You are on page 1of 11

TÜRK TARİH KURUMU

BELLETEN
Cilt: LVII Nisan 1993 Sayı: 218
SÜLEYMAN ŞAH VE ANADOLU
SELÇUKLU DEVLETI'NİN KURULUŞU

Prof. Dr. MEHMET ALTAY KÖYMEN

Nasıru'd-Devle Ebu'I-Fevans 1 Süleyman Şah (?-ıo86), Anadolu Sel·


çuklulan Devleti'nin lruruculanndan olup, Bizans kaynaklanndan Skylit-
zes'e göre Kuta1mış'ın beş oğlundan biridir 2• Bunlardan dördünün adı,
muhtelif vesilelerle Bizans ve Doğu kaynaklannda geçer 3• Süleyman'ın
kardeşlerinin adları Mansur, Alp İlek veya Alp Yülük, 4 ve Devlet veya
Dolat idi 5. Bildiğimize göre, bu şehzadelerden biri, ilk defa babalannın,
büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan ile yapbğı mücadele sırasında (Kasım
ıo64) esir düşmesi münasebetiyle, "kardeşlerden en büyüğü olan Kutalmış
oğlu" şeklinde geçer6• Bunun Mansur olduğu muhakkaktır. Öteki kardeş·
lerinin, bu arada Süleyman'ın babalan Kutalmış ile birlikte olduklannı,
savaşın mağlubiyede sonuçlanmasından sonra, onlann da şu veya bu şe­
kilde Alp Arslan'ın eline geçtiğini kabul .e tmemek için hiçbir sebep yok·
tur. Zira, bu Selçuklu hükümdannın, zaferden sonra Kutalmış'ın bütün
oğullannı ve akrabalannı öldürmek istediği, vezir Nizamü'l-Mülk'ün, bu
hareketin devlete hayır getirmeyeceği mülihazası ile mini olduğu 7 , bütün

' Bu likaplar için bk. Şeddid, AJQ'l-Htlli,, Topkapı, -Revan Kö§kü, Nr, l564-ı vr. a1o
b. M. H. Yınanç'a göre, Siilcynıan Şah, aynca Rülmüd'din lakabını da taşıyordu. (Bk.
Tıirtiy. T ariJıi &l.çuJıla D416i, "I, AMdolu'mm Fttlıi, Ist., 1944- s. 107). Fakat, müellif bu lika-
bı hangi kaynaktan aldığw belirtmiyor. Aynca, "Şah" latıabı ve '"Gazzi" unvanı için de bk.
aynı yazar, a.g.e., s. ıo6.
2
J. Laurent, B]~.ancnt /8s Tum &14joueid4s, Paria-Nancy, 1913, s. ıı.
' Mesel&, Mansur ve Süleyman için bk. N. Bryennios, lAs Qpaln Lium diS HisllıiTIIS,
Fr. terc. H. Gıiqoirc, Byzantion, XXV-XXVII, (1955-57) s. gen.
4
MaJhUu d'Et/e.ss,, Fr. tre. Du1aurier, Paris. 1858, s. :ııı; Türkçe ten:. H. D. Andn:as-
yan, Ank., ıg62, s. ı86.
' Cl. Cahcn, Uı C!ırrmitpu Abrigie d'A.Iir.imi, JA, CCXXX, (t938), s. 390; İbn al·Adim,
~ulxla, II, OV· S. Dehan, s. ııos. Bu şehzadelerin adlan için aynca bk. M. H. Yınanç,
a.g.e., s. 86.
6
Sıbt İbn ııl-Cc:vzi, Mirfi'tü~-~amôrı. Türk-lslam Eserler Müzesi, Nr. 2134- c. XI, vr.
!lg:ıb.
Akıı.ariyi, Mii.samtımü'l-AbDar, nşr. O. Turan,
Ank., 1944+ s. ı6, 26; Reşidü'd-din
7

