You are on page 1of 40

Makine Elemanları

ve
Mühendislikte Tasarım
f) işletme yükünün etki noktası
Önceki bölümlerde ön gerilmeli bağlantıda işletme yükünün cıvata ve somunun birleştirilen parçalarla temas düzlemlerinde
etkidiği kabul edilmiştir. Bu ektsrem uygulamadan başka şekilde gösterilen aykırı uygulamalar da söz konusudur. Şekilde saplama
bağlantısında da işletme yükünün eş çalışan vida dişleri başlangıç noktası ile cıvata başı altından etki ettiği kabul edilmiştir. En
kritik yükleme (a) veya (c)'deki olup tasarım hesapları bu duruma göre yapılması emniyetli olmaktadır.
Genellikle işletme yükünün etkidiği nokta konstrüksiyona bağlı olup kuvvetler arası efektif uzaklık 𝐿𝑘 ile parça uzunluğu 𝐿𝑝
arasında 𝐿𝑘 = 𝑛𝐿𝑝 ilişkisi yazılabilir (Şekil-a). Burada 0≤n≤1 olabilmektedir.
Parçalar için rijitlik katsayısı 𝑘𝑝 = 𝐴𝑝 𝐸𝑝 /𝐿𝑘 olup 𝐿𝑘 < 𝐿𝑝 olduğunda 𝑘𝑝 , artacak ve işletme yükünün cıvataya gelen ek kuvveti
etkileyecektir. 𝐹𝑧 ifadesi
𝐿𝑘
𝐹𝑧 = 𝐹𝑖ş 𝑘𝑒 𝑛 şeklinde yazılırsa 𝑛=
𝐿𝑝
𝑛‘ nin alacağı değere göre 𝐹𝑧 değişecektir. İşletme yükünün etki noktalarını tespit etmek zordur. Şekilde uygulamada
karşılaşılabilen yükleme noktalarının yerleri ve n değerleri gösterilmiştir.
Şekil-b‘ de 𝐹𝑖ş kuvvetinin uygulama noktası cıvata başının yakınındadır. Bu durumda 𝐿𝑘 = 𝐿𝑝 olup n=1 değerini almakta ve
𝐹𝑧 = 𝐹𝑖ş 𝑘𝑒 olmaktadır. Şekil-d‘ de ise işletme kuvveti sıkılan parçaların temas yüzeylerine yakın bir yerde etki etmektedir. Bu
durumda n=0 olup (𝐿𝑘 =0) model olarak Şekil-b'ye benzemektedir. 𝐹𝑧 = 0, 𝐹𝑖ş < 𝐹ö olduğu müddetçe cıvataya zamanla değişen
ek kuvvet gelmeyecektir. Cıvata bu yükleme durumunda işletme yükü 𝐹𝑖ş titreşimli de olsa sadece statik olarak zorlanacaktır. n
değeri küçüldükçe 𝐹𝑔 = 𝐹𝑧 /2 genlik değeri azalır ve cıvatanın değişken zorlanmalara karşı mukavemeti artar.
g) Dinamik yüklemede cıvata boyutlandırması ve kontrol
Ön gerilmeli cıvatalarda işletme yükünün etki etmesi halinde cıvatayı zorlayan kuvvetlerin minimum ve maksimum değerleri
sırasıyla

𝐹𝑚𝑖𝑛 = 𝐹ö Ve 𝐹𝑚𝑎𝑥 = 𝐹𝑡𝑜𝑝 = 𝐹ö + 𝐹𝑧

olmaktadır. Bu kuvvetler etkisinde cıvata dinamik (değişken) olarak zorlanır ve değişken kuvvet parametreleri ortalama kuvvet ve
kuvvet genliği
𝐹𝑚𝑎𝑥 +𝐹ö
𝐹𝑚 = = 𝐹ö + 𝐹𝑧 /2
2

𝐹𝑔 = 𝐹𝑧 2

şeklinde tanımlanır. Cıvata hesabında statik ve dinamik olmak üzere iki zorlanma şekli dikkate alınarak boyutlandırma ve kontrol
hesabı yapılır. Statik hal için cıvatayı zorlayan 𝐹𝑚𝑎𝑥 = 𝐹𝑡𝑜𝑝 kuvveti esas alınarak

𝐹𝑚𝑎𝑥 4𝐹𝑚𝑎𝑥
𝜎𝑚𝑎𝑥 = = 2 ≤ 𝜎𝑒𝑚 maksimum çekme gerilmesi hesaplanır.
𝐴1 𝜋𝑑1
Cıvata malzemesi için emniyet gerilmesi
𝐹𝑖ş
𝜎𝑒𝑚 = 0.6 𝜎𝐴𝑘 tavsiye edilmektedir.
𝐹𝑚𝑎𝑥

Cıvatalarda genellikle büyük ön gerilme uygulama ve malzemeden iyi bir şekilde yararlanabilmek bakımından akma sınırına

yakın değerlere kadar çıkılabilmektedir. Bu amaçla 𝜎𝑒𝑚 olarak

𝜎𝑒𝑚 ≈ 0.7𝜎0.2 değeri kullanılabilir.

