You are on page 1of 36

Görsel İletişim Tasarımı

Görsel Kültür
Doç. Dr. Can Cemal CİNGİ
Görsel Kültür

“Görsel kültür” güzel sanatlardan


popüler filmlere, televizyondan reklama,
bilim, hukuk ve tıp alanlarında kullanılan
görsel verilere kadar pek çok medya
biçimini kapsar.
Görsel Kültür

Görsel kültürün ne anlama geldiğini anlamak için öncelikle


kültürü tanımlamamız gerekir.

Matthew Arnold gibi filozoflar tarafından kültür, toplumda “söylenmiş ya da


düşünülmüş en iyi şey” olarak tanımlanmıştır;

Bu anlayış, kültürü iki kategoriye böler:


1- Yüksek kültür
2- Aşağı kültür
Görsel Kültür

Türk Dil Kurumu sözlüğünde kültür, “Tarihsel, toplumsal gelişme süreci


içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada,
sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal
çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü.” olarak
tanımlanır.
Görsel Kültür

Başka bir tanım kültür şu şekilde anlatır: “bir toplumun duyuş ve düşünüş
birliğini oluşturan, gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve
sanat varlıklarının tümü.”
Görsel Kültür

Bir toplum bilim terimi olarak kültür ise, “tarihsel ve toplumsal gelişme
süreci içinde yaratılan her türlü değerlerle bunları kullanmada, sonraki
kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine
egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümüdür.”
Görsel Kültür

Paul Duncum, ” Görsel kültür televizyonda, filmlerde, kitaplarda,


dergilerde, reklamlarda, ev ve giysi tasarımında, alışveriş merkezi ve
eğlence parkı tasarımında, gösteri sanatlarında ve diğer görsel ürün ve
iletişim şekillerinde olduğu gibi günlük hayatımızda karşılaştığımız
nesneler ve imgelerdir.” diyerek görsel kültürü geniş bir yelpazede
tanımlamıştır.
Görsel Kültür

Olcay Tekin Kırışoğlu Sanat Kültür Yaratıcılık isimli eserinde görsel


kültürü

“Görsel kültür içinde yaşadığımız çağın iletişim ağı içinde görsel


imgelerin etkin gücünün ve bu gücün inanlar üzerinde yarattığı etkinin ve
birikimin adıdır.” şeklinde tanımlamıştır.
Görsel Kültür

Görsel olan daima, görsel olmayan bir alana göndermede


bulunur. Bunlar en temel düzeyde ik8dar ve gücün, temsil
poli8kalarının ve öznelliğin üre8ldiği alanlarıdır.
Görsel Kültür

Siz bir görsel kültür ürünü değilsinizdir. Ama sizin bir fotoğrafınız, yapılmış
olan bir resminiz, belki bedeninizde taşıdığınız bir dövme ya da giydiğiniz
kıyafet, parmağınızdaki yüzük bir görsel kültür ürünüdür. Görülebilen her
şeyi kapsadığı yanılgısına varılan görsel kültür için bu tanımlama bizi
yanlışa sevk eder. Görülebilen her şey tanımlaması hem görsel kültüre
bol gelir hem de eksik.
Görsel Kültür

Görsel kavramını ele aldığımızda ilk aklımıza gelen anlam,


gözümüzle görebildiğimiz dolayısıyla görülebilen her şeydir.
Görsel Kültür

Görsel kültür tanımını yaparken önce ‘görsel olan’ sonra da ‘kültürel olan’
kavramlarını açıklamak gerektiğini belirtir. Geniş anlamda ‘görsel olan’
görülebilen her şeydir.

Dar anlamda ise, güzel sanatlar, resimler ya da imgelerdir. ‘Kültürel olan’ ise,
seçkin kültürden folk kültürüne, çok boyutlu kültürden tek boyutlu kültüre
uzanan geniş bir yelpazede tanımlanmaktadır.

Görsel kültürün bir şekilde anlamlı olması için, belli kodlarla kültürel olarak
anlamlandırılmış olması gerekmektedir.
Görsel Kültür

Lawrence Grossberg (1992) ise, “Görsel kültür bilgiyi, dili, kodları ve günlük
yaşamın değerlerini içinde taşır. Kimlik ve anlam bu sosyal yapılar içerisinden
gelir” der.

