You are on page 1of 14
u eran ee hes SANAT TARIHI ARASTIRMALARI DERGISi : 55 ILK NOTA Ses, yakin zamantarin bulugu olan plak, bant, compact-dise vb. kayit malzemeleri bulununcaya kadar "NOTA" dedigimiz dzel bir alfabe ile ifade edilmistir. Sembol ve igaret, bir olayin veya bir durumun gisterge- si ve anlatimudir. Nota, sesin grafik igarete déniigti mesidir. AgikUr ki, sesin, dogrudan fonetik kaydh ile, sekle gevrilen bir alfabe ile kayst altina alinmast, bitbi- Finden gok farkit ilemlerdir. Nota sistemi, fonetik kayttan daha eski olmakla birlikte insanligin mitzik tarihine yore, nota bile olduk- ‘ea yenidir. Nota-dncesi devrelerde, miizigin nasil kayde= dildigi konusu, karanhikur, Agagida ele alacagimtz kon, daha gok "Nota Sistemi"nin ortaya gikisyla ilgili olacak-= ur, Nota, mtizifi en somut bigimde belgeleyen, her ti yorum ve sistemenin dtesnde, galma ve sdyleme de standard sailayan bir sistom, bi Siler di Insant, onun gevirdifi eveeleriantamak, kendimizi ve bugtini anlamak demekair, Bu bakimdan tipks yazanin icadi gibi, notanun icad da, insanlaon kltér tarhinde nem bie dni noktas Arasturmacilar, miizigin tarihini incelemek, ilk iiizik eserlerini veya ezgileri bulup meydana gikarmak, bulgularim en saghikls bigimde degerlondirmek konusun da oldukea zorlanmaktadirlar. Hatta, am cca varamamaktadilar, nsanligur baslangicindan bu yana miizigin var= Iigina inananlar, sadece arkeolojik Kazalarda meydana grkanlan birkag galgi resmi, kabartmalar ya da galgict heykelciklerine dayal tezler ileri stirmekte ve bunlar ‘en salam dayanaklar olarak nitelemektedirler, Aklimi- 1 kullanatak, bilinenlerden bilinmiyenteri ¢ikararak, bilinmiyenteri bilinir kilarak, insan bilgisinin sinitlarint stirekli olarak genisletebiliriz Aslinda, miizigin karakterin, tarzan ortaya koy ccak en énemli ve glivenilir deliller, ses ve nota olduu halde, aragtrmaclar bu iki esasln unsura ancak son tig ort yizyildan beri sahip bulunmaktaditlar, Glintimiizde ise yarar hale gelen ses alma, saklama geregleri bir yana, adina "Miizik Yazsst" dedigim ancak, iki ylizyila sifabilen gecmisi ile miizik taribine yk tutabil- mektedir. * MLO. Atatrk Egitim Fak. Mizik Ei imi Bal, Ofretim Oyesi Prof.Dr.Yiicel ELMAS* Miz sesinin dzelliklerine gegmeden &mce, ko- pumuzun temeli olan "Nota" sizetigiintn kelime antame lizerine deifisik kaynaklanin yorumuna kisaca bit gi at Lum, Bir kaynaia gore nota, Bat miiziginin yaziminda, porte iizerindcki konumuyla sesin yikksekligini (Wilke peslik), bigimiyle de stiresini (wzunluk-kisahik) wisteren isaretir. Bir baska kaynaga gre de nota (ital. Neta), bir imiizik sesini belirtmeye yarayan im (igaret) Sesleri okt ‘mak igin kullanstan miizik yazist. Biebirinin iki katy ol- ‘mak iizere, yedi tane nota igaretivardir ve gu suraytizler- ler: Birlik (yuvarlak), iklik (beyaz), dOrtluk (siyah), se- kizlik(gengelli), onalulsk (gift gengelli), otuzikilik(ig- cli), altmusdortlik(dort gengelli) Bir notanin siirest ve defeeri, bigiminden; yukseklik derecesi ise, porte(di- zek) iverindeki yerinden anlasili, Portenin ba taralina onulan anahtar, notanin perdesini belitle, fakat degeri- ni defgtirme:, Notalama (Fr. Notation):Nota sistem Notalamak: Bir miizik eserini notaya dénigtir- mek, kagida dokmek, Yalgin Tura ise, “miizikte kullanalan semtollerin ve isaretlerin bir kismi, belli kiltir cevrelerinde olugmus