You are on page 1of 17

müzik

eğitiminde
öğretim yöntemleri

Emel Funda TÜRKMEN


Emel Funda TÜRKMEN

MÜZİK EĞİTİMİNDE
ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

ISBN 978-605-318-359-4

Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarına aittir.

© 2016, Pegem Akademi


Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları
Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti.ne aittir.
Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri,
kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt
ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz.
Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır.
Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında
yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları
satın almamasını diliyoruz.

1. Baskı: Ocak 2016, Ankara

Yayın-Proje: Didem Kestek


Dizgi-Grafik Tasarım: Didem Kestek
Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı

Baskı: Vadi Grup Ciltevi A.Ş.


İvedik Organize Sanayi 28. Cadde 2284 Sokak No:105
Yenimahalle/ANKARA
(0312 394 55 91)
Yayıncı Sertifika No: 14749
Matbaa Sertifika No: 26687

İletişim

Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA


Yayınevi: 0312 430 67 50 - 430 67 51
Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60
Dağıtım: 0312 434 54 24 - 434 54 08
Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38
Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60
İnternet: www.pegem.net
E-ileti: pegem@pegem.net
Emel Funda TÜRKMEN
1993 yılında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde lisansını tamamlaya-
rak müzik öğretmenliği görevine Mersin Selçuklar İlköğretim Okulunda başladı.
Niğde Atatürk Ortaokulunda kısa bir süre görev yaptıktan sonra Niğde Üniversi-
tesi Eğitim Fakültesine Araştırma Görevlisi olarak atandı. Uludağ Üniversitesinde
başladığı Yüksek Lisans öğrenimini 1999 yılında tamamladı. 2000 yılında Niğde
Üniversitesinden ayrılarak müzik öğretmenliğine geri döndü ve Kütahya Azot İl-
köğretim Okuluna atanarak iki yıl bu görevini sürdürdü. Kütahya Ahmet Yaku-
poğlu Güzel Sanatlar Lisesi’nde görevlendirmeli olarak dört yıl görev aldı. Aynı
zamanda Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimlerinde başladığı doktora çalışmalarını
2006 yılında bitirdi. 2006 yılında Afyon Hüseyin Sümer İlköğretim Okuluna tayin
oldu. Aynı zamanda Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesinde bir dönem
Sınıf Öğretmenliği ve Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümlerindeki Müzik Ders-
lerini yürüttü. Ardından Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na
Koro ve Müzik Tarihi derslerini yürütmek üzere Yrd.Doç. olarak geçiş yaptı. 2013
yılında Doçent ünvanını aldı, Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuva-
rında Sahne Sanatları Bölümünün kuruluş çalışmalarını yürüttü ve 2013-2014 öğ-
retim yılında, Opera/Koro Anasanat Dalı’nda öğretim faaliyetlerine başladı. 2013
yılından beri 23 Nisan Çocuk Koroları Şenliği ile Müzik Eğitimcileri Çalıştayını
düzenlemektedir. Türkmen’in Ulusaldan Evrensele Kütahya Türküleri, Müzik Ya-
zıları ve Müzik Araştırmaları olmak üzere üç yayınlanmış kitabı bulunmaktadır.
Halen Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Bölüm
Başkanlığını yürütmekte olup üç çocuk annesidir.
ÖN SÖZ
Bu çalışma, Eğitim Fakültelerinde öğretmenlik formasyonu çerçevesinde ve-
rilmekte olan Özel Öğretim Yöntemleri ders içeriğinde yer alabilecek konulara
ışık tutmak amacıyla hazırlanmıştır. Özel Öğretim Yöntemleri dersi, her bir alana
özgü ve alanın gerekleri doğrultusunda kullanılmakta olan öğretim yöntemlerini
ele alan bir ders olarak, öğretmen adaylarının meslek yaşamlarında, genel mü-
zik eğitimi kapsamında öğrencilere sunulması gereken konu, bilgi ve becerilerin
aktarılmasında ve karşılaşabilecekleri çeşitli problemlerin çözümünde kullanabi-
lecekleri yöntem ve teknikleri tanıtır. Bu yönüyle, öğretmen adaylarının mesleki
yaşamlarını şekillendirecek bir yapıya sahiptir ve kullanılmakta olan yöntem ve
teknikleri tanıtmayı gerektirir.
Müzik eğitimi, uygulamalı ve eğitimin diğer dallarından farklı yöntemleri
olan bir alan olduğu için, alana yönelik bilgilerin derli toplu bir şekilde verilmesi
ve öğretmen adaylarının mesleğe atıldıktan sonra çeşitli konularda geriye dönüp
bilgilerini hatırlamaları, uygulamalara yönelik örnekleri tanımaları ve kendilerini
geliştirmek üzere fikir alabilmeleri için kullanılan yöntem ve teknikleri tanıtan
yayınlara ihtiyaç vardır.
Bu çalışmada, müzik eğitimine yönelik temel kavramlardan, müzik
derslerinde kullanılan çeşitli yöntemlere ve ölçme değerlendirmeden sınıf yöne-
timine birçok konu müzik öğretmenlerine yönelik olarak ele alınmaya çalışılmış,
müzik dersinin diğer derslerden farklılıkları dikkate alınarak, tecrübeler ışığında
nasıl bir yol izleneceğine dair bir görüş ortaya konmuştur.
Mesleki yaşamımı şekillendiren Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesindeki
değerli öğretmenlerime ve sevgili babama şükran borçluyum. Çalışmanın kitaba
dönüşmesinde fikirlerini paylaşan ve yardımını esirgemeyen aileme ve yakınları-
ma teşekkür eder, paylaştığım bilgilerin geleceğin müzik eğitimcilerine yol göste-
rici olmasını dilerim.
Doç. Dr. Emel Funda TÜRKMEN
Afyonkarahisar - 2016
İÇİNDEKİLER
Emel Funda Türkmen................................................................................................iii
Önsöz...........................................................................................................................v
1. BÖLÜM
MÜZİK EĞİTİMİNİN KURAMSAL TEMELLERİ
MÜZİĞİN EĞİTİM VE ÖĞRETİMDEKİ YERİ...................................................1
MÜZİK EĞİTİMİNİN TÜRLERİ............................................................................11
Genel Müzik Eğitimi..........................................................................................11
Amatör / Özengen Müzik Eğitimi...................................................................15
Mesleki Müzik Eğitimi......................................................................................16
OKUL MÜZİK EĞİTİMİNİN ALANLARI...........................................................17
İlk ve Ortaokul Müzik Dersi Öğrenme Alanları ve Konu Başlıkları...........18
Orta Öğretim (Lise) Müzik Dersi Öğrenme Alanları ve Konu İçerikleri...34
Ortaöğretim Müzik Ders Programındaki Öğrenme Alanları......................36
EĞİTİMDE PROGRAMLAR VE MÜZİK EĞİTİMİNİN BU
PROGRAMLARDAKİ YERİ....................................................................................42
Müzik Eğitiminin Tarihsel Gelişimi ve Müzik Eğitimcisi Yetiştirme
Yaklaşımları.........................................................................................................43
Müzik Eğitiminde Programlar ve Program Geliştirme Çalışmaları...........49
Yapılandırmacı Kurama Göre Öğrenme.........................................................51

