Professional Documents
Culture Documents
OSMANLI TAR‹H‹
(1789-1876)
Yazarlar
Doç.Dr. Yüksel ÇEL‹K (Ünite 1, 2, 6)
Prof.Dr. Süleyman KIZILTOPRAK (Ünite 3, 5)
Yrd.Doç. Dr. Muharrem VAROL (Ünite 4, 7)
Doç.Dr. Davut HUT (Ünite 8)
Editörler
Prof.Dr. Zekeriya KURfiUN
Doç.Dr. Davut HUT
ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹
Bu kitab›n bas›m, yay›m ve sat›fl haklar› Anadolu Üniversitesine aittir.
“Uzaktan Ö¤retim” tekni¤ine uygun olarak haz›rlanan bu kitab›n bütün haklar› sakl›d›r.
‹lgili kurulufltan izin almadan kitab›n tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay›t
veya baflka flekillerde ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz.
Genel Koordinatör
Doç.Dr. Müjgan Bozkaya
Ö¤retim Tasar›mc›s›
Yrd.Doç.Dr. Alper Tolga Kumtepe
Kapak Düzeni
Prof. Tevfik Fikret Uçar
Ö¤r.Gör. Cemalettin Y›ld›z
Dizgi
Aç›kö¤retim Fakültesi Dizgi Ekibi
Osmanl› Tarihi
(1789-1876)
ISBN
978-975-06-1505-4
1. Bask›
‹çindekiler
Önsöz ............................................................................................................ viii
Önsöz
18. yüzy›l boyunca aral›klarla süren Rusya, Avusturya ve ‹ran savafllar›n›n ya-
ratt›¤› iç ve d›fl sorunlara ra¤men, Osmanl› Devleti yüzölçümü, nüfus yo¤unlu¤u
ve askeri güç bak›m›ndan dünyan›n en güçlü devletleri aras›nda yer almaktayd›.
Ancak bilindi¤i gibi 18. yüzy›l›n sonu hem Osmanl› Devleti ve hem de dönemin
güçlü Bat› imparatorluklar› için bir k›r›lma noktas›d›r. Bu durum, sanayi ink›lab›-
n› gerçeklefltirmifl; bu süreci iç siyasetine ve daha önemlisi de d›fl politikas›na
uyarlam›fl Bat› ile uzun zamand›r fetih politikalar›n› terk etmifl, iç problemler ve
yeni düzen aray›fllar› ile meflgul olan Osmanl› Devleti’nin karfl› karfl›ya geldi¤i bir
dönemi temsil etmektedir. Di¤er taraftan eflzamanl› olarak yaflanan Frans›z ihtila-
li hem Avrupa’da ve hem de Avrupa d›fl›nda olumlu ve olumsuz pek çok etkiler
göstermifltir.
19. yüzy›l›n bafl›nda bu sürecin sonuçlar›n› Osmanl› Devleti a¤›r bir flekilde
hissedecektir. Avrupa’da yükselen ve yay›lmac› bir politika takip etmeye bafllayan
‹ngiltere ve Fransa rekabetlerini denizafl›r› ülkelere tafl›d›lar. Bu rekabetin en be-
lirgin sonucu olarak Frans›zlar›n Osmanl› M›s›r›’n› iflgal giriflimleridir. Bu, Osman-
l› Devleti’nin 1774 y›l›ndan sonra karfl›laflt›¤› en a¤›r durumdur. Bir taraftan ço-
¤unlu¤u Müslüman olan ve Hicaz’›n kap›s› kabul edilen Osmanl› Devleti’nin bir
eyaleti yabanc› iflgaline düfltü, di¤er taraftan da bu sald›r› ve iflgal as›rlard›r müt-
tefik ve dost olan bir ülkeden, Fransa’dan, geldi. M›s›r’›n iflgali, Osmanl› Devleti
için önemli bir ekonomik ve stratejik mevki kayb› olmas› bir yana, M›s›r ve di¤er
topraklardaki Müslümanlar nezdinde de büyük prestij kayb›na neden oldu. Fran-
s›zlar›n M›s›r’› iflgal etmesi s›radan bir hadise de¤ildi. K›sa sürmesine ra¤men bu
iflgal, Osmanl› Devleti’nin zaman içinde sadece M›s›r üzerindeki merkezi egemen-
li¤ini kaybetmesine sebep olmam›fl, bilakis Balkanlar’da ve hatta Anadolu’da ya-
flayan farkl› unsurlar›n milliyetçi taleplerini harekete geçirerek devletin yavafl ya-
vafl küçülmesine neden olmufltur.
Bu h›zl› geliflme Osmanl› Devleti’nin o güne kadar fark etmedi¤i veya üzerin-
de durmad›¤› modern diplomasiyi keflfetmesini sa¤lam›flt›r. M›s›r’›n iflgalden kur-
tar›lmas› için eski müttefik ve dost kabul edilen Fransa’ya karfl› önce ‹ngiliz ve
Ruslar ile ittifaklar gelifltirildi ard›ndan da ‹ngilizlerin müdahaleci politikalar›na ka-
p›lar araland›. Elinizdeki kitap bu süreci, yani 18. yüzy›l›n sonunda yaflanan gelifl-
meler ile bunlar›n 19. yüzy›la yans›malar›n› tematik olarak anlatmay› hedeflemek-
tedir.
18. yüzy›l sadece siyasi geliflmeler aç›s›ndan de¤il, idari ve sosyal aç›dan da
önemli geliflmelere sahne olmufltu. Ayr›ca Avrupa’daki güç yar›fl› 19. yüzy›l›n ba-
fl›nda çok h›zl› bir flekilde geliflti. Bu yar›flta Avrupa, ‹ngiltere ve Fransa aras›nda
iki kutuplu bir hale geldi ve bütün dünyay› etkilemeye bafllad›.
Osmanl› Devleti’ni yaln›zlaflt›ran bu geliflmeler, özellikle III. Selim devrinde
(1789-1808) h›z kazanacak olan askeri ve idari reform sürecini de bafllatacakt›r.
III. Selim’in tahta geçifl y›l›n› bafllang›ç alan bu kitap, do¤rudan idari ve sosyal de-
¤iflimleri vermek yerine onlar›n siyasal arka plan›n› aç›klamaktad›r. Kitapta özel-
Önsöz ix
likle 19. yüzy›l boyunca takip edilen d›fl siyaset, olaylar ile birlikte ele al›nm›flt›r.
Bu de¤iflim süreci bir taraftan Osmanl› diplomasisini yeniden flekillendirirken di-
¤er taraftan da II. Mahmud döneminde yap›lan radikal kurumsal dönüflümlerin de
alt yap›s›n› oluflturmufltur. Devletin yeniden yap›lanmas›n› amaçlayan bu yenilik-
ler bir taraftan devletin ömrünü uzatarak Tanzimat sürecini haz›rlayacakt›r; di¤er
taraftan ise bu süreçten etkilenen pek çok unsuru yeni talepler ile ortaya ç›kara-
cakt›r. Tabii olarak kargafla, iç isyanlar ve d›fl müdahaleler devri bafllayacak ve K›-
r›m Savafl› ard›ndan yap›lan Paris Anlaflmas› ile Osmanl› Devleti’ne Islahat Ferma-
n› hükümleri dayat›lacakt›r. Bu s›k›nt›l› süreç kitab›n son ünitesine konu olan Bal-
kanlar’daki hadiseler ile neticelenecektir.
Osmanl› Tarihi 1789-1876 kitab›n›z daha önce okudu¤unuz Osmanl› Tarihi
1566-1789 adl› kitab›n devam› olarak düflünüldü. Bu kitap yukar›da de¤inilen so-
runlar› ve 1789-1876 döneminin siyasi tarihini anlatmaya dönük olarak haz›rland›.
Kitap içerdi¤i dönemin genel bir kronolojisi olmaktan ziyade, ö¤rencilere ve tarih
okuyucusuna temalar üzerinden dönemi anlatmay› amaçlamaktad›r. Bu yüzden
verilen tarihi periyodun içerdi¤i bütün olaylar kronolojik olarak ele al›nmam›flt›r.
Bunun için gerek metin aralar›nda ve gerekse ünitelerin sonunda verilen kaynak
ve araflt›rmalar›n da okunmas› ö¤rencinin bilgisini artt›racak ve ufkunu açacakt›r.
Ayr›ca burada ö¤rendi¤iniz siyasi tarih bilgileriniz ile bunlar›n tamamlay›c›s› olan
Yenileflme Hareketleri ders kitab›n› birlikte okuman›z Osmanl› Tarihi’ni bir bütün-
lük içinde anlaman›za katk› sa¤layacakt›r.
Bu vesile ile bütün ö¤rencilerimize baflar›lar diler kitab›n haz›rlanmas›nda kat-
k›da bulunanlara teflekkürlerimizi sunar›z.
Editörler
Prof.Dr. Zekeriya KURfiUN
Doç.Dr. Davut HUT
1
OSMANLI TAR‹H‹ (1789-1876)
Amaçlar›m›z
N
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra;
N
XVIII. yüzy›l sonlar›nda Osmanl› Devleti’nin genel durumunu aç›klayabilecek,
N
Frans›z ‹htilal› ve Osmanl› Devleti üzerindeki etkilerini çözümleyebilecek,
N
Osmanl›-Rus ve Avusturya aras›ndaki mücadeleyi de¤erlendirebilecek,
Osmanl› Devleti’nin d›fl ittifaklara giriflmesini ve siyasi-diplomatik mücadele-
sini aç›klayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• Frans›z ‹htilal› • Grek ve Dakya Projeleri
• K›r›m • III. Selim
• Nizam-› Cedid • II. Katerina
• S›cak Denizlere ‹nmek • Denge Politikas›
• Campo Formio Antlaflmas›
‹çindekiler
• ÇÖZÜLME VE YEN‹DEN
YAPILANMA SÜREC‹ OLARAK
XVIII. YÜZYIL
• OSMANLI DEVLET‹’N‹N GENEL
DURUMU
Osmanl› Tarihi XVIII. Yüzy›l
Sonlar›nda Osmanl› • FRANSIZ ‹HT‹LALI VE OSMANLI
(1789-1876) Devleti (1789-1801) DEVLET‹’NE ETK‹LER‹
• OSMANLI-RUS VE AVUSTURYA
SAVAfiLARI
• OSMANLI DEVLET‹’N‹N ‹TT‹FAK
HAMLELER‹
XVIII. Yüzy›l Sonlar›nda
Osmanl› Devleti (1789-1801)
SIRA S‹ZDE Bir tarih kesitinin her bak›mdan mutlak anlamda gerileme ya da ilerleme devri olmas›
SIRA S‹ZDE
1 mümkün müdür?
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N Esadece
XVIII. yüzy›l L‹M siyasi aç›dan de¤il, idari ve sosyal aç›dan da önemli gelifl-
melere sahne olmufltur. Yüzy›l›n sonlar›nda ve özellikle III. Selim devrinde (1789-
S O R U 1808) ivme Skazanacak
O R U olan askeri ve idari reform sürecinin motivasyonlar›n› ve
haz›rl›k aflamas›n› bu dönemde aramak gerekir. Osmanl› Devleti Venedik Cumhu-
riyeti’nden Mora’y› almak amac›yla 1715’te bafllatt›¤› savafla bir y›l sonra Avustur-
D‹KKAT D‹KKAT
ya’n›n müdahil olmas›yla, galip iken bir anda ma¤lup duruma düfltü. Ard›ndan im-
zalanan Pasarofça Antlaflmas›’n›n (1718) sa¤lad›¤› bar›fl ve sükunet ortam›ndan
N N
SIRA S‹ZDE yararlanarak SIRA S‹ZDEIII. Ahmed ve Sadrazam Nevflehirli Damad ‹brahim Pafla’n›n
Sultan
Lale Devri: 1718-30 y›llar› deste¤iyle bafllat›lan ve Lale Devri olarak an›lan restorasyon dönemi (1718-1730),
aras›nda Osmanl› lale ile sembolize edilen maddi kültüre yönelifl, Bat› mimarisini, sanat ve zevkini
AMAÇLARIMIZ
Devleti’nde Bat› etkisinde AMAÇLARIMIZ
edebiyat, kültür, sanat ve tan›ma çabalar› ve Bat› medeniyetinin üst yap› kurumlar›ndan s›n›rl› adaptasyonla-
mimaride yaflanan r›yla farkl› bir boyut kazand›.
geliflmelere sonradan
K ‹ T isimdir.
verilmifl A P Ad›n› ünlü
Lale Devri, genelde zevk ve s›n›rs›z e¤lence ifadeleri ile tan›mlan›r. Ancak bir
K ‹ T A P
flairimiz Yahya Kemal ilk olarak geçici (muvakkat) elçi s›fat›yla 28 Çelebi Mehmed Efendi’nin Paris’e gön-
koymufl, tarihçi Ahmet Refik derilmesi ve önemli Avrupa merkezlerinin yak›ndan takip edilmeye bafllanmas›,
(Alt›nay) meflhur etmifltir.
‹brahim Müteferrika ve Said Mehmed Efendi’nin gayretleriyle matbaan›n kurulma-
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
s› (1727), yeni kütüphanelerin aç›lmas›, Do¤u’dan ve Bat›’dan yap›lan edebi-bilim-
N
sel tercümeler, Yalova’da k⤛t, ‹stanbul’da kumafl ve çini fabrikalar›n›n kurulma-
s›, itfaiye teflkilat›n›n ilk ad›m› olarak tulumbac› birli¤inin oluflturulmas›, çiçek afl›-
‹NTERNET s›n›n yayg›nlaflt›r›lmas›,
‹NTERNET sivil mimaride ve mekân tasar›mlar›nda yeni yönelimler,
sanat ve edebiyat alan›ndaki geliflmeler genelde ihmal edilir.
On iki y›l süren Lale Devri dramatik bir flekilde son bulmufltur. Zira gelenekten
sapman›n meydana getirdi¤i rahats›zl›¤›n ve statükocu çevrelerin iktidar hesapla-
r›ndan beslenen tahriklerin yaratt›¤› Patrona Halil ‹syan› (1730), III. Ahmed’in
tahttan indirilmesine ve Sadrazam Nevflehirli Damad ‹brahim Pafla’n›n katledilme-
sine yol açm›flt›r.
‹syan›n verdi¤i mesaj› alan idareciler, sonraki dönemlerde reform ve de¤iflim
projelerini, askeri alanla s›n›rl› ve zorunlu bir de¤iflim program› olarak tan›mlad›-
lar ve uygulamalar›nda çok hassas bir tav›r sergilediler. I. Mahmud devrinde (1730-
1754) Humbarac› Ahmed Pafla (Comte de Bonneval)’n›n katk›lar›yla topçu ve hum-
barac› ocaklar›n›n Bat› tarz›nda ›slah›, askeri mühendislik ve kurmayl›k e¤itimi için
ilk teknik e¤itim kurumu olarak Hendesehane’nin aç›lmas› (1734); III. Mustafa dev-
rinde (1756-1774) Macar as›ll› Frans›z subay Baron François de Tott (1733-1794) gi-
bi Bat›l› uzmanlar›n koordinatörlü¤ünde Sürat Topçular› Oca¤›’n›n kurulmas›, as-
keri-teknik konularla ilgili olarak tercüme faaliyetleri, harcamalarda tasarruf sa¤la-
Eshâm sistemi: Osmanl› mak amac›yla eshâm sisteminin uygulamaya konmas›; I. Abdülhamid devrinde
Devleti’nde 1775-1780 (1774-1789) sürat topçular› oca¤›n›n gelifltirilmesi, yeniçeri, humbarac› ve la¤›mc›
y›llar› aras›nda uygulanan iç
borçlanma sistemidir. ocaklar›n›n ›slah›, donanman›n nitelikli subay ihtiyac›n› karfl›lamak amac›yla Deniz
Harp Okulu (Mühendishane-i Bahrî-i Hümayun)’nun aç›lmas› (1775) bu endifle
ve tedbirin yans›malar› olarak de¤erlendirilmelidir. Reformlar›n askeri ve nispeten
1. Ünite - XVIII. Yüzy›l Sonlar›nda Osmanl› Devleti (1789-1801) 5
mali alanla s›n›rl› kalmas› konusundaki tedirginlik, ancak III. Selim devrinde afl›la-
cak ve radikal de¤iflim-dönüflüm dönemi bafllat›labilecektir.
Osmanl› tebaas›n›n etnik de¤il de dini temelli olarak tan›nmas›n›n nedenleri neler olabilir?
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
2
XVIII. yüzy›l boyunca aral›klarla süren Rusya, Avusturya ve ‹ran savafllar›n›n
D Ü fi Ü N Eco¤rafyas›nda
yaratt›¤› sars›nt›lara ra¤men, Osmanl› Devleti hala üç k›taya yay›lan L‹M D Ü fi Ü N E L ‹ M
farkl› uluslar› bünyesinde bar›nd›ran dünyan›n en güçlü devletlerinden biri konu-
mundayd›. Ancak 1768 sonras›nda Rusya ve Avusturya ile bafllayacak S O R U olan y›prat›- S O R U
c› savafllar dönemi; devletin siyasi, askeri ve ekonomik iflleyiflinde büyük sorunla-
ra yol açm›flt›r. Kesintili ve genelde iki cepheli olarak süren bu mücadele dönemi,
D‹KKAT D‹KKAT
1789’da patlak veren Frans›z ‹htilal›’yla fakl› bir boyut kazand›. Osmanl› toprakla-
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
6 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
r›n› paylaflmak isteyen iki müttefik devlet, ihtilal›n dünya siyasi ve idari tarihini de-
¤ifltirecek yeni fikirler yaymas› karfl›s›nda kendilerini güvenceye almak istedikle-
rinden, Avusturya 1791’de Zifltovi Antlaflmas›’n›, Rusya ise 1792’de Yafl Antlaflma-
s›’n› imzalayarak savafla son verdiler. Bu flekilde rahat bir nefes alan Osmanl› Dev-
leti ise bar›fl ortam›ndan yararlanarak kendi iç sorunlar›na e¤ilme imkân› elde et-
mifl oldu.
XVIII. yüzy›l›n sonlar›nda Osmanl› Devleti uzun süreli savafllar›n getirdi¤i siya-
si-idari çalkant›lar ve mali s›k›nt›larla bo¤uflmaktayd›. Merkezi otoritenin taflrada
etkinli¤inin hayli azald›¤› bu dönemde ç›kan iç ayaklanmalar (Da¤l› ‹syanlar›) ve
Anadolu ile Rumeli’de türemifl olan yerel güç odaklar› (Ayanlar) siyasi ve sosyal
aç›dan ciddi s›k›nt›lar yaratmaktayd›. Rumeli’de; ‹flkodra’da Mahmud Pafla, Silis-
tre’de Y›l›ko¤lu Süleyman A¤a ve Vidin’de Pazvando¤lu Osman Pafla adeta yerel
hanedanl›klar kurmufllard›. Öte yandan merkezin güç kayb›na paralel olarak taflra-
da yerel güç odaklar›n›n hukuk sistemine de ç›karlar› do¤rultusunda müdahale et-
meleri halk›n devlete olan güvenini sarsmaktayd›. Devletin dolayl› vergi toplama
sistemi olan iltizam usulünün kötüye kullan›lmas›, kad› ve naiplerin de bu tür yol-
suzluklara çanak tutmalar›, adalet kavram›n›n ciddi bir biçimde yara almas›na yol
açm›flt›r.
Osmanl› Devleti’nin giderek güç kayb› ve iç sorunlar›yla meflgul olmas›ndan
cesaret alan S›rplar ve Karada¤l›lar da ba¤›ms›zl›klar›n› elde etmek amac›yla silaha
sar›lm›fllard›. Merkeze daha uzak bölgelerden olan M›s›r’da Kölemenler’in ferman
dinlemez tavr› ve merkezin atad›¤› valilere kukla muamelesi yapmas›, Arap yar›-
madas›nda ise bir türlü önü al›namayan Vehhâbi ‹syan›, ayn› zamanda halife un-
van›n› da tafl›yan Osmanl› padiflah›n›n siyasi ve dini otoritesini sorgulan›r hale ge-
tirmiflti. Di¤er yandan, uzun süren savafllar›n yaratt›¤› mali yük, merkezi otoritenin
zay›flamas› nedeniyle toplanamayan vergilerin yaratt›¤› bütçe a盤› ve sonuçta hal-
ka daha fazla vergi ve angarya yüklenmesinden kaynaklanan s›k›nt›lar; siyasi, as-
keri ve sosyal alandaki olumsuz tabloyu daha da kötülefltirmekteydi. III. Selim dö-
neminde devletin içinde bulundu¤u ekonomik s›k›nt›y› gidermek için baflta padi-
flah olmak üzere, üst düzey devlet adamlar›ndan zenginlere kadar, alt›n gümüfl efl-
yan›n sahiplerinden toplan›p darphanede paraya çevrilmesi, bu dönemde hazine-
nin içinde bulundu¤u s›k›nt›y› gösteren çarp›c› bir örnek olarak kayda de¤erdir.
Resim 1.1
III. Selim devrinde devletin; yukar›da belirtilen nedenlerden ötürü siyasi, aske-
ri ve ekonomik dengeleri bozulmufl durumdayd›. XVII. ve XVIII. yüzy›l boyunca
Avrupa devletlerine karfl› al›nan yenilgiler ve büyük toprak kay›plar›, idari sistem-
de ve sosyal alanda ›slahat yap›lmas›n› zorunlu k›lmaktayd›. Padiflah yap›lacak ye-
niliklerin çerçevesini belirlemek amac›yla yerli ve yabanc› devlet adamlar› ve fikir
adamlar›ndan bir anlamda çözüm reçeteleri olan ›slahat layihalar› istedi. Çerçeve-
si bu flekilde belirlenen reform program›n›n model ülkesi ise Fransa idi.
Nizam-› Cedid program›n›n ilk ad›m› askeri alanda at›lm›fl ve 1793’te Bat› tar-
z›nda oluflturulan yeni talimli piyade birliklerine Nizam-› Cedid Askeri (Muallem
Bostanc› tüfenkçileri) denilmifltir. Kurulan yeni ordu için Levent Çiftli¤i ve Selimi-
ye’deki k›fllalar›n inflas› tamamland›ktan sonra, Tophane, Taksim ve Kas›mpafla’da
da teknik s›n›flar için yeni k›fllalar infla edildi. Öte yandan yeni askeri teflkilatlan-
man›n hazineye getirdi¤i mali yükü karfl›lamak üzere ‹râd-› Cedîd Hazinesi ad›yla
yeni bir fon oluflturuldu. Askeri mühendislik ve kurmayl›k e¤itimi vermek üzere
Kara Harp Okulu (Mühendishane-i Berrî-i Hümayun) aç›ld›. Tersaneler ve barut-
haneler elden geçirilerek, devrin ihtiyaçlar›na cevap verebilecek hale getirildiler.
Bat›’dan çok say›da askeri uzman ve teknik dan›flman davet edilerek ordu ve do-
nanman›n ça¤dafl normlara kavuflturulmas›na çal›fl›ld›.
Askeri alanda at›lan bu ad›mlar›, önemli Avrupa baflkentlerinde (Londra, Viya-
na, Berlin, Paris) daimi elçiliklerin aç›lmas› ve Bat› literatüründen yap›lan bilimsel
ve edebi tercümeler takip etmifltir. III. Selim’in zihnindeki reform program›n›n
ufuklar› çok daha genifl olmakla birlikte, muhafazakâr refleksler ve bunlar› siyasi
istismar arac›na dönüfltüren statükocu devlet adamlar›n›n ç›kar hesaplar›, Nizam-›
Cedid program›n›n tam anlam›yla hayata geçirilmesine f›rsat vermemifltir. Söz konu-
su çevrelerin iflbirli¤i ve tahrikleriyle ç›kan Kabakç› Mustafa ‹syan› (May›s 1807) III.
Selim’in önce tahttan indirilmesine sonra da katline yol açm›flt›r. Rusçuk Yârân› ola-
rak adland›r›lan reformcu devlet adamlar›n›n firar› ve reform program›n›n ask›ya
al›nmas›yla, bu dönem de Lale Devri gibi dramatik bir biçimde son bulmufltur.
S O R U S O R U
8 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
rilmemifltir.
AMAÇLARIMIZ ‹htilal›nAMAÇLARIMIZ
Osmanl› Devleti’ne etkileri, genel anlamda olumsuzdu. Öncelikle alt›
çizilmesi gereken fley, Avrupa baflkentlerinde ikamet elçilikleri (daimi elçilik) bu-
lunmayan Osmanl› Devleti’nin Fransa’daki geliflmeleri dolayl› ve ikincil kaynaklar-
K ‹ T A P K ‹ T olmas›d›r.
dan takip etmifl A P Bu nedenle çok sa¤l›kl›, ayr›nt›l› ve eflzamanl› bilgi ak›-
fl›ndan ve iyi iflleyen diplomatik kanallardan söz etmek mümkün de¤ildir. Bu ne-
denle Bab›âli’nin geliflmelere duyars›z ve tepkisiz kald›¤› fleklindeki de¤erlendir-
TELEV‹ZYON meler gerçekçi
T E L E V ‹de¤ildir.
ZYON
Her fleyden önce, baflta milliyetçilik olmak üzere ihtilal›n yayd›¤› fikirlerin, çok
uluslu yap›ya sahip Osmanl› Devleti’nde sempatiyle karfl›lanmas› beklenemezdi.
Frans›z ‹htilal› Osmanl› Devleti üzerinde k›sa ve uzun vadeli etkilere yol açm›flt›r.
‹NTERNET ‹NTERNET
K›sa vadeli etkisi; özellikle Campo Formio Antlaflmas›’yla (1797), Fransa’n›n Dal-
maçya ve Yedi Ada k›y›lar›nda Osmanl› Devleti’yle s›n›r komflusu olmas›ndan son-
ra bölgede h›zla yay›lan az›nl›k isyanlar›d›r. S›rplar ve Rumlar aras›nda Avrupal›
devletlerinin de tahrik ve destekleriyle h›zla örgütlenen ba¤›ms›zl›k hareketleri so-
nucunda toprak kay›plar› yafland›. Uzun vadeli etkileri ise ihtilal›n yayd›¤› insan
haklar›, eflitlik, özgürlük, hukukun üstünlü¤ü gibi fikir ve düflünceler, Osmanl› ay-
1. Ünite - XVIII. Yüzy›l Sonlar›nda Osmanl› Devleti (1789-1801) 11
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
topraklar›nda düzeni sa¤lamak için gerekti¤inde bask› ve fliddet uygulamaktan çe-
kinmeyen devletler, yine de ba¤›ms›zl›k talepleri içeren hareketleri engelleyeme-
diler. ‹htilal›n getirdi¤i fikirler 1820’li y›llardan itibaren giderek ivme kazanarak
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
1830 ve 1848 y›llar›ndan itibaren büyük isyan dalgalar›na yol açm›flt›r.
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
‹NTERNET ‹NTERNET
12 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
SIRA S‹ZDE Kapitülasyonlar›n zamanla Osmanl› Devleti’nin aleyhine dönüflmesinin nedenleri neler
SIRA S‹ZDE
S O R U 4 olabilir? S O R U
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü figeleneksel
Rusya’n›n ÜNEL‹M politikas› olan Balkanlar veya Bo¤azlar üzerinden “s›cak
D‹KKAT D‹KKAT
denizlere inme” hedefinin gerçekleflmesi, Karadeniz ve Avrupa’da iki önemli üs-
S O R U sün elde edilmesini
S O R U zorunlu k›lmaktayd›. Bu iki kilit nokta, K›r›m ve Lehistan idi.
N N
SIRA S‹ZDE GörünürdeSIRA S‹ZDE meselesinden ç›kan 1768-1774 savafl› esnas›nda Çeflme’de Os-
Lehistan
manl› donanmas›n› yakan (1770) ve kazan›mlar›n› I. Abdülhamid devrinde Küçük
D‹KKAT D‹KKAT
Kaynarca Antlaflmas› (1774)’yla tescil ettiren Rusya, ikinci hedefi olan K›r›m’a yö-
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
neldi.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
K ‹ T A P Bu konuda daha
K ‹ Tfazla
A P bilgi için flu kitab› okuyunuz: Osman Köse, (2006), 1774 Küçük Ka-
yarca Antlaflmas›, Ankara.
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
‹NTERNET ‹NTERNET
1. Ünite - XVIII. Yüzy›l Sonlar›nda Osmanl› Devleti (1789-1801) 13
¤u) Sisteminin Büyük Plan› (Grek Projesi)” ad›yla Osmanl› Devleti’ni y›kma plan›
haz›rlad›. Buna göre; Türkler Avrupa’dan kovulacak, Rus prensin yönetiminde bafl-
kenti ‹stanbul olacak Grek devleti kurulacak ve Bizans ‹mparatorlu¤u ihya edile-
cekti. Bu amaçla II. Katerina do¤an torununa Bizans’›n kurucusu Konstantin’in ad›-
n› verirken Yunan adalar›ndan süt anneler getirerek torununu emzirtmek gibi gü-
lünç ve popülist propaganda ad›mlar› atmaktan da geri durmam›flt›r. Dakya Proje-
si ise Eflak-Bo¤dan, Besarabya, di¤er bir ifadeyle Tuna ve Dinyester nehirleri ara-
s›ndaki Osmanl› topraklar›n›n iflgalini ve Avusturya ile Rusya’n›n güdümünde Dak-
ya ad›yla yeni bir uydu devletin kurulmas›n› öngörmekteydi.
SIRAb›rakmay›
Osmanl› Devleti’ni muhtemel bir savaflta yine iki atefl aras›nda S‹ZDE hedef- SIRA S‹ZDE
leyen Çariçe, Avusturya Kral› II. Josef’i yan›na çekmek amac›yla 1780 ve 1787’de
iki kez ülkesine davet etti. “Bizans yolu” yazan zafer taklar›ndan geçerek K›r›m’›
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
gezen iki hükümdar, Osmanl› topraklar›n›n paylafl›m›n› gösteren haritalar haz›rla-
tarak, adeta psikolojik savafl taktikleriyle Bab›âli’ye gözda¤› vermekten geri durma-
d›lar. S O R U S O R U
Avusturya’n›n Rusya ile birlikte hareket etmesi, iki devletin mutlak dost
D ‹ Kve
K Amüttefik
T olma- D‹KKAT
s› fleklinde yorumlanmamal›d›r. Avusturya’n›n gündeminde Bizans’›n canland›r›lmas› ko-
nusu yoktu. Amaç da¤›lmas› muhtemel bir imparatorlu¤un Balkan topraklar›n›n paylafl›l-
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
mas›yd›.
li için savafl› sona erdirme ihtimali belirmifl oldu. Avusturya; Hollanda, Macaristan
ve Galiçya’da, hatta Germenlerin yaflad›¤› topraklarda uygulad›¤› radikal reformlar
sebebiyle ayaklanma belirtilerinin ortaya ç›kmas›ndan ötürü, Osmanl› Devleti’yle
süren savafl› bir an önce sona erdirmenin yollar›n› aramaya bafllad›. Öte yandan
Prusya’n›n Avusturya üzerinde kurdu¤u bask› ve oluflturdu¤u tehdit sonucunda
Osmanl›-Avusturya bar›fl görüflmeleri bafllad› ve uzun bir müzakere sürecinin ar-
d›ndan oldukça müsait flartlarda Zifltovi Antlaflmas› imzaland› (4 A¤ustos 1791).
Günümüzde Bulgaristan’›n kuzeyinde yer alan Svifltov kasabas›nda imzalanan Zifl-
tovi Antlaflmas›’yla sona erdirilen bu savafl, ayn› zamanda son Osmanl›-Avusturya
savafl› olmas› bak›m›ndan da önemlidir.
Frans›zca ve Türkçe olarak kaleme al›nan ve on dört maddeden oluflan bu ant-
laflman›n önemli maddeleri flu flekilde özetlenebilir:
- Osmanl› Devleti birkaç bölge hariç, baflta Belgrat olmak üzere kaybetti¤i
topraklar›n büyük bir bölümünü geri alacak neredeyse savafltan önceki s›-
n›rlar›na kavuflacakt›r.
- Avusturya aç›k ya da gizli Rusya ile Osmanl› Devleti aleyhinde antlaflma im-
zalamayacakt›r. Hotin Rusya ile bar›fl antlaflmas› imzalan›ncaya dek tarafs›z
bölge statüsüyle Avusturya’n›n denetiminde kalacakt›r.
- Savafl süresince, al›nan sivil-asker tüm esirler karfl›l›kl› olarak iade edilecek-
tir. Gönüllü olarak din de¤ifltiren Müslüman ve H›ristiyanlar bu kapsamda
de¤erlendirilmeyecektir.
- Her iki devlet savafl süresince büyük yara alan ticari hayat› canland›rmak
için karada ve denizde gereken ad›mlar› atacakt›r. Bu ba¤lamda savafl önce-
sine ait alacak verecek ifllerinin h›zla halledilmesi için gereken hukuki ve si-
yasi irade gösterilecektir.
- ‹ki ülkenin s›n›rlar›nda görev yapan üst düzey sivil-asker memurlar, tecavüz
ve ya¤ma hareketlerine kesinlikle izin vermeyecektir.
- Osmanl› topraklar›nda yaflayan Katolik din adamlar› ve cemaatlerinin dini
özgürlüklerine müdahale edilmeyecek, kilise tamiratlar›n›n engellenmeye-
cek ve baflta Kudüs olmak üzere kutsal yerleri ziyaretlerine k›s›tlama getiril-
meyecektir .
Avusturya’n›n savafltan çekilmesi ve Frans›z ‹htilal›’n›n yaratt›¤› endifle nedeniy-
le Rusya da ‹sveç ve Bab›âli ile savafl› sonland›rman›n yollar›n› aramaya bafllad›.
Bu amaçla önce ‹sveç ile Marale Antlaflmas›’n› imzalayarak (14 A¤ustos 1790) Ku-
zey’deki mücadelesini sona erdirdi. Ard›ndan Rusya on befl oturum ve iki buçuk
ay süren müzakerelerden sonra Osmanl› Devleti ile Yafl Antlaflmas›’n› imzalayarak
(10 Ocak 1792) befl y›l›k savafl dönemini bitirdi.
Girifl metni ve on üç maddeden oluflan Yafl Antlaflmas›’n›n önemli maddeleri flu
flekilde s›ralanabilir:
- ‹ki ülke aras›ndaki husumet sona erdirilecek, dostluk iliflkilerinin kurulmas›
için taraflar çaba gösterecekler.
- Taraflar tüm esirleri ve el konmufl mallar› iade edecek. Taraflar›n tabiiyetin-
de bulunan ancak gönüllü olarak din de¤ifltirenler bu maddenin d›fl›nda tu-
tulacakt›r.
- Küçük Kaynarca Antlaflmas› (1774) ve sonras›nda iki taraf aras›nda imzala-
nan antlaflmalar›n hükümlerinin geçerlili¤i kabul edilecektir.
- Dinyester (Turla) nehri iki ülke aras›nda s›n›r olarak belirleyen bu antlaflma
gere¤i, K›r›m ve Özi (Dinyeper) akarsuyuna dek uzanan topraklar Rusya’ya
terk edilecektir.
1. Ünite - XVIII. Yüzy›l Sonlar›nda Osmanl› Devleti (1789-1801) 15
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
- Di¤er bölgelerdeki s›n›rlar savafl öncesindeki haliyle kabul edilip koruna-
cakt›r.
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
- ‹ki ülke aras›ndaki ticaretin yeniden canland›r›lmas› için taraflar çaba göste-
recek, Akdeniz’de korsanl›k faaliyetlerini engellemek için iflbirli¤i yapacak-
lard›r. S O R U S O R U
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
Osmanl›-‹sveç ‹ttifak›
Dünya siyaset ve ticaretinin can damar› olan ve “s›cak denizler” fleklinde adland›-
r›lan Akdeniz havzas›na inme ve buradan da Yeni Dünya’ya aç›lma ihtiyac›, Rus
Çar› I. Petro’ya iki istikamet göstermekteydi: Kuzeyde ‹sveç, güneyde Osmanl›
Devleti taraf›ndan kapat›lm›fl olan Balt›k ve Karadeniz. Siyasi flartlar ve bölgesel ça-
t›flmalar, ‹sveç istikametinin zorlanmas›n› daha makul k›lmaktayd›. Çar I. Petro da
çok daha güçlü Osmanl› Devleti’yle savaflmaktansa daha zay›f rakibinin üzerine
16 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
yürüdü ve iki ülke aras›nda “Büyük Kuzey Savafllar›” yafland› (1700-1721). Bu sa-
vafllar esnas›nda ‹sveç Kral› XII. Karl (Demirbafl fiarl) Rus ordular›na direnç göste-
remeyip 1709’da Poltova’da ma¤lup oldu ve yaral› halde Osmanl› topraklar›na s›-
¤›nd›. Rusya’n›n mülteci ‹sveç kral› ve maiyetini takip gerekçesiyle s›n›r ihlali, bu
defa Osmanl› Devleti ile Rusya’y› savafl›n efli¤ine getirdi. Bu arada ‹sveç kral›n›n
bu s›¤›nma olay›n›n yarataca¤› kriz ve sonras›nda tak›nd›¤› siyasi gerginli¤i artt›r›-
c› tav›r, Rusya ile Osmanl› Devleti’ni s›cak bir çat›flmaya sürüklemek için sergilen-
mifl bilinçli bir eylem olma ihtimalini de akla getirmektedir. Çünkü bu süreç, s›n›r
ihlalleri ve ard›ndan gelen restleflmeler 1711’de Prut Savafl›’n›n fitilini atefllemifltir.
XVIII. yüzy›l›n bafllar›ndan itibaren Rusya’n›n, Karadeniz ve Balt›k denizi üze-
rinden Ege ve Akdeniz’e inme emelleri, Osmanl› Devleti ile ‹sveç’in siyasi iflbirli¤i-
nin zeminini oluflturmufltur. Rusya müttefiki Avusturya ile III. August’un 1763’teki
ölümünden sonra Lehistan’›n krall›k seçimlerine müdahale ettiler. Ayr›ca Rus yan-
l›s› olmayan Lehlilerin Osmanl› topraklar›na s›¤›nmas›n› bahane ederek 1768-1774
savafl›n› bafllatt›lar. Lehistan’›n paylafl›lmas›n›n ard›ndan yine müttefiklerin 1787 y›-
l›nda Osmanl› Devleti’ne yeniden savafl açmas›, bir sonraki iflgal plan›na hedef ol-
maktan endiflelenen ‹sveç’in de bu savaflta taraf olmas›na yol açt›. Kuzey’de bu ge-
liflmeler yaflan›rken, Osmanl›-Rus ve Avusturya savafllar› da olanca fliddetiyle sür-
mekteydi.
‹sveç’in savafl karar› almas›nda, ‹ngiltere’nin ekonomik ve askeri yard›m taah-
hütleri de etkili olmufltur. Öte yandan ‹sveç, savafl›n getirece¤i a¤›r mali yükü kar-
fl›lamak amac›yla; karada ve denizde bafllataca¤› askeri harekâtla Rus kuvvetlerinin
bir k›sm›n› meflgul etmek ve donanmas›n› Balt›k Denizi’ne çekmek karfl›l›¤›nda
Osmanl› Devleti’nden yüklü bir malî yard›m talebinde bulundu. Osmanl› Devle-
ti’nin bu teklifi kabul etmesi ve ‹sveç’in savafla girmesi gerçekten de dengeleri de-
¤ifltirdi ve Rusya Balt›k donanmas›n› Akdeniz’e gönderme plan›n› ask›ya ald›. ‹s-
veç faktörü savafl›n Akdeniz’e yay›lmas›n›n engel olurken, Rusya da aynen Osman-
l› Devleti gibi iki cepheli bir savafla maruz kald›. Buna karfl›n Rus Çar›’n›n Dani-
marka’y› k›flk›rtarak ‹sveç’i zor durumda b›rakma hamlesi, ‹ngiltere ile Prusya’n›n
devreye girmesi ve Danimarka’ya gözda¤› vermesiyle sonuçsuz kald›.
Genel hatlar›yla belirtilen siyasi konjonktür ve ‹sveç’in savafl karar› almas›n›n
ard›ndan cephede fiilen bafllayan iflbirli¤i 11 Temmuz 1789’da imzalanan Osman-
l›- ‹sveç ‹ttifak Mukavelesi (sözleflme) ile resmiyet kazand›. Dört maddeden oluflan
bu sözleflmeye göre: Osmanl› Devleti, savafla devam etmesi karfl›l›¤›nda y›lda iki-
fler bin olmak üzere toplamda on milyon kurufl ödeyecek; savafl sonuçland›¤›nda
iki devlet Rusya ile ayr› ayr› antlaflma yapmayacak ve iflgal edilmifl topraklar›n ge-
ri al›nmas› konusunda iflbirli¤i ve ortak tav›r sergilenecekti.
Osmanl›-‹sveç ittifak Mukavelesi, Osmanl› Devleti’nin ilk kez H›ristiyan bir dev-
letle yapt›¤› anlaflmad›r. Fakat karfl›l›kl›l›k esas›na dayanmad›¤› için tam bir ittifak
antlaflmas› de¤ildir. Bu antlaflma, ‹sveç’in Rusya’ya karfl› savafllarda varl›k göstere-
memesinden dolay› Verela Antlaflmas›’yla (1790) savafltan çekilmesi nedeniyle
beklenen katk›y› da sa¤lamad›. Bu yüzden Osmanl› Devleti dengeleri tekrar de¤ifl-
tiren bu bofllu¤u Prusya ile ittifak yaparak telafi etmeye çal›flacakt›r.
Osmanl›-Prusya ‹ttifak›
Rusya ve Avusturya’n›n yukar›da belirtilen siyasi dengeler ve emeller ba¤lam›nda
Do¤u ve Orta Avrupa’daki planlar›, özellikle Lehistan’›n paylafl›lmas›ndan sonra
Prusya’y› hedef haline getirdi. Bu tehdit Prusya ve Osmanl› Devleti’nin siyasi an-
lamda yak›nlaflmas›n› sa¤layan önemli bir geliflmeydi. Osmanl›-Prusya ‹ttifak Ant-
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
ittifaklar süreci ve patlak veren Frans›z ‹htilal› (1789), ma¤lubiyeti kaç›n›lmaz gibi
görünen Osmanl› Devleti’nin nispeten müsait flartlarda Avusturya ile 1791’de Zifl-
tovi Antlaflmas›’n›, Rusya ile 1792’de Yafl Antlaflmas›’n› imzalamas›na
AMAÇLARIMIZimkân ver- AMAÇLARIMIZ
mifl, böylece befl y›ll›k çok cepheli savafllar dönemi son bulmufltur.
Bu konuda daha detayl› bilgi için flu kitab› okuyunuz: Kemal BeydilliK(1984),
‹ T A P1790 Osman- K ‹ T A P
l› Prusya ‹ttifak› (Meydana Gelifli, Tahlili-Tatbiki), ‹stanbul.
Bugün Kuzeydo¤u ‹talya’da Udine yak›nlar›nda bir köy olan Campo Formio’da
imzalanan bu bar›fl antlaflmas›na göre; Avusturya, Fransa’n›n 1795’te iflgal etti¤i
Belçika’n›n bu ülkeye ait oldu¤unu kabul ediyordu. Buna karfl›n Venedik Cumhu-
riyeti’nin topraklar› iki devlet aras›nda paylafl›lacakt›. Adige nehrine kadar uzanan
Dalmaçya k›y›lar›n› Avusturya al›yordu. Nehrin do¤usundaki topraklar ise Napol-
yon’un kurdu¤u Cisalpine Cumhuriyeti’ne b›rak›lacakt›. Venedik’e ait Yedi Ada da
yine Fransa’ya b›rak›lacakt›.
Venedik Cumhuriyeti’ni ortadan kald›ran bu antlaflma, içerdi¤i maddeler nede-
niyle sadece Avrupa’daki siyasi dengeyi de¤ifltiren ve iki devleti ilgilendiren bir ge-
SIRA S‹ZDE SIRA
liflme olarak S‹ZDE
de¤erlendirilemez. Çünkü Fransa bu antlaflmayla; Kuzey ‹talya, Yedi
Ada ile Preveze ve Parga gibi k›y› kentlerine yerleflerek tarihte ilk kez karadan Os-
manl› Devleti’ne komflu olmufltur. Öte yandan Dalmaçya k›y›lar› ile Adig’e kadar
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
olan Venedik topraklar›n› alan Avusturya Adriyatik Denizi’ne ç›km›flt›r. Fransa ve
Avusturya’n›n bu kazan›mlar›yla ortaya ç›kan yeni siyasi durum, Osmanl› Devle-
S O R U S O R U egemenli¤ini direkt tehdit etmeye bafllam›flt›r.
ti’nin Balkanlardaki
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
ris kulislerinden s›zan haberler, bu endifleleri zirveye tafl›m›flt›r.
AMAÇLARIMIZ Bu dönemde
AMAÇLARIMIZFransa’n›n Osmanl›lar›n Bat› s›n›rlar›nda yaymaya bafllad›klar› ba-
¤›ms›zl›kç› ve ulusçu fikirler, iki ülkenin geleneksel iyi siyasi iliflkilerini temelden
sarst›. Paris’teki siyasi ve askeri hareketlili¤i elçisi Moral› es-Seyyid Ali Efendi vas›-
K ‹ T A P tas›yla yak›ndan
K ‹ T Atakip P etmeye çal›flan Bab›âli, -daha sonraki ünitelerde verilecek
olan- Napolyon’un Tulon liman›nda haz›rlatt›¤› donaman›n hedefini ö¤renmek is-
tedi. Bu arada Bab›âli di¤er Avrupal› ülkelere yak›nlaflarak Fransa tehdidini denge-
TELEV‹ZYON lemeye veT Ealternatifler
L E V ‹ Z Y O N üretmeye çabalarken, Fransa’n›n ‹stanbul’a gönderdi¤i elçi
Dubayet’nin (Dubaye), iki ülke aras›nda bir savunma antlaflmas› imzalanmas› yö-
nündeki teklifle hedef sapt›rma ve Bab›âli’nin flüphelerini giderme peflindeydi. So-
nuçta, bir sonraki ünitede detaylar› anlat›laca¤› gibi Fransa 1798’de M›s›r’› iflgal gi-
‹NTERNET ‹NTERNET
rifliminde Bab›âli’yi haz›rl›ks›z yakalad›. Bu iflgal giriflimi, ayn› zamanda geleneksel
Osmanl›-Frans›z iliflkilerinde bir dönüm noktas› ve Bab›âli’nin d›fl iliflkilerinde
“Denge Politikas›”n›n (muvazene siyaseti) bafllang›c› olacakt›r.
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
S O R U S O R U
D‹KKAT D‹KKAT
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
K ‹ T A P K ‹ T A P
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
1. Ünite - XVIII. Yüzy›l Sonlar›nda Osmanl› Devleti (1789-1801) 19
Özet
N
A M A Ç
XVIII. yüzy›l sonlar›nda Osmanl› Devleti’nin ge- N
A M A Ç
Frans›z ‹htilal› ve Osmanl› Devleti üzerindeki et-
1 nel durumunu aç›klayabilme 2 kilerini çözümleyebilme
XVIII. yüzy›l boyunca aral›klarla süren Rusya, XVIII. yüzy›l sonunda önce Fransa’da ard›ndan
Avusturya ve ‹ran savafllar›n›n yaratt›¤› sars›nt›la- da tüm dünyada siyaset kavram›n›n ve toplum
ra ra¤men, Osmanl› Devleti hala üç k›taya yay›- devlet iliflkilerinin yeniden tan›mlanmas›na yol
lan co¤rafyas›nda farkl› uluslar› bünyesinde ba- açan Frans›z ‹htilal› (1789) patlak verdi¤inde, Os-
r›nd›ran dünyan›n en güçlü devletlerinden biri manl› Devleti Rusya ile 1787’de bafllam›fl olan sa-
konumundayd›. Ancak 1768 sonras›nda Rusya vaflla meflguldü. Bab›âli bafllang›çta, ihtilal önce-
ve Avusturya ile bafllayacak zincirleme savafllar si ve sonras›ndaki geliflmeleri di¤er Avrupa dev-
dönemi; devletin siyasi, askeri ve ekonomik iflle- letleri gibi Fransa’n›n iç sorunu olarak de¤erlen-
yiflinde büyük sorunlara yol açm›flt›r. Kesintili ve dirdi. Öte yandan Osmanl›lar, Bat› monarflileriy-
genelde iki cepheli olarak süren bu mücadele le karfl›laflt›r›ld›¤›nda siyasi ve sosyal anlamda
dönemi, 1789’da patlak veren Frans›z ‹htilal›’yla adil bir yönetime sahip olduklar›n› düflündükle-
fakl› bir boyut kazand›. Osmanl› topraklar›n› pay- rinden, ihtilal›n sloganlar› olan hürriyet, eflitlik
laflmak isteyen iki müttefik devlet, ihtilal›n dün- ve kardefllik gibi kavramlar›n siyasi sonuçlar›n-
ya siyasi ve idari tarihini de¤ifltirecek yeni fikirler dan endifle duymad›lar. Henüz iletiflim araçlar›-
yaymas› karfl›s›nda kendilerini güvenceye almak n›n ve ulafl›m imkânlar›n›n s›n›rl› oldu¤u bu dö-
istediklerinden, Avusturya 1791’de Zifltovi Ant- nemde, Fransa’n›n co¤rafi bak›mdan uzak bir ül-
laflmas›’n›, Rusya ise 1792’de Yafl Antlaflmas›’n› ke oluflu, Bab›âli’nin geliflmelere serinkanl› bir
imzalayarak savafla son verdiler. Bu flekilde rahat biçimde yaklaflmas›nda etkili olan bir di¤er et-
bir nefes alan Osmanl› Devleti ise bar›fl ortam›n- kendi. ‹htilal›n Osmanl› Devleti’ne etkileri, genel
dan yararlanarak kendi iç sorunlar›na e¤ilme im- anlamda olumsuzdu. Her fleyden önce, baflta mil-
kân› elde etmifl oldu. Bu ba¤lamda merkezi oto- liyetçilik olmak üzere ihtilal›n yayd›¤› fikirlerin,
ritenin taflrada hâkim k›l›nmas› ve idari-askeri çok uluslu yap›ya sahip Osmanl› Devleti’nde
sistemin yeniden organizasyonu amac›yla III. Se- sempatiyle karfl›lanmas› beklenemezdi. Frans›z
lim devrinde Nizam-› Cedid ad›yla bir reform ‹htilal› Osmanl› Devleti üzerinde k›sa ve uzun
program› yürürlü¤e kondu. Ancak statükocu çev- vadeli etkilere yol açm›flt›r. K›sa vadeli etkisi;
relerin muhalefeti ve tahriki sonucunda meyda- özellikle Campo Formio Antlaflmas›’yla (1797),
na gelen Kabakç› Mustafa ‹syan› (1807)’yla bu Fransa’n›n Dalmaçya ve Yedi Ada k›y›lar›nda Os-
kapsaml› reform program› fiyaskoyla sonuçland›. manl› Devleti’yle s›n›r komflusu olmas›ndan son-
ra bölgede h›zla yay›lan az›nl›k isyanlar›d›r. Uzun
vadeli etkileri ise ihtilal›n yayd›¤› insan haklar›,
eflitlik, özgürlük, hukukun üstünlü¤ü gibi fikir ve
düflünceler, Osmanl› ayd›nlar›n› etkileyerek Tan-
zimat Ferman› (1839) ve I. Meflrutiyetin (1876)
ilan›n› haz›rlam›flt›r.
20 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
N
AM A Ç
Osmanl›-Rus ve Avusturya aras›ndaki mücade- N
AM A Ç
Osmanl› Devleti’nin d›fl ittifaklara giriflmesini ve
3 leyi de¤erlendirebilme 4 siyasi-diplomatik mücadelesini aç›klayabilme
Rusya, Çar I. Petro döneminde (1682-1725) ger- Yak›nça¤› bafllatan Frans›z ‹htilal›’n›n (1789)
çeklefltirdi¤i reformlarla Avrupa siyasetinde meydana geldi¤i XVIII. yüzy›l›n son çeyre¤inde
önemli bir aktör olmufl ve yeni siyasi hedefler Osmanl› Devleti Rusya ve Avusturya ile savafl ha-
koymufltu. Amaç; Orta Avrupa’ya geçifl aç›s›ndan lindeydi. Bu iki devletin Do¤u Avrupa ve Kuzey
stratejik önemi olan Lehistan (Polonya) üzerinde Karadeniz üzerindeki emellerinden kaynaklanan
hâkimiyet tesis etmek, Slav kökenli uluslarla ya- ve 1787’de bafllam›fl olan bu savafl, ihtilal›n pat-
k›n iliflkiler kurmak, Ortodokslar› koruma alt›na lak verdi¤i dönemde Osmanl›lar›n aleyhine bir
almak, K›r›m’a yerleflmek suretiyle Karadeniz’de seyir takip etmeye bafllam›flt›. Öte yandan siyasi
ve Bo¤azlarda egemenlik kurup Ege ve Akdeniz ç›karlar›n›n çak›flmas› nedeniyle birlikte hareket
havzas›na aç›lmak, di¤er bir ifadeyle “s›cak de- eden iki devlet, Avusturya ve Rusya da Osmanl›
nizlere” inmekti. Bu ba¤lamda Çariçe II. Katerina topraklar›n›n ve Prusya (Almanya)’n›n paylafl›m›
(1762-1796) döneminde Bizans’›n canland›r›lma- konusunda rekabet halindeydi. Bu nedenle Prus-
s›n› ve Osmanl› topraklar›n›n paylafl›lmas›n› he- ya, Avusturya’n›n Tuna’y› geçmesini istememek-
defleyen ve “Grek” ve “Dakya” ad›yla an›lan si- teydi. Ayn› flekilde kuzeyde ‹sveç, Rusya ve Avus-
yasi projeler haz›rland›. Osmanl› Devleti’ni muh- turya’n›n genifllemesini kendisi aç›s›ndan büyük
temel bir savaflta iki atefl aras›nda b›rakmay› he- bir tehdit olarak de¤erlendirmekteydi. Çünkü Os-
defleyen Çariçe, Avusturya Kral› II. Josef’i yan›na manl› Devleti’nden sonra s›ran›n Prusya ve ‹s-
çekti¤i gibi, Avusturya da bu iflbirli¤inden hare- veç’e gelece¤inden emindiler. Bu yeni siyasi
ketle Balkanlardaki Osmanl› topraklar›n› iflgal ve denklemde, ‹sveç süren savafltan yararlanarak
paylafl›m hevesine kap›ld›. XVIII. yüzy›l adeta bu daha önce kaybetti¤i topraklar› Rusya’dan alma
mücadelenin tarihi gibidir. Osmanl›lar ise buna hesaplar› içine girdi. Osmanl› Devleti ise iki atefl
karfl›n cephedeki mücadelenin yan›nda elini güç- aras›nda sürdürdü¤ü ve giderek daha fazla zor-
lendirmek ve rakiplerini zay›flatmak amac›yla ‹s- land›¤› savaflta nefes almas›n› sa¤layacak d›fl ge-
veç ve Prusya ile ittifak antlaflmalar›yla iflbirli¤i liflmeleri yak›ndan takip etmekteydi. Mevcut gü-
yoluna gitti. Osmanl›lar› hayli y›pratm›fl olan bu cüyle topraklar›n› koruyamayaca¤›n› kabul eden
zorlu süreç, hiç beklenmedik bir d›fl geliflmeyle Bab›âli, d›fl siyasette yaln›z hareket etme al›flkan-
bambaflka bir boyut kazand›. Bu s›rada patlak l›¤›n› terk ederek müttefik aray›fl›na girdi. ‹sveç’in
veren Frans›z ‹htilal› (1789) çok uluslu ve co¤ra- Rusya’ya savafl ilan›, bu tür bir ittifak antlaflmas›
fi aç›dan Fransa’ya yak›n olan Avusturya’y› endi- için önemli bir zemin ve bafllang›ç olarak de¤er-
flelendirince, Bab›âli için savafl› sona erdirme ih- lendirildi. Yo¤un diplomatik temaslar sonucun-
timali belirmifl oldu. Müttefikini kaybeden Rusya da, tarihinde ilk kez ‹sveç (11 Temmuz 1789) ve
da bar›fla s›cak bakmaya bafllad›. Sonuçta bu at- Prusya (31 Ocak 1790) ile di¤er bir ifadeyle iki
mosferin yaratt›¤› müsait flartlarda Bab›ali Avus- H›ristiyan devletle yaz›l› ittifak anlaflmas› imzala-
turya ile Zifltovi (1791), Rusya ile de Yafl (1792) m›flt›r. ‹sveç ve Prusya ile yap›lan bu iki ittifak
antlaflmalar›n› imzalayarak kendi iç sorunlar›na antlaflmas› ayn› zamanda Osmanl›lar›n Avrupa
yönelme imkan› buldu. diplomasisine dâhil olmas› bak›m›ndan da önem-
lidir.
1. Ünite - XVIII. Yüzy›l Sonlar›nda Osmanl› Devleti (1789-1801) 21
Kendimizi S›nayal›m
1. Afla¤›dakilerden hangisi XVIII. yüzy›l reformlar›n›n 6. Afla¤›dakilerden hangisi Frans›z ‹htilal›’n›n sonuçla-
askeri alanla s›n›rl› kalmas›n›n nedenlerinden biridir? r›ndan biri de¤ildir?
a. Edirne Vakas› a. Yeniça¤’›n bafllamas›
b. Patrona Halil ‹syan› b. Mutlak monarflilerin zay›flamas›
c. Kabakç› Mustafa ‹syan› c. Milliyetçilik ve ba¤›ms›zl›k fikirlerinin yay›lmas›
d. Yeniçeri ‹syan› d. ‹nsan haklar› ve demokrasi fikrinin güç kazan-
e. Kavalal› ‹syan› mas›
e. Feodalite’nin y›k›lmas›
2. XVIII. yy’da Osmanl› Devleti ile ilgili afla¤›daki ifade-
lerden hangisi yanl›flt›r? 7. Osmanl› Devletinin Frans›z ‹htilaline yaklafl›m› ile
a. Uzun süren savafllar›n getirdi¤i siyasi-sosyal so- ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi yanl›flt›r?
runlar a. ‹htilal› Fransa’n›n iç sorunu olarak görmesi
b. Merkezi otoritenin taflrada etkinli¤inin azalmas› b. Fransa ile diplomatik iliflkilerin ask›ya al›nmas›
c. Taflrada yerel güç odaklar›n›n türemesi c. Co¤rafi uzakl›k nedeniyle ihtilal› tehdit olarak
d. ‹ç isyanlar, sosyal ve ekonomik kriz görmemesi
e. Karlofça Antlaflmas›’yla ilk kez toprak kayb› d. ‹htilal› bir asayifl sorunu olarak de¤erlendirmesi
e. ‹htilalc›lar›n taleplerini zaten halk›na sa¤lad›¤›
3. Afla¤›daki gruplamalardan hangisi do¤rudur? düflüncesi
a. III. Mustafa-Lale Devri
b. III. Ahmed-Nizam-› Cedid 8. Afla¤›dakilerden hangisi Rusya’n›n geleneksel politi-
c. II. Selim-‹rad-› Cedid kas›n›n unsurlar›ndan biri de¤ildir?
d. III. Selim-Nizam-› Cedid a. Panslavizm
e. II. Mustafa-Edirne Antlaflmas› b. K›r›m ve Lehistan’›n iflgali
c. Katolik H›ristiyanlar›n himayesi
4. Afla¤›dakilerden hangisi Nizam-› Cedid’in ögelerin- d. Karadeniz ve Bo¤azlar üzerinde hakimiyet
den biri de¤ildir? e. Bizans’›n canland›r›lmas›
a. Talimli Bostanc› Tüfekçilerinin kurulmas›
b. ‹rad-› Cedid Fonu’nun oluflturulmas› 9. Afla¤›dakilerden hangisi Rusya ve Avusturya ile uy-
c. Bat› baflkentlerinde elçiliklerin aç›lmas› gun flartlarda antlaflma imzalanmas›n› sa¤lam›flt›r?
d. Bat› literatüründen tercümeler yap›lmas› a. ‹ran’›n Rusya’ya savafl açmas›
e. Kabakç› Mustafa isyan› b. Poltava Savafl›
c. II. Katerina’n›n ölümü
5. Afla¤›dakilerden hangisi Osmanl› Devleti’ni pay- d. Frans›z ‹htilal› ve etkileri
laflma planlar›ndan biridir? e. Osmanl›lar›n müttefikleri ma¤lup etmesi
a. Süveyfl Projesi
b. Churchill Plan› 10. Afla¤›dakilerden hangisi Campo Formio’nun Os-
c. Grek Projesi manl›lar› ilgilendiren sonuçlar›ndan biridir?
d. Metternich Plan› a. Belçika’n›n Fransa’ya aidiyeti
e. Marshall Plan› b. Venedik Cumhuriyeti’nin ortadan kalkmas›
c. Avusturya’n›n Bosna’ya yerleflmesi
d. Fransa’n›n M›s›r’› iflgali ve Denge Politikas›
e. Yedi Ada, Preveze ve Parga’n›n Fransa’ya b›ra-
k›lmas›
22 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Yararlan›lan Kaynaklar
S›ra Sizde 5 Armao¤lu, Fahir (2010). 19. Yüzy›l Siyasi Tarihi, ‹stan-
Fransa’n›n Avusturya’y› yenmesinden sonra iki ülke ara- bul.
s›nda 1797’de imzalanan Campo Formio Antlaflmas›, sa- Aktepe, M. Münir (1958). Patrona ‹syan› (1730), ‹stan-
dece Avrupa’daki siyasi dengeyi de¤ifltiren ve iki devle- bul.
ti ilgilendiren bir geliflme olarak de¤erlendirilemez. Çün- Beydilli, Kemal (1984). 1790 Osmanl› Prusya ‹ttifak›
kü Fransa bu antlaflmayla; Kuzey ‹talya, Yedi Ada ile (Meydana Gelifli, Tahlili-Tatbiki), ‹stanbul.
