Professional Documents
Culture Documents
MEGEP
(MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN
GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)
UÇAK BAKIM
İNSAN VE ÇEVRE
ANKARA 2007
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller;
• Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 02.06.2006 tarih ve 269 sayılı Kararı ile
onaylanan, Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında kademeli olarak
yaygınlaştırılan 42 alan ve 192 dala ait çerçeve öğretim programlarında
amaçlanan mesleki yeterlikleri kazandırmaya yönelik geliştirilmiş öğretim
materyalleridir (Ders Notlarıdır).
i
ÖLÇME DEĞERLENDİRME........................................................................................64
MODÜL DEĞERLENDİRME...........................................................................................65
CEVAP ANAHTARLARI .................................................................................................68
ÖNERİLEN KAYNAKLAR ..............................................................................................70
KAYNAKÇA ....................................................................................................................71
ii
AÇIKLAMALAR
AÇIKLAMALAR
KOD 850CKO002
iii
iv
GİRİŞ
GİRİŞ
Sevgili Öğrenci,
Sevgili Öğrenci uçak bakımında İnsan faktörüne bağlantılı olayları tekniğine uygun
inceleyip, bakım işlemlerindeki insandan kaynaklanan hataları önleyebileceksiniz.
İnsan faktörü ICAO tarafından ve JAR kapsamında zorunlu olarak alınması gereken
bir ders olarak yer almaktadır. Uçakların tasarımı insan fonksiyonuna göre yapılır. Uçağı
uçuran kokpit ve kabin ekibinin, uçağın bakımını yapan diğer teknik ekiplerinin tüm
faaliyetlerinin temelinde yatan insan faktörleri konuları ele alınır. Bu sayede insandan
kaynaklanan kazaların önlenmesi hedeflenir.
İnsan faktörleri konusu, aynı zamanda JAA’in yeni JAR 66- Certifying Staff
regülâsyonu kapsamında temel eğitimi oluşturan ve onaylayıcı personel tarafından alınması
zorunlu olan modüllerden biri olarak karşımıza çıkar. Söz konusu eğitimin gerekliliği, ICAO
tarafından da kabul edilerek , ilgili tüm üyeler için zorunlu kılınmıştır. Annex 1”Personal
licencing”, Annex 6 “Operation of Aircraft” ve Annex 13 “Accident Investigation” bu yönde
revize edilmiştir.
Uçuş emniyetini; uçak bakımı açısından en üst düzeye çıkartmak, teknik nedenli
gecikme ve aksaklıkları en aza indirmek doğrudan doğruya “insan faktörleri” ilgilidir.
Son elli yılda insan faktörlerinin temel kavramları konularında kazanılan deneyimler
sonucu ortaya çıkan birçok analiz ve değerlendirme çalışanların görevlerini daha etkili daha
verimli daha güvenli daha az stresle ve kısaca daha iyi yapabilmeleri amacı gütmüştür.
1
2
ÖĞRENME FAALİYETİ–1
ÖĞRENME FAALİYETİ - 1
AMAÇ
ARAŞTIRMA
1. İNSAN FAKTÖRÜ
İnsan faktörleri (Human Factors): Havacılık dizaynı, belgeleme, eğitim, operasyonlar
ve bakım uygulamalarında; insan performansının doğru olarak göz önünde
bulundurulmasıyla, insan ve diğer sistem elemanları arasında emniyetli bir uyumu sağlayan
prensipler demektir. İşletmelerde personelin; tutumu, güven duygusu, ilişkilerin kalitesi ve
morali üretimi doğrudan etkileyen faktörlerdir.
İnsan binlerce yıl öncesinden beri alet yaparak iş verimini arttırmaya çalışmaktadır. İlk
çağlarda yaptığı aleti kullanırken kendi bedensel gücünü harcamaktadır. İnsan faaliyetlerini
geliştirilmesi, yaptığı araçların enerjisinin ve gücünü kullanarak sürdürmektedir.
Dünya gezegenimizin en güvenli ve hızlı kitle ulaşım aracının uçak olduğu evrensel
kabul görmüş bir gerçektir. Ancak, çok seyrek de olsa, meydana gelen kazalar söz konusu
güvenin sarsılmasına neden olmaktadır. Kazaların nedeni incelendiğinde, çoğu zaman, basit
bir hata ile karşılaşılmakta ve bu denli küçük bir hatanın felaketleri doğurduğu
görülmektedir.
Kazaların oluş nedenlerinde “insan faktörünün” yol açtığı kazaların oranı şaşırtıcıdır.
Uçuş ekibi, uçak bakım, hava koşulları, hava limanı ve trafik kontrol gibi ana başlıklar
altında incelenmekte olan kaza nedenlerinin ortadan kaldırılması havacılıkla uğraşan tüm
sektörlerin amacıdır.
3
Resim 1.1: Bir uçak kazası
İnsan faktörleri ile ilgili ICAO tarafından ve JAR kapsamında zorunlu eğitim olarak
öngörülmüştür. Bu konu uçakların tasarımından imalat aşamasına, sertifikasyona kadar olan
tüm süreçlerde özenle ve önemle dikkat edilmektedir. Uçağı uçuran kokpit (pilot köşkü) ve
kabin ekibinin, uçağın bakımını yapan teknik ekiplerin de tüm faaliyetlerini “insan
faktörleri” üzerine temellendirilerek kazaların insandan kaynaklanan hataların önlenmesi
amaçlanmaktadır.
Uçuş emniyetini; uçak bakım açısından en üst düzeye çıkartmak, teknik nedenli
gecikme ve aksaklıkları en aza indirmek doğrudan doğruya “insan faktörleri” ile ilgilidir.
Kuşkusuz, insanın kendisini, kapasitesini, limitlerini, beyinsel ve fiziksel yeteneklerini
çok iyi tanımasının gereği de açıktır. Uçak bakımı ve teknisyenin konumu da bu bağlamda
alınarak; göz ve kulak, beyin, duygusal stres, beden, yorgunluk, dikkat, uyku, beslenme,
solunum, öğrenme, unutma gibi insanı insan yapan özellikler incelenecektir.
Bilgi iletimi ve haberleşme, eğitim, kullanılan ekipman, tesisler ve çalışma ortam,
kurum kültürü, takım çalışması, üretim planı, ödüllendirme, otomasyon ve gelişmiş
teknolojilerin kullanımının önemi belirlenecektir.
Günümüzde insan faktörleri konuları, insan / makine / çevre ilişkileri üzerinde
yoğunlaşmıştır.
Örnek olarak, bakımla ilgili kaza sebepleri aşağıdaki gibi bir model açıklayıcı bilgi
vermektedir.
4
Resim 1.2: Kaza sebebi modeli (the reason model)
Yukarda verilen şekilde, peş peşe dizilen dört dikdörtgenden her biri, bir kuruluşun
faaliyetlerinde kazaya, yol açabilen dört ayrı unsuru temsil etmektedir. BASI ( Bureau of Air
Safety Investigation) ‘nın yaptığı araştırmaya göre, bunlar sırasıyla;
5
Lokal Sorunlar;
Ø Prosedürler yanlış anlayışlar veya görüş farklılıkları,
Ø Çalışanlar arasındaki iletişim kopuklukları,
Ø Üretimden kaynaklanan zaman baskısı,
Ø Deneyimsizlik: Çoğunlukla, genç ve tecrübesiz teknisyenlerin, kendilerini
bekleyen tuzakları kendi kendilerine keşfetmeleri beklenmektedir.
Ø Takım, teçhizat veya parçaların eksikliği: Havayolları, maliyetleri azaltmak için
en az stok seviyeleri ile çalışmak istemektedir. Ancak bazı durumlarda, o-ring
gibi çok düşük maliyetli parçaları depoda bile bulunmamaktadır. Bu durum,
yetersiz bakıma ve arızalara yol açmaktadır. Ayrıca, büyük parça ve
komponentlerin eksikliği de, bu parçaların diğer uçaklardan aktarılmasına ve bu
da, insan faktörü ile ilgili hataların artmasına yol açmaktadır.
İnsan Hataları ( Unsafe Acts) ; Bakım teknisyenlerinin hafıza ile ilgili konuları, dikkatin
algılanması vb. konuları içerir.
Emniyet Koruyucu Unsurlar; Fonksiyonel testler, çift kontroller (required inspection
items) gibi işlemler, bakım hatalarını, herhangi bir zarar ortaya çıkmadan yakalamak üzere
koruyucu unsurlardır.
Airbus eğitim dokümanında verilen bilgilere göre ise, 1982–1991 yılları arasında
çıkan ölümcül kazalarda, bakım ile ilgili hatalar ikinci sırada yer almaktadır.
6
Kazanın nedeni Ölü Sayısı
Araziye Kontrollü Uçuş (CFIT) 2169
Bakım 1481
Kontrolün Kaybedilmesi 1387
Kontrol Kulesi ve Haberleşme 1000
Yaklaşma ve İniş 910
Post Crash 644
Uçuşta Yangın / Duman 610
Diğer 1341
İkinci tür arızalar ise bakım giren uçakta var olanlardır. Bu tür arızalarda kritik olan
konu; bakım kartında kontrolü gereken fakat kontroller sırasında belirlenemeyen arızalardır.
Gözle kontrol gerektiren yapısal bir çatlağın veya korozyonun görülmemesi, hatalı arıza
arama sonucunda, arızalı bir komonent yerine başka bir komponentin değiştirilmesi gibi
olaylarla karışılabilir.
İngiliz Sivil Havacılık Kuruluşu (UK CAA), uçak bakımında karşılaşılan hataları
aşağıdaki başlıklarda sınıflanmıştır;
Ø Komponentlerin hatalı montajı,
Ø Yanlış parçaların takılması,
Ø Elektrik kablolarında yapılan hatalar,
Ø Uçakta takım vb. malzemenin unutulması,
Ø Yetersiz yağlama yapılması,
Ø Kaportaların (Cowlinglerin), Access panellerin, fairinglerin tespit edilmemesi,
Ø İniş takım lock(kilit)-pinlerinin kalkıştan önce sökülmemiş olması,
Ø Bağlama elemanlarının tam olarak takılmaması veya torklanmaması
7
1.3.2. Bakım İşlemlerindeki Hata Tipleri
8
1.3.3. Hatalara Bulaşma (Örneğin: Kazalar)
Uçak Kazası: Uçuş harekatı esnasında, kişilerin ikincil nedenlerle ve/veya kendi
kendini veya birbirlerini yaralamaları veya uçuş ekibi ve yolcular için ayrılan yerler dışında
saklanarak kaçak seyahat edenlerin yaralanmaları hariç olmak üzere, hava aracı içinde veya
hava aracından kopan parçalar da dahil olmak üzere hava aracının herhangi bir parçasının
çarpmasıyla veya hava basıncına maruz kalmak suretiyle çok ağır veya ağır derecede
yaralanması, motor ve aksesuarlarda meydana gelen arıza ve hafif yaralanmalar hariç olmak
üzere hava aracının fiziksel yapısının veya performansının ve uçuş karakteristiğinin olumsuz
yönde etkilendiği ve bunların değiştirilmesi veya tamirini gerektirecek derecede hasar ve
arızalanması, hava aracının kaybolması veya enkaza ulaşılamayacak bir yere düşmesidir.