FazlulWı, Cômi'ü't-TnXitilı, 1115, nşr. Ateş,


Ank., ıg6o, s. :ıB; Sadrü'd-din el-Hüııeyni,
A
A.lılıôrü'd-Dmuti's~, nşr. M. l:kbal, Lahor, 1933, s. gı-d; Tiirkçe tre. N. Lugal, Ank.,
1943· s. 1111.
72 MEHMET ALTAY KÖYMEN

kardeşlerin, Alp Arslan'ın saltanatı boyunca, Güney-Doğu Anadolu (Suri-


ye, Fırat havzası)'da bir nevi sürgün veya mekıibiyet hayatı yaşadıklan bi-
linmektedir8.
X. Kulalmış Oğullannın Orta Anadolu ~a Gef'TI81eri
1. Orlalc HaJr:imiyet Devri (Tale. 1073-1077)
Babası Alp Arslan'ın yerine Büyük Selçuklu İmparatorluğu tahtına
oturan Melilqah (1072), Kinnan Selçuklu Devleti hükümdan Kavurd ile
mücadele ederken, Anadolu'nun doğusunu fethet:miş olan Türkmenler de,
başlannda bilhassa adları geçen Kutalm.ış oğullannın bulunduğu halde,
yaşadıklan yerlerden hareketle, Kızılınnak'ı geçtiler ve Orta-Anadolu'yu
fethe başladılar. Onlar, Tutak ve Artuk gibi büyük Türkmen/Oğuz Beyle-
ri ile birlikte, bir yandan BizansWarla savaşarak onlan yenerlerken, öte
yandan Orta-Anadolu şehirlerini teker teker ahyorlardı.
Aradan çok geçmeden, Kutalmış oğullan da, tıpkı babalan gibi,
Büyük Selçuklu İmparatorluğu tahtını f.le geçirme divasına kapılarak. bu
imparatorluğun başmda bulWWl Meli.lqah'a karşı isyana hazırlandılar.
Fakat, Bağdat Abbasi Halifesinin aracılığı ile ihtilif bir anlaşma ile sonuç-
landı. Bu anlaşma gereğince, Kutalmış oğullan, Melikşah tarafindan Ana·
dolu'nun fethine resmen memur edilmişler, fethettikleri ve edecekleri
memlekederin hükümdarlık "menşur"unu almışlardır 9• Böylece, Büyük
Selçuklu İmparatorluğu'nu teşkil eden vassal devletler manzurnesine dahil,
birinci grupta -yani ba§lannda Selçuklu soyundan hükümdarların bulun-
duğu- bir devlet dahit kurulmuş oldu (1073) 10•

Yukanda verilen bilgiden anlaşılıyor ki, hükümdarlık "menşur"u, Ku-


talmış-oğullanndan herhangi birine değil, dört veya beş kardeşe birden ve-
rilmiştir. Ortak tevcihin özel bir · amaçla verildiği söylenebilir 11• Sultan
Melilqah'm, ortak hüküm sünneterini öngören bir "menşur"u verirken,

8
Cl. Cahen, Qpt/tmıush tt1 ra Filı flllanl L'Ast1 Miıwr, Dcr Islam, XXXIX, (ıgfi.f), 8 ,
115. Aynca bk. Alliinim SJçrdn.inu. nşr ve tre. F. N. Uzluk, Arık., 19511, Farsça metin, s. 35
vd.
9
M. H. Ymanç, a.g.e., s. 85 vd.
Büyük Sdçuklu İmparatorluAu'nu tqki1 eden vassal devletler manzumesi ve Anado-
1o
lu Selçuklulan Devleti'nin bunlar araauıdaki yerine diir bk. M. A. Köymen, ~ Dmi
Türk Tfll'ilti, Ank., ıg6g, s. 97-ı 14-
11 Kardeşi İbrahim Ymal'ın yanında Sultan Tuğrul Bey'e kaqı isyana kaulmıf Er-
taş'm oğuUanıı.a, Sultan Alp Arslan ayn ayn yerler "ıkti" etm~. {İbnü'l·Eşir, Kit8/N'/-
Kamilji'I-Tanh, nşr. Tombcrg, X, a. 34).
SÜLEYM.'\N ŞAH VE ANADOLU 73

