You are on page 1of 3

DOSTOYEVSK ROMANCILI INDA VAROLU ÇULUK:

YERALTINDAN NOTLAR ÖRNE

Tufan ÇÖTOK

Özet
Genelde varolu çu felsefenin edebiyat ile ili kisini kuran muhtelif eserlerde (örn. Barrett, 2003:137vd.) özelde
ise varolu çu felsefe üzerine yap lan çal malarda s kça müracaat edilen W. Kaufman’ n ‘Dostoyevski’den
Sartre’a Varolu çuluk’ adl kitab nda varolu çu felsefenin temellerini ihtiva etme hususunda Dostoyevski’den
kl kla bahsedilir. Hatta Kaufman, sözü edilen eserinde do rudan ya am merkeze alan Herakleitos, Sokrates,
Stoa filozoflar ve Spinoza gibi filozoflardan söz edilmesinin mümkün oldu unu; ama Dostoyevski’nin
‘Yeralt ndan Notlar’ nda bütünüyle yepyeni bir sesin i itildi ini ifade eder (Kaufmann, 1997:9). Bu ses ise
varolu çu felsefenin öncü ve güçlü seslerinden biridir. Bu ba lamda bildirinin amac , genelde ve özelde ifade
edilen bu tezlerin me ruiyetini sorgulamak, yani Dostoyevski’nin Yeralt ndan Notlar adl eserinde varolu çu
felsefenin dayanaklar n bulunup bulunmad sorgulamakt r.
Anahtar Kelimeler: Dostoyevski, Varolu çuluk, rrasyonalite, Kayg

1. Varolu çu Felsefe
Dostoyevski’nin varolu çu felsefeye etki ve katk tart madan önce söz konusu felsefenin ne
oldu u ve edebiyat ile aras nda nas l bir ba lant n kuruldu unu ortaya koymak gerekir. lk olarak,
söz konusu felsefeyi ve ba ca problem alanlar u ekilde ifade etmek mümkündür:
“Varolu çuluk felsefesinde, insan varolu unun anlam söz konusudur; insan n kendini
gerçekle tirebilmesi, insan varolu unun rastlant lar içinde olu u, güvensizli i söz
konusudur; güçsüzlü ü ve hiçli i içinde insan, zaman içinde ve tarihselli i içinde insan,
ölüme mahkum bir varl k olarak insan n varolu u, insan varl n halisli i ve bu halis
olmaya ça , özgürlü ü içinde insan n varolu u, topluluk içinde kaybolmu insan n, tek
insan n kendini bulmas , kendi olmas , do ruluk ve ahlakl k kar nda sahici davran ;
bütün bu sorunlar söz konusudur varolu çu felsefede” (Akarsu, 2010:187-88).
Bu tan mda aç k bir ekilde görüldü ü gibi varolu çuluk, kendisine insan ya am n varolu unu ve bu
varolu tan kaynaklanan problemleri konu edinmi tir. nsan varolu una yap lan bu vurgu, ak n en
önemli kabul edilebilecek filozofu Sartre’ n sloganvari cümlesinde kendisini gösterir: “Varolu özden
önce gelir” (Sartre, 1996:61). Bu ifade, varolu çu filozoflar n kendilerine kadar olan felsefeyi bir öz
aray ndan ibaret gördüklerini, kendi felsefelerinde ise varolu un öze k yasla öncelikli oldu unu ve
bu yüzden temel soru turma konusu yap lmas gerekti ini belirtmektedir. Buna göre özcü bir felsefe
insan d ndaki varl klar için geçerli olabilirken insan söz konusu oldu unda geçerlili ini yitirecektir.
Özcü felsefelerin hatas insan ile insan d nda kalan varl klar aras nda bir ay gözetmemesi ve
böylece insani varolu u eyle tirmesidir. Buna kar k Sartre’ n da belirtti i gibi “insan daha önce
tan mlanamaz, belirlenemez; hiçbir ey de ildir o zaman. Ancak sonradan bir ey olacakt r ve kendini
nas l yaparsa öyle olacakt r” (Sartre, 1996:63-64). Bu bak aç varolu çulu un kavramsal
çerçevesini de ortaya koymaktad r: e er insan için varolu özden önce gelmekteyse, insan ne olaca
seçmektedir. Bu seçim ayn zamanda özgür bir seçimdir; bununla birlikte özgürlük, sorumlulu u da
beraberinde getirmektedir. Di er taraftan insan dünya içinde kendi özünü kendisi olu turabildi inden
bir b rak lm k içerisindedir. Bu b rak lm a ümitsizlik e lik eder. Böylece ifade edilen kavramlar
her bir insanda ayr gerçekle me ihtimali ta klar ndan dünya insan için bir bireysellik alan r. Bu
bireysellik ise önceden belirlenmeye i aret eden teorik bir çerçeveden hareketle de il, bizatihi ya am n
içerisinden hareketle anla labilir. Dolay yla varolu çuluk bir ya ama felsefesidir.
2. Varolu çuluk ve Edebiyat li kisi
Ya am ve varolu , herhangi bir teorik çerçeve taraf ndan tüketilmesi çok da mümkün olmayan
kavramlar oldu undan genelde varolu çu nitelenen filozoflar eserlerini ya am n ak l kar ndaki

