Professional Documents
Culture Documents
\,
41
dr&
irl
1 7
2 8
3 I
4 10
5 11
6 12
lSBN 9?5?1,503rr 3
,llill[illiilillllilllltili
cARLos cASTANEDA otzist tz
Ozgiin Adr:
THE ACTIVE SIDE OF INFINITY
1. Baskr: 2001
Kapak Tasanm
Ali Erkmen
Baskr ve Cilt:
Mart Matbaacrhk Sanatlarr Tic. ve San. Ltd. $ti.
Tel: (0212) 321 23 00 Pbx
Faks: (02 12) 295 I I 07
cARLos cASTANEDA otzist tz
Ozgiin Adr:
THE ACTIVE SIDE OF INFINITY
1. Baskr: 2001
Kapak Tasanm
Ali Erkmen
Baskr ve Cilt:
Mart Matbaacrhk Sanatlarr Tic. ve San. Ltd. $ti.
Tel: (0212) 321 23 00 Pbx
Faks: (02 12) 295 I I 07
DUYURU
Bilgi:
0212-280 6t 42
nerkmen@turk.net
DUYURU
Bilgi:
0212-280 6t 42
nerkmen@turk.net
Giriq
r,illl
llllillr
dolagmaktaydr. Meydanrn Eevresine dtikkdnlar srralanmrqtr.
Hermosillo'ya birgok kez gelmiq olmama karqrn onlann daha
once farkma varrnamlqtrm. Orada olduklarrnr biliyordum,
ama bilingli qekilde fark etmemiqtim onlarr. Hayatrm buna
ba[lr bile olsa o meydanrn bir krokisini gizemezdim. O giin
don Juan'la dolaqrrken, dtikkdnlann yerlerini ve ne sattrklarr-
nr belirlemeye Eahqryordum. ilerde bellelimi canlandlrmama
yardrm edecek ipuglarr anyordum.
"Sana daha once de bigok kez soyledifim gibi," dedi don
Juan, beni dtiqtincelerimin yolunlu$undan kopararak, "tanl-
drfrm her biiyiicti, erkek olsun kadrn olsun, yagaml iEinde
eninde sonunda bi hnlma noktastna varrt."
"Bir sinir buhranr ya da bunun gibi bir qey mi yagadrkla-
nnr sdyhiyorsun?"diye sordum.
"Hayrr, haylr," dedi gtilerek. "Sinir buhranlarr kendilerine
aclyan bireyler igindir. Btiyiici.iler birey de[ildir. Benim an-
latmak istedi[im, iEsel sessizligin ofi.aya grkrp yaprlannrn et-
kin bi yanr haline gelmesi iEin, yaqantrlanndaki siireklili[in
belirli bi anda krnlmasr.
"Qok Eok onernli olan," diye devam etti, "senin o hnlma
noktastna bilerek varman, ya da onu yapay biEimde, akrl yo-
,1,
luyla yaratman."
rl; "Bununla ne demek istiyorsun, don Juan?" diye sordum,
qaqrtrcr uslamlamasrna takrlarak"
,l'i "Senin ktnlma noktan," dedi, "yagantrnr bildigin gibi siir-
dtirmeyi brrakmandrr. Sana sciyledifim her qeyi itaatkar ve
hatasrz biEimde yaptm. Yetene[ini asla gostermiyorsun. Go-
rtiniiqe gore senin tarztn boyle. Kahn kafah delilsin, ama oy-
leymiq gibi davrantyorsun. Kendinden gok eminsin, ama gti-
vensizmiq gibi hareket ediyorsun. Qekingen defilsin, ama in-
N sanlardan korkuyormuq gibi davranryorsun. Yaptrlrn her qey
tek bi noktayr iqaret ediyor: bunlann hepsinin hakkrndan gel-
llll
men gerek, hem de amanslzca."
"iyi de nasrl, don Juan? Akhnda ne var?" diye sordum,
tam bir panik iginde.