ve gevrenin digina tasamamis terim, kavram ve igareter den ibarctt", diyor. Bir kis ise, gene belli gevrelerde olustuklars hhalde daha yaygin kullamima kavusmus, giderck uluslar- arast standart niteligi kazanmusur. Gene de sanatin ve ifade imkanlarinin geligmesiyle birlikte, yeni sembollere itiyag duyulmakta ve bu ihtiyag, degisik sanatkarlarta- rafindan, defiyik sekillerde karstlanmaktad Mizik yazisisinin sesterine acl vermeyi ilk diiii- nen Roma‘l filozof Boethius (480-524) olmustur. Buglin ingilizce ve Almanca konusan ilkelerde notalarin; la, si,do vb. yerine A, B,C diye harflerk aml- ‘mast Bocthius‘dan kalmadir, Bir melodinin kivrimarin, ses araliklarin igaretlemek igin de Boethius'dan daha oa- ce gocerlikte olan bir prensibe bagvurulmus, me'odiler Astin, stenograti gizuilerin benzeyen ve Yunanca 1" anlamina "neuma” diye adkandiriian igaretlerte kaydledilmig, daha sonra, bir SANAT TARIHI ARASTIRMALARI DERGISi 56 bir ilahinin her bir satirinin ik hegesinden yararlanarak, Onunucu yiizyrlda yagamis, Milano'lu kesiy Guido «Arezzo vermistir. Notalarin adlan boylece kesis Guido Arezzo taralindan Vaftizci Yahya'yla ilgili bir ilahiden hareketle akilda tutulmasim kolaylastiracak bigimde olusturulmustur, (Sek. 1) Eskiden notalar, harflerle belitilirdi, Buna gore Asla-Besi-C=do- Dore - "fa - G=sol ile gos: terilirdi. Bu yazim, giiniimiizde baz Germen ve Anglo- sakson ilkclerinde, hatta eaz ve varyete miiziklerinde de keullamlr. Onikinei ve Ontiginet ylzystlarda Notte Da- ‘me Okulu bestecilerinden Leoninus ile Petrotinus'un no- ‘alama evrimine dnemli Katkilan olmus, bugiinki cirde bir notalamaya ancak Onaltnet yiizyilda varslabilmisr. ‘Nota yazim, miiziGi olusturan seslerin yllkseklik- leri, sireleri, niianslari ve daha baska ézellikler ile ber Ii igaretler kullanutarak kagida geirilmesi olaysdr. MO, 3000'den beri Misir ve bazs ortadogu uygar hiklarinda nota yaziminin uygulandigini gostoren kam lar vardur. Eski Gin, Hint ve Yunan uygarliklarinda, son: ralan da Bizans'ta kullanilmis olan nota yazilani cok ge- sit intiva eder. Miizik sanatt, aslinda fizki bir olaya, ses olayina dayandii igin, élgilebilir niceliklere sahiptir. Sesin in celigini, kalimhgim, gilding, timisint vs. dlgebilir ve standart deierlerle fade edebiliriz, Mizik yaziss, her ne kadar stirekli dedismekte ise de, gene birtakim ortak ka: bul gormiis semboller Kullammina ihtiyag géstermekte- dir. Fakat, dikkat edilecek olursa, bitin buntar miizik eserini sadece maddi yapisinin tastytctlaridit ve her eser {gin gegerli niteliklere ve niceliklere sahiptir, Bunlar, ip- ki her insanda bulunan et, kemik, yirek, cer gibi org Ge que ant ia - ws Re so ma re nara veya bunlarin hicrelerine, hatta atomlarina benzeti- lebilir. Muzik eseri, varolmak igin bunlara ihtiyag duyar, ama bunlar, her eserde bulunduklan ve hibit e hhastran tahsis edilmeyecekleriigin, varliklart, miizik ese: Finin gekilsiz hammaddesini olusturmaktan dteye gide- mez. Sanat eseri ise, hammaddenin, sanatkin fikrine gore islenip yojrulmasindan olusur. Muzik sesterini meydana getiren titresimlerin bir saniyediki saytsi ne kadar Gok olursa ses, 0 kadar ince, ne kadar az olursa ses de o kadar kalin olur. Bir saniyedeki sayt 30 tam titresimden baslayarak 7552 titresime kadar olan sesler kulakla farkedilebilirier, 30dan asagt olanlar, devamb ve belitli bir