You are on page 1of 46

sayı 4

Önsöz İçindekiler
Dördüncü sayımızda borderline kişilik yapısını ele alıyoruz. “Borderline” başlığı altında, bu alanla ilgili farklı metinleri bir Dosya konusu Borderline sınırlarını zorlarken – Alper Hasanoğlu
araya getiriyoruz. Psikoterapiden geçmiş ve ismi bizde saklı bir danışan borderline’ın ne olduğunu, nasıl yaşantılandığını, Borderline
neler düşündürüp neler hissettirdiğini “Paratoner” mahlasıyla aktarıyor. “Hayatın Kıyısında”, Alper Hasanoğlu’nun borderline Borderline / Sınırda Kişilik – Paratoner
kişilik yapısına şematerapi perspektifinden detaylı bakışını içeriyor.
Doğan Şahin'le söyleşi – Ceylan Özge Kunduz
Sayın Prof. Dr. Doğan Şahin’le yaptığımız söyleşide değerli hocamız, borderline kişilik yapısıyla ilgili tüm sorularımızla
birlikte, psikoterapinin Türkiye’deki gelişimi, nonspesifik etkenler ve psikoterapide etik gibi geniş kapsamlı diğer Bilişsel Davranışçı Terapi Perspektifinden Borderline Kişilik Bozukluğu'na Bir
sorularımıza da detaylı ve açıklayıcı yanıtlar veriyor. Klinik Psikolog Sevgi Güney, “Borderline Danışanlara Krize Müdahale” Bakış – Berk Murat Ergün & Sandy Kohen
başlıklı yazısında borderline kişilik yapısını, kriz ve borderline kişilik yapısı arasındaki etkileşimden krize müdahalenin
basamaklarına dek uzanan bir çerçevede ele alıyor. Psikiyatri uzmanı Dr.Berk Murat Ergün ve Klinik Psikolog Sandy Kohen, Borderline kişilik yapısıyla terapinin kıyısında – Duygu Coşkun
“Bilişsel Davranışçı Terapi Perspektifinden Borderline Kişilik Bozukluğu’na Bir Bakış” başlıklı yazılarında borderline’ı başka
bir pencereden değerlendiriyorlar. Borderline'e gelişimsel bir bakış – Burcu Gençer-Türk

Alper Hasanoğlu “Borderline sınırlarını zorlarken...” başlıklı makalesinde ilk psikoterapi hastasıyla yaşadığı zorlu ancak Borderline – Fuat Erman
son derece öğretici seansları içtenlikle anlatıyor. Klinik Psikolog Duygu Coşkun, borderline kişilik yapısıyla çalışmanın
zorluklarını “Borderline Kişilik Yapısı ile Terapinin Kıyısında” isimli makalesinde dile getiriyor. Galatasaray Üniversitesi Borderline danışanlara krize müdahale – Sevgi Güney
Öğretim Görevlisi Fuat Erman da yine borderline kişilik yapısıyla ilgili dokunaklı bir yazıyla bu sayıda yer alıyor.
İrem S. – İmbat Taşkın
Sosyal medya kanalları üzerinden iki ay önce yapmış olduğumuz mini ankette okurlarımıza gelecek sayımızda hangi
konuları görmek istediğimizi sormuştuk. En fazla tercih edilen iki konu hafıza ve sosyal psikoloji oldu. Ceylan Özge Kunduz Hayatın kıyısında – Alper Hasanoğlu
bu iki konu üzerine yabancı kaynaklarda yayımlanmış iki makalenin çevirisini yapıyor. Hafıza konusunda “Déjà Vu’nün
Nörolojisi” başlıklı çeviride hemen herkesin başına gelen fakat bir türlü tam olarak açıklanamayan “déjà vu” fenomenini Déjà Vu'nün nörolojisi – Jordan Gaines / (Çeviren: Ceylan Özge Kunduz)
hafızayla bağlantılı olarak aktarıyor. Sosyal psikolojinin geniş araştırma kapsamı içinden de yine günlük hayatta son derece
sık yaşantıladığımız fenomenler olan dedikodu, söylenti ve şehir efsaneleri üçlüsünün incelendiği bir makalenin çevirisini Ludwig Binswanger ve Daseinsanaliz – Alper Hasanoğlu
aktarıyor.
Jacob ve Wilhelm Grimm Kardeşler'den Ardıç Ağacı-2 – Aydın Parmaksız
Ceylan Özge Kunduz, bu sayıdan itibaren “Keçinboynuzu” isimli köşesinde hayatın zorlukları, acıları, sıkıntıları ve karanlığı
içinde bulmaya çalıştığımız mutlu ve aydınlık anların peşindeki yolculuğa dair kişisel yazılar kaleme alıyor. Pelin Onat Keçiboynuzu – Ceylan Özge Kunduz
“Mırıldanmalar” isimli köşesinde fotoğraf ve yaşamı “Kadraj” başlıklı yazısıyla ilintilendiriyor. “Bir Varmış Bir Yokmuş” adlı
köşesinde Aydın Parmaksız bir önceki sayıda başlamış olduğu “Ardıç Ağacı” masalının analizini bu sayıda tamamlıyor. Klinik Kadraj – Pelin Onat
Psikolog Burcu Gençer-Türk borderline kişilik yapısını gelişimsel süreçteki faktörlerle bağlantısı açısından inceliyor.
Söylenti, dedikodu ve şehir efsaneleri – Nicholas DiFonzo & Prashant Bordia /
Alper Hasanoğlu Daseinsanaliz okulunun kurucusu ve varoluş psikiyatrisinin temel taşlarından biri olan Ludwig (Çeviren: Ceylan Özge Kunduz)
Binswanger’i ve kurduğu psikiyatri kliniği Bellevue’nün hikayesini anlatıyor.

Keyifle okumanız ümidiyle...


Künye:
Genel Yayın Yönetmeni: Sanat ve Grafik:
Therapia Dr. Alper Hasanoğlu Dr. Doğu Çankaya
Editör: Tasarım:
Ceylan Özge Kunduz Busy İstanbul

2 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 3


Borderline sınırlarını zorlarken...
alper hasanoğlu

İsviçre Basel’de psikiyatri ihtisasıma başladıktan iki hafta çok erken gelip bekleme odasında sıkıntı ve endişesi gittikçe
sonra, yani taze ve acemi bile denemeyecek bir psikiyatri büyüyerek beni bekleyen ‘sevgili ilk terapi hastam’ 3. ayın
asistanıyken acilde gördüğüm bir hastayı değerlendirmek için sonunda, beni yeteri kadar sert bulmadığı için terapiyi
uzmanımın kapısını çaldım. Dr. Tarık Yılmaz’ın. İstanbul sonlandırdı ve gitti. Ama ne olursa olsun her seanstan sonra
Erkek Lisesi’nden abim, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden kendimi bir şekilde yetersiz hissetmeme neden olarak. Tarık
psikiyatri asistanıyken Cerrahpaşa Psikiyatri’nin koridorlarında sağ olsun her seans sonrası bana destekleyici seanslar uyguladı
peşinden ayrılmadığım asistan abinin, sonra dostum, daha da İstanbul’a kaçmadım. Ama yüksek standartlar şeması olan
sonra Basel’de şefim ve şimdi İstanbul’da tekrar dostum (yani kendinden beklentileri çok yüksek olan) ve henüz bunun
olan Tarık Yılmaz’ın kapısını. Kafam oldukça karışıktı. bir sorun olduğunun farkında olmayan benim, gecelerce
Çünkü Tarık bana karışık ve kitap ve dergilerden oturacak okumamı, her seans sonrasında bölüm kütüphanesine
yer olmayan dağınık odasında “nesi var hastanın?” diye kapanmamı, Tarık’ın başının etini yememi sağladığı için de
sorduğunda tam olarak ne söyleyeceğimi bilemiyordum. çok iyi oldu. Daha sonra asistanlarıma ben de aynısını yaptım.
Depresyonu da vardı, anksiyetesi de biraz, yeme atakları Hayır Tarık’tan dolaylı yoldan bir intikam almak için değil,
oluyordu ve cinsellik yaşarken zorlanıyordu da. Krizler geçirip böyle bir başlangıcın aslında iyi olduğuna inandığım için.
kavgalar ediyordu iş yerinde. Zaten acile de böyle bir iş yeri Basel Psikiyatri Kliniği’nde 60’lı yıllara kadar psikiyatriyi
krizinden sonra ambulansla getirilmiş sakinleştirici bir ilaçla seçen doktorların ilk altı ay şehre inmelerine izin verilmezmiş.
ancak yarım saatte yatışmıştı. Konuşmamızı da ben değil o 6 ay sonraki ilk ‘çarşı’ izninden sonra hala psikiyatr olup olmak
yönlendirmişti. istemedikleri sorulurmuş. Zorlanarak ve zorlayarak başlamak
iyidir diye düşünen bir ekolden geliyorum ben.
Tarık’a yarım yamalak anlattıkça ve onun hasta hakkında
sorduğu soruları yanıtlayamayıp ne kadar kötü anamnez Bu hazırladığımız borderline dosyasının iyi bir dosya
almışım diye karşısında utandıkça, o yüzünde gittikçe olduğunu düşünüyorum. İki eksiğimiz var. Bir tanesi
genişleyen bir gülümsemeyle, onun için tipik olan davranışını Kernberg’in aktarım odaklı psikoterapisi açısından borderline
yapıyor ve ofis koltuğunda aşağı doğru kayarak neredeyse yatar
duruma geçip benim sinirim iyice bozuyordu. 45 dakikanın
sonunda hızla yerinden kalktı, sanki kitaplar alfabetik
kişilik yapısının değerlendirilmesi. Bu ekolle çalışan birini
bulamadım. Yok mu, yoksa ben mi ulaşamadım bilmiyorum.
Ama e-dergi çıkarmanın güzelliği burada işte. Daha sonradan
BORDERLINE / SINIRDA
sırayla diziliymiş de her kitabın yerini o nedenle bu kadar iyi
biliyormuşçasına bir rahatlıkla Tölle’nin psikiyatri kitabını
ekleyebiliriz bu yazıyı. Eğer bu satırları okuyan ve Kernberg’çi
açıdan bu makaleyi yazmak isteyen olursa sonradan ekleriz. KİŞİLİK
çıkarıp bana uzattı ve Borderline bölümünü okumamı ve Olmazsa ben kendi okumalarımı yapıp eksiği kapayacağım.
hastayı psikoterapi eğitimim için psikoterapi hastası olarak her Bir de İmbat’ın harika vaka sunumuna şematerapötik açıdan
hafta görmeye başlamamı istedi. yaklaşmayı deneyecektim ama zaman bulamadığım için
olmadı. Ama bunu da daha sonra ekleyeceğim. Yorucu, garip, kendimin ve başkasının zamanının labirentini bir türlü çözemedim. Hiç
Yani beni buz gibi ve fırtınalı bir havada bir kayıktan yüzme kimse değilim ben. Kimseye kılıç çekmedim savaşta. Yankıyım, unutuşum, hiçliğim ben. »
bilip bilmediğimi bile sormadan suya itti. İyi ki de itmiş. İlk Biyolojik psikiyatriyle hemhal meslektaşlarım borderline
psikoterapi hastam en zor hasta grubundan biri oldu böylece. bozukluğun nörobiyolojisinin eksikliğine işaret edebilirler. Jorge Luis Borges
O hastaya yardımcı olamadım pek, bunu itiraf etmeliyim. Yazarlarsa ekleriz.
Seanslarımızda beni bazen hiç bir şey anlamamakla suçlayan,
bir sonraki seansta onu bırakmamam için suçluluk duygusuyla Şu an aklıma geldi. Bipolar nerede biter, borderline nerede paratoner
bana yalvaran, başka bir seansta çok sert olduğumu ve bir baş başlar (ya da tam tersi) o da ilginç bir yazı konusu olabilirdi.
öğretmen gibi ev ödevleri veren sıkıcı biri olduğumu söyleyen, Yazmak isteyen olursa sayfalarımız açık. Umarım sizi de, beni
randevusu olmadığı halde polikliniğe gelip onu kabul olduğu kadar doyuran bir dosya olur, eksiklerine rağmen.
edemediğim için intihar etmekle tehdit eden, bazı seanslar
geç, bazılarına haber vermeden hiç gelmeyen, bazılarınaysa

4 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 5


bütün gece dans edebilecek kadar enerjik,
bütün gün uyuyabilecek kadar yorgun,
bir haftalık işi yarım günde bitirecek
kadar hızlı, yarım günlük işi bir haftaya
yayabilecek kadar yavaş...

Benden; kendimi, hissettiklerimi, yaşadıklarımı anlatmam biri sadece, bazen katlanılmaz derece zor ve yorucu olmak bile hayata olan doğal bağlılık yeminimi tutmama ihmalle depresyondayımdır, zaten kim değil ki... Şiddeti
istediğinde, bir süre ne yazacağımı bilemedim. Yazmaktan biliyorum, varsın olsun. yardımcı olamadı. veya boyutu ne olursa olsun bir açıklaması olmalıydı
korktum, paylaşmaktan da, şu ana kadar sınırlı sayıda Unutmayın ki biz istediğimiz sürece -bazen istemesek bile- Tüm bunların bir cevabı, bir sonu olmalıydı veya benim. mutlaka...
insan arasında kalmışları yazacaktım, sözden-hikayeden bize birbirinden çok farklı şekillerde yardıma hazır ve bizi Defalarca denediğim ve neredeyse vazgeçmek üzere Ne kadar yorucu ve zor olsa da bana iyi geldiği fark ettim
çıkaracak gerçeğe, kaybolmayacak, kaçamayacak hale asla yalnız bırakmayan bir dolu insan var. olduğum profesyonel yardımların en sonuncusunda tüm bunların, hayatım boyunca ilk defa kendim için bir
getirecektim, korktum... hâlâ da korkuyorum... İşte benim olan o insanlara, bu satırlar... karşılaştım ne olduğumla. şey yapıyordum, sadece bana ait saatler...
Geçmişte, çok zorlandığım ve benim için “kriz” tanımının Hemen olmadı ve kesinlikle tesadüf değildi, bu Özne ben, önemli olan da bendim, sadece ben. Belki de
geçerli olduğu, ne yapacağımı bilemediğim zamanlarda NEYİM? NEREDEYİM? karşılaşma. bu nedenle ne olduğumu öğrenmek de mutsuz etmedi
başvurduğum ve içimdeki çaresizliği dışarıya akıtmaya Kendimi bildim bileli var olan ve bir türlü ne nedenini “Genç” olarak nitelendirilebilecek bir yaşta olsam, belki beni...
çalıştığım bir yöntemdi zaten - sıcağı sıcağına- yazmak. anlayabildiğim, ne de çözümünü bulabildiğim; iniş- bu karşılaşma hoş bir tesadüf bile sayılabilirdi. Ama İşte bu seansların birinde paylaşıldı benimle, ne olduğum.
Ama onlar sadece ve sadece benimdi... çıkışlarımın, bir mutlu, bir hüzünlü, bir coşkulu, değildi... Hayatın çok daha başında farkında olabilir, Psikiyatrik tanımı ile bir “Borderline/ Sınırda Kişiliğim”
Bu defa durum biraz farklı, kriz durumu yok ortada, bir yaşayan ölü hallerimden, bitmeyen mutsuzluk belki de içinden çıkmakta bu kadar zorlanmaz, o kadar da ya da “Borderline / Sınırda Kişilik Bozukluğu”m var.
terapistim benden yaşadıklarımı, olaylar karşısında seferlerimden birindeydim yine, hiçbir şey olması gerektiği derinlere inmezdim.
hissettiklerimi ve düşüncelerimi, kısaca kendimi yazmamı gibi gitmiyordu... Ne olduğumu öğrendiğimde artık, kırk bir yaşında, BORDERLINE/SINIRDA KİŞİLİK
istedi, süreci, neler olduğunu, nelerin olmadığını. “Bu Çok uzun zaman geçmişti tüm bunlara ve sormaktan da uzun sayılabilecek bir evliliği yeni bitirmiş, ergenliğinin Nedir bu Borderline... Şöyle bir şey esasında;
sayıda, Therapia’da senin durumunu konu olarak seçtik”... bir türlü vazgeçemediğim sorularımla aradığım cevabı başında bir genç kız annesi ve profesyonel olarak da uzun Yazan kimdir bilmiyorum -içinde bir miktar kendini
“Korku ve heyecan bakalım hangisi yenecek?” derken, işte bulabilmek için... yıllar çalışmış, başarılı olmuş hatta artık üst düzey bir beğenmişlik ifadeleri olsa da- beni anlatan birkaç satır .
tam bu noktada beni genellikle zorda bırakan iç sesimi Birçok insan böyle değil iken –ya da ben öyle sanıyordum- yöneticiydim. “bir bilgenin sabrını taşırabilecek kadar saldırgan,
bastırdı diğeri, yeni ve tecrübesiz olanı... ben yine böyleydim? Elbette bu görünen tarafıydı... Ya görünmeyen veya bir kediyi sakinleştirebilecek kadar uysal,
“Belki”, dedi “kendinden bahsetmek, cesurca davranıp Bir nedeni olmalıydı? bilinmeyenler? bir topluluğu gülmekten kırıp geçirebilecek kadar pozitif,
bunu sözlerden çıkartman, yazıya aktarman ve hatta bunu Neydim? Uzun bir süre boyunca, başlangıçta çoğu zaman morfinsiz yanındakileri intihara sürükleyebilecek kadar negatif,
paylaşman; kişiliğinle ilgili yeni şeyler keşfetmene ya da Neler oluyordu? diş-tırnak çektirmekten farksız, kelime-kelime ağzımdan bütün gece dans edebilecek kadar enerjik,
yaşama ihtimalinin fazla olduğu yeni krizlerine karşı daha Hayatın ve geleceğim -varsa eğer- neresindeydim? alındı, ailem, çocukluğum, gençliğim, evliliğim, bütün gün uyuyabilecek kadar yorgun,
az çaresiz hissetmene yardımcı olur, belki ne kadar yol kat Çoğu da cevabı ömür boyu bulunamayacak sorulardı boşanmam, kızım, kısaca ben. bir haftalık işi yarım günde bitirecek kadar hızlı,
ettiğini veya etmediğini daha iyi anlarsın! Ne dersin?” biliyordum. Çoğunlukla ne söylediğim anlaşılmayacak şekilde ağlar, yarım günlük işi bir haftaya yayabilecek kadar yavaş,
Umarım Therapia’nin diğer bölümlerindeki gibi, değerli Bir süre sonra bu sorular, derin sessizlikler, gözlerimin ağrısından duramaz, beynim uyuşmak için bir gelincik kadar narin,
birçok uzman veya profesyonelin yazıları arasında paylaşmamalar, yalnız kalmalar, yetinememeler, kayıplar, çırpınırdı psikoterapi seanslarında, her birinin sonunda, bir çam ağacı kadar güçlü...”
“hekimin değil, çekenin” satırlarını da okumaktan keyif terk edilişler ve başarısızlıklar olarak sardı dört bir nerede ise tank çarpmış gibi çıkardım o odadan. Kısa bir araştırma ile benzer tanımlamalara ulaşabilirsiniz
alır ve fakat yine de kendinizden bir şeyler bulamazsınız. yanımı. Sonra yavaş da olsa değişmeye başladı bu durum. birçok kaynaktan.
Özünde yaşadıklarım parça-parça da olsa birçoğumuzun Tıpkı soğukta donmak gibi, sıcacık bir karamsarlık Kendiliğimden anlatmaya başladım, durmaksızın Kendi kelimelerimle borderline olmak ise, işte böyle bir
yaşadıklarına çok benzer ve aykırı veya anormal de değil. yorganı serildi üzerime, öyle bir sıcaklıktı ki; beni yavaş- anlattım, neler hissettiğimi, neler düşündüğümü, ne şey;
Bendeki de sadece bana özel bir karışım, biraz karışık... yavaş uyuşturmaya ve hayattaki her şeyden koparmaya, istediğimi, nelere sahip olduğumu. Sürekli, ara vermeden, belki nedenini bile anlayamadan,
renkleri de tatları da. boğmaya başladı. Ve bana ne olduğu öğrenmek istediğimi ve bu şekilde olumludan olumsuza veya tam tersine; gidip gelmelerdir
Bu arada, bulduysanız da kendinizden fazlaca şey Ne hayata karşı duyduğum sevinç, ne evlat, kardeş, devam etmek istemediğimi. benim yaşadığım,
üzülmeyin, bir dolu acayiplik var hayatta, bu da onlardan dost, sevgili olmak, ne de - ve bence en önemlisi- anne Elbette bir tanımı vardı, belki de bir rahatsızlık? En iyi Abartılı, şiddetli, fazla ve değişken, hatta zıt yönlere çok

6 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 7


hızlı gider, saatler içinde değişen sürelerde birbirini izleyen Şiddetle ihtiyaç duyduğum sizden (sen), sevilmek, ŞİMDİ NE OLACAK? vermedi. İlerleyen yaşlarda kurduğum güvenli bağlanma
öfke, üzüntü, kaygı, sevinç dönemleri yaşarım, onaylanmak, takdir edilmek, istenmek, ihtiyaç duyulmak, Evet işte öğrendim bakalım neymişim. ipleri koptu, şemalar tetiklendi, ayrılık, terk edilme,
Duygularım çok şiddetlidir, yoğun. Birçok şeyi sizden arzulanmak ve vazgeçilemez olmaktan artık çok Ben bir Borderline kişiliğim, kendimi yapılmış psikiyatrik anlaşılamama, istenmeme... Ve ben tipik bir borderline
fazla hisseder, hissettiririm, uzaktayımdır, büyük bir hayal kırıklığı yaşarım. borderline tanımları ile karşılaştırdım ilk başlarda, olarak, kolayca geçiş yaptım mevcut tanıma.
Anlamak zordur zaman zaman neden böyle davrandığımı, Sizin adınıza savaştığım ve o beni de pek de sevmeyen kabullenmesi de zordu, biraz zaman aldı.
(ben de bilmiyordum boş verin) tiz iç sesim artık duyulmaya başlar, küstah ve aşağılayıcı Tutulan ayna ve dışarıdan görünüşüm pek de hoş değildi HAYAT DEVAM EDİYOR
Duygu-düşünce-davranış üçlüm abartıdır ama iyi sözleri ile beni olduğumdan daha da değersiz bir yere aslında. Üzerinden bir yıldan daha uzun zaman geçti artık;
niyetlidir özünde, sürükler, ses yükselir, başka hiç bir şey duyamaz olurum. Kaldım kendimle baş başa ve fark ettim ki benimle hayat çılgınca yaptığım ayak diremelerim, kan kurutan sabit
Stabil veya sabit olmam zordur, elbette imkansız değil... Esasında derdim sizinle değildir. Sizi bunu yapmaya ne zordu. fikirlerimle bile, kelimenin tam anlamı ile aldığım
fakat bu da sürelidir, hele sonsuz hiç değil. zorlarım. Sonucu bile bile kaçmanızı bekler, bazen beni Sonrasında gerçeği ifade edebilme aşaması geldim, hele “düzenli profesyonel” yardımın sayesinde; kendimi
Çok zorlu işlerin altından kalkabilir veya sayılı insanın terk etmeniz için size yalvarırım bile. hele yakın çevrem ile paylaşılmak ayrıca zordu. tanımayı, ifade edebilmeyi, duygularımın nedenlerini ve
becerebildiği şeyleri yapabilirim, aktif ve eğlenceliyimdir, Bu zamanlarda tek derdim benimdir, kendimi sevmez, Yazılar okudum hakkım(n)da, kendimi de onları da sonuçlarını sağlıklı yorumlamayı öğrenmeye başladım, her
derin mavi sulara dalabilir, hayali bile olsa uçabilirsiniz değersiz ve önemsiz hisseder, deli gibi suçlar, sorgularım korkutmadan ifade etmeliydim durumu... yeni günde, yaşadıklarıma karşı, duygu, düşünce, davranış
benimle. sürekli, kendimi, hayatı. Çoğu abarttığımı söyledi, kabul etmedi veya prosesini yönetmeyi -henüz tam olarak başaramazsam
Karar mekanizmamda renklerin tonları pek yoktur ya Bulduğum cevaplar genelde acı vericidir, cezalar veririm yakıştırmadı...Ne hastalığı , olur mu öyle şey! da, artık becerilmiş bir kaç güzel örneğim var elimde-
siyahlar vardır ya da beyazlar. kendime, istemem bu şekilde yaşamayı ve yine aklımdaki Olur, oldu, gerçek bu. öğrenmeye de devam ediyorum.
Peki hayatın diğer renkleri? Bazen öyle renkliyimdir ki o derin yalnızlığa mahkum bırakırım kendimi. Sıra neden olduğunu bulmaktaydı, gerçi ne olduğumla, Sadece kriz anlarımı değil, coşkulu mutluluklarımı da
gözleriniz kamaşır. Araftayımdır kısaca, ne ölebilir ne yaşayabilirim. neden olduğumu öğrenmem pek iç içeydi. paylaştım. Sabırla dinlendim, düşünce yapıma uygun
Dostluğum kuvvetlidir, eğer inanırsam özel olduğuma Size biçtiğim değer, anlamın derecesi sizi kaybettiğim Diğer bir çok psikolojik rahatsızlık gibi Borderline olarak, sorularıma kendi cevaplarımı bulabilmem için
sizin için, perişan oluncaya kadar verici, paylaşımcı için katlanarak artar; yaşadığım terk edilişin veya Kişilik Bozukluğu için de klasik nedenlerden biri olan ve cesaretlendirildim.
olurum... sizi kaybetmeyi hiç sevmem ...“Dileyin benden önemsizleştirmenin acısını günlerce, haftalarca veya kulağınıza çok aşikar olacağını bildiğim bir sonuç çıktı Bir dolu egzersiz ile beni derinlere sürükleyen iç sesime
ne dilerseniz”. aylarca hissedebilirim. ortaya; kulak tıkamayı yavaş da olsa öğrendim. Artık içimde yeni,
Sevgili deseniz, en şiddetlisinden severim, en şiddetlisinde Size ve en çok kendime bu duruma geldiğim için öyle çok İstenmeyen bir hamilelikle başlayan hayatım, sonrasında genç, pozitif ikinci bir iç sesim daha var. Tüm gerçekleri,
yaşar ve yaşatırım. Sizi kaybetmemek için akla hayale kızarım ki, içim çok ama çok acır, bedenimde kocaman zorunlu olarak ailemden, özellikle annemden çok küçük zayıflıklarımı veya güçlü olduğum noktalarımı bilen ve
gelmeyecek delilikler yaparım. görülmeyen boşluklar oluşur. yaşımda ayrı kalmamın ve sonrasında devam eden ailevi bana destek olan, savaşmama yardımcı olan. Bu yazıyı bile
Tüm bunların karşılığında özel olmayı isterim. Özel Bu görülmez acıyı yok etmek, o hiç kapanmayacak deliği sorunların kişiliğime, çocukluğuma, ilk gençliğime o yazdırıyor işte şimdi bana.
olduğumu hissetmek benim ve ilişkimiz için su gibi, hava kapatabilmek için, bedenimde yaralar açar ve tekrar bunu verdiği zararlar... Daha önümde neler var bilmiyorum, kimse bilemez,
gibidir. yaşamamak için kendime geçmeyen izler bırakırım. Güvenli bağlanmayı; olması gereken yaşta ve şekilde sadece artık birçok şey daha net, cevabı ve tanımı var
İlgi beklerim, beni sıradanlaştırdığınızda, hatta farklı Unutuncaya, uyuşuncaya kadar içer, ya çok yer ya da yaşayamamanın getirdiği ve çocuk aklımla oluşturduğum artık...
nedenlerle benden uzaklaştığınız zaman çabucak bitkin düşüp hasta oluncaya kadar aç kalırım. neden-sonuç ilişkilerinin çarpıklığını öğrendim. Bilmediğim bir canavarla savaşmıyorum, bir şekli var,
hissederim. İşte bu gelgitler, özellikle kendime kötü davranmalar Belli bir süre tolere edebilmişim tüm bunları, en azından zayıflıkları var onun da, güçlü tarafları olduğu gibi. Tıpkı
Benim için çanlar çalmaya başlar ve artık sonun yorar en çok beni ve üzer en yakınımdakileri, tüm iş hayatımda önüme çıkmasına engel olabilmişim... benim gibi.
başlangıcıdır her şey tersine dönüverir. bunlar nedeni ile tekrar-tekrar kaybederim sevenlerimi, Başarılı olmuşum ve yükselmişim. İşte tüm bunları, tekrar hissetmeme, düşünmeme
Hele de bir de bu davranışlarıma anlam veremez veya sevdiklerimi, ilişkilerimi ve yaşamımı. Benden beklenmeyecek derecede uzun süren bir evliliği de yardımcı olan, beni karışık ve dengesiz kişiliğimle seven
sabrınız tükenirse, benden iyice uzaklaşırsanız ve hatta Bu da benim ödülümdür; sevdiklerime, yanımda, yürütebilmişim. ve her şartta hep yanımda olan birkaç kişiye borçluyum.
başkasını bana tercih ederseniz veya beni tamamen yakınımdakilere... Ancak daha önce de dediğim gibi stabil olmam zor, Bu birkaç kişinin hayatımdaki varlıklarını bilmek,
hayatınızdan çıkartırsanız, işte o an içime şeytan kaçar, ya imkansız değil ama süresiz hiç değil. onları yaşamak, kelimeleri, anları, hisleri, birkaç kadehi,
da hep vardır da tetikte bir uykudadır, hemen uyanıverir. Hayatın getirdikleri ve götürdükleri, değişimler, hayalleri, geleceği paylaşmak, bana hep yola devam
Kaçın kaçabildiğiniz kadar hızlı ve en uzağa, kaçın sorumluluklar ile yavaş yavaş bozulan dengem, ilişkilerimi edebilmem için ışık oluyor... İyi ki varsınız...
kendinizi ve hatta beni de biraz olsun seviyorsanız eğer. yürütmekte maalesef bana iş hayatımdaki kadar şans

8 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 9


Therapia: Borderline’ın ne olduğuna dair bir sürü Yani dışarıdan çok eğlenceli insanlar olarak da
soru alıyorsunuzdur ama ben size ne olmadığını görülebilirler mi?
soracağım. Borderline nelerin yokluğu ya da eksikliğiyle
tanımlanabilir? Aslında eğlenceli olabilirler. Kafa dengi denebilecek
arkadaşlarımızdır ama bir yandan da çok canları sıkılır.
Prof. Dr. Doğan Şahin: Eksiklik diyecek olursak, en önemli Kronik bir can sıkıntısı, boşluk duygusu, huzursuzluk,
eksiklik kimlik bütünlüğünün olmamasıdır. Bu insanları bir şeyden tatmin olamama, hiçbir şeyin yetmemesi söz
nevrotik insanlardan ayıran en önemli şeylerden biri benlik konusudur. Bir yere gittiklerinde çok eğlenebilirler ama hep
algılarının süreklilik arz etmemesi, çok sık ve çok kolay bir eksiklik duygusu vardır. Yetmiyormuş, olmuyormuş
değişmesidir. Tutarlı, bütünleşmiş bir kendilik yapılanmaları gibi… Gülünce çok gülerler ama o coşku da tam değildir.
olmadığı için kendilerini küçük olaylardan, küçük dışsal Kendilerini tam olarak bir coşkuya, mutluluğa bırakamazlar
faktörlerden çeşitli şekillerde algılayabiliyorlar. Bir sınavı iyi çünkü bir yandan hep kronik bir boşluk duygusu,
geçtiği zaman kendisini çok zeki, başarılı, bütün derslerin anlamsızlık, can sıkıntısı vardır. Neredeyse hiç geçmez.
üstesinden gelebilecek, akademisyen olabilecek biri gibi Dolayısıyla çok neşeli insanlar değildirler.
hissederken bir sınavdan düşük not aldığı zaman okulu
bitiremeyeceğini, geri zekâlının biri olduğunu düşünebilir. Borderline’dan bahsederken bir kişilik bozukluğu mu
Yani “ben ortalamanın biraz üstünde zekası olan, çalışkan yoksa kişilik yapısı mı demek daha doğru?
bir insanımdır” gibi tutarlı bir kimlik algıları olmaz. Çok
çabuk değişirler. Kendilerine duydukları güven, kendilerine Aslında bu bir kişilik örgütlenmesi, kişilik yapılanmasıdır.