Preveze ve Parga gibi k›y› kentlerine yerleflerek tarihte Beydilli, Kemal (1985). Büyük Friedrich ve Osmanl›lar
ilk kez karadan Osmanl› Devleti’ne komflu olmufltur. (XVIII. Yüzy›lda Osmanl›-Prusya Münasebetleri),
Öte yandan Dalmaçya k›y›lar› ile Adig’e kadar olan Ve- ‹stanbul.
nedik topraklar›n› alan Avusturya Adriyatik Denizi’ne Goryanof, Sergey (2006). Rus Arfliv Belgelerine Göre Bo-
ç›km›flt›r. Fransa ve Avusturya’n›n bu kazan›mlar›yla or- ¤azlar ve fiark Meselesi, çev. M. ‹.-A. Reflad, yay. A.
taya ç›kan yeni siyasi durum, Osmanl› Devleti’nin Bal- Ahmetbeyo¤lu-‹. Keskin, ‹stanbul.
kanlardaki egemenli¤ini do¤rudan tehdit etmeye baflla- ‹stanbul Arma¤an›-4 Lale Devri, (ed. M. Arma¤an)
m›flt›r. Bu durum XIX. yüzy›l bafllar›ndan itibaren S›rp (2000), ‹stanbul.
ve Yunan isyanlar›, yüzy›l›n sonlar›nda ise di¤er Balkan Karahasano¤lu, Selim (2008). “Osmanl› Tarih Yaz›m›n-
uluslar›n›n ba¤›ms›zl›k yönündeki faaliyetlerinde somut da Lale Devri- Elefltirel Bir De¤erlendirme”, Tarih ve
olarak imparatorlu¤un varl›k ve devaml›l›¤›n› tehdit Toplum Yeni Yaklafl›mlar, VII, 129-144.
edecektir. Karahasano¤lu, Selim (2010). “‹stanbul’un Lale Devri-
mi? Tarih ve Tarih Yaz›m›” Tarih ‹çinde ‹stanbul
(ed. D. Hut-Z.Kurflun-A.Kavas), ‹stanbul.
Karal, Enver Ziya (1988). Osmanl› Tarihi (Nizâm-› Ce-
dîd ve Tanzimât Devirleri, 1789-1856), V, Ankara.
Köse, Osman (2006). 1774 Küçük Kayarca Antlaflmas›,
Ankara.
Kurat, Akdes Nimet (1970). Türkiye ve Rusya (1798-
1919), Ankara.
Mufassal Osmanl› Tarihi (1962). V, ‹stanbul.
Osmanl› Devleti (1600-1908), (2011). (ed. Sina Akflin)
III, ‹stanbul.
Soysal, ‹smail (1964), Frans›z ‹htilâl› ve Türk-Frans›z
Diplomasi Münasebetleri (1789-1802), Ankara.
Tuncer, Hüner (1996), Metternich’in Osmanl› Politikas›
(1815-1848), Ankara.
2
OSMANLI TAR‹H‹ (1789-1876)
Amaçlar›m›z
N
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra;
N
XIX. yy. bafllar›nda Osmanl› Devleti’nin genel durumunu tan›mlayabilecek,
N
Fransa’n›n M›s›r’› ‹flgali’nin nedenlerini de¤erlendirebilecek,
N
Bab›âli’nin tepkisini ve Üçlü ‹ttifak’›n ortaya ç›k›fl›n› aç›klayabilecek,
M›s›r’›n geri al›nmas›ndan sonra Bab›âli’nin ‹ngiltere ve Fransa ile iliflkilerini
çözümleyebileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• M›s›r’›n ‹flgali • Üçlü ‹ttifak
• Napoléon’un Büyük Do¤u Hayali • Vehhâbî ‹syan›
• Koalisyon Savafllar› • Denge Politikas›
‹çindekiler
N N
SIRA
S O S‹ZDE
R U SIRA S‹ZDE
emelindeydi.S O R U
D‹KKAT
AMAÇLARIMIZ Napolyon’un DM›s›r’›
‹ K K A T iflgal giriflimi “Büyük Do¤u Hayali” olarak da adland›r›lan bir dünya
AMAÇLARIMIZ
imparatorlu¤unun ilk ad›m›d›r.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
K ‹ T A P Türk-Frans›zK ‹liflkilerini
‹ T A P tarihi seyri için flu kitab› okuyunuz. ‹smail Soysal (1964), Fran-
s›z ‹htilâli ve Türk-Frans›z Diplomasi Münasebetleri (1789-1802), Ankara.
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
TELEV‹ZYON Do¤u Akdeniz
T E L E V ‹ Z Y havzas›na
ON hâkim olan ve ticaret yollar› aç›s›ndan oldukça strate-
jik bir konumda bulunan M›s›r, XVII. yüzy›l sonlar›ndan itibaren Fransa’n›n siyasi
K ‹ T A P ve ekonomik K ‹ ajandas›n›n
T A P önemli bafll›klar› aras›ndayd›. XVIII. yüzy›ldan itibaren
‹NTERNET ‹NTERNET
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
‹NTERNET ‹NTERNET
2. Ünite - XIX. Yüzy›l›n Bafllar›nda Osmanl› Devleti ve Yeni Siyasî Dengeler 27
Osmanl› Devleti’nin giderek güç kaybetmesi, buna karfl›n Avrupal› devletlerin sö-
mürge yar›fl›na girmeleri ve Fransa’n›n Akdeniz’deki ticaretinin önem kazanmas›,
baz› düflünür ve siyasetçileri, M›s›r’›n iflgaline dair bir tak›m projeler üretmeye sevk
etmiflti. Bu projelerden ilki Alman filozof Gottfried Wilhelm Leibnitz’e (Laybniz) Gottfried Wilhelm Leibnitz:
(1646-1716) Metafizik,
aittir. 1672 tarihli bu projeye göre; birlikte hareket edildi¤i takdirde, Almanlar Os- mant›k ve matematik gibi
manl›lar› do¤udan tehdit ederken, Frans›zlar M›s›r’a kolayca yerleflebileceklerdi. konular yan›nda siyasi
konularda üretti¤i projelerle
Görünüflte, Ortaça¤ ruhundan ve H›ristiyanl›k misyonundan kaynaklanm›fl gibi gö- de ünlü Alman filozoftur.
rünen bu projeyle, Leibnitz asl›nda tamamen milliyetçi reflekslerle Fransa’y› baflka
bir yer ile meflgul ederek Almanya s›n›r›ndan uzak tutmay› hedefliyordu. Leib-
nitz’den yaklafl›k bir as›r sonra 1768’de Fransa d›fliflleri bakan› Duc de Choiseul,
(Dük dö fiuvazöl) ve ard›ndan ‹stanbul’daki elçileri Saint Priest ve 1777’de bölge-
ye seyahat eden François Baron de Tott, hükümetlerine sunduklar› raporlarda yi-
ne M›s›r’› hedef göstermifllerdi.
Öte yandan M›s›r seferi, Fransa’n›n Yedi Y›l Savafllar› (1756-1763) s›ras›nda Yedi Y›l Savafllar›:
Amerika ve ‹ngiltere’ye denizlerde kapt›rd›¤› yerleri geri almas›n› sa¤layacak ve Sömürgecilik ve deniz ticaret
yollar›n›n kontrolü ekseninde
son askeri baflar›lar›na ra¤men kara devleti durumundan kurtulamam›fl olan Fran- Avrupal› büyük devletler
sa’y› denizlerde de üstün k›lacakt›. Söz konusu siyasi-ticari hedeflerin cazibesi ve aras›nda 1756-63 y›llar›
aras›nda yaflanan savafllar
Napolyon ile Talleyrand’›n yo¤un çabalar›yla Direktuvar hükümeti, M›s›r’›n iflgal dönemidir.
plan›n› onaylad› (5 Mart 1798).
‹flgal plan› onayland›ktan sonra Fransa ve ‹talya limanlar›nda yap›lan askeri ha-
z›rl›klar sonucunda, Napolyon 280 parçadan oluflan donanma SIRA
ve S‹ZDE
yaklafl›k 40 bin SIRA S‹ZDE
askerle Tulon Liman›’ndan demir ald› (19 May›s 1798). Ordunun büyük ço¤unlu-
¤u, iki y›l önce ‹talya’da büyük baflar›lara imza atan birliklerden olufltu¤undan, Ge-
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
neral Napolyon zaferden emindi. ‹lginç bir ayr›nt› olarak, M›s›r’a götürülmek üze-
re tarihçiden botanikçiye kadar 167 bilim ve sanat adam›n›n ve bir matbaan›n da
S O R U S O R U
donanmaya al›nmas› idi.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
Frans›z donanmas› öncelikle Orta Akdeniz’de stratejik önemi büyük olan Mal-
ta Adas›’n› Saint Jean fiövalyeleri’nden ald› (12 Haziran 1798). fiövalyelerin elin- Saint Jean fiövalyeleri:
Kudüs’te bir yard›m derne¤i
deki esir Müslümanlar› serbest b›rakan Napolyon, bunlar› memleketlerine
AMAÇLARIMIZ gönde- AMAÇLARIMIZ
olarak 11. yy’da kurulan,
rirken kendi lehine propaganda yapmalar›n› tembih etti. Amac› daha sonra iflgal daha sonra Malta Adas›’n›
üs edinen ve savaflç›l›k yönü
edece¤i Müslüman memleketlerde sempati yaratmak, bask›c› rejimler alt›nda yafla- öne ç›kan bir Katolik
yan Müslümanlara hürriyet ve adalet getirece¤i izlenimini vermekti.K ‹ T A P tarikat›d›r. K ‹ T A P
Bu arada bu haberi duyarak pefline düflen Amiral Nelson kumandas›ndaki ‹n-
giliz donanmas›n›n takibinden kurtularak yoluna devam eden Frans›z donanmas›
2 Temmuz 1798’de ‹skenderiye aç›klar›na ulaflt›. Karaya ç›kan T E ve
L E VM›s›r
‹ Z Y O Nhalk›na hi- TELEV‹ZYON
taben Arapça bir beyanname yay›nlayan Napolyon; iflgal için de¤il Osmanl› padi-
flah›n›n dostu s›fat›yla geldi¤ini, amac›n›n M›s›r’daki yerli halka ve Frans›z yurttafl-
lar›na kötülük eden ve sultan›n buyruklar›n› dinlemeyen Kölemenleri cezaland›r-
‹NTERNET ‹NTERNET
maktan ibaret oldu¤unu ilan etti. Bu tarz bir söylemle, M›s›r halk›n› ikna edece¤i-
ni ve iflgale karfl› bafllayacak direnifl hareketlerinin önünü alabilece¤ini düflünmek-
teydi. Ancak ard›ndan yaflanan geliflmeler, M›s›r’›n iflgalinin san›ld›¤› kadar kolay
bir askeri harekât olmayaca¤›n› gösterecektir.
28 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Resim 2.1
Jan Léon
Gérome’nin M›s›r
Seferi’nde Napolyon
Tablosu
Kaynak: http://wikipedia.org/wiki/files/Napoleon
S O R U S O R U
D‹KKAT D‹KKAT
2. Ünite - XIX. Yüzy›l›n Bafllar›nda Osmanl› Devleti ve Yeni Siyasî Dengeler 29
Resim 2.2
‹ngiliz Devlet
Arflivi’nde bulunan
ve Ebuk›r Deniz
Savafl›’n› gösteren
1798 tarihli bir
çizim
Rusya’n›n henüz ortada resmi bir ittifak antlaflmas› yokken askeri SIRA
yard›m konusunda bu
S‹ZDE SIRA S‹ZDE
denli istekli olmas›n›n nedenleri neler olabilir? 2
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
Osmanl› baflkenti ‹stanbul’da bu geliflmeler yaflan›rken, Napolyon -kendisi için
sonun bafllang›c› olan Ebuk›r bask›n›ndan sonra-, Kahire’de bir isyana meydan
vermemek için halka oldukça toleransl› davranmaktayd›. Bu Sba¤lamda;O R U yöresel S O R U
adetlere uyarak Nil Nehri’nin taflk›n zaman›nda yap›lan flenliklere kat›ld›, mahalli
k›yafetlerle dolaflt› ve mevlitler okutarak halk›n sempatisini kazanmaya
D‹KKAT
çal›flt›. Hat- D‹KKAT
ta ‹stanbul’daki elçisiyle sürekli temasta oldu¤unu, padiflah›n Azimzâde Abdullah
Pafla’y› kendisine yard›mc› olmak için gönderme karar› ald›¤›n› ilan etti. Bununla
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
da yetinmeyerek halk› ikna etmek amac›yla gerçekten gelecekmifl gibi yeni vali
için bir konak döfletti. Halk ve hapsedilmifl eski idareciler de merkezle temas ku-
ramad›klar›ndan endifleli bir bekleyifle girdiler. Ancak bu aç›klamalar›n
AMAÇLARIMIZ üzerinden AMAÇLARIMIZ
iki ay geçmesine ra¤men, Frans›zlar›n M›s›r’a Osmanl› padiflah›n›n izniyle geldi¤i-
ni bildirecek yeni vali gelmeyince, bunun Napolyon’un bir hilesi oldu¤unu anla-
yan halk isyan etti (21 Ekim 1798). K ‹ T A P K ‹ T A P
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
‹NTERNET ‹NTERNET
32 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Yukar›da de¤inildi¤i üzere Osmanl› Devleti, savafl ilan›ndan sonra ç›karlar› ay-
n› noktada birleflen ‹ngiltere ve Rusya ile ittifak antlaflmas› imzalamak üzere hare-
kete geçti. Fransa’y› M›s›r’dan kendi askeri ve siyasi gücüyle ç›karmas› imkâns›z ol-
du¤undan, baflka seçene¤i de yoktu. Yap›lan diplomatik temaslar sonucunda Ba-
b›âli önce Rusya (3 Ocak 1799) ve ard›ndan da ‹ngiltere’yle (5 Ocak 1799) ittifak
antlaflmalar› imzalayarak Fransa’ya karfl› ikinci koalisyonu oluflturdular. Bu arada
Avusturya’n›n tarafs›z kalaca¤›n› ilan etmesinin ard›ndan, Bab›âli Sicilyateyn Kral-
l›¤›’yla da ittifak antlaflmas› imzalayarak muhalif cepheyi daha da güçlendirdi (21
Ocak 1799).
Osmanl›-Rus savunma antlaflmas› aç›k ve gizli olmak üzere iki bölümden olu-
fluyordu. Antlaflman›n aç›k hükümlerine göre:
• Osmanl› Devleti ve Rusya, birbirlerinin toprak bütünlü¤ünü karfl›l›kl› olarak
garanti ediyorlard›.
• Rusya, Osmanl› s›n›rlar›n› M›s›r’›n iflgali öncesindeki durumu esas alarak ta-
n›ml›yordu.
• Müttefik iki devletten birine veya ikisine bir sald›r› yap›ld›¤› takdirde, her iki
taraf›n ç›karlar› do¤rultusunda hareket edilecekti. Bu durumda her iki tara-
f›n kara, deniz kuvvetleri ve mali yard›m seferber edilecekti.
• ‹ki devlet bu savunma antlaflmas›n› topraklar›n› geniflletmek amac›yla de¤il
ülkelerinin bütünlü¤ünü korumak için yapt›klar›ndan, Avusturya, ‹ngiltere
ve Prusya’y› da ittifaka davet edecekti.
• Bu savunma antlaflmas›n›n yürürlük süresi sekiz y›l olacakt›.
Antlaflman›n gizli maddeleri ise özetle flöyle idi:
• Rusya Osmanl› Devleti’ne bir savafl filosu göndererek yard›mda bulunacak-
t›. Bab›âli bu filonun Bo¤azlardan Akdeniz’e geçmesine izin verecek ve bir-
likte Fransa’n›n askeri ve ticari gemilerini bat›rmaya çal›flacaklard›.
• Savafl bittikten sonra Rus gemileri Karadeniz’e dönecekti. Savafl süresince
Rus gemilerinin Bo¤azlardan geçmesi, savafl bittikten sonra yeni geçifllerin
bahanesine dönüfltürülemeyecekti.
• Karadeniz, müttefik iki devlet aras›nda kapal› bir deniz hükmünde olacakt›.
Bunu ihlal edecek olan güçlere karfl› birlikte karfl› konacakt›.
Görüldü¤ü gibi bu antlaflmayla Osmanl› Devleti ile Rusya aras›nda karfl›l›kl›
yard›mlaflmaya dayanan bir ittifak kurulmufl oluyordu. Bu Osmanl› tarihi ve Avru-
pa siyaseti aç›s›ndan önemli bir geliflmeydi. Böylece Osmanl› Devleti, Bat›l› devlet-
ler karfl›s›nda izledi¤i kendi kendine yeterlilik veya yaln›zc›l›k (infirat/tecrit) siya-
setini terk ediyor ve ilk kez Avrupa ittifaklar sistemine girmifl oluyordu. Bab݉li da-
ha önce 1790’da Prusya ile bir ittifak antlaflmas› imzalam›flsa da ad› geçen devlet
taahhütlerini yerine getirmedi¤inden bu antlaflma uygulanamam›flt›. Bu nedenle
Rusya ile yap›lan bu ittifak antlaflmas› Osmanl›lar›n yabanc› bir devletle yapt›¤› ilk
gerçek savunma antlaflmas› olarak de¤erlendirilmektedir.
Böylece Fransa’ya karfl› Rusya’n›n askeri yard›m›n› sa¤layan Bab›âli, Karade-
niz’de Rus varl›¤›n› ilk defa resmen kabul ediyor ve Bo¤azlardan geçme hakk› tan›-
yordu. Her ne kadar bu geçifl hakk› ve izinler geçici olarak verildiyse de Rusya aç›-
s›ndan tarihi emellerini gerçeklefltirmenin imkâns›z olmad›¤›n› göstermesi bak›m›n-
dan önemliydi. Böylece Bo¤azlar Sorunu Rusya’n›n siyasi ajandas›nda öncelikli bafl-
l›klardan biri haline gelirken, ilk defa bir antlaflma metnine de girmifl oluyordu.
Osmanl› Devleti Rusya’dan sonra 5 Ocak 1799 tarihinde ‹ngiltere’yle de ayr› bir
savunma antlaflmas› imzalad›. Tamam› on üç maddeden oluflan bu antlaflma, Rus-
ya ile yap›lan ittifak antlaflmas›na paralel maddeler içermekteydi. Buna göre; ‹ngil-
2. Ünite - XIX. Yüzy›l›n Bafllar›nda Osmanl› Devleti ve Yeni Siyasî Dengeler 33
N N
meydana gelen “Birleflik Yedi Ada Cumhuriyeti” kuruldu. Bu SIRA yeni S‹ZDE
cumhuriyet Os- SIRA S‹ZDE
N
manl› Devleti’ne ba¤l› olacak ve üç y›lda bir 75 bin kurufl vergi ödeyecek, ayn› za-
manda da Rusya’n›n garantörlü¤ü alt›nda bulunacakt›. Bu sözleflmenin hükümle-
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
rinden de anlafl›laca¤› üzere, müttefikler birinci cephedeki Frans›z siyasi-askeri
varl›¤›na kesin olarak son vermifl oldular.
K ‹ T A P K ‹ T A P
Bu konuda daha genifl bilgi için flu makaleyi okuyunuz. ‹smail H. Uzunçarfl›l›
M A K A L E (1937), “Ar- MAKALE
fliv Vesikalar›na Göre Yedi Ada Cumhuriyeti”, Belleten, I/3-4, 627-640.
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
Amiral Nelson’un Ebuk›r bask›n› sonras›nda Napolyon’un Fransa ile do¤rudan
ba¤lant›s› kopmufltu. Osmanl› Devleti’nin Rusya ve ‹ngiltere ile ittifak haz›rl›klar›
haberlerini de alan Napolyon tek ç›k›fl yolu olan Suriye taraflar›na sefer karar› al-
d›. Çünkü M›s›r’da kal›c› olabilmek ve ittifak antlaflmalar›yla ‹ oluflturulan
NTERNET muhalif ‹NTERNET
blo¤un ölü do¤mas›n› sa¤layabilmek için Suriye’nin iflgalinin flart oldu¤unu düflün-
mekteydi. Bunu baflarabilirse hem sömürgelerini geniflletebilecek ve Hint yolunu
tart›flmas›z bir biçimde kontrol edebilecek, hem de Osmanl› Devleti’ni güneyden
tehdit ederek bar›fla zorlayacakt›.
Frans›z ordusu bu hedef ve beklentilerle, fiubat 1799’da on sekiz bin kiflilik bir
orduyla M›s›r’dan Suriye’ye hareket etti. Bafllang›çta önemli bir direnifl görmeden
el-Arifl’i, Gazze’yi ve Remle’yi ele geçirdi. 7 Mart 1799’da Yafa’da direniflle karfl›la-
34 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
fl›nca, sivil-asker ayr›m› yapmadan büyük bir katliam gerçeklefltirerek Akka’ya ka-
dar ilerledi. Akka Valisi Cezzar Ahmed Pafla’n›n haz›rl›kl› oluflu ve kararl› duruflu,
Napolyon için sonun bafllang›c› oldu. Asl›nda Frans›z general bu iflgal girifliminde
kendisine karfl› en ciddi direnifli Cezzar Ahmed Pafla’n›n gösterece¤ini bildi¤inden,
M›s›r’a ayak bast›ktan sonra A¤ustos ve Ekim 1798’de iki mektup göndererek tür-
lü vaatlerle Akka valisini yan›na çekmeye çal›flm›fl, ancak baflar›l› olamam›flt›. Ken-
ti kuflatan Napolyon son bir hamle olarak yeni bir mektup yazarak teslim olmas›-
n› istediyse de Ahmed Pafla cevap vermeye tenezzül dahi etmedi. Bunun üzerine
Frans›z ordusu 5 May›sta Akka Kalesi’ne tüm gücüyle yüklendi. Ancak, Kölemen-
ler ve bedevilerin deste¤i, kraliyet yanl›s› Frans›z topçu subay› Phélypeau (Felipo)
ile ‹ngiltere’nin Do¤u Akdeniz filosu komutan› William Sidney Smith ve merkez-
den gönderilen Nizâm-› Cedîd birlikleriyle yap›lan müdafaa karfl›s›nda, Frans›zlar
kay›plar vererek geri çekilmek zorunda kald› (21 May›s 1799). Böylece ‹htilal Sa-
vafllar›’n›n yenilmez komutan› General Napolyon Bonapart ilk kez ciddî bir ma¤-
lubiyeti tatm›fl oldu.
Napolyon’un Suriye seferi ve buradan ilerleyiflini sürdürüp Anadolu’ya girme
ihtimali, Osmanl› Devleti’ni de ciddi bir biçimde endiflelendirmiflti. Bu nedenle de-
nizden Köse Mustafa Pafla, karadan ise büyük bir orduyla Sadrazam Yusuf Ziya Pa-
fla Suriye üzerine sevk edildi. Osmanl› donanmas› 14 Temmuzda Ebuk›r Liman›’na
ulaflt›. Napolyon bunu haber al›nca hemen bölgeye hareket etti ve Rahmaniye’de
iki ordu aras›nda yap›lan savaflta Köse Mustafa Pafla yenilerek esir edildi (25 Tem-
muz 1799). Öte yandan Frans›zlar Akka önlerinde ma¤lup olup çekildi¤inden, Os-
manl› kara ordusu s›cak bir çat›flmaya girmeden M›s›r’a yöneldi.
Rahmaniye zaferi Frans›zlar›n bir süre daha M›s›r’da kalmas›na imkân verecek-
tir. Bununla birlikte M›s›r’da art›k büyük bir baflar› elde edemeyece¤ini anlayan
Napolyon, Avrupa’da da Frans›z ordular›n›n yenildi¤ini ve Fransa’n›n iç siyasi ha-
yat›nda Direktuvar hükümetine karfl› tepkinin artt›¤›n› ö¤renince, komutay› Gene-
ral Jean Baptiste Kleber’e devredip gizlice Fransa’ya kaçt› (23 A¤ustos 1799).
Bu s›rada Sadrazam Yusuf Ziya Pafla komutas›ndaki Osmanl› kara ordusu Suri-
ye üzerinden M›s›r’a girdi. Müttefik ‹ngilizlerin de destek vermesi karfl›s›nda iflgalin
iyice ç›kmaza girdi¤ini düflünen General Kleber, M›s›r’› tahliye edebileceklerini ve
bu konuda müzakereye haz›r olduklar›n› bildirdi. Bunun üzerine bafllayan görüfl-
meler sonucunda, iki taraf aras›nda el-Arîfl Mukavelenamesi olarak adland›r›lan bir
sözleflme imzaland› (24 Ocak 1800). Buna göre; Frans›zlar›n milli gururu incitilme-
den ülkelerine dönmelerine izin verilecek, tahliye ve dönüfl için gereken masraflar
da Osmanl›lar taraf›ndan karfl›lanacakt›. Fakat ‹ngilizler, herhangi bir siyasi-askeri
bedel ödemeden Frans›zlar›n ülkelerine dönmelerini kabul etmeyince savafllar ye-
niden bafllad›. 20 Mart 1800’de Heliopolis civar›nda yap›lan savaflta Osmanl› ordu-
su yenilince, el-Arifl Sözleflmesi’yle elde edilen kazan›mlar kaybedilmifl oldu.
Bu ikinci yenilgi üzerine ertesi y›l deniz yoluyla M›s›r’a takviye birlikler gönde-
rildi. ‹ngilizler de Osmanl› ordusunu desteklemek amac›yla ‹skenderiye’ye ç›karma
yapt›lar. Bu s›rada General Kleber’in Halil Süleyman isimli bir fedai taraf›ndan öl-
dürülmesi üzerine yerine General Menou geçti. Bu arada Frans›z ordusunun ana-
vatanlar›yla olan ba¤lant›s›, ‹ngilizlerin Akdeniz’i s›k› bir biçimde ablukaya alma-
s›yla tamamen kesildi. Nihayet Mart 1801’de Frans›z ordusu yenildi ve müttefikler
taraf›ndan kuflat›ld›. Bu durum karfl›s›nda iki taraf aras›nda bar›fl görüflmeleri yeni-
den bafllad›. Temmuz 1801’de Kahire’yi teslim eden Frans›zlarla 30 A¤ustos 1801’de
bir ateflkes antlaflmas› imzaland› ve M›s›r’›n tahliye süreci resmen bafllam›fl oldu.
D‹KKAT D‹KKAT
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
Bu konuda daha fazla bilgi için flu kitab› okuyunuz. Enver Z. Karal (1938),
K ‹ T AFransa
P M›s›r ve K ‹ T A P
Osmanl› ‹mparatorlu¤u (1797-1802), ‹stanbul.
direkt merkezden ya da bölgeye askeri müdahale aç›s›ndan önemli üsler olan Ba¤-
dat, Cidde ve M›s›r’dan yard›m gelmemesi nedeniyle yaln›z kald›.
Hicaz’da bu geliflmeler yaflan›rken, Temmuz 1798’de Frans›zlar›n hiç beklen-
medik bir anda M›s›r’› iflgale giriflmeleri, Bab›âli’nin tüm dikkatini bu ifle yöneltme-
sine ve Vehhabi ‹syan›’na etkin bir biçimde müdahale edememesine yol açt›. XIX.
yüzy›l›n ilk y›llar›ndan itibaren Suûdî-Vehhâbî ittifak› kuzeyde Irak ve Suriye, gü-
neyde Uman ve bat›da Hicaz topraklar›na do¤ru yay›lmaya çal›flt›. 1801’de Kerbe-
lâ’ya gerçeklefltirilen bask›n›n ard›ndan 1803 itibar›yla Tâif, Mekke ve Medine’yi
tehdit eder konuma geldiler.
Mekke fierifi Galib’in yaln›z kald›¤› bu süreç, fiubat 1803’teSIRA
Taif’in S‹ZDE ya¤malanma- SIRA S‹ZDE
s› ve halk›n katliama tabi tutulmas›yla tart›flmas›z bir biçimde Vehhabilerin lehine
sonuçland›. Yenilgiyi kabul eden ve Suud bin Abdülaziz’in kendisine hayat hakk›
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
tan›mayaca¤›n› bilen fierif Galib, yetkilerini kardefli Abdülmuin’e devredip ailesiy-
le birlikte Cidde Valisi fierif Pafla’ya s›¤›nd›. K›sa süre sonra Abdülmuin ve kentin
S O R U(Nisan 1803).
ileri gelenleri Suud bin Abdülaziz’e baflvurarak s›¤›nma talep ettiler S O R U
Bu talebi kabul eden Suud, ordusuyla birlikte Mekke’ye girerek ‹slam büyüklerine
ait ne kadar kubbe, türbe ve hatta mezar tafl› varsa inanc› gere¤i D ‹ Ktahrip
K A T edecektir. D‹KKAT
Vehhabilere karfl› merkezin daha etkin karfl›l›k vermesi, 1805’te M›s›r valili¤ine Ka-
valal› Mehmed Ali Pafla döneminde bafllayacak ve uzun bir mücadele döneminden
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
sonra ancak 1818’de kontrol alt›na al›nabilecektir.
KD Ü(1998),
Bu konuda daha genifl bilgi için flu kitab› okuyunuz: Zekeriya Kurflun ‹ fi ÜT NAE L P‹ MNecid ve Ah- DKÜ fi‹ ÜTN EAL ‹ PM
sâ’da Osmanl› Hâkimiyeti: Vehhâbî Hareketi ve Suud Devleti’nin Ortaya Ç›k›fl›, Ankara.
S O R U S O R U
MISIR SEFER‹N‹N SONUÇLARI VE YEN‹ S‹YAS‹
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
DENGELER
D‹KKAT D‹KKAT
Savafl›n Sonuçlar›
N N
‹ N T E RS‹ZDE
SIRA NET ‹SIRA
N T E RS‹ZDE
NET
Fransa yukar›da belirtilen siyasi ve ekonomik hedefleri gerçeklefltirmek amac›yla
açt›¤› M›s›r seferinden umdu¤u sonuçlar› elde edemedi. Aksine Akdeniz’deki nü-
fuzunu kaybetti¤i gibi, ‹ngiltere’nin bölgede en önemli güç olmas›na f›rsat yaratt›.
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
Ayr›ca Fransa bu iflgal giriflimiyle Osmanl› Devleti’yle geleneksel dostlu¤unu sona
erdirdi¤inden, savafl s›ras›nda yaklafl›k üç as›rdan beri yararland›¤› ekonomik ayr›-
cal›klar› (kapitülasyonlar) kullanamad› ve büyük ekonomik kay›plar K ‹ T A Pyaflad›. Böy- K ‹ T A P
lece Do¤u Akdeniz ve Yak›ndo¤u üzerindeki siyasi ve ekonomik etkinli¤i büyük
bir yara alm›fl oldu.
Napolyon’un M›s›r’› iflgal giriflimi, ayn› zamanda Fransa’n›n Afrika’daki sömür-
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
gecili¤inin ilk ad›m›d›r. Çünkü Fransa ile Kuzey Afrika müslümanlar› aras›ndaki ilk
temas, Frans›z ordusunun ‹skenderiye’ye ayak basmas›yla bafllam›flt›. Öte yandan
bu iflgal giriflimi, Osmanl› Devleti’ni Avrupa siyasi sisteminin bir parças› k›larken,
‹ N T E R N E T imzalayan
topraklar›n› tek bafl›na koruyamayan ve mecburen ittifak antlaflmalar› ‹NTERNET
Bab›âli’yi, de¤iflken siyasi dengeler ve diplomatik manevralar atmosferinde o güne
kadar ihtiyaç duymad›¤› denge politikas›na (muvazene siyaseti) sevk etti.
M›s›r’›n iflgal giriflimiyle bafllayan süreçten en kazançl› ç›kan devlet ‹ngiltere ol-
du. Öncelikle Akdeniz havzas›nda ve Hindistan yolunda siyasi ve ekonomik gücü-
nü tehdit eden Fransa gibi güçlü bir rakibi bertaraf etmifl oldu. M›s›r kadar olmasa
38 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
da Orta Akdeniz’de yine stratejik önemi büyük olan Malta’y› ele geçirdi. Frans›z
donanmas›n› yakmakla Akdeniz’de mutlak anlamda üstünlük sa¤lad›. Bu iflgal gi-
riflimiyle M›s›r’›n kendisi için önemini kavrayan ‹ngiltere, Fransa’n›n gerek iflgal ge-
rekse tahliye sürecinde müttefik s›fat›yla Bab›âli’den önemli tavizler kopard›. Bu-
nun sonucunda Kölemenlerle temas kurarak M›s›r’da Osmanl›lardan çok daha et-
kin bir konum elde etmeyi baflard›.
Fransa’ya karfl› oluflturulan koalisyonun di¤er üyesi Rusya, bu savafltan toprak
kazanc› sa¤layamad›. Ancak savafl s›ras›nda Dalmaçya ve Arnavutluk k›y›lar›ndan
Frans›zlar› uzaklaflt›rarak, Balkanlardaki uzun vadeli siyasi hedefleri aç›s›ndan ol-
dukça önemli olan bu bölgeyi koruma alt›na alm›fl oldu. Ayr›ca Osmanl› Devleti’ne
müttefik s›fat›yla yard›m etmek suretiyle, onu himayesi alt›na alabilece¤ini gördü.
Yine bu süreçte geçici bir süre için de olsa ilk kez dost ülke statüsüyle Bo¤azlar-
dan savafl gemilerini geçirdi.
Bu süreçte Osmanl› Devleti ise savafl›n a¤›r askeri ve mali yükünü çeken ülke
oldu. Bab›âli bu dönemde gerçeklefltirdi¤i ikili antlaflmalarla Avrupa’daki ittifaklar
sistemine dâhil olurken, d›fl politikada da geleneksel yaln›zl›k politikas›na son ver-
di. M›s›r’›n iflgali, Nizâm-› Cedîd ad›yla an›lan ›slahatlara odaklanm›fl olan merke-
zin tüm enerjisini d›fl politikaya ve savafla yönlendirmesine, dolay›s›yla reform
program›n›n istendi¤i flekilde uygulanamamas›na yol açm›flt›r.
Öte yandan Bab›âli, Campo Formio Antlaflmas›’yla (1797) Dalmaçya ve Arna-
vutluk k›y›lar›na yerleflen ve biranda Osmanl› Devleti’yle komflu haline gelen Fran-
sa’y› bölgeden uzaklaflt›rma imkân› elde etti. Fransa’n›n bölgeye yerleflmesi ve ar-
d›ndan Frans›z ihtilal›n›n ulusçu ve ba¤›ms›zl›kç› fikirlerini yaymaya bafllamas›, Os-
manl› Devleti’nin Balkanlarda ve Mora yar›madas›ndaki varl›¤› aç›s›ndan son dere-
ce önemli bir tehdit oluflturmaktayd›. Böylece savafltan önceki s›n›rlar›na kavufl-
mufl oldu.
Osmanl› Devleti bu tarihlere kadar kendisine yönelik tehlike ve hücumlar›n
genellikle bat›dan geldi¤ini görmüfl, önlemlerini de buna göre alm›flt›. Bu savaflla
Do¤u Akdeniz ve çevresinin de karadan ve denizden sömürgeci devletlerin he-
defleri aras›na girdi¤ini gördü. Bu da yeni sorunlarla karfl›laflmas›na yol açt›. Yine
bu savafl›n bir sonucu olarak Karadeniz’de ilk defa bir devletin, Rusya’n›n varl›¤›-
n› ve ortakl›¤›n› resmen kabul etmek zorunda kald›. O tarihlere kadar mutlak söz
sahibi oldu¤u Bo¤azlar› dost s›fat› ile de olsa yabanc› bir devletin savafl gemileri-
ne açmay› kabul etti. Bundan böyle de Bo¤azlar devletleraras› sorunlar aras›na
girdi. Daha genifl anlam›yla Osmanl› co¤rafyas› devletleraras› rekabetin konusu
haline geldi.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
lerin bask›lar›n› daha da artt›rmalar›na neden oldu ve sonuçta ‹ngilizlerle iliflkiler kop-
ma noktas›na gelirken, Rusya ile zorunlu olarak yeni bir imtiyaz ve ittifak antlaflmas›
imzaland› (24 Eylül 1805). Bu antlaflma ile Rusya bir kez dahaAMAÇLARIMIZ
dokuz y›ll›k bir süre AMAÇLARIMIZ
için Bo¤azlarda di¤er devletlere göre üstünlük ve geçifl hakk› elde etmifl oldu.
Bab›âli’nin Fransa kart›n› öne ç›kard›¤› bu dönemde Halet Efendi’nin Paris’e el-
çi olarak gönderilmesi iliflkileri daha da pekifltirdi. Öte yandan K ‹Napolyon’un
T A P Ara- K ‹ T A P
l›k 1805’te Austerlitz (Üç ‹mparator Savafl›) zaferi ile Rusya ve Avusturya’y› yenilgi-
ye u¤ratmas›, Bab›âli’nin yeniden Fransa’ya yönelmesine yol açt›. Bunu, Napol-
yon’un imparator unvan›n›n tan›nd›¤›n› bildirmek üzere Ahmed T E L EMuhib
V ‹ Z Y O N Efendi’nin TELEV‹ZYON
Paris’e gönderilmesi takip etti.
Fransa ile iliflkiler bu flekilde iyileflme sürecine girerken, M›s›r’daki iktidar mü-
cadelesini Bab›âli’ye göre çok daha yak›ndan takip eden ‹ngiltere, flartlar›n olgun-
laflt›¤›n› düflünerek 16 fiubat 1804’te Elfi Mehmet Bey’i lider ‹aday› N T E R Nolarak
ET M›s›r’a ‹NTERNET
gönderdi. Buna karfl›n Bab›âli ise ‹ngiltere’nin olas› askeri müdahalesine karfl› sa-
vafl haz›rl›klar›na h›z verdi. Bu arada baflar›l› taktiklerle günden güne nüfuzunu zir-
veye tafl›yan Kavalal› Mehmet Ali Bey, iktidar mücadelesi veren Kölemenleri birbi-
rine karfl› k›flk›rtarak rakiplerini hayli y›pratt›. Gerçekten de bu süreç sonunda al-
ternatifi kalmayan Kavalal› Mehmet Ali Pafla biraz da Vehhabi isyan›n›n yay›lmas›-
n›n yaratt›¤› endifleyle 1805’te mecburen M›s›r valili¤ine atand›. Bu son geliflme,
M›s›r tarihinde yeni bir dönemin de ilk ad›m› olmufltur.
42 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Özet
N
A M A Ç
XIX. yy. bafllar›nda Osmanl› Devleti’nin genel kaç›n›lmazd›. Fransa’n›n plan›na göre; ‹ngilte-
1 durumunu tan›mlayabilme re’nin Hindistan’la ba¤lant›s›n› sa¤layan güzer-
Osmanl› Devleti XIX. yüzy›la bir önceki as›rdan gâhta son derece stratejik bir konumda bulunan
devrald›¤› büyük sorunlarla girdi. Frans›z ‹htila- M›s›r’›n iflgali, ‹ngiltere’nin dize getirilmesini sa¤-
l›’n›n yayd›¤› milliyetçilik ve ba¤›ms›zl›k fikirleri- layacakt›. Üstelik Napolyon’un siyasi hayalleri
nin etkisi, Rusya, Avusturya ve ‹ran savafllar› dev- bununla da s›n›rl› de¤ildi. Genç general flartlar
leti siyasi, askeri ve ekonomik anlamda oldukça elverdi¤i takdirde, M›s›r’› ald›ktan sonra Suriye’ye
y›pratm›flt›. Merkezi otoritenin taflrada etkinli¤i- geçmek ve oradan ‹stanbul’a yürümek, ard›ndan
nin hayli azald›¤› bu dönemde ç›kan iç ayaklan- Viyana üzerinden ülkesine dönerek Osmanl› ve
malar ve Anadolu ile Rumeli’de türemifl olan ye- Avusturya gibi iki büyük imparatorlu¤a son ver-
rel güç odaklar›, siyasi ve sosyal aç›dan da ciddi mek emelindeydi. Öte yandan M›s›r seferi, Fran-
s›k›nt›lar yaratm›flt›. Devlet, XVIII. yüzy›l›n sonla- sa’n›n Yedi Y›l Savafllar› (1756-1763) s›ras›nda
r›nda, kötü gidiflat› durdurmak amac›yla yürürlü- Amerika ve ‹ngiltere’ye denizlerde kapt›rd›¤› yer-
¤e koydu¤u Nizam-› Cedid olarak adland›r›lan leri geri almas›n› sa¤layacak ve son askeri bafla-
reform program›na büyük anlamlar yüklemiflken, r›lar›na ra¤men kara devleti durumundan kurtu-
1798’de beklenmedik biçimde Fransa’n›n M›s›r’› lamam›fl olan Fransa’y› denizlerde de üstün k›la-
iflgali, Osmanl›lar›n XIX. yüzy›la savafl atmosfe- cakt›. Söz konusu siyasi ve ekonomik hedeflerin
rinde girmesine yol açm›flt›r. Bu flartlar alt›nda cazibesi ve süper güç olma yar›fl› Fransa’n›n M›-
kendi gücüyle topraklar›n› iflgalden koruyama- s›r’› iflgalinde öne ç›kan etkenlerdir.
N
yan Osmanl› Devleti, Rusya ve ‹ngiltere ile üçlü
bir blok oluflturarak M›s›r’› geri almay› baflard›. A M A Ç
Bab›âli’nin tepkisini ve Üçlü ‹ttifak’›n ortaya ç›-
Ancak bu defa da ‹ngiltere’nin stratejik önemi 3 k›fl›n› aç›klayabilme
büyük olan M›s›r’› terk etmek istememesi yeni XVIII. yüzy›l sonlar›nda Osmanl› Devleti, gele-
bir siyasi krize yol açt›. Öte yandan baflar›s›z ifl- neksel dostu ve reform sürecinin model ülkesi
gal giriflimiyle Bab›âli’yle iliflkisi bozulan ve üs- olarak de¤erlendirdi¤i Fransa’dan topraklar›na
tünlü¤ünü ‹ngiltere’ye kapt›ran Fransa’n›n yeni herhangi bir iflgal giriflimi beklemiyordu. Bu ne-
diplomatik ataklar›, Osmanl›lar aç›s›ndan siyasi denle M›s›r’›n iflgal giriflimi tam anlam›yla flok et-
denklemi tekrar de¤ifltirmifltir. Sonuç olarak XIX. kisi yaratm›flt›r. Bab›âli öncelikle Frans›z diplo-
yüzy›l bafllar›, varl›¤›n› korumaya çal›flan Bab›âli matlar ile tüccarlar› hapsetti, limanlar›n› da Fran-
aç›s›ndan “denge siyaseti”nin benimsendi¤i ve s›z gemilerine kapatt›. Ard›ndan, savafl ilan etti-
siyasi-askeri ittifak aray›fllar›n›n a¤›r bast›¤› bir ¤inde iki atefl aras›nda kalmamak için Avusturya
dönemdir. ile diplomatik temasa geçti ve tarafs›z kalaca¤›
N
teminat› al›nca di¤er devletlerle görüflmelere bafl-
Fransa’n›n M›s›r’› ‹flgali’nin nedenlerini de¤er- lad›. M›s›r’›n iflgali Rusya ile ‹ngiltere’nin siyasi
A M A Ç
N
A M A Ç
M›s›r’›n geri al›nmas›ndan sonra Bab›âli’nin ‹n-
4 giltere ve Fransa ile iliflkilerini çözümleyebilme
Frans›zlar›n M›s›r’dan ç›kar›lmas›ndan sonra Os-
manl› Devleti’nin Fransa ve ‹ngiltere’yle olan ilifl-
kilerinde önemli de¤ifliklikler yafland›. Akdeniz
hâkimiyeti ve sömürgelerine giden ticaret yolla-
r›n›n güvenli¤ini her fleyden önemli gören ‹ngil-
tere, Kölemenleri M›s›r’›n idaresine ortak ederek
ç›karlar›n› güvence alt›na almak hedefindeydi.
‹ngilizler, Amiéns Antlaflmas› (27 Mart 1802) ge-
re¤i M›s›r’› boflaltmalar› gerekti¤i halde ‹skende-
riye’den bir türlü ç›kmad›lar. K›z›ldeniz’de ticaret
ve gümrük tarifesi gibi konularda tavizler kopar-
mak öncelikli hedefler aras›ndayd›. Londra, ‹s-
tanbul ve Kahire üçgenindeki çözüm aray›fllar›n-
dan sonuç ç›kmamas› ve oluflan gerginli¤in sa-
vafl ihtimali yaratmas›, Bab›âli’nin di¤er müttefiki
Rusya’n›n Yedi Ada, Balkanlar ve Eflak-Bo¤dan
konusunda sergiledi¤i benzer f›rsatç› ve sinsi tu-
tum, Fransa’ya siyasi anlamda karfl› hamle imkâ-
n› sa¤lad›. Haziran 1802’de imzalanan Paris Ant-
laflmas›’n›n ard›ndan, Napolyon, M›s›r’› iflgal giri-
flimiyle kaybetti¤i Osmanl› dostlu¤unu yeniden
kazanmak için harekete geçti. Bu amaçla Sébas-
tiani de La Porta adl› asker kökenli özel temsilci-
sini önce M›s›r’a oradan da ‹stanbul’a gönderdi
(1806).
44 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Kendimizi S›nayal›m
1. Afla¤›dakilerden hangisi Fransa’n›n M›s›r’› iflgalinin 6. Afla¤›dakilerden hangisiyle Fransa M›s›r’da yenilgiyi
temel nedenlerinden biri de¤ildir? resmen kabul etmifltir?
a. Do¤u Akdeniz ve Afrika aç›s›ndan stratejik önemi a. el-Arifl Sözleflmesi
b. ‹ngiltere’nin Hindistan’la ba¤lant›s› aç›s›ndan b. Paris Antlaflmas›
önemi c. Campo Formio Antlaflmas›
c. Ekonomik potansiyeli ve ticaret yollar› aç›s›n- d. Ebuk›r Sözleflmesi
dan önemi e. Akka Antlaflmas›
d. Yedi Y›l Savafllar›’ndaki kay›plar› telafi iste¤i
e. Kölemenlerin kontrol alt›na al›nmas› 7. Vehhabilikle ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi
do¤rudur?
2. Afla¤›dakilerden hangisi Bab›âli’nin M›s›r’›n iflgalin- a. M›s›r’›n iflgalinin yaratt›¤› sonuçlardan biridir
de verdi¤i tepkilerden biri de¤ildir? b. Fransa’ya karfl› yerel direniflin ad›d›r
a. Frans›z temsilcilerin tutuklanmas› c. Dini-siyasi karakterli bir iç isyand›r
b. ‹flgalin protesto edilmesi d. Osmanl› hilafetinin prestijini artt›rm›flt›r
c. Frans›z tüccarlar›n mallar›na el konmas› e. XIX. yüzy›l›n sonlar›nda ortaya ç›km›flt›r
d. Paris elçisi Ali Efendi’nin merkeze ça¤r›lmas›
e. Avusturya ile diplomatik temas kurulmas› 8. Afla¤›dakilerden hangisi Fransa’n›n Afrika’daki sö-
mürgecili¤inin ilk ad›m›d›r?
3. Afla¤›dakilerden hangisi Osmanl›lar›n tecrit siyaseti- a. Fas’›n iflgali
ne son vermifltir? b. Cezayir’in iflgali
a. Avusturya ile diplomatik temas c. Tunus’un iflgali
b. Prusya ile ittifak antlaflmas› yap›lmas› d. M›s›r’›n iflgali
c. ‹ngiltere ve Rusya ile ittifak e. Trablusgarp’›n iflgali
d. Kölemenlerle ittifak
e. I. Koalisyona kat›lmak 9. Afla¤›dakilerden hangisi ‹ngilizlerin M›s›r politika-
s›nda kilit rol oynam›flt›r?
4. Afla¤›dakilerden hangisi Napolyon için M›s›r’da dö- a. Vehhabiler
nüm noktas› olmufltur? b. Ma¤ribiler
a. Akka’da Cezzar Ahmed Pafla’ya yenilmesi c. Kölemenler
b. Kölemenlerin Frans›z ordusunu yenmesi d. Bedeviler
c. Ebuk›r Bask›n› e. Tuaregler
d. Piramitler Savafl›
e. Vehhabi ‹syan› 10. Afla¤›dakilerden hangisi M›s›r’›n iflgalinin sonuçla-
r›ndan biri de¤ildir?
5. Afla¤›dakilerden hangisi Napolyon’dan sonra M›- a. Do¤u Akdeniz ve Afrika’n›n sömürgecili¤in he-
s›r’da komutay› devralm›flt›r? defi haline gelmesi
a. Talleyrand b. Karadeniz ve Bo¤azlarda Rusya’n›n varl›¤› ve or-
b. Leibnitz takl›¤› kabul edildi
c. Menou c. M›s›r’da Kölemen-‹ngiliz iflbirli¤ine zemin haz›r-
d. Kleber lam›flt›r
e. Felipo d. Osmanl›lar›n tecrit siyasetine son vermifltir
e. M›s›r hazinesinin merkeze tafl›nmas›yla ekono-
mik rahatlama sa¤lanm›flt›r
2. Ünite - XIX. Yüzy›l›n Bafllar›nda Osmanl› Devleti ve Yeni Siyasî Dengeler 45
Yararlan›lan Kaynaklar
ne) tehdit eder konuma geldiler. Temmuz 1798’de Fran- Çelik, Yüksel (2010), “III. Selim Devrinde M›s›r’da Os-
s›zlar›n hiç beklenmedik bir anda M›s›r’› iflgale giriflme- manl› ‹ngiliz-Rekabeti (1798-1807)”, Nizam-› Ka-
leri, Bab›âli’nin tüm dikkatini bu ifle yöneltmesine ve dim’den Nizam-› Cedid’e III. Selim ve Dönemi/ Se-
Vehhabi ‹syan›’na etkin bir biçimde müdahale edeme- lim III and His Era from Ancien Regime to New Or-
mesine yol açm›flt›r. Asilere karfl› merkezin daha etkin der, ed. S. Kenan, ‹stanbul, s. 351-366.
karfl›l›k vermesi, 1805’te M›s›r valili¤ine atanacak olan Çelik, Yüksel (2010), “Siyaset-Nasihat Literatürümüzde
Kavalal› Mehmed Ali Pafla döneminde bafllayacak ve Nadir Bir Tür: M›s›r’›n ‹flgali Üzerine III. Selim’e Su-
uzun bir mücadele döneminden sonra ancak 1818’de nulan Tesliyet-nâme”, Türk Kültürü ‹ncelemeleri
kontrol alt›na al›nabilecektir. Dergisi, XXII, 85-126.
Çetin, Atilla (1998), Kavalal› Mehmed Ali Pafla’n›n M›-
S›ra Sizde 5 s›r Valili¤i, ‹stanbul.
‹ngilizler, Amiéns Antlaflmas› (1802) gere¤i M›s›r’› tama- Çolak, Kamil (2008), “M›s›r’›n Frans›zlar Taraf›ndan ‹fl-
men boflaltmalar› gerekti¤i halde, ‹skenderiye’den bir gali ve Tahliyesi (1798-1801)”, Sakarya Üniversitesi
türlü ç›kmad›lar. ‹ngilizler aç›s›ndan M›s›r’›n kontrolü Fen Edebiyat Dergisi, (2008/II), s. 164-183.
ve Kölemenlerin himayesi, Akdeniz hâkimiyeti ve sö- Karal, Enver Ziya (1938), Fransa M›s›r ve Osmanl› ‹m-
mürgelerine giden ticaret yollar›n›n güvenli¤i aç›s›ndan paratorlu¤u (1797-1802), ‹stanbul.
hayati önem tafl›maktayd›. Bab›âli’nin M›s›r’da güçlü bir Karal, Enver Ziya (1941), “‹ngiltere’nin Akdeniz Hâki-
yönetim kurmas› ‹ngiltere’nin bölgedeki ç›karlar›n› teh- miyeti Hakk›nda Vesikalar 1798-1805”, Tarih Vesi-
dit edece¤inden, ‹ngilizler Kölemenlere yaklafl›rken kalar›, I/2, 122-134.
müttefiki Bab›âli’ye s›rt›n› dönerek bask› yapmaya bafl- Kurflun, Zekeriya (1998), Necid ve Ahsâ’da Osmanl› Hâ-
lad›. M›s›r’daki ticari ç›karlar›n› da güvenceye almak is- kimiyeti: Vehhâbî Hareketi ve Suud Devleti’nin Or-
teyen ‹ngilizler, K›z›ldeniz ticareti ve tabiiyetindeki tüc- taya Ç›k›fl›, Ankara.
carlara uygulanacak gümrük tarifesi gibi konular› özel- Kutluo¤lu, Muhammed H. (1998), The Egyptian
likle krize dönüfltürdüler. Bu süreçte Bab›âli’nin Köle- Question (1831-1841), ‹stanbul.
menleri kontrol alt›na alma giriflimlerinin tamam›n›n Sinoué, Gilbert (1999), Kavalal› Mehmed Ali Pafla-Son
baflar›s›zl›kla sonuçlanmas› rakiplerini cesaretlendirdi. Firavun-, (çev. A. C. Akkoyunlu), ‹stanbul.
‹ngiliz diplomat ve askerlerinin Kahire ve ‹stanbul’daki Soysal, ‹smail (1964), Frans›z ‹htilâli ve Türk-Frans›z
giriflimleri Bab›âli’nin müttefiki ‹ngilizlerden uzaklafl- Diplomasi Münasebetleri (1789-1802), Ankara.
mas›na ve bir denge unsuru olarak yeninden Fransa’ya Süslü, Azmi (1983), “Osmanl›-Frans›z Diplomatik ‹liflki-
yaklaflmas›na yol açm›flt›r. leri 1798-1807”, Belleten, XLVII/185, 259-279.
Uzunçarfl›l›, ‹smail Hakk› (1937), “Arfliv Vesikalar›na Gö-
re Yedi Ada Cumhuriyeti”, Belleten, I/3-4, 627-640.
3
OSMANLI TAR‹H‹ (1789-1876)
Amaçlar›m›z
N
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra;
N
Napolyon’un M›s›r’› iflgalinin önemini tart›flabilecek,
Osmanl›-Rusya ‹ttifak›n›n bozulmas› ve savafla dönüflmesini, Napolyon’un
N
Avrupa’daki zaferleri ve do¤urdu¤u sonuçlar› tart›flabilecek,
N
Osmanl›-‹ngiliz Savafl›n› tart›flabilecek,
‹ngilizlerin M›s›r politikalar› karfl›s›nda Kavalal› Mehmet Ali Pafla’n›n tavr›n›
ve ald›¤› sonuçlar› aç›klayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• Napolyon • ‹ngiltere
• M›s›r • Bo¤azlar
• Rusya • Kavalal› Mehmet Ali Pafla
‹çindekiler
• OSMANLI-FRANSIZ ‹L‹fiK‹LER‹NDE
Osmanl› Devleti YEN‹ DÖNEM
Osmanl› Tarihi
Siyasetinde Yeni • OSMANLI DEVLET‹’N‹N AVRUPA
(1789-1876) Dönem S‹YASET‹NDE YALNIZ KALMASI VE
SAVAfiLAR
Osmanl› Devleti
Siyasetinde Yeni Dönem
Cezzar Ahmet Pafla: Bosnal› tumunu fark eden M›s›r halk› aras›nda da isyanlar bafllam›flt›. Özellikle, Kahire ve
olup Hekimo¤lu Ali Pafla’n›n
hizmetinde M›s›r’a gitmifl, etraf›ndaki flehirlerde Frans›zlar’a karfl› halk ayaklanmalar› meydana geldi.
M›s›r’›n sosyal ve idari Osmanl› Devleti’nin beklenmedik bir flekilde en önemli topra¤›n›n yine eski
yap›s›n› yak›ndan tan›yarak
yaklafl›k otuz y›l bu bölgede
dost olarak bildi¤i bir devlet taraf›ndan iflgal edilmesi, onu yeni aray›fllara itti ve bir
idareciliklerde bulunmufltur. önceki ünitede okudu¤unuz Üçlü ittifak’a zorlad›. Yap›lan Üçlü ittifak antlaflmala-
Araplarla yapt›¤› savafllarda r› iki yönü ile önem tafl›maktad›r. Birincisi, bu ittifak antlaflmas›, ayn› zamanda Os-
birçok kifliyi develeriyle
birlikte öldürdü¤ü için manl› Devleti’ni Avrupa devletleri ittifak sistemine dahil etmifltir. ‹kincisi ise, bu it-
kendisine “deve kasab›” tifak, Ruslar’la tarih boyunca yap›lan ilk dostluk antlaflmas›d›r.
anlam›na gelen “Cezzar”
lâkab› verilmifltir. Akkâ baflar›s›zl›¤›, ordusunun say›s›n›n ve gücünün azalmas›, Fransa’dan yeni
Napolyon’un M›s›r’› iflgali yard›mlar›n gelmemesi ve Osmanl› Devleti’nin ittifak antlaflmas›yla bafllayan yeni
üzerine Osmanl› Devleti
taraf›ndan M›s›r seraskeri uluslararas› geliflmeler üzerine Napolyon, durumu de¤erlendirme bahanesiyle Pa-
tayin edilmiflti. Napolyon’un ris’e döndü. Yerine General Kleber’i vekil tayin etti. Bu s›rada Yusuf Ziya Pafla da
Akkâ kuflatmas›na, ‹ngiliz
yard›m› ve özellikle Nizam-›
ordusuyla M›s›r’a hareket etmiflti. fiam’a vard›¤›nda, oradaki beylerin askerleriyle
Cedid askerlerinin deste¤iyle birlikte Arifl’e yürüdü. Çaresiz kalan Kleber, Arifl’i teslim etmek zorunda kald›. Kle-
baflar›l› bir flekilde karfl› ber’in Napolyon’dan ald›¤› yetkiler içinde ateflkes imzalamak da oldu¤u için, Yusuf
koydu. Bu fliddetli
mukavemet karfl›s›nda Ziya Pafla, ‹ngiliz Amirali ve Kleber, ateflkesin flartlar› hususunda anlaflmaya vard›-
Napolyon yenilmifl ve lar. 14 Ocak 1801’de yap›lan antlaflma gere¤ince M›s›r’›n tahliye süreci bafllad›.
ordusunu geri çekmek
zorunda kalm›flt›. Üç y›l kadar süren bu iflgal, 30 binden fazla Frans›z asker kayb›, Osmanl› ile
Fransa’n›n geleneksel dostlu¤unun bozulmas› d›fl›nda Napolyon’a hiçbir fley ka-
zand›rmam›flt›r. Ayn› flekilde, Ruslarla ittifak yapmak yani, Ruslar›n bo¤azlardan
geçerek Akdeniz’e inmelerine izin vermifl olmak da Osmanl› Devleti aç›s›ndan zor
bir durumdu. Buna ilaveten, yap›lan ittifak, di¤er müttefik olan ‹ngilizlerin Do¤u
Akdeniz’de var olmas›n› sa¤lamak anlam›na da geliyordu.
