You are on page 1of 49

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
KİMYA LABORATUVARI DENEYLERİ

SAKARYA—2015
İÇİNDEKİLER

Sayfa
Laboratuvar Güvenlik Kuralları 1
Laboratuvarda Kullanılan Araç, Gereç ve Cihazlar 4
Deney Raporu Şablonu 11

DENEYLER

Deney 1. Heterojen Karışımların Ayrılması 12


Deney 2. Homojen Karışımların Ayrılması 16
Deney 3. Katı ve Sıvıların Yoğunluğunun Tayini 22
Deney 4. Maddenin Kimyasal Özellikleri ve Kimyasal Reaksiyon Tipleri 27
Deney 5. Gazların Difüzyonu 32
Deney 6. Çözelti Hazırlanması ve Derişimler 34
Deney 7. Metallerin Yükseltgenme Yatkınlıkları 42
Deney 8. Asit- Baz Titrasyonları 45
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Laboratuvar Güvenlik Kuralları


Sakarya Üniversitesi
Kimya Laboratuvarları

Uyarı: Bu güvenlik kuralları sadece uyarı amaçlıdır. Laboratuvarda uyulması gereken kurallar
olarak bilinen bu kurallar büyük bir bilgi birikimi ile ortaya konmuştur. O yüzden özenle
dikkate alınmalıdır. Fakat bunların yanında beklenmeyen olayların da olabileceği
unutulmamalıdır. O yüzden sadece burada değil herhangi bir laboratuvarda çalışırken hem
kendinize hem de yanınızda çalışan arkadaşlarınıza karşı son derece dikkatli davranarak
çalışılması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Buna göre oluşabilecek kazalar ve
yaralanmalardan Bu kitabın yazarları ve laboratuvarda görevli tüm öğretim elemanları sorumlu
değildir.
Laboratuvar kuralları tecrübelere dayanır. Fakat bunların dışında yeni olaylar olabilmesi
ihtimaline karşı dikkatli olunuz. Eğer yapılan deney ve deneyde kullanılan malzemelerin ve
kimyasalların güvenliği hakkında emin değilseniz, lütfen sorunuz.

Laboratuvarda Giyim

Laboratuvar gözlükleri laboratuvarda HER ZAMAN kullanılır halde olmalıdır.


Laboratuvarda bulunan çok tehlikeli kimyasalların göze sıçraması durumunda son
derece hassas olan gözün korunması en başlıca kuraldır.

Laboratuvarda kontak lenslere izin verilmez. Gözlükleriniz sizi sıçramalara karşı


korur fakat buharlara karşı korumaz. Kimyasal buharlar kontak lenslerinizi kurutur ve
gözünüzden çıkarılması için operasyon gerektirebilir. Kontak lensler havadaki
kimyasalları absorplar, özellikle yeni nesil “nefes alabilen” lensler.

Laboratuvar önlükleri her zaman giyilmelidir. Bu önlükler kimyasal sıçramalarına


karşı hem cildimizi ve dolayısıyla sağlığımızı hem de elbiselerimizi koruyacaktır.

Sandalet, açık parmaklı ayakkabılara ve duruşu zorlaştıran ayakkabılara izin


verilmez. Bu kural ayaklarınızı sıçramalara karşı korumak içindir. Duruşu zorlaştıran
her tür ayakkabı ise dengenizin bozulup düşmenize ve dolayısıyla yaralanmazına sebep
olabilir.

Laboratuvarda herhangi bir takı takılmadan önce dikkatle düşünülmelidir. Birçok


kimyasal madde hızla buharlaşır ve katı yüzeylere tutunur. Buradan da bağıl olarak az
miktarda zararlı madde cildinize bulaşır. Fakat yüzük, saat ve küpe gibi sürekli
kullanılan takılara bulaşan kimyasallar uzun süre cildinize temas edecek ve bulaşma
miktarı süreye bağlı olarak artacaktır. Laboratuvara girmeden önce takı kullanırken bu
bilgiyi dikkate alarak kendi kararınızı veriniz.

1
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Uzun saçlar için dikkatli olunmalıdır. Uzun saçlar alevlere ve sıcak yüzeylere karşı
dikkatle korunmalıdır. Ayrıca bunlar da kimyasal buharlarını absorbe edecektir.
Dağınık halde olması hem daha fazla kimyasal buharı toplamasına hem de kazaya sebep
olabilecektir. Bu amaçla uzun saçlar toplu halde kullanılmalıdır.

Radyo veya herhangi bir müzik çalara izin verilmez. Sesli müzik ve özellikle
kulaklıklar laboratuvardaki önemli duyuruları duymanıza izin vermez.

Güvenlik Donanımı

Laboratuvar güvenlik donanımının yerini öğrenin ve her zaman aklınızda tutun.


Laboratuvarda bulunan yangın söndürücü, acil göz yıkama ve güvenlik duşunun yerini ve
kullanılışını öğrenin.

Tüm güvenlik donanımını kontrol edin. Laboratuvarda bulunan güvenlik


donanımlarının çalışıp çalışmadıklarını kontrol ediniz. Çalışmamaları durumunda
DERHAL laboratuvar yöneticinize bildirin.

Material güvenlik verileri (MSDS: Material data safety sheet) verileri her deneyden
önce muhakkak okunmalı ve deneyler sırasında bunlar dikkate alınmalıdır. MSDS
verilerini internetten arayarak kullanılan malzemeler için rahatça bulabilirsiniz.

Genel Davranış

Laboratuvar çalışma düzeninin bozulmasına izin verilmeyecektir. Çalışmalar


sırasında herkesin işi olmadan kendi grubu dışında bir yere gitmesine ve gürültülü
konuşmalara izin verilmez.

Yapılacak deneyle ilgili direktiflerin dikkatlice okunması ve laboratuvara


girmeden önce gerekirse anlaşılmayan kısımların sorularak öğrenilmesi
gereklidir. Bu sizin zararlı kimyasallara karşı hazırlıklı olmanıza ve deneyi hızla ve
sorunsuzca tamamlamanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca laboratuvara girişte yapılacak
olan sınavda başarısız olanlar laboratuvara alınmayacaktır.

Yiyecek ve içeceklere asla izin verilmez. Bunlar havadan kimyasalları absorplar veya
bençten toplarlar. Ayrıca sıvı ve renksiz kimyasal maddeler sudan farklı görünmezler.
Lütfen dikkatli olun ve kurallara uyarak bir kazaya sebep olmayın.

Ellerinizi yıkayın. Laboratuvarda çalışmalar sırasında ellerinizi yıkayınız. Deney


bittiği zaman hem ellerinizi hem de yüzünüzü yıkayınız.

2
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Herhangi bir yaralanma DERHAL laboratuvar yöneticisine bildirilmelidir.

Kırık cam parçalarını alırken çok dikkatli olunuz. Mümkünse direk el ile almayınız.
Onun yerine süpürge ya da fırça ile süpürerek kürekle alın. Kırık camları ayrı bir atık
kabına alın.

Deneylerde kullanılan kimyasalların ETİKETlerini daima İKİ KEZ okuyunuz!


Pekçok kimyasallar ilk bakışta aynı görünür. İsimlerinin söylenişleri arasında küçük
farklılıklar vardır. Mesela sodyum sülfat ve sodyum sülfit arasında çok küçük bir isim
farkı vardır fakat her iki madde birbirlerinde tamamen farklı özelliklere sahip
maddelerdir. Karıştırılması durumunda istenmeyen sonuçlar doğacaktır. O yüzden
kimyasal maddeleri dikkatle taşıyınız ve etiketlerini muhakkak ikinci defa okuyunuz.

Etiketsiz ve isimsiz kimyasalları kullanmayınız. Tüm kimyasal maddeler


etiketlenmiştir, eğer etiketsiz bir madde varsa o yanlış maddedir.

Çığlık atın. Herhangi bir acil durumda laboratuvar yöneticisinin dikkatini çekmenin en
hızlı yolu ÇIĞLIK atmaktır.

Eğer iyi hissetmiyorsanız laboratuvar yöneticisine derhal bildirin. Eğer hocanız


fenalaşırsa muhtemelen laboratuvar sırasındaki kimyasal buharlarından dolayı bilincini
kaybetmiş olabilir. Acilen pencereler ve kapılar açılıp havalandırma yapmalı, diğer bir
hocaya bildirilmeli ve derhal acil servis aranmalıdır.

Laboratuvara fazladan montlar, kitaplar, sırt çantaları ve başka kişisel


eşyalarınızı getirmeyiniz. Bu malzemelere kimyasalların sıçraması sonucu zarar
görmelerine sebep olduğu gibi, bunlar yangına sebep olabilirler.

Çekmeceler ve dolaplar kapalı tutulmalıdır. Gerekli malzemeler ve kimyasallar


alındıktan sonra tüm kapaklar kapalı tutulmalıdır.

Asla kabın içinden herhangi bir kimyasalı doğrudan koklamayınız. Birçok


kimyasal madde aşırı yakıcıdır. Bir çoğu da yağ çözücü özelliğe sahiptir. Bunlar
koklama sırasında üst solunum yollarınıza ve beyninize zarar verir. Kimyasal maddeleri
güvenle koklamak için kabın üzerinden buharı elinizle burnunuza çekerek koklayınız.

3
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Laboratuvarda Kullanılan Araç, Gereç ve Cihazlar

Kimya laboratuvarlılarında genellikle cam, çelik, polipropilen veya porselen gibi


malzemelerden yapılmış ve çeşitli işlevlere sahip araç ve gereçler kullanılır. Bu araç ve gereçler
sahip işlevlere göre laboratuvar uygulamalarında ya tek başlarına ya da bir arada kullanılırlar.
Bu nedenle kimya laboratuvarlarında çalışacak olan kişilerin söz konusu bu araç gereç ve
cihazların işlevlerini ve ne amaçla kullanabileceklerini iyi bilmeleri gerekmektedir.
Laboratuvarda kullanılan tüm araç, gereç ve cihazların her kullanımdan sonra yapılarına göre
uygun yöntemlerle temizlenmeleri şarttır. Metal, porselen veya polipropilenden yapılan araçlar
genellikle sıcak deterjanlı su ile yıkandıktan sonra bol su ile durulanarak temizlenirler. Camdan
yapılan araç ve gereçler ise bazı durumlarda deterjanlı su ile temizlenemezler. Bu nedenle
kromik asit çözeltisi adı verilen bir çözeltiden yararlanılır. Kirli cam araçların temizliği için
kabın içi öncelikle kromik asit çözeltisi ile çalkalanır ve bu şekilde bir müddet bekletilir. Daha
sonra kap musluk suyu ile iyice durulanır. Durulama işleminin ardından sıcak deterjanlı su ile
yıkanır ve bol su ile durulanarak temizlenirler. Bazı durumlarda malzemelerin içinden aseton,
etilalkol v.b. organik çözücüler geçirilerek temizlenmesi ihtiyacı doğabilir.

Kromik Asit Çözeltisinin Hazırlanması


Yaklaşık 5 g sodyum dikromat veya potasyum dikromat 250 mL lik bir erlen mayerin içinde 3-5
mL sıcak suda çözülür. Bu çözeltinin üzerine yaklaşık 100 mL derişik sülfirik asit dikkatli bir
şekilde ilave edilir. İlave işlemi tamamlandıktan sonra çözeltinin oda sıcaklığına kadar
soğuması beklenir ve oda sıcaklığına kadar soğuyan çözeltiler temizleme işleminde kullanılır.
Aşırı ısınma meydana gelebileceğinde asit ilavesi yavaş yavaş yapılmalıdır. Ayrıca patlama
tehlikesi olduğundan bu çözelti hazırlanırken kişisel korucu malzemelerin mutlaka
kullanılması ve işlemlerin çeker ocak içinde yapılması gerekir.

Kromik asit çözeltileri çözeltinin rengi yeşil oluncaya kadar defalarca kullanılabilir. Ancak
bozulan çözeltilerin kesinlikle lavabolara dökülmemesi ve özel kaplarda toplanarak uygun
bertaraf yöntemleri kullanılarak imha edilmeleri gerekmektedir.

