You are on page 1of 5

TOTALİTER REJİMLER

TOTALİTARİZM NEDİR
- İnsan varlığının bütün hayati unsurlarını kapsayan ve toplumdaki bütün bilgilerin en azından
pasif olarak benimsenmesinin zorunluluğu olduğu ideolojidir.
- Totalitarizmde tek lider, diktatör vardır. Sinema, radyo, basın vb. kontrolü tek bir ele bağlanır
(hükümet gibi)
- Devlet aşırı müdahaleci ancak ekonomik yapıda devletin elinde siyasi özgürlük yok.
FAŞİZM
- Teoriden pratiğe gidilmiştir.
- Yayılmacı ve saldırgan bir dış politikada bulunur.
- Anti parantezinde liberal, komünist ve kapitalisttir.
- Birey, devlet içinde yerine getirdiği fonksiyonları kadar vardır. Devlet amaçtır ve yalnızca
devletin özgürlüğü vardır.
- Yönetici tek lider Mussolini’dir.
- Propoganda güç ve ikna temellidir. Basın denetim altındadır, duygulara hitap edilir.
- Kadın yalnızca doğurmalıdır çünkü sayı demek güç demektir. Kadınlar felsefe, tar,h ve dil
dersleri alamazlar. Savaşçı doğurmacı
- Din faşizmde problematik değildir. “inan, itaat et ve savaş”
- “çeliği olanın ekmeği de olur”, “mussolini her zaman haklıdır”, “kadın için doğurmak neyse
erkek için de savaşmak odur”
- Eğitim ve gençliğin yetiştirilmesine önem verilmiştir. Bütün gençler kitle teşkilatlarına katılmak
zorundadır.
- Öğretmenler tek tip giyinmek ve faşizmi öğretmekle yükümlüdür.
- Tüm kitle iletişim araçları devlet denetimindedir.
- Özel polis evleri (kara gömlekliler) kurulmuştur.
- Sendikalar ve grevler yasaklanmıştır.
- Aşırı milliyetçiliğin yükselmesi desteklenmiştir.
Ortaya Çıkışı
- Parlamentoda pek çok partinin olması ancak hiçbirinin çoğunluğu sağlayamaması.
- Hükümetin kanunları yürürlüğe koymada eksik kalması.
- Kanunsuzluk, hırsızlık, cinayet vs. artması.
- Katolik kilisesinin mevcut hükümetten memnun olmaması
- Mussolini faşizmi kurar. Orta sınıfın desteği ile gelişir, sermayesi ve işini kaybeden işçilerin
desteğini alır.
- Temeli sosyal denevihizme dayanır. (en iyinin oylanmasıyla egemen olması)
devletin ekonomik yapısı meslek kuruluşlarına dayanır. Korporasyon, meslek ve sınıf çıkarları
korunur.
- Tek parti zorunludur, muhalefet yoktur. Ulus egemenliği yerine devlet egemenliği vardır.
- “yeniden İspanyollaşmak”, “yeniden katolikleşmek.
MİLİTARİZM
- Japonya’da ortaya çıkmıştır.
- Tek bir lider ya da parti yoktur, totoliterlik ordudadır.
- Pearl Harbour’a kadar devam eder.
Ortaya Çıkışı
- Meiji’nin ölümünden sonra finansal kriz, Tokyo depremi ve buhran yaşanır.
- Japonya’da ordu Milletler Cemiyeti’nin çoğu şeye kayıtsız kalmasına sinirlenir.
- Mançurya işgal edilir. Mançurya’da ordu cunta yönetimi kurar Mançukuo devletinin
kurulmasıyla militarizm ortaya çıkar.
- Almanya ve İtalya işgale yardım etmiştir çünkü üç devletin ortak düşmanı komünizmdir.
“Rusya”
NAZİZİM
- Pratikten teoriğe doğru gider.
- Anti parantezinde kapitalist, liberal, semitizm, komünist
- 5
- Devlet bir araçtır. Devlet Alman ırkının ve Führer’in yükselişinin aracıdır.
- Devletin iki temel amacı vardır: içeride olan Almanları korumak ve dışarıda olanları bir araya
getirmek.
- Adolf Hitler tek liderdir (führer)
- Propoganda yönetimi faşizmden daha önemlidir. Propoganda bakanlığı kurulur. (gebbels)
- Kadın ya annedir ya da bir eş. Örnek Alman kadın modeli olarak Gebbels’in eşi gösterilir.
Kadının tek görevi siyasetçi doğurmaktır.
- 1934 yılına kadar kadınlar devlet istihdamından men edilmiştir, kamuda görevli değillerdir.
- 1935 evlilik sağlığı kanunu çıkmıştır. Alman ırkı dışında bir ırkla evlenmek yasaklanmıştır.
- 1939 çalışma kanunu çıkmıştır. Evli olmayan tüm kadınlar çalışmak zorundadır.
- Hitler ateisttir ancak Katolik kilisesi ile anlaşır. Nazizim Hristiyanlığı temel almıştır.
- “ halk kadın gibidir”
Rasyonel vs. Marksist Sosyalizm
- Rasyonel sosyalizmde alman ırkı ön plandadır ve korunur. Özel mülkiyet anlayışı vardır.
- Marksist sosyalizmde toplum ön planda ve toplumun hakları korunur. Özel mülkiyete yer
yoktur, ortak mülkiyer vardır. (marx yahudidir.9
15 Eylül 1935-Rossengeta Yasası
Yahudi karşıtı yasal bir içerik sağlanmıştır.
1- Büyükanne veya büyükbabadan bir tanesinin Yahudi olması Yahudilik için yeterlidir.
2- Yahudiler ülkeye giremez
3- Yahudilerle evlenmek yasaktır
4- Yahudiler, alman vatandaşı değil, alman devletine mensup hiç kimselerdir.
FALANJİZM
- İspanya’da ortaya çıkmıştır. Franco başlatmıştır.
- Franco darbe girişiminde bulunuyor ancak başarısız oluyor.
- İspanya ikiye ayrılıyor: cumhuriyetçi ve faşist
- Falanjizm, otoriter ve kralcı faşizmdir.
- Almanya ile İtalya desteği aktif rol alıyor.
- 40 yıl kadar basına sansür getiriliyor.
- Propoganda bakanlığı daha sistematikleşiyor.
- Katolik kilisesi inanılmaz yetki ve söz sahibi oluyor.
- Eğitim ideolojinin sağlamlaştırma aracı olarak kullanılıyor.
- Savaşçı ve siyasetçi doğur, doğurmuyorsan çalış anlayışı ortaya çıkıyor.
- “yeniden İspanyollaşmak”, “yeniden katolikleşmek.