Özellikle uzar (elastik) cıvatalarda yüksek kaliteli çelikler kullanıldığından ve bunların belirgin akma sınırları olmadığından 𝜎0.2
teknik akma sınırı esas alınmaktadır. İşletme yükü etkisinde kalan cıvatada sıkma momentinden doğan burulma (kayma)
gerilmesi işletme anında kuvvetlerin değişmesi sonucunda kayma gerilmesinin yok olma ihtimalinin olması nedeniyle dikkate
alınmaz.
Boyutlandırma için başlangıçta 𝐹𝑖ş kuvveti bilinmektedir. Diğer kuvvetler bu kuvvete göre seçilir ve ön hesap için 𝐹ö ön gerilme
kuvveti esas alınarak titreşimli yüklemenin alt gerilme sınırı
𝐹ö
𝜎𝑎 = ≤ 𝜎𝑒𝑚
𝐴1
eşitliği kullanılarak cıvata malzemesi seçilir ve standart vida boyutları belirlenir. Cıvata seçimi yapıldıktan sonra kontrol hesabına
geçilir.

Dinamik işletme yükü etkisinde sürekli mukavemete göre kontrol hesabı yapılmalıdır. Parçaların ve cıvataların yaylanma
rijitlikleri belirlenerek 𝐹𝑡𝑜𝑝 , 𝐹𝑧 hesaplanır. 𝐹𝑧 kuvvetinin değişken olması nedeniyle gerilme genliği

𝐹𝑧
𝜎𝑔 = ≤ 𝜎𝑔𝑒𝑚
2𝐴1

olmalıdır. 𝜎𝑔𝑒𝑚 = 𝜎𝐺 /𝑆 bağıntısıyla hesaplanır. 𝜎𝐺 sürekli mukavemet diyagramlarından alınan gerilme genliği olup S = 1.25 ... 1.5
olarak alınan emniyet katsayısıdır (𝜎𝑔𝑒𝑚 ≈ 0.7 𝜎𝐺 olarak da alınabilir). Çizelge-8.4.2 değişik kalitede çeşitli cıvatalarda çekme
halinde sürekli mukavemet için genlik gerilmesi değerlerini vermektedir.
Dinamik yük altında cıvatalarda yorulma kırılmasının oluşma tehlikesi vardır. Özellikle çentik etkisinin büyük olduğu noktalarda
bu tehlike kaçınılmaz olabilir. Ancak uygun seçilmiş yeterli büyüklükte ön gerilme kuvvetiyle sıkılmış cıvatalarda (yorulma ömrü
uzatılmış) yorulma kırılmasına nadiren rastlanır. Cıvatanın vida açılmamış şaft kısmı yorulma açısından en tehlikesiz bölgedir.
Çentik faktörü 𝛽𝑘 vida dişlerinde önemli olup vida imal usulüne göre

𝛽𝑘 = 2.8 … 5 Talaş kaldırma ile işleme


𝛽𝑘 = 2.5 … 4 Haddeleme ile vida açılması

şeklinde değişmektedir. Çizelgede verilen 𝜎ç𝐷 değeri mukavemet azaltıcı faktörler değerlendirilerek (genellikle 𝐾𝑏 ve 𝐾𝑦 ihmal
edilip çentik faktörünün büyük tutulmasıyla, 𝛽𝑘 = 4 gibi)