4
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Laboratuvar uygulamalarına kullanılan bazı araç, gereç ve cihazlar ile bunların özellikleri
aşağıdaki gibi özetlenebilir.
Malzemenin Adı: Beher Malzemenin Adı: Erlen

Özellikleri: Beher veya beherglas; genellikle Özellikleri: Erlen veya erlenmayer olarak
ısıya dayanıklı camdan yapılan, çeşitli adlandırılan ısıya dayanıklı camdan yapılan,
hacimlerde imal edilen ve sıvıların ısıtılması, çeşitli hacimlerde imal edilen araçtır. Erlen;
buharlaştırma, karıştırma gibi işlemlerin genellikle çözelti hazırlama, kristallendirme,
yapımında kullanılan bir araçtır. Isıl işleme yavaş buharlaştırma ve titrasyon gibi işlemlerde
ihtiyaç duyulmayan uygulamalarda kullanılmak kullanılırlar. Isıl işleme ihtiyaç duyulmayan
üzere polipropilenden yapılanları da mevcuttur. uygulamalarda kullanılmak üzere
polipropilenden yapılanları da mevcuttur.
Malzemenin Adı: Reaksiyon Balonu Malzemenin Adı: Destilasyon Balonu

Özellikleri: Reaksiyon balonları çeşitli Özellikleri: Destilasyon balonları çeşitli


hacimlerde camdan yapılan araçlardır. Adında hacimlerde camdan yapılan araçlardır. Adında
anlaşılabileceği gibi reaksiyon balonları anlaşılabileceği gibi destilasyon balonları
kimyasal reaksiyonların gerçekleştirilmesinde destilasyon işleminin gerçekleştirilmesinde
kullanılan malzemelerdir. Tek girişli kullanılan malzemelerdir.
olabildikleri gibi iki, üç veya daha fazla girişe
sahip olanları da mevcuttur.

5
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Malzemenin Adı: Reaksiyon Tüpü Malzemenin Adı: Santrifüj Tüpü

Özellikleri: Çeşitli boylarda ve çaplarda Özellikleri: Santrifüj tüplerinin dibi genellikle


genellikle ısıya dayanıklı camdan imal edilen konik yapılı olup katı ve sıvıların birbirinden
reaksiyon tüpleri preparatif deneylerde, bazı ayrılması işlemi olan santrifüjleme işlemini
çöktürme ve çözelti hazırlama işlemelerinde, gerçekleştiren ve merkezkaç kuvvetinden
numune alma ve saklama işlemlerinde yararlanan santrifüj cihazlarında kullanılan
kullanılırlar. Isıl işleme ihtiyaç duyulmayan genellikle camdan veya polipropilenden her
uygulamalarda kullanılmak üzere cihaza göre imal edilen malzemelerdir.
polipropilenden yapılanları da mevcuttur.
Malzemenin Adı: Mezür Malzemenin Adı: Büret

Özellikleri: Çeşitli hacimlerde camdan imal Özellikleri: Çeşitli hacimlerde camdan imal
edilen mezürler sıvı hacimlerinin ölçülmesi veya edilen öncelikle titrasyon işlemlerinde
belli hacimlerde sıvı temini için kullanılırlar. kullanılırlar. Ayrıca sıvı hacimlerinin ölçülmesi
Camdan veya polipropilenden yapılanları veya belli hacimlerde sıvı temini için de
mevcuttur. kullanılırlar.
Malzemenin Adı: Pipet Malzemenin Adı: Pastör Pipeti

Özellikleri: Çeşitli hacimlerde camdan imal Özellikleri: Belli hacimlerde (1-3 mL) camdan
edilen sıvı hacimlerinin ölçülmesi veya belli veya polietilenden imal edilen ve küçük ve
hacimlerde sıvı temini için kullanılan araçlardır. yaklaşık olarak belli miktarlarda sıvıların
Camın yanı sıra polipropilenden yapılanları da alınması veya aktarılması için kullanılan
mevcuttur. gereçlerdir.

6
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Malzemenin Adı: Balon Joje Malzemenin Adı: Geri Soğutucu

Özellikleri: Çeşitli hacimlerde camdan ve ya Özellikleri: Isıtma işlemleri sırasında meydana


polipropilenden imal edilen balon jojeler gelen buharların tekrar yoğunlaştırılması için
yardımıyla sabit derişimlerde kullanılan; çift cidarı bulunan; camdan yapılan ve
(konsantrasyonlarda) çözeltiler hazırlanır. çeşitli uzunluklarda imal edilen gereçlerdir.
Malzemenin Adı: Genel Amaçlı Huni Malzemenin Adı: Ayırma Hunisi

Özellikleri: Çeşitli çaplarda camdan ve ya Özellikleri: Çeşitli hacimlerde genellikle


polipropilenden imal edilen huniler filtreli veya camdan imal edilen ayırma hunileri, yoğunlukları
filtresiz süzme işlemlerinde kullanılırlar. farklı sıvı-sıvı karışımlarını birbirinden ayırmak
için kullanılırlar.
Malzemenin Adı: Damlatma Hunisi Malzemenin Adı: Desikatör

Özellikleri: Çeşitli hacimlerde genellikle Özellikleri: Çeşitli hacimlerde genellikle


camdan imal edilen damlatma hunileri camdan vakumlu veya vakumsuz olarak imal
yardımıyla reaksiyon ortamlarına sıvıların veya edilen desikatörler yardımıyla kimyasalların
çözeltilerin ilavesi sağlanır. kurutulması veya kuru ortamlarda saklanması
sağlanır.

7
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Malzemenin Adı: Saat Camı Malzemenin Adı: Baget

Özellikleri: Çeşitli çaplarda saat camına Özellikleri: Çeşitli uzunluklarda ve çeşitli çaplarda
benzer şekilde camdan yapılan bu gereç; camdan yapılan bagetler karıştırma işlemlerinde
maddelerin tartılmasında, kurutma kullanılırlar.
işlemlerinde, beherlerin ağzının kapatılması
v.b. işlemlerde kullanılırlar.
Malzemenin Adı: Puar(Pipet pompası) Malzemenin Adı: Piset

Özellikleri: Genellikle kauçuk veya Özellikleri: Pisetler polietilen veya polipropilenden


polipropilenden yapılan puarlar çok farklı yapılan araçlardır. Pisetlerin sıvıların saklanması,
şekillerde imal edilmektedirler. Puarlar aktarılması v.b. gibi işlevleri vardır.
pipetlere sıvı alınması için kullanılan
gereçlerdir.
Malzemenin Adı: Spatül Malzemenin Adı: Kroze

Özellikleri: Genellikle paslanmaz çelikten Özellikleri: Porselen, çelik, platin gibi ısıya
yapılan ve katı maddelerin aktarılması veya dayanıklı malzemelerden yapılan krozeler,
tartılması gibi işlemlerde kullanılan araçtır. gravimetrik analizlerde ve yakma işlemlerinde
kullanılırlar.

8
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Malzemenin Adı: Tüplük Malzemenin Adı: Maşa

Özellikleri: Ahşap veya plastikten yapılan Özellikleri: Ahşap veya demirden yapılan maşalar, ısıl
tüplükler deneyler esnasında kullanılan işlem uygulanmış malzemelerin taşınması ve
deney tüplerinin ve santrifüj tüplerin aktarılmasında kullanılır.
saklanmasında kullanılırlar.
Malzemenin Adı: Bunzen beki Malzemenin Adı: Pens

Özellikleri: Kimyasal reaksiyonlar için Özellikleri: Paslanmaz çelikten yapılan pensler


gerekli olan ısıtma işlemini tüp gazdan laboratuvardaki çalışmalarında ihtiyaç duyulan tutma
elde edilmesine yarayan ekipmandır. işlemlerinde kullanılırlar.
Malzemenin Adı: Spor Malzemenin Adı: Kıskaç

Özellikleri: Sertleştirilmiş çelikten yaılan Özellikleri: Alüminyum veya pik demirden yapılan
sporlar reaksiyon sistemlerinin kıskaçlar yardımıyla reaksiyonda kullanılan cam
kurulmasında kullanılırlar. malzemeler sporlar üzerine tutturulur.

9
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Malzemenin Adı: Üçayak Malzemenin Adı: Amyant Tel

Özellikleri: Reaksiyonlar esnasında Özellikleri: Kolayca bükülebilen, ateşe dayanıklı


ısıtma işlemi için gerekli olan alanı liflerden yapılmış bir çeşit asbest olan amyant tel,
oluşturmak ve reaksiyon kaplarının laboratuvarda ısıtma işlemi yaparken cam malzemenin
bunzen beklerinin üzerinde durmasını ısıdan etkilenmesini önlemek için alev üzerine koyulan
sağlayan araçtır. malzemedir.
Malzemenin Adı: Manyetik Karıştırıcılı Malzemenin Adı: Hassas Terazi
Isıtıcı

Özellikleri: Isıl işlem ve karışma Özellikleri: Kimyasal maddelerin hassas bir şekilde
gerektiren reaksiyonların ısıtma işlemini tartılması veya kütlelerinin hassas bir şekilde
ve karıştırılmasını sağlayan cihazdır. bulunmasını sağlamak için kullanılan cihazdır.
Malzemenin Adı: Su Banyosu Malzemenin Adı: Santrifüj

Özellikleri: 80-100 °C ‘ye kadar uniform Özellikleri: Merkezkaç kuvvetinden yararlanılarak


ısıtma işlemlerinde kullanılan ve içi su ile çalışan ve heterojen karışımların ayrılması kullanılan
doldurulmuş bir küvete sahip cihazdır. cihazdır.

10
AD-SOYAD: TARİH:

NUMARA : İMZA :
GRUP :

DENEY ADI :

DENEYİN AMACI :

KULLANULAN MALZEMELER :

KURAMSAL TEMELLER :

DENEYİN YAPILIŞI :

DENEY SONUÇ VE HESAPLAR :

DENEY SONU SORULARININ CEVAPLARI :

KONTROL: TARİH: İMZA:


Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Deneyin Adı : Heterojen Karışımları Ayırma Yöntemleri

Teorik Bilgi:
Saf olmayan bir bileşiğin saflaştırılması veya bir karışımın bileşenlerine ayrılabilmesi
işlemlerinin tümü "ayırma ve saflaştırma işlemleri" olarak bilinirler. Ayırma ve saflaştırma
işlemlerindeki temel amaç, maddelerin fiziksel veya kimyasal özelliklerindeki farklılıklarından
yararlanarak, ayırma ve saflaştırma gerçekleştirmek ve "saf maddeler" elde edebilmektir.
Bilindiği gibi karışımlar, "homojen karışımlar" ve "heterojen karışımlar" olmak üzere iki farklı
grup oluştururlar. Doğal olarak homojen ve heterojen karışımların ayrılmaları da, farklı
yöntemler aracılığı ile yürütülürler.
Ancak tüm bu yöntemlerin özünde, "iki faz oluşturmak" ve daha sonra bu fazları mekanik
tekniklerle birbirinden ayırmak ana fikri yatar.
Heterojen karışımlarda zaten iki (veya daha fazla sayıda) faz olduğu için, bu tür karışımların
ayrılmaları nispeten daha kolaydır. Heterojen karışımlarda uygulanan ayırma yöntemlerine
dekantasyon(aktarma), süzme, santrifüjleme verilebilir.
Dekantasyon(Aktarma):
Aktarma yöntemi olarak da bilinen bu yöntem yoğunluğu büyük olan katıları sıvılardan
aktırmak için kullanılır. Çok hızlı ve kolay olmakla birlikte kesin ayırma sağlanmaz, bir miktar
sıvı çözeltide kalabilir.

Şekil 1. Dekantasyon(aktarma) işlemi

Süzme:
Küçük taneli çökelek yapısı gösteren katı-sıvı heterojen karışımların ayrılması için "süzme"
işlemi yürütülür. Bir katıyı bir sıvıdan ayırmak için en çok kullanılan yöntem süzmedir. Bu iş
için bir huni ve süzgeç kâğıdından yararlanılır. Süzülerek ayrılan katının gravimetrik
yöntemlerle miktarı tayin edilecekse gözenekleri çok ince olan ve yandığı zaman kül
bırakmayan özel süzgeç kâğıtları kullanılır. Aksi durumlarda normal süzgeç kâğıdı kullanılır.

12
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Süzme işleminin uygulamasını nasıl yapıldığı ve kullanılacak olan süzgeç kâğıdının nasıl
katlanması gerektiği aşağıdaki Şekil 2a; Şekil 2b ve Şekil 2c de gösterilmiştir.

