You are on page 1of 42

9.

1 Lewis Nokta Simgeleri

Lewis nokta simgesi, elementin simgesi ve atomundaki her bir değerlik elektronuna
karşılık gelen bir noktadan oluşur.
9.2 İyonik Bağ

Bir iyonik bağ, bir iyonik bileşikte iyonları bir arada tutan elektrostatik kuvvettir.
9.3 İyonik Bileşiklerin Örgü Enerjisi

Herhangi bir iyonik katının kararlılığının nicel ölçüsü onun örgü enerjisidir. Örgü enerjisi, katı bir yonik
bileşiğin bir molünü tamamen gaz iyonlarına ayrıştırmak için gerekli olan enerjidir.

Born-Haber Döngüsüyle Örgü Enerjilerinin Belirlenmesi


Örgü enerjisi doğrudan ölçülemez. Ancak, eğer bir iyonik bileşiğin yapısını ve bileşimini
bilirsek, iki iyon arasındaki potansiyel enerjinin (E), bu iyonların yüklerinin çarpımıyla doğru, aralarındaki
uzaklık ile ters orantılı olduğunu ifade eden Coulomb yasasını kullanarak bileşiğin örgü enerjisini
hesaplayabiliriz:

İyonik bir bileşiğin oluşumunun bir dizi basamakta gerçekleştiğini varsayarak örgü enerjisini dolaylı olarak da
belirleyebiliriz. Bu işlem, iyonik bileşiklerin örgü enerjilerinin; iyonlaşma enerjileri, elektron ilgileri ve diğer atomik ve
moleküler özelliklerle ilgili olduğunu varsayan Born-Haber çevrimi olarak bilinir.
Şekil 9.2. 1 mol katı LiF oluşumu için Born-Haber çevrimi.
Örgü Enerjisi ve İyonik Bileşiklerin Formülü

Formülün MgCl2 olmasının altındaki belirleyici neden, katı magnezyum klorür oluşumu ile
kazanılan ekstra kararlılığa dayanmaktadır.
9.4 Kovalent Bağ
Şimdi su molekülünün Lewis yapısını ele alalım. görüldüğü gibi oksijen atomunun Lewis
simgesinde iki eşleşmemiş nokta, yani eşleşmemiş elektron vardır.

Hidrojen atomu ise var olan tek elektronunu kovalent bağ yapmak için kullandığından, yalın elektron çiftine
sahip değildir.

F2 ve H2O moleküllerinde, F ve O atomları elektronlarını paylaşarak, kararlı soy


gaz elektron dağılımına ulaşmayı başarmışlardır.

Bu kurala göre; hidrojen dışındaki atomlar sekiz değerlik elektronu ile çevrilinceye kadar bağlar oluşturma
eğilimindedirler.
Atomlar farklı türde kovalent bağlar oluşturabilirler. Tekli bir bağda, iki atom bir elektron çiftiyle bir arada
tutulur. Bazen iki atom iki ya da daha fazla elektron çiftini paylaşabilir. Böyle bağlara çoklu bağlar denir. Eğer iki
atom, iki elektron çiftini paylaşırsa, oluşan kovalent bağa ikili bağ denir.
Çoklu bağlar tekli kovalent bağlardan daha kısadır.
Bir molekülde kovalent bağla bağlı iki atomun
çekirdekleri arasındaki uzaklığa bağ uzunluğu, denir.
Şekil 9.3 H2 ve HI’da bağ
uzunluğu (pm).
9.5 Elektonegatiflik

Apolar bir kovalent bağı, polar bir kovalent bağdan ayırt etmemize yardımcı olacak
özellik, bir atomun kimyasal bir bağdaki elektronları kendine çekme yeteneğinin
bir ölçüsü olan elektronegatifliktir.