"Sanrnm her qey tek bi yere gelip dayanryor," dedi. "Ar-
r,illl
llllillr
Don Juan'rn soyledikleri beni mtithiq rahatsrz etmiqti,
iyi anhyordum.
gi.inkti soylediklerini gok
$imdi Yedinci Edward gibi bir otelde oda tutma zorunlu-
lufuyla yljz yize gelince, ne sciyleyecelimi, ne yana kagaca-
lrmr qaqrrmrqtrm.
"Orada ne yapmamr istiyorsun, don Juan?" diye sordum.
"Bi briyiicii oyle bi yeri olmek igin kullanrr," dedi, gozle-
rini bana clikerek. "Hayatrnda hig yalntz kalmamrgsm sen.
$imdi bunun zamant geldi. O odada olene dek kalacaksln."
Talebi beni iirkiitti.i, ama gtildtirdii de.
"Yapmayaca[rmdan delil ama don Juan," dedim, "olmtiq
oldu$umu anlayabilmem igin olgtit nedir----e[er fiziksel an-
lamda olmenii istemiyorsan tabii."
"Haylr," dedi, "bedeninin fiziksel agrdan cilmesini istemi-
yorum. Birey olarak olmeni istiyorum. it<isl Eok farkh olay-
lar. Ashnda bireyselli[inin bedeninle gok az ilgisi var. Birey
olarak sen zihninden ibaretsin, ve inan bana, zihnin sana ait
defii."
"Nedir bu sagmahk, don Juan, zihnimin benim olmamasr
filan?" diye sordufumu duydum, sesimde sinirli bir trnlamay-
lL,t11]
la.
"Sana bi grin o konudan soz ederim," dedi, "ama arkadaq-
lannrn koruyucu kalkanr altrndayken olmaz.
"Bi btiytictiniin oldti[iinii gosteren 6lgtit," diye devam et-
ti, "yalnrz olup olmamastnln onun igin artrk hig fark etmedi-
gi bi anrn gelmesidir. Kalkan olarak kullandrfrn dostlannrn
eqlifiinin peqine diigmedilin giin, bireysellifinin oldtigti gtin-
dtir. Ne diyorsun? Var mrsln?"
"Yapamam bunu, don Juan," dedim. "Sana yalan soyle-
meye gahqmamm yaran yok. Arkadaqlanmr terk edemem."
"HiE sorun de!il," dedi, kaygrsrzca. Soylediklerimden
zerte kadar etkilenmiqe benzemiyordu. "Bundan sonra senin-
le konuqamayacalrm artrk, ama birlikte oldu[umrz zaman
iEinde epeyce qey o[rendilini sciyleyebrltrrz. Geri gelsen de,
uzaklara gitsen de seni gok gtiglti krlacak qeyler ci$rendin."
Don Juan'rn soyledikleri beni mtithiq rahatsrz etmiqti,
iyi anhyordum.
gi.inkti soylediklerini gok
$imdi Yedinci Edward gibi bir otelde oda tutma zorunlu-
lufuyla yljz yize gelince, ne sciyleyecelimi, ne yana kagaca-
lrmr qaqrrmrqtrm.
"Orada ne yapmamr istiyorsun, don Juan?" diye sordum.
"Bi briyiicii oyle bi yeri olmek igin kullanrr," dedi, gozle-
rini bana clikerek. "Hayatrnda hig yalntz kalmamrgsm sen.
$imdi bunun zamant geldi. O odada olene dek kalacaksln."
Talebi beni iirkiitti.i, ama gtildtirdii de.
"Yapmayaca[rmdan delil ama don Juan," dedim, "olmtiq
oldu$umu anlayabilmem igin olgtit nedir----e[er fiziksel an-
lamda olmenii istemiyorsan tabii."
"Haylr," dedi, "bedeninin fiziksel agrdan cilmesini istemi-
yorum. Birey olarak olmeni istiyorum. it<isl Eok farkh olay-
lar. Ashnda bireyselli[inin bedeninle gok az ilgisi var. Birey
olarak sen zihninden ibaretsin, ve inan bana, zihnin sana ait
defii."
"Nedir bu sagmahk, don Juan, zihnimin benim olmamasr
filan?" diye sordufumu duydum, sesimde sinirli bir trnlamay-
lL,t11]
la.
