Professional Documents
Culture Documents
ve
Mühendislikte Tasarım
f) işletme yükünün etki noktası
Önceki bölümlerde ön gerilmeli bağlantıda işletme yükünün cıvata ve somunun birleştirilen parçalarla temas düzlemlerinde
etkidiği kabul edilmiştir. Bu ektsrem uygulamadan başka şekilde gösterilen aykırı uygulamalar da söz konusudur. Şekilde saplama
bağlantısında da işletme yükünün eş çalışan vida dişleri başlangıç noktası ile cıvata başı altından etki ettiği kabul edilmiştir. En
kritik yükleme (a) veya (c)'deki olup tasarım hesapları bu duruma göre yapılması emniyetli olmaktadır.
Genellikle işletme yükünün etkidiği nokta konstrüksiyona bağlı olup kuvvetler arası efektif uzaklık 𝐿𝑘 ile parça uzunluğu 𝐿𝑝
arasında 𝐿𝑘 = 𝑛𝐿𝑝 ilişkisi yazılabilir (Şekil-a). Burada 0≤n≤1 olabilmektedir.
Parçalar için rijitlik katsayısı 𝑘𝑝 = 𝐴𝑝 𝐸𝑝 /𝐿𝑘 olup 𝐿𝑘 < 𝐿𝑝 olduğunda 𝑘𝑝 , artacak ve işletme yükünün cıvataya gelen ek kuvveti
etkileyecektir. 𝐹𝑧 ifadesi
𝐿𝑘
𝐹𝑧 = 𝐹𝑖ş 𝑘𝑒 𝑛 şeklinde yazılırsa 𝑛=
𝐿𝑝
𝑛‘ nin alacağı değere göre 𝐹𝑧 değişecektir. İşletme yükünün etki noktalarını tespit etmek zordur. Şekilde uygulamada
karşılaşılabilen yükleme noktalarının yerleri ve n değerleri gösterilmiştir.
Şekil-b‘ de 𝐹𝑖ş kuvvetinin uygulama noktası cıvata başının yakınındadır. Bu durumda 𝐿𝑘 = 𝐿𝑝 olup n=1 değerini almakta ve
𝐹𝑧 = 𝐹𝑖ş 𝑘𝑒 olmaktadır. Şekil-d‘ de ise işletme kuvveti sıkılan parçaların temas yüzeylerine yakın bir yerde etki etmektedir. Bu
durumda n=0 olup (𝐿𝑘 =0) model olarak Şekil-b'ye benzemektedir. 𝐹𝑧 = 0, 𝐹𝑖ş < 𝐹ö olduğu müddetçe cıvataya zamanla değişen
ek kuvvet gelmeyecektir. Cıvata bu yükleme durumunda işletme yükü 𝐹𝑖ş titreşimli de olsa sadece statik olarak zorlanacaktır. n
değeri küçüldükçe 𝐹𝑔 = 𝐹𝑧 /2 genlik değeri azalır ve cıvatanın değişken zorlanmalara karşı mukavemeti artar.
g) Dinamik yüklemede cıvata boyutlandırması ve kontrol
Ön gerilmeli cıvatalarda işletme yükünün etki etmesi halinde cıvatayı zorlayan kuvvetlerin minimum ve maksimum değerleri
sırasıyla
olmaktadır. Bu kuvvetler etkisinde cıvata dinamik (değişken) olarak zorlanır ve değişken kuvvet parametreleri ortalama kuvvet ve
kuvvet genliği
𝐹𝑚𝑎𝑥 +𝐹ö
𝐹𝑚 = = 𝐹ö + 𝐹𝑧 /2
2
𝐹𝑔 = 𝐹𝑧 2
şeklinde tanımlanır. Cıvata hesabında statik ve dinamik olmak üzere iki zorlanma şekli dikkate alınarak boyutlandırma ve kontrol
hesabı yapılır. Statik hal için cıvatayı zorlayan 𝐹𝑚𝑎𝑥 = 𝐹𝑡𝑜𝑝 kuvveti esas alınarak
𝐹𝑚𝑎𝑥 4𝐹𝑚𝑎𝑥
𝜎𝑚𝑎𝑥 = = 2 ≤ 𝜎𝑒𝑚 maksimum çekme gerilmesi hesaplanır.
𝐴1 𝜋𝑑1
Cıvata malzemesi için emniyet gerilmesi
𝐹𝑖ş
𝜎𝑒𝑚 = 0.6 𝜎𝐴𝑘 tavsiye edilmektedir.