Nicholas Mirzoeff (1998: 3): “Görsel kültür, günlük yaşamımızın bir parçası değil,
günlük yaşamımızdır… Kültürün bu yeni görselliğini gözlemek arQk onu
anlamakla aynı şey değildir… bu da görselliği çağdaş kültür için bir araşQrma
alanı haline geRrir…”
Görsel Kültür

Görsel kültür op-k deneyimin her tür tezahürü ile, görsel pra-ğin her çeşidi ile
ilgilenir. Yeni alan görsel materyallerine ve nesnelerin eleş-rel olarak
kurumsallaş?rılması arayışındadır. İmgelerin üre-ldiği ve dolaşıma sokulup
tüke-ldiği, görsel materyallerin ve nesnelerin birer işlev görmek için ortaya
çıkarıldıkları toplumsal bir dünya ile ilgilidir. Görsel kültür imge üre-minin
önemini, verili bir imgenin biçimsel öğelerini ve o imgenin kültürel kabul yoluyla
tamamlanmasını gözönüne alır.
Görsel Kültür

Görsel Kültürün Temel Özellikleri


Görsel kültür kültürel bir yapıyı da temsil ettiğinden, temelde insan toplulukları
ve sosyal uygulamalarla yakından ilgilidir. Görsel kültüre ilişkin kimi temel
özellikler şöyle özetlenebilir (Mitchell, 2002, ss.169-170):

Görsel kültür temelde görsel olanın sosyal yapılanmasıdır. Görülen ve görülmek


istenen şeyler, doğal yeteneğin bir parçası değil; sosyal, kültürel ve tarihsel
sürecin bir parçasıdır.

Görsel uyarıcıların egemenliğindeki çağ, görsel kültürün de egemenliğini açıklar.


Görsel kültür sanat tarihini imgelerin tarihine dönüştürür.
Görsel kültür yazılı metin ve bir resim arasındaki farklılığın bir sorun olmadığını
belirtir. Sözcükler ve imgeler bir arada çözülebilir.
Görsel kültür görünmeyen imgeleri anlamlandırarak somutlaştırır.
Görsel Kültür

Görsel Kültürün Temel Özellikleri

Sonuç olarak, görsel kültür bir görüntüler sistemi olarak ele alınabilir.
Görüntüler sisteminin içinde görsel kültürün, bir sosyal yapının görsel olarak
üretildiği kurumlar, nesneler, eylemler, değerler ve inançlar olduğu söylenebilir.
Bilginin, kimliğin, inançların ve hayal gücünün oluşumu ile süregelen tarihsel ve
toplumsal süreçlerle yakından ilgilidir.

Kısacası, görsel kültür insanların yaşamını biçimlendiren düşünceleri ve öyküleri


temsil etmesinden dolayı önemlidir
Görsel Kültür

Malcom Barnard “Sanat, Tasarım ve Görsel Kültür” adlı kitabında Görsel kültürü
içerisinde görsel olanı 4 başlık halinde incelemişBr.

• Görülebilen Her şey


• İnsan taraGndan üreBlen ya da ortaya koyulan görülebilen her şey
• İşlevsel ya da ileBşimsel Amaç: Tasarım
• EsteBk amaç: sanat
Görsel Kültür

Popüler kültür , medya kültürü, tüketim kültürü olarak sıralayabileceğimiz


birçok kavram aslında toplumların yönlendirilmesi, bağımlı hale
getirilmesi ve kendi geleneklerinin yerine farklı gelenekleri üstlenmesine
yönelik koşullar olarak yorumlanabilir.

Ortak olmayan bilgi, kültür ve değerleri anlayabilmek iletişim


frekansalrında doğru yolda ilerlemek adına kavramsallaştırılan tüm somut
ve soyut ilkeleri görmek ile bakmak arasındaki farkındalık görsel kültür
eğitimi ile mümkün olacaktır.
Görsel Kültür

Bu nedenle arındırılmış görsel imgelerden, sadece görmemizi


istenilenden değil gerçeğini araştırmak için, görüntüler yoluyla elde
edilen estetik deneyimlerin, herkese bir dünya görüşü ve kimliği
kazandırması açısından, görsel kültür uygulamalarının verilmesi
gerekmektedir.

Görsel kültürü anlama ve yorumlama becerisi kazanan bireylerin eleştirel


sorgulama kapasitelerini arttığı, analiz, yorumlama ve içerik yönünden
imge,sembol ve görüntülere yanıt verme tutumlarının olumlu yönde ivme
kazanacağı düşünülmektedir.
Görsel Kültür

Bakmak şahitliği, görmek ise derinliği ifade eder. Bakmak bilinçli çaba
gerektirir. Bakmak bir göz hareketi, görmek ise bir şuur faaliyeti… Bakmak bir
eylem, görmek ise fark etmek!

