Professional Documents
Culture Documents
KİM 113
GENEL KİMYA
LABORATUVARI-I
FÖYÜ
2016 GÜZ
ÖNSÖZ
Saygılarımla
2
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ....................................................................................................................................... 2
İÇİNDEKİLER........................................................................................................................... 3
3
KİM 113 GENEL KİMYA LABORATUVARI- I DERS KURALLARI
1. Öğrenciler, Genel Kimya Laboratuvarı Dersine bölümlerinin ilan ettiği ders programında
belirtilen gün, saat ve laboratuvarda katılmaları gerekmektedir.
2. Genel Kimya Laboratuvarı Dersi’ne devam zorunluluğu % 80’dir. 2 kez deneye gelmeyen
öğrenci bu dersten başarısız sayılır.
3. Laboratuvarda geçirilen süre boyunca öğrencilerin laboratuvar önlüğü, gözlük ve eldiven
kullanmaları zorunludur. Öğrencilerin laboratuvara önlük, gözlük ve eldiven getirmeleri
gerekmektedir. Bunları getirmeyen veya kullanmayan öğrenciler laboratuvara alınmayacak ve
deneyden başarısız sayılacaktır.
4. Laboratuvara 10 dakikadan daha fazla geç gelen öğrenci deneye kesinlikle alınmayacak ve
deneyden başarısız sayılacaktır.
5. Öğrencilerin laboratuvarda bulundukları süre boyunca, cep telefonu kullanmaları, ilgili
asistanın izni olmadan laboratuvarı terk etmeleri, deney setinden uzaklaşmaları kesinlikle
yasaktır.
6. Hem deneylerin güvenli bir şekilde yapılabilmesi hem de can güvenliği için öğrencilerin
birbirlerine el şakaları yapmaları kesinlikle yasaktır. Ayrıca, kimyasal maddelere eldivensiz
dokunmak, koklamak, tatmak sakıncalıdır.
7. Her deney için gerekli malzeme öğrencilere ilgili asistanlar tarafından verilecektir.
Öğrencilerin başka bir deney setinden ödünç malzeme alamayacaklardır. Deney sonunda,
kullanılan cam ve metal malzemeler yıkanacaktır. Deney seti temiz olarak bırakılacaktır.
8. Öğrenciler her deneye gelmeden önce, hem deneyin yapılışı hem de deneyle ilgili genel
bilgilere çalışarak gelmek zorundadırlar.
9. Her deney öncesi laboratuvarda o deneyle ilgili quiz yapılacaktır. Deney bitiminde ise o
deneyle ilgili rapor yazılarak asistana teslim edilecektir.
10. Quiz puanının %50’si ile rapor puanının %50’sinin toplamı, o deney için verilen toplam
puanı belirleyecektir.
11. Yarıyıl başında öğrenciler laboratuvar güvenliği hakkında detaylı olarak
bilgilendirileceklerdir. Daha sonra, bölümün web sayfasında bulunan laboratuvar güvenliği
bilgilerinden öğrenciler yazılı sınava gireceklerdir. Dönemin ikinci haftasında yapılacak olan
bu sınavdan 100 üzerinden 60 ve üzeri alamayan öğrenciler üçüncü haftasında yapılacak
olan telafi sınavına gireceklerdir. Bu sınavdan da 60 ve üzeri alamayan öğrenciler
deneylere alınmayacak ve laboratuvar dersinden başarısız sayılacaklardır.
4
12. Genel Kimya Laboratuvarı Dersi’ne ait yıl sonu başarı notu, laboratuvar güvenliği bilgileri
sınavına ait puanın %20’si ve deney başarı puanlarının %80’nin (her deney başarı puanın
%10’u alınır) toplamıdır.
13. Sağlık raporu olan öğrenciler, rapor belgelerini, rapor bitiminden sonraki 5 iş günü içinde
yapamadığı deneyden sorumlu araştırma görevlisine teslim etmek zorundadır. Laboratuvara
gelip fakat gerekli kurallara uymadığı için deneye alınmayan öğrenciler (Bakınız madde 1, 3,
4, 11) devamsızlık yapmış sayılırlar ve bu öğrencilerin alacakları sağlık raporları kesinlikle
kabul edilmez.
14. Telafi deneylerine ise sadece sağlık raporu olan öğrenciler girebilirler.
5
GENEL KİMYA LABARATUVAR KURALLARI VE GÜVENLİK
ÖNLEMLERİ
6
19. Herhangi bir kimyasal (katı, sıvı ya da çözelti) lavaboya ya da çöpe atılmamalıdır.
Laboratuvardaki atık şişeler kullanılmalıdır. (Atık şişelerinin yerlerini öğreniniz)
20. Kırılan cam parçaları için laboratuvarda hazırlanmış olan “kırık cam” etiketli kabı
kullanınız.
21. Lavabolara kibrit çöpü, turnusol kâğıdı atılmamalıdır.
22. Cıva buharı görülmez ve zehirlidir. Kırılan termometre içindeki cıva son derece tehlikelidir.
Mutlaka asistanınıza haber veriniz.
23. Sıcak test tüp, kroze, beher gibi malzemeler elle tutulmamalıdır. Tüp maşası kullanılmalı
ya da amyantlı tel üzerinde bekletilerek soğutulmalıdır.
24. Lütfen deney prosedüründeki miktarda kimyasal kullanınız. Fazla miktarda kullanım
tepkimelerin kontrol edilmesini zorlaştırabilir ya da yan tepkimeye neden olabilir.
25. Kullanılmayan kimyasallar stok şişelerine geri koyulmamalı, atık şişesine atılmalıdır.
26. Çalıştığınız yeri, terazi ve çevresini daima temiz tutunuz. Laboratuvarda temiz ve düzenli
çalışınız.
27. Deney esnasında kullanılan kimyasalların yerlerini değiştirmeyiniz.
28. Deney sonucunda kullandığınız tüm malzemeleri temiz olarak asistanınıza teslim ediniz.
29. Laboratuvardan ayrılmadan önce gaz ve su musluklarının kapalı olduğundan emin olunuz.
30. Laboratuvardan ayrılmadan önce ellerinizi yıkayınız.
31.Aşağıdaki linkte bulunan 1-32, 40-47, 52 nolu slaytlarda ve Tablo1.de verilen bilgileri
öğreniniz.
http://www.gtu.edu.tr/Files/kimyaBolumu/documents/LabGuvenlik.pdf
7
Aşağıdaki durumlarda öncelikle asistan veya öğretim üyesine haber verilmelidir.
8
Tablo 2. Önemli Kimyasal Güvenlik Sembolleri
Sembol Anlamı
E (Explosive): Patlayıcı
Kıvılcım, ısınma, alev, vurma, çarpma ve sürtünmeye
maruz kaldığında patlayabilir (R1-R3). Ateş, kıvılcım ve
ısıdan uzak tutulmalıdır. Uygun mesafede durulmalı ve
koruyucu giysi giyilmelidir.
