You are on page 1of 11

dolayı

1. Anlamı: dolaylı etki, dolaylı neden Dünkü olaydan dolayı çok üzgünüz.

(Dünkü olay üzülmemize sebep oldu.)

2. isim + -DAn → dolayı İş-ten dolayı eğlenmeye hiç vakitleri olmuyor.

Neşe-si-n-den dolayı herkes onu sever.

Hastalığ-ım-dan dolayı yazın gideceğim Akdeniz turunu


erteledim.

Bu yıl aşırı sıcak-tan dolayı büyük bir kuraklık yaşandı.

Çalışkanlığ-ın-dan dolayı başarılı oluyorsun.

1
3. fiil + (-mA-) + -mA- + iyelik eki + -dAn → dolayı Ahmet Bey ona saygısızlık et-me-niz-den dolayı çok
üzülmüş.

Yıllarca memleketime gid-eme-me-m-den dolayı ailemi çok


özledim.

Ormanların yok edil-me-si-n-den dolayı küresel ısınma


artıyor.

Bahçeye çöp at-ma-nız-dan dolayı apartman sakinleri


sizden şikâyetçi.

Hatalarından ders al-ma-ma-n-dan dolayı hep aynı şeyleri


yaşıyorsun.

2
4. fiil + (-mA-) + -DIk- + iyelik eki + -dAn → dolayı Bütün işlerimi bugüne bırak-tığ-ım-dan dolayı dışarı
çıkmam mümkün değil.
fiil + (-mA-) + -AcAk- + iyelik eki + -dAn → dolayı

Dün gece çok iyi uyu-ma-dığ-ın-dan dolayı söylediklerimi


anlamıyorsun.

Akşama misafir gel-eceğ-i-n-den dolayı hazırlık


yapmalıyız.

Bizi dinle-me-y-eceğ-i-n-den dolayı onunla konuşmaktan


vazgeçtik.

3
nedeniyle

1. Anlamı: neden (sebep), gerekçe Güzelliği nedeniyle herkesin dikkatini çekerdi.

(Güzelliği, herkesin dikkatini çekmesine sebep olurdu.)

2. isim → nedeniyle Yağmur nedeniyle yarınki gezi iptal edildi.

Kalabalık nedeniyle sokaklarda yürümek mümkün olmuyor.

Uzaklık nedeniyle onunla her gün görüşemiyoruz.

Artan hava sıcaklığı nedeniyle seyahatler başladı.

Çocuk köpek korkusu nedeniyle bizim eve gelemiyormuş.

4
3. fiil + (-mA-) + -mA- + iyelik eki → nedeniyle Çok iyi bir araştırmacı ol-ma-sı nedeniyle sevilir.

Havanın karar-ma-sı nedeniyle hiçbir şey görünmüyordu.

Türkiye’de dört mevsim yaşan-ma-sı nedeniyle çok çeşitli


sebze ve meyveler yetişir.

Hiçbir şeyi unut-ma-ma-m nedeniyle herkes bana “fil


hafızalı!” der.

Filmin ne zaman başlayacağını bil-me-me-miz nedeniyle


beklemek istemedik.

yüzünden

5
1. Anlamı: olumsuz etki Kıskançlığı yüzünden başına gelmedik kalmadı.

(Kıskançlığının olumsuz etkisi sebebiyle başına gelmedik


kalmadı.)

2. isim → yüzünden Trafik yüzünden toplantıya geç kalacağız.

Hastalık yüzünden hiçbir şey yiyemiyormuş.

Elektrik kesintisi yüzünden saatlerce karanlıkta oturmak


zorunda kaldık.

Çocuklar gök gürültüsü yüzünden korkup içeri kaçtılar.

Dün gece komşudaki müzik sesi yüzünden uyuyamadım.

3. benim → yüz + iyelik eki + -den Benim yüzümden herkes mutsuz oldu.

6
senin
onun Senin yüzünden annem benimle konuşmuyor.
bizim
sizin
Yaşadığımız bütün kötü olaylar onun yüzünden.
onlar ***

Oturun lütfen! Bizim yüzümüzden rahatsız olmayın.

Bu kazayı sizin yüzünüzden yaptık.

Onlar yüzünden işimi kaybettim.

4. fiil + (-mA-) + -mA- + iyelik eki → yüzünden Yüksek sıcaklıkta yıka-ma-m yüzünden kazağım küçülmüş.

7
Ahmet onunla konuş-ma-ma-n yüzünden çok mutsuz.

Siz sağlıksız beslen-me-niz yüzünden kilo alıyorsunuz.

Bizi sevenleri dinle-me-me-miz yüzünden bazen yanlış


şeyler yapıyoruz.

Onu hırsızlıkla suçla-ma-lar-ı yüzünden arkadaşlarına


küsmüş.

diye

8
1. Anlamı: neden (sebep), gerekçe Seninle konuşuyorum diye sana kızgın olmadığımı sanma!

(Seninle konuşmam sebebiyle sana kızgın olmadığımı


sanma!)

2. şimdiki zaman Nasıl olsa yarın görüşeceğiz diye sana telefon etmedim.
geniş zaman sebep cümlesi ana cümle
geçmiş zaman  diye  ana cümle
gelecek zaman
istek cümlesi Bize olan borcunu ödemedi diye utanıyormuş.
sebep cümlesi ana cümle
sebep cümlesi

Üç yabancı dil biliyor diye hava atıyor.


sebep cümlesi ana cümle

9
Bütün işlemleri internetten yaparım diye büroya gidip
sebep cümlesi

başvuru yapmamış.
ana cümle

Biz mutlu olalım diye elinden gelen her şeyi yapar.


sebep cümlesi ana cümle

Ben tatlı severim diye dedem baklava getirmiş.

sebep cümlesi ana cümle

10
3. Ana cümlenin bazı kelimeleri yer değiştirebilir ama Spor yapsınlar diye Özlem iki çocuğunu da spor salonuna
anlam değişmez. sebep cümlesi ana cümle

kaydettirdi.

Özlem spor yapsınlar diye iki çocuğunu da spor salonuna


kaydettirdi.

Elindeki bütün parayı harcamış diye babasından azar işitti.


sebep cümlesi ana cümle

Babasından elindeki bütün parayı harcamış diye azar işitti.

11

You might also like