin
olduka silik ve yavan tekrarlaryd. z anlalmadan,
sindirilmeden yaplm teknik kaprisler! eriklerine bakldnda,
birounun, kart olduklar formll edebiyat
kadar ematik olduklar da grnyordu. phesiz, sosyolojik
anlamda onlardan daha ilgintiler. Ama ne estetik, ne de
biraz derin bir ierik dzeyinde, onlar amyorlard. Uygulanan
sosyalizm ve bunun bireysel dzeydeki sonularn eletirmekti
ortak paydalar. dkyor ve rahatlyorlard sanki.
k noktalar, genel ve ortalama, dolaysyla soyut bir "insan"d.
Sosyalist gerekiler gibi, muhaliflerin ou da sanatsal
olarak "ortalamal" yenemediler.

Son yllarn tannm ek romancs Milan Kundera, bu


iki kategoriden de farkl grnyor. Temalarn, konularn
oradan sese de, bir "Dou Avrupa" romancsna benzemiyor
bir kere. Dou Avrupa sorunlarn, bir "dnya" romancs
olarak ele alyor. Hayatn grnr yzeyine dikkati bir hayli
keskin, duyusal dokusuna duyarl da ok gelimi, ama
bunlarn tesinde bir bilgelik dzeyinden baktna, grdne,
anladna okuru inandrabiliyor. Sanat her zaman somut
bir yaant dilimini anlatr, ama o somutlukla iie, bir
soyut bilge kaps aralar insana ("bilgi" deil, "bilgelik"). ou
Dou Avrupa romancsnda bulunmayan bu derinlik,
Kundera'da var.

ekoslovakya'nn kltrel birikimi bu bakmdan belki


Kundera'ya yardmc olmutur. Dou ve Bat bloklarnn arasnda,
ikisini de ok iyi bilen, ikisinden de olamayan bir yazar.
zellikle bu romanda kitsch stne yazd sayfalarda
gryoruz bu kavray geniliini. Kltrler, kltrler iinde
olumu duygusallk grenekleri, ayn zamanda ikiyzllk
grenekleri, bunlarn Dou ve Batdaki asimetrik oluum biimleri
Kundera'nn en fazla hakim olduu yaantlar arasnda.

Varolmann Dayanlmaz Hafiflii'ni okurken, bu kitapta


"yazarn sesi"ni (bu, Kundera'nn kendisi olmayabilir) tandm
yazarlar arasnda en ok John Berger'in sesine benzettim.
Bu benzetmenin bir nedeni, iki yazarn da genelde tikel
arasnda bir ilintiyi kefetme abalaryd belki. Yer yer bir
denemeciyi andran bir tavrla, hayatn bir noktas stne
dnceye dalmalar (ama dnrkenki "dil"leri, yaantnn
scakln hep koruyarak) ve ardndan anlatlanlara dnerek
o dnceyi daha somut bir olayn iinde izlemeleri.
Grnte ok eski bir yntemi, romanda anlatlanlar anlamlandran
"yazarn sesi" tekniini (yeni romanda genellikle
terk edilmi bir teknik) canlandryorlar. Ama daha dikkatli
baknca, klasik romanda belki yalnz Tolstoy'un baard
tarzda bir kimlik veriyorlar "anlatcnn sesi"ne. Bu ses,
bir bakma, olaylarn iinde yerald, elle tutulmayan ama
varl zorunlu atmosfer gibi oluyor.

kinci benzer nokta, Varolmann Dayanlmaz Hafiflii'nde


ve Berger'in G. adn verdii romannda kullandklar
adalatrlm "Don Juan" temas. Ancak, bu evrensel temay
ikisi de ok farkl biimlerde iliyorlar. G.'de on dokuzuncu
yzyln byk, sarsc tarihi olaylar arasnda duyusal
kaderini izleyen gencin yaantsnda bir byklk, bir
"grandeur" var. Brokratik Dou Avrupa sosyalizminin bezgin
atmosferi iinde yaayan teki modern Don Juan ise, mitolojide
sinein, Hera'nn kskanarak bir inek haline getirdii
Io'yu durmadan nnde srmesini andrr bir ekilde, bir kara
yazg gibi kouyor kadnlarna.

Kundera bu an nemli bir yazar olmaya aday. Daha


dorusu, imdiden nemli, ama kalc olmaya da aday. ok
iyi bildiimiz bir dnyann zgl yaantsn, bildiimiz evrensel
yazarlarn yeteneiyle bize aktarabildii iin.

Murat BELGE

ubat 1986, stanbul

:::::::::::::::::

AIRLIK VE HAFFLK

:::::::::::::::::

Ebedi Dn dncesinde gizemli bir yan vardr ve Nietzsche


teki dnrleri sk sk artmtr bu dncesiyle; dnn
bir kere, her ey tpk ilk yaand biimiyle yineleniyor
ve yinelenmenin kendisi de sonsuza kadar kouluyla yineleniyor!
Ne anlama gelir bu lgn mitos?
Olumsuz adan bakldnda, Ebedi Dn mitosu bir
daha geri dnmemecesine kaybolup giden, yinelenmeyecek
olan yaamn bir glgeye benzediini, arlktan yoksun, daha
batan l olduunu ve ister korkun, ister gzel, ister
yce, korkunluunun, yceliinin ve gzelliinin hibir anlam
tamadn nerir. Byle bir yaamn on drdnc yzylda
iki Afrika kabilesi arasnda gemi bir sava kadar
nemi vardr ancak. Yz bin zenci korkun aclar iinde lp
gitmi de olsa bu sava, dnyann kaderinde en ufak bir deiiklie
yolamamtr.

Peki, on drdnc yzylda iki Afrika kabilesi arasnda


geen sava, Ebedi Dn'e gre tekrar tekrar yinelendiinde
deiiklie urayacak mdr acaba?

Evet; bir yumru gibi iip kalan som bir ktle olacak, bounal
onarlmaz olup kacaktr.

Fransz Devrimi sonsuza kadar yinelenecek olsayd,


Fransz tarihileri giderek daha az gurur duyacaklard Robespierre'le.
Ama bir daha asla geri gelmeyecek bir eyi konu
edindikleri iindir ki, devrimin kanl yllar yalnzca szck,
kuram ve tartma olup kt, tyden daha hafif bir ey oldu,
hi kimseyi korkutmuyor artk. Tarihte yalnzca bir kere
karmza kan Robespierre'le, Fransz kelleleri uura uura
sonsuza kadar dnp dnp yeniden karmza kan Robespierre
arasnda dalar kadar fark vardr.

Ebedi Dn dncesinin bize eyay olduundan farkl


gsteren bir bak as saladnda anlaalm o halde; doasndaki
geiciliin getirdii hafifletici koul olmakszn belirir
eya. Bu hafifletici koul bir yargya varmaktan alkoyar
bizi. yle deil mi; mr uzun olmayan, geip gitmekte olan
bir ey konusunda nasl yargya varabiliriz ki? zlp yokolmann
gnbatmnda her ey, hatta giyotin bile bir gemie
zlem perdesine brnr.

Daha geenlerde, son derece inanlmaz bir duyum annda


yakaladm kendimi. Hitler hakknda bir kitab kartrrken,
portrelerinden bazs birden iime dokundu; ocukluumu
hatrlatt bana. ocukluum sava srasna rastlar; ailemden
birok kii toplama kamplarnda yokolup gitti; ama yaammn
kaybolmu, bir daha hi geri gelmeyecek bir dnemi ile
karlatrldnda onlarn lmnn sz m olur?

Benim Hitler'le bu uzlamam, temelde geriye dnmenin


varolmamas zerine kurulmu bir dnyann derin mi derin
ahlaki arpklnn kantdr. nk byle bir dnyada her
ey daha batan balanr ve bu da demektir ki mstehzi
bir srtla her eye izin verilir.

:::::::::::::::::

Yaamlarmzn her saniyesi sonsuz kere yineleniyorsa, sa'nn


armha ivili olduu gibi biz de sonsuzlua ivilenmiiz
demektir. Bu, insan dehete drecek bir olaslk. Sonsuza
Kadar Yinelenme dnyasnda her attmz adma dayanlmaz
bir sorumluluun arl gelir ker. te Nietzsche,
Sonsuza Kadar Yinelenme dncesine bunun iin yklerin
en ar demitir (das schwerste Gewicht).

Sonsuza Kadar Yinelenme yklerin en arysa, bizim yaamlarmz


bu arln karsnda gz kamatrc bir hafiflik
iinde belirmektedir.

Peki, arlk gerekten nefret edilesi, hafiflik de gz kamatrc


mdr?

Yklerin en ar ezer bizi, onun altnda keriz, bizi yere


yaptrr bu arlk. te yandan her ada yazlm ak iirlerinde,
kadn erkein bedeninin arl altnda ezilmeyi zler.
O halde yklerin en ar ayn zamanda yaamn salad
en iddetli doyumun da imgesidir. Yk ne kadar ar
olursa, yaamlarmz o denli yaklar yeryzne, daha gerek,
daha iten olur.

i tersten ele alrsak, bir ykten mutlak biimde yoksun


olmak insanolunu havadan daha hafif klar; gklere doru
kanat aar insan, bu dnyadan ve dnyasal varlndan ayrlr,
yalnzca yaryarya gerek olur, devinimleri nemsizletii
lde zgrleir.

Hangisini semeli o halde? Arl m, hafiflii mi?

Parmenides ayn soruyu sa'dan nce altnc yzylda atmt


ortaya. Dnyay ifter ifter kartlklara blnm gryordu:
Aydnlk/karanlk, incelik/kabalk, scak/souk, varlk/yokluk.
Kartlklardan her birinin bir yarsn olumlu
(aydnlk, incelik, scak, varlk) teki yarsn da olumsuz olarak
nitelendiriyordu. Bu olumlu ve olumsuz kutuplatrmasn
ocuka denecek kadar basit bulabiliriz. Yalnz bir sorun
var: Hangisi olumlu, arlk m, hafiflik mi?

Parmenides u kar veriyordu: Hafiflik olumludur,


arlk olumsuz.

Doru bilmi miydi, bilememi miydi? burda. Bir tek


undan emin olabiliriz; hafiflik/arlk kartl btn kartlklarn
en gizemlisi, en ift anlamlsdr.

:::::::::::::::::

Tomas yllardr kafam kurcalar durur. Ne var ki, ilk kez bu


dncelerin nda apak grdm onu. Oturduu apartman
katnn penceresinde durmu, ne yapacan bilmeden
avlunun kar tarafndaki duvara bakarken grdm.

hafta nce kk bir ekoslovak kasabasnda tanmt


Tereza'yla. Bir saati bile bulmamt birlikte geirdikleri
vakit. Kz onu tren istasyonuna kadar geirmi ve trene
bininceye kadar beklemiti. On gn sonra Tomas' ziyarete
geldi. Geldii gn sevitiler. Kz o gece atelenerek yataa
dt ve Tomas'n apartman katnda bir hafta nezle yatt.
ylesine kagelen bu yabancya anlalmaz bir sevgi
duymaya balamt Tomas; bir ocuktu sanki kz, zeri katranlanm
sazdan bir sepete konulup nehir aa yollanmt,
Tomas onu nehrin kys olan kendi yatanda bulsun alsn diye.

Yeniden iyileinceye kadar bir hafta Tomas'n evinde kald


Tereza, sonra Prag'dan yz yirmi be mil kadar uzaktaki
doduu kasabaya geri dnd. te demin szn ettiim,
Tomas'n yaamnn anahtar olarak grdm an tam o sraya
rastlar; pencerede durmu avlunun kar tarafndaki
duvara bakyor, dnyordu.

Temelli Prag'a arsa myd onu? Sorumluluktan korkuyordu.


arsa gelecekti gerekten de; gelecek ve tm yaamn
sunacakt Tomas'a.

Yoksa ona yaknlamaktan kanmal myd? O zaman


bir tara kasabas otelinin lokantasndaki garson kz olarak
kalr, Tomas da onu bir daha hi gremezdi.

Gelmesini istiyor muydu, istemiyor muydu?

Bir cevap arayarak avlunun kar tarafndaki duvara


bakt.

Onun kendi yatann zerinde yatn getirdi gzlerinin


nne; yaamna girmi baka hi kimseye benzemiyordu.
Ne sevgiliydi ne de e. st katranlanp nehir kys olan
kendi yatana gnderilmi saz sepetten kard bir ocuktu o.
Uyudu. Yanbanda diz kt Tomas. Hararetli soluu
sklat, hafif bir inilti kard kz. Erkek yzn onun yzne
bastrd ve yattrc szckler fsldad kzn uykusuna
doru. Bir sre sonra kzn soluk alp veriinin normale dndn
hissetti. Kz uykusunda yzn kaldrd, erkeinkine
yaklatrd. Kzn hararetinin nazl kokusu geldi Tomas'n
burnuna, iine ekti kokuyu, onun bedeninin gizli sakl nesi
varsa tka basa iine doldurmak ister gibiydi. te o an birdenbire
yllardr birlikteymiler de kz lyormu gibi geldi
Tomas'a. Birden, onun ardndan kendisinin de ok yaamayacan
apak grd. Yanna uzanacak, onunla lmek isteyecekti.
Yzn bann yanna, yasta gmd, uzun bir sre kaldrmad.

te imdi pencerede durmu o an hatrlamaya alyordu


yeniden. te geldim, karndaym diyen ak deilse neydi?
Peki ak myd o duygu? Onun yanbanda lmek istemesi
abartl bir duyguydu apak; bu daha ikinci grmeleriydi!
Yoksa ta iindeki sevme yeteneksizliinin farkna varp da
ak taklidi yaparak kendini aldatma gerei duyan bir
adamn histerisi miydi sadece? Bilinalt ylesine korkakt
ki, bu kk gldr iin seip seecei en iyi e yaamna
girme konusunda hibir ans olmayan u zavall garson kz
olmutu!

Avlunun kar tarafndaki kirli duvara bakarken bu duygunun


ak m histeri mi olduunu bilmediini anlad.

Byle bir durumda doru drst bir erkek olsa nasl davranmas
gerektiini bilirdi. Oysa kendisi duraksyor, bylelikle
yaamnn en gzel anlarn (yatan banda diz kp
onun ardndan ok yaamayacan dnmesi) anlamszlatryordu.
Sklmt.

Ne istediini bilememenin aslnda son derece doal olduunu


anlayncaya kadar kzd kendine.

Sadece bir tek hayat yaadmz iin bu hayat ncekilerle


karlatramaz ya da kusurlarmz gelecekteki hayatlarmzda
gideremeyiz; bu nedenlede ne istediimizi bilemeyiz.

Tereza'yla olmak m daha iyiydi, yalnz olmak m?

Karlatrma frsat olmad iin hangi kararn daha iyi


olduunu snamann bir yolu yok. Olaylar nasl geliirse yle
yayoruz, nceden uyarlmakszn, roln ezberlemeden
sahneye kan bir tiyatro oyuncusu gibi. Yaam ncesi ilk
prova yaamn ta kendisiyse, ne deeri olabilir yaamann?
Yaamn hep bir taslak gibi olmas da bundandr ite. Yok,
'taslak' da tam anlatamyor demek istediimi, nk taslak
bir eyin ana izgileriyle belirmesi demektir, bir resmin az
ok ortaya kmasdr, yaammz dediimiz taslaksa hibir
eyin tasla deildir, bir resmin resme dnmeyecek ana
izgileridir.

'Einmal ist keinmal' diyor Tomas kendi kendine. Sadece


bir kere olan ey, diyor Alman zdeyii, hi olmam saylr.
Yaanacak bir tek hayatmz varsa eer, onu hi yaamam
da olabiliriz, fark etmez.

:::::::::::::::::

Fakat sonra bir gn hastanede, iki ameliyat arasnda bir


hemire telefona ard onu. Ahizeden Tereza'nn sesinin
geldiini duydu. Gardan aramt. ok sevindi Tomas. Aksilie
bakn ki, o akam bir ii vard, Tereza'y ancak ertesi
gn buyur edebilirdi evine. Telefonu kapatt an, kza neden
dosdoru eve gitmesini sylemedim diye kendi kendine ok
hayfland. Yapmas gerekenleri iptal etmeye yetecek kadar
zaman yok muydu sanki! Tereza'nn bulumalarna kadar
geecek otuz alt saat boyunca Prag'de ne yapacan gznn
nne getirmeye alt. Arabasna atlayp sokak sokak
onu aramay bile yle bir aklndan geirdi.

Ertesi akam geldi Tereza. Omuzunda bir anta sallanyordu,


ncekinden ok daha zarifti. Koltuunun altna kaln
bir kitap sktrmt. Anna Karenin'di kitap. Keyfi yerindeydi,
hatta biraz fazla konuuyordu denebilir. Tomas' yle
geerken uradna inandrmaya alt, denk dmt de;
Prag'da yapacak bir ii vard, belki de (bu konuyu pek amad)
i arayacakt.

Daha sonra yatakta yanyana, sevime sonras yorgun yatarken,


nerede kaldn sordu ona Tomas. Gece olmutu, kz
arabayla kald yere gtrmeyi nerdi. Kz ne diyeceini
bilemedi, armt, otel aramas gerektiini syledi, bavulunu
garda brakmt.
Daha iki gn nce, onu Prag'a arrsa kendisine tm
yaamn sunacandan korkmutu Tomas. Bavulunun garda
olduunu syleyince, o bavulun iinde kzn btn yaamnn
olduunu anlad. Kz ona yaamn sunaca an gelinceye
kadar garda brakmt bavulu yalnzca.

Evin nnde duran arabaya binip gara gittiler. Orada bavulu


ald Tomas (byk ve son derece ard bavul), kzla birlikte
eve gtrd.

On be gn, kza bir kartpostal gnderip nasl olduunu


sormaya bile cesaret edemeyecek kadar kararsz kaldktan
sonra nasl olmu da byle anszn karar vermiti?

Kendisi de aknd. lkelerine aykr davranmt. On yl


nce, karsndan boandnda, bakalarnn evlilik kutlamalar
gibi o da boanmasn kutlamt. Bildii kadaryla bir
kadnla ayn evin iinde, birlikte yaayabilecek yaradlta
deildi, ancak bekarken tam anlamyla kendi kendisi olabiliyordu.
Yaamn hibir kadnn gelip de elinde bavuluyla iine
yerleemeyecei biimde kurmaya almt. Dairesinde
tek bir yatak olmas bundand. Yatak yeterince geniti geri
ama Tomas yatt kadnlara yannda biri varken uyuyamadn
syler, onlar geceyarsn gee arabasyla evlerine gtrrd.
Onu ilk ziyaretinde Tereza'yla yatmaktan alkoyan
da nezle deildi. lk gece geni koltuunda uyumu, haftann
geri kalan gnlerinde de her gece arabayla hastaneye gitmiti.
Oradaki brosunda alr kapanr bir karyolas vard.

Oysa bu defa kzn yannda uyudu. Ertesi sabah uyandnda,


hala uyumakta olan Tereza'nn elini tuttuunu grd.
Btn gece elele mi yatmlard yoksa? nanlacak gibi
deildi.

Kz uykusunda derin derin soluk alr ve Tomas'n elini


tutarken (smsk; elini kzn elinden kurtaramad) o son derece
byk bavul da yatan kenarnda duruyordu.

Onu uyandrmaktan korktuu iin elini elinden ekip


kurtarmaktan kand ve daha iyi grebilmek iin yavaa
ondan yana dnd.

Tereza'nn zeri katranlanm sazdan bir sepete konulup,


nehir aa yollanan bir ocuk olduunu bir kere daha
geirdi aklndan. inde bir ocuk barndran sepeti dalgal
bir nehirde babo brakamazd, deil mi? Firavunun kz,
kk Musa'y tayan sepeti dalgalardan ekip almam olsayd,
ne Ahdi Atik ne de iinde yaadmz uygarlk olmayacakt!
Antik aa ait birok efsane, braklm bir ocuun
kurtarlmasyla balamaz m? Polybus kk Oedipus'u kanatlarnn
altna almam olsayd, Sofokles en gze tragedyasn
yazamayacakt!

Tomas daha o zamanlar eretilemelerin tehlikeli olduunu


bilmiyordu. Eretilemelerle oyun olmaz. Tek bir eretileme
ak dourabilir.

:::::::::::::::::
5

Karsyla ancak iki yl evli kalm ve bir oullar olmutu.


Boanma davas sonulandnda, yarg ocuu anneye vermi,
Tomas' da nafaka olarak maann te birini demeye
zorunlu tutmutu. Ona ayrca ocuu iki haftada bir grme
hakkn da tanmt.

Oysa ne zaman Tomas'n ocuu grme zaman gelse, olann


annesi Tomas' engelleyecek bir zr bulup karyordu.
ok gemeden pahal armaanlar getirmenin ileri olduka
kolaylatracan, olann sevgisini kazanmak iin
anneye rvet vermesinin beklendiini fark etti. Yiite ama
bouna bir abayla, ocuun kafasna annesininkilerle taban
tabana zt kendi dncelerini sokmaya alt bir gelecek
dledi. Bunun dncesi bile yormaya yetti Tomas'. Bir pazar,
anne gene nceden kararlatrlm bir grmeyi iptal
ettiinde, Tomas hemen o an olunu bir daha hi grmemeye
karar verdi.

Yeterli nlemleri almay unuttuu bir tek geceyle bal


olduu bu ocua neden teki ocuklardan daha derin duygular
besleyecekti ki? Nafakay demeye zen gsterecekti; yeter ki
babalk duygular adna olu iin sava vermesini istemesinlerdi!

Yanda bulamadn sylemeye gerek yok. Kendi ana-babas


olduka lanetlediler onu: Tomas oluyla ilgilenmeyi
reddediyorsa, onlar da kendi oullaryla ilgilenmeyeceklerdi
bundan sonra. Gelinleriyle iyi iliki iinde olduklarn gstermek
iin ellerinden geleni yaptklar gibi, kendi rnek davranlarn
ve hakldan yana kmalarn da iyice reklam ettiler.

Bylece, neredeyse gzap kapayncaya kadar karsn,


olunu, anasn ve babasn bandan atmay baarmt Tomas.
Onlardan kalan tek ey kadnlara duyduu korkuydu.
Tomas onlar arzuluyor ama onlardan korkuyordu da. Korku
ve arzu arasnda bir orta yol bulmak gereini hissederek,
'erotik dostluk' dedii bir ey gelitirdi. Yatt kadnlara u
aklamada bulunurdu; her iki taraf da mutlu edecek tek
iliki, duygusalla yer vermeyen ve sevgililerden ne birinin
ne de tekinin birbirlerinin yaam ve zgrl zerinde
hak ne srmedikleri iliki biimidir.

Erotik dostluun ak saldrganlna dnmemesini


salama almak zere, srekli ilikiler kurduu sevgililerinin
her biriyle uzun aralarla grrd. Bu yntemin kusursuz
olduuna inanmt, arkadalar arasnda da anlatp
evreye yaymaya alt: "nemli olan ''ler kuraln izlemek.
Bir kadn ya arka arkaya kere grr sonra hi grmezsin,
ya da ilikini yllar boyu srdrrsn, ama her
randevunun arasnda en az hafta brakmaya dikkat
edersin."

''ler kural sayesinde Tomas birok kadnla ksa ilikilere


girerken, baz kadnlarla olan ilikilerini de bozmamay
baarmt. Her zaman anlayla karlanmyordu.
Onu en iyi anlayan kadn Sabina'yd. Ressamd Sabina.
"Seni sevmemin nedeni," derdi Sabina ona, "kitsch'in tam
kart olman. Kitsch diyarnda bir canavar gzyle bakarlard
sana."

Tereza'ya Prag'da bir i bulmas gerektiinde bavurduu


kii Sabina oldu. Erotik dostluun yazlmam kurallar
uyarnca, Sabina elinden gelen her eyi yapmaya sz verdi
ve gerekten de ok gemeden Tereza'ya haftalk resimli bir
derginin karanlk odasnda i buldu. Tereza'nn yeni ii zel
nitelikler gerektirmiyordu ama, gene de toplumsal olarak
garsonluktan basn mensupluuna ykselmesini salad. Sabina,
Tereza'y gtrp de dergideki herkesle bizzat tantrdnda;
Tomas, Sabina'dan daha iyi bir sevgili-arkadaa sahip
olamayacan iyice anlad.

:::::::::::::::::

Erotik dostluun yazlmam koullar, Tomas'n ak adna


ne varsa yaamndan uzak tutmasn buyuruyordu. Anlamann
bu maddesine kar geldii an, hayatndaki teki kadnlarn
konumu alalacak, bakaldrmaya hazr duruma geleceklerdi.

Bu nedenle Tereza'yla ar bavuluna bir oda tuttu Tomas.


Gznn nnde olsun istiyordu; ona kol kanat germek,
varlndan mutluluk duymak istiyordu, ama yaam biimini
deitirme gereini duymuyordu. Tereza'nn kendi
evinde kald duyulup da dillere dsn istemiyordu; geceyi
birlikte geirmek ak suunun kantyd.

tekilerle btn bir gece kalmamt hi. Onlarn evinde


iseler i ok kolayd: can istedii zaman kp gidebilirdi.
Tomas'n evinde iseler durum ktleiyordu; geceyars onlar
arabayla eve brakmak zorunda olduunu, nk kolay uyku
uyuyamadn, hele yaknnda baka birisi oldu mu gzn
bile krpamadn aklamak zorunda kalyordu. Bu, geree
tam ters dmemekle birlikte onlara tm gerei sylemeye
hibir zaman cesaret edememiti, sevitikten sonra
kendiyle babaa kalmak nne geemedii bir gereksinimdi
Tomas iin; gecenin bir saatinde uyanp yannda yabanc bir
insan bedeni bulmak houna gitmiyordu, sabahlar yataktan
kalkarken bir engelle karlamaktan nefret ediyordu; ne
banyoda dilerini fralad baka biri tarafndan duyulsun
istiyordu, ne de iki kii babaa kahvalt etme dncesini
ekici buluyordu.

Uyanp da Tereza'nn, elini sk sk tuttuunu grdnde


ite bunun iin o kadar armt. ylece uzanm ona
bakarken, ne olup bittiini tam olarak anlayamyordu. Ama
geride braktklar saatleri aklndan geirirken, onlardan o
ana dek tanmad bir mutluluk dn sezmeye balad.

O gnden sonra her ikisi de birlikte uyumak iin canatar


olmaya baladlar. Hatta diyebilirim ki sevimelerinin hedefi
zevkten ok, sevimenin ardndan gelecek olan uykuydu.
zellikle kz etkilenmiti durumdan. Geceyi ne zaman kira
odasnda geirecek olsa (bu ok gemeden sadece Tomas'n
kaamaklarnn kant olup kmt) uyumakta zorluk ekiyordu;
Tomas'n kollarnda ise, ne kadar gergin olursa olsun
hemen uyuyuveriyordu. Tomas onun hakknda o an aklna
geliveren masallar uydurup kzn kulana fsldar ya da aklna
estii gibi konuur, biteviye yineledii yattrc ya da
komik laflar kza gecenin ilk ryalar boyunca bir ninni gibi
elik eden sisli hayallere dnrd. Kzn uykusu zerinde
mutlak bir denetim kurmutu; istedii an uykuya dalmasn
salayabiliyordu.

Birlikte uyurlarken, ilk geceki gibi yapyordu ona kz,


bileini, parman ya da ayak bileini sk sk kavryordu.
Tomas kz uyandrmadan kprdamak istediinde hileye
bavurmak zorundayd. Parman (bileini ya da ayak bileini)
kzn penesinden kurtardktan sonra -kz uykusunda
bile Tomas' kollad iin bundan rahatsz olup uyanr gibi
oluyordu- eline bir eya sktrarak (drlm bir pijama
st, bir terlik, bir kitap) sakinletiriyor, Tereza szkonusu
eyay Tomas'n bedeninin bir parasym gibi sk sk kavryordu.

Bir keresinde tam kz pplayp uyutmutu ki -oysa henz


grecei ryalarn eiindeydi kz, bu nedenle de ne sylerse
duyuyordu- "Hoakal, ben gidiydrum," dedi. "Ne zaman?"
diye sordu kz uykusunda. "kyorum. Uzaa," diye
cevaplad Tomas olanca ciddiyetiyle. "O zaman ben de seninle
geliyorum," dedi kz, hemen yatakta dorularak. "Hayr,
gelemezsin. Dnmemecesine gidiyorum," dedi Tomas ve koridora
kt. Kz kalkt, arkasndan geldi, gzlerini ksm bakyordu.
Ksa geceliin altnda plakt. Yz bombo ve ifadesiz
ama hareketleri hzl ve kararlyd. Tomas dairenin koridorundan
geip apartmann koridoruna (btn apartman
sakinlerinin paylat koridora) kt, kapy kzn suratna
kapad. Tereza deli gibi at kapy, ardndan geldi. Ryasnda
Tomas'n kendisini gerekten brakp gitmeye niyetlendiini
sanmt, engel olmas gerekiyordu. Tomas merdivenlerden
inip ilk sahanla geldi, orada kz bekledi. Kz aaya,
Tomas'n yanna indi, elinden tutarak yataa geri getirdi.

u sonuca vard Tomas: Bir kadnla sevimek ve bir kadnla


uyumak iki ayr tutkudur, sadece farkl deil ayn zamanda da
zt tutkular. Ak iftleme arzusunda (sonsuz sayda
kadna kadar uzanabilecek bir tutku) duyurmaz kendini,
uykuyu paylama arzusunda duyurur (tek bir kadnla snrl
olan bir arzu).

:::::::::::::::::

Gecenin bir yarsnda Tereza uykusunda inlemeye balad.


Tomas uyandrd onu, ama kz Tomas'n suratn grnce, sesinde
nefretle, "Git yanmdan! ekil git yanmdan!" dedi. Daha
sonra, Tomas'a grd ryay anlatt: kisi byk bir
odadaymlar, Sabina da varm. Odann ortasnda bir yatak
duruyormu. Tiyatro sahnesi gibiymi yatak. Tomas, Tereza'ya,
kendisi Sabina ile seviirken kede ayakta durmasn
buyurmu. Bunu grmek Tereza'ya dayanlmaz bir ac vermi.
Kalbindeki acy etin acsyla hafifletebilecei umuduyla,
trnaklarnn altna ineler batrm. Ellerini gerekten
yaralymlar gibi yumruk yapp, "yle acd ki," dedi.

Tomas onu gsne bastrd ve kz sonunda (uzun sre


sessizce titredikten sonra) kollarnda uyuyakald.

Ertesi gn ryay dnrken, bir ey geldi Tomas'n aklna.


Yaz masasnn ekmecesini ap Sabina'nn ona yazd
bir tomar mektubu kard. ok gemeden u blm buldu:
"Seninle atlyemde sevimek istiyorum. epeevre bakalar
tarafndan sarlm bir sahne gibi olacak. Seyircilerin bize
yaklamasna izin verilmeyecek ama bizden gzlerini ayramayacaklar..."

Mektubun zerinde tarih vard iin kts. Olduka ksa


bir sre nce, Tereza, Tomas'n evine yerletikten epey sonra
yazlm bir mektuptu.

"Demek ki mektuplarm kartrdn."

Kz hi yalanlamaya kalkmad. "Sokaa at beni o zaman!"

Ne var ki Tomas sokaa atmad onu. Tereza'y Sabina'nn


atlyesinde duvara yaslanm, trnaklarnn altna ineler
batrrken getirebiliyordu gznn nne. Kzn parmaklarn
ellerinin arasna ald, okad, sanki zerlerinde
hala kan damlalar varm gibi dudaklarna gtrp pt.

Fakat o andan sonra her ey ona kar gelimeye balad


sanki. Gn gemiyordu ki, Tereza Tomas'n gizli yaamna
ilikin bir ey renmesin.

nce hepsini yalanlad. Sonra, kantlar grmezlikten gelinemeyecek


kadar aikar olmaya balaynca, ok kadnl yaama
biiminin Tereza'ya olan akna kesinlikle ters dmediini
ne srd. Tutarszd; nce onu aldattn yalanlad,
sonra da davranlarn hakl gstermeye alt.

Bir keresinde, telefonda bir kadnla randevulatktan


sonra vedalarken, yandaki odadan dilerin birbirine arpp
takrdamasna benzer garip bir ses duydu.

Tereza beklenmedik bir srada eve gelmi, Tomas da bunun


farkna varmamt. Elindeki ila iesinden boazna
bir eyler boaltyor, bu arada da eli ylesine titriyordu ki ie
Tereza'nn dilerine vurup takrdyordu.

Onu boulmaktan kurtarmak iin srtna bir yumruk indirdi


Tomas. ie dt, halnn zerine kediotundan yaplma
ilacn damlalar srad. Olanca gcyle kar koydu Tereza.
Tomas onu on be dakika kadar, deli gmlei giydirir
gibi arkadan tutmak zorunda kald. Ancak ondan sonra sakinleti.

Mutlak bir eitsizlie dayal, bu yzden de savunulacak


hibir yan olmayan bir durumdayd Tomas, bunu da biliyordu.

Bir akam, Tereza, Sabina'yla olan mektuplamasn kefetmeden


nce, Tereza'nn yeni iini kutlamak zere dostlarla
bir bara gitmilerdi. Dergide, karanlk oda teknisyenliinden
kadrolu fotorafla ykseltmilerdi Tereza'y. Tomas
dans etmeyi oldum olas pek beceremedii iin, gen i arkadalarndan
biri onun yerini almt. Tereza'yla ikisi dans
pistinde nefis bir ift oluturuyorlard ve Tomas kzn her zamankinden
de gzel olduunu dnd. Tereza'nn, dans einin
iradesini nceden kestirmek ve ona uymakta gsterdii
saygy ve saniye amayan kesinlii aknlk iinde seyretti.
Dans gsterisi Tomas'a kzn ballnn, onun her istediini
yerine getirmekteki tutku dolu istekliliinin ille de kii olarak
kendisine bal olmadnn sergilenmesi gibi geldi.

Tomas'la tanmam olsa, karsna kan herhangi bir


erkein arsna karlk vermeye hazrd sanki. Tereza'yla
kendi gen meslektan gznn nnde ak bir ift olarak
canlandrmak hi de g deildi. Btn bunlar zihninde
kurmann kolayl incitti Tomas'. Tereza'nn bedenini herhangi
bir erkein bedeniyle sarma dola grmek pekala da
mmknd, bu dnce iyice keyfini kard. Ancak gecenin
ge saatlerinde, eve dndklerinde, itiraf etti Tereza'ya onu
kskandn.

Varsaymlardan bakaca bir dayana olmayan bu sama


kskanlk, Tereza'nn balln ilikilerinin nkoulu olarak
grdn kantlyordu. O halde, Tereza'nn kendi son
derece gerek sevgililerini kskanmasna ne diyecei olabilirdi?

:::::::::::::::::

Gndzleri, Tomas'n sylediklerine inanmaya ve eskisi gibi


neeli olmaya alyordu. (Pek fazla baar elde ettii sylenemezdi.)
Ama gndzleri bu yolla gem vurduu kskanl
ryalarnda ok byk bir iddetle patlak veriyor, Tereza'nn
grd her rya erkein ancak onu uyandrarak susturabilecei
bir yakar lnda son buluyordu.

zlekler, eitlemeler ya da televizyon dizileri gibi dnp


dnp geliyordu ryalar. rnein, ryasnda tekrar tekrar
yzne atlayp, penelerini etine geiren kediler gryordu.
Yorum aramamza gerek yok: ek argosunda 'kedi' gzel kadn
demektir. Tereza kendisini kadnlarn, btn kadnlarn
tehdidi altnda gryordu. Btn kadnlar Tomas'n sevgilisi
olabilirlerdi, hepsinden korkuyordu.

Bir baka rya dizisinde lme yollanyordu. Bir keresinde,


gece karanlnda dehet dolu bir lk atp da Tomas tarafndan
uyandrldnda, ryasn ona da anlatmt. "Byk
bir kapal havuzdaydm. Yirmi kii kadardk. Hep kadn.
rlplaktk, havuzun evresinde yrmeye zorlanmtk.
Tavandan bir sepet sarkyordu, sepetin iinde, ayakta bir
adam duruyordu. Adam yzn gizleyen geni kenarl bir
apka giymiti, ama sen olduunu anladm ben. Bize buyruklar
verip duruyordun. Baryordun bize. Yrrken ark
da sylemek zorundaydk, ark sylemek ve diz bkme hareketleri
yapmak. imizden biri hareketi yanl yaparsa, sen
elindeki tabancayla onu vuruyordun, vurulann cesedi havuza
yuvarlanyordu. Bu herkesi gldryor, daha yksek sesle
ark syleniyordu. Sen gzlerini hi zerimizden ayrmyordun
ve yanl yaptmz an ate ediyordun. Havuz cesetle
dolmutu. Su yzeyinin hemen altnda yzyordu cesetler.
Bir sonraki diz bkme hareketini yapacak gcm kalmadn
ve senin beni vuracan biliyordum!"
nc rya dizisinde lyd.

Mobilya tayan kamyonlar byklnde bir cenaze


arabasnda uzanm yatyordu, drt bir yannda l kadnlar
vard. O kadar oktular ki, kamyonun kaps kapanmad, bazlarnn
ayaklar sarkt darya.

"Ama ben l deilim!" diye haykrd Tereza. "Hala hissedebiliyorum!"

"Biz de," diye gldler cesetler.

Hepsinin dileri rk, yumurtalklar hastalkl, yzleri


krk olduu iin Tereza'ya gnn birinde dilerinin ryeceini,
yumurtalklarnn hastalanacan, yznn kracan,
bunun son derece doal olduunu syleyen, sylerken
de son derece keyif duyan canl kadn kahkahalaryla gldler.
Ayn kahkahayla glerek, ona l olduunu ve bunu hi
dert etmemesini sylediler!

Anszn ieme gerei duydu Tereza. "Grdnz m," diye


haykrd. "iim geldi. l olmadma kesin kant!"
Fakat berikiler gene glmekle yetindiler. "nsann iinin
gelmesi son derece doal!" dediler. "Daha uzun sre byle gereksinimler
duyacaksn. Kolu kesildii halde kolunun hala
yerinde olduunu sanan biri gibi. imizde iin damlas kalmam
olsa da hep i etmek isteyip dururuz."

Tereza yatakta Tomas'a daha ok sokuldu. "Hele benimle


nasl konutular, bir bilsen! Eski dostlar gibi, sanki beni teden
beri tanrlarm gibi. Sonsuza kadar onlarla birlikte kalmak
dncesi tiksindirdi beni."

:::::::::::::::::

Latince kkenli btn dillerde merhamet, efkat anlamna


gelen compassion, 'ile' anlamna gelen n ekle (com-) 'ac ekmek'
anlamna gelen kkn (ge dnem Latincesinde passio)
birlemesinden tretilir. Baka dillerde ise -eke, Lehe,
Almanca ve svee; rnein- ayn szck yukardakinin edeerlisi
bir n ekle onun ardna getirilmi, 'duygu' anlamna
gelen bir szcn birlemesiyle oluturulur. (ekede soucit;
Lehede wspol-czucie; Almancada mit-gefhl; sveede
medkansla.)

Latince kkenli dillerde compassion u anlama gelir:


Bakalar ac ekerken insan hibir ey olmuyormu gibi durup
seyredemez, ya da yreklerimiz ac ekenlerin yanndadr.
Aa yukar ayn szck anlamn tayan pity (acma) -
Franszcada pitie; talyancada pieta; vb.-, ac ekenin acsna
adeta ltfedermiesine eildiimizi ima eder. "Bir kadna
acmak" bizim ondan daha iyi bir durumda olduumuz, onun
dzeyine indiimiz, gnl indirdiimiz anlamna gelir.

"Compassion" szcnn genellikle kuku uyandrmas


da bu yzdendir ite; akla uzaktan yakndan ilgisi olmayan,
ikinci snf, deersiz kabul edilen bir duyguyu anlatmaya yarar
bu szck. Birisine merhamet duyarak sevmek gerekten
sevmek deildir.

"Compassion" szcn 'ac ekmek' kknden deil de


'duygu' kknden treten dillerde szck aa yukar ayn
anlama gelir ama, kt ya da deersiz bir duyguyu anlatt
kolay kolay sylenemez. Szcn etimolojisinin gizli gc bu
szc baka trl bir a boar ve ona daha geni bir anlam
kazandrr; merhamet (bu dillerde ortaklaa-duygu) duymak
sadece bakasnn bana gelen talihsizliklere katlanabilmek
deil, her trl duygu younluunu -sevin, kayg, mutluluk,
ac- onunla paylaabilmek anlamna gelir. Bu eit merhamet
(soucit, wspolczucie, mitgefhl, medkansla anlamnda)
duygusal dgcnn ulaabilecei en u noktaya, duygu ve
heyecanlar arasndaki telepati sanatna iaret eder bylelikle.
Duygular hiyerarisinde benzersiz bir tektir demek ki.

Tomas'a trnaklarnn altna ine batrma ryasn anlatmakla,


farknda olmadan onun krssn kartrdn da
aklamt Tereza. Tereza herhangi baka bir kadn olsayd,
Tomas bir daha onun suratna bile bakmazd. Bunun bilincinde
olan Tereza, "Hadi kap dar et beni!" demiti. O ise
onu dar atmak yerine elini avucuna alm, parmak ularn
pmt. nk o anda ayn acy, sanki Tereza'nn parmaklarnn
sinirleri doruca kendi beynine gidiyormucasna
kendi trnaklarnn etinde duymutu.

Merhamet (ortaklaa-duygu) denen iblise armaandan


yararlanmakta yaya kalan herhangi bir kii, Tereza'y, yaptndan
tr acmaszca knayacaktr. nk kiinin zel
yaam kutsaldr ve ilerinde zel mektuplar barndran ekmeceler
almamaldr. Ama yazgs (ya da urad bela)
merhamet olduu iin, ak ekmecenin nnde diz km,
Sabina'nn mektubundan gzlerini ayramayan kendisiymi
gibi geldi Tomas'a. Tereza'y anlad ve sadece ona kzamamakla
kalmad, sevgisi daha da artt.

:::::::::::::::::

10

Tereza'nn el kol hareketleri keskinleti, dzensizleti. Tomas'n


kendisini aldattn reneli iki yl olmu, her ey giderek
daha da yozlamt. k yolu yoktu.

Erotik dostluklarndan vazgemek gerekten elinden gelmiyor


muydu? Gelmiyordu. Onun ykm olurdu teki trls.
Baka kadnlara duyduu istei denetleyebilecek gc
yoktu. Ayrca bunun neden gerekli olduunu da anlamyordu.
Kaamaklarnn Tereza iin ne kadar nemsiz bir tehdit
unsuru olduunu kimse Tomas'n kendisinden daha iyi bilemezdi.
O halde neden vazgesindi? Maa gitmekten vazgemek
ne kadar samaysa bu da o kadar samayd.

Ama hala zevk alyor muydu? Daha, baka bir kadna


gitmek zere yola karken o kadn tatsz buluyor, kendi
kendine onunla bir daha grmeyeceine sz veriyordu.
Hep Tereza imgesi vard gzlerinin nnde, bunu silmenin
tek yolu ise zaman geirmeden kafay bulmakt. Tereza'yla
tantndan beri, iki olmadan teki kadnlarla seviemez
olmutu! Oysa alkol kokan nefesi Tereza iin onun baka kadnlarla
yattnn kantyd.

Bir kmazdayd; daha onlarla bulumak zere evden ayrlrken


baka kadnlar tatsz buluyor, ama onlarsz bir gn
geirmeye grsn, telefona sarlyor, onlarla bulumak iin
canatyordu.

Yannda en rahat ettii kadn hala Sabina'yd. Onun sr


saklayan bir kadn olduunu, bulumalarn ak etmeyeceini
biliyordu. Sabina'nn atlyesi onu gemiten, gemiteki
huzur dolu bekarlk gnlerinden bir an gibi karlyordu
daima.

Ne kadar ok deitiinin kendisi de farknda deildi belki:


Tereza uyumam onu bekliyordur diye eve ge gelmekten
korkar olmutu oktandr. Sonra bir gn, Sabina sevime srasnda
Tomas'n saatine baktn ve sevimeyi arabuk sonuca
erdirmeye altn grd.

Daha sonra, hala plak, atlyenin iinde tembel tembel


dolarken Sabina, zerinde yars bitmi bir tablo duran resim
sehpasnn nnde durdu ve Tomas giyinirken yan yan
szd onu.

Tomas tamamen giyimliydi, yalnz bir tek orabn bulamamt,


odada evresine baknd, sonra drt ayak zerinde
masann altn arad.

"Yaptm btn resimlerin ortak konusuna dnyorsun


sanki," dedi kadn. "ki dnyann karlamas. kili bir
amlama. nanlacak ey deil; sefih Tomas'n izgilerinden
darya taan romantik bir ak yz. Ya da tersi; hep Tereza'sn
dnen Tristan'dan darya yansyan, bir sefihin
gzel, ihanete uram dnyas."

Tomas doruldu, Sabina'nn sylediklerini pek kulak vermeden


dinliyordu.

"Ne aryorsun?" diye sordu kadn:

"orap."

Sabina onunla birlikte oday batan aa arad. Tomas


masann altna bakmak zere gene drt ayak zerine kt.

"orabn hibir yerde gremiyorum," dedi Sabina. "orapsz


geldin herhalde."

"Nasl orapsz gelmi olabilirim?" diye bard Tomas,


saatine bakarak. "eriye girdiimde tek ayamda orap olduunu mu
sylemek istiyorsun?"

"Olmayacak ey deil. Son gnlerde ok dalgnsn. Hep


bir yerlere yetimek zere kouturuyorsun, hep saatine bakyorsun.
orabnn tekini giymeyi unutmana hi amam dorusu."

Ayakkabsn plak ayana geirmek zereydi ki, "Darda


hava souk," dedi Sabina. "Sana kendi oraplarmdan
birini vereyim."

Tomas'a uzun, beyaz, son moda, geni delikli bir file orap uzatt.

Seviirlerken saatine bakt iin Sabina'nn ondan aldn


ok iyi biliyordu Tomas. orabn bir yerlere saklamt.
Gerekten de darda hava souktu ve Sabina'nn nerisini
kabul etmekten baka aresi yoktu. Bir ayanda ksa
konlu erkek orab, tekisinde bileine kadar kvrlm geni
delikli file kadn orabyla eve dnd Tomas.

Eli kolu balanmt; sevgililerinin gznde Tereza'ya


duyduu akn karas srlmt alnna; Tereza'nn gzndeyse
sevgilileriyle yapt kaamaklarn lekesi.

:::::::::::::::::

11

Tereza'nn ektii aclar dindirmek iin onunla evlendi, (kzn


uzun zamandr uramad kira odasndan vazgeebilirlerdi
artk) ve ona bir kpek yavrusu armaan etti.

Tomas'n bir meslektann Sen Bernhard cinsi kpei


vard, onun yavrusuydu bu. Babas bir komunun Alman oban
kpeiydi. Kk enikleri kimse istememi, Tomas'n arkada
da henz yavrular ldrmeye kyamamt.

Tomas enikleri gzden geirirken, seecei eniin dndakilerin


ister istemez lme yollanacan biliyordu. Kendini,
lme mahkum drt tutuklunun nnde durmu, elinde
sadece bir tanesini kurtarma yetkisi olan bir devlet bakan
gibi hissediyordu. Sonunda seimini yapt: Gvdesi Alman
oban kpeini andran, kafas tpk Sen Bernhard anneninki
gibi olan bir dii. Kpei ald eve, Tereza'ya getirdi. Kz
kpei yerden alp gsne bastrd. Enik hemen bluzuna
iedi.

Sonra kpee bir isim aradlar. Tomas ismin, kpein Tereza'nn


kpei olduunu aka anlatacak bir isim olmasn
istiyordu; derken, kzn Prag'a ilk kp geliinde koltuunun
altna sktrd kitap geldi aklna. Enie Tolstoy ismini
vermeyi nerdi.

"Tolstoy olmaz," dedi Tereza. "Bu bir kz. Anna Karenin'e


ne dersin?"

"Anna Karenin olmaz," dedi Tomas. "Bu kadar komik bir


surat dnya yznde hibir kadnda yoktur. Daha ok Karenin'i
andryor. Evet, Anna'nn kocas. Onu hep byle gzmn
nne getirmiimdir."

"Peki ama onu Karenin diye armak cinselliini etkilemez mi?"

"Srekli olarak erkek ismiyle arlan bir dii kpein sevici


eilimler gelitirmesi son derece de mmkn," dedi Tomas.

Gariptir, Tomas'n dedikleri gerekleti. Dii kpekler genellikle


sahibelerinden ok sahiplerine sevgi gsterirler ama,
Karenin bu kuraln dna karak Tereza'ya ak olmaya karar
verdi. Tomas bunun iin gnl borcu duyuyordu kpee.
Eniin ban okayp, "Aferin Karenin. Ben de seni bunun
iin istemitim. Onunla yalnz baa kamadma gre, bana
sen yardm etmelisin," derdi ara sra.

Oysa Karenin'in yardmyla da olsa Tereza'y mutlu edemedi


Tomas. Bu baarszln yllar sonra, lkesinin Rus
tanklar tarafndan igal edilmesinin aa yukar onuncu
gnnde fark etti. 1968 ylnn Austos ayyd ve Tomas svire'deki
bir hastaneden her gn telefonlar alyordu. Orann
yneticisi, Tomas'la uluslararas bir konferansta tanp
dostluk kuran bir hekim, Tomas iin kayglanyor ve ona srarla
bir i nerisinde bulunuyordu.

:::::::::::::::::

12

Tomas svire'deki doktorun nerisini hi dnmeden geri


evirdiyse, bunu Tereza iin yapmt. Onun gitmek istemeyeceini
sanyordu. galin ilk haftas sresince neredeyse
mutluluu andran bir kendinden geme iindeydi Tereza.
Elinde fotoraf makinesiyle sokak sokak dolatktan sonra,
makinedeki filmleri yabanc gazetecilere veriyor, gazeteciler
bu filmler iin birbirlerine giriyorlard. Bir keresinde ok fazla
ileri gidip de, tabancasn bir grup insana evirmi bir Rus
subaynn fotorafn yakndan ekince tutukland ve geceyi
Rus karargahnda geirdi: Orada kuruna dizmekle gzn
korkuttular ama, salverildii an elinde makinesi gene sokaklardayd.

te bunun iin, igalin onuncu gnnde Tereza, "svire'ye


gitmek istemeyiinin nedeni nedir?" diye sorunca ard Tomas.

"Neden isteyeyim ki?"

"Burada hayatn karartabilirler senin."

"Herkesin hayatn karartabilirler," diye karlk verdi


Tomas yle bir elini sallayarak. "Peki, sen? Sen yurt dnda
yaayabilir misin?"

"Neden olmasn?"

"Sokaklara kp bu lke iin cann ortaya koydun. kp


gitmekten szederken nasl byle kaytsz konuabiliyorsun?"

"Artk Dubek geri geldiine gre, iler deiti," dedi Tereza.

Doruydu: Genel heyecan dalgas ilk bir haftay gemedi.


Milletvekilleri Rus ordusu tarafndan birer sulu gibi
alnp gtrldler. Nerede olduklarn kimse bilmiyordu,
yaamlarndan kayg duyuluyordu. Ruslara duyulan nefret
halk alkol gibi sarho etmiti. Sarho yaanan bir nefret
karnavalyd. ek kentleri, alayl laflar, drtlkler, iirler
ve herkesin cahiller sirki diye suratlarna gld Brejnev'le
askerlerinin karikatrleriyle dolu, elle boyanm afilerle
donatlmt. Ama hibir karnaval sonsuza dek srp
gitmez. Bu arada, Ruslar, ek milletvekillerini Moskova'da
bir uzlama anlamas imzalamaya zorlamlard. Dubek
yannda milletvekilleriyle Prag'a dndnde radyodan bir
konuma yapt. Alt gn sren alkonulmadan sonra ylesine
perian olmutu ki, zorlukla konuabiliyordu; kekeledi,
sk sk soluu tkanm gibi oldu; iki cmle arasnda uzun
sre duralyor, bu duralamalar neredeyse otuz saniyeyi buluyordu.

Uzlama lkeyi olabileceklerin en ktsnden korudu:


Zamannda herkesi dehete drm olan lm cezalarndan
ve kitleler halinde Sibirya'ya srlmekten... Ama bir ey
gn gibi ortadayd: lke zorbaya boyun emek zorunda kalacakt;
ilelebet kekeleyecek, dili dolaacak, Dubek gibi soluu
tkanacakt. Karnaval bitmiti. Gndelik, alelade strap
balamt.

Tereza btn bunlar anlatmt Tomas'a, Tomas da biliyordu


sylediklerinin doru olduunu. Ama btn bunlarn
altnda daha baka, daha derin bir gerein, Tereza'nn Prag'dan
ayrlmak isteyiinin asl nedeninin gizli olduunu da biliyordu;
Tereza hi bu kadar mutlu olmamt bundan nce.

Prag sokaklarnda gezerek Rus askerlerinin fotoraflarn


ektii, tehlikeyle yzyze olduu gnler yaamnn en
mutlu gnleriydi. Televizyon dizileri gibi uzayp giden ryalarnn
kesintiye urad, birka mutlu gece geirdii sayl
gnlerdi bunlar. Ruslar tanklarnda dengeyi getirmilerdi
ona, ve artk karnaval bittii iin geceleri korkuyla bekliyor,
onlardan kamak, kurtulmak istiyordu. Baz koullarda kendini
gl ve doyumlu hissedebileceini biliyordu artk. Dnyaya
almak ve bu koullar baka yerlerde aramak istiyordu.

"Sabina'nn da svire'ye snm olmas rahatsz etmiyor


mu seni?" diye sordu Tomas.

"Cenevre, Zrih deil ki," dedi Tereza. "Orada Prag'da olduundan


ok daha az sorun yaratacak."

inde yaad yeri terk etmek isteyen kii mutsuz kiidir.


te bunun iin, Tomas bir sulu cezasn nasl kabul
ederse yle kabul etti Tereza'nn arzusunu ve gnn birinde
o, Tereza ve Karenin kendilerini svire'nin en byk kentinde
buldular.

:::::::::::::::::

13

Tomas oturduklar bo apartman dairesine bir yatak satn


ald (bata mobilya alacak paralar yoktu henz) ve yeni bir
yaama balayan krknda bir adamn gzdnmlyle
iine sarld.

Birok kereler Cenevre'ye telefon etti. Bir rastlant sonucu


Sabina, Rus igalinden bir hafta sonra orada bir sergi amt
ve minik lkesine kar oluan sevgi dalgas iinde, Cenevre'nin
sanatlara kol kanat geren takm btn resimlerini
satn almlard.

"Ruslar saolsun, artk zengin bir kadnm," demiti telefonda


glerek. Tomas' gelip yeni atlyesini grmeye arm
ve Prag'daki, bildii atlyesinden pek de farkl olmad
konusunda gvence vermiti.

Gidip onu grmekten ok honut kalacakt Tomas, ama


Tereza'ya yokluunu hakl gsterecek bir zr bulmaktan
acizdi. Bu yzden Sabina, Zrih'e geldi. Bir otelde kald. Tomas
iten sonra grmeye gitti onu. nce aadan, danmadan
telefonla arad, sonra yukar kt. Sabina kapy atnda,
Tomas onu zerinde bir don ve sutyenden baka bir ey
olmakszn, o gzel, uzun bacaklar zerinde durur buldu
karsnda. Bir de siyah melon apka. Hi sesini karmadan,
kprdamadan, olduu yerde durmu Tomas'a bakyordu. Tomas da
ayn biimde davrand. Anszn bu sahnenin kendisine
ne kadar dokunduunu anlad. Melon apkay Sabina'nn
bandan ekti ald ve yatan kenarndaki komodinin zerine
koydu. Sonra tek bir sz bile etmeden sevitiler.

Oturduu apartman dairesine gitmek zere (eve bu arada


masa, iskemleler, kanepe ve hal gelmiti) otelden karken;
byk bir mutlulukla, evini srtnda tayan bir smklbcek
gibi yaama biimini de yannda tayp getirdiini
geirdi aklndan. Tereza ile Sabina, yaamnn iki kutbuydu;
ayr ve uyumaz, ama eit derecede ekici.

Ama Tomas'n yaamn her zamanki gibi srdrmeye


yarayacak sistemi bedeninin bir paras gibi yannda tamas
gerei Tereza'nn rya grmeye devam ettii anlamna
geliyordu.

Zrih'e geleli daha alt ya da yedi ay olmutu ki Tomas


eve ge geidii bir gece masann zerinde onun Prag'a dndn
bildiren bir mektup buldu. Zrih'ten yurt dnda yaayacak
gc bulamad iin ayrlyordu. Tomas'n moralini
dzeltmenin kendisine dtn biliyordu ama, ie neresinden
balamal onu bilmiyordu. Yurt dna gitmekle deieceini
sanma aptalln gstermiti. gal srasnda grp
geirdiklerinden sonra gzel kz olmay bir yana brakp, byyeceini,
olgunlap gleneceini sanmt ama, kendisini
ok fazla bytmt kendi gznde. Tomas'a yk, ayak ba
oluyordu, artk olmayacakt. ok ge olmadan gereki sonulara
varmt. Bir de Karenin'i yannda gtrd iin
zr diliyordu.

Tomas uyku hap ald ama, sabaha kadar gzn krpmad.


Allahtan cumartesiydi de evde kalabildi o gn. Yz ellinci
kere gzden geirdi durumu; lkesiyle darsn ayran
snrlar oktandr ak deildi. Yetkililer Tereza'nn lke dna
kmasna kesinlike izin vermezlerdi. Tereza'nn kt
yolun dn yoktu.

:::::::::::::::::

14

Elinden hibir ey gelmeyeceini anladnda bir balyoz inmiti


sanki kafasna, ama bu durum bir yandan da, garip biimde
huzur vericiydi. Hi kimse onu bir karar almaya zorlamyordu.
Avlunun kar tarafndaki evlerin duvarlarna dalp
giderek Tereza'yla yaasam m, yaamasam m diye kara
kara dnme gerei duymuyordu. Tereza karar kendisi
vermiti.

le yemeini bir lokantada yedi. Altst olmutu ama


yemeini yerken, balangta duyduu sknt hafifleyip gcn
kaybetti, ok gemeden geriye bir tek melankoli kald.
Tereza'yla birlikte geirdikleri yllara dnp baktnda
ilikilerinin varabilecei en iyi sonucun bu olduunu hissediyordu.
Bu hikayeyi birisi uydurmu olsa, byle bitirirdi mutlaka.

Tereza gnn birinde, arlmadan kagelmiti. Sonra


gene bir gn ayn biimde kp gitmiti. Ar bir bavulla gelmiti.
Ar bir bavulla gitmiti.

Hesab deyip lokantadan kt, sokak sokak yrmeye


balad, iindeki melankoli gitgide gzelleiyordu. Yaamnn
yedi yln Tereza'yla geirmiti ve imdi geriye baktnda
o yllarn yaandklar zamankinden ok daha gzel olduunu
gryordu.

Tereza'ya olan ak gzeldi ama yorucuydu da; srekli


olarak ondan bir eyleri saklamak, hileye bavurmak, rtbas
etmek, ona rol yapmak, gereinde cezalandrmak, gereinde
yattrmak, kendi duygular hakknda hesap vermek, kskanl,
ektii aclar ve ryalar karsnda savunmaya
gemek, kendini sulu hissetmek, mazeretler bulup zrler
dilemek zorunda kalmt. Artk yorucu olan ne varsa kaybolup
gitmi, sadece gzellik kalmt geriye.

Cumartesi geldiinde ilk olarak Zrih'te yle rahat rahat


bir gezintiye kt, zgrlnn badndrc havasn
iine ekti. Her kebanda yeni servenler gizliydi. Gelecek
yeniden bir bilinmezlikti. Bekarlk yaamna, bir zamanlar
kendi yazgs olduuna inand, olduu gibi olmasna imkan
tanyan tek yaama geri dnyordu.

Yedi yl Tereza'nn klesi olarak yaamt, att tek bir


adm bile onun gznden kamadan. Bileklerine demir glleler
balasa bu kadar olurdu ancak. Birdenbire ok daha hafifledi
admlar. Ayaklar yerden kesildi, ykseldi. Parmenides'in
byl alanna girmiti; varolmann o gzelim hafifliini
tadyordu.

(Cenevre'deki Sabina'ya telefon etmek mi geldi iinden?


Zrih'te geirdii birka ay iinde tant kadnlardan birini
aramak m? Hayr, hem de hi. Belki de bu kadnlardan
herhangi birinin Tereza'nn ansn dayanlmaz lde i kanrtc
klacan sezmiti.)

:::::::::::::::::

15

Bu garip melankolik bylenme hali pazar akamna kadar


srd: Tereza zorla giriyordu dncelerinin arasna: Tomas
onu orada oturmu veda mektubunu yazarken gznn nne
getiriyordu; ellerinin titrediini hissediyordu; bir eliyle o
ar bavuluna yaptn, tekiyle de Karenin'in tasmasndan
ektiini apak gryordu; anahtarn Prag'daki dairelerinin
kilidinde dndrdn, kapy aarken bir soluk gibi
yzn yalayan mutlak terk edilmiliin acsn ektiini
grebiliyordu.

Melankoli dolu bu iki gzel gn boyunca, merhamet duygusu


(duygu telepatisi denen o bela) tatildeydi. Bir haftalk
etin almadan sonra pazartesi vardiyas iin g toplamak
isteyen bir madencinin deliksiz pazar uykusuna yatmt.

Bakt hastalarn yerine karsnda Tereza'y gryordu


Tomas. Kendi kendine, onu dnme! diye hatrlatmaya alyordu.
Onu dnme! Onu dnme! Merhamet, sevecenlik,
o ortak yaanan duygu hasta etti beni, diyordu kendi
kendine. Gittii iyi oldu, onu hi grmeyeceim bir daha, oysa ki
kurtulmam gereken Tereza deil -o hastalk, Tereza bana
alayana kadar bak olduunu sandm sevecenlik.

Cumartesi ve pazar gnleri, varolmann tatl hafifliinin


gelecein derinliklerinden ykselip yanna vard duygusu
iindeydi. Pazartesi, benzerini bundan nce hi tanmad
bir arlkla arpld. Rus tanklarnn tonlarca elii bunun
yannda hi kalrd. nk sevecenlikten daha ar bir ey
yoktur dnyada. Kiinin kendi acs bile, bakasyla, bakas
iin hissettii, imgelemle younlaan ve yzlerce yankyla
uzadka uzayan bir ac kadar ar ekmez.

Sevecenlie boyun ememek konusunda uyard durdu


kendi kendini, sevecenlik ise ba nne eik ve grnrde
sulu bir vicdanla dinledi onu. Haddini bilmezlik ettiini biliyordu
sevecenlik, ama sessiz sedasz kararlln srdrd
ve Tereza'nn gidiinin beinci gnnde Tomas alt hastanenin
yneticisine (Rus igalinin ertesinde onu her gn
Prag'dan arayan adam) bir an nce geri dnmesi gerektiini
bildirdi. Utanyordu. Davrannn adama sorumsuzca, balanmaz
geleceini biliyordu. Ona derdini dkmeyi, Tereza
hikayesini anlatmay, Tereza'nn yazp masann zerine brakt
mektuptan szetmeyi istiyordu. Ama sonunda hibirini
yapmad. svireli doktorun bak asndan Tereza'nn
yapt ancak histerik ve tutarsz bir davran olarak grlebilirdi.
Tomas da hi kimsenin Tereza hakknda kt dnmesine
frsat vermek istemiyordu.

Doruyu sylemek gerekirse hastanenin yneticisi alnmt.

Tomas omuzlarn silkti ve "Es muss sein. Es muss sein "


dedi.

Bir antrmayd bu. Beethoven'in son drtlsnn son


muvman aadaki iki motif zerine kuruludur:

Olmal m? Olmal! Olmal!

Szcklerin anlamn iyice amak iin, Beethoven bu


muvman, genel olarak 'zor karar' diye evrilen 'Der schwer
gefasste Entschluss' szck dizisiyle balatr.

Beethoven'e yaplan bu antrma gerekte Tomas'n Tereza'ya


doru att ilk admd, nk ona Beethoven'in
kuartetleriyle sonatlarnn plaklarn aldran Tereza'yd.

Beethoven antrmas Tomas'n dndnden de iyi


oturmutu yerine, nk svireli doktor byk bir mzik
ayd. Dingin bir glmsemeyle, Beethoven'deki motifin
ezgisini mrldanarak sordu: "Muss es sein?"

"Ja, es muss sein!" dedi Tomas bir kere daha.

:::::::::::::::::

16

Parmedines'in tersine, Beethoven arl olumlu bir ey olarak


gryordu anlalan. Almancadaki schwer szc hem
'zor' hem de 'ar' anlamna geldiine gre, Beethoven'in 'zor
karar' 'ar' ya da 'arlkl karar' olarak da yorumlanabilir.
Bu arlkl karar yazgnn sesiyle zdetir ("Es muss sein!");
gereklilik, arlk ve deer birbirinden ayrlmaz biimde
rlm kavramdr; sadece gereklilik ardr ve sadece
ar olan ey deerlidir.

Beethoven'in mziinin vard sonu budur ve bunun


kkeninin Beethoven'in kendisinden ok Beethoven yorumcularndan
kaynaklandn sylemek mmknse de (hatta
kesinlikle sylenebilirse de), hepimiz az ok paylarz bu dnceyi,
insann byklnn, yazgsn Atlas'n dnyay
srtnda tad gibi tamasndan kaynaklandna inanrz.
Beethoven'in kahraman metafizik arlklarn haltercisidir.

Tomas, svire snrna yaklamt. Somurtuk, sa ba


dalm bir Beethoven'in yrenin itfaiye mzkasn bizzat
yneterek bir gmenlie veda konseri veriini getiriyorum
gzmn nne, bir 'Es muss sein' maryla.

Derken ek snrn geti Tomas ve sra sra Rus tanklaryla


karland. Arabasn durdurup yarm saat gemelerini
beklemek zorunda kald. Zrhl kuvvetlerin kara niformasna
brnm rktc bir asker, drt yol aznda durmu,
sanki lkenin btn yollar kendisine, sadece kendisine aitmi
gibi trafii ynlendiriyordu.

"Es muss sein!" diye tekrarlad Tomas kendi kendine


ama sonra bir kuku dt iine. art myd gerekten?
Evet, Zrih'te kalp Tereza'nn Prag'da yalnz bana yaadn
gznn nne getirmek dayanlmaz bir eydi onun iin.

Peki, sevecenliin ikencesi daha ne kadar srecekti? Btn


yaam boyunca m? Bir yl m? Bir ay m? Yoksa sadece
bir hafta m?

Nasl bilebilirdi ki? Nasl lp tartabilirdi ki?

Her okullu olan, deiik bilimsel hipotezleri snamak


zere fizik laboratuvarnda deneyler yapabilir. Ama insan,
yaanacak hayat yalnzca bir tane olduu iin, tutkusunun
(sevecenliinin) peine dsn m dmesin mi, bunu snayacak
deneyler yapamaz.
Apartman dairesinin kapsn aklnda bu dncelerle
at ite. Karenin zerine atlayp yzn yalayarak eve dn
kolaylatrd. Tereza'nn kollarna atlma arzusu (Zrih'te
arabasna binerken hala iinde duyduu bu arzu) tmyle
yokolup gitmiti. Tomas kendini onunla yzyze, karl
bir ovann ortasnda ayakta durur getirdi gzlerinin nne,
ikisi de souktan tir tir titriyorlard.

:::::::::::::::::

17

galin ta bandan beri, Rus askeri uaklar her gece Prag


zerinde umu durmulard. Bu grltye oktandr alk
olmayan Tomas bir trl uyuyamyordu.

Yatakta, uyuklayan Tereza'nn yannda bir o yana bir bu


yana dnp dururken, onun nemsiz bir konuma srasnda
syledii bir eyi hatrlad. Tomas'n arkada Z.'den szederlerken
yle demiti Tereza: "Sana rastlamasaydm, hi kuku
yok ona ak olurdum."

O zaman bile bu szler Tomas'a garip bir melankoli duygusu


vermiti; Tereza'nn, arkada Z.'yi deil de kendisini
sevmi olmasnn sadece ans eseri olduunu imdi iyice anlyordu.
Tomas'a duyduu, birlemeyle sonulanan akn dnda,
olaslklar dzleminde, teki erkeklere ynelik sonsuz
sayda birlemeye dnmemi ak vard.

Hepimiz yaammzn en byk aknn hafif, arlksz


bir ey olabilecei dncesini yekten reddederiz; akmzn
tam olmas gerektiini, onsuz yaammzn hibir zaman eskisi
gibi olmayacan varsayarz; en kasvetli, en korkutucu
suratyla bizzat Beethoven'in o byk akmza bir "Es muss
sein!" ektii duygusuna kaplrz.

Tomas, Tereza'nn, arkada Z. hakknda sylediini tekrar


tekrar dnm ve u sonuca varmt: Yaamnn byk
ak "Es muss sein!" (yle olmal) snfna deil, daha
ok "Es knnte auch ander sein!" (Pekala baka trl de olabilirdi)
snfna giriyordu.

Rastlant bu ya, yedi yl nce Tereza'nn yaad kentin


hastanesinde etin bir nrolojik vaka grlmt. Prag'da
Tomas'n alt hastanedeki bacerrah konsltasyona armlard
ama rastlant bu ya, Tomas'n alt hastanedeki
bacerrah siyatik arlar ekiyordu. Kprdayamad
iin yerine Tomas' gnderdi, taradaki hastaneye. Kasabada
birka otel vard ama rastlant bu ya, Tomas'a Tereza'nn alt
otelde oda ayrdlar. Rastlant bu ya, treni kalkmadan
nce otelin lokantasnda oyalanacak kadar bo zaman buldu
Tomas. Rastlant bu ya, o gn servis sras Tereza'dayd ve
gene rastlant bu ya, Tomas'n masasna Tereza bakyordu.
Sanki kendisinin pek niyeti yoktu da, Tomas' Tereza'ya doru
iten bu alt rastlansal olay olmutu.

Prag'a Tereza iin dnmt. Dayana bylesine rastlansal


bir ak iken, kiinin yazgsn bylesine ynlendirebilen
bir karar; yedi yl nce bacerrahn siyatik arlar tutmam
olsa bugn varlndan szedilemeyecek bir ak. Ve
ite o kadn, mutlak rastlansalln cisimlemi biimi olan o
kii, yeniden yanna uzanm uyuyor, derin derin soluk alyordu.

Gecenin ge bir saatiydi. i skld, darald zamanlarda


sk sk olduu gibi midesi gene azna geldi.

Tereza'nn soluk alp verii bir ya da iki kere hafif horultulara


dnt. Sevecenlik duymad Tomas. Btn hissettii
midesindeki basn ve geri dnm olmann aresizlii idi.

:::::::::::::::::

II

RUH VE BEDEN

:::::::::::::::::

Roman kiilerinin bir zamanlar gerekten yaam olduklarna


okuyucuyu inandrmaya almak yazar asndan anlamsz
bir abadr. Ana rahminden kmamtr roman kiileri;
u ya da bu szcn itici gcnden ya da temel bir durumdan
domulardr. Tomas 'Einmal ist keinmal' deyiinden
domutu. Tereza ise karn gurultusundan dodu.

Tomas'n evine ilk gidiinde, karn guruldamaya balad


Tereza'nn. Bunda alacak bir yan da yoktu stelik; sabah
kahvaltsndan beri, trene binmeden nce alelacele yedii
sandviten baka bir ey girmemiti midesine. Akln tmyle
kendisini bekleyen etin yolculua vermiti; yemek yemeyi
unutmutu. Oysa bedeni gzard ettiimizde, onun kurban
olmamz daha da kolaylar. Tomas'n nnde durmu, midesinin
ektii sylevi dinlerken bandan aa kaynar sular
boald. Alamak geldi iinden. Allahtan ilk on saniyeden
sonra Tomas kollarn onun beline dolad da, karnndan kan
sesleri unutturdu.

:::::::::::::::::

Demek ki Tereza, bedenle ruh denen o uzlamaz ikilii, insanolunun


o en temel yaantsn hoyrata gzler nne seren
bir durumdan domutu.

ok uzun zaman nce, insanolu gsndeki dzenli vurularn


sesini aknlk iinde dinler, ne olduklarn aklna
bile getiremezdi. Kendisini beden gibi yabanc, tandk olmaktan
uzak bir nesneyle zdeletirmek gelmezdi elinden.
Beden bir kafesti ve bu kafesin iinde bakan, dinleyen, korkan,
dnen ve hayretlere den bir ey vard; bu bir ey,
beden karldktan sonra geriye kalan, ruh idi.

Gnmzde, beden tandk olmaktan uzak bir ey deil


hi kukusuz; gsmzdeki vuruun kalp olduunu, burnun
akcierlere oksijen gtrmek zere bedenden dar frlayan
bir hortum az olduunu biliyoruz. Yz, bedenin tm ileyilerini
kaydeden bir alet tablosundan baka bir ey deil;
sindirim, grme, duyma, terleme, dnme.

nsanolu bedenin her bir parasna bir ad vermeyi rendi


reneli, beden giderek daha az dert oldu bana. Ruhun
eylem halindeki gri beyin hcrelerinden baka bir ey
olmadn da rendi. Eskinin ruh ve beden ikilii bilimsel
terimlere brndrld, imdi artk buna yalnzca modas
gemi bir nyarg diyerek glp geiyoruz.

Ama ak insana midesinin gurultusunu dinletecek oldunuz


mu bir kere, ruhla bedenin birlii, bilim ann o lirik
yanlsamas hemen o an siliniverir.