2. BÖLÜM
ÖĞRENME KURAM VE YAKLAŞIMLARI
EĞİTİMDE KURAM, YAKLAŞIM, STRATEJİ,
YÖNTEM VE TEKNİK.............................................................................................58
1. Davranışçı Kuramlar.....................................................................................60
2. Bilişsel Öğrenme Kuramları.........................................................................62
3. Duyuşsal Kuramlar (Güdüleme, Kişilik, Toplumsal, Psikolojik
Ağırlıklı Kuram).................................................................................................62
4. Bilgi İşlem Süreci Kuramı.............................................................................63
viii Müzik̇ Eğiti̇ ̇miṅ de Öğreti̇m Yöntemleri

5. Beyin Temelli/Nörofizyolojik Öğrenme Kuramları..................................63


6. Yapılandırmacı Yaklaşım...............................................................................65
GENEL ÖĞRENME KURAMLARININ VE YAKLAŞIMLARININ
MÜZİK EĞİTİMİNDEKİ YERİ, UYGULAMALARI..........................................66
Müzik Eğitiminde Kullanılan Öğrenme-Öğretme Stratejileri.....................66
1. Sunuş Yoluyla Öğretme.........................................................................67
2. Buluş Yoluyla Öğretme.........................................................................69
3. Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğretme................................................73
4. İşbirlikli Öğrenme.................................................................................75
Müzik Eğitiminde Kullanılan Genel Öğretim
Yöntemleri ve Uygulamaları.............................................................................76

3. BÖLÜM
MÜZİK EĞİTİMİNDE ÖĞRETİM YAKLAŞIMLARI
DALCROZE YAKLAŞIMI VE KULLANILAN YÖNTEMLER...........................82
ORFF YAKLAŞIMI VE KULLANILAN YÖNTEMLER.......................................87
KODALY YAKLAŞIMI VE KULLANILAN YÖNTEMLER................................91
SUZUKİ YETENEK EĞİTİMİ YAKLAŞIMI.........................................................96
CAKA VE YETENEK EĞİTİMİ..............................................................................98
MÜZİK EĞİTİMİNDE DİĞER ÖĞRETİM YAKLAŞIMLARI...........................100
Fransız Rakamlı Müzik Yöntemi......................................................................100
İngiliz Tonik Sol-Fa Yöntemi:...........................................................................101
Sarah Glover ve John Curwen..........................................................................103
Tını Çalışmalarında Curwen-Glover El İşaretleri..........................................105
Alman Tonika Do Yöntemi...............................................................................106
Alfabetik Notalama Yöntemi............................................................................107
Max Battke Yöntemi...........................................................................................107
Ptaçinski Renk Yöntemi....................................................................................108
Kromatik Yöntemler..........................................................................................108
Grafik ve Sembollerle Müzik Öğretim Yöntemi............................................108
Wilhem, Fransız Yöntemi..................................................................................109
İçindekiler ix

4. BÖLÜM
MÜZİK ÖĞRETİMİNDE TEKNİKLER
Şarkı Öğretim Teknikleri...........................................................................................112
İşitsel Algıyı Geliştirme ve Müzik Yazısını Öğretim Teknikleri...........................113
Okulda Çalgı Öğretim Teknikleri............................................................................117
Şarkı Söylerken Dikkat Edilmesi Gerekenler.........................................................120
Çocuk Şarkısında Bulunması Gereken Özellikler.................................................121
Müziksel Yaratıcılığı Geliştirme Teknikleri............................................................122

5. BÖLÜM
MÜZİK EĞİTİMİNDE PLANLAMA
Müzik Eğitiminde Planlamanın Önemi..........................................................125
MÜZİK EĞİTİMİNDE FARKLI ÖĞRENENLER VE FARKLI
ÖĞRENENLERE YÖNELİK PLANLAMALAR....................................................131
Öğrenmeyi Etkileyen Etmenler........................................................................132
Bireysel Farklılıkların Nedenleri......................................................................133
Farklı Öğrenme Durumları..............................................................................134
Müzik Derslerinde Farklı Öğrenenler.............................................................135

