You are on page 1of 2

Hazırlayan: Umut KESKİN

BİLİŞİM HUKUKU – 8. ÜNİTE (Bilişim Hukuku Alanındaki Son Gelişmeler) ÖZETİ

TEMEL HAK VE HÜRRİYETLER


İnsan olarak doğmakla elde edilir. Anayasa tarafından güvenceye alınmış, yasama ve yürütme tarafından keyfi olarak ortadan
kaldırılamayacak haklardır. Sadece Magna Carta (1215) ile değil, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İHEB), Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi (AİHS), Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi (ABTHB) ve Anayasamızda yer alan kişinin doğumuyla kazandığı
“vazgeçilemez ve feragat edilemez” haklardır.
ÜÇ KUŞAK HAKLAR TEORİSİ (Karel Vasak)
Birinci Kuşak Haklar: Devletin karışmayacağı özel bir alan söz konusudur. Bu haklar, kişileri devlete karşı korur. Vücut bütünlüğü
ve yaşam güvenliği / Konut dokunulmazlığı / Düşünce hürriyeti hakkı / Siyasal haklar İnanç ve ibadet özgürlüğü gibi

İkinci Kuşak Haklar: Devlete karışmama eylemi değil de aksine “eylemde bulunma, harekete geçme” ödevi yükler. Çalışma ve
hayatını idame ettirme / Dinlenme / Emeklilik / Sağlık / Barışçı toplanma / Seyahat ve Mülkiyet gibi sosyo ekonomik haklardır.

Üçüncü Kuşak Haklar: İlk ikisinden farklı olarak “belirli bir grubun değil, bir toplumdaki tüm sosyal grupların” ihtiyaçlarına cevap
vermeyi amaçlayan haklardır. Bu yüzden bunlara “dayanışma hakkı” da denir. İnternete Erişim hakkı / Çevre hakkı / Barış hakkı /
Gelişme hakkı / Fırsat eşitliği hakkı / Tüketici hakları
Bazı hukukçulara göre üçüncü kuşak haklar, henüz anasayasalara girecek deredece olgunlaşmadığı için “insan hakkı değildir”
derler. Bu grup haklarda haklar ve ödevler bibirinden net olarak ayrılamamaktadır. Ancak insan hakları her zaman hukukun önünde
koşar ve hukuk onu takip eder, ayak uydurur. Örneğin İnternete erişim hakkı anayasanın 5 ve 17.maddeleri ile insanın maddi ve
manevi gelişiminin bir parçası olarak kabul edilebilecekken, kendi başına ayrı bir hak olarak kabul edilmiştir.
2011 – BM Genel Kurulu İnsan Hakları Komisyonu; İnternet erişiminin temel bir insan hakkı olduğunu ifade etmiştir.

DÖRDÜNCÜ KUŞAK HAKLAR


Bilişim teknolojisindeki gelişmeler ile birlikte kişilerin; kişisel bilgilerini, görüntülerini, konuşmalarını, kişiler hakkında çıkan haberleri
gibi bilgileri elde etme, saklama ve istendiğinde ulaşma imkanı ortaya çıkmıştır. Bu da mahremiyet ihlali riskini doğurmuştur. Bu
yüzden son yıllarda dördüncü kuşak haklardan bahsedilmektedir. İnsan onurunun, bilhassa bilişim teknolojilerinin doğurabileceği
tehlikelere karşı korunması amacına dayanır.
Kişisel verilerin korunması hakkı / Unutulma Hakkı
Unutulma hakkı, kişisel verilerin korunma hakkı ile yakından ilgilidir. Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD), Anayasa Mahkemesi’nin
(AYM), Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (HGK) yeni tarihli kararlarında unutulma hakkını açıkça zikretmesi bakımınan bu iki hak
birbirinden ayrı ele alınır.

UNUTULMA HAKKI
Bireylerin dijital hafızada yer alan kişisel verilerinin (üstün bir kamu yararı olmadığı sürece) kendi talebi üzerine bir daha geri
getirelemeyecek şekilde ortadan kaldırılmasıdır. Gündemde olmayan, güncellik taşımayan haber, fotoğraf ve görüntülerinin yer
aldığı linklere erişimin engellenmesi ya da içeriğin kaldırılması yoluna ilişkin kişilik haklarının korunmasıdır. Klasik medya döneminde
medya unsurlarında (gazete vs.) unutmak/unutulmak esas, hatırlamak/hatırlanmak istisnaydı. İnternet istisyanı esasa çevirdi. Kişisel
verilerin, kişinin rızası dışında yayılması sonucunda kişinin insanca yaşama hakkı, maddi-manevi varlığını geliştirme hakkı gibi çok
önemli temel hak ve özgürlükleri doğrudan etkilenmektedir.