:::::::::::::::::

Tereza kendisini bedeni araclyla grmeye alrd. Gen


kzlndan beri sk sk aynann karsna gemesi bu yzdendi.
stelik annesi onu ayna karsnda yakalar diye
korktuundan, aynaya att her kaamak bakta gizli bir
gnah rengi de vard.

Kendini beenmesi deildi onu aynaya eken ey; kendi


'ben'ini grmekten duyduu aknlkt. Bedendeki ileyileri
kaydeden alet tablosuna baktn unuturdu; yznn izgilerinden
ruhunun szp ktn grdn sanrd. Burnun
akcierlere oksijen gtren bir hortum azndan baka bir
ey olmadn unuturdu; kendi doasnn gerek bir davurumu
olarak grrd onu.

Uzun uzun kendisini seyrettiinde, bazen yznde annesinin


izgilerini grp keyfinin kat olurdu. Bunun zerine
aynadaki izdmne gzlerini daha da inatla dikip bakard;
annesinin izgilerini kovacak, yalnzca kendisine ait
olanlar alkoyabilecekti sanki bylece. Bunu baard zamanlar
hep bir esrime iinde olurdu; ruhu, bir geminin karnndan
kp saldrya geen tayfalar gibi bedeninin yzeyine
kar, gverteye drt bir koldan yaylr, ge kar el sallar,
sevin, mutluluk trkleri sylerdi.

:::::::::::::::::

Annesine ekmiti. Sadece d grn olarak da deil stelik.


Bazen, tpk bilardo masasndaki topun izledii izginin
oyuncunun kol hareketinin uzantsndan baka bir ey olmamas
gibi, Tereza'nn tm yaam da annesinin yaamnn
uzantsndan baka bir ey deilmi gibi geliyor bana.

Nerede ve ne zaman balad, sonralar Tereza'nn yaam


olup kan bu hareket?

Belki de Tereza'nn Pragl bir iadam olan bykbabasnn,


kznn, yani Tereza'nn annesinin gzelliini cmle alemin
duyaca biimde vmeye balad noktada. Kz daha
ya da drt yandayken, Rafaello'nun Madonna'snn tpkssn
sen, derdi ona baba. Tereza'nn drt yandaki annesi
hi unutmad bunu. Yeniyetmeliinde okuldaki srasnda
otururken, retmenleri dinlemezdi; hangi tablolara benzediini
dnrd.

Derken evlenme a geldi. Dokuz isteklisi vard. Hepsi


ember oluturacak biimde diz ktler evresinde. Bir
prenses gibi bu emberin ortasnda durdu ve hangisini seeceini
bilemedi kz; biri en yakklyd, teki en nktedand,
ncs en zengindi, drdncs en atletikti, beincisi en
iyi bir ailedendi, altncs iir okuyordu, yedincisinin gezip
grmedii yer kalmamt, sekizincisi keman alyordu, dokuzuncusu
erkein hasyd. Ama hepsi de ayn biimde diz kmlerdi,
hepsinin de dizleri ayn biimde nasr tutmutu.

Sonunda dokuzuncusunu semesinin nedeni onun en erkek


olmas deil, sadece seviirlerken kulana 'Dikkatli, ok
dikkatli ol' diye fsldamasna ramen erkein zellikle dikkatsiz
davranmas, kzn da krtaj yapmaya yanaacak bir
hekim bulamayp evlenmek zorunda kalmas idi. te Tereza
byle dnyaya gelmiti. lkenin drt bir yanndan ok sayda
akraba, beiin zerine eilip bebeke konumak zere
biraraya geldiler. Tereza'nn annesi bebeke konumad. Hibir
ey sylemedi. Her biri dokuzuncudan daha iyiymi gibi
gelen teki sekiz isteklisini dnd.

Kz gibi, Tereza'nn annesi de sk sk aynaya bakard.


Bir gn gzlerinin evresinde krklklar kefetti ve evliliinin
anlamsz olduuna karar verdi. Tam bu sralarda sicilinde
birok dolandrclk olay bulunan, stne stlk iki de
baarsz evlilik yapm, pek yle erkek olmayan bir adamla
tant. Artk o dizleri nasr tutmu isteklilerinden nefret
ediyordu. Bu defa diz ken kii olmak iin yanp tutuuyordu.
Yeni dolandrc dostunun nnde diz kt ve kocasyla
Tereza'nn balarnn aresine bakmalarn syledi.

Erkeklerin en erkei olan koca, erkeklerin en sngs


d oldu. ylesine dt ki sngs, artk hibir eyin
anlam kalmad onun iin. Aklndan geirdiklerini aka
syledi, nn ardn dnmeden syledii szler karsnda
irkilen komnist polisi tarafndan tutukland, yargland ve
uzun bir hapis cezasna arptrld: Oturduu apartman dairesine
kilit vurdular, Tereza'y da annesinin yanna yolladlar.

Erkeklerin bu en sngs d demir parmaklklar


arkasnda ksa bir sre yaadktan sonra ld. Tereza ile annesi
de annenin dolandrcsyla birlikte dalarn yaknnda
kk bir kasabaya gettiler. Dolandrc bir broda, anne
de bir dkkanda alyordu. Bundan baka, Tereza'nn annesi
ocuk daha dourdu. Sonra yeniden aynaya bakt ve
yalandn, irkinletiini fark etti.

:::::::::::::::::

Her eyini kaybettiini anladnda bir gnah keisi aramaya


giriti. Kim olsa olurdu; erkek adam olan ama sevilmeyen,
kulana fsldad uyarya aldr etmeyen ilk kocas;
hi de yle erkek adam olmayan ama ok sevilen, onu Prag'dan
alp gtren, sonra da nne gelen kadn elden geirerek
srekli bir kskanlk iinde yaatan ikinci kocas. Ne ki
her ikisine de yetmemiti gc. Kendisine ait, kaacak durumda
olmayan tek kii, btn gnah keilerinin ceremesini
ekebilecek tek rehine Tereza'yd.

Gerekten de, annesinin kaderini belirleyen belli bal


sulu Tereza deil miydi? Erkeklerin en erkeinin tohumuyla
kadnlarn en gzelinin yumurtasnn anlamsz bulumas
olan Tereza? te, o de kalka koulan uzun mesafe yarnda,
annesinin yaam Tereza ad verilen bu dnm noktasnda
balamt.

Tereza'nn annesi kzna, anne olmann her eyden vazgemek


demek olduunu hatrlatmaktan bir gn bile geri
durmad. ocuu yznden her eyini kaybetmi bir kadnn
deneyiminden destek ald iin szlerinde bir gerek kokusu
da vard. Tereza onun sylediklerini dinler ve anne olmann
yaamdaki en byk deer, anneliin ise byk bir zveri olduuna
inan getirirdi. Eer anne, 'zveri'nin cisimlemi
haliyse, o zaman kz ocuk da onarlmas mmkn olmayan
'kabahat'ti demek ki.

:::::::::::::::::

Elbette Tereza, annesinin, babasnn kulana, 'Dikkat et' diye


fsldad gecenin hikayesini bilmiyordu. Sulu vicdan
'ilk gnah' kadar belirsiz, bulankt. Ama vicdanndan kurtulmak
iin elinden geleni yapt. On be yanda onu okuldan
ekti ald annesi; Tereza garsonluk yapmaya balad, eline
ne geerse annesine veriyordu. Annesinin sevgisini kazanmak
iin her eyi yapmaya hazrd. Evi ekti evirdi, kardelerine
bakt, btn pazarn ev temizlemeye harcad, amar
ykad. Yazk oluyordu, nk snfnn en parlak rencisiydi.
Daha ykseklerdeydi gz, ama yaad kk
kasabada ulaabilecei daha yksek bir ey yoktu. Ne zaman
amar ykasa, banyo kvetinin yanbanda bir kitap
olurdu. Sayfalar evirirken, amarn suyu damlard zerlerine.

Evde, utanmak diye bir ey yoktu. Annesi evin iinde amarlaryla


gezer, bazen sutyen takmaz, bazen de, scak yaz
gnlerinde rlplak dolard. vey babas plak dolamazd,
ama Tereza ykanrken hep banyoya girerdi. Bir keresinde
ieriden kilitlemiti de annesi kprmt. "Sen kendini
ne sanyorsun, bana baksana? Isracak da gzelliinden
para m kopacak sanyorsun?

(Bu olay, annenin kzna duyduu nefretin kocasna duyduu


kukuya galebe aldn aka gsteriyor. Kznn kabahati
bitimsizdi ve kocasnn sadakatsizliklerini de ieriyordu.
Tereza'nn bana buyruk olma ve haklarna diretme arzusu
-kendini banyoya kilitleme hakk gibi- Tereza'nn annesinin
gznde kocasnn Tereza'ya sulanmas olaslndan
daha sakncalyd.)
Bir keresinde annesi, kn evin iinde k yanarken rlplak
dolamaya karar vermiti. Tereza sokan karsnda
oturanlar grmesin diye hemen perdeleri kapamaya kotu.
Arkasnda annesinin kahkahasn duydu. Ertesi gn birka
dostunu armt annesi; bir komu, iyerinden arkada
bir kadn, yrenin kadn retmenlerinden biri, dzenli
aralarla bulumay alkanlk edinmi bir iki kadn daha.
Tereza'yla bunlardan birinin on alt yandaki olu toplantnn
bir yerinde merhaba demek zere ieriye girdiler; Tereza'nn
annesi onlarn varln frsat bilerek Tereza'nn nasl
annesinin namusunu korumaya kalktn anlatt. Gld,
teki kadnlar da onunla birlikte gldler. "Tereza insan
bedeninin iediini ve osurduunu bir trl kabullenemiyor,"
dedi annesi. Tereza kpkrmz oldu, ama annesi
susmad. "Ne varm ki bunda?" dedi ve kendi sorusuna cevap
olarak grltyle osurdu. Kadnlar yeniden hep bir azdan
gldler.

:::::::::::::::::

Tereza'nn annesi grltyle smkryor, herkesin iinde


cinsel yaamndan szediyor, takma dilerini gstermekten
zevk alyordu. Dilerini eliyle gevetmekte alacak derecede
ustalamt; az kulaklarna vararak glmsedii bir srada
stteki takma dilerini alttakilerin zerine yle bir dryordu
ki, yzne rkn bir ifade geliyordu.

Davranlarnn tm gsterili, yekpare bir jestti sanki;


bununla genlii, gzellii silkip atyordu zerinden. epeevre
diz ken dokuz isteklisi olduu gnlerde, plaklnn
zerine titrer, titizlikle gzetirdi onu. Bedeninin deerini,
ona yaratrd lekesizlikle ifade etmeye alrd sanki.
imdiyse sadece o eldememilii kaybetmekle kalmam,
kendisini ona balayan balar da hrsla koparmt; yeni taknd
utanma nedir bilmezlii, yaamn gsterili biimde
ortadan ikiye blmekle, genliin ve gzelliin abartlm,
deersiz eyler olduunu haykrmakta kullanyordu.

Tereza, annesinin, taze bir dilber olduu gnleri silkip


atmak, ok gerilerde brakmak iin kulland bu jestin bir
uzants gibi gelir bana.

(Tereza'nn hareketleri tedirginse, elini kolunu oynatnda


zahmetsizce ulalan bir zerafetin eksiklii varsa, buna
da amamal; annesinin gsterili, hoyrat ve zn ykmaya
ynelik jesti silinmez bir iz brakmt zerinde.)

:::::::::::::::::

Tereza'nn annesi hak istiyordu. Yaamndaki sulunun cezalandrldn


grmeliydi. Kznn kendisiyle birlikte utanma
nedir bilmezlik dnyasnda kalmasnda bunun iin diretiyordu;
bu dnyada genlikle gzelliin bir anlam yoktu;
birbirinin tpatp ei, ruhlar grnmez olmu bedenlerle dolu
usuz bucaksz bir toplama kampndan baka bir ey deildi
yaadmz dnya.

Tereza'nn gizli gnahn, aynaya att kaamak baklar


ya da uzun uzun dalp gitmeleri daha iyi deerlendirebiliriz
imdi. Annesine kar alm bir savat bu. teki bedenlerden
farkl bir beden olmaya, suratnn yzeyinde ruhunun
tayfalarnn aadan yukarya doru balattklar
saldrnn yansdn grmeye duyulan zlemdi. Kolay i deildi
bu; ruhu -kederli, rkek, gze grnmemek iin elinden
geleni yapan ruhu- barsaklarnn ta derinliklerinde bir yere
gizlenmiti, kendini gstermekten utanyordu.

Tomas'la ilk karlat gn de yleydi. Otelin lokantasndaki


sarholarn arasndan kendine yolamaya alrken,
bedeni tepsinin zerindeki biralarn arlndan km,
ruhu karnyla kr barsann oralarda bir yere sinmiti. Derken
Tomas ona seslendi. Onun armas ok nemliydi Tereza
iin, nk bu ar ne anasn ne de her gn ayn ak sak
laflar eden sarholar tanmayan birinden geliyordu. Dardan
biri olmas onu tekilerin zerinde bir yere karyordu.

Onu tekilerin zerine karan bir ey daha vard; masasnda


ak bir kitap duruyordu. O lokantada masasnda kitap
okuyan tek kii olmamt bundan nce. Tereza'nn gznde,
kitaplar gizli bir kardelik bann iaretleriydi. Kendisini
evreleyen kaba saba dnyaya kar tek bir silah vard
nk; belediye kitaplndan ald kitaplar, her eyden
nce de romanlar. Fielding'den Thomas Mann'a kadar sryle
roman okumutu. Romanlar, Tereza'ya yetersiz bulduu
yaamndan dsel bir ka imkan vermiyorlard sadece; elle
tutulup gzle grlen nesneler olarak da anlam tayorlard;
sokakta, koltuunun altnda kitapla yrmek mthi houna
gidiyordu. Geen yzylda zarif bir baston, k beyler
iin ne anlam ve nem tayorsa, Tereza iin de kitap ayn
eydi. Onu bakalarndan farkl klyordu.

(Kitab k beylerin zarif bastonuyla karlatrmak tam


yerinde bir benzetme olmad. k bir beyin elindeki baston
onu farkl klmaktan teye gidiyordu; onu acl klyor, son
modaya uyduruyordu. Kitap ise Tereza'y farkl klyordu,
ama modas gemi de yapyordu. Elbette, bakalarna ne
kadar eski moda geldiini gremeyecek kadar genti. Transistrl
radyolar kulaklarna yaptrm yanndan geip giden
delikanllar yle budala geliyordu ki Tereza'ya. Onlarn
acl olduklar aklna bile gelmiyordu.)

te demek ki kendisine seslenen adam ayn zamanda


hem bir yabancyd, hem de gizli bir kardelik bayla balyd
Tereza'ya. Onu iyicil bir sesle aryordu: Tereza ruhunun,
kendini yabancya gstermek zere damarlaryla gzeneklerinden
geerek yzeye doru fkrdn hissetti.

:::::::::::::::::

Zrih'ten Prag'a dndkten sonra Tereza'yla tanmasnn


alt tane akla hayale smayacak rastlantnn sonucu olduunu
dndke huzursuz olmaya balamt Tomas.
Ama asln ararsanz, bir olay kendisini hazrlayan rastlantlarn
says orannda nemli, anlaml ve dikkate deer deil midir?

Rastlantlarn, sadece rastlantlarn syleyecek bir sz


vardr bize. Gereklilikten doan, olmasn beklediimiz, gnbegn
yinelenen her ey dilsizdir. Sadece rastlant bir eyler
syler bize. Onun diyeceklerini ingenelerin kahve fal bakmas
gibi karineyle karrz.

Tomas'n otelin lokantasnda Tereza'nn karsna kvermesi


rastlantnn en katksz biimiydi. Orada oturmu,
nndeki ak kitaba dalm gitmiken birden gzlerini kaldrm,
glmsemi ve "Bir konyak ltfen," demiti.

O srada radyoda mzik alyordu. Tezgahn arkasna


konyak doldurmaya giderken Tereza radyonun sesini at.
alnan Beethoven'di, tand. Pragl bir yayl sazlar drtls
kentlerine uradndan bu yana tanyordu Beethoven'in
mziini. Tereza (onun 'daha yce bir eylere' zlem duyduunu
biliyoruz) konsere gitmiti. Konser salonu bombotu
neredeyse. Dinleyici olarak Tereza dnda bir tek eczacyla
kars vard. Sahnedeki mzisyen drtls karlarnda bir
dinleyici lsnden baka bir ey bulamamlard geri, ama
konseri iptal etmeme iyiyrekliliini gstererek Beethoven'in
son kuartetinden oluan zel bir konser vermilerdi.

Sonra eczac, mzisyenleri akam yemeine davet etmi,


Tereza'y da armt. O gnden sonra, Beethoven te yakadaki
dnyann, zlemini duyduu dnyann imgesi olmutu
kz iin. Elinde Tomas'n konyayla tezgah dnp karken
rastlantnn bildirisini zmeye alyordu; tam yakkl
bulduu bir yabancnn konyak sipariini yerine getirirken,
ayn anda Beethoven'in mziini duymas nasl mmkn
olabiliyordu?

Gereklilik byl zmler tanmaz -bunlar rastlantnn


iidir. Bir ak unutulmaz olacaksa eer, kk rastlantlar
Assissili Francis'in omuzlarna konan minik kular gibi hemen
o an kanat rpa rpa gkten aa doru szlmelidir.

:::::::::::::::::

10

Konyan parasn demek iin onu tekrar ard Tomas. Kitabn


(gizli kardelik bann iareti) kapatt; Tereza ona ne
okuduunu sormay dnd.

"Oda hesabna geirebilir misiniz?" diye sordu Tomas.

"Evet," dedi kz. "Ka numarada kalyorsunuz?"

Tomas, zerine krmz bir alt says izilmi tahta parasna


bal anahtarn gsterdi.

"Garip ey," dedi kz. "Alt."

"Nesi garip bunun?" diye sordu Tomas.


Kz birdenbire annesiyle babas ayrlmadan nce Prag'da
oturduklar evin numarasnn da alt olduunu hatrlamt.
Ama cevab baka oldu (aklndan geirdii fesatlklara yorabiliriz
bunu): "Siz alt numaral odada kalyorsunuz, benim
vardiyam da altda bitiyor."

"Eh, benim trenim de yedide kalkyor," dedi yabanc.

Kz buna ne diyeceini bilemediinden, Tomas'a imzalamas


iin faturay uzatt, sonra da alp resepsiyona gtrd.
i bittiinde, masasnda deildi yabanc. Tereza'nn dolayl
mesajn anlam myd? Lokantadan karken son derece heyecanlyd
kz.

Otelin karsnda kk, yer yer kellemi bir park vard.


Kk, pis kasabalarn tek bir parklar vardr, hepsi de son
derece periandr ya, bu da yleydi ite. Ama Tereza iin her
zaman bir gzellik adas olmutu bu park; biraz imen, drt
tane kavak aac, oturulacak sralar, bir salkm st, birka
bek ve an iei vard parkta.

Lokantann giriini apak gzler nne seren sar bir srann


zerinde oturuyordu erkek. Daha dn Tereza'nn kucanda
kitabyla oturduu srann ta kendisiydi bu! Tereza o
an anlad (minik rastlant kular omuzlarna konmaya balamlard);
bu yabanc onun yazgsyd. Erkek Tereza'ya seslendi,
gelip yanna oturmasn syledi. (Ruhunun tayfalar
bedeninin gvertesine frlayp ktlar bir anda.) Ardndan
onu tren istasyonuna kadar geirdi. Ona ayrlrken kartn
verdi Tomas. "Eer bir gn yolun Prag'a derse..."

:::::::::::::::::

11

Tereza'ya evini yuvasn brakp yazgsn deitirme cesaretini


salayan, erkein son anda eline sktrd karttan ok
btn o rastlantlarn (kitap, Beethoven, alt says, parktaki
sar sra) arsyd. Belki akn harekete geiren ve Tereza'ya
mrnn sonuna kadar tkenmeyen bir enerji kayna
salayan da bu birka rastlantdan -olduka alakgnll
rastlantlar laf aramzda, hatta tekdze rastlantlar, o renksiz
ruhsuz kasabadan da baka ne beklenir ki zaten- bakas
olmamtr.

Gndelik hayatmz bir rastlantlar saana altnda yaanr,


ya da daha kesin konumak gerekirse kiilerle olaylarn
kazara biraraya gelmesiye rlr. ki olay hi beklenmedik
bir biimde ayn anda meydana gelir, kesiir: Tomas otelin
lokantasnda radyoda Beethoven alarken boy gsterir.
Bylesi kesimelerin byk bir ounluunu fark etmeyiz bile.
Tomas'n oturduu yerde oturan yrenin kasab olsa, Tereza
radyoda Beethoven alndn hi fark etmeyecekti.
(Beethoven'le kasabn biraraya gelmesi de ilgin bir kesime
olacakt ya, o da baka.) Ama, filizlenmekte olan ak, gzellik
duyusunu tututurdu, o mzii bir daha hi unutmad
Tereza. Ne zaman duyduysa yreinde bir kprt oldu. O anda
evresinde olup biten her ey mzikle halelendi, onun gzelliine
brnd.

Tereza'nn Tomas' ilk grmeye gidiinde koltuunun altna


sktrd romann balarnda, Anna ile Vronski garip
koullarda tanrlar; gardadrlar, adamn biri tren altnda
kalp ezilmitir. Romann sonunda, Anna kendini trenin altna
atar. Bu simetrik dzenlemeye -ayn motif romann
hem banda hem de sonunda karmza kar-, pek bir 'roman
kokuyor' diyebilirsiniz, size katlmaya da hazrm ama
'roman kokuyor' derken 'kurgusal', 'uydurma', 'yaamda olmayan
ey' gibi kavramlardan uzak durmanz kouluyla.
nk insan yaam da tpk byle bir dzen uyarnca kurulmutur.

Bir mzik parasnn dzenlenii gibi. Birey, gzellik duyusunun


nderlii altnda, rastlansal bir olay (Beethoven'in
mzii, tren altnda ezilerek lmek) bir motife dntrr,
giderek bu motif bireyin yaamnn rgsnde deimez bir
yer kazanr. Yaamna son vermek iin baka bir yol seebilirdi
Anna. Ama akn douuna unutulmaz biimde kenetlenen
lm ve gar motifi; umarszlk saati gelip attnda tm
karanlk gzelliiyle kkrtt onu. Kendisi farkna varmasa
da, birey en skntl anlarnda bile gzelliin yasalar uyarnca
rer yaamn.

O halde gizemli kesimelerin (Anna, Vronski, gar ve lmn


ya da Beethoven, Tomas, Tereza ve konyan biraraya
gelmeleri gibi) bysne kapld iin roman knamamal;
asl, gndelik yaamndaki bu tr kesimeleri gremedii
iin insanolunu knamal. nk bylelikle yaamn gzelliin
bir boyutundan yoksun brakmaktadr insanolu.

Gklerden aa doru szlp omuzlarna konan kk


rastlant kularnn kkrtmasyla bir haftalk izin ald ve
annesine tek bir sz bile sylemeden Prag trenine bindi Tereza.
Yolculuk srasnda, aynaya gzatmak ve yaamnn bu
en nemli gnnde bedeninin gvertesini terk etmemesi iin
ruhuna yalvarmak zere sk sk tuvalete tand. Gene tuvalete
tand bir sra, kendini yle bir dikkatle yokladnda
birden d koptu; boaznda bir batma vard. Yaamnn bu
en nemli gnnde hastalanp yataa m decekti yoksa?

Ama geriye dn yoktu. stasyondan telefonla geldiini


bildirdi Tomas'a ve erkek evin kapsn at an karn korkun
biimde guruldamaya balad. Yerin dibine gemiti.
Sanki annesini karnnda tayormu da, annesi Tomas'la
karlamasn berbat etmek iin korkun kahkahalar atyormu
gibi geldi Tereza'ya.

lk bir iki saniye iinde, kard kaba sesler yznden


erkein kendisini kap dar edeceinden korktu ama Tomas
hemen kucaklad onu. Karnndan kan grltleri duymazlktan
geldii iin gnl borcu duyuyordu erkee, ateli pcklerle
karlk verdi, gzleri dolmutu. Daha dakikas dolmadan
sevimeye balamlard. Seviirlerken lklar atyordu
Tereza. O srada atei kt. Nezle onu yataa serdi.
Akcierlerine oksijen salayan hortumun ucu dopdolu ve
kpkrmzyd.

Prag'a ikinci gidiinde, yanna ar bir bavul ald. Her eyi


bu bavulun iindeydi; kk kente bir daha hi dnmeyecekti,
kesin kararlyd. Tomas ertesi gece evine gelebileceini
sylemiti. O gece ucuz bir otelde yatt Tereza. Sabah olunca,
ar bavulunu tren istasyonuna tad, orada emanete brakt
ve btn gn koltuunun altnda Anna Karenin ile Prag
sokaklarn arnlad. Kapnn zilini alp da Tomas kapy
atktan sonra bile brakmad kitab. Tomas'n dnyasna giri
biletiydi kitap. Elinde o acnas biletten baka bir ey olmadn
anlad birden, neredeyse gzyalarna boulacakt.
Alamasna engel olabilmek zere yksek sesle, abuk abuk
konumaya balad, bir kahkaha att. Hemen tekrar kollarna
ald onu Tomas ve sevitiler. Gz gz grmeyecek kadar
youn ve iinde sadece kendi lnn duyulabildii bir sise
dalmt Tereza.

:::::::::::::::::

12

ekme deildi, inilti de deildi; tam bir lkt. yle tiz


lklar atyordu ki, Tomas, kulann dibindeki sesin kulak
zarn patlatacandan korktuu iin yzn te yana dndrmek
zorunda kalyordu. Bu lk duyumsalln davurumu
deildi. Duyumsallk, duyularn tmden harekete geirilmesi
anlamna gelir; kii, einin kard her sesi yakalayabilmek
iin kendini zorlar, dikkat kesilir. Tereza'nn l
ise duyular sakatlamay, her trl grme ve duymay engellemeyi
amalyordu. Baran ey gerekte btn kartlklar,
ruh ve beden ikiliini, hatta belki zaman silip ortadan
kaldrmaya alan ocuksu idealizmiydi aknn.

Gzleri kapal myd? Hayr, ama belli bir noktaya bakmyorlard.


Tereza, gzlerini tavann boluuna dikmi duruyordu.
Zaman zaman ban deli gibi bir o yana bir bu yana
savuruyordu.

lk dindiinde, erkein yanbanda, onun eline yaparak


uykuya dald Tereza. Btn bir gece boyunca elini erkein
elinden ekmedi.

Daha sekiz yandayken bile iki elini birletirerek uykuya


dalar ve kendisini sevdii erkein, hayatnn erkeinin
elini tuttuuna inandrma oyunu oynard Tereza. te, uykusunda
Tomas'n eline byle inatla yapmasnn nedeni de
anlalyor demek ki: ocukluundan beri buna talim ediyordu
da ondan.

:::::::::::::::::

13

Sarholara bira, sbyanlara don yetitirmek zorunda braklan


-daha yksek bir eylerin, peinde komasna izin verilecek yerde-
gen bir kzn daarcnda epey dirim gc birikmi
demektir; kitaplarnn banda esneyen niversite rencilerinin
akllarnn kesinden bile geiremeyecekleri bir
dirim gc. Tereza onlardan ok daha fazla kitap okumutu,
yaam hakknda onlardan ok daha fazlasn biliyordu, ama
hi farkna varamad bunun. niversite mezunu ile kendi
kendini yetitirmi kii arasndaki fark, bilgi dzeyinden ok
dirim gc ve kendine gven dzeyinin yksekliinde ortaya
kar. Tereza'nn kendini Prag'daki yeni yaamna atveriindeki
pervaszlk hem delice, hem de tehlikeliydi. Gnn birinde,
birinin kp da, 'Sen ne yapyorsun burada? Ait olduun
yere dn!' demesini bekler gibiydi adeta. Btn yaama
cokusu bir pamuk ipliipe balyd: Tomas'n sesine. Zamannda,
rkek ruhunu barsaklarnn orada sakland yerden
ekip kmaya zorlayan da Tomas'n sesiydi ya.

Tereza bir karanlk odada i bulmutu, ama bu yetmiyordu


ona. Fotoraf ekmek istiyordu, fotoraf banyosu yapmak
deil. Tomas'n arkada Sabina ona nl fotoraflar konu
alan drt monografi dn vermi, sonra onu bir kafeye
davet ederek, kitaplar nne ap fotoraflar ilgin klan
eylerin neler olduunu tek tek aklamt. Tereza hi sesini
karmadan youn bir dikkatle dinlemiti; rencilerinin yznde
byle bir dikkat grmek pek az profesre nasip olur.

Sabina sayesinde ksa zamanda fotorafla resim arasndaki


balar anlad ve Prag'da alan ne kadar yeni sergi varsa
Tomas' da yanna katp zorla gitmeyi baard. ok gemeden
alt haftalk dergide kendi ektii fotoraflar basar
oldu ve karanlk odadan kp profesyonel fotoraflar
arasna girdi.

O gnn akam Tomas'la birlikte, meslekte ilerleyiini


kutlamak zere birka arkada bir bara gittiler. Herkes dans
ediyordu. Tomas suratn ast, oturdu. Eve dndklerinde,
Tereza'nn da stelemesi sonucu, kzn kendi i arkadalarndan
biriyle dans etmesini kskandn itiraf etti.

"Demek gerekten kskandn, yle mi?" diye on kere, belki


de daha fazla yineledi kz. nanamyordu, sanki biri ona
Nobel dllerinden birini aldn sylemiti!

Sonra kolunu erkein beline dolad ve odann drt bir yannda


dans etmeye balad. Yapt dans barda herkese caka
satt dans admlarndan farklyd. Daha ok bir ky polkasna
benziyordu; lgnca tepinerek ayaklarn havaya frlatyor,
bedeninin st ksmyla odann drt bir yannda zplyor,
Tomas' da yannda srklyordu.

Ne yazk ki ok gemeden kendisi kskanla kalkacak


ve Tomas onun kskanln bir Nobel dl olarak deil bir
yk olarak grecekti -lmnden pek ksa bir sre ncesine
kadar srtndan atamayaca bir yk...

:::::::::::::::::

14

Tereza kalabalk bir grup kadnla rlplak havuzun evresinde


yrrken, Tomas yukardan, havuzun kemerli tavanndan
aaya sarktlm bir sepetin iinde ayakta duruyor,
onlara baryor, ark sylemelerini, diz krma hareketleri
yapmalarn buyuruyordu. Kadnlardan biri hatal bir
diz krma hareketi yapsa, onu o an vuracakt.
Gene u ryaya dnelim. Ryadaki dehet Tomas'n ilk
skt tabanca kurunuyla balam deildi; Rya en bandan
dehet vericiydi. Bir grup plak kadnla uygun adm yrmek
Tereza iin yaln bir dehet imgesiydi. Ailesiyle birlikte
otururken, annesi banyonun kapsn kilitlemeyi yasaklamt
ona. Bu yasaklamayla unu demek istiyordu: Senin bedenin de
btn teki bedenlerden farksz; utanmaya hakkn
yok; seninkiyle bir rnek milyonlarca kopyada varolan bir eyi
saklamak iin bir neden yok. Annesinin dnyasnda btn
bedenler aynyd ve tek sra halinde uygun adm yryp
duruyorlard. ocukluundan beri, Tereza plakl, toplama
kamp birrnekliinin gstergesi, acnn, utancn gstergesi
olarak grmt.

Ryann en banda dehet uyandran bir ey daha vard;


btn kadnlar ark sylemek zorundayd. Bu kadnlar sadece
bedenleri birrnek, deersizlikte birbirine e, tn tn
ten ruhsuz birer mekanizma olmakla kalmyordu -kadnlar
bu yzden bayram ediyorlard stelik de! Onlarnki ruhsuzlarn
needen yoksun dayanmasyd. Kadnlar, birbirinin
ei olmak zere ruh denen safray -o glnesi kuruntuyu, o
biriciklik yanlsamasn- atm olmaktan honuttular. Tereza da
onlarla birlikte ark sylyordu ama iinden bayram
etmiyordu. arkya katlmazsa kadnlarn kendisini ldreceklerinden
korktuu iin ark sylyordu.

Peki ama Tomas'n onlara ate edip, kadn cesetlerini


birbiri ardna tepetaklak havuza yollamasnn anlam neydi?

Birrnekliklerinden, farkllktan yoksun olularndan delicesine


sevin duyan kadnlar aslnda, aynlklarn mutlaklatracak
olay, yaklamakta olan felaketlerini kutluyorlard.
Demek ki Tomas'n skt kurunlar o illetli yrylerinin
sevin dolu doruk noktasyd sadece. Tabancann her
patlaynda, en kahkahalara bouluyorlar ve havuzun dibine
doru inen her cesette daha da yksek sesle arkya devam
ediyorlard.

Peki ama ate eden neden Tomas't? Ve neden tekilerle


birlikte Tereza'y da vurmaya bu kadar kararlyd?

Tereza'y kadnlarn yanna yollayan oydu da ondan. Ryann


Tomas'a iletmesi gereken, Tereza'nn ona kendi azndan
anlatamad buydu ite. Tereza, annesinin dnyasndan,
btn bedenlerin eit olduu bir dnyadan kamak zere
ona snmt. Kendi bedenini benzersiz, yeri doldurulamaz
klmak iin gelmiti ona. Ama Tomas da onunla teki
kadnlar arasnda bir eitlik iareti izmiti; hepsini ayn
pyor, ayn okuyor, Tereza'nn bedeniyle teki bedenler
arasnda hi ama hi mi hi bir fark gzetmiyordu. Onu geriye,
kamaya alt dnyaya, teki plak kadnlarla birlikte
rlplak uygun adm yrmeye yollamt Tomas.

:::::::::::::::::

15

ryay dizi halinde ardarda grrd: lk rya zvanadan


km kediler ryasyd ve yaam boyu ektiklerine gndermede
bulunuyordu; ikincisi, kendi infaznn grnmleriydi
ve bunlar saysz biimde gerekleiyordu; ncs, lmden
sonraki yaamyd, burada ac, strap ve utan, sonsuza
kadar sren bir aamaya dnyorlard artk.

Bu ryalar yoruma gerek gstermiyordu. Tomas'a ynelttikleri


sulama ylesine akt ki, erkein tek tepkisi ban
nne eip, hi sesini karmadan kzn elini okamak oluyordu.

Ryalar olduka ayrntl ama ayn zamanda ok da gzeldiler.


Freud rya kuramnda bu noktay gzden karm
anlalan. Rya grmek sadece bir iletiim (ya da ifreli iletiim
diyelim isterseniz) edimi deildir; ayn zamanda estetik
bir etkinlik, bir imgelem oyunu, kendi bana deeri olan bir
oyundur. Ryalarmz bize d kurmann -olmayan eylerin
ryasn grmenin- insanln en kkl gereksinimleri arasnda
olduunu kantlar. Tehlike buradadr ite. Ryalar gzel
olmasa, arabuk unutulurlard. Oysa Tereza tekrar tekrar
ryalarna dnyor, zihninde onlar gzden geiriyor, efsanelere
dntryordu. Tomas, Tereza'nn ryalarnn eziyet
dolu gzelliinden yaylan bynn tutsa olarak yayordu
sanki.

Bir keresinde bir arap mahzeninde karlkl otururlarken


"Sevgili Tereza, tatl Tereza, seni benim elimden alan
nedir?" dedi ona. "Sanki gerekten bu dnyadan ekip gitmek
istermi gibi her gece lm ryalar gryorsun..."

Gndzd; akl ve g, ikisi de yerli yerindeydi. Cevap


verirken Tereza'nn kadehinden aa yavaa bir damla krmz
arap szld. "Elimden hibir ey gelmiyor Tomas.
Evet, anlyorum. Biliyorum, beni seviyorsun. Baka kadnlarla
olan kaamaklarn yle bytlecek eyler deil, biliyorum..."

Gzlerinde akla bakt Tomas'a, ama gelecek geceden ryalarndan


korkuyordu. Yaam ortadan ikiye blnmt.
Hem gece hem gndz onu ele geirmek zere yaryorlard.

:::::::::::::::::

16

Gz 'daha ykseklerde bir yerde' olan herkes gnn birinde


gznn kararabileceini hesaba katmaldr. Nedir gz kararmas?
Dme korkusu mu? Peki ama gzetleme kulesinin
sapasalam trabzanlar da olsa bu korkuya kaplrz; neden?
Yok, gz kararmas dme korkusundan farkl bir ey. Bizi
aran, bizi kkrtan, altmzdaki boluun sesidir gz kararmas;
dme arzusudur, bu arzunun karsnda dehete
kaplr, kendimizi korumaya alrz.

Havuzun evresinde uygun adm yryen plak kadnlar,


Tereza'nn da l olduuna yrekten sevinen cenaze arabasndaki
kadnlar -bunlar Tereza'ya korku veren 'aadakiler'di;
kamt bunlarn yanndan ama garip, gizemli bir
biimde onu gene yanlarna aryorlard. Onun gz kararmas
onlard; ona yazgsndan ve ruhundan vazgemesi iin
tatl (neredeyse sevin dolu) bir arda bulunduklarn duyuyordu.
Kendisini aran ruh yoksunlarnn az birlii.
stelik zayf anlarnda, bu arya kulak verip annesinin yanna
dnmeye hazrd. Ruhunun tayfalarn bedeninin gvertesinden
srp atmaya hazrd; annesinin arkadalarnn
arasnda bir yere inmeye, onlardan biri osurduu zaman
kahkahalarla glmeye hazrd; havuzun evresinde onlarla
birlikte rlplak yryp ark sylemeye hazrd.

:::::::::::::::::

17

Doru, Tereza evden ayrld gne kadar srdrmt annesiyle


kavgasn, ama onu sevmekten hibir zaman vazgemediini de
unutmayalm. Annesi sevgi dolu bir sesle istese,
onun iin yapmayaca ey yoktu. Kendinde evden ayrlma
gcn bulmasnn tek nedeni o sesi hi duymam olmasyd.

Tereza'nn annesi, saldrganlnn kz zerinde artk bir


etkisi kalmadn anlaynca huysuz mektuplar yazmaya
balad; kocasndan, patronundan, salndan, ocuklardan
yaknyor, Tereza'dan baka kimsesinin kalmadn sylyordu.
Tereza sonunda, aradan yirmi yl getikten sonra, annesinin
sevgisinin sesini duyduunu sand ve geri dnmek
geldi iinden. stelik kendisini ylesine zayf hissediyordu,
Tomas'n kaamaklarndan o kadar sersemlemiti ki, bu
duygusu giderek glendi. Tomas'n yaptklar gsz kalmasna
yolayor, bu da o nne geilmez dme arzusuna,
gz kararmasna gtryordu onu.

Bir gn annesi telefon etti, kanser olduunu, birka aylk


mr kaldn syledi. Bu haber Tereza'nn Tomas'n kaamaklar
karsndaki umarszln isyana dntrd. Annesine
ihanet ettiini syleyerek sulad kendi kendini, hem
de kendisini sevmeyen bir adam iin... Annesinin ona eziyet
etmek amacyla yapt her eyi unutmaya razyd. Annesini
anlayacak konumdayd artk; ayn durumdaydlar; annesi
veybabasn tpk Tereza'nn Tomas' sevdii gibi seviyordu,
veybabas da, tpk Tomas'n kaamaklaryla kendi hayatn
zehir ettii gibi, sadakatsizlikleriyle annesine ikence ektiriyordu.
Annesinin kt olmasnn nedeni onca ac ekmi olmasyd.

Tereza, Tomas'a annesinin hasta olduunu, bir hafta izin


alp onu grmeye gideceini syledi. Sesi hn doluydu.

Onu geriye, annesine aran gerek nedenin gz kararmas


olduunu sezen Tomas yolculua kar kt. Kasabann
hastanesine telefon at. Kanser olaylar tm lkede son derece
titiz biimde izlenip kaytlara geiriliyordu, onun iin
Tereza'nn annesinin bu illete yakaland yolunda bir phe
bulunmadn, hatta kadnn bir yl akn bir sredir doktora
bile grnmediini renmesi zor olmad.

Tereza, Tomas'n szn dinledi ve annesini grmeye gitmedi.


Bu karardan birka saat sonra sokakta dt, dizini
yaralad. Yrrken topallamaya balad, neredeyse her gn
der oldu; yolundaki eyalara arpyor, ya da en azndan,
elinden bir eyler dryordu.

Kar konulmaz bir dme arzusunun penesindeydi. Srekli


bir gz kararmas iinde yayordu.

"Kaldrn beni," demek ister durmadan den bir kii.


Tomas onu sabrla kaldrd durdu.

:::::::::::::::::

18

"Seninle atlyemde sevimek istiyorum. epeevre seyircilerle


sarlm bir sahne gibi olacak. Seyircilerin yakna gelmesine
izin verilmeyecek, ama gzlerini de bizden ayramayacaklar..."

Zamanla bu imge bataki acmaszln biraz olsun kaybetti


ve Tereza'y heyecanlandrmaya balad. Seviirlerken
Tomas'n kulana bu sahnenin ayrntlarn fsldar oldu.

Derken aklna bir fikir geldi; Tomas'n sadakatsizliklerindeki


lanetlenme duygusundan kurtulmann bir yolu bulunabilirdi
belki; Tomas'n tek yapmas gereken onu da yannda
gtrmesiydi, sevgililerine giderken onu da yanna katmasyd!
Belki o zaman bedeni btn tekiler arasnda ilk ve
tek beden olurdu gene. Bedeni Tomas'n dello tan, yardmcs,
'teki ben'i olabilirdi.

"Onlar senin iin soyar, ykar, sana getiririm..." diye fsldyordu


birbirlerine sk sk sarlrlarken. kisinin birbirlerine
karp, birbirlerinde eriyip bir hnsa olnalarn zlyordu.
O zaman teki kadnlarn bedenleri onlarn elinde
oyuncak olacakt.

:::::::::::::::::

19

Ah, onun ok kadnl yaamnn 'teki ben'i olsa! Tomas anlamay


reddediyordu ama Tereza, bu fikri aklndan bir trl
silip atamyordu, bu yzden Sabina'yla olan dostluunu gelitirmeye
alt. Sabina'nn bir dizi fotorafn ekmeyi
nermekle balad ie.

Sabina, Tereza'y atlyesine ard; ite en sonunda o geni


oda ve tam ortasndaki grkemli eya gzlerinin nndeydi;
byk, drt ke, sahne benzeri yatak.

"Senin buraya daha nce gelmemi olduunu dndke


ok utanyorum," dedi Sabina ona duvara dayal resimleri
gsterirken. Hatta, ina halindeki bir elik fabrikasn gsteren
eski tuvallerinden birini ekti kard. Okuldayken yapmt
bunu; btn rencilerden en kat gerekiliin istendii
dnemde... (Gereki olmayan sanatn sosyalizmin kklerini
kuruttuu syleniyordu.) O zamann ii inada bindirme
ruhu iinde, retmenlerinden de kat olmaya alm ve
fra darbelerini gizleyerek, renkli fotoraf ok andran bir
slupta almt.

"Bu, zerine kazayla krmz boya damlattm bir resim.


nce mthi keyfim kat, ama sonradan houma gitmeye balad.
Damlayan boya bir yark gibi duruyordu; inaat alann
eski psk bir fon bezine dntrmt, zerine inaat alan
resmi yaplm bir fon bezine. Yarkla oynamaya, iini doldurmaya
baladm, arkada grnenin ne olabileceini merak ediyordum.
te ilk resim dizime bylece baladm. 'Sahnenin Ard'
dedim bu diziye. Tabii, bu dizideki resimleri kimseye gsteremiyordum.
Akademi'den kovulurdum yoksa. Yzeyde, hep
en ince noktasna kadar resmedilmi gereki bir dnya vard
ama altta, fon bezinin oluturduu yark tuvalin ardndan
farkl bir ey; gizemli ya da soyut bir ey pusuya yatmt."

Bir an sustuktan sonra ekledi: "Yzeyde, anlalabilir bir


yalan; altnda, akln alamayaca bir gerek."

Tereza, pek az profesrn rencisinin yznde grebilecei


byk bir dikkatle dinledi ve Sabina'nn yapt ya da
yapmakta olduu btn resimlerin gerekten de ayn dnceyi
konu edindiklerini, hepsinin de deyim yerindeyse stste
bindirilmi fotoraf grntleri olduunu kavramaya balad.
Bir manzara resminde resmin iinden parlayp kan
eski moda bir masa lambas. Elmalardan, cevizlerden ve kk
bir ylba amndan oluturulmu bir natrmortta tuval
bezini yrtarak aradan kan bir el.

Sabina'ya kar byk bir hayranlk dalgasyla doldu ii,


stelik de Sabina ona arkadaa davrand iin korkudan,
kukudan arnm bir hayranlkt bu, arabuk dostlua dnverdi.

Fotoraf ekmeye geldiini neredeyse unutuyordu. Sabina


ona hatrlatmak zorunda kald. Tereza sonunda resimlerden
gzn ayrd ayrmasna ama, gz bir kere daha odann
ortasna kondurulmu sahne gibi yataa iliti.

:::::::::::::::::

20

Yatan baucunda kk bir masa duruyordu, masann zerinde


ise berberlerin zerlerine peruka yerletirdikleri eitten
bir manken kafas. Sabina'nn perukalnda peruka deil
bir melon apka boy gsterirdi daha ok. "Bykbabamn
apkasyd," dedi glmseyerek.

Tereza'nn yalnzca beyazperdede grd eitten


siyah, sert, yuvarlak bir apkayd, arlo'nun giydii eitten
bir apka. Sabina'nn glmsemesine karlk verdi, apkay
kaldrd eline ald, bir sre inceledikten sonra: "Bununla fotorafn
ekmemi ister misin?" dedi.

Sabina bu dnce karsnda epeyce uzun bir sre gld.


Tereza melon apkay yerine brakt, makinesini ald ve
fotoraf ekmeye balad.

Bir saat kadar fotoraf ektikten sonra, birden "plak


fotorafn ekmeme ne dersin?" dedi.

"plak fotoraf m?" diye gld Sabina.

"Evet," dedi Tereza, nerisini daha da stne basa basa


yineleyerek; "plak fotoraf."
"Bak, buna bir iki ister," dedi Sabina ve bir ie arap
at.

Tereza elinin ayann kesildiini hissetti; anszn dili tutulmutu.


Bu arada Sabina elinde ikisi odada bir aa bir
yukar dolayor, harl harl kk bir kentin valisi olan bykbabasn
anlatyordu; Sabina onu hi tanmamt; ondan
geriye sadece bu melon apkayla zerine kk kentin ileri
gelenlerinin dolutuu platformu gsteren bir fotoraf kalmt;
bunlardan biri bykbabayd; orada, o ykseke yerde
ne ileri olduu belli deildi; belki bir trende grevliydiler,
bir zamanlar kendisi de resmi trenlerde melon apka giymi
bir arkadalarna, baka bir ileri gelene dikilmi bir ant
ayorlard.

Sabina melon apkayla bykbabas hakknda konutu,


konutu, konutu; sonunda nc barda da boalttnda,
"Hemen dnyorum," deyip banyoya svt.

Bornozuna sarnm olarak kt banyodan. Tereza fotoraf


makinesini kaldrd, gzne dayad. Sabina bir anda at
bornozu.

:::::::::::::::::

21

Fotoraf makinesi Tereza iin hem Tomas'n sevgilisini gzlemeye


yarayan mekanik bir gz, hem de kendi yzn ondan
gizleyecek bir pee grevi gryordu.

Sabina'nn stndekini tmyle karabilmesi iin epey


bir zaman gerekti. inde bulunduu durum beklediinden
biraz daha etin kmt. Birka dakika poz verdikten sonra
Sabina, Tereza'nn yanna gitti ve "imdi sra bende, ben senin
fotorafn ekeceim. Soyun!" dedi.

Sabina 'soyun!' komutunu Tomas'tan o kadar ok duymutu


ki, artk belleine kazlmt bu komut. imdi ise Tomas'n
metresi Tomas'n karsna ayn komutu veriyordu. ki
kadn o byl szckle balanmlard birbirlerine. Tomas'n
kadnlarla giritii masum sohbetleri birdenbire erotik
olaya dntrmekte kulland yntem buydu ite. Okamak,
gzel szler sylemek, yalvarmak yerine, hi beklenmedik
bir anda, yumuak ama kararl, otoriter bir tavrla komut
veriverirdi, stelik de uzaktan; byle anlarda karsndaki
kadna hi dokunmazd. Bunu Tereza'da da sk sk kullanrd
ve ok yumuak bir sesle de sylese, fsldasa da, komut
komuttu, boyun emek Tereza'y tahrik etmekten hi
geri kalmazd. Szc o anda yeniden duymak boyun emek
arzusunu daha da glendirdi; bir yabancnn istediini
yerine getirmek zel bir delilikti, komut erkekten deil kadndan
geldii iin u durumda daha da badndrcyd
stelik.

Sabina fotoraf makinesini Tereza'nn elinden ald, Tereza


da soyundu. Orada, Sabina'nn nnde plak ve silahsz
durdu. Szcn tam anlamyla silahsz; yzn rtmek ve
bir silah gibi Sabina'ya yneltmekte kulland aratan yoksundu...
Tmyle Tomas'n metresinin elindeydi artk. Bu
gzel boyun ei Tereza'y esritti. Sabina'nn karsnda plak
durduu an hi sona ermesin istedi.

Sabina da durumun garip ekiciliini hissetti galiba, ann


karsnn allmadk bir uysallk iinde karsnda tir
tir titreyiinin ekiciliini... Ama iki, kere deklanre bastktan
sonra, neredeyse bu byl ekicilikten rkm de
onu bozmak istermiesine, yksek sesle glmeye balad.

Tereza da ona katld ve iki kadn giyindiler.

:::::::::::::::::

22

Rus devletinin bundan nceki btn sular son derece temkinli


bir glgenin koruyuculuu altnda ilenmiti. Bir milyon
Litvanyalnn yurtlarndan srlmeleri, yz binlerce Polonyalnn
katledilmesi, Krm Tatarlarnn ortadan kaldrlmalar
belleklerimizde hala, ama ortada fotorafl belge yok;
bu yzden er ya da ge bunlar da yalan, uydurma srasna
girecek. Oysa, dnyann drt bir yanndaki arivlerde hem
fotoraflar, hem de filmleri sakl duran 1968 ekoslovakya
igali byle deil.

ek fotoraflaryla filmcileri, yaplmas mmkn olan


tek eyi en iyi biimde yapabilecek kiilerin kendileri olduunun
fazlasyla bilincindeydiler; iddetin yzn ilerki gnler
iin saptamak ve saklamak... Tereza stste yedi gn sokaklar
arnlad, Rus askerleriyle subaylarnn sust saylabilecek
durumlarda fotoraflarn ekti. Ruslar ne tepki gstereceklerini
bilemiyorlard. Ate aan ya da ta atan olursa
ne yapacaklar hakknda kesin emir almlard, ama zerlerine
objektif evrildiinde ne yapacaklar sylenmemiti.

Rulolarca fotoraf ekti ve ektiklerinin yarsn banyo


etmeden yabanc gazetecilere verdi (snrlar hala akt ve lkeden
geen gazeteciler her trl belgeye drt elle sarlyorlard).
Fotoraflarnn ou Bat basnnda yaymland.
Tanklarn, gzda veren yumruklarn, yklm evlerin,
zerleri kan lekeli krmz-mavi-beyaz ek bayraklaryla rtlm
cesetlerin, motosikletleriyle tanklarn evresinde son
hzla dnen ve uzun sopalarla ek bayraklar sallayan delikanllarn,
gzleri nnde sokaktan geenleri rastgele perek
kadna a zavall Rus askerlerini ileden kartan inanlmaz
ksalkta mini etekler giymi gen kzlarn resimleriydi bunlar.
Dediim gibi, Rus igali bir tragedya deildi yalnzca; garip
(ve artk aklanmas mmkn olmayan) bir esrimeyle,
cokuyla dolu bir nefret karnavalyd.

:::::::::::::::::

23

svire'ye giderken elli kadar basl fotoraf gtrd yannda;


kendi elleriyle olanca beceri ve zenle bast fotoraflard
bunlar. Bunlar tiraj yksek bir resimli dergiye vermek istedi.
Derginin yaz ileri mdr onu ok iyi karlad (btn
ekler hala balarna gelen felaketin halesini tayorlard ve
iyi yrekli svirelilere dokunuyordu bu durum); Tereza'ya
yer gsterdi, fotoraflar gzden geirdi, vd ve olaylardan
bu yana belli bir sre getii iin fotoraflarn hi baslma
ans olmadn ("yoksa gzel olmadklarndan deil, tam
tersine!") syledi.

"Ama Prag'da olup bitenler son bulmad henz!" diye


kar kt Tereza ve ona kt Almancasyla lke igal altnda
olsa bile, her ey onlara kar gelise bile, u anda fabrikalarda
ii kurullarnn olutuunu, rencilerin Ruslarn
lkeyi terk etmesini isteyerek greve gittiklerini ve tm lkenin
aklndan geenleri bara bara sylemekte olduunu
aklamaya alt. "te iin inanlmaz olan yan bu! yleyken
burada kimsenin umurunda deil artk!"

Tam o srada enerjik bir kadn odaya dalp konumay


yarda kesince rahat bir soluk ald yaz ileri mdr. Kadn
ona bir dosya uzatarak "te plaklar plaj yazs" dedi.

Yaz ileri mdr tank fotoraflar eken bir ekin plajdaki


plaklarn fotoraflarn yersiz bir sululuk olarak greceinden
kayglanacak kadar dnceli bir adamd. Dosyay
masann en uzak kesine koydu ve hemen kadna dnerek,
"ek meslektanzla tanmak ister miydiniz? Nefis fotoraflar
getirmi bize" dedi.

Kadn Tereza'nn elini skt ve bakmak zere fotoraflarn


ald. "Siz de bu arada benimkilere bakn" dedi.

Tereza uzanp dosyay ald, fotoraflar kard.

Yaz ileri mdr neredeyse zr dilercesine, "Tabii sizinkilerden


tmyle farkl" dedi Tereza'ya.

"Hi deil," dedi Tereza. "kisi de ayn!"

Ne yaz ileri mdr ne de fotoraf anlayamadlar ne


demek istediini, hatta ben bile onun plaklar plajn Rus igaliyle
e tutarken hangi dnceyle hareket ettiini aklamakta
zorluk ekiyorum. Resimlere bakarken, ember oluturacak
biimde durmu drt kiilik bir aileyi gsteren fotorafta
duralad Tereza; ocuklarnn zerine eilen, dev gibi
memeleri kei ya da inek memesi gibi aalara sarkm plak
bir anne; resmin kar yannda tpk kadn gibi eilmi,
erkeklik organyla taaklar minyatr bir inek memesini andran
bir koca.

"Hounuza gitmedi deil mi?" diye sordu yaz ileri mdr.

"yi fotoraflar."

"Konu irkiltti onu," dedi kadn. "plaklar plajna admnz


atmadnz yznzden anlalyor."

"Atmadm," dedi Tereza.

Yaz ileri mdr glmsedi. "Gryorsunuz, nereli olduunuzu


kestirmek hi de zor deil. Komnist lkeler son
derece pritendir."

"plak insan bedeninde kt bir yan yok ki," dedi kadn


ana bir sevecenlikle. "ok normal. Normal olan her ey de
gzeldir."

Evde rlplak gezinip duran annesinin grnts yldrm


hzyla geti Tereza'nn zihninden. Komular annesini
plak grmesin diye koup perdeleri kaparken arkasnda
patlayan kahkaha hala kulaklarndayd.

:::::::::::::::::

24

Fotoraflar eken kadn Tereza'y derginin kafeteryasna bir


fincan kahve imeye ard. "u senin resimlerin, ok ilgin
eyler dorusu. Kadn bedeni konusunda ne mthi bir sezgin
olduunu grmemek elde deil. Demek istediimi anlamsndr.
Kkrtc pozlardaki kzlar hani!"

"Rus tanklarnn nnde yoldan geenleri penler mi?"

"Evet. Birinci snf bir moda fotorafs olurdun sen, biliyor


musun? nce bir manken bulman gerek kendine, senin
gibi nne kacak frsat kollayan biri. Sonra ektiin fotoraflardan
bir dosya hazrlar, fotoraf ajanslarna gsterirsin.
sim yapman biraz zaman alr tabii, ama sana hemen urackta
bir iyilik yapabilirim; seni bahecilik kemizin yaz ileri
sorumlusuna tantrabilirim. Kaktst, gld, bu gibi
eylerin fotoraflar mutlaka gerekiyordur."

"ok teekkr ederim," dedi Tereza itenlikle; karsnda


oturan kadnn son derece iyi niyetli olduu akt nk.

Ama sonra 'Neden kakts fotoraf ekeyim ki?' dedi kendi


kendine. Prag'da yaadklarnn aynsn Zrih'te de yaamak
iin hibir istek duymuyordu; i ve kariyer kavgalar,
baslan her fotoraf iin sava vermek... Gz ykseklerde
olmusa kendini beenmiliinden deildi bu. Tek istedii
annesinin dnyasndan kamakt. Evet, her eyi tm aklyla
gryordu; fotoraf ekme konusunda ne kadar istekli
ve hevesli olursa olsun, duyduu heyecan kolaylkla baka
bir konuya da yneltebilirdi pekala. Fotoraf ekmek 'daha
ykseklere' ulamann ve Tomas'n yanbanda yaamann
bir yoluydu sadece, o kadar.

"Kocam doktor. Beni geindirebiliyor. Fotoraf ekmem


gerekmez," dedi.

Fotoraf kadn, "Btn bu gzel ileri kardktan sonra


nasl vazgeersin aklm almyor," dedi.

Evet, igal fotoraflar apayr bir hikayeydi. Onlar Tomas


iin ekmemiti. Tutkuydu ona onlar ektiren. Ama fotoraflk
tutkusu deil. Nefret dolu bir tutkuyla ekmiti o
fotoraflar. Bu durum bir daha hi tekrarlanmayacakt. Ve
tutkuyla ektii fotoraflar da hi kimse istemiyordu, nk
modas gemiti bunlarn. Yalnzca kaktslere srekli ilgi
vard. Ama kaktsler de onu ilgilendirmiyorlard.

"ok naziksin gerekten ama evde oturmay yelerim.


istemiyorum," dedi.

Kadn, "Ama evde oturmak doyuracak m seni?" dedi.

"Kakts fotoraflar ekmekten daha ok;" dedi Tereza.

Kadn, "Kakts fotoraflar bile eksen kendi yaamn


ynlendiriyorsun demektir. Sadece kocan iin yaarsan, kendine
ait bir yaamn olmaz," dedi.

Birden tepesi att Tereza'nn: "Benim yaamm kocamdr,


kaktsler deil," dedi.

Fotoraf kadn ayn fkeyle karlad bu fkeli cevab:

"Mutlu olduun dncesindesin demek ki, yle mi?"

"Tabii mutluyum!"' dedi Tereza, hala kzgnd.

"Bunu syleyebilecek tek kadn eidi vardr, onlar da olduka..."


dedi kadn ve sznn gerisini getirmedi.

Tereza onun yerine cevap verdi: "... kstl kadnlardr.


Demek istediin bu, deil mi?"

Kadn kendini denetleyerek; "Kstl deil. Zamannn kadn


olmayan kadnlar," dedi.

"Haklsn," dedi Tereza uslu uslu. "Kocam da benim iin


ayn eyi sylyor."

:::::::::::::::::

25

te yandan Tomas'n hastanede kalp gnlerce akam eve


dnmedii oluyor, Tereza evde tek bana oturuyordu. Hi
deilse Karenin vard da onu uzun yrylere karyordu!
Tekrar eve dndgnde, Almanca ve Franszca gramer kitaplarna
gmlyordu. Ama hznleniyor, dikkatini vermekte
zorluk ekiyordu. Dubek'in Moskova'dan dnnde
radyoda yapt konuma geliyordu hep aklna. Ne sylediini
tmyle unutmasna karn, titreyen sesi hala kulaklarndayd.
Yabanc askerlerin onu, bamsz bir devletin bakann
kendi lkesinde nasl tutukladklarn, drt gn Ukrayna
dalarnda bir yerde gzaltnda tuttuklarn, lm cezasna
arptrlacan sylediklerini -on sene nce Macar Devlet
Bakan mre Nagy'i ldrdkleri gibi-, sonra tutup Moskova'ya
gtrdklerini, ykanp tra olmasn, elbiselerini deitirip
bir kravat takmasn buyurduklarn, lm cezasnn
yerine getirilmeyeceini bildirdiklerini, kendini bir kere daha
devlet bakan saymas gerektii yolunda direktif verdiklerini,
Brejnev'le karlkl masaya oturtup, harekete gemeye
zorladklarn dnd.
Ezilmi, utan iindeki ulusuna seslenmek zere ezik,
zavall bir adam olarak dnmt. O kadar utan iindeydi
ki, konuamyordu bile. Tereza cmlelerinin arasndaki o
uzun sessizlikleri hibir zaman unutamayacakt. O kadar m
yorgundu? Hasta myd? Onu ilala m uyuturmulard?
Yoksa sadece umarszlktan myd? Dubek'ten geriye hibir
ey kalmasa bile, en azndan o korkun, uzun sessizlikler, soluksuz
kalr gibi olduu, kulaklarn radyoya yaptrm
tm bir ulusun nnde boulurcasna soluk almaya alt
anlar, hi deilse o sessizik anlar kalacakt. Bu sessizlik
anlar lkelerinin bana gelen felaketi tmyle ieriyordu.

galin yedinci gnyd. Konumay gzap kapayncaya


kadar bir direni organna dnen gazetelerden birinin yaz
ileri brosunda dinlemiti Tereza. Oradaki herkes o an nefret
etmiti Dubek'ten; uzlat iin sulamlard onu; onun
ezilmiliiyle ezilmilerdi; gszlnden gocunmulard.

Zrih'te o gnleri dnrken, adamcaza tepki duymuyordu


artk. 'Gsz' sz nicedir bir yarg gibi gelmiyordu
kulaa. Dubek gibi atletik bir bedeni de olsa, kendisinden
stn bir gle karlaan her kii gszdr. O zaman dayanlmaz
ve tiksin gelen o gszlk, Tereza'yla Tomas' lkeden
kp gitmeye zorlayan o gszlk, ite o gszlk
anszn ekici geldi Tereza'ya. Yerinin gszlerin yan, gszlerin
lkesi olduunu, ve onlara gsz olduklar iin,
cmlelerin ortasnda soluklar tkand iin ballk gstermesi
gerektiini anlad.

Tpk gz kararmas gibi, onlarn gszlkleri de onu


kendine ekiyordu. ekiyordu nk kendisini de gsz hissediyordu.
Gene kskanlk duymaya, gene elleri titremeye
balad. Tomas bunlar fark ettiinde, her zaman yaptn
yapt: Tereza'nn ellerini ellerine ald ve sk sk tutarak yattrmaya
alt onu. Ellerini hrsla Tomas'n ellerinden ekti Tereza.

"Ne oldu, ne var?" diye sordu erkek.

"Hi."

"Ne yapaym istiyorsun senin iin?"

"Yalanman istiyorum. On yl daha yal olman. Yirmi


yl daha!"

Demek istedii uydu: Gsz olman istiyorum. Benim


kadar gsz.

:::::::::::::::::

26

Karenin, svire'ye tanmaktan pek honut deildi. Karenin


deiiklikten nefret ederdi. Kpek zaman, dz izgi zerinde
gsterebilecek bir ey deildir; bir olaydan tekine ilerleyip
durmaz. Bir saatin, gece gndz ayn yolu izleyerek, kadrann
evresinde dnp duran akreple yelkovan gibi -bunlar
da balarn alp deli gibi komaya hi istekli deildirler- bir
ember izer. Prag'dayken, Tomas'la Tereza yeni bir iskemle
satn aldklarnda ya da bir saksnn yerini deitirdiklerinde,
Karenin honutsuzlukla seyrederdi olup bitenleri. Onun
zaman duyusunu zedelerdi bu olay. Tomas'la Tereza'nn kadrann
zerindeki saylarn yerini deitirerek saatin akrebiyle
yelkovann artmaya almalar gibi bir eydi bu.

Buna karn, Karenin, Zrih'teki apartman dairesine eski


dzenini, eski alkanlklarn ksa srede yerletirmeyi
becerdi. Prag'da olduu gibi, yataklarnn zerine srayarak
onlar yeni gne karlyor, Tereza'ya sabah alveriinde arkadalk
ediyor, bunun dndaki teki gezintilerin hibirinden
geri kalmamay da baaryordu.

Yaamlarnn zaman gstergesiydi Karenin. Umarsz


anlarnda, Tereza kendi kendine srf onun yznden dayanmak
zorunda olduunu, onun kendinden hatta belki Dubek'ten,
terk ettikleri yurtlarndan bile gsz olduunu hatrlatyordu.

Bir gn, alveriten eve dndklerinde telefon alyordu.


Tereza ahizeyi kaldrd, "Kimsiniz?" diye sordu.

Telefondaki Almanca konuan bir kadn sesiydi, Tomas'


aryordu. Ses aceleciydi ve Tereza bu seste hafif bir alayclk
sezdi. Tomas'n evde olmadn ve ne zaman geleceini bilmediini
sylediinde, telefonun br ucundaki kadn glmeye
balad ve allahasmarladk demeden kapatt.

Tereza bu olayn zel bir anlam tamadnn farkndayd.


Hastanedeki hemirelerden biri, bir hasta, bir sekreter,
herkes olabilirdi arayan. Ama gene de keyfi kamt, dikkatini
hibir eye veremiyordu. O zaman evdeyken sahip olduu
gcn son krntsn da kaybettiini anlad; u son derece
nemsiz olay bile gslemekten tmyle yoksundu.

Yabanc bir lkede olmak, altnda insann ailesinin, arkadalarnn,


meslektalarnn yaad, syleyeceklerini orada
ocukluundan beri konutuu bir dilde kolayca syleyebilecei
lkenin salad a olmakszn, yerden ok yksekte bir
telin zerinde yrmek demekti. Prag'dayken Tomas'a sadece
duygusal ynden bamlyd; buradaysa her konuda... Tomas
onu terkederse hali nice olurdu? Btn yaam boyunca
onu kaybetmek korkusuyla m yaamak zorunda kalacakt?

Kendi kendine unlar syledi: Tanmalar zaten batan


bir yanlla dayalyd. Koltuunun altndaki Anna Karenin
sahte kimlikten baka bir ey deildi; Tomas'a kendisi hakknda
yanl bir fikir vermiti. Aklarna ramen, birbirlerinin
yaamn cehenneme evirmilerdi. Birbirlerini sevmeler"i,
suun onlarda, davranlarnda ya da duygularnda tutarszla
dmelerinde olmadnn kantyd sadece; o glyd,
kendisi gsz. Bir cmlenin ortasnda otuz saniye
susan Dubek gibiydi Tereza; kekeleyen, soluu tkanan, konumayan
yurdu gibiydi.

Ama gller gszleri incitemeyecek kadar gsz olunca,


gszler ekip gidecek kadar gl olmak zorundaydlar.

Ve kendi kendine btn bunlar syledikten sonra, yzn


Karenin'in tyl bana gmd: "Kusura bakma, Karenin.
Anlalan bir tanma daha bekliyor seni," dedi.

:::::::::::::::::

27

Tren kompartmannn bir kesine bzlm, ezik, bann


zerinde ar bavulu, Karenin'i bacaklarna bastrm otururken,
aklna annesiyle yaad sralarda alt otelin lokantasndaki
a geliyordu durmadan. A kna vurmak
iin eline geen hibir frsat karmaz, herkesin nnde ona
ne zaman pes edip de kendisiyle yataa gireceini sormaktan
bkp yorulmazd. Aklna gelen kiinin o a olmas garipti.
Her zaman, nefret ettii her eyin en belli bal rnei
olmutu. imdiyse Tereza'nn dnebildii tek ey, onun
karsna geip, "Benimle yatmak istediini sylerdin hep.
Evet, karndaym ite," demekti.

Kendisini Tomas'a dnmekten alkoyacak bir ey yapmay


zlyordu. Yaamnn geride kalan yedi yln acmaszca
ykmay, yoketmeyi zlyordu. Bu gz kararmasyd. Esriten,
nne geilmez bir dme arzusu.

Gz kararmasna gszlerin esrimesi de diyebiliriz.


Gszlnn farkna varan bir kiinin gszlne kar
kmak yerine ona boyun emeye karar vermesi... Gszlkten
sarhotur, daha gszlemek ister, kentin en byk
meydannda herkesin gz nnde yere yuvarlanmak, daha
da alalmak, aann aas olmak ister.

Kendi kendini Prag dna yerlemeye, fotoraflk mesleini


brakmaya kandrmaya alt. Bir zamanlar Tomas'n
sesine kaplp terk ettii kk kasabaya geri dnecekti.

Ama Prag'a vardnda, eitli ufak tefek sorunlar zmlemek


iin zaman gerektiini grd ve yolculuunu ertelemeye balad.

Dndnn beinci gn, Tomas anszn kp geldi.


Karenin yle bir sevinle stne srayp, sevgi gsterileri
yapmaya balad ki, Tereza ile Tomas'n birbirlerine herhangi
bir sevgi gsterisinde bulunmalar iin bir sre beklemeleri
gerekti.

Karla kapl bir ovada durmu souktan titriyorlard sanki,


yle geldi ikisine de.

Sonra, bundan nce hi pmemi iki sevgili gibi ikisi de


ayn anda hareket ettiler.

"Her ey yolunda gitti mi?" diye sordu Tomas.

"Evet," diye cevaplad Tereza.

"Dergiye gittin mi?"

"Telefonla aradm."

"Ne oldu peki?"


"Daha bir ey yok. Bugne kadar bekledim."

"Neyi?"

Karlk vermedi Tereza. Onu beklediini syleyemezdi


Tomas'a.

:::::::::::::::::

28

imdi bildiimiz bir noktaya geri dnyoruz. Tomas son derece


mutsuzdu, ve karn aryordu. Gece ok ge saatlere kadar
uyuyamad.

Hemen ardndan Tereza uyand. (Rus uaklar Prag zerinde


drt dnyorlard, onlarn grltlerinden uyumak
imkanszd.) lk dncesi Tomas'n kendisi iin geri dnd
oldu; Tereza iin yazgsn deitirmiti. Tereza'dan
sorumlu olan Tomas deildi artk; imdi Tereza, Tomas'tan
sorumluydu.

Bu sorumluluun, toparlayabilecei gten ok daha fazlasn


gerektirir gibi olduunu hissetti Tereza.

Ama sonra birden dn Tomas kapda grndnde, kilise


anlarnn saat alty aldn hatrlad. lk karlatklar
gn, Tereza'nn vardiyas saat altda bitmiti. Tomas'n orada
sar renkli park srasnda oturuu geldi gzlerinin nne,
an kulesinin saat alty aldn duydu.

Hayr, bo inan deil; Tereza'y iine dt skntdan


ekip karan ve yeniden yaama gc alayan gzellik duygusuydu.
Kk rastlant kular bir kere daha konmutu
omuzlarna. Gzlerinde yalar vard; Tomas'n yanbanda
soluk alp verdiini duymak onu anlatlamayacak kadar
mutlu etti.

:::::::::::::::::

III

YANLI ANLAILAN SZCKLER

:::::::::::::::::

Cenevre irili ufakl emelerin, bir zamanlar bando-mzkalardan


yaylan mzikle yanklanm parklarn kentidir. niversite
binas aalar arasnda gizlenmitir. Franz leden
sonra dersini yeni bitirmiti. Binadan karken elektrikli
bahe fskiyeleri imenlere su fkrtyordu; Franz'n keyfi
yerindeydi. Sevgilisini grmeye gidiyordu. Birka sokak tede
oturuyordu sevgilisi.

Sk sk urard ona, ama sadece dost olarak, hibir zaman


sevimek iin deil. Onunla Cenevre'deki atlyesinde
seviecek olsa, ayn gn iinde bir kadndan tekine, karsndan
metresine gitmesi sonra da geriye, karsna dnmesi gerekecekti;
Cenevre'de kar koca Fransz usul, ayn yata
paylatklar iin de, birka saatte bir kadnn yatandan
tekininkine gitmi olacakt. Ki bu da, hem metresiyle karsn,
hem de sonuta kendisini zp skacakt, ona yle geliyordu.

Birka ay nce ak olduu bu kadna duyduu sevgi


Franz iin ylesine deerliydi ki, ona yaamnda bamsz bir
mekan, snrlar belirlenmi bir eldememilik alan yaratmaya
almt. Sk sk yabanc niversitelerde konferans
vermeye arlrd eskiden beri; imdilerde, gelen btn nerileri
kabul ediyordu. Ama bunlar, yeni icad olan gezginlik
hevesini karlamaya yetmedii iin, karsna son gnlerde
sk sk ortadan yokoluunu hakl gstermek zere yeni kongreler,
sempozyumlar yaratr olmutu. Zamann kendisininkine
kolaylkla uydurabilen sevgilisi gerek ya da hayali, btn
bu konferans arlarnda ona elik ediyordu. yle ki ksa
zamanda Franz ona birok Avrupa kentini ve bir de Amerikan
kentini tantmt.

"On gn sonra Palermo'ya gitmeye ne dersin?" diye sordu


Franz.

"Cenevre'yi yelerim," diye cevaplad kadn. Resim sehpasnn


nnde ayakta durmu, yapmakta olduu resmi inceliyordu.