C (Corrosive): Korozif
Canlı Dokuyu tahrip eden ya da demiri
aşındıran/paslandıran maddelerdir (R34, R35). Deriye ve
göze hasar verirler. Gözleri ve deriyi korumak için özel
9
önlemler alınmalı, koruyucu giysi giyilmeli ve buharı
solunmamalıdır.
T (Toxic): Zehirli
T+ (Very Toxic-): Çok Zehirli
Zehirli (R23-R-25) ve çok zehirlidirler (R26-R28).
Ağız, deri ve solunum yolu ile zehirlenmelere yol açar.
Vücut ile temas ettirilmemelidir. Kanser riski taşırlar.
10
LABORATUAR MALZEMELERİ
11
12
13
14
15
DENEY 1: MADDELERİN ÖZELLİKLERİ İLE TANINMASI
1.1.AMAÇ
1.2.TEORİ
Madde boşlukta yer tutan, kütle denen bir özelliğe sahip ve eylemsiz olan bir nesnedir.
Madde, saf maddeler ve karışımlar olarak sınıflandırılabilir.
Saf maddeler:
Bir element ya da bileşiğin bileşimi ve özellikleri, verilen bir örneğin her tarafında aynıdır
ve bir örnekten diğerine değişmez. Element ve bileşiklere saf madde adı verilir. Saf maddeler
kendilerine özgü kimyasal ve fiziksel özelliklere sahiptir.
1) Elementler: Tek tip atomdan oluşan maddelerdir, kimyasal tepkime yardımıyla daha
basit maddelere ayrılamaz. (C, Na, Mg, N2)
2) Bileşikler: İki ya da daha fazla element atomunun birleşmesiyle oluşan maddelerdir.
(H2O, AgCl, CaCO3,).
Karışımlar:
1) Heterojen karışımlar: Bileşenin özelliklerinin her bölgede aynı olmadığı
karışımlardır. Örnek (yağ+su, kum+su)
2) Homojen karışımlar: Bileşimi ve özellikleri tümkarışım içersinde aynı olan
karışımlara homojen karışımlar denir. Örnek (şekerli su, tuzlu su, alaşımlar).
16
Şekil 1.1. Madde ve çeşitleri
Fiziksel özellikler
Maddenin bileşimini değiştirmeyen özelliktir. Erime noktası, kaynama noktası,
yoğunluk, çözünürlük, fiziksel hal, renk, kristal yapısı fiziksel özelliklere örnek olarak
verilebilir.
Fiziksel değişimlerde, maddenin bileşimi değişmez, görünümü değişir. Örneğin;
- Buzun Erimesi
- Tuzun suda çözünmesi
- Bakırın yüksek sıcaklıkta erimesi
- Mumun erimesi fiziksel değişimlerdir.
Kimyasal özellikler
Kimyasal değişimlerde ise maddenin bileşiminde değişiklik olur, yeni ürünler oluşur.
Buna göre kimyasal özellik belirli koşullarda bir maddenin madde bileşiminde bir değişime
gidebilmesi özelliğidir.
Kimyasal bir tepkimenin olup olmadığı aşağıdaki gözlemlerle anlaşılabilir:
-Renk değişimi
-Çökelti oluşumu
-Gaz çıkışı
-Isı, ses oluşumu
Örneğin;
- Şekerin yanması,
- Sütten peynir yapılması
17
- Odunun yanması kimyasal değişimlerdir.
Malzemeler Kimyasallar
1.4.DENEYİN YAPILIŞI
18
4) Asistanınızdan aldığınız bilinmeyen maddenizin ne olduğunu belirlemek için yukarıda üç
kısımda yapılan testleri uygulayın. (Kum, bakır sülfat ve şeker hariç diğer maddelerden biri
bilinmeyen maddeniz olabilir.)
* Kullanılacak test tüplerin ve cam çubukların temiz olmasına dikkat edin. Kirlilik
yanlış bileşiği bulmanıza neden olabilir.
1.5.SONUÇLAR VE TARTIŞMA
Tuz (NaCl)
Okzalik asit(H2C2O4)
Şeker (C6H12O6)
Kireç (CaO)
Kum(SiO2)
Bilinmeyen No:
Formül:
1.6. SORULAR
19
DENEY 2 BİLEŞİKLERİN TEPKİMELERİ İLE TANINMASI
2.1. AMAÇ
2.2. TEORİ
Kimyasal tepkime bir ya da daha fazla saf maddenin gerekli koşullar altında, kimyasal
bağların kırılmasına ve/veya oluşumuna sebep olan elektron hareketliliği sonucu değişimi ile
yeni madde veya maddelere dönüşmesidir. Birçok kimyasal tepkime çeşidi vardır.
Kimyasal tepkimeler başlıca dört çeşit olarak sınıflandırılabilir.
1. Birleşme tepkimeleri
Bu tepkimelerde, iki ya da daha fazla element birleşmesi ile yeni bir bileşik oluşur.
A + B → AB
CO2 + H2O→ H2CO3
2. Ayrışma tepkimeleri
Bu tepkimelerde birleşme tepkimelerinin tersine bir bileşik iki ya da daha fazla element
ve/veya bileşiğe ayrışarak bozunur. Bu tepkimeler kararsız bir bileşiğin normal koşullarda
bozunduğu veya ısı, ışık, elektroliz gibi enerjiler ile kimyasal bağların kırıldığı durumlarda
gerçekleşirler.
AB → A + B
NaCl→ Na+ + Cl-
Bu tepkimeler bir elementin bir bileşikteki başka bir elementle yer değiştirmesi ile
meydana gelir.
A + BC → AC + B
Mg + 2HCl → MgCl2 + H2
Bu tepkimelerde artı ya da eksi yüklü iyonlar arasında yer değişimi olur. Çözelti içinde
gerçekleşebilirler ve tepkime sonucunda
a) Çökelti oluşumu
20
b) Gaz çıkışı gözlenebilir.
Artı yük değişimi
↓͞ ͞ ͞ ↓
AB + CD → AD + CB
Suda çözünenler
Suda çözünmeyenler
21
2.3 MADDE VE MALZEMELER
Malzemeler Kimyasallar
2.4.DENEYİN YAPILIŞI
22
1) Az miktarda maddeyi spatül ucu ile temiz ve KURU bir test tüp içine alarak bunzen beki ile
ısıtın.
* Maddedeki değişimi gözlemleyerek değişimin türünü (kimyasal/fiziksel) düşünün.
2) a) Çözünürlük kuralları ile maddelerin sudaki çözünürlüğünü bulun ve “(çözünür/çözünmez)
olarak raporunuza kaydedin.
b) Çözünen bileşiklerin sulu çözeltilerini hazırlamak için maddenin az bir miktarını,
spatül ucu ile test tüpe alın, yarıya kadar su ile ilave edip karıştırarak çözün.
c) Elde ettiğiniz homojen çözeltileri 3 kısıma ayırın.
