You are on page 1of 28

Mitoloji (19.02.

2014)
Mitos
* Söylenen ya da duyulan söz, masal, öykü veya efsane anlamına gelir.
* Ancak insanlar gördüklerini, duyduklarını anlatırken kendilerinden de pek çok şey
eklediklerinden mitoslara pek güven olmaz.
Epos
* Belli bir düzen ve ölçüye göre söylenen, okunan sözdür.
* İnsana tanrı armağanı olarak görülmüştür.
* Epos, şiir, destan ve ezgi anlamına gelmiş, ozan ve edebiyatçıların dilinde insanları
büyülemiştir.
* Eski çağlardan bugüne epik ya da epose olarak tüm batı dillerine yerleşmiştir.

*Mitosla epos arasında başlangıçtan itibaren bir yakınlık vardır.


* Mitos eposun içeriğidir ve çekirdeğini oluşturur.
* Epos ise mitosu biçimlendirir.
* Böylece epos mitosun aldığı ölçülü, süslü ve dengeli biçim olarak karşımıza çıkar ve epos
ne kadar güzel ve başarılıysa mitos o kadar etkileyici olur.
Logos
* Gerçeğin insan sözüyle dile gelmesidir.
* Logos insanda düşünce, doğada kanundur.
* Her yerde ve her şeyde vardır.
* Düşünürün asıl görevi logosu bulmak ve sözle dile getirmektir.
* Logosla açılan bu yol doğruca bilime ulaşmıştır.
* Logos ya da loji (Logia) bugün herhangi bir bilim dalını belirlemek için kullanılır.

Mitoloji (26.02.2014)
* Grekçe söz öykü anlamına gelen mitos, ilkel insan topluluklarının evreni, yeryüzünü ve
doğa olaylarını kişileştirerek yorumlama ve sırrını çözemedikleri yaşamla ilgili her türlü
oluşumu açıklama ihtiyacından doğmuş öykülerdir.
* Mitoslar günümüze değin sanatın yararlandığı bir ilham ve kültür kaynağı olmuşlardır.
* Mitoloji, mitoslar bilimi ve mitosların sistemli bir şekilde toplamı demektir.
* Mitoloji denince akla ilk gelen Yunan-Roma mitolojisidir. Aslında bu efsanelerin çıkış yeri
Anadolu, Girit, Mısır ve Mezopotamya’dır.

Yunan Mitolojisinin Kaynakları


* Homeros Yunan mitolojisinin ilk ve en önemli kaynağıdır.
* İlyada ve Odysseia adlı iki eseri ile tanınır.
* İkinci önemli kaynak Hesiodos’ tur. Eserleri “İşler ve Günler” ve “THEOGONİA
(Tanrıların Doğuşu) dur.

Homeros
* Homeros’un kim olduğu, nerede doğduğu ve yaşadığı konusundaki bilgiler pek çoğu
birbirini tutmamaktadır.
* Homeros’un M.Ö. 850 civarında yaşadığı ve İzmirli olduğu kabul edilir.
* İki eserinde de kendisi ile ilgili bilgi vermemektedir.
* Homeros sözlü geleneği sürdüren bir ozandı.
* Daha sonra ki ozanlar gibi o da muhtemelen saraydan saraya dolaşıp destan okurdu.
* Yaşadığı 8.yy ın İonya’ sında 400 yıl önce yapılmış olan Troya Savaşı (M.Ö. 1200) anıları
hala çok canlı ve çok iyi bilinen bir konuydu.
* Hem İlyada hem de Odysseia sözlü geleneğin ürünleridir. 1
*İlk kez yazıya geçirilişi ilk çağda Yunanistan’da olmuştur.
* Batı edebiyatının ilk yazılı edebiyat ürünleridir.
* Homeros’un Troya’ sı Schliemann’ ın 1870’lerde ortaya çıkardığı dokuz kültür katından
altıncısıdır.

Troya I (M.Ö. 2920 – 2350)


Troya II (M.Ö. 2550 – 2250)
Troya III (M.Ö. 2250 – 2200)
Troya IV (M.Ö. 2200 – 1900)
Troya V (M.Ö. 1900 – 1740)
Troya VI (M.Ö. 1740 – 1180)
Troya VII (M.Ö. 1180 – 700)
Troya VIII (M.Ö. 700 – 85)
Troya IX (M.Ö. 85 – M.S. 500)

İlyada
* 24 bölüm ve 16000’i aşkın dizeden oluşan bu destan 10 yıl süren savaşın son 51 gününü
anlatır.
İlyada bir olayın Odysseia bir kişinin yani İthaka kralı Odysseus’ un destanıdır.
24 bölümden oluşur Troya’ dan evine dönüş yolculuğunu anlatır. Odysseus evinden 20 yıl
uzak kalmıştır (10 yıl savaş 10 yıl yolculuk)

Hesiodos
* Yunan mitolojisi hakkında ikinci önemli kaynak Hesiodos’ tur.
* M.Ö. 8.yy da yaşamıştır.
* İonya’ lı Foça’nın kuzeydoğusunda ki Kyme şehrinde yoksul bir çiftçinin oğlu olarak doğar.
* Yunanistan’a göç etmiş Helikan yamaçlarında koyun güderken Musalar yani esin perileri
ona şairlik bağışlamışlardır.

M.Ö. 7 – 6 yy da Lesbos (Midilli) Adası’nda yaşamış ilk Yunan kadın şair Sappha.
Pindaros (M.Ö. 518 – 446)
Kallimakhos (M.Ö. 310 – 240)
Theokritos (M.Ö. 3.yy başları)
Yunan mitoslarını işleyen diğer ünlü Yunan şairler.

M.Ö. 5.yy da yaşamış üç büyük tragedya yazarı.


Aiskhylas
Sophokles
Evripides

İlk komedya yazarı Aristophanes

* Latinlerin (Roma) en önemli şairlerinden biri olan M.Ö. 70 – 19 yılları arasında yaşamış
olan Vergilius’tur. En önemli eseri Aeneas Destanı’dır.
* Lucretius (M.Ö. 98 – 55)
* Horatius (M.Ö. 65 – 8)

2
Klasik Yunan Mitolojisinde Evrenin Yaratılışı
Hesiodos’ a göre önce Khaos (Sonsuz boşluk) vardı. Khaos’ tan Gaia (Toprak) ve Tartaros
(Yer altı) meydana geldi.
Sonsuz birleştirici sevgi Eros (Aşk) var oldu.
Gaia kendi kendine Pontos (Deniz) ve Uranos (Gök)’u meydana getirdi.

Uranos Hâkimiyeti (I. Tanrı Kuşağı Gaia ve Uranos)

Gaia’ nın Uranos’ la birleşmesinden (Titanlar)


6’sı kız Theia, Rhea, Mnemosyne, Phoibe, Themis, Tethys
6’sı erkek Okeanos, Koios, Krios, Hyperion, İapetos, Kronos

Mitoloji (05.03.2014)
KYKLOPLAR (Alnında tek gözü olan devler )
* Brontes (Gök gürültüsü)
* Steropes (Şimşek)
* Arges (Yıldırım)

HEKATONHEİRLER (Yüz kollu, elli başı bulunan devler)


* Kottos
* Briareus
* Gyges

Uranos doğan bu çocuklardan korkar ve doğdukça onları yeraltına hapseder. (Doğmalarına


izin vermez)
Buna kızan Gaia göğsünden çıkardığı bir demirle bir tırpan yaptı ve babalarını öldürmeleri
için oğullarını kışkırttı.
Sadece Titanların en küçüğü Kronos bunu kabul etti.
Annesi Gaia’ nın yardımıyla babası Uranos’ un hayalarını keserek denize attı.

Yere dökülen kanlardan


* Erinysler (Öç tanrıları)
* Gigantlar (Devler)
* Meliadesler (Orman Perileri)

Denize düşen hayalardan da ak köpükler içerisinde Aphrodite doğdu.

Kronos Hâkimiyeti ( II. Tanrı Kuşağı Kronos ve Rhea)

İlk iş olarak kardeşleri Titanları yer altından çıkarttı.


Titanların bir kısmı kendi kardeşleriyle bir kısmı peri kızlarıyla evlenerek pek çok doğumlara
neden oldular.

* Thanatos (Ölüm)
* Hypnos (Uyku)
* Düşler
* Eris (Nifak, Kavga)

3
Kronos kız kardeşi Rhea ile evlendi.
Bu evlilikten

Zeus, Hades, Poseidon (Erkek) (III. Tanrı Kuşağı) (Zeus ve Hera)


Hestia, Hera ve Demeter (Kız)
Doğar.

Babasına yaptığını unutmayan Kronos aynı korkuyla doğan çocuklarını yutmaktadır.


Rhea son oğlu Zeus doğunca onun yerine ona bir kaya parçası yutturur.
Zeus’u Girit Adası’nda saklayarak büyütür.
Zeus’un sesi duyulmasın diye Kureta’ lar yaratılıyor. (mitolojik varlıklar)
Amaltheia adlı bir keçinin sütünü içiyor.
Yetişkin hale gelen Zeus mağaradan çıkar babasına karşı gelir onu yenerek evrenin yeni
hâkimi olur.
Kronos’ u yenen Zeus, ona yuttuğu bütün çocuklarını kusturdu.
Kronos’ u gökten kovup Tartaros’ a attı.
Titanlar ikiye ayrılır bir kısmı Kronos’ u bir kısmı Zeus’u tutar.
Kronosoğullarıyla Titanlar arasında müthiş savaşlar olur.
Bu savaşın şiddetiyle gökler, yerler, yer altı bile sallanır.
Zeus Tartaros’ a inerek orada tutsak olan Kykloplar’ la Hekatonkheirler’ i kurtardı.
Onların yardımı ile Titanları yendi.
Oğullarının yenilmesine öfkelenen Gaia Tartaros’ la birleşerek yüz tane yılanbaşı Typhon’ u
doğurdu.
Zeus bütün gücüyle yıldırım ve şimşeklerle saldırınca Typhon’ da yenildi.
Böylece Zeus (Kronosoğlu) evrenin yeni hâkimi oldu.
Egemenliğini kardeşleri ile paylaştı.
Zeus göklerin hâkimiyetini alırken Poseidon’ a denizleri Hades’ e yer altını bıraktı.
Ancak evrenin yeni hâkimleri bu kez Gigantların saldırısıyla karşı karşıya kalırlar.

Tanrılar Gigantlar savaşı (Gigantomakhi)

Gigantlar dağları üst üste yığarak Olympos’a saldırırlar.


Kehanete göre tanrılar onları ancak ölümlü bir insanın yardımıyla yenebileceklerdir.
Bu ölümlü Herakles’tir. Onun yardımı ile Gigantlar yenilir.
Zeus sunağı kabartmalarına Gigantomakhi işlenmiştir.
Zeus’un kardeşleri ile onun evlendiklerinden doğan diğer tanrılar “Olympos’lu 12 Büyük
Tanrı” olarak adlandırılırlar.
Evrenin yeni tanrıları Olympos’ta oturur.
Nektar içip Ambrosia yerler (Ölümsüzlük içecekleri)
İnsanlar gibi eğlenirler, kavga ederler, kıskançlıkları, öfkeleri vardır. Evlenirler çocukları olur,
ölümsüzdürler.

