You are on page 1of 236

iLETiSiM

Atlaslı Büyük Uygarlıklar


Ansiklopedisi

VII. CİLT

ClN...

CAROLINE BLUNDEN
ve
MARK ELVIN

Türkçeye Çevirenler:

Selçuk Esenbel
Levent Köker

Retişim Yayınları
Equinox / Phaidon (Oxford)
İstanbul 1989
İLF.TİSİM Teknik Sekreter Montaj Sanat yönetmeni
Atl.:ı�ı Bü� uk l.lyg.:ıılıkklr Arısiklopedbi Berrin Sözer Ümit Ayar-Vahit Mahmatlı Andrew Lawson
Turgay Tekatar

Pikaj Harita yönetmenleri

CIN
Fazilet Keçeci Baskı Nicholas Harris, Zoe Goodwin
Adsan A.Ş. I Merter
Harita Pikaj Metin yönetmenleri
İbrahim Özyıldırım iletişim Yayınlan jennifer Drake-Brockman,
-
Klodfarer Cad. iletişim Han Robert Peberdy
Compugraphıc Dizgi
Cağaloğlu-İstanbul
İletişim Yayıncılık AŞ.
Hüsnü Abbas-İsmail Abbas Tel: 516 22 60-61 Resim araştırıcısı
Hamit Balaban-Zuhal Yolgun Diana Morris, Mel Cooper
Adına Sahibi ve Genel Yönetmen ©iletişim Yayınları A.Ş.
Murat Belge Düzelti Tasarım
Equinox·Phaidon (Oxford)
Fatih M. Öztan-Kubilay Adrian Hodgkins
Yayın Yönetmeni Bu cildin İngilizce özgün adı
Yıldırım
Mete Tunçay Üretim
Cultural Atlas of China
Siyah-Beyaz Filmler Clive Sparling
Sorumlu Yazı İşleri Müdıirü Murat Hardal-Cemal Törün İngilizce aslının yayın
Ahmet Ziya B�b Dizin
yönetmeni
Graham Speake jennifer Drake-Brockman

/.,, il

,
I
I
I
I
/.,,,,
,
I
1

CAROLINE BLUNDEN
ve
MARK ELVIN
• • •

IÇINDEKILER

8 Zamandizim Thblosu
10 Yazı çevrimi ve okunuş hakkında not
12 Önsöz

Ayrım Bir: Mekan


14 Ülke ve İnsanları

Aynın İki: Zaman


ANTİK DÜNYA
50 Bir Kültürün Temelleri
53 Neolitik Sanat
73 Hısımlık ve Krallık
76
80
Bronz Çağı Sanatı
Qin İmparatorluğu I
1
84 Yeraltı Ordusu

İMPARATORLUK DÖNEMİ
90 Siyaset ve İktidar
104 Büyük Kanallar
106 İmparatorluk Dönemi Sanatı
120 Toplumun Evrimi
136 Geç İmparatorluk Dönemi Sanatı

MODERN ÇAG
144 Geleceğe ve Geçmişe Bakış
148 Olayların Akışı
172 Modern Çağ Sanatı
174 Çagdaş Resım
..

Ayrım Uç: Simgeler ve Toplum


178 Dil, Yazı ve Hattatlık
184 Şiirdeki Sesler
186 Konfüçyus'dan Konfüçyusçuluğa
188 Din
190 Thpınak ve Saray Mimarisi
192 np ve Falcılık
194 Matematiğin İlkeleri
198 Çin Dehası
200 Seramik
202 Toplumda Müzık
206 T iyatro
208 Çiftçilik ve Yiyecekler
214 Aile Yaşamı
220 Çin ve Batı

223 Resimlerin Listesi


225 Kaynakça
229 Yeradları Dizini
235 Dizin
123 Üç Krallık dönemi ve Kuzey Song pazar
Haritaların Listesi bölgeleri
11 Çin, fiziki 149 19. yüzyıl ortasındaki ayaklanmalar
15 İç ve Dış Çin 150 İslamiyet'in yayılışı
16 Sarı Nehir'in değişen akışları 152 Boksörler'in kökenleri, 1898·1900
17 Özerk Bölgeler ve Özerk Yöreler 158 1911 devrimi
22 Kuzey ve Güney Çin 1 1 64 Kuzey Çin'in, 1940' d a olduğu gibi Japonlar
23 Kuzey ve Güney Çin il tarafından işgali
24 19. ve 20. Yüzyılda Çin'de bölgesel yapı 179 Çince'nin lehçeleri
25 Savaşbeyleri 1926
25 "Beş Hanedan ve On Krallık" olarak bilinen Tabloların Listesi
dönemin başlarında Çin (M.S. 920 dolayları)
26 742'de Thng Dönemi Çin'inde bölgeler ve 822 14 Yıllık ortalama sıcaklıktaki değişmeler
yılının "eyalet"leri 26 Tang bölgeleri, M.S. 742 dolayları
26 Moğol eyaletleri, 1300 dolayları 27 Kuzey Song yolları, 1300 dolayları
27 Kuzey Song yolları, 1100 dolayları 27 Ming eyaletleri, 1100 dolayları
27 Ming Hanedanlığı döneminde eyalet 37 Kuzey ve Güney arasındaki nüfus kaymaları,
sınırları, 1 500 dolayları, Qing döneminde M.S. 2·1953
yapılan temel değişikliklerle birlikte 38 7. yüzyıldan 17. yüzyıla değin Han
28 Buğday ekimi ve hasadı Çinlilerinin egemenliğine karşı Kabile
28 iklim bölgeleri isyanları
29 J.L. Buck tarafından yönetilen araştırmaya 59 Shang krallarının ardıllıkları
göre 1930'lardaki tarım bölgeleri 81 Qin hükümetinin yapısı
29 Şeftali çiçeklerinin açılış zamanları 90 M.Ö. 22l'den bu yana İç Çin'in Birlıği ve
_j
·30 lk Han ve Tung hanedanları döneminde Parçalanması
nüfusun dağılımı 1 54 Ekonomik büyüme
(31 Kuzey Spng Hanedanlığı döneminde nüfusun 164 Çin Komünist Partisi'nin toplumu siyasal
dağılımı bölümlere ayırması
32 Mançurya'nın 20 yüzyıldaki gelişimi 166 Çin'in yüksek enflasyonu
33 Çin Sınırının Mançurya'daki durumu, 1660 215 Çin'in akrabalık sistemi
dolayları
33 Mançurya Sınırı, 1 859'dan önce
33 19. yüzyılda Tayvan
34 Avrasya'da yarışan emperyalizmler
36 1 8. yuzyılda Guizhou
36 Qing Hanedanlığı döneminde. Guizhou'da
Çin aleyhtarı direniş hareketleri
39 Çin'in denizaşırı dünya ile ilişkileri
41 19. yüzyılın Müslüman bağımsızlık
hareketleri
52 Yangshao ve Longshan yöreleri
54 Shang İmparatorluğu. MÖ. 1300
62 Baharlar ve Güzler dönemınde Çin'de
kentlerin yayılması
71 Savaşan Devletler ve Qın'in yükselişi.
M.Ö. 350·249
92 İmparatorluğun aşırı genişlemesi
94 Ming Hanedanlığı döneminde emperyal
diplomasi hizmetleri
95 Tuba Wei devleti
98 Liao ve Xixia devletleri ve Güney Song/Jin
döneminde Çin'in ikili siyasal bölünüşü
102 Song Taizu ve Taizong'un seferleri
103 Huaixi'nin Tang tarafından yeniden alınışı
104 Büyük Kanallar
110 M.S. 1. yüzyıldan 5. yüzyıla kadar
Çin'de Budizm
Zamandizim Tablosu
- 2000 -1600 -1200 -1000 -800 -600 -400 - 200 M.Ö o M.S 200 400 600 800

z o
< 1LK :.:
X1A
� �
GEÇ KUZEY
Q
SHANG HANEDAN! ZHOU HANEDANI (K.ÇlN)
� HAN HAN 3
<
Q
TANG
< l<l
VE
o
HANEDAN! (K. ÇIN) HANEDAN! HANEDAN! HANEDAN!
:ı::
Savaşan
� ı:ı s�
Devletler 2:
GONEY

<> <ll:ı;
DônemJ Ô'
Baharlar ve
o HANEDANLARI
Güzler Dönemi

Qin Shi Huangdi'nin anıt-mezarı yakınlarında,


kazılarda çıkarılmış. tuğladan, gerçek
büyüklüğüne uygun yapılmış bir savaşçı heykelı.

Vl!
D0Ş0NCE

DiN

Mozı• • Zhuangzı

• Gerçekçiler
SiYASET Zhou'lu Kral Wen• • Zhou Dük'ü • Qin ShJ Huangdı (imparaıorluj!un birleşmesi)

SANATLAR

ilk
manukçılar ve sistemit doğa şlırınin kuzeybatıdan gelen güçlu
müzik etkileri Çın'e giny
Ştlr
sofistler tarih doğuşu
Yazısı

• Wang Xidıl e Du Fu
Guney�n Şarkı/an (hattat) (şair}

TARIM
hareketli tarım

alkol
çay

Jla Siıue
• Halkın Refahı lÇin Zorunlu Sanatlar

PARA
deniz kabukları

ARTIŞI
NOPUS
? ? ? ?

YAZI
çoklu yazı tahta veya ipek üzerine yazıda kAğıt üzerine
fal kemikleri fırçayla yazmak birlik fırçayla yazmak

8
1000 1200 1400 1600 1800 2000

j1N YUAN
(RUZHENI (MOÔOL)
çlN
CUMHUR!YETİ HALK·�• """
HANEDAN! MİNG HANEDANI QİNG (MANÇU) HANEDAN! ÇİN

CUMHuruY"-11

ON SONG HANEDANI
KRAWK

Yaz Sarayı, Pek.Jn


Mermer saltanat gemisi buyuk önder
!arı
Başkan Mao
Yuan hanedanına aıı,
perdahlamadan önce sllslenmış milyon
porselen vazo. 1000

Komunizm

Populer Taoculuk

• Wang Anshl Nastu rıl ı k Katolıklık ve Protestanlık

• Zhu Xı (Yenı Kontu�yusçuluğu sentezliyor)


(reformcu)
• Wang Yangming
Denızcllik Yasağı
• Mao Zedung
(siyasetçi-filozof) Çin'ın dışa açılması
Kang Youwei •

750
Düzenli kamu hizmeti sınavları

manzara ateşli silahlar


resminin
doğuşu tiyatronun doğuşu romanın doğuşu bir "ulusal dil"in
yaratılışı
Konfüçyusçu • Shen Gua (bilım adamı) • Cao Xueqin (romancı)
Kutsal Duş/er Havuzundan Zerrecikler Taşın Öyküsü
Yazılar
basılıyor 500

tütün, patates, fıstık, mısır

afyon bağımlılığı
250

yll ksek enflasyon

Japonya ve Amenka'dan gum�ş akımı


bakır ııhallen

Yunnan bakır maden ocakları

nüfus bOyllk salgınlar kolera salgını


o

hareketli
çağdaş baskı
kalıplar renklı
daktilo, Latinleşıirme
ağaç bloklarla baskı basitleştirilmiş harfler
baskı

9
80'
Yazı çevrimi ve okunuş
.f
hakkında not:

Bu ciltte Çinceyi Latin alfabesine çevirmek için ye­


ni pinyin sistemi kullanılmıştır. Pinyin, artık uluslar­
arası bir standart haline geliyor. Yazı çevriminde es­
kiden kulandan Wade-Giles sistemine göre yeradla­
nru da başka kitaptakilerle karşılaştırmayı kolaylaştır­
mak için Yeradlan Dizini'nde ikinci olarak gösterdik.
Örneğin:
Beijing/Pei-ching/İngilizce gündelik dilde
Peking (Türkçe'de Pekin)
Guangzhou/İngilizce gündelik dilde Canton/Kanton
Shanghai/Shang-hai (Türkçe'de Şangay)
Zhuang Zhou/Chuang Chou
Latin alfabesine çevrimi yapılmış Çince sözcükle­
rin, tonlama dışında, seslendirilmesi şu kurallara da­
yanmaktadır:
Sessiz harflerin İngilizce'deki olağan okunuşlarının
istisnaları
c ts-

q ç -

x-ş
z -dz
zh c -

Sesli harflerin bazı bileşimlerinin özel okunuşu:


ian ve yan -yen
ui - uey
Mandarin lehçesinde tonlama, gerektiği yerlerde ak­
sanlarla gösterilmiştir. Örneğin:
v
ma, ma, ma , ma
Sırayla, düz, yükselen, batıp çıkan ve inen tonları
belirtmektedir.

_ _ _ tartıımaıı sını�ar

ateşkes lı&l!ı

dÇer Onemıı kent
baŞkenl
0

daO zırmı (metre Oiafak)


rnevslm!:k nehiıler
bataklık
HINotsrAN
eooo ın
ı-----f
4000m
2000m
1000 ın
500 ın

denız S8Vl)'811/1JO llbnd�


o

CJ==:J
[= 100m
denız derl1liQ
BENGAL KÖR
FEZ/
Olçek ı: 16 000 000
o 800 kın
o 600miı

10
{ ....... ._
(
"
,,..
)
/

<tl'

IZI
çlN oeN
GONEY

11
• • • •

ONSOZ
Çinlilerin bile, Çin'in geçmişinin ne olduğu hakkın­ ğişikliklerin olmadığı anlamına gelmez. Bu tür büyük
da pek bir fikri var mı? Kültürünün sürekliliği açısın­ değişiklikler her zaman olmuştur. İşte, bu kültür atla­
dan dünyanın yaşayan en eski uygarlığı olmasına rağ­ sının temel amaçlarından biri, bu tür değişiklikleri oku­
men, Çin'in geçmişi, aslında korunmamış, daha ziya­ yucunun bilincine en canlı bir şekilde getirmek olacak­
de, sürekli olarak yeniden yazılmıştır. Akdeniz dünya­ tır.
sı ile karşılaştırıldığında, yeryüzünde ayakta kalabilmiş Çin'in bugününün karmaşıklığını anlamak için, Çin'in'
çok eski Çin anıtlarının ve yapılarının sayıları son de­ geçmişinin dikkatle ele alınıp, anlaşılması gerekir. Biz­
recede azdır. Batı dünyasının yapı malzemesi olan taş ler, bu ülke hakkında günümüzde yazılanların çoğun­
ile karşılaştırıldığında, Çin'in ahşap ve tuğlaları çabu­ da bulunan (her çeşit) ideolojik ve duygusal önyargıla­
cak yok olmuştur. rın yarattığı saptırmalardan uzak kalabilmek için çaba
Çok sayıda özgün Çince tarihi belgelerin olduğu da sarfettlk. Örneğin, Çin'e, gerçekçi bir yaklaşımla bakıl­
söylenemez. Çoğu, aslının kopyalarının kopyalarıdır. dığında, son derecede başarılı bir kolonyalist ve emper­
(Ayrıca, bu durum bazen eski resimler için de geçerli­ yalist siyasal güç olabildiğini kabul etmek gerekir. Çin
dir.) Çin arşivleri, ancak idari açıdan gerekli olduğu sü­ uygarlığının yüceliğine duyulan hayranlık veya bu ül­
rece korunmuşa benzerler; kayıtların gerekli olanları ar­ kenin 1 840-1950 yılları arasında marllz kaldığı çeşitli
şivlerden çıkartılarak aktarılıp özetlendikten sonra, ka­ aşağılamalar ya da bugün içinde bulunduğu zor ekono­
lanları imha edilirdi. Üstelik, Çinlilerin 2000 yılı aşkın mik, kültürel ve politik durumlardan dolayı, gösterilen
bir süredir yazı malzemesi olarak kullandıkları kAğıt ise, duygudaşlığın, bu gerçeği gözardı etmemesi gerekir.
parşömen veya papirüs kadar dayanıklı olmamıştır. Umudumuz, her zaman bizimle hemfikir olmayacak
En eski çağlara gelince, bu konuda son iki kuşak ola­ Çinli arkadaşlarımızın, bu yazdıklarımızı yanlış anlama­
ğanüstü gelişmelere tanık oldular. Şimdiye kadar elimiz­ malarıdır. Amacımız, konumuzun genişliği nedeniyle
deki tek gerçek tarihi kayıtlar, ancak birkaç tane tunç fazla genel yorumlar yapma durumunda olmamıza rağ­
üzerine yazılmış yazılardı. Artık, bu kayıtlara, kemik ve men, mümkün olduğu kadar gerçeği yansıtmaktır.
kabuklar üzerinde kazınmış fal çizikleri, birkaç tomar Bir de, iki yazarlı bir eser olan bu çalışmadaki işbölü­
ipekli üstüne elyazması belgeler, en eski Çince kitaplar mü hakkında açıklama yapmamız gerekiyor. Genel ola­
olan ince tahta şeritlere kadar çoğu kez göz kamaştıran rak, Caroline Blunden arkeoloji dahil olmak üzere, sa­
eşyalar dahil olmuştur. Gene de, klasik çağ öncesi Or­ nat ile ilgili herşeyden sorumludur. Kendisi resimler vb.
tadoğu tarihinin yeniden "kurulması" için dayanılan te­ gibi görüntü malzemesinden de sorumludur. Mark El­
mel bilgi zenginliğinin yanında Çin hakkındaki bulgu­ vin ise, tarihi metnin yazımı ve haritaların çiziminden
lar son derece azdır. Fakat eski çağdaki Çin'in ne oldu­ sorumludur. Brisbane Griffith Üniversitesi'nden, Profe­
ğu, bugün bir nesil öncesinde tasavvur edilemeyecek sör Calin Mackerras'a da "Toplumda Müzik" adlı özel
ölçüde, aydınlığa kavuşmuş, belirginleşmiştir. İşte, ese­ bölümü verdiği için teşekkür borçluyuz. Aslında bu ki­
rimizin amaçlarından biri, genel okuyucunun bu yeni tabın çok daha geniş bir ortak çalışmanın ürünü oldu­
keşfolunan acaip dünyaya erişebilmesini sağlamaktır. ğunu da önemle belirtmek isteriz. İkinci sayfada isim­
Çin tarihinin bu sürekliliğinin Çinliler için kendi geç­ leri belirtilen Equinox grubunun metin düzenleme,
mişlerinin gizli ve karanlık kalmasına neden olması, araştırma, haritacılık yetenekleri olmaksızın, bu eseri
mantıksız bir çelişki gibi gözükebilir. Aslında, eski çağ yaratmamız imkansız olurdu. Onlara şükran borçlu
Çin metinlerinin sürekli olarak tektar tekrar yorumlan­ olup, derinden minnettarız. Diğer teşekkür borçlu oldu­
maları, bu metinlerin o günün kavramlarıyla anlaşılma­ ğumuz kimselerin teker teker belirtilemeyecek kadar
larını fazlasıyla kolaylaştırmıştır. Örneğin, son 20 kü­ fazla olmaları, bizim onlara olan borcumuzu elbette
sür yıla kadar, M.Ö. birinci bin yılın ilk yarısının ürü­ azaltmamaktadır. Ancak, iki özel durumu zikretmeden
nü olan Şiir Kttabı'nın içindeki aşk şarkıları, Çinli alim­ geçemeyiz. Bodleian ve University of London'un Orien­
ler tarafından hükümdar ile bakanı arasında olması ge­ tal Instltute Kütüphaneleri ve kütüphaneci Bay David
reken ahlakl ilişkiyi allegorik bir şekilde ifade eden sim­ Helliwell ve Bay Anthony Hyden'ın şaşmayan yardım­
gesel mısralar olarak yorumlanırlardı. (Bunların aşk şi­ ları olmasaydı, bu eser hem çok yavaş, hem de çok da­
irleri oldukları, ancak şimdi ortaya çıkmıştır). ha zor hazırlanacaktı. Onlara içtenlikle teşekkür ederiz.
Genel olarak, Batı'ya nazaran, Çin'den, eski dönemle­ Bu büyüklükte bir eser için daha birçok şeyin söylenmesi
rin değişik ve farklı bir yapısı olduğunun bilinci çok da­ kaçınılmaz. Bu arada şiir, resim ve felsefe gibi konula­
ha zayıf kalmıştır. Çin halkının tarih anlayışına göre, ra nispeten kısaca değinilmesinden ötürü iştlhası kaba­
Çin'in eski tarihinde ancak birkaç tane kesin bölünme ran, ama tatmin olamayan ilgili okuyucularımızın, ha­
olmuştur. Bin senedir başka bir dünyanın farklı olabi­ zırladığımız kapsamlı uzun yazılarımız ayn bir ciltte kı­
len değerlerini, düşüncelerini sonraki kuşaklara görsel sa zaman zarfında okuyabileceklerini umut ediyoruz.
olarak hatırlatabilen Mısır hiyerogliflerinin anlamları­ Uzmanlar içinse, bir Çince coğrafi yer adları sözlüğü ha­
nın tümüyle unutulması, örneğin büyük bir kesintidir. zırlanmakta. Buna ihtiyacı olan okuyucular, öncelikle
Veyahut, Roma gibi imparatorlukların gelip gitmeleri, Oxford University, Oriental lnstitute'ünden Mark Elvin'e
her yanı kaplayan bir Hıristiyanlık ya da İslAmın doğu­ yazmalıdırlar.
şu gibi olaylarla karşılaştırıldığında, Çin halkının bel­ Şu anda, insanlığın dörtte birinin düşünce ve faaliyet­
leğinde bu tür büyük kesintilerin pek azı yaşamaktadır. lerini içeren bir alan olan Sinoloji çalışmaları, bizim en
Bu durumda, belki de, bir Batılı bilim adamı yararlı iyi Üniversitelerimizde dahi ihmal edilmektedir. Antik
rol oynayabilir. Bir Batılı, Çinli meslekdaşları kadar ba­ dünyanın ve orta çağın en büyük uygarlıklarından biri
zı ince anlam farklarına vakıf olmadığından, Çin'de bu· olup, aynca, bugün uluslararası bir güç haline gelmiş
gün geçerli olan yasaklar, çekingenlikler ve varsayım­ olan Çin'in anlaşılması, herkes için, gerek sanatsal ve
lardan daha özgür olabilme imkAnına sahiptir. Böyle­ tarihsel bir kişisel kültür edinebilmek veya daha pra­
ce, bir Batılının Çin'in geçmişinin ayn bir dünya olma­ tik anlamda gerçekçi bir siyasal görüş elde etmek için
sı olgusuna duyarlı bir tepki gösterebilmesi, psikolojik de gereklidir. Biz, bu gerçeği şu sayfalarda biraz olsun
açıdan daha kolay olmaktadır. Çünkü tarihsel sürekli­ anlatabilirsek, kendimizi son derece ödüllendirilmiş his­
lik -ufak ufak olayların üstüste yığılmasıyla- büyük de- sedeceğiz.

12
SUNUŞ
Sizlere sunduğumuz İletişim Atlaslı Büyük
Uygarlıklar Anslklopedisi bilgiyi basmakalıp
vermeyen; canlı, tartışan, eleştiren ve düşünmeye
yönelten bir niteliğe sahip. İslam Dünyası, Eski
Mısır, Yahudi Dünyası, Çin, Eski Yunan, Roma ve
Ortaçağ Avrupası ciltlerinden oluşan bu
ansiklopedinin bugüne kadar yayımlanmış •

olanlardan farklı özellikleri taşıdığı kanısındayız.


Her biri kendi alanında önde gelen uzmanlarca
AYRIM BiR
yazılmış olan bu yapıtlar, sadece yığma bilgi
-
aktarmakla kalmıyorlar; belli sorunsallar
çevresinde örgütlendikleri için, okuyucunun
geçmişi öğrenirken bugünü daha iyi anlamasına, MEKAN

geleceği de doğru düşünebilmenin doğru
yöntemini bulmasına yardım ediyorlar. Üstelik
birçokları çağdaş sorunlarla eklemlenmekte;
özellikle İslam ve Yahudi Dünyası ve Çin ciltleri
bugüne kadar geliyor. Milad'la biten Eski Mısır ve
Eski Yunan ya da Ortaçağ'a geçişle sona eren
Roma yahut, adı üstünde, Yeniçağ öncesinde
kalan Ortaçağ Avrupası ciltleri bile bu kalıtların
20. yüzyıla aktarılma sürecini de gösteriyor.
iletişim Atlaslı Büyük Uygarlıklar Anslklopedlsi
ciltlerinin her birinde onlarca harita, yüzlerce
resim ve çizim bulunmakta. Bu ciltlere bakmak da
okumak kadar güzel. Çünkü bunlar, öncelikle
kültür ve sanat tarihleri. Hepsi ele aldığı
uygarlıkların tarihsel coğrafyasıyla başlıyor, bu
alandaki arkeolojik ve başka çalışmaları özetliyor,
genel tarihini anlatırken ekonomik ve toplumsal
tarihini de önemle vurguluyor. Ayrıca, her birinde
özel konuların işlendiği çerçeveler var.
Bütün dünyada kaliteli ürünleriyle tanınan
Oxford'daki Equinox-Phaidon Yayınevi'nin, sizlere
görüntü malzemeleri ve metinleriyle aynen
Türkçesini sunduğumuz bu yapıtları çok yeni.
Hepsi 1980'li yıllarda çıktı.
Ciltlerin yazarları, günümüz bilginliğinin kendi
alanlarında ortaya koyduğu en son bulgu ve
yargıları anlatıyorlar. Kaynakçalar incelenince,
bunların hazırlanmasında yararlanılan yapıtların
geniş kapsamı görülecektir. Okuyucularımız
Türkiye'de şimdiye değin bu kadar üstün bir
düzeyde tarih yayını yapılmadığını teslim
edeceklerdir.
Mete Tunçay'ın denetiminde titiz çevirilerle
dilimize kazandırılan iletişim Atlaslı Büyük
Uygarlıklar Ansiklopedisi yayınevimiz için haklı
bir övünç kaynağıdır. O

İLETİŞİM YAYINLARI
••

ULKE VE HALKLARI
Genelinde "Çin" olarak düşündüğümüz mekanı, çe­ rıca, Çin kıtasının güneybatı köşesinde hakim olmuş
şitli şekillerde bölmek mümkündür. Çin'i jeolojisi olan vahşi ormanların açılıp, temizlenmesiyle, Çin ti- .-

70°
(Yerbilim), jeomorfolojisi (Yerbiçimbilimi) veya insan
nüfusu, hayvanları ve bitkilerinin dağılımı açısından
pi tarımın bu taraflarda geniş çapta tatbik edilebil-
mesi ise, ancak 1 8'inci yüzyıldan itibaren başlamış­ \
ya da ticaret ve iletişim bağlarıyla örülü "işlevsel" böl­ tır. Bundan dolayı, buralarda İç ve Dış Çin bölgeleri­ l
geler olarak, çeşitli birimlere bölebiliriz. Ancak, bu
mekan örtülerini ele aldığımızda, doğa ve insan man­
ni ayırt eden sınır çizgisinin en uzaktaki güneybatı
ucu da tam belirli değildir. --- \
zaralarının sürekli değişim içinde olduğunu gözönün·
de bulundurulmamız gerekir. Sarı Irmak, kayıt edi­
Bu iki temel bölge, aşağı yukarı eşit büyüklüktedir,
ama, nüfusun ancak yüzde beşinden biraz fazlası Dış
--
lebilmiş tarihi boyunca, sadece bir değil, birçok ya­ Çin'de oturmaktadır. Dış Çin'in bazı kısımları da ke­
taklardan akmıştır. Bir zamanlar, Güney Çin ve ku­ sinlikle iskan edilmemiştir, çoğu kısmında da nüfus
zey Çin'in çoğu ormanlarla kaplıydıysa da, insanoğ­ bir kilometre kareye bir kişiden fazla yoğun değildir.
lunun faaliyetlerinden ötürü şimdi çıplaklaşmıştır.
Ülkenin ısı düzeyi asırlar boyunca azalıp çoğalmak­
tadır. Bugün Shanghai'in 1000 yıl önce Yangzi ırma­
İç Çin kalabalık olduğu kadar, Dış Çin boştur. İki böl­
genin arasındaki fiziki farklılıklar da kayda değer. Ço­
ğu kez, Dış Çin insanoğlunun barınamadığı ama çar­
j
I
\
ğının biriktirdiği alüvyon üzerinde kurulduğu yer, es­ pıcı nitelikte manzaralarla doludur. Bu bölgeye, de­
kiden denizin altındaydı. Ayrıca, nice Büyük Kanal­ nizden 8848 metre yükseklikte olan dünyanın en yük­
lar ve Çin Sedleri, değişik yolları takip etmiştir. Çin sek dağı, Qumolangma (Zhumulangma) yani Everest
kültürü, yerleşimleri ve Çin'in siyasal egemenliğinin Dağı ile denizden 154 metre alçakta olan dünyanın
ilk kurulduğu yerler, 4.000 yıl boyunca Sarı Irmak'ın en alçak yeri Turfan Çukuru dahildir. Bunun yanısı­
orta kısmındaki doğum yerinden dışarıya, çok geniş ra, dünyanın en korkunç vahşi çöllerinden olan Ga­
bir alana yayılmıştır. Üstelik, Çin'den çıkan bu yayıl­ bi ve Taklamakan'ın yanında, Qaidam çanağı gibi de­
maların en büyüklerinden bazıları, şaşılacak kadar vasa bataklıklar, insan eli değmemiş ormanlar, uçsuz
yakın zamanlarda gerçekleşmiştir. Bugün Çin olarak bucaksız yeşil ot kaplı steplerin, hepsi, Dış Çin'e da­
düşündüğümüz yer, aslında, nispeten kısa bir süre­ hildir. İç Çin ise, buna tezat teşkil etmektedir; alüv­
dir mevcut. yon ovalarının, nehir vadilerinin, inişli çıkışlı tepe­
İç ve Dış Çin lerin oluşturduğu nispeten yumuşak görünüşlü bir
En temel olarak, Çin, İç ve Dış Çin diye adlandıra­ yerdir. Ancak, İç Çin, insanların asırlar boyunca bu­
bileceğimiz iki bölgeye ayrılır: Bu iki bölge arasında­ rada oturmasından çıplaklaşmıştır ve burada kahve­
ki sınır, bir yanda yerleşik düzenin, sık sulamalı emek rengi, yeşil, grinin monoton renklerinin hakimiyeti
yoğun tarımıyla, öbür yanda buna karşıt olan bazen o derecedir ki, insan bir müddet sonra ister istemez
kuru tarım ya da kuzeybatı çöllerinin vahalarında bu­ daha parlak renkler görmeyi özler.
lunabilen tarım havzalarının yan desteği ile beraber Dış Çin'i meydana getiren tali yerlerde "iç drenaj"
olan göçebe hayvancılık arasındaki ayrım olarak ta­ diye adlandırılan, suyun denize değil karada akıp kay­
nımlanmaktadır. Tarih boyunca, çoğu zaman istikrar­ bolması koşulları hakimdir. Aslında, bu durum, 15
sız olan bu sınır, Bahai Körfezinden batıya doğru şim­ milyon yıl önce Hindistan'ı taşıyan yeryüzü kabuğu­
diki Çin Seddinin sınırını kabaca takip eder, Tibet pla­ nun tabakasının, Tibet ile çarpışmasından dolayı Orta
tosunun aşağı eteklerinin oluşturduğu duvara kadar Asya'nın yukarı fırlamasından meydana gelmiştir.
uzanır, burada güneye doğru keskin bir dönüş yapar­ Çin'in en uç sınırlarında nehirler Çin'den uzağa doğ·
dı. Mançurya'yı, Llao Irmağının aşağı kısımlarının bo­ ru akarlar. Böylece, Heilongjiang (Kara Ejderha Neh­
yunca bulunan ufak bir mıntıka dışında, Dış Çin'in ri veya Amur), Arktik bölgenin alt kısmındaki Pasi­
bir parçası olarak düşünmek daha doğru olur. Bugün fik yönü doğrultusunda kuzeye keskin bir dönüş ya·
tarımın gelişmesi Han Çinlilerinin (Han, asıl Çinlile· par. Yarlung Zangbo Nehri (Yaluzangbujiang) ise, ba­
rin kendilerini diğer halklardan ayırmak için kullan· tıdan doğuya doğru akar, sonra hasa'ya yakın bir yer­
dıkları addır) buraya büyük çapta göçmeleriyle, Man· den, artık ulaşımın imkansızlaştığı boğazlardan ge­
çurya artık kesinlikle İç Çin'in bir parçası olmuştur. çer; güneye doğru yerin dibine batar, sonunda Hin­
Şu anda, İç ve Dış Çin arasındaki sınır, Daxing'an dağ· distan'da Brahmaputra olarak tekrar ortaya çıkar. İş­ denız derini�!
!arının (başka adıyla, Büyük Khingan dağları) doğu te, bu nedenlerden dolayı, Dış Çin, İç Çin'de mümkün
etekleri boyunca uzanmaktadır. Bu değişimi, Çinlile­ olabilmiş ileri düzeydeki çağdaş-öncesi (pre-modern)
rin, tarihsel açıdan daha uygun olan Mançurya adı geleneksel ekonominin bütünleşmesinin temel des­ _ _ _ Mı n g ımparaıorıugu sının, 1580

yerine, bu bölge için şimdi "Üç Kuzey-Doğu Vilayeti" teği olan denizden uzak geniş iç su yolları şebekesin­ Oing ımparatorıugu sın•ı, 1800
adını tercih etmelerinden fark etmek mümkün. Ay- den voksun kalmıştır. Dış Çin'i bir uçtan öbürüne ke- yerleşik ıaıımın yaklaşık
--- kuzeybatı sınırı, 20. y()zyı l

Ji� �JZEV \/E S�I BEŞ KJZEY G�NEY YUAN O<NG


mm= ,;; vaha bölgesı

GC�v
yaklaşık nüfusu, 20. yüzyıl
Hanedanlar
SClNG SONG
Yıllık ortalama sıcaklıktaki Harı Çinlılerin
değişmeler 420 581 618
---""- Harı Çinlilerin 17. yüzyıl veya
yıl
. 9Ç7 961) 1911
incelemeleri (bir diğer deyışl• +2•c Han+-
/
Zhu Kezhen'in fenolojik
jolrnayanıarea ---V sonras ndakı buyllk çaplı göçleri
ı pek yolu
kuzey ve güney bölgelerinde� -
Ku"1 Çın'e
çeşitli bitki türlerinin farklı ye·lıışıımes
zamanlarda karşılaştırılması J tuz batak!�
ortaçağ ekonomik devriminin ....... Bıiyük Kan al
ölçe< 1· ıe ooo ooo
görece yüksek blr ortalar.ıa
sıcaklıkla, kuzey barbarlarının
BOOkm
en fazla etkin oldukları
döneminse görece soğuk bir
ortalama ile birarada olduğur:
400 mil
ortaya koymaktadır.

14
Bugünkü Çin iki ana bölgeye
İç ve Dış Çin hanedanlık dönemi de dahil tarım, kuzey batıdaki vaha himayesinin !usa ömürlü bırkaç ıki yüzyıl içinde gerçekleşen Han
olmak üzere (1368·1644} kentler hariç, ikinci plandadır genişlemesi dışında, Dış ve iç göçmenlerinin hareketleri,
ayrılmaktadır. iç Çin, Han çekirdeğini oluşturmaktadır. Dış Buradaki nehirler, kıyılardaki Çin, siyasal olarak, büyük bir Mançurya'yı ormanlık ve
Çlnlllennin yerleştiği, nüfus Çin ıse, seyrek nüfuslu ve yüksek deniz yolları ile birlikte, bölümü 18. yüzyıl içinde meralardan tarım arazisine
yoğunluğu yüksek, irtifaı görece bir bölgedir ve burasının halkı karmaşık bir su taşımacılığı gerçekleşmek üzere, ancak dönüştürerek iç Çln'i önemli
alçak bir tarım bölgesidir. etnik olarak Çinli Moğol, Türk, şebekesi işlevini gören İç Mançu (veya Qlng) hanedanı ölçüde genişletmıştlr.
Sınırları aşağıdaki haritada Tibetli veya başka tür bir soydan Çln'dekilerln aksine, ya Çin'ln döneminde blrleştirllebilmiştir.
gösterildiğı üzere, burası tarihsel gelmektedir Ekonomisi büyük dışına çıkacak biçimde akmakta Bu oluşum, bugünkü Halk

00'
lı,Jrıt--ıtHllfld ko.dı1r1 bı... 'tırıılf•rır.P cfavanmıık ttıd ır \'t' ınplanmakıaciırlar
Çın ımparatorluğurun Mıng ölçüde kalabalık hayvan ya da ülke lçındekı havzalarda Cumhuriyeti'nın büyük
lmparaıorluk olçekl ılığını aı·ıklamakı,ıdır �""

900
11
Baykal G ':fı'
--
I
/

--�----
MOÖOLISTAN
ZUNG
HARtA

�,;�::: ........ ...


\
DIŞ
Gabi
\
Do�u
TÜRKiS
TAN

..ı,f1»
,G�) \?l""
Oaidam Hav
zası

ÇİN

ÇIN DENiZi
GÜNEY
sen en büyük yol, tabii ki, bir zamanlar Roma impa­ kın zamanlarda Mançurya ve uzaktaki kuzey-batı böl­ Satda: Özerk Bölgeler ve Özerk
YOreler
ratorluğu'na Çin ipekleri götüren ünlü "İpek Yolu"y­ gelerine yapılan göçlere kadar, Han olmayan halklar Çin Halk Cumhuriyeti hOküıneti,
du. Bu yol, Gansu koridoru boyunca, kuzeybatı yö­ hakimdi. Bu iki halk grubu arasındaki farkın çoğu, nüfusun çoğunluğunun Han

Bölgeler" ve daha küçük çaplı


nünde gider ve Çin folkloruna göre Bahar'ın hiçbir olmadığı bölgelerde "Özerk
muhtemel olarak kültüreldi, zira, kuzey Çin'in kuzeyli
zaman ileriye geçemediği "Yeşim Kapılar"ından ge­ ve batılı "barbarlar"ın ardarda tarihi istiMları ve iş­ "Özerk YOreler" adı verilen
çerdi. "Yeşim Kapılar"ından sonra, yolun iki ana ko­ galleri altında kalması bu halkların epey karışması­ birimler oluşturmuştur. Han
olmayanlara (tek çocuklu aile
lu tarım havzasının kuzey ve güney eteklerinden ge­ na neden olmuştur. Gerçekte, bu tür fiziki ve ırksal politikasının zorlanmaması gibi)
çer, böylece dağların üstünden, ya (bugün Sovyetler özellikleri tatmin edici bir şekilde anlatmak zor olsa bir takım imtiyazlar tanınmJŞsa
Birliği'nde bulunan) Kuzeye, Fergana'ya veyahut gü­ da, İç ve Dış Çin'de ikamet eden kişilerin büyük ço­ da, anlamlı bir Ozerkllk söz
konusu değildir. Çeşitli
neye (bugün Afganistan'da bulunan) Baktria'ya girer­ ğunluğunu 'Mogolidler-Sarı ırk'ından olarak gruplan­ dônemlerde, Çinli olmayan
di. 9. yüzyıla kadar, İpek Yolu üzerindeki vahalarda dırmak mümkündür. Sarı ırktan olmayan ırklar ile kültürlerin tahrip edilmesi için
şiddete başvurulduğu olmuştur.
yaşayan halklar Hint-Avrupa dillerini konuşur ve Çin'­ karşılaştırıldığında, sarı ırka mensup olanlarda çok Bunlardan en kayda değer olanı,
le Hint-Avrupa dünyası arasındaki tek doğrudan bağ­ az miktarda vücut ve yüz kıllanması, sarı ila sarımsı Budlst manasınlannın yıkıldığı
lantıyı sağlarlardı.• kahverengi cilt rengi, koyu kahverengi göz rengi, göz­ ve keşişlerin sıradan bir yaşam
tarzına dondüklerl Kültür
Aşağı yukarı bin yıl önce, İç Çin'in kuzey kısımla­ ün üstündeki kapak kıvrımının bulunması eğilimi ve Devrlml sırasında Tlbet'te olup
rında, oldukça geniş otlaklar hala varlıklarını sürdü­ kol altında koku yapan bezlerin neredeyse hiç bulun­ bltenlerdlr. Kazaklar arasında da,
maması gibi ayırt edici özellikler bulunur. "Han"larla (kartal gibi) eğitilmiş kuşlarla
rüyorlardı. Ancak, büyük ölçekli hayvancılık, o tarih­ yapılan ve büyOk beceri
ten beri Dış Çin'e özgü bir faaliyet olmuştu. Bu iki "Han-olmayan"lar arasında gözetilen bu daha ince ay­ gerektiren hayvan avlama sanatı,
dünyanın mutfakları arasında, orta çağın başlarında, rım, bazen güneyli 'Sinidler' ve daha kuzeyli muhtemelen kollektivist
ekonomik denetime tabi
Han Çinlilerinin mutfa�ında büyük yer tutan sütten 'Tungidler' ve 'Moğollar' alt grupları arasında yapı­
kılınamadığı için yasadışı ilan
yapılmış yiyeceklerin iç Çin'de rağbet görmemeye lan ayrım ile örtüşmektedir. Tungid ve Moğolların edilmiştir. Daha yakın yıllarda,
başlamasıyla ortaya çıkan belirgin farklılık da bu ta­ yüzleri daha düz, gözleri kısık olup, gövdeleri tıknaz Pekin h1lküıneti tarafından, daha
yumuşak fakat, herhalde daha
rihlere dek uzanır. Yakın zamanlara kadar koyun, ke­ ve kısa, göz kapakları üzerindeki kıvrım ise daha be­ uzun dOnem.li etkileri olan bir
çi, inek, at, deve ve yak sürüleri, Mançurya, Moğolis­ lirgindir. Tibetliler ve artık saf olarak mevcut olma­ silah olarak eğitim, Çinll ve
Komünist değerleri yaymak için
tan, Doğu Türkistan ve Tibet'in büyük bölümünün yan güneş sahil bölgeleri halkları, bu genellemelere kullanılmıştır. Çin aleyhtarı
ekonomik temeliydi. Bunu karşılık İç Çin'de, eskiden tek istisnaları teşkil edip, Moğol ırkından değildirler. kurtuluş hareketleri zaman
zaman patlak vermişlerdir
beri hayvan gücü ve gübre yetersizliği mevcuttu. İç İç ve Dış Çin'in siyasal birleşmesi, ancak 18'inci yüz­ (Orneğln, doğu Tibet'te, 1959'daki
Çin'in en tipik ehlileştirilmiş hayvanları ördek, domuz yılda mümkün olmuştur. Bu gelişme, yarı Çinli yarı Kham ayaklanması gibi), ancak
ve tavuk gibi çöp yiyen türlerinden oluşmuştur. Ula­ "barbar" "çift nitelikli" Manchu-Qing (Mançu-Çing) bunların günümüzde yeniden
ortaya çıkmaları pek mümkün
şım, makine kullanımı ve gübre ise, başka koşullar­ hanedanının eseridir. Ancak bu birleşme sonucu, iki gOrOnmemektedlr.
da hayvanlardan daha kolay ve ucuza mal edilebile­ bin yıldır İç Çin'de kullanılan bürokratik sistem Dış
cekken, İç Çin'de bunlar, çoğu kez insanlarca sağla­ Çin'e genişletilmemiş, Dış Çin çeşitli ayrı idari usul­
nagelmiştir. lerle yönetilmiştir. Bunların bazısı feodal-derebeylik
Genel olarak, ele alınırsa, İç Çin'in nüfusu büyük veya askeri yönetimler olup, bazısı ise Tibet'te oldu­
çoğunlukla Han, yani etnik olarak Çinli olanlardan ğu gib� saymaca bir gözetimi geçmeyen yetki alanla-
oluşmaktadır. Dış Çin nüfusundaysa, en azından ya- rıydı. İç Çin'in dışındaki tüm yönetimler, Sınır Bölge
Solda: San Nehlr'ln yataimdakl
•Bazı Orta Asya tarihçileri ve rorkologlar, Havza halklannın bir bö­
İdaresi makamına tabiydiler. Böylece, Çin bürokrasi­
lümünün eski çatlardan bert Ural-Altay dilleri konuştugunu savun­
sinin asli altı geleneksel bakanlığının yetkisine dahil değişmeler

maktadırlar. Bkz. Zeki Velıdl Togan, Umumi Türk Tarihine Giriş. -


San NehJr'ln yukarı yatağı farklı
değildiler. Örneğin, Doğu Türkistan'ın Xinjiang (Sin­
Çeı•
dönemlerde, özellikle de,
kiang) (Yeni Bölge demektir) adıyla vilayet yapılması bugünkü Nlngxia yakınlarında

Ptkitl
çok sayıda kollara ayrıldığı yerde
,--, son 2000 yıl içande 115• ve keskin bir biçimde meydana
ı___ı Oluşmuş lluvyontu arazı 1 (lleipng�
il .Jlf-ft Oınhuanııcı.o
getirdiği kıvrımın kuzeybatı
v.'et< kaşesinde birazcık farklı çizgiler

2278.
ik. ltıy çızgıs; Tıanın ızlemlş, ancak Ozünde istikrarlı
'C kalmıştır. Nehrin Hua Dağı'nın
1 Lös Yaylası
Huang (Slrı) Nehr!nın aııış yOnleri
MÔ.? MÔ 602
BOHAI
doğusunda ve Sanmen (ya da
"Üç Kapı") geçidindeki aşağı
2 . . 11
M.Ô. 602 - MS
3
yatağı ise tarihsel dOnemlerde
11-893 onemli değişiklikler geçirmiştir.
4 m1048
M.Ö. ikinci bin yılda nehrin

-
aşağı yatağı, bugünkü Shaıu:J
-5 1048-1194 bOlgeslndekl dağların hemen
6a 6b altından kuzeye doğru
1194-1289 akmaktaydı. Sonraki iki bin
_] 1289-1324 yılda, yavaş yavaş, 1289 ile 1324
arasında, aşağı Yangzi'ye boşalan
_! 1324-1853 Hual Nehrl'nin orta yörelerine
_ş_ 1939-1947
10
doğru güneydoğu yOnünde
1853-1939"' akmaya başlayıncaya kadar, bir
1947 bugun saatin akrep ve yelkovanı gibi
dOnmüştür. 1324'ten beri de,
35' düzenslı bir biçimde ileri geri
hareket etmiş ve bugün, yeniden
Shandong yarımadasının
kuzeyine açılmıştır.

nedeni, elbette, San Nehlr'in


Bu hızlı değişikliklerin Jlk

q
., . taşıdığı milin gOrOlmemiş
OIN

\
r:>�L ağırlıkta bir yük oluşturmasıydı.

yavaşladığından, bu milin büyOk


Nehrin akışı denize yaklaştıtmda

� bir bölümü yeniden nehirde


� \.... tutulmakta ve böylece nehir
yatağını doldurarak suyu başka

�\
DABA D<k
Bugün varolan birden fazla çıkış
bir yere akmaya zorlamaktadır.
Olçek 1· 9 000 000

\
sıstemi, zaman zaman kullanım
dışı bırakılan kanalların diplerini
o
düzenli olarak tarayarak bu
Şa ngll'ı'o � oluşumu engellemeye
çalışmaktadır.

16
iki kıskaç gibi uzanır. Bunlar, 35 derece kuzey enle­
minde İç Çin'i, ikiye ayıran bir engel teşkil eder. Qu­
inling ve Daba'nın güneyinde yıllık y�ğış miktarı ku­
zeye nazaran 1295 mm. daha fazladır. iç Çin'in iki: kıs­
mında da yağış şartlan yer yer çok değişiktir. Özel­
likle kuzey kısımda, bölgenin aldığı ortalama yağış
miktarından yüzde 30 dolayında farklılaşma mevcut­
ıtı•
tur. Kuzey İç Çin'de ise kuraklık ve sel daha olağan­
dır. Güney İç Çin'in göreceli olarak daha dengeli bir
doğaya sahip olmasında, her iki bölgeye ayrı ayrı ha­
kim olan iki büyük nehrin doğalarının farklı olması
kısmen de olsa, neden olarak gösterilebilir. Bunlar,
kuzeyde akan Huanghe (Huang-ho veya Sarı Nehir) ve
güneyde Chanjiang (veya 'uzun nehir'), Batı'da bili­
nen adıyla Yangzi nehirleridir. Sarı Nehir'in yukarı
kısmı los veya 'Sarı Topraklar" bölgesinden rüzgar­
ların getirdiği ince toprağın içinden akar ve dünya­
nın en büyük nehirleri arasında en çok çamur taşı­
yanı halini alır. Bu çamurun çoğu nehrin daha yavaş
akan bölümlerinde yığıldığından ve nehir yatağının
yükselmesine neden olduğundan, nehrin akışını den­
gesizleştirir. Birçok yerde, nehrin kenarlarındaki bent­
ler gittikçe daha yüksek inşaa edildiğinden, nehir her
zaman için bir tehlike yaratabilecek şekilde, çevredeki
kırsal alandan yüksekte akmaktadır. Yangzi ise daha
fazla miktarda su taşımasına rağmen, Sarı Nehir'e na­
zaran daha istikrarlı akmaktadır. Bu duruma nehrin
__ ....,.., ._ ......, ortasında bulunan iki büyük göl Dongting ve Poyang
-- Çin Hile Cıııuri,.ıi
ıl' 'nin kısmen neden olmaktadır. Çünkü, bu iki göl, sel za­
hllı iddiıı llliOi ....
manlarında taşan suların birikmesi için bir havuz ni­
teliğini taşımakta, suyun az olduğu zamanlarda ise
6lçelı 1: 45000 000
suyun salıverilmesini sağlamaktadırlar.
o Kuzey Çin, tarihi olarak, buğday ve darı kuru tarı­
mının egemen olduğu bir yerdir. Güney Çin ise, sulak­
o
tarlalı çeltik tarımı beldesidir. İki bölgenin toprağının
doğası da farklıdır. Kuzeyin toprağı daha alkalinli, gü­
neyinki ise asitlidir. Güney Çin'in çoğu ulaşıma elve­
ancak 1 884'de gerçekleşmiştir. Çin Halk Cumhuriye­
rişli nehirler ve kanallarla çaprazlama bezenmiştir.
ti'nin siyasal haritası hala bu ikili karakteri yansıtır.
Burada, bin seneyi aşkın bir süredir, tekne kullanı­
Tarihi Dış Çin'in neredeyse hepsi, 'Özerk Bölgeler' mı ulaşım ve taşımacılık�a çok yaygındır. Çok erken
olarak nitelendirilen birimlere ayrılmıştır. Bunlar sı­ dönemlerden itibaren, muson rüzgarlarının elverişli
rasıyla, NeiMenggu Zizhigu (İç Moğolistan Özerk Böl­ değişimlerini kullanan kıyı gemiciliği ulaşımı yoğun
gesi); Ningxia Huizu Zizhigu (Müslüman Özerk Bölge­ bir şekilde geliştirilmiştir. Kuzey Çin'de ise, impara­
si); Xinjiang Weiwuen Zizhigu (Sinkiang Uygur Halkı torluk yıllarında, acil durumlarda at sırtında gidilir­
Özerk Bölgesi); Guangxi Zhuangzu Zizhigu (Zhuang diyse de, normal zamanlarda ulaşım iki tekerlekli ara­
Halkı Özerk Bölgesi); ve Xiang Zizhigu (Tibet Özerk Böl­ balar veya yürüyerek sağlanırdı. Los toprağı, iyi yol
gesi)'dir. Ayrıca, bu bölgelere, Tibet Bölgesi'nin bir yapımına elverişli olmayıp, ıslandığı zamanda geçil­
parçası olan ve büyük bir kısmı özerk bölgeler yöne­ mesi neredeyse imkansızlaşan bir çamur halini al­
timinde bulunan, Kokonar gölünden dolayı da Quin­ maktadır. 19'uncu yüzyılın sonundan itibaren gelişen
hai veya 'Mavi Deniz' adını taşıyan vilayet de dahil­ tren yollarının yapımı güney Çin'in üzerinde son de­
dir. Bu özerk bölgelerden daha küçük olan İç Çin'in recede az bir etki yapmış olmasına karşın, kuzey Çin
bazı bölgelerinde ise, azınlık milletler oturmakta, bu­ üzerinde ise dramatik boyutlara ulaşan bir etkisi ol­
raları özerk bölgelerden farklı olup, yerel yönetimle­ muştur. Bu etki, eskiden en iyi yolların sadece kışın
rin altındadır. buzlanan nehirlerden oluştuğu Mançurya'da, özellik­
Qing (Çing) topraklarının hepsi Çin Halk Cumhuri­ le, belirgin olmuştur.
yeti'ne miras kalmamıştır. 19'uncu yüzyılın yarısın­ Güney Çin, Han halkının iç göçünün meydana ge­
da Çing topraklarının kuzey kısımları Çarlık Rusya'­ tirdiği bir yerdir. Ancak, göçmenler bir kere bu böl­
sına kayıp edilmiştir. Dış Moğolistan 1912 yılında fi­ geye gelince, burada hakim olan tepelik ve vadili do­
ilen özgürlüğüne kavuşmuş, 1924'de ise bir Halk ğanın içinde çevre ile fazla karışmamış, böylece bu
Cumhuriyeti olup Sovyetler Birliği'nin uydusu hali­ havalide çok çeşitli alt kültürlerin ve farklı lehçele­
ne gelmiştir. rin korunması mümkün olmuştur. Buna karşın, ku­
Sonuç olarak, İç ve Dış Çin, tarihi olarak hep ayrı böl­ zeyin dili genelde homojen olup, imparatorluk döne­
gelere sahiptiler. İç Çin'in geleneksel inançları, Kon­ mi yüksek memurlarının eskiden kullandığı ortak dil­
füçyusculuk, Taoizm, Mahayana Budizmi ile yerel iti­ den esinlenerek, pek doğru olmasa da, 'Mandarin' di­
katların çeşitli karışımlarından oluşmuştur. Dış Çin'­ ye adlandırılan lehçenin bir çeşidini neredeyse her­
de is'e, halk, Lama Budizmi, İslam veya Tibet'in Bon kes konuşmaktadır. Kuzey ve Güneylilerin fiziki gö­
inancı gibi yöreye özgü birtakım törelerin kalıntıla­ rünüşleri de farklıdır. Kuzeyliler genelde güneyliler­
rına bağlı kalmıştır. den ortalama 5 santimetreden fazla uzun olup, daha
Kuzey ve Güney sağlam ve ağır yapılıdırlar. Argo lisanında, kuzeyli­
Tibet'in Kuzey yamacından uzanan Kunlun Dağla­ ler güneylileri küçümseyerek onlara 'maymun' der­
rı, İç Çin'e Quinling ve Daha dağlarının oluşturduğu ler. Güneyliler de kuzeylilere 'buğulanmış ekmek'

17
Guney ve Kuzey Çin ı

r\
110'
O
120' Bu harita, köylülerın kendı

1000 • 3000 m. arasnoaıcı araz


3000 m'de• ı:•se• araz
topraklarını işlediklerı, kuzeyın
C]

ı
kuru tarımı ile, çiftçilerin önemli
1000 m'nn aıt noal< aazı bir böHlmünün toprağı

yllık orıaıarna yaQ ş ı300 mm ·aen fazla


r
derebeylerlnden kiraladıkları
o
yllJ< onaama ya� ş 700-1300 mm arasında
ı
güneyin sulu arazi tarımı
D arasındaki, geleneksel dönemın

I'
sonlarında varolan karşıtlığı
CJ ık o�.alama �1$ 700 mm.'den az
çarpıcı bır biçimde gözler öniıne

ıemeı ur!.oün pırlr.ç olouCu gJ'le'{ bl!lll8$'


ıeme ur!.ouo b�:ıay olduQu <uzey bol�e sermektedir. Halk Cumhurıyen
tarafından empoze edılen
arasooaıc tahinn ınır
kollekttvist sistem bu örgütsel
ıaıım arazr. n n 'it 40'ırıda1 tazas <ıraca oıan
gıineydogJ bOtgesıll>n SıM� 1930 dolaylar"da
farkları ortadan kaldırmış ve

1 ' B 000 000


sulamanın yakın zamanlarda
Olçek kuzey bölgelerine doğru

o
yayılması, sınırlı bir ölçüde de
600 km olsa, teknık karşıtlığı

o
değiş!lrmlştir.
400 m

I
I
/
I
,-......_ /_,.
/ '-'--,_�-·-'f1
T- _J_
01
-r
\
1 \
1 ı
1
\
SARI DENiZ

\\
30•
---- - - --

Dontıng G
\
/1
DOCU ÇIN
DENİZi \\
1
i
_20•
-
.__._---

1
GUNEY ÇİN DENiZi
1
t
ı:ıo•
Guney ve Kuzey Çin 2
Tarihsel olarak Kuzey çır. lös !Osü'l lruıgarn cıluf.rdugu sar ıoprag n) denrılol)ı 110' 120•


arazlsınden oluşmaktadır CJ 75 m.'den lazla
Rllzgarlann yarattığı bu lyı
kaliteli sarı toprağın kolayca
o so.1s m
o
bulunmaktadır ki bu, tanmın
ıslenebihr bir üst tabakası 1s.so m
CJ alüvyonla karışmış lös
-+ kış muson •uzgwlltı
buradaki erken ortaya çıkışını
hazırlamıştır Mıng döneminde
yaz
14. ve 16. yüzyıllar arasında inşa muson ruzgarıatı
ıar ortu• donemı sonıarıoııa
edılmış olan Buyük Sedd.n, Çin'ı
•ıııaı
kyı lıcaır.nın yoQun oldoQu 6f
çın olmayandan ayırma!< üzere
lge e<
bu lös tabakalarının kuzey
sınırına ne denh yakın bır 16ô4 den sonra
Yaogz•Mançu • ca•eıı


çizgide yer almaları çarp:cıdır.
Ancak, sonradan inşa ecLlmiş ulaşııı ım•anı bulunan suıoıu
olan Büyük Kanal dışında, ınarıta. 1930'1a'dakı sısıemı gos�
kuzeyde, yeterlı bir iç su
taşımacılığı sistemi • ımparatorıuk baş•enıı

Olçel< 1 18 000 000


bulunmamaktadır ve bu bölge
kıyılarının ötesinde uz.anan
o 600 <m
denizler genelde zorlu ve
tehhkelıdir.
Bunun aksıne güney, uzun bir 400 m.ı
zamandan beri bırbirıne
ba(!lanan lç su yollan şebekesine

J�.-
ve muson riızgarlannın
mevsımlere göre değişmelerıne
olduğu kadar çok sayıda elverışll
limanlara da dayanan kolay bir
kıyı taşımacılığına sahıp
olmuştur. Kuzeyle güvenlikli ve
diızenh denız bağlantısı ancak
18. yOzyılın sonlarına doğru - "-.
kurulabılmiştir. Hem Moğollar
hem de Ming dönemlerinde,
çeşitli zamanlarda, Yangzı
deltasından bugünku Tianıin'e
resmi hububat taşımacılığı denız
yoluyla yapılmışsa da, bu o
gunlerde hala rizikolu bir ışti.