"Sana bi grin o konudan soz ederim," dedi, "ama arkadaq-
lannrn koruyucu kalkanr altrndayken olmaz.
"Bi btiytictiniin oldti[iinii gosteren 6lgtit," diye devam et-
ti, "yalnrz olup olmamastnln onun igin artrk hig fark etmedi-
gi bi anrn gelmesidir. Kalkan olarak kullandrfrn dostlannrn
eqlifiinin peqine diigmedilin giin, bireysellifinin oldtigti gtin-
dtir. Ne diyorsun? Var mrsln?"
"Yapamam bunu, don Juan," dedim. "Sana yalan soyle-
meye gahqmamm yaran yok. Arkadaqlanmr terk edemem."
"HiE sorun de!il," dedi, kaygrsrzca. Soylediklerimden
zerte kadar etkilenmiqe benzemiyordu. "Bundan sonra senin-
le konuqamayacalrm artrk, ama birlikte oldu[umrz zaman
iEinde epeyce qey o[rendilini sciyleyebrltrrz. Geri gelsen de,
uzaklara gitsen de seni gok gtiglti krlacak qeyler ci$rendin."
Don Juan'rn bana bir qekilde iyiligi dokunmuq kigilere
kargr davranrqlanma iligkin onerilerini izleyerek, benim igin
diinyayr yerinden oynatacak bir karara varmrgtrm: Eok geg ol-
madan o arkadaqlanma teqekktir edip onlan onurlandrma ka-
ranydr bu. itt hedeflerimden biri Rodrigo Cummings'di. An-
cak Rodrigo'nun baqrna gelenler, ti.im planlanmr temelinden
yrkrp mahvetti.
Kendisiyle rekabet duygumun tistesinden geldikten sonra,
ona karqr tavrrm kokten de[iqti. Rodrigo'nun yaptrlr her qe-
yin igine yiizde yi.iz atlamanm benim igin dtinyanrn en kolay
qeyi oldulunu fark etmiqtim. Ashnda ben de trpkr onun gibiy-
dim, ama onunla rekabet etmeyi kesene dek bunu bilmiyor-
dum. Sonra gerEek delirtici bir berrakhkla ortaya grkrverdi.
Rodrigo'nun en btiyiik dileklerinden biri tiniversiteyi bitir-
mekti. Her somestr okula kayrt yaptrnyor ve izin verilen en
fazla sayrda derse yaziryordu. Sonra gtinler ilerledikge birer
birer brrakryordu hepsini. Bazen okuldan tiimtiyle uzaklaqr-
yordu. Bazen de bir-iki dersi giicti ttikenene kadar si.irtikli.i-
yordu.
Son okul doneminde sosyoloji srnrfina arahksrz devam et-
ti, Etinkti bu dersi sevmiqti. Final stnavl yaklaqryordu. Ders
kitabrnr okuyup gahqmak iEin tiE haftasr oldulunu soylemiqti
bana. Sadece alu yiz sayfahk bir kitabr okumak igin bunun
gerekenden fazla bir siire oldu[u fikrindeydi. Kendini arum-
sama yeteneli gok ytiksek diizeyde olan htzh bir okuyucu sa-
yryordu, ona kalsa nerdeyse foto[raf makinasr gibi bir belle-
ge sahipti.
Srnava diinya kadar zamanr oldulunu dtiqiindiiliinden,
arabasrnrn ig doqemesini deliqtirmeye kalkrqtr ve benden yar-
drm istedi. Sag kapryr yerinden grkarrp kaplamayr sa! eliyle
o tarafa dolru sokiip Erkarmak istiyordu, sol eliyle tavana
do[ru sokmek yerine bu qekilde yapmayr yeflemiqti. Ona so-
lak oldu[unu hatrrlattrfrmda, sitemli bir edayla, dostlarlnln
fark etmedili bir siirti yetenelinin arasrnda her iki elini bir-
den kullanabilmesinin de bulundulu yanrtmr verdi. Hakhydr
da, hig farkrna varrnamrqtrm bunun. Kapryr sokmekte ona
yardrm ettim, bu kez de kotti biEimde yrrtrlmrq olan tavan do-
Don Juan'rn bana bir qekilde iyiligi dokunmuq kigilere
kargr davranrqlanma iligkin onerilerini izleyerek, benim igin
diinyayr yerinden oynatacak bir karara varmrgtrm: Eok geg ol-
madan o arkadaqlanma teqekktir edip onlan onurlandrma ka-
ranydr bu. itt hedeflerimden biri Rodrigo Cummings'di. An-
cak Rodrigo'nun baqrna gelenler, ti.im planlanmr temelinden
yrkrp mahvetti.