yuksekligi olmadigindan, Adi ses, " iru” sayirlar, Mizik sesinin baslica dért ézolligi vard: Yuk- seklik, Kuvvet, Devam ve Renk. Yiikse i kalinhi, ses merdive nindcki yeridir. Tiresimlerinin bir saniyedcki sayisina baflidit. Yaz: ile nota isaretlerini bes gizgi (porte) tize- rinde yukarilara veya asagilara konulmayssla gsterilir. Kuvvet, sesin kuvveti, ses dalgasinin genisligine baglichr. Sesin kuvveti,niians isaretleriyle saptant. Devam, firiki bakimdan titresen cismin, uzun riiddet veya kisa bir zaman ses vermesidir. Mizik bakt- rmindan ise sesin devam, parcayt yazanin, galanin, séy leyenin istegine baglidur. Yazida notamn seklinde yapt- lan degisikliklerle gésterilir.Notanmn, yalnvz bir yavarlak reli olugu, gOziintin kapaulmns olusu, gengeller eklenmis olugu vb. devam olayincla etkendir. Renk (Tnet, tembr) denilince, her sesin kendisi- rhe mahsus bir rengi, bir gesnisi oldugu akla gelir. Eski yunanlilar, sesleri Konusma yazist harfleriy- Je yazarlar, insan sesine ait olanlan yeni yazilarinia hart leri il, aletle galinacak olanlan ise eski yazalarinin harf- leriyle gésterislendi Miizifin,eski Misr, Suriye ve Yunanistanda din ctkisialunda gelitiginde bitin Karanlik ve delilsizligine ralimen, aratinetarbirlesmekt, kiliseyi, birazcikstiphe pay birakmakla beraber, baslangig noktast olarak kabul camektedizler. MS, 480 - 524 yillannda yagayan BOETHIUS, salman ve sfylenen mizik seslrini yazilabilir hae get ‘meyi ilk digdinenlerden briir. Bu maksatlaseslre haf Jer vermeyjtasarlams,agililern ve Almantar'mn gin midzde bile kullandiklan Ta sesiyle baslayan gamt nasi harflendirdigini daha dnce belirimigir. Ancak, sadece notalarinisimlerini hauirlatmaya yarayan hallerin, bir eserin biitiniyle akilda kalmasina, yahut unatuldugunda hatiranmasina yaramadigindan, birtakim igaretlerden yararlanma garclri aranmisur. Adina "NEUMA" deni- len bu igaretler by timitlerle bulunmu,fakat istenile ni vormekten weak olduklar, yizyitlar sonra anasilmis- es SANAT TARIHI ARASTIRMALARI DERGISi 57 tur, Neumalar sayesinde melodilerin ctkts noktalan tesbit ediliyor, ilk ses bir gizgi dzerinde sekillendirilmig olu- yyordu, Ne var ki, bu usil hatirdan gukan bir melodiyi ye~ iden hatirlatmaya yaryor, o melodiyi bilmeyene highir sey ifade etmiyordu, Neumalanin bu yetersizligini ortadan kaldirmak tizere gizgi, énce ikiye, sonra tice, dorde, nihayet bese ¢i- kartilarak bugiinkii porte bulunmus oldu. Artuk porteyi ‘meydana getiren gizgiler ve araliklan, tizerindeki notaya dina veriyor, sesleri, yal olarak okumak imkain dahili- ne giriyordu. 99S'den 1050'ye dek yagayan Arezzo'lu Guido, gok etki birakan bir muzik kitabi yazmus, néma- lardan diiz sarkiya dek gelmis olan, gizgiye yazalan nota yazisint tamamlamys ve eski Dogu "solmilemesi” ni Ba ‘wa sokmustur. ‘Simdi, notalara harflerden bask isimler de ver- mek gerekiyordu, Bunu da bildigimiz,nibi Guido d’Arez- zoinun hallettigini vé bir ilahinin her satndaki ilk hece- leri seslerin ismi olarak aldijint daha Gnce belirimistik. Sckiller igerisinde nota olarak da gorebileceginiz. bu, ‘mizik tarihinin Onernli saydagumuz ilehisini szterini aga ya ahyoruz: ‘Ut queant laiksis| Resonate fibris Mira gestorum Famuli uorum Solve poluti Labi reatum Sancte iohannes Urn sdylenisindeki sertligi ortadan kaldirmak {de Giovanni Maria Bononcini (1642-1678), bu hece- yitersine gevirerek