𝐹𝑚𝑎𝑥
Cıvatalarda genellikle büyük ön gerilme uygulama ve malzemeden iyi bir şekilde yararlanabilmek bakımından akma sınırına
Özellikle uzar (elastik) cıvatalarda yüksek kaliteli çelikler kullanıldığından ve bunların belirgin akma sınırları olmadığından 𝜎0.2
teknik akma sınırı esas alınmaktadır. İşletme yükü etkisinde kalan cıvatada sıkma momentinden doğan burulma (kayma)
gerilmesi işletme anında kuvvetlerin değişmesi sonucunda kayma gerilmesinin yok olma ihtimalinin olması nedeniyle dikkate
alınmaz.
Boyutlandırma için başlangıçta 𝐹𝑖ş kuvveti bilinmektedir. Diğer kuvvetler bu kuvvete göre seçilir ve ön hesap için 𝐹ö ön gerilme
kuvveti esas alınarak titreşimli yüklemenin alt gerilme sınırı
𝐹ö
𝜎𝑎 = ≤ 𝜎𝑒𝑚
𝐴1
eşitliği kullanılarak cıvata malzemesi seçilir ve standart vida boyutları belirlenir. Cıvata seçimi yapıldıktan sonra kontrol hesabına
geçilir.
Dinamik işletme yükü etkisinde sürekli mukavemete göre kontrol hesabı yapılmalıdır. Parçaların ve cıvataların yaylanma
rijitlikleri belirlenerek 𝐹𝑡𝑜𝑝 , 𝐹𝑧 hesaplanır. 𝐹𝑧 kuvvetinin değişken olması nedeniyle gerilme genliği
𝐹𝑧
𝜎𝑔 = ≤ 𝜎𝑔𝑒𝑚
2𝐴1
olmalıdır. 𝜎𝑔𝑒𝑚 = 𝜎𝐺 /𝑆 bağıntısıyla hesaplanır. 𝜎𝐺 sürekli mukavemet diyagramlarından alınan gerilme genliği olup S = 1.25 ... 1.5
olarak alınan emniyet katsayısıdır (𝜎𝑔𝑒𝑚 ≈ 0.7 𝜎𝐺 olarak da alınabilir). Çizelge-8.4.2 değişik kalitede çeşitli cıvatalarda çekme
halinde sürekli mukavemet için genlik gerilmesi değerlerini vermektedir.
Dinamik yük altında cıvatalarda yorulma kırılmasının oluşma tehlikesi vardır. Özellikle çentik etkisinin büyük olduğu noktalarda
bu tehlike kaçınılmaz olabilir. Ancak uygun seçilmiş yeterli büyüklükte ön gerilme kuvvetiyle sıkılmış cıvatalarda (yorulma ömrü
uzatılmış) yorulma kırılmasına nadiren rastlanır. Cıvatanın vida açılmamış şaft kısmı yorulma açısından en tehlikesiz bölgedir.
Çentik faktörü 𝛽𝑘 vida dişlerinde önemli olup vida imal usulüne göre
şeklinde değişmektedir. Çizelgede verilen 𝜎ç𝐷 değeri mukavemet azaltıcı faktörler değerlendirilerek (genellikle 𝐾𝑏 ve 𝐾𝑦 ihmal
edilip çentik faktörünün büyük tutulmasıyla, 𝛽𝑘 = 4 gibi)
𝜎𝐷′ = 𝜎𝐷 𝛽𝑘
alınıp 𝜎𝑚 =𝐹𝑚 /𝐴1 , 𝜎ü = 𝜎𝑚 + 𝜎𝑔 değerleri ve tga = 𝜎ü / 𝜎𝑚 ile sürekli mukavemet eğrisi çizilir ve önceki bölümlerde detaylı
izah edildiği gibi 𝜎ü < 𝜎ü′ kontrolü yapılır. Ayrıca sızdırmazlığı da sağlayan cıvatalar için kalan ön gerilme 𝐹ö′ ≥ 𝐹ö /1.5 olacak
şekilde ön gerilme kontrolü de yapılmalıdır.