𝜎𝐷′ = 𝜎𝐷 𝛽𝑘

alınıp 𝜎𝑚 =𝐹𝑚 /𝐴1 , 𝜎ü = 𝜎𝑚 + 𝜎𝑔 değerleri ve tga = 𝜎ü / 𝜎𝑚 ile sürekli mukavemet eğrisi çizilir ve önceki bölümlerde detaylı

izah edildiği gibi 𝜎ü < 𝜎ü′ kontrolü yapılır. Ayrıca sızdırmazlığı da sağlayan cıvatalar için kalan ön gerilme 𝐹ö′ ≥ 𝐹ö /1.5 olacak
şekilde ön gerilme kontrolü de yapılmalıdır.
Enine Kuvvet Etkisinde Cıvata Hesabı
Genel olarak cıvatalar eksenel doğrultuda zorlanırlar. Bağlantıda enine doğrultuda kesme kuvvetinin etki etmesi durumunda
cıvata şaftı kesmeye ve ezilmeye, temasta olduğu parça iç yüzeyleri de ezilmeye zorlanır. Cıvatalarda enine kuvvetin etkisi çeşitli
konstrüktif tedbirlerle önlenebilir. Cıvatalarda enine kuvvet şekil ve kuvvet bağı ile karşılanır. Boşluklu monte edilmiş cıvatalar,
yeterli ön gerilme ile sıkılarak birleştirilen parçalar arasında oluşan sürtünme kuvvetleri yenilmeye çalışılırken, boşluksuz
cıvatalarda cıvata şaftı kesilmeye zorlanır ve ek tedbirlerle enine kuvvet karşılanır.

a) Boşluklu bağlanan cıvatalar


Bu bağlantılarda cıvatalar ön gerilme ile sıkılır ve parçalar arasında bir sürtünme kuvveti oluşturulur. 𝐹ö cinsinden oluşan 𝐹𝑠 =𝜇𝐹ö
sürtünme kuvveti etkisinde parçaların birbirine göre kaymaması için
𝐹 𝐹
𝐹ö = 𝑘
𝜇𝐹ö ≥ olmalı ve cıvataya verilmesi gereken ön gerilme kuvveti 𝜇𝑍
𝑧
şartını sağlamalıdır. Burada z cıvata sayısı, 𝜇 sürtünme katsayısı, k kaymaya karşı emniyet katsayısı
(k = 1.1 ... 1.6 arasında alınabilmektedir), F enine kuvvettir. 𝐹𝑠 sürtünme kuvveti bir cıvatayı
kesmeye çalışan F kuvvetinden daha büyükse kesilme olmaz ancak; boşluk nedeniyle köşe
oturmaları meydana gelir ve bunun sonucu bağlantıda ek eğilme momenti ve gerilmesi ortaya
çıkar.
b) Boşluksuz bağlanan cıvatalar
Cıvatalar boşluksuz monte edildiğinde uygun (uyar) cıvata bağlantısı söz konusu olup enine kuvvet etkisinde cıvata şaftı
kesilmeye zorlanmaktadır.
Bu tür bağlantılarda cıvatalar perçinler gibi kesmeye zorlanır ve kayma gerilmesi
𝐹
𝜏= 2
≤ 𝜏𝑒𝑚
𝑧𝑛𝜋 𝑑 4
ile kontrol edilir. Burada d kesmeye zorlanan cıvata göbek çapı, z cıvata sayısı, n kesilmeye çalışan kesit adedi (parça sayısı - 1)
dir. Bağlantılarda delik ile cıvata arasında yüzey basıncı da kontrol edilmelidir. Bu amaçla

𝐹
P= ≤ 𝑃𝑒𝑚
𝑧𝑠𝑑
eşitliği kullanılır. Burada d kesilmeye çalışan çap, s sıkılan parçaların en küçük kalınlığıdır. Uygun cıvata yerine cıvata boşluğuna
bir burç veya kovan konarak kesme kuvvetinin karşılanması mümkündür (Şekil-b).
Bu şekildeki bağlantılarda kovan deliğe tam oturur ve cıvata ile kovan arasında yeterli boşluk vardır. Böylece enine kuvvetler

sadece kovan tarafından taşınır. Burç (kovan) boyutları, kesme kontrolü yapılarak

𝐹
𝜏=𝜋 ≤ 𝜏𝑒𝑚
2 2
(𝑑 − 𝑑𝑖 )
4 𝑑

belirlenir. Burada 𝑑𝑑 burç dış çapı, 𝑑𝑖 burç iç çapıdır. Burçlu birleştirmelerde burç boşluksuz, cıvata ise ön gerilme ile monte

edilerek enine kuvvetin bir kısmı parçalar arasında doğan sürtünme ile diğer kısmı ise kesmeye zorlanan burç gövdesi ile

karşılanabilir. Burç parçaların merkezlenmesini de sağlar.


c) Çelik konstrüksiyonda cıvata bağlantısı

Çelik yapılarda cıvatalar boşluklu veya boşluksuz olarak kullanılabilir. Şekilde, çelik konstrüksiyonlarda cıvata montaj şekillerini
göstermektedir. Boşluklu cıvata bağlantısında kuvvet iletimi parçalar arasındaki sürtünme direnci ile gerçekleştirilir.
Yüksek kaliteli (8.8,10.9,12.9 gibi) cıvata malzemesinin kullanıldığı cıvatalar büyük ön gerilme kuvveti ile bağlanırlar. Somun

altına çelikten pul veya rondela bazı durumlarda sertleştirilmiş çelik eğimli pul kullanılır. Bu tür bağlantılarda kullanılan cıvata

çapları M8 veya M10'dan küçük seçilmez.