"Palermo'yu grmeden yaanr m hi?" diye sordu Franz


ii sululua dkmeye alarak.

"Palermo'yu grdm ben," dedi beriki.

"Grdn ha?" diye sordu erkek bir para kskanlkla.

"Bir zamanlar bir arkadam bana oradan kart yollamt.


Tuvaletin zerine yaptrdm. Dikkatini ekmedi mi?"

Bunlar syledikten sonra ona bir hikaye anlatt. "Bir


zamanlar, yzyln balarnda bir air yaarm. O kadar
yalym ki, onu katibi karrm gezmeye. 'stad!' demi
katibi bir gn, 'Havada ne var bakn! Kentin zerinden
uan ilk uak!' 'Bende resmi var onun,' demi air katibine,
gzlerini yerden kaldrmadan. te, bende de Palermo'nun
resmi var. Oradaki otellerle arabalar da baka kentlerdekilerin
ayns. Benim atlyemde ise hep yeni, deiik resimler
var.

Franz zgnd. Ak yaamlarn yabanc lkelere yaptklar


gezilerle badatrmaya ylesine almt ki, 'Hadi
Palermo'ya gidelim!' demesi anlam ak bir erotik mesajd,
kadnn 'Cenevre'yi yelerim'inin ise ancak tek anlam olabilirdi;
sevgilisi artk onu arzulamyordu.

Onunlayken nasl bu kadar azalyordu kendine olan gveni?


Kadn kayglanmasn gerektirecek en ufak bir davranta
bulunmamt ki! Hatta, tanmalarndan ksa sre
sonra sevime konusunda ilk adm atan o olmutu. Yakkl
erkekti Franz; bilim adaml kariyerinin doruundayd;
mesleki toplant ve kolokyumlarda sergiledii kibir ve inatlkla
meslektalarnn bile gzn korkutmutu. Peki yleyse
neden sevgilisinin kendisini brakp gideceinden kayg
duyuyordu gnbegn?

nerebileceim tek aklama u: Franz iin ak kamusal


yaamn bir uzants deil, antiteziydi. Kendini einin merhametine
brakmay zlemek demekti. Bir sava tutsa gibi
teslim olan kii ayn zamanda silahlarn da brakmak zorundadr.
Gelebilecek darbeye kar daha batan savunmasz
olduu iin de darbenin ne zaman geleceini merak edip durmaktan
kendini alamaz. Franz iin ak srekli bir darbe
bekleyii idi diyorsam, ite bundan.

Franz kendi derdiyle babaayken, sevgilisi frasn brakp


teki odaya geti. Bir ie arapla geri dnd. Tek sz
sylemeden at ve iki bardak doldurdu.

Franz birden rahatlad, biraz gln buldu kendini. "Cenevre'yi


yelerim," sevimeyi reddettii anlamna gelmiyordu;
tam tersine, kadn sevimelerini yabanc kentlerle snrlamaktan
yorulmutu, bu anlama geliyordu.

Sevgilisi bardan havaya kaldrd ve bir dikite boaltt.


Franz da ayn eyi yapt. Palermo'ya gitmeyi reddediin aslnda
ak ars olmasna ok sevinmiti elbette, ama biraz
da krgnd; sevgilisi, Franz'n ilikilerine getirdii eldememilik
alann inemeye kararl grnyordu; aklarn bayalktan
kurtarmak ve evlilie, eve ayrd dnyadan kesinlikle
koparmak konusundaki duyarl abalarn anlayamamt.

Ressam sevgilisiyle Cenevre'de sevime yasa aslnda


baka bir kadnla evlendii iin kendi kendine uygulad bir
cezayd. Bunu bir eit su ya da hata olarak gryordu. Evliliinde
srdrd seks yaam yokla var aras bir ey de
olsa Franz ve kars hala ayn yatakta uyuyorlar, gece yars
birbirlerinin derin derin soluk allaryla uyanyor, birbirlerinin
bedenlerinden kan kokular soluyorlard.

Doru, tek bana yatmay yelerdi, ama evlilik yata


hala evlilik bann simgesidir ve simgeler de, bildiimiz gibi
dokunulmazdr.

Bu yatakta karsnn yanna her uzannda, sevgilisinin


onun yatakta karsnn yanna uzann gznn nne getirdiini
dnr, ve sevgilisini her dndnde de kendinden
utanrd. Karsyla paylat yata sevgilisiyle sevitii
yataktan mekan iinde mmkn olduunca uzak tutmak
istemesinin nedeni buydu ite.

Ressam sevgilisi kendine bir bardak arap daha doldurdu,


son damlasna kadar iti, sonra konumamay srdrerek
ve sanki Franz'n varlnn hi farknda deilmiesine,
garip bir kaytszlkla yavaa bluzunu kard. Bir tiyatro
rencisi gibi davranyordu; snf, odada yalnz olduuna ve
kendisini kimsenin grmediine inandrmak zere bir doalama
devi stlenmiti sanki.

zerinde etei ve sutyeni kalmt bir tek, anszn durduu


yerden Franz'a gzlerini dikti, uzun uzun bakt (odada
yalnz bana olmadn ancak imdi fark etmi gibiydi).
Bu bak artt Franz'; anlayamad bu bak. Btn
aklar oyunun kurallarn farknda olmadan kendilerince
belirlerler, snrlar zorlamak daha batan yasaklanmtr.
Franz'a dikilen bu bak ikisinin saptad kurallarn dna
kyordu; genellikle sevimelerinden nce gelen baklarla,
el kol hareketleriyle hibir ortak yan tamyordu. Ne kkrtcyd
ne de oynamaya ar, sadece soran bir bakt. Ne
are ki Franz'n bu bakn ne sorduu konusunda en ufak
bir fikri yoktu.

Derken eteini de syrp kard ve Franz' elinden tutarak


duvara dayal byk aynaya doru gtrd kadn. Erkein
elini brakmadan, o dalgn, soran bakla aynaya bakt,
nce kendini sonra da Franz' szd.

Aynann yaknnda zerinde kara bir melon apkayla bir


perukalk duruyordu. Kadn eildi, apkay ald ve bana
koydu. Aynadaki grnt annda bambaka bir eye dnt;
birden, zerinde i amarlaryla duran bir kadn oldu;
gri takm elbiseli, kravatl bir erkein elinden tutan, bana
mthi ilgisiz bir melon apka oturtmu, gzel, uzak, kaytsz
bir kadn.

Sevgilisini ne kadar az anladn grnce bir defa daha


glmsemek zorunda kald Franz. Elbiselerini kardnda
bunu sevimeye ar olsun diye deil, daha ok garip, kk
bir yaramazlk, iki kiilik bir happening (Belli bir olay bir
kereliinde 'sahneleyerek' yaratlan sanat yapt) olsun diye
yapyordu. Franz anlay, onay dolu bir glmsemeyle bakt ona.

Sevgilisinin de ayn biimde karlk vermesini bekledi,


ama beriki bunu yapmad. Erkein elini brakmadan gzlerini
aynaya, nce kendine sonra ona dikti, bakt.

Happening olacak zaman gemi, gitmiti. Franz bu yaramazln


(kendi iinde irin olduunu itiraf etmekten mutluluk da
duyuyordu) ok uzadn hissetmeye balad. Bu
nedenle, melon apkann kenarlarndan iki elinin parmak
ularyla tuttu, Sabina'nn bandan kaldrd, yerine, perukaln
zerine koydu. Yaramaz bir ocuun Bakire Meryem
tablosuna izdii by siler gibiydi.

Daha birka saniye kpardamadan aynada kendine bakt


kadn. Ardndan Franz onu sevecen plerle sarp sarmalad
ve bir kere daha kendisiyle on gne kadar Palermo'ya gelmesini
istedi. Bu defa hibir eyi sorgulamadan evet dedi kadn,
erkek de kt gitti.

Keyfi yeniden drt drtlkt. Yaam boyunca can skntsnn


bakenti olarak lanetledii Cenevre imdi gzel, serven
dolu grnyordu gzne. Darda, sokakta dnd, atlyenin
geni pencerelerine bakt bir kere daha. Baharn son
gnleriydi, hava iyice scakt. Btn pencerelerde izgili tenteler
vard. Franz parka kadar yrd. Parkn en ucunda,
Ortodoks kilisesinin altn kubbeleri, sanki biraz sonra yklacakm
da grnmez bir g tarafndan kurtarlp havaya dikilmi
iki yaldzl top gibi havaya ykseliyordu. Her ey gzeldi.
Sonra kyya doru yrd ve oturduu yere, gln kuzey
kysna giden dolmu motoruna bindi.

:::::::::::::::::

Sabina artk kendi kendiyleydi. zerinde hala i amarlar


olduu halde yeniden aynaya gitti. Melon apkay bir kere
daha bana koydu ve uzun uzun kendini seyretti. Bir tek yitik
ann peinde koarak harcad yllarn saysna at.

Bir zamanlar, yllar nce, atlyesine geldii bir sra, melon


apka Tomas'n houna gitmiti. apkay bana koymu,
tpk Cenevre'deki atlyede olduu gibi duvara dayal byk
aynada kendini seyretmiti. Bir on dokuzuncu yzyl valisi
olarak neye benzeyebileceini grmek istemiti. Sabina soyunmaya
balaynca, apkay onun bana oturtmutu. Orada,
aynann nnde durmu (Sabina soyunurken hep aynann
nnde dururlard), kendilerini seyretmilerdi. zerinde
i amarlar kalncaya kadar soyunmutu Sabina, ama apka
hala bandayd. Sonra birdenbire aynada grdkleri eyden
ikisinin de uyarldklarn fark etmiti Sabina.

Onlar ylesine uyaran ne olabilirdi? Az nce, bandaki


apka akadan baka bir ey deildi, ona yle gelmiti. Kahkahann
bir adm tesi gerekten de uyarlma myd?

Evet. O zaman aynada birbirlerine baktklarnda, Sabina'nn


ilk birka saniye iinde grd sadece gln bir durumdu.
Ama gln unsur anszn uyarlmann tllerine brnmt;
melon apka bir akay imlemiyordu artk; iddeti
imliyordu; Sabina'ya, onun kadnlk onuruna ynelik bir iddeti.
plak bacaklarn, edep yerinin genini gsteren ince
klotu grd Sabina. amarlar diiliinin ekiciliini
arttrrken sert, erkeksi apka diiliini yok sayyor, ayaklar
altna alyor, glnletiriyordu. Tomas'n yanbanda, tepeden
trnaa giyimli olarak durmas aynada grdkleri eyin
znde hi de masum bir elence olmadn gsteriyordu (istedii
elence olsa, o da soyunur, bir melon apka geirirdi
bana); grdkleri ey hakarete uratlmlk, alaltlmlkt.
Ama Sabina, buna isyan etmek yerine, olanca gururuyla,
sanki herkesin gz nnde rzna geilmesine kendi iradesiyle
boyun eiyormu gibi, sonuna kadar kkrtc biimde
oynad oyunu; sonra anszn, artk daha fazla beklemeye sabr
kalmam gibi, Tomas' ekti yere devirdi. Melon apka
masann altna yuvarlanmt, aynann nndeki kilimin
zerinde yuvarlanmaya baladlar.

Biz melon apkaya dnelim gene de:

Bir, unutulmu bir bykbabay, kk bir Bohemya


kentinin on dokuzuncu yzyldaki valilerinden birini belli
belirsiz hatrlatan eya.

ki, Sabina'nn babasndan kalan an. Cenazeden sonra


erkek kardei ana-babann tm mlkne el koymu, Sabina
ise haklar iin didimeyi kklk sayp reddederek, alayl
bir sesle miras olarak bir tek melon apkay aldn bildirmiti.
, Tomas'la giritikleri ak oyunlar iin aksesuar.

Drt, bilinle besleyip gelitirdii kendi zgnlnn


gstergesi. lke dna gettiinde yanna pek fazla bir ey
alamamt; bu yer kaplayan, ie yaramaz eyay almak baka
daha ie yarar eyalardan vazgemek demekti.

Be, artk lke dnda olduuna gre, apka duygusal deeri


olan bir nesneydi. Zrih'te Tomas' grmeye gittiinde,
apkay da yanna almt. Tomas otel odasnn kapsn atnda
apka Sabina'nn bandayd. Ama bu arada hesaba
katmad bir ey olmutu; apka artk k ya da kkrtc bir
eya olmaktan km, geen zamana dikilmi bir ant olmutu.
kisine de dokunmutu bu. Hi sevimedikleri gibi sevitiler.
gcklayc oyunlarn ne yeri ne de zamanyd. nk bu
bulumalar, her defasnda yeni, kk gnahlar uydurmak
frsat bulduklar erotik randevularnn devam deildi; bu buluma,
gemi zamann kk bir gzden geirilmesi, ortak
gemilerine adanan bir ilahi, uzaklara kararak gzden kaybolan,
duygusallktan uzak bir hikayenin duygusal zetiydi.

Melon apka, Sabina'nn yaam olan mzik parasnda


bir motifti. Tekrar dnp geliyor, her defasnda deiik bir
anlam kazanyor ve btn bu anlamlar yatandan akan bir
rmak gibi apkann iinden akp gidiyordu. Heraklitos'un
("ayn suda iki kere ykanlmaz") rmak yata da diyebilirim
buna; melon apka, Sabina'nn iinden her defasnda baka
bir rman, baka bir anlambilimsel rman akp gittiini
grd bir yatakt; her defasnda ayn eya yeni bir anlam
douracak, bununla birlikte btn nceki anlamlar da (bir
yank, bir yanklar resmi geidi gibi) yeni anlamla birlikte
yanklanacakt. Her yeni yaant yanklanacak, her defasnda
armoniyi zenginletirecekti. Sabina ile Tomas'n Zrih'teki
otelde melon apka karsnda bylesine duygulanmalarnn
ve neredeyse gzyalar iinde sevimelerinin nedeni,
onun o kara varlyla sadece ak oyunlarnn ans deil,
ayn zamanda Sabina'nn uaksz, otomobilsiz bir ada
yaam olan babasyla bykbabasndan kalma bir an-eya
da olmasyd.

Belki imdi Sabina ile Franz' birbirlerinden ayran uurumu


daha iyi anlayabilecek durumdayz; erkek kadnn yaamnn
hikayesini byk bir merakla dinliyor, ayn derecede
istekli grnyordu ama, karlkl sarfettikleri szcklerin
anlamn apak anlasalar da, aralarnda akp giden rman
anlambilimsel fsltsn duymay baaramyorlard.

te bu nedenle, Sabina Franz'n nnde melon apkay


bana taktnda Franz, sanki biri ona bilmedii bir dilde
seslenmi gibi rahatsz oluyordu. Ne ak sak ne de duygusal
bir hareketti bu, sadece anlalmazd. Franz' rahatsz
eden de anlamnn olmayyd ite.

nsan henz epeyce gense ve yaam denen mzik paras


hala al notalarndaysa, yaamn urasn burasn deitirip
yeniden yazabilir, karsndakiyle motif deitokuu
yapabilir (Tomas'la Sabina'nn melon apka motifiyle yaptklar
gibi); ama Franz ile Sabina gibi daha ge yata karlaan
iki insann mzik paralar az ok tamamlanmtr ve her motif,
her eya, her szck her biri iin farkl anlam tar.

Sabina ile Franz'n btn konumalarn kada geirebilsem,


aralarndaki yanl anlalan eylerin uzun bir dizinini
ortaya karabilirdim. Bunun yerine gelin ksa bir szlkle
yetinelim.

:::::::::::::::::

Kk 'Yanl Anlalan Szckler' Szl

KADIN

Kadn olmak Sabina'nn semedii bir yazgyd. Semediimiz


bir eye kendi erdemimiz ya da baarszlmz gzyle
bakamayz. Sabina semedii yazgsna kar en doru tavr
almak gerektiine inanrd. Kadn olarak domaya isyan etmek
ona gre bundan gurur duymak kadar aptalca bir eydi.

lk birlikte olduklar srada bir kere, Franz ona garip biimde


stne basarak, "Sabina, sen bir kadnsn," demiti. Sabina
onun bu apak gerei neden Amerika'y kefeden Kristof
Kolomb ciddiyetiyle vurguladn anlayamad. Franz'n
bylesine allmadk biimde vurgulad 'kadn' szcnn
onun gznde iki cinsten birini gstermediini ok sonra anlad;
bu szck bir deerin ifadesiydi. Her kadn hak etmezdi
kadn olarak nitelendirilmeyi.

Peki ama Sabina, Franz'n gznde bir kadn idi ise; kars
Marie-Claude neydi? Yirmi yl kadar nce, Marie-Claude'la
tanmalarndan birka ay sonra, Marie-Claude Franz kendisini
terk ederse canna kymakla korkutmutu onun gzn.
Franz bu gzdandan bylenmiti sanki. Marie-Claude'dan
pek fazla holanmyordu, ama onun kendisine duyduu
ak akln bandan almt. Byle byk bir aka layk olmadn,
Marie-Claude'a byk bir boynu eiklik borcu olduunu
dnyordu.

ylesine edi ki boynunu, sonunda onunla evlendi. Marie-Claude


intihar tehdidinin yansra gelen duygu younluuna
bir daha hi ulaamad, ama Franz yreinde o duygu
younluunun ansn, onu hibir zaman incitmemesi ve ondaki
'kadn'a her zaman sayg gstermesi gerektii dncesiyle
birlikte canl tuttu.

lgin bir klf uydurmayd bu. "Marie-Claude'a sayg


duyma" ama "ondaki 'kadn'a sayg duy."

Ama Marie-Claude kendisi kadn olduuna gre, onun


iinde gizlenen, Franz'n her zaman sayg duymas gereken
teki kadn kimdi peki? Platoncu bir kadn ideas m acaba?

Hayr, Franz'n annesi. Annesindeki 'kadn'a sayg duyduunu


sylemek aklnn ucundan bile gemezdi Franz'n.
Annesine tapard; onun iinde gizlenen bir kadna filan deil.
Annesi ve Platoncu kadnlk ideas tek ve ayn eydi.
Franz on iki yandayken babas tarafndan terk edilen
annesi birden tek bana kald. Olan ciddi bir eylerin olup
bittiini seziyordu, ama annesi o bunalma dmesin diye
zc olay yumuak, anlamsz szlerle geitirdi. Babasnn
evi terk ettii gn, Franz'la annesi birlikte kente indiler ve
evden karlarken Franz annesinin bir ayana baka teki
ayana baka pabu giymi olduunu fark etti. Ne yapacan
armt; yapt yanlla dikkatini ekmek istiyor,
ama bir yandan da annesini incitmekten korkuyordu. te bu
yzden, kentte birlikte yrdkleri sre boyunca gzlerini
annesinin ayaklarndan ayramad: Ac ekmenin ne demek
olduunu ucundan kenarndan ilk sezii byle oldu.

BALILIK VE HANET

Ta ocukluundan cenazesine elik ettii gne kadar sevdi


annesini; anlarnda da seviyordu onu. Balln erdemlerin
en ycesi olduuna karar vermesi de bunun sonucunda oldu;
ballk, aksi halde tuzla buz olup saniyenin binde biri uzunluunda
izlenimlere blnecek yaamlara bir btnlk veriyordu.

Franz, Sabina'ya sk sk annesinden szediyordu, bunu


yaparken aa vurulmam, bilinalt bir amala davranyordu
belki de: Sabina'y ballk konusundaki yeteneiyle
batan karmay, kazanmay umuyordu.

Bilmedii ey Sabina'nn ballktan ok ihanetle batan


ktyd. 'Ballk' szc Sabina'ya, pazarlarn gnbatmnda
orman ve vazolarda gl resimleriyle tuval stne tuval
doldurmakla geiren, tara banaz babasn hatrlatyordu.
Onun sayesinde daha ocukken resme balad. On drt
yandayken yat bir olana ak oldu. Babas yle korktu
ki, onu bir yl yalnz bana evden dar brakmad. Bir gn
Sabina'ya baz Picasso reprodksiyonlar gsterip bunlarla
alay etti. On drt yandaki mekteplisini sevemeyecekse kbizmi
severdi Sabina da. Okulu bitirdikten sonra Prag'a gitti.
Ban dndren bir duygu artk sonunda babaevine de
ihanet edebilecegini sylyordu.

hanet. Kk yatan balayarak babamz; retmenimiz


bize ihanetin dnlebilecek en alaka su olduunu syleyip
dururlar. Peki ama nedir ihanet? hanet setleri ykmak
demektir. hanet, setleri ykmak ve bilinmeyene doru ban
alp gitmek demektir. Sabina bilinmeyene doru ban alp
gitmekten daha harika bir ey dnemiyordu.

Gzel Sanatlar Akademisi rencisi olmasna ramen,


Picasso gibi resim yapmasna izin verilmiyordu. Dnem sanatta
sosyalist gerekilie izin verildii dnemdi ve okul komnist
devlet adamlarnn portrelerini retip duruyordu.
Babasna ihanet etmeye duyduu zlemi tmyle doyuramamt;
komnizm de babadan baka bir ey deildi nk, babas
kadar sk ve kstl bir baba, ona ak da (tutuculuun
hkm srd dnemlerdi), Picasso'yu da yasaklayan bir
baba. Sabina sonuta ikinci snf bir aktrle evlendiyse, aktrn
eksantrik olma konusunda bir n olduu, her iki babaya da
yaranamad iin yapt bunu.

Derken annesi ld. Cenazeden sonra, Prag'a dndnn


ertesi gn, babasnn zntden canna kydn bildiren
bir telgraf ald Sabina.

Birden vicdan szlad; babasnn gllerle dolu vazo resimleri


yapm olmas, Picasso'dan nefret etmesi gerekten o
kadar korkun muydu? On drt yandaki kznn karn burnunda
eve dnmesinden ekinmesi bu kadar yaknlacak bir
ey miydi? Kars olmadan yaamay srdrememesi gerekten
o kadar glnesi miydi?

O zaman gene ihanet zlemi duydu; kendi ihanetine ihanet


etmek. Kocasna (artk ona eksantrik deil, sorunlu bir
sarho gzyle bakyordu), onu terk ettiini bildirdi.

Ama uruna A.'ya ihanet ettiimiz B.'ye de ihanet etmek


ille de A.'y honut etmek anlamna gelmez. Dul bir kadn
ressamn yaam bir zamanlar ihanet ettii ana-babasnn
yaamyla en ufak bir ortak yn tamyordu. lk ihanet onarlmazdr.
Baka ihanetlerden oluan bir zinciri harekete geirir
ve bunlardan her biri bizi ilk ihanetimizden uzaklara,
daha uzaklara gtrr.

MZK

Franz iin mzik, esrime anlamndaki Dionizyak gzellie


en ok yakan sanatt. Kimse bir romanla ya da resimle sarho
olmaz, oysa Beethoven'in Dokuzuncu Senfonisi'nden,
Bartok'un ki Piyano ve Vurmal Sazlar in Sonat'ndan ya
da Beatles'n Beyaz Albm'nden sarho olmamak elde midir?
Franz 'klasik' ve 'pop' mzik arasnda fark gzetmezdi.
Bu fark modas gemi ve ikiyzl bulurdu. Rock mziini
de Mozart kadar severdi.

Mzik onun iin zgrletirici bir gt; onu yalnzlktan,


iednklkten, ktphanelerin tozundan kurtaryordu; bedeninin
kapsn ayor ve ruhunun darya, dnyaya adm atp
dost edinmesini salyordu. Dans etmeyi seviyordu ve Sabina'nn
bu tutkusunu paylamamasna hayflanyordu.

Bir gn birlikte lokantada oturuyorlard. Yemek yerlerken


yaknlarndaki hoparlrden sonuna kadar alm gmbr
gmbr bir mzik yaylyordu evreye.

"Bir ksr dng," dedi Sabina. "Mzik gitgide daha yksek


alnd iin insanlar sar oluyor. Ama insanlar sar
olduu iin mziin daha da yksek alnmas gerekiyor."

"Mzik sevmez misin?" diye sordu Franz.

"Hayr," dedi Sabina, sonra u szleri ekledi; "ama gene


de farkl bir zaman diliminde..." Mziin karlarla kapl usuz
bucaksz bir sessizlik vadisinde aan bir gl gibi olduu
John Sebastian Bach zamann geiriyordu aklndan.

ocukluunun ilk yllarndan beri, mzik maskesi altnda


gezinen grlt peini brakmamt. Gzel Sanatlar
Akademisi'nde okuduu yllarda, rencilerden yaz tatillerinin
tmn genlik kamplarnda geirmeleri istenirdi. Ortak
mekanlarda yaar ve hep birlikte bir elik fabrikas inaatnda
alrlard. naat alanndaki hoparlrden sabahn
beinden akamn dokuzuna kadar grl grl bir mzik yaylrd
evreye. Alamak gelirdi Sabina'nn iinden, ama mzik
neeliydi ve hibir yere, ne tuvaletlere ne de araflarn
altna saklanamazd; her ey, her yer hoparlrlerin ses alan
iindeydi. Mzik, Sabina'nn zerine salnvermi bir kpek
srsyd sanki.

O zamanlar, bylesi bir mzik barbarlnn ancak komnist


dnyada hkm srebileceini dnmt. lke dna
knca, mziin grltye dntrlmesinin gezegenimize
zg bir sre olduunu kefetti; insanlk bununla tarihin
mutlak irkinlik evresine giriyordu. Gelecekteki mutlak
irkinlik, kendisini ilk olarak her yerde birden varolan iitsel
bir irkinlik olarak hissettirmiti: Otomobiller, motosikletler,
elektronik gitarlar, matkaplar, hoparlrler, canavar ddkleri.
Her yerde birden varolan grsel irkinlik de ok gemeden
bunu izleyecekti.

Yemekten sonra, yukar odalarna ktlar ve sevitiler.


Franz uykuya dalarken dnceleri berrakln kaybetmeye,
bulanmaya balad. Yemekteki grltl mzii hatrlad
ve kendi kendine, "Grltnn iyi bir yan var. Szckleri
bouyor," dedi. Ve birdenbire, btn yaam boyunca konumaktan,
yazmaktan, konferans vermekten, cmleler kurmaktan,
dncelerine biim vermeye alp onlar dzeltmekten
baka bir ey yapmadn fark etti; yle ki, sonuta
btn szckler kesinliini kaybetmi, anlamlar silinmi,
ierikleri yitmi, erpe, samana, toza, kuma dnmlerdi;
beyninde drt dnerek, beynini crnaklayarak, uykusuzluu
illeti olmulard. te o anda, belli belirsiz ama btn gcyle
zledii ey, usuz bucaksz bir mzik, mutlak bir ses,
ho, mutlu, her eyi sarp sarmalayan, her eyin stesinden
gelen, pencereleri zangrdatan, acy, bounal, szcklerin
kendini beenmiliini bir daha geri dnmemecesine silip gtren
tekdze bir tekrar oldu. Mzik cmlenin olumsuzlanmasyd,
mzik szcn kartyd! Sabina'yla bir kere daha
uzun uzun kucaklamay, baka tek bir cmle, tek bir szck
bile sylememeyi, orgazmn mziin cokun, cmbl gmbrtsne
kattrmay diledi. Ve bu gnendirici, dsel grlt
patrt ona bir ninni gibi geldi, uykuya dald.

AYDINLIK VE KARANLIK

Sabina iin yaamak grmek demekti. Grmek ise iki izgiyle


snrlanmtr: Gzleri kamatran gl k ve zifiri karanlk.
Belki de Sabina'nn her trl arl tatsz bulmasnn
altnda yatan neden buydu. Ar ular, ardnda yaamn
sona erdii snrlar demektir ve sanatta da politikada da,
arla duyulan tutku, lme duyulan rtk bir zlemdir
aslnda.

Franz iin 'k' szc yumuack gnnda uzanp


giden bir doa grnmn getirmiyordu akla; k kaynann
kendisini getiriyordu; gnei, bir ampul, bir projektr.
Franz'n armlar tandk eretilemelerdi; adaletin gnei,
akln drt bir yana yaylan alevi ve benzerleri.

Karanlk da k kadar kendine ekiyordu onu. Gnmzde


sevimeden nce sndrmenin glnecek bir
davran olduunu biliyor ve bu nedenle de yatan baucundaki
kk lambay hep yank brakyordu. Oysa Sabina'nn
iine girdii an gzlerini kapyordu. Tm bedenini kaplayan
zevk, karanl gerektiriyordu, o karanlk an, kusursuz, dncesiz,
grntszd; o karanlk sonsuz, snrszd; o karanlk
her birimizin iinde tad sonsuzdu. (Evet, istediin
sonsuzluksa, kapatver gzlerini!)

Ve zevkin bedeninin gzeneklerine kadar szdn hissettii


an, Franz zlyor, dalyor, kendi karanlnn sonsuzluuna
karyor, kendisi sonsuz oluyordu. Ama insan
kendi iindeki karanlkta bydke, d izgileri klr,
kaybolur. Gzleri kapal adam, adam enkazdr. Derken Sabina,
Franz'n grnn gitgide daha sevimsiz bulmaya
balad ve ona bakmaktan kanmak zere o da gzlerini kapad.
Ama onun iin, karanlk sonsuzluk demek deildi;
onun iin, grd eyle uyumamak, grd eyin olumsuzlanmas,
grmeyi reddetmekti.

:::::::::::::::::

Bir keresinde teki gmenlerin dzenledii bir toplantya


gtrdler Sabina'y, o da sesini karmad, gitti. Her zamanki
gibi, Ruslara kar silaha sarlp sarlmama konusunda
ene yartrp duruyorlard. Gmenliin verdii gvenle,
hepsi savama yanls olduklarn bildirdiler doal olarak.
Sabina: "Peki o halde neden geri dnp savamyorsunuz?"
dedi.

Yanl bir ey sylemiti. Krlam salar sonradan dalgalandrlm


bir adam uzun iaret parman ona dikti.
"Sylenecek laf deil bu. Olanlardan hepiniz sorumlusunuz.
Komnist ynetime nasl kar ktnz? Tek yaptnz resim
yapmak oldu..."

Komnist lkelerde hi sonu gelmeyen, belli bal toplumsal


etkinlik, halk deerlendirmeye tabi klmak, hep denetim
altnda tutmakt. Bir ressam sergi mi aacak, sradan
bir yurtta denize kys olan bir lkeye vize mi alacak, bir
futbolcu milli takma m girecek, bitmek tkenmek bilmeyen
tavsiye mektuplar, raporlar (kapcdan, meslektalardan,
yrenin parti kuruluundan, gereken sendikadan) toplanr,
birbirine eklenir, llr biilir ve zel grevliler tarafndan
zeti karlrd. Bu raporlarn sanatlk yeteneiyle, topa
iyi vurma becerisiyle ya da deniz havasnn hangi hastalklara
iyi geldiiyle en ufak bir ilgisi yoktu; bunlar yalnzca bir
tek eyle ilgiliydi; "yurttan politik profili" ile (baka bir deyile,
yurtta ne dediiyle, ne dndyle, nasl davrandyla,
mitinglerde ya da 1 Mays trenlerindeki davranlaryla).
Her ey (gndelik hayat, ite ykselme, tatiller) bu deerlendirme
srecinin sonularna bal olduu iin, herkes
(ister milli takmda futbol oynamak, ister sergi amak, isterse
de tatilini deniz kenarnda geirmek istiyor olsun) olumlu
bir deerlendirmeyi hak edecek biimde davranmaldr.

Kr sal adamn konumasn dinlerken bunlar geti Sabina'nn


aklndan. Hemehrilerinin iyi futbolcu ya da ressam
olup olmadklar umurunda bile deildi bu adamn (gmen
toplantsndaki eklerden hibiri Sabina'nn yapt resimlerle
ilgilenmiyordu), tek nem verdii komnizme etkin mi yoksa
sadece edilgin olarak m, gerekten ve yrekten mi yoksa
sadece grn kurtarmak iin mi, ta bandan beri mi yoksa
ancak lkeyi terk ettikten sonra m kar ktklaryd.

Sabina ressam olduu iin ayrntlar bulup karan bir


gz vard. Prag'da birbirlerini 'deerlendirmeye' pek baylan
kiilerin d grn zelliklerini belleine iyice yerletirmiti.
Bunlarn hepsinin iaret parmaklar orta parmaklarndan
biraz daha uzun olur ve bu parma kiminle konuuyorlarsa
o kiiye dikerlerdi. Hatta 1968 ncesi on drt yl boyunca
lkeyi yneten Cumhurbakan Novotny de sanda
berber elinden kma ayn krlam dalgalar pek severdi ve
Orta Avrupa sakinleri iinde en uzun iaret parma da
onunkiydi.

Sekin gmen bay, resimlerini bir kere bile grmedii


ressamn azndan komnist Cumhurbakan Novotny'ye
benzediini duyunca nce kpkrmz, sonra bembeyaz, sonra
gene kpkrmz, sonra gene bembeyaz kesildi; bir eyler sylemeye
alt, syleyemedi ve sustu. Sabina kalkp gidene
kadar hi kimse azn aamad.

Olay mutsuz etmiti onu; sokaa knca eklerle ilikiyi


koparmamaya almann anlam ne diye sordu kendi kendine.
Kendisini onlara balayan neydi? lkesinin grnmleri
mi? Her birine ana yurtlarnn ad sylendiinde akllarna
ne geldii sorulsa, verecekleri cevaplar o kadar farkl olurdu
ki birlik diye bir ey szkonusu bile olamazd.

Kltr m yoksa? Peki kltr neydi ki? Mzik mi? Dvorak


ve Janacek mi? Evet. Peki ya bir ek mzikten holanmyorsa?
O zaman eklik ruhu yokoluveriyordu.

Byk adamlar m yoksa? Jan Hus mu? O odadakilerden


teki bile onun yazdklarnn bir satrn okumu deillerdi.
Onlarn tek bildii alevlerdi, Jan Hus diree balanm yaklrken
ykselen alevlerin, kllerin grkemiydi; demek ki onlar
iin ek olmann z bir avu klden baka bir ey deildi.
Onlar birbirlerine balayan tek ey yenilgileri ve birbirlerine
ynelttikleri sulamalard.

Hzl hzl yryordu. Gmenlerle tm balarn koparm


olmaktan ok kendi dncelerinden rahatszd. Hakszlk
ettiini biliyordu. Baka ekler, iaret parma uzun
adamdan olduka farkl insanlar da vard canm. Kk sylevini
izleyen skntl sessizlik hepsinin ona kar olduklar
anlamna gelmiyordu elbette. Evet, byk olaslkla gmenlikte
boyun emek zorunda kaldklar anlayszlk, anszn
gelen nefret karsnda akna dnmlerdi. Peki o zaman
neden zlmyordu onlar adna? Onlar olduklar gibi, hzn
verici, terk edilmi mahluklar olarak grmyordu?

Neden olduunu biz biliyoruz. Babasna ihanet ettikten


sonra yaam, her biri gnah ve zafer kadar ekici olan baka
ihanetlerle dolu upuzun bir yol gibi serilmiti nne. Saf birlii
etmeyecekti! Saf birlii etmeyi reddediyordu -hep ayn insanlar,
hep ayn sylevler! Kendi adaletsizliinden bu kadar
rahatsz olmas da bu yzdendi. Ama kt bir duygu deildi
bu; tam tersine. Sabina'ya daha demin bir zafer kazanm da
grnmeyen biri onu alklyormu gibi geldi.

Sonra birdenbire esrime yerini skntya brakt. Yol bir


yerde bitecekti! Er ya da ge ihanetlerine son vermek zorundayd!
Er ya da ge kendi kendine engel olmak zorundayd!

Akamd, hzl admlarla yryerek gar boylu boyunca


geiyordu. Amsterdam treni gardayd. Vagonunu buldu. Yardmsever
bir bekinin ardsra giderek kompartmann da
buldu, kapy at ve Franz'n kuetlerden birinin zerinde
oturduunu grd. Sabina'y selamlamak zere ayaa kalkt
Franz; Sabina kollarn erkein boynuna dolad ve onu pcklere
bodu.

Ona kadnlarn en bayas gibi, 'Beni brakma, bana sk


sarl, oyuncan yap beni, klen yap, gl ol!' demek iin
kar konulmaz bir arzu duydu. Ama bunlar syleyemeyecei
szlerdi.

Erkein kollarndan kurtulduunda syleyebildii tek


ey, "Seninle birlikte olmaktan ne kadar mutluyum bilemezsin,"
oldu. Kendini ele vermekten kanan kiilii en ok bu
kadarn davurmasna izin veriyordu.

:::::::::::::::::

Kk 'Yanl Anlalan Szckler' Szl (devam)

RESM GETLER

talya ya da Fransa'dakilerin ii kolay. Ana-babalar onlar


kiliseye gitmeye zorladnda, partiye (komnist, Trokist,
Maoist vb.) katlarak karyorlar hnlarn. Oysa Sabina
nce babas tarafndan kiliseye gnderilmi, sonra gene onun
tarafndan Komnist Genlik Birlii'nin toplantlarna katlmaya
zorlanmt. Adam, kz evde oturur da bu toplantlara
katlmazsa bana geleceklerden korkuyordu.

Sabina zorunlu 1 Mays resmi geitlerinde yrrken hibir


zaman tekilere adm uyduramaz, arkasndaki srada yryen
kz ona barr, mahsustan ayana basard. Sra ark
sylemeye geldiinde, arklarn szlerini hep unutur, sadece
azn ap kapard. Oysa teki kzlar bunu grr, ikayet
ederlerdi. Genliinden beri resmi geitlerden nefret ederdi
Sabina.

Franz renimini Paris'te yapmt ve olaanst yetenekli


olduu iin akademik kariyeri daha yirmi yandayken
salama alnm durumdayd. Daha yirmi yanda, yaamn
niversitedeki brosu, bir iki ktphane ve bir iki konferans
salonunun snrlar iinde geireceini biliyordu. Byle bir
yaam dndke boulur gibi oluyordu. Kiinin kendini
evden sokaa atmas gibi o da yaamndan atlayp kmak istiyordu.
te bylece Paris'te oturduu srece, her trl gsteriye
katld. Bir ey kutlamak, bir ey istemek, bir eye kar kmak
ne kadar iyi geliyordu insana; darda, sokaklarda,
bakalaryla birlikte olmak! Saint-Germain Bulvar'ndan
aa ya da Place de la Republique'den Bastille'e doru sra
sra dizilen gstericiler bylerdi onu. Yryen, baran kalabal
Avrupa'nn ve onun tarihinin imgesi olarak grrd.
Avrupa, Byk Yry't. Devrimden devrime, kavgadan
kavgaya yry, hi durmadan ileri.

Baka trl syleyeyim: Franz kitapl yaamnn gerek


olmad duygusu iindeydi. Gerek yaamn onunla omuz
omuza yryenlerin dokunuunu, onlarn haykrlarn zlyordu.
Gerek olmadn sand eylerin (brosunun ya
da ktphanenin sszlnda yapt almann) aslnda
gerek yaam olduunu sand resmi geitlerinse tiyatrodan,
danstan, karnavaldan -baka bir deyile, ryadan- baka
bir ey olmadklar bir gn bile aklna gelmedi.

renimini srdrrken yurtta kalyordu Sabina. 1 Mays


sabah btn renciler resmi geite katlmak zere erkenden
boygstermek zorundaydlar. renci grevlileri eksik
bulunmadndan emin olmak zere tm binay tepeden
trnaa ararlard. Sabina helada saklanrd. Bina ancak tmyle
boaldnda odasna dnerdi. Grlmemi bir sessizlik
sarm olurdu evreyi. Duyulan tek ses dman bir dnyann
denizinin grlts imi gibi gelirdi Sabina'ya.

lke dna ktktan bir ya da iki yl sonra, lkesinin


Ruslar tarafndan igalinin yldnmnde Paris'te bulunuyordu.
Bir protesto yry dzenlenmiti, Sabina da katlmak
zorunda hissetti kendini. Havaya kalkm yumruklaryla
gen Franszlar Sovyet emperyalizmini lanetleyen sloganlar
haykryorlard. Sloganlardan holand, ama aknlkla
onlarla birlikte haykramadn grd. Birka dakikadan
fazla dayanamad gsteriye.

Fransz arkadalarna bundan szettiinde, kulaklarna


inanamadlar: "Yani lkendeki igale kar savamak istemediini
mi sylyorsun?" Onlara, komnizmin, faizmin,
btn igallerin, btn istilalarn ardnda ok daha temel,
yaygn bir ktln yattn ve bu ktln havaya kalkm
yumruklar ve dillerinde bir azdan haykrlan bir rnek
hecelerle uygun adm yryen insanlardan oluan bir resmi
geitte en somut grnmne kavutuunu anlatabilmek isterdi.
Ama onlara bunu hibir zaman anlatamayacan biliyordu.
Kzarp bozararak konuyu deitirdi.

NEW YORK'UN GZELL

Franz ve Sabina, zaman olur New York sokaklarnda saatlerce


dolarlard. Soluk kesen grnmlerle evrelenmi, dne
dne ykselen bir da yolundan kyorlarm gibi, grnm
her admda deiirdi; kaldrmn ortasnda diz km
dua eden gen bir adam, bir iki adm tede bir aaca dayanm
duran gzel bir zenci kadn; kardan karya geerken
grnmez bir orkestray yneten siyah takm elbiseli bir
adam; fskiyeli bir eme ve onun kenarna oturmu le yemeklerini
yiyen bir grup inaat iisi; irkin -o kadar irkin
ki, sonuta gzel- krmz n yzeyli binalar, bunlarn zerinde
inen ya da kan demir merdivenler; hemen yannda
caml, dev bir gkdelen, onun yannda bir tane daha, bunun
da tepesinde ufak kuleleri, galerileri, yaldzl stunlaryla
Arap tarznda kk bir elence merkezi.

Sabina'ya kendi resimlerini hatrlatrd bunlar. Onlarda


da birbirleriyle ilgisiz eyler yanyana gelirdi; gaz lambasnn
zerine yanstlm elik fabrikas inaat; boyal camdan fanusu
tuzla buz olup, binlerce kk paraya blnm, ssz
bir sazlktan ge doru ykselen eski tip bir abajur.

Franz dedi ki: "Avrupal anlamyla gzellikte hep nceden


dnlp tanlm, tasarlanm bir yan vardr. Her
zaman estetik bir hedefimiz ve uzun vadeli bir planmz oldu.
Batl bireye yllarca uraarak bir gotik katedral ya da Rnesans
dnemi piazza'larn ina etme imkann veren buydu
ite. New York'un gzellii tmyle farkl bir temel zerine
kurulu. Amal deil. nsan tasarmndan bamsz olarak,
dikitlerle dolu bir maara gibi frlayp kvermi. Kendi balarna
irkin biimler rastlant eseri olarak, iin iinde hibir
amallk olmakszn, yle inanlmaz ortamlarda kyorlar
ki karmza, birden harikulade bir iirle l l parlayveriyorlar."

Sabina dedi ki: "Amalanmam gzellik. Evet. Baka bir


biimde dile getirmek gerekirse 'yanllk sonucu gzellik' diyebilirdik.
Gzellik dnyadan btn btne kaybolmadan
nce, yanllk sonucu bir sre daha varolacak. 'Yanllk sonucu
gzellik' -gzellik tarihinin son evresi."

Bunlar syledikten sonra olgunluk dneminin ilk resmini,


zerine yanllkla krmz boya damladnda ortaya kan
tabloyu hatrlad Sabina... Evet, resimleri 'yanllk sonucu
gzellik' ilkesine dayalyd ve New York da ressamln
gizli ama gerek anayurduydu.

Franz dedi ki: "Belki de New York'un amalanmam gzelliini


insan tasarmnn ar lde disiplinli ve ll biili
gzelliinden ok daha zengin ve ok daha eitli. Ama
bizim Avrupal gzellii deil bu. Yabanc bir dnya."

Sonunda bir konuda olsun anlamamlar myd?

Hayr. Arada bir fark var. Sabina New York'un gzelliindeki


yabanc geyi ok ekici buluyordu. Franz ayn eyi
ekici ama rkn buluyordu; ona Avrupa'y zletiyordu bu
gzellik.

SABNA'NIN LKES

Sabina, Franz'n Amerika'dan holanmamasn anlyordu.


Avrupa'nn ta kendisiydi o; annesi Viyanal, babas Fransz,
kendisi svireli.

Franz, Sabina'nn lkesine byk hayranlk duyuyordu.


Sabina ne zaman ona kendisi ya da lkesindeki dostlar hakknda
bir eyler anlatsa, Franz 'hapishane', 'kovuturma',
'dman tanklar', 'iltica', 'bildiri', 'yasak kitaplar', 'yasak
sergiler' gibi szckler duyuyor ve kskanlkla eskiye zlem
karm tuhaf bir duyguya kaplyordu.

Sabina'ya itirafta bulundu bir gn: "Bir keresinde felsefecinin


biri eserimdeki her eyin kantlanmas mmkn olmayan
akl yrtmelerden ibaret olduunu sylemi ve bana
'Yalanc Sokrat' diye ad takmt. ok zlm, gocunmu,
korkun fkeli bir cevap vermitim. Dn bir kere, yaammdaki
en byk atma bu glnesi olay! Yaammn eriip
eriebilecei byk gsteri imkan! Sen ve ben ayr boyutlarda
yayoruz. Sen benim yaamma Lilliputlarn lkesine
ayak basan Gliver gibi girdin!"

Sabina kar kt. 'atma'nn, 'gsteri'in, 'tragedya'nn,


bunlarn hibirinin be para etmediini ne srd;
bunlarda isel deer tayan, sayg ya da hayranla deecek
hibir ey yoktu. Asl gpta edilecek olan Franz'n eseri ve
onun kendini eserine adayacak i huzurunu ve dinginlii bulabilmesiydi.

Franz hayr anlamnda sallad ban: "Bir toplum zenginse,


bireylerin elleriyle almalarna gerek yoktur; kendilerini
zihin ve ruh etkinliklerine adayabilirler. Gitgide daha
ok niversite, gitgide daha ok renci olacak bizim toplumumuzda.
renciler derece almak istiyorlarsa, tez konular
bulmalar gerekecek. Dnya yzndeki her ey hakknda tez
yazlabildiine gre, tez konular da sonsuz sayda demektir!
Szcklerle dolu bir sr sayfa; mezarlklardan daha yasl
yerler olan arivlerde stste birikiyor. Yasl, nk oralar
kimse ziyarete gitmiyor, hatta Azizler Yortusu'nda bile. Kltr
ar retimden, szck ndan, nicelik lgnlndan
yokolup gitmekte. Senin eski lkendeki bir tek yasaklanm
kitabn bile bizim niversitelerimizde inenen milyarlarca
szckten daha deerli olmas da bu yzden ite."

Franz'n devrimlere olan dknln bu sylediklerinin


nda anlamak mmkn. nce Kba yanls, sonra
in yanls oldu, sonra da bu lkelerin ynetimleri acmaszlklaryla
onu tiksindirmeye baladnda, derin derin i geirerek
her eyden elini eteini ekti, ne arl ne de yaamda
karl olan bir laf kalabalna snd. Cenevre'de (orada
gsteri falan yoktur) oturan bir profesr oldu ve kendini
yadsma krizi iinde (kadnsz, gsterisiz, yrysz bir yalnzlk
iinde) her biri byk vg derleyen yedi bilimsel eser
yazd. Sonra bir gn Sabina kt karsna. Gkten inmiti
adeta. O, devrimci dlerin oktan snp gittii, ama
Franz'n devrimde en houna giden eyin hala sregeldii bir
lkedendi; her eyin byk byk yaanmas; risk, gzpeklik
ve lm tehlikesi dolu bir yaam. Sabina, Franz'n insan
abasnn grkemliliine olan inancn yineledi. lkesinin
acl dramn onun kiiliine yanstarak onu daha da gzel
buldu Franz.

Gelin grn ki, Sabina bu drama sevgi duymuyordu. 'Hapishane',


'bask', 'yasak kitaplar', 'igal', 'tank' szckleri en
ufak lkselletirmeye yer brakmamacasna irkindiler.
Onda lkesine ilikin tatl, zlemli bir an uyandran tek szck
'mezarlk't.

MEZARLIK
Bohemya'da mezarlklar bahe gibidir. Mezarlar imle ve
renk renk ieklerle kapldr. Alakgnll mezartalar yeilliin
ierisinde kaybolurlar. Gne battnda mezarlk
mini mini mumlarla l ldr. ller bir ocuk balosunda
dans ediyorlardr sanki. Evet, ocuk balosunda, nk ller
ocuklar kadar masumdur. Yaam ne kadar acmasz olursa
olsun, mezarlkta hep huzur vardr. Sava srasnda, Hitler'in
zamannda, Stalin'in zamannda, tm igaller srp giderken
bile. Sabina iine bir sknt ktn hissettiinde
arabaya atlar, Prag' iyice gerilerde brakr, o kadar ok sevdii
ky mezarlklarndan birinde gezintiye kard. Mavi tepelerden
bir fon nnde, ninni kadar gzeldi mezarlklar.

Franz iin mezarlk irkin bir ta ve kemik ynyd.

:::::::::::::::::

"Hi kimse araba kullandramaz bana. Kazalardan dm patlar!


ldrmese bile yaam boyu iz brakr kazalar!" Heykeltra
bunlar syledikten sonra tahtadan bir heykel yontarken
doramasna ramak kald parman farknda olmadan sk
sk tuttu. Parman kurtulmu olmas mucizeydi.

"Ne demek istiyorsun?" dedi Marie-Claude buulu bir


sesle. Formunun zirvesindeydi. "Bir keresinde ciddi bir kaza
geirdim ben; o kazay hibir eye deimem, inann. stelik
hastanede yattm gnlerdeki kadar elendiimi de hi hatrlamyorum!
Gzm krpamadm, onun iin de sabah akam okudum durdum."

Hepsi aknlk iinde ona baktlar. Baylyordu buna


Marie-Claude. Franz tiksinti (szkonusu kazadan sonra karsnn
ar bir depresyon geirdiini ve hi durmadan yakndn
biliyordu) ve hayranlk (bandan geen her eyi dntrmek
konusunda becerisi gerek bir dirimin gstergesiydi)
karm bir tepki duydu.

"Kitaplar gndz kitaplar - gece kitaplar diye ikiye


ayrmaya orada baladm," diye szn srdrd kars.
"Gerekten de, gndz okunsun diye yazlm kitaplar vardr,
bir de sadece geceleri okunabilecek olanlar."

imdi herkes aknlk ve hayranlk iinde ona bakyordu;


daha dorusu hala parman tutan ve kazay dnerek
yzn buruturan heykeltra dnda herkes.

Marie-Claude heykeltraa dnd ve sordu: "Stendhal'i


hangi kategoriye sokarsn?"

Heykeltra soruyu duymamt, skntl skntl omuzlarn


silkti. Onun yaknnda duran bir sanat eletirmeni
Stendhal'i gndz okumas saydn syledi.

Marie-Claude ban sallad, buulu sesiyle, "Hayr, hayr,


yanlyorsun! Yanlyorsun! Stendhal gece yazardr," dedi.

Franz, kagelmesi an meselesi olan Sabina'y bekledii


iin gndz sanat - gece sanat tartmasna pek katlamyordu.
Bu kokteyl parti arsn kabul edip etmemesi konusunu
gnlerce tartmlard Sabina'yla. Marie-Claude partiyi
galerisinde am olan btn ressam ve heykeltralar onuruna
dzenlemiti. Sabina, Franz'la tantndan beri onun
karsndan uzak duruyordu. Ama ilikilerinin renilmesinden
korktuklar iin Sabina'nn partiye gelmesinin daha doal
olaca, dolaysyla daha az kuku uyandraca sonucuna
varmlard.

Giri salonuna doru belli etmemeye alarak baklar


frlatrken, on sekiz yandaki kz Marie-Anne'in odann teki
ucunda sylev ektiini duydu Franz. Karsnn evresini
saranlarn grubundan izin isteyerek kznn evresini saran
gruba doru yneldi. Kimileri iskemlelere oturmular, kimileri
ayakta duruyorlard, ama Marie-Anne yere bada kurmutu.
Franz, ok gemeden Marie-Claude'un da odann kendi yanndaki
halnn zerine oturacana yemin edebilirdi. Konuklarnz
varken yerde oturmak o zamanlar sadelik, kuraltanmazlk,
liberallik, konukseverlik gstergesi, ok Parisli bir
davrant. Marie-Claude'un nerde olursa olsun yere oturma
tutkusu o dereceydi ki, Franz onun sigaralarn satn ald
dkkanda da yere kp oturmasndan korkar olmutu.

"u anda ne zerinde alyorsun, Alain?" diye sordu


Marie-Anne ayaklarnn dibinde oturduu adama.

Alain, galerinin sahibesinin kzna drst bir cevap verecek


kadar saf ve itendi. Ona, fotorafla yalboya karm
olan yeni yaklamn aklamaya giritiyse de daha cmle
sylememiti ki, Marie-Anne slkla bir para almaya balad.
Ressam ar ar, btn dikkatini anlatt konuya vererek
konuuyordu, onun iin sl duymad.

"Neden slk aldn syler misin bana?" diye fsldad


Franz.

"nsanlarn politikadan szetmelerini sevmiyorum da ondan,"


diye cevap verdi kz yksek sesle.

Gerekten de, ayn emberi oluturan erkeklerden ikisi


yaknda Fransa'da yaplacak olan seimleri tartyorlard.
Konumalar ynetmeyi kendi grevi sayan Marie-Anne,
adamlara bir talyan topluluunun gelecek hafta Cenevre'de
sahneleyecekleri Rossini operasna gidip gitmeyeceklerini
sordu. Btn bunlar olup biterken ressam Alain, yeni resim
yaklamnn ayrntlarna inmeye balamt. Franz kz adna
utanyordu. Onu bozmak iin ne zaman operaya gitse kznn
canskntsndan yanp yakldn bildirdi evredekilere.

"ok ktsn," dedi Marie-Anne oturduu yerden babasnn


karnna yumruk atmaya alarak. "Baroldeki tenor o
kadar yakkl ki. O kadar yakkl ki, onu iki kere grdm,
ak oldum."

Franz kznn annesine ne kadar benzediini dnmekten


kendini alamyordu bir trl. Neden kendisine benzemiyordu?
Ama yapabilecei bir ey yoktu. Benzemiyordu ite.
Marie-Claude'un u ya da bu ressama, arkcya, yazara, politikacya
hatta bir keresinde bir bisiklet yarsna ak olduunu
uluorta sylediini ka kere duymutu acaba? Tabii,
kokteyl parti konumasyd btn bunlar ama, arasra karsnn
ayn eyi yirmi yl nce kendisi iin de urada burada
sylediini, stelik buna bir de intihar tehdidini eklediini
de hatrlamadan edemiyordu.

Tam o anda Sabina girdi odaya. Marie-Claude onu karlamak


zere kapya yneldi. Marie-Anne, Rossini konusunu
tutturmu giderken, Franz dikkatini iki kadnn konumalar
zerinde younlatrd. Bir iki merhabalamadan sonra
Marie-Claude, Sabina'nn boynundaki seramik kolyeyi tutup
kaldrarak son derece yksek bir sesle, "Nedir bu? Ne irkin!"
dedi.

Bu szckler Franz' derinden etkiledi. Kavga karmak


amacyla sylenmemilerdi; hemen arkadan gelen buulu
kahkaha, Marie-Claude'un kolyeyi beenmemekle birlikte
Sabina'nn dostluunu kaybetmek niyetinde olmadn aka
ortaya koyuyordu. Gene de, ok sk sylemedii szlerdi
bunlar.

"Kendim yaptm," dedi Sabina.

"Gerekten ok irkin bir kolye ama!" diye tekrarlad Marie-Claude


bara bara. "Takmamalsn!"

Franz karsnn kolyenin irkin olup olmamasyla ilgilenmediini


biliyordu. Bir nesne o irkin diyorsa irkin, gzel
diyorsa gzel olurdu. Dostlarnn taktklar kolyeler a priori
gzel olurdu. Onlar irkin bile bulsa, bunu hibir zaman
sylemezdi, nk iltifat nicedir ikinci benlii olup kmt.

yleyse neden Sabina'nn kendi yapt kolyenin irkin


olduuna karar vermiti?

Franz anszn apak grd bunun cevabn: Marie-Claude,


Sabina'nn kolyesinin irkin olduunu uluorta syleyebiliyordu,
nk bunu syleme hakkn buluyordu kendinde.

Ya da daha ak sylemek gerekirse: Marie-Claude, Sabina'nn


kolyesinin irkin olduunu, ona kolyesinin irkin olduunu
syleme hakkn kendinde bulduunu aka belirtmek
iin sylyordu.

Sabina'nn bir yl nceki sergisi pek baar kazanmamt,


bu yzden Marie-Claude, Sabina'nn dostluuna yle ok
nem vermiyordu. Sabina'nn ise Marie-Claude'un dostluuna
nem vermek iin her trl nedeni vard. Gene de davranlaryla
hi belli etmiyordu bunu.

Evet, aka gryordu Franz: Marie-Claude gerek g


dengesinin ikisi arasnda olduunu Sabina'ya (ve tekilere)
aka gstermek iin eline geen bu frsat deerlendirmiti.

:::::::::::::::::

7
Kk 'Yanl Anlalan Szckler' Szl (son)

AMSTERDAM'DAK ESK KLSE

Sokan bir yannda sra sra evler dizilidir ve zemin katlarn


geni vitrinlerinin ardnda btn orospularn kk odalar
vardr; zerlerinde sutyenleri ve klotlaryla kadifemsi
yastklarla doldurulmu koltuklarna oturur, cama iyice yaklarlar.
Kocaman, can sklan kediler gibidirler.

Sokan teki yannda on drdnc yzyldan kalma dev


bir gotik katedral vardr.

Orospularn dnyasyla Tanr'nn dnyas arasnda iki


krall birbirinden ayran bir rmak gibi, keskin bir sidik kokusu
yaylr gider.

Eski kilisenin iinde gotik sluptan gnmze kalanlar


yalnzca yksek, plak, beyaz duvarlar, stunlar, kemerli
mimari ve pencerelerdir. Ne duvarlarda bir tek resim ne de
urda burda bir heykel vardr. Kilise bir jimnastik salonu gibi
bombotur. Yalnzca tam ortasnda, ufak bir rahip krssnn
evresinde geni bir ember oluturacak biimde sra
sra iskemleler dizilmitir. skemlelerin arkasnda tahta localar,
kentin zenginleri iin bitiik dzen sralar vardr.

skemlelerle sralar, duvarlarn biimi ya da stunlarn


konumu hi mi hi gznne alnmadan yerletirilmi gibidir;
sanki gotik mimariye ynelik bir kaytszlk ya da horlama
dile getirilmek istenmitir bylece. Yzyllar nce Kalvinizme
inananlar, katedrali, tek ilevi iman edenlerin dualarn
yamurdan ve kardan korumak olan bir hangara evirmilerdir.

Franz bylenirdi bu hangar karsnda: Tarihin Byk


Yry bu dev alandan geip gitmiti!

Sabina, komnist darbenin hemen ardndan Bohemya'daki


btn atolarn nasl milliletirilip el sanat okullar,
huzurevleri ve hatta inek ahrlar haline sokulduunu hatrlad.
nek ahrlarndan birini gezip grmt: Demir halkalar
tutturmak iin svayla kapl duvarlara kancalar gmlmt,
bu kancalara bal inekler hlyal baklarla pencerelerden
darya, artk tavuklarla dolup taan ato bahesine
bakyorlard.

"Beni byleyen burann boluu," dedi Franz. "nsanlar


mihraplar, heykeller, resimler, iskemleler, hallar, kitaplar
biriktiriyorlar, derken sevin dolu bir ferahlama an geliyor,
biriktirdiklerinin hepsini dnk yemein artklar gibi atveriyorlar.
Bu katedrali sprp tertemiz eden Herkl sprgesini
getirebiliyor musun gznn nne?"

"Yoksullar ayakta duruyormu, ama zenginler sralarda


oturuyorlarm," dedi Sabina sralar gstererek. "Ama bankerleri
dilencilere balayan bir ey varm; gzellie duyulan
nefret!"

"Gzellik nedir ki?" dedi Franz ve ksa sre nce karsnn


stelemesi sonucu onunla birlikte bir sergi alna katl
geldi gznn nne. Sylevlerle szcklerin o sonsuz
kendini beenmilii, sanatn, kltrn kendini beenmilikleri!

Sabina, hoparlrlerden dur durak bilmeksizin yaylan


neeli marlarla ruhu zenginlenerek genlik kampnda alt
srada, bir pazar gn dn bir motosiklet bulmu, soluu
dalarda almt. Hi tanmad kk, rak bir kyde
durdu, motosikleti kilise binasna dayad, ieri girdi. Ayin
yaplmaktayd kilisede o srada. Devlet dine bask uyguluyordu,
onun iin biroklar kilisenin kapsnn nnden bile
gemeye korkuyorlard. Sralarda oturanlar sadece yal erkeklerle
kadnlard, nk onlar ynetimden korkmuyorlard.
Onlarn tek korktuklar lmd.

Rahip szckleri ahenkli bir sesle sylyor, cemaat de


hep bir azdan tekrarlyordu. Bir duann cemaatle birlikte
sylenen nakarat blmleriydi bunlar. Gzlerini manzaradan
ayramayan bir gezgin ya da yaama bir trl veda edemeyen
bir adam gibi, ayn szckler dnp dnp geliyorlard.
Sabina en arka sralardan birine oturmu, gzlerini szcklerin
mziini duymak iin kapyor, sonra altn rengi iri
yldzlarla sslenmi masmavi kemerli tavana bakmak iin
ayordu. Kendinden gemiti.

Kyn kilisesinde hi beklemedii anda karsnda bulduu


ey Tanr deildi; gzellikti. ok iyi biliyordu ki ne kilise
ne de duann szckleri kendi balarna, kendiliklerinden
gzeldiler; gnlerini ark ad verilen grlt patrt arasnda
geirdii inaat alanna oranla gzeldiler. Ayin, ona ihanete
uram bir dnyann beklenmedik, gizemli alm gibi
geldii iin gzeldi.

O gnden beri gzelliin ihanete uram bir dnya olduunu


biliyordu. Onunla karlamann tek yolu, gzellii kovuturanlarn
gznden kam ke bucaklara bakmakt.
Gzellik, 1 Mays yrylerinin sahne gerisinde gizlenirdi.
Onu bulmak istiyorsak, dekorlar ykmak gerekirdi.

"lk defa bir kilise karsnda bylenmi gibi oldum,"


dedi Franz.

Onu bylesine coturan ne Protestanlkt ne de koyu ilecilik;


baka bir eydi, son derece kiisel bir ey, Sabina'yla
tartmaya cesaret edemedii bir ey. Bir Herkl sprgesi
alp Marie-Claude'un btn sergi allarn, Marie-Anne'in
btn arkclarn, btn konferanslar ve sempozyumlar,
btn yararsz konumalar ve bouna szckleri sprp
atmasn, yaamndan sprp karmasn syleyen bir ses
duyduunu sanmt. Amsterdam'daki eski kilisenin bo; byk
mekan beklenmedik ve gizemli bir alm sonucu kendi
zgrlnn imgesi gibi grnmt gzne.

Sevitikleri saysz otellerden birinin yatanda Franz'n kollarn


okarken, Sabina: "u kaslarn yok mu! Akl almaz eyler!" dedi.

Franz onun vgsnden haz duydu. Yataktan kt, kalalarnn


zerine kt ve mee aacndan ar bir sandalyeyi
ayandan kavrayarak yavaa havaya kaldrd. "Hi
korkma," dedi. "Seni her eyden korurum. Eskiden judo ampiyonuydum."

Elinde tuttuu ar sandalyeyi ta bann zerine kadar


kaldrdnda, "Bu kadar gl olduunu bilmek ne iyi," dedi
Sabina.

Ama iinden, Franz gl olabilir oysa onun gc darya


ynelik dedi; i birlikte yaad insanlara, sevdiklerine
geldi mi Franz zayf. Franz'n zayflna iyi yreklilik deniliyor.
Franz, Sabina'ya hibir zaman buyurmazd. Tomas'n
yapt gibi aynay yere yatrp zerinde rlplak bir aa
bir yukar yrme komutu vermezdi. Duyusal yan eksik olduundan
deil; yalnzca buyuracak gc yok. Ancak iddetle
tamamlanan kimi eyler vardr yaamda. Bedensel sevgi
iddetsiz dnlemez.

Sabina; Franz'n bann zerinde tuttuu sandalyeyle


odada boydan boya gezinip durmasn seyretti; sahne ona
abartl ve gln grnd, iini garip bir hznle doldurdu.

Franz sandalyeyi yere, Sabina'nn tam karsna koydu


ve stne oturdu. "Gl olmak houma gidiyor elbette," dedi.
"Ama bu kaslarn Cenevre'de ne yarar var bana? Ss gibi
bunlar, tavus ty gibi. Yaamm boyunca hi kimseyle dvmedim."

Sabina kendi melankolik hayallerine dalm gitmiti;


kendisine buyruklar yadran bir erkek olsayd yaamnda,
ne olurdu acaba? Efendisi olmak isteyen bir erkek? Ona ne
kadar katlanabilirdi Sabina? Be dakika bile katlanamazd!
Bundan da u kyordu ki hibir erkek onun arad erkek
deildi. ster gl olsun ister zayf.

"Gcn neden hi benim zerimde kullanmyorsun?" dedi.

"Sevgi insann gcnden vazgemesi demektir de ondan,"


dedi Franz yumuak bir sesle.

Sabina iki eyin farkna vard: Bir, Franz'n szleri soylu


ve doruydu; iki, bu szler onu Sabina'nn ak yaamndan
kap dar ediyordu.

GEREK YAAMAK

Kafka'nn gncelerinin ya da mektuplarnn bir yerinde saptad


bir forml bu. Franz nerede olduunu tam hatrlamyordu.
Ama bir trl aklndan kmyordu bu iki szck.
'Gerek yaamak' ne demekti? i olumsuz yanndan alrsak
kolay; yalan sylememek, gizlememek ve olduundan baka
trl grnmemek demekti. Oysa Sabina'ya rastlad gnden
beri yalanlar iinde yayordu Franz. Karsna Amsterdam'la
Madrid'deki varolmayan kongrelerden, konferanslardan
szediyordu; Sabina'yla Cenevre sokaklarnda yrmeye
korkuyordu. stelik yalan sylemekten, gizlenmekten de
holanyordu; onun iin o kadar yeni eylerdi ki bunlar. Btn
cesaretini toplayp okulu kran, retmenin gzdesi renci
kadar heyecanlyd.

Sabina iin gerek yaamak, ne kendi kendimize ne de


bakalarna yalan sylememek, ancak insanlardan uzak
olunduunda mmknd; yaptmz ilere bakasnn gz
dedii an, ister istemez o gze ho grnmeye alrz ve
yaptmz hibir ey drste olmaz. Bizi seyreden birilerinin
olmas, bizi seyredenleri bir trl aklmzdan karamamak,
yalanlar iinde yaamak demektir. Sabina, kiilerin
kendilerine ve dostlarna ilikin btn srlar eleverdikleri
edebiyat trn aalk bulurdu. Gizliliini kaybeden her
eyini kaybetmi demektir, diye dnrd Sabina. Hele
bundan kendi iradesiyle vazgeen kii canavard. Sabina'nn
yaad ak gizli tutmaktan en ufak bir ac duymamas da
bundand ite. Tam tersine, ancak byle davranarak gerek
yaayabilirdi o.

te yandan Franz, yaamnn zel ve kamusal olarak ikiye


blnmesinin btn yalanlarn kayna olduuna emindi;
kii zel yaamnda baka bir eydi, bakalaryla birlikteyken
bambaka bir ey. Franz iin, gerek yaamak, zel ile
kamusal arasndaki engelleri ykmak demekti. Andre Breton'un,
iini herkesin grebilecei ve sr namna bir ey barndrmayan
camdan bir evde yaamann arzulanrl zerine
sylediklerini dilinden drmezdi Franz.

Karsnn Sabina'ya, "Bu kolye irkin!" dediini duyduunda,


bir dakika daha yalan srdremeyeceini, Sabina'y
savunmaya koacan biliyordu. Bunu yapmadysa aralarndaki
gizli aka ihanet etmemek iindi.

Kokteyl partinin ertesi gn, hafta sonunu geirmek zere


Sabina ile birlikte Roma'ya gitmeleri szkonusuydu.
Franz, "Bu kolye ok irkin!" cmlesini bir trl unutamyordu;
bu cmle Marie-Claude'u bambaka bir gzle grmesine
yolat. Karsnn saldrganl -incinmek bilmez, grltc
ve dirim gcyle dopdoluydu- yirmi yllk evlilikleri sresince
sabrla tad iyilik yknden kurtarmt onu. Amsterdam'daki
eski kilisenin o son derece geni i mekann getirdi
aklna ve o boluun esinlendirdii garip, anlalmaz
rpertiyi bir kere daha iinde duydu.

Ksa yolculuklarda yanna ald bavulunu hazrlarken


Marie-Claude odaya dald, partideki konuklar hakknda gevezelik
etmeye koyuldu; kimilerinin grlerini iddetle benimsiyor,
kimilerininkiyle de alay ediyordu.

Franz ona uzun uzun bakt, sonra "Roma'da konferans


falan yok," dedi.

Marie-Claude anlamad. "Peki neden gidiyorsun o zaman?"

"Dokuz aydr bir sevgilim var," dedi Franz. "Onunla Cenevre'de


bulumak istemiyorum. Bu kadar ok yolculuk etmemin
nedeni bu. Senin de bilmenin zaman geldi diye dndm."

lk bir iki szckten sonra cesaretini kaybetti. Marie-Claude'un


yzndeki umarszl, szlerinin uyandrmasn
bekledii umarszl grmemek iin ban te yana evirdi.

Ksa bir sessizlikten sonra, Marie-Claude'un "Evet, bilmemin


zaman gelmiti," dediini duydu.
Marie-Claude'un sesi o kadar sakindi ki Franz ban evirip
ona bakt. Hi de allak bullak olmua benzemiyordu
Marie-Claude; hatta bir gn nce partide o en buulu sesiyle
"Bu kolye ok irkin!" diyen kadnn ta kendisiydi.

Szlerini srdrd kars: "Beni dokuz aydr aldattn


syleyecek cesareti bulduuna gre, onun kim olduunu da
syleyebilecek misin bakalm?"

Franz kendi kendine Marie-Claude'u incitmeye hakk olmadn,


ondaki 'kadn'a sayg duymas gerektiini syleyip
durmutu. Ama nereye gitmiti ondaki 'kadn'? Baka bir deyile,
zihninde karsyla badatrd anne imgesine ne olmutu?
Yasl ve yaral anac, bir ayana baka teki ayana
baka pabu giymi anac Marie-Claude'dan km
gitmiti -ya da belki hayr, zaten hi Marie-Claude'un iinde
olmamt ki. Bir nefret aknts iinde dank etti bu Franz'n
kafasna.

"Senden saklamam iin bir neden yok," dedi.

Karsn sadakatsizliiyle yaralamay baaramadysa,


onu kimle aldattn syleyerek yaralamay baaracandan
emindi. Gznn iine bakarak, Sabina'nn adn syledi.

Bundan ksa bir sre sonra havaalannda Sabina'yla bulutu.


Uak ykselirken, gitgide daha hafiflediini hissediyordu.
'Sonunda' dedi kendi kendine; dokuz aydan sonra ilk
olarak 'gerek' yayordu.

:::::::::::::::::

Franz birlikte paylatklar gizliliin kapsn zorla aralam


gibi geliyordu Sabina'ya. Sanki Marie-Claude'un, Marie-Anne'in,
ressam Alain'in, parman sk sk tutan heykeltran
-Cenevre'de tand herkesin- kafasnn iindekileri
grebiliyordu. imdi artk ister istemez kendisini u kadarck
ilgilendirmeyen bir kadna rakip olacakt. Franz, Marie-Claude'dan
boanmak isteyecek, Franz'n geni evlilik yatandaki
Marie-Claude'un yerini kendisi alacakt. Herkes
olup bitenleri az ya da ok bir uzaklktan seyredecek ve Sabina
herkesin nnde rol yapmak zorunda kalacakt; Sabina
olmak yerine, Sabina rol oynamak, bu rol en iyi nasl oynayabileceine
karar vermek zorunda kalacakt. Ak azdan
aza dolamaya balad an, arlk kazanacak, bir yk
olacakt. Sabina bunun dncesinden bile irkiliyordu.

Yemei Roma'da bir lokantada yediler. Sabina arabn


ierken hi konumad.

"Kzmadn deil mi?" diye sordu Franz.

Kzmadn syleyerek gvence verdi ona Sabina. Akl


hala karmakarkt, mutlu mu mutsuz mu olsun henz bir
karar verememiti. Amsterdam ekspresinin yatakl vagonunda
karlatklar gn, Franz'n nnde diz kp beni
tut, beni sk sk tut, hi brakma demek istedii gn hatrlad.
hanetlerden kurulu o tehlikeli yolun sonuna gelmeyi
ne kadar ok istemiti. Her eye bir son vermek, dur demek
istemiti.

Bu zlemi younlatrmaya, yardmna armaya, ona


yaslanmaya ne kadar alrsa alsn, honutsuzluk duygusu
giderek artyordu sadece.

Roma sokaklarnda yryerek otellerine geri dndler.


evrelerini saran talyanlar bar arlarla, el kol hareketleriyle
mthi bir amata yaptklarndan, Franz'la Sabina
kendi sessizliklerini duymadan sessizce yryebiliyorlard.

Sabina uzun uzun ykand banyoda; Franz battaniyenin


altnda onu bekledi. Her zaman olduu gibi kk lamba yanyordu.