Hava aracı kazalarının hemen hemen tamamına bir olaylar zinciri neden olur.
Zincirdeki olaylardan bir tanesinin ortadan kaldırılabilmesi, kazayı önleyebilir. Bu zincirdeki
en ortak halka insan faktörleri (pilotlar, hava trafik kontrolörleri, bakım elemanları,
tasarımcılar, imalatçılar, vb.) ile ilgilidir. Fakat bazı durumlarda kaza zincirindeki tek veya
birkaç halka uçağın tasarımıyla ilişkilidir.
Havacılıkta insan makine ortamındaki en zayıf halka hala insan olmaya devam
etmektedir. Sivil ve askeri havacılıktaki kazaların % 70 ila % 80' inde insan hatasının payı
bulunmaktadır. Bu oran 1940'dan bu yana çok değişmemiştir. Ancak bu durum sadece
havacılığa özgü değildir, diğer kazalardaki insan faktörü oranı da % 80 ila 90 arasındadır.
Hava taşımacılığı diğer ulaştırma türlerine göre, aşağıdaki nedenlerden dolayı daha
karmaşıktır. Bu yüzden hava ulaştırmasında emniyete çok büyük önem verilir. Havayolu
taşımacılığı uçak kazaları nedenleri
Uçak kazalarında insan faktörünü daha iyi anlayabilmek için bir model kullanılır. Bu
model insan faktörlerinin değişik bileşenlerini bloklarla gösteren SHEL modelidir. Software
(Prosedürler), Hardware ( Makineler), Environment (Çalışma Koşulları) ve Liveware( İnsan)
sözcüklerinin baş harflerinden türetilmiştir.
9
Resim 1.3: SHEL modeli
Diyagramın ortasında yer alan “live ware” insandır ve sistem içindeki en kritik ve
enensek (fleibel) bileşendir. İnsan unsuru, performans yönünden pek çok değişkenlik gösterir
ve birçok sınırlamaları vardır. Ancak bu değişkenler ve sınırlamalar artık büyük ölçüde
tahmin edilebilmektedir.
Blokların sınırları, özellikle insan faktörünün sınırları, düz çizgiler şeklinde değildir ve
bu nedenle, sistem içinde gerileme artışını ve muhtemel bir kırılmayı (kazayı) önlemek için
blokların birbirlerine uyumunu sağlamak gerekir.
Uçak bakımlarında hataya sevk eden şartlar ve hataları bulaşma nedenleri şöyle de
sıralanabilir:
Gece vardiyasında uyku,
Hava koşulları,
Zaman baskısı,
Vardiya devredilmesi,
Çalışanın morali,
Ailevi problemler,
İnsan gücü eksikliği,
Hava alanı emniyeti,
İş yükü,
Bürokrasi,
Ekip çalışması,
Sözleşmeler,
Ertelenmiş bakım işleri,
10
İşin yarıda kesilmesi,
Uygun eğitim eksikliği,
Donanım ve prosedürler,
Zayıf iletişim,
Unutkanlık,
Dini faktörler,
Toplu sözleşme dönemleri,
Uzun tatiller,
Politik iktidarsızlık,
Önemli spor karşılaşmalarıdır.
“Hatasız kul olmaz” deyişi tüm dillere yerleşmiş ise de bedeli çok yüksek, hatta
ödenemeyecek düzeyde olabilir. Unutmamak gerekir ki; hiçbir şey insan hayatı kadar değerli
değildir. Uçak teknisyeni de insan değer verir, kendi hayatı da değerlidir. Amaç; mümkün
olduğu kadar insana dayalı hata nedenlerini ortadan kaldırmaktır.
Hiçbir sistemde “riskleri” tamamen yok etmek mümkün değildir. Risk yönetimi ile
riskler kontrol altına alına bilir ve önlenebilir.
11
Ø Tehlike yok edilmiyor ve kontrol altına alınamıyorsa, tehlike ile birlikte
yaşamanın öğrenilmesi.
Olarak sıralanmaktadır.
“Kalkış sırasında buzlanmadan ötürü düşen bir uçak” örnek olayı incelendiğinde;
tehlikeyi ortadan kaldırmak için, hiçbir uçağın kalkışına izin verilmeye bilir. Tehlikeyi kabul
edip kontrol altına almak için, de-icing olmayan meydanlardan uçuş yaptırılmamalı,
uçakların de-icing sistemlerini kontrol etmelidir. Tehlike ile birlikte yaşanacaksa; eğitim,
gözetim, personel seçiminde değişiklikler yapılması, uyanların artırılması, hatayı önleyecek
sistem değişikliklerinin gerçekleştirilmesi şeklinde özetlenebilir.
Gerçekler ortaya çıktığında, kazanın meydana gelişine kadar geçen süreçte, olaylar
zinciri şeklinde tanımlaya bileceğimiz, bir dizi insan hatasının gözden kaçtığı görülmektedir.
Hatalardan ötürü, ölümcül, ciddi hasarlı, uzun sürede ortaya çıkacak ve uçabilirliği
engelleyebilecek kazalar söz konusudur.
12
1.4. Murphy Kanunu
1917 doğumlu Edward A.Jr. ABD Hava Kuvvetlerinde 1949’da roketler üzerine deney
yapan mühendislerden biriydi. Murphy, üst kesimden eğitimli ve Amerika’da birçok konuda
söz sahibi olan bir aileden gelmektedir. Ailesinde kitap yazarlarından, senatöre kadar birçok
ünlü olan Murphy, Hava Kuvvetlerinde insan üzerinde ivmelenmenin etkilerini inceliyordu
(USAF proje MX981). Deneylerden birinde insan üzerinde onaltı değişik noktaya
akselometre takılması gerekiyordu. Bu sensörler ile uçucular üzerindeki Ji etkisi ve
insanların tepkileri ölçülüp değerlendirilecekti. Sensör bir yapıştırıcı ile vücuda monte
ediliyordu. Bu sensörlerin iki takılış şekli vardı ve bunlardan birisi doğru, diğeri yanlış takılış
şekliydi. Sağlık görevlilerinden birisi takılması gereken onaltı sensörün tamamını da yanlış
takmayı becermesi ile Murphy çok kızdı ve daha önceleri kullandığı bu ve benzeri sözleri
derledi. Daha sonra kanun olarak nitelendirilecek söylemlerini bir basın toplantısında
açıkladı. Bir kaç ay içinde ‘’Murphy’nin Kanunları’’ üretim sahasında çalışanlar arasında
yayıldı ve 1958’de de nihayet Webster’in sözlüğüne girdi. Kendisine ait olmasa da daha
sonra birçok söz O’na mal edildi. Teknik alanda çok sık kullandığımız Murphy kelimesi
artık bizler için emniyet, güvenlik ve az hata anlamına gelmektedir. Bazen iki cıvatanın
yanlış takılmasını önlemek için firma bizlere iki ayrı ebatta cıvata ve saplamalarını
göndererek hata yapmamızı engeller. Bazen teknik bir sorunu yanıtını aradığımızda yanıtı da
“Murphy” olabilir. Biz Murphy kanunlarından teknik olanlarına bakalım:
14
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Öğrenme faaliyetinde kazandığınız bilgileri ölçebileceğiniz kısma geldiniz. Bu
bölümde yer alan ölçme sorularını dikkatlice okuyarak cevaplandırınız.
DEĞERLENDİRME
Cevaplarınızı cevap anahtarı ile karşılaştırınız. Bu test sizin kendi kendinizi
denemeniz için yapılmıştır. Test içinde cevaplandıramadığınız, yanlış cevaplandırdığınız
veya kendinizi bilgi bakımından eksik hissettiğiniz sorular için bilgi sayalarına tekrar dönüp
öğrenme faaliyetini gözden geçirmeniz tavsiye olunur.
15
ÖĞRENME FAALİYETİ–2
ÖĞRENME FAALİYETİ – 2
AMAÇ
ARAŞTIRMA
2. İNSAN PERFORMANSI
Performans deyince; farklı sosyal gruplar, performans sözcüğüne farklı anlamlar
yüklerler. Örneğin, bir mühendis performans sözcüğünden, motorlu bir araçtan beklenen
niteliklerin tümünü anlar. Bu bağlamda, bir hava taşıtının performansı, seyir hızı, maksimum
hızı, gidebileceği uzaklığı, kalkış ve iniş mesafeleri vb. özellikleri kapsar.
2.1.1. Görme
Görsel sistem, göz ile ilgili sinir sistemi de dâhil olmak üzere, bilginin dış
kaynaklardan alınmasında en önemli sistem olarak değerlendirilir. Görsel performans çeşitli
faktörlere bağlıdır. Bu faktörlerin bir kısmı, adaptasyon (uyum), keskinlik,
uzaklaşma/yaklaşma gibi beynin kumanda ve kontrolünde olan “içsel” değişkenlerdir. Işık
16
yoğunluğu, kontrast, ölçü, yerleşim, renk, hareket gibi faktörler ise “dışsal” değişkenler
olarak adlandırılmaktadır. Tüm bu faktörler, görsel performansın doğruluğunun ve hızının
belirlenmesinde etkili olmaktadır.
Göz, farklı seviyelerdeki ışığa, aydınlığa ve karanlığı uyum sağlar. Göze giren
ışınların etkisiyle gözbebeği büyüyüp / küçülerek, gözün ışığa duyarlı bölümü olan retinayı
korur. Kişi karanlıkta görmeğe çalışırken, göz bebeği büyür, parlak ışıkta ise küçülür.
Ayrıca, rengin oluşmasına sağlayan süreç de başlar. Üçüncü işlem ise “rod” hücrelerinin
karanlıkta ana algılayıcı haline gelmesidir. Karanlıkta, görme, keskin olmayıp renksizdir.
Geceleri renkler seçilmez ama görülür. Kişi sadece gri gölgeler görür. Işık yoğunluğu
azaldıkça gözün renklere karşı duyarlığı azalır.