Söyleşi verdikleri değer gibi önemli konular dışsal olaylar tarafından


bir uçtan bir uca çok çabuk sürüklenir. Dışarıdan bakınca en
dikkati çeken özellikleri bunlardır. Başka insanlar tarafından
Borderline kişilik bozukluğu, borderline kişilik örgütlenmesi
gösteren kişilik yapılarından sadece bir tanesidir. Borderline
kişilik örgütlenmesinde yer alan çok sayıda farklı karakter
da “tutarsız”, “dengesiz”, “uçlarda yaşıyor” gibi tanımlanırlar. vardır. Şizoidler, narsisistikler, şizotipaller, paranoidler,
Kendilik bütünlüğü olmadığı için çok çabuk karar antisosyaller ve histrionikler de büyük oranda borderline’dır.
Prof. Dr. Doğan Şahin'le borderline kişilik yapısını ve psikoterapiye dair birçok verebilirler, herhangi bir olayın etkisinde bir taraftan diğerine DSM’de yer almayan “as if” karakter yani “mış gibi”,
şeyi konuştuk. çok çabuk savrulabilirler. Diğer insanlar tarafından bazen de kendi karakterleri yokmuş gibi olan insanlar da aslında
bir marifetmiş gibi “anını yaşıyor” şeklinde değerlendirilirler ilk tanımlanan borderline’lardır. İmrendikleri insanların
aslında tutarlılığın olmamasına bağlı hızlı ve ani kararlar kılıklarına girerler, onların kişiliklerine bürünüp onlar neye
vermek gibi özelliklerdir bunlar ve başkalarının dikkatini inanırsa ona inanırlar. Kendilerini değersiz ve olmamış
söyleşi: ceylan özge kunduz çeker. Diyelim ki, otururken “haydi kalk şuraya gidelim” der, gibi hissettikleri için beğendikleri kişiyi taklit ederler. Bir
kalkar giderler. Bş dakika sonra önemli bir işi olabilir ama bakarsınız onlarla aynı kılığa bürünmüşler. O insanın
önemsemez. kişiliğine geçtikleri zaman o kişilik içerisinde kendilerini
anlamlı ve değerli hissederler, öbür türlü boş hissederler.
“As if” karakter çok sık görülen bir şey değildir ama
borderline’ların arasında ilk tanımlanan, dikkati çeken

10 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 11


Nasıl biri olduğumuz etrafın bize yansımasıyla
oluşur ve biz oradan bir bütünlük oluştururuz.

karakterlerden biri olduğu için tarihsel bir önemi vardır. içten bir günaydın dememişsinizdir. Ya da elini sıkarken oluyor peki? Gördüğümüz en sık şey bir nesne sürekliliğinin annesini kendisine iyi davrandığında iyi bir anneymiş
zihniniz bir şeyle meşguldür ve çok canı gönülden elini olmaması. Örneğin arada büyüyen çocuklar… Anne gibi kötü davrandığında da kötü bir anneymiş gibi algılar.
Peki siz borderline kişilerle nasıl çalışıyorsunuz ve bunun sıkmamış olabilirsiniz. Başka bir insan bunun çok farkına çalışıyor, çocuğu sabahleyin anneanneye bırakıyor. Öğlene Bütünleştirme fonksiyonu henüz gelişmemiştir. Bir yaşından
ne gibi zorlukları var? varmayabilir, farkına varsa bile aldırmayıp “Herhalde canı kadar anneanne bakıyor, akşamüzeri teyzesine gidiyor, sonra ise yavaş yavaş gelişmeye başlar. Ortalama olarak üç
bir şeye sıkkındır” derken borderline’lar ciddi şekilde alınıp son olarak da akşam anne alıyor. Karışık durumlar söz yaşında da iyi ve kötü tasarımları birleşip tek bir tasarım olur.
İstanbul Tıp Fakültesi’nin Çapa’da bulunan Sosyal Psikiyatri reaksiyon gösterirler. Meslektaşlarımı en çok zorlayan konusu. Çocuğun sürekli sabit bir nesne olarak algılayacağı Problem, kendilik ve nesne tasarımlarının gelişmesine engel
Servisi’nin işi budur. Biz burada 1990-1991’den beri esas şeylerden biri de borderline’ların sizinle çok çabuk ilişkiye bir anne figürü olmuyor. Burada nesne sürekliliği ve nesne olan koşulların varlığıdır. Borderline birisi kendisini de bazen
olarak kişilik bozukluklarına, kişilik bozuklukları içerisinde geçmeleridir. Diyelim ki nevrotik bir hasta gelir, kocasının tasarımlarının sabitleşmesi bozulmuş oluyor. Çocuğun tamamen çok iyi bazen de çok kötü olarak algılar. Bazen
de en fazla borderline’lara bakıyoruz. Aslında hastalarımızın ne kadar özensiz olduğunu, çocuğuyla problemlerini veya annenin nasıl biri olduğuna dair bütünlüklü bir algısı olması kendisine çok güvenir, ortalamanın çok üstünde özel biri
neredeyse %80-90’ı borderline. Türkiye’de bizden başka, sevgilisiyle ilişkisini, yani sorunu, dertleri neyse anlatır. gerekiyor ama bir tane anne olmadığı ve ortada karmakarışık olduğunu düşünürken bazen de değersiz bir hiç gibi hisseder.
bir ekip olarak çalışan ve münhasıran bu hastalara bakan Sizinle bir meselesi yoktur. Borderline kişi ise hemen bir durum olduğu için bu sağlanamıyor. İkinci faktör de
bir birim yok. Borderline’lar meslektaşlarımız, psikiyatrlar, sizinle ilişki kurar. Size “Saçlarınızı taramamışsınız galiba”, çocuğa bakanların çocuğa davranışı. Nasıl biri olduğumuzu Borderline’da ilacın tedavideki yeri nedir?
psikologlar ve diğer ruh sağlığı elemanları arasında pek “Kazağı nereden aldınız, güzel kazakmış bakabilir miyim?” bize nasıl davranıldığıyla anlarız. Bize “çok güzelsin” ya da
hazzedilen bir grup değildir. İnsanlar borderline’larla gibi şeyler söylebilirler. Yoğun bir ilişki kurarlar ve sizi de “çok zekisin” dedikleri zaman kendimizi güzel ya da zeki, Borderline’da ilacın tedavide bir yeri yok çünkü kendilik
çalışmaktan hoşlanmazlar ve genellikle de başlarından hemen o ilişkiye çekerler. Onun dışında kalamazsınız, zaten tembelsin dedikleri zaman da tembel zannederiz. Nasıl biri ve nesne tasarımlarını bütünleştiren bir ilaç yok. Ancak
atmaya çalışırlar. Zor bir hasta grubudur. Mesela psikotik kalmamanız da gerekir. Duvar gibi olup hastanın sizinle olduğumuz etrafın bize yansımasıyla oluşur ve biz oradan borderline’larda farklı süreçler vardır. Bunlardan en
hastalarla çalışmak konusunda çoğu insan o kadar ilişki kurma çabalarını bertaraf ettiğiniz zaman hasta sizinle bir bütünlük oluştururuz. Diyelim ki anneanne çocuğu önemlisi kimlik bütünlüğünün olmamasıyken bir diğeri
zorlanmıyor çünkü onlara hasta gözüyle bakıyor. Onlardan bağ kuramaz ve terapötik bir ilişki de kurulmamış olur. çok yumuşak sıcak sevecen bulup çocuğa öyle davranıyor. de ego zafiyetidir. Bu yüzden dürtüleri ve reaksyionlarını
gelen zahmeti, eziyeti hastalığına verip tolere edebiliyor. Teyze ise çocuğu soğuk algılayıp o şekilde davranırken, anne denetleyemezler, dolayısıyla impulsiv insanlardır. Hepimiz
Mesela şizofren bir hasta kendisine küfrettiği ya da hakaret Gelişim sürecinde borderline kişiliğin oluşmasını çocuğu uslu görüp yine ona uygun davranıyor. Sonuç olarak sinirlenebiliriz, hepimizin canı sıkılabilir ama bunu
ettiği zaman “hasta, ne olacak” diyor ama borderline’lardan sağlayan ne gibi faktörler var? çocuk da ne olduğunu anlayamıyor. Genel olarak borderline kontrol ederiz ve öfkemizi yerine, zamanına göre gösteririz.
gelen saldırganlıkları öyle değerlendirip tolere edemiyorlar. üç yaşa kadarki süreçte olan patolojiler sonucu gelişiyor. Borderline’lerda ego zayıf olduğu ve bir anlamda fen
Esas mesele, borderline’ların ilişkide bulundukları herkese Tek bir şeye bağlamak doğru değil, bir sürü faktör olabilir. Anneyle uzun süreli ayrılıkların büyük önemi var. Anneden tertibatları bozuk olduğundan çok çabuk öfkelenip çok
karşı hem çok yüceltici hem de yerin dibine sokucu Bazı kuramcılar bunun biyolojik bir tarafı olduğunu ve ayrı büyüyen çocuklar, annenin ölmesi veya yokluğu, çabuk kavga ederler. Bazı borderline’lar terapiye bunun için,
şekilde davranabilmeleridir. Karşıdakinin de ruhsal borderline’ların doğuştan, ortalama insana göre biraz daha annenin borderline olması ve son derece tutarsız, dengesiz “çok çabuk sinirleniyorum, herkesle kavga ediyorum” gibi
dünyasında sürekli inişler çıkışlar yarattıkları için uğraşmak fazla agresyonla geldiklerini söyler. Örneğin Kernberg… davranıp çocuğa kimi zaman dünyanın en değerli varlığıymış şikayetlerle gelir. Buna benzer başka impulsları denetlemekte
istenmez. Halbuki neyi neden yaptıklarını anladığınız Olabilir ama bu konuda 20 seneden beri çalışan biri olarak gibi kimi zamansa başına belaymış gibi davranması da diğer zorluk çekenler de olur. Hızlı araba kullanma, başını belaya
ve meselenin sizinle bir ilgisi olmadığını gördüğünüz böyle bir olasılığı reddetmiyorum ama çevresel koşullar çok faktörlerden. Borderline’lar dünyada giderek artıyor. En sokacak işler yapma, ödeyemeyeceği miktarda alışveriş
zaman borderline’larla çalışmak da kolaylaşıyor. Kendi daha önemli. Çocuğun çocuğun kimlik bütünlüğü geliştirip önemli neden de daha önce dediğim gibi, çocukların nesne yapma, rastgele cinsel ilişkiler kurma gibi… Bu hastalarda
içinde halledemediği bir öfkeyi başka bir tarafa aktarması geliştirmeyeceğini ilk başta anneyle kurduğu ilişkinin sürekliliğinin olmaması. Borderline dediğimiz zaman ilk öfke kontrolünü ya da benzeri impulsları denetlemeyi
gerekiyor ve siz denk geldiğiniz zaman size aktarıyor. Bu mahiyeti esas olarak belirliyor. Tersinden söyleyecek olursak, aklımıza gelen şey şu olmalı: Bu kişinin hem kendisinin hem kolaylaştırması amacıyla ilaç kullanırız. Ayrıca bütünlüğün
öfke sizinle ilgili olabilir de olmayabilir de. Borderline’lar her ne kadar biyolojik yatkınlıkları olursa olsun borderline’lar de diğer insanların nasıl biri olduğuna dair kafası karışıktır olmamasına bağlı olarak da duygu durumları çok sık değişir.
aşırı duyarlı insanlardır. Küçük bir ilgisizliğe veya özensizliğe aşağı yukarı 5-6 sene terapi sonucunda kimlik bütünlüğü ve bir anlamda bütünleşmemiştir. Bebeklikte annesini hem Diyelim ki sabah kalktı, annesi kahvaltı hazırlamış, güzel
karşı çok yoğun tepki gösterebilirler. Diyelim ki o gün sağlayabiliyorlar. Demek ki biyolojik bir yatkınlık olsa bile çok iyi hem de çok kötü bir şeymiş gibi algılar. Aslında bir ortam var. Çok mutlu, neşeli hisseder. Okula gider,
günaydın derken bir şey düşünüyorsunuzdur ve o kadar uygun bir çevrede borderline olmak zorunda değiller. Neler bu, bir-üç yaş arası bütün çocuklarda görülür. Çocuk, bir arkadaşı onu selamlamadı ya da bir espri yaptı ama

12 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 13


Borderline terapisinde terapist daha aktif rol
oynar. Hastayı nevrotik hastada olduğu gibi
serbest çağrışımlara bırakmak söz konusu
değildir.

kimse gülmedi diye bir anda bütün dünyası kararabilir ve da annesinden zorla para alması kabul gören bir davranış isyan davranışına benziyor.” Genetik yorumlar borderline Borderline’larla çalışmanın tatmin edici tarafları neler?
her şey mahvolur, kendisini çok kötü hisseder. Gün içinde değildir. Doğuda agresyon göstermeye hiyerarşik olarak çok kişileri anne babalarına düşman eder. “Babam yüzünden
duygusal olarak sürekli bir aşağı bir yukarı iner çıkar. Bunu fazla izin verilmez. Annene babana bağırıp çağıramazsın. hasta olmuşum” diyebilirler. İlişkileri tamir edilmez hale Çok tatmin edici tarafı var. Terapi uzun sürse bile borderline
engellemek için de duygu durum düzenleyici kullanırız. Kültürel normlar agresyon göstermeye ne şekilde izin gelebilir, onları düşmanca algılamaya başlayabilirler. Ya da yüz güldürücü bir alandır. Psikotik hastaların tedavisiyle
Yalnız, yanlış anlamayın her gelen borderline’a bir duygu veriyorsa agresyon o şekilde ortaya çıkıyor. size davranışını annesiyle davranışına benzettiğiniz zaman uğraşıyorsanız onları daha iyi durumda tutmaya, kötüye
durum düzenleyici, bir impuls kontrol ilacı vermeyiz. İsteriz sizi annesi gibi algılamaya başlayabilir. Sınırlar çok net gitmelerini engellemeye çalışırsınız. Başaracağımız şey
ki terapiyle düzelsin ama çok zorlanıyorsa terapi bunları Başka bir hastaya hiç problemsiz uygulanabilecek olmadığı için transferanstan da öte, gerçekten öyleymişsiniz hastayı, hastalanmadan önceki düzeye getirmeye çalışmaktır.
sağlayana kadar bir süreliğine bu ilaçları kullanırız. Bunlara ama borderline kişilerde çok dikkat edilmesi belki gibi algılamaya başlayabilir. Dolayısıyla yorum yaparken her Halbuki borderline’da tedaviden maksat hastayı şimdiye
ek olarak borderline’larda her türlü birinci eksen problemine yapılmaması gereken terapötik müdahaleler nelerdir? zaman “şimdi ve burada” ve “mış gibi” üzerinden gitmek kadar olduğundan yani en iyi halinden bile çok daha iyi
rastlanır. Anksiyete bozuklukları, obsesyonlar, panik gerekir. Örneğin “neredeyse babasına karşı tepki veren duruma getirmek, kişilik örgütlenmesini değiştirmektir. Bu
bozukluk görülebilir; kişi depresyona girip çıkabilir. Böyle bir Borderline kişilerde çerçeveye harfiyen uymak esastır. Zaten bir çocuk gibi davranıyorsunuz.” yahut “şu anda adeta yüz güldürücü, güzel, keyifli bir şeydir. Hastada bu süreci
şey olduğu zaman da onlara yönelik kısa süreli ilaç kullanırız. borderline kişilerin önemli özelliklerinden biri ilişki kurma annesiyle tartışan bir kız çocuğu gibi davranıyorsunuz” izlemek, onun nasıl değiştiğini görmek, ruhsal yapısının ve
Bazen yoğun stres durumlarında kısa süreli paranoid tablolar konusunda bitmeyen bir gayrete sahip olmaları ve buna ek gibi… Bir diğer fark da borderline terapisinde terapistin daha kişiliğinin bu kadar değişiyor olduğunu gözlemlemek tatmin
da ortaya çıkabilir. O zaman da düşük doz ve kısa süreli olarak terapistle terapötik ilişki dışında bir ilişki kurmak için aktif olmasıdır. Hastayı olduğu gibi serbest çağrışımlara edicidir. Size iyi, yararlı ve güzel bir şey yaptığınızı hissettirir.
antipsikotik kullanırız. özel bir çaba içerisinde olmaları, terapisti bir ilişkiye çekmeye bırakmak söz konusu değildir. Nevrotik hastaya terapinin
çalışmalarıdır. Kimisi de çok manipülatiftir. Sizi de hastayı sonunda vaat ettiğiniz şey onun kendi kendisini anlamasını Tedavi bittikten sonra dönüp baktıklarında ilk seansla
Borderline semptomlarında kültürel farklar görüyor da koruyacak olan şey, çerçevedir. Çerçeveyi bozarsanız sağlamaktır. Nevrotik kişinin terapiden kazanacağı şey kendi terapi bitimindeki farkları kendileri nasıl görüyorlar?
musunuz? bundan esas olarak zarar görecek olan hastadır. Örneğin davranışlarını niye yaptığının farkına varmaktır. Kendinizi Çok göremezler, ya da sizin gördüğünüz kadar göremezler.
nevrotik bir hastada görüşmeyi bir kere 10 dakika uzatırsanız bu misyonla sınırlı tutarsınız. İçgörü kazandıktan sonra ne Bu çok uzun bir süreçtir. Altı yıldan bazen on yıla kadar
Çok fazla… Örneğin batıda borderline özellikler gösteren bundan kıyamet kopmaz. Ama borderline bir hastada bir yapacağı kendine kalmıştır. Değişebilir de değişmeyebilir uzayabilir. Değişimleri o kadar yavaş gelişir ki sizin gibi
kişilerde alkol kullanım oranı çok yüksektir ama bizde o kere çerçeveyi bozarsanız tekrar toplamanız çok zor olur. de. Halbuki borderline bir hastada terapistin bir planı, niyeti net olarak göremezler. Eskisi gibi olmadıklarını, daha iyi
kadar değildir. Yine batı ülkelerinde, örgütlenmenin kolaylığı İkinci olarak, yorum yaparken genetik yani bir semptomun vardır. “Ben onun kendisini anlamasını sağlayacağım” diye olduklarını bilirler ama o dramatik farkı kendileri o kadar
sayesinde borderline’ların çok çabuk grup oluşturduklarını oluşmasıyla ilgili faktörlere ilişkin yorum yapmaya karşı değil “kimlik bütünlüğü kazanmasını sağlayacağım, egosunu idrak edemezler.
söyleyebilirim. Bu bir müzik grubu da olabilir bir kulüp çok dikkatli olmak icap eder. Nevrotik bir kişiyse yerinde güçlendireceğim, savunma mekanizmalarını daha üst düzey
ya da bir çete de… Bizde bu kadar örgütlü değiller, daha ve zamanında olmak kaydıyla doğrudan genetik yorumlar savunmalara dönüştüreceğim” diye bir planı vardır. Bu plana Borderline’dan biraz daha genel sorulara geçersek,
bireyseller. yapabilirsiniz. Diyelim ki kendisinden yaşça büyük ek olarak planı gerçekleştirmek için aktif çaba gösterir. Daha terapinin başarısında nonspesifik etkenler deyince
adamlara ilgi duyan nevrotik bir kadın hastaya, bunun sorumluluk alan bir pozisyonu vardır. Nevrotik hastayla aklınıza ne geliyor?
Türkiye içindeki kültürel farkla belirgin oluyor mu? babasıyla olan ilişkisiyle alakalı olduğuna dair bir yorum çalışırken sorumluluk daha çok hastadadır. “Ben sana ışık
yapabilirsiniz. Borderline’larda “bu babanızla ilişkiizden tutuyorum sen de gördüğün kadar görüyorsun” gibi… İnsan olmak… En önemli faktör budur. Ne olursa olsun,
Çok. Mesela doğuda impulsiv davranışlar çok hoş kaynaklanıyor” anlamına gelecek yorumlar yapılmamsı Borderline’la çalışmak ameliyat yapmak gibidir. Terapist, ister bilişsel ister analiz hepsinde en önemli şey hastayla
karşılanmadığı ve kişi davranışlarını her zaman kontrol ettiği gerekir. Bu yorum pozisyon olarak yapılabilir. Zaten “onu alacağım, şuraya koyacağım, bunu yapacağım” gibi plan kurulan sağlıklı ve insani bir ilişkidir. Hastaları tedavi eden
için bunları genellikle sosyal olarak kabul edilebilir şeylere borderline’larla terapide hep “şimdi ve burada” çalışacaksınız içerisindedir. esas şey de budur. Bir anlamda insan gibi davranmaktır
dönüştürmek, agresyonlarını sosyal olarak kabul gören bir ve hep sizinle olan davranışlarını yorumlayacaksınız. Bunu diyebiliriz. Hastayı iyileştiren, onu suistimal etmeyecek
ortamda göstermek zorunda kalıyorlar. Doğuda borderline yorumlarken şöyle diyebilirsiniz: Şu anki davranışınız şekilde davranmak, onun iyiliğini düşünerek hareket
bir çocuğun sinirlenip babasına kül tablası fırlatması ya onun isteğini karşılamayan bir babaya karşı gösterilen bir etmektir. Borderline’larda bu durum çok daha belirgin

14 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 15


Sizce Türkiye’de biyolojik psikiyatriye doğru bir kayıştan verecekler, beş dakikada bir hasta görüp reçete yazacak, yani
söz etmek mümkün mü? bu öğrendiklerini neredeyse hiç kullanamayacak ama yine de
öğrenmek istiyorlar, yine de eğitimlere geliyorlar. Hayranlık
Bütün dünyada böyle bir eğilim var ama bizde tersine bir uyandıracak bir şey.
gelişim söz konusu. Bizde 20 yıl evvel biyolojik psikiyatri
olur. Kişiyle ne kadar düzgün, sağlam ve kararlı bir ilişki şarttır. Baştan negatif bir duygunuz olan kişiyi terapiye egemendi şimdi psikoterapi çok büyük bir ağırlık kazanmaya Kısa dönemli terapiler de özellikle yurt dışında aynı
kurarsanız o hastayı o kadar başarıyla tedavi edersiniz. almayın derim. Bir insanın ne kadar sevme kapasitesi varsa başladı. Batıda ise psikoterapiye ilgi duyan insan sayısı sebepten yayılmaya başladı değil mi?
Normal hayatta insanlarla ilişki kurduğunuzda sizden ister ve kendisini başka bir insana verebiliyor, bırakabiliyorsa o azalıyor ve neuroscience (sinirbilim) gibi alanlara ilgi var. Ya
istemez beklentileri olur çünkü her ilişki talep doğurur kadar iyi bir terapist olur. Tabii ki yeterli eğitimi ve düzenli sahaya çıkıp endüstri psikolojisi gibi şeyler yapıyorlar ya da Bazı sigortalar bunu kapsama alıyor. İki veya dört aylık
ve kendi içerisinde bir tutuculuk barındırır. Karşı tarafın süpervizyonu almış olması şartıyla... Ama bunun dışında araştırmalarda çalışıyorlar. Psikoterapiye duyulan ilgi azaldı. terapileri ödeyen sigortalar mevcut. Bu yüzden kısa sürekli,
davranışlarının bize dokunan kısımları olur. Biz onun önemli faktör terapistin sevme kapasitesidir. Özel sağlık sigortasının ve sosyal güvenlik kurumunun problem ve çözüm odaklı terapiler de yayılıyor.
iyiliğiyle ilgili bir şey söylerken fark etmeden kendimizle kapsadığı alanlara bakıldığında psikoterapi genelde bu
ilgili söyleriz. Halbuki terapide böyle bir şey yoktur. Terapide 20 sene öncesine baktığınızda ve şimdiyle sigorta kapsamının dışında oluyor. Diyelim ki bir problemim Etik denince aklınıza gelen neler en önemli şey nedir?
tek şey hastanın iyileşmesidir. Diyelim ki bir tane sevgiliniz karşılaştırdığınızda psikoterapi eğitiminin durumunu var bunu ya bedavaya yaptırabilirim ya da dünyanın parasını En önemli şey cehalet. Bence en büyük etik ihlal yaptığınız
var. “Geçen gün bir adama rastladım, çok hoşlandım, nasıl görüyorsunuz? vererek. Bu durumda, o zaman bedava olanı yani ilaçla iş konusunda yeterli bilgi ve deneyiminiz olmadan o işe
etkilendim. Cinsel olarak da bana çok cazip geldi.” diye Daha iyiye gidiyor. Eskiden psikiyatri eğitimi alan çok az tedaviyi tercih edenlerin sayısı çok fazla. İnsanlar da bunu kalkışmaktır. Ben hem Türkiye Psikiyatri Derneği’nin onur
konuşmaya başladınız mı sevgilinizin suratı düşer. Kısacası insan psikoterapi eğitimi alırdı, şimdi yarısından fazlası tercih edince psikoterapiye gelen insan sayısı azalıyor. kurulu üyesiyim ve 10 seneden fazla İnsan Hakları ve Etik
sıradan bir olayı bile paylaşmakta problem çıkar. Terapide alıyor. Tabii bu daha çok İstanbul için geçerli. Bilimsel Çalışma birliğinin koordinatörlüğünü yaptım. Hem
hasta ne yaparsa yapsın bize bir şey olmaz, bizi ilgilendiren Peki Türkiye’de psikoterapiye ilgi artışı sizce neden? etik kurulu hem de Türk Nöropsikiyatri Derneği etik kurulu
tarafı yoktur. Bizi ilgilendiren tek şey onun için iyi olup Psikologlar ve psikiyatristler arasında arada bir alevlenen üyesiyim. Bize en sık yansıyan problemler ve şikayetler
olmadığıdır. Orada ne kadar o pozisyonda kalırsanız hasta çatışmalara ne diyorsunuz? Bunun birkaç nedeni var. Birincisi, Türkiye’de uzun yıllar cehaletle, bilmeden terapi yapılmaya kalkılmasıyla alakalı.
ondan o kadar yarar görür. psikoterapi eğitimine ulaşmak çok zor bir şeydi. Bizim En sık rastladığımız ikinci etik ihlal, nüfuz, güç, şöhrete
Saçma sapan işler, gereksiz yersiz hareketler... İki taraf zamanımızda Türkiye’de analiz eğitimi almış bir veya iki ilişkin saçmalıklar. Mesela basın yoluyla işlenen etik suçlara
Terapist bu pozisyonda kalma konusunda en çok açısından da en önemli olan problem yeterli eğitimi olmadan kişi vardı. Analist yoktu ve uluslararası analiz birliğinin çok sık rastlıyoruz. Televizyonda ya da gazetede saçma sapan
borderline’da biraz zorlanabiliyor galiba? terapi yapmak. Psikologlara bunu söylediğiniz zaman çok kabul ettiği tam yetkili eğitim analisti pozisyonunda kimse bir şey söyleyenler, enteresan olsun diye saçma bir programa
ağırlarına gidiyor. Lisans mezunu olduğunuzda ne öğrenmiş yoktu. Dolayısıyla analist olmak için çoğu insan Fransa’ya çıkıp orada bir hasta muayene edenler…
Elbette. Çoğunlukla üst düzey borderline’larla herkes çalışır oluyorsunuz ki mahalle kadısı gibi sohbet ediyorsunuz? gidiyor sonra buraya dönüyordu. Şimdi analiz dernekleri
ama düzey biraz aşağı düştü mü çalışmak zorlaşır. Hastalar Hasta geliyor ve anlattıklarından anlıyorum ki daha önce kuruldu, paralel olarak diğer terapilere yönelim arttı. CETAD’da eğitim veriyorsunuz, ne tip eğitimler bunlar?
çok yüklendikleri için terapist kendisini sürekli olarak gittiği ve sadece lisnans eğitimi almış bir psikolog hastayla Bilişsel davranışçı terapi kolay öğrenilebilir ve ulaşılabilir
tolere etme zorunluluğunda hissedip terapiye devam etmek mahalle kadısı gibi sohbet etmiş ama “ben psikoterapi bir terapi olmaya başladı. İnsanlar yıllardır bilmedikleri, CETAD’da seks terapisti yetiştiriyoruz. İki senelik bir
istemeyebilir. yapıyorum” diyor. Bu, olacak şey değil. Bunu söylediğiniz ulaşamadıkları bir şey şimdi ulaşılabilir olunca ilgi eğitimden sonra bu terapiyi yapacak düzeye geliyorlar. Eğitim
zaman kızıyorlar ama olmaz. Bu, psikolog yaptığı zaman da göstermeye başladı. Sağlık sistemi de beş dakikada bir üç modülden oluşuyor. Birinci modül üç gün, ikinci modül
Sizce başarılı psikoterapi nasıl olur? olmaz psikiyatrist yaptığı zaman da. Bu işi yapmak istiyorsan hasta bakılan yeni sisteme henüz dönüştü ancak bu sistem altı gün, üçüncü modül ise dokuz gün sürüyor. 144 saatlik
eğitimini alacaksın. Yeterli psikoterapi eğitimi aldıktan kurulur da devam ederse ister istemez psikoterapiye ilgi bir teorik eğitimi oluyor, sonra 96 saat süpervizyon alıp vaka
En önemli koşul sevgidir. İnsanları seviyorsanız onlara sonra psikolog olmuş, psikiyatrist olmuş fark etmez. Eğitim düşecek. Ben aynı zamanda Türkiye Psikiyatri Derneği’nin görülüyor. Oldukça yoğun bir eğitim; 16 kadar eğiticiden
yardımcı olabilirsiniz. Hastalara karşı da olumlu bir almadıktan sonra da ne olursa olsun. Psikiyatristlerden de İstanbul şube başkanıyım ve dernek olarak birçok eğitim oluşan geniş bir kadro eğitim veriyor. Ürologlar, kadın
duygunuz yoksa; onlara sempati, sevgi, yakınlık, sıcaklık “ben psikoterapi eğitimi almadan bu hastalara bakarım, düzenliyoruz. Eğitimlere asistanlarımız, meslektaşlarımız doğumcular, halk sağlıkçıları, mikrobiyologlar cinselliğin
hissetmiyorsanız başarılı olamazsınız. Hastayı onun iyiliğini terapisini de yaparım” diye düşünenler oluyor. o kadar ilgili ki bütün eğitimlerimiz doluyor. Bu, aslında her boyutunu anlatıyorlar. Bunun için de önceden klinik bir
isteyecek kadar sevmek, ona yakınlık ve sıcaklık duymak şaşırılacak bir şey çünkü mezun olduğunda bir hastaneye terapi eğitimine sahip olunmasını şart koşuyoruz.

16 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 17


Bilişsel Davranışçı Terapi
Perspektifinden Borderline
Kişilik Bozukluğu’na Bir Bakış
Borderline kişilik bozukluğuna bilişsel davranışçı terapi nasıl
yardımcı olur?

berk murat ergün


sandy kohen

“Kendimi öldürmeye çalışmadım” dedi Gamze doktora. BKB Nedir?


Doktor ona ne yapmaya çalıştığını sorunca da “yalnızca BKB; duygu, biliş, davranış, kişiler arası ilişkiler ve kendilik
içimde yaşadığım bütün bu dayanılmaz saçmalıkları algısı gibi alanlarda bozulmalarla kendisini gösteren bir Kişiler arası ilişkiler, yoğun terk edilme, yalnız kalma bütüncül bir yanıt bulamazlar. Bölünmüş bir kimlik algıları
durdurmaya çalışıyordum” diye yanıt verdi. Gamze iki kutu regülasyon bozukluğudur. korkusuyla birlikte duygu durumundaki düzensizliğin vardır. Sağlıklı, olgun bir kendilik algılarının olmaması ile
antidepresan ilaç içerek gerçekleştirdiği intihar girişiminden de katkısıyla oldukça kaotiktir. Gamze’nin annesi kızı birlikte hayattaki değerleri durmadan değişir. Yaşamlarında
sonra borderline kişilik bozukluğu (BKB) tanısı konularak Emosyonel disregülasyonu, duygu durumundaki ile ilişkisini şöyle tanımlamakta: “Bana bazen onun en önemli bir yer tutan ancak tarif etmekte zorlandıkları boşluk
psikiyatri hastanesinde 2 ay yatarak tedavi görmüştü. dalgalanmalar ve sonucunda düşünce ve davranışlardaki yakını bazen de düşmanı olduğumu hissettiriyor. Onun duygusundan yakınırlar. Boşluk hissi dissosiyatif süreçlerle
Gamze yaşadıklarını ve BKB’nun ne olduğunu şu sözleri ile tutarsızlıklarla karakterizedir. Bu kişilerin emosyonel neye ne tepki vereceğini ve benim ona nasıl davranacağımı iç içedir. “Bazen sanki hayatta sadece bir gözlemciymişim
tanımlar: “Ölmeyi istemenin ne demek olduğunu biliyorum. uyaranlara karşı düşük eşikleri ve hızlı tepkisellikleri vardır bilememenin çaresizliğini yaşamak çok korkutucu”. gibi geliyor. Her şeye dışarıdan bakıyorum, ve hiçbir şey
Gülümserken nasıl canımın acıdığını… Nasıl uyum ayrıca emosyonel olarak normal sınırlarına dönme zamanları hissetmiyorum…”, diye tanımlamakta Gamze yaşadığı
sağlamaya çalıştığımı ama yapamadığımı… İçimdeki acıyı oldukça uzundur. Sonuç olarak, keskin duygusal iniş ve BKB olan kişiler duygu durumundaki değişkenliğin ve kopukluğu.
öldürmek için kendime nasıl zarar verdiğimi…” çıkışlar yaşarlar, hafif engellenmeye ya da onay alamamaya kendilerini geçersiz kılan çevrenin etkisiyle tutarlı bir
bile yoğun dürtüsel tepki gösterirler. kendilik algısı geliştiremezler. “Ben kimim?” sorusuna

18 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 19


Aslında bizim kişilik bozukluğu olarak
tanımladığımız şey onların yaşamının
kendisidir. Kaosun egemen olduğu,
bir türlü dengeyi bulamayan, zor ve
fırtınalı bir yaşam.

BKB’nda davranışsal problemler olarak, kendine zarar verme Kendilik algısının sağlıklı gelişimi için dış dünyadan
davranışları, intihar girişimleri, psikoaktif madde ve alkol gelen mesajlar ile kişinin kendisi ve dış dünya hakkındaki
kötüye kullanımı, riskli eylemlerde bulunma yoğun olarak algılarının tutarlı olması gerekir. Ancak BKB’nda gelişim
gözlemlenir. Hastaların %75’inden fazlasında en az 1 intihar sürecinde kişiye çevresi tarafından verilen geri bildirimlerin
girişimi öyküsü vardır. İntihar riski her zaman tedavinin en “her tanımın yanlış”, “deneyimlerinden çıkarttığın sonuçlar
öncelikli maddesidir. Hastaların büyük çoğunluğu kendine aptalca, anlamsız”, “tokum diyorsan aslında açsın demektir”
zarar verme davranışları sergiler. Bu davranışlar yaşadıkları gibi kişinin kendisi ve dış dünyayla ilgili algılarını,
duygusal acıdan kurtulup şu ana dönme çabasıdır. Gamze tanımlamalarını geçersiz kılan mesajlar içerir. Bu durum
kendine zarar verme davranışlarıyla ilgili kendisini şöyle ifade kişinin sağlıklı bir kendilik algısı geliştirmesini engeller.
etmekte: “Kendimi kesiyorum çünkü acıtıyor, var olduğumu Gelişim çağında çocuğun kendilik algısı ile ilgili deneyimlere
hissediyorum. Şöyle bir sarsılmış oluyorum ve gerçeğe çevresindeki insanların değer vermemesi, çocuğun çevre ile
dönüyorum.” kurduğu ilişkide kendi sezgilerine güvenmemesine neden
olur. Çocuk için geçerli olan kendisinin algısı değil geçersiz
Problemin bilişsel yansıması paranoid ve ambivalan kılan çevrenin ne dediğidir. Annesi tarafından beslenme
düşünceler şeklindedir. Zaman zaman hastalar psikotik konusunda aşırı kontrolcü ve müdahaleci bir şekilde
süreçlerin içerisine girebilirler. büyütülen çocuğun açlık ve tokluk algısıyla ilgili annesine
“anne ben doydum mu?” sorusunu sorması gibi.
Aslında bizim kişilik bozukluğu olarak tanımladığımız şey
onların yaşamının kendisidir. Kaosun egemen olduğu, bir Ebeveynlerin çocuk için güvenlik alanı oluşturması gereken
türlü dengeyi bulamayan, zor ve fırtınalı bir yaşam. bir dönemde kötüye kullanılan veya çevresi tarafından
durmadan geçersiz kılınan mesajlarla büyümeye çalışan
BKB’nun Gelişimsel Öyküsü çocuk için ebeveyn, tersine, korkunun kaynağıdır. Böyle bir
Sınırda yaşamanın temelleri, bu kişilerin gelişim süreci çevrede büyüyen çocuk güvenli bağlanma oluşturmakta ve
boyunca içinde bulundukları çevre ve yaşadıkları travmatik tatmin edici ilişkiler kurmakta zorlanır. Bununla birlikte
deneyimlerle atılır. Araştırmalar çocukluk çağında terk edilme korkusunun hayatlarını yönetmesi, duygu
yaşanan travmalarla BKB arasında anlamlı ve güçlü bir durumundaki dalgalanmalar, düşüncelerdeki tutarsızlık,
ilişkinin varlığını göstermektedir. Travmatik deneyimler; davranışlardaki bozukluk ve sınırlarda geçirilen bir yaşam
cinsel istismar, fiziksel ve duygusal şiddet, ihmal gibi aslında bir bütün olarak anlam kazanmaktadır. Terapist
olumsuz yaşantılardan oluşur. Ebeveynlerin kendileri bu olarak borderline hastaların yaşadıkları bu döngüyü görmek
davranışları göstermeseler bile çocuklarını korumakta veya o kişileri anlamayı sağlarken tedavinin de önemli bir
çocuklarının yaşadıkları olumsuz deneyimi duygusal olarak parçasını oluşturur.
işlemlemelerine yardımcı olmakta başarısız olmuşlardır.
Travmatik deneyimin kimin tarafından gerçekleştirildiği,
şiddeti ve sıklığı da BKB semptomlarının yoğunluğu ve
şiddeti ile yakından ilişkilidir.

20 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 21


İhtiyaçların karşılanmadığı,
duygularını ifade etme özgürlüğü
bulunmayan, geçerli kılınmayan bir
ortamda büyüyen çocuğun yaşam
becerileri de eksik kalır.