Ar . Gör.Dr., T.C. Sakarya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi – Felsefe Bölümü tcotok@sakarya.edu.tr


nl ndan hareketle edebi eser formunda ortaya koymu lard r. Yan, varolu çular, “fikirlerini
do rudan do ruya felsefi sistemler halinde ortaya koymaktansa bir sistemin çerçevesi içine kolayl kla
girmeyen görü lerini roman ve dram ekli alt nda ahsi hayatlar derinlikleriyle tan tan ruznameler
halinde ifade etmeyi uygun buldular” (Topçu, 1999:28).
Varolu çu filozoflar n edebiyata olan yönelimi, kimi edebiyatç lar n eserlerinde varolu a ili kin tema
ve de erlendirmeler bulunmas nedeniyle, daha aç k bir ifadeyle, kimi edebiyatç lar n eserlerinde
do rudan varolu çu temalar kendilerine problem edinmeleriyle söz konusu ak n içinde
dü ünülmelerini sa lam r ki bu isimlerin ba nda Dostoyevski gelmektedir.
3. Dostoyevski ve Varolu çuluk
Dostoyevski belirli bir kültür ve dü üncenin romanc r. Buna göre onun ait oldu u kültürün 19.
yüzy ldaki en büyük sorunu Rusya’n n Bat kültürünü tehlikeli bir tarzda özümsemesi, bu
özümsemenin gerginli i ve topluma yay lan belirsizlik atmosferidir (Barrett, 2003:138). Rus
toplumuna nüfuz etmekte olan ise 18. yüzy l Ayd nlanma Felsefesinin akl kutsayan ilerlemeci ve
pozitivist karakteridir. Bu anlay n bir ba ka uzant da bilgileri ilerlemesinin toplumdaki
problemlere yegâne çözüm olaca na dair inançt r. te Dostoyevski, varolu çu filozoflar taraf ndan
önemsenen Yeralt ndan Notlar adl eserini böyle bir ortamda yazm r. O, yukar da say lan
Ayd nlanma Felsefesinin evrenselci de erlerine kar k insan varolu undaki belirsizlik, irrasyonalite,
kayg gibi de erlere öncelik verir. Bu yakla m ise Yeralt ndan Notlar varolu çu felsefe ba lam nda
dü ünülmeye zemin haz rlam r. Çünkü eserde konu edinilen ‘yeralt insan ’, tam da varolu sal
problemlerle yüz yüze gelmi ve bu problemlerden hareket eden bir varolu çuyu hat rlatmaktad r.
4. Yeralt ndan Notlar’da Varolu çu Ö eler
Dostoyevski, insan varolu un merkezi olarak görür (Berdyaev, 2004:25) ve Yeralt ndan Notlar bu
merkezde in a eder. Eserin kahraman 40 ya na gelmi ve varolu sal sorunlarla yüzle mekte olan bir
yeralt adam r. Bu yeralt adam nda görülmesi mümkün varolu çu temalar bilimsel ve rasyonel
yasalarla donat lm ve düzenlenmi insan modeline, her türlü teorik çerçeveye kar ç lar; insani
istek ve iradeye yap lan vurgu say labilir.
Dostoyevski, Yeralt ndan Notlar’da öncelikle rasyonel insan n anlama ve a bilinçle karakterize
edildi ini dü ünür: “Baylar, yemin ederim her eyi fazlas yla anlamak bir hastal kt r, hem de tam