Birinciye 2-3 damla Ba(NO3)2 (Baryum nitrat) çözeltisi
İkinciye 2-3 damla HCl (Hidroklorik asit) çözeltisi
Üçüncüye 2-3 damla H2SO4 (Sülfirik asit) çözeltisi, ekleyin.
Değişimleri gözleyerek (çökme, renk değişikliği, gaz çıkışı, süspansiyon oluşumu gibi)
her bir maddenin verdiği tepkimeyi yazın.
3) Bileşik suda çözünmüyorsa, HNO3 (Nitrik asit) çözeltisinde çözün. Değişimleri kaydedin.
Elde ettiğiniz homojen çözeltiler için 2)c- de yapılanları tekrarlayın.
4) Asistanınızdan aldığınız bilinmeyen maddenize yukarıda yapılan testleri uygulayın bileşiğin
ne olduğunu belirleyin . (bakır sülfat hariç, bileşiklerden biri bilinmeyen olabilir.)
NOT: Bu kısımda kullanılacak tüm test tüplerin temiz olması gerekmektedir. Herhangi
bir safsızlık yanlış bileşiği bulmanıza neden olabilir.
23
2.5.SONUÇLAR VE TARTIŞMA
Sodyum karbonat
(Na2CO3)
Sodyum sülfat
(Na2SO4)
Kurşun nitrat
(Pb(NO3)2)
Bakır sülfat
(CuSO4)
Amonyum klorür
(NH4Cl)
Magnezyum oksit
(MgO)
Baryum klorür
(BaCl2)
Bilinmeyen
No:
Formül:
2.6. SORULAR
24
d) CaO’i ve aynı zamanda Sr(OH)2’i çözen
3. Aşağıdakiler için kimyasal bir madde formülü veriniz
a) Hem NaCl ile hem de FeCl2 ile çökelti oluşturan
b) Hem KCl ile hem de K2CO3 ile çökelti oluşturan
c) AgNO3 ile çökelti veren fakat Zn(NO3)2 ile çökelti oluşturmayan
4. Aşağıdaki tepkimelerden gerçekleşenleri tamamlayın.
a) CaCO3 (k) + HNO3 (sulu) →
c) Sr (k) + O2 (g) →
25
DENEY 3 STOKİYOMETRİK HESAPLAMALAR
3.1. AMAÇ
3.2. TEORİ
Kuramsal Verim:
Gerçek Verim:
𝐺𝑒𝑟ç𝑒𝑘 𝑣𝑒𝑟𝑖𝑚
% 𝑉𝑒𝑟𝑖𝑚 = 𝑥100
𝐾𝑢𝑟𝑎𝑚𝑠𝑎𝑙 𝑣𝑒𝑟𝑖𝑚
26
Denkleştirilmiş kimyasal eşitliği aşağıda verilen tepkime gerçekleştirilerek, yüzde verim
hesaplanacaktır.
FeCl3(aq) + 3K2C2O4.H2O (aq) → K3Fe(C2O4)3.3H2O(k) + 3KCl (aq)
klorür)
Malzemeler Kimyasallar
27
3.5. SONUÇLAR VE TARTIŞMA
K2C2O4.H2O (kütlesi),g
FeCl3 çözeltisinin (hacmi),V
Filtre kağıdının (kütlesi),g
Filtre kağıdı + ürün (kütlesi),g
Ürünün (kütlesi), g
FeCl3 (kütlesi), g
FeCl3 molü
K2C2O4.H2O molü
Artan tepken adı ve molü
Ürünün molü (gerçek)
Ürünün molü (teorik)
% Verim
3.6. SORULAR
1) Çöktürme tepkimelerinde elde edilen ürünün kütlesi çoğunlukla beklenenden az olmasının
nedenini açıklayınız.
2) 2.08 gr. BaCl2 ile 3.48 gr. K2SO4’ın tepkimesi sonucunda 2.2 gr. BaSO4 elde edilmiştir. Bu
tepkimenin denklemini yazıp % verimini hesaplayınız. (BaCl2: 208.23 gr/mol, K2SO4: 174.26
gr/mol, BaSO4: 233.39gr/mol)
3) 3 ml, 0.1 M AgNO3, 12 ml 0.1 M KI ile tepkimeye girdiğinde oluşan çökeltinin (AgI)
miktarını ve çözeltide kalan iyonların derişimlerini hesaplayınız. (AgI: 234.77 g/mol)
28
DENEY 4 KUVVETLİ ASİT İLE KUVVETLİ BAZ TİTRASYONU
4.1. AMAÇ
4.2.TEORİ
Asit ve baz kavramı günlük hayatta çok sık karşılaşılan kavramlardandır. Örneğin; güncel
bir çevre sorunu olan "asit yağmurları" bilinen bir olgudur. Asit ve bazlar konusu kimyanın da
en önemli konularından birini oluşturmaktadır; çünkü, kimyasal reaksiyonların büyük bir
çoğunluğu asit ve baz reaksiyonlarıdır.
Asit ve bazların çok çeşitli tanımları yapılmış olmasına rağmen bugün Arrhenius,
Lowery-Bronsted ve Lewis tarafından yapılan tanımlar kullanılmaktadır.
Asit: Mavi turnusolü kırmızı yapan, bazı metallerle (aktif metaller) hidrojen gazı açığa
çıkaran, tadı ekşi, su ortamında hidrojen iyonu veren maddedir.
H2O
HCl H+ + Cl-
H2O
HNO3 H + + NO3-
H2O
H2SO4 2H+ + SO4-2
Baz: Kırmızı turnusolü mavi yapan, asitleri nötürleştiren ve su ortamına OH- veren
maddedir. Bu tanımın turnusolle ilgili kısmı zamanımızda çok kullanılmaktadır. Ayrıca, bazlar
karbondioksit ile tepkimeye girerek su ve karbonatlı bileşik oluştururlar. Çoğu metalle tepkime
vermezler (Amfoter metaller hariç).
H2O
NaOH Na++ OH-
H2O
Ca(OH)2 Ca+2 + 2OH-
H2O
Al(OH) 3 Al+3 + 3OH-
29
Lowery-Bronsted Asit-Baz Tanımı:
Asitler proton veren, bazlar ise proton alan maddelerdir. Diğer bir deyişle asit ve bazlar
sırasıyla proton verici ve proton alıcı maddelerdir. Yine bu bilim adamlarına göre bir asit proton
verdiği zaman kendisinin konjüge çifti veya konjüge bazı, bir baz proton aldığı zaman
kendisinin konjüge asidi meydana gelir.