M›s›r’da Frans›z iflgalini sona erdiren geliflmelerin sonuçlar› da çok yönlü ol-
mufltur. Napolyon’un M›s›r’a gözünü dikti¤i andan itibaren Akdeniz ve Akdeniz’de-
ki ticaret yollar›, bütün Avrupal› devletleri alakadar eden konular›n neredeyse en
önemlisi haline geldi. Siyasi aç›dan ise, Osmanl› topraklar› üzerinde fiili savafllar
oldu, uluslararas› siyasette günden güne de¤iflen siyasi dengeler meydana geldi,
yandafll›klar ve karfl›tl›klar olufltu.
M›s›r seferiyle, Fransa’n›n umduklar›n›n hiç biri gerçekleflmemifltir. Napolyon’un
seferden önce tasarlad›¤› düflüncelerinden M›s›r’›n bir Frans›z topra¤› olmas› fikri,
bir hayal olarak kald›. Do¤u Akdeniz’de ‹ngiliz etkinli¤ini azaltmakla birlikte, Os-
manl› üstünlü¤ü yerine Frans›z üstünlü¤ünün kurulmas› düflüncesi bofla ç›km›fl ol-
du. Buna ba¤l› olarak ‹ngilizlerin Hindistan ticaret güzergah›n›n yolunun kesilmesi
fikri de gerçekleflmedi. Ama buna karfl›n ‹ngilizler, Akdeniz’de daha da fazla alan-
da var olma flans›n› yakalam›fl oldular. Di¤er taraftan Napolyon ile beraber M›s›r’a
giden bilim adamlar›n›n çal›flmalar›, birçok aç›dan M›s›r’da yeni ufuklar açm›flt›r.
Hatta gerek M›s›r ve gerekse di¤er Araplar aras›nda bafllayan ayr›l›kç› ve milliyetçi
düflünceler, bir as›r sonra da olsa Osmanl› Devleti’nin da¤›lmas›nda etkili olacakt›r.
M›s›r seferinin sonuçlar› aç›s›ndan en parlak neticeleri elde eden devlet ise ‹n-
giltere idi. Bu sefer neticesinde ‹ngilizler, Napolyon’un do¤u imparatorluklar› üze-
rindeki bask›s›n› k›rm›fl oldular. Malta adas›na yerleflerek, Cebel-i Tar›k bo¤az›n-
dan sonra stratejik öneme sahip Akdeniz’in orta bat›s›nda çok önemli bir üs kura-
bildiler. Akdeniz’de kendilerine rakip olan Frans›z donanmas›n› yakt›klar› için Av-
rupa’da da önemli bir avantaj kazand›lar.
M›s›r seferinden kazançl› ç›kan bir di¤er devlet de Rusya idi. Esas kazanc› ise,
kendisini Akdeniz’de yani s›cak denizde olma emeline çok yak›n hissetmesiydi.
Bo¤azdan savafl s›ras›nda iki yönlü geçifl izni kullanmas› da Osmanl› Devleti’ni hi-
maye ve kontrolü alt›na alabilece¤ini düflünmesine neden olmufltur.
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
N N
bafllamas›yd›. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
N N
Kölemenler aras›ndaki çekiflmeler siyasal bak›mdan çok ciddiSIRA ‹ Nistikrars›zl›klara
T E RS‹ZDE
NET yol ‹SIRA
N T E RS‹ZDE
NET
açt›. Bu süreçte ‹ngilizlerin oynad›¤› rol de önemlidir. ‹ngilizler, M›s›r idaresinde
söz sahibi olmak istiyorlard›. Frans›zlar’dan do¤an bofllu¤u doldurmak ve onlar›n
AMAÇLARIMIZ
D Ü fi Ü N E L ‹ M AMAÇLARIMIZ
D Ü fi Ü N E L ‹ M
yerine geçmek amac›yla Kölemenlere hamilik yap›yorlard›. ‹stanbul’dan arka arka-
ya gönderilen valiler asayifli sa¤lamak ve siyasal durumu kontrol alt›na almak ko-
S O R U
nusunda aciz kal›yorlard›. Dahas› kendi makamlar›n› bile koruyam›yorlard›. Öte S O R U
K ‹ T A P K ‹ T A P
yandan, otorite bofllu¤undan faydalanarak siyasi alandaki satrançta rol almaya bafl-
layan Mehmet Ali’de (Pafla) gittikçe güç kazan›yordu. Napolyon’un D‹KKAT
ayr›lmak zo- D‹KKAT
runda kalmas› ve Frans›z askerlerinin Osmanl›-‹ngiliz-Rus ittifak›yla M›s›r’dan uzak-
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
laflt›r›lmas›ndan sonra M›s›r’daki yönetim ve otorite, yaklafl›k befl y›l gibi bir zaman
N N
zarf›nda Kavalal› Mehmet Ali Pafla’n›n eline geçti. Mehmet Ali SIRA Pafla’n›nS‹ZDE
vali olmas› SIRA S‹ZDE
ise, M›s›r valilik makam›n›n hanedanl›¤a dönüflmesi yolunda çok önemli bir ad›m
oldu. Bu ad›mla, hem Osmanl› Devleti ve payitaht için, hemAMAÇLARIMIZ
de
‹ N T EM›s›r
R N E Tüzerinde ti- ‹NTERNET
AMAÇLARIMIZ
cari ve siyasal ç›karlar› bulunan bat›l› devletler için yeni bir dönem aç›ld›.
Seyyid Ali Efendi: 1757 izin vermemeye çal›flt›. Ayr›ca Avrupa’daki dengeler aç›s›ndan, Avusturya’n›n da
y›l›nda Mora’da do¤du.
Osmanl› Maliye kaleminde ‹talya’ya tamamen hakimiyeti ihtimaline karfl› Frans›z-Rus ittifak›n› gerçeklefltirerek
yetiflti. III. Selim zaman›nda
Avrupa’da daimi elçiliklerin büyük bir iflbirli¤ine imza att›. Bu projeye göre Rusya, ‹ran, Afganistan ve Buha-
aç›lmas› üzerine, 1796’da ra’y› afl›p Hindistan’a kadar ilerleyecek ve ‹ngilizleri Hindistan’da s›k›flt›racakt›.
Paris’e yolland›. Seyyid Ali,
Fransa’da coflkulu bir flekilde Fransa ise M›s›r’a ve Suriye’ye yerleflip Do¤u Akdeniz’e hakim olacakt›. Avustur-
karfl›land›, Marsilya’dan
Paris’e kadar halk›n ilgi ya’n›n Fransa aleyhine Avrupa’da ilerleyiflini durdurmak için de Osmanl› toprakla-
oda¤› oldu. Napolyon’un r›ndan Balkanlarda istedikleri yerleri Viyana’ya b›rakma konusunda anlay›fl göste-
M›s›r’› iflgali üzerine, 1802
y›l›nda ‹stanbul’a döndü. recekti. Avusturya’n›n S›rbistan, Bosna-Hersek, Eflak ve Bo¤dan’› iflgal talebine
‹stanbul’dayken III. Selim’in
SIRA S‹ZDEaktif rol ald›.
reformlar›nda SIRA Napolyon’un
karfl› olmayan S‹ZDE planlar›, Rus Çar› I. Pol’ün öldürülmesiyle bozuldu.
Kabakç› isyan›nda ölümden
kurtuldu. Sened-i ‹ttifak Fransa’ya yak›nlaflan I. Pol’e karfl› gelenler onu ortadan kald›r›p yerine o¤lu I.
belgesini imzalayanlar Aleksandr’› çar yapt›lar (1801). Yeni Çar, genifl toprak sahiplerinin mahsullerini al-
aras›nda
D Ü fi Ü N yer
E L ‹ald›.
M Alemdar D Ü fi Ü N E L ‹ M
Mustafa Pafla’n›n maya haz›r olan ‹ngiltere’yle iyi iliflkiler kurmak zorunda oldu¤una karar verdi.
öldürülmesinden sonra
yeniçerilerle iflbirli¤i yapt›. II. Fransa aç›s›ndan bu beklenmedik geliflme, d›fl siyasette yeni bir tutum tak›nmay›
S O R U emriyle 1809
Mahmud’un mecbur k›ld›. S O R U
y›l›nda idam edildi.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
sona erdirdi. Paris bar›fl antlaflmas›n› imzalayarak tekrar dost olmaya bafllad›. ‹leride gö-
rülece¤i üzere, Napolyon Osmanl›-‹ngiliz-Rus ittifak›n› bozmak için elinden geleni yapa-
AMAÇLARIMIZ cakt›. III. Selim’e ola¤anüstü iltifatlar ya¤d›rarak Osmanl› Devleti ile pozitif iletiflim kur-
AMAÇLARIMIZ
maya çal›flt›.
K ‹ T A P Avrupa’daki
K ‹ T uluslararas›
A P dengeler oldukça karmafl›kt›. Bu dengeler içinde Na-
polyon, bir yandan Fransa’da hemen her alanda büyük ›slahatlar yap›yor bir yan-
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
dan da Amien’de ‹ngilizlerle anlaflt›ktan sonra Avrupa’da s›n›rlar›n› geniflletecek al-
TELEV‹ZYON ternatif politikalar›n›
T E L E V ‹ Z Y O N sürdürüyordu. Avusturya ve Rusya birleflik ordusunu Oster-
liç’de hezimete u¤ratan Napolyon, 1805 y›l›nda bütün isteklerini Avusturya’ya ka-
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
bul ettirdi. Ayn› flekilde ‹spanya da ‹ngilizler karfl›s›nda Trafalgar’da a¤›r bir deniz
yenilgisi almas›na ra¤men, karadaki baflar›lar› sayesinde Avrupa siyasetine damga
‹ NSTOE RRNUE T ‹ NST OE RRNUE T
vurmaya devam ediyordu.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
federasyon krallar, dükler ve prensliklerden olufluyordu. Ren Federasyonunun kurulmas›-
n› sa¤layanlar Napolyon yanl›s› idi. Frankfurt’taki merkez flehirde Avusturya imparatoru
AMAÇLARIMIZ Alman imparatorlu¤u
AMAÇLARIMIZunvan›ndan feragat etti. Buna ra¤men Napolyon Avusturya ve Prus-
ya’ya savafl açm›flt›. Arka arkaya Rusya ve Prusya’ya açt›¤› savafllar› kazand›. Ayn› tarihler-
de Lehistan krall›¤›n› ilan ettirdi. Atlas okyanusu k›y›lar›na do¤ru yola ç›kmadan önce Bel-
K ‹ T A P çika’y› s›n›rlar›
K ‹ Tiçine
A P katm›flt›. Daha önce Hollanda krall›¤›na atad›¤› kardefli Lui Napol-
yon’un itaatsizli¤i üzerine Hollanda’y› da Frans›z s›n›rlar›na dahil etti. Ayr›ca, ‹talya’y› üç
bölgeye ay›rarak do¤rudan kendi yönetimi alt›na ald›.
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
Napolyon neredeyse bütün Avrupa’ya yay›lan sald›r›lar›n›, ‹ngiltere ile olan
mücadelesinin alt yap›s› olarak görüyordu. ‹flgal etti¤i yer ve bölgelerde ‹ngilizler
için de baz› ambargolar koydurdu. Bu ambargolara bütün müttefiklerini zorla ve-
‹NTERNET ‹NTERNET
ya ikna ederek dahil etti. Avrupa’da Napolyon lehinde ambargo koymayan iki ül-
ke vard›: ‹sveç ve Osmanl› Devleti. Bu ambargolar denizlerde korsanl›¤›n artma-
3. Ünite - Osmanl› Devleti Siyasetinde Yeni Dönem 53
Napolyon’un bir dizi savafl neticesinde Avrupa’da geniflleme politikas›n›n ulaflt›¤› s›n›rlar›
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
ve bu durumun Osmanl› Devleti’ni ilgilendiren yönlerini nas›l aç›klars›n›z? 2
Üçlü ‹ttifak’›n Sona Ermesi D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
Osmanl› Devleti ile Fransa aras›nda uzun as›rlara dayanan ticari, iktisadi, siyasi ilifl-
kiler ve bunun do¤urdu¤u psikolojik bir yak›nl›k vard›. Bu yüzden S O R Fransa’ya
U “ka- S O R U
dîm dost” denilmekteydi. M›s›r’›n Frans›zlar taraf›ndan iflgali Osmanl› Devleti’nin
en tepesinden bafllayarak bütün kademelerinde hayret ve hayal k›r›kl›¤› ile karfl›-
D‹KKAT D‹KKAT
lanm›flt›. ‹flgal öncesinde özellikle III. Selim’in mûnis ve uzlaflmac› yaklafl›m› yan›n-
da, yenilik taraftar› olmas› Avrupal›larca da takdir ediliyordu. Bununla birlikte,
N N
Fransa’da de¤iflen siyaset, Osmanl› Devleti’ni kendi amaç ve SIRA S‹ZDE göre kul-
ç›karlar›na SIRA S‹ZDE
lanabildi¤i sürece dost gördü¤ünü de ortaya koymaktayd›. Ancak, eskiden beri var
olan Rus ve yeni ortaya ç›kan ‹ngiliz tehlikesi karfl›s›nda III. Selim’in tercihi her fle-
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
ye ra¤men Fransa’dan yana idi. Fakat Napolyon’un konsül unvan›n› b›rak›p Aral›k
1804’te kendisini imparator ilan etmesi, Avrupa üzerinde tahakküm arzusu ve bu-
na dair çat›flmalara girmesi, Fransa aleyhindeki taraflar› birbirine yaklaflt›rd›. Bu
K ‹ T A P K ‹ T A P
ba¤lamda, Avrupa’da kendili¤inden Fransa karfl›t› bir blok olufltu.
Fransa’n›n M›s›r’› iflgali üzerine Osmanl› Devleti’nin siyaset de¤iflikli¤i yap›p ‹n-
giltere ve Rusya ile kurdu¤u ittifak›, uzun ömürlü olaca¤a benzemiyordu. Öyle ki,
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
Osmanl› payitaht› M›s›r’›n tahliyesi sonras› ‹ngiltere ve Rusya’n›n davran›fllar›ndan
son derece rahats›z olmaya bafllam›flt›. ‹ngiltere, Do¤u Akdeniz’de ve M›s›r’da Na-
polyon’un veya bir baflka Frans›z’›n varl›¤›na tahammül edemeyece¤inden bölge-
de do¤rudan otorite kurmak istiyor ve Osmanl› Devleti’nin hükümranl›¤›na
‹NTERNET sayg› ‹NTERNET
duymuyordu. Ayr›ca Osmanl› Devleti’nin, Rusya’dan gelebilecek yak›n tehlikeye
karfl› kendisini koruma alt›nda tutmak istedi¤i Avrupal› bir dosta ihtiyac› vard›. Her
ne kadar Napolyon’un flahsi davran›fllar› tutars›zl›k gösterse bile Fransa ile öteden
beri gelen bir dostluk ve karfl›l›kl› ç›kar iliflkileri bulunmakta idi.
Fransa aç›s›ndan ise durum flöyle idi: Napolyon Fransa’ya döndükten sonra
darbe ile iktidara geçmiflti. Napolyon’un M›s›r’a götürdü¤ü tecrübeli askerleri, M›-
s›r’da ‹ngilizlerle savaflma taraftar› de¤ildi. Zaten Frans›zlar›n harekat› Osmanl›lar
için ne denli flafl›rt›c› oldu ise, ‹ngilizlerin bu âni karfl› koyufllar› da Frans›z asker-
leri için flafl›rt›c› olmufltu. Bu nedenle Napolyon, M›s›r’›n tahliyesine direnmedi. An-
cak Fransa’n›n M›s›r’a sald›r›p sonra tahliye etmesinin sonuçlar›n›, ‹ngiltere ve
Fransa k›sa zamanda devflirmeye kalk›flt›. ‹ngiltere M›s›r’da kal›c› olarak var olma
iste¤ini Osmanl› Devleti’nin yetkililerine art›k daha kolay sezdiriyordu. Hem Do¤u
Akdeniz, hem de Hindistan’a giden yolun kara ve denizinin birleflti¤i nokta, ulus-
lararas› tecavüze u¤ram›flt›. Art›k ‹ngiltere kendisini sömürgelerine ulaflt›ran bu
noktaya güçlü bir flekilde yerleflmek istiyordu. Ayr›ca ‹ngilizler, Malta adas›n› da
önemli bir üs olarak ellerinde tutuyorlard›.
Rusya’n›n Akdeniz’de var olabilmek için kendine sürekli bir müttefik bulmak
amac› vard›. Akdeniz’de (Ege adalar›nda) ayyuka ç›kan Yunan milliyetçilik propa-
gandalar› Ruslar için bilinen sevindirici bir geliflme idi.
Osmanl› Devleti, ‹ngilizlerin ve Ruslar›n bu aç›k emellerine karfl› daha önce tek
bafl›na üstesinden gelemedi¤i Fransa ile yeniden bir flekilde dostluk kurma ihtiya-
c› hissetti. Bunun için de Fransa elçisi olarak Seyyid Ali Efendiyi görevlendirdi.
54 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Seyyid Ali Efendi ilk bak›flta Fransa ile bar›fl flartlar›n› ve esaslar›n› görüflecekti.
Ama gerçekteki durum “bir nevi Frans›z-Osmanl›” ittifak›n›n yolunun araflt›r›lmas›
ve müzakere edilmesi idi.
Osmanl› Devleti sürece bu flekilde bakarken Fransa, ‹ngiltere, Rusya üçgenin-
de de ifller iyi gitmiyordu. M›s›r’›n Frans›zlar’dan tahliyesinde Osmanl› Devleti ve
‹ngiltere ile yapt›klar› ittifaka güvenen Ruslar, kendilerini art›k Akdeniz’de var his-
sediyorlar, ‹ngilizler ise, hem M›s›r’dan uzaklaflmamak hem de Malta adas›n›n (kor-
sanlardan ald›klar› ada olarak gördükleri için) tahliyesine yanaflm›yorlard›. Bu du-
rum da Napolyon Fransa’s›na karfl› yeni ittifaklar›n oluflmas›na neden oluyordu.
Napolyon, bu ittifaklar› bertaraf edebilmek için ‹ngiltere, Osmanl› Devleti ve
Rusya aras›ndaki dengede Ruslarla ittifak yapmay› en kestirme yol olarak görüyor-
du. Bu flekilde Rus-‹ngiliz ittifak›n› k›rabilirse Fransa’n›n aleyhinde oluflan denge-
sizlik ortadan kalkabilirdi.
Fransa Osmanl› Devleti’ni elde etmeye çal›flsa bile çok k›sa zaman önce toprak-
lar›na sald›rm›flt› ve bunun etkisi hâlâ sürmekteydi. Ayr›ca Osmanl›, Avrupa’da
yükselen milliyetçi rüzgarlar›n ifadesi ile bir ‹slam devleti idi ve onunla sa¤l›kl› bir
ittifak yönetimi sürdürmek bu bak›mdan zordu. Öyle ki bu zorluklar daha k›sa bir
zaman önce yaflanm›flt›. Fransa’n›n egemen oldu¤u Avrupa topraklar›nda ve ticari
yol haritalar›nda art›k herkesin ola¤anüstü dikkati vard›. Ayn› flekilde ‹ngiltere ile
ittifak kursa, Avrupa devletlerini Asya ticaret yollar› üzerinde görmek istemiyor,
kendisi gibi denizafl›r› ticaret yapabilecek di¤er devletleri Akdeniz’den uzak tut-
mak istiyordu. Bu durumda Rusya ile anlaflmak en mant›kl› yol idi. Bu seçene¤in
Rusya aç›s›ndan da çeflitli anlamlar› vard›.
Rus çar› I. Pol aç›s›ndan Ruslar›n Akdeniz’deki güvenli¤ini tehlikeye sokacak
bir durum yoktu. Malta’n›n Frans›zlar’dan ‹ngilizlere geçmesinde her hangi bir sa-
k›nca görmüyordu. Sak›nca görmemesinin nedeni ise, savafl sona erdi¤inde adan›n
eski sahiplerine iade edilece¤i fleklindeki düflüncesinden kaynaklan›yordu. Ancak
‹ngiltere aday› iade etmeyip, Akdeniz’deki emellerine göre faaliyetlerini artt›r›nca,
bu sefer de “denge”nin ‹ngiltere lehine bozuldu¤unu düflünmeye bafllam›flt›. Ayr›-
ca Çar’›n daha önce ittifak yapt›¤› Avusturya’n›n ‹talya üzerindeki hakimiyet iddi-
alar›na raz› olmay›fl›, Rusya’n›n bu ittifaktan ç›kmas›na neden oldu.
Tam da bu s›rada Napolyon, Rusya ile ittifak yapma vaktinin geldi¤ini düflünü-
yordu. Bu amaçla Rus esirleri serbest b›rakt› ve Malta flövalyelerinin kutsal k›l›c›n›
özel bir memur vas›tas›yla Çar’a hediye ederek onu Malta fiövalyeleri’nin reisi ola-
rak tan›d›¤›n› imâ etti. Rus Çar›’na üst üste jestler yapan Napolyon, bu flekilde
Frans›z-Rus yak›nlaflma politikas›n›n alt yap›s›n› oluflturdu.
Çar da bu jestlere karfl›l›k adamlar›n› Paris’e bar›fl flartlar›n› görüflmek üzere gön-
derdi. Napolyon’un esas amac› ise Rusya ile sadece dost olmak de¤il, ayn› zamanda
Rusya ile ittifak halinde savafllara girmekti. Ruslar› savafla sokabilmenin arac› olarak
da Osmanl› topraklar›n› yem olarak kullanmakta ve buna dair mesaj ve yaklafl›mlar-
da bulunmaktayd›. Osmanl› topraklar›n›n paylafl›m fikri ise, Ruslar’› teflvik ediyordu.
Napolyon ile Rus Çar› I. Pol aras›nda uzun yaz›flmalar yap›l›yor ve yeni proje-
ler üretiliyordu. Bütün bu projelerin ucu bir flekilde Osmanl› Devleti’ne dokunu-
yordu. Osmanl› Devleti’ne dokunan her yerde, Avusturya’n›n da önemli bir yeri
bulunmaktayd›. Bu durumda Avusturya’ya Osmanl› üzerinde nereyi istedi¤i soru-
lunca “Bosna, S›rbistan, Eflak-Bo¤dan” gibi Osmanl›n›n Avrupa’daki topraklar›n›
kendi pay›na ay›r›yordu. Böylece Avusturya, Rusya ve Fransa’n›n Osmanl› toprak-
lar›ndan elde edece¤i bölgelere ses ç›karmayacakt›. Ancak Çar I. Pol’ün ölümü bu
projenin ve ittifak›n bafllamadan sona ermesine neden oldu.
3. Ünite - Osmanl› Devleti Siyasetinde Yeni Dönem 55
Rus Çar› I. Pol’ün ölümü, Fransa ve Napolyon aç›s›ndan çok fleyin de¤iflmesine
neden oldu. Birincisi daha önce bir flekilde sürüncemede b›rakt›klar›, ‹ngiltere ve
Osmanl› Devleti aras›ndaki antlaflmalar› imzalamak durumunda kald›. fiöyle ki,
Fransa 1802 y›l›nda ‹ngiltere ile Amien Antlaflmas›’n› yapt›. Osmanl› Devleti’nin Pa-
ris elçisi Seyyid Ali Efendi’nin nihai bar›fl flartlar›n› görüflmesi belirli bir noktaya
gelmiflti. Daha çabuk bir netice almak isteyen Osmanl›, ‹stanbul’dan Amedî Galip
Efendi’nin de Paris’e gönderilmesi karar›n› verdi. Galip Efendi’nin Paris’e ulaflma-
s›n› sevinçle karfl›layan Napolyon, fevkalade bir ilgi ve alaka gösterdi. Bar›fl flartla-
r›nda görüflülen konular d›fl›nda bir talepte bulunan Napolyon, as›l politikas›n› da
belli etti. Paris Antlaflmas› imzalanmadan önce, Frans›z ticaret gemilerinin Karade-
niz’e aç›lmas›n› istedi. Bu hususta Rusya’n›n dahi onay› oldu¤unu ileri sürdü. Na-
polyon, Fransa’da Konsülden de sürekli bask› görüyordu. Bir flekilde Akdeniz’de-
ki dengenin düzeltilmesini istiyorlard›. En az›ndan Osmanl› topraklar›ndaki “imti-
yazl› ticaret” haline bir flekilde geri döndürülmesi gerekti¤i üzerinde bask›larda bu-
lunuyorlard›. Neticede Osmanl› Devleti ile Fransa aras›nda 10 maddelik bir antlafl-
ma imzaland›. Bu antlaflma bir nevi dostluk antlaflmas› idi. Maddeler mu¤lak olma-
s›na ra¤men ‹ngilizler’le Frans›zlar’›n Amien Antlaflmas›’n›n tan›nd›¤›na dair mad-
denin bulunmas›, M›s›r’›n da Osmanl› topra¤› olarak iade edildi¤inin aç›k olmasa
da ifade edilmifl olmas› yeterli idi. Neticede bu antlaflma ile Osmanl› Devleti ile
Fransa aras›nda bozulan münasebetler düzeltilmifl oldu. Bundan sonra yap›lacak
ifl, bu dostlu¤un teyidini sa¤lamak ve tekrar eskisi gibi güçlü hale getirmekti.
Bunun için de Napolyon taktik olarak III. Selim’in ›slahatç› kiflili¤ine duydu¤u
sayg›y› ifade eden mektuplar› kulland›. Zaten M›s›r’› iflgal ederken bile Müslüman-
lara cazip görünüp kendi yan›na çekmek için kulland›¤› ifadeleri her mektubunda
hat›rlat›p tekrarlad›. III. Selim de M›s›r’›n tahliye edilmifl olmas› ve Fransa’n›n düfl-
manl›ktan vazgeçmesi gibi olumlu geliflmeler karfl›s›nda, Rusya tehlikesi ve ‹ngiliz-
lerin hasmâne niyetlerini önlemek istiyordu. Bu flartlar alt›nda Osmanl› Devleti’nin
tekrar Fransa’ya yanaflmas›nda her hangi bir mahzur görmeyen III. Selim, Napol-
yon’a olumlu cevaplar veriyordu.
Fransa ile Osmanl› Devleti iliflkileri düzelmifl olsa bile ‹ngiltere ile yap›lan Ami-
en Antlaflmas› henüz birinci y›l›nda iken Malta adas›n›n ‹ngilizler taraf›ndan boflal-
t›lmamas› sonucu ‹ngiltere ile Fransa tekrar savafla tutufltu. BuSIRA S‹ZDE
s›rada 1804 y›l›nda SIRA S‹ZDE
Napolyon’un “Konsül” ü la¤vedip kendini ‹mparator ilan etmesi, ‹ngiltere’ye “Na-
polyon kendi flahsi ihtiraslar› u¤runa Fransa’y› savafla sokuyor”D Üpropagandas›
fi Ü N E L ‹ M
yap-
D Ü fi Ü N E L ‹ M
mas›na f›rsat verdi. Ayr›ca bu geliflmeyi f›rsat bilen ‹ngiltere; Rusya, Avusturya gi-
bi güçlü devletlerin yan› s›ra küçük ‹sveç ve Napoli gibi Avrupa devletlerini de içi-
S O R U S O R U
ne alan bir ittifak yapmay› baflard›.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
du. Daha önce ‹ngiltere ve Rusya ile ittifak yap›p M›s›r’› tahliye ettirmiflti. Ayn› zamanda
Fransa ile de yak›nlaflarak Rus ve ‹ngiliz bask›lar›n› bertaraf etmiflti. Bu durumda Osmanl›
diplomatlar›, özellikle ‹ngiltere’den imparatorlu¤u tan›mak konusunda gelen bask›lar ve
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
“ittifak› bozar›z” tehdidi karfl›s›nda zor durumda kald›. Bir çözüm yolu olarak da “impara-
torluk” ifli ve kelimesinin Avusturya ve Rusya’ya ait oldu¤unu ve dolay›s›yla önce onlar›n ta-
n›mas› gerekti¤i fleklinde Frans›z elçisine görüfl bildirildi. Frans›z elçisi
K ‹ birT AanPönce Osman- K ‹ T A P
l› Devleti’nin ‹mparatorlu¤u tan›mas› gerekti¤i tezini ileri sürüp protesto ile ‹stanbul’u terk
etti. Böylece ister istemez Fransa ile siyasi münasebetler bir kere daha kesilmifl oldu.
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
‹NTERNET ‹NTERNET
56 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Öte yandan, ‹stanbul’da, Frans›zlara karfl› siyasi bir zafer sa¤layan ‹ngiltere ve
Rusya ikilisi, askeri alanda ise Avrupa’da hiç de iyi durumda de¤illerdi. ‹ngilte-
re’nin kurdu¤u ittifak, 1805 y›l›nda Napolyon karfl›s›nda kesin bir yenilgiye u¤ra-
m›flt›. Bu haber ‹stanbul’a ulafl›nca Fransa ile siyasi temas kurulmas› için bir f›rsat
olarak kullan›ld›. Bu vesileyle Rusya ile daha bir y›l önce yap›lm›fl ittifaka ra¤men
Napolyon’un imparator s›fat›n›n tan›nmas›na karar verildi. Ard›ndan Fransa’ya fev-
kalade elçi gönderildi. Ayn› flekilde Frans›z elçisi General Sebastiyani’nin ‹stan-
bul’a gelifli, Frans›z-Osmanl› ittifak›n›n önünü açt›. Bu yeni geliflme, Osmanl› Dev-
leti için de yeni bir aç›l›m olabilirdi.
Napolyon’un elçisi ile göndermifl oldu¤u hediyeler, III. Selim’i dostlu¤un yeni-
den inflas› noktas›nda oldukça memnun etti. III. Selim, Fransa elçisine benzer fle-
kilde dostluk mesajlar› ve hediyeler verdi. Frans›z elçi, padiflah taraf›ndan o dere-
ce ilgiyle karfl›lanm›flt› ki, diplomatik teâmüllerin d›fl›na ç›k›larak üniformal› kabul
edilmifl, kendisiyle özel görüflmeler yap›lm›flt›.
Do¤al olarak, ‹stanbul’daki bu görüflmeler ‹ngiltere ve Rusya’n›n rahats›zl›¤›-
na sebep oldu. Rusya taraf›n›n bu görüflmelerden rahats›zl›k duymas›nda anlafl›-
labilir noktalar ve kendisine göre ç›karlar›n› ihlal eden yönler vard›. Zaten Fran-
s›z elçisi Sebastiyani ile olan görüflmelerde Rusya’ya karfl› itimats›zl›k durumu
aç›kça görünüyordu. Ayr›ca Fransa elçisinin bu dostluk vesilesi ile Osmanl› Dev-
leti’ne sal›k verdi¤i iki konu vard› ki bunlar Rusya’n›n çok fliddetli protestosuna
neden oldu. Protestonun birinci nedeni Eflak ve Bo¤dan voyvodalar›n›n Rus
yanl›s› oldu¤u bahanesi ile azledilmesiydi. Öyle ki, bu bölgeler Rusya aç›s›ndan
Osmanl› Avrupas›’nda göz dikti¤i bölgelerin bafl›nda geliyordu. Rusya buradaki
ç›karlar›n› gizleme gere¤i duymuyordu. Protestodaki ikinci neden ise, M›s›r sefe-
rinde bir nevi “elde etmifl oldu¤u” Akdeniz’e serbest geçifl izinlerinin kald›r›lma-
s› idi. Bu husus da, Rusya’n›n s›cak denizlerde var olma arzusuna ayk›r› bir du-
rum idi. Ancak Frans›z elçisinin de misyonu, Osmanl›-Rus iliflkilerini Fransa’n›n
lehinde de¤ifltirmekti.
D Ü fi Ü N E L ‹ M
OSMANLI
D Ü fi Ü NDEVLET‹’N‹N
EL‹M AVRUPA S‹YASET‹NDE
YALNIZ KALMASI VE SAVAfiLAR
S O R U S O R U
Osmanl›-Rus Savafl› (1806-1807)
D‹KKAT
Fransa ile Osmanl›
D‹KKAT
Devleti aras›ndaki siyasi yak›nlaflma, General Sebastiyani’nin 18
A¤ustos 1806’da elçi s›fat›yla ‹stanbul’a gelmesiyle daha da güçlendi. Böylece Os-
manl› Devleti ile Fransa aras›nda yeniden dostane siyasi iliflkiler kurulmufl oldu.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
Ancak, iki devlet aras›ndaki yak›nlaflma ve bunun sonucunda bir ittifak›n yap›lma-
s› ihtimalinin belirmesi, ‹ngiltere ve Rusya’y› endiflelendirmeye bafllad›. Çünkü Av-
AMAÇLARIMIZ rupa’da giderek artan Napolyon tehlikesi, bu son geliflmelerle do¤uya kaym›fl olu-
AMAÇLARIMIZ
yordu. Böylece, mutlak askeri zaferlerle Avrupa’daki siyasi statükoyu sarsan Na-
polyon’un M›s›r’› iflgal giriflimiyle baflaramad›¤› “Do¤u Hayali”ni gerçeklefltirme yö-
K ‹ T A P nünde önemli K ‹ Tavantaj
A P elde etmesi ve Bat›’n›n en do¤usu olan Rusya’y› güneyden
tehdit eder hale gelmesi, Bab›âli’nin iki eski müttefiki olan Rusya ve ‹ngiltere’yi or-
tak hareket etmeye sevk etti.
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
‹NTERNET ‹NTERNET
3. Ünite - Osmanl› Devleti Siyasetinde Yeni Dönem 57
‹ngiltere k›sa bir süre önce meydana gelen Osmanl›-Frans›z ittifak›na itiraz›n›
Osmanl› taraf›na bir uyar› yaparak dile getirdi. Onlara göre, Fransa zay›f bir müt-
tefik idi. Bunu flu flekilde özetliyorlard›: “Bonapart yak›nda ‹ngiltere’ye ma¤lup
olacak taraf›n›z› do¤ru seçin”. Bu tehdit ve uyar›lardan sonra ‹ngiliz ve Rus gemi-
leri, ‹stanbul’u ve Bo¤azlar› tehdit etmeye bafllad›.
Osmanl› Devleti yetkilileri yine iki atefl aras›nda kald›klar›n› görmüfllerdi. Ya
Venedik ve Dalmaçya’ya hakim Fransa -ki her an Osmanl› topraklar›na sald›rabi-
lir-, ya da öteden beri Karadeniz ve Bo¤azlar’da gözü olan Rusya ile Çanakkale
önüne filolar› y›¤m›fl olan ‹ngiltere tercih edilecekti. Bu denklemde Osmanl› yetki-
lileri, ‹ngiltere ve Rusya tehlikesini daha yak›ndan hissetmiflti. Ruslar›n ültimato-
munu dikkate alarak Frans›zlar›n telkini ile görevden al›nan Eflak-Bo¤dan’daki
beylerini yerine iade etti ve ticari gemiler için de Bo¤azlar› açt›.
Ancak bu haberler Çar I. Aleksandr’a ulaflmad› veya Rus taraf› bu geliflmeleri
Osmanl›n›n zaman kazanma takti¤i olarak gördü¤ü için dikkate almak istemedi.
Rusya, zaten Eflak ve Bo¤dan’› öteden beri Avusturya’dan önce bir flekilde iflgal et-
me arzusundayd›. Bu yüzden, dönemin devletleraras› diplomatik teâmüllerini de
hiçe sayarak yani, savafl ilan etmeksizin 1806 y›l›nda Dinyester nehrini geçerek Ef-
lak ve Bo¤dan’› iflgal etti.
Bu hareket Osmanl› Devleti’nde flaflk›nl›k uyand›rd›. Çünkü SIRAbirS‹ZDE
ittifak› bozmak SIRA S‹ZDE
savafl sebebi olacak bir durum de¤ildi. Üstelik Rus taleplerinin yerine gelmesine
karfl›l›k Osmanl› topraklar›na sald›r› ve iflgal gerçeklefltirilmiflti. Ruslar›n böyle bir
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
hakk› yoktu. Bölgeden gelen haberler üzerine Osmanl› Devleti kaç›n›lmaz olarak
Rusya’ya karfl› savafl ilan etti. Ayr›ca Bo¤azlar’dan gemilerin geçifli de yeniden ya-
sakland›. S O R U S O R U
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
savafl›n patlak vermesine neden oldu.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
‹ngilizler asl›nda bu yeni savaflta Osmanl› yerine Rus yanl›s› bir tutum
D ‹ sergilediler.
KKAT Onla- D‹KKAT
r›n Rus yanl›s› politikalar› ayn› zamanda Osmanl›-‹ngiliz savafl›n›n da bafllamas› anlam›na
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
gelmekteydi.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
D Ü fi Ü N E L ‹ M Osmanl›-‹ngiliz
D Ü fi Ü N E L ‹ M Savafl›’n›n Sebepleri
Son geliflmeler üzerine Çanakkale önlerinde y›¤›nak yapm›fl olan ‹ngiltere, önce
S O R U Rusya’n›n buS haks›z
O R U tutumu karfl›s›nda tarafs›z kalmay› tercih etti. Çünkü kendile-
ri de Fransa ile savafl durumunda idi. Ancak Rusya’n›n sald›r›s› vesilesi ile Osman-
l›-Frans›z yak›nlaflmas›n›n da önüne geçmek istiyordu. Ayn› flekilde Fransa ile Rus-
D‹KKAT D‹KKAT
ya aras›ndaki savafl, Frans›zlar› zay›flatabilirdi. Bu durumda, Osmanl› Devleti’ni zor
durumda b›rakm›fl olurdu. ‹ngiltere’nin ‹stanbul’daki elçisi kendi flahsi görüfllerine
N N
SIRA S‹ZDE ayk›r› olarak SIRA S‹ZDEhükümetinin kendisine gönderdi¤i emri, Osmanl› Devleti yet-
‹ngiliz
kililerine iletti. Buna göre; ‹ngiltere’nin talepleri üç ana maddeden olufluyordu: 1)
Rusya’n›n iflgal etti¤i yerlerin Rusya’ya terk edilmesi; 2) Çanakkale Bo¤az›’n›n tah-
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
kimatla birlikte ‹ngiltere’ye teslim edilmesi; 3) Fransa ile bütün münasebetlerin ke-
silmesi.
K ‹ T A P
Bu isteklerin Osmanl› aç›s›ndan makul ve mant›kl› bir yönü bulunmamaktay-
K ‹ T A P
d›. Asl›nda bu makul olmayan talepler ‹ngiltere’nin Osmanl› Devleti’ne savafl aç-
mak için verdi¤i bir ültimatom niteli¤indeydi. Beklendi¤i gibi oldu ve ‹ngiliz elçi-
sinin verdi¤i ültimatom reddedildi. ‹ngiliz elçisi bütün eflyalar›n› toplay›p, kimse-
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
ye haber vermeden ‹stanbul’dan ayr›ld› ve kendisini Çanakkale Bo¤az›’nda bek-
leyen ‹ngiliz donanmas›na kat›ld›. ‹stanbul’dan ayr›lmas›yla sonuçlanan geliflme-
leri ‹ngiliz hükümetine bildirdi. Böylece Rusya’dan sonra ‹ngiltere ile de savafl
‹NTERNET bafllam›fl oldu.
‹NTERNET
‹ngiltere ve Fransa aras›ndaki çekiflmenin temelinde taraflar›n benzer yaklafl›-
m› vard›. Avrupa’da gücü eline almaya çal›flan her iki ülke, kendileri d›fl›ndaki bü-
tün devlet ve bölgeleri kendi taraftarlar› veya karfl›tlar› olarak görmekteydiler.
Fransa’ya dost olanlar ‹ngiltere’ye düflman, ‹ngiltere’ye dost olanlar Fransa’ya düfl-
man durumuna düflmüfltü. Bunun alt›nda ‹ngilizlerin Akdeniz’de var olma siyase-
ti, Fransa’n›n da k›ta Avrupas›n›n tek hakimi olma emel ve arzusu yat›yordu. Av-
rupal› iki büyük güç aras›ndaki üstünlük yar›fl›, bütün k›tay› hatta Avrasya’y› sa-
vafla sürüklüyordu.
Asl›nda Rusya’n›n Eflak ve Bo¤dan’› iflgalinden sonra, Osmanl› Devleti’nin de
Rusya’ya savafl ilan etmesini ‹ngiltere istemiyordu. ‹stanbul’daki ‹ngiliz elçisi Ar-
buthnot bunun için giriflimlerde bulunmufltu. ‹ngiliz elçi Bender ve Hotin kaleleri-
nin iade edilece¤i garantisini de veriyordu. Elçi, devletinin tekliflerinin kabul edil-
memesi durumunda ‹ngiltere’nin Osmanl› Devleti’ne düflman olaca¤›n› da ilan edi-
yordu. Buradaki temel amaç, Fransa ile savafl halinde olan Rusya’n›n birde Osman-
l› cephesi aç›p zaafa düflmesini engellemek idi. Zira Fransa karfl›s›nda güçlü bir
Rusya, ‹ngiltere’nin ifline gelmekteydi. Ancak ‹ngiliz siyasetinin ard›nda iki neden
daha vard›; 1) ‹ngiltere taraf›ndan art›k istila edilebilir bir M›s›r; 2) Zay›f durumda-
ki ‹stanbul.
‹ngiltere’nin yukar›daki iste¤inin kabul edilebilecek bir politik ç›k›fl olmad›¤›
ortada idi. Her ne kadar ‹stanbul’daki ‹ngiliz elçisi, önerisinin kabul edilmemesi-
nin sebebini, Frans›z elçisi Sebastiyani’nin III. Selim üzerindeki etkisi olarak yo-
rumlayarak tepki gösterse de, Eflak ve Bo¤dan’›n iflgali kendili¤inden bir savafl
sebebiydi.
3. Ünite - Osmanl› Devleti Siyasetinde Yeni Dönem 59
N
da¤›n›k vaziyetteki Osmanl› donanmas›n›n yapabilece¤i hiçbir fley yoktu. Nara
önünde demirlemifl olan Osmanl› filosuna ait birkaç derme çatma tekneye de âni
bask›n yaparak önemli bir avantaj kazand›lar. Osmanl› donanmas›n›n tek yapt›¤›
ifl, ‹ngilizlerin ‹stanbul’a do¤ru geldi¤i haberini vermek oldu.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
ha önce Nara burnunda ele geçirdikleri iki Türk f›rkateynini de Lapseki önünde b›-
rakt›lar. Bu geliflmelere ra¤men ‹ngilizler, Çanakkale Bo¤az›’na girdikleri gibi ko-
AMAÇLARIMIZ lay ç›kamad›lar.
AMAÇLARIMIZBu kez rüzgar onlar›n lehine esmedi. ‹ki f›rkateynleri batt›. Di¤er
gemileri de birçok yara ald›. Bu kadar büyük zayiat› vereceklerini düflünmüyorlar-
d›. Bozcaada’ya s›¤›narak orada gemilerini tamir ettirmek zorunda kald›lar.
K ‹ T A P K ‹ ‹stanbul’dan
‹ngilizlerin T A P hüsranla ayr›lmas›, Rusya’n›n Akdeniz’de olan donan-
mas›n› da huzursuz etmiflti. Rus donanmas›n›n amirali Siniayin, Bozcaada önünde
rastlad›¤› ‹ngiliz amirali Duckworth’a birlikte ‹stanbul’a tekrar sald›rmay› teklif et-
TELEV‹ZYON T E Lortak
ti. Taraflar›n E V ‹ Z Y Odüflman
N kabul ettikleri Osmanl› Devleti’ne ders verme amaçlar›
olmas›na ve birlikte Çanakkale Bo¤az› ve ‹stanbul’u tekrar vurma isteklerine ra¤-
men, alacaklar› sonuçlar› kestiremediklerinden buna cesaret edemediler. Bu yön-
‹NTERNET
deki kararlar›nda
‹NTERNET
‹ngiliz amiralin ‹stanbul’da karfl›laflt›¤› psikolojik mukavemet or-
tam› da etkili olmufltu. Ancak Ruslar, bu esnada Bozcaada’y› iflgal etti. ‹ngilizler ise
Akdeniz’deki as›l varl›k nedeni olarak gördükleri M›s›r’a yöneldiler.
la zarar görmesini engellemek için Korfu aç›klar›na kaçt›lar. Böylece Çanakkale Mehmet Ali Pafla: 1769’da
Kavala’da do¤du. Frans›zlar›
Bo¤az›’ndaki hem ‹ngiliz hem de Rus ablukas› da kald›r›lm›fl oldu. M›s›r’dan ç›karmak için
Bir müddet sonra, ‹stanbul’a ‹ngilizlerin M›s›r’a sald›rd›¤› haberi geldi. ‹ngilizler gönderilen Osmanl›
ordusunda bayraktar olarak
Amiral Levis kumandas›nda baz› Memlûk beyleri ile iflbirli¤i yaparak SIRA S‹ZDE Reflid’i ve ‹s- yer ald›. Zekas› ve cesur
SIRA
kiflili¤i sayesinde k›saS‹ZDE
kenderiye’yi iflgal ettiler (17 Mart 1807). Reflid’in iflgal edildi¤i günlerde III. Selim’in zamanda orduda sivrildi ve
saltanattaki son günleriydi. Bu s›rada, Kavalal› Mehmet Ali Pafla, Kahire ve ‹sken- M›s›r’da bir hayli nüfuz
kazand›. 1805’te,
deriye’de kölemenler konusunda baflar›l› mücadeleler yapm›fl ve D Ü fikontrolü
Ü N E L ‹ M eline al- KölemenleriniDsafd›fl›
Ü fi Ü Nederek
EL‹M
M›s›r’›n idaresini eline ald›.
m›flt›. Hemen bütün gücü ile önce Reflid’e yönelerek ‹ngiliz kuflatmas›n› kald›rmak Frans›z mütehass›slar
için mücadeleye bafllad›. Böylece Kavalal› Mehmet Ali Pafla, M›s›r’daki getirterek ordusunu yeniledi.
S O R U ilk önemli S O R U
Ayr›ca e¤itim, bay›nd›rl›k,
zaferini kendisine kazand›racak bir baflar›ya imza att›. ‹ngilizlerin beklemedi¤i ka- tar›m ve ticaret alanlar›nda
yapt›¤› yenilikler M›s›r’›
dar güçlü ve disiplinli bir ordu ile sald›ran Kavalal›’n›n gönderdi¤i M›s›r ordusu, 22 güçlendirdi. Bu sayede,
D‹KKAT
Nisan 1807’de ‹ngilizlere büyük kay›plar verdirerek önemli bir zafer kazand›. Çok M›s›r bir müddetD “Do¤u’nun
‹KKAT
Y›ld›z›” diye an›ld›. Osmanl›
say›da subay ve bir generalini kaybeden ‹ngilizler ‹skenderiye’de bir ay daha da- Devleti’ne karfl› isyan
N N
SIRA S‹ZDE ederek, askeri SIRA
zaferlerS‹ZDE
yand›lar. Ancak sonunda, Kavalal› bizzat ordusunun bafl›nda olarak ‹ngilizlere kar- kazand›. Zamanla M›s›r’›n
fl› son bir sald›r›ya geçti. ‹ngilizler çaresiz kal›nca 14 Eylül 1807 tarihinde Kavalal› yönetimi Mehmet Ali
Pafla’n›n ailesine b›rak›ld›.
ile bir anlaflma yapt›lar. Bunun sonucunda ma¤lubiyetlerini kabul ederek önce Re- M›s›r, 1805-1952 y›llar›
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
aras›nda bu hanedan
flid’i, sonra da ‹skenderiye’yi boflaltarak M›s›r’dan tamamen çekildiler. taraf›ndan idare edildi.
‹NTERNET ‹NTERNET
62 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Özet
N
A M A Ç Napolyon’un M›s›r’› iflgalinin önemini tart›flabilme N
A M A Ç
Osmanl›-‹ngiliz Savafl›n› tart›flabilme
1 Napolyon komutas›ndaki Frans›z ordusu, 1798 y›- 3 ‹ngilizler, savafl s›ras›nda Rusya’n›n iflgal etti¤i
l›nda M›s›r’› iflgal etti. Napolyon bölgede kendisine yerlere Osmanl› Devleti’nin göz yummas›n› isti-
karfl› tepkileri azaltmak için çok s›k bir biçimde di- yordu. Asl›nda ‹ngilizler, Frans›zlara karfl› Ruslar-
ni mesajlar vermeye çal›fl›yordu. Bu propagandala- la ittifak kurmay› amaçl›yordu ve bir ölçüde sa-
r› ile k›smen baflar›l› oldu ise de kendisine karfl› vaflta Ruslar’› destekliyorlard›. Gerçekten de bu
M›s›r’da gittikçe büyüyen isyanlar› önleyemedi. Os- durum, yara alan Osmanl›-‹ngiliz ittifak›n›n so-
manl› Devleti, ayn› zamanda imparatorluktaki bir- rumlusu kabul ettikleri Osmanl› Devleti’ni ceza-
çok sorunla bo¤ufltu¤u için Fransa’ya karfl› yeterli land›rmak anlam› da tafl›yordu. Bu nedenle Os-
tepkiyi gösteremedi. Di¤er taraftan M›s›r’da s›k›fl›n- manl› Devleti’ne bir ültimatom verdiler. Ard›n-
ca Suriye’ye yönelen Napolyon’a karfl› en büyük dan da Bo¤azlara karfl› sald›r›ya geçtiler. Çanak-
direnifli de Cezzar Ahmed Pafla komutas›ndaki Os- kale’den geçerek ‹stanbul önlerine kadar gelin-
manl› ordusu gösterdi. Burada ilk defa Nizam-› Ce- ce, Osmanl› baflkentinde müthifl bir panik yaflan-
did ordusu da denenmifl oldu. Bu münasebetle Os- d›. Ancak arkas›nda kara gücü olmadan ‹stan-
manl› Devleti ilk defa keflfetti¤i denge politikas›n› bul’a sald›rmaya cesaret edemeyen ‹ngiliz do-
uygulayarak Fransa’ya karfl› ‹ngiltere ve Rusya ile nanmas›, sivil bir direniflin haz›rl›¤›n› da hisse-
ittifak kurarak bir ç›k›fl yolu bulmaya çal›flt›. Nite- dince k›sa zamanda Bo¤azlar› terk etmek zorun-
kim bu ittifak M›s›r’›n tahliyesini sa¤lad›, ama böl- da kald›.
ge üzerindeki uluslararas› çekiflmeleri daha da alev-
lendirdi. M›s›r’›n iflgali Fransa’ya hemen hiçbir fley N
AM A Ç
‹ngilizlerin M›s›r politikalar› karfl›s›nda Kavala-
kazand›rmad›. Fakat Osmanl› için M›s›r’›n elinden 4 l› Mehmet Ali Pafla’n›n tavr›n› ve ald›¤› sonuçla-
ç›k›fl süreci bafllam›fl oldu. ‹ngiltere bu olaylardan r› aç›klayabilme
fevkalade kazançl› ç›kt›. Elde etti¤i siyasi baflar›lar ‹ngiliz donanmas› ‹stanbul’dan eli bofl dönün-
ile Hindistan sömürge yollar›n› güvencede tutmay› ce, k›r›lan gururunu tamir için dönüfl yolunda
baflard›. O tarihe kadar Osmanl› Devleti siyasetin- kendileri için önemli olan M›s›r’a sald›rd›. Bu
de arka planda duruyorken, ön plana ç›kt› ve XIX. arada müttefikleri Ruslar da Akdeniz’de ortaya
yüzy›l boyunca da etkili oldu. ç›kt›. Bohça adas› aç›klar›nda bekleyen Rus ge-
mileri Osmanl› filosuna sald›rd›. Kaptan-› Derya
NA M A Ç
Osmanl›-Rusya ‹ttifak›’n›n bozulmas› ve savafla Seydi Ali Pafla’n›n gemisi zarar görmüfl olsa bile
2 dönüflmesini, Napolyon’un Avrupa’daki zaferle- Rus donanmas› a¤›r bir yara ald›. Ruslar donan-
ri ve do¤urdu¤u sonuçlar› tart›flabilme malar›n›n daha fazla zarar görmesini engelle-
M›s›r meselesinin ard›ndan Avrupa’da da denge- mek için Korfu aç›klar›na kaçt›lar. Böylece, Ça-
ler de¤iflmeye bafllam›flt›. Fransa’ya dönen Na- nakkale Bo¤az›’ndaki hem ‹ngiliz hem de Rus
polyon neredeyse tüm Avrupa ile savafl halinde ablukas› kald›r›lm›fl oldu. M›s›r’a yönelen ‹ngi-
idi. Rusya hem Osmanl› Devleti aleyhine gelifl- lizler orada Reflid ve ‹skenderiye’ye sald›rd›lar-
mek, hem de ‹ran üzerinden Hindistan’a ulafl- sa da Kavalal› Mehmet Ali Pafla’n›n dirayetli sa-
mak istiyordu. Fransa ise Osmanl›-‹ngiliz ve Os- vunmas› ile geri püskürtüldüler. Bu süreç ayn›
manl›-Rus ittifak›n› bozmak için her türlü manev- zamanda Mehmet Ali Pafla’n›n M›s›r’daki konu-
ray› yapmakta idi. Geliflmeler Avrupa ile s›n›rl› munu sa¤lamlaflt›rd›. Ancak bütün bu geliflme-
kalmad›. Frans›zlar›n etkisi ile Osmanl›-Rus ya- ler, tedrici olarak Osmanl› Devleti’nin en önem-
k›nlaflmas› bozuldu ve hatta savafla dönüfltü. Fa- li eyaleti olan M›s›r’›n merkezden uzaklaflmas›-
kat Napolyon’un Avrupa’da ilerlemesi ve bu sa- na sebep oldu. Asl›nda bu geliflmeler, gerçek
vafl›n da ifline gelmemesi yüzünden, Osmanl›’ya anlamda imparatorlu¤un çözülmesine giden sü-
savafl açm›fl olan Rusya’y› bar›fla zorlad›. Asl›nda reci de bafllatm›fl oldu.
bu karar, Frans›z-Rus ortakl›¤›nda Osmanl› Dev-
leti’ne yöneltilmifl bir tehdit oldu.