2. DÜNYA SAVAŞI
KRONOLOJİK SIRALAMA
1931- Japonya Mançurya’yı işgal etti
1932- Japonya Millet Cemiyeti’nden ayrıldı
1935- Versay Antlaşması Almanya tarafından resmen yok sayıldı
1936- İtalya Habeşistan’ı işgal etti, Almanya ve Fransa arasında Mihver Antlaşması imzalandı,
Almanya ve Japonya Anti-Komutern Paktı’nı imzaladı (Rusya, komünizm karşıtlığı) daha
sonrasında İtalya da katıldı ve mihver bloğu oluştu
1937- Japonya Çin’e saldırdı
1938- Avusturya ve Çekoslovakya Almanya tarafından işgal edildi
1939- Almanya ve SSCB Saldırmazlık Paktı’nı imzaladı
1940- Almanya Polonya’ya saldırdı
1941- İngiltere ve Fransa Almanya’ya savaş açtı, Türkiye bu tarihte savaşa dahil oldu, 19 Ekim
1939- İttifak Antlaşması Ankara’da, İngiltere ve Fransa: deklorasyon, protokol eklendi, Sovyet
çekingesi
1940- İtalya tarafından Fransa Maginot Hattı çekildi, Fransa Türkiye’yi savaşa çağırdı, Fransa
Sovyet Çekingesinden yararlandı.
1941- Türkiye, Rusya ve Almanya Saldırmazlık Paktı imzaladı (Polonya sendromu), Saldırmazlık
paktı Almanya tarafından bozuldu, Almanya Rusya’ya saldırdı
1942/43- İtalya teslim oldu
1944- Kahire Konferansı’nda Türkiye savaş ilan edeceğini söyledi
1945- Japonya teslim oldu, Almanya teslim oldu, Türkiye savaş ilan etti

SAVAŞIN SONUÇLARI
- Milletler Cemiyeti son buldu, Birleşmiş Milletler kuruldu.
- Faşizm ve Nazizim totoliter rejimleri yıkıldı.
- Japonya’nın aldığı ağır darbe anayasa düzenlemesine ve ordunun değişmesine sebep oldu.
- İtalya’da halk oylamasıyla Cumhuriyet rejimine geçildi.
- Almanya ve Avusturya’nın toprakları 4 işgal bölgesine ayrıldı.
- SSCB Ekim Devrimi’nin izlerini sildi.
- Avrupa merkezli sistemden, ABD merkezli sisteme geçildi.
- Soğuk savaş döneminin blokları oluştu.
- Kazanan, kaybeden fark etmeksizin denge politikası uygulayan herkes gördü.
- Dolar değer kazandı.
- Washington’da IMF kuruldu.
- Çok büyük bir nüfus hareketliliği oluştu (göç, soykırım)
- Soykırım kavramı siyasi literatüre girdi.
- Toplama kampları, atom bombası etik problemler olarak tartışılmaya başladı.
- 1948 yılında Yahudi soykırımının önlenmesi ve cezalandırılması kanunu çıkarıldı.
- İnsan Hakları Beyannamesi oluşturuldu.