Şekil 2. (a) Normal süzme düzeneği, (b) normal süzgeç kâğıdı katlama şekli, (c) kırmalı süzgeç kâğıdı katlama
şekli

Santrifüjleme:
Santrifüjleme ile katıların sıvılardan hızlı bir şekilde ayrılması sağlanır. Çökelek miktarının çok
az olması veya taneciklerin küçük ve hafif olması durumunda, süzme işlemleri yetersiz kalır.
Böyle durumlarda çökeleğin sıvı fazdan ayrılarak çökmesini sağlamak için "santrifüjleme"
yapılır. Santrifüj tüpündeki karışım büyük bir hızla döndürülür. Bu sırada merkezkaç
kuvvetinin etkisi ile katı maddeler santrifüj tüpünün dibine doğru itilir ve orada toplanır. Üstteki
sıvı kısım yavaşça aktarılır (dekantasyon) veya pipet ile çekilir.

Şekil 3. Santrifüj cihazı

13
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Deneyde Kullanılacak Madde ve Malzemeler


- Fe3+ çözeltisi - Seyreltik NH3 çözeltisi - 250 mL lik beher
- Normal huni - Süzgeç kâğıdı - Santifüj tüpü

Deneyin Yapılışı:
1. 250 mL lik bir beher 20 mL Fe3+ çözeltisi konulur. Bu çözeltinin üzerine çökme işlemi
tamamlanıncaya kadar(yaklaşık 35-40 mL) seyreltik amonyak çözeltisi ilave edilir.
2. Hazırlanan heterojen karışım iyice karıştırıldıktan sonra yaklaşık 20 mL lik bir kısmı bir
behere aktarılır ve faz ayrımının gerçekleşmesi, katı kısmın dibe çökmesi ve dekantasyon
işleminde kullanılmak üzere bir kenarda bekletilir. Yaklaşık 5-10 dakika bekletilen karışım
yukarıdaki Şekil 1. de gösterildiği dekante edilerek ayrımı sağlanır.
3. Hazırlanan heterojen karışımın santrifüjleme ile ayrılması için santrifüj tüpüne ayrılacak
karışımdan 4 mL koyulur. Bu tüp santrifüj cihazına yerleştirildikten sonra karşısına aynı
hacimde dolu başka bir tüp daha koyulur. Bu ikinci tüp karşıt ağırlık görevi yapar ve cihazın
dönme esnasında dengeli durmasını sağlar. Hiçbir zaman tek tüp kullanılarak veya karşılıklı
tüpleri dengelemeden santrifüj cihazı çalıştırılmaz. Aksi takdirde cihaz yalpalayarak tüpleri
kıracaktır. Doğru yerleştirilen tüplerden sonra cihaz çalıştırılır ve ilkin yavaş yavaş
sonrasında hızlanarak bir iki dakika santrifüjlenir. Cihazın yavaşlayarak kendiliğinden
durması beklenir, asla el ile durdurmaya çalışılmamalıdır. Cihazın dönme hızına el ile
müdahale etmek çökeleğin sıvı faz ile tekrar karışmasına neden olacaktır. Duran cihazdan
tüpler sarsmadan alınır ve sıvı faz ayrılır. Faz yarımı gerçekleşen karışımından üstteki sıvı
faz dekante edilerek ayrılır.
4. Hazırlanan heterojen karışımdan kalan kısım yukarıda Şekil 2. de belirtilen şekilde hazırlanan
normal süzme düzeneği ile ayrılması için süzme işlemi tabi tutulur. Süzme işlemi bittiğinde
süzgeç kâğıdı bir saat camının üzerinde kuruması sağlanır.
Deney Sonuçları:
Deneyde uygulanan yöntemlerin heterojen karışımları ayırma konusundaki etkinlikleri deney
sonuçlarına göre yorumlayınız.
Deney Sonu Soruları:
1. Fe3+ çözeltisinin seyreltik amonyak çözeltisi ile çöktürülmesi sırasında meydana belen
reaksiyonun denklemini yazınız.
2. Heterojen karışımların ayrılmasında kullanılan diğer yöntemler nelerdir? Kısaca açıklayınız.

14
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Kaynaklar:
[1]. ZOR, Lale; “Laboratuvar Uygulamaları ve Fen Öğretiminde Güvenlik”, Ünite 11, T.C.
Anadolu Üniversitesi Yayınları, No: 1079; Açık Öğretim Fakültesi Yayınları No:595; 155-
160; Eskişehir.
[2]. KOCABAŞ, S., DOĞAN, Z., “Genel Kimya Laboratuvarı Deneyleri”, 99-102, 2008,
Zonguldak.

15
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Deneyin Adı: Homojen Karışımları Ayırma Yöntemleri

Teorik Bilgi:

İçerisinde tek cins atom veya molekül bulunan maddelere “saf madde” denir. Elementler ve
bileşikler saf maddelerdir. Karışımlar iki veya daha çok saf maddeden oluşur. Heterojen ve
homojen olmak üzere iki tip karışım vardır.

Bileşim ve özellikleri her tarafında aynı olan, belli fiziksel sınırlar içindeki maddeye “faz”
denir. Bir karışım tek fazlı ise “homojen karışım” denir. Homojen karışımın her tarafı aynı
görünümdedir ve çözelti olarak adlandırılır.

Bir maddeyi saf olarak elde edebilmek için diğer maddelerden ayırmak gerekir. Homojen
karışımları ayırmak için kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

Distilasyon(Destilasyon):

Genellikle her madde farklı bir kaynama noktasına sahiptir. Karışımları teşkil eden maddeleri
bu özellikten faydalanarak gaz fazına geçirip yoğunlaştırmak sureti ile teker teker geri kazanma
işlemine distilasyon(veya distilasyon) denir. Distilasyon işlemini maddelerin tabiatına göre iki
gruba ayırabiliriz:

a) Kaynama noktası çok yüksek olmayan ve bozunmaya uğramayan maddelerin distilasyonu;


bu işlem genellikle iki yöntemle yapılır.

• Normal Distilasyon
• Fraksiyonlu Distilasyon
Karışımı oluşturan maddelerin kaynama noktaları çok farklı ise normal distilasyon yeterli
olabilir.

Şekil 1. Normal distilasyon düzeneği

16
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Kaynama noktaları çok yakın maddeleri içeren karışımları saflaştırmak için (fraksiyon başlığı)
denilen ek bir aygıtı içeren fraksiyonlu distilasyon sistemi kullanılmalıdır.

Kaynama noktası çok yüksek olan veya kaynama noktalarına ulaşmadan bozunan maddelerin
distilasyonunda ise vakum distilasyonu ve su buharı distilasyonları uygulanmaktadır. Vakum
distilasyonu (düşük basınç) normal veya fraksiyonlu distilasyon aygıtlarının kapalı bir sistem
haline getirilerek vakum pompasına bağlanmasından ibarettir. Böylece karışımı oluşturan
maddelerin daha düşük sıcaklıkta kaynamaları sağlanmış olur.

Su buharı distilasyonu, adından da anlaşılacağı gibi distilleme işlemini 100 ˚C de gerçekleştiren


ve su buharı ile sürükleme esasına dayanan bir sistemdir. Yan yana bulunan ve birbirinde
çözünmeyen iki uçucu maddenin buharlaşma basınçları toplamı dış basınca eşit olduğu
sıcaklıkta her iki madde beraberce distillenirler ilkesinden hareketle su ile homojen bir karışım
oluşturmayan bu tür maddelerin distilasyonu için bir yöntem uygulanır. Özellikle parfüm
sanayinde çeşitli bitki ve çiçeklerden esansların kazanılmasında bu yöntem uygulanmaktadır.
Örneğin, limon çiçeğinden limon esansı bu yöntemle elde edilebilir.

Kondenzasyon:

Distilasyon işleminin tersi olarak yorumlanabilir. Bir gaz soğutularak sıkıştırıldığı zaman
sıvılaşır. Havada bulunan gazların bu yöntemle birbirinden ayrılması mümkündür.

Ekstraksiyon:

Bir maddeyi bir ortamdan başka bir ortama alma metoduna ekstraksiyon denir. Çeşitli
ekstraksiyon metotları vardır fakat bunlardan en fazla kullanılanı sıvı-sıvılardır. Sıvı-sıvı
ekstraksiyonunda bir çözücüde çözünmüş olan bir madde, bu çözücü ile karışmayan başka bir
çözücüye alınır. Katı-sıvı ekstraksiyonunda ise katı içinde bulunan bir maddenin bu maddeyi
çözebilen bir çözücü içine alınması olayıdır. Ekstraksiyonlarda genellikle organik çözücüler
kullanılır. En basit olarak bu işlem bir ayırma hunisi ile gerçekleştirilebilir.

Süblimleşme:

Bazı katıların sıvı hale geçmeden gaz fazına geçme özelliğine denir. Bu tip maddeleri içeren bu
karışım ısıtıldığında süblimleşebilen madde soğuk bir yüzeyde yoğunlaştırılarak tekrar katı hale
dönüştürülebilir. Bu uygulama yöntemi naftalin veya iyot gibi kolay süblimleşebilen maddelere
uygulanabilir.

Kristallendirme:

Çözünürlüğü sıcaklıkla birlikte artan bir maddenin sıcakta doymuş çözeltisi soğutulmaya
bırakılacak olursa, soğukta doygunluk sınırı aşılacağından doygunluk sınırına ulaşılıncaya
kadar çözünmüş bulunan maddenin bir kısmı katı halde ayrılır. Aynı olay doymuş bir çözeltinin
bir miktar buharlaştırılması durumunda da ortaya çıkar. Bu olaya kristallenme denir.

17
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Difüzyon:

Maddenin yayılma özelliğidir. Daha çok gazlar için uygulanır. Difüzyon hızı yayılma ortamına
ve yayılan maddeye göre değişir. Örneğin, hidrojen bromdan daha hızlı yayıldığı için böyle bir
karışımdan bu yöntemle hidrojen ayrılabilir.

Kromatografi:

Modern bir ayırma yöntemidir. Kromatografi, birbirine yakın özellikteki madde karışımlarını
ayırmak için kullanılan güçlü bir ayırma ve saflaştırma yöntemidir. Genel olarak tanımı ise,
Kromatografi, bir karışımın sabit bir faz üzerinde ( gözenekli ), hareketli bir çözücü yardımıyla,
karışımı oluşturan bileşiklerin farklı hareketleri sonucu bileşenlerine ayrılması olarak
tanımlanır. Kromatografide sabit ve hareketli olmak üzere iki faz vardır. Sabit faz katı ve sıvı
hareketli faz sıvı ve gaz olabilir. Ayrımı istenen karışım hareketli faz yardımıyla sabit faz
üzerinden geçirilir. Karışımı oluşturan bileşikler sabit faz tarafından farklı ölçüde tutulması
nedeniyle her bir bileşik sistemi farklı zamanlarda terk eder. Böylece bileşikleri birbirinden
ayırmak, tanımak ve ayrı ayrı toplamak olasıdır.

Kromatografi farklı şekillerde sınıflandırılabilirse de esas olarak adsorbsiyon (yüzeyde tutma)


ve partisyon (dağılma) mekanizmaları üzerinden yürür.

Kromatografik sistemleri aşağıdaki şema ile de gösterebiliriz:

Şema 1. Kromatografik ayırmada kullanılan sistemler

Kâğıt Kromatografisi:

Analizi yapılacak madde çözeltisinden ince cam kapiler ile bir miktar alınıp, istenilen ebatta
kesilen whatman ya da diğer marka kromatografi kâğıdının altından küçük lekeler halinde
damlatılır. Kâğıda hareketli fazın ilerleme sınırı işaretlenir. Hareketli faz çözücüsü karışımdaki
maddelerin yapısına ve tecrübelere dayanılarak seçilir. Kâğıt çözücüyü emer ve çözücü kâğıt

18
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

üzerinde ilerlerken lekenin içerdiği farklı bileşikleri farklı yerlere kadar taşır. Maddeler
renkliyse, lekeler kolaylıkla görülür. Renksiz bileşikler görülemeyeceği için karışımdaki
bileşiklerle renk verecek özel ayıraçlar kâğıda bir spreyle püskürtülür veya 254 nm veya 366
nm dalga boyunda ışın yayınlayan ultraviyole lambası altında bakılır.

Ayrılan maddeler görülür hale getirildikten sonra çözücü yardımıyla madde içerisindeki farklı
bileşiklerin belli noktalara ilerlediği gözlenir. Her maddenin hareketli faz ile sürüklenmeleri
farklıdır. Böylece her madde için uygulanan koşullar belirtilerek karakteristik değerler
verilebilir. Buna sürüklenme derecesi veya alıkonma faktörü denir ve Rf ile gösterilir.

