Professional Documents
Culture Documents
Türk Destanları - Göç Destanı PDF
Türk Destanları - Göç Destanı PDF
Uygur Elinde Hulin adında bir dağ vardı. Ondan rafa doğru gittiler. Oradan güzel musiki sesleri geliyor
Tuğla ve Selenge adında iki ırmak çıkardı. Bir gece ve geceleri otuz adım çevresinde bir ışık görünüyordu.
oradaki bir ağacın üzerine gökten ilâhî bir ışık indi. Nihayet doğum vakti geldi. Dağda bir kapı açıldı.
İki ırmak arasında yaşayan halk bunu dikkatle İçinde birbirinden ayrı beş daire ve onlarda beş çocuk
takip ettiler. Ağacın gövdesinde gebe bir kadına vardı. Ağızları üstünde asılı birer emzikle süt emiyorlardı.
benzeyen bir şişkinlik peydah oldu. O ışık dokuz Halk ve beğler onları çok say-gıladüar. Büyükten küçüğe
ay, on gün o şişkinlik üzerinde durdu. Bu doğru çocukların adları Sungur Tigin, Kutur Tigin,
müddetin sonunda o şişkinlik yarıldı. İçinden beş Tükek Tigin, Ür Tigin, Buku Tigin'di. Bunların Tanrı
çocuk çıktı. O ülkenin ahalisi bunları alıp bü- tarafından geldiğini sanan Uygurlar içlerinden birini
yüttüler. Bunların en küçüğünün adı Buğu Handı. kağan yapmaya niyet ettiler. Buku akıl, ehliyet ve
Büyüyünce herkesi hükmüne alarak hükümdar güzellikçe ötekilerden üstün olduğundan onu müttefiken
oldu. Otuz göbekten fazla bir zaman geçtikten kağan seçmeye karar verdiler. Büyük bir şölen yaparak
sonra Yulun Tigin padişah oldu. Çinlilerle birçok onu usûlü dairesinde hanlık tahtına oturttular. Tanrı ona
savaşlarda bulundu. Nihayet bu hale bir son ver- üç karga vermişti ki ülkede olup biteni kendisine haber
mek için oğlu Gali Tigin'i Çin hükümdar ailesinden verirlerdi. Bir gece Buku Han uyurken penceresinden bir
Kiü-lien adlı bir kızla evlendirmeye karar verdi. Bu kız girdi. Buku Han korktu. Fakat seslenmedi. Kız ikinci
prenses, sarayını Hatun Dağında kurdu. Bu civarda gece yine geldi. Buku yine korktu. Fakat yine sustu.
Tanrı Dağı admda bir dağ, cenup tarafında da Üçüncü gece, rüyasını anlattığı vezirin teşviki ile kızla
küçük dağ şeklinde ve Kutlu Dağ adını taşıyan bir görüştü. Her gece beraber Ak Dağa giderek orada
kaya vardı. Hatun Dağı'na Çin elçileri bakıcıları ile konuşuyorlardı. Bir gece ak sakallı ve ak değnekli bir
birlikte geldiler. Onlar kendi aralarında dediler ki: ihtiyar Buku Hanın rüyasına girdi. Ona fıstık şeklinde bir
"Hatun Dağı'nm saadeti bu kayaya bağlıdır. Bu taş vererek bu taşı sakladığınız müddetçe dünyanın dört
hükümeti zayıflatmak için onu yok etmeli." Bunun bucağına hakim olacaksınız dedi. Buku Hana yıllardan
üzerine Tigin'i bularak Çinli prensesle yaptığı bu sonra çocuklarından biri halef oldu. Bu zamanda bütün
evlenmenin karşılığı olarak o kaya parçasının ken- hayvanların ve çocukların göç göç diye bağırdıkları işi-
dilerine verilmesini istediler. Tigin razı oldu. Fakat tildi. Bu manevî işaretin tesiriyle yurtlarını bırakıp
kayanın büyüklüğü yerinden kımıldatılmasma göçtüler. Nerede durmak isterlerse bu sesleri duydular.
engel oluyordu. Kayanın çevresini odunlarla dol- Nihayet Beş Balığ'ın bulunduğu yere gelince sesler
durarak ateş verdiler, iyice kızdırdıktan sonra üze- kesildi. Onlar da orada durdular ve beş mahalle yaparak Beş
rine keskin sirke dökerek parçaladılar. Sonra o par- Balık adını verdiler.
çaları arabalara koyarak Çin'e götürdüler. Bu
büyük bir hadise oldu. Memleketteki bütün kuşlar,
hayvanlar kendi dilleriyle bu kayanın gidişine ağ-
ladılar. Bundan yedi gün sonra da Tigin öldü.
Ondan sonra bu memleket felaketten kurtulmadı.
Halk rahat yüzü görmedi. Yulun Tiginden sonraki
hükümdarlardan birçoğu çabuk öldüler. Bunun
üzerine hükümdarlar payitahtlarını Hoçu'ya gö-
çürmeğe mecbur oldular. Hakimiyetlerini oradan
Beş Balığ'a kadar uzattılar.
Kaynağını Karakurum'dan alan Tuğla ve Se-
lenge ırmaklarının birleştiği Kumlançu'da bir fın-
dık ağacı ile bir kayın ağacı vardı. Bunların ara-
sında bir dağ peydan oldu. Bir gece o dağın üzerine
gökten bir ışık indi. Bu dağ günden güne büyüdü.
Uygurlar bu hale şaştılar. Edep ve tevazu ile o ta-