You are on page 1of 1

Hayatım boyunca hep çizgilerin içini boyadım hiç taşırmadan.

Çünkü çizgiler hep sınırdı,


sınırları aşmaman öğretildi . Kimileri bu iyi niyetle özendirerek ,kimi kötü niyetli yasaklayarak yaptı
bunu. Önceden çizilmiş resimleri boyamamızı istediler, çizgileri taşırmadan, sınırları aşmadan. Oysa
renk renk boyalarım vardı benim kırmızılarım, yeşillerim, mavilerim, sarılarım… Bir gün kırmızım
yanlışlıkla çizgiden taştı, sınırları aştı…silmedim. Peşine takıldım kırmızının .Sonra yanına maviyi
koydum, sonra yeşili, sonra diğerlerini… O günden sonra içinde önceden çizilmiş resimlerin
bulunduğu boyama kitaplarının yüzüne bakmadım. Boş beyaz kağıtların üzerine kendi çizgilerimi
çizdim renk renk, canımın istediği gibi boyadım çizgileri , sınırları aştım. Hayattaki en zevkli şey
çizgileri aşmak ve dünyayı kendi renklerine boyamaktır, bunu ben keşfettim.

İnsanları yargılamak en kolayı ,önemli olan anlayabilmek. Oysa insanlar birbirini anlamak
yerine yargılamayı tercih ederler. Bu daha kolay gelir . Onların böyle davranmasının sebebi korkuyor
olmalarıdır. Her olayda her zaman bir suçlu bir kabahatli muhakkak vardır ama hepsinin arkasında
anlaşılamamamış, kendini bir türlü doğru ifade edememiş insanlar vardır. Her son yeni bir
başlangıçtır.Çünkü en karanlık sonlarda bile hayatı devam ettirecek bir tohum vardır. O tohumun adı
insandır.

Herkesin bir son olarak gördüğü olayın senin için bir başlangıç olduğunu görürüsün. Berrak bir
gecenin karanlığına asılı yıldızlara bakmak, yüreğime güç ve ferahlık vermişti her zaman. Yalnızlık ve
tek başınalık arasındaki farkı hissettirir bana. Yüreğimin çarptığını duyarım,ciğerlerime çektiğim
havanın göğsümü nasıl şişirdiğine şaşarım. Yaşıyorum işte derim. Ayaklarım yere daha sağlam
basar,ne kadar küçük ve ne kadar büyük olduğumu bir kere daha farkına varırırm. Geçen zaman bizi
değiştirir. Bu değişimin farkına vardıkça da büyürüz insanlar, ağaçlar,yollar,evler her şey değişir

You might also like