Professional Documents
Culture Documents
Gövde Çeşitleri
1.ODUNSU GÖVDE : Ağaç gibi çok yıllık bitkilerde sert ve sağlam gövdeleridir.
Örnek:Çam, kavak, Elma , söğüt odunsu gövdedir.
OTSU GÖVDE : Bir yıllık bitkilerin ince,zayıf ve yeşil renkli gövdeleridir. Örnek:
Sebzeler, buğday. Çimen
2. otsu gövdedir.
3. YUMRU GÖVDE : Besin depo edilen ve toprak altında bulunan gövdedir.
Örnek: Patates ve yer elması.
4. SÜRÜNGEN GÖVDE:Toprak üzerinde dik durmayan, sürünen gövdedir.
Örnek: Karpuz ve çilek.
5. SARILGAN GÖVDE:Sarmaşık, Asma ve fasulye gibi bitkilerin gövdesi bu
tiptir.
6. YASSI GÖVDE:Lahana,marul,soğan ve sarımsak gibi bitkilerin gövdesi
yassı gövdedir.
7. DEPO GÖVDE:Kaktüs gibi hücrelerinde su depo eden gövdelerdir.
YAPRAK
Bitkinin solunum ve besin yapmakla görevli organı yapraklardır. Yaprağın
geniş ve yassı kısmına “yaprak ayası”, dala veya gövdeye bağlandığı kısmına
“yaprak sapı”, yaprak sapının biraz genişleyerek gövde veya dala bağlanan
ucuna “yaprak kını” , yaprak kını ile dal arasındaki kısma “tomurcuk” , yaprak
ayasında iletimi sağlayan iletim borularına “damarlar” denir.
Yaprak ayası tek parçalı olan yapraklara “basit yaprak”, yaprak ayası çok
parçalı olan yapraklara ise “bileşik yaprak” denir.
Yapraklar ayalarına göre; oval (kayısı), yuvarlak (ayva), iğne (çam), şerit
(buğday, mısır), spatül (söğüt) ve el ayası (asma, çınar)
Yapraklar kenarlarına göre; düz kenarlı, dişli kenarlı, bölümlü kenarlı ve parçalı
kenarlı
Yapraklar damarlarına göre; telek damarlı, el tarağı damarlı ve paralel damarlı
Yapraklar dizilişlerine göre; sarmal, karşılıklı ve halkalı
Yaprağın Görevleri
1.Fotosentez yoluyla besin yapar.
2.Alt kısımlarındaki gözeneklerden (stoma) solunum yapar.
3.Terleme yoluyla fazla suyu dışarı atar.
4.Yaprak dökülmesi sayesinde zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar.
ÇİÇEK
Çiçekli bitkilerin üreme organları çiçektir. Çiçek, tohumlar vasıtasıyla yeni
bireylerin oluşmasını ve bitkinin devamını sağlar.
Tam bir çiçekte; çiçek sapı, çiçek tablası, çanak yaprak, taç yaprak, erkek ve
dişi organlar vardır. Çiçek sapı çiçeği dala bağlar, çanak yaprak, taç yaprak,
erkek ve dişi organlar dıştan içe doğru sırayla dört halka şeklinde çiçek tablası
üzerine dizilirler.
Erkek organ, ipçik denilen bir sap ile başçık denilen şişkin bir kısımdan
meydana gelmiştir. Başçıkta, içinde erkek üreme hücreleri (polen) bulunan
çiçek tozu keseleri bulunur. Polenler olgunlaşınca keseler çatlar ve polenler
etrafa yayılır.
Dişi organ, yumurtalık, dişicik borusu ve tepecik olmak üzere üç kısımdan
oluşur. Yumurtalıkta çok sayıda dişi üreme hücresi (yumurta) bulunur. Dişicik
borusu, tepeciği yumurtalığa bağlayan dar kısımdır. Tepecikte çiçek tozlarının
yapışmasını sağlayan yapışkan bir sıvı bulunur.
Erkek ve dişi organı bir arada bulunduran bitkilere “bir evcikli” , erkek ve dişi
organları ayrı bulunduran bitkilere de “iki evcikli” Bitki denir. Meşe, mısır, çam,
kestane ve fındık bir evcikli, söğüt, antep fıstığı, kenevir ve kavak iki evcikli
bitkilerdir.
Erkek organın başçığındaki polenlerin dişi organın tepeciğine taşınması
olayına “tozlaşma” denir. Polenlerin rüzgar, su, böcekler ve kuşlar vasıtasıyla
taşınması sonucu oluşan tozlaşmaya “doğal tozlaşma” , insan eliyle yapılan
tozlaşmaya da “yapay tozlaşma” denir.
Tozlaşma sonucu dişi organın tepeciğine gelen erkek üreme hücreleri buraya
yapışarak dişicik borusu boyunca uzantı oluşturur. Bu uzantı içindeki
hücrelerden biri aşağı yumurtalık içine düşerek dişi üreme hücresi ile birleşir.
Bu olaya “döllenme” denir. Döllenmiş yumurtaya “zigot” denir. Döllenmiş
yumurta bölünerek “embriyo” yu meydana getirir. Zamanla embriyonun
etrafında besince zengin canlı çenekler oluşur. Bu çeneklere “tohum” denir.
