You are on page 1of 58

BLM - 1

SOME BASIC CONCEPTS


BAZI TEMEL KAVRAMLAR

BU BLMN KONULARI

Ksa Aklama / Temel Kavramlar / Kimi Tanmlar / Cmle Trleri / teki Kimi Tanmlar / ngilizce'de Ka eit Kip
Var? / ngilizce Tersten mi Anlalr?! (Sama Yntemler) / ngilizce retiminde Yanl Nerede? / Yaz Dili -
Konuma Dili / Elementary Phonology and Phonemics: Farkl Sesler / Hece Vurgusu / Hece Vurgusu iin rnek
Szckler / Bu Kitapta Kullanlan Fonetik Simgeler / Some Notes on the Turkish Phonemic System for Learners
of Turkish

KISA AIKLAMA

Buradaki almamz, kkenleri itibariyle "alayl" deil "okullu" olsa da, akademik inceleme amac
tamyor. Bilgiler, saptamalar ve rnekler, eitli nedenlerle ngilizce renmek/ilerletmek isteyen
gerek kiiler iindir. Pragmatik yaklam ve pratik zmler nplandadr. Dilbilime zg terminoloji en
aza indirilmi, gereksiz ayrntlar ayklanmtr.

Tabiatyla, akademisyen arkadalar retim programlarnda buradaki pragmatik birikimden


yararlanrlarsa rencileri adna sevinirim. Ama, o kadar...

TEMEL KAVRAMLAR

lk kural, kurallar ezberlemektense, kurallar rnekleyen gerek kullanm cmleleri ile yzlemek,
bunlarn rehberliine gvenmek...

Peki, asgari dzeyde de olsa, neden "kurallara" belli lde yer ayrmak zorundayz ki? Vakit
yitirmeden, alakalem yazmaa, atpat konumaya balasak daha yararl olmaz m?

Bunun yant u: Doal dil renme ana dnebilirseniz (0-4 ya), o gzelim gnbegn 24 saat
deneme-yanlma (agulama) -- ve bykleriniz tarafndan hogr ve glcklerle dzeltilme -- srecini
yeniden balatabilirseniz... Buna olananz varsa, durmayn derim...

Deneme-yanlma yntemiyle yllar heba etmek istemiyorsak, yabanc bir dilin mantn ancak
kurallardan balayarak, tmdengelimci yoldan renebiliriz. Kestirme yol bu...

Ama dediim gibi, gramer genel okuyucu iin skc bir konudur: Ksa tutulmasnda ve canl, parlak
rneklerle beslenmesinde yarar var. yleyse balayalm:

sim (ad -- noun): Gerek yada hayali, somut yada soyut varlklara verilmi adlar...

Sfat (adjective): Bu varlklar eitli ynleriyle niteleyen, niceleyen, tanmlayan, betimleyen,


ayrntlandran szckler... Gnn birisinde Trke'de dilbilgisi terimleri zerine sistematik bir alma
yapacak olursam, sanrm ilk tercihlerimden birisi "sfat" yerine", "betimlik" terimini nermek olacaktr.
Fiil (eylem -- verb): Gerek/hayali, somut/soyut olay, eylem, durum, oluum belirten szckler...
Fillerle, bilgi aktarm kadar, soru, emir, dilek, koul, veya ("edilgen at" y da dnrsek) eylemden
etkilenme, "kaban znenin bana patlamas" durumlar da iletilir...

Zarf (belirte -- adverb): Eylem ve oluumlar eitli ynlerden niteleyen, ayrntlandran szckler...

Yani, Sfatlar simleri... Zarflar Fiilleri -- niteler...

Dikkat: Zarflar ayrca, sfatlar ve dier zarflar da niteleyebilir.

Zarflara rnekler: I wasn't expecting to see you today... Please sit here... She read it
carefully... He is very clever... You must work harder... The rest of the subject is much easier
to understand...

Dahas yok mu? Var, tabiatyla... Ama bizim amzdan imdilik bu kadar yeter. Adl (zamir - pronoun),
ilge (edat - preposition), bala (conjunction), nlem (nida, interjection)... Bunlarn ne olduklarn
zaten biliyorsunuz. Ayrntlarna girmesek de olur... Birka rnekle yetineceim:

lgeler (prepositions): He arrived here at 2 o'clock... He rested his head on one of his hands... We met over
the bridge past the central station... Two dogs were running along the street... You mustn't let yourself be made
fun of... (Seninle alay edilmesine izin vermemelisin. "to make fun of smb.")

Balalar (conjunctions): He and I are brothers... We write to one another every now and then... Ali came,
but Gne didn't... She said that she would come today... I will go if I have time... He had to go back because he
had no money left...

nlemler (interjections): Bravo!.. Oh!.. Oh, my God!.. Hush!.. Alas!.. (= Heyhat!)... Good-bye!.. Goodness
gracious me!.. (Bu sonuncusu, "stme iyilik salk!" anlamnda bir aknlk ifadesidir.)

BAA DN

AMA MD DKKAT !!

Temel kurallarmzdan birisi u olacaktr: Her dil esi kimlik ve niteliini, "takdir komisyonu" gibi
alan bir takm gramercilerin (bugne dein szlklere de yansm) ilahi ve deimez
saptamasndan deil, kullanld ortamdaki LEV 'inden kazanr.

te bu ilevler erevesinde, pratik adan bizim iin en nemli birkan yle sralayabiliriz:

Cmle, en az iki eden oluur: zne + Fiil...

Eylemden etkilenen varsa, bunlara nc e olarak


Nesne eklenir.

zne (S, subject); Fiil (V, verb); Nesne (O, object)

ngilizce bir S+V+O dilidir. Ayrca, ekimsiz bir dildir. Nesne durumu iin zel bir ekim
yoktur (Yani, Trke'deki "-- i" durumu gibi). Ksacas, fiilin solundaki ad znedir, sandaki
de nesnedir...
zne, eylemi gerekletiren;

Nesne ise eylemden etkilenen, kabak bana patlayandr.

Bu her iki ilevi de isim (= ad) snf eler karlar.

Ayn ekilde, isim-cmlecikler de eylemin znesi yada nesnesi


olabilir.

Hatrlaynz: Sfatlar isimleri, zarflar eylemleri niteler...

Ayn ekilde,

sfat-cmlecikler isimleri;

zarf-tmcelikler ise eylemleri niteler.

Peki, nedir bu "cmlecik" dediimiz birim? sim-cmlecik, sfat-cmlecik, zarf-cmlecik de ne ola??


Tanmlar ve rnekler biraz aada...

BAA DN

KM TANIMLAR

Ara Konu: ekilmi Fiil Ne Demektir ?

To see, to be seen = grmek, grlmek... To mean, to be meant = demek istemek, kastedilmek...


Bunlar, fiilin mastar (= the infinitive) durumlardr.

Mastar, olay/eylem/durum/oluumun genel addr. Sz edilen eylemin, kii, zaman yada ileti ortamna
(kip - mood) gre ekilmemi halidir. Oysa,

I saw = "To see" fiilinin birinci tekil kiiye gre haber kipinde "the simple past tense"
olarak ekilmi halidir...

He has gone = "To go" fiilinin nc erkek tekil kiiye gre haber kipinde "the
present perfect tense" olarak ekilmi halidir...

ngilizce fiil ekimlerinin Trke'mize gre byk bir yalnlk tayor olmas, bizleri "Trke renen
ngilizler" deil "ngilizce renen Trkler" olduumuza krettirecek boyuttadr.

* * * * *

Szck bei (phrase) : inde ekilmi bir fiil bulunmayan, cmle iinde (veya dnda) belirgin
bir bek (= grup, takm) olarak, birlikte bir anlam birimi oluturan szck kmesi:

in the house... cats and dogs... my friend's father-in-law... to see a good film...
rnek: "I was hoping to get a chance to meet my friend's father-in-law." ["to meet
fiilinin nesnesi olarak kullanlan isim ilevli bir szck bei]...

Bir szck beini, cmlenin dier elerini tekrarlamaa gerek kalmakszn, bir soruya karlk yant
olarak kullanabilirsiniz... Ama tek balarna sylenecek olsalar bildirim tamamlanmam, damdan
dme ve quel-alaka kalabilir:

- Who, do you think, did it? [Sence, kim yapt bunu?]


- Definitely, my friend's father-in-law. [Kesinlikle, arkadamn kaynpederi.]

Ama, birisi durduk yerde "arkadamn kayn pederi" yada "iyi bir filim grmek iin" deyip sussa, ne
dediini anlamasna anlarz, ama "Eeee, n'olmu" diye de devamn bekleriz.

Cmlecik (clause) : inde ekilmi bir fiil bulunan, ve ekleik veya karmak cmlelerin (az
aada aklanyor) ana birimlerini oluturan yaplar.

You came home late and I have to leave early. [tek cmle iinde birbirine eklenen iki ana-
cmlecik]

We will have dinner when you come back. [ana-cmlecik + yan-cmlecik]

when we went there... ["oraya gittiimizde"... yan-cmlecik]

although she is quite wealthy... ["gayet varlkl olmasna ramen"... yan-cmlecik]

Tabiatyla, tekbana sylenecek olursa, bir yan-cmlecik de, "Eeee, n'olmu"


sorusunu davet edecektir.

Ana-cmlecik (temel-cmlecik, main clause) : Tekbana ayakta durabilen, kendi iinde


"tamamlanm" anlam tayan; istersek [rnein yazda bana byk harf, sonuna nokta koyarak]
bamsz bir cmle niteliinde kullanabileceimiz cmlecik tr. Doaldr ki, her yaln cmle [tanm
aada] tek bir ana-cmlecikten olumaktadr.

Yan-cmlecik (subordinate clause) : Geldik canalc noktaya: Anlamn tamamlanmas iin bir ana-
cmlecie bal ve baml olan cmlecik tr. Bunlar, tekbalarna ayakta duramaz, "tamamlanm"
anlam ifade eden bamsz bir cmle nitelii ile kullanlamazlar.

MD DKKAT: Bir yan-cmlecik, yerine getirdii LEV 'e gre, u snftan birine girer:

1) sim-cmlecik

2) Sfat-cmlecik

3) Zarf-cmlecik

Bu ilevi yukarda tanmlamtk. Tekrarlayalm:

sim-cmlecik -- ad stnde -- sim kullanlabilecek her yerde bulunabilir: rnein fiil yada fiillerin
zne yada nesnesi olabilir.

They wondered where he had come from.

Neyi merak ediyorlard? Nereden geldiini... "To wonder" fiilinin nesnesidir ve bu nitelii ile
isim-cmlecik olarak snflanr.

That the firm has gone bankrupt will be known within a few days.
Birka gn iinde renilecek olan nedir? irketin iflas ettii... "That" ile balayan cmlecik,
"to be known" edilgen fiilinin znesidir. Bu nitelii ile de, isim-cmlecik olarak snflanr.

Peki ya sfat-cmlecik? Cmlede geen bir ismi, rnein zne yada nesneyi, bir sfat ilevi ile
niteleyen, niceleyen, tanmlayan, betimleyen, ayrntlandran bir cmleciktir. Bir ismi niteleyen birden
ok, veya birden ok ismi ayr ayr niteleyen yine birden ok sfat-cmlecik de kullanlabilir:

The music (which/that) the orchestra is playing is a Strauss waltz.

"The music is a Strauss waltz." = Bu ana (temel) cmleciktir... "(which/that) the orchestra is
playing" ise, "music" szcn (ki, bu bir isim'dir) niteliyor = Orkestrann almakta olduu
mzik... O halde bu ikincisi, "sfat-cmlecik" snflamasna girer.

Peki ya zarf-cmlecik? Cmlede anlatlan olay/eylem/durum/oluumu ok eitli ynlerden


niteleyebilen, ayrntlayabilen cmleciklerdir. Aadaki rneklerde srasyla neden, ama ve tarz
bildiriliyor:

Because I believe in their honesty, I'll give them another chance. [Onlara bir ans daha
tanyacam. Neden? "Drst olduklarna inandm iin"]

We must keep the meat in the refrigerator so that it will not go off. [Eti buzdolabnda
saklamalyz. Neden? "Bozulmasn diye"]

The children could come and go as they pleased. [ocuklar gelip gidebiliyorlard. Nasl?
"Canlarnn istedii gibi"]

BAA DN

CMLE TRLER

NG. RETMNDE YANLI NEREDE?


Herbir dil, kendine zg, dierlerinden eitli alardan/leklerde farkl bir dil-kltr dizgesi
niteliindedir. ki ayr dil karlatrldnda, kimi yerlerde yksek lde benzerlik hatta edeerlik,
kimi yerlerde ise tam bir benzemezlik / farklln geerli olduu grlr.

Sudaki yaamlar dnda bir ortam tanmayan deniz canllarnn, "Bizler deryada yayoruz, ama farkl
nitelik ve kurallar olan baka dnyalar da mevcut olabilir," bilinci gelitirmeleri beklenebilir mi? Baka
dillerde farkl bir mantk yaps bulunaca bilinci akl yrtme yoluyla olusa bile, o dili anadil
dzeyinde renmedike bu yapy zmek ve hissetmek mmkn m?

rnein, ilerleyen Blmlerde, ngilizce dil-kltr sisteminde "present / perfect" eklinde ikici veya
ikicil (= dualist) bir temel bak asndan ok sz edeceim. Bana gre, ngilizce'nin mantn
anlayabilmemiz iin, temel kavram boyutlarndan birisidir.

Peki, neden bunca kitapta sz gemez, neden Trkler iin yazlan gramerlerde hakettii yeri
alamamtr? Birinci yant: Yabanclar tarafndan zel olarak Trkler iin yazlm ka tane gramer
biliyorsunuz? kinci yant: Yabanclarn yazd gramerlerden eviri olmayan, zgn yazlm ka tane
yerli gramer duydunuz, grdnz?

Ksacas, dnyay "Trke" dil-kltr dizgesi penceresinden grp kavrayan bizler iin, "aklayc ve
anlalabilir bir ngilizce gramer" ancak her iki dil-kltr dizgesine de aina kimseler tarafndan ortaya
konulabilir.

Bu szlerimle, kendime "tevazu snrlarn zorlayan" bir pay kardm dnenler iin hemen
syleyeyim: Evet, o grev ve erefe talibim... Ve, bana gvenmenizi diliyorum...

Yukarda deindiimiz konu, lkemizde yabanc dil retiminde yaplan temel bir yanla iaret ediyor.
retilmesi gereken, dil-kltr sisteminin nplana karlmas, o insanlarn hangi gerek ortamda hangi
dilsel anlatmlar kullandnn retilmesidir.

nemli bir konuya daha deinmeliyiz: Geri, btn ngilizce konuulan lkelerde "standart"
saylabilecek bir ortak dil paydasndan kabaca sz edilebilir (ve biz de kitabmzda sizlere bunu
kazandrmay umuyoruz). Ama aslnda, ngiliz ngilizcesi, Amerikan lehesi, Londra "Cockney" az,
Texas kovboy az... Silicon Valley bilgisayar jargonu... Tp dili, antropoloji dili, futbol jargonu, ikago
yeralt argosu... ngiltere'deki mzayede veya sanat eletirmenlii jargonu... Yada Yeni Zelanda balk,
yahut Avustralya ifti az gibi ok daha daraltlm kavramlardan sz etmek daha yerinde ve
gereki olur. ("dil", "lehe", "az" ve "jargon" lar...)

