You are on page 1of 280

24.04.

2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/8/index.html 1/15
24.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/8/index.html 2/15
24.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/8/index.html 3/15
24.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/8/index.html 4/15
24.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/8/index.html 5/15
24.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/8/index.html 6/15
24.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/8/index.html 7/15
24.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/8/index.html 8/15
24.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/8/index.html 9/15
24.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/8/index.html 10/15
19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 3/16


19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 4/16


19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 5/16


19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 6/16


19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 7/16


19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 8/16


19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 9/16


19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 10/16


19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 11/16


19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 12/16


19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 13/16


19.04.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/7/ ndex.html 14/16


11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 1/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 2/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 3/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 4/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 5/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 6/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 7/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 8/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 9/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 10/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 11/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 12/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 13/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 14/27
11.04.2021 Türk Dili II

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_dili_2/6/index.html 15/27
29.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/4/ ndex.html 3/198


29.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/4/ ndex.html 4/198


29.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/4/ ndex.html 5/198


29.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/4/ ndex.html 6/198


29.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/4/ ndex.html 7/198


29.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/4/ ndex.html 8/198


29.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/4/ ndex.html 9/198


29.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/4/ ndex.html 10/198


29.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/4/ ndex.html 11/198


Sohbet (Söyleşi)

 Daha ziyade dergi ve gazete yazısı olarak karşımıza çıkan
söyleşi, yazarın bir konu hakkındaki düşüncelerini okurla
sohbet ediyormuş gibi ifade ettiği yazı türüdür.
 Samimiyet esastır.
 Bir fikri açıklayan, düşünceyi geliştiren yazılardır.
 Yazar düşüncelerini muhakkak kabul ettirmek gibi bir
amaç gütmez. Kendi kişisel düşüncelerini ileri sürer.
Düşüncelerinin doğruluğunda ısrarcı değildir.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 5


Sohbet (Söyleşi)

 Bu yazı türünde yazar, ele aldığı konuyu
derinlemesine incelemez, bilimsel bir ispatı
amaçlamaz.

 Sohbet türündeki yazılarda samimi, cana yakın,


nükteli bir üslup kullanılır.

 Karşılıklı konuşma havası hakimdir. Yazarın okura


yönelttiği sorular da bunu etkiler.
3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 6
Sohbet (Söyleşi)

 Öznel bir bakış açısıyla kaleme alınır.

 Amaç, okuyucuyu konu üzerinde düşünmeye davet


etmektir.

 Sohbet türünde açıklayıcı ve söyleşmeye bağlı


anlatım kullanılır. Dil ağırlıklı olarak göndergesel
işlevdedir.

 Açık, akıcı, yalın, duru bir anlatım kullanılır.


3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 7
Sohbet (Söyleşi)

 Söyleşilerde bir konu sınırlandırması yoktur.
Gündelik olaylar, edebiyat ve sanat dünyası, ortak
yaşantılar, toplumsal değerler söyleşinin konusu
olabilir.

 Yazar deyimlerden, atasözlerinden, hatıralardan,


halk fıkralarından, özlü sözlerden yararlanır.

 Sohbet türü yazılarda herkesi ilgilendiren konular


seçilir.
3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 8
Sohbet (Söyleşi)

 Cümleler, konuşma üslubundadır ve genellikle
devriktir.

 Yazar karşısında biri varmış gibi sorular sorar,


cevaplar verir.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 9


Sohbet (Söyleşi)

Sohbet Türünün Türk Edebiyatındaki Önemli
Temsilcileri

 Ahmet Rasim - Ramazan Sohbetleri


 Şevket Rado - Eşref Saati
 Nurullah Ataç - Karalama Defteri

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 10


Sohbet (Söyleşi)

Sohbet Türünün Türk Edebiyatındaki Önemli
Temsilcileri
 Falih Rıfkı Atay - Pazar Konuşmaları
 Ahmet Kabaklı - Sohbetler

 Refik Halit Karay, Hasan Ali Yücel, Attila İlhan,


Burhan Felek gibi yazarlar da bu türde eserler
vermişlerdir.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 11


Sohbet (Söyleşi)

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 12


Sohbet (Söyleşi)

Sohbet-Deneme Farkı

 Sohbet okuyucuyla konuşuyormuş gibi yazılırken;


deneme kendi kendine konuşuyormuş gibi yazılır.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 13


Sohbet (Söyleşi)

Sohbet-Fıkra Farkı

 Sohbetlerde her türlü konu işlenirken; fıkralarda


güncel konular işlenir.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 14


Sohbet (Söyleşi)

Sohbet - Makale Farkı

 Sohbette samimi; makalede ise resmi bir anlatım


vardır.

 Sohbette günlük konuşma dili kullanılırken,


makalede akademik bir dil kullanılır.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 15


Sohbet (Söyleşi)

Sohbet - Makale Farkı

 Sohbette düşünceyi kanıtlama amacı güdülmezken;


makalede kanıtlama, bilimsel bir sonuca ulaşma
amaçlanır.

 Sohbette konu derinlemesine incelenmez ama


makalede ispatlama amacı olduğu için konu
derinlemesine ele alınır.
3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 16
Sohbet (Söyleşi)

 Örnek Metin:
Güler Yüz
Asık suratlı insanlardan hoşlanır mısınız desem tabii bana
gülersiniz. Zaten ben de biraz gülmeniz için söze böyle başladım.
Güler yüze ve gülmeye dair olan bu konuşmayı asık suratla
dinlemenizi istemem tabii. Konuşurken söze başladığınız sırada
karşınızdakinin kaşlarını çattığını, asık bir suratla sizi dinlediğini
görürseniz konuşmak hevesiniz kırılır. Lafı kısa kesip bu tatsız
sohbeti bir an önce bitirmeye bakarsınız. Bir de karşınızdakinin
sizi güler yüzle dinlediğini, hatta araya biraz da tatlı söz
karıştırarak sohbete renk verdiğini görecek olsanız konuştukça
konuşacağınız gelir.

Şevket Rado, Eşref Saat
3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 17
Sohbet (Söyleşi)

 Örnek Metin:
Geldiği Gibi

Kışı, gündüzleri kısacık olduğu için sevmem. Sabahleyin bir türlü
doğmak bilmeyen güneş erkenden de çekip gider. Hele şimdi! Saat
dördü geçti mi, ortalık kararıveriyor. Ne anladım ben ondan?
Penceremden bakıyorum, tertemiz bir hava, berrak… Bir çekicilik
vardır Ankara’nın ışığında, İstanbul’unki gibi öyle baygın değildir,
yarı sevdalı, yarı üzünlü hülyalar kurmaya sürüklemez insanı, çıkıp
gezmeye çağırır. Ama nereye gideceksin? Sen daha biraz yürümeden
sular kararacak, çevreni seçemez olacaksın. Lambaların ışığı ne kadar
parlak olursa olsun, gezmelere elverişli değildir.

Nurullah Ataç, Söyleşiler

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 18


Biyografi

 Alanında ünlü bir kişinin yaşamını anlatan
yazılardır.

 Anlatım belgelere dayandırılır. Tarafsız bir tutum


takınılır.

 Anlatılanlar kronolojik sıra içinde verilir.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 19


Biyografi

 Cümleler 3. tekil şahısta kurulur.
 “Tercüme-i hal” olarak da ifade edilir.
 Edebiyatımızda ilk biyografi örneğini Ali Şir Nevai
Mecalisü’n-Nefais adlı tezkiresiyle vermiştir.

Kelime anlamıyla "zikredilen, zikri geçen"


anlamına gelen tezkire, Divan edebiyatında bir
tür adıdır. Divan şairlerinin hayatı, sanatçılığı,
eserleri hakkında bilgi veren eserlerdir.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 20


Biyografi

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 21


Biyografi

Biyografi türünde eser verenler:

 Süleyman Nazif-Mehmet Akif


 Şevket Süreyya Aydemir-Tek Adam
 Ahmet Hamdi Tanpınar-Tevfik Fikret
 Beşir Ayvazoğlu-Ömrüm Benim Bir Ateşti/ Ahmet
Haşim'in Hayatı, Sanatı, Estetiği, Dramı
 Nazan Bekiroğlu-Şair Nigar Hanım

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 22


Biyografi

 Örnek Metin:
CEMİL MERİÇ
Yazar ve mütercim. 12 Aralık 1917’de Hatay Reyhanlı’da doğdu.
Hatay Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Felsefe bölümüne girdi. Öğrenimini tamamlayamadan Hatay’a
döndü. Bir süre ilkokul öğretmenliği ve nahiye
müdürlüğü, Tercüme Kalemi’nde reis muavinliği yaptı. İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı
bölümünü bitirdi. Elazığ Lisesi’nde Fransızca öğretmenliği yaptı
(1942-45). İstanbul Üniversitesi yabancı diller okulunda okutman
olarak çalıştı (1946). 1955’te gözleri görmez oldu. Fakat
talebelerinin yardımıyla çalışmalarını ölümüne kadar sürdürdü.
1974 senesinde İstanbul Üniversitesi’nden emekli oldu. 13 Haziran
1987 günü İstanbul’da vefat etti.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 23
Otobiyografi

 Kişinin yaşam öyküsünün başkası tarafından degil;
bizzat kendisi tarafından anlatıldığı yazılara
otobiyografi denir.

 Otobiyografi metinleri, yazarının yaşadığı devri


yansıttığı için dönemin tarihi, kültürü ve gelenekleri
hakkında da bilgi verir.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 24


Otobiyografi

 Edebî bir tür olarak otobiyografi, 19. yüzyılda,
Batıdaki Romantizm akımı içinde modern ve yeni bir
anlatı türü olarak doğmuştur.

 Modern otobiyografi türünün ilk örneği olarak


Rousseau’nun İtiraflar’ı (Les Confessions 1781-88)
kabul edilmektedir.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 25


Otobiyografi

Başlıca otobiyografi örnekleri:

 Necip Fazıl Kısakürek – O ve Ben


 Şevket Süreyya Aydemir - Suyu Arayan Adam
 Abidin Dino - Kısa Hayat Öyküm

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 26


Otobiyografi

 Otobiyografi metinleri, yazarın öz yaşam öyküsünü
kurgulamadan anlatmasıyken bazen otobiyografik
verilerden yola çıkarak bunların bir kurgu içerisine
yerleştirilmesi de söz konusudur. Bu durumda
otobiyografik öykü ve romanlar yazılmış olur. Bu tür
yazılarda kurmaca ile gerçeklik iç içe geçmiştir.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 27


Otobiyografi

Otobiyografik roman örnekleri:

 Peyami Safa -Dokuzuncu Hariciye Koğuşu


 Oğuz Atay - Bir Bilim Adamının Romanı
 Elif Şafak - Siyah Süt
 Henri Charriere - Kelebek
 Maksim Gorki - Çocukluğum

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 28


Otobiyografi
Örnek Metin:

Cahit Külebi
1916 ya da 1917 güzü sonuna doğru doğmuşum. Babamın Kur’an
üzerine yazdığı not 1332 Aralık ayı. Milâdi’ye çevrilince 1917 yılının 9
Ocak günü oluyor, doğruysa. Ha bir yıl önce ha bir yıl sonra, ne önemi
var, denilebilir. Bence çok önemli. O kış kıyamet günlerinde annem de
tifo ya da tifüsten ağır hasta. Göç ederken bir kağnı üstünde de
doğabilirdim. Annem çok sağlam yapılı bir köylü ağa kızıydı. İnatçı,
acımasız, pratik zekâlı. Yaşı belli değildi. Hiç perhiz etmedi, 90’ına doğru
öldü.
Annemin ateşli hastalığı onu, hem de bakımsız kış göçünde, öldürebilir.
Ölseydi ben de karnında ölecektim. Bu hastalık bende bir eksiklik
bırakmadı. Çocukken ben de sağlıklıydım. Seferberlik günlerinde beni
köyde çok iyi beslemişler. İri kemikliyim. Fazla tatlı canlı da değilim.
Ülser gibi, anfizem gibi hastalıklar sonradan oldu.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 29
Otobiyografi

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 30


Gezi Yazısı
(Seyahatname)

 Bir kişinin yurt içinde veya yurt dışında gezip
gördüğü yerleri gözlem ve değerlendirmeleriyle
anlattığı yazılardır.

Gezi yazılarında;
 Gezip görülen yerlerin ilgi çekici yönleri ele alınır.
 Anlatımı canlı ve akıcıdır.
 Yazar gezilen yer ile ilgili kendi düşüncelerini de
ortaya koyar.
3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 31
Gezi Yazısı
(Seyahatname)

 Öğretici bir niteliğe sahiptir.
 Tarihi belge niteliği taşır.
 Coğrafya, sosyoloji, tarih, folklor gibi birçok alana
kaynaklık eder.
 Açık ve sade bir üslup kullanılır.
 İlk örneğini Heredotos vermiştir.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 32


Gezi Yazısı
(Seyahatname)

Bazı gezi yazısı örnekleri:

 Evliya Çelebi-Seyahatname
 Ahmet Haşim-Frankfurt Seyahatnamesi
 Falih Rıfkı Atay-Tuna Kıyıları, Bizim Akdeniz, Denizaşırı
 Reşat Nuri Güntekin-Anadolu Notları
 Mehmet Akif Ersoy-Berlin Hatıraları
 Mustafa Balel-Bükreş Günleri
 Murat Belge-Başka Kentler, Başka Denizler
 Yavuz Bülent Bakiler-
3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 33
Gezi Yazısı
(Seyahatname)

 Gezi yazıları genelde anı ve günlük türleriyle
karıştırılsa da;

 Gezi yazılarında sadece insanların anıları değil, aynı


zamanda coğrafya da geniş bir şekilde anlatılır.
 Gezi yazılarında, anı ve günlükte olduğu gibi zaman
değil gözlem ön plandadır.
 Ancak her üç tür de gerçek hayatı konu alması
bakımından birbirine yaklaşırlar.
3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 34
Gezi Yazısı
(Seyahatname)

 Gezi yazıları sadece gezip görmek ihtiyacından
doğmamıştır. Hac ziyareti veya resmi yurt dışı
görevleri çerçevesinde yazılan eserler de gezi
yazısına dahil edilebilir.

 Bu çerçevede elçilik göreviyle başka ülkelere giden


Osmanlı İmparatorluğu elçilerinin yazmış oldukları
sefaretnameler de bu tür için önemli eserlerdir.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 35


Gezi Yazısı
(Seyahatname)

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 36


Gezi Yazısı
(Seyahatname)

 Örnek Metin:

Tac Mahal’i şöyle ayaküstü bir görüp geçmek yetmez. Onu


güneş doğarken, öğleyin, akşamüstü, gurup vakti ve
özellikle ay ışığında göreceksiniz. Biz şanslı imişiz ki
seferimiz dolunaya rastladı. (…) Gurup vakti,
inanmayacaksınız, o mermerler önce portakal rengine sonra
eflatuna dönüştü. Ay ışığında ise uçuk bir maviliğe
büründü. Şahı Cihan’a hak verdim. Gözlerinizin yaşarması
işten değildi.
Haldun Taner, Düşsem Yollara Yollara

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 37


Gezi Yazısı
(Seyahatname)

 Örnek Metin:

Bu, Roma’ya üçüncü gelişimdir. Ama Roma, orada doğup orada


büyüyenler için bile bitmez. Her heykel, her tablo, her anıt, size her
görünüşünde güzelliğin yeni bir sırrını açacaktır. Roma’da heykel
vatandaş olmuştur. 0, müzede değil, bizim gibi sokaklarda
dolaşıyor, meydanlarda geziniyor, parklarda
dinleniyor! Sabahleyin ağzından sular dökülen aslanları
seyrederek Doney’e gittim. Burası, büyük otellerin, şık
mağazaların ve camlarından hare hare sular akan çiçeklerin
sıralandığı büyük bir cadde üstünde, Via Veneto’da bir kahvedir
ama Mehmet Akif’in “Mahalle Kahvesi’ değil, bir temizlik ve
zarâfet sergisi...
Yusuf Ziya Ortaç-Göz Ucu İle Avrupa

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 38


Başvurulan Kaynaklar

 Babacan, Mahmut (2007). Yazılı ve Sözlü Anlatım. İstanbul:
3F Yay.
 Demir, Nurettin ve Emine Yılmaz (2009). Türk Dili Yazılı
ve Sözlü Anlatım. 1. Basım. Ankara: Nobel Yay.
 Karaağaç, Günay – Yavuzer, Hayati (2011).
Yükseköğretimde Türk Dili ve Komposizyon. 1. Basım,
Ankara: Okutman Yay.
 Sarı, Mehmet (2011). Fakülte ve Yüksekokullar İçin Türk Dili
Ders Kitabı. Gen. 2. Basım. Ankara: Okutman Yay.
 Üniversiteler İçin Türk Dili El Kitabı. (2010). Ed. Mustafa
Durmuş. 1. Basım. Ankara: Grafiker Yay.

3. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2 39


2. HAFTA

TÜR 102 TÜRK DİLİ II


Amaçlar

 Bu bölüm tamamlandıktan sonra;
 Fıkra, makale, deneme, eleştiri, anı, günlük türleri
hakkında bilgi sahibi olunması,
 Fıkra-söyleşi, makale-deneme, anı-günlük türleri
arasındaki farkların kavranması
amaçlanmaktadır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Anahtar Kavramlar

 Deneme
 Makale
 Fıkra
 Eleştiri
 Anı
 Günlük

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


İçindekiler

 Fıkra
 Makale
 Eleştiri
 Deneme
 Anı
 Günlük

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Fıkra

 Türk edebiyatında fıkra iki farklı anlatıyı karşılar:
1. Güldürme amacı güden ince anlamlı öyküler:
Ulusal kültürün izlerini taşıyan bu tür mizah ögesi
üzerine kuruludur. Nasrettin Hoca, İncili Çavuş, Bekri
Mustafa en bilinen örnekleridir.
2. Köşe yazısı olarak da bilinen, gazete ve
dergilerde yayımlanan, belgelendirme ve kanıtlama
amacı taşımadan, yazarın günlük olaylar ve ülke
sorunları hakkındaki görüşlerini ihtiva eden yazılardır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Fıkra

Köşe yazısı olarak fıkra;
 Günlük hayatta karşılaşılabilecek her konuyu ele
alabilir.
 Bilimsel bir gerçeği ortaya koyma amacı taşımaz.
 Kısa ve yoğun yazılardır.
 Temel amaç, okurun dikkatini önemli konulara
çekmektir.
 Öznel bir anlatıma sahiptir.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Fıkra

 Üç bölümden oluşur:

 Giriş: Konu veya görüş ortaya konulur.