Renkler “rod”lar ve
“kon”larla sağlanır. “Rod”lar siyah,
beyazı, “kon”lar renk ayrımını
sağlar. Göze gelen uyarıcı ışık,
elektriksel akım ile “rod”lardan
protein salgılanmasına neden olup,
bu protein görme yolunu harekete
geçirir. Elektriksel uyarı beyindeki
görme “korteks”ine gider ve görme
yolunu harekete geçiren bu protein
ise “A vitamini” oluşturur.
2.1.2. İşitme
Ses sinyalleri ile işitsel faaliyet başlar. Sesler, kulak aracılığıyla alınıp, duyma sinirleri
vasıtasıyla beyine gönderilir. Birçok bileşenin ortak hareketi sonucunda konuşma oluşur.
Farklı seslerde farklı frekanslar ve perdeler kullanılır. Seslerin algılanması ve anlaşılması,
fiziki ortama bağlıdır.
17
Resim 2.1.2: İşitme organımız kulak
İç kulak vestibular sistemin ana komponenti olup, denge ve hareket bilgilerini beyine
gönderir.
Dış kulak_ pinna, işitme kanalı, ve kulak zarından oluşur. Sesi iç kulağa ileten, orta
kulak, üç küçük kemikten (çekiç, örs, üzengi) meydana gelmiş olup, burun ve boğaza
bağlıdır. Buradaki basınç, yutkunma, esneme veya hapşırma yoluyla dış ortam basıncına
eşitlenir. İç kulakta ise dengeyi sağlayan ve beyne bilgiyi aktaran üç adet, birbiriyle 90o’lik
açı yapan yarım daire kanalları yer alır. Bu kanalların eksenleri ile uçağın eksenleri birbirine
paraleldir. Kanalların içindeki sıvı ile saç görünümündeki kıllar denge görevini de
üstlenirler. Accelerationi ve hızı düzenlerler. Kanalın içindeki sıvı ile vücudun hareketi aynı
yönde ise, kanal içindeki kıllar dik durumda kalacağından denge bozulmaz. Tersi durumda
vücudun dengesi bozulur.
18
Yetersiz duyma, orta kulak ve ağız / burun bağlantısının, genellikle üşütme
sonucunda, tıkanmasından kaynaklanır. Ayrıca orta kulaklarda bulunan küçük kemiklerde
kireçlenme ya da sıvı toplanmasıyla, ses iletimi engelleneceğinden, yine yetersiz duyma
meydana gelir.
Uzun süre yüksek şiddette seslere maruz kalan kulakta kalıcı hasar oluşabilir.
Beyindeki hastalık koşulları da duymayı etkiler. Ayrıca duyma yeteneği yaş ile ters orantılı
olarak azalır.
Yoğunluk, frekans, konuşmanın kalitesi, zaman olmak üzere konuşma sesinde dört
ana karakter vardır. Kullanılan sözcüklerin hızı, aralarının uzunluğu ve farklı sesler
anlaşabilirliği sağlar.
İnsanlar, çevrelerindeki dünyaya ait bilgileri algılamak ve işlemek için güçlü ve yoğun
sistemlere sahiptirler.
Bir bilgiye karşılık verilmeden önce o bilginin algılanması gerek. Bilgi alındığında
işlemden geçirilmek için beyne yönlenir. Bilgiyi işlenmek üzere, uyarıcı sinyaller, kişinin
algılama sistemlerin harekete geçirir. Sinyaller beyne gönderilir. Beyinde işlenir. Sonuç,
alınan mesajın yapısı ve niteliğine bağlıdır. Karar verme süreci uyarıcıya ait sonuçların
şekillenmesiyle başlar. Sürekli tekrarlanan bu aktiviteye “anlayış”/ “seziş”/”idrak” denilir.
19
Resim 2.1.4: Bir uçak teknisyeninin uçak ve revizyon atölyelerindeki çalışmanın beyne gidiş
yolları
Bilginin işlenmesi, hata olasılığının yüksek olduğu bir süreçtir. Örneğin, tarsımı hatalı
bir takım kullanılıyorsa, o takım er geç hatalı bir işleme neden olur.
Bilginin işlenmesi sürecinde, hatalı kararlara yol açan çok faktör mevcuttu. Bunlar;
Ø Eksik eğitim,
Ø Eksik deneyim,
Ø Duygusal ve ticari kaygılar,
Ø Psikolojik hastalıklar,
Ø Sağlık,
Ø İletişim,
Resim 2.1.5: Çağımızda Bilgi
Ø Motivasyon, işleme genelde bilgisayarlarla
Ø Çevre, yapılmaktadır
Ø Fiziki şartlar vb. olarak sıralanabilirler.
Kimi insanlar görsel olarak daha çabuk öğrenir ve görsel olarak algıladıkları bilgi,
mesaj onlar için daha kalıcıdır. Kimi insanlar dinleyerek öğrenme yolunu daha etkin bulur ve
bilgiyi kalıcı kılan hatırladıkları kelimelerdir. Bazıları ise dokunarak, elleyerek daha iyi
öğrenirler ve hareket sonucu edindikleri bilgi kalıcı olur.
20
2.1.4. Dikkat ve Algılama
2.1.4.1. Dikkat
Her bireyin kendine özgü korku, istek, ihtiyaç kişilik özellikleri, alışkanlıkları ve
motivasyonu farklıdır. Bu her durum için geçerlidir. Pilotlar bir göverin uygun safhalarında
özellikle önemli aletlere dikkat etme, uçağın durumu ve yakın tehlike halinde kendine doğru
ipuçları arayabilecek şekilde yetiştirilir. Dikkat edilmesi gereken konuları öğrenir. Dikkatini
buna göre yöneltmeyi öğrenir.
Şiddet ve büyüklük: Eski sesteki değişiklikler, motor sesi, anormal ses Kontrast: Zıtlık
oluşturanlar fark edilir. Yazılardaki büyük harfler. Tekrar: Bir ışığın yanıp sönmesi Hareket:
Işık hem yanıp söner hem de dönerek hareket eder.
Dikkat oynaması:
Uyarıcı eşiğine yakın olan uyaranları algılamada oynamalar olur. Odadaki saatin tik
takıları bazen duyulur, bazen duyulmaz.
Özel Etkenler:
2.1.4.2. Algı
Dış ve iç dünyadan gelen uyaranların anlamlı hale getirme çabası. Kişi duyuları
aracılığıyla değerlendirir. Algı, fiziksel ve psikolojik özellikleri de içeren bir olgudur.
22
Havacılıkta önemli algılar:
Uzay algısı: Üç boyutlu uzaysal görünüm doğru algılanabilinmelidir. Görme ile ilgili
fonksiyonlar en önemlileridir.
Algı hataları:
Pek çok kazanın temel nedeni algı hataları ile açıklanır. İrtifa alçalma, yaklaşma,
telsiz iletişimine verilen yanıtlar.
Algı yanılmaları normal olup hepimizin başından geçmiştir: Şehir ışıkları pist
sanılabilir. Gürültü ve parazitler yanlış değerlendirme sebebi olabilir.
Algı bozuklukları:
Görme ile ilgili algı yanılmaları: Geniş pist dar olana göre daha yukarı izlenimini
verir.
Oto kinetik yanılma: Sabit ışığın hareket ediyormuş hissi.
Aldatıcı hayali ufuklar: Kapalı havada bulut kümesi ufuk olarak değerlendirilebilir.
Yarım daire kanal uyarılması sonucu meydana gelen yanılma: Başın sağa-sola ani
hareketler sonucu oryantasyon kaybı.
Coğrafi yanlış yönelme: Kısa bir dikkatsizlik kayboluşa neden olur. Harita ve nirengi
kullanarak düzeltilebilir.
Işık titremesi sonucu görülen vertigo: Bulantı hissi.
23
2.1.5. Hafıza
2.1.5.1. Beyin
Beyin, anne karnında hızla gelişirken, yirmi yaşın sonuna kadar gelişmesini sürdürür.
Ancak bu gelişim sırasında ve sonrasında, beyin kullanılmazsa (okuma, yazma, öğrenme,
spor yapma, yeteneklerini kullanma gibi faaliyetlerle beyin kullanılır) ve korunmazsa
(dengeli beslenerek, damar tıkanıklığı yapacak yiyeceklerden, sigaradan kaçınarak, fazla
alkol almayarak korumak mümkündür) beyni oluşturan yapı taşları, yani “nöron”lar hızla
ölecektir ve geri dönüşümü yoktur. Yaşlanmak, engellenemez ancak iyi bakılan makineler
gibi, uçaklar gibi, ciddi ve iyi bakılarak daha sağlıklı ve mutlu yaşamak için beyin için de
yapacaklarımız vardır. Unutkanlığın önlenmesi, hafızanın güçlenmesi beynin kullanılmasıyla
(çalışmasıyla) sağlanır.
Elimiz yandığında, acıyı, çok hızlı ve iyi tasarlanmış bir yolla, periferik sinirlerle,
omurilik vasıtasıyla, beynimiz (thalamus ve his korteksi) sayesinde hissedip, tekrar beyinden
(motor korteks) omurilik ve periferik sinir sistemi ile elimizi çekeriz. Ve anlatması uzun
olay sadece milisaniyeden de kısa bir sürede gerçekleşir. Çok acı çeken kanser hastalarına,
talamik merkez bir noktasal müdahale ile hasara uğratılarak acıya son verilir (thalamic
ablation).
Bütün bu özelliklerin yanı sıra; insan beyninin sağ beyin ve sol beyin olarak ikiye
ayrılarak incelenebileceğini söyleyen ve gösterdiğimiz tepkileri bu beyin bölümlerinden daha
baskın olarak çalışmasına bağlayan bir teori ağırlık kazanmıştır. Bu teoriye göre,
Sağ beyni baskın çalışan insanlar;
Ø Daha yaratıcıdırlar,
Ø Detayı değil, bütünü görürler,
Ø Paralel işlem yapabilme kapasiteleri vardır. Dolayısıyla başarılı sentezler
yaparlar.
Ø Daha çabuk ve kolay öğrenirler; öğrenirken fotoğraf hafızasından çokça
faydalanırlar.
Ø Öğrendikleri hafızalarında daha uzun süre kalıcıdır,
Ø Sezgileri güçlüdür,
Ø Duygularına ve sezgilerine göre davranırlar,
Ø Ritim duyguları gelişmiştir,
Ø Oyunculuk yetenekleri gelişmiştir, sahne sanatlarında başarılı olurlar,
Ø Görüntüler ve renkler üzerinde odaklanırlar,
Ø Beden dilini kullanmakta ustadırlar,
Ø Hayal güçleri kuvvetlidir.
Sol Beyni baskın çalışan insanlar;
25
2.1.5.2. Hafıza
Kısa dönemli hafızanın kapasitesi çok düşüktür. Bir defada az bilgi depolanabilir.