Yani, amaca gre dil... Bana, hangi amala, ne dzeyde "yabanc dil" renmek istediinizi syleyiniz,
sizin iin zel bir program gelitirip gelitiremeyeceime bakaym. Doru deil mi ama? Bilmediiniz
bireyi retmeye kalkmadan nce, kendi bilgimizin snr ve kstllklarn gzden geirmeliyiz...

Bu yaklam benimsenmedike, "ngilizce" retiyoruz/reniyoruz" sav fahi bir aldatmaca, safdil


bir aldanmaca kalacaktr. te bu nedenle, "Bizim olan, bizim kz okulda alt yl yabanc dil okudu;
yl da kurslara gitti; ama turistlerle iki kelimeyi biraraya getirip konuamyor..."

Ve yine, "lisaniyat" dallarnda doentlik adaylarna "nebatat", gzel sanat alanlarndaki adaylara da
iktisat sorular soruluyor. Feryatlar bu noktada hakl... Yoksa snav geme notunun (ki bence ok dk
tutuluyor) "ykseklii" noktasnda deil... Uak kullanmak iin gerekli bilgilerin yzde kana sahip
bulunmayan bir pilot adayna uu sertifikas vermeyi gze alabilirsiniz ki?

Tabiatyla, yaz ve konuma arasndaki farklln bile gndeme gelmedii bir yabanc dil "eitimi"
ortamnda byle bir yaklam beklemek abes olur. Bunun iin yurdum insan yllarca yabanc dil
okuduktan sonra turistlerle iki kelimeyi bir araya getiremiyor, yada bir Amerikan niversitesinde kendi
dalnda ders veren bir deerli bir bilim adam YK'n dzenledii dil snavnda "akyor"!

BLM - 2
THE TENSES (01)
NGLZCE'DE ZAMANLAR

BU BLMN KONULARI

Tense'lerin nemi / Nasl Bir Yaklam Sunuyoruz ? / ng. Tense'ler Tablomuz / Tense'lerin Adlar / Tense'lere likin Altn
Kurallar: "Perfect" Kavram ve Sorunu / ngilizcede "Zamann Belli Olmas" Ne demektir? / Perfect Tense'ler in Deneyim
Alanmz / "Simple" ve "Continuous" Kardeler / Past Simple / Present Perfect Simple / Exercise -- 01 / Present Perfect:
"Simple" ve "Continuous" Kardeler / Exercise -- 02 / Cankurtaran ki Altn Kural Daha / "Tense Sequence"

TENSE'LERN NEM

"The Tenses" ad verilen gramer kategorisi, tmcede sz edilen eylem, olay, durum veya oluumun
zaman boyutundaki konumunu belirtir. ("Eylem" szcn bundan byle "eylem, olay, durum,
oluum" kavramlar iin bir emsiye terim olarak kullanacaz.)

Zaman boyutunda alnan bu kerteriz, ana-cmlecikte sz edilen eylemin, bizim iinde bulunduumuz
gerek zaman asndan konumunu belirtir. Yan-cmleciklerde sz edilen eylemler ise kendi
konumlar iin ana-cmlecii referans alr:

She told me that she had seen the man the day before.

Bana dedi ki adam bir gn nce grm / grmm... (Ana-cmlecikte sz edilen


"syleme, anlatma" eylemi, bize gre gemi zaman boyutunda... Yan-cmlecikte sz edilen
"grme" eylemi ise "syleme, anlatma" eyleminin daha ncesinde.)

By the time we can get there tomorrow, she will have left for Bodrum.

Biz yarn daha oraya ulaamadan (bize gre gelecekte), kendisi Bodrum'a gitmek zere
oradan ayrlm olacaktr (gelecekteki o noktann gemiinde)... (Yani, bize gre yine
gelecekte olacak olmas dikkate alnmyor: nk yan-cmleciklerde nemli olan, ana-
cmlecie gre zaman ilikileridir.)

Yeryzndeki dil-kltr sistemlerinin byk blm iin, fiilerin zaman asndan ekilmesi (=
eylem/olay/durum/oluum iin zaman boyutunda konum belirlenmesi) temel dn tarzdr. Zaman
bilinci nplandadr. "Nezaman" sorusuna odaklanm bizler iin, "tense" leri olmayan bir dil, yani
"gemi, imdiki, gelecek" snflamas bulunmayan bir varolu boyutu tasarlamak olanak d...
Varolua farkl yaklam rnekleri bugn iin yalnzca birka cra Kzlderili dilinde grlebiliyor. ..

Yabanc dil renirken, ivedi ve ncelikli bilgi alan o dilin "zamanlar" dr. Bu bilgiden yoksun olan kii
meramn yarm yamalak, blk prk anlatsa da, yeterli iletiim dzeyi salayamaz:

"Var ben (dn) eve gitmek... Var ben (imdi) ackmak... Var ben (yarn) Jane'i grmee gitmek..."
Tarzan, zamanlar bilmedii, fiilleri ekemedii iin byle konuuyor.
Tmcenin indirgenebilecei en az iki e, ekilmi bir fiil ve onun znesidir (verb, subject). Fiil,
eylem/olay/durum/oluumu iletir. zne ise, eylemi kimin gerekletirdiini, yada kimin bu durumda
olduunu syler.

Nesne (object), eylemden kimin/neyin etkilendiini, "kaban kimin bana patladn" anlatr.
Cmlenin (varsa) dier eleri de, olaya ilikin verilmek istenen ayrntlar ekler: zne yada nesneyi
niteleyen sfatlar, eylemleri niteleyen zarflar (belirteler)... Veya, yine sfat ve zarf ilevli ilave kalplar,
szck bekleri, yan-cmlecikler... Cmleyi oluturan eler bunlardr.

Ksacas, "Ali gelmek... Gne ackmak..." trnden yarm yamalak iletiim abalarna, "Ali
geldi/geliyor/gelecek... Gne ackmt/ackm/ ackacaktr..." niteliinde bir iletiim yeterlii
kazandrmak iin "tense" lere gereksinim duyuyoruz. Tense'ler bizim iin en temel bilgi alandr.

Aslnda, farkl dil-kltr dizgelerine sahip kiilerin aralarnda iletiim kurabilmelerine (eer
kurabiliyorlarsa) "mucize" gzyle bakmak gerekir... nk, "tense" ler dahil, birbirine tam paralel iki dil
bulmak olanaksz... rnein, Kzlderili Hopi dilini reniyor olsaydk, "tense" diye bir sorunumuz
olmayacakt: nk Hopi dil-kltr dizgesi dnyaya, bizim anladmz "gemi - imdiki - gelecek"
zaman erevesi dnda bakyor. Ama bu saptama, besbellidir ki, ngilizce renmek peinde olan
bizler iin, derdimize are deil...

Sonu? Herbir dil, kendine zg, dierlerinden eitli alardan/leklerde farkl bir dil-kltr dizgesi
niteliindedir. ngilizce "tense" ler ve Trke'deki "zaman" larn zde olabileceini sanmak bounadr.
Kimi yerlerde yksek lde benzerlik hatta edeerlik, kimi yerlerde ise tam bir benzemezlik /
farklln geerli olduunu greceiz.

BAA DN

NASIL BR YAKLAIM SUNUYORUZ ?

"Tense" ler okullarda, kurslarda, dershanelerde retilen temel bilgi odaklarndandr. Gzlemlerime
gre, tense'lerin yapsal zelliklerinin retilmesinde fazla bir sorun yok. Fiil ekimleri, ne de olsa,
ezber geleneimize uygun den bir bilgi ve beceri alan.

Ama, tense'lerin dnce ve deneyim alanlarmz kendi aralarnda nasl bltkleri konusunda ayn
baar salanamyor. Herbirisinin nerelerde kullanmas gerektii bilgisi yeterince akla kavumuyor,
kafalarda pekok soru taklp kalyor. Bunun nedenleri,

1. letiim balam ve bunun dile yansmasnn nplana alnmamas (o dil-kltr dizgesinin kendine
zg zellikleri; hayatn hangi yzne nasl baktklar; ksacas, hangi bak asnda hangi "tense"lerin
-- yada tm teki dilsel elerin -- kullanlaca bilgisinin yetersiz kalmas)...

2. Tense'lerin deiik "nite" ler halinde, birbirinden kopuk biimde verilmesidir.

Biz bu noktada karlatrmal bir yaklam benimsiyoruz. Vereceimiz genel tabloda, tense'lerin kendi
aralarnda yaam ve deneyim alanmz nasl bltklerine ilikin ematik bilgi sunulacak, ardndan
herbirinin kullanld yerler yine karlatrmal biimde ele alnacaktr. Egzersizlerde de karlatrma
olana salanmas n planda tutulmutur.

BAA DN
NG. TENSE'LER TABLOMUZ

nce MOOD (= iletiim ortam, dzlemi veya tarz = kip) kavramndan ksaca sz edelim. Trke kip
rnekleri verelim: Haber kipi, koul kipi, dilek kipi, emir kipi...

ngilizce'de de bunlarn be aa be yukar karl, the indicative mood, the conditionals, the
subjunctive mood, the imperative mood... Bu anlatm ortamlarnda, tpk trke'deki gibi, farkl kurallar
geerlidir, fiiller de farkl ekilirler. (DKKAT: ekim ayn olsa bile, ilettii anlam farkldr. Ayrca "ekim"
asl fiilin kendisi veya yardmc fiillerin ekilmesi yoluyla olabilir.)

Bu Blmde ele alacamz Haber kipi, gerek durumlardan sz eder. (Hernekadar insanlar
ou kez yanlyor yada yalan sylyor olsalar da...)

ngilizce'de koul ve dilek kiplerinin zelliklerinden ayr birer blmde sz edeceiz. Emir kipine ise,
yeri geldike ksaca deineceiz.

HABER KP

ngilizce haber kipinde 12 TENSE bulunmaktadr. Tablomuzda bunlar l bir snflama ile
ematik hale getirilmitir:

A) Yaam deneyim alanmz, gemi / imdiki zaman / gelecek ( yani, past / present / future )
blklerine ayrlmtr. Her blkte 4'er tense yer alr. Yani, ng. haber kipinde 4 adet past tense, 4
adet present tense, 4 adet future tense vardr.

EXERCISE -- 01

Choose the correct tense for the verb in parantheses:


The Present Perfect Simple Tense
or The Simple Past Tense?
01 I suppose you (hear) the latest news: The Prime Minister (have) a secret meeting with his
Bulgarian counterpart last week.

02 I (be born) in stanbul, but (spend) most of my childhood in Ankara.

03 Look! My socks (already wear out) at the heel.

04 No, we (not meet) before. She does not know me.

05 No, we (not come) face to face at the meeting. She wouldn't recognize me now. = Hayr, toplantda
yzyze gelmedik; beni imdi tanmaz, tanmayacaktr.

06 In the past, fewer people (live) around these parts. But in recent years, there (be) an influx of
newcomers from the metropolis. DKKAT: "be" fiili ile ilikilendireceiniz szcn tekil / oul oluuna
dikkat ediniz.

07 She (clean) the house. It is as clean as it (never be) in the past now.

AIKLAMALAR:

01 "Sanyorum iitmisindir" = u ana dein... Ne zaman, saat kata iitmi olduunu bilemem ama...
Toplantnn ise zaman belli = last week. O halde, past tense... 02 ocukluk dnemini artk (umarm!)
geride brakm olduuma gre!.. 03 oraplar u an anm durumda. Ama tabii, bu bir
anagelme... Yoksa, "dn saat sularnda and," gibi garip bir kavram szkonusu deil... 04
Bugne dein tanmadk... 05 (Geen gnk o) toplantda beni grmedi... 06 Daha az insan
yaard / yayordu. Ne zaman? Gemite. Ama o durum mazide kald. Bugn itibariyle bir sr insan
gelip yerlemi bulunuyor buralara... 07 Ev u anda da tertemiz olduuna gre, "temizlemi
bulunuyor" kavramn kullanyoruz. kinci ksmdaki tense tercihi ise, "bugne dein hi olmad
kadar" kavramndan dolay...

BLM - 3
THE TENSES (02 )
NGLZCE'DE ZAMANLAR

BU BLMN KONULARI

The Simple Present / The Present Continuous / The Simple Past / The Past Continuous / The Simple Future /
The Future Continuous / The Present Perfect Simple / The Present Perfect Continuous / The Past Perfect
Simple / The Past Perfect Continuous / The Future Perfect Simple / The Future Perfect Continuous / Exercise
- 1 / Exercise - 2

OK KISA GR !!

Bu Blmde, ngilizcenin Haber Kipinde (The Indicative Mood) yer alan 12 Tense'in balca kullanm
alanlarn gzden geireceiz; Blm sonunda ise "her derde deva" egzersizlerimize yer vereceiz.
Karlatrmal yaklam nplanda olacak.

THE SIMPLE PRESENT TENSE

1. Gemi/imdiki/gelecek zaman (=past/present/future) genelinde, yani aa be yukar


trkedeki GEN ZAMAN'da geerlik tayan, sren, yinelenen olay, durum ve eylemler:

The sun rises in the east... Not all clouds bring rain; some are signs of fine weather...
A week has seven days... Ali speaks English fluently. Gne plays the guitar... I sleep
late on Sundays... How often do you wash your hair?

Dikkat ederseniz, bu cmlelerin bir blm, Trke'de bizim "present continuous" ile de sylenebilir:
"Sanz ne sklkta ykyorsunuz? -- AMA, TRKE'DE -- NGLZCE'DE DEL!) Nitekim:

Do you like ice-cream? Do you love him? (stelik ikinci cmle, Trke'de "present simple"
ve "present continuous" arasnda anlam farkll tayor: "Onu sever misin?" "Onu seviyor
musun?")

Do you read comics a lot?... I understand you dance well; do you sing a little, too? =
ok izgi roman okur musunuz? Anladm kadaryla iyi dansediyorsunuz; biraz ark da
syleyebiliyor musunuz acaba? (rnein, gazinoya bavuran bir sahne sanatsna byle
sorulabilir)...

...gibi cmleleri ngilizce'de "present continuous" karlklar ile birlikte irdeleyiniz.


Aradaki fark besbellidir: Are you reading comics again? = Yine oturmu izgi roman m
okuyorsun?... What is this funny song you're singing is called? = Bu sylemekte olduun
komik (= tuhaf, biimsiz) arknn ad ne?

2. Alkanlk, karakter, huy, i, meslek gerei, deimeyen, tekrarlanan davran ve eylemler: (Bu
balk altnda verdiimiz rnekler, yukardaki maddede verilenlerle ayn niteliktedir)

He leaves the house at eight... = (Sabahlar) evden sekizde kyor / kar... On a normal
day, we stay in and watch TV after supper... Don't worry; she keeps her word... (I
sleep late on Sundays... How often do you wash your hair?)