 Gelişme: Girişte ele alınan konu düşünceyi geliştirme


yollarından yararlanılarak yorumlanır.

 Sonuç: Anlatılanlar bir yargıya bağlanır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Fıkra

 İçerik seçilirken şu hususlara dikkat edilmelidir:

 Seçilen konu güncel olmalıdır.

 İlgi çekici olmalıdır.

 Yalın ve etkili bir dille fazla ayrıntıya inmeden ele


alınmalıdır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Fıkra

 Türk edebiyatında fıkra türünün gelişimi, gazete ve
dergilerin gelişimi ile paralellik arz eder:

 19. yüzyılda gazete ile beraber ortaya çıkar, 20.


yüzyılda gazetelerin çeşitlenmesi ile yaygınlaşır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Fıkra

 Ahmet Rasim, Refik Halit Karay, Ahmet Haşim,
Falih Rıfkı Atay, Hasan Ali Yücel, Yakup Kadri
Karaosmanoğlu, Yaşar Nabi Nayır, Burhan Felek
fıkraları ile tanınan yazarlardır.

 Günümüz yazarlarından Fehmi Koru, Taha Akyol,


Yılmaz Özdil, Yavuz Gökmen, Oktay Ekşi, Emre
Kongar gibi isimler bu türde yazılar kaleme
almaktadır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Fıkra

 Örnek Metin:
Genç Yazarlara
Genç bir yazarla karşılaşmak bana büyük mutluluk veren
olaylardan biri olmuştur hep. Çekeceği çileleri bilmeyen
(yazarlığı sürdürürse elbet), dünyayı değiştirmeye kendi
yazdıklarıyla katkı sağlayacağını düşünen, yüreğindeki o saf
coşkuyu gümbür gümbür dışavuran bir gençle çene çalmak
gerçekten mutluluk veren bir olay…
(Yazının devamı için tıklayınız)
Ülkü Tamer, Cumhuriyet
1 Eylül 2012
2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2
Makale

 Bir konuda bilgi vermek, ele alınan konu hakkında
yeni bir görüş ve düşünce ileri sürmek, bu
düşünceleri kanıtlar ileri sürerek desteklemek ve
doğruluğunu ortaya koymak amacıyla kaleme alınan
yazılardır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Makale

 Makaleler, uzmanlık gerektiren bir konuda,
derinlemesine bir araştırma ve çalışma üzerine
kaleme alınır.

 Konu sınırlaması yoktur.

 Bilimsel yanı ağır basan yazılardır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Makale

 Makalede önemli olan, düşüncelerin bir bütün
halinde ve sistematik olarak verilmesidir.

 İleri sürülen düşünceyi kanıtlamak amacıyla, sayısal


verilerden, alıntılardan, karşılaştırmalardan
yararlanılır.

 Yazar, makaleyi hitap ettiği okur kitlesine uygun


seviyede şekillendirmelidir.
2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2
Makale

 Makale üç bölümden oluşur:
 Giriş: Öne sürülen düşünce açıkça ortaya koyulur.

 Gelişme: Ele alınan görüşün ayrıntılandırıldığı,


açıklandığı bölümdür. Yazar, alıntılara,
karşılaştırmalara yer vererek görüşlerine nesnellik
kazandırır.

 Sonuç: Araştırmalar sonucunda bir yargıya varılır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Makale

 Makalelerde şu hususlara dikkat edilmelidir:

 Konu, bilimsel bir tarzda ele alınmalıdır.

 Yazar sanatsal bir anlatıma, söz oyunlarına yer


vermeden, açık bir dil kullanmalıdır.

 Yazar tezini kanıtlamaya yarayacak belgelerden,


sayısal verilerden yararlanmalıdır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Makale

 Makalelerde şu hususlara dikkat edilmelidir:

 Öznellikten uzak durulmalı, nesnel bir anlatım tarzı


benimsenmelidir.

 Edilgen anlatım kullanılmalıdır.

 Düşünceler planlı bir şekilde ve bir düzen içerisinde


sunulmalıdır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Makale

 Türk edebiyatında makalenin doğuşu gazete ile
olmuştur:

 İlk makale Tercüman-ı Ahval’de Şinasi tarafından kaleme


alınmıştır.

 Günümüzde uzmanlar, uzmanlık alanları ile ilgili çeşitli


dergilerde uzmanlık alanları ile ilgili makaleler
yayımlamaktadır.

(Bilimsel makale örneği için tıklayınız.)

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Makale

Fıkra- Makale Farkı
 Makaleler bilimsel bir gerçeği ortaya koymak
amacıyla yazılırken, fıkranın böyle bir amacı yoktur.

 Fıkra, makaleye göre daha kısa ve yoğun anlatılardır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Eleştiri

 Bir sanat eserini çeşitli yönleri ile ele alarak anlamak
ve açıklamak amacıyla yazılan yazılardır.

 Eleştirinin temel amacı, bir eserin olumlu ve


olumsuz yanlarını ortaya koyarak, o eser hakkında
okuyucuya bilgi vermektir.

 Eleştirmen mümkün olduğunca öznellikten uzak


durmalı ve eseri belli kriterler çerçevesinde ele
almalıdır.
2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2
Eleştiri

 Eleştiri türleri:

 Sanatçıya dönük eleştiri


 Yapıta dönük eleştiri
 Okura dönük eleştiri
 Topluma dönük eleştiri
 Çözümleyici eleştiri

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Eleştiri

 Sanatçıya dönük eleştiri:
 Eleştirinin odak noktası sanatçının kendisidir.
 Sanatçının hayatını ve kişiliğini inceler, bunları belge
olarak kullanır.

 Yapıta yönelik eleştiri:


 Eleştirinin odak notası sanat eserinin kendisidir.
 Eleştirmenin kriterleri, eserde konunun ele alınış biçimi,
dilin kullanımı gibi hususlardır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Eleştiri

 Okura dönük eleştiri:
 Eleştirmen, bir okur olarak yapıtın kendisinde
bıraktığı izlenimleri kaleme alır.
 Belli kriterler yoktur, özneldir.

 Topluma dönük eleştiri:


 Toplumsal ve tarihsel özelliklerin eser üzerindeki
etkilerini değerlendirir.
 Eser, sosyolojik bir belge olarak ele alınır.
 Tarihsel eleştiri bu türde kabul edilir.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Eleştiri

 Çözümleyici Eleştiri:

 Eserin çok yönlü bir değerlendirmeye tabi tutulduğu


eleştiridir.
 Eser gerek nesnel, gerek öznel, gerekse toplumsal
açılardan ele alarak değerlendirilir.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Eleştiri

 Eleştiride dikkat edilmesi gereken hususlar:

 Değerlendirmeler eserden örneklerle sunulmalıdır.


 Öznellikten kaçınılmalıdır.
 Varılan yargılar yapıcı ve yol gösterici olmalıdır.
 Açıklayıcı ve tartışmacı anlatım biçimleri
kullanılabilir.
 Yalın, açık ve anlaşılabilir bir dil kullanılmalıdır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Eleştiri

 Türk edebiyatında eleştiri bir anlatım türü olarak
Tanzimat döneminde ortaya çıkmıştır.

 Tanzimat döneminde, Namık Kemal, Şinasi, Ziya


Paşa eleştiri türünün öncülüğünü yapmıştır.

 Abdülhak Hamit Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem,


Muallim Naci, Beşir Fuat, Mizancı Murat eleştiri
türünde yazılar kaleme almışlardır.
2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2
Eleştiri

 Servet-i Fünun döneminde:
 Halit Ziya
 Mehmet Rauf
 Hüseyin Cahit
 Tevfik Fikret
 Cumhuriyet döneminde:
 Nurullah Ataç
 Mehmet Kaplan
 Asım Bezirci
 Hüseyin Contürk
 Fethi Naci
2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2
Eleştiri

 Öznel eleştirileri ile dikkat çeken ilk isim Nurullah
Ataç’tır. Eleştirinin bağımsız bir tür olmasında
önemli katkıları vardır.

 Mehmet Fuat ve Suut Kemal Yetkin ise nesnel


eleştirileri ile bilinen isimlerdir.

 Günümüzde Yıldız Ecevit, Jale Parla, Meltem Gürle


bu türde yazılar kaleme almaktadır.
2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2
Eleştiri

 Örnek Metin:
Tenkit
Bizde tenkit olmadığını söylerler. Doğrudur: Gerçekten sanat sevgisi yok ki tenkit
olsun. Yermelerin, hele övmelerin çoğu, sanatla ilişiği olmayan duygularla,
düşüncelerle yazılıyor. Zevkine inandığınız birini görüyorsunuz, falanca için çok
ağır hükümler veriyor, onun eserinin bütün kusurlarını bir bir gösteriyor, "Ağır
söylüyor, ama doğru söylüyor," Diyorsunuz. Üç gün sonra bir gazetede
bakıyorsunuz o falancanın eseri bir övülmüş, bir övülmüş... Altında da sizin zevk
sahibi zatın imzası, Şaşırıyorsunuz. Anlatıyor; O falancanın eserini sevmezmiş, ama
aralarında arkadaşlık varmış, hatırlarını saymalıymış, belki bir iyilik de
bekliyormuş... Bunu yalnız tenkitçi diye tanınmış yazarlarımız İçin söylemiyorum,
bütün şairlerimiz, yazarlarımız bu günahı işliyor.

Nurullah Ataç, Cumhuriyet


3 Ekim 1942
2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2
Deneme

 Herhangi bir konuyu kanıtlama ya da belgelendirme
amacı gütmeden, kişisel görüşler çerçevesinde
sunulan yazılardır.
 Yazar iç konuşma tekniğini kullanır.
 Öznel bir anlatımı vardır.
 Samimi bir dil kullanılır.
 Bilgi vermekten ziyade düşündürme amacı güder.
 Düşünceler kesin bir yargıya varmadan sunulur.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Deneme

 Makaleden farkı:
 Denemede belgelere ve kanıtlara yer verilmez.

 Fıkradan farkı:
 Denemede belli bir düşünceyi benimsetme
kaygısı güdülmez.

 Eleştiriden farkı:
 Denemede olumlu ya da olumsuz bir takım
yargılara varılmaz.
2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2
Deneme

 Deneme türünün kurucusu Fransız yazar
Montaigne’dir. İngiliz edebiyatında en önemli
temsilcisi ise Bacon’dur.
 Türk Edebiyatında:
 Ahmet Rasim, Ahmet Hamdi Tanpınar,
Nurullah Ataç, Sabahattin Eyuboğlu, Yakup
Kadri Karaosmanoğlu, Suut Kemal Yetkin,
Mehmet Fuat, Melih Cevdet Anday, Salah
Birsel, İsmet Özel, Hilmi Yavuz deneme
türünde yazılar kaleme alan isimlerden
bazılarıdır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Deneme
 Örnek Metin: 
Zarafet ve Medeniyet
“Zürefânın düşkünü beyaz giyer kış günü” diye bir söz vardır.
Olmayacak, yeri iyi ayarlanmamış hareketlerde bulunanlar için
söyleniyor. Bu sözde geçen düşkünleşmiş, yoksulluğa düşmüş zarif
kişi, kibarlar sınıfının bu üyesi, acınacak durumdadır. Adamın hâli
vakti yerindeyken kışın giydiği bir koyu renk elbisesi, yazın giydiği
bir beyaz elbisesi (yahut birçok elbisesi) varmış anlaşılan. Şimdi elinde
bir bu beyaz elbisesi kalmış, mevsim kış da olsa mecburen onu
giyiyor. Sözü başka türlü anlamak da mümkün: “Düşkün” kelimesi
yalnızca paraca yoksulluğu göstermeyebilir. Belki adamın
düşkünlüğü zevk, anlayış yoksulu oluşundandır. O zaman diyeceğiz
ki adam bol paralı olduğu için zürefâ (zarifler) arasına katılmış ama
kibarlar sınıfına olan mensubiyetini pek düşkünce yürütüyor,
gösterişten yahut hamlıktan kış günü beyaz giyebiliyor.
(Yazının devamı için tıklayınız.)
İsmet Özel, Üç Mesele
2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2
Anı

 Bilim, sanat, politika gibi çeşitli alanlarda tanınmış
kişilerin yaşadıkları dönemi, bu dönemde vuku
bulan olayları gözlemlerine ve izlenimlerine
dayanarak anlattıkları yazılardır.

 Anılar yaşanmış bitmiş olayları, yani geçmişi ele alır.


Şimdiki ve gelecek zamanla ilgilenmez.

 Anı, yaşanan olayları paylaşma ve geleceğe aktarma


gereksinimlerinin doğurduğu bir anlatı türüdür.
2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2
Anı

 Anı, yaşanan olayları anlatması yönüyle tarihe
benzese de, yaşanan olayları şahsi bir bakış açısı ile
anlatması dolayısıyla tarihten ayrılır.

 Anılarda yaşananlar eksiksiz bir şekilde


anlatılmayabilir. Olaylar yazarın belleğinde iz ettiği
şekli ile anlatılır.

 Yazar inandırıcılığı sağlamak amacıyla anlatılanları


belgelerle, tanıklarla, mektuplarla destekleyebilir.
2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2
Anı

 Türk edebiyatından bazı anı örnekleri:
 Ziya Paşa- Defter-i Amal
 Ahmet Rasim- Gecelerim
 Halit Ziya Uşaklıgil- Kırk Yıl
 Halide Edip Adıvar- Mor Salkımlı Ev
 Yakup Kadri Karaosmanoğlu- Zoraki
Diplomat
 Refik Halit Karay- Bir Ömür Boyunca
 Hilmi Yavuz- Geçmiş Yaz Defterleri

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Günlük

 Bir kişinin yaşadığı olayları izlenimleri ile birlikte
günü gününe, tarih belirtmek suretiyle yazdığı
yazılardır.
 Günlükler, yaşanan olayların yarattığı duygu ve
düşünceleri değişikliğe uğramadan ihtiva eden
yazılardır.
 Günlükler, bir düşünceyi kanıtlama amacı taşımaz.
 Öznel ve konuşma diline yakın bir üslupla yazılır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Günlük

Anı- Günlük farkı:
 Günlükte olaylar yaşandığı anda kaleme alınırken,
anılarda olaylar aradan belli bir zaman dilimi
geçtikten sonra kaleme alınır.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Günlük

 Batı Edebiyatından bazı günlük örnekleri:
 Franz Kafka- Günlükler
 Andre Gide- Günlük
 Albert Camus- Defterler
 Virginia Woolf- Bir Yazarın Günlüğü
 Stefan Zweig- Günlükler

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Günlük

 Türk Edebiyatından bazı günlük
örnekleri:
 İlk örneği: Direktör Ali Bey- Seyahat
Jurnali
 Nigar Hanım- Hayatımın Hikayesi
 Ömer Seyfettin- Ruzname
 Nurullah Ataç- Günce
 Salah Birsel- Günlük, Kuşları Örtünmek
 Oktay Akbal- Yeryüzü Korkusu
 Falih Rıfkı Atay- Yolculuk Defteri
 Tomris Uyar- Gündökümü

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Günlük
 Örnek Metin:
2 Mart 1953

Neydi o dünkü kar! Durmamacasına yağdı. Önce bir keyif veriyor, sonra iç sıkıyor.
Kitap bile okuyamadım, gözlerim hep penceredeydi: “Şu bir dinse!” diye
bakıyordum. Ama o sessiz sessiz dökülüyor, hiç dinmeyecekmiş gibi geliyor insana.
Hani Yahya Kemal Bey “Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.” diyor, sesi bir
yana bırakın, doğru. Bin yıl sürecek sanılan bir sessizlik, bunaltıyor. Bugün de
sokaklarda yürüyebilirsen yürü! Korkunçtur Ankara’nın donu! Kaldırımlarda buz,
demir kesilir sanki. Düşünce de bir yandan can acısı bir yandan ötekinin berikinin
gülmesi. Düşü-vermek beklenmedik bir şeymiş de onun için güldürürmüş.
İnanmıyorum buna. Gülenler kötülüklerinden gülüyorlar. Kendileri de bilmiyorlar
belki yüreklerinin kötü olduğunu, ama var içlerinde kötülük, bir kimsenin bir yanı
acıdı diye gülüyorlar. Ben düşmedim, yavaş yavaş, dikkatli dikkatli yürüdüm. Öyle
yürümek, canımızın pek kıymetli olduğunu düşünmek de insanı kendi gözünde
gülünç ediyor.
Nurullah Ataç- Günce

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


Başvurulan Kaynaklar

 Babacan, Mahmut (2007). Yazılı ve Sözlü Anlatım. İstanbul:
3F Yay.
 Demir, Nurettin ve Emine Yılmaz (2009). Türk Dili Yazılı
ve Sözlü Anlatım. 1. Basım. Ankara: Nobel Yay.
 Karaağaç, Günay – Yavuzer, Hayati (2011).
Yükseköğretimde Türk Dili ve Komposizyon. 1. Basım,
Ankara: Okutman Yay.
 Sarı, Mehmet (2011). Fakülte ve Yüksekokullar İçin Türk Dili
Ders Kitabı. Gen. 2. Basım. Ankara: Okutman Yay.
 Yaman, Ertuğrul (2009). Üniversiteler İçin Türk Dili El
Kitabı. Ed. Mustafa Durmuş. 1. Basım. Ankara: Grafiker
Yay.