Selçuklu soyunun bu iki kolu arasında bulunan ve kökü dedeleri Selçuk


zamanına kadar uzanan rekabeti; Selçuklu hanedanının başı olmak için
babalan Kutalm.ış'ın mücadellerini ve son defa bizzat Kutalm.ış oğullan­
nın, kendisine karşı isyan hazırlamalannı habrda tuttuğu muhakkaktır. İç­
lerinden birinin tek başına devlete hakim olmak amacıyla ortaya atılması
yüzünden, kardeşler arasında
bir iç mücadele çıkııwıa bile, bir şahsın hi-
kim olacaği bir devlete nisbetle, dört veya beş kardeşin ortaklaşa hakim
olacaklan bir devletin, yapı bakımından daha zayıf bulunacağı meydanda-
dır. Eğer Sultan Melikşah, kardeşlerin ortak hikimiyet sürmelerini hedef
tutan bir "menşur"u verirken, onlar arasında er veya geç bir anlaşmazlık
çıkması ihtimalini gözönünde tutumu§sa, bunda aldanmamış olduğu biraz
aşağıda görülecektir. Y alruz, yine görüleceği üzere, fetihler sırasında üç ay-
n gruba ayrılmış bulunmalarına rağmen, -ister kendi inisiyatifi ile olsun,
ister yaşının büyüklüğünün tabii neticesi olsun; isterse kardqlerinin aldık­
lan bir kararla olsun- büyük kardeşleri Mansur'un -derecesi ve şumUlü
pek tayin edilmeyen- bir üstünlüğe sahip olduğu söylenebilir.

Anadolu'nun fethine, Kutalmış-oğullmnm emrinde de olsalar, Artuk


ve Tutak'tan başka, Arşin, Dilmaçoğlu, Tarankoğlu ve Durluoğlu gibi
Türkmen/Oğuz Beylerinin, Sultan Melilqab tarafından memur eelilmele-
ri 12; Büyük Selçuklu İmparatorluğu ile vassalı Anadolu Selçuklulan Devle-
ti araşı.nda Kuzey-Doğu Anadolu'dan babya doğru Saltukoğullan,
Mengücekoğullan ve nihayet DinişmendoğuUan 13 gibi ikinci gruptan, ya-
ni b<qlarmda Türk soyundan hükümdarlann bulunduğu vassal devletlerin
1rurulmasına müsaade edilmesi, aynı Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun,
Ku~-oğullannın bulunduğu devletten gelecek tehlikelere kar§ı diğer
ihtiyat tedbirleri olarak kabul edilebilir. Böylece, bütün Anadolu' nun Ku-
talmış oğullanna bırakılmadığı, bu rakip vassal devletler vasıtasıyla Anado-
lu Selçuklulan Devleti'nin gelişmesine, metbuu Büyük Selçuklu .İmpara­
torluğu için herhangi şekilde bir tehlike teşkil etmesine, daha kuruhqu sı­
rasında sed çekilmek istendiği görülmektedir. Nitelcim, Anadolu' da kuru-
lan bu Selçuklu Devleti'nin ilk hükümdan Süleyman Şah ile I. Kılıç An-
lan 14, Selçuklular'ın ilk fetih, yollan üzerinde kurulmuş bu devletlerin teş-

ıl İ. KafesoA!u, Sıdıim M.DqtJJı. İst., 1973, s. 57; O. Turan, ~ .,eamaııuıda


TIM9'1, lııt., 1971, a. 57·
ıl Bu devletler için girndilik bkz. O. Turan, Dop Aruıdolu Tm Dilllllim TGrilı~ lst..
1973·
ı• O. Turan. tA, Kıltç Arı/mı 1.; aynı yazar, &~ ~amtJ1U1111ıı T~ s. 83-111.
74 MEHMET ALTAY KOYMEN

kil ettikleri engel yüzünden, Doğu'ya Kuzey Suriye üzerinden yeni bir yol
açmak için çok uğraştılar ve bu uğurda mücadele ederken, hayatlannı
kaybettiler.
Kutalmış oğulları, üç gruba aynlarak, her grup, Anadolu'nun bir
bölgesinde fetibiere giriştiler.İki büyük kardeş, Mansur ve Süleyman ayn
ayn fethe çıkarken, iki veya belki de üç küçük kardeş bir grup teşkil et-
mişti.

Mansur, Anadolu'nun batı kısmını ve Adalar Denizi'ne kadar olan


bölgeleri fethetmeye çalışırken, Süleyman Şah da Birecik'i üs yaparak,
Güney-Doğu Anadolu'yu fetbe uğraşıyordu; Antakya üzerine başanlı bir
sefer yapmışti; harekat sahası, muhtemel olarak, Y eşibımak ve Kelkit hav-
zasına kadar uzanıyordu (1075) 15•

Üçüncü grubun başında bulunan Kutalmış oğlu Alp İlek ile Dev-
let'in, büyük kardeşleri kadar rol oynamadıklan, rol oynamaya teşebbüs
ettikleri zaman da, başansızbğa uğradıklan görülüyor.

