You are on page 1of 3

İBTÂLÜ AHKÂMİ’N-NÜCÛM

A. Eser Hakkında Yapılan Çalışmalar

İbn Sînâ’nın bu eseri ile ilgili yapılmış en önemli çalışmaların başında, Yahya
Michot’un Fransızca olarak yazdığı Avicenne, Refutation De L’astrologie (İbn Sînâ:
Astrolojinin reddi) adlı eseridir. Araştırmacı burada metin ile ilgili giriş, notlar ve çeviri ile
birlikte risalenin tahkikli neşrini yapmıştır. Rahim Acar da söz konusu eser üzerine bir
değerlendirme yazısı kaleme almıştır. Konuya ilişkin sayılabilecek bir diğer çalışma da
Ahmet Acı tarafından 2017 yılında gerçekleştirilen Fârâbî ve İbn Sînâ’nın Astroloji
Reddiyeleri adlı yüksek lisans çalışmasıdır.

B. Eserin Otantikliği

Literatürde İbn Sînâ’nın bahsi geçen risalesi, Fesâdi İlmi Ahkâmi’n-Nüjûm adıyla da
bilinmektedir.
Çalışmasının başında yazmış olduğu girişte Michot, risalenin İbn Sînâ’ya aidiyetini
ve muhtemel yazım tarihini tespit etmeye çalışmıştır. Araştırmacı, risaledeki bazı atıfları —
risalenin ne amaçla yazıldığına dair anekdotları da — dikkate alarak, bu risalenin İbn Sînâ’ya
aidiyetini savunur. Ona göre, Fahreddîn Razî’nin İbn Sînâ’nın astrolojiye karşı olan
düşünürler arasında yer aldığına dair şahitliği ciddi bir delil teşkil etmektedir. Öte yandan
Michot, bu risalede astroloji hakkında ileri sürülen görüşlerle, İbn Sînâ’nın eş-Şifâ ve en-
Necât isimli eserlerinde ileri sürdüğü görüşler karşılaştırıldığında risalenin İbn Sînâ’nın fikir
dünyasıyla örtüştüğünün görüldüğünü ifade etmektedir ki, dil ve üslup bakımından da aynı
şeyi savunmak mümkündür (Michot, 2006). Ne var ki araştırmacı, metinde bahsedilen bazı
hadiselerin İbn Sînâ’nın ölümünden sonrasına tekabül ettiğini dikkate alarak, risalede İbn
Zeyle’nin eklediği bir kısım olabileceğini de kabul etmektedir.
Burada kayda değer bir diğer husus, müstensihin risale metninin başında İbn
Sînâ’nın eserin bir nüshasını İbn Zeyle’ye hediye ettiğine dair notu ve İbn Zeyle’den eserin
üstada ait olduğu noktasında aktarılan ifadelerdir (İbn Sînâ, 1953).

C. Eserin Muhtevası
Her ne kadar kozmolojisinde gökler ve yeryüzündeki hadiseler arasında oldukça sıkı
bir bağ kuran İbn Sînâ’nın, astrolojiyi reddeden bir eser yazması ilk bakışta biraz tuhaf
görünse de İbn Sînâ’nın astroloji içinde sadece onun daha ziyade popüler yanı
diyebileceğimiz yeryüzündeki cüziyyâta dair bilgi elde etmeyle ilgilenen kısmına karşı
çıktığına dikkat edilmelidir.
Esas itibariyle filozof bu risalede, astrolojinin horoskop astrolojisi diyebileceğimiz
kısmının, yani yıldızların durumlarına bakarak dünyadaki gelecek hadiselere dair bilgi elde
etmenin veya bir kimsenin doğumu esnasında yıldızların mevzisine bakarak o insanın başına
gelecekler hakkında hüküm çıkarmanın temelsizliği ve geçersizliğini ispatlamaya çalışır.
İbn Sînâ, astrolojinin insanların astrolojiden beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu
görüşünü desteklemek için risalede, astrolojinin temel ilkelerinin ve ikinci dereceden
kabullerinin geçersizliğini, kendi devrindeki astronomi verilerini ya da teorilerini kullanarak
göstermeye çalışır. Astrolojinin dayandığı bu asıllar ve bunlara dayanarak yapılan çıkarımlar
arasında yıldızlara atfedilen, mesela Satürn’ün soğuk ve zararlı olması, buna karşılık
Jüpiter’in sıcak ve faydalı olması; burçların ateş, hava gibi elementlerle ilişkilendirilmesi,
şanslı günler-şanssız günler gibi ayırımlar zikredilebilir. Ona göre, yıldızların durumlarından
bu dünyadaki muayyen hadise, kişi veya şeylere dair bilgilere erişmek imkânsızdır.