2. HAFTA TÜR 102 TÜRK DİLİ-2


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 115/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 116/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 117/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 118/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 119/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 120/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 121/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 122/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 123/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 124/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 125/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 126/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 127/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 128/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 129/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 130/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 131/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 132/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 133/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 134/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 135/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 136/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 137/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 138/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 139/219


04.03.2021 Türk D l II

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/3/ ndex.html 140/219


01.03.2021 Türk D l II

Ünite Soruları

1.  I. B r nsan kuşların ses yle uyandığı ç n de mutlu olab l r.


II. Çünkü mutluluk uzaklarda değ l, ruhunuzda g zl d r.
III. B rçok nsan mutluluğun formülünü b l r.
IV. Hatta kuşlarla b rl kte şarkılar da söyleyeb l r.
V. Fakat çoğu nsan dünya üzer nde kend n mutlu edecek b r şey n olmadığını söyler.

Numaralanmış cümleler n anlamlı b r paragraf oluşturacak b ç mde sıralanışı aşağıdak lerden


hang s d r?

A) I- III- IV- V- II

B) III- V- I- IV- II

C) III- II- I- V- IV

D) V- I- II- V- III- IV

2. I. Tar hî cam lerle karşılaştırıldığında onlardan h çb r eks ğ yoktur.


II. Ayrıca cam n n alt kısmında kütüphane, t carethane ve b r de otopark vardır.
III. Kocatepe Cam , Ankara’nın en büyük cam ler nden b r d r.
IV. M mar s etk ley c d r.
V. 1967 yılında nşasına başlanan cam , 1987 yılında tamamlanmıştır.

Numaralanmış cümleler anlamlı b r bütün oluşturacak b r b ç mde sıralandığında hang s baştan


k nc olur?

A) I

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 19/294


01.03.2021 Türk D l II

B) II

C) III

D) IV

E) V

3. B r konuyu açıklamak ve savunmak ç n yazılan resmî yazılara makale den r. Makale


hayatımıza Tanz mat dönem nde Ş nas le g rm şt r. Ş nas , makaleler n Tercümân-ı Ahvâl ve
Tasvîr- Efkâr gazeteler nde yayımlamıştır. Bu dönemde gel şme gösteren makale, Servet- Fünûn
topluluğu le daha başarılı örnekler kazanmıştır. Cenap Şahabett n, Z ya Gökalp, Fuad Köprülü,
Yakup Kadr Karaosmanoğlu edeb yatımızda s m yapmış makale yazarlarındandır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdak lerden hang s kullanılmıştır?

A) Örnekleme

B) Benzetme

C) Sayısal ver lerden yararlanma

D) Soru sorma

E) K ş leşt rme

4. İzm r’de bulunan Dede Dağı’nın z rves cennet g b b r yer. Alanın b r yüzü baraj gölüne
bakıyor. Dağın z rves ndek bu su kütles ormanla b rl kte nsanın ç n rahatlatan b r ruh güzell ğ
sunuyor. Havanın açık olduğu vak tlerde Dede Dağı’ndan bütün İzm r’ seyretmek nsana tadına
doyulmaz b r key f ver yor.

Bu parçanın anlatımı ç n aşağıdak lerden hang s söyleneb l r?

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 20/294


01.03.2021 Türk D l II

A) Benzetmeye yer ver lm şt r.

B) Tanımlara yer ver lm şt r.

C) Örneklerden yararlanılmıştır.

D) Alıntı yapılmıştır.

E) K ş leşt rmeye başvurulmuştur.

5. Ayasofya, Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük k l se olup aynı
yerde üç kez nşa ed lm şt r. Fat h Sultan Mehmet’ n 1453 yılında İstanbul’u fethetmes yle bu
tar hî mekân cam ye çevr lm şt r. 1 Şubat 1935 tar h nden t baren se cam , müze olarak yerl ve
yabancı tur stler n z yaret ne açılmıştır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdak lerden hang s kullanılmıştır?

A) Alıntılama

B) K ş selleşt rme

C) Örnekleme

D) Karşılaştırma

E) Sayısal ver lerden yararlanma

6. İç mde boş kalan b r taraf bulunduğunu ve bu boşluğun bana adeta madd b r ez kl k verd ğ n
h ssed yordum. B r şey noksandı fakat bu neyd ? Evden çıktıktan sonra b r şey unuttuğunu fark
ederek duraklayan fakat unuttuğunun ne olduğunu b r türlü bulamayarak hafızasını ve cepler n

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 21/294


01.03.2021 Türk D l II

araştıran, n hayet, üm d n kes nce aklı ger de, ler g tmek stemeyen adımlarla yoluna devam
eden b r nsan g b üzüntülüydüm.

Bu parçanın anlatımı ç n aşağıdak lerden hang s söyleneb l r?

A) İş tme duyusundan yararlanılmıştır.

B) Karşılaştırma yapılmıştır.

C) Benzetme yapılmıştır.

D) Ayrıntılar gözlem yoluyla aktarılmıştır.

E) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.

7. Sosyal medya, adında medya olmasına rağmen geleneksel medyadan farklılık göstermekted r.
Özgünlüğünü yaratan en öneml farklılığı, herhang b r b rey n sosyal medyanın çer ğ n
yaratab lmes , yorumda bulunab lmes ve katkı sağlayab lmes d r. Sosyal medya met n, ses,
v deo, res m paylaşımına olanak sağlamakta, bu özell ğ le de kullanıcılara gen ş b r kullanım
olanağı sunmaktadır. Artık b reyler sadece zley c veya okuyucu değ l, doğrudan b lg yayan
aktörlere dönüşmüşlerd r. Sosyal medya araçlarını kullanarak nsanlar, düşünceler n , f k rler n ,
deney mler n dünya çapında paylaşma mkânı bulmaktadırlar.

Bu parçanın anlatımıyla lg l aşağıdak lerden hang s söyleneb l r?

A) Tanık göstermeye yer ver lm şt r.

B) Karşılaştırmaya yer ver lm şt r.

C) B r olay anlatılmaktadır.

D) Nesnel anlatım yapılmıştır.

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 22/294


01.03.2021 Türk D l II

E) Anlatıcının yorumlarına yer ver lmem şt r.

8. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından obez te, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ
b r kmes olarak tanımlanmıştır. Günlük hayatta b reyler n (gebe, emz kl , bebek, okul çocuğu,
genç, yaşlı, şç , sporcu, kalp-damar, şeker, yüksek tans yon hastalığı, solunum yolu bozuklukları
vb.) yaşa, c ns yete, yaptığı şe, genet k ve f zyoloj k özell kler ne ve hastalık durumuna göre
değ şen günlük enerj ye ht yacı vardır. Günlük alınan enerj n n harcanan enerj den fazla olması
durumunda, harcanamayan enerj vücutta yağ olarak depolanmakta ve obez te oluşumuna
neden olmaktadır. DSÖ tarafından Asya, Afr ka ve Avrupa’nın altı ayrı yöres nde yapılan ve 12 yıl
süren MONICA çalışmasında 10 yılda obez te oranlarında %10-30 arasında b r artış saptandığı
b ld r lm şt r. Bakanlığımızca yapılan “Türk ye Beslenme ve Sağlık Araştırması” ön çalışma
raporuna göre Türk ye’de obez te sıklığı erkeklerde %20,5, kadınlarda se % 41,0 olarak
bulunmuştur.

Bu parçanın anlatımıyla lg l aşağıdak lerden hang s söyleneb l r?

A) Mecaz anlamlı kel meler kullanılmıştır.

B) K ş sel yorumlara yer ver lm şt r.

C) Tanımlama yapılmıştır.

D) Dey mlerden yararlanılmıştır.

E) Öngörüde bulunulmuştur.

9. Aşağıdak lerden hang s b r paragrafın g r ş cümles olamaz?

A) Müz k, geçm şten günümüze kadar çeş tl nedenlerden dolayı sağlık bakım ortamlarında
kullanılmıştır.

B) Bütün evren b r t treş m hal nded r ve her varlık kend eşs z frekansını oluşturur.

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 23/294


01.03.2021 Türk D l II

C) Müz k, Batı dünyasında 20. yüzyılın lk yarısında hastane ortamında kullanılmaya


başlanmıştır..

D) Stres n, öfken n ve depresyonun kalp hastalığının lerlemes ne etk s olduğu kes nd r.

E) Bu l şk , en çok, öfkel ya da kaygılı koroner hastalarında daha açıklıkla görüleb lmekted r

10. (I) Köpekbalıkları et yemeler yle b l n r. (II) Ancak b l m nsanları yakın b r zamanda b tk lerle
besleneb len b r köpekbalığı türü keşfett . (III) B l m nsanları 2007’de bu türün yavrusunun
bağırsağında den z yosununa rastlayınca bu konuya merak arttı. (IV) Bu köpekbalığı türü
üzer nde yapılan b r araştırmanın sonucunda üç ha alık %90’ı den z yosunu ağırlıklı beslenme
d yet le balıkların k lo kaybetmek yer ne k lo aldıkları görüldü. (V) B tk lerle de besleneb len b r
köpekbalığı türünün bağırsakları b tk lerle beslenen hayvanlarınk nden farklı olarak uzun değ l
kısadır. (VI) Araştırmacılar bu köpekbalıklarının bağırsaklarında bulunan m kroorgan zmalar
sayes nde b tk ler n s nd r m n gerçekleşt rd kler n düşünüyorlar.

Bu parçadak numaralanmış cümleler n hang s nden sonra düşüncen n akışına göre “Çekiç başlı
köpekbalığı ailesinden olan bu köpekbalığı türü sığ sularda avlanıyor ve genellikle küçük
yengeçler, karides ve küçük balıklarla besleniyor.” cümles get r lmel d r?

A) II

B) III

C) IV

D) V

E) VI

CEVAP ANAHTARI

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 24/294


01.03.2021 Türk D l II

1. b 2. e 3. a 4. a 5. d 6. c 7. b 8. c 9. e 10. a

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 25/294


01.03.2021 Türk D l II

2. ANLATIM BOZUKLUKLARI

Giriş

Yazılı ve sözlü anlatım, let ş m n en temel araçlarındandır. A le hayatında, sosyal l şk lerde, t car
faal yetlerde let ş m, anahtar rol oynamaktadır. Kend n y ve doğru fade edeb len b reyler, çevreler yle daha
uyumlu l şk ler gel şt receklerd r. D l , kurallarına uygun kullanmak hem let ş m n kal tes n artıracak hem de
oluşab lecek pek çok let ş m problem n n önüne geçecekt r.

D l n özens z kullanımı, gündel k hayatta ve resmî yazışmalarda b rçok let ş m sorununa yol açmaktadır.
Yanlış anlaşılma, anlaşılamama, kom k duruma düşme, muhataba kend n fade edememe g b problemler,
sözcük seçmede ve cümle kurmada yapılan anlatım bozukluklarının neden olduğu sorunların yalnızca b rkaç
tanes d r.

Yazılı veya sözlü anlatımda, anlatım bozukluklarını tesp t ed p düzelteb lmek, sözcükler n anlamlarını ve
türler n y b lmeye, cümlen n yapısını ve kel me gruplarını y tanımaya, cümlen n öğeler n n şlevler n y
anlamaya, noktalama şaretler n yer nde kullanmaya ve tüm gramer kurallarına hâk m olmaya bağlıdır.

2.1. Anlatım Bozukluğunun Sebepleri

Anlatım bozukluğunun en öneml sebepler nden b r b lg eks kl ğ d r. D lb lg s kurallarını y b lmemek,


dey mlere hâk m olmamak ve noktalama şaretler n nerde ve nasıl kullanılacağını b lmemek bu b lg
eks kl ğ n n yoğunlaştığı başlıca konulardandır. Bunların dışında d kkats zl k, özens zl k, d l b l nc ne sah p
olmama, duyarsızlık ve d le gerekl özen göstermeden eserler veren yazarlardan etk lenme g b d ğer bazı
nedenler de sayılab l r.

Her kel men n farklı b r anlama sah p olduğunu göz önünde bulundurmak, gereks z kel me kullanımından
sakınmak, cümlen n öğeler n n eks ks z ve yer nde kullanılmasına ve b rb rler le uyumlu olmalarına d kkat
etmek ve noktalama şaretler n doğru kullanmak pek çok anlatım bozukluğu problem n n önüne geçecekt r.

2.2. Anlatım Bozukluğunun Türleri

2.2.1. Anlamsal Anlatım Bozuklukları

Anlamsal anlatım bozuklukları; kel meler n yanlış anlamda kullanılmasını, gereks z kel me kullanılmasını,
b rb r yle çel şen kel meler n b r arada kullanılmasını, atasözler ve dey mler n yanlış kullanılmasını, zarf veya
sıfatların yanlış yerde kullanılmasını ve mantık hatalarını kapsar.
https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 26/294
01.03.2021 Türk D l II

Anlama dayalı anlatım bozukluğuna sebep olan bazı durumlar aşağıdak g b sıralanab l r:

2.2.1.1. Kelimenin Yanlış Anlamda Kullanılması


Bu tarz anlatım bozuklukları, daha çok tela uz ve mla bakımından b rb r ne yakın kel meler n, aynı kökten
türem ş kel meler n veya yakın anlamdak kel meler n yanlışlıkla b rb r n n yer ne kullanılması sonucu
meydana gelen anlatım bozukluklarıdır:

“O çok çek mserd r, kolay kolay nsan ç ne çıkamaz.” cümledek “çekimser” kel mes yer ne “çekingen”
sözcüğü kullanılmalıdır. Cümlen n doğrusu “O çok çek ngend r, kolay kolay nsan ç ne çıkamaz.” şekl nde
olmalıdır.

“Ben ablamla karşılaştıran babam, ben hep azımsamıştır.” cümledek “azımsamak” sözcüğü yer ne
“küçümsemek” sözcüğü kullanılmalıydı. Cümlen n doğrusu “Ben ablamla karşılaştıran babam, ben hep
küçümsem şt r.” şekl nde olmalıdır.

“Maalesef müşter ler, k ürün arasındak ayrıntıyı fark edem yor.” cümledek “ayrıntı” sözcüğü yer ne “ayrım”
sözcüğü kullanılmalıydı. Cümlen n doğrusu “Maalesef müşter ler, k ürün arasındak ayrımı fark edem yor.”
şekl nde olmalıdır.

2.2.1.2. Kelimenin Gereksiz Kullanılması


Cümlede b r sözcüğün gereks z kullanılması cümlen n anlamının bozulmasına sebep olur. Cümleden
çıkarıldığında cümlen n anlamında b r eks lme veya daralma olmuyorsa sözcük veya sözcük grubu gereks z
kullanılmış demekt r:

“O çok uzun zamandır a les yle b rl kte yaşıyor.” cümledek “birlikte” sözcüğü çıkarıldığında cümlede b r
anlam daralması olmamaktadır. “Ailesiyle” sözcüğünün sonundak “ile” ek zaten b rl ktel k anlamını
karşılamaktadır. Cümlen n doğrusu “O çok uzun zamandır a les yle yaşıyor.” şekl nde olmalıdır.

“Müdür, çok sert görünmes ne rağmen hem y kalpl hem de merhametl d r.” cümledek “iyi kalpli” ve
“merhametli” sözcükler anlam bakımından aynıdır. İk s nden b r n n kullanılması yeterl d r. Cümle “Müdür,
çok sert görünmes ne rağmen merhametl d r.” şekl nde düzelt leb l r.

“Uzun zamandır görüşem yoruz belk de yarın çıkar gel r m muhtemelen.” cümledek “muhtemelen” ve
“belki” kel meler ht mal b ld rmekted r. İk s nden b r n kullanmak yeterl d r. Cümle “Uzun zamandır
görüşem yoruz belk de yarın çıkar gel r m.” şekl nde düzelt leb l r.

2.2.1.3. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Birlikte Kullanılması

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 27/294


01.03.2021 Türk D l II

Bu tür anlatım bozukluğu, daha çok anlamca b rb r ne zıt sözcükler n b r arada kullanılmasıyla meydana
gel r. Bu durumda cümlen n anlamında b r çel şk oluşur. Bu tür anlatım bozuklukları, k sözcükten b r s n n
cümleden çıkarılması le g der leb l r:

“Bu ş büyük b r ht malle, mutlaka o yapmıştır.” cümledek “mutlaka” fades em n olma durumlarında
kullanılır; “ihtimal” sözcüğü le aynı fadede kullanımı hatalıdır.

“Zannetm yorum ama kes nl kle gelm şt r.” cümledek “zannetmeme” sözcüğü bel rs zl k fade etmekted r;
“kesinlikle” sözcüğü le b rl kte aynı fadede kullanımı hatalıdır.

“Yarına bu ş tamamen b tt sayılır.” cümledek “tamamen” sözcüğü kes nl k fade ederken “sayılır” sözcüğü
ht mal anlamı çermekted r. B rb rler le çel şen bu k sözcükten b r s cümleden çıkarılırsa cümledek
anlatım bozukluğu g der lm ş olur.