SAPI DENiZ

oOOU ÇIN
DENiZi

---

1
GÜNEY ÇİN DENiZi l
ğujin hanedanınca yönetildikten sonra, Moğollar ta­ !eriyse yeni kurulmuşlardı. Eskiden olduğu gibi, ku­
rafından 1234'den, güneyi istila ettikleri 1270'ler ta­ zey doğuda bir Yan, batıda bir Shu, daha önceki Shu
rihleri arasında yönetildi. ve Ba'nın yerini almış bulunuyorlardı. Orta Yangzi'­
M.S. 3'üncü yüzyılda Üç Krallık döneminde üç bo­ de bulunan Chu ve Wu (Güney Tang) eski Chu mül­
yutlu bir bölünme görülebilir. Çin, Sarı Nehir'in va­ künün çoğunu paylaşmışlardı. Wu-Yue, isminin de
disine hakim olan Wei, Yangzi ile daha güneyde bazı ima ettiği gibi, geçmişin Wu ve Yue'sinin coğrafi ka­
yerleri kontrol eden Chu ve Yangzi nehrinin dar bo­ lıtçısıydı. Ayrıca, iki yeni devlet vardı. Yakın dönem­
ğazlarının üst kısmında kara ile çevrilmiş Shu arasın­ de Çinli göçmenler tarafından iskan edilmiş olan, sey­
da bölünmüştü. yahların açık denizden görebildiği altın-damlı Budist
Bu üçlü siyasal bölünmenin ekonomik karşılığı, 7- mabedleriyle ürılü Min devleti, güney doğu sahilinin
9. yüzyıllarda Tang hanedanının Çin'i birleştiren yö­ alt kısmında yer almaktaydı. Güney Han ise, bugün­
netimi ile, daha sonra 1 O'uncu ve 1 1 'inci yüzyıllarda kü Canton (Kanton) havzasını işgal ediyordu. Bu sı­
Kuzey Song'un yönetimi sırasında ortaya çıktı. Sayfa rada, bu tür Çin devletleri, büyüklükleri ve paylaştık­
98'deki haritada görüldüğü gibi, Çin'de birbirleriyle ları ortak bir kültüre dayalı uluslararası ilişkilerinin
kesin bağlantı yolları kurulmuş üç ana bölgesel pa­ mevcudiyeti yanısıra, askeri ve ticari rekabetle sürekli
zar yeri vardı. Bu bağlantı yolları kısmen insan eliy­ çatışma içinde bulunmaları dolayısıyla, birçok ba­
le yapılmıştı. Dağların içine doğru uzanan ahşap yü­ kımlardan erken yeni çağ Avrupa'sına benziyorlardı.
rüyüş patikalarından ismini alan Galeri Yol'u, batı ve İmparatorluk parçalandığı zaman ortaya çıkan öz­
kuzeyi birbirine bağlardı. Batı ve güney ise, Yangzi'­ gür devletler, ilk bakışta, yerel idarenin bölge vilayet­
nin dar boğazlarıyla bağlanıyordu. Boğazlardan yu­ lerine tekabül etmektedir. Ancak, vilayet hudutları­
karıya tekneler ancak kıyı boyunca tepelerin içinden nın büyük bir kısmı tarih boyunca son derecede is­
kazılmış, tehlikeli tekne kaydırma patikalarından, tikrarsız olduğundan, Çin'i bu vilayetler açısından dü­
rehberler tarafından çekilerek götürülebiliyordu. Gü­ şünmek genellikle şaşırtıcı olmaktadır.
ney ve Kuzey, Büyük Kanal tarafından birleştirilmişti. Merkezi idarenin küçük çapta parçaları olabilen,
Bazı dönemlerde, Çin daha da fazla bölünmüştür. gerçek villiyetler ise 13. yüzyıla kadar ortaya çıkma­
Hala ilgi çeken bu alt bölünme eğilimlerinden en es­ dı. Bu dönemde, vilayetler (xingsheng) veya sadece
kisi M.Ö.4-3. yüzyıl sırasındaki, Savaşan Devletler dö­ sheng (idare kançılaryaları) diye adlandırıldılar. An­
nemidir. Resmi haritalardan uzun süredir yok olma­ cak, Tang tarafından "daire" (dao) olarak adlandırıl­
larına rağmen, bu devletlerin adları daha sonraki dö­ mış olup, askeri ve stratejik amaçlarla kurulmuş olan
nemlerde edebi bağlamlar içinde kullanılageldi. (Say­ bölge-villiyetlerinin idari yapısı, Sheng sistemine ön­
fa 71 'deki) Haritada gösterilen kesin hudutların faz­ celik teşkil etmiştir. Erken Tang dairelerinin haritası
la önemsenmemesi gerekir. Bir tek istisna dışında 4. (sayfa 26) Çin bürokratik geleneğinin tipik tavrıyla bu
yüzyılın devletleri, önceden mevcut olan daha küçük dairelere açıklayıcı adlar verildiğini göstermektedir.
boyutta devletlerin birleşmelerinden oluşmuş olup, Ancak, Tang hanedanının son yıllarında ülkenin ku­
birbirleriyle savaşmalarından ötürü sınırlan durma­ zey bölümü, dairelerden daha küçük yerlerin sorum­
dan değişiyor ve belirsizlik içindeydi. luluğunu almış olan askeri komiserlerin eline geçin­
ce, bu basit ve mantıklı düzen karmaşık bir hal alıp
Bu tek istisna, Zhao, Wei ve Han'ın oluşturduğu esas
bozulmuştur.
çekirdek gruptu. Bunlar, 5'inci yüzyıldajin devletinin
Kuzey Song eyaletleri "yol"(lu) diye biliniyorlardı.
parçalanmasından kalan ve Kuzey Çin ovasının or­
Tang tipi yerleşim adlarının dışında, Song eyaletleri·
tasında, yanyana oturan parçalardı. Bu esas çekirdek
grubun etrafında daha büyük devletlerin oluşturdu­ nin, bir çoğu, içerdikleri önemli illerin adlarıyla ta·
ğu bir halka vardı. Wei nehri vadisinde kurulan, iki nımlanmışlardı. * Moğol Yuan hanedanının villiyet·
leri ise, hepsinden basitti. Ancak, Song vilayetlerin·
kere güneybatı fetihleriyle zengirıleşmiş Quin (Çin) ba­
tıda bulunuyordu. Bu fetihler, Çin'de büyük ölçekli den şaşırtıcı bir şekilde değişik bir sistemleri vardı.
Adlandırma sisteminin bu yeni ve karışık özelliğine
En üstte Set yapımı, dağlık
sulama tarımın merrıleketi Min nehrinin ovasında bu­
göre, yeni adların üç tanesi geçmiş vilayetlerin adla­
lunan Shu devleti ve Yangzi boğazlarının yukarısın­ arazilerde topraktan en iyi
rına kısaltılmış bir şekilde gönderme yapmakta, böy­
da bugünkü Chongging kentinde mevzileşen Ba dev­ biçimde yararlanmayı
lece bu adların coğrafi anlamları ilk bakışta artık belli sağlamıştır. Bugün setler,
letiydi. Hemen güneydeki Chu devleti Han nehri va­
olmamaktadır. Sonunda, ancak, Ming hanedanının milmkiln olan yerlerde makinalı
disi ve orta Yangzi bölgesinde yerleşmişti. Bu bölge­ tarıma elverlş!J hale gelecek
vilayetleriyle, bugünkü sisteme benzeyen bir yapı be­
nin büyük bir bölümü o zamanlar ehlileştirilmemiş biçimde yeniden düzenlenmiştir
lirgin olmaya başlamıştır.
göller bölgesi ve ürılü "Bulut Rüyası Bataklığı" idi. Do­ Üstte Gullln'dekl (karst) kireç
ğu' da bulunan en kentleşmiş ve uygarlaşmış Qi dev­ 1645 yılında iktidara gelen Mançu (Quing-Çing) ha­ tepeleri, geleneksel Çin
leti asırlar önce Konfüçyus'un doğduğu küçük Lu dev­ nedanıyla fazla bir değişiklik yapılmadı. Sayfa 26-27'­ resmindeki dağ manzaralarını
andırır bir bıçlmde
letini de içermekteydi. Bu halkanın dışında, uzak ku­ deki haritalar karşılaştırılınca görüleceği gibi, Doğru· yükselmektedir.
zey doğuda bulunan Yan ve aşağı Yangzi vadisi ile gü­ dan Yönetim -Güney Bölgesi An-Hui (yani, Anging ve
ney doğu sahillerinin bir kısmındaki Yue devletleri, Huizhou illeri) ve jiang-Su (yani, Suzhou ilini içeren,
dış sınır çizgisindeki devletlerdi. M.S.5. yüzyılda es­ Yangzi'nin-Güney Bölgesi'nin bir kısmı) villiyetlerine
ki rakibi Wu'yu içine alan Yue, öbür devletlerin ka­ dönüştürüldü. Gansu kuzey batıda tekrar ortaya çık­
raya yönelik halklarından farklı olarak, Çin denizci­ tı ve hanedanın en son döneminde Xingiang ("Yeni
liğinin esas memleketiydi. Bölge"·Sinkiang) ve Taiwan adası ("Kule Körfezi"), vi·
Siyasal parçalanmanın kesintisiz devam ettiği son lliyet statüsünü aldı.
tarihi dönem olan 5 Hanedarılar ve 1 O Kuraklıklar dev­ Haritalarda gösterilen "çiçek dürbünü" gibi içiçe
rinin geçtiği M.S.10. yüzyılda, biraz değişik bir siya­ geçmiş renklerden belli olduğu üzere, Çin'in idari vi·
sal bölünme şekli ortaya çıktı. (s.25 haritaya bkz). lliyetlerinin çoğu, kökleri derin olan doğal bölgelere
Zhao, Wei ve Han Oin'in parçaları)'ndan oluşan çekir­ dayanmamıştır. Hatta, birkaç çağdaş bilim adamı Çin
değe şimdi katılan Quin ve Qi ile bu siyasal grup, ku­ hükümetlerinin, bazı durumlarda, doğal ekonomik ve
zey Çin'de egemen olan nispeten büyük bir devleti teş­ sosyal bölgeleri siyasal açıdan bilhassa ikiye bölerek,
kil etmekteydi. Bunun etrafını daha küçük devletler­
den okşan bir halka çevreliyordu; bunların bazıları dır. Btr alt birim olan chou ise, Cumhuriyet Türleiye'sinin il idari bl
• Sheng, Osmanlı yerel idaresindeki büyük eyaletlere benzemekte·

Şavaşan Devletler döneminin devamları olup, öbür- rimtne benzemektedir. Çev.

20
bunların yerel kimlik bilincinin zayıf kalmasını, böy- diğer unsur da, don yapmama süresinin yılda 200 ila
lece bölgesel siyasal güçlerin fazla gelişmesini önle- 300 gün olabilmesi beklenilen bölgeyi uç kuzey sı­
mek istediğini öne sürmüşlerdir. nırlarını belirleyen çizgilerdir. Birinci çizgi, çeşitli ta-
Genel olarak, tarihi vilayetler Çin'in mekansal ola- hıllarla iki hasatın elde edilebileceği bölgeyi sınır­
rak ele alınması için pek uygun birimler olmamak- !andırmaktadır. İkincisi ise, ancak pirinç ile iki ha­
tadırlar. Bir kere, bunlar çok fazla sayıda olup, sos- sat alınabilen mıntıkanın sınırıdır. Haritanın üzerin­
yal yaşamla ilgileri de pek kısıtlıdır. Ancak, şimdiki deki sayılardan da belli olduğu gibi, güneyin aşağı kı­
komünist rejimin ekonomik yönetimde vilayetlere ha- sımlarında ekiIT mevsimi, Mançurya'ya nazaran iki
tırı sayılır ölçüde yetki tanımaları ve 1950'lerden iti- kat daha uzuı-,aur.
haren ekonominin "hücreleşmesi" eğilimi, bu vila- ilkbaharın gun'-yden kuzeye hareketi Zhu Kezhen'­
yetlerin geçmişe nazaran daha gerçek birimler olma- in haritasında (s.29) çok hoş bi· sekilde açıklanmak­
larını teşvik etmektedir de denilebilir. tadır. Bu yatay katmanlar görünümü Çin'in kış iklim-
Çin'i anlamak için, vilayetleri kullanmaktansa, iş- leri için çok tipiktir. Yaz ortasında İç Çin'in orta kıs­
levsel bölgelere dayalı bir yaklaşımın gerekli olduğu mı kuzeyden güneye kadar biteviye sıcak olmaktadır.
bellidir. Bu tür bir bölge tanımında, bir bölgenin baş- Burada, deniz sahilleri ve yüksek dağlar biraz daha
kalarına oranla bölgelerarası bir ortalamadan daha serince bir çevre oluşturmaktadırlar. iklim özellikle­
aşırı yoğunlukta bir nüfusa sahip olması ve kendi . rinin karmaşıklığı, ülkenin değişik yönlerine göre de­
içindeki iletişim ağlarının, karşılıklı ekonomik bağım- ğişen bir tarım faaliyetleri takvimi yaratmaktadır. Bu
lılık düzeyinin yüksek olmasından ötürü diğer bölge- durum, (s.28'de) buğdayın ülke çapında ekim ve ha­
lerden kesin olarak ayırt edilebilmesiyle tarif edile- sat tarihlerini gösteren iki haritada belli olmaktadır.
bilir. 19. ve 20. yüzyılları Çin'inin bölgesel yapısını Burada başlıca ayrımın Çin Seddi'nin yaklaşık olarak
gösteren harita (s.24) mümkün olabilecek bu iki tür kuzeyi olan ilkbahar buğdayı alanıyla, daha güneyin­
bölgesel alt bölünmeyi göstermektedir. Birisi, eski deki kış buğdayı alanları arasında olduğu gözükmek­
imparatorluk idaresinin hükümet tekeli altındaki tu- tedir. Güney kış buğdayının olgunlaşması 8 aydan faz­
zun satışı için kullandığı pratik bir çözümdür. öbü- la bir süre istemekte, halbuki, kuzey ilkbahar buğda­
rü ise, son zamanlarda G.W. Skinner'in geliştirdiği te- yının olgunlaşması ise üç aydan biraz fazla bir süre­
orik bir çözümdür. İki durumda da ayrımlar, sıra dağ- de mümkün olmaktadır. Yangzi'nin güneyinde ise
lardan ve nüfusun nehir vadilerinde yoğunlaşması- buğday, aslında, ancak ikincil bir tahıl durumunda­
nın yarattığı doğal bölünmelerden kaynaklanmakta- dır.
dır. Bu bakımdan iki sistem de aslında çok benzeş- Son zamanlarda, 1920'ler ve 1930'ların başında Çin
mekte, aynı eğilimleri ortaya koymaktadır. çiftlik ekonomisinin büyük çapta bir yerinde-tetkikini
örgütleyen, Tarım İktisatçısı J.L. Buck, Mançurya ve
İki yaklaşım arasındaki farklılıkların bazıları ilk ba-
Taiwan'ı dışarda bırakarak, İç Çin için sekiz temel ta­
kışta gözüktüğünden çok daha önemsizdir. Doğu kı-
rım bölgesi tanımlamıştır. Buck'ın bu tanımlamada­
yısı boyunca Nuainan satış bölgesine uzanan tuz sis-
ki temel kıstası bölgeye özgü yiyecek bitkileri grup­
temi koridoru, aslında, belli bir şekilde, tuzun tuz ya-
!arının kümeleşmesiyse de, tipik köy ağaçları gibi
taklarından iç kısımlara ulaştırılmasını kolaylaştır-
grupları da diğer belirleyiciler olarak kullandı. Sayfa
mak için düşünülen bir idari çözümdür. Kuzey Çin
29'daki dört haritada bu çiftlik bölgeleri gösterilmek­
Bölgesi'nin üç tuz satış bölgesine bölünmesi de pek tedir. Bu haritalar, işçi başına verimlilik, tüm bölge­
önemli bir fark değildir, zira, bunların dış hudutları sel tarım nüfusu, ekilebilir tahıl arazisine oranla ta­
Skinner'in bölgesel hudutlarıyla örtüşmektedir. Ay-
rım nüfusunun yoğunluğu gibi ölçüleri birarada ver­
rıca, Heding tuz satış bölgesinin kuzeybatı sınırının
mektedir. Bu haritaların açıkladığı eğilimlerin bugün
neden Sarı Nehir boyunca uzandığını da açıklamak
de geçerli olduğu söylenebilir. Ancak, Buck'ın çalış­
mümkündür. Kuzeybatı'nın iç kısımlarında başta tuz·
lu göller olmak üzere, 0 kadar çok doğal tuz kaynak-
malarını yaptığı zamana göre, tarım nüfusunun iki
misli artmış olmasının yanısıra bazı başka değişiklik­
ları mevcuttu ki, bu nehrin batısında bir devlet teke·
lerin olduğu da kesindir. Kış buğdayı ve Gaoliang böl-
li idame ettirmek için uğraşmaya değmezdi.
gesiyle Sichuan pirinç bölgesinin "çekirdek" merke­
Genel olarak, Çin tarihini ulusal veya bölgesel öl-
zi, en çok tarımda ekilip biçilen bölgelerdir. Güney
çütlerdense, bu 10 büyük bölge açısından düşünmek-
batı pirinç bölgesinin çiftlik tarım iş gücü, ilkbahar
te yarar vardır. Asırlar boyunca, bu bölgelerin kader-
buğdayı bölgesine nazaran iki kat daha fazla verim­
leri birbirlerinden ayrı olarak yükselişler ve çöküşler
lidir. Güney batıda 1 kilometre2 tarım arazisi, kuzey­
yaşamış, bugün dahi bir ölçüde, kendilerine özgü
batıya nazaran üç mislinden fazla köylüyü geçindi­
özellikleri olan farklı dünyalar halinde yaşamaktadır-
rebilmektedir. Kuzey ve Güney Çin'in haritasında (bkz.
lar. Ancak, öte yandan, Çin ülkesinin bazen siyasal
sayfa 22) belirtildiği gibi, bu bölgeler, aynı zamanda,
kaderinin karmaşıklığı ve kaprislerinden ötürü, böl-
komünizm-öncesi dönemdeki tarım ortakçılığının deği­
gesel hudutlarının hiç gözününe alınmadan bölün-
şen oranlarda mevcudiyetini açıklamak için de kul­
düğünü de unutmamak gerekir. Sayfa 2s'deki harita
!anılabilir. Toprak ağalığı, Sichuan pirinç bölgesi,
bu tür bir d·.ıruma örnek olarak, 1926.nın başında,
Yangzi pirinç ve buğday yöresi, pirinç ve çay bölgesi
belli başlı savaş-derebeyleri ve müttefiklerinin yönet-
ve iki hasat alınan pirinç bölgelerinde en fazlaydı.
tiği toprakların yaklaşık uç sınırlarını göstermektedir.
Bu durum, toprak ağalığının oluşmasında teşvik un­
Bu harita bize bölgesel çözümlemenin kesinlikle, her
surunun, iş gücünün verimliliğinden ziyade, topra-
u�man yanılmaz bir araç olmadığını göstermektedir. ğın verimliliğinden ileri geldiğinin olası olduğunu
Işlevsel bölgelere karşın, bölgeleri ortak olarak pay- göstermektedir. Bu duruma tek istisna olan güneyba­
!aştıkları özelliklerinden ötürü tanımladığımız za- tıda ise, toprağın çok verimli olmasına rağmen, or­
man, başka tip bir alt bölümleme ortaya çıkmakta- takçılığın düşük oranda olması bölgenin henüz yeni
dır. Bunların en aşikar olanı iklim farklarına göre iskan edilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
ayırt edilen bö.gelerdir. (s.2B, haritaya bkz.) Genel eği-
limler, güneydoğunun sıcak yazları ve ılık kışlarıyla Han Çin'inin Zaman İçinde Gelişmesi
tropik ve ılımlı iklimlerinin, daha soğuk bir orta ke- Bugünkü Han Çinlilerinin Dış ve İç Çin'deki etnik
mer bölgesinden, kuzey batının kurak ve yüksek dağ- azınlıklar üzerinde egemenlik kurmaları, 3000 yıldan
lık bölge iklimine geçişini göstermektedir. Önemli iki fazla süregelen, hatta, hala süren bir kolonyal, bazen

21
Etnik Çınliler {Han), Çin
nOfusunun yaklaşık yüzde
94'0n0 meydana
getirmektedirler. Geri kalan
bölümde, ana türlerı Japon·
Koreli, Ahaylı, Hlnt·Avrupalı,
Tlbet·Burma'lı, Austro·Asyalı,
Dal, Miao-yao ve Malayo­
Polinezyalı olan SO'nln Ozerlnde
etnik gruptan oluşmaktadır.
Fiziksel olarak çoğunluk Han lle
birlikte, MoQol ırk·tipln:n değişik
Ozelliklerlnl paylaşmaktadır. En
belirgin farklılıklar,
Kafkasyalılarla orta Asyalıların
Moğol hatlarına sahip sarışın
çocuklar ortaya çıkaracak
bıçlmde karıştıkları Xln)ang'da
görOlmektedlr. Tipik Moğol
hatları, kalın, düz siyah saçlar,
dOşOk bir burun kökü ile
bellrglrıleşmlş düz bir yüz ve gôz
çukurunun içerideki ucunda, Ost
gôz kapağının bir kısmını örten
bir deri kıvrımını lçermektedır.

Tepede Han ve seçtlmış Han


olmayan grupların yerleşimi.

Haritanın a/n Mavi gözlü, uzun


sakallı, Hint-Avrupa kökenli bir
Rus; Xlnjlang'da yaşayan
yaklaşık 600 Rus'tan biri.

Üstte Kökleri esas olarak Çin'ln


Vietnam sınırı yakınındaki
güney Guangıd'den gelen Mlao
azınlığı.

Ortada, sagda Bu Hani kadın ve


çocukları, Tibet·Burma'lı
ailesinin bir kısmını oluşturan,
Yunnan'dakl kOçük bir azmlık
grubuna aittirler.

Salda Lhasa 'da bir Tibetli aile.

18
Ortada, solda Orta Çln'dekl (mantou)* diyerek karşılık verirler. Gerçekte, zaman çi imparatorluğun başlangıç döneminde bu ikilem
Shanxl bölgesinden Han yüzleri.
YQzdekJ tipik yassılaşmaya, göz
içinde oluşan çeşitli değişiklikler ve yerel farklılıklar yoktu. En eski imparatorluk başkenti, Milattan önce
kapaklarına ve dOşOk kemerli gözönünde bulundurulursa, böyle geniş kültür tezat­ 3'üncü yüzyılda Quin (Ch'in, Çin) hanedanının Xian'a
burunlara dikkat edln ları genellemelerine varmak sakıncalıdır. Ancak, gü­ yakın Guannei 'Geçitler arası' denilen yerde kurulan
Solda Burma sının neylilerin eskiden beri çevrelerindeki doğa manzara­ Xianyang başkentiydi. Burası, bugünkü haline naza­
yakınlarındaki gQney Yunnan'da larındaki değişkenlik özelliğine, güçlü bir duyarlılık ran daha mümbitti ve bir yerel sulama ve ulaştırma
bir kız.
bulunan Dal etnik grubundan gösterdikleri söylenebilir. Onlar, yeryüzünün şekille­ kanalları sistemi mevcutu. Han ve Tang hanedanla­
rine dayalı "yeryüzü büyücülüğü' veya geomancy ile rının başlıca başkentleri, adı 'Edebi Barış' anlamına
Altta Ulusal giysileri içinde genç Çin geleneğinin ilk, saf-manzara konulu şiirinin ya­ gelen Changan'da bulunmakta olup, ilk başkentle
bir Moğol çlft.
ratıcılarıdırlar. Güney ekonomisi de asırlar boyunca aşağı yukarı aynı yerdeydi. Guanni, stratejik açıdan
kuzeyden her zaman daha zengin olmuştur. Üstelik, iyi korunabilen bir yerdi, ancak, ücra ve uzak olması
güney, özellikle, Yangzi vadisi israf, gösteriş ve du­ dolayısıyla, buraya dışarıdan erzak getirilmesi çok zor
yumsallığa çok daha fazla düşkün olmuştur. Komü­ oluyordu. Nitekim, yerel ekonominin, büyük bir ola­
nistlerin kırsal bölgede gerçekleştirdiği ekonomik ve sılıkla iklimin kuraklaşmasından dolayı, bozulması
sosyal devrimden önce, güney Çin, yakın dönemlere ve başkentin büyümesinden ötürü, Han ve Tang ha­
kadar son derecede güçlü soylar ile kandaş kavimler, nedanlarının ikisi de kuzey Çin ovasında, ikinci baş­
aşiretlerin yanısıra, ayrıca, tarım ortakçılığmın mev­ kentleri Luoyang'ı kurdular.
cudiyetinin özellikleriyle tanımlanan bir yerdi. Buna Güneyin kuzeye ekonomik açıdan meydan okuma­
karşın, kuzey Çin ise, küçük toprak sahibi veya yö­ ya başlaması ile yukarıda değinilen ikilemin ortaya
neticisinin memleketi olup, burada güçlü soylar pek çıkması, Tang hanedanıyladır. Geç dönem lO'uncu
az göze çarpmaktadır. yüzyıldan, erken dönem 12'nci yüzyıla kadar, Kuzey
Kuzey ve güney Çin arasındaki tarihi bağları çeşitli Song'un boşkenti, tarih boyunca, Sarı Nehir'in güzer­
kanallar sağlamıştır. Bunlardan ilki, Sui hanedanı ta­ gahını kuzey ve güneye kaydırdığı noktaya yakın
rafından 7'inci yüzyılın ilk başında çok sayıda kadın­ olan, yüksek ve emniyetli bir yerde bulunan, Kaifeng'­
ların da dahil olduğu zorunlu çalıştırma (angarya) iş­ deydi. Ayrıca Kaifeng, güneyin tahıl ambarlarına en
çilerine yaptınlmıştır. Kanalların iki ana kolu, 105'inci yakında bulunabilecek bir kuzey başkentiydi. Böyle­
sayfadaki haritada görüldüğü gibi, Sarı Nehir'in de­ ce, Kaifeng, kuzey başkentlerinin içinde su yollarıy­
ğişik zamanlarda kullandığı, toprak düzeyine epey ya­ la kolayca erzak taşınabilenlerindendi. Kaifeng'in en
kın akan güzergahlarını takip etmekteydi. Kanalın en görkemli döneminde, şehre yılda 6 milyon Çin çuva­
temel amacı güneyin bereketli bol miktardaki pirin­ lı pirinç gelirdi. Bu miktar bir milyon tonun dörtte biri
cini kuzey batıdaki Sui'nin başkenti Daxingcheng (buJ kadardı. (Çin çuvalının karşılığının tam hesaplanması
günkü X'ian) ve kuzey doğuda yerleştirilen Moğol or­ mümkün olmamaktadır).*
dularına getirmek içindi. Moğolların Yuan haneda­ 1 3'üncü yüzyılda, Moğol Yuan hanedanı başkenti­
nı, başkentini bugünkü Beijing (Peking)'in yerinde bu­ ni mahsus modem Beijing (Peking)'in bulunduğu yer­
lunan Dadu'da kurunca, daha kısa bir kanal güzer­ de kurdu. Böylece, İç ye Dış Çin arasındaki ayrılığa
gahı tekrar inşa edilip, Shandong tepelerinin çıkıntı­ hakim olmayı amaçlayan Moğollar, İç ve Dış Çin'i be­
sını takip eder bir şekil aldı. Ancak, bu durum çeşitli raber yöneten ilk hanedandı. Ming hanedanının ise,
mühendislik sorunlarına yol açtı. Bu güzergahta, hem esas başkenti Nanjing'deydi. ('Güney Başkenti'). An­
bir deniz yolu, hem de deniz yoluyla beraber Shan­ cak, onlarda kısa bir müddet sonra 'iki başkentli' bir
dong yarımadasının tam ortasından kazılan jialo-Lai sisteme başvurdular. Beijing, esas yönetim merkezi­
adlı kanalın oluşturduğu iki ayrı yol kullanılageldi. nin bulunduğu kuzey başkenti, Güneydeki ise daha
Kanalın yukarı kısımlarında yeterli su bulundur­ çok törenler için kullanılan bir başkentti. Büyük bir
mak sorunu, ancak 1 5'inci yüzyılda Ming hanedanı olasılıkla, bu nakil, stratejik nedenlerden ötürü ol­
döneminde çözümlendi. Çinliler, daha 1 1 'inci yüz­ muştu. Yeniden inşa edilen Çin Seddi'yle beraber, baş­
yılda kanal kapıları için gerekli çift-kilidi icat etmiş­ kenti Moğolistan veya Mançurya'dan gelebilecek is­
lerdi. Ancak, su yolunun bu kısmında nedense kilit tilalara karşı muhkem bir hale getirmek, başlıca stra­
kullanmayıp, yerine, suyu muhafaza edebilen sabit tejik bir nedendi. Mançu (Quing-Çing) hanedanı ve
engeller kullanmayı tercih ediyorlardı. Nitekim, tek­ Çin Halk Cumhuriyeti'nin ikisinin de başkentlerini Be­
neler rampalardan çekilerek, bu engellerin etrafında ijing'de tutmaları, herhalde, kısmen bu geleneğe saygı
dolaştırılırdı. Bu durum, tabii ki kanallarda kullanı­ duymalarından, kısmen de bu yerin Han olan ve Han
labilen tekne büyüklüğünü kısıtlamaktaydı. Devlet­ olmayan bölgelerin buluştuğu noktaya en yakın ol­
tahıl ambarları ulaşım sisteminin en son halinde, masından dolayıdır.
(bkz. sayfa 104} ulaştırma gemileri donanmasından Çin'in bütününde söz sahibi olma iddiasında bulu­
bazen 1 50.000 bin kişilik asker bulundurulur, üste­ nabilmiş sadece iki rejimde, başka iki güney başkenti
lik bir o kadardan daha fazla sayıda sivil halk kanal­ bulunmaktadır. Bunlar 12'inci ve 1 3'üncü yüzyıllar­
ları hem boşaltmak hem de muhafaza etmek için zo­ daki Güney Song metropolü ve tarihte başkent olmuş
Ustıe Hem Uygurlar, hem de
Kazaklar Müslümand:r runlu içgücü olarak kullanılırdı. Avam halka ait tek­ tek liman kenti, Hangzhou'dur. İkincisi ise, 1927 ile
Xlnjlang'h bu at çobanı Kazak,
neler de Büyük Kanal'ı kullanabilirdi. Böylece, kanal, 1937 tarihleri arasında Milliyetçilerin merkezi olan
Tıirİlçe konuşan yoldaşları gibi,
bir göçebedir. güney ve kuzeyi birleştiren bir ticari ulaşım bağı iş­ Nanjing'dir. Ulusal başkent olabilmiş tek batı kenti
levini görüyordu. Büyük Kanal, Orta Çağ için inanıl­ ise, doğu Çin'in çoğunun Japonlar tarafından işgal
Solda lslam inançlı bu Uygur, edildiği 193 7-1945 döneminde yukarı Yangze'nin üze­
Xlnjiang'h (Sincan) olup Tilrk maz büyük ölçeklerde olup, 1000 kilometreden uzun­
kökenlidir du. Bu ölçekler de kanallar Avrupa'da özellikle, Fran­ rinde bulunan Milliyetçi Hükümetin savaş kararga­
sa'da, ancak 1 8'inci yüzyılda kazılmaya başlanmıştı. hı Chongging'dir.
Bu şekilde, tarih boyunca güney ve kuzey arasında Birleşme ve Parçalanma Örüntüleri
birbirini tamamlayıcı bir ilişki gelişti. Ekonominin Kuzey ve Güney Çin arasındaki ikiye bölünme, si­
ağırlık merkezi güneydeydi, ancak, siyasal merkez ne­ yasal ifadesini 12 ve 1 3'üncü yüzyıllar sırasında bul­
redeyse her zaman için, kuzeyde bulunmaktaydı. Ger- du. Yangzi vadisinin güneyindeki Çin, Güney Song ta­
rafından yönetilirken, kuzey Çin ovası ise, Mançula­
tipi bir ekmektir. Türklye'de yaygın "manrı"nın da kökeni, budur.
• Mantou- Kuzeylilerin yedigi bugulanmış {buharda pişirilmiş) pide
rın ataları olan Ruzhen (veyajurjen) halkının kurdu-

• Çin Çuvalı- 26 litre veya 6 galon kuru tahıl. ·Çev.


Manto kelimesi aynca "yabani-barbar" anlamına gelen "Man " söz·
cügünü çağrıştırmaktadır.

19
vo·

\
"f----- -f

\
M ANÇ UR'( A
BÖLGESi
z

\
HEDONG Lôda a

KUZEY BATI
BOLGESİ
ARI
S D ENİZ

--

DO�U çiN
DENiZi
Nanchang 0


GÜN EYDOC'3Ug
Nanpın
K\Yf
BÖLGESİ

GJın fUJIAN -

+.r..,U�K -
°

o Taıznol'l!l
. GUNEY TAYV AN .
G Sİ
L E
;+-HôLGESI


:= G W s.Jnner.n tıllirtııOıne
gO<e ıt1tV911 bOlge sınrı 0 \aıoan
Mançu (OıngJ hanedanı
Gılpn�

dôneınınde tı.ız tekeli satış �esınkı sırı>r


o Uang-Huaı tı.ızıası
o
S.chuan tuztusu kuyusu

nüfusıı 500 OOO'den tazlı olan kentler. 1950 dolayl#ı
-�

J
o
doQer bnemtl kent
CJ nülus yoOunluOunun km"ye 200 kiŞlden yüksele olması

500 m
B o
Otçek 1 9 000 000
i op <
p 1
1
40Qkm
GÜNEY ÇIN DENİZİ
- - - savaşboy· b61geterın n sınırJıırı
110°
Krallık" diye bilinen dönemin
Altta: "Beş Hanedan ve On
\.
En solda: 19.-20. yiııyılda Çin'ln
Wu
....... .......
smşbey111n adı SSCB bölgesel yapısı
başlarında (M.S. 920} Çin
Peifu Topografya ve nüfus yoğunluğu
1928'de yıık111 YangzfdelU �·-..::O.-:--l-----'"�-....-
.. r-
Çln'ln siyasal haritası, modem
M.S.10 yüzyılın llk 60 yılı içinde,
'. .
blraraya gelerek, geleneksel

Deııg Xlhou GuizhOu Kuvvttlefl


dönemin sonlarıyla modem
1
2 Uu Wtnhul
5
S Lal Xinhul i çağın başlarında Çln'ln makul
bir biçimde işlevsel bölgelere
çağ başlannda Avrupa'nınklne
oldukça benzer bir görünüm
3 rıan Songyeo 7 Uu Cuntıou
4 llu Xlıng 1 Ytng Sen

(,��'j
ayrılmasının genel gOStergelerlnl almıştı. Burada birbirlenyle
ortaya koymaktadır. Bununla sürekli çatışma halinde olan

Olçelı 1 20 000 000


ama, aynı temel koltürel
. .../" '
birlikte, herhangi bir şekihn
MOGOLİSTAN
400 km
I
aynnnlan, hangi özelliklerin değerleri paylaşan ve çok kolay
__ / ınang ıuoll
n vurgulandığına bağlıdır ve bir biçimde ulus-devletlere
300 mi 1 / '-·/ 1
1
bunun da tek bir çözümü yoktur. dönüşebilmiş olan önce on,

/-
sonra sekiz krallık vardı. Bu
l Harita, bir edimsel bölgeler
) alanlardan herblri kendi para

J/ (
kOmesınl (devlet tuz tekeli için
geçerli olan Qln hanedanı pa:ı.ar birimine sahip bulunuyordu ve

."'........ ./..�____
alanlannı) ve bir kuramsal yöneticileri, genelde -merkantllist
,
,

I
J kümeyi (G.W. SkJnner tarafından bir tarzda- parasal bakımdan

(- ......
geliştirildiği gibi) göstermektedir. temel maden niteliğinde olan
bakır kaynaklarını artırmak
)
Şekiller arasında, Sklnner'ln
Kuzey Çln'I, Shandong, Changlu amacıyla devletlerarası Ucaretl

rJ
-
.../
,,.
ı ve Hualbel olarak üç tuz alanına
ayırması ihmal edilirse, büyük
yönlendirmeye çalışmışlardı. Bu
60 yıl boyunca, merkezi ovalık

(
Feng Yuxlang ölçüde blr uyuşma vardır. bölgede, Shauto Türk
I

,/
önemli tek çatışma konusu, bir hükümdarlık sarayı (Geç Tang)

\"\ ) da dahil olmak üzere, beş


Yan tuz sınır çizgisiyle ikiye
t 11
bölünmüş bulunan ve herhalde, hanedan, hızlı bir biçimde
1
Xishan
SAR DENiZ alan olması kuşkulu görünen
başka esaslara göre "artık" bir bırbtrlennl izlemişlerdi. Güney
/ \
)
) Huan�'·) \\ istikrarlı olmuştu ama, Min,
devletlerinin sınırları oldukça

J .,....._
ı""
'
Sltinner'ln Güneybatı bölgesine
_,
I
_
!-- , -� ,,, ilişkindir. Doğu kıyısındakı sonuçta Wuyue ve Güney Tang

! '�
(eski adıyla Wu) tarafından
--� Llang·Hual tuzlalarından içerdeki
1

r
Huainan tw: alanına kadar alınmıştı.
r'- ı' uzanan tuz sistemi koridoru,

el '
açıkça, gözetimi kolaylaştırmak

).t ..../
"' r , ...-...,...... ...., lçın geliştirilmiş idari bir

.. 'Çr ,!r-
ı c. 3 1,..... �
..""--',.. J
'" / -- ...__'.
t i
_,,_lr
mekanizmaydı ve sadece
..
bölgesel bir sınır oluşturuyormuş
--

,... - ı./ -
ı -.
gibi anlaşılmamalıdır, Belirli ara
Xı k g
,. .-
JJc.'i>.f'>-- ,� (
bölgeler arasındaki bağlannların
2 �u çıN oENfZI
.
Sun çoğulluğu, özellikle, tuz
' "' Pelfu
wu
AJ ı.c.:.. Chuanfang 1ı
\ (
alanlarıyla Sklnner bölgelerinin
r'U " \ !J / farklı ayrım çizgilerine göre
'-.., 1
v �
1 ( blrbirınden ayrıldığı güneydoğu

r'><-J
c
kıyısı üzerindeki yerlerde açıkça
( bellidir. Bu bölgelerin kısmen,
ı
_.c::'.... ,... ı.
Tang Jlyao
r
?"o;
v
toplumsal ve ekonomik gelişme
- - - �r - - -- bakımından kendine yeten
'-� _,, ....,...
ı Guomlndang
oluşum bölgeleri niteliğinde
.... Guangxl
Kliği
,
( � ·
··-
bulundukları açıktır ancak,
........ '\
r·/"'· .,,.·. - ' .:::\.�. � -r-.,, özerklikleri abartılmamalıdır.
HAILUFENG
l
"' -
,--... .. .'�,.; KÔYLU
r"'•_j FRANSIZ
· .T SOVYET
HINDIÇINi
-

Gu/\ıEY ÇIN DENiZi

üstte: Savaşbeyleri 1926


devteııerın sonın

ılk Zhang Yictıao bölges nin sıntı


Gu•y•ıun'da, 851 tarıh nde,
Savaşbeyi egemenlik bölgelerinin
dama tahtasındaki karelere
• Çınli baş1<entleı
ÇınH olmayan başkentler
benzeyen dağılımları, Shanxl'ye,
sadece kısa bir kesinti dışında,
1912'den 1949'a kadar egemen
10 "f'l.'da özel k40n para bOlges .
dlvle1 desıekh ıik �ten paranın
o

çlilariması, ı12• dolayları


olmuş bulunan Yan Klshan glbl
varlığını sürdürebllen birkaç
10 Y'J'dA
uzun-dönemli ustanın bölgeleri
dışında, sürekli değişiyordu. Çın egemeniQındelu bOlgelel'de nal< t zorılan.
Toprakların 1926'ci.akl dağılımını
gösteren yukarıdaki harita, Çin D bal<"

tarihinin ulusal d!ızeyln altından CJ tahm.nen baıur


Tufın

bak>r .., toprak yapıSı


harekete geçtiği egemen
CJ
w• "" dem•
mücadele alanlan olarak işlevsel
bölgelere duyulan aşm inancın D
panzehiri olması niyenyle
verilmiştir. Savaşbeylerinln
O bal<r ve kuflun

yönetimi altında, bir bölge, CJ bal<lr. dem•, 1<..-şıın "' k!Qn Mntller
Sichuan örneğinde olduğu gibi,
D bılınmıyor OOÔiJ ÇIN
parçalanabilirdi. Buna karşılık DENiZi
olarak, bir bölge içindeki yöreler,
o tarihte Mançuryalı savaşbeyi

bulunan Kuzey Çin bölgesinin


Zhang Zuolin'ln denetiminde

bir parçasında görüldüğ!l gibi,


diğer bölgelerin bır ya da ---
birkaçının egemenliği altına
girebilirdi.
oy � ımo
we ilk Han (üstte, solda), Tang (altta,
:JWuyuan
Xianbi
-
110" Whuan
sıı.wı °'

��
solda) ve Kuzey Song (sağda)
hanedanlan altında nüfusun
Xiongnu
o� "oırçııaıgı dağılışı

BO HAI
Kuzey Çin ovasındaki büyük
cvnren yoğunlaşmanın dışında, etnik
Kuçülı o� !ilıanı1ıe o Han Çinli nüfus, erken
Yuezh; o� imparatorluk dônemınde, nehır
o>rıhe oTi)ffJa'I
o; St-aıııuı o ıı.lAJ olıttlıar)
OJ '1all
vadileri boyunca dağılmış

o�� ,j'
bulunuyordu. Daha yüksek olan
yerler, çoğunlukla, Han-olmayan
.f olu halklara ve Han-olmayan
Here o X'
r/l1Yo devleılere bırakılmıştı ki,
o bunların birçoğu Çin
luoy� f'e, o
SARI
üsıünlüğünü bir biçimde

oH.ııızrıo.ıl oNany�
ıanımıştı ve haııa bazıları da,
DENiZ "yerlileşmiş" Çinli mülteciler
Ol tarafından yônetilmek1eydı.
Harıtalar, resmi olarak
, Olang 7a G o�! kaydedilmlş nüfusu
?lf. göstermektedir ve her ne kadar
büyük çoğunluk etnik

-� --------
-
Çınlilerden oluşuyorsa da,
bunun, özellikle bugün Vıetnam

hweı o
ile Kuzey Kore'nin bölgeleri
DOÔU ÇIN halıne gelen yöreler olmak üzere,
Ranmang DENiZi
Zuo
her zaman böyle olduğu
Bağımsız sanılmamalıdır.
Oiong kabileler Tang hanedanı dönemınde
Sui ,,.. güney, insanlarla dolmaya
başlamıştı ve aşağı Yangzi,
ekonomik önem bakımından
Yelang
kuzeye rakip duruma gelme

\
yoluna glrıyordu.

-iı- --- - - -�
-- --
Kuzey Song hanedanına ılışkın
olan harıta, bu sürecın
devamının yarattığı sonuçları

NANYUE --- ı\ göstermektedir ve demografik


yoğunlukta ve kentleşmede
Vô, ' oe: .ı c)
1 meydana gelen olağanüstü artış
açıkça ortadadır.
MS 2 say mına gore nulus
GUNEY ÇIN DENİZi
Harıtaların tümü yerleşim

1"r"'-
-----:-.-.h ' ----- Olçe• 1 20 000 000
kalıplarını vurgulamaktadır ve
- UZhuyaı
o
ulusal sınırlar, bu amaç
600 km doğrultusunda, bilinçlı olarak
Juılıeıı o
o
dışlanmıştır. "Gerçek" Çin'in, bu
400 mı
üç dönem lçınde, siyasal sınırları
1 esas alan alışılagelmiş tarihsel
harıtalarda lşlenenden ne denlı

h100 (T111rllr)
Xi
çarpıcı hır bıçimde farklılaşmış

!
olduğu açıktır
o
� �
vouınou o
Yııııtıou Pıngz!ıoU o

BO HAI
S\Llf>­
c"'l>'ll> c
Tııren
\Xınluo)
Kore
fTu>'Ulıun/ Kıa\I�

SARI
DENiZ

Manıtıou o \
�o Heılıou o Kınıhou 0
Jıarçrç o
Y"'11oo o
o
ltı11lou ooôU
ÇIN
DENiZi

--- -
----
D nufus yo{lunluğu yıiksek
Xirafıot, o D nüfus yo{lunluğu oıta

D edın lebılır bilgı bulunmama<tadır

GLJNEY ÇN DEN.ZI o...a;noı


MS 742 sayımına gora nufus önemlı yol

�-------...:
Actnı o
�1:-: -------
t -Qoç:w
---- Ciçe< o
1 20 000 000
600 k'll

ba$lılni
Çını olmayan başlıenl
400 m l o oıQar one'lllı kant
Sui ba<bar kabole
LiAO
(O•dan) ----

(Tangut)
XIXIA so HAİ 1\
\l [)enQ
�\.31
. a

'
aXı�rıg a Wlıa
ole a"'t al(j';rı aıtm
CToo;ıyuan)

('(Ol)
�a
1

a�
aKuo

Hfo
b
lırı

1 \
--

a <Y
Xıİ..-.ııl 1 alltl

t
o •
cSiı

Zaıo
V'ıng o
J\ıı
a cll6ng al.ıQ
Tutan
ITllıetııtorJ
o� 'r
W\JN9 C
c An
(Oean. Anlı) lc
oGıi Jiııumeo a Slii .._/ fNi=
(AnCYı\llo oCli

o'Miı

L l\�lo
oOO
laia

\
ıu a \,()il
cl<rı
1 wenc
I l�· ı..
1 Bela YU..o .J
o�
Shlb
1 o f� J g-.o o .IS\

1
)
a Clıaing
4 a Wfal'

1
1
o
1 ...
fiıo

DAL i o ()ıin :.;


, i
N
:hao) / Naıfiflo 1
1
(eskıden.

�ı
r- a llan
o��

aYina
1
-+-.--- -----
-- -- -- -
----- ___ _ _ __._

1
l o ıl'n

iZi
GÜNEY ÇIN DEN
DAYUE
(Annam)

--
ölçek 1 g 000 000
o

1
\
1
1
BU�OAY EKJt,ı

lkbahar yt klf buOc!Ayı


lllSındaJıf '"' r
BOOOAY EKiMi
r
;__}
\.l..J"'...,.'-::.
.. ·"'-
.
ıllcbllıaı buQd�)"
CJ Şubat so�unclan Mın batına kAdai
-

c::::J Man bqından onasına kacaı

Nısan bafl"odln oıtuına Udaı


Man oıt&Mıdan aonunı kt:lat

- Nısan oı1asınc:tan ..,,..,. bdaı


kış buOda'fı

7
B E)'liıl
Eylüt .or..
t
sonu

c:::J Ek m ortuı
[:-:J Ek'1!1 başı

c::::l Ekım sonu


ı::mJ Kasım blf.
CJ Kasm eoou
c:::ı Kuım ortuı

ENIZ
sAAI o

1
'1
\.
"""\. . .._
yj ıçınde don Olayının ofmtd<Oı günlann sayısı """\•

/
v
11 ürunun gelışme mtYStmınde ay uyısı

D yül(sek daO .. kutup ıldım•


o
O tropık ikhm. yüklelc yıllık YIO•t albe•
LJ step kuN ıklım
CJ ç1ıt
C:::J \ı.1111\ı. ""' llCU )'il
ııolı1.k ılıman il<lım
D \ı.urall \ı.ış, ııeıın yaz GÜNEY.ç;iN
IT::i] \ı.urık mevsım yok, çok sıcak yaz DENiZi
[J] kurak kış. çok ııcaJc yaz ılık, jıman ıklım Olçek 1 22 000 000
o, sopkm.
D kuru k". �ık yaz 'ı

600 mı!
18
.O'
iÇ Quıg
eylletlnın sınrlltı
Budc'ın lllf(ıml&IN
gOre ..maı ........
o � eo.100
0 % 8().79
O % 0-se
D "41 2().39
0 � 1G-111
O % 9'dan az

Solda: Butday eklmt ve hasadı


Bu haritalar, aslında iki farklı
ürün olan ilkbahar bı;ğdayı ile
kış buğdayının ekim \'e hasat
düzenlerini göstermektedir. ikisi

Çin Seddl ile aynı çizgi üzerinde


arasındaki sınır, hemen hemen

yer almaktadır. l!lbette buğday,


Güney Çln'de tamamlayıcı bir
tahıl ürünüydü.
Görülebllecejll gibi, ilkbahar
bujtdayı, Şubat anasında, Tarım
havzasının kenarlarında ama,

1: 35 000 000
kuzey Mançurya'da ancak Nisan
ortasında ekilmekte ve Haziran 61çek

biçilmektedir. Kış buğdayının


ortası ile Ağustos sonu arasında

ekim zamanları ise, Shanııi'de


Eylül ortasından Guangzhou
(Canton) bölgesinde Kasım
sonuna dek değişebilmektedir.
Uzak güneyde hasat, izleyen yılın
ilkbahar başlarında
gerçekleşmektedir, ama kuzeyde
Haziran sonundan ön:e
mümkün olmamaktadır.

'- .....,
--�

TARIMSAI. NÜFUS 1930 dCllVllfı TAR�SAI.NUfUSUN YOOUNLOOU 1930 �


( allnılc) l•k�ı nmııı .... nil knti --- � k• sayıaı

Üstte: ].L. Buck'ın yiırüttüğü


araftırmaya göre, 19JO'larda
tanm bölgeleri
Bu haritadaki kesin rakamlar, Altta: Şe.ftal1 çiçeklerinin açıı baharlarının açılış tarihlerine
ihtiyatlı bir biçimde ele zamanlan göre göstermektedir. ôzellıkle
alınmalıdır. Nitekim. iç Çin'in Zlıu Kezhen 'in çalışmasına güney, bölgesel ısı derecelerinin
1930'lardaki toplam tarım dayanan bu çarpıcı hartta, kış mevsimindeki tipik
nüfusu. üçüncü haritada ilkbaharın güneyden bqlayarak katmanlaşmış düzenini
gösterilen 301 milyonun oldukça kuzeye doğru ilerleyişini, şeftali sergilemektedir
Solda� Udim Bölgeleri üzerındeydi. Ama bu haritaların,
Çln'ln iklim bölgeleri, Çin tarımının aile çiftçiliği
güneydoğudan kuzeybatıya sistemi altındaki son barış
doğru, derece derece değişen bir dönemindeki bölgesel farklara
�·
kıızey sının o Ytnclıuaıj
çizgi üzerinde yer alıyormuş gibi ilişkin olarak çizdikleri bütünsel

'>ftı Xıni�
düşünülebilir. Tüm yıl boyunca tablo yeterince kesindir. Biraz JlfYU•n
yağışlı tropikal iklimler, oldukça hayal gücü kullanılarak. bu
hızlı bir biçimde, iki tür ılıman
iklimin oluşmasına neden
haritalar, Cumhuriyet'ln değişik
yörelerindeki zenginlik ve
Nı.ı
�- ..
""� 0 Laııztıou

_ __..... Xı'an°
olmaktadırlar: ilki, uzun. sıcak yerleşim bakımından varolan
yazlar ve ılık kışlar, ikincısi ise
...., __
büyük farkları zihinlerde
kısa yazlar ve sert kıflar Bu somutlaştırabilir.
llon on. --

. ....�
... ...ı:ııııı
bölgelerde, genel olarak,
yağmurlu veya en azından 11on ı.ıı -- -
����-.,.t
-- .j..r.
� ı illlU
ız ..::r--r--­
ş.. ......, __
$1Aıoı m ­
çıselemeli geçen yaz, yağuısız
kışla bir karşıtlık oluşturur.
Dığer iklim bölgesi ıse, step $.ııoı lılıı -
topraklarını ve çöllerı de Otlk- -
o
kapsayan, kuru ve kurak
iklimlerdir. Son olarak, batı ve
kuzeybatı kıyılarında. yuksek
dağlar ve kutup iklimi
bulunmaktadır. Ürünlerin

61çek 1: .o 000 000


büyüme mevsimi, Mançurya'nın
en kuzeyindeki üç ay kadar kısa
bir süreden, uzak güneydeki tüm
yıl ekim yapabilmeye kadar
değişmektedir.
HEBEI 742'dt b6lgt
105° 110• ı 1 15° .12!1.
Zbongobu Merkezi Kançılarya (yani, Dadu veya
WE BO 822'de "tyal81' Hanbalık'takl başkenlin eyaleti)

Bohaı HM olmayan de'1t1


Llaoyang [Aynı zamanda eyalet başkentinin de adı olan]
Uao Nehri ·nın Kuzey Kıyısı
HM olmayan hl!l< [Zbou hanedanının eskl imparatorluk bölgesi
1 Gan·Su Ganıhou ve Suzhou (tiler)
Tujue

Qldan Shaaru<I
genel hükumet meı1<ezl (dudulu) olanJ Shaan'ın Batısı
Tujue
(Türtıı.r)
Dört Nehir jyanı. Mln, Luo, Lu ve BaJ
'(ırıQ
Henan
b6lgt ıeft.t komseıtık
Sarı Nehtr'ln Güneyi
-
mert<ızı (ea;fang shı)
Slcbuan
/
,

Yunnan Bulutlann GOneyi


0 bqkent
Hu-Gane Göl BölJesl ve Kanton Bölgesi

ana-karıyoıu Yangzl inin GQneyinJn] ilki) Zbe Kesimi


JlanpJ Yangzl lnln GQneyinln] Batm
Jlang·Zhe

Daı Moğol eyaletleri 1300 dolayları.


�A HlO' 110• ® ımparaıorıuk başkent
lONGVou • Karakurum eyaleı merlcezı
eyaleı sınırı

Shan ( LI NQBEI
ana karayolu

�· {Tlbtfllltrj
Tutan

�·

30•

30•

Narızhao
25'

I
oıçu 1 32 500 000

GUNEY ÇIN DENiZi

oıçık 1 18 000 000 t10" 120'


o 600 km
�·
<IOO mıl

Üstte: Tanı Çln'lnde, H2'de ayrılmıştı Sonuç olarak


bölgeler ve 822 yılının imparatorluğun bu çarpıcı
"eyaletler"! parçalanışı haritada açıkça
Erken Tang dönemlndekl görülmektedir Saray,
bölgeler (dao), herhangi yönetsel imparatorluk denetiminin
hır anlam taşımıyordu. Bunlar, yeniden kurulmasına yönelik bir
sadece, ll yönetimlerlnl gözetım kampanya başlatmış ve bunda
altında tutan teftiş da, 820 dolaylarında, görece
komisyonlarının bölgeleriydi başarılı olmuştu Ancak, Huang
75S'deki An Lushan Chao {874·84) ayaklanmasından
ayaklanmasından sonra sonra, "eyaletler"deki merkezi
imparatorluk, çoğu gerçekten otorite, hemen tümüyle
bağımsız olan askeri valilerce çökmüştü.
yönetilen yaklaşık 40 bölgeye

Jlngjl (Chanıı'anJ Metropol Alanı


Dujl
Solda: 742 dolaylanııda Tang
(Luoyang] Metropol Alanı bölıelert
Guanneı Geçitler Aıuında
Hedong Sarı Nehlr'ln Doğusu
Hebel San Nehlr'ln Kuzeyi oaı
Henan San Nehlr'ln GQneyl ıGan)
Longyou Long Dt.aı'nın Batısı

Gıaıg HtA
Jlannan jt.anmen Geçld!n'den geçen Galeri Yol'un • GUAM:.NAN OONG
Guneyl
Qlaıuhonıı [Savaşan Devletler dönemlndekt bir krallıtın •
0
IQinlJngJ oaaıarının GQneyl
adı) ulusal baŞl<ent
Sbannan
• eyalet men.azı
20•
Hualnan Hual Nehrl'nln GOneyi
Jlangnan Yangzt Nehrl'nln Güneyi il merlcezı
Llngnan )Ganey] Sahalarının Güneyi
Shannan ve /l•fl61lan�n tktsı de, ban ııe doku olaraJr. alı bölgelere
eyalet sının
ana karayau
bölünmüşlerdir.
Sağda: Ming Hanedanı �· 95• 100' 105' 110' 115' 120• 1 25°
döneminde, 1500 dolaylarında
t-----
yapılan temel detiştkllklerle +-
Eyalet Sınırlan, Qlng Döneminde --

birlikte T
1
Eyalet içi bölünmelerde Mlng'in

I
tarafından, görece bir, k
i i
getirdiği düzenleme, Qing

değişiklikle devralınmıştı. Güney 1


(Juy.ın)
Metropol bölgesi (NanzhiU),
Anhul ve Jlangsu'yu oluşturmak
o
1
üzere ikiye bölünmüştü; 40• 0 /Slıaztıouı 1
(Qa,,.U'yı)
ı
Huguang ise Hubeı ve Hunan'a
ayıılmıştt; Shaanxl de, batı

t-
yansınt Gansu eyaletine vemılştl.
Bu değışikllklerden ayrı olarak,
iç Çin'e birkaç kesin ekleme
yaptlmıştı: Qing döneminin
büyük kısmında komşu Fujian'ın
bir ili durumunda olan Tayvan
adası, kuzey, kuzeybatt •ıe batıda
gerçekleştirilen toprak
genişlemeleri. Harita ayrıca,
hanedanın kuzey sınırına verdiği 35•
büyük öneme işaret edecek

SARI
biçimde, Ming askeri
yönetimlerlnın dağılımınt da
DENiZ
göstermektedir. Çoğu dı;rumda,
bırden fazla eyaleti gözetimleri
altında bulunduran Qing genel
valilerinin merkezleri de ayrıca
işaretlenmtştir.