BKB’nda Bilişsel Davranışçı Terapi Bu inançlar koşulsuz, katı ve değişime dirençlidir. Kişinin BKB hastalarının, durumları değerlendirmede grinin Tedavinin hedefi, şemaları, kutuplaşmış düşünce ve telafi
Borderline hastalarının kişiler arası ilişkilerde yaşadığı yaşam deneyimlerine anlam kazandırmak için genel tonlarını kullanma becerisinin eksikliği duygusal kaosa ve edici stratejileri daha işlevsel inanç ve davranışları içerecek
problemlerin (yapışma-terk etme, değer verme- biçimde düzenlenmiş prensiplerdir. Şemalar derinde yatan, tepkilerin aşırı şekilde uçlara kaymasına neden olur. biçimde yeniden yapılandırmak ve eksik yaşam becerilerini
değersizleştirme benzeri ikiliklerin varlığı) iyi bir terapötik sorgulanmayan kabullerdir; kişi tarafından değişmez geliştirmektir. Depresyon, anksiyete bozukluklarında
ilişki kurmayı zorlaştırmasına ek olarak kendine zarar verme doğrular olarak görülür. Uyumlu şemalar verilerin hızlı bir Telafi edici stratejiler, çocukluk döneminde yaşanılan uygulanan BDT’ye göre BKB’nun BDT’si çok daha uzun
ve intihar davranışı gibi var olan riskli davranış kalıpları şekilde özümsenmesi ve uygun karar verme süreçlerinin olumsuz deneyimler ve travmalarla belirlenmiş soluklu bir tedavidir. Terapide konan hedeflere en az bir
tedaviyi oldukça güçleştirmektedir. Buna karşın BKB’nun oluşmasında işlevsel bir rol oynar. Buna karşın psikiyatrik uyumsuz şemalara karşı geliştirilmiş işlevsel başa çıkma senenin sonunda ulaşılabilir.
tedavisinde bilişsel davranışçı tedavi (BDT) ve BDT’den bozukluklarda uyumsuz davranış ve olumsuz duygu davranışlarıdır. Belli bir dönem boyunca işe yarayan ve
türeyen üçüncü dalga terapiler (diyalektik davranışçı terapi, durumuna yol açan “uyumsuz şemalar” vardır. BDT’nin kişinin kendisini korumasını sağlayan bu davranışları Uzun ve yoğun bir terapi sürecinde ilerlemenin belirleyicisi
şema terapi) bu hastalar için umut kaynağı olmaktadır. en temel hipotezlerinden birisi uyumsuz şemaların stres hayatları boyunca birçok durumda kullanmaya devam hayatı boyunca güvensiz ilişkiler kurmuş olan hastanın
oluşturan güncel bir yaşam olayıyla tetiklenene kadar pasif ederler. BKB’nda tipik telafi edici stratejiler; kaçınma, terapisti ile güvenli bir ilişki kurmasıdır. Bu ilişkinin
İlk olarak depresif bozukluk için geliştirilen BDT, anksiyete olduklarıdır. Ancak BKB gibi kişilik bozukluklarında bağımlılık, kontrol, kendine zarar verme, saldırganlık ve istenilen noktaya gelmesi şüphesiz ki uzun bir süreç alacaktır
bozuklukları başta olmak üzere birçok eksen I bozukluğun şemalar her an güncel yaşam olaylarıyla tetiklenmeye dissosiyasyon şeklindedir. Bu stratejiler istenen sonucu ve zaman zaman da sekteye uğrayabilir. Borderline’ların
tedavisinde süreç içerisinde etkin olarak kullanılmaya hazır birer bomba gibi açıkta beklemektedir. Bu şemaların vermediğinde hastalar farklı bir yol denemek yerine terapistleriyle kurduğu ilişki diğer insanlarla kurdukları ilişki
başlanmıştır. Bu durum BDT’nin eksen II bozukluklarının aktifleşmesi de ciddi duygu durum değişikliklerine neden işlevsiz stratejilerini yeteri kadar iyi gerçekleştirmediklerini kalıbından farksızdır. Terapist onlar için bir an çok değerli
tedavisinde de kullanımını gündeme taşımıştır. olur. düşünürler ve aynı stratejiyi daha yoğun biçimde ve sevdikleri kişiyken ertesi gün değersiz ve nefret edilen
uygulamakta ısrarcı olurlar. Ancak çocukluk döneminde bir kişiye dönüşebilir. Terapistinin de onu terk edebilme
Beck modelin BKB üzerine olan kavramlaştırmasında Borderline hastalarda bulunan ön plandaki şemalar: “ Dış kötü sonuçları engellemek için kullanılan bu stratejiler ihtimalinin verdiği korkunun yoğunluğunda terapiste
şemaların belirleyici rolüne vurgu yapar. Sonrasında Pretzer, dünya tehlikeli”, “diğerleri güçlü, acımasız ve kötü ” “ben yetişkinlikte probleme katkı sağlayan ve devam ettiren aşırı yapışma şeklinde bağımlı bir ilişki kurmalarını ya da
Freeman, Layden ve Morse BKB’nda bilişsel modeli daha da güçsüz ve kırılganım”, “ben özünde kabul edilemez bir unsurlar haline gelir. Çocukluklarında duygu ve hastanın terapiyi sonlandırmasını getirebilir. Bu nedenle
detaylandırıp zenginleştirmişlerdir. insanım” şeklindedir. Bu temel inançlar aşırı bir uyarılmışlık düşüncelerine değer verilmeyip geçersiz kılınan bu kişilere terapistin hastayla kurduğu ilişkide iyi bir denge oluşturması
hali, zayıf kendilik algısı ve kişiler arası ilişkilerde duygu ve düşüncelerinin yanlış olduğu mesajı verildiği gereklidir. Bu denge içerisinde terapi sürecinin sınırlarını iyi
BKB’nun BDT ile tedavisinde 3 temel öğe ele alınır: güvensizliğe ve kaosa neden olur. Örneğin, bağımlılık için “duygularını dışa vurmama” gibi kaçınma stratejisi belirlemesi ve terapi hedeflerinin net olması çok önemlidir.
“Otomatik düşünceler, ara inançlar ve şemaları” içeren varsayımı ( hastanın güçsüz ve kırılgan olduğu ve diğer geliştirebilirler. Çocukken işlevsel olan bu stratejiler yetişkin
bilişler, telafi edici stratejiler ve eksik yaşam becerileri. kişilerin güçlü olduğu inancı) ile paranoid varsayımların olduklarında yaşadıkları ilişkilerde onlar için bir engel İyi bir terapötik ilişki terapinin temelini oluşturmakla
(diğer kişilerin güvenilmez ve kötü olduğuna dair inanç) oluşturabilir ve kişiler arası sorunlara yol açabilir. birlikte, BKB’nun tedavisinde ilk adım bu kişilerin
Otomatik düşünceler bilişin en kolay farkına varılabilir ve paradoksal kombinasyonu BKB hastalarında kişiler arası kendilerine zarar verici davranışlarını ve intihar girişimlerini
en yüzeysel katmanını oluşturur. Ara inançlar şemalarla ilişkilerde görülen tutarsız ve uç davranışlara neden olur. İhtiyaçların karşılanmadığı, duygularını ifade etme engellemektir. Bu ancak terapistle kurulan iyi bir ilişki,
otomatik düşüncelerin arasında yer alan kural, tutum Bu hastalar, bir taraftan diğer insanlara yapışma ihtiyacı özgürlüğü bulunmayan, geçerli kılınmayan bir ortamda terapistin kendisini ulaşılabilir kılması ve terapistin hastaya
ve varsayımlardan oluşur. Bunlar bireysel deneyimler, içindeyken diğer yandan dış dünyaya güvensizliklerinden büyüyen çocuğun yaşam becerileri de eksik kalır. Problem krizi yönetmek için öğreteceği alternatif stratejilerle
aile ve sosyal etkileşim bağlamında öğrenilip geliştirilir. dolayı o kişileri kendinden uzaklaştırma eğilimindedirler. Bu çözme, kişiler arası etkileşim, emosyonlarını düzenleme mümkün olur. Krize olabildiğince erken müdahale etmek
Tedavinin biliş olarak ana odağı şemalardır. Şemalar inançlara ek olarak BKB’nda önemli bir diğer bilişsel özellik gibi temel yaşam becerilerini öğrenemezler. Bu eksik yaşam riskli davranışların önüne geçmek için önemlidir. Krizleri
çocukluk çağlarında yaşanan deneyimlerle, ebeveynlerle de kutuplaşmış düşünce kalıbıdır. Bu durum kişinin hayatı becerileri onların hayatla başa çıkmakta zorlanmalarına ve yönetmenin ilk adımı hastayı sakinleştirmek, empatik
ilişki ve dış çevreden gelen mesajlarla şekillenen kişinin siyah ve beyaz olarak uçlarda yorumlamasına neden olup bir uygunsuz tepkiler geliştirmelerine neden olur. bir dinlemeyle hastanın duygularını geçerli kılmaktır.
kendi, dış dünya ve gelecek hakkındaki temel inançlarıdır. parçaya bakarak bütünü tanımlaması sonucunu doğurur. Terapistlerin hastanın duygularını geçerli kılmadan pratik

22 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 23


kalitesini bozan davranışları azaltmak, davranışsal becerileri Kaynakça
önerilerle kolaycı çözümler üretmesi hastanın tepkiselliğini Layden BKB’nda seans içerisinde imgeleme, rol oyunu arttırmak hedeflenir. Tedavinin ikinci aşamasında eğer varsa Arntz, A., Genderen, H. (2009).
arttırır. gibi yaşantısal tekniklerin kullanımına vurgu yapar. travmatik deneyim ya da deneyimlerle ilgili problemler ele Schema Therapy for Borderline
Özellikle travmatik deneyimlerin var olduğu hastalarda alınır. Üçüncü aşamada hayat kalitesini olumsuz etkileyen Personality Disorder. UK: Wiley-
Kişinin güvenliği sağlanıp, kendine zarar verici davranışları travmatik anıyla baş etmek için ” imgeleme yoluyla yeniden özel, sosyal ve mesleki alanlardaki çözülmemiş problemler Blackwell.
kontrol altına alındıktan sonra ancak bilişsel müdahalelere senaryolaştırma ve yeniden işlemleme” (IRRT, Smucker) gibi ele alınır. Tedavinin son aşamasında da benlik saygısının
geçilebilir. Bilişsel müdahalelerin en önemli hedefi yöntemler tedavi içerisine yerleştirilebilir. arttırılması, bütünlük duygusunun sağlanması amaçlanır Beck, Aaron T., Freeman A., Davis,
altta yatan uyumsuz şemaları ve kutuplaşmış düşünce D.D ve ark. (2004). Cognitive Therapy
örüntüsünü değiştirmektir. Davranışçı ödevlerle bu BKB’nda Üçüncü Dalga Terapiler JeffreyYoung’ın ortaya koyduğu ŞT özellikle BKB için of Personality Disorders (2.baskı).New
değişim gerçek yaşama aktarılır. BKB olan kişiler kendi BKB’nun tedavisinde BDT’den köken alan yaklaşımlardan geliştirilmiş geleneksel BDT’nin kavram ve tedavisinin York: The Guilford Press.
duygu, düşünce ve davranışlarını anlamlandırmakta zorluk birisi Marsha Linehan’ın geliştirdiği “Diyalektik Davranışçı genişletilmiş bir formudur. Bilişsel davranışçı yaklaşım,
yaşarlar. Şemaları anlamak hastaların kafa karışıklığını Terapi”(DDT) diğeri ise Jeffrey Young’ın geliştirdiği kişiler arası ve yaşantısal teknikleri birleştiren bütünleyici bir Ergün, B.M. (Temmuz, 2012).
azaltmakta ve davranışları üzerinde kontrol kazanmalarını “Şema Terapi” (ŞT) dir. DDT; batının rasyonel, doğunun teori ve tedavidir. Psikiyatri hastanesinden terapi
sağlamakta önemlidir. Şemalarının gün içinde nasıl uzlaşıcı bakış açısının diyalektik felsefenin dünya görüşüyle koltuğuna: Marsha M. Linehan ve
tetiklendiğini fark etmeleri için hastalara günlük düşünce tümlenmesinden türetilmiş bir yaklaşımdır. DDT özellikle Standart BDT’den temel farkları teröpatik ilişkiye, diyalektik davranışçı terapi. Therapia,
kayıt formları tutturulur. Tedavide bilişsel anlamda hedef, BKB ve kronik olarak kendisine zarar verme davranışı duygulanıma, geçmiş yaşam olaylarına daha fazla ağırlık 2, 36-45.
şemaları tamamen ortadan kaldırmak değildir. Bu, kişilik bulunan kişiler için geliştirilmiştir. DDT, BKB’nun vermesi; çocukluk yaşantıları ve gelişimsel süreçlerle daha
bozukluğunun tamamen ortadan kalkmasını beklemeye tedavisinde kontrollü çalışmalarla etkinliği gösterilmiş kanıta yoğun çalışmasıdır. Young’un şema tanımı kavramsal olarak Leahy, R.L. (2004). Cognitive Therapy.
benzer. Terapinin hedefi şemaların duygusal ve kişiler dayalı bir terapi yaklaşımıdır. BKB’nun DDT modelinde BDT’deki şema tanımından daha geniştir. Şema anılardan, Basic Principles and Applications . New
arası yaşantıyı nasıl kontrol ettiğinin öncelikle hasta kavramsallaştırılması biyososyal teoriye dayanır. Linehan’ın duygulardan, duyumlardan ve bilişlerden oluşur. Şema York: The Guilford Press.
tarafından farkına varılmasına yardım etmek ve hastanın teorisine göre BKB temelde duygu düzenleme sistemi ile ilgili modu kuram ve tedavideki bir başka önemli kavram olup
günlük işlevselliği üzerinde uyumsuz şemaların etkinliğini bir bozukluktur. Ayrıca DDT modeli, BKB olan bireylerde o sırada içinde bulunduğumuz hakim durumu tarifler. Millon, T., Grossman, S., Millon, C.,
azaltmaktır. Bunu yaparken kişinin şemalarını adlandırması, diyalektik bir sentez eksikliğin varlığına işaret eder. DDT Bir modun içerisinde olmak kişinin zamanın bu anında Meagher, S., Ramnath, R. (2004).
şemanın küçük parçalara ayrılması, başa çıkma kartları bir denge terapisidir. Linehan’ın vurguladığı “kabul” ile hangi şema faaliyet grubunun etkisi altında olduğunu Personality Disorders in Modern Life
kullanmak, şemanın gerçekliğini sınayan davranışsal “değişim” arasındaki denge tedavinin ana unsurudur. gösterir. Şema modları belirli şemalara bağlı olarak ortaya (2.baskı). New Jersey: John Wiley &
deneyler ve yeni hayat deneyimleri oluşturmak tedavinin çıkan düşünce, duygu ve davranış örüntüleridir. BKB’nda Sons Inc.
iskeletini oluşturur. Birçok farklı yaklaşımdan öğeler almışsa da bu yaklaşımın hastaların bu şema modları arasında hızlı ve ani geçişler
çıkış noktası değişim odaklı bilişsel davranışçı terapidir yaşamaları şema terapiye göre temel problemdir. BKB için 5
İşlevsel olmayan başa çıkma stratejilerinin, oluşturduğu (BDT). Uygulamada BDT ile benzerlikleri alıştırma adet şema modu tanımlanır:” Terk edilmiş çocuk”, “öfkeli
olumsuz yaşam deneyimleriyle uyumsuz şemaları (exposure), kognitif yeniden yapılandırma, problem çözme, çocuk”, “cezalandırıcı ebeveyn”, “kopuk korungan” ve
nasıl beslediğini ve şemaların devamına nasıl katkıda beceri eğitimi gibi tekniklerin kullanımından geçer. Klasik “sağlıklı erişkin”. ŞT’nin hedefi uyumsuz modları ve mod
bulunduğunu hastaya göstermek bir diğer önemli aşamadır. BDT’den, hastanın kapasitesini ve o anki davranışlarını geçişlerini hastanın fark etmesini sağlayarak sağlıklı yetişkin
Bu işlevsiz stratejilerin yerine konacak işlevsel başa çıkma “geçerli kılma” ve “kabul” üzerine odaklanması, kabul tarafını güçlendirmektir. BKB kişinin yaşamını derin bir
yöntemleri beceri eğitiminin hedefidir. Beceri eğitiminde ve değişim arasındaki diyalektik dengeye vurgu yapması, kaos içerisinde sürdürmesine neden olan, dolayısıyla sosyal,
terapist ya hastanın repertuarında bulunmayan becerileri terapinin aslı olarak teröpatik ilişkiyi kullanması gibi akademik, mesleki ve özel yaşantısındaki işlevselliğini
oluşturmalı ya da körelmiş becerileri bilemelidir. Seans özellikleriyle farklılaşır. Tedavi hedefleri dört ayrı aşamada önemli derece etkileyen ve tedavisi oldukça güç olan bir
içerisinde kurgulanan yeni stratejiler ve oluşturulan beceriler tanımlanır. Birinci aşama terapinin en uzun ve belirleyici bozukluktur. BDT ve onun türevleri olan yaklaşımlar
davranışsal ödevler ile gerçek yaşamda test edilir. aşamasıdır. Bu aşamada hastanın kendine zarar verme ve BKB’nda hastalara yardımcı olsalar da problemin çözümünde
intihar davranışlarını engellemek, tedaviyi engelleyen ve yaşam kat edilmesi gereken oldukça uzun bir yol vardır.

24 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 25


Terapist, kişinin tüm eyleme dökme
davranışlarının ilk muhatabıyken hem
sınır koyucu hem de bir o kadar da
kapsayıcı olabilir mi?

Borderline kişilik yapısı üzerine benden bir yazı yazmam Eğer borderline kişilik yapısında belirtilen en temel
istenildiğinde aklıma gelen ilk cümlelerimin “yazı en fazla sıkıntılardan biri, kişiler arası ilişkilerin gözünde aşırı
kaç sayfa olmalı” ya da “içerik açısından tam olarak beklenen büyütme ve bir anda yerin dibine sokma uçları arasında
ne?” gibi sınırları net bir şekilde çizmeye yönelik sorulardan gidip gelmesi ise ve bu kişilerde dürtüsel davranışlara sıkça
oluşması sanırım tesadüfi olmamalıydı. Çünkü, bir terapist rastlanıyorsa, terapide kurulacak ilişkinin bu durumdan
olarak karşı koltuğunuzda borderline kişilik yapısı olan nasibini almamasını ummak terapisti olsa olsa hayal
biri oturuyorsa terapötik çerçeveyi korumanın bir hayli kırıklığına uğratacaktır.
meşakkatli olacağını ve terapi boyunca sınırlarınızın ne denli
zorlanacağını aslında daha ilk seanstan çok iyi bilirsiniz. Bir O halde bu durumu görmezden gelmek yerine tam da
yandan haber vermeden iptal ettiği seansı hiç umursamayan bu inişli çıkışlı, dalgalı ruh hallerinin ve kişiler arası
bireyin, bir sonraki seansta sürenin yetersizliğinden nasıl çatışmaların ortaya çıkabileceği terapötik bir ortamı
büyük bir öfkeyle bahsedebileceğini görmek hiç şaşırtıcı yaratabilmek ve bu dinamikleri yorumlayabilmek
olmayacaktır. Benzer şekilde, terapist olarak siz, o kişinin terapiyi işlevsel kılacaktır. Diğer bir deyişle, terapistin
gözünde bir anda “dünya üzerinde onu tek anlayabilecek sınırlarının zorlandığı alanlar aynı zamanda dönüşüme
kişi” kadar idealize bir imgeyken, bir sonraki seansta çok ve değişime açılan fırsat kapıları olacaktır. Kabul etmek
kolaylıkla yerle bir edilip “onu hiç umursamayan, işini hiç de gerekir ki, terapistin bu tip zor vakalarda kendisini bir
iyi yapamayan” bir terapist haline dönüşebileceksinizdir. araç olarak kullanmak durumunda kalması kimi zaman

Borderline Kişilik Yapısı ile


ruhsal kirlenmeye veya tükenmişlik hislerine sebebiyet
O halde böylesi kaygan bir zeminde dururken, bireyin verebilecektir. Ancak borderline kişilik yapısı ile yürütülecek
ruhsal işleyişini keşfetme ve anlama çabası yorucu bir uğraş terapötik çalışmanın neredeyse imkansız veya sancılı bir

Terapinin Kıyısında olmaktan çıkabilir mi? Terapist, kişinin tüm eyleme dökme
davranışlarının ilk muhatabıyken hem sınır koyucu hem de
bir o kadar da kapsayıcı olabilir mi?
süreç olarak tanımlanmasından ziyade, sağlıklı ilişkiler
geliştirmeye ve bireyselleşmeye fırsat verebilen, boşluk
duygusunun yerini merakın aldığı, içsel dünyaya yapılan
yolculuğun bir parçası olarak görülebileceği inancındayım.
Sanırım bu soruların cevabı, borderline kişilik yapısının
Borderline kişilik yapısıyla çalışmak epeyce zorlayıcı olsa da getirileri ve sonuçları son doğasını yeterince kavrayıp, onu kabullenebilmekle ilişkili
derece yüz güldürücü. olsa gerek. Bu kişilerin kendilik sınırlarının yeterince
belirginleşmemiş olması, kronikleşmiş boşluk hissi ve
duygu coşkun duygulanımlarını düzenlemekte çektikleri zorluklar sebebiyle
terapistin, eyleme dökme davranışının muhatabı olması
kaçınılmazdır.

26 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 27


Psikopatolojideki en büyük tartışma
konusu, sorunların nedeninin genetik
mi yoksa yetiştirilme mi olduğudur.
Bulunacak kesin bir cevap aslında yaşanan
Borderline'a sıkıntıyı çözebilmenin veya daha önemlisi,
önleyebilmenin anahtarı olabilir.
gelişimsel bir bakış
Genetik mi yetiştirilme mi? Biyoloji mi yoksa çevre mi?

burcu gençer-türk

Borderline kişilik bozukluğunu hep çok gizemli Yakın geçmişte yapılan araştırmalar, borderline özelliklerin
bulmuşumdur. Bir an kendini dünyanın en güvenli %60 oranında kalıtımsal olduğu sonucuna varıyor. Yani
ilişkisinde zannederken, kısacık bir an içinde inanılmaz bir tartışmanın biyoloji tarafı az farkla önde gidiyor. Bu demek
tehdit altında olduğunu hissetmek insanı ne hale sokar merak oluyor ki, doğuştan gelen bazı özellikler borderline kişiliğin
ederim. Borderline kişilerin ilişkileri, insanları algılayışları, gelişmesinde rol sahibi olabiliyor. Öne çıkan ortak mizaç
kendileri hakkında düşündükleri aniden yön değiştirebilir. özelliklerinden biri dürtüsellik. Dürtüselliği yoğun kişiler
Günlük hayat onlar için adeta daimi bir belirsizlik içinde düşünmeden hareket etme eğiliminde olduklarından
devinir. Bazıları için belirsizlik heyecan verici bir durumdur, kendilerini tehlikeye atma olasılıkları yüksek. Aniden gelen
farkındayım. Ben kendi adıma belirsizlikten hiçbir zaman dürtünün peşine düşmeleri mantıklı kararlar vermelerine
hoşlanmadım. Bu yüzden özellikle ilgimi çekiyor borderline engel oluyor. Hissettikleri olumsuz duygulara verdikleri
kişilikler. Acaba ne sebep oluyor bu gelgitlere, ansızın gelen orantısız tepki bununla açıklanabilir belki. Bir başka
şiddetli öfke patlamalarına, yanlış ilişkilerde ısrar etmelerine, açıklama da duygularını dengelemekle ilgili yaşadıkları
tekrar tekrar kendilerine zarar verme çabalarına? zorluklar olabilir. İlişki problemlerinin oluşmasına temelde
bu becerinin eksikliği yol açıyor. Borderline kişiler diğer
Psikopatolojideki en büyük tartışma konusu, sorunların insanlara göre duygusal uyaranlara karşı daha hassaslar,
nedeninin genetik mi yoksa yetiştirilme mi olduğudur. Biyoloji daha çabuk öfkelenebiliyor, üzülüyor ve kaygılanıyorlar. Bu
mi, çevre mi? Bilimsel araştırmalar sıkça bu sorunun cevabını duyguları daha yoğun yaşıyorlar ve tekrar dengeyi bulmaları
arar. Çünkü bulunacak kesin bir cevap aslında yaşanan sıkıntıyı daha uzun zaman alıyor. Özellikle çevreden gelen negatif
çözebilmenin veya daha önemlisi, önleyebilmenin anahtarı ipuçlarını daha çabuk ve aşırı algılıyorlar. Bu durum zihinsel
olabilir. Mesela bilsek ki depresyonun tek ve kesin nedeni süreçlerinin işleyişine de olumsuz olarak yansıyor ve yine
yanlış anne baba tutumları, o zaman bu yanlışlardan kaçınarak mantıklı tepkiler vermek konusunda yetersiz kalıyorlar. Peki
depresyonu önlemek mümkün olabilirdi. Ve çözüm ne kadar tüm bu biyolojik yatkınlıklara sahip insanlar borderline
kolay olurdu. Ancak çoğunlukla, araştırmalar bu ikileme net kişiliğe dönüşüyor mu? Hayır... ve burada da çevresel
bir yanıt bulamazlar. Çoğu psikopatolojinin nedeni biyolojik ve faktörler devreye giriyor.
çevresel faktörlerin birleşimi olarak çıkar karşımıza. Borderline
kişilik bozukluğu için de durum farklı değil.

28 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 29


İhmal ve ayrılık gibi, fiziksel ya da cinsel
taciz de uzun vadeli etkiler yaratır. Böyle
bir deneyim çocuğun güvende olma algısını
yok edebilir. Hele de taciz tanıdığı güvendiği
birinden geliyorsa çocuk için dünya tamamen
tehlikeli bir alana dönüşür.

Çevresel faktörler denince elbette ilk akla gelen çocukluk çocuksun sen” diyorsa, hemen ona inanır. Çünkü yeterli birinden geliyorsa çocuk için dünya tamamen tehlikeli bir yönetmek ve düzenlemek konusunda yeterli beceriye sahip
dönemi ve aile. Borderline kişilik sahibi insanların tecrübesi yoktur hayatta ve en güvendiği insanın söylediği alana dönüşür. Geçmişinde buna benzer bir fiziksel veya değilse, çocuğun rol modelinde bir sorun var demektir.
geçmişlerindeki ortak noktalar incelendiğinde ağır basan doğru olmalıdır. Kabul eder tek gerçek gibi. Ya da tekrar cinsel taciz anısı olan borderline kişilikler genelde büyük Bu da aslında genetik yatkınlık dediğimiz duyguların
tablo; ihmal, ilgisizlik, küçük yaşta ebeveynden ayrılma, tekrar bir şey sormasına rağmen dönüp bakmıyorsa, cevap bir boşluk hissi yaşadıklarını ve devamlı güvenebilecekleri doğru düzenlenememesi durumunun aslında çevreden
travma, fiziksel veya cinsel taciz şeklinde. Çocukluk çok vermiyorsa babası; söylediklerinin, düşündüklerinin bir bir ilişki arayışı içinde olduklarını tarif ederler. Ancak öğrenildiğiyle açıklayabilir.
önemli bir dönem insan yaşamında. Zihnin bambaşka önemi olmadığını dolayısıyla değersiz olduğunu kazıyabilir çelişki de burada başlar onlar için. Eskiden güvendikleri,
çalıştığı, ironilere, metaforlara yer olmayan, her şeyin çocuk zihnine. Şimdi diyeceksiniz ki hangimiz yaşamadık sevdikleri insan onlara ağır bir ihanet etmiştir. Bir yandan Söz konusu psikopatoloji olduğunda her zaman kesin ve
olduğu gibi algılandığı ve genellenerek kaydedildiği. Öyle benzerlerini çocukken. Hepimiz elbet bir miktar ihmal onu sevmeye devam ederken, bir yandan da kendilerini net sonuçlara varmak mümkün olmuyor. Ancak çok sayıda
ki o dönemde kazınan duygusal yaralar, yıllar geçse ve edilmişizdir. Ben babamı suçlardım eskiden, ‘Ne kadar devamlı korumaya çalışırlar. Bu patern ilerideki ilişkilerine araştırma gösteriyor ki, çoğu patolojinin oluşumunda
zihin büyüse bile kaydedildiği şekliyle kalıyor bazen, en ilgisizsin.” diye. O da bana içini çekerek ; “Ah bir çocuğun de yansır ve bir gün çok yakın, ertesi gün fena halde mesafeli kalıtımsal özellikler ve çevresel etkenler birlikte çalışıyor.
acımasız haliyle. Artık herkes biliyor ki, yetişkinlikteki güven olsun da anlarsın, bu çocuk milletine yaranılmaz!” derdi. oldukları ilişkiler yaşamalarını açıklayabilir. Burada yine Borderline kişilik bozukluğu belki de bu ortaklığın en rahat
duygusunun temelleri çocuklukta atılıyor. Eskiden en çok Gerçekten çocuğum oldu ve anladım ki talepleri bitmez daha öncekine benzer bir soru geliyor akıllara. Her ihmal gözlemlendiği alan.
benimsenen ebeveynlik tarzı çocukla pek yüz göz olunmayan çocukların ve bir yanınızla hep eksik hissedersiniz ihtiyaçları edilmiş, hiçe sayılmış, dövülmüş veya tacize uğramış çocuk
katı disiplinken, günümüzde anne babalar çocuklarının karşılamakta. Elbette bahsettiğim ihmal ve ilgisizlik bu değil bir borderline olarak mı büyüyor? Hayır... ve tekrar genetik
duygu ve ihtiyaçlarına daha duyarlılar. Çünkü biliyorlar ki, borderline kişiliklerin geçmişinde yatan. Hiçbir duygunuzun, yatkınlık, biyoloji açıklamalarına geri dönebiliriz. Çünkü
temel ihtiyaçları yakınları tarafından karşılanan çocuklar düşüncenizin önemsenmediğini; açlık, susuzluk gibi fiziksel bazı durumlarda çok yoğun bir ilgisizlikle büyüyen bir çocuk
temel güven hissini kazanıyor ve kendilerinden emin ihtiyaçlarınızın karşılanmadığını; ilgi, sevgi görmediğinizi normal gelişim gösterebilirken, daha az ihmale uğramış bir
büyüyorlar. Zihinlerinde güvenli bir dünya, güvenebilecekleri ve bunu her gün tekrar tekrar yaşadığınızı düşünün. başkası borderline özellikler sergileyebiliyor. Burada biyolojik
insanlar gibi kategoriler oluşuyor. Peki ya en yakınındaki Bahsettiğim böyle bir ihmal... ve sonucunda bir borderline yatkınlık sonucu, yaşadığı olumsuz duyguları aşırı algılama
insanlar tarafından güvenliği tehdit edilen veya hiçe sayılan kişilikte olduğu gibi kırılgan bir kendilik algısı şaşırtıcı ve dengeleyememenin rolü düşünülmeli.
çocuk... Onun zihninde neler oluyor? olmaz herhalde. Hayatta başına iyi şeyler gelmesini hak
etmediğini, düşüncelerinin ve yaptıklarının yeterince iyi Bu gibi konularda hep yumurta mı tavuktan, tavuk mu
Çocukluk döneminde ailesinden ayrılmak zorunda kalmış olmadığını düşünmesi aslında gayet anlaşılır böyle bakınca. yumurtadan sorusu geliyor aklıma. Bazı çocuklar genetik
veya ihmal edilmiş çocuklar sevgiden yoksun büyüyorlar. olarak belli farklılıklara sahip olduklarından ailelerinin
Bir çocuk için çok önemlidir anne babasının gözüne İhmal ve ayrılık gibi, fiziksel ya da cinsel taciz de uzun davranışları da ona göre şekillenebiliyor. Örneğin daha
girmek. Kendisini nasıl tanımladığı önceleri anne babasının vadeli etkiler yaratır. Böyle bir deneyim çocuğun güvende dürtüsel, tepkilerin kontrol edemeyen veya öfkeli çocuklara
gözüyle nasıl göründüğüne bağlıdır. Annesi “ne yalancı olma algısını yok edebilir. Hele de taciz tanıdığı güvendiği karşı ebeveynler daha ilgisiz ya da tam tersi daha şiddetli
davranıyor olabilir. Benzer şekilde, anne baba duygularını

30 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 31


BORDERLINE

Derin acıları her zaman başkaları tarafından anlaşılmayan borderline


hastalara...

Firouzeh Mehran Klinik Psikolog

fuat erman

Aylardan Mayıs, bir iş seyahati nedeniyle Nice’deyim. kaynaklanmaktadır”(1)Borderline’ların diğer bir yanı da
Dışarıda mevsimle çelişircesine bardaktan boşanırcasına ilişkilerinde sahici olamamalarıdır, ortama uyan devamlı
yağmur yağıyor. Otel odamın penceresini açtım ve gelmeden değişken bir tavır sergilerler. Randevularına gelmemezlik
önce Le Monde gazetesinden kestiğim makaleleri okumaya eder veya geç gelerek bekletirler. Sosyal tavırları ile gerçek
başladım. İlk sırayı seyahat öncesi zamansızlıktan göz kişilikleri arasında bir uçurum vardır. Sosyal kimliklerinde
ucuyla baktığım BORDERLINES üzerine olan makale kendilerini hep mutlu göstermeye gayret ederler, onları grup
aldı. Okudukça aradıklarımı ve beklediklerimi buluyordum. fotoğraflarında hep dost düşman kıskandıran bir gülümseme
Okumam bitince acaba çok mu aceleci davranıyorum ile görürsünüz, bu içlerindeki boşluğu(emptiness) saklamak
deyip zihnimi soru işaretlerinin istila etmesine izin verdim. içindir. Gelelim kendi kendilerini yaralama gereksinimlerine,
Kesinliğe yaklaşmanın yolu şüpheden geçmiyor muydu? hemen akla uç örnek olan Betty Blue filmi gelebilir, ne var ki
her şey gibi borderline’ların da “soft” versiyonu vardır.
Öğlene doğru güneş yüzünü göstermeye başlayınca güvenli
olsun diyerek yanıma şemsiyemi de alıp Masena’ya doğru Kendi kendini yaralama isteği, gereksiz bir ameliyatı gerekli
yürümeye başladım. İlk işim bir kitapçıya girip yazıda kılarak da gerçekleşebilir. Bu nedenledir ki estetik cerrahların
kaynakça gösterilen kitaplara yönelmek oldu. Bir tanesi kesinlikle minimum psikoloji bilgisiyle donanmış olmalarının
vardı ki rastgele açtığım 75. sayfasında okuduğum bir cümle şart olduğundan söz edilir. Ağır veya hafif şekilde kendi
beni çarptı. Kitabın yazarı doktora, hastasının söylediği bir kendini yaralama işlemi ile borderline psikolojik gerilimini
cümleydi bu: “Ne zaman âşık olmaya başlasam, bir uçak boşaltır. Borderline’ların terapisi için minimum iki yıl
bileti alır uzaklara giderim”. Tanıdığım kadın da ikinci gerekli olabilir. Borderline hiçbir şekilde divan üzerinde
buluşmamız arifesinde aynı şeyi yapmamış mıydı, saat klasik terapiye uygun değildir. Nedeni borderline terapisti ile
02.00’de uçak bileti alıp İzmir’e uçmamış mıydı? Bu da mı göz göze olmak, onu görmek ve görülmek ister. Ülkemizde
tesadüftü? Ya tesadüfse? Belki o bir borderline? Peki niye bazı terapistlerin nedendir bilinmez uyguladığı üç seanslık
böyle bi rşey yapardı bir borderline? Nedeni basit, borderline ön sınav ve sonrasında danışana “siz klasik analize uygun
aynı anda hem sevmek ister, hem kaçmak. Partnerinin işi değilsiniz sizi başka bir meslektaşıma yönlendireceğim”
bu yüzden oldukça zordur, borderline onu hem çeker hem metodu borderline’ı terapiden soğutmak için en güzel yoldur.
iter, çünkü bir gün o güzel ilişkinin bitmesinden ve de terk Terapist fazla mesafeli de olmamalıdır, zira basit bir EVET
edilmekten korkar. “Terk edilme korkusu annesinin tavrıyla veya HAYIR için hemen öfkelenen veya ağlamaya başlayan
bağlantılı olabilir, çocuğuna çok yakın olma, hayatına borderline çoğu zaman seanslarına geç gelecek, hatta bazen
müdahaleci olma veya ona uzak hatta dışlayıcı olmaktan terapisine ara verecektir.

32 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 33


Duygusal ilişkilerinde çok sıcak bir eş
olduğundan söz etmek oldukça güçtür.

Anzieu “psişik ten” (la peau psychique)


kavramını geliştirir bu kavram da
tenimiz üzerinden geliştirdiğimiz
duyum alışverişini açıklar. Tenimiz ile
hem başkasını hisseder hem de onun
bizi duyumsamasını gerçekleştiririz.
Anzieu borderline’larda psişik tenin
gelişmediğini iddia eder. İlişkilerindeki
hem çekme hem itme duygusu onu ya
çok soğuk ve mesafeli kılar ya da bu
tarafını örtme çabası galip gelir ve fazla
zevk almadan salt cinselliğe ağırlık
verir.

Dostlukta ve duygusal ilişkide idealize


ettiği kişileri küçük kum tanesi kadar
bir sorunda tamamen değersiz kılar.

Bende tüm bunları araştırma


merakını uyandıran kadın ne oldu
diye soruyorsanız, tabii ki gitti,
ufuklarımdan silindi Bir kez bir
hastanede karşılaştık, hiçbir şey
olmamış gibi ona yanaştım ve onunla
sohbet ettim, birkaç saniyede yüzü
giydiği bayrak kırmızısı kazağın
rengini aldı. Acelesi olduğunu bahane
edip izin istedi ve uzaklaştı.