Bu tanıma göre, asit elektron alabilen, veya elektron çiftine katılabilen, baz ise elektron
verebilen veya elektron çifti taşıyabilen maddedir.
B: + A BA
A = Lewis Asiti
B: = Lewis Bazi
H F H F
H N: + B F H N B F
H F H F
Bu tanımlar her ne kadar asit ve baz özelliklerini ortaya koyuyorsa da bir maddenin asit
ve baz özelliği karşısında bulunan maddeye bağlıdır. Bilim adamları kavram kargaşalığına
meydan vermemek için, saf suyu kıyas maddesi olarak almışlar ve saf suda çözüldükleri zaman
hidrojen iyonunu artıran maddelere asit, azaltan maddeler de baz demişlerdir. Asit ve bazlar
molekül başına verdikleri veya aldıkları protonların sayısına göre sınıflandırılabilirler. Eğer bir
asit sadece bir proton verebilirse "monoprotik", "mono fonksiyonel", "mono bazik" veya "mono
30
ekivalent" olarak çeşitli şekillerde tanınır. Eğer iki, üç, dört v.s. proton verebilirlerse di, tri, tetra
örnekleri mono yerine kullanılabilir.
Birden fazla fakat sayısı belli olmayan miktarda proton verebilen veya alabilen asit ve
bazlar için poli örnekleri kullanılabilirler. Asitler ve bazların sulu çözeltilerinde (0.1-0.01 M)
iyonlarına ayrılma derecesine göre:
a. Kuvvetli
b. Zayıf
c. Çok zayıf
diye üçe ayrılırlar.
a) Kuvvetli Asitler ve Bazlar: Sulu çözeltilerinde %100 iyonlaşabilen asit ya da bazlara
"kuvvetli asit ya da baz" denir. Kuvvetli asitlerin çözeltilerinde H3O+ iyonunun hemen tümüyle
asitten; kuvvetli bazların çözeltilerinde ise OH- iyonunun hemen hemen tamamen bazdan
geldiği kabul edilir.
Ka
CH3COOH + H2O H3O+ + CH3COO- Ka = 1,8. 10-5
Kb
NH3 + H2O NH4+ + OH- Kb = 1,8. 10-5
c) Çok Zayıf Asitler ve Bazlar: Sulu çözeltilerinde çok az iyonlaşan asit ya da bazlar
"çok zayıf asit ya da baz" olarak tanımlanır. Bu tür asit veya bazların Ka veya Kb'leri çok
düşüktür, pKa veya pKb'leri ise tam tersine büyüktür.
31
Volumetrik Analiz
Volümetrik işlemlerde miktarı belirlenecek olan maddenin belirli hacimdeki çözeltisi bir
erlene konur. Konsantrasyonu bilinen çözelti ise büret içerisine alınır. Büretteki çözelti,
reaksiyon bitinceye kadar damla damla ve erlen yavaşça çalkalanarak erlene ilave edilir.
Reaksiyon bittiğinde; bürette bulunan reaktifin, reaksiyon için ne kadarının harcandığı hacim
olarak (genellikle ml) okunur. Bu işleme “titrasyon” adı verilir. Titrasyon işleminde,
reaksiyonun bittiği noktaya “eşdeğer nokta” adı verilir. Her iki metodda da kullanılan
reaksiyonun tam olarak (kantitatif olarak) gerçekleşmesi gerekir. Böylece reaksiyon
32
denkleminden faydalanarak hesap yapmak mümkün olur. Reaksiyonun tamamen bittiği veya
bazen, belirli bir aşamaya geldiği noktayı gösteren maddelere “indikatör” adı verilir.
İndikatörler, bu fonksiyonlarını renk değiştirme, çökelti oluşturma veya fluoresan özellik
gösterme gibi çeşitli yollarla yerine getirirler (indikatörlerin sınıflandırılması). Çözelti pH’ının
belirli değişimlerinde renk değiştiren maddeler, pH indikatörü olarak adlandırılırlar. Bürette
bulunan konsantrasyonu belirli çözeltiye “titrant” adı verilir. Bu çözeltinin konsantrasyonunun
kesin ve hassas olarak bilinmesi gerekir. Kimyasal maddelerin çoğu, çeşitli sebeplerden ötürü
safsızlıklar içerirler. Bunun yanı sıra çözelti hazırlama sırasında oluşabilen hatalar nedeni ile
titrant konsantrasyonu çok doğru olarak bilinmeyebilir. Bu durumda titrant; çözelti
hazırlandıktan sonra, birincil standart denilen maddelerle reaksiyona sokulmak sureti ile
“ayarlanır”. Bu işleme “standart çözelti hazırlama” da denilir. Bütün kimyasal maddelerin
kuvvetli veya zayıf da olsa asit veya baz özelliği göstermesi dolayısı ile; çözeltilerde sık
karşılaşılan reaksiyonların başında, bir asidin hidrojeni ile bir bazın hidroksit iyonunun
birleşerek su oluşturduğu nötralleşme (asit-baz) reaksiyonları gelir. Konsantrasyonu
bilinmeyen bir asidin (veya bazın) miktarının, konsantrasyonu bilinen bir baz (veya asit) ile
titrasyonuna “asit-baz titrasyonu” adı verilir ve bu şekilde miktarı bilinmeyen asit veya bazın
istenilen miktarı volümetrik metotla bulunmuş olur.
Asit-baz reaksiyonlarındaki temel reaksiyon şöyledir:
Reaksiyon aslında bir denge reaksiyonudur. Ancak oda sıcaklığında ve tamamen iyonlar
halinde, denge sabiti 1014 olduğundan, reaksiyonun sağ taraf lehine yürüdüğü kabul edilir.
Reaksiyona giren asit ve bazın ikisinin de kuvvetli olması halinde, titrasyonun tamamlandığı
andaki pH, 7 olur. Ancak ikisinden birinin veya her ikisinin zayıf olması durumunda; eşdeğer
noktadaki pH, 7’den farklı olur. Titrasyonda kullanılan maddelerin bu özellikleri dolayısı ile
eşdeğer noktanın pH’ı önceden bilinmeli ve indikatör seçimi buna göre yapılmalıdır.
Volümetrik işlemlerde konsantrasyon birimi olarak normalitenin kullanılması büyük kolaylık
sağlar. Eşdeğerlik prensibine göre, reaksiyon tamamlandığı anda reaksiyona giren iki reaktifin
eşdeğer gram sayıları birbirine eşit olur. Bu da hesaplamalarda kolaylık sağlar. Buradaki temel
tanımlar şöyledir:
Tesir değeri: Asit ve bazlar için yer değiştirebilen hidrojen veya hidroksit iyonu sayısı
(e).
Eşdeğer (ekivalent) ağırlık: Mol ağırlığının, tesir değerine oranı (E).
33
Eşdeğer gram sayısı: Maddenin gram miktarının, eşdeğer ağırlığa oranı (EA).