Boşluklu cıvata bağlantılarında cıvataya verilecek ön gerilme kuvveti

𝜋𝑑12
𝐹ö = (0.7 . . . 08) 𝜎𝐴𝐾
4

𝐹
değerini aşmamalı ve (𝐹ö = 𝑘 ) eşitliğinden elde edilen değerden daha büyük olmalıdır. Cıvata çapı için s parçaların kalınlığı
𝜇𝑍

olmak üzere d = s + 8 mm veya d = (1.8 .... 2) s değeri alınabilmektedir.


Uygun cıvatanın kullanıldığı boşluksuz cıvata bağlantılarında (Şekil-b) cıvata kesmeye, birleştirilen parçalarla cıvata temas
yüzeyleri de ezilmeye zorlanır. Boyutlandırma ve kontrol için önceki bölümde verilen eşitlikler kullanılır. Bağlantılarda cıvata bir
şekil bağı oluşturduğundan daha düşük kaliteli cıvata malzemesi (4.6 veya 5.6 gibi) kullanılması yeterli olabilmektedir.
d) Kesme kuvvetine karşı alınan tedbirler
Cıvatalar enine (kesme) kuvvetine karşı korunmalıdır. Bu amaçla alınabilecek konstrüktif tedbirlerden seçilmiş örnekler Şekilde
gösterilmiştir. Kesmeyi önleyici burç veya kovan dışında kesme halkası (a), kesme kaması (b), setli (parçalarda çıkıntı ve girinti)
birleştirme (c) gibi konstrüksiyon değişiklikleri ile cıvata kesme/kayma yüküne karşı korunur. Bu tür elemanlar yardımıyla cıvata
kuşatılarak veya kesme yükü parçalar arasında dengelenerek (merkezleme çıkıntıları ve merkezleme pimlerinde de olduğu gibi)
cıvata korunmuş olur.
Cıvatada Eğilme
Cıvatalar eğilme zorlanmalarına da maruz bırakılmamalıdır. Bu amaçla ilk ve etkili tedbir cıvata ve somun başları oturma
yüzeylerinin cıvata eksenine dik olmasının sağlanmasıdır. Ancak uygulamada bağlantıya işletme kuvveti geldiğinde esneme, şekil
değiştirme, boşluklu bağlantılarda parçaların birbirine göre kayması gibi durumlarda cıvatalar eğilme gerilmesiyle zorlanırlar.
Cıvata başının veya somunun oturma yüzeyi eğik olduğunda somun sıkıldığı zaman oturmadan doğan 𝑀𝑒 eğilme momenti cıvatayı
zorlar. Şekil-a‘ da oturma yüzeyleri arasında 𝜃 açısı bulunan tipik bir cıvata-somun bağlantısı gösterilmiştir. Somun sıkıldığında
cıvata şaftının 𝜌 eğrilik yarıçaplı bir elastik eğri gibi eğildiği görülür (Şekil-b).
Cıvatanın eğilen kısmının 𝐿𝑝 parçaların kalınlığına eşit olduğu kabulüyle tg𝜃 ≈ 𝜃 = 𝐿𝑝 /𝜌
ile eğrilik yarıçapı 𝜌 = 𝐿𝑝 /𝜃 ve elastik eğri denkleminden eğilme momenti

𝐸 𝐼 𝐸 𝐼𝜃 𝑀𝑒 𝐸𝑑𝜃
Me = ≈ şeklinde elde edilir. Cıvata kesitine gelen eğilme gerilmesi 𝜎𝑒𝑚 = =
𝜌 𝐿𝑝 𝑊𝑒 2𝐿𝑝

bulunur. Benzer analiz saplama-somun birleştirmesinde de yapılarak eğilme gerilmesi bulunur. Bu durumda 𝐿𝑝 yerine
saplamanın L uzunluğu alınmaktadır.
3
Cıvatanın vida açılmış kısmındaki eğilme gerilmesi 1 𝑑𝐺 𝑑𝐺
𝜎𝑒 = 𝐸𝜃
2 𝑑1 𝐿