Sultan Melikşah'ın komutanlanndarı Suriye fatibi Atııız ile arası açılan


bir Türkmen Beyinin, Şöklü'nün, davet ve teşviki üzerine, buradaki Bi-
zans arazisinin fetbini bırakarak, Atsız'a 1mr1t mücadelete girişen bu iki
şehz.ade, amcaları ResUl Tekin ile birlikte, onun eline esir düştüler. Bu sı­
rada Suriye'ye inen ve Haleb şehrini kuşatmaya başlayan Süleyman Şah,
Haleb hükümdan Arap Nasr b. Mahmud'un, Su1tan Melikşah'm vassal-
lanndan olduğunu söylemesi üzerine, kuşatmayı kaldırdı 16• Bu hadise,
Süleyman Şah'ın, vassalı Su1tan Melikşah'a bağlılığının ve onun hakimiyet
haklarına saygı göstennesinin ilk delilini teşkil etmektedir. Asi ırmağı ke-
nannda karargah kuran Süleyman Şah, Atsız'a haber göndererek, ondan
kardeşlerinin veamcasının kendisine geri verilmesini istedi. Atsız, meseleyi
Sultan Melikşah'a arzettiğini, Büyük Selçuklu İmparatorluğu büyük "Di-
van"ından cevap gelmeden önce, hiçbir şey yapamayacağını bildirdi.
Onun bu cevabı üzerine Süleyman Şah'ın kardeşlerini almak için bir te-
şebbüs ve harekette bulunmaması, bu vassal Anadolu Selçukluları
hükümdannın, Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah'a itaat ve sadakatını
gösteren ikinci hadisedir 17•

u Aynntılı bilgi için bk. M. H. Yınanç, a.g.e., s. 87; aynca bk. O . Turan, a.g.e., s. 54
vdd.
16 M. H. Yınanç, a.g.e., a. 88.
., o. Turan, a.g.e., s. 4B vdd.; Ali Sevim, sıın,. &lpdlulan .4n.t tg()5, s. 46 ıx~.
SÜLEYMAN ŞAH VE ANADOLU 75

Süleyman Şah'm, vassalı bulunduğu Sultan Melilqah'a itaat ve sada-


katını gösteren üçüncü badise ise şudur: Süleyman Şah, Büyük Selçuklu
Sultanı Melikşah'dan gelen ve esir kardeşleri ile amcasmm, nezdine, im-
paratorluk payitahn İsfahan'a gönderilmesini emreden -ve derhal tatbik
edilen- fennam sükUnet ve tevekkülle karşılaınışnr. Görünüşe göre, Süley-
man Şah, bu emriyle "ortak hakimiyet düzeni"ni zedeliyen Büyük Selçuk-
lu Sultanı'nı protesto etmek şöyle dunun, kardeşlerini ve amcasını kendisi-
ne geri vemıesi için aynı Sultan'a ricada bulunmağa bile cesaret edeme-
miştir.

Bütün bu tıadiselerin, Büyük Selçuklu Sultam Melikşah'ın, ~üley­


rnan'a karşı olan güvenini artırdığı muhakkaktı.r. Süleyman Şah, bu hare-
ketinin mükifatını görmeyi ümit edebilirdi: Daha başlangıçtan itibaren
Anadolu'nun fethinde büyük roller oynayan Türkmen/Oğuz Beyi Ar-
tuk'un, Sultan Melikşa.h'ın bir emriyle Anadolu'dan alınması (ıoJG),
Süleyman Şah'ın bu türlü davranışlannın ilk mükafatı sayılabilir. Zira,
Kutalıruş oğullannm, kendileriyle geçinerneyen bu Türkmen Beyi'ni Me-
likşab'a şikayet etmesi, aynı Türkmen/Oğuz Beyi'nin bu Selçuklu Sultanı
tarafından Anadolu'dan alınmasına ve başka yere nakledilmesine sebep ol-
muştur 18• (Melikşah'a yapılan şikayetin müşterek olması, yani bütün kar-
deşler tarafından beraber yapılması, yukanda ileri sürülen mütalanıru de-
ğerine halel getinnez).