anlam yla bir hastal k. Normal bir insan n anlay gücü (…) 19. Yüzy l ayd n pay na dü en
anlay n yar , dörtte biri, hatta daha az günlük ya ant z için yeter de artar bile” (Dostoyevski,
2004:22-23). Di er taraftan bizatihi bilinci kendisi hastal kt r: “De il fazlas yla bilinçli olmak, bilincin
her türlüsü hastal kt r” (Dostoyevski, 2004:24). Bu belirlemeler, daha önce belirtildi i üzere, tüm
ya am rasyonel hale getiren ve bilmekten ibaret gören Ayd nlanmac insan tipine itirazd r. O, ayn
ekilde ya am n teorik bir çerçeve içerisinde ele al nmas n ve belirlenmesinin mümkün oldu unu
kabul eden anlay a da kar ç kar: “Ne tuhaft r; istatistikçiler, bilginler insano lu için bir tak m
hesaplar yaparken ç karlardan birini her seferinde gözden kaç rlar, hatta bunu yanl biçimiyle hesaba
katarlar; oysa her ey bu ç kara dayanmaktad r” (Dostoyevski, 2004:36). lerleyen sat rlarda söz
konusu ç kar n niteli i daha aç k gösterilir: “… sözü geçen ç kar n bütün s fland rmalar
bozmas , ki ilerin mutlulu u için ç rp nan insanseverlerin koydu u dizgeleri paramparça etmesidir”
(Dostoyevski, 2004:38). Dolay yla “… insanlar dizgelere, bir tak m soyut kavramlara öylesine
dü kündürler ki, salt mant klar hakl ç kartmak için gerçeklerini bile bile de tirmeye, gözlerini
kapay p kulaklar t kamaya raz rlar” (Dostoyevski, 2004:38). Bu belirlemeler insan ya am n bir
teoriye indirgenmesinin mümkün olmad ifade etmektedir. Buna kar k akl ve teorilerin
aç klama gücünü savunanlar, onun akl n zirvede oldu u bir uygarl k yarataca kanaatindedirler.
Ancak Dostoyevski böyle bir yakla ele tiri konusu yapmaktad r. Çünkü uygarl k insan gitgide
oldu undan daha iyi hale getirmemektedir: “Uygarl k sonunda insanlar daha çok kan dökücü
olmasalar bile, en az ndan daha kötü, daha i renç birer cana k olmu lard r” (Dostoyevski,
2004:38).
Ak l ve bilginin en yüksek kuramsal çerçevesi bilim olarak kabul edilir. Bilim ise görece daha
ya an r bir dünya içindir. Fakat bilimin kurma çabas nda oldu u dünya, insani olan d ar da
rakmaktad r: “Her ey çizelgelere göre hesaplan nca bizlere ne kal r” (Dostoyevski, 2004:40)
sorusunu soran Dostoyevski için insan “her zaman ve her yerde, kim olursa olsun mant n ve
karlar n buyurdu u gibi de il de, gönlünün çekti i gibi” (Dostoyevski, 2004:40) davranm r.
Dolay yla ak l ve bilimin boyunduru undaki ya am dü üncesi, insan n asli do as tahrip
etmektedir. stenilen ya am ise tats z-tuzsuz bir ya amd r: “Diyelim ki gerçekten günün birinde bütün
istek ve kaprislerimizin formülü bulunursa, daha do rusu isteklerimizin neye ba oldu u, hangi