4
Mitoloji (12.03.2014)
Titan İapetos Titanlarla Tanrıların savaşında Kronos’ u desteklemişti.
Oğulları da o yüzden Zeus tarafından cezalandırıldı.
Dört oğlundan Atlas Dünya’yı sırtında taşımakla görevlendirildi.
Menoitios yıldırımla çarpılarak Tartaros’ a kapatılmıştı.
Prometheus ve Epimetheus’ un ise kaderleri başka türlü oldu.
İnsanın yaratılışında önemli rol oynadılar.
İnsanın yaratılışı ile ilgili farklı mitoslar vardır.
Homeros bundan bahsetmez.
M.Ö. 4.yy da bir mitos söyle anlatır.
Prometheus kendi ırkını mahveden Zeus ve arkadaşlarına içten içe kim besliyordu.
Sonradan tanrıları inkâr edecek, onları hiçe sayacak, bir yaratık dünyaya getirerek dedelerinin
öcünü almayı düşündü.
Böylece suya ya da gözyaşına kili karıştırarak ölümlü bir beden yaratır ve ona yaşam soluğu
üfler.
Yarattığı bu aciz yaratığı güçlü kılmak için ona tanrılara benzeyen soylu bir biçim verdi.
İlahi bir armağan olarak da gökyüzünden indirdiği ateşi verdi.
Hesiodos ise söyle anlatır.
Tanrılarla insanların bir araya geldiği, kurbanların kesildiği bir toplantıda tanrılara kurban
payı ayrılırken Prometheus şöyle yapar.
Koca bir öküzü keserek ikiye bölmüş, bir yana etini bir yana kemiklerini koymuş. Kemiklerin
üstünü parlak bir yağla, etin üzerini de işkembeyle örtmüş.
Zeus’a iki parçadan birini seçmesini söylemiş, Zeus yağla kaplı kötü parçayı seçmiş.
Aldatıldığını anlayınca öfkelenmiş ve ceza olarak insanların elinden ateşi almış.
Prometheus bir yolunu bulup Olympos’a çıkmış ve bir kamış (narthex) ın içine sakladığı ateşi
insanlara getirmiş ve onları tekrar ateşe kavuşturmuş.
Zeus buna daha da öfkelenmiş hem Prometheus’u hem insanları cezalandırmayı düşünmüş.
Zeus Prometheus’a müthiş bir ceza verir.
Onu Kafkas dağlarının en yüksek tepesine yollar.
Demirci tanrı Hephaistos’ u çağırarak onu kayalara zincirletir.
Burada her sabah kocaman bir kartal Prometheus’un ciğerlerini yer.
Kartal yedikçe ciğerler büyüyor ve kartal yeniden yiyor bu böyle sürüp gidiyordu.
Bu işkenceye Herakles Prometheus’ u kurtararak son verecektir.
Bu efsaneyi Aiskhylos “Zincire Vurulmuş Prometheus” oyununda anlatır.
İnsanlara verilen ceza ise daha değişikti.
Zeus Hephaistos’ a bir parça toprak alarak su ile karıştırmasını söyler.
Böylece yüzü ölümsüz tanrılara benzeyen bir varlık yaratılır.
Bütün tanrılar ona kendilerinden bir armağan verirler.
Athena el işlerini öğretir. Süslü kuşağını beline sarar, elbiseler giydirir.
Kharitler altın gerdanlıklar takarlar.
Aphrodit onu büyüleriyle donatır.
Horalar saçlarını çiçeklerle donatırlar.
Hermes içine bir tilki huyu koyar.
Zeus’ ta ona açmamasını tembihlediği bir kutu verir.
Adını da Tanrılar Armağanı anlamına gelen PANDORA koyar.
Zeus Pandora’ yı Prometheus’un kardeşi Epimetheus’ a gönderir.
Prometheus Zeus’ un yapacaklarını tahmin ederek kardeşi Epimetheus’ a tanrılar tarafından
gelen armağanları almamasını söyledi.
Çünkü Prometheus Zeus’ un kendileri için çok büyük cezalar planladığını biliyordu.
5
Prometheus’ un tüm uyarılarına rağmen Pandora Epimetheus’ un sarayına ayak bastığında
güzelliği ile Epimetheus’ u kendine hemen hayran bıraktı.
Sarayda yaşadığı günler boyunca kendisine Zeus tarafından verilen ve kesinlikle açmaması
emredilen sandık onun hep ilgisini çekti.
Pandora’ nın merakı burada Apollon’ un kendisine verdiği bilgelikten ve Athena’ nın
kendisine verdiği akıldan daha önce geçerek Pandora’ yı pençesine aldı.
Pandora tüm emirleri unutarak sandığı açtığında ne kadar büyük bir hata yaptığını geçte olsa
fark etti.
İnsanlığa zarar verecek olan hastalıklar, acılar, kederler, kötülüklerin tamamı sandıktan çıktı
ve insanlığa musallat oldular.
Pandora son anda sandığı kapatmayı başardı ve sadece insanlığın elinde tek güzel şey kaldı:
Umut.
O günden sonra insanlar tüm kötülüklere umut ederek karşı durmayı başarmışlardır.

Mitoloji (19.03.2014)
Zeus (Jupiter)
Kronos ile Rhea’ nın evliliğinden Zeus, Hades, Poseidon, Hestia, Hera ve Demeter olmak
üzere altı çocuğu olmuştur.
Kronos’ ta (Satürn) egemenliği başka biriyle paylaşmak istemediğinden doğan çocuklarını
yutuyordu.
Rhea en son doğan Zeus’ u babasına vermedi ve onun yerine bir kaya parçası yutturdu.
Zeus Girit’ te bir mağarada Rhea‘ nın rahipleri Kureta’ lar tarafından büyütüldü. Amaltheia
adlı bir keçinin sütüyle beslendi.
Onlarla birlikte titanlar savaşı başlamıştır.
Zeus büyüdükten sonra babasını yenerek kardeşlerini onun midesinden kurtarmıştır.
Zeus Tartaros’ tan Kykloplar ile Hekatonkheir’ leri de kurtarmıştır.
Kykloplar ona gök gürültüsünü ve şimşeği hediye etmişlerdir.
Zeus yeraltını kardeşi Hades’ e, denizleri Poseidon’ a vermiştir.
Kendisi de gökler tanrısı olmuştur.
Kız kardeşi tanrıça Hera ile evlenir.
Bazı aşk maceraları olmuşsa da Hera onun tek eşidir.
Bu evlenmeye Hieros Gamos (Kutsal evlenme) denir.
Durmadan âşık olur, onların peşinden koşar. Bu arada Hera’ dan saklanmak için bütün
ustalığını kullanırdı.
Tanrılar tanrısı ve Olympos tanrılarının en güçlüsüdür.
Gökyüzü tanrısı olan Zeus’ ta, gökle ilgili doğal güçlerin hepsi kişileşir.
Işık, aydınlık, bulut, gök gürlemesi, şimşek, yıldırım Zeus’ un emri altındadır.
Gökteki nesnelerin uyumu, yeryüzündeki düzen, bilgelik Zeus’ a bağlıdır.
Ölümlüler ve ölümsüzler onun buyruğu altındadır.
Olympos’ ta taht kuran tanrılar tanrısı Zeus, demirci tanrı Hephaistos’ un yaptığı krallık
asasını taşır.
Krallık gücünü simgeleyen asasını kime verirse o kral olur.
Bütün krallar Zeus’ tan doğma ve onun yetiştirmesi olarak kabul edilir.
Kutsal kuşu kartal, kutsal ağacı meşedir.

Sıfatları
Bulutları devşiren (Nephelegerata) Göklerde gürleyen (Hypsibremetes)
Şimşek savuran (Asteropetes) Uzaktan duyulan gök gürültüsü (Erigdoupos)
Keçi derisinden kalkan taşıyan (Aigiokhos) Yağmuru yağdıran Rüzgarı estiren
Göğe gök kuşağını asan 6
Zeus’ un adına her zaman Kronosoğlu ve Olymposlu sıfatları eklenmiştir.
Zeus titan soyundan tanrıçalarla ve kendi kuşağından kardeşleri ile birleşip bir sürü tanrısal
varlığın doğmasına neden olur.
Karısı Hera’ dan çekinmesine rağmen ölümlülerle de yasak aşklar yaşamaktan ve serüvenlere
atılmaktan kaçınmamıştır.
Bu ilişkilerinden bazılarında şekil değiştirdiği de görülmektedir.

Tanrıçalarla Evlenmeleri
Metis: Athena
Themis: Hora’ lar ve Moira’ lar
Dione: Aphrodite
Eurynome: Kharit’ ler
Mnemosyne: Musa’ lar
Leto: Apollon, Artemis
Demeter: Persephone
Hera: Ares, Hebe, Eileithyia, (Hephaistos)

Zeus + Metis = Athena


Metis (Titanlar’ dan Okeanos ve Tethys’ in kızı) kelime olarak akıl, us ve bilgelik anlamına
gelir. Zeus’un ilk eşidir. Metis hamile kaldığında ondan doğacak çocuğun tahtı elinden
alacağına dair duyum alır ve Metis’ ı yutar. Doğum zamanı gelince başında müthiş ağrılar
olur Zeus’un. Hephaistos’ a der ki “Al şu baltayı vur kafama da ne olacaksa olsun” demiş.
Hephaistos’ ta kafasına vurmuş ve Zeus’un başından zırhları içinde Athena doğmuş. Zeus
Metis’ i yutunca akıl ve bilgelik de Zeus’a geçmiş olur.

Zeus + Themis = Hora’ lar (Saatler), Moira’ lar (Kader tanrıçaları)


Themis (Uranos ve Gaia’ nın kızı) Zeus’ un ikinci eşidir. Yasalar tanrıçasıdır. Moira’ lar
(Klotho, Lakhesis, Atropos) İnsanların kaderlerini yazarlar. Zeus onlara karşı gelemez ve
kararlarını değiştiremez.

Zeus + Eurynome = Kharit’ ler


Eurynome (Titanlar’ dan Okeanos ve Tethys’ in kızı) Uyum tanrıçası. Kharit’ ler ışıltı
tanrıçalarıdır. (Aglaie (Parlaklık), Euphrosyne (Işıltı), Thalia (Güzellik)).

Zeus + Mnemosyne = Musa’lar


Mnemosyne (Uranos ve Gaia’ nın kızı) bellek, hafıza anlamındadır. Musa’lar ilham perileridir
(Dokuz kardeşlerdir).

Zeus + Leto = Apollon, Artemis


Tasvirlerde genellikle bir erkek iki kadın varsa Apollon, Artemis ve Leto olabilir. Zeus
genellikle gözükmez.

Zeus + Demeter = Persephone


Persephone mevsimleri simgeler. Hades Persephone’ yi yer altına kaçırır. Annesi arar
bulamaz. Zeus’un emri ile yılın belli bir kısmını yer altında diğer kısmını annesi ile geçirecek.
Yeraltından kurtulup annesinin yanına geldiğinde de ilkbahar olacak.

7
Zeus + Hera = Ares, Hebe, Eileithyia
Zeus’un tek resmi evliliği Hera iledir. Hera kadınlıkla ilgili her şeyin tanrıçası. Ares savaş
tanrıçasıdır. Eileithyia doğumlara bakan ebe tanrıçadır. Hebe Yunanca gençlik demektir.
Olympos’ta eli her işe yatkın bir çeşit ev kızıdır.