Sabina banyodan ktnda lambay sndrd. lk defa


yapyordu bunu. Franz yeterince dikkatli deilmi demek ki.
Farkna varmad, nk k onun iin bir anlam tamyordu.
Bildiimiz gibi, seviirken gzlerini kapyordu.

Asln isterseniz, Sabina'y lambay sndrmeye iten ey


onun kapal gzleriydi. O inik gzkapaklarna bir an bile dayanamayacakt
artk. Gzler ruhun penceresidir, derler ya.
O zaman, kapal gzleriyle zerinde gidip gelen Franz'n bedeni,
ruhsuz bir bedendi demek ki. Henz gzleri almam,
meme aranan yeni domu bir hayvan gibi. Kaslar gelimi
Franz, cinsel birleme annda memelerine yapm dev bir
hayvan yavrusuna benziyordu. Gerekten de, sanki meme
emiyormu gibi Sabina'nn meme ucunu azna almt! Belden
aasnn yetikin bir erkek, belden yukarsnn ise meme
emen bir bebek olmas, bylece Sabina'nn bir bebekle seviiyormu
gibi olmas, irenlie varan bir eydi. Hayr,
Franz'n bedeninin kendi bedeni zerinde umarszca gidip
gelmesini bir daha hi grmeyecekti, ona bir daha hi meme
vermeyecekti eniine meme veren bir dii kpek gibi, bugn
sondu, son, geri dn yoktu artk bu iin!

Elbette, byk hakszlk ettiini biliyordu, Franz yaamna


giren en kusursuz erkekti -akllyd, resimlerini anlyordu,
yakkl ve iyi yrekliydi- ama zerinde dndke
bu akl yerle bir etmek, yufka yrekliliini kirletmek, onun o
gsz gcnn rzna gemek istiyordu.

O gece, bunun son sevimeleri olduunun bilinciyle daha


da kendinden geerek, her zamankinden daha akl bandan
gitmi bir biimde seviti Sabina. Seviirken uzaklarda, ok
ok uzaklardayd. Kendisini uzaklarda aran ihanetin altn
borusunu bir kere daha duydu ve direnmeyeceini anlad.
nnde geni bir zgrlk yolunun aldn sezdi ve bu yolun
usuz bucakszl ban dndrd. Franz'la hi sevimedii
biimde, lgn, snr tanmaz bir sevimeyle seviti.

Onun zerinde hareketsiz yatarken hkryordu Franz;


anladndan emindi; Sabina yemek boyunca hi konumam,
karar hakknda tek bir laf etmemiti, ama ite cevab
buydu. Sevincini, tutkusunu, onayn, onunla sonsuza kadar
yaama arzusunu aka gstermiti.
Franz kendini grkemli bir bolua doru doludizgin at
koturan bir binici gibi hissediyordu, karsndan, kzndan,
her trl aile dzeninden arnm bir boluk, Herkl sprgesiyle
sprlp tertemiz edilmi bir boluk, akyla dolduraca
grkemli bir boluk.

Her biri tekinin zerine binmi, altndakini bir at gibi


koturuyordu; ikisi de kendi arzularnn derinliklerine doru,
kendilerini zgrletiren ihanetlerle esrimi bir halde,
doludizgin koturuyorlard. Franz, Sabina'nn zerine binmi
gidiyordu, karsna ihanet etmiti. Sabina, Franz'n zerine
binmi gidiyordu, Franz'a ihanet etmiti.

:::::::::::::::::

Yirmi yl sreyle annesini -zavall, korumasna muhta zayf


bir yaratk- grmt karsnda. Bu imge iinde ok derine
kk salmt, gnde skp atamyordu. Eve dnerken, vicdan
Franz' rahatsz etmeye balad; kendisi ekip gittikten
sonra Marie-Claude'un yklm olmasndan, onu byk bir
gnl yaras alm bulacandan korkuyordu. Bir hrsz gibi
sessizce kapy at ve kendi odasna gitti. Bir an durdu, dinledi:
Evet, evdeydi Marie-Claude. Bir an duraksadktan sonra
onunla her zamanki gibi merhabalamak zere karsnn
odasna gitti.

"Ne!" diye bard kadn, yalancktan arm gibi yaparak


kalarn havaya kaldrd. "Sen? Burada, ha?"

"Baka nereye gidebilirim ki?" demek istedi Franz (gerek


bir aknlkla), ama bir ey demedi.

"u ii aka konualm m, ne dersin? Hi zaman geirmeden


onun evine tanmanda hibir saknca yok bence."

Roma'ya gitmek zere evden ayrld gn, Franz ne yapacana


kesin olarak karar vermemiti. Eve dneceini,
Marie-Claude'u gereinden fazla incitmemek iin her eyi
dosta bir hava iinde konuacaklarn dnmt. Onun
kendisini kln bile kprdatmadan, souk bir sesle kap dar
edebilecei aklna bile gelmemiti.

Bu, ileri kolaylatryordu geri ama gene de bozum olmutu.


Btn yaam boyunca onu incitmekten korkmu,
kendi isteiyle insan sersem eden tek elilik skdzenine
uymutu, imdiyse aradan yirmi yl getikten sonra, her eyin
bouna olduunu, bir yanl anlama yznden dzinelerle
kadndan vazgetiini reniyordu anszn!

O gn leden sonra dersini verdi ve oradan dosdoru


Sabina'ya gitti. Geceyi onda geirip geiremeyeceini sormay
dnyordu. Zili ald ama kimse cevap vermedi. Gidip
sokan karsndaki kafe'ye oturdu, gzlerini inatla Sabina'nn
oturduu eve dikti.

Akam oldu, ne yapacan bilmiyordu. Tm yaam boyunca


yatan tek Sabina'yla paylamt. Eve, Marie-Claude'un
yanna gitse nerede yatacakt acaba? Yan odadaki
divann zerine bir yatak yapabilirdi elbette. Ama bu eksantrik
davran olmaktan teye gider miydi? Kt niyet iareti
gibi grnmez miydi? Ne olursa olsun, onunla dost kalmak
istiyordu canm! Gene de, karsyla ayn yataa girmek
szkonusu olamazd. Onun kendisine alayc bir sesle neden
Sabina'nn yatan yelemediini soruunu duyabiliyordu.
Bir otelde oda tuttu.

Ertesi gn, sabah, le ve akam Sabina'nn zilini ald


durdu.

Daha ertesi gn kapcya bavurdu. Kapcnn bu konuda


bilgisi yoktu, ev sahibiyle grmesini syledi. Franz ev sahibine
telefon etti ve iki gn nce Sabina'nn kacan haber
verdiini rendi.

Bunu izleyen birka gn boyunca, onu hala yerinde bulmay


umut ederek dzenli aralarla eve urad. Sonunda kapy
ak bulduu bir gn, tulumlar giymi adamn mobilyalar
ve tablolar darya park edilmi bir kamyona yklemekte
olduklarn grd.

Mobilyalar nereye gtrdklerini sordu onlara.


Adamlar adresi aklamamak iin kesin emir aldklarn
sylediler.

Bu gizli adresi renmek zere karp birka frank vermek


zereydi ki, birden bunu yapacak gc kalmadn hissetti.
Acs iyice krmt belini. Hibir ey anlamyordu, ne
olup bittii konusunda en ufak bir fikri yoktu; tek bildii Sabina'yla
tantndan beri byle bir eyler olmasn beklediiydi.
Olacak olmalyd. Franz direnmeye almad.

Kentin eski mahallelerinden birinde kk bir apartman


kat buldu kendine. Karsyla kznn evde olmayacaklarn
bildii bir sra, elbiselerini ve kitaplarnn en nemlilerini almak
zere eski evine gitti. Marie-Claude'un yokluunu hissedecei
hibir eyi almamaya dikkat etti.

Bir gn, bir kafe'nin camnn gerisinde grd onu. ki kadn


arkadayla birlikte oturuyordu. Durmadan az burun
oynatmaya olan ar dknlnden dolay zaten krklklarla
izgi izgi olmu yz gene kpr kprd. Kadnlar
yaklam onun sylediklerini dinliyor, durmadan kahkahalar
atyorlard. Franz onlara kendisinden szettii duygusunu
bir trl stnden atamad. Franz'n onunla yaamaya
karar verdii gn Sabina'nn Cenevre'den ekip gittiini biliyordu
kukusuz. Ne komik bir hikaye, deil mi! Karsnn arkadalarnn
alay konusu olmasna uncack amad Franz.

Gnn her saatinde Saint-Pierre Kilisesi'nin anlar duyulan


yeni dairesine dndnde, maazadan yeni yaz masasnn
gelmi olduunu grd. Marie-Claude'la arkadalarn
o an unuttu. Hatta bir an Sabina'y bile unuttu. Yaz masasnn
bana oturdu. Bu masay kendi eliyle setiine
memnundu. Yirmi yl boyunca kendi semedii eyalar arasnda
yaamt. Her eyi Marie-Claude semiti. te imdi
kk bir ocuk olmaktan kmt; yaamnda ilk olarak
kendi banayd. Ertesi gn bir ktphane yaptrmak zere
marangozla grt. Ktphanesinin planlarn izip evinin
neresine yerletireceini dnerek gnler geirdi.

Sonra yle bir an geldi ki, byk bir aknlkla ok da


mutsuz olmadn fark etti. Sabina'nn varl sandndan
ok daha az nemliydi. nemli olan, onun kendi yaamnda
brakt altn ayak iziydi, hi kimsenin silemeyecei sihirli
ayak izi. Yaamnn ufkundan kaybolup gitmeden nce
Franz'n eline o Herkl sprgesini tututuruvermiti Sabina;
Franz da bunu eline alp yaamnda horgrd her ne
varsa sprp atmt. Anszn gelen bir mutluluk, bir tamamlanmlk
duygusu, zgrlkten ve yeni bir yaamdan
kaynaklanan bir sevin -Sabina'nn ona brakt armaan-lar
bunlard ite.

Aslnda her zaman gerek olmayan gerek olana yelemiti.


Nasl kendini rencilerle dolu bir anfide deil de gsteri
yrylerinde iyi hissediyorsa (ki demin de sylediim
gibi bunlar tmyle oyundu, ryayd), 'grnmez tanra' Sabina
ile de, birlikte btn dnyay gezdii ve hep kaybetmekten
korktuu Sabina ile olduundan ok daha mutluydu.
Sabina ona kendi bana yaayan bir adamn beklenmedik
zgrln sunmakla tepesine bir ekicilik halesi kondurmutu.
Kadnlara mthi ekici gelmeye balad ve rencilerden
biri ona ak oldu.

te bylece inanlmayacak kadar ksa bir sre iinde yaamnn


arka plan tmyle deiti. Ksa bir sre ncesine
kadar orta snfn yksek gelir grubundan birinin oturabilecei
bir apartman katnda ua, kars ve kzyla birlikte
oturuyordu; imdiyse kentin eski mahallelerinden birinde,
her gece renci sevgilisi ile birlikte olduu kck bir dairede.
Sevgilisine, onu o otelden bu otele gezdirerek elik etmek
zorunda deildi artk; onunla kendi dairesinde, baucu
masasnda kendi kitaplar ve kl tablas duran kendi yatanda
seviebilirdi.

ddiasz bir kzd, fazla gsterili de deildi ama Franz'a,


Franz'n ok yakn bir gemite Sabina'ya duyduu hayranlk
gibi bir hayranlk duyuyordu. Franz bundan holanmamazlk
etmedi. Sabina'y gzlkl bir renciye deimeyi
iin iin bir aptan dme saydysa bile, doutan iyi bir insan
olduundan kz sevmeyi, ona yaknlk duymay becerdi
ve ona hibir yere aktarmak frsatn bulamad bir baba
sevgisi sundu. (yle ya, Marie-Anne her zaman iin kzndan
ok Marie-Claude'un bir kopyas gibi davranmt.)

Gnn birinde karsn grmeye gitti. Ona yeniden evlenmek


istediini syledi.

Marie-Claude ban sallad.

"Ama boanmamz senin iin ne fark eder ki! Btn mal


mlk sende kalsn."

"Mal mlk nemli deil benim iin," dedi kadn.


"Peki, nedir nemli olan?"

"Ak," dedi kars glmseyerek.

"Ak m?" dedi Franz aknlkla.

"Ak bir meydan savadr," dedi Marie-Claude, glmsemeyi


srdrerek. "Ve ben sava srdrmek niyetindeyim.
Sonuna kadar."

"Ak bir meydan sava ha?" dedi Franz. "Eh, yleyse benim
savamaya niyetim yok," dedi ve kp gitti.

:::::::::::::::::

10

Cenevre'de drt yl oturduktan sonra Sabina, Paris'e yerleti,


ama orada da melankoliden kurtulamad. Ona ne olduunu
soracak olsalar, kendisi de cevap vermekte glk ekerdi.

Yaammzdaki sarsc durumlar dile getirmek istediimizde,


arlk belirten eretilemelere bavurmak eilimindeyizdir.
Bir eyin bizim iin byk bir yk olduunu syleriz.
Ya tarz bu yk ya da beceremez, okkann altna gideriz,
bu ykle didiir, kazanr ya da kaybederiz. Ya Sabina -sahi
ne olmutu ona? Hi. inden terk etmek geldii iin bir erkei
terk etmiti. Erkek onun peinden mi gelmiti? Ondan intikam
almaya m almt? Hayr. Sabina'nn dram arln
deil hafifliin dramyd. Onun payna den yk deil,
varolmann dayanlmaz hafifliiydi.

O zamana kadar ihanetleri heyecan ve neeyle doldurmutu


iini. nk yeni ihanet servenlerinin yolunu ayordu
nnde. Peki, ya btn bu yollarn bir sonu varsa? nsan
ana-babasna, kocasna, lkesine, akna ihanet edebilirdi
ama ana-baba, koca, lke ve ak elden gidince -ihanet edilecek
ne kalyordu geriye?

Sabina evresinde bir boluk hissediyordu. Ya bu boluk,


btn ihanetlerinin varaca yerse?

Doal olarak bunun farkna varmamt imdiye kadar.


Nasl varabilirdi ki? Peine dtmz hedefler hep bir
para sislerle rtldr. Evlilii zleyen gen kz bilmedii
bir eyi zler. n peinde koan gencin n denen ey hakknda
en ufak bir bilgisi yoktur. Attmz her adma anlamn
veren ey o adm hakknda hibir ey bilmememiz gereidir.
Sabina ihanet etmeye duyduu istein ardnda yatan hedefin
farknda deildi. Varolmann dayanlmaz hafiflii -hedef
bu muydu? Cenevre'den ayrlmas onu bu hedefe iyice yaklatrmt.

Paris'e yerletikten yl sonra Prag'dan bir mektup ald.


Mektup Tomas'n olundand. Nasl olmusa olmu, Sabina'nn
kim olduunu renmi, adresini bir yerlerden bulmu,
'babasnn en yakn dostu'na yazmaya karar vermiti.

Ona Tomas'la Tereza'nn lmlerini haber veriyordu. Son


iki- yllarn bir kyde geirmilerdi, Tomas oradaki devlet
iftliinde ofrlk yapyordu. Zaman zaman arabayla komu
kasabaya inip geceyi ucuz bir otelde geirdikleri oluyordu.
Yol inili klyd, bindikleri kamyonet bir yere arpm ve
dik bir yokutan aa yuvarlanmt. Cesetleri tannmaz
haldeydi. Polis kazadan sonra frenlerin son derece anm
olduunu saptamt.

Haberin etkisinden bir trl kurtulamyordu Sabina.


Gemiiyle arasndaki son ba da kopmutu.

Eski alkanl uyarnca, bir mezarlk gezintisi yaparak


sakinlemeye karar verdi. En yakn Montparnasse Mezarl'yd.
Her bir mezarn baucunda kk evler, minyatr apeller
duruyordu bu mezarlkta. Sabina, ller baularna
saray taklitleri kondurulmasndan neden holansnlar ki, diye
dnd. Mezarlk, kendini beenmiliin taa dnm
haliydi. lnce akllanacaklarna, mezarlk sakinleri yaadklar
zamankinden daha da ahmaklamlard. Antlar ne
kadar nemli kiiler olduklarn belirtmek iin dikilmiti.
Burada gml olanlar babalar, kardeler, oullar ya da nineler
deil, yalnzca kamusal nemi olan kiiler; unvanlar,
dereceleri, nianlar olan kiilerdi; uradaki postac bile setii
meslekle, toplumsal yeriyle -saygnlyla- gsteri yapyor,
vnyordu.

Bir mezar sras boyunca yrrken, bir gmme treni iin


toplanan kiileri fark etti. Cenaze yneticisinin eli kolu iek
doluydu, cenazeye katlan herkese bu ieklerden veriyordu.
Sabina'ya da bir tane uzatt. Sabina cenazecilere katld. Bir
sr antn yanndan dolap geerek henz zerine mezarta
konmam mezarn yanna vardlar. Sabina ukurun
zerine eildi. ukur son derece derindi. iei iine att. Zarif
taklalar atarak szld indi, tabutun zerine kondu iek.
Bohemya'da mezarlar bu kadar derin deildi. Paris'te
yaplar nasl daha yksekse, mezarlar da daha derindi. Gz
mezarn yanbamda duran taa iliti. Tyleri rperdi ve
aceleyle eve dnd.

Btn gn o ta dnd. Onu neden bu kadar rktmt


o ta?

Cevabn kendisi verdi: Mezarlarn st tala rtldnde,


ller bir daha dar kamazlar artk.

Ama ller zaten dan kamazlar ki! Ha toprakla rtlmler,


ha tala, ne fark eder?

Fark u; mezarn zeri tala rtlmse bu, lm kiinin


bir daha dnp gelmesini istemiyoruz anlamna gelir. O
ar mezarta lye: "Olduun yerde kal!" der.

Bunun zerine babasnn mezarn dnd Sabina. Mezarn


zeri toprakla rtlyd, topraktan iekler, hafife
mezarn zerine doru eilen bir akaa kyordu. Kklerle
iekler babasnn lsne mezardan ka yolu salyorlard.
Babasnn zeri tala rtlm olsa, ldkten sonra
onunla hi konuamayacak, aalarda kendisini balayan
sesini hi duyamayacakt Sabina.
Tomas'la Tereza'nn gmldkleri mezarlk nasl bir yerdi acaba?

Gene onlar dnmeye koyuldu. Zaman zaman arabayla


komu kasabaya gidip, geceyi ucuz bir otelde geiriyorlard.
Mektubun buras dikkatini ekmiti. Mutluydular demek ki.
Tomas' yapt tablolardan biri olarak gznn nne getirdi
bir kere daha; nde Don Juan, naif bir ressamn elinden
kma geni bir sahne dekoru ve dekordaki bir atlan ardndan
grnen ey, Tristan. Tristan olarak lmt, Don
Juan olarak deil. Sabina'nn ana-babas ayn hafta lmlerdi.
Tomas ile Tereza ayn saniye. Birden mthi zledi
Franz' Sabina.

Ona mezarlk gezintilerinden szettiinde, Franz tiksintiyle


rpermi, mezarlklarn kemik ve ta ynlar olduklarn
sylemiti. Aralarnda hemen o an bir anlaamama uurumu
almt. Montparnasse Mezarl'n gezdii gne kadar
Franz'n demek istediini anlayamad Sabina. Ona kar
bu kadar sabrsz davrand iin pimand. Belki de daha
uzun sre birlikte olsalar, kullandklar szckleri anlamaya
balarlard Sabina'yla Franz. Szck daarlar yava yava,
rkek rkek, utanga aklar gibi birbirine yaklar, birinin
mzii tekinin mziiyle kaynamaya balard: Ama artk
ok geti.

Evet, ok geti ve Sabina Paris'ten ayrlacan, yeniden


oradan oraya gezeceini biliyordu; nk burada lecek olsa
stne bir ta rteceklerdi ve hibir yeri kendine yuva bellemeyen
bir kadn iin btn alp ban gitmelerin sonuna
geldiini dnmek dayanlmazd.

:::::::::::::::::

11

Franz'n btn dostlar Marie-Claude'u tanyorlard; kocaman


gzlkl kz da tanyorlard. Ama hibiri Sabina'y bilmiyordu.
Franz, karsnn, dostlarna Sabina'dan szettiini
sanmakla yanlmt. Sabina gzel bir kadnd, Marie-Claude
herkesin onlar birbirleriyle karlatrp durmalarn istemiyordu.

Franz ilikisinin anlalmasndan korktuu iin, Sabina'dan


ne bir resim, ne bir desen, ne de onun bir fotorafn
istemiti. Sonuta, Sabina yaamndan tek bir iz bile brakmadan
kp gitmiti. Yaamnn en harikulade yln onunla
birlikte geirdiini gsterecek elle tutulur en ufak bir kant
paras bile yoktu.

Ona sadk kalma isteini daha da glendiriyordu bu


yalnzca.

Bazen apartman dairesinde birlikte otururlarken, kz


gzlerini okuduu kitaptan kaldrr, ona soran bir bak frlatr:
"Ne dnyorsun?" diye sorard.

Koltuunda oturmu, gzlerini tavana dikmi bakarken


akla uygun bir cevap bulurdu Franz, ama aslnda Sabina'y
dnyordu.
Bilimsel bir dergide ne zaman makalesi kacak olsa, bunu
ilk okuyup onunla tartan kz olurdu. Ama Franz'n tek
dnd Sabina'nn makale konusunda neler syleyecei
idi. Her yaptn Sabina iin, Sabina'nn yaplmasn isteyecei
biimde yapyordu.

Son derece masum bir aldatma biimiydi bu ve gzlkl


renci sevgilisine en ufak bir ktlk etmeyecek olan
Franz'n da ok iine geliyordu. Sabina kltn aktan ok
din olarak besliyor, pekitiriyordu.

Hatta, o dinin teolojisine bakacak olursanz, kz ona yollayan


da Sabina'yd. Dnyevi akyla dnyevi olmayan ak
arasnda eksiksiz bir uyum vard demek ki. stelik, eer
dnyevi olmayan ak (teolojik nedenlerle) yksek dozda anlalmazlk
ve kavranamazlk ierecekse (sadece yanl anlalan
szckler szln ve uzanp giden ters anlamalar dizinini
hatrlamamz yeter), dnyevi ak gerek bir karlkl
birbirini anlama zerine kuruluydu.

renci sevgili Sabina'dan ok daha genti ve yaamnn


mzikal rgs ancak kaba izgileriyle belli olmutu henz;
Franz'n kendisine salad her ezgi parasna drt elle sarlyordu.
Franz'n Byk Mar' onun da imanyd artk. imdi
mzik onun iin yeni bir Dionizyak esrimeydi. Sk sk birlikte
dans etmeye gidiyorlard. 'Gerek yayorlard' ve yaptklar
hibir ey gizli deildi. Dostlar, meslektalar, rencileri
ve tanmadklar kiilerle birlikte olmaya zen gsteriyorlar,
onlarla oturmay, imeyi, sohbet etmeyi seviyorlard.
Sk sk Alp Dalarna geziye kyorlard. Franz eilir, kz
srtna atlayp kar, Franz ocukluunda annesinin rettii
uzun Almanca iiri bara bara sylerken krlarda koarlard.
Kz neeyle kahkahalar atar, Franz'n boynuna yaprken
bir yandan da onun bacaklarna, omuzlarna, cierlerinin
gcne hayran olurdu.

Tek anlam veremedii ey onun Rus imparatorluunun


igali altndaki lkelere besledii garip sempatiydi. galin
yldnmnde, Cenevre'deki bir ek grubunun dzenledii
anma toplantsna katldlar. Oda hemen hemen botu. Konumacnn
yapay dalgal krlam salar vard. Dinlemeye
gelmi birka hevesliyi bile skan uzun bir konuma yapt.
Franszcay doru ama olduka aksanl konuuyordu. Zaman
zaman bir noktay vurgulamak iin dinleyenleri tehdit edercesine,
iaret parman havaya kaldryordu.

Gzlkl kz esnemesini zor tutarken Franz onun yannda


mutluluktan kendinden gemi glmsyordu. Franz kr
sal iaret parmayla hayranlk uyandran zarif adama
baktka onu gitgide daha ok bir haberci, kendisiyle tapnd
tanra arasnda bir arac gibi gryordu. Gzlerini, on be
Avrupa ve bir tane de Amerikan otelinde, Sabina'nn zerindeyken
kapad gibi kapad.

:::::::::::::::::

IV

RUH VE BEDEN
:::::::::::::::::

Tereza eve dndnde, saat sabahn bir buuunu bulmutu.


Banyoya gitti, pijamalarn giydi ve Tomas'n yanna
uzand. Tomas uyuyordu. Tereza onun yzne eildi, perken
salarndan tuhaf bir koku geldiini fark etti. Bir daha,
bir daha koklad. Ancak aadan yukarya, kpek gibi kokladktan
sonra anlad bu kokunun ne olduunu; bir kadnn
cinsel organlarnn kokusu.

Altda alar saat ald. Karenin iin byk an gelmiti.


O, onlardan ok daha erken uyanyordu, ama onlar rahatsz
etmeyi gze alamyordu. Sabrszlkla alar saatin zilini bekliyordu,
nk bu ona onlarn yataklarna srama hakk veriyordu.
zerlerinde koup oynuyor, burnuyla azyla onlar
drtklyordu. Bir sre bunun nne gemeye altlar,
onu yataktan aa ittiler ama o, onlardan daha inat kt
ve sonuta kendi haklarn korudu. Tereza son zamanlarda
gne Karenin tarafndan karlanmaktan son derece holandn
fark etmiti. Uyanmak Karenin iin katksz bir
zevkti; dnyaya geri dndn her kefediinde toy, yaln
bir aknlk gsteriyordu; bu ona gerekten keyif veriyordu.
Tereza ise byk bir isteksizlikle, gzlerini kapal tutarak,
gn uzaklatrmak istercesine uyanyordu.

te u anda Karenin holde durmu, tasmasyla kaynn


asl olduu apkala dikmiti gzlerini. Ban tasmadan
geiriverdi ve birlikte alverie ktlar. St, tereya, ekmek
ve bir de her zamanki gibi Karenin'in sabah reini
alacaklard. Daha sonra, aznda rei Tereza'nn yansra
tin tin yrrken ban gururla bir o yana bir bu yana eviriyordu,
sokaktan geenlerin ilgisinden pek honuttu.

Eve dner dnmez, aznda reiyle yatak odasnn eiine


uzanp yatar, Tomas'n kendisini fark etmesini bekler
srne srne onun yanna gider, hrlayp havlar, sanki Tomas
reini onun azndan ekip almak istiyormu gibi yapard.
Her gn ayn ey olurdu. Evin iinde be dakika kadar
kovalamaca oynamadan Karenin masann altna girip reini
gvdeye indirmezdi.

Oysa bu defa bou bouna bekledi bu sabah trenini. Tomas'n


nndeki masann zerinde ufak bir transistrl radyo
vard ve btn dikkatini radyoya vermiti.

:::::::::::::::::

ek gmenleriyle ilgili bir programd radyodaki; gmen


topluluuna szmay baarp sonra Prag'a anl anl bir dn
yapan bir ek casusunun son dinleme yntemleriyle
kaydettii zel konumalardan derlenmi bir montaj. ine
igal ynetimi aleyhine sylenmi bir iki sert szck serpitirilmi
sradan gevezeliklerdi bnnlar, ama konumalarn urasnda
burasnda bir gmenin tekine 'geri zekal' ya da
'kat' dedii duyuluyordu. Yayn bu nemsiz szckler
zerine kuruluydu. Bunlar, gmenlerin Sovyetler hakknda
syledikleri kt szlerden de te (lkede kimse bunlara armyor,
gcenmiyordu zaten) birbirlerine hakaret ettiklerinin
ve kfrl szckleri uluorta kullandklarnn kant olarak
sunuluyordu. nsanlar gn boyu kfrl konuur dururlar,
ama radyoyu ap da tannm birinin, sayg duyduklar
birinin her cmlede 'siktir' dediini duydular m, nedense
kendilerini ihanete uram hissederler.

"Bu i Prohazka ile balad," dedi Tomas.

Bir kz kadar gl ve canl, krk yalarnda bir romanc


olan Jan Prohazka, iilerini daha 1968'den nce bara
ara eletirmeye balamt. Daha sonra Prag baharnn,
Rus igaliyle son bulan o badndrc komnist zgrleme
dneminin en sevilen kiilerinden biri oldu. galden hemen
sonra basn ona kar bir amur atma kampanyas balattysa
da ne kadar amur atlrsa atlsn, halk onu daha
ok sevdi. Sonra (kesin tarih vermek gerekirse 1970'te) ek
radyosu, Prohazka'yla bir profesr arkada arasnda bu tarihten
iki yl nce (yani 1968 baharnda) geen bir dizi zel
konumay yaymlad. Her ikisi de profesrn dairesinin dinlenmekte
olduunu ve her admlarnn izlendiini uzun sre
fark etmemilerdi. Prohazka arkadalarn abartl, ar konumalarla
elendirmeyi severdi. Arlklar, abartlar haftalk
radyo dizisi olmutu imdi. Programn yapmcs ve ynetmeni
durumundaki gizli polis, Prohazka'nn dostlarn - rnein,
Dubek- alaya ald blmleri vurgulamaya zen
gsteriyordu. nsanlar daha azlarn atlar m dostlarna
kara almaya pek merakldrlar, ama ok sevdikleri Prohazka
onlar lesiye nefret ettikleri gizli polisten daha byk bir
oka uratmt.

Tomas radyoyu kapad ve, "Her lkenin gizli polisi var.


Ama bantlarn radyoda yaymlayan bir gizli polis -bu sade- ce
Prag'da olur ite, kesinlikle benzeri grlmemi bir olay!" dedi.

"Bir benzerini biliyorum;' dedi Tereza. "On drt yandayken


gizli bir gnlk tutuyordum. Birinin bulup okumasndan
son derece korktuum iin, tavanarasnda saklardm.
Annem kokusunu ald. Bir gn, akam yemeinde, herkes
orbasnn zerine eilmiken, gnl cebinden kard ve,
'Hey millet, dinleyin bakn!' dedi. Her cmlenin sonunda
kahkahalara bouluyordu. Hepsi o kadar ok gldler ki, bir
lokma yemek yiyemediler."

:::::::::::::::::

Tomas kendi bana kahvalt edebilmek iin Tereza'nn yataktan


ge kalkmasna alrd her zaman. Tereza buna hibir
zaman boyun emezdi. Tomas yediden drde, Tereza
drtten geceyarsna kadar alyorlard. Tomas'la kahvalt
edemedi mi, iki ift laf edecekleri bir tek pazar gnleri kalyordu
geriye. Tereza'nn Tomas kahvaltya kalktnda kalkp
sonra gene yataa girmesi bundand ite.
O sabah yeniden yatp uyumaktan korkuyordu, nk
saat onda Zofin Adas'ndaki saunada olacakt. Biroklarnn
zendii bir ey olmasna ramen, sauna ancak pek az kiiye
hizmet verebiliyordu ve ieriye girmenin tek yolu torpildi.
Neyse ki, giedeki kz 1968'den sonra niversiteden uzaklatrlan
bir profesrn kars, profesr de Tomas'n eski hastalarndan
birinin dostuydu. Tomas hastasna syledi, hastas
profesre syledi, profesr karsna syledi ve Tereza haftada
bir kere saunaya girmek iin bir bilete kavutu.

Oraya yryerek gitti Tereza. Birbirlerinin nefret dolu


kucaklarna itilen, birbirlerinin ayaklarna basan, birbirlerinin
palto dmelerini koparp, bara ara hakaretler eden
insanlarla tklm tklm dolu tramvaylardan tiksiniyordu.
Yamur iseliyordu. nsanlar acele acele yrrken, bir
yandan da emsiyelerini ayorlard, yle ki ksa zamanda
sokak da kalabalklat. emsiyelerin kemerli tepeleri birbirine
arpmaya balad. Erkekler nazikti, Tereza'nn yanndan
geerken emsiyelerini iyice yukar kaldryor, yol veriyorlard.
Ama kadnlar pes etmemeye kararlydlar; her biri
dosdoru ileriye bakyor, karsndaki kadnn kendisinden
daha aa olduunu kabul edip kenara ekilmesini bekliyordu.
emsiyelerin karlamas bir g snavyd. nceleri yol
veriyordu Tereza, ama nezaketinin karlk grmediini anlaynca,
o da teki kadnlar gibi emsiyesine yapp, btn gcyle
kardan gelen emsiyelere bindirmeye balad. Hi kimsenin
azndan 'zr dilerim' laf kmyordu. ounlukla hi
kimse bir ey sylemiyordu zaten ya, Tereza'nn kulana bir
ya da iki kere 'iko inek!' ya da 'Siktir!' sz alnd.

emsiyelerle silahlanm bu kadnlarn yals da vard


genci de, ama genler daha yenilmez birer cengaverdi. Tereza
igal gnlerini, uzun direklerde bayrak tayan mini etekli
kzlar hatrlad. Onlarnki cinsel bir t; yllar boyu kadnszla
zorlanan Rus askerleri bir bilim kurgu yazarnn
kafasndan kma bir gezegene dtklerini sanmlard herhalde
-horgrlerini, benzerleri Rusya'da be ya da alt yzyldr
grlmemi, uzun gzel bacaklarnda gezdiren akllara
durgunluk verecek kadnlarla dolu bir gezegen...

Bu kadnlarn tanklarn nnde birok resmini ekmiti.


Ne hayrand onlara!.. Ve ite imdi ayn kadnlar inadna,
domuzuna gelip arpyorlard ona. Bayrak yerine emsiye
vard ellerinde, ama bunu da ayn gururla tayorlard. Yollarndan
ekilmeyi reddeden emsiyeyle yabanc bir orduya
kar savar gibi savamaya hazrdlar.

:::::::::::::::::

Yrye yrye eski kent meydanna kt -Tyn Kilisesi'nin


sivri, rkn kuleleri, gotik ve barok evlerin arpk drtgenleri.
On drdnc yzyldan kalma ve bir zamanlar alann
btn bir kenarn kaplayan eski belediye binas yirmi yedi
yldr harapt. Varova, Dresden, Berlin, Kln, Budapete
son savata hepsi korkun yaralar almlard. Ama bu kentlerde
oturanlar kentlerini yeniden yapm, tarihi mahalleleri
en ince ayrntsna kadar onarmlard. teki kentlere oranla
Prag kentinde oturanlar bir aalk duygusu iindeydiler.
Eski belediye binas savata yklan tek ant binayd; hibir
Polonyal ya da Alman, onlarn sava srasnda kendilerinden
daha az skntlara katlanmakla sulamasn diye onu harap
brakmaya karar vermilerdi. Savan ktlklerini sonsuza
kadar hatrlatacak olan bu grkemli harabenin nne, Komnist
Parti'nin Prag halkn dn olduu gibi yarn da srler
halinde getirip seyretmeye zorlayaca u ya da bu gsteride
kullanlmak zere, metal borulardan bir tribn kurulmutu.

Eski belediye binasnn kalntlarna bakarken birdenbire


annesini hatrlad Tereza; insan, harabelerini, irkinliini
sergilemeye, zavalllyla gsteri yapmaya, kesik kolunun
yumrusunu ap, btn dnyay buna bakmaya zorlayan o
sapknca gereksinim! Son gnlerde her ey annesini hatrlatr
olmutu ona. On yl nce brakp kat annesinin dnyas
geri geliyor, onu drt bir yandan kuatyordu sanki. Sabah
Tomas'a annesinin, gizli gizli tuttuu gnl yemekte, herkesin
kaba kahkahalar arasnda okuyuunu da bu yzden
anlatmt ite. Bir ie arap eliinde srdrlen zel bir
konuma radyoda yaymlanabiliyorsa, dnya bir toplama
kampna dnyor demek deil de nedir bu?

Neredeyse ocukluundan bu yana, Tereza ailesiyle srdrd


yaam anlatmak iin kullanrd bu deyimi. Toplama
kamp, insanlarn sk tk, gece gndz srekli bir arada
yaadklar bir dnyadr. Acmaszlk ve iddet yalnzca
ikincil (ve hi de vazgeilmez olmayan) niteliklerdir. Toplama
kamp, kiinin zel yaamnn tamamen ortadan kalkmasdr.
zel yaamnn koruyuculuuna snarak bir ie arap
iin arkadayla sohbet etmesine izin verilmeyen Prohazka,
toplama kampnda yayordu. (Kendisi farknda deildi
onun lmcl yanl da buydu!) Annesiyle birlikte otururken
Tereza toplama kampnda yayordu. Daha ocukluundan
beri, Tereza toplama kampnn ok kural d ya da irkiltici
deil, son derece temel bir ey olduunu biliyordu; iine
doduumuz ve ancak byk abalar harcayarak kaabileceimiz
verili bir olgu.

:::::::::::::::::

katl sauna sralarnda kadnlar o kadar skk oturuyorlard


ki, birbirlerine dememeleri mmkn deildi. Tereza'nn
hemen yannda otuz yalarnda, son derece gzel yzl
bir kadn ter dkp duruyordu. Aa doru sarkan inanlmaz
byklkte memeleri vard, en ufak bir hareketle titriyorlard.
Kadn ayaa kalknca, Tereza onun knn da koskocaman
iki torbaya benzediini, gzel yzyle hibir ilgisi
olmadn grd.

Belki de kadn Tereza'nn ocukluundan beri yapt gibi,


sk sk aynann karsna geip bedenini seyrediyor, bedeninden
ierisini, ruhunu grmeye alyordu. Hi kuku yok
ki o da, bedenini ruhunu sergileyen bir afi gibi kullanma yolunda
gnendirici bir umut beslemi olmalyd. Oysa bu bedende,
drt uval tayan bu askda yansyan ruh bir ucube
olabilirdi ancak.
Tereza kalkt, gidip duun altnda ykand. Sonra ak
havaya kt. Hala yamur iseliyordu. Vlatava rmann
hemen zerindeki esintili bir kara parasnda, birka metrekarelik
tahta kaplamann ardnda kentin gzlerinden gizlenmi
dururken, aaya bakt ve orada demin aklndan geirdii
kadnn ban grd. Byk bir hzla akan rman yzeyinde
inip kyordu ba.

Kadn yukarya, ona doru bakp glmsedi. Narin bir


burnu, iri, kahverengi gzleri ve ocuksu bir yz vard.

Kadn merdivenden karken ince yz izgileri deiti,


titreyen, saa ve sola minicik souk su damlalar sratan bir
ift torbaya dnt.

:::::::::::::::::

Giyinmek zere ieri girdi Tereza ve boy aynasnn nnde


durdu.

Hayr, kendi bedeninde ucubeye benzer bir yan yoktu.


Omuzlarndan aaya doru torbalar sarkmyordu; hatta
memeleri olduka ufakt. Annesi memeleri bu kadar ufak olduu
iin alay edip dururdu, Tomas'la karlancaya kadar
memelerinden utanmt. Gene de, memelerinin ufaklna
alm olsa da, meme ularnn evresindeki ok geni, ok
koyu renkli halkalardan hala mthi utanyordu. Bedenini
kendisi tasarmlayabilseydi, hi dikkati ekmeyen meme ular
seerdi kendine; memenin eiminden dar tamayan,
daha da nemlisi derinin rengine karp grnmez olan meme
ular. Kendi meme ular yoksullar iin pornografik resimler
izen primitif bir ressamn elinden kma byk, kpkzl
hedef yuvarlaklar gibi grnyordu gzne.

Kendini seyrederken, burnu her gn bir milimetre uzasa


ok gemeden neye benzeyeceini geirdi aklndan. Yz ne
kadar zamanda baka birinin yzne benzemeye balard
acaba?

Ya bedeninin uras buras bymeye ya da klmeye


balasa ve Tereza artk Tereza'ya benzemekten ksa, hala
kendisi, Tereza olur muydu acaba?

Elbette. Tereza btnyle Tereza'lktan ksa bile, iindeki


ruh ayn kalr ve bedeninin bana gelenleri aknlkla
seyrederdi.

O halde Tereza ile bedeni arasndaki iliki neydi? Bedeninin


Tereza adyla anlmaya hakk var myd? Eer yoksa
ad neyi imliyordu? Sadece cisimlememi, elle tutulmaz bir
eyi mi?

(Bunlar ocukluundan bu yana Tereza'nin akln uratran


sorulardr. Aslnda, gerekten ciddi olan sorular bir ocuun
bile dile getirebilecei sorulardr. Yalnzca en ocuksu
sorular gerekten ciddi olan sorulardr. Cevaplar olmayan
sorulardr bunlar. Cevab olmayan soru alamayacak bir engeldir.
Baka bir deyile insani olaslklarn snrlarn belirleyen,
insan varoluunun snrlarn saptayan cevab olmayan
sorulardr.)

Tereza aynann karsnda bylenmi gibi durmu, sanki


kendisine yabanc ama sadece ona, Tereza'ya emanet edilmi
bir eymi gibi bedenine bakyordu. Tiksindi bedeninden.
Bu beden Tomas'n yaamndaki tek beden olma gcnden
yoksundu. Tereza'y hayalkrklna uratm, aldatmt.
O gece sabaha kadar, Tomas'n salarna sinen, baka
kadnn aparasnn kokusunu solumak zorunda kalmt!

Anszn bir uaa yol verir gibi bedenine yol vermek geldi
iinden. Tomas'la yalnzca bir ruh olarak yaamak ve bedenini
salvermek; bedeni, teki kadn ve erkek bedenleri ne yapyorlarsa
onu yapsn diye... Eer bedeni, Tomas'n yaamndaki
tek beden olamam, yaamnn en byk savan kaybetmise,
ban alp gitse ne fark ederdi ki!

:::::::::::::::::

Eve dnp mutfakta zorla ayakst bir eyler yedi. Saat


buukta, Karenin'in boynuna kayn geirdi, alt otelin
bulunduu kentin d mahallelerine doru yrmeye (gene
yryordu!) koyuldu. Onu dergideki iinden attklarnda Tereza
bir otelin barnda i bulmutu. Zrih'ten dndkten birka
ay sonra olmutu bu; Rus tanklarnn fotoraflarn ekmekle
geirdii o bir haftay balamyorlard sonu olarak.
Bu ii, dostlar, Ruslar tarafndan ilerinden atldktan sonra
o otele snm bakalar araclya bulmutu; muhasebe
brosunda eski bir teoloji profesr, resepsiyonda bir bykeli
(yabanc bir televizyonda igali knamt) duruyordu.

Tereza gene bacaklar iin kayglanyordu. Kk kentin


lokantasnda garson olarak alt sralarda kendisinden
yal kadn garsonlarn varislerini, yrmekle, komakla,
elinde ar yklerle gezmekle geen bir yaamn sonucu olan
meslek hastaln grdke dehete derdi. Gene de yeni
ii daha az yorucuydu; geri her vardiyaya ar bira ve madensuyu
kasalarn srkleyerek balyordu ama geri kalan
barda oturmak, mterilere ikilerini vermek, barn ucundaki
kk lavaboda bardaklar ykamaktan ileri gitmiyordu.
stelik btn bunlar yaparken de Karenin uslu uslu ayaklarnn
dibinde oturuyordu.

Hesaplar karp, kasay otel mdrne teslim ettiinde


saat geceyarsn oktan gemiti. Ardndan gece nbetine
kalan bykeliye iyi geceler dilemeye gitti. Resepsiyonun
arkasndaki kap kk bir odaya alyor, adam burada dar
bir somyann zerinde arada bir kestirebiliyordu. Duvarn
yatan zerine gelen ksm fotoraflarla doluydu. Objektife
bakarak glmseyen kendisi ve bakalar, elini skanlar, ayn
masada onunla birlikte oturanlar ya da birtakm katlar
imzalayanlar. Bakede, bykeliyle yanyana, John F. Kennedy'nin
glmseyen yz duruyordu.
Tereza o gece odaya girdiinde, onu Kennedy'le deil nceden
hi grmedii altm yalarnda bir adamla konuurken
buldu. Tereza odaya girer girmez adam sustu.

"ekinme," dedi bykeli. "Tereza dostumuzdur. Onun


nnde rahata konuabilirsin." Sonra Tereza'ya dnd: "Olu
bugn be yl yedi," dedi.

Tereza'ya anlatldna gre, adamn olu ve birka arkada


Rus ordusunun zel yelerine ait bir binann nnde
gzclk etmilerdi. eri girip kan btn eklerin Ruslar
iin alan ajanlar olduklar su gtrmeyecei iin, o ve arkadalar
bunlarn pelerine taklmlar, arabalarnn plaka
numaralarn saptamlar ve topladklar bilgiyi gizli yayn
yapan Dubek yanls radyo ve televizyon istasyonlarna vermiler,
onlar da halk uyarmlard. Bu arada olan ve arkadalar,
ibirlikilerden birine de iyi bir sopa ekmilerdi.

Olann babas, "Bu fotoraf tek kantt. Bunu gsterdikleri


ana kadar btn sulamalar yalanlad," dedi.

Czdanndan bir gazete kesii kard. "1968 sonbaharnda


Times'da yaymland."

Bir adamn boazna yapm skan gen bir ocuun


resmiydi bu, geride olay seyreden kalabalk bir grup insan
vard. 'birliki Cezasn Buluyor' deniliyordu st balkta.

Tereza derin bir soluk ald. Hayr, kendi ektiklerinden


biri deildi.

Gecenin o saatinde Prag sokaklarndan yannda Karenin'le


eve dnerken, tank fotoratlar ektii gnleri dnd.
Ne ocukluk! lkeleri iin yaamlarn tehlikeye attklarn
sanrken aslnda Rus polisine hizmet ediyorlard demek ki.

Saat bir buukta vard eve. Tomas uyuyordu. Sandan


baka bir kadnn aparasnn kokusu ykseliyordu.

:::::::::::::::::

Nedir oynama? Karmzdakini cinsel yaknlamann mmkn


olduunu sanmaya gtren, ama ayn zamanda bu olasl
kesinlik haline getirmekten alkoyan bir davran biimi
olduunu syleyebiliriz oynamann. Baka bir deyile oynamak,
gvencesi olmayan bir cinsel birleme vaadidir.

Tereza barn arkasnda dururken iki verdii erkekler


onunla oynamaya alrlard. Gnl okayc szlerin sonu
gelmeyen gelgitinden, ift anlaml szlerden, ak sak hikayelerden,
nerilerden, glmsemelerden, baklardan fkeye
kapld olur muydu? Kesinlikle hayr. Tereza'da bedenini
(koca, usuz bucaksz dnyaya srmek istedii o kendisine
yabanc bedeni) akntya brakvermeye duyulan dayanlmaz
bir istek vard.

Tomas onu ak ile sevimenin farkl eyler olduuna


inandrmaya alrd. Anlamay reddederdi. u anda, drt
bir yan kendilerine kar en ufak bir ey hissetmedii erkeklerle
evriliydi. Onlarla sevimek nasl bir eydi acaba? Sadece
oynama denilen o gvencesi olmayan vaat biiminde de
olsa, denemeye can atyordu Tereza.

Yanl anlalmasn: Tereza, Tomas'tan almak istemiyordu;


iine girip kaybolduu dolambatan bir yolunu bulup
darya kmak istiyordu. Biliyordu, Tomas'a yk olmutu,
her eyi ok ciddiye alyor, her eyi bir tragedyaya eviriyor,
tensel akn hafifliini ve sevimli sradanln kavrayamyordu.
Hafiflii renebilmeyi ne kadar isterdi! Onu kendi
zamanna aykr bir kii yapan bu kabuktan ekip karacak
biri olmasn yle ok istiyordu ki.

Oynamak nasl baz kadnlar iin ikinci bir benlik, sradan,


rutin bir eyse Tereza iin de kim olduunu, yeteneklerinin
ne olduunu saptamaya ynelik nemli bir aratrma
alan olup kmt. Gelgelelim, oynamay nemli ve ciddi
klmakla, hafifliini yoketmi, zorlama, zahmetli, abartl bir
ey haline getirmiti. Vaat ile gvencesizlik arasndaki dengeyi
bozmutu (gerei gibi salandnda, bu denge oynamadaki
ustaln gstergesidir); ok ateli vaatlerde bulunuyor,
ama kendi asndan vaatlerin gvencesi olmadn aka
belirtmiyordu. 'Gelin, ben hazrm,' diyormu izlenimi uyandrmann
baka bir yoluydu bu. Ama erkekler kendilerine
vaat edildiini sandklar eyi istediklerinde, gl bir direnmeyle
karlayorlard. Bulabildikleri tek aklama da onun
kt, hileci bir kadn olduuydu.

:::::::::::::::::

Bir gn, on alt yalarnda bir olan bar taburelerinden birine


tnedi ve genel konumann aknda bir resimdeki yanl
izgi, ne ileriye gtrebilecek ne de silinebilecek bir izgi gibi
srtveren, kkrtc bir laf etti:

"Sende de ne bacaklar var ama!"

Tereza, "Tezgahn arkasn grecek kadar keskin demek


ki gzlerin!" cevabn yaptrd.

"Seni sokakta gzme kestirdim," karln verdi olan,


ama bu arada Tereza dnm, baka bir mteriyle ilgileniyordu.
i bitince olan bir konyak syledi. Tereza hayr anlamnda
ban sallad.

"Ama on sekiz yandaym," diye itiraz etti olan.

"Kimliini grebilir miyim?" dedi Tereza.

"Gremezsin," cevabn verdi olan.

"O zaman gazoz imeye ne dersin?" dedi Tereza.

Olan, tek bir sz sylemeden, bar taburesinden kalkt,


kt gitti. Yarm saat sonra geri geldi, abartl el kol hareketleriyle
barda yerini ald. Soluunda genie bir alan kaplayacak
oranda alkol vard. "Ver bakalm u gazozu," diye buyurdu.

"Aa, sen sarhosun!" dedi Tereza.

Olan, Tereza'nn arkasndaki duvarda asl duran bir


tabelaya dikti parman: 18 Yandan Kklere Alkoll
ecek Satlmas Kesinlikle Yasaktr. "Senin bana alkoll iki
satman yasak," dedi, kolunu tabeladan Tereza'ya doru
savurarak, "ama benim sarho olmam yasak deil."

"Nerede bu kadar sarho oldun?" diye sordu Tereza.

Olan glerek, "Kar kaldrmdaki barda," dedi ve yeniden


gazoz istedi.

"Peki, neden orada kalmadn yleyse?"

"nk sana bir kere bakmak istedim," dedi olan. "Seni


seviyorum."

Bunu sylerken yzn garip bir biimde buruturdu,


yle ki Tereza onun alay m ettiini, kendisine yaklamaya
m altn yoksa aka m yaptn anlamakta zorluk ekti.
Ya da son derece sarhotu da ne dediini bilmiyor muydu?

Gazozu olann nne koydu ve teki mterilerle ilgilenmeye


gitti. "Seni seviyorum!" cmlesinden sonra olan dilini
yutmutu sanki. Bardan sessizce boaltt, paray tezgahn
zerine brakt ve Tereza daha ban kaldrp da bakmaya
frsat bulamadan svt.

O ktktan hemen sonra, nc votkasn imekte olan


ksa boylu, plak kafal bir adam: "Ya kklere alkol satmann
yasaya aykr olduunu bilmen gerekir," dedi.

"Ben ona alkol vermedim ki! tii gazozdu."

"ine ne kattn grdm ben!"

"Ne diyorsun sen allahakna?"

"Bana bir votka daha ver," dedi kel adam ve ekledi. "Ka
zamandr gzm zerindeydi."

"O halde neden gzel bir kadn grdnde dua edip de


eneni kapamyorsun?" Tam o srada bara girip bu sahneye
tank olan uzun boylu bir adam lafa karmt.

"Sen bu ie karma!" diye bard kel adam. "Sana dert mi?"

"Peki sorabilir miyim, sana neden dert oluyor?" diye karlk


verdi uzun boylu adam.

Tereza kel adama votkasn verdi. Adam votkay bir dikite


iti, parasn verdi ve kt gitti.

"Teekkr ederim," dedi Tereza uzun boylu adama.


"Demez," dedi uzun boylu adam ve o da yoluna gitti.

Birka gn sonra tekrar barda boygsterdi. Tereza onu grnce


bir dostunu grm gibi glmsedi. "Tekrar teekkrler.
O kel adam hep geliyor. Son derece sevimsiz biri."

"Unut onu."

"Benimle ne alp veremedii var?"

"Zavall, ufak bir sarho. Unut onu."

"Madem yle diyorsun."

Uzun boylu adam gzlerinin iine bakt. "Sz m?"

"Sz veriyorum."

Adam "Senin bana sz verdiini duymak ok houma gidiyor,"


dedi, gzlerinin iine bakmay srdrerek.

Oynama balamt; olaslk kuram erevesinde, gerilim


erevesinde de kalsa, karsndakini cinsel yaknlamann
olas olduunu sanmaya gtren o davran biimi...

"Senin gibi gzel bir kzn Prag'n en irkin kesiminde ne


ii var?"

"Ya senin?" diye karlad Tereza. "Sen Prag'n en irkin


kesiminde ne aryorsun?"

Adam ona bu yaknlarda oturduunu syledi. Mhendisti,


geen gn iten dnerken buraya uramas srf bir rastlantyd.

:::::::::::::::::

11

Tereza, Tomas'a baktnda, gzleri gzlerine deil, iki


santim yukarsna, baka kadnlarn aparalarnn kokusunu
yayan salarna gidiyordu.

"Artk dayanamyorum, Tomas. Yaknmamalym, biliyorum.


Benim iin Prag'a dndnden bu yana, kskanmay
yasak ettim kendime, kskanlk etmek istemiyorum. Btn
bunlar gsleyebilecek kadar gl deilim anlalan. Yardm
et bana, ltfen."

Kolunu Tereza'nn koluna dolad Tomas ve onu yllar nce


birlikte sk sk yry yaptklar parka gtrd. Parkta
krmz, mavi ve sar sralar vard. Oturdular.

"Seni anlyorum. Ne istediini biliyorum," dedi Tomas.

"Her eyi yoluna koydum. Tek yapman gereken Petrin Tepesi'ne


kmak."

"Petrin Tepesi mi?" Birden bir kayg dalgas kabard iinde.


"Neden Petrin Tepesi?"
"Oraya knca grrsn."

Gitme dncesi Tereza'nn son derece keyfini karmt.


Birden bedeni o kadar gszleti ki, oturduu park srasndan
kaldramad kendini. Ama anayasaya gre Tomas'a
itaatsizlik etmesi mmkn deildi. Kendini ayaa kalkmaya
zorlad.

Arkasna bakt. Tomas hala park srasnda oturmu,


kendisine neredeyse sevinle glmsyordu. Elini sallayarak
yoluna devam etmesini iaret etti Tereza'ya.

:::::::::::::::::

12

Prag'n ortalk yerinden ykselip kan o yeil kmbetin,


Petrin Tepesi'nin eteine vardnda Tereza evrede hi kimse
olmadn grd, ard. Bu garipti, nk baka zamanlarda
Prag'n yars buralarda geziniyor olurdu. Daha da
kaygland. Ama tepe o kadar sessiz ve sessizlik o kadar dinlendiriciydi
ki, kendini btnyle onun kucana brakt Tereza.
Yukarya karken, defalarca durup arkasna bakt;
aada kuleler, kprler grd; azizler yumruklarn sallyor,
tatan gzlerini bulutlara kaldryorlard. Dnyann en
gzel kentiydi grd.

Sonunda tepeye vard. Dondurma ve hatralk eya satan


tezgahlarn gerisinde (hepsi de szlemi gibi kapalyd) urasna
burasna aalar serpitirilmi geni bir ayrlk alan
uzanyordu. Bu ayrlk alanda adamlar vard. Alt taneydiler.
Deiik sopalar ellerinde tartarak, yeni bir vurua hazrlanrlarken
bir yandan da sahay gzden geiren golf
oyuncular gibi ar ar yryor ya da ayakta duruyorlard.

Neden sonra onlarn yanna vard Tereza. Alt adamdan


kendi oynad rol oynamak zere orada bulunuyorlard,
kararszdlar, her trl soruyu sormak iin can atyor gibiydiler,
ama babelas olmak istemedikleri iin enelerini
tutuyorlar, evreye soran gzlerle bakmakla yetiniyorlard.

br nn suratndan yapmack, ltfedercesine bir


iyilik akyordu. Bunlardan birinin elinde bir tfek vard. Tereza'y
grr grmez, elini sallad ve glmseyerek, "Evet,
buras," dedi.

Tereza cevap olarak ban sallad, ama gene de son derece


kayglyd.

Adam, "Yanllk olmasn diye soruyorum, bu sizin seiminizdi,


deil mi?" diye ekledi.

"Hayr, hayr, kesinlikle benim seimim deildi!" demek


kolayd ama, Tomas' dkrklna uratmaya hakk yoktu.
Eve dnmek iin ne gibi bir zr, bir bahane bulabilirdi ki?
te bu yzden, "Evet, elbette benim seimimdi," dedi.

Tfekli adam szn srdrd: "Neden renmek istediimi


aklayaym. Bunu sadece, bize gelenlerin kendi arzularyla
lme hazr olduklarndan emin olduumuz zaman yapyoruz.
Bir hizmet olarak gryoruz da."

Tereza'ya bir kere daha, yle sorgulayan bir bakla bakt


ki, Tereza yeniden, "Hayr, hayr, meraklanmayn. Benim seimimdi,"
demek zorunda kald.

"lk siz gitmek ister miydiniz?" diye sordu adam.

nfaz mmkn olduu kadar geciktirmek istedii iin,


"Hayr, ltfen, hayr. Eer mmknse, en son ben gideyim,"
dedi Tereza.

"Nasl isterseniz," dedi adam ve tekilerin yanna gitti.


Yardmclarndan hibiri silahl deildi; tek grevleri lecek
kiilerin yannda bulunmakt. Onlar kollarndan tutuyor,
ayrn kar tarafna gtryorlard. ayrlk alan epey geniti
aslnda, gz alabildiine uzanp gidiyordu. Vurulacak
kiiler kendi aalarn semekte zgrdler. Her aacn yannda
duruyor, dikkatle gzden geiriyor, bir trl karar veremiyorlard.
ki kii nar aalarn setiler sonuta, ncs
hi durmadan yryordu, anlalan hibir aa kendi
lmne layk deildi. Kolundan tutan yardmc itip kakmadan,
sabrla yol gsteriyordu; sonunda adam daha ileri gidecek
cesareti kaybetti ve drt bir yana dal salm bir mee
seti.

Ardndan yardmc, adamlarn nn de gzlerini balad.

Bylece gzleri balanm, yzleri ge evrilmi


adam usuz bucaksz ayrlkta srtlar aaca dayal olarak
durdular, beklediler.

Tfekli adam nian ald ve ate etti. Kularn tnden


baka bir ey duyulmad; tfee susturucu taklmt. nara
dayanan adamn yere devrilmesinden baka bir ey de grlmedi.

Tfekli adam olduu yerde baka bir yne dnd ve teki


adamlardan biri sessizce yere yld. Birka saniye gemeden
(tfekli adam gene sadece oldugu yerde dnmt) nc
adam da ayra yld.

:::::::::::::::::

13

Yardmclardan biri Tereza'ya doru geldi; koyu mavi renkte


bir kurdela tutuyordu elinde.

Tereza adamn gzlerini balamaya geldiini anlad.


"Hayr," dedi ban sallayarak, "Ben grmek istiyorum."

Ama gzlerini balatmamak istememesinin gerek nedeni


bu deildi. dam mangasn gzleriyle alt eden o gzpek
kiilerden deildi Tereza. Sadece lm geciktirmek istiyordu.
Gzleri baland m, lmn bekleme odasna girmi olacakt
ki oradan da dn yoktu.
Adam onu itip kakmad; sadece kolundan tuttu. ayrlk
alanda yryorlard, Tereza bir trl aa seemiyordu. Ona
acele etmesini syleyen yoktu, ama kendisini bekleyen sondan
kurtulu olmadn biliyordu. leride, ieklenmi bir
kestane aac grerek onun yanna gitti, nnde durdu. Srtn
aacn gvdesine yaslad, ban kaldrp yukarya bakt.
Gnete neeyle kprdaan yapraklar grd; ok uzaklardan
gelen hafif, tatl keman sesleri gibi, kentin grltlerini
duydu.

Adam tfeini dorulttu.

Tereza cesaretinin yavaa yitip gittiini hissetti. Gszl


umarszla dnd, ama elinden bir ey gelmiyordu.
"Benim seimim deildi," dedi.

Adam o an indirdi tfei. Yumuak bir sesle, "Sizin seiminiz


deilse, yapamayz. Hakkmz yok buna," dedi.

ok sevecen bir sesle, sanki onun seimi deilse vuramayacaklar


iin zr diler gibi syledi bunlar. Adamn sevecenlii
Tereza'nn yreini paralad, yzn aacn gvdesine
dnd ve gzyalarna bouldu.

:::::::::::::::::

14

Tm bedeni gzyalaryla sarslyordu; aaca aa deil de,


ok eskiden yitirdii babas, hi tanmad bir bykbaba,
byk-bykbaba, byk-byk-bykbaba, zamann derinliklerinden
bir yerden kagelip prtkl bir aa gvdesi klna
girerek yzn ona sunan sa, sakal aarm bir yal
adamm gibi sarlmt.

Sonra ban te yana evirdi. adam ok uzaklardaydlar


artk, yeilliin iinden yryen golf oyuncusu gibiydiler.
Hatta tfeklisi, tfeini golf sopas gibi tutuyordu.

Petrin Tepesi'nin patikalarn izleyerek aaya inerken,


Tereza kendini vuracak olan ama vurmayan adam dnmekten
bir trl kendini alamyordu. Ah, nasl da istiyordu
onu! Birisinin yardm gerekiyordu sonu olarak! Tomas yardma
yanamyordu. Tomas lme yolluyordu onu. Bakas
yardm etmeliydi o zaman!

Kente yaklatka tfekli adam daha ok arzulamaya,


Tomas'dan daha ok korkmaya balad. Tereza'nn szn
tutmamasn hibir zaman balamayacakt Tomas. Korkakln,
ihanetini hi balamayacakt. Oturduklar sokaa
gelmiti, bir iki dakika sonra Tomas' greceini biliyordu.
Onu grmekten o kadar korkuyordu ki, midesine sanclar
girdi, kusacan sand.

:::::::::::::::::

15

Mhendis onu kendi evine ekmeye alyordu. Tereza ilk


iki ary geri evirdi, ama ncy kabul etti.

Her zamanki gibi mutfakta ayakst bir eyler yedikten


sonra, yola koyuldu. Saat ikiden biraz nceydi.

Adamn oturduu apartmana yaklarken, bacaklarnn


kendiliklerinden yavaladn hissetti Tereza.

Ama sonra, aslnda onu adamn yanna yollayann Tomas


olduu geldi aklna. Ona sk sk akla cinselliin ayn
eyler olmadn syleyen o deil miydi? Eh ite, sadece
onun szlerini snyor, onlar olumluyordu. Tomas'n "Anlyorum
seni. Ne istediini biliyorum. Her eyi yoluna koydum.
Oraya yukarya knca greceksin," szleri kulaklarnda nlyordu
adeta.

Evet, Tomas'n buyruklarna uymaktan baka bir ey


yapmyordu.

ok kalmayacakt; bir fincan kahve imeye yetecek kadar;


sadakatsizliin snrlarnda gezinmek nasl bir duyguymu
onu anlayncaya kadar... Bedenini snra varncaya kadar
ittirecek, orada bir an, yaklmak zere diree balanm
gibi duracak, sonra, mhendisin kollarn dolamaya kalktnda,
tpk Petrin Tepesi'ndeki silahl adama syledii gibi,
"Benim seimim deildi," diyecekti.

Bunun zerine adam tfeinin namlusunu indirecek ve


yumuak bir sesle, "Senin seimin deilse, yapamam. Hakkm
yok," diyecekti.

Tereza da yzn aacn gvdesine evirecek ve gzyalarna


boulacakt.

:::::::::::::::::

16

Apartman yzyl banda Prag'n bir ii mahallesinde ina


edilmiti. Badanas kirli bir antreye girdi, demir trabzanl,
mermer basamaklar anm bir kat merdiven kt ve sola
dnd. kinci kapyd, ne ad vard, ne zil. Kapy vurdu.

Adam kapy at.

Btn daire bir odadan ibaretti; bir perde, odann ilk


be metrelik blmn geri kalanndan ayryor ve bylece
derme atma bir antre oluuyordu. Bir masa, tek gzl ocak
ve buzdolab vard. Perdenin gerisine getiinde bir duvarn
boylu boyunca kitaplar dizilmi, tekine de bir divanla koltuk
dayandrlm uzun, dar bir odann ucunda drtke bir
pencere grd.

"Buras ok sade bir yer," dedi mhendis. "Umarm i karartc


bulmazsn."

Tereza, "Hayr, hi bulmam," dedi kitap raflaryla dolu


duvara bakarak. Adamn alma masas yoktu, ama yzlerce
kitab vard. Kitaplar grmek Tereza'nn houna gitti ve
iini bir veba gibi kemiren gerginlik biraz olsun dindi. ocukluundan
beri, kitaplar gizli bir kardelik bann iaretleri
olarak grmt. Byle bir ktphanesi olan adam ona
zarar vermezdi herhalde.

Adam ona ne imek istediini sordu. arap?

Hayr, hayr, arap istemiyordu. lle bir ey imesi gerekiyorsa,


kahve.

Adam perdenin arkasnda gzden kaybolunca Tereza kitap


raflarnn yanna gitti. Kitaplardan biri hemen dikkatini
ekti. Sofokles'in Oedipus'unun evirisiydi bu. Bunu burada
bulmak ne garipti. Yllar nce, Tomas ona bu kitaptan bir tane
armaan etmiti; Tereza kitab okuyup bitirdikten sonra
bile Tomas kitab ve ve bitirememiti. Sonra kalkm kitap
hakkndaki grlerini yazp bir gazeteye yollam, bu yaz
da yaamlarn allak bullak etmiti. Ama u srada kitap cildinin
srtna bakmak bile sakinletiriyordu sanki Tereza'y.
Tut ki Tomas ona mahsustan bir mesaj brakmt; Tereza'nn
burada bulunmasnn kendi marifeti olduu yolunda
bir mesaj. Kitab raftan ald, at. Uzun boylu mhendis odaya
dndnde, bu kitabn onda ne aradn, okuyup okumadn,
kitap hakknda ne dndn soracakt. Konumay
yabancnn dairesinin tehlikeli topraklarndan Tomas'n
dncelerinin tandk dnyasna ekmekte bavuraca
hile buydu.

Sonra erkein elini omuzunda hissetti. Erkek kitab Tereza'nn


elinden ald, tek bir sz bile sylemeden rafa geri
koydu ve onu divana doru gtrd.

Petrin'de cezay yerine getirecek olan adama syledii


szleri hatrlad yine ve yksek sesle: "Ama benim seimim
deildi ki!" dedi.

Bu szlerin durumu annda deitirecek mucizeli bir forml


olduunu sanyordu ama o odada szckler sihirli glerini
yitiriyordu. Hatta bu szler erkein kararn pekitirdi
gibi geliyor bana, erkek, Tereza'y sk sk gsne bastrd
ve elini gsne koydu.

Gariptir, erkein eliyle dokunmas Tereza'nn gerginliinin


geri kalann da sildi gtrd. nk mhendisin eli bedenine
ynelik bir iaretti, Tereza kendinin (ruhunun) hi mi
hi szkonusu olmadn, sadece bedeninin, bedeninin istendiini
anlad. Kendisine ihanet eden ve darya, teki bedenlerin
yanna srgne yollad bedeninin...

:::::::::::::::::

17

Erkek bluzunun ilk dmesini zd ve Tereza'ya devam etmesini


iaret etti. Tereza uymad buna. Bedenini darya,
d dnyaya srgne yollamt, ona ilikin herhangi bir sorumluluk
stlenmeyi reddediyordu. Erkee ne kar koydu ne
de yardm etti; bylelikle, ruhu olup biteni onaylamadn
ama yan tutmamaya da karar verdiini bildirmi oluyordu.
Erkek onu soyarken neredeyse hi kprdamad. Onu ptnde,
Tereza'nn dudaklar bu pe karlk veremedi.
Ama anszn aparasnn nemlendiini hissetti ve korktu.

Duyduu heyecan, kendi iradesi dnda heyecanland


iin daha da bykt. Baka bir deyile, rtk biimde de olsa,
ruhu olup bitenleri onaylyordu. Ama Tereza heyecan
duygusunun srmesi iin, ruhunun onaynn da sessiz kalmas
gerektiini biliyordu. Yksek sesle 'evet' dedii an, ruhu
bu sevime sahnesinde etkin bir rol ald an, heyecan da
snecekti. nk ruhu bu kadar heyecanlandran ey, bedenin
onun iradesine kar gelmesiydi; beden ihanet ediyor ve
ruh sadece seyretmekle yetiniyordu.

Sonra klotunu kard. Tmyle plakt: Ruhunun Tereza'nn


bedenini bir yabancnn kollarnda grmesi akl almaz
eydi; tut ki Mars gezegenini ok yakndan gryordu,
yle bir ey. nanlmazln nda, ruh ilk defa olarak bedeni
baya bir ey olmann tesinde grd; ilk defa olarak.
bedene bylenmicesine bakt; bedenin benzersiz, ei benzeri
bulunmayan, srf kendine zg btn nitelikleri n plana
kt birdenbire. Bedenlerin en sradan deildi (ruh ona o
gzle bakmt imdiye kadar); son derece olaanst bir bedendi.
Ruh, bedenin zerindeki doum lekesinden, edep yeri
geninin hemen zerindeki kahverengi bir lekeden ayramyordu
gzlerini bir trl. Bu lekeye kendi mhr, bedenin
zerine vurduu kutsal bir mhr gzyle bakyordu. Yabancnn
erkeklik organ bu kutsal mhre saygszlk edecek
derecede yaknlamt imdi.

Tereza mhendisin yzne bakarken, bedenini, zerinde


ruhunun izi duran bedenini tanmad, tanmak da istemedii
birinin kollarnda zevke terk edemeyeceini anlad. Esrik
bir nefretle dolmutu. Yabancnn suratna tkrmek iin
tkrk biriktirdi aznda.

Erkek de onu eit derecede merakl baklarla izliyordu


ve fkesini fark edince, Tereza'nn bedeni zerindeki gidi
gelilerinin hzn arttrd. Tereza, orgazmn giderek yaklatn
hissedebiliyordu; kar koymak iin "Hayr, hayr, hayr!"
diye haykrd. Fakat kar konulan, zora koulan, boalma
frsatndan yoksun braklan haz, bedeninde daha da
uzun sre oyaland, damarlarndan morfin gibi akt, geti.
Tereza erkein kollarnda debelendi, yumruklarn havada
sallad ve suratna tkrd.

:::::::::::::::::

18

Modern helalarda klozetler yerden yukar doru beyaz nilferler


gibi ykselir. Beden ne kadar deersiz olduunu unutsun,
insan sifondaki su barsaklarndan kan artklar silip
gtrdkten sonra bu artklarn balarna gelenleri bilmezlikten
gelsin diye mimar elinden geleni yapar. Lam borular
yapkan kollaryla evlerimizin ta iine dalsa da, zenle
gzlerimizden gizlenir bunlar ve bizler banyolarmzn, yatak
odalarmzn, dans salonlarmzn ve parlamentolarmzn altnda
yatan bu grnmez bok Venedik'lerinden habersiz
memnun, mesut yaarz.

Prag dndaki bu eski ii dairesinin banyosu daha az


ikiyzlyd; yer gri karolarla kaplyd ve buradan kp yukarya
doru ykselen klozet geni, bodur, acnas bir eydi.
Beyaz bir nilfere benzemiyordu; ne ise ona benziyordu; bir
lam borusunun geniletilmi ucu. stelik tahtadan bir oturacak
yeri bile olmad iin Tereza souk emaye kenarna
tnemek zorundayd.

Orada tuvaletin kenarnda oturuyordu ite; anszn kapld


barsaklarn boaltma arzusu aslnda aalanmann
en ar ucuna gitme, sadece ve sadece bir beden, anasnn
tmek ve boaltmaktan baka ie yaramadn syleyip
durduu beden olmak arzusundan baka bir ey deildi. Ve
barsaklarn boaltrken sonsuz bir keder ve yalnzlk duygusuna
kapld Tereza. Hibir ey lam borusunun geniletilmi
ucuna tnemi kendi plak bedeninden daha zavall olamazd.

Ruhu seyircilik merakn, ktclln ve gururunu yitirmiti;


yeniden bedenin derinliklerine, en uzak barsaa ekilmi,
sinmi, kendisini darya aracak birini bekliyordu.

:::::::::::::::::

19

Doruldu, kalkt klozetten, sifonu ekti ve antreye kt. Ruhu


bedeninde, plak, rselenmi bedeninde tir tir titriyordu.
Knn deliinde silinmek iin kulland kadn dokunuunu
duyuyordu hala.

te o an unutulmayacak bir ey oldu, anszn ieriye


onun yanna gitmeyi, onun sesini, onun szcklerini duymay
istedi. Erkek ona yumuack, kaln sesiyle bir eyler sylerse,
ruhu cesaretlenecek, bedeninin yzeyine doru ykselip
kacak ve Tereza gzyalarna boulacakt. Ryasnda
kestane aacnn kaln gvdesine dolad gibi, erkein gvdesine
dolayacakt kollarn.

Orada antrede dururken, onun nnde alamamak iin


tuttu kendini. Alamasn tutamamasnn ok kt sonular
douracan biliyordu. Ona ak olacakt.

Tam o srada erkein sesi onu ierki odadan ard. Sesi,


tek bana (mhendisin uzun boyundan soyutlanm olarak)
duyduunda, artt bu ses Tereza'y; tiz, ince bir sesti. Bunca
zaman nasl da dikkat etmemiti?