ve daha yumusaklik vererek "Do" de- ‘mig ve ilk defa kendisi bu ismi kullanmigtt. Boothius'un notalama gayretine esit olarak, kil se, mlizifi ttizlikle ele aliyor, kiliseye geyitli miizik un- surlaninin sizmamasina galisthyordu. Papa Gregor (MS. 540-604) dini trenlerde birlik salamaya muvaltak olu- yor, giintimizzde dahi Gregor Melodileri adiyla anulan bu ‘ek sesli ibadet mizifi Roma'dan bitin diinya kiliscleri- re ulastinliyordu, Bu melodiler yayslip, Bretilirken, yu karida bahsettigimiz neumalardan yararlanhyordu, Aleuin (725-804), Hucbaid (840-930) ve Hoger ‘gerek milzik yazasim, gerckse tek seslilik dlizenini daha ileriye gatiiren teorik galismalanyla, coksesli mizigin Sneiileri oluyortards. Baylece, klise iginde baslayan ge~ lisme, din dist miizige geemis bulunuyordu, agli seferleriyle Yakindoie'yu tamima firsau bu- Jan Avrupa, oradan dénenler sayesinde yeni galgtar, ye- ni melodiler ogrenmeye, saz saitleri trubadurlanin azin- dan yeni renkler, yeni havalar kapmaya baslamaslardi Adam de la Halle (1220-1278), Philippe de Vitray (1285-1361), Guillaume de Machaut (1300-1377), Fran- ‘eesco Landino (1320-1397), John Dunstable (1370- 1453), Guilaume Dufay (1400-1474), Gilles Binchois (1400. 1460), Johannes Okeghem (1430-1495), Martin Lamher (1483-1546), Josquin des. Pres (1450-1521), Pi- crluigi da Palestrina (1524-1594), Jean Sweelinck (1562 1621), Gesualdo da Venosa (1560-1612)... gibi besteci- lerin ellerinde gelisen mifzik kurallan, 0 caglann en yay~ gin galgist olan org igin yazilan yapitlar, 17. ytizysin ikinci yansinda belien Ars nove akiminin temelini olus- ‘urdu, Madrigal, Virginal, Chanson, Lied gibi miizke tir. lerini klise etkisiyle yayilmasindan sonra, 17. yiizyilda, ‘opera ve oratoryo gelisti,kilise dist miizikle birlkte, ga gilar da gelismeye baslad Miizik, 20.yiizyila birgok Onli bestecinin saye- sinde, senfoni, sonat, kongerto ve opera gibi en segkin yyapit tirleriyle girdi. Atezzo'lu Guida'nun heksakordun {alu sesli diz) kullanilmasinin ve miizikal notalamvanin geligimini kapsayan yenilikleri, mlizik eiitim yontemire kokten bir degigim getirdi. Ondan sonraki kurametlar dah cok nota yazimyla ve milzik kuraminin uygulamali ‘eleriyle ilgilendiler. Johannes Wolf gibi bilginlerin arasturmalart, Or- aga nota yaa sistemlerinin incelenmesine, birgok orts- ‘gag ve Rénesans ustasinin yapitlarimn transkripsiyonla- rnin yapilip, yayanlanmasina yol agt, Muzika! antaum, muzik yorumunun salt notalanin ‘tesine gegen diesidir. Bau mizig, seslerin goreli uzun- lugunu belirleyen nota sistemiyle yazilr. Hz, ses gitli- {iU gibi etkenler genellikle sbzciiklerle ya da kisaltmalar- la gosterilit. Cofulukla belli miiziksel sonuclar veren teknik yonergeler de genellikie sézciiklerle iletili. Buna kastik baz miiziksel inceliklerin gdsterilmesi zordur bbunlar 6ziinde yorumcunun kendisine, ya da algik olda- {u toknie kalmustir. Bu nedenle bir mizigin, bestecinin diigindigU yoruma ulaymasi igin, yorum gelenedinin ‘olugmast gerekmektedir. 