Kendisiyle rekabet duygumun tistesinden geldikten sonra,
ona karqr tavrrm kokten de[iqti. Rodrigo'nun yaptrlr her qe-
yin igine yiizde yi.iz atlamanm benim igin dtinyanrn en kolay
qeyi oldulunu fark etmiqtim. Ashnda ben de trpkr onun gibiy-
dim, ama onunla rekabet etmeyi kesene dek bunu bilmiyor-
dum. Sonra gerEek delirtici bir berrakhkla ortaya grkrverdi.
Rodrigo'nun en btiyiik dileklerinden biri tiniversiteyi bitir-
mekti. Her somestr okula kayrt yaptrnyor ve izin verilen en
fazla sayrda derse yaziryordu. Sonra gtinler ilerledikge birer
birer brrakryordu hepsini. Bazen okuldan tiimtiyle uzaklaqr-
yordu. Bazen de bir-iki dersi giicti ttikenene kadar si.irtikli.i-
yordu.
Son okul doneminde sosyoloji srnrfina arahksrz devam et-
ti, Etinkti bu dersi sevmiqti. Final stnavl yaklaqryordu. Ders
kitabrnr okuyup gahqmak iEin tiE haftasr oldulunu soylemiqti
bana. Sadece alu yiz sayfahk bir kitabr okumak igin bunun
gerekenden fazla bir siire oldu[u fikrindeydi. Kendini arum-
sama yeteneli gok ytiksek diizeyde olan htzh bir okuyucu sa-
yryordu, ona kalsa nerdeyse foto[raf makinasr gibi bir belle-
ge sahipti.
Srnava diinya kadar zamanr oldulunu dtiqiindiiliinden,
arabasrnrn ig doqemesini deliqtirmeye kalkrqtr ve benden yar-
drm istedi. Sag kapryr yerinden grkarrp kaplamayr sa! eliyle
o tarafa dolru sokiip Erkarmak istiyordu, sol eliyle tavana
do[ru sokmek yerine bu qekilde yapmayr yeflemiqti. Ona so-
lak oldu[unu hatrrlattrfrmda, sitemli bir edayla, dostlarlnln
fark etmedili bir siirti yetenelinin arasrnda her iki elini bir-
den kullanabilmesinin de bulundulu yanrtmr verdi. Hakhydr
da, hig farkrna varrnamrqtrm bunun. Kapryr sokmekte ona
yardrm ettim, bu kez de kotti biEimde yrrtrlmrq olan tavan do-
;; Rodrigo Cummings her qeyiyle oylesine beni yansrtryor-
du ki korkmuqtum. Trpkr onun gibiydim. Aramrzdaki benzer-
lifin savunulacak yanr kalmamrqtr benim igin. intiharvari ol-
du$unu dtigtindtiEtim mutlak bir nihilizm edimine giriqerek
Holywood'da harap bir otelde bir oda tuttum.
Hahlar yegil renkteydi, \,e tam bir yangma dcintigmeden
hemen once sondiiriildiikleri besbelli olan korkung sigara ya-
nrklanyla kaphydrlar. Yegil perdeler ve gamur yeqili duvar kd-
lrtlan vardr. Otelin tabelasrnrn rqlfr btitiin gece odanrn iqinde
yanlp sontiyordu.
Sonunda tam da don Juan'rn benden istedi[i qeyi yapar
bulmuqtum kendimi, ama dolambagh bir yolla olmuqtu bu.
Don Juan'rn taleplerini yerine getirmek, ya da ondan farkh
yanlanma geki dtizen vermek gibi bir amacrm yoktu. Ama
trpkr onun sciyledigi gibi, bireysellifim cil{ip yalnz olup ol-
mamamtn gergekten hig fark etmedi[i an gelene dek, aylar
br:yunca o otel odasrnda kaldrm.