6. BÖLÜM
MÜZİK EĞİTİMİNDE ÖLÇME DEĞERLENDİRME
Müzik Eğitiminde Ölçme Değerlendirme Çalışmalarının Önemi......................139

7. BÖLÜM
ÖZEL ALAN YETERLİKLERİ
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ GENEL YETERLİKLERİ........................................148
A. Kişisel ve Mesleki Değerler-Mesleki Gelişim............................................148
B. Öğrenciyi Tanıma..........................................................................................150
C. Öğrenme ve Öğretme Süreci.......................................................................151
D. Öğrenmeyi, Gelişimi İzleme ve Değerlendirme.......................................153
x Müzik̇ Eğiti̇ ̇miṅ de Öğreti̇m Yöntemleri

E. Okul-Aile ve Toplum İlişkileri.....................................................................154


F. Program ve İçerik Bilgisi...............................................................................155
Yeterlik Alanları ve Alt Yeterlikler...................................................................155
Müzik Öğretmeni Özel Alan Yeterlikleri........................................................157
1. Planlama ve Düzenleme.......................................................................157
2. Kuramsal-Uygulamalı Bilgi ve Beceriler............................................158
3. Müzik Kültürü........................................................................................158
4. İzleme ve Değerlendirme......................................................................159
5. Okul-Aile-Toplum ve Disiplinler Arası İş Birliği Yapma.................159
6. Mesleki Gelişimi Sağlama.....................................................................159

SONSÖZ......................................................................................................................165
KAYNAKÇA...............................................................................................................167
EKLER.........................................................................................................................173
1. BÖLÜM
MÜZİK EĞİTİMİNİN
KURAMSAL TEMELLERİ

“Bilim, kendini, kendisi için incelediğinde teorik; davranışlar için


kuralları oluşturduğunda pratik; faydalıyı, güzeli, iyiyi araştırdı-
ğında ise, poetiktir”
Aristoteles

Her bilim ve sanat dalının kuramsal temelleri vardır ve bunları tanımadan


alanı tanımak mümkün değildir. Müzik eğitimi, eğitim bilimlerinin bir dalı ola-
rak, eğitim bilimin temel kuramlarına dayalı olarak ele alınmalı ve yürütülmelidir.
Öte yandan, müzik eğitiminin kendine özel kuramsal temelleri ve uygulamaları da
eğitim bilimlerindeki diğer alanlardan oldukça önemli farklılıklar göstermektedir.
Bu bölümde, müzik eğitiminin kuramsal yönleri eğitim bilimlerinin ışığında ele
alınmaya çalışılmıştır.

MÜZİĞİN EĞİTİM VE ÖĞRETİMDEKİ YERİ


Müzik, çağlar boyunca insan ruhunu derinden etkileyen bir güce sahip ol-
ması nedeniyle, insan yaşamının her boyutunda yer edinmiş, kutsal sayılmış, din
alanında kullanılmış, en kutsal törenlere eşlik etmiştir. Sinema filmlerine baktı-
ğınızda, hiç de dramatik olmayan bazı sahneleri nasıl değiştirdiği, olacakları sez-
dirdiği, bazı duyguları hissettirdiği ya da kahramanlarının psikolojik durumları-
nı onlar bir şey söylemeseler de ifade edebildiğini görmek mümkündür. İnsanlar
üzerindeki etkileri, çağlar boyunca müziğe önem ve değer verilmesine yol açmış,
kutsal bir sanat olarak görülmüş, tapınmanın bir aracı olarak hizmet etmiştir. Sa-
2 Müzik̇ Eğiti̇ ̇miṅ de Öğreti̇m Yöntemleri