Kısacası bakmak ile görmenin arasında ki fark görsel kültürün bilgeliği ile
gerçekleşen bir olgudur.
Görsel Kültür

İmgenin anlamının
oluştuğu üç alan:

İmgenin
İzleyici
üre4mi İmgenin
kendisi
Kompozisyonel analiz
Psikanali4k analiz
İçerik analizi
İmgenin Üretimi

A- Teknoloji

B- Tür

C- Toplumsal
c-1- Kültürel üretimin ekonomik süreçleri
c-2- İmge üretim endüstrileri
c-3-İmge üretiminde harekete geçirilen toplumsal ve/veya politik
kimliklerdir
İmgenin Kendisi

Kompozisyon analizi
Psikanaliz
İçerik analizi
İzleyici

•Anlam sabit değildir.

•Anlam, metnin üre2cisi tara4ndan belirlenemez.

•Mesaj hiçbir zaman şeffaf değildir.

•İzleyici hiçbir zaman pasif değildir.


Görsel Kültür

Bir metnin anlamı onun üreticisiyle okuyucu arasında yer alır.

Metnin üreticisi anlamı belirli yollarla çerçeveler, okuyucu ise bunu kendi kişisel
geçmişi, farklı toplumsal durumlara ve yorumlama çerçevelerine göre
anlamlandırır.
High and Low Context Cultures (Edward T. Hall)
Bağlantı

High Context Cultures


• İlişkiler güvene bağlıdır, yavaş gelişir, istikrarlıdır. Biri, içindeki insanlar ile çevrenin
dışındaki insanlar arasında ayrım yapar.
• İşlerin nasıl yapılacağı, insanlarla ilişkilere ve grup sürecine gösterilen ilgiye bağlıdır.
• Kişinin kimliği gruplara dayanır (aile, kültür, iş).
• Sosyal yapı ve otorite merkezileştirilmiştir; sorumluluk en üstte. En üstteki kişi grubun
iyiliği için çalışır.

Low Context Cultures


• İlişkiler hızla başlar ve biter. Pek çok insan kendi çevresinin içinde olabilir;
• dairenin sınırı net değil.
• İşlemler, prosedürleri takip ederek ve hedefe dikkat ederek yapılır.
• Kişinin kimliği kendine ve başarılarına dayanır.
• Sosyal yapı ademi merkeziyetçi; sorumluluk daha da aşağıya iner (üstte yoğunlaşmaz).
Etkileşim

High Context Cultures

• Sözel olmayan unsurların yüksek kullanımı; ses tonu, yüz ifadesi, jestler ve göz hareke? konuşmanın
önemli kısımlarını taşır.
• Sözlü mesaj örtüktür; bağlam (durum, insanlar, sözel olmayan unsurlar) kelimelerden daha önemlidir.
• Sözlü mesaj dolaylıdır; kişi konu etraFnda konuşuyor ve onu süslüyor.
• İle?şim bir sanat formu olarak görülüyor - biriyle etkileşim kurmanın bir yolu.
• Anlaşmazlık kişiselleş?rilir. Biri, diğerinin sözlü olmayan ile?şiminde ifade edilen çaLşmaya duyarlıdır.
ÇaLşma ya iş ilerlemeden çözülmeli ya da kişisel olarak tehdit edici olduğu için önlenmelidir.

Low Context Cultures


• Sözsüz öğelerin düşük kullanımı. Mesaj, sözsüz yollardan çok kelimelerle taşınır.
• Sözlü mesaj açıkLr. Bağlam, kelimelerden daha az önemlidir.
• Sözlü mesaj doğrudandır; biri her şeyi tam olarak heceler.
• İle?şim, bilgi, fikir ve fikir alışverişinde bulunmanın bir yolu olarak görülmektedir.
• Anlaşmazlık kişiselleş?rilir. Biri diğeriyle çaLşmadan çekilir ve göreve devam eder. Kişisel çözümlere
değil akılcı çözümlere odaklanılır. Biri, diğerinin rahatsız edici davranışları hakkında açık olabilir.
Bölgesellik

High Context Cultures


• Mekan ortak3r; insanlar birbirine yakın durur, aynı alanı paylaşır.

Low Context Cultures


• Alan bölümlere ayrılmış3r ve özel mülkiyete aiEr; mahremiyet önemlidir, bu yüzden
insanlar birbirinden daha uzaktadır.
Zamansallık

High Context Cultures


• Mekan ortak3r; insanlar birbirine yakın durur, aynı alanı paylaşır.