Ölümlülerle Evlenmeleri
Alkmene: Herakles
Antiope: Amphion, Zethos
Kallisto: Arkas
Danae: Perseus
Aigina: Aiakos
Elektra: Dardanos, İasion, Harmonia
Europa: Minos, Sarpedon, Rhadamanthys
İo: Epaphos
Laodameia: Sarpedon
Leda: Helena, Dioskurlar
Maia: Hermes
Niobe: Argos, Pelasgos
Pluto: Tantalos
Semele: Dionysos
Taygete: Lakedaimon

Zeus + Danae = Perseus


Danae Argos kralının kızıdır. Kral bir kâhinden kızından doğacak bir erkek çocuğun tahtına
oturacağını öğrenmiş. Kral bu talihi durdurmak için onu duvarları tunç levhalara kapalı bir
yeraltı odasına kapatmış ve gece gündüz gözaltında tutulmuş kız. Ancak bu güzel kıza Zeus
tutulmuş. Danae’ nın bulunduğu alana çatıdan bir çatlak bularak yağmur damlası şeklinde
içeriye girip kızın göğsüne damlamış ve onunla birlikte olmuş. Bu birliktelikten Perseus
doğmuş.

Zeus + Europa =Minos, Sarpedon, Rhadamanthys


Europa, Poseidon’ la Libya’ nın oğlu, Fenike kralı Agenor’ un kızıdır. Europa gezmeyi
eğlenmeyi bütün kızlar gibi seviyor. Her zaman ki gibi arkadaşlarıyla deniz kıyısında oyunlar
oynarken Zeus genç ve güzel kızı görmüş ve Eros’ un kalbine sapladığı oklar yüzünden âşık
olmuş. Karısından korkan Zeus tanınmamak için güzel ve uysal bir boğa kılığına girmiş ve
kızların çiçek topladığı yerde dolaşmaya başlamış. Bu sevimli boğayı gören kızlar hemen
etrafına toplanmışlar ve onu sevmek istemişler, güzel Europa’ da sevmek isteyince boğa diz
çökmüş ve adeta sırtına binmesini istemiş. Europa’ da gülümseyerek onun sırtına binmiş ve
boğa bu ağırlığı hisseder hissetmez bütün hızıyla denize doğru koşmaya başlamış. Denizde
ilerledikçe dalgalar iki tarafa açılıyormuş, Europa’ da düşmemek için korkuyla boğayı sıkı
sıkı tutuyormuş. Europa korkusundan yalvarmaya başlamış. Zeus’ta ona cevap vermiş,
kendisinin tanrı Zeus olduğunu korkmaması gerektiğini ona âşık olduğunu ve Girit adasına
gittiklerini söylemiş. Bir süre sonra Girit adasına ayak basmışlar. Orada onları Hora’ lar
karşılamış. Zeus’ un kolları arasında uyuyan Europa’ nın üç çocuğu olmuş. Bunlar
yeryüzünün en adil en iyi kralları olmuşlar.

8
Zeus + Leda = Helena, Dioskurlar
Leda Aitolia kralı Thestios’ un kızıdır. Zeus bir gece Olympos’ tan ayrılır ve kuğu şekline
girip âşık olduğu Leda’ nın koynuna girmiş. Sıçrayarak uyanan Leda bir kuğunun boynunu ve
yüzünü okşadığını görüp korkmuştur. Leda bu olaydan sonra esrarlı yumurta yumurtlamış.
Ondan birbirine tıpatıp benzeyen iki çocuk çıkmış. Kastor ve Polydeukes (Dioskurlar), bunlar
kardeşliğin sembolü kabul edilirler. (Helena’ nın Zeus’ tan mı kocasından mı belli değil)

Zeus + Semele = Dionysos


Dionysos Zeus’un baldırından doğuyor.

Troya kralının oğlu Ganymedes’ i bir kartal biçiminde veya kendi kartalı kaçırmış.
Ganymedes yeryüzündeki insanların en güzeliymiş. Zeus Ganymedes’ i Olympos’ ta şarap
dağıtıcısı olarak kullanmıştır.

Zeus’ un Tapınakları
En önemli tapınağı Dodona’ dadır.
Aynı zamanda bilicilik merkezidir.
Burada iri meşe ağaçlarından çıkan uğultular Zeus’ un ilahi sesi kabul edilir ve yorumlanırdı.

Olympia şehrindeki tapınakta çok ünlüydü.


Burada ünlü heykeltıraş Phidias’ ın altın, bronz ve fildişinden yapılmış bir taht üzerinde
oturmuş 13m. yüksekliğinde heykeli bulunuyordu.

Tasvirleri
Tasvirlerinde orta yaşlı, güçlü, uzun ve gür saçlı ve sakallıdır.
Çoğu zaman tahta oturmuş olarak tasvir edilir.
Elinde Kykloplar’ dan aldığı yıldırım demetini tutar.
Bazen çıplak olarak görünür.
Çıplak tasvirlerde sağ kolunu ve göğsünü açıkta bırakan bir pelerin (Himation) taşır.
Tasvirlerinde güçlü bir vücuda sahiptir.
Olgun bir erkek görünümündedir.
Geniş alnı, ciddi ve derin bakışları vardır.
Başı açık, saçları gür ve dalgalıdır.
Bir bantla sarılmış basında bazen meşe dallarından bir taç vardır.
Genellikle kıvırcık sakallıdır.
Bir elinde yıldırım, bir elinde ucunda bir kartal bulunan hükümdarlık asasını tutar.
Kartal bazen ayaklarının dibindedir.

9
Mitoloji (26.03.2014)
Hera (Juno, Junon)
Kronos ile Rhea’ nın kızı, baş tanrı Zeus’ un karısı ve kız kardeşidir.
Yunanlılara göre Zeus ile Hera’ nın düğünleri, yeryüzünde her türlü bolluk ve verimliliğin
simgesidir.
Bu evliliğe Hieros Gamos (Kutsal evlenme) adı verilir.
(Bu düğün Batı Kızlarının (Hesperides) bahçesinde olmuştur. O bahçeden gelen altın elmaları
da Gaia Hera’ ya düğün hediyesi olarak vermiştir).
Zeus ile Hera’ nın evliliğinden Ares, Hebe, Eileithyia ve Hephaistos doğmuştur.
Zeus ile Hera’ nın evlilikleri bazen sonsuz mutluluk içinde görünür bazen de müthiş kavgalar
ederlerdi.
Bir gün Zeus dırdırdan bıktığı için Hera’ yı bulutlara asar.
Hera Aphrodite’ den sonra en güzel tanrıça olduğu halde bunu hiçbir zaman kullanmamış.
Duyduğu üzüntü ve kıskançlığa rağmen Zeus’ a hep sadık kalmıştır.
Zeus ile Olympos’ a yerleşen tanrıça Zeus’ un saltanatını paylaşmış.
Zeus gibi hayata, dünya düzenine, fırtına, rüzgâr ve yağmurlara, mevsimlerin değişmesine
hükmetmiş.
Hera her şeyden önce kadınları gözetir, onların hayatını düzenler.
Analığı ve doğumu koruyan bir tanrıça olmuştur.
Kutsal aile ocağının koruyucusu tanrıçasıydı.
Evliliğin ve evli kadınların koruyucusuydu.
Evliliğin kutsal düzenini bozan herkes özellikle de Zeus’ un sevgilileri ve çocukları onun
düşmanlarıdır.
Zeus’ un aşk serüvenlerine adları karışan kadınları cezalandırmakla ün salmıştı.
Hera aynı zamanda geçimsiz, hırslı, kıskanç, kindar ve tutkulu bir kadındır.
İşlerini çoğunlukla düzen kurarak yürütür.
Hera’ nın doğrudan doğruya efsaneleri yoktur.
Zeus’ un aşklarında rol oynar.
Bu aşklardan doğan çocukların yakasını bırakmaz, onları ömürleri boyunca kin ve öfkeyle
izler.
İlk ve en büyük kurbanı Alkmene ile Zeus’ tan doğan Herakles’ tir.
Üç güzeller efsanesinde birinciliği Aphrodite’ e kaptırması Paris ve Troya’ ya karşı bitmez bir
kin duymasına neden olur.
Troya savaşı boyunca hep Akhalar’ ı tutar.
Troya’ nın yok edilmesini istemiştir.

İksion Efsanesi
Hera’ ya âşık olan İksion onunla birlikte olmak istemiş.
Zeus tanrıçaya benzer bir görüntüyle İksion’ u denemiş
İksion bu görüntüyü kucaklamaya kalkınca Zeus onu en şiddetli bir şekilde cezalandırmış.
İksion’ a ölümsüzlük şarabı içirip alevler saçan bir tekerleğe bağlamış ve onun sonsuza kadar
dönerek yanmasını sağlamış.

Tapınakları
Olympia Hera Tapınağı
Yunanistan’ da Argos, Hera’ nın kutsal ilidir.
En ünlü tapınağı Samos adasındaki tapınaktır.

10
Tasvirleri
Hera daima dolgun vücutlu, gür saçlı güzel bir kadın olarak tasvir edilmiştir.
Çıplaklığını göstermeyen kıvrımlı elbise giyer.
Çoğu zaman yüksek bir taht üzerinde oturmuş olarak tasvir edilir.
Simgeleri guguk kuşu, nar ve zambaktır.
İnek ve tavus kuşu onun kutsal hayvanlarıdır.
Genelde bir elinde çoğalmanın sembolü nar, diğer elinde üzerinde guguk kuşu bulunan bir asa
taşır. (Tasvirlerde genelde elinde bir kap ile görülür.)

Hestia (Vesta)
Kronos ile Rhea’ nın kızı Zeus’ un kız kardeşidir.
Kutsal aile ocağının tanrıçasıdır.
Ailenin, soyun, devletin koruyucusu sayılır.
İnsanlar kadar Olympos’ lu tanrılarda ona saygı gösterirler.
Hiş evlenmemiş, adı hiçbir efsaneye karışmamıştır.
Roma’ da çok önemlidir.
Genelde ayakta ciddi tavırlı bir genç kadın olarak tasvir edilirdi.
(Evlerde ateş şimdiki gibi kolay bulunmadığından içinde ateşin hiç sönmediği bir ocak
bulunur. Bu ocağın koruyucusu.)