Otelden ayrrldrktan sonra okula daha yakrn bir evde tek
baqrma oturmaya baqladrrn. HiE brrakmadrfrm antropoloji ga-
hqmalanma devam ettim ve bir kadrn ortakla gok kArh bir iqe
giriqtim. Her qey mtikemmel qekilde rayrna oturmuq gciri.inii-
yordu, ancak bir gtin gergek kafama dank etti; yaqamlmrn ge-
ri kalanrnr iqimle ilgili sorunlarla, bilim adamhlryla iq adam-
h$r arasrnda segim yapma kaygrlanyla, ya da ortafrmrn zaaf-
lan ve entrikalanyla ulraqarak geEirecektim artrk. Gergek bir
umutsuzluk benlilimin derinliklerine kadar iqledi. Hayatrm-
da ilk kez, yaptrfrm ve gordtifrim onca $eye karqrn hiE grlcr-
qrm yoktu. Yolumu tamamen kaybetmiqtim. Yaqarnrmr sona
erdirmek igin en pratik ve aclslz yolu bulma fikrini kafamda
ciddi qekilde evirip gevirmeye baqladrm.
Bir sabah kaprmrn rsrarla vuruluqu beni uykumdan uyan-
drrdr. Ev sahibi kadrn oldufunu, efer kapryr agmazsam anah-
tarrnr kullanrp girecelini dtiqtindi.im. Gidip kapryr aErr[rmda
karqrmda don Juan duruyordu! $aqkrnhktan uyuErnuQtum. Ke-
keleyip duruyordum, do!ru drirtist tek kelirne grkmryordu a[-
ztmdan. Elini opmek, ontinde diz Ecikmek istiyordum. Don Ju-
an igeri girdi ve son derece rahat, yatafrmrn kenanna oturdu.
;; Rodrigo Cummings her qeyiyle oylesine beni yansrtryor-
du ki korkmuqtum. Trpkr onun gibiydim. Aramrzdaki benzer-
lifin savunulacak yanr kalmamrqtr benim igin. intiharvari ol-
du$unu dtigtindtiEtim mutlak bir nihilizm edimine giriqerek
Holywood'da harap bir otelde bir oda tuttum.
Hahlar yegil renkteydi, \,e tam bir yangma dcintigmeden
hemen once sondiiriildiikleri besbelli olan korkung sigara ya-
nrklanyla kaphydrlar. Yegil perdeler ve gamur yeqili duvar kd-
lrtlan vardr. Otelin tabelasrnrn rqlfr btitiin gece odanrn iqinde
yanlp sontiyordu.
Sonunda tam da don Juan'rn benden istedi[i qeyi yapar
bulmuqtum kendimi, ama dolambagh bir yolla olmuqtu bu.
Don Juan'rn taleplerini yerine getirmek, ya da ondan farkh
yanlanma geki dtizen vermek gibi bir amacrm yoktu. Ama
trpkr onun sciyledigi gibi, bireysellifim cil{ip yalnz olup ol-
mamamtn gergekten hig fark etmedi[i an gelene dek, aylar
br:yunca o otel odasrnda kaldrm.
Otelden ayrrldrktan sonra okula daha yakrn bir evde tek
baqrma oturmaya baqladrrn. HiE brrakmadrfrm antropoloji ga-
hqmalanma devam ettim ve bir kadrn ortakla gok kArh bir iqe
giriqtim. Her qey mtikemmel qekilde rayrna oturmuq gciri.inii-
yordu, ancak bir gtin gergek kafama dank etti; yaqamlmrn ge-
ri kalanrnr iqimle ilgili sorunlarla, bilim adamhlryla iq adam-
h$r arasrnda segim yapma kaygrlanyla, ya da ortafrmrn zaaf-
lan ve entrikalanyla ulraqarak geEirecektim artrk. Gergek bir
umutsuzluk benlilimin derinliklerine kadar iqledi. Hayatrm-
da ilk kez, yaptrfrm ve gordtifrim onca $eye karqrn hiE grlcr-
qrm yoktu. Yolumu tamamen kaybetmiqtim. Yaqarnrmr sona
erdirmek igin en pratik ve aclslz yolu bulma fikrini kafamda
ciddi qekilde evirip gevirmeye baqladrm.
