You are on page 1of 143

Birinci Basım: Mart 2006

İkinci Basım: Mart 2006

Çeviri: Kayhan Yükseler

KAYNAK YAYINLARI: 444


İngilizlerin Mavi Kitap'ına
Sovyetler'in Yanıtı

KIZIL KİTAP
Güneybatı Kafkas'ta
Taşnak Mezalimi

Çeviri: Kayhan Yükseler


İÇİNDEKİLER

SUNUŞ 7

Kızıl Kitap 23

Kars Şehrinde Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti'nin


Kurulduğuna Dair 27 Mart 1919 Tarihli Kararname 25
İngiliz Genel Karargâhı'ndan Azerbaycan Hükümeti
Başbakanı'na Telgraf (13 Ocak 1919) 27
İngiliz Genel Karargâhı'ndan
Başbakan Fethali Han Hoyski'ye Telgraf (23 Ocak 1919) 28
Güneybatı Kafkas Geçici Hükümeti Temsilcisi'nden
Azerbaycan Cumhuriyeti Başbakanı'na
Telgraf (27 Ocak 1919) 29
Gürcistan'da Görevli Diplomatik Temsilci Caferov'dan
Alınan 4 Şubat 1919 Tarihli Şifreli Telgraf 30
Dışişleri Bakanlığı'na Telgraf 31
Azerbaycan Cumhuriyeti'nden
Batum Başkonsolosu'na Telgraf (7 Nisan 1919) 32
Gürcistan'daki Diplomatik Temsilci Caferov'dan
9 Nisan 1919 Tarihinde Tiflis'ten Alınan
Şifreli Telgraf 33
Caferov'dan Başbakan'a ve Dışişleri Bakanı'na
Gönderilen Şifreli Telgraf (15 Nisan 1919) 34
Gürcistan Cumhuriyeti Hükümeti Nezdindeki
Azerbaycan Diplomatik Temsilcisi'nin Başbakan'a ve
Dışişleri Bakanı'na Telgrafı (15 Nisan 1919) 35
Dışişleri Bakanlığı'ndan Bakû'deki İngiliz Kuvvetleri
Başkomutanı'na Telgraf (17 Nisan 1919) 36
Diplomatik Temsilci Tekinski'nin
Dışişleri Bakanı'na Telgrafı (16 Nisan 1919) 37
Caferov'un Başbakan'a Telgrafı (19 Nisan 1919) 38
20 Nisan 1919 Tarihinde Erivan'dan Alınan
Şifreli Telgraf 39
İngiltere Genel Karargâhı'ndan Azerbaycan
Dışişleri Bakanı'na Telgraf (21 Nisan 1919) 40
Başbakan ve Dışişleri Bakanı'nın
Bakû'deki İngiliz Genel Karargâhına Telgrafı 41
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'nın
Kafkas'taki İngiliz Birlikleri Komutanı'na
Telgrafı (30 Nisan 1919) 42
Hükümet Başkanı Adına
Erivan'dan Çekilen Telgrafın Kopyası 44
Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti Askeri-Sağlık Müfettişi'nin,
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Özel Kalem
Müdürü İsmail Bey Huramoviç'e Telgrafı (15 Ağustos 1919) 45
22. Tümen Genelkurmay Karargâhı'nın
Azerbaycan Dışişleri Bakanı'na Telgrafı (9 Eylül 1919) 47
Kars Temsilcilerinin Azerbaycan Cumhuriyeti
Dışişleri Bakanına Telgrafı 48
Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Başkanı'na
Sunulan Tutanak
Ermenistan'daki Ermeni Misyonu Sekreteri
M.G. Mir Babayev'in Raporu
Hükümet Başkanı'nın
Azerbaycan Diplomatik Temsilci Caferov'a Telgrafı
Hükümet Başkanı'nın
Azerbaycan Diplomatik Temsilcisi Caferov'a Telgrafı
Kafkas'taki İngiliz Kuvvetleri Komutanı
General Thomson'ın Duyurusu
Kars Sancağı Murahhas Temsilcisi İsmail Nazaraliyev'in
Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti'ne Raporu
Kars Havalisinde Yakılıp Yıkılan Köylerin Listesi
Kars Vilayeti Müslümanları Murahhas Temsilcileri'nin
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'na
Telgrafı (19 Şubat 1920)
Tuğgeneral Osipyants'ın Zaruşad Kazası
Sakinlerine Telgrafı (30 Ocak 1920)
Köy Temsilcilerinin Tuğgeneral G. Osipyants'a
Telgrafı (31 Ocak 1920)
Nahçıvan'dan Alınan Telgrafın Sureti
Şûra Üyelerinin Gürcistan'daki Azerbaycan
Diplomatik Temsilcisi'ne Telgrafı (Şubat 1920)
Hemşeriler Derneği Başkanı Zeynelov'un
Hükümet Başkam'na Telgrafı (5 Şubat 1920)
Hemşeriler Derneği Başkanı Zeynelov'un
Hükümet Başkam'na Telgrafı (5 Şubat 1920)
Dışişleri Bakanı Hoyskiy'nin Dışişleri Bakanı'na
Telgrafı (8 Şubat) 83
Dışişleri Bakanı Hoyski'nin Azerbaycan Diplomatik
Temsilcisi'ne Telgrafı (8 Şubat) 84
Dışişleri Bakanı Hatisov'un Dışişleri Bakanı Han-Hoyski'ye
Telgrafı (10 Şubat) 85
Diplomatik Temsilci Vekilov'un Hükümet Başkanı'na ve
Dışişleri Bakanı'na Telgrafı (14 Şubat 1920) 87
Temsilcilik Sekreter Vekili Talışinski'nin
Dışişleri Bakanlığı'na Telgrafı (15 Şubat 1920) 88
Dışişleri Bakanı Adına Madanyan'ın
Ermenistan Diplomatik Temsilciliği'ne
Telgrafı (17 Şubat 1920) 89
Diplomatik Temsilci Vekilov'un Dışişleri Bakanı
Han Hoyskiy'e Telgrafı (20 Şubat 1920) 90
Azerbaycan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu
Başkam'na Rapor (26 Şubat 1920) 91
Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Savunma Komitesi
Kararlar Defterinden (22 Şubat 1920) 93
Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Savunma Komitesi
Kararlar Defterinden (23 Şubat 1920) 94
Ermenistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nın
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'na
Telgrafı (29 Şubat 1920) 96
Tiflis'teki Kars Hemşehriler Derneği Başkanı Zeynelov'un
Dışişleri Bakanı'na Telgrafı (4 Mart 1920) 98
Diplomatik Temsilci Vekilov'un Başbakan Usubbekov'a ve
Dışişleri Bakanı Fetali Han Hoyski'ye
Telgrafı (5 Mart 1920) 99
Büro Şefi Adına M. Kasımbekov'un
Dışişleri Bakanı Han Hoyski'ye Telgrafı (Mart 1920) 100
9 Mart 1920 Tarihinde Meclis'in Olağanüstü Toplantısında
Alınan Karar 101
Dışişleri Bakanı Hoyski'nin Azerbaycan Diplomatik
Temsilcisi'ne Telgrafı (10 Mart) 102
Ahılkelek'ten Mart 1920 Tarihinde Alman Telgraf ve
9 Mart 1920 Tarihinde Meclis'in Olağanüstü
Toplantısında Alınan Karar 103
Erivan'dan Telgraf 105
Başbakan Usubbekov'a ve Dışişleri Bakanı Fetali Han Hoyski'ye
5 Mart 1920 Tarihinde ve Dışişleri Bakanı'na 4 Mart 1920'de
Gönderilen Telgraflar 107
Doktor Hacıyev'in Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı
Han Hoyski'ye Telgrafı 109
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'na Telgraf
(29 Şubat 1920) 111
Kars Bölgesi Müslümanları Temsilcisinin
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'na Telgrafı 115
Batum Vilayeti Milli İslam Şûrası Başkanı'nın
Müttefik Devletlerin Kafkas'taki Yüksek Komiseri'ne,
İngiltere Hükümeti Yüksek Komiseri'ne, İtalyan Diplomatik
Temsilcisi'ne ve Fransa Askeri Misyon Başkam'na Telgrafı 118
Ermenistan Dışişleri Bakanı'na ve
Azerbaycan Diplomatik Temsilcisi'ne Telgraf (26 Şubat) 120
Dışişleri Bakanı Hoyski'nin Paris'teki Azerbaycan Cumhuriyeti
Barış Delegasyonu Başkam'na ve İstanbul'daki Azerbaycan
Cumhuriyeti Diplomatik Temsilcisi'ne Telgrafı (1 Mart 1920) 122
Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Savunma Komitesi
Kararlar Defterinden (7 Nisan 1920) 124
Kars ve Batun Vilayetleri Delegelerinden
Doğu Halkları Kongresi Prezidyumuna Bildiri 125
Güneybatı Kafkas Demokratik Cumhuriyeti'nin
Deklarasyonu 127
Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti Hükümeti Eski Üyesi
VA. Bestujev'in Anadolu Yolculuğu 135

10
SUNUŞ

Ermeni soykırımının uluslararası bir yalan olduğunu, Rus Dev­


let Arşivleri belgeleriyle kanıtlamaya devam ediyoruz. Bu kapsam­
da, "Kızıl Kitap" başlıklı arşiv dosyasını dünya kamuoyunun dik­
katine sürtüyoruz. Bu dosyayı, eski adı Sovyetler Birliği Komünist
Partisi Merkez Komitesi Bünyesindeki Marksizm-Leninizm Ensti­
tüsü Merkez Parti Arşivi olan Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Dev­
let Arşivi'nde (RGASPİ) yaptığım araştırmalar sırasında buldum.
Dosyanın kapağındaki "Kızıl Kitap" başlığının hemen altında
"Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti Müslümanlarına karşı Ermeni
Taşnak ve Gürcü Menşeviklerin uyguladıkları insanlık dışı zulüm
ve vahşet üzerine" alt başlığı bulunuyor. Ayrıca kapakta Kızıl Ki-
tap'ın "Doğu Halkları Propaganda ve Harekât Konseyi Başkanlık
Kurulu Üyesi Pavloviç Yoldaş ve Konsey'in Kalem Müdürü Ryu-
min Yoldaş'ın yönetiminde resmi belgelere dayanarak" hazırlandı­
ğı kaydı düşülmüş.
Başlığında "Kitap" ifadesi bulunmakla birlikte, arşiv dosyasının
yayınlanmamış bir rapor olduğu ve Doğu Halkları Propaganda ve
Harekât Konseyi'nin bağlı bulunduğu III. Komünist Enternasyonal'e
(Komintern) ve Rusya Komünist Partisi'ne sunulduğu anlaşılıyor.
Kızıl Kitap, Azerbaycan'da Sovyet iktidarı öncesindeki Mussa-
vat hükümetinin ve Baku Doğu Halklar Kurultayı'nın resmi belge­
lerinden oluşuyor. Böylece Mussavat hükümetinin Ermeni mezali-
miyle ilgili tanıklığı, Sovyet iktidarına bağlı organlarca doğrulan­
mış olmaktadır.. Merkezi Bakû'de bulunan Konsey yetkililerinin

11
Mussavat hükümetinin arşivindeki belgelerin Rusça kopyalarını
hazırlarken, bazı yerleri okuyamadıklarına dair not düştükleri görü­
lüyor.
Kızıl Kitap, RGASPİ'de fond 544, liste 3, dosya 20, yaprak 1-
78 numaralarıyla saklanıyor ve bazı yaprakların arka sayfalan da
hesaba katılırsa, 93 dosya kâğıdından meydana geliyor.

Renkli Kitaplar Savaşı

Kızıl Kitap'ın, İngiltere tarafından Türkiye'ye karşı psikolojik sa­


vaş malzemesi olarak piyasaya sürülen Mavi Kitap'a karşı hazırlan­
dığı anlaşılıyor. Hem başlık, hem içerik bu saptamayı doğrulamak­
tadır. Dosya, özellikle Ermeni Taşnak çetelerinin Müslüman halka
karşı giriştiği kırım ve yağmaları bütün çıplaklığıyla sergiliyor.
Ancak Kızıl Kitap'ın hesaplaştığı tek kitap Mavi Kitap değildir.
Sovyetler'in Kızıl Kitap'ı, Taşnakların 1919 yılında Rostov'da Rus­
ça olarak bastıkları Kırmızı Kitap'a yanıt niteliği taşıyor. Taşnaklar,
Kırmızı Kitap'ı, İttihat ve Terakki hükümetinin çıkardığı Beyaz Ki­
tap'a1 karşı yayımlıyorlar. Paris Barış Konferansı'na hazırlık döne­
minde ünlü Taşnak yayıncı Grigor Çalhuşyan'ın yazdığı ve en üst
düzeydeki Taşnak yöneticilerinin onayını alan bu Kırmızı Kitap,
Avrupa kamuoyunu etkilemek amacıyla Fransızca ve İngilizce ola­
rak da yayımlanıyor. Taşnak Kırmızı Kitap'ı Türkleri, Azerileri ve
Gürcüleri Avrupa kamuoyuna şikâyet ederken, bu milletlerin bar­
bar olduklarını ve Avrupa kültürünün devamı olarak bölgedeki tek
2
uygar milletin Ermeniler olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
O dönemde adeta renkli kitaplar savaşı yaşanıyor. Gürcü Men­
şevik hükümeti, Taşnakların bu yayını üzerine 1920 yılında kendi

1 Dâhiliye Nezareti, Ermeni Komitelerinin Amal ve Harekât-i İhtilaliyesi, İstan­


bul, 1917.
2 Grigor Çalhuşyan, Krasnaya Kniga, Rostov, 1919.

12
Kırmızı Kitap'ını çıkarıyor. Daha sonra Bolşeviklere katılacak olan
Menşevik hükümetinin Tarım Bakanı ve önemli yayıncılarından
Karibi'nin (gerçek adı P.P. Goleyşvili) imzasıyla çıkan Gürcü Kır­
mızı Kitap'ı Ermeni iddialarına cevap verirken, Taşnakların bölge
halklarına karşı işlediği suçları bir bir ortaya koyuyor.3 Gürcü Kır­
mızı Kitap'ından kısa bir süre sonra, elinizdeki Kızıl Kitap, Birinci
Doğu Halkları Kurultayı'nın seçtiği Doğu Halkları Propaganda ve
Hareket Konseyi'nin yetkilileri tarafından hazırlanıyor. Konsey,
yalnız Taşnakların değil, Gürcü Menşeviklerin günahlarını da kay­
da geçiriyor.
Elinizdeki kitabın daha iyi anlaşılması için, Baku Kurultayı'nın
ve adı geçen Konseyin Ermeni sorunuyla ilgili tutumlarını özetle­
mekte yarar var.

Baku Doğu Halkları Kurultayı

Birinci Doğu Halkları Kurultayı, III. Enternasyonal'in İkinci


Kongresi'nde alınan karar gereği 1-8 Eylül 1920 tarihlerinde Bolşe­
vik Parti önderlerinden Zinovyev başkanlığında Bakû'de toplanır.
Kurultay hazırlıklarını yapmakla görevlendirilen komite, bütün
Doğu ülkelerine çağrı yapmış ve delege göndermelerini istemiştir.
Kurultay'a çeşitli ülkelerden, 1 273'ü komünist olmak üzere, parti­
li ve partisiz 1 891 delege katılır. Türkler, 235 delegeyle en büyük
grubu oluşturur. 4
Ankara'daki BMM hükümeti, Kurultay'a, o sırada Moskova'da
bulunan Türk heyeti üyelerinden Dr. İbrahim Tali (Öngören)'nin
başkanlığında, Trabzon mebusu Hafız Mehmet, Mühendis Aziz ve
Yarbay Arif Bey'den oluşan bir heyetle katılır.

3 Karibi, Krasnaya Kniga, Tiflis, 1920.


4 Milliyetlere göre Kurultay'ın bileşimi için bkz. Birinci Doğu Halkları Kurultayı,
Kaynak Yayınları, 3. basım, Şubat 1999, s. 13.

13
Emperyalistlerin sözde Ermeni kırımından sorumlu tuttuğu En­
ver Paşa, Halil Paşa ve Bahattin Şakir de, Kurultay'a Fas, Cezayir,
Tunus, Trablusgarp, Mısır, Arabistan ve Hindistan Devrimci Örgüt­
leri Birliği'ni temsilen kabul edilir. Mustafa Suphi, Ethem Nejat gi­
bi Rusya'da kurulan Türkiye Komünist Fırkası'nın temsilcileri de
Kurultay'da delege olarak bulunurlar. İbrahim Tali ve Enver Pa-
şa'nın bildirgeleri kürsüden okunur.5
Kurultay, bağımsızlık uğruna savaşan Türkiye halkına beslediği
içten duyguları ifade eder ve ezilen Doğu halklarını yabancı istila­
cıların boyunduruğundan kurtarmak isteyen genel millî devrimci
hareketleri bütünüyle desteklediğini açıklar.
Kurultay'da Ermeni sorunu da gündeme gelir. III. Enternasyonal,
Doğu Halkları Kurultayı için yayımladığı bildiride, Ermenilere ses­
lenmekte, emperyalistlerin onları Türklere karşı kullandığını, hatır­
latmaktadır.6 Batı güdümlü Ermeni milliyetçileri, bugün hâlâ Bakû
Kurultayı'nı, Azerbaycan işçi-köylü sınıfını selamladığı ve "kanlı
Ermeni emperyalizmini" mahkûm ettiği için topa tutmaktadır.7

Doğu Halkları Propaganda ve Harekât Konseyi

Kurultay, yönetim organı Propaganda ve Harekât Konseyi'ni se­


çer. Azerbaycan Komünist Partisi'nin Genel Sekreteri N.N. Neri-
manov başkanlığında, G.K. Orconikidze, S.M. Kirov, M.D. Gusey-
nov, Y.D. Stasova, M.P. Pavloviç, Süleyman Nuri Konsey'de görev
alır. Komintern yönetimi atında çalışan Propaganda ve Hareket

5 Bildirgeler için bkz. Birinci Doğu Halkları Kurultayı, s.94, 98 vd


6 Komintern Belgelerinde Türkiye-1, Kurtuluş Savaşı ve Lozan, derleyen: D o ğ u
Perinçek, Kaynak Yayınları, yeniden düzenlenmiş 2. basım, İstanbul, Kasım
1993, s 17.
7 Bkz. Aşot Ayrapetyan, "Kak Turki İ Bolşeviki V 1920 Godu Raspravilis S Arme-
niyey", Pro Armania, 1992, No. 6.

14
Konseyi'nin en önemli görevi, Doğu ülkelerindeki millî kurtuluş
hareketlerinin desteklenmesi ve birleştirilmesidir.8
Doğu Halkları Propaganda ve Harekât Konseyi Başkanlık Ku-
rulu'nun 17 Eylül 1920 tarihinde Bakû'de gerçekleşen toplantısında
aldığı kararlar, Ermeni sorununa yaklaşımı açısından önem taşı­
maktadır. Karar metninde "Çok Gizli" ibaresi bulunmaktadır.
Konsey'in kurulduktan sonra aldığı 2. karar, Taşnak tehlikesine
dikkat çekmektedir.
3 nolu kararda Azerbaycan'daki Sovyet iktidarının bazı Türk
korkulu (Türkofobik) uygulamaları eleştirilirken, 4 nolu kararda
Mustafa Kemal Paşa'nın Halil Paşa aracılığıyla ilettiği talebe dikkat
çekiyor. Ankara'daki devrimci hükümet, Kurtuluş Savaşı'nın içinde
bulunduğu zor durumu aşmak için, Taşnak varlığının en kısa zaman­
da ortadan kaldırılarak Sovyet Rusya'yla sınır birliğinin sağlanması
ve Sovyet yardımının sağlanması gereğini vurguluyordu.
6 nolu kararda devrimci Türkiye ile birleşmek amacıyla Türk or­
dularıyla ittifak içinde Ermenistan'a harekât düzenlenmesi zorunlulu­
ğuna işaret edilmektedir. Böylece Ermeni halkını ezen Taşnak yöne­
timi devrilecek ve İngiliz-Şah ordularının Ermenistan ve Gürcistan'la
birleşmesi engellenecektir. Bu sayede, Erzurum'daki Türk kolordusu­
nun Ermeni sınırından alınarak Batı'ya gönderilmesi sağlanacak ve
Kemal Paşa hükümetinin otoritesi güçlendirilecektir. Kararda, Erme­
nistan'ı Taşnaklardan kurtarma harekatının, bütün Azerbaycan halkı
yanında, Ermenilerin bir kısmının desteğini alacağına da değinilmek­
tedir. En önemlisi, Erzurumdaki Türk kolordusunun yürüteceği aske­
ri harekatta, Ermeni halkına karşı aşırılık yapılacağından korkmaya
gerek olmadığı da beIirtilmektedir."Doğu devrimini kurtarmak için,
Sovyet ordularının Ermenistan'a hemen harekât düzenlemesi ve Er­
menistan'da Sovyet sistemini kurması şart" olarak görülmektedir.9

8 Y.A. Bagirov, Kurtuluş Savaşı Yıllarında Azerbaycan-Türkiye İlişkileri, Bilim


Yayınları, İstanbul, Şubat 1979, s. 141.
9 Toplantı kararlarının tam metni için bkz. RGASPİ f. 5 , 1 . 2 , d. 9 2 , 3 1 , 3 1 arkası, 32.

15
Toplantı karar metninde ileri sürülen fikirler kısa bir süre sonra
hayata geçirilir. Türk orduları ve Kızıl Ordu'nun ortak harekâtları
sonucu Taşnak Ermenistanı ortadan kaldırılır.
Kızıl Kitap, bu dönemin ürünüdür.

Mihail Pavloviç Pavloviç (Veltman)

Kızıl Kitap'ın Sovyet iktidarının Doğubilimi uzmanlarından Miha­


il Volontyor Pavloviç'in önderliğinde hazırlandığı belirtilmektedir.
Pavloviç (takma adı Mihail Lazareviç Veltman), 25 Mart 1871
günü Odesa'da bir memur ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelir.
Aynı şehirdeki Novorossisk Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girer,
ancak bitiremeden 1892 yılında devrimci hareket içerisinde yer al­
dığı için tutuklanır, bir buçuk yıl hapis yatar. Ardından Verho-
yansk'a sürgüne gönderilir. 1898 yılında Rusya Sosyal Demokrat
İşçi Partisi'ne (RSDİP) katılır, Odesa ve Kişinyev'de devrimci faali­
yet yürütür. 1901 yılından itibaren Paris'te İskra gazetesinin çıkarıl­
masında yer alır. RSDİP'in 1903 yılındaki 2. Kongresinden sonra
Menşeviklere katılır. 1905-07 yılları arasında Parti'nin Petersburg
askeri örgütünde çalışır. 1907-17 yıllarında Fransa'da Doğu halkla-
rının millî kurtuluş hareketleri üzerine araştırmalar yapar. 1917 ya­
zında Rusya'ya geri döner. Ekim Devrimi'nin ardından Dışişleri
Halk Komiserliği'nde görev yapar. Brest-Litovsk Konferansı'na uz­
man olarak gönderilir. 1918 yılında Rusya Komünist Partisi (b)'e
katılır ve RSFSC Devlet Yapılanması Baş Komitesi Başkanlığı gö­
revinde bulunur. 1919-20 yıllarında Güney Cephesi'nde çalışır.
1920'de gerçekleştirilen Bakû Doğu Halkları Kurultayı'nın hazırlık
ve yürütme çalışmalarına katılır, Propaganda ve Harekât Konseyi
üyeliğine seçilir. 1921-23 yıllarında Milletler Halk Komiserliği Ku-
rulu'nda üye olarak bulunur. Komiserliğin yayın organı olan Jizn
Natsionalnostey'in (Milletlerin Yaşamı) dergisinin çıkarılmasında

16
yönetici görevler alır. Pavloviç, 1922'de Novıy Vostok (Yeni Doğu)
dergisinin yazı kurulunun başına geçirilmiştir. 1921-27 yılları ara­
sında Bütün Rusya Doğu Bilimleri Derneği başkanlığını ve Mosko­
va Doğu Enstitüsü rektörlüğünü yapar. Pavloviç, SSCB'de Doğu
bilimlerini yapılandıran önemli bilim adamlarındandır. Kendisinin
emperyalizm ve millî kurtuluş hareketleri üzerine birçok eseri var.
Pavloviç, ayrıca Frunze İşçi-Köylü Kızıl Ordu Akademisi'nin kuru­
cularındandır ve Akademi'de emperyalizm ve Doğu'da millî mese­
le üzerine dersler vermiştir. 19 Haziran 1927 yılında Moskova'da
akciğer kanserinden ölür. 1 0
Pavloviç'in Türkiye üzerine birçok kitap ve yazısı da var.
SSCB'nin uzun dönem Dışişleri Halk Komiserliği'ni yapan Çiçe-
rin'in ifadesiyle, Genç Türk Devrimi ve Abdülhamit'in devrilmesi,
Pavloviç'i çağdaş Türkiye üzerine araştırmalar yapmaya sevk et­
miştir. 11 "Devrimci Türkiye" adlı eserinde Ermeni sorununda şu
noktalara dikkat çeker:

"Bu dönemde Taşnak basını, önlerinde duran Türkiye'nin pay-


laşımıyla ilgili açıktan yayın yapıyordu, Ermeni hükümeti ise,
Abdülhamit'i ve II. Nikolayi bile imrendirecek katliamlar ya­
parak, Ermenistan'daki Müslüman nüfusu gaddarca takibat al­
tında tutuyordu. Kilikya'da 12 Fransız ordularında faaliyet yü­
rüten Ermeni gönüllü birlikleri, bu bölgedeki Müslüman nü­
fusa karşı kırımlar örgütledi. Fransız komutanlığı, Türk kitle-

10 Bkz. A.Ş., "M.P. Pavloviç (Veltman)", İstorik Marksist, c.4, 1927, s.266 vd.;
"M.P. Pavloviç", Nauçnıy Rabotnik, No.7-8, 1927, s.109 vd.; "M.P. Pavloviç
(Veltman)", Krasnaya Niva, No.27, 1927, s. 18. Ayrıca Şevket Süreyya Ayde-
mir'in Bakû Kurultayı'nda karşılaştığı Pavloviç'le ilgili değerlendirmesi için
bkz. Şevket Süreyya Aydemir, Suyu Arayan Adam, Remzi Kitabevi, 4. basım,
İstanbul, 1971, s.204 vd.
11 G.V. Çiçerin, "Vospominaniya O M.P. Veltmane-Pavloviçe", Pamyati M.P. Pav-
loviça (Veltmana), Nauçnaya Assotsiatsiya Vostokovedeniya Pri TsİK SSSR,
Moskva, 1928, s.6.
12 Adana ve Maraş bölgesi.

17
lerinin şiddetli nefretini Fransa üzerinden başka tarafa çek­
mek amacıyla, her tür baskı yöntemi uygulaması için, bilinçli
olarak Ermeni gönüllü birliklerini görevlendirdi. (...) Taşnak­
ların Ermenistan'da 200'den fazla Müslüman köyünü yakıp
yıktıkları biliniyor." 13

Batı'nın Yalanlarına Doğu'nun Cevabı

Ermeni soykırımı yalanını Birinci Cihan Savaşı'nın başında, İn­


giliz emperyalizmi üretmişti. Bir süre önce Türkiye'de yabancı pa­
rasıyla çevirtilip yayımlanan Mavi Kitap, bu yalanları derlemişti.
Batı devletlerinin bu tür marifetlerini, Ermeni bilim adamları da
saptamıştır. Örneğin Sovyet Ermenistanı tarihçilerinden Boryan,
Batı'lı Hıristiyan devletlerinin, sözde bilim adamlarını ve basın ya­
yın organlarını kullanarak, Türkiye'ye karşı kamuoyu imal ettikle­
rini anlatıyor. Amaçları, Boryan'ın deyişiyle "sözümona ezilen Hı­
ristiyan halkları, Türkiye'ye karşı savaşa hazırlamaktı." Avrupa
devletleri, "Türklere karşı yağma seferlerini aklamak için Hıristi-
yanlara özgürlük sloganım kullanarak Türkiye karşıtı kampanya
yürütmüşlerdi." Boryan, "Hıristiyanların Türkiye'deki ağır durum­
ları denen uydurmaların" işgalci politikanın aracı olduğunu, kesin
bir dille saptamıştır. 14
Boryan'ın "uydurmalar" dediği malzemeleri derleyen "Mavi Ki­
tap" bütün dünyada ve Türkiye'de çok yayıldı, çok okundu. Oysa İt­
tihat Terakki'nin o mavi yalana cevap olarak yayımladığı Beyaz Ki­
tap bilinmez, yayılmaz, okunmaz. Hele Kızıl Kitap hiç bilinmiyor-

13 M. Pavloviç, V. Gurko-Kryajin, F. Roskolnikov, Turtsiya V Borbe Za Nezavi-


simost, Nauçnaya Assotsiatsiya Vostokovedeniya Pri TsİK S S S R , Moskva,
1925, s.50, 6 3 .
14 B.A. Boryan, Armeniya, Mejdunarodnaya Diplomatiya İ SSSR, c . l , Gosudarst-
vennoe İzdatelstvo, Moskva-Leningrad, 1928, s. 172, 175.

18
du. Meğerse Beyaz Kitap'ın bir de kardeşi varmış. Doğu halkları,
aynı kaygılarla, aynı amaçlarla gerçeğin mücadelesini vermişler.
Artık yalnız Mavi Kitap yok, Beyaz Kitap da var, Kızıl Kitap da
var.
Batı'nın psikolojik savaşının karşısındaki mevziler boş değildir.
Elinizdeki Kızıl Kitap, Batı'nın Mavi yalanlarına Doğu'nun ce­
vabıdır.

Mehmet Perinçek
19 Şubat 2006, ul. Generala Tyuleneva/Moskova

19
D o ğ u Halkları P r o p a g a n d a v e H a r e k â t K o n s e y i P r e z i d y u m ü y e s i
Pavloviç ve Konsey'in K a l e m Müdürü Ryumin
y ö n e t i m i n d e resmi b e l g e l e r e d a y a l ı olarak h a z ı r l a n a n
"Kızıl Kitap" başlıklı d o s y a n ı n birinci sayfası.

21
KIZIL KİTAP*

Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti Müslümanlarına karşı


Ermeni Taşnak ve Gürcü Menşeviklerin uyguladıkları in­
sanlık dışı zulüm ve vahşet üzerine...