Tohumun gelişerek etli ve sulu bir hal almasıyla “meyve” meydana gelir.
Döllenmeden sonra tohum taslağı tohumu, yumurtalık olgunlaşarak meyveyi
oluşturur.Tohumu çevreleyen kısmına meyve adı verilir. Bir meyvenin yapısına
çiçek tablası hatta çiçek sapı dahi katılır. Örneğin eriğin yediğimiz kısmı
meyvedir.
Çimlenme
Tohum içinde embriyo ve besin maddesi bulunan yapıdır. Tohumdan bitki
kökünün, gövdesinin ve yaprak ve çiçeklerin oluşmasına çimlenme denir.
Tohum çimlenirken gerekli besini çeneklerden alır. Tohumun çimlenebilmesi
için uygunSıcaklık ve hava gerekir.
Buğday ve mısır gibi bitkilerin bir tana çeneği bulunur bunlara “tek çenekli
bitkiler”, fasulye ve nohut gibi bitkilerde iki tane çenek yer alır bunlara da “iki
çenekli bitkiler” denir.
Çimlenme esnasında tohumun yapısındaki besin kullanılır ve böylece yeni bir
bitki oluşur.
Kara yosunları
Nemli yerlerde, ağaç kabukları ve toprak üzerinde görülen yeşil renkli küçük bir
bitkidir. Küçük bir gövdeye ve köksü kısma sahiptirler. Damarsızdırlar. İnce
saplarının ucunda bulunan spor keselerinin içindeki sporların olgunlaşarak
keselerin çatlaması ile etrafa yayılması sonucu nemli yerlerde çimlenerek genç
kara yosunu bitkisi oluşur. Bu şekilde eşeysiz üreme yaparlar. Ertesi yıl genç
kara yosunu bitkisinin ince yapraklarının arasında oluşan erkek ve dişi üreme
organlarındaki erkek ve dişi üreme hücrelerinin birleşmesi sonucu zigot oluşur.
Zigot gelişimini tamamlayarak yeni bir karayosununu oluşturur. Bu şekilde
üreme eşeyli üremedir. Kara yosununun hayatı boyunca bir eşeyli üremeyi bir
eşeysiz üreme takip eder. Buna “döl değişimi” veya “döl almaşı” denir.
Eğrelti otları
En gelişmiş çiçeksiz bitkilerdir. Kök, gövde ve yapraklar bulunur. İletim boruları
bulunduğundan damarlıdırlar. Eğrelti otları ormanlarda ağaç diplerinde, nemli
yerlerde ve dere kenarlarında yetişirler. Eğrelti otlarında da döl almaşı görülür.
Eğrelti otları geniş yapraklarının altında kahverengi spor keselerindeki
sporların rüzgar veya başka etkilerle çevreye yayılıp çimlenmesiyle eşeysiz,
sonra oluşan erkek ve dişi üreme hücrelerinin birleşmesiyle eşeyli ürerler.
Çiçekli bitkiler ile çiçeksiz bitkiler arsındaki farklar şunlardır ;
Çiçekli Bitkiler Çiçeksiz Bitkiler
1 – Üreme organı olan çiçek vardır. 1 – Çiçekleri yoktur.
2 – Kök, gövde ve yaprakları vardır. 2 – Kök, gövde ve yaprakları yoktur veya
iyi gelişmemiştir.
3 – Gövde ve yapraklarında iletim boruları vardır. 3 – Eğrelti otu hariç iletim
boruları yoktur.
4 – Eşeyli üreme ile çoğalırlar. 4 – Eşeyli ve eşeysiz olarak çoğalırlar.
Doğal bir çevrede yaşayan canlıların birbirleriyle ilişkilerine Ekosistem denir.
Toprakta yaşayan küçük böcekler bitkilerle beslenir. yılan ,kurbağa gibi
hayvanlar ise hem böceklerle hem de bitkilerle beslenir. Bitkiler bir çok canlının
enerji kaynağıdır.
Bitkiler Fotosentez sayesinde havadaki Oksijen ve Karbondioksit dengesini
düzenler. Ayrıca hava su toprak dengesinde rol oynar.
Erozyonu kökleri sayesinde önler. Mobilya Kağıt sanayinde kullanılır.
Kirlilik çeşitleri
1. Hava kirliliği
2. Su kirliliği
3. Toprak kirliliği
4. Ses kirliliği
5. Radyasyon
Hava kirliliği havada çeşitli gazların birikmesi sonucu oluşur. Bu gazların bir
katman oluşturması sera etkisi yaratır ve güneş enerjisinden yararlanmayı
azaltır. Bitkilerde bundan ister istemez olumsuz yönde etkilenir.
Aynı şekilde çeşitli karbon gazları atmosferde birikerek su buharı ile bileşerek
asitleri oluşturur. Bu asitler Asit yağmurları halinde yere iner bitkilerin gelişimini
olumsuz yönde etkiler.
Bitkiler çevredeki bütün kirlilik olaylarından olumsuz yönde etkilenir. Çevrenin
temiz tutulması bitkiler açısından hayati önem taşır. Bu anlamda bitkiler
korunmalı ve yaşatılmalıdır. Ancak bu şekilde temiz ve sağlıklı bir çevreye
sahip olabiliriz.