Low Context Cultures

• İşler belirli zamanlarda, her seferinde bir şey yapılacak şekilde planlanmış3r. Önemli
olan faaliyeEn verimli bir şekilde yapılmasıdır.
• Değişim hızlıdır. Kişi değişiklik yapabilir ve anında sonuçları görebilir.
• Zaman, harcanması veya kurtarılması gereken bir metadır. Birinin zamanı kendine aiNr.
Öğrenme

High Context Cultures


• Bilgi duruma gömülüdür; şeyler birbirine bağlı, sentezlenmiş ve küreseldir. Birden çok bilgi kaynağı
kullanılır. Düşünme tümdengelimlidir, genelden özele doğru ilerler.
• Öğrenme, başkalarını modellerken veya gösterirken gözlemleyerek ve sonra pratik yaparak
gerçekleşir.
• Gruplar öğrenme ve problem çözme için tercih edilir.
• Doğruluk değerlidir. Bir şeyin ne kadar iyi öğrenildiği önemlidir.

Low Context Cultures


• Gerçek parçalanmış ve bölümlere ayrılmıştır. Bilgiyi geliştirmek için bir bilgi kaynağı kullanılır.
Düşünme tümevarımcıdır, özelden genele doğru ilerler. Ayrıntıya odaklanılır.
• Öğrenme, başkalarının açık talimatlarını ve açıklamalarını takip ederek gerçekleşir.
• Öğrenme ve problem çözme için bireysel bir yönelim tercih edilir.
• Hız değerlidir. Bir şeyin ne kadar verimli öğrenildiği önemlidir.
Kültür Boyutlar (Hoftede)

• Bireysel- Kolek,vist (Individualism-Collec,vism)


• Belirsizlikten Kaçınma (Uncertainty Avoidance)
• Güç Mesafesi (Power Distance)
• Erkeklik-Dişilik (Masculinity-Feminity)
Bireysel-Kolektivist

Bu kültürel boyut, toplumun grup normlarına veya bireysel özgürlüğe ne


ölçüde değer verdiğini açıklar. Kolektivist toplumlarda vurgu grup
normlarını, grup başarısını ve güçlü grup bağlarını takip ederken, bireyci
toplumlarda vurgu kişisel özgürlük, kişisel başarı ve bireysel karar alma
üzerinedir (Singh ve diğerleri, 2005).
Belirsizlikten Kaçınma

Bu boyut, bir toplumun ne ölçüde riskten kaçındığını veya çevresel


belirsizliği tolere edebileceğini belirler. Belirsizlikten kaçınma konusunda
yüksek olan toplumlar riskten daha kaçınıyor, belirsiz durumlardan
kaçınıyor ve macera ya da riskten çok güvenliğe değer veriyorlar. Yüksek
belirsizlikten kaçınma kültürleri muhafazakarlığa ve geleneksel inançlara
değer veren “sıkı toplumlardır” (Hofstede, 1980). Bu tür kültürlerdeki
bireyler açık talimatlar, talimatlar ve kuralları tercih ederler (Gudykunst,
1998; Hofstede, 1980).
Güç Mesafesi

Hofstede'ye (1980) göre güç mesafesi boyutu, farklı toplumların bir


sosyal yapıdaki eşitsizlikleri nasıl ele aldığını açıklar. Yüksek güç
mesafeli toplumlarda vurgu sosyal statü, referans gücü, otorite ve
meşruiyet üzerindeyken, düşük güç mesafeli toplumlarda vurgu
eşitlikçidir ve daha az hiyerarşi vardır. Yüksek güç mesafeli toplumlarda
insanlar yaşlılara itaat etme ve otorite figürlerine saygı gösterme
eğilimindedir (Singh ve diğerleri, 2005).
Erkeklik-Dişilik

Bu boyut, farklı kültürlerde cinsiyet rollerinin nasıl dağıtıldığını açıklar.


"Erkek" kültürler girişkenlik, hırs, başarı ve performansa değer verir. Bu
tür kültürlerde, büyük ve hızlı şeyler güzeldir ve açık cinsiyet rolleri
normdur. Aksine, kadınsı kültürler güzelliğe, doğaya ve beslenmeye ve
cinsiyet rollerinin belirsizliğine değer verir. Eril kültürlerde bir ürünün
üstün performansını ve hedeflere ulaşma kapasitesini vurgulayan
temyizler yaygındır (Cheng ve Schweitzer, 1996).

You might also like