Doğu Halkları Propaganda ve Harekât Konseyi Prezid-


yum üyesi Pavloviç Yoldaş ve Konsey'in Kalem Müdürü
Ryumin Yoldaş'ın yönetiminde resmi belgelere dayalı ola­
rak hazırlanmıştır.

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
l'de kayıtlı belge.

23
Kars Şehrinde Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti'nin
Kurulduğuna Dair 27 Mart 1919 Tarihli Kararname*

Kadın ve erkek yurttaşların katılımıyla, tek dereceli, eşit, gizli


ve nispi seçim sistemi esaslarına göre seçilmiş olan meclis, 27
Mart'taki oturumunda, 2 milyon nüfuslu Güneybatı Kafkas bölge­
sinin Milli Şûrası tarafından 1 Aralık 1918 tarihinde ilan edilen Gü­
neybatı Kafkas Demokratik Cumhuriyeti'nin kurulmasına ilişkin iş­
bu kararnameyi bütünüyle kabul eder ve onaylar. Milli İslam Şûra­
sı Toplantı Protokolü 1 Aralık 1918, Kars

Kararname
Büyük Rus Devrimi, o zamana kadar varlığını sürdüren monarşi
düzenine son verdi. Böylelikle kendi başına kalan Kafkas'ın güneyba­
tı kısmı kendi kaderini tayin etme işini üzerine almak zorunda kaldı ve
Ekim 1917'de Rusya'da kurulan İkinci Geçici Hükümetin, Rusya'daki
büyüklü küçüklü bütün milletler için çıkardığı, kendi kaderlerini ken­
dileri tayin etmeleri kararı uyarınca gerekli hükümet organlarını kur­
du. Söz konusu karara dayanarak, Kars ve Batum vilayetlerinin Anıl-
kelek, Ahıska, Şerur, Nahçıvan, Sürmeli kazaları ve Erivan'ın güney­
batı kısmı yurttaşlarınca seçilen bizler; halkın temsilcileri, işgalinde
bulunan topraklarımızdan Osmanlı Ordu birliklerinin çekilmesiyle
birlikte, Güney Kafkas'ın Kars ve Batum vilayetlerini, Ahıska, Ahılke-
lek, Şerur, Nahçıvan, Sürmeli kazalarını ve Erivan kazasının güneyba­
tı kısmını içine alan sahada Güneybatı Kafkas Demokratik Cumhuri­
yeti'nin kurulduğunu bütün dünyanın önünde ilan ediyoruz. Bu müna­
sebetle Milli Şûra şimdi herkesin huzurunda şu kararlan almıştır:

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
2'de kayıtlı belge.

25
1. Güneybatı Kafkas Demokratik Cumhuriyeti bütün devletler­
le ve özellikle yeni kurulmuş olan komşu Kafkas Cumhuriyetleriy­
le iyi komşuluk ilişkileri kurmaya gayret edecektir.
2. Milletlerarası bir çatışma vuku bulduğu takdirde Güneybatı
Kafkas Demokratik Cumhuriyeti, çıkarlarına dokunulmadığı süre­
ce tarafsızlığını koruyacaktır.
3. Güneybatı Kafkas Demokratik Cumhuriyeti yurttaşları milli­
yet, din, mezhep ve sosyal durumuna bakılmaksızın Cumhuriyet sı­
nırlan içinde gerek yurttaşlık, gerekse siyasi haklarından eşit şekil­
de yararlanacaklardır.
AÇIKLAMA: Ermeni ve Müslümanlar arasındaki karşılıklı iliş­
kilerin gerginleşmesi sebebiyle, dehşetini hâlâ üzerimizden atama­
dığımız kanlı çatışmaların yenilerine yol açmaması için, Paris'te
yapılacak olan Genel Barış Konferansında bu sorun çözülünceye
kadar Milli Şûra, Ermenilerin Kars vilayetine, Şerur, Nahçıvan ve
Sürmeli kazalarına, Erivan kazasının güneydoğu kesimlerine yer­
leşmelerini geçici bir süre yasaklayan bir karar almıştır. Adı geçen
yerlerde, Gürcistan ve Ermenistan Cumhuriyetleri topraklarından
gelen Müslüman mültecilerle dolu olmayan bir tek köy yoktur. (Er­
menistan sınırlan içinde Ermenilerin işgalinde 482 Müslüman kö­
yü, Güneybatı Kafkas Demokratik Cumhuriyeti sınırlarında Müslü­
manların işgalinde 82 Ermeni köyü bulunmaktadır.)
4. Güneybatı Kafkas Cumhuriyetinin kaderi bundan sonra, akra­
ba Kuzey Kafkas Cumhuriyetlerinin kaderleriyle birleşecektir. Müs­
lüman Kafkas Devletleri ailesinin bir üyesi olarak, Birleşik bir Rus­
ya'nın kurulması halinde, ona karşı tutumumuz, Kafkas'ın diğer Müs­
lüman milletleriyle mutabakat çerçevesinde belirlenmiş olacaktır.
Banş konferansında ve İstanbul Konferansında bu meseleyi Kaf­
kas'ın Müslüman milletleri temsilcileriyle birlikte çözmek için tem­
silcilerimiz yetki sahibi olacak, meclis toplanıncaya kadar Güneyba­
tı Kafkas Demokratik Cumhuriyeti'nin başında, milli azınlık temsil­
cilerinin; Rus, Rum, Molokanların da olduğu Milli Şûra bulunacak­
tır ve Geçici Hükümet, Milli Şûra önünde sorumlu olacaktır.

26
İngiliz Genel Karargâhı
Bakû
13 Ocak 1919

Ekselansları
Azerbaycan Hükümeti Başbakanı'na*

Ekselansları,

Hükümetinizin Dışişleri Bakanlığından alınan 48 ve 49 sayılı


yazıların kopyaları, konu edilen sorunların General Forester Wolc-
ker'in görev alanına girmesi sebebiyle, kendisine ulaştırılmak üze­
re Batum'a gönderildiğini bildirmekten şeref duyarım.

Karargâh Komutanı
Albay (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
3'te kayıtlı belge.

27
İngiliz Genel Karargâhı
Bakû
23 Ocak 1919

Ekselansları
Başbakan Fethali Han Hoyski'ye*

Ekselansları, Banş Konferansında karar verilene kadar Kars'ta


ve Batum'da statükonun korunması için gereken önlemlerin alın­
masıyla ilgili gönderdiğiniz 48 sayılı yazınıza gerekli yanıtı vermek
üzere General Thomson beni görevlendirdi. Adı geçen vilayetlerde
askeri vali sıfatıyla ve uygun kuvvetlerle İngiliz subaylarının tayin
edildiklerini, düzenin yeniden sağlanması amacıyla bu iki vilaye­
tin, yerel makamların da desteği alınmak suretiyle bizler tarafından
yönetileceğini bildirmekten şeref duyarım.

Genel Karargâh
Albay (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
4'te kayıtlı belge.

28
Güneybatı Kafkas
Geçici Hükümeti Temsilcisi
27 Ocak 1919
No. 13
Batum

Ekselansları
Azerbaycan Cumhuriyeti Başbakanı'na*

Güneybatı Kafkas Hükümeti'nin temsilcisi olarak, bizlere yar­


dımcı olmak üzere subay ve memur göndermeniz hususunu zatıalini-
ze arz etmekten şeref duyarım, zira şu anda çok zor bir dönem geçir­
mekteyiz: silahlı Gürcü birlikleri (Ardahan'ın Posof mıntıkasındaki
çatışmalar) ile Ermeni birlikleri (Şuragel'in Taylar ve Köşevank köy­
lerine; Nahçıvan'ın Kızılmağara köyüne yapılan saldırılar) bizleri sı­
kıştırıyor. Ayrıca siyasi olgunluktan da iyi bir sınav vermemiz, küçük
kuvvetlerle olağanüstü geniş bir sahada idareyi sağlamamız gereki­
yor. Bu münasebetle zatıalinize, harcırahlarını vererek insan yardımı
yapmanızı arz ediyorum; zira bizde posta hizmetleri henüz kurulma­
dı ve bu yüzden önceden para yollayacak durumda değiliz. Hükümet
tarafından size gönderilmiş olan Hacı Musa'nın gelip gelmediğini
Batum Konsolosuna bildirmenizi rica ediyorum. Bana kişisel bir lü-
tufta bulunarak, Albay Yusufbek Sırtlanov'un, orduyu düzene sok­
mak üzere, bize gelmek isteyip istemediğini sormanızı rica ederim.
Her zaman hizmetinize hazır
Güneybatı Kafkas Geçici Hükümeti Temsilcisi
Serverbek Atabekov Koblianski

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
5'te kayıtlı belge.

29
Gürcistan'da Görevli Diplomatik Temsilci Caferov'dan
Alman 4 Şubat 1919 Tarihli Şifreli Telgraf*
Giriş No. 200

Başında Geçici Hükümet'in bulunduğu, Kars ve Batum vilayet­


leriyle Ahılkelek ve Ahıska kazalarını içine alan Güneybatı Kafkas
Cumhuriyeti'ni oluşturan iyi örgütlenmiş Müslümanlar ile Gürcü
birlikleri arasında (Gürcistan'ın Ardahan'ı işgal etme niyetiyle ilgi­
li olarak) Ardahan Kazası Posof mıntıkası sınırlarında yeni çatış­
malar baş göstermiştir. Edindiğim bilgilere göre, son günlerde Gür­
cistan Hükümeti'nin oraya gönderdiği 600 kişilik Acar Muhafız
Birliği imha edilmiş, keza birlik komutanı da öldürülmüştür. Gür­
cüler, bu harekâta bizim Hükümetin iştirak ettiğini düşünüyorlar.
Azerbaycan yollarına ait bir trenin durdurulmasına ilişkin olarak,
Başkomutan Wocker'e mektup yazmıştım. Görevlendirdiği General
Brouf benimle görüştü; kendisi yollarımızın berbat durumunu iyi
biliyor, Azerbaycan treninin iade edilmesi konusunda gerekeni ya­
pacağına dair söz verdi.
Kazaçnuni ve Tigranyan Tiflis'e geldi, aldığım bilgilere göre
Erivan'a ve sonra Amerika'ya gideceklermiş. No. 468, 3 Şubat 1919

Caferov

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
6'da kayıtlı belge.

30
Telgraf

Dışişleri Bakanlığı'na*

Karşılıklı ziyaretlerde ve görüşmelerde bulundum. 19 Mart'ta Hü­


kümet beni öğlen yemeğiyle şereflendirdi ve hükümet üyeleri konuş­
malarında dostane ilişkiler kurulması gerektiğine işaret ettiler. İki
cumhuriyet arasında iyi ilişkilerin kurulması için uygun bir zaman
olduğunu düşünüyorum, bununla birlikte sözlerden işe geçmek gere­
kiyor. 18 Mart'ta Eçmiadzin'e gittim ve Katolikos'u ziyaret ettim. Ka-
tolikos Ermenilerle Müslümanların dostluğunun gerekliliğini işaret
etti ve Müslümanlarla dostluk içinde yaşamaları için Ermeni ahaliye
sesleneceği sözü verdi. Katolikos beni öğlen yemeğine davet etti ve
ben gidene kadar yanımdan ayrılmadı. Eçmiadzin Kilisesi ve Katoli-
kos'un lojmanı mazot olmadığından elektrikle aydınlatılamıyor, Ka-
tolikos'a mazot sözü verdim. Bana bu iş için varillerle benzin gönder­
menizi rica ediyorum. Mültecilerin durumu çok ağır ve onlara derhal
ciddi bir yardım gösterilmesi gerekir. Taşımacılık olmadığından tüc­
carlar paraları benim götürmemi önerdiler; ki çekeceğim telgraf üze­
rine hükümetimiz onların çeklerini Bakû'de ödeyebilsin. Bana yalnız
3 ton mazot gönderiniz. Katolikos'a mazot sözüm son derece olumlu
etki yaptı. 14 Mart'ta Ermenistan, Tiflis'ten 14 milyonluk bono aldı.
Fakat mali zorluk yaratırsanız yakında sıkıntı çekmeye başlar. Gelir
kaynaklarının bulunmayışından Ermenistan kendi başına ayakta ka­
lamaz. Hint askerleri Nahçıvan'da. Gerekli görürseniz Kars Hüküme-
ti'yle bağlantı kurarım. Son sınıflardan 14 gimnazyum öğrencisi, şa­
yet gimnazyuma kabul edilirlerse, okumaya gelecekler.
Diplomatik Temsilci Tekinski

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
7'de kayıtlı belge.

31
7 Nisan 1919
No. 666

Azerbaycan Cumhuriyeti'nden
Batum Başkonsolosu'na*

Bu bölgenin günümüzdeki siyasi ve iktisadi hayatı hakkında


doğru ve ayrıntılı bilgilere sahip olabilmek için Güneybatı Kafkas
Cumhuriyeti Hükümeti'yle sıkı ilişki kurmanız gerekiyor. Bu hava­
lideki olaylar hakkında geniş bilgi edinmek amacıyla diplomatik
temsilcilerimizle de -Gürcistan'da Caferov, Ermenistan'da Tekins-
ki'yle- temas kurmanız gerekir.
Hükümet, Ahıska Müslümanlarına yardım için diplomatik tem­
silcinin emrine 200 bin ruble göndermiştir. Buna benzer bir yardım
faaliyetini Batum'da da örgütlemeniz gerekiyor. Konudan Cafe­
rov'a ve Tekinski'ye bilgi verilmiştir.
Burada; Bakû'de de, Ahıska mültecilerine yardım ve genelde
her türlü sosyal ve siyasal konularla ilgilenen bir Yardım Komitesi
kurulacaktır.

Özel Kalem Müdürü adına Subhanverdihanov (imza)

* Rusya Toplumsai-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
8'de kayıtlı belge.

32
Gürcistan'daki Diplomatik Temsilci Caferov'dan
9 Nisan 1919 Tarihinde Tiflis'ten Alınan
Şifreli Telgraf*
Giriş No. 25

Kars Hükümeti'yle bağlantı kurmak amacıyla 10 Mart'ta oraya


gönderilen kişi henüz dönmedi. Tiflis'te bir basımevinden Thom-
son'un duyurusunu ele geçirdim. General Thomson bu duyurusun­
da, Kars havalisi halkına, Kars Şûrasının dağıtılacağını ve bir İngi­
liz genel valinin tayin edileceğini bildiriyor. Duyuru henüz basıl­
mamış. Bizim gazetelerin görevi bütün güçleriyle Thomson'un bu
adımını kınamak olmalı. Dün Thomson'u ziyaret ettim, uzun uzun
görüştük, ayrıntılarını yazıyla bildireceğim. No. 7

Caferov (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
9'da kayıtlı belge.

33
15 Nisan 1919 Tarihinde Alınan
Şifreli Telgraf
No. 34

Başbakan'a
Dışişleri Bakanı'na*

Bakû

Thomson bana, Gürcü birliklerinin Ardahan istikametine ilerle­


yişinin kendi rızasıyla gerçekleştiğini bildirdi.
İlişki kurmak üzere Kars'a gönderdiğim kişi döndü. Kars Hükü­
meti üyelerinin tamamının İngilizler tarafından tutuklandığını yeni
öğrendim. Tutukluları istasyonda görmüşler; onlar bu konuda bana
haber iletilmesini rica etmişler. Ayrıntıları yazıyla bildireceğim.
No. 13

Caferov (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 2 0 , yaprak
10'da kayıtlı belge.

34
ÇOK GİZLİ

Gürcistan Cumhuriyeti Hükümeti Nezdindeki


Azerbaycan Diplomatik Temsilci

15 Nisan 1919
No. 1492
Tiflis

Başbakan'a
Dışişleri Bakanı'na*

Güneybatı Kafkas Demokratik Cumhuriyeti'nin durumuyla ilgi­


li, keza Harp Bakanlığı'na da iletilmiş olan bilgileri gönderirken;
aldığım habere göre, adı geçen cumhuriyetin Hükümet üyelerinin
Kars'ta İngilizler tarafından tutuklandığını ve ayrı bir vagonda kon­
voy eşliğinde şimdilik Tiflis'e sevk edildiklerini bildiriyorum.

Gürcistan Hükümeti nezdindeki Azerbaycan Cumhuriyeti Dip­


lomatik Temsilci Caferov
Askeri Ataşe
Yarbay (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
11'de kayıtlı belge.

35
KOPYA

Dışişleri Bakanlığı

17 Nisan 1919
No. 804

Bakû'deki İngiliz Kuvvetleri Başkomutanı'na*


-

Dışişleri Bakanlığı'ndan alınan bilgilere göre, Güneybatı Kaf­


kas Cumhuriyeti'ne (Kars ve Batum vilayetleri) karşı bir harekât
için Ermeni Ordusu ve Andronik'in birlikleri Aleksandropol'den
(Gümrü) Kars'a doğru harekete geçmiştir.
Aynı zamanda Hint birlikleri de oraya sevk ediliyor.
Ekselanslarının bu haberin gerçek olup olmadığını bana bildir­
meyi reddetmeyeceğini arz ederim.

Dışişleri Bakanı Ziyathanov adına


tam yetkili Sekreter
Suphanverdihanov (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
12'de kayıtlı belge.

36
16 Nisan 1919 Tarihinde
Alınan Şifreli Telgraf
No. 35

Erivan'dan Bakû'ye
Dışişleri Bakanı'na*

Doğruluğundan emin olmadığım özel habere göre Ermeni Or­


dusu ve Andronik birlikleri, Kars'a sevk amacıyla, Gümrü'ye doğru
hareket etmişler. Ajansın telgraf haberine göre 6-10 Nisan arasında
Hint birliklerini taşıyan 7 tren (199 vagonlu) Kars'a geçmiş (bir ke­
lime okunmuyor; muhtemelen "sanırım") Kars Hükümetine karşı
harekât için. No. 49

Diplomatik Temsilci
Tekinski (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
13'te kayıtlı belge.

37
19 Nisan 1919 Tarihinde
Alınan Şifreli Telgraf
No. 905

Tiflis'ten Bakû'ye
Başbakan'a*

Gürcüler Soçi istikametinde ilerleyerek birçok gönüllü subaylar


taburunu esir aldılar.
Gümrü birliği komutanı Osepyants'ın, Hükümetin ve Müttefik­
lerin emirleri gereği Ermenistan'ın parçası olarak Kars bölgesine
girdiği ve halkın kendisine tabi olması gerektiği, Ermenistan Hükü-
meti'nin emrine uymayanların yasadışı ilan edileceği konusunda
halka bir duyuru yapılmasına ilişkin emri elime geçti.
Söylentilere göre İngilizler, ültimatom vererek (okunmuyor)
halkın Ermenistan iktidarını tanımasını önermişler; halkın bunu ka­
bul etmemesi nedeniyle, gözdağı vermek amacıyla, bir İngiliz zırh­
lı aracı ve Ermeni birlikleri Nahçıvan'a hareket etmiştir. Emri gön­
deriyorum. No. 1547

Caferov (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
14'te kayıtlı belge.

38
No. 40/909

20 Nisan 1919 Tarihinde Erivan'dan Alınan


Şifreli Telgraf*

Söylentilere göre İngilizler Kars'ı Ermenilere vermişler (burası


anlaşılmıyor). Şerur ve Nahçıvan Ermenilere devredilmiştir. Bunu
araştırmanızı ve İngilizlere sormanızı rica ediyorum. Eğer bu (bu­
rası okunmuyor, şöyle olmalı) "doğruysa" Hindistan, Arabistan, Af­
ganistan, Malaya Adaları ve Kafkas Müslüman dünyası ve keza
Banş Konferansı önünde (okunmuyor) ve bunu İngilizlerin birkaç
milyon Müslümanı yarım milyonluk bir ahaliye bağlamak arzusu
olarak "protesto etmek" gerekir sanıyorum.
Ayrıca Zod kasabasında Müslümanların direniş gösterdiğini,
Ermeni birlikleriyle çatışmaların başladığını söylediler. No. 60

Diplomatik Temsilci Tekinski

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
15'te kayıtlı belge.

39
İngiltere Genel Karargâhı
Bakû
21 Nisan 1919

Sayın Azerbaycan Dışişleri Bakanı'na*

17 Nisan tarihli 804 ve 805 sayılı yazınızla bildirdiğiniz görüş­


lerinize cevaben aşağıdaki bilgiyi vermekten şeref duyarım.
No. 804. İngiliz Genel Karargâhı'nın, Bakanlar Kurulu Başka­
m'na gönderdiği 21 Nisan tarih ve S-826 sayılı yazısının içeriğini
incelemenizi rica ediyorum.
No. 805. Türklerden ya da Türkiye'ye açıkça yönelim gösteren
kişilerden kurulu Kars Şûrası üyeleri İngiliz Komutanlığı'nca tu­
tuklanmıştır ve şu anda Batum'da bulunmaktadırlar.

Genel Karargâhı
Albay (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
16'da kayıtlı belge.

40
Bakû'deki İngiliz Genel Karargâhı'na*

(Azerbaycan) Dışişleri Bakanlığı'nın 17 Nisan tarihli 805 sayılı


yazısına cevabi yazınızdan, Türklerden ya da Türkiye'ye açıkça yö­
nelim gösteren kişilerden kurulu Kars Şûrası üyelerinin İngiliz Ko­
mutanlığı'nca tutuklandığı anlaşılmaktadır.
Kars Hükümeti üyelerinin İngiliz Komutanlığı'nca tutuklanma­
sı gerçeğinden başka, Kars havalisine fiilen Gürcistan ve Ermenis­
tan silahlı kuvvetleri girmekte, bu bölgede yaşayan ve kendi kade­
rini kendi tayin etmiş olan halkın haklarını çiğneyerek topraklarını
işgal etmektedir.
Azerbaycan Hükümeti'nin, bu bölgenin Gürcistan ve Ermenis­
tan arasında bölünerek paylaşılmasına sessiz kalacağı düşünüle­
mez. Hükümetimiz, İngiliz komutanlarından Gürcistan ve Erme­
nistan cumhuriyetlerinin bu saldırgan tutumlarını durdurmasını;
kendi kaderlerini kendi tayin etme ilkesi doğrultusunda halk irade­
sinin özgürce tecelli etmesine ve uygun bir hükümet kurmalarına
imkân sağlamasını talep eder.

Başbakan
Dışişleri Bakanı

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
17'de kayıtlı belge.

41
Azerbaycan Cumhuriyeti
Dışişleri Bakanı
30 Nisan 1919
No. 2

Kafkas'taki İngiliz Birlikleri Komutanı'na*

Müslüman ahali, henüz Eski Rusya İmparatorluğu'nun var oldu­


ğu zamanlarda, ayrı ayrı yerlerde yerleşmiş bulunmasına rağmen,
kendini sadece dini değil, iktisadi, günlük yaşantı ve kültürel çıkar
birliğiyle bağlanmış tek bir millet olarak görmüş ve Güney Kaf­
kas'ın çeşitli bölgelerinde yaşayan Müslümanların karşılıklı özlem­
lerini hukuki olarak düzenleyecek koşulların yaratılmasına daima
çaba sarf etmişti.
Güney Kafkas'ta ayrı ayrı cumhuriyetlerin kurulması ve halkların
kendi kaderlerini kendileri tayin etmesi yüce prensibinin ilanıyla Gü­
ney Kafkas'ın Müslüman nüfusu, meşru ve hukuki taleplerin tam ola­
rak karşılanabileceği bir hayat tarzına kavuşacağını ummuştu.
Gel gelelim şimdi, Hükümetin edindiği bilgilere göre, mülteci
yerleştirme kisvesi altında, baştan aşağıya Müslüman nüfusun ya­
şadığı Kars vilayeti, silahlı çatışmalar eşliğinde Ermeni ve Gürcü
birliklerince işgal edilmektedir.
Bu bölgenin kaderiyle ilgili sorunun, Paris Banş Konferansın­
dan önce çözülememesi ve Azerbaycan'ın kendi çıkarları sorunu­
nun -ki buranın Müslüman halkı bu bölgenin nüfusuyla sıkı bağ

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
18'de kayıtlı belge.

42
içindedirler- açıkta bırakılması karşısında, öz kardeşlerinin ve din­
daşlarının kaderine ve onlar üzerinde baskı uygulayanlara karşı ses­
siz ve kayıtsız kalmayacak olan hükümetimin bana verdiği görev­
le, bu tür "işgal" düzeninin, bir halkın kendi kaderini kendi tayin et­
mesi ilkesini kökünden tahrip ettiğini (oysa bir halkın kaderini sa­
dece onun iradesi belirleyebilir) bildirmeyi bir görev sayıyorum.
Mültecilerin kendi yerlerine yerleştirilmesi planını Hükümeti­
miz anlayışla karşılamaktadır. Ancak bu yerleştirme, mültecileri
yerleştirmekten ziyade, söz konusu bölgeyi işgal etmeye ve kendi­
ne mal etmeye çalışan Ermeni ve Gürcü birliklerince değil, İngiliz
birliklerinin yardımıyla yapılmalıdır. Buna benzer olaylar, bölgede
yasal yapının ve düzenin oturmasına değil, düzene ve komşu halk­
ların bir arada barış içinde yaşamalarına sürekli tehdit oluşturacak
yeni gerginlik ocaklarının kurulmasına yol açar. Oysa İngilizlerin
istediği bu değildir.
Zatıalilerinizin, tartışmalı sorunları her zaman banş yoluyla
çözme isteğinden hiç kuşku duymayan Hükümetim, Ermeni ve
Gürcü birliklerinin Kars havalisine zorla girmesi nedeniyle protes­
tolarını bildirir, bu hareketin durdurulması, söz konusu birliklerin
bölgeden çıkarılması ve halkın isteklerine cevap verecek bir yöne­
timin kurulması hususunda emir istihsalini arz ederim.

Dışişleri Bakanı (imza)

43
Hükümet Başkanı Adına
Erivan'dan Çekilen Telgrafın Kopyası*

Bugün 3 Mayıs'ta 77 sayılı aşağıdaki yazıyı


Ermenistan Dışişleri Bakanı'na sundum:

"Ekselansları Ermeni Dışişleri Bakanı'na

Hükümetimden aldığım görevle, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin


ayrılmaz parçasını teşkil eden Nahçıvan Kazasına Ermenistan
Cumhuriyeti birliklerinin girmesini protesto ediyorum. Ermenistan
Cumhuriyeti Hükümeti'nin, iki komşu cumhuriyetin sınırlarıyla il­
gili sorunu silah zoruyla ve aynı zamanda -ana görevlerinden biri
tartışmalı ve çetin sorunları barış yoluyla çözmek olan Kafkas Kon-
feransı'ndaki- kendi temsilcileriyle çözmeye yanaşmayacağını
umarım. Kaldı ki Ermenistan Hükümeti 4 Nisan 1919 gün ve 1075
sayılı notasıyla, toprak sorunlarının çözümünün Kafkas Konferan-
sı'nda çözüme tabi bütün sorunların önkoşulu olduğunu ifade et­
mişti. Hükümetinizin, bu sorunun çözümüyle ilgili görüşlerini ba­
na iletmeyi reddetmeyeceğini arz ederim." No. 79

Diplomatik Temsilci Tekinski

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
19'da kayıtlı belge.

44
Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti
Askeri-Sağlık Müfettişi
15 Ağustos 1919
No. 19
Bakû
İskân Bakanlığı

Zatı devletlileri
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Özel Kalem Müdürü İsmail Bey Huramoviç'e*

Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti Meclisi beni Azerbaycan Cum-


huriyeti'nde görevlendirirken, Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti tem­
silcilerinin, Güney Kafkas Konferansına katılmaları ve görüşme­
lerde yer almalarının sağlanması konusunda Hükümetinizden ge­
rekli girişimlerde bulunmasını hassaten rica etmemi emretmişlerdi.
Gerekli çalışmayı yaptım, yani Gürcistan'daki Azerbaycan diplo­
matik temsilciye, Azerbaycan Dışişleri Bakanı'na ve Bakanlar Ku­
rulu Başkam'na bu konuda rapor verdim. Sonucunda Ararat Cum­
huriyeti Hükümeti'ne gereken nota verildi, ancak ne yazık ki adı
geçen hükümet, Konferans'a Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti tem­
silcilerinin katılmasını kabul edilemez buldu.
Edindiğim bilgilere göre, bugünlerde İkinci Kafkas Konferansı
düzenlenecekmiş, bu haberi bildirirken, bu konferansa Güneybatı
Kafkas bölgesi Müslüman temsilcilerinin de katılmalarının sağlan-

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
20'de kayıtlı belge.

45
ması hususunun yeniden dikkate alınması amacıyla Sayın Dışişleri
Bakanı'na bilgi verilmesini arz ediyorum.
Meclis üyesi Karaağazade'nin bildirdiğine göre, karşılıklı değiş­
tirilen bölgenin Müslüman temsilcileri Tiflis'e gitmişler, toplantıya
katılabileceklermiş.

Azerbaycan Cumhuriyeti'ne
diplomatik işler için görevlendirilen
Askeri-Sağlık Müfettiş Vekili Bestujev
(imzalı)

46
Genelkurmay Karargâhı
22. Tümen
9 Eylül 1919
101/134

Ekselansları
Azerbaycan Dışişleri Bakanı'na*

22 Temmuz 1919 gün ve 2208 sayılı yazınıza cevaben zatıâlini-


ze, İngiliz makamlarınca tutuklananların 28 Mayıs 1919 tarihinde
Malta'ya sevk edildiklerini bildiririm.

Güney Kafkas'taki İngiliz Kuvvetleri


Genel Komuta Karargâhı
Yarbay (imza)
Batum, 9 Eylül 1919

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
21'de kayıtlı belge.

47
Zatı devletlileri
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'na*

Efendim,
Gerek Türklerin ayrılmasından, gerekse üç eyalet (evliye-i sela-
se)** üzerinde iktidar kurulduktan sonra Kars Sancağında baş gös­
teren ve bugüne kadar da devam eden olaylardan sanıyorum habe­
riniz vardır. Malumlarınız olduğu üzere adı geçen eyaletlerin ahali­
si, Ermenilerin Müslümanlara karşı uyguladığı canavarca eylemler­
den onları kurtaracak güç olarak iktidarın şahsında sizlere derin
umut beslemiştir. Bu üç bölgedeki Müslümanların durumu ve Er­
meni vahşeti hakkında aşağıdaki bilgileri arz ederken, bizler için
bir kurtuluş yolu bulmanızı hassaten rica ediyorum.
1. Türklerin Kars'tan ayrılması münasebetiyle, buranın saygın
ve söz sahibi kişileri, halkın onurunu, haklarını, şahsiyetini ve mal­
varlığını güvence altına almak amacıyla, bir taraftan Batum, öbür
yandan Şerur-Nahçıvan arasındaki sahayı içine alan bölgede Milli
İslam Şûrası toplanması kararı aldılar.
9 Mart 1919 tarihinde Kars'ta bir araya gelen temsilciler toplan­
tısında 1 başkan, 6 üyeden oluşan 1,5 milyon insanın esenliği için
çalışacak bir Komite seçildi. 1,5 ay sonra demiryolu hattını kontrol
sıfatıyla bir İngiliz heyeti geldi, beraberinde, o zamana kadar giriş
izni olmayan Ermeni memurlarını da getirmişti. "Şûra" elbette bu
gibi olaylara razı olamazdı ve bu memurların derhal uzaklaştırılma-

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
22-23'te kayıtlı belge.
** Kars, Batum ve Ardahan. (Çevirenin notu.)