Şekil 2. Rf değerinin bulunması

Şekil 2. deki gibi yapılan ölçümler sonucunda elde edilen dnumune ve dçözücü değerleri aşağıdaki
denklemde yerine konarak her bir madde için Rf değerleri hesaplanır.

Rf, bir madde için aynı sabit faz ve aynı çözücü sistemi için sabittir. Önceden belirlenen Rf
değerleri ile bilinmeyen çözelti içerisinde hangi maddelerin bulunduğu belirlenebilir.

Deneyde Kullanılacak Madde ve Malzemeler:

- Whatman tipi süzgeç kâğıdı - Kırmızı, siyah ve mavi mürekkep


- n-butanol - Asetik asit
- Saf su - Beher
- Saat camı - Cımbız
- Kapiler boru (veya pipet) - Erlen
- Cetvel

Deneyin Yapılışı

1. 4x8cm boyutundaki Whatman marka kromatografi kâğıdının altından 1cm yükseklik cetvelle
ölçülerek kâğıdın bir kenarından diğer kenarına parelel bir çizgi kurşun kalemle hafifçe
çizilir. Çizginin üzerine uygulanacak 3 mürekkebin yerleri 1-1,5 cm aralıkla kurşun kalemle
işaretlenir.

19
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

2. İşaretlenen yerlere kırmızı, siyah ve mavi mürekkepler ayrı kapilerler yardımıyla uygulanır.
Uygulanan örneklerin çapı 5mm yi geçmemelidir.

3. Bir erlen içinde taşıyıcı faz olarak n-butanol/su/asetik asit karışımı hacimce 65/25/10 oranı
sağlanacak şekilde bir taşıyıcı çözelti hazırlanır.

4. Kromatografi tankına(beher) yaklaşık 0,5-0,7cm yüksekliğe kadar hazırlanan taşıyıcı


çözeltisi koyulur. Kapağı bir saat camı ile kapatılarak yaklaşık 5 dk. beklenir.

5. 5 dk. sonunda kromatografi kağıdı şekildeki gibi tanka(beher) konur ve tankın üstü bir saat
camı ile kapatılır. Çözücü karışımının kâğıt üzerinde yukarıya doğru ilerlemesi ile
mürekkepler farklı hızlarla ilerlemesi gözlenir. Kromatografi kâğıdının üst kısmından
yaklaşık 0,5 cm kalıncaya kadar çözücünün ilerlemesi beklenir.

6. Kâğıt tanktan çıkarılır. Çözücünün ilerleme sınırı kâğıdın bir kenarından diğer kenarına
kurşun kalemle çizilerek işaretlenir ve kurumaya bırakılır.

7. Her rengin sürüklenme derecesi(Rf) formülünden hesaplanarak verilere kayıt edilir(Renkli


lekelerin yerleri cetvelle ölçülürken lekenin orta noktası baz alınır.).

Mürekkep Madde Çözücü Rf değeri


Yüksekliği Yüksekliği
Siyah
Mavi
Kırmızı

Deney Sonu Soruları

1. Farklı renklerdeki mürekkepler neden farklı Rf değerlerine sahip olurlar?


2. Kâğıt kromatografisi metodunun avantajları ve dezavantajları nelerdir?
3. Önce Tabaka kromatografisi ile analiz edilen bir karışımdaki iki maddenin Rf değerleri 0.8
ve 0,5 ise, çözücü 12 cm ilerlediğinde iki maddenin spotları arasındaki mesafe kaç cm
olacaktır?

20
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Kaynaklar

[1]. ZOR, Lale; “Laboratuvar Uygulamaları ve Fen Öğretiminde Güvenlik”, Ünite 11, T.C.
Anadolu Üniversitesi Yayınları, No: 1079; Açıköğretim Fakültesi Yayınları No:595; 155-
160; Eskişehir.
[2]. KOCABAŞ, S., DOĞAN, Z., “Genel Kimya Laboratuvarı Deneyleri”, 99-102, 2008,
Zonguldak.
[3]. İMAMOĞLU, H.,TOMAŞ, M., “Genel Kimya Laboratuvar Föyü”, İstanbul Sabahattin
Zaim Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü.
[4]. ÖZÖĞÜT, D., “Organik Kimya Laboratuarı Notları”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi,
Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü.
[5]. KANDAZ, M., YARAŞIR, N., v.d. “Genel Kimya Laboratuarı” Sakarya Üniversitesi Fen
Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü.
[6]. SAYDAM, S., ÖKSÜZ, S., “Genel Kimya Laboratuarı Deneyleri”, Fırat Üniversitesi, Fen
Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Elazığ, 2013.
[7]. ESAT, B., Genel Kimya Laboratuarı Deneyleri, 4. Deney: Kromatografi: Kolon, İnce
Tabaka ve Kağıt Kromatografileri, Fatih Üniversitesi, Kimya Bölümü.

21
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Deneyin Adı: Katı ve Sıvıların Yoğunluğunun Tayini

Teorik Bilgi:

Eski bir bilmece vardır : “ Bir ton tuğla mı, bir ton pamuk mu daha ağırdır? ”

Her ikisi de aynı ağırlıktadır, diye yanıt verirseniz madde niteliğinin ölçümü olan kütleyi tam
olarak anladığınızı kanıtlamış olursunuz. Bir ton tuğla ile bir ton pamuğu göz önüne
getirirseniz, bir ton pamuğun bir ton tuğlaya göre çok daha büyük bir hacme sahip olduğunu
görürsünüz. Bu bize tuğlanın yoğunluğunun pamuğun yoğunluğundan daha büyük olduğunu
gösterir. Öyleyse yoğunluk kavramı kütle ile doğru, hacim ile ters orantılıdır.

Yoğunluk (d) = Kütle(m) / Hacim(V)

Katı, sıvı ve gazların yoğunluklarının birbirinden farklı olması bu maddeleri oluşturan molekül
veya atomların maddenin her halinde birbirlerine olan uzaklıkları ile ilgilidir. Yüzeysel olarak
katı sıvı ve gazlar arasındaki farklar şu şekilde sıralanabilir.

• Bir katı maddenin sabit bir şekli ve hacmi vardır. Yüksek basınç altında bile fark edilir bir
biçimde sıkıştırılamazlar.

• Sıvı bir maddenin belirli bir biçimi yoktur. Bulunduğu kabın şeklini alır. Ama kendine özgü
bir hacmi vardır. Yüksek basınçlarda az da olsa sıkıştırılabilir.

• Bir gazın kendi şekli yoktur. Bulunduğu kabın şeklini alır. Sabit bir hacmi yoktur.
Sıkıştırılabilir veya genişletilebilir. Bulunduğu kabın hacmi değişirse onunki de değişir.

Hem kütle hem de hacim kapasite özellikleridir. Kapasite özelliği gözlenen madde miktarına
bağlıdır. Bununla birlikte bir maddenin kütlesi hacmine oranlanırsa, bir şiddet özelliği olan
yoğunluğu elde edilir. Şiddet özelliği gözlenen madde miktarından bağımsızdır.

Sıcaklık değişimi ile kütle değişmezken hacim değişir, dolayısıyla yoğunluk sıcaklık ile değişir.
Maddenin hali, yoğunluğunu belirlemede bize fikir verir. Genele olarak katılar sıvılardan daha
yoğun, sıvılar da gazlara göre daha yoğundur.

Katılar ve sıvıların yoğunluklarındaki farklılıkların önemli bir sonucu, yoğunluğu düşük olan
sıvı ve katıların, yoğunluğu yüksek olan katı ve sıvıların üzerinde yüzmeleridir.

22
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Tablo 1. Bazı maddelerin oda sıcaklığında Tablo 2. Suyun farklı sıcaklıklardaki


yoğunlukları yoğunlukları
Madde Yoğunluk Sıcaklık(°C) Yoğunluk(g/mL)
(g/mL veya g/cm3) 3,98 0,99997
Hidrojen,H2(gaz) 0,000084 10 0,99970
KarbondioksitCO2(gaz) 0,0018 20 0,99820
Meşe odunu 0,71 30 0,99565
Etil alkol(C2H5OH) 0,79 40 0,99222
Su(H2O) 1,00 50 0,98805
Mutfak tuzu(NaCl) 2,16
Aluminyum(Al) 2,70
Altın(Au) 19,30

Katıların Yoğunluğunun Belirlenmesi

1. Şekli Belli Olan Katılar

Yoğunluk tanımında verildiği gibi, şekli belli olan bir katının yoğunluğunu bulabilmek için
önce kütlesi ve hacmi belirlenir. Kütleyi belirlemek için teraziden yararlanılır. Hacim ise bazı
geometrik şekiller için verilmiş olan matematiksel bağıntılar kullanılarak hesaplanır.

Kübün Hacmi : V=a3 ( a: kübün bir kenarı)


Kürenin Hacmi : 4/3πr3 (r: kürenin yarıçapı)
Dikdörtgenler Prizması : a x b x c (Taban Alanı x Yükseklik)
d = m/V
2. Şekli Belli Olmayan Katılar

Şekli gelişigüzel olan bir katının hacmi doğrudan ölçülemediği için, katı maddenin hacmi,
kapladığı su miktarından hesaplanabilir.

23
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

İçi su dolu bir mezüre, şekli belli olmayan bir katı bırakıldığı zaman, katının hacmine eşit
miktarda su mezürün içinde yükselir. Son ölçülen hacim değeri ile ilk ölçülen hacim değerinin
farkı, katının hacmini verir.

ΔV=V2-V1  d=m/ΔV

3. Sıvıların Yoğunluğunun Bulunması

Sıvıların yoğunluğunu belirlemek için yine d=m/V bağıntısından yararlanılır. Yoğunluk


maddenin karakteristik bir özelliğidir; sıcaklık ve basınç değişmedikçe sabit kalır.

Sıcaklıktaki değişme nispeten küçük bir değişme, sıvıların yoğunluğunu belirgin bir biçimde
etkileyebilir. Bu yüzden, ölçümün yapıldığı sıcaklık önemlidir.

Sıvıların yoğunluğu belirlenirken piknometre adı verilen malzemelerden yararlanılır.


Piknometreler, küçük, çok ağır olmayan ve genellikle camdan yapılmış malzemelerdir.
Laboratuarda sıkça kullanılan piknometreler sıvıların özgül ağırlığının bulunmasında rol oynar.
Piknometre ile aynı hacimdeki su ve sıvıların sabit derecedeki ağırlıkları doğrudan tartılır.

Piknometre ile özgül ağırlık tayini yaparken aşağıdaki kurallara ve aşamalara dikkate
edilmelidir.

 Öncelikle piknometrenin etrafı ve içi güzelce temizlenmelidir. İçinde ve dışında nem


kalmamasına dikkat edilir. Daha sonra piknometrenin darası alınır. Sonra içine su
doldurularak kapağı kapatılır ve bir miktar suyun taşması sağlanır. Taşan su temizlenir
ve piknometre kurulanır. Ardından bir daha tartılır. Daha sonra suyla dolu olarak
tarttığımız değerden sadece piknometreyi tarttığımız değeri çıkartıp piknometrenin
hacmi bulunur.
 Sonraki aşamada yoğunluğu tayin edilecek olan sıvı piknometreye konulur ve birkaç
defa bu sıvıyla piknometreyi çalkalanır. Ardından yine sıvı çizgisini biraz geçecek
şekilde sıvı ile doldurulur ve temizlenerek kurulanır. Ardından piknometre tartılıp bir
önceki işlemde bulunan piknometrenin darasını çıkardıktan sonra sıvının kütlesi
hesaplanmış olur.