Onu batan kmaktan kurtaran kulaa ho gelmeyen bu


sesin verdii aknlk olmutu belki de. eri girdi, elbiselerini
yerden kaldrd, zerine geirdi ve kt.

:::::::::::::::::

20

Alveriini yapm, eve dnyordu. Karenin'in aznda rei


vard her zamanki gibi. Souk bir sabaht; belli belirsiz kra
vard. Kiraclarn bina aralarndaki bo alanlarda kk
iek ve sebze baheleri kurduklar bir yerleme merkezinin
nnden geiyorlard ki, Karenin birden durdu, gzlerini bir
eye dikti. Tereza onun bakt yere bakt, ama olaand bir
ey gremedi. Karenin tasmasn ekitirdi, Tereza da onun
ardndan gitti. plak bir tarhn buz tutmu erp zerinde
uzanm yatan kargann iri gagasyla kara kafasn ancak
o zaman grd. Gvdesi grnmeyen kafa usulca inip kalkyor,
gagadan arasra hrltl, yasl bir gaklama kyordu.

Karenin o kadar heyecanlanmt ki reini yere drd.


Tereza, kargay incitmesin diye onu bir aaca balad.
Ardndan meldi ve kuu diri diri gmdkten sonra ayakla
dzeltilmi topra kazmaya alt. Bunu yapmak kolay deildi,
bir trna krld. Kan akmaya balad.

Birden bir ta dt yaknna. Dnd, bir duvarn arkasndan


olup bitenleri dikizleyen dokuz-on yalarnda iki olan
grd. Ayaa kalkt. Olanlar nce onun ayaa kalktn,
sonra da aaca bal kpei grnce katlar.

Tereza tekrar yere meldi, erp trnaklaryla kazmaya


koyuldu. Sonunda kargay mezarndan ekip karmay
baard. Ama karga sakatt, ne yryebiliyor ne de uabiliyordu.
Onu boynundaki krmz earba sarp sarmalad ve
sol eline alp gsne bastrd. Sa eliyle Karenin'i aatan
zd. Onu sakinletirmek ve peisra gelmesini salamak
iin epey aba sarfetti.

Elleri dolu olduu iin anahtarn karamad, kapnn zilini


ald. Tomas at kapy. Tereza ona tasmann kayn
verdi, "Sakn brakma!" diyerek kargay banyoya gtrd.
Kvetin altna gelen yere koydu. Karga biraz kanat rpt,
ama daha ok hareket edemedi. Youn sar bir sv akyordu
azndan. Yerdeki karolarn souundan korunsun diye ona
eski bez paralarndan dek yapt. Ara ara ku sakat kanadn
umutsuzca bir rpyor ve gagasn sitem edercesine havaya
kaldryordu.

:::::::::::::::::

21

Bylenmi gibi kvetin kenarna oturmu, gzlerini lmekte


olan kargadan ayramyordu. Onun yalnzlnda ve kimsesizliinde
kendi yazgsnn yansmasn gryor, kendi
kendine defalarca dnyada Tomas'tan baka kimsem yok diye
tekrarlyordu.

Mhendisle geirdii serven ona rastgele cinselliin akla


hibir ilikisi olmadn retmi miydi? Bu tr cinselliin
hafif, arlksz olduunu? imdi daha sakinlemi miydi?

Kesinlikle hayr.

Durmadan u sahne geliyordu gznn nne: Tuvaletten


kmt, bedeni, plak ve rselenmi bedeni antrede
ayakta duruyordu. Ruhu tir tir titriyordu, dehet iindeydi,
barsaklarnn derinliklerine bir yerlere gmlmt. Eer o
anda ierki odadaki erkek ruhuna seslenmi olsayd, gzyalarna
boulur, onun kollarna atlrd.

Antrede ayakta duran, Tomas'n sevgililerinden biri, ierdeki


adam da Tomas olsa nasl olurdu acaba diye dnd.
Tek bir sz sylemesi yeterdi erkein, bir tek sz, kz kollarn
adama dolar, alamaya balard.

Tereza akn dou annda neler olup bittiini bilirdi; kadn,


rkm, dehete dm ruhunu aran o sese direnemez;
erkek ise ruhu kendi sesine karlk veren kadna kar
koyamaz. Tomas kendini akn ayartclna kar savunamyordu,
Tereza ise her saat, her an onun adna korkuyordu.

Elinde ne gibi silahlar vard? Ballndan baka hibir


ey. stelik bunu ona ta banda, daha ilk gn, sanki verecek
baka bir eyi olmadn bilirmi gibi sunmutu. Aklar
garip biimde asimetrik bir yapyd; btn arln tek stuna
vermi dev bir yap gibi, Tereza'nn ballnn mutlak
kesinliine dayanyordu.

ok gemeden karga kanatlarn rpmaktan vazgeti;


bir tek krk, inenmi, tannmaz hale gelmi baca seyiriyordu,
o kadar. Tereza onun yanndan ayrlamyordu bir trl.
Sanki lmekte olan bir kzkardein ban bekler gibiydi.
Neyse ki sonunda mutfaa gidip bir lokma bir ey yedi.
Dndnde karga lmt.

:::::::::::::::::

22

Ak oluunun ilk ylnda, Tereza cinsel birleme srasnda


alard. Daha nce de sylediim gibi, lk atmak duyular
krletirmeye, sarlatrmaya yaryordu. Zamanla lklar
azald ama ruhu akla kamamt, gz baka ey grmyordu.
Sonunda, mhendisle iin iinde ak olmadan sevitiinde
gzleri ald.

Saunaya bir dahaki gidiinde, yeniden aynann nnde


durdu ve kendine bakarken mhendisin apartmannda geen
sevime sahnesini bir kere daha geirdi aklndan. Sevitii
adam deildi hatrlad. Hatta, boyu bosu nasld deseler
onu bile anlatamazd. plakken neye benzediine bile dikkat
etmemi olabilirdi. Hatrlad kendi bedeniydi (u anda
uyarlm bir biimde aynada seyrettii de oydu); edep yerinin
geni, tam onun zerine gelen yerdeki yuvarlak leke. O
ana kadar beden zerindeki lekelerin en sradan olarak grd
bu leke bir saplant olmutu imdi. Olmayacak ey, onu
yabanc bir erkeklik organnn iyice yaknnda grmeyi, tekrar
tekrar grmeyi arzuluyordu.

Burada unu yeniden vurgulamalym: Baka erkein


cinsel organ deildi Tereza'nn grmek istedii. O kendi cinsel
organn yabanc bir erkeklik organnn yaknnda grmek
istiyordu. Sevitii adamn bedenini arzulamyordu.
Kendi bedenini, yeni kefettii, btn bedenlerden daha tandk
ve yabanc olan, onlarla karlatrlamayacak kadar
heyecan verici olan kendi bedenini arzuluyordu.

Ald duun damlacklaryla donanm bedenine bakarken,


mhendisin bara uradn dnd. Ah, ne kadar istiyordu
onun gelmesini, kendisini tekrar evine armasn.
Ah, nasl, nasl istiyordu bunu!

Tereza her gn, mhendisin yeniden ortaya kmasndan


ve ona hayr diyememekten korkuyordu. Oysa gnler getike
onun gelmesinden duyduu korku giderek gelmemesinden
duyduu umarszla dnt.

Bir ay gemiti, mhendis hala grnlerde yoktu. Tereza


anlayamyordu bir trl. rselenen arzusu gitgide azald
ve aklndan bir trl kmayan bir soru biimini ald: Neden
gelmekte kusur etmiti?

Bir gn mterilere bakarken, on sekiz yandan kk


ocua iki satt gerekesiye hr karan kel kafal adam
karsnda buldu. Adam bara ara ak sak bir fkra anlatyordu.
Tereza'nn bir zamanlar bira servisi yapt kk
kentteki sarholardan sk sk duyduu bir fkrayd bu. Bir kere
daha annesinin dnyasnn stne stne geldii duygusuna
kapld Tereza. Kel kafal adamn szn serte kesti.

"Senden emir almyorum," diye karlk verdi adam horozlanarak.


"Burada, barda almana gz yumduumuz iin
talihine kret!"

"Biz mi? Biz dediin de kimmi?"

"Biz. O kadar," dedi adam; bardan uzatp bir votka daha


istedi. "Hakaretlerini kendine sakla, anlald m? Ha, aklma
gelmiken soraym," diye de ekledi parmayla Tereza'nn
boynundaki bir dizi ucuz inciyi gstererek: "Bunlar
nereden buldun? Kocam satn ald diyemezsin. Cam temizliyecisi
kocan! Byle armaanlara verecek para ne gezer onda.
Mterilerin, deil mi? Karlnda onlara ne veriyorsun
acaba?"

"eneni hemen kapamazsan fena olacak!" dedi Tereza slkl


bir sesle.

"Orospuluk yapmann su olduunu biliyorsun," dedi


adam szn srdrerek; bir yandan da kolyeyi tutmaya alyordu.

Birden Karenin havaya zplad, n ayaklarn barn zerine


dayayarak hrlamaya balad.

:::::::::::::::::

24

"Adam gizli polisten," dedi bykeli.

"Neden bu kadar ftursuz yleyse? Gizlisi sakls olmayan


gizli polis ne ie yarar ki?"

Bykeli yoga kursunda rendii biimde, ayaklarn


altna toplayarak karyolann zerine yerleti. Duvardaki ereveli
resimden ona bakp glmseyen Kennedy, syledii
szlere daha bir kutsallk katyordu sanki.

Babacan bir sesle, "Gizli polis eitli ilere yarar kzm,"


diye balad szne. "Birincisi klasik ilevi: unun bunun
sylediine kulak kabartr, stlerine bildirirler.

kinci ilevleri sindirmektir. Bizi avularnn iine alm


gibi davranrlar; korkmamz isterler. Senin kel kafalnn istedii
buydu ite.

nc ilevleri insan iki arada bir derede brakacak


durumlar yaratmaktr. Bizi devleti ykmaya almakla suladklar
gnler ok geride kald. Bu bakalarnn gznde
deerimizi artrmaktan baka ie yaramaz. Artk cebimize
esrar sktryorlar gizlice ya da on iki yanda kzlarn rzna
getiimizi iddia ediyorlar. Onlara arka kacak bir kz
her zaman bulunur."

Hemen mhendis geldi Tereza'nn aklna. Neden bir daha


gelmemiti?

"nsanlar tuzaa drmek istemeleri," diye devam etti


bykeli, "onlar ibirliine zorlayp, bakalarna tuzak kurmak
iindir. yle ki, ok gemeden tm ulus muhbir ebekesi
olup kar."

Tereza, mhendisin polis tarafndan yollanm olabilecei


dncesine takmt kafasn. Hem sonra, iip iip de ona
seni seviyorum diyen o sersem olan da kimin nesiydi? Polisin
kel kafal casusu onun yznden Tereza'ya satam, mhendis
de Tereza'y savunmaya kalkmt. Demek ki de
onu yumuatp batan karmak amacyla, nceden hazrlanm
bir senaryoda rolalmlard!

Nasl anlayamamt bunu Tereza? Apartman dairesi ne


tuhaft, mhendis orada oturuyor olamazd! k giyimli bir
mhendis neden yle sefil bir yerde otursundu ki? Mhendis
miydi acaba? Diyelim ki mhendisti, nasl oluyor da saat ikide
kabiliyordu iten? Hem ayrca, Sofokles okuyan ka mhendis
vard dnyada? Hayr, o ktphane bir mhendisin
ktphanesi deildi! Daha ok, hapse atlan yoksul bir aydnn
devlet tarafndan ele geirilmi evini andryordu oras.
Tereza on yandayken babas hapse atlm, devlet evlerine
ve babasnn btn kitaplarna el koymutu. Evi hangi
amalar iin kullanmlard kimbilir.

Mhendisin neden bir daha geri gelmediini imdi ok iyi


anlyordu; grevi sona ermiti. Ne grevi? Sarho ajan dikkatsizlik
edip azndan karmam myd: "Orospuluk etmenin
su olduunu unutma." te imdi kendine mhendis ss
veren o adam Tereza'nn onunla yattna ve karlnda
para istediine tanklk edecekti! Tereza barda sarho olanlar
hakknda muhbirlik yapmaya raz gelmezse olay byk
bir rezalet haline getireceklerdi.

"Kayglanma," diye avuttu onu bykeli. "Anlattn hikaye


hi de tehlikeli gelmiyor bana."
Tereza, "Deil galiba," dedi gergin bir sesle, Karenin'le
birlikte bir Prag gecesine doru karlarken.

:::::::::::::::::

25

nsanlar genellikle dertlerinden kurtulmak iin gelecee kaarlar


zamann yoluna dsel bir izgi eker, bu izginin tesinde
o anki dert ve skntlarnn sona ereceini sanrlar.
Oysa Tereza kendi geleceinde byle bir izgi gremiyordu.
Sadece geriye bakmak ona avuntu veriyordu. te gene pazar
gnyd. Arabaya bindiler ve Prag'n iyice dna ktlar.

Tomas direksiyonda, Tereza da onun yanndayd. Karenin


arka koltukta oturuyor, arasra onlarn kulaklarn yalamak
zere ne eiliyordu. ki saat sonra, alt yl nce birka
gn kaldklar, kaplcasyla nl kk kente vardlar. Geceyi
burada geirmek istiyorlard.

Arabay meydana park edip indiler. Hibir ey deimemiti.


Kaldklar otel tam karlarndayd. Otelin nnde
ayn yal hlamur aalar ykseliyordu. Sola doru eski
bir ahap oluk uzanyor, oluun azndan dklen kaynak,
ifal suyunu mermer bir kurnaya boaltyordu. Ellerinde
ayn tip cam bardaklarla birtakm insanlar bu suya doru
eilmilerdi.

Tomas baklarn yeniden otele evirdi, aslnda bir eyin


deimi olduunu fark etti. Ad eskiden 'Grand' olan otel
imdi 'Baykal' olmutu. Binann kesindeki sokak tabelasna
bakt: Moskova Meydan. Derken bildik sokaklardan geerek
bir yry yaptlar (Karenin'in kayn zmlerdi,
hem yryor, hem de koup oynuyordu) ve sokak adlarn
okudular: Stalingrad Soka, Leningrad Soka, Rostov Soka,
Novosibirsk Soka, Kiev Soka, Odessa Soka, aykovski
Sanatoryumu, Tolstoy Sanatoryumu, Rimski-Korsakov
Sanatoryumu vard; bir Suvorov Oteli, bir Gorki Sinemas,
bir Kafe Pukin grdler. Btn adlar Rus corafyasndan,
Rus tarihinden alnmt.

Tereza birden igalin ilk gnlerini hatrlad. Btn kent


ve kasabalarda halk sokak tabelalarn alaa etmiti; sokak
tabelalarnn hepsi ortadan kaybolmutu: lke bir gecede
adsz kalmt. Rus birlikleri yedi gn boyunca nerede olduklarn
bilmeden tarada drt dnmlerdi. Subaylar igal
etmek zere gazete brolarnn, televizyon ve radyo istasyonlarnn
yerlerini aryorlar, bulamyorlard. Ne zaman adres
sorsalar, cevap ya bir omuz silkmesi oluyor ya da yanl ad
ve adresler veriliyordu.

Adsz sanszln lke iin ne kadar tehlikeli olduu ancak


imdi anlalyordu. Sokaklar ve binalar zgn adlarna
kavuamayacaklard artk. Bu adsz sanszlk sonucunda, bir
ek kaplcas anszn hayali, bir minyatr Rusya'ya dnvermi,
Tereza'nn orada bulmay umduu gemie de devlete
el konulmutu. Burada geceyi geirmeleri mmkn deildi, hayr.
:::::::::::::::::

26

Hi konumadan arabay park ettikleri yere doru yola koyuldular.


Tereza her eyin, herkesin nasl da deiik klklara
brnerek ortalarda gezindiini dnyordu. Eski bir
ek kasabas batan aa Rus adlarna brnmt. galin
resimlerini eken ekler bilmeden gizli polise yardm etmilerdi.
Onu lmeye gnderen adam kendi yznn zerine
Tomas'n yznn maskesini geirmiti. Casus, mhendis
rolne girmi, mhendis Petrin Tepesi'ndeki adam rol oynamaya
kalkmt. Oturduu dairede bulduu kitap onu batan
karmak zere oraya konmu bir iaretti.

O evde elinde tuttuu kitap aklna gelince anszn imek


gibi bir uzgr akt, yanaklar alev alev yanmaya balad.
Olaylar hangi srayla gelimiti? Mhendis kahve getireceini
sylemiti. Tereza kitap raflarna doru ilerlemi,
Sofokles'in Oedipus'unu ekip almt. Sonra mhendis geri
dnmt. Ama kahve falan getirmemiti!

Tekrar tekrar bu odaya dnp geliyordu: Kahve yapmak


iin gittiinde ne kadar sre iin odadan kmt mhendis?
Kukusuz en az bir dakika kalmt darda. Belki iki, hatta
. O kk antrede o kadar zaman ne yapmt acaba? Yoksa
tuvalete mi gitmiti? Kapnn kapanmasn ya da sifonun
ekilmesini hatrna getirmeye alt Tereza. Hayr, su sesi
duymadndan emindi; yoksa hatrlard. Kapnn kapanmadndan
da hemen hemen emindi. O kk antrede ne iler
kartrmt peki adam?

Her ey son derece akt. Amalar onu tuzaa drmekse


mhendisin tanklndan ok daha fazlasna gereksinimleri
olacakt. Kar klamayacak kantlar gerekecekti.
Kuku uyandracak kadar uzun sren yokluu srasnda
mhendis antreye film makinesi yerletirmi olabilirdi. Ya
da, daha akla yakn, fotoraf makineli birini ieriye alm
olabilir, o da perdenin arkasndan onlarn filmini ekmi
olabilirdi.

Daha bir iki hafta nce, zel yaam denen eyin varolmad
bir toplama kampnda yaadn anlayamad iin Prohazka'y
alay konusu etmiti. Peki ya kendisi? Anasnn evinin
ats altndan kar kmaz, olanca safdilliliiyle zel yaamnn
mutlak sahibi oluverdiini sanmt. Ama hayr, ana
evinin ats tm dnyay kaplyordu ve Tereza'y hi rahat
brakmayacakt. Tereza anasndan hi kaamayacakt.

Meydana kan kenarlar bahelerle ssl basamaklardan


inerlerken, "Neyin var?" diye sordu Tomas.

Tereza daha cevap vermeye frsat bulamadan biri yksek


sesle Tomas' selamlad.

:::::::::::::::::

27
Elli yalarnda kr kr yzl bir adamd bu, bir zamanlar
Tomas'n ameliyat ettii, ylda bir kere kaplcaya tedaviye
yollanan bir toprak iisi. Adam Tomas'la Tereza'y bir bardak
arap imeye ard. Kpeklerin umumi yerlere girmesi
yasak olduu iin, Tereza, Karenin'i arabaya geri gtrd,
bu arada erkekler de yaknlardaki kafede masa ayarladlar.
Tereza iini bitirip de yanlarna geldiinde adam, "Sakin bir
yaam srdryoruz. ki yl nce beni kolektif iftliin bakanlna
bile setiler," dedi.

"Kutlarm," dedi Tomas.

"Siz de bilirsiniz ya. Herkes kente tanmaya can atyor.


Kodamanlar yerinde kalmak isteyen birini buldular m ok
memnun oluyorlar. ten atamazlar bizi kolay kolay."

"Sizin yerinizde olmak isterdik," dedi Tereza.

"Skntdan patlardnz bayan. Yapacak hibir ey yok


oralarda. Hibir ey."

Tereza toprak iisinin kr kr yzne bakt. Onu ok


sevecen, iyilik dolu buldu. Ka zamandr ilk defa birini iyilik
dolu bulmutu: Bir tara yaam grnts canland gzlerinin
nnde; an kulesiyle, ayrlaryla, korularyla bir ky,
sabann at kark boyunca hoplaya zplaya giden bir tavan,
yeil apkal bir avc. Hi kyde yaamamt. Gznn
nnde canlandrd ne varsa duyduklarndan edinmeydi.
Ya da okuduklarndan. Ya da bilinalt, uzak atalarndan
kendisine miras kalanlardan. Ama ky, ninesinin annesinin
aile albmndeki daguerreotype fotoraf kadar berrak ve
ak seik bir biimde yaamay srdryordu Tereza'nn
iinde.

"Hala arn szn var m?" diye sordu Tomas.

ifti ensesini, omuriliin beyne baland noktay gsterdi


eliyle. "Buras aryor ara sra," dedi.

Tomas, yerinden kalkmadan o noktay ovuturdu ve eski


hastasn ksa bir muayeneden geirdi. "Artk ila yazma yetkim
yok," dedi ii bittikten sonra, "ama sana bakan doktora
benimle konutuunu ve u ilac kullanman nerdiimi syle."
Czdanndaki bloknottan bir para kat kopard ve byk
harflerle bir ila ad yazd.

:::::::::::::::::

28

Prag'a dnmek zere yola ktlar.

Yol boyunca, Tereza plak bedenini mhendisinkiyle


sarma dola gsteren fotoraf dnd durdu. Kendi kendine,
byle bir fotoraf varolsa bile Tomas'n bundan hi haberi
olmayacan syleyerek avunmaya alt. Onlar iin
tek deeri vardr byle bir fotorafn, o da antaj. Tomas'a
gnderildii an hibir deeri kalmayacakt.
Peki, ya polis bir noktada Tereza'nn hibir ilerine yaramayacana
karar verecek olursa? O zaman fotoraf ellerinde
sadece bir oyuncak olur, zarfa koyup Tomas'a yollamalarna
hi kimse engel olamazd. Hani srf elence olsun diye.
Byle bir fotoraf Tomas'n eline geerse ne olurdu? Tomas
onu kap dar m ederdi? Belki etmezdi. Etmezdi herhalde.
Ama aklarnn o krlgan yaps unufak olur, ker giderdi.
nk o yap bir tek stuna Tereza'nn sadakatine dayanyordu,
kald ki aklar da imparatorluklar gibidir; zerine
dayandrldklar dnceler unufak olduunda, onlar da
silinir gider.

stelik imdi bir grnt belirmiti gzlerinin nnde;


saban karnn iinden hoplaya zplaya ilerleyen tavan, yeil
apkal avc, korularn zerinde ykselen ky kilisesinin
an kulesi.

Tomas'a Prag'dan ayrlmalar gerektiini anlatmak istiyordu.


Kargalar canl canl topraa gmen ocuklar, polis
ajanlarn, emsiyelerle silahlanm gen kadnlar brakalm
ardmzda! Kye yerlemeleri gerektiini sylemek istiyordu
ona. Tek kurtulular buydu.

Tereza, Tomas'a dnd. Tomas yerinden kprdamad bile.


Gzlerini nndeki yola dikmiti,. Aralarndaki sessizlik
itini amay baaramadn grnce, konuma cesaretini
tmyle kaybetti Tereza. Petrin Tepesi'nden yoku aa
inerkenki gibi bir duygu kaplad iini. Midesi kasld, kusacan
sand. Tomas'dan korkuyordu. Tereza iin fazla glyd
Tomas; Tereza fazla gszd. Ona anlayamad komutlar
veriyordu; Tereza bunlar yerine getirmeye alyordu
ama nasl baaracan bilmiyordu.

Petrin Tepesi'ne geri dnmek, tfekli adamdan gzlerini


balamasn ve kestane aacnn gvdesine yaslanmasna
izin vermesini dilemek geldi iinden. lmek istiyordu.

:::::::::::::::::

29

Uyandnda evde yalnz olduunu grd.

Dar kt, kyya doru yrd. Vlatava'y grmek istiyordu.


Irman kysnda durup, suya uzun uzun, dikkatle
bakt, nk sularn gznn nnden akp gidiini seyretmek
dinlendirici ve onandrcyd. Irmak bir adan tekine
akp gidiyor, kylarnda insan hayatlar yaanyordu. Hemen
ertesi gn unutulmak zere yaanp bitiyor, ama rmak
akp gidiyordu.

Korkulua dayanarak gzlerini suya dikti. Prag'n d


mahallelerindeydi, Vlatava rma kalenin ve kiliselerin grkemini
oktan ardnda brakarak kentin ortasndan akp
gemiti; temsil sonrasnda bir aktris gibi yorgun ve dnceliydi;
imdi iki yanndaki amurlu kylarn arasndan,
kendileri fabrikalara ve terk edilmi oyun alanlarna snr izen
duvarlar ve tahta perdelerle snrlanm olarak akmaya
devam ediyordu.
Dalm, suya bakyordu ki -su burada daha hznl, daha
koyu renkli geliyordu insana- birden rman ortasnda
garip bir nesne iliti gzne -evet, bir park srasyd bu. Demir
ayakl tahta bir park sras, Prag'n parklarnda bunlardan
geilmezdi. Vlatava rmandan aa doru szlerek
kentten uzaklatklarn anlad. Bir sr park sras, ok,
ok, daha bir sr sra, suyun ormanlardan tayp getirdii
sonbahar yapraklar gibi szlerek yanndan geen park sralar
-krmz, sar, mavi.

Tereza dnd, yoldan geenlere bunun anlam ne diye


sormak istercesine arkasna bakt. Neden suyun zerinde szlerek
uzaklap gidiyor park sralar? Ama herkes geip
gitti yanndan; umurlarnda bile deildi, lml kentlerinin
orta yerinden alar boyu geip giden bir rmak varm, yokmu,
aldr bile etmiyorlard.

Yeniden aaya, suya bakt. Byk bir keder kaplamt


iini. Grd eyin bir veda olduunu anlad.

Park sralarnn ou gzden kaybolduktan sonra, geride


kalm bir iki sra daha grnd; bir sar daha, bir tane de
mavi, en sonuncusu.

:::::::::::::::::

AIRLIK VE HAFFLK

:::::::::::::::::

Tereza, Tomas' beklenmedik bir zamanda Prag'da ziyarete


geldiinde Tomas, Birinci Blm'de sylediim gibi, onunla
hemen o gn, daha dorusu o saat seviti, ama ardndan Tereza
birdenbire atelendi. Tereza yatakta yatar, Tomas onun
baucunda ayakta beklerken Tomas birden nne geemedii
bir duyguya kapld; Tereza sazdan sepete konulup, nehir
aa braklarak kendisine yollanm bir ocuktu.

Terk edilmi ocuk imgesi giderek Tomas'n ok sevdii


bir ey oldu ve Tomas sk sk iinde bu imgenin yerald eski
efsaneler zerine dnmeye balad. Sofokles'in Oedipus'unun
evirisine el atarken de aklnda bu vard anlalan.

Oedipus hikayesi herkese bilinir; ocukken terk edilen


Oedipus, Kral Polybus'a gtrlr ve onun tarafndan bytlr.
Delikanl Oedipus, bir gn bir da yolunda at sren
bir soyluya rastlar. Aralarnda kavga kar ve Oedipus soyluyu
ldrr. Sonra Kralie Jocasta'nn kocas ve Tebai kentinin
kral olur. Oysa ki dalarda ldrd adamn babas,
yatana girdii kadnn ise anas olduundan haberi yoktur.
Bu arada kader, halkna veba hastaln musallat eder ve
bu salgn hastalk nedeniyle onlara byk aclar ektirir. Oedipus
halknn ektii aclarn nedeninin kendisi olduunu
anlaynca, gzlerini kr eder ve o kr haliyle Tebai'den kar
gider.

:::::::::::::::::

Orta Avrupa'daki komnist ynetimlerin sadece mcrimlerin


eseri olduunu dnenler temel bir gerei gzard ediyorlar
demektir; su zerine kurulu bu ynetimler mcrimler
deil, cennete giden tek yolu bulduklarn sanan cokulu
yandalar tarafndan kurulmutur. Bu yolu ylesine yiite
savundular ki bunlar, sryle insan ldrmek zorunda kaldlar.
Sonralar ortada cennet filan olmad anlald, demek
ki cokulu yandalar birer katilden baka bir ey deildiler.

Derken herkes komnistlere barmaya balad: lkemizin


bana gelenlerden (yoksullam, oraklamt lke),
onun zgrln kaybetmesinden (Ruslarn eline dmt),
adalet nnde ilenen sulardan sizler sorumlusunuz!

Sulananlar cevap verdiler: Bilemedik! Aldatldk! Bizler


gerekten inananlardk! Yreklerimizin derinlerinde bizler
masumuz!

Sonunda tartma gelip tek soruya dayand: Gerekten


bilememier miydi, yoksa yleymi gibi mi yapyorlard yalnzca?

Tomas tartmay yakndan (on milyon ekle birlikte) izliyordu;


yaanan acmaszca olaylardan habersiz olmayan
komnistler vard mutlaka (devrim sonras Rusya'snda ilenen
ve hala ilenmekte olan korkun sulardan habersiz olamazlard)
ama o, komnistlerin ounluunun gerekten
bunlardan habersiz olduu grndeydi.

Ama, diyordu kendi kendine, haberli ya da habersiz olmalar


deil asl sorun; asl sorun, insann habersiz olduu
iin masum saylp saylamayaca. Tahta km bir budala
srf budala olduu iin btn sorumluluklardan arnm m
demekti?

Diyelim ki, 1950'li yllarn banda masum bir adamn


idamn isteyen ek savcs, Rus gizli polisi ve kendi lkesinin
ynetimi tarafndan oyuna getirilmi olsun. Ama u anda
hepimiz sulamalarn sama olduunu, idam edilen kiinin
masum olduunu bildiimize gre, nasl olur da bu savc
kalkp yumruunu gsne vurarak, Benim vicdanm temiz!
Bilmiyordum! Ben inananlardandm! diyerek kalbinin temizliini
ne srebilir? Bu "Bilmiyordum! Ben inananlardandm!"
szlerinin ta kendisi deil midir onarlmas imkansz
suunun temelinde yatan?

Tomas, Oedipus hikayesini bu balamda gryordu ite:


Oedipus anasnn yatana girdiini bilmiyordu, ama olup bitenlerin
farkna varnca, kendini susuz saymad. "Bilmeyerek"
neden olduu felaketleri grmeye dayanamad iin
gzlerini kr etti ve o kr haliyle Tebai'den kt gitti.

Tomas, komnistlerin kalbimiz temiz diye bararak


kendilerini savunduklarn duyduka kendi kendine, Sizin
'bilmemeniz' sonucu bu lke zgrln kaybetti, daha da
yzyllarca kazanamayacak belki, hala kalkm kendinizi sulu
bulmadnz nasl syleyebiliyorsunuz? diyordu. Yaptklarnz
grmeye nasl dayanabiliyorsunuz? Nasl oluyor da dehete
kaplmyorsunuz? Grecek gznz yok mu? Gznz olsayd,
gznz kr eder, Tebai'den kar giderdiniz!

Benzetme o kadar houna gitmiti ki, dostlaryla sohbet


ederken sk sk buna bavuruyordu; giderek, szleri ok gzel
ifade edilmi, k bir forml haline geldi.

Dnemin btn entelektelleri gibi, o da ek Yazarlar


Sendikas'nn yaymlad yz bin tirajl haftalk bir gazeteyi
okuyordu. Ynetim ierisinde nemli lde zerklik kazanm
bir gazeteydi bu ve baka gazetelere yasak olan konularla
urayordu. Sonuta, komnist ynetimin ilk yllarnn
alnnda kara bir leke olarak duran, siyasi davalar sonucu
ilenmi adli cinayetlerin sulusunun kimler olduu sorusunu
ortaya atan da yazarlar gazetesi oldu.

Yazarlarn gazetesi bile sadece ayn soruyu tekrarlamakla


yetiniyordu: Biliyorlar myd, bilmiyorlar myd? Tomas bu
soruyu bayat bulduu iin gnn birinde oturdu, Oedipus
hakkndaki dncelerini yazp haftalk gazeteye gnderdi.
Bir ay sonra bir cevap ald; gazete idarehanesine arlyordu.
Tomas' karlayan editr ksa ama son derece kesin konutu.
Tomas'a cmlelerden birindeki szdizimini deitirmesini
nerdi sadece. ok gemeden yaz gazetede boy gsterdi
sonradan bir nceki sayfada, Okur Mektuplar kesinde.

Tomas yazya hi sevinmemiti. Szdizimini deitirmek


zere gazete idarehanesine kadar armlar, ama sonra
ona sormadan metni yle bir ksaltmlard ki, yaz ele ald
ana gre indirgenmiti (bu da yazy ok ematik ve saldrgan
klyordu). Tomas yazsndan holanmyordu artk.

Btn bunlar 1968 ilkbaharnda oluyordu. Aleksander


Dubek, kendilerini sulu bulan ve bu sular konusunda bir
eyler yapmaya hazr olan komnistlerle birlikte ynetimi
elinde bulunduruyordu. Oysa teki komnistler, nasl masum
olduklarn haykrp duranlar, gz dnm ulusun
kendilerini adalet nne karmasndan korkuyorlard. Rus
bykelisine her gn durumdan yaknyorlar, patrt karp
destek almaya alyorlard. Tomas'n mektubu yaymlandnda
lklar attlar: Bakn iler ne raddeye geldi!
Kalkm, bize ak ak gzlerinizi kr edin diyorlar!

ki ya da ay sonra Ruslar, gubernia'larnda konuma


zgrlne izin verilemeyeceine karar verdiler ve bir gece
ordularyla Tomas'n lkesine girdiler.

:::::::::::::::::

Tomas, Zrih'ten Prag'a geri dndnde, alt hastanedeki


iine brakt yerden yeniden balad. Derken bir gn
bahekim onu odasna ard.
"Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki," dedi, "ne yazar,
ne gazeteci ne de vatann kurtarcssn. Sen bir doktor ve bilim
adamsn. Seni kaybetmek beni ok zer ve seni elimde
tutmak iin de her eyi yaparm. Ama u Oedipus makalesini
geri alacaksn. Bu ok nemli mi senin iin?"

"Asln isterseniz," dedi Tomas, metnin te birini nasl


katlettiklerini dnerek, "hi mi hi nemli deil!"

"Kaybedecein eyin ne olduunu biliyorsun," dedi bahekim.

Biliyordu, hem de ok iyi. Birbirini dengeleyen iki ey


vard: Onuru (tkrdn yalamay reddetmekten ileri gitmeyen
onuru) ve yaamnn anlam dedii ey (tp ve aratrma
alanndaki almalar).

Bahekim szn srdrd: "Gemite sylenip yazlm


eyleri kamuoyu nnde geri almakta ortaaa yakr bir
yan var. Zaten, sylediin eyi 'geri almak' da ne demek? nsan,
bir zamanlar sahip olduu bir dncenin artk geerli
olmadn nasl kesinlikle ne srebilir? Modern ada bir
dnce rtlebilir evet, ama geri alnamaz. Bir dnceyi
geri almak imkansz olduuna, sadece dilsel, biimsel bir byclk
olduuna gre, istediklerini yapmanda bir saknca
yok bence. Terrle ynetilen bir toplumda, hibir ifade ciddiye
alnamaz. Hepsi gdml, zorlamadr ve bunlar grmezlikten
gelmek her drst kiinin grevidir. Son olarak da unu
syleyeyim ki, senin burada bizimle kalman hem benim
hem de hastalarnn karlar asndan gereklidir."

"Eminim haklsnz," dedi Tomas, yznde ok skntl


bir ifade vard.

"Ama?" Bahekim onun aklndan geenleri kestirmeye


alyordu.

"Korkarm yzm kzarr."

"Yzn m kzarr? Meslektalarna bu kadar ok deer


verdiin iin mi hakknda ne dndklerini nemsiyorsun?"

"Hayr, onlar o kadar ok bytmyorum gzmde," dedi Tomas.

"Ha, ayrca," diye ekledi bahekim, "kamuoyu nnde


aklama yapman gerekmeyecek. Bana bu konuda gvence
verdiler. Brokrat bunlar. Tek istedikleri dosyalarnda ynetime
kar hibir dmanln olmadn bildiren bir kat
bulunmas. Biri kalkp da neden bu adam hastanede altryorsunuz
diye saldrrsa hazrlkl olacaklar. Sylediin her
eyin seninle onlar arasnda kalacana ilikin sz verdiler
bana. Tek szcn bile yaymlamaya niyetleri yok."

"Dnmek iin bir hafta sre verin bana," dedi Tomas


ve mesele orada kapand.

:::::::::::::::::

4
Tomas hastanedeki en iyi cerrah saylyordu. Sylentilere
baklrsa, emeklilik ya yaklaan bacerrah yaknda ondan
kendi yerine gemesini isteyecekti. Bu sylenti, yetkililerin
ondan zeletirisini ieren bir yazl belge istedikleri sylentisine
eklenince, onun bu istee evet diyeceinden kuku duyan kalmamt.

Onu ilk irkilten ey bu oldu, hibir zaman insanlara saygnlndan


kuku duyma frsat vermedii halde, erdeminden
ok namussuzluuna oynamaya hazrd herkes.

rkiltici bulduu ikinci ey ona yaktrdklar konuma


gsterdikleri tepkilerdi. Bunlar iki ana blmde inceleyebiliriz:

lk tr tepki, kendileri (kendileri ya da yaknlar) syledikleri


bir eyleri geri alm, kamuoyu nnde igal ynetimi
ile uzlam ya da uzlamaya hazr (istemeden elbette; hi
kimse yapmak istemezdi byle bir eyi) kiilerden geliyordu.

Bu kiiler garip bir glmsemeyle bakmaya balamlard


ona, eskiden hi grmedii bir glmsemeyle; gizli, ibirliki
bir onaylamann koyun koyun srtyd bu. Kazara bir
kerhanede karlaan iki adamn glmseyiiydi; ikisi de hafife
utanmlardr, ama bu duygularnn karlkl olduuna
da seviniyorlardr bir yandan, aralarnda kardelie benzer
bir ba kurulur.

Onlarn glmsemeleri daha da keyifliydi, nk Tomas


yaam boyunca bir gn bile tutucu olmamt. Bu yzden,
bacerrahn nerisini kabul ettiinin varsaylmas korkakln
yava yava ama emin admlarla genel davran biimi
olmaya baladnn ve yaknda kt gzle grlmekten kacann
kantyd. Bu insanlarla hi dostluk etmemiti, bacerrahn
ricasna uyup da yazl aklama yaparsa, onu partilere
davet edeceklerini, onlarla dostluk kurmak zorunda kalacan
fark etti ve bu ii ok tatsz buldu.

kinci tr tepki, kendileri (kendileri ya da yaknlar) kovuturmaya


uram, igal gleriyle uzlamay reddetmi
ya da kendilerinden byle bir ey istenmemi de olsa (bu ilere
ciddi olarak karm olamayacak kadar gen olduklar
iin) uzlamaya girmeyeceklerinden (yazl aklama imzalamaya
yani) son derece emin olan kiilerden geliyordu.

Bu ikincilerden biri, Doktor S., yetenekli gen bir hekim,


bir gn "Ee, ne haber, istediklerini yazdn hazr ettin mi bakalm?"
diye sordu Tomas'a.

"Neden szediyorsun sen allahakna?" diye karlk verdi Tomas.

"Szlerini geri aldn gsterir belgeden, elbette," dedi


adam. Sesinde kt niyet yoktu. Hatta glmsyordu bile. O
sk glmsemeler ormanndan bir tane daha; kendini beenmi
ahlaki stnk duygusunun glmseyii.

"Sylesene, ne biliyorsun sen o belge hakknda?" dedi Tomas.


"Okudun mu ki?"

"Hayr," dedi S.
"O halde hala ne konuup duruyorsun?"

Kendini beenmilii, glmsemeyi gene de elden brakmayan


S., cevap verdi: "Bak, bu ilerin nasl olduunu hepimiz
biliyoruz. Aklaman bacerraha ya da bir bakana ya da
byle birine yazdn bir mektuba yediriyorsun, o da sana
bunun kimsenin kulana gitmeyeceine, yazan zor durumda
brakmayacana ilikin sz veriyor. Byle, deil mi?"

Tomas omuzlarn silkti. S. szlerine devam etti.

"Ama aklama dosyalanp emin bir yere kaldrldktan


sonra bile aklamay yazan, yazdnn her an kamu nne
karlabileceini biliyor. te, o andan sonra da hi azn amyor,
en ufak eletiride, en ufak protestoda bulunmuyor.
Eer sesini ykseltmeye kalkrsa, o an aklama basna veriliyor,
temiz adn lkenin bir ucundan tekine kirletiyor.
Uzun szn ksas, sevimli bir yntem. ok daha ktlerine
kalkabilirlerdi."

"Evet, ok sevimli bir yntemmi," dedi Tomas, "ama syler


misin btn bunlara evet dediimi kim syledi sana?"

S. omuzlarn silkti, ama yznden glmseme silinmedi.

O an birdenbire garip bir gerei fark etti Tomas; herkes


glmsyordu ona, herkes szlerini geri alan aklamay yazmasn
istiyordu; bylesi herkesi mutlu edecekti! lk tr tepkiyi
gsterenler mutlu olacaklard, nk bu korkakla
dn vererek onlarn eylemlerinin olaan grnmesini salayacak,
bylece onlara yitirdikleri onurlarn geri verecekti.
kinci tr tepkiyi gsterenler, onurlarn hibir zaman elden
karmamalar gereken bir ayrcalk gibi grenler, korkaklara
kar gizli bir sevgi besliyorlard, nk onlar olmad m
cesaretleri ufalanp gidecek, ok gemeden kimsenin hayran
olmad sudan, tekdze bir angarya olup kacakt.

Tomas glmsemelere katlanamyordu. Her yerde bir glmseme


grdn sanyordu, hatta sokaktaki yabanclarn
yzlerinde bile. Uykular kamaya balad. Olabilir miydi? Bu
insanlara gerekten bu kadar ok mu deer veriyordu? Hayr.
Onlar hakknda syleyecek iyi bir sz yoktu ve baklarnn
onu bu kadar rahatsz etmesine izin verdii iin de kendi
kendine kzyordu. Son derece mantkszd bu. nsanlara bu
kadar az saygs olan bir kii nasl olur da onlarn kendisi
hakknda ne dndklerine bu kadar ok nem verirdi?

Belki de insanlara olan kkl gvensizlii (onlarn kendi


kaderi konusunda karar verebilme ve onu yarglama haklarna
besledii kuku) meslek seiminde de rol oynam, kendisini
kamuoyunun gzlerinden gizleyen bir meslek semiti.
Diyelim ki politikac olmay seen biri, kamuoyunu kendi isteiyle
yarg konumuna getirir, bu arada da onun kendine
arka kaca konusunda ocuka bir gven besler.

Bir doktor ise (politikac ya da aktrn tersine) sadece


hastalar ve en yakn meslektalar tarafndan yarglanr,
yani kapal kaplar ardnda, erkek erkee. Onu yarglayanlarn
baklaryla karlatnda buna hemen kendi baklaryla
karlk vererek, ya hareketlerini akla kavuturur
ya da kendini savunur. Tomas, yaamnda ilk defa olarak
zerine dikilmi gzlerin okluundan hepsini gremeyecek
durumdayd. Bu baklara ne kendi bakyla ne de kendi
szckleriyle cevap veremezdi. Herkesin elinde oyuncak olmutu.
Hastane iinde ve dnda onun hakknda konuuluyordu
(ihanet edenlerin, inkar edenlerin, ibirlii edenlerin
kimler olduuna ilikin en son haberlerin tedirgin Prag'dan
uursuz, ilkel bir telgraf sistemi hzyla geip gittii gnlerdi);
byle olduunu bilmesine ramen elinden hibir ey gelmiyordu.
Bu durumu ne kadar katlanlmaz bulduunu, korkudan
nasl paniklediini grnce armt. Ona gsterdikleri
ilgi birbirini dirsekleyerek ilerlemeye alan bir insan
kalabal ya da karabasanlarda zerimizdeki elbiseleri yrtp
para para eden insanlarn saldrlar kadar rktcyd.

Bacerraha gitti ve tek bir satr bile yazmayacan syledi.

Bacerrah her zamankinden daha hararetle skt Tomas'n


elini ve bu karar beklediini syledi.

"Aklama yazmadan da hastanede kalmamn bir yolu


bulunamaz m acaba?" dedi Tomas; meslektalarndan Tomas
iten atlrsa istifa edeceklerine dair bir gzda gelmesinin
yeterli olabileceini ima etmek istemiti.

Ama istifa edeceklerini syleyip gzda vermek meslektalarnn


akllarnn kesinden bile gemiyordu ve ok gemeden
(bacerrah eskisinden daha hararetli skt elini yle ki
eli morard, morluk gnlerce gemedi) hastaneden ayrlmak
zorunda kald.

:::::::::::::::::

nce Prag'n elli mil kadar dnda bir tara kliniinde almaya
balad. Her gn trenle gidip geliyor, eve yorgun argn
dnyordu. Bir yl sonra Prag'n biraz dndaki bir klinikte,
daha elverili bir i buldu, ama hekim olarak ok daha aa
bir konuma dmt. Orada artk cerrahlk yapamyordu,
pratisyen hekim olmutu. Bekleme odas azna kadar doluydu.
Her hasta iin ancak be dakika ayrabiliyordu; her
birine ne kadar aspirin almalar gerektiini sylyor, hasta
izin katlarn imzalyor ve uzmanlara gnderiyordu. Kendisini
hekimden ok sosyal hizmet grevlisi gibi gryordu.

Bir gn, vizite saatlerinin bitiminde elli yalarnda, iri


yarl kalbna kyafetine ok uygun den bir adam Tomas'
arad. Kendini ileri Bakanl'nn yetkilisi olarak tantt
ve Tomas' sokan karsnda bir iki imeye davet etti.

Bir ie arap syledi adam. "Eve arabayla dnmem gerek,"


dedi Tomas ikram geri evirmek iin. "kili olduumu
grrlerse ofr ehliyetimi elimden alrlar." ileri Bakanl'ndan
gelen adam glmsedi. "Eer bir ey olursa unu
gsterin yeter." Bunu syleyerek Tomas'a zerinde ad (gerek
ad olmad ok akt) ve Bakanln telefon numaras
yazl olan bir kart uzatt.
Ardndan uzun bir sylev ekmeye giriti; Tomas'a ok
hayrand, Bakanlkta herkes byle saygn bir cerrahn ke
bucak bir klinikte aspirin datmasna ok zlyordu. Aka
sylemese de, polisin uzman kiilerin yerlerinden ekip
alnmas gibi kesin tavrlar konusunda gr birlii iinde
olmadn hissettirdi Tomas'a.

Ne zamandr kendisini ven birileri olmad iin tombul


grevlinin sylediklerini dikkatle dinledi Tomas; meslek yaam
hakkndaki her eyi nasl da ayrntl olarak ve harfi
harfine bildiine ard. ltifat karsnda nasl da savunmaszd!
Bakanlk grevlisinin sylediklerini ciddiye almaktan
baka bir ey gelmedi Tomas'n elinden.

Ama sadece gururunun okanmasndan deil. Daha


nemlisi, deneyimsizdi Tomas. Tatl szler syleyen, saygl,
nazik biriyle karlkl oturdunuz mu, onun syledii hibir
eyin doru olmadn, hibir eyin iten olmadn kendi
kendinize hatrlatmanz dnyann en zor iidir. nanszl
korumak ve srdrmek (hi tavsatmadan, sistemli bir biimde,
en ufak bir duraksamaya kaplmadan) olaanst bir aba
ve doru drst neitim gerektirir -baka bir deyile, polis
tarafndan sk sk sorgulanm olmay. Tomas bu neitimden
yoksundu.

Bakanlktan gelen adam szlerine devam etti: "Zrih'te


ok iyi bir durumdayken buraya dnmenizi byk bir minnettarlkla
karlyoruz. Soylu bir davrant. Yerinizin buras
olduunu anladnz." Tomas' azarlarm gibi yle balad
szlerini: "Ama yeriniz ayn zamanda da ameliyat masas!"

"Size tamamen katlyorum," dedi Tomas.

Ksa bir sessizlik oldu, sonra Bakanlktan gelen adam


yasl bir sesle: "O halde, syler misiniz bana doktor, komnistlerin
gzlerini oymalar gerektiine gerekten inanyor musunuz?
Saysz hastaya saln armaan etmi olan siz?"

"Bu kadar da aptallk ama!" dedi Tomas savunmaya geerek,


"Yazdm eyi neden okumuyorsunuz?"

"Okudum;" dedi ileri Bakanl'ndan gelen adam, sesinin


son derece zntl kmasna alyordu.

"Eh, peki ben komnistler gzlerini mi oysunlar dedim o


yazda?"

"Herkes yle anlad ama," dedi Bakanlktan gelen adam;


sesi gitgide daha hznleniyordu.

"Yaznn tmn, ilk bata yazdm haliyle okusaydnz,


byle anlamlar karmazdnz. Gazete biraz kesilmi olarak
yaymlad."

"Ne dediniz?" diye sordu Bakanlktan gelen adam. Birden


kulak kesilmiti. "Sizin yazdnz olduu gibi yaymlamadlar
m yani?"
"Kestiler."

"ok mu?"

"te bir kadarn."

Bakanln adam gerekten arm gibiydi. "Bu yaptklar


ok yakksz bir ey ama."

Tomas omuzlarn silkti.

"Kar kmalydnz! Yaptklarn hemen dzeltmelerini


istemeliydiniz!"

"Dnecek zamanm olmad, hemen ardndan Ruslar


geldi. Onlar gelince dnecek baka eyler girdi araya."

"Ama siz, hekim olarak, insanlar grme hakkndan yoksun


etmek isteyen biri gibi tannmak istemezsiniz herhalde,
deil mi?"

"Anlamaya aln ltfen beni, tamam m? Arka sayfalara


gmlm bir okur mektubuydu. Kimsenin gzne ilimedi
bile. Rus elilii grevlilerinin dnda hi kimsenin
onlarn da arad bu zaten."

"yle sylemeyin! yle dnemezsiniz! Ben kendim yaznz


okuyan ve sizin byle bir yazy nasl yazdnza aran
birok kiiyle konutum. imdi siz bana yaznn yazdnz
biimiyle kmadn syleyince, her ey aydnland. Onlar
m zorlad sizi bu ie?"

"Yazy yazmaya m? Hayr, ben kendim yazp verdim."

"Oradakilerle tanklnz var m?"

"Hangi oradakilerle?"

"Yaznz basanlarla."

"Hayr."

"Onlarla hi konumadnz m sylemek istiyorsunuz?"

"Bir kere benimle kiisel olarak grmek istediler."

"Neden?"

"Yaz hakknda."

"Sizinle konuan kimdi peki?"

"Yaz ilerinden biri."

"Ad neydi?"

O ana kadar sorguya ekilmekte olduunu fark etmemiti


Tomas. Birdenbire azndan kan her bir szcn birilerini
tehlikeye atabileceini anlad. Szkonusu kiinin adn elbette
ok iyi bilmesine karn, yalan syledi: "Emin deilim."

Aldmz terbiyenin gizli polisle ibirlii halinde olmas


trajikomik bir gerektir. Yalan sylemeyi beceremeyiz. Analarmzla
babalarmzn her an kafamza kakp durduklar
'Doruyu syle!' buyruu yle bir kendiliinden iler ki, bir
soruturma srasnda gizli polise bile yalan sylemekten utanrz.
Onlarla tartmak ya da hakaret etmek (ki bu hibir
anlam tamaz) yzlerine baka baka yalan sylemekten (tek
yaplacak ey de budur) ok daha kolay gelir bize.

Bakanlktan gelen adam onu itensizlikle suladnda,


Tomas neredeyse sulu hissetti kendini; yalannda direnmek
iin ahlaki bir engeli amas gerekti: "Tantt galiba," dedi,
"ama ad aklmda hi yer etmedii iin hemen unuttum."

"Grn nasld?"

Tomas'la ilgilenen yaz ileri sorumlusu ksa boylu, ak


kumral sal, asker tral bir adamd. Tomas bunun tam tersi
zellikler semeye alt: "Uzun boyluydu," dedi, "uzun siyah
sa vard."

"Hah," dedi Bakanln adam, "enesi de koskocamand!"

"Evet, yleydi," dedi Tomas.

"Yrrken kamburunu karyordu biraz."

"Evet, doru," dedi Tomas yeniden; Bakanln adamnn


gerekten varolan birine parmak bastn anlamt. Tomas
sadece zavall bir yaz ileri grevlisini ele vermekle kalmamt,
daha da nemlisi, verdii bilgiler sahteydi.

"Peki sizinle ne hakknda grmek istedi? Ne hakknda


konutunuz?"

"Szdizimiyle ilgili bir eydi."

Tomas'n szleri, cevab savsaklamann gln ve anlamsz


bir yolu gibi geliyordu kulaa elbette. Bakanln adam
Tomas'n gerei sylemeyi reddetmesi karsnda bir kere
daha kprd: "nce bana yaznzn te birini kestiklerini
sylyorsunuz, sonra da kalkm szdiziminden konutuk diyorsunuz!
Mantkl m bu imdi?"

Bu defa Tomas cevap vermekte glk ekmedi, nk tmyle


doruyu sylyordu. "Mantkl olmayabilir ama yleydi!"
Gld. "Bir tek cmlenin szdizimini deitirmek iin iznimi
istediler, sonra da yazdmn te birini kesip attlar."

Bakanln adam byle byk bir ahlakszl akl almyormu


gibi ban sallad. "Yaptklar akl alr ey deil dorusu!"

arabn bitirirken yle balad szlerini: "Oyuna geldiniz


doktor, kullanldnz. Bunun cezasn sizin ve hastalarnzn
ekmesi yazk. Olumlu niteliklerinizin farkndayz, hem
de ok. Elimizden geleni yapacaz."
Tomas'a elini uzatt ve kibarca tokalat. Her ikisi de
kendi arabalarna doru yrdler.

:::::::::::::::::

Bakanln adamyla konutuktan sonra Tomas derin bir bunalma


dt. Nasl olmu da kendini konumadaki sohbet
tonuna kaptrabilmiti? Adamdan uzak durmay becerememi
bile olsa (hazrlksz yakalanmt, yasann kendisine
verdii ya da vermedii haklar konusunda hibir bilgisi yoktu)
sanki eski dostmular gibi arap ime nerisini geri evirebilirdi!
Ya onlar bir gren olmusa, adam tanyan biri!
Tomas'n polisle ibirlii yapt sonucuna varrd doal olarak!
Hele yazsnn kesildiini neden sylemiti adama sanki?
Bu bilgiyi de katmann ne gerei vard? Yaptklarndan
hi honut deildi.

ki hafta sonra Bakanln adam onu bir kere daha arad.


Gene darda bir iki imeye ard, ama bu defa Tomas
brosunda kalmalarn rica etti.

"ok iyi anlyorum, doktor," dedi adam glmseyerek.

Tomas' artmt bu szler. Adam bunlar, hasmna bir


nceki eli yanl oynadn hissettiren bir satran oyuncusu
tavryla sylemiti.

Karlkl oturuyorlard, Tomas kendi masasndayd. On


dakika kadar, o sralar her yeri krp geiren grip salgnndan
szettikten sonra adam unlar syledi: "Durumunuzu
enine boyuna dndk. Olay bir tek bizi ilgilendirseydi, mesele
yoktu. Ama kamuoyunu da gznnde bulundurmak zorundayz.
steyerek ya da istemeyerek, yaznzla anti-komnist
histeriyi krklediniz. Bu yaz dolaysyla mahkeme
nne karlmanz bile nerildi, bakn size syleyeyim. Kamuoyunu
iddete kkrtmak yasa karsnda sutur."

ileri Bakanl'ndan gelen adam szlerine ara vererek


Tomas'n gzlerinin iine bakt. Tomas omuzlarn silkti.
Adam ayn yattrc, gven verici sesle srdrd szlerini:
"neriyi oy okluuyla geri evirdik. Olaydaki sorumluluunuz
ne olursa olsun, toplum sizin yeteneklerinizi sonuna kadar
kullanmanzdan yarar umar. Hastanedeki bacerrah sizden
byk vgyle szediyor. Hastalarnzdan aldmz raporlar
da var elimizde. Hi kimse bir doktorun politikadan anlamasn
beklemiyor. Kapldnz bir kere. Artk bu ii zmlemenin
zaman geldi de geiyor. te bunun iin biraraya gelip
size rnek bir itirafname hazrladk. Tek yapacanz ey bunun
basnn eline gemesini salamak, zamannda yaymlanmasn
biz salayacaz." Tomas'a bir kat paras uzatt.

Tomas bu katta yazl olanlar okudu ve eli ayana dolat.


ki yl nce bacerrahn imzalatmak istedii eyden ok
daha beterdi bu. Oedipus yazsnn geri alnmasyla bitmiyordu
i bu kez. Sovyetler Birlii'ne sevgi, Komnist Parti'ye
ballk gibi laflar geiyordu iinde; lkeyi i savaa srklemek
isteyen aydn kesim lanetleniyordu; hepsinden de kts
yazarlarn kard haftalk gazetenin yaz ileri sorumlularn
kamuoyuna ihbar ediyordu (zellikle de uzun boylu,
kamburunu kartarak yryen editr; Tomas onunla hi
tanmamt ama adn biliyordu ve resimlerini grmt).
Bu adamlarn yazsn bilerek arptt ve bir kar devrim
arsna dntrerek kendi amalar dorultusunda kullandklar
syleniyordu; kendileri byle bir yaz yazmayacak
kadar korkak olduklar iin hibir eyden haberi olmayan bir
doktorun arkasna gizlenmilerdi.

Bakanlktan gelen adam Tomas'n gzlerindeki panii


grd. Eildi ve masann altndan dosta dizini svazlad.
"Unutmayn doktor, yalnzca bir rnek bu! Yeniden dnn,
eer deitirmek istediiniz bir ey varsa, eminim ki ortak
bir anlama noktas bulunur. Sizin itirafnameniz bu, deil
mi ya?"

Tomas kad sanki elinde bir saniye daha tutmaya korkuyormu,


zerinde parmak izleri olduu anlalacakm gibi
gizli polise geri uzatt.

Ama kad alacak yerde, Bakanlktan gelen adam arma


taklidi yaparak iki yana at kollarn (Papa'nn balkonundan
kalabalklar selamlamak iin yapt hareketin ayns).
"Bak imdi, neden byle yapyorsunuz, doktor? Sizde
kalsn. Evde sakin bir kafayla yeniden bir dnn."

Tomas ban sallad ve ileriye doru uzatt elinde katla


durdu, bekledi. Sonunda, Bakanln adam Papa'nnkini
andran el hareketinden vazgeip kad geri almak zorunda
kald.

Tomas ona kesin bir dille hibir kat imzalamayacan


ya da yazmayacan sylemek zereydi ki, son anda ses tonunu
deitirdi, yumuak bir sesle: "Okuma yazmas olmayan
bir insan deilim, yle deil mi? Kendim yazmadm bir
eyi neden imzalayaym o halde?"

"Madem yle, peki doktor. Senin dediin gibi olsun. Kendin


yaz, birlikte stnden geelim. Okuduun yazy rnek
alabilirsin kendine."

Tomas gizli polise neden hemen orackta kaytsz artsz


hayr cevab vermedi?

Byk olaslkla aklndan unlar gemiti: Byle bir itirafnameyi


genel anlamda ulusun cesaretini krmak iin kullanmalar
(Rus stratejisi olduu ok akt bunun) bir yana,
kendi olaynda polisin somut bir amac da olabilirdi; Tomas'n
yazsn yaymlayan haftalk gazetenin yaz ileri sorumlularna
kar alacak bir dava iin kant topluyor olabilirlerdi.
Eer durum byleyse, basnn bu kiilere kar balataca
amur atma kampanyas ve durumalarda Tomas'n
itirafnamesini kullanmak isteyeceklerdi. lkeleri uyarnca
hemen o an hayr dese, onay olsun ya da olmasn, polisin o
hazrlanan rnei alp imzasn zerine koyarak yaymlama
tehlikesi vard. Hibir gazete Tomas'n yalanlamasn yaymlamaya
cesaret edemezdi. Tomas'n bu belgeyi yazmadna
ya da imzalamadna dnyada inanmazlard. nsanlar insan
kardelerinin ahlaki ikenceler altnda kvrandn grmekten
yle byk bir zevk alyorlard ki, aklamasn dinleyerek
bu zevki bozmaya kimse yanaamazd.

Polise metni kendi yazaca umudunu vererek, biraz zaman


kazand. Hemen ertesi gn klinikten istifa etti; kendi
isteiyle toplumsal hiyerarinin en alt basamana indikten
sonra (o sralar baka alanlarda binlerce entelektel oktan
ayn inie gemilerdi), polisin elinde hibir koz kalmayacan
ve onlar iin ilgin olmaktan kacan sanyordu (haklyd).
Hiyerarinin en alt basamana indikten sonra, kendi
adn tayan itirafname yaymlayamazlard artk; nedeni
ok basitti, byle bir itirafnameye hi kimse inanmazd. Kamuoyu
nnde yaplan utan verici aklamalar imzalayanlarn
ykseliiyle badatrlrd zihinlerde, dyle deil.

Gelgelelim, Tomas'n lkesinde hekimler devlet memurudurlar


ve devlet onlar isterse azleder istemezse azletmez.
Tomas'n istifasn tartt grevli onu adyla, sanyla tanyordu,
bu nedenle de Tomas' grevde kalmaya ikna etmeye
alt. Tomas o an birden doru seimi yaptndan kukuya
dt, ama artk ad konmam bir ballk andna gre hareket
etmek zorunda hissediyordu kendini, kararndan dnmedi.
Cam siliciliine balamas da byle oldu ite.

:::::::::::::::::

Birka yl nce Zrih'ten ayrlp Prag'a dnerken, Tomas


usulca yle demiti kendi kendine: "Es muss sein!" Bunu
sylerken Tereza'ya olan akn dnyordu. Oysa snr geer
gemez bu ii gerekten yapmas gerekip gerekmediinden
kuku duymaya balad. Daha sonra, Tereza'nn yannda
uzanm yatarken, kendisini ona balayann yedi yl nce
meydana gelen bir dizi gln rastlant olduunu (bacerrahn
siyatii daha ilk aamalarndayd) ve ayn rastlantlar
zincirinin onu geriye, iinden kamas imkansz bir kafese
sokacan getirdi aklna.

Yaamnda hibir 'Es muss sein!', her eyin zerinde olan


bir gerekirlik olmad anlamna m geliyor yani bu? Bana
kalrsa vard. Ama ak deildi, meslekti bu. Rastlant ya da
birtakm hesaplar sonucu deil, iinden gelen derin bir istek
sonucu hekimlii semiti.

nsanlar kategorilere ayrmann mmkn olduu lde,


en amaz kstas onlar hayat boyu srp giden u ya da bu
etkinlie ynelten ok derinlere kk salm arzulardr. Her
bir Fransz farkldr. Ama dnya zerindeki btn aktrler
birbirlerine benzerler -ister Paris'te, ister Prag'da, ister uzak
bir tara tiyatrosunda. Bir aktr, daha ilk ocukluk yllarndan
balayarak anonim bir seyirci grubuna kendini seyrettirmeyi
kabul etmi biridir. Yetenekle ilgisi olmayan, yetenekten
daha derinlere uzanan bu n kabul olmakszn hi
kimse aktr olamaz. Benzer biimde, bir hekim de btn yaamn
insan bedenleriyle ve onlarn btn sonularyla uraarak
geirmeyi kabullenmi biridir. Bu temel kabul (yetenek
ya da beceri deil) onun daha tp reniminin ilk ylnda
cesetlerin kesilip biildii odaya girmesini ve daha u kadar
yl ayn eyde direnmesini salar.

Cerrahlk tp mesleinin temel buyruklarn en u snra


kadar gtrr ve orada, insani olan tanrsal olanla akr.
Kafasna sopayla iddetli biimde vurulan biri yere ylr,
soluk alp verii durur. Gnn birinde soluk alp verii hepten
duracaktr zaten. Cinayet, Tanr'nn sonuta kendi eliyle
yapaca eyi sadece biraz hzlandrr, o kadar. Tanr, cinayeti
hesaba katmtr diye dnebiliriz; ama cerrahl hesaba
katmamtr. Kendisinin yaratp insan gznn gremeyecei
biimde sarp sarmalayarak deriden klfna yerletirdii
mekanizmaya kimsenin elini sokamayacan sanmtr.
Tomas neterini anesteziyle bayltlm bir adamn derisi
zerinde ilk kez tuttuunda, sonra deriyi kararl bir hareketle
izip kestiinde ve sonunda tam yerinden ustaca bir neter
vuruuyla kesip atnda (sanki deri bir kuma parasym
-ya da bir palto, bir eteklik, bir perdeymi- gibi) ksa ama youn
bir Tanr'ya kar gelme duygusu yaamt. Ama bir
yandan iinin ekici bulduu yan da buydu ite! ine, ok
derinlere kk salm onun 'Es muss sein!'yd bu ve oraya kk
salmas da rastlant sonucu, efin siyatii sonucu, dsal bir
ey sonucu olmamt.

Peki yleyse, bu kadar kendisinin bir paras olan bir eyi


alr da nasl byle arabuk, btn gcyle frlatr atar,
bylesine hafife alrd?

Polisin amalarna alet olmamak iin diyecekti kendisine


sorsanz. Ama ok ak sylemek gerekirse, kuramsal olarak
mmkn olsa bile (byle birka olay olmutu gerekten de)
polisin sahte bir itirafnameyi imzasn zerine koyup kamuoyuna
aklamas olacak ey deildi.

Tamam kabul, insan gerekleme olasl ok uzak olan


tehlikelerden korkma hakkna da sahiptir. Kabul, kendine
ve kendi beceriksizliine kzmt Tomas ve polisle daha fazla
ilikiye girmekten, bunun getirdii aresizlik duygusunu
yaamaktan kanmak istemiti. Ve yine kabul, klinikte yapt
tekdze aspirin datma iiyle kafasndaki hekimlik kavram
arasnda hibir iliki kalmad iin mesleini zaten
oktan kaybetmiti. Ama gene de, bu karara varmakta gsterdii
acelecilik bana olduka garip geliyor. Acaba baka bir
eyi, aklla aklayamad ok daha derinde yatan bir eyi
mi gizliyordu bu karar?

:::::::::::::::::

Tereza araclyla Beethoven'i tanyp sevmiti geri ama,


Tomas mzik konusunda ok fazla bir ey bilmiyordu; onun
Beethoven'in nl 'Muss es sein? Es muss sein!' motifinin ardnda
yatan gerek olay bildiinden kukuluyum.

Olay yle: Dembscher diye birinin Beethoven'e elli florin


borcu vardr. Srekli olarak para sknts iinde yaayan
besteci Dembscher'e kendisine olan borcunu hatrlattnda
adam yasl bir i ekiiyle "Muss es sein?" (art m?) der.
Beethoven grltl bir kahkaha atarak "Es muss sein!"
(art!) diye cevap verir ve bu szcklerle onlara elik eden
ezgiyi bir yere not eder. Bu gereki motif zerine drt ses
iin bir kanon yazar; ses "Es muss sein, es muss sein, ja,
ja, ja, ja!" diye sylerken drdnc ses 'Heraus mit dem Beutel!"
(kar keseyi!) diyerek araya girer.

Bir yl sonra, ayn motif Beethoven'in opus 135 son kuartetinin


drdnc muvmannn temelini oluturacaktr. Beethoven,
Dembscher'in kesesini unutal ok olmutur. 'Es muss
sein!' cmlesi ok daha ciddi bir tn tamaktadr artk; dorudan
doruya 'yazg'nn azndan kmaktadr imdi bu szler.
Kant'n anadilinde, gereince vurgulanarak sylendiinde
'gnaydn' szc bile metafizik bir sav klna brnebilir.
Almanca ar szcklerle dolu bir dildir. 'Es muss sein!'
aka olmaktan kmtr; "der schwer gefasste Entschluss"
(zor ya da ar karar) olmutur.

Demek ki Beethoven muzip bir esini ciddi bir kuartete, bir


akay metafizik bir geree dntrmt. Hafifin arlamas
ya da Parmenides'in szckleriyle sylersek olumlunun
olumsuza, artnn eksiye evrilmesidir bu. Ama ne gariptir ki
bu dnm pek de artamaz bizi. Oysa Beethoven, kuartetinin
ciddiyetini Dembscher'in kesesiyle ilgii drt sesli akac
bir kanona dntrseydi, asl o zaman arr, sersemlerdik.
te yandan yle yapsa, Parmenides ruhuna ters dmemi
olur, ar hafifletmi, yani olumsuzu olumluya, eksiyi
artya dntrm olurdu. nce (bitmemi bir taslak olarak)
o byk metafizik gerek, sonra (bitmi bir bayapt halinde)
-akalarn en hafifi, en sradan! Ama Parmenides'in
dnd gibi dnmeyi unuttuk oktandr.

Bana yle geliyor ki, Tomas uzun zamandr atk kal,


saldrgan, arbal "Es muss sein!" arsndan gizli gizli rahatsz
oluyor ve Parmenides ruhunu izleyerek ar hafife
dntrmeye ynelik derin bir istek barndryordu iinde.
Hayatnn bir noktasnda ilk karsyla olundan tmyle
koptuunu, ana-babas onunla btn ilikilerini kestiklerinde
derin bir soluk alarak rahatladn unutmayn. Btn
bunlarn temelinde, kendi kendini Tomas'n ar grevi, Tomas'n
"Es muss sein!" olarak duyuran eyi geri evirmeye
ynelik aceleci ve pek de aklc saylamayacak bir adm atma
isteinden baka ne yatabilir?

Tabii beriki toplumsal geriliklerin ona ykledii dsal


bir "Es muss sein!": Hekimlie duyduu sevginin "Es muss
sein!" ise iseldi. Daha da ktyd bu. sel buyruklar ok
daha gldr ve bu yzden de bakaldrmaya daha ok kkrtr
insanlar.

Cerrahlk yapmak eyann yzeyini yrtp aarak iinde


ne gizli olduuna bakmak demektir. Belki de Tomas' cerrah
olmaya gtren, "Es muss sein!"n te yannda gizlenenin ne
olduunu renme arzusuydu; baka bir deyile, kii, bir zamanlar
kendisine grev belledii eyleri reddettiinde hayattan
geriye kalan eyi.

Prag'n btn vitrin camlaryla sergi vitrinlerinin temizliinden


sorumlu olan iyi huylu kadncazn yanna kt
ve olanca somut ve kanlmaz gereklii iinde kararnn sonucuyla
yzyze geldii gn, ok geirdi Tomas. Yeni iinin
ilk birka gn penesinden kurtulamad bir ok. Ama yeni
yaamnn artc garipliinden kurtulduunda (bir haftasn
ald bu) birdenbire yalnzca upuzun bir tatile km
olduunu anlad.

te kalkm umurunda bile olmayan ileri yapyor, bir


yandan da bu durumun keyfini karyordu. Artk insanlar
(hep acd insanlar) isel bir "Es muss sein!"n zorlamasna
uymadan bir i stlendiklerinde mutlu eden, sonra da evlerine
dndklerinde bu ii akllarndan silip atmaya gtren
eyin ne olduunu anlyordu. O mutluluk verici kaytszl
ilk defa olarak duyuyordu iinde. Ameliyat masasnda bir
eyler ters gitmise, o gece zntl olur, gzne uyku girmezdi.
Kadnlar bile ekmezdi can. Mesleinin "Es muss
sein!" bir vampir gibi emmi durmutu kann.

imdiyse elinde fra ve srkla Prag sokaklarn arnlyor,


kendini on ya gen hissediyordu. Btn tezgahtar kzlar
onu 'doktor' diye aryor (Prag'n fslt telgraf her zamankinden
de iyi iliyordu), souk algnlklar, srt arlar,
dzensiz adet grmeleri hakknda dn soruyorlard.
Onun cam suyla slatp frasn srn ucuna taktktan sonra
cam ykamaya girimesini seyrederken neredeyse utanyorlard.
Dkkanda mterilerini yalnz brakp kabilseler,
sr elinden kaptklar gibi cam onun yerine sileceklerine
kuku yoktu.

Tomas ounlukla byk maazalar tarafndan arlyordu,


ama patronu onu zel mterilere de gnderiyordu.
nsanlar, ek aydnlarnn kitle halinde kovuturmaya uramalarna
hala bir dayanma sarholuu iinde tepki gsteriyorlard;
onun iin de eski hastalar, Tomas'n a kalmamak
iin cam sildiini duyduklarnda telefon edip ad vererek onu
istetiyorlard. Sonra onu bir ie ampanya ya da erik raksyla
karlyor, sipari fiine on cam sildiini yazp imzalyor,
sonra da bir yandan salna ierek iki saat ene alyorlard.
Tomas bir sonraki ev ya da dkkana keyfi gcr yollanyordu.
Rus grevlilerinin aileleri lkenin drt bir yanna
yerleir, radyolardan iinden kovulan radyocularn yerini
alan polis memurlarnn okuduklar uursuz haberler yanklanrken,
Tomas bir elentiden tekine giden biri gibi, Prag
sokaklarnda bir bardak araptan tekine srtp duruyordu.
Tomas'n ahane tatiliydi bu.

Bekarlk gnlerine geri dnmt. Tereza birdenbire kmt


hayatndan. Onu sadece gece ge saatte bardaki iinden
dndnde, uyku sersemi gryordu; sabahlar ise uyku
sersemi olmak sras Tereza'ya geliyor, Tomas iine yetimek
iin acele ediyordu. Her i gn kendine ait on alt saati
vard, beklenmedik bir zgrlk. Ve zgrlk Tomas'n ilk
genliinden bu yana 'kadn' demekti.