Bilgiyi meydana getiren bileşenlerin başındakiler ve sonundakiler daha kalıcıdır. Görsel
bilgilerin ayrımının yapılması da aynı şekilde sınırlıdır.
Unutma
Unutma; beynin önemli fonksiyonlarından biridir. Hafızanın aşırı yüklenmesini önler.
İnsanı yaşatan bir fonksiyon da denilebilir. Büyük acılar, büyük kayıplar sürekli hatırlansa
yaşama katlanmak mümkün olur mu?
Ø Zaman aşımı,
Ø Bilgiler arasında karışıklık, girişim,
Ø Unutma isteği.
26
Ø Sesli olarak tekrarlamak,
Ø Yazılı not almak,
Ø Özetlemek,
Ø Check - listler hazırlamak,
Ø Kısaltmalar kullanmak,
Ø Bilgi ile ilişkisi olan “şey “lerle bağıntı kurmak,
Ø Baş harflerle anlamlı kelimeler üretmek,
Ø Rakamlar arasında bağıntılar kurmak.
Zihnin iş yükünün çeşitli tanımları vardır. Bazı tanımlarda, zihin, bilgi işleme ve
dikkatle ilişkilendirilirken, işi yerine getirmek için gereken zamanla, bazıları da stresle
ilişkilendirirler. Havacılık teknolojileri ilerledikçe zihinsel işyükü fiziksel işyükünden daha
önemli hale gelmektedir. İleri teknoloji ve otomasyon sistemlerinin devreye girmesiyle
kullanıcılar kendilerini farklı fiziksel ve zihinsel aktivitelerin içinde bulmaktadırlar.
Hatırlama yeteneği bilginin işlenmesinin temelidir. En basit sistem bile hafıza olmadan
çalışmaz. İnsan hafızası, eğitime bağlı olarak, sınırlı bir kaynaktır. Her türlü sistem
tasarımında hafızanın aşırı derecede yüklenmesini engelleyecek disiplinler göz önünde
bulundurulmalıdır.
Bilginin depolama, saklama süresine göre, hafıza, uzun veya kısa dönemli saklama
işlemi yapar.
Kısa dönemli hafızanın kapasitesi çok düşüktür. Bir defada az bilgi depolanabilir.
Bilgiyi meydana getiren bileşenlerin başındakiler ve sonundakiler daha kalıcıdır. Görsel
bilgilerin ayrımının yapılması da aynı şekilde sınırlıdır.
Öğrenmek bir şeyler edinmeye yönelik bir süreç ise hafızada öğrenilen şeyleri
kendinden (içinde) tutabilmektir.
Hatırlamak öğrenileni tutabilmek unutmak ise öğrenilmiş olan bir şeyi içerde
tutamamaktır.
Bellek Basamakları
27
Ø Otistik bellek: Otistik bellek rüyada, ruhsal yapı dağınıklığında, sanrı (hayaller)
biçiminde ortaya çıkar. Depo edilmiş tüm bilgilerdir. Dizgeden yoksun algı
mantıksal değildir. Bilinçaltında toplanır. İnsan hafızası insanın sözel yetisidir.
Değişik kavramları soyut düşünceleri kelimelerle kodlayıp depolayabilmesidir
28
nesne ya da duruma bağlı olması; korkunun boyutunun olayı tetikleyen korku objesi ya da
duruma kıyasla orantısız ve abartılı bir düzeyde olması; kişinin kendi verdiği tepkisinin
anlamsız ve aşırı olduğunun tümüyle farkında olması; o korku nesnesi ya da durum ile
karşılaşmaktan ısrarla kaçınması ve eğer karşılaşırsa aşırı düzeyde çarpıntı, nefes alamama,
terleme, sıcak basması, mide bulantısı hatta bayılma gibi durumlara yol açarak, kişinin
hayatını kısıtlamasına sebep olmasıdır. Kişi o hale gelir ki, sokağa çıkamaz, ya da tek başına
kalamaz, bazı yerlerden geçemez, bu durum kişinin yakın çevresindekileri de olumsuz
etkileyerek, onların da durumun getirdiği sıkıntılı durumları yaşamasına sebep olur ve
kişinin çevresi ile sorunlar yaşamasına, sosyal ya da mesleki işlevselliğinde bozulmalara yol
açabilir.
Resim 2.1.9.
Psikanalitik görüşe göre fobiler çocuklukta 3–5 yaş arası yaşanan ödipal dönemde
yaşanan sorunların çözümlenememesi ile ilişkilidir. Bu dönemde çocuğun cinsel organlarına
yönelik korkular hissetmesi ( söz dinlemezse sünnet edilme ile ilişkili olarak korkutulması ya
da yaramazlık yaparsa cinsel bölgesine yönelik zarar geleceği şeklinde) fobilerin gelişimine
yol açmaktadır. Gene bu dönemde egonun kişiyi korumak amacıyla ‘yer değiştirme’
(displacement) olarak adlandırdığımız bir savunma mekanizması ile kişinin hissettiği
tehlikeli bir dürtüsünü, bu dürtü ile az ya da çok benzerliği olan dışarıdaki bir objeye
yansıtarak, çözmeye çalıştığı, fobi oluşumuna yol açtığı düşünülmektedir. Bir diğer kurama
göre ise kişinin belli bir olay karşısında verdiği korku yanıtına kişinin koşullanması ya da
yakınlarından küçük yaşlarda bu tür korkuları öğrenmesi de korku davranışının başlamasında
etkili olabilmektedir.
En sık görülen fobiler arasında hayvan fobileri ( kedi, köpek, fare, kuş gibi),
yükseklik, şimşek, gök gürültüsü, karanlık ve kapalı alan, uçak, kan- enjeksiyon, dişçi
korkuları gelebilmektedir. Toplumun % 5-10 kadarında rastlanmaktadır. Kadınlarda
erkeklere göre iki kat daha sık görülmektedir. Hayvan fobileri ortalama 7 yaşında, kan görme
korkusu 9 yaşta, dişçi fobisi ise 12 yaşta başlamaktadır. Klastrofobi ve agorafobi 20 yaş
civarı zirve yapmaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda bu kişilerin yaklaşık % 70’ inde
ebeveynlerden birinde bu tür bir fobi olduğu gözlenmiştir.
29
Korkuların üstüne gidilmesi gerekir. Bu tıpkı karanlıkta bir kedinin gölgesini, aslan
olarak büyük bir şekilde görmek şeklindedir. Korkuların belli bir düzen içinde üzerine
gidilmeli, korkulan nesne ya da durumdan uzak durma durumundan kaçınılmalıdır.
Tedavi edilmediği takdirde ömür boyu sürebilen korkuların tedavisi ilaç, bilişsel-
davranışçı tedaviler ve gerekirse hipnoz ile yapılabilmektedir.
Hem kaygı, hem korku herkeste vardır. Bu doğaldır. Ne var ki, korkunun derecesi
kişinin günlük yaşamını aksatacak düzeye erişip onun normal işlevini engellediği zaman,
doğal olmayan bir durum söz konusu olur. Bu durumda fobilerden söz edilir.
Karanlıktan ve
kapalı alandan hep
korkarımmm!
Resim 2.1.10:
Psikologlar, fobileri iki sınıfa ayırırlar: Basit fobiler ve karmaşık fobiler. Basit Fobi
(simple phobia) oldukça iyi belirlenmiş tek bir nesne veya durumdan gelen korkuyu
tanımlar. Karmaşık fobi (complex phobia) ise çok boyutludur. Örneğin, yılandan korkma ya
da yüksek yerlerden korkma basit fobilere örnektir. Öte yandan agorafobi adı verilen türden
fobi, dışarıda, toplum içinde, yabancı kimselerin arasında ortaya çıkar ve görüldüğü gibi son
derece karmaşık uyarıcıları içerir. Agorafobinin aslında çevirisi “ çarşı ve pazar yerinden
korkma”’dır, fakat psikoloji yazılarında “açık yerden korkma” biçiminde adlandırılmıştır.
Klostrofobi ise kapalı yerden korkma olarak nitelendirilmektedir. Havacılıkla uğraşanlarda
ve yolcularda görülen üstüne gidilmemesi gereken bir rahatsızlıktır.
30
gösterilebilen çabanın ve becerinin tümüdür. İdeal performans ise özel iş yaşamındaki şartlar
kontrol altına alabildiğimizde gösterebileceğimiz azami çaba ve becerinin tümüdür.
Sağlık insanın, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali şeklinde
tanımlanır. İnsanlar, yaşamlarını sürdürmeye ve kendilerini gerçekleştirmeye çalışırlar. Bu
amaçla insan, sahip olduğu tüm olanakları kullanabilme ve geliştirme yolunda çaba harcar.
Bu çaba, hem bedensel hem psikolojiktir. İnsanın bedensel ve psikolojik dengesinin
bozulması, bireyin işlevlerinde önemli aksaklıklar yaratır. Yaşamı sürdürme ve kendini
gerçekleştirme çabaları başarılı olamazsa, uyumsuz davranışlar görülür.
İnsan, kendisini iyi tanımalı ve kendi gücünün sınırlarını iyi çizmelidir. Bunu
yapmazsa, gereksinimlerini kolayca gideremez, doyum ararken çeşitli engellerle karşılaşır ve
zorlanır. Sonuçta birey, kendisinin yapabileceğini ümit ettikleriyle, yapabildikleri arasındaki
uçurumu görür, kendisine güvenini yitirir ve aşağılık duygusu ortaya çıkar. Aşağılık
duyguları içindeki insan, çok ünlü bir kişi bile olsa, mutlu ve ruh sağlığı yerinde bir kişi
değildir. Bu nedenle, ruh sağlığı yerinde olmayan insanların en büyük sorunu, kendileri için
saptadıkları hedeflerin, başarabileceklerinin üstünde olmasıdır.
Kişi bedenen ve ruhen sorunsuzsa sağlıklı, canlı ve neşelidir. Bunun için sağlık
deyince; vücut azalarının tam olduğu, sorunsuz kullanılıyor olması anlaşılmamalıdır. Bunun
için benden sağlığı yanında ruh sağlığı da çok önemlidir. Belkide daha önce gelir. Dünya
Sağlık Örgütü’ne göre, ruh sağlığı, kişinin kendisiyle ve çevresiyle uyum içinde olmasıdır.
Kesin bir ölçü olmamakla birlikte ruh sağlığı; kişinin gerçekçi bir algılama ve mücadele
gücü, kendini olduğu gibi kabul etme, kendine güven, yanılgılarını tekrarlamama, sevgi ve
enerjisini olumlu alanlara yöneltme gibi niteliklere bağlıdır. Elbette bütün bu saydığımız
nitelikler öncelikle beden sağlığının da olmasını gerektirir.
31
Kendini
. Gerçekleştirme
.