48
sını istedi. İngilizler bu talebi yerine getirdiler. Bu sırada Türkler
Kars bölgesini tamamen boşaltmışlardı.
13 Haziran 1919 tarihinde Milli İslam Şûrası "Güneybatı Kaf­
kas Hükümeti" adını aldı. Her yerde mükemmel bir düzen hüküm
sürüyordu. Yerel seçimler sonucu oluşan Meclis, ülkenin bütün
yurttaşlarına karşı, hiçbir şekilde din, milliyet ayrımı yapmadan
adaletli ve eşit davranmaktaydı.
2. İngilizler, Kars'ın Ermenilere devri meselesinde, Müslüman­
ların Ermeni hâkimiyeti altında yaşamayı kabul etmeyeceklerine
daha baştan kanaat getirmişlerdi, ama buna rağmen Meclisin top­
landığı bir gün 30 bin İngiliz ve Hint askeri yığarak hükümet üye­
lerini tutukladı ve Malta Adası'na sürdü. Üç gün sonra askeri durum
ilan ederek ve hâkim noktaları işgal ederek Kars'ı Ermenilere tes­
lim ettiler.
3. İngilizler bazı sebeplerden Kars'ı terk etmişlerdi. Kars'ta gıda
maddelerinin ucuz olduğu düşüncesiyle şehre Erivan'dan -sayıları
20 bini bulan- Ermeni mülteci akını başlamıştı. Bunun sonucu şe­
hirde gıda maddelerinin fiyatında korkunç bir artış oldu. Duruma
haâkim olduktan ve Kars'ta hâlâ kalmakta olan kadınlı çocuklu
Müslüman mültecileri sürdükten sonra (öyle ki Kars'ta 30 civarın­
da ev kalmıştı) Ermeniler, eski intikam ve Müslümanları takip yö­
nündeki politikalarını sürdürmeye başladılar.
4. İngilizler Kars'ı terk etmekle birlikte, burada bir İngiliz Ko­
misyonu kalmıştı. Bu esnada Ermeni Cumhuriyeti Başbakanı Hati-
sov Kars'ı ziyaret etti ve Müslümanları, Rusları, Ermenileri topla­
yarak ayrım gözetmeksizin herkese eşit davranılacağı, kişi ve mal
güvenliğinin korunacağı sözü verdi.
Hatısov'un ayrılmasından sonra İngiliz Komisyonu ve kısa bir
süre sonra da mülteciler için Amerikan Yardım Komisyonu geldi.
Beraberinde tahıl ve un getirmişti. Komisyon, Müslüman mülteci­
leri tamamen görmezden gelerek, Ermenilere bedava tayın dağıt­
maya başladı. Şikâyetimiz üzerine Komisyon Müslüman mültecile-

49
re bedeli karşılığında tayın verdi, ama birkaç gün sonra ekmek da­
ğıtımı kesildi. Müslümanlar yine aç bilaç kendilerini sokakta bul­
dular. Civar köylerden Kars'a gıda maddesi satmak için gelenlerin
mallarına şehre bir kilometre kala el konuyordu. O kadar ki, 15-16
kilogram arpanın şimdi 400 rubleye satıldığı oluyor, kaldı ki bul­
mak da imkansız... Bizleri soğuktan öldürüyorlar, üstelik Ameri­
kan Yardım Komisyonu, Ermeni birliklerinin tahıl ihtiyacını da kar­
şılıyor.
Ayrıca Sarıkamış istikametindeki Akça bucağının köyleri top
ateşine maruz kaldı, köyler tahrip oldu, bütün hayvanlar telef oldu.
Göle'de 4 köy yıkıldı, malları talan edildi. Şöregel'de Keni köyün­
den 300 büyükbaş hayvan, 60 at; Gülviran köyünden 100 büyük­
baş, 300 koyun; Kalo köyünde bir araba dolusu tahıl ve un götür­
düler, 4 kişiyi öldürdüler. Karaca bucağında yaşlı bir dedeyi ve oğ­
lunu öldürdüler, 10 bin rublelerini aldılar.
Şehirde dükkânlar saat 10'da açılıyor, en geç 4'te kapanıyor, sa­
at 4'ten sonra Müslümanları dışarıda göremezsiniz. Kalında 30
Müslüman köyü yağmalandı ve yıkıldı, sağ kalanlar Kars'a gittiler.
Özetle, Müslümanlar aç ve ölüyorlar. Şehirde ellerinde ne varsa
-Ermeniler yalancı tanık buldu mu- hemen gasp ediliyor.
Özetle, Müslümanların neleri var neleri yoksa; paraları, hayvan­
ları, tahılı ellerinden zorla alınıyor. Şimdi her şeyden mahrum du­
rumdalar.
Özetle, Kars bölgesi Müslümanlarına yardım edilmesi ve çıkar­
larının korunması amacıyla bir temsilci yollamanızı özellikle rica
ediyoruz.

Kars Temsilcileri
(imza)
Kasım Zeynelov, Muhtar Adıgüzelov

50
Sayın Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti
Başkam'na*

Tutanak

Güneybatı Kafkas Meclis Başkanı'nın görevlendirmesiyle,


Azerbaycan Cumhuriyeti Başkanı olarak zatıâlinize aşağıdaki pro­
testomuzu arz ediyorum:
Bu yıl 20 Ocak günlerinde Gürcülerin saldırılarıyla, köyleri top
ateşine tutulan, camileri yıkılan, hiçbir suçu olmayan insanları katle­
dilen Ahıska Kazası Kobliyan köylüleri eline silah almak zorunda
kaldılar. Bu çatışma iki haftadan fazla sürdü ve 11 Şubat'ta Ahıska gö­
nüllü milisleri Ahıska'yı işgal etti, 14 Şubat'ta kazanın Müslümanlara
ait bütün toprakları işgal edildi, 22 Şubat'ta da Ahıska baştan başa iş­
gal edilmiş oldu. Bu zaman zarfında Müslümanlar komşuları Gürcü­
lere karşı özenli davranmış, şiddete yönelik olay çok az olmuştu; bir­
lik komutanları müdahale edince çatışmalar hemen kesiliyordu.
Ama Gürcüler böyle yapmadılar: gittikleri her yerde haklı hak­
sız ayrımı yapmadan köyleri ateşe verdiler, kadınların ırzına geçti­
ler, komutanlarının göz yummasıyla, daha doğrusu emriyle ellerine
ne geçerse alıp götürdüler.
Gürcüler bombalama sırasında her zaman camileri hedef alıyor­
lardı (Hilvan, Lelevan, Kaharet vs. köylerinde camiler böyle yıkıl­
dı), köyleri işgal eder etmez ateşe veriyor, her yerde kadınlara teca­
vüz ediyorlardı. Tahıl, ev eşyası, geride hiçbir şey bırakmadan gö­
türüyorlardı. Mesela, Posofun Perban köyünde birlik komutanı

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 2 0 , yaprak
24-25'te kayıtlı belge.

51
yağmalanan malları açık arttırmayla sattı; Gürcülerin, Çihel köyün­
de 80 yaşında bir kadına tecavüz ettikleri ve sonra da bağırsakları­
nı çıkarttıkları bilinen bir hadisedir; esirlerimizin gözlerini oydular
(Petoban Köyü), cinsel organlarını vb. kestiler. Buna karşılık hiçbir
zaman kiliseleri yakmadılar, oralardaki sivil halkı öldürmemişler.
4 Mart'ta biz Azgur'dan geri çekildikten sonra, Gürcüler zırhlı bir
araçtan 200-250 kişilik çoluk çocuklu bir kadın mülteci grubuna kur­
şun yağdırmışlar, bu belki de daha iyiydi, zira sağ kalan kadınları
korkunç bir utançla baş başa bırakarak tecavüz etmişler. Bu olaylar
sadece Azgur'da cereyan etmiyordu, diğer bütün köylerde de durum
aynıydı. Bu bölgenin Azgur ve diğer köyleri büyük zarar gördü. Ba­
zı köyler (Tkeşlana, Gürkel, Ağara, An, Dzir, Karamdan, Gunta) ta­
mamen yakıldı. Tsinuban, Azgur, Kapadze, Tsil, Kide, Koltakev, Or-
pola köylerinde evlerin yarısından fazlası yok edildi, hemen hemen
her yerde (Zikel, Kide, Çunta, Karatudan, An, Gürkel) camiler yıkıl­
dı; Gürcüler tahıl stoklarını, süt ve iş hayvanlarını alıp götürdüler.
Az çok kalburüstü kişiler hapse atıldı (örneğin, Azgur'dan Halif
Dadaşoğlu, Mustafa Sulüoğlu vs.). 300 tona yakın tahıl, 4 000 bü­
yükbaş, 6 000 küçükbaş hayvana el konuldu. Koblian'da aynı olay­
lar tekrarlandı: Çihel, Tutaçvar, Kikinet, Sahan, Harcan, Suflis, Ar-
cala, Ab, Hak, Oral, Pareha, Sarbastuman, Marel, Yukarı ve Aşağı
Uşe-Huro, Orçoşan, Garan, Cağızman, İnceoğlu köyleri ateşe veril­
di; Harcan, Sahan, Kikinet, Çihel, Suflis, Sarbastuman, Cağızman,
Çaral, Marel köylerinin camileri yıkıldı; her yerde hayvanlara el ko­
nuldu; toplam 3 000'e yakın büyükbaş hayvan, 7 000 kadar koyun
götürüldü; 300 tona yakın tahıla el kondu; milyonlar değerinde pa­
ra ve kıymetli eşya gasp edildi. Gürcülerin iki kere saldırdığı Kars'ın
Posof bucağında: Badela, Polola, Stepansminda, Papalo, Gume, Pe­
toban, Georgisuban, Çuantel, Erem, Zendar köyleri yakıldı; Badela,
Çilvana, Papalo, Güme, Petoban, Çuantel, Georgisuban köylerinde
camiler ateşe verildi; 120 ton tahıl ve 30 ton ot, 2 000 küçükbaş hay­
van ve 1 000 büyükbaş hayvan ve at gasp edildi; Şuarskal'dan 5, An­
aldan 6 genç kadın, Posof tan 300 rehine götürüldü; Gürcüler bu ey­
lemlerinden başka gittikleri her yerde kadınlara tecavüz ettiler -bu

52
onların usulüdür- yağma yaptılar; gelen şikâyetlere göre sadece Po­
sof ta 800 bin rubleye yakın para gasp etmişlerdi.
Ahıska Kazasının Uravel ve İdumalin cemaatine en son uğradı­
lar, burada da programlarına göre hareket ettiler: Tobiyet, Zurzel,
Yeniköy, Anda, Kisapin, Groma, Shorca, Entel köyleri tahrip edil­
di, yağmalandı; 2 000 tona yakın tahıl; 1 000 büyükbaş hayvan ve
3 000 koyun götürüldü.
İngilizlerin fiilen yönetiminde olan Ahılkelek'te Gürcüler geniş
boyutta tahribat yapamadılar. Buna rağmen bir tek Okam köyünden
15 ton kadar tahıl, her evden çift öküzlü araba talep ettiler; toplam
100 ton tahıl, 2 000 büyükbaş ve 6 000 küçükbaş hayvan gasp ettiler.

Toplam Zarar

2 kazada ve bir bucakta 45 köy ateşe verildi


(1.800 ev) 3.400.000 Ruble

8 köy yağmalandı

(53 köyde ev eşyaları talan edildi) 5.000.000

22 cami halılar
(değerli yıkıldı vs.) 3.000.000 M

İlk hesaplara göre 1 000 ton tahıl ve


30 ton samana el kondu 5.976.000

1 300 Büyükbaş ve
2 500 küçükbaş hayvan götürüldü 8.400.000

Para ve kadın ziynetleri gasp edildi 3.000.000

Maddi zarar
TOPLAM 28.776.000

53
Çatışmaya girmeyen sivil insanlar öldürüldü (genellikle kadın
çocuk, yaklaşık 1 000-1 500). Ayrıca tanınmış 300 kişi tutuklandı,
11 genç kadın götürüldü, bir daha geri dönmediler.
Bütün bu eylemler komutanlarının rızası ve müsamaha göster-
meleriyle -hem de Caksu ve Ahıskada bulunan İngilizlerin gözü
önünde- yapılmıştı. Çoğu zaman onlar, Gürcülerin yol açtıkları bu
zulüm ve vahşeti bizzat görebildiler.
Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti, "kardeşleri Gürcü Müslü­
manlara" karşı, onlara sosyalizm ve komünizm akideleri aşılaya­
rak ve kendi kültürlerinin üstünlüğüne inandırarak işte böyle mü­
cadele ediyor.
Yağmalanan ve aşağılanan Ahıska, Ahılkelek ve Posof Müslüman
ahali adına isyanımı belirtiyor ve Hükümetinizden himaye ve korun­
ma rica ediyorum, çünkü hayvanların ve ürünün yağmalanması aç­
gözlülükle, canavarca sürdürülmektedir. Hayvanları ve ekini ellerin­
den alınacağı için köylülerin toprak sürmeyi göze alamadıklarını
söylemek yeter. Müslüman nüfusu açlık ve ölüm tehdit ediyor, halkı­
mızı ancak Hükümetinizin desteği ve himayesi kurtarabilir.

(imzasız)

54
Kopya*

Kars ve Gümrü şehirleri ilçeleriyle birlikte Türkler tarafından


işgal edildikten sonra, buraya hem yerli, hem de Ermenistan'dan
gelen Müslüman mülteciler yerleştirildi. Bu bölgelerde barınan
Müslümanlar, Türkler henüz Güney Kafkas'tan ayrılmadan bir ay
önce, yardım için Türk makamlarına başvurdular, ancak elle tutu­
lur yardım görmeyince Kars ve Gümrü köyleri Müslümanları
Kars'a hareket ettiler. Yolların olmayışı yüzünden Türk birlikleri
hâlâ burada bekliyordu. Kars'ta yerli nüfustan ve gelen Müslüman­
lardan bir hükümet kuruldu, bu hükümet Kars bölgesini "Güney­
batı Cumhuriyeti" ilan etti. Türklerin Kars'tan kesin olarak ayrıl­
masından sonra, Ermeni Hükümeti Kars'a, beraberinde askeri bir­
likler olmak üzere bir genel vali gönderdi, ancak adı geçen cum­
huriyetin direnişiyle karşılaşınca, Ermeni mültecilerin toplandığı
Gümrü'ye çekildiler. Sonra İngilizler geldi, Güneybatı Gumhuriye-
ti'nin iç işlerine karışmayarak kendi genel valilerini atadılar. İngi­
lizlerin önerisiyle, adı geçen cumhuriyetin hükümeti, Kars Ermeni
mültecilerin kendi yerlerine dönmesine razı oldu, ama Ermenistan
Hükümeti, mültecilerin yerlerine dönmesine izin verilmesi halin­
de, bunun Kars Hükümeti egemenliğinin tanınması anlamına gele­
ceğini, dolayısıyla bunun kabul edilemeyeceğini bildirerek Erme­
ni mültecilerin yerlerine dönmesine müsaade etmedi. Ermeni Hü­
kümeti Kars'ı kuvvet zoruyla ele geçirme umudunu kaybedince

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
26-27'de kayıtlı belge.

55
başka yola başvurdu: Kars Hükümeti'nin, Türklerle sıkı ilişki ha­
linde çalıştığını ve Türkiye'nin kısa zamanda Nahçıvan'ı ve Azer­
baycan'ı kendi topraklarına katacağını, böylece hem İngilizler ve
hem de Ermeniler için tehdit oluşturacak büyük güç haline gelece­
ğini dile getirerek İngilizleri etkilemeye başladı ve Barış Konfe-
ransı'na birkaç telgraf çekti. Bu dinamik ve zekice çalışmalardan
sonra İngilizler Kars Hükümeti'nin dağıtılmasını ve Kars'ın Erme­
nilere devrini istediler; İngilizlerin Tatarlarla (Türklerle) küçük
çapta çatışmasından sonra Kars İngilizlere bırakıldı, sonra da Er­
menilere devredildi. Kars Hükümeti'nin 35 üyesi tutuklandı ve Ba-
tum'a sevk edildi. 19 Nisanda İçişleri Bakanı Hatisov ve Karargâh
Komutam Silikov 400 milisle Kars'ı kalesiyle birlikte teslim alma­
ya geldiler, 21 Nisanda da Gümrü'den Kars'a 1. ve 4. Piyade Alay­
ları sevk edildi. Böylece Ermeniler Müslümanların pasif davran­
ması sayesinde Kars'ı ele geçirmiş oldular. Kars alındıktan sonra
Ermeniler, Karabağ'ın öcünü almak için, Nahçıvan'ın işgali zorun­
luluğunu -Nahçıvan'da bir tek Ermeni bile bulunmadığını hesaba
katmadan- öne sürmeye başladılar.

Ermenistan'daki Ermeni Misyonu* Sekreteri


M.G. Mir Babayev (imza)

* Belgede bir yanlışlık var herhalde "Ermeni Misyonu" değil "Azerbaycan M i s y o ­


nu" olması gerekir. (Arif Acaloğlu'nun notu.)

56
Azerbaycan Diplomatik Temsilcisi Caferov'a*
Tiflis

Erivanlı Mühendis Halil Bek Kasımbekov'un Bakû'ye mutlaka


gelmesini önermenizi rica ediyorum. Her cumhuriyetten konferan­
sa kaç temsilcinin katılacağını telgrafla bildirin. Gürcistan Hükü­
meti'nin muvafakatini aldıktan sonra, Ahıska'nın zarar gören Müs­
lüman nüfusuna derhal yardım örgütlemenizi rica ediyorum ve bu
maksatla Hükümet, tahsisattan emrinize şimdilik 200 bin ruble
gönderilmesine müsaade etmiştir. Kars Hükümeti'yle sıkı temas
kurmaya çalışın ve her türlü yardımı yapın, ihtiyaçlarını öğrenin ve
gerekli tedbirlerin alınması amacıyla bana bildirin. Bu iki konuda
Batum Konsolosluğu'yla temasa geçin. Ermeni birliklerince esir
alınan Erivan şehri Müslüman kadınlarının dönmesi için Müttefik
Komutanlığı'na baskı yapın. Ermeni birliklerinin Azerbaycan top­
rağına, Gökçe kazası Zod köyüne vb. köylere sevk edilmesini he­
men durdurmasını, kan dökülmesini durdurmak amacıyla, General
Thomson'dan ısrarla isteyin. Sonuçları bana bildirin.

Hükümet Başkanı

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
28'de kayıtlı belge.

57
İvedi

Azerbaycan Diplomatik Temsilcisi Caferov'a*


Tiflis

Güneybatı Kafkas

Kars Hükümeti'yle temas kurmaya çalışın ve her türlü yardımı


yapın, ihtiyaçlarını öğrenin ve gerekli tedbirlerin alınması amacıy­
la bana bildirin. Bu iki konuda Batum Konsolosluğu'yla temasa ge­
çin. Ermeni birliklerince esir alınan Erivan şehri Müslüman kadın­
larının dönmesi için Müttefik Komutanlığı'na bastırın.

Hükümet Başkanı

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
29'da kayıtlı belge.

58
Duyuru

İngiliz birlikleri Kafkas'a huzuru ve düzeni sağlamak için gel­


miştir. Bu yönde bizlere yardımcı olmak umuduyla Kars Milli Şûra­
sı kurulmuştu. Ancak Şûra bunu yapmadı. Halkın huzurunu ve dü­
zenini sağlamak yerine, halkta sadece kargaşaya ve isyana sebep ol­
du. Adı geçen şûra şimdi İngiliz Komutanlığı'nca dağıtılmıştır. Bun­
dan sonra iktidar tamamen İngilizlerin elinde bulunacak ve Kars vi­
layetinde yeni bir yönetim kuracaktır. Halk, İngiliz Komutanlığının
yayımlayacağı bütün emirleri uygulayacaktır. İngiliz Komutanlığı,
halkı eski yerlerine yerleştirmeye, huzuru ve asayişi sağlamaya gay­
ret edecektir. İngiliz makamlarının izni olmadan silah taşıyanlar ce­
zalandırılacaktır. Halk kendi evine ya da İngiliz Komutanlığının
göstereceği yerlere yerleşebilecektir. Bu duyuruda belirtilen kurallar
geçicidir, her türlü sorun sadece Barış Konferansı'yla çözülebilir.
Halk yerlerine dönünce yeniden işleriyle uğraşabilecektir. Bu konu­
da herkes gereken yardımı göstermelidir. İngilizler bütün milletlere
eşit davranacaktır. Kars bölgesi General Devi'ye tabidir ve emirleri
itirazsız uygulanacaktır. Yerine getirmeyenler cezalandırılacaktır.
Barış Konferansı, her halkın kaderini (geleceğini) belirleme ko­
nusunda, o halkın tavrını ve hareketini esas alır.

Kafkas'taki İngiliz Kuvvetleri Komutanı


General Thomson

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
30'da kayıtlı belge.

59
Kars Sancağı Murahhas Temsilcisi İsmail Nazaraliyev'in
Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti'ne Raporu*

Şöregel ve Akbaba delegesi Kerbalay Memed Hacı Abbasoğlu;


Çıldır delegesi Doktor Esat Hacıyev ve Zaruşad delegesi Öğret­
men Memed Hocayevden oluşan Kars Delegasyonu Bakû'ye gel­
meden önce, yani 10 Şubat'tan önce Kars bölgesinde baş gösteren
olayların hikâyesi Hükümet tarafından artık bilinmektedir. Bu za­
mana doğru Ermeni Hükümeti ajanları Göle'nin Kürt liderlerini sa­
tın almışlardı ve Ardahan'ın bir kısmıyla Göle'yi Ermeniler işgal
etmişlerdi. Böylelikle Ermeniler, Ermenistan iktidarını tanımayan
bölgelere doğrudan girmişler ve Şöregel, Çıldır, Akbaba ve Zaru-
şadin Oltu'yla bağlantısını kesmişlerdi. Adı geçen yerlerle Oltu
arasında bağlantı kesilince, Ermenilerle yapılacak müteakip bir sa­
vaş bizler için zorlu bir sürece giriyordu. Çok kısa bir zamanda
dıştan bir yardım alınamadığı takdirde, davanın kaybedileceğini
söylemek için uzak görüşlü olmaya gerek yok; çünkü halk sadece
kendi gücüyle Ermeni saldırılarına karşı dayanamaz. Ermeniler bu
bölgeleri ayırarak, önce işe coğrafi konumu ve arazi yapısı itiba­
riyle işgali kolay olan Zaruşad'tan başladılar; kaldı ki burası Gö-
le'ye bitişikti ve genellikle Kürtler yaşıyordu. Bu arada Gürcistan
Ardahan'ın işgal edilen kısmını berkitmeye, kuvvet ve askeri mü­
himmat yığmaya başlamıştı. Zaruşad'taki kanlı çatışmalar, yukarı­
da belirtilen heyetin gelişinden sonra öğrenildi. Bazı olaylar, Azer-

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
31-34'te kayıtlı belge.

60
baycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'nın, Ermenistan Dışişleri Ba-
kanlığı'na gönderdiği iki notada yer almıştı. Böylelikle işbu rapor
müteakip olayların tablosunu kronolojik gelişim düzeni içinde
gözler önüne sermektedir
Zaruşadin işini bitirdikten sonra Ermenilerin Şöregel'e karşı sal­
dırıya geçtiğini, Kars bölgesine giderken Tiflis'te öğrendim. Şöre-
gel'deki Ermeni harekâtı, Osipyans'ın Şahnalar halkına üç gün içinde
köyü boşaltmalarını söylediği 12 Şubat tarihinde başlamıştı. Bu eski
bir Rus köyüydü ve buraya Müslümanlar, özellikle Erivan bölgesin­
den ve Gümrü şehrinden gelen mülteciler yerleşmişti. Şahnalar halkı
Osipyantsin talebine boyun eğdiler ve hemen kadınları çocukları,
malı mülkü tahliyeye başladılar. Ne ki Osipyants sözünü tutmadı ve
14 Şubat'ta kalleşçe davranarak emrindeki birlikleri ani bir baskınla
köyü boşaltmakta olan sivil insanların üzerine yönlendirdi. Bazıları
kaçarak canlarını kurtardı. 100 kişiden fazla insan öldürüldü. Sağ ka­
lanlar götürüldü, bugüne kadar da akıbetleri bilinmiyor. 15 Şubat'ta
yine Osipyantsin birlikleri önceden haber vermeden Karahan köyü­
ne saldırdı. Burada top da kullanıldı, pek çok ev yandı, yıkıldı, ço­
cuklar kadınlar öldü. Halk kaçışmaya başladı, -30 derece soğukta ve
kar fırtınasında 200'den fazla insan öldü. Aynı gün Mükez köyü bom­
balanmaya başladı. Birçok ev yıkıldı, sivil halktan 100'e yakın insan
öldü. Düzenli birliklerin bu vahşetiyle yetinmeyen Osipyants, silahlı
Ermenileri Müslümanların üzerine saldırttı. 14'ü 15'e bağlayan gece
ve 15 Şubat'ta Aslanhane, Kinai, İlandı ve Aküzüm köylerine, civar
köylerin Ermenileri saldırdı. Müslümanlar, karanlık ve dondurucu
bir gecede evlerinden fırlayıp kaçmaya başladılar, kar fırtınası vardı.
Yollarını kaybettiler. 300'e yakın insan donarak öldü. Adı geçen köy­
lerin malı mülkü Ermeniler tarafından yağmalandı. Talana Ermeni
kadınlar da katılmıştı. Topçu ateşiyle onlarca köy yerle bir edildi.
Müslüman ahalinin maruz kaldığı vahşeti ve aşağılanmaları sözlerle
anlatmak mümkün değildir. Köyler bütünüyle mahvediliyordu. Tes­
lim olmaları da işe yaramıyordu. Aralık ve Karakilise köylerinin

61
bütün sakinleri itaat ettikten ve silahlarını bıraktıktan bir hafta sonra
düzenli Ermeni ordu birlikleri tarafından katledildiler. Bu olay 26 Şu­
bat'ta olmuştu. Bundan önce, özellikle 16 Şubat'ta Şöregel halkı tes­
lim olacaklarına dair Ermeni komutanına bir heyet göndermişlerdi.
Görüşmeler 25 Şubat'a kadar sürdü. Halk teslim oldu ve 400 civarın­
da tüfek teslim edildi. Silah teslimini sadece Seydi ve Dilan köyleri
kabul etmemişti. 26 Şubat'ta bu iki köyün bombalanmasında Erme­
niler bir sonuç alamamışlardı. Ermeniler bunun hırsını, Ermenistan
iktidarını tanıyan ve silahlarını teslim eden köylerden çıkardılar. Kü-
çükkımılı, Büyükkımılı, Molla Musa, Vartanlı, Bacıoğlu, Okçuoğlu,
Memed Abad, Aralık, Karakilise köyleri bombalanmaya başladı. Kü-
çükkımılı köyü yerle bir oldu. Altı köy büyük tahribata uğradı. Halk
bütün malını mülkünü bırakarak kaçtı, Aralık ve Karakilise sakinleri
kaçmayı başaramadı. Aralık'ta 1 000 nüfustan sadece 11'i kurtuldu.
Karakilise halkının neredeyse tamamı toptan katledildi, sağ kalan
260 kişi esir alınarak Gümrü'ye götürüldü. Mart ayının ilk günlerin­
de önceden haber verilmeden Güllübulak köyü ansızın bombalanma­
ya başladı. Sakinleri pek çok kurban verdikten sonra malını mülkü­
nü bırakarak, Ermenilerin yakıp yıktıkları köylerini terk etti. Şöre-
gel'de 28, Zaruşad'da 11, Çıldır'da 2 köy büyük zarar gördü. Çok az
insan kaçarak kurtulmayı başardı. Kaçmaya çalışan insanlar soğuk­
tan ve açlıktan can verdiler. Kalın kar tabakası, kar fırtınası ve 30 de­
rece soğuk Ermenilerin vahşetini tamamlamıştı. Bütün yollar don­
muş cesetlerle doluydu. Ermeniler öylesine korku salmışlardı ki, hal­
kın duyguları adeta körelmişti. Yakınlarına merhamet duygusu sili­
nip gitmişti. Anne babalar çocuklarıyla az ilgileniyorlardı. Küçük
yaşta çok çocuk öldü. Kurbanlar sayılmayacak kadar çoktu. Zarar
milyarları buluyordu. Yüzlerce kadın namusundan oldu. Ermeniler
bu yöre halkına en vahşice öldürme usullerini uyguluyorlardı. Küçük
çocuklar duvara çivileniyor, kadınların göğüsleri kesiliyordu. Hiçbir
söz bu zavallıların ıstıraplarını anlatamaz. Dünün milyonerleri, bu­
gün sadaka dileniyorlar. Şöregel ve Zaruşad mültecileri, Akbaba ve