dece din, inanç ve tedavi alanında insanlara eşlik etmemiş, eğlence amacıyla kul-
lanılırken de toplumların yaşam anlayışlarının bir ürünü olarak kültürel varlıkla-
rının bir unsuru, taşıyıcısı ve aktarıcısı rolünü üstlenmiştir.
Müziğin geçmişine ya da sosyolojik açıdan toplum yaşamı içerisindeki var-
lığına bakıldığında sadece bir araç olmadığı görülür. Her toplumda müzikle uğ-
raşan ve gerek dini gerekse dünyevi alanlarda müzikle ilgili işleri yapan bireyler
vardır. Amatör ya da profesyonel olsun müzikle uğraşan bu kişilerin yaptıkları işi
öğrenmeleri ve öğretmeleri müziğin eğitimin bir boyutu olmasına yol açmıştır.
Daha iyi icralar ortaya koymak üzere yapılan çalışmalar verilen eğitimin geliş-
mesine, yöntemlerinin ortaya çıkmasına ve zamanla bir eğitim alanı olmasına ve
eğitim alanında kullanılan bir araç olmasına yol açmıştır. Farklı alanlardan dü-
şünür ve bilim insanlarının müziğe önem vermesi ve bununla ilgili görüşlerini
açıklamaları da müziğin insan yaşamının ne denli vazgeçilmez unsurlarından biri
olduğunu göstermektedir.
Bir çok bilim ve sanat insanı, müziğin eğitim ve öğretimdeki önemine ilişkin
çeşitli görüşlerinde, özellikle çocukların davranış eğitiminde ne denli gerekli ol-
duğunu vurgulamışlardır. Eski Yunanda müzik, eğitimin dayandığı temellerden
biridir. Zevkleri ve ruhları terbiye etmede önemli bir araçtır. Bir eğitim aracı ola-
rak kullanılması ve dört temel alanın insanın yetişmesinde dikkatle ele alınması
gerektiği vurgulanmıştır. Bu dört temel alan ise, felsefe, matematik, beden eğitimi
ve müziktir (Say, 2007). Konfüçyüs “Bir ulusun nasıl idare edildiğini anlamak için
onun musikisini tetkik ediniz” der. Eflatun’a göre; müzik ve oyun gençliğin hakkı-
dır. Bunlar gençliği erdemli kılan araçlardır. Müzik bir eğlence aracı değil, güzel-
lik ve iyilik eğitiminin aracıdır. Aristo, duyguları anlatma konusunda hiçbir şeyin
ritim ve şarkı söylemek kadar güçlü olmadığını düşünür ve müziğin kesinlikle
çocuk eğitiminde kullanılması gerektiğini savunur. Martin Luther(1483-1546)
“Müzik dünyaya hükmeder...Müziği kesin olarak okula sokmak lazımdır...Öğret-
menin teganni etmesini bilmesi gerektir, aksi takdirde ona değer vermem...” der.
Shakespeare, Venedik Taciri adlı eserinde Lorenzo’ya “Kendinde müzik olmayan,
seslerin tatlı ahenginden heyecan duymayan bir insan, hainlik ve hırsızlık için
yaratılmıştır, onun ruhunun hareketleri geceden daha karanlık, ihtirasları cehen-
nem kadar karadır, böyle bir insana güvenmeyiniz...” dedirtir. Bir Çek eğitimcisi
olan Comenius(1592-1671), müziği bir eğitim aracı olarak görmüş, eğitim siste-
mi içerisinde anaokulundan itibaren yer vermiştir. Anne ve öğretmenlere küçük
yaşlarda çocuklarına ninniler söylemelerini öğütlemiş, müziğin yarı disiplin bir
eğitici olduğunu, insanı yumuşattığını, erdemli, faziletli ve idrak sahibi kıldığını
vurgulamıştır. Yine J.J.Rousseau (1712-1778), müzik öğretimi ile ilgilenmiş ve ra-
kamlı müzik yöntemini önermiştir. Kulağın eğitilmesini, ritim ve armoniye karşı
Müzik Eğitiminin Kuramsal Temelleri 3

hassas bir hâle getirilmesini, sesin yumuşak ve doğru bir şekilde terbiye edilmesini
tavsiye etmiştir. İsviçreli pedagog Pestalozzi (1746-1827) ses alıştırmalarına önem
vermiş, kulakların ve gözlerin ses cihazı gibi düzenli alıştırmalarla geliştirilebile-
ceğini ve herkesin müzik eğitimi alması gerektiğini söylemiştir. F. Froebel (1782-
1852), (Pestalozzi’nin öğrencisidir) çocuk bahçelerini kurmuş bir eğitimci olarak
müziğin herşeyden önce duyguları terbiye etmesi gerektiğini düşünür. Şarkı ile
beraber beden hareketlerine ve yürüyüşlere önem ermiştir, işaret dilini kullanmış,
şarkıları yürürken ve top oynarken söyletmiştir. Şarkı ve oyunu birlikte görür (Yö-
netken,1952).
A.Lavignac (1846-1916), müziği bir dil(lisan), sanat ve bilim dalı olarak ni-
telendirmiştir. Bu üç açıdan bakılıp ele alındığında müziğin insan yaşamındaki
değerinin daha iyi anlaşılacağını anlatır. Çocukların en kötü huyları ilk çocukluk-
larında edindiklerini ve müziği kötü öğrenmenin de bunun içerisinde olduğunu
ifade etmiştir (Lavignac, 1939). İlginçtir ki, yıllardır yapılan çocuk koroları sınav-
larında, altı yaşına kadar gelen bütün çocuklarda iyi bir müzik kulağına rastlıyo-
ruz. Dokuz yaşından sonra ise bir çok kötü alışkanlığın düzeltilmesi için en az iki
yıl çalışmak gerekiyor.
Eğitimciler de, müziğin toplumsal ve psikolojik açıdan önemli olduğunu dile
getirmektedirler. Hepsi, müziğin insan yaşamına oldukça büyük bir değer kattı-
ğı, zevklerini geliştirdiği, daha güzel düşünüp daha güzel yaşamalarına katkıda
bulunduğu ve yaşamı değerli hale getirdiği görüşünde birleşirler. Böylece müzik,
toplum ve insan yaşamının önemli bir parçası olarak hem kültürel bir öğe hem de
insan olmanın bir özelliği biçiminde karşımıza çıkar.
“Müzik, bireyi ve toplumu besleyen başlıca yaşam ve kültür damarlarından
biridir. Müzik eğitimi bu damarı açan, büyüten, genişleten, işleten ve geliştiren bir
süreçtir. Müzik kültürü ise, bu damardan bireye ve topluma akan, kendine özgü
bir “kültürel kan” veya kendine özgü bir “kültürel özsu” dur” (Uçan, 1997).
Müziğin eğitim aracı olarak kullanılması, dini törenlerde yer almasına da-
yandığından çok eski bir geçmişe sahiptir. Tarih boyunca her toplumda müziği
tapınmanın bir yolu bir aracı olarak gördükleri ve ibadetlerinde yer verdikleri bi-
linmektedir.
Foundations of Music Education adlı kitaplarının tanıtım sayfasında neden
müzik eğitiminin temelleri sorusunu cevaplayan Abeles, Hoffer ve Klotman(1994),
bir grup çocuğa “şarkı söylemeyi öğretme”nin oldukça açık bir aktivite olduğunu
söylerler. Aralıklar verilir, bir tempo gösterilir ve çocuklar şarkı söylemeye başlar-
lar, öğrenme aşaması boyunca yanlışlar düzeltilir, yorum temizlenir. Oysa bu buz
dağının sadece görünen kısmıdır onlara göre. Aslında görünmeyen kısmı görünü-
4 Müzik̇ Eğiti̇ ̇miṅ de Öğreti̇m Yöntemleri