Normalite: Çözeltinin her bir litresinde çözünmüş bulunan maddenin eşdeğer gram sayısı
(N).
Çözelti hacmi : litre (V).
Çözünen madde miktarı : gram (m).
Mol ağırlığı : g/mol (MA)
Bu tanımlar kullanıldığında;
Bu durumda normalitenin çözelti hacmi ile çarpımı eşdeğer gram sayısını verir ve
titrasyondaki reaksiyon tamamlandığında eşdeğerlik prensibine göre: Na . Va = Nb . Vb eşitliği
bulunur. Titre edilen maddenin doğrudan gram miktarı bulunabilir. Bunun için aynı bağıntı
dikkate alınır. Yine aynı kavramlar kullanılarak molarite ve normalite arasındaki ilişki de
çıkarılır. Bu bağıntıları çıkarınız.
Öğrenciler 25 ml 1M sodyum hidroksiti nötralize etmek için gereken asit miktarını
bulurlar.
Bu deneyde olan tepkime ;
Malzemeler Kimyasallar
34
4.4. DENEYİN YAPILIŞI
Bu deneyde sodyum hidroksit, hidroklorik asitle nötralleşerek çözünen bir tuz olan
sodyum klorürü oluştururlar.
1) 25 ml 1 M NaOH çözeltisi hazırlayınız.
2) 25 ml sodyum hidroksit çözeltisini bir erlen içerisine koyunuz ve iki damla metil oranj
indikatörünü (geçiş aralığı, pH; 3.1-4.4) ilave edip karıştırınız.
3) Büreti 0 noktasına kadar molaritesi belli olmayan hidroklorik asit çözeltisi ile doldurunuz.
4) Hidroklorik asit çözeltisini sodyum hidroksit çözeltisi üzerine küçük hacimlerde ilave ediniz
ve her ilave sonrasında çalkalayınız. Çözelti kırmızı oluncaya kadar asit ilavesine devam ediniz.
5) Eklenen asit hacmini büret üzerinden okuyunuz.
6) Titrasyon işlemini (4. Basamak) 2 kez daha tekrar ediniz. Sonuç hesaplarken 3 titrasyonun
ortalamasını kullanınız.
35
4.5. SONUÇLAR VE TARTIŞMA
4.6. SORULAR
36
DENEY 5 BİR TUZUN ÇÖZÜNÜRLÜĞÜNÜN TAYİNİ
5.1. AMAÇ
5.2. TEORİ
Bir tuzun çözünürlüğü, genel olarak belli bir ağırlıktaki çözücüde (genel olarak 100g) ve
belli bir sıcaklıkta kaç gram çözündüğü dikkate alınarak hesaplanır. Çözünürlüğü etkileyen
faktörlerin başında sıcaklık gelir. Doygun bir çözeltinin sıcaklığını azaltmak veya arttırmak,
çözücü-çözünen arasındaki dengeyi bozacağından Le Chatelier İlkesine göre sıcaklık
arttırılınca denge, endotermik yöne; aksine sıcaklık düşürülünce, ekzotermik yöne kayma
eğilimi gösterir. İyonik bileşiklerin çoğu sıcaklık artışına paralel bir çözünürlük artışı
gösterirler. Doygun bir çözeltide daha fazla maddenin çözünmesi, genellikle ek enerji (ısı) ve
yüksek sıcaklık gerektiren endotermik bir süreçtir. Sıcaklığa bağlı olarak çözünürlük değişimi
genellikle bir grafik halinde gösterilir.
Malzemeler Kimyasallar
37
5.4. DENEYİN YAPILIŞI
Şekil 5.1. Bir tuzun çözünürlük tayini için kullanılan deney düzeneği
1) Tuzlardan biri seçilir ve seçilen tuzdan yaklaşık 8 gr tartılarak havanda iyice toz haline
getirilir.
2) Boş bir deney tüpü (20 cm) 0,01gr hassasiyetle bir analitik terazide tartılır. İçine toz haline
getirilen, çözünürlüğü tayin edilecek tuzdan yaklaşık 5gr kadar konulur ve analitik terazide
hassas olarak yeniden tartılır.
3) Üzerine bir pipet ile dikkatlice 3 mL saf su ilave edilir ve tüp 2 delikli bir tıpa ile kapatılır.
Deliklerden birine 110°C lik bir termometre geçirilir. Termometrenin ucunun tüpün tabanına
değmemesine dikkat edilir. İkinci deliğe bir ucu tüpün içinde kalacak büyüklükte halka
yapılmış bakır tel geçirilir. Bakır telin halkası, telin mantar tıpa dışında kalan ucu kullanarak
elle kolaylıkla aşağı yukarı hareket ettirilebilmelidir. Bu şekilde hazırlanan tüp 400 mL beher
içinde kaynayan suya daldırılır.
4) Tüpün içindeki çözelti su banyosunun içinde kalacak şekilde tüp bir kıskaç ile spora
tutturulur ve bütün tuz çözünene kadar tüp içindeki çözelti halkalı çubukla karıştırılır. Bu işlem
yapılırken termometrenin kırılmamasına dikkat edilir.
5) Kaynayan suyun içindeki tüpte bulunan tuz birkaç dakika içinde tam olarak çözünmezse
1mL daha su ilave edilir. Gerekirse her defasında 1mL olmak üzere tuz tam olarak çözünene
kadar saf su ilavesine devam edilir. Gereğinden fazla su ilave edilmemelidir çünkü çözeltinin
doygunluk derecesine çok yakın olması istenir. Tüp kaynayan su içinde gerektiğinden fazla
38
tutulmaz. Böylece buharlaşma ile fazla su kaybı engellenmiş olur. Tüpteki tuz tam olarak
çözündükten sonra tüp sıcak sudan çıkarılır.
6) Tüpün soğuması sırasında kristallenmenin başlayacağı an dikkatli bir şekilde gözlenir ve
kristallenmenin başladığı andaki sıcaklığı tespit edilir. Bu sıcaklık, çözeltinin doygunluk
sıcaklığıdır. Doğru bir doygunluk sıcaklığı elde etmek için bu ısıtma-soğutma ve kristallenme
sıcaklığının tespiti işlemi birkaç defa tekrarlanmalıdır.
7) Sonrasında tüpe 1 mL saf su ilave edilir. Tekrar tüp içindeki bütün kristal çözünene kadar
kaynayan suyun içinde tutulur.