19, Yuzyildan dnceki Avrupa milziginde, yorum- ccunun sorumlulugu upkr cazda ve Avrupa digi mizigin buylik béliimiinde oldugu gibi, yalmzca ince ayrimlar dol, cou zaman notalan da kapstyordu. Onegin, 17 18, yiizyil miiziginin biyik bolimiinde besteci solo par- tisinin yalnizca bellibash yapisal notalarint yaziyor, sis lemelerin dogaglamayla gergeklestirilmesini yorumcuya biraktyordu, Yorumcunun till (titretim) ve glisando (kaydurma) gibi 6zel slislemeler yapmast ve birgok du- rumda da notada yazil ritmi Gnemli dlglide deifistirmesi bekleniyordu. Kendisine yalnizca surekli bas verilmis clikgi de bu esligi dor tarz da gergeklestirmeliyii ‘Tarza iligkin jpuclart, parganin mashigindan (donarum), Jlgiistinden, ya da temposundan grkanlabilirdi. Bunlar- ‘dan tarihi en eskilere dayananlar, tempoya iligkin yéner- gelerdi. Daha 9. yizytlda diz gark el yazmalaninda, "c" ee Seki 2 (celeriter=gabuk) ve "\" (trahere=yavas) igarctlerine rast- Janyordu, ama bu dénemde yorumcular miizik repertu- ann: cok iyi bildiklerinden ve yazsh kaynaklar yalnizea basvuru amacina hizmet ettifinden, bu gibi igaretler ku- ral disiyd, Bir melodi (ezgi), belli bir zaman ve makin igin. de yaratiir. Ama bu ezgiyi yazarak kaltcihgint saiamak istersek, birtakim isaretierden yaralanmamiz.gerekir. bu igaretler, “duyulan’ sesleri, anlamlt resimler veya esitlik- ler halinde “gérilic kilarlar, Bu, tupkt harfleri sembol Gsaret) olarak kullanip, heceler, kelimeler ve ciimlcler olusturmaya benzer Eski ve Ortagaiflarda, sesleri yazaya gogirmek ign hafler,sayilar ve igaretler, yani "NEUMA" lar kullanul i, Neumalar, koro gefinin, ses "ton" inis grkaslarin: gis fermek igni kullandigt ct igaretlerini taklit "kopya’eder- lerdi Eski Misir resimlcrinde, ef igaretlerine bakarak sarki siyleyen insanlar girillir. (Sek. 2) de el igaretleri ‘yaparak sarkt séyleyen sarkicilardan ve Mitel, klarnetgi, hharpeidan olusan bir miizik grubu gorlluyor. Bu resim, Sakkara‘da, "Nengeftikay"in mezannda bulunmustur. (S.Hanedan MO.2700) En sonunda MS.1000. yilda insanlar, seslerin inis «ikislarin notalarla, dizisel bir sistem tizerinde gésterme fursation butdular, Ortacaiin baslarinda miizik derslerin- de kiigiik cantar kullamhyordu, Bu ganlar bir pervaza asilydilar (Sek. 3). Biz de bir metalafonu bir tahtaya di key olarak asip, tebesirle bes tusunun uzantilarim gizer- sck ayn seyi yapmis oluruz (dizisel sistem). Vurdugu- ‘uz, tugun sesini,.o tusun uzanusindaki gizgiye sembo- ltyle gizebiliriz. Bu tir bir "ses-gésterme” sekline 100011 yilarca ihtiyag duyuld Coksesli miizik ortaya gikinca, gesiti ton uzun- luklar “degerler" olustu ve bunlann dlgélmesi iftiyaci doidu. Aynica, isaretlerin de gelistitilmesi gerekti, 12. ‘vizyildan itibaren dlgdld notasyon sistemi baslad Miizik de bir dildir; bize birgok seyler anlatr. Bir dilin inceliklerini daha iyi Ofrendikee, ondan daha cok anlamaga baslariz. Muzik insanligin ilk dilidir. Konus- ma dili yokken, insanlar yalniz seslerle herseyi ifade ediyorlardh. Bugiin sevincimizi, kederimii, isteklerimi- 21 anlatan, gegmisi haturlatan, gelecek igin timit veren, costuran, canlandiran, harekete getiren, actlarimizs ‘unutturan bir didi. Insaniik yerytiziinde varoldukga, bu dil de yasayacakur. Miizik dilinin temeli sestir. Ses cisimlerin titeesi- inden meydana gelen hava dalgalarnn kulagumrza te- siri demektir. Tabiatta meveut seslerin hepsi miizife el verisli deBildi. Mizige'yarayan sesler, muntazam ttre simlerden meydana gelit Gorilduigt gibi miizik yazist gundimtizdeki sekli- fhe ulagincaya kadar bir hayli degisiklikler gecirmisi. Ulastizimyz her kaynak isin bir baska yéniinil de ortaya rkarmaktadir, Mizikgiler, meydana getirdikleri eserlerinisakla. ‘mak ve bu eserlerin baskalan tarafindan okunmasin saii- lamak igin mizik yazisin(notays) icad etmislerdir, Mii- ik yarist ptiniimiizdeki gelsine gelene kadar bir dizi de SANAT TARIHI ARASTIRMALARI DERGISi 59 igiklikler gegirmistir. Yunaniilardan ontagaia geemig ‘olan miizik yazssi, giintimiizde Anglo-Saksonlae tarafi ddan kullaniimaktadir. 