Aynca açıkbyacağımız gibi, Bizans İmparatorluğu'nun fethi hususun-


da iyi sonuçlar aldıklan sırada, Anadolu hakimiyetini paylaşamayan Man-
sur ile Süleyman Şah'ın aralan açıldı 19• Mansur'un nisbi üstünlüğü öte-
den beri bilindiği için, bunu, Süleyman Şah'm, büyük kardeşlerinin otori-
tesine lw1ı mücadele ve onun üstünlü~nü red ve inkardan başka, bu
boruşmadan sonra geçen hadiselere bakınca, fazla olarak, Anadolu Sel·
çuklulan Devleti'ne tek başına hakim olmak istediği şeklinde yorumlamak
mümkündür.
Süleyman Şah, kard~i Mansur'un, Büyük Selçuklu İmparatorluğu'na
karşıisyana hazırlanmakta olduğunu, vassal bulunduğu Sultan Melikşah'a
ihbar etti. Bu §ikayetin ifade ettiği, rnirıa, Süleyman Şah'ın vassalı bulun-
duğu Selçuklu Sultanı'na sadık olduğunun bir defa daha sabit olmasıdır.

tB Aynnnb bilgi için bkz. A. Sevim, Artuklular'ı.n _Soyu ve Aıtuk Bey'in Siyui Faali-
yetlı:ri, &IJninı, s. ı og, •. ııı8.
19
~ bllgl almak içn bk., M. H. Yınanç, a.g.e., a. 8g, a.g.e., s. !lg, ıos; aynca bk.
M. A. Köymen, a.g.e., s. 104 vdd.
MEHMET ALTAY KÖYMEN

Bu şikayeti ciddiye alarak. gereken tedbirlere hemen başvumıası, Melik-


şah'ın Anadolu'da cereyan eden hadiselere karşı ne kadar hassas olduğu­
nu gösterdiği gibi, kardeşi Mansur hakkında yapbğı ihban, araştumaya,
soruşturmaya gerek görmeksizin, derhal gerçek olarak kabul etmesi,
Süleyman Şah'ın Büyük Selçuklu Sultanlığı payıtahbnda şahsı etrafında
uyandımıak istediği itimad hususunda başan sağlandığını gösterir. Zira,
Sultan Melikşah, bu sırada İstanbul'da misafir olarak bulunan Mansur'un
öldürülmesi için Bizans İmparatoru'na elçi göndermiştir. Fakat, İmpara­
tor, söz verdiği halde, sözünde dunnamış, Mansur da Anadolu'ya geçerek,
kardeşi Süleyman Şah ile mücadeleye girişmiştir. Öte yandan, uzaktan ya-
pılan teşebbüs ile meselenin halledilmediğini gören Melikşah, Mansur'un
çıkardığı isyanın bastınlması için, en meşhur komutanlanndan Porsuk'un
emri albnda Anadolu'ya büyük bir ordu gönderdi. Bu ordu, Süleyman
Şah'ın kuvvetleri ile birleşti. Porsuk ile Mansur'un yaptıklan teke tek vu-
nı§D13da, Mansur hile ile öldürüldü 20• Böylece, sefer tertip etmek suretiyle
takip edilen amaca ulaşıldı.
Öteki iki kardeşin, Alp İlek ile Devlet'in, Sultan Melikşah'ın emri ile,
görüldüğü şekilde, imparatorluk merkezine nakledilmelerinden sonra, za-
ten zedelenmiş olan "Ortak Hakimiyet Düzeni", Masur'un da öldürülme-
sinden sonra büsbütün zedelenmiş, hatta denilebilir ki, Anadolu Selçuklu
Devleti çökmüştiir. Şu halde, öu devleti, yeniden tanzim etmek zorunlulu-
ğu · meydand.adır; yani Anadolu'ya yeni bir vassal hükümdar tayin etmek
gerekir.
2. Süleyman Şalı 'ın Tek /JQşı'NJ Hiilriimdar 0/utu
Anadolu'da Selçuklu soyundan bir şehzidenin ba§kanlığında -birinci
gruptan- vassal bir devletin devamı sözkonusu ise, ortada en iyi aday ola-
rak, Büyük Selçuklu Sultanı Malikşalı'a sadakatini, gönildüğü gibi, muh-
telif vesilelerle defalarca isbat etmiş bulunan Süleyman Şah'dan başka
kimse kalmamıştır. Nitekim, Sultan Melikşah, vassal Anadolu Selçuklulan
Devleti tahtına, yeni bir "menşur" ile, tek başına Süleyman Şah'ı geçir-
mekte tereddüt etmemiştir ( 1077)21.