Saygınlık
. Sosyal
Güvenlik
.
Fizyolojik
Fiziksel olarak formda kalmak ve sağlık arasındaki bağ aynı şekilde iş performansını
etkiler. Söz edilen sağlık, dış görünüm amaçlı yapılan fiziksel form tutucu spor
aktivitelerinin dışında sürekli olarak yapılan, bedeni / zihni / düşünsel çeşitli iş hastalıklarına
karşı güçlü olmaya kadar uzanan geniş bir sahası vardır. Bunları spor ile sınırlamak çok
doğru değildir. Koşudan başlayan bahçe ile uğraşmaya kadar uzanan geniş bir sahası vardır.
Daha çok kişinin ilgi duyduğu konuya bağlıdır. Önemli olan sürekli yapılmasıdır. Özellikle
vardiyalı çalışan kişilerde balık tutma, yürüyüş gibi açık hava aktiviteleri uyku problemlerini
32
kontrol altına almada çok etkindir. Bilmece çözmek, zekâ oyunları ile ilgilenmek, satranç,
briç gibi oyunları oynamak da beyin sporlarındandır. Ayrıca gerginlikler ile baş etmede
fiziksel ve düşünsel form çok önemlidir. Bedensel ve zihinsel spor aktiviteleri sağlıklı bir
beden için çok önemlidir. Yürüyüş yapmak balık tutmak, bilmece çözmek zekâ oyunları ile
ilgilenmek zinde kalmayı sağlar.
Stres bedenimizin yaşam tarzımıza cevap şeklidir. Eğer yaşam tarzımızda stresi
artırıcı faktörler fazla ise gerginliklerimizi de arttıracaktır. Ancak stres yaşamın
vazgeçilmezlerinden birdir. Tamamen ortadan kalkması halinde nerdeyse ölüm ile eşdeğer
biyolojik ve psikolojik sonuçlar doğurmaktadır. Stres kaynaklı fiziksel ve sosyal olmak
üzere ikiye ayrılırlar.
Kaslar gerilir.
Resim 2.2.4: Vücudun stres karşı koyuşu alarm tepkisi (McDonald ve Doyle 1981)
Direnişe geçip, stresle mücadele edebiliriz. Bir diğer alternatif ise belirtileri hiçe sayıp
yukarıda saydığımız alarm belirtilerinin tekrar tekrar yaşanmasına izin verir ve hasatlıklara
zemin hazırlayabiliriz. Stresin rol aldığı bilinen hastalıklar;
Ø Kalp krizleri,
Ø Mide ülseri,
Ø Kanser,
Ø Kabızlık,
Ø Asabiyet,
Ø Unutkanlık,
Ø Terlemelidir.
34
Stres ile baş etmek;
Sağlıklı yakın ilişkileri olanlar, hayatlarını kontrol etmeyi başaranlar, iç disipline sahip
ve mücadele etmeyi seven kişiler stres ile daha kolay baş edip onunla birlikte yaşamayı
becerebilmektedir. Stres ile birlikte yaşamak belki sevdiğimiz bir müziği dinlemek, alışveriş
yapmak, yürüyüş veya koşu yapmak, seyahat etmek gibi günlük basit çözümlerde
yatmaktadır. Bu basit formüllerden biri de özellikle iş yerinde iseniz kısa molalar vererek
önce düşüncede mola almanız sonra kendi kendinize bir göz atmanız, duygulardan arınmaya
çalışarak tekrar konuyu düşünüp harekete geçmenizdir. Formül:
Gerçek çalışma hayatının disiplini gerekse sosyal yaşantının düzeni stresle baş
etmekten geçmektedir. Stres vücutta gerginlik yaptığından “gevşeme” egzersizlerinin bilinçli
bir şekilde yapılması önerilmektedir. Stres esnasında özellikle boyun ve omuz adaleleri
gerginleşmektedir.
İş yerindeki, stresle başa çıkmanın bir başka yolu da sosyal yaşam kalitesi ile ilgilidir.
Başta sağlıksız yiyecek - içeceklerden uzak durmak olmak üzere:
Optimal Performans
Sıkıntı Panik
Stres ve performans arasında yukarıdaki şekilde gösterildiği gibi bir ilişki söz
konusudur. Stresin az olduğu veya çok fazla olduğu dönemlerde performans istenilen
düzeyde olmamaktadır. Stres önce olumlu olarak çalışanı uyarmakta bir müddet ideal
düzeyine erişmekte ama süreklilik kazandığında olumsuzluk söz konusu olmaktadır.
Verilen süreyi, zamanı acele kullanmak zorunda kalabiliriz. Bakım kartı ile ilgili bir
işlemi gerçekleştirirken zamanın baskısı artabilir. Ancak ‘’YERDE’’ daima zaman vardır.
Tarife, yolcu ihtiyaçları ve operasyonun ekonomisi zamanla bağımlıdır.
Resim 2.2.5:
Birçok kişi zaman sınırlamasını düşünerek yaptığı normal bir işte, bitirebilme
motivasyonunu kazanır. Yani, ’’zaman’’ bitirmeyi, tamamlamayı sağlayan olumlu bir
parametredir. Zaman kısalmaya başlayınca, görev için ayrılan süre, iyi kullanılamayınca,
36
araya başka işler girince, olumsuz etkiler başlar. Yani bitirememe stresi başlar. Strese karşı
vücut tepki vermeye koyulur. Sinirlilik, tansiyon yükselmesi, çarpıntı, baş ağrısı, mide
krampları, hazımsızlık gibi potansiyel hastalık sinyalleri görülür.
Zamana karşı yarıştığımızda stresin olumsuz etkilerini azaltmak için uyarı sinyallerini
tanımak gerekiyor.
Zamanla ilgili ilginç bir konu da “dijital” ve “analog” olarak tasarlanmış saatlerin
algılanmasında görülür. Dijital saatler, sürekli ve tam olarak saatin kaç olduğunu nümerik
olarak gösterir. Fakat kavramsal açıdan daha az bilgi verir. Zamanın miktarı, nekadar
kaldığını anlamak analog saatlerde daha rahat ve kolaydır. Oysa dijital saat akıldan hesap
yapmayı gerektirir. Örneğin; dersin bitmesine ne kadar kaldı? Dijital saatle mi daha kolay
hesaplıyorsunuz, yoksa analog saatle mi?
37
2.1.10. İş Yükü; Aşırı İş ve Az İş Yüklenmeleri;
Çok uzun çalışma saatleri özellikle dikkatin yoğunlaşması gereken önemli işlerin çok
fazla olması söz konusu ise, çalışanda stres yaratacak ve hata yapma riski artacaktır. Zihinsel
ve fiziksel yorgunluk düzeyi yükselecektir.
38
2.1.11. Uyku ve Yorgunluk, Vardiyalı Çalışma
2.1.11.1. Uyku
Uyku, hemen hemen her gün aynı saatte gerçekleşen periyodik bir olaydır. Uyku ve
uyanma saatleri arasında değişiklikler olduğunda, uykusuzluk söz konusu olur. Öte yandan,
bedensel ve zihinsel yorgunluk, stres, sağlık sorunları da uykusuzluk yapabilir.
Resim 2.2.7:
Uyku Hijyeni: Yatak odasını uyumak ve cinsellik dışı amaçlarla kullanmamak gerekir.
TV izleme, müzik dinleme ve iş konuşmaları burada yapılmamalıdır. Yatmaya yakın zaman
içinde egzersiz, ağır yemekler, alkol ve kafeinden uzak durulmalıdır. Her gün aynı saatlerde
yatmak ve uyumak alışkanlığı kazanılması ve buna riayet edilmesi önemlidir. Gündüz veya
akşam saatlerindeki uykuların gece uykusunu bozacağı; rahat bir yatakta, sessiz, loş ve orta
ısılı bir ortamda daha iyi uyunabileceği bilinmelidir.
Pilot, diğer uçucular ve hava trafik kontrolörlerinin uyku problemleri konusunda uçuş
doktorları titiz davranmalıdır. Çünkü özellikle yorgunlukla birlikte olan uyku bozuklukları
çok ciddi uçuş kazalarının sinsi nedeni olabilme potansiyelindedir.
39
2.1.11.2. Yorgunluk
Yorgunluk, eksik dinlenmeden kaynaklanan, kişinin uzun süreli ve belirli limiti aşan
bedensel veya zihinsel çalışmasının neden olduğu durumlardır.
Resim 2.2.8:
Aşırı yorgunluk (fatique ) yine iş performansını etkileyen bir diğer faktördür. Aşırı
yorgunluk, uzun süreli görevlerden ya da gereğinden daha kısa sürede gerçekleştirilmesi
beklenen görevlerden sonra da yaşanır. Akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır:
Akut yorgunluk, yoğun fiziksel veya zihinsel bir aktivite sonrasında kısa süreli olarak
yaşanır ve iyi bir gece uykusundan sonra yok olur.
40
Monoton görevler de yorgunluğa neden olmaktadır. Dikkat düzeyi, hem çevreden,
hem de konunun niteliğinden kaynaklanır. Monotonluk; görev sırasında yapılan işlerin sabit
ya da aynı ve sürekliliği ya da tekrarlanması şeklinde tanımlanmaktadır.
Birim zamanda tekrarlanan az sayıda hareketle veya basit hareketlerle yapılan işlerin
yanı sıra, yine birim zamanda alınan az bilgi monotonluğu artırır. Monoton işler yorgunluk
ve dikkat azalmasına neden olacağından hata olasılığını artırır. Bu tür “görevlerde” kontrol
işlevinin detaylandırılması gerekir.
Ø Eğitim ve öğretim,
Ø Hizmet süresi,
Ø İşlerin programlanması,
Ø Karşı önlemler,
Ø Tasarım ve teknoloji,
Ø Araştırmadır.
Eğitim ve öğretim
Genel bilgilerin yanı sıra verilecek örneklerle, vaka analizi çalışmalarıyla sorunun
daha somut bir biçimde algılanması sağlanmalıdır. Dünyada geliştirilen yeni karşı önlemler
izlenmeli, bu konuda süreklilik sağlanmalıdır.
Hizmet süresi
İşlerin programlanması
Karşı önlemler
Yorgunluğa karşı alınacak önlemler geniş bir yelpazeye yayılan stratejileri içerir. Bu
stratejiler kişisel, kurumsal ve kamusal düzenlemeler düzeyinde oluşturulabilir.
Tasarım ve teknoloji
Teknolojik gelişim her gün yorgunlukla ilgili tehlikeleri aşma konusunda yeni
olanaklar yaratıyor. Ancak henüz insanlık sorunu salt teknolojik olanaklara dayanarak
çözebilecek noktaya ulaşmış değildir. Üreticilerle tasarım ve teknoloji konusunda sürekli
iletişim halinde bulunmak yorgunlukla ilgili tehditlerin bir bölümünün ortadan kaldırılması
açısından son derece önemlidir.