Büyük bir ihtimalle yeni ilişkisinde


de aynı döngünün klasik etaplarından
geçecek. Sonunda da ya terk
edilmekten korktuğu için o terk edecek
ya da tutarsız davranışları önüne çıkan
partnerini yıldırıp uzaklaştıracak.

1)Pr.Bernard Granger et Daria Karaklic


(2012)Les Borderlines s.75, Odile Jacob

34 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 35


BORDERLINE DANIŞANLARA
KRİZE MÜDAHALE
Borderline danışanlara yardımcı olmak için krize müdahaleden
nasıl faydalanılır?

sevgi güney

İki kıyıyı birbirine bağlayan bir köprü düşünün. Bu dolayısıyla stresörlerle dolu bir ameliyatı soğukkanlılıkla ve
köprünün tam ortasında olduğunuzu varsayın. Bir uçta başarıyla yerine getirirken, aynı soğukkanlılığı özel hayatında
keyifli dostluklar, ilişkiler, neşe, mutluluk, yaşamdan alınan oluşan aniden gelişen bir kritik duruma gösteremeyebilir.
keyif, yaşamın güzel yanları, sosyal aktiviteler olsun. Diğer Burada işin içinde ruh sağlığı sorunlarına karşı bireyi yatkın
uçta acı, nefret, intikam, yanlış ilişkiler, ihanet, karamsarlık, hale getiren faktörler vardır. Yatkınlık faktörleri olarak
kaygı, ajitasyon, manipülasyon, aniden tüketilen yakın isimlendirilen bu faktörler, bireyin o an içinde bulunduğu
ilişkiler, dengesiz, inişli çıkışlı kişiler arası ilişkiler olsun. koşulları, karşılaştığı stresörle başa çıkmak için uygun
Köprünün tam ortası da, yani sizin bulunduğunuz yer de, seçenekleri görebilme yeteneği ya da etkili başa çıkma
stabil, kendi halinde devam eden ve bu iki uçtaki her şeyden becerilerindeki yıkımlardan kaynaklı yetersizlikleri ile de
biraz olan bir yer olsun. Sınır kişilik organizasyonu ve sınır ilişkilidir. Bu yatkınlık faktörleri var olan yaşamsal dengenin
kişilik bozukluğu olan birey bu iki uça zıplayarak hayatını bozulduğu kriz durumlarında çok daha etkili olup, mevcut
sürdürür, sizin bulunduğunuz orta noktada duramaz. dengenin bozulmasına kolaylıkla yol açabilmektedir. Nedir
Müdahale de bu gidiş gelişleri, durdurmaya, ortada, her bu faktörler?
şeyden biraz olan bölgede, yaşamını sürdürmeye devam
etmesi hedeflenir. 1.Akut bir hastalık: Basit baş ağrılarından, ciddi viral
enfeksiyonlar gibi fiziksel sağlığı tehdit edici hastalıklara
Kriz Ve Borderline Kişilik Yapısı kadar geniş bir ranj içinde olabilirler. Buna maruz kalmış
Arasındaki Etkileşim birey o anda günlük yaşamının dengesinin bozulması
Gündelik yaşam içinde bireyin bir psikiyatrik rahatsızlığı durumu ile karşı karşıya kalabilir.
olsun ya da olmasın, bir stresörle başa çıkma becerisi ve
bu stresörün bir kriz durumuna yol açıp açmayacağı, bu 2.Kronik hastalıklar: Sağlık problemlerinin kronikleştiği
stresörü deneyimleyen bireyin stres eşiği ve başa çıkma durumlarda intihar fikirlerinin tetiklendiği gerçeği herkes
potansiyelleri ile doğrudan ilişkili olup, stres tolerans eşiği tarafından bilinmektedir.
ile farklılıklar gösterir. Örneğin bir cerrah oldukça kritik ve

36 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 37


3.Fiziksel sağlığın kötüleşmesi: Yaşlanma nedeni ile sosyal 9.Yetersiz problem çözme becerileri: Yetersiz problem çözme faktörler başlı başına birer yatkınlık faktörleri olarak işlev kültürel alt grup ve içinde yaşanan toplumdaki yaşantılar ve
aktivite kaybı olabilmektedir. Sosyal aktivitenin azalması becerileri başlı başına bir yatkınlık faktörü olarak işlev görmektedir. birikimlerden oluşmaktadır. Şemaların etkisi;
bireyi izolasyona sürükleyen önemli nedenlerdendir. Bu görebilmektedir. Bazı bireyler küçük, detay problemlerle
durum ruh sağlığında olumsuz düzeyde tetikleyici etkiler ilgilenme becerilerine ve belki de ayrıntıcı ve detaycı düşünce Bu faktörlerden her biri kendi başına ya da birkaçı bir araya -İlgili şema/şemaların ne kadar güçlü olduğu ile,
yapabilmektedir. içeriğine sahip olabilirler. Fakat bu özellikleri problem çözme gelerek bireyin ruhsal ve yaşamsal dengesinin bozulmasında
becerilerinde yeterli olacakları anlamına gelmez. Küçük, etkili olurlar. Başka bir anlatımla bireyin psikolojik direnme -Bireyin o şemaya ne kadar kıymet verdiğiyle,
4.Şiddetli yeme ihtiyacı: Organizma açken yeterli yiyecek detay problemlerle ilgilenme konusundaki beceriklilik, gücünün, stres eşiğinin aşağıya çekilmesinde etkili olurlar.
bulamadığında ciddi bir alarm durumuna girer. Ruh bir kriz durumu ile baş edebilecek yeterli donanıma sahip -Önceki deneyimlerin temel zorunluluk olarak görülen
sağlığında bu alarm durumu da bir yatkınlık faktörü olarak olacağı anlamına gelmez. Tam tersine problemi çözme Kriz merkezlerine sıklıkla kesi, sigara söndürme, yakma şemaya ne kadar katkı yaptığıyla,
işlev görebilmektedir. becerilerindeki geneli görme yeteneğinin olup olmadığını gibi kendine zarar verme davranışları, intihar düşünceleri
akla getirir. ve çoğunlukla da bu fikirlerin intihar girişimine dönüşmüş -Şemanın ne kadar erkenden oluştuğuyla,
5.Kızgınlık: Birey kızgınken uygun başa çıkma yollarını haliyle getirilir ya da nadiren de olsa kendileri başvururlar.
düşünüp, devreye koyma konusundaki becerilerinin bir 10.Madde kötüye kullanımı: Genel olarak iki tip problemin Bu popülasyonda etkili krize müdahalenin nasıl yapılacağına -Kimler tarafından ve hangi şiddetle bu şemanın
kısmını ciddi ölçüde yitirebilir. Genellikle ruh hastalığı ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Birincisinde birey, ilişkin çok az kanıta dayalı veri, karşılaştırmalı araştırma pekiştirildiğiyle ilişkilidir.
ile ilgili durumlarda bir stresör karşısında dağılma söz madde kullanım sürecinde sağlıklı yargılama yetilerinden bulguları vardır. Berrino ve ark. (2011) yaptıkları çalışmada
konusuyken, bu herhangi bir psikiyatrik hastalığı olmayan uzaklaşır. İkincisinde ise madde kullanım süresi arttıkça yani kendine zarar verme davranışı ile acil servise gelen Beck (1967, 1976) ruh sağlığı bozuk bireylerde şemaların,
kişilerde de görülebilmektedir. Özellikle kızgın olduğunda durum kronikleştikçe sağlıklı yargılamadaki bozulma daha borderline kişilik yapısındaki danışanlara uygulanan krize sıklıkla gerçeklikten saptığı, bozulmuş ve genellenmiş
birey kontrolünü kaybedebilir. Hatta diğer zamanlarda çok artar ve neredeyse yaşamın tüm alanlarına genellenebilir. müdahalenin etkili olabileceğini belirtmektedir. Bu bulgular olduğu bilişsel alt planlar şeklinde işlediğini belirtmiştir.
kolaylıkla geçiştirebileceği durumlara aşırı reaksiyon Bu intihar davranışını da tetikleyen bir faktör gibi işlev intihar girişim vakalarında geçerlidir. Bu popülasyona Şemalar danışanın inanç sistemleriyle, içinde yaşadığı
gösterebilir, etkilenebilir. görebilir. ilişkin yeterince bilimsel kanıt olmaması belki de, kişilik dünya ve geleceğe ilişkin varsayımları ve genel algıları ile
yapısının doğasında bulunan karmaşıklıktan, başka çalışır. Bu yaklaşımda ikincil odak, kişiler arası ilişkilerdir.
6.Zihinsel yorgunluk: Problem çözme stratejilerinin etkin 11.Kronik ağrı: Maruz kaldığı kronik ağrı durumuna son yapılarla karıştırılmasından ve modernleşmeyle birlikte Bu odak daha üretken başa çıkma yollarının ortaya
ve organizmanın “alert” durumundaymışçasına kullanımı, vermek, başka bir deyişle ağrıdan, ıstıraptan kurtulmak için var olan suç davranışlarındaki çeşitlilik ve yaygınlıktan da çıkarılmasına yardımcı olacak davranış değişimlerini
dürtü kontrolünü oldukça azaltabilmektedir. gerçekleştirilen intihar girişimleri ve tamamlanmış intiharlar kaynaklanabilir. gerçekleştirmeyi hedeflemektedir ve bu odaklanma yeni
inkar edilemeyecek düzeyde yaygındır. davranışların öğrenilmesini, olaylara karşı öğrenilen bu
7.Yalnızlık: Birey yalnızken kendini izole olmuş Borderline Kişilik Yapısı ve Krize Müdahale yeni davranışların yeri geldikçe tekrar tekrar denenmesini
hissedebilmekte ve intihar davranışını çözüm yolu olarak 12.Yetersiz dürtü kontrolü: Organik ya da işlevsel sorunları Bilişsel ve bilişsel davranışçı yaklaşım borderline kişilik ve uygun sosyal kaynakların kullanımını gerektirmektedir.
görebilmektedir. nedeni ile bazı bireylerin dürtü kontrolü zayıflamakta, yapısında otomatik düşüncelere ve şemalarına odaklanmayı Krize müdahalede de, danışana çok kısa bir sürede
yetersizleşebilmektedir. Bu bağlamda bipolar, borderline, hedefler. Kişiliğimizin en temel yapı taşlarından olan varsayımları ve algıları modifiye edilerek, yaşadığı alt üst
8.Önemli kayıp(lar): Boşanma, ayrılma ve ölüm gibi antisosyal ya da histriyonik kişilik bozukluğu tanıları akla şemalar, kodlanmış bilgi platformları, yaşam deneyimlerimizi oluş halini kontrol edebileceği duygusu yeniden verilmeye
nedenlerle kayıp yaşayan bireyin bu kaybı yaşamında önemli getirilmektedir. anlamamızda, bilgi işleme süreçlerini organize etmede ve çalışılır. Bunu yaparken de yaşamsal algıları ve çıkarımları
bir yer tutuyorsa, kendini yetersiz görme eğilimine girebilir. yol göstermede etkili olduğu varsayılan zihinsel yapılardır. (yani şemaları) ve bunların etkililiği göz önüne alınır. Bu
Yaşam enerjisi azalabilir, istekleri ve dolayısıyla yaşamsal 13.Yeni yaşam koşulları: Değişen iş koşulları, hatta işin Bu şemalar çeşitli durumlarda herhangi bir ruh sağlığı anlamda, kriz profesyonelinin görevi yeniden formüle etmek
alanlardaki verimliliği neredeyse yok olma seviyesine kendisi, medeni durumun değişmesi, taşınma, göç etme sorununa maruz kalmaya ilişkin yatkınlığı arttırmaya ya ve yeniden çerçeve çizmenin çok daha ilerisindedir. Kriz
gelebilir. ya da içinde yaşanan ailenin statüsünün değişmesi gibi da azaltmaya da hizmet etmektedir. Cinsiyet, aile, bölgesel- profesyoneli kurduğu hipotezini paylaşır, test eder, doğru

38 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 39


olanlar doğrultusunda danışanını teşvik eder. Stabil bir hissediyorum” Problem davranışın bağlamı nedir? Bunun
otorite figürüne ihtiyacı olan borderline kişilik yapısındaki kişiler arası ilişkileri ile nasıl ve ne derece bir ilişkisi yardımcı olabilirim” şeklinde bir söylem, farkındalık ve intihar davranışını tetikleme potansiyelini yok etmeye
danışanına stabil kaynak olarak durur. Otoriteyi temsil eder olabilir? Bağlamı anlamak için danışanın dışsal ve içsel yaratmak açısından oldukça yararlı olur. Borderline danışan yöneliktir. Bunu da mutlaka bir klinisyenin yapması
hatta bazı durumlarda avukatı gibi çalışır. Kriz durumunda kişiler arası ilişkilerini incelemek yararlı olacaktır. Kişiler kendine zarar verme davranışlarının nedenlerini açıklarken, gereklidir. Bu nedenle sadece klinik psikoloğun olduğu
ortalama 12 – 20 seanslık bilişsel davranışçı terapiden çok arası ilişkilerine ilişkin tekrarlayıcı fantezileri ve dışarıya varoluşuna ilişkin şüphelerinin olduğu izlenimini uyandıran merkezler mutlaka bir ruh sağlığı hastanesi ile sıkı bir iş
daha kısa bir sürede müdahale etmek ve bir an evvel kriz yansıtmadığı düşünceleri ve bunların eşlik ettiği duygu cümleler kurar; “Akan kanımı görünce var olduğumu birliği içinde çalışır.
oluşmadan önceki işlevselliğine kavuşması için teknikler durumlarının olup olmadığı, içeriği (suçluluk duygularını hissediyorum”. Böylece düştüğü “boşluk” duygusundan
modifiye edilmiş olarak kullanılmaktadır (Foa, Hearst-Ikeda besleyen bir katkısı var mı?) belirlenerek, varsa bu istek kurtulduğunu belirtir. “Bu duygulardan kurtulmak için -Borderline danışana hakları, sorumlulukları ve
& Perry, 1995; Linehan ve ark., 2006). ve fantezilerini gerçekliğe dönüştürdüğünde reddedilip kendine yaptığına bak, ne yaptığının farkına varmalısın” becerilerinin farkına varması için yardım edilir. Bunun
edilmediği, bir ret durumu yaşadıysa, bu reddedilişten sonra hayal kırıklıklarından bahsettiğinde “ne derin bir hayal amacı danışanın içinde bulunduğu zorlanma durumuyla
Tüm Yaklaşımların Ortak Noktada Birleştiği vazgeçmek zorunda kalıp kalmayışının belirlenmesi ile duygu kırıklığı yaşadığın çok açık” gibi empatik ve destekleyici hırpalanan benliğinin ve kendine olan inancının yeniden
Müdahale Basamakları durumunun detaylı incelemesi gerçekleştirilerek yapılır. sözel müdahaleler, sorun davranışın kişiler arası bağlamını toparlanmasıdır. Örneğin, imrenilecek bir amacın
Problemin Belirlenmesi: Borderline kişilik yapısında anlamak için detaylı hazırlanmış bir kayıt formuyla gerçekleştirilmesi için verilen bir ödev, potansiyellerini ortaya
problem alevlenen rahatsızlığın semptomları değil danışanın 3.Duygu durumu nedir?: Problem davranış, hangi duyarlı noktaların ve yanlış kavramsallaştırmaların ortaya koymasına yardım edecek bir hedefi gerçekleştirmesini
krize girmesine neden olan yaşam olayı ve bunun nasıl durumlarda yapıldığının anlaşılması için duygu durumunun çıkarılmasında çok etkili olduğu gibi, düşünce sorunları istemek vb.
algılandığıdır. Kişilik yapısında olan kendine zarar verme belirlenmesi ve sözelleştirilmesine yardım edilmesiyle nedeni ile artmış panik duygusunu azaltmaya da hizmet eder.
eğilimi, kriz durumunda daha da artar. Kesi, sigara söndürme söndürülebilir. Yaygın olarak karşılaşılan reddedilme, İlk görüşmeden sonra her görüşmede bir önceki görüşmenin -Yapılacak krize müdahale sürecinde kısa dönemli
ya da başka bir yolla kendini yakma vb. zarar verme kayıplar, kırgınlıklar, hayal kırıklıkları ve panik duygusu özeti kısaca yapılarak, oluşan değişikliklerin sözelleştirilmesi davranışsal-bilişsel terapi teknikleri ve problem çözme
davranışları en yaygınlarındandır. Tüm terapilerde geçerli içinde olmanın nasıl bir işlevi olduğunu anlamaya çalışmak, de varoluşu ile ilgili somut bilgiler edinmesine destek olur. terapi teknikleri bu popülasyonda çok kısa yoldan kendine
olan şu altın bilgiyi hatırlamak, problemin oluşturduğu danışanın boşluk duygusu ve engellenmişlik duygularını Ayrıca süreç içinde yaşadığı bu değişimlerden haberdar zarar verme davranışlarının durdurulmasında etkili olur.
davranışın söndürülmesinde en değerli çaba olacaktır. anlamak için yararlıdır. Yansıttığı ile yaşadığı duygu durumu olması danışanın sorunlarının üstesinden gelebileceğine, Davranışın söndürülmesinde diyalektik davranışsal terapi
Danışanlar problemin kendisi ile değil sonuçları ile yardım arasında fark var mıdır? Varsa ne kadardır? “Kızgın olduğun dengeli bir hayat yolunda ilerlediğine ilişkin inancının tekniklerinin oldukça etkili olduğu en sık rastlanan araştırma
ararlar. Bu bilgi ışığı altında problemi belirlerken 4 ayrı çok açık, bu durum seni gerçekten çok incitmiş gibi bir gelişmesine, yaşamına ilişkin kontrolünün oluşmakta bulgularındandır (Linehan ve ark., 2002; Clarkin ve ark.,
alanda çalışmak önem taşır. izlenim alıyorum ne dersin?” olduğunu fark etmesine ve dolayısıyla boşluk duygularından 2007).
uzaklaşmasına yardım edebilir.
1.Problem davranışın (kendine zarar verme davranışı, 4.Motivasyonu nedir?: Problem davranışı niye yaptığını -Müdahale kriz profesyoneline olası bir bağımlılık
intihar davranışı) işlevi ne?: Sorun davranışın işlevi nasıl sözelleştiriyor? Üzerinde konuşabiliyor mu? Danışanın Krize Müdahalenin Başarılı Olmasında Anahtar geliştirilmeden bitirilmelidir. Göreli olarak yoğun, kısa
danışanın bireysel ve sosyal bağlamında nedir? Genellikle motivasyonuna ilişkin anlatımları, davranışı pekiştiren Unsurlar dönemli, yapılandırılmış ve yönlendirici bir müdahale
durağan olmayan bu durumun yarattığı gerginlik ve düşünceler ve hissedilenleri, zeminde olan dengesizliği, Müdahalenin başarısı danışanın bireysel koşulları kadar, gereklidir.
kaygının üstesinden gelmeye yönelik bir çaba mıdır? Bu boşluk duygusunu ve ağır kaygıya neden olabilen öfke ve yaşadığı krizin nedenleri ve düzeyi ile ilişkilidir.
noktada benliğin dengeli oluşunu bozan nedenleri ortaya kızgınlık duygularının açığa çıkmasına yarayacak bir zemin -İntihar riski ve kendine zarar verme davranışları
çıkarmak gereklidir. “…. davranışını ilk yaptığın zaman ne oluşturur. Bu anahtar alanlara ulaşmak, sorun davranışın -Krizdeki borderline danışan yaşamında oluşan müdahale bitinceye değin değerlendirilmek ve göz önünde
hissettiğini anlatır mısın?” “biraz da o zaman ki yaşamın ve söndürülmesinde çok değerlidir. Krize Müdahale:“ben alevlenmelerle boğuşurken bir yandan da kriz durumunun bulundurulmak zorundadır. Örneğin, intihar riski olan
koşullarından bahseder misin?” senin kendine zarar vermeni hatta kendini öldürmeni zorlayıcılığı ile uğraşmaktadır. Müdahale, bir yandan danışanın kullanacağı ilaçları, danışandan sorumlu bir
engelleyemem fakat bunu niye yaptığını anlamana ve kendine alevlenmenin sonuçlarını nötralize etmeyi amaçlar, diğer yakınına vermek, riski azaltır.
2.Bağlamı nedir?: “kendimi karanlık bir tünelde gibi zarar vermeden seni zorlayan bu durumdan kurtulmana yandan yaşanan krizin kendine zarar verme davranışlarını

40 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 41


KAYNAKLAR

Aguilera, D. C. (1990) Crisis Intervention: Theory and methodology. St. Ertürk, Y. (2012) The United Nations Special rapporteur on violence
Louis, MO: Mosby. against women: Standarts and Barries, İnsan hakları standartlarının
etkili uygulaması bağlamında kadına yönelik şiddetle mücadele konulu
Bateman, A. ve Fonagy, P. (1999) Effectiveness of partial hospitalization in Uluslararası Sempozyum, 7 – 8 Haziran, İstanbul/Türkiye
the treatment of borderline personality disorder: A randomised controlled
trial, American Journal of Psychiatry, 156: 1563 – 1569. Foa, E.B., Hearst Theda, D. & Perry K.J. (1995) Evaluation of a brief
cognitive behavioral program fort he prevention of chronic PTSD in recent
Beck, A.T. (1990) Cognitive therapy of personality disorders. New York: assault victims. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 63, 948 –
Plenum Press. 955

Berrino A., Oklendorf P., Duriaux S., Burnand Y., Lorillard Y. ve Andreoli, Fonagy, P. ve Bateman, A.W. (2006) Progress in the treatment of borderline
-Tüm kriz vakalarında olduğu gibi borderline danışanlara ve/veya internet yoluyla yapılan cinsel saldırı suçlarının A. (2011) Crisis intervention at the general hospital: An appropriate personality disorder, 188, 1 – 3.
treatment choice for acutely suicidal borderline patients. Psychiatry
da krize müdahale sürecine sadece kriz profesyonelinin önlenmesi kolluk kuvvetlerinin olduğu kadar ruh sağlığı
Research, vol.18, no: 2 – 3, april, 287 – 292. Laddis, A. (2010) Outcome of crisis intervention for borderline personality
değil gerektiğinde polis ve ilgili kolluk kuvvetlerinin de profesyonellerinin de sorumluluğu altındadır. İlgili ruh
disorder and post traumatic stress disorder: a model for modification of
dahil olabileceği bilgisi verilmelidir. Böyle bir bilgilendirme sağlığı profesyoneli karşılaştığı kurbana ruh sağlığı hizmeti Binks, Claire, Fenton, Mark, McCarthy, Lucy, Lee, Tracey, Adams, Clive the mechanism of disorder in complex post traumatic syndromes, Laddis
gizlilik ilkesinin ihlal edilmediği izlenimini de beraberinde sunarken, mağdur eden kişi ya da kişiler için kişilik E. and Duggan, Conor (2006) Psychological therapies for people with Annals of General Psychiatry, 9:19, 1 – 12.
getireceğinden, profesyonelle kurulacak ilişkinin bu nedenle bozukluğu uzantısında, aynı zamanda bir dürtü kontrol borderline personality disorder (Review). Cochrane Database of Systematic
Reviews (1). ISSN 1464-780X. Leichsenring F, Leibing E(2003) The effectiveness of psychodynamic
zedelenmesi engellenebilir. Zira bu danışan grubu zor probleminin varlığını aklında tutarak, bunun bir suç
therapy and cognitive behavior therapy in the treatment of personality
güven duymakta ve kurulan iş birliği ilişkisini çok kolay davranışı olduğunun bilgisiyle, gerekeni yapmaya istekli Bianet (bağımsız iletişim ağı) (2012) Cinsel suçlarda % 400 artış, http:// disorders: a meta-analysis. Am J Psychiatry , 160:1223-1232.
bozabilmektedir. olmalıdır. Öte yandan bu suç davranışına maruz kalan ve bu www.bianet.org/bianet/toplumsal-cinsiyet/141972-cinsel-suclarda-yuzde-
nedenle yardım ihtiyacı ile başvuruda bulunmuş kurbanı da 400-artis Linehan MM, Comtois KA, Murray AM, Brown MZ, Gallop RJHeard
HL, Korslund KE, Tutek DA, Reynolds SK, Lindenboim N (2006) Two-
-Kriz personelini bekleyen diğer bir durum da “tükenmişlik aynı potada eritme eğilimi, bu tarzdan suçlara azmettirmek Brazier,J.,Parry,G.Tumur,I.,Holmes,M., Dent-Brown, K., Ferriter,M., ve year randomized controlled trial and follow-up of dialectical behavior
sendromu” dur. Stabil olmayan dezorganize danışan, kriz kadar güçlü bir destek sağlamaktadır. Zira bu tarzdan Paisley, s. (2006) theapy vs. therapy by experts for suicidal behaviors and borderline
durumunda daha da ağırlaşacağından bu duygu durumu profesyonel müdahalelerde, kurban, suç davranışına maruz personality disorder. Archieve General Psychiatry, 63:757 – 766.
Psychological therapies including dialectical behaviour therapy for
terapötik atmosfer içinde kriz profesyonelinde de iz düşümler kalmış bir insan olarak değil, ruh sağlığı bozuk olduğu için
borderline personality disorder: a systematic review and preliminary Macnab, F.A. (1991) The Contextual Modular Therapy: New Directions for
bulabilir. Bu durumda profesyonelin süreci bırakması riskli durumlar içine kendini sokan bir insan olarak ele economic evaluation, Health Technology Assessment , Vol. 10: No. 35 Clinical Practice, spectrum publications, Victoria, Australia.
önerilmektedir. alınmaktadır. “Hasta olduğu için başına geldi” yaklaşımı
suçu azaltmaktan çok teşvik eder, var olan bir sağlığı sorunu Burgess, A. W. Ve Roberts A.R. (2005) Crisis intervention for persons Moran, P., Borschman, R., Flach, C., Barrett, B., Byford S., Hogg, J.,
diagnoses with clinical disorders based on the Stress Crisis Continuum. In
Hastalık mı? Suça maruz kalmak mı? varsa da bunu tedavi etmez, daha da kötüleştirir. Leese, M., Sutherby, K., Henderson, C., Rose, D., Slade M., Szmukler, G.
A.R. Roberts (Ed.) Crisis Intervention Handbook: Assessment, Treatment ve Thornicraft, G. (2010) The effectiveness of joint crisis plans for people
Modernleşmeyle birlikte toplumsal alt kimliğin sınırlarının and Research (3rd edition, pp. 120 – 140). New York: Oxford University with borderline personality disorder protocol for an exploratory randomised
belirsizleşmesi, madde kötüye kullanım oranında artışı ve Unutulmamalıdır ki kriz profesyoneli kolluk kuvvetleriyle Press. controlled trials, Trials, 11: 18, 1 – 8.
giderek yaygınlaşan cinsel suçları ruh sağlığı gündemine iş birliği içinde çalışır ve kurbanın talebinin olduğu
Clarkin, J.F., Levy, K.N., Lenzenweger, M.F. & Kernberg, O.F. (2007)
taşımaktadır. Günümüzde cinsel suçların kurbanı olmak, durumlarda, maruz kaldığı suç davranışı ile ilgili kanuni Sayıl, I. (2008) Krize Müdahale ve İntiharı Önleme, Ankara Üniversitesi
Evaluating three treatments for Borderline Disorder: A multiwave study, Basımevi, Ankara-Türkiye.
artık marjinal gruplar ya da kişilerle arkadaşlık yapmayı işlemlerin başlatılmasında etik düzeyde ön ayak olma American Journal of Psychiatry, 164: 922 – 928.
gerektirmemektedir (Durak, 2011; Baştemur, 2002; yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülük, kriz ve travma
Ertürk, 2012; Bianet 2012) . Bugün halen “kim bilir ne profesyonellerini diğer ruh sağlığı profesyonellerinden Dattilio, F.M. ve Freeman, A. (2007) Cognitive Behavioral Strategies in
Crisis Intervention, Third Edition, Guilford Publications, New York, USA.
tür ilişkileri yüzünden böyle bir durumun kurbanı oldu” farklı bir yere koyar, bu farklılık diğer ruh sağlığı
düşünceleri içinde bulunan ruh sağlığı profesyonellerimiz profesyonellerinin ısrarla yapmaktan kaçındıkları ciddi bir Demirbaş, T. (2002) Suçun nedenleri ve suç etiyolojisi, Hata! Köprü
var mıdır? Bilinmez ancak bilinen, bilgi çağının en önemli “yanlılık” misyonunu yüklenmekle kendini gösterir. Kriz başvurusu geçerli değil.
sorunlarından birinin, bu tarz suç davranışlarındaki artış durumlarında en yaygın görünen ev içi şiddet olgularında bu
Durak, M.(2011) Aileler çocuklarının kimlerle yazıştığını bilmeli, Milliyet
olduğudur. Bu noktada, günlük yaşamın sıradanlığında farklılık çok net bir şekilde işlevsel kılınırken, cinsel istismar Gazetesi, 11 Nisan,http://bebekvecocuk.milliyet.com.tr/aileler-cocuklarin-
sağlıklı insanın süre giden dengesini tehdit edecek kadar sık olgularında bu kuralın işletilmemesi düşündürücüdür. kimlerle-yazistigini-bilmeli/ cocugum/haberdetay/11.04.2011/1376108/
rastlanır hale gelen, madde kullanarak, sosyal ortamlarda default.htm

42 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 43


İrem S.
Bir bordeline vakasının hüzünlü öyküsü…

İmbat Taşkın

Onunla yollarımız asistanlığımın 6.ayında, çömezliğini


yaptığım psikiyatri servisine yatmaya geldiğinde kesişmişti.
Kıdemlilerimi ve hemşireleri, yatacağı haberi gelir gelmez
almıştı bir telaş…’ Eyvahhh İrem geliyor yandık!’, ‘cüzdandı,
cep telefonuydu, takıydı, tokaydı ne varsa işin yoksa sakla dur
şimdi!’, ‘tühh, servisin kapısı da yeni tamir olduydu,bizimki
kırar şimdi bunu’ gibi cümleler duyuyordum herkesten…

Öğleden sonra yıpranmış görünümlü anne ve babasıyla


servise geldiğinde, tüm anlatılanlardan bir canavar bekleyen
ben, şaşırmıştım. Öyle ya, yirmilerinin ortasında, kısa saçlı,
atletik yapılı, son derece bakımlı, çillerin ayrı bir sevimlilik
kattığı bu uysal görünümlü genç kız, bunları yapmış
olamazdı. Hocamız, hastayı benim ve kıdemlimin izlemesine
karar verir vermez ilk görüşmeme başlamıştım bile.

26 yaşındaydı, bekardı, 2 kardeşti, İngilizce öğretmenliği


eğitimi almıştı, çalışmıyordu, ailesiyle birlikte yaşıyordu.
Bu, servisimize ikinci yatışıydı, daha önce bir kez de devlet
hastanesinde yatmıştı.