şeklinde bulunur. Burada 𝑑𝐺 cıvata (saplama) nominal çapı, 𝑑1 diş açılmış kısımda diş dibi çapıdır. Bu eşitliklerden 𝜃 yüzey
eğimine bağlı olarak 𝜎𝑒 eğilme gerilmesinin çok büyük değerlere ulaşabileceği görülmektedir. Eğilme gerilmesi, ön gerilme
nedeniyle çekme gerilmesi ve sıkma momentinden doğan kayma gerilmesi birlikte değerlendirilerek cıvatada eşdeğer gerilme
maksimum şekil değiştirme enerjisi hipoteziyle

2
𝜎𝑒ş = 𝜎𝑒 + 𝜎ç + 3𝜏 3

elde edilir. Bağlantı oturma yüzeyi eğimi küçükse bu eğimden doğan eğilme gerilmeleri vida dişlerindeki boşluklar ve dişlerde
oluşan plastik şekil değiştirmelerle dengelenir ve çoğunlukla ihmal edilir.
Eğilme zorlanmasının önlenmesi için cıvata başının veya somunun oturacağı yüzeyler işlenir (Şekil-a) veya çelik yapılarda profil

çeliklerinin eğimli kanatlarında cıvata eksenine dik oturma yüzeyi temin etmek için özel pullar (Şekil-b) kullanılır.
ÇÖZÜLMEYİ ÖNLEYİCİ TEDBİRLER

Cıvata-somun bağlantılarında dinamik işletme yükü etkisinde zamanla kendi kendine gevşeme veya çözülme oluşur. Dişler

arasında, sıkıştırılan parça yüzeyleri arasında ve cıvata ile somun alt yüzeyleriyle parçalar arasında sürtünme bağını azaltan izafi

hareketler doğabilir. Bu hareketler temas noktalarındaki yüzey pürüzlerini de ezerek cıvata oturmasını artırır ve otoblokaj

(kilitlenme) durumu ortadan kalkabilir. Cıvata somun bağlantısında bu arzu edilmeyen durumlar için ek tedbirler alınmalıdır.

Gevşemeye/çözülmeye karşı en önemli emniyet tedbiri bağlantının yüksek ön gerilme kuvveti oluşturacak şekilde sıkılmasıdır.

Ancak bunun için yüksek mukavemetli çelik cıvatalar kullanılmalıdır. Alınacak tedbirler genellikle ön gerilme azalmasını ve somun

gevşemesini önleyici özellikte olmalarına rağmen tamamen ortadan kaldıramazlar ancak belirli bir süre geciktirebilirler. Bu

bölümde çözülmeye karşı alınabilecek konstrüktif emniyet tedbirleri (periyodik kontrol ve somun sıkma işlemi dışında) kuvvet

bağlı ve şekil bağlı olarak kısaca incelenmiştir.