yasalara göre olu tu u, nas l geli ti i, de ik durumlarda ne gibi yönler ald üstüne kesin matematik
formülleri ortaya ç kar rsa… [Bu durumda] insan, insanl ktan ç p bir org vidas na, ya da bunun gibi
bir eye dönecektir. Çünkü iste i, iradesi olmayan istemeyi bilmeyen insan org silindirindeki bir
vidadan ba ka nedir ki?” (Dostoyevski, 2004:41).
Görüldü ü üzere salt bilimin hedeflerinin gerçekle ti i bir dünyada insan, istek ve iradesi olmayan bir
varl k olarak hiçle tirilmektedir. Bu hiçle tirilme ayn zamanda özgürlü ün ortadan kalkmas anlam na
gelmektedir: Söz geli i bir gün birisine nanik yapsam, hesaplar, kitaplar benim gerçekten öyle
yapmam, hem de hangi elimi kullanm sam o elimi kullanmam gerekti ini ortaya koysa, benim
özgürlü ümden geriye ne kal r ki?” (Dostoyevski, 2004:42). Dolay yla Dostoyevski için isteme ve
irade, mant a kar a nd r: “Mant k, ku kusuz iyi bir eydir, ama olup olaca mant kt r ve bir
insan n gereksinimini gidermekten öteye geçemez; oysa istek ya am n ta kendisidir” (Dostoyevski,
2004:43).
Bir ba ka aç dan, Dostoyevski için ak l ve mant n bütünüyle düzenledi i dünya ideali bir kayg
durumunu da içerisinde ta maktad r: Amac gerçekle tirme kayg ! Ona göre “insano lu amac na
do ru ilerlemeyi sever, fakat amac elde etmeyi de il” (Dostoyevski, 2004:48-49).
Sonuç Yerine
Dostoyevski’nin Yeralt ndan Notlar’daki kahraman olan yeralt insan , Kaufman taraf ndan da ifade
edildi i üzere, Dostoyevski’yi varolu çu felsefenin önemli figürlerinden bir olarak kabul etmemizi
sa layacak çe itli de erlendirmeler dâhilinde kar za ç kmaktad r. Çünkü o, ak l kar nda isteme
ve özgürlü ün de erini savunmakta, dünyan n bütünüyle rasyonel de il, bireysel seçimlerle in a
edildi ine vurgu yapmakta ve bilmenin total insan ya am n ancak bir k sm olabilece ini
hat rlatmaktad r. Tüm bunlar, Dostoyevski’yi varolu felsefelerinin u ra temel problemleri
eserlerinde dile getirmi bir romanc olarak kabul etmemizi me ru k lmaktad r.

Kaynaklar
BARRET, William (2003), rrasyonel nsan, Türkçesi: Salih Özer, Hece Yay nlar , Ankara.
KAUFMANN, Walter (1997), Dostoyevski’den Sartre’a Varolu çuluk, Çeviren: Ak it Göktürk, Yap
Kredi Yay nlar , stanbul.
AKARSU, Bedia (2010), Ça da Felsefe Ak mlar , nk lap Yay nlar , stanbul.
SARTRE, Jean-Paul (1996), Varolu çuluk, Çeviren: As m Bezirci, Say Yay nlar , stanbul.
TOPÇU, Nurettin (1999), Varolu Felsefesi, Dergâh Yay nlar , stanbul.
BERDYAEV, Nikolay (2004), Ruh Sürgünü, Çeviren: Ender Gürol, Dünya Kitaplar , stanbul.
DOSTOYEVSK , Fiyodor (2008), Yeralt ndan Notlar, Çeviren: Mehmet Özgül, leti im Yay nlar ,
stanbul.

You might also like