3. Doal olarak, "eyann tabiat" trnden belirlemelerde de hep bu tense kullanlacaktr: Szkonusu
durumun, genel geerlik tayp tamadna bakacaz. (inde bulunduumuz an itibariyle
varl/yokluu nemli deil.)

Dogs bark... Birds fly... Fish swim... All cats love milk...

Bu rnekleri, "Listen, the dogs are barking... The ones I saw were flying south... Why are some of the
fish in your tank standing still while others are swimming about?" trnden bildirimler ile karlatrnz.
Aralarndaki fark apak grlebiliyor. = Kpekler havlar... Dinle bak, kpekler havlyor... Birincisi: Simple
Present; ikincisi: Present Continuous...

4. Bilimsel belirlemeler (Pek tabii!! Bilimsel belirlemelerin genel geerlii olmasn bekleriz):

Water consists of hydrogen and oxygen.

Nimbus clouds are very dark clouds that you see when there is a huge downpour.
They bring lots of rain. [downpour = ya, yamurun "aa boanmas"]

5. Ataszlerinin byk blm:

The pot calls the kettle black. ("Tencere dibin kara." "Seninki benimkinden kara...")

Every cock crows on his own dunghill. (Her horoz kendi tezek ynnda ter.)

God helps those who help themselves. (Deveni nce aaca bala; sonra Allah'a emanet
et... yada belki, Kurda sormular neden boynun kaln; kendi iimi kendim grrm demi... --
ikisi de tam tutmuyor ama!)

6. Kitaplar, duyuru metinleri, veya yakn zamanda alnm mektuplardan sz ederken. (Trkede ise
kimi zaman "present continuous" tense kullanldna dikkat ediniz) :

The author says that a solution cannot be provided under the present conditions and
goes on to explain the reasons for his conviction.

"What does the notice say?" "It says, 'No Parking Here'."

"I see that you've got a letter from Gne. What does he say?" "He says..." (Diyor
ki...)

It repeatedly says in the Koran that we must be fair and kind to people of all races.
(Der ki...)

7. Tarihten sz ederken:

Atatrk decides to proclaim the Republic on the following day. Indeed, the voting on
October 29, 1923 is unanimous (= ittifakla) and the country becomes a democratic
republic. However, there still exists a big problem: how to get rid of the Caliph (=
Halife) who is still residing in stanbul...

8. Gazete balklarnda "past tense" yerine kullanlr:

Foreign Debts Reach A Record Level = D Borlar Rekor Dzeye Eriti.

Two Men Die In A Lorry Crash = Kamyon Kazasnda ki Kii ld.

Galatasaray Beats Milan = Galatasaray Milan' Yendi.

9. Tiyatro eserlerinde diyaloglar arasnda verilen sahneleme nerilerinde:

When the curtain rises, there are two servants entering from the door on the right.
The phone rings, and they both make an attempt to reach out for it first...

10. Gnlk dilde, zellikle de bizim "mahalle geyii" diye adlandrlacak konuma ortamlarnda olaylar
dostlara anlatlr, dedikodu yaplr, dertleilirken:

I give her what she wants and she goes away. I say to myself, (=hatta, "I says to
myself"!) "Good riddance; I hope I've seen the last of her." But, not a week passes,
and I come home one night, and just guess who is sitting on my very doorstep...
[Good riddance; I hope I've seen the last of her. = Oh, be! Kurtuldum. Umarm bir daha
suratn grmem.]

11. rnein gezi programlar gibi, gelecek gnlere dnk planlanm eylemler:

We leave Ankara at 10:00 on Saturday and arrive at Nevehir at 14:00. We spend


two hours shopping, and then leave for the Greme Valley.

12. Ve asla unutmamanz gereken bir nokta: Ana-cmlecik herhangi bir "future tense" olduunda,
zaman belirten yan-cmlecik bir "present tense" olmak zorundadr: (Tabii, "Present Simple" olmak
zorunda deil; adet daha present tense vardr.)

We'll leave when you are ready.

Shall we set out as soon as he comes back?

They won't be leaving until they've finished the job. (Bu sonuncu rnei, herhangi bir
present tense kullanlabileceini rneklemek iin ekledim)

SON KILIK !! (Advanced Level) -- Neden herey daha kolay ve basit deil?... Neden Future Perfect
Continuous benzeri tense'ler yaratmlar? Neye yararlar ki?... te, zengin anlatm ortamlarnda kaak
gremek eiliminde olanlar iin, birka dakika iinde nternet'ten birka sevimli rnek kaydediverdim.
Fazla aramak zorunda da kalmadm. Heryerdeler... Buraya aldklarm, "have to" (zorunluluk) yardmc
fiilinin past perfect ve future perfect kullanmlarn ilgilendiriyor:
Needless to say my husband and I were terrified. I had had to have steroids to help
the baby's lungs and I was petrified that the baby wouldn't be all right. = kullanmak
zorunda kalmtm.

He was telling Paul how he had had to have the remains transported out of town
for cremation because this service was not locally available. [ "have something done"
ettirgen kalb ile]

Jackie had had to have separate housing because the hotel the rest of the team was
staying at would not allow blacks to enter and room. = "sahip olmak zorunda olmak"
kavramndan...

In order to successfully complete this assignment students will have had to have
read, analyzed, and synthesized information. = renciler, bilgileri okumu,
zmlemi ve sentezlemi olmu olmak zorunda kalm olacaklardr !!

To actually be listed on the left hand menu under hosted sites, your site will have had
to have been around long enough that it established a continual and substantial fan
base. = uzun sredir devam edegelmi konumunda olmu olmak zorunda olacaktr !!

Before any patients are approached to take part in a research study at Liverpool
Womens Hospital, the study will have had to have been approved by the Hospitals
Research & Development Committee. = onaylanm olmu olmak zorunda olmu olacaktr
!! Korku filmi gibi cmleler... Ama, yine de, "Trke renmee alan ngilizler" deil,
"ngilizce renmee alan Trkler" olduumuza kredin siz...

YABANCI DL RENMENN, AZ ABA - KOLAY OLDUUNU KM


SYLEMSE YALAN SYLEM !!

* * * * *

EXERCISE - 1

imdi sizlere her derde deva trden bir egzersiz sunuyorum... Bu karlatrmal alma sonunda,
artk zamanlar ile ilgili skntl bir nokta kalmayacana inanyorum.

Verilen ilk cmlede, klarda belirttiim zaman gstergelerini kullanarak, gerekli "tense" deiimlerini
uygulaynz.

Fiilin anlam zelliinden kaynaklanarak, gerek simple gerek continuous seeneklerin her ikisinin de
geerlik tamas durumunda, ortaya kan nanslar irdeleyiniz:

(AIKLAMALI YANITLAR EGZERSZN BTMNDE)

UNUTMAYINIZ: Alt izilmi olan zaman belirtecini kaldracak, yerine klarda verilen zaman
belirtelerini yerletireceksiniz: ["never", "already" gibi rneklerde, belirtecin cmlede yer deitireceine
dikkat ediniz.]
01 He will be earning a lot of money next year. (Bu cmle "ylboyu srekli olarak", kavramn ieriyor;
"will earn" seenei ise, "nmzdeki yl bir ara" anlamn verecektir. Bu tr bir irdelemeyi, siz de aadaki
klara gre tense deiiklii yaparken uygulaynz)

a. before he retired last year

b. in his present job

c. just recently

d. last year

e. by the end of this year

YANITLAR

01 a. had earned... veya... had been earning = srekli kazanagelmiti ve hala kazanmaktayd... b. is
earning... (earns, yaklak olarak edeer)... c. has earned = u yaknlarda kazand... has been
earning = bir sredir ve hala kazanyor (ki, bu tmceler hikayenin geliine gre past perfect veya future
perfect'e de tanabilir)... d. earned = kazand... was earning = geen sene kazanyordu ama bu yl
kazanamyor, veya tank olduum sralarda kazanyordu ama sonra ne oldu bilmem nanslarn
verecektir)... e. will have earned = kazanm olacaktr... will have been earning = bir sredir ve hala
kazanyor olmu olacaktr...
BLM - 4

YARDIMCI FLLER
THE AUXILIARY VERBS

BU BLMN KONULARI

Ksa Giri / Anlam Asndan / Yapsal Adan / Olabilir... Olmu Olabilir... / Kurulu zellii / Could, Would,
Should, Might / Olanak ve Olaslk / eitli rnekler / Present Kalplar / Past: Gemi Zaman / Past: Gemi
Zamanda Sreklilik / Future: Gelecek Zaman / Must: Mantksal karsama / Didn't Need To Do / Needn't Have
Done / Used To / Be Used To / Have You? / Do You Have? / Shall I?... Shall We?... Will You?... / Exercise - 01
/ Exercise - 02 / Exercise - 03 / Translate into English - 01 / Translate into English - 02 / Exercise - 05

KISA GR

"Yardmc fiiller" ad verilen gramer snf, olay / durum / eylemi bildiren asl fiile, "tense", "mood" ve
"manner" (zaman, kip ve tarz) oluumunda destek veren fiillerden oluur. Bunlara ilikin yap ve
kurallar ierir:

They have been singing at least for an hour. (Bir gerei bildiriyoruz)

May you always be this happy!... (Bir dilekte bulunuyoruz: Hep bu


derece mutlu olasn!)

lk tmcede, "have" ve "been", "to sing" fiilinin "the Present Perfect Continuous Tense" ekimini
salyor. kinci rnekte, "may" yardmc fiili "to be" fiilinin "the Subjunctive Mood" kullanmna olanak
salyor: "Dilerim hep bu kadar mutlu olasn!"...

"Asl" fiil iin "principal verb"; "yardmc" fiil iin de "auxiliary verb" terimleri yaygndr, ki bu ikincisi
de zaten "yardmc" anlam tamaktadr.

Yardmc fiiller iin ngilizce gramerde kullanlan bir baka terim de "modals" szcdr. Tpk
"modality" szc gibi Latince "modus" szcnden geliyor ve Latince'deki eitli anlamlarndan
birisi de "manner" (tarz) anlam tayor. Nitekim, yardmc filler, eylemlerin dz anlamlarna deiik bir
yorum boyutu, deiik bir "hava", deiik yaklam nanslar katyorlar.

Yardmc fiiller konusu, ngilizce retiminde zerinde en ok durulan, en korkulan ve en sevimsiz,


dolaysyla da en az renilen bir konu olmak durumuna getirilmitir. Mfredat doldurmak, ders
saatlerini uzatmak iin okulda / kursta / dershanede konuyu ayrntlara bomann net kazanc budur.

Pratikten ok, pirin taneleri zerine anlamn bilmediimiz dualar yazmaa ynelen renim
alkanlklarmzla, ok alp hibir ey renmemek iin biilmi bir kaftan... zleyen maddelerde,
sorunlar ve zmlerini pratik adan zetlemee alacam.

BAA DN
ANLAM AISINDAN

Yardmc fiiller, birlikte olduklar fiile belli anlam ve nans renkleri kazandrrlar. Yaplmas gereken
alma da, herbir yardmc fiil iin bu anlam ve nans renklerinin neler olduunun renilmesi,
rneklenmesi, ve uygulama becerisinin kazandrlmas olmaldr.

Ne var ki, yzyllarn birikimi idiomatik kullanmlar ve gramercilerin bunlar yapay kalplara oturtma
gayretkelikleri yznden, yardmc fillerin anlamca snflanmas konusu iinden klmaz bir karmaa
kazanmtr.

lerleyen blmlerde, yardmc fiillerin getirdikleri bellibal nanslar iin ayrntda boulmayan bir
dkm vermee alacam.

BAA DN

YAPISAL AIDAN

1 Yardmc fiillerin ardndan, asl fiilerin yaln mastar hali kullanlr. (Yani, mastarn bandaki "to"
der...):

You must leave today. ["to leave" yerine]

She should start all over again. ["to start"]

It could be done better. ["to be done" edilgen mastar yerine]

Bunun istisnas vardr: ought to, have to, used to...

You ought to leave today.

She has to start all over again.

It used to be done better.

NOT: Aslnda, "ought, have, used" yardmc fiillerini retim kolayl bakmndan bu ekilde
adlandryoruz: Dierlerinden farkl olarak, tam mastar aldklarn bu ekilde vurguluyoruz.

zel bir durum olarak, need ve dare fiillerinin de, do/did veya will/would ile ekime girmedikleri srece,
yaln mastar alacaklarna dikkat ediniz:

You needn't say anything... You needn't have said anything... (Fakat,
You don't/didn't/won't need to say anything.)

How dare you insult me!... I dared not wake him... (Fakat, I
didn't/wouldn't dare (to) wake him.)

BAA DN
"PRESENT" VE "PERFECT" KALIPLAR

1 Olabilir... Olmu Olabilir...

Yardmc fiillerin ekimi, zamana bak as olarak, iki farkl boyutta gerekleir. yle de
syleyebiliriz: Yardmc fiilerin iki biimi vardr:

a present biimler (kalplar)

b perfect biimler (kalplar)

EXERCISE - 5

TRANSLATE INTO ENGLISH

01 -- Kardeim asla bir kavgadan kamazd.

a. would b. didn't use to

My brother ............... never back away from a fight.

02 -- Btn bu durumun olumasna daha bandan asla izin verilmemeliydi.

a. would b. should

The whole thing ............... never have been allowed to happen in the first place.

03 -- Hkumetin o yaklam benimsemesi ok yazk!

a. should b. might
It's most unfortunate that the Government .............. adopt that approach.

04 -- Herhangi bir sorun ortaya kacak olursa, beni hemen haberdar etmekte tereddt etmeyiniz.
[Koul kipi devrik cmle tiplerinden]

a. should b. would

............... any problems arise, just don't hesitate to let me know immediately.

05 -- Bu iki olayn birbirini bu derece ardarda izlemi olmalar ok can skc bir rastlantyd.

a. should b. might

What an unpleasant coincidence it was that these two events ............... have followed
one another so closely.

EXERCISE - 6

Please do not click the answer button before you have


thoroughly studied the question and deliberated on your own
choice !!

01 -- I'm not really sure where the cat is, but I think she ............... in the kitchen.

a. might play b. might be playing c. might have played

02 -- If I had left early like everyone else did, I ............... sitting here now listening to all this rubbish.

a. may not be b. wouldn't be c. was not able to be


03 -- If I'd gone down to Bodrum like all my friends did, I, too, ............... scuba diving lessons.

a. could have taken b. had better taken c. had taken

04 -- Meltem had agreed to meet us here at the entrance, but she ............... here when we arrived.

a. should have been b. wouldn't be c. wasn't

05 -- It ............... that silly friend of yours who called and didn't leave a proper message on the
answering machine...

a. should have been b. could easily be c. was recorded

BLM - 5

SM-CMLECK
SM CMLEC / AD-TMCELK / THE NOUN CLAUSE

BU BLMN KONULARI

Ksa Aklama / sim-Cmleciklere Toplu Bak /


Dz-Cmleden retilen sim-Cmlecik / Dikkat...
Dikkat... / Sorulardan sim-Cmlecik / Emirlerden
sim-Cmlecik / Dikkat... Dikkat... / leri Dzeyde
Notlar / General Exercise / ngilizce'ye eviri

KISA AIKLAMA

"sim-cmlecik" kavramndan, cmlede tek bir ismin gramatik grev ve


zelliklerini stlenebilen yan-cmlecik trn anlyoruz. Bu Blmde
dikkatimizi, cmlede zne veya nesne ilevi stlenen yan-cmlecikler
stne younlatracaz.