Solda: Moğol Bölgeleri, 1300


dolayları
Merkezi yönetimin yukartdan
aşağıya doğru derecelendirilm�
kopyaları anlamında ilk gerçek
eyalet (sheng) Moğollar
döneminde ortaya çıkmıştı. Yeni
eyalet birimleri, bugünkü
ölçülere göre geniş ölçekliydi ve
bırçok durumda, çağdaşlarına
hiç de benzemeyen bir biçime
sahipti.

Altta solda: Kuzey Song Yolları,


1100 dolaylan
Kuzey Song'un "yollar"ı �u),
esaslı yönetsel önemleri olmayan
gözetim bırimleriydı Bu alt
bölümlenmenln düzeni, birkaç
bakımdan, iç Çln'ln bugünkü

Mırıg hanedanı 1550 doiaylaT.


eyaletlerinden çarpıcı biçimde
farklıydı ôzellıkle, jiangsu ve Qıng Hanedan.
Zheijang'ın güney yöresindeki -·- ulusal srır yenı wçe sınırı
sonraki yapay bölünmeye göre,
FUJIAN eyalet
20• - - - eyalet sııın fwalı alanlaı eonra�

(HUllEJ) yen; eya�


organik bir bölgesel bınm ılden gOetırmekted r)
olmaya çok daha yakın olan
Ling-Zhe'nin kapsadığı alana
uıusaı bqlıent genel vaJ ık merl<ezı
dikkat ediniz. • eyalet mer1ıezı
ıl mer�ezı
bOlge asıcer •omısycınu
muha4 z komutanı
SOO km
OIÇe• 1 18 000 000
o
JlJl.r Çın Seddı, yemden yap m yılı le
lahkm edılmış sın• veya hudut"
o .ıoo mi Lıuqıu Han oımayan bOlge ya da de.tat

Solda: Kuzey Song Yollan, 1100


dolayları
Mlng l!yaletlerl, 1600 dolaylan
Jlngdong-xl Başkentin Doğusunun Batısı
Jlngdong-dong Başkentin Doğusunun ooausu
Jlngıı:l·bei Başlıntln Kuzey BatıSl
Jinxl-nan Başkentln Güney Batısı
San Nehlr'ln Dolusunun Kuıeyl
jıngshl veya Dolnıdan Yönetimin
Hebei-Dong
San Nehlr'ln Batısının Kuzeyı
Bel Zhlll Başkenti veya Kuzey Alanı
Hebel·xl Nanjıng veya Dotrudan Yönetimin GOney Başkenti veya
Yongxing-jun Ycngxlng Askeri Yolu Nanzhlll Güney Alam
Qln·Feng Qirızhou ve Fengxtang [illeri Shandodng Dağlık DoQu

Shaanıı:l
Uıbou Uıbou [ili Shanıd Dağlık Batı
Cheogdu Chengdu (U] Shaan'ın Batıst
Zlzbou Zlıhou (il) Henan Sarı Nehır·ın GOneyl
Gulzhou Gulzhou (il]
Slchuan Dört Nehir
jinghu·bei jlng G6lü'ntln Kuzeyi (eski çalda bir devlet)
lJd Zhe (Zlgzag] Nehn bölgeler! (Bunlar,
uu
Yunnan Bulutların Güneyl
ıyla, Batı ve Dolu.
Uang-ıbe Guiıhou (muhtemelen aynt adlı Moğol-Yuan ilinin adını

GOi ve Kanton Bölgesi (ama, aslında, bu


Qiantang Nehr!'ne göre, s
almıştır.)
kuzey ve güneydı.J
Hu-Ouang
Jlangnan-dong Yangıl'nln doğusunun gO.neyi ikincisi anık ayrılmlf bulunmaktadır ve

Jlangıd Yangı! (ntn Gtıneylnin) Batıaı


Jlangnan-ırl Yangı!'nln baııaının güneyl dolayısıyla bu bir yanlış isimdir)
Pu·Jlan Puzbou ve Jlanıhou (iller]
Fuangnan-dong Doğu Kanton'un Güney Böleeai (Kanton, Zhe·jıang Yangı! (nln GOneylnln) iki Zhe Yöresi
Gunaogzbou idi)
Batı Kantoo'uo GOney Bölgesi
Guanxı Batı Kanton Alaru
Guangnan·xl Guangdong cıoau Kanton Alanı
Pu·Jlan Puzhou ve Jlanzhou illeri
I�
ıe.ı• 130°

-
SOVYET .
ALjST CUMHURIYE
TL RI BIRLIGI Mançwya'nın 20. yüıtyıldakl yapmıştı ve Rus güçlerl, Sibirya
gelişimi demlryolunun henüz
Oemiryollan, Olke içine tamamlanmamış olması
göçmenleri getirerek ve tarımsal yüzünden, Witte'ye göre erken
ürünleri dışan taşıyarak, bir tarihte, 1900'de burayı işgal
Mançurya'yı dışarıya açmıştı. ettiler. Ruslar, 1904'te, güneydeki
Harita, bu yeni hatların, özellikle Kanto yarımadasını ve GQney
de Ruslar tarafından inşa edllmlş Mançurya Demlryolu
olan Doğu Çin Oemiryolu ile çevresindeki blr bölgeyi ellerine
japonlann yaptığı Gilney geçlrmlş olan Japonlar
Mançurya Demlryolu'nun, yeni tarafından buradan aııldılar.
tarım alanlarının tam ortasından Japonlar, 1931 'den 1945'e kadar
geçtiğini göstermektedir. Buharlı Mançurya'nın tamamını işgal
gemiler de, Shandong'dan, gerek altında tuttular ve altyapıda,
mevsimlik, gerekse sürekli sanayide ve kentsel büyümede, o
burada kalacak olan işçileri dönem için eşi görülmedik
taşıyarak ve Sungarl lle Amur ölçüde hızlı devrimleri
Nehirleri boyunca faaliyette başlattılar. Ancak ödül, sonuçıa
bulunarak, önemli bir rol Çinlilerde kaldı. Bunun yakın
oynamışlardı nedeni Japonya'nın Birleşik
Mançurya, 20. yüzyılın Devletler tarafından yenilgıye
başlarında, Asya'nın ele uğraıılmış olmasıydı ama sorunu.....
geçirilmeyi bekleyen en zengin asıl belirleyen şey, yaşadığımız

\
jeopolltik ödOlOydil. Çar'ın yüzyılın ilk otuz yılı içınde
mallye bakanlarının en bOyüğü buraya son derece kalabalık
olan Sergel Wltıe, buraya Ruslar sayılarda akın eden Han
yerleşıırme konusunda blr plan �öçmenlerdl.

1

J 1
\
,,/
..l
..
,.,..r

JAPON\DENİZI
\
\
1
\
\
1921'den Once yapıtmıŞ demı')du

+++ 1912 ve 1932 arasında yapılı!Uş cıemııyclları

c:::J toprl\)rn Ilı 30'undan ço(lu el(dı


ıoprl\)rn "" SO's nden çoOu elıiU
O (al<S< belr� lrned kçe buQday ve akdan)
c:::J orman
c:::J soya laS<Jlyesı ftemel urun)
--
usan LJ p<ınç

Olçek 1 9 000 000


400 km
���-'-�..--'-��--'-,--����.
o

o :ıoo m�
\
Solda: Mançurya'dakt Çlıı
ıwıırıııuı durumu, 1600 dolayları
Seddln Oteelnde bir duvar daha
vardı. uao Nehri vadıalndekl
Çinli göçmenler, Mtng
döneminde, kuleli kapıları
bulunan ve Shanhalguan'ın biraz
-

\
kuzeyinden Kore sınırı

)
.JA�J.Heje
üzerindeki Yala Nehri'nin
., kıyıJanna dotru bir kıvnm

! Klıkla
biçiminde uzanan aralıksız bir
tahta çitle korunuyordu.
l
Sttaen
Tuıh/yeıu
l1t7
Khorchln EıO

l/l·.

120°
� eşımının yay iması
121' 1122'
• Jıngotıeı\g LJ 173S'e kadar
KORE
(CHAOlCIAN)
D 173t>179S
Fusanc �·
c::a 1796-1850
ölçek 1 30 000 000
o 11
8QOkm

Altta: 1859'duı 6nce Mançuıya amaç lçln elinde tutuyordu kuzeyden gelebilecek Rus
ınıurı ırksal olarak saf bir Mançu akınlanna kartı engel
Mançu hanedanı, sınırı, biraz anavatanını korumaya yönelik olllflurabilecetı düşünülen yeni
değişik bir çizgi üzerinde ama bir politika hiçbir ır.aman tam yerleoımlere izin vermek üzere
Çinlilerin ülkeye gil'lflerinl anlamıyla bqanlı olmadı ve Çin 1859'da kaldınldı
önlemek için farklılatmıt bir yerleolmlert üzerindeki yaak

._ - O ng sınırı (ve kaı>,larıı 122° 126°

-- Qıng'den 'aıl<I• old.ıQu )'Ol'lefde Mıng !in r

-- �· ng ha'1E<l.1oı ımpa•aıo�uk kJ<ye jl)lu


• ıoneısel '8)3 •.,.,. moıkez
ölçek 1 · 5 000 000
..,�
- -
O 1� km
ı-- -'- -
..,_ --,..
_ .__
� �
o 100m4 Ruzhen
(Mançular)
1

Khorcin
Samasana
(Huoshao Ad )

Botel-Tobago

r
-
ı- ------.1..anAd-4--
4- -
oıçek 1 ·3 000 000
r 15 km

Çinlılerın Tayvan ı
19 yuzyılda Tayvan lçınde bulunduğumuz yüzyılın
ılk yarısında, Japon yönelimi
kolonıleştırmelerı \a\'aş \e ıırlu altında, Çinliler, yüzyıllar boyu
bir süreçıı Hanıa Fu ıan gemilere mezar olmuş vahşi bir
KORE
C
( HO
A IAN}--40L
X
eyalennden boğazı geçerek kıyı bölgesi olan dotu

1 7 yüzyılın analarından 19.


buraya gelen Çınlı goçmenlerın kıyılarında yerleşmeye
AeDONG�
tt - ;:...�
----1 ...ı.
nıJaıguan KORFEZI
1
başladılar. Sadece burada delil.
Sha
yüzyıl onalarına kadar, buradaki batıda da derin suları olan, iyi
yeril halkı, nasıl batı nitelikli dola! ltmanlann
luyılanndaki düdüklerden yokluıu. ıeçmlş dönemlerde,
attıklannı ve onları adanın adanın ekonomik kalkınmasının
dallık dotu yaruına yavatlılının temel nedenlerinden
11kıttırdıklarını gO&termekıedlr birıydi.
19 yüzyılın sonlannda bUe, o

tarafından yapılmıt olan bir


tarihlerde Fransız başkonsolosu

haı1tadan buraya aktanlan


açıklamaların da canlı bir
biçimde göaterdııt gibi, iç
ülkenin büyük bölümleri
keofedilmemlf bir haldeydi.
\:
__\\___ SIBI RYA

-+--
o Tol!l5k

' \
ÇARLIK
rL us

un�m; o
�,,

XINJIANG (SINCAN
o A<su
(DO('; TURK STAN

_
'I"
4=-_ _ )

RFEZI

1
İZ
İNGİL YA�iNT
. VE MAL4
IMPARATORLUGU

11 /1 HiNT oK
YANusu

Maldıve Ad
181�1�1�·

C!Çtl< 1 2S CXXl 000


o
ıoqckıı
1
800 mi
·,.-------"---� Avrasya'da yanşan

Mançu·Çın ımparatorluğu 1 7
emperyalizmler

yuzyılla 20. yuzyıl arasında


Asya'da toprak sahtbı olmak ıçın
yarışan birçok ımparaıorluk
gucunden sadece bırıydı
Çızgılerle taranmış alanların
genışliğı, ne kadar fazla sayıda

LJ Yos•o-�ı o.ı,-.ı( O\.•ıtııO o&E2 CJOAa·,tt·


ulkenın farklı dönemlerde farklı
egemenlıklere tabı oldu!iunu

O
n� Rs.. Clil'f-ıet ıŞ64dolı,ur behrımekıedir Bu geçıcı
feııhlerın aksıne ornekler ıse
D c.. •--.o· ·m-..
Ça· �·mv.. ·!:JO dıılJıtı
Çarlarla Mançu ımparaıorlarının
ele geçırdıklerı Sıbirya ve Orıa
D
D Çar """'° � •ll()) cıı: ­
Asya nın geniş duzluklerıydi kı
bu sonuncu edınımler. kalıcı
- Ji;ıoı �a<lt l� lbıMr olmakla bırlikıe. Tilrkisıan'da

o .M.»ı�<at 1132dOl'a;llr yaşayanların çoğu ıçın bu


ulkenın kurtarılmamış
"°" ....,.,,.,."'
...
... . 1701 ıuısaklığını oluşturuyordu iç
limJ 1.SCS Cif'. ıwt ....,_..,..._ fıt'IQi IOO'P: Çın. Hındısıan·dan farklı olarak.
il Dunya Savaşı sırasındakı kısa
W..;-J L'far Ot<•-"9 *­ ve kısmi Japon ısıılası
� ' ti8 0ıerı »'l"llCttW!14 1g 'Cpfıi)Fı dışında. hıçbır zaman bır dış
gucun egemenlığı altına
[}[3 mg. z rıı'"RSı ı; � tıtO '"llt gırmemıştı Bununla bırlıkıe. Baıı
O] ()gfııa1fı •ıı�· •scJ oo&l,�ı baskısı ahında, kıyı bolgelerı

LJ Osr.ıııtılOf>"�· !M dell,ia boyunca ve ıçerdekı bazı onemlı


kentlerde. "anlaşma lımanları'
o Otrıı� 'llrı: l"ıda•r :ıt� it 1566 c;!ı)1arı demlen yerlerın kurulmasına
katlanmak durumunda kalmıştı
CJ t88S otF•.a1s ı IOP'l<ll'
Bunlar dış ııcareı ve yaıırım
•6•ia.ı 10-1•1FiW'na1to;W"&m holgelerı olarak ışlev geren
D
o ·)2 0tı m • � 10Pl..ıt ayrıcalıklı ozel bolgelerdı ve
başıa Şangay olmak uzere
...: •.-�
P:tw bırkaı,ı 1949'dan once çağdaş
D
Ç lefı:ı� • .,
bır ekonomının buvumes.nde
ondt'rlık eden merkezler hal:ne
gdmış.erdı
1•.0-
Solda: 18. yüzyılda Guizhou
Guizhou, Han Çinli sömürge
nüfuzunun ve yerleşiminin
klasik bölgelerinden biriydi.
Bölgede yaşayan Miao, Yi ve
dlğer Han-olmayan halkların
düşmanlığına rağmen, karşı
konulamayacak ölçüde çekici
olduğunu kanıtlam14 bulunan
kereste ve maddi kaynaklar
bakımından ıengındi.

Solda, altta: Guizhou•da, Qlng


hanedanı döneminde Çin
aleyhtan direniş hareketleri

HUNAN
Mtao Oıerındeki Çinli baskısı ve
bunların kültürünü bozma veya
yokeıme girişirnlen, bir dlzı
direniş hareketinin patlak
vermesine neden oldu Bunların
en büyüğü. 19. yüzyıl ortalannda
çıkan ve yaklaşık 20 yıl suren
ıı;•
hareketti.

--
GuANGXI
\

r
'

·-')
\

�l04'
\

106' 110•
t662-' 7' 1 aıas•'da'
ı:;::ıJil aı�ııan-ı
SICH JAN

LJ 1730' a•oakı ayaklan�alar
lZ2J �· ao a·ıaı.a·ması 179;.1e06
[SSJ ı.ı ac a1ak a·ması 1850.72
l
8'falet mımz•

__..fj

�çe< ı e 000 000


o 200 '"

(
t SO m l ·ı
o Zu
,,
,.,..
HUNAN
'

}
/
/
r
.-

YUNNAN \
/ l
'-

-. - - ,
V:'n;ngo \
2 . ı;.ıım
/
� I ,....
"'
\
.:.ar.ç

ıa
Lıc.
!>o.t
GUANGXI

-� ..._
...._ _ _

1 _,,_.-......--

36
1 00 ., 1
Sağda: Kuzey ve Güney de emperyalist yayılmanın ürünüdür. (Bkz. s . 1 5). Bu­
kuzey
ı
arasındaki nüfus kaymalan,
rada kolonyalizm boş olan veya başka halkların otur­
Çın nufusu !
MS.2-1953

"- A•M�•,;.
ortaça
75 %
Erken imparatorluk dönemindeki duğu toprakları iskan etmek, göçmen getirmek anla­
Çin nüfusu hemen tümüyle devrım

1
mında kullanılmaktadır. Emperyalizm terimi ise yö­
kuzeyde yoğunlaşmıştı. Güneye "'
doğru göç etme ve yerleşme, neticilerden farklı kültüre sahip olan halkların üze­
:---___ 1
izleyen bin yıl içinde bu oranın rinde siyasal denetim kurmak anlamında kullanıl­
50 % �

hızla düşmesine neden oldu ve

v--
13. yüzyıl sonlarına gelindiğinde,
maktadır. 1
güney
'\
resmi olarak kayıılanmış Han hanedanı altında kütüklere kayıtlı nüfusun da­
Çın nufu�u ,.v
Çinlilerin onda dokuzu güneyde
ğılımını gösteren haritaya bakıldığında (s.30), 2000 yıl
yaşıyordu ancak Moğollar 25 �
öncesinin gerçek Çin'inin, kuzey ovasının dışındaki ,
\/
döneminde, kuzey Çin
hakkındaki edinilebilir nüfus yerlerde, nehir vadileri boylarında bulunan dar yer­
istatistiklerinin elverişsizliği bu
leşim şeritlerinden ibaret olduğu görülür. Güneyde­
o
dengesizliğin abartılmasına
neden olml14 olabilir. Ming, Qlng ki geri kalan yüksek kısımlar ise Han olmayan halk­ 2
Tarih M.S 1393 1576
140 280 742 1080 1290 1491 1953
ve iki Cumhuriyet dönemlerinde, ların yerleşim bölgesi olup, bunların nispeten geliş­
bugünkü yaklaşık eşitliğin
oluşmasına yol açan ters yönde miş olanları basit-ilkel birtakım devletlerce örgütlen­
bir akım vardı. mişti. Ancak, bu haritanın gösterdiği durum biraz da fus kütüklerinde eksik kayıt yapıldığı da gözönünde
yanıltıcı olmaktadır. Çünkü, kütüklere kayıtlı nüfu­ bulundurulursa, bu azalmanın tam miktarını hesap
sun gösterildiği yerlerin bir kısmı Han Çinlilerinin ço­ etmek mümkün olmamaktadır. 14. yüzyılda, Ming ha­
ğunlukta olmadığı yerlerdi. Bu durum, bugün Kuzey nedanlığının egemenliği altındaki kuzeyin tekrar gü·
Kore ve Kuzey Vietnam olarak bilinen yerler için özel­ ney tarafından iskan edilmesiyle bugün artık Kuzey
likle gözönüne alınmalıdır. Çin nüfusunu sayı olarak güney Çin ile aşağı yukarı
Han hanedanının ve varisi Batıjin'in çöküşlerini ta­ aynı miktara ulaştırmış olan, uzun vadeli yeni bir nü­
kip eden dönemde, M.S.4. yüzyılın başında, Çin'in da­ fus eğilimi başlamıştır. Yukarıdaki şema nüfusun son
ha kuzey kısımlarının Han Çinli nüfusunda mutlak 2000 yıl içinde değişen dengelerini göstermektedir.
ve göreceli olarak da bir azalma olmuştur. Kuzey Ova­ Ancak, Güney Çin'in demografik yükselmesine kar­
sı Xiongnu (genellikle Hunlar olarak tanımlanırlar) ve şın, üç nüfus haritasında da görüldüğü gibi, Kuzey
Xianbi (Tunguz soyundandırlar) tarafından ele geçi­ Çin ovasının, her zaman için, nüfusun en yüksek ol­
rilmiştir ve sonuçta, burada büyük miktarda karışı­ duğu tek bölge olarak kaldığı da unutulmamalıdır.
mın meydana geldiği bellidir. Aynı zamanda, Han Bunun anlamı, kuzey ovasını kontrol edenlerin gü­
Çinlilerinin nüfusu, giderek güneydoğu ve güneye neyin veya batının sadece bir bölgesinin kısıtlı kay­
doğru inerek, Yue (Viet), Thai (Zhuang) ve başka boy­ naklarına sahip olabilen siyasal rakiplerinden (ister
lan ya dışarıya itmiş veya özümlemişlerdir. O zaman, istemez) daha avantajlı durumda olmasıdır. Tüm gü­
daha sonraları da olacağı gibi, güneyde ve güneyba­ ney ve batı bölgeleri hem coğrafi açıdan hem de kül­
tıda ortaya çıkan çeşitli "Çinli olmayan" devletlerin, türel açıdan birbirlerinden son derecede farklı olup,
birçoğu, aslında, "yerlileşen" Çinli göçmenlerin önder­ bunların kuzeye meydan okuyabilecek güçte bir si­
liğinde kurulmuştur. M.S.742 yılında, Tang haneda­ yasal birlikte kaynaştırılmaları pek kolay değildi. Çe­
nı altındaki nüfusun dağılımını gösteren haritada, or­ şitli parçalanma ve bölünme dönemlerine rağmen,
taya çıkan bu yeni eğilimi görmek mümkündür. (Bkz. Çin İmparatorluğunun bir arada kalabilmiş olması bi­
s.30). Artık, aşağı Yangzi yoğun nüfus yerleşiminin ye­ raz da bu nedendendir. Buna karşın, Roma İmpara­
ni bir merkezi olmuş ve bugün Fujian vilayeti olan torluğu, benzeri bir pekiştirilmiş egemen bölgeden ba­
bölgenin Çinlileşmesiyse yeni başlamıştır. Ancak, Çin­ riz bir şekilde yoksundu. Çin İmparatorluğunun dı­
li göçmen yerleşimlerinin ve kültürel özümlenmele­ şarıdan işgal çabalarına karşı kendisini etkin bir şe­
rinin yayılmasının ne kadar uzun zaman içinde müm­ kilde savunabilmesi veya bu tür saldırılara karşı ko·
kün olmuş olduğu da aynı haritada belli olmaktadır. yamaması gibi durumlar elbette, Jeopolitik faktörle­
Sayfa 30'daki harita bize, bu hareketin Kuzey Song rin dışında bazı faktörleri de içermektedir. Özellikle,
hanedanı döneminde daha da ilerlediğini göste­ Çin'in yarı-barbar düşmanlarına askeri veya örgütle­
rir. Mançurya ve güneybatı dışında, İç Çin bugünkü yici teknolojinin aktarılması ve imparatorluğun de­
genel özelliklerini epey yansıtan yerleşim eğilimleri­ ğişen şartlara uygun olarak kendi kaynaklarını yönet­
ni elde etmişti. 1 1 'inci yüzyılda, tüm nüfus Han ve me ve savaş için seferber edebilme esnekliği gibi fak­
Tang döneminde erişilen en fazla nüfus miktarının, törler, bu cildin II. ayrımında açıklandığı gibi, ülke­
en az iki katı olmuştu. En yeni tahminlere göre, nin savunma kapasitesinde etkin bir rol oynamakta­
1 1 'inci yüzyılda nüfus, belki de 140 milyona kadar dır. Ancak, Kuzey Çin bölgesinin demografik çoğun­
ulaşmıştı. Bu miktar, daha önceki iki hanedanın en luğu, imparatorluğun kaiıcı bir şekilde çözülmesine
büyük oldukları zaman eriştikleri 65 milyon nüfus­ kesin bir engel teşkil etmiştir.
la, karşılaştırıldığında, bu çarpıcı artış ortaya çıkmak­ Han Çinlilerinin Ming döneminden beri gerçekleş­
tadır. Bu devirde kentleşme de eskisine nazaran çok tirdikleri üç büyük kolonizasyon atılımı şunlardır: 1 .
daha yoğunlaşmıştı. Changan'daki Tang başkentinin Güneybatının vahşi orman topraklarına yayılma, 2.
1 milyon kişiden fazla sakini olduğu tahmin ediliyor. Güney ve güneydoğu Çin'den Taiwan, Nanyang veya
Song'un altında ise, bu miktara erişen birçok kent "Güney Denizleri" bölgesi ve Eski ve Yeni Dünya'la­
mevcuttu. Ayrıca, bu dönemde, birçok küçük kentle­ rın çeşitli yerlerine yapılan denizaşırı göçler. 3. 19.
rin nüfusunun artık surlarının dışına taştığını anla­ yüzyılın başından itibaren Mançurya'nın iskanı. Bi­
tan kayıtlar da yaygındır. rinci ve üçüncü atılımlar bu toprakların Çin tipi emek­
Moğol hanedalığının egemenliği altında demogra­ yoğun tarıma açılmasını içermektedir. İkinci atılım
fik merkezin güneye kayması devam ettiyse de, ke­ ise daha ziyade bir karışım olup, Taiwan'da tarımsal­
sin verilerin azlığından bu dönemi bir haritada gös­ laşma, başka yerlerdeyse ticari gelişmeyle bağlantı·
termek mümkün olmamaktadır. Bu dönemde, Huai lıdır.
Vadisi, Jin (Ruzhen) ve güney Song arasındaki sınır Çoğu kez, bu kolonyal yayılma kanlı savaşlarla be­
savaşlarınc!an ötürü nüfus azalışına uğramıştı. Üste­ raber olmuştur. Aşağıdaki tablo, 7'inci yüzyıldan
lik, kuzeyin Moğollarca işgalinin de bu nüfus azalma­ 1 7'inci yüzyıla kadarki dönemde güneybatıdaki Han
sını daha da arttırdığı bellidir. Ancak, bu dönemin nü- Çinlilere karşı aşiretlerin çıkardıkları isyanları göster·

37
$
QING ÇiNi
�.�r JAPONYA
"Asl'.an TIÇhınl Lmı'll"
k f8'ogkııı1f9l
ı:

ruk
Idl.

Maldlv Adi.

HiNT OKYANUSU

AVUSTURALYA

mektedir. Han işgaline karşı bu direnişin gittikçe art­ kederi tarafından belki de, 30.000 civarında Müslü­
ması Tang yönetimi altında dört senede bir taneye dü­ manın katliamı ile bu krallık sona erdi. 1 7 . ve 18'inci
şen isyan sayısının, Ming'in altındaki dönemde yıl­ yüzyıllarda Taiwan'ın kolonizasyonu benzeri bir sü­
da bir isyandan fazla olmasıyla belli olmaktadır. Man­ reci göstermektedir. (s.33 harita bkz.). Kargaşa içinde,
çu (Çing) hanedanı sırasında Han kolonizasyonuna kanunsuz bir sınır topluluğunu oluştaran Çinli göç­
tepki ve siyasal egemenliğine karşı direnme, kabul­ menlerin arasında Kejia (veya Hakka) diye adlandırı­
lenmemeler devam etmiş, bazı durumlarda korkunç lan bir altkültür grubu, yerel nüfusun sürekli devam
gaddarca katliamlarla bastırılmıştır. eden aralıksız saldırılarını karşılayıp, zamanla Malay­
Han Çinlilerinin güneybatıya doğru inmelerinin bir Polinez kökenli yerlileri verimli batı ovalarından, do­
amacı, buradaki kullanılabilir doğal kaynakları sö­ ğudaki yaşanması zor dağlara ittiler .
mürmekti. Örneğin, Guizhou, (sayfa 36'daki harita­ Mançurya'nın Liao nehri vadisindeki "çit"den da­
ya bkz.). Nehirlerden yüzdürülerek elde edilen keres­ ha yukarıların Çinlilerce iskAn edilmesi ise, mukayese
teler ve kurşun, bakır, demir, gümüş, zincifre (cıva ya­ edildiğinde daha barışçıl olmuştur (s.32-33 haritala­
pılan madde) altın madenlerine sahipti. Çing hane­ ra bkz.) Bu "çit" tahta kazıklardan yapılma bir duvar­
danı tarafından bu zengin ve azgelişmiş bölgeyi elde dı, duvarın en güney ucu Shanhaiguan'dan denize
etmek için başvurulan yöntemler arasında, adaletsiz­ inen Çin Seddi'yle birleşirdi. Bu çit, Ming'in orta ve
ce yargılamak, Çinli olmayanların hareket özgürlüğü­ son dönemlerine kadar Han Çinlilerini korumaya hiz­
nü kısıtlamak, surla çevrilmiş kasabalar kurmak, as­ met ediyordu. Mançu (Çing)larca biraz değişik bir yön­
Altta:1. yOzyıldan 17 yüzyıla
keri yerleşimler iskAn etmek, aşiret topraklarını gasp de tekrar inşa edilen çit, Çinlileri içeride tutmak için
kadar Han Çinli yönetimine karşı
etmek ve bunları Çinlilere vermek, ayrıca aşiret kül­ kullanılıyordu. Çing hanedanı boyunca, Mançu yet- kabile ayaklanmaları
türlerini bilinçli bir şekilde ezmek ve mahvetmek gi­
bi politikalar vardı. Böylece, Miao halkının dini me­
rasimleri yasaklanmış, erkekler geleneksel giysileri Eyalet MS 618·959 MS 960·1279 MS. 1280-1367 MS 1368·1644

ve saç biçimlerini bırakmaya mecbur edilmiş, özel­


Yun
nan 53 o 7 2
likle işbirlikçilerin çocukları için Çince eğitim teşvik
edilmiştir. Bu dönemde, Miao'ların özgürlük için üç Guanxl 14 51 5 218
kere büyük çapta mücadeleleri olmuştur. Bu isyan­
ların ikisi 18. yüzyıl içinde, birisiyse 19'uncu yüzyıl­ Hunan 10 112 6 16

da meydana gelmişse de, hiçbiri başarılı olamamış­ Sichuan o 46 o 3


tır. Yunnan'ın Müslümanları da kendilerini kurtar­
mak için birçok defa çaba göstermişlerdir. Bu çaba­ Guangdong 5 23 17 52
ların en olağanüstü olanı, Du Wenxiu veya "Sultan
Guizhou o o o 91
Süleyman" tarafından Yunnan'da 1855 ile 1872 yıl­
ları arasında kurulan Dali Krallığı'dır. İki tarafça yıl­
Toplam 82 232 35 382
larca süren öldürrpelerden sonra, Cen Yuying'in as-

38
160" 11700 .,.p vıı•

r_
'ı�
1 '°'

t\ \
+-

\
1
-

v
1
\ \
t-
\1
Mldwey Adi;

i 1
---�i-
Wa:e A0 ı1 \ 1\
j----t"-
Hawa\
Adi.\
1
\
l1

ı::_ I
BUYUK OKYANUS
•• '

�""'
\ ı 1

r, ::-" J
nıwe•o ;.
L
Mar ill� · .
•"'""'•"

y_.
� - -
AO
A�.

1 --+

1
Chrlstmls Ad
T arawa l �----'"
-
ı
---ı---
'-
N•o<o




1 M •'� " AO

Salomon idi
To•o,oo '°'

Batı Samoa
-L
1
- j 1
1 I
1
Ostte: Çln'ln dentzaşm dünyayla kilileri Han teb'alarının az nüfuslu yerlerde yerleşim etnam olan bölgelerin önemli bir bölümünü yöneti­
IUşkllerl
Çin, genel olarak, ekonomik ve kurabilme yeteneklerini gayet iyi bildiklerinden, bi· yordu. İmparatorluk zayıf düştüğünde veya Çin'in
psikolojik bakımdan o denli linçli bir şekilde Mançurya'yı Çinli göçmenlere yasak­ merkez bölgeleri siyasi açıdan bölündüğünde, çoğu
kendi ıçlne kapanrnif bir ülke lamışlardı. Bu önlemin amacı, eğer Mançular bir gün zaman tam tersi olup, barbar devletleri ise, epey faz­
olarak görülmüştür kJ, denluışm
dünya ile olan ilişkilerinin imparatorluğun kontrolünü kaybederlerse, Mançur­ la miktarda Çinliyi yönetirlerdi. M.S. 1 1 . yüzyılın ba­
önemi kolayca gözardı edilmiştir. ya'yı geri dönebilecekleri bir "üs" olarak koruyabil­ şındaki kuzey Song hanedanı döneminde, Çin'in oto­
Bugüne kalm1' olan Çln ritesi Han halklarının oturduğu bölgelerden fazla ile­
haritaları ve denizci rehberleri,
mekti. Ancak, Rusların 19'uncu yüzyılın ortalarında
1 S. ve 17. yüzyıllar arasında Çinli Amur Nehri vadisi boyunca yayılmaları, Mançulara riye gitmiyordu. Kendilerine ait güçlü devletleri var­
denizcilerin, Doğu Afrika kıyı bu politikayı değiştirtti. Aslında, ilk önceleri, 19'uncu dı: Qidan veya Liao güney Mançurya'daydı, Xixia ise
şeridinden Tlmora, Hürmüz
boğazından Kobe limanına yüzyılın sonu ile 20'inci yüzyılın başında demiryol­ kuzeybatıda, Tufan (Tibetliler) batıda olup ayrıca gü­
kadar, Asya denizlerini larının yapımına kadar olan dönemde, Mançurya 'ya neybatı aşiretlerinin Dali devleti ve Vietnamlıların Da­
btldiklerlnl göstermektedir. Çinli gayet az miktarda göçmen yerleşimi sızıyordu. Bu göç­ yue'si mevcuttu. Bu çok-devletli dünyada, Çinliler,
tacirler, özellikle güneydoğu
Asya'da (ister istemez, yerel köle men yerleşimleri önce Ruslarla başlayıp, sonra Japon· öbür devletlerin kendilerine eşit olduğunu üstü ka­
ticaretini de kapsaı' bir biçimde) lar ve Çinlilerle devam etti. Demiryolları boyunca yol­ palı bir şekilde kabul eden, pragmatik bir diplomasi
etkLndJler. Mlng amirali Zheng
culuk yapan ve Shandong yarımadasından buharlı ge­ güdüyorlardı. Bütün bir kültür ve siyaset dünyasın­
He'nin ı S. yüzyıl başlarındaki
ünlü batı seferler!, çoğu kez, milerle gelen göçmenler, ilk zamanlardaki sızıntıyı bir da hükümran olduğu gizemiyle, kendinden emin bir
Denizcilik Yasağı'ndan önceki "sel" haline getirdiler. 1920'lerin ortasında, birkaç se­ şekilde ün salan Çin imparatorluğu hakkındaki bu gö­
yıllarda kendi yurttaşları
tarafından uzun süredir bilinen ne zarfında, yılda neredeyse bir milyon yeni sdkin rüş, o zamanda ve sonradan olduğu gibi, sadece işe
yollar üzerinde gerçekleŞmJşti. Mançurya'ya geldi. 1905 ile 1940 yılları arasında bu yaradığı vakit ortaya çıkartılan bir "sildh"tı; aslında,
Güneydoğu Asya ve hatta bölgenin nüfusu iki kat arttı. Harita, yeni tarım mm· derinden inanılan bir kuram değildi.
Japonya Ue olan ticaret, Çln
anakara ekonomisi bakımından tıkalannın ortasından yeni çizgilerin geçtiğini göster· Bu durumdaki önemli dönüşüm 1 7'inci yüzyılda
az blr öneme sahipken, lspanyol mektedir. Bu yeni tarım mıntıkalarından, özellikle so­ geldi. 2000 yılı aşkın bir süredir, İç ve Dış Çin, özel­
kalyonlarının Acapulco'dan
başlayan Paslflk ötesi seferler!,
ya fasulyesi gibi, büyük miktarda tarım ürünleri ih· likle kuzey sınır bölgesinde savaş halindeydi. Arala·
(Çin ipekleri ile porselenlerinin racatı yapılmaktaydı. Mançurya'yı 1931'de işgal eden rındaki ayrımı belirleyen ana hat, birbirini izleyen Çin
karşılığında) Ming dönemlndekJ Japonlar, Çinlilerin göç etmesine çok katı sınırlama­ Sedleri'ydi. (s.26, 27, 71, 123'teki haritalara bkz.). Bun­
ekonomik canlanmaya destek
olan bol miktarda Yeni Dünya lar koydular. Ancak, bu kısıtlamalarla, artık mevcut lar, Çinlilerin, Qin (Çin) ve Han altındaki ilk impara­
gümüşünü buraya getirmişti. Bu olan nüfus dönüşümünü değiştirmek mümkün de­ torluk zamanlarından itibaren nasıl güneye doğru ge­
gümüş ve Macao'daki ğildi. ri çekildiklerini göstermektedir. (Bugün ziyaretçilerin
Portekizlilerden ve Japonya'dan
gelen daha az ama önemsiz Çin devletinin, Han olmayan ırkları siyasi de­ gördükleri Çin Seddi, Ming devrinden kalmadır ve
olmayan miktarlar olmasaydı, netimi anlamındaki emperyalist boyutu, eski ve 14'üncü yüzyılın son döneminden, 16'ıncı yüzyılın or­
zorla uygulanmak istenen k4ğıt
para bakımından derin bir
orta çağlarda nispeten sınırlıydı. İmparatorluk talarına kadarki zaman zarfında birçok defada yapıl·
güvenslıllk içinde bulunan Çin güçlü olduğunda, çoğu zaman, imparatorluğun uzak mıştır.) 1 7'inci yüzyılda Mançular Çin'i ele geçirince
ticaret slsteml ciddi bir nakit dış sınırlarında, Çinli olmayan bir ufak grup halkı yö­ ·ki, dönek Çinli generallerden sınırda elde ettikleri
bunalımı yaşayacaktı.
netirdi. Han hanedanı, bu dönemin nüfus haritasın­ kapsamlı yardım gözönünde bulundurulursa, Çin'i
da (sayfa 30'a bkz.) görüleceği gibi, bugün Kore ve Vi- pek "fethettikleri" söylenemez- bu süregelen İç ve Dış

39
Çin çatışmasını sona erdirmeye başladılar. Bir son­ dırılara uğramışlardır. Bu tür olaylar 1 7'inci yüzyılın
raki yüz yıl boyunca, Mançu imparatorları seferleriyle !>aşlarına kadar devam eder. O vakit, İspanyollar,
Moğolistan, Zungharia, Doğu Tükistan ve Tibet'i etki Ispanyol tümeninin yarısını ölü bırakan bir Çinli is­
alanları içine aldılar. Ancak, Tibet Çin'e tabi olması­ yan teşebbüsüne karşılık olarak 23.000 Çinliyi kesmiş­
na rağmen iç işlerinde tamamiyle özerk bir devlet ola­ lerdi. Bugünün Sarawak bölgesindeki 1857 Çinli is­
rak kalabilmişti. Nitekim, bugün Çin Halk Cumhuri­ yanından sonra, James Brooke (ilk "Beyaz Raca"lar­
yeti'nin batı sınırı, tarihi bakımdan görece yakın de­ dan) ülkedeki Çinlilerin neredeyse hepsini dışarıya at­
nebilecek bir dönemi kapsayan Mançu imparatorlu­ tırmıştı. Tabii, sonra hepsi geri gelmişlerdi. Bu durum­
ğunun mirasıdır. lara biraz benzeyen ç�ğdaş bir örnek de, 1 960'larda
1 7 . yüzyıldan beri birbiriyle rakip olan çeşitli Çinlilerin Endonezya'da kötü muamele görmeleri ve
Avrupa-Asya imparatorluklarını gösteren harita (s.34 geniş çapta katledilmeleridir. Çinli Singapur devleti­
bkz.), Mançu-Çin imparatorluğunun birçok impara· nin mevcudiyeti de, Malayların ve Çinlilerin siyasal
torluklardan biri olduğu savını göstermektedir. Os· aç�dan geçinmelerinin ne kadar zor olageldiğinin bir
manlıların hakimiyetlerini doğu Akdeniz ve Mezopo· göstergesidir.
tamya'nın üstünde kurabilmelerinden ve Hollanda· Çin'in denizaşırı dünya ile olan tarihi ilişkileri, ka­
lıların Doğu Hint adalarını fethe başlamalarından kı· ra sınırlarındaki ilişkilerinden çok daha az önem ta­
sa bir zaman sonra, İngilizlerin Moğol Hindistanı par­ şımıştır. Ancak, bundan dolayı küçümsenmemesi ge­
çalamasıyla aynı zamanda, Mançu-Çin devleti Ruslar· rekir. M.S. birinci bin yılın sonu civarında, Çin tekne
la birlikte Orta Asya'yı bölmeye başlamıştı. Bu süre· yapımcılığı tekniğindeki ilerlemeler, Çinli tacirlerin
cin sonunda, merkez bölgeleri birbirinden 4800 km. o zamana kadar İranlılar, Araplar ve yerli sakinlerin
uzak olan iki imparatorluk da, Pamir'den Pasifik'e ge· elinde olan güneydoğu Asya ticaretini onların ellerin­
çen 4800 km. uzanan ortak bir sınır oluşturmuşlar· den almasını mümkün kılmıştır. Bu gelişmelerin do­
dı. Haritada çok sayıda renkli şeritlerle gösterildiği gi· ruk noktası, güçlü, erken dönem Ming donanmasının
bi, bu sınırda çeşitli güçlerin çatıştığı çok sayıda kurulması olmuştur ki, bu donanmanın başlıca gö­
"çatlak" bölgeler vardı. Bu tür bir çatlak bölgeye kla· revlerinden biri, Yangzi vadisinden vergi tahılını ku­
sik örnek Mançurya'dır. Bu bölge 1900-1904 yılları zeye taşıyan gemileri korsanlardan korumaktı. Ayrı­
arasında Çarlık Rusya'sı tarafından işgal edilmiş, ca bir doruk noktası da, Zheng He, "Üç-Cevher Hadı­
1931·1945 yılları arasında Japonya tarafından işgal mı" diye tanınan bu ünlü kaptanın kumandasında­
edilip, Çinlilerin eline 1946'da, gene kısa bir Rus iş· ki donanmalarla, 1420'lerde ve 1430'ların başında,
galinden sonra geçmiştir. Mançu (Çing)'lara "biat" Hindistan ve Afrika'nın doğu sahiline yapılan büyük
edip "haraç" ödeyen devletlerin bir çoğu Avrupalı denizaşırı yolculuklar olmuştur. Bu denizaşırı yayıl­
güçlerin veyaJaponya'nın geçici sömürgeleri olmuş· ma, 1 5 'inci yüzyılın başında hemen kısa kesilmiştir.
!ardır. Annam, Burma, Kore bu gibi örneklerdir. Biat Etkin bir Büyük Kanalın yapımı, artık donanmayı ço­
eden bu devletler kendi konumlarını ne dereceye ka· ğunlukla gereksiz kılmıştır; zaten batıya yönelik yol­
dar ciddiye alıyorlardı? Bunun kolayca yanıtlanama· culuklar çok az ticari veya stratejik fayda getirmek­
yacak bir soru olduğu bellidir. Sulu gibi bazıları için, teydi. Ming, böylece denizlerden geri çekildi, hatta,
"biat" ticaret için elverişli bir kılıftı, o kadar. Vietnam­ Çin kıyı gemiciliğini bile 150 yıldan fazla bir dönem
lılar gibi başkaları içinse, büyük ve güçlü bir komşu­ tamamıyle yasakladı. Belki de, dinç ve etkin bazı çev­
yu hoşnut kılmaktan başka pek bir anlamı yoktu.
re toplumlarının biraz da dış etkilerin altında kala­

f
Çin'in, 19'uncu yüzyılda Batılı güçlerin daha son· rak, fazla güçlenip siyasal istikrarsızlığa yol açabile­
raları, 1930'lar ve 1940'larda da Japonların elinde ma­ ceklerinden korkmuşlardı. Çin denizciliği, tabii, ka­
ruz kaldıkları geçici aşağılanmalar (haritanın üzerin· nuna aykırı olarak devam etti. Çoğu zaman, genellikle
de zorla ticarete açtırılan "antlaşma limanları" ile (ancak çoğunlukla yanlış olarak) Japonlara atfedilen
simgelenmektedir), Çin'in imparatorluk topraklarının korsanlık şeklini almaktaydı. 16'ncı yüzyılın ikinci ya­
çoğunu elinde tutmaya muvaffak olduğu gerçeğini rısında bu yasakların çoğu kaldırıldı ve uluslararası
gözardı ettirmemelidir. Bu duruma başlıca tek istis· okyanus ticaret dünyası ile Çinlilerin bağlantıları tek­
na Moğolistan olmaktadır. Moğolistan 1 9 1 2'de bir rar canlandı. En önemli ve olağanüstü nitelikteki ti­
miktar bağımsızlığına kavuşmuşsa da, 1924 yılında cari bağ, Manila ile olandı. Yelkenli Çin gemileri Xia­
Sovyetler Birliği'nin tam bir mandası oldu. Tibet 1912 men (Amoy), Ningbo ve diğer limanlardan ipek ve por­
ile 194 7 arasında İngiliz denetiminde etkin bir iç yö· selen alarak, bunları Acapulco'dan Pasifik aşırı kal­
netime sahipti, ancak 1950 yılında Çin'in kontrolü al· yonlardan getirilen Yeni Dünya gümüşüyle değiştir­
meye giderlerdi. 16'ncı yüzyılın son dönemlerinde

tına tekrar girdi. 19. yüzyıl Müslliman bağımsızlık ha­

Genel olarak, Batı'nın en geniş yayılması sırasında bazı yıllar, Çin'e akan gümüşün net miktarı 1 milyo reketleri
Kuzeybatı Çin'deki Müslümanlar,
Çin'in tutumunun ikili bir karakteri vardı: Gittikçe Çin ons'undan fazlaydı.* Bu kıymetli madenlerin son
birçoğu Çin tipi bir siyasal düzenin
çağdaşlaşan ve sanayileşen bu ulusların elinde, silah dönem Ming ve Çing'in genişleyen ekonomisine olan genel öncüllerini benimseyerek ve

zoruyla ödünler vermeye mecbur edildiği zamanlar· etkisi, İspanyol hazinelerinin Batı Avrupa'ya yaptığı bu bakımdan da imparatorluğun ana

dan farklılaşarak, Çin yönetimi altın·


kesimindeki Han Çinli ayaklanmalar­
da dahi, Çin, onların silahlarını satın alıyor, taklit edi· etkiyle karşılaştırılabilir ölçüdedir. Sonraki asırda, Ja­
yor ve bunları iç bölgelerdeki Han olmayan halkları ponya'dan da büyük miktarda bakır ithal edilmiştir. da rahatsız bir durumdaydılar.

bastırmak için kullanıyordu. Ayrıca, çok sayıda Çin· Bu zamşnlarda Çinli korsanlar doğu sularının bela­ 1860'lar, Shaanxi ve Gansu eyaletle­
rinde, Müslümanlarla Müslüman­
li, güney limanlarından İspanyol, Fransız, İngiliz ve sıydılar. Nitekim, eğer Ming imparatoruna sadık olmayanlar arasında, yaygın cemaat

Hollanda müstemleke topraklarına göç ediyorlardı. Zheng Chenggong (veya "Kokinga")'nın kaçakçı varis­ çekişmelerine ve bazı durumlarda da
geleneksel Müslümanlarla muhte­
Buralardaki, ticaret ve müteşebbislik becerileri onla· leri, onun Taiwan'da 1661'de kurduğu bağımsız kral­
melen Vahabiliğin bir türü olan ve
ra zamanla "ikinci sınıf emperyalistler" gibi yerici ad· lığını (1683'de düştü) ayakta tutmayı başarabilseler­ "Yeni İman" diye adlandırılan inan­

lar kazandırıyordu. Filipinler'de ise, Çinli tüccarlara di, belki de, denizci bir Çin devleti ortaya çıkmış olur­ cın yandaşları arasındaki kavgalara
tanık oldu. Ma Hualong'un önderli­
"Sangley''ler, yani Xiamen lehçesinde "iş yapan"lar du. ğindeki Yeni iman 'ın merkezi, Nlng­
Bugün, Çinlilerin neredeyse hepsi, Halk Cumhuri­ x.ia bölgesindeki Jinjibao'ydu. Bura­
adı verilmiştir. Çinlilerin bulundukları bölgelerde, es­
yeti'nin Han olmayan bölgelerinin, "Çin"in bölünmez sı, yaklaşık bir on yıl boyunca, çev·
nek ve olgun görüşlü Taylandlılar dışında, yerel top­ resindeki kırsal bölgede kurulmuş
lumla bütünleşmeleri zor olmuştur. Birçok bölgede parçaları olduğu düşüncesini sarsılmaz bir kararlılık­ yüzlerce kale tarafından savunulan
la taşımaktadırlar. Bu bakımdan, ancak son derece- küçük bir teokratik devlet haline gel­
Çinli göçmenler rakip veya evsahibi cemaatlerin kay·
Ounce- 30 gr. dolaylarında bir agırlık ölçüsü. -Çev.
di.
gılı veya vehimli tavırları sonucu, birçok canice sal- * Kısmen bununla ıarışan bir Müslü·

40
!il" r:t>• ,�it
ıı;• \(IJIJI'

r


,
f
.ııassutıı
�t u·
"" Dıasagtu- J/ 1usnet
·�tıi

y
Han \'\an
Sainnov an

_r
\

...

t • wre llus man eıancrta .şgaı


t M� <e"l ı � • ,
bir suret.!uı
ı.man ısyan;larca
<;;şat rrı ken 85'-71
• • aıe ıemıM arr��ıan ye�
�ua ıaım kc�b
- -- - Vala:ı B� T��en•ıe· çla ai ızJe<tg y:J.

Ç erae- r. teı
l.ü:uman "' Han ç. ıcp;;ı • e;r_aJfet 0 YikU� eey n • k9".!
1 t.-roa
..a r< çaı�ııaıara ma·uz
a·asr>' • ıs n ı<aı Tuooıng ·• tas<t'll
kalan �içe merl<ez 1 ıtqııtıQ
Re!o ı;u "' Gel eelllus ıra ar Rus e1eır.es rCn• vt ·a 3 SanslU
t'IS<l::.1 b!I: b ez-epka• • l.Jn;ıtai
deu�le 1 ..rçyq
IVV"L �lngÇ • Sld:! nm ka '111' ı SanrJan
· Ulanjab kabıa ' GaoWıg
ı TqılQI llllil
çôl
ı::::J
• Wqgııaıı
�eki 2250� .. lcınQllUl
ı.c 4 * e' .d
11 Huaıtıcu
" ı..-.ırıg

man isyan hareketi, hemen hemen de esnek görüşlü birkaç Çinli dışında, Çinlilerin ço­ belki de kabul edilebilip, gerçekleşebilirdi. Ancak, Zuo
aynı tarıhlerde, "İsl6m'ın Hükıim·
darı" imasını taşıyan "Saf ve Doğru ğuna başka benzeri durumlarda açıkça öngörülebi: Zongtang, bunun üzerine Lanzhou'da yapılan kuyruk·
Kral" ilnvanını almış bulunan Tuo­ lecek ayraçları tatbik etmek hem çok zor olmakta, tan-dolma Batı tipi tüfekleri kullanarak sistematik bir
longa'nın önderliğinde, Urumql'de
hem de büyük çapta menfi tepki uyandırabilmekte­ muharebe gütmüş adım, adım ilerleyerek Yakup Bey'·
ortaya çıktı. Bundan biraz sonra ise.
uzak batıda, esas olarak Hoca a!lesın· dir Ancak, öte yandan, bu güçlü inanış, her zaman in iktidarını 1878 yılında sona erdirmişti. Gerek Mil·
den blr önderin askerlerine başko­ bu kadar sağlam değildi. Çing tarafından, korkunç bo· liyetçiler gerekse Komünistler olsun, iktidara gelme·
mutanlık etmiş Taşkenü bir asker
maceraperest olan Yakup Bey'in ön· yutlarda hayat kaybına neden olarak, bastırılan den önce, başlıca Han olmayan halklara bağımsızlık·
derliğinde uçüncü bir isyan rejimi 1860'ların geniş çapta Shaanxi ve Gansu Müslüman larını vermeyi bir ara düşünmüşseler de, kendileri ga­
kuruldu. Yakup, hem İngiltere'den,
bağımsızlık hareketlerinden sonra, bugünkü Xinji· lip geldikten sonra bu tür düşünceleri hemen kena­
hem de Rusya'dan diplomatik destek
elde etmek için manevralar çevire· ang'da yeni isyanlar ortaya çıkmıştı. Bu isyanlar, ken· ra atmışlardır.
rek, egemenlik alanını, Tarım havza­ disine "Bahtlı Han" (Good Luck Khan)'da diyen Yakup Bugün, "Bir Çinli Kimdir?" sorusunun kesin bir ya­
sındaki vaha kentlerine ·ıe sonra da
Urumql bölgesine dek yaygınlaştırdı
Bey'in kısa ömürlü devletine yol açmıştı.* Sarayın bir· nıtı hala verilememektedir. Bir Çinli, Halk Cumhuri·
Ayaklanmaların Çin imparatorluk çok yorgun ve bitkin düşmüş yüksek düzeyde memu· yeti'nde yaşayan bir kişi midir? Yoksa, Han ırkı ve kül­
güçleri tarafından bastırılması, Zuo ru, Xinjiang'ın elde tutulmasının çok dert olduğu dü­ türüne mensup bir kişi midir? Bu iki tanım da örtüş­
Zongtang adlı strateji uzmanının sağ­
ladığı bir başarıydı ve Xlr.gjiang'ı Çin şüncesiyle, birakılmasını dahi savunmuşlardı. Bu memektedir. Üstelik, 1959'da doğu Tibet'te patlak ve­
siyasal denetiminin içinde tutarak, öneri, eğer Zuo Zongtang'in muhalefeti olmasaydı, ren Kham ayaklanması ve 1978'den sonra Çinlilerin
Halk Cumhurlyeti'nln bugünkü hari­
Vietnam'dan kovulmalarının gösterdiği gibi, bu so·
tası üzerinde bellrleyicl bir etkide bu­ • Yakup Bey isyanına Abdulazız'in yardımı içın bkz. Riza Bekin. "Su/
runun cevabının içerdiği belirsizlikler gelecekte de ça·
A Ü.DTCF. Doğu Dillen cilt 3 sayı 4 1983, Ankara. -Çeu.
lunmuştu tan Abdulhamid'e sunulan Doğu Türkistan ile ı/gilı bır raporu"
tışmalar çıkabileceğini ortaya koymaktadır.

41
. ·j
r

\
f

Solda Tianshan ("Gök'ün


Dağlan" - Tanndağı). Manzara
Alp dağlannı andırmakta ve
göçebe çobanlar, yaz
mevsiminde, yurtlarını
(konaklama alanlarını veya
çadırlannı) burada kurmakta,
koyun ve keçilerini burada
otlatmaktadırlar.

Altta Haki İpek yolu üzerinde


bulunan Turfan yakınlarındaki
bu kum-renkli kurak manzara,
deniz seviyesinin altındadır
Sulamanın olanaklı olduğu
yerlerde, güz mevsiminde, harika
bağlar ve lezzetli kavunlar
yetişmektedir.

42
Satda Merkezi Shanxl'de
bulunan bölgenin tipik özelliği,
binlerce yıl önce rüzgann getirip
biriktirmiş olduğu kumlu toprak,
yani löstür. Bu bölge, yüzyıllar
boyu, Çin kültürünün
merkezlerinden biri olmuştur.

Solda: Gansu eyaletindeki Sarı


Nehir'in yanındaki lös, son
derece verimlidir ve kolza
ıarlaJan boldur. Buğday, kuzeyde
ve güneyde bulunan, daha az
verimli dağlık bölgelerde
yetiştirilmektedir.

Altta: Tibet'ten göründOğO


biçimiyle Bverest Dağı
{Qomolangma Peng).

Altta, sagda: Mallar, hafif, kumlu


toprakta hububat OrOnlerinln
yetiştirildiği Shanxl eyaletlndekı
merkezi ova üzerinden, at ve
kamlarla taşınmaktadır

usııe Deve ve koyun surulerı,


yaşam biçiminin kırsal göçebehk
olduğu Moğol ovasındaki
otlaklarda beslenmektedir

Solda: Bitkilerin ender olarak


bulunduğu Gobl düzlOkler\ göz
alabildiğine uzanmaktadır. Çok
az bulunan ve Przewalski Atı
diye bilinen at ve diğer nadir
hayvanlar bu bölgeden
gelmektedirler.

Salda: Yangzl koyaklarında, Tang


döneminde ulaşım yollarının
gelişmesine kadar, Slchuan ile
Çln'ln geriye kalan kesimi
arasındaki Lletışlm rizikolu
"galeri" yollanna bağlı
bulunuyordu.