3. Ünite - Osmanl› Devleti Siyasetinde Yeni Dönem 63
Kendimizi S›nayal›m
1. Napolyon’un M›s›r’› iflgalinden sonra Akkâ önlerinde 6. ‹ngiltere ve Fransa aras›ndaki çekiflmenin temelinde
baflar›l› savunmalar yapan Osmanl› komutan› kimdir? afla¤›dakilerin hangisi öne ç›kan bir nedendir?
a. ‹zzet Mehmet Pafla a. Önce Avrupa’da sonra da dünyada egemen güç
b. Cezzar Ahmed Pafla olmak
c. Yusuf Ziya Pafla b. M›s›r’› iflgal etmek
d. Hüsrev Pafla c. Hindistan’› ve Uzakdo¤u’yu ele geçirmek
e. Küçük Hüseyin Pafla d. Lehistan’›n ba¤›ms›zl›¤›na destek vermek
e. Rusya karfl›s›nda Avusturya’ya yard›m etmek
2. ‹ngiltere Napolyon’un Avrupa’daki ilerleyifline ne-
den karfl› ç›kt›? 7. Afla¤›daki isimlerden hangisi ‹ngiliz donanmas›n›n
a. En büyük rakibi oldu¤u için ‹stanbul Bo¤az›’na girip ç›kmas› esnas›nda taraflar›n
b. Afrika’daki sömürgelerini korumak için yetkililerinden biri de¤ildir?
c. Hindistan yollar›n› güvencede tutmak için a. ‹ngiliz Amiral Duckworth
d. Napolyon’u gözden düflürmek için b. Rus Amiral Siniayin
e. Osmanl›ya yard›m etmek için c. Frans›z Elçi Sebastiyani
d. Osmanl› Padiflah› II. Mahmut
3. 1806’da bafllayan Osmanl› Rus Savafl›’nda Rusya’y› e. Kaptan-› derya Seydi Ali Pafla
anlaflma yapmaya zorlayan olay nedir?
a. Napolyon’un M›s›r’› iflgali 8. ‹ngilizler, 1807 y›l›nda Reflid ve ‹skenderiye’ye neden
b. ‹ngilizlerin Malta’y› ele geçirmesi sald›rd›?
c. Avusturya’n›n ‹talya’y› iflgali a. ‹stanbul’dan eli bofl dönen ‹ngilizlerin k›r›lan
d. Napolyon ordular›n›n Avrupa’da h›zla ilerlemesi gururunu tamir için
e. Osmanl› Devleti’nin Nizam-› Cedit ordusunu kur- b. Malta adas›n›n güvenli¤i için
mas› c. Kölemenler karfl›s›nda Mehmet Ali Pafla’y› des-
teklemek için
4. Afla¤›dakilerin hangisi Üçlü ‹ttifak’›n sona ermesine d. Osmanl› devletine isyan eden Mehmet Ali Pa-
etki etmemifltir? fla’y› cezaland›rmak için
a. Eskiden beri var olan Rus tehlikesi ve Rusya’ya e. M›s›r’› serbest ticaret antlaflmas›na zorlamak için
Osmanl› devlet adamlar›n›n güvensizli¤i
b. Do¤u Akdeniz’de ‹ngiliz tehlikesinin ortaya ç›k- 9. Fransa’n›n M›s›r’› iflgali ve Napolyon’un de¤iflken
mas› politikalar›na ra¤men Osmanl› Devleti’nin Fransa ile
c. Osmanl› Devleti’nin Avrupal› bir müttefikle yeni iliflkilerini düzeltmek istemesindeki temel amac› nedir?
tehditlere karfl› denge politikas› izlemeye baflla- a. Hindistan’a giden sömürge yollar›n› t›kamak
mas› b. Rus tehlikesi ve ‹ngilizlerin hasmâne tutumlar›
d. III. Selim’in her fleye ra¤men Fransa’ya sempati c. Malta’n›n iflgaline engel olmak
beslemesi d. Fransa’n›n bo¤azlar› ele geçirmek istemesine
e. ‹ngiltere’nin Malta adas›n› iflgalden vazgeçme- mâni olmak
mesi e. Rusya’n›n Orta Asya’daki emellerini engellemek
5. Afla¤›dakilerden hangisi 1805 y›l›nda Avrupa’da 10. Afla¤›dakilerin hangisi Osmanl›-‹ngiliz Savafl›’na yol
Fransa aleyhine oluflan siyasi havan›n nedenlerinden açan sebeplerinden biri de¤ildir?
biri de¤ildir? a. Fransa ile ‹ngiltere’nin savafl halinde olmas›
a. Kutsal Roma-Germen ‹mparatorlu¤u’nun Napol- b. ‹ngiltere’nin Rusya ile ittifak yapma arzusu
yon taraf›ndan ortadan kald›r›lmas› c. ‹ngiltere’nin ültimatomuna cevap verilmemesi
b. Napolyon yanl›s› Ren Federasyonunun kurul- d. Osmanl› Devleti’nin Fransa ile münasebetlerini
mas› kesmek istememesi
c. Lehistan krall›¤›n›n ilan edilmesi e. Eflak ve Bo¤dan’dan Osmanl› Devleti’nin vaz-
d. ‹sveç’in kara ambargosuna kat›lmas› geçmek istememesi
e. Belçika’n›n Fransa taraf›ndan ilhak edilmesi
64 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Okuma Parças›
Napolyon’dan Mehmet Ali Pafla’ya M›s›r’da Matbaa Öte yandan M›s›r’da bas›lan süreli yay›nlar›n tarihini Na-
Reformu polyon ile bafllatmak mümkündür. M›s›r’da onun taraf›n-
Bas›n›n ortaya ç›kmas›, kuflkusuz matbaac›l›¤›n gelifl- dan 29 A¤ustos 1798 tarihinde, Le Courrier de l’Egypte
mesine ba¤l›d›r. Matbaa kullan›larak yaz›l› metinleri ço- ad›yla ilk gazete yay›nlanmaya bafllanm›flt›. Yine ayn› s›-
¤altma yöntemi Avrupa’dan çok önce M.S. II. yüzy›lda rada, 1 Ekim 1798’de La Décade Egyptienne ad›yla on
Çin’de biliniyordu. Oradan Kore, Japonya ve Uygur günde bir ç›kan bir baflka gazete daha yay›nlam›flt›r. Bun-
Türklerine yay›ld›¤› tespit edilmifltir. Ancak XV. yüzy›l dan birkaç ay sonra da Journal Officiel ismiyle üçüncü bir
ortalar›nda Avrupa’ya ulaflan matbaa, Asya’ya nazaran gazete daha ç›kar›ld›. (Osmanl› Devleti’nde, Frans›z ‹hti-
büyük geliflmeler göstermifltir. Do¤u, buldu¤u tekni¤i lali s›ras›nda yine propoganda amaçl› olan ve ‹stanbul’da-
kitlelerin faydalanmas›na sunmak ve ticarilefltirmek ko- ki Frans›z elçili¤i taraf›ndan 1790 senesinde 15 günlük ç›-
nusunda baflar›l› olamam›flt›r. Kitaplar›n matbaalarda kar›lan Bulletin des Nouvelles ve 1796’da ayl›k olarak ba-
bas›larak genifl kitlelere ulaflmas›, Rönesans ile baflla- s›lan Gazette Française Constantinople Napolyon’un M›-
yan kültür de¤iflimini h›zland›rm›flt›r. Daha sonra XVII. s›r’daki gazetelerinden öncedir). Bunlar›n herbiri M›s›r’da
yüzy›l›n bafl›nda matbaada bas›lan ürünler aras›na, sü- bas›lan ilk gazeteler olarak say›lmaktad›r. Fakat söz ko-
reli yay›nlar da kat›lm›flt›r. Bu ilk süreli yay›nlar haftal›k nusu gazeteler yerlilere de¤il, Frans›zlara yönelikti. Bu
olarak ç›k›yorken, 1660 y›l›nda ilk günlük gazete ç›k- bak›mdan M›s›rl›lar üzerinde bir etkisi olmam›flt›r. Frans›z
maya bafllam›flt›r. ve Arap askerlere yönelik Frans›zca ve Arapça yay›nlanan
M›s›r’›n matbaa ürünleri ile tan›flmas› Napolyon ve Meh- Avertissement-Tambih gazetesi de uzun süre yay›nda kal-
met Ali Pafla’dan çok öncesine dayan›r. M›s›r’da bilinen mad›¤› için bir etki b›rakmad›. Zaten, Frans›zlar 1801 y›-
ilk matbaa, Gershom B. Elizer Soncine taraf›ndan kurul- l›nda M›s›r’› terk ettiklerinde matbaa malzemelerini de
mufltur. ‹stanbul’dan getirdi¤i matbaa aletleriyle, Yahudi- yanlar›nda götürmüfllerdi. Burada flunu da belirtmekte
li¤e ait kitaplar› 1557 y›l›ndan itibaren basmaya bafllam›fl- fayda vard›r ki, Napolyon’un M›s›r’da bas›n›n geliflmesine
t›r. 1740 y›l›nda M›s›r’da ikinci Yahudi matbaas› kurul- etkisi, do¤rudan olmasa da dolayl› olarak kuvvetlidir. XIX.
mufltur. Bunun d›fl›nda, do¤al olarak M›s›rl›lar Avrupa’da yüzy›l boyunca Osmanl› vilayetlerinde hayat› en çok tef-
bas›lan kitaplarla da tan›flm›fllard›r. XVII. yüzy›ldan itiba- rika edilen kifli olmas›, dikkate de¤erdir. Onun Fransa’da-
ren ulema s›n›f›n›n baz› etkin üyelerinin yaz›l› bas›na kar- ki idari reformlar›, askeri baflar›lar› ve uygulad›¤› propa-
fl› ç›kmas›na ra¤men, Arapça bas›lm›fl yay›nlar M›s›r’a gir- ganda yöntemleri ve bas›n› kullanmas›, reformcu Osman-
me imkan› bulmufltur. Bu ikinci bas›l› eser örnekleri, H›- l› devlet adamlar› üzerinde de derin etki b›rakm›flt›r. Os-
ristiyanl›k propagandas› için Avrupa’da geliflen Arap ba- manl› topraklar›nda ve M›s›r’da halk› daha aktif olmaya
s›n›n›n sonucu olarak de¤erlendirmek mümkündür. Bu sevk edifli etkili olmasa da, devletin ve toplumun elit kad-
ba¤lamda, M›s›rl›lar›n bas›n ürünleri ile tan›flmas› s›n›rl› rolar› bu bas›l› yay›nlarla çevrelerinde olup bitene bak›fl-
olmufltur. Ama, bas›n alan›ndaki as›l geliflmeler, 1798’de- lar›nda de¤ifliklikler yaratt›¤› aç›kt›r.
ki Frans›z iflgalinden sonrad›r. Napolyon beraberinde bir M›s›r bundan sonra kendi matbaas›n› kurmak suretiyle
matbaa getirerek M›s›r’da bilinen ilk Arapça yay›n faali- kendisine ait süreli yay›n ürünlerine sahip olma f›rsat›n›
yetini yapm›flt›r. Napolyon’un kültürel ve siyasal otorite Mehmet Ali Pafla ile yakalam›flt›r. 1819-20 y›llar›nda Bu-
tesis etme amac›ndan kaynaklanm›fl da olsa, Arapça ve lak Matbaas› kuruldu ve ilk kitap 1822 y›l›nda bas›ld›.
Frans›zca olarak çok say›da yay›n M›s›rl›lar ile tan›flt›r›l- Osmanl› Devleti topraklar› içinde ‹brahim Müteferrika ta-
maya bafllanm›flt›r. Ancak, Frans›zlar›n M›s›r’da bast›¤› 20 raf›ndan 1727 y›l›nda ‹stanbul’da kurulan ilk matbaadan
yay›ndan sadece biri M›s›rl›lar’› ilgilendirebilecek nitelik- yaklafl›k bir as›r sonra ilk resmi gazete, Mehmet Ali Pafla
teydi. Bundan sonra ilk dikkate de¤er geliflme, Mehmet taraf›ndan, el-Vak’ayi el-Misriyye ad›yla 25 Cemaziyelev-
Ali Pafla’n›n 1822’de Bulak’ta bir devlet matbaas› kurma- vel 1244/ 3-4 Aral›k 1828’de yay›mlanmaya baflland›.
s›yd›. Burada yap›lan ilk ifl ise, Avrupa’da muteber kabul
edilen teknik ve askerî kitaplar›n Türkçe ve Arapça’ya Kaynak: Süleyman K›z›ltoprak, (2008), “Sömürgeci Re-
tercüme edilerek bas›lmas› faaliyetiydi. Osmanl› toprak- kabet ve Bas›n: ‘Bosphore Égyptien’ Olay›”, ‹slam Ön-
lar› içinde yay›n alan›nda yeni bir dönemin bafllad›¤›na cesinden Ça¤dafl Türk Dünyas›na: Prof. Dr. Gülçin
iflaret eden bu geliflme, Arapça klasik eserlerin pek ço¤u- Çandarl›o¤lu’na Arma¤an, (Editörler: H.Alan-A. Ka-
nun burada yeniden yay›mlanmas›yla sürdü. ra, O. Yorulmaz), ‹stanbul, s. 501-520.
3. Ünite - Osmanl› Devleti Siyasetinde Yeni Dönem 65
Yararlan›lan Kaynaklar
Akflin, Sina, (Editör), (2009), “Siyasal Tarih 1789-1908”,
(S. Akflin-M. Kunt-S. Farooqi- Z. Toprak-H.G. Yur-
dayd›n-A. Ödekan), Türkiye Tarihi III, Osmanl› Dev-
leti 1600-1908, ‹stanbul.
Beydilli, Kemal, (2009), “III. Selim”, Türkiye Diyanet
Vakf› ‹slam Ansiklopedisi (D‹A), c. XXXVI, ‹stanbul,
2009, s. 420-425.
Emecen, Feridun, 1993, “Cezzar Ahmed Pafla”, D‹A, VI-
I, ‹stanbul, s. 516-518.
Fahmy, Khaled, (2010), Paflan›n Adamlar›; Kavalal›
Mehmet Ali Pafla, ordu ve Modern M›s›r, (çeviren,
Deniz Zarakolu) ‹stanbul.
K›z›ltoprak, Süleyman, ( 2010), M›s›r’da Osmanl›’n›n
Son Yüzy›l›, ‹stanbul.
----------, (2008), “Sömürgeci Rekabet ve Bas›n: ‘Bosp-
hore Égyptien’ Olay›”, ‹slam Öncesinden Ça¤dafl
Türk Dünyas›na: Prof. Dr. Gülçin Çandarl›o¤lu’na
Arma¤an, (Editörler: H.Alan-A. Kara, O. Yorulmaz),
‹stanbul, s. 501-520.
Ludwig, Emil, (2010), Napoleon, (çeviren, Atakan Akça-
l›) ‹stanbul.
Mufassal Osmanl› Tarihi, (1962), V, ‹stanbul.
Salgar, M. Fatih, (2001), III. Selim: Hayat›, Sanat›, Eser-
leri, ‹stanbul.
Sander, Oral, (1989), Siyasi Tarih, ‹lkça¤lardan-1918’e,
Ankara.
Shaw, Stanford J. - SHAW, Ezel Kural, (2000), Osmanl›
‹mparatorlu¤u ve Modern Türkiye 1808-1975, (Çev.
Mehmet Harmanc›), II, ‹stanbul.
fi›rokorad, A.B., (2009), Ruslar›n Gözünden 240 Y›l K›-
ran K›rana Osmanl›-Rus Savafllar› : K›r›m-Balkan-
lar-93 Harbi ve Sar›kam›fl, ‹stanbul.
Uçarol, Rifat, (2010), Siyasi Tarih 1789-2010, ‹stanbul.
Uzunçarfl›l›, ‹smail Hakk›, (1938), “Selim III’ün Veliaht
iken Fransa Kral› Lui XVI ile Muhabereleri”, Belle-
ten, II, s. 191-246.
OSMANLI TAR‹H‹ (1789-1876)
4
Amaçlar›m›z
N
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra;
N
III. Selim’in ›slahat giriflimi olan Nizâm-› Cedit’i aç›klayabilecek,
‹mparatorluk çevresindeki iktidar sahipleri âyânlar ile burada meydana gelen
N
isyanlar› iliflkilendirebilecek,
Alemdar Mustafa Pafla’n›n hangi flartlar alt›nda baflkentte düzeni sa¤layabil-
N
di¤ini saptayabilecek,
Sened-i ‹ttifak’›n Osmanl› tarihi içindeki önemini aç›klayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• III. Selim • Da¤l› ‹syanlar›
• Nizâm-› Cedit • Kabakç› Mustafa ‹syan›
• ‹râd-› Cedit • Alemdar Mustafa Pafla
• Âyânlar
‹çindekiler
• OSMANLI DEVLET‹’NDE
ISLAHATLAR VE ‹Ç BUHRANLAR
Osmanl› Tarihi Islahatlar ve ‹ç • TAfiRA ÂYÂNLARI MESELES‹ VE ‹Ç
(1789-1876) Buhranlar Dönemi ‹SYANLAR
• BEKLENMEYEN SALTANAT:
IV. MUSTAFA VE DÖNEM‹
Islahatlar ve ‹ç
Buhranlar Dönemi
III. Selim henüz veliaht iken Fransa elçisi Choiseul Gouffier ile özel doktoru Lo-
renzo vas›tas›yla irtibata geçerek yak›n adamlar›ndan ‹shak Bey’i “flehzade elçisi”
s›fat›yla Fransa’ya göndermiflti. 1786 y›l›nda Paris’e ulaflan ‹shak Bey hem krala
hem de baflvekile flehzadenin mektuplar›n› iletti. Bu seyahat vesilesiyle, ‹shak
Bey’in Fransa’n›n siyasi, askerî ve ekonomik durumu hakk›nda gözlem ve analiz
yapmas› istenmiflti. Bu arada III. Selim XVI. Louis ile mektuplaflm›fl ise de XVI.
Louis’in üslup ve ö¤retici tarz›ndan rahats›z oldu. Yine bir baflka yak›n adam› olan
Ebubekir Ratip Efendi arac›l›¤›yla mukabil sert mektuplar kaleme ald›rd›. Bütün bu
olaylar III. Selim’in d›flar›ya dönük yönünü ve flehzadeli¤inden itibaren Osmanl›
Devleti’nde bir ›slahat program› aray›fl›na girdi¤ini göstermektedir.
Yeniçeri Oca¤› uzun süredir askerî bir güç olmaktan daha ziyade, Osmanl› bafl-
Esâme: Kap›kulu ocaklar›na kenti ve çevresinde neredeyse bir ticarî unsura dönüflmüfltü. Yeniçeri esâmeleri
ba¤l› askerlerinin ana
kütükte kay›tl› olan
parayla al›n›p sat›larak bir geçim vas›tas› haline getirildi. Bununla beraber, pek çok
isimlerine verilen add›r. Bu Yeniçeri esnafl›k yap›yordu. Gerçekte, Yeniçeri olarak görünen büyük bir ço¤un-
ana kay›da dayan›larak luk cephede savafla ifltirak etmiyor, savafla kat›lanlar ise modern ve güçlü ordular
üzerlerinde künyeleri ve
ulûfe derecelerinin yaz›l› karfl›s›nda kaçmay› tercih ediyordu. Böyle bir oca¤› ›slah etme teflebbüsleri ise öte-
oldu¤u k⤛tlar askerlere den beri sonuçsuz kald›¤› için, III. Selim ve ekibi farkl› bir yol takip ettiler. Koca
verilirdi. Bu belgelere de
esâme ad› verilmekteydi. Yusuf Pafla savafl dönüflü yan›nda baz› Avrupal› uzman askerler getirmiflti. Levend
Çiftli¤i’nde say›ca az olsa da bir miktar asker getirilerek e¤itime bafllanm›flt›. III. Se-
lim genç Yeniçerilerin de bu oca¤a kat›lmas›n› istemiflse de onlar buna pek yanafl-
mam›flt›. Daha fazla tepki çekmemek için, gözlerden uzakta e¤itimine bafllanan bu
yeni askeri eski bünye içerisinde göstermeye çal›flt›lar. Bu sebeple onlar›, “Bostan-
c› tüfenkçisi” fleklinde Bostanc› oca¤›na ba¤lad›lar. Nitekim, mavi ve k›rm›z›dan
oluflan üniforma renkleriyle bu düflünceyi pekifltirmek istedikleri varsay›labilir. Ni-
zâm-› Cedit ad› verilen bu asker oca¤›n›n say›s› ‹stanbul’da 1600 olmak üzere tafl-
radakilerle beraber 12000 kifliden oluflan bir ordu olmas› hedeflenmiflti.
Yeni ordunun masraf›n›n karfl›lanmas› için müstakil bir kaynak teminine gidile-
rek “‹râd-› Cedit” isminde bir hazine kuruldu. Tütün ve içki gibi keyif verici mad-
delerden al›nacak vergiden beratlar›n de¤ifliminde verilen ücrete var›ncaya kadar
oluflan de¤iflik kalemler bu yeni hazineye tahsis edildi. Nizâm-› Cedit askerinin bir
an önce yetifltirilmesine gayret ediliyordu. Nitekim, III. Selim ço¤u zaman buray›
ziyaret ediyor, e¤itim ve ö¤retimi yerinde izliyordu. Buna ra¤men, ilk ortan›n (bö-
lük seviyesinde askeri birlik) 1794 tarihinde kuruldu¤u hat›rlanacak olursa ikinci
orta ancak 1799 sonlar›nda oluflturulabilmiflti. fiüphesiz bu durum sürecin a¤›r ifl-
ledi¤ini gösteriyordu. Özellikle 1796’dan itibaren, eyalet valileri aras›nda da yeni
ordunun oluflturulmas› ad›na yo¤un bir çaban›n oldu¤u müflahede edilmektedir.
Bu tarihten sonra ek nizamnâmeler ile Nizâm-› Cedit’in Anadolu ve Rumeli’de uy-
gulanmas›na gayret edildi. Konya, Kayseri ve Ankara’da baflar›l› bir flekilde ilerle-
yen bu yeni teflkilat›n bafl›na Karaman Valisi Kad› Abdurrahman Pafla getirildi. ‹s-
SIRA S‹ZDE tanbul’da ise SIRA S‹ZDE Cedit için göz al›c› bir k›flla yapt›r›ld›. 1800’de Üsküdar’da in-
Nizâm-›
fla edilen ve Selimiye diye isimlendirilen k›fllada daha nitelikli bir askeri e¤itim ve-
D Ü fi Ü N E L ‹ M
rilmesi hedefleniyordu. Nizâm-› Cedit ordusunun teflkili yeni savafl tekni¤ini mer-
D Ü fi Ü N E L ‹ M
keze alan e¤itim kurulufllar›n›n süratle aç›lmas›n› gerektirmekteydi. Bununla bera-
ber, daha genifl anlamda sanayi müesseseleri de aç›larak teknolojik aç›dan birer
S O R U S O R U at›l›yordu.
ikifler ileri hamleler
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
nik personeli kendi ordusu içerisinde görevlendirmifltir. Bunlar aras›nda, meflhur Fransa
‹mparatoru Napolyon Bonapart’›n henüz topçu subay› iken bir ara Osmanl› ordusunda gö-
AMAÇLARIMIZ rev almak isteyen gönüllüler aras›nda baflvuruda bulundu¤u bilinmektedir.
AMAÇLARIMIZ
‹NTERNET ‹NTERNET
4. Ünite - Islahatlar ve ‹ç Buhranlar Dönemi 73
du¤u, hatta k›yafet konusunda Hint ve ‹ran kumafllar› yerine ‹stanbul ve Ankara
kumafllar›n› kullanmay› teflvik etti¤i bilinir.
Bu dönemde bürokraside yap›lan ›slahat çabalar› ‹lmiyye mensuplar›n› da kap-
sar. Ancak, bunlar›n ilmiyede geleneksel yöntem ve kanunlara dayan›larak yap›l-
d›¤› görülmektedir. Bir baflka ifadeyle, reformist bir düzenlemeden uzak olan bu
yaklafl›m neticesinde ilmiye bürokrasisinde ciddi bir istihdam problemi, atamalar-
da yaflanan iltimas ve rüflvet gibi usulsüzlüklerin yayg›nl›¤›, taflra âyânlar›n›n böl-
gelerindeki tayinlere müdahale etmeleri ve adli memurlar›n bazen yolsuzluklara
kar›flmalar› gibi dört ana sorun ile mücadele edilmifltir. Neticede, yap›lan düzenle-
meler sonucunda kad›lar›n tayin terfi sistemi muayyen kurallara ba¤lanm›flsa da
kronik sorunlar çözülemedi.
Bu ba¤lamda zikredilmesi gereken en önemli yeniliklerden biri d›fl politika ala-
n›nda yaflanm›flt›r. 18. yüzy›l sonlar›na de¤in yabanc› ülkelerde Osmanl› Devleti’ni
temsil eden sürekli elçilere rastlamak mümkün de¤ildi. Ancak, özel amaçlar do¤-
rultusunda ve k›sa süreli¤ine gönderilen fevkalade heyetler/elçiler mevcuttu. Geli-
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
flen yeni flartlar çerçevesinde 1792’de büyük devletler ile olan iliflkilerin daha sa¤-
l›kl› ve aç›k bir flekilde yürütülmesi için Avrupa’n›n baz› önemli baflkentlerinde
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
“ikâmet” elçiliklerinin aç›lmas›na karar verildi. ‹lk elçilik 1793’te Londra’da aç›larak
buraya Yusuf Agâh Efendi gönderildi. Daha sonra Viyana ve Berlin’e de bu tür el-
çiler gönderildi. Bunun üzerine, Fransa’n›n Direktuar dönemi hükümeti S O R U Bab›âlî’yi S O R U
elefltirerek daimî elçili¤in Paris’te olmas› gerekti¤ini iletmiflti. 1796 tarihinde Fran-
sa’n›n bu telkinleri neticesinde aslen Moral› olan Seyyid Ali Efendi D‹KKAT
Paris’e elçi ola- D‹KKAT
rak tayin edildi. Böylece, Frans›z ‹htilali ile ortaya ç›kan yeni Avrupa diplomasisi-
ni yak›ndan takip edecek bir d›fl politik› kadrosunun yavafl yavafl teflekkül etti¤ini
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
söylemek mümkündür.
SIRA S‹ZDE
III. Selim Nizâm-› Cedit ›slahat hareketine giriflirken hangi fikirAMAÇLARIMIZ
ve olaylardan etkilen- SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZ
mifltir? 1
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
III. Selim’in hayat›, flahsiyeti, Nizâm-› Cedit hareketi ve dönemi için
K ‹ flu
T kitaba
A P müracaat K ‹ T A P
ediniz: Nizâm-› Kadîm’den Nizâm-› Cedîd’e III. Selim ve Dönemi (Editör: Seyfi Kenan), ‹s-
tanbul, 2010. S O R U S O R U
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
TAfiRA ÂYÂNLARI MESELES‹ VE ‹Ç ‹SYANLAR
D‹KKAT D‹KKAT
Yukar›da anlat›ld›¤› flekliyle merkezde yap›sal de¤iflimlere gidilirken, devletin taflra-
s›nda bulunan bölgelerde ise durum hiç de iç aç›c› de¤ildi. 18. yüzy›l boyunca çeflit-
N N
li sebepler yüzünden merkezî idarenin zay›flamas›yla taflrada güçlü ‹SIRA S‹ZDE
N T E RveN Ebüyük
T ailele- ‹ SIRA
N T E RS‹ZDE
NET
rin siyasi egemenlikleri artm›flt›. “Vücûh” ya da “Âyân” denilen bu kifliler yaflad›klar›
bölgelerin ileri gelen flahsiyetleri olup bir çeflit “halk temsilcisi”AMAÇLARIMIZ
pozisyonundayd›lar. AMAÇLARIMIZ
Asl›nda, bunlar teoride vilayet vezirlerini temsilen vergileri toplayan “mütesellim” ya
da “voyvodalar›n” yapmad›klar› bir tak›m idarî, malî ve hukukî iflleri yöneten, halk
taraf›ndan seçilen nüfuzlu kimselerdi. Fakat zaman içerisinde güçlendikleri
K ‹ T A P için yer K ‹ T A P
yer vali gibi hareket edenlerine de rastlan›yordu. Bu kifliler 18. yüzy›l›n ikinci yar›-
s›ndan itibaren savafllar›n süreklili¤inden kaynaklanan otorite bofllu¤undan istifade
ile güç kazand›lar. Kimi âyânlar birbirleriyle ya da valilerle mücadele
T E L E V ‹ Zediyor,
YON kimile- TELEV‹ZYON
ri ise bölgelerindeki halka zulmediyordu. Devlet ise bunlara muhtaç oladu¤undan
onlara karfl› nitelikli bir mücadele sergileyemiyor; kâh el alt›ndan birini destekliyor
kâh ittifak kurmalar›na engel olmaya çal›fl›yordu. Bu âyânlar aras›nda bazen devle-
‹NTERNET ‹NTERNET
tin valilerini kaç›rtacak derecede güçlü olanlara tesadüf etmek mümkündü.
76 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Merkezi otoriteye tam itaatleri temin edilemeyen âyânlar hakk›nda 1765 tarihin-
de genel bir düzenleme yap›ld›. Buna göre, âyân seçimi Bab›âlî’nin s›k› kontrolü-
ne havale edildi. Daha önceden halk›n seçimi ile ifl bafl›na gelen bu kiflilere bölge
Buyruldu: Sadrazam, valileri buyruldu veriyordu. Böylece merkez teflkilat› do¤rudan do¤ruya âyânlar›
Kaptan-› Derya, Vezir,
Beylerbeyi gibi devlet kontrol etmeyi hedefliyordu. Ancak, savafl flartlar›n›n acil durumu sebebiyle 1769’da
erkân›n›n yaz›l› emirlerine halk›n seçimi ile âyân tayinine yeniden izin verildi. 10 y›l sonra 1765 düzenleme-
denir.
sine tekrar geri dönüldü. Bu kar›fl›k durum karars›z bir âyân siyasetini beraberin-
de getirdi. Devlet taflrada bu siyasi pozisyon etraf›nda dönen ve bazen kanl› çat›fl-
malara sebep olan olaylardan son derece rahats›zd›. Nitekim, 1786 tarihinde kade-
meli olarak âyânl›¤› pasifize edecek bir uygulamaya geçmeye çal›flt›. Asl›nda, 16.
yüzy›lda tatbik edildi¤i bilinen ve ad›na fiehir Kethüdad›l›¤› da denilen yeni bir yö-
netici kadro âyânlar›n fiilî olarak yapt›¤› vergi toplama ve vilayete ait idari iflleri
görmek maksad›yla oluflturuldu. Fakat, merkezin ›srarl› giriflimlerine ra¤men baz›
bölgelerde âyânl›k devam etti. K›sa süre içerisinde ise, Rus savafl› haz›rl›klar› süre-
cinde âyânl›k devlet taraf›ndan yeniden tan›nmak zorunda kald›.
Merkezi yönetimin gittikçe derinleflen otorite kayb› çevredeki bu âyânlar› güç-
lendirmifl ve onlar› siyasi bir figüre dönüfltürmüfltür. Baz› sadrazamlar›n rica ve
minnetle bu âyânlara ifl yapt›rd›klar› müflahede ediliyordu. Hatta, III. Selim döne-
minde âyân iken sadrazam olan Rusçuk Âyân› Çelebizâde fierif Hasan Pafla örne¤i
bu pozisyonun anlafl›lmas›nda son derece ilginç bir özellik tafl›r. Gerçi flafl›rt›c› bir
flekilde kura ile sadarete getirilse de önemli olan husus sadaret listesine bir âyân›n
girebilmesidir. Burada önem arz eden di¤er bir mevzu ise zamanla âyânl›klar›n ba-
badan o¤ula geçen bir çeflit hanedanl›¤a dönüflmesidir. Nitekim, gerek Anadolu’da
gerekse Rumeli’de bu flekilde pek çok hanedanl›k türedi. Rize dolaylar›nda Tuzcu-
o¤ullar›, Samsun ve çevresinde Canikli Hac› Ali Pafla, Yozgat civar›nda Çapano¤ul-
lar›, Manisa ve çevresinde Karaosmano¤ullar›, Çukurova’da Menemencio¤ullar› ile
Kozano¤ullar›, Suriye’de Azmzâdeler, Kuzey Irak’ta Babanzâdeler, Rusçuk dolay-
lar›nda Tirsiniklio¤lu ile Alemdar Mustafa, Vidin’de Pazvando¤lu, Yanya ve çevre-
sinde de Tepedelenli Ali Pafla ile o¤ullar› bunlar aras›nda meflhur olanlar›d›r.
Âyânlar aras›nda gittikçe güçlenip bir çeflit derebeyi gibi davranarak ba¤›m-
s›zl›k aray›fl›na giriflenler bile oldu. Nitekim, III. Selim döneminde neredeyse
taflra eyaletlerinin büyük ço¤unlu¤u için âyân egemenli¤inden bahsetmek
mümkündür. Bu âyânlar›n güçlerinin fark›nda olan Bab›âlî ise genelde onlar ile
çat›flmaktan ziyade anlaflma yolunu tercih etti. Yeni kurulacak Nizâm-› Cedit
ordusuna destek vermeleri istendi ve özellikle Anadolu’daki baz› âyânlar da
bulunduklar› bölgelerde yeni ordu için asker toplad›. Buna ra¤men Rumeli’de-
ki baz›lar› ise Nizâm-› Cedit’e muhalefet etmifllerdi. Böylesi bir geliflmenin pek
çok sebepleri mevcuttu. Ancak bunlar aras›nda özellikle yeni kurulan ordunun
finansman› meselesinin önemli bir rolü oldu¤u vurgulanmal›d›r. Zira, bu bir çe-
flit eski t›mar ve zeamet sistemini canland›rma amac›na dayan›yordu. Çevrede
bulunan toprak gelirlerinin merkezden kontrol edilmesi manas›na gelen bu te-
flebbüs taflradaki güç odaklar›n› etkisizlefltirme ve zay›flatma demekti. Zira, bu
âyânlar sadece temsili bir sifat sahibi de¤idiler, bilakis bölgelerindeki tar›m ve
ticarete yön veren kiflilerdi. Yüzbinlerce insan› ilgilendiren ekonomik çark›n
önderleri idi. Merkez ile âyânlar›n bu çat›flmas› k›sa zaman içerisinde devlete
karfl› isyanlar ile neticelendi. Bu isyanlar, özellikle Rumeli’de salt devleti u¤rafl-
t›rmakla kalmad›¤› gibi -afla¤›da görülece¤i üzere- III. Selim’i tahtan uzaklaflt›-
racak olaylar›n geliflmesinde de etkili oldu.
4. Ünite - Islahatlar ve ‹ç Buhranlar Dönemi 77
Da¤l› ‹syanlar›
Rumeli’de özellikle Avusturya ve Rusya savafllar›ndan sonra, merkezî idareye bafl-
kald›rm›fl bir tak›m âyan, bafl›bozuk ve askerler toplanm›flt›. Gerek bunlar ve ge-
rekse bir tak›m baflka âsi topluluklar ortaya ç›kt›. Bu guruplar otorite bofllu¤undan
istifade ile asayifl ve toplumsal huzuru olumsuz manada etkilemeye bafllad›. Her ne
kadar takibe u¤rad›larsa da bafllang›çta Filibe ve Deliorman gibi korunmalar›n›
sa¤layan da¤l›k bölgelere kaçt›lar. Bu isyanc› topluluklara “Da¤l› Eflkiyas›” veya
“K›rcali Eflkiyas›” ad› verild›. Bunlar devlet otoritesine meydan okuyabilecek gücü
kendilerinde görüyorlard›. Ayr›ca, hem çevre hem de merkezdeki baz› menfaat
odaklar› ile s›k› iliflkiler kurdular. Di¤er taraftan merkezden gönderilen vezirlerin
bölgesel ç›kar sahipleri ile anlaflamamas›, bir tak›m adaletsiz uygulamalar, âyân ve
vezirler aras› çat›flmalar bu isyanlar› do¤rudan besliyordu.
Özellikle, 1790-95 y›llar› aras›nda Deliorman, Tuna, fiumnu, Edirne ve Serez
aras›ndaki da¤l›k m›nt›kalarda devleti u¤raflt›ran pek çok eflk›ya ortaya ç›kt›. 1793
tarihinde Edirne Bostanc›bafl›s›n›n gayretleriyle söz konusu eflk›ya ile anlaflma yo-
luna gidilip, bir k›sm› affedilmek suretiyle topluma kazand›r›ld›. Ancak, özellikle
baz› âyânlar›n güdümünde bulunan bir tak›m eflk›ya guruplar› ise sindirilememifl
ve III. Selim’in ifadesiyle bu durum kendilerini “âleme maskara” etmiflti. Gümülci-
ne âyân› Mestan A¤a, Dimetoka âyan› Halil Usta, Fere âyân› Ahmed Haseki gibi
âyânl›¤›n› ilan eden Da¤l› eflkiyas›n›n yan› s›ra bir tak›m Yeniçeriler de bunlara ka-
t›ld›. Devlet bu guruplar ile u¤raflam›yor ve görevlendirilen pek çok vali ise bafla-
r›s›z oluyordu. Nitekim, 1795 tarihinde Rumeli valisi Hakk› Mehmed Pafla’n›n bu
sorunun üzerine gitti¤i, ancak de¤iflik bask› guruplar›n›n etkisiyle azledildi¤i bilin-
mektedir. Bu durum, gerek bölgelerinde gerekse merkezde da¤l› eflk›yalar›n›n
güçlü siyasi ba¤lant›lar›n›n oldu¤unu göstermektedir. ‹syanlar›n›n zaman zaman
kontrol d›fl›na ç›karak Edirne ve Çatalca’ya kadar gelebildikleri görülen bu güçler
nihayetinde, Kad› Abdurrahman Pafla komutas›ndaki Nizâm-› Cedit askeri taraf›n-
dan bast›r›labildi. Yine de Rumeli içlerine kaçan Da¤l› eflkiyas› baz› âyânlar›n ya-
n›na s›¤›narak varl›klar›n› sürdürdü ve siyasi otorite aç›s›ndan tehlike oluflturmaya
devam etti. Afla¤›da da¤l› eflk›ya guruplar›n› yönlendiren ve merkezi gücü kabul
etmeyen baz› âyânlar›n sebep oldu¤u isyanlardan bahsedilecektir.
riteye kolayl›kla itaat etmemesinin bir örne¤iydi. Nitekim bölgeye tayin edilen ba-
z› valiler zaman zaman merkeze karfl› bu yolu deneyecekti.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
isim atanm›flt›. Ordunun yoklu¤unda flehrin asayiflinin temini için Nizâm-› Cedit as-
keri karakollara da¤›t›ld›. Bu s›rada bo¤azlar›n korunmas› için Trabzon’dan 2000
AMAÇLARIMIZ civar›nda yamak
AMAÇLARIMIZ getirildi. 25 May›s 1807 sabah› Nizâm-› Cedit elbiseleri giydirile-
ce¤i flayias› yay›larak bir anda bu yamaklar tahrik edildi. Kabakç› Mustafa ad›nda
birini kendilerine önder edinerek ayakland›lar. O y›l Vehhabi tehlikesi yüzünden
K ‹ T A P hac›lar›n Mekke’ye
K ‹ T A P girememeleri zaten baflkentte olumsuz bir hava estirmiflti. Ni-
zâm-› Cedit askerinin karakollarda bulunmas›ndan rahats›z olan zümreler böyle bir
hadiseyi hemen de¤erlendirdiler. Nitekim, baz› vâizler askere giydirilen pantolon
TELEV‹ZYON ve ceketinT Edinen
L E V ‹ Z Ycaiz
O N olmad›¤› yaygaras›n› ç›kararak zaten infial içerisinde bulu-
nan kamuoyunu etkilemeye çal›flt›lar. Bo¤az taraf›ndan say›lar› sürekli artan gurup
amaçlar›n›n Nizâm-› Cedit’i kald›rmak oldu¤unu aleni bir flekilde ilan etti.
Bu isyan›n s›radan bir kalk›fl olmad›¤› ortadayken, III. Selim bir tak›m yanl›fl
‹NTERNET ‹ N T E R N Eetkisi
yönlendirmelerin T alt›nda kalarak fliddet kullanmadan bu ifle son verece¤ini
düflündü. 26 May›s 1807 günü Bab›âlî’den isyanc›lara bir nasihat heyeti gönderildi.
‹syanc›lar Nizâm-› Cedit birliklerinin k›fllalar›na çekilmelerini isteyince bu arzular›
4. Ünite - Islahatlar ve ‹ç Buhranlar Dönemi 81
flafl›rt›c› bir biçimde kabul edildi. Ertesi günü isyan alevi, yay›larak önce Topha-
ne’ye ard›ndan da Et Meydan›’na s›çrad›. Topluluk gittikçe büyümüfltü ve taleple-
rini sadaret kaymakam› Köse Musa arac›l›¤› ile padiflaha iletti. Buna göre, Nizâm-›
Cedit hareketinin organizatörleri olarak kabul edilen 11 kiflinin kendilerine veril-
mesi ve bu oca¤›n ilga edilmesi isteniyordu. III. Selim, bu isimlerden üç tanesini
silmeye çal›flt›ysa da art›k geri dönüfl mümkün de¤ildi. Bu kifliler ele geçirilerek fe-
na bir flekilde katledildiler. III. Selim Nizâm-› Cedit oca¤›n› la¤vetti¤ini ilan etti. So-
nunda, isyanc›lar padiflaha itimat edilemeyece¤inden hareketle hilafetinin geçersiz
oldu¤una dair bir fetva kopartarak, III. Selim’in saltanat›na son verdiler. III. Selim
de 29 May›s 1807’de IV. Mustafa ad›na tahtan feragat etti. Nice ümit ve zahmetler-
le kurulmaya çal›fl›lan Nizâm-› Cedit, statükoyu temsil eden güçler taraf›ndan usta-
ca tasfiye edildi.
teflekkil bu heyet “Rusçuk Yârân›” olarak bilinir. ‹flte bu kadronun özel gayretleriy-
le Alemdar Mustafa Pafla III. Selim’i yeniden tahta ç›karmaya teflebbüs etti. Bu s›-
rada, payitahtta sadaret kaymakaml›¤› ve fleyhülislaml›k makamlar›nda k›sa süreli
de¤ifliklikler olmuflsa da eski ekip yeniden iflbafl› yapt›. Bu karmafla s›ras›nda son
derece usulsüzlükler ve yolsuzluklar yap›larak devlet hazinesi adeta çarçur edildi.
‹stanbul’da ise asayiflsizlik hâkim olup, özellikle yamaklar›n taflk›nl›¤› engellene-
meyecek durumdaydi.
Rusçuk yârân›, III. Selim’i yeniden tahta geçirmek için de¤iflik stratejileri uy-
gulamaya koyuldular. Öncelikle, Refik Efendi ‹stanbul’a gelerek IV. Musta-
fa’n›n yak›nlar›na tesir etmeye çal›flt›. Yeniçerilerin itaatsizliklerinden bahsede-
rek Alemdar Mustafa Pafla’n›n ba¤l›l›klar›n› iletti. Hedefi Alemdar’› askeriyle
birlikte ‹stanbul’a getirip III. Selim’i yeniden padiflah yaparak âsileri yok et-
mekti. Buna mukabil, IV. Mustafa’n›n adamlar› ise III. Selim’i ortadan kald›rma
planlar›yla meflguldüler. Tam da bu aral›k sadaret kethüdal›¤›na III. Selim’e
düflman olan ve yukar›da ismi geçen Tayyar Mahmud Pafla getirildi. Bir süre
sonra ise o da sürgüne gönderildi. Rusçuk yârân› ve eski düzen taraftarlar› ara-
s›nda son derece ilginç bir mücadele devam ediyordu. Bu, sivil ve askeri bü-
rokrasinin stratejik noktalar›n› elde tutma yar›fl›yd›. Netice olarak, Alemdar’›n
IV. Mustafa’ya sad›k oldu¤u fikri kabul ettirildi. Mütareke biter bitmez Ruslara
karfl› mücadele için Tuna cephesine geri dönme flart›yla Alemdar’›n askeriyle
‹stanbul’a gelmesi uygun bulundu.
Alemdar Mustafa Pafla, Serdar-› Ekrem ile birlikte Edirne’den ‹stanbul’a ha-
reket etti. Bundan birkaç gün önce ise, P›narhisar› Âyân› Ali A¤a’y› yollam›fl ve
Bo¤az Nâz›r› Kabakç› Mustafa’y› öldürtmüfltü. Yamaklar Ali A¤a’y› kalede ku-
flatmalar›na ra¤men onu ele geçirememifllerdi. Bu s›rada ordunun flehre girdi¤i
haberleri yay›l›yordu. IV. Mustafa ve devletin ileri gelenleri Sancak-› fierif’i tes-
lim almak için ‹ncirli’de orduyu karfl›lad›lar. Orduyla birlikte gelen Alemdar,
IV. Mustafa’ya ba¤l›l›¤›n› iletti. Sadrazam daha sonra Bab›âlî’ye geçti. Alem-
dar’›n yan›nda gelen 5-6 bin kiflilik silahl› ve garip k›yafetli askerler ortam› bir
anda de¤ifltirdiler. ‹syana sebep olan devlet adamlar› ve zorbalar birer ikifler
ele geçirilip ya idam ediliyor ya da görevden al›n›yordu. Sadrazam bu iflten
memnundu, zira böylelikle daha ba¤›ms›z ve güçlü bir pozisyonda olaca¤›n›
düflünüyordu. Fakat, Alemdar’›n Kaptan-› Derya Seydi Ali Pafla’y› azletmek
üzere harekete geçmesi saray›n dikkatini çekti. Zira, padiflah ve Valide Sultan
buna raz› olmam›fllard›. Durum gittikçe girift bir hal almaya bafllam›flt›. Sadra-
zam çevresinden gelen telkinler ile Alemdar’›n ve Rusçuk yârân›n›n gerçek
amaçlar›n›n eski padiflah› tahta geçirmek oldu¤unu IV. Mustafa’n›n yak›nlar›na
anlatmak istediyse de buna muvaffak olamad›.
çeri askeri pejmürde bir haldeydi. Bu tezat durum asl›nda derinlerde yatan düfl-
manl›¤› besleyici özellikteydi.
Nitekim, bu hoflnutsuzlu¤un ne dereceye geldi¤i çok k›sa süre bir içerisinde;
Ramazan ay›nda hem de Kadir Gecesinde anlafl›ld›. Yeniçeriler 16 Kas›m 1808’de
Bab›âlî’yi basarak Sadrazam Alemdar Mustafa Pafla’n›n kona¤›n› kuflatt›lar. Nere-
deyse 9-10 saatlik bir çat›flma sonras›nda saray›n hemen yan› bafl›nda bulunan ko-
na¤›nda Alemdar yaln›z b›rak›lm›flt›. Yard›m gelmeyece¤ini anlayan eski Rusçuk
ayan› köflkün tavan›nda bulunan yüzlerce yeniçeriyle birlikte ölümü göze alarak
mahzende bulunan cephaneli¤i infilak ettirdi. Akabinde yeniçeri isyan› yay›ld› ve
Sened-i ‹ttifak’a imza atanlar›n hemen hemen hepsi bu isyan sonucunda katledil-
di. Saray› kuflatmaya çal›flsalar da al›nan tedbirler sonucunda daha fazla ilerleye-
meyen yeniçerinin durmas› için padiflah onlar› affetti¤ini ilan etti. Bu s›rada 17 Ka-
s›m 1808’de IV. Mustafa olaylar›n büyümemesi için öldürüldü. Böylece, Nizâm-›
Cedit hareketi ile bafllayan reform süreci bu hadise ile sona ermiflti. II. Mahmud ise
yaklafl›k 17 y›l sonra büyük bir otokrat oldu¤unu gösterinceye dek devlet ifllerini
tedricen yoluna sokmaya bafllad›.
4. Ünite - Islahatlar ve ‹ç Buhranlar Dönemi 85
Özet
N
A M A Ç
III. Selim’in ›slahat giriflimi olan Nizâm-› Cedit’i NA M A Ç
Alemdar Mustafa Pafla’n›n hangi flartlar alt›nda
1 aç›klayabilmek 3 baflkentte düzeni sa¤layabildi¤ini saptayabilmek
Nizâm-› Cedit III. Selim ve baz› devlet adamlar›- Kabakç› Mustafa isyan›ndan sonra Nizâm-› Cedit
n›n öncülü¤ünde 18. yüzy›l›n sonunda bafllat›l- taraftarlar› Rusçuk Ayan› Alemdar Mustafa Pa-
m›fl bir ›slahat projesidir. Devletin merkez yöne- fla’n›n yan›na s›¤›nm›fllard›. Rusçuk Yârân› deni-
timi özellikle askeri alanda kabuk de¤ifltirmeye len bu gruptan baz›lar› bir süre sonra devlet yö-
çal›flm›fl ve bundan sonra di¤er bölüm ve birim- netiminde etkili konuma yeniden getirildiler. Ba-
lerde de ›slahat düflüncesi yay›lm›flt›r. Levent K›fl- flar›l› bir taktikle sadrazam› ikna ederek Alemdar
las›nda ayn› adl› bir ordu kurulmufl ve modern Mustafa Pafla’y› askeriyle birlikte ‹stanbul’a getir-
manada askerlik e¤itimi verilmifltir. Devlet ordu- diler. Bundan sonra, IV. Mustafa’dan yana tav›r
yu besleyecek flekilde bir tak›m e¤itim kurumla- ald›¤› görünen Alemdar’›n askerleri baflkentteki
r› açm›fl ve silah sanayini gelifltirmeye çal›flm›flt›r. isyanc›lara cezalar›n› vererek flehirde asayifli sa¤-
‹flte Nizâm-› Cedit bu yeni düzeni simgeleyen sü- lad›lar. Bu s›rada, bir oldubittiyle sarayda IV.
rece verilen isimdir. Mustafa ve ekibi s›k›flt›r›larak III. Selim’in yeni-
den tahta geçirilmesine çal›fl›ld›ysa da III. Selim
N
AM A Ç
‹mparatorluk çevresindeki iktidar sahipleri ayan-
lar ile burada meydana gelen isyanlar› iliflkilen-
IV. Mustafa’n›n adamlar› taraf›ndan katledildi.
Ölümden son anda kurtulan II. Mahmud ise
2
direbilmek Alemdar’›n yan›na gelmeyi baflard› ve yeni padi-
III. Selim döneminde taflrada devlet otoritesin- flah ilan edilerek Alemdar Mustafa Pafla da sadra-
den bahsetmek neredeyse mümkün de¤ildir. 16. zam oldu.
Yüzy›ldan itibaren kademeli bir flekilde önemi
artan bölgesel aileler hanedanl›¤a dönüflerek
ayan denilen zümreleri oluflturmufltur. Bu kifliler
zamanla merkezin güç kayb› nispetinde özerklik
ve güçlerini art›rm›flt›r. Rumeli ve Anadolu böl-
gesinde bu ayanlar›n bir k›sm› ekonomik ve si-
yasi ç›karlar› u¤runa Osmanl› devleti ile mücade-
le edip isyan etmifllerdir. Ayr›ca, Rumeli bölge-
sinde bulunan da¤l› eflkiyas›n› destekleyerek
uzun y›llar devleti u¤raflt›rm›flt›r.
86 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Kendimizi S›nayal›m
1. 18. yüzy›l›n ortalar›ndan itibaren Divân-› Hümâ- 6. Farkl› zamanlardaki ayan siyaseti ile ilgili afla¤›daki
yûn’un ifllevini gören, devlet meselelerinin görüflüldü- ifadelerden hangisi yanl›flt›r?
¤ü platformlara ne ad verilir? a. 1765 tarihinde ayan seçimi Bab›âlî’nin kontrolü-
a. Meclis-i Ayan ne verilmifltir.
b. Meclis-i Tanzimat b. Ayanlar genelde bölge halk› taraf›ndan seçilirdi.
c. Divân-› Riyaset c. Seçilen ayanlara bölge valileri onay verirdi.
d. Divân-› Havas d. 1786’da fiehir Kethüdal›¤› uygulamas›na geçildi
e. Meclis-i Meflveret e. 1791’de ayanl›k ilga edildi.
2. 1791 tarihinde Viyana elçili¤i s›ras›nda haz›rlad›¤› 7. 1790-1806 aras›nda Rumeli’de Osmanl› devletini u¤-
sefaretnâmesi ile Nizâm-› Cedit oluflumda paay sahibi raflt›ran eflk›ya isyanlar›na ne ad verilir?
olan Osmanl› elçisi kimdir? a. Oval›
a. Lorenzo b. Da¤l›
b. ‹shak Bey c. K›ratl›
c. Ebubekir Rat›b Efendi d. Efeli
d. Yusuf Agâh Efendi e. Day›
e. Moral› Seyyid Ali
8. 1807 tarihinde bo¤aza yerlefltirilen yamaklara Ni-
3. Afla¤›dakilerden hangisi III. Selim’in Nizâm-› Cedit zâm-› Cedit elbisesi giydirilece¤i flay›as› ile ortaya ç›kan
için haz›rl›k aflamas›nda yapt›¤› uygulamalardan biri isyan ile ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi yanl›flt›r?
de¤ildir? a. Bu isyan›n elebafl›s› Kabakç› Mustafa’d›r.
a. Baz› devlet adamlar›na lây›ha yazd›r›lmas› b. Nizâm-› Cedit hareketini hedef alm›flt›r.
b. Yeniçerilerden görüfl al›nmas› c. Islahat komisyonundaki önemli kiflileri öldür-
c. Elçilik raporlar› haz›rlat›lmas› müfllerdir.
d. Bir tak›m yabanc› eserlerin Türkçe’ye çevirilmesi d. III. Selim’in padiflahl›¤›n› onaylam›fllard›r.
e. Islahat için on kiflilik bir uygulama komisyonu e. Asilerin talepleri Sadrazam kaymakam› taraf›n-
kurulmas› dan iletilmifltir.
4. Afla¤›dakilerden hangisinde Nizâm-› Cedit askeri ye- 9. Alemdar Mustafa Pafla’n›n yan›na s›¤›n›rak yeniden
tifltirilmeye bafllanm›flt›r? III. Selim’i tahta geçirmeye çal›flan devlet görevlilerine
a. Aksaray K›fllas› ne ad verilmifltir?
b. Et Meydan› a. Vidin yârân›
c. Levent Çiftli¤i b. ‹flkodra yârân›
d. Arnavutköy Çiftli¤i c. Rusçuk yârân›
e. Rami K›fllas› d. Tuna yârân›
e. Silistre yârân›
5. Afla¤›dakilerden hangisi Anadolu’da devleti u¤raflt›-
ran ayanlardan biridir? 10. Sekban-› Cedit afla¤›dakilerin hangisinin yerine ku-
a. Tirsiniklio¤lu ‹smail rulmufltur?
b. Y›l›ko¤lu Süleyman a. Sened-i ‹ttifak
c. Pazvando¤lu Osman Pafla b. Yeniçeri Oca¤›
d. Tayyar Mahmud Pafla c. Nizam-› Cedit
e. Kara Mahmud Pafla d. Eflkinci Oca¤›
e. Baruthane
4. Ünite - Islahatlar ve ‹ç Buhranlar Dönemi 87
Amaçlar›m›z
N
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra;
Avrupa’da bafl› çeken ‹ngiltere ve Fransa’n›n temel politikalar›n› ve 1807 Til-
sit Antlaflmas› ile Fransa’n›n Avrupa siyasetindeki dengeleri nas›l de¤ifltirdi¤i-
N
ni irdeleyebilecek,
Avrupa’daki güç yar›fl›n›n Osmanl› Devleti’nin d›fl iliflkilerine yans›mas›n›
analiz edebilecek ve Çanakkale Antlaflmas›’n›n Osmanl› Devleti ve ‹ngiltere
N
aç›s›ndan önemini kavrayabilecek,
Osmanl›-Rus Savafllar›n› ve Osmanl› Devleti’nin devletleraras› iliflkilerde yal-
N
n›z kalmamak için sürdürdü¤ü çabalar› de¤erlendirebilecek,
Uluslar aras› dengeler bak›m›ndan Bükrefl Antlaflmas›’n›n önemini aç›klaya-
bileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• Tilsit Antlaflmas› • Balkanlar
• Çanakkale Antlaflmas› • Bükrefl Antlaflmas›
• Bo¤azlar
‹çindekiler
• AVRUPA GÜÇ DENGES‹NDE
OSMANLI DEVLET‹’N‹N
Avrupa Güçleri ve YALNIZLAfiMASI
Osmanl› Tarihi Osmanl› Devleti: • ‹NG‹L‹ZLER’LE ‹TT‹FAK:
(1789-1876) Savafllar ve Antlaflmalar ÇANAKKALE ANTLAfiMASI
(1807-1812) (5 OCAK 1809)
• YEN‹DEN OSMANLI-RUS SAVAfiI VE
BÜKREfi ANTLAfiMASI
Avrupa Güçleri ve Osmanl›
Devleti: Savafllar ve
Antlaflmalar (1807-1812)
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
Fransa’ya yak›nlaflmas› karfl›s›nda Osmanl› Devleti’nin takip edece¤i tek bir siyaset kalm›fl-
t›. Zira Fransa ile dost kalarak Rusya savafl›n› bitirmek mümkün de¤ildi.
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
Fransa’n›n Arabuluculu¤u ve Osmanl›-Rus Antlaflmas›
Frans›z-Rus Savafl› s›ras›nda Osmanl› hükümetinin beklentisi, Rusya’n›n kesin bir
K ‹ T A P K ‹ T A P ve dolay›s›yla Rus bask›s›ndan kurtulmakt›. Ancak, geliflmeler
yenilgiyle u¤ramas›
tam tersi yönde geliflti. Fransa savafl› kazanmas›na ra¤men, Tilsit Anlaflmas›yla Os-
manl› aleyhine Rusya ile bir ittifak kurdu. Ancak, Napolyon da hemen Osmanl›
TELEV‹ZYON Devleti’ninT Edostlu¤unu
L E V ‹ Z Y O N kaybetmek istemiyordu. Antlaflman›n flartlar›ndan birisi de,
Ruslar›n Osmanl›larla bar›fl yapmas›n› sa¤lamakt›. Rusya ile savafl hali devam eden
ve her cephede çaresiz kalan Osmanl› hükümeti, Frans›zlar›n arabuluculuk talebiy-
le Rusya ile görüflmeler yapmaya bafllad›.
‹NTERNET ‹NTERNET
5. Ünite - Avrupa Güçleri ve Osmanl› Devleti: Savafllar ve Antlaflmalar (1807-1812) 91
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
besinden faydalanmak için onun affedilip bu görevi yerine getirmesine karar verdi. Fran-
s›z Albay Guilleminot’un da kat›ld›¤› görüflmeler sonuç verdi. Galip Efendi ve Rus müzake-
reci General Laflkaref aras›nda Yergö¤ü çevresindeki Slobozia’da AMAÇLARIMIZ
26 A¤ustos 1807’de bir AMAÇLARIMIZ
mütareke metni imzaland›. 7 maddeden oluflan ve gelecek y›l›n Nisan ay›na kadar geçerli-
li¤i olan anlaflma metni Osmanl›lar› bir nebze de olsa rahatlatt›.
K ‹ T A P K ‹ T A P
Buna göre, Eflak ve Bo¤dan gibi iflgal alt›ndaki yerler otuz befl gün içinde Rus-
ya taraf›ndan boflalt›lacakt›. Osmanl› ordusu nihai bir bar›fl antlaflmas› imzalanana
kadar bu yerlere asker sevk edemeyecekti. Osmanl›lar sadeceT E‹smail, L E V ‹ Z Y O‹brail
N ve Ka- TELEV‹ZYON
las’ta bir miktar asker bulundurabilecekti. Rus askerleri çekildikçe Osmanl› asker-
leri Tuna’n›n karfl› k›y›s›na geçebileceklerdi. Rus donanmas› iflgal etti¤i Bozcaa-
da’y› boflaltacak ve Bo¤azlar› abluka alt›nda tutmayacakt›. Buna karfl›l›k Osmanl›
‹NTERNET ‹NTERNET
Devleti de, Rus donanmas›n›n Bo¤azlar’dan Karadeniz’e girip ç›kmas›na izin vere-
cekti. Ruslar ayr›ca Osmanl› taraf›n›n, isyanc› S›rplarla da mütareke yapmas› konu-
sunda bask› yapt›lar. Ancak, bu flart›n ileri sürülmesi devletler hukukuna ayk›r› idi.
Zira, devlet kendi tebaas› ile nas›l bir mütareke yapabilirdi? Ruslar bu durumu dik-
kate alarak isyanc› S›rplar aras›nda bir miktar Rus tebaas›n›n da oldu¤unu ileri sür-
düler. Neticede bar›fl antlaflmas› imzalanana kadar S›rplarla da mütareke ilan edil-
di. Ard›ndan Osmanl› ordusu k›fllamak üzere Edirne’ye do¤ru hareket etti.
Ruslarla bir ateflkes antlaflmas› yap›lmas›nda Frans›z elçi Sebastiyani’nin önemli
rolü vard›. Osmanl› Devleti’ni düfltü¤ü zor durumdan adeta kendisinin kurtard›¤›n›
düflünen Sebastiyani, devletin iç iliflkilerine de kar›flmak gibi kabul edilemez davra-
n›fllar sergiledi. Baz› valilikler için tayin ve azil talepleri bile öne sürdü. Bu flekilde
devletin iç ifllerine müdahale edilmesi, Bab›ali’nin otoritesini hiçe saymak demekti.
Bab›ali de bir nevi otoritesini göstermek ve siyasi kargaflaya son vermek için bir di-
zi idam karar› verdi. Sebastiyani ile yak›n iliflkileri olan Divan-› Hümayun tercüma-
n› Aleko Bey (Alexandre Sutzo) de ayn› flekilde görevi d›fl›na ç›karak baz› devlet ifl-
lerine müdahale etmeye bafllam›flt›. Bu davran›fllar›ndan dolay› Aleko Bey idam
edildi. Asl›nda bu Frans›zlar›n Osmanl› iç ifllerine kar›flmalar›na bir cevap idi. Bu ge-
liflmeye Sebastiyani çok sert bir tepki gösterdi ve Bab›ali’de s›k›nt› yaratt›. Kabakç›
isyan›n›n önde gelenlerden biri olan Kazanc› Mustafa, o s›rada ele geçirdi¤i Gümüfl-
hane emaneti görevinde Bab›ali’nin otoritesi d›fl›na ç›k›yordu. Daha fazla nüfuz sa¤-
lamas›ndan çekinildi¤i için onun hakk›nda da idam karar› verildi ve uyguland›. Öte
yandan, yukar›da belirtildi¤i gibi Reisülküttap Galip Efendi hakk›nda da idam kara-
r› verilmifl ancak kendisine duyulan ihtiyaç dolay›s›yla affedilmiflti. Bütün bu idam
92 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
kararlar›n›n anlam›, iç ve d›fl ifllerde çaresiz kalan ve otorite sa¤lamakta güçlük çe-
ken Bab›ali’nin son derece riskli politik kararlar almak zorunda kalmas›yd›.
Di¤er taraftan Rus Çar› I. Aleksandr, bu anlaflmay› onaylamad›. Osmanl› Devle-
ti ile bar›fl görüflmelerini kesti. Ancak Fransa’n›n talebine uyarak Eflak’› boflaltt›.
Rusya, ‹ngiltere ile Fransa aras›nda arabuluculuk girifliminde bulundu. ‹ngiltere
Avrupa’da as›l rakibi olarak Fransa’y› görüyordu. Bu bak›mdan Fransa’yla anlafl-
mak yerine bu ciddi rakibinin güç kaybetmemesi için karfl› saflarda olmay› tercih
etti ve Rusya’ya olumsuz cevap verdi. Rusya ise bu geliflmeden sonra, Fransa’ya
daha fazla yak›nlaflt›. Asl›nda has›m iki devlet olan Rusya ve Fransa, Osmanl› top-
raklar›n› paylaflmak üzere diplomatlar› vas›tas›yla anlaflmaya çal›fl›yordu.
Fransa ve Rusya’n›n anlaflmas›ndan rahats›z olan Osmanl› Devleti, söz konusu
planlardan haberdar olmasa bile kendi kaderiyle ilgili olumsuz kararlar› tahmin
edebiliyordu. ‹stanbul’un elinde Fransa’ya alternatif olarak, ‹ngiltere ile ittifak se-
çene¤i vard›. Bu yöndeki imkanlar de¤erlendirildi ve Üçlü ‹ttifak’›n bozulmas›ndan
sonra Osmanl›-‹ngiliz münasebetlerini tekrar kurma yoluna gidildi. Böylece, yeni
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDEittifak› antlaflmas› yap›ld› (1809). Asl›nda bu süreçte, II. Mah-
bir Osmanl›-‹ngiliz
mud’un daha flehzadeli¤inden beri vaatlerini takip etti¤i Fransa’ya karfl› duydu¤u
D Ü fi Ü N E L ‹ M kuflkular›nD Üönemli
fi Ü N E L ‹ M
etkisi oldu. Zira, Sebastiyani’den sonra ‹stanbul’da bulunan
Frans›z maslahatgüzar›na her vesile ile, Fransa ‹mparatoru’nun sadece söz verdi¤i,
fakat davran›fllar› ile Osmanl› menfaatlerine karfl› siyaset takip etti¤inin mesaj› ve-
S O R U S O R U
rilip, yeni aray›fllar›n içinde olundu¤u anlat›lmaya çal›fl›ld›.