Araştırma
Yorgunluk, uyku ve sirkadiyen fizyolojisi hakkında yapılan çok sayıda çalışma
bulunmasına ve bu çalışmalar sayesinde çok geniş bir bilgi tabanı oluşmuş olmasına rağmen
bu konularla ilgili olarak hâlâ çok sayıda bilinmeyen husus bulunuyor. Bu konuların
özellikle spesifik işler bağlamında ele alınmaları, kamusal düzenlemeler, programlama ve
karşı önlemler bağlamında derinleştirilmeleri gerekiyor.
Kişisel deneyimler ve anektod aktarımı bu konuda yararlı girdiler sağlasa da, bilimsel
gelişme asıl olarak araştırma sorularına, ampirik verilere dayanmalıdır. Yapılacak
araştırmalar uygun yöntemleri (alan araştırması, simulatör, laboratuar vb.) kullanmalı ve bir
dizi önlemi (performans, fizyoloji, davranış vb. alanında) ortaya koymalıdır.
42
Sonuç
24 saat hizmet veren bir sektörde kuşkusuz ki yorgunluğu tamamen ortadan kaldıracak
bir sihirli formül bulmak mümkün değildir. Yapılan işlerin gereklilikleri, insan fizyolojisi ve
kişisel farklılıklar bu türden basit bir mekanik yaklaşıma izin vermeyecek derecede
karmaşıktır. Önemli olan eldeki bilimsel verilerle, sektörün gerektirdiği esneklik arasında bir
denge noktasının bulunmasıdır. Ancak bu optimum nokta aranırken de bilimsel düşünmek ve
davranmak gerekir. Çünkü asıl amaç 24 saat hizmet veren bir sektörde güvenliği
güçlendirmek, performansı ve verimliliği artırmaktır.
Vardiyalı Çalışma
Uyku, hemen hemen her gün aynı saatte gerçekleşen periyodik bir fenomendir. Uyku
alışkanlık olarak da kabul edilmektedir. Genellikle gün sonunda başlar ve 6 – 8 saat sürer.
Minimum uyku 4, maksimum uyku 11 saat olarak kabul edilmektedir. Uyku sırasında
vücudun tüm organları dinlenme moduna geçer. Vücut ısısı azalır. Vücut ısısı mükemmel bir
biyolojik saattir. Gececilerin biyolojik saati geride, gündüzcülerin biyolojik saati ileridedir.
Gündüzcüler için uyku başlangıcı, ortalama olarak 22.00, gececiler için 001’dir. Çalışma
günlerinde bu farklara katlanılır ama tatil günlerinde, akşam yatma ve sabah uyanma saatleri
mümkün olduğunca ileriye çekilmek istenir. Adeta uykuyla savaşılır. Esasen uykusuzluk
ciddi bir hata ve stres faktörüdür. İyi ve kaliteli bir uyku, dikkatin toplanması, öğrenme,
hafıza, duygusal dengeyi olumlu etkiler.
Uykuyu, doğrudan zaman belirleyiciler; saat, radyo, televizyon, gazete, vb., dolaylı
zaman belirleyiciler; ışık, ses, sıcaklık, titreşim vb. yönlendirir. Yalıtılmış (izole) bir
ortamda, uyku - uyanıklık döngüsü yine devam etmektedir. Fakat bu durumlarda, gün
periyodu, 24 saat değil 25 saat olmaktadır. Normal şartlarda “circadian” (circa = about =
hakkında, dies = day = gün) saat, çevresel ayarlayıcılarla 24 saat içinde kalmaktadır.
Herhangi bir kısıtlama olmayan hallerde gün, 25 saatlik bir periyotla yaşanmakta ve insan
vücudu çevresel faktörlerin etkisinde kalmamaktadır.
Kişinin “circadian” ritminin bozulması, daha fazla enerji harcamasını gerektirir. Kişi
kaynaklarını harekete geçirir. Bu da operasyonel problemlere neden olacağı gibi fizyolojik
problemleri de üretir. Uzun vadede hastalıklar da söz konusu olabilir.
Circadian ritminin önemi: Bilindiği üzere ritim, aynı zaman aralığında aynı sırada meydana
gelen olayların periyodik tekrarıdır. Bir iş için görevlendirilen kişiler, gece ve gündüz aynı
şekilde hareket etmezler. Benzer olarak zihinsel fonksiyonlar da 24 saatin içinde
değişiklikler gösterirler. Belirli derecede dikkat isteyen işlerde performans sabah artmaya
başlar, öğleden sonra maksimuma ulaşır ve akşama doğru inişe geçer. Bu durum öğlen
yemeğinden sonra da yaşanabilir.
43
2.1.12. Alkol, İlaç, Uyuşturucu Kullanma
Kahve, çay, zengin soslar, baharatlı etler çok pişmiş yiyecekler sinir sistemini etkiler
ve metabolizmanın hızını artırır.
Alkollü içkiler enerji vericidirler. Fiziksel aktiviteyi güçlendirirler, ama aynı zamanda
duygusallığı da artırırlar. Alkolün görme ve işitme, kısa ve uzun dönemli hafıza üzerinde
olumsuz etkileri vardır. Karar verme ve düşünce sistemlerini aksatır. Refleksleri zayıflatır.
Hareket koordinasyonunu bozar. Daha da kötüsü; kişinin kendisi ile ilgili algısını
farklılaştırır, aşırı güven veya aşırı güvensizlik duygularını ön plana çıkarır. Örneğin;
Pilotların uçuştan 8 saat önce alkol almayı kesmeleri, uçuş sırasında asla içmemeleri
gerekmektedir. Kanda izin verilen alkol düzeyi ise % 04’dür.
1975 – 1981 yılları arasındaki ölümcül kazaların %10’unun nedeninin alkol olduğu
saptanmıştır. Nedeni tam olarak saptanamayan kazalarda ise alkolün ne denli etkisi olduğu
bilinmemektedir.
Aldığımız besinin cinsi ve miktarına bağlı olarak, bazen kendimizi ağırlaşmış, tembel,
bazen de enerji desteği almış hissettiğimiz olmuştur. Bu konudaki bazı öneriler ise aşağıda
sıralanmıştır:
Ø Vardiya öncesi veya vardiya sırasında, sadece birkaç öğünde çok yiyerek
beslenmek yerine, daha sık, fakat daha az yiyerek beslenme tercih edilmelidir.
Ø Vardiyalı çalışanlar için ağır fiziksel iş öncesi saatlerde, küçük öğünler halinde
yemek aynı zamanda bir diyet stratejisidir.
Ø Vardiya öncesi veya vardiya sırasında alınması tercih edilen, karbonhidrat
bakımından zengin yiyecekler, yavaş yanan karbonhidratları ihtiva etmelidirler.
(Esmer pirinç, portakal, fasulye, greyfurt, süt, yoğurt, elma, fıstık gibi.)
44
Çalışma performansı için iyi beslenme çok önemlidir. Diyet yapılıyorsa asla aç
kalınmamalı ve mesaiye tok başlanmalıdır.
Şekerin olumsuz etkisi bulunmaktadır. Vücudun dengesi için kandaki şekerin belli bir
düzeyde olması gerekmektedir. Sabah çok tatlı yenirse, kandaki şeker aniden yükselebilir.
Eğer hemen enerjiyi kullanmak mümkün değilse, belirsiz bir sinirlilik söz konusu olur.
Özellikle şeker stres seviyesini direkt etkilemektedir. Baş ağrısı, yorgunluk, konsantrasyon
bozukluğu, stres artar, kişi kendini depresif ve uyuşuk hissetmeye başlar ve kahve veya çaya
yönelir.
Kahve veya çay gibi kafein ve tein gibi maddeler stimulan olup çok alındığında
sinirliliği ve gerginliği artırmakta, reaksiyon zamanını düşürmektedir. Diüretik özelliği olup
vücudun su kaybına neden olur.
İlaç, alkol, çay, kahve veya sigara gibi alışkanlıların yerini fiziksel form tutucu
aktiviteler alır ise, sağlık üzerinde olumlu etkisi daha kolay gözlemlenecektir.
45
ÖLÇME DEĞERLENDİRME
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
46
7. Aşağıdakilerden hangisi sosyal stres kaynağı değildir?
A) Politik
B) Aile
C) İş ve kariyer
D) Donanım Eksikliği
DEĞERLENDİRME
47
ÖĞRENME FAALİYETİ–3
ÖĞRENME FAALİYETİ – 3
AMAÇ
ARAŞTIRMA
Araştırma işlemleri için internetten, çevre bilgisi konulu kitap ve dergi gibi
yayınlardan faydalanabilirsiniz.
3. FİZİKSEL ÇEVRE
3.1. Gürültü ve Duman
3.1.1. Gürültü
48
İstenmeyen veya o anda yapılan işle ilgisi olmayan ses anlamına gelir. Gürültü,
konuşmayı etkiler, iş performansını düşürür ve sağlık sorunlarına neden olabilir.
80 desibelin üzerinde gürültü olan ortamda, uzun süre çalışmak, yorgunluğa neden
olur. Koruma olmadan yüksek gürültüye maruz kalmak, önemli bir problemdir. Çünkü bir
süre sonra kalıcı etki ortaya çıkar ve hiç bir şeyi duymaz oluruz.
Hanımefendim
duyamıyorum!
Gürültünün birçok nedeni vardır. Toplumların refah düzeyine bağlı olarak otomobil
sayısının artması, makineleşme, kentleşme, çalışma ortamı gibi birçok faktör, gürültü
kirliliğinin artmasına neden olmaktadır.
İnsan kulağının ayırt edebildiği en küçük ses birimine desibel denir. Yapılan
araştırmalar; trenin 100, sokağın 80, uçağın 140 dB’lik gürültü kirliliği yaydığını ortaya
çıkarmıştır. Gürültü kirliliği, ağır işitme bozuklukları başta olmak üzere birçok ruhsal ve
fizyolojik rahatsızlığa neden olur. Almanya’da 1969–1978 yılları arasında demir çelik
sanayinde çalışan 1700 kadar işçinin ağır işitme rahatsızlıklarına yakalandıkları görülmüştür.
Çağdaş toplumlarda görülen ve literatürde önemli yer tutan ruhsal gerginliklerde, kronik
uykusuzluklarda, gürültünün etkisi büyüktür.
Meydana getirdiği olumsuz etkilere bağlı olarak, gürültü seviyeleri bazı araştırmacılar
tarafından tablo 3.1. deki gibi derecelendirilmektedir.