43
Oncekı sayfa Gullln'ın karsı A/rra Mançurya'dalu Anshan'da
lureçtaşı dağları, nehir vadisi bir sanayi tesisi. Çin'in bu
boyunca, bir dizi yeşim saç bölgesindeki sanayi tesislerinin
tokası gibi yükselmektedir çoğu gibi, bu da, 19JO'larda
Japonlarca yapılmaya
Üstte: Bu sulu, Qreıken vadi, başlanmıştır ve Çin'in işgal

almaktadır. Çin'dekl ulusal


Guizhou'daki Sichuan'da yer dönemine karşı sılreglden
borcunu simgelemektedir.
azınlık gruplarının birçoğu Altta, sagda: Anhul'dekl
burada yaşamaktadır. Huangshan'ın ("Sarı Dağ")
çamlarla kaplı tepeleri, Çin
Salda: Shilin'dekl ("Taş Ormanı") sanatçılanna uzun yıllar esin
bu garip kaya oluşumları, kaynağı olmuştur. Dağların
Yunnan'dakl Kunmlng kentinin zirveleri, bir geleneksel Çin
dışında bulunmaktadır. manzara resmlndeklne benzer
bir biçimde görünmektedir

46
• •

AYRIM iKi

ZAMAN

47
• ••

ANTiK DUNYA

49
BİR KÜLTÜRÜN TEMELİ

Tarih-Öncesi kintiler halini aldı. Bu los denilen tozdan oluşan top­


Bugün Çin olarak bildiğimiz yer (son bir milyon yıl rak kolayca işlenebilir niteliktedir; sulandığında da
zarfında) dramatik boyutlarda bir iklim değişikliği ge· çok bereketli olabilmektedir. Öte yandan, eziyetli ve
çirmiştir. Yüksek kara tabakasının buzullarla kaplan­ tehlikeli olup, çabucak geçilmesi imkansız çamur ha­
dığı, dört buz çağı olmuştur. Deniz sularının çoğu buz­ line dönüşebilmektedir. Los, nehirler yoluyla yatak
la kapanmış, böylece Taiwan gibi adalar kara köprü­ dibi çamuru olarak alınıp, akıntıların azaldığı yerler­
leriyle kıtaya bağlanmıştı. Ortalama yıllık ısının en de bırakıldığı için, çevrenin arazi şekillerini de sürekli
düşük düzeyinin, bugüne nazaran 8 (santigrad) derece değişime uğratabilmektedir. Kuzey Çin ovasının ço­
daha düşük olduğu tahmin edilmekte. Bu soğuk çağ­ ğu kısımları yeniden aktarılıp bırakılan Losun kum
ların en tipik hayvanları, kuzeyde kürklü gergedan­ ve çakıl taşlarıyla karışımından meydana gelmiştir.
lar olup, güneyde ise mamut denilen dev fillerdi. Buz Daha sonraki dönemlerde, Çin uygarlığının kökenle­
çağlarının arasında üç ara dönem nispeten daha ılı­ ri, işte, bu verimli fakat tehlikeli çevre koşullarının
mandı. 12 ila 10 bin yıl önce başlayan buz çağı son­ içinde ortaya çıkacaktır.
rası dönemse, bugüne nazaran ortalama 2 derece da­ Herhalde bu dönemin en önemli gelişmesi iki ana
ha sıcaktı. kültür çevresinin yavaş yavaş farklılaşmasıdır; bun­
O vakit, Kuzey Çin'de yaşayan hayvanlar arasında lar iç göllerle noktalanmış kuzeydeki step ve çöl çev­
fil, manda, kirpi, tapir, su geyiği, kaplan, bambu fa­ resinin yanısıra, İç Çin'in ormanlarla örtülü güney
resi bulunmaktaydı. Bugün, bunların hepsi, Kuzey çevresi olmaktaydı. Daha sonraki imparatorluk döne­
Çin'den çok daha sıcakta yaşayabilmekteler. Kuzey minde, Çinliler ve kuzeyli barbarların çeşitli Çin Sed­
Çin ovasının çoğu bataklıktı, Shandong yarımadası leri boyunca sürdürdükleri çatışmanın kökeninde, bu
da büyük bir ihtimalle, bir adaydı. Daha sonraki dö­ iki dünyanın karşı karşıya mücadele etmesi yatmak­
nemlerde, ise, ısı derecesi tekrar bir düşme göstermiş­ taydı. •
tir. Orman örtüsü azalmış; Moğolistan'ı boydan bo­ Neolitik dönemde Çin'de de tarımın başlangıcı gö­
ya kaplayan iç göller kurumuş; ve çöl genişlemiştir. rülmüştü. Temel gıda maddesi darıydı, ancak buğday
Çevrebilim (ekoloji) açısından, insanoğlu çeşitli yer­ ve pirinç de biliniyordu. Ekin teknolojisi görece ça·
lere alışabilen fırsatçı bir yaratıktır. Hayvan nüfusla­ buk gelmişti. Bunun, Orta Doğu'dan ithal edilmiş ola­
rını değişime uğratan tüm bu değişiklikler sırasında, bilirse de, özgül bir icat olması da muhtemel gözük­
insanoğlu, neredeyse tek başına canlı kalabilmiş, fi­ mektedir. Ehlileştirilen hayvanlar arasında köpek, do­
ziki ve kültürel evrim geçirmiştir. muz, keçi, koyun, sığır ve belki de at vardı. Evler sağ­
ilk insanın gelişiminde, genellikle, üç temel devir lam yapılar olup yarıya kadar toprağın altına gömü­
ayırtedilmektedir. 1 . Sonuncu buz çağı ile biten Pale­ lüydüler. Damları otlarla kaplıydı, ocak yeri ve fırın­
olitik "Erken Taş" devri, 2. Genel olarak, nispeten be­ ları mevcuttu, yerler de sıvanmıştı. Yerleşimler gittik­
ceriyle işlenmiş taş aletlerinin kullanılmasıyla tanım­ çe büyümeye başlayıp, bugün eski yerleşim yerleri­
lanan Mesolitik "Orta Taş" devri. Ancak, bu dönem ne yakın olan modem köylerden bile, bazen, daha bü·
Çin açısından pek belirgin bir devre değildir. 3. M.Ö yüktüler. Bu dönemde, dönen geometrik desenlerle
dördüncü bin yılında tarımın ortaya çıkmasıyla baş­ süslü çanak ve çömlekler yaygınlaştı. Bu çömlekler­
layan ve M.Ö. ikinci bin yılının başında bronz'un ge­ de, sonraki Çin geleneğine özgü olacak biçimlerin ço­
lişmesiyle biten, Neolitik "Yeni Taş" devri. Çeşitli böl­ ğu görülebilmektedir. Çanak ve çömlekler, yiyecek­
geler birbirlerinden çok farklı gelişme hızı gösterdik­ lerin hazırlanması ve muhafaza edilebilmeleri, ayrı·
lerinden, Çin bir bütün olarak ele alındığında, bu dö· ca suyun taşınması için kullanıldıklarından ekono­
nemler, aralarında örtüşmekte ve bir arada varolmak­ mik yaşam açısından çok önemliydiler. Neolitik yer-
taydılar.
Paleolitik dönemde, kuzey Çin'de, Gigantopithecus önceki sayfa. Shang hanedanına ve bir örnekte de 8577 tane
blacki gibi insanımsı büyük maymunlar ve Homo alt bu bronz balta, içinde 48 küçük kemik boncuk ile,
kurban edilmiş insanın gömülü içerikleri bakımından daha
erectus (ayakta yürüyen insan)'ın birçok tipi yaşıyor­
olduğu Shandong'daki Yldu'da zengindi. Bunlar, bedenin
du. Bunların a:rasında en ilkeli Lantian adamıydı, en bulunan Sufutun'daki haç sOslenmesınde kullanılır ve
ünlüsü de beyni bizlerinkinden üçte iki oranla daha biçimli bir anıt-mezarın ginş topuz yapılmış bir saç biçimi,
yüzeyinde bulunmuştur. Balta kemik halkalarla tutturulurdu
büyük olan Peking Adamı'ydı: Bu insanlar, kama dişli üzerine işlenmiş bulunan Yangshao çömleklerinin
kaplanlar, yaban domuzları, filler gibi çoğu büyük ve yumrukla yassılanmış gibi üzerinde, geometrik şekillere
tehlikeli olan vahşi hayvanların avcılarıydılar. Ayrı­ görünen yüz gereğince güçlüdür indirgenmiş balık ve geyik
ve bronz dökümünde parça-kalıp desenleri görülmektedir. Bazı
ca, bu tür avların başarıyla ele geçirilmeleri için ge­ tekniği kullanılmış olan zahmetli kaplarda ise, 20'yi aşkın dıkey,
rekli toplumsal örgütlenmeleri vardı. Ateş yakması­ bir uygulamadır. çengel gibi ve ok uçlu desenler

ilk Çınce harfleri meydana


çizilmiştir; bunlar muhtemelen
nı biliyor, kırılmış ilikli kemiklerden anlaşıldığı üze­ Sagda: Yangshao bölgesindeki
re, insan eti de yiyorlardı. Ancak, sonuncu buz çağı­ kazılar, Neolitik çağlardaki köy getiriyorlardı.
nın başlangıcında, artık çağdaş insan, yani Homosa· önderlerinin kadın olduğunu Evler, dövülmüş topraktan
göstermekte ve kabile sisteminin döşemelere sahipti ve duvarlar
piens ortaya çıkmıştı. Moğol tipi yüz şekline sahip anaerkil çizgiler üzerinde çöp ve çamurdan yapılıyordu
olan bu yeni insan, eski türlerin yerini almaya baş­ işlediğıni belirtmektedir. Başlıca Havada sallanan saçaklan
lamıştı. evcllleştirllmiş hayvanlar bulunan koni blçlmli, geniş
köpekler ve domuzlardı. Anıt· çatılar, içerde bulunan tahta
Buz çağının en sonunda, iklim kuru ve soğukken, mezarlar, fırınlar gibi, köyden direklerle destekleniyordu.
Çin'in kuzeybatısı Orta Asya çöllerinden rüzgarlarla ayrı bir yerde kurulmuşlardı. Köyün erkekleri, kadınlar ev
Erkeklerle kadınlar ayn ayrı işlen yaparken, vakitlenni
getirilen ince, san bir toz ile kaplanmaya başladı. Bazı gömülürlerdi. Kadınların anıt· balıkçılık ve avcılık yaparak
yerlerde, bu sarı kum gibi toz metrelerce yüksek biri- mezarları, yeşim süslü eşyaları geçiriyorlardı.

50
leşimlerde bulunan taş ağırşakların ilkel eğirmen ola­

Neolitik
rak kullanıldıkları tahmin edilmekte ve bunlar kumaş Neolitik kültürlerin insanları. yazılı kağıtlar veya
yapımcılığının mevcudiyetini göstermektedir. Kesil­ isimler bırakmamışlardır. Dolayısıyla, incelemeleri­

Sanat
miş ipek böceği kozalarının kalıntıları da ipekçiliğin mizde, ancak bugüne kadar kalabilmiş çömlekleri, fı­
bilindiğini belirtmektedir. rınları, taş aletleri, binalarıyla tarif edilebilen insan­
Ayrıca, bu dönemde ilk defa olarak, dini inançla­ larla karşı karşıya kalmaktayız. Bu döneme ilişkin bir
rın varlığını, özenle yapılan gömme törenleri ve fal
bakmak için sıcak bir sivri uçlu aletle çatlatılan öküz
ve geyik kürek kemiklerin kullanımından sezmemiz
mümkündür. İnsan yüzlü ilk basit heykelcikler bu dö­
nemde bize tuhaf bir şekilde kendinden emın ıfade­
leriyle bakarlar. Balık, kuş ve ehli hayvanların en es
ki resimleri görülür.
Bu karmaşık çağın ayrıntılı incelemesı. bılımsel tar
tışmaların ana konularından birine yol açmaktadır
Genel olarak, Kuzey Çin'de Yangshao ve Longshan dı
ye tanınan başlıca iki Neolitik kültürün varolduğu ka
bul edilmektedir. Bazı otoriteler bir uçuncu Neolıtık
kültürün varlığını Longshan'dan ayırmakta. bunu e r
ken Xiaotun kültürünün bronz öncesi dönemının ön
cüsü olarak görmektedir. Bu kültürlerin tanımlanma
sı için kullanılan başlıca ölçüt çömlekçilik olmakta
ve bu üç kültür, sırası ile, kendilerine özgü olan kır­
mızı, siyah ve gri çanak çömlek eşyaları bağlamında
tanınmaktadırlar. T artışmalar, bu temel iki kültürün
arasındaki coğrafi dağılım ile aralarındaki zaman far­
kına ne kadar önem verilmesi gerektiği üzerinde çık­
maktadır. Y angshao kültürü, özellikle, Kuzey Çin ova­
sının kuzey batısında bulunmaktaysa da, başka yer­
lerde de izlerine rastlanmaktadır. Oysa, Longshan kül­
türü doğuda ve kuzeydoğuda mevcuttur. Xiaotun kül­
türü ise, Sarı ırmak'ın aşağı güzergahında bulunmak­
ta, bu bölgeyle bağlantılı olarak tanınmaktadır. Çok
sayıda yerde bu üç kültür birarada bulunmakta, bu
gibi alanlarda, 1 . Y angshao, 2. Longshan, 3. Xiaotun
tabakaları halinde bir sıralama oluşturmaktalar. An­
cak, birbirine karışmış kalıntılar da mevcut olmakta
ve bu üçlüden birinin bulunmadığı sıralamalar da gö­
rülmektedir. İkinci bir zorluk, çömleklerin dışındaki
nesnelerin değişme süreçleri ile (örneğin, taş oraklar
gibi) çanak ve çömlek kalıntılarındaki farklılaşma ara­
sında kesin bir benzerlik veya bağ bulunamamasın­
dan kaynaklanmaktadır.
Y angshao ile Longshan arasındaki bazı teknolojik
farklılıklar, daha az gelişmiş yöntemlerden daha çok
gelişmiş yöntemlere geçişi belirtmektedir. Yangshao
çanakları burularak veya elle şekillendirerek, Long­
shan çömleklerinin çoğu ise çarklarla yapılmıştır.
Longshan yerleşimleri koyun ve sığırın ehlileştirildi­
ğini göstermekte, öbür yandan Y angshao alanların­
da bu belirmemektedir. Diğer bazı belirleyici özellik­ Neolitik Sanat (kutu içindeki
ler de, bu iki kültür arasında daha derin birtakım fark­ resim alt yazıları)

insamn ilk tarih öncesi kil


üstte: Bu maske benzeri yüz,
lar olduğunu ima etmektedir. Örneğin, birçok Y ang·
shao yerleşimleri ölülerini yaşayanların evlerinden görüntülerınden biridır. Bu,
Yangshao kültürüne ait boyalı
bir miktar uzakta gömmekteyken, Longshan köylerin­ bir çömlek kabın tepeceğini ve
de yerleşimin tam ortasında gömmek daha olağan­ kapağını oluşturmaktadır.
dı. Tümüyle tatmin edici olmasa da, akla yakın gözü­
Sağda: Yangsbao ve Longshan
ken bir açıklamaya göre, Y angshao ve Longshan'ın yerleşimleri Merkezi ve
bulunduğu bir odak nokta bulunmakta, bu kültürler kuzeybatı Çin lle doğu kıyısının
iki temel Neolitik kümesi,
buradan dışarıya, değişik yönlerde, değişik zamanlar­
çömlek tiplerine göre, sırasıyla,
da yelpazevari bir şekilde yayılmaktaydılar. Bu duru­ Yangshao (boyah çömlek) ve
mun yanısıra, Jiangsu'daki Qinjialing ile Hubei'deki Longshan (siyah çömlek) olarak
belirlenmiştir Bu adlar, MÖ.5
Qiujialing gibi uçta kalan çevre kültürleri de bu ta­ bın yıldan beri, bu bölgelerde
sarıma uygun görülebilir. yaşayan gruplara
uygulanagelmiştir Harita, belli
başlı yerleşimleri göstermektedir.
Shang İmparatorluğu
Dünyadaki en iyi korunmuş
.Neoıtil�k b<Aıntu

ölçek 1:
Neolltik yerleşimlerden birl olan
Çin tarihi kaynaklarında sözü edilen ilk hanedan Banpo, 1950'lerde kazılmıştır ve 371000 000
Xia (Şa) hanedanıdır: Bu hanedanlığın kurucusunun, bil­ Yangshao kültü.nine aitur. Bu i lm km

GÜNEY ÇİN DE İZi


yerleşim, ev, fırın, kuyu ve anıt­
ge imparatorlar Yao ve Shun'un bakanı, sonra onla­ mezar temellerını içermektedir
rın yerine geçen Büyük Y u olduğu söylenir. Eğer bu

52
kronoloji kurmak son derecede zor olmaktadır. Aşa­ dönemine ait yerde, Yangshao'un üstünde olan ve
ğı yukarı M.Ö. 6000 ile 1 500 yılan arasında tarihlen­ Shang döneminin bronz kalıntılarından önce gelen
dirilen sayısız Neolitik yerleşim alanı kazı sonucu or­ bir Longshan dönemi malzemelerini ortaya çıkardı.
taya çıkarılmıştır. Henan'daki, Shang hanedanının Ancak, bu durum tüm Longshan kültürünün Yang­
son başkenti olan Anyang'da bulunan bronz- shao kültüründen sonra geldiği anlamına da gelme­
mektedir.
Sagda ve alrta Yangshao
çömlekleri üzerindeki desenlerin, Yangsha kültürü en iyi Shaanxi'deki Banpo kazı ala­
gerçekçı işlemelerden geometrık nında görülmektediı: Bu yerleşimin sakinleri dikdörtgen,
şekillere doğru geliştığı
sanılmaktadır ince bir tarzda yuvarlak veya kare evlerde oturmakta, bu evler ka­
yapılmış keınikten çengel mıştan damlarla kaplı olup, ahşap kirişlerle destek­
oltalarla yakalanmış balık, en
yaygın süsleme bıçimlerinden
lenmekteydi. Evin yeri çevreden bir metre kadar de­
bazılarını oluşturmuştur rine kazılmakta ve ortasında fazla derin olmayan yu­
varlak bir ocak çukuru bulunmaktaydı. Evlerin bir ço-
ğunda, yere batmış duvarlarının içine, eşya saklamak

Et��§iiO�iii�!����i���iiJi
için hücreler kazılmıştı. Mezarlar ve çömlek pişirici
_
fırınlar yaşayanların bölgesinden uzakta yapılmıştır.

Mezarlık, cesetlerin sırt üstü, başları kuzeybatıya yö­
nelik bir şekilde gömüldüğünü göstermektedir.
Yangshao çanak çömlekleri iki belirgin tipten oluş­
maktadır. Birinci tip, kaba, gri renkte olan toprak işi
çanak çömleklerdir. Bunlar elle kil halkaların üstüs­
te konup, birleşme yerlerinin belli olmaması için düz­

Altta Altı• sagda Yangshao'nur:, M ö.


lenmesi yoluyla yapılırdı. Çömlekler, ip, hasır, sepet
kalma Longshan'ın cılAlanmış sıyah 4000-3500 dolaylarına aıt, topraktan
M O. 2()()(). ı 500 dolaylarından
desenleriyle süslenirdi. İkinci tip ise çok daha üstün
kalitede olup, gömme amacıyla kullanıldığı belli ol­
i lışkın nesnelerden oluşuyor gibidir
ç6mleğı, ınanılmaı bır n
i celığe kavuş­ yapılma kapları, ôncelikle cenazeye
muştur Ayırdedıcı Ozelliğı, siısleme­
maktadır. Bunlar hafif cilalanmış bir yüzey üzerinde
lenn olmayışıdır ı.:ıayıp giden , kıvrımlı çızgıler ve geo·
metrik şekiller usı bölümu süslemek·
siyah, kırmızı, kestane, kahverengi desenlerle boya­
Altta. solda· Gansu'dan gelen (M.O 3 tedir; aşağı kısım ise, muhtemelen bo· lı, ince bir dokuya sahip nesnelerdir. Desenler, basit
yanmaları sırasında devnlmelerini
bin yıla alt) bu vazo üıenndekl şeytan
önlemek amacıyla kumlu toprağa gö­
geometrik şekiller, veya, balık, hayvan, insan yüzleri
sı yaratık, Yangshao halkının inançla­
rını yansıtıyor olabilir. Bu, aynca, Çin müldükleri için, hemen ıiımüyle sus­ olup, bölgeden bölgeye değişmektedir. Bu kültürün
efsanesındekl ejderhanın bugüne kal· lemeslz olarak bırakılmıştır
merkezi ana bölgesinin çanak ve çömleklerinin güz­
mış en eski temsıli de olabilir.
elliğini Banpo-işi temsil etmektedir.
Kuzeybatı Çin'deki Gansu-Yangshao diye adlandırı­
lan kültürün merkez bölgeden daha geç bir döneme
ait olduğu düşünülmektedir. Kültürün bariz desen­
leri rahat akıcı fırça darbeleriyle boyanmış, dallara
ayrılan helezoni şekiller ve yuvarlak eğimli çizgiler­
den oluşmaktadır. Kullanılan başlıca ana renk siyah­
tır, ayrıca kahverengi ve kestane de kullanılmaktadır.
Doğu bölgesinde Yangshao kültürü Longshan kültü­
rü ile örtüşmekte ve kırmızı çömlekler boyandığı za­
man başka renklere bir zemin oluşturması için beyaz
kullanılmaktadır. Desenler batıdakiler kadar iyi dü­
zenlenmemiştir ve eşyaların şekilleri de genellikle ta­
bana doğru küçülerek farklılaşmaktadır.
Doğu kıyı bölgesinin Longshan kültürü, en çok si­
yah çanak çömlekleriyle tanınmaktadır. Siyah çöm­
leklerin içindeki son derece iyi kaliteli kil parçacık­
ları, çömlekçi tekerleğinin, olağanüstü inceltilmenin
sağlayabildiği şekilleri elde etmek mümkün olmak­
tadır. Bu tür şekiller, daha kaba bir kil malzemesiyle
elde edilemezdi. Tekerlek kullanılarak son rötuşu ya­
pılan çömlek kenarlarına bakılırsa, tekerlek aynı za­
manda elle yapılan toprak işi çömleklerde de kulla­
nılıyordu. Fırın modelleri geliştirilmişti, fırınlama ısı
derecesi daha kolay bir şekilde ayar edilebiliyor, de­
netlenebiliyordu. Kırmızımtırak kahverengi ve gri
renklerdeki killerin kullanımını da içeren doğu kıyı
şeriti boyunca daha çok çeşitli killer kullanılmaktay­
dı. Günlük kullanılan eşyalar geometrik desen bas­
kılarıyla süslenmekteydi. Zarif ve iyi kaliteli, ince ya­
pılı siyah eşyaların üzerinde çok az yüzey süslemesi
vardır; gayet basit kazılmış geometrik desenler ve ara­
da sırada görülen kabartma halkaların dışında, bu eş­
yaların yüzeyi sade bırakılmıştır. Ancak, bu tip kül­
türün eşyalarının şekilleri, Yangshao kültüründeki­
lere nazaran daha çok çeşitlidir. Bazı kapların ince
uzun şekilleri, bunların pratik amaçlardan ziyade dini
merasimlerde kullanıldıklarını tahmin ettirmektedir.

53
hanedan, arkeolojik kalıntıların herhangi bir tabaka­ mış bir tanına dayalıydı. Büyük sürüleriyle, o zaman­ Sbang İmparatorluğu, M.Ö. 1300
dolaylan
sının sıralamasıyla özdeşleştirilecekse, bunun Yang­ lar sel koşullarının hakim olduğu ılıman kuzey Çin Shang hanedanlığının coğrafyası
shao ve Longshan bileşimi ile yapılması gerekir. An­ ovasında yaşayan su mandasının ehlileştirilmesi, dö­ hakkında üç temel bUgt kaynağı
bulunmaktadır. Bunlar,
cak, şu ana kadar, böyle bir bağlantıyı gerekli kıla­ nemin yeni bir ekonomik özelliğidir. Sulama hendek­
geleneksel tarihler, arkeolojik
cak en ufak bir kanıt bulunamamaktadır. Mamafih, leri ve hasat kayıtlarının kalıntıları, çeltik ekininin ar­ kazılar ve krallığa ilişkin
antik Çinlilerin kayıt tutmada muhafazakdrlığı ve gü­ tık önemli olduğunu belirtmektedir. Shang kavimle­ kuısamalann sonuçları kaydeden
fal kemiklerinde sözü edilen
venilirliği gözönünde bulundurulursa Xia'nın bir ef­ rinin önderleri, savaş, av, şarabın yanısıra, muazzam yerlerdir. Bunların herblrl, biraz
sane olarak geçiştirilmemesi gerektiği bellidir. Belki miktarda insan ve hayvan kurban etmeye tutkundu­ farklı bir tablo ortaya
de, en eski kayıtlar tıpkı çömleklerin boyandığı gibi lar. �hang uygarlığının belirgin özellikleri, silah ve çıkarmakıadır. özellikle de, bir

dini � çtn bronz kullanımı, yazı yaz­ yanda arkeolojik yerleşimlerin


fırçayla yapılmıştır. Bunlar, az sonraki dönemlerden kapladığı ve merkezi Sarı
kalma kemik, kabak ve bronz üzerindeki yazıların ak­ mada ustalık, atlı savaş arabalan, futarlı bir idari ya­ Nehlr'in aşağı kesimiyle
pı; sıkıştırılmış ıopraktan çok bOyük duvarlar, büyük Shandong'da bulunan görece
sine, tahta şeritler gibi artık yok olmuş maddelerin bütünleşmiş bir bölge ile diğer
üzerine yazılmış olmalı. türbeler, şehirler yapmak için gereKtiolanTnsan eme­ yanda, güneydoğuya karşı,
Çin'in tarih-öncesi devri, Shang hanedanının yük­ ğini örgütleme yeteneği, nıspetendoğnrola:n bir tak­ "muhtemelen kraliyet av
yerlerinin ve seferlerin burada
selmesiyle M.Ö. ikinci bin yılının, ikinci çeyreği civa­ vim yapımı, küçük tropikal deniz liayvanı olması nedenıyle görece güçlü
rında biter. Yeni krallığın merkezi, bugünkü Henan kabuklarından* {cowry shelk) ya..Qılma--para, tanrılar bir önyargıyı ortaya koyan fal
vilayetindeki yüksek alanın, Sarı Nehir'in seller ova­ panfeonu,j_ ar.!§.ıkbirsoyyapısı ile atalara tapmayı kemlkleıinde sözü geçen yerler
arasındaki karşıtlığı göstermek
sına doğru, aşağıya eğim gösterdiği yerdi. Doruğa fçerır. Ayrıca, ilk defa olarak, davullar, ziller,anenk­ ilginçtir. Fal kemlklerinde sözü
ulaştığı dönemde, bu krallığın etkisi kuzeyde Moğo­ lfsesçıkaran taşlar, ocarina'lar* gibi musiki aletleri geçen ve burada gösterilen
ile karşılaşmaktayız. Melodiler artık kaybolmuşsa da, yerlerden pek azı doğrudan
listan, kuzeybatıda Gansu, güneyde ise Yangzi vadi­ belirlenmlşllr ve çoğu durumda
sine kadar yayılmıştı. Bu krallığın kalay ve sedef gibi 3 tonlu (tritonik) ve 5 tonlu (pentatonik) gamlar kul­ buraları temsil eden harf dahi
özellikle kıymet verdiği mallar için ticareti daha da landıklarını biliyoruz. Daha önceki çağın geometrik bilinmemektedir; ancak,
buralann göreli konumları ve
uzak yerlere kadar uzanmıştı. desenlerine karşın, Shang sanatında, çoğu stilize edil- bunlar arasında yolculuk etmek
Shang soylu bir kültürdü, son derecede parlak, lüks için gereken zaman bakımmdan
ve vahşi özellikleriyle, çoğunlukla hala Neolitik kal- saptanan mesafeler, Japon bilgin
• Ocarina- kilden yapılmış basit bir nefesli saz, ıslık gıbi ses uerir.

115•

BO HAı

h
Yanıing Rong ""'

e jlli;uan)
Dl (Gui)
hk,,,,.,,,

:t.

YONQ "

fi,. (S.'ıaıgqıu) i'


.'

Xu-yf , ,.
� ııı. 2.
'ı:
l.f !,t �ııa.

Huıı-yi

54
Shima Kunlo'nun emekleri
sayesinde, makul ölçüler içinde,
hemen hemen kesin olarak
belirlenmiştir. Benzer bir
biçimde, Shang'a bağımlı olan
devletlerin ancak bir ikisinin
yerini belirlemek mOmkün
olmwıtur. Gelecekteki
araştırmalar manzaranın
tümünü ortaya çıkardıklannda,
bu, burada gösterilenden çok
daha çeşitli bir mozaik
niteliğinde olacaktır

Sagda, üstte: Shang hanedanına


de çağdaş dilin ve yazı imlerinin atasıdır.
gündelik faaliyetlerin canlı bir
alt bu resimsel yazı işaretleri,
Kralların M.Ö. 14'üncü yüzyıl ile 12'inci yüzyıl ara­
anlatımını vermektedir. Hububat
taşımakta aynı yöntemler Çin'de,
sındaki dönem sırasında danıştıkları kahinlerin ka­
bugün de görülmekıec!Jr yıtlarındaki tarihler, astronomların kullandığı stan­
dart Scaliger numaralı günler sıralamasıyla birleşti­
Sagda· Bir kaplumbağa
kabuğunun içinde, kızdırılmış rilebilmişse de, Shang kronolojisini kurmak ha.la. bir
bir sivri uçla meydana getırllmlş sorun teşkil etmektedir. Yuvarlak sayılar kullanarak,
çatlaklar, Shan döneminde M.Ö. 1 7 50'yi hanedanın Kral Tang tarafından kuru­
kutsamalar için gereken bir
temel oluşturuyordu Sorulan luşunun tarihi olarak almak çok yanlış değildir. Ge­
sorulara verilen yanıtlar, bundan leneksel tarihi belgelere göre, kendisinin Xia'nın ah­
sonra, kabuk !lzerlne, keskin bir
sivri uçla kaydedllmekıeydJ la.ki açıdan yozlaşmış son imparatorunu devirdiği
söylenmektedir. Bunlara bakılırsa, Xia'nın son impa­
ratorunun en büyük zevki, kraliçesiyle beraber bir şa­
rap gölünde salıyla gezinirken, binlerce çıplak erkek
ve kadının yemek yiyip, çiftleşmelerini seyretmekti!
/Hanedan, ihtimal M.Ö.1600 yılı dolayında yedi baş­
kentinin en sonuncusuna, bugün Anyang'a yakın baş­
kentine taşındı. Sonunda, M.Ö. ı 100 civarında, batı­
da Wei nehir vadisinde gücü odaklaşan kuvvetli bir
vassal krallık haline gelen Zhou devleti tarafından,
Shang hükümdarlarının sonuncusu, Dixian mahve­
dildi.
Shang kültürüyle ilgili çok açık iki sorun bulunmak­
ta. Birincisi, bu kültür nispeten a.ni bir şekilde nasıl
bu kadar çabuk ortaya çıktı? İkincisi, hükümdarların
siyasal iktidarı nasıl bu kadar istikrarlı bir şekilde bü­
tün bir bin yılın üçte ikisini kapsayan uzun bir süre
devam etti?
Bir ölçüde, Shang'ın ani yükselişi ön koşullarını bil­
mediğimizden belki de aldanıyor olabiliriz. Nitekim,
yakın zamanlara kadar, Çin'de bronz dökümcülüğü­
nün olgun ve teknik açıdan mükemmel şekliyle bir­
denbire ortaya çıktığı sanılmaktaydı. Bu durum,
bronz dökümcülüğünün başka bir yerden, büyük bir
olasılıkla kadim Yakın Doğu'dan geldiğine inanma­
miş hayvan motifleri hakimdir. Öbür yandan, bazı­ ya zorlayıcı bir neden olarak görülüyordu. Ancak, çok
ları doğal bir şekilde çizilmiş, az sayıda birkaç tanesi yakınlarda, kazılardan, muhtemelen M.Ö. 18. yüzyıl
de hayali, karışık canavarlardır. civarında yapılmış, kaba yapılı birkaç ilk bronz gün
Ayrıca, en eski Çin'in özelliği olan, dışa dönük ya­ ışığına çıkarıldı. Bunun gibi, kehanet danışmaların­
kalı kemerli elbiseler giymiş insanların da birkaç tas­ da ve başka meseleleri kayıt etmek için kullanılan ya­
viri mevcuttur. Her zamanki oturma şeklinin Japon­ zı da, açık bir şekilde, Shang bronzlarında bazen bu­
ların hala bugün de yaptıkları gibi diz çöküp, topuk­ lunan daha eski ve resimvari bir yazı şeklinin basit­
ların üzerine yaslanmak olduğu tahmin edilmekte. Bu leştirilmiş bir türevidir. Shang kültürünün kökeninin
usul, M.S. lOOO'inci yılın başına kadar, Çin'de "doğ­ genel olarak Çinli olduğunu düşünen bilim adamla­
ru oturuş" şekli olarak devam etmiştir. Shang mima­ rı, doğru bir şekilde bu kültürün bronz dökümü tek­
risi (çapraz desteklemesi olmayan) diktdörtgen ahşap niklerinin özgül özelliklerini vurgulamaktadırlar. Ço­
çerçevelere dayalıydı. Tang hanedanından sonra or­ ğunlukla, bu teknikler başka yerlerde daha olağan
taya çıkacak, yumuşak bir şekilde bel veren eğimli olan "kaybolan-balmumu" tekniğinden ziyade "par­
damların aksine, Shang evlerinin sazla kaplı damla­ ça kalıpları" kullanmaktan oluşmaktadır. Arkeolog­
rının eğimi düzdü. Bu basitçe yapılara muhteşem bir lar, Shang kültürünün daha önceki Xiaotun çömlek­
görünüm vermek için, bunlar ancak taş basamaklı çiliği ile olan sürekliliğine işaret ediyorlar. Ancak, bu
uzun merdivenlerle ulaşılabilecek yüksek platform kültürde geçmişle kesintiler de o kadar belli olup, üs­
zeminlere oturtulurlardı. Bu kavram, Çin saray-tipi bi­ telik gözeçarpan bir şekilde beraber toplanmaktadır­
naların temel yapılarında eski zamanlar boyunca gö­ lar ki, Eski Dünya kültürünün daha eski merkezlerin­
rülmüş ve bugün de örneğin, Cumhurbaşkanı Jiang den bir etki olmadığına inanmak çok zordur. Atlı sa­
Jieshi (Çang Kaişek)'in Taipei'deki heybetli anıt me­ vaş arabasının iki kere tekrar icat edilmesi pek olası
zarında da görülmektedir. değildir. Bazı aletler ve çömlek biçimleri de, tartışma­
Böylece, kültür uslubu artık kesinlikle Çinlileşmiş­ sız bir şekilde, Çin, Yakın Doğu ve İndus vadisi ara­
tir. Bu durum, en çok Shang kayıtlarının dili ve yazı­ sında birtakım ilişkilerin olduğunu belirtmektedir. Bu
sında belirgindir. Tüm belirsizliklerine rağmen, ikisi etkinin bir örneği, bazı kavanoz tipi çanaklarda gö-

55
rülen, tam ortasında erkek cinsel organı şeklinde bir
kulpu olan kapak biçimidir.
Shang'ın sürekliliğine ilişkin ikinci sorumuz için ise,
zihnimizde o dönemin sosyal, siyasal ve dini yapısı­
nı ve çevre koşullarını tekrar kurmamız gerekiyor. Bü·
yük bir ihtimalle, Shang toplumu, belli yerlerde top­
lanmış, üyelerinin bağlılık ve dyinleri için birer odak
oluşturan ve herbirinin özel araması olan 200 ila. 300
kavimden müteşekkildi. Özellikle, "kama baltası" ya­
hut Çin baltalı kargısı, bronz ok ve mızrak uçları,
bronz miğferler gibi bronz silahlara sahip olmak, bu
ayrıcalıklı kişilere güç kullanımında, neredeyse kar­
şı konulması imka.nsız bir üstünlük vermekteydi. Bu
durumdan ötürü, kavim önderliğinden oluşan savaş- •

çı bir soyluluğun kendi avam halkları üzerinde ha­


kim olduğunu, tüm Shang halkının da içlerinde ve
çevrelerinde oturan daha geri kavimler üzerinde ha.­
kimiyet kurabildiğini düşünebiliriz. Shang kralları sü­
rekli askeri seferlere girişiyorlardı. Yağma ve haraç .... •.
kraliyet ekonomisinin bir parçasıydı. Savaşta ele ge­
çirilen tutsaklar ya kurban olarak kesilmekte veya kö­
le yapılmaktaydı.
Yeni silahlar, Shang soylularının av aşkını da kıs­
men açıklayabilmektedir. Krallar bugünkü Shandong
vila.yetinin güneyinde bulunan Tai ve Meng dağları­
nın batı eteklerinde, büyük bir avlanma bölgesini el­
de tutmaktaydılar. Shang yerleşimlerinin kazıların­
dan ayı, kaplan, leopar, geyik, maymun, tilki ve por­
suk kemikleri çıkmaktadır. Ayrıca, av partileri savaş ·•.

için en iyi tallın vesilesi oluyordu. Katılanlar ferdi ola­ .� .

rak silah kullanımına alışırken, gruplar halinde de,


:::-:-_....·-·.,..
koordine bir şekilde hareket etmeyi deniyorlardı.
Ancak, bir yandan bu savaş gücü artık madene da­
yalıyken, aynı zamanda ekonomik hayat hala taş, tah­
ta ve kemik kullanımıyla sınırlıydı.
Bu yeni baskı gücü yeni siyasal ve idari yapıların
temelini oluşturuyordu. Hükümdarın kavmi merkez
oluyor; üyeler asıl eşlerini kendi aralarından seçiyor,
ötekilerini diğer kavimlerden alıyorlardı. Kavim, bi­
zim alfabemizdeki A, B, C, . .J gibi bir sıralamaya ben·
.

zer bir şekilde Çince imlerle temsil edilen 10 gruba


ayrılmıştı; önderliğe kalıtçılık, bugün bilinmeyen bir·
takım kurallara göre, kendi aralarında sıralaşmayla
olmaktaydı. Gerçi her zaman değilse bile, norma­
linde, taht ölen kralın kardeşlerinden birine ve en
genç kardeşten, ölen kralın oğluna geçmekteydi (şe­
maya bakın). Siyasal iktidarın nihai kaynağı, kral so­
yunun atalarıydı, onlar ile beraber olaylar üzerinde
belirli etkileri olduğuna inanılan ölmüş bakanlar­
ın ruhları da önemliydi. ölülerin, Yüksekteki Efen­
di Shangdi'nin başkanlık ettiği "Gök"e gittikleri·
ne inanılırdı.* Ölüler oradan soylarının namına mü­
dahalelerde bulunabilirlerdi. Dolayısıyla, Shang sa­
rayındaki törensel yaşam sürekli olarak atalara kur­
ban ve adak adamaları içeriyordu. Aynca, önemli hiç­
bir adım fala bakıp kehanette bulunmadan atılmaz­
dı. Longshan çağındaki gibi, kaplumbağanın karnı­
nın alt kabuğu veya bir hayvanın kürek kemiği sıcak
bir uçla çatlatılır, ortaya çıkan çatlaklar yorumlanır·
dı. ** En çok, atalara adanan adakların uygun olup ol­
madığı, savaş veya av, yağmur, hasat, uğursuz olay­
lar vb. hakkında sorular sorulurdu. Verilen kararlar
kaydedilirdi. Bunlar bizim Shang yaşamı hakkında­
ki başlıca bilgi kaynağımızı oluşturmaktadır.
Shang devleti'nde, merkezi denetim ve toplumda

•]'en- Gôk, Gôkyüzıi. Çin lnııncına gôre en büyük tann, yıırııtıcı güç.

•• Eski Türklerdeki gibi, çogunlukla bu bir geyik kemigi olurdu. Ayn·


ca, Eski Türklerin Çin'in ilk dönem hanedıınlıırıylıı tarihi ilişkiler içtn
bkz. Wolfrıım Eberhard, Çin Tarihi.

56
-
'ı ,......
_ ,,,. - ...
·.

I
/
r' •

.
.

..
··

......
·
. .

/•" .· .
·
� .·

l ·�
;

57
Sağda: Shang krallarının ardı.llıkla­
n
Shang krallannın birbirlerini nasıl
izlediklerine ilişkin kurallann yeni­
den nasıl belirleneceği, yakın za­
manların bilgince tartışmalarında
önemlı bir konu olmuştur. T�·
ma, bir tek soy çizgisinin mi, yok­
sa krallık klanı içinde, herbirl, bu­
rada kullanılan ölmüşlere aiı kral­
lık ıslmlerlnln ikinci yarısı olarak
işlev gören ve zaman içinde birbi­
rini ıekrarlayan karakterlerden bl­
ı1yle belirlenen birden fazla soy çiz­
gisinin mi bulunduğu konusu üze­

bu ıablo, iki biçimde yorumlanabi­


rinde odaklanmakıadır. O halde,

lir. "Babalık" veya "kardeşlik", sı·


rasıyla, ya hemen bir önceki veya
aynı kuşağa mensup olmayı ifade
eden, sadece sınıflandırmayı sağla­
yan bir biçimde ya da çağdaş genel­
geçer anlamlarında anlaşılabilir.
Diğer tartışma konulan, zaman
içinde birbirini ıekrarlayan ve hiç­

meyen karakterlerin (ita, yl, bing,


biri aynı kuşak içinde iki kez görül­

ııb.) düzenlenişlerinln gerisindeki


mantık, bu karakterin eşiıslz bir bi­
çimde ıemsil edilmeleri ve "bü·
yük" anlamına gelen Danın neden
asıl soy çizgisine hasredilmiş oldu­
ğudur

Solda Sallanır bir kulpu bulunan


bu bronz şarap kabı (yu), toplumsal
düzenin gücünü ve korkutuculuğu­
nu yansıtır bir biçimde, yutucu bir
canavarın ağzında donakalmış bir
insan yüzünü görüntülemektedir
insan yüzleri, Shang hanedanına
alt bronzlarda nadiren görünmek·
tedlr ve göründüklerinde de, muh­
temelen kurbanlık insanları temsil
etmektedirler. Bu yüz, Henan'daki

karılmış olan ding kabının bir yü­


Nlngxlang'da, 1965'teki kazıda çı­

zünde bulunana benzemektedir


Burada görülen yüzeydeki karma­
şık süslemeler, M.Ö. 1 1 . yüzyılın
Shang üslubunu büyük ölçüde
kapsamaktadır.

Sagda, altta. Atlı savaş arabası sü­


rücüleri, Anyang'dakl krallık anıt·
mezarlarında, atları ve arabalarıy­
la birlikte gömülmüş bir halde bu·
lunmuşlardır Atlı savaş arabaları,
Shang hanedanının M.Ö. 1300 do­

dar, Çln'de bilinmiyordu. Bu araba­


laylarındaki Anyang dönemine ka­

lar, benzer alçak açık önleri, büyük,


çok çubuklu tekerlekleri ve kıvrıl­
mış iki tahta parçasından yapılmış
camları ile, Kafkasya'daki gömüt­
lerde bulunanlara benzemektedir·
!er.

ôncekı sayfa: Shang krallık anıt·


mezarlarındaki atlı savaş arabala­
rı gömülerine göre, alçak, açık ön­
lü savaş arabasındaki en önemli
konum, sol yandaydı. Sağ yan, re­
fakatçı tarafından işgal edilmekte
ve arabanın sürücüsü önde ayakta
durmaktaydı. Yeniden yapılmış çi­

danına ait bir anıt-mezarda kazı so­


zımdeki kralın başlığı, Shang hane­

nucu çıkardan ve gök'ün hüküm­


ranı olduğu sanılan küçük bir hey­
kele göre tasarlanmışur. Refakatçı
asker, kazılarda elde edilmiş Shang
hanedanına ait örnekler doğrultu­
sunda, bronz miğferler ve yuvarlak
yakalı zırh giymektedir. Araç, iki
veya dört at tarafından çekilmekte
ve bronzdan takım ve teçhizatları
ile tahtadan yapılırdı. Av seferleri,
asker! seferler gibi yürütülür ve
hayvanlarla düşmanlar aynı biçim­
de öldürülürdü.

58
Not: Burada kullanılan lllmler ölmiltlerin isimleridir. Aynı kutak çtsglslne yerleft:l.ril.m.lf olan krallar,
kullanılan ölçülerin standartlaştırılmasına doğru bir
eıı uıııdaıı ıııı.ıflaıd
ı ırmaya yönelik bir aıılamda, "kardef"tl.r. Kötell parantez içindekiler lıe henilz fal duyarlılık artık etkinliğini göstermeye başlamıştı. Hal·
kemiklerindeki yuılarclı bulwımamıttı.r. kın kullanımı için bir ondalık ölçü sistemi getirilmişti.
Krallık arcbll.ıtı
En uındaıı ıımıflandırmaya yönelik bir aıılamda, "babalık"ı lfuet etmektedir.
Bu sistem 1, 7 santimetrelik bir birim kullanıyordu.
Her kutak içinde, 11th kardeşten genç kardeşe dotıu - Kuşaklar
Kraliyet astronomları tarafından her 19 yılda bir 7 faz­
la ayın eklendiği, 12 aylık bir takvimleri vardı. Bu ay­
DA-YI 17
lar münavebeyle gelen 30 ila 29'ar günden oluşmak­
1 --- . -- � · -· 'T" . ....... . ,...,.,..
' V taydı. Kralın mülk arazisinin içinde, tarım emeği res­
ıfA-DING BU-İıING1 (ZHONG-REN) mi yöneticiler denetiminde örgütlenmekteydi. Tarım

. �'
16
1 aletleri yetkililerce tevzi ediliyor ve korunuyor, hasat­
JA-JIA 15
lar kraliyet ambarlarında tutuluyordu. Merkez bölge­
- .ı�. nin dışında, bazı tımar ve zeametlerin de bulundu·
r ı ' ğu tahmin edilmekte. Bunlardan bazıları kraliçeler ve
(WO-DINGl DA-GENG 14

eu.h.J
1 prenslere, diğerleri değerli generallere, mevki sahip·
lerine verilirdi. Karşılığında onlar da Krala askeri yar­
xlAb-JI� YONG-m. DA-WU

13
1 dım vermek, haraç ödemek ve kamuya ait bayındır­
1 (Burada,
lık işleri için insan gücü sağlamakla yükümlüydüler.
zı.:oNG-DING fal kemlkkrtyle
12 Shang'ların tannları ve ruhları iki türlüydü: Kurban
'

ı
Tarthsel Kayıtlar
ZU-YI
kabul etmeyen Gök'de bulunanlar ile kurban gerek­
QIAN·JIA 1
1
aruında bir
r çebtkf bulwuııaktadırl. tiren yeryüzü tanrıları ve belirli yerlerin kutsal var­
1 lıklarına ayrılırlardı. Ataların ruhları da kurban ka·
ZU-XIN QIANlJIA 10
1 - l
bul ederdi. Ölümden sonraki hayatın muhtemelen bu
dünyadaki yaşamın bir devamı olduğuna inanılıyor­
• 1

ZU-DING NAN-GENG 9
du. Hükümdarlar ve büyük adamların gömülmesine
_
, � -
1
1
-
1 r
HO!JIA.c.., � PA?J·G E NG
eşlik eden insan ve hayvan kesimleri, bu tür bir inancı
XIAO-YI 8
r:- ,....,.-
-
XIAO-XIN mevcudiyetini kanıtlamaktadır. Sayılan bazen yüzleri
' bulan refakatçiler, kadınlar, hizmetkarlar ve ev hay­
W�-DING 7 vanları, efendilerini öbür dünyaya takip etmek için
l katledilirdi. Bazı iskeletlerin yanında bulunan bronz,
W- IA
-
ZU-�ENG J taş ve yeşim taşından yapma nesneler, bu kişilerin
1
6

1 •
- hepsinin de avam halk olmadığını göstermekte, an·
LIN-XIN' K1jNG-DlNG Bqkendıı AııJl:DI la 5 cak kurban edilenlerden birçoğunun cesetlerinin gö­
iı6J;ı)
oldutu d6nem
mülmeden önce oralarının buralarının parçalanmış
4
1 (Pu-ceıe
WU-YI
ıl'
Sharıg Kral/annın Ardıl/ıgı bulunması onların dost refakatçiler olmadığını belirt·
1 mektedir. Kargılarla donatılmış birtakım diğer iske­
(Zhao Un'e ıore, Stma Qlan'ın 1
Tarihsel Kayıtlan'ndan bau eklemlerle). WENWU-DING 3 letlerin gömülme duruşları onların nöbetçi oldukla·
1 rını, efendilerini yeraltındaki kötü ruhlara karşı ko­
1 Tarihsel Kayıtlarda "WaJ-blng"
oı!vı 2 rumak için bulunduklarını göstermektedir. insanlar
2 1 da, hayvanlar da, yeni binaları kutsamak veya çeşit·
veya LÜ·Jİ.
1.
01-XIN '-
1 li tanrıların onuruna kurban kesilirlerdi.
• Tarihsel Kayıtlarda "Wal·ren"

• veya FU-XİN Zhou (Cou) İmparatorluğu


M.Ö. 12'inci yüzyılın sonuna doğru, Zhou'un Kral
Wu'su, Shang imparatoru Di·xin'e karşı ayaklandı.
Wu, Shang hükümdarının doğu aşiretlerine karşı yü­
rüttüğü seferlerden ötürü askeri gücünü yitirmiş ol­
masından yararlandı ve onu Chaoge veya (Muye) mu­
harebesinde yok etti. Kurduğu yeni hanedan Zhou,
Çin tarihinin en uzun yaşayan ve en çok saygıyla anı­
lan hükümdar ailesi olacaktı. Bu hanedanın hakimi­
yetinin özellikle ilk 200 yılı, bir iyi yönetim ve refa­
hın altın çağı olarak addedilmiştir.
Zhou'nun yükselişinde, birbirini takip eden olağa·
nüstü yetenekli önderlerin dahil olduğuna şüphe yok·
tur. Bu yeni devlet, daha Shang'a bağımlı bir ülkey·
ken, Çincede ismi "kültür" veya "uygarlık" anlamı·
nı tam olarak karşılayan Kral Wen tarafından gücü
gittikçe arttırılmıştı. Wen, tanrılara ve atalara olan
dindarca bağlılığı, halkının iyiliği için gösterdiği ilgi
ve ittifaklar kurmaktaki başarılarıyla hatırlanmakta­
dır. Kral Wu, "Cengaver Kral", onun oğluydu. Shang'­
ların aşırı alkollü içki içmelerine olan nefreti ve kur­
ban ayinleri törenleri dışında (Ataların ruhları sarhoş
olmayı severlerdi), topluca şarap içmeyi idam cezası
ile cezalandırmaya çalışmasıyla tanınırdı. Wu, ayrı­
ca, adaletin tarafsız dağıtımı, düzgün aile ilişkileri­
nin önemini vurgulardı. Daha sonraları sadece genç­
lerin yaşlılara itaatinin gerekliliğinden bahseden Çinli
hükümdarlar ve filozofların aksine, Wu babaları ve
ağabeyleri de, eğer ailevi görevlerini yerine getirmez-

59
!erse, tıpkı oğullar ve küçük erkek kardeşler gibi ce­ türel kesinti vardı. Kurbağa falı kehaneti artık alışıl­ Üstte: Canavar maskesı (kl raone
zalandınrdı. Yeni devlet, Wu'nun küçük erkek kardeşi mış bir şekilde sarayda kullanılmıyor, ancak, çok özel olarak billnlr}, Shang ve Zhou
dönemleri boyunca, farklı şekli
ve Wu'nun oğlu küçükken devleti naip olarak yöne­ sorunlar ortaya çıktığında buna başvuruluyordu. Ka­ ve biçimlerde, bronzlar
tim Zhou dükü tarafından sağlamlaştırıldı. Shang sa­ vim alt gruplarının ölüm sonrası kraliyet isimleri için Ozerindeki temel motiflerden biri
olarak görünmektedir. Başlıca
rayında (genç bir adamken) geçirdiği yıllar sırasında, "A, B, ... " tipi belirleyici imler kullanma adeti sona
ögeleri. boynuzlar, çıkık gözler
Shang soylu sınıfını yakından tanıyan dük, eski re­ ermişti. Muhtemelen, bu durum, Zhou'ların babadan ve vahşi Ost çenedlr. Bazen bu
jim taraftarlarından kalanlarla Zhou kraliyet ailesi­ oğula geçen basit bir veraset düzenine geçmelerinden maske arkaplan süslemesi içine
yerleştırllmekte ve ancak
nin bazı üyelerinin beraber ittifak kurup başlattığı bir ötürüydü. gözlerinden
karşı isyanı bastırdı. Konfüçyüs, daha sonraları onu Shang'ın taşkınlıkları, büyük avları ve kurban kes­ ayırdedllebllmektedir; bazen de,
sadık bir devlet bakanının ideal örneği olarak telak­ meleri, yerini nispeten tutumlu bir tavra bıraktı; an­ b!ltün ögeleri, tüm!lyle parçalara
ayrılmaktadır. Bunun, kötOlüğOn
ki eder ve gençliğinde sık sık rüyalarında görürdü. cak bu iki adet de devam etti. Bronz döküm sanatı­ yönünü değiştirdJğlne ve oburluk
Zhou iktidarının iki asırlarında iç huzur olduğuna nın süslemeleri, özellikle taotie denilen stilize hayvan veya sadece korku simgesi
şüphe duyulmamaktadır. Ancak, gene de, bu gelenek­ maskesinin şekli, M.Ö. lO'uncu yüzyılın ortasına ka­ olablleceğl düşünülmüştür.

sel toz pembe resmin doğruluğu hakkında kuşkula­ dar neredeyse hiç değişmeden kullanıldı.
nacak nedenler mevcuttur. Zhou'lar, Çin'de siyasal Erken dönem Zhou krallığı, bir aile imparatorluğuy­
propagandanın ilk ustalarıydı. Muhtemelen, Shang'­ du, hükümdarın akrabalarına ve en değerli yardım­
ın yazılı eserlerini (bunlardan hiçbiri gerçekten oriji­ cılarına verilen zeametlere bölünmüş olarak adem-i
nal sayılabilecek şekilleriyle kalmamıştır), kendi gö­ merkeziyetçiydi. Bu topraklar, ilke olarak geri alına­
rüşlerinden farklı bir tarih anlayışını desteklememesi bilirdi, ancak, çoğu irsi mülk haline geldi. İmparator­
için yok ettiler. Fethedilen Shang'ı kendilerine tabi kıl­ lar bürokrasi-öncesi merkezi bir idareye sahiptiler. Bu
mak için ustaca düşünülmüş ikna edici bir doktrini idarede tayinler irsi bir şekilde miras alınmazdı. An­
etrafa telkin etmeye çalıştıkları kesindir. Bu, "Gök'­ cak, sistemin genel ruhu mevkiden ziyade kişiye
ün Egemenliği" kuramıydı. Bu kurama göre, impara­ önem vermekteydi ve ünvanlarla görevler birbiriyle
tor, Zhou'ların en yüce tanrısı Tian'ın, yani "Gök"ün bağlantılı değildi. İmparatorlar, ayrıca, ülkenin çeşitli
oğlu idi. Bütün dünya, yani "Gök'ün altındaki herşey" noktalarına yerleştirilen birkaç tane orduyu kendi de­
onun mülküydü. İmparator, Adil bir şekilde hükmet­ netimlerinde bulunduruyordu. Barbarlara karşı gü­
tiği ve tebaasının menfaatlerini düzgün bir şekilde dülen savaşlar bu ordular ve zeametlerden gelen güç­
gözettiği sürece, yönetme hakkını Gök'ten almakta­ lerle yürütülüyordu.
dır. Kral Wu, "İnsanlar kendilerini suda değil, halk­ Bronz kargı ve surlarla çevrili kent, saldırı ve savun­
larının aynasında yansıtmalı" eski özdeyişini onay­ ma için kullanılan başlıca teknikti; ancak, barbarla­
layarak, söylemişti. Ancak, eğer hükümdar adaletsiz rın da maden işlemeyi ve kent kurmayı gittikçe öğ­
veya ahlaksız olursa, ona ihtar ettikten sonra, elinden renmeye başladıklarını gösteren kanıtlar olduğun­
hükmetme hakkını alır ve başkasına verirdi. Xia'nın dan, Zhou'un egemenliği, en son kertede, daha üstün
son hükümdarının ahlakı bozuktu (kurama göre öy­ örgütlenmelerine dayalıydı. İmparatorluk hükmü al­
le olması gerekirdi). Dolayısıyla, Gök onun krallığını tında bulunan bölge bugünkü güney Shaanxi, Shan­
Shang'ın kurucusu Tang'a vermişti. Benzeri bir şekil­ xi, Henan, Hebei ve Shandong'u kapsıyordu. Kuzey­
de, Di-xin'in de ahlaki açıdan yetersiz olup, yeni iş­ de Rehe'den güneyde Jiangsu vilayetine kadar yayı­
kenceler icat eden bir sadist olduğu iddia edilmek­ lan erken dönem Zhou bronz kaplarının dağılışına ba­
teydi. Gök bundan dolayı hükmetme hakkını Zhou'­ kılırsa, İmparatorluğun etkisi daha da genişti. Kral
ya bahşetmişti. Chaoge'deki zafer kutsal bir yargıy­ Zhao (M.Ö. 1052-1002) Han nehrine, (sonuncusunda
Sagda: Shang döneminin çoğu
dı. Daha sonraları, Konfüçyuscu kutsal kitaplardan öldüğü), birçok askeri sefer yaptı. Onun yerine geçen bronzları, ya üç ya da tek ayaklı
biri olan Şarkılar adlı derlemedeki parçaların birço­ Kral Mu'nun (M.Ö. 1001-947) daha sonraki efsaneler­ kaplardı. Kapların biçimleri,
ğu, bu temayı işlemekte, Shang'lara hitap ederek, de bir dünya gezgininin ilk örneğine dönüştürülme­ Neolitik dönemin seramik
türlerini devam ettirmişler veya
Shangdi "Yüksekteki Efendi"nin Tian ("Gök"} ile ay­ si, belki de kraliyet gücünün yaygınlığını simgelemek­ ileriye doğru geliştirmişlerdir.
nı olduğunu belirtmektedirler. Bu kuramsal açıkla­ tedir. Erken Shang döneminin üç ya da
ma, aslında, birkaç kuşak boyunca tasarlanan bir M.Ö.9. yüzyılın başında, Kral Fi kendi vasallarından dört ayaklı kaplarının (dlng) hafif
ağırlıklı şekli, süslemeleri artmış
ayaklanma olduğu doğrulanabilen bir olayı, pek dü­ oluşan bir ittifak tarafından tahta oturtulunca, bu, ağır, masif bir şeklin yolunu
rüst olmasa da, başarılı bir şekilde haklı gösteren bir Zhou iktidarının sendelediğine ilk işaret olmuştu. Kral açmıştır. Dtng, hem dinsel

Li (M.Ö. 878-828)'nin izleyen saltanatı sırasında, ha­


törenlerde hem de pratik
açıklamaydı. amaçlarla kullanılıyordu ve
Shang ve Zhou arasında ancak birkaç dolaysız kül- nedan birtakım Çinlileşmiş barbarlarla ittifak kurmuş ateşin Ozertne konabilirdi.