Foto: Eylül Hasanoğlıu

44 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 45


Kendisi geldiğinde aşırı sinirlilikten, insanlara tahammül Onun dediği her şeyi tartışmasız kabul etmeleri İrem’i etmişti. Yeterince harçlığı olmasa da, sık sık ailesi tarafından sonuçları temiz çıkınca doktor ona çeşitli analjezikleri
edememekten, bütçesini aşan alışverişler yapmaktan ve sık çileden çıkarıyordu. Doğruları sonuna kadar dile denetlense de, olabildiğince gezmiş ve anı yaşamıştı önermiş ancak ağrılar geçmeyince psikiyatri polikliniğine
yalan söylemekten yakınıyordu. Ailesi ondan daha dertliydi. getirdiğinden ailenin ‘kötü tohumu’ olarak damgalanmıştı. fakültedeyken. Bazen ‘ileride ne yapacağım?’ diye kaygılansa yönlendirmişti. Sinirlilik, tahammülsüzlük, uygunsuz
Kızlarının vaktiyle hayal ettikleri gibi öğretmenlik yapması, Bazen de anne ve babası bir olup, İrem’e gösterdikleri aşırı da bu endişelerin yerini çoktan yeni heyecanlar almıştı. davranışlar, aile ve özel hayatındaki sorunlar nedeniyle
mutlu bir yuva kurması, huzurlu bir yaşamı olması gibi ilgiyle onu bunaltıyorlar, kardeşinin erkek diye fazla üzerine Hüsranla sonuçlanan birkaç ilişkisi olmuş, alkol ve kafa psikiyatri polikliniğinde değişik zamanlarda Risperidon,
hayallerinden çoktan vazgeçmişler, sadece onun güvenliğini düşmüyorlardı. Ne öğrenciliğinde, ne de şimdi rahat huzur yapan çeşitli haplar kullanmasına sebep olan yanlış arkadaşlar Olanzapin, Essitalopram, Venlafaksin vb ilaçlar önerilmiş
düşünür olmuşlardı. Çünkü er ya da geç başına bir şey vermiyorlardı ona. Oysa gençti, arkadaşlarıyla rahatça edinmişti. Neyse ki onların nankörlüğünün kısa sürede ancak düzenli kullanmamış, kontrollerine de gitmemişti.
geleceğinden korkuyor, onu zapt edemiyorlardı. İrem özellikle görüşmek, gezmek onun da hakkıydı. Lisedeyken okul farkına varmış, büyük hatalar yapmamıştı. Ona haksızlık
son bir aydır kendisini hayli tehlikeli durumlara sokuyordu. çevresinden tanıdığı bir arkadaşıyla her iki tarafın ailelerinin eden, dedikodusunu yapan ya da onu kıskanan arkadaşlarıyla İki yıl önce devlet hastanesi aciline konversif nöbet geçirince
Karşı cinsle çok çabuk yüzeysel ilişkiler kurabiliyor, arkadaş de ‘çok erken daha okuyorsunuz’ gerekçesiyle itirazlarına anlaşamadığından sık sık kaldığı yurtları ve öğrenci evlerini başvurmuşlar, ardından yine bu tanıyla on gün kadar
ortamlarında ikram edilen alkol ya da çeşitli hapları rağmen on sekiz yaşına gelir gelmez evlenip, üç dört ay kadar değiştirmiş yine de hiçbir yerde yeterince huzur bulamamıştı. hastanede yatarak izlenmiş, tedavisi sonlanmadan kendi
kullanabiliyor, giyim-kozmetik harcamaları için babasından aynı evi paylaşmıştı. Eşi onu evliliklerinin en başından Annesinin sınav zamanları onunla aynı öğrenci evinde isteğiyle taburcu olmuştu. Bir buçuk yıl önce ise, babasıyla
izinsiz para alıyor ve sık sık yalan söylüyordu. Bize beri fazla alışveriş yapmak, evine ilgisiz olmak, olur olmaza kalması, babasının sıkı kontrolleriyle dört yıllık eğitimini yaptığı bir tartışma sonrası evdeki ilaçları içerek intihar
başvurusundan bir hafta önce garnizonda görevli bir askerle sinirlenmekle suçlamıştı. İrem’in eşini aldatması sonrasında çıkan aflardan da yararlanarak yedi yılda bitirebilmişti. girişiminde bulunmuştu. Acilde ilk müdahalesinden sonra
mesai sırasında uygunsuz durumda yakalanmıştı. Asker pişmanlık duyarak yaptıklarını ona açıklamasıysa pamuk Ancak diplomasını almasıyla hevesinin kırılması bir olmuştu. psikiyatriye başvurmaları önerilerek taburcu edilmişti. Bir
disiplin cezası almış, İrem ise babasının tanıdıklarını araya ipliğine bağlı bu evliliğin sonunu getirmişti. Bu durumu Öğretmenlik yapmak istemiyordu artık. Dokuz beş mesai hiç intihar girişimi de yatışının ikinci haftasında bizim serviste
koymasıyla ceza almaktan kurtulmuştu. Ailesi geçen yılki hazmedemeyen eşi, onu babasına gönderdikten sonra de ona göre değildi. İçinden geldiği gibi yaşamalıydı. Oysa yattığı sırada gerçekleşmişti. Ailesi öğlen ziyaret saatinde
psikiyatri yatışı sonrası kısa bir süreliğine rahat ettiklerini boşanma davası açmıştı. yatış için bize başvurduğunda bile ne yapmak istediğine karar onunla görüşünce tartışmışlar, onlar gidince öfkesini kontrol
söylerken hala tedirgindi. Yardım isteyecek başka yerleri verememişti. Belki tekstille veya kozmetik sektörüyle ilgili edemeyen İrem, lavabodaki sıvı sabunu içerek kendine zarar
olmadığını, çaresiz kaldıklarını anlatıyorlardı. Baba evine boşanma nedeniyle dönüş yapmak çok üzmüştü bir iş olabilirdi. Ne de olsa bütün kaliteli markaların yakın vermek istemişti. Bir hastamız onu yarı baygın bulunca da
İrem’i. Anne ve babası sürekli ‘biz sana dememiş miydik…’ takipçisiydi. hemen gastrik lavajını yapıp toparlanmasını sağlamıştık.
İlk çocuktu İrem. Annesi evlendikten hemen sonra isteyerek ile başlayan cümlelerle eleştiriyorlardı yaşadıklarını. Oysa
hamile kalmıştı. Kayda değer bir çocukluk hastalığı olan olmuştu artık. Yetmiyormuş gibi, o güne dek hayırlı Annesi başta olmak üzere tüm ailesini küçümsüyordu bu Bir yıl önce bizdeki dosyasını incelediğimde, sinirlilik,
geçirmemişti. İlkokulda, okuma yazmayı ilk öğrenenlerdendi. evlat portresi çizen mühendislik öğrencisi küçük kardeşi yüzden. Giyim kuşamdan anlamazlardı, görgüsüzlerdi. aşırı alışveriş yapma, taşkın ve uygunsuz davranışlar
Matematiği, ders çalışmasa da hep ‘pekiyi’ydi. O dönemde bir ile onu karşılaştırıyorlardı. ‘Umarım ilerde bizimkilerin Arkadaşlarına tanıştırmaya utanırdı. Yanlış yerde doğduğunu yakınmalarıyla mani ön tanısıyla yatırıldığını ancak içeriğini
haylazlığı olmamıştı. Ortaokulda ailesi ile çatışmaları, karşı başına çok büyük belalar açar’ diyordu İrem kardeşi Amerika ya da İngiltere’de doğsa çok daha mutlu olacağını tam olarak bilmediği haplar kullandığı ortaya çıkınca bu
cinse ilgisi başlamış; derslere ilgisi de azalmıştı. O zaman için. Gözlerindeki öfkeye kayıtsız kalmak olanaksızdı o anlatıyordu. Dinlediği müzikler, seyrettiği filmler, kullandığı tanının ekarte edildiğini öğrenmiştim. Yapılan SCID II
oldukça otoriter ve mesafeli bir tablo çizen babası İrem’in bunları söylerken. Lise bittikten sonra, babasıyla biraz ürünlerin markaları çoğunlukla Anglo-Amerikan kültürüne sonucunda sınırda kişilik özellikleri saptanmıştı.
velisi de olduğundan; sık sık kızının dersteki uyumsuz daha yakınlaşsa da asla normal bir baba kız ilişkisi aitti. Babası cimrilik edip onu devlet okullarında okuttuysa
davranışları, sınavlarda kopya çekmesi, devamsızlık yapması, kuramamışlardı. Babasının eve ilgisinin yeniden başlaması, da o genelde kolejde okuyan zengin ve kaliteli arkadaşlar Annesi ilkokul mezunu bir ev hanımıydı. Babasıyla yirmili
sigara içerken yakalanması, düşen sınav notları gibi sebeplerle alkol alımının azalması, maddi durumlarının toparlanmaya edinmişti. Yaşadığı şehrin en pahalı semtinde geziyordu yaşlarında görücü usulü evlendirilmiş ve aynı yıl isteyerek
okula çağırılır olmuştu. Bu dönemde ailecek maddi sıkıntı başlamasıyla ikinci kez hazırlandığı üniversite sınavlarında onlarla boş vakitlerinde. İrem’e hamile kalmıştı. Ezik ve ürkek bir görünümü
çekmişlerdi, babası ortaokuldan itibaren 3-4 yıl kadar evi başarılı olmuş, istediği şehir olmasa da istediği bölüm olan vardı. İrem’le yeterince yakın değillerdi. Eşinin 13yıl önce
yatmadan yatmaya kullanacak kadar ilgisiz olmuş, ona ve İngilizce öğretmenliğini kazanmıştı. Annesi ve kardeşine Doktorlar ve hastanelerle haşır neşir olması 4-5 sene dört yıl süren evlilik dışı ilişkisini, kendisine ve İrem’e
annesine şiddet uygulamıştı. Annesi ve erkek kardeşi, yaşanan de kendisini yeterince yakın hissetmediğinden, uzakta önce şiddetli baş ağrısı nedeniyle nöroloji polikliniğine şiddet uygulayışını, alkol kullanımını hep gideceği yeri
bunca adaletsizliğe rağmen babasına hiç karşı gelmemişlerdi. okumak, evden kurtulmak demekti ve onu çok mutlu başvurmasıyla başlamıştı. Kan tahlilleri ve beyin MR olmadığı için çaresizlikten sineye çekmişti. İrem de erkek

46 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 47


arkadaşlarını hemen babasına yetiştirdiği için düşmandı ona. Risperidon 0.5 mg/gün olacak şekilde tedavisine başlamıştık. hemşire yetişene kadar 3-4 tepsi dolusu kaygan sulu bamyalar gündür her yerde onu arıyordu. Ya ona bir şey olduysa diye
Küçümsüyordu, hor görüyordu annesini. Haftada üç kez yapılacak görüşmelerinde ona iç görü servisin zeminini kaplamıştı bile… Tam daha fazla tepsinin çok üzülmüştüm. Ya kendine zarar verirse? Yanlış arkadaşlar
kazandırmak ve desteklemeyi hedeflemiştik. Yatışı sırasında atılmasını kontrol altına aldığımı düşünürken, yetmiş edindiyse yine? Ya birisi onu kaçırdıysa? En son onu
Babası lise mezunu bir itfaiyeciydi. Hemen her görüşmemizde toplam iki kez Haloperidol ile ajitasyonuna müdahale yaşlarındaki depresif hastam bunlardan kayıp düşmesin mi? gördüğüm
eritemli kocaman burnu ve ödemli göz çevresiyle bana etmiştik. Taburculuğunda yine Venlafaksin 150 mg/gün ve İrem’le bipolar hastanın sakinleşmesi, yaşlı hastanın acil
akşamdan kaldığını düşündürmüştü. Alkolü bekarlığından Risperidon 0.5 mg/gün önermiştik. tomografisinin çekilip konsültasyonlarının takibi derken anki vedalaşmamız gözümün önüne tekrar tekrar geliyordu.
beri alıyordu. İrem ortaokuldayken alkol tüketimi ile İrem’e bende ürtiker başlamıştı! Her şeye rağmen İrem ertesi gün Uykularım kaçıyordu. Bir yandan da kötü haber tez yayılır
ve eşine şiddet uygulaması artmıştı. Evlilik dışı ilişkisi Serviste kaçma eğilimine karşı onca aldığımız önleme rağmen bir melaike olarak uyanmıştı. Yaptıklarından çok pişmandı. diye düşünmeye zorluyordum kendimi. Başına kötü bir şey
nedeniyle dışarıda yaptığı harcamalar artınca maddi sıkıntı İrem yatışının ilk haftasında iki kere kaçmıştı. Biraz çarşıda Bana karşı mahcuptu. Bipolar hastamla arkadaş olmuştu bile. gelse çoktan haberimiz olmaz mıydı? Varlığı da yokluğu da
da çekmişler ancak ilişkisi sonlanınca yeniden işi ve eviyle vakit geçirip dönmüş, cep telefonu ve parası hemşire odasında İyi ki onlar yüzünden düşen yaşlı hastamız beyin kanaması ayrı bir dertti şu İrem’in…
ilgilenir olmuştu. İrem’le araları biraz düzelmiş, bazen olduğundan fazla uzaklaşamamıştı. Diğer hastalarla tüm geçirmemişti, yoksa kendisini asla affedemezdi. Gözünü
karşılıklı oturup konuşabiliyorlardı bile. ‘Ama sinirlenince yatışı boyunca sorunlar yaşıyordu. Hemşireler ilaçlarını sevdiğimin şizofrenisi, depresyonu diye sıralıyordum tanıları Onu takip ettiğim çömez asistanlık günlerimin üzerinden
birkaç tane patlatmadan kendime gelemiyorum hocam, ne verdiğinde yutmuyor, banyo veya yemek için sıra beklemek kafamda. Bunu takip edeceğime on tane hasta takip ederdim tam yedi yıl geçti. Hala hiçbir haber yok İrem’den. En ufak
yaptığımı bilemiyorum’ diyordu utanarak. Sonra aslında istemiyordu. İstediği anda bu imkanların sağlanmaması veya ben. Ne zordu kişilik örüntüsüyle baş etmek… bir ipucu dahi yok! Ailesini en son iki yıl önce gördüğümde
böyle biri olmadığını, şiddeti hiç onaylamadığını anlatıyordu. servis kurallarının ona hatırlatılması onu öfkelendiriyordu. kabullenmişlerdi kızlarının kaybolmasını. Babası alkolü
En son bir ay önce babasının kredi kartını izinsiz alıp ünlü Çok ağır kelimelerle öfkesini dile getiriyordu. Birebir Servis kurallarıyla ilgili sorunlar yaşasa da, hemşirelerden arttırmış, hemen her akşam içmeye başlamıştı- kendisini
bir markanın eşofmanını satın aldığında şiddet görmüştü ben ilgilendiğim için, özellikle her gün en az iki kere birini onu kıskanmakla suçlasa da, hepimiz İrem’deki olumlu suçluyordu. Annesine, İrem’in vicdan azabıyla mıdır,
İrem. Babasının tokadıyla dudağı patlamış, çekip gitmişti fazladan talep ettiği görüşmelere sınır koyduğumda, onun gelişmeleri yatışının dördüncü haftasında fark ediyorduk. nedendir bilinmez, artık hiç şiddet uygulamıyordu. Erkek
evden. Ertesi gün geldiğinde, olaydan pişman olan babası hakaretlerinden epeyce nasipleniyordum. Karşı cinse aşırı ilgisi, irritabilitesi, servis kurallarına kardeşi de mühendis çıkmış, iyi bir firmada iş bulmuştu.
tekrar kaçar diye bir şey soramamıştı. uymaması belirgin derecede azalmıştı. Daha az yalana
Yatışının üçüncü haftasında servis kurallarına uyumunda başvuruyordu. Kimsenin eşyası da kaybolmuyordu. Sonunda Hala günün birinde İrem’le bir yerlerde karşılaşmak
Erkek kardeşi çekingen içine kapanık bir mühendislik düzelme görünce eve çıkmasına izin vermiştik. Gidişiyle o ve ailesiyle taburculuğu hakkında görüşmelerimize istiyorum. Şimdi ona daha fazla fayda edebilirim gibi geliyor,
öğrencisiydi. Sorulanlara anlamlı düzgün cevaplar verebiliyor servis epey hafiflemişti çünkü bazı hastaların parfüm, başlamıştık. Yaşamında bundan sonra neler olacaktı, hem eksik kalan taburculuk sonrası kontrol randevusunu da
ama ek bir şey söylemiyordu. İrem’i veya ailenin diğer toka, makyaj malzemeleri de kaybolmuştu ortadan. Yine ailesi ve çevresiyle iletişimini nasıl sürdürecekti, psikiyatri tamamlardık böylece. Belki ailesini en son nasıl gördüğümü
fertlerini fazla umursamıyordu. İrem kardeşten çok aynı evi de hemşire odasındaki para, takı ve cep telefonlarını kontrollerini ne şekilde düzenleyecektik… anlatırım ona. Bir gün karşılaşamayacaksam da, en azından
paylaştığı bir yabancıydı sanki. kurtardığımıza seviniyorduk. Huzurumuzu kaçırmasına geçen yılların onu biraz olsun kendisiyle barıştırmasını
rağmen, sürprizlerle dolu İrem, bir yandan da servisin Evine dönerken, ailesi ve onunla vedalaştığımda, bir sonraki diliyorum için için…
Anne ve babasını izlediğimiz haftalık görüşmelerle tedavi rengiydi. Onun servis içi uyumunda artma olduğunu görüşmemiz için randevulaşmıştık. Artık en azından serviste
süreci hakkında bilgilendiriyorduk. Bezmiş ve endişeliydiler. düşündüğüm bir gün, monoton bir şekilde nöbetimi onu izlemeyeceğim için ferahlamıştım. Az çekmemiştim
Erkek kardeşi ne uysaldı, bu kız nasıl böyle çıkmıştı? Nerede devralmıştım. Akşam yemeğinde hiç unutamayacağım son bir aydır. Bir hafta sonra; kontrole İrem’i beklerken,
hata yapmışlardı? Taburcu olunca yine konu komşuya rezil bamya vardı. İşte o bamya dağıtılır dağıtılmaz, bir gümbürtü ailesi o olmadan gelmiş- daha kapıdaki duruşlarından bir
olacaklarından emindiler. kopuverdi. İrem bir anda ortalığı savaş alanına çevirmişti. şeylerin ters gittiğini hissederek huzursuz olmuştum Neden
Bipolar bozukluk tanılı irritabl bir hastamızla tartışırken gelmemişti? Son üç gündür kayıptı İrem. Babasıyla şiddetli
İrem’in rutin tetkiklerinde bir patoloji saptanmamıştı. fazlaca üzerine gitmiş, atışmaları yetmeyince bamya dolu bir tartışma yaşamış, sonra da ‘yetti artık’ deyip çıkmış
Düzensiz de olsa kullandığından Venlafaksin 150 mg/gün ve yemek tepsilerini kapıp havaya atmaya başlamışlardı. Ben ve evden. Bir daha da gören duyan olmamıştı. Polis son iki

48 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 49


Şemalar yıkıcı çocukluk anılarıyla bağlantıları olan Borderline hasta hayatında olup biten yaşantılara bir
anı, duygu, düşünce ve bedensel algılardan oluşan ve moddan diğerine geçerek tepki gösterir. Daha hafif ruhsal
bireye hayatı boyunca eşlik eden kalıplardır. Borderline rahatsızlıkları olan kişiler daha az sayıda moda sahiptir
hastalarla daha hafif ruhsal rahatsızlıkları olan insanların ve bir modda uzun bir süre kalır. Borderline hastanın
şemaları birbirinden farklı değildir, fark zor kişilik yapısı daha fazla sayıda modu vardır, modları daha şiddetlidir ve
olan hastalarda şemaların daha fazla sayıda olması ve var durmaksızın moddan moda geçer. Borderline hasta bir moda
olan şemaların şiddetinin çok daha güçlü olmasıdır (terk geçtiğinde diğer modlar ortadan kaybolur. Hafif ruhsal
edilme/instabilite, güvensizlik/suistimale uğrama, duygusal rahatsızlıkları olan hastalarda iki ya da daha çok sayıda mod
yoksunluk, yetersizlik/utanç gibi). Borderline hastayı ruhsal aynı anda bulunabildiği için bir mod diğer modun şiddetini
rahatsızlıkları daha hafif olan hastalardan ayıran başka bir hafifletebilir ama borderline hastada bir mod aktifken
özellik de sahip oldukları şemalar değil, o şemalarla başa diğer moda geçiş mümkün değildir. Modlar birbirlerinden
çıkmak için kullandıkları stratejilerin çok şiddetli olması ve tamamen izole olarak yaşantılanır.
bu başa çıkma stratejilerini kullandıkları modlardır.
İçimizdeki kalabalık: Modlar
Borderline hasta çok kısa sürede bir duygudan bir başka Borderline hastada esas olarak beş mod gözlenir:
duyguya hızla geçer. Örneğin bir saniye önce öfkeli olan
hasta, birden şoka girebilir; hemen ardından kırılgan 1. Terk edilmiş çocuk modu
ve üzgün bir moda geçip sonunda dürtüsel bir davranış 2. Öfkeli ya da dürtüsel çocuk modu
sergileyebilir. Duyguların bu ani ve hızlı değişimi, çok 3. Cezalandırıcı ebeveyn yanı
farklı bir insanla karşı karşıya olduğumuz izlenimi yaratır. 4. Mesafe koyarak kendini koruyan mod
Borderline hastalarda hemen hemen 18 şemanın tamamının 5. Sağlıklı erişkin modu

Hayatın kıyısında değişik şiddetlerde bulunduğu görülür. Bu kadar çok şemaya


birden psikoterapötik olarak müdahale edebilmek mümkün
değildir. Derinde yatan ve yapıp ettiklerimizi yöneten
Terk edilmiş çocuk modu acı çeken içsel çocuğu temsil
eder. Bu mod neredeyse bütün şemalarla bağlantılı olan,
kalıplar olarak tanımlayabileceğimiz şemalar, bir duygudan hastanın acı ve dehşeti duyan yanıdır (örneğin terk edilmeyi,
ötekine hızla geçişi açıklamaya yeterli değildir çünkü. Bu suistimal edilmeyi, duygusal yoksunluğu, yetersizliği, utancı,
Şematerapi perspektifinden borderline kişilik yapısına bakış... nedenle borderline hastanın hızla değişen duygularıyla boyun eğiciliği hisseden, yaşantılayan çaresiz, küçük çocuk).
başa çıkmak için şemalarla değil modlarla çalışılmaya Duygusal temel gereksinimler doyurulmadığında ortaya
başlanmıştır. Mod deyince kabaca anlamamız gereken şey, çıkan öfkeli ve dürtüsel çocuk modu hastanın öfkelenmesine
alper hasanoğlu bir şema aktive olduğunda bireyin içinde bulunduğu ruh ve dürtüsel bir davranış biçimi sergilemesine neden olur.
durumudur. Cezalandırıcı ebeveyn yanıysa hastanın kendini eleştiren
ve cezalandıran ebeveyninden birinin ya da her ikisinin
içselleşmiş sesidir. Bu mod aktive olduğunda hasta, kendi
peşini bırakmayan sıkı bir takipçiye dönüşür ve bütün
öfkesini kendine yöneltir. Mesafe koyarak kendini koruyan

50 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 51


modda ise kendini bütün duygulara kapatır, insanlardan Bu mod kişinin doğuştan getirdiği bir moddur ver her tutmaları artık mümkün olmadığında öfkeli çocuk modu Bu mod borderline hastanın çocukluğunda ebeveynin biri ya
kendini izole eder ve bir robot gibi dolaşır etrafta. Sağlıklı insanda zaman zaman ortaya çıkar. Borderline hastanın devreye girer. Uzun süre kendilerini geri çekmekten dolayı da her ikisinden gördüğü öfke, nefret, tiksinti, kötü muamele
erişkin modu ağır borderline hastalarda oldukça zayıftır özelliği, terk edilmiş olduğu duygusuna takılıp kalmış biriken öfkeden kurtulur ve dürtüsel davranışları aracılığıyla ya da küçümseme gibi tutumların içselleştirilmesinden
ve yeteri kadar gelişmemiştir. En azından terapinin olmasıdır. Bu moddaki kişi kırılgan ve çocuksudur. ihtiyaçlarını doyurmayı dener. oluşur. Bu modun belirtileri kendinden nefret etme, kendini
başlangıcında… Bu, bir anlamda birincil sorunudur Kendini çaresiz ve tam anlamıyla yalnız hisseder. Kendisiyle aşırı eleştirme, kendini yok sayma, kendini yaralama, intihar
borderline hastanın. Çünkü o koruyan, sakinleştiren ve ilgilenecek bir ebeveyn figürü bulma ihtiyacıyla yanıp Mesafe koyarak kendini koruyan mod ve cezalandırıcı düşünceleri ve kendine zarar veren davranış biçimleridir.
şefkat gösteren bir ebeveyne hiç sahip olmamıştır. Bu nedenle tutuşur. Bu moddayken hasta suçsuz ve küçük ama korkan ebeveyn yanı terk edilmiş çocuk modunun bütün duygu ve Hasta bu modda bulunduğunda ebeveynin içselleştirdiği
de ayrılıklara tahammül edebilmesi çok zor olur. bir çocuk gibi bağımlı izlenimi bırakır. Kendisine biraz ihtiyaçlarını bloke ederek hastanın duygu ve ihtiyaçlarının cezalandırıcı veya reddedici tutumlarını kendine karşı
yakınlık gösteren birini hemen idealize eder ve onun çoğunu baskılanmış halde tutmaya çalışır. Belli bir zaman gösterir. Gayet normal olan ihtiyaçlarını dile döktüğü için
Terapist sağlıklı erişkin modunun gelişimi için bir rol tarafından kurtarılma hayalleri kurmaya başlar. Çaresizce, sonra bu ihtiyaç ve duygular birikerek hastanın içsel bir baskı ebeveynin yaptığı gibi kendine öfkelenir. Kendini keserek ya
modelidir. Hasta zamanla terapistin düşüncelerini, yakın olduğu insanların kendisini terk etmesini önlemeye hissetmesine neden olur. Baskı gittikçe büyür ve bir an gelir, da aç bırakarak cezalandırır ve kendi hakkında yargılayıcı bir
duygularını, tepkilerini ve davranış biçimlerini içselleştirir çalışır. Bazen terk edileceğiyle ilgili kaygıları aşırı kuşkucu sıradan herhangi bir yaşantı, örneğin terapist ya da partnerle tonda konuşur. Örneğin kendini kötü, kirlenmiş veya iğrenç
ve sonunda kendi sağlıklı erişkin modu olarak kişiliğine bir düzeye ulaşır. yaşanan basit bir sorun, hastanın öfkeli çocuk moduna olarak tanımlar.
entegre eder. En önemli terapi hedefi sağlıklı erişkin moduna geçmesine neden olur. Kişi birdenbire büyük bir hiddet
ulaşmaktır. Sağlıklı erişkin modu terk edilmiş çocuk Hastanın çaresiz küçük çocuk modunun içinde bulunduğu duyar. Mesafe koyarak kendini koruyan mod
modunu koruyup ona şefkat gösterebilir, kızgın ve dürtüsel “teorik yaş” bize hastanın düşünce biçimiyle ilgili çok şey Çok ağır vakaları bir kenara bırakırsak hastaların büyük bir
çocuk modunun öfkesini uygun bir tarzda ifade etmesine ve anlatır. Daha hafif ruhsal rahatsızlıkları olanların çaresiz Bu modda hasta öfkesini ölçüsüz bir şekilde dışa vurur. kısmı çoğu zamanlarını bu modda geçirir. Bu modun işlevi
böylece temel duygusal gereksinimlerinin doyurulmasının çocuk modları daha büyük bir yaşa sahipken, borderline Kendini kaybedebilir, aşırı talepkar olabilir, aşağılayıcı kişinin duygusal ihtiyaçlarıyla olan bağlantısını kesmek,
sağlanmasına yardım eder, cezalandırıcı ebeveyn yanını hastanın çaresiz çocuk modu en fazla 3 yaşındadır ve ifadelerde bulunabilir, küfredebilir, şiddete baş vurabilir. insanlarla olan bağını engellemek ve cezalandırılmaktan
susturur, kovar ve mesafe koyan modu yavaş yavaş o nesne tasarımı henüz oluşmamıştır. Yani borderline hasta İhtiyaçlarını doyurabilmek için saldırgan bir tutum içine kurtulması için boyun eğici bir davranış biçimi
mesafesinden geri getirir. kendisine bakım veren en yakın insanın sakinleştirici girebilir ve bu sırada çoğunlukla manipülatif ve özensiz benimsetmektir.
varlığını, eğer o yanında değilse hissedebilmeyi beceremez. davranır. Karşısındakini intihar etmekle tehdit edebilir ve
Bir modu sahip olduğu duygu tonundan çok rahat Terk edilmiş çocuk durmaksızın şimdiki zamanda yaşar, intihar gibi gözüken kimi eylemlere girişebilir. Örneğin Bu modda borderline hasta gayet normal gözükür. İyi
tanıyabiliriz. Her modun kendine özgü bir duygusu vardır. geçmiş ve gelecekle ilgili net algıları yoktur. Bu da hastanın istedikleri yapılmazsa kendini öldürmekle ya da kesmekle hasta olur. Yapması gereken şeyleri yapar, dikkat çekmeyen
Terk edilmiş çocuk modu üzüntü, korku, kırılganlık saldırganlığını, sabırsızlığını ve tahammülsüzlüğünü arttırır. tehdit edebilir. davranışlar sergiler. Seanslara zamanında gelir, terapide
ve değersizlik hisseder. Öfkeli ve dürtüsel çocuk modu verilen ödevleri yapar vs. Duyguları üzerindeki kontrolünü
sinirlenmiş ve kontrolünü kaybetmiş bir çocuk gibidir: Öfkeli ve dürtüsel çocuk modu Bu talepkar ve manipülatif tutum çoğunlukla ilişkide kaybetmez. Bir çok terapist ne yazık ki bu modun
Bağırır çağırır, ihtiyaçlarını karşılamadığı için yanındakine Psikiyatr ve psikologların borderline hastalara atfettikleri bulunduğu insanların kendisinden daha da uzaklaşmasıyla güçlenmesine katkıda bulunur. Buradaki en önemli sorun,
saldırır ya da ihtiyaçları karşılansın diye dürtüsel bir davranış ama aslında borderline hastaların en seyrek yaşantıladıkları sonuçlanır. hastanın bu modda bulunduğu zaman diliminde kendi
biçimi sergileyebilir. Cezalandırıcı ebeveyn yanı sert, eleştirel mod budur. Klinik ortamda gözlemlediğimizde borderline ihtiyaç ve duygularıyla bağlantısının kesilmiş olmasıdır.
ve soğuk bir tavırla kendini gösterir. Mesafe koyarak kendini hastanın içinde en fazla zaman geçirdiği mod mesafe koyarak Cezalandırıcı ebeveyn yanı Nasıl olduğunu ve ne gibi ihtiyaçları olduğunu ifade etmek
koruyan modsa yüzeysel, duygusuz ve mekanik bir izlenim kendini koruyan moddur. Deyim yerindeyse bu mod Bu modun işlevi, hasta herhangi bir şeyi yanlış yaptığı zaman yerine terapistini her şeyin yolunda olduğuna inandırmaya
bırakır. borderline hastanın hayattaki temel duruşudur. Bu moddan onu cezalandırmaktır. Yaptığı yanlış, ihtiyaçlarını ya da çalışır. Terapist kendisinden ne isterse yapar ama aslında
aniden cezalandırıcı ebeveyn moduna ya da terk edilmiş duygularını ifade etmek gibi gayet doğal bir şey de olabilir. onunla gerçek bir iletişime girmez. Bazen bir seansın
Terk edilmiş çocuk modu çocuk moduna geçer. Çok daha seyrek olarak ve kendilerini

52 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 53


Borderline hastanın çocukluktaki sosyal çevresi, sık
sık kriz çıkmasına neden olan bir kaos ortamıdır.
Çocuk anne-baba arasındaki fiziksel ve ruhsal
şiddete, birbirlerini ihmal etmelerine, şiddetli
çatışma ve kavgalarına tanık olur.

tamamı, terapist hastanın mesafe koyarak kendini koruduğu kadınlarda olduğundan daha farklı gösterir çünkü. Hastaların erken nesne ilişkileri çok zayıf olabilir. Yani bitenlerden sorumlu gibidir ve çatışan anneyle baba arasında
bir modda olduğunu fark etmeden geçer. Hasta terapisinde Erkekler daha agresif bir mizaca sahiptir ve baskın olmaya ebeveyn çocuğun mutlak ihtiyacı olan şefkat ve ilgiyi arabulucuk yapmak zorunda kalır. Bu, çocuğun hayatını
hiçbir ilerleme kaydetmeden, seanstan seansa savrulur durur. meyillidirler ve bu nedenle de öfkelerini kendilerinden daha gösterebilecek durumda değildir. Fiziksel ve duygusal çelişkili bir duruma sokar: bir yandan kaos onun için normal
ziyade karşılarındakine yöneltirler. Bu da onlarda daha çok yakınlık, empati, destek, yönlendirme ve koruma çok azdır bir durum olur, diğer yandan hayat kestirilebilir ve önceden
Bu modun belirtileri arasında depersonalizasyon, boşluk narsistik veya antisosyal kişilik yapılarının ortaya çıkmasına ya da hiç yoktur. Ebeveynden biri, daha çok da en yakın tahmin edilebilir bir şey olmaktan çıkar, yani dengesizleşir.
duygusu, can sıkıntısı, madde kullanımı, yeme atakları, neden olur. Oysa kökende aynı şemalar yatar ve bu şemalar bakım veren kişi duygusal olarak çok mesafelidir ve çocuğa Çocuğun içinde bulunduğu ilişkilerin tanımı, onun ilişki
kendini kesme, psikosomatik yakınmalar, robot gibi terapiye erkek ve kadında sözü edilen farklı kişilik yapılarının ortaya minimum düzeyde bile empati göstermez. Hasta kendini içindeki rolü ve işlevi sık sık değişir. Anne babanın, çocuğun
gelip gitme sayılabilir. çıkmasına neden olur. duygusal olarak yapayalnız hisseder. duygusal ihtiyaç ve ifadelerine gösterdiği tepkiler de
değişkendir. Böyle bir sosyal çevre sağlam, kararlı (stabil) bir
Borderline hastanın içinde bulunduğu bir mod başka bir Değişken bir mizacın varlığında belli çevresel etkenlerin Aile cezalandırıcı ve reddedici bir yapıda olabilir. Borderline kendilik algısının oluşumunu engelleyen bir yapıdır.
modun ortaya çıkmasını aktive edebilir. Örneğin terk edilmiş çocuklukta görülmesi borderline kişilik yapısının oluşmasına hastalar kendilerini olduğu gibi kabul eden ailelerde
çocuk modunda bir isteğini ifade etmişken birdenbire neden olur. Bu çevresel etkenlerden biri güvenli olmayan büyümemişlerdir. Ebeveyn bağışlayıcı değildir, sevgiyle Kaos, içindekileri ‘istikrarlı bir dengesizlik’ (stabil
cezalandırıcı ebeveyn yanı ortaya çıkabilir ve isteğini ifade ve dengesiz bir aile yapısıdır. Güven duygusunun eksikliği, yaklaşmaz. Aksine eleştiren, reddeden, bir hata yaptıklarında bir instabilite) durumunda tutan bir sistem olarak da
ettiği için kendini cezalandırır. Hasta bu cezalandırmadan kötü muamele, fiziksel ya da cinsel taciz ve ortada bırakılma çok sert cezalar veren aileleri vardır. Cezalandırma eğilimi tanımlanabilir. Bu sistemden çıkmak için yapılan her
etkilenmemek için mesafe koyucu moda girer. Hastalar benzeri yaşantılardan kaynaklanır. Borderline hastaların burada çok belirgindir. Hastalara arada sırada yanlış deneme, örneğin bağımsızlık vurgusu olan davranış
çoğunlukla bu kısır döngü içinde dönüp dururlar. büyük bir kısmı ya cinsel olarak tacize uğramıştır ya da davranan normal çocuklar oldukları değil, değersiz, kötü, biçimleri, sistem için kökten bir tehdit unsurudur. Bu
fiziksel ya da sözel kötü muameleye maruz kalmıştır. kirlenmiş oldukları hissi verilmiştir. nedenle de sert bir şekilde cezalandırılır. En sık başvurulan
Bütün bu modlar arasında en yıkıcısı cezalandırıcı ebeveyn Hastalar kendileri fiziksel kötü muameleye uğramamışlarsa, ceza, çocuk tarafından travmatik olarak yaşantılanan
modudur. ya sürekli bir şiddet tehdidi ve öfkeyle karşı karşıya Bazı aile ortamları, çocukları alttan almaya ve kendilerini duygusal terk edilmedir. Yani ebeveyn çocuğa mesafe koyar,
kalmışlardır ya da sık sık aile içinde bir başkasının kötü başkalarının altında konumlandırmaya iten bir atmosferde sevgi ve şefkatini geri çeker, çocukla konuşmaz bile bir süre.
Borderline’ı hazırlayan etkenler muamele görmesine tanık olmuşlardır. Bunun yanında bu olabilir. Çocuğun duygu ve ihtiyaçları bastırılır. Böyle Çocuk bir yere kapatılır ya da bir süre evin dışına atılır. Bu
Güçlü duygular ve hızla değişen bir mizaç borderline hasta hastalar çocukluklarında sıklıkla yalnız bırakılmışlardır. ailelerde çocukların neyi söylemeye ve yapmaya hakları tavır ve tutum çocuk tarafından travmatik olarak algılanır,
için tipiktir. Böyle değişken bir mizaç borderline kişilik Bazen yakınlarından birine ulaşma olanağı olmadan uzun olduğu, neye haklarının olmadığıyla ilgili yazılı olmayan çünkü o yaştaki bir çocuk için reddedilme varoluşsal bir
yapısının oluşumu için gerekli olan biyolojik zemini de süre kendi başlarına kalmış olabilirler. Ya da kendilerine kurallar vardır. “Dizin kanasa da ağlama! Biri sana kötü tehdittir. Bu da çocuğun geleceği ve kaderi üzerine büyük
oluşturur. kötü muamele ya da taciz uygulayan kişilerle uzun zaman davranırsa sinirlenme! İstediğin bir şeyi istediğini belli kaygı duymasına yol açar. Kendisini cezalandırıcısının
geçirmek zorunda kalmış olabilirler. Örneğin ebeveynden etme! Bizin istediğimiz gibi ol ve davran!” Çocuk herhangi insafına bırakır. Bu cezayla bağlantılı olarak kötü olmayı da
Borderline hastaların dörtte üçü kadındır. Bunun böyle biri çocuğa kötü muamelede bulunurken, diğeri bunu bir duygusal yakınmasını dile getirirse, ebeveyn öfkelenir, kabul ederek, paradoksal bir şekilde dolaylı yoldan şefkat
olmasının nedenlerinden biri çevresel etkenlerdir. Kız görmezden gelmiş ya da kötü muameleye zemin hazırlayacak çocuğu cezalandırır ya da duygusal olarak kendini geri çeker. ve ilgiyi deneyimlemiş olur. Çünkü cezalandırıcı ebeveyn
çocukları erkek çocuklarına göre daha sık cinsel tacize koşulları oluşturmuş olabilir. Ya da en yakın bakım yalnızca cezalandırdıktan sonra çocuğa belli bir yakınlık
uğrarlar ve borderline hastaların geçmişinde de çok sık veren kişinin kendisi güvenilir biri değildir, örneğin aşırı Erken çocukluk ilişkileri göstermeyi başarır. Bu nedenle şiddet mağduru çocuk
taciz öyküsü vardır. Kız çocuklarına daha çok baskı duygusal dalgalanmalar göstermekte veya uyuşturucu, Borderline hastanın çocukluktaki sosyal çevresi, sık sık kriz öncesinde bir cezayla karşılaşmamış olsa bile, olumlu bir
yapılır ve öfkelerini ifade etmeleri daha çok engellenir. alkol kullanmaktadır. Ebeveynle olan bağ güven ve emniyet çıkmasına neden olan bir kaos ortamıdır. Çocuk anne- ilişki deneyiminin, ancak kendiliği yerle bir olduğunda
Ayrıca erkeklerde borderline tanısının daha az konması, duygusu vermeliyken, dengesiz ve kaygı verici olabilir. baba arasındaki fiziksel ve ruhsal şiddete, birbirlerini ihmal mümkün olduğuna inanmaya başlar.
erkeklerin kadınlara oranla daha az borderline olduğunu da etmelerine, şiddetli çatışma ve kavgalarına tanık olur. Ya da
göstermeyebilir. Borderline kişilik yapısı kendini erkeklerde Başka bir etken de aile yapısının yapıcı olmamasıdır. kendisi bu şiddetin ve ihmalin kurbanıdır. Aile içinde olup Borderline hastanın yaşantıladığı bir başka ilişkisel deneyim