Mitoloji (09.04.2014) (VS)


Poseidon (Neptün)
Kronos’ la Rhea’ nın oğlu Zeus’ un kardeşidir.
Zeus ona denizlerin, deniz canlılarının ve tüm akarsuların hâkimiyetini vermiştir.
Aynı zamanda atların da tanrısıdır.
Tunç nallı atların çektiği arabası ile hem denizin altından hem de üstünden gidebilir.
Yunus balığının yanı sıra Poseidon’ un elinde taşıdığı üç çatallı yaba onun simgesidir.
Bu yabayı fırlattığı zaman, denizde fırtınalar ve korkunç dalgalar yaratabilir.
Denizlerdeki fırtınaları başlatmak ve durdurmak onun elindeydi.
Olympos’ta oturmaktan pek hoşlanmazdı.
Onun asıl mekânı denizlerin altında muhteşem bir saraydı.
Bu saray İmros (Gökçeada) yakınlarında denizin altındaydı.
Poseidon, Zeus ve Athena ile devamlı mücadele halindedir.
Özellikle Atina kentinin baş tanrısının belirlenmesi için Athena ile mücadele vermiştir.
Poseidon kente at, Athena da zeytin ağacı bağışlamıştır.
Atinalılar Athena’ nın bağışını seçer.
Poseidon, Nereidler’ den (Su Perisi) Amphitrite ile evlidir.
Bu tanrı çiftinin Triton adındaki çocuklarının vücudunun üst yarısı insan, alt yarısı balık
şeklindedir. Birleşme yerinde de bir çift at bacağı vardır.
Daha sonraları bu tür deniz canavarlarının hepsine birden Triton denilmiştir.
Triton deniz kabuğundan (Deniz minaresi) borusunu öttürerek, denize hükmeder. Tatlı ve
güzel nağmelerle denizin azgın dalgalarının yumuşamasına neden olur.
Amphitrite
50 Nereid kızından biridir.
Bir gün kumsalda kız kardeşleriyle oynarken Poseidon onu görür ve güzelliğine vurulur.
Ama kız çok utangaçtır ve tanrıdan kaçar.
Poseidon peşinden bir yunus balığı gönderir.
Yunus Amphitrite sırtına aldığı gibi Poseidon’ a getirir.
Evlenirler ve mutlu bir çift olurlar.
Poseidon’ a vefalı bir eş olur. 11
Poseidon’ un başka sevgililerinden çocukları da olmuştur.
Bunlardan biri de insan yiyen bir dev olan Polyphemos’ tur.
Uzun saçlı tek gözlü bir yaratıktı.
Sahillere sığınan gemileri parçalar, yolcuları öldürürdü.
Odysseus arkadaşlarını yiyen devi sarhoş edip, tek gözünü kör etmiştir.
Bu nedenle Poseidon’ un düşmanı olmuştur.
Poseidon’ un Gaia ile birleşmesinden Anteos adlı oğlu olur.
Tasvirleri
Görünüşü Zeus’a benzer, orta yaşlı ve sakallıdır.
Geniş omuzlu, yetişkin bir erkek olarak tasvir edilirdi.
Uzun bukleleri uzun saçları, omuzlarının üzerine dökülürdü.
İster çıplak, ister örtülü olsun, o daima üç kollu uzun yabasıyla birlikte gösterilirdi.
Palamutlar, Yunuslar, at ve boğa onun kutsal hayvanlarıydı.

Mitoloji (16.04.2014)
Hades (Pluton)
İnsanların ve tanrıların hiç sevmedikleri sert, zalim tanrı Hades, karısı Persephone ile birlikte,
gölgeler halinde dolaşan ölülere hükmeden yer altı ülkesindeki saraylarında yaşarlar.
Hades kelimesi görünmeyen anlamına gelir. Başındaki sihirli başlık onu görünmez kılar.
Hades yalnız tanrının adı değil, aynı zamanda ölüler ülkesinin de adı olmuştur.
Tanrı Hades ölüler ülkesinden ayrılmaz, diğer tanrıların katıldıkları şölenlere katılmaz.
Efsanelerde adı sıkça geçmez. Onunla ilgili tek efsane Persephone'yi kaçırmasıyla ilgili
olandır.
Efsaneye göre Persephone bir gün arkadaşlarıyla birlikte çayırda çiçek toplarken toprak
yarılmış ve Hades arabasıyla çıkarak kızı yeraltı ülkesine kaçırmış ve orada ona nar
yedirmiştir.
İnanışa göre ölüler ülkesinde bir şey yiyen Hades' ten geri çıkamaz.
Yer Altı Dünyası Hades
Homeros Hades' i gölgelerin yaşadığı belirsiz bir yer olarak düşünür.
Ona göre Hades' te her şey bir hayaldir.
Homeros'tan başka Roma döneminde Vergilius ve Ortaçağ'da da Dante Ölüler Ülkesini
eserlerinde betimlemişlerdir.
Ölüler ülkesinin asıl ayrıntılı tanımını Vergilius yapmıştır.
İnsanlar ölünce önce Erebos' a, oradan da yeraltının en derin bölümü olan Tartaros' a gider.
Ölülerin ruhlarını Hades’ e Hermes indirir.
Kayıkçı Kharon iniltiler ırmağı Kokytos üzüntü, iniltiler ırmağı Akheron’ un birleştiği yerde
ölüleri karşılar.
Bunlar dışında yeraltında üç ırmak daha vardır.
Ateş ırmağı Phlegethon, Unutuş ırmağı Lethe ve Styks ırmağı
Erebos' da bekleyen ihtiyar kayıkçı Kharon ölülerin ruhlarını kayığa bindirerek karşı kıyıya,
Tartaros' un kapısına götürür. Bunun için para alır.
Tartaros' un kapısı önünde gelenleri içeri alan, ancak dışarı bırakmayan üç başlı, ejder
kuyruklu köpek Kerberos vardır.
Ölüler önce üç yargıcın önüne çıkarılır.
Orada kötüler sonsuz acı çekmeye,
İyiler de mutluluk içinde yaşamaya Elysion kırlarına gönderilir.
Yeraltında ayrıca Erinysler adlı üç kız kardeş oturur bunlar öç tanrıçalarıdır.
Hypnos(Uyku) ve kardeşi Thanatos(ölüm) de Hades' te yaşar.
Zeus gibi tanrı Hades' te insanlara rüyaları gönderir. Yeraltından yükselip insanlara ulaşırlar.
12
Hades çok sık tasvir edilen bir tanrı da değildir. Genellikle Persephone ile birlikte tasvir edilir.
Yalnız tasvirlerinde
Atribusu da olan üç başlı köpek Kerberosla birlikte taht üzerinde tasvir edilir.
Yüzü gülmeyen sert bir yüz ifadesi taşır.
Karışık saç ve sakalları vardır.
Çehresinden insafsızlık ve korku akar.
Bir elinde tanrılık asasını tutar, çoğu zaman elinde abanoz ağacının yapraklarından ve ya
nergisten bir çelenk bulunurdu.

Demeter (Ceres)
Homeros destanlarındaki güzel saçlı, güzel örgülü kraliçe. Toprak ve bereket tanrıçası.
Hesiodos' a göre Kronos ile Rheia' nın kızı, yani ikinci kuşak tanrılar soyundandır.
Demeter' in yatağına girdi Zeus canlıları doyuran, tarlalar tanrıçasının. Ak kollu Persephone'
yi doğurdu Demeter,
Yer altı tanrısı Aidoneus kaçırdı onu anasının koynundan ve bilge Zeus bıraktı kızını
ona.(Hesiodos, Theogonie, 911 vd.)
Demeter ekinleri ve özellikle buğdayı simgeler.
İnsan eliyle işlenmiş yerlerin, ekilmiş tarlaların tanrısıdır.
En çok tapınım gördüğü yerler İtalya ve Trakya'dır.
Onun tek efsanesi mevsimlerle ilgili Persephone efsanesidir. Bu efsane Yunan dünyasının
daha çok buğday üreten bölgelerinde gelişmiş ve tutulmuştur
Hem efsanede, hem de tapınımında kızı Persephone ile birlikte anılır, bunlara "iki tanrıça"
denir.
Persephone kaçırılınca çok üzülen Demeter kızını aramak için yollara düşmüş ancak hiç bir
yerde bulamamıştır.
Bunun üzerine yaşama küserek ıssız bir köşeye çekilmiştir.
Demeter' in küsmesiyle toprağın bereketi uçup gitmiş, kıtlık baş göstermiştir.
Tanrı Zeus duruma müdahale ederek sorunu çözümlemiştir.
Zeus’un kararına göre Persephone kışı kocası Hades' in, bahar ve yazı Demeter' in yanında
geçirecektir. Bunun üzerine toprağa yeniden bereket gelmiştir.
Zeus' la Demeter' in kızı olan Persephone, Kore yani genç kız olarak ta anılmaktadır. Önceleri
bereket ve toprağı simgelerken Hades tarafından kaçırılmasından sonra ölüler ülkesinin
tanrıçası olmuştur.
Eleusis kralı Keleos’ un oğlu Triptolemos’ a hayvan kullanma ve tarla sürme sanatını öğretir.
Demeter ona kanatlı ejderin çektiği bir arabayla tohumluk buğday armağan eder.
Triptolemos bu tohumları uçan arabasıyla bütün yeryüzüne dağıtarak insanlara tarımı öğretir.
Tasvirleri
Demeter oturmuş veya ayakta giyimli olarak tasvir edilmiştir. Yüzünde sakin bir hüzün
hissedilir.
Bir elinde orak, diğerinde başaktan bir demet bulunur.
Bazen başı başaklardan yapılmış bir çelenkle süslüdür.
Bazen de kızını aramasının sembolik bir hatırası olarak eşlinde meşale taşır.
Persephone
Genç kız görünümündedir. Genellikle, nergis, bereket boynuzu, horoz, kimi zaman meşale
veya asa taşır.
M.Ö. 4. yüzyıldan itibaren birbirlerinden ayrılarak özerk özellikler kazanmaya başlarlar.

13
Mitoloji (30.04.2014)
Athena (Minerva)
Zeus’ un bilgelik ve us tanrıçası Metis’ten doğan kızıdır.
Zeus’ un kişileşmiş aklı olarak da kabul edilir.
Zeus kızları arasında en çok Athena’ yı sevmiştir.
İlk şiirlerde ve İlyada da acımasız, katı yürekli duygusuz bir savaşçı olarak tanıtılır.
Ancak İlyada da Athena’ nın sakin ve kendinden emin, güçlü Ares’ ten üstün tutulur.
Athena doğru, haklı savaşın tanrıçasıdır.
Onun için Pallas ve Minerva sıfatları sıklıkla kullanılmıştır.
Yunanca Pallo kargı sallamak, atmak kökünden gelebileceği gibi bakire anlamına gelen bir
kelimeyle de bağlantılı olabilir.
Zeus’ un kendini emziren keçi Amaltheia’ nın derisiyle yaptığı bir kalkan vardır. Yılanlarla
çevrili ortasında bir Gorgo kafası bulunan Aigis kalkanı korku salarak orduları bozguna
ordular bozguna uğratılmıştır.
Zeus’ un titanlara karşı kullandığı ve yalnız Athena’ ya verdiği kalkandır. Kudret timsalidir.
Athena için Aigiokhos (Aigis kalkanını taşıyan), bilgelik tanrıçası olarak Pronoia (Temkinli,
ihtiyatlı) bu sıfatla tasvir edildiği simgesi baykuştur.
Bir diğer sıfatında Glavkopis (Gök gözlü) tir.
Ülkeyi saldırılardan koruyan bir tanrıçadır.
Koruduğu kahramanlara savaşın hilelerini, siyasal beceriyi, doğru düşünüş ve görüşü öğretir.
(Akalar tarafında)
Güzel sanatları ve bilgeliği korur, kentlerin yaşamasını sağlar.
Her şeyden önce bir sanat kenti olan Atina’ nın koruyucusudur.
Atina Akropolis’ i onun tapımına ayrılmıştır.
Başka kentlerde Athena’ yı koruyucu tanrıça olarak benimsemişlerdir.
Athena Yunan tanrıları arasında iyi vasıfları çoğunlukta olan bir tanrıçadır.
Kendisine rakip olarak gördüğü Aphrodite ve Ares’ e karşı çok acımasızdır.
İlyada’ da Zeus’ un oynadığı rolü Odyssea’ da Athena oynar.
Odysseus ve ailesinin kaderi onun elindedir.
Odysseus’ a acır, bu yiğit adamın çabalarının boşa gitmesini önler, ona yardım eder.