SIRA
D ‹ K S‹ZDE
KAT SIRA
Osmanl› Devleti KS‹ZDE
D ‹ K aleyhine
AT Napolyon’un Rusya ile pazarl›klar›: ‹ki taraf aras›nda konuflulan
konular çok hayali maddeleri bar›nd›r›yordu demek mübala¤a olmaz. Bir tasar›ya göre,
Eflak, Bo¤dan ve Bulgaristan Rusya’ya b›rak›l›rken; Arnavutluk, Mora ve Girit Fransa’ya ve-
N N
SIRA
D Ü fi ÜS‹ZDE
NEL‹M DSIRA
Ü fi Ü NS‹ZDE
EL‹M
rilecekti. Avusturya’n›n pay›na ise Bosna b›rak›lm›flt›. S›rbistan ise bir Avusturya prensi yö-
netiminde ba¤›ms›z bir devlet olacakt›. Daha genifl bir paylafl›m› konu edinen di¤er tasar›-
S O R U
AMAÇLARIMIZ da ise taraflarS önceki
O R U paylafl›lan yerlere ek olarak Osmanl› topraklar›n›n daha önemli par-
AMAÇLARIMIZ
çalar› üzerinde pazarl›k ettiler. Var›lan sonuca göre Rusya, Trakya ve ‹stanbul’u al›yordu.
D‹KKAT Fransa ise EgeD ‹adalar›,
K K A T Suriye ve M›s›r’›, Avusturya da Makedonya’n›n bir k›sm›yla Selanik’i
K ‹ T A P K ‹ ‹stanbul
alacakt›. Fakat, T A P ve Bo¤azlar›n Ruslara b›rak›lmas›na Napolyon raz› olamad›. An-
lat›lanlara göre Napolyon, ‹stanbul’un tek bafl›na bir imparatorluk kadar önemli oldu¤u-
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
nu belirtip Marsilya’n›n bir kap›s›n›n da Bo¤azlar oldu¤unu söylemiflti.
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZ 1800’lü y›llar›n
SIRAbafllar›nda
S‹ZDE
AMAÇLARIMIZ Avrupa’daki ittifaklarda ‹ngiltere ve Fransa’n›n bafl› çekmesini
1 neye ba¤l›yorsunuz?
‹NTERNET ‹NTERNET
KD Ü‹ fi ÜT NAE L P‹ M DKÜ fi‹ ÜTdönüm
Rusya tarihinin N EAL ‹ PM noktalar› hakk›nda flu kitab› okuyunuz: Nicholas V. R›asanovsky-
Mark D. Steinberg, (2011), Rusya Tarihi, (çeviren Figen Dereli), ‹stanbul.
S O R U S O R U
TELEV‹ZYON Osmanl›-Rus
T E L E V ‹ Z Y OSavafl›’n›n
N Devam› (1809-1810)
‹spanya’da baflar›s›z olan Napolyon, ‹ngiltere karfl›s›nda pozisyonunu korumak
D‹KKAT D‹KKAT
için Do¤u Avrupa’da Rusya ile anlaflmaya çal›flt›. Nitekim, Rus Çar› ve Napolyon,
Prusya’daki Erfurt kentinde buluflarak Avrupa politikalar›nda ortak ad›m atmaya
N N
‹ N T E RS‹ZDE
SIRA NET ‹SIRA
N T E RS‹ZDE
NET
karar verdiler. 12 Ekim 1808’de imzalad›klar› antlaflma ile Avrupa’daki dengeleri
yeniden sarst›lar. ‹ngiltere’ye karfl› Fransa’ya verdi¤i destek sayesinde Rusya, Eflak
ve Bo¤dan’›n yan›nda, Finlandiya’y› da topraklar›na katacakt›. Fransa ise ‹span-
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
ya’da krall›k hanedan›n de¤ifltirilmesini Rusya’ya kabul ettirdi. Ayr›ca taraflar bu
maddeler çerçevesinde ‹ngiltere’yi de resmen bir bar›fl anlaflmas›na zorlayacakt›.
K ‹ T A P K ‹ T A P
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
5. Ünite - Avrupa Güçleri ve Osmanl› Devleti: Savafllar ve Antlaflmalar (1807-1812) 93
Öte yandan, Rusya ile Osmanl› Devleti’nin savafl hali sürüyordu. 1808’de ya-
p›lan mütareke sonras›nda ve Yafl kentinde devam eden bar›fl görüflmelerinden
hiçbir sonuç ç›kmad›. ‹stanbul’daki ihtilal ve kar›fl›kl›klar› kendileri aç›s›ndan
yeni bir f›rsat olarak gören Ruslar, Eflak ve Bo¤dan’›n kendilerine b›rak›lmas›
konusunda taviz vermek istemediler. Reisülküttap Galib Efendi baflkanl›¤›ndaki
Osmanl› diplomatlar› müzakereyi tek tarafl› olarak keserek kenti terk ettiler.
Rusya zaten bölgedeki iflgallerine devam etmek istedi¤i için ‹smail, ‹brail ve
Yerköy taraflar›na asker göndererek bu diplomatik manevraya askerî karfl›l›k
verdi (Nisan 1808).
Rus tehlikesi büyürken ‹stanbul’da sadaret makam›nda bir de¤ifliklik yapma ge-
re¤i duyuldu. 21 Kas›m 1808’de sadrazam olan Memifl Pafla azledilip yerine eski
sadrazamlardan olup o s›rada Halep valisi olan Yusuf Ziya Pafla getirildi (1 Ocak
1809). Yusuf Ziya Pafla ‹stanbul’a gelir gelmez hemen savafl haz›rl›klar›n› bafllatt›.
Savafl konusunda toplanan bir istiflare meclisinde ordunun Rumeli’ye hemen hare-
ket etmesine karar verildi. Temmuz ay›nda Sancak-› fierif’i teslim alan seksen ya-
fl›ndaki Sadrazam Yusuf Ziya Pafla, ordunun bafl›nda Edirne’ye do¤ru hareket etti.
Yusuf Ziya Pafla, Frans›zlar›n M›s›r’dan ç›kar›lmas› için yap›lan savafllara kat›lm›fl
ve pek baflar›l› olamam›flt›. Yeniçeriler ise disiplinden uzak, modern savafl teknik-
leri hakk›nda bilgisiz ve yeteneksiz bir durumdayd›. Davutpafla’dan Edirne’ye do¤-
ru yola ç›kan yeniçeri ordusunun mevcudu dört bini silahl› savaflç› birlikler olmak
üzere toplam befl bin neferdi. Rus ordusu ise bafllar›nda askeri alanda isim yapm›fl
komutanlar› bulunan, silah aç›s›ndan sorunsuz, e¤itim kapasitesi bak›m›ndan bat›-
l› metot ve teknik bilgilerle donanm›fl birliklerden olufluyordu.
Osmanl› ordusu Serdar-› ekrem Sadrazam Yusuf Pafla kumandas›nda savunma
a¤›rl›kl› bir plan ile fiumnu’da karargâh kurdu. Savafl›n ilk çarp›flmalar›, Ruslar›n
Tuna nehrinin sa¤ k›y›s›na geçmeleri ile Sa¤ kolda cereyan etmifltir. Bu arada Rus
ordusunda beklenmedik bir geliflme oldu ve komutan Prozorvski öldü. Onun ye-
rine Gürcü as›ll› olup çok h›rsl› ve ac›mas›z kiflili¤i ile tan›nan Ba¤rat›yan geçti. Rus
ordusu yeni komutan›n taarruz emirleriyle Maçin, Köstence ve H›rsova üzerine yü-
rüdü. Rus ordusunun durumu genel taarruza dönüflmüfltü. Rus komutan ordular›-
n› ikiye ay›rm›fl bir k›sm› Dobruca üzerinden Varna’ya hareketSIRA S‹ZDE di¤er k›s-
ederken, SIRA S‹ZDE
m› da Osmanl› ordusu ile çarp›flmaya devam etmekteydi.
Rus generalinin ordusunu ikiye bölmesi, özellikle Varna’daki kolunun deniz-
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
den Osmanl› kuvvetlerini s›k›flt›rmaya yönelmesine karfl›l›k fiumnu’daki baflar›l› sa-
vunma, ilk sald›r›lar›n› bofla ç›kard›. Ancak Tuna kolunda devam eden savaflta
Hüsrev Pafla komutas›ndaki Osmanl› ordusu Rasvat’ta a¤›r bir yenilgi S O R U ald›. Bu ye- S O R U
nilgi Ruslar›n Silistre’yi kuflatmas› ile sonuçland›. Silistre’de savunma hatt›n› olduk-
ça iyi tahkim etmifl olan Pehlivan ‹brahim A¤a baflar›l› bir savunma D ‹ K Kyapt›
AT ve Rusla- D‹KKAT
r›n Silistre muhasaras›n› kald›rtt›. ‹brahim A¤a’n›n bu baflar›s›ndan sonra Ruslar iki
saat mesafelik bir noktaya kadar geri çekildi. Bu mevkide de yap›lan meydan sa-
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
vafl›nda Osmanl› ordusu yine baflar›l› oldu. Bu meydan savafl›ndaki baflar›da ayan-
lar›n yard›ma gelmesi yan›nda, Sadrazam kuvvetlerinin de yard›ma kat›lmas›n›n
büyük etkisi olmufltu. Neticede Ruslar önce Silistre’ye oradanAMAÇLARIMIZ
da Eflak’a çekilmek AMAÇLARIMIZ
zorunda kald›lar.
‹NTERNET ‹NTERNET
94 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
D ‹ K kabul
‹ngiltere’nin Bo¤azlar›n Osmanl› Devleti tasarrufuyla kapal› tutulmas›n› K A T etmesinde, D‹KKAT
Napolyon’un Avrupa’da tatbik etti¤i kara muhasaras›n›n kendileri aleyhinde ciddi bir ge-
N N
liflme göstermesi de önemli bir rol oynad›. Kara muhasaras› bu maddeyle ‹ngiltere lehine,
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
Fransa’n›n ise aleyhine bir aç›k vermifltir.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
flimi ile art›k uluslararas› bir sorun haline gelmifltir. Osmanl› Devleti bu antlaflmadan son-
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
ra her seferinde Bo¤az’›n kapal›l›¤›n› her uluslararas› sorunda tekrar tekrar kabul ettir-
AMAÇLARIMIZ mek durumunda kalm›flt›r. Bu antlaflma ayn› zamanda Bo¤azlar ve Osmanl› Devleti üzerin-
AMAÇLARIMIZ
deki ‹ngiliz-Rus rekabetini de gün yüzüne ç›karm›flt›r. Söz konusu rekabet, ayn› zamanda
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
Bo¤azlar üzerine di¤er devletlerin de ilgisini çekmifltir.
K ‹ T A P K ‹ T A P
K ‹ T A P Bo¤azlar Meselesi
K ‹ T AvePÇanakkale Antlaflmas› hakk›nda daha fazla bilgi için flu kitab› mutla-
ka okuyunuz: Cemal Tukin, (1947), Osmanl› ‹mparatorlu¤u Devrinde Bo¤azlar Mesele-
TELEV‹ZYON si, ‹stanbul.
TELEV‹ZYON
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
YEN‹DEN OSMANLI-RUS SAVAfiI VE BÜKREfi
‹NTERNET
ANTLAfiMASI
‹NTERNET
lar›n esas ordular›n› Tuna üzerinden sevk etmek üzere olduklar›na iliflkin duyum-
lar da ‹stanbul’a gelmekteydi.
Bu duruma tedbir olarak, önce tecrübeli ve yafl› sekseni bulmufl olan Ziya Pafla
Serdar-› ekrem tayin edildi. ‹stanbul’daki haz›rl›klar› tamamlad›. ‹htiyar olmas›na
ra¤men Serdar-› ekrem olarak Edirne’ye do¤ru yola ç›kt›. Ruslar da Tuna nehrini
geçmiflti. Silistre’ye kadar gelip muhasara etmifllerdi. Köstence ve H›rsova’y› iflgal ile
ilerleyen Ruslar›n umumi taarruzu sonucunda meydan savafl› bafllad›. Tatariçe mev-
kiinde meydana gelen savafl g›rtlak g›rtla¤a bir hal ald›. Savafl›n en kritik an›nda Te-
pedelenli o¤lu Muhtar Pafla’n›n yetiflmesi ile savafl› Osmanl› Devleti kazanm›flt›. Tatariçe Savafl›: Osmanl›-
Rus Savafl›, 1809 y›l›
Uzun zamand›r muhasara alt›ndaki ‹smail ve ‹brail kaleleri zahiresizlik ve mühim- boyunca devam etmiflti.
mats›zl›k yüzünden teslim olmak zorunda kalm›flt›. Ancak bu teslimden Ruslar›n Ruslar Tatariçe isimli yerde
Osmanl› Ordusu ile büyük
hiçbir kazanc› olmad›. Çünkü bu süreçte oldukça büyük kay›plar vermifllerdi. bir meydan savafl›na giriflti.
Osmanl› askerleri bu
savaflta cesaret ve
Ruslar›n Balkanlar’da ‹lerlemeleri kahramanl›klar›n›
Ruslar 1810 y›l› bahar›nda, yeni baflkomutanlar› Kamenski idaresinde olarak Bal- sergileyerek güçlerini
kan›tlad›lar. Savafl bütün
kanlar›n kuzeyinde üç koldan büyük bir taarruza bafllad›lar. Dobruca’da toplanan fliddetiyle sürerken
Ruslar Edirne, Silistre, fiumnu ve Ni¤bolu üzerinden sald›r›ya geçtiler. Özellikle Tepedenlizade Muhtar
Pafla’n›n yard›mc›
Ni¤bolu üzerinden yap›lan sald›r› çok fliddetli oldu ve ordunun moralini bozdu. kuvvetlerle Osmanl›
Ancak Osmanl› Ordusunun Lofça savunmas› baflar›l› olmufltu. En az›ndan moral ordusunun yard›m›na
yetiflmesi, savafl›n
aç›dan yeterli bir savunma idi. neticesine tesir etti. Osmanl›
‹ki kol halinde ilerleyen Rus ordusu komutan› Kamenski Sadrazam ve Serdar-› ordusu bu sayede önemli bir
zafer kazand›. Ruslar ise
ekrem Yusuf Ziya Pafla’n›n mütareke teklifine, ma¤rur bir flekilde ancak devletinin a¤›r kay›plar vererek Silistre
öne sürdü¤ü tüm koflullar kabul edilirse savafl› b›rakaca¤› karfl›l›¤›n› verdi ve fium- önlerindeki istihkamlar›na
nu üzerine yürüdü. Hatta, “fiumnu’yu ald›ktan sonra, bar›fl görüflmelerini ‹stanbul s›¤›nd›lar (24 Ekim 1809).
Bir müddet sonra da
önlerinde yapaca¤›z” gibi fütursuz ifadelerde bulunuyordu. Ancak fiumnu’da bü- kendileri için daha güvenli
yük bir ma¤lubiyete u¤rad› (4 A¤ustos 1810). Bundan sonra Rus ordusu Rusçuk’a olan Tuna nehrinin Eflak
taraf›na geçtiler.
do¤ru çekilmek zorunda kald›. Varna önlerine yard›ma giden Osmanl› donanmas›
da Ruslar›n mevzi mevzi çekilmelerine neden oldu. Rusçuk’taki muhasaray› çözüp
oradan da ç›kmak mecburiyetinde kalan Rus ordusu Silistre’ye çekildi. Ruslar çe-
kilirken flehirleri yak›p y›k›yorlard›. Ancak baflka bir koldan sald›r›ya geçmekten
de kaç›nm›yorlard›. Çünkü bu esnada S›rplar da isyan etmiflti. Ruslar bu karmafl›k
ortamdan faydalanarak Rusçuk, Yergö¤ü ve Ni¤bolu’yu zabt ettiler, hatta Lofça’ya
kadar ilerlediler. Rusçuk’a sald›ran Rus ordusuna karfl› koymak için yard›ma giden
Halil Pafla ordusu ise Batin civar›ndaki meydan savafl›nda a¤›r bir yenilgi ald›. Ha-
lil Pafla hayat›n› kaybetti. Al›nan ma¤lubiyette, komuta kademesinin yerinde karar
alamamas› ve h›zl› hareket edememesinin de etkisi vard›. Öyle ki Osmanl› Serdar-
› ekremi, zaman›nda Halil Pafla’ya yard›ma gitseydi a¤›r bir yenilgi yerine parlak bir
zafer kazan›labilirdi.
Batin galibiyetinden sonra psikolojik üstünlü¤ü ele geçiren Ruslar›n moralini
Fransa’n›n Rusya aleyhine izledi¤i sald›rgan politikalar bozuyordu. Böylece savafl
meydan›nda Ruslar aç›s›ndan her fley yolunda giderken, siyasi alanda Ruslar’la
Frans›zlar›n aras›n›n radikal bir flekilde aç›lmas› kaç›n›lmazd›. Bunun üzerine Rus-
lar, Balkanlar’da bu kadar ilerlemiflken, avantajl› durumlar›n› hemen kazanca çe-
virmeye karar verdiler. Elde ettikleri yerleri bir bar›fl antlaflmas›yla korumak istedi-
ler. Osmanl› Devleti ile hemen bar›fl yapma arzusunu dile getirmeye bafllad›lar.
Öte yandan Osmanl› taraf›nda, 1811 y›l›nda Ruslar›n Balkanlar’daki ilerlemele-
ri üzerine baflar›s›z bulunan Yusuf Ziya Pafla Serdar-› ekremlik görevinden al›nd›.
98 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Yerine ‹brail’de Ruslar› yenme baflar›s› gösteren ‹brail naz›r› Laz Ahmet Pafla, 15
Nisan 1811 tarihinde Serdar-› ekrem tayin edildi.
Frans›z tehlikesi büyürken Ruslar›n bar›fla ihtiyaç duydu¤u ortada olmas›na ra¤-
men, Osmanl› Devleti ile bu flartlarda bar›fl antlaflmas› imzalamak istemiyorlard›.
Rusya ordu kumandan›n› hastal›¤› sebebiyle görevden al›p yerine Kutuzof’u tayin
etmiflti. Kutuzof, Çariçe II. Katerina zaman›nda Larga ve Maçin savafllar›nda görev
yapan tecrübeli bir askerdi. Yeni kumandan Kamenski gibi hayalperest ve küstah
bir kiflili¤e de sahip de¤ildi. Di¤er taraftan, Osmanl› Serdar-› ekremi Rusçuk’u ala-
rak askerine moral kazand›rm›flt›. Temmuz 1811’de elde edilen bu baflar›, Tuna
nehrini geçme niyetine dönüfltü. Yeni hedef Osmanl› ordusunun ikiye bölünmesi
anlam›na geliyordu ki bu çok büyük stratejik bir hata idi. Bu isabetsiz karar neti-
cesinde Osmanl› ordusu a¤›r bir yenilgi alm›flt›.
Bu yenilgiye ra¤men, Sirozlu ‹smail Bey komutas›ndaki Osmanl› ordusu Tuna’y›
geçip Kalafat’ta büyük bir zafer kazand›. Sirozlu ‹smail Bey bir tak›m askeri taktik-
lerle Rus askerlerini flafl›rtmay› da baflard›. Ancak durum bir siper savafl›na dönüfltü
ve iki taraf da bariz bir üstünlük sa¤layamad›. Ruslar, Rusçuk civar›nda haz›rl›ks›z
durumda olan Osmanl› birlikleri üzerine sald›rd›. Rus ordusu, Rusçuk’u muhasara-
ya devam etti. Yergö¤ü civar›nda olan Sadrazam da Ruscuk’a do¤ru ilerledi.
Ancak, durumun kritik olmas› nedeni ile Serdar-› Ekrem, Rus general Kutu-
zof’dan mütareke istemek zorunda kald›. Çünkü Serdar-› ekrem ile Osmanl› or-
dusunun esas bölümü aras›nda Ruslar yer tutmufllard›. Buna ra¤men Rus gene-
ral hemen mütareke ça¤r›s›n› kabul etti. Mütareke karfl›l›¤›nda yirmi milyon
sterlin verilmesini ve Seret suyuna kadar olan bölgenin Ruslara terk edilmesini
istedi. Bu istekler çok makul görünüyordu. Çünkü Osmanl› ordusu zor bir du-
rumdayd›.
Yusuf Ziya Pafla: Kör Yusuf Rusya, bar›fl antlaflmas› karfl›l›¤›nda ise Baserabya ile Eflak ve Bo¤dan’› istedi.
Pafla diye de an›l›r. Gürcü
as›ll›d›r. Diyarbak›r, Bunlara ilaveten S›rbistan’a bir nevi muhtariyet sa¤layan bir maddeyi de ayr›ca
Erzurum, Ç›ld›r ve Trabzon flart kofltu. Ahmet Pafla, Seret suyunun s›n›r olarak mütareke flartlar›na konulma-
valiliklerinde bulundu. 1798
y›l›nda ‹zzet Mehmed s›n› kabul etti. Bunun üzerine esas müzakereler Yer¤ö¤ü’nde bafllam›fl oldu. Os-
Pafla’n›n
SIRA S‹ZDE azledilmesiyle manl› delegesi seçilenler, Sultan II. Mahmut’un Seret nehri de¤il de Prut’un hu-
SIRA S‹ZDE
sadrazam oldu. 1805’de
istifa etti. Daha sonra tekrar dut olabilece¤i fleklindeki emrini bildirdiler. Rus general bu iste¤i kabul etmeye-
Erzurum, Basra, Ba¤dat ve rek, Serdar-› ekrem maiyyetindeki on iki bin kiflilik Osmanl› ordusunun kendisi-
D Ü fi Üvaliliklerine
Halep N E L ‹ M atand›.
‹kinci defa sadrazaml›¤a
ne misafir Dolarak
Ü fi Ü N E Lteslim
‹M edilmesini, aksi halde tamam›n›n öldürülece¤i tehdidin-
getirildi. Savaflta yararl›l›k de bulundu. Serdar-› ekrem bu oldu-bittiyi kabul etmek durumunda kald›. Bu-
gösteremeyince
S O R U 1811’de
azledildi. 1816’da Sak›z’da
nun üzerineS RuslarO R U Rusçuk taraf›na, Serdar-› ekrem de fiumnu taraf›na çekilmek
öldü. zorunda kald›.
D‹KKAT
Ancak buD ‹esnada
KKAT
Napolyon Bonapart Ruslarla istedi¤i ittifak› kuramad›¤› için,
Ruslar› tekrar s›k›flt›rabilmenin yollar›n› ar›yordu. Napolyon, Osmanl› hükümetine
Ruslarla savaflmaya devam etmesi yönünde telkinde bulunmaya bafllad›. Osmanl›
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
yöneticileri Napolyon’un tekrar savafl kart›n› oynamas›na izin vermeyerek bar›fl gö-
rüflmelerine karar verdiler. Ruslar›n da ayn› flekilde bar›fl görüflmelerine devam et-
AMAÇLARIMIZ me yanl›s›AMAÇLARIMIZ
olmalar› üzerine antlaflmaya konu olan maddeler, biraz da hafifletilmifl
bir flekilde görüflülmeye baflland›.
K ‹ T A P 1806-1812 Osmanl›-Rus
K ‹ T A P Savafllar›n› farkl› bir aç›dan ve karfl›laflt›rarak flu kitaplar›n ilgili
bafll›klar›ndan okuyunuz: Kurat, Akdes Nimet, (1970), Türkiye ve Rusya: XVIII. Yüzy›l So-
nundan Kurtulufl Savafl›’na Kadar Türk-Rus ‹liflkileri (1798-1919), Ankara; Vernadsky,
TELEV‹ZYON George, (2009),
T E L E VRusya
‹ Z Y O N Tarihi, (Çeviren: Do¤ukan M›zrak, Egemen Ç. M›zrak), ‹stanbul.
‹NTERNET ‹NTERNET
5. Ünite - Avrupa Güçleri ve Osmanl› Devleti: Savafllar ve Antlaflmalar (1807-1812) 99
N N
SIRA S‹ZDE
‹kinci madde ise af maddesidir. Her iki devlet de gerek savafl, gerekse askeri SIRA S‹ZDE
harekatlar esnas›nda kendi tebaas›ndan olanlar› affedecekti. Bu madde, savafl›n ce-
reyan etti¤i bölgedeki etkin hassasiyeti ortaya koymaktad›r.
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
Üçüncü madde ise önceki antlaflmalar›n yürürlükte oldu¤unun teyidi ile alakal›-
d›r. Bu antlaflma maddesiyle, Ruslar›n Osmanl› Devleti ile yapt›¤› antlaflmalarda ka-
zançl› oldu¤u hissi a¤›r basmaktad›r. Osmanl› Devleti aç›s›ndan Kise,
‹ TRusya
A P ile Üçlü ‹t- K ‹ T A P
tifak’ta oldu¤u gibi, Rusya’n›n denge unsuru olarak görüldü¤ünü ortaya koymaktad›r.
Dördüncü madde Tuna ve Prut bölgelerindeki s›n›rlar› ve esaslar› ortaya koyan
bir düzenlemedir. Bu maddede Rusya Devleti, Prut ve Tuna nehri ve nehirdeki
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
adalar›n s›n›rlar›n› çizme gayretinde bulunmaktad›r. Taraflar buralarda askeri ve ti-
cari varl›¤›n› hissettirmek istemektedir.
Beflinci ve alt›nc› madde s›n›r tespit ve iade maddesidir. Bu maddelere göre Ef-
lak ve Bo¤dan, Prut suyu ve Eflak’›n kara k›sm› savafltan önceki ‹ N T E hali
R N E Tile Osmanl› ‹NTERNET
Devleti’ne iade edilecekti. Ancak Osmanl› Devleti iki y›l boyunca bölgeden vergi
almayacakt›. Ayr›ca bu bölge ile ilgili daha önceki antlaflmalardaki maddeler baki
100 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
kalacakt›. Anadolu yakas›ndaki hudut, savafltan önceki hali esas al›narak aynen
Osmanl› Devleti’ne iade edilecekti.
Yedinci madde ise mübadele maddesidir. Rusya’ya b›rak›lan bölgelerdeki Müslü-
man ve Türk ahali isterlerse mallar›n› bedeli ile sat›p Osmanl› s›n›rlar›na göçebile-
cekti. Ayn› durum Osmanl› taraf›nda kalan yerlerdeki H›ristiyanlar için de geçerliydi.
Sekizinci madde ise S›rplar›n isyan›na dair maddedir. S›rplar›n cezaland›r›lma-
yaca¤› ve bir nevi özerkli¤ini ifade eden bir metindir. Bu madde ile art›k Rusya’n›n
S›rplar› korumac› tutumlar› daha da netleflmifl bulunuyordu. Cezaland›r›lmayacak-
lar› garantiye al›nmak suretiyle, S›rplar›n Osmanl› topraklar› içerisindeki milliyetçi
fikirlerini yaymalar› ve geliflmelerinin önü aç›lmak isteniyordu.
Dokuzuncu ve onuncu maddeler ise, esirlerin de¤iflimi ve iki tarafa ait halk ara-
Kutuzof: 1745 y›l›nda
s›ndaki ticari vb. alacak verecek konular›n›n nas›l yap›laca¤›na iliflkin idi.
Petersburg’da do¤du. 14 On birinci madde ise, antlaflman›n karfl›l›kl› imzalanmas›ndan sonra, asker ve
yafl›nda Rus ordusuna girdi. donanman›n çekilmesi konusunda idi. Asl›nda her iki taraf›n donanmalar› da kar-
Polonya ve Osmanl›
ordusuna karfl› savaflt›. fl›l›kl› olarak hareket edemez bir haldeydi.
General Suvarov’dan savafl On ikinci madde ise Yafl Antlaflmas›’nda geçen Garb ocaklar› korsanlar›n›n
teknik ve taktikleri ö¤rendi.
1805’te Frans›z birliklerine Rusya ile ticaretini düzenleyen maddesinin ibkas› idi. Bu madde, Rusya’n›n Akde-
karfl› zafer kazand›. Ayn› y›l niz’de ticaret yapma iste¤i ve orada var olma gayretinin devam› niteli¤indedir.
a¤›r bir yenilgi al›nca
görevden uzaklaflt›r›ld›. On üçüncü madde ise, Osmanl› s›n›rlar› d›fl›nda bir konu olan Rus-‹ran ihtilaf-
Bo¤dan’daki Rus ordusunun lar›nda Osmanl› Devleti’nin arabuluculu¤unun Ruslar taraf›ndan kabulüne dairdir.
komutan› yap›ld›.
Osmanl›lar› birkaç kez
On dördüncü madde ise dostluk maddesidir. Her iki devlet de bar›fl antlaflma-
yenilgiye u¤ratt›. 28 May›s s›n›n bu flartlarda kabulünü onaylamakla birlikte, olas› karfl›l›kl› tecavüz ve s›n›r afl-
1812’de yap›lan Bükrefl ma hareketlerini durdurma amac›n› vurgulamaktayd›. Bu maddeye göre, kabul
Antlaflmas›’na zemin olan
görüflmelerde bulundu. edilen s›n›rlar her halükarda baki olacakt›. On befl ve on alt›nc› maddeler imza yet-
Ancak acil bar›fl isteyen Rus kisi ve teyidi ile alakal› maddelerdir.
Çar› ile ayn› fikirde olmad›¤›
için görevden al›nd›. Ruslar, aral›klarla da olsa yaklafl›k alt› y›l süren savafltan ald›klar› bölgelerden
sadece Beserabya bölgesini topraklar›na katt›lar. Osmanl› Devleti’nin savafl sebebi
sayd›¤› Eflak ve Bo¤dan ise Osmanl› topraklar›nda kald›. Prut nehri, her iki devle-
tin de kabul etti¤i do¤al bir s›n›r olarak kayda geçirildi. Baserabya bölgesinin Rus-
lar’da kalm›fl olmas› sebebiyle, Kili Bo¤az›n› da onlar ele geçirdiler. Bu durum, Tu-
na nehrinin bu a¤z›nda Osmanl› Devleti kadar var olmalar› ve söz sahibi olmalar›
anlam›na geliyordu. Eflak çeflitli imtiyazlar kazanm›flt›. Bu savafl sonras› S›rbistan
ba¤›ms›zl›¤›n› ilan etme hayalini ertelemek zorunda kald›. Osmanl› Devleti aç›s›n-
dan mesele sadece S›rbistan’›n ba¤›ms›zl›¤›n›n engellenmesi de¤ildi. S›rbistan’a ta-
n›nan yeni imtiyazlar, Mora yar›madas›nda da ba¤›ms›zl›k isteklerinin dile getiril-
mesine yol açt› ve Ruslar›n da aleni desteklerinin görülmesine neden oldu.
Rusya aç›s›ndan Bükrefl Antlaflmas› de¤erlendirilecek olursa, Avrupa ve Os-
manl› iç siyasetindeki geliflmeler Rusya’n›n lehine yorumlanabilecekken Rusya’n›n
kendi pay›na az bir fleylerle yetinip Bükrefl Antlaflmas›’n›n imzalamas›n› hatal› bir
politika olarak görmek çok do¤ru de¤ildir. Ruslar mant›kl› hareket ederek risk al-
maktan kaç›nm›flt›r. Bükrefl Anlaflmas›’na imza atmalar›n›n alt›nda yatan esas se-
bep; Avrupa’daki durum idi. Özellikle Napolyon’un Avrupa’ya tahakküm emelleri
Rusya’n›n gözünü korkutan ana unsurdu. Osmanl› iç siyasetindeki geliflmeler Rus-
lara cesaret vermekle beraber, Napolyon’un Avrupa içlerine do¤ru ilerlemesi her
fleye ra¤men Ruslar› korkutuyordu. Bundan dolay› bir an evvel antlaflmay› imzala-
man›n yoluna bakt›. Netice olarak Ruslar, bu antlaflma ile baz› ç›karlar›n› bir süre-
li¤ine ertelemek zorunda kald›lar.
S O R U S O R U
5. Ünite - Avrupa Güçleri ve Osmanl› Devleti: Savafllar ve Antlaflmalar (1807-1812) 101
Özet
N
A M A Ç
Avrupa’da bafl› çeken ‹ngiltere ve Fransa’n›n te- N
A M A Ç
Avrupa’daki güç yar›fl›n›n Osmanl› Devleti’nin
1 mel politikalar›n› ve 1807 Tilsit Antlaflmas› ile 2 d›fl iliflkilerine yans›mas›n› analiz edebilme ve
Fransa’n›n Avrupa siyasetindeki dengeleri nas›l Çanakkale Antlaflmas›’n›n Osmanl› Devleti ve
de¤ifltirdi¤ini irdeleyebilme ‹ngiltere aç›s›ndan önemini kavrayabilme
Frans›z-Rus Savafl›’nda Rusya zor anlar yaflad›. Avrupa’daki güç yar›fl›, XIX. yüzy›l›n bafl›nda çok
Çat›flmalar›n en fazla k›z›flt›¤› Friedland savafl›n› h›zl› bir flekilde geliflti. Avrupa, ‹ngiltere ve Fran-
Frans›zlar 14 Haziran 1807 tarihinde kazand›. Rus sa aras›nda iki kutuplu bir hale gelmiflti. Di¤er
Çar›n›n Frans›zlar’dan bar›fl iste¤i üzerine Napol- devletler bu iki devlet etraf›nda kümeleniyordu.
yon ile Çar Aleksand›r bulufltular ve Tilsit bar›fl Napolyon’un amac›, Avrupa’n›n tek hâkimi ol-
antlaflmas›n› imzalad›lar. Tilsit antlaflmas›n›n Os- makt›. ‹ngilizler, Rusya ile ittifak halinde olup,
manl› Devleti aç›s›ndan çok önemli anlamlar› Osmanl›’n›n Rusya’ya savafl ilan etmesini istemi-
vard›. Fransa, Osmanl› Devleti ile birlikte dav- yordu. Çünkü Fransa karfl›s›nda Ruslar’›n güç du-
ranmaktan vazgeçece¤i gibi, ‹stanbul’u Rusya ile rumda kalmas›n› istemiyordu. ‹ngilizler, güç du-
bar›fl yapmaya zorlayacakt›. Buna karfl›l›k Rusya rumda bulunan Osmanl› Devleti’nin bu duru-
da Fransa ile ‹ngiltere aras›nda bir uzlaflma sa¤- mundan faydalanarak ‹stanbul önlerine kadar
lanmas›na çal›flacakt›. Osmanl› yönetimini Eflak geldi. Fakat flehri iflgal etmekten vazgeçerek ge-
ve Bo¤dan’› Ruslara terk etmeye ikna edece¤ine ri döndü. Frans›z elçisinin ‹ngilizlerin flehri iflga-
dair madde, zaten Osmanl›-Rus savafl›n›n baflla- le giriflemeyece¤i tahmini do¤ru ç›km›flt›. Bu du-
mas›na sebep olan bir durumdu. Napolyon Os- rum Ruslar’› da hayal k›r›kl›¤›na u¤ratt›. Geri dö-
manl›lar›n savafl› bafllatmas›na neden olan duru- nen ‹ngiliz donanmas›, bu defa M›s›r’a yönelip
ma ra¤men böyle bir maddeyi antlaflmaya koy- ‹skenderiye’yi iflgal etti. Ancak k›sa sürede bura-
mas›, Osmanl›larca dostça bir yaklafl›m de¤ildi. y› boflaltmak zorunda kald›. ‹ngilizler k›sa bir sü-
Bu maddenin devam›nda, Osmanl› Devleti’ni ik- re sonra Osmanl› Devleti ile anlaflma yollar›n›
na edemedi¤i durumda ise, Rusya’ya askeri yar- arad›. Bunun sonucunda Kal’a-i Sultaniye ya da
d›mda bulunaca¤› ifadesi vard›. Bu antlaflma, Na- di¤er ifadeyle Çanakkale Antlaflmas›, 5 Ocak 1809
polyon’un çizmeye çal›flt›¤› Avrupa ve Osmanl› tarihinde imzaland›. On iki maddeden oluflan bu
stratejisinin aç›k bir göstergesidir. Bu da Avru- antlaflman›n Osmanl› Devleti aç›s›ndan en önem-
pa’da Ruslar›n yard›m›n› temin etmek, Osmanl› li taraf›, Bo¤azlar›n yabanc› donanmalara karfl›
Devleti’ne flirin görünmek, Ruslar’dan yana hare- kapal› tutulmas› ilkesini ‹ngiltere’ye kabul ettir-
ket imkan›n› elinde tutmak demekti. Tilsit’teki mek idi. ‹ngiltere aç›s›ndan önemi ise, Bonapart
Frans›z-Rus görüflmeleri, Bonapart’›n Osmanl› taraf›ndan Britanya adas›na uygulanan “kara mu-
Devleti’ne ve topraklar›na bak›fl aç›s›n› çizmiflti. hasaras›”n› Bo¤azlarda aflm›fl olmas›yd›.
N
Rusya’y› ma¤lup etmifl olmas›na ra¤men, Avru-
pa’da Rus yard›m›na duydu¤u ihtiyac› Osmanl› Osmanl›-Rus Savafllar›n› ve Osmanl› Devleti’nin
A M A Ç
düflmanl›¤›n›n ard›na gizliyordu. Ancak Osmanl› 3 devletleraras› iliflkilerde yaln›z kalmamak için
devlet adamlar›, Napolyon’un bu davran›fl›n›n sürdürdü¤ü çabalar› de¤erlendirebilme
ikiyüzlü politik bir manevra oldu¤unu biliyorlar- 1808 tarihli mütarekeden bir sonuç ç›kmay›nca
d›. ‹ngiliz ve Rus tehlikesine karfl› Fransa’y› da Rusya, ‹smail ve ‹brail’i ele geçirmiflti. Osmanl›
kaybetmemek için bu duruma göz yumuyorlar- ordusu sadrazam Yusuf Pafla komutas›nda fium-
d›. Fakat, bir y›l sonraki Erfurt görüflmelerinde nu’da bir karargah kurdu. ‹lk etapta baflar›l› bir
bu ikiyüzlülük ayyuka ç›kt›. Her ne kadar Erfurt savunma yap›lmas›na ra¤men, daha sonra Hüs-
görüflmeleri Avrupa’n›n genel siyaseti üzerine ya- rev Pafla komutas›ndaki Osmanl› ordusu yenilgi-
p›l›yor olsa da, Ruslar›n Osmanl› topraklar› üze- ye u¤rad›. Ard›ndan Silistre’yi kuflatan Ruslar ba-
rindeki emellerinin Napolyon taraf›ndan destek- flar›s›z oldu ve geri çekilmek durumunda kald›.
lendi¤ini ayan beyan ortaya koydu. Napolyon’un Rus Çar› ile Tilsit ve Erfurt’ta Os-
manl› aleyhine antlaflmalar yapmas› ise, Osman-
102 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Kendimizi S›nayal›m
1. XIX. yüzy›l›n bafllar›nda Fransa ile savafl halinde olan 6. Napolyon ile Rus Çar› aras›nda Avrupa meseleleri-
Rusya’n›n zor durumda kalmas›n› istemedi¤i için, Os- nin görüflüldü¤ü ve Osmanl› aleyhine kararlar›n al›nd›-
manl›lara Ruslar ile savaflmamay› telkin eden devlet afla- ¤› görüflmeler aras›nda afla¤›dakilerden hangisi yer al›r?
¤›dakilerden hangisidir? a. Erfurt
a. Avusturya b. Frankfurt
b. ‹ngiltere c. Paris
c. Prusya d. Brüksel
d. Piyemonte e. Viyana
e. Hollanda
7. Yafl ve Bükrefl Antlaflmalar›’nda Rusya’n›n Garb
2. Osmanl› Devleti ile ‹ngiltere aras›nda yap›lan Ça- Ocaklar›’yla ticaret ibkas› talebinde bulunmas›, afla¤›da-
nakkale (Kal’a-i Sultaniye) Antlaflmas›’nda ‹ngiliz taraf›, ki bölgelerden hangisinde ticaret yapma iste¤inin bir
Osmanl›lara hangi devlete karfl› iflbirli¤i güvencesi ver- göstergesidir?
mifltir? a. Balt›k
a. Rusya b. Akdeniz
b. Fransa c. K›z›ldeniz
c. Prusya d. Pasifik
d. Avusturya e. Tuna Nehri
e. Hollanda
8. XIX. yüzy›l bafllar›nda Rus sald›r›lar›na maruz kalan
3. ‹ngiltere ile imzalanan Kal’a-i Sultaniye (Çanakkale) Osmanl›lar›n, Ruslarla savafllar›nda, Rus iflgaline u¤ra-
Antlaflmas›’n›n hükümleri aras›nda afla¤›dakilerden han- yan afla¤›daki yerlerden hangilerini geri alma amac› güt-
gisi yer almaz? tükleri söylenemez?
a. ‹ngilizlerin Türk esirleri serbest b›rakmas› a. K›r›m
b. ‹ki ülke aras›nda önceden cari olan ticaret hü- b. Eflak
kümlerinin devam etmesi c. Bo¤dan
c. Bo¤azlar›n yönetiminin Osmanl› uhdesinde ol- d. Azak Deniz
du¤unun kabul edilmesi e. Kafkasya
d. Karadeniz’in bir Türk iç denizi oldu¤unu ‹ngilte-
re’nin kabullenmesi 9. XIX. yüzy›l Osmanl›-Rus savafllar›nda afla¤›daki ül-
e. ‹ngiliz taraf›n›n iflgal etti¤i mahallerden ç›kmay› kelerden hangisinin kazançl› ç›kt›¤› söylenemez?
kabul etmesi a. ‹sveç
b. Yunanistan
4. Osmanl› Devleti ile Rusya aras›nda Bükrefl Antlafl- c. Romanya
mas› görüflmelerinin uzamas›nda, hangi iki nehrin tica- d. S›rbistan
ri öneme haiz adalar›n›n mülkü ile ilgili anlaflmazl›klar e. Karada¤
etkili olmufltur?
a. Don- Volga 10. 1807 Tilsit Antlaflmas›, Fransa’n›n Avrupa’da afla¤›-
b. Meriç- Prut daki devletlerden hangisiyle iyi diplomatik iliflkiler için-
c. Seyhun- Ceyhun de oldu¤unu göstermektedir?
d. Nil- Tuna a. Osmanl› Devleti
e. Tuna- Prut b. ‹ngiltere
c. Prusya
5. Rus birliklerinin 1810’da Osmanl› Devleti’ne taarru- d. Avusturya
za geçti¤i yerler aras›nda afla¤›dakilerden hangisi yer e. Rusya
almaz?
a. Silistre
b. fiumnu
c. Sivastopol
d. Ni¤bolu
e. Edirne
104 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Yararlan›lan Kaynaklar
Akflin, Sina (editör), (2009), “Siyasal Tarih 1789-1908”,
(S. Akflin-M. Kunt-S. Farooqi- Z. Toprak-H.G. Yur-
dayd›n-A. Ödekan) Türkiye Tarihi 3, Osmanl› Dev-
leti 1600-1908, ‹stanbul.
Armao¤lu, Fahir, (1997), 19. Yüzy›l Siyasi Tarihi (1789-
1914), Ankara.
Beydilli, Kemal, (1992), “Bo¤azlar Meselesi”, Türkiye
Diyanet Vakf› ‹slam Ansiklopedisi (D‹A), c. VI, ‹s-
tanbul, s. 266-269.
Jorga, Nikola, (2005), Osmanl› ‹mparatorlu¤u Tarihi,
Cilt V, ‹stanbul.
K›z›ltoprak, Süleyman, (2010), M›s›r’da Osmanl›’n›n Son
Yüzy›l›, ‹stanbul.
Kurat, Akdes Nimet, (1970), Türkiye ve Rusya: XVIII.
Yüzy›l Sonundan Kurtulufl Savafl›’na Kadar Türk-
Rus ‹liflkileri (1798-1919), Ankara.
______________, (1948), Rusya Tarihi: Bafllang›c›ndan
1917’ye Kadar, Ankara.
Lee, Stephen J., (2002), Avrupa Tarihinden Kesitler
1789-1980, Ankara.
Mufassal Osmanl› Tarihi, (1962), ‹stanbul.
Riasanovsky, Nicholas V.- Steinberg, Mark D., (2011),
Rusya Tarihi, (Çeviren: Figen Dereli), ‹stanbul.
Sander, Oral, (1989), Siyasi Tarih, ‹lkça¤lardan-1918’e,
Ankara.
Shaw, Stanford J.- SHAW, Ezel Kural, (2000), Osmanl›
‹mparatorlu¤u ve Modern Türkiye 1808-1975, (Çe-
viren: Mehmet Harmanc›) c. II, ‹stanbul.
fiirokorad, A.B., (2009), Ruslar›n Gözünden 240 Y›l K›-
ran K›rana Osmanl›-Rus Savafllar› : K›r›m-Balkan-
lar-93 Harbi Ve Sar›kam›fl, ‹stanbul.
Tukin, Cemal, (1997), Osmanl› ‹mparatorlu¤u Devrin-
de Bo¤azlar Meselesi, ‹stanbul.
Uçarol, Rifat, (2010), Siyasi Tarih 1789-2010, ‹stanbul.
Vernadsky, George, (2009), Rusya Tarihi, (Çeviren: Do-
¤ukan M›zrak, Egemen Ç. M›zrak), ‹stanbul.
6
OSMANLI TAR‹H‹ (1789-1876)
Amaçlar›m›z
N
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra;
N
XIX. yüzy›l›n ilk yar›s›ndaki iç ve d›fl sorunlar›n nedenlerini aç›klayabilecek,
N
Balkanlarda bafl gösteren ayr›l›kç› isyanlar›n sebeplerini çözümleyebilecek,
N
Bu süreçte Bab›âli’nin d›fl politikas›n› ve denge siyasetini de¤erlendirebilecek,
Radikal reformlar dönemi olarak II. Mahmud Devri’ni tan›mlayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• II. Mahmud • Hasta Adam
• Balkan Milliyetçili¤i • M›s›r Sorunu
• fiark Meselesi • Denge Politikalar›
‹çindekiler
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
sonuçlar›ndan biriydi.
N
k›sm› ‹stanbul’dan ayr›l›nca, yeniçeriler tekrar isyan ettiler (16 Kas›m 1808). Söz
konusu ayaklanmada Alemdar Mustafa Pafla hayat›n› kaybedince, II. Mahmud, ya-
n› bafl›ndaki bir ayan›n vesayetinden kurtuldu ve Sened-i ittifak
K ‹da
T hükümsüz
A P kal- K ‹ T A P
m›fl oldu.
Aky›ld›z, Ali (1998), “Sened-i ‹ttifak’›n ‹lk Tam Metni”, ‹slam Araflt›rmalar›
L EAVK‹AZLYEO NDergisi, II,
T EM T E LMEAVK‹ ZA YL EO N
209-222.
yapm›fl olan Kara Yorgi (Djordje Petroviç) adl› bir tüccar›n etraf›nda örgütlenmeye
bafllad›lar (14 fiubat 1804). 1806’dan itibaren Rusya’n›n müdahalesiyle kontrolden
ç›kan bu süreç, 1812’de Bükrefl Antlaflmas›’yla S›rplar›n baz› siyasi-idari ayr›cal›k-
lar elde etmesiyle sonuçland›. Böylece milliyetçi-ba¤›ms›zl›kç› hareketler sonucun-
da Osmanl› Devleti’nden idari ayr›cal›klar elde eden ilk toplum S›rplar oldu. Bu
geliflme, di¤er Balkan topluluklar›n› da cesaretlendirmesi ve yeni isyanlara yol aç-
mas› bak›m›ndan önemlidir. Ancak bu s›rada Napolyon’un Rusya üzerine yürüme-
sinden (Moskova Seferi, 1812) yararlanan Osmanl› Devleti, vaat etti¤i özerklik hak-
lar›n› uygulamaya koymad›¤› gibi, d›fl destekten yoksun S›rp milislerini da¤›tt›. So-
nuçta Kara Yorgi’nin Avusturya’ya firar etmesiyle isyan›n birinci perdesi de kapan-
m›fl oldu (Ekim 1813).
Bab›âli bu flekilde duruma hâkim olduktan sonra, ileri gelen S›rp feodal beyle-
Knez: Karada¤’dan rini knez ad›yla bölgelerinin meflru yöneticileri olarak kabul etti. Kara Yorgi’nin
Romanya’ya dek Slav kökenli tekrar sahneye ç›kmas›n› engellemek amac›yla nüfuzlu bir ailenin ferdi olan Milofl
toplumlar›n yaflad›¤›
bölgelerde Osmanl› Obronoviç’i; Rudnik, Alacahisar ve Pojega Büyük Knezi olarak tan›d›. Ancak mer-
yönetiminin yerel halkla kezin bölgedeki sivil ve özellikle de asker temsilcilerinin halkla uyuflamamas› ve
iliflkilerinde arac›l›k yapan
resmi temsilci. çat›flmalar›n fliddetlenmesi üzerine Milofl 1815’te Takovo kasabas›ndaki kilise önün-
de baflknez s›fat›yla S›rp isyan›n› yeniden bafllatt›. Öte yandan Napolyon’un, Mos-
kova Seferi’nde a¤›r bir yenilgiye u¤ramas› Ruslar› tekrar isyana destek verecek ko-
numa getirdi. Bu nedenle S›rplar›n taleplerini iletmek üzere ‹stanbul’a gelen heyet-
le müzakereler yap›ld›. Sonuçta Semendire ve Belgrad teslim edilince, Bab›âli Mi-
lofl Obronoviç’i baflknez olarak tan›d› ve S›rplara imtiyazl› prenslik statüsü verme-
yi kabul etti (1817). Osmanl› Devleti’nin güç kayb›na paralel olarak tam anlam›yla
Rusya’n›n himayesine giren S›rplar, Akkerman Sözleflmesi (1826) ve Edirne Antlafl-
mas›’yla (1829) özerkliklerini teyit ettiler.
• Avrupa’n›n yeni s›n›rlar› belirlenirken milliyet, din, dil gibi faktörler ve tari-
hi arka plan dikkate al›nmad›. Bu nedenle kongre kararlar›, beklenen bar›fl
ve istikrar› sa¤layamad›.
• Kongreye yön veren büyük devletler, yeni Avrupa Düzeni’ni korumak ama-
c›yla bir tak›m yeni ittifaklara girifltiler.
Viyana Kongresi’nden (1815) Navarin Olay›’na (1827) dek geçen döneme, Av-
rupa’y› yeniden kurmak, düzenlemek anlam›nda Restorasyon Devri denmifltir. Bu
dönemde Avrupa’n›n büyük devletleri, Viyana Kongresi kararlar›n› uygulayabil-
mek ve mutlakiyet yönetimlerini devam ettirebilmek için kendi aralar›nda bir ta-
k›m yeni ittifaklar kurdular. Bunlar:
Kutsal ‹ttifak: Rusya’n›n önderli¤inde Avusturya, Prusya ve sonradan Fransa’n›n
kat›l›m›yla kuruldu.
Dörtlü ‹ttifak: ‹ngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya aras›nda yap›lm›flt›r. Bu it-
tifaklarla krallar›n mutlak yönetimleri kabul edilmifl ve korunmas› amaçlanm›flt›r.
Restorasyon devrinde kurulan ittifaklardaki çözülme 1827’de ‹ngiltere’nin dörtlü it-
tifaktan ayr›lmas›yla bafllam›fl ve 1830’da ittifaklar tamamen da¤›lm›flt›r. Viyana
Kongresi, o döneme kadar geçerli olan ikili diplomatik iliflkiler yerine çok tarafl›
diplomasi metodunu getirmifltir. Böylece XIX. yüzy›l boyunca s›klaflacak olan kon-
feranslar ve kongreler [Aix la Chapelle, Troppau, Laibach, Verona Kongreleri
(1818-1822)] sistemine geçifl ve uluslar aras› iliflkilerde eflitlik esas›na dayal› diplo-
SIRA S‹ZDE Bu kongre
masi kurallar› ile devletleraras› hukukun geliflmesine katk›s› olmufltur. SIRA S‹ZDE
ile kurulan yeni Avrupa Düzeni, bir tak›m de¤iflikliklere ra¤men I. Dünya Savafl›’na
dek sürmüfltür. D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
N N
S O RS‹ZDE
SIRA U
tifak üyeleri isyana aç›ktan destek vererek kongre kararlar›na ayk›r› hareket etmifllerdir.
Hatta Osmanl› Devleti’nin Rumlar› sindirmek üzere oldu¤unu fark ettiklerinde, müttefik-
D‹KKAT D‹KKAT
ler Navarin liman›nda demirli Osmanl› donanmas›n› yakmaktan çekinmediler.
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
N N
SIRA S‹ZDE
Osmanl› Devleti, Fransa’ya karfl› ‹kinci Koalisyon Savafllar›’nda (1798-1802) yer SIRA S‹ZDE
ald›¤›ndan Viyana Kongresi’ne kat›lma hakk› vard›. Prens Metternich
K ‹ T A P Bab›âli’yi K ‹ T A P
kongreye davet ettiyse de Bab›âli, Fransa’ya karfl› yap›lan son savaflta yer al›nma-
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
d›¤› gerekçesiyle kongreye temsilci göndermeyece¤ini bildirildi. Bu mazeret, iflin
görünürdeki gerekçesiydi. Asl›nda Osmanl› Devleti toprak bütünlü¤ünün
TELEV‹ZYON büyük TELEV‹ZYON
devletlerin garantisi alt›na al›nmas›n› engellemek, egemenlik ve ba¤›ms›zl›¤›na
K ‹ T A P K ‹ T A P
gölge düflürmemek için kongreye kat›lmam›flt›r. Çünkü Bab›âli, baflta S›rplara Bük-
refl Antlaflmas›’yla (1812) vaat etti¤i ancak uygulamaya koymad›¤› ayr›cal›klar ve
‹NTERNET ‹NTERNET
Eflak-Bo¤dan konusunda Rusya’n›n bask›s›yla bir oldu-bittiye f›rsat vermek iste-
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
memifltir. Di¤er bir ifadeyle kongreye temsilci göndermeyerek aleyhinde al›nacak
kararlar›n ba¤lay›c› niteli¤ini bofla ç›karmay› hedeflemifltir.
Viyana Kongresi, XIX. ve XX. yüzy›lda Avrupa diplomasisinde en s›k kullan›lan
terimlerden biri olan fiark Meselesi’nin (Do¤u Sorunu) ilk kez‹ Nkullan›ld›¤›
TERNET uluslar ‹NTERNET
aras› bir toplant› olmas› bak›m›ndan da önemlidir. fiark Meselesi, en k›sa tan›mla;
Bat›l› devletlerin Osmanl› Devleti’ne ve co¤rafyas›na yönelik siyasi hedeflerini,
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
me giriflimleri ve mücadele sürecidir. Bu ba¤lamda fiark Meselesi, Avrupal› devlet-
ler için Osmanl› co¤rafyas›n› paylafl›m manevralar›, Rusya için güneye, s›cak de-
AMAÇLARIMIZ nizlere inme çabas›, Slavlar, Rumlar ve Araplar için ba¤›ms›zl›k mücadelesi ve Os-
AMAÇLARIMIZ
manl› Devleti için ise var olma kavgas›yd›.
K ‹ T A P Tuncer, Hüner
K ‹ (1996),
T A P Metternich’in Osmanl› Politikas› (1815-1848), Ankara.
N N
Hayranl›¤› (Philhellenism), Hümanizm koridorundan yavafl yavafl SIRA S‹ZDE tüm Avrupa’ya SIRA S‹ZDE
ç›kan felsefe, bilim ve sanat
yay›lmaya bafllad›. Avrupa’n›n ünlü fikir adamlar› ve edebiyatç›lar› kaleme ald›kla- alanlar›nda yeni görüfller
r› eserlerle Yunan isyan›n› Bat› kamuoyuna mal ettiler. ileri süren ve insanc›l yönü
AMAÇLARIMIZ a¤›r basan düflünce ak›m›.
AMAÇLARIMIZ
Öte yandan 1814’te Filiki Eterya (Philiki Hetaireia, 1894’ten itibaren Etnik-i He-
taireia olacakt›r) cemiyeti görünüflte Rumlar›n e¤itim düzeyini yükseltmek, gerçek- Rönesans: Yeniden do¤ufl,
16. yy’da ‹talya’da bafllayan
te ise ‹stanbul merkez olmak üzere Bizans ‹mparatorlu¤u’nu ihya etmek için ku- ve Avrupa’ya yay›lan bilim,
K ‹ T A P K ‹ T A P
ruldu. Aslen Korfu’lu olup sonradan Rusya’ya yerleflerek önemli mevkilere kadar edebiyat, resim ve müzik
yükselmifl bir Rum olan Capo d’Istria’n›n manevi koruyuculu¤unda kurulan cemi- alanlar›nda yaflanan de¤ifl-
meler.
yetin gerçek lideri, Rus çar›n›n harp yaveri Aleksander ‹psilanti’ydi.
Avrupal› devletler 1815’te Viyana Kongresi’nde bir araya gelerek T E L E V ‹ Z YFrans›z
ON ‹htila- TELEV‹ZYON
l›’n›n getirdi¤i ulusçu ve ayr›l›kç› fikirlerin yaratt›¤› isyanlar› bast›rma ve statükoyu
koruma gayreti içindeyken; bu kararlar›yla tam anlam›yla çeliflen bir tutumla Rum-
lar›n ba¤›ms›zl›k yönündeki çabalar›n› desteklediler. Yunan isyan› umulan›n aksi-
‹NTERNET ‹NTERNET
ne, ilk önce Mora’da de¤il Eflak ve Bo¤dan’da bafllad›. ‹psilanti bu suretle Rus yar-
d›m›n› sa¤lamay› ve Eflak-Bo¤dan halk›n› hatta bölgedeki tüm Ortodokslar› ayak-
land›rarak, Balkanlarda genel bir isyan hareketi bafllatmay› hedeflemiflti. Bu amaç-
la bir miktar askerle Prut ›rma¤›n› geçerek Nisan 1821’de Bükrefl’e gelen ‹psilan-
ti’nin giriflimiyle Rum isyan› resmen bafllam›fl oluyordu. Ancak ‹psilanti’nin hesap-
lar› tutmad›. Çünkü bölge halk› genelde Latin olup, Rumlardan farkl› bir kültür ve
gelene¤e sahipti. Bundan baflka y›llardan beri bölgeyi voyvoda unvan›yla yöneten
Rum beyleri zalim idareciler olarak ün salm›fllard›. Üstelik Bo¤dan’a giren ‹psilan-
ti’nin, Thedor Vladimiresco’yu katletmesi Romenler aras›nda nefretle karfl›lanm›flt›.
Romenler gibi Bulgarlar da Yunan ba¤›ms›zl›k davas›na hizmet etmek hevesinde
de¤illerdi. Bu sebeplerden ötürü, ‹psilanti’nin amaçlad›¤› topyekûn bir Balkan
ayaklanmas› hayali bafllamadan bitmifl oldu.
Osmanl› kaynaklar›nda “Rum Fetreti” olarak da adland›r›lan Yunan isyan› sü-
rerken, Viyana Kongresi’nde al›nan kararlar çerçevesinde oluflturulan “Dörtlü ‹tti-
fak” ‹talya’daki ihtilallar› sona erdirmek amac›yla 1821’de Laibach Kongresi’nde bir
araya geldi. Avrupa diplomasisinin bu dönemdeki en parlak simalar›ndan biri olan
114 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
1797’de befl milyon frank borç ve bir miktar da hububat vermiflti. Fransa, krall›k
idaresine geçince, bu borcu tan›makla beraber ödemeyi ask›ya ald›. Bunun üzeri-
ne Day› Hüseyin Pafla, alaca¤›na karfl›l›k olarak baz› Frans›z gemilerine el koydu.
