Professional Documents
Culture Documents
GEORGE S. CLASON
Telif Hakkı © George S. Clason
© 2005 GOA Basım Yayın ve Tanıtım Hiz. San. Tic. Ltd. Şti.
Bu kitap
Ajans Plaza Tanıtım ve iletişim Hizmetleri ı www.ajansplaza.com
tarafından hazırlanmış ve 0212.612 85 22
Kitap Matbaası'nda basılmıştır.
Davutpaşa Cad. Emintaş Kazım Dinçol San. Sit.
No: 81/21 Topkapı·lstanbul • 0212.501 46 36
0NSÖZ
G. S. C.
•
lçiNDEKİLER
Önsöz 5
Babil'in Duvarları 87
9
GEO R GE S. C L A SON
10
BA BİL'İN KE R V A N T A C İR İ
11
GEO R GE S. C L A SON
12
BA BIL'İN KER V A N T A C İR i
13
GEO R GE S. C L A SON
14
BABIL'İN KE R V A N T A C i R i
15
BABiL'İN EN ZENGİN AnAMı
17
GEOR GE S. C L A SON
18
BABİL'İN KERVAN T A C İRİ
19
GEORGE S. C L A SON
20
BABIL'i N KERVAN T A C i Rİ
21
GEOR GE S. C L A SON
22
BABIL'IN KE R V A N T A C i R İ
23
GEORGE S. CLASON
24
BABİL'İN KERVAN TACİRİ
25
GEORGE S. CLASON
26
BABİL'IN KERVAN TACİRi
27
GEORGE S. CLASON
•••••••••••••••••
B TÜM KAZANDIKLARINIZIN BİR KISMINI il
11 KENDİNİZE AYIRMANIZ GEREKİR 11
•••••••••••••••••
•
29
GEORGE 5. CLASON
30
BABİL'İN KE RVAN TACİRİ
31
GEORGE S. CLASON
BiRİNCi ÇARE
32
BABİL'İN KERVAN TACİRİ
33
GEORGE S. CLASON
34
BABİL'IN KERVAN TACİRİ
iKiNCI ÇARE
Harcamalarınızı denetleyin
35
GEORGE S. CLASON
36
BABİL'İN KERVAN TACİRi
ÜÇÜNCÜ ÇARE
Altınınızı çoğaltın
37
GEORGE S. CLASON
38
BABIL' IN KERVAN TACiRi
DÖRDÜNCÜ ÇARE
39
GEO RGE S. CLAS ON
BEŞiNCi ÇARE
40
BABIL'IN KERVAN T AC İRİ
41
GEORGE S. C LASON
ALTINCI ÇARE
42
BABİL'İN KERVAN TACİ R İ
43
GEORGE S . CLASON
YEDiNCİ ÇARE
44
BABIL' IN KERVAN TACiRi
45
GEORGE S. CLASON
46
•
47
GEORGE S. CLASON
48
BABIL' IN KER VAN TACİ R İ
49
GEO R GE S. CLASON
50
BABİ L 'İN KERVAN T A CİRİ
51
GEORGE S. CLASON
52
BABİL'İ N KERVAN TACİRİ
onu işaret ederek, "Bu konuyu sen açtığına göre önce seni
dinleyelim," dedi.
"İnsanın nasıl büyük bir şans yakalayabileceğinin, elin
den kaçmasına kör gibi nasıl izin verebileceğinin, büyük
paralar kaybedip sonra nasıl pişman olabileceğinin öyküsü
nü seve seve anlatırım size.
"Yıllar önce yeni evlenmiş, işe yeni atılmış genç bir
adamken bir gün babam gelip birisiyle ortak bir yatırıma
girmem için beni zorladı. Yakın arkadaşlarından birinin oğ
lu kentin dış duvarlarının çok uzağında olmayan geniş bir
çorak arazi olduğu haberini almıştı. Arazi kanaldan epey
yukarıda olduğu için su oraya ulaşamıyordu.