Enine Kuvvet Etkisinde Cıvata Hesabı
Genel olarak cıvatalar eksenel doğrultuda zorlanırlar. Bağlantıda enine doğrultuda kesme kuvvetinin etki etmesi durumunda
cıvata şaftı kesmeye ve ezilmeye, temasta olduğu parça iç yüzeyleri de ezilmeye zorlanır. Cıvatalarda enine kuvvetin etkisi çeşitli
konstrüktif tedbirlerle önlenebilir. Cıvatalarda enine kuvvet şekil ve kuvvet bağı ile karşılanır. Boşluklu monte edilmiş cıvatalar,
yeterli ön gerilme ile sıkılarak birleştirilen parçalar arasında oluşan sürtünme kuvvetleri yenilmeye çalışılırken, boşluksuz
cıvatalarda cıvata şaftı kesilmeye zorlanır ve ek tedbirlerle enine kuvvet karşılanır.
𝐹
P= ≤ 𝑃𝑒𝑚
𝑧𝑠𝑑
eşitliği kullanılır. Burada d kesilmeye çalışan çap, s sıkılan parçaların en küçük kalınlığıdır. Uygun cıvata yerine cıvata boşluğuna
bir burç veya kovan konarak kesme kuvvetinin karşılanması mümkündür (Şekil-b).
Bu şekildeki bağlantılarda kovan deliğe tam oturur ve cıvata ile kovan arasında yeterli boşluk vardır. Böylece enine kuvvetler
sadece kovan tarafından taşınır. Burç (kovan) boyutları, kesme kontrolü yapılarak
𝐹
𝜏=𝜋 ≤ 𝜏𝑒𝑚
2 2
(𝑑 − 𝑑𝑖 )
4 𝑑
belirlenir. Burada 𝑑𝑑 burç dış çapı, 𝑑𝑖 burç iç çapıdır. Burçlu birleştirmelerde burç boşluksuz, cıvata ise ön gerilme ile monte
edilerek enine kuvvetin bir kısmı parçalar arasında doğan sürtünme ile diğer kısmı ise kesmeye zorlanan burç gövdesi ile
Çelik yapılarda cıvatalar boşluklu veya boşluksuz olarak kullanılabilir. Şekilde, çelik konstrüksiyonlarda cıvata montaj şekillerini
göstermektedir. Boşluklu cıvata bağlantısında kuvvet iletimi parçalar arasındaki sürtünme direnci ile gerçekleştirilir.
Yüksek kaliteli (8.8,10.9,12.9 gibi) cıvata malzemesinin kullanıldığı cıvatalar büyük ön gerilme kuvveti ile bağlanırlar. Somun
altına çelikten pul veya rondela bazı durumlarda sertleştirilmiş çelik eğimli pul kullanılır. Bu tür bağlantılarda kullanılan cıvata
𝜋𝑑12
𝐹ö = (0.7 . . . 08) 𝜎𝐴𝐾
4
𝐹
değerini aşmamalı ve (𝐹ö = 𝑘 ) eşitliğinden elde edilen değerden daha büyük olmalıdır. Cıvata çapı için s parçaların kalınlığı
𝜇𝑍
𝐸 𝐼 𝐸 𝐼𝜃 𝑀𝑒 𝐸𝑑𝜃
Me = ≈ şeklinde elde edilir. Cıvata kesitine gelen eğilme gerilmesi 𝜎𝑒𝑚 = =
𝜌 𝐿𝑝 𝑊𝑒 2𝐿𝑝
bulunur. Benzer analiz saplama-somun birleştirmesinde de yapılarak eğilme gerilmesi bulunur. Bu durumda 𝐿𝑝 yerine
saplamanın L uzunluğu alınmaktadır.
3
Cıvatanın vida açılmış kısmındaki eğilme gerilmesi 1 𝑑𝐺 𝑑𝐺
𝜎𝑒 = 𝐸𝜃
2 𝑑1 𝐿
şeklinde bulunur. Burada 𝑑𝐺 cıvata (saplama) nominal çapı, 𝑑1 diş açılmış kısımda diş dibi çapıdır. Bu eşitliklerden 𝜃 yüzey
eğimine bağlı olarak 𝜎𝑒 eğilme gerilmesinin çok büyük değerlere ulaşabileceği görülmektedir. Eğilme gerilmesi, ön gerilme
nedeniyle çekme gerilmesi ve sıkma momentinden doğan kayma gerilmesi birlikte değerlendirilerek cıvatada eşdeğer gerilme
maksimum şekil değiştirme enerjisi hipoteziyle
2
𝜎𝑒ş = 𝜎𝑒 + 𝜎ç + 3𝜏 3
elde edilir. Bağlantı oturma yüzeyi eğimi küçükse bu eğimden doğan eğilme gerilmeleri vida dişlerindeki boşluklar ve dişlerde
oluşan plastik şekil değiştirmelerle dengelenir ve çoğunlukla ihmal edilir.