24
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Şekil 1. Piknometre

Deneyde Kullanılacak Madde ve Malzemeler:

- Demir bilye - Küp tahta parçası - Mermer parçası - Saf su


- Ayçiçeği yağı - Etilalkol - Termometre - Hassas terazi
- Mezür - Piknometre - Cetvel

Deneyin Yapılışı

a) Katıların Yoğunluğunun Tayini

1- Belirli bir şekle sahip katılar için yoğunluk tayini aşağıdaki adımlar takip edilerek
gerçekleştirilir.

i. Katı maddenin(cisim) kütlesi bir hassas terazi yardımıyla ölçülür ve gram cinsinden
kaydedilir.
ii. Cismin hacmi; cismin şekline göre yukarıda ifade edilen metotlar kullanılarak cm3
cinsinden hesaplanır.
2- Bu katıların hacimleri belirli şekilleri olmadığından hassas hacim ölçümü yapılabilen
kaplar(mezür v.b.) yardımıyla yapılır. Belirli bir şekli olmayan katıların yoğunluk tayini
aşağıdaki adımlar takip edilerek gerçekleştirilir.

i. Katı maddenin(cisim) kütlesi bir hassas terazi yardımıyla ölçülür ve gram cinsinden
kaydedilir.
ii. Ölçüm için uygun hacimde bir mezür alınır ve içine bir miktar saf su konur ve suyun
hacmi belirlenir(V1). Mezürün içine daha sonra hacmi belirlenecek olan cisim(katı madde)
konur ve suyun içine tamamen batması sağlanır. Hava boşlukların bitmesi için bir müddet
beklenir ve mezürdeki sıvı seviyesi tekrar okunur(V2). Okunan iki hacim arasındaki
fark(V=V2-V1) katının hacmidir.

25
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

iii. Elde edilen veriler d=m/V formülünde yerine konularak g/cm3 cinsinden hesaplanır.
iv. Bulunan yoğunluk değerleri ile literatürdeki yoğunluk değerleri karşılaştırılarak ölçümü
yapılan numunenin cinsi tespit edilir.
b) Sıvıların Yoğunluğunun Tayini

i. Sıvıların yoğunluğunun tayininde piknometre adı verilen yararlanılacaktır. Sıvıların


yoğunluğunun belirlenmesi için öncelikle piknometrenin hacminin saf su numunesi(veya
yoğunluğu bilinen bir sıvı) yardımıyla bulunması gerekir. Bunu için boş ve kurutulmuş
piknometrenin kütlesi hassas terazi ile ölçülür, (m1). Daha sonra yukarıda bahsedildiği
şekilde saf su ile doldurulan piknometre hassas terazi ile tartılarak kütlesi ölçülür (m2),
ve V=(m2-m1)/d formülü yardımıyla piknometrenin hacmi hesaplanır.

ii. Yoğunluğu ölçülecek olan her bir sıvı için aşağıdaki işlemler tekrarlanır. Öncelikle
piknometre yoğunluğu ölçülecek sıvı le en az üç defa çalkalanır. Çalkalamalar yapıldıktan
sonra piknometre sıvı ile doldurulur, kapağı kapatılır ve bir kâğıt havlu veya bez ile taşan
kısım dikkatli bir şekilde temizlenir. Temizlenen piknometrenin kütlesi hassas terazi
yardımıyla ölçülür ve ölçülen her bir sıvının yoğunluğu d=m/V formülü yardımıyla
hesaplanır.
NOT: Yoğunluğu ölçülen her bir sıvı numunesi için en az iki ölçüm(mümkünse daha fazla)
yapılmalı ve sıvının yoğunluğu bu değerlerin ortalaması olarak belirlenmesi analizin
doğruluğunun artmasına neden olur.

Deney Sonu Soruları

1. Yapılan ölçümlerden ve hesaplamalardan elde edilen sonuçlar yardımıyla bir tablo


hazırlayınız.
2. Bütün maddelerin yoğunluğu sıcaklıkla ve basınç etkisiyle değişir. Neden?

Kaynaklar

[1]. ZOR, Lale; “Laboratuvar Uygulamaları ve Fen Öğretiminde Güvenlik”, Ünite 13, T.C.
Anadolu Üniversitesi Yayınları, No: 1079; Açıköğretim Fakültesi Yayınları No:595;
Eskişehir.
[2]. TANRISEVER, T., “Genel Kimya Laboratuvarı-I” Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat
Fakültesi, Kimya Bölümü.

26
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Deneyin Adı: Maddenin Kimyasal Özellikleri ve Kimyasal Reaksiyon


Tipleri

Teorik Bilgi:

Kimyasal Reaksiyon Tipleri: Maddeleri tanımak için fiziksel ve kimyasal özelliklerinden


yararlandığımızı daha önce görmüştük. Bir maddenin kimyasal özellikleri o maddenin
verebileceği reaksiyonları gösterir. Bu deneyde maddelerin kimyasal özellikleri ile ilgili
çalışmalar yapılacaktır.

Alkali metalleri (Na, K, Li gibi) su ile şiddetli bir reaksiyon vererek çözünürler. Alkali
metallerin su ile reaksiyonları onların kimyasal özelliklerinden birisidir. Çünkü bu reaksiyon
sonunda yeni maddeler oluşur. Bazı elementin su ile reaksiyonu onun tanınmasına yardımcı
olabilir.

Fiziksel ve kimyasal değişimler sırasında sistem bir miktar enerji kazanır veya kaybeder. Bu
enerji değişikliğinin miktarı kimyasal olaylarda, genellikle fiziksel olaylardakine göre daha
büyüktür. Bu nedenle açığa çıkan enerjinin büyüklüğü bir olayın fiziksel mi kimyasal mı
olduğunu bir dereceye kadar gösterebilir. Kimyasal olaylar sırasında maddelerin temel yapısı
değişikliğe uğrar. Reaksiyon ortamından gaz çıkışı, renk değişikliği, bir çökeleğin oluşması
veya kaybolması genellikle bir kimyasal reaksiyonu gösterir. Ancak bütün kimyasal
reaksiyonların gözle görülür değişmeler yapması beklenemez.

Kimyasal reaksiyonlar basit olarak şu şekilde sınıflandırılır.

1. Çökelme reaksiyonları

2. Asit-baz (nötralleşme) reaksiyonları

3. Kompleksleşme reaksiyonları

4. Redoks reaksiyonları

Bazı reaksiyonlar daha değişik olabilir; organik kimyada katılma, ayrılma, yer değiştirme,
yeniden düzenlenme gibi daha farklı reaksiyon tipleri de vardır.

1. Çöktürme Reaksiyonları

Çöktürme reaksiyonları, çözeltide çözünmeyen katı bir çökeleğin oluşması ile karakterize
edilirler. Çökelek oluşması reaksiyona giren maddelerden, çözücüde çözünmeyen veya az
çözünen yeni bir maddenin oluştuğunu gösterir.

27
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Bazı maddeler suda çok iyi çözünürken bazıları ise hiç çözünmezler. İnorganik maddeler suda
çözünen ve suda çözünmeyenler olarak ikiye ayrılır.

Suda Çözünenler :

* Tüm Lityum bileşikleri (LiCl, LiF, Li2SO4 ... gibi)

* Tüm Sodyum bileşikleri (NaCl, NaNO3, Na2SO4, Na2CO3, NaCH3COO, Na3PO4 ... gibi)

* Tüm Potasyum bileşikleri (KCl, KI, KNO3 ... gibi)

* Tüm Sezyum bileşikleri (CsCl, CsNO3 ... gibi)

* Tüm NH4+ (amonyum) bileşikleri (NH4Cl, NH4Br, NH4NO3, (NH4)2SO4 ... gibi)

* Tüm Klorat (ClO3-), asetat (CH3COO-) ve nitrat (NO3-) bileşikleri :

Ca(ClO3)2, Mg(ClO3)2, Pb(CH3COO)2, NH4CH3COO, PbNO3 ... gibi

* Ayrıca asit tuzları (HS-, HCO3-, HPO4-2, H2PO4-)

(Sr(HS)2, Mg(HCO3)2, CaHPO4, Ba(H2PO4)2 ... gibi) suda çözünür.

Suda Çözünmeyenler:

* Hg2Cl2, SrSO4, BaSO4, Ag2SO4, PbSO4, HgSO4 .

* Bazı hidroksit ve karbonatlar da suda çözünmezler: Mg(OH)2, MgCO3, Ca(OH)2, CaCO3,


BaCO3, SrCO3, Al(OH)3, Fe(OH)3 .

* Bunlardan başka S-2, SO3-2, PO4-3, CrO4-2 bileşikleri (1. Grup katyonlarla ve NH4+bileşikleri
hariç) BaCrO4 , Ca3(PO4)2 , CoS , FeS , Cr2(SO3)3 ... gibi suda çözünmezler.

Fakat bahsedilen çözünme kurallarına aykırı olarak; HgCl2 , Ba(OH)2, Sr(OH)2 ve BaS suda
tamamen çözünür.

Buna göre; Ba(NO3)2 veya BaCl2 tuzları suda rahatlıkla çözündüğünden berrak çözelti
oluştururlar. Na2SO4 ve Na2CO3 da aynı şekilde suda çok çözünürler. Baryum tuzlarının
çözeltileri Na2SO4 veya Na2CO3 çözeltileri ile karıştırıldığında suda çözünmeyen beyaz renkli
bir çökelek oluşur. Bu reaksiyonlar aşağıdaki denklemlerle gösterilebilir.

Ba2+ + 2 NO3- + 2 Na+ + SO42- → BaSO4 + 2 Na+ + 2 NO3-

Ba2+ + 2 Cl- + 2 Na+ + CO32- → BaCO3 + 2 Na+ + 2 Cl-

Çözünen tuzların iyonik olarak gösterildiğine dikkat edin.

28
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

2. Asit - Baz Reaksiyonları

Bir asidin bir bazla reaksiyona girmesi sonucunda bir tuz ve su oluşur. Bu tür reaksiyonlara
nötralleşme reaksiyonları denir. Nötralleşme reaksiyonlarının sonunda çözeltinin pH'sı
değiştiği için bu reaksiyonlar pH indikatörleri yardımıyla gözlenebilirler. Kuvvetli bir asit olan
HCl ile kuvvetli bir baz olan NaOH'in reaksiyonu bir nötralleşme reaksiyonudur ve aşağıdaki
denklemle gösterilir.

H+ +Cl- +Na+ +OH- → Na+ +CI- +H2O

3. Kompleksleşme Reaksiyonları

Bir metal iyonu ile belirli sayıdaki molekül ya da iyon arasında kompleks oluşmasına yol açan
reaksiyonlara kompleksleşme reaksiyonları denir. Aşağıda kompleksleşme reaksiyonlarına ait
örnekler verilmiştir.

Cu2+ + 4 NH3 [ Cu(NH3)4]2+

Ag+ + 2 CN- [ Ag(CN)2]+

4. Redoks Reaksiyonları

Redoks reaksiyonlarında, reaksiyona giren maddelerden en az ikisinin yükseltgenme


basamaklarında değişiklik meydana gelir. Bunlardan birisi indirgenirken diğeri yükseltgenir.
Asidi ortamdaki okzalik asit ile permanganat arasındaki reaksiyon buna bir örnektir.

2 MnO4- + 5 H2C2O4 + 6 H+ → 10 CO2 + 2 Mn2+ + 8 H2O

Deneyde Kullanılacak Madde ve Malzemeler:

- 10 adet 5 mL'lik deney tüpü


- Mavi ve kırmızı turnusol kağıdı
- Pastör pipeti
- 0,1 M KOH, 0,1 M Mg(OH)2, 0,1 M NaOH
- 0,1 M HNO3, 0,1 M H2SO4, 0,1 M HCl
- 0,1 M Na2CO3, 0,1 M K2SO4, 0,1 M CaCl2
- 0,1 M Cu(NO3)2, derişik NH3
- 0,1 M FeCl3, derişik KSCN
- 0,1 M FeCl3, 0,1 M KMnO4

29
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Deneyin Yapılışı

1- Çöktürme Reaksiyonlar.
a) İki deney tüpünden birisine 1 mL (20 damla kadar) 0,1 M Na2CO3 diğerine 1 mL 0,1 M
K2SO4 çözeltisi koyun. Tüplere 0,1 M CaCl2 çözeltisinden damla damla ilave edin. Gördüğünüz
değişiklikleri ve reaksiyon denklemlerini yazın.
b) Aynı tüplere şimdi 0,1 M HCl çözeltisinden damlatın.
Soru 1. Çökelekler çözündü mü?
Soru 2. Gaz çıkışı oldu mu? Oldu ise bu gaz ne gazıdır?
Soru 3. Çökelekler aside karşı neden farklı davranış gösterdiler?