10. yiizytlda insan sesinin gikara- bilecei notalarin diatonik perdeleri diizenlenmis ve bu sesler en Kalin olamina (A) denmek tizete Latin alfabesi harfleriyle gisterilmistir. Papa Gregorius'un adina iza- fetle (Gregorius Muzik Yazist) 7. ve 9. yiizyillar aras da olgun hale gelmig ve baylelikle de mizik sesleriai ya vabilme imkant dogmustur. 10. ylizytldan baslayarak inset metinlerin tizerinde noktalardan yapslmmig miizik yaalanina da rastlanmisur, Notalaraisim vermek ign al fabe harflerinden yararlanilmis, Guido d'Azezz0 adler hip gam: olusturan notalarin adlarins yu sekilde dizente- mistir: A, B,C, D, E, F,G. ski Yunanlilarseslevi Konuma yavstharfen ile yazaclar,insan sesine ait olanlan yeni yszalarinin harfle- riyl,aletle galnacak olanlan ise eski yazan harle- rile gisteriler, bunlanin says bitin sesleri ve degisik gekillerni, kiymeterini ayet ayn gGstermeye yetmedi- inden harflert saga sola eferek, yatrara, gifller yaza- ak gest skillerkullanurlarmis. Bu isin pek gig birsey oldugunu anlayinca daha sonealan 7. yiizytlda bugiaki stenografi (kisa yavs) yazasina benzer sekiller meydana sctirerek miizik dilinionlarla yazmaya galismsslar. Son: radan bunlar dedige deige ak kari manalr olmak tzere basitlese basitlee bugiinki nota yazist sistemi meydana gelmistir (16. ve 17. yzyilard, Bugiinkti notalar incelenditinde gorlltir ki en bik yl kiymette olan (bir tam, bitin) nota yalnez basik bir yuvarlakur, Bu esas sckildir, Diger bitin kaymetler bus hu dedismesiyle meydana gelmislerdir. Tam notaya bie -ox zm ucnes Vea "Gye kadar olan ik yedi harfle; La 4'ten sol S'e kadar olan ikinci oktay sesleri, bu harflerin miniiskilleriyle, La S'ten baslayan tigtineti oktavdaki seseler ise, gift miniis- kllerle gosterilmistir. Boylece herbir sesin oktavlart da- ima ayn harfle, ama ayn harfin majiskil, mindskiil, ya da gift yazalmas miniiskildyle gisterilmig oluyordu. Odo yyazssinin bu ézelligi, oktav bilincini vurgulamast bakt ‘mindan énemlidir. Temelde Boethius yazisindan tiretilmis olan Odo yazisinin bir baska yénii de, Si sesinin kare, Sibe- ‘mol sesinin ise yuvarlak bir "b" harfiyle gisterilmis ol- masudsr, Diger bir fark da, "A" harfini éniine sol 3 sesi ni géstermek tizere Grek alfabesinden alinma "Gamma" harfinin kollanslmasi nedeniyle, zamanla her tirlt ses siralanist -dizi- igin "gamma" sozclifti kullanilmaya baslandk, DASIA YAZISI: Grek Harf Yazisindan tiremis oldugu sanilan ve dnl kuram kitabt Musica Enchiri- adiste (9.yiizytl sonu) gériilen bu yazs, aynt tarihlerde geligmele baslayan ilk gok sesli miizikleri (organumla- ') yazmada kullaniimsur. Bu yazida kullantlan toplam 18 perde isareti,aslinda dirt ana igaretin yatay ve dikey gevrimlerinden eld edilmistir. Bu isaretier drder dr- der stralandiklarinds hepsi "iki tam bir yam bir tam” araliktan olugan tetrakordlar olugur (Sekil.5). Yeni Da. sia yazim bigiminde ilave edilen her gizginin, hangi ses yiiksekligini gosterdigi, gizgilerin basina yazilan Dasia isaretleri ile belirtiliyor ve organum partilerinin