:ııı M. H. Yınanç, a.g.e., s. ıos; L Kalesoğlu, Su/Jorı Mtliqz/ı Dnnimh Biiyül: Sl/pddu
lrtıpam/~Jrluju. İst. 1953, s. 7S: CL Cahen, La Pr&nim Pbıetration T'uque en Asie Mineure,
B1tttınıUm. xvm, {ı!J46-.ıfl) s. 44-
21 M. H. Yınanç, a.g.e., s. 105 vd. Bu tevcihin miinferit bir badise olmacbğt
glSrülüyor. Zira, Süleyman Şah Anadolu'ya giinderillrken, Tunış'a da Suriye'nın verilcliğine
diir bk. Sadre'd-din el Hilseyni, a.g.e., s. 711; Türkçe tn:. N. Lugal, s. 49·
SÜLEYMAN ŞAH VE ANADOLU 77

Selçuklu binedam arasındaki rekabeti körüklemek ıçın, Süleyman


Şah'a "'Sultan" unvanı ile
hitap eden "menşur" ile Bağdad Abbasi Halifesi
tarafından hükümdarlığı tasdik edilmişse de, 22 Süleyman Şah'ın Büyük
Selçuklu İmparatorluğu uDivanı"nda kayıtlı resmi unvanı "'Melik" idi. Bu
durum, ciddi Doğu kaynaklannca da teyid edilmektedir23•
Süleyman Şah, vassal Anadolu Selçuklulan tahnna otunnakla, Sultan
Melikşah'a sadakabrun ve bağlılığının mükMatıru gördü. Bunu elde ede-
bilmek için, onun zaman, zemin ve şartlara göre, nasıl sistemli bir siyaset
takip ettiği müşahede edilmektedir.

3· SüUymım Şalı 'ın Batı Siyaseti

Anadolu'nun fethi ve bunun sonucu olarak, ba§ka soydan, bafka me-


deniyetten ve dinden insan kitlelerinin yaşadığı bu ülkede yeni bir Türk
yurdunun meydana gelmesi, birçok safhalar arzeder. Anadolu'da kurul-
muş adı geçen mahalli devletlerin bu yoldaki faaliyetleri, bunun son saf-
hasını teşkil eder 24•
Başta Malazgirt Meydan Muharebesi 25 olmak üzere, Büyük Selçuklu
İmparatorluğu hükümdarlannın veya onlann enıriyle, Selçuklu şehzadele­
rinin ve komutanlannın Bizans İmparatorluğu'na karşı kazandıklan birçok
zaferler, yukanda adları sayıJan Türk devletlerinin Bizans topraklan üze..
rinde kolaylıkla kurulmalannı sağladılar. Zira, kazanılan bu .Bizans İmpa­
nıtorluğu'nun askeri gücünü hemen hemen tamaıniyle çökertmiş ve Bi-
zans İmparatorluğu tarihinde çok şiddetli iç bunalımlar devrinin açılması­
na da başlıca amu olmuştu.

Bu buhranlardan bizi burada ilgilendiren, Bizans'taki taht mücadele-


leridir. Anadolu Selçuklulan Devleti'nin hükümdan Süleyman $ah, bu
mücadelelerden ınaharetle istifade ederek, başında bulunduğu devletin
arazisini Bizans İmparatorluğu aleyhine daima genişletmiştir.

ı.ı Yın.e aynı sebepten Bizans lıaynaklan da Sülcynıaıı Şah'ı eberiya •suıtaı:ı• olarak
göslairler. Mesdi bk. Bıymnios, Lg.e., s. 922.
23
Mesell bk.,lbnü'I·Ezrıık d-Fanki, Tcııiı\ıı M~arilrin. s. 272.
:u Anadolu'nun Türk yurdu haline gelmesinin öteki salhalanna diir b.k. M. A.
Köymen, a.g.e., s. ~39-
:s Bu meydan muh.arebcsine diir geni.f bilgi için bk. Cl. Cahen, La Campagne de
Manzikert d 1apes les sources musulmanes, Byu.niÜm, IX/2, {1934) s. 6ı3~; İ. Kafeaoğlu,
lA, Malıızg:in Meydan M~besi, mııd.; F. Sümer- A. Sevim, lstam Kti]Mk/ımM Gör~ Ma-
faqirt Sazıop, Ank., 1971; M. A. Köymen, ~.Anilm 11t ~amam, İst., 197~.
MEHMET ALTAY KÖYMEN