:::::::::::::::::

Arkadalar imdiye kadar ka kadnla yattn sorduklarnda,


soruyu geitirmeye alr, eer ok sktrrlarsa
"Eh, aa yukar iki yz," diye cevap verirdi. Aralarnda
kskan olanlar onu abartmakla sularlard. "Bu o kadar
da ok deil," derdi kendini savunmak zere. "Yirmi be yldr
ili dlym kadnlarla, iki yz yirmi bee bln, ylda
sekiz kadn falan kar. Bu da o kadar ok saylmaz, yle deil mi?"

Ama Tereza'yla ayn evi paylamak, stiline bir tutukluk


getirmiti. Bu durumun beraberinde getirdii organizasyon
zorluklarndan dolay, erotik etkinliklerini dar bir zaman
parasna (ameliyat odasyla ev aras) sdrmak zorunda
kalmt; bu da, ok youn bir biimde kullanlmasna karn
(dal bir iftinin kk toprann her bir karn sonuna
kadar srmesi gibi), durduk yerde kendisine armaan ediliveren
u on alt saatle karlatrldnda solda sfr saylrd.
(On alt saat diyorum, nk pencere silmekle geirdii
sekiz saat yeni tezgahtar kzlar, ev kadnlar ve kadn memurlarla
doluyor, bunlardan her biri de erotik iliki potansiyeli
tayordu.)

Onlarda ne aryordu Tomas? Onu onlara eken neydi?


Sevimek ayn eyin sonsuz tekrarndan baka bir ey deil
midir sonu olarak?

Hayr, hi deil. Dleme smayacak bir kk para


her zaman her sevimede vardr. Bir kadn giyinik olarak
grdnde, elbette plak olarak neye benzeyeceini aa
yukar dleyebiliyordu (hekimlik deneyimi aklk deneyimini
tamamlyordu burada), ama dncenin yaklakl ile
gerein kesinlii arasnda dlenemez olann yaratt kk
bir boluk vard ve onun bir trl peini brakmayan da
bu boluktu. Hem sonra, dlenemeyenin aray plakln
ortaya serdikleriyle snrl deildir; daha da tesi vardr: Soyunurken
nasl davranacak? Erkek onunla seviirken neler
syleyecek? niltileri nasl kacak? Orgazm annda yz nasl
bir biim alacak!

'Ben'de zgn ve benzersiz olan ey, bir kiide dlenemeyen


ne varsa onun iine gizlenir. Dleyebildiklerimiz
herkesin bakalar gibi yapt eyler, insanlarn ortak yanlardr
ancak. Bireysel 'ben' alelade olandan farkl olan, yani
nceden tahmin edilip kestirilemeyen, peesini, rtsn syrp
amak, fethetmek gereken eydir.

Hekimlik almalarnn son on yln srf insan beyni


zerinde younlatran Tomas, 'ben'ini ele geirmekten daha
zor bir ey olmadn biliyordu. Hitler'le Einstein ya da Brejnev'le
Soljenitzin arasndaki benzerlikler ayrlklardan fazladr.
Saylarla sylersek, dokuz yz doksan dokuz bin dokuz
yz doksan dokuz orannda benzerlie karn milyonda bir
benzemezlik vardr.

Tomas'da o milyonda biri bulup karmak ve ele geirmek


arzusu bir saplant halindeydi; bu milyonda biri saplantsnn
ekirdei olarak gryordu. Saplants kadnlar deildi;
onlarn her birindeki o dleme smayan parayd; baka
bir deyile bir kadn hemcinslerine benzemez yapan o milyonda
birin kendisiydi.
(te belki burada da cerrahlk tutkusu ile kadnlara olan
tutkusu birleiyordu. Sevgilileriyle birlikte olduunda bile, o
hayali neteri elinden brakamyordu bir trl. Onlarn iinde,
ta derinde yatan bir eye sahip olmak istedii iin, onlar
yarp amak gereini duyuyordu.)

Elbette, bu milyonda bir benzemezlii neden baka yerde


deil de cinsellikte aradn sorabiliriz. Ayn eyi, diyelim
ki, bir kadnn yry biiminde, mutfakla ilgili kaprislerinde
ya da sanatsal zevkinde neden bulamyordu?

Kukusuz, o milyonda bir benzemezlik insan varlnn


her alannda vardr, ama cinselliin dndaki btn alanlarda
gznndedir, bu nedenle de birinin bulup karmasna,
netere gerek duymaz. Kadnn biri peyniri yemein sonunda
yemekten holanr, bir bakas karnbahardan nefret eder ve
bylelikle her biri kendi zgnln ortaya koymu olur.
Ama gene de, kendi konu dln, alakaszln sergileyen
bir zgnlktr ve kendisine pek aldrmamamz, kendisinden
deerli bir eyler beklemememiz konusunda uyarr bizi.

Yalnzca cinsellikte deerli ve az bulunur olur o milyonda


bir benzemezlik, nk uluorta grlemeyecei iin, fethedilmesi,
ele geirilmesi gerekir. Daha elli yl ncesine kadar,
bu ele geirme biimi epey zaman (haftalar, hatta aylar!) alr
ve ele geirilen nesnenin deeri ele geirmeye harcanan zamanla
oranl olurdu. Ele geirmeye harcanan zamann ok
daha ksaltld gnmzde bile, cinsellik bir kadnn 'ben'inin
gizini iinde tutan bir kasa olmay srdryor sanki.

Demek ki Tomas' kadnlarn pei sra srkleyen, zevke


duyulan istek (zevk fazladan gelen bir ey, iin cabasyd) deil,
dnyay sahiplenme (uzanm yatan dnyann bedenini
neteriyle yarp amak) isteiydi.

:::::::::::::::::

10

ok sayda kadnn peinde koan erkekleri rahatlkla iki


kategoriye ayrabiliriz. Bazlar btn kadnlarda kendi znel
ve deimez kadn dlerinin gereklemesini beklerler.
tekiler ise nesnel kadn dnyasnn sonsuz eitliliini ele
geirme isteiyle davranrlar.

Birincilerin saplants 'lirik'tir; kadnlarda aradklar ey


kendileri, kendi idealleridir ve bir ideal tanmsal olarak hibir
zaman bulunamayacak bir ey olduuna gre, tekrar tekrar
hayal krklna urarlar. Onlar kadndan kadna srkleyen
ey, kararszlklarna bir tr romantik zr salar,
yle ki birok duygusal kadn onlarn bu gemi azya alm
apknlklarnda dokunakl bir yan bulur.

kincilerin saplants 'epik'tir, ve kadnlar bunda en ufak


bir dokunakl yan grmezler; erkek, kadnlara znel bir ideal
yanstmaz ve onun iin her ey ilgin olduundan, hibir ey
hayal krklna uratamaz. Bu hayal krklna urayamama
zelliinde rezilce bir yan vardr. Epik apknn saplantsnda
kefaret yannn (hayal krkl yoluyla denen kefaret)
eksik olmas insanlarn gzne batar.

Lirik apkn hep ayn tip kadnn peinden kotuu iin,


bir sevgiliyi tekinden ayrann ne olduunu grmeyiz bile.
Dostlar srekli olarak onun sevgililerini birbiriyle kartrp,
ayn adla ararak yanl anlamalara neden olurlar.

Bilginin peinde olan epik apknlklar ise (elbette, Tomas


onlarn safnda yeralyordu) arabuk bktklar allm
kadn gzelliinden yz evirirler ve kanlmaz olarak
birer garabet koleksiyoncusu olup karlar. Bunun farkndadrlar
ve biraz da utanrlar bu durumdan; yle ki dostlarn
zor durumda brakmamak iin, sevgilileriyle insan iine kmaktan
kanrlar.

Tomas'n cam silicilii ikinci ylna girmek zereydi ki


onu yeni bir mteriye yolladlar. Kadnn garip grn
hemen dikkatini ekti Tomas'n. Garip ama ayn zamanda da
ll, ok gze batmamaya alan, ho bir sradanln snrlar
iinde kalan (Tomas'n garabetlere duyduu ekim,
Fellini'nin ucubelere duyduu ekimle hibir ortak yan tamyordu)
bir grn vard; ok uzun boylu, Tomas'tan da
epeyce uzun boyluydu ve gzel denemeyecek kadar allmam
(gzel diyecek olsa hemen kar kard arkadalar!) bir
yzde zarif ve upuzun bir burun tayordu, ama gene de bu
yzn (en azndan Tomas'n gznde) ekici olmad sylenemezdi.
Pantolon ve beyaz bir bluz giymiti ve zrafa, leylek
ve hassas delikanl karm garip bir yaratkt.

Tomas'a alaycln zeki prltlarndan hi de yoksun olmayan


uzun, dikkatli, soran gzlerini dikip bakt. "Girin ieri,
doktor," dedi.

Kadn Tomas'n kim olduunu biliyordu anlalan. Tomas


bozuntuya vermedi ve sordu: "Nerede su bulabilirim?"

Banyo kapsn at kadn. Tomas bir lavabo, kvet ve


klozet grd; banyo, lavabo ve klozetin her birinin nne kk
pembe kilimler serilmiti.

Zrafayla leylee benzeyen kadn glmsediinde, gzleri


krt ve syledii her ey alayla, gizli mesajlarla dolup
tamaya balad sanki.

"Banyo emrinizde;" dedi kadn. "Gnlnzn ektiini


yapabilirsiniz burada."

"Ykanabilir miyim?" diye sordu Tomas.

"Ykanmaktan holanr msnz?" diye sordu kadn.

Tomas kovasn scak suyla doldurup oturma odasna


geti. "Nereden balamam isterdiniz?"

"Size kalm," dedi kadn omuzlarn silkerek.

"teki odalarn pencerelerini de grebilir miyim?"

"evreye bir gzatmak istiyorsunuz, yle mi?" Glmseyiiyle,


cam silme iine kendisini u kadarck ilgilendirmeyen
bir kapris gzyle baktn belli etmek ister gibiydi.

Tomas yan odaya geti. Bir byk pencere, birbirine yaklatrlm


iki yatak ve duvarda gurup vakti kaynaalarn
gsteren bir tablo vard bu odada.

Geri geldiinde masann zerinde alm bir ie arap


ve iki bardak durduunu grd. "u byk ie girimeden
nce, g toplamak iin bir eyler imeye ne dersiniz?"

"Evet bir iki kadeh bir ey iebilirim aslnda," dedi Tomas


ve masann bana oturdu.

"Herkesin nasl yaadn grmek ilgin olmal," dedi kadn.

"Eh, fena deil," dedi Tomas.

"Evde tek balarna sizin yolunuzu gzleyen btn o ev


kadnlar..."

"Bykannelerle kaynanalar demek istiyorsunuz herhalde."

"Asl iinizi zlemiyor musunuz hi?"

"Sylesenize, asl iimin ne olduunu nereden biliyorsunuz?"

"Patronunuz sizinle vnmeye baylyor," dedi leylek kadn.

"Hala m?" dedi Tomas aknlkla.

"Telefonda cam silecek birini istediimde, sizi isteyip istemediimi


sordu. Hastanedeki iinden kovulan nl bir cerrah
olduunuzu syledi. Eh, bu da benim ilgimi ekti tabii."

"ok ince bir merak duygunuz var," dedi Tomas.

"O kadar belli mi?"

"Evet, gzlerinizi kullannzdan anlalyor."

"Nasl kullanyormuum gzlerimi?

"Ksyorsunuz. Sonra, sorduunuz sorular..."

"Yani bana cevap vermekten holanmadnz m sylemek


istiyorsunuz?"

Kadn sayesinde, konumalar bandan beri bir oynama


gibi geliiyordu. Syledii hibir eyin dardaki dnyayla
bir ilgisi yoktu; her ey ieriye, kendilerine doru evrilmiti.
stelik sylediklerinin hepsi ylesine ak seik bir biimde
kendisi ve Tomas'la ilgiliydi ki, sz dokunmayla tamamlamaktan
daha kolay bir ey olamazd. Bylece; Tomas kadna
kslan gzlerinden szederken o gzleri okad, kadn da ayn
eyi yapt. Anlk bir tepki deildi bu; sanki zellikle, bilerek
'benim yaptm yap' tr bir oyun kuruyordu kadn. Olduklar
yerde yzyze oturup, elleriyle birbirlerinin bedenlerini
okadlar bylece.
Tomas kasn avulayncaya kadar hi direnmedi kadn.
Tomas onun ne kadar ciddi olduunu kestiremiyordu.
Btn bunlar olup biterken epey zaman gemiti. On dakika
sonra bir sonraki mteride olmas gerektii iin kalkt, gitmesi
gerektiini syledi kadna.

Kadnn yz kpkrmzyd. "Fii imzalamam gerek,"


dedi.

"Ama hibir i yapmadm ki," diyerek kar kt Tomas.

"Su bende." Ardndan yumuak, masum bir sesle, ar


ar: "Anlalan sizi bir kere daha isteteceim, gelip benim
yzmden yarm braktnz ii bitireceksiniz," dedi.

Tomas imzalayaca fii vermeyi reddedince; en tatl sesiyle,


sanki ondan bir iyilik yapmasn istercesine, "Ver onu
bana. Ltfen, olmaz m?" dedi kadn. Sonra tekrar gzlerini
kst ve ekledi, "Hem ben vermiyorum ki parasn, kocam veriyor.
Bu para da sana denmiyor zaten, devlete deniyor.
Bu alveriin ikimizle de bir ilgisi yok."

:::::::::::::::::

11

Zrafayla leylee benzeyen kadnn garip asimetrisi Tomas'n


belleini gdklamaya devam etti; oynamayla sallapatiliin
karm; alayl bir glmsemeyle sslenmi son derece
gerek bir cinsel arzu; apartman dairesinin baya tutuculuu
ve sahibesinin zgnl. Seviirlerken neye benzeyecekti
acaba? Ne kadar uratysa da gznn nne getiremedi.
Gnlerce bundan baka bir ey dnmedi.

Onun ikinci arsna uyduunda, arapla iki bardan


gene masann zerinde durmakta olduunu grd. Bu kez
her ey tkr tkr iledi. ok gemeden yatak odasnda (gnein
kayn orman zerinde batmakta olduu yatak odasnda)
ayakta durmu pyorlard. Ama Tomas kadna her
zamanki 'Soyun!' komutunu verdiinde, kadn sadece boyun
ememekle kalmad, 'Hayr, nce sen!' diyerek bir kar komut
da verdi.

Byle bir karla alkn olmad iin biraz afallad Tomas.


Kadn pantolonunun nn amaya giriti. Birka kere
daha 'Soyun!' komutu verdikten sonra (baarszl gln
bir hal alyordu artk) uzlamak zorunda kald. Bundan nceki
geliinde kadnn koyduu kurallar ('benim yaptm
yap!') uyarnca nce kadn Tomas'n pantolonunu, sonra Tomas
kadnn eteini, kadn Tomas'n gmleini, erkek kadnn
bluzunu kartt, sonunda her ikisi de rlplak kaldlar.
Tomas elini kadnn nemli cinsel organnn zerine yerletirdi,
sonra parmaklarn kadn bedeninde en ok sevdii
yer olan anse doru kaydrd. Bu kadnnki allmadk biimde
kkt, kalnbarsan ucu hafif bir knt yaparak ele
geliyordu. Hekimlerin sfinkter kas olarak adlandrdklar o
bzglerin en gzelini, onun o gl, salkl yuvarlan
parmaklaryla okarken, birden kadnn parmaklarn kendi
bedeninin ayn noktasnda hissetti.

Demin de belirttiim gibi, yaklak iki yz kadnla (buna


bir de cam silicilii yapt gnlerde elden geirdii bir sr
kadn ekleyin) yatm olsa da kendisinden daha uzun boylu,
ona gzlerini ksarak bakan ve kn parmaklayan bir kadnla
ilk defa karlayordu ite. aknln gizlemek zere,
kadn zorla yatan zerine att.

yle bir aceleyle yapmt ki bunu, kadn bo bulundu.


Upuzun boyuyla srtst yatan zerine derken, Tomas
kadnn yzndeki krmz lekelerin arasnda, yitirdii dengenin
neden olduu korkulu ifadeyi grd. Artk kadnn
zerinde ayakta duruyordu. Onu dizlerinin altndan tutarak
kavrad, hafife iki yana alm bacaklarn havaya kaldrd.
Havada ak duran bu bacaklar, u anda zerine dorultulmu
bir silah karsnda teslim olan bir askerin havaya kalkm
kollarna benziyordu.

Beceriksizlie karm arzu, arzuya karm beceriksizlik


-bu ikisi mthi heyecanlandrd Tomas'. Uzun sre seviti
kadnla. Bir yandan da srekli olarak krmz lekelerle
dolu yznde o korku dolu ifadeyi aryordu; o ayana elme
takld iin den kadn yzn; saniyeler nce beynine
cinsel heyecan mesajn yollayan o benzersiz ifadeyi.

Sevimenin ardndan banyoya ykanmaya gitti. Kadn arkasndan


geldi, sabunun nerede olduu, sngerin nerede olduu,
scak suyun hangi musluktan akt hakknda uzun,
gereksiz aklamalarda bulundu. Bu kadar basit konularda
byle uzun aklamalara girimesine ard Tomas. Sonunda
kadna her eyi iyice anladn sylemek zorunda kald,
eliyle iaret ederek kendisini yalnz brakmasn istedi.

"Kalp seyredemez miyim?" diye yalvard kadn.

Sonunda kadn dar karmay baard Tomas. Ykanr


ve kvete ierken (ek doktorlar arasnda ok yaygn olan
bir alkanlk), kadnn banyonun kaps nnde bir aa bir
yukar gezinip durduu, ieri girmek zere frsat kollad
duygusuna kapld. Suyu kapatp da apartman dairesi birden
sessizletiinde, buna gzetlendii duygusu da eklendi.
Banyo kapsnn bir yerinde bir gzetleme delii bulunduuna
ve o gzel gzlerin kslarak kendisini o delikten gzetlediklerine
neredeyse emindi.

Evden ktnda keyfi gcrd; kadnn zn belleinde


dondurup saklamaya, o z kadnn benzersizliini (o milyonda
bir benzemezlii) tanmlamaya yarayacak bir kimyasal
forml haline getirmeye alt. Sonu verili bir forml
oldu:

1) Beceriksizlie karan arzu.

2) Dengesini yitirmi, dmekte olan birinin korkulu yz.

3) zerine dorultulmu bir silah karsnda teslim olan


bir askerin havaya kalkm kollar.
Bunlar yeniden gzden geirirken, dnyann bir parasn
daha elde etmi, hayali neterini eline alp evrenin sonsuz
kanaviesinden bir para daha kesip karm olmann sevincini
duydu iinde.

:::::::::::::::::

12

Aa yukar ayn sralarda yle bir olay geti bandan: Eski


bir dostunun her gn geceyarsna kadar kullanmas iin
kendisine brakt odada gen bir kadnla buluuyordu. Bir
ya da iki ay sonra, kadn ona ilk bulumalarndan birini hatrlatt,
darda gk grler, imekler akarken, pencerenin
altna serdikleri bir kilimin zerinde sevimilerdi; frtna
sresince sevimilerdi; unutulmaz bir gzellikteydi her ey!

Tomas ard. Evet, onunla kilimin zerinde sevitiklerini


hatrlyordu (arkada Tomas'n hi rahat bulmad darack
bir sedirin zerinde yatyordu), ama frtnay tmyle
unutmutu! Ne garip. Birlikte geirdikleri saatlerin hepsini
hatrlyordu, nasl sevitiklerini (kadn Tomas'n arkadan girmesine
izin vermemiti) bile ok yakndan izlemi, unutmamt;
iine girdii srada kadnn syledii eylerin birounu
da hatrlyordu (Tomas'tan kalalarn okamasn, tam o srada
yzne bakmasn isterdi); kombinezonun kesimini bile
hatrlyordu; ama frtnadan hibir iz kalmamt aklnda.

Her erotik yaantdan geriye, cinsel batan karn dar


ve dik yokuundan baka bir ey kalmyordu belleinde; ilk
szl saldr, ilk dokunma, kadna syledii ilk ak sak
sz, sonra kadnn ona ayn eyi yapmas, kadna kabul ettirebildii
ve ettiremedii ufak tefek sapknlklar. Geriye kalan
her eyi (neredeyse mzmz bir inatla) silip atyordu belleinden.
Olay cinsel hcum balamadan nceyse eer, u ya
da bu kadn ilk olarak nerede grdn bile unutuyordu.

Gen kadn frtnadan szetmeyi srdrrken hlyal


hlyal glmsyor, bu arada Tomas da aknlk ve utanca
benzer bir duyguyla ona bakyordu; kadn gzel bir ey yaam,
kendisi ise ayn eyi onunla birlikte yaamakta yaya
kalmt. Belleklerinin o geceki frtnaya olan farkl tepkileri
'ak'la 'ak olmayan' arasna kesin bir snr izgisi ekmiti.

'Ak olmayan' derken Tomas'n gen kadna kar alayc


bir tavr takndn, gnmzn moda terimiyle sylersek,
ona bir 'seks objesi' gibi baktn ima etmek istiyor deilim;
tam tersine, Tomas ondan ok holanyor, kiiliine ve aklna
deer veriyordu; yardma ihtiyac olduu an yardmna
komaya hazrd. Ona kar utanlacak biimde davranan
kendisi deildi; belleiydi, nk kendisi farknda olmadan
sevitii kadn ak alanndan karp dar atan belleiydi.

Beyinde, yle anlalyor ki, iirsel bellek diyebileceimiz


ve bizi byleyen, bize dokunakl gelen, hayatlarmz gzelletiren,
her eyi kaybeden zel bir alan var. Tereza'yla karlatndan
bu yana, hibir kadnn Tomas'n beyninin bu
alannda en ufak bir iz bile brakmaya hakk yoktu.
Tereza, Tomas'n iirsel belleini bir zorba gibi elinde tutuyor
ve baka kadnlara ilikin her trl izi yokediyordu.
Hakszlkt bu, nk frtna srasnda kilimin zerinde sevitii
gen kadn en az Tereza kadar hak ediyordu iiri.
"Kapa gzlerini! Kalalarm sk! Beni sk sk tut!" diye haykryordu;
Tomas'n seviirken gzlerini ak tutup, hibir
ey karmamaya alarak zerine dikmesine, bedenini hi
kendi bedenine dedirmeden, hafife kamburlatrarak zerinde
durmasna dayanamyordu. Tomas'n kendisini incelemesini
istemiyordu. Onu yalnzca kapal gzlerle iine girilebilecek
o byl akntya doru ekmek istiyordu. Elleriyle
ayaklarn yere dayayp durmak istemeyiinin nedeni de
buydu; bu pozisyonda bedenleri birbirine hi demedii gibi
Tomas onu ta yukardan incelemek frsatn da buluyordu. Bu
uzaklktan nefret ediyordu kz. Onun bedenine karp erimek
istiyordu. Erkein gznn iine baka baka 'Orgazm olmadm'
demesi de bundand ite; oysa kilimin her yan slanmt.
"Duyusal zevk peinde deilim," derdi kz, "Benim aradm
mutluluk. Ve iinde mutluluk olmayan zevk de zevk deildir."
Baka bir deyile, Tomas'n iirsel belleinin kaplarn yumrukluyordu.
Ama kaplar kapalyd. Tomas'n iirsel belleinde
ona yer yoktu. Ona yalnzca kilimin zerinde yer vard.

Tomas'n Tereza serveni tam teki kadnlarla olan servenlerinin


bittii noktada balamt. Onu batan kartan
batan kara srkleyen isel zorunluluun teki yznde
yeralyordu bu serven. Tereza'da hibir eyi aa karmak
arzusu duymamt. Tereza ona apak gelmiti. Daha, uzanm
yatan dnyay yarp amakta kulland hayali neteri
eline almaya frsat bulamadan sevimiti Tereza'yla. Daha,
seviirlerken neye benzeyecek acaba diye merak etmeye frsat
bulamadan ak olmutu ona.

Aklarnn hikayesi ancak bunun ardndan balamt:


Tereza hastalanp yataa dm, Tomas da onu tekiler gibi
tutup eve gnderememiti. Yatanda uyurken baucunda
diz km, onu birilerinin sazdan bir sepete koyup nehir
aa, kendisine yolladn geirmiti aklndan. nceden de
syledim, eretilemeler tehlikelidir. Ak bir eretilemeyle
balar. Yani bu u demektir ki, ak bir kadnn, dilindeki ilk
szckle iirsel belleimize girmesiyle balar.

:::::::::::::::::

13

Son gnlerde Tomas'n belleine bir baka biimde daha girmiti


Tereza. Bir sabah her zamanki gibi elinde st iesiyle
eve dndnde, Tereza'y kapnn eiinde krmz bir earba
sard bir kargay gsne bastrrken bulmutu. ingenelerin
bebelerini tuttuklar gibi. Hi unutmayacakt bu grnty.
Kargann kocaman yasl gagasyla Tereza'nn yz
yanyana.

Tereza kargay yaryarya yere gmlm bulmutu, hani


Kazaklarn tutsaklarn yere gmdkleri gibi. "ocuklar
yapm," dedi ve bunu sylerken sadece bir olguyu bildirmekten
teye gitti; bu szlerde insanlardan genel olarak duyulan
tiksinti vard. Tomas'a onun ksa sre nce syledii bir eyi
hatrlatt bu szler: "Benden ocuk istemediin iin sana gnl
borcu duymaya balyorum yava yava."

Derken Tomas'n iinde ona musallat olan bir adamdan


yaknmaya balad. Adam, boynundaki ucuz inci kolyeye yapm,
bunu ancak iinin yansra orospuluk yaparak satn
alabileceini sylemiti, ok sarslmt Tereza. Gereinden
ok, diye dnd Tomas. Son iki ylda onu ne kadar az grdn
dnnce birden zld: EIlerini ellerine alp titremelerini
nlemek iin ne kadar az frsat olmutu.

Ertesi sabah ie giderken akl Tereza'dayd. Cam silicilerini


ie yollayan kadn, zel bir mterinin srarla onu istediini
syledi. Tomas' hi amad bu haber; karsna gene bir
kadn kacandan korkuyordu. Tereza'dan baka bir ey
dnmedii iin hi mi hi serven havasnda deildi.

Kap aldnda bir oh ekti. Uzun boylu, hafife kamburu


kk bir adam duruyordu karsnda. Adamn kocaman
bir enesi vard ve sanki Tomas onu bir yerden tanyordu.

"Girin ieriye;" dedi adam. Glmseyerek Tomas' buyur


etti.

eride bir de gen adam vard. Yz kpkrmzyd. Tomas'a


bakyor ve glmsemeye alyordu.

"Sizleri tantrmama gerek yok herhalde;" dedi adam.

"Hayr, yok," dedi Tomas ve glmsemesine karlk vermeden


gen adama elini uzatt. Gen adam oluydu.

ri eneli adam ancak o zaman tantt kendini.

"Sizi bir yerden gzm sryor zaten!" dedi Tomas. "Elbette!


imdi anladm kim olduunuzu. Adnz syleyince."
Kk bir konferans masasna benzeyen masann bana
oturdular. Tomas karsndaki iki adamn da kendi iradesi
dnda yaratt varlklar olduunu dnyordu. Daha
gen olann ilk karsndan peydahlamak zorunda kalmt,
tekisinin yz izgileriyse polis tarafndan sorguya ekilirken
biim kazanmt.

Aklndan bu dnceleri silip atmak iin sordu: "Peki,


hangi pencereden balamam istiyorsunuz?"

Her iki adam da kahkahalarla gldler.

Olup bitenin pencerelerle bir ilgisi olmad ortadayd.


Pencere silmeye arlmamt; onu bir tuzaa ekmilerdi.
Oluyla bundan nce hi yzyze konumamt. Onunla ilk
defa el skyorlard. Olunu yalnzca uzaktan grd kadaryla
tanyordu ve daha yakndan tanmaya da hi niyeti
yoktu. Ona kalrsa, olu hakknda ne kadar az ey bilirse o
kadar iyiydi ve bu duygunun olu tarafndan da paylaldn
umuyordu.

Editr, Tomas'n karsna gelen duvarda asl duran erevelenmi


byk bir resmi parmayla gstererek, "Gzel
afi, deil mi?" dedi.

Tomas o zaman evresine baknd. Duvarlarda ilgin resimler,


ounlukla fotoraf ve afiler aslyd. Editrn gsterdii
resim, gazetesinin Ruslar tarafndan 1969'da kapatlmasndan
nceki son saylarndan birinden alnmayd. 1918
Rus Sava sralarndan kalma nl bir seferberlik afiinin
taklidiydi bu; dimdik durmu bir asker, kasketinde kzl
yldz, gzlerinde son derece sert bir ifadeyle iaret parman
afii seyredene dikmi, ona bakyordu. Ruslarn koyduu
zgn altyaz uydu: "Vatanda, Kzl Ordu'ya katldn m?"
Duvardaki afite Rusa altyaz eke bir altyazyla deitirilmiti:
"Vatanda, ki Bin Kelime'yi imzaladn m?"

Nefis bir aka! 'ki Bin Kelime' 1968 Prag Bahar'nn ilk
grkemli bildirisiydi. Komnist ynetimin radikal biimde
demokratikletirilmesini talep ediyordu. nce belli sayda aydn
tarafndan imzalanm, sonra bakalar kp imzalamak istediklerini
sylemiler, sonunda saylamayacak kadar ok imza
toplanmt. Kzl Ordu lkelerine girip de bir dizi politik temizlik
harekatna giritiinde, her vatandaa sorulan sorulardan
biri "ki Bin Kelime'yi imzaladn m?" oluyordu. mzaladn
aka syleyen herkes hemen iinden atlyordu.

"Gzel bir afi," dedi Tomas. "ok iyi hatrlyorum."

"nallah Kzl Ordu bize kulak kabartmyordur," dedi


editr glmseyerek.

Sonra glmsemeden srdrd szn; "aka bir yana,


burada ben oturmuyorum. Buras bir arkadan. Polisin bizi
dinleyip dinlemediini kesin olarak bilemiyoruz; sadece bir
olaslk bu. Sizi kendi yerime arsaydm, polis bizi kesinlikle
dinliyor olurdu."

Ardndan gene akac bir tona brnd sesi. "Ama grdm


kadaryla, saklayacak bir eyimiz yok. Hem sonra dnn
gelecein ek tarihilerine ne byk bir hizmet etmi
oluyoruz. Polis arivlerinde ek aydnlarnn komple hayatlar
dosyalanm durumda! Edebiyat tarihilerinin, szgelimi
bir Voltaire'in, Balzac'n ya da Tolstoy'un cinsel hayatlarn
ayrntl olarak yeniden kurmak iin ne abalar harcadklarn
biliyor musunuz? ek yazarlaryla ilgili byle sorunlar olmayacak.
Her ey banda alnm olacak. En ufak i ekie
kadar."

Sonra duvardaki hayali mikrofonlara doru dnerek, stma


grmemi bir sesle, "Beyler, bu gibi durumlarda adet olduu
zere, bu vesileyle iinizde baarlar diler ve size kendi
adma ve gelecein tarihileri adna teekkr etmeyi bor bilirim,"
diye seslendi.

birden keyifli kahkahalar attktan sonra editr, gazetenin


nasl yasaklandn, afii izen sanatnn u anda
neler yapmakta olduunu, teki ek ressam, dnr ve yazarlarnn
bana neler geldiini anlatt. Rus igalinden sonra
ilerinden atlm, cam silicisi, otopark bekisi, gece bekisi,
kamu binalarnda atei ya da en iyi durumda -genellikle
torpille- taksi ofr olmulard.
Editrn anlattklar yeterince ilgin olmakla birlikte,
Tomas tm dikkatini veremiyordu. Akl olundayd. Geen
iki ay iinde ona bir iki defa sokakta rastladn hatrlyordu.
Anlalan bu karlamalar rastlant deildi. Onu kovuturmaya
urayan editrn yannda bulaca aklnn ucundan
gememiti gerekten de. Tomas'n ilk kars banaz bir
komnistti ve Tomas hi dnmeden olunun karsnn etkisi
altnda olacan varsaymt. Olu hakknda hibir ey
bilmiyordu. Elbette suskunluu bir yana brakp, annesiyle
ne tr bir ilikisi olduunu sorabilirdi ona, ama nc bir
kiinin yannda ayp olur diye korkuyordu.

Sonunda editr sadede geldi. Gitgide daha ok sayda kiinin,


kendi grlerini savunmaktan baka bir su ilemedikleri
halde, hapse yollandklarn syledi ve u szlerle sonulandrd
konumasn: "te biz de bir eyler yapmaya karar verdik."

"Nedir yapmak istediiniz?" diye sordu Tomas.

Bu noktada olu ald sz. Olunun konutuunu ilk defa


duyuyordu Tomas. Kekelediini fark edince ard.

"Aldmz bilgilere gre," dedi, "politik tutuklulara ok


acmaszca davranlyor. Birounun durumu kt. Biz de bir
dileke yazp en nemli ek aydnlarna imzalatmaya karar
verdik, hala arl olanlara yani."

Hayr, tam kekeleme de deil; daha ok, konumasnn


akn yavalatan, istese de istemese de azndan kan her
szc vurgulayp ne karmasna neden olan bir tutukluk.
Bunun farkndayd olu, bu yzden de doal solgunluuna az
ok kavumu olan yanaklar yeniden kpkrmz kesildi.

"Kendi alanmda belli adaylar saptamak iin ardnz


beni buraya, yle mi?" diye sordu Tomas.

"Hayr," dedi editr glerek. "dnz istemiyoruz.


mzanz istiyoruz!"

te yeniden gururu okanmt! Yeniden cerrah olarak


unutulmad duygusu kaplamt iini! tiraz etmeye kalkt,
ama yalnzca alakgnlllk gerei: "Durun bir dakika.
Srf kma tekmeyi bastlar diye nereden nl bir hekim
oluyormuum!"

"Gazetemize yazdn yazy unutmadk," dedi editr Tomas'a


glmseyerek.

"Evet," diye atld Tomas'n olu babasnn gznden kaabilecek


bir evkle.

"Politik tutuklularnza nasl yarar dokunacakm imzamn


anlamyorum. Ynetim tarafndan kara listeye alnmam
kiilere, en azndan egemen glere sz geecek kiilere
imzalatsanz daha iyi olmaz m?"

Editr glmsedi. "Olur elbette."


Tomas'n olu da glmsedi; ok eyin farknda olan birinin
glmsemesiydi bu. "Olmasna olur da onlar dnyada
imzalamazlar."

"Bu demek deildir ki onlarn da yakasna yapmyoruz,"


diye srdrd szn editr; "onlarn kzarp bozarp
zor durumlarda kalmalarna hi aldracak deiliz." Gld.
"ne srdkleri zrleri bir duysanz. Akl almaz eyler!"

Tomas'n olu da bu szlere katldn belli edercesine


gld.

Editr, "Tabii hepsi bizimle tamamen ayn dncede olduklarn


sylemekle balyorlar ie," diye srdrd szn.
"Yalnzca yaklam farkl olmalym, yle diyorlar. Daha
temkinli, daha akl banda, daha dikkatli bir eyler... mzalamaktan
korkuyorlar, bir yandan da imzalamazlarsa gzmzde
be paralk deerleri kalmayacan dnerek kayglanyorlar."

Tomas'n oluyla editr yeniden birazdan gldler.

Ardndan editr Tomas'a, zerinde cumhurbakann olduka


saygl bir dille btn politik tutuklulara af karmaya
aran bir metin bulunan kad uzatt.

Tomas hzla geirdi bu dnceyi kafasndan. Politik tutuklulara


af, yle mi? Ynetim tarafndan zor durumda braklm
(ve bylece kendileri potansiyel politik tutuklu durumundaki)
insanlar cumhurbakanndan rica ettiler diye af
karlr myd hi? Byle bir dileke tek bir ie yarard; eer
politik tutuklular iin bir af kmas szkonusuysa bu giriimi
baltalamak!

Bunlar dnrken olu araya girdi. "nemli olan bu


lkede hala bir avu cesur insan olduunu gstermek. Bir de
kimin nerede durduunu gstermek. Sap samandan ayrmak."

Doru, doru diye dnd Tomas, ama bunun politik


tutuklularla ne ilgisi vard? Ya af arsnda bulunur insan,
ya da sap samandan ayrr. kisi ayn ey deildi.

"Kararszsnz, yle mi?" diye sordu editr.

Evet. Kararszd. Ama bunu sylemeye korkuyordu. Duvarda


bir resim vard, parman gzda verircesine ona
doru uzatm, "Kzl Ordu'ya katlmakta kararsz msnz?"
ya da "ki Bin Kelime'yi hala imzalamadn m?" ya da "Sen
de mi ki Bin Kelime'yi imzalamadn?" ya da "Yani af dilekesini
imzalamayacan m sylemek istiyorsun?" diyen bir
asker. Asker ne derse desin hepsi birer gzdayd.

Editr, politik tutuklular iin af karlmas gerektii grne


katldklar halde, af kart binlerce neden ileri srenler
hakknda ne dndn anlatmay yeni bitirmiti.
Onun grne gre, bu nedenler sadece zrd ve bu zrler de
korkaklklarn perdelemeye yaryordu. Ne diyebilirdi
ki Tomas?

Sonunda bir kahkaha atarak sessizlii bozdu ve duvardaki


afii gstererek, "u asker tepemde durmu, imzalayacak
msn imzalamayacak msn diye sorarken, aklm bama
toplayamyorum," dedi.

birden kahkahalarla gldler buna.

"Tamam," dedi Tomas kahkahalar sona erdikten sonra.


"Dneceim. Birka gn sonra yeniden biraraya gelebilir
miyiz?"

"stediiniz zaman," dedi editr, "ama ne yazk ki dileke


bekleyemez. Yarn cumhurbakanna vermeyi dnyoruz."

"Yarn m?" Tomas o an birden iriyar, iman polisin


kendisine iri eneli, uzun boylu editr ele veren itirafnameyi
uzatn hatrlad. Herkes ondan kendi yazmad katlar
imzalamasn istiyordu.

"Zaten dnlecek bir ey de yok," dedi olu. Szckler


saldrgan ama olann onlar syleyi biimi yalvarr gibiydi
neredeyse. O an birbirlerinin gznn iine bakarlarken, Tomas
olann dikkatini bir noktada toplamak zere st dudann
sol kenarn hafife havaya kaldrdn fark etti. Tratan
sonra aynaya bakarken kendi yznde grd bir ifadeydi
bu. Ayn eyi bakasnn yznde grmek onu irkiltti.

ocuklarnn ocukluklarn onlarla birlikte yaayan


ana-babalar, bu tip benzerliklere alrlar; onlara nemsiz
gelir bu, ya da belki durup dnrlerse elenceli bulurlar.
Oysa Tomas oluyla hayatnda ilk defa konuuyordu! Kendi
arpk azyla kar karya oturmaya alk deildi!

Bir kolun uzun kesilip baka birine dikildiini dnn.


Sonra da o insann karnza oturup, o kolu suratnza doru
sallayarak konutuunu dnn. Kola hortlak grm gibi
bakacaksnzdr. Sizin kendi; sevgili kolunuz bile olsa, o kolun
size dokunmas olaslndan dehete dersiniz!

"Sen kovuturmaya urayanlarn tarafnda deil misin?"


diye ekledi olu ve Tomas birdenbire u oynadklar sahnede
szkonusu olann politik tutuklulara karlacak af olmadn
anlad; szkonusu olan kendi oluyla ilikisiydi. mzalarsa
kaderleri birleecek ve Tomas yle ya da byle onunla dost
olmak zorunda kalacakt; eer imzalayamazsa ilikileri eskiden
olduu gibi yeniden sfr olacakt, ama bu kez kendisi istedii
iin deil, korkakl yznden babasn sulayacak
olan olu istedii iin.

Mat olmaktan baka kar yol kalmad iin pes eden bir
satran oyuncusunun konumundayd. Dilekeyi imzalasa da
imzalamasa da fark etmiyordu. Ne kendi hayatnda ne de
politik tutuklularn hayatnda bir ey deiecekti.

"Verin unu," dedi ve uzatlan kad ald.

:::::::::::::::::

14
Editr; Tomas'n kararn dllendirmek istercesine, "Oedipus
hakknda yazdnz ok iyi bir yazyd," dedi.

Olu ona dolmakalem uzatrken, "Baz dnceler bomba


etkisi yapar," diye ekledi.

Editrn szleri houna gitmiti, ama olunun benzetmesi


zorlama ve yersiz geldi. "Ne yazk ki, tek zayiat ben oldum,"
dedi. "O dnceler sayesinde hastalarm ameliyat
edemiyorum bugn."

Szleri neredeyse souk, dmancayd.

Tomas'n sesindeki terslii yumuatmak zere, zr dileyen


bir sesle sze kart editr: "Ama yaznzn ka kiiye
yardm dokundu, dnsenize."

ocukluundan beri, Tomas 'insanlara yardm' szlerini


sadece tek, bir tek eyle badatrmt; tp. Bir makale insanlara
nasl yardm edebilirdi ki? Tm hayatn Oedipus'a
ilikin ufack bir dnceye, hatta daha da azna ynetimin
suratna haykrd bir tek ilkel 'hayr'a indirgemeye alarak
ne yaptklarn, kendisine neyi yutturmaya altklarn
sanyorlard bu ikisi?

"Dokundu ya da dokunmad," dedi (farknda deildi belki


ama, sesi hala buz gibiydi), "ama cerrah olarak bir iki kiinin
hayatn kurtardm biliyorum."

Bir sessizlik daha oldu. Tomas'n olu bozdu sessizlii.


"Dnceler de hayat kurtarabilir."

Olann yznde kendi azn seyrederken, insann kendi


dudaklarnn seyirdiini grmesi ne kadar tuhaf, diye dnd
Tomas.

"Yazdn eyin en iyi yan neydi biliyor musun?" diye szne


devam etti olan; Tomas onun konumak iin ne byk
aba harcadn grebiliyordu. "Uzlamay reddetmen. Kesinkes,
bu iyidir u ktdr, diyebilmen; bu artk kaybetmeye
baladmz bir zellik. Kendini sulu hissetmek ne demektir,
bunu unuttuk ka zamandr. Komnistler Stalin tarafndan
aldatldklar bahanesine snyorlar. Katiller analar
tarafndan sevilmedikleri bahanesine. Ve birden sen ortaya
kp 'zr mzr yok,' diyorsun. Kimse, ruh ve vicdan
olarak Oedipus'tan daha masum olamazd. Ama gene de yaptn
anlaynca kalkt kendi kendini cezalandrd Oedipus."

Tomas gzlerini zorla olunun azndan ekti, btn dikkatini


editre vermeye alt. Sinirlenmiti, iinden onlarla
tartmak geliyordu. "Ama bunlarn hepsi bir yanl anlama,
o kadar! yi ile kt arasndaki snr korkun derecede bulank.
stelik ben kimseyi cezalandrmak amacnda da deildim.
Ne yaptklarn bilmeyen insanlar cezalandrmak barbarca
bir ey. Oedipus efsanesi gzel bir efsane, ama onu
byle ele almak..." Daha syleyecekti ama birden apartman
dairesinin dinleniyor olabileceini dnd. Szlerinin gelecek
yzyllarn tarihileri tarafndan tekrarlanmas gibi bir
hrs peinde deildi. Sadece polis tarafndan tekrarlanmasndan
korkuyordu. Onlarn istedii de bu deil miydi zaten?
Makalesini yalanlamas? Bu frsat onlara kendi azyla vermek
dncesi hi houna gitmiyordu. stelik, u lkede
herkesin her sylediinin her an radyodan yaymlanabileceini
de biliyordu. Dilini tuttu.

"Dncenizi deitirmenize yolaan nedir, merak ediyorum,"


dedi editr.

"Benim merak ettiim asl o makaleyi neden yazdm,"


dedi Tomas ve o an hatrlad; Tereza sazdan bir sepete konup
nehir aa yollanan bir ocuk gibi gelmi yanamt yatann
kenarna. Evet, kitab bu yzden almt eline, alm
ve Romulus, Musa ve Oedipus hikayelerine bir kere daha geri
dnmt. te Tereza imdi gene Tomas'la birlikteydi. Tomas,
krmz beze sarl kargay gsne bastrrken gznn
nne getirirdi onu. Grnts huzur verdi Tomas'a. Tereza'nn
yaadn, onunla ayn kentte olduunu ve baka hibir
eyin nemi olmadn sylemek ister gibiydi bu grnt.

Bu defa, editr bozdu sessizlii. "Anlyorum. Ben de holanmam


cezalandrma dncesinden. Ama," diye ekledi, glmseyerek,
"kimseyi cezalandrmak deil amacmz; cezann
sona ermesini istiyoruz biz."

"Biliyorum," dedi Tomas. Birka saniye iinde byk olaslkla


soylu, ama mutlaka, kesinlikle yararsz (nk politik
tutuklulara hibir yarar dokunmayacakt) ve kendisine hi
de ho gelmeyen (nk u iki kiinin zorlad koullar altnda
olacakt) bir ey yapacakt.

"mzalamak grevin," diye ekledi olu, neredeyse yalvarrcasna.

Grev mi? Olu grevini mi hatrlatyordu ona? Tomas'a


sylenebilecek en kt szd bu! Tereza'nn grnts, kucanda
kargay tutuu bir kere daha belirdi gzlerinin
nnde. Sonra onun daha geen gn bir gizli polis tarafndan
sktrld aklna gedi. Tereza'nn elleri de titremeye balamt
yeniden. Yalanmt. Tomas iin bir tek o nemliydi
artk. Tereza; alt rastlantdan doan bacerrahn siyatiinden
tomurcuk verip aan, Tomas'n btn 'Es muss
sein'larnn ters yz olan Tereza -Tomas'n tek zerine titredii
ey oydu artk.

mzalayp imzalamamay bile dnmek nedendi? Btn


kararlarnn tek bir lt vard; Tereza'ya zarar dokunacak
bir ey yapmamak. Tomas politik tutuklular kurtaramazd
ama Tereza'y mutlu edebilirdi. Bunu bile tam olarak baaramazd
ya. Ama dilekeyi imzalarsa Tereza'nn gizli polis
tarafndan daha sk ziyaret edileceinden emin olabilirdi.

"Yaryarya topraa gmlm bir kargay kurtarmak,


cumhurbakanna dilekeler gndermekten ok daha nemli," dedi.

Sylediklerinin anlalmaz olduunu biliyor, ama bylesi


daha da houna gidiyordu. Ani, beklenmedik bir sarholua
kaplmt. Karsna artk onu ve olunu grmek istemediini
olanca ciddiyetiyle sylerken, kapld gzkara sarholuun
aynsyd bu. Hekimlik kariyerinin sonu demek olan
mektubu postaya atarken kapld gzkara sarholuktu.
Yapt doru muydu, deil miydi bilmiyordu, ama iinden
geleni yaptna emindi.

"zr dilerim," dedi, "imzalamayacam."

:::::::::::::::::

15

Gnler sonra gazetede dileke haberini okudu.

Dilekenin politik tutuklularn salverilmesi iin 'nazik


bir biimde kaleme alnm bir rica' olduundan hi szedilmiyordu
tabii. Hibir gazete ksa metinden tek bir cmle bile
almamt. Onun yerine uzun uzun, az ok gzda veren bir
slupla, dilekenin sosyalizme kar balatlmas istenen yeni
bir kampanyann temellerini atmay amalayan devlet
kart bir bildiri olduu anlatlyordu. Bunun yansra imzaclarn
bir listesini de vermiler, her bir adn yanbana da
Tomas'n tylerini diken diken eden aslsz sulamalar eklemilerdi.

alacak bir ey deildi elbette. Komnist Parti tarafndan


dzenlenmeyen her trl kamu giriiminin (miting, dileke,
sokak gsterisi) dorudan doruya yasad sayld
ve katlanlar tehlikeye soktuu herkese biliniyordu. Ama
Tomas srf bu yzden, dilekeyi imzalamadna piman olmutur,
belki de. Neden imzalamamt sanki? Onu byle bir
karar vermeye gtrenin ne olduunu doru drst hatrlamyordu
bile.

Ve ite imdi onu gene romann banda bana grnd


gibi gryorum; pencereden darya, avlunun te yanndaki
duvarlara bakarken.

Bu grntden dodu Tomas. nceden de sylemitim,


roman kiileri insanlar gibi kadndan domazlar; yazarn henz
hi kimse tarafndan kefedilmediini ya da hakknda
nemli bir ey sylenmediini dnd temel bir insani
olasl bir fndk kabuunun iine sdran bir durum, cmle
ya da eretilemeden doarlar.

Ama bir yazarn ancak kendini anlatabilecei de doru


deil midir?

Elinden hibir ey gelmeksizin, ne yapacan bilemeden


bir avlunun kar tarafndaki duvara dalp gitmek; bir ak
annda karnndaki inat gurultuya kulak vermek; ihanet etmek,
ama ihanetin gz kamatrc yolunu terk edecek gc
kendinde bulamamak; Byk Yry'te kalabalklarla birlikte
yumruunu havaya kaldrmak; gizlenmi mikrofonlar
nnde espri gsterisi yapmak -bu durumlarn hepsini tandm,
hepsini yaadm, ama bunlarn hibirinden benim kiiliim,
benim zgemiim domad. Romanlarmdaki kiiler
kendime ilikin gereklememi olabilirliklerdir. Onlardan
eit derecede honut olmam ve dehete dmem de bu yzden.
Her biri benim ancak kenarnda dolatm bir snr amtr.
Bana en ekici gelen ey bu alm snrdr (tesinde
kendi 'ben'imin sona erdii snr). nk romann sorgulad
sr o snrn tesinde balar. Roman yazarn itiraflar deildir;
bir tuzak haline gelmi dnyamzda yaanan insan
yaamnn aratrlmasdr. Bu kadar yeter. Biz gene Tomas'a
dnelim.

Oturduu katta yalnz banayd, avlunun kar yakasndaki


binann kirli duvarlarna bakyordu. Uzun boylu, hafife
kamburunu kararak yryen adam ve arkadalarn zlyordu.
Oysa onlar tanmyordu, kendi dost evresi bile deillerdi.
Sanki bir tren istasyonunda gzel bir kadna rastlam da
daha ona bir ey syleyemeden kadn stanbul ya da
Lizbon'a giden bir yatakl vagona girip kaybolmu gibi geliyordu
Tomas'a.

Sonra yeniden, nasl davransa iyi olurdu diye dnmeye


alt. Duygularn alanna giren her eyi bir yana koymak
iin elinden geleni yapsa da (editre duyduu hayranl, olunun
neden olduu kzgnln) ona verdikleri metni imzalayp
imzalamamak konusunda gene de kararszd.

Bakalar susturulurken kiinin sesini ykseltmesi doru


bir davran deil miydi? Evet, doru bir davrant.

te yandan, gazeteler dilekeye neden bu kadar geni yer


ayryorlard? Dnlecek olursa, basn (tmyle devletin
denetiminde olan basn) bu konuda hi ses karmayabilir,
hi kimsenin de haberi olmazd. Dileke hakknda bu kadar
yazp izdiklerine gre demek ki dileke yneticilerin ekmeine
ya sryordu! Gkten dm bir armaand, yeni bir
kovuturma dalgas iin kusursuz bir balang ve klf?

O halde ne yapsa doru olurdu? mzalasa m imzalamasa m?

Soruyu sormann baka bir yolu da u; bararak sonu


abuklatrmak m daha iyidir, yoksa susmak ve bylelikle
daha yava bir lmle lmek mi?

Bu sorularn cevab var mdr?

Sonra gene o bildiimiz dnce geti kafasndan: nsan


hayat ancak bir defa yaanr ve kararlarmzn hangilerinin
doru hangilerinin yanl olduunu kestiremememizin nedeni,
verili bir durumda ancak bir tek karar verebilecek olmamzdr;
ikinci, nc ya da drdnc bir yaammz yok ki
eitli kararlarmz birbirleriyle karlatralm.

Bu adan tarih insan yaamlarna benzer. eklerin sadece


bir tek tarihi vardr. Bir gn Tomas'n yaam gibi, o da
hi yinelenmemecesine sona erecektir.

1618 tarihinde ek prenslikleri btn cesaretlerini toplayp


Viyana'da hkm srmekte olan imparatora duyduklar
hncn belirtisi olmak zere imparatorun yksek dzeyde iki
grevlisini Prag atosu'ndaki bir pencereden aa attlar.
Bakaldrlar Otuz Yl Savalar'na, bunlar da ek ulusunun
toptan yokedilmesine yolat. ekler cesaret gsterecek
yerde temkinli mi davransalard? Cevab basit gibi gelebilir;
deildir.
yz yirmi yl sonra, 1938'deki Mnih Konferans'nn
ardndan dnya eklerin lkesini Hitler'e kurban etmeye
karar verdi. ekler kendilerinin sekiz kat bir gce kar
ayaklanmaya m kalkmlard? 1618'in aksine temkinli
davranmay setiler. Koullu da olsa boyun emeleri II. Dnya
Sava'na yolat, bu da lkelerinin bamszlnn on yllar
hatta belki de yzyllar boyunca elden gitmesiyle sonuland.
Temkinli davranacak yerde cesaret mi gsterselerdi?
Ne yapsalard?

ekoslovak tarihi yinelenebilseydi, elbette her defasnda


iki olaslktan birini snamak ve sonular karlatrmak isterdik.
Byle bir deney olmakszn, bu konuda ileri srlecek
btn dnceler birer varsaym olmaktan teye gitmeyecektir.

Einmal ist keinmal. Bir kere olan ey hi olmam demektir.


Ne eklerin tarihi, ne de Avrupa'nn tarihi bir kere
daha yinelenecek. eklerin ve Avrupa'nn tarihi, insanln
talihsiz deneyimsizliinin kaleminden kma bir ift karalamadr.
Tarih insan yaamlar kadar hafiftir; dayanlmaz derecede
hafif, bir ty kadar, yukar doru szlp havaya karan
toz, yarn varolmayacak herhangi bir ey kadar hafif.

Bir kere daha ve bu defa aka benzer bir zlemle, uzun


boylu, hafife kamburunu kararak yryen editr dnd
Tomas. O adam tarih sanki bir karalama deil de tamamlanm
bir resimmi gibi davranyordu. Sanki yapt her ey
sonsuz kere yinelenecekmi, sonsuza kadar dnp geri gelecekmi
gibi eylemlerinden en ufak bir kuku duymakszn
davranyordu. Hakl olduuna kesinkes inanmt ve bu
onun iin dar grllk deil erdem belirtisiydi. Evet, o
adam Tomas'nkinden farkl bir tarihin iinde yayordu; karalama
olmayan (ya da olduunu fark etmeyen) bir tarihin...

:::::::::::::::::

16

Gnler sonra, buraya yukardaki blme ek olsun diye aldm


baka bir dnce geldi Tomas'n aklna; uzayn derinliklerinde
bir yerde bir gezegen vard, insanlar burada yeniden
doacaklard. Dnyada yaadklar yaamn ve biriktirdikleri
btn deneyimin tmyle bilincinde olacaklard.

Belki de hepimizin ilk iki yaammzn tm deneyimleriyle


nc bir kere doacamz bir baka gezegen daha
vard.

Belki de insanln bir derece (bir yaam) daha olgun doaca


baka, daha baka gezegenler de vard.

Tomas'n ebedi dn eitlemesiydi bu.

Elbette, biz dnyadakiler (bir numaral gezegen, deneyimsizlik


gezegeni) teki gezegenlerde insanolunun bana
neler gelebileceini ancak belli belirsiz hayaller biiminde
oluturabiliriz kafamzda. Daha m bilge olacaktr? Olgunlama
insanolunun gcnn snrlar iinde midir? Yineleme
yoluyla elde edebilir mi olgunlamay?
Yalnzca byle bir topyann bak asndan, iyimserlik
ve ktmserlik kavramlarn tam hakkn vererek kullanmak
mmkn olabilir: yimser, be numaral gezegende insanlk
tarihinin daha az kanl olacan dnen adamdr.
Ktmser, tersini dnendir.

:::::::::::::::::

17

Jules Verne'in nl romanlarndan, Tomas'n da ocukluunda


ok severek okuduu ki Sene Mektep Tatili adl bir roman
vardr. Gerekten de bir tatil en ok iki yl srebilir. Tomas
cam siliciliinin nc ylna girmiti.

Son bir iki hafta iinde, yar aka yar ciddi bedensel olarak
yorulduunu (gnde bir bazen de iki erotik 'balant's
oluyordu) ve kadnlara olan dknln kaybetmemekle
birlikte gcn ar derecede zorladn fark etmiti. (unu
da ekleyeyim, zorlanan cinsel gc deil fiziki gcyd; derdi
erkeklik organyla deil, nefesiyle idi -bir yanyla gln
olan bir durum.)

Bir gn, leden sonraya sktrd randevularndan birine


yetimekte zorluk ekti. Ender olarak yararland izin
gnlerinden birini kullanmak durumunda kalacak gibi grnyordu.
Ne yapacan armt. Ad nemli deil, bir gen
hanm on kere telefonla aramt. Bedeni, Yugoslavya'nn
ndist kumsallarnda, dne dne kzaran ileri hatrlatacak
kadar dzgn biimde yanm gen, ekici bir tiyatro rencisiydi bu.

O gnk son iinden son bir telefon daha ettikten sonra


imza filerini teslim etmek zere saat drtte broya dnerken,
Prag'n gbeinde kim olduunu karamad bir kadn
tarafndan yol ortasnda durduruldu. "Nerelere kayboldun
sen? Asrlar oldu grmeyeli!"

Tomas onun kim olduunu karmak iin iyice zorlad


beynini. Hastalarndan biri miydi? Yakn bir dostuymu gibi
davranyordu. Kadn tanmadn belli etmeyecek bir biimde
cevap vermeye alt. Onu nasl arkadann evine ekebileceini
dnyordu ki (anahtar cebindeydi) konuma arasnda
geen bir szden kim olduunu karverdi; btn gn
arayp bulmaya alt, gnete kusursuz biimde esmerlemi,
yeni parlamaya balayan tiyatro oyuncusu kzd bu!

Bu olay hem elendirdi hem de dehete drd Tomas';


bedence olduu kadar zihince de yorgun olduunun kantyd.
ki yllk tatil srgit uzatlamazd.

:::::::::::::::::

18

Ameliyat masasndan tatile ayrlmak Tereza'dan da tatile


ayrlmak demekti. Alt gn birbirlerini grmedikten sonra,
en sonunda pazar gnleri arzuyla dolup taarak birlikte oluyorlard;
ama Tomas'n Zrih'ten geri geldii akam olduu
gibi yabanclk ekiyorlard, pp birbirlerine dokunmalar
iin uzun zaman gemesi gerekiyordu. Bedensel ak zevk veriyor
ama avuntu vermiyordu. Tereza gemite olduu gibi
lk atmyor, orgazm annda onun yzndeki ifadeye baktnda
Tomas'a ac ekiyormu ya da o srada ok uzaklardaym
gibi geliyordu. Sadece geceleyin, uyku srasnda sevecendi
birlemeleri. Tereza, Tomas'n elini tutarken, onlar ayran
uurumu (gnnn uurumunu) unutuyordu. Oysa geceler,
Tomas'a onu korumak ve onunla ilgilenmek iin ne zaman
ne de frsat veriyordu. Sabahlar Tereza'ya bakmak yrek
paralaycyd ve Tomas onun iin korkuyordu: Tereza zgn
ve hasta grnyordu.

Bir pazar gn, arabayla Prag dnda gezintiye kmak


istedi Tereza. Btn sokaklarnn adlar Rus adlaryla deitirilmi
bir kaplca kasabasna gittiler ve orada Tomas'n eski
bir hastasyla karlatlar. Bu karlama akln bandan
ald Tomas'n. Birdenbire karsna onunla hekim olarak konuan
birisi kmt; eski gnlerinin aradaki kopuu birletiren
bir kpr grevi grdklerini, hasta bakmann ve hastalarnn
baklarn, (grmezlikten gelirmi gibi yapt ama
aslnda kendisine byk zevk veren, u anda ok zledii o
baklar) zerinde hissetmenin ho yeknesakln yedeinde
tayarak geri geldiklerini hissetti.

Arabayla eve dnerlerken Tomas, Zrih'ten Prag'a dnmekle


ne byk bir yanl yaptn dnd. Tereza'ya bakmamak
iin gzlerini srekli olarak yola dikmeye alt.
Ona ok fkeleniyordu. Yanbandaki varl her zamankinden
daha dayanlmaz lde rastlansal geliyordu imdi. Burada
yanbanda ne aryordu? Sepete koyup nehir aa yollayan
kimdi onu? Ky olarak neden kendi yata seilmiti?
stelik neden o da, baka bir kadn deil?

Yol boyunca ikisi de azlarn ap tek sz sylemediler.

Eve vardklarnda, akam yemeini hi konumadan yediler.

Sessizlik aralarnda bir strap gibi uzanmt. Her geen


dakika daha arlayordu. Sessizlikten kaabilmek iin hemen
yattlar. Geceyars Tomas, Tereza'y uyandrd. Tereza
alyordu.

"Gmlmm," diye anlatt, "ka zamandr gmlmm.


Sen her hafta beni grmeye geliyormusun. Mezarn
kapsna her vurduunda dar kyordum. Gzlerim toz
toprak doluydu.

Sen 'Nasl grebiliyorsun byle?' diyormusun, gzlerimdeki


toz topra silmeye alyormusun.

Ben de 'Zaten gremiyorum ki. Gz yerlerimde delik var'


diyormuum.

Sonra bir gn sen uzun bir yolculua kmsn, ben senin


baka bir kadnla birlikte olduunu biliyormuum. Haftalar
geiyor, sen gzkmyorsun. Seni kaybetmekten korktuum
iin uyku uyumaktan da vazgeiyorum. Sonunda mezarn
kapsn tklattn, ama uykusuz gecelerle geen bir ay
beni yle yormu ki mezardan kacak halim kalmam. Sonunda
zar zor urap ktmda, sen hayal krklna uram
gibiydin. yi grnmediimi syledin. Ben de km yanaklarmla,
sinirli hareketlerimle senin gzne ne kadar kt
grndm hissedebiliyordum.

'zr dilerim' dedim. 'Sen gittin gideli gzm krpmadm.'

Sen, 'Grdn m?' diye bardn sahte neeyle dolu bir


sesle. 'Senin iyi bir tatile ihtiyacn var. Bir aylk tatile!'

Sanki ben senin aklndan geenleri bilmiyormuum gibi!


Bir aylk tatil senin beni bir ay grmek istememen demekti,
baka bir kadn var demekti. Sonra sen gittin ve ben srnerek
mezarma girdim. ok iyi biliyordum ki, bir ay daha geceler
boyunca seni beklemekle geecek ve sen geldiinde ben
daha da irkin grneceim, sen de daha ok hayal krklna
urayacaksn."

Tomas bundan daha tyler rpertici bir ey duymamt.


Tereza'y kollarnn arasnda sk sk tutup, bedeninin tir tir
titrediini hissederken, kendi akna kar koyamayacan
dnd.

Gezegen patlayan bombalarla sarslsn, lke her gn yeni


ordularla yamalansn, btn komular gtrlp kuruna
dizilsin -aka syleyemiyordu ama bunlarn hepsini ok
daha kolaylkla kabul edebilirdi. Oysa Tereza'nn ryasnda
gizli olan ac katlanamayaca bir eydi.

Tereza'nn anlatt ryaya yeniden girmeyi denedi Tomas.


Kendi kendisini Tereza'nn yzn okar ve dikkatle,
zenle -o fark etmemeliydi- gz deliklerini dolduran toz topra
temizlerken getirdi gznn nne. Sonra onun o inanlmaz
lde tyler rpertici 'Zaten gremiyorum ki, gz
yerlerimde delikler var' cmlesini syleyiini duydu.

Kalbi zntden duracak gibi oldu; kalp krizinin eiindeydi


sanki.

Tereza yeniden uykuya dalmt; o uyuyamyordu. Tereza'nn


lmn getirdi gzlerinin nne. lm, korkun karabasanlar
gryordu; ama l olduu iin Tomas onu bu karabasanlardan
uyandramyordu. Evet, lm buydu; Tereza
uykuda, korkun karabasanlar gryor ve Tomas onu uyandramyor.

:::::::::::::::::

19

Rus ordusunun Tomas'n lkesini igal etmesini izleyen be


yl iinde Prag'da nemli deiiklikler olmutu. Tomas'n sokakta
karlatklar deiik insanlard. Dostlarnn yars
lke dna km, kalan yarnn yars da lmt. nk
uras tarihilerin kaydetmedii bir gerek ki, Rus igalini
izleyen yllar bir cenazeler dnemiydi; lm oran hzla ykseliyordu.
Romanc Jan Prohazka olaynda olduu gibi her
an izlenip, tedirgin edilerek lme gnderilen kiilerden (olduka
ender bir durum elbette) szetmiyorum sadece. zel
konumalarnn gnbegn radyoda yaymlanmasndan iki
hafta sonra hastaneye yatt Prohazka. Bedeninde o zamana
kadar byk olaslkla uyuyaduran kanser birdenbire gl gibi
at. Polisin gzleri nnde ameliyat edildi; zaten gidici olduunu
renen polis ilgisini kaybetti ve romancy karsnn
kollar arasnda lmeye brakt. Ama dorudan doruya kovuturmaya
uramadan lenler de vard; btn lkeyi kaplayan
aresizlik, bedene varncaya kadar tm ruha szyor,
sonra da bedeni mahvediyordu. Kimileri de yeni ynetimin
kendilerini lkenin yeni nderleriyle yanyana getirerek onur
balama hevesinden nasl kaacaklarn bilemiyorlard.
air Frantisek Hrubin de byle ld ite -partinin sevgisinden
kaarken. Hrubin'in, gzne grnmemek iin elinden
geleni yapt Kltr Bakan, onu ancak cenaze treninde
yakalayabildi ve airin mezar banda onun Sovyetler Birlii'ne
olan sevgisini dile getiren bir konuma yapt. Belki de
airi mezarndan kaldracak kadar yalan olan szlerinden
yarar umuyordu, kimbilir. Ama dnya yle irkindi ki, kimsecikler
kalkmad mezarndan.

Bir gn, Tomas niversiteden ve Bilimler Akademisi'nden


atlan nl bir biyoloun cenazesinde bulunmak zere
krematoryuma gitmiti. Yetkililer, cenaze treninin bir gsteriye
dneceinden korktuklar iin lm ilannda tren
saatinin bildirilmesini yasaklamlard. Cenaze sahiplerinin
kendileri bile son ana kadar cesedin sabah saat alt buukta
yaklacan bilmiyorlard.

Krematoryuma girdiinde, Tomas ne olup bittiini anlayamad;


salon film stdyosu gibi klandrlmt. aknlkla
evresine bakarken ayr yere film kameralarnn yerletirilmi
olduunu grd. Hayr, televizyon deil; polisti. Kimlerin
katldn saptamak zere cenazeyi filme alyorlard.
len bilim adamnn eski bir meslekta cenaze konumasn
yapacak kadar yrekli kt. Film yldz olaca nereden aklna
gelebilirdi ki.

Tren bitip de herkes lenin ailesine basal dilediinde


Tomas salonun bir kesinde toplanm bir grup insann
iinde uzun boylu, hafife kamburunu kararak yryen
editr seti. Onu grmek Tomas'a hibir eyden korkusu olmayan
ve derin bir dostluk bayla birbirlerine balanm
grnen bu insanlar ne kadar zlediini hatrlatt. Editrn
bulunduu yne doru dudaklarnda bir glmseme ve merhaba
ile ilerlerken, editr onu grnce, 'Dikkat! Daha fazla
yaklamayn!' dedi.

Bu szleri sylemesi garipti. Tomas onun szlerini iten,


dosta bir uyar olarak m ("Dikkat, filme alnyoruz; bizimle
konuursan soruturma iin yeniden alr gtrrler seni!")
yoksa alay olarak m ("Dilekeyi imzalayacak kadar yrekli
deilsen, bari tutarl ol da bize 'eski dost' numaras ekme")
yorumlayacan bilemedi. Mesaj ne anlama gelirse gelsin,
mesaj dikkate ald ve uzaklat Tomas. Sanki, tren istasyonundaki
o gzel kadn sadece yatakl vagona girmekle kalmam
ayn zamanda, Tomas tam ona ne kadar hayran olduunu
syleyecei srada, parman Tomas'n dudaklarna
koyarak konumasn yasaklamt.
:::::::::::::::::

20

O akamst, bandan bir baka ilgin olay daha geti. Byk


bir ayakkabc dkkannn vitrinini ykayp silerken hemen
yannda gen bir adam durdu, vitrine yaklap fiyatlar
incelemeye balad.

"Fiyatlar artt," dedi Tomas gzn camdan aa doru


szlen dereciklerden ayrmadan. Adam dnd ona bakt.
Tomas'n hastaneden arkada, S. adn taktm adamd bu
Tomas'n zeletiri belgesini yazdn sand iin ona burun
kvran adamn ta kendisi. Tomas onu grdne sevinmiti
(ocuksu bir sevinle, beklenmedik olaylara sevindiimiz gibi)
ama eski meslektann gzlerinde grd (S. kendisini
toparlamadan nce) hi de sevinli bir aknlk deildi.

"Naslsn?" diye sordu S.

Tomas daha cevap vermeye frsat bulamadan, S.'nin bu


soruyu sorduu iin utandn fark etti. Mesleini srdren
bir hekimin pencere cam silen bir hekime nasl olduunu
sormas dpedz glnt.

Tomas havay yumuatmak iin elinden geldiince canl


bir sesle "yiyim, ok iyiyim!" dedi ama, hemen o an ne kadar
urarsa urasn (gerekte, o kadar ok urat iin) 'iyiyim'
deyiinde ac bir alay gizlendiini sezdi. Ardndan hemen,
"Hastanede ne var ne yok?" diye ekledi.

"Hi," dedi S. "Her zamanki gibi."

Onun cevab da, mmkn olduunca normal sylenmeye


allmasna karn, tamamyla yersizdi ve ikisi de bunu biliyorlard.
Birinden biri cam silerken iler nasl 'her zamanki
gibi' olabilirdi?

"ef nasl?" diye sordu Tomas.

"Sen onunla grmyor musun yani?" diye sordu S.

"Hayr;" dedi Tomas.

Doru sylyordu. Hastaneyi terk ettii gnden bu yana


bacerrah bir kere bile grmemiti. Birlikte ne kadar da iyi
almlard oysa; birbirlerini dost olarak grmeye baladklar
bile sylenebilirdi. Bu yzden nasl sylenirse sylensin,
bu 'hayr'da hznl bir tn vard ve Tomas bacerrah konusunu
at iin S.'nin kendisine kzdn sezdi: Tpk bacerrah
gibi S. de bir kere bile olsun Tomas'a urayp hatrn ya
da bir eksik olup olmadn sormamt.

ki eski meslekta arasndaki her trl konuma imkan


ortadan kalkmt. Bundan ikisi de, zellikle Tomas, pimanlk
duysalar da durum buydu. Eski meslek arkadalarnn
kendisini unutmalarna kzmyordu. Bunu yannda duran
gen adama aka anlatabilseydi keke. Aslnda, "Utanlacak
bir ey yok! Seni grdme sevindim!" demek istiyordu.
Ama bu szleri sylemeye korkuyordu, nk o ana kadar
sylemeye alt her ey yanl kmt azndan, bu iten
szler de meslekta tarafndan alayl szler olarak alnabilirdi.

"Kusura bakma," dedi S. uzun bir sessizlikten sonra, "Gerekten


acelem var." Elini uzutt. "Sana bir telefon akarm."

Korkaklk ettiini sandklar srada ona burun kvran


arkadalarnn hepsi her dakika glmseyip durmulard
Tomas'a. imdiyse artk onu aalayamayacaklarn, ona
sayg gstermeye zorunlu olduklarn anladklarndan bucak
bucak kamaya alyorlard.

Aslna bakarsanz eski hastalar da ampanyayla arlamak


yle dursun, artk evlerine bile armyorlard Tomas'.
Deklase aydnn konumunda ayrcalkl bir yan yoktu oktandr;
yerleik, kalc ve yzleilmesi ho olmayan bir ey olmu
kmt.

:::::::::::::::::

21

Eve gitti, yatt ve her zamankinden daha erken uykuya dald.


Bir saat sonra mide arlaryla uyand. Ne zaman bunalp sklsa
ortaya kan bir rahatszlkt bu. la dolabn at ve bir
kfr savurdu; bombotu, dolab dolu tutmak tamamen aklndan
kmt. Acy irade gcyle denetlemeye alt, aslnda
olduka baarl da oldu, ama yeniden uyuyamyordu. Tereza
saat bir buukta eve dndnde onunla ene almak geldi
Tomas'n iinden. Ona cenazeden, editrn onunla konumaktan
kanmasndan ve S.'yle karlamasndan szetti.

"Prag son gnlerde ne kadar irkinleti," dedi Tereza.

"Biliyorum," dedi Tomas.

Tereza bir an sustu, sonra uysal bir sesle, "En iyisi buradan
ayrlmak," dedi.

"Sana katlyorum;" dedi Tomas, "ama gidilecek yer yok ki."

Pijamalarn giymi yatan zerinde oturuyordu. Tereza


geldi, yanna oturdu ve onu yandan kollaryla sard.

"Taraya ne dersin?" dedi.

"Orada tek bamza olurduk. O editre ya da eski arkadalarna


rastlamazdn. Oradaki insanlar farkl. Sonra doaya
geri dnm olurduk. Doa hep, her zaman olduu gibi."

O anda bir ac daha sapland Tomas'n karnna. Kendini


yal hissetti, zledii eyin her eyden ok huzur ve sessizlik
olduu duygusuna kapld.