62
Çıldır'ı tam anlamıyla istila etmişler. Barınak yeri bulamayınca nafi­
le dolaşıyor, bir köyden ötekine geçiyorlar. Bu boşuna uğraşı çok ki­
şinin hayatına mal oluyor. Halk kınlıyor.
Mart'ın ilk günlerinde Çıldır'daydım ve şöyle bir manzarayla
karşılaştım: 4 köy hariç Zaruşad bucağı ve Şöregel'in tamamı Er­
meniler tarafından işgal edilmiş. Akbaba itaatini bildirmiş ve Erme­
nistan Komutanlığı'nın yetkilisi Yüzbaşı Sarkisbekyan'la silah tes­
limi ve yönetimle ilgili şartlar görüşülmeye başlamış. Ermenilerle
savaş durumunda olan bir tek Çıldır kalmış. Çıldır halkının bu mu­
kavemetinin nedeni, soma anlaşılacağı gibi, Gürcülerin yardıma
geleceğine bağlanan umuttu. Ama genel bir kuvvet ve güç zafiyeti­
ni, kendi gücüne olan inancın ve umudun olmayışını, dış yardım al­
madan davanın başarılamayacağı inancını burada da gözlemledim.
Meclis oturumunda ortaya çıktığı gibi, salt bu dört kazanın işga­
line ilişkin somut bir öneriyle Tiflis'e -Gürcistan Hükümeti'ne- gön­
derilen heyet geri döndü. Meclis, heyetin Gürcistan'dan eli boş dön­
düğünü öğrenince, görevlerini başaramayan ve yerine getiremeyen
heyetin çalışma tarzını sertçe sorguladı. En çok da, heyetin kendi ka­
fasına göre Azerbaycan Hükümeti'ne, Bakû'ye gitmesine kızmışlardı.
Çıldır Meclisi, Gürcistan görüşmelerinin başansızlıkla sonuçlanma­
sını Bakû'ye gidişe bağladı. Ertesi gün, Ahıska'ya ve sonra Tiflis'e adı
geçen bölgelerin işgali için daha ısrarlı yeni bir heyet görevlendiril­
di. Bu heyetin de çabalan boşunaydı. Gürcüler, güler yüzlü bir karşı­
lama ve belirsiz, vaatlerin dışında bir şey yapmadılar.
Yukanda anlatılan koşullarda, bizim çalışmamız, halkın ve lider­
lerin, Türklerin acil müdahalesine ve düzenli kuvvetlerle Oltu bölge­
sinde askeri bir harekâta girişmesine bağladıkları umutlarının ayakta
tutulması suretiyle morallerinin yükseltilmesine inhisar etmekteydi.
Bundan birkaç gün önce Server Atabekov'dan bir mektup alındı; Ata-
bekov mektubunda, Türklerin, halkın Ermenilere karşı verdiği müca­
deleye katılmak, davayı daha sağlam bir temele oturtmak ve çapını
genişletmek yönünde istekleri dikkate alınarak 25 Şubat'ta kararlaş-

63
tınlan harekâtın şimdilik ertelendiğini bildiriyordu. Atabekov, bu or­
tak harekâtın gününü bildireceğini vaat ediyordu. Ayrıca Azerbaycan
Hükümeti'nin onlara karşı tutumundan da yararlandılar. Azerbaycan
Dışişleri Bakanı'nın, Ermenistan Dışişleri Bakanı'na gönderdiği no­
talar, büyük miktardaki ödenek, Karslılara yardım işinin yeniden dü­
zenlenmesi, yeni eğitmenlerimiz; bunların hepsi Çıldır halkına bü­
yük moral vermişti. Çıldır'ın savunulması işinin başında bizim bir
görevlimiz vardı. Un, mermi satın alındı. Eğitmen olarak gelen Türk
çavuşlarının ihtiyaçları, cephelerde ve mevzilerdeki yerli askerlerin
beslenmesi bizim hesabımızdan karşılanıyordu. Milli Şûra'nın, ortak
düşmana acilen ve bir arada harekât başlatılmasına ilişkin çağrılarını
ve ricasını iletmek amacıyla Oltu, Erzurum, Şavşat, Pasinler Vadisi,
Horasan ve Sürmeli'ye kuryeler gönderildi. Bütün bu önlemler etki­
sini gösterdi. Çıldır son imkânlarına kadar çarpışma ve dayanma ka­
ran aldı. Bunun üzerine ben hemen Akbaba'ya hareket ettim. Burası­
nın teslim olması, direnen Çıldır'ın ve teslim olmayan Zaruşad köy­
lerinin gücünü sarsıyordu.
Ermenilerle başlatılan mücadelede bu dört kazanın halkı, umut­
larını en çok Akbaba güçlerine bağlamıştı. Ben Akbaba'ya gitme­
den hemen önce, Ardahan cephesinde Çıldırlılar Ermenilerle çar­
pışmaya başlamışlardı. Akbaba'ya gidişim arifesinde Çıldırin Ar­
dahan cephesinde Ennenilerle çatışmalar başladı ve bu yüzden bir­
kaç gün Çıldır'da kalmam icap etti. Hemen mevzilere gittim. Çıl­
dırlılar iki gün süren çatışmalarda başlangıçta iki zafer kazanmış­
lardı, ancak destek alamayınca ikinci gün öğlene doğru geri çekil­
mek zorunda kaldılar; bir de panik başladı, cephe hemen hemen sa­
vunmasız kalmıştı. Tam bu panik ve geri çekilme sırasında, biz bir­
kaç takviyeyle mevzilere gelmiştik. Büyük çabalar sonucu çok ki­
şiyi geri döndürmeyi ve eski mevzileri yeniden ele geçirmeyi ba­
şardık. Ermeniler bu cephede artık yeni taaruzlar gerçekleştirme-
diler. Askerlerin lojistik ikmaldeki bazı yetersizliklerini giderdikten
ve her yerde denetimi sağladıktan sonra savaşın üçüncü günü 9

64
Mart'ta Akbaba'ya geldim. Bundan birkaç gün önce ise, eski Rus
ordusundan Albay Yedigarov İsrafil Bey, Binbaşı Hurşit Bey, Şöre­
gel ve Akbaba Milli Şûraları delegasyon üyesi Kerbelayi Mehmed
Hacı Abbasoğlu buraya gelmişlerdi. Benim gelişim öncesinde Ak­
baba halkı artık 400 kadar tüfek teslim etmişti. Ermeniler itaat tale­
bini 1 500 tüfek (1 000 adet 5 atımlık, 500'de berdanka tüfeği) tes­
lim edilmesi şartına bağlamıştı. Akbaba'da tam bir perişanlığın, tam
bir örgütlenme bozukluğunun yaşandığını, etkin biçimde savunma
arzusu ve görüş birliğinin olmadığını, aynı şekilde silah tesliminde
de isteksizce davranıldığını gördük. Milli Şûra yoktu.
Türk düzenli birliklerinin Ermenilere karşı Kars'a doğru harekât
başlatacağı haberi dışında, durumu kurtaracak bir kuvvet göreme­
yince, Oltu'dan ve Türkiye'den yardımın da acilen gelebileceğini
ummadığımdan, bütün çabamı silah teslimini geciktirmeye yönelt­
tim. İki heyet gönderildi. Birincisi, Ermeni Kurmay Yüzbaşı Sar-
kisbekyan'a, ikincisi Gümrü'ye. Birinci heyet silah teslimini dört
gün uzatmayı başardı. İkinci heyet de dört gün süre daha alabildi ve
Akbaba'nın silah teslim tarihi olarak 20 Mart gece saat 12.00 ola­
rak belirlendi. Bu arada Çıldırin Zaruşad cephesinde çatışmalar
başladı. Top sesleri üç gün dinmedi. Dördüncü gün ortalık sakinleş-
ti. Çıldır'dan Doktor Esat Hacıyev, Ermenilerin bu üç gün içinde
Zaruşadin Çıldır'a bitişik dört köyünü işgal ettiklerini, köyleri ate­
şe verdiklerini, malı mülkü yağmaladıklarını, sivil insanları katlet­
tiklerini ve hemen Zaruşad (Grenaderskaya) köyüne, 20 kilometre
kadar geri çekildiklerini bildirdi. Doktor Hacıyev, Ermenilerin bu
tavrını müttefiklerin Çıldır'ı Gürcistan'a teslim etme kararına bağlı­
yor. Ancak 19 Mart günü, Ermeniler Gümrü tarafından Akbaba sı­
nırlarına girmeye başladıklarında ve ben (Çıldır'da bulunan 100 as­
kerle birleşmek ve Ermeni hattını yararak Oltu'ya geçmek amacıy­
la) Akbaba'da bulunan 40 Türk çavuşu ve askeriyle birlikte burayı
terk ettiğimde, henüz yoldayken bir çavuştan (ki daha önce oraya
gönderilmişti) Çıldırin artık üç gündür Ermeniler tarafından işgal

65
edilmiş olduğunu öğrendim. Albay Mazmanov 6 topun eşliğinde,
300 piyade ve 60 atlıyla Çıldır'ı işgal etmiş, Meclis Başkanı Kamil
Prutski'yi tutuklamış ve sözde Azerbaycan'ın gönderdiği 3 milyon
rubleyi istemiş. Doktor Haciyev ve pek çok kişi Gürcistan'a kaç­
mış. Çıldır'ın Ermenilerce hangi şartlar altında işgal edildiği hak­
kında resmi bilgilere sahip değilim, zira derhal Akbaba'ya dönmem
ve Türk askerlerinin kurtarılmasıyla ilgilenmem gerekiyordu. Ak­
baba'ya Ermeni milisler gelmişti ve ertesi gün buranın bütün sınır­
larını Ermenilerin işgal edeceği bekleniyordu: Onların ve bizim
kurtulmamız için sadece bir günümüz kalmıştı. Aynı gün askerlere
Akbaba sınırlarını terk etme ve mülteci sıfatıyla Ahıska kazasına
geçmeleri emri verildi. Biz kendimiz de Mart 23'ü 24'e bağlayan
gece Akbaba'yı tamamen terk ederek Ahılkelek'e geçtik. Burada iki
gün boyunca mültecilere yardım sağlanması ve bu yardımların böl­
gelere dağıtılması faaliyetiyle ilgilendik.
Kars havalisinde Ermeni başarılarının belli başlı nedenleri şöy­
le sıralanabilir: Türklerle Kürtler arasında işbirliğinin bulunmama­
sı ve Kürtlerin Türklere karşı açık düşmanlığı; Kürtlerin Ermeniler
tarafına geçmesi ve Kürtlerin akınına uğrayan Göle'nin bu şekilde
işgal edilmesi (Kürt şefleri Ermeniler tarafından satın alınmıştı, Er­
meniler ihtiyaç duyduklarında insan satın almada paraya acımıyor­
lardı); Göle'nin Ermeniler tarafından işgal edilmesiyle Oltu'yla
bağlantının kesilmesi; sert kış koşullan, şiddetli don, kalın kar; uy­
gun ulaşım yollarının ve düzenli askeri birliklerin bulunmaması;
Ermenilerde topçu birliklerinin fazlalığı, bizdeyse hiç olmaması;
Ermeni ajanlığını kabul eden Kars İli Milli İslam Şûrası Başkanı
Meşedi Samed Hacıyev'in ihaneti; birçok yönetici ve zengin Müs-
lümanın gizlice Ermeniler tarafına geçmesi; iyi örgütlenmiş casus
teşkilatı ve her gizli faaliyetimizin Ermenilere iletilmesi (casus ola­
rak genellikle Kürtler kullanılıyordu, yerli Türkler de az değildi);
örgütümüzün Bakû'de uzun süre gecikmesi; Şöregel olayları yoğun

66
döneminde Kerbelayi Memed Hacı Abbasoğlu'nun Şöregel ve Ak­
baba'da bulunmaması; en kötüsü de, Müslüman yığınların bilinç­
sizliği. Kars bölgesinde şu anda sadece Oltu sancağının tamamı ve
Kağızman'ın Horasan kazasının bir kısmı işgal edilmemiş durum­
dadır. İşin başında dinamik bir örgütleyici olan Ayrımlı Şamil
Bey'in bulunduğu Sürmeli kazasının bir kısmı da mücadeleyi sür­
dürüyor. Muhtemelen Ermeniler bu bölgelerden vazgeçecekler ve­
ya bir girişimde bulunsalar bile düzenli ordunun asgari katılımı ve
esasen yerli Ermeni güçlerini kullanacaklar; zira ajanımızın bana
ilettiği güvenilir bilgilere göre, Ermeni birlikleri Gümrü'den Zenge-
zur'a ve genel olarak Azerbaycan sınırlarına hareket etmiştir. Kara-
bağ'da oluşan durumla ilgili olarak Azerbaycan'ın hayati çıkarları,
Oltu, Sürmeli, Vedibasar, Zengibasar ve hatta Nahçıvan'la birlikte
Şura'nın Ermenilere baskı uygulamasını, Ermenilerin dikkatinin bir
kısmının Karabağ'daki olaylardan başka yöne çekilmesini gerekti­
riyor. Bu sebeple Oltu'ya gitmeyi,çok gerekli görüyorum, zira bu­
rası bizim üssümüz durumundadır ve az önce saydığım yerlerdeki
-Nahçıvan hariç- harekât düzenlemelerinin buradan yönetilmesi
uygundur. Bir dakika bile gecikmeden Sürmeli'ye, Şamil Bey'in
yardımına yetişmek lazım, ona acil para yardımı yapılmalı, özellik­
le de cephane. Raporumu bağlarken söylemem gerekir ki, derin
inancıma göre Kars Müslümanlarının kurtarılması ve onların Taş­
nakların pençelerinden koparılması düzenli Türk birliklerinin katı­
lımı olmadan başarılamaz, bu nedenle Hükümetin bu konuda za­
man geçirmeden Erzurum'da Türklerle sıkı bir bağlantı kurması ve
çalışmalarımızı da, edindiğim sağlam bilgilere göre, Türk birlikle­
rinin bulunduğu ve yerli örgütlerin hemen hemen feshedilmiş oldu­
ğu Oltu'ya kaydırması gerekmektedir.

İmza

67
Kars Havalisinde Yakılıp Yıkılan Köylerin Listesi*

Şöregel Zaruşad
1 Daynalık 19 Küçükkımılı 1 Mescitli
2 Ani 20 Büyükkımılı 2 Keçebörk
3 Kinai 21 Akbulak 3 Zohrab
4 İlanlı 22 Dalaver 4 Güğercin
5 Aküzüm 23 Memed Abad 5 Kümbet
6 Aslanhane 24 Vartanlı 6 Ağzıaçık
7 Aralık 25 Molla Musa 7 Mamaş
8 Karakilise 26 Bacıoğlu 8 Kızılkilise
9 Tiknis 27 0kçuoğlu 9 Kalecik
10 Algina 28 Güllübulak 10 İncilipınar
11 Şahnalar 29 Kara Memed 11 Masucuk
12 İncedere 30 Taze Kızıltaş 12 Sarşat
13 Geçit 31 Köhne Kızıltaş 13 Okçuoğlu
14 Karahan 32 Çakmak 14 Tılak
15 Mekyüz 33 Cebeci
16 Dilan 34 Süzkurt
17 Seydi
18 Hacıpiri

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
35'te kayıtlı belge.

68
Sayın Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'na*

25 Ocak 1920 günü Albay Mazmanov, Çıldırin savaş durumu


ilan ettiğini ve bu sebeple birliğiyle Çıldır'a yürüyeceğini bildirdi.
Bu arada Ardahan Kaymakamı Bay Kadımov, Çıldırda bazı şahıs­
lara, Ermeni birliklerinin birkaç istikametten top ve mitralyözlerle
Çıldır'a doğru harekete geçeceğini, halkın Albay Mazmanov'u iyi
karşılamasını, bir köyden bir tek ateş açılması halinde köyün top
ateşiyle yerle bir edileceğini bildiren bir mektup yollamıştı.
Ardahan'dan bu mektupla birlikte, Ardahan'da ikamet eden
Müslümanlardan Mehmet Ali Eyübov Bey ve Kahraman Hasanov
Beyden oluşan bir heyet gönderildi. Bu heyetin görevi, Albay
Mazmanov birliğinin Çıldır'a girmesine karşı mukavemet gösteril­
memesini halka bildirmekti.
Ermenilerin bu teklifine, görevlendirilen heyet aracılığıyla, Al­
bay Mazmanov birliğinin birkaç aydır Gölede bulunduğu ve bura­
da yüzlerce masum Müslümanı katlettiği, onlarca Müslüman köyü­
nü yakıp yıktığı ve yağmaladığı şeklinde yazılı ve sözlü olarak ce­
vap verildi.
Aralık 1919da 70 askerden oluşan makineli tüfekli Ermeni bir­
liği, Göle'nin Hasköy köyüne yönelerek, 50 büyükbaş hayvana, 7
ata el koymuş, 4 kişiyi tutuklamıştı. İki kişiden 30 bin ruble aldık­
tan sonra serbest bırakmışlar, diğer iki kişiyi ise, karıları gelip Er­
menilerden af diledikleri takdirde serbest kalacaklarını söyleyerek
hapsetmişlerdi. Kadınlar Ardahan'a gelmişler, Ardahan Kaymakam

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
36-37'de kayıtlı belge.

69
Yardımcısı Sekoyants kadınları tam bir hafta odasında alıkoyduk­
tan sonra adamları serbest bırakmıştı.
Çıldırin temsilcileri, ilçelerinde bir tek Ermeni köyü bulunma­
dığını, Ermeni tüccarların hiç engelle karşılaşmadan ilçeye serbest­
çe girip çıktıklarını, mallarını sattıklarını, kimsenin onları kırmadı­
ğını, Çıldır halkının genelde barışçı ve iyi insanlar olduğunu; mül­
tecileri ilçede aç, yılgın bezgin dolaşan Erivan Müslümanlarının
acılı yazgılarını ve Mazmanov birliğinin Göle'de sivil insanlara
karşı uyguladığı baskı ve şiddeti; Müslümanların terörist mavzerci-
ler tarafından zalimce öldürülmelerini ve defalarca tecavüze uğra­
malarını dikkate aldıklarını ifade eden Çıldır halkı, huzurlarının bo­
zulmamasını ve askeri birliklerin köylerine girmemelerini, aksi tak­
dirde topraklarına sokmayacaklarını bildirdiler. Ayrıca Çıldır tem­
silcileri, barış yoluyla karşılıklı iyi ilişkilerin kurulması amacıyla
Ermenilerin kendi temsilcilerini, Akbaba, Şöregel, Çıldır ve Zaru­
şad temsilcilerinin bir araya geldiği Zaruşad köyüne yollamasının
uygun olacağını bildirdiler.
27 Ocak'ta, başında Mazmanov'un bulunduğu Ermeni birlikleri
top ve makineli tüfeklerle Ardahandan Çıldır'a doğru ilerlemeye
başladı. Halk onları, Ardahan'ın Gülebert ve Çıldır'ın Bahrahatun
köyleri arasındaki ormanda karşıladı. Ermeni birlikleri topçu ateşi
açtı, iki saat süren topçu ateşinden sonra Ermeniler Gülebert köyü­
ne geri çekilmek zorunda kaldılar.
28 Ocak'ta Zaruşad kazasında, Ermenilerin birkaç gündür
Kars'tan Zaruşad istikametindeki Romanovo köyünde toplandığı ve
yığınak yaptığı öğrenildi. 30 Ocak'ta gündüz saat 3'te Zaruşad tem­
silcileri, Romanovo köyünde bulunan Ermeni birlikleri komutanı
General Osepyants'tan 30 Ocak saat 12 itibarıyla 1 numaralı emri­
ni aldılar (sureti ilişiktedir).
Emirde belirtilen sürede 31 Ocak sabah saat 9'da Zaruşad halkı
temsilcilerinin cevabı Karargâh Komutanı'nca imza karşılığı General
Osepyants'a teslim edildi (sureti ilişiktir). Zaruşad temsilcileri bu ce-

70
vapta, emrin bölgenin 46 Müslüman köyüne duyurulması ve teslim
olma şartlarının görüşülmesi için 20 Şubat'a kadar süre istiyorlardı.
Temsilcilerin isteğine hiçbir şekilde cevap vermeyen General
Osipyants, 1 Şubat sabah 4'te 30 Müslüman hanenin bulunduğu
Keçebörk ve Pokrovka köylerine topçu ateşi başlattı. Her köye 3
makineli tüfekli piyade saldırısı yapıldı. 1 Şubat gündüz saat 12'de
Keçebörk, Mescitli, Pokrovka ve Haroşeye köyleri Ermeni birlikle­
rince işgal edildi. Kaçışan insanlara mitralyöz ve topçu ateşi açıldı.
Keçebörk köyünden 8 kişi, Pokrovkadan 5 erkek, 12 kadın, 4 ço­
cuk öldü; Mescitliden 3 erkek öldü, 8 erkek yaralandı, 4 kadın zor­
la götürüldü. Güğercin köyünden 8 erkek öldü, 16 erkek yaralandı.
Kümbet'ten 8 erkek öldü, 18 kişi yaralandı.
Korkunç topçu ateşi sonunda 1 ve 2 Şubat'ta Ermeniler Keçe­
börk, Mescitli ve Pokrovka'yı yeniden işgal ettiler ve bu köyleri
yağmalamaya ve kalanları öldürmeye başladılar. Keçebörk'ten 800
büyükbaş hayvan, 2 000 koyun, 500 ton buğday ve arpa, evlerini
bırakarak karılarını ve çocuklarını güçbela kurtaran 60 ailenin bü­
tün ev eşyaları talan edildi.
Mescitliden 600 büyükbaş hayvan, 1 500 koyun, 250 ton buğ­
day ve arpa, 45 ailenin malı mülkü yağmalandı.
Pokrovkadan, 172 büyükbaş hayvan, 300 koyun, 20 ailenin
mallan yağmalandı.
Haroşeye'den 70 büyükbaş hayvan, 200 koyun ve 30 ailenin
malı yağmalandı. 4 erkek, 2 kadın öldürüldü.
3 Şubatta Olşanka, Güğercin, Ağzıaçık, Mamaş, Bendivan, Kı-
zılkilise, Kalecik, Petrik ve Kümbet köylerine akşam altıya kadar
devam eden top ateşi açıldı. Bombardıman sonucu bu köylerden
özellikle Güğercin, Kızılkilise ve Olşanka büyük zarar gördü.
1 Şubat'ta Pokrovka köyüne saldıran Ermeni birliği merkez ko­
lu komutanı Albay Şagubatov, 5 Şubat'ta, "31 Ocak-1 Şubat çatış­
masında ölen Tatarlar (Türk) ölülerini toplamak için" Güğercin kö­
yü sakinlerine izin verdi. Bu izne göre Güğercin köyünden dört ki­
şi ölüleri toplamak üzere görevlendirildi. Bu dört kişi Ermenilerce

71
tutuklandı, ancak bir kişi kaçarak kurtuldu, diğer üçü dönmedi, akı­
betleri bilinmiyor.
5 ve 6 Şubat'ta yukarıda adı geçen köylere periyodik top ateşi
devam etti.
7 Şubat sabah 10'da bu köylere 6 topla korkunç bir Ermeni bom­
bardımanı başladı. Piyadeler 6 mitralyözle Güğercin, Kızılkilise ve
Olşanka köylerine saldırıya geçti, köyler akşam 5'e doğru işgal
edildi ve Güğercin, Kızılkilise tek bir ev bırakılmadan ateşe veril­
di; bozgun sırasında Güğercin'den 1 200 büyükbaş hayvan, 2 000
kadar koyun ve 75 ailenin malları gasp edildi. Köylerde kalan 24
erkek, 8 kadın öldürüldü, 2 çocuk tutuşturulan saman yığınlarına
atıldı. Kızılkilise köyünden 500 büyükbaş hayvan, 2 000 koyun gö­
türüldü ve 35 ailenin malı mülkü yağmalandı. Köyde kalan 80 ve
90 yaşlarında iki erkeği enkaz altında bırakarak, 14 kadın ve 27 ço­
cuğu ise ateşe atarak öldürdüler.
7 Şubat'ta Kazancı köyünden Akbaba bölgesine topçu ateşi açıl­
dı. Balıklı köyünden 4 kişi öldü, 2 kişi yaralandı; Karanamazlı kö­
yünden 6 kadın, 17 çocuk, 4 erkek öldürüldü, 2 kişi yaralandı.
Köyler savunmasızca topçu ateşine hedef oluyorlar; evler, yüz­
lerce masum insanı; kadınları, çocukları enkaz altında yok ederek
çöküyor. Sıcak yuvalarından mahrum kalan mülteciler korkunç acı­
lar, işkenceler çekerek açlıktan ve soğuktan ölüyorlar. Ermeni bir­
liklerinin işgal ettiği köylerde sağ Müslüman kalmıyor, çünkü hep­
sini öldürüyorlar. Yüzlerce masum hayat yok ediliyor, binlercesi de
ölümün kıyısında...
İnsaniyet, adalet adına, Ermeni mezaliminin durdurulmasını ve
böylece binlerce masum hayatın yok olmaktan ya da perişanlıktan
kurtarılmasını hassaten rica ediyoruz.

Kars Vilayeti Müslümanları


murahhas temsilcileri (imzalar)
19 Şubat 1920

72
1 Nolu Emir
Zaruşad Kazasına
30 Ocak 1920
Romanovo Köyü

Zaruşad Kazası Sakinlerine*

Biliyorsunuz ki, birliklerimle Romanovo köyüne geldim ve fik­


rinizi değiştirirsiniz, karılarınıza, çocuklarınıza acırsınız, teslim ol­
duğunuza dair temsilcilerinizi gönderirsiniz diye iki gündür sabırla
bekliyorum. Büyük Devletler tarafından Ermenistan Cumhuriye-
ti'nin bağımsız olarak tanındığını ve Ermenistan, Azerbaycan ve
Gürcistan arasında bir arada barış içinde yaşama ve savunma amaç­
lı ittifak yapıldığını herhalde biliyorsunuzdur. Bu nedenle Ermeni,
Rus ve Müslüman olarak vatandaşlarımızın haber verilmeden kan­
larının akıtılmasını istemiyorum.
En geç 31 Ocak sabah saat 10'a kadar teslim olduğunuza dair
bana, Romanovo köyüne, 10 kişilik bir heyet göndermenizi öneri­
yorum. Temsilcilerin güvenliği ve hayatına ben kefilim.
Bağlılık bildirinizle birlikte özgürlüğünüzü ve mallarınızın gü­
venliğini koruyacağım, aksi takdirde ailelerinizin uğrayacağı zarar­
ların ve acıların bütün sorumluluğu sizlere ait olacaktır; çünkü köy­
lerinizi top ateşine tutmak, evlerinizi yakıp yıkmak, malınızı mül­
künüzü yok etmek zorunda kalacağım. Bazı kışkırtıcı kişiler sizle­
ri aldatabilirler, "teslim olursanız, öldürürler" diye sizlere yalan
söyleyebilirler. Şimdi Ermenilerin Müslümanlarla Göle, Soğanlık,
Kağızman ilçelerinde barış içinde bir arada yaşadıklarını, siz Zaru-
şadlılann da böyle yaşayacağını bilin.
Tuğgeneral Osipyants

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
38'de kayıtlı belge.

73
Zatıâlileri,
Tuğgeneral G. Osipyants'a*

1. Zatıâlinizin 30 Ocak 1920 gün (saat 12) ve 1 numaralı emri­


niz aynı gün, akşam saat 9'a kadar 4 köye duyurulmuştur.
2. Emirde 31 Ocak saat sabah 9'a kadar süre verilmiştir, yani 22
saat, bu zaman zarfında 46 Müslüman köyü halkını toplamak ve
emri tebliğ etmek mümkün değildir.
3. Büyük Devletlerin Ermenistan'ı bağımsız Cumhuriyet olarak
tanıdıklarını sadece sizin emrinizden öğreniyoruz ve başka hiçbir
şey bilmiyoruz.
4. Evlere ve mülklere topçu ateşi açmaya niyetli tenkil müfreze­
lerinin sivil insanlara karşı neden harekete geçmiş olduğuna da pek
anlam veremiyoruz ve bunu şiddetle protesto ediyoruz.
5. Üç yıl devam eden kargaşa döneminde şaşırmış olan halkın
çocuklarını, kadınlarını toptan katletmeden ve evlerini, malını mül­
künü top ateşiyle yakıp yıkmadan önce, her uygar hükümet barışçı
yollan denemek ve bu yönde çaba sarf etmek zorundadır, silaha son­
ra başvurulmalıdır. Kars Milli İslam Şûrası, Büyük Devletler Mis­
yonu, Azerbaycan Cumhuriyeti ve iktidar temsilcilerinden oluşacak
bir delegasyonun, halkı ikna etmek ve Ermenistan makamlarına ta­
bi olma koşullarını belirlemek, Demokratik Cumhuriyetin bütünüy­
le Müslüman olan bu bölgesinde demokratik bir yönetim biçimi
kurmak amacıyla görevlendirilmesi böyle barışçı bir adım olur.

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
39'da kayıtlı belge.

74
6. Aramızda kışkırtıcı insanlar yoktur. Önümüzde, Kağızmanda
Zaruşadda, Soğanlık'ta, Gölede küçük memurların sergiledikleri re­
zilce zulümlerin canlı örnekleri vardır. Hasköyde ve Göle'nin başka
köylerinde hayvanlar, Gümrü'nün bile bedava malı oldu, Hasköy'ün
kadınları da şimdi esir olarak Ardahan Kaymakam Yardımcısı'nın ya­
nında bulunuyorlar. Kars sancağı eski yöneticilerinden Caginov, bi­
zim ilçenin bazı köylerinden zorla birçok ata el koydu, bu atların sa­
hipleri şu ana kadar hiçbir şey yapamadılar; tamamen suçsuz olarak
hapiste eziyetler çeken insanlar (yaklaşık 20 kişi) kişi başına 20 000-
70 000 ruble arası rüşvet vererek sorgu yargıcından ve hapishane mü­
düründen kurtuldular. Hiç sebep yokken yaz ayında Çatak ve Çamık
köyleri top ateşiyle yakılıp yıkıldı; 95 yaşlarındaki erkek ve kadınlar
öldürüldü; Kars'ta yıkılan köylerden ve Erivan'dan gelen mülteciler
bizim bölgeye doldular. Banş içinde bir arada yaşayan Müslümanlar­
la Ermenilere gelince, bizde de barış içinde bir yaşam var, zira bizim
köylerde yüzlerce Ermeni tüccar ve zanaatkar bulunuyor, bunlardan
kimse Müslümanlardan toplu halde düşmanlık görmemiştir.
7. Size heyet olarak kimse gelmek istememektedir, çünkü böl­
gemiz halkının tamamı bilgilendirilemedi ve hepsi sizin elinizde tu­
tuklu bulunan Güğercin köyünden Hasan Mevlût Efendioğlu gibi
sorgusuz sualsiz tutuklanmaktan korkuyor.
8. Hiçbir hükümet sebepsiz yere kan akıtmamalıdır; sivil va­
tandaşların kanını... Hem de demokratik bir cumhuriyet... Bu
yüzden barış ve halkın esenliği adına, 5. maddede zikredilen, hal­
kın ihtiyaçlarını ve şikâyetlerini dinleyecek ve bu yolla barışçı bir
uzlaşmaya gidecek olan heyetin teşkilini talep ediyoruz. Bu za­
mana kadar Zaruşadda görevli olanlar ve çeşitli heyetlerle bura­
ya gelenler her zaman halkın önünde yalanlarla ve şovenizmle
boy göstermişlerdir.
9. Bütün bölge halkının bilgilendirilmesi ve onları bir mutaba­
kata vardırmak için 20 Şubat'a kadar süre vermenizi ve talep ettiği­
miz heyetin ivedi olarak buraya görevlendirilmesini rica ediyoruz.