yor olsa çok daha farklı bir durumla karşı karşıya kalınacağını belirtirler. Aslında
basit bir şarkı söylemenin çok daha ötesinde etkileri olduğu bugün tıp tarafından
da kanıtlanmıştır. Müziğin insan üzerinde psikolojik, sosyolojik, kültürel etkileri
vardır. Psikolojik etkileri -basit bir ifadeyle- mutluluk, huzur veya öfke gibi duygu-
ları uyandırması, dinlendirmesi veya eğlendirmesi ile açıklanabilir. Sosyolojik et-
kilerini, bireylerin toplum içerisinde müzikle iç içe olma durumlarıyla, sosyalleş-
me, müziği paylaşarak toplumun içerisinde olmalarıyla açıklamak mümkündür.
Kültür işte bu sosyolojik ortamlarda aktarılırken, çeşitli gelenek ve göreneklerle
toplumsal değerlerin aktarımına hizmet etmektedir. İnsan eğitimi ve terbiyesinde
de önemli görevler üstlenmiş olan müzik, davranış değişikliği sağlamada önemli
bir araçtır. Söz konusu davranış değişiklikleri ise, zorlama, tehdit ya da öğüt olarak
değil, son derece doğal bir şekilde oyun ve eğlence ile kazandırılır.
İlköğretim I. Kademede müzik dersleri yoluyla bireylerin hem müziksel
eğitimleri, hem müzikle eğitimleri, müzik yoluyla eğitimleri ve müzik içinde
eğitimleri söz konusudur. Bu açıdan bakıldığında müziğin, eğitim boyutuyla çok
geniş bir etki alanı vardır. Öğrencilere müzik eğitimi yoluyla hem dünyanın her
ülkesinde aynı olan bir dil öğretilmekte, hem de farklı alanlarda almakta oldukla-
rı eğitimlerin müzikle yerleşmesi, pekiştirilmesi sağlanabilmektedir. Yine müzik
eğitimi ile çocuklar, öğrenmiş olduklarını yaşamına katabilir, birlikte yapılan et-
kinliklerle de öğrendiklerini uygulayabilirler. Bu doğrultuda, böylesine geniş etki
alanına sahip bir eğitim aracının ve alanının kullanılmasında, dikkatli olunması,
özen gösterilmesi gerekmektedir.
Papa Gregorius’un M.S.6.yy da Schola Cantorum’u kurması, Martin Luther’in
(1483-1546) Protestanlık mezhebini müzik eğitimine dayandırması ve müzik
eğitimi olmayan bir din adamının gözünden düşeceğini dile getirmesi ve kiliseye
halkını müzik yoluyla bağlaması boşuna değildir (Say, 1995). Ayrıca Luther oku-
ma öğrenmekte olan çocuklara şarkı söyletilmesini, okumayı öğrenen çocukların
da her gün öğleden sonra ilk saatte müzikle eğitilerek bütün sınıflarda korolar
oluşturulmasını istemesi müziğin insan üzerindeki terbiye edici, sabrı öğretici yö-
nünden, gerginlik ve baskıya maruz bırakmadan doğru alışkanlıklar edinmelerine
katkı sağlamasından ileri gelmektedir.
Antropolog Allan Merriam müziğin işlevlerini şöyle açıklar:
1. Duygusal İfade: duyguları ortaya çıkararak fikirlerin ifade edilmesi,
2. Estetik tatminler,
3. Eğlence
4. İletişim
Müzik Eğitiminin Kuramsal Temelleri 5

5. Sembolik gösterimler
6. Fiziksel tepkiler: Dans ve arkadaşlık aktiviteleri için tüm dünyada yaygın
olarak kullanılmaktadır. Sosyal normlara uygunluğu zorlaması: Birçok
kültürde müzikle talimatlar ve uyarılar verilmektedir.
7. Sosyal enstitülerin ve dini ritüellerin mevcudiyeti: Dini ibadetler sırasın-
da müziğin kullanılması, toplumsal nedenler ile müziğin kullanılmasına
bir çok toplumda rastlanmaktadır.
8. Kültürün oturtulması ve devamlılığına katkı: Müzik ifadelerimizin top-
lam bir aktivitesi ve kültürel psikolojimizin merkezidir.
9. Toplumun entegrasyonuna katkı: Müzik genellikle insanları bir araya
toplamak için yaygın olarak kullanılmaktadır (Abeles, vd., 1994).
Kaplan (Akt: Abeles vd., 1994) ise, bu işlevleri sekiz başlıkta incelemektedir:
Bilgi alanı olması, toplayıcı ve bağlayıcı olması, kişisel deneyim, terapi, moral ve
sembolik güç, değişimin sembolü ve gelecek ile geçmişi bir birine bağlaması.
Genel olarak müziğin işlevleri, bireysel, toplumsal, kültürel, eğitimsel, ekono-
mik olarak ele alınabilir ve bireysel işlevler arasında tedavi, eğlence, norm, inanç,
değer kavramlarına olan katkıları ele alınabilir.
Toplumsal işlevler arasında ise, ritüeller, iletişim, eğlence, toplumsal yargı ve
değerlerin kabul ettirilmesi gibi kavramlar girebilir.
Müziğin kültürel işlevi, kuşaklar arasında bir köprü görevi görmesi, aynı za-
manda değişime de tanıklık etmesidir.
Müziğin sadece bir bilim ve sanat alanı olarak eğitiminin veriliyor olması de-
ğil aynı zamanda deneysel çalışmalara fırsat veren ve pek çok disiplinle bağları
olan bir alan olması eğitim açısından pek çok işleve sahip olmasına katkıda bu-
lunmaktadır.
Müzik, maddi kazanç elde edilen, çok önemli bir piyasadır. Bu piyasa, gençle-
rin günlük yaşamlarına dair tercihlerinde etkin bir rol üstlenir ve müziğin ekono-
mik işlevleri ticari yaşamda önemli bir yer tutar. Böylece, müziğin işlevlerinin bir
birleriyle iç içe oldukları görülür.
Uçan (1994), bu işlevleri açık bir şekilde toparlar, insan yaşamındaki yerini
açıklar.
1. Müziğin bireysel işlevlerinin, bireyin dengeli ve doyumlu, sağlıklı ve ba-
şarılı, duyarlı ve mutlu olması için bilişsel duyuşsal ve devinişsel yapıları
üzerinde olumlu izler bırakan müziksel uyarılma ve tepkide bulunma
biçimlerini,
6 Müzik̇ Eğiti̇ ̇miṅ de Öğreti̇m Yöntemleri