"Babamın arkadaşının oğlu araziyi alıp öküzlerin çalıştı
rabileceği üç büyük su değirmeni yapmayı planlamıştı; böy
lece yaşam kaynağı suyu bereketli topraklara ulaştırabile
cekti. Bu iş tamamlanınca araziyi küçük parsellere ayırarak
ekim yapmaları için Babillilere satacaktı.
"Babamın arkadaşının oğlunun bunu gerçekleştirebile
cek yeterli altını yoktu. Benim gibi dürüstce para kazanan
genç bir insandı. Babası da, benimki gibi, geniş aileye sa
hip dar gelirli birisiydi. Onun için bu girişimde kendisine
ortak olabilecek insanlar arıyordu. Ortaklığın, belli bir geli
ri olan, arazi satılabilecek duruma getirilinceye kadar geliri
nin onda birini bu girişime yatırabilecek on iki kişiden oluş
masına karar vermişti. Sonunda kazanılan parayı yatırdıkla
rı paranın oranına göre paylaşacaklardı.
"'Oğlum, sen artık genç bir adamsın,' demişti babam o
gün? 'En büyük arzum kendine değerli bir mülk yapıp say
gıdeğer insanlar arasına girebilmen. Babanın düşüncesizce
yaptığı hatalardan ders almanı istiyorum.'
"Bunu ben de çok istiyorum, baba,' diye karşılık vermiştim.
"'Öyleyse şunu öğütlüyorum. Senin yaşında olsaydım ya
pacağım şeyi sen yap. Gelirinin onda birini ayırarak yatırım
yap. Ayırdığın bu onda bir paralarla ve onun kazanacakla
rıyla benim yaşıma gelmeden değerli bir mülk edinebilirsin.'
53
GEORGE S. CLASON
54
BABİL ' IN KERVAN TAC İ Ri
55
GEORGE S. CLASON
56
B A B IL'İN KERVA N TA CiRi
57
GEO R GE S. CLASON
58
BABİ L ' İ N KERVAN T A Cİ Ri
•••••••••••••••••
· il GiRiŞiMCi iNSANLAR M lil
il ŞANS TANRIÇASININ LÜTFUNU KAZANIR il
•••••••••••••••••
59
ALTININ BEş YASASI
61
GEORGE S. CLASON
62
BABİL'İ N KERVAN T A CİRİ
63
GEORGE S. CLASON
64
BABIL'IN KERVA N TA Cİ Ri
65
GEORGE S. CLASON
66
BABIL'IN KERVAN TACiRİ
67
GEORGE S. CLASON
68
BA BİL'İN KERVA N TA Ci Ri
69
GEORGE S. CLASON
"Altın istekli bir işçidir. Karşısına iyi bir fırsat çıktığını gö
rünce daha da istekli olur. Bir köşede altını olan herkesin
ayağına karlı yatırımlar yapacağı fırsatlar gelir. Altın yıllar
geçtikçe kendisini şaşırtıcı bir biçimde çoğaltır."
70
BABİ L ' İ N KERVAN TACİRİ
71
GEORGE S. CLASON
73
GEORGE S. C LASON
74
BABi L ' i N KERVAN T ACİRİ
75
GEORGE S. CLASON
76
BABİL'İN KERVAN TACİRi
77
GEORGE S. CLASON
78
BABİL' IN KE RVAN TACİRİ
79
GEORGE S. CLASON
80
BABİL'İN KERVAN TACİRİ
81
G EORGE S. CLASON
82
BABİ L'IN KERVAN TACİRİ
83
GEORGE S. CLASON
84
BABIL' IN KERVAN TACiRi
•••••••••••••••••
11 BİRAZ DİKKAT il
11 BÜYÜK PİŞMANLIKTAN YEGDİR 11
•••••••••••••••••
85
BABiL'İN DUVARLARI
87
GEORGE S. CLASON
88
BABİL ' İN KERVAN TACİRi
89
GEORGE S. CLASON
•••••••••••••••••
B YETERIJ KORUNMA OIMADAN B
B YAŞAMAYI GÖZE ALAMAYIZ B
•••••••••••••••••
90
İnsan, ne kadar çok acıkırsa zihni o kadar berraklaşır,
hem de yiyeceklerin kokusuna daha hassas olur.