75
10. Emrin içeriğinden haberdar olan bazı köylerin sakinleriyle
görüşmeyi gerekli ve uygun bulursanız, bu görevi üzerimize alma­
yı ve 10 muhafızla birlikte en yakın Rus köyü olan Haroşeye'ye
gelmenizi arz ediyoruz. Hayatınızın korunacağı konusunda milletin
bütün malvarlığıyla kefiliz.
11. Bütün bunlara rağmen, bu anlattıklarımızı zatıâliniz inan­
dırıcı bulmaz, barışın işe yarar bir yol olmadığını düşünerek köy­
lerimizi topçu ateşiyle yakıp yıkmaya, malımızı mülkümüzü yok
etmeye, karılarımızı çocuklarımızı dağlara sürerek imha etmeye
başlarsanız, o zaman bu yaptıklarınız için dünyada bütün topları
susturan Büyük Devletlerin, komşu Demokratik Cumhuriyetlerin,
nihayet vicdanınız önünde siz ve Ermenistan Cumhuriyeti sorum­
lu duruma düşmüş olursunuz. Sivil, masum insanlara karşı silah­
lı bir harekete ise, meşru olmayan bir saldırı ve milli bir katliam
gözüyle bakılacaktır.

Emirin duyurulduğu köylerin temsilcileri (imzalar)

No.l
31 Ocak 1920 sabah saat 9
Keçebörk Köyü

76
Suretin sureti

Nahçıvan'dan Alınan Telgrafın Sureti

Gürcistan'daki Azerbaycan Diplomatik Temsilcisi'ne*


3 Şubat 1920

Bizler, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Güneybatı Azerbaycan Müs­


lümanları, Ermenistan'la Azerbaycan arasındaki sorunların barış yo­
luyla ortadan kaldırılmasını üstlenmiş olan Tiflis Konferansı'nın so­
nucunu beklerken; sınırda bulunan Ermenistan düzenli birliklerinin
yine aralıksız saldırılarına maruz kalmaktayız.
Amerikalı albaylar Daily ve Şelli henüz Nahçıvan'da bulunur­
larken köylerimize Ermenilerin düzenlediği saldırılar bir yana, 6
Ocak'ta baş gösteren ve bizleri çok etkileyen olayları zatıâlinize du­
yurmak zorunda kaldık.
1. 6 Ocak 1920 günü Paraga köyü Ermenileri, diğer Ermenilerle
birlikte Bilah köyüne saldırdılar. Üç saat süren çatışma sonunda Er­
meniler Bilahi kırıp geçirdiler. 15 erkek, 50 kadın, 25 çocuk öldü.
Saldıran Ermeniler arasında Zengezur'dan olanlar da vardı.
2. 16 Şubat'ta, sabah saat 9'da Ermeniler Şerur kazası Çiva kö­
yünü bombalamaya başladılar. Bize komşu köylerden yardım gel­
diği için bir saat sonra geri çekilmek zorunda kaldılar.

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
40'ta kayıtlı belge.

77
Biz 3 ölü verdik.
3.18 Ocak, Büyük Vedi: Ermeni devriyeleri Davala yolunda ge­
lip geçene ateş etmeye başladılar. Genelde Ermeniler açıkça mey­
dan okuma tavrı içindeler.
4. 22 Ocak'ta Ermeniler 60 kişiyle, Ordubad'a katırlarla buğday
taşıyan göçmenlere saldırdılar. Bizden 3 kişiyi öldürdüler, 21 katır
ve 1 at götürdüler.
5. 23 Ocak'ta Ermeniler, Alinçaşiaz köyüne saldırı düzenlediler,
5 kişiyi öldürdüler, 600 koyun ve yolda rastladıkları iki kadını alıp
götürdüler.
6. 23 Ocak'ta Ermeniler, Kerim Kulu Bek Tiza köyünün ileri
mevzilerine saldırdılar. Uzun süren karşılıklı ateş sonucunda geri
çekildiler. 2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.
7. 24 Ocak'ta Ermeniler Uniş köyüne saldırı düzenlediler, iki
saat süren karşılıklı ateş sonunda geri çekildiler.
8. 24 Ocak. Ermenilerin Şiva köyüne top ateşine başladıklarına
dair şimdi bir haber alındı. Emirlerinizi bekliyorum.
9. 25 Ocak, Ordubad'dan yaklaşık 300 kişilik büyük bir Ermeni
birliği Aza köyünü işgale kalkışmış, ama gelen yardımla onları ge­
ri püskürtmüş, 2 ölü, 1 yaralı vermişiz. Bu saldırılar bizleri çatış­
maya sevk ederken, Ermeniler boş durmayıp bu saldırgan eylemle­
rini basın sayfalarında yaygara kopararak Müslümanlara mal edi­
yorlar.
Yukarıdaki olaylardan anlaşılacağı gibi ve aldığımız güvenilir
haberlere göre, Ermenilerin bu saldırıları bilinçli eylemler olup,
köylünün işi ya da münferit çete olayları değildir, Ermenistan Hü-
kümeti'nin rızasıyla yapılmaktadır.
Söz konusu olayları bildirirken, zatıâlinizden halkın bu çaresiz
durumuna müdahil olmanızı ve adalet ve insanlık adına, Ermenile­
rin sınırlarımızdaki bu gibi eylemlerinin durdurulması için gereken
önlemlerin alınmasını reddetmeyeceğinizi arz ediyoruz.

78
Sabrımız sonsuz değildir. Gerekli önlemler alınmazsa, ilerisi için
sorumluluğu kabul edemeyiz. Böylesine sorumluluk gerektiren bir
zamanda ne yapmamız lazım geldiğini zatıâliniz bizlere gösterin.
Bektaşov, Sultanov, Memedzade, Sadıkzade, Mirzazade, Tah-
manbeyzade, Genel Vali Camalinskiy.

İndo-Avrupa telgrafından iletilmiştir.

Aslının aynıdır : Sekreter (imza)


Aslına uygundur : Haber Bölümü Şefi A.Şçepotyev
Kopyasının aynıdır: Haber Bölümü Şefi

79
ŞÖREGEL
Milli Şûrası
Şubat 1920
No. 200

Gürcistan'daki Azerbaycan Diplomatik Temsilcisi'ne*

General Osipyantsin emri ve Zaruşad sakinlerinin bu emre ce­


vap suretlerini gönderiyorum. Milli Şûra, zatıâlinize, 1 Şubat saba­
hı General Osipyantsin Zaruşad Müslüman ahaliye karşı savaş aç­
tığını bildiriyor. Ayrıca Müslüman köyleri Keçebörk ve Meçetli
(Camili) baştan aşağıya ateşe verildi. Birkaç aileden ibaret köyün
sakinleri teslim olacaklarını bildirdikleri ve damların üstüne beyaz
teslim bayrağını çektikleri halde katledilmişlerdir. Ardahan sanca­
ğının, Çıldır ve Kars sancağının Zaruşad havalisinde şimdi korkunç
çatışmalar başlamıştır. Keza Kars'ın Şöregel ve Akbaba bucakları
bu kalleşçe saldırılar arifesinde tehlike altında bulunmaktadır. Mil­
li Şûra, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan Hükümetleri liderlerine
ve keza Müttefik Devletler temsilcilerine konunun duyurulmasını;
bu kanlı eylemlerin ve kitlesel katliamın, Kars sancağı Müslüman
nüfusun yok edilmesine dur denilmesi için gereken her türlü tedbir­
lerin alınmasını saygıyla rica etmektedir.

Başkan adına (imza)


Şûra üyeleri (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
41'de kayıtlı belge.

80
Tiflis'ten Alınan Telgraf 549, 56, 4/2, 14, 5
İvedi
5 Şubat 1920
Giriş No. 453

Hükümet Başkanı'na*
Bakû

Bizimkiler Akbaba'dan şimdi geldiler. Ermeniler üç gün önce


Zaruşad'a saldın düzenlemişler. Akbaba ve Şöregel halkı şimdilik
Ermenilere direnmekteler. Beş köy artık yakılıp yıkılmış, çatışma­
lar sürüyor. Gürcistan Dışişleri Bakanı'na, Müttefik Komiseri'ne ve
Woldrop'a durumu bildirdim. Kars Havalisi Müslüman köylere ya­
pılan saldırıların durdurulması için gereken tedbirlerin alınması hu­
susunu emirlerinize arz ederim.

Hemşeriler Derneği Başkanı Zeynelov

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
42'de kayıtlı belge.

81
Tiflis'ten Alınan Telgraf 537, 39, 4, 13, 30
5 Şubat 1920
Giriş No. 452

Hükümet Başkanı'na*
Bakû

28 Ocak'ta düzenli Ermeni birliklerinin Gülebert'ten Çıldır'a


saldırıya geçerek, bu arada Müslüman halkın tamamını top ateşiy­
le yok ettiklerini Ahılkelek Hemşeriler Derneği'nden bildirdiler.
Durum ciddi.

Hemşeriler Derneği Başkanı Zeynelov

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
43'te kayıtlı belge.

82
Dışişleri Bakanı'na*
Erivan

Düzenli Ermeni birliklerinin 28 Ocak günü Şöregel, Zaruşad,


Çıldır ve Akbaba'ya taarruza geçtiği ve adı geçen kazaların Müslü­
man köylerinin Ermeni topçu ateşiyle yerle bir edildiğine dair Kars
Hemşeriler Derneği'nin telgraf haberi Azerbaycan Hükümeti tara­
fından alınmıştır. Azerbaycan Hükümeti, Güney Kafkas sınırları
dahilinde katliama uğrayan Müslümanların kaderine kayıtsız kala­
maz. Azerbaycan Hükümeti adına, Kars vilayeti Müslüman nüfusa
karşı başlatılan bu anlaşılmaz kırımı şiddetle protesto ediyorum ve
Azerbaycan'la dostane ilişkilerin korunması için Ermenistan Hükü­
meti'nin, Ermeni Ordu birliklerinin bu saldırgan hareketine son ver­
mesini ümit ediyorum. No. 847, 8 Şubat

Dışişleri Bakanı Hoyskiy

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
44'te kayıtlı belge.

83
Azerbaycan Diplomatik Temsilcisi'ne*
Tiflis

Bugün Ermenistan Dışişleri Bakanı'na


aşağıdaki notayı gönderdim:

"Düzenli Ermeni birliklerinin 28 Ocak günü Şöregel, Zaruşad,


Çıldır ve Akbaba'ya taarruza geçtiği ve adı geçen kazaların Müslü­
man köylerinin Ermeni topçu ateşiyle yerle bir edildiğine dair Kars
Hemşeriler Derneği'nin telgraf haberi Azerbaycan Hükümeti tara­
fından alınmıştır. Azerbaycan Hükümeti, Güney Kafkas sınırları
dahilinde katliama uğrayan Müslümanların kaderine kayıtsız kala­
maz. Azerbaycan Hükümeti adına, Kars vilayeti Müslüman nüfusa
karşı başlatılan bu anlaşılmaz kırımı şiddetle protesto ediyorum ve
Azerbaycan'la dostane ilişkilerin korunması için Ermenistan Hükü­
meti'nin, Ermeni Ordu birliklerinin bu saldırgan hareketine son ver­
mesini ümit ediyorum." Bu notayı bütün yabancı Misyonlara ve
Gürcistan Hükümeti'ne iletin. No. 848, 8 Şubat

Dışişleri Bakanı Hoyski

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
45'te kayıtlı belge.

84
Erivan'dan Bakû'ye 0664, 190, 11/2, 13/14

Dışişleri Bakanı Han-Hoyski'ye*


Bakû

847 sayılı yazınıza cevaben. Azerbaycan Hükümeti'nce Erme­


nistan'ın iç işlerine müdahale edilmesinin kabul edilemez olduğu
meselesinin şekli tarafına değinmeyerek ve aldığınız haberlerin ta­
mamen asılsız olduğunu göstermek isteyerek, talebinize cevaben
zatınıza, Ermenistan Hükümeti'nin Kars Milli İslam Şûrası Hükü-
meti'nden aldığı telgrafın tam metnini bildiriyorum:
"Dışarıdan gelen huzursuz unsurlar Tatar (Türk) köylerini sü­
rekli karıştırmış, halkı yağmalamış, karışıklıklar yaratmışlardır. Ba­
rış yolları tükenince Hükümet, isteklerimize cevap verecek bir dü­
zenin kurulması amacıyla askeri birlik çağırmak zorunda kalmıştır.
Yanlış anlamaların bertaraf edilmesi, gerçek durumun halka anlatıl­
ması için saygın kişilerle beraber köylere gidiyoruz. Fırsattan ya­
rarlanarak, Müslümanların Hükümetimize meşru olarak, arzulanan
itaatini de teyit ediyoruz."
Ermenistan Hükümeti'nin, sivil Müslüman ahaliye karşı kesinlik­
le saldırgan bir tutum içinde olmadığı; uzun süren iknalardan sonra
sonuç alamayınca, saldırgan hareketleriyle ve talanla bölgenin huzur­
lu hayatını bozan sorumsuz kışkırtıcı gruplara karşı askeri güç kul­
lanmak zorunda kaldığı bu telgraftan çok açık biçimde anlaşılmakta­
dır. Hükümetimiz, dışarıdan gelen kışkırtıcıların canice eylemlerin-

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
46'da kayıtlı belge.

85
den korunmayı Hükümetimizde arayan Müslümanların arzularına ve
hislerine tamamen uygun şekilde hareket etmiştir. Şimdi bölgede bo­
zulmaz bir düzen ve huzur hâkimdir. No. 800, 10 Şubat

Dışişleri Bakanı Hatisov

86
Tiflis'ten Telgraf No. 2497, 5 13 Şubat 920
14 Şubat 1920 tarihinde alınmıştır.
Giriş No.41

Hükümet Başkanı'na
Dışişleri Bakanı'na (kopya)*
Bakû

Kars bölgesinde olaylar tırmanıyor. Halkın temsilcileri, Gürcis­


tan Hükümeti'nden himaye isteğiyle Tiflis'e geldiler. Gürcüler, Ar­
dahan Müslümanlarına destek olma eğilimindeler. Gelen delegele­
rin halkın temsilcileri değil, Gürcistan Hükümeti'nin ajanları oldu­
ğunu düşündüren sebepler var. Hükümetimizin Kars'a görevlendir­
diği kişilerin Bakû'den bir an önce ayrılmaları gerektiğini düşünü­
yorum. Kendfsine 15 bin ruble teslim ettiğim Kaziyev Aman Bey,
Talipzade'nin telgraf haberine göre bugünlerde Tiflis'ten ayrılmış;
söz konusu parayı, bu iş için öngörülen tahsisattan kesmenizi ve
Hükümet ödeneğini tamamlamam için bana göndermenizi arz ede­
rim. No. 14

Diplomatik Temsilci Vekilov

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
47'de kayıtlı belge.

87
Gürcistan Cumhuriyeti nezdinde
Azerbaycan Cumhuriyeti
Diplomatik Temsilciliği
15 Şubat 1920
No. 511
Tiflis

Dışişleri Bakanlığı'na*

Nahçıvan arazisinde, Kars'ın Çıldır, Zaruşad ve Akbaba mıntıka­


larında Müslüman ahaliye karşı devam etmekte olan askeri harekâta
ilişkin Diplomatik Temsilcimizden alınan bilgilerle ilgili olarak, sa­
yın Diplomatik Temsilci, Güney Kafkas'taki İngiltere Hükümeti
Yüksek Komiseri General Wordrop'a başvurmuştur. Bu konuda ken­
disinde mevcut olan bütün belgeleri göndererek, Ermenilerin Müslü­
man ahaliye karşı başlattığı askeri harekâtın derhal durdurulması için
gereken önlemlerin alınmasını sayın Komiserden istemiştir.
Diplomatik Temsilcilik aynı zamanda müzekkere suretini ilgili
belgelerle bir arada Dışişleri Bakanlığı'na göndermektedir.

Temsilcilik Sekreter Vekili Talışinski

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
48'de kayıtlı belge.

88
Erivan'dan 17 Şubat 1920 Tarihinde
Alınan Telgraf

Ermenistan Diplomatik Temsilciliği'ne*


Bakû

Hükümet Başkanı tarafından bugün alınan telgraf haberini bil­


diriyorum:

"Dışarıdan gelen maceracılar tarafından terörle yıldırılan ve ha­


raca bağlanan Zaruşad halkı sonunda ordu birlikleri yardımıyla on­
ları aralarından kovdu ve tam bağlılık teminatını Kars Valisi'ne sun­
mak için bizleri görevlendirdi. Albay Kazdımov'un aracılığıyla izin
çıkararak onunla birlikte Kars'a geldik. Bunları rapor ederken, Hü­
kümetin önünde meşru bağlılığımızı bildiriyoruz ve bizler için ilgi­
nizi ve ihsanınızı reddetmeyerek bizi Ermenistan Cumhuriyeti va­
tandaşı saymanızı rica ediyoruz. Zaruşad temsilcileri: Şamil Ağa
Hacı Mustafaoğlu, Musa Ağa Ahmetoğlu, Mehmet Ağaoğlu, Mira-
li Hocaoğlu, Kürt temsilcileri: Asteğmen Dayo Bey, Hamit Vastali-
bekov Bey, Osi Saho oğlu, Ardahan temsilcileri: Behramov Bahri
Ağa, Cemal Memedov, Asteğmen Muganski Akper Ağa, Şadil Ağa
Halilov, Molla Aliyev Teymur Ağa, Hamza Dursunov, Aslanbe-
kov." 17 Şubat.

Dışişleri Bakanı adına Madanyan

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
49'da kayıtlı belge.

89
20 Şubat 1920 Tarihinde
Tiflis'ten Alınan Telgraf

Dışişleri Bakanı Han Hoyskiy'e*


Bakû

Kars Müslüman Hemşeriler Derneği üyesinden ve Ahılkelek'ten


az önce bir telgraf alınmıştır. Muhteviyatı aşağıdadır:
"Topçu ateşine maruz kalan Şöregel teslim olmuştur. 12 köyün
harap olmasından sonra, kısmen top ateşinden, kısmen de şiddetli
kar fırtınası nedeniyle nüfus kıyıma uğramıştır. Bütün mal mülk,
hayvanlar Ermeniler tarafından yağma edilmiştir. Akbaba yok olma
arifesindedir; halk yalvararak, harekâtın durdurulması için gereken
tedbirin alınmasını istiyor. Halk dışarıda -30 derece soğuk altında
donarak ölüyor."

Bu olayı bilgilerinize sunuyorum. Yabancılarla bugün bir kez


daha görüşeceğim. Avrupalılara başvurmamızın kesinlikle bir fay­
dası olmadığını, tek umudumuzun kendi kuvvetlerimiz olduğunu
da belirtmeliyim. No. 18, 28 Şubat

Diplomatik Temsilci Vekilov

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
50'de kayıtlı belge.

90
Sayın Azerbaycan Cumhuriyeti
Bakanlar Kurulu Başkanı'na*

Rapor

Kars faciası korkunç boyutlara vardı: Şöregel havalisinin 14 kö­


yü daha top ateşine tutuldu. Bu köyler şunlar: 1. Kınai, 2. Aslanha-
ne, 3. İlanlı, 4. Aküzüm, 5. Şahnalar, 6. Tiknis, 7. Argın, 8. İncede-
re, 9. Meküz, 10. Karahan, 11. Geçit, 12. Daynalık, 13. Karaağaç,
14. Gülviran. Ermeni eşkıyaların vahşeti ve halkın ıstırapları sözle
anlatılacak gibi değil. Aldığım bilgilere göre, Şöregel kazasının sağ
kalan nüfusu dıştan yardım umudunu kesince Ermeni iktidarını ta­
nıma kararı almış ve teslim olduklarını bildirmek üzere Ermeni bir­
lik komutanına temsilcilerini göndermiş.
Halkın böyle bir adım atmasına umutsuzluğun sebep olduğu kuş­
kusuzdur. Bu zayıflık çaresizlik ve umutsuzluk bilinci, Akbaba, Çıl­
dır ve Zaruşad halkını da Gürcistan'ın kucağına itmektedir. Halk Er­
meni mezaliminden ve aşağılanmalardan yegâne kurtuluş yolunu
Gürcistan'ı tanımada görmektedir. Bu eğilim somut biçimler almaya
başlamıştır. Adı geçen kazaların delegeleri, Ermenilerle mücadelede
destek ricasıyla Gürcistan Hükümeti üyelerini ziyaret ederek, onla­
ra yukarıda arz ettiğim eğilimin halk arasında hayli geçerli olduğu­
nu hissettirmektedirler. Ermeni birliklerinin harekâtını, kendi kuv­
vetleriyle durdurmayı başaramadıkları takdirde, himayeleri altına

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
51'de kayıtlı belge.

91
girmeyi de teklif etmektedirler. Gürcistan Hükümeti onlara her tür­
lü yardımın yapılacağını vaat etti ve birliklerini harekete geçirmeye,
yerli halkın rızasıyla bu bölgeyi işgale hazır olduğunu bildirdi. Gür­
cistan Hükümeti, delegelerin Azerbaycanda satın alacakları gıda
maddelerini Kars bölgesine, kendi ülkesinden geçirmeyi de kabul
etti. Buna kendim inanmasam bile Gürcü birliklerinin oraya çoktan
hareket ettiğini özel kaynaklardan biliyorum. Ancak itiraf etmek zo­
rundayım ki, Türklere; Mustafa Kemal Paşa'ya olan umutlarımız bo­
şa çıkarsa, ister istemez Gürcistan'ın tanınması lehine olan eğilimi
desteklememiz icap edecek. İşin doğrusu, halk, maneviyatını ve
kendi gücüne olan inancını yitirmiştir. Liderler ne yapacaklarını bi­
lemez durumdalar ve şimdi henüz Türk yardımına umudumuz kay­
bolmamışken bile tamamen bilinçsizce bu eğilimi destekliyorlar.
Sanıyorum Gürcistan Hükümeti, bizim örgütün varlığı ve Kars'a
gelişimiz konusunda artık bilgi edinmiştir. Bence bu Kars delegeleri­
nin dikkatsizliğinden ve kusurlu davranmaları yüzünden oldu. Atabe-
kov Server Bey'in şimdi Oltu'da olduğuna dair bilgiler var. Yusuf Zi­
ya da, Batum ve Acaristan yoluyla oraya gitmek üzere yola çıktı. Ben
bugün Borjom ve Ahıska yoluyla Akbaba'ya geçeceğim.
Edindiğim bilgilere göre, Kürtlerin Ermeniler tarafına geçme­
sinden ve Şöregel'in Ermenistan iktidarını tanımasından sonra Sür­
meli Müslümanlarının durumu kritik duruma gelmiş. Şimdi Sürme-
li'yle bağlantımız kesilmiş durumda, ancak bir iki ay sonra bağlan­
tı kurabiliriz. Bu sebeple bu havalide çalışmaları için Nahçıvan'dan
birini yollamak gerekiyor.
Zatıâlinizle her türlü yazışma, özel sekreteriniz Mehmet Ali'ye
yönlendirilecektir. Zatınıza iletmiş bulunduğum haberlerden bazı­
larının sizlerin takdirine göre, "Azerbaycan" gazetelerinde çıkaca­
ğını ümit ediyorum.

Murahhas (imza)
26 Şubat 1920
Tiflis

92
Alıntı
Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Savunma Komitesi
Kararlar Defterinden*
22 Şubat 1920

Dinlendi Karar Alındı


Kars ve diğer bölge 1. Kars ve diğer bölgelerde Müslüman
Müslüman ahalinin kırımının durdurulmasını Londra ve Pa­
Ermeniler tarafından ris'e bildirmek ve Güney Kafkas'ın bazı
kırıma uğramasıyla ilgili bölgelerinde devam etmekte olan Müs­
Dışişleri Bakanı'nın lüman kırımının basın ve de İdarenin uy­
raporu. gun göreceği diğer yollarla Avrupa'ya ve
genellikle medeni dünyaya duyurulması
amacıyla gerekli önlemler almak üzere
Dışişleri Bakanlığı'nın görevlendirilmesi.
2. Kars'ta meydana gelen son olaylar sebe­
biyle Waldrop'e ve Müttefik Devletler
temsilcilerine protesto notası gönderilmesi
ve Azerbaycan temsilcilerinin katılımıyla,
Kars ve diğer bölgelerdeki katliamların
araştırılması, suçluların cezalandırılması
ve halkın isteklerinin gerçekçi şekilde orta­
ya çıkarılması amacıyla Özel bir komisyon
kurulmasının Wardrop'dan talep edilmesi.

İşbu alıntı gereğinin yapılması için Sayın Dışişleri Bakanı'na


gönderilmiştir.
29 Şubat 1920
Devlet Savunma Komitesi İdari Amiri (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
52'de kayıtlı belge.

93
Alıntı
Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Savunma Komitesi
Kararlar Defterinden*
23 Şubat 1920

Dinlendi Karar Verildi

Ermenistan'daki Ermenistan'da mağdur durumda bulunan


Müslüman mültecilere Müslüman mültecilere maddi yardım ya­
maddi yardım pılması amacıyla Hükümet şu kararları al­
yapılmasına ilişkin mıştır:
İskân Bakanlığı'nın 1. Ermenistan'daki diplomatik temsilciye,
raporu. bedeli ve Bakû'den Erivan'a bütün nakliye
masrafları İskân Bakanlığı bütçesinden
karşılanmak üzere her ay üç tank gazyağı
gönderilmesi amacıyla Ticaret, Sanayi ve
Gıda Bakanlığı'na görev verilmesi.
2. İskân Bakanlığı temsilcisi ve Milli İs­
lam Şûrasıyla işbirliği içinde, bir önceki
maddeye uygun şekilde Hükümetin tahsis
ettiği gazyağının satılması ve bu satıştan
elde edilen paranın Ermenistan'daki mağ­
dur Müslüman mültecilere maddi yardım
olarak dağıtılmasını sağlamak üzere Er­
menistan'daki Diplomatik Temsilciye tali­
mat verilmesi.

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
53'te kayıtlı belge.

94
3. İskân Bakanlığı Temsilcisi ve Milli İslam
Şûrasıyla işbirliği içinde, Ermenistan'daki
Müslüman mültecilere dağıtılmak üzere
Ermenistan'daki Diplomatik Temsilciye,
bedeli ve nakliye masrafları İskân Bakanlı-
ğı'ndan karşılanmak üzere iki vagon pirin­
cin göndermesi için Ticaret, Sanayi ve Gı­
da Bakanlığı'nın görevlendirilmesi.

İşbu alıntı bilgi için Dışişleri Bakanlığı'na gönderilmiştir.


28 Şubat 1920

95
Erivan 29 Şubat 1920
No. 1194

Ermenistan Cumhuriyeti
Dışişleri Bakanlığı

Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'na*

Zatınızın 1252 sayılı telgrafınıza Ermeni Hükümeti yine, Azer­


baycan Hükümeti'nin Ermenistan Cumhuriyeti'nin iç işlerine mü­
dahalesini kabul edilemez bulduğu cevabını bildirmek mecburiye­
tindedir, ancak her zaman olduğu gibi, bütün Güney Kafkas'ta
Müslümanların ve Ermenilerin barış içinde bir arada yaşamalarının
zorunluluğu ve kaçınılmazlığı anlayışını savunarak ve bunu üç Gü­
ney Kafkas cumhuriyetinin ilerlemesinin ve kültürel gelişiminin
güvencesi addederek, değindiğiniz meselenin aslı hakkında aşağı­
daki bilgileri vermeye hazırdır:
Ermenistan'a düşman olan, yabancı ve dışarıdan para sağlayan
unsurların kışkırtmalarıyla, Kars'ın bazı kazaları Hükümetin yasal
taleplerine itaat etmek istememiş, ülkede anarşi yaratmış ve haya­
tın huzurlu akışına engel olmuşlardır. Hükümet, kışkırtıcıları uzak­
laştırmak, yasal makamlara itaat etmek ve barış için gayret etmele­
ri önerisiyle, Kars Milli Şûrası ve yerli Molokanlar vasıtasıyla, bu
huzursuz unsurlara defalarca çağrıda bulunmuştur.
Bu çağrıların sonucunda pek çok köy itaat etmiş ve Ermenis­
tan'a karşı yurttaş yükümlülüklerini yerine getirmeye başlamıştır.

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
54'te kayıtlı belge.

96
Ancak huzursuz unsurlar ve silahlı çete tertipçileri rejime bağlı bu
köylere saldırılar düzenlemişlerdir. Mesela, eşkıya Selim'in çetesi
Kızılkilise ve Güğercin köylüleriyle beraber, Berdik ve Kaylaçık
Müslüman köylerine meşru yönetime boyun eğdikleri için saldır­
mıştı, ancak bu saldırı geri püskürtülmüştür.

97
Tiflis'ten Alınan Telgraf No. 258/1
4 Mart 1920
Giriş No. 1059

Dışişleri Bakanı'na*
Bakû

Gürcistan Hükümeti'nce himaye edilmesi talebiyle Akbaba mu­


rahhas heyeti bugün buraya geldi. Heyet, Şöregel Müslüman ahali­
nin Ermeniler tarafından kırıma uğradığını, sağ kalanların kaçtığı­
nı, bazılarının Ermeniler tarafından yakalandığını, binlerce insanın
Ermeni cellatların elinden ve dondurucu soğuktan öldüklerini bil­
dirdi. Ermenilerin, önceden teslim olan köyleri yakıp yıktıklarını
söylemek yeterlidir; Karakilise köyünün bütün insanları katliama
uğramış. Az önce bir telgraf aldık. 1 Mart'ta Akbaba'nın 24 saat
içinde teslim olması için ültimatom verilmiş. Şöregel'in acılı kade­
ri Akbaba'yı bekliyor. Azerbaycan Hükümeti'nin öz halkı önünde
manevi sorumluluk taşıdığını düşünerek, Ermenilerin bu insanlık
dışı vahşetinden halkımızı kurtaracak önlemleri almasını Hükümet­
ten bir kez daha rica ediyoruz.

Tiflis'teki Kars Hemşehriler Derneği Başkanı


Zeynelov

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
55'te kayıtlı belge.