okudu- iu sdzler (eserin sézleri) bu gizgilerin tistlerine yazal yordu. Boylece bir organumdaki tim partiler ayn anda seis SANAT TARiHi ARASTIRMALARI DERGISI 61 8sterilebilmig, her partinin ezgisel hareketi belintilmig ‘oluyordu ($ckil 6). Gundimiizin ulustararast miizik yazssi haline gelen "Nota Yaz", Ortacadt klise ve manastrlarindaki sarkict- Janin, ezginin inis ve gakigim gostermek ve biylece anim- ssanmasin: kolaylasurmak amaciyla ellerindeki yazmalara (zlerin izerine) koyduklar: "NBUM" (Grek. gare) den len imlerden (gistergeterden)tiremistr. ‘Neumilarla ilgili (izerinde neumlar bulunan), en cski tarihli helge, (817-834) tarihlest arasinda yazalmis bir *yazma” oldugundan, "Neumlar"in daha dnceki du- rumlart hakkanda kesin bir bilgi bulunmamakiadir. Kaldi ki bugiin bilinen en eski yazmalar, tek tip bir neum bigi mini degil, birbirinden gok farkh bigim ve yéntemleri yansitmakladir. Bu nedenle ncumilarin tah konusu (hig {dese bugtin igin) tam olarak géziimlenmis bir konu de- ili. Deiiisik kaynaklarin "Nota Yazimt" ve "Neum: Jala ilgili yorumlanina kisaca bir gz atalim. Nota yazims, miizifi olusturan seslerin, yuksek- likleri, sireleri, nuanslan ve daha bagka dzellikleri ile belinliisarteler Kkullanilarak kajiuda gegiritmesidir. Tek rmalzemesi ses olan miizik, bu nedenle sadece icra edildi- ii strece bir varik kazamir, ieranin sona ermesiyle yok olur; geride ancak belleklerde kalan bir izlenim burakir Nota yavam, ses gibi soyut bir malzemeyi girsel niteli- ie donistirtr. Boylece miizigi unutulmaktan kurtardis xibi, onun ileride yeniden iera edilebilmesini saglayarak, besteci ile icract arasinda bir iletisim aractiglevi de g6- Neuma it), bie gesit Ortagag "Miizik Yazisy"d. Numes (Fr), MS.6. yilzythn sonlarina dog, ne- reden geldikleri kesin olarak bilinemiyen notalama iga- retleri. () () @) @) Neuma (Yun.), 913. yizyllar arasinda, nota ya 21 yerine kullanilanigaretlerd. Ust ste noktalar ya da gramer vurgularin belitleyen yazam isaretlerinden olu- urdu. Kilise ilshilerinin heeeleri Uzerine kon retler, ezgiyi haturlamaya yarardh. "Neumalar"in biribit- Jerine olan uzakliklan, deiisik yiikseklikte bulunuslan, nota araltklarin: belirledi. Guido d'Arezzo'nun (Arez- zou Guido) gelistrdigi bu yontem porte (dizek) bulu- fauncaya kadar kullanild Miizik notalamasinin ilk tirlerinden biri olen "Neuma", bugtinkil bes gizgili porte yazisina temel olu;- tutmustur. Melodinin inis - gkislarim, steno gibi kendi- ne zg noktalar, cizgiler ve efilerle gosterdigi igin igt- ret yazisi da denen "Neuma Yazist", Huristiyan (Orn. Gregorius, Bizans) dinsel miziginde, basit Ortagag kon rapuntal goksesliliginde (polifoni) ve bazs din dist tek- sesli (monofoni) miziklerde kullanilmisur (Sckil 7) Neuma yazisinda Kullanilan igarteler, ne tam ola- rak sesleri, ne sesler arasindaki araliklari, ne de seslern uwaunluklarimt (dolayistyla melodinin ritmini) gOsteriyor- du, Bu yiizden s6zlii mizik digindaki galgisal mizik ullamiamiyordu, Szld mizikte neumalanin, gosterdigi ing - cokislar modlarin gelencksel seyir kaliplarina g6re ‘goailliyordu; siireleri ise miizigin sézleri belisliyords, Gene de ilk dénem neuma yazs ile bilinmeyen bir mi zijn gikanlabilmesi gok zordu. Neumalar, daha gok dn- ceden uygun bigimde bellenmig bir melodinin hatrlan asi Kolaylasuntyordu 10. yiizytlda neumalar, seslerin yilkseklik ve al- akliklanina gore diizenlenmeye basladh, Ylizyilin so- nunda "Fa" sesi igin tek bir kirmrza gizgi gekilmesi ve ‘teki seslerin bu cizginin aluna ve istiine konmastyla be- lirsilik bir dlgiide giderildi, Kisa ste sonra yukandaki "Do"yu géstermek amaciyla yesil ya da sari renkte ikin- ci bir cizgi gekildi. 