Bir sabah kaprmrn rsrarla vuruluqu beni uykumdan uyan-
drrdr. Ev sahibi kadrn oldufunu, efer kapryr agmazsam anah-
tarrnr kullanrp girecelini dtiqtindi.im. Gidip kapryr aErr[rmda
karqrmda don Juan duruyordu! $aqkrnhktan uyuErnuQtum. Ke-
keleyip duruyordum, do!ru drirtist tek kelirne grkmryordu a[-
ztmdan. Elini opmek, ontinde diz Ecikmek istiyordum. Don Ju-
an igeri girdi ve son derece rahat, yatafrmrn kenanna oturdu.
gelmemi istiyorsun, yoksa uEafa mr bineyim?" diye sordum.
"Once igini da!rt," diye emretti. "Qoztim o zaman gele-
cek. Ama unutma, seni sadece bi saat bekleyece[im."
Qftrp gitti, ve ben sahip oldufum her qeyi telaq iginde fes-
hetmeye giriqtim. Dolal olarak bu bir saatten fazla vaktimi
aldr, ama durup da bunun tizerinde diiqrinmedim bile, Eiinkti
iqe giriqtifiimde olaylann geliqme hrzr beni kaprp gotiirmiiqtti.
Ancak bitirdi[imde gerEek agmazla yiz yize geldim. Umur-
suz bigimde baqarrsrzh[a uframrgtrrn. Artrk iqim de yoktu,
don Juan'a ulaqabilme gansrm da.
Yatafrma gittim ve dtiqrinebildifim tek avuntuyu aradrm:
stik0neti, sessizlifii. Don Juan iEsel sessizlifie ulaqmamr ko-
laylaqtrrmak igin yata[rmda ozel bir oturma biEimi olretmig-
ti bana; dizlerimi krrarak ayak tabanlanmr birbirine dayryor,
ayak bileklerimden tutarak iki ayalrmr birbirine do[ru basrr-
nyordum. Bana bir de kahn tahta pargast vermigti, nereye gi-
dersem gideyim onu yanrmda taqryordum. Yaklaqrk otuz beq
santim boyunda kesilmiqti, ve ayaklarrmrn araslna yere koy-
dulum zaman yastrk kaph olan bir ucu bedenim cine dolru
yattrfrnda tam alnrmrn defecefi yere denk gelip baqrmrn
afrrhlrnr desteklemek iizere yaprlmrqtr. Bu pozisyonu aldr-
lrmda daima birkag saniye iginde uykuya dalardrm.
Her zamanki kolayhkla uykuya geEmiq olmahyrm, giinkti
rtiyarnda kendimi don Juan'rn beni bekleyecegini soyledifii
Meksika kasabasrnda buldum. Burasr hep ilgimi gekmiqti.
Haftada bir gtin pazar kurulurdu ve bolgede yagayan giftgiler
iirtinlerini satmaya getirirlerdi. Burada enfazla hayran oldu-
Eu* gey, kasabaya agrlan kaldrrrm taqr doqeli yoldu. Tam ka-
sabanrn giriqinde dik bir tepeyi aqryordu. Birgok kez bir pey-
nt tezgdhrnrn yanrndaki banka oturup o tepeyi seyretmiqtim.
Yoldan yiiklerini srtlarrna vurmug insanlar gelirdi, ama ilk
6nce gcirdtiftim sadece baqlan olurdu, sonra yaklaqrrlardr ve
bedenleri yavaq yavag belirirdi, ancak yokuqun tepesine var-
drklarrnda britiintiyle gcirebilirdim onlan. Sanki topra$rn igin-
den ytikseliyorlarmrq gibi gelirdi bana, bazrsr alrr afrr, bazt-
Ian daha hrzh. Riiyamda don Juan peynir tezgAhrnrn yanrnda
gelmemi istiyorsun, yoksa uEafa mr bineyim?" diye sordum.