2.2.1.4. Atasözleri ve Deyimlerin Yanlış Kullanılması


Atasözler ve dey mler, bel rl durumlar ç n kullanılan kalıplaşmış fadelerd r. Yanlış b r bağlamda
kullanılmaları anlatım bozukluğuna neden olur. Atasözü ve dey mler n sözcükler n n yerler n değ şt rmek
veya asl sözcükler n n yer ne farklı b r sözcük kullanmak da anlamlarında b r bozulma meydana get r r:

“Zor durumdak kardeş ne yardım edeb lmek ç n el nden gelen ardına koymadı.” cümledek “elinden geleni
ardına koymamak” dey m olumsuz b r durumu fade etmek ç n kullanılır. Olumlu durumlarda se “elinden
geleni yapmak” dey m kullanılmaktadır. Cümle “Zor durumdak kardeş ne yardım edeb lmek ç n el nden
gelen yaptı.” şekl nde düzelt lmel d r.

“Ben m tal h m ancak balık ağaca çıkınca döner.” cümlede, dey m n b r sözcüğünün değ şt r lmes ne dayalı
anlatım bozukluğu vardır. Olması mkânsız b r durumu fade etmek ç n kullanılan dey m n doğrusu “balık
kavağa çıkınca” şekl nded r. Cümle “Ben m tal h m ancak balık kavağa çıkınca döner.” şekl nde
düzelt lmel d r.

“Annes , kızının evl l ğ konusunda o kadar hassastı k kılı seksen yarıyordu.” cümlede b r annen n aşırı t t z
davranması abartılı b r şek lde vurgulanmak stenmekted r. Fakat “kılı kırk yarmak” şekl ndek dey m n asl
yapısı bozulmakta bu da b r anlatım bozukluğuna sebep olmaktadır. Cümle “Annes , kızının evl l ğ
konusunda o kadar hassastı k kılı kırk yarıyordu.” şekl nde düzelt lmel d r.

2.2.1.5. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması


Sözcüğün yanlış yerde kullanılması cümlen n anlamında b r bel rs zl ğe neden olur. Daha çok, zarf veya sıfat
görev ndek kel meler n n teled kler s m ya da f ller n önünde değ l de farklı b r yerde kullanılmasından
kaynaklanır:

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 28/294


01.03.2021 Türk D l II

“Yen açılan müessesen n tanıtılması amacıyla b r yıldır ücrets z araba yıkıyorlar.” cümles ndek “ücretsiz”
sözcüğü “araba” kel mes n n b r sıfatı değ l, “yıkamak” f l n n zarfıdır. Cümle “Yen açılan müessesen n
tanıtılması amacıyla b r yıldır arabaları ücrets z yıkıyorlar.” şekl nde düzelt leb l r.

“Keloğlan, b r güzel dev dövdü ve tüm köyü kurtardı.” cümlede anlatılmak stenen Keloğlan’ın güzel olan b r
dev değ l, dev b r güzel dövdüğüdür. Cümledek anlatım bozukluğu “Keloğlan, dev b r güzel dövdü ve tüm
köyü kurtardı.” şekl nde düzelt leb l r.

“Çok kafası karıştığı ç n sınavlarına hazırlanamıyordu.” cümles ndek “çok” kel mes “kafa” kel mes n n sıfatı
değ l “karışmak” f l n n zarfıdır. “Çok” kel mes “karıştığı” kel mes n n önüne alınırsa cümledek anlam
bel rs zl ğ g der lm ş olur: “Kafası çok karıştığı ç n sınavlarına hazırlanamıyordu.”

2.2.1.6. Mantığa Aykırı İfadeler Kullanılması


Cümlen n anlamındak mantıksızlığın sebep olduğu anlatım bozuklukları bu kategor ded r. Bu t p anlatım
bozukluklarında cümle, gramer bakımından genell kle doğrudur. Hata, fade ed len yargının mantığa aykırı
olmasından kaynaklanır.

“Bu laç, yanlış kullanıldığında öldüreb l r hatta kansere yol açab l r”. cümlede b r sıralama hatası vardır.
İlacın daha az tehl kel olan yan etk s nden daha çok tehl kel olan yan etk s ne doğru b r sıralama
yapılmalıydı. Cümle “Bu laç yanlış kullanıldığında kansere yol açab l r hatta öldüreb l r.” şekl nde
düzelt leb l r.

“Kırmızı Başlıklı Kızı bekleyen kurt yatağa yattı, yorganı boğazına kadar çekt , yüzü görünmes n d ye perdeler
sıkıca kapattı.” cümlede, olaylar gerçekleşme sırasına göre d z lmed ğ ç n b r anlatım bozukluğu meydana
gelmekted r. Kurt’un, perdeler kapattıktan sonra yatağa yatması gerek rd . Cümledek bu mantık hatası
“Kırmızı Başlıklı Kızı bekleyen kurt, yüzü görünmes n d ye perdeler sıkıca kapattı, yatağa yattı, yorganı
boğazına kadar çekt .” şekl nde düzelt leb l r.

“Bu kaza başınıza geld ğ nde olay yer nde m yd n z?” Bu sorunun b r kazazedeye yönelt lm ş olması mantığa
aykırıdır. Kazanın kurbanı olan şahıs orada olmasaydı zaten başına bu kaza gelmem ş olurdu.

“O kadar zor durumdaydı k bırak y yecek b r lokma ekmeğ çecek b r tas çorbası b le yoktu.” B r lokma
ekmeğ bulamayan b r n n b r tas çorbasının olması zaten beklenemez. Cümlede mantıksal b r sıralama
hatası bulunmaktadır. Cümle “O kadar zor durumdaydı k bırak çecek b r tas çorbayı y yecek b r lokma
ekmeğ b le yoktu.” şekl nde düzelt leb l r.

2.2.2. Yapısal Anlatım Bozuklukları

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 29/294


01.03.2021 Türk D l II

Yapıya dayalı anlatım bozuklukları cümlen n özne, yüklem, nesne ve tümleç g b öğeler nden b r n n
eks kl ğ ne dayalı bozuklukları, özne-yüklem uyumsuzluğunu, ek-f l eks kl ğ n , çatı uyumsuzluğunu,
tamlama hatalarını, noktalama şaretler n n eks k veya yanlış kullanımını, yel k ek n n eks k veya gereks z
kullanımını kapsar.

Yapısal anlatım bozukluklarına neden olan bazı durumlar aşağıdak g b tasn f ed leb l r:

2.2.2.1. Özne Eksikliği


Daha çok, b rden fazla yüklem bulunduran sıralı ve bağlı cümlelerde öznelerden b r n n söylenmemes nden
yahut f l ms bulunduran b leş k cümlelerde öznen n unutulmasından kaynaklanır:

“B z onlara h ç g tmed k ama b ze geld ler.” Burada “ama” bağlacı le bağlanmış b r cümle vardır. İlk cümlen n
öznes “biz” sözcüğüdür. İk nc cümlen n öznes olan “onlar” sözcüğü söylenmed ğ ç n cümlede b r anlam
bel rs zl ğ meydana gelmekted r. Cümle “B z onlara h ç g tmed k ama onlar b ze geld ler.” şekl nde
düzelt leb l r.

“Bu yazıda b rçok hata var, düzelt lecek g b değ l!” Sıralı b r cümle olan örnektek k nc yüklem n öznes olan
“hiçbiri” sözcüğü eks kt r. Cümle “Bu yazıda b rçok hata var, h çb r düzelt lecek g b değ l!” şekl nde
düzelt leb l r.

“Herkes başkasını suçluyor, kend s nde kabahat aramıyordu.” Y ne sıralı b r cümle olan örnektek k nc
yüklem n öznes “hiç kimse” eks kt r. Cümle “Herkes başkasını suçluyor, h ç k mse kend s nde kabahat
aramıyordu.” şekl nde düzelt leb l r.

“Onun son eser ndek anlaşılamayan sözcükler düzelt lerek yen den basıldı.” B leş k b r cümle olan örnektek
temel cümlen n öznes “eser” sözcüğüdür. Söylenmem ş olması cümlede b r anlam bel rs zl ğ ne sebep
olmaktadır. Cümle “Onun son eser ndek anlaşılamayan sözcükler düzelt lerek eser yen den basıldı.” şekl nde
düzelt leb l r.

2.2.2.2. Nesne Eksikliği


“Ney ” ve “k m ” sorularının cevabı olan nesnen n eks kl ğ , cümlede b r anlam bel rs zl ğ ne yol açar. Bu tür
anlatım bozukluğu daha çok, sıralı, bağlı ve b leş k cümlelerde tümleçlerden b r n n unutulmasıyla yahut
farklı k tümleç alması gereken cümlelerde tümleçlerden b r n n söylenmemes le meydana gel r:

“Uzun zamandır a les yle lg lenm yor, hmal ed yordu.” cümlede “Kimi ihmal ediyordu?” sorusunun cevabı
olan “ailesini” kel mes eks kt r. Cümledek anlatım bozukluğu cümleye nesnen n eklenmes yle “Uzun
zamandır a les yle lg lenm yor, a les n hmal ed yordu.” şekl nde düzelt leb l r.

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 30/294


01.03.2021 Türk D l II

“Konuşmalarında dak kl kten dem vurmasına rağmen hayatına uyguladığı söylenemezd .” cümlede “Neyi
hayatına uyguladığı söylenemezdi?” sorusunun cevabı olan “dakikliği” sözcüğü eks kt r. Cümle
“Konuşmalarında dak kl kten dem vurmasına rağmen dak kl ğ hayatına uyguladığı söylenemezd .” şekl nde
düzelt leb l r.

“Ondan nefret ed yorum ama görmeden de duramıyorum.” Örnekte “ama” bağlacıyla bağlanmış cümle
bulunmaktadır. İk nc cümlen n yüklem ne sorulacak “Kimi görmeden duramıyorum?” sorusunun cevabı olan
“onu” sözcüğü eks kt r. Örnektek anlatım bozukluğu cümleye nesnen n eklenmes yle “Ondan nefret
ed yorum ama onu görmeden de duramıyorum.” şekl nde düzelt leb l r.

2.2.2.3. Tümleç Eksikliği


Bazı yüklemler, fade ett ğ anlamlara uygun olarak bulunma hal nde, çıkma hal nde veya yönelme hal nde
olan dolaylı tümleçlerle b r arada kullanılab l r, b leş k cümlelerde bu duruma d kkat etmemek c dd anlatım
hatalarına sebep olab l r:

“Göreve yen gelmes ne rağmen dernek başkanını sev yoruz ve güven yoruz.” cümles nde “Kime
güveniyoruz?” sorusunun cevabı olan “dernek başkanına” eks kt r. Cümledek tümleç eks kl ğ nden
kaynaklanan anlatım bozukluğu “Göreve yen gelmes ne rağmen dernek başkanını sev yoruz ve dernek
başkanına güven yoruz.” şekl nde dolaylı tümleç yer ne konularak düzelt leb l r.

“O, b rl kte yaşadığı kaynanasını çok sever ara sıra hed ye b le alırdı.” cümles nde “Kime hediye alırdı?”
sorusunun cevabı olan “kaynanasına” sözcüğü eks kt r. Cümledek anlatım bozukluğu dolaylı tümlec n
eklenmes yle g der leb l r: “O, b rl kte yaşadığı kaynanasını çok sever kaynanasına ara sıra hed ye b le alırdı.”

“Ödev n büyük b r t t zl kle hazırlıyor çok önem ver yordu.” cümlede “Neye önem veriyordu?” sorunsun
cevabı olan “ödevine” sözcüğü eks kt r. Cümledek anlatım bozukluğu dolaylı tümlec n eklenmes yle
g der leb l r: “Ödev n büyük b r t t zl kle hazırlıyor, ödev ne çok önem ver yordu.”

“Devlet da reler ne g rerken ve çıkarken d kkat ed lmes gereken bazı kurallar vardır.” Cümlede, “çıkarken”
zarf- f l n tümlec olan “devlet dairelerinden” sözcükler eks kt r. Cümledek anlatım bozukluğu dolaylı
tümlec n eklenmes yle g der leb l r: “Devlet da reler ne g rerken ve devlet da reler nden çıkarken d kkat
ed lmes gereken bazı kurallar vardır.”

2.2.2.4. Yüklem Eksikliği


B rden fazla özne bulunduran cümlelerde yüklemlerden b r n n söylenmemes yahut her k öznen n de tek
yükleme bağlanması durumlarında meydana gel r.

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 31/294


01.03.2021 Türk D l II

“Anneme sen, babama ben haber verey m.” sıralı b r cümle olan örnektek k özne, tek yükleme bağlanmıştır.
İlk cümlen n öznes olan “sen” sözcüğü b r nc şahsa göre çek mlenm ş “haber vereyim” yüklem ne değ l k nc
şahsa göre çek mlenm ş “haber ver” yüklem ne bağlanmalıydı. Cümledek yüklem eks kl ğ ne bağlı olan
anlatım bozukluğu “Anneme sen haber ver, babama ben haber verey m.” şekl nde düzelt leb l r.

“Ortaokuldan ber tar h ders n h ç, matemat ğ se çok sever m.” cümles nde her k öznen n de olumlu
“severim” yüklem ne bağlanması, cümlen n anlamında b r bel rs zl k oluşmasına sebep olmaktadır.
Cümledek anlatım bozukluğu, cümleye olumsuz b r “sevmem” yüklem n n eklenmes yle düzelt leb l r:
“Ortaokuldan ber tar h ders n h ç sevmem, matemat ğ se çok sever m.”

“Ev şler n annem, alışver ş se ben yaparım.” cümles nde lk öznen n yüklem olan “yapar” sözcüğü eks kt r.
Cümledek anlatım bozukluğu “Ev şler n annem yapar, alışver ş se ben yaparım.” şekl nde düzelt leb l r.

“Onun bana yaptıklarını b r Allah b r de ben b l r m!” İk özne bulunduran örnek cümlede b r nc öznen n
yüklem eks kt r. Cümledek anlatım bozukluğu, cümleye üçüncü şahsa göre çek mlenm ş b r yüklem
eklenmes le g der leb l r: “Onun bana yaptıklarını b r Allah b l r b r de ben b l r m!”

2.2.2.5. Özne-Yüklem Uyumsuzluğu


Özne ve yüklem b rb r yle tek ll k ve çoğulluk bakımından uyumlu olmalıdır:

1. şahıs le b rl kte b r özne daha varsa yüklem 1. çoğul şahıs (b z) ek yle çek mlen r: “Ben ve Al b rl kte
gel yoruz.”

2. şahıs le b rl kte b r özne daha varsa yüklem 2. çoğul şahıs (s z) ek yle çek mlen r: “Sen ve kardeş n b rl kte
geleb l rs n z.”

3. şahıs le b rl kte b r özne daha varsa yüklem 3. çoğul şahıs (onlar) ek yle çek mlen r: “O ve arkadaşları
yemeğe katılmayacaklar.”

Cümlen n öznes topluluk b ld ren b r kel meyse yüklem tek l olur: “Part , yen başkan konusunda karar
verem yor”.

Öznes , çokluk ek almış topluluk fade eden b r kel me olan cümlen n yüklem çokluk ek le çek mleneb l r:
“Takımlar bu havada oynamayı göze alamıyorlar.”

Çoğul durumundak özne nsan dışı b r varlıksa yüklem tek l olur: “Yanlış park eden arabalar pol s tarafından
çek ld .”

Özne, belg s z zam r veya sıfatsa yüklem tek l olmalıdır: “ B rçokları ben m g b düşünüyor.”

Saygı fade etmek maksadıyla tek l b r öznen n yüklem çoğul olab l r: “Ahmet Bey, bu mevzuda ne
düşünüyorlar?”
https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 32/294
01.03.2021 Türk D l II

2.2.2.6. Ek-Fiil Eksikliği


Genell kle b r olumlu d ğer olumsuz k yargı fade eden cümlelerde ek f l eks kl ğ anlatım bozukluğuna
neden olur. Bu tür cümlelerde yüklem genell kle s m soyludur:

“Bekled ğ n ben değ l de başkası mıydı?” cümledek ek-f l eks kl ğ nden kaynaklanan anlatım bozukluğu
“Bekled ğ n ben değ ld m de başkası mıydı?” şekl nde düzelt leb l r.

“Onlar çok zeng n ama mutlu değ llerd .” cümledek ek f l eks kl ğ “zengin idi” veya “zengindi” şekl nde
düzelt lerek cümledek anlatım bozukluğu get r leb l r: “Onlar çok zeng nd ama mutlu değ llerd .”

“Huyları b rb r n tutmazdı, k zlerden b r çalışkan d ğer değ ld .” cümledek ek-f l eks kl ğ “çalışkan idi”
veya “çalışkandı” şekl nde düzelt lerek cümle anlam bakımından daha düzgün hale get r leb l r: “Huyları
b rb r n tutmazdı, k zlerden b r çalışkandı d ğer değ ld .”

2.2.2.7. Çatı Uyumsuzluğu


Cümledek yüklem etkense eylems de etken olmalıdır. B leş k cümlelerde temel cümlen n yüklem le yan
cümledek eylems n n uyumsuzluğu anlatım bozukluğuna neden olur:

“Buluştuktan sonra İstanbul’a doğru hareket ed ld .” cümles ndek yüklem ed lgen, eylems se etken
yapıdadır. Cümledek eylems “buluşulduktan” şekl nde ed lgen hale get r lerek anlatım bozukluğu
düzelt leb l r: “Buluşulduktan sonra İstanbul’a doğru hareket ed ld .”

“Yanına kadar g d lm şse de göremed .” cümlede eylems ed lgen, yüklem se etken durumdadır. Cümledek
eylems “gitmişse” şekl nde etken hale get r lerek bu uyumsuzluk g der leb l r: “Yanına kadar g tm şse de
göremed .”

“Oraya ulaşınca evdek lere haber ver lecek.” cümledek uyumsuzluk, eylems n n “ulaşılınca” şekl nde ed lgen
hale get r lmes le g der leb l r: “Oraya ulaşılınca evdek lere haber ver lecek.”