29 Nisan 1827 günü Day› ‹zmirli Hüseyin Pafla borç meselesini tart›flt›¤› Frans›z
konsolosu Pierre Deval’in yüzüne elindeki yelpaze ile vurunca siyasi iliflkiler kesil-
di. Bu olay› bahane eden Fransa Cezayir sahillerini abluka alt›na ald› (Haziran
1827). A¤ustos ay›nda ise Osmanl› Devleti’ne durumu bildiren ve day›y› cezalan-
d›rmak için izin isteyen bir nota verdi. O s›rada Yunan isyan›yla u¤raflmakta olan
Bab›âli, Cezayir’in Frans›zlara karfl› tek bafl›na savaflabilecek kadar güçlü oldu¤u-
nu düflünüyor ve fiilen bu ifle kar›flmak istemiyordu. Zaten Cezayir’e askeri yard›m
gönderme imkân› da yoktu. Çünkü Ekim 1827’de Navarin’de donanmas› yak›lm›fl,
ertesi y›l da Rusya ile savafla girmek zorunda kalm›flt›.
Fransa bu avantajl› durumuna ra¤men, baflta ‹ngiltere olmak üzere di¤er dev-
letlerin tepkisinden çekindi¤inden Cezayir’i hemen iflgal edemedi. 1830’a gelindi-
¤inde ciddi bir iç bunal›m yaflayan Fransa hükümeti, kamuoyunun dikkatini d›fla-
r› çekmek ve prestij kazanmak için Cezayir’e General Bourmont kumandas›nda
büyük bir donanma ve kalabal›k bir ordu gönderdi (14 Haziran 1830). Bu takviye
kuvvetle Cezayir’e ç›kt›lar ve baflkent hükmündeki Cezayir flehrini iflgal ettiler (5
Temmuz 1830). Frans›zlar›n ilk ifli, yerli halk› daha kolay idare edebilecekleri dü-
flüncesiyle Türk unsurlar› sürmek oldu. Bununla beraber Cezayir’in tümünü ele ge-
çirmeleri, ancak Emîr Abdülkâdir komutas›ndaki direniflçilerin yenilmesiyle müm-
kün olabildi (1847). ‹çinde bulundu¤u flartlar nedeniyle Cezayir’in iflgalini sadece
protesto etmekle yetinen Bab›âli, direniflçilerin yenilmesi ve Avrupal› devletlerinin
de iflgali onaylamalar› karfl›s›nda mecburen durumu kabullendi. Böylece Kuzey Af-
rika’da ilk kez toprak kaybeden Osmanl› Devleti, güçlü bir sömürgeci devlet olan
Fransa ile do¤rudan s›n›r komflusu oldu.
SIRA S‹ZDE Fransa’n›n Cezayir’i ‹flgali daha sonra Afrika k›tas›n› siyasi, ticari ve kültürel aç›dan nas›l
SIRA S‹ZDE
3 etkilemifltir?
D Ü fi Ü N E L ‹ M ‹ran-Osmanl›
D Ü fi Ü N E L ‹ MSavafllar› ve Erzurum Antlaflmas›
II. Mahmud devrinde Osmanl› Devleti sadece bat›da de¤il, do¤uda da s›n›rlar›n›
S O R U korumak için S Oyo¤un
R U çaba sarf etti. XVIII. yüzy›l sonunda Kaçar Hanedan›’n›n yö-
netimi alt›na giren ‹ran, ‹ngiltere ile Fransa aras›nda müthifl bir nüfuz mücadelesi-
ne sahne oldu. fiah Feth Ali Han Kafkasya ve Hindistan’› ele geçirmesine destek
D‹KKAT D‹KKAT
vereceklerini vaat eden Fransa ile 1807’de Finkestein Antlaflmas›’n› imzalad› ve bu
çerçevede Frans›z uzmanlar ‹ran ordusunu e¤itmeye bafllad›. Ancak Avrupa’da de-
N N
SIRA S‹ZDE ¤iflen siyasiSIRA S‹ZDE ve Napolyon’un tercihleri nedeniyle Fransa’n›n ‹ran’a ilgisi
dengeler
azal›nca, fiah bu defa ‹ngiltere’ye yaklaflarak ordusunun e¤itimini ‹ngiliz subaylara
verdi. ‹ran topraklar›yla yak›ndan ilgilenen bir di¤er ülke olan Rusya ise 1815’te
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
‹ran’› Aras nehrine kadar geri çekilmek zorunda b›rakm›flt›. Ard›ndan da ‹ngilte-
re’nin bölgedeki etkinli¤ini sona erdirmek ve Osmanl› devletini zay›flatmak ama-
K ‹ T A P
c›yla ‹ran’› KOsmanl›
‹ T A P
Devleti’ne karfl› k›flk›rtt›. Bu nedenle Anadolu’da ‹ranl›lar s›n›r
boylar›nda Osmanl› topraklar›na vur-kaç takti¤i ile girip bölge halk›na büyük za-
rar vermeye bafllad›lar. S›n›r boylar›nda yaflayan konargöçer afliretlerin de alet edil-
TELEV‹ZYON
di¤i bu türTsald›r›lar›n
ELEV‹ZYON
ard› gelmeyince, Osmanl› Devleti ‹ran’a savafl ilan etti (1820).
Bu s›rada Mora’da Rumlar aras›nda bafllayan k›p›rdanmalar, ard›ndan da Yanya’da
Tepedelenli Ali Pafla isyan› gibi nedenlerden ötürü, devlet do¤u cephesine gerek-
ti¤i kadar askeri kuvvet sevk edemedi. Bu durumun fark›nda olan ‹ran flah›, o¤ul-
‹NTERNET ‹NTERNET
6. Ünite - Köklü De¤iflim ve Dönüflüm: II. Mahmud Devri 119
lar›ndan Abbas Mirza’y› Do¤u Anadolu’ya, Mehmed Ali Mirza’y› ise Irak’a sevk et-
ti. Osmanl› ordular›, kuzey’de Erzurum önlerine kadar gelen, güneyde ise Bitlis
üzerinden Diyarbak›r’a yönelen ‹ran kuvvetleri karfl›s›nda fazla direnemediler. An-
cak bu s›rada ortaya ç›kan kolera salg›n› ‹ran ordusunu k›r›p geçirince, fiah bar›fl
istemek zorunda kald›. Yap›lan müzakereler sonucunda iki devlet aras›nda 1746
y›l›nda yap›lan bar›fl anlaflmas› esas al›narak, Erzurum Antlaflmas› imzaland› (28
Temmuz 1823) ve Osmanl› Devleti do¤u cephesindeki savafl› sona erdirmifl oldu.
D Ü fi Ü N E L ‹ M M›s›r Sorunu
D Ü fi Ü N E L ‹ M
fiark Meselesi’nin önemli bölümlerinden birini teflkil eden M›s›r Sorunu, XIX. yüz-
S O R U y›lda Osmanl› S ODevleti’ni
R U parçalanman›n efli¤ine getirmifltir. Bat›l› devletlerin bu dö-
nemde Osmanl› Devleti’ni nitelemek için s›k kulland›klar› terimlerden biri olan
Hasta Adam (l’Homme “Hasta Adam” ›n M›s›r Valisi Kavalal› Mehmed Ali Pafla gibi güçlü bir varisinin or-
Malade):
D ‹ K KÇar
A T I. Nikola’n›n D‹KKAT
‹ngiliz diplomat Hamilton taya ç›kmas›, genelde ç›kar ve statüko kavramlar›n› özdefllefltiren Avrupal› devlet-
Seymour’la görüflmesinde ler ve Rusya aç›s›ndan kabul edilebilecek bir geliflme de¤ildi. Bu denklem nede-
N N
Osmanl› topraklar›n›n
SIRA S‹ZDE
paylafl›m›n› gündeme niyle M›s›r SIRA
sorunu, S‹ZDEbir valinin merkeze isyan› gibi bir devletin iç sorunu olmaktan
getirdi¤inde yapt›¤› bir ç›karak uluslar aras› bir krize dönüfltü. Bu süreçte M›s›r ordusunun Anadolu’yu ifl-
benzetmedir.
gali karfl›s›nda askeri ve siyasi aç›dan yetersiz kalan Bab›âli, en büyük hasm› olan
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
Rusya ile Hünkâr ‹skelesi ad›yla bir savunma antlaflmas› (1833), ‹ngiltere’yle de ba-
z› mali ayr›cal›klar veren Baltaliman› Ticaret Antlaflmas›’n› imzalamak zorunda
K ‹ T A P
kalm›flt›r (1838).
K ‹ T A P
Aslen Konya’dan Drama’ya göçen ve bugün Yunanistan’›n s›n›rlar› içinde kalan
Kavala’da do¤an Mehmed Ali (Pafla), M›s›r’›n Fransa taraf›ndan iflgali üzerine (1798)
TELEV‹ZYON
bölgeye gönderilen
TELEV‹ZYON
ordunun neferlerinden biriydi. Mehmed Ali, Frans›zlar›n M›s›r’›
boflaltmas›ndan sonra (1802), zeka ve kabiliyeti sayesinde merkez kuvvetleri ile
yerel güç odaklar› Kölemenlerin çekiflmesinden yararlanarak valilik makam› için
en önemli isim haline geldi. Bu nedenle Bab›âli; y›ll›k vergiyi ödemek, Hicaz’› ifl-
‹NTERNET ‹ N T E R N E T bir hareket olan Vehhabi isyan›n› bast›rmak flartlar›yla Kavala-
gal eden dini-siyasi
l› Mehmed Ali Pafla’y› M›s›r valisi olarak atad› (Temmuz 1805). Kavalal›, 1807’de ‹s-
kenderiye’ye ç›kartma yapan ‹ngilizleri geri püskürtmeyi baflard›¤› gibi, Vehhabi
isyan›n› da bast›rd›. Sudan’› ele geçirdikten sonra tar›m ve ticaret alan›nda önemli
reformlar gerçeklefltirdi. Frans›z subaylar›n katk›s›yla Bat› tarz›nda e¤itim kurumla-
r› ve güçlü bir ordu tesis etti. Bu tür reformist ad›mlarla merkezi gölgede b›rakan
Kavalal›, M›s›r’› ekonomik ve askeri yönden adeta güçlü bir devlet haline getirdi.
Daha önce anlat›ld›¤› gibi, 1821’de bafllayan Mora ‹syan›, Rusya ve Bat›l› dev-
letlerin destek ve k›flk›rtmalar›yla kontrolden ç›k›nca, Bab›âli M›s›r valisinden aske-
ri yard›m talep etmiflti. Bunun üzerine Kavalal›, Girit ve Mora valiliklerinin kendi-
sine verilece¤i vaadi karfl›l›¤›nda, o¤lu ‹brahim Pafla komutas›nda büyük bir ordu
göndermiflti (Temmuz 1824). M›s›r ordusu merkez kuvvetleriyle birlikte yaklafl›k
6. Ünite - Köklü De¤iflim ve Dönüflüm: II. Mahmud Devri 121
iki y›l içinde Rum ‹syan›’n› bast›rd› (1826). Ancak bu durumdan rahats›z olan Ba-
t›l› devletlerin Navarin bask›n›yla Osmanl›-M›s›r donanmalar›n› yakmas› (Ekim
1827) tam anlam›yla bir dönüm noktas› oldu. Bu olay›n ard›ndan Kavalal›’n›n pa-
diflahtan izin dahi istemeden ordusunu bölgeden çekmesi, merkezle M›s›r iliflkile-
rinde k›r›lmaya yol açt›. Yunanistan’›n ba¤›ms›zl›¤›n› kazanmas›ndan sonra, Mora
elden ç›kt›¤›ndan Kavalal›, Mora’ya karfl›l›k Suriye valili¤inin verilmesini istedi.
Merkez ise sadece Girit valili¤inin verilebilece¤ini bildirince, iliflkiler daha da ge-
rildi. Bu arada 1828’de bafllayan Osmanl›-Rus savafl› s›ras›nda merkezin tekrar as-
keri yard›m talebine karfl›n Kavalal›’n›n sadece mali destek göndermesi, II. Mah-
mud’un büyük tepkisine yol açt›. Bu arada Kavalal›’n›n Kuzey Arnavutluk’ta ‹flkod-
ra Valisi Mustafa Pafla’y› isyan konusunda k›flk›rtmas›, merkezin ise fiam valisini
M›s›r’a karfl› tahrik etmesi, merkez-M›s›r iliflkilerini kopma noktas›na getirdi.
Sonuçta bu gerginlik, ‹brahim Pafla’n›n Suriye’ye girmesiyle savafla dönüfltü
(Kas›m 1831). Suriye’yi ele geçirerek ba¤›ms›zl›¤a bir ad›m daha yaklaflmak eme-
linde olan Kavalal›, iflgali siyasi aç›dan meflrulaflt›rmak amac›yla yo¤un bir propa-
gandaya bafllad›. Bu s›rada uluslararas› siyasi konjonktür, M›s›r valisinin lehindey-
di. Askeri anlamda da Kavalal› avantajl› konumdayd›, çünkü Osmanl› Devleti’nin
donanmas› Navarin’de yak›lm›fl (1827) ve yeni kurulmufl olan Mansure Ordusu,
1828-29 savafl›nda Rusya karfl›s›nda ciddi bir biçimde y›pranm›flt›.
M›s›r ordusu ‹brahim Pafla komutas›nda 1831 k›fl›ndan itibaren Gazze, Yafa,
Kudüs, Hayfa ve Akka’y›, k›sa süre sonra da Lübnan emirinin yard›m›yla Sayda,
Beyrut ve Trablus gibi Suriye’nin di¤er bölgelerini ele geçirdi. Ard›ndan fazla zor-
lanmadan 18 Haziran 1832’de fiam’a girdi. Bu süratli ilerleyifl karfl›s›nda merkez,
A¤a Hüseyin Pafla’y› gönderdiyse de Humus ve Belen’de yap›lan savafllar› M›s›r or-
dusu kazand›. Suriye valili¤ini bir kez daha talep eden ancak olumlu yan›t alama-
yan Kavalal›, ordusunu Anadolu’ya sevk etti. Bu defa Sadrazam Reflid Mehmed Pa-
fla komutas›nda gönderilen merkez ordusu Konya’da bir kez daha ma¤lup oldu
(Aral›k 1832). Böylece M›s›r kuvvetlerine baflkent ‹stanbul yolu aç›lm›fl oldu.
Osmanl› Devleti, isyan eden valisini askeri kuvvetiyle engelleme flans› kalma-
d›¤›n› görünce, çözümü zorunlu olarak diplomasiye havale etti. Bu süreçte Fransa,
ç›karlar› gere¤i M›s›r valisinin yan›nda yer ald›. Kendi sorunlar›yla u¤raflan ‹ngiliz-
ler ise yard›m talep etmek için Londra’ya gönderilen Nam›k Pafla’n›n ›srarlar›na
ra¤men harekete geçmedi. Bu durum, Bab›âli’nin tek alternatifi olarak kalan Rus-
ya’y› ön plana ç›kard›. Bölgede güçsüz bir Osmanl› hâkimiyetini, güçlü bir M›s›r
valisine tercih eden Çar Nikola, II. Mahmud’un yard›m iste¤ini kabul ederek ‹stan-
bul’a bir heyet gönderdi (Aral›k 1832).
Bab›âli Rusya ile iflbirli¤i aray›fl›ndayken, M›s›r ordusu Kütahya’ya kadar ilerle-
miflti (fiubat 1833). Bölgedeki yerel güç odaklar› ve k›smen halk›n da deste¤ini
alan M›s›r ordusunu engelleyecek askeri bir güç kalmam›flt›. Bu nedenle son çare
olarak II. Mahmud’un talimat›yla Rusya’dan fiilen askeri müdahale talep edildi ve
Rus filosu Beykoz aç›klar›na demirleyerek karaya 5 bin asker ç›kard› (Nisan 1833).
Rusya’n›n Bo¤azlardan dost devlet statüsüyle geçip Akdeniz’e aç›lmas› ve Bab›â-
li’yi himayesine almas› ‹ngiltere ile Fransa’y› telaflland›r›nca, bu iki devlet M›s›r va-
lisine ordusunu geri çekme konusunda bask› yapmaya bafllad›lar. Bu bask› sonuç
verince, devletle asi valisi aras›nda Kütahya Sözleflmesi imzaland› (May›s 1833). Bu
sözleflmeye göre; Mehmed Ali Pafla’ya M›s›r ve Girit’e ek olarak Suriye valili¤i, o¤-
lu ‹brahim Pafla’ya da Cidde valili¤i ile Adana muhass›ll›¤› (bölgenin vergilerini top-
lama hakk›) verildi ve böylece M›s›r sorununun birinci perdesi kapand›.
122 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
• Dâr-› fiurâ-y› Askeri, Meclîs-i Vâlâ-y› Ahkâm-› Adliye ve Dâr-› fiurâ-y› Bâb›â-
lî adlar›yla sivil-askeri yüksek mahkeme, dan›flma ve yasama meclisleri ku-
ruldu (1836-1838)
• Yüksek okullara ö¤renci yetifltirmek için rüfldiyeler (1839), devlet memuru
yetifltirmek için ise Mekteb-i Maârif-i Adliye ve Mekteb-i Ulûm-› Edebiye ad-
lar›yla yeni okullar aç›ld› (1839).
N N
alanlar›ndaki eksiklikleri giderilmifltir. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
II. Mahmut idari ve bürokratik yap›n›n iflleyifli konusunda SIRA
pratik S‹ZDE
ve tedbirli bir SIRA S‹ZDE
hükümdard›. Gereksiz eski merasimlerin bir k›sm›n› ve resmi yaz›flmalarda kulla-
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
n›lan afl›r› süslü ifadeleri pratik bulmad›¤›ndan kald›rd› ve hükümet sistemini, mer-
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
kez ve saray teflkilat›n›, bafltan aya¤a yeniledi. Bu kapsaml› reform program›n›n
amac› modern dünyan›n ça¤dafl geliflmelerine paralel merkezi bir devlet yap›s›
K ‹ T A P K ‹ T A P
oluflturabilmekti. S O R U S O R U
II. Mahmud’un otuz bir y›l süren çalkant›l› saltanat› ve bu dönemdeD gerçeklefltirilen re-
T E L E‹ VK ‹KZAYTO N T E DL E‹ KV ‹KZAYTO N
formlar, büyük bir yan›lg›yla daha sonraki Tanzimat reformlar›n›n gölgesinde kalm›flt›r.
Hâlbuki Tanzimat reformlar›, bu dönemdeki radikal de¤iflim ve dönüflümün yan›nda ol-
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
dukça sönük kal›r. Çünkü II. Mahmud klasik dönemin neredeyse tüm kurumlar›n›, idari
zihniyetiyle birlikte dönüfltürdü. fiayet bir Tanzimat döneminden söz‹ N T Eedilecekse
RNET bunun ‹NTERNET
bafllang›c› 3 Kas›m 1839 de¤il, II. Mahmud devrinin bizatihi kendisidir. Çünkü
AMAÇLARIMIZ II. Mahmud AMAÇLARIMIZ
sadece yukar›da s›ralanan reformlar› gerçeklefltirmekle kalmam›fl, bu büyük dönüflümün
ad›n› da “Tanzimât-› Hayriyye ve Tanzimât-› Mülkiye” olarak koymufltur.
K ‹ T A P K ‹ T A P
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
‹NTERNET ‹NTERNET
126 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Özet
N
A M A Ç
XIX. yüzy›l›n ilk yar›s›ndaki iç ve d›fl sorunlar›n N
A M A Ç
Balkanlarda bafl gösteren ayr›l›kç› isyanlar›n se-
1 nedenlerini aç›klayabilme 2 beplerini çözümleyebilme
Osmanl› Devleti XIX. yüzy›la, geleneksel dostu Fransa Campo Formio Antlaflmas›’yla (1797) o
olarak gördü¤ü ve topraklar›na taarruz ihtimali dönemde Arnavutluk’un sahil kesimini olufltu-
vermedi¤i Fransa’n›n M›s›r’› iflgal girifliminin ge- ran, bugün ise Yunanistan’›n s›n›rlar› içinde bu-
tirdi¤i flaflk›nl›k ve savafl ortam›nda girdi. Top- lunan Preveze ve Parga sahilleri ile Yunan adala-
raklar›n› kendi gücüyle koruyamayan Bab›âli r›n› ele geçirmiflti. Böylece Fransa’n›n tarihinde
yapt›¤› askeri ittifaklarla Fransa’y› M›s›r’dan ç›- ilk kez Osmanl› Devleti’yle s›n›r komflusu olma-
kard›. Ancak müttefikleri Rusya ve ‹ngiltere’nin s›, devletin Balkanlardaki varl›¤› ve güvenli¤i aç›-
siyasi emelleri, d›fl politikada güvenilir bir dost s›ndan tam anlam›yla bir dönüm noktas› olmufl-
arayan Bab›âli’yi denge politikas› takip etmeye tur. Çünkü bu geliflmeyle Frans›z ‹htilal›’n›n ge-
sevk etti. Öte yandan Fransa’n›n Mora ve Arna- tirdi¤i milliyetçilik ve ba¤›ms›zl›k fikirleri bölge-
vutluk sahillerine yerleflmesiyle Balkanlara yay›- ye tafl›nm›fl oldu. Nüfuzunu güçlendirmek iste-
lan ulusçuluk ak›m›, gayrimüslim Osmanl› tebaa- yen Fransa’n›n gayrimüslim Osmanl› tebaas›n›
s› aras›nda ayr›l›kç›-ba¤›ms›zl›kç› isyanlara yol (S›rplar, Rumlar, Karada¤l›lar) k›flk›rtmas›yla, ay-
açt›. ‹ç politikaya gelince; XVIII. yüzy›l sonlar›n- r›l›kç› isyanlar›n altyap›s› da haz›rlanm›fl oldu.
da Nizam-› Cedid ad›yla bafllat›lan reform süreci, Dini veya siyasi amaçl› d›fl tahrikler ve bölgede-
muhalif çevrelerin k›flk›rtmas›yla 29 May›s ki asker-sivil yöneticilerin keyfi tav›rlar›yla halk›
1807’de bir isyana ve III. Selim’in katline yol aç- y›ld›rmas›, isyan›n fitilini ateflledi. Daha da önem-
m›flt›. Reformlara destek veren Alemdar Mustafa lisi bu s›rada Bab›âli, söz konusu olumsuz gelifl-
Pafla’n›n kaos ortam›na son vermesi ve II. Mah- meleri önleyecek siyasi-askeri güçten yoksundu.
mud’u tahta ç›karmas›yla (28 Temmuz 1808) bafl- Öte yandan Rusya’n›n süper güç olmak amac›y-
kentte durum normale döndü. Ancak Sadrazam la Çar I. Petro (hd.1682-1725) devrinden beri he-
Alemdar Mustafa Pafla’n›n 16 Kas›m 1808’de ye- defledi¤i, Balkanlar ve Bo¤azlar üzerinden Ak-
niçerilerin isyan›yla katledilmesi yeni bir siyasi deniz havzas›na, di¤er bir ifadeyle güneye inme
kriz yaratt›. Asilerin IV. Mustafa’y› tekrar tahta ç›- emeli, her fleyden önce Balkanlarda istikrars›z
karmak istemeleri, bu defa II. Mahmud’un kar- bir ortam yarat›lmas›na ba¤l›yd›. Bu do¤rultuda
deflini katlettirmesine yol açt›. Böylece Osmanl› çerçevesi ve hedefi belirlenen Panslavizm politi-
hanedan›n›n hayatta baflka erkek ferdi kalmad›- kas› ve Avrupal› devletler ile Rusya aras›ndaki
¤›ndan, asiler amaçlar›na ulaflamad›lar. II. Mah- sömürgecilik yar›fl›n›n h›zlanmas›, Balkanlarda
mud’un mutlak anlamda hükümdar olmas›, Ka- ba¤›ms›zl›k hareketlerinin bafllamas›nda en
s›m 1808’de önce Alemdar Mustafa Pafla’n›n, ar- önemli etkenler olmufltur.
d›nda da IV. Mustafa’n›n katledilmesinden sonra
gerçekleflecektir.
6. Ünite - Köklü De¤iflim ve Dönüflüm: II. Mahmud Devri 127
N
AM A Ç
Bab›âli’nin d›fl politikas›n› ve denge siyasetini de- N
AM A Ç
Radikal reformlar dönemi olarak II. Mahmud
3 ¤erlendirebilme 4 Devri’ni tan›mlayabilme
XIX. yüzy›lda siyasi ve ekonomik anlamda dev- Otuzuncu Osmanl› padiflah› olarak tahta ç›kan
rin süper gücü olma çabas›ndaki ‹ngiltere, Fran- ve 31 y›l iktidarda kalan II. Mahmud’un kiflili¤i
sa ve Rusya Balkanlar, Akdeniz havzas› ve Orta- ve zihniyeti, reformist kimli¤iyle bilinen kuzeni
do¤u gibi stratejik bölgelere göz diktiler. Bu re- III. Selim’in on sekiz y›ll›k saltanat›nda flekillen-
kabet Fransa’n›n 1798’de M›s›r’› ve 1830’da Ceza- di. Devrini iki bölümde ele almak mümkündür.
yir’i iflgaliyle Afrika k›tas›n› da girdab›n içine çek- ‹lki; 1808-1826 dönemi, di¤er bir deyiflle yeniçe-
ti. Söz konusu co¤rafyan›n önemli bir bölümünü ri oca¤›n›n kald›r›lmas›na dek geçen on yedi y›l-
elinde tutan Osmanl› Devleti do¤al olarak bu l›k reformlara haz›rl›k dönemi; ikincisi ise 1826-
devletlerle karfl› karfl›ya geldi. fiark Meselesi veya 39 aras›ndaki on üç y›ll›k radikal de¤iflim ve dö-
Hasta Adam benzetmeleri, ç›karlar› çat›flan dev- nüflüm dönemi. Saltanat›n›n birinci dönemi, ç›-
letlerin Osmanl› Devleti’ne dair siyasi emellerini karlar›n› statükonun devam›nda gören reform
gayet net yans›tmaktad›r. M›s›r’›n iflgali Bab›â- karfl›t› koalisyonun bask›s› alt›nda geçti. ‹kinci
li’nin topraklar›n› iflgalden koruyacak kadar gü- dönemin bafllang›c› olan yeniçeri oca¤›n›n kald›-
cü olmad›¤›n› göstermiflti. Askeri ve idari sorun- r›lmas›yla, reform faaliyetleri ivme kazand› ve
lar›n› ça¤dafl normlar çerçevesinde çözüp eski devletin idari, askeri ve sosyal yap›s›n› önemli
gücüne kavuflmay› deneyen ve kapsaml› reform ölçüde de¤ifltirecek sürecin ad›mlar› at›lmaya
paketleri uygulamaya koyan Osmanl› Devleti; iç baflland›. Devrin en karakteristik özelli¤i, merke-
isyanlar ve yerel güç odaklar› ile statükocu çev- ziyetçi politikalar›n takip edilmifl olmas›d›r. Ye-
relerin koalisyonu nedeniyle baflar›l› olamad›. ninin yan›nda eskinin de yaflat›ld›¤› geleneksel
Dolay›s›yla Bab›âli farkl› siyasi ve ekonomik ç›- reform anlay›fl›na son veren II. Mahmud; idari,
karlar› bulunan Avrupal› devletlerle yapt›¤› itti- askeri, sosyal ve kültürel alanda ça¤dafl normlar›
faklar ve diplomatik temaslar sayesinde ç›karlar›- yakalayabilmek amac›yla son derece radikal
n› korumaya çal›flt›. Ancak sürekli de¤iflen k›r›l- ad›mlar atm›fl, klasik Osmanl› sistemini zihniyet
gan dengeler ve diplomatik oyunlar bu süreçte ve kurumsal olarak dönüfltürmüfltür. Son derece
Bab›âli’nin d›fla ba¤›ml› ve genelde taviz veren genifl bir yelpazede uygulanan reform program›,
taraf olmas›n› zorunlu k›lm›flt›r. daha sonra Tanzimat Devri (1839-1876) olarak
adland›r›lacak de¤iflim ve dönüflümün temelleri-
ni atm›flt›r.
128 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Kendimizi S›nayal›m
1. Afla¤›dakilerden hangisi II. Mahmud devrinde re- 6. Afla¤›dakilerden hangi gruplama do¤rudur?
form süreci bak›m›ndan dönüm noktas›d›r? a. Cezayir’in iflgali- Fransa
a. Balkanlarda ayr›l›kç› isyanlar b. Tunus’un ‹flgali-Rusya
b. Kabakç› Mustafa ‹syan› c. Fas’›n iflgali-Prusya
c. Yeniçeri Oca¤›’n›n kald›r›lmas› d. Cezayir’in ‹flgali-‹spanya
d. Rum ‹syan› e. Cezayir’in iflgali- ‹ngiltere
e. Ayanlar›n isyan›
7. Afla¤›dakilerden hangisi Yeniçeri Oca¤›’n›n kald›r›l-
2. Afla¤›dakilerden hangisi saltanat ve mutlak iktidar mas›n›n sonuçlar›ndan biridir?
aç›s›ndan önemli bir geliflmedir? a. Osmanl› baflkenti savunmas›z kalm›flt›r
a. Nizam-› Cedid b. M›s›r Ordusu Anadolu’yu iflgal f›rsat› bulmufltur
b. Sekban-› Cedid c. Reformlar›n önündeki en önemli engel ortadan
c. Kanun-› Kadim kalkm›flt›r
d. ‹ttifak-› Hamiyyet d. III. Selim asiler taraf›ndan katledilmifl ve II. Mah-
e. Sened-i ‹ttifak mud tahta ç›km›flt›r
e. Yurt d›fl›ndan ilk kez askeri uzmanlar getirilmifltir
3. Afla¤›dakilerden hangisi Osmanl›larda ilk kez ba-
¤›ms›zl›¤›n› kazanan toplumdur? 8. Afla¤›dakilerden hangisi M›s›r Meselesi’nin yol açt›¤›
a. S›rplar geliflmelerden biridir?
b. Yunanl›lar a. Kal’a-i Sultaniye Antlaflmas›
c. Karada¤l›lar b. Tilsit-Erfurt gizli görüflmeleri
d. Bulgarlar c. Viyana Kongresi
e. Ermeniler d. Hünkar ‹skelesi Antlaflmas›
e. fiark Meselesi
4. fiark Meselesi terimi afla¤›dakilerden hangisinde ilk
kez gündeme gelmifltir? 9. Afla¤›dakilerden hangisi II. Mahmud devrinin yeni-
a. Verona Kongresi liklerinden de¤ildir?
b. Laibach Kongresi a. Müsadere ve angaryan›n kald›r›lmas›
c. Londra Konferans› b. ‹htisab Nezareti’nin kurulmas›
d. Viyana Kongresi c. Muhtarl›k teflkilat›n›n kurulmas›
e. ‹stanbul Konferans› d. Mabeyn baflkatipli¤inin kurulmas›
e. ‹lk kez yurt d›fl›nda elçiliklerin aç›lmas›
5. Afla¤›dakilerden hangisi Viyana Kongresi kararlar›na
ve uluslar aras› hukuka ayk›r› giriflimlerdir? 10. II. Mahmud devri ile ilgili afla¤›daki ifadelerden han-
a. Metternich Sistemi-S›rp isyan›n›n desteklenmesi gisi yanl›flt›r?
b. M›s›r’›n iflgali-‹ngiltere’nin ‹stanbul kuflatmas› a. Medreseler kapat›lm›fl, dini e¤itim yasaklanm›flt›r.
c. Fransa-Rusya ittifak›-Tilsit ve Erfurt gizli görüflm- b. ‹dari ve bürokratik yap› fonksiyonel hale getiril-
leri mifltir.
d. Bat›l›lar›n Rum isyan›n› desteklemesi-Navarin c. Bat› tarz› siyasi, kültürel ve sosyal reformlar ger-
Bask›n› çeklefltirilmifltir.
e. Grek Projesi-Bizans’›n ihyas› d. Tanzimat Devri’nin gerçek anlamda haz›rl›k dö-
nemidir.
e. Merkeziyetçi-devletçi politikalar takip edilmifltir.
6. Ünite - Köklü De¤iflim ve Dönüflüm: II. Mahmud Devri 129
S›ra Sizde 2
Kendilerini; kültür ve medeniyet olarak Eski Yunan’a,
hukuk ve teflkilat olarak ise Roma’ya ba¤layan Avrupa,
Hümanizm ve Rönesans hareketleriyle Greko-Romen
kökleriyle temasa geçmiflti. E¤itim hayatlar› boyunca
klasik Grek dili, eski Grek edebiyat›, felsefesi ve mito-
lojisiyle zihinleri flartland›r›lan Avrupa aristokrasisi, bur-
juvazisi ve ayd›nlar, Rum davas›n›n gönüllü ve ateflli
destekçileri oldular. Bu dava, devlet ve kilise eliyle bü-
tün Avrupa kamuoyuna mal edildi ve büyük kentlerde
“Yunanl›lar› Sevenler Cemiyeti” kuruldu. Fransa’da Cha-
taeubriand ve Victor Hugo, ‹ngiltere’de Byron ve Shel-
ley, Almanya’da Uhland ve Müller, Helenizm’in sözcü-
lü¤üne soyundular. Bu dönemdeki Rumlar›n, Antik ça¤-
daki Yunanl›lar ile pek bir ba¤lar› kalmam›fl olmas›na
ra¤men bu gerçe¤i göz ard› eden Avrupa’n›n ünlü sanat
ve fikir adamlar›, bu hayranl›¤›n etkisiyle, Yunan ba-
130 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
¤›ms›zl›k hareketine destek veren ateflli yaz›lar kaleme sure-i Muhammediye ad›yla 12.000 kiflilik yeni bir or-
ald›lar. Hatta ‹ngiliz flair ve yazar Lord Byron bununla dunun kurulmas›, oca¤›n kald›r›lmas›yla devletin ordu-
da yetinmeyip, Osmanl› kuvvetlerine karfl› Yunanl› kar- suz kald›¤› yönündeki elefltirileri geçersiz k›lar. Bahsi
defllerinin saflar›nda bizzat çarp›flmak üzere Misolon- bir soru ile bitirelim: XVIII. yüzy›ldan itibaren düflman
gi’ye geldi ve son nefesini orada verdi. karfl›s›nda sürekli ma¤lup olan, reform giriflimlerine is-
yanla karfl›l›k veren, defalarca saray› basan, padiflahlar›
S›ra Sizde 3 ve baz› devlet adamlar›n› katleden bir askeri gücün ya-
Fransa 1798’de M›s›r’› iflgal giriflimi baflar›s›zl›kla sonuç- flat›lmas› devlet aç›s›ndan yararl› olur muydu?
lan›nca, Do¤u Akdeniz’de siyasi ve ticari aç›dan yeni
üsler edinmenin hesaplar›n› yapmaya bafllad›. Sömür- S›ra Sizde 5
gecilik yar›fl›nda en güçlü rakibi ‹ngiltere’ye karfl› üs- II. Mahmud devri reformlar›n›n sadece askeri alanla s›-
tünlük sa¤layacak bu tür bir giriflim için uluslar aras› si- n›rl› kalmay›p idari ve sosyal alanlar› da kapsamas›, bu
yasi dengelerin olgunlaflmas› üzerine 1830’da Cezayir’i dönemin ay›rt edici özelli¤idir. Bat› tarz› kabine sistemi-
iflgal etti. Osmanl›lar›n Garp Ocaklar› olarak adland›rd›- ne geçiflin ilk ad›mlar› olarak bakanl›klar›n kurulmas›,
¤› Trablusgarp, Tunus ve Cezayir’in bulundu¤u co¤raf- küçük ölçekli de olsa baz› imalathane ve fabrikalar›n
yan›n iflgali ve daha sonra Afrika k›tas›n›n tamam›na kurulmas›, sistemin farkl› etnik ve dini kesimleri üniter
sarkmas›, k›tan›n siyasi ve sosyal dengelerini alt üst et- devlet anlay›fl›yla kucaklamas›, sosyal hukuk devletine
mifltir. Kara k›tada kültürel asimilasyon, sömürü ve kö- yönelik kanuni düzenlemelerin yo¤unlu¤u, dilde sade-
leli¤in en dramatik sahneleri yafland›. Bugün de etkile- leflme çabalar› ve bürokraside ça¤dafl normlar›n kabu-
ri süren bir sonuç olarak Francophonie (Frankofon) ya- lü, k›l›k k›yafet konusunda at›lan radikal ad›mlar, ça¤-
ni Frans›zca konuflan milletler toplulu¤u oluflturuldu. dafl e¤itim kurumlar›n›n kurulmas›, yurt d›fl›na e¤itim
K›tan›n genelinde resmi dil ya da ikinci resmi dil olan için ö¤renci gönderilmesi, yerel yönetimlerin ilk ad›m-
Frans›zca sayesinde Frans›z kültürü bu co¤rafyaya ta- lar›n›n at›lmas›, kamuoyunun önemsenmesi ve bas›n-
fl›nd› ve zamanla empoze edildi, gönüllü ya da zorla Af- yay›n konusundaki geliflmeler, memurlar›n özlük hak-
rika k›tas›n›n maddi zenginlikleri, insanlar›yla birlikte lar›, çal›flma saatleri ve tatil günleriyle ilgili düzenleme-
sömürüldü. Bu süreçte büyük kazan›mlar elde eden ler, bay›nd›rl›k çal›flmalar›, posta teflkilat›n›n kurulmas›,
Fransa’n›n, bugün de en önemli siyasi, kültürel ve tica- pasaport ile karantina usulünün uygulamaya konmas›
ri hinterland› Afrika k›tas›d›r. ve devlet kadrolar› için s›nav sistemi getirilmesi gibi
ad›mlar, bu devrin Cumhuriyet Türkiye’sinin haz›rl›k
S›ra Sizde 4 dönemi olarak nitelendirilmesini gerekli k›lmaktad›r.
Osmanl› askeri sisteminin bel kemi¤i konumundaki Ye-
niçeri Oca¤›’n›n kald›r›lmas›, elbette askeri ve idari sis-
temde ciddi sonuçlar yaratm›flt›r. Geçmiflte Osmanl› fe-
tihlerinin en önemli unsuru olan yeniçeri oca¤› zaman-
la bozulurken, merkezi otorite ve saltanat aç›s›ndan
tehdit unsuru haline geldi. Taht de¤iflikli¤i ve farkl› dö-
nemlerde iki padiflah›n katledilmesi, söz konusu tehdi-
din boyutlar›n› göstermeye yeterlidir. XVIII. yy’dan iti-
baren Bat›’daki askeri geliflmelere ve modern talim sis-
temine s›rt›n› dönen yeniçeri oca¤›, düflman ordular›
karfl›s›nda bir varl›k gösteremedi. XIX. yüzy›lda ba¤›m-
s›zl›k talebiyle isyan eden gayrimüslim Osmanl› teba-
as›n›n milis güçleri karfl›s›nda dahi baflar›l› olamad›lar.
Öte yandan baflkent ‹stanbul’da estirdikleri terör hava-
s›, padiflah›n mutlak otoritesini gölgeler duruma geldi.
Alternatif olarak kurulan di¤er ocaklara hayat hakk› ta-
n›mamalar›, sistemi kilitlerken ve idarecilerin elini kolu-
nu ba¤lad›. Bu nedenle yeniçeri oca¤›n›n kald›r›lmas›
bir tercih de¤il zorunluluktu. Alt› ay içinde Asakir-i Man-
6. Ünite - Köklü De¤iflim ve Dönüflüm: II. Mahmud Devri 131
Yararlan›lan Kaynaklar
Aky›ld›z, Ali (2010) , “II. Mahmud Döneminde Merkez
‹daresinde Yap›lan Düzenlemeler”, II. Mah-
mud:Yeniden Yap›lanma Sürecinde ‹stanbul,
(ed. C. Y›lmaz), ‹stanbul, s.55-83.
Aky›ld›z, Ali (1998), “Sened-i ‹ttifak’›n ‹lk Tam Metni”,
‹slam Araflt›rmalar› Dergisi, II, 209-222.
Beydilli, Kemal, “II. Mahmud”, Diyanet Vakf› ‹slam An-
siklopedisi, XXVII, 352-357.
Çelik, Yüksel (2010), “Nizam, ‹ntizam ve Tanzimat Mih-
verinde Bir Padiflah Portresi: Mahmûd-› Sânî”,
II. Mahmud: Yeniden Yap›lanma Sürecinde ‹s-
tanbul, (ed. C. Y›lmaz), ‹stanbul, s. 21-53.
Çelik, Yüksel (2008), Asâkir-i Mansure Ordusu’nda Ta-
lim Sisteminin De¤iflmesi ve Avrupal› Uzmanla-
r›n Rolü (1826-1839)”, Türk Kültürü ‹ncelemele-
ri Dergisi, say›: XIX (Güz), s. 87-118.
Çelik, Yüksel (2009), “M›s›r Valisi Mehmed Ali Pafla’n›n
Bab›âli’ye Karfl› Tutumu ve 1836’da Kendisi ‹çin
Haz›rlanan Suikast Plan›”, Türk Kültürü ‹ncele-
meleri Dergisi, say›: XX (Bahar), s. 69-100.
Çelik, Yüksel (2005), Hüsrev Mehmet Pafla, Siyasi Ha-
yat› ve Askeri Faaliyetleri (1756-1855), ‹stanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, doktora
tezi ‹stanbul.
Çelik, Yüksel (2010), “Nizâm-› Cedîd’in Niteli¤i ve III.
Selim ile II. Mahmut Devri Askeri Reformlar›na
Dair Tespitler (1789-1839)”, Nizam-› Kadim’den
Nizam-› Cedid’e III. Selim ve Dönemi, (ed. Sey-
fi Kenan), ‹stanbul, s. 565-590.
Çelik, Yüksel, “Serasker”, Diyanet Vakf› ‹slam Ansiklo-
pedisi, XXXVI, 547-549.
Çelik, Yüksel (2011), “Askeri Bir Karargâh ve Serasker-
lik Merkezi Olarak ‹stanbul”, Tarih ‹çinde ‹s-
tanbul: Uluslararas› Sempozyum (Aral›k 2010),
‹stanbul, s. 211-219.
Kutluo¤lu, M. Hanefi, “Kavalal› Mehmed Ali Pafla”, Di-
yanet Vakf› ‹slâm Ansiklopedisi, XXV, 62-65.
Özcan, Abdülkadir (1995), “II. Mahmut ve Reformlar›
Hakk›nda Baz› Gözlemler”, Ege Üniversitesi Ta-
rih ‹ncelemeleri Dergisi, X, 13-39.
Uçarol, R›fat (1985), Siyasi Tarih, ‹stanbul.
7
OSMANLI TAR‹H‹ (1789-1876)
Amaçlar›m›z
N
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra;
N
M›s›r meselesinin uluslaras› arenada nas›l çözüldü¤ünü aç›klayabilecek,
N
1848 ‹htilalleri ile Macar Mültecileri Sorununu iliflkilendirebilecek,
N
K›r›m Savafl›’n›n ç›k›fl sebeplerini ve sürecini tan›mlayabilecek,
Paris Bar›fl Antlaflmas› sonras› Avrupa’da oluflan yeni siyasi tabloyu saptaya-
N
bilecek,
Islahat Ferman› sonras›nda Osmanl› toplumunda oluflan tepkileri aç›klayabi-
leceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• M›s›r Meselesi • Mülteciler Sorunu
• Tanzimat Ferman› • Kutsal Mekanlar Meselesi
• Mustafa Reflid Pafla • K›r›m Savafl›
• Lübnan Olaylar› • Kuleli Vakas›
‹çindekiler
• OSMANLI RESTORASYONU:
TANZ‹MAT DÖNEM‹
• KIRIM SAVAfiI VE ETK‹LER‹
Osmanl› Tarihi Osmanl›
Restorasyonu: (1853-56)
(1789-1876) Tanzimat Dönemi • ISLAHAT FERMANI SONRASI BAZI
GEL‹fiMELER
Osmanl› Restorasyonu:
Tanzimat Dönemi
OSMANLI RESTORASYONU: TANZ‹MAT DÖNEM‹
vererek ‹stanbul’a dönmesi istenmiflti. ‹flte tam da bu s›rada, Hüsrev Pafla’n›n Mus-
tafa Reflid Pafla’ya bir komplo kurdu¤u ve M. Reflid Pafla’n›n ise bundan haberdar
olup yolculu¤unu Paris’e çevirdi¤i dile getirilir. Bu noktada, II. Mahmud dönemin-
de olgunlu¤a eriflen Tanzimat düflüncesinin özellikle baflkentteki bürokrasi içeri-
sinde yaflanan mücadeleler neticesinde ilan safhas›na kadar geldi¤i belirtilmelidir.
Mustafa Reflid Pafla, ‹stanbul’a dönünce önce Hüsrev Pafla ve daha sonra genç
padiflah Sultan Abdülmecid ile görüfltü. “Alafranga” padiflah olarak an›lan Abdülme-
cid’in Mustafa Reflid Pafla’dan etkilendi¤i aç›kt›r. Ancak, padiflah›n Hüsrev Pafla ve
evlatl›klar›n›n bürokrasi içerisindeki a¤›rl›¤›ndan flikâyet etmekle birlikte, M. Reflid
Pafla ve ekibini ise dengeleyici bir unsur olarak gördü¤ü de söylenebilir. Nitekim,
Sultan Abdülmecid Tanzimat düflüncesini benimsedi¤ini göstererek ilan›na müsaa-
de etti. Mustafa Reflid Pafla padiflah›n onaylamas› ve Meclis-i Hass-› Vükela (bu
maksatla toplanan bakanlar kurulunun) mazbatas›yla 3 Kas›m 1839’da Gülhane
meydan›nda “Tanzimat Fermân›” diye an›lan Hatt-› Hümâyûn’u toplanan kalabal›¤a
bizzat okudu. Bilindi¤i üzere, bu ferman›n en temel mesaj› kanun karfl›s›nda eflitlik,
can ve mal güvenli¤inin sa¤lanmas›, vergi ve askerlik gibi halk› do¤rudan ilgilendi-
ren konular üzerinde durmas›d›r. Malî ve askerî yap›da de¤iflikli¤i gerektiren bu fer-
man›n nas›l olufltu¤una dair yukar›da baz› noktalara temas edildi. Bunlarla beraber,
Balta Liman› Ticaret Tanzimat Fermân›’n› 1838 Baltaliman› Ticaret Antlaflmas›’n›n uygulanmas› için
Anlaflmas›: 16 A¤ustos 1838
tarihinde Osmanl› Devleti ile
gerekli olan siyasi liberalizmin bir yans›mas› olarak gören tarihçiler de mevcuttur.
‹ngiltere aras›nda Nitekim, yukar›da Londra Konferans› hususunda geçti¤i üzere, “Düvel-i Muazzama-
imzalanan ticaret n›n” (Büyük Avrupa Devletleri) Osmanl› Devleti’nin toprak bütünlü¤ünden yana ol-
anlaflmas›d›r. Osmanl›
Devleti’nin içinde bulundu¤u duklar›, bununla beraber reform yap›lmas›n› da arzulad›klar› belirtilmektedir.
buhranl› dönemi f›rsat bilen Tanzimat Ferman›’n›n acele haz›rlanmas›ndan ötürü tatbik edilmesi için gerek-
‹ngilizlerin önerileri
do¤rultusunda haz›rlanan li plan ve programdan yoksun oldu¤una dair bir tak›m elefltiriler vard›r. Bunlar k›s-
antlaflma on maddeden men do¤ru olmakla beraber, bu planlar› uygulayacak nitelikli memur kadrosu ve
olufluyordu. Bu anlaflma ile
‹ngiltere kendisine ticari dolu bir hazineden bahsetmek de mümkün de¤ildir. Ayr›ca, merkez teflkilat›nda
ayr›cal›klar sa¤lad› ve var olan muhafazakâr siyasi kanad›n bu süreçte liberal olarak tan›mlanabilecek
Osmanl› ticareti de büyük
yara ald›. Ancak bu anlaflma
olan Tanzimatç›lar ile yo¤un bir mücadeleye girifltiklerini de kaydetmek gerekir.
akabinde di¤er baz› Avrupal› Tanzimat ferman›n›n ilan›ndan bir buçuk y›l sonra M. Reflid Pafla’n›n azledilmesi
devletler ile de imzalanan söz konusu mücadelenin boyutlar›n› anlamaya örnek teflkil etmektedir. Bu de¤i-
ticaret anlaflmalar› ile
Osmanl› Devleti k›smen de flim s›ras›nda Tanzimat esaslar›n›n uygulanmaya devam edece¤i söylense de bu
olsa siyasi destek sa¤lad›. flartlar›n da reformlar›n süreklili¤ine engel olmad›¤› savunulamaz. Burada, söz ko-
nusu dönemin siyasi konular› ele al›naca¤›ndan ötürü Tanzimat sürecinin nas›l ge-
liflti¤ine ve uyguland›¤›na daha fazla de¤inilmeyecektir. Ancak bu proje tam bir
restorasyon hareketi idi ve Osmanl› Devleti’ni yaklafl›k bir as›r daha yaflatt›.
cak, Ahmed Fevzi Pafla Hüsrev Pafla’n›n kendisine bir kötülük edece¤ini düflündü-
¤ünden ans›z›n rotas›n› M›s›r’a çevirerek M. Ali Pafla’ya s›¤›nd›¤›n› bildirdi. Çünkü,
Hüsrev Pafla sadece kendisinin de¤il ayn› zamanda M. Ali Pafla’n›n da hasm›yd›.
Bafllang›çta, duruma bir anlam veremeyen M. Ali Pafla “Firarî” Kaptan-› Derya ile
görüflerek olaydan haberdar oldu. Onu ve donanmay› himayesine ald›. Bununla
beraber, cephede Osmanl› ordusunun yenildi¤i haberi kendisine intikal edince bu-
nu büyük bir f›rsat olarak kabul etti. ‹stanbul’da Bab›âlî ise tam bir çaresizlik içeri-
sindeydi. Zira, koskoca Osmanl› ‹mparatorlu¤u hem kara hem de deniz gücünü bir
anda kaybetmiflti.
Fransa, ‹ngiltere ve Avusturya konsoloslar› olay› daha iyi ö¤renmek için M. Ali
Pafla’n›n yan›na gittiler. M. Ali Pafla durumun kendi lehine geliflti¤ini, hâlâ savafl
halinde oldu¤undan bahsederek donanman›n rehin al›nd›¤›n› beyan etti. Bu kon-
soloslar arac›l›¤›yla Bab›âlî’ye de bir teklif iletti. Buna göre, M. Ali Pafla padiflaha
itaat edece¤ini ancak yan›nda bulunan Hüsrev Pafla ve ekibinin görevden al›nma-
s›, yönetimi alt›nda bulunan topraklar›n ise verasetle kendi yönetiminde kalmas›-
na müsaade edilmesini flart kofltu. Bab›âlî ise krizi yönetmeye çal›fl›yordu. Bu mak-
satla oluflturulan özel meclis bu teklife karfl›, Adana, fiam, Kudüs ve Harameyn’in
(Mekke-Medine) bu kapsama al›namayaca¤›n› düflünüyordu. Bu anlamda, M. Ali
Pafla’ya bu flartlarda sadece Suriye’nin verilebilece¤ini düflünmekteydi. Ancak, bu
mesele çoktan uluslararas› bir sorun haline dönüflmüfltü. Çünkü, savafl öncesinde
Rusya ile Hünkâr ‹skelesi Anlaflmas› yap›larak Osmanl› devleti belli flartlar al- Hünkar ‹skelesi Anlaflmas›:
8 Temmuz 1833 tarihinde
t›nda Rus askerlerinin himayesini kabul etmifl bulunuyordu. Bu ise Avrupa denge- Osmanl› Devleti ile Rusya
si ad›na fevkalade zararl› sonuçlar do¤urabilecek özellikteydi. Bu yüzden, ‹ngilte- aras›nda yap›lan ve temel
niteli¤i savunma ittifak›
re, Fransa, Avusturya, Prusya ve Rusya elçileri taraf›ndan imzalanan bir nota Bab›â- olan anlaflmad›r. Alt› aç›k ve
lî’ye takdim edildi. Bu notayla, söz konusu devletler M›s›r meselesinden “Do¤u So- bir gizli maddeden oluflan
bu anlaflmaya göre
runu” fleklinde bahsederek, bu hususta kendilerinin iyi niyetlerini vurgulay›p yar- taraflardan her hangi birine
d›mlar› olmaks›z›n bir karara var›lmamas›n› istediler. bir sald›r› olmas› halinde
Osmanl› Devleti bu notay› onaylad›. Böylece Bab›âlî hem bu devletlerin vesa- di¤erinin yard›m etmesi
öngörülmekteydi. Bu
yetini kabul etmifl oluyor, hem de fiilî olarak Avrupa devletleri toplulu¤una kat›l- anlaflma M›s›r meselesinin
d›¤›n› beyan etmifl oluyordu. Genç padiflah›n bu durumdan son derece rahats›z do¤urdu¤u zorunlu bir
anlaflma olup, Osmanl›
olup, devlet bürokratlar›na “hakikatten yetim oldu¤umu anlad›m” diyerek sitem et- Devleti’ni Rusya’n›n
ti¤i rivayet edilir. Yine de reel-politik olarak baflka çarenin kalmad›¤›n› Sultan Ab- yard›m›na hatta himayesine
muhtaç hale getirmekteydi.
dülmecid’in de idrak etti¤i ifade edilmektedir. Zira, baflta ‹ngiltere ve Fransa olmak
üzere di¤er Avrupa devletleri Rusya’n›n Osmanl› üzerinde nüfuzunu ve bu vesiley-
le bo¤azlar› kontrol alt›na almak istemesini hiçbir flekilde kabul edemezdi. Avus-
turya, Rusya’n›n Hünkâr ‹skelesi anlaflmas›n› uygulamaya f›rsat bulamamas› ve hiç-
birinin bu konuda menfaatine ters bir sonucun ortaya ç›kmamas› için di¤er devlet-
lere ittifak teklif etti. Rusya da bu teklife uyarak, yaln›z kalmak istemedi. Bu durum
ise, ‹stanbul’da ‹ngiltere’nin Rusya’ya karfl› elini güçlendirdi. Bir sonraki aflamada,
‹ngiltere, M›s›r idaresine yani Mehmet Ali Pafla’ya sadece M›s›r’›n verasetini kabul
etmesi ve Bab›âlî ile anlaflma yapmas› hususlar›nda bask›da bulundu. Fransa, bu-
na tepki gösterdi zira M›s›r’›n istedi¤i di¤er vilayetlerde veraset iddias›n› kendi po-
litikalar›na uygun görmekteydi. Rusya ise ‹ngiltere ile diplomatik iliflkilere girifle-
rek, Hünkâr ‹skelesi anlaflmas›n›n iki y›l müddeti kald›¤› ve Osmanl›’dan kendile-
rine bir yard›m talebi gerçekleflirse kendisinin Avrupa nam›na hareket edebilece-
¤ini anlatmaya çal›fl›yordu. Dolay›s›yla, ortada devletlerin ortak menfaatleri ba¤la-
m›nda bir araya gelmelerini gerektiren bir uzlaflma mevcut de¤ildi.
Avrupal›lar›n ittifak›n›n sars›ld›¤› bir s›rada ‹ngiltere Londra’da bir konferans
toplamay› teklif etti. Di¤er dört devletin bu konferansa icabet etmesiyle müzakere-
136 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
ler bafllad›. Fransa M›s›r’›n zarar görmemesi için görüflmeleri uzatarak zaman kaza-
n›yordu. Bab›âlî’nin de görüflmelere kat›lmas›n› talep etti. Avusturya ve Prusya’n›n
araya girmesiyle, Fransa ikna edilmeye çal›fl›ld›. Buna göre, M›s›r valili¤i veraset
yoluyla, Suriye valili¤i ise kayd-› hayat flart›yla (hayatta bulundu¤u süre için) M. Ali
Pafla’ya verilecekti. Bu tekliften yaklafl›k 6 ay önce Osmanl› baflkentinde Tanzimat
ferman›n›n okunmas› Avrupal› devletler taraf›ndan memnuniyetle karfl›land›¤› için,
süreci Osmanl› Devleti’nin aleyhine çevirmek istemiyorlard›. ‹ngiltere yukar›daki
teklifi tekrarlayarak, bunun karfl›l›¤›nda M. Ali Pafla’n›n donanmay› Osmanl› Dev-
leti’ne iade etmesi gerekti¤inin alt›n› çizmiflti.
Bütün bu teklifler taraflarca müzakere edilirken, sadrazaml›k makam› Mehmet
Ali Pafla ile bar›fl›k olmayan Hüsrev Pafla’dan al›nd›. Bunu f›rsat bilen M. Ali Pafla,
özel elçisi Sami Bey’i gizlice ‹stanbul’a göndererek arac›s›z müzakere yolunu ar›-
yordu. Ancak, befl devletin teklifini kabul eden Bab›âlî’nin kendi bafl›na anlaflma
yapmas›na imkân kalmad›. Asl›nda M. Ali Pafla, bu arada, çok ciddi bir mali s›k›n-
t› içerisindeydi. Arabistan ve fiam ordular›na neredeyse uzun bir süredir maafl ve-
remedi¤i gibi, kendisine s›¤›nan donanmadaki askerlerin masraflar›n› bile karfl›la-
makta güçlük çekiyordu. Bütün bunlar›n fark›nda olan ‹ngilizler ise Suriye’de M.
Ali Pafla aleyhine isyanlar tertip ediyordu. Fransa’n›n inatç› tutumu karfl›s›nda, 15
Temmuz 1840’da di¤er dört devlet (‹ngiltere, Avusturya, Rusya ve Prusya) bir an-
laflma metni üzerinde mutab›k kald›. Londra Antlaflmas› diye bilinen bu muahede
befl maddeden meydana gelmekteydi. Özetle, donanman›n iadesi, vergi miktar›
(vergiler padiflah ad›na toplanacak ve dörtte biri merkeze gönderilecek) ve siyasi
ba¤l›l›¤›n yan› s›ra, M›s›r verasetle, Akka ve çevresi ise kayd-› hayat flart›yla M. Ali
Pafla’ya b›rak›lacakt›. 10 günlük bir süre içerisinde bu anlaflmay› kabul etmezse, sa-
dece M›s›r’›n veraseti kalacak, onu da di¤er bir 10 gün içerisinde kabul etmezse bu
hak da elinden al›nacakt›. Fransa bu anlaflmaya vak›f olunca, savafl tehdidinde bu-
lundu. Bundan güç alan M. Ali Pafla ise anlaflmay› bafllang›çta hemen reddetti.
Verilen mühleti sonuna kadar de¤erlendiren, M. Ali Pafla bu s›rada Sad›k Rifat
Bey arac›l›¤› ile do¤rudan Bab›âlî ile irtibata geçmeye çal›flt›. Asl›nda ittifak›n tek-
lifini kabule haz›r oldu¤unu ve donanmay› da iade edece¤ini bildirdi. Bu s›rada,
sürenin doldu¤unu beyan eden konsoloslar bir zab›tnâme tutarak Bab›âlî’ye gön-
derdiler. Bab›âlî ise durumu de¤erlendirip 22 Eylül 1840’da M. Ali Pafla’n›n yerine
M›s›r’a ‹zzet Mehmed Pafla’y› vali olarak atad›¤›n› ‹skenderiye’ye bildirdi. Bundan
sonra, Osmanl›, ‹ngiliz ve Avusturya güçleri Beyrut’a ç›karma yapt›. Bu hadise,
Fransa’da hükümetin de¤iflmesine sebep oldu. Hükümeti kurma görevi, Londra
konferans›na kat›lan ve itidalli¤i ile tan›nan Guizot’a verildi. Bununla beraber, ‹n-
gilizler Lübnan’da Dürzî ve Marunîleri M. Ali Pafla aleyhine ayakland›rd›lar. M›s›r
kuvvetlerinin bafl›nda bulunan ‹brahim Pafla bunlara mukavemet edemedi. Beyrut
Halas dolaylar›nda ‹brahim Pafla ‹ngiliz Amiral Napier’in kumandas›ndaki yerel ve
müttefik güçler karfl›s›nda a¤›r bir darbe ald›. Geri çekilen M›s›r birlikleri, Akka’y›
bir müddet müdafaa etseler de buradan da çekilmek zorunda kald›lar. Fransa’n›n
deste¤inden ümidi kesen M. Ali Pafla 1840 y›l›n›n Kas›m ay›n›n sonunda anlaflma
flartlar›n› kabul edece¤ini bildirdi.