11. yuzyilin baslannda “Arezzo'u Guido" gizgi sayisin: dérde gikararak, d6rt gizgili pore yyazssim buldu, Porteye konulan neumalar, artk sesin yliksekligi- ni ve araliklant kesin bir bigimde gésteriyor; garkiciya daha once bilmedigi bir melodiyi okuma olanagin sagl- yordu, Portenin kullaniimasi melodinin inig - ¢ikislarin ‘Osteren grup sesteri simgeleyen sarmal bigimlerin tcr- kedilmesini gerektirdi. Teksesleri gosteren igartcler ise rota baslant ve bacaklart durumuna getirildi. Yaklagik 1200'de neumalar, caidas Gregorius dinsel ezgilerinin yariminda hl Kullanilan, kendine ézgit kare bigimlesi- ni ald. Neuma yazisinda seslerin yukseklikleri (tiz-pes) ve araliklan (iki sesin birbirinden wzakligi) zamanla ke- Seki? SANAT TARIHI ARASTIRMALARI DERGISi 62 |. 7 | _ wee had | | co Ath te Dd | macro oS 4) 8 np | vc A+) ow f) » Vey ON Pp — a » 2 oo en LL ‘Sekil 8 sinlestiyse de siireleri (dolaysstyla melodinin ritmi) eski belirsizligini korudu, Bu belirsizik o dénem neumala- rnyla yazilan miziklerin (Orn, Grogorius dinsel ezgileri- rin) ritim yapisinan hala tartisma konusu olmasina yo gt, Stireleri kesin olan mizik notalan ise 13. yéizynhin ‘son yarisinda gelismeye baslad Hindistan, Tibet, Gin ve Japon Budaer dinsel silerinin notalanmasinda kullanilan Fark bir neurna sis- teminin Orta Asya Nasturiler'nden alindifa sanslmakta- dir. Noma yazasimin zayil yénii ses yidksekliklerini ve stirelerini ayn ayn: gOsterememesiydi. Bir "scandicus", ‘yukanya dogru iki araligi gisteriyordu. Ama, sarkict ‘hangi sesten baslayacak, araljn deeri ne olacak ve bu ‘ig ses hangi slirelerle séylenecck, bunlan: gistermiyor- dy, Bu nedenle némalar ses musikisinin distnda hig ige yaramiyordu, Giinkii ses musikisinde ses yiikseklikleri igin gelenegc uyuluyor, sircler igin de séizlere uyuluyor- du. Bununla birlikte tempo, gilrlk, 8. ylzyildan beri kkullanaldgin.sandigumrz Romen Harfler’yle gisterli- ryordu, Omegin, rene" demekti; gok anlamina ge lira; aska keullanan olmamisir. Dolaysstyla, "Ulusal” olmaktan gok “Kisisel" nitetikteki bu yazalart "Viirk Miizik Yazale yerine ‘nde Kullansimis Yazalar” olarak adianditmak daha dogtu olur.ilgisizlik ve diger ned lorle bu yazslarin cou yok olmustur. Bu nedenle 13. ylizyildan nee kullanulins miizik yazslars hakkindaki kesin bilgilere wlagilamamaktardir, Gergi 13. yiizytldan sonra yazilmis oldugunu bildigimiz. deeBin, "Hct Ab- daikadir Meragr'nin, "Kenz-tl-Elhan” adit yazmasi ve ‘Nay! Osman Dede"nin kendi geligindigi hae yavasint geren dtneklerin imi de , bugtin kayipur. "All Ul ki"nin, "Mecmus-i Saz-ti $62" bashkls till yazmase ise, tesadifen, yazalsindan 300 yul sonra British Museain'da balunmustur. Bugiin haklannda bilgi sabibi oldugumuz Tork, Miike Yazatar (ki genellikle Osmanly Dinemi'de-kul- lanilans ya da gelitirilmiy yazalary kapsar) incelendigin- dl, sistem agisindan, dizgesel agidan iki kiimeye aye dklarins gOrisiz. Hae? yazalarindan olusan birinei kiime ¢esitli"Bbeed" yavatan ile, "Kantemirodh lampar- sum" yaailarins; nota yazalanindan olugan ikinei