2.2.2.8. Eklerin Yanlış Kullanılmasından Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları


Ekler n eks k, fazla veya yanlış kullanılması cümlelerde anlatım bozukluklarına sebep olab l r. Bu tür hatalarla
fazla karşılaşılmaktadır:

“Gel ş ne sev nd k g tt ğ ne üzüldük.” cümles nde f l ms ler b rb r nden farklı ekler alarak anlatımın akışını
bozmaktadır. Cümlen n anlatımındak bu bozukluk f l ms ler n “geldiğine-gittiğine” yahut “gelişine-gidişine”
şekl nde düzelt leb l r.

“Öğretmen m n b ze bakışı ve gülmes çok sam m d .” cümledek anlatım bozukluğu f l ms ler n “bakışı-
gülüşü” yahut “bakması-gülmesi” şekl nde b rb r ne uyumlu hale get r lerek g der leb l r.

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 33/294


01.03.2021 Türk D l II

“Dünkü toplantıda bu konuyla lg l çok fazla görüşler b zlere de let ld .” cümles nde çoğul ek gereks z
kullanılarak b r anlatım bozukluğuna sebep olmaktadır, “-ler” ek cümleden çıkarılarak yanlışlık düzelt leb l r.

“2015’lerde b z buralarda top koşturuyorduk.” cümles ne “-ler” ek n n get r lmes uygun olmamıştır, sank
cümleden çok fazla 2015 varmış g b b r anlam çıkmaktadır. Cümleden çoğul ek n n atılması le cümle
sorunsuz hale gel r. “2015’te b z buralarda top koşturuyorduk.”

2.2.2.9. Yanlış Kurulmuş Tamlamalar


Yanlış bağlanmış tamlamalar ve tamlayanı yahut tamlananı unutulmuş tamlamalar cümlede anlatım
bozukluğuna neden olur:

“Özel ve devlet okullarındak eğ t m anlayışı b rb r nden tamamen ayrılmaktadır.” cümledek “ve” bağlacı le
atfed lm ş tamlamadak hata “özel okullar ve devlet okulları” şekl nde düzelt leb l r.

“Kahramanımız, karlı dağlar ve çöller aşarak n hayet sevd ğ ne kavuştu.” cümlede “ve” bağlacı le bağlanmış
b r sıfat tamlaması vardır. “Cümlede “karlı” sıfatının hem “dağ” hem de “çöl” sözcükler ç n “tamlayan”
olarak kullanılması anlatım bozukluğuna neden olmaktadır.

“Onlara kötü davranıp sana saygı duymalarını bekleyemezs n.” cümlede, tamlayanı unutulmuş b r s m
tamlamasının yol açtığı b r anlatım bozukluğu vardır. Cümle “Onlara kötü davranıp onların sana saygı
duymalarını bekleyemezs n.” şekl nde düzelt l rse anlatım bozukluğu g der lm ş olur.

2.2.2.10. Noktalama İşaretlerinin Yanlış Kullanılması


Noktalama şaretler yazılı anlatım ç n son derece öneml d r. Yanlış kullanılmaları anlam bakımından
problemlere yol açar:

“Kız babasına hüzünle baktı.”

“Kız, babasına hüzünle baktı.” Cümlede, b r kızın, babasına hüzünlü b r şek lde bakması fade ed lmek
stenmekted r ve v rgül kullanılmaması durumunda cümlede b r anlam bel rs zl ğ oluşmaktadır.

“Uzun açıklamalarıyla gündem rahatlattı.”

“Uzun, açıklamalarıyla gündem rahatlattı.” Cümlede soyadı Uzun olan b r yetk l n n yaptığı açıklamalar
kasted lmekted r. İlk hal yle cümle oldukça farklı b r manaya gelmekted r.

2.2.2.11. İyelik Ekinin Gereksiz Kullanımı


Cümlede yel k ek n n gereks z kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur:

“Karda yürümes n çok sever m.” Cümlede iyelik eki gereks z kullanılmaktadır. Cümledek anlatım bozukluğu
“Karda yürümey çok sever m.” sekl nde düzelt leb l r.
https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 34/294
01.03.2021 Türk D l II

“Usta, ‘Bana oradan b r s n çağırın!’ d ye seslend .” Cümledek “birisini” sözcüğündek yel k ek gereks z
kullanılmaktadır. İyel k ek kaldırılarak “birini” şekl nde kullanmak cümledek anlatım bozukluğunu
g derecekt r: “Usta, ‘Bana oradan b r n çağırın!’ d ye seslend .”

Mastar ek -ma/-me’n n yel k ek almış hal -ması/-mesi bazen dey mleşerek kalıplaşır. Bu durumda anlatım
bozukluğu olarak kabul ed lmemes gerek r:

“Bekç , oturmasını kalkmasını b lmeyen b r olduğundan mahallede çok da sev lmezd .” Cümledek
“oturmasını” ve “kalkmasını” kel meler ndek iyelik ekin n gereks z kullanıldığı söylenemez. Çünkü bu
kel meler “oturmasını kalkmasını bilmek” şekl nde kalıplaşmış b r dey md r.

“B z bu oyunu bozmasını da b l r z!” Örnektek kullanım da “oyunu bozmasını bilmek” şekl nde kalıplaşmış
olduğundan anlatım bozukluğu olarak adlandırılmamalıdır.

Uygulamalar

Anlatım bozuklukları le lg l nternetten hızlı b r araştırma yapınız.

Gazete yazılarından b rkaç tane anlatım bozukluğu tesp t ederek nasıl düzelt leb leceğ hakkında
yorum yapınız.

Bu konuyu çalıştıktan sonra sık yaptığınız b r anlatım bozukluğunun farkına vardınız mı?

Bu konuyu çalıştıktan sonra tanıdığınız b r n n sık yaptığı b r anlatım bozukluğunun farkına vardınız
mı?

S zce günlük hayatta çok sık karşılaşılan bu anlatım bozukluklarını g dermek ç n ne yapılmalıdır?

Uygulama Soruları

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 35/294


01.03.2021 Türk D l II

Aşağıdak cümlelerde hang tür anlatım bozukluğu olduğunu tesp t ed n z ve cümleler düzelt n z:

1. Adamı sabah sabah erkenden uyandırdık.

2. Sen belk ama yaptıklarını asla unutmayacağım.

3. Çok çalışan şç ler olmasına rağmen nşaat sten ld ğ g b lerlem yordu.

4. Görünen köy kılavuz stemez, her şey ortada!

5. Yen eve gelm şt k k telefon çaldı.

6. K tap okuma ve yürüyüş yapmak onun k en büyük keyf d r.

7. Bu dünya ne sana ne de bana kalmaz.

8. Geçen gün uzun zamandır görmed ğ m b r arkadaşıma tesadüfen rastladım.

9. Kapıda b r tıkırtı var muhakkak babam gelm ş olmalı.

Bölüm Özeti

Bu bölümde;

Anlatım bozukluğunun ne olduğunu,

Anlatım bozukluğuna neden olan durumları,

Anlatım bozukluğunun türler n ,

Anlatım bozukluğunun nasıl tesp t ed leceğ n ve

Anlatım bozukluğunun nasıl düzelt leceğ n öğrend k.

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 36/294


01.03.2021 Türk D l II

Ünite Soruları

1. Aşağıdak seçenekler n hang s nde b r anlatım bozukluğu vardır?

A) Sınavlar, muhtemelen ha aya ertelenecek.

B) Şahs sorular sorarak onu bunaltmıştı.

C) Annem n, mutfakta kend kend ne konuştuğu duyuluyordu.

D) Annes n sevmes ne rağmen, sık sık tartışıyordu.

E) Yaz tat l ne çıkmak sted ğ m söyled m.

2. “Dey mler n yanlış kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur.” 

Aşağıdak seçenekler n hang s nde dey m, anlatım bozukluğuna neden olmayacak şek lde doğru
kullanılmıştır?

A) O kadar telaşlıydı k etekler z l çalıyordu.

B) Göze batmak ç n çok çabalıyordu.

C) Söyled kler me b raz kulak kabartın!

D) Ağzına gelen söylüyordu, çok kızmıştı.

E) B z mutlu etmek ç n el nden gelen ardına koymaz.

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 37/294


01.03.2021 Türk D l II

3. Aşağıdak seçenekler n hang s nde özne-yüklem uyumsuzluğundan kaynaklanan b r anlatım


bozukluğu vardır?

A) Düğüne, sen ve baban b rl kte geleb l rs n z.

B) Ben, kardeş m ve dayım h ç anlaşamayız.

C) Hep b rl kte güzel günler göreceğ z.

D) Kış gel nce kayıklar kızağa çek l r.

E) Odunlar şöm nen n üstüne d z ld ler.

4. Aşağıdak seçenekler n hang s nde dolaylı tümleç eks kl ğ nden kaynaklanan b r anlatım
bozukluğu vardır?

A) De er d kkatle ncel yor, b rşeyler yazıyordu.

B) Sınavdan düşük almak onu rahatsız etm şt .

C) Okula g derken serv s kullanmaya özen göster yordu.

D) Köylüler, onun duygusuz b r olduğunu düşünüyordu.

E) Yen çıkan k tabını mzalamak ç n buraya gel yor. 

5. Aşağıdak seçenekler n hang s nde çatı uyumsuzluğu’ndan kaynaklanan b r anlatım


bozukluğu vardır?

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 38/294


01.03.2021 Türk D l II

A) Her şey konuşulup tatlıya bağlanıldı.

B) Konuklar tek tek aranıp haberdar ed ld .

C) An den kapıyı açıp çer g rd .

D) Önce etraflıca düşünüldü sonra yapıldı.

E) Çok çalışıp bu güne kadar gel nd .

6. “Bundan böyle artık tek başınasın!” cümles ndek anlatım bozukluğu aşağıdak şlemlerden
hang s gerçekleşt r l rse düzel r?

A) Sondak ünlem şaret kaldırılırsa

B) “Tek başınasın” yer ne “kend başınasın” get r l rse

C) “Artık” sözcüğü cümleden çıkarılırsa

D) “Artık” sözcüğü en başa alınırsa

E) “Böyle” sözcüğünden sonra b r v rgül konulursa 

7. “Cümlede, gereks z kel me kullanımı anlatım bozukluğuna neden olur.” 

Aşağıdak seçeneklerden hang s nde bu tanıma uyan b r anlatım bozukluğu vardır?

A) Başkanlık, gerekl şlemler başlattı.

B) B raz st rahat ederse y leşecek.

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 39/294


01.03.2021 Türk D l II

C) Tükenmez kalemle yazmak sınav kurallarına aykırıdır.

D) Annnem bu konuda çok hassastı, kılı kırk yarardı.

E) El nde, mav kaplı b r de er tutuyordu. 

8. “Cümlede, b rb r le çel şen sözcükler n b r arada kullanılması anlatım bozukluğuna sebep


olur.” açıklamasındak anlatım bozukluğunun b r örneğ aşağıdak seçeneklerden hang s nde
vardır?

A) Onunla kes nl kle b r ha a sonu tanışmış olab l r z.

B) Bu, onunla lk tartışmamız değ l.

C) Ben unutmayacağını zanned yorum.

D) Onunla yaklaşık k yıl kadar önce karşılaştık.

E) Ona bu konuda hak vermem gerekt ğ n b l yorum.

9. “Anlatım sırasında yapılan mantık hataları anlatım bozukluğuna neden olur.” Aşağıdak
seçenekler n hang s nde bunun b r örneğ bulunmaktadır?

A) B ze uzun zamandır selam vermeyen amcam ş md b z sık sık z yaret ed yordu.

B) Görecel konularda tartışmak genell kle sonuçsuz b r uğraştır.

C) Aklımdan geçenler göreb lsen şaşırırdın!

D) Çok uzaklardan geld ğ n vurgulu b r şek lde fade ed yordu.

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 40/294


01.03.2021 Türk D l II

E) L sey b t rmek şöyle dursun ün vers tey b le kazanamadı.

10. “Dey mler ve atasözler kalıplaşmış fadelerd r. Sözcükler n yerler değ şt r lemez, yerler ne
başka sözcükler kullanılamaz.” Aşağıdak seçenekler n hang s nde bu kurala uyulmamasından
kaynaklanan b r anlatım bozukluğu vardır?

A) İç geç rerek “El el n eşeğ n şarkı çağırarak ararmış.” d ye mırıldandı.

B) Ben sürekl “B r el n nes var k el n ses var.” d yerek kaz ed yordu.

C) Kardeş ne, “El ne koluna hak m ol!” d ye bağırdı.

D) Memleket n “Ormanların göz alab ld ğ nce uzandığı yer.” d yerek tanıttı.

E) Kend ne çok güven yor “El m sallasam ell s !” d yordu. 

CEVAP ANAHTARI

1. d 2. d 3. e 4. a 5. e 6. c 7. d 8. a 9. e 10. a

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/turk_d l _2/1/ ndex.html 41/294


İçindekiler
🙢 Paragraf
🙢
🙢 Anlatım Birimi Olarak Paragraf
🙢 Paragraf-Cümle İlişkisi
🙢 Paragrafta Yapı
🙢 Paragrafın Konusu
🙢 Paragrafta Başlık
🙢 Paragrafta Ana Düşünce
🙢 Paragrafta Yardımcı Düşünceler
🙢 Paragraf Çeşitleri

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 1


PARAGRAF
🙢
🙢 Bir ana düşünce etrafında birleşen cümleler topluluğuna
paragraf denir.
🙢 Bir temel cümle çerçevesinde yardımcı cümlelerden
oluşur.
🙢 Paragrafı oluşturan cümleler birbirleriyle bağlantılıdır; bu
bağlantı paragrafta anlam bütünlüğünü oluşturur. Her
paragraf, geniş bir metnin parçası olmakla birlikte kendi
içinde bir bütündür.
NOT: Sözcük bir kavramı, cümle bir yargıyı, paragraf ise bir
düşünceyi anlatmada kullanılan birimdir.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 2


ANLATIM BİRİMİ
OLARAK
🙢 Uzun bir yazı çeşitli bölümlerden oluşur. Her
P ARAGRAF
🙢
bölümün de kendi içinde bazı odak noktaları vardır.
İşte paragraflar bu odak noktalarını birbirinden
ayıran anlamsal yapılardır.
🙢 Yazının paragraflara bölünmesi hem okunmasını hem
anlaşılmasını kolaylaştırmakla birlikte anlam
netliğinin de oluşmasını sağlar.Paragraflar
vasıtasıyla düşünceler belirli bir düzen içinde
kümelenir.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 3


PARAGRAF - CÜMLE
İLİŞKİSİ
🙢
🙢 Paragrafın içinde yer alan bütün cümleler, paragrafın
konu ve anlam bütünlüğüne uygun olmalı, aykırı
cümleler bulunmamalıdır. Cümleler aynı konuyu
çeşitli yönleriyle ortaya koymalıdır, farklı açılardan
desteklemelidir.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 4


PARAGRAF - CÜMLE
İLİŞ KİSİ
🙢
🙢 Paragrafı oluşturan cümlelerin yalnızca anlam
bütünlüğü içinde olması da yeterli değildir. Yapı
bakımından da cümleler birbiriyle bağlantı olmalı.
Kullanılan bağlaç, edat, zamir ya da kelime grupları
paragrafın bir düzen içinde devamını sağlamalıdır.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 5


PARAGRAFTA YAPI
🙢
🙢 Bir düşüncenin paragraf düzeni içinde ortaya konabilmesi
noktasında paragrafın planı büyük bir önem teşkil
etmektedir. Gerek sözlü gerekse yazılı anlatım sürecinde
meramın muhataba doğru bir şekilde iletilmesi ifadenin
doğru bir kurguya sokulmasına bağlıdır.
🙢 Bir paragrafın planı da sözlü ve yazılı anlatım planlarından
farklı değildir. Kompozisyonda nasıl giriş, gelişme ve
sonuç bölümleri varsa, bir paragrafta da bu düzeni
uygulamak ve takip etmek mümkündür.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 6


PARAGRAFTA YAPI
🙢
GİRİŞ
🙢 Paragrafın ilk cümlesi, paragrafta neyin anlatılacağı, hangi
konu üzerinde durulacağını ifade eden giriş bölümüdür.

🙢 Giriş cümlesi kendisinden önceki cümlenin açıklayıcısı veya


sonucu olduğu izlenimini uyandırmaz. Yeni ve bağımsız bir
cümledir. Bu sebeple giriş cümlesinde “ama, çünkü, oysa,
ancak” gibi bağlaçlar bulunmaz.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 7


PARAGRAFTA YAPI
🙢
🙢 Giriş cümlesi bazen paragrafın ana düşüncesini
içerebilir. Tümdengelim yani genelden özele giden
paragraf kuruluşlarında önce savunulacak esas görüş
verilir, devamında ise bu görüş açıklanır ve
örneklenir. Bu sebeple giriş cümlesi de ana
düşünceyi içerir.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 8


PARAGRAFTA YAPI
🙢
🙢 Paragrafta yer alan diğer cümleler anlam ve kapsam
bakımından giriş cümlesine bağlıdır.

🙢 Bu bölümde ayrıntılara girmeden konu tanıtılır.


Örneklere yer verilmez.
🙢 Giriş cümlesinde kendisinden önce bir cümle daha
olduğunu düşündürecek bazı zamir, sıfat ya da
edatlar bulunmaz.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 9


PARAGRAFTA YAPI
🙢
Paragrafın giriş cümlesi için çeşitli yollara başvurulabilir:

🙢 Paragrafta işlenecek konu ile ilgili bir atasözü veya özdeyişle


giriş yapılabilir.
Örnek: Sakla samanı, gelir zamanı, derdi annem. Başıma gelen son
olayda bu sözün ne kadar doğru olduğu anladım.

🙢 Paragraf bir betimleme ve öyküleme cümlesiyle başlayabilir.