NOT: Kitabmzn pragmatik/pratik amalarna uygun


olarak, burada da belli bir yuvarlama ve
yalnlatrmaya gittim. Daha ayrntl gramatik
aklama isteyen okuyucular, Blm sonundaki "leri
Dzeyde Notlar" Blmne bakabilirler.
Herhangi bir cmlede, fiilin znesi veya nesnesi olmak ilevi, 1) tek bir
isim ile karlanabilecei gibi; bunun yerine, 2) bir isim-bek (noun
phrase); veya 3) bir isim-cmlecik de (noun clause) kullanlabilir.
lk iki durumda, bir "yaln cmle" (basit cmle / simple sentence); nc
durumda ise bir "karmak tmce" (complex sentence) kurmu oluruz:

Aada, "isim", "isim-bek", ve "isim-cmlecik" terimleri ile kastedilen


birimleri rnekleniyorum. bek veya cmlecikteki btn szcklerin birer
isim olmas gerektii anlam kartlmamaldr. Anlatlmak istenen, o bek
veya cmleciin bir btn olarak isim ilevi tayor olmasdr.

sim = Ali, tea.


sim-bek = "my son", "foreign films".
sim-cmlecik = "that he prefers foreign films".

Ali prefers tea.

My son prefers foreign films.

My son has told me that he prefers foreign films.

Unutmaynz, gramer birimlerini ilevlerine gre tanmlayp snflyoruz:


"foreign films" yap olarak bir sfat tamlamasdr; ama burada nesne ilevi
tayor. nk, "Ne sever, neyi sever?" sorusuna yant veriyor. O halde
onu bir "isim-bek" (noun phrase) olarak deerlendireceiz.

Ayn ekilde, "that he..." ile balayan yan-cmlecik de "Ne sever, neyi
sever?" sorusuna yant veriyor ve "to tell" fiilinin nesnesi konumundadr:
O halde onu bir "isim-cmlecik" (noun clause) olarak deerlendireceiz.

SM-CMLECKLERE TOPLU BAKI

Farkl kaynak-cmle tiplerinden, hangi balalar kullanlarak, nasl bir


isim-cmlecik retildii aada rnekleriyle gsteriliyor. lerdeki rnekleri
incelerken, zaman zaman bu tabloya dnp karlatrarak irdelemeniz
yararl olacaktr.

KAYNAK CMLE BALA SM-CMLECK

That AIDS is a very dangerous syndrome


is now
DZ CMLELER
generally known. [ZNE]
that
AIDS is a very dangerous
Everybody knows (that) AIDS is a very
syndrome.
dangerous
syndrome. [NESNE]
if Whether or not AIDS is really dangerous
SORU CMLELER was
if... or not discussed in our last chapter. [ZNE]
a) Yardmc Fiillerle kurulan
sorular iin: whether They keep asking us if AIDS is really
dangerous.
Is AIDS really dangerous? whether or not [NESNE]

whether... or (Bu balalarn kullanm koullar iin nemli


not not aada)
b) Soru szc veya soru szck
bekleri In what population category AIDS is
ile kurulan sorular iin particularly
Soru szc dangerous is a very relevant question.
yada [ZNE]
In what population category is
soru beinin
AIDS
kendisi They keep asking why AIDS is so
particularly dangerous?
dangerous.
[NESNE]
Why is AIDS so dangerous?
The doctor suggested that she (should)
EMR CMLELER that give up
smoking. [NESNE]

nemli Not: Yardmc fiillerle kurulan soru cmlelerinde, "if" ve "if...or


not" ile balayan bir isim-cmlecik zne konumunda kullanlamaz. Bu
kategoride yalnz "whether" ile balayan isim-cmlecikler yer alabilir.

Yani, ***"If she will come (or not) is not known," eklinde bir cmle
kuramazsnz.

Dorusu: "Whether (or not) she will come (or not) is not known."

BAA DN

TABLO - 1'in Ayrntl rdelenmesi

DZ-CMLEDEN RETLEN SM-CMLECK

ngilizce'de herhangi bir dz-cmle'nin bana that balac getirerek


bir isim-cmlecik tekil edebilir, sonra da bunu bir fiilin znesi yada
nesnesi olarak kullanabilirsiniz. Formlnz:

that + dz-cmle = isim-cmlecik

* * * *
A) zne Olarak Kullanm:

sim-cmleciin zne konumunda olduu cmleler gl bir anlatm


olana salamakla birlikte fazla sk grlmez; daha ok hitabette ve
vurgulu, tumturakl ifadelerde kullanlr. Gnlk dilde, bu kalptan
dnmle elde edilen aadaki ikinci rnek cmle tipi ok daha
yaygndr. Vurgulama dnda tmyle anlamda olduklarna dikkat
ediniz:

1. That AIDS is a very dangerous


syndrome is now generally known.

2. It is now generally known that AIDS


is a very dangerous syndrome.

BLM - 6

SIFAT-CMLECK
RELATIVE CLAUSES / ADJECTIVE CLAUSES

BU BLMN KONULARI

Ksa Aklama / Balalarn Kullanm levine Gre ematik Dkm /


rnek Cmleler / -Ki Balac / simlerin Niteleniine rnekler / ilge -
Bala likisi / teki Balalar / Miktar, Say Belirten Anlatmlar / Exercise
- 1 / Execise - 2 / Exercise - 3 / Exercise - 4 / Tanmlayc Olan / Olmayan
Sfat-Cmlecikler / Exercise - 5 / Cmle Niteleyen Sfat-Cmlecikler /
Genel Test

KISA AIKLAMA

Biliyorsunuz: Sfatlar adlar niteler... Ayn ilevi, bir araya gelerek sfat
ilevi kazanan birka szck (= sfat-bei) veya btn bir sfat-cmlecik
de stlenebilir.

Peki, "sfat-cmlecik" iin nasl bir tanm verebiliriz? = inde ekilmi bir
fiil bulunan ve cmle iinde "sfat" ilevi tayan (yani bir isim veya isim-
edeerini niteleyen) yan-cmlecik tr...

te sizlere pratikte ok yararl bir saptama: Gerek Trke'de gerek


ngilizce'de sfatlar niteledikleri isimlerden nce gelir. Bu kuraln
ngilizce'de pek az istisnas vardr: "secretary general" gibi.

Sfat-cmleciklere gelince, Trkede niteledikleri ismin yine nne


gelirler. Ama ngilizcede durum bunun tersinedir ve sfat-cmlecik
niteledii ad izler.

stelik, yine pratikte ok iimize yarayacak bir belirlemeyle, ou zaman


HEMEN ARDINDAN ZLER. rneklere bakalm:
SIFAT SM

yabansl hayvanlar

wild animals

SIFAT-BEK SM

panie
kalabalklar
kaplm
crowds
panic-stricken

SIFAT-CMLECK SM / NOUN ADJECTIVE CLAUSE


buraya sk gelen insanlar
people who come here often

BAA DN

ngilizce Sfat-
Cmlecik
Oluturmakta
Kullanlan Balalar
unlardr:

who, whom, whose, which, that

Ayrca:

when, where, why

Birinci grupta sergilediimiz "relative pronoun" lardan


dolay bu trden cmleciklere RELATIVE CLAUSES ad
verenler olduu gibi, ADJECTIVE / ADJECTIVAL
CLAUSES balklarna da sk rastlanr. Tabiatyla,
bunlara "balayc adllar" (=zamir) ad verilmesinin de
nedeni, cmlecii cmledeki dier bir eye balyor
olmalarndan kaynaklanyor...

* * * * *
BALALARIN KULLANIM LEVNE GRE
EMATK DKM
SAA: Sfat-Cmlecik inde lev YELK
ZNE NESNE
AAI: erdii Varlk Alan (mlkiyet)

nsanlar ve Kendimize Yakn whom, who, that,


who, that whose
Bulduumuz Varlklar "-----"

Canszlar, Hayvanlar, Bitkiler which, that which, that, "-----" of which, whose

Trke Karl ki o, ki onlar ki onu, ki onlar ki onun, ki onlarn

Not: Yukardaki sralama, yaz dili ve adal konumadan gnlk


konuma ynne dorudur. Klasik kalplardan gnmz kullanmlarna
dorudur, da diyebilirsiniz. Adal deyiler, "The man whom we saw
was our long-lost friend Hsamettin"... eklinde iken, bugnk
tercihimiz "The man we saw was our long-lost friend Hsamettin"
eklinde olacaktr. Tablodaki "-----" iareti, balacn tmyle
kaldrlabilecei anlamna geliyor. Bu konular ilerleyen paragraflarda
ayrntlaryla irdeleyeceiz.

BAA DN

BLM - 7

ZARF-CMLECKLER
ADVERBIAL CLAUSES

BU BLMN KONULARI

Ksa Aklama / Zarf-Cmlecik Nasl Kurulur? / Zarf-Cmleciin Cmle indeki Yeri / Ayrntl rnekler: 1- Zaman
Belirten Zarf-Cmlecikler / Exercise - 1 / Exercise - 2 / Yer, Yn Belirten Zarf-Cmlecikler / Neden / Nedensellik
Belirten Zarf-Cmlecikler / Exercise - 3 / Ama Belirten Zarf-Cmlecikler / Kartlk Belirten Zarf-Cmlecikler /
Sonu Belirten Zarf-Cmlecikler / Exercise - 4 / Tarz / Benzerlik Belirten Zarf-Cmlecikler / "Ola ki" Beklentisi /
Endiesi Belirten Zarf-Cmlecikler

KISA AIKLAMA

Zarf-cmlecikler, cmledeki eylem/eylemleri, durum/durumlar eitli alardan niteleyerek


ayrntlandran yan-cmleciklerdir. Eylem ne zaman, nerede, niin, neye karn, ne tarzda, ne gibi
sonulara yol aarak gereklemi, gereklemekte, yada gerekleecektir?

te zarf-cmlecikler bu ilevlere gre snflandrlr. Yani snflamada ilev (ne i yapt) esastr:
Zaman bildirenler, yer bildirenler, neden bildirenler, ama, sonu, koul, tarz bildirenler, vb... (= Clauses
of time, place, reason, purpose, result, condition, manner... etc.)
Bununla birlikte eitli kaynaklarda farkl say ve nitelikte snflamalar gze arpar. Ama zaten
snflama, ok saydaki balac kmeleyerek retmek kolayl salamas dnda pek bir nem de
tamyor.

BAA DN

ZARF-CMLECK NASIL KURULUR ?

Bir zarf-cmlecii kurmak da, tanmak da kolaydr. Herhangi bir dz-cmle, bana iletmek istediiniz
anlam ieren bala getirildiinde zarf-cmlecik kurulmu ve kullanma hazrdr:

It is raining.

when it is raining = yamur yaarken

because it is raining = yamur yamakta olduu iin

if it is raining = eer yamur yamakta ise

although it is raining = yayor olmasna ramen

Belli dzeye gelmi renci zarf-cmlecik balalarnn nemli bir blmn renmitir. Bunlar hzla
geecek, ileri dzeyde ve az bilinen teki balalar ayrntlaryla ele alacaz. Apayr bir nem tayan
koul ve dilek (the conditionals, the subjunctive) gruplar ise, daha geni erevede ve baka birer
blmde incelenecektir.

BAA DN

ZARF-CMLECN CMLE NDEK YER

A) Cmle banda: ngilizce'de cmle ba daha vurguludur. Cmlecikler vurgulamak amacyla baa
alnabilir. Vurgu, konumada, tonlama ile belli edilir. Yazda ise cmlecikten sonra genellikle virgl
konulur:

When we got out of the building, we found that they were gone.

B) Cmle sonunda: Zarf-cmlecik olaan durumda cmle sonunda yer alacaktr. Bu konumda yazda
genellikle virgl kullanlmaz:

We found that they had left before we got out of the building.

C) Cmle iinde: Gerek kendisinden nce gerek kendisinden sonra birer virglle ayrlmaldr.
Biliyorsunuz ng. yaz dilinde iki virgl arasna alnmak genelde ayra=parantez anlam verir.

te yandan, bir aklama niteliinde, tire de kullanlabilir. Tireden nce ve sonra boluk braklr.
Bunlar, kitap basksnda uzun tire, daktilo klavye yazsnda ise ift tire eklindedir. Konumada da
"antirparantez" tarz bir tonlama yaplr:

We, when we went out, found that they had already left.

Our loyalty -- as long as we live -- shall neither fail nor falter!!


D) Cmle sonunda: Ama, bu kez, yazda virgl ile ayrlmak, konumada ise buna kout bir tonlama
kullanmak (bir anlk duraksama) kouluyla. Bu konumdaki zarf-cmlecik sonradan akla gelivermi,
yada belki tereddtle eklediimiz yeni bir cmle gibidir. Nitekim, ana-cmlecik ile anlam bants bir
hayli zayf da olabilir:

They came to help us at last, (ahem... err... um...) even though it was quite clear that
they weren't very willing to do so! = Sonunda yardma geldiler -- geri bu konuda pek
gnll olmadklar da belli oluyordu ya !

BAA DN

AYRINTILI RNEKLER

EXERCISE - 03

Verilen bilgileri kullanarak, "now that" ile cmleler oluturunuz. Bu balala mantk olarak present
tense'leri kullanmak zorundasnz. Neden? nk anlam: "Madem ki artk..."

Peki, "gemiteki u yada bu olaydan dolay" eklindeki bir kavram acaba hangi tense'i gerekecektir?
Doaldr ki, gemiteki olaya, imdiki zaman boyutundaki etkisi asndan bakan present perfect
tense'i...

rnek: It was / has been a long, hard week, but the work is finally completed. = Now
that the work is completed (has been completed), we can have a few days' rest.

01 The rain has stopped. We can go out for a walk.

02 He got married last week. He is now a married man and has more
responsibilities.

03 We can now keep a dog, because we have moved to a house with a garden.

04 The hostilities between the two countries were brought to an end last week. It's
now time to start thinking about a more permanent peace.
05 He got a divorce last week. Now he is as free as the birds up in the air.

Yantlar:

01 Now that the rain has stopped, we can go out for a walk... 02 Now that he is a
married man, he has more responsibilities... (u andaki sorumluluklar "geen hafta"
evlenmi olmasndan deil, halen evli bir adam olmasndan kaynaklanyor. Ayrca, ana-
cmlecie zne olarak "he" eklendi, nk her cmlecik kendi zne ve fiil grubuna sahip
olmak zorunda)... 03 Now that we have moved to a house with a garden, we can keep
a dog... 04 Now that the hostilities between the two countries have been brought to
an end, it's time to start... etc. ... 05 Now that he has got a divorce (= is divorced), he
is as free as the birds...