98
5 Mart 1920 Tarihinde
Tiflis'ten Alınan Telgraf
Giriş No. 60

Başbakan Usubbekov'a
Dışişleri Bakanı Fetali Han Hoyski'ye (kopya)*

Hükümet Başkanı adına Kasımovdan aldığım haberi iletiyo­


rum:

"Çıldır, Zaruşad, Şöregel kazaları Müslüman ahalisi, Ermeni ik­


tidarının talebine göre köylerini terk etmişlerdir. Son günlerde
meydana gelen olayları kelimelere dökmek imkânsızdır. Akbaba
kazası Ermenilerin tehditleri karşısında Gürcüleri tanıma kararı al­
mıştır. Durum son derece vahimdir. Talimat bekliyorum. (Kası-
mov'un imzası)"

Bundan ayrı olarak aldığım haberlere göre, 1 Mart'ta Akbaba'ya


silahlan teslim etmesi için ültimatom verilmiş. Teslim olan köyler
toptan kırıma uğramış. Yakılıp yıkılan köylerden kaçanlar Azerbay­
can'a geçmek için izin istiyorlar. Bu meseleyi dikkatlerinize suna­
rım. 4 Mart 1920, No. 27

Diplomatik Temsilci Vekilov

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
56'da kayıtlı belge.

99
Ahılkelek'ten Mart 1920 tarihinde
İvedi
Alınan Telgraf
No. 254

Dışişleri Bakanı Han Hoyski'ye


Bakû
(Aynı zamanda Gürcistan Hükümeti'ne de gönderilmiştir)

7 Mart günü gündüz saat 3'te Ermeni birlikleri Olçak köyüne sal­
dırdılar, sakinlerini öldürdüler, top ateşine tuttular, malı mülkü yağ­
maladılar, hayvanları sürüp götürdüler, kimi dağlara kaçtı, soğuktan
donarak öldüler. Top ateşi akşam 8'e kadar devam etti. 8 Mart'ta Bay-
rahatun köyünü bombaladılar. Bu arada bizler Çıldır, Akbaba, Zaru­
şad ve Şöregel kazaları Müslümanları, Gürcistan Hükümeti'nden, adı
geçen kazaları kendi topraklarına katarak, bizleri Ermeni canavarla­
rından korumasını ve birlikleriyle işgal etmesini, Azerbaycan Hükü­
metinden de gereken yardımı yapmasını rica ediyoruz.
Çıldır kazası Komiseri Hasan Kasımov; Kvilag temsilcileri Ab-
dullayev, Abbas Urfanov, Abbas Sanamov, Hacıyev.
Bu telgraf Tiflis'ten, Hükümet Sarayı'ndan alınmıştır.

Büro Şefi adına M. Kasımbekov

* S ö z konusu tarihin günü belirtilmemiş.


** Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
57'de kayıtlı belge.

100
9 Mart 1920 Tarihinde
Meclis'in Olağanüstü Toplantısında
Alınan Karar*

Kars ve Erivan eyaletinde baş gösteren kanlı olaylar hakkında


Meclis üyelerinin sorularına cevaben Hükümetin etraflı açıklama­
sını dinleyerek, keza Ermenistan Cumhuriyeti'nin -pek çok köyün
yerle bir edilmesi ve binlerce Müslümanın yok edilmesiyle sonuç­
lanan, savunmasız Müslüman ahalinin katliama uğramasıyla kendi­
ni gösteren- saldırgan eylemlerini dikkate alarak; sınır ve toprak
sorunlarının bu şekilde çözümünün Güney Kafkas Cumhuriyetleri
arasında yıkıcı ve prensiplere aykırı, keza devrimin kazanımları ve
Güney Kafkas cumhuriyetlerinin bağımsızlığı için tehlikeli bula­
rak, Güney Kafkas dahil, bütün demokratik dünyanın önünde Er­
menistan Hükümeti'ni şiddetle protesto ediyoruz. Bu vesileyle Eri­
van Hükümeti'ne gerekli baskının yapılması amacıyla uygar millet­
lerin parlamentolarına protesto için başvurması konusunda Meclis
Prezidyumu'nu yetkili kılıyoruz. Hükümetten de, mağdur olan in­
sanların hayatını, onurunu ve malvarlığını güvence altına alacak
kesin önlemler almasını talep ediyoruz. Meclis şimdi olağan gün­
demine devam edecektir.

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
58'de kayıtlı belge.

101
İvedi
Tiflis

Azerbaycan Diplomatik Temsilcisi'ne*

Kars olaylarıyla ilgili gönderdiğim notaya, Müttefik Temsilci­


lerin yazılı cevaplarını almak için hemen tedbirler almanızı istiyo­
rum. Onlar ne gibi tedbirler almışlar? Özel bir hatırlatma yapma­
dan, kritik konuların seyrinin izlenmesini rica ediyorum. Erivan'a
para gönderildi mi? Makinski geri kalan parayı hemen götürsün.
10 Mart, No. 44

Dışişleri Bakanı Hoyski (imzalı)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
59'da kayıtlı belge.

102
KOPYA
İvedi
Ahılkelek'ten Mart 1920 tarihinde
Alınan Telgraf*
No. 254

Dışişleri Bakanı Han Hoyski'ye


Bakû
(Aynı zamanda Gürcistan Hükümeti'ne de gönderilmiştir)
7 Mart günü gündüz saat 3'te Ermeni birlikleri Olçak köyüne sal­
dırdılar, sakinlerini öldürdüler, top ateşine tuttular, malı mülkü yağ­
maladılar, hayvanları sürüp götürdüler, kimi dağlara kaçtı, soğuktan
donarak öldüler. Top ateşi akşam 8'e kadar devam etti. 8 Mart'ta Bay-
rahatun köyünü bombaladılar. Bu arada bizler Çıldır, Akbaba, Zaru­
şad ve Şöregel kazaları Müslümanları, Gürcistan Hükümeti'nden, adı
geçen kazaları kendi topraklarına katarak, bizleri Ermeni canavarla­
rından korumasını ve birlikleriyle işgal etmesini, Azerbaycan Hükü­
metinden de gereken yardımı yapmasını rica ediyoruz.
Çıldır kazası Komiseri Hasan Kasımov; Kvilag temsilcileri Ab-
dullayev, Abbas Urfanov, Abbas Sanamov, Hacıyev.
Bu telgraf Tiflis'ten, Hükümet Sarayı'ndan alınmıştır.
Büro Şefi adına M. Kasımbekov
Haber Bürosu Şefi Şçepotyev
***

9 Mart 1920 Tarihinde


Meclis'in Olağanüstü Toplantısında Alınan Karar

Kars ve Erivan eyaletinde baş gösteren kanlı olaylar hakkında


Meclis üyelerinin sorularına cevaben Hükümetin etraflı açıklama-

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
60'ta kayıtlı belge.

103
sını dinleyerek, keza Ermenistan Cumhuriyeti'nin -pek çok köyün
yerle bir edilmesi ve binlerce Müslümanın yok edilmesiyle sonuç­
lanan, savunmasız Müslüman ahalinin katliama uğramasıyla kendi­
ni gösteren- saldırgan eylemlerini dikkate alarak; sınır ve toprak
sorunlarının bu şekilde çözümünün Güney Kafkas Cumhuriyetleri
arasında yıkıcı ve prensiplere aykırı, keza devrimin kazanından ve
Güney Kafkas cumhuriyetlerinin bağımsızlığı için tehlikeli bula­
rak, Güney Kafkas dahil, bütün demokratik dünyanın önünde Er­
menistan Hükümeti'ni şiddetle protesto ediyoruz. Bu vesileyle Eri­
van Hükümeti'ne gerekli baskının yapılması amacıyla uygar millet­
lerin parlamentolarına protesto için başvurması konusunda Meclis
Prezidyumu'nu yetkili kılıyoruz. Hükümetten de, mağdur olan in­
sanların hayatını, onurunu ve malvarlığını güvence altına alacak
kesin önlemler almasını talep ediyoruz. Meclis şimdi olağan gün­
demine devam edecektir.

Aslının aynıdır: Kalem Müdürü (imza)


Aslının aynıdır: Haber Bürosu Şefi Şçeprotyev
Suretinin aynıdır: Haber Bürosu Şefi

104
Erivan'dan Telgraf*
Bakû/ No. 642

Kars'tan Dışişleri Bakanlığı tarafından alınan telgrafın içeriğini


bildiriyorum:
"Edindiğim bilgilere göre, kendilerini Kars vilayeti Müslüman
temsilcileri olarak adlandıran Akbabalı Kerbelayi Memed, Öğret­
men Memed Hocayev ve Ardahan kazası eski hekimi Hacıyev, Ba­
kû ve Tiflis eşiklerini aşındırarak gazetelerde ve etrafta olmadık hi­
kâyeler yayıyorlarmış. Bunlardan ilki, bugüne kadar halka pençele­
rini geçirmiş, meşhur köy ağası ve tefeci, siyaset maskesi altında
cahil yığınları korkutarak milleti soyup soğana çevirmiş. İkincisi,
günümüzün maceracılarından, öğretmenliği bırakmış ve cebini dol­
durmak için siyasetle ilgilenmiş. Sonuncusu eski Şûra'nın önemli
adamlarından olup, ilk ikisiyle birlikte Şûrada mükemmel üçlü
oluşturarak, orada kendini gayet iyi hissetmekteydi. İlçe Hekimli­
ğinin mütevazı görevi iştahını pek tatmin etmemiş ve güzel günler
beklentisi içinde bu iki kişiye yanaşmış. Çıkarlarımızın ateşli savu­
nucuları işte bunlar. Lütfen bu adamların gerçek yüzlerinin açığa
çıkarılabilmesi için bu anlatılanların yayınlanmasına müsaade edin.
Ülke ıstıraptan kan ağlıyor, gereksiz politikalar üreterek, barış ça­
balarına karşı silah şakırtılarını unutturmaya çalışan bu davetsiz sa­
vunuculardan halkı koruyun. 387

Kars Vilayeti Diyanet İşleri Başkanı Gazaızade Ali Efendi"

Aslının aynıdır
Dışişleri Bakanlığı Haber Bürosu Şefi Şçepotyev

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
61'de kayıtlı belge.

105
Kars Havalisinde Yakılıp Yıkılan Köylerin Listesi

Şöregel Zaruşad
1 Daynalık 22 Dalaver 1 Mescitli
2 Ani 23 Memed Abad 2 Keçebörk
3 Kinai 24 Vartamı 3 Zograb
4 İlanlı 25 Molla Musa 4 Güğercin
5 Aküzüm 26 Pacoğlu 5 Kümbet
6 Aslanhane 27 Okçuoğlu 6 Ağzıaçık
7 Aralık 28 Güllübulak 7 Mamaş
8 Karakilise 29 Kara Memed 8 Kızılkilise
9 Tiknis 30 Taze Kızıltaş 9 Kalecik
l0 Algina 31 Köhne Kızıltaş 10 İncilipınar
11 Şahnalar 32 Çakmak 11 Masucuk
12 İncedere 33 Cebeci 12 Sarşat
13 Geçit 34 Süzkurt 13 Okçuoğlu
14 Karahan 14 Tılak
15 Mekyüz
16 Dilan
17 Seydi
18 Hacıpiri
19 Küçükkımılı
20 Büyükkımılı
21 Akbulak

Aslının aynıdır: Haber Bürosu Şefi Şçepotyev


Kopyasının aynıdır
Haber Bürosu Şefi

106
Kopyanın kopyası*
5 Mart 1920 Tarihinde Tiflis'ten Alınan Telgraf*
Giriş No. 60

Başbakan Usubbekov'a
Dışişleri Bakanı Fetali Han Hoyski'ye (kopya)
Hükümet Başkanı adına Kasımov'dan aldığım haberi iletiyorum:
"Çıldır, Zaruşad, Şöregel kazaları Müslüman ahalisi, Ermeni ik­
tidarının talebine göre köylerini terk etmişlerdir. Son günlerde
meydana gelen olayları kelimelere dökmek imkânsızdır. Akbaba
kazası Ermenilerin tehditleri karşısında Gürcüleri tanıma kararı al­
mıştır. Durum son derece vahimdir. Talimat bekliyorum. (Kası-
mov'un imzası)"
Bundan ayrı olarak aldığım haberlere göre, 1 Mart'ta Akbaba'ya
silahları teslim etmesi için ültimatom verilmiş. Teslim olan köyler
toptan kırıma uğramış. Yakılıp yıkılan köylerden kaçanlar Azerbay­
can'a geçmek için izin istiyorlar. Bu meseleyi dikkatlerinize suna­
rım. 4 Mart 1920, No. 27
Diplomatik Temsilci Vekilov
Haber Büro Şefi Şçepotyev
Kopyanın aynıdır: Haber Büro Şefi
***
Kopyanın kopyası
Tiflis'ten Alınan Telgraf No. 258/1 4 Mart 1920
Giriş No. 1059
Dışişleri Bakanı'na/ Bakû
Gürcistan Hükümeti'nce himaye edilmesi talebiyle Akbaba mu­
rahhas heyeti bugün buraya geldi. Heyet, Şöregel Müslüman ahali­
nin Ermeniler tarafından kırıma uğradığını, sağ kalanların kaçtığı-

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
62'de kayıtlı belge.

107
nı, bazılarının Ermeniler tarafından yakalandığını, binlerce insanın
Ermeni cellatların elinden ve dondurucu soğuktan öldüklerini bil­
dirdi. Ermenilerin, önceden teslim olan köyleri yakıp yıktıklarını
söylemek yeterlidir; Karakilise köyünün bütün insanları katliama
uğramış. Az önce bir telgraf aldık. 1 Mart'ta Akbaba'nın 24 saat
içinde teslim olması için ültimatom verilmiş. Şöregel'in acılı kade­
ri Akbaba'yı bekliyor. Azerbaycan Hükümeti'nin öz halkı önünde
manevi sorumluluk taşıdığını düşünerek, Ermenilerin bu insanlık
dışı vahşetinden halkımızı kurtaracak önlemleri almasını Hükümet­
ten bir kez daha rica ediyoruz.

Tiflis'teki Kars Hemşehriler Derneği Başkanı


Zeynelov

Aslının aynıdır: Haber Bürosu Şefi (imza) Şçepotyev


Kopyanın aynıdır: Haber Bürosu Şefi

108
Suretinin sureti

Ardahan' dan Telgraf


21,466, 13 22/13

Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Han Hoyski'ye*

Olçak köyünde oturan Mehrali Delioğlu adlı vatandaş birkaç gün


önce, 10 koyununu ve bir çift öküzünü satmak ve kendine tohum al­
mak için Nakalkem köyüne doğru yola çıkmış. Köyden çıkıp kendi
yolunda giderken, Gülebert köyünden çıkan dört atlı, koyunları ve
öküzleriyle uzaklaşan söz konusu şahsa ateş etmeye başlamış. Biri
Gülyabert muhtarı, diğeri memur, ikisi milis olan bu dört atlı, adama
yetişememişler ve Olçak köyüne yönelmişler. Hayvanlarını ahırdan
dışarı çıkarmamaların] isteyerek köylülere küfürler ve tehditler sa-
vurmuşlar. Sonunda Kolçak köyünün dört saygın kişisi olan Aslan
Eminoğlu, Alihan Feyratoğlu ve Mehmet Mollaoğlu'nu** çağırmış­
lar. Ellerini kollarım bağlayıp Gülebert köyüne götürmüşler ve bura­
da hapse atmışlar. Köy sakinleri uzun süre yalvararak tutukluların
hiçbir suçu olmadığını, serbest bırakılmalarını istemişler. Alihan
Feyratoğlu ve Mehmet Mollaoğlu bir yolunu bulup rüşvetle kurtul­
muşlar. Diğer ikisi özel bir evde Ermeni askerlerin gözetimi altında
tutuklu kalmış. Köylüler ekmek getirdiklerinde onları bulamamışlar
ve bütün aramalar ve soruşturmalar sonuçsuz kalmış. Köylüler, onla­
rın öldürüldüklerini anlamışlardı, ölüleri istemişler, uzunca bir süre

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
63'te kayıtlı belge.
** Bir kişinin adı geçmemektedir. (Çevirenin notu.)

109
yalvarıp yakarmalarından soma torbalara konmuş ölüleri almayı ba­
şarmışlar. Cesetler parçalara bölünmüş, başlarına sivri bir cisim so­
kulmuş, bedenleri paramparça edilmiş. Soma aynı günün akşamı 7
Mart'ta Olçak köyüne Ermeni Birlikleri gelmiş; güya Sarıkamış'ta
çalıştırmak üzere özellikle gençlerden 50 kişi ve 20 çift öküz, ayrıca
12 kişi ve 10 koyun istemişler. Bu isteğe karşı köylüler yanıt olarak,
merhamet göstermelerini, güçlerinin üzerinde haraç, özellikle insan
-ki bir daha dönmeyeceklerini biliyorlardı- istememelerini rica et­
mişler. Bu yanıt Ermenileri tatmin etmemiş, bu kez daha ısrarlı istek­
lerini tekrarlamışlar. Köylüler, öleceklerini ve başka çıkış yolunun
kalmadığını görünce, taleplerini yerine getirecek durumda olmadık­
larını kesin bir dille Ermenilere bildirmişler. Bunun üzerine Ermeni­
ler Gülebert'e dönmüş, buradan askeri birliği alıp yeniden Olçak kö­
yüne yönelmişler ve isteklerini kuvvet zoruyla elde etmek için köyü
top ve mitralyöz ateşine tutmuşlar. Kadınlar ve çocuklar panik ve
korku içinde, mitralyöz ateşi altında dağlara kaçmaya başlamışlar.
İnsanın yüreğini titreten kadın ve çocuk çığlıkları ve inlemeleri uzun
süre durmamış... bunlar sözlerle anlatılamaz. Annelerinden ayrı dü­
şen küçük çocuklar nafile imdat çığlıkları atarak karlarda debelenip
dunnuşlar. Ermeniler Olçak ve Opal köylerini baştan aşağıya talan
etmişler. Buraların halkı Çıldır'a gitmiş. Onlarca ölü ve yaralı vardı,
maddi zarar 15 milyonu buluyordu. Ermeniler büyük bir titizlikle
malı mülkü yağmaladıktan sonra köyleri ateşe vermişlerdi. Zaruşad
istikametinden Çıldır-Akbaba yönünde de saldırılar yapılmaktadır.
Çıldır halkı Gürcistan'a kaçarak canlarını kurtardı. Gürcistan bu mül­
tecileri çok iyi karşıladı. Bu vahşetin Müttefikler önünde protesto
edilmesini ve biz Müslümanların Ermeni çetelerin elinden yok edil­
mesine meydan verilmemesini arz ediyorum.

Doktor Hacıyev (imza)

Aslına uygundur : Haber Bürosu Şefi A. Şçepotyev (imza)


Suretinin aynıdır : Haber Bürosu Şefi

110
Kopyanın kopyası

29 Şubat 1920
No. 1194

Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'na*

Zatınızın 1252 sayılı telgrafına Ermeni Hükümeti yine, Azer­


baycan Hükümeti'nin Ermenistan Cumhuriyeti'nin iç işlerine mü­
dahalesini kabul edilemez bulduğu cevabını bildirmek mecburiye­
tindedir, ancak her zaman olduğu gibi, bütün Güney Kafkas'ta
Müslümanların ve Ermenilerin barış içinde bir arada yaşamalarının
zorunluluğu ve kaçınılmazlığı anlayışını savunarak ve bunu üç Gü­
ney Kafkas cumhuriyetinin ilerlemesinin ve kültürel gelişiminin
güvencesi addederek, değindiğiniz meselenin aslı hakkında aşağı­
daki bilgileri vermeye hazırdır:
Ermenistan'ın düşmanı olan yabancı ve dışarıdan para sağlayan
unsurların kışkırtmalarıyla, Kars'ın bazı kazaları, Hükümetin meş­
ru taleplerine itaat etmek istememişler, ülkede anarşi yaratmışlar ve
hayatın huzurlu akışına engel olmuşlardır. Hükümet kışkırtıcıları
uzaklaştırmak, yasal makamlara itaat etmek ve barış için gayret et­
meleri önerisiyle bu huzursuz unsurlara Kars Milli Şûrası ve yerli
Molokanlar vasıtasıyla defalarca çağrıda bulunmuştur.
Bu çağrıların sonucunda pek çok köy itaat etmiş ve Ermenistan
yurttaşı olarak yükümlülüklerini yerine getirmeye başlamıştır. An­
cak bu huzursuz unsurlar ve silahlı çete tertipçileri rejime bağlı

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
64'te kayıtlı belge.

111
köylere saldırılar düzenlemişlerdir. Mesela, eşkıya Selim'in çetesi
Kızılkilise ve Güğercin köylüleriyle beraber, Berdik ve Kaylaçık
Müslüman köylerine meşru yönetime boyun eğdikleri için saldır­
mıştı, ancak bu saldırı geri püskürtülmüştür.
Dışarıdan gelen unsurların Ermeni devletine karşı gösterdiği bu
açık düşmanlık ve belli niyetleri, bu silahlı çetelerin ortadan kaldı­
rılması için gerekli tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmıştır. Üstelik
Hükümetimiz, yerli Müslüman ahalinin, bu yabancı maceraperest­
lerin canice kışkırtmalarına ve propagandalarına boyun eğmediği­
ne dair güvenilir bilgilere sahiptir. 800 nolu telgrafımda size, hal­
kın bu unsurlardan sıkıntı duyduğunu bildirmiştim.
Hükümet böylelikle sorunun barış yoluyla çözümünde bütün
çareleri denedikten sonra sonuç alamayınca, bu silahlı çetelere kar­
şı kuvvet kullanmak zorunda kalmış, ayrıca kanlı bir çatışma iste­
meyerek güç kullanmadan önce bu silahlı haydutlara ikna olmaları
için -malvarlıklarının ve kişisel güvenliklerinin sağlanacağı sözü
vererek- Molokanlan yollamıştır. Barış yanlısı bütün Müslümanlar
itaat etmiş, kışkırtıcılarsa, aldattıkları huzurlu halkın bedduaları al­
tında bir köşeye gizlenmişlerdir. Sivil halkla herhangi bir çatışma
cereyan etmemiştir. Sadece Selim, Kerbelayi Memed vb. silahlı çe­
telerle çatışma olmuştur.
800 nolu telgrafımda, halkın bu dışarıdan gelen huzursuz unsur-
larca kışkırtıldığını, bu haydutların kaçmasından sonra bölgede tam
bir huzurun hâkim olduğunu bildirmiştim. Barış yanlısı Müslüman
köylerin sakinleri, kendilerini kışkırtıcılardan ve tertipçilerden kur­
tardığı için Hükümete minnettarlıklarını bildirmek üzere Kars'a ve
Erivan'a temsilcilerini göndermeye başlamıştır.
10 Şubat'ta Zaruşad kazası sakinleri, Albay Kadımovün aracılı­
ğıyla, kendilerini kabul etmesi için Kars Valisi'ne ricada bulunmuş­
lardır. Aynı dilek diğer kazalardan da gelmiştir. Barışçıl halkı yine
kışkırtmak amacıyla Zaruşadda ortaya çıkan Kerbelay Memed'i halk
kovmuş, yanında bulunan bir akrabası da bu arada yaralanmıştır.

112
15 Şubat'ta Kars Valisi, Zaruşad ve Akbaba temsilcilerini -ara­
larında tanınmış 25 köylü de bulunuyordu- kabul etmişti. Temsil­
ciler, Ermenistan Cumhuriyeti'ne meşru bağlılıklarını ve itaatlerini
bildirerek Vali'ye güvence vermişlerdi.
17 Şubat'ta Kars'tan aldığım telgraf haberini veriyorum:
"Dışarıdan gelen maceracılar tarafından terörle yıldırılan ve hara­
ca bağlanan Zaruşad halkı sonunda ordu birlikleri yardımıyla onları
aralarından kovdu ve tam bağlılık teminatını Kars'a, Valiye getirmek
için bizleri görevlendirdi. Albay Kasımovün aracılığıyla izin çıkara­
rak onunla birlikte Kars'a geldik. Konuyla ilgili rapor sunarak şöyle
dedik: 'Hükümetin önünde meşru bağlılığımızı bildiriyoruz ve bizler
için ilginizi ve ihsanınızı reddetmeyerek bizi Ermenistan Cumhuriye­
ti vatandaşı saymanızı rica ediyoruz. Zaruşad temsilcileri: Şamil Ağa
Hacı Mustafaoğlu, Musa Ahmetoğlu, Mehmet Ağaoğlu, Mihrali Ho-
caoğlu, Kürt temsilcileri: Asteğmen Dayo Bey, Vastanbekov Hamit
Bey, Osi Sahooğlu, Ardahan temsilcileri: Behramov Bahri Ağa, Celil
Memedov, Asteğmen Muganli Akper Ağa, Halilov Şalil Ağa, Molla
Aliyev Teymur Ağa, Hamza Dursunov, Aslanbekov."
Dikkatinizi, sizin haber kaynaklarınıza çekmek istiyorum. Bu
haberlerin düzmece olduğunu göstermek için bir örnek vereceğim:
Kimsenin tanımadığı, Kars bölgesi Müslüman murahhas heyeti si­
ze, Albay Mazmanov'un Müslüman köylerine saldırılarına devam
ettiğini bildiriyor. Bu baştan aşağıya uydurma, çünkü Albay Maz­
manov birliğiyle Gülebert köyünde bulunmaktaydı ve oradan da
hiç ayrılmamıştı. Bölgede bulunduğu zaman zarfında birliği tek bir
ateş açmamıştı. Sizin sözde Hemşehriler Derneği ve temsilciler gi­
bi haber kaynaklarınızı tanımlamak bakımından Kars'tan aldığım
bir başka haberi veriyorum:

"Edindiğim bilgilere göre, kendilerini Kars vilayeti Müslüman


temsilcileri olarak adlandıran Akbabalı Kerbelayi Memed, Öğret­
men Memed Hocayev ve Ardahan kazası eski hekimi Hacıyev, Ba­
ku ve Tiflis eşiklerini aşındırarak gazetelerde ve etrafta olmadık hi-

113
kâyeler yayıyorlarmış. Bunlardan ilki, bugüne kadar halka pençele­
rini geçirmiş, meşhur köy ağası ve tefeci, siyaset maskesi altında
cahil yığınları korkutarak milleti soyup soğana çevirmiş. İkincisi,
günümüzün maceracılarından, öğretmenliği bırakmış ve cebini dol­
durmak için siyasetle ilgilenmiş. Sonuncusu eski Şûra'nın önemli
adamlarından olup, ilk ikisiyle birlikte Şûrada mükemmel üçlü
oluşturarak, orada kendini gayet iyi hissetmekteydi. İlçe Hekimli­
ğinin mütevazı görevi iştahını pek tatmin etmemiş ve güzel günler
beklentisi içinde bu iki kişiye yanaşmış. Çıkarlarımızın ateşli savu­
nucuları işte bunlar. Lütfen bu adamların gerçek yüzlerinin açığa
çıkarılabilmesi için bu anlatılanların yayınlanmasına müsaade edin.
Ülke ıstıraptan kan ağlıyor, gereksiz politikalar üreterek, barış ça­
balarına karşı silah şakırtılarını unutturmaya çalışan bu davetsiz sa­
vunuculardan halkı koruyun.
Kars Vilayeti Diyanet İşleri Başkanı Gazaızade Ali Efendi
Milli İslam Şûrası Başkanı Meşadi Samed Hacıyev."

Bütün bu örneklerden, Kars bölgesinde sistemli şekilde asla


Müslüman katliamı yapılmadığını anlamış olmalısınız. Ermeni Hü­
kümeti, dışarıdan gelme kışkırtıcıların kovulması ve bölgede tam
bir sükûnetin başlamasıyla, sadece Kars havalisinde değil, Erme­
nistan'ın her yerinde, yüzyıllar boyu olduğu gibi, Müslümanların ve
Ermenilerin barış içinde bir arada yaşayacağını ümit etmektedir. Bu
banş içinde birlikte yaşama, bütün Güney Kafkas'ta Ermenilerin ve
Müslümanların huzurlu hayatına katkıda bulunacaktır.
Sizin Hükümetiniz için değerli olan huzur içinde birlikte yaşama
düşüncesi, Ermenistan Cumhuriyeti Hükümeti için de değerlidir.
Dışişleri Bakanı (imza)
Genel Sekreter (imza)
Özel Kalem Müdürü (imza)
Aslının aynıdır : Haber Şubesi Başkanı A. Şçepotyev
Kopyasının aynıdır: Haber Bürosu Şefi

114
Kopyanın kopyası

Sayın Azerbaycan Cumhuriyeti


Dışişleri Bakanı'na*

Ermeni Ordu birlikleri Şöregel ve Zaruşadin işini bitirdikten


sonra, Çıldır kazasını sıkı kordon altına aldılar ve halktan silahları­
nı teslim etmelerini ve Ermeni makamlarına itaatlerini bildirmele­
rini istediler. Çıldırda çatışma, silahlarını bırakan ve teslim olan
Olçak köyünden (Ardahan'a 14 kilometre mesafede) dört saygın ki­
şiyi Ermenilerin tutuklamasıyla başladı. Bu iki kişiden 30 bin rub­
le rüşvet aldıktan sonra, diğer iki kişiyi parçalara bölerek, cesetle­
rini delik deşik ederek torbalara doldurdular ve Olçak köylülerine
teslim ettiler. Sonra 20 Mart'ta yine Olçak köyüne gelerek, sözde
çalışmalarda kullanmak üzere 50 çift öküz, 5 at ve genç yaşta 50 er­
kek istediler. Olçak köylüleri, perişan durumda olmalarına rağmen,
yine de hayvan vs. vermeye hazır olduklarını, ancak insan vereme­
yeceklerini bildirdiler ve köylerinden iki kişinin öldürülmesi olayı­
na dikkat çektiler. Ermeniler buna karşılık Ardahan'dan adı geçen
köye birliklerini sevk ettiler ve top ateşiyle Olçak ve Opal köyleri­
ni yakıp yıktılar. Köylüler panik içinde kaçışmaya başladılar, ka­
çanların üzerine ateş açıldı. Kopan çığlıkları, feryatları ve ağıtları
kimse kâğıda dökemez. Kaçanları kurtarmak üzere Çıldır milis bir­
likleri Ermenilerle çatışmaya girdi ve onlara büyük kayıplar verdi-

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
65'te kayıtlı belge.