"Belki de haklsn," dedi glkle. Ac, soluk almasn


zorlatryordu.

"Kk bir evimiz, kk bir bahemiz olurdu. Karenin'in


koup oynamasna yetecek byklkte bir bahe."

"Evet," dedi Tomas.

Taraya tanrlarsa yaamlarnn neye benzeyeceini


gznn nne getirmeye alyordu. Her hafta baka bir
kadn bulmakta zorluk ekecekti. Erotik servenlerinin sonu
demekti bu.

"Bir tek u var, tarada benimle sklacaksn," dedi Tereza.


Onun aklndan geenleri okumutu sanki.

Ar daha da artt. Tomas konuamyordu. Kadn peinde


komasnn da bir eit 'Es muss sein!' -onu kskvrak tutsak
eden bir zorunluluk- olduu geldi aklna. Tatil istiyordu.
Ama mutlak bir tatil, btn zorunluluklardan, btn 'Es
muss sein!'lardan uzak bir tatil. nsan hastanedeki ameliyat
masasn brakp tatile (srekli bir tatile) kabiliyorsa eer,
neden dnya denen ameliyat masasn eline hayali neterini
alp zerinde kadnlarn milyonda bir benzemezliklerini
sakladklar kilitli kutuyu kesip bimeye alt masay brakp
tatile kamasn?

"Miden azd gene" diye bard Tereza. Bir eylerin yolunda


gitmediini yeni fark etmiti.

Tomas evet anlamnda sallad ban.

"neni yaptn m?"

Tomas hayr anlamnda ban sallad. "la kutusunu yedeklemeyi


unutmuum."

Tereza, onun dikkatsizliine kzmt, ama gene de acdan


boncuk boncuk ter damlalaryla dolan alnn okad.

"imdi biraz daha iyiyim."

"Yat," dedi Tereza, sonra stne bir battaniye rtt. Banyoya


gitti, bir dakika gemeden dnp yanna, yataa girdi.

Ban yastktan kaldrmadan Tereza'ya dnd ve bir an


soluu kesilecek gibi oldu; Tereza'nn gzleri dayanlmaz bir
acyla yanyordu.

"Sylesene Tereza, ne var? Son gnlerde senin iinde bir


eyler olup bitiyor. Hissedebiliyorum. Biliyorum."

"Hayr." Ban sallad. "Hibir ey yok."

"Yalan sylemenin bir anlam yok ki."

"Gene ayn eyler," dedi Tereza.

"Ayn eyler," derken kendi kskanln ve Tomas'n sadakatsizliklerini


anlatmak istiyordu.

Ama Tomas iin ucunu brakmamaya kararlyd. "Hayr,


Tereza. Bu defaki farkl bir ey. Hi bu kadar kt olmamtn."
"Peki o zaman, anlatacam," dedi Tereza. "Git, salarn
yka."

Tomas anlamad.

Aklarken Tereza'nn ses tonu yasl, hnsz, neredeyse


sevecendi. "Aylardr san ar bir koku sayor. Kadn cinsel
organ kokuyor. Sana sylemek istemedim ama gecelerde sevgililerinin
aparalarnn kokusunu solumak zorunda kaldm."

Tereza szlerini bitirdii an, Tomas'n midesi yeniden


acmaya balad. Ne syleyeceini bilemiyordu. Nasl her yann
ova ova keselemiti oysa! Bedeni, elleri, yz, her yeri
kokularndan en ufak bir iz kalmasn diye. Hatta onlarn kokulu
sabunlarndan bile uzak durmu, yannda hep kendi
keskin kokulu sabununu tamt. Ama san unutmutu!
Hi aklna gelmemiti!

Sonra, bacaklarn ayrp yznn zerine oturan, kendisini


yzyle, bann tepesiyle sevip okamasn isteyen kadn
hatrlad. Ondan nefret ediyordu imdi. Ne aptalca bululard
bunlar! Yalanlamann hibir ie yaramayacan anlad.
Tek yapabilecei ey sersem gibi glerek banyoya yollanmakt.

Ama Tereza yeniden alnn okad ve, "Burada kal, yatakta.


Ykanp temizlenmeye kalkma imdi. Artk altm,"
dedi.

Midesi ldryordu Tomas', tek istedii huzur ve sessizlikti.


"u benim hastama yazacam, hani kaplcalarda grdmze.
Kynn bal olduu kaza hangisiydi, biliyor musun?"

"Hayr."

Tomas konumakta son derece zorluk ekiyordu. Tek syleyebildii,


"Korular... inili kl tepeler..." oldu.

"Tamam. yle yapacaz. Buradan ekip gideceiz. Ama


konumak yok artk..." Bir yandan da Tomas'n alnn okamay
srdryordu Tereza. Tek bir sz sylemeden orada ylece
yanyana yattlar. Yava yava ar azalmaya balad.
ok gemeden ikisi de uykuya dalmlard.

:::::::::::::::::

22

Gecenin ortasnda uyand ve aknlkla uykusunda ardarda


erotik ryalar grdn fark etti. Apak hatrlad tek rya
sonuncusuydu: Dev gibi plak bir kadn, Tomas'n en az
be kat, bir havuzun suyu zerine srtst uzanm, su yzeyinde
szlyordu. Kasklarndan gbek deliine kadar
btn karn sk kllarla kaplyd. Tomas ona havuzun kenarndan
bakarken son derece heyecanland.

Bedeni mide arlaryla halsiz dmken nasl heyecanlanabilmiti?


Hele uyankken grse midesini bulandracak
bir kadn grnts karsnda nasl heyecan duyabiliyordu?
ye dnd: Kafa denen mekanizmada karlkl dnen
iki dili ark var. Birinde, grntler; tekinde bedenin
tepkileri. plak kadn grntsn tayan dili, kendisine
denk gelen ereksiyon-emir dilisine giriyor. Ama u ya da bu
nedenle dililerin hareketinde bir karklk olur da heyecan
dilisi umakta olan krlang grntsn tayan diliye
girerse, o zaman erkeklik organ umakta olan bir krlang
grd m kalkyor.

Dahas, Tomas'n insan uykusu zerinde uzmanlam


bir meslektann yapt aratrmaya gre, erkeklerin cinsel
organlar grdkleri rya ne olursa olsun kalkyordu. Demek
ki, cinsel organn kalkmasyla plak kadnlar arasndaki
balant Yaratan'n insan kafasndaki mekanizmay altrmasnn
binlerce yolundan sadece biriydi.

Ya akn btn bunlarla ortak yan nedir? Hi. Kafasndaki


dililerden biri attnda Tomas krlang grnce uyarlyorsa,
bu dililerden hibirinin Tereza'ya besledii ak
zerinde etkisi olamaz.

Cinsel heyecan, Yaratan'n kendi elencesi iin kulland


bir mekanizma ise, ak yalnzca bize ait olan ve Yaratan'dan
kamamz mmkn klan eydir. Ak bizim zgrlmzdr.
Ak 'Es muss sein!'in tesinde yatar.

Tam yle de deil ama. Ak, Yaratan'n kendi elencesi


iin kulland kurmal oyuncaktan farkl bir ey de olsa, ona
iliiktir bir yanyla. Ona, korunmasz bir plak kadnn dev
bir saatin sarkacna bal olmas gibi baldr.

Tomas yle dnd: Ak sekse ilitirmek Yaratan'n


aklna gelip gelebilecek en garip fikirlerden biridir.

Ayn zamanda unu da dnd: Ak seks denen budalalktan


kurtarmann yollarndan biri kafamzdaki mekanizmay
krlang grdk m uyarlacak biimde kurmak olabilir.

Ve kafasnda bu tatl dnceyle uyuklamaya balad.


Ama tam uykunun eiinde, karmakark kavramlarn yitik
lkesinde anszn btn bilmecelerin zmn, btn gizlerin
anahtarn, yeni bir topya, bir cennet bulduuna emin
oldu; erkeklerin krlang grnce uyarldklarn ve Tomas'n
Tereza'y seksin saldrgan budalal olmakszn sevebilecei
bir dnya.

Sonra uykuya dald.

:::::::::::::::::

23

Yar plak bir sr kadn kendisine sarlmak istiyorlard,


ama o yorgundu ve onlardan kurtulmak iin yan odaya alan
kapy at. Orada, tam karsna gelen yerde, bir divann
zerinde yanlamasna yatm gen bir kadn grd. O da yar
plakt: zerinde sadece klotu vard. Dirsei zerinde
dorularak, geleceini bildiini anlatan bir glmsemeyle
bakt ona.

Yanna gitti kadnn. Onu en sonunda bulmu olmaktan


ve orada onunla birlikte olmaktan dolay anlatlmaz bir mutlulukla
doluydu ii. Yanna oturdu, kadna bir ey syledi, o
da ona karlk verdi. Dinginlik yayyordu kadn evreye.
Eliyle yava, yumuak hareketler yapyordu. Btn yaam
boyunca onun hareketlerinin dinginliini zlemi durmutu.
Diil dinginlik yanna bile uramayan bir ey olmutu yaam
boyunca.

Ama ite tam o srada rya geriye, gereklie doru kaymaya


balad. Kendini yine ne uyur ne de uyank olduumuz
o yitik lkede buldu. Gen kadnn gzlerinin nnden kaybolup
gitmesini grme dncesi onu dehete drd ve
kendi kendine 'Tanrm onu kaybedersem nasl zleceim!'
dedi. Deli gibi kim olduunu, onunla nerede tantn, birlikte
ne yaadklarn hatrlamaya alt. Kadn kendisini
bu kadar iyi tanyorsa o onu nasl unutabilirdi? Sabah ilk i
telefon etmeye sz verdi kendi kendine. Ama sz verir vermez
tutamayacan da fark etti! Adn bilmiyordu. Bu kadar
iyi tand birinin adn nasl unutabilirdi? Bu srada neredeyse
tmyle uyanmt, gzleri akt ve kendi kendine 'Ben
neredeyim?' diye soruyordu. Evet, Prag'daym, ama o kadn, o
da burada m oturuyor? Onunla baka bir yerde tanmadm
m? svireli olabilir miydi? Kadn tanmadna, ne Pragl
ne de svireli olduuna, ryasndan baka hibir yerde varolmadna
akl yatncaya kadar epey bir zaman geti.

O kadar altst olmutu ki, yatan iinde dimdik oturdu.


Tereza yanbanda derin derin soluk alyordu. Dnd, ryasndaki
kadn tand kadnlardan hibirine benzemiyordu.
Hepsinden ok daha yakndan tand duygusunu uyandran
kadn, hi tanmad bir kadn kmt sonuta. Ama
gene de hep zledii kadnd o. Eer kiiye zel bir cenneti
olacak olsa, o cennette bu kadnn dizi dibinde yaard. Ryasndaki
kadn aknn 'Es muss sein!'yd.

Platon'un len'indeki nl efsane aklna geldi anszn:


Tanr onlar ortadan ikiye ayrncaya kadar btn insanlar
hermafroditti, o zamandan beri bu yarlar birbirlerini arayarak
dnyann drt bir bucanda gezinip duruyorlar. Ak
kaybettiimiz yary zleyiimizdi ite.

Diyelim ki gerekten yledir; dnyann herhangi bir yerinde


her birimizin bedeninin teki yarsn oluturan bir e
vardr. Tomas'n teki yars ryasn grd gen kadnd.
Ne are ki, insan teki yarsn kendisi bulamaz. Bunun yerine,
saz sepette bir Tereza gnderilir ona. Peki gene de, daha
sonra kendisi iin kararlatrlm olan kiiyle, teki yarsyla
karlarsa ne olur? Hangisini yelemelidir? Saz sepetten
kan kadn m yoksa Platon'un efsanesindeki kadn m?

Ryadaki kadnla ideal bir dnyada yaarken gznn


nne getirmeye alt kendini. deal evlerinin nnden geip
gittiini gryor Tereza'nn. Tereza yalnz ve gzlerinde
sonsuz hznl bir ifadeyle durup, ieriye ona bakyor. Onun
baklarna dayanamyor Tomas. Yeniden, onun acsn kendi
yreinde duyuyor. Yeniden, sevecenlie yenik dyor ve
Tereza'nn ruhunun ta derinliklerine kadar batyor. Pencereden
atlayp darya kyor, ama Tereza Tomas' hep kzdrp
sinirlendiren o ani, sert hareketlerle kendini nerede mutlu
hissediyorsa orada kalmasn sylyor ac ac. Tomas onun
seiren ellerini tutuyor ve sakinletirmek iin kendi ellerinin
arasna bastryor. Ve zaman zaman mutluluunu yaad
evi brakp gideceini, zaman zaman cennetini ve ryasndaki
kadn terk edeceini Tereza'yla, alt gln rastlantdan
doan kadnla kap gitmek iin aknn 'Es muss sein!'na
ihanet edeceini biliyor o anda Tomas.

Btn bunlar aklndan geerken yatakta dimdik oturuyor,


yanna uzanm yatan ve uykusunda elini tutan kadna
bakyordu. Ona kar anlatlmaz bir ak duydu. O sra Tereza'nn
uykusu ok hafif olmal ki gzlerini at ve soran baklarla
Tomas'a bakt.

"Neye bakyorsun?" diye sordu Tereza.

Onu uyandrmak yerine pplayp uyutmas gerektiini


biliyordu Tomas, bu yzden zihninde yeni bir rya imgesi
uyandracak bir cevap bulmaya alt.

"Yldzlara bakyorum," dedi.

"Yldzlara bakyorum deme bana. Yalan. Yere bakyorsun."

"Uaktayz da ondan. Yldzlar altmzda."

"Ah, uakta demek;" dedi Tereza, Tomas'n elini daha da


sk sk tuttu ve yeniden uykuya dald. Tomas, Tereza'nn
yldzlarn ta yukarlarnda yolalan bir uan yuvarlak penceresinden
darya baktn biliyordu imdi.

:::::::::::::::::

VI

BYK YRY

:::::::::::::::::

Stalin'in olu Yakov'un nasl ldn ancak 1980 ylnda


Sunday Times gazetesinde okuyabildik. II. Dnya Sava srasnda
Almanlara tutsak den Yakov, bir grup ngiliz subayyla
birlikte bir kampa konulmutu. Ayn kenefi paylayorlard.
Stalin'in olu; kenefi le gibi brakp kma alkanlndayd.
ngiliz subaylar, dnyann en gl adamnn olunun
boku da olsa, keneflerinin boka bulanmasna ierliyorlard.
Yakov'un dikkatine sundular konuyu. Yakov alnd.
Tekrar tekrar dikkatini ekip kenefi temizlemesini salamaya
altlar. fkelendi, tartma kard, kavga etti. Sonunda
kamp komutanyla bir grme istedi. Komutann arac
olmasn istiyordu. Ama kibirli Alman, bok konusu konumay
reddetti. Stalin'in olu iine dt yz kzartc duruma
dayanamad. En korkun Rusa kfrler haykrarak, kamp
evreleyen elektrikli dikenli tellere att kendini. Hedefi vurmutu.
ngilizlerin kenefini artk bir daha hi boka bulamayacak
olan bedeni tele aklm kalmt.

:::::::::::::::::

Stalin'in olunun ii zordu. Eldeki btn kantlar babasnn


olan peydahlad kadn ldrdn gsteriyor. Oul
Stalin, hem Tanr'nn Olu (babasna Tanr gibi tapld
iin) hem de O'nun dlad idi. nsanlar ondan ift yanl
korkuyorlard; onlara hem gazab (ne de olsa Stalin'in oluydu)
hem de ltfu ile (babas, dlad olunu cezalandrmak
iin onun arkadalarn cezalandrabilirdi) zarar verebilirdi.

tilmilik ve ayrcalk, mutluluk ve zdrap -kimse kartlarn


nasl kolaylkla birbirlerine dnebileceklerini, insan
varoluunun bir kutbundan tekine gemek iin ksack bir
admn yeteceini Yakov'dan daha somut olarak anlayamamtr.

Derken, tam savan banda Almanlara tutsak dt ve


ona zaten her zaman tiksin gelmi anlalmaz, burnu byk
bir ulusun yeleri olan teki tutsaklar onu pis olmakla suladlar.
Omuzlarnda en yce bir dram tayan (dm bir
melek ve Tanr'nn Olu olarak) kendisi, yce bir ey iin
(Tanr ve melekler katnda bir ey) deil de bok yznden mi
yarglanacakt? Dramlarn en ycesi ile en ala bu denli
ba dndrecek kadar birbirine yakn myd?

Ba dndrecek kadar birbirine yakn ha? Yaklaklk,


yaknlk ba dnmesine yolaar m ki?

Aabilir. Kuzey Kutbu, Gney Kutbu'na deecek kadar


yaklarsa, yeryz kaybolur ve insanolu kendini ban
dndren bir bolukta bulur, der.

Eer itilmilik ve ayrcalk ayn kapya kyorsa, eer yce


ile deersiz arasnda bir fark yoksa, eer Tanr'nn Olu bok
yznden yarglanyorsa, insan varolu boyutlarn kaybeder
ve dayanlmaz lde hafifler. Stalin'in olu kendini elektrikli
tele attnda, tel rg acnas biimde havaya dikilmi, bolukta
sallanan bir terazi kefesi gibiydi; onu havaya kaldran
ise boyutlarn kaybeden bir dnyann sonsuz hafiflii...

Stalin'in olu bok yoluna can vermiti. Ama bok yoluna


lmek sama bir lm deildir. lkelerinin snrlarn douya
doru geniletmek iin canlarn gzden karan Almanlar,
lkelerinin gcn batya doru yaymak iin len Ruslar
-evet, onlar budalaca bir ey uruna ldler ve lmlerinin
ne bir anlam ne de bir genel geerlii var. Sava denen eyin
genel budalal iinde, Stalin'in olunun lm tek metafizik
lm olarak beliriyor.

:::::::::::::::::

Kklmde, ocuklar iin yeniden yazlm ve Gustave


Dore'un gravrleriyle sslenmi Ahd-i Atik'i okurken, Tanr'y
bir bulutun zerinde oturur grmtm. Gz, burnu ve
uzun sakal olan yal bir adamd Tanr ve kendi kendime,
eer O'nun az varsa, yemek de yemesi gerektiini dnmtm.
Ve eer yemek yiyorsa, barsaklar da var demekti.
Ama, ok dindar bir aileden gelmememe ramen bu dnce
her zaman dm kopartrd. Tanrsal bir barsan dncesi
bile kfr gibi gelirdi bana.

Kendiliimden, herhangi bir teolojik eitimden gemeden,


ocuk aklmla Tanr'yla bokun uzlamazln kavram
ve Hristiyan antropolojisinin temel tezini, yani insann Tanr'nn
suretinde yaratldn sorgulamaya vardrmtm ii.
Ya/ya da: Ya insan Tanr'nn suretinde yaratlmt -ve Tanr'nn
barsaklar vard!- ya da Tanr'nn barsaklar yoktu ve
insan O'na benzemiyordu.

Eski gnostikler benim be yanda hissettiklerimi hissetmilerdi.


kinci yzylda gnostiklerin byk stad Valentinus,
insan lanetlenmeye kadar gtrebilecek bu ikilemi sa'nn
"yiyip itiini ama dklamadn" syleyerek zmt.

Bok, ktlkten daha zor, daha uratrc bir teolojik sorundur.


Tanr insana zgrk verdiine gre, gerekirse, insann
iledii sularn sorumlusunun O olmadn kabul
edebiliriz. Oysa bokun sorumluluu tmyle O'nun, insann
Yaratcs'nndr.

:::::::::::::::::

Drdnc yzylda Aziz Jerome, Adem'le Havva'nn Cennet'te


cinsel ilikide bulunduklar grn tmyle reddetti.
te yandan, dokuzuncu yzylda yaayan byk dinbilimci
Johannes Scotus Erigena, bu gr kabul etti. stelik de
o Adem'in erkeklik organnn, sahibinin istedii biimde ve
zamanda kol ya da bacak gibi kaldrlabileceine de inanyordu.
Bu fanteziyi, iktidarsz kalma saplants iinde yaayan
bir adamn sk sk grd bir rya olarak bir kenara
atamayz. Erigena'nn dncesinin anlam farkldr. Eer
erkeklik organn basit bir buyrukla kaldrmak mmkn olsayd,
o zaman cinsel heyecann yeri olmazd dnyada. Erkeklik
organ uyarldmz iin deil, biz ona kalkmasn buyurduumuz
iin kalkard. Byk dinbilimcinin Cennet'le
uyumaz bulduu ey cinsel birleme ve yedeinde gelen haz
deildi; onun Cennet'le uyumaz bulduu, uyarlma sonucu
gelen heyecand. Unutmayn: Cennet'te haz vard, ama heyecan
yoktu.

Erigena'nn ne srd dnce bokun teolojik adan


hakl karlmasnn (baka bir deyile, bir teodise'nin -Teodise:
Tanr'nn yaptklarn anlalr ve meru klma yntemi-) anahtardr.
nsana Cennet'te kalma izni verildii srece, insan ya
(Valentinus'un sa's gibi) hi dklamayacak, ya da (daha
akla yakn olan) boka iren bir ey gzyle bakmayacakt.
Tanr ancak insan Cennet'ten kovduktan sonradr ki ona irenmeyi
retti. nsan kendini utandran eyi gizlemeye balad.
Peeyi syrdnda gzleri yce bir kla krelmiti
oktandr. Bylece, irenmeyle tanmasnn hemen ardndan
heyecanla tant. Bok olmadan (szcn hem gerek
hem de eretileme anlamyla) bildiimiz anlamda, kalbi
arptran, duyular krelten cinsel ak olamazd.

Bu romann nc Blm'nde banda melon apka,


yannda batan aa giyimli Tomas'la yar plak ayakta duran
Sabina'nn hikayesini anlatmtm. O zaman sylemeyi
unuttuum bir ey var. Kendi kendini alaltmann heyecanyla
uyarlm olarak aynada kendine bakarken, Sabina,
Tomas'n onu banda melon apkayla tuvalete oturttuunu
ve barsaklarn boaltmasn seyrettiini dledi. Anszn
kalbi arpmaya balad ve tam baylmann eiindeyken Tomas'
kilimin zerine ykt, ayn anda orgazm oluyormu gibi
lk att.

:::::::::::::::::

Dnyann Tanr tarafndan yaratldna inananlarla kendi


kendine varla kavutuunu dnenler arasndaki tartma,
aklmzn ya da deneyimlerimizin ok tesindeki fenomenler
alanna girmektedir. ok daha gerek olan, varl insana
armaan edildii biimiyle (nasl ya da kimin tarafndan
olursa olsun) kukuyla karlayanlarla onu olduu gibi, hi
kar kmadan kabul edenleri birbirinden ayran izgidir.

ster dini olsun ister politik, btn Avrupal inanlarn


ardnda, bize dnyann eksiksiz yaratldn, insan varoluunun
iyi olduunu, bu nedenle de oalmamz gerektiini
syleyen Yaradl Kitab'nn birinci blm yatar. Bu temel
imana varolula kesin uzlama adn verelim.

Son zamanlara kadar bok lafnn basnda b.. olarak gemesinin


ahlaki kayglarla hibir ilgisi yoktur. Bokun ahlakszlk
olduunu ne sremeyiz herhalde, deil mi? Boka kar
kma metafizik bir kar ktr. Her gn yaptmz dklama
ii yaradln kabul edilmezliinin gnbegn kantlanmas
demektir. Ya/ya da: Ya bok kabul edilebilir bir eydir
(bu durumda banyonun kapsn kilitlemeyelim) ya da kabul
edilemeyecek bir biimde yaratlmz demektir.

Bundan da u kyor demek ki; 'varolula kesin olarak


uzlama'nn nerdii estetik lk, bokun reddedildii ve herkesin
bok yokmu gibi davrand bir dnyadr. Bu estetik
lknn ad kitsch'dir.

Kitsch, o duygusal on dokuzuncu yzyln ortasnda domu


Almanca bir szcktr; oradan da Bat dillerine gemitir.
Ne var ki ok sk kullanlmaktan zgn metafizik anlamn
kaybetmitir szck; kitsch, szcn hem gerek hem
de eretileme anlamnda, bokun kesin reddidir, kitsch insan
varoluunda temelden kabul edilemez olan her eyi kapsam
dna atar.

:::::::::::::::::

6
Sabina'nn itenie komnizme isyan ediinde etik olmaktan
ok estetik bir nitelik vard. Onu tiksindiren komnist dnyann
irkinliinden (inek ahrlarna dntrlm ato ykntlarndan)
ok, bu dnyann taknmaya alt gzellik
maskesiydi -baka bir deyile, komnist kitsch'i. Komnist
kitsch'inin en iyi rnei 1 Mays denen trendi.

nsanlarn hala heyecan duyabildikleri ya da heyecan duyarm


gibi yapabildikleri gnlerdeki 1 Mays resmi geitlerini
grmt Sabina. Kadnlarn hepsi krmz, beyaz ve mavi
bluzlar giyerler ve balkonlardan ya da pencerelerden onlar
seyredenler, yrylerin oluturduu be keli yldz,
kalp ya da harf gibi eitli biimleri seebilirlerdi. Her gruba
elik ederek uygun adm gitmelerini salayan kk bando
mzkalar vard. Bir grup zerinden geilen platforma yaklarken,
en bezgin suratlar bile, sanki gerektiince sevin dolu
ya da daha kesin sylemek gerekirse, gerektiince uzlama
iinde olduklarn gstermek ister gibi azlar kulaklarna vararak
glmserlerdi. Sadece komnizmle olan politik uzlamalarnn
davurumu deildi bu; hayr, onlarnki varolmann
kendisiyle uzlamakt. 1 Mays treni esinini, varolula kesin
uzlama denen o derin kuyudan ekip karyordu. Resmi geidin
yazlmayan, sylenmeyen slogan 'Yaasn komnizm!'
deil, 'yaasn hayat!'t. Komnist politikann gc ve kurnazl
bu slogan kendine maledebilmesinde yatyordu. nk
komnizmin savlarna metelik vermeyen insanlar komnist
resmi geide eken bu budalaca totoloji ('Yaasn yaam!') idi.

:::::::::::::::::

On yl sonra (bu srada Sabina Amerika'ya yerlemiti) arkadalarnn


arkada, Amerikal bir senatr Sabina'y dev boyutlardaki
arabasna bindirmiti. Arabann arka koltuunda
senatrn drt ocuu zp zp zplyorlard: Senatr, arabay
iinde yapay buz pisti bulunan bir stadyumun nnde durdurdu.
ocuklar arabadan dar frladlar ve stadyumu evreleyen
geni ayrlk alanda komaya baladlar. Direksiyonun
arkasnda oturup hlyal gzlere, zplayp duran drt
kk bedene bakan senatr, Sabina'ya, 'Bir bak unlara hele,'
dedi. Sonra koluyla bir daire, stadyumu, ayrlk alan ve
ocuklar da iine alan bir daire izerek 'te ben mutluluk
diye buna derim,' diye ekledi.

Szlerinin ardnda ocuklarn kouunu, imenlerin yeeriini


grmenin de tesinde bir sevin gizliydi; imenlerin
bitmedii, ocuklarn koumad -senatr bundan ok
emindi- komnist bir lkeden gelen gmenin acsna ynelik
derin bir anlay vard bu szlerde.

O anda senatr Prag'n bir meydannda bir krsnn


zerinde geldi Sabina'nn gzlerinin nne. Yzndeki glmseme,
komnist devlet adamlarnn krslerinin tepelerinden,
ta aalardaki resmi geitte birrnek glmseyen
yurttalarna yolladklar glmsemenin aynyd.

:::::::::::::::::
8

Senatr ocuklarn mutlu olduklarn nereden biliyordu?


Ruhlarnn iini mi gryordu? Gzden kaybolduklar an
bir olup drdncy dvmeye balarsa ne olacakt peki?

Senatrn savn dorulayan tek ey vard: Duygular.


Yrek konutuunda, akl kar koymay yakksz bulur.
Kitsch'in egemen olduu yerde, kalbin diktatrl hkm
srer.

Kitsch'in insanda uyandrd duygu kitlelerin paylaabilecei


trden olmaldr. O halde, kitsch allmam bir durumdan
yola kamaz; kiilerin belleklerine kazm olduklar
temel imgelerden tremek zorundadr; hayrsz kz evlat,
ihmal edilmi baba, ayrlarda kouan ocuklar, ihanete uram
vatan, ilk ak.

Kitsch iki damla gzyann ardarda yuvarlanvermesine


neden olur. lk damla yle der: ocuklarn ayrda koutuunu
grmek ne gzel ey!

kinci damla ise unu syler: ocuklarn ayrlarda koutuklarn


grp btn insanlkla birlikte duygulanmak
ne kadar da gzel!

Kitsch'i kitsch yapan ikinci damladr.

nsanlarn yeryzndeki kardelii ancak kitsch temeli


zerinde kurulabilir.

:::::::::::::::::

Ve bunu en iyi bilen de politikaclardr. Akta bir fotoraf


makinesi mi grdler, hemen en yakn ocuun yanna koar,
havaya kaldrr, yanandan perler. Kitsch btn politikaclarn,
btn politik partilerin ve hareketlerin estetik lksdr.
eitli politik eilimlerin yanyana varolduklar ya da birbirine
rakip etkilerin birbirlerini ortadan kaldrd, ya da snrlandrd
toplumlarda yaayanlarmz kitsch ikencesinden
az ok kurtarabilirler kendini; birey bireyliini koruyabilir;
sanat benzersiz eserler yaratabilir. Ama gc tek bir
politik hareket eline geirdiinde, kendimizi totaliter kitsch'in
ortasnda buluruz.

'Totaliter' derken kitsch'e zarar verecek her eyin tmden


kouluyla srp atlmasn kastediyorum; her trl bireylik
gsterisi (nk topluluktan sapma, o srtkan kardeliin
suratna frlatlm bir tkrktr); her kuku (nk ayrntlar
kukuyla karlayan herkes sonunda yaamdan kuku
duymaya vardracaktr ii); her trl ironi (nk kitsch alan
iinde herkes son derece ciddiye alnmaldr); ayrca ailesini
terk eden anne ya da erkekleri kadnlara ye tutan adam
da; nk byle yapmakla o kutsal buyruu ('Bereket sa ve
oal') sorgulam olmaktadrlar.

Bu adan baktmzda Gulag Takmadalar'n, totaliter


kitsch'in kendi sprntlerinden kurtulmak iin kulland
bir lam ukuru olarak grebiliriz.

:::::::::::::::::

10

II. Dnya Sava'nn hemen ardndan gelen dnem Stalinci


terrn en korkun gnlerine rastlar. Tereza'nn babasnn
sudan bir nedenle tutukland ve on yandaki Tereza'nn
ailesiyle oturduu apartman katndan defedildii dnemdir
bu. Ayn zamanda yirmi yandaki Sabina'nn Gzel Sanatlar
Akademisi'nde resim renimi grd dnem. Orada,
Marksizm hocas yle bir sosyalist sanat kuram gelitirir:
Sovyet toplumu yle ilerlemitir ki, temel eliki artk iyi ve
kt arasnda deil, iyi ile daha iyi arasndadr. Bylece bok
(temelden kabul edilemez olan her ey yani) yalnzca 'teki
tarafta' (Amerika'da rnein) varolabilir ve yalnzca oradan,
dardan, yabanc bir ey olarak (bir casus olarak rnein)
'iyi ve daha iyi'nin dnyasna szabilir.

Gerekten de tarihin o en acmasz gnlerinde btn komnist


lkelerin sinemalarn istila eden Sovyet filmleri akl
almaz bir masumiyet ve erdemlie bulanmt. ki Rus arasnda
yaanabilecek en byk eliki, ak anlamazl olabilirdi:
Olan kzn kendisini artk sevmediini sanrd; kz olann
kendisini artk sevmediini sanrd. Ama son sahnede
birbirlerinin kollarna atlrlar, mutluluk gzyalar yanaklarndan
aaya doru szlrd.

Bu filmlerin yakn zamanlardaki allagelmi yorumu


u: Komnizmin gerei ok daha ktym, fakat bunlar
komnist idealleri gsteriyorlarm.

Sabina hep bu yoruma isyan etmiti. Ne zaman Sovyet


kitsch'i dnyasnn geree dntn grse, srtndan
aa bir rperme inerdi. Her trl tutuklanmalar ve et
kuyruklaryla geen bir komnist ynetimde yaamay buna
kat kat ye tutard. Gerek komnist dnyada hayat henz
yaanabilir durumdayd. Komnist idealinin gereklie kavuturulduu
dnyada, o srtkan budalalarn dnyasnda
ise syleyecek hibir eyi olamaz, haftasna kalmadan dehetten
lr giderdi.

Sovyet kitsch'inin Sabina'da uyandrd duygu, Tereza'nn


bir grup plak kadnla havuzun evresinde uygun adm
yrtld, havuzun yzeyinde cesetler szlrken neeli
arklar sylemeye zorland ryay grrken duyduu dehete
dikkat ekecek kadar benziyor bence. Tereza kadnlarn
hibirine bir tek soru, bir tek szck syleyemiyor, duyuramyordu
ryasnda; duyursa da alaca cevap sylenen arknn
o anki drtl olurdu ancak. Onlara gizlice gz bile krpamazd;
kadnlar elleriyle iaret ederek onu hemen havuzun
zerindeki sepette oturan adama gsterirler, adam da
onu vururdu.

Tereza'nn ryas kitsch'in ilevini gzler nne seriyor;


kitsch lm perdelemek iin kullanlan bir paravanadr.
:::::::::::::::::

11

Totaliter kitsch'in kapsad alanda btn cevaplar nceden


verilmitir ve bu her trl soruyu imkansz klar. Demek ki,
totaliter kitsch'in gerekten karsnda olan kii sorular soran
kiidir. Soru, dekor bezini yrtp bize sahnenin arkasnda
gizli olan gsteren bir bak gibidir. Hatta, Sabina tablolarnn
anlamn de byle aklamt Tereza'ya; yzeyde anlalabilir
bir yalan; altnda yalann iinden kendini belli eden
aklanmaz, anlatlmaz bir gerek.

Ama totaliter rejim dediimiz eye kar savaanlar da


srekli kendilerini sorgulayarak, pheler iinde i gremezler.
Onlar da, kalabalklara bir eyleri anlatmak, ortak gzyalar
dktrmek iin kesinliklere ve basit gereklere gerek
duyarlar.

Bir keresinde Sabina, Almanya'daki bir politik rgt tarafndan


dzenlenen bir sergi amt. Serginin katalounu
eline aldnda ilk grd ey zerine dikenli tel resmi bindirilmi
kendi fotoraf oldu. eride ise bir azizin ya da din
ehidinin yaam gibi kaleme alnm biyografisini buldu; ac
ekmi, hakszla kar savam, yaralar kanayan anavatann
terk etmeye zorlanm, ama hala kavgasn srdryormu.
"Resimleri mutluluk yolunda birer kavgadr," deniliyordu
son cmlede.

Kar kt Sabina, ama anlamadlar.

Komnizm modern sanata bask uygulamyor mu demek


istiyorsunuz?

"Benim dmanm kitsch, komnizm deil!" diye cevaplad


Sabina fkeyle.

O gnden sonra, biyografisine uydurma bilgiler eklemeye


balad. Amerika'ya vardnda ek olduunu bile gizlemeyi
baarmt. Yaamnn bakalar tarafndan kitsch klna
sokulmasn nlemek iin giritii umarsz abayd bu.

:::::::::::::::::

12

Sabina zerine yaryarya tamamlanm bir resim yerletirilmi


resim sehpasnn nnde ayakta duruyordu; arkasndaki
koltukta oturan yal adam, vurduu her fra darbesini
gzleriyle izliyordu.

Sonunda, adam "Evet gitme zaman geldi," dedi kolundaki


saate bakarak.

Sabina paleti elinden brakt, ykanmak zere banyoya


gitti. Yal adam koltuundan kalkt, bir masaya dayal duran
bastonuna uzand. Atlyenin kaps dorudan baheye
alyordu. Hava kararyordu. Elli adm tede ince tahtalardan
ina edilmi beyaz bir ev vard. Zemin katn klar yanyordu.
lmekte olan gne kar l l parlayan iki pencerenin
grnts Sabina'nn iini burktu.

Btn yaam boyunca kitsch'i dman bellemiti. Ama


gerekte onu hep yannda tayp durmam myd? Onun
kitsch'i de huzur, sessizlik, uyum dolu, canl bir anneyle bilge
bir babann kanatlar altnda bir yuvayd. Anne-babasnn
lmnden sonra biim kazanan bir grntyd bu. Yaam
ryalarn bu en tatlsna ne kadar az benzerse, bu grntnn
bysne kar o kadar duyarl oluyordu; duygusal filmlerdeki
hayrsz kzlar ihmal edilmi babalarna sarlr, ayn
anda mutlu ailenin yaadklar evin pencereleri lmekte olan
gne kar parldarken az m alamt.

Yal adamla New York'ta tanmt. Adam zengindi, resim


seviyordu. Yal karsyla birlikte tarada bir evde oturuyordu.
Evle karkarya ama gene yal adamn arazisi zerinde
eski bir ahr vard. Onu Sabina iin bir atlyeye dntrmt;
oturur, gnlerce Sabina'nn her fra darbesini izlerdi.

imdi birlikte yemek yiyorlard. Yal kadn Sabina'ya


'kzm' diyordu, ama grnrdeki btn ipular kiiye
tam tersini dndrebilirdi; yani Sabina'nn anne olduunu,
iki ocuununsa ona bayldklarn, ona taptklarn, aznn
iine baktklarn...

yleyse, kendisi, yalln eiinde, ocukluunda kendisinden


koparlp alnan anne-babasn m bulmutu? Yoksa,
sonunda hi dourmad ocuklarna m kavumutu?

Bunun bir yanlsama olduunun elbette farkndayd.


Yal iftle geirdii gnler sadece ksa bir gei dnemiydi.
Yal adamn ciddi bir hastal vard ve kars, tek bana
kaldnda gidip Kanada'daki oullarnn yannda oturacakt.
Sabina'nn ihanetlerden rl yolu baka bir yerde uzanp
gidecek, parl parl parlayan iki pencere, pencerelerin ardnda
yaayan mutlu aile ile ilgili sersemce, yavan bir ark,
varlnn ta derinlerinden bir yerden karak arasra varolmann
dayanlmaz hafifliine szacakt.

ark iine dokunsa bile Sabina duygularn ciddiye almyordu;


arknn gzel bir yalan olduunu ok iyi biliyordu
nk. Kitsch'in yalan olduu ortaya kt an, kitsch,
kitsch-olmayan balamna girer, bylelikle otorite gcn
kaybeder ve herhangi bir insan zaaf kadar dokunakl olur
sadece. nk hibirimiz kitsch'den tamamen saknacak kadar
insanst deiliz. Ne kadar aalk bulursak bulalm,
kitsch insanlk durumunun vazgeilmez bir parasdr.

:::::::::::::::::

13

Kitsch'in kkeninde varolula kaytsz artsz uzlama yatar.

Ama varoluun temeli nedir? Tanr m? nsanlk m?


Kavga m? Ak m? Kadn m? Erkek mi?

Grler deitiine gre, eitli kitsch'ler vardr: Katolik,


Protestan, Yahudi, komnist, faist, demokratik, feminist,
Avrupal, Amerikal, ulusal, uluslararas.

Fransz Devrimi'nden bu yana, Avrupa'nn bir yars sol,


bir yars da sa olarak nitelendirildi. Oysa birini ya da tekini
ortaya koyduu kuramsal ilkeler asndan tanmlamak
hemen hemen imkansz. alacak ey de deil; politik hareketler
akli tutumlardan ok, u ya da bu politik kitsch'i oluturan
d, imge, ya da szckler zerinde ykselirler.

Franz' ylesine sarho eden Byk Yry d de btn


zamanlarn ve eilimlerin solcularn biraraya getiren
bir politik kitsch'dir. Byk Yry kardelik, eitlik, adalet,
mutluluk yolunda gz kamatrc bir yrytr; srdke
srer Byk Yry, engeller de vardr elbette, yry
Byk Yry olacaksa engelsiz olmaz.

Proletarya diktatrl m, demokrasi mi? Tketim toplumunun


reddi mi, retimi arttrma istekleri mi? Giyotin mi,
lm cezasna hayr m? Fark etmez. Bir solcuyu solcu yapan,
u ya da bu kuram deil, herhangi bir kuram Byk
Yry denen kitsch'e yedirebilme yeteneidir.

:::::::::::::::::

14

Franz'n kitsch hayran olmad ok ak. Byk Yry


d onun yaamnda az ok Sabina'nn yaamndaki parl
parl parlayan iki pencereyle ilgili yavan arknn yerini tutuyordu.
Franz hangi partiye oy verdi? Korkarm oy filan
vermedi; seim gnn dalarda yry yaparak geirdi.
Elbette ki Byk Yry dn artk dokunakl bulmuyor
demek deil bu. Yzyllarn iinden yryp duran cokun
bir kalabaln paras olduumuzu dlemek her zaman ho
bir eydir; Franz da bu d hibir zaman tam olarak unutmu
deildi.

Bir gn, arkadalar Paris'ten telefon ettiler. Kamboya'ya


bir yry hazrlyorlard, katlmasn istediler.

Kamboya ksa sre nce Amerikan bombardmanna uram,


bir i sava geirmi, derken yerel komnistler kk
lkenin bete birini ortadan kaldran bir kym nbetine kaplmlar
ve son olarak da lke artk Rusya'nn klesinden
baka bir ey olmayan Vietnam tarafndan igal edilmiti.
Kamboya alktan krlyordu, insanlar ila yokluundan
lp gidiyorlard. Uluslararas bir tp rgt lkeye girmek
iin tekrar tekrar izin istemi ama Vietnamllar tarafndan
geri evrilmiti. Dnce uydu: nemli Batl aydnlardan
oluan bir grup Kamboya snrna yryecekler ve dnyann
gzleri nnde gerekletirilen bu byk gsteri sonucunda
igal altndaki lke, doktorlar ieri almaya zorlanacakt.

Franz'la konuan, Paris sokaklarnda birlikte yrylere


katld bir arkadayd. Franz nce ary sevinle karlad,
ama sonra gz odann teki ucunda bir koltukta oturan
renci sevgilisine takld. Gzlklerinin koskocaman,
yuvarlak camlarnn altndan bym gzlerini kaldrm
ona bakyordu kz. Franz, bu gzlerin ona gitmemesi iin yalvard
sansna kapld. Ve zr dileyerek katlamayacan
syledi.

Telefonu kapar kapamaz piman oldu. Evet, etten kemikten


sevgilisinin istediini yapmt, ama hayalindeki
sevgiliyi unutmutu. Kamboya Sabina'nn lkesiyle ayn
ey deil miydi? Komusunun komnist ordusu tarafndan
igal edilmi bir lke! Rusya'nn yumruu altnda ezilen bir
lke! Hemen o an, Franz yaryarya unuttuu arkadann,
kendisiyle Sabina'nn istei zerine balant kurduu duygusuna
kapld.

Gksel varlklar her eyi bilir, her eyi grrler. Yrye


katlrlar; Sabina kendinden gemi bir durumda gklerden
onu seyredecekti; Franz'n kendisine bal kaldn anlayacakt.

"Yrye katlrsam ok zlr msn?" diye sordu gzlkl


kza; kz ondan ayr geirdii her gn bir kayp sayyor,
ama gene de ona hibir konuda hayr diyemiyordu.

Birka gn sonra yirmi doktor, elli kadar aydn (profesrler,


diplomatlar, arkclar, oyuncular ve valiler) ve ayrca
drt yz gazeteci ve fotorafyla birlikte Paris'ten kalkan
byk jetin iindeydi.

:::::::::::::::::

15

Uak Bangkok'a indi. Drt yz yetmi doktor, aydn ve gazeteci,


uluslararas bir otelin byk balo salonuna yollandlar;
burada baka doktorlar, oyuncular, arkclar ve dilbilim
profesrleri, not defterleri, kayt aralar, fotoraf ve video
makineleri tayan yzlerce baka gazeteciyle birlikte toplanm
onlar bekliyorlard. Podyumda, uzun bir masann banda
oturan yirmi kadar Amerikal toplantya bakanlk
ediyorlard.

Franz'la birlikte balo salonuna giren Fransz aydnlar


aalandklarn, hakarete uradklarn hissettiler. Kamboya'ya
yry kendi dnceleriydi ve ite Amerikallar,
her zamanki gibi hi utanp arlanmadan yalnzca olay ellerine
almakla kalmam, ayn zamanda da bir Danimarkalnn
ya da Franszn kendilerini anlayp anlamayacan hi dnmeksizin
ngilizce konuarak yapmlard bu ii. Danimarkallar
bir zamanlar kendi balarna bir ulus oluturduklarn
oktan unuttuklar iin, seslerini ykseltmeyi beceren
tek Avrupallar olarak Franszlar kalmt geriye. lkelerine
o kadar deer veriyorlard ki, ngilizce protesto etmeyi
reddederek, podyumdaki Amerikallara ana dillerinde dert
anlatmaya kalktlar. Tek bir sz anlamayan Amerikallar
dosta, uzlamac glmsemelerle karlk verdiler. Sonunda
Franszlar itirazlarn ngilizce ortaya koymaktan baka kar
yol bulamadlar: "Burada Franszlar varken bu toplant
neden ngilizce yaplyor?"

Bylesine garip bir soruya amakla birlikte Amerikallar


gene de glmsemekten vazgemeyerek uzlamay kabul
ettiler: Toplant iki dilde yaplacakt. Ama toplantya kald
yerden devam etmeden nce uygun bir evirmen bulmak gerekiyordu.
Ardndan, her cmle hem ngilizce hem Franszca
sylenmeye baland, bu da tartmalar iki kat uzatt; daha
dorusu iki katndan da fazla, nk btn Franszlar biraz
ngilizce bildikleri iin evirmenin szn kesip dzeltiyorlar,
syledii her sz zerinde tartyorlard.

nl bir Amerikal kadn oyuncu konumak zere ayaa


kalktnda toplant doruk noktasna ulat. Onun yznden,
salona daha da ok fotoraf ve kameraman doldu ve azndan
kann her hecesi deklanr t-tlaryla karlanmaya
balad. Kadn oyuncu, ac eken ocuklardan, komnist diktatrln
barbarlndan, insann gvenlik hakkndan, son
zamanlarda uygar toplumun geleneksel deerlerine ynelen
tehditlerden, bireyin vazgeilmez zgrlnden ve Kamboya'daki
olaylardan derin znt duyan Bakan Carter'dan
szetti. Son szlerini sylediinde gzyalar iindeydi.

Derken kzl bykl gen bir Fransz doktoru ayaa frlad


ve "Buraya len insanlar iyiletirmeye geldik, Bakan
Carter'a sayg sunmaya deil! Bu ii bir Amerikan propaganda
sirkine dndrmeyelim! Burada komnizmi protesto etmek
zere bulunmuyoruz! Yaam kurtarmak iin geldik!" diye
haykrd.

Hemen baka Franszlar da ona katldlar. evirmen


korktu ve sylenenleri evirmeye cesaret edemedi. Bylece
podyumdaki yirmi kadar Amerikal gene iyi niyet dolu glmsemelerle,
evetlercesine balarn sallayarak Franszlar
seyrettiler. Hatta ilerinden biri, Avrupallarn ortak coku
anlarnda yumruklarn kaldrdklarn bildii iin yumruunu
kaldrd.

:::::::::::::::::

16

Nasl oluyor da solcu entelekteller (bykl doktor solcu entelektelin


alasyd), komnizm her zaman solun alan saylagelmiken
komnist bir lkenin karlarna kar dzenlenen
bir yrye katlabiliyorlar?

Sovyetler Birlii denen lkenin cinayetleri dayanlmayacak


birer rezalet boyutuna ulatnda, bir solcunun nnde
iki seenek belirdi; ya eski yaamna tkrp artk yrmeyecek
ya da (az ok koyunluk ederek) Sovyetler Birlii'ni, yeni
bir deerlendirmeyle, Byk Yry' engelleyenler snfna
sokacak ve yrmeye devam edecekti.

Solcuyu solcu yapann Byk Yry kitsch'i olduunu


sylemi miydim? Kitsch zdelii bir politik stratejiden deil,
imgelerden, eretilemelerden ve sz daarndan ileri gelir.
Demek ki alkanlktan vazgeip komnist bir lkenin karlarna
kar yrye kmak mmkn. Mmkn olmayan
bir szcn yerine bakasn koymak. Vietnam ordusuna
yumrukla gzda vermek mmkn. "Kahrolsun komnizm!"
diye barmak ise olacak ey deil. 'Kahrolsun komnizm!'
Byk Yry'n dmanlarna ait bir slogandr ve
hi kimse yz kzarmadan kendi kitsch'ine ihanet edemez.

Bu konuyu amamn tek nedeni Fransz doktorla, son derece


ben-merkezci olduu iin kendini kskanlk ya da kadn
dmanlnn kurban sanan Amerikal kadn oyuncu arasndaki
anlamazl aydnlatmak. Aslnda, Fransz doktor
son derece yerinde bir duyarllk gsterisinde bulunmutu;
"Bakan Carter", "geleneksel deerlerimiz", "komnizmin
barbarlklar", bunlarn hepsi Amerikan kitsch'inin szck
daarna dahildir ve Byk Yry kitsch'iyle hibir ilgisi
yoktur.

:::::::::::::::::

17

Ertesi sabah, hepsi otobslere bindiler, Tayland'dan geerek


Kamboya snrna vardlar. Geceleyin kk bir kyde konakladlar.
Kazklar zerinde duran evlerin birounu kiralamlard.
(Dzenli aralarla taan rmak, kylleri yerden
yukarda yaamak zorunda brakyor, domuzlarysa evlerin
diplerinde toplayorlard.) Franz drt profesrle birlikte ayn
oday paylat. Uzaklarda domuzlar viyaklyor, yanbanda
nl bir matematiki horluyordu.

Sabahleyin yeniden otobslere bindiler. Snra bir mil kala


btn ara trafii yasaklanmt. Snra ancak dar, iki taraf
nbetilerle dolu bir yoldan ulalabiliyordu. Otobsler
durdu. Fransz temsilciler otobslerden aa boalnca gene
Amerikallarn kendilerine fark attklarn, yryn nc
kolunu oluturduklarn grdler. Byk an gelmiti. evirmen
arld ve uzun bir kavga balad. Sonunda herkes
unda anlat; yryn ban bir Amerikal, bir Fransz
ve bir de Kamboyal evirmen ekecekti; sonra doktorlar,
sonra da geri kalanlar. Amerikal kadn oyuncu srann sonuna
dmt.

Yol dar ve iki taraf mayn tarlalaryla kaplyd. Sk sk bir


engel daha -dikenli telle epeevre sarlm iki imento blou-
kyor, ancak tek sra halinde gemek mmkn oluyordu.

Franz'n on be adm kadar nnde, imdiye kadar bar


yanls ve sava kart dokuz yz otuz ark yazm bulunan
nl Alman airi ve pop arkcs yryordu. Kocaman kara
sakaln daha da ortaya karan ve kendisini grubun teki
yelerinden ayran uzun ubua bal beyaz bir bayrak tayordu.

Fotoraflar ve kameramanlar yry grbu boyunca


bir aa bir yukar kouturuyor, aletlerini trtlar, vzrtlarla
iletiyor, en ne koup duruyor, biraz geri ekiliyor, dizst
kyor, sonra kalkp daha da ne doru kouyorlard.
Ara sra nl bir kiinin adn bararak sylyorlar, o kii
bir an iin sesin geldii yne ban evirdiinde deklanre
basverecek kadar zaman buluyorlard.

:::::::::::::::::

18
Bir eyler olacak gibiydi. Herkes yavalayp arkaya doru
bakyordu.

Sona den Amerikal kadn oyuncu bunun utancna dayanamayarak,


harekete gemeye karar vermi, yryn
nne doru komaya balamt. Sanki bir sre tekilerle
birlikte sallanarak gcn harcamam bir be kilometre koucusu
birden frlam, rakiplerini bir bir gemeye koyulmutu.

Erkekler, nl koucunun zafer kousunu bozmamak


iin mahup glmsemelerle yana ekildiler, ama kadnlar,
'Geriye, srana dn!' diye bardlar.

Kadn oyuncu bana msn demeden komay srdrd,


arkasndan be fotoraf ve iki kameramandan oluan bir
ekip geliyordu.

Anszn bir Fransz kadn, bir dilbilim profesr, oyuncuyu


bileinden kavrad ve (korkun bir ngilizceyle) unlar
syledi: "lmcl hasta Kamboyallar iyiletirmeye giden
doktorlar yararna gsteri yry bu, film yldzlar iin
reklam kampanyas deil!"

Kadn oyuncunun bilei dilbilim profesrnn penesine


hapsolmutu, ne yapsa kurtaramazd. "Allahn belas, ne
yaptn sanyorsun sen?" dedi kadn oyuncu (kusursuz bir
ngilizceyle). "Bunun gibi yz tane yrye katldm ben!
Yldzlar olmadan bir yere varamazsnz! Bu bizim iimiz!
Ahlaki grevimiz!"

"Merde" (Bok) dedi dilbilim profesr (kusursuz bir Franszcayla).

Amerikal kadn oyuncu anlad ve gzyalarna bouldu.

Bir fotoraf, "Aman bozmayn ltfen!" diye bararak


onun nnde diz kt. Gzyalar yanaklarnda yuvarlanrken
kadn oyuncu fotorafnn objektifine uzun uzun bakt.

:::::::::::::::::

19

Sonunda, dilbilim profesr Amerikal kadn oyuncunun bileini


braktnda, kara sakall ve beyaz bayrakl Alman
pop arkcs onu adyla ard.

Amerikal oyuncu onu tanmyordu, ama bu kadar hakaretten


sonra ilgiye her zamankinden daha ok akt; Alman
arkcnn yanna kotu. arkc bayrak srn sol eline geirdi
ve sa kolunu Amerikal oyuncunun omuzuna dolad.

Hemen o an yeni fotoraflar ve kameramanlar sard


evrelerini. Her ikisinin yzn ve ayrca ok uzun olan bayrak
srn ayn kareye sdrmakta zorluk eken nl bir
Amerikal fotoraf, bir iki adm geriye gideyim derken bir
pirin tarlasna girdi. Rastlantya bakn ki bir mayna bast.
Bir patlama oldu ve parampara olan bedeni havada uarken
Avrupal aydnlar bir kan duu aldlar.
arkc ve oyuncu ylesine dehet iindeydiler ki, yerlerinden
kprdayamadlar. Gzlerini kaldrp bayraa baktlar.
Kanla lekelenmiti bayrak. Yeniden dehete dtler.
Sonra rkeke yeniden yukarya, bayraa evirdiler baklarn
ve dudaklarnda belli belirsiz bir glmseme belirdi. Garip
bir gururla, nceden hi tanmadklar bir gururla doluydular;
tadklar bayrak kanla kutsanmt. Yrye yeniden
katldlar.

:::::::::::::::::

20

Snr kk bir rmak oluturuyordu, ama iki metre yksekliinde,


Taylandl nianclar korumak iin zerine boylu boyunca
kum torbalar dizilmi uzun bir duvar rma gzlerden
gizliyordu. Duvarda yalnz bir tek noktada, rman iki
yakasn birbirine balayan kprnn bulunduu yerde delik
vard. Vietnaml askerler kprnn br tarafnda bekliyorlard,
ama son derece iyi gizlendikleri iin onlar da grnmyorlard.
Gene de, biri kprye admn att an, gze grnmez
Vietnamllarn ate aacaklar gn gibi ortadayd.

Yrye katlanlar duvarn yanna gittiler ve parmak


ularnda ykseldiler. Franz iki kum torbasnn arasndaki
aklktan bakarak neler olup bittiini anlamaya alt. Hibir
ey gremedi. Derken o yere daha ok hakk olduunu
dnen bir fotoraf bir dirsek atp onu kenara itti.

Franz arkasna bakt. Yedi fotoraf tek bana duran


bir aacn muhteem bir tac andran dallar zerine iri kargalar
gibi tnemi, gzlerini kar yakaya dikmilerdi.

O srada yryn ban eken evirmen kadn byk


bir megafonu dudaklarna gtrerek, Kmer dilinde teki tarafa
bard: 'Bu kiiler doktordur; Kamboya snrndan ieriye
gemek iin izin istiyorlar, tbbi yardmda bulunacaklar;
hibir politik ard dnceleri yok, tek dnceleri insanlarn
yaamn kurtarmak.'

Kar taraftan gelen cevap artc bir sessizlik oldu. yle


mutlak bir sessizlikti ki bu, herkesin birden cesareti krld.
Sadece fotoraf makineleri, sessizlikte egzotik bir bcein
tne benzer sesler kararak trdamay srdrdler.

Franz birden Byk Yry'n sona ermek zere olduu


duygusuna kapld. Avrupa sessizlik snrlaryla evriliydi
ve Byk Yry'n yapld yer gezegenin ortasndaki
kk bir platformdan baka bir yer deildi. Bir zamanlar
evkle, itie kaka platforma yanaan kalabalklar oktan
ekmi gitmiti ve Byk Yry yalnzlk iinde, seyircisiz
yaplyordu. Evet, dedi Franz kendi kendine, Byk Yry
dnyann kaytszlna karn srp gidiyor, ama giderek
daha sinirleri ypratc, badndrc oluyor; dn Vietnam'n
Amerikallar tarafndan igaline kar, bugn Vietnamllarn
Kamboya'y igaline kar; dn srail iin, bugn
Fistinliler iin; dn Kba iin, yarn Kba'ya kar -ve hep
Amerika'ya kar; zaman zaman kymlara kar, zaman zaman
baka kymlara arka kmak zere; Avrupa hep ileriye
doru yryor, yryor, hibir olay karmasn, her birine
yetisin diye; admlar hzlandka hzlanyor, yle ki sonunda
Byk Yry koan, drtnala koan bir insan srs
olacak ve platform da gnn birinde tek bir nokta olup kana
kadar klecek, klecek.

:::::::::::::::::

21

evirmen bir kere daha megafona bararak meydan okudu.


Ve cevap gene snrsz ve sonsuz derecede kaytsz bir sessizlik
oldu.

Franz drt bir yanna baknd. Irman te yanndaki


sessizlik bir tokat gibi arpmt hepsinin suratlarna. Beyaz
bayrakl arkcyla Amerikal kadn oyuncu bile sarslmlar,
ne yapacaklarn bilmiyorlard.

Birden akp snen bir igr annda Franz ne kadar glnesi


olduklarn grd, ama bu dnce onu tekilerden
koparmak ya da ironiye bomak yerine, idam mahkumlarna
duyduumuz trden sonsuz bir sevgiyle doldurdu iini. Evet,
Byk Yry sona eriyordu, ama Franz'n ona ihanet etmesi
iin bir neden miydi bu? Kendi yaam da sona ermiyor
muydu birlikte? Yrekli doktorlara snra kadar elik eden
bu insanlarn tehirciliiyle alay etmek ona m kalmt?
Gsteri yapmayp da ne yapsnlard? Seenekleri mi vard?

Franz haklyd. Politik tutuklularn balanmas iin dileke


hazrlayan Pragl editr aklma getirmeden edemiyorum.
Dilekesinin tutuklulara bir yarar salamayacan ok
iyi biliyordu. Gerek amac tutuklular zgrlklerine kavuturmak
deildi; hala korkmayan insanlarn varolduunu
gstermek istiyordu. Onunki de rol yapmakt. Ama baka seenei
yoktu. Rol yapmakla eyleme gemek arasnda deildi
seimi. Seimi rol yapmakla hi eyleme geememek arasndayd.
nsanlarn rol yapmaya lanetlendikleri durumlar vardr.
Suskun bir gle (rman kar kysndaki suskun gle,
duvardaki suskun mikrofonlara dnen polisle) giriilen kavga
bir orduya saldran tiyatro kumpanyalarnn kavgasdr.

Franz, Sorbonne'lu arkadann yumruunu kaldrp te


taraftaki sessizlie gzda vermesini seyretti.

:::::::::::::::::

22

evirmen nc kere megafona bararak meydan okudu.

Ald cevabn yine sessizlik olmas Franz'n bunaltsn


fkeye evirdi. urada, Tayland' Kamboya'ya balayan kprnn
birka adm tesinde durmu, iinde kprye komak,
gklere insann kann donduran kfrler yadrmak ve makineli
atei takrtlar arasnda lmek iin dayanlmaz bir istek
duyuyordu.

Franz'n anszn duyduu bu istek bize bir ey hatrlatyor;


evet, Stalin'in olunu; o da, insan varoluunun kutuplarnn
birbirlerine deecek kadar yaknlamalarn, yce ile
sefil, melek ile sinek, Tanr ve bok arasnda bir fark kalmadn
grmeye dayanamaynca dikenli teller zerinde, elektrie
kaplarak lmeye komutu.

Franz, Byk Yry'n grkeminin yrylerinin


gln kendini beenmiliklerine eit olduuna, Avrupa tarihinin
anl grltsnn sonsuz sessizlikte kaybolup gittiine,
artk tarih ile sessizlik arasnda hibir fark kalmadna
inanmak istemiyordu. Teraziye kendi yaamn koymak geldi
iinden; Byk Yry'n boktan daha ar ektiini kantlamak
istiyordu.

Ama insanolu byle bir eyi kantlayamaz. Terazinin bir


kefesinde bok duruyordu; tekisinde, Stalin'in olu yatyordu
btn arlyla. Ve terazi kprdamyordu.

Kendini vurdurtmak yerine, Franz sadece ban ne emekle


yetindi ve tekilerle birlikte, tek sra halinde otobslere
geri dnd.

:::::::::::::::::

23

Hepimizin, baklarn zerimize dikecek birilerine gereksinimimiz


var. Hangi tr baklar altnda yaamak istediimize
gre drt kategoriye ayrlabiliriz.

lk kategori saysz anonim gz, baka bir deyile, kamuoyunun


gzlerini zlyor. Alman arkcnn, Amerikal
kadn oyuncunun, hatta uzun boylu, byk eneli, hafife
kamburunu kararak yryen editrn durumunda bile bu
byle. Editr okurlarna almt, gnn birinde Ruslar gazetesini
yasaklaynca sudan km bala dnd. O tanmad
gzlerin yerini hibir ey tutamazd. Boulacan sand.
Sonra bir gn srekli olarak izlendiini, konumalarnn dinlendiini
ve sokakta gizlice fotorafnn ekildiini fark etti.
Birden anonim gzler buldu zerinde; oh, yeniden nefes alabiliyordu
artk! Duvarndaki mikrofona teatral sylevler ekmeye
balad. Kaybettii okuyucu kitlesini poliste bulmutu.

kinci kategori bir sr tandk gz tarafndan seyredilmek


iin dirimsel bir gereksinim duyan insanlarn oluturduu
kategoridir. Bunlar kokteyl partilerle yemeklerin yorulmaz
ev sahipleridir. Seyircilerini kaybettiklerinde yaam
odalarnda klarn snd duygusuna kaplan birinci kategoridekilerden
daha mutludurlar. (Ki bu, birinci kategoridekilerin
bana er ge gelir.) kinci kategoridekiler gereksindikleri
gzleri her zaman bir yerlerden bulup karrlar. Marie-Claude
ve kz ikinci kategoridendirler.

Bir de nc kategori var; srekli sevdikleri insann gz


nnde olmak isteyenlerin oluturduu kategori. Onlarn
durumu birinci kategoridekilerin durumu kadar tehlikelidir.
Bir gn sevdiklerinin gzleri kapanacak ve oda kararacaktr.

Ve son olarak da drdnc ve en ender grlen kategori,


varolmayan kiilerin dsel gzlerinde yaayanlarn oluturduu
kategori var. Bunlar dlerdir. Franz, rnein. Sadece
Sabina iin Kamboya snrna kadar gitti. Otobs Tayland
yollarnda sarsla sarsla ilerlerken, Franz, Sabina'nn
kendisine dikilmi dalgn baklarn zerinde hissediyordu.

Tomas'n olu da ayn kategoridendir. Ona Simon diyelim.


(Babasnnki gibi ncil'den alnma bir ad tadna sevinecektir.)
Onun zledii gzler Tomas'nkiler. Dileke kampanyasna
kart iin niversiteden atld. kt kz bir
ky papaznn yeeniydi. Onunla evlendi, ortaklamac bir
iftlikte traktr srcs, hi aksatmadan kiliseye giden bir
Katolik ve baba oldu. Tomas'n da kyde yaadn renince,
iini bir sevin kaplad; kader yaamlarn simetrik klmt!
Bu ona Tomas'a mektup yazma cesaretini verdi. Ondan
cevap istemiyordu. Babasndan yalnzca gzlerini yaamna
dikmesini istiyordu.

:::::::::::::::::

24

Franz ve Simon bu romann dleri. Franz'n tersine, Simon


annesini hibir zaman sevmedi. ocukluundan beri babasn
arad. Babasnn kendi doumundan ncesine rastlayan
bir hakszln kurban olduunu, bunun da kendisine
yapt hakszl aklayabileceini dnd hep. Babasna
hibir zaman kzmad, nk onu srekli ktleyen annesiyle
saf birlii etmek istemiyordu.

On sekiz yana, liseyi bitirinceye kadar annesiyle birlikte


oturdu; sonra Prag'a, niversiteye gitti. O srada Tomas
cam siliyordu. Simon babasyla kazara karlaabilmek iin
ou kere saatlerce frsat kollad. Ama Tomas hibir zaman
durup onunla konumad.

Kocaman eneli eski editrle ibirlii etmesinin tek nedeni,


editrn kaderinin Tomas'a babasnnkini hatrlatmasyd.
Editr, Tomas'n adn bile duymamt. Oedipus yazs
oktan unutulmutu. Ona yazdan szeden ve Tomas'tan dileke
iin imza istemesini syleyen Simon'du. Editr 'olur'
dediyse, bunu srf olana iyilik olsun diye yapt, nk onu
seviyordu.

Babasyla tant gn dndke, kapld sahne


korkusundan utan duyuyordu Simon. Babas onu sevmi
olamazd. Oysa kendisi babasn sevdi. Syledii her bir sz
hatrlyordu ve zaman getike syledii her eyin ne kadar
doru olduunu anlad. Onu en ok etkileyen de 'Ne yaptklarn
bilmeyen insanlar cezalandrmak barbarlktr' cmlesiydi.
Kz arkadann amcas eline bir ncil tututurduunda,
zellikle sa'nn u szleri dikkatini ekti: "Bala onlar,
nk ne yaptklarn bilmiyorlar." Babasnn inansz olduunu
biliyordu, ama iki cmle arasndaki benzerlikte gizli
bir iaret grd; babas setii yolu onaylyordu.

Tarada geen aa yukar nc ylnda Tomas'tan gelip


kendisini ziyaret etmesini isteyen bir mektup ald. Bulumalar
dosta oldu. Simon sakindi ve hi kekelemedi. Birbirlerini
ok iyi anlamadklarn fark etmedi bile byk olaslkla.
Drt ay kadar sonra, Tomas'la karsnn bir kamyon altnda
ezildiklerini bildiren telgraf ald.

Gene o sralarda, bir zamanlar babasnn sevgilisi olmu,


Fransa'da yaayan bir kadnn varln rendi. Adresini
buldu. Yaamn izleyen dsel bir gze iddetle gereksinim
duyduu iin, ona uzun uzun mektuplar yazacakt.

:::::::::::::::::

25

Sabina zavall kyl mektup arkadandan yaamnn sonuna


kadar mektup almaya devam etti. Yurduna olan ilgisi giderek
daha ok azald iin ounu okumadan bir kenara att.

Yal adam ld ve Sabina, Kaliforniya'ya tand. Doduu


lkeden daha uzaa, daha batya.

Resimlerini satmakta zorluk ekmiyor ve Amerika'y seviyordu.


Ama sadece yzeyde. Yzeyin altndaki her ey ona
yabancyd. Derinde, aada, ne bykbaba vard ne de amca.
Kendini bir mezara kapayp, Amerikan toprana gmlmekten
korkuyordu.

Derken bir gn cesedinin yaklmasn ve kllerinin rzgara


savrulmasn isteyen bir vasiyetname hazrlad. Tereza'yla
Tomas arlk burcunda lmlerdi. Sabina hafiflik
burcunda lmek istiyordu. Havadan daha hafif olacakt. Parmenides'in
diyecei gibi, eksi artya evrilecekti.

:::::::::::::::::

26

Otobs Bangkok'daki otelin nnde durdu. Artk hi kimsenin


iinden toplant yapmak gelmiyordu. nsanlar gruplar
halinde evreyi gezmek zere daldlar; bazlar tapnaklara,
bazlar kerhanelere yolland. Franz'n Sorbonne'dan arkada
geceyi birlikte geirmelerini nerdi, ama Franz yalnz
kalmay yeledi.

Kendini sokaklara vurduunda hava hemen hemen kararmt.


Hep Sabina'y dnp duruyor, onun gzlerini
zerinde hissediyordu. Onun o dalgn bakn ne zaman zerinde
bulsa, kendinden kukuya dyordu: Sabina'nn ne
dndn hibir zaman tam anlamyla bilememiti. imdi
onu rahatsz da ediyordu bunu dnmek. Onunla alay
ediyor olmasnd? Yaratt Sabina dinini aptalca m buluyordu?
Artk bymesi ve kendisini tmyle ona kendi eliyle
yollad gen sevgilisine adamas gerektiini sylemek istiyor
olabilir miydi?

Kocaman yuvarlak gzlkl yz gznn nne getirince,


birden renci sevgilisiyle ne kadar mutlu olduunu anlad.
Birden Kamboya giriimi ona anlamsz, gln grnd.
Neden gelmiti? Ancak imdi anlamt nedenini. Gerek yaamnn,
tek ve gerek yaamnn ne Sabina ne de yryler
deil, sadece ve sadece gzlkl kz olduunu kukuya
yer brakmamacasna kefetmek zere gelmiti. Gerein
dten te, ok daha te bir ey olduunu bulup karmak
iin gelmiti!

O srada yar karanln iinden bir glge belirdi ve ona


anlamad bir dilde bir eyler syledi. Yoluna kan adama
akn, ama anlayl bir bakla bakt. Adam eildi, glmsedi
ve acele acele aznn iinde bir eyler geveledi. Ne sylemeye
alyordu? Onu bir yere aryor gibiydi. Adam
Franz'n elini tuttu ve onu bir yere doru srklemeye balad.
Franz birinin yardmna gereksinim duyduuna karar
verdi. Belki de bunca yolu ap buralara gelmesinin anlam
vard gerekten de. Birisinin yardmna arlmyor muydu?

Birden birincinin yannda iki adam daha belirdi ve bunlardan


biri ondan ngilizce olarak parasn istedi.

O anda gzlkl kz Franz'n dncelerinden silindi gitti,


Sabina gzlerini dikti zerine; yce yazgsyla dsel Sabina;
Franz'a kendini ufack hissettiren Sabina. imekler
akan gzleri, fkeli ve honutsuz baklaryla Franz' delip
geiyordu. Gene mi oyuna gelmiti? Biri budalaca iyiliini
gene mi smrmt?

Yenine yapan adamdan ekti kurtard kolunu. Sabina'nn


her zaman gcne hayran kald geldi aklna. teki
adamlardan birinin ona kar kaldrmak zere olduu kola
skca yapt ve kusursuz bir judo hamlesiyle adam srtndan
geriye frlatt.

te imde kendinden honuttu, Sabina'nn gzleri hala


zerindeydi. Sabina bir daha Franz'n utanlacak bir duruma
dtn grmeyecekti! Bir daha hi geri ekildiini grmeyecekti!
Franz yumuak ve duygusal olmay brakmt
artk!

Bu adamlardan tadn kara kara nefret ediyordu neredeyse.


Franz'la, Franz'n saflyla alay ettiklerini sanmlard ha!
Omuzlarn hafife ksm, gzleri teki iki adam
arasnda gidip gelerek ayakta duruyordu. Birden, bana
ar bir ey indi ve o an ikiye bkld. Bir yere gtrlmekte
olduunu hayal meyal seziyordu. Sonra bolua frlatld
ve dmeye baladn hissetti. iddetli bir atrt, sonra bilincini
kaybetti.

Cenevre'de bir hastanede at gzlerini. Marie-Claude yatann


zerine eilmiti. Ona burada olmaya hakk olmadn
sylemek istedi Franz. Hemen gzlkl kz armalarn
istiyordu. Btn dnceler onunla birlikteydi. Yannda
ondan bakasn grmeye katlanamayacan haykrmak istedi.
Ama konuamadn dehet iinde fark etti. Gzlerini
kaldrp sonsuz bir nefretle bakt Marie-Claude'a, kap kurtulmak
istedi. Ama bedenini kprdatamyordu. Ban, belki
onu? Hayr, ban bile oynatamyordu. Onu grmemek iin
gzlerini kapad.

:::::::::::::::::
27

Sonunda, lmnde karsnn olmutu Franz. Eskiden olmad


kadar ona aitti artk. Marie-Claude gereken her eyi
ayarlad; cenazeyi dzenledi, lm haberlerini yollad, elenkleri
satn ald ve siyah bir giysi yaptrd -bir gelinlik, aslnda.
Evet, bir kocann cenazesi karsnn gerek dndr!
Yaam boyu sren didinip uramalarnn zirvesi! Btn
ektiklerinin dl!

Rahip bunu ok iyi anlad. Cenaze vaaz birok snavlara


gs gererek, ebediyete gen kii iin bir huzur kayna
olan einin sevgisi zerineydi; son gnlerinde Franz da bu
kaynaa dnmt zaten. Marie-Claude'un mezarn banda
konumasn istedii Franz'n meslekta da ncelikle ebediyete
genin yrekli einden szetti.