BLM - 8

KOUL KP
THE CONDITIONAL MOOD / IF'L CMLECKLER

BU BLMN KONULARI

Bir Hayat Dersi / Tanm Ve Snflama / Koul Cmlelerinin Yaps / Bir Gln Aklanmas / zel ekim rnei / Negative /
Continuous Dnmler / eviri stne Bir Not / Noktalama zellii / Farkl Yardmc Fiil Kullanmlar / Tip II Ve Tip III Birlikte
/ If-Cmlecikte Yardmc Fiil / "Tip-0" Ve "Tip-4" Var mdr? / If-Cmlecikte "Any" Ve "Some" / Devrik Cmle Tipleri / Koul
Kipinde Kullanlan teki Kimi Balalar / General Exercise / Yantlar, evirileri Ve Aklamalar

ok gentim... Dil ve edebiyat renimi iin gelmitim... Bu kuzey lkesinin insanlar -- ilk zamanlar
bunun ayrdnda deildim -- olaylara oulcu bir grelik ile bakyor, ne gibi durumlarda nelerin
olabileceini irdeliyor -- ve "if'li" cmlelerle konuuyorlard...

ou zaman, "ok kesin ifadeler kullandm" eletirisini gslemek zorunda kalyordum. Bir iletiim
kopukluu olduu belliydi. Ama nedenine parmak basamyor, zm bulamyordum. Nasl ayrdna
varabilirdim ki?...

inde yetimi olduum dil-kltr sisteminde, iyi eitilmi her Trk yurtta gibi: "A, A'dr. A, A'dan
farkl birey olamaz. A ile B arasnda nc bir durum sz konusu deildir. Mantk bu apak
geree tanktr. Farkl bir tez ileri sren kimseler ya aklsz, ya yanlg iinde, yada kt
niyetlidirler. nk, akl mantk ve anlatmn yolu tek olsa gerek", diye dnyordum... =
ARSTO MANTII !!!

Aslna baklacak olursa, Trkede kullandmz "eer..." cmlelerinin ounlukla koul ve olaslk
deil, bir tehdit ierdikleri bile sylenebilir: "imdi yanna gelirsem... Ben de seni babana, retmene,
herkese sylemezsem..."

VE BR SORU

Kalbini bir ak- mtereddit'e kaptrm bir arkadanzla aranzda geen konuma:

-- She lives there... But, I never go there, never visit or see her. If I did, I would see her
and could talk to her... I mean, if I ever went and visited her... But I never do!.. Orada
oturuyor... Ama ben oraya hi gitmiyorum, onu hibirzaman grmyorum. Gitsem, kendisini
grrm, onunla konuabilirim. Herhangi bir zaman, gitsem... Onu ziyaret etsem... Ama oraya
hi gitmiyorum ki. -- Bu konumada geen btn fiiller "present tense" tedir. imdiki ve
geni zamandan szedilmektedir...

-- Well, just go there... If you went there, you would / could / might see her. Walla, git
yahu!... Gitsen (gidersen) onu grrsn / grebilirsin / grme olasln doar... Hepsi
"present tense".

SORU: Gemiteki bir durumdan m sz ediyoruz? Yoksa, imdiki yada "geni" zamandaki bir
durumdan m?

Bu soruyu rencilerime ynelttiimde, ounluk yle yorumluyor:

Gitmedin ki, kardeim... Eer gitseydin, gitmi olsaydn onu grrdn/grebilirdin.


(Yani, bugne dein gitmedin, bu yzden de onu grmedin/gremedin.)

ok kk bir aznlk da yle yorumluyor:

Git be kardeim, gitsene... Eer gitsen, gidersen grrsn. (Yani, halen -- veya genelde
-- gitmiyorsun ki... Bu yzden de onu gremiyorsun. Yoksa, gitsen, grrsn / grebilirsin)

Birincisi gibi eviriyorsanz, bugne kadar size "rettikleri" hereyi unutun ve okumaa devam edin...
kincisi gibi eviriyorsanz, olay zaten kavram durumdasnz: Ama, ayrntlar iin yine de okumaa
devam edin...

BAA DN

TANIM VE SINIFLAMA

Koul kipinde bir cmle, bir ana-cmlecik + bir koul-cmlecik'ten (if'li cmlecik, conditional clause)
oluur. Koul cmlecikleri aslnda zarf-cmlecik snflamasna girer. Ancak yaygn kullanm alan,
tadklar nem, ve biz Trke konuanlar asndan gsterdikleri kavram gl nedeniyle ayrcalk
tanmamz gerekiyor...

Koul kipini ana balk altnda gzden geireceiz:

I. TP: GELECEK ZAMAN = FUTURE CONDITIONAL

If I go there, I will see her.

Eer (gelecekte) gidersem / gidecek olursam, (gelecekte) grrm / greceim.

Gelecekte, belli bir koula bal olarak, gerekleebilir veya gereklemeyebilir...


demek istiyoruz.

II. TP: MDK ZAMAN, GEN ZAMAN = PRESENT CONDITIONAL

If I went there, I would see her.

Eer (genelde yada imdi) gitsem, (genelde yada imdi) grrm.


= Gitmezsem de grmem... Gitmediim iin gremiyorum... Ksacas, varsaylan,
farazi bir durumda neler olur, neler olmaz stne fikir yrtyoruz. "Ninemin sakal
olsa, dedem olur..."

III. TP: GEM ZAMANLAR = PAST CONDITIONAL

If I had gone there, I would have seen her.

Eer (gemite) gitseydim / gitmi olsaydm, (gemite) grrdm / grecektim /


grm olurdum.

= Ama gitmedim, dolaysyla da grmedim... Olay olmu bitmi. Koul


gereklememi. Buna bal olarak da, szn ettiimiz olaslk da gereklememi.
Ksacas, olayn ardndan fikir yrtyoruz: "Ninemin sakal olmu olsayd..."

BAA DN

KOUL CMLELERNN YAPISI

Kitaplarda koul cmlelerinin yapsn aklamak amacyla verilen ou forml, konuyu yokua srmek,
hatta yanltc olmaktan ileri gitmiyor. Szgelii, II Tip tmceleri "past tense + past conditional" eklinde
aklarsak, renciyi bu yapnn present anlam tadna nasl inandrabiliriz ki...

Oysa pratikte yararl bir forml olarak, uygun iki dzensiz fiil seerek dildeki btn kullanmlar iin
geerli bir temel rnek oluturabiliriz. Zaten, renme kolayl asndan da, kurallarn ezberlenmesi
deil, temel kullanm rneklerinin daarca atlmas nem tayor. yleyse, "Forml" yle olmal:

if go, will see

if went, would see

if had gone, would have seen

Yani;

go, went, had gone...

will see, would see, would have seen

Srasyla: I, II, III. Tipler... Yani, Future, Present, Past zamanlar... te bu rnei ezberleyerek,
dildeki btn fiillerimizi koul kipinde hataya dmeden ekebiliriz.

Bu forml bize baka neler sylyor?

1) If'li yan-cmlecikte yardmc fiil yer almaz. (stisnalarn greceiz)

2) Ana (temel) cmlecikte ise bir yardmc fiil kesinlikle bulunacak, deiik yardmc fiil
seenekleri kendi anlam nanslarn beraberinde getirecektir.
rnekler:

If the helicopter had arrived sooner, his life would have been saved. = Hayat kesin
kurtarlm olacakt.

... might have been saved. = Olaslk tayacakt.

... could have been saved. = Olanak kazanm olacakt.

NEML NOT: Olanak ve olaslk bizim kltrmzde kesin farklarla ayrt edilemiyor, ama ngilizce'de
tmyle farkl iki kavramdr. Var olan her olaslk ayn zamanda olanakl = mmkn demektir. (Olanak
d olsa, olaslk tayamaz...) Ama, her olanakl olan ayn zamanda olaslk tayor demek deildir:
Uzayda ok sayda baka canl trlerinin varl yksek derecede olanakl, ama benim ahir mrmde
bunlardan birisi ile karlamam olasl sfrdr diyebilirim...

Bu nanslar ngilizce'de grebilmek iin, ok sayda tmceye deiik yardmc fiiller yerletirerek
anlam nasl deitirdiini snamanz neririm.

BAA DN

BR GLN AIKLANMASI

Trkede, gerek "Gitsem, grrdm" gerekse "imdi gitseydim, grrdm" eklindeki cmleler
present anlam verebiliyor. Dolaysyla bir evirmen, "If went - would see" yapsn Trke'ye bu ekilde
evirdiinde teknik anlamda hataya dm olmuyor... Ayrca, "went - would" biimlerini de gren
renci, (haber kipinden kazand alkanlktan dolay) gemiten szedildii yanlgsna dyor...

Bu yanlln dzeltilmesi byk bir nem tayor: II. TP, ASLA VE ASLA GEMTEN SZ
ETMEZ; sz edilen zaman boyutu, MDK ZAMAN ve GEN ZAMANDIR...

BLM - 9

DLEK - KOUL KP
THE SUBJUNCTIVE MOOD

BU BLMN KONULARI

Ksa Aklama / ki Ana Balk / Kalplar / rnekler ve evirileri / Gelitirilmi Bir rnek / Zamana Bak
As / Baka rnekler ve evirileri / Bu Kip ada ngilizce'de lyor mu? / Exercise - 1 / Exercise - 2
/ Exercise - 3 / "Advanced Level" Notlar

KISA AIKLAMA
Az sayda kalp ieren bu kip, yine de ngilizce'nin en ilek ve en ilgin -- yabanclarn da en ok
glk ektii ynlerinden birini oluturuyor. lgi alanmz imdi dilek ve isteklerin, neri ve
gerekirliklerin, hayflanmalarn, varsaymlarn dnyasdr.

Aslnda, Trke yazlan bir ngilizce gramerde, "the subjunctive mood" karlnda "varsaym kipi"
gibi bir deyim kullanmak en dorusu olurdu. Ancak, yeni bir terim kargaasna yol amamak iin,
yerlemi olan "dilek kipi, dilek-koul kipi" karln kullanmaa devam edeceim. Aslnda, gerekten
de, ngilizce'de bu kipte kurulan anlatmlarn nemli bir blm Trke'ye bizdeki "dilek kipi" ile eviri
verir.

Merak edebilecek okuyucular iin ksa bir not: Proto Hint-Avrupa dilinde
"varsaymlar" (the subjunctive) ve "dilekler" (the optative) iin iki ayr kip halinde
var olduklar karsanan yaplar, bu dilden inen bugnk dillerin byk
ounluunda iie gemi, karmak bir grnt alm; zellikle ngilizce'de ise
giderek zayflam, (kimilerine gre) can ekiir duruma gelmitir.

te yandan, eitli kalplarn ierdii anlamlar birbirinden son derece farkldr ve yap zellii dnda
aralarnda bir anlamsal ba aramamak en dorusu olur... Yap asndan ise herhangi bir glk
ekeceinizi sanmyorum, nk koul kipinde rendiimiz fiil ekimleri ile tam bir koutluk
szkonusudur.

Az saydaki cmle al kalbn aklnzda tutmanz kouluyla, tannmas ve kullanlmas son derece
kolay yaplar greceiz...

imdi, ksaca zetlemek istersek: ngilizce'de fiil ekimlerinden yola karak yalnzca kip (= mood)
bulunduu sylenebilir:

The indicative, the subjunctive, the imperative srasyla,

1. gereklerin dnyas (insanlar ou zaman yalan sylyor veya yanlyor olsalar da);

2. dilek, koul ve varsaymlarn dnyas; ve,

3. buyruklarn dnyasn ierir...

Koul kipinde de kullanlan ekimler "subjunctive" ekimlerdir. Tadklar byk nem nedeniyle, koul
ve dilek kipini bu kitapta iki ayr blmde ele almay tercih ettiimi daha nce de vurgulamtm.
Demek ki aslnda, "subjunctive mood" ekimlerini sizler bir nceki blmde esasen renmi
bulunuyorsunuz.

BAA DN

imdi konuyu iki ana balk altnda zetleyeceim:

1
"PRESENT" KALIPLAR

Temel rnek = If ------ WENT


imdiki Zaman, Geni Zaman, Gelecek Zaman (yani present ve future) boyutlarna
ynelik dilek, zlem ve varsaymlarmz iin, Koul Kipi Tip II kalplar geerlidir. Bu
da ok doal... "If went" rneinin koul kipinde present anlam tadn artk
biliyorsunuz.

* * * * *

2
"PAST" KALIPLAR

Temel rnek = If ------ HAD GONE

Gemi zamana dnk pimanlk, hayflanma, yada gereklememi dilek ve


varsaymlarmz iin, Koul Kipi Tip III kalplar geerlidir.

BAA DN

EN SIK KULLANILAN KALIPLAR

I wish = dilerim; dilerdim; ah keke...

I'd rather [ would rather ] = tercih ederim / ederdim

ayrca, " would sooner "


veya, " would just as soon "
(rnekleri Blm sonu Not 3'de)

If only = Ah keke

Suppose = Tut ki, diyelim ki, varsayalm ki...

It's time = Zamandr, zaman geldi

It's about time = Yaklak zamandr

It's high time = Zaman oktan geldi geiyor

Would to God = Tanrdan dilerim / dilerdim

as if = as though = sanki, gya, gibi

BAA DN

RNEKLER VE EVRLER
I wish I were rich... Ah, zengin olsam / olsaydm; Keke zengin biri olsam /
olsaydm... ["imdi" ve/veya "genelde" anlam veriyor, yani, = Ah, u anda (veya genelde)
ok param olsa / olsayd... demi oluyoruz. Skc olmak pahasna tekrarlyorum: Trke'ye
"olsaydm" ile evirdiimizde de kastedilen zaman "imdiye kadar, gemite" deildir:
Kastedilen "imdi ve genel zaman" dr.]

I wish I hadn't said all that... Keke btn bunlar sylememi olsaydm... [te bu
gemie ynelik bir laf... "Oysa syledim ve bundan pimanlk duyuyorum, sonularn
yaadm veya yayorum..." demi oluyoruz.]

I'd rather you didn't do it now... Bunu imdi yapmamanz tercih ederim. Ltfen
bunu imdi yapmaynz.

I'd rather you hadn't told him about our plans... Keke planlarmz ona
anlatmasaydn... Anlatmam olman tercih ederdim. [Ama anlattn, ne yazk ki]

If only you loved me a little !... Keke beni biraz sevsen, seviyor olsan... [Ama
sevmiyorsun ki]

If only you had loved me a little !... Keke beni biraz sevmi olsaydn... [Ama
sevmedin ki, sevmemitin ki]

If only I had realized all that at the time... Keke btn bunlar o zamanlar kafama
dank etseydi. [Ama zamannda uyanamadm / dnemedim ve btn bunlar bama geldi]

Suppose she came late tomorrow !... Ya yarn gecikecek olursa ! [Evet, yanl
grmyorsunuz: "came" ve "tomorrow" bir arada! Haber kipindeki kurallar ile dnmeyi
braknz artk. Burada farkl bir alandayz ve kurallar da kknden farkl...]