60
olan E markisinin ayaklanmasından ötürü, neredey­ siyasal birimlerinin ne denli küçük olduğunu göster­
se devrilecekti. Sonunda, M.Ö.771 yılında Rong bar­ mektedir.
barları ile Shen markisi ve müttefikleri, Wei nehrin­ Kesintisiz savaşlar bu küçük siyasal birimlerin, söz­
deki başkent Hao'ya saldırınca, Kral Fou öldürüldü. cüğün bugün çağrıştırdığından daha değişik olmayan
İsyancıların desteklediği oğullarından biri tahta çıka­ anlamda "devlet" diye nitelenebilecek olan daha bü­
rıldı ve feodal derebeylerin çoğu tarafından tanındı. yük siyasal birimler tarafından yıkılmasına ve yutul­
Başkentini, güvenlik için bugünkü Luoyang'a yakın masına yol açtı. Bunların her biri, bilinçli bir kimliği
bir yere taşıdı. Hükümdarların gücü gittikçe o kadar ve birlik duygusu olan, sınırlarla çevrili belirli bir top­
azaldı ki, sonunda sadece törensel nedenlerle tanı­ rağa bağlı, belli bir halktan oluşmaktaydı. Bu bağlam­
nan, içeriksiz bir hükümranlığa dönüştü. da, kuzeylerindeki barbar kavimlerden kesinlikle ay­
Tarihçiler, genellikle, bu hanedanı M.Ö. 770 tarihin­ rılmaktaydılar. M.Ö.6. yüzyılda, Jin devletinin başba­
den önce ve sonra olarak ikiye ayırmaktadırlar. Kral­ kanı Wei Jiang, onlar için "yaylaların olduğu yerler­
ların etkin ve gerçek iktidarının olduğu önceki dö­ de yaşarlar; mala çok önem verirler ama kendilerin­
Tarıhı Anhut'ye uzanan bu erken nem, Batı Zhou dönemi olarak bilinir. Hükümdarla­ den kolayca satın alınabilecek toprağı önemsemezler"
dönem Zhou bronz kabı (yu), geç rın, eski zeametlerden kökenlerien eski devletlerden demiştir.
Shang döneminin canavar
oluşan bölünmüş bir dünyada gittikçe önemsizleşti­ Bu Çin devletlerinin her birinde, etraflıca tanımlan­
kaplannın karmaşık süslü
üslübuyla karşılaştırıldığında, 10. ği ikinci dönem ise, başkentin değiştirilmesinden ötü­ mış bir ast-üst sistemi, yani çeşitli rütbeler, sınıflar,
yilzyılın daha sınırlandmlmış ve rü, Doğu Zhou dönemi olarak bilinir. sivil ve askeri mevkilerden oluşan bir sistem bulun­
l<l!sik üslabunu örneklemektedir
(bkz. s.58)
Bu siyasal istikrarsızlığa yol açan süreçlerin neler maktaydı. Hükümdarları ise, bir bütün olarak halk­
olduğu karanlıktadır. Ancak, ileri askeri ve ekonomik larının refahını düşünüyorlardı veya en azından böy­
teknolojinin merkezden uçlardaki çevre bölgelerine le düşündüklerine inanılıyordu. Bu yaklaşım, maU ve
düzenli bir biçimde yayılması, herhalde, bu değişi­ ekonomik politikalarda refahı teşvik edici, felaketle­
min altında yatan en temel neden olmuştur. İyi kali­ ri önleyici dinsel törenler ve yasal düzenlemelerle bel­
te bronz silahların yapımı, artık bir avuç zenaatkar­ li ediliyordu. Tutarlı ve kapsayıcı bir düzen anlayışı­
la iktidar sahiplerinin tekelinde değildi. Batı Zhou'­ nın, en azından teoride varlığı, M.Ö.6. yüzyılda, Chu
nun sonuna doğru, sıkıştırılmış toprak duvarlardan devletinin başbakan Zi Mu dönemindeki geleneksel
oluşan surlarla çevrili kentlerin sayısı artmaya baş­ değerlendirilişinde kesin olarak kanıtlanabilmekte­
lamıştı. Bir zamanlar erken Zhou mülkünü oluşturan dir. Bu başbakanın savaş bakanına emrettiği işler ara­
küçük kent-tarımsal gelişme alanları, kendilerinden sında, "ekilebilir toprakları bir kütük defterinde kay­
daha geri, düşman halklarla çevrili, kolayca saldırı­ detmesi, dağları ve ormanları saptaması, sazlık ba­
ya maruz kalabilen küçük adacıklar halindeyken, ar­ taklıkları ve sulak yaylaları gruplaştırması, yüksek
tık tarım arazilerini ve yerleşim alanlarını Şarkılar ki­ dağlan ve tepeleri ayırması, tuz alanlarını belirlemesi,
tabında sitayişle anlatıldığı gibi, genişletmişlerdi. sınırları ve sel bölgelerini ölçmesi, su kanallarında­
Hanedan ile zeametler arasındaki akrabalık bağla­ ki bentleri izleyerek, bentler arasındaki alanları kü­
rı ve karşılıklı yardımlaşmanın anıları zayıflarken, ay­ çük tarlalara bölmesi, su kenarlarında otlaklar yap­
nı zamanda zeametler güçleniyor, böylece kendileri­ ması ve verimli yerlerde sekizer aileden oluşan grup­
ni barbarlara karşı merkezden yardım almaksızın da­ lara tarlalar açması, ödenecek katkıları, çıkartılacak
ha iyi savunabiliyorlardı. Merkezin kendisine karşı at ve atlı savaş arabalarını, arabalı veya yaya asker­
da daha iyi direnebiliyorlardı. Diğer yandan, dışardan lerin, zırh ve kalkanların sayılarını hesaplaması" yer
gelenlerin aksine, bugünkü İç Çin'de bulunan alıyordu.
"barbarlar" adı verilen halklar ise, çiftçilik, maden İç işlerinde, bu devletler çoğu zaman büyük aileler
işçiliği, kent inşası gibi benzer, teknik nedenlerden arasındaki yırtıcı savaşlara sahne oluyordu. Fakat, en
ötürü çok daha tehlikeli olmaktaydılar. Bazılarının at­ azından bazılarında hükümdarın, bir ailenin reisi öl­
lı savaş arabaları dahi vardı. Bu dönemde, "Çinli" ve düğünde, yeni aile re�sinin seçimini onaylama ya da
"barbar" arasındaki fark, bu terimlerin belirttiğinden onaylamama yetkisi vardı. Kızgın halk kitleleri veya
Ene.en Sharıg çok daha azdı. Kişiler düzeyinde evlilikler olağan, si­ hoşnutsuz soylular tarafından hükümdarların öldü­
yasal düzeyde ittifaklar yaygındı. rülmesi ise olağandışı değildi. Ancak (bazı bilginle­
Eski kavim, düzeni, bu rakip devletler dünyasında rin yaptığı gibi), bu siyasal topluluklara "devlet" ni­
yavaş yavaş çözülüyor gibi görünmektedir. Toplumun telemesini uygun görmemek, eğer bunlar devlet de­
en yüksek kesiminde, bu düzenin yerini, daha dar bir ğilse, o zaman devlet nasıl tanımlanır türünden, üs­
aile akrabalığı düzenine dayanan mertlik, nezaket, tesinden gelinmesi neredeyse olanaksız bir soru or­
gösteri ve törelerin doğru uygulanmasına yaslanan taya çıkarmaktadır.
bir soyluluk kültürü almıştır. Geleneksel tarihçiler Üç yüzyıl süren bu karmaşık tarih, dokuz aşamada
için bu dönem, Lu devletinin bu yılları içine alan va­ ele alınarak özetlenebilir:
Geç Shang kayinamesi Baharlar ue Güzler'den esinlenmiş olarak 1 . M.Ö. 8. yüzyılın sonuna doğru Zheng devletinin
"Baharlar ve Güzler dönemi" diye bilinmekteydi. Bu Zhuang Dükü, egemenlerin, yani diğer devletler üze­
dönem, geleneksel olarak M.Ö.770'le, Konfüçyus'un rinde, en azından Zhou imparatoru adına genel bir
ölümünden iki yıl öncesi olan M.Ö.481 arasında ta­ üstünlük kullanabilen hakim yöneticilerin ilki olarak
rihlendirilmiştir. Klasik Çin kültürüne temel oluştur­ belirdi. Zheng, Sarı Nehir'in keskin bir dönüşle deni·
duğu için, daha ayrıntılı bir biçimde incelenmesi ge­ ze yöneldiği kavisin hemen güneyinde bulunmaktay­
rekmektedir. dı. Zheng devleti, imparatorluk topraklarına yakın ol­
masından ötürü merkezi bir konumdaydı. Bu konu­
Erken Zıou
Baharlar ve Güzler Dönemi mun, ilk başlarda, Zheng'e bir üstünlük sağlamış ol­
En başta bu, çok sayıda küçük kent devletlerinden duğu tahmin edilmektedir. Ancak, daha sonraları,
oluşan bir dünyaydı. M.Ö.8. yüzyılın sonuna doğru, güçlü komşular her yandan bastırdıkça, bu durum bir
bir devlet bakanı, "Çevresi 3000 yardadan büyük baş­ sorun oluşturmaya başlamtştı.
kentler zararlıdır" demişti. Aynı kişi, geçmişin altın Zheng, yukarıda anlatılan yeni devletlerin ilkiydi ve
çağında, en büyük bağımlı kentlerin başkentin ancak güneyde gittikçe büyüyen bir tehdide karşı direnebil­
üçte biri büyüklüğünde olup, en küçüklerinin ise an­ mek için, kuzeyli müttefiklerini eşgüdüm içinde yö­
cak dokuzda bir, yani sadece bir kale ölçeğinde oldu­ neltmekteydi. Bu tehdit Yangsi vadisinin ortasında­
Geç Zhoıı ğunu düşünmekteydi. Bu açıklama, o dönemin bazı ki "surları dağlardan, kalesini çevreleyen hendeği

61
LJ KtnlHI uy� k bO'Qe$ı 110" 15"

• bel bışlı Cı· •an.. ve <8fll.dfYI•

c d'!)er Ç-n keılleı


*' 1 "'1f• yaz rüamar le-t C-rıct Zlenen
'ıa'el<el li!Uft> ÇOS:tımekı� -
Ycııv c � ı-az 'il'ltr ı.ı n 11.ır'lenne çerr_ı,; :ıc:e ar.ı ıs:ıı
.:::-.-._
-
ıaşı-a• ıa� c�e:;e- l:OS'.er"'81t�·
? Zheıı Kını. yMeım
@ Zcu harıedarl · �
Çır.1-oım.ıra:ı baı>enı

QIN o�...ı. ç• ct.ııı


ZHOU kıi;uk Ç ' Ct11eıı YA N A
Y..... tarw ubleı

_ Xıanrun'u" ıı nlan M O 9 y..ıyıl ıoıııan


- Oı''l!nalcna• M ô7 ı�n6 Y•l'J n baŞlvnakadar
�lal:!ııı
�BO HA!

• ırıınııwu

Hu•
ııq.
=,,_
'
• LJao,

• Yq
J.ımıvvıı�
lııo '•
Tq•


.uc
Sıi • üi
• üı
Yanıiıa-' •'ilög!l'li
11\11 �

Y 3Pg Yores

• Y"ıng ....

Peng G

•u.; ,.-

62
Han Nehri'nden oluşan" Chu devletiydi. M.Ö.8. yüz­ sıyla kuzey, güneye karşı eskisine nazaran daha az
yılın sonundan itibaren Chu kuzeye doğru genişliyor, direnebildi.
yolundaki nispeten zayıf güçleri yok ediyordu. Böy­ 5. Bundan sonraki egemen, böylece, Chu kralı Zhu­
lece, bundan sonraki 500 yıl boyunca diplomasi ve ang oldu. M.Ö. 7. yüzyıldan 6.'ya geçilirken ortaya çıktı
savaşın ana teması olacak kuzey ve güney düşman­ ve etkinlik kazandı. Zheng fethedildi ve dükü, Kral
lığı gelişmeye başlıyordu. Zhuang'ı omuzları çıplak olarak, bir esir gibi karşıla­
2. M.Ö.7. yüzyılın ilk yarısında egemen rolünü be­ maya geldi. Ancak, Zhuang, danışmanlarının "bir
nimseme sırası, Qi'li Huan dükü ve ünlü bakanı Gu­ devlet fethedilince, merhamet gösterilmez" öğüdünü
an Zhong'daydı. Qi kuzey doğudaydı ve üstünlüğünü kabul etmedi ve Zheng'in varlığını sürdürmesine izin
de, kısmen barbarlara karşı Çinlilerin önderliğini yap­ verdi.
masına borçluydu. Ekonomik gücü, elindeki tuz te­ Chu'nun iyi yönlerini savunanlar, çoğunlukla doğal
kelinden, devletçe gözetilen demirden tarım A.letleri olarak, o andaki bir tartışmayı desteklemek için, Chu'­
yapımından, madeni para basımından ve fiyatların nun özellikle sıkı bir denetim altında yönetildiğini
denetiminden kaynaklanmaktaydı. Guan Zhong, ege­ öne sürmüşlerdir. Chu ordusu hareket ettiğinde, "tüc­
menliğin üstünlüğü altında, Çinli devletleri birbiri­ carlar, zenaatka.rlar, çiftçiler, dükkan sahipleri işle­
ne bağlayan İttifak And'ı kurumunu geliştirdi. Guan rinde kesinlikle rahatsız edilmezler" denilirdi. Kral,
Zhong, hernekadar "bozuşanları cezbetmek için tö­ devletin yüksek makamlarını kendi akrabaları ve kök­
renler, uzaktakileri hoşnut tutmak için de karizma­ lü ailelere mensup olanlardan karışık bir kadroyla,
tik erdem kullanılır" ilkesini vurguladıysa da, And'a adil bir denge gözeterek doldurdu. Toplumdaki sta­
katılmayan devletlerin üzerine Qi'yi saldırtmıştı. tü farklılıkları dikkatli bir şekilde gözetilirdi. Ayrıca,
3. Dük Huan'ın ölümü veraset kavgalarına yol açın­ Chu'nun askeri önderleri olağanüstü ölçüde yurtse­
ca, M.Ö.7. yüzyılın ortasında Qi'nin gücü yıkıldı. verdiler ve özveri ruhuyla doluydular.
Song'un Xiang Dökü soyundan geldiği Shang impa­ Kral Zhuang temkinli bir adamdı. Kurallarından bi­
ratorluk ailesinin yüceliğini yeniden canlandırma ri, "zafer hiçbir zaman güvencelenemez. Shang'ın son
hülyalarından esinlenerek egemenlik kurmaya kal­ kralı 100 kere muzaffer oldu, ama tek bir varis
kıştı. Song, Sarı Nehir ile Huai Nehrinin yukarı kısım­ bırakmadı" demekti; çünkü sadece bir kere -Zhou
ları arasında bulunan, görece küçük bir devletti ve tarafından- yenilgiye uğratılmıştı. Sevdiği sözlerinden
böyle iddialı bir girişimi üstlenebilmek için fazla güç­ bir diğeri, "halkın geçimi kendilerinin gayretliliğine
süzdü. Ayrıca, Dük, Chu ile yaptığı kritik bir savaşı bağlıdır. Çalışkan olurlarsa, eksiksiz kalmazlar" idi.
kazanabilecekken, muharebede mertçe davranılma­ Kendisini sürekli eleştiren ve mütevazi bir kişiliği var­
sında Don Kişotça ısrar ettiğinden savaşı kaybetti. dı. Bir kez, bakanlarından biri düşman cesetlerinin
4. M.Ö.7. yüzyılın sonlarında jin'in Wen Dükü ege­ üstüne büyük bir höyük yapılmasını önermişti. Ba­
men oldu. Jin, bugünkü Shanxi eyaletinin güney kıs­ kan, "Duymuştum ki, eğer hasımlarımızın üstesinden
mını kapsıyordu. Wen, babasının kendisine karşı yol­ gelirsek, oğullarımıza ve torunlarımıza, askeri başa­
ladığı orduyla savaşmayı reddettikten sonra, Çin'in rılarımızı unutmamaları için böyle şeyler
SARI DENİZ geriye kalan bölgelerinde oradan oraya, 15 yıl dolaş­ gösterilmelidir" diye görüşünü açıkladı. Kral Zhuang,
mıştı. Eğer eşlerinden biri, ona "sevgi ve barış içinde böyle bir şeyi kesinlikle kabul etmedi. "Gerçekten sa­
yaşamak, ün kazanma özlemlerinin sonudur" deme­ vaşkan olmak, şiddeti baskı altına almak ve silahla­
seydi, belki de, hiç dönmeyebilirdi. Wei nehrinin va­ rı kaldırmakla mümkündür" dedi. Savaş meydanın­
disinde, batıda bulunan bir devlet olan Qin hüküm­ daki yiğitliğine rağmen, halka istedikleri barışı ver­
darının yardımıyla iktidara geldi. memekle, daha derin bir anlamda yenildiği duygu­
Dük Wen, sözünü tutmasıyla halkını eğitmesi ve sunu ifade ederdi. "Oğullarımıza ve torunlarımıza
soyluları ibret olacak cezalara çarptırmasıyla ünlüy­ gösterecek neyimiz var ki?" diyordu.
dü. Bu cezalandırmaları sonucu, "halkın itaatkar 6. M.Ö.6. yüzyılın başında, Jin, egemenlik iddiasını
olduğu" söylenir. Zhou imparatoru onu resmen, feo­ tekrar ileri sürmeye başladı. Bunu yapmaya çalışan
dal lordların ilki olarak tanıdı. Bakanlarından biri, ilk dükjing'di ve tam olarak başarılı olmadı. Bu dük,
Wen'in egemenlik kavramını "iyi işlerin karşılığını Qi devletine karşı kazandığı zaferden sonra boşuna
vermek, felaketlerle tehdit edilenlere yardım etmek, kabul ettirmeye çabaladığı yenilgi koşullarından ötü­
böylece otorite kazanmak" olarak tanımlamıştı. Chen­ rü tanınmaktadır. Bu koşullara göre, muhtemelen Jin
gpu muharebesinde, Chu'yu ağır bir yenilgiye uğrattı. savaş arabalarına geçiş rahatlığı sağlamak düşünce­
Aynı dönemler sırasında ve biraz daha sonraları, siyle, Qi tarlalarının tümü doğu-batı yönünde sürü­
Qin'in dükü Mu, çoğunlukla Rong barbarlarına kar­ lecek ve Qi dükünün annesi rehine olacaktı. Qi dip­
şı güttüğü seferlerden ötürü, batıda kısmi bir egemen­ lomatları, eski zaman krallarının sapan sürmek için
lik uygulayabiliyordu. Yönetiminin sonuna doğru, Mu, toprağın konumuna her zaman özen gösterdiklerine
Zheng'in diplomatlarının ikna yeteneği sonucu, ye­ ve bir insanın annesini rehine vermesine evlat sada­
niden canlanan komşusunun yükselen gücünden kati erdemine aykırı olacağına dikkat çekerek Dük
korkmaya itilerekjin'le olan ittifakını bozdu, dolayı- Jing'i biraz çılgın göstermeyi becerdiler. "Eski hüküm­
darlardan farklı hareket etmek doğru değildir. Sen na­
Baharlar ve Güzler döneminde başladı.
Çln'de kentlerin yayılması Bu erken kentleşme döneminin
sıl İttifak Andı'nın beyi olacaksın?" dediler.
M.Ö. birinci bin yıl, kuzey Çin'de bir özelliği, kent-devletlerinin ve Jing'in halefi M.Ö.6. yüzyılın ikinci çeyreğinde ege­
harekeıllliğiydi. Bu, bazen, ilk
kentsel yaşam biçiminin çarpıcı bu devlet başkentlerinin coğrafi
men olan Dük Diao'ydu. Bakanı Wei Jiang'ın gözeti­
tanık oldu. Burada, "bOyük"
bir biçimde yaygınlaşmasına
yerleşim bölgesi, rahat etmesini mi altında, yönetimini örnek bir hükümdar olarak
olarak işaretlenmiş olan sağlayamayacak ölçade Zbeng'e başlattı. Af kararlarıyla, devlete olan borçları lağvet­
kentlerin çoğu, şu veya bu yakın olan Xu'nun She'ye doğru
tarihte, genelde de bin yılının güneye hareket etmesinde ti, vergileri hafifletti, suçlulara karşı anlayış göster­
sonlarında, batı Zbou'nun olduğu gibi, gaçlü Çinli di, sıkıntıda olanlara yardım etti, devlet harcamala­
zayıflamaya başlamasından pek komşuların baskısı yüzandendl.
rını kıstı ve halktan ancak ağır tarım işleri olmadığı
de sonraya kalmayan bir Bazen de, barbar saldırısından
kaçınmak üzere planlanmıştı. zamanlarda angarya hizmeti istedi. Dükün kendisin­
Nitekim, M.ö. 7. yüzyılda weı,
dönemde, bağımsız kent­
devletleriydi. YQzyıllar geçtikçe, den itibaren yönetimi altındaki mal stoklayan herkes
bunların çoğunluğu, sonradan talancı Dl'den kaçmak için,
ortaya çıkan bayük devletler başkentini Chaoge'den doğuya,
bunları "elden çıkardılar" (nasıl yapıldığı pek açık de­
tarafından ôzQmsenmeye Ceo'ya taşımıştı. ğildir), "öyle ki, devlet içinde atıl bir mal birikimi or-

63
tadan kalktı ve sıkıntı içinde kimse kalmadı." çıktığında, yinelenmesini önlemek için kurban veril­
Diao'nun yönetiminin koruyucu ve tutucu bir nite­ mesi istendiğinde bunu reddetti. "Göğün hikmeti
liği vardı. En azından bir süre için, yeni bronz kaplar bilinmez" dedi. "insanların yordamları yakınımızda­
dökülmedi mevcut savaş arabaları ve giyecekler ye­ dır. Ve birbirine uymaz. Göğün yolları nasıl bilinebi­
terli görüldü (bunlar muhtemelen tören ve ayinlerde lir?" Bundan sonra yangınlar olmadı. Bir başka kez,
kullanılan türdendi). Memurlar kıdem düzeninin ön­ bazı ejderhaların savaştıkları görülünce, gene onla­
gördüğü düzeylerden daha yukarıya yükseltilmezler­ ra kurban verilmesini reddetti. "Biz ejderhalardan hiç­
di. bir şey talep etmiyoruz, onlar da bizlerden birşey
Dük Diao'nun başlıca zaafı avlanmaktı. Bu yüzden, istemiyorlar" diye yanıtladı. Siyasal felsefesini, hale­
Wei Jiang'ın, bu tutkunun hükümdarlar için oluştur­ fine verdiği öğütten anlamak mümkündür. "Ancak
duğu tehlikeyi konu alan tarihi söylevine muhatap karizmatik erdeme sahip olanlar halkı yumuşaklık­
oldu. Av tutkunluğunu azalttı. la itaate sevkedebilirler. Bu derecede yeteneği olma­
Bir egemen olarak, Zheng'in bağlılığını Chu'dan yanlar için sertlik en iyisidir. Yumuşaklıkla yönetmek
Jin'e devretmesi için zor kullandı. Bu hareketi çok zordur."
eleştiri aldı. Zheng diplomatları "zorla tutturulan bir Zi Chan yöneticilikte yaratıcı ve sistemleştiriciydi.
İttifak Andı'nın içeriği yoktur. Ruhlar böyle bir şeyi Çiftçilik yapan aileleri gruplar halinde örgütledi, tar­
gözetmezler" iddiasında bulundular. Kendi memur­ laların kadastrosunu yaptırdı, (Lu devletini örnek ala­
larının bazıları bile bu durumdan üzgündüler, "ayin rak) toprak vergisi koydu. Değişik sosyal statüdeki in­
kurallarına göre doğru olmayan bir davranışla nasıl sanlar farklı giysiler giymeye mecbur tutuldu. Bu po­
İttifak Andı'nın beyi oluruz" dediler. litikalar başlangıçta halk tarafından tutulmuyordu,
7. 6. yüzyılın ortalarına gelindiğinde Jin ile Chu ara­ ama kendisi inatla ısrar etti. "Eğer politikalarım dev­
sındaki bitmez tükenmez savaşlar çok büyük acılara letin yararınaysa, sonucunda ölsem de, sağ da kalsam
neden olmuştu. Her iki tarafın da kazanamayacağı bunları kullanacağım" dedi ve "Halkı şımartarak
belliydi. Song devleti tarafından barış doğrultusun­ mutlu etmek imkansızdır" diye ekledi.
da yapılan girişimler, iki hasım taraf giderek artan bir Zheng'in "kırsal okullar" adıyla bilinen bir sistemi
biçimde yeni güçlüklerle karşı karşıya gelince, etkin­ vardı. Buralarda halk toplanıp bazen hükumet poli­
lik kazandı. Jin, büyük aileleri arasındaki çekişmeler tikalarını eleştirirlerdi. Bunları lağvetmesi gerektiği
nedeniyle parçalanmıştı. Chu ise işağı Yangsi vadisin­ öne sürüldüğünde, kabul etmedi. Zi Chan öneriyi ve­
de yeni güçlenen bir devlet olan Wu'nun saldırıları­ renlere, "Onlar bizim öğretmenlerimizdir" dedi. "Ne­
nı püskürtmekle meşguldü. Barış girişiminden çıkan den onları kaldıralım!" Böyle bir sertliğin dertlere sa­
sonuç, aslında Jin ve Chu'nun bir tür ikili egemenli­ dece geçici bir son vereceğini açıkladı. Ona göre, bu
ği olmuştu; bu durum, küçük devletler bakımından, bir dereyi, arkasındaki basıncın artmasıyla yıkılıp sü­
haraç verme konusunda ağır bir yük oluşturmaktay­ rüklenecek bir barajla durdurmaya çalışmaya benzi­
dı. yordu. Suyun azar azar akmasını sağlayabilen ufak
Bu durumda, silahsızlanmaya kadar varan bazı öne­ delikler açmak ise daha iyiydi.
riler bile olmuştu. Song'dan Zi Han ise böyle bir şe­ Zheng ceza yasalarını bronz kazanların üzerine yaz­
yin olabilirliğinden kuşku duyuyordu. dırttı. Bu, onları yayımlamakla eşdeğerde bir yöntem­
di. Jin devletinden bir eleştirmen, eski zaman hüküm­
"Jin ve Chu silah gücüyle toprak beylerini ve darlarının "halkın kavgacı bir havaya gireceği
daha küçük devletleri sindirmektedirler. Kor­ korkusuyla" bu şekilde özel ceza yasalarını yürürlü­
ku yoluyladır ki, üstler ve astlar arasında iyi ğe koymadıklarını söyledi. Onlar, hükümlerini genel
niyet ve uyum hüküm sürebilmektedir... Kor­ ilkelere dayanarak verirlerdi. Ayrıca, eleştirmen,
ku olmayınca küstahlık olur. Küstahlıktan dü­ "Eğer halk belirli yasaların olduğunu bilirse, büyük­
zensizlik doğar ... Gökyüzü beş unsuru yarattı lerine karşı huşu içinde bir saygı duymaz" diye de ek­
ve insanlar bunları kullanmaktadır. Bunlardan ledi. Zi Chan bu savlara karşı çıkmadı, sadece "Ben
biri (yani maden) kaldırılıp atılamaz. Kim sa­ yetenekli değilim ve gelecek nesiller üzerinde etkim
vaş silahlarını kaldırabilir? Onlar geçmişi es­ olmayacak. Yaşadığımız çağı korumak tek endişem­
kilere giden yerleşmiş bir kurumdur. Onlar sa­ dir." diye yanıtladı. Daha sonra, Jin de yasalarını de­
yesinde eşkiyalar korkuyla dolarlar ve uygar­ mir kazanlara yazdırttı ve Konfüçyus tarafından kı­
lık ile erdem kendilerini gösterebilir ... Devlet­ nandı. Yazılı yasaların dünyanın çeşitli ülkelerinde
lerin yükseliş ve çöküşleri beka ve yokoluşla­ geliştirilmesi üzerine yapılan yeni araştırmalar, o za­
rı, ün ve tanınmamak, bunların hepsi savaş si­ manki eleştirmenlerin belki de kendi bildiklerinden
lahlarına bağlıdır. daha geçerli bir nedene sahip olmuş bulunduklarını
ortaya koymaktadır. Yazılı yasa, yaşlılar tarafından
Bu acımasız sözlerde, Baharlar ve Güzler dönemi­ sürekli olarak yeniden yorumlanan bir sözlü gelene­
nin bunlar kadar gerçek olan diğer sesini duyuyoruz: ğin değişkenliğinden ve esnekliğinden yoksundur. Ya­
Din ve ayinlerin sadakat ifadelerinden nefret eden so­ zılı yasa bugünü geçmişe mahkum etmekte ve böy­
gukkanlı bir gerçekçilik, güçle desteklenmeyen ahlaki lelikle çoğu kez adaletsizlik yaratmaktadır.
isteklere karşı sabırsız bir pratiklik. Jin ve Chu ara­ Zhi Chan'ın en duyarlı görevi, artık zayıf bir devlet
sında yapılan gergin barış, gene de M.Ö. 6_ yüzyılın haline gelen Zheng'in özgürlüğünü ve onurunu ko­
ikinci yarısının büyük bölümünde sürebildi. rumaktı. Bu amaç doğrultusunda, özellikle Jin'e kar­
8. 6. yüzyıl sonlarının ve belki de tüm Baharlar ve şı, en üst düzeyde bir diplomatik ustalık gösterdi. Jin'e
Güzler döneminin en üstün devlet adamı, Zheng'in karşı fazla itaatkar olmadan saygı göstererek, kesin­
başbakan Zi Chan'dı. Kimseye kolaylıkla iltifat etme­ likle ihanet sayılmayacak bir biçimde, Jin'in uygun­
yen Konfüçyüs bile, onda, eski zamanlarda olduğu­ suz isteklerine karşı direndi.
na inandığı şefkat hissinin, hala yaşayan kalıntısın­ 9. Baharlar ve Güzler dönemi, iki güneydoğu devle­
dan bir miktar bulunduğunu söylemişti. tinin, aşağı Yangsi'deki Wu ve bugünkü kuzey Zheji­
Zi Chan ince ruhlu ve şüpheci bir kişiliğe sahipti. ang'daki Yue'nin yükselişiyle sona erdi. İkisi de önem­
Bir keresinde "İnsanların kalpleri yüzlerinden daha li birer deniz gücüydü ve Wu, şehirleri sel içinde bı­
fazla birbirine benzemez" demişti. Başkentte yangın rakarak teslim olmaya zorlamak için sulu savaş yön-

64
Bu desenler, Savaşan Devletler zensizlik başlar ve insanlar içlerindeki iyilik­
temi bile kullanırdı. Wu, askeri becerilerini, başlan­
kakma bronz olan hu'dan alınına
döneminin sonlarına alt bir
gıçta, bu yolla Chu'nun başına bela olmayı amaçla­ lerini yitirirler. işte bundan dolayı tören etkin­
olup, av sahnelerini ve büyük yan Jin'den öğrenmişti. Daha sonra, Chu'dan gelen likleri yapılır ki bu iyilikler saygı ile sürdürü­
hayvanları görüntülemektedir.
bir siyasal mülteci, intikam istediği için, Wu'ya, asıl lebilsinler.
üzerindeki zeminler! artık
Bu şekillerin bronz kap
çarpışmaya başlamazdan önce Chu güçlerini yarı­
Zi Chan ayrıca, genç soydaşlarının kabilelerinin re­
yokolmuştur ve şekiller ancak gerilla taktikleriyle taciz etmesini öğütledi. Bu çok ba­
şarılı oldu. Fakat hükümdarı Fu Chai kendisine veri­
hafifçe oyuk bir konumda
durmaktadır. isleriyle olan ilişkilerini, kutup yıldızının etrafında­
len "bir kötülüğü temizlerken, bunu tam yapmak ki takımyıldızların dönüşlerine benzetir. Çalışma ve
gerekir" öğüdünü dinlemedi. Yue kralı Gou Chian'ın hüktlmet kurallarının mevsimlere göre değiştiğine
kaçmasına izin vererek.kendi devletinin zamanla yı­ dikkati çeker. Ceza, gök gürültüsü ve şimşeğe benzer.
kılmasına neden oldu. Bundan sonra, Fu Chai'nin sal­ Duygular, göklerin veya atmosferin etkileridir. Zi
dırgan dış politikası Wu'yu zayıflattı, savaşlarını ve Chan, "eğer insani sevinç ve üzüntü sadece uygun za­
kişisel zevklerini desteklemek için halka ağır vergi yü­ manlarda hissedilirse, o zaman, insanların tanrısal
kü getirdiğinden hakkında "halkı düşmanı gibi ve yeryüzü dünyalarının doğal niteliklerine uyumlu
görürdü" denildi. M.Ö.473 yılında Gou Chian'ın or­ olmaları mümkün olur" sonucuna varmaktadır.
dusu onu yendi ve devletini sona erdirdi. Bu evren görüşünün belirgin bir özelliği, insanın,
Baharlar ve Güzler, genel olarak bir barbarlık döne­
miydi. Savaştan muzaffer ayrılanlar, adet olduğu üze­
özellikle de hüktlmetin gökyüzü ve yeryüzü ile eşit
bir ortak olduğu anlayışıydı. Böylece Jin devletinin
re, düşmanlarının kesik kulaklarını tapınaklara su­ başbakanı Zhao Wensi'ye bir meslekdaşının, "Gökyü­
nar, canlı tutsakları, kanlarını tören davullarına sür­ zünün hiçbir büyük felakete neden olmaması, senin
mek için keserlerdi. Hayat ve uzuvlar ucuzdu. Küçük, çabalarından ötürüdür" diyebilmesi mümkündü. Bu
önemsiz Jiu devletinin beyi Geng Yu, masum insan­ düşünce tarzının uzantıları, kendisinin neredeyse ka­
lar üzerinde yeni bıçaklarını denemeyi seven bir kı­ rikatürize edilmiş bir biçimini temsil eden bir örnek­
lıç uzmanıydı. Tavsiyesini kralına silah zoruyla ka­ le daha açık kılınabilir: Bunun için Jin'li vakanüvis
bul ettiren Chu'lu Yu Quan, kendisini adamış bir ba­ Cai Mo'nun neden M.Ö.6. yüzyılın sonlarında Çin'de
kandı ve sadakatini kanıtlamak için sonradan kendi artık çok az ejderha bulunduğu sorusuna verdiği ile­
ayaklarını da kesmişti. Batı'daki Qin devletinde ve ri sürülen açıklamaya bakmamız uygun olacaktır. Du­
başka yerlerde, bir hükümdarın siyasal yakınları ço­ rum her zaman böyle değildi, dedi. "Eski zaman in­
ğunlukla intihar ederek ve onu ölümünde de izlerler sanları ejderhaları evcilleştirilmiş hayvanlar olarak
veya böyle yapmaya zorlanırlardı. Eleştirmenler, bu bulundururlardı." Genellikle, her tür yaratıktan ve
adeti yönetimi yetenekli kişilerden yoksun kıldığı için yalnızca ondan sorumlu olan memurların bulunma­
uygun görmüyorlardı. M.Ö.496'da Gou Chian, dehşet ları gerekiyordu. Memurlar görevlerini yaparlarsa, ge­
verici bir taktik kullanarak Wu ordusunun disiplinli len hayvanların sayısı artar. Fakat, o makam lagve­
saflarını dağıttı. Yue'nin canilerinden üç sıra mah­ dilirse, hayvanlar yokolur ve saklanırlar. Üremeleri
küm Wu saflarının önünde kılıçlarını kendi boyun­ durur ve artık yavrulamazlar." Ejderha yetiştirmek
larının altında tutarak durmaya gönderildi. Mahkum­ özel beceri gerektirirdi, ancak bazı nedenlerden ötü­
lar, "Bizler askeri disiplini ihlal ettik. Cezasından ka­ rü resmi ejderha çobanlarının soyu tükenmişti. As­
çamayız. Kendimizi öldürürüz" dediler, kestiler. Bu lında, hiç değilse doğru unsurlardan, yani sudan (çün­
korkunç gösteriden Wu ordusunun dikkati dağılınca, kü, Batı'daki ateşli türdeşlerinin aksine, Çinli ejder­
Yue güçleri üzerlerine saldırdı ve onları bertaraf etti. halar suda yaşarlardı) sorumlu bir memur bulunsay­
Devlet adamlarının gerek ayin, gerek karizmatik er­ dı, durum gene iyi olabilirdi. Ancak Cai Mo, "su un­
dem veya sivil ve askeri hayatın sistematik olarak de­ surundan sorumlu memurun makamından vazgeçil­
netlenmesiyle düzen, uyum ve istikrar getirme çaba­ diği için artık ejderhalar da doğmuyordu" demişti. İş­
larını, bu vahşi ortam çerçevesinde değerlendirmek te, bu insani sorumluluk daha doğrusu bu devlet so­
gerekir. "Karizmatik erdem" gibi kavramların çoğu, rumluğu anlayışından dolayı, kuyruklu yıldızlar gi­
daha sonra filozofların hep kullandıkları temel kav­ bi doğa düzenine ilişkin anormalliklerin Çinlilerde
ramları meydana getirdiler. Aslında böyle şiddet do­ neden bu denli ilgi ve endişe kaynağı oldukları ko­
lu, zorlu dönemlerde geliştirilen bu tür kavramlar layca anlaşılabilir. Bu tür olaylar, hükümdarların ah­
başlangıçta pratik bir işlevi karşılamak için önerilmiş­ laki veya törensel eksikliklerinin göstergeleri ve do­
lerdi. layısıyla gelebilecek felaketlerin habercileri olabilir­
Düşüncelerin rasyonelleşmesi ve giderek artan bir lerdi. Daha ender olarak da, erdemliliği yansıtıp, iyi
biçimde bilinçli hale gelerek berraklaşması sürecinin talihin geleceğini belirtebilirlerdi.
ancak M.Ö.8. ile 5. yüzyıllar arasında gerçekleştiğini Bu görüşe katılmayan kuşkucular da vardı. Bir gün,
bilmemize rağmen, bir M.Ö.4. yüzyıl tarihsel derleyi­ M.Ö.644 yılında Song'a beş göktaşı düştü ve başken­
cisine göre Zi Chn'a atfedilen bir demeci çağın hava­ tin üzerinde, muhtemelen rüıiglir nedeniyle, altı ku­
sını yansıtan temel metin olarak ele alabiliriz. Metin­ şun gerisin geriye uçtuğu görüldü. Dük, Zhou'lu bir
de Zi Chan ahlakın doğaya dayandığını ve ahlakça yet­ vakanüvise bu olayların ne anlama geldiğini sorun­
kin bir toplumun doğanın düzenli işleyişlerine duyar­ cu, kendisine siyasal bir yorum verildi. Ancak, vaka­
lı olarak yaşayan bir toplum olduğunu öne sürer. nüvis Dük'ün ikametgahından biraz uzaklaşınca, bu
tür inançlarla özel olarak alay etmekten de geri kal­
Törensel hareketler, göksel dünyanın değiş­ madı. "Bunlar doğal olaylardır" dedi, "iyi veya kötü
mez izlerinden giderler. Yaşanılan dünyaya uy­ talihin gelmesiyle ilgili olarak ortaya çıkmamışlardır.
gun doğruluğun da içindedirler. İnsanların [ye­ İyi ve kötü talih insan davranışından kaynaklanır."
rinde] alışkanlıklarındadırlar. İnsanlar, tanrı­ Aynı dük, yani Song'un Xiang'ı ile bakanı Zi Yu ara­
sal ve yaşanılan dünyaların değişmez yolları­ sındaki tartışma, bu dinsel tören öğesi ile gerçekçi­
nı kendilerine örnek alırlar. Gökkubbenin par­ lik arasındaki gerilimi gösteren son derece etkileyici
lak zekasını örnek alır ve yeryüzünün doğasın­ bir örnektir. Dük, Chu ordusu nehri geçmeyi ve saf
daki niteliklere riayet ederler. Eğer gökler, ele­ tutmayı bitirmeden önce saldırmayı kabul etmediği
manlar, lessetler, renkler veya sesler doğal ni­ için, M.Ö.638 yılındaki Hong Nehri savaşını kaybet­
teliklerini yitirirlerse, o zaman, karışıklık ve dü- mişti. Eleştirildiğinde, "Soylu erdemlere sahip bir

65
adam, üstüste yaralamaz. Ağarmış saçlı düşmanları şı gelmek bir felakettir."
esir almaz. Eski zamanlarda savaş yapanlar saflarını
düzenleyememiş, dağınık durumdaki hasımlarına Savaşan Devletler
baskın yapmazlardı. Ben, hemekadar yıkılmış Shong Tarihi geleneğe göre, imparatorluk öncesi Çin'in son
hanedanının soyundan geliyorsam da, saf tutmamış dönemi "Savaşan Devletler" olarak bilinir. Bu isim,
askerlere saldırılmasını emretmem" diye yanıtlamış­ en güçlü yedi ülkenin, özellikle kuzey doğuda Qi, gü­
tı. Zi Yu ise dükün savaşın ne olduğunu hiç bilmedi­ neyde Chu, kuzey batıda Qin arasındaki, Çin dünya­
ğini söyleyerek karşılık vermişti. Eğer bir düşman, da­ sına egemen olmak için aralıksız devam eden müca­
ğınık bir durumda kıstırılmışsa, bu göksel bir nimet­ delelere işaret etmektedir. Daha önceki Baharlar ve
ti ve kabul edilmesi gerekirdi. Yaşlı düşmanlar, yine Güzler dönemi ile M.Ö.480 ve 221 yılları arasındaki
de düşmandı. Eğer ilk saldırı öldürücü değilse, tek­ iki büyük yüzyıl karşılaştırıldığında, bu iki dönemi
rar saldırmamak için saldırmamış olmakla aynı şey­ ayıran kesin bir çizgi olmamakla beraber, genel ola­
di. Orduların amacı kullanılmaktır, hem de devletin rak aralarındaki karşıtlık dramatik boyutlara ulaşır.
yararına kullanılmaktır. En önemlisi, aralarındaki çap farklıdır. Savaşan dev­
Hıyanetin olağan ve sıradan olduğu bu devirde, ye­ letler döneminde artık, yüzbinlerce insanın yerleşti­
minli sözünü tutmanın önemi üzerinde de benzeri bir ği kentler vardı. Bunlardan biri, Qi'nin başkenti Lin­
görüş ayrılığı vardı. Bazıları güvenilirliği, özellikle si'ydi: "Linsi o kadar zengindir ve ihtiyaçları o kadar
uluslararası ilişkilerde, "devletin hazinesi ve halkın iyi karşılanmıştır ki, bütün sa.kinleri filüt ya da arp
koruyucusu" olarak görmekteydiler. Chu'nun başba­ çalarlar, kanun tıngırdatır veya lir okşarlar. Horoz dö­
kanı Zi Mu gibi başkaları ise bu tür kutsallaştırma­ ğüştürür, köpeklerini yarıştırır, kumar ve top oynar­
lardan nefret ediyorlardı. Zi Mu, "eğer istediğimizi el­ lar. Sokakları o kadar kalabalıktır ki, arabaları dirsek
de edebilirsek, iyi niyete neden önem verelim?" de­ dirseğe çarpışır ve ahalisi o kadar fazladır ki, insan­
mişti. lar omuz omuzadır." Bu nüfus artışı, tarım yapılan
arazilerin genişlemesinden kaynaklanmıştı. Wei dev­
Ancak, yine de bu tür anlaşmazlıkları fazlaca abart­ letinde "tarlalardaki kulübelerden çok katlı evlere ka­
mamamız gerekmektedir. "Törensel davranış", sıra­ dar olan bütü arazi işlenirdi. Bir karış yer bile çimen­
dan anlamıyla, bir devlet ve toplumu düzenleyen hi­ liğe veya meraya dönüştürülmemişti." Halktan asker
yerarşi ile uygun davranışın ilkeleri olarak görülüyor­ alınması devletlerin savaş alanlarına çok büyük or­
du. Bunları küstahlıkla bilerek çiğneyen bir soylu dular çıkarabilmelerini mümkün kılıyordu. Kaynak­
idam edilebilirdi. Tu.rihi olayları ve çeşitli kutlamala­ lar, yüzbinleri aşan sayıları, alışılmış bir süreklilikle
rı temsil eden danslar anlamına gelen "müzik" ise, zikredebilmektedir. Bunlarda edebi bir abartma pa­
hem hükümdarın "nesneler arasında uyumu yaygınlaş­ yı olduğu gözönünde bulundurulsa bile, yine de bu
tırmak" için yarattığı kozmik bir büyü ve hem de bir sayılar, dünya tarihinin o dönemi için muazzam güç­
uygulamalı psikoloji deneyimiydi. Müzik, "İnsanların ler niteliğindeydi.
kalplerine huzur getirir" ve "erdemi güçlü kılardı." Savaş, toplumların bir bütün olarak çatışmaları de­
"Karizmatik erdem" elle tutulur, somut bir siyasal üs­ mekti. Siyasal retorik alanında yarı efsanevi bir usta
tünlüktü. Buna bol bol sahip olan bir bakana karşı olarak bilinen Su Qin, askeri seferberliğin ekonomik
koymak olanaksızdı. "Doğruluk", sadece iç değerin­
yükünü şöyle betimlemiştir:
den ötürü arzu edilen bir şey değil, ayrıca düşmanca
tutumlara karşı bir korunmaydı da. Toplumun gele­
neksel bilgeliğinde, "Güçlerini adaletsizce kullanan­ Savaş sesleri duyulunca askerleri zengin et­
lar, kısa bir zamanda yokolmaya mahkumdur" denir­ mek için kişisel zenginlikler azaltılmalıdır. in­
di. Bu tür niteliklerin faydasının gayet açık olduğu ka­ tihar cengaverlerini yedirip içirmek için, ye­
bul edilirdi. Bir devlet adamının gözlemlediği gibi, mek ve su tayına bağlanır. Arabalar, yakıt odu­
"Karizmatik erdem ve doğruluk üstünlüğün temelle­ nu yapmak için paramparça edilir. Orduları
ridir." beslemek için sığırlar kesilir... Yurttaşlar dua
Bu dönemlerin Çin kültürünü, Eski Dünya'nın di­ ederler. Hükümdar adak adar. Ulaşıma en el­
ğer bölgelerindeki karşılıklarıyla mukayese ettiğimiz­ verişli kentlerden en küçük ve ücra ilçelere ka­
de, en çok göze çarpan nokta, tanrıların ya da Tanrı'­ dar heryerde sunaklar belirir. Bir pazar yeri ku­
nın vurgulanmasından çok, insanın öne çıkarılma­ rulabilecek büyüklükteki her kasaba Kralı des­
sıydı. En başta Şarkılar ve Belgeler olmak üzere, kut­ teklemek için işini gücünü bırakır .. [Ve herşey
sal yazılar vardı ve otorite olarak değerlendiriliyorlar­ geçtikten sonra] ölülerin aileleri akrabalarını
dı; ancak bunlar, kutsal olarak vahiy yoluyla indiril­ gömmek için kendilerini yoksullaştırırlar. Ya­
miş talimatlar değil, "doğruluğun hazineleri"ydi. Ka­ ralıların aileleri onlara ilaç bulabilmek için
rar verici etkin güç, ruhlara kurbanlar sunan ve bu tüm servetlerini yitirirler, öte yandan sağlam
nedenle de çoğu kez şaşırtıcı bir deyimle "ruhların kalanlar o kadar çok içerler ve delicesine para
ev sahipleri" olarak betimlenen halktı. İşte, Song'lu harcarlar ki, ölü ve yaralılar için sarfedilenler
gerçekçi Zi Yu tarafından tören kurallarına tutkun dü­ kadar masraf yaparlar.
kün insan kurban etme isteğine karşı bu klişe kulla·
nılmıştı. Zi Yu "Böyle bir adaktan hoşlanan kutsal var­ Toplumun bu topyekun katılımının göstergeleri,
lıklar olabilir mi?" diye sormuştu. M.Ö.5. yüzyıldan itibaren ortaya çıkan ve sadece Çin
Gök ve ruhlar hoşnut kalmadıkları bir devleti mah­ devletleri ile kuzey barbarları arasında değil, Çin dev­
vedebilirlerdi. Ancak "Gök"ün "her zaman halkın is­ letlerinin kendi aralarında angarya çalıştırılan işçi­
teğinin takipçisi" olduğuna inanılırdı. Aslında bu, lerin milyonlarca yıllık işgünlerinin ürünü olan ve
pratik olan bir noktayı dini bir yolla ortaya koymak­ yüzlerce kilometrelik uzunluğu bulunan, dövülerek
tı. Song'lu Yue Qi aynı görüşün laik bir açıklamasını sıkıştırılmış topraktan yapılma duvarlardı.
vermişti: "Halkının desteği olmayan bir hükümdar Yeni dönemin teknolojik altyapısı, demir aletler, si­
yoktur ki, kendi isteklerini gerçekleştirebilmiş olsun." lahlar, süvari birlikleri, saban öküzleri ve daha de et­
Zi Chan bunu tersinden söylemişti: "İnsan birşeyi is­ kin hale gelen savaşma ve yönetme yöntemleriydi.
temekle yalnızca, bu gerçekleşemez. Çoğunluğa kar- Son dönem Shang hanedanı yerleşimlerinde dövme

66
1978'de yapılan kazılar
sonucunda, Hubei eyaletindeki
YI Markisinin anıtmezanndan,
Savaşan Devletler dönemine alt
64 tane bronz blan-çanı
çıkarılmıştır. Bu çanlar, ıaş

eşyasıyla blrlikte, ilk


zillerle ve çok sayıda gömü

konumlarında bulunmuşlardır.
Her çanın Qzerine işlenmiş

Bunlar, L-biçlmli blr çerçeve


işaretler, notaları göstermektedir.

içinde üç sıra halinde


düzenlenmişlerdir. rom nota
kümesinin oluşturduğu gam, do

genişlik beş oktavdır. Eski Çin


majöre benzemektedir ve

müziği, taş zillerle çanların


önemli rol oynadığı bugünkü
Batı müziğine benzer bir sese
sahip olmuş olmalıdır.

demir çok az miktarlarda bulunmasına karşılık, dök­ şatma savaşçılığı da muhasara kuleleri ve tünel ka­
me demir aletler ancak M.Ö.7. ve 6. yüzyıllardan son­ zıcılığıyla beraber ortaya çıktı. Su Qin'in görüşüne gö­
ra yaygınlık kazanmıştı. M.Ö.6. yüzyılda demir kılıç, re "Bir ya da iki ayda muvaffak olan bir kuşatma son
bronz hançer-baltasının veya baltalı kargının(teber) derecede kısa bir kuşatmadır." Savaşmak proesyonel
yerini aldı ve tatar yayı icat edildi. Piyade askerleri, bir beceri haline gelmiş ve harp sanatı üzerine ince­
Han devleti askerlerinin yüz maskeleri gibi demir lemeler yazılmaya başlanmıştı.
zırhlar giyerlerdi. Step kültürlerinin etkisi altında, ar­ Tarımdaki ilerlemenin nedeni sadece demir aletler
tık atlar sadece savaş arabalarını çekmek için kulla­ ve ehlileştirilmiş öküzlerin (ki bu sonuncular Qin'in
nılmıyor, üzerlerine biniliyordu. Bir kuzey devleti özelliğiydi) kullanılması olmayıp, sulama sistemleri
olan Zhou, barbar giysilerinin, özellikle de pantolo­ ve kurutma kanallarına da dayanmaktaydı. Bu geliş­
nun giyilmesini, süvari ihtiyaçları bakımından zorun­ meler, ordularda ve Çin dünyasını çaprazlamasına
lu kılmıştı. Barbar usulü at üstünde ok atma, Çinli kesmeye başlayan kamusal yolların yapımında belir­
soylulara zevk veren bir beceri haline gelmişti. Ku- gin insan gücünü seferber etme anlayışının aynısı bir

67
hava içinde olanaklı kılınmıştı. Lord Shang'ın aldığı önlemlerin bir ürünü olan Qin
Erdem veya şeref aramaksızın etkinlik peşinde ol­ devleti öbür Çinliler için hem hayranlık, hem de kor­
mak biçimindeki yeni yöntemin anlayışı, M.Ö. 4. yüz­ ku kaynağıydı. Su Kin, bu devlet hakkında, "bereket­
yılın ortalarındaki Qin ıslahatlarında en aşın biçimiy­ li tarlalar, müreffeh insanlar, 10.000 savaş arabası,
le görülebilir. Bunlar, geleneksel olarak, sonradan bir milyon ateşli cesur asker, bin mil boyunca uza­
Qin'in başbakanı olan doğuştan Wei'li Lord Shang'­ nan zengin, ekilmemiş toprak ve savunulabilen hu­
ın adıyla birlikte anılır. Lord Shang eski soyluluğu or­ dutlar içine yerleştirilmiş bir zengin birikim - gerçek­
tadan kaldırarak, yerine muharebelerde kesilen düş­ ten bir doğal zenginlikler deposu, dünyanın en deh­
man kafalarının sayısına dayalı rütbelerden oluşan şet verici devleti" diye söz etmişti. M.Ö.4. yüzyılın so­
yeni bir soyluluk yarattı. Ülke, yönetsel bölgelere bö­ nunda Qin'in başbakanı Zhang Yi, kralına şöyle de­
lündü. Eskiden bir tımar sahibine, ortak vergi borcu di: "Ana ve babalarının yuvalarından koşup gelen er­
altında bulunan aile gruplannca ekilen topraklar özel kekler, hayatlarında bir tek düşman görmemiş olma-
mülkiyete dönüştürldü. Tarlaların alınıp satılmasına
izin verildi. Belli bir düzeyin üzerinde ürün alabilen
köylüler, angarya hizmetlerinden bağışık sayılıyorlar­
dı. Aileler, mensuplarının iyi davranışlarından yet­
kililer önünde karşılıklı olarak sorumlu tutuldukları
gruplar biçiminde örgütlenmişlerdi. ülkede seyahat
etmek, sadece bu izne sahip olanlar için mümkündü.
Avareler, serseriler ve caniler devletin kölelerine dö­
nüştürülmüşlerdi. Ölçü birimleri standartlaştırıldı.
Ödüller ve cezalar mekanik bir kesinlikle uygulanır­
dı. Diğer devletlerde eğitimin temelini oluşturan kut­
sal metinler yok edildi.

; \
• '

Sılvarilerin zırhları
piyadelerinkinden farklıydı;
ceketler bileğe kadar tabaka
tabaka uzanıyordu; geniş
baldırlıklar, görece dar
elbiselerle deri botların üzerine
giyllmekteydi. Atların k°'um
takımları dert kayışlardan ve
bronz halka ve dılğmelerden
yapılmıştı.