115
rerek (Ardahan'a 12 kilometre mesafedeki) Rum köyü Gülebert'e
püskürttü. Olçak ve Opal köylerine Ermeni Ordu birlikleri girdiği
zaman, sağ kalan bütün köylüleri katletmiş, malı mülkü yağmala­
mış, Müslümanların evlerini enkaz yığını haline getirerek ateşe
vermişti.
Bunun yanı sıra, Ermeni birlikleri, Zaruşad istikametinden Çıl­
dır'a saldırmaya başladılar. Zaruşad ve Çıldır kazası köylerini dö­
ven 6 topun gümbürtüsü uzun süre dinmemişti, köyler tahrip ol­
muş, savunmasız halk cellatlardan ve uğrayacağı utançtan köşe bu­
cak kaçmaya başlamıştı. Askeri donanımları çok yetersiz olan mi­
lis müfrezeleri saldırılara daha fazla dayanamayıp geri çekilmek
zorunda kaldı, pek çok köy teslim bayrağı çekti; buna rağmen Er­
meni atlı birliği halka acımadı, kaçmayı başaramayan bütün köylü­
leri katletti ve malı mülkü yağmalamaya başladı. Uzaklaşanı ayan
kadınlar ve çocuklar açlıktan ve soğuktan karlar içinde can verdi­
ler. Özellikle Taşbaş, İğnezor, Taşköprü ve diğer köyler büyük za­
rar gördü. Zaruşad, Çıldır, Şöregel ve Akbabadan mülteciler Gür­
cistan topraklarına -Ardahan, Ahılkelek ve Ahıska'ya- geçtiler.
Korkunç topçu ateşine dayanamayan ve köyleri yakılıp yıkılan
insanlar, Ardahan istikametinden gelen ordu birliklerinin komutan­
larına heyet gönderdiler ve Ermeni birlikleri Çıldır'a girdi.
Şu anda bu bölgeye Ermeni iktidarı yerleşmiş durumda olup, or­
du birlikleriyle birlikte halkı yağmalamakta, baskıyla, şantajla para
almakta, silahları toplamaktadır. Terörle yıldırılmış halk, kendisini
tam bir perişanlığa ve yıkıma sürükleyen Ermenilerin taleplerini
yerine getirmek zorunda. Bu yasadışı şantaj yöntemlerinden başka
Ermeniler, Çıldır halkını 2 milyon ruble savaş tazminatına mahkûm
etmişlerdi. Bununla yetinmeyerek, söylenenlere göre, Ermeniler
halktan bütün silahları topladıktan sonra, genç yaşta Müslümanlara
çağrı yaparak bir yerlerde çalıştırmaya sevk edeceklermiş. Bu ka­
zaların halkı son günlerini yaşamaktadır ve kitlesel bir kırımla kar­
şı karşıyadır.

116
Zaruşad, Çıldır, Şöregel ve Akbaba havalisinden 30 bin civarında
mülteci Gürcistan topraklarında: Ahılkelek, Ahıska ve Ardahan'ın
kuzeyinde "fakra zaruret" içinde yaşamaktadırlar. Hayatlarını idame
ettirecek çok şeyden yoksundurlar. Birçoğu açık arazide, dağlarda
her türlü imkândan yoksun bulunmaktadırlar. Yakın zamanda yardım
yapılmazsa, açlıktan ve soğuktan yok olup gidecekler.
Oltu ve Ardahan sınırlarındaki Merdenik bölgesinde Oltu istika­
metinden gelen milis birlikleri toplanmıştır; bu yüzden Ermeniler,
ordu birliklerinin büyük bölümünü Merdenik'e kaydırmaya başla­
dılar, artık işgal etmiş oldukları bölgelerde ise baskıyla para topla­
maya yetecek kadar birlik bıraktılar. Oltu yönünden Ermenilere
baskı uygulanmadığı taktirde, işgal altındaki bölgelerin halkı ölü­
me mahkûm olacaktır.

Kars Bölgesi Müslümanları temsilcisi (imza)

Aslının aynıdır : Haber Bürosu Şefi A. Şçepoyev


Kopyasının aynıdır : Haber Bürosu Şefi

117
Kopya

Müttefik Devletlerin Kafkas'taki Yüksek Komiseri'ne


İngiltere Hükümeti Yüksek Komiseri'ne
İtalyan Diplomatik Temsilcisi'ne
Fransa Askeri Misyon Başkanı'na*

Kars Müslümanlarının trajedisi o ölçüye vardı ki, kan ve gözya­


şının deniz olduğu günümüzde bile, insanın yüreği titremeden bu
faciayı anlatamaz. Ermeni Hükümeti körü körüne, çok uzun za­
mandan beri hemen hemen sadece Müslümanların yaşadığı bu top­
raklarda Ermeni çoğunluğu sağlayarak, "denizden denize Büyük
Ermenistan" kurma hayali peşinde koşmaktadır. Kars havalisi Müs-
lümanlarına karşı insanlık dışı saldırılar tertiplemiştir ve şu an ül­
kenin her yerini alevler sarmıştır. Kendini "vahşi Asya"da Avrupa
kültürünün öncüsü gören Ermenistan Cumhuriyeti'nin örgütlü güç­
leri tarafından, yaşına ve cinsiyetine bakılmaksızın yok edilen
Müslüman ahalinin feryatları duyulmaktadır sadece.
Müslüman köyleri ve kasabaları topçu ateşleriyle yerle bir edil­
di. Halkın uzun yıllar bin bir emekle edindiği malvarlığı yok edil­
di, yağmalandı, insanlar mitralyöz ateşiyle toptan kırıma uğradılar.
Ayrıca çocukları, yanan evlerin ve tutuşturulan tınazların ateşine
atarak vahşice öldürüyor, kadınların ırzına geçiyorlar. Ermeni vah­
şetinden kurtulmayı başaran talihli insanlar ıssız dağlarda açlıktan
ve soğuktan donarak öldüler.
* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
66'da kayıtlı belge.

118
Sivil Müslüman nüfusa karşı uygulanan bu insanlığa aykırı kı­
yım bizlerde büyük öfke ve infial uyandırmıştır.
Devletler arasındaki tartışmalı sorunlar barış yoluyla çözülür­
ken, Ermeni Hükümeti, uluslararası sürtüşmelerin yansız olarak çö­
zümü ve huzurun yaşatılması için davet edilen Müttefik Devletler
temsilcilerini hiç umursamadan, saldırgan tutkularını tatmin ama­
cıyla silaha başvurmaktadır.
Ancak, Büyük Devletlerin temsilcileri olan sizlerin kutsal bir
görevi üstlenerek insaniyet adına, bizim ülkemizin kaderiyle kopa-
rılmaz bağı olan Kars bölgesinde, bu kanlı yürüyüşü derhal durdur­
mak için Ermeni Hükümeti'ne karşı baskı yollarını bulacağınıza
inanıyoruz.

Batum Vilayeti
Milli İslam Şûrası Başkanı

Şûra üyeleri

Aslının aynıdır: Haber Bürosu Şefi

119
Kopyanın kopyası
İvedi

Erivan

Ermenistan Dışişleri Bakanı'na


Azerbaycan Diplomatik Temsilcisi'ne (kopyası)*

Hükümetim, Kars'ta meydana gelen olaylarla ilgili olarak Kars


bölgesi Müslümanları murahhas temsilcilerinin ulaştırdığı haberi;
Ermeni General Osipyantsin 30 Ocak 1920 tarih ve 1 sayılı emir
kopyasını; Zaruşad kazası köy temsilcilerinin bahse konu emre ce­
vabi yazı kopyasını; Kars Hemşehriler Derneği üyesinin Ahılke-
lek'ten ve Tiflis'ten gönderdiği telgrafları ve zatınızın, Ermeni Hü­
kümeti'nin hiçbir şekilde sivil Müslüman halka karşı saldırgan bir
tutum içinde olmadığını ve ülke halkının arzularına ve hislerine
tam bir uyum içinde hareket ettiğini, Kars bölgesinde bozulmaz bir
düzen ve huzurun sürmekte olduğunu bildirdiğiniz 800 sayılı telg­
rafınızla asla uyuşmayan bazı haberler almış bulunmaktadır.
General Osipyants 30 Ocak 1920 tarih ve 1 sayılı emrinde, Zaru­
şad havalisi Müslümanlarına itaat etmelerini emretmekte, aksi takdir­
de topçu ateşi açarak Müslüman köylerini yerle bir edeceğini ve bü­
tün malın mülkün imha edileceğini bildirmektedir. General Osip­
yantsin emrine cevaben de Zaruşad köyleri temsilcileri, Ermenistan
iktidarının sergilediği hayasızca tavır ve zorbalığa, Müslüman köyle­
rinin Ermenilerce yakılıp yıkılmasına; yaşlı kadınların bile katledil­
mesine dikkat çekerek, köylerinin ateşe verilmemesini, mülklerinin
yok edilmemesini talep etmekte ve ayrıca bu tehdidin gerçekleşmesi
durumunda bütün sorumluluğun General'e ve Ermeni Hükümeti'ne

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
67'de kayıtlı belge.

120
ait olacağını bildirmektedirler. Kars bölgesi yetkili Müslüman temsil­
cilerinin verdiği bilgilerden, 27 Ocak'tan itibaren başında Mazma-
nov'un bulunduğu Ermeni Ordu birliklerinin Müslüman köylerine
saldırılar düzenlediği; General Osipyantsin da tehdidini hayata geçir­
diği, 7 Şubat'a kadar süren topçu ateşiyle Güğercin ve Kızılkilise köy­
lerini yaktığı; Keçebörk, Meçitli (Camili), Kümbet, Ağzıaçık, Ma-
maş, Bendivan, Kalecik vs. köylerinde evleri yakmış olduğu anlaşıl­
maktadır. Adı geçen köylerde Müslümanların malvarlığı Ermeni bir­
likleri tarafından baştan aşağıya tahrip edildi ve yağmalandı. Büyük
ve küçükbaş hayvanlar götürüldü. Kars Hemşehriler Derneği üyesi
Ahılkelek'ten telgrafla, Şöregel'de top ateşiyle 12 köyün yakılıp yıkıl­
dığını ve halkın bir kısmının top ateşiyle, bir kısmının da -30 derece
soğukta, şiddetli kar fırtınası altında donarak öldüklerini; malın mül­
kün, hayvanların Ermeniler tarafından tarumar edildiğini ve yağma­
landığını bildiriyor. Yine adı geçen dernek Tiflis'ten gönderdiği telg­
rafta da, Ermeni Hükümeti'nin hiç aldırmadan Kars Müslümanlarını
toptan katletmeye başladığını, bütün köylerin topçu ateşiyle tahrip
edildiğini, Ermeni ordu birlikleri tarafından kadın ve çocukların bile
bu korkunç öç tutkusunun hedefi haline geldiğini bildiriyor. Keza, Er­
meni birliklerinin girdiği her yerde Müslümanlara ölümü, yağmayı,
tahribatı beraberinde getirdiğine ve Kars havalisi Müslümanlarını
topyekûn imhayla tehdit ettiğine dair başka haberler de mevcuttur.
Hükümetim, Kars vilayeti Müslümanlarının ve Güney Kafkas
Ermeni halkının çıkarları için, Ermeni ordu birliklerince Müslüman­
ların sistemli şekilde yok edilmesine son verilmesi amacıyla Ermeni
Hükümetine başvurmayı henüz mümkün bulmaktadır ve bu çağrıy­
la Güney Kafkas'taki Müslümanların ve Ermenilerin bir arada huzur
içinde yaşamalarını sağlamak için alınacak önleyici bütün tedbirleri
de tüketmiş olduğu gözüyle bakacaktır. 26 Şubat, No. 1252

Aslı, Dışişleri Bakanı Hoyski tarafından imzalanmıştır.


Aslının aynıdır : Haber Bürosu Şefi A. Şçepotyev
Kopyasının aynıdır : Haber Bürosu Şefi

121
Paris'teki Sayın Azerbaycan Cumhuriyeti
Barış Delegasyonu Başkanı'na
İstanbul'daki Azerbaycan Cumhuriyeti
Diplomatik Temsilcisi'ne (kopya)*

1 Mart 1920

Devletimizin iç ve dış olayları hakkında gönderilen işbu özet­


ten, Ermeni Hükümeti'nin, Müslüman köylerini yakıp yıkmaya
başladığı Kars havalisinde, Müslümanların ne feci bir durumda bu­
lunduklarını öğreneceksiniz.
Bu olaylara Hükümetimiz elbette kayıtsız kalamazdı ve bütün
gücüyle protestosunu bildirdi.
Ancak tek başına protesto yetersizdir, sizin de gerek kamuoyu­
na, gerekse İtilaf devletleri temsilcilerine etki yapmanız, Ermeni
Hükümeti'ni, Müslüman halkı sistemli şekilde yok etme programı­
nı durdurmaya zorlamanız gerekiyor. Kars bölgesi sorununun çözü­
münde İtilaf devletlerinin halkın iradesini ve isteklerini dikkate al­
ması ve halk iradesinin eksiksiz tecelli etmesi olanağı sağlanmalı­
dır. Yalnızca böyle bir çözüm halkı yatıştırabilir ve onun kırıma uğ­
ramasını durdurabilir. Bu yönde şu ya da bu adımı atmak sizlere
düşmektedir.
Batum kentine ve Batum vilayetine gelince, İngilizlerin öngörü­
len şekilde Batum'dan ayrılmaları nedeniyle, Konsolosumuzun ili­
şik haberinden anlaşılacağı gibi, orada çok endişeli bir hava oluş­
muştur. Gürcistan Hükümeti durumun belirsizliğinden yararlanarak

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
68'de kayıtlı belge.

122
birlikleriyle Batum'u işgale karar verdi. Bu arada son günlerde Gür­
cü basınında -Gürcistan'ın sözde ayrılmaz parçasını oluşturan Ba­
tum ve Batum vilayeti üzerinde tarihsel, etnografik vb. haklarına
atıfta bulunarak- bu karar lehine yoğun bir kışkırtma kampanyası
yürütülmektedir. Bu konuyla ilgili olarak Gürcistan'da erkekleri nü­
fusa kaydetme faaliyeti sürdürülmektedir. İlk emirle Batum'u işgal
etmek üzere, Notabeni istasyonunda Gürcü birliklerin beklediğine
dair haberler alınmaktadır ve bu bağlamda İngilizlerin Gürcülere
yardım edeceği yönünde bazı işaretler vardır.
Hükümetimiz, Batum konusunun böyle tek taraflı çözümünü
-Müttefik Misyonlarına verdiğim muhtırada zikredilen çözümün
yegâne kabul edilebilir olduğunu düşünerek- kabul etmemektedir.
Ortaya çıkan durum sebebiyle, belirtilen şartlara uygun olarak,
Batum sorununun çözümüne katkıda bulunacak bütün tedbirlerin
alınması zorunludur.
Çoğunlukla Müslümanların yaşadığı Batum vilayeti konusunda
ise, halkın isteği ve iradesiyle örtüşen başka bir çözüm de pekâlâ
mümkündür, ki görüldüğü kadarıyla halk bütün bu propagandalara
rağmen Gürcistan yönetimini tanımaya istekli değildir.
Hükümetimizin görüşü halkın istekleriyle tamamen bağdaş­
maktadır, zira Batum ve Kars sancakları beraberce, coğrafi, etnik
ve dinsel yapı olarak yeterli verilere sahip bulunduğu için bağımsız
tek bir bütün oluşturmaktadır. Sorunun farklı çözümüyse aralıksız
kanlı çatışma ocakları yaratacak ve Güney Kafkas'ın huzurlu haya­
tı bozulacaktır.
Belirtilen bütünleşme yoluyla ortaya çıkacak yeni bölgesel bir­
lik, gelecekteki konfederasyonun bünyesine girebilir.

Dışişleri Bakanı Hoyski

Özel Kalem Müdürü (imza)

123
Alıntı
Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Savunma Komitesi
Kararlar Defterinden
7 Nisan 1920*

Dinlendi Karar Alındı


Karabağdaki olayların 1. Azerbaycan Hükümeti'nin, Kars böl­
araştırılması için heyet gesine ve Ermenilerden büyük zarar gör­
gönderilmesiyle ilgili müş olan Müslüman kazalarına heyet gön­
Antant temsilcilerinin derilmesiyle ilgili isteklerini görmezden ge-
teklifi üzerine Dışişleri gelerek, sadece tek bölgeye heyet görev­
Bakanı'nın raporu. lendirilmesine halkın Antant temsilcileri­
nin Kafkas'taki uluslara farklı yaklaşması
şeklinde bakacağı düşüncesi nedeniyle,
Karabağ'a heyet gönderilmesinin istenme­
diğini Kafkas'taki Müttefik Devletler tem­
silcilerine bildirmek;
2. Azerbaycan ve Ermenistan toprakların­
da meydana gelen bütün olayların araştı­
rılması için bu sorunun geniş boyutta or­
taya konması hususunu Antant temsilcile­
rinden talep etmek; ki sorunun bu şekilde
gündeme getirilmesi halinde Hükümet
Müttefik Devletlerin temsilcilerinin bu
adımını onaylamayı kabul edecektir.

İşbu alıntı gereği yapılmak üzere Sayın Dışişleri Bakanı'na gön­


derilmiştir. 8 Nisan 1920
Devlet Savunma Komitesi İdari Amiri (imza)

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 5 4 4 , liste 13, dosya 20, yaprak
69'da kayıtlı belge.

124
Kars ve Batum Vilayetleri Delegelerinden
Doğu Halkları Kongresi Prezidyumu'na Bildiri*

Bizler, aşağıda imzası bulunan delegeler, Kongre Prezidyu­


mu'na sunulan işbu bildiriyle bütün işçi sınıfının huzurunda, Kars
ve Batum vilayetlerinde, keza Tiflis vilayetinin Ahıska ve Ahılke-
lek, Erivan vilayetinin Sürmeli ve Şerur kazalarında, bir taraftan
Gürcü Menşevik'lerin, öbür yandan Taşnakların sivil ve silahsız
Müslüman ahali üzerinde uyguladıkları dehşeti ve zulmü dile geti­
riyoruz, zira adı geçen vilayetlerin ve kazaların halkı Aralık
1918'de kendi kaderlerini kendileri tayin etmeyi isteyerek cumhu­
riyet yönetimi ilan etmiş, söz konusu vilayetler ile kazaları içine
alan Güneybatı Kafkas Demokratik Cumhuriyeti'nin kuruluşu olan
27 Mart 1919 tarihinde de Kars'ta Meclis tarafından onaylanmıştır.
Bu Cumhuriyet, İngiliz emperyalizminin onu yıktığı, yani Hükü­
met üyelerini tutuklayarak, bazı üyelerini Malta Adası'na sürdüğü
1920 Nisan ortalarına kadar yaşayabildi. İngilizler Kars bölgesine
de (Oltu ve Ardahan sancaklarının bir bölümü hariç) Taşnakları
soktu. Gürcü Menşevikler de, Cumhuriyetin bu karışık durumun­
dan yararlanarak Ahıska ve Ahılkelek kazalarına girdiler.
Şimdi eski Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti'nin her bölgesinde
Taşnak-Menşevik koalisyonu ile Müslümanlar arasında şiddetli ça­
tışmalar cereyan etmektedir.

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
70'te kayıtlı belge. [Bu belge, Doğu Halkları dergisinde yayımlanmıştır. (Çevire­
nin notu.)]

125
Bütün Müslümanlar, keza Rus nüfus (bahse konu bölgelerde
Müslümanlar ve Ruslar çoğunluğu oluşturmaktadır) sadece tekil
Sovyet iktidarını düşünmektedirler. Yakın gelecekte Gürcistan'da
ve Ermenistan'da Sovyet iktidarı ilan edilmezse, hep beraber silaha
sarılacaklar ve zulmedenlere karşı mücadeleyi başlatacaklardır.
İki kardeş halk olan Müslümanlar ile Ermeniler arasında karde­
şi kardeşe kırdıran çatışmalara yeniden yol açılmaması için bildiri­
mizi incelemelerini Kongre Prezidyumu'ndan özellikle rica ediyo­
ruz, zira her iki taraf için de Taşnak iktidarı kabul edilemez.

Yaşasın Kafkas Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Konfederasyo­


nu!

102 delege (imzalı)

126
Güneybatı Kafkas Demokratik Cumhuriyeti'nin
Deklarasyonu*

Güneybatı Kafkas halkı Ekim 1918'de ulusların kendi kaderle­


rini kendileri tayin etmeleri hakkına dayanarak, ülkede yönetimi
ele aldı ve 1 Aralık'ta Milli Şûra, Güneybatı Kafkas Demokratik
Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan etti. Bunun yanı sıra, her ma­
halde, yerel "şûralar" kuruldu. Aralık ayı ortasında Güneybatı Kaf­
kas'ın her tarafında İngilizler görünmeye başladı. İngilizler, kendi­
leriyle duygulandırıcı bir talan birliği içinde hareket eden Taşnak-
ları ve Menşevikleri topraklarımıza soktu.
İngiliz, Taşnak ve Gürcü Menşeviklerin eylemlerini sırasıyla in­
celeyelim.

İngiliz Faaliyetleri
İngiliz birlikleri komutanı General Wocker, gelir gelmez hemen
Kars'a gitti ve üç gün sonra buraya Ermeni mültecilerle dolu bir tre­
nin geleceğini Şûra'ya bildirdi. Şûra Hükümeti mültecilerin gelişi­
ni memnuniyetle karşıladı. Ama işin aslına bakıldığında, az sayıda
mülteciyle birlikte, Ermeni vali Karganov'un, tam tekmil yöneti­
miyle ve ordu birlikleriyle geldiği görüldü. Şûra, sınırdan bu habe­
ri alınca, İngiliz temsilcisine buna izin verilemeyeceğini bildirdi,
gelen Taşnakları kuvvet zoruyla uzaklaştırdı. Aynı zamanda da Ba-
tum'daki İngiliz Kuvvetleri Komutanlığı'na böyle bir oldubitti kar­
şısında protestosunu bildirdi.

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
71-72'de kayıtlı belge. [Bu belge, Doğu Halkları dergisinde yayımlanmıştır. (Çe­
virenin notu.)]

127
Aldıkları önlemlerde başarısız kalan İngilizler, Kars halkı bu za­
manda neredeyse aç dolaşırken, Şûra'dan Taşnak Hükümeti için ta­
hıl izni talep etmeye başladılar. Bu tahıl sevkıyatına karşı peş peşe
gösteriler ve kalabalık mitingler düzenlendi ve Şûra bunu dikkate
alarak hububat yüklü trenleri bekletti; bu gösterilerin ikisi İngilizle­
rin ateş açmasıyla sona erdirildi. Ocak ayının ortasından itibaren,
Ahıska ve Ahılkelek'te eşitlik ve kardeşlikten dem vurarak milleti
çırılçıplak bırakıncaya kadar soyan ve her fırsatta Müslümanların
ahlaki ve dinsel duygularını rencide eden Gürcü Menşeviklerle ça­
tışmalar başladı. Gürcü saldırılarının durdurulması için İngiliz tem­
silcilerine yapılan bütün başvurular sonuçsuz kaldı ve Gürcü Men­
şevikler İngiliz Komutanlığının idaresi altında Kars havalisini işgal
ettiler. İngilizler, biz düşmanımıza karşı mücadele ederken en ufak
destekte bulunmadıkları gibi, defalarca silah ve askeri malzeme ta­
şıyan araçlarımızı bekletti; köprüler kurdu ve kendi birlikleri gibi
göstererek bu köprülerden araçlarıyla birlikte Gürcü birliklerini ge­
çirtti. Mart sonunda İngilizler Batum Şûrası'nı dağıttılar ve nihayet
Gürcistan'la savaşın en zor döneminde, 12 Nisan 1919 tarihinde
Meclisi dağıttılar ve üyelerinin büyük çoğunluğunu -aralarında 6
Müslüman, 2 Rum ve 1 Rus olmak üzere- Malta Adası'na sürdüler.
Halen orada bulunuyorlar. Halkı hükümetsiz bırakan İngiliz birlik­
leri Taşnak çeteleriyle birlikte Kars bölgesinin kuzeyini ve doğusu­
nu işgal etti, batısı da Gürcülerin işgalindeydi. Güneyde de -Oltu,
Kağızman ve Sürmeli'de— Şûra'nın kaçan üyelerinin kurduğu yeni
bir hükümetin öncülüğünde, Taşnaklara ve İngilizlere karşı mücade­
le başlatıldı; bu mücadele hâlâ devam etmektedir. İngilizler, Rus,
Müslüman ve Rum ahalinin icaplarına bakılması için geniş bir hare­
ket özgürlüğü sağlayarak, Kars bölgesini Taşnaklara ve Gürcü Men-
şeviklere teslim ettikten sonra Kars'tan ayrıldılar.
Batum sancağında Sovyetler'in yenilgisinden sonra, İngilizlerin
keyfi davranışları Taşnak çetelerinin davet edilmesiyle kendini gös­
terdi; Batum'a önce Biçeharov'un Kazakları geldi, sonra da Gene-

128
ral Romanovski yerleşti. Ancak İngiliz ve Rus Çernosotenciler* ta­
rafından ne kadar baskı yapılırsa yapılsın, yerli ahali Denikin yöne­
timini tanımayarak, korkudan sadece İngilizlere yarı bağımlı kala­
rak "Acaristan Şûrası" adıyla bir halk şûrası kurdu. Denikin'in boz­
gunundan sonra İngilizler, Bolşeviklerle mücadelede yeni bir müt­
tefik kazanmak isteyerek ve her zaman olduğu gibi Batum Şûra Yö­
netimini tanıdığı yalanlarıyla halkı aldattı ve Batum sancağını Gür­
cülere devretti; oysa halk o zamana kadar Gürcülere karşı tam bir
başarıyla mücadele veriyordu.
Kafkas'ta Müslüman nüfusa karşı mücadele veren İngilizler ve
Fransızlar bizim Cumhuriyetin delegelerinin, haklarını savunmak
için Paris Konferansı'na gitmelerine engel olmuşlardı. Fransız ve
İngilizlerin, sosyal demokrat ilkeler zemininde barış yapmakla gö­
revlendirilen halk temsilcilerini yanlarında görmek istemelerini bu
talancılardan beklemek zaten mümkün değildir. Delegasyon Mal-
ta'ya sürülmekten zor kurtuldu, çünkü İngilizler, bizim delegasyo­
nun 1919 baharında İstanbul'da tutuklanan Bolşevik Komitesi'yle
bağlantısı olduğuna dair haber almıştı.

Taşnak Faaliyetleri

İngilizlerin gelmesiyle birlikte çok karışık, belirsiz bir dönemin


başlaması üzerine, 5 Ocak 1919 tarihinde Taşnak çeteleri Arpaçay
Irmağı'nı geçerek, Taylar, Koşevank, Tillik köylerine saldırdı, an­
cak geri püskürtüldüler. Sonra bütün kuvvetlerini Kulp'a yığdılar.
15 Ocak'ta ise Akbaba mıntıkasında Taşnak çeteleriyle çatışmalar
artık başlamıştı. Güneybatı Kafkas Demokratik Cumhuriyeti'nin
Batum'daki temsilcisinin İngiliz Başkomutanlığı nezdindeki pro­
testosu üzerine, Taşnak Ermenileri geçici bir süre Kars bölgesine

* Çernosotenets (Çernosotenci): Çarlık Rusyası'nda koyu gerici, şovenist, yağma


ve katliam yapan silahlı çete üyesi. (Çevirenin notu.)

129
saldırılarını durdurdu, ama bu kez Erivan Müslümanlarına baskı
yapmaya başladılar. Şûra üyelerinin tutuklanmasından sonra Taş-
naklar Kars bölgesine girdiler. İlk işleri Türkiye Ermenilerini -Taş­
nak yanlısı olanların neredeyse tamamını- Kars bölgesi sınırlarına
yerleştirmek oldu. Nahçıvan'da ve Şöregel'de 100'den fazla köy
Müslüman nüfustan temizlendi. Müslümanlar doğdukları büyüdük­
leri köylerinden sürülmüş, mal varlıkları, hayvan sürüleri Ermeni
Taşnaklara kalmıştı. Mayıs ve Haziran aylarında Eçmiadzin, Ka­
ğızman ve Sürmeli kazalarında Müslüman katliamı başladı, bunun
sonucunda Eçmiadzin'de hiç Müslüman kalmadı. 1919 baharından
Ekim ayına kadar Kars'ın güneyinde ve Erivan'da Taşnaklara karşı
örgütlü bir mücadele yürütüldü. İşler Müslümanlar açısından iyi gi­
diyordu, fakat soğukların başlamasıyla talih Taşnaklardan yana
döndü; harekâtı engelleyen kalın kar tabakasından ve savaşmayı is­
temeyen yerli ahalinin barışçı tutumundan yararlanan Taşnak Hü­
kümeti, Kars bölgesi Müslümanlarının işini ebediyen bitirmeye ka­
rar verdi. Ocak 1920'de Taşnaklar, yan ıssızlaşmış Şöregel kazası­
na saldırdılar ve toplarıyla bütün köyleri yakıp yıktılar; halkın bir
kısmı öldü, sağ kurtulanlar Akbaba'ya kaçtı. Direnemeyen köyler,
örneğin Daynalık, Mollamusa, Aralık, Aküzüm, Kinak gibi daha
birçok köy -direnen köylerin işi bitirildikten sonra- toptan kırıma
uğradılar. Bunun ardından Taşnaklar Zaruşad'a savaş açtılar. Diren­
meye kalkışan 20 köy ateşe verildi. Binlerce insan kaçarken kar fır­
tınası altında Kars çayını geçerken can verdi. Teslim olan ve tazmi­
nat ödeyen 12 köy: Çamik, Keçili, İkiçatak, Kırkhungar, Kızıloğlu,
Gülviran, Karakale, Gülbaş, Kızılçakmak, İncilipınar, direnmeyi
sürdüren diğer köylerin işi bitirildikten sonra kırıma uğradılar. Bü­
tün bunlar İngiliz temsilcisinin ve Amerikan Misyonu'nun gözleri
önünde cereyan etti.
İngiliz temsilcisinin tutumu özel bir dikkati hak etmektedir,
çünkü o bütün enerjisiyle Taşnak Hükümeti yararına hareket etmiş­
ti: Odintsovo köyü yakınındaki demiryolu ve köprü bir başarı sonu-

130
cu Müslümanların eline geçtiği zaman, yola İngilizlerin sahip oldu­
ğunu söyleyerek, kimsenin köprüye dokunamayacağına onları
inandırmıştı; binlerce insanın ölmesi ve masum insanların katledil­
mesi onu zerrece ilgilendirmemişti. Taşnaklar, Zaruşad'la işini hal­
lettikten sonra Çıldır ve Akbaba'ya saldırdılar. Halk topraklarını
kahramanca savundu, ancak iki ay süren kanlı çatışmalardan sonra
Taşnaklara teslim olmak zorunda kaldılar. Savunmayı örgütleyen­
lerin bir kısmı kaçtı, bir kısmı yakalandı. Halktan 100 milyon rub­
leyi bulan tazminat aldılar. Taşnaklar Mart ayında kuvvetlerini Ol­
tu'ya karşı yığdı, Türkleri* yardıma çağıran halk, onların önderli­
ğinde savaşa girdi. Aynı zamanda Kağızman'a ve Sürmeli'ye de Er­
meni saldırıları sürüyordu. Taşnaklar bir buçuk yılda Kağızman'a
14, Sürmeli'ye 12 kez saldırı girişiminde bulunmuş, ancak başarılı
olamamışlar; zira bugüne kadar ellerinde sadece Iğdır kazası ve
Kağızman kasabası bulunuyor. Bu suretle Taşnaklar işgal altındaki
Kars bölgesi sınırlarında, yerli Müslüman ahalinin katliamını haya­
ta geçirmiş oluyor, bunu hiç gerçekleştiremedikleri çevrelerde de
Müslümanları Kars bölgesi sınırlarının dışına itiyorlardı.
Şimdi bazı verilere bakalım: Haziran 1920'de Ermeniler Kars vi­
layetinden 40 bine yakın insanı Türkiye sınırlarından geçirerek göçe
(tehcire) tabi tuttu. Ağustos'ta Şöregelden Şahtahtı istasyonu yakı­
nındaki köprüye 5 bin civarında insan getirdi ve onları, Kars'tan ve
Erivan'dan gelen 100 binlerce Müslüman mültecinin yığıldığı İran sı­
nırına geçirtti. Bu mültecilerin yazgısı ilgiyi ve merhameti gerçekten
hak ediyor. Her gün 1 OOO'i aşkın insan tifodan ve açlıktan ölüyor.
İran diplomatik temsilcileri kılığına bürünen Ermeni ajanları, Şöre­
gel halkının diğer bölümünü mallan ve hayvanlarıyla birlikte vagon­
lara doldurdular ve Uluhanlı köyüne getirdiler; bu zavallı, bahtsız in­
sanları hiç acımadan burada öldürdüler, mallarını ve hayvanlarını
gasp ettiler. Taşnaklar Göle kazasında Arpaşen, Lavustan, Toptaş,

* Burada kastedilen Türk birlikleri olmalı. (Çevirenin notu.)