Suppose she were here now, would you have the nerve to say this to her face ?
... u anda kendisi bizimle burada olsa (olsayd), bunu onun yzne syleyecek
cesaretin, cretin olur mu (olur muydu) ?...

Suppose she had come late yesterday !... Ya dn gecikmi olsayd ! [= Geri
gecikmedi, ama -- aman Allahm -- ya gecikmi olsayd !]

It's time we all went home... Haydi, hepimizin eve gitme zamanmz geldi.

Don't you think it's high time you did some work (= got some work done) for
your mid-terms ?... Sence de ara snavlarn iin biraz alma zamann oktan
gelmedi mi?

It was time you had had a haircut. I'm glad you've had one... San kestirme
zamann gelmi geiyordu. Kestirmi olduuna sevindim.

I'd just as soon you didn't take those important papers with you... Bu nemli
evrak yannda gtrmemeni tercih ederim...

Would to God you gave up that dirty habit !... Keke [Tanrdan dilerim ki] u pis
alkanl braksan ! [imdi ve gelecekte]

Would to God you had given it up years ago !... Keke [Tanrdan dilerdim ki]
yllarca nce brakm olsaydn ! [Gemite]
Would to God you had been a better husband to me all these years !... Tanrdan
dilerdim, bunca yldr bana daha iyi bir koca olabilseydin ! [= Ama, olamadn...]

BAA DN

GELTRLM BR RNEK

Bu konuyu daha iyi zmlemek iin, rnein " as if " kalb ile aada gelitirdiim iki kullanm
olasln irdeleyelim:

A) He speaks English as if he is an American.

Bu cmlenin anlam evirisi = Konumasna baklacak olursa, sanrm kendisi


Amerikal... ( Gerek durumdan dolay The Indicative Mood, yani haber kipini
kullandk)

B) He speaks English as if he were an American.

Bu cmle iki deiik anlam veriyor olabilir = Bravo dorusu, Amerikal olmamasna
karn ok gzel ngilizce konuuyor... Veya, Numara yapyor, Amerikal filan deil !!

Demek ki, "B" kknda gerek d veya varsaymsal bir


durumdan sz edildii iin, "The Subjunctive Mood" devreye
giriyor, ve "sanki, gya, ama aslnda yle deil" kavram
pekitiriliyor.

BAA DN

ZAMANA BAKI AISI

Yine bu noktada, daha nce eitli konu balklar altnda ayrntl biimde deindiimiz ikili bak
asn yeniden irdeleyelim: Hatrlarsak:

1) imdiki zaman, geni zaman, gelecek zaman kapsamnda "present" kalplar; gemie dnk
bildirimlerde ise "perfect" kalplar kullanlr, demitik

2) Ama present veya perfect seiminin, iinde yaadmz an asndan deil, tmcede sz edilen
zamanlarn birbirleri ile olan ilikisi asndan ekilleneceini de eklemitik.

BLM - 10
NGLZCE'DE MASTARLAR

THE INFINITIVE

BU BLMN KONULARI

Temel Kalplar / Dikkat... Dikkat... / Temel


rnekler / Kullanld Yerler / Mastarlara likin
Kimi Ayrntlar / Baz zel Yaplar / Yaln Mastar
Kullanlmas Gereken Yerler / rnekler ve Trke
evirileri / Mini Test

TEMEL KALIPLAR

renmemiz Gereken Kalplar unlardr:

ACTIVE to see = grmek


PRESENT
PASSIVE to be seen = grlmek

ACTIVE to have seen = grm olmak


PERFECT
to have been seen = grlm
PASSIVE
olmak

to be seeing = gryor / grmekte


PRESENT
CONTINUOU olmak
S to have been seeing = gryor
PERFECT
olmu olmak, gregelmi olmak

NOT: Continuous (progressive) mastarlarn edilgen (passive) biimi


yoktur.

BAA DN

DKKAT... DKKAT...

Aada vereceim pratik kullanm kural byk nem tayor. Bu altn


kural ltfen belleinize yerletiriniz. Karlaacanz yaplar bu adan
irdeleyiniz. Kendiniz cmle olutururken de srekli bavurunuz. nk,
ngilizce'nin zamana ynelik bak asnn srr burada sakl... Bu ikicil
yaklamn, irdeleyeceimiz dier btn dil eleri iin de aynen geerli
olduunu unutmaynz. sim-fiil (gerund), sfat/zarf-fiil (participle) ve
yardmc fiiller gibi konularda da tekrar tekrar karmza kacaktr...

RNEKLER VE TRKE EVRLER

NOT: eviri ilevini nplana alrken,


gzel Trkemizi biraz kstrmek
zorunda kaldm...

01 The committee does not wish him to accept a professorship at a


foreign university and this is only natural since they would not want to
lose one of their best men. Kurul kendisinin yabanc bir niversitede
profesrlk kabul etmesini istemiyor. En iyi adamlarndan birisini
kaybetmek istememeleri (genelde istemeyecekleri) ok doal...

02 After checking his documents, they let him go. I had expected him
to be arrested (that they would arrest him), but he was let go.
Belgelerini kontrol ettikten sonra kendisini salverdiler. Tutuklanacan
(Onu tutuklayacaklarn) dnyordum (umuyordum), ama salverildi...
("let" fiilinin yaln mastar, yani "to" olmakszn yaln fiil alna dikkat)

03 Everyone heard her screaming at the top of her voice, but no one
actually saw the man take (taking) the money. Avaz kt kadar
bardn herkes duydu, ama kimse adamn paray aldn (adam
paray alrken) grmedi... ("saw the man take" = mastar kullanm ile, "saw
the man taking" = ad-fiil kullanmnn anlam nasl deitirdiine dikkat
ediniz...)

BLM - 11

THE GERUND
SM-FL (AD-EYLEM)
BU BLMN KONULARI

Ksa Giri / Temel Kalplar / Rehber Kullanm


Kurallar / rnekler ve evirileri / Gerund /
Participle Ayrm / Dikkat... Dikkat... / Gerund'larn
Kullanld Yerler / Exercise / Yantlar

KISA GR

Fiilerin isim (ad, noun) biimine gerund denir. (Okunuu: cer-nd.) Baka
bir deyile, gerund'lar fiilerden tretilen isimlerdir. Cmlede isimlerin
kullanlmas gereken herhangi bir yerde -- rnein zne veya nesne
konumunda -- eer bir eylemden sz edilecekse, ilgili fiilin isim-trevini,
yani bir gerund kullanmak durumundayz.

(NOT: Bu belirleme, yine ayn ilevle mastar (the infinitive), isim-cmlecik


veya benzeri eler kullanlma olanan dlamaz.)

BAA DN

TEMEL KALIPLAR

renmemiz Gereken Kalplar unlardr:

ACTIVE seeing = grme, grmek, gr


PRESENT
PASSIVE being seen = grlme, grlmek, grl

ACTIVE having seen = grm olma, olmak, olu


PERFECT
having been seen = grlm olma, olmak,
PASSIVE
olu
BAA DN

REHBER KULLANIM KURALLARI

Daha nce birok konuda yinelediimiz ikili bak as ve bunlara ilikin


pratik kullanm kurallar burada da rehberiniz olacaktr:
imdiki zaman, geni zaman,
gelecek zaman kapsamnda
"present" gerundlar kullanlr.
Gemie dnk bildirimlerde
ise "perfect" gerundlar
kullanlr. Ne kolay, deil mi?!

FAKAT DKKAT ! Bu
deerlendirmeler, iinde
yaadmz an asndan
deil, cmlede sz edilen
birden ok eylemin birbirlerine
olan greli zaman ilikisinden
ekillenecektir.

rnein, "He was punished by


being sent to bed early,"
tmcesi bize gre "past"
boyuttadr, ama bir present
gerund ile kurulmutur: nk
"punishment" ve "being sent"
birbirine gre "present" ve
ezamanlyd. evirisi yle
olacaktr: "Erkenden yatmaa
gnderilerek (gnderilmekle)
cezalandrld.

Eer olaya kendi yaadmz


zaman dilimi asndan
yaklaarak, tmceyi "perfect
gerund" ile kursaydk [= He
was punished by having been
sent to bed early], "Daha
ncesinden odasna
gnderilmiti; imdi bu ekilde
cezalandrlyordu" eklinde
mantk d bir sz sylemi
olurduk.

BLM - 12

THE PARTICIPLES
SIFAT-FLLER VE ZARF-FLLER

BU BLMN KONULARI

Temel Kalplar / Dikkat... Dikkat... / Konu Bizler in Neden nemli? /


Ksaltma lemi Nasl Yaplr? / Ksaltlm Sfat-Cmlecikler / Ksaltlm
Zarf-Cmlecikler / Balacn Korunduu Yerler / Szdizim Kurallarna
Dikkat / Dikkat... Dikkat... / Olas Anlam Karklklar / Kimi zel
Kullanmlar / Kimi ok lgin rnekler / General Exercise / Yantlar

"Participle" lar, fiillerden tretilen sfat veya zarf ilevli szcklerdir.


Trke gramerde birincisine "orta", ikincisine "ula" ad veriliyor...

TEMEL KALIPLAR

renmemiz gereken kalplar ve Trkedeki karlklar unlardr:


("renmemiz gereken" derken, bu gerekirlii ne derece nemle vurgulasam
azdr. Cmle iinde geen orta ve ulalar bir bakta yakalamakla ok ey
kazanr; grememekle de ok ey kaybedersiniz...)

grmekte olan (sfat)


ACTIVE seeing
grerek, grerekten (zarf)
PRESENT
grlmekte olan (sfat)
PASSIVE being seen grlerek, grlerekten
(zarf)

grm olan (sfat)


ACTIVE having
grm olarak, grm
seen
olaraktan (zarf)
PERFECT
grlm olan (sfat)
PASSIVE having
grlm olarak, grlm
been seen
olaraktan (zarf)
PAST
grlen, grlm (=
PARTICIPLE seen
yalnzca sfat ve edilgen)
(V3)

NOT 01: Past participle "seen" dnda, gerund ve


participle'larn tmyle ebiimli olduklarna, ancak farkl
ilevleri ile tanndklarna deinmitik. Konumada ise
karkl nlemek iin farkl szck vurgusu
kullanldn da rneklemitik. Bknz. "The Gerund"
Blm, "Gerund / Participle Ayrm"...

NOT 02: Yukardaki tabloya dahil etmediim, PERFECT


CONTINUOUS PARTICIPLE (having been seeing, having
been trying... etc.) yapsn, daha sonra inceleyeceimiz
"Ksaltlm Zarf-Cmlecikler: Perfect Participle
Yaplarnn Ksaltlmas" konusunda ele alacam.

BAA DN
DKKAT... DKKAT...

Mastarlar, ad-fiiller, yardmc


fiiller, ve dierleri iin
verdiimiz pratik altn kurallar
burada da geerliini
srdryor. Yani --

imdiki zaman, geni zaman,


gelecek zaman kapsamnda
"present participle" lar
kullanlr. Gemie dnk
bildirimlerde "perfect
participle" lar kullanlr. Ne
kolay, deil mi?

FAKAT DKKAT ! Bu
deerlendirmeler, iinde
yaadmz an asndan
deil, cmlede sz edilen
durum ve eylemlerin birbirleri
ile greli zamansal
ilikilerinden ekillenecektir.
rnek bir cmle aada:

Aye had been sick all through


that morning... Being
pregnant herself, Fatma knew
the signs and suspected that
her friend might be pregnant.

[Aye'nin sabah boyunca bulants


vard. Fatma, kendisi de gebe
olduu iin, belirtileri biliyordu
ve iinde arkadann gebe
olabilecei phesi uyanmt.]

Burada sz edilen durum,


bize gre gemi zamanda
olmasna karn, present
participle ile ifade edilmitir:
nk, o an itibariyle Fatma
kendisi de hamiledir ve
arkadann durumunu
anlamaktadr. Yani bu iki
durum, birbirine gre
ezamanldr ve "present"
zamandadr.
Eer cmleyi perfect
participle ile kursaydk,
"Having been pregnant
herself...": anlam tmyle
deiirdi:

Eskiden kendisi de gebe kalm


olduu iin, imdi arkadann
durumunu anlayabiliyordu"...

ekline dnrd...

BAA DN

KONU BZLER N NEDEN NEML ?

[NOT: Ayrca, "Tense" lerin oluturulmasnda kullanlan fiil ekimleri de


"participle" bal altnda deerlendirilir.]

BAA DN

1) KISALTILMI SIFAT-CMLECKLER

A) The Present Participle ile:

who is walking -------- walking = yrmekte olan

The man who is walking towards us is my uncle.


-------- The man walking towards us is my uncle.

which shows -------- showing = gsteren

What we need is a map which shows the secondary


roads as well.
-------- What we need is a map showing the
secondary roads as well.

who wish -------- wishing = isteyen


Those who wish to leave can do so now.
-------- Those wishing to leave can do so now.

who were excavating ----- excavating = kazmakta


olan

I inspected the men who were excavating the site.


-------- I inspected the men excavating the site.

which was being excavated ----- being excavated


= kazlmakta olan

I inspected the site which was being excavated.


-------- I inspected the site being excavated.

BLM - 13

EDLGEN ATI
THE PASSIVE VOICE

BU BLMN KONULARI

Ksa Giri ve Bir Uyar / Kullanldklar Yerler / Edilgen Cmlenin


Yaps / To Be Fiili le lgili nemli Not / By-bei = Agent
Kullanlmal mdr? / Ara Test 01 / Edilgen Cmlelerin eitli
zellikleri / Ara Test 02 / eviri Asndan Baz nce Ayrntlar / ok
"k" Bir Edilgen Cmle Tipi / Anlam Vurgusuna Gre Edilgenlik /
General Execise 01 / General Execise 02

KISA GR VE BR UYARI

Edilgen at (the passive voice), bir yabanc dil olarak ngilizce


eitiminde, kolay retilen/renilen konulardan birisidir... Okulda,
kurslarda ve gramer kitaplarnda da en popler konu balklar arasnda
yer alr.

Bir gramer terimi olarak voice, znenin eylemi yapan / gerekletiren mi,
yoksa eylemden etkilenen, "kabak bana patlayan" kii yada varlk m
olduunu gsteren yap demektir.

zne, etken atda (the active voice) olayn, eylemin failidir... Edilgen
atda (the passive voice) ise eylemin hedefi, eylemden etkilenen, "kabak
bana patlayan" kii yada varlktr.

Edilgen cmleleri kurmak da ok kolaydr, grnce tanmak da... Ama, bir


noktaya nemle dikkat edilmelidir. Gerek iletiim ortamlarnda, etken ve
edilgen cmle tercihi rastgele deil, belli koul ve gerekelere baldr.
Bu konuya az aada ayrntlar ile gireceim.