"Ortak Hakimiyet" zamarnnda baştakilerin üç gruba aynlarak, muh-


telif yönlerde kendi başianna fetihJere giıiştiklerini gördük. Şu halde, onla-
nn Bizans İmparatorluğu'na karşı planlı bir siyaset takip etmedikleri söyle-
nebilir. Eğer böyle bir siyasetleri olsaydı, herhalde onların da bütün
güçlerini batı yönüne tevcih etmeleri gerekirdi.Bu sırada Bizans'ın iç işleri­
ne müdahale ederek, menfaaderinin gerektirdiği şekilde, Bizans Devleti'ne
isyan edenleri veya meşru Bizans imparatoru'nu tutanlar, daha ziyade Tu-
tak ve Artuk gibi Türkmen/Oğuz Beyleridir26,

Süleyman Şah'a gelince, bilhassa tek başına Selçuklu hükümdan ol-


duktan sonra, Bizans İmparatorluğu ile olan savaş ve barış münasebetleri-
ni bizzat ele aldığı görülmektedir. Gerçekten de o, daha kardeşi Mansur
ile birlikte devlete hakim olduğu sırada, asi Botaniates'e karşı meşru Bi-
zans Imparatoru'na yardım ettiği gibi 27, daha sonra, t ani tek başına Ana-
dolu Selçuklulan Devleti'nin hükümdan olarak, bu siyasete devam etti.
Böylece, Anadolu'nun tek hakimi durumuna gelen Süleyman Şah, Bi-
zans'm içinde bocaladığı perişanlıktan yararlanarak, hakimiyetini genişlet­
meye başladı. Durumun gittikçe aleyhine geliştiğini gören Bizans, sonun-
da Süleyman Şah ile anlaşmak mecburiyerinde kaldı. Dragos çayı sınır ol-
mak üzere banş yapıldı (ıo&). Bu sırada Türkmenler, Üsküdar'dan To-
roslara kadar bütün İç Anadolu yayiasma yerleşmiş bulunuyorlardı.

Bu suretle arkasını empiyet altına alan Süleyman Şah, ordusu ile


güneye yöneldi; Adana ve Tarsus bölgesini fethettikten sonra Antakya
önlerine geldi. Süleyman Şah, iyi uyguladığı bir baskın hareketi ile, Suriye
ve Anadolu arasında kilit durumunda olan Antakya şehrini ele geçirdi
(ıo8s).Şehirdeki büyük kiliseyi hemen camiye çevirerek, 120 müezzin tara-
fından okunan ezandan sonra maiyeti ile birlikte burada ilk cuma nama-
zını kıldı.

4 Süleymtm Şah 'ın Biiyük Selçuklu imparatorluğu i~ Re/Wıete Girişmm VB


Sonu
Süleyman Şah'ın gÜneye inerek, yayılma siyaseti gütmesi, bölgedeki
Büyük Selçu!klu İmparatorluğu'nun vassalı olan hükümdarlar tarafından
hoş karşılanmadı. Bilhassa, Halep Arap emiri Müslim, daha önce Antakya

26
F. Dölger, Rlgıstm ür KeıismırirmtJm dD Oströmisc/ım &i&lıes, II, München·Berlin,
ıgııs, s. ıg.
v Mesela bk. Bryennios, a.g.e., s. goıı.
SÜLEYMAN ŞAH VE ANAOOLU 79

şehrinden almakta olduğu vergiyi, bu defa Süleyman Şah'tan istedi. Üste-


lik, onu büyük SultanMelikşah'a itaatsiziilde suçladı ve tehdit etti. Süley-
man Şah, Müslim'in haksız isteğini reddettiği gibi, ordusu ile üzerine
yürüdü. Tek bapna Süleyman Şah ile başedemeyeceğini anlayan Müslim,
Suriye Selçuklu hükümdan Tutuş'tan yardım istedi. Yardım gelmeden ya-
pılan savaşta Süleyman Şah galip geldi ve Müslim'i yakalayarak öldürdü.
Fakat, Süleyman Şah, yetenekli komutan Artuk Bey ile birleşerek,
Müslim'in yardımına gelen Tutuş'a yeniidi ve savaş meydanında intilıar
etti (ıo86).

You might also like