Eğilme zorlanmasının önlenmesi için cıvata başının veya somunun oturacağı yüzeyler işlenir (Şekil-a) veya çelik yapılarda profil
çeliklerinin eğimli kanatlarında cıvata eksenine dik oturma yüzeyi temin etmek için özel pullar (Şekil-b) kullanılır.
ÇÖZÜLMEYİ ÖNLEYİCİ TEDBİRLER
Cıvata-somun bağlantılarında dinamik işletme yükü etkisinde zamanla kendi kendine gevşeme veya çözülme oluşur. Dişler
arasında, sıkıştırılan parça yüzeyleri arasında ve cıvata ile somun alt yüzeyleriyle parçalar arasında sürtünme bağını azaltan izafi
hareketler doğabilir. Bu hareketler temas noktalarındaki yüzey pürüzlerini de ezerek cıvata oturmasını artırır ve otoblokaj
(kilitlenme) durumu ortadan kalkabilir. Cıvata somun bağlantısında bu arzu edilmeyen durumlar için ek tedbirler alınmalıdır.
Gevşemeye/çözülmeye karşı en önemli emniyet tedbiri bağlantının yüksek ön gerilme kuvveti oluşturacak şekilde sıkılmasıdır.
Ancak bunun için yüksek mukavemetli çelik cıvatalar kullanılmalıdır. Alınacak tedbirler genellikle ön gerilme azalmasını ve somun
gevşemesini önleyici özellikte olmalarına rağmen tamamen ortadan kaldıramazlar ancak belirli bir süre geciktirebilirler. Bu
bölümde çözülmeye karşı alınabilecek konstrüktif emniyet tedbirleri (periyodik kontrol ve somun sıkma işlemi dışında) kuvvet
𝐹 𝐹
𝜎𝑏 = =
𝐴1 𝜋 𝑑12 4
𝑀
ve burulmadan doğan kayma gerilmesi 𝜏 = 𝑊𝑏 ile eşdeğer gerilme
𝑏
𝜎𝑒ş = 𝜎𝑏2 + 3𝜏 2 bulunur. Emniyet gerilmesi olarak statik yüklemede 𝜎𝑒𝑚 = 𝜎0.2 1.5
𝜎ç𝐷
alınırken titreşimli veya tam değişken yüke maruz mekanizmalarda 𝜎𝑒𝑚 = bağıntısı kullanılır.
𝛽𝐾 𝑆
Vida mekanizmalarında verim daha önce verilen eşitliklerden yararlanılarak bulunur. Otoblokajlı mekanizmalarda verim en fazla
%50 olabilmektedir. Şekilde sürtünmeyi azaltan bilyalı vidalarda ve trapez vidalarda verimi karşılaştırmalı olarak göstermektedir.
Helis eğim açısı 𝛼 ≤ 2 değerlerinde bilyalı vida verimi normal vida verimine göre oldukça yüksek değerlere (%85-90)
çıkabilmektedir.
b) Somun boyutlandırması
Hareket vidalarında vida dişleri arasındaki yüzey basıncı aşınmaya neden olur. Aşınmayı belli sınırlar içinde tutabilmek için somun
yüksekliği uygunca seçilmelidir. Dişlerdeki P yüzey basıncı belli bir sınırı aşmayacak şekilde somun yüksekliği
4𝐹ℎ 𝐹ℎ
H≥ Veya 𝐻≥
𝜋 𝑑2 − 𝑑12 𝑃𝑒𝑚 𝜋𝑑2 𝑡1 𝑃𝑒𝑚
olmalıdır. Somun yüksekliğinin H (m) = (1 ... 2)d arasında olması tavsiye edilmektedir. Çizelge-8.6.1 hareket cıvataları için
4𝛽𝐹
𝜎ç = 2 2
≤ 𝜎𝑒𝑚
𝜋(𝐷 − 𝑑 )
4𝐹
ve somun faturalı kısmındaki yüzey basıncı 𝑃 = 𝜋(𝐷2 −𝐷2 ) ≤ 𝑃𝑒𝑚
0
𝑠 = 𝑧0 ℎ𝑛
ifadesiyle artırılabilir. Burada 𝑧0 cıvata ağız sayısı, n cıvata dönüş hızı veya devir sayısıdır. Bir devirde çok hassas ilerleme gerektiren
(küçük adım) yerlerde ince hatveli vidalar kullanılır. Ancak küçük hatveli vidalar zayıf olduğundan bunun yerine diferansiyel vidalar
tercih edilir. Benzer şekilde çok ağızlı vidalar yerine de (imalatı pahalı ve zor olduğundan) bileşik/integral vidalar kullanılmaktadır.