68
}arına rağmen, savaş seslerini duyunca ayaklarını ye­
re vurup tepinir, göğüslerini açarlar ve en ön safta öl­
me azmiyle çıplak kılınçların veya kor haline gelmiş
kömür yataklarının üzerine atlarlar. İşte bu, Qin ile
(Qin aleyhtarı] İttifak a,rasındaki farktır." Ancak, Qin'li
Lu-lian, "Qin ülkesi ahlakı bıraktı... Subaylarını ka­
ba güçle ve halkını vahşetle yönetmektedir" derken,
birçok Çinli adına konuşmaktaydı. Ayrıca, Wei'li Zhu
Ji'nin aşağılaması daha da korkunçtu. Qin, diyordu: /
"Barbarlarla aynı adetleri paylaşıyor. Bu devlet, bir /
/
/,,

/,�'
/ ,

//
.·/
.
.

kaplanın veya bir kurdun ahlakına sahiptir. Zulüm­


den zevk alır, kazanç peşinde koşar, iyiniyet, edepli
dürüstlük veya erdemli hareketten hiç nasibini alma­
mıştır."
Qin, sistematik yaklaşımı ile bir istisnaydı. Fakat,
başka devletlerin devlet adamları Qin'in sonuç elde
etmeye verdiği önemi paylaşıyor ve hatta kendi ger­
çekçiliklerinden kinikçe bir tür gurur duyuyorlardı.
Bu tavrın tipik bir örneği, Su Dai'nin Yan devleti kra­
lına söylediği sözlerde görülür: "Ben ilerleme ve çı­
kar için uğraşan bir insanım. Rüşvet yememe dürüst-

69
lüğünün kişisel başarıyı bütünüyle umut�uz kıldığı: rakların paylaşımıydı. Ancak, asıl sorun, kontun jin'i M.Ö. ikinci bin yılda, deniz
. . kabukları, kendine özgü bir
nı düşünüyorum. Doğruluğun ise, kendı ge�ımı�ı denetlemek istemesiydi. Kuşatma bir seneden fazla de�eri bulunan bronzun aletler
sağlamayı veya bir mekan sahibi olmamı �umku� sürdü. Kenti sel altında bırakmak için güzergahından ve silAhlar için bir değişim aracı
.
kılamayacağını düşünüyorum. Hayırseverlık ve du­ özellikle saptırılan bir nehir, kale duvarlarının tepe­ olarak kullanılmasından önce,
değerli paralar olarak
rüstlük uygulayanlar sadece kendi tatminlerinin pe­ sine iki metre kalıncaya kadar yükselmişti. Gelenek­ kullanılıyordu. Anyang'da,
şindedirler." Böylece, bu dönemde Çinli ruhunu� en sel vakanüvislerin özlü deyişiyle, "insanlar yemek yi­ Shang'h Kral Wu-dlng'ln saraylı
kalıcı gerilimlerinden biri de doğmuş oluyordu: Sıya­ yebilmek için çocuklarını değiştokuş ettiler." Zamanla karılarından biri olan Fu
Hao'nun anır-mezarında 7000
set, yetenekli bir kişi için, bir çok bakımlardan şeref­ Wei ve Han'ın önderleri, Zhao yıkılırsa, ondan sonra deniz kabuğu bulunmuştu.
li istenilir sosyal açıdan beğenilen bir uğraş olarak
gÔrünmekteyse de, aynı zamanda, doğası gereği, dü­
kendilerinin Zhi kontunun en muhtemel kurbanları M.Ö.7. yüzyılda, resmi paranın
uygulamaya konduğunu gösıerlr
olacaklarını anladılar. Dolayısıyla onu öldürerek ba­ bir biçimde, bronzdan bel-ve­
zeltilmesi olanaksız bir biçimde kirleticiydi. Yan Chu, rışı sağladılar. Zhao ailesinin başı, kontun kafasını ci­ bıçak biçimli bozukluklar
kendisine bir makam teklif eden Qi kralına söylediği lalatıp içki kadehi olarak kullandı. dökülüyorlardı. Ortasında kare
biçimli ve deliğin bulunduğu
şu sözlerle bu çelişkiyi çok zarif bir tarzda dile getir­ Wei devleti, M.Ö. 424-387 yılları arasında hüküm­
. yuvarlak bozukluklar M.ô. 4. ve
mektedir: Yeşim taşı dağlarda bulunur. Ancak ışlen­ dar olan Wen dükü döneminde kısa bir parlak dönem 3. yüzyıllarda kullanılmışu ve

yaşadı. Konfüçyus'un müridi Zi Xia gibi seçkin �ş�­


diği zaman hatası ortaya çıkar. Elde edilen son ürün izleyen 2000 yıl boyunca, küçük
değişimler bakımından standan
hala çok değerlidir fakat, onun bozulmamış bütün­ ler sarayının müdavimleriydi. Dükün bu değerlı kı­ bir araç olmuştu.
lüğü artık kaybolmuştur. Taşralı bir eşraf basit bir ya­
şamdan gelir. Eğer seçilip, herhangi bir hizı:ı�t ��r­
şiler hakkındaki saygılı tutumu, Duangan Mu için ifa­
de ettiği düşüncede görülebilir. "Ben nasıl iktidarın
şılığında bir ödeme elde ederse, gerçi şerefını yıtır­ birinci derecesindeysem, o da erdemin enüst derece­
mez, ama ruhu ve kişiliği, bütünlüğünü bir miktar sindedir." Dük Wen'in hükümdarlığı sırasında, Li Ke
kaybeder. Ben eski usullerime dönmeyi tercih ediyo­ daha sonra Han hanedanına örnek oluşturacak Wei
rum. Sadece acıkınca doymak için yemek yemek, et yasalarını kaleme almıştı. Ayrıca Li, hükümetin bol­
yemekleriyle zarif bir biçimde beslenme�e yeğdir. J:I�­ luk dönemlerinde tahıl satın alıp, açlık dönemlerin­
zur içinde yürümek, devlet arabasına bınmekten ıyı­ de bunları satması fikrini ilk ortaya atan kişiydi.
dir."
Wen Dükü'nün ölümüyle, Wei, iç savaş ve dış bas­
Bu çağın bir diğer yeni özelliğinden burada söz edil­
kılardan dolayı zayıfladı. M.Ö.350'li yıllarda, (her za­
meye değer. Bu da, ticaretin gelişmesidir. Hemekadar
manki kraliyet sıfatı ile söylersek} Kral Hui'ni.n yöne­
ticaret konusunda doğrudan bilgilere sahip değilsek
timinde bir canlanma olmuş, fakat, bu da M.Ö.341 yı­
de onun önemini edebiyat alanındaki pazar yeri ile
ilglli benzetmelerden ve resimlerden çıkarabilmekte:
lında Qi devleti tarafından gerçekleştirilen büyük ye­
. nilgi sonucunda durmuştu. Wei böyle kuvvetten düş­
yiz. M.Ö.3 yüzyılın ortalarında Qin'li Lü �uwe� gıbı
müş bir biçimde ancak yaşamını sürdürebilirken,
tüccarlar bazen çok yüksek makamlara gelırlerdi. Yol­
Kral Hui'nin sarayı dönemin aydınlar merkezi hali­
larda geçiş ücreti alınan kapılar vardı; tüccarlardan
ne gelmişti. Sarayın ünlü aydınları arasında, Daoist
vergi toplanıyor, ortasından kırılmış sopaların birleş­
Zhuang Usta, mantıkçılar, Hui Usta ve Gongsun Lun
tirilmesine dayalı yazılı kontratlar ve değişik devlet­
vardı. Sonraki Konfüçyusçuların en ünlüsü olan Me­
lerce çıkarılan dökme paralar bulunuyordu. Kuzey­
nicus da ziyaretçilerdendi.
de batıda ve merkezi bölgelerde, bugüne kadar teş­
hi� edilebilmiş 142 darphanede, çapa biçimine ben­
Han, bunlardan daha da küçük bir devletti, ama
Çin'in en iyi tatar yayları ve en mükemmel kılıçlarıy­
zeyen bronz paralar basılmaktaydı. Doğu'da bıçak bi­
la ünlüydü. M.Ö.4. yüzyılın sonunda, Qin'li Zhang Yi,
çimli bir madeni para yaygındı. Güneyde ise, ufak t�­
o ülke hükümdarının yüzüne, hakir gören bir ifadey­
fek alışverişlerde şeytan minaresine benzeyen den�z
le, "dar, fakir ve dağlıktır" diye Han devletini betin:ı­
hayvanı kabuğu biçiminde bronz sikkeler, daha bu­
lemişti. ülke halkı "fasulye ve lapa yerler. Sadece hır
yüklerinde ise damgalanmış altın çubuklar kullanı­
hasat mevsimi dahi kötü gitse, senin yurttaşların ka­
lıyordu. Savaşan Devletler döneminin sonuna doğru
rınlarını posa ve pis tortularla doldurmaktan mutlu
ortası delik yuvarlak paralar basılmaya başlandı,. Bun­
olurlar" demişti. Han devletinin önemli bir başarısı,
lar, daha sonraki biner biner iplere dizili ünlü Impa­
M.Ö.375 yılında Zheng devletini fethetmesi ve onu
ratorluk nakil parasının öncüleriydi.
kendi içine almasıydı.
Savaşan Devletler dönemi tarihinin ayrıntıları hak­
Kuzeydoğuda, büyük Qi devletinde 5. yüzyılın ba­
kındaki bilgimiz aslında oldukça yüzeyseldir. Her bir
şından itibaren Tian ailesi eg�mendi. Aslında, çok da­
ülkeye ait belgelerin çoğu, M.Ö.3. yüzyılın sonların­ ha sonraki bir dönemde M.0.4. yüzyılın başlarında
da Qin'in ilk İmparatoru* tarafından, ileride yerel resmi olarak bu devleti ele geçirdiler. M.Ö.490 yılın­
yurtseverliklerin yeniden doğuşunu önlemek için yok da Tian Qi tarafından gerçekleştirilen darbe, ailenin
edilmişti. Elimizdeki bulguların bölük pörçük oluşu, siyasal üslubunu göstermektedir. Tasvip etmediği bir
ayrıca, tamamlayıcı bilgi olarak kullanmamız gere­ dükü devirdikten sonra, onun yerine seçtiği adayı, ül­
ken edebi kaynakların yarı- hayali niteliği gibi sorun­ kenin ileri gelenlerine vermış olduğu bir ziyafette, çu­
ları gözönünde bulundurmaya çalışarak, yine de üç
valdan çıkararak takdim etti. Oğlu Tian Cha�g, bir
ana kronolojik evreyi gözlemleyebilmekteyiz.
ı . Kuzeyin parçalanması (M.Ö.480'den M.Ö.340 ci­
sonraki düke yaptığı şu öneriyle hatırlanır: "Insan­
ların istediği faydalardır. Bunları sen yerine geti�e­
varına kadar}. lisin, Prensim. İnsanların korktuğu şey cezalardır. Izin
M.Ö.5. yüzyıl boyunca, Jin devleti üç parçaya bölün­ ver de ben uygulayayım." Dük kabul etti ve gerçek
müştü: Zhao, Wei, Han. Bu devletler, Jin düklerinin iktidar Tian Chang'ın eline geçti. Tian Chang, yüzden
etkin iktidarlarını azar azar ele geçiren altı büyük ai­ fazla sayıda olağanüstü uzun boylu güzellerden olu­
leden üçünün adını taşımaktaydı. Bir dördüncü aile şan namlı haremini, misafirlerinin ve yandaşlarının Sagda: Zhou hanedanı dönemine
de, başlangıçta çok güçlü olan Zhi kontunun ailesiy­ zevkine tahsis ederek, siyasal bağlılıkları pekiştirdi.
ait bir generali temsil eden bu
çizim, kazılarda elde edilmiş
di. 454 yılında, kont kendisinin ve Wei ile Han'ın güç­
Tian soyunun en dikkate değer hükümdarlarından materyale dayanmakıadır.
lerinin başına geçerek, Zhao'ya, müstahkem yerleri Botları, deriden yapılmış olacak
biri Kral Wei idi. Tahtta bulunduğu sırada, ilk dokuz
olan Jinyang'da (bugünkü Taiyuan} saldırdı. Gündem­ ve üzerinde büyük başlı madeni
yıl, görevlerinin hiçbirini üstlenmeyip zevk ve sefa çiviler bulunacaktı. Göğüslük,
deki sorun, yıkılmış olan diğer iki büyük aileye ait top-
içinde bir hayat yaşıyor, bakanlarının de'l<'.leti istedi�­ taotie canavar maskesiyle süslü
olup bronzdan yapılmıştı.
" tik imparator• Shih Huang·ti; Qin deDletinin ilk imparatorunun kul­ leri gibi yönetmelerine izin veriyordu. M.Ö.349 yılı cı­ Miğfer, Romalı türlerle çarpıcı
landıgı ünvan, 6zel ad olarak belirtilir. {ç.n.J varında, birdenbire siyasal faaliyete girişti ve birkaç bir benzerlik gôstennektedlr.

70
Savaşan Devletler ve Qln'l.n
yükselişi, M.Ö.350-249
Batı devleti Qln'ln, Çin
dünyasının geriye kalan
- M O 35() dolaı1ar nca a� d �
B M ô 315 dolaılanna kactaıt. mııııar
t �·

Xiongnu
kesimine egemen olacağı bir
CJ M O �88 ddal1ar na !<adar< azanırrJar
4. yüzyıl ortalarındaı: 3. yüzyıl c::J M O 249 dolay""'' ıaca"'< <azanmlar
noktaya kadar yükselmesi, M.Ö

ortalarına kadar yaklaşık yüz yıl CJ M O 249'dı -�A ba� ms z oıaı Çı:- oe•<ıt> ;

+- V(}tJ�
sOrmO.ştü. Bu devlete yenik
do.şenlerin ona karşı birleşme CJ Çniı-ol�a·1an bôl11
konusundaki yeteneksizlikleri hır -·- deliet snr·

� Zhcu -·atO'U"Uı :HiS•


yana, Qln'in tlerl�ylş:, üç temel
güç kaynağına dayanmıştı:
Shang Yang'ın yönetsel ve oe;ıeı ba$1<en· ec
,.,...�����IE-__;+-_g��-:t�-+1-''-<;:--1:----...__....,.
ıoplumsal reformları Shu'da '.soıtral{ t>aş<r.lltf "u-:ıaraial'ı.'""'ştJr
• c·u
zengin ve gOvenllkll bir art ülke
elde etmesi ve kendisine Han
Nehri vadisinin kuzeyiyle San • �a.. ıse;ı mı$;
Nehir'in dağları terkettiğl aşağı
kesimine geçiş noktalarını
a Q•n fseç tııışı

egemenliğinde tutmasını Zlıao

sağlayan kilit stratejik noktaları • ı·ı�


adım adım ele geçirmiş olması

Geriye kalan Çin devletlerinin ilk
imparator tarafından, sonradan
hızlı bir biçimde adım adım ele
geçirilmesi, kendisinden
öncekilerin bu çabalarıyla

SARI DENiZ
olanaklı k.ılınmıştı

lOO m l �
beceriksiz memuru kaynar suda haşlayarak öldürt· beyi oldu. Güneyde ise, M.Ö.4. yüzyılın son ve M.Ö.3.
tü, ayrıca, Zhao ile Wei'ye karşı muzafferane bir sa· yüzyılın ilk yıllarında Qi, Chu'yu büyük yenilgilere uğ·
vaş yürüttü. Bu kralın M.Ö.320 yılında ölümüne ka· ratmış ve Han nehri vadisinin yukarı kısmını yara·
dar Qi, devletlerin en güçlüsü olarak saygı görmüştür. rak Chu'nun doğal savunmasında gedik açmıştı. Bu
2. Qin ve Chu'nun yükselişi ve güç dengesi üçgeni· taarruz, M.Ö.280 yılında tekrar edildi, iki yıl sonra da
nin kuruluşu (M.Ö.340-280). Bu dönemde bir batı dev­ gaddar ve parlak Qin generali Bo Qi, Ying'deki Chu
leti olan Qin'in güçlenmesi dramatik boyutlarda art· başkentini aldı. Böylece, Chu'nun gücü hızla çökme·
mıştır. Bu durum, kısmen daha önce sözü edilen iç ye başladı.
ıslahatlara bağlı olup, kısmen de M.Ö.4. yüzyılın son Daha sonra Qi, general Tian Dan'ın dehası ile tek·
yollarında bugünkü Sichuan eyaleti olan büyük ve be­ rar eski haline getirildi. Ancak, Çin tarihinin yanlış
reketli iç bölgenin fethinin sonucuydu. Aşağı yukarı bilgi yayma, propaganda ve psikolojik savaş yapmak·
aynı zamanda, güney devleti Chu, aşağı Yangsi'deki ta en etkin uygulayıcılarından olan bu generalin uğ­
benzeri bir bereketli iç bölgeyi mahvederek ele geçir· raşına rağmen, artık M.Ö. 349 yılı dolaylarından sonra
di. Bir süre için Qi, Qin ve Chu arasında üçlü bir güç direnmek için gerekli siyasal istek kalmamıştı. Qi, ba­
dengesi oluştu. rış halinde yaşamasının bedelini Qin'e yenik düşen
İki dizi fela.ket, M.Ö.3. yüzyılın ikinci yarısında Qi diğer devletlere hiçbir yardımda bulunmamakla öde­
ve Chu'nun gücünü azalttı ve bu dengeyi bozdu. mişti. M.Ö.221 'de hiçbir direnme göste�eksizin tes­
M.Ö.284 yılında, Qin, Chu, Yan, Zhao, Wei ve Han'dan lim oldu.
oluşan bir ittifak, Qi'ye saldırdı. Yan'lı general Yo Yi, Çeşitli reformlarla yenilenmiş Qin'in elinde yenil­
bunun üzerine bu kuzeydoğu devletini iki kenti dı· gilere uğrayan Zhao Kralı Wuling üzerinde bu durum
şında istila etti ve altı yıl boyunca bu beldenin dere· bir şok etkisi yaptı. Kral, ülkesini ayakta tutabilmek

71
için bir strateji oluşturmaya çalışarak, M.Ö.307 yılın­
da, barbar giysilerinin (özellikle de pantolonun) giyi­
mini ve barbar tipi at üzerinde ok atmayı, daha önce
de belirtildiği gibi, emretti. Çin değerlerine ihanet et­
tiği yolunda çok ağır eleştirilere uğrayınca da Wuling,
kendisine kara çalanlara, "Bilge, içinde bulunduğu
yeri gözlemler ve gerekli olan ne ise ona uyar" diye
cevap verdi. "Devletin menfaatleri konusunda da,"
diye ekledi, "kendimize her zaman eski çağdan örnek­
ler bulmak zorunda değiliz." M.Ö.296 yılına kadarki
dönemde, yeni güçlenmiş olan Zhao, kendisiyle Yan
arasında bulunan küçük Zhongshan devletini ele ge­
çirdi. Ancak, Zhao'nun yeni gücünün çoğu Kral Wu­
ling'in hatalı bir kararla tahttan feragat etmesi sonu­
cunda ortaya çıkan hizip çatışmaları yüzünden yiti­
rildi. Ayrıca, 280'li yıllarda Qin ile kurduğu dar gö­
rüşlü ittifaktan dolayı, batıda gittikçe büyüyen bu teh­
dit karşısında kendisine en uygun müttefik olabile­
cek devletlerle de savaşmak zorunda kaldı. Kısa bir
zaman sonra, Zhao da ciddi bir muhalefet yapamaz
hale geldi.
3. Qin'in Zaferi (M.Ö.280-221)
Qin'in M.Ö.316 yılında Sichuan bölgesinin Shu dev­
letini yıktıktan sonraki genişlemesini gösteren hari­
ta�a da görülebileceği gibi, Qin daha M.Ö.288 yılına
gelindiğinde, ilk sınırlarının ötesinde önemli ilerle­
meler gerçekleştirmişti. Artık Kuzey Çin ovasına ve
Han Nehri vadisine erişmek kesin olarak elindeydi.
Bundan sonraki 40 yıl sürekli bir biçimde yeni top­
rakların elde edilmesine tanık oldu. Fen Nehri vadi­
sinin yukarılarına doğru genişleyerek bugünkü Shan­
si'ye ulaştı; doğuda bugünkü Luoyang'a yanaştı; gü­
neydeki yayılması, daha önce de belirtildiği gibi, Chu
devletinin Ying'deki (bugünkü Jiangling) tarihsel baş­
kentini ele geçirmesiyle sonuçlandı. Böylece, M.Ö.249
yılana kadar, Qin'in maddi ha.kimiyeti olağanüstü
kapsamlı bir boyuta ulaşmıştı. Elindeki bölgeler, gerçi
tam gelişmemiş yöreler olmalarına rağmen, neredey­
se diğer Çin devletlerinin tümünün büyüklüğüne eşit­
ti. Nüfusu da, büyük bir ihtimalle, tek tek, herbir dev­
letinkinden fazlaydı. Qin devletinin elinde varolan
kaynakların çokluğu ve zenginliğinin işaretlerinden
biri, son 14 yıl içinde Zhao ve Chu tarafından ağır ye­
nilgilere uğratılmasına rağmen, bu olayların Qin sa­
vaş makinesinin ivmesini hiçbir biçimde etkilememiş
olmasıdır. 240'lı yıllarda, iki devasa sulama sistemi­
nin kullanılmasıyla Qin'in yiyecek stokları artırılmış·
tı. Bunlardan biri Chengdu ovasının üstündeki Min
Nehri sistemi; diğeri ise Wei Nehrinin kuzeyinde uza­ !arın son evrelerini gerçekleştirmiştir. En son dönem­ Bu karmaşık sOslO altın kabza,
nan Zheng Guo kanalıydı. Bu kanal, Jing ve Luo'yu de ortaya çıkan, M.Ö.230-221 yılları arasındaki olağa­ kafes biçimli sOsleme üslObuna
izin veren "kaybolan mum"
birleştiriyordu. Önemli bir diğer metal de demirdi. nüstü hızlı fetihlerin sonucunda, Han, Wei, Chu, Zhao, yöntemlyle dökOlmüştO.
Shu'nun ve sonra da Luoyang'ın hemen güneyinde­ Yan ve Qi'nin birbiri ardına ele geçirilmeleri, toplam Birbirine geçmiş hayvanların
kıvrılıp bükülmeleriyle ve
ki Nanrang komuta bölgesinin ele geçirilmesi, Qin'i sürecin aslında yaklaşık yüzyıl sürdüğünü gözlerden bunlardan soyutlanmış
Çin'in en iyi iki demir işleme merkezine sahip kılmış­ saklamamalıdır. yuvarlaklı figürlerden oluşan bu
tı. Daha önceki yüzyılda, Shang Yang'ın gerçekleştir­ Yukarıdaki sayfalarda özetlenen 2000 yılı aşkın ta­ düzenlemenin bütürtlüğü, M.Ö. 5
ile 3. yüzyıllar arasının sOsleme
diği reformlar, Qin'e diğer hasımlarına oranla daha rihe tekrar baktığımızda, Çin kültür bölgesinin, Eski desenleri bakımından tipiktir.
çok tahıl vergisi toplayabilmeyi, askeri güç oluştur­ Dünya'nın büyük bölümünün ortak mirası olan bir
mayı ve kamu işletmeleri için daha fazla angarya ça­ Neolitik temelden başlayarak kendi farklı uygarlığı­
lışan işçi veya köle elde etme olanağını sağlamıştı. nı bu süreç içinde geliştirdiğini söyleyebiliriz. Bu ge­
Qin devleti, kaba saba, fakat etkin bir askeri-tarımsal lişme, kısmen dışarıdan alınanlarla, kısmen de oriji­
meritokrasiydi (liyakatliler egemenliği) Qin'in en bü­ nal yeniliklerle elde edilmişti, ancak, bu ikisi arasın­
yük devlet adamlarının, örneğin Yang'ın kendisi, Lü daki gerçek dengenin belirlenmesi hAlA zordur. Öğe­
Buwei ve Lü'nün M.Ö.237 yılındaki düşüşünden son­ lerin biraraya gelmeleri, hiç tartışmasız, kendine öz­
ra birleşme işinde önderlik eden en nüfuzlu bakan gü bir biçimde olmuştur. Çin'in en derin kültür özel­
olarak Li Si gibi kimselerin, aslında, Qin'in yerlileri liğini oluşturan bu düzlem, ileriki çağlarda azar azar
olmamaları dikkat çekicidir. Qin'in kendi soyluları aşınmaya uğrayıp ve bazen farklı dönüşümlere uğ­
ise, yönetimde çok kısıtlı bir rol oynamaktaydılar. Kral rayarak başka öğeler tarafından gizlenmiştir. Ancak,
Zheng, yani geleceğin İlk İmparatoru, 12 yaşında bir bugün bile, başka hiçbir yerde görülmeyen bir boyut­
erkek çocuğu olarak tahta çıkmış, sadece kendisin­ ta, Çin'in kültür görüntüsünün temellerini teşkil et­
den öncekilerin uzun zamandır geliştirdikleri plan- mektedir.
72
AKRABAIJK VE KRALLIK

Shang Toplumu lamak, kötülüklerini etkisiz kılmak ve lütuflarını ka­


Shang ve Batı Zhou dönemlerindeki Çin toplumu bir zanmak, son derecede hayati ve hiç bitmeyen bir uğ­
akrabalıklar ve krallıklar düzeni olarak tanımlanabi­ raştı. İklim bile, onların amaçlarını anlamak için sı­
lir. Bu iki kurum, birçok yönden birbirine bağlıydı. kı sıkıya incelenirdi. Örneğin gökkuşağı, ırmakların
En belirgin olanı da, atalara tapınmanın oluşturdu­ suyunu içen iki kafalı bir yılan olarak görülürdü. Gö­
ğu özgün usullerle gerçekleşiyordu. Örneğin, Shang rünmesi ise felAketlerin geleceğinin habercisi olarak
döneminde, bütün Shang halkı veya aşireti kralın addedilirdi. RüzgArlar Tanrı'nın ulakları, tılsımlı kuş­
genç akrabaları sayılırdı. Bir tek kral ve yaverlerinin lardı. Bir zamanlar tıpatıp aynı olan "Rüzgar" ve "An­
-sadece ölmüş krallar için değil- bütün atalar için ka Kuşu" (feng) sözcükleri, Çinliler sonradan bunla­
adak adama hakları vardı. Ataların güçlerinin yaşam rın ortak köklerini unutunca birbirlerinden ayrıldılar.
içinde devam ettiğine inanılırdı. Onlar, bu görevi bü­ Evreni saran ruhlar gücü, dini törenlerde kullanı­
tün toplumun temsilcileri olarak yerine getiriyorlar­ lan Shang bronz vazolarının bolluğunda duyumsana­
dı. Batı Zhou, kendi vasallarına ait hanelerde, vasal­ bilir. Birçoğu, meşum bir cin olan taotie maskesini
lar da, aynı biçimde, kendilerine tAbi olanlara ait ha­ taşır. Bu cine sınırların koruyuculuğu yaptırılırdı. An­
nelerde atalara ilişkin inançların çoğulluğunu destek­ cak, bazı bilim adamları bu şekli, dünyanın çeşitli var­
liyor veya kabul ediyorlardı. Shang'ınkinin aksine, ta­ lıklarını temsil eden, birleşik, tek bir simge olarak yo­
pınanların ibadetleri kendilerine bağlı soy çizgisine rumlamaktadırlar. Bu simgenin öküz boynuzları, fil
sıkı sıkıya bağlı kılınmıştı. Siyasal açıdan bu düzen kulakları, kuş pençeleri, insan gözü ve ejderha ibiği
daha sonraki hanedanın ademi merkeziyetçi derebey­ parçalarından oluştuğu söylenir. Bir başka simge ise
lik düzenine [feodalizme] benzemektedir. Bu dönem­ ağustos böceğiydi. Bu şekil yaşamın geri geldiğini ve
de, akrabalık yapıları ve kişilere verilen isimler, da­ yenilendiğini temsil etmektedir. Buna karşıt bir biçim­
ha da karmaşıklaşmıştı. Zamanla, orta ve son dönem de, orta ve geç dönem Zhou bronzları, atalara tapın­
Zhou'da, açıkça tanımlanmış aile ve soylar ortaya çık­ mak için kullanılmalarına rağmen, laikleşmiş bir tarzı
tı. Bunlar, atalara tapınma ve yas tutmak için oluştu­ yansıtır ve tek bir önemli desenle bütünleşmiş olmak­
rulmuş girift hiyerarşiler içinde örgütlenmişlerdi. tan çok süslenmişlerdir. Bu bronzlar, çoğunlukla, kra­
Shang akrabalık grupları ise kendilerini tanımla­ liyet armağanlarını ve atamaları kaydeden yazılar ta­
mak için törensel tunç vazolara işlenmiş, resimle ya­ şırlar.
zı arası amblemlerle belirtilirlerdi. Bu amblemler in­ Shang kralının belirli kutsal yerlerde kendisine öz­
sanların çeşitli faaliyetlerini, ayrıca silAhlar, iki uçlu gü olan kurban etme hakkını kullanması, siyasal üs­
saban sopası gibi aletler, binalar, mezarlar, kurban tünlük iddiasıyla eşdeğerdeydi. Bazen, elçilikler, si­
hayvanları için hazırlanmış ahırları göstermektedir. lahlı muhafaza altında, başkenten uzak yörelerde bu
Bu akrabalık grupları, muhtemelen, kraliyet ailesine törenleri yapmaya yollanırlardı.
belirli meslekler veya sorumluluklarla bağlıydılar. Başkentin dışında, kralın akrabaları, oğulları ve ba­
Shang'ların soy ağaçları vardı, ancak soyadları zen de kraliçe tarafından yönetilen kentler vardı. Bun­
(xing) yoktu. Nesiller arasındaki farklılığın belirtilme­ lardan ötede, kimi kez kentlerin aralarına serpiştiril­
sine rağmen, belli bir babanın soyundan olmak faz­ miş bir biçimde müttefiklerle bağımlı astlar arasın­
la önemsenmezdi. Bu bağlamda, daha sonraları çok da bir yere sahip bulunan güçlü aşiretler tarafından
önemli olacak "evlada yakışır saygı" (xiao) erdemi­ yönetilen bölgeler bulunuyordu. Fetihten önceki Zhou
ne ilişkin birşey yoktu. Askeri birlikler de, muhteme­ bunlardan biriydi. Daha da uzaklarda ise Jiang ve Nan
len akrabalık bağlarına dayanıyordu. Modern Çince'­ gibi insan kılığına bürünmüş şeytanlar olarak algı­
de "aile" anlamında kullanılan sözcüklerden biri olan lanan Çinli-olmayan halklar vardı.
(zu)'nun biçimi bir bayrak ve ok göstermektedir. Ak­ Yakın zamana kadar, Halk Cumhuriyeti'nin arkeo­
rabalık grupları tipik bir biçimde kendilerine ait olan logları, siyasal ortodoksiye uymak için, Shang'ı "kö­
küçük kentlerde odaklaşmışlardı. leci toplum" olarak tanımlamak zorundaydılar. Ço­
Shang krallığı, kraliyet akrabalık grubunun kutsal ğu hala bu tutumdadır. Nüfusun bir kısmının köle ol­
ve dinsel hükümranlığı niteliğindeydi. Kral, ruhlar ve duğu elbette muhtemeldir. Örneğin yakalanan Qiang
insan dünyaları arasında arabulucu durumundaydı. barbarları hayvanların bakımında çalıştırırlardı. Şu
Kralın, ruhları yöneten Tanrı'nın (Di) soyundan gel­ ve bu tip bir zorlamanın varolduğu da kabul edilebi­
diğine inanılıyordu. Di sözcüğü son iki Shang hüküm­ lir. Ancak, üretim tarzının genel olarak köleliğe da­
darı- m ölümlerinden sonra aldıkları isimlerinin bir yandığı pek olası görünmemektedir. Düzenli bir kö­
par.,.asını oluşturmuştu. Bu krallar veraseti aynı ku­ le toplama usulü hakkında hiçbir kanıt bulunmama­
şak içinde devretmek yerine, babadan oğula veraset sından başka, savaş bütün bir ekonominin temeli ola­
yöntemini tercih ederek kendilerini kraliyet soy gru­ mayacak ölçüde rizikoludur.
bunun geri kalanlarından üstte tutmaya çalışmışlar­ Bir yaygın düşünce, devasa Shang mezarlarını in­
dı. Bin sene sonra bu sözcük, "imparator" sözcüğü şa etmek için gereken emek- gücü ile insanları büyük
için kullanılan terimin (huangdi) bir parçası haline çapta kurban etmek için gereken kurbanları ancak kö­
geldi. leliğin sağlayabileceğini ileri sürmektedir. Ancak, çok
Shang'lar için ruhların bir kraliçenin başağrısı, bir daha büyük bir ihtimalle, ast akraba gruplarının ge­
akraba grubunun hasadı, savaşta zafer veya yenilgi çici olarak işe koşulmaları başka işler yanında, me­
gibi, olup biten herşeyi denetlediklerini anımsarsak, zar yapımı için de gerekli emeği sağlıyor ve cenaze­
kralın dinsel rolünün önemi büsbütün açıklığa kavuş­ lere eşlik etmek üzere öldürülenlerin çoğu da olduk­
maktadır. Ruhların niyet ve isteklerini fal yoluyla an- ça kesin olarak, savaş tutsaklarından oluşuyordu.

73
Başka savlar, kehanet metinlerinin yorumuna, özel­ tarih boyunca sürmüştür. 13. yüzyıldaki Moğollara ge­ Henan'dakl Xinyang'da bulunan
M.Ö. 4. ve 3. yüzyıllar
likle de jong sözcüğüne başvurarak kendilerini kanıt­ linceye kadar birçok hanedan, nesiller boyu birlikte dolaylarına ait bir Chu anıt·
lamaya çalışmaktadırlar. jong sözcüğü daha sonraki oturan, mülklerini tek elde tutup bölmeyen ve birlikte mezarından kazı sonucunda
çıkarılmış tahtadan bir müzik
dönemlerde kullanıldığında "kalabalık" veya "kitle­ yiyen soyları ödüllendirmiştir. Komünizm akrabalık aleti üzerindeki insan ve hayvan
ler" anlamında çevrilebilir. Bazı metinler bunlara ta­ bağları karşısında elbette hasmane bir tavır içindey­ figürleri. Chu sanatları ile kuzey
rım ve inşaat işleri bağlamında değinmektedirler. An­ se de, Komünistlerin yönetimi altında gerçekleştiri­ devletlerininklJer arasında güçlü
bir karşıtlık bulunmaktadır
cak, bu sözcüğün köleler ile eşanlamda olmadığı, aşa­ len kollektifleştirme ile bu eski geçmişi bağlayan ide­ Güneyin Şarkı/an Chu inançları
ğıdaki hususlar dikkate alındığında açıklık kazanır: alist bir çizginin varolması muhtemeldir. hakkında iyi bir kaynaktır ve
bunlar�a gök ve yerin garip
(1) jong'lar, kralın şahsı ile yakından ilişkilidir; (2) sa­ Bu yaşam biçimi, M.Ö.'ki ilk bin yıl içindü büyük ruhlarının ıasarımlan bolca
vaşa katıldıkları gibi bazen uçboylarına bile giderler­ ölçüde çözülmüştü. Baharlar ve Güzler ile Savaşan bulunmaktadır
di; (3) kraliyet ailesi ve bazı memur grupları gibi, kral­ Devletler dönemlerinin temel toplumsal birimi üç
lık kutsama faaliyetlerine tabiydiler; (4) bir okula ve nesli birarada tutan aileydi. Bu aile tipi, bir erkeğin
bir tür eğitL.ne bağlı bulunuyorlardı; (5) kralın onlar­ yetişkin oğullarıyla torunlarının, onun ölümüne dek
la ilgili olarak yaptıklarını ifade eden sözcükler, "top­ aynı çatı altında yaşamaları ilkesine göre varlığını
lamak", "çağırmak", "biraraya getirmek" ve "birlik­ sürdürmekteydi. Bu aile tipi, açıkça toprakta özel mül­
te götürmek"ti. Hiçbir zaman "satın almak", "satmak" kiyetin ortaya çıkmasıyla, mülk sahibinin ölümü ha­
veya "vermek" değildi. Büyük bir ihtimalle arada sı­ linde mirasın bölünerek geçmesiyle ve evlatlık sada­
rada, çeşitli amaçlar için toplanan askeri muhafız ala­ kati ve boyun eğmeye giderek artan bir önem veril­
yıydılar. mesiyle bağlantılıdır.
Ancak, Zhou döneminde, bronz üzerine yazılmış bu­
M.Ö.4. yüzyılın ortasında Qin devletinde, Shang
lunan ve kentler, kullar, akraba grupları, avam halk,
Yang bu üç kuşaklı aile tipini ortadan kaldırmaya ça­
kahyalar ve köleler, hizmetkarlar ve savaş esirlerin­
lıştı. Amacı, baba otoritesini zayıflatarak devlet ikti·
den oluşan kraliyet hediyelerine değinen yazıtlar bu­
lunmaktadır. Aynı zamanda, insan satışına, dava yi­ darını güçlendirmek ve daha çok çiftliklerin kurul­
tirenlerin insan ve toprakla bedel ödemelerine ilişkin masını sağlayarak devlet gelirlerini artırmaktı. İki ya
da daha fazla yetişkin oğlu olup da, fazla oğullarına
az sayıda değinme de vardır. Genel olarak olan bite·
evden ayrılarak kendi mülklerini kurabilmeleri için
nin niteliği, bir yeri fetheden hanedanın, toplumun
eski düzeni üzerine, kabileler ve akrabalık grupları gerek mülkiyet paylarını vermeyen avamdan kişile­
rin vergilerinin iki katına çıkarılması yolunda ferman
aracılığıyla, büyük toprak sahipliğine, zeamete daya­
nan bir aristokrasiyi ve yönetim makamına verasete çıkarttı. Sonraki yazarlar, Qin'i, babaya saygının da­
bağlı olarak gelme esasını getirmesi gibi görünmek­ ha güçlü olduğu başka devletlerle karşılaştırarak eleş­
tedir. Bunun sonucunda, ortaklaşmacı duygu ve ey­ tirdiler. M.Ö.2. yüzyılda devlet adamı-filozof jia Yi şöy­
lem öğeleri ile bağımlılık ve kölelik öğelerini muhte­ le yazmıştı:
melen çok değişik biçimlerde biraraya getiren bir sis­ If>rd Shang törenleri ve doğruluğu terk etmiş­
tem ortaya çıkmıştı. ti. Insaniliği ve sorumluluk duygusunu bir ke­
M.Ö. ilk bin yılın kırsal dünyası, Şarkılar adıyla bi­ nara itmişti. Gönülleri yükselme ve çıkar yo­
linen kutsal yazıların bazı bölümlerinde göze çarpa­ luna yöneltti. Bu tutum 20 yıl boyunca sürdü­
bilmektedir. Bu yazılarda çiftçilerin "binlerce çiftler", rüldükten sonra Qin gelenekleri yıkılmaya baş­
"çok çok uzun sıralar" ve "kalabalıklar" halinde ot ladı. Bir Qin ailesi, zengin olması halinde ye­
yolduklarını ve atalara adak olarak sunulan alkollü tişkin oğullarını mülkiyetten ona düşen payı
içkiyi yapmak için üretilen tahılı yetiştirdiklerini oku­ vererek kendi başlarına bırakırlardı. Eğer aile
maktayız. Kabilenin başı olduğunu tahmin ettiğimiz fakirse yetişkin oğullar, fazlalık teşkil ettikleri
bir "o soydan inmiş"in başında bulunduğu bir otori­ için gönderilirlerdi. Oğulların yüzü, babaları­
te hiyerarşisinin varlığına ilişkin açık belirtiler bulun­ na bir tanecik çapa veya dişli tırmık ödünç ve­
maktadır. Başka şarkılar, "tarlaların denetçisi"nden rebilmeleri halinde, bir erdem ifadesiyle dolar­
söz etmekte ve çalışanları "çiftlik işçileri", "bizim dı. Annelerinin kendilerinden bir sepetçik ve­
kitlemiz" ve hatta (eğer çeviri doğru ise) "bağımlılar" ya bir süpürge almaları halinde ise, onlarla he­
olarak betimlemektedir. Bir şiir, insanlara sahip ol­ men hareket eden bir biçimde konuşmaya baş­
mayı veya en azından kullanılmalarını toprağfi ben­ larlardı. Kanlan çocuklarına dört elle sarılır ve
zetmektedir. beslerler, ama kayınpederlerine karşı haris ve
İnsanların toprakları ve tarlaları var ... küstahça davranırlardı. Karılar ve kayınvalide­
İnsanların avam adamları var. ler birbirleriyle beraber olmaktan hoşlanmaz­
Bu bağımlılığın kölelik olamayacağı, bir yıllık faa­ lar, dudaklarını büzerek birbirlerini süzerler­
liyet çizelgesi niteliğindeki bir başka şarkının mısra­ di. Sadece kendi yavrularıyla ve onların kdr pe­
larınca belirtilmektedir. şinde koşmalarıyla ilgilenmelerinde hayvan­
lardan pek de farklı değillerdi.
İkinci ay av zamanıdır ki,
savaştaki becerilerimizi taze tutarız. Jia Yi'nin Qin'i aşağılamasının tersinden hareketle.
Çin'in diğer yörelerindeki ataerkil ailenin doğası hak­
Genç yaban domuzlarını kendimiz alır, kında bir fikre sahip olmak mümkündür. Aile, top­
Yetişkin olanı ise beyimize sunarız. lumun merkezi olmuş ve öyle de kalmıştır. Bu durum,
başka hiçbir yerde, Konfüçyus'un, kendince düklüğe
Köleler genellikle savaşçı değillerdir. Ortaklaşa ya­ soyunan She "dükü"ne yönelttiği ünlü azarlamasın­
şamın bir diğer kanıtı da, ataları onurlandırmak üzere da görüldüğünden daha açık bir biçimde ortaya çık­
her tarım mevsiminin sonunda kamu evinde yapılan maz. Dük, kendi ülkesinde, babası aleyhinde, koyun
cemaat ziyafetiydi ve ayrıca cemaat içinde ok atma çaldığına tanıklık edecek ölçüde Dürüst Gong adlı bir
yarışmaları da yapılırdı. kişinin varlığından söz ederek, kendisiyle iftihar edi­
Bu şekilde birlikte yaşamakta bir ahla.ki üstünlük yordu. "Benim ülkemde", dedi bilge, "dürüst insan­
olduğu anlayışı, bu tür yaşam biçimini uygulayanla­ lar çok başkadır. Bir baba oğlunu gözetir ve bir oğul
rın sayısı sonraki çağlarda azalmışsa da, Çinlilerde da babasını."

74
Zhou Krallığı: Tören ve Gerçekçilik adaklar sunarak onların "kabilenin ölmüş prensleri­
Görmüş olduğumuz gibi, Zhou krallığı bir fütuhat ne boyun eğmelerini sağlayan" kimseydi. Bunlar,
hanedanı olarak ortaya çıkmıştı. Belki de bu neden­ Gökten inerek, onu koruyan, kurbanlarını kabul eden
den ötürü, yönetimi altında bulunanlara karşı, ve onun düzenlediği müzik dinletilerini izleyen, ata­
Shang'a göre, daha çok ödün vermek zorundaydı. Ay­ lardı. Krallığı kuşatmış bulunan birçok dinsel tören­
rıca, çok daha bilinçli bir tarzda bir hükumet yapısı­ ler de bulunmaktaydı, ancak bunların nitelikleri bu­
nı oluşturmanın yanında, eylemlerinin daha açık se­ gün için oldukça karanlıktadır. Bu dinsel törenler ara·
çik olarak haklı gösterilmesini sağlamakla da yüküm­ sında en önemlisi, belki de biyong diye adlandırılan
lüydü. Zhou feodalizminin niteliği, birçok bronz üze­ ve su ile çevrili kutsal bir binayı, kralın dinsel tören
rine işlenmiş ve kralla bu işlemeleri elde edenler ara­ gereği bir kayıktan balık tutmasını ve doğurganlığın
sındaki ilişkilerin dile getirildiği yazılarda çok güzel simgeleri olarak balıkları kurban etmesini içereniydi.
bir biçimde anlatılmıştır. Nitekim, (bir metreden da­ M.Ö.9. yüzyıl boyunca, Zhou kralları soyluları de­
ha uzun olan) Yu'nun Büyük Dört Ayaklısı, Kral Kang'­ netim altında tutmakta zorlanmaya başladılar. Karı­
ın Yu adlı bir kişiye, Rong barbarlarının ha.kimi ola­ şıklıklar ve doğal felaketlerin içinde eski toplumun
rak atanması nedeniyle hediye ettiği toprak, insan ve yıkıldığı izlenimi vardı. Yöneticilerde ise kendi başa·
nişanları, aşağıdaki öğütle birlikte anmaktadır: rısızlıklarının bilinci giderek artıyor ve etraf yaygın
olarak Gök'ün kızgınlığı korkusunu taşıyord.ıl>Bu du­
rum, dönemin bronz işlemelerinde ve şarkılarında
çok açıkça görülmektedir:
Hangi ruha kurban sunmadık
Kurbanların öldürülmesinden mi gocunduk
Bütün törensel yeşim taşlarımız verildi
- Niye hiçbir ruh bizi duymuyor?
8. yüzyıldan ve Zhou ailesinin gücünün çökmesin­
den sonra, dinsel törenlere ilişkin bronz işlemelerde
ifade edilen siyasal kültür de zayıfladı ve sonra da bü­
tünüyle yok oldu. Yüksek dereceli memurlar ve Ba­
harlar ve Güzler dönemi devletlerinin o zamanki ba­
ğımsız hükümdarları, kraliyet törenlerinin birçokla­
rını devraldılar. Nitekim, Qi kontunun, ordularının
komutanına 300 bölge ile atlar, atlı arabalar, silah­
Yuf Muhteşem ve şanlı Kral Wen Gök'ün bü­ lar ve 350 serf ailesini zeamet olarak nasıl verdiğini
tün vekaletini aldı. Halefi Kral Wu devleti ya­ kaydeden bir bronz mevcuttur. M.Ö.6. yüzyılın son­
rattı. Kötülükleri yokederek dört bir yana sahip larından kalma Qin devletine ait bir bronz, Zhou kral­
oldu ve halkını doğru yola soktu ... Ben Kral larının öğretisini sözde-bağımlı bir devlet adına taşı­
Wen'in dürüst erdemini kendime örnek alıyor maktadır:
ve onun koyduğu ilkelerin izinden gitmek is­ Qin dükü dedi ki: Yüce atalarımız muhteşem
tiyorum. Benim erdemimi güçlendir ve eylem· ve şanlıdır. Onlar, Gök'ün yetkisini aldılar ve
lerimi düzeltme lütfunu bahşet. Zamanını, sa· [bilge-imparator] Yu'nun izindeydiler. 12 ilk
bah ve akşam, hiç yorulmaksızın eleştirilerini dük Tanrı'nın evinde yaşıyorlar. Gök'ün yetki­
sunmaya ayır. Bana iyi hizmet et ve Gök'ün kor­ sini sıkıca denetliyor ve barbarlarla Çinliler'i
kusuyla dolu ol. parlak bir biçimde yöneten kendi Qin'lilerini
koruyorlar. Hernekadar... (onlarla karşılaştırıl­
dığında) Biz sadece bir çocuksak da, yine pa·
rıldayan erdemimizi yücelikle uygular... ve sa­
yısız insanı doğru yola sokarız. Biz, birbiri ar·
dına sıralanan şövalye kuşaklarını yetiştiririz.
Bize saygı göstermeyen devletlere boyun eğdi·
ririz. Biz, kurban keserken hürmetliyizdir, ata·
larımız için tören vazoları yapar ve böylece yü­
ce ceddimizin izinden gideriz.
Ancak, Zhou'nun dinsel törenlerden oluşan bir kül­
türe dayanan krallık kavrayışı, bu tarihte artık yalnız·
Zhou'da bu feodal öğeye ek olarak, bir ölçüde bü­ ca hürmetle anılan birşey olmaktan öteye pek birşey
rokrasi de vardı. Bu durum, orman bakanı gibi, en ifade etmiyordu. Savaşan Devletler döneminin katı
azından ünvanları oldukça özel sorumlulukları ifa­ pragmatizmi çok yakındı.
de eden memuriyetlerin oluşturulmasında görülebil· Güç yerine erdemin etkisiyle ve örnek olmakla yö·
mektedir. Batı Zhou düşüncesine göre kral, Gök ya da neten gerçek kral ideali, daha sonraki Çin düşünce·
Tanrı'nın yeryüzündeki "karşılığı"ydı. O, halk ve yer­ sinde derin yer tuttu. Daha karmaşık tarihsel gerçek·
yüzü devletleri için, bir "yasa", "model" veya "dü­ ler insanların belleklerinden silindikçe, erken Zhou'·
zen"di. Temsil ettiği erdemle halkı ve devletleri etki­ nun törenlere dayalı krallığında, bu tür hükümdar­
leyen bir simge ve bir öğretmendi. Ayrıca, Şarkılar ki­ ların aslında bir zamanlar varolduğuna, böylece bel­
tabında yer alan bir ifadeye göre kralın, uyruklarına ki de tekrar varolabileceklerine yeniden güveniyor·
karşı "lütufkar" ve "uyumlu", "dünyaya duyarlılık­ lardı. Konfüçyus'da (M.Ö.551-479) bile, daha o tarih­
la karşılık verebilen" biri olduğu düşünülüyordu. Hal­ te, döneme egemen olan bir kuşkuculuk edası ile ça­
ka karşı "vefalı" ve "halkın kişiliğinde huzur tışan bir eskiyi yeniden kurma havası vardı: "Eğer tö·
bulduğu" bir kimse olmalıydı. Dünyayı düzene sokan­ renler ve hürmetle bir devleti kurmak mümkünse, bu
lar, duvarları yapanlar, tarım arazilerini belirleyen ve konuda başka ne denilebilir ki? Fakat, törenler ve hür­
bunları ekim için dağıtanlar kral ve vasallarıydı. O, metle bir devleti kurmak mümkün değilse, törenler
aynı zamanda "yüz ruhun ev sahibi" ve bu ruhlara ne işe yarar?"

75
/
1\ınç Çağı Sanatı
Tunç Çağı

Shang hanedanına ait olduğu söylenebilecek e� eski


bronzlar, Henan'daki Erlitou'da bulunan ve M.O. 19.
yüzyıla uzanan bir yerleşim yerinden gelmektedir.
Bunlar, ince duvarlı, iplik baskısı çizgilerin kullanıl­
dığı seyrek süslemeli ince şeritlere sahip olup, parça­
kalıplar halinde yapılırlardı. Shang başkenti birçok
kereler yer değiştirdi ve son başkent Anyang'ta kurul­
muştu (M.Ö. 13.-12. yüzyıllar dolayında). Bugünkü Xi­
atun Köyü'nde, kazılar sonucunda, nehrin güneyin­
de, surlarla çevrili eski Anyang kenti ve kuzey kıyısı­
na doğru bir dinsel tören yeri ile çok sayıda anıt-mezar
ortaya çıkarılmıştır. Yakın zamanlarda kazılmış olan
anıt-mezarlar arasında, M.Ö. 12. yüzyıl başlarında ya­
şamış bir saraylı kadın olan Fu Hao'nunki bozulma­
dan kalmış olup içinde 400'ü aşkın bronz, silah, bir­
çok yeşim taşı, türkuvaz kakmalı taş ve fildişi işleme­
ler, ve (muhtemelen para olarak kullanılan) 7000 de­
niz kabuğu bulunmaktaydı. Bronz kaplar, atalara
adak sunulan kaplar olarak dinsel tören amaçlarıy­
la kullanılırdı. Bir dizi yemek pişirme kabının üzeri­
ne "Fu Hao"nun harfleri işlenmiştir; bu kapların
ayaklarında ve diplerinde görülen is lekelerine bakı­
lırsa, bunların gündelik kullanım için olduğu yargı­
sına varılmaktadır. Anıt-mezarda ayrıca, 16 tane kur­
ban edilmiş insan da bulunuyordu.
Shang bronzlarının süslemeleri, geometrik ve spi­
ral biçimli şekillerle, iyi belirlenmiş alanlar içinde dü­
zenlenmiş olan teotie canavar maskesi ve kui ejder­
hası gibi hayal ürünü hayvanlardan oluşmaktaydı.
Shang bronzlarındaki maske ve ejderhaları oluşturan
soyut ögeler, çoğu kez, parçalara ayrılmış ve leiwen
veya Song antikacılarınca gökgürültüsü-deseni olarak
adlandırılan kare biçimi verilmiş spirallerin ön pla­
nına yerleştirilmişlerdir. Parça-kalıpların ek yerlerin­
de oluşan izler, Zhou döneminde, son derece abartı­
lı, karmaşık süslemeli kenarlar haline gelmiştir. Az
sayıdaki bazı bronzlarda ise, daha gerçekçi hayvan
işlemeleri ve çok ender olarak bazılarında da bir in­
san başı işlemesi bugünlere ulaşmıştır.
En eski Batı Zhou bronzları, geç Shang'ınkilere ben­
zemekteydi, ama gui kabı gibi bazı yeni şekiller ya­
ratılmış ve eski bazı şekillerin uygulamasından vaz­ Kesintisiz dalga deseni, 8. yüzyıla kadar varlığını üsıce Geç Shang'ın adak
geçilmişti. Shang kaplarının yükselen profilli oranları, sürdürdü. Ejderha motifleri, daha önceki dönemin yıyecekleM kapları arasında
Zhou döneminde, gittikçe dibe doğru derinleşen oran­ birbirine bağlı kurdelalarının yerini alarak, içiçe ge­ dıng1n ayrı bir onurlu yerı vardı.
Ayaklarının iktidarı, hükümeıın
lara dönüştü. Desenler bazılarında basit, bazılarınday­ çip kıvrılmakta ve birimler birleşmiş bir yüzey kalı­ sağlamlığını ve devletin
sa, kapların kenarlarındaki abartılı çengel biçimli ke­ bı oluşturarak küçülmektedirler. Liyu diye adlandı­ istikrarını temsil eniği
söylenmiştir -ki birini çekerseniz
narlarla, karmaşık süslüydü. Tasarımla yaratılmış kuş rılan üslup bu türe dahildir. Adı, bir bronz yığınının hepsi tepetaklak olur Düz
desenleri giderek artan bir biçimde yaygınlaşmıştı. 10. keşfedilmiş olduğu Shanxi'deki bir köyden gelmek­ bacaklar gut eıderhalannın
yüzyılın sonlarında, taoite maskesinin soyut geomet­ tedir. Burada, hayvan biçimlerini sergileyen step sa­ biçiminde yapılmışlardll'. Bu
örnek, Henan eyaletindeki
rik şekilleri parçalanarak, tek tek şekiller haline gel­ natının kalıntısı niteliğindeki bronzlar, sade bir ar­ Anyang'da, M.Ô. 12. yüzyıl
miş, desenin hala hayvanbiçimli olduğunu göstermek ka plan üzerine kabartma olarak yapılmış, birbirine başlarında gömülmüş saraylı bir
üzere, simgesel nitelikli göz bırakılmıştı. Desenleştir­ geçmiş ejderhaları gösteren bronzlarla birarada bu­ kadın olan Fu Hao'nun adıyla
işlenmiştir
me eğilimi gelişmiş ve tekil motifler bütüncül bir ka­ lunuyordu. Shanxi'nin güneybatısındaki Houma ka­
lıba tabi kılınmıştı. Taotie maskesi, artık desenin te­ zıları, Liyu üslubuyla yapılmış bronzları ve ayrıca iz­
Shang döneminde buyük değer
Sagda: Yeşim taşından nesnelere.

mel özelliği niteliğini taşımıyordu Tumüyle soyut de­ leyen dönemin bronz süslemelerine egemen olacak verılirdi ve soylular el' nadir
senlerin yerlerini kuşlar, ejderhalar ve hayvan mas­ kakma işleri ortaya çıkarmıştır. Houma kazılarında yeşim malları ile birlikte
keleri almış ve erken Shang örneklerının simetrik ka­ ortaya çıkarılan bronz dökümhanesi, birbirini tekrar­ gömulürlerd! Bu uygulama
izleyen hanedanlarda da sürdü
tılığından kurtularak, sürekli hareket halinde akıp gi­ layan desenler için damgaların kullanıldığını göster­
den bir görünüm ortaya çıkmıştı. Büyük, dalga-gibi mektedir; durum, en ufacık spirallerin elle, tek tek ya­
motifler, bu döneme gelinceye kadar desenleri iyice pıldığı Shang döneminde böyle değildi.
belirlenmiş sınırlar içinde tutan parça-kalıp yöntemi­ Feodal krallıkların yükselişi, bronz üsluplarında,
nin yaratmış olduğu bronz bölümleri hala varolma­ farklı yörelerin garipliklerini ve bireysel özellikleri­
larına rağmen, kabın her yanını çepeçevre kuşatıyor­ ni ortaya koyan daha büyük bir çeşitliliğe tanık ol­
du. du. Güneyde, merkezi Yangzi vadisinde bulunan, zen-

76
gin bir biçimde süslenmiş kaplarında, kabartmalı süs­
lemelerin dökümü için kullanılan kaybolan-mum
yöntemiyle parça-kalıp sistemini birleştiren önemli
bir bronz kültürü gelişti. Bronz dökmeciliğinin Sava­
şan Devletler döneminin başlarında ulaşmış olduğu
yüksek düzey, Yi Markisi'nin Hubei'deki Leigudun'­
daki anıt-mezarından, kazı sonucunda elde edilen ve
bu kimseye, M.Ö. 433'te, Chu'nun güney eyaletinden
gelen Prens Hui tarafından hediye edilmiş 63 tunç ça­
nı içeren bronzlarda görülebilir. Aynı anıt-mezardan
çıkarılan şarap kapları, kaybolan-mum usulünün bu
dönemde uygulandığını ve önemli ölçüde yetkinleş­
tirilmiş olduğunu ortaya koyar bir biçimde hiçbir ek
izi görülmeyen karmaşık, içiçe geçmiş bir şekiller küt­
lesini göstermektedir.
M.Ö. 475-221 arasına ait olan, Savaşan Devletler dö­
neminin kakma bronzları, üslüp bakımından, geniş
bir alana, Doğu Zhou döneminin başlarında bir üs­
lüp çeşitliliği ortaya çıkarmış bulunan bölgeleri bi­
raraya getirip tekleştirerek egemen olmasıyla sonuç­
lanan evrensel bir çekiciliğe sahipti. Her ne kadar,
türkuvazın kullanıldığı dönemde, Shang Hanedanı za­
manında kakma sanatı uygulanıyorduysa da, kakma
üslubu Çin'de, 6. yüzyıla gelinceye kadar yaygınlaş­
madı. Kakma işinin uygulanacağı desenler, parça­
kalıp halinde kazınırlardı. Ayrıca, madeni kakmala­
Osrre: Parça-kalıp sısıemJnin büyük ilkte kullanılmıştır.
rın kapların yüzeyine, siluetlerin dış kalıplara tuttu­
avantajı, süslemenin açık seçikli­ Bronz dökümündekı parça-kalıp rulmasıyla döküldükleri belirtilmiştir. Tanrı, insan,
ğıydl. Başka yerlerde araç gereçler sısıemı şöyleydi· hayvan, ağaç ve yapı figürlerini işleyen resim niteli­
için kullanılan bu yönıem. genış ve ı ) Bronz nesnenin kalıbı, kalıbın
büyıik kaplar yapmak bakımından genel ögelerini içeren bir modelin ğindeki kakma bronzlarda bakır, altın ve gümüş kul­
Çin'e özgüydü. Kaybolan-mum yuzeyine kilin bastırılmasıyla çıka­ lanılmıştı. Bronzun altın yüzeyini, altın ve gümüş kak­
yöntemi de, ayrıca modelin mum­ rılırdı
maların öne çıkmalarını sağlayacak biçimde yapay
dan yapLlması, sonradan da kille 2) Kuruduğunda, kalıp modelden
kaplanması biçimınde kullanılırdı. ayrılır ve desenin ınce ayrınııları küflenme yoluyla koyulaştırılması sanatı, muhteme­
Ateşe tutulduğunda mum eriyip deri gibi serı kile işlenirdi. len bu dönemde biliniyordu. Bakır taşı ve türkuvaz
kaybolmakta, dökme maden bu­ 3) Kalıp ve içinde yer aldığı kap
nun yerini almaktadır. Parça·kalıp ateşte ısıtılırdı.
da, aynca kullanılırdı ve renk, kırmızı bakırın oluş­
tekniği, Shang-öncesı dönemde ve 4) Kalıbın parçaları, bundan sonra, turduğu bir arkaplana yerleştirilmiş koyu yeşil bakır
Shang hanedanı zamanındaki ıepeıaklak bir biçimde, dökme taşıyla temel süsleyici özellik haline gelmişti. M.Ö. 4.
bronzlarda kullanılmış olan başlı­ bronzu alacak şekilde biraraya ge­
ca yöntem gibidir ve kaybolao­ tirilirdi yüzyılın ortalarından M.Ö. 206'da ilk Han döneminin
mum usulü, muhtemelen, Doğu 5) Dökumün soğumasından sonra, başlamasına kadar, kakma bronzlar iki ana bölgeye
Zhou döneminin daha karmaşık, kalıp çıkarılır ve bronz cilalanır ve
ıçıçe geçen ve bırbırlerıyle örtüşen bazı dururrılarda da kakma işler
bölünebilmektedir: metropol Çin'i ve güney Çin. Kak­
desenleriyle kafes biçimli bronz ış­ renk verici maddelerle işlenirdi. ma desenler giderek daha hafifleşmişti ve ince, tel gi­
lerinde, parça-kalıp sistemiyle bir· bi çizgiler içindeki altın kıvrımlar, mücevher benze­
ri bir niteliğe bürünmektedir. Bu tarihten sonra, kak­
ma bronzlar incelme ve kesin hatlar kazanma eğili­
mi içine girmişlerdi. Güney Çin'de, kıvrımlı desenler,
tahtadan lake eşyalar ve boyalı ipeklerle, metropol
bölgesinin geometrik kalıplarına göre daha fazla or­
tak noktayı paylaşıyorlardı.
Yeşim Taşı
Çin'de, yeşim taşına, güçlülüğü ve saflığı nedeniy­
le, Neolitik zamanlardan beri çok değer verilirdi. Bu
taşın başlıca kaynağı Orta Asya'daki Hotan'dı ve ye­
şim taşının işlenmesine ilişkin kaynaklar ve teknik­
ler Neolitik dönemden Shang dönemine geçmişti. Bu
son derece sert bir taştı ve işlenmesi güçtü. Zenaatçı­
ların, bir taş parçası üzerinde, işlemeye geçmeden ön­
ce, bunu, aşındırıcı bir kumun yardımıyla sürterek
yıllarca çalıştıkları söylenmiştir. Shang ve Zhou anıt­
mezarlarından bugüne kalmış olan yeşimler, renk ba­
kımından ya beyaz ya da sarımsı ve daha nadiren de
grimsi yeşildi. Bu taşlar, dinsel süsleme ve cenaze tö­
renlerine ilişkin amaçlarla kullanılmış ve bronz süs­
lemelerin genel yönelimlerine uygun olan yüzeysel
işlemelerle süslenmişlerdi. Oymacılıktaki güçlükler
nedeniyle, nesnenin biçimine ve dış hatlarının görün­
tüsüne önem verilmişti. Anyang'taki Fu Hao anıt­
mezarından çıkarılan, 12. yüzyıl başlarına ait küçük,
yeşim taşından yapılma hayvanlar, gövdenin belli
başlı eklentileri soyut, geometrik süslerle işlenmiş ol­
sa da, çarpıcı bir biçimde gerçek yaşamdakine ben-

77
zemektedirler. Zhou dönemine gelindiğinde, işlenmiş
yüzeylerde giderek artan bir incelik görülmektedir ve
Savaşan Devletler döneminin sonlarında, yeşim üze­
rindeki kafesli süslemeler, işçilik kalitesiyle beceri ge­
rektirmekteydi.
Lake
Lake, batı Çin'de, Sichuan ve Yunnan'da yetişen lak
ağacının saf özüdür. Bu, renkle karıştırılıp, ince kat­
lar halinde tahtadan nesneler üzerine sürülürdü. La­
ke, Shang döneminin türkuvaz kakma bronzlarında,
muhtemelen tutkal olarak kullanılmaktaydı. Daha er­
ken dönemden lake basmaların tahta nesneler çürü­
dükten sonra geriye kalanları, Shang anıt-mezarla­
rında bulunmuştur. Ahşap nesneler üzerine boyan­
mış süslemeler olarak lake, Savaşan Devletler döne­
minde de devam etti ve bunlar çok değerliydi. Sava­
şan Devletler döneminin başlarına ait Yi Markisinin
Hubei'deki Leigudun'da bulunan anıt-mezarında, la·
ke ile işlenmiş mobilya, hayvan biçimli yiyecek kap­
ları ve müzik aletleri vardır. iç tabut, iki yandaki mer­
kezi panelleri işgal eden baltalı kargı taşıyan boynuz­
lu canavarları bulunan soyut sarı, siyah ve kırmızı
desenlerle boyanmıştı. Bir geyik, tüy ve noktalarla,
baklava deseninde boyanmış ve bir lake yiyecek ka­
bı, bronzların hem şeklini hem de süslemelerini tak­
lit etmektedir. Bu desenler, fırçaya çok daha uygun
gelen ve karşılık olarak da Savaşan Devletler döne­
minin sonlarındaki kakma bronzların süslerini etki­
lemiş olan kıvrılan çizgilere dönüşmüşlerdir.
Büyük restm ıçinde, sagda: Batı ve ahşap tabutlarında
Zhou döneminin başlarına (M.ö. bulunmuştu. 6. yüzyıl sonlarına
11. yüzyıl dolayları) alt ola:ı bu doğru, bu maske, muhtemelen
bronz üzerındeki yazılı işlemeler, Shang dinsel tören kurallarından
Shang'a yapılan saldınları bilinçli bır biçimde ımlemenın
kaydetmektedir. sonucunda, yemden ortaya
çıkmaktadır
Büyük reslm lçlnde, ortada. Sagda· Shanxi eyaletinde
Geometrik desenlerle canlılık
bulunmuş, M.Ö. 3. yüzyılın
kazandırılmış içlçe geçmiş
sonlarından kalma bu gergedan,
ejderha katmanlarıyla özellik
şarap kabı olarak kullanılıyordu.
kazanmış bulunan, M.Ö. 54.
Süsleme desenleri, bır zamanlar
yüzyıla alt, "Uyu üslübu"yla
kakma olarak işlenmişti.
yapılmış bir dinsel tören bronzu.
Altta: Hubei eyaletındeki YI
Buyük restm tç;nde. solda. Bir Markislnın anıt-mezarından
halkaya geçirilmiş bir canavar (M.Ö. 5. yüzyıl dolaylarında)
{taotie) maskesi, Savaşan çıkarılmış diz yüksekliğinde bir
Devletler döneminin kaplarında lake geyik.