Örnek: Gözlerinden ışık şaçan, neşeli bir genç kız vardı kapıda.
8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 10
PARAGRAFTA YAPI
🙢
🙢 Karşılaştırmalardan yararlanılabilir.
Örnek: Bir paragrafın giriş cümlesini yazmak, denize bir taş
atmak gibidir.

🙢 Soru sorarak başlamak, yazım ve ifade tekniklerinde dikkat


çekici olması sebebiyle özellikle tercih edilir.
Örnek:
🙢 Paragraf bir tanım cümlesiyle başlayabilir.
Örnek: Terör örgütleri, ulusal ve uluslararası düzeyde kaosu
hedefleyen yapılanmalardır.
8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 16
PARAGRAFTA YAPI
🙢
GELİŞME
🙢 Giriş bölümünde ortaya atılıp çerçevesi çizilen konunun
ayrıntılarıyla ele alındığı bölüm, gelişme bölümüdür.

🙢 Paragrafın ilk ve son cümlesi yani giriş ve sonuç bölümleri


dışında kalan kısım gelişme bölümünü oluşturur.

🙢 Paragrafta işlenecek konu detayları, örnekleri,


karşılaştırmaları, ispatları ile bu bölümde açıklanıp tartışılır.
8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 12
PARAGRAFTA YAPI
🙢
🙢 Ana düşüncenin yardımcı düşünceler vasıtasıyla
geliştirildiği bölümdür.
🙢 Düşünceyi geliştirme yollarından olan örnekleme,
tanık gösterme, karşılaştırmaya bu bölümde
başvurulur. Böylelikle açıklama paragrafıysa
konunun anlaşılması; tartışma paragrafıysa tezin
inandırıcı olması sağlanır.
8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 13
PARAGRAFTA YAPI
🙢
🙢
Gelişme bölümündeki cümleler, giriş cümlesini anlam
bakımından takip etmelidir. Bu cümleler arasında bir
kopukluk olması düşünce akışının da bozulmasına sebep
olur.

🙢 Paragrafın düşünce akışının dışına çıkan cümle başka bir


paragrafa geçildiğine işaret edebilir. Çünkü daha önce de
belirtildiği gibi paragrafta anlam bütünlüğü esastır.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 14


PARAGRAFTA YAPI
🙢 SONUÇ
🙢 Paragraf boyunca ayrıntılarıyla işlenen konunun sonuca
bağlandığı bölümdür ve paragrafın akışı itibariyle son cümleyi
teşkil eder.
🙢 Sonuç cümlesi, son söz olması itibariyle konuyla ilgili
söylenenlerin kısaca derlenip özetlendiği ve bir sonuca
bağlandığı bir cümle olmalıdır. Bu nedenle sonuç cümlesinin
genellikle “İşte, özetle, sonuç olarak, demek oluyor ki, kısaca,
yani, sözün özü" gibi ifadelerle başladığı görülür.
8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 15
PARAGRAFTA YAPI
🙢
🙢 Sonuç cümlesi paragrafta sıralanan düşünceleri belli
bir
yargıya bağlar.
🙢 Bu cümle kendinden önceki cümleye dil ve anlam akışı
yönünden bağlı bir cümledir.

🙢 Bazı paragraflarda sonuç cümlesi ana düşünceyi içerebilir.


Tümevarım yani özelden genele bir düşünce akışıyla yazılmış
paragraflarda sonuç cümlesi ana düşüncenin verildiği
cümledir.
8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 16
PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢 ele alan paragraf, okura bir
🙢 Bir düşünce, duygu veya konuyu
mesaj aktarmak amacıyla yazılır.
🙢 Her paragrafın ele aldığı konuya ve vermek istediği mesaja göre
anlatım tarzı farklılaşır. Bir duygu ya da düşünceyi açıklayan bir
paragrafla olayı anlatan paragraflar farklı anlatım yolları ile
yazılırlar. Yine bir karşılaştırmanın söz konusu olduğu paragraf
ile bir gözlemin sunulduğu paragraf birbirinden farklı
anlatımlara sahiptir.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 17


PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢 Olay paragrafı
🙢
🙢 Betimleme paragrafı
🙢 Tahlil (çözümleme) paragrafı
🙢 Düşünce paragrafı
🙢 Açıklama paragrafı
🙢 Tartışma paragrafı
🙢 Düşsel (Fantastik) paragraf
🙢 Mizahi paragraf

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 18


PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢
OLAY PARAGRAFI

🙢 Yaşanmış ya da tasarlanmış bir olayın bir sıra takip


edilerek anlatıldığı paragraflardır.
🙢 Bu paragraflarda anlatım bir olay çerçevesinde
şekillenirken olayın geçtiği mekan, zaman ve olaya
dahil olan kişi/kişiler bilgisi verilerek anlatılır.
🙢 Olayla doğrudan ilgili olan birinci kişi, bunun
yanında ikinci ve üçüncü kişiler bulunur.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 19


PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢
🙢 Olay, onunla ilgili bir kahramanın ağzından
anlatılabileceği gibi gözlemci veya ilahi bakış açısıyla
da verilebilir.
🙢 Olay anlatıldığı için hareketlilik söz konusudur. Bir
aşamadan başka bir aşamaya, bir durumdan başka
bir duruma geçilir.
🙢 Roman, öykü, destan ve tiyatro başta olmak üzere
tarih, anı, gezi türlerinde olay paragrafları kullanılır.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 20


PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢
BETİMLEME PARAGRAFI

🙢 Betimleme, bir kişinin, mekanın, canlı veya cansız bir


varlığın zihinde tasavvur edilmesini sağlamak
maksadıyla anlatılmasıdır.
🙢 Tasvir etme hem fiziksel durumun hem de ruhsal
durumun anlatımını kapsayabilir.
🙢 Kelimelerle resim çizme uğraşı olarak da ifade
edilebilir. Bu tür bir anlatımda somutlaştırma esastır.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 21


PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢
🙢 İki tür betimleme vardır:
İzlenimsel (Sanatsal) Betimleme: Betimleme yapmadaki amacın sanatsal
ifade ve etkileyicilik olduğu tasvirlerdir.

🙢 Yazar bu betimlemelerde okurda etkileyici bir izlenim oluşturmaya ve


onun duygularını harekete geçirmeye çalışır.
🙢 Öznel bir bakış açısı vardır.
🙢 Mecaz üretme yollarına başvurarak sanatsal bir betimleme yapılır.
🙢 Bu betimleme çeşidi daha çok sanatsal yaratımlar olan öykü ve roman
türlerinde kullanılır.
8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 22
PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢
Açıklayıcı Betimleme: Etkileyicilikten ziyade bilgi verme
amacı güdüldüğü durumlarda açıklayıcı betimlemeye
başvurulur.

🙢 Amaç estetik değil, okurun aydınlatılmasıdır.


🙢 Nesnel bir anlatım hakimdir. Yazar kişisel bakış açısını,
duygularını betimlediği varlık üstüne yansıtmaz.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 23


PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢 ÇÖZÜMLEME (TAHLİL) PARAGRAFI

🙢 Bir konunun, olayın, düşüncenin incelenerek çözümlemesinin


yapıldığı paragraflardır.
🙢 Genellikle roman ve öykülerde kullanılan bir paragraf türüdür.
🙢 Tahlil paragraflarında kahramanların olaylarla ilgili görüşlerine,
konuşmalarına yer verilir. Görünüşünden, tavır ve
davranışlarından bahsedilir. Olay aracılığıyla kahramanın
psikolojik durumu dile getirilir, olay ile psikolojik durum
arasında ilgi kurulur.
🙢 Tahlil paragraflarında betimlemelerden sıkça yararlanılır.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 24


PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢
DÜŞÜNCE PARAGRAFI

🙢 Bir düşünceyi ortaya koyan, kanıtlarla destekleyen


paragraflardır.
🙢 Düşünceyi inandırıcı, etkili ve mantıklı kılmak için
argümanlar ileri sürülür.
🙢 Bu tür paragraflarda ele alınacak düşüncenin ortaya
konmasının ardından onu etkili, mantıklı ve
inandırıcı kılacak argümanlara yer verilir.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 25


PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢
🙢 Düşünce ortaya konurken tanımlama, örnekleme,
karşılaştırma, tanık gösterme yollarına başvurulur.
Gerektiğinde düşüncenin kanıtlanması yoluna
gidilir.
🙢 İkna etme ve açıklama esasına dayalı olarak
kurulduğu için nesnel bir anlatım kullanılır.
🙢 Genel olarak makale, eleştiri, fıkra gibi bilimsel yazı
türleri düşünce paragraflarından oluşur.

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 26


PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢
AÇIKLAMA PARAGRAFI

🙢 Bir konunun açıklığa kavuşması, aydınlatılması amacıyla


yapılan anlatımların yer aldığı paragraflardır.
🙢 Amaç okura bilgi vermektir.
🙢 Açıklama paragraflarında dil, göndergesel işleviyle
kullanılır.
🙢 Nesnel bir anlatımla ve kelimelerin gerçek
anlamları işaret edilerek yazılır.
🙢 Ansiklopedi maddeleri, ders kitapları, akademik
8. HAFTA
çalışmalar genellikle açıklama paragraflarıyla yazılır.
TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 27
PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢 TARTIŞMA PARAGRAFI

🙢 Üzerinde farklı görüş ve iddiaların olduğu bir konuda bir


düşünce öne sürmek ve savunmak veya daha önce öne
sürülmüş bir görüşü desteklemek ya da çürütmek amacıyla
hazırlanan paragraflara tartışma paragrafı denir.
🙢 Yazarın amacı okura kendi görüşlerini benimsetmek, okuru
ikna etmektir.
🙢 Tartışma paragraflarında düşünceler, tanık gösterme,
karşılaştırma, örnekleme gibi yollarla inandırıcı kılınmaya
çalışılır.
🙢 Karşıt görüşlerin tartışılmasından oluştuğu için “ama,
fakat,
ancak” gibi bağlaçlarla birbirine bağlanan cümleler
8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 28
PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢 DÜŞSEL (FANTASTİK) PARAGRAF

🙢 Hayalgücü unsurlarının yer bulduğu paragraflara düşsel paragraf


denir.

🙢 Düşsel paragrafların merkezinde bir olay anlatılır.


🙢 Gerçek dışı ögelere verilir, bu sebeple olay, belirsiz bir zaman içinde
geçer.

🙢 Kahramanların başından geçenler, genellikle olağanüstü olaylardır.


🙢 Bu tür paragraflarda okurun düş gücünü harekete geçirme amaçlanır.
8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 29
PARAGRAF ÇEŞİTLERİ
🙢 MİZAHİ PARAGRAF

🙢 Güldürü unsurunun yer aldığı paragraflardır.

🙢 Mizahi anlatımda amaç, okuru güldürerek eğlendirmektir.

🙢 Genellikle güldürü ve iğneleme vasıtasıyla okura bir mesaj iletilmeye


çalışılır.

🙢 Bir olayı anlatmak amacıyla, dil sanatsal işleviyle kullanılır.

🙢 Roman, öykü, şiir, deneme ve tiyatro türlerindeki mizahi


anlatımın
özelliklerinden yararlanılabilir.

🙢HAFTA
8. Amaç okuru güldürerek eğlendirmek veDİLİ
TÜR 101 TÜRK düşündürmektir.
1 30
Anahtar Kavramlar
🙢
🙢 Tanımlama
🙢 Karşılaştırma
🙢 Örneklendirme
🙢 Tanık Gösterme
🙢 Benzetme
🙢 İstatistikleri Kullanma
🙢 Açıklayıcı, betimleyici, öyküleyici, tartışmacı anlatım
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 31
DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
🙢
YOLLARI
🙢 Bir paragrafta belli bir konuyu ele alıp anlatarak
onun somut ve anlaşılır olmasını sağlamak amacıyla
bazı tekniklerden yararlanır. Bu tekniklere
düşünceyi geliştirme yolları denir.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 32


DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
🙢 Tanımlama
🙢
YOLLARI
🙢 Karşılaştırma

🙢 Örneklendirme

🙢 Tanık Gösterme

🙢 Benzetme

🙢 İstatistikleri Kullanma
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 33
DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
TANIMLAMA 🙢
🙢YOLLARI
Tanımlama, bir varlık, nesne ya da kavramın ayırıcı
özelliklerini belirterek ne olduğunu, ne anlama geldiğini
belirtmektir.
🙢 Bir yazıda bilimsel (nesnel) bir tanıma yer verilmesi de
hem konunun daha iyi anlaşılmasına hem de inandırıcılık
kazanmasına yardımcı olur.
🙢 Paragrafta ele alınan konunun özelliğine göre tanımlar,
öznel ya da nesnel biçimde olabilir.
🙢 Tanımlama; açıklama, düşünce ve tartışma paragrafları
başta olmak üzere tüm paragraf çeşitlerinde kullanılabilir.
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 34
DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
🙢 Üzerinde yazı yazılan konunun 🙢bazı anahtar kavramları
YOLLARI
tanımlarla belirginleştirilir.

🙢 ".......... nedir? ………….. kimdir?" sorularına cevap veren


anlatımdır.

Örnek:

🙢 Şiir, insanınyüreğinde kopan fırtınaların ahenkli bir


biçimde söze dökülmüş şeklidir.
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 35
DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
🙢
YOLLARI KARŞILAŞTIRMA
🙢 Birbiriyle ilişkili iki varlığın, kavramın ya da
düşüncenin ortak olan ve olmayan yönleri üzerinden
bir değerlendirme yapılmasıdır.
🙢 Karşılaştırma yalnızca farklı yönleri, karşıtlıkları
belirlemek amacıyla yapılmaz. Benzer özellikleri
göstermek için de karşılaştırma yapılabilir.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 36


DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
🙢 pek, en, çok” gibi
🙢 Karşılaştırma yapılırken “daha,
YOLLARI
derecelendirme belirteçlerinden ya da “bunun yanında,
halbuki, oysa, ise, ne var ki” gibi bağlama gruplarından
sıkça yararlanılır.
🙢 Amaç nesne, kişi veya kavramın başka nesne, kişi ve
kavramlardan farklı yönlerini ortaya koyarak veya
bunlarla olan benzerliklerini tespit ederek niteliğinin daha
iyi anlaşılmasını sağlamaktır.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 37


DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
🙢 olgular arasında bir
🙢 Karşılaştırmada, karşılaştırılan
YOLLARI
derecelendirme söz konusudur. Bir kavram diğerinden
üstün, aşağı ya da diğeriyle aynı seviyede olması
yönünden başka bir kavramla karşılaştırılır.

Örnek:
Konuşma ile yazma farklıdır. Konuşma geçicidir, yazma
kalıcı. Konuşma anlıktır, yazma sonsuz. Yazıya geçirilen her
şey olduğu gibi korunur. Konuşma ise saman alevi
gibi söylendiği anda yitip gider.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 38


DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
🙢
ÖRNEKLENDİRME
YOLLARI
🙢 Bir duygu ve düşünceyi daha anlaşılır hale getirmek,
daha somut ve belirgin kılmak için başvurulan
düşünceyi geliştirme yoludur.
🙢 Yerinde kullanılan bir örnek konunun gözle görülür
hale gelmesini sağlar.
🙢 "sözgelimi, diyelim ki, mesela, örneğin, bunu bir
örnekle açıklamak gerekirse" gibi ifadeler
örneklendirmeye geçildiğini gösterir.
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 39
DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
🙢
🙢YOLLARI
Örnekleme, düşünceyi somutlaştırır.
🙢 Verilen örneğin okur tarafından bilinen,
çağrışım yaptırıcı bir nitelik taşıması gerekir.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 40


DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
Örnek: 🙢
YOLLARI
Ölüm olgusu ve ölüm korkusu bütün insanlarda
önemli bir yer tutar. Buna rağmen tartışılmaz, gündeme
getirilmez, onunla ilgili fırtına yüreğinizde esip durur.
Ancak toplumun bireylerinin geneline yakınının örtbas
ettiği bu korku sanatçıların elinde ölümsüz dizelere
dökülmüş, birçok şair bunu dile getirmiştir. Necip
Fazıl, Cahit Sıtkı, Yahya Kemal, Abdülhak Hamit, Ziya
Osman Saba dizelerinde ölümün abidesini
dikmişlerdir.
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 41
DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
🙢
TANIK GÖSTERME
YOLLARI
🙢 Yazarın bir paragrafta kendisiyle aynı görüşte olan,
tanınmış bir kişinin sözlerine başvurmasıyla oluşan
düşünceyi geliştirme yoludur.
🙢 Amaç öne sürülen düşüncelerin geçerli ve inandırıcı hale
getirmektir.
🙢 Bu sebeple alanında uzmanlaşmış, sözüne güvenilen
birinin cümlelerine atıf yapılır.
🙢 Bu sözler, doğrudan alıntı yapılacaksa söyleyen kişinin
adıyla birlikte tırnak içinde alınarak verilir. Dolaylı
anlatımda ise tırnak işaretine gerek kalmaz.
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 42
DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
🙢
YOLLARI
🙢 Kişinin sadece ismini yazıda kullanmak, tanık
gösterme için yeterli değildir. Bu, örneklendirme
olur. Tanık göstermede önemli olan, kişinin sözünü
destekleyici olarak kullanmaktır.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 43


DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
Örnek: 🙢
YOLLARI
İnsanoğlunun başarısında, korkularını açık yüreklilikle
tartışabilmesinin büyük bir payı vardır. Korkularımızı,
ancak açık yüreklice tartışarak yenebiliriz. Bu korkular
aslında çok basit nedenlere dayanır. Onları enine boyuna ele
aldığınızda bu basitliği anlayacak ve yaşamınız olumlu
yönde değişecektir. Bir psikoloji profesörü: "Korkularını
tartışabilecek cesarette olanlar, yaşamın dizginini eline
geçirmiş demektir." diyor. Tartışılmayan hiçbir gerçek yerli
yerine oturmuş değildir zaten.
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 44
DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRME YOLLARI
🙢
BENZETME

🙢 Herhangi bir varlığın ya da kavramın niteliğini anlatmak


amacıyla aynı özelliği taşıyan başka bir varlığı örnek
göstermeye benzetme denir.
🙢 Benzetmede nitelik yönünden daha zayıf olan kavram,
daha güçlü bir varlık veya kavrama eş gösterilir.
🙢 Bu yolla anlatılmak iistenen valık veya kavram okur
gözünde somut hale gelip netlik kazanırken anlatım da
etkileyici hale gelir.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 45


DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
Örnek: 🙢
YOLLARI
İlkokul üçte öğretmenimdi. Yeniydim, okul değiştirmiştim.
Elimden tuttu, sınıfa götürdü. Öğrencilere tanıttı beni. Saçları
kısaydı ve yüzü beyaz bir zambağı hatırlatıyordu.