Ø Gürültünün ortalama düzeylere indirmek için, bakım alanlarının çok ses çıkaran
makine ve araçların varsa daha az ses çıkaranının temin edilmesi,
Ø Çalışma ortamlarını, ağaç ve benzeri bitkilerle donatıp gürültünün doğal olarak
emilmesi;
Ø Çalışanların yüksek sesle çalışmamaları,
Ø Rahatsızlıklara; gürültünün fiziksel, ruhsal ve fizyolojik etkilerini neden
olduğunu düşünerek dinlendirici müzikle maskeleme yapılması,.
Ø Gürültülü çalışan makinelerde gürültüyü önleyici donanımlar kullanılması,
Ø İş yerlerinde düzenli aralıklarla gürültü ölçümlerini yapılması gerekiyorsa
kulaklıkla olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması,
Ø gibi önlemler alınabilir.
Bazı ses şiddetleri (dB)
50
Havalı Perçin Makinesi 130dB
Jet Motoru 120 dB
Silah sesi 100 dB
Koruyucu Kullanma Sınırı 90 dB
Konuşma 60 dB
Çalışma Ofisi 50 dB
Tablo 3.2:
3.1.2. Duman
Uçak içinde herhangi bir duman olayı oluştuğunda uçuş ve kabin ekibi tarafından
zamanında ve en uygun müdahale usulünün gerekliliği çok önemlidir. Boeing, uçuş anında
oluşabilecek buhar, duman veya yangın sonuçları ile uçak sistemlerine etkilerini, ekip
prosüdürlerini de içine alacak şekilde kendi ticari uçak modelleri için analiz etmiştir.
Uçuş esnasında bir yangın veya duman olayı uçuş ve kabin ekibinin çok acil müdahale
etmesini gerektiren anlık ve kritik bir olaydır. Sigara dumanı harici (birçok havayolunda
sigara içilmesi de yasaklanmıştır) uçaktaki herhangi bir duman normal değildir. Ekibin
tepkisi zamanında olmalı, uygun uçuş kontrolleri ve emergency prosedürler uygulanmalıdır.
Bir müdahalede uygun adımların atılabilmesi için aşağıdaki konuların anlaşılmasında fayda
vardır.
51
de olsa bir sonraki uçuş olumsuz yönde etkilenmektedir. Operatörlerin önemli bir sorun
olarak gördüğü bu durumlar; uçuşun iptal edilmesi, uçuş programlarında oluşabilecek
problemler, havadan geri dönüşler, emergency durumların deklere edilmesi, havaalanı
emergency ekipmanlarının eksikliği, uçağın terk edilmesinde oluşabilecek durumlar ile
normal olmayan prosedürleri takiben programsız bakımların uzaması ve aşırı yükle iniş
sonrası gerekli olan incelemeleri içerir. Duman vakaları sonucu acil iniş yapan uçağın
oksijen jeneratörlerinin ve oksijen tüplerinin bakımı ile emergency kaçış slide’larının
bakımları da ekstra bir zaman yaratmaktadır.
Geçmişte meydana gelen duman olayları temel alınarak, Boeing ve diğer büyük hava
aracı üreticileri öncelikli olarak uçuş anı oluşabilecek duman vakalarını ileri derecede
azaltmanın yolunu aramaktadırlar. Buna ilaveten uçak dizaynını ve bakımlarını geliştirmek
ve uçuş ile kabin ekiplerinin kullandığı basınçlı uçak kabinlerinde oluşabilecek duman
prosedürlerini de geliştirmek olarak açıklanabilir.
3.2. Aydınlatma
Çevre koşulu olarak, uçak bakımını etkileyen en önemli parametrelerden biri de
aydınlatmadır. Güneş ışığının hiç ulaşmadığı veya yetersiz olduğu yerlerin ışıklandırılmasına
aydınlatma denir. Aydınlık bir ortam için asıl olan güneştir. Ancak, çeşitli nedenlerle yapay
bir aydınlatmanın gerekli olduğu da gerçektir. Bir evde ya da iş yerinde, uygun bir
aydınlatmanın yapılması gerekir. Uygun bir aydınlatma, hem insanların sağlığı, hem iş
verimi için şarttır.
Uygun bir aydınlatma için;
52
Yapay aydınlatma ile birlikte, bir de doğal aydınlatma vardır. Güneşle aydınlatma,
gerçek anlamda asıl güneş ışığıdır. İnsan sağlığına en uygun olanı da budur. Bir diğer
aydınlatma ise yapay aydınlatma, insan tarafından üretilmiş olan enerjilerin kullanıldığı
çeşitli araçlarla yapılan aydınlatmadır. Lâmba, mum, fener, vb. araçlarla yapılan aydınlatma,
bu tür sınıflamanın içine girer.
Aydınlatma;
Aydınlatma amacıyla, pek çok durumda el feneri gibi taşınabilir, ışık kaynakları
kullanılmaktadır. Bu ışık kaynakları, taşınabilir olmakla kolaylık sağlamaktadır. Ancak
yeterli şiddette aydınlatma sağlayamamakta ve ayrıca, bir eli meşgul ettiği için zafiyet
oluşturmaktadır. Hangar içindeki aydınlatmanın da bazı nedenlerle yetersiz olduğu
görülmektedir. Şöyle ki, yüksek tavana monte edilmiş lambalar, boya, toz vb nedenle
kirlenmekte veya bozulduklarında kolayca değiştirilememektir. Hangarlardaki uygun
aydınlatma olabilmesi için, bölgesel aydınlatma şiddeti 100–150 foot-candle mertebesinde
olmalıdır. Özel işlemler yapılırken bu değer 200–500 foot-candle olmalıdır.
"8. Aydınlatma
8.1. İşyerlerinin gün ışığıyla yeter derecede aydınlatılmış olması esastır. İşin konusu
veya işyerinin inşa tarzı nedeniyle gün ışığından yeterince yararlanılamayan hallerde yahut
gece çalışmalarında, suni ışıkla uygun ve yeterli aydınlatma sağlanacaktır.
8.2. Çalışma mahalleri ve geçiş yollarındaki aydınlatma sistemleri, çalışanlar için kaza
riski oluşturmayacak türde olacak ve uygun şekilde yerleştirilecektir.
8.3. Aydınlatma sistemindeki herhangi bir arızanın çalışanlar için risk oluşturabileceği
yerlerde acil ve yeterli aydınlatmayı sağlayacak yedek aydınlatma sistemi bulunacaktır."
Işık standartları
Bu iklim koşulları, uçak ve uçakta bulunan personeli etkilediği gibi yer hizmet veren
personel ve bakım servislerinde çalışan teknisyenleri de olumsuz etkilemektedir. Hava
sıcaklığının düşük olması çalışanı çabuk yorar, kişi motivasyonunu bozar, kişide sürekli bir
sıcak ortam hayalinden dolayı dikkati dağıtır. Çalışanlar arasında iletişim kopukluğuna
neden olur. Sıcaklık veya soğuk, aşırı sıcaklık farklılıkları yorgunluğa neden olur. 10oC’nin
altındaki sıcaklıklar (uygun şekilde giyinilmemişse) hypothermia oluşturur. Bu sırada vücut
sıcaklığı 35oC’nin altına düşer. Bu rahatsızlık, konuşmada yavaşlama ve tutukluk, derin
nefes alamama, yorgunluk, nabızda düşme ve titreme şeklinde gösterir.
32oC’yi geçen sıcaklıklar bitkinliğe neden olur. Sürekli ter çalışmaları zorlaştırır,
kişinin stres altına girmesine neden olur. Kişinin konsantrasyonunu bozar, dikkatti dağıtır, el
takımlarının kullanımı ve hakimiyeti zorlaşır.
Ø Rüzgâr hızı,
Ø Rüzgâr yönü,
Ø Hava sıcaklığı,
Ø İşba sıcaklığı,
Ø Nispi nem,
Ø Yağış,
Ø Hava basıncı,
Ø Güneş radyasyonu,
54
Ø Bulut yüksekliği,
Ø MOR ve RVR,
Ø Pist sıcaklığıdır.
Resim 3.5:
3.5. İş Çevresi
Teknisyenin çalıştığı tesisler ve çevre koşullarının işin verimi üzerinde büyük etkisi
vardır. Havayolları, yaptıkları bakım işlerinin tümünü iyi aydınlatmış,
havalandırılmış/ısıtılmış modern hangarlarda yapmamaktadır. Her bir istasyonda aynı
koşulları sağlamak, yüksek maliyet nedeniyle, mümkün olmamaktadır. Sonuç olarak, bakım
işlemlerinin çoğu, olması gerekenden daha eksik koşullarda yapılmaktadır.
55
Ø Depoya yetkisi olmayan personelin girişi önlenmelidir,
Ø Faal, gayri faal komponent ve malzemeler için ayrı bölümler olmalıdır,
Ø Malzemeler uygun şekilde tanımlanmalı ve etiketlenmelidir,
Ø Depo temiz, iyi havalandırılmış olmalı ve havanın kuru olması sağlanmalıdır,
Ø Özel uçak komponentleri için imalatçının depolama şartları sağlanmalıdır,
Ø Komponentlerin zarar görmemesi için, depo rafları yeteri kadar sağlam
olmalıdır.
Ø Hasarlanmayı ve korozyonu önlemek için malzemeler koruyucu ambalajında
korunmalıdır.
Bütün iş yerleri için çevre sağlığı çok önemlidir. Olumsuz etkiler taşıyan işyerlerinde,
çalışanların ve iş sahiplerinin uyuması gereken kurallar vardır. Bunların başında sağlık ve
güvenlikle ilgili kurallar gelmektedir. Sorumsuz iş yerleri sık sık denetlenmeli, ilgililer
cezalandırılmalıdır. Bu gibi iş yerleri, yasalarla kazandıkları iş yapma ve ticaret hakkını
kötüye kullanan eğitimsiz kişilerin elinde yönetildiği için bu yerler toplumdan
uzaklaştırılmalıdır.
Teçhizat, Takım ve Malzemeler
Ø JAR 145 onaylı bakım kuruluşu, onaydaki iş kapsamını uygulayabilmek için
gereken teçhizat, alet ve malzemeye sahip olmalıdır.
Ø Bakım merkezi, uçağa ulaşabilecek teçhizata ve kontrol platformlarına sahip
olmalıdır.
Ø Kalibrasyon gerektiren alet, teçhizat ve özellikle test cihazı, imalatçı
talimatlarına uygun periyotta kontrol ve kalibre edilmelidir.
Ø Bütün alet, ekipman ve test cihazları bir sonraki muayene, servis veya
kalibrasyon süresini gösterecek şekilde etiketlenmeli, herhangi nedenden dolayı
gayri faal ise bu durum belirtilerek kullanılması önlenmelidir.