8) Çözünme işi tamamlanınca tüp sıcak sudan çıkarılır. Devamlı karıştırılarak
soğutulur.Yukarıda yaptığımız gibi soğutma esnasında kristalin oluşmaya başladığı sıcaklık
doğru bir şekilde tespit edilir.Bu durumda doğru bir doygunluk sıcaklığı elde etmek için ısıtma
ve soğutma işlemi birkaç defa tekrarlanır. Bu işlem (1mL saf ilavesini) geniş bir sıcaklık
aralığını kapsayan en az 5 veya 6 doygunluk sıcaklığı elde edene kadar tekrarlanır. Yani 1mL
saf su ilave ederek farklı doygunluk sıcaklığı elde etme deneyimi 5–6 defa yapılır. Eğer 1mL
saf su ilave ettiğimiz zaman doygunluk sıcaklığı çok düşük bir değer gösterirse diğer deneyler
1mL saf su yerine 0,5mL saf su ilave ederek tekrarlanabilir. Tersine 1mL saf su ilavesi
doygunluk sıcaklığını çok az düşürmüş ise 1mL saf su yerine 2- 3mL saf su ilave ederek
deneyler tekrarlanabilir.
5.5.SONUÇLAR VE TARTIŞMA
39
DENEY 6 KMNO4 İLE Fe2+ MİKTAR TAYİNİ
6.1. AMAÇ
6.2. TEORİ
Yükseltgenme bir atomun yükseltgenme sayısının cebirsel olarak arttığı bir işlemdir.
İndirgenme ise bir atomun yükseltgenme saysının cebirsel olarak azaldığı bir işlemdir.
Yükseltgenme sayısındaki toplam artış, yükseltgenme sayısındaki toplam azalmaya eşit
olmalıdır.
S0 + O20 S4+ + O22-
Yükseltgenen İndirgenen
(indirgen) (yükseltgen)
Redoks Titrasyonları
40
Eşdeğer noktada meg yükseltgen madde = meg indirgen madde meg = milieşdeğer gram.
KMnO4-Mn2+
Formül ağırlığı
Eşdeğer ağırlık =
Formül başına değişen e− sayısı
Kimyasallar
Malzemeler
41
6.4. DENEYİN YAPILIŞI
Şekil 6.1. Potasyum permanganat ile Fe2+ miktar tayini deney düzeneği
1) 0.1 N KMnO4 çözeltisini hazırlamak için 3.16 g KMnO4 ü 1 litre kaynar suda çözünüz. 5
dakika kaynatınız ve ağzını kapatarak bir gece kendi halinde bırakınız. Cam pamuğundan
süzerek şişede muhafaza ediniz.
2) 250 ml lik temiz kuru bir erlen alınız. Yeni hazırlanmış Fe2SO4 çözeltisinden belli hacimde
alınız.
3) Toplam hacmi 30 ml olacak şekilde erlendeki çözeltiyi distile su ile seyreltiniz. Üzerine 10
ml 6N H2SO4 çözeltisi ilave ediniz.
4) 0.1 N KMnO4 çözeltisi ile pembe renk gözleninceye kadar titre ediniz.
42
5) Aynı işlemi 2.ci ve 3. kez tekrarlayınız.
6) Elde ettiğiniz bulguları tabloya kaydediniz.
Bu deneyde kullanılan reaksiyonlar
Mn7+O4- + 5 e- Mn2+
6.6. SORULAR
1. NH4+ , SO42-, H2O2, N2O, S2O32-, CN-, H3PO4, Cr2O72-, CrO42- verilen iyon grupları ve
bileşiklerdeki her bir atoma ait yükseltgenme basamağını belirleyiniz.
2. Asidik çözeltide meydana gelen VO43- + Fe2+ VO2+ + Fe3+ tepkimesini
denkleştiriniz.
43
3. 5 SO32- + 2 MnO4- + 6 H+ 5 SO42- + 2 Mn2+ + 3 H2O redoks tepkimesindeki
indirgen ve yükseltgenler hangileridir?
4. Bir kimyasal tepkimenin redoks tepkimesi olup olmadığına nasıl karar verilir?
5. Aşağıdaki redoks tepkimelerini bazik çözeltide denkleştiriniz.
a. MnO2(k) + ClO3- MnO4- + Cl-
b. Fe(OH)3(k) + OCl- FeO42- + Cl-
c. ClO2 ClO3- + Cl-
44
DENEY 7 TAMPON ÇÖZELTİLER, TAMPON KAPASİTESİ ve
TAMPONLAMA BÖLGESİ
7.1. AMAÇ
7.2. TEORİ
Tampon çözeltiler, az miktarda asit veya baz eklendiği zaman pH'ındaki değişimlere
direnç gösteren sulu sistemlerdir. Tampon çözeltiler, zayıf bir asit (proton verici) ve onun
konjuge bazından (proton alıcı) oluşur. Tamponlama, bir çözeltideki, bir proton vericisi (HA)
ve onun konjuge proton alıcısı (A-) arasındaki denge reaksiyonundan kaynaklanır.
[H+] [A-]
HA H+ + A- K eq veya K a =
[HA]
Bir tampona H+ veya OH- eklendiğinde sonuç, zayıf asidin ve onun anyonunun rölatif
(göreceli) konsantrasyonlarının oranındaki küçük bir değişimidir ve böylece pH’da küçük bir
değişim olur. Sistemin bir bileşeninin konsantrasyonundaki düşüş, bir diğerindeki artış ile
tamamıyla dengelenmiş olur. Tampon bileşenlerinin toplamı değişmez, sadece oranları değişir.
45
OH- H2O
HA A-
H+
46
Çoğu biyokimyasal deney pH’dan etkilenir ve pek çok biyokimyasal deney sistemi
pH’sının kontrol edilmesi gerekliliği bu sebeptendir. Bunu başarmanın genel bir yolu, bu
deneyleri tampon sistemlerinde gerçekleştirmektir. Bu yüzden, biyokimyasal deneyimler
genellikle tampon hazırlamayı gerektirir. Bu deneyin amacı, istenen pH’da bir asetik asit-
sodyum asetat tamponunu size hazırlatarak tampon hazırlanmasını göstermektir.
İstenen pH’da bir tampon hazırlamak için, uygun miktarlarda zayıf bir asit ve onun
konjuge bazını içeren bir çözeltiyi hazırlamak gerekir.
Tampon hazırlamanın bir yolu, uygun bir zayıf asit ve onun konjuge bazının gerekli
miktarlarını karıştırmaktır. Bir diğer yol, zayıf bir asitten çıkarak onun konjuge bazını güçlü bir
baz ekleyerek oluşturmayı veya tersine, konjuge bir bazdan çıkılıp güçlü bir baz ekleyerek zayıf
bir asit oluşturmayı kapsar. Eğer bir pH metre kulanılabilirse, uygun karışım tampon
hazırlanması için kullanılabilir çözeltilerin karıştırılmasıyla “deneme-yanılma”yla da elde
edilebilir. Ancak, pH metrenin bulunmadığı durumlarda sahip değinilse veya bu yaklaşım
kullanılmak istenmezse, kullanılan maddelerin uygun miktarları biyokimyasal el-kitaplarından
veya Henderson-Hasselbalch eşitliğinden hesaplanarak bulunabilir. Bu deneyde sonraki
yaklaşım (Henderson-Hasselbalch eşitliği) kullanılacaktır.