2. Müziğin toplumsal işlevlerinin, bireyler, birey ile toplum, toplumsal ke-


simler ve toplumlar arasında tanışma, anlaşma, kaynaşma, dayanışma,
paylaşma, vb. sağlanmasında oynadığı rolleri,
3. Müziğin kültürel işlevlerinin, kültürü artırıcı, kültürel özellikleri taşıyıcı
ve kuşaktan kuşağa aktarıcı, kültürler arası ilişkileri zenginleştirici mü-
ziksel birikim ve etkinlikleri,
4. Müziğin ekonomik işlevlerinin, -özetle-müzik alanında belirginleşen
sunu-istem, üretim-dağıtım-tüketim ilişkilerinin ağır bastığı çalışma ve
düzenlemeleri,
5. Müziğin eğitimsel işlevlerinin, bireysel, toplumsal, kültürel ve ekonomik
işlevlerin düzenli, sağlıklı, etkili, verimli ve yararlı olmasını sağlama-
ya yönelik müziksel öğrenme-öğretme etkinliklerini ve bunlara ilişkin
düzenlemeleri kapsadığını belirtir. Bunlara ilaveten müziğin bir eğitim
alanı ve eğitim aracı olarak iki önemli eğitimsel işleve sahip olduğunu
vurgular.
Müzik, öğrencilerin bilişsel, duyuşsal, devinişsel yönlerini besler. Bireyin duy-
gularını kontrol altında tutmasını, duygularıyla beyin faaliyetleri arasında mantık-
lı bir iletişim kurmasını, çalar ya da söylerken, beyin kas ve duyguların birlikte
hareket etmesini sağlar. Böylece müziğin bireysel işlevleri yerine gelmiş olur.
Müzik, öğrencilerin akranlarıyla birlikte olacakları ve çeşitli davranış biçim-
lerini öğrenecekleri ortamlarda toplumsallaşmalarına, birlikte aynı duyguları pay-
laşmalarına, birlikte bir şeyler yapma ve işbirliği ile üretme becerilerini kazanma-
larına ve demokrasi kültürünün yerleşmesine katkıda bulunur. Böylece toplumsal
işlevi yerine gelir.
Müzik, öğrencilerin kendi kültürlerini ve diğer toplumların kültürlerini tanı-
malarına, asırlardır içinde bulundukları çevrede yaşamakta olan ürünleri öğren-
melerine katkıda bulunarak kültürel işlevini yerine getirir.
Müzik, öğrencilerin hem müzik konusunda hem de diğer konularda müzik
yoluyla zevkli ve eğlenceli bir eğitim almalarına yardımcı olur. Böylece eğitimsel
işlevleri gerçekleşir.
Müzik, toplumsal yapı içerisinde bir üretim tüketim alanı olarak bir meslek
alanı olarak tercih edilir. Sinema, film, kitap, eğlence, dinlence ve eğitim alanla-
rında kullanılır. Böylece maddi bir gelir kaynağı olarak ekonomik işlevi olduğu
görülür.
Müziğin, bireylerin günlük yaşamlarının her anında, yaşamlarında yer edin-
mesi, müzik yoluyla mutluluk veya üzüntü gibi duygularını ifade etmeleri, yine
Müzik Eğitiminin Kuramsal Temelleri 7

bireysel işlevlerinin oynadığı rolün bir sonucudur. Bir müzik dersinde, öğrenci-
lerin seslendirecekleri bir eserden haz almaları, duygularını harekete geçirmesine
yol açarak bireysel işlevini gerçekleştirir. Sınıf içerisinde kullanılan okul çalgıları
ile müzik yapması başarma zevkini tatmasını sağlar. Başarma duygusu son dere-
ce güçlü bir duygudur. Çocuk yaşlarından itibaren tadacakları başarma duygusu,
yaşamda başarıya götüren ilk basamaktır. Müzik derslerinde yapılacak etkinlikler
bu duygularının gelişmesine katkıda bulunur ve öğrencilerin yapabildikçe daha
iyi yapmak üzere çalışma isteklerinin oluşmasına imkân sağlar. Bu duygunun
güçlenmesi diğer derslerde de aynı isteğin uyanmasını tetikler.