Efsaneleri

Bir gün bir geyik kemiğini alan Athena delerek bir flüt yapar.
Ancak flütü çalarken aldığı çirkin şekil yüzünden tanrıçalar onunla alay eder.
Athena bir su birikintisinde flüt çalarken kendisini seyreder ve onlara hak verir. Flütü kaldırıp
atar.
O günden beri kimse yüzünün şeklini bozmadan flüt çalamazmış. Daha sonra flütü Marsyas
bulacak ve başına işler açacaktır.

Atina şehrinin koruyucu tanrısı olmak için Poseidon ile yarışır.


Şehre en yararlı şeyi veren yarışı kazanacaktır.
Poseidon bir tuz gölü veya bir at verir. Athena da bir zeytin ağacı ortaya çıkarır.
Atinalılar zeytin ağacını daha yararlı bulurlar ve yarışı Athena kazanır.

Panathenaia Şenlikleri
Ağustos ayında şehir tanrısı Athena’ nın doğum günün gününde kutlanırdı.
Atina’ nın en büyük şenliğiydi. Atına’ da ki Partenon Tapınağının frizlerinde bu törenler
işlenmiştir. Ödül olarak yağ dolu amphoralar verilirdi.
14
Üç güzeller efsanesinde rol alır.

Ölümlü bir kadın olan Medusa güzellikte Athena ile boy ölçüşmeye kalkışımış. Athena
Perseus’ a emrederek kafasını kıstırmış sonrada kalkanı üzerine takmıştır.

Dokumacılıkta kendisiyle boy ölçüşen Arakhne’ i sonsuza kadar örümcek yapmıştır.

Tasvirleri
Athena tasvirlerinde genellikle baştan aşağıya silahlıdır.
Başında miğfer, göğsünde Medusa kafası olan kalkan ve sol elinde Medusa kafalı kalkanı
vardır.
Klasik dönem sanatçılarının en fazla dikkatini çeken tanrıçalardan birisidir.
Özellikle heykeltıraş Phidias’ a atfedilen çok sayıda heykelin olduğu bilinir.
Bazen sol elinde bir Nike figürü tutar.
En ünlü heykeli Athena Parthenon (Bukine Athena) dır.
Bergama Zeus Sunağı
Athena Lemnia
Athena Promakhos

Ares (Mars)
Bir başka adı Anyalias’ tır.
Kanlı ve acımasız savaşların tanrısıdır. Tanrılar tarafından sevilmez, insanlarsa çok korkarlar.
Yunanistan’ dan çok Mars adıyla İtalya’ da saygı görmüştür.
Ares Homeros’ un İlyada’ sin da kaba kuvvetin simgesidir.
Ares tanrıça Aphrodite’ nin sevgilisidir.
Bu beraberlikten Phobos (bozgun), Deimos (korku) ve Harmonia (uyum) doğmuştur.
Ares’ in en büyük çekişmesi kardeşi Athena iledir.
Körü körüne kanlı savaşların temsilcisidir.

Efsaneleri

Odysseia’ da karısı Aphrodite’ nin Ares’ le birlikte olduğunu öğrenen Hephaistos ağdan bir
tuzak hazırlamıştır.
Ares hiçbir şiddet göstermeden oradan ayrılır ve memleketi olan Trakya’ ya döner.
Ares’ in oğlu Kyknos kan dökücü bir eşkıyadır, Herakles tarafından yenilir.

Tasvirleri

Başlıca işareti miğfer ve mızraktır.


Arkaik vazolarda sakallı ve baştan aşağıya silahlı güçlü ve kuvvetli bir savaşçı olarak
gösterilir.
Sonraki dönemlerde idealleştirilmiş çıplak bir gençtir.
Savaşçılığını sadece miğferinden anlayabiliriz.
Akbaba ve köpek onun kutsal hayvanlarıdır.

15
Mitoloji (07.05.2014)
Apollon (Phebus)
Zeus'un güzel saçlı Leto' dan olan oğlu ve Artemis'in ikiz kardeşidir.
Yunan mitolojisindeki en önemli tanrılardan biridir.
Kıta Yunanistan'a özgü bir tanrı olarak kabul edilirken, yapılan araştırmalar Apollon' un artık
Anadolu kökenli bir tanrı olduğunu ortaya koymuştur.
Apollon kelimesi de Yunanca değildir.
Azra Erhat, Apollon' un asıl doğum yerinin Anadolu kıyıları yani Lykia ve özellikle doğduğu
kentin Patara olduğunu belirtmektedir. İlyada' nın bazı bölümlerinde Apollon, Lykegenos
sıfatıyla da anılmaktadır.
Likyalı anlamına gelen bu sıfat onun Likya bölgesiyle bağlantısını gösterir.
Diğer bir inanışa göre de Delos adasında doğmuştur ve anlaşmaya göre ada cennet gibi
olmuştur. Leto’ yu Hera kıskandığı için bir tek Delos adası bu doğuma izin vermiştir.
Efsanelerinde okçu, gümüş yaylı ya da hedefi vuran anlamında değişik sıfatlarla da
anılmaktadır.
Bazen onun için parlak, ışık saçan anlamına gelen Phoibos sıfatı kullanılır.
Ancak Apollon güneş tanrısı değildir.
Asıl güneş tanrısı Helios' tur.
Apollon' un sıfatlarından biri de sarışın dır.
Bu sıfat Apollon' un yaydığı ışığa işaret edebileceği gibi doğrudan doğruya onun saç rengi ile
de bağlantılı olabilir.
Kardeşi Artemis ile paylaştığı bu okçuluk yeteneği Apollon' a büyük bir üstünlük sağlar.
Apollon ve Artemis' in oklarıyla ölmek tatlı, acısız, uykuya dalar gibi huzurlu bir ölüm
demektir.
Bir tanrı olarak Apollon' un nitelikleri çok fazladır.
Sağlık ve ceza tanrısıdır.
İnsanları iyileştirir, onları suçlarından arındırır (bu niteliği oğlu Asklepios' a geçmiştir).
Ama aynı zamanda oklarıyla etrafa veba ve ölüm de saçar (İlyada' da Troya savaşı sırasında
Akha ordularına oklarıyla veba salmıştır).
Apollon bilicilik tanrısıdır.
Geleceği haber verir.
Apollon tarafından esinlenen insanlar bilici, kâhin veya falcı olurlar.
Bilicilik İlkçağ'da son derece önem verilen adeta bir sanattır.
Yunan efsanelerinde Delphoi önemli bilicilik merkezi olarak geçer.
Gaia, Python adında bir ejder doğurmuş, Python, Delphoi' da bulunan bilicilik merkezine
bekçi olmuştur.
Başlangıçta buranın adı Python imiş.
Apollon doğduktan 4 gün sonra Hephaistos' un oklarıyla silahlanarak Delphoi' a gitmiş,
Python' u öldürerek aynı yere kendi bilicilik merkezini kurmuş.
İlk Çağın ilk ve en önemli Apollon bilicilik merkezleri Anadolu' dadır. Anadolu'daki en
önemli ve en eski merkez Didim' dir.
Apollon' un doğum yeri olan Patara' da önemli bir merkezdir.
Didim' deki bilicilerin çoğu kadındır.
Ellerindeki kutsal bir değnekle kuyunun başında oturur, sularda gördükleri ışıltıları yorumlar,
rahiplere bildirirler.
Bilici kadınlar arasında en ünlüsü Troya kralı Priamos' un kızı Kassandra' dır.
Güzel sanatların müziğin tanrısıdır.
Şairler ilhamını ondan alır.
Musalar korosunun yöneticisi olarak ün yapmış, bu konuda pek çok efsane oluşmuştur.
16
Kimi yetenekleri konusunda Apollon son derece kıskançtır.
Bu, özellikle Marsyas' a karşı öfkesini konu eden bir mitosta çok belirgindir.
Marsyas iki delikli kavalın bulucusu sayılır.
Ancak bu kavalı asıl bulan tanrıça Athena' dır.

EFSANELERİ
Kassandra
Marsyas
Daphne
Asklepion ve Koronis
Hyakinthos

KASSANDRA
Apollon, Kassandra’ ya verdiği bilicilik yeteneğini daha sonra geri alır.
Kassandra geleceği görecek, gördüklerini söyleyecek fakat kimseyi inandıramayacaktır.
Kassandra, Troya tarihinin bütün olaylarını önceden görmüş ve söylemiştir.
Olaylar sonunda Agamemnon 'un tutsağı olmuş ve Yunanistan'a getirilmiştir.
Kassandra, Aiskhylos' un ünlü tragedyası Agamemnon' un esin kaynağıdır.
Bu oyunda kendi ölümünü de görür, bunu söyler ama kimse aldırmaz.
Tragedya'nın sonunda ölmeden önce Apollon' un bağışladığı bilicilik hünerine lanet eder.

MARSYAS
Athena’ nın attığı kavalı Marsyas bulur ve çalmaya başlar.
Apollon yarışmayı tek bir koşulla kabul eder.
Yenen yenilene istediği cezayı verebilecektir.
Hakem, Musalar ve Phrigya kralı Midas'tır.
Musalar Apollon' u, Kral Midas Marsyas' ı birinci seçer.
Çok sinirlenen Apollon, Midas' ın kulaklarını eşekkulaklarına çevirir.
Marsyas’ ı çam ağacına bağlar ve derisini yüzer.

DAPHNE
Apollon’ un aşık olduğu Daphne ona yüz vermez.
Apollon' dan korkup kaçar ancak ondan hızlı olan Apollon koşarak kızı yakalar.
Athena gibi bakire kalmaya yemin eden Daphne bunun üzerine kendisini saklaması için
toprağa yalvarır, bu isteği kabul edilir.
Vücudu bir defne ağacına, saçları güzel kokulu yapraklara dönüşmüştür.
Bu duruma çok üzülen Apollon defneyi kutsal ağacı yapmış, ünlü ozan ve savaşçıları
defneyapraklarından yapılmış taçlarla onurlandırmıştır.

Asklepios ve Koronis
Lapith' ler kralı Phleyas' ın kızı Apollon' dan Asklepios adında bir oğlu oldu.
Hamileliği sırasında bir başkasıyla evlenerek Apollon' a ihanet ettiği için öldürüldü.

Hyakinthos
Apollon’ un yanlışlıkla öldürdüğü arkadaşı Hyakinthos’ un yere dökülen kanından sümbül
çiçekleri açmış.

17
TASVİRLERİ
Apollon çeşitli özelliklere sahip olsa da tasvirlerde genellikle ayakta, daima genç ve sakalsız
gösterilir.
Güçlü ve ideal fiziğiyle genç erkek güzelliğini temsil eder ve genellikle çıplaktır.