Bab›âlî, M. Ali Pafla’n›n yenilgiyi kabullenmesi üzerine M›s›r’a bir ferman gön-
derdi. Bu fermanda zikredilen flartlar, M. Ali Pafla’ya dayat›lan anlaflmadan çok da-
ha a¤›rd›. M›s›r’›n imtiyaz› düflürülerek, di¤er vilayetler seviyesine indiriliyor, geli-
rinin çeyre¤i kadar vergi vermesi isteniyor, valinin ise padiflah taraf›ndan seçilece-
¤i ifade ediliyordu. Buna itiraz eden M. Ali Pafla’ya bu kez ittifak güçleri arka ç›k-
t›lar ve bu a¤›r maddeleri fermandan kald›rd›lar. M›s›r valili¤i, M. Ali Pafla’n›n so-
7. Ünite - Osmanl› Restorasyonu: Tanzimat Dönemi 137
yundan gelen büyük erkek evlada kalacak fakat fermanla padiflah taraf›ndan ata-
nacakt›. Vergi miktar› indirildi, M›s›r’›n Mekke ve Medine içinSIRA
eskidenS‹ZDEoldu¤u gibi SIRA S‹ZDE
y›ll›k zahire yard›m› yapmas›, paran›n Osmanl› hükümdar› ad›na bas›lmas›, asker
say›s›n›n keza ‹stanbul taraf›ndan belirlenmesi gibi hususlar eklenerek
D Ü fi Ü N E L ‹ Myeni bir fer- D Ü fi Ü N E L ‹ M
man oluflturuldu. Böylece, Hicaz ve Girid’e kadar büyük bir alanda egemenlik sür-
mek isteyen M. Ali Pafla, d›fl güçlerin devreye girmesiyle sadece belli imtiyazlar›n›
S O R U S O R U
garanti alt›na alabilmifl ve Osmanl› Devleti’ne ba¤l› olmak zorunda kalm›flt›.
N N
S‹ZDE SIRA S‹ZDE
buzlar› eritti.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
M›s›r meselesinin çözümünde yabanc› devletlerin rolleri ne ölçüde SIRA
etkiliS‹ZDE
olmufltur? SIRA S‹ZDE
1
Tanz›mat’a Tepkiler: Lübnan Olaylar› Örne¤i
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
Tanzimat’›n ilan› baz› bölgelerde irili ufakl› kargaflalara sebep olmufltu. Demogra- Dürzî: Fat›mî
fik özelliklerinden dolay› Lübnan bölgesindeki kargafla daha farkl› bir mahiyete yöneticilerinden Hâkim bin
Emrillah’›n ilah oldu¤una ilk
büründü. Cebel-i Lübnan da¤› eteklerinde bu bölgede Dürzî, K S‹Nusayrî
OT RAU P ve ‹smailî inanan MuhammedK S ‹ O TDerezî’ye
R AU P
gibi topluluklar›n yan› s›ra Marunî ve Katolik Rumlar da yaflamaktayd›lar. Genel- nispetle M›s›r’da ortaya
ç›km›fl daha sonra fiam
de bölgenin siyasi olarak baflat topluluklar› Dürzî ve Marunîlerdi. Osmanl› devleti- taraflar›na gelen
D‹KKAT D ‹heterodoks
KKAT
nin hâkimiyetini tan›makla birlikte, vergileri karfl›l›¤›nda yar›T Eotonom
L E V ‹ Z Y O Nbir statüleri bir guruptur.T E L E V ‹ Z Y O N
bulunuyordu. M›s›r savafl› s›ras›nda ‹brahim Pafla bölgeyi iflgal etmifl ve vergilerini Marunî: VII. Yüzy›lda Süryani
N N
neredeyse 2,5 kat art›rm›flt›. Nitekim, bunu kald›ramayan Lübnan SIRA S‹ZDE
halk› savafl s›ra- SIRA S‹ZDE
Ortodoks kilisesinden
ayr›larak ba¤›ms›z bir kilise
s›nda as›l ba¤l› olduklar› Osmanl› taraf›na geçti. Bu meseleden ve Tanzimat ferma- etraf›nda toplanan
‹NTERNET ‹ N T E gruba
RNET
n›ndan sonra Akka Valisi Mehmed Selim Pafla Tanzimat esaslar›na AMAÇLARIMIZ
uygun olarak verilen isim. AMAÇLARIMIZ
bölgenin idaresi için baz› düzenlemeler yapt›. Bütün cemaat ileri gelenlerinden bir
meclis kurdu. Ayr›ca, merkez hazinesine ödenen y›ll›k vergiyi 3500 kese olarak be-
lirledi. Ancak, meclis üyeleri bu mebla¤› yüksek bularak verginin K ‹ T eskiden
A P al›nd›¤› K ‹ T A P
flekliyle 2650 kese olarak al›nmas›n› talep ettiler. Ancak, bu istekleri kabul edilme-
di. Verginin toplanmas› s›ras›nda, 1841 senesinde Dürzîler ile Marunîler aras›nda
yaflanan anlaflmazl›k çat›flmaya dönüfltü. Dürzîler, Marunîlerin T E L E Vreisi
‹ Z Y OMir
N Kas›m’› TELEV‹ZYON
vergi da¤›l›m›nda adaletsiz olmakla suçlayarak Marunîlere sald›rd›lar. Selim Pafla,
‹NTERNET ‹NTERNET
138 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
kargaflaya son vermek üzere bir nasihat heyeti gönderse de sonuç alamad› ve ni-
hayetinde güç kullanmak zorunda kald›.
Fransa, M›s›r meselesinde umdu¤unu bulamad›. Ancak Suriye topraklar› üze-
rinde yo¤un bir ilgiye sahipti. Nitekim, Dürzî-Marunî çat›flmas›n›n artt›¤› bir dö-
nemde Bab›âlî’ye müracaat ederek iflin zor kullan›lmadan neticelenmesini talep et-
ti. Bunun üzerine, S›rkâtibi Mustafa Nuri Pafla bölgeye özel bir surette serasker ola-
rak tayin edildi. ‹lk ifl olarak, bölgede düzeni sa¤layamayan Marunilerden Mir Ka-
s›m’› görevden ald›. Her iki gurup da birbirlerine tabi olmak istemedikleri için 1842
tarihinde bunlar›n bafllar›na Mirliva Macarl› Ömer Pafla’y› Lübnan Emiri olarak ata-
d›. Böylelikle, Lübnan’›n muhtariyeti de ortadan kalkm›fl bulunuyordu. Hatta, bir
ölçüde asayifl de temin edildi. Fransa, durumdan rahats›zl›k duyarak Rusya’yla bir-
likte yönetimin yeniden Lübnan’› idare eden Mir Kas›m’›n da mensubu oldu¤u fii-
habî ailesine verilmesini teklif etti. Bu iste¤in Dürzîler taraf›ndan kabul edilmeye-
ce¤i aç›k oldu¤u için, her iki toplulu¤u temsil eden iki ayr› kaymakaml›¤›n ihdas
edilmesi daha uygun görüldü. Ancak, bu da çare olmad› ve ihtilaflar uzad›. Bunu
f›rsat bilen Avrupa devletlerinin d›fl müdahaleler yüzünden Lübnan meselesi gittik-
çe çetrefil bir hal ald›.
Meseleye yukar›da bahsi geçen Avrupal› befl büyük devlet de müdahil olmufl-
tu. Özellikle, ‹ngilizler Dürzîleri destekler iken, Fransa Marunîlerden yanayd›. Hu-
zursuzlu¤un devam etmesi üzerine, 1843’de Kaptan-› Derya Halil R›fat Pafla bölge-
ye gönderildi. Halil R›fat Pafla, daha önceden ayr›lm›fl olan kaymakaml›klar›n gö-
rev ve yetkilerini daha net bir hale getirdi. Ayr›ca, kar›fl›k bir flekilde yaflayan her
iki topluluktan cemaatlerin ifllerini düzene koymak üzere ayr› yönetim birimleri
oluflturdu. ‹fller bu minvalde tam düzelmek üzere iken, d›flar›dan müdahale eden
baz› güçlerin gizlice tahrikleriyle gruplar aras›nda yeniden çat›flmalar ç›kt›. Dürzî-
ler, Marunîlere sald›rarak iki Frans›z manast›r›n› bast›lar ve bir rahibi öldürdüler.
Bunun üzerine, uluslararas› bir soruna dönüflen bu olaylara Halil R›fat Pafla’n›n ye-
rine bizzat Hariciye Naz›r› fiekip Efendi el koydu ve 14 Eylül 1845 tarihinde Bey-
rut’a geldi. Burada befl devlete ait konsoloslar› toplayarak, bir askeri harekâta giri-
flece¤ini ve kendilerine ait vatandafllar›n bundan zarar görmemesi için bölgeyi tah-
liye etmelerini istedi. Frans›z konsolos ve ‹stanbul’daki büyükelçi ancak tazminat
ve rahibin katilinin cezaland›r›lmas› karfl›l›¤›nda kabul edeceklerini bildirerek bu
talebi reddettiler.
fiekip Efendi, Arabistan ordusu Müfliri olan Nam›k Pafla ile görüflerek plan› tat-
bik etmeye bafllad›. Öncelikle, halk›n elindeki silahlar› toplamak üzere Cebel böl-
gesi kuflatma alt›na al›nd›. Ard›ndan, Arapça bir beyannâme ile umumi bir af ilan›
yap›ld›. Ancak, Frans›zlar›n propagandas›yla Marunîler silahlar›n› teslim etmediler.
Buna karfl›l›k Dürzîler de silahs›z kalmak istemediler. fiekip Efendi ise ›s›rarc› dav-
ranarak önce cemaat kaymakamlar›n› ve önderlerini tutuklad›. Daha sonra halk›n
elindeki silahlar› toplama emri verdi. Bu s›rada, bir tak›m kar›fl›kl›klar oldu ve bir
manast›ra sald›r› gerçekleflti. Nam›k Pafla, sebep olanlar› h›zla yakalay›p adalete
teslim ederek olaylar›n büyümesini engelledi. Ancak Fransa ayn› olaylarda kendi
konsoloslu¤unda bulunan tercümanlar›ndan birisinin kardeflinin de tutuklanmas›-
n› bahane ederek Cüneyye aç›klar›na bir savafl gemisi gönderdi. Bu olay çarp›t›ld›
ve Frans›z konsolosunun tutukland›¤› flayailar› Avrupa’ya yans›t›ld›. Osmanl› dip-
lomatlar› olay›n asl›n› anlatarak Avrupa kamuoyunu bilgilendirmeye çal›fl›yordu.
Buna ra¤men, uluslararas› bask›lar sonuç verdi ve fiekip Efendi görevden al›nd›.
Onun yerine, Paris elçisi Mustafa Reflid Pafla 18 Ekim 1846’da Hariciye Naz›r› oldu.
7. Ünite - Osmanl› Restorasyonu: Tanzimat Dönemi 139
fiekip Efendi, görevinden ayr›lmadan önce sekiz maddelik bir beyanname nefl-
rederek bölgede huzur ve sükunu sa¤lama ad›na önemli bir hizmette bulundu. Bu-
na göre, Cebel-i Lübnan bölgesinde bir Dürzî bir de Marunî kaymakam bulunacak
ve bunlar Sayda valisine ba¤l› olacaklard›. Her kaymakama ba¤l› ayr› ayr› yetkile-
ri olan meclisler oluflturulacak ve tüm cemaatler bu mecliste temsil edilecekti. Lüb-
nan devlet hazinesine 3500 kese vergi verecek ve bu vergiler ise mükelleflerden
güçlerine göre tahsil olunacakt›. Bu kurallar ondan sonra da iflletildi ve bu flekilde
Lübnan’da asayifl sa¤lanm›fl oldu.
güçlendirilen bu iki eyalete sirayet eden ihtilal üzerine Rusya kuzeyden bölgeyi ifl-
gal etti. Osmanl› Devleti ise temkinli hareket etmekle birlikte güneyden bu iflgal
hareketine kat›lm›fl oldu. Âmedi-i Divân-› Hümâyûn mevkisinde bulunan Keçeci-
zâde Fuad Efendi bu meselenin çözülmesi için o s›rada Petersburg’da Rusya hükü-
meti nezdinde temaslarda bulunuyordu. Çok geçmeden, 1 May›s 1849’da iki dev-
let aras›nda Baltaliman› Antlaflmas› imzaland›. Bu antlaflma ile bir daha isyana te-
flebbüs edilmemesi için gerekli önlemler al›nd›. Ayr›ca bölgede asayifl sa¤lanana
kadar Rus ve Osmanl› kuvvetleri orada bulunacakt›. Voyvodalar›n halk taraf›ndan
seçilmesi ve bir meclisin kurulmas› gibi maddeler de anlaflmada yer al›yordu. Bu
antlaflmayla uzun vadede Eflak ve Bo¤dan üzerindeki Rus nüfuzu artt›.
Mülteciler Meselesi
Macarlar, Avusturya idaresinde yaflayan bir millet olarak ç›kan ihtilallerden etkilen-
mifl ve milli bir direnifle geçmifllerdi. Macar ba¤›ms›zl›k hareketinin önderi olan La-
jos Kossuth (Koflut) Viyana’dan tamamen ayr›lmak fikrindeydi. Ancak, baz› aris-
tokratlar bu fikre karfl› ç›k›yorlard›. Nitekim, güçlü Avusturya ordusu Macarlar›n
üzerine yürüdü. Macarlar bafllang›çta geri çekilmek zorunda kald›lar. Fakat, Kos-
suth önderli¤inde mücadelelerine devam ettiler ve baflar›l› oldular. 14 Nisan 1849’da
Macar Meclisi Kossuth’u cumhurbaflkan› seçti. Avusturya ‹mapartoru Fransuva Jo-
sef ise Rusya Çar›’n› yard›ma ça¤›rd›. Bunun üzerine Macarlar, 200 bin kiflilik Rus
ordusu karfl›s›nda ma¤lup oldular. Macar ordusu teslim oldu. Ard›ndan, isyana ka-
t›lm›fl üst düzey memurdan en alt seviyedeki vatandafla var›ncaya kadar cezalan-
d›rmalar yafland›.
Bu olaylar esanas›nda Macarlar ‹stanbul’a baflvurarak yard›m istediler. Osman-
l› Devleti, Avusturya ve Rusya ile savaflacak durumda de¤ildi. Ancak, iltica kabul
edebilecekleri kendilerine söylendi. Asl›nda, 17. yüzy›lda Macar Kral› Imre Thö-
köly ya da 18. yüzy›lda II. Ferenc Rakoczy de benzer flekilde Osmanl› Devleti’ne
s›¤›nm›flt›. Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren 173 y›l boyunca devlete
ba¤l› bir eyalet olan Macaristan ile tarihsel ba¤lar çok canl›yd› ve oradaki, geliflme-
lere kay›ts›z kal›namazd›. Baflta Macar cumhurbaflkan› Kossuth olmak üzere, Jozef
Bem, Kmety ve Dembinsky gibi Macar yetkilileriyle birlikte binlerce Macar ve Po-
lonyal› 1849 y›l›n›n A¤ustos ay›nda Osmanl› topraklar›na s›¤›nd›lar. Mülteciler ön-
ce Vidin ve fiumnu, daha sonra da Kütahya’ya yerlefltirildiler. Böylece, Osmanl›
Devleti uluslararas› arenada “Mülteciler Sorunu” denilen yeni ve do¤rudan kendi-
sinin ç›karmad›¤› bir problemle u¤raflmak durumunda kald›.
Osmanl› Devleti mültecileri kabul etmekle Macar ba¤›ms›zl›k hareketini destek-
lemifl oluyordu. Buna karfl›, hem Avusturya hem de Rusya Macar ve Polonyal› mül-
tecileri geri almaya çal›fl›yordu. Bab›âlî ise söz konusu mültecilere âsi gözüyle bak-
m›yor; onlar› yurtlar›n› korumaya çal›flan vatanseverler fleklinde de¤erlendiriyordu.
Avusturya ve Rusya, Osmanl› Devleti’nin bu tutumuna karfl› diplomatik faaliyetle-
ri kesme tehdidinde bulundular. Bu s›rada, mültecilerden bir k›sm› din de¤ifltire-
rek Osmanl› Devleti’nin hizmetine girdiklerini ilan ettiler. Böylece, bu kiflilerin tes-
lim edilmesi imkâns›z hale gelmekle birlikte, Bab›âlî din de¤ifltirmeyenleri de tes-
lim etmek niyetinde olmad›klar›n› aç›kça beyan etti. Asl›nda bu tutum, Avrupa’da
Osmanl› Devleti lehine bir havan›n geliflmesine yard›m etti. Hatta, ‹ngiliz gençleri
Londra’da Osmanl› büyükelçisi Musurus Pafla’n›n arabas›n› atlar›ndan ay›rarak,
kendileri çektiler. Bu bir sevgi gösterisiydi. Nitekim, Abdülmecid’in “tâc›m› ve tah-
t›m› veririm, ama devletime s›¤›nanlar› asla vermem” deyifli bütün dünyada akisler
buldu. fiüphesiz, bu kamuoyunun oluflmas›nda Mustafa Reflid Pafla’n›n ak›ll› ve di-
7. Ünite - Osmanl› Restorasyonu: Tanzimat Dönemi 141
rayetli politikas› yatmaktayd›. Bu süreçte, y›ld›z› parlayan di¤er bir bürokrat ise yu-
kar›da ismi geçen Fuad Efendi (daha sonra Pafla) olmufltu. Fuad Efendi, Rusya Ça-
r› ile sürekli temas halindeydi ve mültecilerin Osmanl› s›n›rlar›ndan içeri giriflinde
baflar›l› bir görev ifa etti.
Bütün bu geliflmeler üzerine, Avusturya ve Rusya daha fazla dayanamay›p Os-
manl› Devleti’nin flartlar›n› kabul etmek zorunda kald›lar. Din de¤ifltiren ve Os-
manl› tebaas› olan mültecilere kar›fl›lamayaca¤› gibi, di¤erlerinden de isteyenler
can ve mal güvenli¤i sa¤lanarak eski memleketlerine dönebilme f›rsat›n› yakala-
m›fllard›. Ayr›ca 1850 sonlar›ndan itibaren, önce Rusya daha sonra Avusturya Ba-
SIRA S‹ZDE S‹ZDE SIRA S‹ZDE
S‹ZDE
b›âlî ile diplomatik iliflkileri yeniden tesis etti. Bu soruna sahipSIRA
ç›kan Osmanl› Dev- SIRA
leti, baflta ‹ngiltere ve Fransa olmak üzere Amerika Birleflik Devletleri’nde bile
sempatiyle ve büyük bir sevgiyle karfl›land›. Rusya bu olaylarda ‹ngiltere M ve Fran-
DD ÜÜ fifi ÜÜ NN EE LL ‹‹ M DD ÜÜ fifi ÜÜ NN EE LL ‹‹ M
M
sa’y› Osmanl› Devleti’nin yan›nda görünce endiflelenerek ‹ngiltere’ye daha çok
yaklaflmaya çal›flt›. Geçici olarak bir sonuca ba¤lanmakla birlikte bu sorun ilerde-
ki bir dizi uluslar aras› geliflmelerin de sebebi olacakt›r. SS OO RR UU SS OO RR UU
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
SIRA S‹ZDE
ad›yla Türklerin tarihini yazan bu kifli ünlü flair Naz›m Hikmet’in büyük dedesidir.
N N
‹‹ NN TT EE RRS‹ZDE
NN EE TT ‹‹SIRA
NN TT EE RRS‹ZDE
NN EE TT
tünlü¤ünü gözetiyordu. Rusya ise, kendisine büyük avantajlarSIRA sa¤layan Hünkâr ‹s-
kelesi antlaflmas›n›n uygulanmas›na müsaade etmeyen ‹ngiltere ile ittifak kurmak
ve y›k›lacaksa Osmanl› Devleti’ni birlikte paylaflmak istiyordu. Bu vesile ile Mülte-
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
ci sorunu gibi ç›kan her f›rsat› de¤erlendirmekle beraber, kendisi de bazen de¤i-
flik f›rsatlar oluflturuyordu. Karada¤’da 1853 tarihinde Osmanl› Devleti’ne karfl› ç›-
kan isyan bunlardan bir tanesiydi. Karada¤, Osmanl› Devleti’ne K ‹ Ttabi A Polmakla bir- K ‹ T A P
likte bir tak›m gayr-i resmi imtiyazlara sahipti. Bölgeyi dini reisleri olan Vladikalar
yönetiyordu. Bu ruhani reisler ise Petersburg’daki Rus kilisesinden onay al›yorlar-
d›. Bu fiilî durumu Rusya yerinde de¤erlendirerek VladikaT EDanilo’yu L E V ‹ Z Y O N Karada¤ TELEV‹ZYON
Prensi ilan etti. Rusya’da olup Karada¤’a dönen Danilo, ald›¤› destek ile Osmanl›
Devleti’ne karfl› isyan bayra¤›n› açt›.
Bab›âlî, bu isyan karfl›s›nda derhal Serdar-› Ekrem Ömer Pafla’y› Karada¤l›lar›n
üzerine gönderdi. Befl koldan ilerleyen Osmanl› ordusu karfl›s›nda‹ N T E R Nvarl›k ET göstere- ‹NTERNET
meyen Karada¤l›lar Rusya ve Avusturya’dan yard›m istedi. Avusturya bu durumu
fliddetle protesto ederek, ‹stanbul’a bir heyet gönderdi ve Osmanl› ordusunun iler-
lemesini durdurmas›n› talep etti. Bab›âlî daha fazla sorun istemedi¤i için 8 Mart
1853’de Karada¤l›lar ile s›n›rlar›n muhafaza edilmesini içeren bir antlaflma imzala-
d›. Rusya bu derece süratli davranamad›¤› için oluflturmufl oldu¤u bu f›rsat kap›-
142 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
s›ndan içeriye giremedi. Fakat, bu kez Osmanl› Devletini köfleye s›k›flt›rmak için
Kudüs üzerinde baflka bir flans aramaya koyuldu.
Bu geliflmeler üzerine Rus Çar› I. Nikola, Rusya Bahriye naz›r› ve Finlandiya ge-
nel valisi olan Prens Mençikof’u fevkalade elçi s›fat›yla 28 fiubat 1853 tarihinde ‹s-
tanbul’a gönderdi. Mençikof, hiçbir protokol kaidesine uymadan resmi üniformas›
yerine günlük k›yafetleri içerisinde Bab›âlî’ye gelerek Sadrazam ile görüfltü. Hatta
ç›k›flta Hariciye Nâz›r› Fuad Efendi’ye bile u¤ramad›. fiüphesiz bu hareket, Osman-
l› hükümetini tahkir ve tezyif maksatl› yap›lm›flt›. Kendisinin devre d›fl› kald›¤›n›
düflünen Fuad Efendi makam›ndan istifa etti ve yerine Rifat Pafla tayin edildi. Bir
müddet sonra ise, Rus elçisinin flifahi notalar› duyulmaya baflland›. Mençikof, Kut-
sal Makamlar için Ortodokslar›n isteklerinin kabul edilmesinin yan› s›ra, Fener
Rum Patrikhanesi için de yeni imtiyazlar›n tan›nmas›n› istiyordu. Bu a¤›r istekler
Fransa’yla yap›lan anlaflmalara ayk›r› oldu¤u kadar, Fener Patrikhanesi’ne biçilen
rol ise kabul edilecek gibi de¤ildi. Durum o s›rada elçileri yurt d›fl›nda olan ‹ngil-
tere ve Fransa maslahatgüzârlar›na anlat›ld›. Hadiselerin s›ra d›fl›l›¤›n› fark eden
Bab›âlî donanmalar›n Çanakkale’ye gelmesini talep etti. ‹ngiltere biraz daha so-
¤ukkanl› hareket edip donanmas›n› göndermedi. Ancak, Fransa hemen donanma-
s›n› Çanakkale aç›klar›na yollad›. Elçiler de süratle ‹stanbul’a geldi. ‹ngiliz elçisi,
saray çevresinde kendisine bir hayli itimat edilen ve halk aras›nda “‹ngiliz Sultan”
fleklinde an›lan bir kifli olan Lord Straford Canning’di. Hariciye Nâz›r›’na Rus tek-
liflerinin hemen reddedilmemesini, müzakere yolunu aç›k tutmas›n› tavsiye etti.
Frans›z elçisi De La Cour ise Katolik devletlerin temsilcisi olma s›fat›yla derhal
Mençikof ile bir görüflme yapt›. Bab›âlî, Fransa ve Rusya aras›nda yeniden müza-
kereler bafllad› ve nihayetinde bir noktada anlaflma sa¤land›. Kudüs mutasarr›f›na
gönderilen bir ferman ile her iki taraf›n iste¤ine uygun flekilde mesele halledildi.
Problemlerin çözüldü¤ü zannedilir iken, 5 May›s 1853’te Mençikof’un ikinci ül-
timatomu geldi. Buna göre, Çar I. Nikola Sultan Abdülmecid’e daimi bir ittifak ku-
rulmas›n› ve Osmanl› memleketinde bulunan Rum kiliselerinin Rus kilisesi flekline
dönüfltürülmesini ve mensuplar›n›n da Rusya himayesi alt›na al›nmas›n› dayat›yor-
du. Mençikof befl günlük mühlet verince, Bab›âlî meseleyi ‹ngiltere ve Fransa ile
görüflerek teklifin müzakere edilmesine dair bir karara var›ld›. Mençikof’a iletilen
bu cevap üzerine görüflmeler bafllad›. Bu s›rada, Rusya h›zl› bir flekilde savafl ha-
z›rl›klar›na bafllad›. Bu haz›rl›¤›n fark›nda olan Fransa ise tedbirini al›yor ve özel-
likle ‹ngiltere, Prusya ve Avusturya ile birlikte hareket etmek için ‹stanbul elçisine
talimatlar gönderiyordu.
Bu s›rada Mençikof, ‹ngiliz büyükelçili¤i taraf›ndan tasarlanan bir blöfe kana-
rak müzakerelerin devam› için Mustafa Reflid Pafla’n›n Hariciye Nezareti’ne getiril-
mesini istedi. Bu istek kabul edilerek, ayr›ca sadaret de de¤ifltirildi. Damad Meh-
met Ali Pafla yerine Giritli Mustafa Naili Pafla bu mevkiye getirildi. S›k› bir müzake-
reci olan Mustafa Reflid Pafla’y› karfl›s›nda bulan Mençikof oyuna getirildi¤ini biraz
geç fark etti. Mustafa Reflid Pafla, 1774 antlaflmas›ndaki Rus himayesinin sadece di-
ni hususlarda oldu¤unu vurgulayarak padiflah›n kendi memleketinde mutlak ege-
menli¤inin kay›ts›z ve flarts›z devam edece¤i fleklinde bir kayd›n metne ilavesini is-
tedi. Mençikof ise karfl›s›nda daha yumuflak ve mutedil bir diplomat bulaca¤›n› he-
sap ederken daha önceki tekliflerinin uygulanmas›n›n çok güç oldu¤unu fark etti.
Ancak, diplomatik olarak yap›lan bu hata Osmanl› Rum tebaas› üzerinde Rusya’n›n
prestijinin fena halde sars›lmas› anlam›n› içeriyordu. Bu yüzden geri ad›m atmak
istemeyen Mençikof ne yapaca¤›n› flafl›rd›.
Mustafa Reflid Pafla ise savafla taraftar olmamakla beraber, devletin hükümran-
l›k ve egemenlik haklar›ndan da vazgeçilemeyece¤ine inan›yordu. Bu sebeple,
hakl› gerekçelerin oluflmas›n› istiyor ve bir savafl olmas› durumunda ‹ngiltere ve
144 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Fransa’n›n deste¤ini alaca¤›n› umit ediyordu. Bu denli önemli bir meselenin görü-
flülmesi için devlet adamlar›ndan ve ulemadan müteflekkil 43 kiflilik büyük bir
meclisin kurulmas›n› sa¤lad› ve Rusya’n›n mevcut tekliflerini orada de¤erlendirdi.
Meclis, üçe karfl› k›rk oyla tekliflerin reddedilmesine karar verdi. 19 May›s 1853 ta-
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
rihinde meclisin karar› Mençikof’a ve kamuoyuna duyuruldu. Rus elçisi bu bildiri
karfl›s›nda ne yapaca¤›n› flafl›rmakla beraber, Büyükdere’de kendisi için haz›rlanan
D Ü fi Ü N E L ‹ M gemisine binerek burada beklemeye koyuldu. Yabanc› devlet elçileri son bir kez
D Ü fi Ü N E L ‹ M
daha Mençikof’a giderek sorunu çözmeye çal›flt›lar. Bu mümkün olmad› ve 21 Ma-
y›s 1853’te Rus elçisi ‹stanbul’u terk etti. Bu s›cak geliflme üzerine art›k Rusya ile
S O R U S O R U
savafl kaç›n›lmaz bir hal ald›.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
likle Tuna boyunda Serdar-› Ekrem Ömer Pafla Ruslara çok a¤›r zayiat verdirmifltir.
Rus yay›lma politikalar›n›n sadece Osmanl› Devleti’ni hedef almamas› genel olarak
‹ngiliz ve Frans›zlar’›n da menfaatlerini zedelemesi onlar›n Osmanl› Devleti ile bir-
likte hareket etmesini sa¤lad›. Böylece Osmanl›, ‹ngiliz ve Frans›z ittifak› kuruldu.
Bir süre sonra da bu ittifaka Sardunya Krall›¤› kat›ld›.
Henüz müttefik güçler savafla girmeden önce Yunanistan bir tak›m kar›fl›kl›klar
ç›kartarak Epir ve Yeniflehir’i almak istedi ise de 9 Mart’ta Bab›âlî Yunanistan’a çok
a¤›r bir karfl›l›k verdi. Elçilerinin pasaportunu iade ederek Yunan mallar›n› müsa-
dere etti. Ayr›ca, Fuad Pafla fevkalade salahiyetlerle donat›larak huzursuzluk ç›ka-
r›lan bölgelerde asayifli temin için gönderildi. Nitekim, Fransa ve ‹ngiltere’den de
destek bulmaya çal›flan Yunanistan’a iltifat edilmedi¤i gibi bizzat Fransa taraf›ndan
5 May›s 1854’de gönderilen bir kolordu Pire ve Atina’y› iflgal etti.
K›r›m savafl› s›ras›nda Türk harp tarihine alt›n harfler ile geçecek baz›
D ‹ Kolaylar
KAT yaflanm›fl- D‹KKAT
t›r. Silistre Muharebesi bunlardan biri olup, Güney Dobruca’da stratejik bir noktada bulu-
nan Silistre kalesini 80 bin Rus askere karfl› sadece 10 bin Osmanl› askeri korumufltur.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
Sonuçta Ruslar›n mareflalleri a¤›r bir flekilde yara alm›fl, top ve bayraklar›n› terk etmek
zorunda kalm›fllard›r. Nam›k Kemal, Vatan Yahut Silistre piyesinde iflte bu destans› müca-
deleyi konu edinmifltir. AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
K›r›m savafl› s›ras›nda Osmanl› tarihi için dönüm noktas› denilebilecek çok
önemli iki olaya muhakkak de¤inmek gerekir. Bunlardan birincisi,
K ‹ T A P 28 Haziran K ‹ T A P
1855’de artan savafl masraflar›n› karfl›lamak maksad›yla devletin ‹ngiltere’den borç
almas›d›r. K›r›m savafl›ndan birkaç y›l önce Osmanl› devletinin gelir ve gider den-
gesinin bozulmas› sonucu büyük mali “buhran” yafland› ve Td›flar›dan
E L E V ‹ Z Y O Nborç almak TELEV‹ZYON
hususu gündeme geldi. Bu hususta önceleri padiflah Abdülmecid ikna edilmifl iken
Damad Fethi Pafla’n›n araya girmesiyle bu teflebbüsten vazgeçildi. Zira, Fethi Pa-
fla’n›n Sultan Abdülmecid’e, babas› II. Mahmud’un Rus Savafllar› s›ras›nda bile borç
‹NTERNET ‹NTERNET
almad›¤›n› hat›rlatarak savafl olmayan bir zamanda al›nan bu borcun hiçbir aç›kla-
mas›n›n olamayaca¤›n› ifade etti¤i söylenir. Bundan çok etkilenen Sultan Abdül-
mecid borç al›nmamas›n› istemifl, aksi takdirde tahttan feragat edece¤ini baz› dev-
146 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
let adamlar›na söylemiflti. Buna ra¤men, ülkenin savafla girmesiyle mali durum da-
ha da kötüleflti ve borç almak gere¤i duyuldu. 1854 y›l›n›n A¤ustos ay›nda %5 fa-
iz oran›yla toplam 5 milyon ‹ngiliz alt›n› borç al›nd›. Borca karfl›l›k olarak M›s›r ver-
gisi, ‹zmir ve Suriye gümrük gelirleri gösterildi. Osmanl› tarihinde ilk olan bu ola-
ya “D›fl Borçlanma” ya da “D›fl ‹stikraz” ad› verildi. Borca bir kere tevessül edilin-
ce arkas› gelmekte gecikmedi. 1855, 1858 ve 1860’da farkl› farkl› borçlar temin
edildi. Bu borçlar›n yat›r›m odakl› de¤il de ihtiyaçlar› karfl›lamak maksad›yla al›n-
mas› genel mali yap›y› fazlas›yla bozmufltur.
Di¤er bir geliflme ise Osmanl› teknoloji tarihini yak›ndan ilgilendirmesi yönüy-
le önem arzeder. K›r›m savafl› sürerken ilk defa Osmanl› ülkesinde telgraf kullan›l-
d›. Fransa’n›n 19. yüzy›l›n ilk çeyre¤inde Optik Telgraf sistemini bütün ülkesine
yaymas› sonras›nda, 1840’l› y›llarda Avrupa ve Amerika’da gelifltirilen Elektrikli
Telgraf sistemi h›zla K›ta Avrupas›’nda kullan›lmaya baflland›. Asl›nda, Sultan Ab-
dülmecid’in savafltan önce gelifltirilen telgraf teknolojisine yak›n ilgi duydu¤u ve
hatta Samuel Morse’a maddi destek verdi¤i de bilinmektedir. Daha da ilginci 1847
tarihinde bu sistemin Beylerbeyi Saray›’nda denenmesidir. Savafl s›ras›nda cephe-
lerden bilgi alma ihtiyac› bu teknolojinin transferini kolaylaflt›rm›flt›r. Frans›zlar ve
‹ngilizler K›r›m Savafl›’na kat›ld›ktan sonra birliklerinden süratle bilgi almak mak-
sad›yla Rusçuk-Bükrefl ve Varna-Ballava hatlar›n› yapm›fllard›. 9 Eylül 1855 tarihin-
de ise ‹stanbul-Edirne-Varna-K›r›m aras›na hatlar döflenerek gün gün savafl takip
edildi. Keza, Avrupa’daki geliflim seyrine uygun olarak demiryollar›n›n da efl za-
manl› olarak uzat›lmaya bafllanmas› flafl›rt›c› olmasa gerektir. Ancak, telgrafa k›yas-
la demiryollar›nda h›zl› bir geliflme yaflanmad›.
Nisan 1856 tarihinde Paris’te üç maddelik ayr› bir anlaflma imzalad›. Fransa ve
Avusturya’n›n da kat›ld›¤› bu yeni anlaflmaya göre, Paris Antlaflmas›’n› ihlal eden
devlete ittifak kurularak savafl aç›lmas› karar› verildi.
Bu antlaflma yukar›da da ifade edildi¤i gibi baz› Osmanl› devlet adamlar› tara-
f›ndan Avrupa devletlerine karfl› verilmifl büyük bir taviz fleklinde de¤erlendirilmifl-
tir. Kafkasya’da bulunan Müslümanlar›n haklar›n›n korunmad›¤›, bunun yerine Çü-
rüksu taraf›nda s›n›r tayin ve tespitiyle ilgilenildi¤i gibi tenkitler yöneltiliyordu.
Özellikle, Hristiyan uyruklara verilen haklar›n resmi bir taahhüt haline getirilmesi
gibi devletin egemenli¤ini ihlal edecek bir tak›m hususlardan dolay› Âli Pafla iç ve
d›fl baz› odaklar›n hedefi haline geldi. Nitekim, ‹ngilitere Büyükelçisi Lord Stra-
ford’un Hariciye Naz›r› Fuad Pafla’y› flikayeti üzerine Sultan Abdülmecid 1 Kas›m
1856 tarihinde Âli Pafla’y› görevden alarak yerine Mustafa Reflid Pafla’y› atad›. Bu
aflamada Fransa ve ‹ngiltere’nin Osmanl› siyaseti üzerinde birinci dereceden etkili
oldu¤unu söylemek mümkündür. D›fl politikadaki dalgalanmalara göre Bab›âlî bü-
rokrasisi içerisindeki atamalar flekillenmekteydi. 6 A¤ustos 1857’de M. Reflid Pa-
fla’n›n bu görevi Mustafa Naili Pafla’ya teslim etti¤i görülmektedir. Çünkü, Eflak-
Bo¤dan meselesi üzerine Fransa’n›n ald›¤› tav›r Osmanl› Devleti’ni zor duruma so-
kunca M. Reflid Pafla azledilmifltir. Burada Sultan Abdülmecid’in de ince bir diplo-
masiyle hareket etti¤i vurgulanmal›d›r. Zira, bu atama s›ras›nda D›fliflleri koltu¤una
Âli Pafla getirilerek Fransa taltif edilirken, ayn› kiflinin sadarete do¤rudan tayin edil-
memesi de ‹ngiltere’yi rahats›z etmemek düflüncesinden kaynaklan›r. fiüphesiz bu
tav›rlar ülkenin ba¤›ms›zl›¤›na gölge düflürmekte ve söz konusu ülkelerin yar›-sö-
mürgesi haline getirildi¤i yönündeki saptamalar› do¤rular niteliktedir. Ne var ki d›fl
siyasetin dengesi ve içteki sosyo-ekonomik durum da böylesi bir politikay› rasyo-
nel hale getirmekteydi. Dolay›s›yla, Osmanl› iç siyasetindeki de¤iflimlerin bazen
do¤rudan bazen de dolayl› bir flekilde büyük devletlerin tutumlar›ndan kaynaklan-
d›¤›n› söylemek yanl›fl olmayacakt›r.
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
ISLAHAT FERMANI SONRASI BAZI GEL‹fiMELER
S O R U ‹lginç BirS Muhalefet
O R U Olay›: Kuleli Vakas›
Islahat ferman›n›n ‹mparatorluk co¤rafyas›nda meydana getirdi¤i bir tak›m hadise-
lere temas etmeden önce baz› yeniliklere de¤inmek gerekir. Telgraf›n savafl s›ra-
D‹KKAT D‹KKAT
s›nda kullan›m›ndan sonra, 1855’de ‹ngiltere’ye verilen imtiyaz üzerinden ‹stanbul-
Ba¤dat aras›nda telgraf flebekeleri infla edildi. 1856’da ise Mors alfabesi Arap alfa-
N N
SIRA S‹ZDE besine göreSIRA S‹ZDE
gelifltirilerek telgraflar Türkçe olarak çekilmeye baflland›. fiüphesiz bu
durum merkez-çevre aras›ndaki siyasi ba¤›n daha da kuvvetlenmesini sa¤lad›.
AMAÇLARIMIZ
Bundan baflka, ‹stanbul alt› belediye dairesine bölünerek, flehircilik hizmetleri et-
AMAÇLARIMIZ
kili bir yönetim alt›na al›nmaya çal›fl›ld›. Bunu demiryollar›, deniz yollar›, e¤itim ve
bas›n alanlar›nda bir tak›m de¤ifliklikler takip etti. 1856 sonras› asl›nda Tanzimat
K ‹ T A P ferman› ile Kbafllayan
‹ T A P sürecin ikinci aflamas›d›r. Zira, Islahat ferman› içinde yukar›-
da bahsi geçen baz› maddelerin toplumsal ve siyasi anlamda bir tak›m kargaflalara
yol açt›¤› görülmektedir. Afla¤›da bu durumlara örnek teflkil edebilecek bir tak›m
TELEV‹ZYON siyasi olaylara
T E L E Vtemas
‹ Z Y O N edilecektir.
Paris antlaflmas› sonras›nda d›fl müdahalelerden kaç›namayan Osmanl› Devleti
içerisinde ilginç muhalefet gruplar› türemeye bafllad›. Bunlar asl›nda, Islahat fer-
‹NTERNET ‹NTERNET
7. Ünite - Osmanl› Restorasyonu: Tanzimat Dönemi 149
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
det sonra müebbet hapis cezas› alm›fl bu kiflilerin serbest b›rak›lmas› son derece
dikkat çekici bir olayd›r. Netice olarak, Islahat ferman› ile bafllayan toplumsal hu-
zursuzlu¤un Osmanl› baflkentinde taht de¤iflikli¤i amac›n› tafl›yan bir olufluma se-
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
bep oldu¤unu bilhassa belirtmek gerekir.
S O R U S O R U
D‹KKAT D‹KKAT
150 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Mali Kriz
Baflkent ‹stanbul’da gizli bir örgüt bu flekilde a盤a ç›kart›l›rken, örgüt üyelerinin
özellikle israf konusunda padiflah ve saraya yönelttikleri elefltirilerin hakl›l›¤› da k›-
sa süre içerisinde ayyuka ç›kt›. Zira, bu karar›n al›nmas›n›n hemen sonras›nda Sad-
razam Âli Pafla görevinden azledildi. Bunun sebebi ise savafl masraflar› için yap›l-
m›fl d›fl istikraz›n (borçlanman›n) ödenmesinin yükünün yan›nda, saray›n artan gi-
derlerinin karfl›lanamamas›d›r. Bu durumdan ötürü, bir hayli s›k›nt› yaflayan Sultan
Abdülmecid kendi haremini elefltirmekten çekinmemiflti. Ancak, banker ve sarraf-
lara artan borcun ödenmesi için bir hal çaresi aranmas› maksad›yla görevlendirdi-
¤i bakanlar›n çözüm önermek yerine, durumdan flikâyetleri büsbütün kendisini ç›-
leden ç›kard›. Bunun sonucunda, 18 Ekim 1859’da Âli Pafla’y› görevden alarak ye-
rine K›br›sl› Mehmed Emin Pafla getirildi. Bu s›rada, borçlar›n kapat›lmas› için ara-
lar›nda Tophane Müfliri R›za Pafla’n›n da bulundu¤u bir komisyon kuruldu. Bu ko-
misyon borç al›nan banker ve sarraflar›n defterlerini istedi. Bu defterlerin özensiz
ve kontrolsüz flekilde tutuldu¤u tespit edilerek faizlerin bir k›sm› indirildi. Memur-
lar› da kapsayacak flekilde genel tasarruf tedbirleri al›nd›. Fakat, bu konu istenilen
ölçüde çözülemedi ve bahis mevzu olan önlemler ise ancak ka¤›t üzerinde kald›.
Özet
N
A M A Ç
M›s›r meselesinin uluslaras› arenada nas›l çö- N
A M A Ç
Paris Bar›fl Antlaflmas› sonras› Avrupa’da olu-
1 züldü¤ünü aç›klayabilmek 4 flan yeni siyasi tabloyu saptamak
Osmanl› Devleti’ne karfl› ayaklanan Kavalal› M. Ali Paris Bar›fl Antlaflmas› ile 1815 tarihinde Viyana
Pafla’ya ba¤l› ordu 1839’da Nizip’te Osmanl› ordu- kongeresinde tesis edilen “Avrupa Dengesi” ye-
sunu ma¤lup etmiflti. Rusya’n›n 1833 Hünkâr ‹ske- niden 1856’da yeniden kuruldu. Fransa dünya
lesi antlaflmas›na dayanarak bir talep do¤rultusun- güç dengesinde yeniden var oldu¤unu hat›rlatt›.
da yard›m etmesi söz konusu oldu¤u için bundan ‹ngiltere Akdeniz’in güvenli¤ini sa¤layarak sö-
endiflelenen ‹ngiltere ve Fransa, Osmanl› Devleti mürge yollar›n› korudu. Osmanl› Devleti Avrupa
taraf›nda yerlerini ald›lar. Önce Viyana Konferan- devletler toplulu¤una hukuken al›nd›. Toprak
s›, daha sonra ise 1841 Londra Konferans›’nda al›- bütünlü¤ü sa¤land›. Rusya ise Karadeniz’de do-
nan kararlar ile M. Ali Pafla’y› s›k›flt›rd›lar. M. Ali nanma bulundurmayacak ve savafl gemisini Ak-
Pafla ise daha önceki isteklerinden vazgeçerek sa- deniz’e hiçbir flekilde indiremeyecekti.
N
dece M›s›r valili¤ini verasetle elde etmifl oldu.
N
AM A Ç
Islahat Ferman› sonras›nda Osmanl› toplumun-
1848 ‹htilalleri ile Macar Mültecileri Sorununu 5 da oluflan tepkileri aç›klamak
A M A Ç
N
taya ç›kar›ld›.
K›r›m Savafl›’n›n ç›k›fl sebeplerini ve sürecini ta-
A M A Ç
3 n›mlayabilmek
1841 Bo¤azlar antlaflmas›yla s›cak denizlere in-
mesi istenen Rusya çeflitli bahaneler ile Osmanl›
Devleti içerisinde huzursuzluk ç›kartarak bun-
dan istifade etmeye çal›fl›yordu. Ortodoks teba-
as›n›n hakk›n› aramak maksad›yla Kutsal Mekan-
lar› bahane ederek Kudüs’te hak aray›fl›nda bu-
lunan Fransa ile karfl› karfl›ya geldi. ‹fli yokufla
sürerek ortak mekanlar›n kullan›lmas› hususun-
da anlaflmazl›k ç›kard›. Ola¤anüstü elçilik göre-
viyle ‹stanbul’a gelen komutan Mençikof’un ülti-
matomlar› neticesinde durum de¤iflmeyince Rus
ordusu 1853’de Bükrefl’e girdi. M. Reflid Pafla’n›n
öncülü¤ünde Osmanl› Devleti Rusya ile savafl-
maya karar verdi. Savafl Balkanlar ve Kafkaslarda
iki cephede bafllad›. 1854 tarihinde Fransa ve ‹n-
giltere de Osmanl› Devleti yan›nda savafla kat›la-
rak 1856 senesinde Rusya ma¤lup edildi.
7. Ünite - Osmanl› Restorasyonu: Tanzimat Dönemi 153
Kendimizi S›nayal›m
1. Afla¤›dakilerden hangisi 1839 tarihinde “Baflvekillik” 6. Kutsal Mekânlar ile ilgili afla¤›daki ifadelerden han-
makam›n› yeniden “Sadrazaml›k” makam›na dönüfltür- gisi yanl›flt›r?
müfltür? a. Hz. ‹sa’n›n çarm›ha gerildi¤i yer buradad›r.
a. M. Emin Rauf Pafla b. Hz. Meryem burada yaflam›flt›r.
b. Mustafa Reflid Pafla c. Rusya bölgedeki Ortodokslar›n hamili¤ini yap-
c. Hüsrev Pafla maktad›r.
d. M. Emin Âli Pafla d. Bölgede Hristiyan mezhepleri aras›nda anlafl-
e. Kavalal› M. Ali Pafla mazl›k yoktur.
e. Fransa 1789 sonras› bir süre buradaki Katolikle-
2. Afla¤›dakilerden hangisi Londra Konferans›na kat›- ri desteklememifltir.
lan devletlerden biri de¤ildir?
a. Fransa 7. Tanzimat döneminde “‹ngiliz Sultan” diye adland›r›-
b. ‹ngiltere lan meflhur ‹ngiltere büyükelçisi kimdir?
c. Hollanda a. Lord Cowley
d. Rusya b. Lord Clarandon
e. Avusturya c. Guizot
d. Prens Mençikof
3. Afla¤›daki devletlerden hangisi 1841 olaylar›nda Dür- e. Lord Starford Canning
zîleri desteklemifltir?
a. ‹ngiltere 8. Afla¤›dakilerden hangisi K›r›m Savafl› s›ras›nda müt-
b. Fransa tefik güçlerden birisi de¤ildir?
c. Rusya a. Osmanl›
d. Avusturya b. Rusya
e. Osmanl› c. Sardunya
d. Fransa
4. Afla¤›dakilerden hangisi Macar ba¤›ms›zl›k hareketi- e. ‹ngiltere
nin liderlerinden biri de¤ildir?
a. Lajos Kossuth 9. Paris Bar›fl Antlaflmas› ile ilgili afla¤›daki ifadelerden
b. Joseph Bem hangisi yanl›flt›r?
c. Kmety a. Osmanl› Devleti Mustafa Reflid Pafla taraf›ndan
d. Dembinsky temsil edilmifltir.
e. Louis Philip b. Rusya Karadeniz bölgesinde savafl gemisi bu-
lundurmayacakt›r.
5. Osmanl› yönetiminde bulunan Karada¤ ile ilgili c. Islahat ferman› antlaflma hükümleri aras›nda yer
afla¤›daki ifadelerden hangisi yanl›flt›r? alm›flt›r.
a. Dini reislerine Vladika denir. d. ‹ngiltere Rusya’n›n Akdeniz’e inmesini engelle-
b. Petersburg’daki Rus Kilisesi ile iliflki içerisinde- mifltir.
dirler. e. Osmanl› Devleti devletler aras› hukuka dâhil
c. 1853 y›l›nda Osmanl› Devleti’ne karfl› ayaklan- edilmifltir.
m›flt›r.
d. Rusya Vladika olarak Danilo’yu desteklemifltir. 10. Sultan Abdülmecid ile ilgili afla¤›daki ifadelerden
e. Osmanl› Devleti 1853 isyan›na kar›flmam›flt›r. hangisi yanl›flt›r?
a. 17 yafl›nda tahta ç›km›flt›r.
b. ‹yi bir hattatt›r.
c. Islahat Ferman›’n› ilan etmifltir.
d. Tanzimat reformlar›n› desteklememifltir.
e. Sefarethane balolar›na kat›lm›flt›r.
154 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
S›ra Sizde 4
Islahat Ferman› ‹mparatorlu¤un çeflitli merkezlerinde
tepkiyle karfl›lanm›flt›r. Nitekim, baflkent ‹stanbul’da
1859’da Kuleli Vakas› ad› verilen bir olay patlak vermifl-
tir. Ulema, fleyhler ve askerî-sivil devlet görevlilerinden
oluflan bir gizli cemiyetin padiflaha suikasta teflebbüs
ettikleri anlafl›lm›flt›r. Islahat Ferman›’n›n Müslüman ve
Müslüman olmayanlar aras›nda meydana getirdi¤i eflit-
lik ilkesi bu isyan teflebbüsünü oluflturan ana nedenle-
rinden biridir.
7. Ünite - Osmanl› Restorasyonu: Tanzimat Dönemi 155
Yararlan›lan Kaynaklar
Ahmed Cevdet Pafla (1986), Tezâkir-i Cevdet 1-40, Çe-
viren: Cavit Baysun, Ankara.
Akflin, Sina (2005), “Siyasal Tarih (1789-1908)”, Türkiye
Tarihi III, (8. Bas›m) ‹stanbul.
Berkes, Niyazi (2001). Türkiye’de Ça¤dafllama, Çevi-
ren: Ahmet Kuyafl, (2. Bas›m) ‹stanbul.
Davison, Roderic (1997), Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda
Reform (1856-1876), (Çeviren: Osman Ak›nhay), An-
kara.
Kütüko¤lu, Mübahat (1999), Osmanl› ‹ktisadî Yap›s›,
Osmanl› Devleti Tarihi II, ‹stanbul.
Ortayl›, ‹lber (1995). ‹mparatorlu¤un En Uzun Yüzy›l›,
(3. Bas›m) ‹stanbul.
Öztuna, Y›lmaz (1978), Büyük Türkiye Tarihi VII, ‹s-
tanbul.
Serto¤lu, Midhat (2011), Mufassal Osmanl› Tarihi VI,
Ankara.
Yerasimos, Stefanos (1977), Azgeliflmizlik Sürecinde
Türkiye II, (Çeviren: Babür Kuzucu), (2. Bas›m) ‹s-
tanbul.
OSMANLI TAR‹H‹ (1789-1876)
8
Amaçlar›m›z
N
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra;
N
Islahat Ferman›’n› tan›mlayabilecek,
Islahat Ferman› ile birlikte yo¤unlaflan d›fl müdahaleler dönemini ve Müslü-
N
man tebaan›n gösterdi¤i tepkileri aç›klayabilecek,
N
‹ç ve d›fl geliflmeler ›fl›¤›nda Abdülaziz dönemini alg›layabilecek,
1877-1878 Osmanl›-Rus Savafl›’na giden geliflmeleri irdeleyebileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• Islahat Ferman› • S›rb›stan
• Sultan Abdülaziz • Karada¤
• D›fl Müdahale • Süveyfl Kanal›
• Gayrimüslimler • Sultan V. Murat
• Hersek
‹çindekiler
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
olarak kullan›ld›¤›n› aç›kça göstermektedir.
SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZ
Islahat Ferman›’n›n ilan edilmesiyle Suriye ve Lübnan olaylar› aras›nda nas›l bir ba¤lant›
SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZ
1 vard›r?
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Üolaylar›
Suriye-Lübnan NEL‹M
K ‹ T A P K ‹ T A P konusunda daha genifl bilgi için flu kitab› okuyunuz: Haluk Ülman
(1966). 1860-1861 Suriye Buhran›, Ankara.
S O R U S O R U
TELEV‹ZYON SULTAN
T E L E VABDÜLAZ‹Z
‹ZYON VE DÖNEM‹ (1861-1876)
Abdülmecid’in afl›r› yenilikçili¤i, israfç›l›¤› ve avrupâi al›flkanl›klar›n›n aksine mu-
D‹KKAT D‹KKAT
hafazakârl›¤› temsil eden Abdülaziz, veliahtl›¤›nda gösteriflsiz bir hayat sürüyordu.
Bu özellikleri, Abdülaziz’e bir taraftan sevgi ve güven duyulmas›na öte taraftan da
N N
‹SIRA
N T E RS‹ZDE
NET kendisinin‹SIRA
Nimparatorlu¤un
T E RS‹ZDE
NET kötü gidifline son verecek kifli olarak görülmesine se-
bep oldu.
Veliaht Abdülaziz, Abdülmecit’in beklenmedik ölümü üzerine, 25 Haziran
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
1861’de 31 yafl›ndayken tahta ç›kt›. Padiflah›n on befl y›ll›k saltanat›, e¤itim, ulafl›m
ve bay›nd›rl›k alanlar›ndaki geliflmelere ra¤men, iç ayaklanmalar, siyasi çalkant›lar
K ‹ T A P
ve mâli buhranlarla
K ‹ T A P
iç içe geçti. Saltanat›n›n ilk y›llar›nda devletin durumu hiç de
iç aç›c› de¤ildi. Malî s›k›nt› had safhaya vard›¤› gibi, Islahat Ferman›’n›n ve Rus-
ya’n›n geleneksel Panslavizm politikas›n›n etkisiyle Balkanlar’daki H›ristiyan top-
luluklar ayaklanm›flt›. H›ristiyanlar›n a¤›rl›kta oldu¤u Hersek eyaleti ve Karada¤ ç›-
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
kan ayaklanmalarla kar›fl›kl›k içindeydi. Ayr›ca, Fransa ve Rusya’n›n destekleriyle
S›rbistan, Romanya ve Girit’te de olaylar patlak vermiflti. K›sacas›, Balkanlar adeta
kayn›yordu.
‹NTERNET Kuflkusuz
‹ N T bütün
E R N E T bu geliflmeler, Avrupal› devletlerin müdahalelerini de berabe-
rinde getiriyordu. Öncelikle bu devletleri “rahatlatmak” gerekiyordu. Nitekim, Av-
rupal› büyük devletlerin Tanzimat’›n gelece¤i konusundaki endiflelerini azaltmak
isteyen Padiflah yay›nlad›¤› bir fermanla, Tanzimat’›n yeniliklerini sürdürece¤ini
bildirdi. Devlet yönetiminde en büyük problem olan mâli s›k›nt›y› hafifletmek için
de, memur say›s›n› azalt›p Saraydaki masraflar› k›sarak tasarruf yoluna gitti. Bu ara-
da, 1841’de tedavüle ç›kar›lan ancak de¤eri iyice düflen k⤛t paralar (kaime) piya-
sadan toplan›p tedavülden kald›r›ld›. Rüflvet ve yolsuzluklara kar›flanlar cezaland›-
r›ld› ve siyasî mahkûmlar için genel af ç›kar›ld›. Al›nan bu s›k› tedbirler, devletin
8. Ünite -Buhranlar, Islahatlar ve D›fl Müdahaleler Dönemi (1856-1876) 163
mâlî durumunu biraz düzelttiyse de, padiflahl›¤›n›n ilerleyen y›llar›nda saray mas- Abdülaziz (1830-1876):
II. Mahmud’un Pertevniyal
raflar›n›n afl›r›ya kaçmas› ve Avrupa’dan al›nan borçlarla yürütülen yenileflme ça- Valide Sultan’dan olan
balar›, mâli vaziyeti tam bir iflas noktas›na getirdi. Nitekim 1875 y›l›na gelindi¤in- o¤ludur. 7/8 fiubat 1830
gecesi do¤du.
de, Sadrazam Mahmut Nedim Pafla devletin art›k d›fl borçlar›n› ödeyemeyece¤ini fiehzadeli¤inde babas›
ilan etti. taraf›ndan s›k› bir disiplin
Tanzimat döneminde devlet idaresinin a¤›rl›kl› olarak hükümete (Bâb›âli) geç- alt›nda yetifltirildi. Kardefli
Abdülmecid’in saltanat›nda
mifl olmas› nedeniyle, Abdülaziz saltanat›n›n ilk on y›l›nda önemli sorunlarla do¤- ise, veliaht olan Abdülaziz
rudan ilgilenmedi. Bu dönemde, K›br›sl› Mehmet Emin, Yusuf Kâmil, Mütercim oldukça serbest bir hayat
sürmesine ra¤men iyi bir
Rüfldü, Âli ve Fuad Paflalar gibi tecrübeli devlet adamlar› ‹mparatorlu¤un iç ve d›fl e¤itim gördü. Arap dili ve
siyasetini yürüttüler. Ancak, 1871’de Sadrazam ve Hariciye Naz›r› Âli Pafla’n›n ölü- edebiyat› ve dini ilimlerin
yan› s›ra müzik dersleri de
mü ve yerine Mahmut Nedim Pafla’n›n geçmesiyle birlikte padiflah, devlet idaresi- ald›. Güçlü bir yap›ya sahip
ni do¤rudan eline alm›fl ve bu arada istibdat (bask›) emâreleri gösteren bir yöne- olan Abdülaziz, güreflmek,
cirit atmak, avlanmak ve
tim tarz›n› benimsemifltir. Yönetimdeki bu de¤iflimde, Sadarete geçen Mahmut Ne- yüzmek gibi spor dallar›yla
dim Pafla’n›n Tanzimatç› bürokratlar› görevlerinden uzaklaflt›rmas› da etkili olmufl- da ilgilendi. Abdülaziz, bat›
tur. 1872’de Sadrazaml›¤a getirilen Meflrutiyet yanl›s› Midhat Pafla ise, padiflahla ve do¤u kar›fl›m› bir giyim
tarz› olan ve “Aziziye” olarak
uyuflamad›¤›ndan k›sa süre sonra azledilmifltir. Kontrolü tam olarak eline almaya adland›r›lan bir modaya da
çal›flan Abdülaziz, bundan sonra sadrazamlar› ve naz›rlar› s›k s›k de¤ifltirme yolu- öncülük etmifltir. Mevlevi
e¤ilimli olup ney üflerdi.
na gitmifltir ki, bu durum yönetimde birtak›m ciddi aksakl›klar›n yaflanmas›na ne- Çeflitli makamlarda flark›lar
den olmufltur. da besteledi. Alaturka
e¤ilimleri hayli a¤›r basan
bir padiflah idi. Hayâl ve
Abdülaziz Devrindeki Reformlara Genel Bak›fl ortaoyunu ile karakucak
güreflleri gibi geleneksel
Abdülaziz döneminde, bafl gösteren mâli s›k›nt›n›n da en önemli nedenlerinden oyun ve sporlar, zaman›nda
biri olarak pek çok yenilikler yap›lm›flt›r: Saltanat›n›n ilk y›llar›nda, fiubat 1863’te, büyük ra¤bet gördü. Halka
Sultanahmet Meydan›nda ilk Osmanl› sergisi olan Sergi-i Umumi-i Osmâni aç›ld›. yak›n olmas›, toplum
nazar›nda sevilmesini
Ayn› y›l, yerli üretimi canland›rmak ve modernlefltirmek üzere Islah-› Sanayi Ko- sa¤lam›flt›r. O¤ullar›; Yusuf
misyonu kuruldu. Bu do¤rultuda al›nan tedbirler aras›nda, Hazine-i Hassa’dan es- ‹zzeddin, Mahmud
Celaleddin, Mehmed Selim,
nafa düflük faizli kredi verilmesi de vard›. Yine 1863’te, Galata ve Eminönü’yü bir- Abdülmecid (son halife),
lefltiren Yeni Galata Köprüsü hizmete aç›ld›. Bir y›l sonra, 1864’te genel nüfus sa- Mehmed fievket ve Seyfeddin
Efendiler’dir.
y›m› yap›ld›. 1867’deki Avrupa seyahatinden dönüflünde, ‹stanbul’u Avrupal› flehir-
lere benzetebilmek için saray ve köflk yapt›rma ifline giriflti. Ç›ra¤an ve Beylerbeyi
Saraylar› O’nun saltanat›nda infla edildi. Ayn› dönemde saray›n kadrolar› büyük öl-
çüde geniflletildi ve resmi törenler debdebeli bir flekilde yap›lmaya baflland›.