"Once igini da!rt," diye emretti. "Qoztim o zaman gele-
cek. Ama unutma, seni sadece bi saat bekleyece[im."
Qftrp gitti, ve ben sahip oldufum her qeyi telaq iginde fes-
hetmeye giriqtim. Dolal olarak bu bir saatten fazla vaktimi
aldr, ama durup da bunun tizerinde diiqrinmedim bile, Eiinkti
iqe giriqtifiimde olaylann geliqme hrzr beni kaprp gotiirmiiqtti.
Ancak bitirdi[imde gerEek agmazla yiz yize geldim. Umur-
suz bigimde baqarrsrzh[a uframrgtrrn. Artrk iqim de yoktu,
don Juan'a ulaqabilme gansrm da.
Yatafrma gittim ve dtiqrinebildifim tek avuntuyu aradrm:
stik0neti, sessizlifii. Don Juan iEsel sessizlifie ulaqmamr ko-
laylaqtrrmak igin yata[rmda ozel bir oturma biEimi olretmig-
ti bana; dizlerimi krrarak ayak tabanlanmr birbirine dayryor,
ayak bileklerimden tutarak iki ayalrmr birbirine do[ru basrr-
nyordum. Bana bir de kahn tahta pargast vermigti, nereye gi-
dersem gideyim onu yanrmda taqryordum. Yaklaqrk otuz beq
santim boyunda kesilmiqti, ve ayaklarrmrn araslna yere koy-
dulum zaman yastrk kaph olan bir ucu bedenim cine dolru
yattrfrnda tam alnrmrn defecefi yere denk gelip baqrmrn
afrrhlrnr desteklemek iizere yaprlmrqtr. Bu pozisyonu aldr-
lrmda daima birkag saniye iginde uykuya dalardrm.
Her zamanki kolayhkla uykuya geEmiq olmahyrm, giinkti
rtiyarnda kendimi don Juan'rn beni bekleyecegini soyledifii
Meksika kasabasrnda buldum. Burasr hep ilgimi gekmiqti.
Haftada bir gtin pazar kurulurdu ve bolgede yagayan giftgiler
iirtinlerini satmaya getirirlerdi. Burada enfazla hayran oldu-
Eu* gey, kasabaya agrlan kaldrrrm taqr doqeli yoldu. Tam ka-
sabanrn giriqinde dik bir tepeyi aqryordu. Birgok kez bir pey-
nt tezgdhrnrn yanrndaki banka oturup o tepeyi seyretmiqtim.
Yoldan yiiklerini srtlarrna vurmug insanlar gelirdi, ama ilk
6nce gcirdtiftim sadece baqlan olurdu, sonra yaklaqrrlardr ve
bedenleri yavaq yavag belirirdi, ancak yokuqun tepesine var-
drklarrnda britiintiyle gcirebilirdim onlan. Sanki topra$rn igin-
den ytikseliyorlarmrq gibi gelirdi bana, bazrsr alrr afrr, bazt-
Ian daha hrzh. Riiyamda don Juan peynir tezgAhrnrn yanrnda
B iliqsellifin Olgtileri
ilili
srna geEip oturduk.
"Ne yapryorsun burada?" diye sordu, biraz daha sakince.
"Kalamazsm! Ben evli bir kadrnrm! Ug goculum var benim!
Ve gok mutlu bir evlilifim var."
Makineli tiifek gibi sozcrikleri birbiri ardrna sralayarak
bana kocasrnrn Eok giivenilir bir insan, yaratrcr defilse de iyi
bir adam oldulunu, qehvetli olmadrlrnr, seviqtiklerinde gok
gabuk yoruldulu iEin gayet dikkatli olmasr gerekti[ini, onun
kolayca hastalandrfirnr ve bazen iqe gidemedifini, arna tiE gii-
zel gocuk yapmayr becermiq oldufunu, ve iigiinci.i qocuktan
sonra adr Herbert oldu[u anlaqrlan kocasrnrn bu iqleri ttimtiy-
le brraktr[rnr anlattr. Artrk yapamtyordu, ama sorun de[ildi.