Örnek Olay:

Müzik öğretmeni,-kendi müzik öğretmeninden öğrendiği şekilde- yıl sonunda öğrencile-


rinden isimleri yazılı olmayan bir kağıda, yıl boyunca müzik derslerinde yaşadıkları güzel
ve kötü her düşüncelerini, kendisine söylemek isteyip de söyleyemedikleri bütün duygula-
rını yazmalarını, gelecek yıl vereceği derslerde aynı hataları yapmamak veya aynı güzel
şeylere devam etmek için bu öğütlere ve bilgilere ihtiyacı olduğunu söyler. Bunun üzerine
dağıtılan kağıtlara herkes bir şeyler karalar. Ertesi ders, öğretmen okuduğu kağıtlardan
birinde yazılanlar hakkında, “çocuklar biriniz, “benim yeniden kişiliğimi bulmama yar-
dım ettiniz” diye yazmış, ama ben bunu sağlayacak ne yaptım bilmiyorum” dediğinde, bu
sözleri yazan öğrenci, “öğretmenim bana cesaret verdiniz, çalamadığımda başaracağıma
inandırdınız ve ben bu inançla başarısız olduğum her şeyi yeniden başarabilmeye başla-
dım, son bir kaç yıldır kendime olan inancımı kaybetmiştim. Eski okulumdaki zamanla-
rımı özlüyor ama bir türlü ne yapacağımı bilemiyordum, yazdıklarımın hepsi bu dersin
sayesinde oldu” cevabını verir.

Öğrencilerin müzik derslerinde, topluca müzik yapmalarına olanak


sunulması, müziğin toplumsal işlevinin yerine gelmesini sağlamaktadır. Birlikte
yapılan etkinlikler, flüt veya başka çalgıları çalma, birlikte söyleme öğrencilerin
toplumsal yönlerinin güçlenmesini, birlikte olmaktan mutluluk duyma, bir top-
luluğun üyesi olma gibi duygularını pekiştirmeyi sağlamaktadır. Söyledikleri ve
çaldıkları parçalar günlük yaşamlarına girebiliyorsa, müzik dersi olmadığında da
aynı birliktelik içerisinde söyleyip çalarken toplumsal yönlerinin güçlendiği gö-
rülecektir. Sınıf içi etkinliklerin ve şarkı dağarcığının iyi seçilmesi, öğrencilerin
müzik yoluyla bir araya gelmelerine yardımcı olur. Ders aralarında bir araya ge-
lerek söyleyerek ve çalarak aynı duygu ve ortamı paylaşmaları ise dersin amacına
ulaştığını gösterir.
Müzik eğitimi, toplumsal yaşamın ortak ve yüzyıllara uzanan anlayış, görüş
ve duygu birliğinin ürünü olan kültürü taşımak ve aktarmak görevini üstlenmiştir.
Topluma ait yüksek sanatsal değer taşıyan halk müzikleri ve geleneksel müzikle-
rimiz, bu derslerin bir parçasını oluşturmalıdır. Böylece içinde yaşadığı toplumun
8 Müzik̇ Eğiti̇ ̇miṅ de Öğreti̇m Yöntemleri

inanç, değer ve anlayışını edinebilir, bu ürünlerin gelecek kuşaklara aktarımında


pay sahibi olabilirler. Bunun en büyük önemi kültürün bir toplum olma yolun-
da vazgeçilemeyecek bir unsur olmasından ileri gelmektedir. Yani her toplumun,
kendisini oluşturan bireylerin dil, edebiyat, tarih, inanç, değer ve yargıları ile bir-
likte oluşturdukları sanat eserleri ve yapıtları bu kültür unsurlarını oluşturmakta-
dır. Eğer toplumun bu kültür unsurları gelecek kuşaklara taşınmaz veya sonraki
kuşaklar tarafından benimsenmezse toplum varlığını yitirebilir. Bu nedenle mü-
zikle ilgili kültürel ürünlerin korunması, taşınması-aktarılması ve gelecek kuşak-
ların istifadesine sunulması gerekir. Bu açıdan müzik dersleri ihmal edilemeyecek
bir ortam sunmakta, kültürün en değerli ürünlerinin tanıtılmasına imkân verecek
şekilde düzenlenmeyi gerektirmektedir.
Müziğin ekonomiyle olan etkileşimi, müzik yoluyla para kazanan, yaşamı-
nı müzik alanında yaptıklarıyla sürdüren müzisyenlerle başlamış, saray salon-
larından çıkıp konser salonlarına taşınmasıyla genişlemiştir. İtalya’da halka açık
ilk opera, İngiltere’de bilet satışıyla gerçekleşen ilk salon konseri müziğin piyasa
ekonomisinin önemli bir tüketim aracı olmasına yol açmıştır. Bu alanda maddi
kazanç elde etmek, bu alana yönelik harcama yapmak, ürünlerin basım, yayın ve
dağıtımından, şenlikler veya konserler için yapılan her tür harcama bu işlevin ye-
rine gelmesini sağlamaktadır ve müziğin ekonomik işlevinin bir parçasıdır.
Müziğin eğitim işlevi, eğitim alanında kullanılmasıyla değil, psikolojik işlevi-
nin gerçekleşmesiyle başlar. Müziğin etkilediği ilk yer insan ruhudur ve bıraktığı
etki kötü ya da iyi bir ruha sahip olmasına yol açabilir. Aristo, müziğin eğlence,
ahlaki eğitim, hoşça vakit geçirmek ve arınma olmak üzere dört amaca hizmet et-
tiğini bildirir. Sanatın asıl amacının ruhu arıtmak olduğunu, insanın içini temizle-
mek olduğunu ve müziğin de bütün doğal ahenkleri kendinde topladığı için işlerin
ve sanatların en yücesi olduğunu söyler (Turabi, 2005). Toplumsal bir varlık olarak
çevresiyle iletişim kurmada insan yaşamının en temel öğelerinden biri olan ses,
insanlığa sunulmuş bir hediyedir ve sesin en güzel hali müziktir. Duyguların eği-
timinde ve ifadesinde ritim ve müzik kadar etkili bir başka araç yoktur; müziğin
çocukların eğitiminde mutlaka kullanılması gerekir.
Comenius’a göre; “müzik çocuğun iç dünyasını düzenleyen önemli bir eğitim
aracıdır. İnsanı yumuşatır, değiştirir daha ahlaklı ve düşünceli kılar.” Bu görüşler
ve asırlardır verilen değer, müziğin bir eğitim aracı olarak önceleri ibadet alanında
ve sonraları buna ilaveten okul gibi eğitim verilen çeşitli kurumlarda kullanılagel-
miş, müziğe okul müfredatlarında yer ve zaman ayrılmıştır.
Uçan (1996), müziğin eğitimsel işgörülerini dört başlıkta ele alır, eğitimsel
yaşamda müziğin yaptığı iş, üstüne düşen görev biçiminde açıklar. Müziğin
Müzik Eğitiminin Kuramsal Temelleri 9