131
Telli vs. köylerini ateşe verdiler, hayvanlara el koydular, güzel kadın­
ları Erivan'a götürdüler. Buna benzer pek çok olay yaşanmıştır. Bun­
dan başka zavallı Müslüman mülteciler gece gündüz Ermenistan top­
raklarından kaçarak canlarını kurtarmaya çalışıyorlardı. Müslüman
halkı gece demeden gündüz demeden katleden Mavzercilerin eylem­
lerini sessiz kalarak geçiştirmemiz mümkün değildir. Örneğin, sade­
ce bir ay içinde, Erivan ve Gümrü arasında çalışan trenlerde Azer­
baycan pasaportuyla seyahat eden 500'e yakın Müslüman öldürüldü.
Öyle ya da böyle, Kars havalisinin Ermenistan tarafında, Sür­
meli ve Eçmiadzin kazalarında 500 binden fazla Müslüman nüfus­
tan -aynı bölgedeki 150 bin Ermeniye karşılık- 40 bin kişi kalmış­
tı. Demek oluyor ki, Taşnakların amacı aşağı yukarı gerçekleşmiş­
ti. En dikkat çekici olan, Bolşevik birliklerinin Kafkas'a gelmele­
riyle birlikte Müslüman kırımının kesilmesidir. Bunun nedeni de,
Taşnakların kendilerinin insancıl olduklarını ve şovence duygular
beslemediklerini göstermek istemeleridir.

Gürcü Menşeviklerin Faaliyetleri


Gürcü Menşevikler, Gürcistan Cumhuriyeti'nin kurulduğu ilk
günden itibaren kendilerini sosyalist olarak gösterirlerken yaptıkla­
rı tek şey, aslında başkasının olan, ama bir anlığına bile olsa Gürcis­
tan'a ait olmuş topraklan, Marseillaise söyleyerek işgal etmek oldu.
İtilaf devletleriyle imzaladığı ateşkes şartlan uyarınca Türkler Kaf­
kas'ı tahliye etmeye başladıklarında, Gürcü Menşevikler, Komiser­
liğin karşı koymasına rağmen Ahıska'yı ve Ahılkelek'i kuvvet zo­
ruyla işgal ettiler ve yağmalamaya başladılar. Baştan aşağıya talan
ettikten sonra Kars'ın Çıldır ve Posof kazalarına gözlerini diktiler,
zira burası büyük bir hububat ambarıydı. Elimize geçen Gürcistan
Tümeni arşiv belgeleri, amacın bu zenginliğe el koymak olduğunu
ortaya çıkardı. Posof a düzenlenen "av" harekâtı, köylüler silahlı di­
reniş gösterdikleri için başarısız oldu. Bu andan, yani 17 Ocak 1919
tarihinden itibaren Gürcü Menşevikler İngiltere'nin himayesiyle Gü-

132
neybatı Kafkas'a karşı savaş açtılar. Tam bir bozguna uğrayan Men­
şevikler, 50 bin kişilik bir ordu seferber etmeyi başararak, Güneyba­
tı Kafkas birliklerine takviye ve araç sevkıyatını engelleyen İngiliz
desteği sayesinde, üç ay süren zorlu çatışmalardan sonra (Nisan so­
nunda) Oltu sınularına ulaştılar. Gürcüler saldırırlarken ne kadınla­
ra, ne çocuklara acıyorlardı, binlerce insan öldü, 30dan fazla köy
yakılıp yıkıldı, 15'e yakın cami ateşe verildi. Köylerinden ayrılma­
yan halk hayvanından, tahılından yoksun kaldı; Amerikan Misyonu­
nun, savaşın en şiddetli anında Şûra üyelerini tutuklayan İngilizlere
gönderdiği protestolar hiçbir sonuç getirmedi. Menşevikler bütün
seçkin kişileri tutukladılar; Gürcü milisler tarafından halk önderleri­
nin öldürülmesi artık sıradan olaylar olmuştu. Hasan Hıdırov, Kara
Abdullah vs. böyle öldürülmüşlerdi. Gürcü Menşevikler, Batum ha­
valisinde daha çok halkı bölerek ve Acarlı Cemalbek, Aslan ve Me­
med Abaşidze, Hafız Sürmenizade, Süleyman Talunbzade, İskender
Tsivadze, Mehmet Ağa Çkoniya, Memed Gogobedze gibi satılmış
ağa ve beyleri parayla kendi tarafına çekerek hâkimiyetlerini sürdü­
rüyorlardı. Demokrasi de, sonunun Menşeviklerin elinden geleceği­
ni görerek, onlara karşı elinde silah sürekli savaşıyordu! Menşevik-
lere ve satılık ağalara karşı bütün gücüyle mücadele veren Acaristan
Şûrası bu davada öncü rolü üstlenmişti. Bu baharda Gürcü birlikle­
ri Acaristan'da ve Çürüksu'da tam bir yenilgiye uğradı. Gürcistan
sarsılmıştı, ne var ki Kafkas'tan çekilip gitme zamanı gelen İngiliz­
ler, Gürcüleri önce Artvin'e, ardından Batum'a getirdiler ve Çürük-
su'yu teslim olmaya zorladılar. Halk oylamasından sonra Acaristan
Halk Şûrası'nı tanıyacağı sözü veren (elbette bu vaadini yerine ge­
tirmeyen) İngilizlere güvenmeyen halk, temsilcilerini, yardım ama­
cıyla Türk Kızıl Ordusu'na gönderdi ve orası da yardım için Sovyet
Azerbaycan'a ve Sovyet Rusya'ya başvurmalarını tavsiye etti. Bu yı­
lın Mayıs ayında Heyet Bakû'ye gitti ve Sovyet Azerbaycan'ından
yardım istedi. Ne yazık ki bu istek sonuçsuz kaldı. Gürcü Menşevik­
ler Batum'da halen at oynatıyorlar; Şûra üyelerini tutukladılar ve
halkta öylesine bir korku yarattılar ki, Gürcü yandaşları bile karşı ta-

133
vır almaya başlamışlar: en itaatkâr Menşevik uşağı olan Aslanbek
Abaşidze bile soluğu dağlarda almış ve buradan Menşeviklere bas­
kınlar düzenliyor. Sağ kalan Şûra üyeleri Acaristan'da, Şavşat'ta,
Gönye'de işgalcilere karşı, Sovyet makamlarından destek bekleye­
rek mücadele yürütüyorlar.
Yukarıda anlatılanları toparlarsak, söylememiz gerekir ki, Gü­
neybatı Kafkas halkı, Ermeni-Gürcü çoğunluğunu sağlamak için
Müslümanları yok etmeye soyunmuş İngiliz, Menşevik, Taşnak em­
peryalist çete koalisyonunun aralıksız baskı ve zulümlerine maruz
kalmıştır, kalmaya da devam etmektedir. Kötü gidişi rahatlatacak
yegâne olgu, Bolşevik Ordusu'na yakınlaşmak olabilir. Sovyet Or­
dusu Erivan'a ve Tiflis'e girerse, zulüm görenler ancak o zaman ra­
hat nefes alabilirler. Güneybatı Kafkas halkınca bu gerçek açıkça bi­
linmektedir, Kars'ta Taşnak yönetimi yerine, Sovyet iktidarı kurma
girişimleri sırasında Müslümanların, Ruslarla ve Rumlarla dayanış-
ma içinde olmaları buna tanıklık etmektedir. Başarısızlık ortak bir
başarısızlıktı; Taşnaklar, Ruslan da, Rumları da, Müslümanları da
kırıp geçirdiler. Şubemiz, Batum, Kars vilayetlerinde ve Sürmeli ka­
zasında istilacılara karşı mücadele veren Güneybatı Kafkas Silahlı
Kuvvetleri'nin komünizmin kızıl bayrağını çoktandır kaldırdığını ve
Sovyet Azerbaycan ile Sovyet Rusya'nın Kızıl Ordularından kardeş­
çe yardım beklediklerini bildirmeyi gerekli görmektedir.
Demokrasimiz ancak ağabeylerinin desteğiyle zafere ulaşabilir.
Eğer Menşevik-Taşnak gericiliği zamanında ezilmezse ve bize yar­
dım edilmezse, İngiltere ve onun kuklaları yeni cephe kurarlar. Bu,
devrimin ortak davasını tehdit eder.

Güneybatı Kafkas Demokratik Cumhuriyeti Şube Başkanı


Feyzullahzade Server

Şube Sekreteri
V. Bestujev

134
Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti Hükümeti
Eski Üyesi V.A. Bestujev'in
Anadolu Yolculuğu*

Şubat 1920'de Bakû'den hemen ayrılıp, Güneybatı Kafkas Cum­


huriyeti sağlık hizmetlerini bir düzene sokmak amacıyla Kars'ın
Oltu kazasına gitmem emredildi. Cumhuriyet'e Güney Kafkas'ın şu
bölgeleri giriyordu: Kars ve Batum vilayetleri, Tiflis eyaletinin
Ahıska ve Ahılkelek kazaları, Erivan'ın Sürmeli kazası. Ancak
1920 yılı başında Cumhuriyetin elinde bu bölgelerden sadece Ol­
tu, Acaristan'ın bir bölümü (Batum) ve Kağızman'ın küçük bir par­
çası vardı. Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti'nin kuruluş tarihini kısa­
ca özetleyelim: 1918 yılı sonunda Türkiye, İtilaf devletleri karşısın­
da yenilgiye uğrayınca, işgalinde bulunan Güney Kafkas bölgeleri­
ni boşaltmak zorunda kaldı; Güneybatı Kafkas Demokratik Cum­
huriyeti de az önce belirttiğim ve yüzde 67 Müslüman nüfus barın­
dıran topraklarda kuruldu. Bunun ilk adımı 1 Aralık 1918 tarihinde
Kars Milli İslam Şûrası (Milli Şûra) tarafından -Ruslar ile Rumla­
rın Kars'taki Milli Şûralarının da katılımıyla- atılmıştır.
Cumhuriyetin Anayasası 24 Mart 1919 tarihinde Meclis tarafın­
dan onaylandı. Meclis, Cumhuriyetin bütün vatandaşlarının (Cum-
huriyet'te o zamanlar nüfusu 18-20 bini geçmeyen, Artvin ve Ba-
tum'da yaşayan Ermeniler hariç), kadın ve erkeklerin katılımıyla giz­
li oy esasına göre seçilmişti. Üstelik Batum şehri "Porto-Franko"**

* Rusya Toplumsal-Siyasal Tarih Devlet Arşivi, fon 544, liste 13, dosya 20, yaprak
73-78'de kayıtlı belge.
** Serbest Bölge. (Çevirenin notu.)

135
ilan edilmişti. Ne ki, Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti bir bütün olarak
uzun süre yaşayamadı, sancılı doğumunun ilk günlerinden itibaren,
bir yandan Taşnaklarla, öbür yandan Gürcü Menşeviklerle savaşmak
zorunda kaldı. İngilizler de hem Taşnaklara, hem de Menşeviklere
büyük destek verdi. Sonuçta Meclis'in dağıtılması, 14 Nisan 1919 ta­
rihinde Hükümet üyelerinin Kars'ta tutuklanması, Gürcülerin Ahıska
ve Ahılkelek'e, keza Ardahan'ın Posof kasabasına zorla girmeleri art
arda yaşandı ve Ermeniler ise İngiliz süngülerinin yardımıyla Kars
bölgesinin dörtte üçünü ve Sürmeli'yi işgal ettiler.
Hükümet üyelerinin bir kısmı hapisten kaçtı ve Oltu'ya gitti,
burada Taşnaklarla mücadeleyi yönlendiren yeni bir geçici hükü­
met kurdular.
Batum'da ise daha İngilizler vardı, ancak bölgenin iç hayatını
Batum Milli İslam Şûrası düzenliyordu. Şûra Batum'da Sada-i Mil­
let adlı Türkçe bir gazete çıkarıyordu.
Cumhuriyet topraklarında sağlık hizmetlerinin aksaması nede­
niyle, yukarıda belirttiğim gibi, Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti
Hükümeti'nin Azerbaycan Hükümeti nezdindeki temsilciliği beni
Cumhuriyetin genel sağlık hizmetlerini örgütlemek ve Oltu sanca­
ğında sağlık ocakları kurmak amacıyla görevlendirdi.
Oltu'ya sadece iki yoldan, İran'dan ya da gizlice Acaristan-Şav-
şat üzerinden gidebilirdim. Biz ikinci yolu, yani Batum bölgesin­
den geçen yolu seçtik. Yolculuğumda bana eşlik etmek üzere yaver
ve çevirmen olarak Dursunzade Yoldaş görevlendirilmişti.
Batum'a 28 Şubat 1920 günü geldik. Burada iki gün kaldıktan
sonra otomobille Milli İslam Şûrası prezidyum üyeleriyle beraber
Artvin-Ardanuç'a doğru yola çıktık.
Yolda bizleri, Acaristan'da cirit atan Gürcü ajanları izliyordu. Ba­
tum'a geldiğimizi Gürcü Partisi ve Konsolosluğu çoktan öğrenmişti,
ama ne amaçla geldiğimizi bilmiyorlardı. Başında satılmış beylerden
Abaşidzeler'in bulunduğu yerel Gürcü Cemiyeti, Müslüman Gürcis­
tan gazetesinde, Milli İslam Şûrası'nın, Bolşevik temsilcileriyle gö-
rüşmek amacıyla geldiğine dair yaygaralar koparmaya başladı. Gel­
diğimizi İngiliz makamları da haber aldı ve biz sadece iki gün kal­
dıktan sonra Batumdan ayrılmak zorunda kalmıştık.
O sıralarda (hatta şimdi bile) sadece Müslüman Acarlardan iba­
ret olan Batum bölgesi ahalisi iki kampa bölünmüş durumdaydı:
Biri, Gürcü Menşeviklerin satın aldıkları ve yalnızca beylerden,
ağalardan, tüccarlardan oluşan Gürcistan yanlısı grup; diğeri de sa­
yı olarak epeyce fazla ve özellikle köylülerden oluşan Güneybatı
Kafkas Cumhuriyeti'nin Geçici Hükümeti'nden yana olan grup.
Zorlu bir yolcululuktan sonra Ardanuç'a vardık. Ne ki, burada
bizi büyük bir hayal kırıklığı bekliyordu: Ardanuç, İngiliz Genel
Valisi Kuk Kulokis'in verdiği bütün güvencelere rağmen bir gün
önce Gürcüler tarafından işgal edilmişti. Mutlu bir tesadüf olsa ge­
rek, ilk gün tutuklanmadık, zifiri karanlık bir gecede doğru Arda­
nuç Kaymakamı Dedı Bey'in evine gittik.
Geldiğimizi elbette Gürcü Komutanlığı'na bildirmişlerdi, zira
Ardanuç'a girdikten yarım saat sonra kaymakamın evine geldiler.
Malum sorular, soruşturmalar, belge kontrolleri vb... yapıldıktan
sonra birlik karargâhına gitmemizi emrettiler. Güneybatı Kafkas
Cumhuriyeti topraklarının bir parçası olan Batum bölgesinin derhal
Gürcü askerleri tarafından boşaltılması gerektiğini vs. gerekçe gös­
tererek bunu reddettik.
Tartışmamız sabaha kadar sürdü, sabahleyin halk geldiğimizi
öğrenince kaymakamın evine akın akın gelmeye başlamıştı. Gürcü
komutanına, başımızdan bir saç telinin koparılması halinde, şu an­
da derhal Gürcistan'a karşı ayaklanacaklarını bildirdiler. Kayma­
kam Dedı Bey ev sahibi olarak bizi savundu, zira Gürcistan yanlı­
sı olmasına rağmen biz onun misafiriydik. Öğlene doğru bütün çev­
re köylerden silahlı Acarlar, bizi kurtarmak ve Gürcü birliğini def
etmek amacıyla akın akın gelmeye başladılar. Kanlı bir çatışmaya
neden olmamaları için Gürcülere Ardanuç'u hemen terk etmelerini,
Batum'u da tahliye etmelerini söylediler. Gürcüler razı oldular, an-

137
cak, iaşe çavuşlarını bekledikleri için akşama kadar müsaade edil­
mesini rica ettiler (çünkü ilçede Gürcülere yarım kilo ekmek bile
satmıyorlardı).
Acarların koruması altında öğlenden sonra saat dörtte Batum'a
doğru yola çıktık, zira mevcut şartlarda dağ geçidini kullanarak Ol­
tu tarafına geçmemiz mümkün değildi.
Yolda Artvin'e uğradık, ancak burada da tatsız bir durumla karşı­
laştık: İngilizler, Milli İslam Şûrası üyeleri olan biz Bolşevikleri Tür­
kiye ajanı olmakla suçlayarak tutukladılar. Batum'a telgraf çekerek bi­
zi sorup soruştururken, Artvin kaymakamı Şadiman Bey sayesinde
Batum'a kaçtık. Batum'a 16 kilometre kala Erge köyünde otomobilden
indik ve dolambaçlı patikaları kullanarak ertesi gün Batum'a vardık.
Batum'da da durumumuz pek parlak değildi. Buradan hemen
ayrılmamız gerekiyordu. Şiddetli bir fırtına başlamıştı ve bir tek
motor dahi denize çıkmıyordu. Bir taratayka'ya* bindik ve kıyı bo­
yunca Goniç köyüne doğru ilerledik; köyün arka tarafında bizim
için bir tekne hazırlanmıştı, ama denize indirmek çok zor oldu; iki
saatten fazla uğraştık, iliklerimize kadar ıslanmıştık. Tekneyi güç
bela suya indirdikten sonra 6 güçlü Acar kürekçiyle beraber Türki­
ye sınırına doğru hareket ettik.
Korkunç bir geceydi. 30 kilometreyi on saatte almıştık. Türkiye
kıyılarına birkaç kez yaklaşmıştık, ama fırtına bu konuksever kıyıla­
ra çıkmamıza bir türlü imkân vermiyordu. Nihayet güçlü bir dalga ya­
kalayıp, son gücümüzü de zorladıktan sonra kendimizi birden kıyıda
bulduk. Savrulurken herkesin artık öldüğünü ve kendimin de boğul­
duğunu görür gibi oldum. Kendime geldiğim zaman etrafımızı kala­
balık bir Türk grubu almıştı. Karaya ayak basmıştık, yakınımızda bir
köy vardı (biz Abuisa köyü yakınlarında kıyıya çıkmıştık). Kim oldu­
ğumuzu açıkladıktan soma bizi Tabur Komutanı'na götürdüler, ko­
mutan bizi çok sıcak karşıladı. O gün daha ileriye gitmemiz çok zor­
du, dünkü kazadan sonra kendimizi toparlamamız gerekiyordu.

* İki tekerlekli yolcu arabası. (Çevirenin notu.)

138
Ertesi gün şansımıza deniz sakinleşmişti ve biz tekneyle Ho­
pa'ya hareket ettik, öğlene doğru Hopa'ya vardık. Gelişimiz hem
askeri, hem de sivil makamlara bildirilmişti.
Coşkulu bir karşılama oldu, bizleri RSFSC (Rus Sovyet Federa­
tif Sosyalist Cumhuriyeti) yurttaşı gibi karşılamışlardı. Burada, da­
ha önce Ahıska'da bulunan Türk Tümeni'nden tanıdığımız mesai ar­
kadaşlarımız vardı. Ertesi gün Hopa'dan Oltu'ya gitmemiz gereki­
yordu, ne var ki şiddetli kar fırtınası bütün geçitleri kapatmıştı ve
motorlu tekneyle Rize'ye gitmek zorunda kaldık.
Hopa'ya geldiğimiz, Rize'deki Alay Komutanı Talat Bey'e ve
mutasarrıfa (Valiye) bildirilmişti.
İskelede bizi Hükümet temsilcileri karşıladılar, otelde odaları­
mızın hazır olduğunu bildirdiler. Sonra Ahıska'da çalışma arkadaşı­
mız olan Alay Komutam'na uğradık. Sivil yöneticiler çok geçme­
den Talat Bey'in yanına geldiler. Sovyet Rusya'nın durumuyla ya­
kından ilgileniyorlardı, ama sorularımıza kaçamak yanıt veriyorlar­
dı. Bir tedirginlik hissediliyordu.
Bir iktidar bölünmesi söz konusuydu; hem Ankara Devrim Hü­
kümetinden, hem de İstanbul Padişah Hükümeti'nden emirler geli­
yordu. Askeri makamlar Mustafa Kemal'in, sivil makamlar da Pa­
dişah Hükümeti'nin tarafındaydı.
Gelişimizden Trabzon'daki İngilizlerin de haberi vardı, onlar
mutasarrıfa bizi sordular, mutasarrıf ise hakkımızda hiçbir şey bil­
mediği cevabı vermişti. (İngilizsever) Trabzon Valisi de alıkonma-
mız ve Trabzon'a sevk edilmemiz için emir göndermişti. İki ateş
arasında kalmıştık, Rize'de yetkililer de benzer durumdaydı. Tam
bu sırada, İstanbul'da Antant'la Türkiye arasında çatışma çıktığı
telgrafını aldık, ertesi gün 14 Mart'ta da Ankara'dan, İstanbul'un İn­
gilizler tarafından işgal edildiği haberi geldi. Lazistan sancağı Rize
şehrinde bu haberin bütün halk yığınlarında (Atin bucağı ve Of ha­
riç; burada Müslüman dinine geçmiş Rumlar yaşıyordu) ne denli

139
büyük öfke yarattığını anlatmak mümkün değil. Şehirde artık ser­
bestçe dolaşabiliyor, askerlerle ve halkla sohbet edebiliyorduk.
Bütün Rize halkı bizleri "Yaşasın Kızıl Moskova" haykırışlarıyla
karşılamıştı. Bu zaman Kızıl Ordu büyük askeri zaferler kazanmış­
tı. Bu, İstanbul'a doğru giden karşıdevrimci beyaz muhafızlarla do­
lu gemilerden anlaşılıyordu. Uzun süre Rize'de kalamazdık, Oltu'ya
gitmek zorundaydık, ama yollar dağlardan gitmemizi engelliyordu.
Bu yüzden, tek askeri deniz taşıtı olan topçu teknesiyle Trabzon'a
gitmek durumunda kaldık. Arkadaşım Ahmet Mithat sonradan bu
tekneyi Novorossiysk'e getirerek, Anadolu Devrim Hükümeti adı­
na RSFSC'ine hediye etti (Ahmet Mithat Yoldaş kısa süre önce Do­
ğu Halkları Propaganda ve Harekât Konseyi'nde bizi ziyaret etmiş
ve Prezidyum üyesi Pavloviç Yoldaşla görüşmüştür).
Trabzon'a birkaç kilometre kala Ahmet Mithat'ın yardımıyla ka­
raya çıktık, yolun geri kalanına atlarla devam ederek Trabzon'a var­
dık. Batum'dayken Türk Bürosu ve İslam Şûrası'ndan gerekli tavsi­
ye yazıları aldığımızı da bu arada belirteyim. Her yolcuya kuşkuy­
la yaklaşılan Türkiye'de bu belgelerle rahatça dolaşabilirdik.
Trabzon'da bizi İngilizlerden gizli karşılamışlardı; burada çok
sayıda İngiliz vardı. (İki savaş gemisi, Konsolosluk; burada ayrıca
Fransız Başkonsolosluğu da bulunuyordu.)
Geldiğimiz zaman Trabzon'da bir gönüllü birlikler karargâhı
vardı; emperyalist savaş sonrası* kalmış olan Rus malvarlığını Tah­
liye Komisyonu da burada çalışmalarını sürdürmekteydi.
Ne tuhaftır ki, karşıdevrimci beyaz muhafızlar, Trabzon'a Bolşe­
viklerin geldiği kokusunu almışlardı. İngilizlere mutlaka haber ver­
meleri doğaldır. Onlar 24 saat içinde bizi İngilizlere takdim etmeyi
önerdiler. Ama bizi bulamadılar. Karargâhı Trabzon'a 40 kilometre
uzaklıkta (Cevizlik'te) bulunan Tümen Komutanı Rüştü Bey, bizim
kendisine götürülmemiz için komutana telefonla emir vermişti. Bi-

* Birinci Dünya Savaşı. (Çevirenin notu.)

140
zi oraya götürdüler. Tümen Komutam'na Kızıl Ordu'nun, Azerbay­
can'ın durumunu, görevimizi ayrıntılı olarak anlattık; kendisine
Müslüman dilinde vb. gazeteler verdik.
Gelişimiz Erzurum'a Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Pa-
şa'ya ve Ankara'ya bildirildi.
Uzun süre yanıt gelmedi. Mesele, Türklerin ifadesine göre be­
nim Trabzon vilayetine gelen ilk Rus olmamdı. Hemen her gün ba­
na ve yaverime Kızıl Ordu'yu, onun Trabzon'a, Erzurum'a, Baye-
zıt'a vs. ne zaman geleceğini soruyorlardı.
Askerlerle ve halkla yaptığımız sohbetlerde edindiğimiz izle­
nimlere göre, Anadolu Devrim Hükümeti Sovyet Rusya'yla sıkı
ilişkiler kurmayı çok istiyordu. Kızıl Ordu'nun Kuban'da zafer ka­
zandığını Türk gazetelerinden öğrendikten sonra, resmi kişiler bir
ağızdan, her zaman Bolşevikler tarafında olduklarını söylüyorlardı.
Trabzon gazeteleri İngilizlerin varlığına aldırmadan, hep birlikte,
Anadolu'nun tek kurtuluşunu Sovyet Rusya'yla ittifakta buldukları­
nı yazıyorlardı.
Erzurum'dan izin çıktıktan sonra 16 Nisanda Erzurum'a doğ­
ru yola çıktık. Rum bölgesinden (Hamsiköy) geçerken, Rusya'ya
ellerinden geldiğince zarar vermeye çalışan Rumların ateşiyle
karşılaştık.
Yeri gelmişken, topraksız "Pontus Cumhuriyeti" ilgimi çekmişti.
Bu hayal ürünü cumhuriyetin Yunanistan'dan, Venizelos'tan çıktığı
görülüyordu. Venizelos Trabzon'a kışkırtıcı ajanlar göndermişti ve
pek çok Rum bu kışkırtmalara kapılmıştı. Türkler, onların gizlice si­
lahlandıklarını söylemişlerdi. Rumlarla sohbette -bazıları Rus dilini
bilmiyorlardı- onlann gerçekten de bir örgütlenme içinde oldukları­
nı öğrendim. Her halükârda onlarda ciddi bir şeyler yoktu. Ayrıca
sayıları yetersizdir; Trabzon vilayetindeki (Trabzon şehri de dahil
olmak üzere) Rum ahali kadın erkek 450 bini geçmiyordu.

* Herhalde Azerbaycan Türkçesi kastedilmektedir. (Arif Acaloğlu'nun notu.)

141
Ülke içlerine ilerledikçe Türklerin olaylara daha sağduyuyla
yaklaştıklarını ve Sovyet Rusya'yla birliğin, zamanın ihtiyaçlarına
tam olarak cevap vereceğini görebiliyordum. Erzincan, Gümüşha­
ne ve Bayburt şehirlerinde resmi yetkililer ve halk bizleri çok can­
dan karşıladı. Yol için bütün ihtiyaçlarımızı karşıladılar, koruma
verdiler vb.
Herkes Sovyet Rusya ve Azerbaycan'ın durumuyla ilgileniyordu.
Bütün bu anlattıklarımdan bir özet çıkarırsak, Anadolu Türk
Hükümetiyle Sovyet Rusya ittifakının, Antant'a ve Yunanlılara
güçlü bir darbe indireceğini düşünüyorum.
Anadolu'da (Türkiye) Büyük Millet Meclisi'nin yönetimi altın­
da 400 bine yakın savaşçı mevcut; gerçi silahları az, teçhizatı yeter­
siz, ama Türk askerini kim bilmez, o buna (yani teçhizata vb.) pek
önem vermez. Halk Rusların gelmesini bekliyor. İran olayları tek­
rarlanmadığı takdirde, Anadolu'nun her yerinde altı ay sonra komü­
nizm tohumu verimli bir zemine düşebilir.
Artık Anadolu'nun büyük noktalarında Komünist örgütlenmeler
var; Türk Komünist Teşkilatı Merkez Komitesini bir an önce Ana­
dolu'ya göndermek gerekiyor.

22 Ekim 1920
Bakû

Doğu Halkları Kongre Delegesi


Bestujev (imza)

142

You might also like