2- Asit - Baz Reaksiyonları


a) İki deney tüpünden birisine 1 mL 0,1 M KOH diğerine 1 mL 0,1 M Mg(OH)2 çözeltisi koyun.
Bu çözeltilere ayrı ayrı birer baget daldırarak bagetlerin uçlarım ıslatın. Sonra bagetin ucunu
bir defa kırmızı, bir defa da mavi turnusola dokundurun. Ne gibi değişiklik oldu?
b) Baz çözeltilerine daldırdığımız bageti hafifçe parmağınıza dokundurun ve iki parmakla
oğuşturarak bazın kaygan olduğunu hissedin. Sonra parmağımızı hemen yıkayın.
c) Her tüpe l' er damla fenolftalein çözeltisi damlatın ve bunların üzerine damla damla 0,1 M
HCl çözeltisinden ilave edin. Her damladan sonra tüpü çalkalayın. Tüplerdeki çözeltiler renksiz
oluncaya kadar asidi damlatmaya devam edin ve nötralleşme için gereken damla sayısını bulun.
Soru 1. Reaksiyon denklemlerini yazın.
Soru 2. Hangi tüp için daha fazla asit eklemek gerekir? Neden?

d) İki deney tüpünden birine 0,1 M HNO3 diğerine ise 0,1 M H2SO4 çözeltisinden 1'er mL (20
damla) koyun. Bu çözeltilere birer baget ucu ile dokunarak bagetlerin uçlarım ıslatın. Sonra
bagetin ucunu kırmızı turnusol kağıdına dokundurun. Ne gibi bir değişiklik oldu?
e) Her tüpe l ' er damla fenolftalein çözeltisi damlatın ve bunların üzerine damla damla 0,1 M
NaOH çözeltisinden ilave edin. Her damladan sonra tüpü çalkalayın. Tüplerdeki çözeltiler
kırmızı oluncaya kadar bazı damlatmaya devam edin ve nötralleşme için gereken damla sayısını
bulun.
Soru 1. Reaksiyon denklemlerini yazın.
Soru 2. Hangi tüp için daha fazla baz eklemeniz gerekir? Neden?
Soru 3. Nötralleşme reaksiyonları sırasında tüplerde ısınma veya soğuma oluyor mu? Bu ne
anlama gelir?

30
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

3- Kompleksleşme Reaksiyonları
a) Bir tüpe 1 mL 0,1 M Cu(NO3)2 çözeltisi koyup hacmi damıtık su ile 3 mL'ye tamamlayın ve
çözelti rengini kaydedin. Bunun üzerine 3 damla derişik amonyak ilave edin. Renkteki
değişikliğe dikkat edin. Reaksiyon denklemlerini yazın.
b) Bir tüpe 1 mL 0,1 M FeCl3 çözeltisi koyup hacmi damıtık su ile 3 mL'ye tamamlayın ve
çözelti rengini kaydedin. Bunun üzerine 5 damla derişik KSCN (potasyum tiyosiyanat)
çözeltisinden ilave edin. Reaksiyon denklemlerini yazın.

4- Redoks Reaksiyonlar.
İki deney tüpünden birisine 3 damla 0,1 M KMnO4 koyup üzerine 3,0 mL damıtık su ekleyin.
Diğer tüpe 1 mL 0,1 M FeCI3 çözeltisi koyup 20 mL damıtık suyla seyreltin ve bunun üzerine
1,0 mL 0,1 M HCl çözeltisi ilave edin. Bu tüpe diğer tüpteki KMnO4 çözeltisinden 1 damla
damlatın. KMnO4 çözeltisinin pembe renginin kaybolduğunu göreceksiniz. Damlatmaya;
pembe renk kaybolmadan kalana kadar devam edin.
Soru 1. Fe2+çözeltisine KMnO4 eklendiğinde neden pembe renk kayboluyor? Reaksiyon
denklemini yazın.
Soru 2. Çözeltiye neden HCl eklenmiştir?

Kaynaklar

[1]. SOMER, G ve arkd.; “Genel Kimya Deneyleri”, Gazi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi,
Kimya Bölümü, Ankara, 1995.
[2]. MISIR, M.N., “Temel Kimya Laboratuvarı ”, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat
Fakültesi, Kimya Bölümü, Trabzon, 2011.

31
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Deneyin Adı: Gazların Difüzyonu

Teorik Bilgi:

Gaz molekülleri, içine kondukları kabı tamamen kaplayacak şekilde kendiliğinden yayılırlar.
Bu yüzden farklı iki gaz, birbiri içinde kendiliğinden yayılarak homojen bir karışım
oluştururlar. İşte gazların birbiri içinde kendiliğinden yayılması olayına difüzyon denir.

Thomas Graham 1823-1833 yıllan arasında yaptığı deneysel çalışmalarda gazların difüzyon
hızının, mol kütlelerinin karekökü ile ters orantılı olduğunu bulmuştur. Mol kütleleri
yoğunluklarla da doğru orantılı olduğundan, Graham difüzyon kanunu aşağıdaki biçimde
yazılır.

𝐷1 𝑀2 𝑑2
=√ = √
𝐷2 𝑀1 𝑑1

Bu ifadede D1 ve D2, molekül kütleleri M1 ve M2 olan 1 ve 2 gazlarının difüzyon hızlarını, d1


ve d2 ise yoğunluklarını göstermektedir.

Deneyde Kullanılacak Madde ve Malzemeler:

- Derişik NH3 çözeltisi - Derişik HCl çözeltisi


- 1,5-2,5 cm çapında 30-50 cm boyunda bir cam boru - Spor ve kıskaç
- 2 adet mantar veya lastik tıpa - İki küçük parça pamuk
- 2 adet damlalık - Cetvel

Deneyin Yapılışı

Cam boru, ortasından bir spora tutturulur. Tüpün içine girebilecek şekilde iki pamuk parçası
hazırlanır(Şekil 1). Bunlardan birine derişik NH3 çözeltisinden, diğerine derişik HCl
çözeltisinden 3'er damla damlatılır. Her iki pamuk parçası da aynı anda borunun iki ucundan
içeri itilir ve borunun uçları tıpa ile kapatılır.

Bir dakika kadar sonra borunun içinde bir yerde beyaz bir duman oluştuğu görülür (Daha iyi
görebilmek için borunun arkasına siyah bir karton koyunuz). Beyaz dumanın ilk göründüğü yer
işaretlenir ve bu noktanın pamuklara olan uzaklığı yani her bir gazın kat ettiği yol ölçülür.

32
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Şekil 1. Gazların difüzyonu deney düzeneği

Verilerin Sunuluşu ve Hesaplamalar

Bu deneyde sadece iki veri kullanarak, HCl ve NH3 gazlarının formül kütlelerinin oranlarının
saptanması söz konusudur. Graham Difüzyon Bağıntısı kullanılarak, aşağıdaki eşitlik
yazılabilir ve bu eşitlikten NH3 ile HCl gazlarının formül kütlelerine ilişkin orana deneysel
olarak ulaşılabilir.

(𝑁𝐻3′ ü𝑛 𝑎𝑙𝑑𝚤ğ𝚤 𝑦𝑜𝑙)2 𝐻𝐶𝑙′𝑖𝑛𝑓𝑜𝑟𝑚ü𝑙 𝑘ü𝑡𝑙𝑒𝑠𝑖 𝑀𝐻𝐶𝑙


2
= ′ =
(𝐻𝐶𝑙′𝑖𝑛 𝑎𝑙𝑑𝚤ğ𝚤 𝑦𝑜𝑙) 𝑁𝐻3 ü𝑛𝑓𝑜𝑟𝑚ü𝑙 𝑘ü𝑡𝑙𝑒𝑠𝑖 𝑀𝑁𝐻3

Bu deneyde NH3 damlatılan pamuk ile işaretli yer arasındaki mesafe "NH3'ün aldığı yol" ve
HCl damlatılan pamuk ile işaretli yer arasındaki mesafe "HCl'in aldığı yol" olarak kabul edilir.
Bulduğunuz sonucu gerçek MHCl / MNH3 oram ile karşılaştırınız.

Tartışma, Yorum ve Deney Sonu Soruları

1- Bu deney sonuçlarından, yoğunlukları (veya-formül kütleleri) yüksek olan gazların, yavaş


difüzyon gösterdiklerini, aksine yoğunlukları düşük gazların hızlı difüzyon gösterdiklerini,
nasıl yorumlayabiliriz.
2- Birer ucundan HCl ve NH3 gönderilen cam boruda beyaz bir duman oluşmasının sebebi
nedir?
3- Beyaz dumanın, borunun hangi ucuna daha yakın olması beklenir?

Kaynaklar

[1]. SOMER, G ve arkd.; “Genel Kimya Deneyleri”, Gazi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi,
Kimya Bölümü, Ankara, 1995.
[2]. ZOR, Lale; “Kimya Deneyleri 1”, Ünite 13, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları, Sayfa
237-238. Eskişehir.

33
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Deneyin Adı: Çözelti Hazırlama ve Derişimler

Teorik Bilgi:

Bir madde ikinci bir medde içerisinde molekülleri veya iyonları halinde dağıtıldığında meydana
gelen karışıma çözelti adı verilir. İyonları veya molekülleri halinde dağılan maddeye çözünen
madde, maddeyi çözen ikinci maddeye de çözücü adı verilir.

Tablo 1. Çözelti türleri

Bütün bu çözelti türleri arasında en sık kullanılan çözelti türleri sıvıda katı, sıvıda sıvı ve sıvıda
gaz çözeltileridir.

Çözünme olayı, benzer benzeri çözer kuralı (polar/polar; polar/apolar) ile açıklanabilir. Yani
aynı türde maddeler birbiri içinde çözünebilir. Örneğin su içinde zeytin yağı çözünmezken
etanol çözünmektedir.

ÇÖZELTİ DERİŞİMLERİ

Bir çözelti hazırlamak istediğimizde çözeltinin hacmi çözücünün hacmine eşit olurken çözelti
ağırlığı çözücü ile çözünen ağırlıklarının toplamına eşit olmaktadır.

Buna göre çözeltiler;

1. % (a/a) çözeltiler
2. % (h/h) çözeltiler
3. % (a/h) çözeltiler
4. Molal Çözeltiler
5. Molar Çözeltiler
6. Formal Çözeltiler

34
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

7. Normal Çözeltiler olmak üzere 7 kategoriye ayrılır.

Belirli bir miktar çözelti veya çözücü içerisinde çözünen madde miktarına derişim denir.

Bir çözeltide çözünen madde miktarı, kütle, hacim, mol terimlerini içeren çeşitli derişim
birimleri ile belirtilir. En çok kullanılan derişim birimleri, yüzde derişim, mol kesri, molarite,
normalite, molalite, ppm ve ppb dir.

YÜZDE DERİŞİM

Bu derişim birimi değişik anlamlarda kullanıldığından; ağırlık, hacim veya ağırlık- hacim gibi
terimlerle açıkça belirtilmesi gerekir.

Ağırlık esasına göre verilen yüzde çözeltiler: 100 ağırlık birimi çözeltide kaç ağırlık birimi
çözünen olduğunu gösterir. Aşağıdaki eşitlik ile;

% (a/a) = (a/a+b)x 100

şeklinde ifade edilebilir. Örneğin %20'lik NaCl çözeltisi demek 100 ağırlık birimi çözeltide (g,
kg, mg, ton vb. olabilir) 20 ağırlık birimi NaCl var demektir. Böyle bir çözelti 20 g NaCl'ün 80
g saf suda çözünmesiyle hazırlanabilir.

Hacim esasına göre verilen yüzde çözeltiler: 100 Hacim birimi (mL, L, m3, vb. olabilir)
çözeltide kaç hacim birimi çözünen olduğunu gösterir. Aşağıdaki eşitlik ile

% (h/h) = (a/b)x 100

Örneğin 30 mL hacmindeki bir maddeyi uygun bir çözücüde çözerek çözelti hacminin tam 100
mL'ye tamamlanmasıyla % 30'luk bir çözelti hazırlanmış olur.

Ağırlık-hacim esasına göre verilen yüzde çözeltiler: 100 hacim birimi çözeltide kaç ağırlık
birimi çözünen olduğunu gösterir. Aşağıdaki eşitlik ile

% (a/h) = (a/b (ml))x 100

şeklinde ifade edilebilir. Katı maddenin sudaki çözeltileri için bu derişim ifadesi kullanılır.
Örneğin %10'luk bir NaCl çözeltisi demek, 100 mL çözeltide 10 gram NaCl var demektir.

35
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

MOL KESRI: Çözeltideki bir bileşenin mol sayısının, toplam mol sayısına oranı, o bileşenin
mol kesri olarak tanımlanır ve X ile gösterilir.