Azure'nin oğlu Tarkad kesinlikle böyle düşünüyordu.
Tam iki gündür bir bahçenin duvarından sarkan daldan
aşırdığı iki küçük incirden başka ağzına lokma girmemişti.
Öfkeli kadının dışarı fırlayıp kendisini sokağın başına kadar
kovalamasından önce bir incir daha kopartamamıştı. Paza
ra doğru yürürken kadının tiz çığlıkları hala kulaklarında
çınlıyordu. O iki incir, pazarcı kadının meyve dolu sepetle
rindeki meyvelerden aşırmak için yanıp tutuşan parmakla
rını engellemesinde yardımcı olmuştu.
Daha önce Babil'in pazar yerlerine bu kadar çok yiyecek
geldiğini, böyle güzel koktuklarını hiç fark etmemişti. Pa
zardan ayrılarak hana doğru yürüdü, yemekhanenin önün
de bir aşağı bir yukarı dolaşmaya başladı. Belki orada ken
disine bir bakır sikke borç verecek tanıdığı biriyle karşıla
şırdı; böylece hanın suratsız sahibinden bir gülümseme ko
partabilir, karnını doyurabilirdi. Bakır sikkesi olmazsa ne
kadar kötü karşılanacağını biliyordu.
Boş bulunduğu bir anda hiç karşılaşmak istemediği
91
GEORG E S. CLASON
92
BABİ L'İN KERVAN TACİR İ
93
GEORGE S. CLASON
94
BABİL' İN KERVAN TACiRİ
95
GEORGE S. CLASON
96
BABIL'IN KERVAN TACiRİ
97
G EORGE S. CLASON
98
BABİL'İN KERVAN T ACİRİ
99
GEORGE S. CLASON
100
B A B İL'İN KERVAN T ACİRİ
•••••••••••••••••
il KARARLILIK VARSA El
ili BİR YOL BULUNUR. il
•••••••••••••••••
101
BABiL'DEN Ki1 TABLETIER
21 Ekim 1934
103
GEORGE S. CLASON
104
BABİL'İN KERVAN TACİRİ
Saygılarımla ,
Alfred H. Shrewsbury ,
Arke olo j i B�ltimü
1 Numaralı Tablet
105
GEORGE S. CLASON
106
BABİL'İN KERV AN T ACiRi
iV Numaralı Tablet
107
GEORGE S. CLASON
108
BABİ L'İ N KERVAN T ACİRi
V Numaralı Tablet
109
GEORGE S. CLASON
7 Kasım 1936
1 10
BABİL'IN KERVA N TACi Ri
111
GEORGE S. CLASON
] 12
BABİL'İN KERVAN TACİRi
1 13
GEORGE S. CLASON
Saygılarıml a ,
.Ali'red H . Shrewsbury ,
.Arke o l o j i Bölümü
1 14
BABiL'İN EN ŞANSLI AnAMı
115
GEORGE S. CLASON
1 16
BABİL' İN KERVAN TACİ Rİ
1 17
GEO RGE S. CLASO N
1 18
B A B IL'İN KERVAN TACi Ri
1 19
GEORGE S. CLASON
120
BABIL'IN KERVAN TACiRi
121
GEORGE S. CLA SON
122
B A B İL'İN KERVAN T A C İRİ
123
GEO R GE S. CLASON
1 24
BABİL' İN KERVAN TACİRİ
12 5
GEORGE S. CLAS ON
126
B A B İ L 'İN KE R VAN TACİR İ
• Eski Babil'de köle gelenekleri, bize ne kadar nıtarsız görünse de, sıkı yasa
larla denetlenirdi. Örneğin bir köle mal sahibi olabilir, hatta efendisinin hak iddia
etmediği başka köleler satın alabilirdi. Köle olmayan insanlarla özgürce evlenebi
lirlerdi. Özgür annelerin çocukları da özgür olurdu . Kent tacirlerinin çoğu köley
di; çoğunlukla kendi efendileriyle ortak olur ve kendi servetlerini yaparlardı.