HF’deki bağa, polar kovalent bağ ya da kısaca polar bağ denir. Çünkü elektronlar bir atomun etrafında
diğerinden daha çok zaman geçirirler

HF bağı ve diğer polar bağlar, elektronların tamamen eşit bir şekilde paylaşıldığı kovalent bağ
(apolar) ile elektron aktarımının hemen hemen tam olduğu iyonik bağ arasında bir bağ gibi
düşünülebilir.

Apolar bir kovalent bağı, polar bir kovalent bağdan ayırt etmemize yardımcı olacak
özellik, bir atomun kimyasal bir bağdaki elektronları kendine çekme yeteneğinin
bir ölçüsü olan elektronegatifliktir.
Şekil9.4 HF molekülünün
elektrostatik potansiyel haritası.
Dağılım gökkuşağı renklerine göre
değişir. Elektronca en zengin bölge
kırmızı, en fakir bölge mavidir.
Elektronegatiflik göreceli bir kavramdır ve bir elementin elektronegatifliği sadece diğer elementlerin elektronegatifliğine bağlı olarak
ölçülebilir. Linus Pauling†, birçok elementin göreceli elektronegatifliğinin hesaplanması için bir yöntem geliştirdi. Bu değerler Şekil 9.5’de
verilmiştir.

Elektronegatiflikleri oldukça farklı olan elementlerin atomları, NaCl ve CaO bileşiklerinde olduğu gibi, birbirleriyle iyonik bağ
oluşturma eğilimindedirler.

Kovalent bağların çoğu ametal elementlerin atomları arasında meydana gelir. Sadece aynı elektronegatifliğe sahip aynı elementin
atomları birbirleri ile tam kovalent bağ yaparlar.
Şekil 9.6 Elektronegatifliğin atom numarasi ile
değişimi. Holojenler en yüksek, alkali metaller
en düşük elektronegatifliğe sahiptirler.

Bağ yapan atomlar arasındaki elektronegatiflik farkı 2,0 ya da


daha fazla ise iyonik bağ oluşur. Bu kural iyonik bileşiklerin
tamamına olmasa bile birçoğuna uygulanabilir. Bazen kimyacılar,
bir bağın doğasını tanımlamak için yüzde iyonik karakter
terimini kullanır.
Elektonegatiflik ve Yükseltgenme Basamağı
NF3 renksiz, kokusuz ve etkin
olmayan bir gazdır.
HNO3 kuvvetli bir elektrolittir.
Karbonat, CO3 2-
9.7 Formal Yük ve Lewis Yapısı
Karbonat, CO3 2-
Bazen verilen bir tür için birden fazla mantıklı
Lewis yapısı yazılabilir. Bu gibi durumlarda,
formal yükleri ve aşağıdaki yol gösterici
açıklamaları kullanarak, en uygun Lewis yapısını
seçebiliriz.

• Molekülün formal yük içermeyen Lewis yapısı,


formal yük içerene tercih edilir.

• Büyük formal yüklü (+2, +3, vb ya da −2, −3


vb) Lewis yapıları, düşük formal yüklülere göre
daha az tercih edilir.

• Benzer formal yük dağılımlı Lewis yapıları


arasında en kabul edilebilir yapı, negatifformal
yükün, elektronegatifliği daha büyük olan atomlar
üzerinde olduğuyapıdır.

CH2O
9.8 Rezonans Kavramı
Rezonansa bir başka örnek de karbonat iyonudur:
 İkili bağlar tekli bağlardan daha kısa
olduğundan, O3 molekülünde O−O bağının
 O=O bağından daha uzun olması beklenir.
Halbuki, deneysel veriler ozondaki her iki Deneysel bilgilere göre, CO3 2- iyonundaki tüm karbon-oksijen
bağları birbirine eşittir.Bu nedenle karbonat iyonunun
 oksijen-oksijen bağının birbirine eşit özellikleri en iyi şekilde olası tüm rezonans yapıları göz önüne
olduğunu(128pm) göstermektedir alınarak açıklanır.
Rezonans kavramı organik moleküller için de geçerlidir.
Benzen molekülü (C6H6)
buna en iyi örnektir: Gerçekte tüm C atomları arasındaki
Bu yapıların her birine rezonans yapısı denir. O halde
mesafe, C—C tekli bağından kısa
bir rezonans yapı, tam olarak (154 pm), CPC ikili bağından (133 pm) uzundur ve 140
tek bir Lewis yapısıyla gösterilemeyen bir molekülün, iki ya pm dir.
da daha fazla sayıdaki
Lewis yapılarından birisidir. İki uçlu ok, yapıların rezonans
yapılar olduğunu göstermek için kullanılır.