78

- ------�--
QİN İMPARATORLUGU

Gök'ün Vekaleti armağanı olan barışı ve dolayısıyla da evrensel kral­


M.Ö.221 YJlında Qin'in gerçekleştirmiş olduğu bir­ lığın meşruluğunu vurgulamaktaydı:
lik, tarihçiler tarafından, genellikle, M.S.191 1 'e kadar
sürecek olan yeni bir çağın -Çin imparatorluğunun­ İmparator tarafından kurulan devlet
başlangıcı olarak görülür. Bugünden o iki bin yıla geri Geçmiş tüm çağların en önde geleni
dönüp bakınca, imparatorluğun ortadan kaybolma­ Çok sayıda kralın soyundandır.
sı ve uzun bir tarih döneminin kapanır gibi görün­
mesi karşısında, bu görüşün belirli bir haklılık payı O, karışıklığın ve isyanın kökünü kazıdı,
bulunmaktadır. Ancak, bu birleşmeyi, birçok bakım­ Dünyanın dört bir yanına uzanmış etkin bir Uscce: Qın hanedanının zırhları,
lardan, eski dönemlerin sonunda gelişen düşünce ve otoriteyle Qin Shihuangdi'nin ("Qln'in ilk
İmparatoru") anıt·mezarı
kurumların bir birikimi olarak değerlendirmek ve bir Ve şaşmaz ve kesin bir askeri adaletle.
yakınlarındaki kaztlarda
başlangıç olduğu kadar, aynı zamanda bir son oldu­ çıkarılmış olan kilden askerlerin
ğunu da görebilmek daha doğru olur. Askerleri ve memurları onun fermanlarını üzerindeki boya ulertne göre
parlak blçlmde renklendirilmişti.
alınca
Qin devleti zaferini ilan ettiğinde kuruluşunun üze­ Piyadeler lç!n geçerli olan birkaç
En kısa an geçerdi renk biçimi vardı: Bir grup, mor
rinden 500 yıldan fazla bir zaman geçmişti ve hüküm­ kenarlı yakaları bulunan parlak
darlarının kendi görüşlerine göre, Gök'ün vekaletini Altı azılı gücün başını ezmeden önce.
yeşil tünikler ve beyaz düğmell
almaları çok uzun zaman önce olmuştu. Bu, bir ön­ çivileri, mor şeritleri ve sarı

ceki bölümde alıntılanan Qin devletine ait bronz ya­ Hükümdarlığının yirmialtıncı yılında kopçaları bulunan siyah,
tabakalar halindeki zırhın altına
Yüce ünvanını tebliğ etti.
zıtta açıkça görülmektedir. Ölümünden sonra "İlk kolluklarla birlikte koyu mavi
Evlat vefasının yolunu ışıldatıp aydınlatarak. pantalonları siyah ayakkabılar ve
İmparator", yaşamı sırasında da sadece "İmparator" portakal rengi kordonlarla
(huangdi) diye adlandırılan Kral Zheng, diğer altı ra­ birlikte giyerlerdi. Bir diğer
Onlara en büyük başarıları
kip devleti yenerek kazandığı zaferinden söz ederken, gurubun, şekillerle süslenmiş,

"atalarımızın tılsımlı güçlerine dayanmış" olmaktan sunarak uçuk mavi yaka ve kollukları
bulunan kısa, kırmızı ceketleri
sözetti ve onlara geçmişi de kapsayan bir ünvan ola­ Tüm adanmışlığının meyvelerini ihsan ederek vardı. Bunun zırhları ise, kırmızı
rak "Ulu Yüceltilmiş Hükümdarlar" (taishanghuang) Uzak ülkelerde bizzat gezerdi. ya da açık yeşil perçin çivileri ve
portakal rengi kordonları
dedi. Qin'i izleyen Han hükümdarlarıysa, onlardan bulunan koyu kahverengi
Yi dağının doruğuna tırmanınca
sonra gelmelerine rağmen, bu kere, "Gök ve Yeryü­ tabakalardan meydana
Onu isteyen erkan kafilesi geliyordu. Yeniden yapılmış olan
zü'nün tılsımlı güçlerine dayanmaktan" söz ettiler, çizim, bir piyade subayının
Hepsi uzakta kalan, fakat bir zamanlar uzun süre
çünkü, Qin kadar saygın bir şecereye sahip değillerdi. karmaşık renkli zırhını
devam etmiş olan şeyleri düşündüler. göstermektedir.
Geç Han hanedanının tarihçileri, Zheng'in Gök'ten
yeni bir vekalet aldığını ima ettiler; ancak, durum Düzensiz kargaşa çağını anımsadılar
muhtemelen böyle değildi. Böyle bir davranışta bu­
Ülkenin bölündüğü ve ayrı devletlerin kurulduğu.
lunmak, Zheng'in şanlı ceddine bir hakaret olurdu. Böylece çekişme yaralarını açan zamanı.
Öte yandan, Han tarihçilerinin iddia etmiş oldukları
gibi, kendisinin dünya egemenliğine yükselişini, ba­ Gün be gün saldırı ve savaşlar çıktığında
zı özel renk ve sayılarla ilişkilendirdiği beş öğe veya Ve kanlar ovalara aktığında
"evre"nin (wu xing) belirlediği döngüsel bir sürecin Eski çağın başlangıcından beri olduğu gibi.
parçası olarak görmüş olması da olanaksızdı. Bu da,
bütün takdiri sadece Zheng'e bırakmakla, kraliyet ata­ Geçmiş kuşakların hepsi sayar
larını karşı bir küstahlık olurdu. Hatta daha da kötü­ Beş İmparator dönemine kadar
sü, böyle bir açıklama, Qin ailesinin nüfuzunun za­ Kimse bunu önleyemedi kimse durduramadı.
manla sona ereceği anlamına gelirdi ki, ilk İmpara­
tor, kesin bir biçimde, soyunun sonsuza dek sürme­ Ta ki bugüne kadar imparatorumuz
sini beklediğini belirtmişti. Dünyayı bir aile yaptığında
Huşu uyandırmasının yanısıra, evrensel olarak hoş Ve savaş silahları artık havaya kaldırılmadığında
karşılanmaktan çok uzak olan bir birleşmeyi başaran
İlk İmparator ve bakanı Ll Si'nin propagandasını yap­ Doğal afetler ve insan yapısı acılar artık bitti
mak istedikleri resmi görüş, çoğu kez, yeni toprakla­ Siyah saçlı [avam) halk gürbüz ve barış içinde
rına yaptığı geziler sırasında imparatorun ziyaret et­ yaşamakta
tiği dağların zirvelerine kazınmış yazıtlarda ortaya Kazanç ve zengin kaynaklar sonsuza dek yaşayacak.
konmuştu. Bunlardan ilki -uzun zaman önce Zou dev­ Sa�da: Q!n devlet yönetiminin
letine ait olan Yi Dağı'nda bulunanı- imparatorluğun Tai Dağı'ndaki yazıt, imparatorun yasa koyucu ve yapısı.

80
öğretici rolünü betimlemektedir. Aynı yazıt, karizma­


İMPARATOR tik erdeme dayalı özgün Çin krallık anlayışını ifade
Öğnt
etmektedir. Bu anlayışa göre imparator, etkin bir ah­
Yönetim

1 la.ki varlık ve her yanı kapsayıcı tılsımlı bir yaşam ve­


iMPARATORLUK ôCRBTMBNl
SARAy KONPBRANSLARI Üç Ekselans rici güç anlamında tanımlanmaktadır:
1
SARAY KATİBi
1
BOYOK KATIP BAŞKOMUTAN Yönetim usulü ilerler ve
(VBYA BAŞBAKAN)
1
etkinleşir
_..,,,...-
r
1 Ki doğan herşey kendilerine en yaraşanı alsın
On Bakan GENl!RAllBR
Ve herşey kendisine uygun yasa ve düzene sahip ol­
1
Saray Katibinin
Bürosu
sun...
ORDULAR
Törencibaşı
onun talimatının kuralları ülke dışına taşmakta.
(astroloji, niyaz, kehanet, müzik, ilim) Uzak ve yakında olanlar birarada iyi düzeni gözlem­
ler.
Bilge-hükümdarın iradesini benimseyerek.
Büyük Mübaşir
Shendong'daki Langya Dağı'nın taraçasında bulu·
Saray Beylerinin Şefi nan yazıt, Konfüçyusçu, yasacı (legalist) ve hatta Ta­
(siyasetin tartışılması, bilgi aktarımı)
oist düşüncelerin bir karışımından hareketle ideal hü­
kümdarın portresini çizmektedir. İmparator, aynı za­
Büyük Arabacı
manda, insan ve doğa dünyasını canlandıran tılsım­
lı ahla.ki güçlerin kullanıcısı, en yüce eğitici, kurum­
Adalet Komutanı
ları ve gırişimleri kesin ve belırgın bir biçime kavuş­
turan ve bunları yapma hakkını da sıradan insanla­
Konuklar Müdürü
ra bahşettiği faydalarla haklılaştırıan çalışkan ve sert
imparatorluk Ailesinin Yöneılclsl bir Amirdir. Toplumsal tekbiçimlilik tutkusu ve do­
layısıyla çok çalışmak ve edepli olmanın önemine
Büyük Tarım Bakanı inancı da açıkça ortadadır.
(Devlet Hazneden)

Kuralları ve ölçüleri o, Adil ve doğru kılar;


Özel Kalem Haznedarı Tüm varlıkların düzenleyicisidir.
(iaşe, saray idaresi, fiyat denetimi, Böylelikle insan ilişkilerini aydınlatır.
lmparaıorluk belgelerinin hazırlanması, vs.)
Ve oğulla babanın anlayış içinde beraberliğinı sağlaı
Bilgeliğinden gelen irfanı, diğerkamlığı ve adaletı
bakanlık rütbesinden altta bulunan diğer önemli memurlar
Yol'un ilkelerini parlak ve açık seçik yapar
(saray mimarı; başkentinden güvenliğinden sorumlu memurlar, vd )

İmparatorun hüneri
YERBL YÖNETİM
Temel sorunlar üzerinde gayretle çalışıp didir ""E'ktır
Tarımı teşvik eder, türedi işleri sona erdiriı
Zenginleştirdiği siyah saçlı halktır...
KOMUTA BÖLGELERi

Teftiş Katibi (gözeımen)


Kaplar ve aletlerin ölçüleri aynıdır.
Belgeler tek bir yazıyla yazılır.
Komı.:ıa Bölgesi Yöneticisi (kaıip yardımcısı ve arşivcilerden yardım görürdü) Ne zaman ki güneş ve ay etrafı aydınlatır
Ne zaman ki tekneler ve arabalar yola kovııhı
Komuta Bölgesi Komutanı (yerel askere alınmJş milislerden sorumlu) Herkes kendisine verilen anı yaşar
Ve istediklerini elde etmeyen yoktur
Hapl&hane Komutanı
Diğer yazıtlar birkaç yeni noktayı vurgulamaktadır
diğer uzman memurlar: dava, tuz ve denizdeki resml pazarlar) lar. Zhifu Dağı'ndaki methiye, "imparatorun kitleler
için duyduğu üzüntü"den bahsetmekte ve kendisinın
nasıl "siyah saçlı halkın kurtarıcısı" olduğunu belirt·
iL
mektedir. Jieshi kentinin kapılarına kazılan yazı, hü
Vali {bin hanenin üzerindeki nüfuslar için) veya Şef (daha az kümdarın dünyanın fiziksel biçimini bile yarattığını.
nüfuslar için), memur ve katipler tarafından yardım görürlerdi. en azından bir ölçüde göstermektedir:

O hem iç hem de dış duvarları alaşağı etti.


yüksek yerel otoritelerce tayin edilen memurlar Ve suyollarıyla kanallar açıldı:
1 Tehlikeli geçitler düzeltildi.
İLÇB Oç Kere Saygıdeğer (ahlaki rehber)
Rütbe sahibi Küçük Memur (büyük llçeler)
K4hya (küçük ilçeler) Toprağın şekli belli olup düzlenince
Devriye Başı (hukuk ve düzenin korunması) Siyah saçlı kalabalıkların angaryası
sona erdi.
Gök'ün altındaki herşey değerlendirilerek korundu.
(her llçede ı O tane)
KOMÜN
Komün Başkanı

1
Güneydoğudaki Guiji Dağı'na kazılmış olan yazıt hu­
kümdarın bağlayıcı tanımları belirlemekteki hak ve·
KÜÇÜK KÖY sorumluluğunu göstermektedir.
(her komünde 10 tane) Küçük Köy Başkanı

Qin'in bilgesi hanedan yönetimine


gelince

81
Önce cezaları ve kategorileri belirledi: Zhou hanedanından Kral Wen ve Wu tarafından
Ve eski standartları açıkça ortaya koydu. kendilerine tımar verilmiş olan oğullar, kardeşler
ve diğer (erkek tarafından) akrabaların sayısı son
Önce adil kurallar ve ideal formlar getirdi.
derecede fazlaydı. Böylece aralarındaki bağlar gev­
İnceledikten sonra her makam ve görevi ayırarak.
şedi ve yabancılaştılar, birbirlerine düşman gibi
Böylece alışılmış düzenli usuller kurabilmek için ...
saldırıyorlardı. [Baharlar ve Güzler döneminin] fe­
odal derebeyleri birbirlerini çok daha fazlaca yo­
Sayısız şeyleri harekete geçirir ve kettiler. Gök'ün oğlu Zhou onları durdurmaktan
düzenler:
acizdi. Bugün, siz haşmetmabın tılsımlı gücü do­
Olayların özünü inceden inceye gözden geçirir
Ki her biri kendine uygun olan adı alsın...
layısıyla, denizlerin arasındaki topraklar birleşti
ve hepsi vilayet komutanlıkları haline geldi. Kra­
liyet prensleri ile erdemli memurlara devletin ver­
Ancak çok ufak tefek bazı değişiklikler dışında, en
gi gelirlerinden tahsis edilen zengin armağanlar
yüce hükümdarın nasıl olması gerektiği hakkındaki
lütfedilmeli. Böylece onlar kolaylıkla denetlenir ve
bu genel anlayış, tarih boyunca Başkan Mao Zedong imparatorlukta bir takım ayrı ve farklılaşan dü­
dönemine kadar ve bu dönem de dahil olmak üzere,
şünceler olmaz. Bu, huzuru sağlamak için gerekli
Çin siyasal tasarımına egemen olmuştur.
olan yoldur. Derebeylikler kurmak bu sonucu sağ­
lamaz.
Yönetim Usulü
Yukarıda verilen aslında bir ideal anlatımdı. İşleyen
bir siyasal düzen olarak erken dönem Çin imparator­
luğunun göze çarpan özellikleri neydi? M.Ö.231 yılında birçok Konfüçyusçu bilgin feoda­
Herşeyden önce, bu imparatorluk bir bürokrasiydi. lizmin tekrar kurulmasını teklif ettiler. Shang ve Zhou
Bir başka deyişle, bu düzeni oluşturan bölümlerden hanedanlarının uzun süre yaşamış olmalarını, genç
her birine, insanların, belirli işlevleri yerine getirmek akrabalarını "payanda ve araba destekleri" olacak bi­
için bu işlevlere uygun yeteneklere sahip oldukları çimde tımar sahibi kılmalarına borçlu olduklarını ile­
varsayımıyla atandıkları siyasal, yönetsel ve askeri bir ri sürdüler. "Eski çağı kendisine rehber almayan hiç­
mekanizmaydı. Gereksinimleri, kayıt altına alınmış bir şeyin uzun bir ömre sahip olduğunu hiç
bir nüfustan toplanan vergiler ve angarya emek ile duymadık" diye belirterek sonuçlandırdılar. Li Si, za­
karşılanmaktaydı. Dolayısıyla, en temel anlayışı ba­ manın sürekli değiştiğini ve "eğer bilgeler bugünü
kımından feodalizme karşıttı. Bu bağlamda feoda­ rehber almazlarsa ve yerine geçmişi incelerlerse, geç­
lizm, astlar ve üstler arasında yaşam boyu_süren ve mişi kullanıp bugünü eleştirirlerse, siyah-saçlı halkın
çoğu kez miras yoluyla devralınan, kişiler arasında, kafasını karıştırırlar ve onları kargaşaya iterler" di­
örneğin en tipik olarak lordlar ile vasallar arasında yerek karşı cevap verdi. Bu tartışma, Li Si ve ilk İmpa­
varolan veya varolması gereken sadakat ve zorunlu rator' dan nefret edilmesine neden olan vahşi bir si­
görevlerden kaynaklanan bir siyasal sistem biçimin­ yaset eylemine yol açtı. Tarım, tıp ve falcılık dışında,
de anlaşılmaktadır. Siyasal iktidarın miras yoluyla bütün felsefe kitapları ve Qin devletine ait olanların
geçmesinin yasaklanmasına getirilmiş tek istisna, el­ dışında kalan tüm tarihsel kayıtlar sistemli bir biçim­
bette, imparatorluk makamının kendisiydi; bir kuşak­ de yok edildi ve bunlardan sözeden herkesin idamı
tan diğerine geçen birkaç küçük ayrıcalık da vardı. buyruldu.
Aynı biçimde bürokrasi de, özel görevlerin, ilke ola­ Bu durum İç Çin'deki feodal eğilimlerin sonu olma­
rak, özel görevlilerin sorumluluğunda olmasına da­ dı. Han hanedanı, Qin'e göre, ilk yıllarında daha güç­
yanışında, hane tipi bir yönetimden farklıydı. Son ola­ süz olduğu için, imparatorluk akrabalarına ve yeni
rak da, bu yönetim öylesine sistematik hale getirilmiş hanedanı destekleyenlere birtakım topraklar vermek­
ve resmileştirilmişti ki, işler, yazılı kurallar temelin­ te bir zorunluk duymuştu. M.Ö.154 yılında yarı­
de ve yazılı belgeler aracılığıyla yürütülmekteydi. bağımsız krallıkların yedisi isyan etti ve bunlar bas­
İlk İmparator döneminde yönetsel feodalizmin red­ tırıldıktan sonra, tüm feodal yörelere bürokratik ilke­
di çok açıktı. Daha önceki Qin hükümdarları, bazen ler empoze edildi. Gerçekte, bundan sonraki bin yıl­
yüksek memurlara ve kendi oğullarına, değişik biçim­ lık Çin siyasal tarihi, yerel kaynaklı, çoğu kez miras
lerde zeametler vermişlerdi. Nitekim Lü Buwei baş­ yoluyla edinilmiş güç sahipleri ile etkin bir merkezi
bakan olduğunda Wenxin markisi yapılmış ve ken­ denetim kurmaya çalışan bir yönetim arasındaki çe­
disine Luoyang bölgesinde 100.000 hane, o cü>nemin kişme olarak görülebilir. Bu mücadele çeşitli biçim­
kaba tabiriyle "yemek için", bir diğer deyişle (alıcı­ ler aldı ve tarafların kaderi zamana göre değişti, ay­
nın yönettiğinden farklı olarak) "gelir tımarı" diye ve­ nca merkeziyetçi ilkenin üstünlüğü de sürekli kuş­
rilmişti. Birleşme öncesindeki hükümdarların yönet­ kuyla karşılanmaya devam etti. M.S.9. yüzyıl kadar
sel feodalizmle araları hi� de hoş değildi. (Fethedilen geç bir dönemde bile, ki ülkenin çoğu bu dönemde
Sichuan'da) Shu markisi yapılan kraliyet ailesinden yarı-bağımsız askeri valilerin egemenliğindeydi, filo­
bir prens, iddiaya göre, bir isyan planladığı için idam zof Liu Zongyuan, bürokratik devletin değerinde ıs­
edilmişti. Kral zheng'in hükümdarlığının ilk dönem­ rar ederek "Feodalizm üzerine" başlıklı bir makale
lerinde, "tımarında gerek küçük, gerek büyük olsun, yazmaya kendisini zorunlu hissetti. 1052 yılında bi·
her sorunun kendisi tarafından karara bağlandığı le, ileri gelen bir memur, hernekadar başarılı olma·
söylenen" Changxin'in yeni yükseltilmiş markisi dıysa da, özel hizmetkarlarından oluşan yetiştirilmiş
ayaklandı ve güçlükle bastırıldı. ordular kuran zengin toprak ağalarına resmi rütbe ve­
M.Ö.221 yılında, Saray Kançıları (veya Başbakan) rilmesini teklif edebiliyordu.
Hang Wan ve diğerleri, imparatorun oğullarını kuzey­ Qin imparatorluğu memurlarının ünvan ve görev­
doğuya, doğu kıyısına ve orta Yangsi'ye, bu yörelerin leri, tarihsel açıdan bakıldığında, daha önceki Zhou
çok uzak oldukları ve başka türlü de kontrol edileme­ uygulamasıyla Savaşan Devletler döneminin genel
yecekleri gerekçesiyle, kral olarak gönderme önerisin­ tatbikatının ve Qin yaratıcılığının bir karışımıydı. Oto­
de bulunduklarında karar anı gelmişti. Bu öneriye, ritenin kesin özelliklerini aydınlığa kavuşturmak için
Li Si ünlü bir konuşmasında, başarılı bir biçimde kar­ yeterli bilgi olmamasına rağmen, sayfa 8 1 'deki tab­
şı çıkmıştı: loda merkezi hükümetin, bakanlıkların ve yerel yö-
82
netimin genel yapısı verilmiştir. Askeri rütbe düzeni karışıklığa yöneltir gibi görünüyorlar."
ilke olarak oldukça açık seçikti: herbiri bir baş kati­
be sahip bulunan generallerin altında albaylar, ko­ Büyük katip tarafından bu bilginlerin birbirlerini
mutanlar, binbaşı ve yüzbaşılar bulunuyordu. kötüleyerek kendilerini kurtarmaya çalıştıkları bir so­
ruşturma yürütülmüştü. Sonradan imparator bunla­
Belirli bir yerel yönetim sistemi olarak vilayet veya
rın 460'tan fazlasını canlı canlı gömdürdü ve "yerle­
xian (bu, muhtemelen "yukarıdan aşağıya
sarkıtılmış" anlamına gelen sözcükle ilişkili bir terim­
rine geçenlere ibret olması için, tüm dünyayı haber­
dar etti." Bu olay, o tarihten itibaren Çin'de zaman
di) Çinli devletlerin birbirlerinden yeni ele geçirdik­
Değişik tiplerdeld zırhlar, makam
l�ri böl�elerde ilk olarak kullanılmaya başlanmış gi­ zaman ortaya çıkan bir durumu, bir başka deyişle, bu
ve rütbeyi belirliyordu. K·..ıyu gibi dönemlerde, merkezi yönetim, tekelcilik, soruş­
_ Bıraz daha sonraları daha büyük komuta böl­
turma ve kıyımlar yoluyla kültür yaşamının belirli za­
2'den (bkz. s.84-87) çıkarılan Qin bıdir.
hanedanı imparator muhafız gelerinin veya Jin'in ("Beylik" sözcüğüyle bağlantılı
subaylarından esinlenerek
yine eski bir terim), ortaya çıkmaları, Çinli olmayan manlarda öldürülmesini yansıtmaktadır. Ancak, Qin
yeniden yaptlan çizim, ayrınnlı
bir biçimde katlanmış ve çene barbarlara karşı bazı uç bölgelerinde gerçekleşmiş gi­ açısından, bu olayın en ciddi sonucu, yetenekli veli­
altından fiyonkla bağlanan bir aht prensin, "hepsi Konfüçyus'u kendisine örnek alan
bidir. Bu bürokratik yapıları sistemleştirmek ve ev­
şapkayı göstermektedir. Figür, ve öven" bilginlere böyle davranılmasını protesto et­
aynı zamanda görece uzunca renselleştirmek. Qin'in katkısıydı. İmparatorluktaki
boyu ve ön, arka ve omutlarda komuta bölgelerinin gerçek sayısı tartışmalıdır. Ge­ mesi yüzünden sınır bölgesine sürülmesiydi. Prens,
küçük fiyonklarla süslü, daha
nelde verilen sayı birleşme dönemi için 36'dır ancak, bu tutumun, yeni fethedilmiş imparatorluğu barış
ince işli levhalı �rh ceketiyle içinde yaşatmak için doğru yol olmadığını öne sür­
göze çarpmaktadır. hanedanın sonraki dönemlerinde belki de 49'a kadar
müştü. ilk imparator ölünce, bu sürgün, harem ağa­
yükselmiştir.
M.Ö.210 yılında, ilk İmparator'un ölümünden son­ sı Zhao Gao'ya veliaht prensin intihan için tertip yap­
raki üç yıl içinde, bu olağanüstü ilginç sistem yıkıl­ ma, tahta geçişi dalaverayla sağlayıp iktidarı elde et­
mıştı. Hizmete alınan işçiler arasında çıkan ayaklan­ mesine olanak verdi. Bunun sonucunda, ünlü erkek
malar rakip tarafların üstünlük için birbirleriyle kı­ geyik öyküsünde temsil edildiği gibi, saray tümüyle
yozlaştı. Zhao Gao, memurlardan kimlerin kendisini
sa bir iç savaşa girmelerine yol açtı ve M.Ö.206 yılın­
da yeni Han hanedanının yükselişiyle sona erdi. Qin'­ desteklediğini öğrenmek istediği için imparatora bir
in düşüşü için başlıca iki neden vardı. Bunlardan il­ erkek geyik verip bunun bir at olduğunu iddia etti.
ki, saraydaki siyasal ortamın, makul politikalar oluş­ Doğruyu söyleyen ve hayvanın geyik olduğunda ıs­
turmayı ve zamanla bu politikaların uygulanmasını rar edenleri cezalandırdı. Kısa bir zaman sonra, yeni

önleyece derecede hastalıklı boyutlara ulaşmış ol­ imparatoru intihara zorladı. Sinirli bir tip olan üçün­
masıydı. ikincisi ise, ekonomik darboğazlardı. İmpa­ cü imparator bu harem ağasını bir suikastte öldürt­
ratorluğun ilk dönemlerinde varolan kaynaklarla bü­ tü, fakat isyancıların Xianyang'a girmeleri öncesine
kadar, sadece 46 gün daha tahtta kalabildi.
yük çaplı askeri seferlerin, stratejik yol yapımları ve
Büyük Çin Seddi ile ilk İmparator'un saraylarının, üze­ Qin kurumları, etkin bir bürokratik devletin vazge­
rine 700.000 angarya işçisinin emek verdiği, sonun­ çilmez bir uzantısı olarak, önce özgür bir köylülük ya­
da da sırlarını korumak için canlı canlı mezara gir­ ratarak ve sonra da bu kitleyi vergilendirerek devlet
dikleri söylenen devasa kabir gibi diğer kamusal gelirlerini genişletmişti. Qin'in fethettiği bölgelerde
yapılaşmaların karşılanması olanaksızdı. yeni hükümdarlar, buraların yerli soylularının gücü­
nü, bu soyluların başında bulundukları toplulukla­
Siyasal süreçteki yozlaşmanın kökenleri, ilk İmpa­
ra mensup köylüleri, doğrudan hükumete vergi, emek
rator'un megalomanlığında, eleştiriye karşı gittikçe
ve askerlik hizmetleri borcu olan bağımsız çiftçiler ha­
hoşgörüsüzleşen tutumunda ve kişisel fiziki ölümsüz­
lüğünün sırlarını arayışına esin kaynağı olan boş line getirerek kırmışlardı. Bu uygulamaların Qin kral­
inançlardan yana tavrının yan etkilerinde izlenebi­ larına, şimdiye kadar olanaksız olarak görülmüş olan
lir. Bütün bunlar, onun, kendi edebi yaşamını sağla­ herşeyi yapabilecekleri duygusunu vermesi, herhal­
de keyiflendiriciydi; ancak, bu durum muhtemelen
yabilecek ilaçları keşfetmekle görevlendirdiği bilima­
damı Lu'nun -Han hanedanlığına ait Büyük Tarihçi­ �
ilk İmparator'un yapılabileceklerin yi e de bir sınırı
olduğu yolundaki bilincini zayıflatmıştı. Özellikle Sarı
nin Kayıtları'nda belirtildiği gibi- böyle bir imparato­
run bu tür bir ayrıcalığı haketmediğini düşünerek ka­ Nehir'in büyük ve keskin dönüşünün kuzey ve batı­
sında bulunan Qiongnu barbarlarına karşı iaşenin
çıp gittiğini öğrendiğindeki ünlü kızgın tepkisinde gö­
rülebilir. güçlükle sağlandığı hatlara gönderilmiş yüzbinlerce
asker, korkutucu bir lojistik sıkıntı yaratmıştı. Sonuç­
Ben dünya üzerindeki tüm işe yaramaz kitapla­ ta, Han Tarihi'nin dediği gibi, "erkekler tarım alanın­
da uğraşıp didinmelerine rağmen, kurmaylar için ye­
rı yok ettim [dedi imparator]. Edebiyatı ve büyü
terli tahıl yoktu; ve kadınlar, çadırlar için yeterli yün
tekniklerini çok iyi kavramış bir bilgin kitlesini sa­
rayda topladım. Böylece büyük bir refah çağı baş­ eğiremiyorlardı. Avam halk mahvolmuştu."
latmayı umuyordum. Simyacılarımın kendilerini Ne denli kısa olursa olsun, Qin dönemi, Çin tarihin­
arındırmalarını istiyordum ki, tılsımlı ilaçları bul­ de kültürel bir kesinti oluşturdu. Kitapların mahve­
sunlar. Şimdi duyuyorum ki Han Zhong ve diğer­ dilmesi, zorunlu yazı reformu, eski yazıların çoğunun
leri [imparatorla birlikte iksirlerin arayışına katıl­ ya sonraki çağlara kusurlu olarak geçmelerinin veya
mış olanlar] bir satır rapor bile bırakmadan gitmiş­ tamamen yokolmalarının nedeni oldu. öte yandan,
aynı dönem, çeşitli dönemlerde ne denli kusurlu bir
ler ve [ölümsüzlerin adalarını bulmak için yelken
biçimde gerçekleşmiş ve ünvan ve kurumların ayrın­
açmış olan] Xu Fu'nun grubu, sonuçta hiçbir tıl­
tılarında ne kadar değişiklikler geçirmiş olursa olsun,
sımlı ilaç elde edemeksizin büyük paraları çarçur
etmişler. Hergün, sadece oyunlarla elde edilen çı­ özü bakımından izleyen iki bin yıl içinde şaşırtıcı öl­
karlar ve karşılıklı ihanetlerden başka birşey duy­ çüde az değişecek olan bir yönetim biçimi tasarımı­
muyorum. Ben bilgin Lu ve yandaşlarını değerli nın kesin olarak yerleşmesine tanık oldu. Bu döne­
armağanlarla onurlandırdırn; fakat şimdi onlar min belki de en önemli özelliği, Tang'ın denemecisi
bana iftira ediyorlar. Şikayetlerinin ağırlığı benim Liu Zongyuan tarafından özetlenmişti. İlk İmparator,
karizmatik erdeme sahip bulunmamam üzerinde. diyordu o, "tarihte ilk defa adil ve tarafsız bir yöneti­
Başkent Xianyang'taki bilginlere gelince, onları so­ min kurulmasını başlatan ve uygulayan kişidir. Bu
ruşturmak için adamlar yolladım, bunlardan ba­ yönetim o kadar adil ve tarafsızdı ki, herkes, eğer ni­
zıları da acaip ve uygunsuz konuşmalarıyla halkı telikliyse, ona katılabilirdi."

83
Yeraltı Ordusu
1974 yılında, İç Çin'de, Xian şehrinden 64 kilomet­
re uzaklıktaki Qin'in ilk İmparator'una ait anıt­
mezarın dış duvarının aşağı yukarı 1200 m. doğusun­
da kuyu kazan bir grup, bir yeraltı ordusu keşfetti. Kı­
sa zamanda, kazı alanı yüzlerce mavi giysili işçilerin
el arabaları dolusu toprak taşımalarıyla, binlerce sa­
yıda kilden savaşçının ortaya çıktığı hummalı bir fa .
aliyet alanına dönüştü. Piyadelerin kafaları, sanki diri
diri gömülmüşler gibi, kırmızı topraktan çıkıyordu.
1 'den 4'e kadar numaralarla gösterilmiş çukurları
oluşturan dört ayrı yeraltı bölmesi ortaya çıkarılmış­
tı. Çukur : en büyükleri olup, askeri düzende sıralan­
mış altı binin üzerinde heykele sahipti. Yerleştiriliş­
leri, zamanın strateji üzerine yazılmış metinlerde ön­
görülen askeri düzene uygundur. Tavan çöktüğünde,
toprak kilden ordu parça parça olmuştu ve savaşçı­
ların neredeyse tümünün parçalarını biraraya getirip
birleştirmek zorunluydu. Ayrıca tüm çukurlar silah
için yağmalanmıştı. Yağma, herhalde, söylendiğine
göre, asi general Xiang Yu, Qin başkentinin sarayla­
rını alaşağı edip İlk İmparator'un mezarını mahvet­
tiğinde olmuştu.
Çukur 2, 1976 yılında, çukur 1 'in kuzeydoğusunda
keşfedildi; burası, daha küçük boyutlarda, L biçimin­
de bir oda olup, içinde 1400'den fazla atlı savaş ara­
bası ve süvari bulunuyordu. Burada, dört ana takım
ayrıştırılmıştı: zırhsız yürüyen piyadelere sahip bir ön­
cü okçu gücü; iki takım süvari ve atlı savaş arabası
ve sekiz alt koridora ayrılmış bir diğer süvari ve atlı
savaş arabası takımı. Çukur l 'in batı ucunda, üçün­
cü çukur, 1977'de kazılmıştı. Burası, çukur 1 'in yedi­
de biri bu.yüklüğünde, düzensiz biçimli bir yerdir.
İçinde yer alan heykeller, seçkin bir komuta gücünü
temsil eder görünmektedir. Dördüncü çukur ise, or­
taya çıkarılmıştır, ama boştur - buradaki çalışmanın,
ilk İmparator'un M.Ö. 210'da aniden ölmesi ve hane­
danın çökmesine bağlı olarak tamamlanmadan ter­
kedildiği anlaşılmaktadır.
Anıtkabrin yer planı, iç bölümü imparatorun "ya­
sak kent"ini, dışarısı da çevreyi temsil eden bir ideal
imparatorluk kentinin yerleşim planını andırmakta·
dır. Başkentin muhafızları, Qin hanedanı zamanın­
da, sarayda nöbet tutan imparatorluk muhafızları ile
başkenti koruyan garnizon askerleri olmak üzere iki­
ye bölünebilir. Çukurların konumuna bakarak, kilden
yapılmış savaşçıların kentin dışında konumlandırıl­
mış askerleri temsil ettikleri sonucuna varılmaktadır:
çukur 1 , sağ kanat piyade bölüğü; çukur 2 sol kanat
süvari bölüğü; çukur 4'te (yaklaşık 4050 metrekare­
dir) merkezi gücü buraya yerleştirme niyetiyle yapıl­
mış olabilir ve çukur 3'te de komuta takımı. Kuyula­
rın kendileri ise, ordu kamplarına benzemektedir.
Pişirilmiş topraktan yapılma bu ordu, kalıplardan
seri bir biçimde dökülmemiş, her bir heykel, ayrı ay­
rı örnekleştirilmişti. Başlar, kollar ve gövdeler ayrı ayrı
kalıplanmış ve kil şeritler aracılığıyla birbirlerine ek­
lenmişti. Gövdelerin içi boş olup, kıvrılmış toprak par­
çalarından yapılmıştı ve yekpare olarak hazırlanmış
bacaklara birleştirilmişti. Kırılmış bir savaşçı heyke­
linin kesiti, önce kaba bir modelin yapıldığını, sonra
da ince bir kil tabakanın üstüne eklendiğini ve göz,
ağız, burun ve giysinin özellikleri gibi ayrıntıların, kil
üzerine, yumuşaklığını yitirmeden önce oyulduğunu
göstermektedir. Kulaklar, sakal ve zırh gibi sonradan

84
Alrra: Gerçek yaşamdaki ölçüye Bu heykeller, Qln hanedanının
uygun olarak kilden yapılmış ve ilk lmparatoru'na (M.Ö.22 1-210)
bronz sllahlarla donatılmış 6000 ölümünden sonra koruyuculuk

bir ordu, Shaanxi'dekı Ltntong


asker ve at heykelinden oluşan hizmeti vermek üzere, 200 yıldan
fazla bir süre önce yapılmışlardı.
ilçesinde, 1974'de bulunmuştu.

85
kuyu 2
k"fll 3ı\
1 ku;v 1 o
1 ı'
1 '11

ısoo t

dış duvar

kapnaı
ıç dwar

an�-ınezar lıö'fıiQü

Solda.· Gerçek yaşamdaki ölçüde


yapılmış bu kilden savaşçı
heykeli. kuyu 2'den gelmektedir
Bu kuyudaki 252 heykelin
hemen hemen yarısı, Çin'de
bugün de uygulaması
gôrülebılen savaş sanatlarından
bıri olan taijlquan duruşunun
kalmıısı niteliğindeki bir
konumu paylaşmaktadır

üstte: Qin'ln tık İmparatoru'nun


(henüz kazılmamış) anıtkabrlnin,
Yeraltı Ordusu'nu barındıran
kuyuları, anıt·mezar höyüğüne
göre gösteren bir planı

Sagda. Kuyu ı 'in, lmparator'un


anıt·mezarmı koruma altında
tutan yeraltı ordusunun yemden
yapılmış bır düzenlenişini
gösteren planı

86
Solda: Kazılarda çıkarılmış, yeniden yapılmış çizimde arabasını kullanmak, Zhou
eklenen parçalar, ayrı ayrı modelleştirilerek yapıştı­
gerçek yaşamdaki ölçüye göre görllldüğü gibi, süslü bir Çtn'lndeki yönetici sınıf rılmıştır. Heykelin bütünü, yüksek ısıda fırınlanır ve
kilden yapılmış savaşçı biçimde kıV1np topuz tarafından uygulanan ahı önceden fırınlanmış kaideye takılırdı. Saçlar süslü bir
heykellerine göre, Q!n süvarileri, yapıyorlardı (altta). Atlı savaş sanattan biriydi.
başlarına sıkıca oturan ve ilk arabası sürücüsünün, Altta. Qln imparatorunun anıt biçimde yontulmaktadır ve birbirinden ayrı birçok
halinde, kırmızı benekleri olan subaylannklnden daha az süslü mezarı yakınındaki kuyu ı 'den saç biçimini ve çok değişik topuzları göstermektedir.
açık sanya boyalı başLklar ama, sıradan erlerinkinden daha ıoprağı temizlenerek çıkanlmış
giyiyorlardı. Piyade gücünün
Atlar da benzer bir tarzda yapılırdı. Gövdenin iki ya­
üst bir rlltbeye işaret eden ayn olan, gerçek yaşamdaki ölçüye
herhangi bir başlığı bir başlığı ve başlık bağları uygun biçimde. kilden yapılmış nındaki büyük tıkaçlar, fırınlama sırasında hava boş­
bulunmuyordu ama, saçlarını, bulunuyordu. Atlı savaş heykeller luğu olarak kullanılıyorlardı. Her at, bronz bir dizginle
donatılmıştı. Bunlardan sadece bir tanesi başarılı bir
biçimde biraraya getirilerek yeniden kurulabilmiştir.
Savaşçılar ve atlar, ilk olarak, bugün hemen tümüy­
le ortadan yokolmuş parlak renklerle boyanmışlardı.
Zırhlı savaşçılar için kullanılan iki temel renklendir­
me biçimi vardı. Üniforma da, ek olarak, her heyke­
lin rolünü belli etmektedir ve renkler de, farklı alay
birliklerini gösterebilmektedir. Atların üzerindeki
renkler hiç de iyi korunmamıştı, ama bunların siyah
ya da kahverengi olup, beyaz tırnak ve dişlerinin bu­
lunduğu ve ağız ve burun deliklerinin kırmızı oldu­
ğu tahmin edilebilir.
Savaş, ancak Çin'in birleşmesinden önceki iki yüz­
yıl içinde profesyonel bir iş haline geldi. Bundan ön­
ce askerler, içi doldurulmuş ceketler ve işlenmiş kö­
pekbalığı derisi ile hayvan derilerinden kıyafetlerle
yetinmeye mecburlardı. Qin ordusu, en azından se­
kiz değişik tipte zırh sergilemektedir. Püsküller ve kur­
delalar, çeşitli rütbe armalarını temsil etmekte, subay­
lar, küçük parlatılmış levhalardan meydana gelen
zırhları, omuz, göğüs ve arkalarındaki süsler ve ayrı­
ca, çift katlı, kıvrılmış kurdelalı, süslü başlıklarıyla,
sıra askerinden kolayca ayırdedilebilirdi. Çukur ı 'in
silahsız öncü gücü, çabuk hareket etmeyi sağlayabil­
mek için hafif giysiler giymekte, yakın döğüşe girme­
mek için uzun menzilli yaylar kullanmaktadırlar. Sa­
vaş arabalarının atları, ölmekten korunmak için uzun
mızraklar atan piyade ekiplerince muhafaza altında
bulundurulmaktadırlar. Çukur 1 'deki atlı savaş ara­
balarından ikisi, ilerleme veya geri çekilme için emir·
!eri seslendiren davullar ve ziller taşımaktadır. Mız·
rakçılar da hafif silahlarla donatılmışlardır.
Qin savaşçılarının hiçbirinin yüzü diğerıne benze­
memektedir ve gözlerle ağız gibi anatomik ayrıntılar,
şaşırtıcı derecede gerçek yaşamdakine yakındır. Tüm
ordu gücü, canlı gömülme yerine, portrelerinin yapıl·
ması için modellik etmiş olabilir. Savaşçıların, impa­
ratorluğun en uç köşelerindeki azınlık halklarının de­
ğişik fiziksel özelliklerini sergilemeleri, aslında, ilk
İmparator'un ordusunu meydana getiren askere alın­
mış erkeklerin türce çeşitliliğini yansıtmaktadır.
Bütün gerçekçi ayrıntılarına rağmen, heykeller, yi­
ne de, birer portre olmaktan çok bir tipi ifade etmek­
tedirler. Enerji içinde canlı durmakta ve güçlü Qin or­
dusunun ruhunu taşıyarak, gerçeğin bir tasavvuru­
nu sergilemektedirler. Çin'de, "çok fazla gerçekçilik.
gerçekçi olmama anlamına gelir" deyişi vardır. Hey­
keller, tam bir benzerlikten çok, bize, açılmış burun
delikleri ve dikilmiş kulaklarıyla harekete hazır du­
rumda bulunan atlarla uyum içinde olarak, her şeye
sinmiş bir güç ve durdurulması zor bir hareket duy­
gusu vermektedirler. Bununla birlikte, Qin heykelle·
rinin gerçeklik temelinde yapıldıkları açıktır. Zhou ha­
nedanı ile birlikte, belirli bronz eşyalar, av sahneleri
gibi, gerçek yaşamdan alınmış konuları işliyorlardı.
Qin heykelleri, bu eski temsili kesinliği sürdürmekte
ve bunu yeni bir anıtsal ölçekle birleştirmektedir. Bu
anıtsal ölçek, devasa kavramlaştırma ve Çin yeraltı
ordusunun gerçek sayıları, imparatorluk bakışının ve
''bir milyon silahlı askere, bin savaş arabasına ve on­
bin ata, cihanı fethetmek ve bundan şeytani bir zevk
duymak için" kumanda ettiği söylenen bir adamın
gücünün ifadesini vermektedir.

87
88

iMPARATORLUK
"

ÇA(il

89
• • •

SiYASET VE iKTiDAR

Önceki sayfa: Ming ve Qing


hanedanlarına mensup ylrmidört
Birlik, Parçalanma ve Fetih imparator, Pekln'dekl "Yasak
Kent"te yaşamışlardır. Bunlar,
Çin imparatorluğunun bekası, eski ve orta çağlar ile çok ender olarak 250-acre'lık
çağdaş zamanların en etkin siyasal dayanıklılık ba­ kendilerine aynlınış
şarısıydı. Çin imparatorluğu, Roma İmparatorluğu'­ mekanlarından dışarı çıkarlardı.
Burada, açık alanlarla binalar
nun dengiydi; fakat, hükümranlığının tüm İslam dün­ arasında harika bir denge
yasını kapladığı günlere göre, Halifelikten daha az bulunmaktadır.
kapsayıcıydı ve Moğolların Avrasya topraklarının sa­ Solda: Kuzeybatı Çin'dekl
dece bütünleyici bir parçasıydı; iletişim bağları, Llaoyang'da bulunan bir amt·
İspanyol İmparatorluğu'nun Amerika topraklarına ve mezarın duvar resimlerıne
benzeyen, dörtnala koşturan bir
Filipinler'e uzanan dünya ölçekli bağlarına göre da­ at ve arabasının oldukça canlı
ha tehlikesizce yayılmıştı ve halkları, İngiliz impara· Han taşbaskısı.
torluğunun zirvede olduğu dönemde Afrika ve Asya'­ Alna: M.Ö. 221'den sonra lç
da sahip olduklarından daha az sayıdaydı; ancak, Çin'in birleşmesi ve
hükmettiği yıllar açısından ele alındığında, impara­ parçalanması lç Çin'in, sıyasal
olarak, birleşmiş, ikiye
torluk Çin'i herbirini, hatta belki de hepsni birden ge­ bölünmüş veya parçalanmış
ride bırakmaktadır. olduğu dönemleri gösteren bir
Bu oluşumun tarihi, ekli tablonun da yardımıyla zamandizim tablosu
şöyle özetlenebilir. Beşyüz yıl boyunca, M.Ö. 221 'den
M.S. 3 1 1 'e kadar, İç Çin'in temel vadileri (yani kuzey M.Ö. 22 ı 'den Sonra iç Çln'ln Birleşmesi ve Parçalanması
ovası, Yangzi vadisi ve Sichuan havzası), M.S. 3. yüz­
birlik ikiye parça­ tarihler nüfus, başlıca hanedanlar
yıldaki kısa üç yönlü bölünmenin dışında, bir siya­ lanma milyon olarak
bölünme
sal birim olarak kalabilmişti. Sonra, 3 1 1 ile 589 yılla­
rı arasında İç Çin ikiye ayrıldı. Yan Çinlileşmiş bir dizi
barbar hanedanları, kuzeyde egemen olmak için bir­
birleriyle savaştılar. Orta ve aşağı Yangzi bölgesinde,
ilk Han
200
artlarda gelen Han Çinli hanedanlar, geleneksel kül­
türlerinin varlığını koruyup zenginleştirdiler ve ha.­ 100

o-
la az nüfuslu ve geri kalmış bir durumda olan bu böl­ M.S. 57 Son Han
genin ekonomik kalkınmasına öncülük ettiler. Beş­ M.Ö.
yüz yıl daha süren bir dönem içinde, 589'dan 1 1 26'ya 100
kadar imparatorluk, 906 ile 960 arasında 54 yıllık bir
[::=J
200
parçalanma dönemi yaşadıktan sonra yeniden birleş· ÜÇ. Krallık
ti. 1 126 ile 1270'lerin sonunda kuzey ve güney ara­ c::::=ı

D
300 Batı jin
sında yeni bir bölünme ortaya çıktı: Rhuzen halkının Kuzey ve
400 Güney Hanedanları
Jin hanedanı (ki, Mançuların ataları olarak düşünü·
lebilir) Huai Nehri vadisinin kuzeyine, Güney Song Çin 500
hanedanı lse güneye egemendi. Moğollar, 1234 yılın­

D
da Jin'i, 1279'da da Güney Song'u yok ettiler ve böy· 600
Sul Tang
lece Çin'i tekrar birleştirdiler; ama, daha kapsayıcı 700 65
olan Moğol imparatorluğunun sınırları içine alarak.
Son olarak, kısa geçiş dönemlerini gözardı edersek, 800
İç Çin'in, bu tarihten itibaren tek bir siyasal otorite·
900 Beş Hanedan ve
C:=J
ye tabi olduğunu söylemek çok da gerçek dışı olmaz. On Krallık Kuzey Song
Bu durumun başlıca istisnaları, 1916 ile 1927 yılları - 1000
arasında doruğunda olan savaşbeyleri dönemi ve
1937-1945 arasındaki kısmiJapon işgalidir. Tablodan - 1 100
Güney son/jln
140
açıkça belli olduğu gibi, 2000 yıl önceki 50 milyon· - 1200
(Ruzlıen)
dan bugün bir milyara büyüyen Çinli nüfusun siya·
sal tutarlılığı, Qin'in ilk İmparator'undan beri geçen - 1300 Yuan (Moğollar)
zamanın neredeyse dörtte üçü boyunca ayakta kal·
- 1400 70(?) Mlng
mıştır.
Bu hayret verici başarı, iki ayrı fakat birbiriyle ilin­ - ısoo
tili soru ortaya çıkarmaktadır: İç parçalanmaya yöne­
lik ve karşı olarak çalışan güçlerle dışarıdan gelen fe· - 1600
tihten yana ve buna karşı olan güçler nelerdi? Bu so· - 1 100 Qing
ruyu analitik olarak yanıtlamaya çalışmadan önce,
bu güçlerin hemen hemen eşitçe dengelenmiş olduk· - 1800 393
ları bir durumda, en uygun terimle şans denilebile­
c==J
- 1900 Cumhuriyet/Savaşbeylerl
cek bir öğenin işe karıştığı kabul edilmelidir. Çarpıcı Milliyetçileri/
bir örnek olarak, Ruzhen Jin'in, 1 126 yılında, Kuzey 1000 Halk Cumhuriyeti
- 2000
Song'un özgüveni ile gücünün doruğunda olduğu bir

90
anda kuzey Çin'i aniden ve beklenmedik bir biçim­
de ele geçirmesi verilebilir. (Song'un başlıca stratejik
zayıflığı, hanedanın başlangıcından beri mevcuttu:
(1) En iyi meraların kuzeydoğuda Qidan'a ve kuzey­
batıda Xixia'ya kaptırılmış olmasından ötürü yeterli
süvari gücüne sahip olunmaması; ve (2) önceki Beş
Hanedan döneminden itibaren kuzeydoğudaki en do­
ğal savunma hattından sürekli geriye çekilmek, do­
layısıyla başkent Kaifeng'in her yanı açık bulunan
ovada §.ni saldırılara maruz bırakılması.) Bununla bir­
likte, genel olarak fetih ve parçalanma olasılığı üç öğe
arasındaki değişen dengelere bağlıydı. Bunlar: (1) Çin­
li ve barbar ordularının göreli savaşma yetenekleri;
(2) Çin imparatorluk yönetiminin insan ve maddi kay­
nakları seferber edebilme ve bu insanlarla malzemeyi
uzun mesafelere gönderebilme kapasitesi; (3) general­
lerin ve yöneticilerin karşı karşıya kaldıkları arazinin
doğası ve iletişim güçlükleri. Bu unsurların birbirle­
riyle olan etkileşimi çapraşıktı ve ilk ikisi, siyasal ku­
rumlar ve devlet politikalarıyla çok yakından ilişki­
liydi. Bu ilişkilerin biraz daha ayrıntılı olarak açıklan­
ması gerekmektedir.

Yönetim ve Lojistik
Büyük bir imparatorluğu yönetmek ve savunmak
çok pahalıdır. Meslek olarak bürokrat ve asker olan­
ların (en azından mesleki eğitimlerini böyle almış
olanların) ödenekleri vergilerden karşılanmalıdır. Bu
zorunluluk, emekçileri asgari ihtiyaçlarının üzerin­
de, gerekli artığı üretebilecek ölçüde gelişmiş bir eko­
nomiyi, bunun yanısıra bu artığı toplayıp etkin bir
biçimde kullanabilecek olan bir yönetimi de gerek­
tirmektedir. Eğer elde edilebilen bu ekonomik artık
ancak yeterli olursa, savaş masraflarının belki de düş­
manın daha becerili hale gelmiş olması nedeniyle,
artması veya idare harcamalarının, belki imparator­
luğun fazlaca iddialı oluşu yahut imparatorluk zevk­
lerinin aşırı israfa yönelmesinden ötürü artışı, mali
bir krize neden olabilir. Çin tarihinde, bir çok kez,
uzun süreli, helezonvari çöküşler, yerel toprak bey­
lerinin koruması altına girerek vergi yükünden kur­
tulma arayışına yönelen köylülerin, vergisini veren,
ama, o anda her zaman olduğundan çok daha fazla
bu yükten kaçış yollarını arama eğilimine giren, ge­
rideki köylü kitlesine daha ağır bir vergi yükünün bin­
dirilmesine neden oldukları anlarda ortaya çıkmış­
tır. Sözü geçen bu yerel nüfuz sahiplerinin konumu
çoğunlukla iki anlamlıydı: yönetici sınıfın mensup­
üsııe: "İmparator MingHuang'ın ları olarak çıkarları etkili ve mali desteği yerinde bir
Shu'ya Yolculuğu" adlı asma yönetimi gerektiriyor, fakat birey olarak, koruma sağ­
resmin bu ayrıntısı, ismi
bilinmeyen bir sanatçı
layıcı güçlerini kötüye kullanarak köylülere, onları so­
tarafından, mürekkep ve renkli nuçta kendi kiracı ve bağımlıları haline getirecek öl­
boyalarla ipek üzerine
çüde ağır bir tarzda karşılığını ödettikleri yardımlar­
yapılmıştır Bu, muhtemelen, 8.
yüzyıl orijinallnin Song hanedanı da bulunmaları da işlerine geliyordu. Kuruluşunu
zamanındaki bir kopyasıdır ağırlıklı olarak yerel beylere borçlu olan, dolayısıyla
Tang imparatoru Ming Huang,
onları gücendirmesi olanaksız bulunan Geç Han ha­
Çln'de o zamanın en güzel dört
kadınından biri olarak bilinen, nedanının büyük kesiminin öyküsü böyleydi. Bunun
saraylı gözde Yang Gufel ile ünlü karşısında, eğer ekonomideki üretim süreçleri her
bir aşk yaşamıştır. Saraydaki
entrikalar ve An Lushan emekçi başına daha fazla artığı mümkün kılacak öl­
ayaklanması (M.S. 755), çüde gelişirse, bu durum, derhal devlet mekanizma­
imparatorun Slchuan'a
sı ve ordunun ödeneklerinin karşılanması konusun­
kaçmasına neden olmuştu.
Yolda, askerleri kazan kaldırdılar daki sıkıntıları ortadan kaldırabilirdi. 7. yüzyılın baş­
ve çöküşünden sorumlu larının Büyük Kanal'ı, ucuz Yangzi vadisi tahılının ku­
tuııuklan sevgilisi Yang Gufei 'yi
boğdurtmaya mecbur ettiler Bu
zeye ulaştırılmasına ilişkin olan harcamaları azalta­
olay, edebiyat ve tiyatro alanında rak, Sui ve Tang hanedanları dönemlerinde ülkenin
iyi bilinen bir tema haline geldi
yeniden birleştirilmesinin altyapısını hazırlamıştı.
M.S. birinci bin yılın sonunda, özellikle güneydeki pi­
rinç tarımında ortaya çıkan ekonomik devrim, en faz­
la olduğu zaman bir milyonun biraz üzerinde askere
sahip bulunan Kuzey Song'un büyük ordularının har­
camalarını karşılamaya yardımcı olmuştu.