54 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 55


de ensesttir. Eğer tacizi uygulayan yakını, kurbanını herkesin katlanarak artmasına neden olur. Bundan kurtulabilmek için veya boşluk duygusuyla başa çıkabilmek için fiziksel bir acı çalışacağım”), diğeri de karşı çıkmak muhalif olmaktır (“bana
önünde yüceltiyor, ardından aşağılıyorsa veya uyguladığı birey kaosu kendi yaratmaya başlar. duyumsama gereksinimi sonucu da ortaya çıkabilir. bakan kişinin dediklerine ve isteklerine karşı çıkacağım”). Bu
tacizden sonra şefkat ve ilgi gösteriyorsa, çocukta aynı birbirinin zıddı iki strateji borderline hastanın ilişkilerdeki
kişinin birbirinin zıddı iki resmi oluşacaktır. Bunun sonucu Tanımlanan kısır döngü borderline hastanın karakteristik Borderline kişinin şemaları, kendisiyle ilgili algıları, onun tutumuna da ayna tutar. Bir tarafta kendiliğin olumsuz
olarak çocuğun yakını hızla iyiden kötüye (ya da tam tersi) duygusal dengesizliğinin en önemli özelliğidir. Diğer bir içindeki dengesizliğin aynası gibidir. Bu şema ve algıların algısı ve tanımının şefkat ve bakım yaşantılarıyla bağlantısı
dönüşecektir. özellik de içsel nesne tasarımlarının çift taraflılığıdır. Yani odağında kendi mutlak kötülüğü, terk edilme veya taciz gibi vardır. Diğer taraftaysa stabil bir kendilik algısının eksikliği
ilişkide bulunulan kişilerin algıları hızla iyiden kötüye olumsuz yaşantılar bulunur. söz konusudur. Çünkü stabil bir kendilik algısı için gerekli
Yukarıda özetlendiği şekilde borderline hastanın ilişki dönebilir. olan ve kronik bir “ben kötüyüm” duygusunun ortadan
deneyimleri güvenli bağlanma ve bağımsızlık temel Bu şema ve algılara örnek olarak şunları sayabiliriz: kalkmasına hizmet edecek iyi bir ‘öteki’ yoktur. İyi bir öteki
gereksinimlerinin sürekli engellenmesi demektir. Bununla Başka bir ruhsal etken de terk edilme ya da cinsel ya da aynı zamanda duygu ve duygulanımları onayladığından
birlikte hayatın kontrolünün elinde olduğu duygusu da fiziksel taciz gibi travmatik olarak yaşantılanan durumlardır. Kendilik şemaları “ben kötüyüm, kabul edilemeyecek kadar bireyin kendiliğini hissedebilmesine de olanak tanır. Bu
gelişmez ya da zarar görür. Çocuğun değişmez bir şekilde Terk edilmek, kötücüllükle birlikte giden bir tek başınalık, işe yaramaz biriyim. Ne mutluluğu, ne başka olumlu bir şeyi nedenle de bu iyi ötekinin aranıp bulunması borderline
yaşantıladığı tek şey kendi tartışılmaz kötücüllüğüdür. Bu ıssızlık duygusu yaratır. Bu duygu kendinden nefret etmeyle hak etmiyorum.” der. hastanın hayatının odağına yerleşir.
mutlak gerçeklik kanıtlarını anne babanın travmatize edici sonuçlanır ve borderline hasta ötekinin olumsuz davranışını
davranış biçimlerinde bulur. Bu olumsuz yaşantılar sonucu içten bir şekilde inanarak haklı bulmaya başlar. Kendisi o İlişki şemaları “hiç kimse beni gerçekten istemez. Ben herkes Çocukluk yaşantı ve deneyimleri borderline hastaya iyi
kendilik değerinin korunması ve haz alma gereksinimi de kadar kötüdür ki her türlü muameleyi hak etmiştir. Büyük için bir yüküm.” şeklindedir. ötekini bulabilmesinin alttan alması ve tabi olmasıyla
doyurulmadan kalır. bir öfke büyür içinde kendine karşı. mümkün olacağını vaaz eder. Başlangıçta iyi öteki idealize
Kendilik algıları “sevilmeye layık olmayan, yalnız veya kötü edilir, bağımlı bir ilişki biçimiyle birliktelik garanti altına
Korunma, güvenlik, dayanışma ve değer verilme gibi Benzer bir durum cinsel tacizde de görülür. Yaşananlar çocuk”tur. alınmaya çalışılır. İyi ötekini kendine bağlaması bu şekilde
bağlanmayla ilgili ruhsal gereksinimler de cezalandırıcı anne terk edilmede olduğu gibi borderline adayında kötü olduğu mümkün olmazsa dramatik yöntemler devreye girer. Kaotik
babanın davranış biçimlerinden zarar görür. Sözü edilen inancını ortaya çıkarır ve kendisine reva görüleni haklı bulur. Ötekini “beni cezalandırmaya hakkı olan despot” şeklinde bir ilişki, krizler, intihar tehditleri gibi. Bu stratejiler başarıya
gereksinimler ancak, çocuk anne baba tarafından dayatılan Taciz durumu büyük bir çaresizlik ve başkalarının insafına algılar. ulaşırsa, yani borderline hasta bu yolla ilgi ve yakınlığa
olumsuz kendilik tanımını üstlenir ve kabul ederse, o da kalmış olma duygusu yaratır ki, bu durumda kişinin içinde kavuşursa içinden çıkılmaz bir ikilem ortaya çıkar.
kısmi olarak karşılanır. Bu da borderline kişilik yapısına özgü büyüyen öfke çok daha şiddetli olur. Taciz uygulayan kişi, Travmatik yaşantılar birbiriyle çelişen kendilik ve nesne
olan ‘kendiliğini sakatlama özelliği’nin gelişmesine neden başka koşullarda şefkat, yakınlık ve ilgi de gösteriyor ve tasarımlarının ortaya çıkmasına da neden olabilir. Kendilik Olumlu deneyimler olumsuz kendilik algısı ve tanımıyla
olur. Bütün mutluluk ve başarı yaşantıları değersizleştirilir. çocuğa kendi hayatıyla ilgili bazı şeyleri kontrol edebildiği algısı ‘nefret dolu çocuk’tan ‘sevilen çocuğa’ gidip gelir. Nesne bağlantılı olduğu için, aktive olmuş olumlu nesne tasarımları
duygusunu veriyorsa, çocuk kendini belli sürelerle kötü tasarımları ‘cezalandırmaya hakkı olan despot’ ya da ‘sadist olumsuza dönebilir. Bu da büyük olasılıkla iyi öteki algısının
Bahsedilen olumsuz ilişki deneyimleri, duygusal bir olarak algılamaktan kurtulur. Böyle anlarda sevgiyi, sevilir bir sapık’tan ‘şefkatli, sevgi dolu bir baba’ya dönebilir. da sadist, cezalandırıcı, kötü niyetli bir ötekine dönüşmesine
olumsuzluğun bireye sürekli eşlik etmesine neden olur. olduğu duygusunu yaşantılar, ilişkide baskın olabildiğini yol açar. Bu da nefret dolu çocuk olarak adlandırılan bir
Durmaksızın deneyimlenen dengesizlik, huzurun ortadan bir zafer duygusuyla hisseder. Birbiriyle böylesine çelişen Borderline başa çıkma stratejileri kendilik algısının ortaya çıkmasına neden olur. Bu durum
kalkmasına yol açan sürekli bir güvensizlik duygusunun duyguların yoğunluğu nedeniyle tahammül edilmesi çok Yukarıda bahsedilen şemalar ve nesne tasarımlarıyla başa özellikle iyi ötekinin herhangi bir sebeple kendini geri
gelişmesine yol açar. Zaten az olan olumlu durumlar, olumlu zor olan bir durum ortaya çıkar. Hastanın bununla başa çıkabilmek için borderline hasta birbirinin zıddı iki strateji çekmesi ya da bir davranışının böyle yorumlanması nedeniyle
bir kendilik tanımının eksikliği nedeniyle, tatminkâr bir çıkabilmesi dissosiyatif yaşantılar, kendine zarar verme ve geliştirir. Bunlardan biri alttan alıp tabi olmak (“içsel ve olur. Toplantıdaki sevgilinin telefonunu açmaması, terapistin
şekilde yaşantılanamaz ve bir boşluk duygusu ortaya çıkar. kendini yaralamayla mümkün olur ancak. Kendini yaralama, dışsal olarak bana bakan kişiye kayıtsız şartsız teslim olacak randevuyu ertelemesi gibi gündelik, sıradan olaylardır bunlar
Bu boşluk duygusu da olumsuz kendilik yaşantılarının kendinden nefret etmesi nedeniyle kendini cezalandırma ve elimden geldiğince onun dediklerini yerine getirmeye çoğunlukla.

56 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 57


Buna karşılık gelişen tepkiler, öncelikle bastırılmaya çalışılır, olarak ağır alkol ya da madde kullanımı, kendini yaralama, Sorunlu alanlar Sonuç
çünkü iyi ötekinin kötülüğü o kadar içten hissedilir ki bu tehlikeli durumların istemli bir şekilde aranıp bulunması
korku varoluşsal bir endişeye, dolayısıyla donup kalmaya yol ve yaratılması sayılabilir. Sanki kaybetmek için Rus ruleti Tahmin edilebileceği gibi borderline kişinin sorunları Borderline olmak görüldüğü gibi kişinin kendisi için de,
açar. Ama bir süre sonra terk edilmiş olma duygusuyla ortaya oynuyor gibidir. Bu özyıkıcı davranış biçimi sonucunda daha çok ilişkilerde ortaya çıkar. Özellikle varsayılan veya çevresi için de yıkım ve mutsuzluklarla dolu bir yaşam
çıkan olumsuz kendilik algısı öyle bir boyuta ulaşır ki içsel duyumsanan, kendinden nefret etme ve umutsuzluk gerçek terk edilme yaşantıları borderline kişinin olumsuz anlamına gelebilir. Doğuştan gelen duygusal zemin,
huzursuzluk ancak agresif davranış biçimleriyle kontrol altına duygularıyla başa çıkma hissidir. kendilik şema ve algılarını, duygusal olarak katlanamayacağı bahsedilen travmatik çocukluk yaşantılarıyla birleştiğinde,
alınabilir. ölçüde aktive eder. Erişkin hayatta yaşanan cinsel ya da kaçınılması mümkün olmayan bir sondur borderline kişilik
Başkalarıyla ilişkilerindeyse iletişime açık, ilgili bir insan fiziksel taciz gibi olaylar da geçmişteki travmaların yeniden yapısı. Ama ileriki sayfalarda, kendine esprili bir şekilde
Bu durumda da strateji değiştirilir. İlişkide muhalif bir izlenimi bırakır borderline hasta. Oysa sevgiliyi kaybedeceği anımsanmasına yol açarak krizlere neden olabilir. Kriz, ‘Paratoner’ demeyi seçen borderline hastamın yazdıklarından
tutum ortaya çıkar. Aktif bir mesafe koyma girişimi hayata endişesi sürekli içini kemirir durur. Terk edilme korkusu kişinin duygu düzenlemesinin bozulması, aşırı gerginlik ve da anlayacağınız gibi, ömür boyu mahkum olunan bir kader
geçirilir. Bunu da ötekini değersizleştirerek, kırarak, bağırıp bir gölge gibi peşini bırakmaz. Sevgiliyle bağın kopması duygu kontrolünün ortadan kalkması anlamına gelir. Bu de değildir asla. Zorlu ve uzun da olsa, uygun bir psikoterapi
çağırarak veya küçük düşürerek yapar. Bunun üzerine öteki durumunda öfke ve korkunun hakimiyeti başlar, çevrelerine da madde veya ilaç kullanımı, kendini yaralama veya yeme süreci kişinin kendi kişilik yapısını daha iyi tanımasını ve
kendini daha da geri çekerse terk edilmiş olma durumu bir karşı bir mesafe koyar. Bu duygu ve davranışlara yalnızlık, bozukluklarının ortaya çıkmasına yol açar. Kişi kaygı ve kriz durumlarında kendine her zaman olmasa da müdahale
gerçeklik kazanır ve borderline hastanın olumsuz kendilik boşluk ve suçluluk duyguları eşlik eder. Kendisinin kötü panik bozukluğuna, kronik depresyona yatkın hale gelir. edebilir duruma gelmesini sağlar. Borderline kişi, kişilik
algısıyla bağlantılı olarak ağır suçluluk duyguları ortaya olduğundan o kadar emindir ki karşısındakinin gösterdiği Kronik depresyonda intihar riski oldukça yüksektir. yapısının kendine zarar veren yönleriyle başa çıkabildiğinde
çıkar. Borderline hasta bu duygudan kurtulabilmek için daha ilgiden bir türlü emin olamaz ve ilişkiyi test eder. Bu da geriye kalan, belki de başka hiç kimsede olmayan, renkli,
da alttan alarak ötekine yakınlaşma çabası içine girer. Bu sıklıkla provoke edici ya da saldırgan, kırıcı bir davranışla canlı, spontane, sevgi dolu, fedakar insandır. Terapistin
birbirine zıt iki strateji tekrarlana tekrarlana daha da güçlenir. olur. Eğer karşısındaki kişinin ilgi ve yakınlığında bir şey mutlak hedefi de o’na ulaşmaktır.
değişmezse, bu sefer de neden böyle davrandığıyla ilgili
Borderline hastanın kendi üzerine yargıları ve yapıp ettikleri suçluluk duyguları ve gönül alma çabaları ortaya çıkar.
kendi kötücüllüğüyle ilgili yaşantıları tarafından belirlenir. Borderline hastanın günlük ilişki pratiği yakınlaşma ve
Bu yargılar gerçeklik olarak algılandığı için oldukça mesafe koyma arasında bir sarkaç gibi gidip gelir.
özyıkıcı bir davranış biçimiyle sonuçlanır. Buna örnek

58 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 59


‘Déjà Vu’nün nörolojisi*

‘Déjà vu’, beynin oynadığı bir oyun mu yoksa geleceğe dair bir öngörü mü?

çeviri: ceylan özge kunduz

*Jordan Gaines'in Brain Babble’da 14 Ağustos 2012


tarihinde yayımlanmış yazısından...

‘Déjà vu’, en akılcı, en mantıklı olanlarımızın bile geçmiş hayat deneyimiyle ilgili olduğunu iddia ediyor.
deneyimlediği bir şeydir: O sırada ya arkadaşlarınızla Acaba, bir déjà vu yaşandığında neler olduğuna dair kesin
sohbet ediyorsunuzdur ya da ilk defa gittiğiniz bir yeri keşfe bilgilerimiz nedir?
çıkmışsınızdır. Bir anda bir hisse kapılırsınız: Sanki aynı
anı daha önceden, bire bir yaşamışsınızdır. Bu aşinalık ve Veri girişinin çok sınırlı olduğu durumlarda, beynimiz Benzer bir hipotez, déjà vu’nün zamanlamada yapılan bir (duyguda aktif role sahip) elektroensefalografi (EEG)
tanıdıklık hissi son derece güçlü ve yoğundur. Oysaki bu dünyamıza dair bütünsel algılar yaratmaya çalışır. Bazı hata olduğunu öne sürüyor: Bir anı algılarken duyusal bilgi, sinyallerinin paternlerini inceledi.
anın size hiç de böyle tanıdık, bildik gelmiyor olması gerekir. araştırmacılar déjà vu’nün tam da böyle bir durumda yolunu değiştirip uzun süreli belleğe gidebiliyor; bu da bir
Bu kuvvetli his, azalmadan önce daha da güçlenir; ardından meydana gelen bir uyuşmazlık sonucunda gerçekleştiğini gecikmeye sebep oluyor ve belki de bu anı daha önce yaşamış Fransa’dan araştırmacılar (zaten bu konuyu daha iyi kim
tamamen kaybolur. Tüm bunların hepsi birkaç saniyede olup tahmin ediyor. Hafızanız, çok ayrıntılı bir anımsama olduğumuza dair rahatsız edici bir his yaratıyor. Tüm déjà vu bilebilirdi?) ise rinal kortekslerle hipokamp veya amigdala
biter. Acaba bu anı, yani geleceği, çok önceden öngörmüş yaratabilmek için duyusal bilginin yalnızca çok küçük deneyimlerinde ortak olan bir özellik, bunları yaşadığımızın arasında gerçekleşen senkronize nöral ateşlemelerin déjà vu
olabilir misiniz? Ne var ki bu önseziyi tam olarak ne zaman parçalarını (örneğin, tanıdık bir koku) alıyor. Déjà vu’nün tamamen bilincinde olmamız. Bu da bu olguyu yani déjà yaratan uyarımlar sırasında artış gösterdiğini buldu. Bu,
yaşadığınızı büyük olasılıkla saptayamazsınız. ‘Déjà vu’ bu duyusal veri girişiyle hafıza-hatırlama üretimi arasında bir vu’yü yaratmak için tüm beynin katılımının gerekli olmadığı medial temporal lob yapılarında meydana gelen bir çeşit
Fransızca bir terimdir ve tam olarak “daha önceden görmüş” çeşit “karışıklık” sonucu olabileceği öne sürülüyor. anlamına geliyor. Beynin ventral (alt) görünümü, peririnal rastlantısal oluşumun bellek sisteminin aktive edilmesini
anlamına gelir. korteks (kırmızı) ve entorinal korteksleri (sarı) gösteriyor. tetiklemiş olabileceğini gösteriyor.
Ne var ki bu belirsiz kuram, déjà vu’nün neden ille de geçmiş,
Bu durumun insanların %60-70’inde meydana geldiği gerçek bir olaydan kaynaklanmak zorunda olmadığını Araştırmacılar yıllar boyunca, déjà vu’nün ardındaki Déjà vu’nün nedeni ve kesin mekanizması halen bir sır olarak
bildirilmiştir. Özellikle de 15-25 yaşları arasında... Déjà açıklamıyor. Farklı ancak ilişkili bir kuram ise déjà vu’nün suçlunun medial temporal lob’da meydana gelen aksaklıklar kalmaya devam etse de endişelenmeyin. Bu başınıza sık sık
vu’nun rastgele ve çok hızlı şekilde olması, üstelik de bir beyinde kısa ve uzun süreli bellek devreleri arasında olduğunu ileri sürdü. Epilepsi hastalarıyla intraserebral geliyorsa sağlığınıza dair bir sorun olduğunu düşünmeyin.
hastalığı olmayan kişilerde meydana gelmesi, bu olguyu gerçekleşen ancak çok kısa süren bir arıza olabileceğini öne (beyin içine yerleştirilen) elektrotlar vasıtasıyla yapılan Hatta anın tadını çıkartın ve sizi etkisi altına alan bu garip
çalışmayı zorlaştırıyor. Bunun neden ve nasıl meydana sürüyor. Araştırmacılar, çevreden aldığımız bilginin “dışarı çalışmalar, rinal korteksin (anısal bellek ve duyusal hissin zevkini yaşayın.
geldiği üzerine bir sürü fikir yürütülüyor, tahminlerde sızabileceğini” ve normal depolama transfer mekanizmalarını işlemede aktif rolü olan entorinal ve peririnal kortekslerin)
Bartolomei F, Barbeau EJ, Nguyen T, McGonigal A, Régis
bulunuluyor. Psikoanalistler bunu arzu giderici düşünceye atlayarak kendisine kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe uyarılmasının bir déjà vu meydana getirebileceğini ortaya
J, Chauvel P, & Wendling F (2012). Rhinal-hippocampal
(wishful thinking) bağlarken bazı psikiyatristler ise kestirme -ancak hatalı- bir yol yaratabileceğini iddia ediyor. koydu. Clinical Neurophysiology’nin Mart sayısında
interactions during déjà vu. Clinical neurophysiology :
déjà vu’nün beyinde meydana gelen ve şimdiki zamanı Yeni bir anı deneyimlerken –bu an o sırada kısa süreli yayımlanan bir çalışma, elektrik uyarımıyla déjà vu official journal of the International Federation of Clinical
geçmişle karıştırmamıza neden olan bir uyuşmazlıktan belleğimizde bulunuyor- sanki çok uzak geçmişimizden oluşturulan epilepsi hastalarında rinal korteksler, hipokamp Neurophysiology, 123 (3), 489-95 PMID: 21924679
kaynaklandığını düşünüyor. Parapsikologlar da bunun bir olayı yeniden anımsıyormuşuz gibi hissedebiliyoruz. (hafıza oluşumunda aktif role sahip) ve amigdaladan gelen

60 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 61


Ludwig Binswanger ve
Daseinsanaliz

Daseinsanaliz okulunun kurucusu ve varoluş psikiyatrisinin temel


taşlarından Ludwig Binswanger ve kliniği Bellevue'nün hikayesi...

alper hasanoğlu

Giriş başladı. 1910 yılında babasının ani ölümü üzerine 28 yaşında


kliniğin yönetimini devraldı. 1956 yılında kliniğin yönetimini
13 Nisan 1881 yılında İsviçre’nin Kruzlingen kasabasında dördüncü kuşaktan Wolfgang Binswanger’e devretti. 5 Şubat
psikiyatr bir dedenin torunu, psikiyatr bir babanın çocuğu 1960 yılında Kruzlingen’de hayata gözlerini yumdu.
ve psikiyatr bir amcanın yeğeni olarak dünyaya geldi.
Orta ve lise öğrenimini İsviçre-Almanya sınırında yer alan Ludwig Binswanger, Daseinsanaliz okulunun kurucusu ve
Konstanz gölü kıyısındaki Konstanz şehrinde yaptı. 1900 varoluş psikiyatrisinin temel taşlarından biridir. Eserleri ve
ve 1906 yılları arasında Lozan, Zürih ve Heidelberg’de psikoterapi literatüründeki etkisi ancak Binswanger’lerin
tıp eğitimini tamamladı. 1906 yılında Zürih Burghölzli psikiyatri geleneği bilindiğinde daha iyi anlaşılabilir.
psikiyatri kliniğinde Carl Gustav Jung’un asistanı olarak
çalıştı. Bitirme tezi hocası Jung’du. 1907 ve 1908 yıllarında Büyükbaba Ludwig Binswanger Almanya Bayern’in Osterberg
amcası Otto Binswanger‘in şefliğini yaptığı Jena Psikiyatri bölgesinde 1820 yılında dünyaya gelmişti ve zamanının
Kiniği’nde çalıştı. 1909 yılından itibaren 1857 yılında dedesi psikiyatri elitine dahildi. 1857 yılında İsviçre’nin Kreuzlingen
Ludwig Binswanger’in kurduğu ve yöneticiliğini babası bölgesinde “Bellevue” adında bir psikiyatri kliniği kurdu.
Robert Binswanger’in yaptığı psikiyatri kliniğinde çalışmaya Hastaların ve terapistlerle ailelerinin aynı yerde yaşadığı bir

62 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 63


klinikti burası ve bir başka örneği de yoktu. Tedavi edenle yönetimindeki Bellevue Psikiyatri Kliniği’nde asistan olarak
edilen arasındaki hiyerarşik ilişkinin, yerini demokratik çalışmaya başladı. 1910 yılında Robert Binswanger’in ani
bir varoluşsal karşılaşmaya bıraktığı Daseinsanaliz’in ölümüyle, klinik, torun Ludwig Binswanger’in yönetimine
ilk sinyalleriydi bunlar. Bu nedenle ünü kısa sürede ülke geçti. Genç Ludwig Binswanger idareyi eline aldığında henüz
sınırlarını aştı. 1880 yılında büyükbaba Binswanger’in ölümü 28 yaşındaydı. Klinisyen olmaktan ziyade, bir araştırmacı,
üzerine kliniğin yönetimini en büyük oğul Robert Binswanger bir bilim adamıydı. Ama sahip olduğu aile geleneği ve
(1850-1910) üstlendi. Onun devrinde klinik, hastaların psikiyatri dünyasındaki geniş bağlantıları sayesinde kliniğin
rahatsızlıklarının türü ve şiddetine göre farklı pavyonlarda idaresinde büyük bir zorlukla karşılaşmadı. Hayata gözlerini
barındırıldıkları ve tedavi edildikleri bir biçime dönüştü. O da yumduğu 1960 yılına kadar psikoterapinin felsefeyle ilişkisi
ailesiyle birlikte klinikte yaşıyordu. Bellevue, birçok binadan üzerine kafa yordu. Özellikle Edmund Husserl ve Martin
oluşan modern bir klinikti artık. Heidegger’den etkilenmiş olup fenomenolojiyi ve Heidegger’in
varoluş ontolojisini psikiyatriye uyarlamaya çalışmış ve 1947
Yüzyılın sonuna doğru o zamana kadar nöroloji yönelimli yılında Daseinsanaliz adını verdiği, daha sonra Medard Boss
olan psikiyatrinin psikanalizle flörtü başladığında, Robert tarafından geliştirilen psikoterapi okulunu kurmuştur. Su anda
Binswanger de bu yönelime uzak kalmadı. Hatta Joseph Almanya, Isviçre, Avusturya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde
Breuer’in 1880-1882 yıllarında Viyana’da tedavi ettiği, Daseinsanaliz Toplulukları bulunmakta ve her iki yılda
psikanaliz tarihinin ilk hastası olarak kabul edilen Bertha uluslararası bir Daseinsanaliz Kongresi düzenlenmektedir.
Pappenheim (Anna O.) bizzat Joseph Breuer tarafından
Kreuzlingen’e sevk edilmişti. Freud’la olan Ilişkisi
Binswanger’le Freud’un dostlukları 1907 yılında Jung
Tıp eğitimine Lozan’da başlamış olan Ludwig Binswanger, sayesinde başlamış, psikanaliz konusundaki derin
eğitimine Heidelberg ve Zürih’de devam etti. Doktor unvanını ayrılıklarına rağmen, Freud’un ölümüne kadar sürmüştür.
1907 yılında, Carl Gustav Jung’un gözetiminde ve şizofreni Binswanger Freud’u Viyana’da iki kez ziyaret etmiş, ünlü
kavramını psikiyatri literatürüne kazandıran Eugen Bleuler’in çarşamba toplantılarına katılmıştır. Freud da 1912 yılında
yönetimindeki Zürih “Burghölzli” Psikiyatri Kliniği’nde aldı. Kreuzlingen’de kendisine iade-i ziyarette bulunmuştur. 1937
Klinikte ondan önceki asistan Karl Abraham’dı. Bleuler ve yılında Hitler Avusturya’yı işgal ettiğinde ve Freud ile ailesi
Jung o yıllarda, psikanalizin psikiyatriye adaptasyonu icin çaba büyük tehlike altında bulunduğu sırada Binswanger büyük
harcıyorlardı. ustasını İsviçre’ye alabilmek için hemen harekete geçti, ama
Freud Londra’ya doğru yola koyulmuştu bile. Freud 1938
1907 ve 1908 yıllarında asistanlığını yaptığı amcası Otto yılında kanserden ölene kadar birkaç defa daha birbirleriyle
Binswanger, bugün halen daha kendi adıyla anılan Alzheimer haberleşebildiler.
benzeri bir demans tablosunu tarif etmiştir. Nietzsche’nin de
bir dönem doktoruydu. Ludwig Binswanger, onun yanında Psikanalizin temel kavramlarının felsefi derinlikten
özellikle organik psikozları ve onların nörolojik muayene yoksunluğu ve bununla bağlantılı olarak metodolojik
yöntemlerini öğrendi. Daha sonra da 1909 yılında babasının sınırlılığı Binswanger’i yeni arayışlara itmiştir. 1908 yılında

64 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 65


Binswanger tarafından geliştirilen Daseinsanaliz
psikiyatriye, somut, dolaysız algılanabilen
psikopatolojik semptom ve sondromları
fenomenolojik olarak anlama olanağı sunar.

Freud’u ikinci ziyaretinden sonra dönüş yolunda günlüğüne Ludwig Binswanger de, varolan psikiyatrik ve psikanalitik bir iletişim” halindedir, bu varoluşsal iletişim aktarım açıklamalarıyla yetinen, hep incelenen şeyin kendisinde
şu notu düşmüştü: “Freud’un felsefi gereksinimlerinin bilginin hastalık görüngülerinin açıklanması ve tedavisinde karşıaktarım olarak değerlendirilen doktor hasta ilişkisine de kalmaya çalışan, hep farkları vurgulamaya çalışan ve ve
azlığı çok şaşırtıcı.” Binswanger’i rahatsız eden iki nokta yeterli gelmediğini hissediyordu. Husserl’in fenomemolojisiyle son verir ve bu ilişkiyi birlikte ve birbiri için var olma (Mitsein) özellikle nesnel kalmaya çalışan bir düşünüş biçimi varken…
vardı. Psikanalizin psikoz vakalarında başarısız kalması ve olan teorik bağı nedeniyle başlangıçta yönelimini olarak algılar. Nesnel kalmak zorunluluğu özellikle psikiyatri, psikoterapi
Freud’un doğa bilimlerine dayanarak ruhsal olanın tümünü “fenomenolojik antropoloji” olarak adlandırmış, 1941 yılında ve psikosomatik alanları için önemlidir, çünkü bu bilim
spekülatif bir şekilde libido teorisiyle ve içgüdülerle açıklaması. ilk olarak Daseinsanaliz terimini kullanmıştır. O sıralar Ne cansız varlıklar, ne de bitki ya da hayvan gibi canlılar Da- dallarının uğraş alanı insanın kendisidir. İnsanı kantitatif
Binswanger, Husserlci fenomenolojiyle içli dışlı olmasıyla Binswanger Heidegger’in yapıtlarının, özellikle de 1927 Sein olarak adlandırılabilirler. Dasein kavramında dünyaya olarak ögelerine ayırabilmek diğer bütün şeylerden çok daha
paralel bu naturalistik açıklamalardan gittikçe uzaklaşıp yılında yayımlanmış olan “Sein und Zeit” adlı yapıtının açıklık, oluş (Sein) anlayışı, kendilik bilgisi mevcuttur. zordur. Daseinsanaliz’in sözü edilen alanlardaki üstünlüğü,
ruhsal olanın doğa bilimlerince açıklanamayacak kendine etkisi altındaydı. Burada Dasein olarak anlaşılması gereken, Dünyaya açıklık yalnızca sahip olunan şeylerin bilgisi değil nörotik, psikosomatik ve psikotik hasta oluşun varlığında
özgü yanları olduğu düşüncesine daha yakın durmaya insanın kendisidir. Binswanger Daseinsanaliz‘in psikiyatri aynı zamanda, kendi Dasein biçimleri aracılığıyla diğer temellenir. Bu hasta oluş hallerinin asıl ayırıcı özelliği doğa
başladı. Binswanger ruhsal olanın öğelerine ayrılamazlığına içindeki işlevini, insan varoluşunun oluşum düzenini insanların varlığını da anlayabilmektir. Yani, Dasein’ın dünyası bilimlerinin tersine, hesaplanamayan kantitatif ögelerden
zamanla daha çok inanıyor, ruhsal olanın özüne, bir doğa sağlıklı-hasta, normlara uygun ya da uygunsuz ayrımı esas olarak Mitwelt’dir. İnsan kendini, karşılaştığı insanı ve oluşuyor olmasıdır. Hasta oluş hali ancak hastanın kendi
nesnesine yaklaşıldığı gibi yaklaşılamayacağına kani oluyordu. yapmadan “anlayabilmek” olarak görmektedir. Binswanger’in şeyleri ancak böyle anlayabilir. Bu dolaysız anlama olasılığı dünyasının gerçekliği içinde, diğer hastalardan hep biraz daha
Insan “homo natura”dan daha fazla bir şeydi. 1927 yılında Daseinsanalizi psikanalizde olduğu gibi terapötik pratikten fenomenolojik metodu işaret eder. Fenomenoloji yalnızca farklı bir şekilde bozulmuş, kopmuş ilişkilerinin anlaşılmasıyla
Heidegger’in “Sein und Zeit”ının yayımlanmasından değil, bilimsel bir yönelimden, yani psikopatolojinin psikoterapi alanında bu kadar verimli olmuştur. Daseinsanaliz olasıdır. Bu gerçeklik doğaldır ki, insan varoluşunun bedensel
sonra, psikanalize olan bakışı biraz daha değişti. Husserl bilgibilimsel bir zeminden yoksunluğu nedeniyle duyulan fenomenolojiktir, çünkü an’a mahsus şeyleri, olduğu gibi, şeyin düzeydeki hasta ve sağlıklı oluş halinin anlaşılmasında
ve Heidegger’den başka Martin Buber’e olan felsefi ilgisi memnuniyetsizlikten köken alır. Binswanger tarafından kendine yabancı eşleştirmeler ve yapılandırmalar olmaksızın naturalisitik yaklaşımların işe yaramayacağını göstermez, ama
Binswanger’i psikanalizden Daseinsanaliz’e yöneltti. geliştirilen Daseinsanaliz psikiyatriye, somut, dolaysız göstermek ister. Böylece, edinilmiş teorik soyutlamalardan hasta ya da sağlıklı oluş halinin kendine özgü insaniliğinin
algılanabilen psikopatolojik semptom ve sondromları sıyrılıp, verili görüngülere dolaysızca ulaşabilmemiz mümkün naturalisitik yaklaşımlarla yeterli düzeyde anlaşılamayacağını
Husserl’den Heidegger’e Fenomenolojik fenomenolojik olarak anlama olanağı sunar. Daseinsanaliz’in olur. Açıklamak değil anlamak peşindedir. işaret eder.
Analizden Daseinsanaliz’e kurucusu, doğa bilimlerine dayanan düşünce yöntemlerinin
Daseinsanaliz ortaya çıkışını ve gelişimini her iki Dünya insan davranışı alanında nasıl yetersiz kaldığını, özellikle Günümüzde bu talebin yerine getirilebilmesi oldukça zordur. Hastalık Kavramı
Savaşı’nı takip eden ruhsal yenilenmeye borçludur. Geçen insan varoluşunun kendine özgü insaniliğini nasıl kaçırdığını Modern insan ve onlarla birlikte bilim insanları, psikiyatrlar Eğer bir insana (hasta) oluş hali verilmişse, insan kendini nasıl
yüzyılın 20’li yıllarında, kısmen psikanalizle olan ayrışmalar, göstermeye çalışır. Bunu yaparken de dayandığı felsefi temel, ve psikologlar giderek kendini gösterenin gerçek varlığını oryante eder, duruşunu nerede bulur? Bir kere öncelikle ruhsal
kısmen de geleneksel ve sistematize edici klinik psikopatolojiye Descartes’in özne-nesne bölünmesine yol açan düşüncesinin görebilme yetilerini yitirmişlerdir. Düşünüş tarzımız şu an durumunda, ruh halinde, çünkü insan ancak ruh haliyle
karşı var olan bilimsel memnuniyetsizlik psikiyatri dünyasında Heidegger tarafından çürütülmesidir. Bu özne-nesne kabul gören bilimsel düşünce biçimlerinin işgali altında ve durumunun nasıl olduğunu algılayabilir. Bundan başka, bir
insan varoluşunun ve bozukluklarının anlaşılmasında yeni bölünmesini Binswanger “bilimsel düşüncenin kanseri” olarak biz de bu anlamda, kendimizi dolaysız olarak kavranabilecek çağrı karakteri taşıyan ve nerede duracağını imleyen vicdanıyla
arayışların ortaya çıkmasına neden oldu. Özellikle doğa tanımlar. Yapmaya çalıştığı şey bu özne-nesne bölünmesine şeyin anlaşılmasına bırakmak yerine, karşılaşılan varlığın ve özellikle ölümle, insan oluşunun sonlulukla sınırlı
bilimlerine dayalı psikiyatri ve psikoterapi anlayışları bu psikiyatri alanında son verebilmektir. dolaylı ve teorik açıklamasına meyledip, varlığın hesaplanabilir olmasıyla. İnsan, oluşunun sonlu olmasıyla sürekli bir ilişki
eleştirilerden payını aldı. Binswanger, von Weizsäcker, Straus, ve böylece tekrar üretilebilir bir hale gelmesine çalışıyoruz. içindedir, ya ölümü kesin bir bitiş ya da sonsuzluğun başlangıcı
Minkowski ve Kunz gibi araştırmacılarda insanbilimsel bir Klinik semptomatoloji ve patolojinin yerini yardıma ihtiyaç Bu tektaraflılık nedeniyle bilim, halen daha bu mutlaklık olarak algılayarak yapar bunu. Her iki davranış biçimi de
psikiyatriye kayış gözlenmeye başladı. İnsanbilimsel psikiyatri duyan insan ve onun dünyası, dünyası içinde ve dünyasıyla isteğini sanki gerçeğe ulaşmanın tek bilimsel yoluymuş gibi sonsuzlukla başa çıkmaya çalışmanın farklı biçimleridir. Eğer
düşünsel kökenini 1927’den önce Scheler, Kierkegaard, von birlikte insanın kendisi almıştır Daseinsanaliz’de. Dünya övüp duruyor. Halbuki bilimsel olarak bilinen hiçbir şey insan vicdanına ve dünyada-oluşun sonluluğuna kulaklarını
Brentano, Dilthey, Bergson ve özellikle Husserl ve Szilasi’nin (Welt) her zaman birlikte varolunan çevre (Mitwelt) demektir; hakim bilimsel görüşe kendini daha bilimselmiş gibi gösterme tıkarsa, başka bir deyişle, bir kereye mahsus olan varoluşuna
eserlerinden alıyordu. Binswanger’e göre insan daima dual bir oluş, “varoluşsal hakkını vermiyor. Özellikle de algılanan fenomenlerin sade karşı savunma mekanizmalarına başvurursa, hasta olmaya