Benzenin altıgen yapısı ilk kez


Alman kimyacı August Kekulé
tarafından
önerilmiştir. (1829-1896).
9.9 Oktet Kuralından Sapmalar

Eksik Oktet
H–Be–H
Gördüğünüz gibi, Be atomunun çevresinde yalnızca dört
elektron vardır ve berilyumun bu molekülde oktet kuralını
sağlaması mümkün değildir.

Aynı şekilde 3A Grubundaki elementler de, özellikle bor ve


alüminyum, sekizden daha az elektronla çevrelendikleri
bileşikleri oluşturma eğilimindedirler

Aşağıdaki rezonans yapılarının tamamında B ve F atomları


arasında ikili bağ vardır
ve bor atomu oktet kuralını sağlamaktadır. B atomunun
formal yükünün negatif, F gibi elektronegatif bir atomunun
formal yükünün ise pozitif olmasına karşın, BF3’deki B–F
bağ uzunluğunun 130,9 pm olması ve Çizelgedeki B–F
tekli bağ uzunluğu olan 137,3 pm’den daha kısa olması bu
rezonans yapılarının varlığını desteklemektedir.
Tek Elektronlu Moleküller
Genişlemiş Oktet

Periyodik çizelgenin üçüncü ve sonraki periyotlarında yer alan elementlerin atomları, merkez atomu
çevresinde sekizden fazla elektronun bulunduğu bazı kararlı bileşikler oluştururlar. Bu orbitalller bir
atomun genişlemiş oktet oluşturmasına neden olur.

SF6 molekülünde, kükürdün altı değerlik


elektronunun her biri flor
atomuyla kovalent bağ oluşturur.
Dolayısıyla merkez kükürt atomu
çevresinde 12 elektron vardır, yani okteti
aşmıştır.
sp3d2 melezleşmesini daha sonra göreceğiz

Kükürt atomu, oktet kuralına uyan birçok bileşik de


oluşturur. Örneğin kükürt diklorürde,
S sekiz elektronla çevrelenmiştir.
AlI3 dimerleşme, yani Al2I6 gibi ikili
birimler oluşturma eğilimindedir
PF5 kimyasal olarak
etkin bir gazdır.
Sülfat iyonu SO42-
Bazen üçüncü periyot ve sonrasındaki element atomlarının merkez olduğu bileşiklerde Lewis yapılarını çizerken, tüm atomlar
oktet kuralını sağlamasına rağmen hala yerleştirilecek değerlik elektronları olduğunu görürüz. Bu gibi durumlarda, fazla
elektronlar merkez atom üzerine yalın elektron çiftleri olarak yerleştirilmelidir.
9.10 Bağ Enerjisi
Bağ enerjisi bir molekülün kararlılığının ölçüsüdür. Bu enerji, gaz halindeki 1 mol gaz moleküllerinin, belirli
bir bağını kırmak için gerekli olan entalpi değişimidir.
Bağ Entalpilerinin Termokimyada Kullanımı
Hidrojen gazının oksijen ile yanması oldukça ekzotermiktir:

Fotosentez yoluyla su ve karbon dioksitten glukoz (C6H12O6) oluşumu


tepkimesi oldukça endotermiktir

Gaz fazındaki tepkimenin entalpi değişimi şu eşitlikle verilir:

(a) Endotermik bir tepkimede bağ entalpi


değişimleri.
(b) Ekzotermik bir tepkimede bağ
entalpi değişimleri

You might also like