Arkada bir yerde, bir arkadana yaslanm duruyordu


koca gzlkl kz. Ald onca hapla, bastrlan hkrklarn
birlemesi sonucunda, daha tren sona ermeden bir kaslma
nbeti geldi zerine. Midesini tutarak ne doru devrildi, arkada
onu mezarlktan gtrmek zorunda kald.

:::::::::::::::::

28

Ortaklamac iftliin yneticisinden telgraf alr almaz, motosikletine


atlad. Geldiinde cenazeyi kaldracak kadar zaman
vard. Mezartann zerinde babasnn adnn altna
setii yaz yleydi: TANRININ CENNETN YERYZNDE STED.

Babasnn bunu bu szcklerle sylemeyeceini biliyordu,


ama bu szcklerin babasnn dndklerini dile getirdiinden
emindi. Tanrnn krall adalet demektir. Tomas
adaletin egemen olaca bir dnya zlemiti. Babasnn yaamn
kendi szckleriyle dile getirmeye hakk yok muydu Simon'un?
Vard elbette: Btn varisler ta dnyann kurulduundan
beri sahip olmamlar mdr bu hakka?

Franz'n mezarnn zerindeki ta ssleyen yaz NCE


DOLAMALARDAN SONRA DND idi. Dini anlamda yorumlanabilir
bu szler: Dolamalar dnyadaki varoluumuz,
dn ise Tanr'nn kucana dnmzdr. Ama iin asln
bilenler bunun son derece din d bir anlam da olduunu biliyorlard.
Gerekten de Marie-Claude'un azndan bundan
baka laf kmyordu: Franz, sevgili, tatl Franz! Orta ya
bunalmn atlatamad ite! Ya onu ana dren o acnas
kzcaz! Gzel bile deildi (Arkasna snd o kocaman
gzlkleri grdnz m?) Ellisine merdiven dayadlar m kz
gen olsun da ne olursa olsun. (Hepimiz bilmez miyiz!) Bir
tek kars bilir nasl ac ektiini! Katksz bir ahlak acsyd
ektii! nk aslnda, znde Franz iyi yrekli, ahlakl
bir adamd. Asya'daki -ad her neyse,- o yere yapt o lgn,
umarsz yolculuu baka nasl aklayabilirsin? lm bulmaya
gitti oraya. Evet, Marie-Claude bunun gerek olduuna
yzde yz inanmt: Franz bile isteyerek lm semiti.
Son gnlerinde, lm deindeyken, artk yalan sylemesine
gerek kalmad srada bir tek Marie-Claude'u istemiti
yannda! Konuamyordu ama nasl da teekkr etmiti ona
baklaryla! Gzlerini ona dikmi, balamas iin yalvarmt.
O da balamt Franz'.

:::::::::::::::::

29

Kamboya'nn len halkndan ne kald geriye?

Asyal bir ocuu kucana alm bir Amerikal kadn


oyuncu fotoraf.

Tomas'tan ne kald geriye?

TANRININ CENNETN YERYZNDE STED diyen


bir mezar yazs.

Beethoven'den ne kald?

Bir ka at, olmayacak bir sa yelesi ve 'Es muss sein!'


diyen kasvetli bir ses.

Franz'dan ne kald geriye?

UZUN DOLAMALARDAN SONRA DND diyen bir


mezar yazs.

Byle uzar gider bu liste. Unutup gitmeden nce kitsch'e


dntrecekler hepimizi. Varolma ve unutulu arasndaki
durak kitsch'dir.

:::::::::::::::::

VII

KARENN'N GLMSEY

:::::::::::::::::

Pencere sk elma aalarnn arpk gvdeleriyle dolu bir yamaca


bakyordu. Yamacn zerindeki grnm korularla kesiliyor,
tepelerin oluturduu eri de telere doru uzanyordu.
Akama doru, beyaz bir ay solgun ge doru seirttiinde,
Tereza gidip eikte dururdu. Henz kararmam gkyznde
asl duran yuvarlak, sabah sndrmeyi unuttuklar
bir lamba, gn boyu l odasnda yanm bir lamba gibi
grnrd gze.

Yamacn zerinde yetien elma aalarndan bir tanesi


bile nasl kk sald yerden ayrlamazsa, Tereza'yla Tomas
da kyden ayrlamazlard. Kente gen bir iftiden kck
bir kulbeyle bahe satn alabilmek iin arabalarn, televizyonlarn
ve radyolarn satmlard.

Kyde yaamak onlara ak olan tek ka yoluydu nk;


yalnzca kyde srekli bir insan azl ve yaanacak yer
okluu vard. Gidip tarlalarda ya da korularda yaamaya
gnll olanlarn politik gemilerini aratrmaya kalkmyordu
kimse; hi kimse kskanmyordu onlar.

Tereza kentten, kendisine sarkntlk eden sarho bar gediklilerinden,


Tomas'n salarna aparalarnn kokusunu
brakan adsz sansz kadnlardan kurtulduu iin mutluydu.
Polis pelerini brakmt, mhendisle aralarnda geen olay
Petrin Tepesi'ndeki sahneyle ylesine karmt ki, Tereza
hangisinin rya hangisinin gerek olduunu bilemiyordu
artk. (Mhendis gerekten de gizli polisten miydi? Belki
yleydi, belki de deil. Garsoniyer kullanan, yattklar kadnn
yzne bir daha bakmayan adamlar ender grlen eyler
deildi.)

Neyse, Tereza mutluydu ve en sonunda hedefine ulam


sayyordu kendini; Tomas'la birlikte, yalnzdlar. Yalnz m?
Daha ak konuaym: 'Yalnz' yaamak btn eski dost ve
tandklaryla ba koparmak, yaamlarn bir kurdela gibi
ikiye blmek demekti; neyse ki birlikte altklar kyllerin
yannda ok rahattlar, bazen onlara gidip geldikleri bile oluyordu.

Sokaklarna Rus adlar verilmi kaplca kentinde yerel


ortaklamac iftliin bakanyla karlatklar o gn, Tereza
kk okuduu kitaplarda ya da atalarndan aklnda kalanlarda
olan bir ky yaam resmi oluturmutu zihninde.
Bu uyumlu bir dnyayd; herkes, ortak ilgileri ve rutini olan
byk bir aile halinde birarada yayordu: Pazarlar kilise,
erkeklerin kadnlardan uzaklap kendi balarna kalabilecekleri
bir meyhane ve burada bir salonda cumartesileri alan
bir bando mzka eliinde dans eden kyler.

Oysa ki komnist ynetimde ky yaam alar boyu sregelen


modeli izlemiyordu artk. Kilise komu kydeydi ve
hi kimse gitmiyordu; meyhane bro odalarna dntrlmt,
erkeklerin gidip iki iecekleri, genlerin dans edecekleri
bir yer yoktu. Dini bayram kutlamak yasakt ve bunlarn
yerini tutan din d bayramlara da kimsenin aldrd
yoktu. En yakn sinema on be mil tede bir kentteydi. yle
ki grlt, bar ar ya da tatl sohbetlerle dolu bir gnn
sonunda herkes drt duvar arasna kapanr, evrelerine
souk bir esinti gibi zevksizlik fleyen ada mobilyalarn
arasnda cafcafl televizyon ekranna gzlerini dikip bakarlard.
Akam yemeinden nce iki ift laf etmek zere uramann
dnda birbirlerine gidip gelmezlerdi. Hepsi kente tanmay
dlerlerdi. Ky, yaamlarna en ufak bir ilginlik
bile katamyordu.

Devletin tarada gcn kaybetmesi belki de hi kimsenin


orada yerlemek istemeyiindendi. Toprana sahip olmayan
ve artk sadece topra ileyen ii durumundaki ifti
ne yreye ne de iine balanmaz; kaybedecek, korkacak bir
eyi yoktur. Bu tepkisizlik sonucunda, krsal kesim bir nebzeden
epey fazla bir zgrlk ve bana buyrukluk kazanmt.
Ortaklamac iftliin bakan dardan getirilmiyordu
(kentteki btn yksek dzeydeki yneticiler byle atanyordu);
kyller tarafndan kendi aralarndan seiliyordu.

Herkes ekip gitmek istedii iin, Tereza'yla Tomas orada


ayrcalkl bir durumdaydlar; isteyerek gelmilerdi. teki
kyller ellerine geen her frsat evredeki kent ve kasabalar
gezip grmek iin kullanrken, Tereza ve Tomas olduklar
yerde kalmaktan honuttular, bu da kylleri kyllerin
birbirlerini tandklarndan daha iyi tanmalarna yaryordu.

Ortaklamac iftliin bakanyla yakn dostluk kurmulard.


Kars, ocuklar ve kpek gibi eittii bir domuzu vard.
Domuzun ad Mefisto'ydu ve kyn gururu, tek elencesiydi.
Sahibi ard m koard, her zaman temiz ve pembeydi;
uzun keli ayakkablar giymi geni kalal bir kadn gibi
iki aya zerine kalkar, ortalkta gezinirdi.

Karenin, Mefisto'yu ilk grdnde ok sinirlenmi, uzun


bir sre koklaya koklaya evresinde dolanmt. Ama ok
gemeden, onunla kyn kpeklerine ye tutacak kadar dost
olmutu. Gerekten de, kyn kpeklerine u kadarck saygs
yoktu; hepsi de kpek kulbelerine zincirlenmi budalaca,
gzle grnr bir nedeni olmayan havlamalarn bir an bile
kesmeyen hayvanlard. Karenin bakasna benzememenin,
kendi trnn teki olmann deerini doru anlamt, domuzla
kurduu dostlua ok nem verdiini hi duraksamadan
syleyebilirim.

Bakan eski cerraha yardmc olmaktan tr mutluydu,


ama daha fazlasn yapamad iin de zlyordu.

Tomas iftlik ilerini tarlalara tayan ve tarm aletlerini


getirip gtren kamyonun srcln yapyordu.

Ortaklamac iftliin krk danalk kk bir al, bir de


drt ineklik geni bir al vard. Tereza hayvanlara bakmakla
ve onlar gnde iki kere otlatmakla grevliydi. Yaknlardaki,
ulam daha kolay ayrlarn otu er ya da ge biileceinden,
Tereza srsn otlatmak iin evredeki tepelere gtrmek
zorundayd; yava yava, giderek daha darya alm,
sonunda evredeki btn ayrlk alan dolamt. Kk
kentte geen gen kzlnda olduu gibi elinden kitap
dmyordu, o gnk ayrna vard an ap okuyordu kitabn.

Yannda hep Karenin oluyordu. ok bana buyruk olup


da srden ayrlmaya kalkan danalara havlamay renmiti;
bunu byk bir cakayla yapyordu. nn iinde en
mutlular oydu. alarsaatlik grevi hibir zaman burada olduu
kadar sayg grmemiti. Ky, zamann rastgele kullanlaca
yer deildi: Tereza'yla Tomas'n yaadklar zaman
Karenin'in zamannn dzenliliine giderek daha ok yaklamt.

Bir gn le yemeinden sonra (arada ikisinin de bo bir


saatleri oluyordu) kulbenin arkasndaki yamata Karenin'le
birlikte gezmeye ktlar.

"Kouunu beenmiyorum," dedi Tereza.

Karenin'in arka ayaklarndan biri topallyordu. Tomas


eildi ve dikkatle yoklad hayvann ayan. Dize yakn yerde
eline kk bir sertlik geldi.

Ertesi gn, onu kamyonun n koltuuna oturttu ve gndelik


seferlerini yaparken yrenin veterinerinin oturduu
komu kye gtrd. Bir hafta sonra, bir kere daha gitti veterinere.
Eve Karenin'in kanser olduu haberiyle dnd.

gn sonra, yannda veteriner olduu halde Tomas


kendisi ameliyat etti hayvan. Tomas eve getirdiinde Karenin
henz narkozun etkisinden kurtulmamt. Yataklarnn
yanndaki kilimin zerinde gzleri ak olarak yatt, alar gibi
sesler kard durdu. Kalas tra edilmiti, bak izi ve diki
yerleri acnacak biimde gzler nndeydi.

Sonunda ayaa kalkmaya alt. Kalkamad.

Tereza onun bir daha hi yryemeyeceini dnnce


dehete kapld.

"Kayglanma," dedi Tomas. "Hala narkozun etkisi altnda."

Tereza onu yerden kaldrmaya alnca, Karenin srr


gibi yapt. lk defa Tereza'y srmaya kalkyordu.

"Kim olduunu bilmiyor," dedi Tomas. "Seni tanmyor."


Kaldrp yataa koydular, o da onlar gibi hemen uykuya
dald.

O sabah saat te, birden onlar uyandrd. Karenin, kuyruunu


sallyor, zerlerine trmanyor, onlara sokuluyor, srnyor,
sanki bir trl doyamyordu.

Onlar ilk defa olarak uyandryordu stelik de! zerlerine


sramadan nce her zaman birinden birisinin uyanmasn
beklerdi.

Ama ite geceyars ayldnda tutamamt kendini. Geriye


doru ne yollar katettiini kim bilebilir? Hangi hortlaklarla
savatn? Artk evde sevdikleriyle birlikte olduuna
gre, bu byk sevinci, dn ve yeniden dou sevincini
paylamak istiyordu.

:::::::::::::::::

Yaradl Kitab'nn en banda bize Tanr'nn insanolunu


balklar, kular ve tm yaratklar zerinde egemenlik kursun
diye yaratt sylenir. Yaradl Kitab'n yazan insand
elbette, at deil. Tanr'nn insana hayvanlar zerinde egemenlik
kurma iznini verip vermedii pek belli deil. Daha
akla yakn olan, insann inekle at zerinde kurduu egemenlii
kutsasn diye Tanr'y yaratm olmas. Evet, bir geyii
ya da inei ldrme hakk insanolunun zerinde gr
birliine vard tek ey, en kanl savalar srasnda bile.

Bu hakk verili saymamzn nedeni hiyerarinin en tepesinde


olmamz. Ama hele oyuna nc kii girsin -kendisine
Tanr tarafndan, 'btn teki yldzlardaki yaratklar zerinde
egemenlik kuracaksn' denen, baka gezegenden bir
yaratk- Yaradl Kitab'n elde bir saymamz o an imkanszlar.
Bir Marslnn arabasna koulan ya da Samanyolu sakinleri
tarafndan ite kzartlan bir insanolu belki tabandaki
dana pirzolasn hatrlar da, inekten (ok ge olarak!)
zr diler.

Danalaryla birlikte, onlar nde o arkada yrrlerken,


Tereza hep disipline bavurmak zorunda kalyordu, nk
inek yavrular ok oyuncudurlar, tarlalara kamay ok severler.
Karenin ona arkadalk ediyordu. ki yldr her gn,
Tereza'yla otlaa gidiyordu Karenin. Danalara gz atrmamaya,
onlara havlamaya, otorite gstermeye baylyordu.
(Tanrs ona inekler zerinde egemenlik kurma iznini vermiti,
bundan ok gurur duyuyordu.) Oysa bugn, yrmekte
byk zorluk ekiyor, baca zerinde hoplaya hoplaya
ilerliyordu; drdncsnn zerinde yara vard ve yara iliyordu.
Tereza sk sk eilip, onun srtn okuyordu. Ameliyattan
iki hafta sonra, kanserin yaylmaya balad kesinlemiti.
Karenin daha da, daha da ktleyecekti.

Yollarnn zerinde, ayanda lastik izmelerle acele acele


inek alna giden bir komu kadnla karlatlar. Kadn
duralad ve "Kpein nesi var? Topallyor," diye sordu. "Kanserli,"
dedi Tereza, "Umut yok," dedi ve boazna tkanan
yumru onu daha fazla konumaktan alkoydu. Kadn, Tereza'nn
gzndeki yalar fark etti; neredeyse sinirlenmiti:
"Aman Tanrm! Bir kpek iin hngr hngr alayacak deilsin
herhalde!" Ktlk olsun diye sylemiyordu; iyi kadnd,
sadece Tereza'y avutmak istiyordu. Tereza anlad, her
bir tavan kendisinin Karenin'i sevdii kadar sevseler, kyllerin
hibir hayvan ldremeyeceklerini ve hayvanlaryla
birlikte alktan leceklerini anlayabilecek kadar uzun sredir
kyde yayordu. Gene de kadnn szleri ona hi de dosta
gelmedi. "Anlyorum," dedi hi kar kmadan. Ama abucak
arkasn dnd, kendi yoluna gitti. Kpeine duyduu
sevgi onu insanlardan koparyor, yaltyor duygusu iindeydi.
Hznl bir glmsemeyle, bu sevgiyi bir gnl serveninden
daha byk bir dikkatle saklamas gerektiini dnd.
Birinin kpek sevmesi dncesi insanlar fkelendirir.
Oysa komu kadn Tereza'nn Tomas' aldattn bilse,
Tereza'nn srtna gizli bir dayanmann iareti olarak akacktan
bir aplak indirirdi.

Ne olursa olsun; Tereza yoluna devam etti ve danalarn


birbirine srtnmesini seyrederken onlarn ne kadar sevimli
hayvanlar olduklarn geirdi aklndan. Bu sakin, iten pazarlksz
ve bazen ocuklar kadar oyuncu hayvanlar, on drt
yandaym gibi yapan iko elliliklere benziyorlard. neklerin
birbirleriyle oynamasn seyretmekten daha dokunakl
bir ey olamaz. Tereza onlarn bu oynamalarndan zevk alyor
ve insann inek zerindeki asalaklnn, barsak kurdunun
insan zerindeki asalaklndan daha fazla olduunu
dnyordu (kyde geirdii iki yl boyunca tekrar tekrar
aklna gelen bir dnceydi bu); slk gibi emdik bitirdik ikembelerini.
nsand varlklar, "inek asala insan" diye tanmlyorlard
herhalde zooloji kitaplarnda insan.

Bizler bu tanm aka olarak alp, hogrl bir kahkahayla


bir yana brakabiliriz. Ama Tereza ciddiye aldna gre,
demek ki kendini sallantl konumda gryordu; dnceleri
tehlikeliydi, onu teki insanlardan uzaklatryordu. Yaradl
Kitab, Tanr'nn insanlara hayvanlar zerinde egemenlik
verdiini sylyor, ama bunu O'nun hayvanlar insanlara
emanet ettii biimde de yorumlayabiliriz pekala.
nsan gezegenin efendisi deil, sadece yneticisiydi ve sonuta
yalnzca gezegenin ynetiminden sorumluydu. Descartes
nemli bir adm att; insan 'maitre et proprietaire de la nature'
(doann efendisi ve sahibi) yapt. Hi kukusuz bu admla
hayvanlarn ruhu olduunu kesinkes reddedenin o olmas
arasnda da derin bir ba var. nsan efendi ve sahiptir, diyor,
Descartes, hayvansa sadece bir otomat, hareket eden bir makine,
bir machina animata. Hayvan yakndnda, bu yaknma
deildir; sadece kt alan bir makinenin hrldamasdr.
Bir vagon tekerlei gcrdadnda, vagon ac ekiyor anlamna
gelmez bu; sadece tekerlein yalanmas gerekmektedir.
Demek ki, laboratuvarda canl canl kesilen bir kpee
zlmek iin neden yoktur.

Danalar otlarken, Tereza bir aa kknn zerine oturmu,


yanbandaki Karenin de ban onun kucana yatrmt.
On yl kadar nce gazetede rastlad iki satrlk haberi
hatrlad birdenbire; Rusya'da bir kentte btn kpekler
resmi izin olmakszn, tek bir tane kalmamacasna vurulmulard.
lkesinin iri yar komusunun yaln dehetini ilk
olarak Tereza'nn kafasna dank ettiren bu gsterisiz ve grnrde
nemsiz kk yaz olmutu.

Bu kk yaz gelecekte olacaklarn habercisiydi. Rus igalini


izleyen ilk yllar henz terr ynetimi olarak nitelendirilemezdi.
Hemen hemen hi kimse igal ynetimiyle uzlama
iinde olmadndan, Ruslar birka kurald kiiyi bulup
karmak ve onlara ite kaka g vermek zorundaydlar.
Ama bu kiileri nereden bulacaklard? Komnizme ve Rusya'ya
duyulan inan tmyle lmt. Byle olunca da kendilerini
yaamdan alacakl sanan, beyinlerinde bir intikam
tayan kiileri bulup kardlar. Derken bunlarn saldrganlklarn
odaklamak, gelitirmek ve canl tutmak, zerinde
altrma yapabilecekleri geici bir hedef bulmak sorunuyla
kar karya kaldlar. Setikleri hedef hayvanlard.

Birdenbire gazetelerde yaz dizileri ya da rnein kent snrlar


iindeki btn gvercinlerin yokedilmesini isteyen rgtlenmi
okur mektuplar grlmeye baland. Ve gvercinler
yokedildi. Ama asl nefret kpeklere ynelikti. nsanlar
igal felaketini hala atlatabilmi deillerdi, ama radyo, televizyon
ve basn bir kpektir tutturmu gidiyorlard; nasl sokaklarmz
ve parklarmz kirletiyorlar, ocuklarmzn salna
kastediyorlar, bir ie yaramadklar halde yine de beslenmeleri
gerekiyor vb. vb. yle cinneti andran bir ngard
ki kan, Tereza gz dnm kalabaln Karenin'e bir zarar
vermesinden korktu. Ancak bir yl sonra biriken kin (o
zamana kadar talim olsun diye hayvanlara yneltilmiti),
gerek hedefini buldu: nsanlar. nsanlar ilerinden alnmaya,
tutuklanmaya, yarglanmaya baladlar. Hayvanlar sonunda
rahat nefes alabildiler.

Tereza, Karenin'in hi kprdamakszn kucanda yatan


ban okayadururken, aklndan una benzer bir eyler geti:
nsann insan kardeine iyi davranmasnda yle ok erdemli
bir yan yok. teki kyllere iyi davranmas gerekiyordu,
yoksa orada yaayamazd. Hatta Tomas'a bile iyi davranmak
zorundayd, nk ona gereksiniyordu. Bakalaryla
olan ilikilerimizin kata kann duygularmzn -sevgi, antipati,
iyilikseverlik ya da ktclk- sonucu, kata kannsa
bireyler arasndaki srekli g oyunu tarafndan belirlenmi
olduunu hibir zaman kesinlikle saptayamayz.

Gerek insan iyilii, ancak karsndaki gsz bir yaratksa


btn safl ile, zgrce ortaya kabilir. nsan soyunun
gerek ahlaki snav, temel snav (iyice derinlere gmlm,
gzlerden uzak snav) onun, merhametine braklmlara
olanlara davrannda gizlidir: Hayvanlara. Ve ite bu
adan insan soyu temel bir yenilgi yaamtr, o kadar temel
bir yenilgi ki, btn teki yenilgiler kaynan bundan almaktadr.

Danalardan biri Tereza'yla dostluk kurmutu. Durur, byk,


kahverengi gzlerini Tereza'ya diker bakard. Tereza
onu tanrd. Marketa adn takmt ona. Btn danalara ad
takmak isterdi, ama yapamyordu. ok dana vard. ok eskiden
deil, krk yl kadar nce, kydeki btn ineklerin ad
varm. (Ve eer ad olmak ruhu olmann bir gstergesiyse,
hepsinin de ruhlar varm diyeceim, Descartes'a inat.) Ama
sonra kyler byk birer ortaklamac fabrikaya dntrlnce
inekler btn yaamlarn alda kendilerine ayrlan
birka metrekarelik bir alanda geirmeye balamlard. O
gnden sonra, adlar olmam, sadece birer machina animata
olmu kmlar. Dnya Descartes' hakl karmt.

Tereza yeniden yeniden gelip duruyor gzlerimin nne.


Onu aa kknn zerine oturmu Karenin'in ban okar
ve insan soyunun yenilgileri zerine kafa yorarken gryorum.
Bir de u sahne geliyor insann gznn nne; Turin'deki
otelinden kan Nietzsche. Bir arabacnn atn krbaladn
gren Nietzsche atn yanna gidiyor, kollarn
hayvann boynuna doluyor ve gzyalarna bouluyor.

Bu 1899'da oldu; o srada Nietzsche de insanlarn dnyasndan


elini eteini ekmiti. Baka bir deyile, tam akl hastalnn
patlak verdii sralar. Ama tam da bu nedenle, yapt
harekette derin anlamlar buluyorum ben; Nietzsche attan
Descartes adna zr diliyordu. Delilii (yani insanlktan son
ve kesin kopuu) at iin gzyalarna boulduu an balad.

te benim sevdiim Nietzsche bu, tpk Tereza'y da ban


kucana yatrm lmcl hasta kpekle birlikte seviim
gibi. Onlar yanyana gryorum: kisi de 'doann efendisi
ve sahibi' insan soyunun uygun adm ileri doru yrd
yoldan kendi istekleriyle sapyorlar.

:::::::::::::::::

Karenin iki kk rekle bir ar dourdu. aknlkla kendi


dourduklarna bakt. Kk rekler son derece sakindiler,
ama ar afyon yutmu gibi sersem sersem sendeledikten sonra
havaland, utu gitti.

En azndan Tereza'nn ryasnda byle oldu bu. Tomas


uyanr uyanmaz Tereza ryasn ona da anlatt ve ikisi de bu
ryada belli bir avuntu buldular. Rya Karenin'in hastaln
gebelie, dourmann dramatikliini de glnesi ve dokunakl
bir eye -iki kk rekle bir arya- dntryordu.

Tereza yeniden akl d umutlarn penesine dt. Yataktan


kalkt ve giyindi. Burada da gn st, ekmek ve rek
almak iin dkkana gitmekle balyordu. Ama o gn Karenin'i
sabah yry iin yanna ardnda, ancak kafasn
kaldrabildi Karenin. Kendisinin onlar zorla altrd bir
trene katlmay ilk olarak reddediyordu.

Tereza onsuz kt. "Nerede Karenin?" diye sordu tezgahn


arkasndaki kadn; her zamanki gibi Karenin'in reini
ayrmt. Tereza rei antasnda gtrd eve. Eikte kard,
Karenin'e uzaktan gsterdi. Gelip alsn istiyordu. Ama
Karenin hi kprdamadan olduu yerde yatt.

Tomas, Tereza'nn ne kadar mutsuz olduunu gryordu.


rei azna alp Karenin'in nnde drt ayak zerine kt.
Sonra yava yava ona doru srnerek ilerledi.

Karenin, onu gzlerinde belli bir ilgi yla seyretti,


ama yerinden kalkmad. Tomas yzn Karenin'in burnunun
hizasna getirdi. Kpek, bedenini hi kprdatmadan Tomas'n
azndaki rein ucunu kendi azna ald. Tomas kpek
rein geri kalann da yiyebilsin diye dilerini gevetti.

Gene drt ayak zerinde biraz geriledi Tomas, srtn kabartt


ve sanki rek iin kavga etmek istiyormu gibi havlamaya
balad. Ksa bir sre sonra, kpek kesik kesik havlamalarla
karlk verdi buna. Sonunda! Umduklar ey olmutu
ite: Karenin'in can oyun istiyor! Karenin yaama direncini
kaybetmedi!

Bu kesik kesik havlamalar Karenin'in glmsemesiydi,


Tomas'la Tereza bunun olabildiince srmesini istiyorlard.
Bylece Tomas gene emekleye emekleye onun yanna gitti ve
rein Karenin'in azndan dar kan ucunu kapt. Yzleri
o kadar birbirine yaknd ki Tomas kpein soluunun kokusunu
alyor, Karenin'in burnundaki kllardan gdklandn
hissediyordu. Kpek bir kere daha havlad ve az seirdi;
u anda ikisinin de aznda yarm rek vard. Derken
Karenin eski bir taktik hatas yapt; sahibinin azndaki yarm
alabilmek umuduyla kendi azndakini yere brakt, her
zamanki gibi Tomas'n kpek olmadn, elleri kollar olduunu
unutmutu. Tomas kendi yarmn azndan brakmadan,
teki yarm eliyle yerden ald.

"Tomas!" diye bard Tereza. "reini almayacaksn


elinden herhalde!"

Tomas iki yarm da yere, Karenin'in nne koydu; Karenin


bir tanesini hemen o an yuttu, ikinci yarm ise uzun sre,
mahsustan yemedi, ikisine kar kazand zaferi stne
basa basa gstermek istiyordu.

Orada ayakta durup onu seyrederlerken, bir kere daha,


gld srece de lme mahkum olmasna karn bir yaama
nedeni olacan geirdiler akllarndan.
Ertesi gn durumu gerekten de daha iyi gibiydi. le
yemei yediler. Gnn, normal olarak onu yrye kardklar
saatiydi. Karenin'in adeti bir ona bir tekine sabrszlk
iinde koup durmakt. Oysa o gn, Tereza kayla tasmay
eline alnca sadece donuk baklarla karlat. Neeli
grnmeye (Karenin iin ve Karenin'e), onu biraz canlandrmaya
altlar, yle ki Karenin, uzun bir bekleyiten sonra
onlara acd, baca zerinde sendeleyerek yanlarna geldi,
Tereza'nn tasmay boynuna geirmesine izin verdi.

"Fotoraf makinesinden nefret ettiini biliyorum," dedi


Tomas, "ama bugn al yanna, olur mu?"

Tereza gidip dolab at, oktan bir kenara atlm, oktan


unutulmu fotoraf makinesini aramaya balad. "Gnn
birinde elimizde fotoraflar olduuna sevineceiz," diye
srdrd szn Tomas. "Karenin yaammzn nemli bir
paras oldu."

Tereza, ylan sokmu gibi, "Oldu da ne demek?" diye sordu.


Fotoraf makinesi nnde, dolabn zemininde duruyordu,
ama Tereza eilip almad. "Almayacam yanma. Ben
Karenin'i kaybetmenin dncesini bile aklma getirmek istemiyorum.
Sen kalkm ondan gemi zamanda szediyorsun."

"zr dilerim," dedi Tomas.

"Zarar yok," dedi Tereza, yumuamt. "Kendimi onu


hep gemi zamanda dnrken yakalyorum. Aklmdan silip
atmak zorunda kalyorum. Fotoraf makinesini de bunun
iin almayacam ite."

Hi konumadan yrdler. Sessizlik, Karenin'i gemi


zaman kipinde dnmemenin tek yoluydu. kisinin de gzleri
hep onun zerindeydi; srekli onunlaydlar, glmsemesini
bekliyorlard. Ama glmsemedi; aya zerinde topallayarak
onlarn yansra yrd sadece.

"Bunu srf bizim iin yapyor," dedi Tereza. "Yrye


kmak istemedi. Srf biz mutlu olalm diye yapyor."

Syledii zc bir eydi ama, bunun farkna varmyorlard,


mutluydular. zntlerine ramen deil, onun sayesindeydi
mutluluklar. Elele tutumulard, her ikisinin de
gzlerinin nnde ayn imge vard: Yaamlarnn on ylnn
yerini tutan topallamakta olan bir kpek.

Biraz daha yrdler. Derken hi beklemedikleri bir ey


oldu; Karenin durdu ve dnd. Geri dnmek zorunda kaldlar.

Belki o gn, belki de ertesi gn Tomas bir mektup okurken


ieri girdi Tereza. Kapnn aldn duyunca Tomas
mektubu teki katlarn arasna sokuverdi, ama Tereza bunu
grd. Ayrca Tereza odadan karken Tomas'n mektubu
cebine sokuturduunu da grd. Ama zarf dikkatle inceledi.
Adres tandk bir el yazsyla yazlmamt, ama ok dzgn
bir el yazs olduu iin Tereza bunun bir kadn yazs olduu
sonucuna vard.
Tomas eve dndnde ona hi bozuntuya vermeden postann
gelip gelmediini sordu.

"Hayr," dedi Tomas. Tereza'nn, ii oktandr alk olmad


iin daha da kt bindiren bir umarszlkla doldu.
Hayr, kyde gizli bir sevgilisi olduunu sanmyordu. Bu olacak
ey deildi. Bota kalan her dakikasn nasl geirdiini
biliyordu. Prag'daki bir kadnla ilikiyi srdryordu herhalde;
kadn Tomas'n sanda aparasnn kokusunu brakamasa
bile, demek ki o hala kadn dnyordu. Tereza, Tomas'n
kendisini o kadn iin brakacan sanmyordu, ama
kyde geen iki yln mutluluu imdi yalanlarla kirlenmi
gibiydi.

Eskiden sk sk aklndan geirdii bir dnceyi yeniden


geirdi aklndan; yuvas Karenin'in yanyd, Tomas'n deil.
O ldnde kim kuracakt gnlerin saatini?

Zihninde gelecei, Karenin'siz bir gelecee tanan Tereza


terk edilmi hissetti kendini.

Karenin bir kede yatm, alar gibi sesler karyordu.


Tereza baheye kt. ki elma aac arasndaki toprak parasna
bakt ve Karenin'i oraya gmmeyi dnd. Topuuyla
topraa bast, drt ke bir iz kard orada. Karenin'in mezar
buras olacakt.

"Ne yapyorsun?" diye sordu Tomas; birka saat nce


mektup okurken Tereza nasl onun stne gelmise o da Tereza'nn
stne gelmiti.

Tereza cevap vermedi. Aylardan beridir ilk defa, onun ellerinin


titrediini grd Tomas. Ellerini tuttu. Tereza ellerini ekti.

"Karenin'e mezar m bu?"

Tereza cevap vermedi.

Sessizlii Tomas' zyordu. Patlad. "nce ben onu gemi


zaman kipinde dnyorum diye bana kzyorsun, ya
sen ne yapyorsun? Kalkm, cenaze hazrlklarna balamsn
bile!"

Tereza ona arkasn dnd.

Tomas odasna gitti, arkasndan kapy arparak kapatt.

Tereza eve girdi, kapy at. "Hep kendini dneceine,


biraz da onu dnsen iyi olur," dedi. "Sen uyandrncaya kadar
uyuyordu. imdi yeniden alamaya balayacak."

Hakszlk ettiini biliyordu (kpek uykuda deildi); kadnlarn


en bayas gibi, karsndakine ac ektirmek isteyen
ve bunu nasl baaracaklarn da ok iyi bilen kadnlar
gibi davrandnn farkndayd.

Tomas parmak ularna basarak Karenin'in yatt odaya


girdi, ama Tereza onu Karenin'le yalnz brakmad. kisi de
birer yanndan kpein zerine eildiler. Ama bu yaptklarnda
en ufak bir barma giriimi sezilmiyordu. Tam tersine.
kisi de yalnzd. Tereza kendi kpeiyle. Tomas kendi
kpeiyle.

Sylemesi ac ama bylece ayrlm olarak, ikisi de tek


balarna son nefesine kadar Karenin'in baucunda kaldlar.

'di' szc neden bu kadar nemliydi Tereza iin?

Ahd-i Atik mitolojisiyle yetitirildiimiz iin, 'idil'in tpk


Cennet'in ans gibi bizde kalan bir ey olduunu syleyebiliriz:
Cennet'teki yaam bilinmeyene doru giden dz bir izgiyi
izlemek gibi bir ey deildi; bir serven deildi. Tandmz,
bildiimiz nesneler arasnda bir emberin iinde dnp
dururdu. Tekdzelii mutluluk retirdi, sknt deil.

nsanlar tarada, doann ortasnda, evcil hayvanlarla


evrili olarak, dzenli biimde birbirini izleyen mevsimlerin
kucanda yaadklar srece bu cenneti andran 'idil'in ufack
bir parasn koruyorlard hi olmazsa. Ortaklamac iftliin
bakanyla o kaplca kentinde karlatnda Tereza bu
yzden ok ekici bulduu bir tara resmi (hi yaamad ya
da girip grmedii bir tarann resmi) canlandrmt kafasnda.
Onun geriye, ardna, Cennet'e bakma biimiydi bu.

Kuyuya doru eilen Adem, grd eyin kendisi olduunu


henz fark etmemitir. Adem, gen kzken aynann
nnde durup bedeninden ruhunu grmeye alan Tereza'y
da anlamazd. Adem, Karenin gibiydi. Tereza, Karenin'i aynaya
baktrmay bir oyun klna sokmaya almt, ama
beriki kendi imgesini hibir zaman tanmam, ona bo bo,
akl almaz bir kaytszlkla bakmt.

Adem'le Karenin'i karlatrmak, beni Cennet'te insann


henz insan olmadn dnmeye gtryor. Ya da daha
kesin konumak gerekirse, insan henz insan olma yollarna
dmemiti. imdiyse zamann boluu iinden dz bir izgi
izleyerek uan, nicenin kovulmularyz hepimiz. Ama gene
de derinlerde bir yerde, incecik bir iplik, bizi o uzaklarda kalan,
sisler iindeki Cennet'e balyor; orada Adem bir kuyuya
doru eiliyor ve Narsissus'un tersine, kuyuda beliren soluk
sar lekenin kendisi olduundan kukulanmyor bile. Cennet'e
duyulan zlem insann insan olmamaya duyduu zlemdir.

Tereza ocukluunda ne zaman annesinin kana bulanm


adet bezlerine rastlasa tiksinti duyar ve bunlar saklayacak
utanp arlanmas olmad iin annesinden nefret ederdi.
Ama Karenin de diiydi eninde sonunda ve adet gryordu.
Alt ayda bir, on be gn sryordu adet dnemi. Evi kirletmesin
diye, Tereza onun bacaklarnn arasna emici bir pamuk
paras yerletirir, zerine eski bir klot geirir, bunu
uzun bir kurdelayla gzelce gvdesine balard. Her adet dnemi,
iki hafta boyunca bu donanma baktka gler dururdu.

Neden bir kpein grd adet onu elendiriyor, neelendiriyordu


da kendininki midesini bulandryordu? Cevab
basit gibi geliyor bana; kpekler hi Cennet'ten kovulmadlar.
Karenin ruh ve beden ikilii konusunda hibir ey bilmiyordu,
bu yzden de tiksinti kavram yoktu. Tereza bu yzden
onunla bu kadar zgr ve rahat hissediyordu kendini.
(Bir hayvan machina animata, inei st retimine yarayan
bir otomat haline getirmek de bunun iin o kadar tehlikelidir:
Byle yapmakla, insan kendini Cennet'e balayan iplii
koparr ve artk zaman boluu iinde kt uuta tutunacak
ya da avuntu bulacak hibir ey kalmaz elinde.)

Bu karman orman dnceler Tereza'nn bir trl silkip


atamad, dini adan kfr saylacak bir dnceyi dourdu:
Onu Karenin'e balayan sevgi, Tomas'la arasndakinden
daha iyi bir sevgiydi. Daha iyi; daha byk deil. Tereza ne
Tomas'a ne de kendine su bulmak istemiyordu; Karenin'le
birbirlerini daha ok sevdiklerini ne srecek deildi. Sadece
ona yle geliyordu ki, insan iftinin domas gznne alndnda,
erkekle kadnn ak, a priori olarak kpekle insan
arasnda varolabilecek (en azndan en iyi rneklerde) sevgiden
aa bir eydi. Bu, insan tarihinin byk olaslkla Yaratc
tarafndan tasarlanmayan bir garipliiydi.

Tmyle benliksiz bir akt bu; Tereza, Karenin'den bir


ey istemiyordu; onu sevdi diye karlnda, kendisini sevmesini
bile beklemiyordu. stelik hibir zaman kendi kendine;
insan iftlerine yaam zehir eden sorular da sormamt:
Beni seviyor mu? Benden daha ok sevdii bir bakas var
m? Benim sevdiimden daha ok seviyor mu beni? ak lmek,
snamak, denemek ve kurtarmak iin aka ynelttiimiz
btn bu sorular belki de her eyin yansra ak ksaltmaya
da yaryor. Belki de sevemememizin nedeni ok sevmek
istememiz, yani karmzdaki kiiden hibir istekte bulunmakszn,
ondan onunla birlikte olmaktan baka bir ey
istemeksizin kendimizi ona verecek yerde ondan bir ey (ak)
talep etmemizdir.

Bir ey daha var; Tereza, Karenin'i olduu gibi kabul etmiti;


onu kendi imgesinde yeniden yaratmaya almamt;
daha iin bandan onun kpek yaamyla uzlam, onu bu
yaamda yoksun etmeye almam, kendine zg gizli kapakl
ilerini kskanmamt. Onu eittiyse, bu onu dntrmek
iin (kocann karsn ya da karnn kocasn yeni batan
yaratmaya almas gibi) deil, ona birlikte yaamalarna ve
anlamalarna yarayacak temel dili retmek iindi.

Sonra u da var: Hi kimse onu Karenin'i sevmeye zorlamamt;


kpek sevmek insann kendi isteiyle olur. (Tereza
yeniden annesini hatrlad ve aralarnda olup bitenlerden
pimanlk duydu. Annesi kydeki adsz sansz kadnlardan
biri olsayd, onun o sereserpe bayaln sevimli bile bulabilirdi.
Ah, annesi bir yabanc olsayd keke! ocukluundan
beri, Tereza annesinin kendi yz izgilerini ele geirmesinden,
kendi 'ben'ini zaptetmesinden ok utanmt. Daha da
kts; 'Ana-baban seveceksin!' diyen o yzyllar ncesinden
kalma buyruktu; bu buyruk onu anasnn giritii kuatma
ile uzlamaya, saldrganla sevgi adn vermeye zorluyordu!
Tereza'nn onunla bozumu olmas anasnn suu deildi.
Tereza onunla annesi olduu iin deil, anne olduu
iin bozumutu.)

Ama hepsinden de nemlisi; hi kimse hi kimseye idil


armaan edemez; sadece bir hayvan yapabilir bunu, nk
bir tek hayvanlar kovulmamtr Cennet'ten. Kpekle insan
arasndaki sevgi idilsidir. atma nedir bilmez, tyler rpertici
sahneler tanmaz; gelime bilmez. Karenin, Tereza ile
Tomas' yinelenmeye dayal bir yaamla kuatyordu ve onlardan
da ayn eyi bekliyordu.

Karenin kpek deil de insan olsayd, Tereza'ya oktan,


"Buraya bak, her gn u rei azmda tutmaktan bktm,
iime fenalk geldi. Deiik bir ey gelmiyor mu aklna?" demiti
bile. te insanolunun btn bahtszl burada yatyor.
nsan zaman bir dng izlemiyor; onun yerine dmdz
bir izgide ileriye doru gidiyor. nsan bu yzden mutlu olamyor;
mutluluk yinelenmeye duyulan zlemdir.

Evet, mutluluk yinelenmeye duyulan zlemdir, dedi Tereza


kendi kendine.

Ortaklamac iftliin bakan Mefisto'sunu iten sonra


yrye kardnda bazen Tereza'ya rastlyor ve her keresinde
Tereza'ya unlar sylyordu: "Neden bu kadar ge girdi
yaamma, Tereza? kimiz apknla kabilirdik, o ve
ben! Bu iki kk domuza hangi kadn hayr diyebilir ki?"
Bu noktada domuz kendisine retildii gibi homurdanr, hrldard.
nceden ne syleyeceini bilse de Tereza her keresinde
glerdi adamn sylediklerine. aka yinelene yinelene
ekiciliinden bir ey kaybetmemiti. Tam tersine. dilsi bir
ortamda, mizah bile yineleniin tatl yasasna boyun eer.

:::::::::::::::::

Kpeklerin insanlara stn yanlar pek fazla deildir, ama


bunlardan biri son derece nemlidir: Onlara tenazi yasak
deildir; hayvanlarn ac ekmeden lmeye haklar vardr.
Karenin aya zerinde yryor ve giderek daha ok zamann
bir kede yatmakla geiriyordu. Ve alar gibi sesler
kararak. Kar-koca ona byle gereksiz yere ac ektirmeye
haklar olmadnda gr birliine vardlar. Ama ilke olarak
gr birliine varsalar da, Karenin'in ektii acnn gerekten
gereksiz hale gelecei zaman, yaamnn yaanmaya deer
olmaktan kaca an saptamak acsyla yzyzeydiler.

Keke Tomas hekim olmasayd. O zaman bir nc kiinin


arkasna gizlenebileceklerdi. Veterinere gidip, ondan
hayvan bir ineyle uyutmasn istemek ellerinden gelebilecekti.

lmn roln stlenmek korkutucu eydir. Tomas ineyi


kendisi yapmamakta diretiyordu: Veteriner getirtip
yaptrtacakt. Ama sonra Karenin'e insanlara yasak olan bir
ayrcalk salayabileceini dnd: lm ona sevdiklerinin
klnda gelecekti.

Karenin btn gece alar gibi sesler karmt gene. Tomas


sabah hayvann bacan yoklad ve Tereza'ya "Artk
beklemenin bir anlam yok," dedi.

Bir iki dakika sonra ikisi de ie gitmek zorundaydlar.


Tereza ieriye Karenin'i grmeye gitti. O ana kadar kesinde
hi tepki gstermeden (Tomas bacan ellediinde bile)
yatmt Karenin, ama kapnn aldn duyup da Tereza'nn
ieri girdiini grnce, ban kaldrd, ona bakt.

Bu baka dayanamad Tereza; neredeyse rktyordu


onu. Karenin, Tomas'a yle bakmyordu, bir tek ona, Tereza'ya
bakyordu. Ama hi bugnk kadar youn olmamt
bu bak. aresiz, hatta yasl bile deildi; hayr, korkun,
katlanlmaz bir gven bakyd. Bu bakta bir an nce cevap
isteyen bir soru vard. Btn yaam boyunca Karenin
Tereza'dan cevap beklemiti ve imdi de ona (her zamankinden
daha byk bir sabrszlkla ayrca) gerei hala ondan
renmeye hazr olduunu bildiriyordu. (Tereza'dan gelen
her ey gerekti. 'Otur!' ya da 'Yat!' gibi emirler bile verse,
Karenin bunlar kendiyle zdeletirecei, yaamna anlam
verecek gerekler olarak kabul ediyordu.)

O korkun gven bak uzun srmedi; Karenin ok gemeden


ban gene patilerinin zerine yatrd. Tereza, baka
hi kimsenin ona bir daha byle bakmayacan biliyordu.

Ona hi ekerleme vermezlerdi, ama son zamanlarda Tereza


Karenin'e birka para ikolata almt. ikolatalar
yaldzl kattan kard, para para krd ve bir ember
oluturacak biimde Karenin'in evresine dizdi. Sonra da, evde
tek bana geirecei uzun saatler boyunca hibir eksii
kalmasn diye bir tas su getirip yanna koydu. Demin Tereza'ya
bakmak ok yormutu Karenin'i. ikolatayla evrili olduu
halde, kafasn kaldrp bakmad.

Tereza yere onun yanna oturdu, onu kucaklad. Yavaa,


zahmetli bir hareketle ban evirdi, Tereza'y koklad, bir
iki yalad Karenin. Yalama srerken Tereza bunu sonsuza
kadar unutmamak ister gibi gzlerini kapad. Sonra yalasn
diye teki yanan evirdi.

Artk kp danalarla ilgilenmek zorundayd. le yemeinden


ncesine kadar dnmedi. Tomas henz eve gelmemiti.
Karenin hala yerde ikolatayla evrili olarak yatyordu ve
Tereza'nn geldiini duyduunda ban bile kaldrmad.
Hasta baca imi, ur baka bir yere sramt. Derisinin
altndan ak krmz birtakm damlacklarn (kan gibi deil)
olutuunu fark etti Tereza.

Gene yere onun yanna yatt. Bir kolunu boylu boyunca


gvdesine uzatt ve gzlerini kapatt. Derken birinin kapya
gm gm vurduunu duydu. "Doktor! Doktor! Domuz geldi!
Domuzla sahibi!" Tereza'nn kimseyle konuacak hali yoktu,
ne kprdad ne de gzlerini at. "Doktor! Doktor! Domuzlar
geldi!" Ardndan sessizlik.

Tomas ancak yarm saat sonra dnd. Dosdoru mutfaa


gitti ve tek bir sz sylemeden ineyi hazrlad. Odaya gittiinde
Tereza ayaktayd, Karenin de kalkmaya alyordu. Tomas'
grr grmez, halsiz halsiz kuyruk sallamaya balad.

"Bak," dedi Tereza, "hala glmsyor."

Bunu yalvarrcasna, kk bir erteleme ister gibi sylemiti,


ama fazla stelemedi.

Yavaa bir rt yayd kanepenin zerine. Minik meneke


desenli beyaz bir rtyd bu. Her eyi nceden zenle hazrlam,
dnm, Karenin'in lmn gnler ncesinden
dlemiti. (Ah, sevdiklerimizin lmn onlar lmeden ok
nce, basbaya dlememiz nasl da korkuntur!)

Kanepenin zerine srayacak gc yoktu artk Karenin'in.


Onu birlikte kucaklayp kaldrdlar. Tereza yan yatrd,
Tomas salam bacaklarndan birini yoklad. Az ok ele
gelir bir damar aryordu. Sonra krk makasla kesti.

Tomas kanepenin yanna meldi, Karenin'in ban kendi


bana yaklatrd.

Tomas, ineyi ieri sokmakta zorluk ektii iin baca


skmasn syledi Tereza'ya, Tereza syleneni yapt, ama yzn
Karenin'in bandan ayrmad. Karenin'le tatl tatl konumay
srdrd, Karenin de yalnzca onu dnyordu.
Korkmuyordu. Tereza'nn yzn iki kere daha yalad. Tereza
fsldamay kesmedi. "Korkma, korkma oran acmayacak,
sincaplar, tavanlar greceksin ryanda, orada inekler olacak;
Mefisto da orada olacak, korkma..."

Tomas ineyi damara soktu ve inenin silindirini itti.


Karenin'in baca seirdi; soluu birka saniyeliine hzland,
sonra kesildi. Tereza kanepenin yannda, yerde, oturduu
yerde kalakald, yzn Karenin'in bana gmd.

Artk ikisi de ie dnmek zorundaydlar; kpei kanepenin


zerinde, minik menekeli beyaz rtnn zerinde uzanm
braktlar.

Akama doru dndler. Tomas baheye kt. Tereza'nn


iki elma aac arasnda topuuyla iaretledii drtgeni buldu.
Sonra kazmaya balad. Tam Tereza'nn istedii gibi yapyordu.
Her eyin tam Tereza'nn arzu ettii gibi olmasn
istiyordu.

Tereza evde Karenin'le kald. Onu diri diri gmmekten


korkuyordu. Kulan azna dayad ve ok zayf bir soluma
sesi duyduunu sand. Bir iki adm geri ekildi. Sanki kpein
gs hafife inip kalkyordu.

(Hayr; duyduu kendi soluuydu ve bu soluk bedenini


hafife hareket ettirdii iin kpein hareket ettiini sanyordu.)

antasnda bir ayna buldu ve bunu kpein azna tuttu.


Ayna o kadar lekelenmiti ki, zerinde damlalar grdn
sand, soluun neden olduu damlalar.

"Tomas! Yayor!" diye bard, Tomas amurlu izmeleriyle


baheden ieriye girmiti.

Tomas kpein zerine eildi, sonra hayr anlamnda ban


sallad.

Kpein zerine uzatld rtnn birer ucundan tuttular.


Tereza alt ucundan, Tomas st ucundan. Sonra kaldrp
baheye tadlar.

rt slakt. iiyle girdi yaammza, imdi de iiyle kyor,


diye dnd Tereza ve elindeki slakla, Karenin'in
son selamna sevindi.

Onu elma aalarnn yanna gtrp yere braktlar. Tereza


ukurun zerine eildi, rty Karenin'i tmyle rtecek
biimde dzeltti. Biraz sonra zerine atacaklar, Karenin'in
plak bedenine yaacak topra dnmek dayanlr
gibi deildi.

Eve girdi ve Karenin'im tasmas, kay ve sabahtan beri


yerde dokunulmadan duran bir avu ikolatayla geri dnd.
Bunlarn hepsini onun arkasndan ukura att.

ukurun yannda yeni kazlm topraklardan bir tepecik


duruyordu. Tomas krei ald eline.

te tam o srada ryasn hatrlad Tereza: Karenin'in


iki rekle bir ar douruunu. Birden bu szckler bir mezar
yazt gibi geldi ona. Burada, elma aalarnn arasnda duran
bir ant dledi, zerinde Burada Karenin yatyor. ki rekli
bir ar dourdu yazacakt.

Baheye alacakaranlk inmiti; gndzle akam arasndaki


saat. Gkte solgun bir ay vard, l odasnda ak unutulmu
bir lamba.

izmeleri amurlanm, bu amur kurumutu bile. Kazmayla


bahe belini alp btn bahe aletlerinin -trmklar,
bahe kovalar, hortumlar- dizili durduu kk girintiye
koydular.

:::::::::::::::::

Genellikle kitaplarn okuduu masann bana gemi oturuyordu


Tomas. Byle zamanlarda Tereza arkadan yaklar,
eilip yanan onun yanana bastrrd. O gn birden irkildi.
Tomas kitap okumuyordu; nnde bir mektup vard ve
mektup daktiloyla yazlm be satrdan ileri gitmemekle
birlikte, Tomas nicedir mektuba dalm gzkyordu.

Tereza, "O ne?" dedi ii anszn acyla dolarak.


Tomas ban bile evirmeden tuttu, Tereza'ya uzatt
mektubu. Mektupta o gn komu kasabann havaalannda
bulunmas gerektii yazlyd.

Tomas neden sonra Tereza'ya dnp baktnda, Tereza


onun gzlerinde kendinin yeni kefettii deheti okudu.

"Ben de seninle geleceim," dedi.

Tomas ban sallad. "Grmek istedikleri benim."

"Hayr, seninle geliyorum," diye yineledi Tereza.


Tomas'n kamyonuna bindiler. Az sonra havaalanndaydlar.
Her yanda sis vard. Alann zerindeki uaklar belli
belirsiz d izgileriyle seebiliyorlard ancak. Hepsini bir bir
gezdiler, ama hepsinin kaplar kapalyd. Girilmez. Sonunda
nnde uak merdiveni duran ak bir kap buldular. Basamaklar
ktlar ve kapda bir arlama grevlisi tarafndan
karlandlar. Kk bir uakt -otuz kiinin ancak sabilecei
bir uak- iinde hi kimse yoktu. Koltuklarn arasndaki
geitten aaya yrdler birbirlerine tutunarak, evrelerine
pek bakmyorlard. Birbirine bitiik iki koltua oturdular,
Tereza ban Tomas'n omuzuna dayad. lk dehet dalgas
gemi, yerini hzn almt.

Dehet bir oktur, mutlak bir krlemenin zaman. Dehette


en ufak gzellik yoktur. Btn grebildiimiz bizi bekleyen
bir olayn delip geici dr. te yandan, hzn olacaklar
bildiimizi varsayan bir tavrdr. Tomas'la Tereza
kendilerini nelerin beklediini biliyorlard. Dehetin
bylelikle kaybetti sertliini ve dnya, kendisini gerekten
gzelletiren yumuak, mavimsi bir kla ykand.

Mektubu okurken Tereza, Tomas'a sevgi filan duymamt;


sadece onu bir an olsun brakamayacan anlamt artk;
dehet duygusu teki btn heyecan ve sezgileri silip gtrd.
u anda ona yaslanm otururken (uak frtna bulutlarnn
arasndan szlerek gidiyordu), korkusu azald ve aknn,
snr, had tanmayan aknn bilincine vard.

Sonunda yere indi uak. Ayaa kalktlar, grevlinin at


kapya gittiler. Hala birbirlerinin beline sarlm olarak,
merdivenlerin tepesinde, en yukarda durdular. Ta aada,
balar kukuletal, ellerinde tfek olan birtakm adamlar
grdler. Durmann anlam yoktu, kaamazlard nk. Ar
ar indiler, ayaklar havaalannn zeminine bastnda,
adamlardan biri tfeini kaldrd ve onlara nian ald. Silah
sesi duyulmad ama Tereza, Tomas'n -bir saniye nce kolunu
beline dolam kendisine yaslanan Tomas'n- yere devrildiini
grd.

Onu kendi bedenine bastrmay denedi, ama ayakta tutamad.


Tomas beton zemine dt. zerine eildi, kendini
onun zerine atmak, onu bedeniyle rtmek istiyordu, tam o
srada garip bir ey iliti gzne: Tomas gzlerinin nnde
hzla ekiyor, bzlyor, ufalyordu. yle armt ki dondu,
hi kprdamadan olduu yerde kalakald. Tomas'n bedeni
ekip bzldke daha az Tomas'a benziyordu; sonunda
havaalannn zerinde kprdayan, koan, oraya buraya seirten
minicik, kk bir eye dnt.

Tomas' vuran adam maskesini syrd, Tereza'ya tatl


tatl glmsedi. Sonra adamlar savuturup bir yere snmak
istercesine umarszca oraya buraya koan kk eyin
peine dt. Kovalamaca bir sre devam etti, derken birden
adam yere, bir eyin zerine doru atld. Kovalamaca bitmiti.

Adam ayaa kalkt ve elinde o eyle Tereza'ya geri geldi.


Elindeki ey korkudan tir tir titriyordu. Bir tavand bu.
Adam tavan Tereza'ya uzatt. O an Tereza'nn korkusu ve
hzn azald, kollarnda bir hayvan tuttuu iin, hayvan
kendisinin olduu iin mutluydu. Sevin gzyalarna bouldu.
Gzleri gzyalarndan grmez olana kadar alad, alad.
Hedefine, ulamak ve hi ayrlmamak istedii yere neredeyse
vard duygusuyla tavan eve gtrd.

Prag sokaklarnda gezerken, evini, kk kzken anne-babasyla


oturduu evi bulmakta zorluk ekmedi. Ama annesiyle
babas yoklard. nceden hi grmedii halde babasnn
dedesi ve byk-bykbabas olduunu bildii iki ihtiyar
karladlar onu. kisinin de yzleri aa kabuklar gibi izgi
izgi ve buruuktu, Tereza onlarla oturacan dnnce
mutlu oldu. Ama u anda, hayvanyla yalnz kalmak istiyordu.
Be yandayken, annesiyle babas kendine ait bir yaama
mekan olmasna karar verdiklerinde kendisine verilen
oday hemen buldu.

Odada bir yatak, bir masa ve bir iskemle vard. Masann


zerinde dnn bekleyerek hi snmeden yanp duran bir
lamba duruyordu, lambann zerine de iki yana alm kanatlarnn
zerinde iki byk gz olan bir kelebek tnemiti.
Tereza hedefine ulatn anlad. Yataa uzand ve tavan
gsne bastrd.

:::::::::::::::::

Genellikle kitap okuduu masann bana gelmi oturuyordu


Tomas. "Zaman zaman sana szn etmediim mektuplar
alyorum," dedi Tereza'ya. "Olumdan geliyor bu mektuplar.
Onun ve benim yaamlarmz tmyle birbirinden ayr tutmaya
altm ama, bak kader nasl cn alyor benden.
Birka yl nce niversiteden atld, imdi bir kyde traktr
srcs. Yaamlarmz ayr olabilir ama, ayn ynde ilerliyor,
kout izgiler gibi."

Tereza, "Neden bana bu mektuplardan hi szetmedin?"


diye sordu byk bir ferahlama duygusuyla.

"Bilmem. Pek ho bir ey deil de ondan herhalde."

"Sk yazyor mu?"

"Ara sra!"

"Ne hakknda?"

"Kendisi."

"lgin mi peki?"

"Evet, ilgin. Annesi ateli bir komnistti, hatrlarsn.


Eh, ite epey oluyor onunla ilikiyi kesti. Sonra bizimkilere
benzer sorunlar olan insanlarla dost oldu ve onlarla politik
etkinliklere kart. imdi bazlar hapiste. Ama onlarla da
kesti ilikiyi. Mektuplarnda onlara ebedi devrimciler diyor."

"Ynetimle uzlat m demek istiyorsun?"


"Hayr, hayr, kesinlikle deil. Tanr'ya inanyor ve anahtarn
o olduu dncesinde. Hepimizin gndelik yaamlarmz
dinin buyruklarna gre srdrmemizi, ynetime aldr
etmememizi, onu tmyle grmezlikten gelmemizi savunuyor.
Tanr'ya inanyorsak onun iddiasna gre, herhangi bir
durumu alp, kendi davranlarmz araclyla bunu 'Tanr'nn
yeryzndeki krall'na dntrebilirmiiz. Bu toplumda,
devlet denetiminden kaabilen tek gnll birlikteliin
kilise olduunu yazp duruyor bana. Kiliseye neden girdi
merak ediyorum, ynetime kar kmasna imkan verdii
iin mi, yoksa gerekten Tanr'ya inand iin mi?"

"Neden kendisine sormuyorsun?"

"nananlara hayrandm eskiden," diye szn srdrd


Tomas. "Onlarn bana kapal olan kimi eyleri garip, akn
bir biimde kavradklarn sanrdm. Falclar gibi de diyebilirsin.
Ama olumun bandan geenler iman denen eyin aslnda
ok basit olduunu gsterdi bana. aresizdi, Katolikler
onu saflarna aldlar, daha ne olduunu anlamadan iman sahibi
oluverdi. Olay ynlendiren gnl borcuydu byk olaslkla.
nsann ald kararlar son derece basit oluyor."

"Mektuplarn hi cevaplamadn m?"

"Hi adres yazmyor," dedi Tomas. "Damgann zerinde


posta blgesinin neresi olduu yazl geri. Orann ortaklamac
iftliine bir mektnp yazp yollayabilirdim."

Tereza, Tomas'tan kukulanm olmaktan utan duyuyordu,


bu yzden de iindeki sululuk duygusunu onun oluna
ynelik iyilik dalgasyla balatmaya alt. "O halde neden
yazp armyorsun; gelsin biraz bizimle kalsn."

"Bana benzer," dedi Tomas. "Konutuu zaman st duda


tpk benimki gibi bklyor. Kendi dudaklarmdan Tanr'nn
krall teranesini dinlemek -bana ok garip geliyor
dorusu!"

Tereza kahkahalarla glmeye balad.

Tomas da onunla birlikte gld.

"Bu kadar ocuk olma, Tomas!" dedi Tereza. "Alt taraf


eski bir hikaye karnla senin bamdan geenler. Oluna ne
bundan? Onun ne ilgisi var olup bitenle? Genliinde zevksizlik
ettiysen ocuun ne kabahati var?"

"Dorusunu istersen, onunla karlamaktan sahneye kacakmcasna


korkuyorum. Harekete gemememin asl nedeni
bu. Beni bu kadar inat yapan, onunla grtrmeyen
nedir bilmiyorum. Bazen neden olduunu bilmeden bir karar
verirsin de bu karar tersini yapmaya endiin iin srer gider.
Her geen yl daha zorlar deitirmek."

"ar onu," dedi Tereza.

O gn leden sonra, inek allarndan dnerken yoldan


gelen sesler duydu. Daha yaklanca, Tomas'n kamyonunu
grd. Tomas aracn zerine eilmi lastik deitirirken, birka
kii evresini alm onu seyrediyor, iini bitirmesini bekliyorlard.

Tereza gzlerini ondan ayrmad; yal duruyordu Tomas.


Sa krlamt ve koordinasyon eksiklii de srcle dm
bir cerrahn deil, nicedir gen olmayan bir adamn
koordinasyon eksikliiydi.

Ortaklamac iftliin bakanyla daha yenilerde yaptklar


konuma geldi Tereza'nn aklna. Bakan, ona Tomas'n
kamyonunun berbat durumda olduunu sylemiti. Bunu ikayet
deil aka olarak sylemiti ama, Tereza bu durumun
bakan kayglandrdn anlamt. "Tomas insanlarn iini
arabalarn iinden daha iyi tanyor," demiti adam glerek.
Sonra da Tomas'n o yre dahilinde de olsa, hekimliini srdrebilmesi
iin yetkililerle birka kere grtn anlatmt.
Polisin byle eye hibir zaman izin vermeyeceini
sylemilerdi ona.

Tereza, kamyonun yanndaki adamlar onu grmesinler


diye bir aa gvdesinin arkasna sakland. Orada durmu
Tomas' gzetlerken, iinden bir kendini sulama dalgas geldi
geti. Onun Prag'dan Zrih'e dnmesinin sorumlusu kendisiydi,
Prag'dan ayrlmasnn da; imdi de kalkm burada
bile rahat brakmyor. Karenin lmek zereyken gizli kukularyla
ona ikence ektiriyordu.

Gizli gizli onu hep kendisini yeterince sevmemekle sulamt.


Kendi ak her zaman kusur bulunamayacak bir eydi
de, Tomas'nki sadece yukardan bakan bir katlanmayd.

imdi hakszlk ettiini gryordu: Tomas' gerekten byk


bir akla sevse, diini skar onunla darda kalrd! Tomas
orada mutluydu. Yeni bir yaam uzanyordu nnde! O
ise kalkm terk etmiti onu! Doru, o srada yce gnlllk
ettiine, ona zgrln verdiine inandrmt kendi
kendini. Ama yce gnlll yalnzca bir zr deil miydi?
Eve, ona geri dneceini ok iyi biliyordu btn bunlar olup
biterken! Cahil kylleri sazlklara ekip orada boulmaya
brakan su perileri gibi onu hep aaya, daha da aaya
ekmi durmutu! Onu kye tanmaya kandrmak iin mide
arlar ektii bir geceden yararlanmt! Nasl da kurnaz,
hesap olabiliyordu! Onu, onun kendisine besledii ak tekrar
tekrar snamak istercesine arkasndan gelmeye armt!
Israrla, arm durmutu ve ite bak, imdi karsnda
yorgun ve salar aarm, eli bir daha hibir zaman neter
tutmayacak bir Tomas duruyordu.

Artk hibir yere kmayan bir yoldaydlar. Buradan nereye


gidebilirlerdi? Yurt dna kmalarna hi izin verilmeyecekti.
Prag'a dnmenin hibir yolu kalmamt; hi kimse
onlara i vermezdi. Baka bir kye tanmak iin bile nedenleri
kalmamt.

Hey Tanrm, bunca yolu srf Tereza, Tomas'n kendisini


sevdiine inansn diye mi tepmek zorunda kalmlard?

Tomas sonunda lastii yerine takmay baard. Direksiyonun


arkasna geti, adamlar arkaya atladlar ve motor
kkredi.

Tereza eve dnp kendisine bir banyo hazrad. Scak


suyun iinde uzanm yatarken, kendi kendine bir yaam boyu
srp giden zayflklarn hep Tomas'a kar kullandn
tekrarlad durdu. Hepimiz gc suluyla, zayfl masum
kurbanla zdeletirmeye yatknzdr. Ama imdi, Tereza
kendi durumunda bunun tam tersi olduunu gryordu! Ryalar
bile, sanki her ynden ok gl olan bu adamn tek zayfln
kefetmiesine, Tomas'a Tereza'nn ektii aclar
sergileyip duruyor, bylece onu geri ekilmeye zorluyordu. Zayfl
saldrgand ve bu zayflk Tomas'a gcn kaybettirip
kollarna snan tavana dntrnceye kadar ona boyun
edirmi durmutu. O rya bir trl kmyordu aklndan.

Banyodan kt, zerine gzel bir eyler giymeye gitti.


Onun houna gitmek, onu mutlu etmek iin ok gzel grnmek
istiyordu.

Tam son dmeyi de iliklemiti ki, Tomas yannda ortaklamac


iftliin bakan ve teni allmadk solgunlukta gen
bir iftlik iisiyle ieri dald.

"abuk!" diye bard Tomas. "Sert bir iki!"

Tereza dar frlad, elinde bir ie slivovitz'le geri dnd.


Bir likr bardana bundan biraz koydu, gen adam ikiyi
bir dikite bitirdi.

Sonra ona olup biteni anlattlar. Adamn omuzu km,


acyla haykrmaya balamt. Hi kimse ne yaplmas gerektiini
bilmedii iin Tomas' armlar, o da tek bir hareketle
omuzu yuvasna yerletirmiti.

Bir bardak slivovitz daha yuvarladktan sonra adam Tomas'a,


"karn bugn mthi gzel grnyor," dedi.

"Salak," dedi bakan. "Tereza her zaman gzeldir."

"Biliyorum her zaman gzel olduunu," dedi gen adam,


"ama bugn ok da gzel giyinmi. Bu elbiseyle hi grmemitim
seni. Bir yere mi gidiyorsun?"

"Hayr. Tomas iin giydim."

"Seni ansl namussuz!" dedi bakan, glerek. "Bizim hanmn


aklna bile gelmez benim iin giyinip sslenmek."

"Neden karn yerine domuzunla gezip tozduun imdi


anlalyor," dedi gen adam ve o da glmeye balad.

"Sahi yahu, Mefisto nasl?" diye sordu Tomas. "Onu epeydir


grmedim. En az..." dnd biraz, "en az bir saattir."

"Beni zlemitir herhalde," dedi bakan.

"Seni bu elbiseyle grnce iimden dans etmek geldi," dedi


gen adam Tereza'ya. Tomas'a dnp sordu: "Onunla dans
etmeme izin verir misin?"

"Haydi hep birlikte gidip dans edelim," dedi Tereza.

Gen adam, "Sen de gelir misin?" diye sordu Tomas'a.

"Nereye gitmeyi dnyorsunuz ki?" diye sordu Tomas.

Gen adam yakn bir kasabann adn verdi, oradaki otelin


barnda dans pisti vard.

"Sen de gel," dedi gen adam ortaklamac iftliin bakanna


buyurgan bir sesle. Bu arada nc slivovitz'ini yuvarlam
bulunduu iin de ekledi. "Mefisto seni ok zleyecekse
onu da alalm. O zaman elaleme gsteri yapmak iin
iki kk domuzumuz olur. Kadnlar bu ikisini bir grdler
mi yalvar yakar olurlar artk."

"Mefisto'dan utanmayacaksanz, geldim gitti." Hep birlikte


Tomas'n kamyonetine bindiler -Tomas direksiyona geti,
Tereza yanna oturdu, iki adam da ellerinde yars boalm
slivovitz iesiyle arkaya getiler. Bakan, Mefisto'yu da
almay unuttuklarn, ancak ky arkalarnda braktklarnda
fark etti. Tomas'tan dnmesini istedi bararak.

"Bover," dedi gen adam. "Tek kk domuz da grr


iimizi." Bakan bu szler zerine gevedi.

Hava kararyordu. Yol keskin virajlar izerek trmanmaya


balad.

Kasabaya vardklarnda, doruca otele gittiler. Tereza ve


Tomas buraya ilk defa geliyorlard. Merdivenlerden aa,
bodrum katna indiler, burada bir bar, bir dans pisti ve birka
masa vard. Altm yalarnda bir adam piyano, ayn
yalarda bir kadn viyolonsel alyorlard. aldklar eyler
krk yl ncesinin gzde arklaryd. Pistte be alt ift vard.

"Bana gre bir ey yok burda," dedi gen adam durumu


gzden geirdikten sonra ve hemen Tereza'y dansa kaldrd.

Ortaklamac iftlik bakan Tomas'la bo bir masaya


oturup bir ie arap syledi.

"emem," dedi Tomas. "Araba kullanyorum."

"Enayilik etme," dedi br. "Gece burada kalyoruz." ki


oda ayrtmak iin resepsiyona doru ilerledi.

Tereza yannda gen adamla dans pistinden dndnde,


bu kez bakan onu dansa kaldrd. Son olarak Tomas da
onunla bir kere dans eti.

"Tomas," dedi Tereza dans pistindelerken, "yaamn boyu


bana gelen her kt ey benim kusurum. Kendini burada
bulman da benim kusurum, bundan daha kts olamazd
herhalde."

"Kts m? Ne diyorsun sen yahu?"


"Zrih'te kalm olsaydk, hala bir cerrahtn."

"Sen de fotoraf."

"ok anlamsz bir karlatrma," dedi Tereza. "in senin


iin her ey demekti; benimse ne yaptm umurumda
deil, her eyi yapabilirim, en ufak bir kaybm yok; sen her
eyi kaybettin."

"Burada mutluyum, fark etmedin mi Tereza?" dedi Tomas.

"Cerrahlk senin misyonundu," dedi Tereza.

"Misyon dediin sersemce bir ey Tereza. Misyonum yok


benim. Kimsenin yok. zgr olduunu, btn misyonlardan
arnm olduunu fark etmen o kadar byk bir ferahlama ki."

Onun bu akszl, dosdoru konumasna inanmamak


elde deildi. Tereza ayn gnn erken saatlerinde tank olduu
sahneyi, Tomas'n kamyoneti onarn, o srada ne kadar
yal durduunu hatrlad. Hedefine varmt; hep yalansn
istemiti. ocukluundaki odada yzne bastrd tavan
yeniden aklna geldi.

Tavan olmak ne demektir? Btn gcn kaybetmek


demektir. nsan artk karsndakinden gsz demektir.

Piyanoyla viyolonselin ezgisine uyarak dans ettiler, Tereza


ban Tomas'n omuzuna dayad. Tpk, uakta frtna bulutlarnn
arasnda birlikte uarlarken yapt gibi. O an yaad
ayn garip mutluluu ve ayn garip hzn yayordu
imdi. Hzn, son duraktayz demekti. Mutluluk, birlikteyiz,
demekti. Hzn biimdi, mutluluk ierik. Mutluluk hznn
uzamn dolduruyordu.

Masalarna dndler. Tereza ortaklamac iftlik bakanyla


iki kere, gen adamla da bir kere daha dans etti. kincisi
o kadar sarhotu ki, Tereza'yla birlikte piste yuvarland.

Sonra hepsi yukarya ktlar ve ayr ayr odalarna ekildiler.

Tomas anahtar kilitte dndrd ve tavandaki yakt.


Tereza yanyana bititirilmi, iki yatak grd, birinin yanbanda
bir komodin ve lamba vard. Tavandaki n yanmasyla
birlikte rken iri bir pervane lambann karpuzundan
kt, odada frdnmeye balad. Piyanoyla viyolonselin
ezgisi belli belirsiz ulayordu yukarya.

You might also like