D. Eserdeki Konuların Başlıkları

 Aklın Apaçık İlkeleri ve Bilimlerin Temel Aksiyomları


 Hiçbir Temeli Olmayan Bilgi Türleri ve Astroloji
 Risalenin Yazım Sebebi
 İnsanların Gizli İlimlere ve Efsanelere Düşkünlüklerinin Sebepleri
 Efsanevi Anka Kuşunun Nasıl Ortaya Çıktığı
 Astrologların Gezegenlerin Birtakım Niteliklere Sahip Olduğu iddialarının Reddi
 Gök Cisimlerinin Yeryüzü Cisimlerinden Farklı Olduğu
 Yeryüzünde Kötülüğün Gerçek Varlığı ve Astrolojinin İddialarının Buna
Dayanamayacağı
 Astrologların İddialarını Batlamyus'a Dayandırmalarının Temelsizliği
 Astrologların Burçları Üçerli Olarak Dört Temel Unsura Bağlamalarının
Temelsizliği
 Gök Cisimlerinin Basit Yapıları
 Astrologların Sabit Yıldızlar Hakkında Kendi Koydukları Kurallara Uymamaları
 Astrologların Gezegenlerin Evleri, Yücelmeleri, Alçalmaları ve Zararlı Olmaları
Hakkında Bozuk Fikirleri
 Astrologların Burçlara Mecazi Anlamlar Yüklemelerinin Geçersizliği
 Astrologların Şehirlerin Kuruluşunu Burçlara Dayandıran Bozuk Fikirleri
 Astrologların Kendi iddialarını İdris’e dayandıramayacakları
 Astrologların Gök Olaylarını Tahmin Edebildiklerine Dair iddialarının
Temelsizliği
 Astrologların Ayın Gezegenlerle Kavuşumuna Göre Uğurlu Uğursuz Gün Tayin
Etmelerinin Anlamsızlığı
 Astrologların Ay Düğümleri ile İlgili İddialarının Temsizliği
 Astrolojinin İddialarının Fal İddiaları gibi Anlamsızlığı
 Astrologların Tıp ile Astroloji Arasında Kurdukları Bağın Temelsizliği
 Gök Cisimleri ve Astrologların Dikkate Almadığı Hususlar
 Göksel cisimlerin ilk varlıkla ilişkisi ve yeryüzünün ilk nedenleri oluşu
 Göksel Nefislerin akıllı, canlı ve nefis sahibi varlıklar oluşu
 Göksel Nefislerin yeryüzünü etkilemekle birlikte bu etkilerin neler olduğunun
bilinemeyeceği

KAYNAKÇA

Acar, R. 2009. Avicenne, Refutation de L’astrologie. Sakarya üniversitesi ilahiyat


fakültesi dergisi/19. s. 203-208.

Acı. A. 2017. Fârâbî ve İbn Sînâ’nın Astroloji Reddiyeleri. Osman Gazi Üniversitesi.
Sosyal Bilimler Enstitüsü.

İbn Sînâ. 2006. Avicenne, Refutation de L’astrologie. nşr. ve çev. Yahya Michot.
Beyrut: Les Editions Albouraq. s. 13-38.

İbn Sînâ. 1953. İbtâlü Ahkâmi’n-Nücûm. nşr. Hilmi Ziya Ülken. İstanbul. s. 49-67.

You might also like