Artemis (Diana)
Artemis, Yunan mitolojisine göre Leto ile Zeus kızı, Apollon' un kız kardeşidir.
Adı, Apollon’ un adı gibi Yunanca değildir. Dokunulmamış, bozulmamış anlamına gelen
‘Artemes' sıfatından türetilmiş olması mümkündür.
Artemis ok, yayla yakından ilgilidir.
Yayını sadece avlanmak için değil kardeşi Apollon gibi insanları cezalandırmak ve öldürmek,
için de kullanır.
Örneğin Lidyalı Niobe' nin çocuklarını oklarıyla öldürmüştür.
Çocuk doğururken ölen kadınlardan da Artemis sorumludur.
Ani ölümler erkekler için Apollon’ un kadınlar için Artemis’ in oklarıyla gelir.
Bazı efsanelerde Artemis doğa güçlerini ve özellikle hayvanları elinde tutan Potnia Theron
olarak gösterilir.
Bazı destanlarda avcılık ve bakire nitelikleri de yer almaktadır.
Yunan mitolojisinde Apollon güneşle, Artemis' de ayla bağlantılıdır.
Bu nedenle Artemis, Phoibe ve Selene (latince Luna) adlarını da almıştır.
Bazı şairler tarafından gökte Selene, yeryüzünde Artemis ve yeraltında karanlığa büründüğü
zaman bu güçlere egemen kılan Hekate ile bir tutulur.
Artemis, Efes Artemis' inde olduğu gibi kişiliğinde dişiliğinin 3 aşamasını; yani kızlık,
kadınlık ve analık aşamalarını birleştirir.
Artemis Olympos tanrılarıyla ilişkisi olmayan ve hiç bir efsaneye karışmayan Efes
Artemis'inin pek çok özelliğini yansıttığı için Anadolulu olarak kabul edilmiştir.
Anadolu’da pek çok tapınağı vardır.
Efes Artemis ve Sardes Artemis Tapınakları en ünlüleridir.
Magnesia Artemis Tapınağı (Beyaz taşlı Artemis)

Efsaneleri

Niobe Efsanesi
Apollon öfkelenmişti Niobe’ ye öldürmüştü oğullarını gümüş yayıyla, kızlarını da okçu
Artemis öldürmüştü. Niobe, güzel yanaklı Leto’ yla bir tutuyordu kendini, diyordu Leto iki
çocuk doğurdu bense bir düzine. İki kişi Apollon ile Artemis öldürdü hepsini…

Aktaion Efsanesi
Avcı Aktaion Gurura kapıldığı için Artemis' ten daha üstün bir avcı olduğunu söylemiştir.
Bundan başka bir de tanrıçayı derede çıplak yıkanırken gözetlemiştir.
Artemis Aktaion' u geyiğe dönüştürmüş köpeklerini de üstüne salmıştır.
Geyiğin kendi efendileri olduğunu anlamayan hayvanlar onu parçalarlar.

İphigenia
Troya savaşı ile ilgi bir hikâyedir. Akha orduları rüzgârı beklemektedirler. Kâhinlere giderler.
Kâhinler tanrıların çok öfkelendiğini Artemis’ e bir kurban vermeleri gerektiğini söylerler ve
Agamemnon’ nun kızını kurban etmeleri gerektiğini söylerler. Kız tam kurban edileceği
zaman Artemis gökten bir geyik indirir ve geyiği kurban ederler ve İphigenia kurtulur.

18
Efes Artemis’i
Efes'te kazılarda ortaya çıkartılan üç Artemis heykeli çok memeli Artemis motifinin
kaynağının Efes olduğunu gösterir.
Efes'in çok memeli Artemis heykelleri tanrıçanın doğaya hâkimiyetini ve her türlü uygarlığın
koruyucusu olduğunu simgeler.
Heykellerden birinin başında 3 katlı kule biçimli tapınak vardır. Bu şehirlerin koruyucusu
olduğunun sembolüdür.
Ensesi dolunay biçiminde bir diskle çevrilidir, bu onun bakireliğinin işaretidir (bozulmamış
ay).
Diskin iki yanında beşer Grifon, yani kartal başlı aslan vardır.
Boynuna burç işaretlerinin yer aldığı kalın bir gerdanlık takmıştır.
Gerdanlığın altında 4 sıra halinde, sayısı 17 ile 40 arasında değişen memeleri vardır
(Polymastos yani çok memeli).
Bunlar tanrıçanın bolluk ve bereket simgeleridir.
Altı kat halindeki eteği, dörtgen biçimli plakalara bölünmüştür.
Her dörtgenin içinde aslanlar, boğalar, keçiler, grifonlar, sfenksler ve arılar kabartma olarak
gösterilmiştir.
Bunlar Artemis'in doğaüstündeki egemenliğinin simgeleri olmalıdır.
Efes Artemis heykelinin değişmez kutsal simgelerinden biri de üç sayısıdır.
Bu sayı ile Artemis'in üçlü karakteri dile gelmektedir; bakire, kadın ve anne. (Meryem ana)

MÖ 5.yy.da yapılmış olan Efes Artemis Tapınağı, dünyanın yedi harikasından biriydi.
İlkçağ'da Efes'te Artemis kültü son derece güçlüydü.
Bu sebeple Efes, Anadolu'da Hıristiyanlığa karşı en büyük direnci gösteren kent olmuştur.
Ancak Hıristiyanlık çok köklü bir şekilde yerleşmiştir.
Efesliler Hıristiyanlığı Meryem sayesinde benimsemişlerdi.
Tanrıça Artemis'in pek çok özelliği Meryem'e aktarılmıştır.
Bu açıdan bakılınca Efes'te, Kybele, Artemis ve Meryem Ana kültleri hiçbir kesintiye
uğramamıştır.

Tasvirleri (Helen Artemis)

Her zaman ok kılıfı omzuna takılmış olarak tasvir edilirdi.


Yanında genellikle bir köpek ya da geyik bulunurdu.
Bazen elinde bir meşale, bazen de bir hilal parlardı.
Bazen de yıldızlar saçları kalkık başının etrafında toplanmış görünürlerdi.

19
Mitoloji (14.05.2014)
APHRODİTE(Venüs)
Aşk, sevgi ve güzellik tanrıçası Aphrodite' nin doğuşu iki ayrı kaynakta iki farklı görüşle
anlatılmaktadır.
Homeros'ta Aphrodite Okeanos' un kızı olan Dione ile Zeus'un kızıdır.
Hesiodos‘a göre ise Aphrodite denizin köpüklü dalgalarından doğmuştur.
Aphros yunanca köpük demektir.
Bu nedenle Anadyomene (su yüzüne çıkan) sıfatını alır.
Avrupalı sanatçılar Aphrodite' nin doğuşuyla ilgili efsanelerden ikincisini kullanmayı tercih
etmişlerdir.
Özellikle Boticelli' nin resimlerinde tanrıça sedef kabuğunun üzerindedir, bir yandan da şafak
rüzgârı esmektedir
Hemen hemen bütün Olympos tanrıları ve ölümlüler kendisine âşıktır.
Aphrodite' nin pek çok sevgilisi olmuştur.
Demirci tanrı Hephaistos' la evli olan Aphrodite, Hephaistos' a sadık kalmamış onu
aldatmıştır.
Savaş tanrısı Ares' le birlikteliğinden Phobos (bozgun), Deimos (korku) ve Harmonia (uyum)
doğmuştur.
Aphrodite' nin diğer önemli ilişkisi tanrı Hermes' ledir.
Aphrodite ile Hermes beraberliklerinden her ikisinin adını taşıyan hem kadın, hem de erkek
cinsel organlarına sahip Hermaphrodit doğmuştur.

Hermafroditos ve Salmakis
Hermafroditos bir gün ormanda gezinirken serinlemek için bir göle geliyor. Bu gölünde
Salmakis adında perisi vardır ve Hermafroditos’e yi görür görmez âşık olur. Bu aşkını
delikanlıya ilan ediyor ve delikanlı mahcup onun bu isteğine onu iterek karşılık veriyor.
Salmakis vaz geçmez ve ona sarılıp tanrılara bizi birbirimizden ayırmayın diye yalvarıyor.
Tanrılar bu isteği kabul ederler, kız ve erkeğin vücudunu tekbir vücutta birleştiriyorlar ve
Hermaphrodit doğar.

Bazı efsanelerde Eros' da Aphrodite' nin oğlu olarak gösterilir.


Aphrodite' nin diğer sevgilileri, Adonis ve Troya kral soyundan Ankhises' tir.

Aphrodite, diğer tanrıçalar gibi zaman zaman çok öfkelenir ve öç alması korkunçtur.
Şafak tanrıçası Eos' u sevgilisi Ares' le birlikte olduğu için sonsuza kadar âşık olup, ıstırap
çekmekle cezalandırmıştır.
Kendisine tapınmayan Lemnos’ lu kadınlara öylesine kötü bir koku vermiştir ki eşleri bile
yanlarına sokulamamıştır.
Üç güzeller yarışmasında, en güzel seçilmesi karşılığında Paris'e verdiği söz, Troya Savaşı'nın
çıkmasına yol açmıştır.

EFSANELERİ

ADONİS
Tanrıça Aphrodite' nin lanetine uğrayan Suriye kralının kızı Myrrha (ya da Smyrna) babasına
âşık olarak onunla birlikte olmuş.
Bunun farkına varan kral, bu günahı temizlemek için kızını öldürmeye kalkmış, ancak tanrılar
araya girerek Myrrha' yı kurtarmak için onu bir mersin ağacına dönüştürmüşler.
10 ay sonra bu ağacın kabuğundan çok güzel bir bebek olan Adonis çıkmış.
20
Çocuğa âşık olan Aphrodite onu gözlerden uzak tutmak için Persephone‘ye emanet etmiş
ancak Persephone' de Adonis' e âşık olarak onu geriye vermeye yanaşmamış.
Bunun üzerine araya giren Zeus, Adonis' in yılın dört ayını Persephone, dört ayını Aphrodite,
geriye kalan zamanı da gönlünce geçirmesine karar vermiş.
Adonis' de kalan zamanını Aphrodite’ ye ayırmış. Kıskançlığa kapılan Ares ya da Artemis,
Adonis' in üstüne bir yaban domuzu salmış ve domuzun boynuzuyla yaralanan Adonis ölmüş.
Yere düşen kanından bahar çiçekleri bitmiş.
Adonis' in yardımına koşan Aphrodite‘nin, ayağına batan diken nedeniyle akan kan tanrıçanın
çiçeği olan beyaz gülü kırmızıya boyamış.
Her baharda Adonis’ in yeryüzüne dönüşü kutlanırdı.

ANKHİSES
Troya Prensi Ankhises’le birlikteliğinden AENEAS doğar
Ankhises’ e Aphrodite gönlünü kaptırır ve ona başka kılıkta görünerek birlikte olurlar fakat
uyandıklarında tanrıça ona tanrıça şeklinde görülür. Ankhises çok korkar, tanrıça sırrımızı
saklarsan bir şey yapmayacağım der. Ancak bu sözü tutamaz ve bir içki masasında anlatır
tanrıça kızarak onu kütürüm haline getirir.