Örneğin A,B,C ... bileşenlerinden oluşan bir çözeltideki

A bileşeni için mol kesri, XA= A bileşeninin mol sayısı /bileşenlerin mol sayılarının toplamı

B bileşeni için mol kesri; XB= B bileşeninin mol sayısı /bileşenlerin mol sayılarının toplamı

şeklinde yazılır. Çözeltideki bileşenlerin mol kesirleri toplamı birdir ve

XA + XB + XC + ... = 1 olarak ifade edilebilir.

Örnek: 2,8 g azot ve 0,8 g oksijen içeren bir gaz karışımındaki azot ve oksijenin mol kesirlerini
hesaplayınız.

Örnek: Ağırlıkça %23,4 NaCl içeren bir çözeltide sodyum klorürün mol kesri nedir?

Örnek: % 30 luk Na2SO4 çözeltisinin (d = 1,25 g/mL) 250 gramı ile % 10 luk NaCl çözeltisinin
(d = 1,15 g/cm3) 300 gramı karıştırılmaktadır. Oluşan yeni çözeltinin;

a) Na+ iyonları molaritesini

b) Na+ iyonları molalitesini hesaplayınız.(Na = 23 , Cl = 35,5, S = 32, O = 16)

MOLARİTE: 1 litre (1000 cm3) çözeltide çözünen maddenin mol sayısıdır. Molarite M;
çözünenin mol sayısı n ve çözeltinin hacmi V, olmak üzere ;

M= n/V

şeklinde ifade edilir.

Örneğin, 1.00 M (veya 1.00 molar) sodyum klorür çözeltisi demek, bir litre çözeltide 1 mol
yani 58.44 g NaCl bulunuyor demektir. Söz konusu NaCl çözeltisinin derişimi, 1 M, mol/L
veya 1 molar terimlerinden herhangi biri ile ifade edilir.

NORMALİTE: bir litre çözeltide çözünenin ekivalent (veya eşdeğer) gram sayısıdır.
Normalite, "N"; çözünenin ekivalent gram (ağırlık) sayısı "EGS" ve çözeltinin hacmi "V",
olmak üzere

N=EGS/V

36
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Eşdeğer gram sayısı(EGS)= çözünenin ağırlığının /eşdeğer ağırlık (EA)

Eşdeğer ağırlık (EA) ise maddenin gireceği reaksiyondaki işlevine gore değişir.

Nötralleşme reaksiyonlarında; eşdeğer ağırlık, formül ağırlığının

- asitlerde aktarılan H+ iyonu sayısına

- bazlarda aktarılan OH- iyonu sayısına bölünmesiyle bulunur.

Örneğin, HCl, HNO3, CH3COOH gibi tek H+ iyonu içeren asitlerle NaOH, KOH gibi tek OH-
iyonu içeren bazlarda, eşdeğer ağırlık formül ağırlığına eşittir.

Yükseltgenme indirgenme reaksiyonlarında ise eşdeğer ağırlık, formül ağırlığının reaksiyonda


aktarılan elektron sayısına bölünmesiyle bulunur.

Örneğin, MnO4- + 3e- + 2 H2O  MnO2 + 4OH-

reaksiyonunda MnO4- içindeki manganın değerliği +7'den, MnO2 içinde +4'e indirgendiği için
aktarılan elektron sayısı 3'tür. Bu reaksiyona göre MnO4- 'in eşdeğer ağırlığı, formül ağırlığının
üçe bölünmesiyle bulunur.

Tuz oluşturan reaksiyonlarda eşdeğer ağırlık, formül ağırlığının tuzun bir cins iyonunun toplam
yük sayısına bölünmesiyle bulunur.

Örneğin; NaCl, AgNO3 gibi tuzlarda eşdeğer ağırlık formül ağırlığına eşittir. BaCl2, MgSO4
gibi tuzlarda ise, eşdeğer ağırlık formül ağırlığının yarısına eşittir. Çünkü ilkinde iyon yükü 1
iken ikincisinde 2’dir.

N= Çözünenin eşdeğer gram sayısı/Çözeltinin hacmi

N = EGS /V (L)

Örnek: 0,1 litre çözeltide 4.9 g H2SO4 bulunuyorsa bu çözeltinin normalitesini ve molaritesini
hesaplayınız.

MA = 98 g/mol; TD = 2  EA= 98/2 = 49 g

EGS= 4.9/49 = 0.1 EG  Normalite = EGS / V = 0,1 / 0.1 = 1 N

Mol sayısı = M/MA = 4.9/98 = 0.05 mol H2SO4  Molarite = Mol sayısı / Litre Hacim

 Molarite = 0.05 / 0.1 = 0.5 M (Molar)

37
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Normalite ile molarite arasında,

N= M x TD

bağıntısı yazılabilir. Burada TD, "tesir değerliği" olup eşdeğer ağırlık bulunurken formül
ağırlığını böldüğümüz sayıya eşittir.

Çözüm: H2SO4'ün tesir değerliği 2, molarite 0,5 olduğuna göre

N= 2.(0,5) = 1 yazılabilir.

N= e /V (L) , M= n / V (L)

FORMALİTE:

58.46 g NaCl litreye tamamlanırsa 1 M olur

Formaliteye göre bu çözelti 1 Formal dir. Çünkü çözeltide Na+ ve Cl- iyonları vardır ve bu
iyonlar 1 er molardır. (%100 iyonlaşır)

90 g H2C2O4 litreye tamamlanırsa 1 F derişimde çözelti olur. Ancak H2C2O4 ün % 22 si


iyonlarına ayrışır ve çözeltinin Molaritesi 0,78 M olur.

Sonuç: İyonik yapıdaki maddelerin litredeki mol sayısı formalite, kovalent bağlı maddelerin
litredeki mol sayısı ise molarite ile tanımlanır.

MOLALİTE: 1 kg (veya 1000 g) çözücüde (çözeltide değil!) çözünenin mol sayısıdır. Molalite
veya molal derişim, "m" ile gösterilir

Örneğin 5,00 molal NaCl çözeltisi demek, 1 kg suda 5,00 mol NaCl bulunuyor demektir.

Molalite = Çözünenin mol sayısı/Çözücünün miktarı (kg)

Örnek: 120 g suda (120 ml suda) 12 g NaOH çözülmüştür. Bu çözeltinin molalitesi nedir?

38
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Örnek. 500 g 2,5 molal NaOH çözeltisi nasıl hazırlanır?

m= Çözünen
(mol) n
Çözücü
(kg) 2,5 =
= =
0,500
- n.0,040
2,5.(0,500-n.0,040) = n

1,25- 0,1.n = n

1,25 = 1,1.n
n = 1,136 mol
Çözücü = 0,500-1,136.(0,040) = 0,4546 kg = 454,6 g su
Çözünen = 1,136.(0,040) = 0,0454 kg = 45,4 g NaOH

ppm ve ppb ÇÖZELTİLER:

Bazen çok hassas analizlerde derişimler o kadar küçük olur ki derişim birimi olarak "ppm" veya
"ppb" kullanılır. ppm, milyonda kısım anlamında (ppm, İngilizce parts per million kelimelerinin
kısaltılmış şekli) bir derişim birimidir. Örneğin 5 ppm, bir milyonda beş kısım demektir. 5 ppm
Hg denildiğinde ise 1 Litre su örneğinde 5 mg civa bulunur demektir.

ppm= çözünenin miktarı (mg)/çözeltinin hacmi (L)

Çok küçük derişimler için diğer bir derişim birimi olan ppb (İngilizce parts per billion
kelimelerinin kısaltılmış hali) kullanılır. Milyarda kısım anlamına gelen ppb için Litre çözücüde
çözünen miktarı mikrogram cinsinden ifadesidir.

Örnek; K2SO4 tuzundan 50 ppm K içeren 250 mL çözelti nasıl hazırlanır?

1 ppm K içeren çözeltinin 1 lt sinde 1 mg K vardır.

50 ppm K içeren çözeltinin 1 lt sinde 50 mg K olmalıdır.

50 ppm K içeren çözeltinin 0,25 lt sinde 50 / 4 = 12,5 mg K olmalıdır.

39
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Çözeltiyi hazırlayabilmemiz için 12,5 mg K alıp, 250 mL ye saf su ile tamamlamamız gerekir.
Ancak K, yalnız başına bulunmadığından, içerisinde 12,5 mg K bulunacak K2SO4 miktarını
hesaplamalıyız. K2SO4 ün Molekül ağırlığı: 174 g

ÇÖZELTİLERİN SEYRELTİLMESİ

Çözeltiler genellikle derişimi bilinen stok çözeltilerinden hazırlanır.

Bunun için; stok çözeltiden hesaplanarak alınan çözelti, istenen hacme göre seçilmiş balon
jojeye alınır ve üzerine hacmi belirten çizgiye kadar çözücü eklenir. Bu şekilde başlangıçtaki
derişimden daha seyreltik çözelti hazırlanmış olur.

M1V1 = M2V2 veya N1V1 = N2V2

şeklinde yazılabilir. N1, M1, V1 normalite, molarite ve hacmin ilk değerleri, N2, M2, V2 ise
normalite, molarite ve hacmin son değerleridir.

Örnek: 12 M stok HCl çözeltisinden, 2,00 L 0,50 M HCl çözeltisi hazırlamak için kaç mL almak
gerekir?

M1 = 12.00 M; V1 = ?; M2 = 0.50 M ve V2 = 2.00 L

M1V1 = M2V2  12.00 x V1 = 0.50 x 2.00

 V1 = 0.50 x 2.00 / 12.00  V1 = 0.083 L = 83.33 mL alınır ve hacmi


2.00 L yani 2000 mL ye tamamlanır.

Deneyin Yapılışı:

1. Yüzde derişim olarak çözelti hazırlanması:

a) Ağırlıkça Yüzde Konsantrasyon: 100 g, ağırlıkça %5’lik NaCl çözeltisi hazırlayınız. Bu


demektir ki 100 g çözeltinin 5g’ı NaCl 95 g’ı sudur. Buna göre bir kap içerisine (beher, erlen,
balon joje) 5 g NaCl tartılır, üzerine 95 g saf su (veya 95 ml suyun yoğunluğu d=1g/cm3) ilave
edilip karıştırılır.
b) Hacimce Yüzde Konsantrasyon: Hacimce %10’luk 50 ml etanol çözeltisi hazırlayınız. 100
ml çözelti hazırlayacak olsaydık 10 ml alkol ve 90 ml su gerekecekti, 50ml çözelti olduğu için
bu miktarın yarısı alınarak çözelti hazırlanmış olup, yeni bir ölçü kabına mezür veya balon
joje’ye 5 ml alkol ve 45 ml su ilave edilir ve 50 ml’ye saf su ile tamamlanır.

40
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

2. Molar derişimde çözelti hazırlanması: 1 Molar 0,1 L NaCl çözeltisinin hazırlanması için;
0.1 mol yani 5.85 g NaCl alınıp 0.1 litrelik(100 mL lik) balon joje’ye konulup işaret çizgisine
kadar saf su ile doldurulup çözündürülür.

3. Stok çözeltiden seyreltilerek çözelti hazırlanması: 1 M’lik NaCl çözeltisinden 0,2 M 250 ml
çözelti nasıl hazırlayınız. Bunun için; 1 M’lik çözeltiden belli bir hacimde çözelti alınıp saf su
ile bir balon jojede 250 ml’ye tamamlanır.

M1 x V1 = M2 x V2  1 x V1 = 0.2 x 250  V1 = 50 mL( 1 M lık çözeltiden 50 mL alınır ve


hacmi 250 mL tamamlanır.)

4. Normal derişimde çözelti hazırlanması: 0.2 N 250 ml NaOH çözeltisi hazırlayınız. Bunun
için gerekli hesaplamaları yukarıda normalite bahsinde gösterilen formüllerden yararlanarak
hesaplayınız. (NaOH için molekül kütlesi : 40 g/mol ve T.D. = 1 dir.)

Deney Sonu Soruları

1- % 19,6 lık bir sülfat asidi, H2SO4, çözeltisinin yoğunluğu 1,25 g/cm3 olarak verilmiştir. Bu
asit çözeltisinden 200 mL alınarak, litrelik bir ölçü kabına konuluyor. Üzerine saf su ilave
edilerek, hacmi 1000 mL ye tamamlanan son çözeltinin, a) Molaritesini, b) Normalitesini
hesaplayınız. (H = 1, S = 32, O = 16)

2- 36.9 gram sukroz C12H22O11 yeteri kadar suda çözülmüş ve çözeltinin hacmi 0.473 litre
olacak şekilde su ile tamamlanmıştır. Sukrozun bu çözeltideki molaritesini hesaplayınız.

