You are on page 1of 3

AKUSTİK İZ

Aslında terminolojide "akustik iz" bir nevi "akustik imza"ya karşılık gelmekte. Bildiğimiz gibi su da ses
dalgalarının yayılmasına olanak sağlayan bir ortam ve her bir geminin de içerisinde bulunan makine,
ekipman, şaft vb aksam dolayısıyla oluşturdukları bir ses bulunmakta. Bu sesin frekansı o gemiye ait
"akustik iz / imza"dır. Aynı tip / sınıftaki iki geminin akustik izi birbirinden farklı olabilir, bunun sebebi
gövdelerdeki modifikasyon, ekleme, ağırlık farklılıklarının oluşturulan gürültüyü etkilemesidir.
Deneyimli bir SONAR operatörü sadece seslerinden bir geminin tipini, sınıfını ve adını belirleyebilir.
Açmak gerekirse, Türk Deniz Kuvvetleri'nde 8 adet "G" sınıfı fırkateyn bulunmakta ve bu 8 gemi -aynı
tasarım olmalarına rağmen- farklı akustik izlere sahiptir.

Sonarlar aktif ve pasif olmak üzere iki çeşide ayrılır ve iki çeşidi de hem askeri hem de sivil maksatlarla
kullanılır.

Aktif sonar, "ping" denilen bir ses dalgası atımı (pulse) yaratır ve bu atımın yankılarını "dinler". Ses
dalgasının çarptığı cismin mesafesini ölçmek için dalganın yaratıldığı ve alıcılara geri döndüğü zaman
ölçülür. Cismin kaynağa göre yönünü bulmak için ise yansıyan ses dalgasının, farklı konumlardaki
alıcılara varması için geçen zamanın ölçülmesiyle hesaplanır (Cisimden yansıyan ses dalgası, ona
nispeten yakın alıcıya daha çabuk, ondan uzak alıcıya daha geç ulaşacaktır).

Pasif sonarlar ses dalgası üretmeden sadece "dinlerler". Bu tip sonarlar daha ziyade askeri amaçlar
için kullanılırlar.

Özellikle askeri gemilerdeki sonarların bilgisayarlarının geniş bir veri tabanı bulunur. Bu
veritabanlarında farklı gemilerin "akustik iz"leri kayıtlıdır ve sonarın "dinlediği" ses dalgaları sürekli
olarak veri tabanındaki izlerle karşılaştırılır. Teknolojinin gelişmiş olmadığı 2. Dünya Savaşı yıllarında
bu işi sonar operatörleri yapmaktaydı. Bazı mayın tipleri de yukarıda bahsedildiği gibi belli akustik
izleri hedef alacak şekilde programlanabilir.

Manyetik İz Ölçme Değerlendirme Sistemi Projesi


Çeşitli sualtı silahlarına karşı tedbir olarak, gemilerin manyetik durumları belirli aralıklarla kontrol
edilmelidir. Zaman zaman gemideki degaussing sisteminin de kalibre edilmesi gerekebilir. Bu tip
kalibrasyonlar için pek çok ölçüm yapılır. Birçok geminin bu ölçümü yaptırması gerektiğinden,
sonuçlar en kısa zamanda ve doğru bir biçimde alınmalıdır. İşte Degaussing İstasyonları bu ölçümlerin
yapıldığı yerlerdir.

Bir geminin en korkulu düşmanı, deniz yüzeyinden X metre derine yerleştirilmiş deniz mayınlarıdır.
Deniz üzerinde hareket eden bir gemi, aslında deniz üzerinde hareket eden büyük bir demir kütledir.
Bu nedenle etrafında güçlü bir manyetik alan, akustik ve basınç izi meydana getirir. İşte deniz
mayınları bu izi yada izleri algılayıp tetikleme mekanizmasını çalıştırarak, gemiye büyük ölçülerde
zarar verebilir.
Bu proje ile istasyonda mevcut olan manyetik ölçüm sistemi günün teknolojik imkanları kullanılarak
yenilenmiş ve ayrıca yeni nesil mayın harbinde kullanılmak üzere geminin basınç ve akustik izini ölçme
yeteneği de eklenmiştir.