127
GEORGE S. CLA SON
128
BABİL'İN KERVAN TACİRİ
129
GEORGE S. CLASON
130
BABİL' IN KERVAN T A CİR i
131
GEORGE S. CLASON
132
••
133
GEORGE S. CLA SON
134
BABIL'İN KERVAN TACİ Rİ
135
GEORGE S. CLASON
136
BABİL'İN KERVAN T A CİRİ
137
GEORGE S. CLASON
138
. . . B i r z a m a n l a r B a b i l ' d e d ü n y a n ı n en z e n g i n a d a m ı y a ş a r d ı ; a d ı A r k a d .
Z e n g i n l i ğ i n i n ü nü b ü t ü n d ü nyaya y a y ı l m ı ş t ı . A y n ı z a m a n d a eli a ç ı k l ı ğ ı y l a d a
ünlüydü . Yardımlarında cömertti. Ailesine karşı cömertti. Kendi harcamalarında
cömertti. Gene de serveti her geçen yıl harcadığından daha h ı z l ı b i r biçimde
artardı .
... Günün birinde gençlik g ü nlerinden arkadaş ları Kobbi ve Bans ir ç ıkı p g e l d i l e r
v e "Sen Arkad," dediler, "hepimizden daha ş a n s l ı o l d u n . B i z ayakta kalabilmek
i ç i n d i d i n i p d u r u r k e n sen B a b i l ' i n e n z e n g i n a d a m ı h a l i n e g e l d i n . E n g ü z e l
g i y s i l e r i g i y i p e n n a d i d e y i yecekleri yiyebi liyorsun, oysa biz, a i l e l e r i m i z i e l i
y ü z ü d ü z g ü n g iy si l erl e g i y d i r e b i l i r, k a r ı n l a r ı n ı d o y u r a b i l i rsek n e mu t l u b i ze.
" A m a b i r z a m a n l a r eşittik. Aynı hocadan ders a ld ı k . A y n ı oyunlarda oynadık.
N e derslerde ne oy u nl arda bizden üstün değ i l d i n . "Gördü ğ ü m ü z ka d a r ı y l a ne
b i zd e n daha s a d a k a t l a n e de daha çok ç a l ı ş t ı n . Öyleyse neden kahpe kader
d ü nyadaki tüm iyi şeylerin tadını ç ı kartmak için seni seçerken senin kadar hak
eden bizleri görmezden geldi?"
B unun üzerine Arkad onlara uzun bir söylev çekti : "G ençl ik günlerimizden bu
y a n a ç ı p l a k bir v a r o l u ş u n ötesinde b i r şey elde edemediyseniz bu ya i n s a n
olma y a s a l a r ı n ı ö ğ r e n e m e d i ğ i n i z ya d a o n l a r a u y m a d ı ğ ı n ı z i ç i n d i r . "
"Kahpe Kader" kimseye k a l ı c ı i y i l i k vermeyen kötü b i r tanrıçadır. T a m tersine
başına hak edilmemiş altın yağdırdığı herkese kötül ük eder. Onları, tatmin olma
yeteneği olmayan, a lt ı n a , paraya b o ğ u l unca iştah ve tutkulara k a p ı l a n , e l i n e
geçenlerin hepsini p er v ası z ca harcayan, hesabını kitabı nı bilmey e n ma n t ı ksı z
tüketicilere dönüştürür. Öte yandan Tanrıça'nın lütuflara boğduğu b a zı l a r ı i se
z e n g i n l i kle ri n i n ü st ü ne oturup is tif ederler; yeniden kazanma yeteneğine sahip
olmadıklarını bildikleri i ç i n hiç harca m a z l a r. Daha sonra da soyulma korkusuna
k a p ı l ı p k e n d i l e ri n i b o ş bir h a y a t a , g i z l i bir s e f a l e t e m a h k u m e d e r l e r . "