3- 3,0 g CuSO4'in 250 mL çözeltideki molaritesi ve normalitesi nedir?

Kaynaklar

[1]. Petrucci, H.R., Harwood, S.W., Genel Kimya, Çeviri Editörleri; Uyar, T., Aksoy, S.,
Palme Yayıncılık, 1995, Ankara.
[2]. Aydın, A.O., Sevinç, V., Şengil, İ. A., Temel Kimya, Aşiyan Yayınları, 2001, Adapazarı.
[3]. Erdik, E., Sarıkaya, Y., Temel Üniversite Kimyası, Gazi Kitapevi, 2009.
[4]. Mortimer, C.E., Modern Üniversite Kimyası, Çağlayan Kitabevi, 1.Baskı, 2004.

41
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Deneyin Adı: Metallerin Yükseltgenme Yatkınlıkları

Teorik Bilgi:

Bu deneyde çeşitli metallerle (Cu, Zn, Pb, Mg, Ag) metal tuzları arasındaki etkileşimin
incelenmesi gerçekleştirilecektir. Altın bir bileziğin yıllarca bir değişime uğramadan varlığını
sürdürebilmesine karşın, boyanmamış balkon demirlerinin kısa sayılabilecek bir sürede
paslanmaya başladığını hepimiz biliriz.

Bu gibi gözlemlerden yola çıkarak "metallerin reaktivitelerinin" farklı olduğunu belirtebiliriz.

Değişik bir ifade ile metallerin "elektron yitirme (yükseltgenme) yatkınlıklarının" veya "bileşik
oluşturma yatkınlıklarının" farklılıklar gösterdiğini belirtebiliriz. Bu duruma ilişkin temel
noktalar şöyle özetlenebilir:

Metallerin hava, su, çeşitli asitler ve metal oksitlerle verdikleri reaksiyonların hızı ve şiddeti,
yükseltgenme (iyonik hale geçme) yatkınlıklarının kaba bir ölçüsüdür. Örneğin oldukça reaktif
bir metal olan çinko (Zn), nisbeten düşük reaktiviteli bir metal olan bakır (Cu) ve reaktivitesi
çok çok düşük bir metal olan altını (Au) kıyasyalım.

Metallerin Yükseltgenme Yatkınlıkları (İyonik Hale Geçme Yatkınlıkları)

Metallerin sulu çözeltilerdeki reaktivite sıralamaları "elektrokimyasal dizi" olarak bilinir.


Dizide daha üstte olan metalin reaktivitesi daha yüksektir. Buna göre metaller, dizide
kendilerinden alt sırada bulunan metallere ilişkin tuzlarla reaksiyona girerler ve tuzlar da alt
sıradaki metalin yerini alırlar.

42
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Örneğin bakır sülfat çözeltisine bir çinko şeridi daldırıldığında, birkaç dakika sonra şerit
yüzeyinin bakır metali ile kaplandığı görülür. Bu reaksiyonda bakıra kıyasla daha reaktif olan
çinkonun bakırın yerine geçmesi sözkonusudur. Yani metalik çinko yükseltgenirken (Zn →
Zn++ + 2e-), bakır katyonunun indirgenmesi (Cu++ + 2e- → Cu) gerçekleşmektedir.

Deneyde Kullanılacak Madde ve Malzemeler:

- Bakır talaşı - Kurşun talaşı -Demir talaşı –


- 0.1 M Pb(NO3)2 - 0.1 M Cu(NO3)2 - 0.1 M AgNO3
- Yeterince test tüpü - Zımpara - Mezür

Deneyin Yapılışı

1-) Küçük şeritler halinde Cu, Pb ve Fe alarak zımpara yardımı ile temizleyip parlatınız.

2-) Temiz bir deney tüpüne 0.1 M AgNO3 çözeltisinden 5 mL koyunuz. Bu deney tüpüne bir
parça Cu metali atınız. Zamanla oluşan değişimi kaydediniz.

3-) Temiz bir deney tüpüne 0.1 M Cu(NO3)2 çözeltisinden 5 mL koyunuz. Üzerine bir parça Pb
metali ilave edin ve birkaç dakika içinde meydana gelen değişimleri kaydediniz.

4-) Bir deney yüpüne 5 ml 0.1 M Pb(NO3)2 çözeltisinden 5 mL koyunuz. Üzerine bir parça Cu
metali ilave edin ve birkaç dakika içinde meydana gelen değişimleri kaydediniz.

5-) Temiz bir deney tüpüne bir mikrospatül yardımıyla küçük bir miktar Fe talaşı koyunuz.
Tüpe 6 M HCl çözeltisinden 5 ml kadar dikkati bir şekilde ve yavaş yavaş ilave ediniz.
(Yanıklara sebep olabilir). Oluşan değişimleri kaydediniz.

Bu deneye ilişkin verilerinizi aşağıdaki tabloya işleyiniz.

Çözelti
Metal +
Ag Cu+2 HCl
Cu
Pb
Fe

Deney Sonu Soruları

1-) Her bir denemeye reaksiyonun denklemini yapınız.


2-) Elektrokimyasal dizi nedir? Metallerin elektrokimyasal dizi nasıl sıralanır.
3-) Elektrokimyasal dizi verilerinden yararlanarak aşağıdaki redoks tepkimelerini tamamlayız.
a) Ag + Cu(NO3)2 →

43
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

b) Zn + Cu(NO3)2 →
c) Cu + Zn(NO3)2 →
d) Fe2+ + Sn2+ →

Kaynaklar

[1]. ZOR, L., Kimya Deneyleri –II, Anadolu Üniversitesi, sayfa, 275-280.
[2]. University of Florida, Center for Precollegiate Education and Training, Best Practices,
sayfa 613-616.

44
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Deneyin Adı: Asit-Baz Titrasyonları

Teorik Bilgi:

Asit-baz titrasyonları, ayarlı bir asit çözeltisi kullanarak bir bazın veya ayarlı bir baz çözeltisi
kullanarak bir asidin konsantrasyonunun belirlendiği titrasyonlardır. Ayarlı çözelti
konsantrasyonu kesin olarak bilinen çözeltidir. Asit-baz titrasyonlarının tam yapılabilmesi için
titrasyonun eşdeğerlik noktasının belirlenebilmesi gerekir. Ondan sonra kullanılan ayarlı çözelti
hacminden oluşan reaksiyona göre numunenin miktarı hesaplanır. Kuvvetli bir asidin kuvvetli
bir bazla titrasyonunda veya bunun tersi olan durumda eşdeğerlik noktası ile tam
nötralizasyonun olduğu nokta aynı anda gerçekleşir. Titrasyonda eşdeğerlik noktası seçilen bir
indikatör ile anlaşılır. Eşdeğerlik noktasının pH' sı çoğunlukla 7' den farklıdır. Yalnız kuvvetli
bir asidin kuvvetli bir bazla titrasyonunda veya tersinde pH = 7 dolayındadır. Asit-baz
titrasyonlarında indikatörün doğru seçilmesi gerekir. İndikatörler: belli pH aralıklarında renk
değiştirdiklerinden titrasyonun eşdeğerlik noktası bu pH aralıklarında olmalıdır. En çok
kullanılan bazı indikatörlere ait renk değişimi ve değişimlerin gözlendiği pH aralıkları
aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo1. Çok kullanılan bazı indikatörler

İndikatör Renk Değişimi Renk Değişiminin Gözlendiği pH Sınırı


Timol Mavisi Kırmızı-Sarı 1,2-2,8
Bromofenol Mavisi Sarı-Mavi 3,0-4,6
Kongo Kırmızısı Mavi-Kırmızı 3,0-5,0
Metil Oranj Kırmızı-Sarı 3,2-4,4
Bromokrezol Yeşili Sarı-Mavi 3,8-5,4
Metil Kırmızısı Kırmızı-Sarı 4,8-6,0
Bromotimol Mavisi Sarı-Mavi 6,0-7,6
Turnusol Kırmızı-Mavi 7,0
Krezol Kırmızısı Sarı-Kırmızı 7,0-8,8
Timol Mavisi Sarı-Mavi 8,0-9,6
Fenolftalein Renksiz-Kırmızı 8,2-10,0
Alizarin Sarısı Renksiz-Kırmızı 10,1-12,0

Deneyde Kullanılacak Madde ve Malzemeler:

- 100 mL'lik beher - 50 mL'lik büret - Mezür


- 3 adet 250 mL'lik erlen - Fenolftalein indikatör çözeltisi
- Konsantrasyonu bulunacak NaOH çözeltisi
- Konsantrasyonu bulunacak H2S04 çözeltisi

45
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Deneyin Yapılışı

Bu deneyde önce sodyum hidroksit çözeltisi hazırlayacaksınız. Sonra onu konsantrasyonu


bilinen bir asit ile nötralleştirecek ve bazın molaritesini hesaplayacaksınız. 100 mL'lik temiz ve
kuru bir beherin dörtte üçünü hazırladığınız 0,05 M standart sülfürik asit çözeltisi ile doldurun.
50 mL'lik temiz bir büreti önce damıtık suyla, sonra da iki defa 5' er mL standart asit çözeltisi
ile çalkalayın. Daha sonra büreti asit çözeltisi ile doldurun. Büret içinde hava kabarcıklarının
kalmamasına dikkat edin. Çözelti düzeyini 0,1 mL yakınlıkla okuyun.

Üç tane erlenin her birine 15'er mL asit alın ve her seferinde düzeyleri okuyun. Her erlene 25'
er mL damıtık su ve 2 damla fenolftalein çözeltisi ekleyin. Laboratuvardaki derişimi bilinmeyen
NaOH çözeltisinden temiz bir behere 25 mL alın ve 175 mL su ekleyerek NaOH çözeltisini
seyreltin ve tamamen karışıncaya kadar çalkalayın. Büretteki asidi boşaltın, önce damıtık suyla
sonra da iki defa 5'er mL NaOH çözeltisiyle çalkalayın. Büreti doldurun ve başlangıç düzeyini
okuyun. Standart asitlerin herbirini NaOH ile titre edin. İlk erlendeki numuneyi diğer ikisinin
yaklaşık dönüm noktasını belirlemek için kullanacaksınız. 1 no'lu erlene çabuk bir şekilde
karıştırarak, sürekli bir pembe renk görünceye kadar NaOH ekleyin (Büreti sol elinizle idare
ederken sağ elinizle erleni çalkalamalısınız, eğer erlenin altına beyaz bir kağıt koyarsanız
pembe rengi daha kolay görürsünüz.).

Büretteki çözelti düzeyini okuyun. Daha sonra 2 ve 3 no'lu çözeltileri dikkatle titre edin. Gerekli
tahmin ettiğiniz NaOH çözeltisinin 9/10'unu büretten akıtın. Bu arada asit çözeltisini sürekli
karıştırmalısınız. Erlenin iç yüzeyini pisetten püskürteceğiniz saf su ile yıkayın. Pembe renk 30
saniye kalıncaya kadar karıştırarak, damla damla baz çözeltisini ekleyin ve büretteki düzeyini
okuyun ve deney verilerini aşağıdaki çizelgeye işleyiniz.

46
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Laboratuvarı Deneyleri

Standart asidin molaritesi :…………………………..


Standart asidin hacmi :…………………………..
Kullanılan bazın hacmi :…………………………..
Standart asidin eşdeğer gram sayısı :…………………………..
Kullanılan bazın molaritesi :…………………………..

Deney Sonu Soruları

1- Asit-baz titrasyonu deyince ne anlıyorsunuz?


2- Bir titrasyon da titrasyonun bittiğini nasıl anlarsınız?
3- Renkli ve çözeltiler için büretten okuma nasıl yapılır?
4- Bu deneyde hangi indikatörü kullandınız? Bu indikatörün asidik ortamdaki ve bazik
ortamdaki renkleri nedir?
5- İndikatör nedir?

Kaynaklar

[1]. SOMER, G ve arkd.; “Genel Kimya Deneyleri”, Gazi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi,
Kimya Bölümü, Ankara, 1995.
[2]. http://www.bilimtey.com/deneyler.php?dy=dnm&deney=TiTRASYON&dm=.html,
10/11/2013

47

You might also like