Örnek:
Yalnızca onda birini görebildiğimiz buzdağına oldukça yaklaştık.
Ancak görsel ihtişam işin sadece bir yanı. Buzdağları büyük
gürlemelerden yumuşak iç çekişlere ve mutlak sessizliğe kadar
olağanüstü ses olayları yaratan bir orkestrayı andırıyor. Buz
parçaları bir buzdağını iteklemeye başladığında ya da buzdağı
hareket edip de kendi yüzeyini parçaladığında binlerce avizenin
paramparça oluşunu çağrıştırıyor.
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 46
DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRM E
🙢 (SAYISAL
İSTATİSTİKLERİ KULLANMA
YOLLARI
VERİLERDEN YARARLANMA )
🙢 Bir konu hakkında bilgi verirken o konu ile ilgili
yapılan araştırmalardan çıkarılan sayısal verilerin
aktarılmasıdır.
🙢 Daha çok bilimsel yazılarda kullanılır.
🙢 Konuyla ilgili sayısal verilerin kullanılması
inandırıcılığının artmasını sağlar.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 47


ANLATIM TÜRLERİ
🙢 AÇIKLAYICI ANLATIM
🙢 Doğrudan bilgi vermeye yönelik olan anlatım biçimidir.
🙢 Bu anlatım türünde “ne, neden, niçin, nasıl” gibi sorulara
cevap verilir.
🙢 Açıklayıcı anlatımın benimsendiği paragraflarda
tanımlama, karşılaştırma, alıntı yapma, örnekleme gibi
açıklama yöntemlerine başvurulur.
🙢 Bilimsel yazılarda, düşünce yönü ağır basan fıkra,
makale, inceleme, eleştiri, deneme gibi türlerde kullanılır.
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 48
ANLATIM TÜRLERİ
🙢
🙢 Düşünce ve duygular kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir.
🙢 Nesnel bir tutum sergilenir. Duygulara yer verilmez.
🙢 Dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır.
🙢 Gereksiz söz tekrarı yapılmaz.
🙢 Söz sanatlarına, kelimelerin mecaz anlamı yer verilmez. Dil
ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür.
🙢 Soyutlamalardan, kişisellikten kaçınır.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 49


ANLATIM TÜRLERİ
Örnek:
🙢
Fatih dönemi, düşünür ve ilim adamı bakımından önceki
dönemlere göre bir yükselişe tanıklık eder. Bunda bir yönetici
olarak Fatih’in çok büyük katkısı vardır. Şöyle ki ülkesine yetişmiş
eleman getirtmesi, yabancı kültürlerden yararlanması, Sahn-ı
Seman medreselerini açtırması, ilim eserlerinin yazımını teşvik
etmesi ve münazaralar tertiplemesi, dönemindeki düşünce
hayatının gelişmesini olumlu yönde etkilemiştir. Bilim, felsefe,
kelam ve tasavvuf alanlarında yetişen elemanlar ve eserleri
incelendiğinde, onların mensup oldukları geleneğe bağlı olarak
belli ölçüde bir üretimde bulundukları söylenebilir. Bilimsel
üretim, daha çok tıp ve matematik bilimlerinde gözlenirken kelam
ve tasavvuf alanında da gözle görülür bir canlılık vardır.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 50


ANLATIM TÜRLERİ
🙢
TARTIŞMACI ANLATIM

🙢 Yazarın desteklemediği bir düşüncenin yanlışlığını ortaya


koymak kendi düşüncesinin doğruluğunu kanıtlamak
amacıyla kullandığı anlatım biçimidir.
🙢 Yazar bunun için karşı olduğu ama belli bir kesimin
savunduğu görüşü ortaya koyar. Ardından da bu düşüncenin
eksik ve kusurlu yönlerini ortaya koyar ve sonrasında kendi
düşüncesini açıklar.
🙢 Dil göndergesel işlevde kullanılır.
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 51
ANLATIM TÜRLERİ
🙢
🙢 Düşünce ve duygular kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir.

🙢 Dil ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür. Gereksiz

ifadelere yer verilmez.


🙢 Bu tekniği kullanan yazarın amacı, okuyucunun herhangi bir

konudaki fikrini değiştirmektir.

🙢 Yazar değişik yöntemler kullanır, deliller getirir, ispatlar yapar

ve parçanın sonunda kendi görüşünü haklı çıkarır.


9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 52
ANLATIM TÜRLERİ
🙢
🙢
Yazar, düşüncelerini sanki karşısında okuyucu
varmış da onunla konuşuyormuş gibi ele alır.
🙢 Bu teknikle yazılmış parçalarda genellikle karşılıklı
konuşma havası vardır. "Bence, bana göre, kanımca,
bana öyle geliyor ki" gibi öznel yargı bildiren sözler
dikkati çeker.

🙢 Eleştirici bir bakış açısıyla yazılırlar.


9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 53
ANLATIM TÜRLERİ
🙢
Örnek:
Sende anlaşılmaz bir saplantı var. Bir şair, yapıtında
kendini sergilerse, iç dünyası, çevresi, ilişkileriyle
kendini şiirine koyarsa, biçimsel kaygılarını geriye iter
diye düşünüyorsun. Bu çok yanlış. Tersine şairin
biçimsel kaygıları dengelenir, gereksiz oyunlara sapıp
yozlaşması önlenir.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 54


ANLATIM TÜRLERİ
🙢 ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM
🙢 Tasarlanmış veya yaşanmış bir olay anlatımının olduğu
paragraflardır.
🙢 Anlatılan olay, yer ve zaman bilgisi verilerek anlatılır.
🙢 Daha çok geçmiş zamanlı bir anlatım kullanılır.
🙢 Amaç, olayı okuyucunun gözünde canlandırmaktır.
🙢 Olaylar oluş sırasına göre birbirine bağlanarak anlatılır.
🙢 Hikâye, roman, anı, söyleşi, tiyatro gibi metin türlerinde
kullanılır.
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 55
ANLATIM TÜRLERİ
🙢
Örnek:
Tilki, yol başında durmuş etrafı gözetliyor muş.
Karşıdan yaman bir kurtla bir çoban köpeğinin güle
oynaya geldiklerini görmüş. Yanlarına gidip
dostluklarının gerekçesini sormuş. Köpek: "Dün bu
kurt bizim sürüye saldırdı. Birkaç koyunu boğazladı.
Arkasından koştum; ama yetişemedim. Çoban da beni
evire çevire dövdü. Ben de gidip eski düşmanımla dost
oldum... Dostluğumuzun gerekçesi çobandır." demiş.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 56


ANLATIM TÜRLERİ
🙢 BETİMLEYİCİ ANLATIM

🙢 Varlıkların okuyucunun gözünde, zihninde canlanacak şekilde ayırt


edici nitelikleriyle resim çizer gibi anlatılmasına betimleyici anlatım
(tasvir etme) denir.

🙢 Betimlemede gözlem esastır.


🙢 Roman, hikâye, tiyatro, gezi yazısı, şiir gibi türlerde kullanılır.
🙢 Betimleyici anlatımda okuyucunun çeşitli duyularına seslenilerek
anlatılan varlıkla ilgili izlenim kazanılması amaçlanır.
9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 57
ANLATIM TÜRLERİ
🙢
🙢 Kişinin iç dünyasını anlatan betimlemelere tahlil (ruhsal
portre) denir.

🙢 Kişinin dış görünüşünü anlatan betimlemelere


fiziksel
(simgesel) betimleme denir.

🙢 Betimleme, çoğu zaman öyküleme ile birlikte kullanılır.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 58


ANLATIM TÜRLERİ
🙢
Örnek:
Ortada yeşil örtülü uzun bir masa. Kıyısında tahta
sandalyeler. Karşı duvarda boydan boya dolap.
Dolapta her birini bir öğretmenin kullandığı, küçük
küçük gözler. Kimisi kilitli kimisi kilitsiz. Köşeye yakın,
duvarın dibinde kömür sobası. Yanıp yanmadığı belli
değil. Kapının arkasında kıvrık ağaçtan yapılmış
askılık. Pencere önlerinde yığılı kitaplar, defterler.
Öğrenci ödevleri, haritalar…

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 59


Başvuru Kaynakları
🙢
🙢 Demir, Nurettin– Yılmaz, Emine (2009). Türk Dili
Yazılı ve Sözlü Anlatım, 1. Basım, Ankara: Nobel
Yayın Dağıtım.
🙢 Durmuş, Mustafa (Ed.) (2010). Üniversiteler İçin Türk
Dili El Kitabı, Ankara: Grafiker Yay.
🙢 Eker, Süer (2005). Çağdaş Türk Dili, 3. Basım, Ankara:
Grafiker Yayınları.
🙢 Korkmaz, Zeynep vd. (2007). Türk Dili ve
Kompozisyon. Ankara: Ekin Yay.

9.HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1 60


15.02.2021 Türk D l I

10. ANLAM VE ANLAMBİLİMİ

10.1. Anlam

En gen ş tanımıyla anlam, d lde b rer gösterge n tel ğ yle yer alan, nsanın dünya b lg s ne dayalı b r takım
bel rley c ler bulunan sözcükler n bell b r bağlam ve bell b r konu ç nde lett kler kavram olarak
tanımlanmaktadır (Aksan, 2009: 48.). Sözcüğün anlamı onun d l ç ndek kullanımıdır. B r başka dey şle
anlam, sözcükler n ç nde bulunduğu bağlama ve onun üret ld ğ art alana bağlı olarak oluşmaktadır.

Türkçede y ve fena, kötü, b rb r ne karşıt kavramları yansıtan zıtanlamlı üç sözcüktür. Ama b z d ldek
öğeler esnek kullanab ld ğ m z ç n öyle değ ş k şlevlerle görevlend r yoruz k , k m zaman bu zıtanlamlı
sözcükler aynı anlamı yansıtab l yor:

1. Adamı y dövmüşler,

2. Adamı fena dövmüşler,

3. Adamı kötü dövmüşler

Bu üç örnekte altı ç z l olarak ver len sözcükler n cümleye kattıkların anlamın benzer olduğunu
görmektey z.

Anlam, ek, sözcük, cümle g b d l öğeler n n z h nde uyandırdığı zlen m ve tasarım (Heng rmen, 1999: 26.),
b r sözden, b r davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, manadır.
Sözcüğün söz ç ndek d ğer öğelerle bağlantılı olarak z h nde yarattığı kavramlardan her b r d r (Korkmaz,
1992: 8.). Berke Vardar (1998: 2), Açıklamalı D lb l m Ter mler Sözlüğünde, “anlamı d l ç bağıntıların yanı
sıra bağlam bel rler” demekted r. Anlam, b r sözcüğün ç nde bulunduğu met ndek d ğer öğelerle g rd ğ
etk leş me göre şek llend ğ nden, sözcükler n ç nde bulundukları bağlam kadar anlamları vardır.
Aşağıdak örnekler n sözcüğün bağlam ç nde kullanımına örnekt r.

1.Gözümde dünden ber ağrı var.

2.Çekmecen n gözündek mektubu ver r m s n?

3.Bu davranışın göze hoş gelmed .

4.İk gözüm, sens z yaşayamam.

Altı ç z l sözcükler b rb r nden farklı anlamlarda kullanılsa da heps n sözlükte “göz” maddes ç nde
bulab l r z.

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/turk_d l _1/10/ ndex.html#konu-5 179/281


15.02.2021 Türk D l I

B r sözcüğün anlamı, kullanıldığı kültüre, o sözcüğü kullanan b reyler n b l şsel özgeçm şler ne, en
öneml s de ç nde bulunduğu bağlama göre değ ş kl k göstereb l r. D l oluşturan sözcükler farklı
kuruluşlar ç nde bulunab ld kler g b , değ ş k etkenlerle değ ş k anlamlar kazanab lmekted r (Aksan,
1994: 119). B r sözcüğü ya da cümley bağlamdan ayrı değerlend rmek mümkün değ ld r. Örneğ n, “On
dak ka sonra orada olacağım.” cümles n okuyan b rey bu cümledek tüm sözcükler n anlamını b lmes ne
rağmen, bu mesajı anlamlandıramaz. Çünkü “on dak ka sonra” let y yazanın yazdığı andan sonrak on
dak ka mıdır yoksa alıcının okuduğu andan t baren on dak ka mıdır? Orası se bel rs zd r. Y ne aynı şek lde
“Ona bunu soracağım.” cümles bağlamdan kopuk düşünüldüğünde alıcı ç n b r şey fade etmez. Bu
cümle konu hakkında b lg s olan b r ne danışmak anlamında kullanılab leceğ g b , tehd t anlamı da
taşımaktadır. Konuşma esnasında bu anlamı çıkarmak bağlamı b lmekle mümkün olurken, yazılı
anlatımda se cümlem n sonuna konulacak ünlem şaret bu cümlen n tehd t anlamı çerd ğ n
gösterecekt r.

Benzer şek lde sözcükler n duygu değer vardır. Aksan’dan alınan aşağıdak örnekler bu duygu değer n
güzel b r b ç mde ortaya koymaktadır:

1.Kızla del kanlı lale zamanı buluştular

2.Kızla del kanlı patlıcan zamanı buluştular

1.cümle yer ne k nc cümle söylenecek olsa uyandırdıkları duygular b rb r nden farklı olacak, hatta 2.
cümle gülünç b r olay g b algılanab lecekt r.

10.1.1. Temel Anlam

B r Sözcük söylend ğ nde z hn m zde canlanan lk anlama temel anlam den lmekted r. Temel anlam
sözcüğün doğrudan gösterd ğ değere eş olan anlamdır. D ğer b r dey şle sözcük algılandığında b reyler n
büyük çoğunluğu tarafından akla lk gelen ve dış dünya le doğrudan bağlantı kurulab len anlamdır.
Örneğ n “kırmızı” sözcüğü dış dünyada kan reng n , “sandalye” sözcüğü kolları - arkalığı olan ve
nsanların rahatlıkla oturab leceğ b r mob lya türünü bet mler. Bu bet mled ğ anlamlar sözcüğün temel
anlamını oluşturur. L teratürde asıl anlam, düz anlam, gerçek anlam g b adlandırmalar da bu kavram ç n
kullanılmaktadır.

1. Çocuk el n nc tt .

2. Masanın camı kırıldı.

3. Herkes ev n ked s n beğend .

1 numaralı örnektek el sözcüğü nsan organlarından b r n n adı; 2 numaralı örnektek cam nce b r
nesnen n adı ve 3 numaralı örnektek kedi se evc l b r hayvanın adıdır. Her üç örnektek tal k olarak
yazılan sözcükler n gerçek anlamında yan nsan z hn nde canlanan lk anlamında kullanılmıştır.

10.1.2.Yan Anlam
https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/turk_d l _1/10/ ndex.html#konu-5 180/281
15.02.2021 Türk D l I

B r sözcüğün temel anlamından kopmadan kazandığı k nc anlamıdır. Sözcüğün temel anlamı le yan
anlamı arasında b ç msel veya şlevsel b r benzerl k lg s bulunmaktadır. Dünya üzer ndek bütün d llerde
sözcükler n b rden fazla anlama sah p olab l rler. Bu duruma l teratürde çokanlamlılık da denmekted r
(Aksan, 1997: 58.). D ldek sözcükler temel anlamlarının yanında, temel anlamlarıyla lg l olan, lâk n temel
anlamlarının dışında yen anlamlar kazanmışlarsa buna yan anlam den lmekted r.

Yan anlamın oluşması, “ nsanoğlunun kavramları k m zaman daha etk l , daha somut, daha kolay
b ç mde d le get reb lmek ç n, aralarında b ç m, şlev, amaç l şk s ve yakınlığı bulunan başka kavramlara
dayanarak açıklamak stemes nden kaynaklanır; zaman zaman benzetmel , nüktel anlatım eğ l m n de
çer r.” (Aksan, 1997: 58.)

Yan anlamlar 4 şek lde oluşturulur:

1-Somuta yen somut anlamlar eklenerek

2-Somuta yen soyut anlamlar eklenerek

3-Soyuta yen soyut anlamlar eklenerek

4-Soyuta yen somut anlamlar eklenerek

Örneğ n kol sözlükte “İnsanın omuzundan parmak uçlarına kadar olan organı” anlamında kullanılırken bu
sözcüğün “B r şey n ayrıldığı kısımlardan her b r , şube, dal: ‘Fen kolu.’ ‘Edeb yat kolu’” anlamı se yan
anlama şaret eder. Burada somut olan b r anlama yen somut anlamlar eklenerek yan anlam oluşmuştur.