1) Kuvvet Bağlı Emniyet
Kuvvet bağlı emniyet tedbirlerinde cıvata ve somun dişleri arasında ve somun altında ek gerilme oluşturularak (sürtünme bağı
artırılarak) somunun çözülmesi veya gevşemesi önlenir. Önceki bölümlerde de izah edildiği gibi otoblokaj şartı 𝛼 ≤ 𝜌 olduğundan
sürtünmeyi temsil eden 𝜌 büyütülerek bağlantı güçlendirilir. Yaylı rondelalar en çok kullanılan basit ve ucuz ancak etkili emniyet
tedbiridir (a). Bu elemanlar somun altına konur ve sürekli bir baskı yaratarak ön gerilme azalmasını önlerler.
Şekil-b‘ de somun altına konulan tırtıllı rondela çeşitleri gösterilmiştir.
Çift somun veya kontra-somun bağlantısında (c) üstteki somun daha fazla zorlanır, alttaki somun çözülmeyi önlerken üstteki
normal somun asıl yükü taşır. Bu nedenle alttaki somunun daha ince yapılması mümkündür. Ancak uygulamada bir yanlışlığa
sebep olmaması için her iki somun da aynı kalınlıkla alınır.
Somun içine açılan kanala diş açılmamış plastik veya fiber burç (halka) da (d) sürtünme bağını artırır. Cıvata dişleri halkayı
sıkıştırarak diş açar ve oluşan deformasyonlar sonucu cıvata dişleri radyal kuvvete maruz kalır ve bu şekilde gevşeme önlenmiş
olur. Ancak bu tür somunların bir defa kullanılması gerekir. Aynı amaçla cıvata dişleri arasına sarılan plastik şeritler, sargılar ve
montaj öncesi dişlere sürülen yağ ve boyalar da hem çözülmeyi önleyen hem de sızdırmazlık sağlayan tedbirler olarak
görülebilir. Kuvvet bağlı emniyet tedbiri olarak konik oturmalı somun (e) ve sac kontra somunu da (f) kullanılabilmektedir.
2) Şekil Bağlı Emniyet
Şekil bağlı emniyet tedbirlerinde çözülme veya gevşeme somunun özel şekli ve geometrisinden yararlanılarak önlenir. Bu tür
konstrüksiyonlarda daha çok somunun konumu tespit edilir. Şekil bağı bozulmadan veya emniyet sağlayan parça deformasyona
uğramadan somunun gevşemesi mümkün değildir. Bu amaçla somun dönmesi pim (a) veya taçlı somunda gupilya (çatallı pim) (b)
ile önlenebilir. Taçlı somunda somunun taç kısmında eksenel oyuklar bulunur. Cıvata şaftı üzerinde uygun bir konumda delik
açılmaktadır. Emniyet saçlı bağlantılarda (c, d, e, f) çıkıntılarından biri somuna diğeri de bağlanan parçaya bükülerek veya ek bir
bağlantı ile tespit edilen iki kulaklı veya burunlu saç pullar kullanılır. Çok cıvatalı bağlantılarda emniyet teli de ucuz ve etkili bir
çözülme önleyici tedbirdir (g). Bu bağlantılarda da tel kopmadan cıvata başı veya somun dönmez. Emniyet anahtarı ile de somun
çözülmesi önlenir (h).
VİDALI MEKANİZMALAR
1) Hareket Vidaları
Genellikle dönme hareketlerini öteleme (doğrusal hareket) hareketine veya öteleme hareketini dönme hareketine çeviren
mekanizmalar hareket vidaları (cıvataları) olarak tanımlanır. Transmisyon cıvataları olarak da bilinen bu mekanizmalar çoğunlukla
kuvvet veya hareket iletme ve değiştirme amacıyla kullanılır. Pres, mengene, kriko gibi mekanizmalarda öteleme hareketiyle bir
kuvvet elde edilmesi söz konusudur. Bu tür elemanların tespit amaçlı kullanılan cıvata-somun bağlantılarından farkı hareketin yük
altında gerçekleştirilmesi ve ön gerilme kuvveti (𝐹ö ) yerine mekanizmanın taşıdığı veya mekanizmaya etki eden kuvvet F‘ nin söz
konusu olmasıdır. Bu kuvvet pres ve kriko gibi elemanlarda baskı kuvveti şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Hareket vidalarında oluşturulan hareketin durumuna göre aşağıdaki özellikler söz konusu olabilmektedir.
• Somun sabit, cıvata dönme ve öteleme hareketi yapabilir (preslerdeki gibi). Bu durumda kuvvet iletimi söz konusudur.
• Cıvata dönme, somun öteleme hareketi yapar (Şekil-a, mengene gibi hareket iletme ve değiştirme).
• Cıvata sabit, somun dönme ve öteleme hareketi yapabilir.
• Somun dönme, cıvata öteleme hareketi yapabilir.
• Tutturma amaçlı cıvatalar (Şekil-b) sık sık bağlanan ve çözülen yerlerde kullanılır. Çektirme cıvataları da bu grupta
değerlendirilir. Bu durumda da kuvvet iletimi söz konusudur.
• Ölçme ve ayar mekanizmalarında da hareket cıvataları kullanılmaktadır.
Vidalı mekanizmalarda tespit cıvatalarına göre daha çok aşınma ve yüzey basıncı söz konusu olur ve bu nedenle mukavemet ve
aşınmaya dayanıklı malzeme seçimi yapılır. Bu tür elemanlarda cıvatalar St50, St70, C45, C60 veya daha az alaşımlı çelikten
yapılırken somunlar bronz veya önemsiz mekanizmalarda dökme demirden imal edilebilirler. Bu mekanizmalarda genellikle daha
az sürtünme direnci gösteren trapez, kare veya testere profilli vidalar tercih edilir. Hareket vidalarında güç iletilmesi söz
konusudur. Bu nedenle verimin yüksek olması istenir.
a) Mukavemet hesabı ve boyutlandırma
Hareket vidalarında cıvataya tatbik edilen moment döndürme momenti veya burulma momenti olup kuvvet ise 𝐹ö ön gerilme
kuvveti değil, normal kuvvet veya genelde yükten ibarettir. Bu mekanizmalarda eksenel kuvvetin hızlandırılması için vidalar çok
ağızlı yapılabilir. Ancak ağız sayısı artınca vida eğimi de arttığı için ağız sayısı kuvvet iletimini de zora sokmamak için 4 veya 5'ten
fazla alınmaz. Önceki bölümde verilen genel bağıntılar (mukavemet ve kontrol) bu mekanizmalar için de kullanılır. Vidalı mil
eksenel dış kuvvet F (baskı kuvveti veya kaldırma kuvveti, yük) ve döndürme momenti etkisinde zorlanır. Basma zorlanması
halinde cıvatada burkulma kontrolü de yapılmalıdır. Somunda ise aşınma nedeniyle yüzey basıncına göre boyutlandırma işlemi
yapılır. Dış kuvvet etkisinde basma gerilmesi