Malzemeler Kimyasallar
47
7.4. DENEYİN YAPILIŞI
Bir titrasyon düzeneği bir manyetik karıştırıcı, beher ve büret (veya pipet) ile birlikte
uygun bir stanttan oluşur (Şekil 7.3).
pH 5.0 olan 0.1 M 100 mL'lik Asetik Asit-Sodyum Asetat tamponunu hazırlayınız. Böyle
bir tamponun 100 mL’sindeki asetik asit ve asetat iyonlarının miktarlarını hesaplamak için
Henderson-Hasselbalch eşitiliğini kullanınız:
48
Tampon kapasitesi: Bir tamponun amacı, çözeltiye ya asit ya da baz eklendiği zaman
pH’daki değişimleri minimize etmektir. Bir tamponun pH değişimlerine direnme yeteneği
tampon bileşenlerinin kesin konsantrasyonuna ve her birinin oranına bağlıdır. Verilen bir pH’da
konsantre bir tampon, dilüe (seyreltilmiş) bir tampondan daha iyi bir tamponlama kapasitesine
sahip olacaktır. Verilen bir konsantrasyonda bir tamponun tamponlama kapasitesi, tamponu
hazırlamak için kullanılan asidin pKa’sı pH’sına eşit olduğu zaman maksimum olacaktır.
1) İki tampon örneğinizin pH’sını ölçtükten sonra asetik asit-sodyum asetat
tamponunuzun yaklaşık olarak 200 mL olacak şekilde birleştiriniz.
2) 200 mL'lik tampon çözeltiden 20 mL alıp 100 mL'lik temiz bir erlene ilave edin. 100
mL'ye saf su ile tamamlayın ve iyice karıştırın. Şimdi, konsantrasyonları 5 kat farklı
olan iki tane tampon çözeltiye sahipsiniz.
3) Hazırladığınız seyreltilmemiş tampon çözeltiden 25 mL alıp, temiz bir behere koyun.
pH'sını pH metre ile ölçün. 1 mL 0.1 N NaOH ilave edip, iyice karıştırın ve pH'sını
ölçün. 1 mL NaOH ilavesine, asetik asitin pKa değerinin bir fazlasına çıkana kadar
devam edin. Bu noktadan sonra pH, asetik asitin pKa değerinin iki fazlasına çıkana kadar
0.5 mL NaOH ilave edip, pH'ı ölçün. (Asetik Asit için pKa = 4.75).
4) Hazırladığınız seyreltilmiş tampon çözeltiden 25 mL alıp, temiz bir behere koyun. pH'
ını ölçün. Seyreltilmemiş tampon çözetinin pH'sıyla aynı mı? 0.5 mL 0.1 N NaOH
ilave edip, iyice karıştırın ve pH'sını ölçün. 0.5 mL NaOH ilavesine, asetik asitin pKa
değerinin yaklaşık olarak iki fazlasına çıkana kadar devam edin.
5) Hazırladığınız seyreltilmemiş tampon çözelti örneğinden 25 mL alıp, temiz bir behere
koyun. pH'sını pH metre ile ölçün. 1 mL 0.1 N HCl ilave edip, iyice karıştırın ve pH'sını
ölçün. 1 mL HCl ilavesine, asetik asitin pKa değerinin bir eksiğine düşene kadar devam
edin. Bu noktadan sonra pH, asetik asitin pKa değerinin yaklaşık iki eksiğine düşene
kadar 0.5 mL HCl ilave edip, pH'ı ölçün.
6) Son olarak, seyreltilmiş tampon çözelti örneğinden 25 mL alıp, temiz bir behere
koyun. pH'sını pH metre ile ölçün. 0.5 mL 0.1 N HCl ilave edip, iyice karıştırın ve
pH'sını ölçün. 0.5 mL HCl ilavesine, asetik asitin pKa değerinin yaklaşık olarak iki
eksiğine düşene kadar devam edin.
49
7.5. SONUÇLAR VE TARTIŞMA
Tampon Çözelti pH
1
2
50
EK BİLGİLER:
1
𝜇= ∑𝑐𝑖 𝑍𝑖2
2
ÖRNEK HESAPLAMA
51
0.1 M (NH4)2SO4' ün iyonik şiddeti aşağıdaki gibi hesaplanabilir:
1
𝜇 = ([𝑁𝐻4 ](1)2 + [𝑆𝑂4 ](−2)2 )
2
1
𝜇 = [(0.2)(1) + (0.1)(4)]
2
1
μ= (0.2 + 0.4) = 0.3
2
Bu durumda iyonik şiddet, sayısal olarak çözeltideki konsantrasyondan daha büyük olur. Bu,
çok değerlikli iyonlardan oluşan elektrolitlerin tüm çözeltileri için doğru olacaktır.
İyonik şiddet kavramı yüklü maddeleri içeren sistemler için önemlidir çünkü, bu maddeler
arasındaki çekme ve itme kuvvetleri çözeltinin iyonik gücü arttığı zaman azalacaktır. Örneğin,
asetik asit için iyonlaşma sabiti çözeltinin iyonik şiddeti arttığında artar. Biyokimyada bunun
daha belirgin önemi, yüklü çözünenler ve iyon değiştirme kromatografisinde kullanılan yüklü
iyon değiştirici matrisin arasındaki etkileşimlerde, proteinlerdeki yüklü gruplar arasındaki
molekül içi reaksiyonlarda ve yüklü maddelerle proteinlerin moleküller arası reaksiyonlarında
görülür. Tüm bu etkileşimler iyonik şiddetteki etkileşimlerden etkilenirler.
ÖRNEK HESAPLAMALAR
Bölüm 1: Belirlenen pH’da bir tampon elde etmek için 1 M Asetik Asit, 1 M Sodyum
Asetat ve suyun birleştirilmesi
[𝐴− ] (𝐴− )
Eşitlik I : 10(𝑝𝐻−𝑝𝐾𝑎) = [𝐻𝐴] = 𝐻𝐴
Eşitlik I bize, konjuge asit ve konjuge bazın (istenen pH ve ilgili asitin pKa’sı bakımından)
konsantrasyonunun (veya ekivant olarak miktarlarını) gereken oranını verir. İkinci eşitlik
aşağıdaki gibidir:
52
Eşitlik II basitçe, 0,1 M olması gereken konjuge asit ve konjuge bazın
konsantrasyonlarının birleştirilmesini belirtir.