Onu sakinleEtirmeye Eahqarak sadece bir dakikahfirna zi-
yaretine geldilimi, hayatrna karrqmak ya da onu herhangi bir
qekilde rahatsrz etmek niyetinde olmadrlrmr tekrar tekrar
soyledim. Onu bulmamrn ne kadar zor oldufunu anlattrm.
"Buraya sana veda etmek iqin geldim," dedim, "ve sana
hayatrmrn aqkr oldufunLr soylemek iqin. Sana gonril borcu-
mun ve oltimsiiz sevgimin bir simgesi olarak bir armafan al-
mak istiyorum."
Qok etkilenmiq gortintiyordu. Trpkr eskiden yaprr[r gibi,
aErk ytirekle giiltimsedi. Diqlerinin arahkhlr onu gocuksu
gosteriyordu. Ona her zamankinden daha gtizel oldufunu
soyledim ki bu dofruydu.
Gtildti ve srkr bir rejime girmek izere oldufunu, gelece-
gimi bilse rejime Eok daha once baElamrg olacafrnr soyledi.
Ama hemen baqlayacaktr; ve gelecek sefer onu daha ince bu-
lacaktrm. Biriikteki yaqantrmrzrn ne korkunE oldu[unu ve
onu ne kadar derinden etkiledigini anlattr tekrar tekrar. Sofu
bir Katolik olmasrna karqrn intihan bile dtiqtinmtiqrti; ama
aradr[r avuntuyu Eocuklannda buimuqtu, yaptrklanmlzln
genqlifin tuhaflrklan oldufunu ve asla tam anlamryla silin-
mese bile ristti orttili,i kalmalarr gerektilini diiqiiniiyordu.
Ona minnettarhlrmtn ve sevgimin niqanesi olarak alabi-
lecelim bir anna$an olup olmadrlrnr sordulumda grildti ve
Patricia Turner'rn dediklerinin aynlsmt; igine iqeyecek bir
ilili
kendine acrma oldu[unu, ve veda ile tegekktir etmek igin, bu-
nu gergek anlamda yapmak ve siirdtirmek igin biiyticiilerin
kendilerini yeni baqtan ele almalarr gerekti[ini sciyledi.
"Kendine aclma duygunu hemen gimdi yeneceksin," diye
emretti. "Yarah oldulun fikrini alt et de bir bak bakahm, elin-
de kalan saf tortu ne?"
Elimde kalan saf tortu, her ikisine de nihai armalarumr
vermig oldu[um duygusuydu. Bir geyi yeniden canlandrma
ya da-kendimi de dahil-incitme saikiyle de[il, don Juan'rn
bana gcistermeye Eabaladrfr ruh halinin ta kendisiyle yapmrg-
trm bunu;bir savaggt-gezginin megrebi ki don Juan'rn dedili-
ne gore tek erdemi, kendisini etkilemig ne vursa anlstnt canlt
tutmasrdrr; tegekkiir ve veda etmesinin tek yolu da gu sihirli
edimidir: sevmiq oldulu ne varsa sessizlilinin iginde saklar.
kendine acrma oldu[unu, ve veda ile tegekktir etmek igin, bu-
nu gergek anlamda yapmak ve siirdtirmek igin biiyticiilerin
kendilerini yeni baqtan ele almalarr gerekti[ini sciyledi.
"Kendine aclma duygunu hemen gimdi yeneceksin," diye
emretti. "Yarah oldulun fikrini alt et de bir bak bakahm, elin-
de kalan saf tortu ne?"
Elimde kalan saf tortu, her ikisine de nihai armalarumr
vermig oldu[um duygusuydu. Bir geyi yeniden canlandrma
ya da-kendimi de dahil-incitme saikiyle de[il, don Juan'rn
bana gcistermeye Eabaladrfr ruh halinin ta kendisiyle yapmrg-
trm bunu;bir savaggt-gezginin megrebi ki don Juan'rn dedili-
ne gore tek erdemi, kendisini etkilemig ne vursa anlstnt canlt
tutmasrdrr; tegekkiir ve veda etmesinin tek yolu da gu sihirli
edimidir: sevmiq oldulu ne varsa sessizlilinin iginde saklar.
Miijdeci