𝐹 𝐹
𝜎𝑏 = =
𝐴1 𝜋 𝑑12 4
𝑀
ve burulmadan doğan kayma gerilmesi 𝜏 = 𝑊𝑏 ile eşdeğer gerilme
𝑏

𝜎𝑒ş = 𝜎𝑏2 + 3𝜏 2 bulunur. Emniyet gerilmesi olarak statik yüklemede 𝜎𝑒𝑚 = 𝜎0.2 1.5

𝜎ç𝐷
alınırken titreşimli veya tam değişken yüke maruz mekanizmalarda 𝜎𝑒𝑚 = bağıntısı kullanılır.
𝛽𝐾 𝑆

Burada 𝛽𝐾 = 2 , S = 1.6.... 2 alınabilir.

Vida mekanizmalarında verim daha önce verilen eşitliklerden yararlanılarak bulunur. Otoblokajlı mekanizmalarda verim en fazla
%50 olabilmektedir. Şekilde sürtünmeyi azaltan bilyalı vidalarda ve trapez vidalarda verimi karşılaştırmalı olarak göstermektedir.
Helis eğim açısı 𝛼 ≤ 2 değerlerinde bilyalı vida verimi normal vida verimine göre oldukça yüksek değerlere (%85-90)
çıkabilmektedir.
b) Somun boyutlandırması

Hareket vidalarında vida dişleri arasındaki yüzey basıncı aşınmaya neden olur. Aşınmayı belli sınırlar içinde tutabilmek için somun

yüksekliği uygunca seçilmelidir. Dişlerdeki P yüzey basıncı belli bir sınırı aşmayacak şekilde somun yüksekliği

4𝐹ℎ 𝐹ℎ
H≥ Veya 𝐻≥
𝜋 𝑑2 − 𝑑12 𝑃𝑒𝑚 𝜋𝑑2 𝑡1 𝑃𝑒𝑚

olmalıdır. Somun yüksekliğinin H (m) = (1 ... 2)d arasında olması tavsiye edilmektedir. Çizelge-8.6.1 hareket cıvataları için

kullanılabilecek 𝑃𝑒𝑚 ve 𝜇 değerlerini vermektedir.


Somun boyutları için şekilde model olarak alınırsa verilen geometrik büyüklülerle somun gövdesindeki çekme gerilmesi

4𝛽𝐹
𝜎ç = 2 2
≤ 𝜎𝑒𝑚
𝜋(𝐷 − 𝑑 )
4𝐹
ve somun faturalı kısmındaki yüzey basıncı 𝑃 = 𝜋(𝐷2 −𝐷2 ) ≤ 𝑃𝑒𝑚
0

şeklinde değerlendirilebilir. Bu ifadelerde (𝜎𝑒𝑚 = 300..400daN/c𝑚2 𝛽= 1.5,


𝑃𝑒𝑚 =150..200 daN/c𝑚2 (Çelik/D. Demir, D. Demir/Bronz malzeme için)
alınabilir. Ayrıca somun boyutları için
D = (1.3... 1.4)d
𝐷0 = (1.25... 1.35) D
h = (0.25... 0.35) m
değerleri kullanılabilir [4].
2) Diferansiyel ve Bileşik Cıvatalar
Hareket vidalarında ilerleme miktarının (h) normal tespit vidalarından daha büyük olması (hızlı ve verimli hareket temin etmek
için) arzu edilir. Bu amaçla devir sayısı ile orantılı olarak strok

𝑠 = 𝑧0 ℎ𝑛
ifadesiyle artırılabilir. Burada 𝑧0 cıvata ağız sayısı, n cıvata dönüş hızı veya devir sayısıdır. Bir devirde çok hassas ilerleme gerektiren
(küçük adım) yerlerde ince hatveli vidalar kullanılır. Ancak küçük hatveli vidalar zayıf olduğundan bunun yerine diferansiyel vidalar
tercih edilir. Benzer şekilde çok ağızlı vidalar yerine de (imalatı pahalı ve zor olduğundan) bileşik/integral vidalar kullanılmaktadır.