Unutulma Hakkının Pozitif ve Negatif Yönü


Kişisel veriler üzerindeki tasarruf hakkının bir uzantısı olması yönüyle pozitif bir hak içermektedir. Negatif yönü ise bireylerin rahatsız
edici bulduğu kişisel verilerin geleceklerini olumsuz etkilememsi için bu verilerin geri getirilemeyecek biçimde silinmesidir.

Unutulma Hakkının Diğer Temel Hak ve Özgürlükler ile Çatışması


Unutulma hakkının pek çok başka hak ile ilişkisi mevcuttur. Kimi zaman kişisel verilerin korunması hakkında olduğu gibi kesişme ve
birbirini tamamlama şeklindedir, kimi zaman ise haberleşme ve ifade özgürlüğü, iletişim özgürlüğü, basın hürriyetinde olduğu gibi
çatışma şeklinde kendini gösterir. Adil bir dengenin kurulması gerektiği kuşkusuzdur. doping yapan sporcu haberi, haber gerçek
olduğu sürece güncelliğini korur; fakat aynı sporcunun bir kavgaya karıştığına yönelik haber, haber gerçek olsa dahi, güncelliğini
çabuk yitirir. Kişisel bilgilerdeki kamu yararı baz alınarak denge kurulur ancak bilgilerin güncelliğini yitirdiği andan itibaren denge bu
defa birey lehine değişmektedir.

Unutulma Hakkının Normatif Dayanağı


Çıkış noktası 95/46/EC Kişisel Verilerin İşlenmesi Ve Bu Tür Verilerin Serbest Dolaşımına Dair Bireylerin Korunması Direktifi'dir.
Unutulma hakkı yakın bir zamana kadar normatif dayanağı olmayan; ABAD, AYM ve HGK gibi yüksek yargı organlarının içtihatlarıyla
insan hakları teorisine kazandırılmış bir haktır.
Not: 95/46/EC Direktifi 2018’de yürürlükten kalkmış, yerine 2016/679/EU kodlu regülasyon gelmiştir.

UNUTULMA HAKKINA İLİŞKİN YARGI KARARLARI


Normatif dayanakta bahsedilen yargı içtihatları: ABAD’ın Google/Unutulma Hakkı kararı, daha sonra AYM’nin Unutulma Hakkı/NBB-
Bireysel Başvuru kararı ve son olarak da HGK’nun bir kararı incelenecektir.