özündeki eğitsel niteliğin, eğitsel amaçlara hizmet etmesi durumunun, onu eği-
timin bir boyutu haline getirdiğini söyler. Müzik, eğitimin kapsamındaki bir da-
lıdır. Eğitim aracı olmasını, eğitim ve öğretimde müziğin gücünden, etkisinden,
katkısından yararlanılması olarak açıklar. Disiplin edici davranışları kazandırma-
da, hoşgörülü olmalarını sağlamada müzikten yararlanılabilir. Eğitim yöntemi ola-
rak, bir konu ya da üniteyi işlemek için seçilen izlenen müziksel yol olarak ifade
eder, “müzik yoluyla eğitim” kavram ve uygulamalarının müziğin amaca ulaşma-
yı sağlayıcı, destekleyici ve kolaylaştırıcı bir eğitim/öğretim yöntemi olmasından
kaynaklandığını belirtir. Eğitim alanı olmasını ise eğitim ve öğretimde kendine
özgü bir konu veya çalışma çevresi olması özelliğine dayandığını vurgular.
Eğitimin bir boyutu, aracı, yöntemi ve alanı olması, müziğin eğitimin vazge-
çilmez bir unsuru haline gelmesini sağlamıştır. Eğitim, sözel, sayısal, bedensel ve
sanatsal becerilerin hep birlikte edindirildiği ve bireylerin toplumun bir üyesi ola-
rak topluma kazandırıldığı bir süreçtir. Ayrıca müzik eğitimi, hem eğitimin diğer
boyutları arasındaki iletişimi hem de sanatın diğer dalları arasındaki etkileşimi
sağlayan bir yapıya sahiptir. Bunlara ilaveten, çeşitli derslerde verilen bilgi ve be-
ceriler, öğretilen şarkılar yoluyla, çok daha etkili olabilmekte, müzik bir araç ve
yöntem niteliğine dönüşmektedir.
Müziğin bu özel yapısı günümüzde, birçok ülkenin eğitim-öğretim progra-
mında önemli bir yere sahip olmasını sağlamıştır. Müzik eğitimi, Avrupa ülkele-
rinin hemen hepsinde oldukça önemlidir ve Macaristan gibi bazı ülkelerin eğitim
sisteminde daha öncelikli bir yere sahiptir. Her çocuk iyi düzeyde müzik bilgisine
sahip olarak yetiştirilmekte, korolar ve oda müziği gruplarıyla müzik yaygın bir
eğitim aracı olarak kullanılmaktadır (Dinçer,1988). Bu ülkeler müziği hem bir
eğitim alanı, hem de bir eğitim aracı olarak görmekte, alanında uzman sanatçı
ve eğitimciler yetiştirmektedir. Çocuklarının sosyalleşmesinde, diğer bireylerle
olan iletişim ve ilişkilerinde bu müziksel ortamlardan yararlanılması son derece
akıllıca bir yaklaşımdır. Müzik topluluklarında bireylerin demokratik, başkalarına
saygılı, toplumsal değerlerini tanıyan, özgüvene sahip olarak yetiştirilmesi müm-
kündür. Müziğin başarıyı öğretmeye olan etkileri de dikkate alındığında, bu tür
topluluklar, küçük başarılardan büyük başarılara götüren bir köprü vazifesi görür
ve daha iyi yapma arzusunu çocuklar küçük yaştan itibaren yaşayarak öğrenirler.
Aslına bakılırsa tek bir koro çalışması veya konser bile, müziğin toplumsal,
bireysel, kültürel, ekonomik ve eğitimsel işlevlerinin tamamının gerçekleşmesine
ortam hazırlamaktadır. Bir okulda verilmekte olan müzik dersi de her seferin-
de aynı işlevlerin gerçekleştiği birer ortam olarak karşımıza çıkar ve bireyin bi-
lişsel, duyuşsal, devinişsel yönlerini besler, toplumsal bir varlık olarak, toplum-
la iç içe olmasına katkıda bulunur, müzik yoluyla öğrenir ve müzik yoluyla yeni

You might also like