56
Ø Yapılan kalibrasyon işlemlerinin ve kalibrasyon için kullanılan standartların
kayıtları tutulmalıdır.
Ø Sağlığa zararlı iş yerlerine sık sık sağlık kontrolü yapılması ve elliden fazla
personel çalıştıran iş yerlerinde bir görevli hekim bulundurulması,
Ø Üretimde kullanılan hammaddelerin ve üretim yöntemlerinin bu konuda
uluslararası standartlara uygun olması,
Ø Çevreye sıvı, duman, gaz ve toz şeklinde zararlı atık satan iş yerlerinde
satılması,
Ø İş yerlerinde etkin havalandırma, isteminin bulunması ve yeterli hava
sirkülâsyonu sağlanması,
Ø İş yerleri ortamında sağlığa zararlı gaz, toz gibi atıklara karşı maske ve
koruyucu özel elbiseler kullanılması,
Ø Yangın ve iş kazalarına karşı iş yerlerine, ilk yardım malzemeleri, yangın tüpü,
yangın alarm sistemi gibi ilk yardım araç ve gereçlerinin bulunmasıdır.
57
ÖLÇME DEĞERLENDİRME
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Bu bölümde üçüncü öğrenme faaliyetinde öğrendiğiniz bilgileri ölçebileceksiniz.
Ölçme sorularını dikkatlice okuyarak cevaplandırınız.
DEĞERLENDİRME
58
ÖĞRENME FAALİYETİ–4
ÖĞRENME FAALİYETİ – 4
AMAÇ
ARAŞTIRMA
4. GÖREVLER
Uçak teknisyenini görevini yaparken değişik olumsuzluklarla karşı karşıya gelebilir.
Çalışanlar her görev için kapsam, amaçlar, zamanlama hususlarını dikkate alan plan
hazırlamalı ve kaydetmeli. Uçuş faaliyetlerinde emniyetin sağlanması, uçağın uçuşa hazır
durumda bulunmasını sağlanması ve emniyet faktöründen ödün vermeden faaliyetler
gerçekleşmelidir.
4.1. Fiziksel İş
Fiziksel çalışma ortamı çalışanın hatasız performans verebilmesiyle yakından
ilişkilidir. Uçak bakımında performansın artması veya korunması için ortam şartları ve
çalışanlarda bulunması gereken bazı özellikler denilince şu parametreler öncelik alır;
Resim 4.1:
59
Ø Yürüme ve çalışma alanlarının uygunluğu,
Ø Merdivenler, doklar, sehpaların çalışma, yürüme için yeterli boyutlarda olması,
Ø Depolama ve malzeme sevkıyatı kolaylığı,
Ø Uygun iş elbisesi ve koruyucu melbusat,
Ayrıca tekrarlanan işle, çalışan hep aynı işleri tekrarladığı için uzmanlık havasına
girerse, “ne nasılsa ben bu işi hep yapıyorum.” Diye düşünüp işe olan ilgisini dağıtıp
hatalara, yani kazalara davet çıkarabilir. Bu tür çalışanların ara ara yapabildikleri farklı
alanlarda çalıştırılmaları oluşabilecek bazı olumsuzlukları ortadan kaldırabilir.
60
Tekrarlanan işler hâlâ çok yaygın düzeydedir. 1995 yılında yapılan araştırmada
işçilerin %57’si çalışırken biteviye tekrarlanan hareketler yapmak zorunda olduklarını,
bunların %33’ünün ise bu hareketleri sürekli olarak tekrarladıklarını belirtmişlerdi. 2000 yılı
araştırmamızda ise oranların benzerlik taşıdığı, fakat tekrarlanan hareketleri sürekli olarak
yapmak zorunda olanların oranının %31’e gerilediği görüldü.
Tekrarlanan işler sorunu 2000 yılında değişim gösterdiği için değerlendirme yapmak
da bir hayli güçleşti. Araştırma kapsamındaki işçilerin %32’si gün içinde tekrarlanan
hareketleri yapmak zorunda kaldıkları sürenin 10 dakikadan az olduğunu, %22’si ise 1
dakikadan az olduğunu belirtti.
Birçok sanayi ve servis mesleklerinde tekrarlanan işler ve statik kas yüklenmesi de sık
görülür. Bunlar çeşitli iskelet ve kas rahatsızlıklarına yol açar. Gelişmiş ülkelerde bu tür
rahatsızlıklar geçici ve kalıcı iş gücü kayıplarının önemli bir bölümünü ve ekonomik
kayıpların % 5'ini oluşturur.
İşlevsel kontrol: Bir elemanın önceden belirlenmiş sınırlar içindeki nicel standartlara
göre işlevlerini yerine getirip getirmediğinin kontrol edildiği bir işlemdir. Bu işlemin amacı
ilgili elemanın işlevsel performansını kontrol ederek arıza ve/veya hasarın ortaya
çıkarılmasıdır.
61
Genel göz kontrolü: Gövde iç ve dış yüzeylerinin herhangi bir hasara karşı gözle
kontrol edilmesidir. Kolay açılabilir kapakların açılmasını ve merdiven vb araçlar kullanarak
gövde üst kısımlarına çıkmayı gerektirebilir.
Detaylı kontrol: Ayrıntılı olarak gözden geçirmedir. Büyüteç, ayna gibi optik aletler
kullanmayı gerektirebilir.
Özel detaylı kontrol: Hasarsız muayene yöntemleri, özel söküm yöntemleri gibi
teknikler kullanarak kontrol işlemidir.
Resim 4.3:
Uçak bakım faaliyetleri, genellikle uçağın uçuşa verilebilmesi için yapılan faaliyetleri
kapsamaktadır. Bunlar servis, uçuşa elverişlilik için yapılan göz ve operasyonel kontroller,
uçağın uçuşa verilmesini engelleyen bir arıza olduğunda hatta değiştirilebilen ünite adı
verilen LRU'ların değiştirilmesi ve hatta motorun değiştirilmesi gereken faaliyetlerdir.
Bakım tesislerinde yapılan değişiklikler ise bu kapsamın dışında kalarak atölyede ve
hangarda yapılan tüm faaliyetleri içermektedir.
62
İkincisi yeni uçaklarla ilgilidir. Yüksek otomasyonla donatılmış, ileri teknolojide
üretilmiş malzeme kullanılmış, daha karmaşık yapıda, arızanın teşhisi için daha farklı test ve
kontrol ekipmanı gerektiren sistemler nedeniyle, yeni uçaklar, daha farklı sorunları gündeme
taşırlar. Tüm bakımla ilgili kişilerin ve özel teknisyenlerin çok iyi eğitilmeleri gereklidir.
Öte yanda, yenilikler ve ileri teknoloji, kokpite kolaylık sağlarken bakımla uğraşan
personele daha fazla sorumluluk yüklemektedir.
Uçak bakım teknisyenleri, pek çok sınırlar, kurallar, olanaklar, zorluklar, karmaşık
sistemler ve farklı görevlerde rolleri olan kişilerle birlikte çalışmaktadır. Öyle ki, zaman
zaman sanki sırat köprüsünü geçmektedir.
63
ÖLÇME DEĞERLENDİRME
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
DEĞERLENDİRME
64
MODÜL DEĞERLENDİRME
MODÜL DEĞERLENDİRME
YETERLİK ÖLÇME
13. Dış ve iç dünyada gelen uyaranların anlamlı hale getirme çabasına algı denir.
A) Doğru
B) Yanlış
16. Sağılıklı bir insan bir konuyu tarafsız olarak düşünüp, değerlendirebilir,
A) Doğru
B) Yanlış
66
17. Çalışanlardaki az iş yükü performansı olumlu yönde etkiler.
A) Doğru
B) Yanlış
DEĞERLENDİRME
Ölçme sonuçlarına göre sizin modül ile ilgili durumunuz öğretmeniniz tarafından
değerlendirilecektir.
67
CEVAP ANAHTARLARI
CEVAP ANAHTARLARI
ÖĞRENİM FAALİYETİ-1 CEVAP ANAHTARI
1 D
2 B
3 C
4 D
5 A
1 D
2 B
3 A
4 C
5 A
6 B
7 D
8 D
9 Sağlıklılık, stres, zamana bağlı
baskı, iş yükü, uyku, yorgunluk,
vardiyalı çalışma, alkol, ilaç ve
uyuşturucu kullanma.
10 Ø Eksik eğitim,
Ø Eksik deneyim
Ø Duygusal ve ticari kaygılar,
Ø Psikolojik hastalıklar,
Ø Sağlık,
Ø İletişim
68
ÖĞRENİM FAALİYETİ-3 CEVAP ANAHTARI
1 C
2 D
3 B
4 D
1 D
2 A
3 D
4 B
5 A
1 D
2 B
3 C
4 D
5 A
6 B
7 C
8 D
9 B
10 C
11 C
12 C
13 A
14 A
15 B
16 A
17 B
18 A
19 B
20 B
69
ÖNERİLEN KAYNAKLAR
ÖNERİLEN KAYNAKLAR
Ø YILDIRIM, Emine, Psikoloji 1 Ders Kitabı, İstanbul, 1996.
Ø ÖZKAYA, Abdülkadir, Çevre Bilimi, İstanbul, 2005.
Ø http://www.uted.org
Ø http://www.psikiyatrist.net
Ø http://www.students.itu.edu.tr
Ø http://www.rshm.saglik.gov.tr
Ø http://www.tayyareci.com
Ø http://www.isguvenligi.net/
70
KAYNAKÇA
KAYNAKÇA
Ø AKBİLEK, Turgay, Uçak Bakımında İnsan Faktörü Semineri, İstanbul,
2003.
Ø ÇETİN ,Svl.Memur, SERT, Uçuş Psikolojisi Semineri Notları, İzmir, 2004.
Ø TARAKÇI, Fikri, Liseler İçin Çevre ve İnsan, İstanbul, 1998.
Ø THY A.O. Seminer Notları, Ankara, 2003.
Ø TORUM, Dr. Oya, Uçak Bakımında İnsan Faktörü Notları, 2002.
Ø YILDIRIM, Emine, Psikoloji 1 Ders Kitabı, İstanbul, 1996.
Ø http://www.caa.co.uk.
Ø http://isggm.calisma.gov.tr/
Ø http://www.calisma.gov.tr/
Ø http://www.cedgm.gov.tr/cevreatlasi/gurultu.pdf
Ø http://ikam.ieu.edu.tr
Ø http://www.hf.faa.gov
Ø http://www.thy.com.tr
Ø http://www.hssgm.gov.tr
Ø http://www.populermedikal.com/ergonomi2.asp
Ø http://www.tayyareci.com
Ø http://www.uted.org
71