Diferansiyel cıvatalar: Büyük eksenel kuvvet ve küçük adım gereken yerlerde kullanılır. Bu cıvatalar, yönleri aynı hatveleri farklı
seri halinde iki vidadan oluşurlar. Genellikle diferansiyel vida bağlantılarında ayni eleman üzerinde aynı yönde (sağ veya sol) fakat
farklı adımlarda (ℎ1 ve ℎ2 gibi) vida bölgeleri bulunur.
Şekilden görüldüğü gibi ℎ1 >ℎ2 olduğundan cıvata döndürüldüğü zaman parçalar dönüş yönüne bağlı olarak (ℎ1 − ℎ2 ) kadar
birbirine yaklaşır veya uzaklaşır. Böylece ana eleman üzerinde istenen ön gerilme verilmiş olur. Bu tür elemanlar küçük adımlarla
(ℎ1 − ℎ2 ) büyük ön gerilme kuvveti gerektiren yerlerde kullanılır. Şekilde değişik diferansiyel vida mekanizmalarına örnekler
vermektedir.
Bu mekanizmalarda cıvatalar aynı yönlü fakat farklı adımlı vida profillerine sahip olup hassas ilerleme (ℎ1 − ℎ2 ) temin edilir.
Şekil-b‘ de B cıvatası A cıvatası içine vidalanmış ve C paralel yüzlü kama (feder) nedeniyle dönüşü engellenmiştir. Dönüş koluna
moment uygulandığında A cıvatası ℎ1 kadar aşağıya, B cıvatası ise A'ya göre relatif olarak yukarı yönde ℎ2 kadar kadar
ilerleyecektir. Böylece B'nin toplam aşağı inişi (ℎ1 − ℎ2 ) kadar olacaktır. Şekil-c‘ de de benzer durum söz konusu olup el volanı
bir tur atınca D baskı tablası (ℎ1 − ℎ2 ) kadar aşağı inmektedir. Şekil-a'daki diferansiyel vidada da yük adımlar farkı (ℎ1 − ℎ2)
kadar yukarı kaldırılmaktadır.
Bileşik cıvatalar: Bu mekanizmalarda genel olarak hatveleri aynı fakat yönleri farklı iki vida kullanılmaktadır. Bu durumda
sistemin toplam stroku
Hatveleri ve yönleri farklı vida profilli mekanizmalar da bileşik vida mekanizmaları olarak bilinir (Şekil-b). Bu durumda da toplam
strok 𝑠 = ℎ1 + ℎ2 olmaktadır. Şekilden de görüldüğü gibi C mili üzerinde farklı hatveli sağ ve sol vida açılmıştır. Vidalı mil ile eş
çalışacak A parçası bir kanal içinde kılavuzlanmış olup eksenel yönde hareket edebilmektedir. Şekle sağdan bakıldığında milin
sağa doğru bir tur döndürülmesi halinde A parçası sola doğru ℎ1 + ℎ2 kadar yer değiştirmektedir (kaymaktadır).
Verim: Diferansiyel vidalarda somunlardan birinin hareketi kuvvet yönüne ters, diğerinin ise kuvvet yönündedir. Bu iki hal için
verimler sırasıyla 𝜂 ve 𝜂 ' olduğuna göre, sistemin toplam verimi
𝜂 𝑡𝑜𝑝 = 𝜂 𝜂′
şeklinde hesaplanır. Burada 𝜂 = 𝑡𝑔𝛼/𝑡𝑔(𝛼 + 𝜌′) ve 𝜂′ = 𝑡𝑔(𝛼 − 𝜌′)/𝑡𝑔(𝛼) şeklinde daha önceki bölümlerde verilmiştir. Bileşik
cıvatalarda somunların hareketi ve yönleri aynı olduğundan her iki somunun verimi ayrı ayrı 𝜂1 ve 𝜂2 olmak üzere toplam verim
𝜂𝑡𝑜𝑝 =𝜂1 𝜂2 olarak belirlenir.