Burada bir uyarda bulunmak istiyorum. Birok kitapta, egzersiz


amacyla, anlamca havada kalan, ok tuhaf rnekler verildiine tank
oluyoruz. "She makes good cakes," eklinde bir cmle verip, bunu
edilgene evirmemizi isterler!! = ***Good cakes are made by her...
Gzel kekler onun tarafndan yaplr, veya Onun tarafndan gzel kekler
yaplr...

Oysa, bylesi afaki ve savruk rneklerle gerek iletiim ortamlarnda


karlama olaslmz sfr deil midir? Gerek iletiim ortamlarnda
kullanlma olasl dnlmeden sunulan bu tr soyut gramer veya yap
rnekleri bizlere yalnzca zarar verebilir. rnekler, gerek yaam ve
iletiim ortamlarna ters dmemelidir.

Bu bakmdan, edilgen cmlelerin yapsal zelliklerine gemeden nce,


bunlarn hangi durum ve koullarda kullanldklar konusunu nemle ele
almak gerekir.

BAA DN

KULLANILDIKLARI YERLER

Gerek iletiim durumlarnda, paa gnlmz nasl dilerse, ister etken


ister edilgen cmlee kuramayz. Edilgen cmlelerin tercih edilmesini
gerektiren, zorunlu klan belli durumlar vardr.

ngilizce'de olaan S+V+O dzeni (subject + verb + object; zne - fiil -


nesne: yani "aktif cmle" yaps) yerine, edilgen cmle yoluyla anlatm
gerei aadaki durumlarda ortaya kar:

1 Olayn kimler tarafndan gerekletirildii bilinmemektedir. "Faili


mehul" dr. Bu durumda, esasen, etken cmle kurulamaz.

That shop was broken into last night; and a dozen


mobile phones and many other valuable goods were
stolen. (= Fail yada failler bilinmiyor)

Several people were assaulted and robbed in that district


last night. (= Yukardaki gibi)

NOT: "Fail" bilinmiyor olsa da, belirsiz zneler kullanlarak etken atya
ilerlik kazandrlabilir: Somebody broke into that shop last night... Yada,
Thieves broke into that shop... gibi. Ama genelde, edilgen atda,
dikkatimizi belirsiz zneler yerine, olaylar zerine younlatrmay tercih
ederiz:

2 evremizdeki belli bir kiiyi sulamaktan kanmak, yada belki


kimliini saklamak isteyebiliriz:

Listen to me, boys; I think this letter has been opened


and read and then carefully sealed again! ("inizden biri
yapmtr" sulamasndan kanyor, dolayl olarak
sylyoruz...)

You were seen with a man yesterday afternoon. (= "Brak


imdi kim grm, kim bana sylemi... nemli olan senin bir
adamla grlm olman...")

3 Olay gerekletirenler deil, olayn kendisi dikkat odadr: Kim


tarafndan olursa olsun, olayn nitelii deimeyecektir:

Such toys must be made of plastic and only non-toxic


and non-staining types of paint must be used for the top
coat. (top coat = son kat boya)

The ingredients are poured into a cup and thoroughly


stirred.

4 Bilimsel ve teknik metinlerde edilgen cmlelere sk rastlanmasnn


nedeni de yukardaki durumdur. Yazarn kendisini nplana karacak
ekilde, "I did this, I did that..." tarznda bir anlatm kullanmas,
okuyucuya / dinleyiciye bilimsel nesnellik adna itici gelir. tiraf etmek
gerekir ki, edilgen atda kurulan cmleler, anlatma belli bir "nesnellik"
nans katar.

The distance between the stars is measured in terms of


light years.

The protein concentration required to saturate the solid


phase was determined and the amount of bound protein
was quantified by the micro-bicinchoninic acid protein
assay.

5 Etken cmledeki nesne nplana karlmak, vurgulanmak istenmekte,


dolaysyla da edilgen kurulu tercih edilmektedir:

His death was mourned by the whole nation... His


books are read by millions of people today...

6 "Agent", yani olay gerekletiren kii veya kiiler aikardr;


anlmalarna / zikredilmelerine gerek yoktur:

He was crowned the king.

The thieves were caught later that day. (The police caught
the thieves...)

Office mail is now delivered twice a day.

7 Szdizimsel (sentaktik) gerekelerle, edilgen cmle kullanm zorunlu


hale gelebilir. Bu konuya Blm 12'de "dangling participles" bal
altnda deinilmiti. Ayn konu, ngilizce'nin Pf Noktalar kitabmzda
da ayrntlar ile yer almaktadr (Blm 10, Madde #069 -- sallantda
kalm nitelemeler). Ksaca rneklersek:

YANLI : While walking home late last night, a funny-


looking man stopped me. (nk burada, "Evine gitmekte
olan tuhaf grnl bir adam beni durdurdu", demi oluruz)

BR ZM YOLU : While walking home late last night,


I was stopped by a funny-looking man. (Edilgen cmle
kurarak, ifadeyi belirsizlikten kurtarrz.)

Tekrarlarsak, etken veya edilgen cmle tercihi keyfi deildir. Edilgen


ifadelerin tercih edilmesini gerektiren, zorunlu klan durumlar vardr.

Bununla birlikte, ada slupbilim (zellikle de


Amerikan), olabilecek her yerde etken anlatm tercihini
nermektedir. "Dorudan, dolaysz ifade" gnmzde
bir anlatm meziyeti saylmaktadr... Ki, bu da benim gibi
"biraz kitab de olsa, klasik ve edeb dolambal
anlatmlar" ekici bulan eski dnyallar iin az ok
zc olmaktadr...
BAA DN

EDLGEN CMLE YAPISI

To Be + V3

Edilgen cmlede zaman (tense) To Be fiili gsterir. Asl fiil, geili


(transitive) bir fiil olmak zorundadr ve her zaman " V3 " (past participle)
biiminde olacaktr. (Fiil eitleri ile ilgili olarak, aada "Edilgen Cmlerin
eitli zellikleri" blm Madde 1'e bknz.)

zne, aktif tmcedeki "eski nesne" dir. te yandan, aktif cmledeki "eski
zne" ise ancak belli durumlarda kullanlacak "by-bei" (= agent)
kimliini kazanr. Formlmz yle:

ZNE TO BE ASIL FL AGENT TMLEYC


tense
"eski nesne" V3 varsa varsa
gsterir
by an
in the 12th
This poem was composed unknown
century.
artist

Aktif cmle yle olacakt: "An unknown artist composed this poem in
the 12th century."

NOT: Tmleyici eler, niteliklerine gre, cmlenin farkl blmlerinde


grev alabilirler:

In the 12th century, torture of war prisoners was


routinely performed.

Aslnda, edilgen bir cmlenin kuruluu iki deiik yaklamla


irdelenebilir:

Yaklam A Etken cmleden dnm: Okullarda, kurslarda


allagelmi yaklam budur. Etken ve edilgen cmlelerin farkl yerlerde
kullanlmas gerektii vurguland srece, geerli bir yaklamdr.
(rnek verirken dikkatli olmak, gerek iletiim ortamlarnda grlme
olasl tamayan dnmlere yer vermemek gerekir.)

Yaklam B Etken (aktif) mastarlarla etken cmleler, edilgen (pasif)


mastarlarla edilgen cmleler kurulur:

to see = grmek to be seen = grlmek

to beat = yenmek to be beaten = yenilmek

to love = sevmek to be loved = sevilmek


BAA DN

Demek ki yaplacak tek ey, To Be fiilini aada gstereceim 8 tense


erevesinde ekerek cmlenizi kurmaktr.

Asl fiil ise her zaman iin, yukarda sa stunda grld gibi, = V3
biiminde olacaktr.

BLM - 14

DOLAYLI ANLATIM
INDIRECT SPEECH / REPORTED SPEECH

BU BLMN KONULARI

Giri / Dz-Cmlelerin Aktarlmas ve Mini Test / Sorularn Aktarlmas ve Mini Test / Emir Cmlelerinin
Aktarlmas / nemli Kural - 1: Tense Deitirimleri / nemli Kural - 2: Dier Deitirimler ve Mini Test /
nlemlerin Dolayl Anlatm / "Yes" Ve "No" in Dolayl Anlatm / Farkl Tip Cmlelerin Birlikte Dolayl
Anlatm / General Exercise / Yantlar / leri Dzey Uygulamalar

GR
Dolayl anlatm, konuulmu / konuulmakta / konuulacak olan szlerin nc bir kimse yada
kimselere anlatlmas, aktarlmas demektir. Yazda, "dolaysz anlatm" trnak iinde aynen verilerek,
hatta konuurken de ses ve ton taklidi yaplarak gerekletirilir.

"I am going to do it tonight"


-- He said, "I am going to do it tonight."

Gerekli yer, zaman ve kii deiiklikleri yaplarak trnak dna karlan aktarmlar ise "dolayl
anlatm" dr.

"I am going to do it tonight"


-- He said (that) he was going to do it
that night.

Dikkatli okuyucumuz, dolayl anlatm ile "isim-cmlecik" konusu arasndaki koutluunu hemen
farkedecektir. Gerekten de yaptmz ilem, uygun bir giri/tantrma beinin ardndan asl szlerin
bir isim-cmlecik niteliinde eklenmesidir.

Giri/tantrma bei, "He says... He asked me... He recommended... vb. gibi ekillerde karmza
kar. Aktarlan yahut rapor edilen szlerde ise mantn gerektirdii kii, yer, zaman deiiklikleri yer
alr. Bunlara ilerleyen paragraflarda deineceiz.

BAA DN

Dolayl anlatma ilikin yaplar ana balk altnda incelenebilir:

1) DZ-CMLELERN AKTARILMASI

Kullanlan bala : THAT -- (ou zaman drlerek...)

"I am going to do it tonight"

1 He says (that) he is going to do it tonight.

2 He said (that) he was going to do it that night. (veya, hal


ayn gn iindeysek: tonight)

3 He will tell you (that) he is going to do it that night. (veya,


hal ayn gn iindeysek: tonight)

Birinci rnek, konuma annda yaplan bir aktarmdr. Bu adan bakldnda "bu gece", hala "bu
gece" dir. Annda eviri (simultaneous translation) bu tip cmlelere en yatkn kullanm alandr. Giri
fiili, herhangi bir present tense (*) olabilir. Aktarlan cmlede tense deiiklii uygulanmaz. nk
olaya zamandaki ayn noktadan bakyoruz. Yer ve zaman zarflarnda da deiiklik olmamas tabiidir.

kinci rnek, gemite iitilmi szlerin aktarlmasn ieriyor. Giri fiili uygun bir past tense (**)
balamnda olacak, aktarlan szlerin zaman "bir derece geriye" gtrlecektir (ayrntlar daha
aada bir tabloda vereceiz). Yer ve zaman zarflarnda da mantn gerektirdii deiiklikler
yaplmaldr. rnein, sabah yaptmz bir konumay ayn gnn gecesi aktaryorsak "bu sabah ve
bu gece" hala "bu sabah ve bu gece" dir. Ama olayn stnden birka gn gemise, bu kez "o
sabah ve o gece" den sz etmemiz gerekecektir. "Burada, buraya" kavramlarn da, imdi
bulunduumuz yere gre "orada, oraya" kavramlarna deitirmek gerekebilir. (Ayrntlar yine az sonra
tablo halinde...)

nc rnek ise, "Sana diyecektir ki... demi olacaktr ki..." trnden szler iindir. Giri fiili
uygun bir future tense (***) seilerek kullanlacak; aktarlan szler tense bakmndan ayn kalacak,
fakat kii, yer ve zaman zarflarnda "mantn gerektirdii" deiiklikler uygulanacaktr.

Aklamalar:

(*) Yani: present simple, present continuous, present perfect simple ve present perfect continuous: He
says that... He is telling us... He has told us... He has been telling us...

(**) Yani: past simple, past continuous, past perfect simple ve past perfect continuous: He said that...
He was telling us... He had told us... He had been telling us...

(***) Yani: future simple, future continuous, future perfect simple ve future perfect continuous: He will
say that... He will be telling us... He will have told us... He will have been telling us...

BAA DN

GENERAL EXERCISE

Aadaki cmleleri "direct speech", dolaysz anlatma dntrnz. Konuan kii aslnda ne
demektedir / demiti? Konuma ortamnn farkl yorumlanmas sonucu aramzda oluabilecek ufak
tefek farkllklar (yapsal yanllk olmamas kouluyla) grmezden gelebilirsiniz

01. I warned/told the boys not to swim out too far.

02. She offered to bring me some coffee.

03. He kept wondering whether he should wait for them or go on his own.

04. He asked her where she lived and if it was very far from where they were.

YANITLAR

01. Don't swim out too far, boys! (You mustn't swim out too far...)
02. Shall I bring you some coffee?

03. Should I wait for them or should I go on my own? (I keep wondering whether I should wait for
them or go on my own...)

04. Where do you live? Is it very far from here?

BAA DN

LER DZEY UYGULAMALAR

Aada ileri dzey bilgiler sunulmaktadr. Ulamak istediiniz seviyeden yana ok fazla iddial
deilseniz bu blm atlayabilirsiniz.

Yalnz, i snavlara gelince durum biraz farkl. Snavlar dzenleyen kiilerin sizlerden bu derece "ileri"
dzeyde ingilizce beklentisi bulunmayabilir, hatta kendileri bu bilgiye sahip olmayabilir... Bu blmde
reneceklerinizi snavlarda uygulayp uygulamayacanz konusunda, snav dzenleyenlerin
beklentisini sezgilerinizle ayrtrmaa alnz.

RNEK: II. Tip if-cmlecikleri indirect dnmde tense deiikliine uramaz, ayn kalrlar. Oysa,
oktan semeli bir snav sorusunun klarnda gerek Tip II gerekse Tip III birlikte neriliyor olabilir.
Acaba, ne derece "bilinli" bir sorudur? Snav dzenleyenlerin sizden beklentisi nedir? Bilgisayara
hangi k "doru" olarak yklenmi olacaktr? Bu sorularn yantn kestirmek ok g. Sezgilerinize
gvenmek zorundasnz.

Ksacas, yurtiinde gireceiniz dil snavlar, ileri dzey ngilizce'de farkl tellerden alyor olabilir.
rnekleri yaanmtr... Ama, yurtdnda yada yurtiinde anadili ngilizce olan kimseler tarafndan
hazrlanm bir snava giriyorsanz, aadaki kurallara kesin uymanz yerinde olur.

A Genelde unu syleyebiliriz: Kuramsal olarak, "past" tense cmleler "past perfect" cmlelere
dntrlr. Ama bu, her iki cmlecikteki eylemlerin birbirine greli zaman dilimleri bir anlam
karklna yol amyorsa ou kez uygulanmayan bir kuraldr. zellikle de konuma dilinde "es"
geildii grlr. Aadaki rneklerden ilkinde tense deitirimi kanlmaz, ikincisinde ise yant ift
seeneklidir:

"I was in love with her." -------- He said that he had been in love with her. (Cmle
konuulduu zamana gre gemi bir dnemden sz ediyordu. Bu, imdi bulunduumuz
konuma gre "gemiin gemii", dolaysyla da past perfect olur. Bir zamanlar onu sevmi
olduunu syledi...