ABAD’IN Google/Unutulma Hakkı Kararı: ABAD, AB içerisinde en üst mahkemedir. Kararları Türkiye’yi bağlayıcı olmasa da
Google/Unutulma Hakkı bu hak ile ilgili verilmiş ilk karardır. Karar 95/46/EC Direktifi’ni esas almaktadır. ABAD’ın bu kararı 6698
no’lu Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun yorumlanmasında da bizi ilgilendirmektedir.
TEMEL KAVRAMLAR
Kişisel Veri: Doğrudan ya da dolaylı olarak bir gerçek kişi ile ilintili olabilecek ve onu belirlenebilir kılacak her türlü bilgiyi
kapsamaktadır. Gizli olması şart değildir, herkes tarafından bilinen kişisel veriler de koruma altındadır.
Kişisel Verilerin işlenmesi: Kişisel verilerin kısmen veya tamamen, veri kayıt sisteminin parçası olmak koşuluyla elde
edilmesi, kaydedilmesi, depolanması, değiştirilmesi gibi veri üzerinde gerçekleştirilebilecek her türlü işlemdir.
Veri Sorumlusu: Veri denetleyicisi de denir. Kişisel verileri işlemenin; amaçlarını, yöntemini birlikte veya tek başına
belirleyen kişi, organ, ajans veya kamu kurumudur.
Kişisel veriler ancak şu temel ilkelere uygun olarak işlenebilir. 1-) Adil ve yasal işleme 2-) Amaç ile sınırlılık 3-) İlgililik ve
Orantılılık 4-) Doğruluk ve Güncellik 5-) Süreyle Sınırlılık
Kasım 2017’de 30224 s. Resmi Gazete’de “Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkında
yönetmelik yayınlanmıştır. 7 ve sonrasındaki maddeleri silme, yok etme, anonim hale getirme esas ve usullerini içerir.
KARARA KONU OLAN OLAY
İspanya’da yaşayan avukat Costaja Gonzalez şikayetçidir. Adı Google’da aratılınca 1998’deki bir haberde sıkça adı
geçmektedir. Habere göre C.Gonzalez icralıktır. Bu haberin arama motorlarından çıkarılmasını ister.
ÇIKAN SONUÇLAR
Arama motorunun işletmecisinin şirket mekezinin dışında olması, şirketin bir şubesinin ülkede faaliyet göstermesi halinde
şirketin bu sorumluluktan kaçabilmesine olanak vermemektedir. Bireyler özellikle mahremiyet hakkından tam olarak faydalanmak
için arama motoru işletmecisine doğrudan başvuru yapabilmelidirler.
İlgili kişi arama sonuçlarında yer alan linklerin kaldırılmasını, bu linklerin içeriğinde kendisiyle ilgili gerçek bilgilerin
bulunması durumunda dahi isteyebileceklerdir. Kişinin “geçmişiyle bağlı kalmama” hakkı vardır. Kaldırılması talebi için kişinin illa
linkin içeriğinden dolayı zarar görmesi veya böyle bir tehlikenin varlığı durumu gerekmez!
Kisel verilerin yayınlanmasının hukuka aykırı olması gerekmemektedir. Kişi geçmiş zamanda kendi rızasıyla web sitesine bilgi
yüklediyse bu bilgilere ilişkin linkin kaldırılması talebi de unutulma hakkı çerçevesinde ele alınır.
Karardan sonra Google’a her gün (benzer) 12 bin başvuru gelmiş, zamanla azalmıştır.
Unutulma hakkından şu an sadece AB’nin 28 üyesi ve AB üyesi olmayan İzlanda, Norveç, İsviçre ve Liechtenstein
yararlanmaktadır. Türkiye’de yapılan başvurular henüz değerlendirilmeye alınmamaktadır.

AYM’nin UNUTMA KARARI


AYM, ABAD’dan farklı olarak haber arşiv içeriğinin, dolayısıyla ilgili sayfanın kendisinin, unutulma hakkı çerçevesinde silinebileceğini
belirtmiştir. Buna karşın ABAD, unutulma hakkını sadece arama motorunda gösterilen sonuçlar çerçevesinde ele almıştır.(2016)
Mahkemeye göre bireyin kişisel şeref ve itibarı Anayasa’nın 17.maddesinde yer alan “manevi varlık” kapsamındadır. 20. maddeye
göre de “herkes kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir.”
Unutulma hakkı Anayasa’mızda açıkça düzenlenmiş olmasa da 5. madde ile de “insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için
gerekli şartları hazırlamaya çalışmak” şeklinde devletin ödevi olarak karşımıza çıkar. (m.5 / m.17 / m.20)
Devlet, bireyin geçmişte yaşadıklarının başkaları tarafından öğrenilmesini engelleyip “yeni bir sayfa açma” olanağı da vermelidir.
HGK’nun KARARI
HGK, diğer yargı organlarından farklı olarak unutulma hakkını sadece internet ortamında yer alan kişisel veriler için değil, offline
işlenen kişisel veriler için de kabul etmiştir. Uğradığı cinsel saldırının sonraki yıllarda bir Ceza Hukuku kitabına ismi rumuzlanmadan
geçilmesi netincesin mağdurun açtığı davayı konu alır.

UNUTULMA HAKKINA İLİŞKİN ULUSAL MEVZUAT


Açıkça bir düzenleme bulunmamaktadır. Anayasada 2-17-20-21-22-24-25 maddeleri unutulma hakkının temeli sayılabilmelidir.
Kişisel verilerin yer aldığı bir web sayfasının silinmesi hususunda 6698 Kanunu 7 ve 14.maddeleri “kişisel verilerin yok edilmesi,
silinmesi, anonim hale getirilmesi” düzenlemeler vardır. Ayrıca Unutulma Hakkı konusuna yakın en önemli madde 5651 sayılı
kanunun “içeriğin yayından çıkarılması ve engellenmesi” başlıklı 9. maddedir.

You might also like