Professional Documents
Culture Documents
N a k le d e n :
3
5
B A Ğ D A T T A C İ R î
4
B V Cx I) A T T A C t K î
5
It A ("i 1) T 'I' A C t K t
6
B A Ğ D A T T A C tB İ
4
*3
n A C D A T T A C t R t
I •
i
n A Ğ T) A T T A c i n i
V * •••
BAĞDAT TACİRİ
12
S
Ş
13 A û D A T T A C t İt t f
li
«t
h
tf
«I
16
• •I m• i J ».fl « . 4
reye saklıyacağmı v eAli Hoca gen gelip kü _
pü isterse ne yapacağını duşundu.
Ertesi sabah koşa koşa çarşıya gitti; o sey
nenin mahsulü olan yeşil zeytinlerden satın ala .
rak dükkâna döndü. Bu zeytinlerle kupu --
durdu ve ağzını kapatarak tekrar eski yerme.
koydu. ' ^ ■
Ali Hoca bir ay sonra Bağdat’a doııdu:
evini, başkasına kiralamış olduğu için bir hana.
olduğunu söylüyor. ^
M at taciri F: %
BAĞDAT TACİRİ
18 I
Tl A G I> A T X a ( yk t^
i
1
i
.T
4-
T»
. *L
4
t
•IK
4 L.
-
t
i
Ali Hoca, elindeki dilekçeyi kaldırarak gösterdi.
20
(
%
i
*
.K
15 A Ci n A T T A c t n t
?
l
i
taklit ediyorlar.
dan
almayı daha önceden düşünmemişti; çünkü al|
tınlarını, doğruluğuna inandığı bir arkadaşına
emanet etmişti; o zamana kadar tüccar dostu|
nu dürüst bir insan zannediyordu. *
Fakat Kadı, şahit olmadan tüccarı suçly. - - %1 — V T •• - •• 0^
kurtuldu.
Fakat adalet ergeç yerini bulacaktı. Ali
Hoca bu derece haksızlığa tahammül edemedi;
^ad ın ın verdiği kararı tanımadı; şikâyetini,
Harun-el-Reşide bildireceğini söyledi; büyük
hükümdar nasıl olsa haklıyı ve haksızı bulur
du. Kadı, A li Hocanın bu itirazına hayret et
medi, zira dâvasını kaybeden her insan bu şe
B AĞ D A T T A C t JR t
26 I.
*4 •
I i
r» A Ül) at T A G t R î
lfiw lr ^ C v lİL A ■
S\vv£S3m
/ I ■ J tM 1*1 1
//iıj/rt// iiV-oT^î
p**#
Tı a
L ri
utfc^îvV»
28
Vr«%
li a G I) A T T A c t K I
- \ Ö"
^3..*
I*.V^o a
*î*~ T&}i
.».-••** '-^fr;>*V:*
•lA '
.A f
üzerine atılıyorlar.
30
I1r<
* 1.
iî A G D A T T A C İ I? t
•Tîı*rs* r •
c—■*' Mİ T»
•iy•
• #•
K.
ledi. A li Hoca küpün kapağını çıkardı. Kadj,
küpün içine bir göz atarak: «A h , dedi, ne gü
zel zeytin bunlar!.. Şu zeytinlerin bir tadına
bakmak istiyorum. Evet, evet, çok lezzetli, zey
tinler...»
Kadı bu hareketleri hayalen yaptıktan son
ra: «Fakat, diye sözlerine devam etti, bana öy^
le geliyor ki, yedi sene müddetle küpün içinde
kalan zeytinler bukadar lezzetli olamaz. B ilir
kişi olarak, zeytin tüccarlarını buraya getirip;
küpteki zeytinlerin kaç senelik olduğunu onlar;.
*''* .- <-. < * S*1 t ■' ■‘‘Şa..‘ „ İ
sordu:
j fc ' , ı * 1 J/* % ‘1 * . ‘ * ’f # • ♦ ir • . ■» t ' • • ■• .
Zeytin tüccarları: •
t.1 tı K . >■ • • • .flk' ^ ^ W ‘ m •
31
#
f
1$ A 0 1) A T T A C îK t
m
r JKL.
P
%
B A 6 D A T T A O t B t
Sihirli A t F : 3
%
B A Ğ D A T TACİRİ
nr & $ 7 *> /:
B A Ğ D A T T A C İ R İ
•• Bundan
da ? v ' t;
başka, sözüne güvenilir iin tiicea-
nnı da bilirkişi olarak hazır bu-
•> i ! .11
lundur.
■ir Halife ve -j
»•
ra kimseye "
Ertesi sabah
ea çocukların
mek istedi. E
anın
:l şlü^jifi! t
*1*V
rv;ş\j Ur^.nv 5
1
B a ğ d a t T A C İ B İ
0^
Anne
<f müsaade ederseniz, çocuğun
elbisesini giydireyim. Oğlum, inananlar
doğruların büyük hükümdarının karşısına
•î.
lâyık iyi elbiselerle çıksın.» ■*
Bunun üzerine, vakit kaybetmeden, h A .
çocuğun elbiselerini değiştirdi. i
Büyük Vezir, çocuğun elinden tutarak.on
saraya götürdü ve H alifeye takdim etti... B
sırada A li Hoca ve tüccar da onlarm kc
malarını dinliyorlardı.
" > * . %
H alife
Oğlum, dedi, bugün size hakikî A li ’Hc
»• ^ * " 1^ k J ^ t• • • •
€ 3
. B A Ğ D A T T A C İ E İ
Çocuk
* '• »
.isbmf.
V -' .
kat
H
|CN^boyu
%v' ^ _ ,
madı. Halife, elinden
yanma
.vâçı ile davalının getirilmesini emretti.
I1ÎOJ *
i Ali Hoca
■
\
ve. tüccar
'
ağır adımlarla Harun-
el-Reşidin tahtına yaklaştılar, yere kapanarak
ahnlarmı tahtm önündeki halıya dokundurdu-
38
bilirkişi olan tüccarlara gösterildi; onlar da
zeytinleri ve küpü iyice tetkik ettikten sonra:
«Sayın Hükümdarımız, dediler, bu zeytinler bir
seneliktir ve çok lezzetlidir,»
Çocuk: «İyi ama, dedi, Ali Hoca bu zoy*
tinleri yedi sene önce küpe koyduğunu y u_
yor.»
B A Ğ D A T T A C İ R İ
. —
40
A r- —T K i /|
V •r ?. d İli Ş
r
J .* i. ! . .
>/.rî 7*I
S İ H İ R L İ
vaktiylş
(İran) ülkesinin millî bayraır
Sadece büyük şehirlerde değil
sabalarda, nahiyelerde ve hatta k
olağanüstü b
bayramlara
kralının himayesi altında
Sihirbazlar, hokkabazlar
bırakır!