"Ali was here on Monday."


-- She said that Ali was here/there on Monday.
-- She said that Ali had been here/there on Monday.

Neredeyse farkedilmeyecek bir nansla, her ikisi de geerli...

B Past continuous tense, tamamlanm bir eylemden sz edilmedii srece, ayn kalr. Past perfect
continuous'a dntrlmez:

"I was thinking of paying a visit to her, but then I changed my mind." -------- He said
he had been thinking of paying a visit to her, but had then changed his mind.
"When I saw her, she was doing her morning shopping." -------- He said that when he
saw her she was doing her morning shopping. (She had been doing... eklini tercih
ederseniz: Ama sonra alverii bitirdiini de grdm, demi olursunuz. Oysa asl cmle,
yalnzca "alveri yaparken grdm" diyordu...)

C zellikle yaz dilinde past tense cmleler olaan durumda past perfect'e dntrlecektir. Ancak
hi de ender olmayan istisnalarn da sralayalm:

a) To be fiilinin past perfect dnm ok enderdir, nk genellikle anlam


kaymasna yol aacaktr:

"All the paintings we saw there were authentic"

YANLI : He told us all the paintings they had seen there had been
authentic... = Eskiden otantiktiler, sonradan sahteleri ile deitirildiler...
anlamn verecektir.

DORU : He told us that all the paintings they had seen there were
authentic... = nk, "bir zamanlar" deil, "geni zamanda" otantik...

b) Zaman bildiren zarf-cmlecikler, genelde past simple / past continuous tense'lerini


korur, past perfect dnmne uramazlar. Ana-cmleciin durumu ise seeneklidir:

"When we lived / were living in stanbul, we often visited the


museums."

-- She told me that when they lived /were living in stanbul, they often
visited / had often visited the museums.

D If'li cmlelerde, anlam kaymasna yol aacandan, Tip II iin herhangi bir deitirme uygulanmaz.
Tip II'nin genel geerlii olan bir PRESENT anlam ilettiini unutmaynz. te yandan Tip III iin -- zaten
srt duvara dayanm, daha geriye gidebilecei bir zaman dilimi bulunmadndan -- herhangi bir
deitirim haliyle szkonusu deildir.

"If I weren't desperate, I wouldn't do such a thing. = aresiz kalmadka byle birey
yapmam... Ancak aresiz kalrsam byle birey yaparm...

YANLI : She said that if she hadn't been desperate, she wouldn't have done such a
thing. = Byle bir aktarm orjinal cmleyi genelleme erevesinden koparp, daha nceden
"gereklemi" bir olaya balyor. Yani, "aresiz kalmtm, ve de yaptm" anlamn veriyor.
Oysa byle bir olay szkonusu edilmedi.

DORU : She said that if she weren't desperate she wouldn't do such a thing...

NOT: "If I were you..." yapsnn da olaan dolayl anlatm dnmn not ediniz:

"If I were you, I'd wait a little longer." ------

He told me... He urged me... He advised me to wait a little longer.


Yada, ------

He suggested that I wait a little longer.

E "I wish... I'd rather... It's time..." gibi subjunctive yaplardan sonra da tense deitirimi uygulanmaz.
Aksi takdirde, tpk if'li cmlelerde olduu gibi anlam kaymasna yol alacaktr:
"I wish you didn't smoke so much." Keke bu kadar ok sigara imesen...

She said that she wished I didn't smoke so much... Burada "hadn't smoked" tercihi, asl
cmlenin de "I wish you hadn't smoked so much" eklinde olduu, yani "Keke gemite
imemi olsaydn" anlamnn iletildii anlamna gelecektir...

F Kim Atatrk'mzn, Leonardo Da Vinci yada Einstein'in szlerinde deiiklie cret edebilir ki?
"Vecize" ler ve tarih biliminde kullanlan cmleler tense deitirim kurallar dnda kalr.

-- The teacher reminded us that the Republic was established in 1923... Their guide
explained to his group of tourists that Atatrk was born in Selanik (Salonica), a city
which was part of the Ottoman Empire in those days...

Before the twenties, Einstein had already told us that E equals MC square...

Yine de, koullar bir hayli deimise, yada yce kiinin grlerine pek katlmyorsak, inenmeyecek
bir kural deil:

- By the time he was twenty, Marx had already told us that someday the working
classes would inevitably come to power...

G Her zaman iin en geerli kuraln u olduunu akldan karmayalm: Dolayl anlatmda tense,
kii, yer ve zaman zarflar asndan herhangi bir deiiklie gidilmesi yalnzca "mantn gerektirdii"
durumlar iin geerlidir. Bu Blmn banda yeterince ayrntlarna girmitik.

H Would / should / could / might / ought to / used to / had better... gibi yardmc fiillerle kurulan
yaplar ounlukla tense deitirim kapsam dnda kalr. Aksi takdirde anlam kaymasna yol alm
olacaktr:

"I would like to go." ------ She said she would like to go. (nk, "She said she would
have liked to go," veya "She said she would like to have gone..." gibi tercihler szleri
genelleme boyutundan karp, sanki gemite byle bir olay yada durum szkonusu olmumu
anlamna gelecektir.

"You should do it here and now." ------ He said that I should do it there and then...
He advised me to do it there and then...

"You had better not drink this milk. It has gone sour." ------ She said that I'd better
not drink that milk, adding that it had gone sour... She warned me not to drink that
milk, as it had gone sour...

J imdi, btn bu aklamalardan sonra "must" yardmc fiili zerine odaklanarak, kullanm ve
dnm olaslklarn irdeleyelim:

a) Must = imdiki zamanda zorunluluk = have to

must ------ had to

"I must leave today." ------ He said that he had to leave that day.

b) Must = gelecek zamanda zorunluluk = will have to

must ------ would have to

"I must leave tomorrow." ------ He said he would have to leave the
following day
c) Must = genel kurallar ve yasaklar

must ------ must

"You mustn't cross the road against the red light." ------ The
policeman told the children that they mustn't cross the road against
the red light.

d) Must = mantksal karsama, niyet, t bildirimi

must ------ must

must have been ------ must have been

"He's getting fatter and fatter; he must be eating to much." ------ She
said that he was getting fatter and fatter, and added that he must be
eating too much.

"He was feeling quite sick and I felt sure that he must have been
eating too much." ------ She said that he was feeling quite sick and
she felt he must have been eating too much.

BLM - 15

PREPOSITIONS
NGLZCE'DE LGELER

BU BLMN KONULARI

Tanm ve rnekler / lge Nesnesi Olabilen Gramer Birimleri / lge bekleri / nemli Birka Nokta / about /
above / across / after / against / along, along with, alongside / amid, amidst / between ve among,
amongst / around / below / beneath / beside, besides / beyond / but / except / next to / over / past
/ through / throughout / toward, towards / underneath / within / Genel Test

TANIM VE RNEKLER

lgeler, adlar veya adlarla edeer gramer birimlerine (bunlar aada listeliyorum) ilikin olarak,

1. bak ve yaklam amz, veya dikkatimizi o nesne veya kavramn hangi yn


veya yz stne odakladmz;

into a supermarket
near the top of the mountain
about their present opinion

2. veya, bu nesne veya kavramn, cmledeki dier elere gre konumunu ve ilikisini
belirten ilev szckleridir.

I bought this from a supermarket.


The house is near the top of the mountain.
We know nothing about their present opinion.

lgeler ilev szckleridir, ama kendi anlam veya anlamlar da vardr. Hangisinin kullanlmas
gerektiini [kimi zaman kendi dilimizin tercihleri asndan bize mantksz gelse de] bu anlam katks
belirler.

lgeler her dilde "kapal" bir szck snf oluturur: Kstl ve az sayda birimden oluan bu dizgeye
kolay kolay yeni birimler eklenmez, kolay kolay da kullanmdan dmezler.

BAA DN

LGE NESNES OLABLEN GRAMER BRMLER

1. simler (nouns):

She put the book on the table.


The cat jumped onto the table.
I was happy to be among friends again.

2. Adllar (zamir, pronouns):

She gave the book to me. You didn't think she gave it to you, did you?

Between you and me, I don't think it's a good idea.

She placed some heavy books on it.

You'd better feed those to yours; I'll feed these to mine.

DKKAT: Bu durumda, adln nesne halinde (accusative case, Trke'deki -i hali)


olmasna dikkat ediniz. Yani, "me, you, him...them" = beni, seni, onlar dizisini
kullanacaksnz. Trke'deki "Kitab bana verdi" eklindeki "dative case = -e hali
kullanm sizi yanltmasn... Son rnekte kullandklarm ise, "mine, yours...theirs =
benimki, benimkiler, seninki, seninkiler" eklindeki iyelik adllar = possessive
pronouns'dur.)

3. sim-fiiller (gerunds):

They were talking about starting a new business.


I apologize for not having done it earlier.
How did you react to their closing the place early?

I'll certainly see to its being done on time. (Kesinlikle zamannda yaplmasn
salayacam, gerekeni yapacam.)

On hearing that no spirits were served there, we decided to go elsewhere. (Orada iki
sevisi yaplmadn renince / renmemiz zerine... spirits = alkoll ikiler)

4. sim-bekleri (noun phrases):


The helicopter hovered over our heads.
We aren't afraid of any wild animals.
They will not come back here until after the Ramadan.

5. sim-cmlecikler (noun clauses):

You mustn't judge people by what they wear.

You mustn't expect them to come back here until after the Ramadan is ended.
BAA DN

NEML BAZI NOKTALAR

Hernekadar sizleri fazla gramer ayrnts ile skmak istemiyorsam da, birka nemli noktaya deinmek
zorundayz.

lgeler ilikilendirdikleri elerden nce gelir, bunlarn bana geer, dedik... Dedik ama, nemli
istisnalar da var:

1. lge + whom/whose/what/which ile kurulan sorularda:

To whom did you give the book?


On whose foot did the fat lady step?
With what shall I open it?
In which drawer does she keep it?

gibi zdrap eken (ve ektiren) cmleler yerine aadaki rnekleri tercih etmelisiniz:

Who did you give the book to?


Whose foot did the fat lady step on?
What shall I open it with?
Which drawer does she keep it in?

Bu arada, birileri size "Cmlenin preposition ile bitirilemeyeceini" filan sylerse, aadaki fkray
anlatn, ve bir daha da kendisiyle grmeyin...

TEACHER: A preposition is an inappropriate word to end a sentence with.


PUPIL: I'm sorry, sir, but you've just ended a sentence with "with".
TEACHER: Ah, but what did I end the sentence with "with" for? Do you know?
PUPIL: No, sir; and I also don't know what you ended that last sentence with "with
with for" for!!

2. Benzer ekilde, sfat-cmleciklerde rastladmz ilge + whom / which birlikteliindeki ilge,


cmlecik sonuna tanrsa ok daha doal ve "yakkl" bir ngilizce cmle elde edilir. Bu arada
"whom" yada "which" szc de ounlukla kaldrlr:
The man to whom I was talking is a professor of mine.
The firm from which I bought my car has gone bankrupt.

gibi yine zdrap eken (ve ektiren) sfat-cmleciklerini aadaki gzelim ve ok daha doal ngilizce
anlatmlara dntrmeyi unutmaynz:

The man I was talking to is a professor of mine.


The firm I bought my car from has gone bankrupt.

EN BYK HATA

"To" eittir "---e, ----e doru" (Trke ---e hali); "at" eittir "---de" (Trke ---de hali); "with" eittir
"ile" gibi tam veya yakn denklikleri renmek doal ve kanlmazdr.

Ama, hangi fiillerle, hangi anlamlaryla, hangi ilgeler kullanlr sorusuna gelince, eer Trke
rneklerden yola karsanz, hataya dmeniz kanlmazdr.

rnein, "Bana glmsedi, tmcesini neden "She smiled at me," ile ifade ediyorlar? Neden "smiled to
me" demiyorlar? Veya,

"Katlm 12 delege ile snrldr," cmlesini neden "Participation is limited to 12 delegates," ifade
ediyorlar? Neden "limited with 12 delegates" demiyorlar gibi hibir kymet-i harbiyesi olmayan sorularla
kendinizi zmee balarsnz.

ngilizce'yi Trke'nin mantna uyduramazsnz... ngilizlerin neyi nasl yaptklarna dikkat ve bunlar
taklit etmekten baka are yok.

Ama merak etmeyiniz: ngilizce'nizin ok ok ilerledii dnem geldiinde, olaylara da artk onlarn
mant ile bakmakta olacanzdan, sorun zlm olacaktr.

imdilik, rnek kullanmlar (ve cmleler) not ederek ezberlemee devam ediniz.

BAA DN

ABOUT

1. = evresinde, her tarafnda, her bir tarafnda...


They put a fence about the house.

Look about you. What do you see? evrene bak. Ne gryorsun?

Xena said, "Can't you look about you before you start waving that sword of yours?"
evrene, etrafna bir baksana, u klcn sallamaa balamadan nce, diye kt Zena...

2. = oraya buraya, uraya buraya...

We had a walk about the town.

You must look about you before you cross the road.

A lot of youngsters hang about the town center nowadays. (= "taklmak")

"Where have you been all this time?" "Oh, just hanging about town." (Nerelerdeydin
bunca zamandr?... Eh, urada burada taklyordum ite...)

3. = yaklak olarak...

"What time is it?" "It's about eight."


They will come back here about Thursday.
We'll get there at about eight. (ilge bei)

4. = kiiye yakn, yannda, zerinde veya ilikin...

Well, your friend has a funny look about him sometimes -- like he knows something
that we don't. (Walla, arkadann bazen garip bir havas var -- sanki bizim bilmediimiz
bireyler biliyormu gibi...)

Sometimes you meet with someone with something about him, something you can
neither define nor understand, which "says things" to you... (Bazen birisi ile tanrsnz:
stnde tam tanmlayamadnz, ama size bireyler sylyormu gibi gelen bir havas
vardr...)

There's something about him that I find rather fishy. (Bana pek gven vermeyen, iin
iinde bir i olduunu dndren bir havas var)

I have no matches about me. (= stmde, yanmda kibrit yok... gnmz dilinde fazla
kullanlmayan bir ilev)

5. = hakknda, ilikin olarak... (Bu, tabii, dili yeni renenlerin de ok iyi bildii bir anlam)

As usual, we were talking about the weather.

What else have you heard about me?

For more information about the seminars, please contact the Faculty Secretary.

6. = "to be + (about + mastar)": ok ksa bir sre sonra gerekleecek olmak... (Bu ok nemli kalbn
bir kez daha hatrlatmak istedim)

I'm sorry, I can't talk to you now. I'm about to leave. (= kmak zereyim)

She was just about to disclose the news when someone grabbed her microphone
and...etc. (Tam aklamak zereydi ki, birisi elinden mikrofonu kapp...vb. vb.)
BAA DN

ABOVE

1. = yukarsnda, yukarsna; stnde, stne... (fiziki seviye olarak... Tersi: below, beneath, underneath)

You might also like