Burada, [HA] ve [A-]’den oluşan iki bilinmeyenli, iki adet denkleme ulaştığımıza dikkat
ediniz:
Eşitlik I’den,
[𝐴− ] = [HA]x10(𝑝𝐻−𝑝𝐾𝑎)
0.1𝑀
[𝐻𝐴] =
1 + 10(𝑝𝐻−𝑝𝐾𝑎)
Şimdi, asetik asidin bilinen (veya söylenen) pKa’sı 4,76 ve belli bir pH’daki (mesela,
4,06) tamponu hazırlamak için, kullanmamız gereken 1 M asetik asit ve 1 M sodyum asetat
çözeltilerinden ne kadar alınması gerektiğini kolaylıkla bulabiliriz:
[𝐴− ] (𝐴− )
10(𝑝𝐻−𝑝𝐾𝑎) = [𝐻𝐴] = (Eşitlik 1)
𝐻𝐴
Böylece, son çözeltideki bazın asite oranı Eşitlik 1 ile bulunur ve asetik asit ve asetatın
konsantrasyonları toplamı 0.1 M olmalıdır. Kullanacağımız asetik asitin hacmi ne olursa olsun
asetat iyonları oradan geleceği için, biz 1 M asetik asitin 10 mL’sini almamız gerekir (10 mL
alınıp 100 mL’ye saf suyla tamamlanır ve konsantrasyon 0.1 M olur).
Yani, 1 M asetik asitten 10 mL alınır. Şimdi, geriye kalan işlem, yeterli miktarda asetat
iyonu oluşturacak uygun hacimdeki 1 M NaOH’ i Eşitlik 1 ile belirlemek olacaktır. Ancak bu
yukarıda birinci örnekte verilen oranla aynıdır dolayısıyla, yukarıdaki örnekte verilen
miktarlarla aynı hacimlerde 1 M NaOH ve 1 M asetat ekliyoruz. 1 M NaOH’in eklenmesi,
Eşitlik 1’e göre gerekli oranı veren, doğru miktarda asetat iyonunun oluşmasını ve yeterli
miktardaki asetik asitin ayrılmasını sağlayacaktır.
7.6. SORULAR
1. pH (ordinat) ve tampona eklenen asit veya bazın mmol (apsis) grafiğini çiziniz.
Tamponlarınızın her biriyle (seyreltilmiş ve seyreltilmemiş) ilişkili olan noktalar aracılığıyla
pürüzsüz bir eğri (en uygununu) çiziniz.
2. Hangi tampon çözelti daha iyi bir tampondur? Hangi pH'da tampon çözeltiler pH
değişimlerine karşı en iyi direnç göstermiştir?
3. Bu deneyin ilk bölümünde seyrelterek hazırladığınız tamponun molaritesini ve iyonik
şiddetini hesaplayınız.
4. Yaptığınız deneydeki tampon çözeltiyle aynı pH'daki, iyonik şiddeti 0.1 olan asetat
tamponunu nasıl hazırlarsınız?
5. 1 M KH2PO4 ve 1 M K2HPO4'dan 1 L 0.1 M pH 7.0 olan tampon çözeltiyi hazırlayınız.
(Fosforik asit için pKa değerleri sırasıyla, 2,1, 7,2 ve 11,8’dir).
6. pH 7.0 olan bir asetik asit-sodyum asetat, bir Tris-hidroklorür-Tris ve bir fosfat tamponuna
HCl ve NaOH ilave edildiğinde her birinin nasıl davranacağını denge eşitlikleriyle
gösteriniz.
54
DENEY 8 POLİPROTİK ASİTLER: pH TİTRASYON EĞRİLERİ
KULLANILARAK pKa DEĞERLERİNİN BELİRLENMESİ
8.1. AMAÇ
8.2. TEORİ
55
Kısaca ifade etmek gerekirse, zayıf bir poliprotik asitle güçlü bir bazın titrasyonunda,
titrasyon sayısı poliprotik asidin proton sayısına bağlıdır. Buna göre reaksiyonun tamamını, iki
titrasyonun toplamı şeklinde yazılabilir:
Ka = [H3O+][HX-]/[H2X]
[H3O+] = Ka{[H2X]/[HX-]}
yarı noktadaki H2X ve HX- (=NaHX) konsantrasyonları kullanılarak denklem aşağıdaki gibi
yazılabilir:
[H3O+] = Ka{1/2[H2X]başlangıç/[1/2H2X]başlangıç}
[H3O+] = Ka
56
değerleri ikinci titrasyondaki yarı noktanın belirlenmesinde kullanılır. Bu deneyde
kullanacağınız ilk asit, sitrik asittir. Sitrik asidi incelediğimizde önemli pH değişimlerinin
olacağı üç eşdeğerlik noktası görmekteyiz. Sitrik aside ait belirleyeceğiniz bu üç Ka değerini
aşağıda verilen Ka değerleriyle karşılaştırınız.
Gerçekte, çoğu poliprotik asit farkedilebilir bir tane eşdeğerlik noktası gösterir. Bu gerçek
eşdeğerlik noktası son denge denklemi ile ilişkilidir. Peki bu durumda poliprotik asitler (mono,
di-, tri-protik vs.) için ayrım nasıl yapılmaktadır? Triprotik bir asit için, iki eşdeğerlik noktası
kullanılan baz için gereken toplam hacmin 1/3 ve 2/3’ü ile ilişkili olan kısımdır ve buradan Ka
değerlerini belirleyebiliriz.
Deneyde ikinci asit olarak bir amino asit olan glisin kullanılacaktır, glisine ait Ka değerleri
aşağıdaki Şekil 8.2’de verilmiştir.
57
Şekil 8.2. Proton alan ve proton veren konjuge asit-baz çiftleri
Örneğin; Monoprotik asit: Asetik asit ve amonyum iyonları sadece tek proton verir.
Diprotik asit: karbonik asit (H2CO3) ve glisin. Triprotik asit: Fosforik asit (H3PO4). Grafikte,
pH gradienti boyunca her bir çifte ait ayrılma denklemleri gösterilmiştir. Her bir reaksiyon için
denge (veya ayrışma) sabiti Ka ve onun negatif logaritması olan pKa değeri gösterilmiştir.
Malzemeler Kimyasallar
58
8.4. DENEYİN YAPILIŞI
Titrasyon deney düzeneği bir pH metre, manyetik karıştırıcı ve büretten oluşur (Şekil
8.3).
Sizinle ilgilenen hocanız, bu deney için en iyi kurulumu size gösterecektir.
59
8.5. SONUÇLAR VE TARTIŞMA
0.00 ---
---- ----
8.6. SORULAR
1) Sitrik asit için yaptığınız deneyde kaydettiğiniz “pH” ile “Eklenen NaOH hacmi” ni
grafiğe geçiriniz ve bu grafikten:
a) Sitrik asitin Ka değerlerini bulunuz.
b) Sitrik asitin gerçek konsantrasyonunu bulunuz.
2) Yukarıda verilen işlemleri yaparak;
a) Glisinin Ka değerlerini bulunuz.
b) Glisinin gerçek konsantrasyonunu bulunuz.
60