Diferansiyel cıvatalar: Büyük eksenel kuvvet ve küçük adım gereken yerlerde kullanılır. Bu cıvatalar, yönleri aynı hatveleri farklı
seri halinde iki vidadan oluşurlar. Genellikle diferansiyel vida bağlantılarında ayni eleman üzerinde aynı yönde (sağ veya sol) fakat
farklı adımlarda (ℎ1 ve ℎ2 gibi) vida bölgeleri bulunur.
Şekilden görüldüğü gibi ℎ1 >ℎ2 olduğundan cıvata döndürüldüğü zaman parçalar dönüş yönüne bağlı olarak (ℎ1 − ℎ2 ) kadar
birbirine yaklaşır veya uzaklaşır. Böylece ana eleman üzerinde istenen ön gerilme verilmiş olur. Bu tür elemanlar küçük adımlarla
(ℎ1 − ℎ2 ) büyük ön gerilme kuvveti gerektiren yerlerde kullanılır. Şekilde değişik diferansiyel vida mekanizmalarına örnekler
vermektedir.
Bu mekanizmalarda cıvatalar aynı yönlü fakat farklı adımlı vida profillerine sahip olup hassas ilerleme (ℎ1 − ℎ2 ) temin edilir.
Şekil-b‘ de B cıvatası A cıvatası içine vidalanmış ve C paralel yüzlü kama (feder) nedeniyle dönüşü engellenmiştir. Dönüş koluna
moment uygulandığında A cıvatası ℎ1 kadar aşağıya, B cıvatası ise A'ya göre relatif olarak yukarı yönde ℎ2 kadar kadar
ilerleyecektir. Böylece B'nin toplam aşağı inişi (ℎ1 − ℎ2 ) kadar olacaktır. Şekil-c‘ de de benzer durum söz konusu olup el volanı
bir tur atınca D baskı tablası (ℎ1 − ℎ2 ) kadar aşağı inmektedir. Şekil-a'daki diferansiyel vidada da yük adımlar farkı (ℎ1 − ℎ2)
kadar yukarı kaldırılmaktadır.
Bileşik cıvatalar: Bu mekanizmalarda genel olarak hatveleri aynı fakat yönleri farklı iki vida kullanılmaktadır. Bu durumda
sistemin toplam stroku

s = ℎ1 + ℎ2 = 2ℎ olarak değerlendirilmektedir (Şekil-a).

Hatveleri ve yönleri farklı vida profilli mekanizmalar da bileşik vida mekanizmaları olarak bilinir (Şekil-b). Bu durumda da toplam
strok 𝑠 = ℎ1 + ℎ2 olmaktadır. Şekilden de görüldüğü gibi C mili üzerinde farklı hatveli sağ ve sol vida açılmıştır. Vidalı mil ile eş
çalışacak A parçası bir kanal içinde kılavuzlanmış olup eksenel yönde hareket edebilmektedir. Şekle sağdan bakıldığında milin
sağa doğru bir tur döndürülmesi halinde A parçası sola doğru ℎ1 + ℎ2 kadar yer değiştirmektedir (kaymaktadır).
Verim: Diferansiyel vidalarda somunlardan birinin hareketi kuvvet yönüne ters, diğerinin ise kuvvet yönündedir. Bu iki hal için
verimler sırasıyla 𝜂 ve 𝜂 ' olduğuna göre, sistemin toplam verimi

𝜂 𝑡𝑜𝑝 = 𝜂 𝜂′

şeklinde hesaplanır. Burada 𝜂 = 𝑡𝑔𝛼/𝑡𝑔(𝛼 + 𝜌′) ve 𝜂′ = 𝑡𝑔(𝛼 − 𝜌′)/𝑡𝑔(𝛼) şeklinde daha önceki bölümlerde verilmiştir. Bileşik
cıvatalarda somunların hareketi ve yönleri aynı olduğundan her iki somunun verimi ayrı ayrı 𝜂1 ve 𝜂2 olmak üzere toplam verim
𝜂𝑡𝑜𝑝 =𝜂1 𝜂2 olarak belirlenir.

You might also like