EROS
Eros Aphrodit’e eşlik eden varlıklar arasındadır.
Adına Homeros’ta rastlamıyoruz. Hesiodos Khaos’ dan doğduğunu sonradan Aphrodite’ ye
katıldığını söyler.
Başka efsanelerde de Aphrodite ile Hermes' in oğlu olarak karşımıza çıkar.
Eros zaman içinde giderek değişmiş, insanları oklarıyla kovalayan ve yaralayan, alaycı
yaramaz ve hatta zaman zaman oldukça tehlikeli bir çocuk kimliğine bürünmüştür.
Tasvirlerin çoğunda Eros ya küçük, tombul, yaramaz kanatlı bir bebek ya da çok genç sırtında
kanatları olan bir delikanlı olarak görülür.
Genellikle Zeus’un armağanı olan yay ve okla kanatlı olarak tasvir edilirdi

Ağaçlardan mersin, çiçeklerden gül, hayvanlardan kumru, güvercin, kaplumbağa ve serçe ona
aittir.
Aphrodite, 2500 yıldır sanatçılar için tükenmez bir esin kaynağı olmuştur.
Aphrodite heykelleri kadın güzelliğinin ve estetiğin simgesidir.

Tasvirleri
Yunanlı sanatçılar Aphrodite’ yi ideal kadın tipi olarak geliştirmişlerdir.
Arkaik heykellerde tanrıça tümden giyiniktir.
Hatta başı bile örtülüdür.
M.Ö. 4. yüzyılın ikinci yarısından itibaren vücudunun bazı bölümleri açılmaya başlar.
Helenistik dönemde ise en baştan çıkarıcı çıplaklıkla tasvir edilir.
Giyinik tasvirlerinde en güzel ve en şık elbiseler ona aittir.

HERMES (Mercur)
Hermes, Zeus ile Titanlar soyundan gelen Maia' nın oğludur.
Doğduğu günün akşamı kundağını çözüp beşiğinden çıkar.
Mağaranın önündeki kaplumbağayı öldürüp içini boşaltarak yedi tel takar ve bir kithara haline
getirir.
Sonra Apollon' un sürüsünden 50 inek çalarak onları bir mağaraya saklar.
Gerçeği öğrenen Apollon, Hermes' in mağarasına gelir, orada beşiğinde uyuyan Hermes
inekleri çaldığını inkâr eder. 21
Bunun üzerine Zeus' un yargıçlığına başvurulur.
Zeus'un kararı Hermes' in inekleri Apollon' a geri vermesidir.
Ancak mağarada kitharayı gören Apollon sazı alıp karşılığında inekleri vermeyi kabul eder.
Bundan sonra dost olurlar.
Hermes bir süre sonra Pan kavalını icat eder. Apollon Syrinks denilen bu kavalı da ister ve
karşılığında kerykaion denilen sihirli altın değneğini verir.
Hermes bu değnekle habercilerin ve hırsızların tanrısı olur.
Zeus da çocuklarının arasında en akıllısı ve kurnazı olan Hermes' i kendisine haberci olarak
seçmiştir.
Hermes, Zeus'un buyruklarını ölümlülere ve tanrılara iletir.
Hermes Olympos’lu diğer tanrılar arasında da haberleşmeyi sağlar.
Haberci tanrı Hermes efsanelerde daima kanatlı ayakkabıları ve başlığıyla anılır. Hermes
Yunan tanrıları içinde en renkli kişiliklerden biridir, tanrı olarak nitelikleri çok fazladır.
Sürülerin tanrısıdır.
Arkaik dönem Yunan sanatında çoğu kez bir koçla tasvir edilir. Penelope ile Arkadia
dağlarında birleşmelerinden çobanların tanrısı Pan doğar.
Sürülere bereket verir.
Kriophoros(Koç Taşıyan Hermes) sıfatını taşır.
Hırsızların tanrısıdır.
Hermes doğduğu gün olağanüstü işlere girişmiş ve aklı ve yetenekleriyle tanrıların hepsinden
daha üstün ve kurnaz olduğunu kanıtlamıştır:
Güzel ve inandırıcı konuşur.
Bu özelliğiyle hatiplerin tanrısıdır.
Hermes yolları, yolcuları, tüccarları ve ticareti korur. Yollara dikilen Herme denilen
heykelleri, İlkçağın kilometre taşlarıdır.
Bunlar bir tanrı büstü taşıyan yuvarlak veya dörtgen kaidelerdir.
Hermes yeraltı ile yerüstü arasında habercilik yapar, ölenlerin ruhunu yeraltı ülkesine, Hades'
e götürür.
Zeus'un gönderdiği uykuyu ve rüyaları insanlara iletmek onun Bunu Apollon' un kendisine
verdiği değnekle yapar.
Hermes' in pek çok efsanede rolü vardır.
Homeros'un destanlarında Zeus'un habercisidir. (İlyada da Akhalar tarafındadır)
Üç güzeller efsanesinde Hera, Athena ve Aphrodite' yi İda Dağı'na götürür, Paris'e altın
elmayı o verir.
Odysseus' u Kalypso' nun elinden kurtarır.
Hera' nın Io' nun başına diktiği Argos(1000 gözlü dev, onu öldürüp gözlerini tavus kuşuna
veriyor)' u Zeus'un emriyle o öldürür.
Dionysos' u Hera' nın hışmından kurtarmak için kaçırır

TASVİRLERİ
Arkaik döneme ait heykellerde Hermes, güçlü, kuvvetli olgun bir erkek olarak gösterilir.
Yüzü uzun ve sakallıdır. Saçları buklelidir.
Sonraki dönemlerde Hermes çevik ve kıvrak vücutlu genç bir delikanlı olarak tasvir
edilmiştir.
Saçları kısa ve kıvırcıktır. Yüzünden sağlık ve neşe akar.
Vazo resimlerinde çoğu zaman kanatlı şapka ve kanatlı ayakkabılarıyla gösterilir.
Elinde sihirli sopası Kerykaion daima vardır.

22
HEPHAİSTOS (Vulcain)
Zanaatkârlar tarafından Athena ile birlikte mesleklerin piri ve koruyucusu olarak kabul edilen
demirci tanrıdır.
Anadolu kökenli tanrılardan biri olan Hephaistos, özellikle sönmüş bir yanardağ olarak saygı
görmüş, sonraları yanardağların içinde çalıştığına inanılmaya başlamıştır.
Homeros’a göre Zeus'la Hera' nın oğludur.
Hesiodos ise Zeus'un Athena' yı başından doğurmasına karşılık Hera' nın da Hephaistos' u tek
başına doğurduğunu söyler.
Hephaistos, tanrılar arasında en çirkinidir. Aynı zamanda topaldır.
İlyada da bunun sebebi iki şekilde açıklanır.
Birinciye göre babası Zeus, Hera ile kavga ederken Hephaistos annesinin tarafını tutmuş,
buna kızan Zeus oğlunu Lemnos adasına fırlatmış ve Hephaistos bu yüzden sakat kalmıştır.
İkinci efsaneye göre Hephaistos sakat doğmuş, bu durumdan utanan annesi onu Olympos'tan
aşağı fırlatmış ve Hephaistos' u Nereidler büyütmüştür.
Hephaistos' la Hera hiç bir zaman birbirlerini sevmemişlerdir.
Hephaistos annesinden intikam almak için onu tahtına görünmez zincirlerle bağlar.
Tanrıların arasında en çirkin olan olmasına rağmen, hem onlar hem de insanlar arasında en
sevilen tanrıdır.
Olympos'taki görkemli saraylar onun elinden çıkmıştır. Tanrılar ve kahramanlar için en güzel
silahları yapmıştır.
Zeus'un emriyle insanları cezalandırmak için gönderilen ilk kadın Pandora onun eseridir.
Hephaistos, İlyada' da Kharidler’ den Aglaia ile Odysseia' da ise Aphrodite ile evlidir.

Tasvirleri
Genellikle, kollarının adaleleri şişkin, göğsü kıllı, iriyarı bir demirci şeklinde gösterilirdi.
Dağınık saçları, sivri sakalı vardı.
Kısa ve kolsuz bir gömlek giyerdi.
Sağ elinde bir çekiç, sol elinde bir kıskaç tutardı.
Kimi zaman koni biçiminde bir takke giyerdi.
Her ne kadar topalsa da sanatkârlar onun tasvirini yaparken bu kusurunu görmezlerdi. Bazı
Arkaik resimlerde gösterilir.

23
Mitoloji (21.05.2014)
DİONYSOS (Bakkhos)
Dionysos, Olympos'a giren tanrıların en sonuncusudur.
Yunan mitolojisine dışarıdan gelen bir tanrıdır.
Daha sonra önemli tanrılardan biri olmuştur.
(Tanrılar arasında annesi ölümlü olan tek tanrı)
Klasik dönemin bağ, şarap ve mistik vecd tanrısıdır.
Homeros onu tanrı olarak kabul etmemiştir.
Buna karşın Hesiodos' ta bir tanrı olarak karşımıza çıkar.
Dionysos' la ilgili asıl bilgiler, MÖ 5.yy' da yaşayan ünlü yazar Euripides'in "Bakkhalar" adlı
tragedyasından edinilmektedir.
Dionysos, Yunan tanrıları içinde en fazla sayıda ada sahip olanıdır.
Bakkhos, Bromios, Euhios, Dithyrambos, İakkhos ve İobakkhos gibi çeşitli isimlerle çağrılır.
Dionysos' un bütün isimleri anlamlıdır.
Ancak bir bölümünün etimolojileri konusunda ortak bir sonuca ulaşılamamıştır, bir kısmı ise
birden fazla anlama sahiptir.

Doğumu
Dionysos, Semele ile Zeus'un oğludur.
Zeus, Semele' ye öylesine tutulur ki onun her isteğini yerine getireceğine yemin eder.
Bu ilişkiyi haber alan Hera, Semele' nin dadısı kılığına girerek onu, Zeus'u gök tanrısı sıfatıyla
görmesi konusunda ikna eder.
Ettiği yemin üzerine Zeus, yıldırım ve şimşekleriyle görünür ve Semele yakıcı ışık ve ısıya
dayanamayarak ölür.
Semele' nin karnındaki bebeği alan Zeus onu baldırında büyütmüş, zamanını tamamlayıp
doğunca Hermes' e vermiştir.
Hermes küçük Dionysos' u Nysa vadisindeki nymphelere bakmaları için götürmüştür.
Dionysos' un doğuş efsanesinin geçtiği yer bazı hikâyelerde Thebai (Semele, Thebai kralının
kızı)' dir.
Ancak Euripides'in efsanesinde Dionysos' un asıl kaynağı ayrıntılı olarak işlenmiştir.
Dionysos bir Lidya-Frigya tanrısıdır. Bakkhalar korosunun ilk sözü olan "Ben Lidya'nın altın
ovalarından geliyorum, vatanım Lidya'dır" deyimi tanrının kendini tanıtmasına da uygundur.
Dionysos, kılığı, kıyafeti ve karakteri ile de bölgenin özelliklerini taşır.
Bu nedenle Pentheus kadınca gördüğü Dionysos' un tutumunu yadırgayarak şöyle der;
"Yabancı bir sihirbazdan bahsediyorlar, Lidya'dan gelmiş. Kokulu saçları, sarı perçemleri,
mor yanakları varmış, siyah gözlerinde Aphrodite' nin sihri parlıyormuş".
Dionysos dininin özünde bulunan vecd, kendinden geçme, coşku, taşkınlık Kybele
törenlerinde de karışımıza çıkmaktadır.
Bu Dionysos' un Anadolu kaynaklı bir tanrı olduğunun önemli bir kanıtıdır.
Yunan mitolojisinde Dionysos, nympheler tarafından büyütüldükten sonra Hindistan ve
Arabistan yarımadası olmak üzere pek çok uzak ülkeye gitmiş ve buralarda bulduğu asma
dalını gittiği her yere taşıyarak insanlara şarap yapmasını, kendisine tapınılmasını öğretmiştir.