2. DÜNYA SAVAŞI VE TÜRKİYE


- Türkiye dış politikasında denge siyaseti izlemiştir. Bunun sebebi savaşın ekonomik ve
sosyolojik etkilerinden kaçınmaktır.
- Türkiye savaşa fiilen katılım göstermese de her an savaşa hazır bir pozisyonda olması onu
savaşın ekonomik ve sosyolojik etkilerinden koruyamamıştır.
- Savaş süresince savunma harcamaları, bütçesi artmıştır.
- Her an savaşa hazır olma durumunda olan erkek nüfusun ordu için hazır beklemesi, çiftçinin
cephede olması üretimin düşmesine sebep olmuş, tüketim artmış (ordunun ihtiyaçlarının
karşılanması) ve arz-talep dengesi bozulmuştur.
- Türkiye ekonomisinin ne ile besleyeceği (kaynak problemi) ve ne ile besleneceği sorunu ortaya
çıkıyor (iaşe problemi)
- Dönemin 3 önemli politikası: Milli Korunma Kanunu, Ekmek Karnesi ve Varlık Vergisi
uygulamalarıdır. Bu politikaların temelinde iaşe problemi vardır. (mal varlığı, fiyat artışı,
karaborsacılık)
-
“Sizi ekmeksiz bıraktım ama babasız bırakmadım” (İsmet İnönü)
(Ekonomi politikası) + (siyasi politikası) = sosyolojik etkileri

MİLLİ KORUNMA KANUNU


- Refik Saydam Hükümeti tarafından çıkarılmıştır.
- Amaç, stokçuluğu önlemek, halkın iaşe ihtiyaçlarını karşılamaktır.
- Milli Korunma Heyeti (koordinasyon heyeti)
- Milli Korunma Mahkemeleri kurulmuştur. (Ankara, İstanbul, İzmir ve Zonguldak)
-
EKMEK KARNESİ
- 1939’da bir pilot uygulamayla başlamıştır.
- 1940’da mevcut tahıl ürünlerine el konulmuş, 1941’de ise tohumluk ve yemlik hariç her şeye el
kondu.
- Şubat 1941’de tek tip ekmek uygulamasına geçilmiştir. (%15 çavdar) Haziran (%50 buğday,
%20 çavdar, %30 arpa), Temmuz (%60 buğday, %40 arpa) Ağustos (%80-90) buğday:
ekmeğin içeriğini değiştirerek süreci kontrol etmenin çok mantıklı olmadığını gördüler ve
1942’de ekmek karnesi uygulamasına geçildi.
- Kişiye özel karneler, aylık olarak çıkartılmıştır.
- Uygulama 14 Ocak’ta İstanbul’da, 17 Ocak’ta Ankara’da, 22 Ocak’ta İzmir’de başlamıştır.
- Gramajları ağır işte çalışanlara 750 gram, 7 yaş altına 187,5 gram ve 7 yaş üstüne 350 gram
olacak şekilde ayarlanmıştır.
- Uygulamada suiistimaller yapılmıştır: bayat etmek satışı, sahte karne üretimi, istifçilik, ekmek
karaborsacılığı, gramajın altında göstererek üstünde satma, adam kayırmaca…
- Ekim 1944’te gramajlar arttırılmış, 1945’te uygulamaya son verilmiştir. (Bu tarihe kadar pasta
börek yasaklıydı)

VARLIK VERGİSİ
- 11/12 Kasım 1942’de Şükrü Saraçoğlu tarafından çıkarılmıştır.
- Amaçları, devletin gelirini arttırmak, enflasyonla mücadele etmek, savaş zenginlerinden vergi
almak.
- Bu dönemde ekonomi ilk kez artıya geçmiştir.
- İçeriğinde: 15 gün içinde nakit ödeme yapılması, ödeme gruplarının oluşturulması
(gayrimüslimler, Müslümanlar, ecnebiler ve dönmeler).
- Gerekli ödemeleri yap(a)mayanlar Erzurum Aşkale’ye gönderilmiştir.
- Kamplara gönderilmeden önce mallar haciz edilerek açık arttırmada satılmıştır. Bu durum Milli
Koruma Kanunu’na terstir (Milli Koruma Kanunu’nda fiyat saptama vardır)
- 22 Ocak 1943’te 17 kişi Aşkale’ye gönderilmiştir. 27 Ocak’ta ise 32 kişi gönderilmiştir. 1944
yılına kadar toplam 1400 kişi gönderilmiş, sadece 21 tanesi hastalıktan ölmüştür 
- Uygulamada suiistimaller yapılmıştır: Yaklaşık 24.300 kişi itiraz belgesi göndermiştir ancak bir
tanesi bile kabul edilmemiştir.
- Vergi uygulamalarında standartlar uygulanamamıştır. İzmir’de %90 vergi ödenmesine rağmen
93 kişi gönderilirken, Adana’da %80 vergi ödenmesine rağmen kimse gönderilmemiştir.
- Varlık vergisinin %52 gayrimüslimlerden, %29’u Türklerden, %19’u yabancılardan alınmıştır.
- Varlık vergisine dış basının yorumları Türkiye’nin azınlık haklarını ihlal ettiği, ırkçılık yaptığına
yöneliktir. Aşkale kampları Nazi kamplarına benzetilmiştir.
-

You might also like