66 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 67


Binswanger sevgiyi kendi felsefi insan biliminde
merkezi nokta olarak belirlemiştir. Sevgi,
Binswanger tarafından insan bilimlerinde ve
genel olarak insan yaşamında merkezi bilgi
işlevine sahip olarak sunulmaktadır.

mahkumdur. Dünyaya açık, dünyayla ilgili bir canlı olarak duygudurumsal-oluşun ya da bedensel-oluşun zarara uğraması
insan, herhangi bir hayvan gibi belirlenmiş değildir, aksine, gibi.
insani varoluşunun sonlulukla sınırlı olmasına rağmen
özgürlükle belirlenmiştir. Açık ve özgür bir varlık olarak Hasta-oluşun fenomenolojisi, Dasein’ın varoluşsal ayırıcı
dünyada-oluş, dünyadaki diğer şeylere karşı açık ve özgür özelliklerinin hasta-oluşun belli türlerinde belirli ölçüde
olmak anlamına gelir. bozulmuş olduğu kabulünden yola çıkmaktadır. Bununla
birlikte hemen belirtilmeli ki, bu ayırıcı özellikler hiç bir
Hastalık Dasein’a imkansızlığını haber verir. Her hastalık şekilde ayrı ayrı incelenemezler, aksine Medard Boss’un ifade
insana ölümlü olduğunun bir kere daha anımsatılmasıdır. Eğer ettiği gibi, “insanı var eden yapısal bütünlüğün birbirinden
ölüm doğrudan doğruya bir yok olmaysa, insan-oluşun sonu ayrılamaz ve aynı kökenden gelen parçaları, uzuvları”
anlamını taşıyorsa, yani anlamsızsa (anlamın yokluğuysa), o olarak görülmelidirler. Her hastalıkta bütün insani karakter
zaman hastalık da anlamsızdır. İnsan-oluş ölüm bilgisine sahip özellikleri etkilenmiştir, bunlardan yalnızca biri ön planda olsa
olmaktır, bir anlamda Dasein’ın bu bilgiyle olan ilişkisidir. bile. Buna karşılık hasta olmanın geçerli bilimsel anlamı, hasta
Hastalık halinde ölüm insana yaklaşıyor demektir, insana oluşun tekil ifadelerinin bütünden soyutlanmasıdır. Belirli
sonluluğu, sınırlılığı ve insan oluşunun geçiciliği gösteriliyor bir hastalıkta bedensel olanın dünyada-oluşunun bozulduğu
demektir. Hastalık bu anlamda, Dasein’ın dünyada-oluşunun göze çarparken, başka bir durumda, örneğin psikozda,
sonluluk olarak kendini göstermesidir. agorafobi ya da klostrofobide mekansal-oluş bozulmuştur.
Manik depresiflerde, melankoliklerde ya da anksiyetede
Hasta oluşun ve iyileşmenin manası hekimliğin temel ve çok sık olarak ortaya çıkmaya başlayan can sıkıntısı ve
sorusudur. Geleneksel tıpta hastalık başka türlü yorumlanırdı. anlamsızlık nörozlarında duygudurumsal-oluş bozulmuştur.
Hastalık adeta insanın yanı başında varlığını sürdürürdü, Sizofreni ve ağır takıntılı zorlantılı bozukluklarda Dasein’ın
yapılması gereken hastalığın işe yarar hale getirilmesiydi. özgürlüğü ve dünyaya açıklığı ağır hasar görmüştür. Dasein’ın
Freud’un önemli keşfi, doktorun sürece katılmayan izleyici Mit-Dasein olmaktan uzaklaşmasını hemen her nörotik
rolünden sıyrılması ve hastalık olayının içine çekilmesidir. bozuklukta, ama özellikle şizoid kişilik bozukluklarında ve
Doktor bu anlamda hastanın, tamamıyle ya da kısmen seksüel sapkınlıklarda görüyoruz. Hastalık her zaman insan
bozulmuş olan insanlar arası ilişkilerinde temsilcilik özgürlüğünün bir çeşit kaybıdır.
görevini üstlenir. Bununla, özellikle psikoterapide hasta ve
doktorun birlikteliği kastedilir. Söz konusu olan, nörotik Dasein ve Sevgi
insanın Dasein’ının kendini ortaya koyma konusunda Binswanger Heidegger’de felsefe ve insan bilimlerinin büyük
yaşadığı daralmadan kurtarılması sürecidir. Bir insanın reformcusunu görmüş ve onu psikiyatri ve psikoterapinin
kendisine sunulan davranış olanaklarının bir kısmının Kopernikus’u olarak selamlamıştır. 1942’de yayınlanan,
hayata geçirilmesinin bozulması, hasta olma halidir. Hasta büyük eseri “Grundformen und Erkenntnis des menschlichen
oluşun farklı ifadeleri, varoluşun özgür ifadesinin farklı Daseins” (Insani Varoluşun Temel Formları ve Bilgisi)
bağlamlarda zarar görmesinden başka bir şey değildir, örneğin başlıklı 700 sayfalık kapsamlı eserinde Heidegger‘in Sein
özgür ve açık-oluşun, mekansal-oluşun, zamansal-oluşun, und Zeit’ından kopmalar görülse de etkilenmeler çok açıktır.

68 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 69


Heidegger Dasein’ı tek başına ve korkan bir “kökende suçlu Binswanger için sevgi, içinden diğer bütün varoluş biçimlerinin
olmanın kendini tasarlayanı”, “hayatın olağanüstü olasılığı doğduğu en önemli varoluşsaldır. Sevebilme halinin varlığı
olarak ölümün habercisi”, “kendisi nedeniyle endişe içinde yokluğu ölçüsünde insanın dünya tecrübesi şekillenir. Sevgi
yaşamaya karar veren ve beraberindeki insana (Mitmensch) dünyası ile sevgisizlik dünyası, Dasein’ın aralarında bir sarkaç
ilişki türü olarak sadece şefkati sunan” olarak tarif etmiştir. gibi gidip geldiği iki zıt kutuptur. Sevgi eksikliğine yaklaştıkça
Binswanger Heidegger’in bu varoluş analizinden çok patolojik ve yıkıcı yaşam deneyimleri ön plana çıkar.
etkilenmiş, ama onda en çok da bir varoluş yapıtaşı olarak
sevginin eksikliğini hissetmiştir. Heidegger’i dünyada Daseinsanaliz ve Psikoterapi
varolma’yı (in-der-Welt-sein) endişeye indirgemekle ve sevgi Psikoterapinin amacı, insan özgürlüğünün ifadesinin
fenomeni aracılığıyla aşkınlığı (Über-die-Welt-hinaus) ihmal korunması ve/ya da yeniden teşekkülüdür. Bu aslında her
etmiş olmakla eleştirir. Mitmensch’in karşısına Martin türlü özgürlük kısıtlanması ve her türlü tıbbi tedavide geçerli Böyle bir dikkat çekiş kesinlikle hastanın kendi haline KAYNAKLAR:
Buber’in Ben-Sen ilişkisini (Ich-Du Beziehung) koymuştur. olan amaçtır. Örneğin bir kemik kırığının cerrahi tedavisi son bırakılması demek değildir. Burada kastedilen, kendine ve ona Wyss D (1991) Die
tahlilde insanın hareket özgürlüğünün yeniden kazanılması büyük bir özgürlük olanağı veren, başkası için ve başkasıyla tiefenpsychologischen Schulen von
Binswanger sevgiyi kendi felsefi insan biliminde merkezi için yapılan bir müdahaledir. birlikte bir Dasein’dır. den Anfängen bis zur Gegenwart.
nokta olarak belirlemiştir. Sevgi, Binswanger tarafından Vandenhoeck&Ruprecht, 281-295
insan bilimlerinde ve genel olarak insan yaşamında merkezi Daseinanaliz odaklı psikoterapi de diğer bir çok psikoterapi Daseinsanaliz nörotik, psikosomatik ve psikotik bozuklukların
bilgi işlevine sahip olarak sunulmaktadır. Binswanger birlikte okulu gibi hastanın hayat hikayesine odaklanır, ama hayat ardında yatan bilinçdışı fenomenlerin ya da hasta oluşun Wucherer-Huldenfeld AK, Foerster
ve yanında yaşanan insanın (Mitmensch) anlaşılmasının hikayesini ve patolojik özelliklerini açıklayıp kategorize nedensel genetik açıklamalarının değil, sağlıklı ya da hasta HD (2001) Daseinsanalyse.
ve kendilik bilgisinin ancak sevebilme temelinde (Ben-Sen etmez, onun yerine dünyada-varoluş yapısında meydana gelen insani varoluşun anlam içeriğinin ön plana çıkarılmasının Wien: Österreichisches
ilişkisinde) gelişebileceğine inanmaktadır. Martin Buber dönüşüm olarak anlamaya çalışır. Hangi okuldan geldiğinden peşindedir. Binswanger psikoterapi kavramına bir anlamda Daseinalytisches Institut für
“ben sende oluyorum” (Ich werde am Du) der. Insanlığın bağımsız olarak daseinsanalist hastasıyla aynı düzlemde yeni bir tanım getirmiştir. Psikoterapiyi insan ve dünyayla Psychotherapie, Psychosomatik und
bu kadar çok sevgiden konuşmasına rağmen, sevgi felsefi ve karşılaşır. Hastasını bir nesne olarak değil, kendisi gibi bir birlikte oluşun (Mitwelt) etki alanına yerleştirir, çünkü Grundlagenforschung
bilimsel olarak en açıklanamaz fenomenlerden biri olarak özne, bir “daseinspartner” olarak algılar. Iki partner arasındaki psikoterapötik ilişkinin her çeşidinde insan başka bir insanla
kalmaya devam etmektedir. Binswanger sevgi fenomenini bağlanmayı, psikolojik bir kontak olarak değil, Martin karşı karşıyadır ve her ikisi de herhangi bir şekilde birbirlerine Neubrand A, Assfalg A (2004)
Heidegger’in fundemental-ontolojik analizlerinden ayrılarak Buber’in tanımladığı gibi “varoluşun sonsuz derinliğinde” bağımlıdır, birbirlerini anlayabilmek zorundadırlar. Persönlichkeitstheorie des
incelemiştir. Onun eseri bir ölçüde Heidegger metinlerinin, bir karşılaşma olarak tanımlar. Terapideki bu karşılaşma bir Existenzpsychologen Ludwig
“severek bir arada yaşamanın” Daseinanaliz doğrultusunda birlikte varoluştur (Mitsein). Bu anlamda Freud’un aktarım Bu açıdan bakıldığında Daseinsanaliz bir psikoterapi okulu Binswanger. Mannheim: Universität
tamamlanmasıdır. Binswanger’de sevme yetisi olan Dasein, olarak tanımladığı olgu da bir karşılaşmadır daseinsanalistin değildir, terapiste hangi okuldan olursa olsun fenomenlerin Mannheim
herkesin bir diğerini yerinden etmeye çalıştığı bir dünyada gözünde. keşfine yönelik başka türlü bir düşünüş biçimi sunar sadece.
var olmayı reddeder. Gerçek sevgide yarışmacı ilişki tarzı Terapiste insanı, insanın sorunlarını ve terapi ortamını Max Herzog (03.03.2005 tarihinde)
bir kenara bırakılır. Kendileri için aynı zamanda bir vatan Dünyaya karşı alınan bütün tavırlar duygudurumsal açıklamaktan çok anlaması yönünde bir araç kazandırmış olur. www.schrimpf.com/su/bw/ma.html
olan ortaklaşa mekanda olmaktan mutludurlar. Sevginin olduğu için ve insanın dünyaya açıklığını önemli ölçüde
zamansallığı da Heidegger’in Dasein’ında olduğundan duygudurumu belirlediği için, psikoterapide ilk hedef Ludwig Binswanger’in kitaplarının zor okunurluğu ve iyi C. George Boerree ((03.03.2005
farklıdır. Heidegger’de Dasein an be an cesurca ölüme doğru duygudurumun değiştirilmesidir. Bu tür duygudurum anlaşılmasının Edmund Husserl ve Martin Heidegger gibi tarihinde) www.ship.edu/~cgboeree/
ilerler, şimdide geçmiş ve geleceği zorla bir arada tutmaya değişikliklerine insan, bilinçdışı olguları entelektüel analiz başlı başına bir derya ve bir o kadar da zor anlaşılır olan binswanger.html
çalışır. Oysa seven, an’da sonsuzluğu duyumsar, o, zamanın yoluyla bilinç düzeyine çıkarmak ya da yabancı bir yardımın başka ön okumaları zorunlu kılması onun felsefeyle yakından
içinde olmasına rağmen, “zamanı aşmıştır” da. pasif bir şekilde kabulüyle ulaşamaz. Amaç, hastanın ilgili dar bir terapist çevresinde bilinir olmasına yol açmıştır.
kendisinin hastalığının anlamsal içeriğini keşfi ve iyileşmesinin Biyolojik psikiyatrinin ve nörotransmitter çalışmalarının
Aynı şey Heidegger’de Dasein’ın temel oluşturan kategorisi sorumluluğunun büyük bir bölümünü üzerine almasıdır. yeni teknolojiler sayesinde (PET, SPECT vb.) aynen 19. yy’ın
“dünyada olmak” için de geçerlidir. Sevginin dışında kalmış Ayrıca analiz insanın hasta oluş halinden ve endişelerinden sonlarında olduğu gibi indirgemeci bir tavırla ruhbilimsel
insan dünya tarafından kuşatılmış, sıkıştırılmış ve zapt edilmiş basitçe kurtarılmasını değil, bunların aslında hastaya geri yöntemleri bir kenara itip doğa bilimsel bakış açısını insanı
demektir. Seven ise bu durumda değildir; o sevdiği insanla verilmesini işaret eder. Bu geri verme ancak hastayı daha anlama yolunda egemen kılmış olması, Daseinsanaliz’in
birlikte hem bu “dünyada”dır hem de bu “dünyayı aşmıştır”. dayanıklı kılan bir arada duruşun sağladığı bir zeminde 20.yy’ın başında bu bakış açısına karşı yürüttüğü onurlu
Bu dünyayı aşkınlık hali insana özgürlük, kendini oluşturma, gerçekleşebilir. Daseinsanaliz, Heidegger’in olağanüstü savaşımı tekrar anımsamamızı zorunlu kılmaktadır.
yaratıcılık yeteneği sunar. tavsiyesine uyar, insanın dikkatini kendi üzerine yönlendirir.

70 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 71


Jacob ve Wilhelm
Grimm kardeşlerden
Ardıç Ağacı-2
Grimm Kardeşler’in kan ve suçluluk duygusu dolu ürpertici masalı
Ardıç Ağacı ve analizi geçen sayıda kaldığı yerden devam ediyor.

aydın parmaksız

“Ardıç Ağacı” Masalı Üzerine Bir Çözümleme izleyiciye rengarenk aktarıldığı bir sekans ile başlar.
Denemesi Kameranın bir evin bahçesindeki çimlere yavaş yavaş
Alper Hasanoğlu’nun esprili bir şekilde 18+ olarak yaklaşması, derinlere inmesi ile çimlerin arasında ilk bakışta
nitelendirdiği bu masalın çözümlemesi ile ilgili literatürde fark edilmeyen bir insan kulağı görülür. Bu huzur dolu
çok fazla kaynak olmaması analiz sırasında biraz yalnız manzaranın altında, biraz derinlemesine bakıldığında,
hissettirse de, zengin içeriği ve biraz da farklı bir masal ile aslında her şeyin iyi gitmediği açıkça görülmektedir.
karşı karşıya olmanın verdiği heyecan ile, analiz sürecinin Ürkütücü bir gerçek ile huzur dolu yaşamların küçük
keyifli bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. Masalların bir Amerikan kasabasında birbirlerine ne kadar yakın
çocuklara, olduğu gibi okunması gerektiğini düşünen biri olabileceklerini, hayatın dışarıdan göründüğü kadar sevimli
olarak, bu masal özelinde var olan, olduğu gibi okunmalı – olamayabileceğini, biraz daha yakından bakıldığında mutlu,
sansürlenerek okunmalı tartışmalarında bir taraf olmadığımı, huzurlu, sakin yaşamların hemen yanı başında yoğun bir
ve bu yazıda da bu anlamda bir yönlendirme yapmak gibi bir şiddetin ve kötülüğün gizlendiğini, gizlenmiş olabileceğini
niyetim olmadığını belirtmek isterim. Heuscher’in bu masal sert bir şekilde söylemektedir bu giriş sekansı. Ardıç Ağacı
üzerinden yola çıkarak masallardaki şiddet içeren unsurlar masalı da huzurlu bir girişten sonra, diğer pek çok masaldaki
sebebiyle çocuğa doğrudan okunması ile ilgili şüpheleri bir şiddet ögelerinin yanında masum kalacağı bir hale dönüşür.
yana, taşıdığı mesajlar bakımından Ardıç Ağacı’nın diğer Bu iki eser arasında, huzurun ve dehşetin birbirlerine ne
masallardan çok da farklı olmadığı söylenebilir. kadar da yakın durabileceklerini söyleyiş şekilleri açısından
bir benzerlik olduğu söylenebilir.
Masal dingin ve huzurlu bir manzara ile başlar. Sakin ve
huzurlu girişin ardından gelen aşırı dozda şiddet, okura Zengin adam, onu seven bir kadın, mutlu bir yaşam... Tek
bir David Lynch filmi izliyormuş hissi yaşatmaktadır. eksikleri bir çocuktur. Çocukları olmasını çok istemekte,
Yönetmenin Mavi Kadife filmini izlemiş olanlar gece gündüz dua etmektedirler. Bu girişin, masalı dinleyen
hatırlayacaklardır; film, küçük bir Amerikan kasabasında, çocuğa ebeveynlerinin tam anlamıyla bir aile olabilmek
mutluluğun tüm kasabayı kapladığı, huzurun ve dinginliğin için ona ihtiyaçları olduğu ve o gelince ancak tam bir aile

72 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 73


olabilecekleri mesajını verdiği düşünülebilir. Beklenen çocuk adlı makalelerinde uzun uzun anlattıkları gibi ‘meme’yi
masalın başında anne tarafından, ‘kan gibi kırmızı, kar gibi simgelemektedir. Kızına sandıktan/göğsünden çıkardığı
beyaz’ olarak tarif edilmektedir. Bu tip tanımlamalar farklı elmayı/memeyi sunan anne, artık bu hakka sahip olmayan
masallarda benzer şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Bruno oğlunu, elmaya (yasak meyveye, ya da en azından artık ona
Bettelheim, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalının hemen yasak olan meyveye) elini uzattığı anda cezalandırmaktadır.
başında yer alan, Pamuk Prenses’in annesinin eline iğne Çocuğun sandığa ve elmaya uzanmasının, ana rahmine
batması ve karların üzerine üç damla kan düşmesi ile oluşan dönüş arzusunu, başka bir deyişle gelişimin bir önceki
manzarayı, beyaz ve kırmızı renklerin yan yana gelişini, seks evresine regrese olma arzusunu simgelediği düşünülebilir.
ile bağlantılı olarak değerlendirmiş, masumiyetin ve arzunun Artık kendi ayakları üzerinde durması gereken, gelişimin bir
zıtlığı olarak yorumlamıştır. Bettelheim’a göre masaldaki sonraki evresine geçmiş olması beklenen, öyle ki annesinin
üç damla kan, üç sayısının bilinç altında seksi, kanın da yüzüne baktığında sesi ne kadar kibar ve yumuşak olsa da
menstruasyon kanı ve sonrasında da ilk cinsel birliktelik ile öfke dolu olduğunu algılayabilecek olgunluğa erişmiş olan
karşılaşılan kanı simgelemesiyle, küçük bir miktarda kan çocuğun regresif eğilimler göstermesi, anne memesine ihtiyaç
ile karşılaşmanın ardından çocuğun doğabileceği ve mutlu duyuyor olması, gelişime karşı direnmesi kafasının kopması
bir olay öncesinde bir parça kanın karşımıza çıkabileceği sonucunu doğurmuştur. Masalda çocuğun kafasının kopması
mesajlarını çocuğa aktarmaktadır. Ardıç Ağacı masalında üç kastrasyonu simgelemektedir. Kastrasyon kaygısının,
damla olmasa da bembeyaz karların üzerine düşen kırmızı preödipal evredeki çocuğun anneden ayrılma kaygısının
kan ve peşinden gelen dileğin benzerliği için, kadının gece (separation anxiety) bir göstergesi/yansıması olduğu
gündüz dua etmesine rağmen gerçekleşmeyen dileklerinin, düşünüldüğünde, masaldaki ölüm şeklinin geçiş evresindeki
karların üzerine düşen kandan sonra gerçekleşmesi göz çocuğun içinde var olan kastrasyon kaygısı ile ilgili olduğu
önünde bulundurulduğunda, benzer bir mesaj ya da ima söylenebilir.
olduğu düşünülebilir.
Masalda iki kez bahsi geçen mendil, farklı eserlerde farklı
Masalda, üvey anneden gelen şiddetten ilk olarak çocuğun bağlamlarda karşımıza çıkan bir objedir. İçinde bulunduğu
okuldan döndüğü dönemde bahsedilmektedir. Dolayısıyla, bağlama göre farklı anlamlar ifade edebilen bu obje, ‘Kaz
olayların gerçekleştiği dönemde masal kahramanının ödipal Çobanı Kız’ ya da ‘Kaz Çobanı Prenses’ olarak Türkçeye
evredeki bir çocuk olduğu söylenebilir. Üvey annenin çevirilen ‘The Goose Girl’ masalında, üzerindeki üç damla kan
çocuktan nefret etmesinin sebebi olarak, öz kızına kalmasını ile Bettelheim’a göre cinsel olgunluğu simgelerken, Halprin’e
istediği mirasa çocuğun rakip oluşu gösterilmektedir. göre anne ile kızın arasındaki bağı da simgelemektedir.
Ancak, ilerleyen bölümlerde görülmektedir ki, iki kardeş Benzer şekilde, Othello’nun psikanalitik çözümlemelerinde de
arasında görünür bir rekabet yoktur. Ardıç Ağacı kardeş ‘mendil’in farklı yorumları ile karşılaşılmaktadır. Bir başka
rekabeti odaklı bir masal değildir. Pamuk Prenses ve Yedi mendil ile ilgili olarak, bir mendile dair belki de en güzel
Cüceler’deki gibi anne-çocuk arasında güzellik-cinsellik çözümlemelerden biri Oğuz Cebeci tarafından yapılmıştır. Sait
bağlamında bir rekabet de yoktur. Baba ya da prens için Faik’in İpekli Mendil öyküsünü çözümlemesinde, mendilin
rekabet olmaması, masalda açık olarak ifade edilen ‘miras öyküde yer aldığı şekliyle, ‘bir genç kızla, genç bir erkek
için rekabet’ olgusunun başka bir probleme işaret ettiği arasında, ”bağlantı kurma aracı” olarak işlev görmektedir’,
söylenebilir. Çocuk okul çağındadır, kız kardeşi ise okula demiştir yazar. Oğuz Cebeci’ye göre bu mendil, aynı zamanda
gitmemektedir. Dolayısıyla, çocukların gelişimin farklı ‘libidinal enerji’yi de simgelemektedir. Ardıç Ağacı’nda ise,
evrelerinde oldukları söylenebilir. Kızın annesinden istediği önce çocuğun kopan kafası ile vücudunu bir araya getirmek
elma, ağır-büyük kapağının üzerinde, büyük demir kilidi için, daha sonra çocuğun kemiklerini bir araya getirmek için
olan bir sandıktan çıkarılacaktır. Burada bahsi geçen kullanılmaktadır. Bu işlevi ile mendilin masalda birleştirici bir
sandığın bir anlamda kadının rahmini simgelediği, çocuğun unsur olarak yer aldığı söylenebilir. Çocuk-anne ve çocuk-
elma olarak gündeme gelen isteğinin kadının annelik kardeş ilişkilerinde birleştirici bir unsur olarak değerlendirmek
fonksiyonu ile ilgili bir istek olduğu düşünülebilir. Masal mümkündür. Diğer taraftan, ipek mendil Marlinchen’in
Almancadan İngilizceye çevrilirken sandık için ‘chest’ en güzel mendilidir. Kanlı gözyaşları içinde kardeşinin
Geçen sayıda ve bu sayıda yer alan görsel, Jessica Krcmarik’in (admin@jessicakrcmarik.com) “The Juniper Tree” isimli çalışmasıdır. kelimesi kullanılmıştır, bu kelime hem sandık hem de kemikleri için en güzel mendilini seçmesinin, Marlinchen’in
Sanatçının diğer eserlerini görmek isteyenlerwww.jessicakrcmarik.com web sitesini ziyaret edebilirler. göğüs anlamı ile ilginç bir seçimdir. Elma ise, Edmund büyük üzüntüsünü ve hissettiği suçluluk duygusunu çocuk
Bergler ve Geza Roheim’in Zaman Algısının Psikolojisi dinleyicisine yansıttığı düşünülebilir.

74 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 75


Masalda, üvey anneden gelen şiddetten
ilk olarak çocuğun okuldan döndüğü
dönemde bahsedilmektedir. Dolayısıyla,
olayların gerçekleştiği dönemde masal
kahramanının ödipal evredeki bir çocuk
olduğu söylenebilir.

Babanın, önüne getirilen yemeği kendi çocuğu olduğunu Mysterium Coniunctionis’da “Phoenix mucizesi, bir Masalda, çocuğun probleminin net bir şekilde anne ile Kaynaklar
bilmeden büyük bir iştahla yemesi, çocuğun gidişinin dönüşüm ve yeniden doğuş, bilinç dışının aydınlanması” ilgili olduğu görülmektedir. Ancak, baba da tarafından Bergler, E. and Róheim, G. (1946).
üzerinde çok durmaması, Marlinchen’i umursamaz bir olarak yorumlamıştır. Masalda yer alan ipek mendile sarılı yok edileme korkusu ile ödipal rekabete de bir ölçüde Psychology of Time Perception.
şekilde teselli etmeye çalışması, masallarda sıklıkla rastlanan kemiklerin kuşa dönüşmesi, gelişimin bir sonraki evresine değinilmektedir. İyi annenin ölümü, kötü anne ile yüzleşme, Psychoanal. Q., 15:190-206
pasif baba figürü ile uyumludur. Bu bölümle ilgili küçük bir geçişi, bir çeşit aydınlanmayı simgelemektedir. Gerçekten gelişimin bir sonraki evresine geçiş, kötülerin vahşi bir
soru işareti de yok diyemeyiz; babanın, ‘Bu yemeğin tamamı de, dönüşümden sonra ortaya çıkan kuş, söyleyeceği şekilde cezalandırılması ve evdekilerle uzlaşarak mutlu, yeni Bettelheim, B. (1975), The Uses of
benim’ ifadesi biraz şüpheli bir ifadedir. Bir an için dikkatli şarkının karşılığını isteyen ya da bir anlamda istediği bir bir hayata başlama, benzerlerine sıklıkla rastlanabilecek bir Enchantment. New York: Vintage,
bir dinleyicide, yediği yemeğin kendi çocuğu olduğunu şeyi elde edebilmek için bir şeyler yapması gerektiğinin masal olay örgüsüdür aslında. 1977.
bildiği şüphesi uyandırmaktadır. Diğer taraftan, kuşun bilincinde olan bir birey gibi davranmaktadır. Çocuğun
söylediği şarkıda babanın kendini ‘bilmeyerek’ yediğine kuşa dönüşümünün, bir seviyede preödipal çocuğun ödipal Nedir Ardıç Ağacı’nın farklılığı? Öncelikle, benzerlerine Halprin, L.S. (1996). “The Goose Girl”.
dair bir ipucunun verilmemesi, annenin katletmesi ve çocuğa dönüşümünü simgelediği söylenebilir. Dönüşüm göre çok daha sert bir masaldır. Kahramanın kafasının Psychoanal. Contemp. Thought, 19:85-
Marlinchen’in kemikleri toplaması ile aynı tonlamayla ifade sonrası kuş, başına gelenleri karşılaştığı herkese anlatmakta, kopartılarak öldürülmesi, parçalara ayrılarak babasına 123
edilmesi de benzer bir şüphe uyandırmaktadır. Masallarda kendine yapılan tüm kötülükleri ayrıntılarıyla şarkısında dile yedirilmesi, küçük bir kızın suçluluk duygusuyla gözlerinden
anne tarafından yenme, ‘yamyam anne’ sıklıkla karşılaşılan getirmektedir. Şarkıyı ‘ne güzel bir kuşum ben!’ diye bitiren kan gelinceye kadar ağlaması, masalın dinleyicisi olan Cebeci, Oğuz (2004), Psikanalitik
bir olgudur. Bunun preödipal bir yansıma olduğuna önceki kuşun/çocuğun, yeni haliyle ilgili bir mutsuzluğu olmadığı çocuk bir yana, pek çok yetişkine bile ağır gelebilecek Edebiyat Kuramı. İthaki Yayınları.
yazılarda değinilmişti. Ancak baba tarafından yenme çok söylenebilir. Şarkı, masalı dinleyen çocuğa, kahramanın unsurlardır. Diğer taraftan teknik olarak bakıldığında da,
sık karşımıza çıkan bir durum değildir. Bunun baba ile başına gelen tüm kötü şeylere rağmen dönüşümün/ masallarda baba ile ilgili olarak vurgulanan baba tarafından
girişilen ödipal bir rekabete işaret ettiği düşünülebilir. Ödipal gelişimin iyi bir şey olduğu ve sonuçta kahramanın mutlu öldürülme ya da kastrasyon korkusuna karşılık, anne ile
dönemde anne için baba ile rekabet fikri ve bu rekabetin olduğu mesajını vermektedir. Masalda, dinleyen herkesin ilgili olarak vurgulanan yamyam anne korkusu bu masalda
çocukta yarattığı ölüm/kastrasyon endişesi düşünüldüğünde, şarkıyı beğenmesi, tekrar tekrar dinlemek istemeleri, yer değiştirmiş gibidir. Çocuğu yiyen ya da yemek isteyen
bu masalda ölüm/kastrasyon endişenin farklı bir şekilde ele çevresindekilerin de dinlemelerini istemeleri, çocuğun genelde annedir; Hansel ve Gretel, Kırmızı Başlıklı Kız,
alındığı söylenebilir. Masalın sonunda baba ile barış, uzlaşma gelişiminin herkes tarafından beğeni ile karşılanan bir olgu Pamuk Prenses gibi pek çok masalda yamyamlık olgusu ‘anne
gerçekleşmektedir; çocuk babaya hediye vermiş, baba da olduğu mesajını verdiğini düşündürmektedir. Kuş/çocuk yamyamlığı’ olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaygın olarak
onun elinden tutup eve geri almıştır. Masalın çocuğun eve dönüşünde anneye ceza, varlıklı babaya maddiyatı ifade masallarda yer alan anne yamyamlığının baba yamyamlığına
ölüm/kastrasyon endişesi ile ilgili bir rahatlama sunduğu eden bir altın kolye, ve belki de bir süre sonra gelişimin farklı dönüşmesi özel bir anlam ifade etmemekte, baba tarafından
düşünülebilir. bir evresine geçecek olan kız kardeşine de cinsel gelişiminin öldürülme endişesinin farklı bir şekilde dile getirilmesidir
habercisi olarak yorumlanabilecek bir çift kırmızı ayakkabı aslında. Verilen mesajlarda bir karmaşa olmamasına karşın,
İpek mendile sarılı kemiklerin dumanlar arasında yok getirmiştir. Tüm aile fertlerine hak ettiklerini vermesi kuşun/ mesajın veriliş şekli, çocuğun endişelerine değinme şekli
olup, yerine çok güzel şarkılar söyleyen bir kuşun gelmesi, çocuğun farklı bir bilinç düzeyine geçmiş olduğunun bir bu masalda kısmen farklılaşmıştır. Bu tip bazı teknik
Yunan mitolojisinde Phoenix, İran mitolojisinde Simurg, başka göstergesidir. farklılıklara rağmen masalın aktardığı temel mesajların
ya da Arap mitolojisinde Zümrüd-ü Anka kuşu olarak olması gerektiği gibi olduğu, çocuğun problemlerine
bilinen hikayeleri hatırlatmaktadır. Farklı kültürlerde Preödipal annenin ölümü, preödipal çocuğun ölümü, ödipal yeterince temas ettiği, çözüm önerdiği ve rahatlama sunduğu
karşımıza çıkan bu benzer konulu hikayeler için bir yok çocuğun doğuşu sırasıyla verilen ana izlek, preödipal evreden söylenebilir.
oluş ve yeniden var olma, ya da yok oluş sonrası gerçek ödipal evreye geçiş yapan çocuğun meselelerine değinen
kendini bulma hikayeleridir, denilebilir. Jung, bu hikayeyi bir masalla karşı karşıya olduğumuzu işaret etmektedir.

76 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 77


Dedem, yalnızca 3 yaşına kadar gördüğüm ama sakalını, duyduğumuzla sıkı şekilde ilgilidir. Aynı anlam bazen hayal
bastonunun her adımda yere değen ucunu, gezmeye kırıklıkları sonucunda varlığımızı ve benliğimizi savunmak
çıktığımızda tuttuğum elini hiç unutmadığım dedem şöyle için kullandığımız mekanizmalarla da belirlenir. Örneğin
dermiş: “Hayat bir kilo keçiboynuzu. Bir gram tat alabilene ben kendimi bildim bileli yazıyorum ve okuyorum. Mutsuz
ne âlâ.” Yediyseniz bilirsiniz. Keçiboynuzu tatsız saman gibi olduğumda bunları daha da çok yapıyorum. Yazmak benim
bir şeydir ama dört beş tane yedikten sonra, şansınız varsa, için konuşmakla ya da sorunlarımı birine anlatmakla eş değer
altıncının ortasında bir tat gelir ağzınıza. Uzun bir süre tat değil, yazmak hepsinin üzerinde. Konuşurken ve anlatırken
almasa da geveler insan bu keçiboynuzunu ağzında. Galiba çok daha dolaysız oluyorum. Ama yazarken yaşadıklarımı,
tadın ne zaman geleceğini kestirememek ama mutlaka bir hissettiklerimi bir şeylere benzetiyorum, dolaylıyorum,
yerde dilimize değeceğini bilmek sağlıyor bunu. Dedem çok metaforlar kullanıyorum, çoğu zaman da genelliyorum. Bana
haklı, hayatta da bence buna benzer bir şey yapıyoruz. Kötü acı veren ya da beni rahatsız eden birçok yaşantı oldukları
ya da yavan yaşantılardan sonra güzel bir şeylerin geleceğine şeyin dışına çıkarak ve benden uzaklaşarak yabancı olmasa
inanıyoruz ve bu beklentiyle ayakta kalmaya ve çoğu zaman da bana ait olmayan şeylere dönüşüyor. Yazmanın benim için
savaşmaya devam ediyoruz. iyileştirici yanı bu. Yani yaşadığım, hissettiğim şeyleri başka
bir şeye dönüştürmeme, onlara uzaktan bakmama olanak
Varoluşçu felsefe hayatın anlamını sorgular. “İnsan vermesi. Yaşamın anlamını nasıl kendimiz belirliyorsak onun
yaşamının amacı var mıdır, varsa nedir?”, “Neden karşımıza çıkardığı güçlüklerin üstesinden de yeni anlamlar
buradayız?” gibi sorulara yanıt arayan bu düşünce yaratarak geliyoruz. Amerikalı yazar Don DeLillo “Yazmak
bütününün, özgürlüğe dair insanın tüylerini ürperten bir bir tür kişisel bir özgürlüktür.” der. Ben yazmayı istediğim
saptaması vardır: İnsanın hayatını biçimlendiren kendi zaman kullanabileceğim bir özgürlük kadar, özgürleştirici bir
özgür seçimleridir ancak bu özgürlük kişiye geniş bir hareket eylem olarak da görüyorum. Ana dilini konuşmak gibi… En
alanı sağlarken aynı genişlik insanın içinde ne yapacağını sevdiğim yazarlardan biri olan F. Scott Fitzgerald da yazmaya

Keçiboynuzu bilmediği korkunç bir denize dönüşme tehlikesini de taşır.