Bakkhalar
Tanrı Dionysos - Bakkhos' un dinsel törenlerini kutlayan kadınlar alayı. Çıplak bedenlerini
benekli ceylan postlarıyla örter, başlarını sarmaşık çelenkleriyle süslerlerdi. Ellerinde, ucunda
bir çam kozalağı bulunan (thyrsos) sarmaşık ve asma yaprakları sarılı değnekler taşırlar.
Geceleri ormanların karanlık köşelerinde, dağlarda koşarak kendilerinden geçerler, bu sırada
doğayla birleşip üstün bir güç haline gelerek önlerine çıkan vahşi hayvanları parçalarlar.
24
Bu kadınlara vecd (olgun ermişlik) anlarında Thyas, çılgınca kendilerinden geçtikleri anlarda
Mainad denir.
Tapınakları yoktur, yumuşak serin çimenlerde yatar, açık havada gökyüzüne doğru
tapınırlardı.

SATYRLER
Satyrler ve Silenler (Yaşlı Satyrler) doğayı simgelerler.
Dionysos alayında yer alırlar.
Uzun ve dolgun kuyrukları, at tırnağı biçiminde ayakları vardır.
Cinsel organları belirgindir.
Kırlarda dolaşır ve Mainadların Nymphelerin peşine takılırlar.
Hayvani duyguları yüzlerine yansımıştır.
Efsanelerde pek rol oynamazlar daha çok plastik sanatlarda ve resimlerde canlandırılmıştır.

Yunan mitolojisinde Dionysos efsanesi şöyle devam eder; uzak ülkelerden dönen Dionysos
sonunda kendi kültünü yerleştirmek için Thebai' a gelir.
Yanında ellerinde sarmaşıklarla, şarkı söyleyen kadınlar vardır.
Thebai kralı Pentheus gelenleri görür ama yanlarındakinin Dionysos olduğunu bilmez.
Nöbetçileri çağırarak şehrin orta yerinde bağırıp, çağırıp şarkı söyleyen bu kalabalığı
yakalatmak ister.
Ama askerlerden biri onun Semele' nin oğlu Dionysos olduğunu ve Demeter' le birlikte
yeryüzünde insanları koruduğunu söyler.
Ancak Pentheus onu dinlemez ve Dionysos' u yakalatarak şehre getirir.
Ancak Bakkhalar dağlara kaçmışlardır. Dionysos, Pentheus' a kendisini yakalayıp zindana
kapatamayacağını; zira bir tanrı olduğunu söyler.
Pentheus Dionysos’ u iki kez bir hücreye atmaya çalışır. İkisinde de oradan çıkar.
Pentheus' a çok kızarak Bakkhalar'ın peşine düşer. Onları bulduğu zaman, kendi annesi ve kız
kardeşleri olmak üzere pek çok Thebai kadınının Bakkhalar'ın yanında olduğunu görür.
İşte o zaman Dionysos kutsal gücünü kullanarak bütün kadınları çıldırttır.
Çıldıran kadınlar Pentheus' u yabani bir dağ aslanı zannederek üzerine atlayıp parçalarlar.
Onu öldürenler arasında kendi annesi de vardır.
Thebai kralı Pentheus, Dionysos' un tanrı olduğunu ancak ölürken anlamıştır.
Dionysos bir süre sonra kadınların akıllarını başlarına getirmiştir. Pentheus' un annesi ve
Thebai'lı kadınlar yaptıklarını anlayıp çok üzülmüşlerdir.

Dionysos bir ara adalara geçer.


Kendisini tutsak etmek isteyen korsanlara karşı aslana dönüşür.
Gemiyi şarap basar.
Aslanı gören korsanlar denize atlar ve her atlayan korsan yunusa dönüşür. Sadece kendisine
saygılı olan dümenci kurtulur.

Ariadne
Theseus’ un Girit’ten kaçırıp Naksos adasında bıraktığı Ariadne’ yi tanrı Dionysos görmüş
kızın güzelliğine vurulmuş ve onu alıp Olympos’a götürmüş.
Düğün hediyesi olarakta Ariadne’ ye Hephaistos’ un yaptığı altın bir taç vermiş

25
Şarap tanrısı Dionysos, iyi yürekli ve yumuşak başlıydı fakat bazen çok kötü de olabiliyordu.
Dionysos tapınımı, birbirine karşı bu iki davranışın ortasında gelişmiştir.
Kendisine tapanlara sevinç ve özgürlük verebildiği gibi yabanıl yıkımı da getirebiliyordu.
Çünkü şarap iyi olduğu kadar kötüdür de.
İnsanların içini ısıtır, onları neşelendirir ama çok içilirse zarar verir.
Yunanlılar şarabın bu iki özelliğini bildikleri için Dionysos' a yalnız iyilikler değil, kötülükler
de yaptırmışlardır.

Tasvirleri
Önceleri uzun giysiler içerisinde olgun bir erkek olarak gösterilir.
Atribüsü; başında asma dallarından bir çelenk, elinde bir şarap kupası bazen asma dalıdır.
Dionysos Hellenistik Dönemde efemine bir hal alır. Genelde çıplak ve genç gösterilir.
Elinde Thyrsos denilen kozalaklı bir asa taşır.
Asma ona ayrılan en biricik bitkidir.

HERAKLES (Hercules)
İnsanın doğaya karşı yenilmez dayanma gücünü simgeler.
Yaptığı işler hep iyiliğe dönüktür.
İnsanlığın başına musallat olan belaları yok etmeye çalışır.
Tanrıların kendisine verdiği gücün bazen dizginleyemez başı belaya girer.
Herakles, Zeus ile Miken kralının kızı Alkmene' nin oğludur.
Alkmene’ ye âşık olan Zeus ona kocası kılığında yaklaşmıştır.
Herakles'in Zeus'un çocuğu olduğunu anlayan Hera korkunç bir kıskançlıkla onunla sürekli
uğraşmıştır.
Herakles doğduğu günden itibaren tanrısal bir kuvvete sahiptir.
Hera' nın gönderdiği iki büyük yılanı öldürdüğünde henüz birkaç günlük bebektir.
Herakles üstün bir eğitim görmüştür.
En iyi yaptığı işler ok atmak, araba kullanmak ve güreşmektir.
18 yaşına geldiği zaman Kitharion ormanlarında yaşayan canavarı öldürür.
Thebai kralının kızı Megara ile evlendi.
Bu kızdan üç oğlu olmuştur.
Günün birinde Hera işe karışarak Herakles'i çıldırtmış, Herakles'te karısını ve çocuklarını
öldürmüştür.
Suçlarından arınması için Miken kralı Eurystheus’un hizmetine girip, onun her istediğini
yapması gerekmiştir.
Kralın Herakles'e yaptırdığı 12 işe mitolojide “Herakles'in İşleri” denir.
Bu işleri Herakles yalnız kollarının gücü ve silah olarak yanından hiç ayırmadığı topuzuyla
başarmıştır.

26
1.Nemea aslanı
2.Lerne ejderi
3.Stymphalos gölünün kuşları
4.Girit boğası
5.Kyrenai geyiğinin yakalanması
6.Amazonlar kraliçesi Hippolyte
7.Erymanthos yaban domuzu
8.Diomedes’in atları
9.Geryoneus’un sürüleri
10.Hesperitlerin altın elması
11.Kerberos’un getirilmesi
12.Augias’ın ahırları

1) Hiçbir silahın işlemediği Nemea aslanını öldürmek

2) Lerna bataklığındaki dokuz başlı ejderi yok etmek

3) Artemis'in kutsal hayvanlarından Kyreneia geyiğini yakalamak

4) Erymanthos dağında yaşayan büyük yaban domuzunu yakalamak

5) Augias' ın ahırlarını bir günde temizlemek (iki büyük ırmağın yataklarını değiştirip
ahırlardan geçirerek)

6) Stymphalos' da yaşayan kuşları Athena‘ nın yardımıyla kovmak

7) Girit‘ten Poseidon' un Minos' a verdiği azgın boğayı getirmek

8) Trakya kralı Diomedes' in insan eti yiyen kısraklarını yakalamak, bunun için önce
Diomedes' i öldürmüştür.

9) Amazonlar kraliçesi Hippolyte' den kemerini almak. Kemeri almak için kraliçe ile
anlaşmış, ancak Hera' nın kışkırtmasıyla Amazonlar, Herakles'e saldırmış, Herakles'te
kraliçeyi öldürmek zorunda kalmıştır.

10) Okeanos' un bir adasında bulunan 3 gövdeli dev Geryoneus' un sığırlarını çalmak,

11) Hesperidler' in altın elmalarını getirmek


Hesperidler’in altın elmalarının getirilmesi
Athena Atlas’ın ağır yükünü bir müddet için taşıyan Herakles’e yardım eder.

12) Hades’ in ölüler ülkesini koruyan Kerberos adlı köpeği yeryüzüne çıkarmak (Kerberos'u
daha sonra geri götürdü).

27
Ancak Herakles'in çilesi bunlarla bitmedi.
Bu 12 işten sonra sayısız maceralara girişti.
İşlediği bir suçtan dolayı Lydia kraliçesi Omphale' nin hizmetinde bir yıl kadın kılığında
çalıştı, yün eğirdi.
Prometheus' u kurtardı,
Troya' yı tahrip etti.
Argonatların seferine katıldı.

Daha sonra Deianeira ile evlendi.


Kentauros Nessos karısına saldırmak isteyince onu oklarıyla yaraladı.
Nessos ölmeden Deianeira’ ya büyülü bir iksir verir.
Bu arada Herakles bir başka kadınla evlenince Deianeira kıskançlık içine girer.
Herakles ondan yeni bir gömlek istediğinde bu iksire bulanmış bir gömlek verir.
At adamın kanıyla kaplanmış olan gömleği giyer giymez Herakles korkunç acılarla alevler
içinde yanmaya başlar.
Bu dayanılmaz acıya son vermek için Herakles bir odun yığını hazırlatarak kendisini alevlerin
içine atar.
Herakles'in ölümüne başta Zeus olmak üzere bütün tanrılar çok üzülmüş ve onu Olympos'a
götürerek ölümsüzlük bağışlayıp tanrıça Hebe ile evlendirmişlerdir.

Fizik ve moral gücün simgesi olan Herakles Yunanistan'da hem tanrı hem de kahraman olarak
saygı ve tapınım görmüştür. Heraklesoğulları denilen çocukları Yunan yarımadasının atası
sayılmıştır.

Tasvirleri
Herakles adaleleri çok gelişmiş kuvvetli bir atlet olarak tasvir edilir.
Sanatçılar onu önemli görevlerini başarırken hatta bazıları Omphale’nin ayakları dibinde iplik
bükerken tasvir etmişlerdir.
Çoğu zaman heykelleri onu ayakta ve Nemea aslanının postu kolunda, budaklı sopasına
dayanmış bir vaziyette gösterir.

You might also like