10.1.3. Mecaz Anlam

B r sözcüğün lg veya benzetme yoluyla gerçek ve yan anlamı dışında kullanılmasına ver len addır. Mecaz
anlam kazanan sözcük genell kle soyut b r anlama taşır. Mecaz anlam sözcükler n asıl ve yan anlamları
dışında, l şk ve benzerl k yoluyla başka b r kavramı bel rtmek üzere kazandıkları anlamdır. Örneğ n
bülbül sözcüğünün ''ses çok güzel olan k mse'', çatlamak f l n n ''çeş tl ruhsal durumları aşırı b ç mde
duymak'', aç'ın ''gözü doymaz'', ölmek f l n n ''gücünü y t rmek', kırmak f l n n ''gücend rmek'' anlamları
mecaz anlamlardır. L teratürde değ şmece ve uzak anlam olarak da adlandırılmaktadır.

10.2. Anlambilimi

B r d l üzer ne yapılan b l msel çalışmalar farklı düzeylerde gerçekleş r. Örneğ n sesbilimi (phonology)
d ldek sesler ve o sesler n b r sözcük oluşumundak sürec n , biçimbilim (morphology) sözcük yapımında
türetme ve ekleşme sürec n , söz dizimi (syntax) sözcükler n cümle çer s ndek d z l m n , anlambilimi
(semant cs) se farklı düzeylerde anlam oluşumlarını nceler. B r d lde anlamla lg l her şey,
anlamb l m n n alanına g rer. P erre Gu raud’e göre anlamb l m, gösteren le göster len arasındak l şk ler ,
göster lendek değ ş m ve oynamaları, d lsel yapıların anlamsal yönden ortaya koyduğu çeş tl olguları
nceler (Gu raud, 1999:7).

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/turk_d l _1/10/ ndex.html#konu-5 181/281


15.02.2021 Türk D l I

Anlamb l m “B r d l anlam yönünden ele alan, sözcük ve dey mler n anlamlarını, anlam değ şmeler n
nceleyen d lb l m dalıdır. Gel şme ve değ şmeler n değ l sözcük, kavram, anlam ve kapsam konularıyla
eşanlamlılık, eşadlılık, çokanlamlılık g b konuların ele alındığı anlamb l m dalı eşzamanlı anlamb l m ;
anlam olayları d ye n telend r len anlam değ şmeler n n ve söz sanatı sayılab len dey m aktarması, ad
aktarması g b konuların ele alındığı dalı se artzamanlı anlamb l m d r.

10.3. Eşzamanlı Anlambilimi

Yukarıda da bel rtt ğ m z g b eşzamanlı anlamb l m b r d lde sözcükler n temel anlam, yan anlam, mecaz
anlam, eşanlamlılık, eşadlılık, çokanlamlılık g b konuların ele alındığı anlamb l m dalıdır. Ş md bu
kavramları üzer nde duralım.

10.3.1. Eşseslilik

Yazılışları ve söylen şler aynı olan bazı sözcükler n anlam bakımından farklı olması durumuna eşsesl l k
adı ver l r. Ör. dolu (boş olmayan), dolu (yağan buz tanes ); dikmek ( d k olarak durdurmak), dikmek
( ğneyle tutturmak). Eşsesl l ğ n d ldek bazı ses değ şmeler sonucu ortaya çıkan örnekler de vardır: el
(organ) <elig, el (ülke) <il, el (yabancı). Türkçe’de alıntı kel melerle de eş sesl l k meydana geleb l r. Ör. çay
(<Ç nce), çay (ırmak); bar (oyun), bar ( <İng.), bar (<Yun. “hava basıncı b r m ”).

Yüz: 100 sayısı

Yüz: Surat

Yaz: Mevs m

Yaz: Yazma eylem

Kara: S yah renk

Kara: Toprak Parçası

10.3.2. Çokanlamlılık

D llerde b r sözcüğün tek b r kavramı bel rtmes yle lg l örnekler oldukça azdır. Genell kle bazı somut
s mlerle ter mler tek anlamlılığa örnek göster leb l r. Örneğ n böbrek, çıban, de er, fındık; özne,
noktalama, kafiye, mısra, buzul, dikit,

Çok anlamlılık b r sözcüğün, asıl anlamı yanında bu anlamıyla lg l başka kavramları da anlatır duruma
gelmes d r. Örneğ n. oyun sözcüğü “ skamb l, tombala, saklambaç” g b farklı n tel kler olan şeyler
karşıladığı g b “halk dansları, ten s, futbol” vb. spor karşılaşmaları ç n de kullanılır. Ayrıca d l m zde “h le,
düzen” anlamına da gel r.

Çok anlamlılıkta gösterge temel anlamını y t rmeden yanına yen anlamlar da eklemekted r. (TDK Türkçe
Sözlük’te dil sözcüğü çokanlamlıdır:

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/turk_d l _1/10/ ndex.html#konu-5 182/281


15.02.2021 Türk D l I

1.Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesler boğumlamaya yarayan etl , uzun, hareketl organ, tat
alma organı;

2.B rçok alet n uzun, yassı ve çoğu hareketl bölümler ;

3.Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemes n sağlayan ve bağ altına rastlayan saya parçası;

4.Makaraların ve bast kaların ç ne yerleşt r lm ş olan, üzer nden geç r len halatı sten len yöne çev rmeye
yarayan, çevres oluklu, küçük döner tekerlek;

5.Bazı üflemel çalgılarda t treşerek ses çıkaran nce metal yaprak;

6.Anahtar.

10.3.3. Eşanlamlılık

İk veya daha çok sözcüğün aynı anlama gelmes , ayrı sözcükler n aynı anlamı bel rtmes ne eşanlamlılık
den r. Örneğ n darılmak, küsmek, incinmek, gücenmek, kırılmak eşanlamlılık gösteren sözcükler olarak
kabul ed l r. Ancak günümüzde d lc ler n çoğu b rden fazla sözcüğün aynı anlama gelemeyeceğ n ,
eşanlamlı g b görünen sözcükler arasında yakın anlamlılığın söz konusu olab leceğ n ler sürer.
Eşanlamlılık b r d l n kend sözcükler arasında olab leceğ g b o d l n sözcükler yle alıntı sözcükler
arasında da olab l r. Çeş tl alıntı sözcükler n bulunduğu Türkçede eşanlamlılığın bu türüne çok rastlanır.

Örneğ n dilemek, istemek / arzu etmek (Far.) / talep etmek (Ar.)

öfkelenmek / hiddetlenmek (Ar.)

tasa / keder, gam, elem (Ar.) / dert (Far.)

eksik / noksan (Ar.)

değer / kıymet (Ar.)

10.3.4. Karşıt Anlamlılık

İk sözcüğün anlam bakımından b rb r ne karşıt olması, b rb r ne aykırı k anlam bel rtmes ne karşıt
anlamlılık d yoruz Türkçede karşıt anlamlılık, anlam l şk ler farklı olan çeş tl sözcükler arasında görülür.
Ör. ölü / diri, sağlıklı / hasta, sıcak / soğuk, zengin / fakir, gitmek / gelmek, inmek / çıkmak, dar / geniş,
büyük / küçük. L teratürde zıtanlamlılık ve tersanlamlılık olarak da adlandırılmaktadır.

10.4. Artzamanlı Anlambilimi

Artzamanlı anlamb l m anlam olayları d ye n telend r len anlam değ şmeler n n ve söz sanatı sayılab len
dey m aktarması, ad aktarması g b konuların ele alındığı anlamb l m dalıdır. Bu bölümde dey m ve ad
aktarmaları le anlam y leşmes , anlam kötüleşmes , genelleşme, anlam daralması, anlam gen şlemes
g b anlam olaylarını nceleyeceğ z.

10.4.1. Deyim Aktarması


https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/turk_d l _1/10/ ndex.html#konu-5 183/281
15.02.2021 Türk D l I

Dünya üzer ndek her d lde, aktarmaların en yaygın olan türüdür (Aksan, 1997: 62.). Dey m Aktarması da
beş başlık altında ncelenmekted r:

İnsandan Doğaya Aktarma

İnsandak organların veya vücut bölümler n n adlarının doğadak nesnelere aktarılarak yen anlamlar
kazanması olayına ver len addır (Aksan, 1997: 64.). İnsandan doğaya dey m aktarmaları k m
araştırmacılar tarafından ölü dey m aktarması olarak adlandırılmaktadır. Bunun neden ; organ adları,
vücudun bölümler g b göstergeler n adları çeş tl l şk ler ve çağrışımsal benzerl klerden yararlanılarak
doğadak nesneler daha y anlama, anlatma ve tecrübe etmede kullanılmaktadır.

Örneğ n Türkçedek baş sözcüğü dağ başı, köprü başı, çıban başı g b yan anlamlarda da kullanılır. Burada
nsan vücudundak baş doğadak nesneler ç nde kullanılarak anlamını gen şletm şt r.

Doğadan İnsana Aktarma

Doğada bulunan nesne adlarının ve sıfatların nsan ç n kullanılmasına ver len addır (Aksan, 1997: 65.).
Her d l ç n geçerl olan b r dey m aktarması türü de doğadak nesneler n adlarının nsanlar ç n kullanılan
sıfatlar olarak karşımıza çıkmasıdır. Eşek (her f), öküz (g b ) adam, keç (g b ) natçı, aslan (g b ) cesur,
odun (g b ) kaba adam örnekler ver leb l r.

“K raz dudaklı” örneğ nde doğada bulunan b r meyve olan kiraz nsanın b r organını tasv r etmek ç n
kullanılmıştır.

Doğadak Nesneler Arasında Aktarma

Tıpkı doğadak nesne adlarının nsanlara aktarılması g b doğadak varlıklar arasında da yapılan
aktarmalara ver len addır. Doğadak varlıklar arasında da k m benzerl klerle l şk lend r lerek yapılan
dey m aktarmaları d lde varlığını göster r. Bazı b tk lere benzerl kler nden dolayı ver len keçiboynuzu,
kuşburnu, turnagagası g b adlar ve k m hayvanlara karatavuk, kırlangıçbalığı denmes bu türün
örnekler d r (Aksan, 1997: 66.). B tk lere veya hayvanlara bu adların ver lmes adı ver len nesneye olan
benzerl kler nden kaynaklanmaktadır.

Somutlaştırma

Soyut kavramların çeş tl durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle d le get r lmes ne ver len
addır (Aksan, 1997: 66-67.). Mesela ezmek eylem n n Türkçe sözlükte temel anlamı “Üstüne basarak veya
b r şey arasında sıkıştırarak yassılaştırmak, b ç m n değ şt rmek” şekl nde geçmekted r. “Çocuğu okulda
çok ez yorlar” cümles nde se ezmek anlamı “yenmek, s nd rmek, sıkıntı vermek” anlamlarında
kullanılmaktadır. Burada kavram somutlaştırılarak anlatılmaktadır.

Duyular Arasında Aktarma

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/turk_d l _1/10/ ndex.html#konu-5 184/281


15.02.2021 Türk D l I

“Farklı duyu alanlarına a t kavramların b r araya get r lerek canlı b r anlatım sağlamasına” ver len addır
(Aksan, 1997: 68.). Dokunma duyusuyla lg l olan sıcak sıfatının duyma duyusuyla lg l olan ses, görme
duyusuyla lg l olan bakış kel meler yle b rl kte kullanılması bu konuya örnek olarak göster leb l r.

10.4.2. Ad Aktarması

D van edeb yatında kullanılan mecaz-ı mürsel sanatına denk gelen anlatımı kolaylaştıran ve ona güç
katan aktarmalara ver len addır (Aksan, 1997: 69.). Bu söz sanatında anlatılmak stenen kavram
kullanılmadan o kavramın fade ed lmes amaçlanmaktadır. Mesela ham leler ç n yüklü, ağır ayak ya da
iki canlı kavramlarının kullanılması ad aktarmasına örnek olarak ver leb l r.

Ad aktarması 1. Bütün Yerine Parçanın Anılması ve 1. Parça Yerine Bütünün Anılması şekl nde k ana
başlıkta toplanmaktadır.

B r nc s nde bütün anlatmak üzere nesnen n parçası kullanılır. Telev zyon ç n ekranın kullanılması g b .
İk nc s nde se nesnen n bütününün onun parçası olarak kullanılır. Dün Galatarasay’ın maçını izledik
yer ne dün Galatasaray’ı izledik şekl n n kullanılması g b .

10.4.3. Anlam Daralması

Genel b r anlamdan dar b r anlama geçme olayına ver len addır. Yan “b r göstergen n önceden anlattığı
nesne ya da dev n m n ancak b r bölümünü, b r türünü anlatır duruma” gelmes ne ver len addır (Aksan,
1997: 90). B r başka dey şle “b r kel men n daha önce anlattığı şey n ancak b r bölümünü, b r türünü
anlatır duruma gelmes , genel anlamdan özel anlama geçmes d r. Örneğ n Esk Türkçede “çocuk, evlat”
anlamına gelen oğlan sözcüğünün Türk ye Türkçes ’nde yalnızca “erkek çocuk” ç n kullanılır olması;
önceler şe al , kayısı, zerdal ve armut g b meyveler n ortak adı olan erik sözcüğünün bugün ortak d lde
yalnızca b r meyven n adı hâl ne gelmes ; gen ş anlamda bütün meyveler fade eden yemiş sözcüğünün
halk ağzında “ nc r” anlamına gelmes g b .

10.4.4. Anlam Genişlemesi

B r varlığın b r türünü veya b r bölümünü anlatan, kullanım alanları dar olan nesneler gösteren
sözcükler n zamanla o varlığın bütününü, bütün türler n anlatır duruma gelmes d r. Örneğ n Türkçe dal
sözcüğünün zamanla d lde alıntı kel me olarak kullanılan branş’ın (Fr. branche) anlamını fade etmes ;
yıldız sözcüğünün yabancı d ller n etk s yle (İng. star) “herkesçe sev len, beğen len, mesleğ nde çok parlak
s nema sanatçısı” anlamında da kullanılması.

Daha önce bahsett ğ m z Dey m Aktarmaları anlam gen şlemes ne yol açan en öneml etkenlerdend r.

“Al yazılım alanında b r ş rkette çalışmış.” örneğ ndek “alan” sözcüğü “düz, açık ve gen ş yer” anlamına
gel rken günümüzde “b r çalışma çevres ” anlamında da kullanılmaktadır:

10.4.5. Genelleşme

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/turk_d l _1/10/ ndex.html#konu-5 185/281


15.02.2021 Türk D l I

B rçok d lde görülen bu olay b r özel adın genelleşmes sonucunda b r tür adına ya da b r sıfata dönüşmes
had ses d r (Aksan, 1997: 91.). Muc t- cat, kaynak-ürün, veya b r marka adının o türün genel ne yayılması
olarak da adlandırılab l r.

Örneğ n d zel sözcüğü muc t Alman D esel’den gelmekted r. Bugün kağıt mend l ç n kullandığımız selpak
sözcüğü de b r markanın adından genelleşerek o türün adı olmuştur. Aşağıdak tabloda genelleşme türler
örnekler yle açıklanmıştır:[10]

Zepl n Konyak Don K şot Selpak

G yot n Şampanya Don Juan Sana

J let Kaşm r Lol ta P mapen

D zel Fayans

Özel s mler Bölgeler n adı Kurgusal Kahramanların adları, b r sıfata Marka adı
nesneler n adı nesneler n adı dönüşerek nsanların davranış ve tutumlarını nesneler n adı
olmuştur olmuştur yansıtır olmuştur

10.4.6. Anlam İyileşmesi

B r kel men n esk anlamına göre daha y b r anlam fade eder duruma gelmes d r. Örneğ n. Bugün b rçok
d lde ordudak en yüksek kademey gösteren mareşal sözcüğünün Esk Yüksek Almancada “at bakıcısı,
nalbant” anlamına gelmes ; Esk Türkçede “fena, kötü” anlamında geçen yabız sözcüğünün yavuz b ç m n
aldıktan sonra “yaman, y ğ t” anlamında kullanılması.

10.4.7. Anlam Kötüleşmesi

Anlam y leşmes olayının tam ters b r durumdur. B r kel men n anlamının zaman ç nde bayağı b r
anlama kayması. Ör. Esk Türkçede “ufak, küçük; çocuk” anlamına gelen uşak sözcüğünün bugün “em r
kulu”; Farsçada “canlı varlık” demek olan canavar’ın (cân-âver) “yırtıcı hayvan”; Arapçada “meslektaş”
anlamındak harîf sözcüğünün herif şekl n aldıktan sonra kaba d lde “erkek” anlamında kullanılmasını
örnek olarak vereb l r z.

10.4.8. Anlam Kayması

Anlam kayması “b r kel men n daha önce anlattığı kavramdan ayrı yen b r kavramı fade eder duruma
gelmes d r”. Örneğ n Esk Türkçede “kırmak, kesmek” anlamındak üzmek f l n n bugün “üzüntü vermek”;
Esk Türkçede “kolay; değers z, hak r” anlamlarına gelen ucuz sözcüğünün bugün Türk ye Türkçes nde
“benzerler ne göre daha az para le alınan” anlamını kazanmış olması örnek olarak ver leb l r.

Bölüm Özeti
https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/turk_d l _1/10/ ndex.html#konu-5 186/281
15.02.2021 Türk D l I

1.Anlam, d lde b rer gösterge n tel ğ yle yer alan, nsanın dünya b lg s ne dayalı b r takım bel rley c ler
bulunan sözcükler n bell b r bağlam ve bell b r konu ç nde lett kler kavram olarak tanımlanmaktadır.

2.Anlamb l m , göstergen n göster len bölümünü ya da çer ğ eşzamanlı ve artzamanlı açılardan, d l n


anlam yönünü öne çıkararak nceleyen d lb l m dalıdır. Genell kle kavram, anlam, çok anlamlılık,
eşanlamlılık, karşıtanlamlılık, anlam daralması, anlam gen şlemes , bağlam, anlam değ şmeler g b
konular üzer nde duran d lb l m dalıdır.

https://cdn-ac kogret m. stanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/turk_d l _1/10/ ndex.html#konu-5 187/281

You might also like