Zira insan davranışlarında özgür olduğu gibi onların
sonuçlarından da sorumludur. Kendimizi kaderin eline
dair şöyle söyler: “Bir şey söylemek istediğin için yazmazsın,
yazarsın çünkü söyleyecek bir şeyin vardır.”. Yazmak işte
tam bu yüzden konuşmaktan çok farklı geliyor bana. Bir şey
bıraksaydık her şey ne kadar kolay olurdu. Özgür iradeye söylemek istediğin zaman konuşursun ama söyleyecek bir
sahip olmayı tercih etmiş, davranışlarının sonuçlarının şeyin olduğunda, hele ki sözler yetmediğinde yazarsın. En
sorumluluğunu üstlenmeyi seçmiş bireyin böyle bir lüksü azından benim için böyle… Söyleyecek birçok şeyim var.
yoktur. Hayatımızı bizim yerimize belirleyen bir güç yoksa, Keçiboynuzu da bu sebeple son derece kişisel olacak. İçerik
“Hayat bir kilo keçiboynuzu. Bir gram tat alabilene ne âlâ.” tüm sonuçları kendi nedenlerimizle kendimiz oluşturuyorsak mutlaka, dedemin keçiboynuzu hikayesine bir yerinden
hayatımızın anlamı da kendi çizdiğimiz bir resimden başka dokunacak. Hayat bir savaş, çoğu zaman tatsız bir geveleme.
bir şey değildir. Evet, birileri ara sıra gelip muziplik eder. Ama bir yerlerde daha önceden aldığımız o tadı tekrar
Kendi resmini çizerken fırçasıyla birkaç darbe de bizim bulacağımızı umuyoruz. Keçiboynuzu da bu tada ve bu tadın
tuvale indiriverir. Bazen kazara, tuvale olmadık bir renk peşinde çıktığımız yolculuğa dair kısa öyküler anlatacak her
ceylan özge kunduz sıçrayıverir. Ya da küçükken öğrendiğimiz şeylerden başka sayıda.
şekilde yapamayabiliriz resmi. Ama sonunda bu bizim
resmimizdir. Resmi neden yaptığımız da cevabını ancak
kendimizin verebileceği bir sorudur. Hayata verdiğimiz
anlamlar bize nelerin öğretildiğiyle, nelerin içine doğmuş
olduğumuzla ve nelerin eksikliğini çekip neye ihtiyaç

78 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 79


Kendimizi kadrajımızla ifade ederiz, sınırını belirlemek Yani kadrajının içinde gördüğünü de, dışında bıraktığını da
için etrafındaki çalılara işeyen köpekler misali izimizi bir arada sergileyerek topu bizlere atmış.
onunla bırakırız. Sonunda da hayata nasıl baktığımızla,
seçimlerimizle hatırlanırız. Sahi siz neleri kadrajınızın içine almayı, neleri dışında
bırakmayı seçiyorsunuz?
İstanbul’a âşık olmakla nefret etmek arasındaki seçimdir
mesela kadraj. Bir apartman dairesini yuva ya da hapishane İstanbul’a âşık mısınız, nefret mi ediyorsunuz?
gibi hissettiren de orada neyi görmeyi seçtiğimizdir aslında...
En basit örnekle aynı binanın cephesinde yan yana pencereler
olsa da, penceresinin önüne bir saksı sardunya koyan bir
başka görmez mi manzarayı?

Bu kadar kolay mıdır hakikaten kötü dediğimizin başka bir


bakış açısıyla iyiye dönüşmesi, çirkinin güzel, sıkıcının ilginç,
eskinin yeni oluvermesi?

O kadar kolaydır evet, çünkü hepimiz algıladığımız


pencereden bakarız hayata, algıladığımız kadar yaşarız
hayatı.

Kadraj Kadraj bir nevi gözlük aslında. Arada sırada gözlüğümüzü


yanımızdakine verip “ biraz da benim gözlerimle baksana”
demeye çalışsak da olmuyor işte. Bizler birbirimizin
gözlüklerine ilişemediğimiz için dilin yetersizliği içinde
Kadraj nedir? Sadece bir fotoğrafçılık terimi midir? Yoksa kadraj bir her yere çekilmesi mümkün o küçük kelimelere muhtaç
ifade biçimi ya da kişisel bir seçim midir? kalıyoruz ve birbirimize yakınlaşmak yerine gittikçe
uzaklaşıyoruz.

Sanat bu yüzden eşsiz, herkese geçici bir süreliğine de olsa


pelin onat aynı gözlüğü takıyor ve sanatçı bize “ben böyle görüyorum,
ya sen?” diye soruyor. Keşke ilişkilerde de bunu yapmak
Reklamcılıkta önemli bir terimdir kadraj. Karşılığı “çekim Müşteri ilişkisi kurarken kadraj, başkasının gözüyle önemli mümkün olsa. Diyaloglarda bir an “pause” tuşuna basıp, olan
sırasında vizörden görünen görüntü, yani gösterilmek istenen olanı görebilme ve hedefi şaşırmadan ihtiyaca yönelik cevabı kadrajı fotoğraflayabilsek ve baktığımızda karşımızdakini
her şeyin içine toplandığı bir çerçeve” olarak özetlenebilir. sunabilmedir. hemencecik tam da demek istediği şekilde algılasak.

Kulağa ilk etapta sadece fotoğrafçılıkla ilgili gibi gelse de, Tüm bunlar doğru şekilde birleştirildiğinde, kadrajın Ne yazık ki insan kaderi birbirini anlamaya çalışarak, yanlış
aslında tüm iletişim bileşenleri için gereklidir. içinde kalanlar cilalanıp parlatılır ve tüketiciye algılatılmak anlayarak, kalp kırarak, öfke duyarak kelimelerden anlam
istenenler başarıyla iletilmiş olur. çıkarmaya mecbur. Bu yüzden de bizler hep biraz eksik
Çekim esnasında kadraj, fotoğrafçı veya yönetmeni kalıyoruz.
diğerlerinden ayıran en önemli şeydir, sanatçı gözüdür. Tıpkı hepimizin yaşarken farkında olmadan yaptığı
gibi. Hayatımıza dahil etmek istediklerimizi kadraj içine Dünyaca ünlü heykeltıraş Auguste Rodin “Taşın fazlasını
Planlama aşamasında kadraj, stratejistin cımbızla çekip toparlayıp, seçmediklerimizi dışında bırakmamız gibi. atıyorum, geriye heykel kalıyor” demiş. Taşa bakarken
çıkardığı, üzerine odaklanılması gereken mesajdır. onun içindeki estetiği görebilen bir sanatçı, ürettiği pek çok
eserinde bu durumun altını çizmek için kaideleri oyulmamış
ham taş olarak bırakmış. Ortaya çıkan kusursuz güzelliğin
nereden geldiğini unutmamak – unutturmamak için.

80 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 81


Söylenti, dedikodu ve şehir
efsaneleri*

Dedikodu nedir? Söylentilerin ne gibi işlevleri vardır? Şehir


efsaneleri hangi bağlamlarda ortaya çıkar? Bu üçlü birbirinden
nasıl ayrıştırılır?

çeviri: ceylan özge kunduz

*Nicholas DiFonzo ve Prashant Bordia’nın Diogenes’te


yayımlanan makalesinden kısaltılmıştır

82 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 83


Söylentilerin içeriği, bağlamları ve
işlevlerinden doğar. Belirsiz ya da
tehdit edici bağlamlarda insanlar
söylentileri anlam yaratmak yahut
tehditle baş etmek için kullanır ve
yaygınlaştırır.

‘Dedikodu’ ve ‘şehir efsanesi’ sıklıkla hem konu üzerinde yardımcı olma işlevi gören, doğrulanmamış bilgi ifadeleri Söylentinin işlevi ikramiyesi alacağız!’, ve ‘Öğretmen notları çan eğrisi metodu
bilgi sahibi olmayan mesleğe yabancı kişiler hem de (DiFonzo and Bordia) olarak tanımlanır. Bu tanım sosyal Söylentiler belirsiz durumlara toplu şekilde anlam verme uygulayarak verecek “gibi söylentiler sırasıyla savaşın, kişinin
profesyonel akademisyenler tarafından ‘söylenti’ ile söylemin üç yönünün altını çiziyor: Bağlam (söylemi işlevi görür. Belirsiz durumlarda insanlar önce birey finansal durumunun ve üniversite sınavlarının yarattığı
birbirlerinin yerine geçecek şekilde kullanılır. Mesleğe doğuran durum ve/veya psikolojik ihtiyaç), işlev (insanların olarak –kişisel anlama çerçeveleri bazında düşünerek- streslerle baş etmeyi sağlar.
henüz yabancı kişiler olarak düşünebileceğimiz bu söyleme katılarak neyi elde etmeye çalıştıkları) ve içerik anlamlandırmaya çalışır. Bu işe yaramadığında resmî
öğrencilerimizden ‘söylenti’ ve ‘dedikodu’ sözcüklerini belli (dile getirilen ifade tipleri): Her birini sırasıyla inceleyelim. olmayan varsayımlar üretmeye ve bunları bir grup olarak Kişinin bireysel ya da kolektif benlik algısının tehdit
boyutlarda değerlendirmeleri istendiğinde bu iki terimi tartışmaya ve değerlendirmeye başlarlar. Bu kolektif altında olduğu durumlarda söylentinin işlevi benlik algısını
neredeyse özdeş şekilde değerlendirdikleri görülüyor. Bir Söylentinin bağlamı varsayımlar ve beraberindeki tartışmalar söylenti olarak korumaktır. Bu genellikle algılanan tehdide dair olumsuz
‘söylentiyi düşünmeleri’ istendiğinde çoğunlukla skandal Söylentiler belirsiz, tehdit edici ya da potansiyel olarak adlandırılır (Rosnow, 1974). Belirsiz, anlaşılmaz ya da söylentiler şeklinde ortaya çıkar. Söylentilerin başka işlevleri
boyutlarında bir dedikodu örneği veriyorlar. Benzer şekilde tehlikeli durumsal bağlamlardan ve insanların anlama ya da kafa karıştırıcı durumlarda insanlar anlama ihtiyacı de vardır. Eğlendirme, grup normlarının iletişimi ve gruplar
meslektaşlarımızdan bazıları da –söylenti, dedikodu ve/ya da güvenliğe dair duydukları psikolojik ihtiyaçtan doğar. Bir duyar; söylenti de kolektif bir anlam yaratma işlevi görür. içindeki güç yapılarının ve sınırların tanımlanması gibi…
şehir efsaneleri üzerine çalışan profesyonel akademisyenler- bağlamın ya da bir durum kolay anlaşılır değilse belirsizdir. İnsanlar söylentileri tartışarak durumsal bağlamlarına Ancak bu, söylentinin öncelikli rolü değildir. Söylentiler,
bu terimleri birbirlerinin yerine kullanmaya eğilimli. İnsanların anlamak için temel bir motivasyonu vardır dair bir grup yorumuna varmaya çalışır. R. H. Turner’ın belirsiz durumlarda tehlike (yahut potansiyel tehlike)
(Fiske, 2004); anlamamak sevimsiz ve rahatsız edicidir. belirttiği gibi, söylenti “normal kolektif bilgi arayışının” yönetimi yapma ve etrafı anlamlandırma işlevi görür.
Örneğin, söylenti ve efsane üzerine yakın zamanda Ünlü sosyolog Tamotsu Shibutani, bu durumları ‘belirsiz’ (1994: 247) bir parçasıdır. Doğrulama normları ve mesajın
gerçekleştirilen disiplinler arası bir konferansta katılımcılar olarak adlandırır. Bu durumlar bilginin olmadığı ya da bilgi kaynağının güvenilirliği genellikle gevşektir ancak bu bir Söylentinin içeriği
söylentiyi efsaneden neyin ayırdığı konusunda bir fikir kaynaklarının güvenilir olmadığı durumlarda meydana gelir grup anlamlandırma aktivitesi olarak işlev görmeye devam Söylentilerin içeriği, bağlamları ve işlevlerinden doğar.
birliğine varamadılar; yakın zamanda gerçekleştirilen bir (Shibutani, 1966). eder. Fiziksel ya da psikolojik olarak tehdit edici bağlamlarda Belirsiz ya da tehdit edici bağlamlarda insanlar söylentileri
sosyal psikoloji konferansında ise söylenti ve dedikodu söylentiler bu tehditle baş etme işlevi görür. Fiziksel tehdit anlam yaratmak yahut tehditle baş etmek için kullanır
üzerine çalışan akademisyenler de söylentinin dedikodudan Söylentiler ayrıca tehdit edici ya da potansiyel olarak tehlikeli durumlarında insanların temel bir sosyal amaçları vardır: ve yaygınlaştırır. Söylentiler her şeyden önce bilgi verir,
ayrıştırılıp ayrıştırılamayacağı üzerine tartıştılar. Bu durumsal bağlamlarda ve insanların güvenlik için akut etkin davranabilmek için çevrelerini kontrol etmek (Fiske, tarif eder ve açıklar. Söylenti, enformasyon sağlayan bir
kavramsal belirsizliğe bir süredir dikkat çekiliyor (Ojha, bir ihtiyaç hissettikleri durumlarda ortaya çıkar. Bu tehdit 2004). Söylentinin sağladığı kontrol kişiyi tehdidi aktif fikir ya da bir fikir grubudur. İkinci olarak, bu bilgiler
1973). Her ne kadar söylenti kavramının keskinleştirilmesi hayatın tehlikeye girmesi de olabilir mal kaybı da. Yahut şekilde yok etmeye yönelik davranamaya elverişli hale insanlar tarafından iletilip yaygınlaştırılır. Söylenti,
üzerine çok ilerleme kaydedildiyse de (Fine, 1985; Rosnow güvenliğin veya refahın tehlike altında olması da… İnsanlar getirebilir. Bir barajın çökeceği söylentisi kişiye evini çabucak kişinin kafasında yalnız başına düşündüğü statik bir
and Georgoudi, 1985; Rosnow and Kimmel, 2000) bu durumlarda fiziksel olarak güvensiz hissedebilir ve terk etme fırsatı verir. Deodorantların göğüs kanserine olgu değildir. Anlam yaratma süreci kolektif ise yaratılan
belirsizlikler devam ediyor. Bununla beraber, anlamlı ve güvenlik hislerini arttırma arzusu duyar. neden olduğu söylentisi bir kişiyi bu tip ürünler almaktan anlam da etrafa yayılmalıdır. Kısacası söylenti aktarılan
önemli farklılıklar gerçekten de var. Bu makalede söylenti alıkoyabilir. Bu durumlarda söylentiye katılan kişi “birincil bir şeydir. Üçüncü olarak, etrafta dolaşmakta olan bu bilgi
kavramını biraz daha açıklığa kavuşturuyoruz ve onu Tehdit/tehlike psikolojik bir doğaya da sahip olabilir. Bir kontrol’ aramaktadır (Walker, 1996). Birinin beklentilerini ifadeleri ‘alıcıları’ tarafından görece olarak yararlı algılanır
iki yakın akrabasından, dedikodu ve şehir efsanesinden kişinin benlik algısı, kimliği ya da değer verdiği herhangi azaltmak, hayal kırıklığına uğramamak için en kötüsünü (Rosnow and Georgoudi, 1985). Söylentiler grupların etrafı
ayrıştırıyoruz. bir şey tehlikeye girdiğinde kişi psikolojik olarak güvensiz öngörmek ya da olayı şansa bağlamak gibi durumlarda anlamlandırmalarına ve/veya tehlikeyle baş etmelerine
hisseder ve benlik hissini iyileştirme arzusu duyar. Bir söylentinin sağladığı kontrol ikincil de olabilir (Rothbaum, yardımcı olur; katılımcılar tarafından eğlendirici, ilgi çekici
1. Söylenti bireyin ait olduğu grubun sürekli olarak ayrımcılığa uğradığı Weisz and Snyder, 1982; Walker, 1996; Walker and Blaine, bilgiler (dedikodu) ya da genellikle ahlaki bir ders içeren
Söylenti belirsizlik, tehlike ya da tehdit durumlarında durumlarda benlik hissinin tehdit altında olması gruba dair 1991). Arzu edilen olaylara dair söylentiler (Knapp, 1944) – ilginç hikayeler (şehir efsaneleri) değil, önemli sonuçsal
ortaya çıkarak etrafta dolaşan, insanların olayları de olabilir (örneğin bir kişinin toplumsal kimliği). ikincil kontrol sağlar ve zorluklar karşısında umudu arttırma bilgi içeren ifadeler olarak görülürler (Rosnow, 1991).
anlamlandırmasına ve tehdit riskiyle başa çıkmasına işlevi görür. ‘Savaş sona erdi!’, ‘Bu sene yüklü bir yılsonu İnsanların anlamlandırma ya da tehlike yaratan bir durumla

84 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 85


etkin şekilde baş etme çabasında duruma yeni bir bilgi Dedikodunun işlevi
parçası katan haberler olarak adlandırılabilirler. Shibutani İnsanlar dedikoduyu sosyal ağları kurmak, değiştirmek ve
(1966) söylentilere ‘doğaçlama haberler’ adını verir. Haber korumak için kullanır (Foster, 2004). Öncelikle, insanlar
kaynaklarının olmadığı ya da güvenilmediği durumlarda dedikoduyu gruptaki diğer bireylerle ilgili önemli sosyal
söylentiler anlamlandırmaya ya da tehlikeli durumla başa bilgiyi onlarla tanışmaya gerek kalmadan öğrenmek
çıkmaya yardımcı olan haberlerdir. Söylentilerin dördüncü için kullanır. Gruba yeni katılana sessiz bir şekilde bilgi
önemli özelliği ise doğrulanmamış olmalarıdır. Rosnow’un verilir: “Harry’nin sözünü kesmemelisin, o bu konularda
belirttiği gibi, söylenti doğrulanmamış bilgi etrafında çok alıngandır.” Ya da “Sally ile tanıştın mı? Çok sevecen
kurgulanır. birisidir.” Bu, sosyal ağ oluşturmada oldukça önemli bir bilgi
kaynağıdır. Dedikodu bir anlamda, insanlarla tanışmadan,
2. Dedikodu daha kısa sürede ve daha az çabayla onlara dair bilgi edinme
Dedikodu, kişiler hakkındaki değerlendirme içeren sosyal yoludur.
konuşmalardır. Bu konuşmalar sosyal ağ kurma, değiştirme
ve koruma bağlamında ortaya çıkar. Eğlence, grubu bir arada Dunbar (2004) dedikodunun sosyal grupların daha da
tutma, grup normlarını, grup güç yapısını ve grup üyeliğini büyümesi ve genişlemesini sağladığını söyler. İnsanların
yerleştirme, değiştirme ve korumanın da dahil olduğu birçok kişiler arası ilişkilere ayırabileceği belli bir zaman ve enerji
temel sosyal ağ işlevi görür (DiFonzo and Bordia, 2007). vardır. Dedikodu bireye büyük bir grup ya da topluluk
tarafından tanınma ve onları tanıma fırsatı verir. İkinci
Dedikodunu bağlamı olarak dedikodu, insanları birbirine bağlayarak sosyal ağlar
Dedikodu gerçekleşmiş ya da gerçekleşmesi muhtemel sosyal yaratmaya yardımcı olur. Bunu ortak gülünecek malzeme
izolasyon durumlarına bir yanıt olarak ortaya çıkar ve aidiyet sağlayarak yapar. Birinin tuhaflıklarına ya da yaptığı komik
ihtiyacına işaret eder. Söylenti belirsizliği, tehlikeyi ya da şeylere diğerleriyle birlikte güleriz (Rosnow and Fine, 1976).
tehdidi azaltma işlevi görürken dedikodu, gerçekleşmiş ya Şu soruyu düşünün ‘Kiminle dedikodu yaparsınız?’: Ya
da gerçekleşmesi muhtemel sosyal izolasyonu azaltma işlevi arkadaşlarınızla ya da yakın olmak istediğiniz kişilerle...
görür. Düşmanlarınızla değil.” Dedikodu bize arkadaşlık ve ittifak
kazandırır. Üçüncü olarak, sosyal ağlarımızı değiştirmek
İzolasyon istenmeyen ve sağlıksız bir şeydir. İnsanın temel için de dedikodu kullanırız. Olumsuz dedikodu üçüncü bir
ihtiyaçlarından biri diğerleriyle ilişki kurmak ve bu ilişkiyi tarafı dışlama işlevi görür (Smith et al., 1999). ‘Brittany çok
sürdürmektir (Fiske, 2004). Dedikodu insanların bunu fazla makyaj yapıyor!’ ‘Frank eşcinsel!’ ‘Agnes çok kendini
sağlamasına yardımcı olur. Basit bir şekilde anlatmak beğenmiş!’ Bu tip dedikodular genellikle üçüncü tarafları
gerekirse dedikodu, bir kişinin aidiyet ihtiyacını karşılamaya yermek için kullanılır ve Britanny, Frank ya da Agnes
çalıştığı bağlamlarda ortaya çıkar (Smith, Lucas and Latkin, ile yakınlaşılmaması gerektiğini ima eder. Dedikodu bu
1999). anlamda ‘ilişkisel bir saldırganlıktır” (Crick et al., 2001).

86 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 87


Dördüncü olarak dedikodu, bir grubun içerisinde sosyal mahallenin ve okulun anlam yaratma sistemlerinin daha
konum, güç ve prestiji arttırır (Kurland and Pelled, 2000). az etkili olduğu çağdaş zamanda birçok insanın amaçsızlık
Başka insanları yererek kendimizi karşılaştırma yoluyla daha ve anlam eksikliği hissettiğini söyler ve buna noojenik
üst bir seviyeye çıkartırız. Bunu kişi bazında yapabileceğimiz nevroz adını verir. Bunu tedavi etmek içinse logoterapiyi
gibi ait olduğumuz grup için de yapabiliriz. (anlam terapisi) geliştirir. Modern efsaneler bir çeşit
logoterapi anlamına gelebilir zira öncelikli işlevleri anlam
Son olarak dedikodu, bir sosyal gruba dahil olmak ve yaratmak, ahlakî değerleri onaylamak ve yeniden teşvik
burada kalmak için neler yapmamız ve neler yapmamamız etmektir. Şehir efsaneleri anlamın hikayeler aracılığıyla
gerektiğini bildirir (Baumeister, Zhang and Vohs, 2004; yapıldığı bağlamlarda doğar ya da yayılır. Burada yaşamın
Noon and Delbridge, 1993). Bize grup normlarını söyler, parçaları ya da öbekleri eğlenceli bir şekilde yorumlanır
bunu genellikle de başka insanlarla karşılaştırma yoluyla (Brunvand, 1981). Gündelik konuşmalar, kamp ateşi
yapar (Suls, 1977; Wert and Salovey, 2004). etrafındaki sohbetler, çocukları yatağa yatırma anları,
internetteki sohbetler, vaazlar ve sosyal buluşmaların da
Dedikodunun içeriği içinde olduğu birçok sosyal karşılaşma iyi (anlam yaratan
Dedikodu olumlu ya da olumsuz olabilir ancak çoğunlukla ve eğlendirici) bir hikaye anlatma fırsatı verir. Söylenti
olumsuz, küçültücü ya da yaralayıcıdır (Rosnow and ve dedikodu da bu sosyal buluşmalarda yayılıyor olsa da
Georgoudi, 1985). Walker and Struzyk (1998) bir kolej motivasyonel bağlamları daha farklıdır. Şehir efsaneleri için
kampüsünde duyulan dedikoduların içerik analizini yaptı: bağlam, anlama duyulan genel ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç şehir
Dedikodunun %68’i hedefi ayıplamak için yapılırken efsanelerinin anlatımı yoluyla anlam yaratmaya olanak verir.
yalnızca %2’si hedefle ilgili saygıdeğer bir ifadeye sahipti. Bu haliyle şehir efsanelerine yol açan ihtiyaç, dedikodu ile
tatmin edilen aidiyet ihtiyacından ya da söylentiyle tatmin
3. Şehir efsaneleri bulan belirsiz bir durumu anlamlandırma ihtiyacından
Şehir efsanelerini ‘çağdaş dünyaya dair konular içeren farklıdır.
alışılmadık, mizahi ya da korkunç olaylar anlatan
hikayeler olarak tanımlıyoruz. Bu hikayeler olmuş ya da Şehir efsanesinin işlevi
olmuş olabilecek şeyler olarak anlatılır. Hikayelerin farklı Çağdaş efsaneler ahlakî ve kültürel değerleri teşvik eden ve
zamanlarda ve yerlerde geçen versiyonları bulunur ve hepsi bizi eğlendiren hikayeler anlatma yoluyla anlam yaratma
ahlakî imalar taşır. (DiFonzo and Bordia, 2007). işlevi görür. Modern efsanelerin bir konusu ve bir anlamı
vardır. Hikayelerde ahlakî bir öğüt bulunur. Kapferer
‘Şehir’ terimi aslında duruma çok da uygun değildir zira bu (1987/1990) şehir efsanelerinin örnek teşkil eden hikayeler
hikayeler daha çok, geleneksel hikaye konularına (şövalyelik, olduğunu söyler. Tıpkı fabllar gibi şehir efsanelerinin de
devler, cadılar, uyuyan prensesler) zıt şekilde çağdaş konulara işlevi ahlakî imalar çıkarılabilecek örnekler sunmaktır. Bir
(buluşmalar, teknoloji, kanserojen maddeler, otostop) dairdir şehir efsanesi olan Erkek Arkadaşın Ölümü (The Boyfriend’s
(Mullen, 1972). Bu makalede şehir, modern ve çağdaşla Death) hikayesinde olduğu gibi… Bir partiye gitmek için
değişimli olarak kullanılacaktır. yola çıkmış genç bir çift radyodaki haberlerde akıl hastası
bir katilin hastaneden kaçtığını duyar. Haberde civardaki
Şehir efsanelerinin bağlamı halk, dikkatli olunması konusunda uyarılır. Bu sırada
Victor Frankl insanların öncelikli motivasyonunun anlam çiftin arabası teklemeye başlar ve sonunda durur. Arabayı
bulmak ya da yaratmak olduğunu söyler. Kilisenin, çalıştırmaya çalışan ancak başarılı olamayan erkek, yardım

88 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 89


Referanslar

Allport, G. W. and Postman, L. J. (1947) ‘An Analysis of Rumor’, Public S. R. (2004) Rumors in Iraq: A guide to winning hearts and minds.
Opinion Quarterly 10: 501–17. Unpublished Master’s Thesis, Naval Postgraduate School, Monterey, CA.

Bauer, R. A. and Gleicher, D. B. (1953) ‘Word-of-Mouth Communication Retrieved 16 November 2004 from http://theses.nps.navy.mil/04Sep_

in the Soviet Union’, Public Opinion Quarterly 17: 297–310. Kelley.pdf


aramak için kendi başına yola çıkar (kızın üzerinde dar bir buluşmalarda anlatması ilginç ve eğlenceli malzemelerdir. Bu Kless, S. J. (1992) ‘The Attainment of Peer Status: Gender and Power
Baumeister, R. F., Zhang, L. and Vohs, K. D. (2004) ‘Gossip as Cultural
parti elbisesi, ayağında da topuklu ayakkabılar vardır). Erkek yüzden yayılmaları kolaydır Relationships in the Elementary School’, Sociological Studies of Child
Learning’, Review of General Psychology 8: 111–21.
kıza battaniyeye sarınmasını ve camda üç tık duyana kadar Development 5: 115–48.
Bennett, G. (1985) ‘What’s Modern about the Modern Legend?’, Fabula 26:
arabada kalmasını tembihler. Üç tık, onun geri döndüğünü Şehir efsanesinin içeriği
219–29. Knapp, R. H. (1944) ‘A Psychology of Rumor’, Public Opinion Quarterly
gösterecek işarettir. Kız bir süre sonra arabaya tıklandığını Şehir efsaneleri her şeyden önce bir hikayeye sahiptir. Her
8: 22–7.
duyar. Ancak tıklamalar üçü geçer. Bu tıklamalar, birinde bir yer, bir öykü, bir düğüm ve bir çözülme söz Bordia, P. and DiFonzo, N. (2005) ‘Psychological Motivations in Rumor
Spread’, in G. A. Fine, C. Heath and V. Campion-Vincent (eds), Rumor Maundeni, T. (2001) ‘The Role of Social Networks in the Adjustment of
bacağından ağaca asılmış olan genç adamın sallandıkça konusudur. İkinci olarak, bu hikayelerde anlatılanlar sıra
Mills: The Social Impact of Rumor and Legend, pp. 87–101. New York: African Students to British Society: Students’ Perceptions’, Race, Ethnicity
arabaya çarpan cesedinden çıkmaktadır. Brunvand (1981) dışı, korkunç ya da komiktir. Bir Çin lokantasında İngilizce
Aldine Press. and Education 4: 253–76.
bu modern hikayenin tehlikeli durumlardan kaçınmaya konuşmayan bir garsona köpeğinizi emanet ettikten sonra
dair ahlakî bir ders verdiğini ama bununla da kalmayıp evin evcil hayvanınızın gümüş bir tabakta önünüze geldiğini fark Brunvand, J. H. (1981) The Vanishing Hitchhiker. New York: Norton. Miller, D. L. (1985) Introduction to Collective Behavior. Belmont, CA:

güvenliğinin dışında hissedilen korku ve çaresizlik temalarını etmek çok korkunçtur (Brunvand, 1984). Bu tip hikayeler Wadsworth.
Brunvand, J. H. (1984) The Choking Doberman. New York: Norton.
ifade ettiğini anlatır. Özellikle de genç kadınlar için… son derece gariptir ancak bir tür gerçekliğe de sahiptir (Fine, Mullen, P. B. (1972) ‘Modern Legend and Rumor Theory’, Journal of the
Eder, D. and Enke, J. L. (1991) ‘The Structure of Gossip: Opportunities
Dünya ne de olsa tehlikeli bir yerdir. 1992). Üçüncü olarak şehir efsanelerinin materyali çağdaştır Folklore Institute 9: 95–109.
and Constraints on Collective Expression among Adolescents’, American
(Fine, 1992) ve modern şehirliye hitap eden konulara sahiptir Noon, M. and Delbridge, R. (1993) ‘News from Behind My Hand: Gossip
Sociological Review 56: 494–508.
Aynı şekilde LSD aldıktan sonra güneşe dakikalarca çıplak (teknoloji, gıda zehirlenmesi, buluşma, otomobiller, organ in Organizations’, Organization Studies 14: 23–36.
Fine, G. A. (1985) ‘Rumors and Gossiping’, in Handbook of Discourse
gözle bakan öğrencilerin hikayesini anlatan modern efsanede nakli, doğum kontrolü ve internet gibi).
Analysis, Vol. 3, pp. 223–37. London: Academic Press. Ojha, A. B. (1973) ‘Rumour Research: An Overview’, Journal of the Indian
“Uyuşturucu kullanmayın!” demektedir (Wilke, 1986).
Academy of Applied Psychology 10: 56–64.
Modern efsaneler bu yönüyle fabllara benzer; korkular, 4. Sonuç Fine, G. A. (1992) Manufacturing Tales: Sex and Money in Contemporary
Legends. Knoxville, TN: University of Tennessee Press. Rosnow, R. L. (2001) ‘Rumor and Gossip in Interpersonal Interaction and
uyarılar, tehditler ve verilmiş sözler içerir (Bennett, 1985). Bu makaleye söylentinin bazen dedikodu ve şehir efsanesiyle
Beyond: A Social Exchange Perspective’, in R. M. Kowalski (ed.), Behaving
değişimli olarak kullanılabildiğini belirterek başladık, Fiske, S. T. (2004) Social Beings: A Core Motives Approach to Social
Badly: Aversive Behaviors in Interpersonal Relationships, pp. 203–32.
Şehir efsaneleri hem komik hem de korkunç olanı içerir ardından her bir kavramın tanımlarını verdik; bununla Psychology. Hoboken, NJ: John Wiley & Sons.
Washington, DC: American Psychological Association.
ancak korku öğesi genellikle toplumun geleneklerinden beraber doğdukları sosyal bağlamları, gördükleri işlevi Foster, E. K. (2004) ‘Research on Gossip: Taxonomy, Methods, and Future
sapanları cezalandırmakta kullanılır (Van der Linden and ve içeriklerini inceledik. Umuyoruz ki burada sunmuş Sabini, J. and Silver, M. (1982) Moralities of Everyday Life. Oxford: Oxford
Directions’, Review of General Psychology 8: 78–99.
Chan, 2003). Çıplak sürpriz hikayesi ‘Nude Surprise Story’ olduğumuz incelemeler gelecekte yapılacak bu üç tip sosyal University Press.
Frankl, V. E. (1959) Man’s Search for Meaning: From Death-camp to
buna iyi bir örnektir: Bir sabah adamın biri kendisini çok söylemi içeren kuramlaştırmalarda ve araştırmalarda yararlı Shibutani, T. (1966) Improvised News: A Sociological Study of Rumor.
Existentialism. Boston, MA: Beacon Press.
üzgün hisseder zira karısı ve çocukları o gün onun doğum olacaktır. Indianapolis, IN: Bobbs-Merrill.
Freedman, A. M. (1991) ‘Rumor Turns Fantasy into Bad Dream’, The Wall
günü olduğunu unutmuştur. İş yerinde ise sekreteri bu Turner, P. A. and Fine, G. A. (2001) Whispers on the Color Line: Rumor
Street Journal, pp. B1, B5 (10 May).
özel günü hatırlamış ve onu öğle yemeği sonrası martini and Race in America. Berkeley, CA: University of California Press.
içmeye davet etmiştir. Sekreter yemekten sonra patronunu Georgoudi, M. and Rosnow, R. L. (1985) ‘Notes toward a Contextualist
Verses, Foiled Again! (2004, August 23). Retrieved 5 December 2005 from
bir martini daha içmek üzere dairesine çağırır. Patronuna, Understanding of Social Psychology’, Personality and Social Psychology
http://www.snopes.com/politics/bush/bibleverse.asp
içeriye gidip ‘rahat bir şeyler giyeceğini’ söyler ve kısa bir süre Bulletin 11: 5–22.
Van der Linden, P. and Chan, T. (2003) ‘What is an Urban Legend?’,
sonra bir pastayla geri döner, beraberinde adamın karısını, Gillin, B. (2005) ‘Tales of Mass Murder, Rape Proving False’, Rochester
retrieved August 2003 from http://www.urbanlegends.com/afu.faq/index.
çocuklarını ve tüm arkadaşlarını da getirir. Ne var ki adam Democrat & Chronicle, Rochester, NY, p. 7A (28 September).
htm
daha farklı bir sürpriz umduğu için tüm giysilerini çıkarmış Gluckman, (1963) ‘Gossip and Scandal’, Current Anthropology 4: 307–16.
sekreterini beklemektedir (Brunvand, 1981). Hikayenin Wert, S. R. and Salovey, P. (2004) ‘A Social Comparison Account of
Heath, C., Bell, C. and Sternberg, E. (2001) ‘Emotional Selection in
baş aktörü evlilik dışı bir oyuna girdiği için cezalandırılır Gossip’, Review of General Psychology 8: 122–37.
Memes: The Case of Urban Legends’, Journal of Personality and Social
ve hikaye “eşinizi aldatmayın” ahlakî mesajını taşır. Şehir
Psychology 81: 1028–41.
efsaneleri ahlakî değerleri iletirken aynı zamanda bunu
Hom, H. and Haidt, J. (2002) ‘Psst, Did You Hear?: Exploring the Kelley,
eğlenceli ve ilgi çekici bir şekilde yapar. Bu hikayeler sosyal

90 | Therapia Sayı 4 Therapia Sayı 4 | 91

You might also like