Tersane ve Tophane’nin modernlefltirilmesi, Çanakkale ve ‹stanbul Bo¤azlar›-
n›n Avrupa’dan al›nan toplarla tahkim edilmesi; Taksim, Gümüflsuyu ve Taflk›flla
k›fllalar›yla, yeni Mekteb-i Harbiye ve Seraskerlik (bugünkü ‹stanbul Üniversitesi)
binalar›n›n infla edilmesi; Feshane’nin geniflletilmesi; Haydarpafla-‹zmit, ‹zmir-Ay-
d›n ve ‹stanbul’u Avrupa’ya ba¤layan demiryollar›n›n yap›m›; telgraf flebekesinin
geniflletilmesi; dünyada ilk metrolardan biri olarak kabul edilen Karaköy-Beyo¤lu
tünelinin aç›lmas›; ilk atl› tramvay›n hizmete sokulmas›; ‹dare-i Aziziye adl› vapur
iflletmesinin kurulmas›; donanman›n yenilenip büyütülerek güçlendirilmesi ve mo-
dern askeri fabrikalar›n kurulmas›, bay›nd›rl›k ve askeri alanlardaki yeniliklerdir.
E¤itim alan›nda yap›lan mühim yenilikler ise flunlard›r: Mekteb-i Sultani (Gala-
tasaray Lisesi), Darülfünün (‹stanbul Üniversitesi), Darülmuallimat (k›z ö¤retmen
okulu), T›bbiye ve Sanayi mektepleri gibi modern okullar›n aç›lmas› ve e¤itim sis-
temini yeniden teflkilatland›rmak üzere Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’nin kabul
edilmesi (1869).
Devlet yönetiminde, fiûrâ-y› Devlet (1868), Bahriye ve Adliye Nezaretleri kurul-
du. Yabanc›lara uyrukluk ve Osmanl› topraklar›nda mülkiyet hakk› verildi; pasa-
port ve mürur tezkiresi uygulamalar› bafllat›ld›. Ayr›ca 1866’daki büyük kolera sal-
164 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Tünel: Yap›m›na 1871 y›l›nda g›n› ile Hocapafla yang›n› ve ayr›ca binlerce binan›n yanmas›yla neticelenen
bafllanan Galata-Beyo¤lu
Tüneli, çift hat olarak 17 Ocak 1870’deki büyük Beyo¤lu yang›n›, bu dönemin önemli afetleri aras›nda yer al›r.
1875’te hizmete aç›ld›.
Yabanc› sermayesiyle infla
edilmifl olan Tünel, ayn›
Abdülaziz’in M›s›r Seyahati
zamanda dünyan›n ikinci Abdülaziz’in seyahatleri bu alanda ilk ve tek olmas› bak›m›ndan önemlidir. Padiflah›
metrosu olma özelli¤ine ilk seyahate, M›s›r valisi Kavalal› Mehmet Ali Pafla’n›n damad› Yusuf Kâmil Pafla ile
sahiptir. Galata-Beyo¤lu
Tüneli, günümüzde de ‹stanbul Seraskerli¤e atanm›fl olan Fuat Pafla teflvik etmifllerdi. M›s›r, özellikle Mehmet Ali Pa-
ulafl›m›na hizmet vermektedir. fla döneminden beri adeta müstakil bir hükümet hâlini almaya bafllam›flt›. Abdülaziz,
Hidiv ‹smail ve Mustafa 3 Nisan 1863’te, zay›flayan otoriteyi ve Osmanl› Devleti’ne ba¤l›l›¤›n› kuvvetlendir-
Faz›l Paflalar: Abdülaziz’in mek amac›yla M›s›r’a bir seyahate ç›kt›. Bu arada, Veliaht Murat, fiehzadeler Abdül-
1863’teki ziyaretinde
padiflah› çok iyi a¤›rlayan ve
hamit ve Reflat Efendiler ile Serasker Fuat Pafla ve bir k›s›m devlet erkân›n› da yan›-
böylece göze giren M›s›r na alm›flt›. Feyz-i Cihad vapuruyla seyahate ç›kan Abdülaziz, M›s›r Valisi ‹smail Pafla
Valisi ‹smail Pafla’ya, 28 ve M›s›rl›lar taraf›ndan ‹skenderiye Liman›’nda büyük bir coflkuyla karfl›land›. ‹stik-
May›s 1866 tarihli bir
fermanla “Hidiv” unvan› bal kayg›s›yla hareket eden Hidiv ‹smail Pafla, gözüne girmek istedi¤i padiflah› se-
verilmifl ve ayr›ca hidivli¤in yahati boyunca çok iyi a¤›rlad›. Bütün bunlardan kibir ve gururu kabaran Abdülaziz
babadan o¤ula geçmesi
sa¤lanm›flt›. Ayn› fermanla, dönüflünde, u¤rad›¤› ‹zmir ve ‹stanbul’da da büyük flenliklerle karfl›land›. Bunun
M›s›r ordusu mevcuduna üzerine padiflah, ‹stanbul halk›ndan askerlik yükümlülü¤ünü bile kald›rd›.
verilen izin 30 bine ç›kar›ld›.
Bununla birlikte, nihai
amac›
SIRA M›s›r’›
S‹ZDEdaha da Abdülaziz’in Avrupa Seyahati
SIRA S‹ZDE
ba¤›ms›z bir hâle getirmek
olan Hidiv ‹smail Pafla’n›n
Abdülaziz, Fransa ‹mparatoru III. Napolyon’un Paris Uluslar aras› sergisine ve ‹ngilte-
donanmay› güçlendirme re Kraliçesi Viktorya’n›n da Londra’ya davetleri üzerine, 21 Haziran 1867 tarihinde de
D Ü fi Ü N EveL ‹Süveyfl
gayretleri M D Ü fi Ü N E L ‹ M
Avrupa seyahatine ç›kt›. Yan›na, M›s›r ziyaretinde oldu¤u gibi, Veliaht Murad ve Ab-
Kanal›’n›n aç›lmas›ndaki
ba¤›ms›z tav›rlar›, dülhamid Efendileri de alm›flt›. Sultaniye vapuruyla bafllanan bu ziyaret esnas›nda Na-
kendisinin
S O R Uuyar›lmas›na poli, Toulon,S Paris,
O R U Londra, Brüksel, Viyana ve Budapeflte flehirlerini ziyaret eden pa-
neden oldu. ‹smail Pafla’n›n
kardefli Prens Mustafa Faz›l diflah, Rusçuk-Varna (Bulgaristan) üzeriden 7 A¤ustos 1867’de ‹stanbul’a döndü.
Pafla ise, hidivli¤e geçme Abdülaziz’in Avrupa seyahati, baz› aç›lardan önemlidir. Öncelikle, ziyaret Avrupa
D ‹ K K A hayal
konusunda T k›r›kl›¤›na D‹KKAT
u¤rad›¤›ndan, 1867’de kamuoyunda büyük yank› uyand›rm›flt›. Gitti¤i yerlerde, hem aristokrat s›n›ftan hem
M›s›r’› terk ederek Paris’e de halktan büyük ilgi gördü. Ayr›ca, diplomatik aç›dan önemli olan bu ziyaret, Osman-
N N
SIRA S‹ZDE
yerleflti. Burada, SIRA S‹ZDE
Abdülaziz’in muhalifi olup,
l› Devleti’nin Avrupal› devletlerle olan münasebetlerini belli oranda düzeltti¤i gibi Ef-
meflruti bir rejimi isteyen lak-Bo¤dan, S›rbistan ve Girit’teki isyanlar›n sona erdirilip Balkanlar’da genel bar›fl›n
Yeni Osmanl›lar’a kat›ld›¤› sa¤lanmas›nda da etkili oldu. Avrupa ziyareti ayr›ca Abdülaziz’e, yabanc› ülkelere res-
AMAÇLARIMIZ
gibi onlar›n hâmisi de oldu. AMAÇLARIMIZ
mi ziyaret maksad›yla giden ilk ve tek Osmanl› padiflah› unvan›n› da kazand›rm›flt›r.
K ‹ T A P Abdülaziz’inK Avrupa
‹ T A Pseyahati için flu kitab› okuyunuz: Nihat Karaer (2007). Paris, Lodra,
Viyana; Abdülaziz’in Avrupa seyehati, Ankara.
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
deniz ve Hint Okyanusu, dolay›s›yla Uzakdo¤u birbirine en k›sa yoldan ba¤lanm›fl oluyor-
du. Bu noktada, Uzakdo¤udaki sömürgelerine ulaflan yolun güvenli¤ine büyük önem veren
‹ngiltere, 1882’de M›s›r’› iflgal ederek kanal›n kontrolünü eline geçirmifltir.
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
K ‹ T A P K ‹ T A P
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
166 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Karada¤’› iflgal etti. Ço¤u zaman oldu¤u gibi, Avrupal› devletler vakit kaybet-
meksizin araya girdiler. 31 A¤ustos 1862’de imzalanan anlaflmaya göre, Hersek-
li isyanc›lara destek vermemesi karfl›l›¤›nda Karada¤’›n önceki s›n›rlar› ve muh-
tariyeti bir kez daha teyit edildi. Karada¤’›n bu statüsü, 1875’teki Balkan ayak-
lanmalar›na kadar devam etti. Bu aflamadan sonra uzun bir müddet sükûnet
içinde kalan Bosna-Hersek’te ise, Topal Osman Pafla’n›n valili¤i s›ras›nda mü-
him reformlar gerçeklefltirildi.
N
H›ristiyan üyelerden oluflan vilayet, sancak ve kaza idare meclisleri ile umumi
meclis teflkil ediliyordu. Görüldü¤ü üzere, Girit Nizamnamesi’yle Müslüman ve H›-
ristiyan halk›n karfl›l›kl› haklar›n›n korunmas›n› öngören bir idari düzen tesis edil-
miflti. Bununla birlikte kar›fl›kl›klar sonraki y›llarda da devam etti.
Karadeniz ve Rusya: Bir “iç deniz” olan Karadeniz, ancak ‹stanbul ve DÇanakkale
‹KKAT Bo¤azlar› D‹KKAT
sayesinde Akdeniz ile ba¤lant› kurma imkân›na sahiptir. Bu durum, Karadeniz’de genifl k›y›-
s› bulunan Rusya için hayati önem tafl›m›flt›r. Zira, büyük hedefler peflinde koflan Rusya, ge-
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
leneksel Panislavizm ve Akdeniz’e inme siyasetiyle nüfuz ve hâkimiyetini geniflletmeye çal›fl-
m›flt›r. Bo¤azlara hâkim olan Osmanl› Devleti ise, Rusya’n›n bu hedefi önünde en büyük en-
geli oluflturmufltur. Bu nedenle de Rusya ile birçok kez savaflmak zorunda kalm›flt›r.
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
S O R U S O R U
170 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
Yemen Olaylar›
Kanuni Sultan Süleyman zaman›nda kesin olarak Osmanl› hâkimiyetine giren Ye-
men, Hint Okyanusu’nda Portekizlilerle yap›lan mücadelelerde önemli bir üs ola-
rak görülmüfl ve Yemen Eyaleti ad› alt›nda teflkilatland›r›lm›flt›r. Ancak, 1630’lardan
19. yüzy›l›n ortalar›na kadar San’a ve Kuzey Yemen’i Zeydî imamlar› kontrol etti-
ler. Nitekim, II. Meflrutiyet y›llar›na kadar devam eden dönem, Osmanl› Devleti’nin
bu imamlarla iliflkileri ve zaman zaman da meydana gelen karmafla ve isyanlarla
flekillenmifltir.
19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda Osmanl› Devleti merkezî nüfuzunu Yemen ‘de de
tesis etmek istedi¤inde, yerel güçler ile aras›nda otorite ve hâkimiyet mücadelesi
yeniden alevlendi. 1840 l› y›llardan itibaren Asir bölgesinde idareyi tesis eden Os-
manl› Devleti 1862 y›l›nda Yemen valili¤ine Bonapart Mustafa Pafla’y› tayin etti.
Ancak tedbirsiz hareket eden Mustafa Pafla, kuvvetleriyle birlikte yerli bedevî kuv-
vetler taraf›ndan pusuya düflürülüp öldürüldü. Bununla birlikte, Gazi Ahmed Muh-
tar Pafla 1872’de idari merkez olan San’a’y› da al›p Yemen’de merkezî idarenin gü-
cünü hisettirdi ve bölge yeniden teflkilatland›r›ld›. Bundan sonraki dönemde mey-
dana gelen isyanlara ra¤men, Yemen’deki Osmanl› hâkimiyeti I. Dünya Savafl›’n›n
sonuna kadar devam etti.
S O R U S O R U
Ba¤dat’a ba¤lanm›flt›. Böylece, bölgeyi uzun süredir kontrol alt›nda tutan Suud ai-
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
lesinin nüfuzu büyük ölçüde k›r›lm›fl oldu. Midhat Pafla, Basra Körfezi’ndeki ‹ngi-
liz nüfuzuna karfl›n Bahreyn hâkimi ile bir üs (kömür deposu) anlaflmas› da yapt›.
Bütün bu icraatlar ile devletin Irak vilayetleri, Arabistan Yar›madas› ve Basra Kör-
AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ
fezi’ndeki nüfuz ve hâkimiyeti üst seviyelere ç›kt›.
Vehhabi hareketi ve Ahsa Seferi için flu kitab› okuyunuz: Zekeriya Kurflun,
K ‹ T A (1998).
P Necid K ‹ T A P
ve Ahsa’da Osmanl› Hâkimiyeti, Vehhabi Hareketi ve Suud Devleti’nin Ortaya Ç›k›fl›,
TTK, Ankara
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
Doksanüç Harbi’nin Ayak Sesleri: Hersek Ayaklanmas›
Avrupa’da meydana gelen siyasi geliflmeler ve bilhassa Fransa’n›n Almanya karfl›-
s›nda yenilgiye u¤ramas› sonras›nda Rusya’n›n Paris Anlaflmas›’n›n kendisini ba¤-
layan hükümlerini tan›mad›¤›n› ilân etmesi (1871), Rus tehlikesini‹ N T Eyeniden
RNET gün yü- ‹NTERNET
züne ç›kard›. Rusya bu dönemde, Balkan milletleri üzerindeki Panislavizm k›flk›rt-
malar›n› iyice artt›rd›.
19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda, Balkanlar›n Bosna-Hersek bölgesinde bir dizi köy-
lü isyanlar› ç›km›flt›. Bu isyanlar, ço¤u kere Rusya-Avusturya devletlerinin k›flk›rt-
malar› sonucunda özellikle Hersek’te yaflayan H›ristiyan köylülerin büyük toprak
sahiplerine karfl› ayaklanmas›yla meydana geldi. Özellikle, Abdülaziz’in saltanat
y›llar›n›n sonlar›nda Panislavizm do¤rultusunda hareket eden Rus elçisi ‹gnati-
yef’in casuslar›, Ortodoks Slavlar› hem Osmanl› idaresine hem de Avusturya-Maca-
ristan’a karfl› ayakland›rmaktayd›. Bu dönemde, Avusturya-Macaristan’daki Macar
unsurlar da Slavlar› desteklemekteydi.
Hersek isyan›, 1874 y›l›nda kurak geçen hasat mevsiminden sonra, mültezimle-
rin ziraat ve hayvan vergilerini tahsil etmek istemesiyle bafllad›. Ayaklanma, birkaç
küçük H›ristiyan köyünde bafllad›. Köylüler, vergi tahsildarlar›na sald›r›nca da as-
keri tedbirler al›nd›. Olaylarda Müslüman ve H›ristiyanlar’dan ölenler olmas›na
ra¤men, Avrupa kamuoyunda H›ristiyanlar›n katledilmekte oldu¤una dair haberler
yay›lmaya bafllad›. Afla¤›da görülece¤i üzere, 1875’te patlak veren bu isyan, za-
manla milletleraras› siyasi bir nitelik kazand›¤› gibi büyük devletlerin müdahalele-
rine de yol açt›.
‹syanc›lar, Karada¤ ve Avusturya’dan silah ve cephane sa¤layarak baz› bölgele-
ri ele geçirerek Temmuz 1875’den itibaren de Müslüman köylerine sald›rmaya bafl-
lam›fllard›. Karfl›l›kl› çat›flmaya dönüflen olaylar gittikçe geniflledi ve Bosna-Her-
sek’in her taraf›na yay›ld›. Âsiler, yabanc› konsoloslara müracaat ederek vergilerin
düflürülmesini, angaryan›n kald›r›lmas›n› ve toprak a¤alar›n›n dizginlenmesini isti-
yorlard›. Bu s›rada Sadrazam Ethem Pafla’n›n giriflimleri de isyan›n sona erdirilme-
sine yetmedi. Çünkü Rusya’n›n k›flk›rtmalar› artarak devam ediyordu.
Hersek isyan› patlak verdi¤i s›ralarda, Mahmut Nedim Pafla sadrazam olarak
atanm›flt›. O da, A¤ustos 1875’te Hüseyin Avni Pafla’y› Harbiye Naz›r›, Midhat Pa-
fla’y› da Adliye Naz›r› olarak tayin etti. Bu s›rada, yabanc› devletlere olan yüklü
borçlar›n faiz ödemelerinin durduruldu¤u ilan edilmiflti. Bir taraftan bu geliflme, di-
¤er taraftan da Hersek isyan›nda H›ristiyanlar›n k›y›ma u¤rat›ld›¤›na dair abart›l›
haberler, Avrupa kamuoyunu k›sa sürede Osmanl› hükümeti aleyhine çevirmiflti.
Avusturya Baflbakan› Kont Andrassy’nin teflvikiyle Rusya ve Almanya’n›n kat›l›m›y-
la Berlin’de bir toplant› düzenlemesi öneriliyordu. Asl›nda Osmanl› hükümetinin
bafl›ndaki Mahmud Nedim ile di¤er devlet adamlar› aras›nda da görüfl ayr›l›klar›
172 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
vard›. Mahmud Nedim Rusya’n›n etkisinde olarak, bölgede daha sert tedbirlerin
al›nmas›ndan yana de¤ilidi. Bunun üzerine Sultan Abdülaziz olaylar› önlemek için
asilerin aff›n› da kapsayan bir Adalet ferman›n› 2 Ekim 1875 tarihinde yay›mlad›
Hersek: Bosna ve Hersek,
Fatih Sultan Mehmet ama o da çözüm olmad›. Üstelik Rusya bu ferman›n bofl vaatlerden ibaret oldu¤u-
zaman›nda Osmanl› nu belirterek, aleyhte propagandas›n› ve isyanc›lara deste¤ini sürdürdü. Bu arada
hâkimiyetine girmifltir.
Bundan sonra da Slav as›ll› Berlin’de toplananlar›n ald›¤› kararlar› içeren bir nota 30 Aral›k 1875 tarihinde Os-
olup, H›ristiyanl›¤›n Bogomil manl› hükümetine Andrassy notas› ad›yla bir nota verildi. Bu notaya göre, Osman-
mezhebine mensup
Boflnaklar h›zla Müslüman l› hükümeti Bosna-Hersek’te iltizam sistemini kald›racak, vergileri hafifletecek, di-
oldular. Bölgenin kuzeyini ni özgürlükleri geniflletecek ve ayr›ca köylülerin büyük toprak a¤alar›ndan toprak
oluflturan Hersek taraf› ise,
H›ristiyanl›¤›n› sürdüren sat›n almas›na destek olacakt›. Müslüman ve H›ristiyanlardan oluflacak idare mec-
Slav as›ll› (S›rp, H›rvat vs.) lisleri, sözü edilen reformlar›n yap›lmas›n› sa¤layacak, yabanc› konsoloslar da
topluluklar›n yaflad›¤› bir
bölgedir.
bunlar›n yerine getirilmesini denetleyeceklerdi. Osmanl› Devleti’nin iç ifllerine mü-
dahale say›labilecek bu teklifler ayn› zamanda uluslara aras› dengeleri de sarsabi-
lirdi. Gerçekten de, bütün bu reformlar› Osmanl› Devleti’nin tek bafl›na uygulama-
s› mümkün de¤ildi ve ayr›ca Rusya ve Avusturya-Macaristan da isyanc›lara destek
vermeye devam ediyordu. ‹ngiltere programa karfl› olmamakla birlikte, meselede
Rusya’n›n ön plana ç›kmas›ndan rahats›z oldu. Fransa ve ‹talya bu notaya olumlu
yaklaflt›.
Bulgar Ayaklanmas›
Panislavizm propagandas›n›n en çok etkisini gösterdi¤i yerlerden biri bugünkü
Bulgaristan’a tekabül eden Tuna Vilayeti idi. Buradaki Ortodoks H›ristiyan tebaa,
panislavist komiteler taraf›ndan s›k s›k ayakland›r›lm›fl, mahalli düzen bozulmufltu.
Bu yüzden de, baflar›l› bir idareci olan Midhat Pafla 1864 y›l›nda buraya vali olarak
atanm›flt›. Midhat Pafla, Tuna Vilayeti ad›yla yeni bir vilayet oluflturmufl; idari, mâ-
li ve sosyal alanlarda yapt›¤› baflar›l› reformlarla da kaybolan dirlik ve düzeni tek-
rar sa¤lam›flt›. Ancak bir süre sonra Rum Ortodoks kilisesinden ba¤›ms›z olarak,
1870’te müstakil Bulgar kilisesinin kurulmas›na izin verilmesiyle Bulgarlar, ba¤›m-
s›zl›k konusunda ilk ad›mlar›n› atm›fl oldular. Rusya’n›n yo¤un panislavist politika-
lar› ise, Bulgarlar› imtiyazl› ve hatta sonu ba¤›ms›zl›¤a kadar gidecek olan özerk bir
yönetime ulaflma konusunda teflvik etmekteydi. Bu ortam içerisinde, Rusya’n›n Fi-
libe ve Rusçuk konsoloslar›n›n k›flk›rtmalar› ve gizlice askeri haz›rl›klara giriflmifl
olan S›rplar’›n da deste¤iyle bölgedeki Bulgarlar ayakland›lar. Ancak, yap›lan etki-
li müdahaleyle ayaklanma k›sa sürede bast›r›ld›¤› gibi elebafl›lar da yakaland›. Bu-
nun üzerine, Panislavizmin en koyu savunucular›ndan olan Rus elçisi ‹gnatiyef he-
men devreye girerek yakalananlar›n serbest b›rak›lmas›n› ve ayr›ca Edirne valisiyle
baz› kaymakamlar›n da görevden al›nmas›n› istedi. Zaten ‹gnatiyef’in etkisinde olan
Mahmut Nedim Pafla, Osmanl› hükümranl›k haklar›yla örtüflmeyen bu istekleri kabul
etti. Böyle bir davran›fl ise, topyekûn Bulgar ihtilâlinin de önünü açm›fl oldu.
Ayn› s›ralarda, Hersek isyan› da kritik bir hâl alm›flt›. Serasker Hüseyin Avni ve
halefi Nam›k Paflalar, sert askeri tedbirlerin al›nmas›ndan yana iken, bunlar›n azle-
dilmesiyle Seraskerli¤e getirilen R›za Pafla ise makam›n› korumak ve emredileni
yapmaktan öte bir tedbir alam›yordu. Mahmud Nedim Pafla da, büyük bir gaflet
eseri olarak, bölgedeki Osmanl› birliklerinin önemli bir k›sm›n› geri çekti. Oysaki
S›rp destekli ayaklanma haz›rl›klar› had safhadayd› ve art›k büyük Bulgar ihtilâli
için hiçbir ciddi engel kalmam›flt›.
Naydin isimli daha önce Rusya için casusluk yapm›fl olan yerli bir Bulgar, ayak-
lanma haz›rl›klar› için Rusya’n›n Filibe konsoloslu¤una atanm›flt›. Bu kifli, Bulgar
komitecilerle birlikte Büyük Bulgaristan’› do¤uracak ayaklanma haz›rl›klar›n› yo-
¤un bir flekilde sürdürmüfltü. En önemli hedeflerden biri de, buradaki Müslüman-
lar› katletmekti. Komitecilerin öncülü¤ündeki Bulgar ayaklanmas›, Otlukköy, Av-
retalan ve Pazarc›k’ta, 2 May›s 1876’da patlak verdi. Rus ve S›rplar›n yönlendirdi¤i
âsiler, büyük bir vahfletle yak›p y›k›yor ve ayaklanmaya kat›lmayan Bulgarlar› da-
hi katlediyordu. Bu s›rada, özellikle Müslüman köyler kuflatma alt›na al›narak yer-
le bir edilmifl, ulafl›m ve haberleflme araçlar› da tahrip edilmiflti. Ancak, ayaklanma
bütün Bulgaristan’a yay›lmad› sadece Rodop ve Balkan da¤lar› aras›ndaki da¤ köy-
leriyle s›n›rl› kald›. Bir yandan Edirne Valisi Akif Pafla’n›n ald›¤› tedbirler, di¤er
yandan da ‹stanbul’dan Serasker Adil Pafla kumandas›nda gönderilen takviye bir-
likler isyanc›lar› kaçmaya zorlad›. Sofya ve ‹slice taraflar›na da s›çrayan ayaklanma,
milis kuvvetlerinin de kat›l›m›yla Haziran 1876’da tamamen bast›r›ld›. Fakat isyan-
c›lar taraf›ndan yüzlerce köy yak›lm›fl ve binlerce insan katledilmiflti. Buna karfl›l›k,
ayaklanma bast›r›l›rken isyanc›lar›n öldürülmesi, Rus propagandas›n›n tesiriyle Av-
rupa kamuoyunda H›ristiyan katliam› olarak yans›t›lm›flt›.
SIRA S‹ZDE
1876’daki Bulgar ayaklanmas›n›n ortaya ç›kmas›nda Panislavizmin etkisi nedir? SIRA S‹ZDE
3
D Ü fi Ü N E L ‹ M D Ü fi Ü N E L ‹ M
S O R U S O R U
D‹KKAT D‹KKAT
D‹KKAT D‹KKAT
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
174
AMAÇLARIMIZ
Osmanl› Tarihi (1789-1876)
AMAÇLARIMIZ
K ‹ T A P Doksanüç Savafl›’na
K ‹ T A giden
P yolda önemli birer basamak olan Hersek ve Bulgar ayaklanma-
lar› için flu kitab› okuyunuz: Mithat Ayd›n, (2005). Balkanlar’da ‹syan: Osmanl›-‹ngiliz
Rekabeti, Bosna-Hersek ve Bulgaristan’daki Ayaklanmalar (1875-1876), ‹stanbul
TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON
Selanik Olay› ve ‹stanbul’daki Gerginlik
Hersek ve Bulgar ayaklanmalar›n›n etkisiyle, Osmanl› Devleti üzerindeki Avrupa
bask›s› iyice artm›flt›. Bu s›rada, ‹stanbul’da bir Müslüman-H›ristiyan çat›flmas›n›n
‹NTERNET ç›kaca¤›na‹ NveT E akabinde
RNET de kargaflay› önlemek için Abdülaziz ve Mahmut Nedim
Pafla’n›n Rusya’ya müracaat ederek asker getirtmek suretiyle Rusya’n›n himayesine
girece¤ine dair söylentiler yay›lmaya bafllad›. Bu söylentiler üzerine halk›n silah-
lanmaya bafllamas›yla da ‹stanbul’daki heyecan büsbütün artt›.
Ayn› dömemde, 1876 y›l› May›s bafllar›nda Selanik’te de asayifli bozacak hadi-
seler meydana gelmeye bafllad›. fiöyle ki, Avrethisar› nahiyesinden bir Bulgar k›z›,
Müslümanl›¤a geçip bir Müslüman gençle evlenmek üzere Selanik’e geldi. K›z,
tren istasyonuna var›r varmaz Amerika konsolosu ve gerçekte Rus as›ll› Perikli La-
zari taraf›ndan yüz elli kadar adam vas›tas›yla zorla kaç›r›ld›. Bunun üzerine Müs-
lümanlar, hükümet kona¤› civar›nda bulunan camide toplanarak kaç›r›lan k›z›n
geri getirilmesini istediler. Ç›kan kargafla esnas›nda ise, araya giren Frans›z konso-
losu Labout ve Alman konsolosu Cernie katledildi. Buna fliddetli tepki gösteren
Fransa, Almanya, Rusya, Avusturya ve ‹talya, Selanik liman›na savafl gemilerini
gönderdiler. Konsoloslar› öldürenlerin yan›nda, gerekli tedbirleri almayan Vali
Mehmet Refet Pafla ile baz› asker ve subaylar›n fliddetli bir flekilde cezaland›r›lma-
s›n› istediler. Geliflmeler üzerine, ‹ngiltere de Çanakkale’nin Beflige Koyu’na bir fi-
lo göndermek suretiyle, di¤er devletlerin müdahalesine karfl› Osmanl› Devleti’ni
savunaca¤› görüntüsünü verdi. Görüldü¤ü üzere, konsoloslar›n öldürülmesiyle or-
taya ç›kan geliflmeler, bu olay› da uluslar aras› bir sorun haline getirdi.
Bu olaylar üzerine Osmanl› hükümeti de Selanik’e savafl gemisi ve asker gön-
derdi. Ayr›ca, hadiseyi soruflturmak üzere Adliye Nezareti Müsteflar› Vahan Efen-
di’yi flehre yollad›. Yap›lan tahkikat sonucunda vali görevden uzaklaflt›r›ld›¤› gibi,
olaylara kar›flanlara da idam ve di¤er cezalar verildi. Buna ra¤men Rusya, olay›
Müslümanlar›n H›ristiyanlara karfl› bir ayaklanmas› olarak göstermifl, hattâ elçili¤i-
ni H›rvatlara muhafaza ettirmeye ve ‹stanbul’un da asayiflinin bozuldu¤u flayias›n›
yaymaya bafllam›flt›. Nitekim ‹stanbul’daki yerli ve yabanc› H›ristiyan tüccarlar, ai-
lelerini yurt d›fl›na ve Adalar’a göndermeye bafllad›. Bu durum, zaten diken üstün-
de olan flehir halk› aras›nda heyecan› daha da artt›rd›.
lenmiyordu. Midhat Pafla ise, samimi bir meflrutiyet taraftar› olarak Veliahd Mu-
rad’›n tahta geçmesini arzu ediyordu.
Bu s›rada, Hersek ve Bulgaristan ayaklanmalar›nda binlerce Müslüman’›n kat-
ledilmesi, Avrupal› devletlerin Osmanl› Devleti’nin içifllerine sürekli olarak müda-
hale etmeleri, yine Avrupa’yla olan diplomasinin isyanc›lar lehinde seyretmesi ve
Selanik Olay› gibi geliflmeler, siyasi ve toplumsal tepkilerin artmas›na neden oldu.
A¤ustos 1875’te ikinci defa Sadrazaml›¤a getirilen Mahmut Nedim Pafla’n›n Rus ta-
raftarl›¤› da, bu tepkiyi biraz daha artt›r›yordu. Panislavist Rus elçisi ‹gnatiyef ise
her türlü flâyiây› yaymaktayd›. Nitekim, Padiflahla sadrazam›n Rus askeri getirterek
flehirdeki Müslüman-H›ristiyan çat›flmas›nda düzeni sa¤layaca¤›na dair söylentiler
dilden dile dolafl›yordu. Bu gergin ortam içerisinde, ‹stanbul’daki medrese talebe-
leri (talebe-i ulûm), 10 May›s 1876’da derslerini b›rakarak Fatih ve Bayezid mey-
danlar›nda nümâyifller yapt›lar. Softalar Ayaklanmas› diye bilinen bu olaylar›n,
Abdülaziz’in muhalifi Midhat ve Hüseyin Avni Paflalar taraf›ndan da k›flk›rt›l›p yön-
lendirildi¤i anlafl›l›yor. Ayaklananlara göre, hükümetin korkak tavr›, Müslümanla-
r›n H›ristiyanlar karfl›s›nda ezilmesine ve hakaret görmesine, ayr›ca devletin ba-
¤›ms›zl›¤›n›n da ayaklar alt›na al›nmas›na neden oluyordu. Göstericileri yat›flt›rmak
isteyen Sultan Abdülaziz fieyhülislaml›¤a, k›sa süre sonra kendi hal’ fetvas›n› da ve-
recek olan Hasan Hayrullah Efendi’yi getirdi. Öte yandan, Osmanl› Devleti’nin iti-
bar›n› zay›flatmak peflinde olan ‹gnatiyef’in tavsiyesiyle 6 Ekim 1875’te ç›kar›lan
Ramazan Kararnamesi ile, d›fl borç ve faizi olarak ödenen y›ll›k 14 milyon liran›n
yar›s›n›n befl y›l için kesilece¤i, buna karfl›l›k da yüzde befl faizli esham (tahvil) ve-
rilece¤i ilân edilmiflti. Devletin mâli iflas› demek olan bu geliflme, Avrupa bas›n›n-
da aleyhte kampanyaya ve dolay›s›yla içte tepkilere yol açt›. Durumun gittikçe kö-
tüleflmesi ve ayaklanmac›lar›n iste¤i üzerine padiflah, 12 May›s’ta Sadrazam Mah-
mut Nedim Pafla’y› azlederek yerine Mütercim Rüfldü Pafla’y› atad›. Midhat Pafla ise
Mecâlis-i Âliye üyeli¤ine (ard›ndan da fiurâ-y› Devlet riyasetine) getirilmifl, Hüse-
yin Avni Pafla da serasker yap›lm›flt›. Ancak, göreve getirilen bu kabine padiflahla
rahat çal›flamad›. Çünkü, padiflah›n bu isimlere, onlar›n da padiflaha güvenleri yok-
tu. 13 May›s’a gelindi¤inde ise, Rusya ve Avrupa devletlerinin “Berlin Memorandu-
mu” denilen muht›ray› Bab›âli’ye vererek Osmanl› Devleti’nin içifllerine müdahale
etme karar› almalar›, durumu iyice kritik bir vaziyete soktu. Bu esnada, Mahmut
Nedim Pafla’n›n tekrar sadrazam yap›laca¤›na dair söylentiler de yay›lm›fl oldu¤un-
dan Abdülaziz’in hal’i için harekete geçildi.
Sultan Abdülaziz, 30 May›s 1876’da Serasker Hüseyin Avni, Adliye Naz›r› Mid-
hat, Sadrazam Mütercim Rüfldü ve fieyhülislam Hasan Hayrullah Efendi’den oluflan
dörtlü cunta (erkân-› erbaa) taraf›ndan yap›lan askeri bir darbe ile tahttan indirildi
ve yerine Veliahd V. Murad padiflah yap›ld›. Darbenin bafllang›c›nda, donanmaya
ait gemiler Abdülaziz’in bulundu¤u Dolmabahçe Saray›’n› denizden abluka alt›na
ald›ktan sonra Süleyman Pafla da iki tabur askerle saray› kuflatt›. Bu esnada, karde-
fli II. Abdülhamid gibi vehimli bir karaktere sahip olan Veliahd Murad, öldürülece-
¤i korkusuyla saraydaki dairesinden ç›kmak istemedi. Ancak, Sadrazam›n kendisi-
ni bekledi¤ini ö¤rendikten sonra Seraskerli¤e gidip tahta geçmeyi kabul etti. Mah-
lu’ (devrik) Sultan Abdülaziz ise Topkap› Saray›’na götürüldü. Birkaç gün sonra da
(4 Haziran 1876), bilekleri kesilmifl bir hâlde ölü olarak bulundu. 46 yafl›nda ölen
Abdülaziz’in mezar›, babas› II. Mahmud’un Divanyolu’ndaki türbesinde bulunmak-
tad›r. Ölüm fleklinin intihar m› cinayet mi oldu¤u hâlâ tart›fl›lmaktad›r.
Abdülaziz’in muhalifi olan Hüseyin Avni Pafla’n›n bafl›n› çekti¤i bu darbede,
meflrutiyet taraftar› olan Askeri mektepler naz›r› Süleyman Pafla, Bahriye naz›r›
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
ziz’in hal’i ise, flekil ve uygulan›fl bak›m›ndan tipik bir askeri darbe niteli¤indedir.
SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZ Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesinde etkili olan geliflmeler nelerdir?
SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZ
4
D Ü fi Ü N E L ‹ M
K ‹ T A P Abdülaziz’i DKtahttan
Ü fi Ü N E Lindiren
‹ T A P
‹M darbe hakk›nda genifl bilgi için flu esere bak›labilir: Y›lmaz Öz-
tuna, (1990). Bir Darbenin Anatomisi, ‹stanbul
S O R U S O R U
TELEV‹ZYON V. Murad’›n
T E L E V ‹ Z YTalihsiz
ON Saltanat›
Abdülaziz’in tahttan indirilmesiyle tahta geçen V. Murad, veliahtl›¤› döneminde
D‹KKAT D‹KKAT
amcas› Abdülaziz’in s›k› kontrolüne maruz kalm›flt›. II. Abdülhamit’in de a¤abeyi
olan V. Murat, uzun y›llar Saray’da adeta hapis hayat› yaflam›flt›. Sulatn Abdülaziz’e
N N
‹SIRA
N T E RS‹ZDE
NET ‹ SIRA
N T E RS‹ZDE
yap›lan darbeyle N birlikte
ET Padiflah olunca bu kez de Serasker Hüseyin Avni Pafla’n›n
s›k› kontrolüne maruz kald›. Zaten padiflahl›¤› da, ak›l hastal›¤› sebebiyle ancak 93
AMAÇLARIMIZ
gün sürebildi.
AMAÇLARIMIZ
Müsrifli¤inin yan›nda hassas yap›s› ve içkiye düflkünlü¤üyle biliniyordu. V. Mu-
rad henüz padiflah ilân edildi¤inde, tahttan indirilen amcas› Abdülaziz’in 4 Haziran
K ‹ T A P 1876’da esrarengiz
K ‹ T A Pbir flekilde ölümü ve 15 Haziran’da da Çerkez Hasan’›n taht de-
SIRA S‹ZDE SIRA
¤iflikli¤inde baflrolüS‹ZDE olan Serasker Hüseyin Avni Pafla ile birlikte dört kifliyi öldür-
mesi (Çerkez Hasan Olay›) gibi hadiseler, O’nun zaten hassas olan ruh sa¤l›¤›n›
TDEÜLfiEÜVN‹ EZLY‹ OMN iyice bozdu.TDEÜLfiTuhaf
EÜVN‹EZLY‹ MOdavran›fllar
N sergilemeye bafllayan V. Murad, 31 A¤ustos 1876’da
“ak›l hastal›¤›” teflhisi ve fleyhülislaml›k fetvas›yla azledilip yerine kardefli II. Ab-
dülhamid tahta geçirildi. V. Murad 1904 y›l›ndaki ölümüne dek ömrünün son 29
S O R U y›l›n›, Ç›ra¤an S O Saray›’nda
R U ve yine bir “mahpus” olarak geçirecektir.
‹NTERNET ‹NTERNET
N N
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
fl›yacak bir destek ar›yordu. Her iki taraf da Sultan Abdülaziz’i meflrutiyetin önünde bafll›-
ca engel olarak görmekteydi. Nitekim, Kad›köy Fikirtepe’deki V. Murad Av Köflkü’nde, Ve-
N
AMAÇLARIMIZ liahd ile Yeni Osmanl›lar› (Nam›k Kemal, Ziya Pafla, fiinasi vb.) bir araya getiren gizli gö-
AMAÇLARIMIZ
rüflme ve toplant›lar yap›l›yordu. Bu köflk ve buradaki toplant›lar, Abdülaziz’in askeri bir
darbeyle tahttan indirilmesi ve yerine ye¤eni V. Murat’›n geçirilmesinde mühim bir rol üst-
K ‹ T A P lendi. K ‹ T A P
‹NTERNET ‹NTERNET
8. Ünite -Buhranlar, Islahatlar ve D›fl Müdahaleler Dönemi (1856-1876) 177
Özet
N
A M A Ç Islahat Ferman›’n› tan›mlayabilme NA M A Ç
Islahat Ferman› ile birlikte yo¤unlaflan d›fl mü-
1 Farkl› dinî, kültürel ve etnik unsurlar, Osmanl› 2 dahaleler dönemini ve Müslüman tebaan›n gös-
Devleti’nin toplumsal kompozisyonunu meyda- terdi¤i tepkileri aç›klayabilme
na getiriyordu. Osmanl› “millet sistemi”ni de fle- Islahat Ferman›’n›n milletler aras› bir antlaflmada
killendiren bu yap›n›n temel unsurlar›ndan biri yer almas› ve yaln›zca gayrimüslimlerin hak ve
de, yine farkl› din ve mezheplere mensup olan özgürlüklerine vurgu yapmas›, Osmanl› Devle-
gayrimüslimler idi. 19. yüzy›l›n bafllar›na kadar ti’ni pek çok aç›dan zor bir süreçle karfl› karfl›ya
bar›fl ve huzur içerisinde yaflayan Osmanl› H›ris- b›rakm›flt›r. Öyle ki, bu süreçte Avrupal› devlet-
tiyanlar›, Frans›z devriminin getirdi¤i rüzgâr›n da ler, gayrimüslimlerin durumlar›n› bahane ederek
etkisiyle zaman zaman ayaklanm›fllard›r. Ancak, Osmanl› Devleti’nin içifllerine müdahale etmeye
Osmanl› H›ristiyanlar›n›n ayaklanmalar›n›n bir bafllam›flt›r. Bu ise, temelde bir “iç sorun” olan
sebebi de, dindafllar› olan Avrupal›lar taraf›ndan Osmanl› gayrimüslimlerini, Avrupa’n›n siyasi et-
k›flk›rt›lmalar›yd›. Avrupal› büyük devletler ve kisine aç›k bir hâle getirmifl ve böylece toplum-
Rusya (Düvel-i Muazzama), Osmanl› Devleti’nin sal ayr›flma ve parçalanmay› h›zland›rm›flt›r. Isla-
Avrupa’dan tamamen at›l›p tasfiye edilmesini hat Ferman›’n›n ilan edilmesinden k›sa bir süre
amaçlamakta ve buna da “do¤u sorunu” ad›n› sonra, Müslümanlar’la H›ristiyanlar aras›nda mey-
vermekteydiler. Bu flartlar alt›nda varl›¤›n› ve top- dana gelen bir dizi olay, bu tepkinin en aç›k ör-
rak bütünlü¤ünü korumaya çal›flan Osmanl› ‹m- nekleridir: Cidde Olaylar› ve arkas›ndan patlak
paratorlu¤u ise, devlet ve toplumsal yap›s›n› mo- veren Suriye ve Lübnan hadiseleri, bu türden ça-
dernlefltirmek için ordu, yönetim ve sosyal alan- t›flmalar olup devleti ciddi krizlerle karfl› karfl›ya
larda genifl çapl› reformlar yapm›flt›r. 1839’da ilan b›rakm›flt›r. Avrupal› büyük devletlerin bu olay-
edilen Tanzimat Ferman› ile de, devlet yap›s› ve lardaki politikalar› ise, olaylara do¤rudan müda-
toplumsal düzen modernlefltirilmek istenmifltir. hale etmek ve bask› yapmak fleklinde belirmifltir.
Bu ferman ile sa¤lanmaya çal›fl›lan kanun üstün- Bu durum, devleti, d›fl müdahaleye aç›k ve ba-
lü¤ü ve eflitlik anlay›fl›, 1856’da ilan edilen Isla- ¤›ms›z politika izlemekten uzak bir konuma ge-
hat Ferman› ile pekifltirilmeye çal›fl›lm›flt›r. Os- tirmifltir. Ayn› dönemde, S›rbistan-Karada¤, Her-
manl› Devleti K›r›m Savafl›’nda, Rusya’ya karfl› sek ve Girit’te meydana gelen ve zaman zaman
müttefikleri Avrupa devletleriyle birlikte savafl- H›ristiyan-Müslüman çat›flmas›na dönüflen kar›-
m›flt›. Savafl sonunda imzalanan Paris Antlaflma- fl›kl›klar da Islahat Ferman›’yla ba¤lant›l›yd›. Zi-
s›’yla ise, toprak bütünlü¤ü Avrupa devletlerinin ra, Rusya’n›n geleneksel Panislavizm k›flk›rtmala-
garantisi alt›na al›nm›fl ve bir “Avrupa devleti” r›n›n etkisindeki H›ristiyanlar, Islahat Ferma-
say›lm›flt›. Fakat Avrupal›lar, buna karfl›l›k olarak n›’ndan da cesaret alarak ayaklanm›fllar ve Müs-
dindafllar› Osmanl› H›ristiyanlar›n›n haklar›n› da lümanlara sald›rmaya bafllam›fllard›. Çat›flmalar›n
garanti alt›na almak istemifllerdir. Nitekim, Paris ortaya ç›kmas›nda, Müslümanlar›n -eflitli¤i geti-
Antlaflmas›’na koydurduklar› bir maddeyle de, ren- Islahat Ferman›’na gösterdi¤i tepkiler de kufl-
Islahat Ferman›’n›n ilan edilmesini sa¤lam›fllar- kusuz etkili olmufltur. Sonuçta, ayaklanma ç›kan
d›r. Tanzimat Ferman›’na göre, ilan edilmesinde bölgelerdeki özerk yap›lar biraz daha kuvvetlen-
Avrupa etkisi ve bask›s› aflikâr olan Islahat Fer- mifltir.
man›, temelde Osmanl› gayrimüslimlerini Müslü-
man tebaa ile hukuki aç›dan eflit haklara sahip
hâle getirmifltir.
178 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
NAM A Ç
‹ç ve d›fl geliflmeler ›fl›¤›nda Abdülaziz dönemini N
AM A Ç
1877-1878 Osmanl›-Rus Savafl›’na sebep olan
3 aç›klayabilme 4 geliflmeleri irdeleyebilme
Gelenekçi olmas›na ra¤men ilk kez olarak yurt- Yukar›daki geliflmelere paralel olarak, Avrupa
d›fl› seyahate ç›kan padiflah, bay›nd›rl›k, e¤itim, kamuoyu da h›zla Osmanl› Devleti aleyhine dö-
ulafl›m ve haberleflme alanlar›nda genifl reform- nerken, en ateflli Panislavistlerden biri olan Rus
lar›n yap›lmas›n› sa¤lam›flt›r. 1869’da Süveyfl Ka- elçisi ‹gnatiyef ise Balkanlar› Osmanl› Devle-
nal›’n›n aç›lmas› ise, dünya ticareti aç›s›ndan bir ti’nden kopartabilmek için yo¤un bir gayret gös-
dönüm noktas› olup, M›s›r’›n ‹ngiltere taraf›ndan teriyordu. Balkanlar, Panislavizm propaganda-
iflgaline de yol açm›flt›r. Âli Pafla’n›n ölüp yerine s›yla kaynamaya bafllam›flt›. 1875’te Hersek H›-
Mahmut Nedim Pafla’n›n sadrazam oldu¤u 1871 ristiyanlar› aras›nda, 1876’da ise Bulgarlar aras›n-
y›l›ndan itibaren, Sultan Abdülaziz, devlet idare- da patlak veren ayaklanmalar, Rusya ile bafllaya-
sini do¤rudan eline almak suretiyle bask›c› bir cak büyük savafl›n kilometre tafllar›yd›. Düvel-i
yönetimi benimsemifltir. Bu ise, Osmanl› Devle- muazzaman›n, Osmanl› Devleti’nin ba¤›ms›zl›k
ti’ne meflruti yönetimi getirmek için örgütlenen ve egemenli¤iyle ba¤daflmayan art niyetli reform
ayd›nlar gurubunu, yani Yeni Osmanl›lar› sahne- önerileri, ise hep sonuçsuz kalm›flt›r. Bu s›ralar-
ye ç›karm›flt›r. Meflrutiyet’in birinci kez ilan edil- da, Osmanl› Devleti’nin baflkenti de büyük bir
mesinde baflrolü oynayan baflar›l› bürokrat Mid- gerginlik içindeydi: Devletin mâli iflas›yla baflla-
hat Pafla da yine ayn› dönemin ürünüdür. Abdü- yan kötü gidifle, Softalar ayaklanmas› ve Selanik
laziz döneminde, saray masraflar›n›n artmas›n›n Olay› da eklenince, Avrupa ve Rusya’ya karfl› du-
yan›nda K›r›m Savafl›’ndan beri al›nan d›fl borç- yulan nefret daha da artm›flt›r. Abdülaziz’in taht-
larla gerçeklefltirilen kalk›nma çabalar›, devletin tan indirilip yerine V. Murad’›n geçirilmesi ve k›-
mâli durumunu iflas noktas›na getirmifltir. Nite- sa süre sonra da II. Abdülhamid’in padiflah yap›l-
kim, 1875’te devletin d›fl borçlar›n› ödeyemeye- mas› da kötü gidifli durduramam›flt›r. Sonuçta,
ce¤i ilan edilmiflti. 1871 sonras›nda, Mahmut Ne- devletin içinde bulundu¤u zay›f ve çalkant›l› du-
dim Pafla-Kont ‹gnatiyef ikilisinin etkisiyle ortaya rumdan faydalanan Rusya, savafl ilan etmek su-
ç›kan Osmanl›-Rus yak›nlaflmas›na devletin mali- retiyle Osmanl› Devleti’ni büyük bir felaketle kar-
yesinin iflas› da eklenince, Avrupa kamuoyu h›z- fl› karfl›ya b›rakm›flt›r.
la Osmanl› Devleti aleyhine dönmüfltür. Rus-
ya’n›n etkisiyle Balkanlar’da patlak veren ayak-
lanmalar, Selanik Olay›, Avrupa’n›n bitmez tü-
kenmez müdahaleleri ve bunlara tepki olarak ‹s-
tanbul’da ortaya ç›kan gerginlikler, askeri ve sivil
kanad› olan bir cuntan›n harekete geçmesine ve
taht de¤iflikli¤ine neden olmufltur. Abdülaziz dar-
beyle tahttan indirilmifl, ancak Meflrutiyeti ilan
etmek üzere tahta geçirilen V. Murad’›n padiflah-
l›¤› da çok k›sa sürmüfltür. Bütün bunlar, Meflru-
tiyet’i ilan etme sözü veren II. Abdülhamid’e pa-
diflahl›k yolunu açm›flt›r ki, bu da 33 y›l sürecek
olan yeni ve kendine has bir dönemin bafllamas›
anlam›na geliyordu.
8. Ünite -Buhranlar, Islahatlar ve D›fl Müdahaleler Dönemi (1856-1876) 179
Kendimizi S›nayal›m
1. Islahat Ferman›’na uluslar aras› nitelik kazand›ran 6. Girit’te 1866 ayaklanmas›n›n patlak vermesi üzerine,
temel özellik afla¤›dakilerden hangisidir? Osmanl› Devleti düzeni sa¤lamak ve ›slahat yapmak
a. Avrupal› büyük devletlerin iste¤iyle haz›rlanmas› amac›yla adaya kimi göndermifltir?
b. Paris Bar›fl Antlaflmas›’na bir madde olarak ek- a. Âli Pafla
lenmifl olmas› b. Keçecizade Fuat Pafla
c. K›r›m Savafl› sonunda ilan edilmesi c. Hüseyin Avni Pafla
d. Osmanl› Devleti’ndeki gayrimüslimlerin hak ve d. Mahmut Nedim Pafla
ayr›cal›klar› için haz›rlanmas› e. Midhat Pafla
e. Osmanl› Devleti’nin Ferman’la Avrupa devletle-
rinin deste¤ini sa¤lamak istemesi 7. 1875 y›l›nda Hersek’te ç›kan ayaklanman›n temel
sebebi nedir?
2. Afla¤›dakilerden hangisi Islahat Ferman›’n›n temel a. Osmanl› ordusu taraf›ndan yap›lan askeri ha-
özelliklerinden biri de¤ildir? rekât
a. Gayrimüslim tebaaya yönelik olarak haz›rlan- b. Hersek’in sahip oldu¤u co¤rafi konum
m›flt›r. c. Vergi meselesinden dolay› H›ristiyan köylülerin
b. Avrupal› devletlerin iste¤iyle haz›rlanm›flt›r. ayaklanmas›
c. Müslim ve gayrimüslim tebaa aras›nda eflitli¤i d. Avusturya-Macaristan’›n bölgede yapt›¤› propa-
sa¤lamak için haz›rlanm›flt›r. ganda
d. Paris Bar›fl Antlaflmas›’na bir madde olarak ko- e. Hersek H›ristiyanlar› aras›ndaki anlaflmazl›klar
nulmufltur
e. Osmanl› gayrimüslimlerinin devlete daha s›k› 8. Selanik Olay›’n›n uluslar aras› bir sorun haline gel-
ba¤larla ba¤lanmalar›n› sa¤lam›flt›r. mesinde hangi geliflme bafll›ca etken olmufltur?
a. Osmanl› Devleti’nin flehirde ald›¤› güvenlik ted-
3. Lübnan olaylar› bafllang›çta hangi etnik ve dini top- birleri
luluklar aras›nda patlak vermifltir? b. Frans›z ve Alman konsoloslar›n›n öldürülmesiy-
a. Araplar-Kürtler le Avrupal› devletlerin savafl gemilerini Selanik
b. Nusayriler-Türkmenler Liman›’na göndermeleri
c. Maruniler-Dürziler c. Selanik’teki etnik ve dini yap›
d. Museviler-H›ristiyanlar d. Rus elçisi ‹gnatiyef’in Panislavist faaliyetleri
e. H›ristiyanlar-Kürtler e. Olay üzerine ‹stanbul’da meydana gelen ger-
ginlik
4. Osmanl› Devleti d›fl›ndaki yabanc› ülkelere resmi zi-
yaret maksad›yla giden ilk ve tek Osmanl› padiflah› han- 9. 13 May›s 1876’da Osmanl› hükümetine tebli¤ edilen
gisidir? Berlin Memorandumu’nun sonuçsuz kalmas›nda hangi
a. II. Abdülhamit devletin tavr› etkili olmufltur?
b. Abdülmecit a. Rusya
c. V. Murat b. Avusturya-Macaristan
d. V. Mehmet Reflat c. Almanya
e. Abdülaziz d. ‹ngiltere
e. Fransa
5. Süveyfl Kanal›’n›n aç›lmas›, sömürgelerine uzanan
yolun güvenli¤i konusunda özellikle hangi devleti do¤- 10. Afla¤›dakilerden hangisi Abdülaziz’in tahttan indiril-
rudan ilgilendirmifltir? mesinde etkili olmam›flt›r?
a. ‹ngiltere a. Mütercim Rüfltü Pafla
b. Fransa b. Hüseyin Avni Pafla
c. Rusya c. Hasan Hayrullah Efendi
d. Avusturya-Macaristan d. Midhat Pafla
e. Almanya e. Mahmut Nedim Pafla
180 Osmanl› Tarihi (1789-1876)
S›ra Sizde 4
1875’te Hersek’te, 1876’da da Bulgaristan’da bafllayan
ayaklanmalar, Rusya ve Avrupal› devletlerin müdahale-
leriyle uluslar aras› bir sorun haline gelmiflti. 1876 y›l›
May›s ay› bafllar›nda meydana gelen ve zaman zaman
Müslüman-H›ristiyan çat›flmas›na dönüflen Selanik olay›
ise, Avrupal› devletlerin müdahalelerine karfl› zaten öf-
keli olan Müslümanlar aras›ndaki gerginli¤i iyice artt›r-
m›flt›. Buna bir de Mahmut Nedim Pafla’n›n Rus taraftar-
l›¤› eklenince ‹stanbul’daki medrese talebeleri gösteri-
ler yapmaya bafllad›. Padiflah›n, geçinemedi¤i Mütercim
Rüfltü Pafla hükümeti yerine Mahmut Nedim Pafla’y› tek-
rar sadrazam atayaca¤›na dair söylentiler üzerine Hüse-
yin Avni, Midhat ve Mütercim Rüfltü Paflalar’›n bafl›n›
çekti¤i cunta, 30 May›s 1876’da Abdülaziz’i askeri bir
darbeyle tahttan indirmifl ve yerine V. Murad’› padiflah
yapm›flt›r.
8. Ünite -Buhranlar, Islahatlar ve D›fl Müdahaleler Dönemi (1856-1876) 181
Yararlan›lan Kaynaklar
Armao¤lu, Fahir, (1997). 19. Yüzy›l Siyasi Tarihi (1789-
1914), Ankara.
Buzp›nar, fiit Tufan, (2003). “Lübnan” (Osmanl›
Dönemi), Türkiye Diyanet Vakf› ‹slam Ansiklopedisi
(D‹A), Ankara, cilt XXVII, s. 248-254.
Çetinsaya, Gökhan-Buzp›nar, fiit Tufan, (2005).”Midhat
Pafla”, D‹A, ‹stanbul, cilt XXX, s. 7-11.
Gökbilgin, M. Tayyip, (1946). “1840’tan 1861’e Kadar
Cebel-i Lübnan Meselesi ve Dürziler”, TTK Belleten,
say›: 40 s. 641-703.
Gülsoy, Ufuk, (1999). “Islahat Ferman›”, D‹A, ‹stanbul,
cilt XIX, s. 185-190.
Jorga, Nikolae, (2005). Osmanl› ‹mparatorlu¤u Tarihi
çeviren: Nilüfer Epçeli, ‹stanbul, cilt V
Karal, Enver Ziya, (1995). Osmanl› Tarihi, Ankara, cilt
VIII.
Karpat, Kemal, (1994). “Eflak”, D‹A, ‹stanbul, cilt X, s.
466-469.
Küçük, Cevdet, (1988). “Abdülaziz”, D‹A, ‹stanbul, cilt
I, s. 179-185.
Sakao¤lu, Necdet, (2008). “Abdülaziz”, Yaflamlar› ve
Yap›tlar›yla Osmanl›lar Ansiklopedisi, ‹stanbul, cilt
I, s. 34-38.
Serto¤lu, Mithat, (2011). Mufassal Osmanl› Tarihi, cilt
VI, Ankara.
Shaw, Stanford J.-Shaw, Ezel Kural, (2000) Osmanl›
‹mparatorlu¤u ve Modern Türkiye 1808-1975, II,
(Çeviren: Mehmet Harmanc›), ‹stanbul.
Tanör, Bülent, (2004). Osmanl›-Türk Anayasal
Geliflmeleri (1789-1980), ‹stanbul.
Tukin, Cemal, (1996). “Girit”, D‹A, ‹stanbul, cilt XIV, s.
85-93.
Türkgeldi, Ali fuat, (1987). Mesâil-i Mühimme-i
Siyasiyye, yay. Bekir S›tk› Baykal, Ankara, cilt I, III.
Öztuna, Y›lmaz, (1990). Bir Darbenin Anatomisi,
‹stanbul.