Ölçümlerin anlamlı olabilmesi için algılayıcılardan veri alındığı anda geminin pozisyonunun yani
algılayıcılara olan mesafesinin ve açısının bilinmesi gerekmektedir. Gemi pozisyon bilgileri DGPS
teknolojisi ile elde edilmiştir. Hazırlanan bir yazılımla geçiş esnasında geminin algılayıcı dizisine göre
pozisyonunu ekranda görüntüleyen bir seyir destek sistemi gerçekleştirilmiştir.

Manyetik Giderme Sistemi Projeleri


Gemilerin dünyanın manyetik alanında yarattığı bozucu etki, manyetik sensörle donatılmış mayın veya
torpidonun ateşleme sistemini aktif hale getirerek patlamasına neden olur. DG sistemi sayesinde,
geminin dünyanın manyetik alanında oluşturduğu bozucu etki sınırlanır. Böylece mayın veya
torpidolardaki manyetik sensörlerin gemiyi algılaması engellenmiş olur .

DG Sistemleri' nin amacı; geminin oluşturduğu manyetik alana eşit büyüklükte fakat zıt yönlü bir alan
oluşturarak, geminin dünyanın alanında yarattığı bozucu etkiyi kompanze etmektir. Kompanzasyon
işlemi gemi içine yerleştirilmiş kangallar vasıtası ile yapılır.

Uygun değerlerde akım basılan kangallar yardımı ile geminin manyetik izi sınırlanır ve kabul edilebilir
seviyelere çekilir.

DG sistemi aktif olan bir geminin dünyanın manyetik alanında yarattığı bozunum, mayın veya
torpidodaki manyetik sensörlerin algılayabileceğinden daha düşük olduğu için ateşleme sistemi aktif
hale gelmez, böylece tehlike bertaraf edilmiş olur.

Gerçekleştirilen DG Sistemi' nin kontrol ünitesi standart çalışma durumunda otomatik modda çalışır.
Otomatik kontrol modunda kontrol ünitesi, dünya manyetik alanı ile ilgili verileri, üçlü algılayıcı prob
sisteminden, geminin navigasyon sisteminden, cayrodan veya GPS' den alınır. Üçlü algılayıcı prob da
manyetik alanı ölçerek kontrol ünitesi için referans değeri belirler. Kontrol ünitesi ana sistem
elemanlarının kolay ve hızlı bir şekilde sistem kontrollerini yapabilecek "test fonksiyonu" ile
donatılmıştır ve bir hata ya da arıza olduğunda alarm verir. Sistemde arıza bilgisinin depolanabileceği
harici bir bellek bulunur. Bir hata oluştuğunda hatanın tarihi, zamanı ve kısa açıklaması da saklanabilir.
Kangallardaki akım ve gerilim değerlerini kontrol etmek amacıyla geri beslemeli kontrol sistemi
kullanılır. Degaussing sisteminin beslemesi 3 faz AC, 440 Volt, 60Hz ile gerçekleştirilmektedir. Sistemin
devreden çıkarılması ya da güç kaybı olması durumunda ise zaman ve tarih bilgilerini uzun süre
saklamak üzere kontrol birimini besleyen kesintisiz güç kaynağı (UPS) tesis edilir.

Kangal sistemi ise kangallardan ve anahtarlama mantığı ile çalışan bobin kutularından oluşmaktadır.
Her bir kangalın kendi güç kaynağı bulunmaktadır, böylece yedekli çalışma sağlanmış ve bir veya
birden fazla kangal devreden çıksa dahi sistemin geminin manyetik alanını sınırlayabilmesi
sağlanmıştır.

You might also like