91
imparatorluğun aşırı genişlemesi lran·ın sınırlarına dek Nanzhao krallığının gucünün saldırıları, 791 yılında, Tibet'ın askeri yayılmasını
Çın imparatorluğu. batı uzanmaktaydı Bu çok uzaklara artması. kaynaklar konusunda, Beşbalık'ta (Belting) Çınlilerle durdurdu ve 9 yüz.yılın
yonundeki en uç noktasına 7 dek genışlemış egemenlıği uzun M.S.755'dekı An Lushan Uygur miltteflkleri karşısında ortalarında da Tibet, orgüılenmiş
yılı.yıl sonlarında, Tang süre korumak guçtu. Batıda, ayaklanmasının neden olduğu Tıbetlıler·ın zaferıyle doruğa bir devlet olarak bütünlüğünü
imparatoru Gaozong dönemınde Arapların Çınlılere karşı, 751 'de ıçerdekı zayıflamadan sonra ulaştı ve orta Asya'dakı Çın kaybediyordu
ulaşmıştı. Elinde bulundu�duğu Talas Nehri'nde kazandıkları karşı konulması mümkün hükümranlığına, hemen hemen
hımayesi altındaki bölgeler, zaferle simgelenen islam olmayan sınırlamalar getirmişti. bın yılı aşkın bir süre içın son
Pamırler'den öteye, Soghdiana ile gücünün ortaya çıkışı ile Tıbetlilerın dar Gansu koridoru verdı. Ancak. bundan birkaç yıl
Tukharıstan'a ve bugunku Tlbetlllenn ve gılneybatıdaki üzerindeki bırkaç onyıl süren sonra, Tang'ın karşı saldırıları

92
Gerek nüfus ve gerek toprak olarak büyüklüğün mo­
dernlik öncesi bir imparatorluktaki etkilerini değer­
lendirmek oldukça zordur. Merkez ile sınır bölgeleri
arasındaki iletişimin masrafı, elbette, o iletişimin için­
de yer alan mesafelere göre değişmektedir; tüm impa­
ratorluk hanedanları, at, tekne ve piyade koşucula­
rından oluşmuş kapsamlı ve pahalı bir ulak sistemi­
ni sürdürmek zorundaydılar. Sayfa 94'deki harita, or­

) \�·
tak merkezli dairelerle atlı bir ulağa izin verilen aza­
mi zamanın haftalar olarak belirtildiği Ming ulak sis­
temini göstermektedir. Büyük bir ihtimalle mümkün
�� a-aıaretyal•
§ olan hız miktarları önemli ölçüde farklı değildi. İç
.$1Aın leth n n smoıtır 7SO dola)lan

.L�
Çin'i temel alan imparatorlukların iletişim çaplarının
Tıııeı kra l�rnır s n oar 600 dolayla< • baş<enl
beş ile altı hafta arasında olduğunu söylemek müm­
O Tang •rf9a"alo·rug, •
Ç n •·ge'le ıOnehııler"ı
kündür. Bu, hayali başkenti Venedik olan ve Lizbon'­
� A"x'n n 001 gamızon u

... ...
O Ku"'ng h ma1es
dan Moskova'ya uı.anan 18. yüzyıl Avrupası ile aynı bo­
LJ � <>"t!"!W Sl•BŞ)'ffl 1'0 la•h yuttadır.
�çe< 1 16 500 000
Anıı l>ma1es

O Mengchr hrmaıes•
o 600 km
Taşımacılık ise başlı başına ayrı bir konuydu. Elve­
CJ SoQd rişli su yollarının bulunmaması halinde, özellikle ilk
400 mi
ııı:es Jze·ınde hıııa�-e

O T�harstaı ze·ırıcte hı'T12)'e dönemlerde, merkezden yola çıkan ordulara iaşe gön­
dermenin bedeli, bu malların değerinin kat kat üze­
rinde olabilirdi. Çin'in lojistik kapasitesinin aşırı kul­
lanımına oldukça iyi bir örnek, imparator Gaozong'­
un döneminde, 7. yüzyılın sonlarında Tang'ın siya­
sal denetim gücü, kısa bir süre için, Pamirler'in öte­
lerine, Basra Körfezi'ne dek uzanıp, neredeyse Hindis­
tan sınırlarına eriştiğinde ortaya çıkmıştı. Çin'in Or­
ta Asya'daki protektolarını gösteren yandaki harita,
bu durumu, "İmparatorluğun aşırı genişlemesi" ola­
rak gözler önüne sermekte ve kuzeyde çöller, güney­
de ise dağlarla sarılı bir durumda, Lonshou'dan An­
xi 'ye uzanan Çin iaşe yollarının ne denli zorlu oldu­
ğunu açıkça göstermektedir. Üstelik bu hükümranlık,
yerel hoşnutsuzluklara karşın, uzun müddet sürdü­
rülememiş, ayrıca, ortaçağ dünyasının en kesin so­
nuçlara yol açan çatışmalarından biri olan Talaş Neh­
ri muharebesinde, M.S. 751 yılında İslam güçlerine
karşı alınan yenilgi ile bundan sonra, Çin içinde çı­
kan 755 An Lushan isyanının yarattığı yıkım, bu batı
uç bölgesinde Çin'in güçlerini koruma umudunu bir
daha ortaya çıkmamak üzere sona erdirdi. Haritada
görüldüğü gibi, Tibet krallığının, kısa bir zaman son­
ra, koridor boyunca genişlemesi, Tang'ın Türkistan'a
erişme yollarını hepten tıkadı ki, bu olay, Tibet'in 791
yılında kuzey Çin'in eski sınırı Beshbalig'de (Beş ba­
lık, bir zamanlar Çin'e ait olan Beiting) Uygurlara karşı
kazanmış oldukları zaferle simgelenirdi.
İmparatorluğun lojistik sorunları, askerler aynı za­
manda çiftçi olarak da yaşayıp biraz olsun kendileri­
ni doyurmayı becerseler kolaylanabilirdi. Nitekim,
asker-çiftçilerin oluşturduğu askeri koloni, Çin impa­
ratorluğunun sağlamlaştırılması sürecinin büyük bir
bölümünde anahtar rolü oynamıştı. Bu gelişmeye ti­
pik bir örnek, 700.000 civarında göçmenin, Han İmpa­
ratoru Wudi tarafından, M.Ö. 2. yüzyılın sonunda
Gansu koridoruna nakledilmeleri ve kendi kendine
yeterli garnizonların batıdaki yarı-çöl bölgelere yer­
leştirilmeleridir. Bu bölgenin kuru iklimi, yönetimin
kendi kayıt ve emirlerini üzerine yazdığı ağaç şerit­
lerin zarar görmeden varlıklarını sürdürebilmelerine
olanak tanıdığından, ]uyan (veya Etsin-gol) gibi yerler­
de bulunan göçmenlerin yaşamları hakkında olduk­
ça ayrıntılı bir görünüm elde edilebilmektedir. Bu top-
1 uluklar, sivil göçmenler (ki çoğu hükümetin maddi
desteği ile taşınmışlardı), garnizon askerleri, denetim
altındaki muazzam bir programa göre çalışan, çiftçi­
likle uğraşan askerler, çobanlar, asker aileleri, kişi­
sel hizmetkarlar, mahpuslar, köleler, geçici ziyaret­
çiler ve boyun eğmiş barbarlardan oluşan karmaşık
bir nüfusa sahipti. Yerleşim bölgeleri, surlarla çevrili
kentler, kaleler ve gözetleme istasyonlarından oluşan

93
bir ağ tarafından korunmaktaydı. Sui ve erken Tang leceği gibi, top koymak için deliklerle donatılmış bir Sh"·1dong'daki Wu ailesine ait
döneminin "bölgesel milisler"i, seçilmiş köylülerin suru yeniden yaptı. Ve, önemsiz sayılmayacak ölçü­ anıt-mezarlardaki savaş
sahnelerinden Han hanedanı
asker olarak yetiştirilmelerine dayalı olup, koloni kav­ de, bellidir ki, ölçeğin daha da büyümesi, tasarruf edi­ figürlerinin sürtme kopyaları
ramının bazı özelliklerini taşımakla birlikte, onun ka­ lebilecek daha fazla kaynak demekti. Bunlar, zamanın giysi ve zırh
dar bütünleşmiş bir tarımsal-askeri örgütlenme nite­ üslübunu göstermektedirler
liğinde olmayan bir iç kurumdu. Koloni düzeni dü­ "Barbarlar ve Çinlileşme"
şüncesinin en gelişmiş biçimi, belki de, Ming'in "mu­ Her anlık askeri dengeyi ortadan kaldıran sürekli
hafızlar ve taburlar" kurumuydu. Fetih ordularına bir istikrarsızlık kaynağı, Çinlilere karşı koyan Han
mensup üç milyon askerin iki milyondan fazlası, yö­ olmayan halkların savaş becerilerinin sürekli geliş ­
renin değişen gereksinimlerine göre, çiftçi ve savaş­ mesiydi. Böylece, imparatorluk öncesi dönemde, gö­
çı olma oranları da değişen bir biçimde, 14. yüzyılın çebeliğin yeni atlı savaşma yöntemi, Çinlileri, bu mey­
sonlarında bu kurumlara yerleştirilmişti. İlginçtir, dan okumayı denetim altına alabilmek için son de­
1870'ler kadar geç bir dönemde bile, Zuo Zongtang'­ rece büyük kaynak ve çaba harcamak zorunda bıraktı.
ın Doğu Türkistan'ı yeniden fethetmesi, askerlerini Çinliler kendi süvari güçlerini geliştirdiler ve bazen
yarı-zamanlı köylüler yapması ve kesin seferden ön­ bunlar, denetimli manevralarıyla ünlü erken dönem
ce iaşesini gayet dikkatlice biriktirmesine dayanmıştır Tang'ınkiler gibi, dikkat çekici ölçüde iyi talim gör­
(bkz. 4 1 . sayfadaki harita). müşlerdi ve etkiliydiler. Ancak, İç Çin at yetiştirme­
Öte yandan, muhtemel ölçek ekonomilerini gözar­ ye elverişli olmadığından, haneden üstüne hanedan,
dı etmek yanlış olur. İmparatorluk Çin'i, "doğal" sı­ özel otlak alanlan açmak yükümlülüğüyle ve sınır­
nırlarına zamanla genişleyebildiği ölçüde, dışarıdan ların ötesinden binek hayvanları ithal etme zorunlu­
gelebilecek ani veya kolay saldırı ihtimalleri de aza­ luğuyla karşı karşıya kaldı. Wang Anshi, 1 1 . yüzyıl­
lırdı. Doğu kıyı bölgesi, güneybatının vahşi orman­ da bir ara iktidar olan geleceğin kurumsal reformcu­
ları ve batı dağ silsilelerinin hepsi, belli ölçülerde, bu su, ordu tarafından savaş zamanında kullanılacak
tip birer sınır bölgesiydi. Gene, büyük bir nüfus ve olan atları köylülere vermeyi denedi. Ancak bu plan,
iyi konumlandırılmış tek bir stratejik engelin arkasın­ hayvanları beslemenin çok pahalı olması ve onları
da koruma altına alındığında, nüfus artsa da impa­ sağlıklı tutmanın güçlüğünden olsa gerek, pek işle­
ratorluğun kişi başına düşen savunma harcamaları medi. Başka silahlar, barbar atlı okçuları ve vurucu
arasında eksilebilmektedir. Çin Seddi (basit bir tek askerlerine karşı etkili olabildi: örneğin tatar yayı,
yönlü engel duvarı olmaktan çok, kampları ve iaşe Song hanedanının askeri teknik uzmanlarınca hay­
yollarını içeren bir savunma kompleksiydi) bu çerçe­ van derisiyle kaplanmış, bazen birbirlerine demir zin­
ve içinde ele alınabilir. Song, böyle bir duvardan yok­ cirlerle bağlı at arabalarından yapılma bir ilkel tank
sundu ve kuzey düşmanlarına karşı sadece, özel ola­ türü ve son olarak da 14. yüzyıldan itibaren sahra top­
rak kazılmış su kanallarını, özellikle ekilmiş söğüt ko­ çuluğu. Süvari teknolojisine gelince bu da aynı biçim­
ruluklarını kullanırken, Ming ise, tamamen duvar iş­ de kalmadı. M.S. 5. yüzyıl dolayında, Çin dünyasın­
çiliğiyle örülmüş ve bugün de ziyaretçilerin görebi- da ilk defa üzengi görüldü (icadın tarihi ve yeri tar-

Solda: Mlng hanedanı


döneminde imparatorluk ulak
hizmeti
Ulak hizmeti, imparatorluğun
siyasal sinir sistemiydi. Harita,
Ming hanedanı döneminde
kullanılan anayollan ve yerel
yollar ağını ve bunların içinden
geçtikleri kentleri
.�U çlN DENiZi göstermektedir. Geleneksel
dönemin sonlarındaki
imparatorluğun pratik olarak
yönetilebilir büyüklüğü
hakkında, biraz sonraki blr
tarihte Qing tarafından
belirlenmiş bulunan ve atlı bir
ulağın Pekin'den yola çıktığında
ulaşacağı belli yerler hakkında
izin verilmiş bulunan azami
süreyi tanımlayan bölgeler bir
fikir verebilir. Haritada
gösterilenler, yalnızca, ana
ana ulak yol�
merkezler için tarumlanmışur ve

llıli jfli
önemsiz bazı yanılmalar,
muhtemelen ikinci dereceden
® ulUNlbafMm
önemli kentlere göre ortaya

eyalet ...
çıkmaktadır. Görülebileceği gibi,
- • imparatorluk, modem çağ öncesi
-=
en hızlı iletişimin terimleriyle,
goçıl
boydan boya, altı veya yedi hafta
tutuyordu.

94
100- 110"
Toba Wei Devleti .- -·-·-·-. , ROURAN İMPARAT
....·-·

- -
��tİ'·
· ·---- --·
Toba (ya da Tabgaıch)
ıarafıı\dan, M.S. 4 yüzyıl ( Giaa
-·- �..-

...,- --·,. o �
sonlarında kurulmuş olan Wei

D Taba We·n� sınırlin 440 dolaılaıı


hanedanı, önceleri süvari
gücüne dayanan, bir ölçüde
r:::J QU""Y hanedanıannın ıoprakları •
zalJm bir fetih rejimiydi

Tobe W•'ı>n leliıle« 500 dolajlan


Haritada gösterilen devasa
büyüklükteki imparatorluk 0
meraları, bu gerçeği
l!l TOba Weı nin baş•enlı (•umarı sırasıyla)

@
hatırlatmaktadır. Zaman
QUl18'1 hanedanıamm tıaş•enıı

TOba Wei. dOnemınoe lıOlge (Zlw} baf<enJı


geçtikçe, bu devlet de giderek
daha Çinlıleşmlş, daha • SAfll oENIZ
• sadece '"' b< sure Tolla We 'de kaJrnış
bürokratikleşmiş ve tanmdan
olen
elde edilen gelire daha çok

ımpamxtıAt odaklıoı (Holrng•en'e QO'ti


bıllge blşı<ent
bağımlılaşmış bir hale geldi. Bu
§
v
kayma, çarpıcı bir biçimde,
başkentin 494 yılında, bugün
içinde kuzey Sharuı:i'nin yer
aldığı P!ngcheng'den Sarı Nehir
vadisinin merkezinde bulunan
Luoyang·a taşınmasında Olçek 1 18 000 000
o

400 k�
görülebilir ki bu olgu, 524
yılında, sonuçta devletin ikiye
bölünmesine yol açan aşiret ..

garnizonlarının ayaklanmasına
katkıda bulunmuştu.
tışma konusudur), aynı zamanda, Xixia Tangur'ların veren, aralıklı çatışmalar süregeldi. Birkaç zor savaş
- ve Ruzhen jin'in savaş atlan için demirden kısmi göv· serisinden sonra Tang hanedanı, M.S. 668 yılında Ko·
Toba Wei il baştentlerının amaşık ısımler· de zırhları kullanmaları, saldırılarına karşı koyulma· re'yi, kendisine haraç veren bir bölge olarak Silla (veya
sını olağanüstü derecede zorlaştırdı. Xianle} altında birleştirdi, bunun için de rakip Faek­
Behıa Fuchenıı Çinlilerin becerilerinin merkez Çin bölgesinden dı­ che ve Koguryo devletlerini yoketti. 935 yılında Tang'·
Yıyang
� şarıya doğru yayılması, Han olmayan halkların iler­ ın çöküşünden ancak birkaç onyıl sonra, yerli bir Kore
li:.I'8


=
lemesi için, ikinci ve eşit derecede önemli bir öğey­
di. Bu yayılma, çoğu zaman, Han tarafından gerçek·
hanedanı olan Koryo, özgürlüğünü kopardı ve Silla'­
yı ilhak etti ve tüm yarımadayı bağımsız olarak de·
l(ıQ netler duruma geldi. Kısa bir zaman sonra, ilk defa
Tl1'1\J311
leştirildi.-"Barbarlann" kendilerini örgütleyebilme ye·
Chı oıeıaı
rarıo 2honııshan
teneklerinin gittikçe artması, zamanla, kısmen yerle· Koryo, bürokratların işe alınmaları için Çin tarzı sı·
= � şik olan, tarım ve kentlere dayalı devletler yaratabil­ nav sistemini getirdi. Aynı zamanda, Çin dünyasının

= �
Bıın:lıeng
meleri, öte yandan, Çinlilerin, etkin bir biçimde on· öbür ucunda, Vietnamlılar, o tarihte Guangdong'u de­
Xıap !ara karşı koyabilmeleri için ya daha çok masraf ede· netim altında tutan Güney Han'dan kurtularak bağım·
Oıarıgpıng


Goı
Gu.ıng A

ıunıa,ıg
�taı
rek kendi güçlerini daha fazla artırmaları ya da as·
keri, mali, keza diplomatik usullerde olsun, kendi tek·
nolojilerini ilerletmelerinin zorunlu kılınması demek­
sız oldular ve 1009 yılında Ly hanedanı Dayue (veya
Dai Viet) devletini kurdu. Bu devlet, 1225 yılına ka·
dar devam etti.
Guang 1 M.S.ki ikinci bin yılda, Kore de, Vietnam da bağım­
Gıwığ c
ti. Teknik becerilerin dışarıya gitmesinin etkileri hak·
H! A
=ıg(� Funan)
Baoncn
kında klasik bir örnek, Çin ve Rusya'nın Moğollar ta· sızlıklarını korumak için diplomasiyi ve askeri diren­
H! .
IU � rafından fethedilmesinde görülebilir. 1 1 . yüzyılda, bu­ meyi birarada kullanmak durumunda kaldılar. Çin'­
JA
Huai günkü Mançurya'nın Liao hanedanından gelen Qidan de kim egemense, usulüne uygun olarak, onun oto·

Hena
Jc hükümdarları Moğolistan'a demir ihracatını sıkı bir ritesini tanıdılar ve haraç yolladılar, ancak açık bir
Jaı
Jac
Glodu
Oongw
biçimde yasaklamışlardı. Bu, bir tür ortaçağa özgü işgal girişimiyle karşı karşıya kaldıklarında savaştı­
Jng

Jn
stratejik silah ambargosu niteliğindeydi. Ruzhen Jin lar. Böylece, 1425 yılında, Vietnamlılar, Ming hane·
Liang A Wvwııi
liql
ise, onları devrilip, 12. yüzyıl başlarında Kuzey Çin'i danının onları 1406 yılında yeniden bir Çin ili hali·
Liq c =G ne getiren güçlerini püskürttüler ve 1787 yılında ben­

Song'dan aldılar ve Qidan'lar kadar tutumlu değiller­
Loo 8aogWıheıı di. Demir temrenlerin, demirden mızrak başları ve kı­ zeri bir Qing seferinden de galip çıktılar. Vietnamlı­

,_. �
Lonaıtıou
lıçların ithalatı, üstüne Cengiz Han'ın dehası, artık lar 1554 yılında Çin kamu hizmeti sınav sistemini ka­
=G
NaıB
lülao
Moğolları küçük bir devletten öldürücü bir tehdit ha­ bul ettiler, fakat Çinlileşmenin de bir sının vardı. Ko·
� lt'Si ı re'de olduğu gibi, burada da toplumun tabanını oluş­
Prıg
line getirdi. 1234 yılında, Kaifeng'dekiJin başkentini
IAoıa
PrlQClll
QA aldılar ve birkaç yıl sonra Batu'nun önderliğinde Ki­ turan özgün yerel geleneklerle (örneğin, Vietnamlıla·
Glao A
Qn f!:W:,G ev Rusyası'nı mahvedecek seferi techizatlandırmak rın resmiyetten uzak, halka yakın, "halk kahramanı"
gı üzere bulabildikleri tüm Çinli demircileri topladılar. tipindeki krallık ideali gibi) süsleyici Çinli üst kültü­
SIWı
Si


Bu arada, Güney Song'un masif duvarlı kentleri, taş rü arasında bir gerilim görülüyordu. Ayrıca, zaman
S IA
T•
atıcıları ve ilk fişek tipi silahları ile Yangzi vadisin­
=
zaman ırkçı gerilimler de su yüzüne çıkmaktaydı.
We Larıgııı deki büyük nehirler ve su kanalları şebekesi birleşe· 1782 Vietnam iç savaşı sırasında, Çinli kolonilere
w.ı (J .
)(a Huadwıg
rek, Moğolları 40 yıl süreyle uzakta tutabildi. Moğol­ mensup çok sayıda insan katledildi. Bu da, o halde,
Xisı
=G
lar ise, ancak deniz muharebesi yöntemleri ve geliş­ imparatorluğun karşısındaki bir diğer sınırdı; düşma·
Xq
x.a. �
kin kuşatma zenaatını, çoğunlukla kaçak Çinlilerden nın Çin kültürünü etkili bir biçimde alması ve kendi
y., Qarpıg öğrenince güneye inebildiler. Önce Kore, sonra da Çin koşullarına uydurması.
Yang A
Yang ı kökenli denizcilik hünerlerini kullanıp, Japonya'ya Kore ve Vietnam'ın dışında, kısmen Çinlileşmiş dev·
Yrı
Yr'Q A

2hıoc1ı
(1274'te ve tekrar 1281 'de) ve Java"ya (1292·93 arasın· !etler, Çin nüfuz bölgesinin içinde ve çevresinde mev·
Yll'Q ı
=ıyq •
da), hepsi de başarısız olan büyük çaplı deniz sefer­ cuttu, ancak bunların varlıkları uzun sürmemişti. Bir
Y� C
Yilıg c (Yıyang c GüMy lerini başlattılar. ilk örnek, bugünkü iç Moğolistan ile Kuzey Çin'in bü·
=� Sızlıoui Çin siyaset ustalığını öğrenip biraz da Çin kültürü­ yük bir bölümüne, M.S. 4. yüzyıl sonlarından 6. yüz·
Ycırıo A
Yoıg ' Xiqyang
�·., ne vakıf olmak, özellikle Kore ve Vietnamlılara, Çin yılın başına kadar egemen olmuş Toba (veya Tabgaç­
Yw y.,
Yu IUwı
imparatorluğunun açık denetiminden kurtulmaların­ ların) Wei hanedanıydı. Eski kabile örgütlerini lağve­
Yımı den İmparator Daowu tarafından kurulan ilk başkent­
=-
da yardımcı oldu. Han'ın İmparator Wudi'sinin Ku­
h'CI
zey Vietnam ve batı Kore'nin çoğunu imparatorluğu­ leri, otlaklarla tarım arazileri arasındaki sınırda yer
na katması, M.S. 2. yüzyıl sona ermeden az önce ger­ alan Pingcheng'deydi; ancak, yönetim biçimi giderek
çekleşmişti. Bunu izleyen bin yıl boyunca Çinlilerle daha da Çinlileşti ve ekonomik temel gittikçe daha
bazı yerel devletler arasında, iki yarımadada patlak çok yerleşik tarımın vergilendirilmesine dayanır ol·

95
du. 494 yılında başkent daha güneye, Çin'in eski bü­ ca geçerliliğini korumaktaydı. Kuzeyin kaynaklarına
yük kenti Luoyang'a taşındı. Bu olay, tüm bu tür ka­ ve sonra da güney Çin kaynaklarına erişebilmesi, Ku­
rışık rejimlerde, her zaman, çeşitli biçimlerde ve so­ bilay Han'a (Yuan hanedanının Chengzu'su), önce kü­
nuçlarla yeniden ortaya çıkacak olan bir bunalım ya­ çük kardeşinin, Çin'den bağımsız bir Moğol step re­
rattı. Bir başka deyişle, Çin usüllerini yeğleyenlerle, jimi kurma çabalarını önlemek ve sonra da Talas Neh­
kendi Han olmayan özgün değerlerini korumak iste­ ri kıyılarında, göçebe yaşamını ve atalarının töresini
yenler arasında çatışma ortaya çıkmaktaydı. koruyacaklarına and içen rakip Moğol önderlerin ko­
Kuzey kavimlerinin çoğu ile Çinliler arasındaki çar­ alisyonunu püskürtme imkanını sağladı. İşte, 524 yı­
pıcı farklılıklar arasında birincilerin kadınlara daha lında, Toba Wei'nin, Çinlileşmemiş ve izlenen politi­
çok özgürlük tanımaları ve saygı göstermeleri, ege­ kaya içerlemiş sınır garnizonları tarafından alaşağı
men yönetici grup içinde danışmayı vurgulayan bir edilmesi sırasında işin içine karışan kültürel gerilim­
yönetim biçimi ve (doğru veya yanlış) Han'lara göre ler bunlardı.
sadakat ve dürüstlük gibi askeri değerlere sahip olun­ Belirtilmeye değer diğer Çinlileşmemiş devletler
duğu duygusunu kapsar. Ayrıca, kuzey kavimleri, Çin şunlardır: (1) 916 ile 1 124 arasında Mançurya'nın bü­
adetlerinin kendi güçlü askeri dayanıklıklanna zayıf­ yük bir bölümünde hüküm sürmüş olan Qidan hal­
latıcı etkide bulunacaklarından korkarlardı. Bir 4. yüz­ kının Liao devleti; (2) onların yerine geçen ve Kuzey
yıl Xianbi generali, "Çinlileri surlarla çevrili kentle­ Çin'i de fetheden Ruzhen halkının Jin devleti; (3) 1032
re yerleştirmeliyiz ve onları, tarım ile ipekçilik işleri­ yılından itibaren Sarı Nehir'in büyük dönüşünün ba­
ne tayin etmeliyiz ki, bize ordu ve yönetimimize ge­ tısındaki bölgeye, 1227 yılında Moğollar tarafından
rekli olan kaynakları sağlasınlar. Bizlerse, savaş sa­ mahvedilinceye kadar egemen olan Toba soyundan
natlarını talim etmeliyiz ki, bize itaat etmeyenleri Tangut'lann Xixia (veya Batı Xixia) krallığı. Gerek Qi­
öldürelim" demişti. Bu doğrultudaki en uç görüşü, dan'ın, gerek Xixia'nın ikili bir yönetim yapısı vardı.
Cengiz Han'ın generalleri, neredeyse bin yıl sonra be­ Bunlardan biri Çin bürokrasi modelinin bir kopyası
lirtmişlerdi. iddiaya göre, bu generaller, insan adına olup öbürü, kendi kabile yapılarından kökenlenmiş­
layık herhangi bir kişinin, bu tavşan yuvalarında na­ ti. Xixia ve Ruzhen'in ikisinin de, Çinlilerinkinden
sıl oturmak isteyebileceğini anlamadıklarından ötü­ esinlenmiş özgün yazılan vardı. Bugün, Ruzhen'lerin­
rü, Çin kentlerini yerle bir etmek istemişlerdi. Ancak, ki hala okunabilirse de, Xixia'nın yazısı henüz çözü­
lojistiğin mantığı, yine de askeri dünyada acımasız- lememiştir. Xixia devleti örneği, Ningxia ovasındaki

96

-------�-- -- - -
Üstte. ipek Ozerıne mürekkep ve sulama tarımına ve Çin'le yün, deve tüyü, tıp malze­ baş mimarı, çok sayıda Çinli danışman ve generali
renkli boyalarla, geç Tang
hanedanı Osh'lbuyla yapılmış
meleri ve bazı çeşitli madeni ürünleri içeren bir tica­ kendi yanına çekmeyi ve onlardan yararlanmasını bi­
olan bir asma resimden, aı rete dayalı olduğu için, özellikle ilginçtir. Bu devle­ len Abbahai'ydi. Özellikle bu Çinli generaller onu, Av­
sı.rtında dolaşan gôçebelerl tin egemenleri, özellikle de kurucuları Yuanhao, ağır­ rupa tarzı topçulukla tanıştırmışlardı. Daha önce Xi·
i leyen bir aynntı. 8. yüzyıl
ş
ortalarındaki An Lushan lıklı olarak Çinli danışmanlara dayanmışlar ve Kon­ xia örneğindeki gibi, Mançuların iktidara yükselişi de,
ayaklanması, Tang'ı, füçyusçu bilginleri desteklemişlerdi. Fakat, aynı za­ kendi dillerine göre bir yazı sistemini benimsemele­
kuzeybaııdakl gamh:onlarını geri
çekmeye zorlamışıı. Bu grubun
manda, Çin ve Budist kutsal yazılarının çevrilmesiy­ riyle birlikte olmuştur. Bu kere, her ne kadar Moğol
önderi gibi, zengin işlemelerle le kendi edebi kültürlerini de teşvik etmeye çalıştılar. yazısından geliştirilmişse de, Çinceyi yakından bilen
bezeli Çin gıysUeri içindeki soylu Siyasal güçleri sone erdikten uzun bir süre sonra da­ üstün nitelikleri olan Mançu bilginleri tarafından yet­
adamlar, Beş Hanedan ve Song
dönemlerinde (10.· 13. yOzyıllar)
hi, kuzeybatı Çin'de Xixia yazısıyla yazılmış eserle­ kinleştirilmiştir. Mançular, tarımı ve demirciliği Çin­
l<Uzeybaıı Çin'ln bOyOk rin okunduğunu gösteren kanıtlar vardır. Xixia dev­ liler ve Korelilerden öğrenerek, işe güçlü bir biçimde
bOlümOnO ellerinde tutuyorlardı. letinin tek bir kuzey Song ilçesinin sahip olduğundan
Bunlar, Tang'ın çekilmesinden
başlamışlardı. Ancak orduları, tepeden tırnağa mız­
sonra, baş!Jca Ugllerl at ticareti pek de fazla olmayan bir nüfusa sahip bulunmasına rak ve kılıçlarla donatılmış olmalarına, ayrıca, okçu­
olan ve bunu da kendilerinin rağmen, bastırılması olanaksız derecede güçlü ordu­ lar ve savaşta son kesin darbeyi yapmakta kullanılan,
beltrledikleri fahiş koşullarla
yürüten komşularıyla ticaret
ları ayakta tutabilmesi oldukça şaşırtıcıdır. Bunun ne­ her an yer değiştirmeye hazır bir yedek süvari gücüyle
tltşkilertni sOrdürmlışlerdi. deni, muhtemelen, yetişkin her erkeğin ya savaşmak desteklenmiş olmalarına rağmen. Ming ateşli silah­
ya da ordudaki bir erkeği doğrudan desteklemek üze­ larına karşı zayıftılar. Aslında Mançuların Çin'i bu or­
re örgütlenmiş olması ve Xixia'nın zırhlı süvarileri­ dularla "fethettikleri" söylenemez. Çin, içerdeki şid­
nin, uzak iaşe yollarının sınırında bir düşmanla kar­ detli karışıklıklar sırasında Mançu saflarına intikal
şılaşınca aralıksız taciz etme ve oyalama taktikleri­ eden (Wu Sangui gibi} Çinli sınır generalleri tarafın­
nin yararlarını takdir eden generallerin önderliğinde, dan onlar adına fethedilmişti. Hanedanın ilk elli yılı
son derece hareketli olabilmesi ve saldırdıklarında içinde iktidarda kalabilmeleri, kritik bir biçimde Çinli
karşı konulamayacak güç oluşturmalarıydı. askeri önderlere bağımlı olmuştu. Mançuların, Çin­
Daha geç dönemlerde, Çinlilere korku salan, Han ol­ lileşmeleri, tamamlanmış olmamakla birlikte, onla­
mayan bir halkın siyasal ve kültürel bakımlardan Çin­ rın geniş ölçüde benimsenmeleri için yeterli olmuştu.
lileşmelerinin en belirgin örneği, Ruzhen'lerin soyun­ Çinlilerin çevrelerindeki diğer barbarlarla olan iliş­
dan gelen 17. yüzyıl başlarının Mançularıydı. Gele­ kilerinin bir diğer önemli yönü, barbarların askeri
ceğin Mançu (Qing) hanedanının 1620 ve 1630'lardaki destek güçleri olarak kullanılmaları ve imparatorluk

97
D
Jın (Rhuzen) deVl&ıı
950 105° 110" \ 11s•
D Guney Song de'ı1etı
Xina (M nyal<) devle!
D
J'" ın kJZ<ty �n n, 13. yüzyj başı
Jınsınır �

ntı J
ru"""alitı"'f


lbırtıımı ızie'jen başlcenaer r)
• J11'11, G"18'f Sollg'ııı veya Xiııa'nın

llııcil
• J11 başkentı 1

r�
onı:ıoki ı.ao (Oidan) hanecannn
• tıaş.<enı ..
etkin 1'18fiezı guce sah" Har><ılmayan bOige
D
/ ,.. .
ICkın -•ezı guce sahc> bu1Jn'!1a)'an Han<*nıyan bolge
D
Mtr1dtler
MIAN Han-oi"'8yan de'.1eı );>

{1 ,
Oirat t!ıır><ılmayan halk ,-)J ,.}., s....g.

Han.olmayan d- baıJı*•I L ,
clel'IZ savaş
Tllırlar
Moğollar
Xıı �
\
kO'JU yaz•nıı harllfl<. Lalın harftenne çewı d�"de •)'11 ad ıaşran

/
farklı y6rel&n goslfl<mt!<tedr.

/
Kt11tt

TiB E T (B
OD) \,
Tutan

ıı. vıııı.ı
ım
1
GÜNEY ÇI DENiZi
(.

o 400 mıl

98
IJao ve XWa devletleri ve Çln'ln
Güney Song/Jln döneminde iki
sınırları içinde yüksek sayılar halinde yerleştirilme­ zayiğinin birçok öğesini oluşturmuşlar ve böylece Çin
yönlfi siyaHl bölüntifu leridir. M.Ö. 27 yılı kadar erken bir tarihte bile, Geç hükümranlığı altında çabuk gerçekleşecek bir yeni­
Ortaçağ devriminden sonra, Han hükümdarları bakımından, iç ayaklanmaları den birleşmeyi de engellemişlerdi.
gilneyln artan zengınllgı ve
o.retkenllğ!, bu bölgeye ilk kez
bastırmak için barbar süvarilerini getirtmek işlerine Bölgesel militarizm, aynı ölçüde bir parçalanma un­
bir bütün olarak kuzeye karşı gelmişti. Aynı yüzyılda, daha sonraları, General Du swuydu. An Lushan ayaklanmasının sonuçlarından
askeri bir denge kurma olanağını Xian'ın Xiongnu barbarlarına karşı başarılı bir biçim­ biri, geç Tang dönemi boyunca Çin'in büyük bir kıs­
Kaıfeng'in t ı26'da Jln (Rhuzen)
verdi. Kuzey Song"un başkenti
de sürdüğü güçlerin çoğunluğu Çinli olmayan süva­ mının yarı-bağımsız askeri valilerin egemenliği altı­
tarafından sılrprtz bir biçimde rilerden oluşmaktaydı. Aynı biçimde, M.S. 3. yüzyıl­ na girmesi ve izleyen Beş Hanedan döneminin bun­
ele geçirilmesi, ele geçirenlere, da, kısa ömürlü Wei devletinin etkili kurucusu, dev­ dan daha da fazla zarar görmesiydi. M.S. 940 yılında
kaynaklar bakımından, Çln'ln
geriye kalan kesimini elde let adamı-şair Cao Cao'nun askerleri, atlı barbar ok­ iktidara gelen Song hanedanına mensup hükümdar­
etmenin bundan sonra sadece çulardı. Her ne kadar, bu sorun o kadar basit görüle­ lar, böyle bir durumun yeniden yaşanmasını engel­
bir zaman meselesi haline
gelmesini sağlayacak bir
mezse de, imparatorluğun savunması için onun düş­ lemekte kararlıydılar ve Çin'de şimdiye kadar yapıl­
üstünlüğe ulaşma olanağını manlarını kullanmak,başka bir biçimde, mantıklı bir mamış ölçüde, imparatorluk yönetimindeki sivil bo­

daha eskiden olsaydı elde


sağlamadı ki, böyle bir olanak, işbölümü olarak da anlaşılabilir. Erken Han haneda­ yutun üstünlüğünü vurgulamışlardı. Song çok büyük
edilirdi. Çin, blrbuçuk yüzyıl nı altında her yetişkin erkek çiftçinin zorunlu tutul­ ve profesyonel bir orduyu beslerken, çevredeki birim­
boyunca, Hubal Nehri'nin duğu iki yıll,ık askerlik hizmeti vardı. Sui ve Tang dö­ lerin coğrafi konumlarını olabildiğince sıklıkla değiş­
oluşturduıtu çizgi Uıerinden, nemlerinde, bazı vergi avantajlarıyla özendirilen ya­ tiriyor ve generallerin herhangi özel bir birlikle uzun
yaklaşık olarak kuru-tarım ile
sulu-tarım arasındaki sınıra denk rıseçkin bir köylü-askerlerden seçme bir seferberlik süreli kişisel ilişkiye girmemelerini sağlamaya çalı­
düşen bir biçimde ikiye düzeni vardı. Bu sistemlerin bazı iyi noktaları bulu­ şıyorlardı. Bu durum kaçınılmaz olarak ordunun et­
bölOnmUştü.
Güney Song, başkentini, "Geçici
nuyordu: darbe yapma niyeti olan hırslı subayların kinliğini azalttı. Song'un dışarıdan gelebilecek bir is­
Huzur" anlamına gelen Un'an birtakım çekici gelebilecek teklifleri karşısında göre­ tilaya karşı bu denli zayıf olması, hanedanın, bölün­
diye adlandırdıklan Hangzhou'da ce bağımsız kalabilecek bir yetişmiş askeri insan gü­ me ve parçalanmaya karşı duyduğu bunu önleme
kurdu. Burası, Çln tarihinde
deniz Umanı olan tek başkentti cü ve Tang örneğinde olduğu gibi, çoğunlukla kendi kaygısından ötürüdür denilebilir.
ve Güney Song, kendisinden kendisini silahlandırıp teçhiz edebilecek bir ordu. An­
önceki veya sonraki herhangi bir Fetih ve Yeniden Birleşme
hanedandan çok daha ağırlıklı
cak, iki sistem de, büyük bir imparatorluğun sınırla­
olarak, çoğunluğu denizden rını korumaya yeterli değildi. Bu bağlamda, evlerin­ Ayrım Bir'de, Kuzey Çin ovasının, teker teker ele
yapılan ticaretten alınan den uzak olmak veya yoğun tarım mevsimini kaçır­ alındıklarında, diğer bölgeler karşısındaki göreli bü­
vergilere dayanıyordu.
iç Çin'ln bu donemdeki ikili mak gibi şeylerden gocunmayan paralı, profesyonel yük ağırlığının imparatorluğu birarada tutmakta pay
bOlOnmOşlügünün keslnliğ!, askerler kullanmak ve masraflarını köylüleri vergi­ sahibi olabileceği belirtilmişti. Bu görüş, Çin tarihi­
kuzeybatıdaki Xixia'da Tangut lendirerek ödemek daha uygundu. Bu profesyonel as­ nin her dönemine ayrım yapılmaksızın uygulandığın­
(kendi adlandırmalarıyla Mlnyak)
kerlerin bazıları elbette Çinliydi, ama birçoğu değil­ da, pek yerinde görünmemekte ve hatta birkaç du­
hal almıştı. Belki de Çlultler
devletlnln varlığıyla karmaşık bir
di. Bu durum, özel olarak çok daha büyük bir iç is­ rumda yanıltıcı bile olmaktadır. Yine de, bu görüşü
arasında bir şans olarak, önceki
tikrarsızlık tehlikesi yaratmaktaydı. Böyle bir tehlike­ destekleyici olarak, imparatorluğun bölünmüş oldu­
donemde heybetli bir rakip
nltelltindekl Tibet siyasal gücü, nin belirdiği en ünlü örnek, M.S. 755 yılında, çeşitli ğu bir dönemden sonra ortaya çıkan ve kuzeyden kay­
Tlbetçe'de Bod, artık, Tibet sınır komutanlıklarında nam kazanmaları nedeniy­ naklanan en çarpıcı iki istilayı gözönüne alın. Bun­
toplumunun agırlıklı olarak,
günümüze kadar koruyacağı
le ihtirasları kabarmış Sogd'lu general An Lushan'ın lar, 588 ve 589 yılları arasında, Sui'li İmparator Wen'­
dinsel bir yönelim içine girmesi başlattığı ayaklanmadır. in başarıya ulaştırdığı ve Song'lu Taizu ve Taizong'­
sonucunda parçalanmaktaydı. Çok sayıda Çinli olmayan halkların, imparatorluğun un, 960 ile 979 arasında giriştikleri yeniden birleşme
13. yüzyıl başlarında, Cengiz Han
döneminde Moğol ıktldarının çoğunlukla kuzey ve kuzeybatısına yerleştirilmeleri, çabalarıdır. İki olay, birçok yönlerden birbirlerinden
yükselJşi, başkentlerini M.S. 3. yüzyılda, başlamıştı. Bu, halkların asker ola­ farklıydı. Yaptığı darbe sonrasında İmparator Wen,
güneydeki Blan'a (yani Kalfeng'e)
taşımış olan jin'in kuzey rak kullanılmaları ile ilgiliyse de, bunun ötesinde de Sichuan'ı kapsayan birleşmiş bir kuzey Çin ele geçir­
bölgelerini ellne geçirmiş, ancak bir anlam taşıyordu. İç karışıklıklar meydana geldi­ mişti. Bu birlik, İmparator Wen'in hizmet ettiği ve 577
kent iki uzun ve zayıflatıcı ğinde, bu halklar, M.S. 3 1 1 'den sonra kuzey Çin ova­ yılında da bu başarıyı sonuca ulaştırmasına yardım­
kuşatmadan sonra, ı234'de
dUşürülmüştü. sını ellerine geçirmiş olan Çinli olmayan devletler mo- da bulunduğu Kuzey Zhou hanedanının mirasıydı. Bu

Sqd.a: Zırhlı atlar üzerindeki


"barbar" savaşçılar, M.S. 6
yüzyıldan kalma bu küçük
kilden heykellerin de ıemsıl
ettiği gibi, iç ayaklanmaları
bastırmak üzere ülkeye
getirilmişlerdi.

99
g
� A'
17'"

olup bitenlerden sonra Yangzi'nin güneyindeki Chen önce, iç düzenin sağlamlaştırılması beş yıl aldı. Bu
devleti, Wen'in karşısındaki tek güç olarak kalmıştı. durumda, Song güçlerinin görece fazla olmalarından
Chen'in boyunduruk altına alınması, taşıma kanal­ çok, muhtemelen kuzeylilerin dezavantajlı oldukla­
larının yaygınlaştırılmasına, bir tahıl ambarları sis­ rı niteliksel üstünlüğü kesin rol oynadı ve 240 ilçe da­
teminin kurulmasına, bir filo yapımına ve sonra da ha ele geçirildi. Bundan sonraki kurban, isimlerini
sekiz ayrı saldırı gücüyle, yarım milyon insanı güney Song'un imparatorluk iddialarına muhatap olmamak
devletine karşı yerleştirmeye dayanan büyük çaplı bir için daha alçakgönüllü jiangnan ("Yangzi'nin Güne­
lojistik seferberliğin ürünü olmuştu. Henüz çok az yi") olarak değiştiren Güney Tang'dı. Taizu tarafından
Çinlileşmiş bulunan daha güneydeki bölge fethedil­ yollanan güçler, sayı olarak, Sui'li Wen'in Chen'e karşı
memiş, fakat bu bölgede egemenlik kuran Han olma­ yolladıklarının ancak beşte biri kadardı. Song'un elin­
yan ırktan zeki ve soylu bir hanımın işbirliği ile ka­ deki kaynaklar, Yangzi Nehri'nde karşıdan karşıya,
zanılmıştı. teknelerden bir köprü kurma olanaklarından belli ol­
öte yandan Song'lu Taizu kendisine karşı çıkan ye­ maktadır ki, böyle bir olay ilk defa gerçekleşiyordu.
di ayrı devletle ve İmparator Wen'in dönemine kıyasla Komşu devlet Wu-Ye ise, kendisini o kadar baskı al­
ekonomik kaynakları çok daha gelişmiş olan bir gü­ tında hissetti ki, hükümdarı, barışçıl bir biçimde Ta­
neyle yüzyüze geldi. Taizu, yaklaşık olarak, en küçük izu'ya teslim oluverdi. Bu durum sonunda sadece,
ve güçsüz olandan başlayarak, en güçlüye doğru gi­ başkenti bugünkü Shanxi olan Taiyuan'da bulunan
den bir sıra içinde hareket etti. İlk düşen, orta Yang­ Kuzey Han ayakta kaldı. Taiyuan kentine ve diğer Ku­
zi'deki sadece 1 6 ilçeye sahip bulunanjingnan'dı ve zey Han kentlerine karşı yürütülen seferler, kısmen
bunu onun güneyinde bulunan 66 ilçeli Hunan veya barbar Qidan'ın Kuzey Han'a yardım etmesi yüzün­
Chu izledi. Bu iki devlet de, saldırıya uğramadan ön­ den, en zorlularıydı. Taizu'nun halefi Taizong'un ege­
ce, iç karışıklıklar yüzünden zayıflamış bulunuyor­ menliği altında gerçekleşen sonul başarı, yardımcı Qi­
lardı. Bundan sonra, Shu'ya karşı iki uçlu bir saldırı­ dan ordularının mağlup edilmelerine dayanmıştı
ya geçildi. Bir güç kuzeyden inerken, öbürü Yangzi'­ (bkz. sayfa 102'deki harita).
den yukarıya doğru yöneldi. 44 gün süren bir sefer Bütün Song'un yeniden birleşmesi sürecinin en çar­
sonunda 198 ilçe ele geçirildi, ancak Song orduları yö­ pıcı özelliği, kurbanlarından hiçbirinin ittifak içine
re sakinlerine o kadar kötü davrandılar ki, güçlükle girmemiş olmalarıdır. Üstelik, Wu-Yue, Song'a yardım
bastırılabilen bir ayaklanmanın patlak vermesine ne­ eder bir biçimde, Jiangnan'a karşı, aptalcasına sava­
den oldular. Guangzhou'da (Canton) kurulu ve (iddi­ şa katıldı ve sonra da kendisini tamamen savunma­
aya göre) büyük ölçüde hadım ağalara dayanan cim­ sız bir durumda buldu. Kuzey Han'a destek veren et­
ri bir sadistin egemenliği altında bulunan bir devlet kili Qidan müdahalesinin ortaya koyduğu gibi, itti­
olan Güney Han'a karşı önlemlerin alınabilmesinden faklar Song'un çabalarını durdurmayı başarabilirdi.

100
�:

Üstte: Bu yeniden yapılmış çizim, Nitekim bu ikinci süreçte, Taizu ikisine de sahip ol­ bir durumdaydı. Huaixi daha iyi koordine olmuştu
imparator Song Talzu nun Güney
Tang üzerine yapmış olduğu
muşsa da, büyük bir kuzey lojistik üstünlüğü veya ve ayrıca sivil milislerine de dayanabilmekteydi. Sal­
seferi işlemektedlr. Zafer, Yangı.! maddi kaynak bolluğu görülmemekteydi ki, merkez­ dıran ordular savunanların iki katından sadece biraz
Nehri üzerindeki bir gemi deki ovayı denetimi altına alan herkes, genel olarak, daha fazlaydı, ancak oranı yükseltmek, sınırları ve di­
köprüsünü idare etmiş olan Fan
Ruoshul sayesinde düşmanlarıyla teker teker ve sırayla başedebilme ğer stratejik açıdan önemli yerleri zayıflatmak olur­
gerçekleşmişti. Resmi sınavları umuduna da sahip oluyordu. du. Gayet iyi tahkim edilmiş kentleri, hatta, Huaixi ko­
geçemeyen bu kişi, yqamını, mutanlarının yararlandığı daha küçük arazi kalele­
başarı tutkusuyla dolu projesini
Ming hanedanı, Yangzi vadisinde yer alan stratejik
gerçekleştlrmeye adamıştı. bakımdan avantajlı bir merkezden hareketle impara­ rini dahi düşürmenin güçlüğü karşısında, savaş as­
Nehrin genlşllğlnl ve akıntının torluğu yeniden birleştirmesiyle, imparatorluk tari­ lında bir yıpratma savaşıydı. Diğer bağımsız bölgeler­
gücünü ölçmek üzere, aylarca
küçük blr bot üzerinde, ipekten
hinde bir istisna olmuştu. Genel eğilimin bu biçim­ den bazıları, hükumet güçlerini ve konumlarını, ara­
bir lpllğl sererek, ileri geri gidip de tersine çevrilmesi, kuzeyin, 12, 1 3 ve erken 14. yüz­ da sırada arkadan taciz ederek dolaylı yardımda bu­
gelmişti. Sonuçta, planını Song yıllarda Ruzhen Jin ve Moğolların insafsız egemen­ lunuyorlardı. Huaixi, suvari birlikleri içinde kendi at
imparatoruna sunmuş ve
kendilerine, bir bambu ile likleri altında ve giderek daha geniş alanlara yayılan kaynaklarına sahip olması bakımından bir istisnay­
birbirlerine bağlanmQ ejderha ve geliştirilen pirinç tarımı sayesinde gerçekleşen dı ve sürekli karşı saldırıya geçerek aktif savunma po­
botlarını, yO.zen bir geçit
oluşturmak üzere kullı!nmalarını
Song'un yükselişiyle birleşerek ağır bir ekonomik çö­ litikasını benimsemişti. Bu arada, devlet güçleri de
Onermiştl. imparator bu küntü yaşamasıyla olanaklı kılınmıştı. Erken Ming bunların hareketliliğini önlemek ve bölge ekonomi­
düşünceyi uygulamaya karar döneminde kuzey ovasının fiilen tekrar kolonileşti­ sini çökertmek için kale ve istasyonlardan oluşan bir
vermiş ve Fan Ruoshul'yl
Clzhou'ya vali tayin etmiştl Oç
rilmesi gerekmişti. çemberle bölgeyi kuşatıyordu. Son temel başarı,
gün içinde köprü kurulmuş ve Parçalanmayı önleme çabası içinde yer alan ana ko­ önemli ölçüde, eşsiz yetenekli strateji uzmanı Li Su'­
nehri t!lm olarak kaplamıştı. nuların klasik bir örneği Tang İmparatoru Zianzong'­ nun orada bulunmasına dayanıyordu. Li Su, asker­
Resim, General Pan Mel lle Vali
Fan Roushul'yl, kuvvetlerini un, bağımsız Huaixi bölgesini baskı altına almak üze­ leri yeniden eğitmekte uzman olup, barbar atlıları, ca­
Yangı.l'nln güney kıyısına doğru re 815 ile 817 yılları arasında yürüttüğü seferdi. Hua­ susluk ve (sadakatin erdem ve faydalarının çekicili­
yönlendirirken gOstennektedlr.
ixi, bu tarihte kuzeydoğuda bulunan diğer bağımsız ğine dayanan) diplomasiyi, istediği sonucu alacak öl­
bölgelerden ayrı ve soyutlanmış bir durumdaydı ve çüde iyi kullanmıştı. Huaixi nüfusu, zorunlu olarak
yaklaşık bir milyon dolayında insanın yaşadığı kü­ karşı karşıya kaldıkları bu yarı-kuşatma koşulların­
çükçe bir bölge olmakla birlikte, yerel bir yurtsever­ dan dolayı, yiyecek yetersizliğinin sıkıntısını çekme­
lik duygusuyla yüklüydü. Yerel bağlarına sadık ba­ ye başladılar; ve merkez yönetiminin de, ek mali zor­
şarılı bir komutanın fazlaca güçlenmesine karşı ko­ lukları kaldırmasının neredeyse olanaksız olmasının
runmak için, merkezi yönetim, olabildiğince çok sa­ ışığında, bu durum, uzun vadede bir tür siyasal uz­
yıda bölgeden toplanmış karma bir güç kurma zorun­ laşmaya ister istemez yol açacaktı. Ancak, aslında se­
luluğunu duyuyordu. Askerlerin hepsi profesyonel­ fer, Li Su'nun bir kar fırtınası sırasında giriştiği dahi­
di, ancak komuta bölünmüştü, bütünleşme de zayıf yane sürpriz saldırı ile kesin olarak sona erdi. Li Su,

101
Solda: Song Talıu ve Talzong'un
- - Güney Tang'ın kuzey sının, 950'den önce
seferleri
c:::::J önceden Güney Tang'a at olan topraklar M.S. 963'ten 979'a kadar, Song

Soııg'un belR başlı seferleri


hanedanının kurucusu Song
raizu ve sonra da kardeşi ve

dUşmanrı tesfim ol'llas,rıdar sonra Song ordusunun


Son�'un yan seferleri halefi Taizong, kuzey ovasının
80 HAI
izltd,Oı duşunülen yol
çevresinde bulunan devletleri

Song ordusunun. ısyancı Sl'u ordusuyla karş•aşııO, yer


kendi denetimleri altına sokacak
B bır dizi sefer planlamışlardı.
o
Harita, askert hareketin temel
doğrultularını göstermekte ve iki
noktayı açığa çıkarmaktadır. 1)
b
Song, düşmanlarına, herhangi
blr birleşmiş direnişle
karşılaşmaksızın, tek tek
saldırabilme olanağına sahipti.
0vanzııou
!Hatta Wuyue, Jiangnan'a karşı
SARI DENİZ
0YııhW
girişllen savaşta Song'la işbirliği
yapmıştı ama sonuçta kendisini

I
� o denli zayıf bir durumda buldu
kl, mücadele bile enneden teslim
,.
/
oldu.) 2) Bir düşmanın
başkentini ele geçirmek
genellikle bellrleyici oluyordu.
Ard ülkeler, ne denli geniş
olurlarsa olsunlar, genellikle
başkentleri düştükten sonra,
barış içinde tesllm oluyorlardı.
Sadece Shu'da, Song
ordulanndan bazılarının
barbarca uygunsuz davranışları,
başkentin teslJm olmasından
sonra, genel bir direnişe
benzeyen bir hareketin ortaya
çıkmasına neden olmuştu.

o Kuzey Han'ın Songdan aldığ kent


Kuzey Han'ı ku�aımayı amaÇayan Odan seteri

Song deniz manevra/an


:::::: Soııg gernıleri için yapılmış klprüler

I savun'lla amaçtı asma l<öprü


o Song asken �
Güney Han hükümdarı
Liu Chang'ın sefer
-- Wuyue'nin Jıangnan uzenne �eıeri
Wuyue uzenne J angnan denıı saldın�

-- -
-- başkent üzer'1deki kuşatmayı kaJd,mıayı �
Jıangnan asken gücü
• başkent
Hen-olmayan başl<em

daO 400 tun


14
300 mil
ılnemk savaş bOlgesi

bu saldırıda, Huaixi'nin oir atak yaparak, bölge baş­ parçalanması, iki nedenin birleşmesinin sonucuydu.
kentine ulaşarak ele geçirme gücüne sahip, yeterli as­ Bunlardan biri, bu çağın büyük toprak mülklerini iş­
keri gücünün bulunmamasından yararlandı. Her ne leyen serflerin ve bağırrılı kiracıların içinde bulunduk­
kadar başka etkenlerin varlığı ihmal edilmezse de, ları acımasız koşullardan kaynaklanan gizli toplum­
başka birçoklarında olduğu gibi, bu olayın altında da, sal huzursuzluktu. Siyasal denetimin zayıfladığı du­
lojistik etkenlerin üstünlüğü yatmaktadır. rumlarda bu huzursuzluk, çok defa kurtuluşçu* Bu­
1 127 yılından sonra kuzey Çin'in çoğunu denetim dizmin bir türü olan Beyaz Nilüfer Mezhebi ile bağ­
altında tutan RuzhenJin'in Güney Song'u zaptetmekte lantılı olan isyanlar halinde patlak vermekteydi. Bu
başarısız olması, artık bu tarihte, ilk kez, kuzeye kar­ isyanlar, 1330'ların sonlarında ve gene 1350'lerde
şı sürekli bir askeri direnişi destekleyebilecek yeter­ meydana geldi. İkinci etken, Moğol rejiminin, ister
lilikte bir ekonomik gelişmenin varlığından ötürüdür. Moğol, ister Orta Asyalı, isterse Çinli olsun, en nüfuzlu
Lojistik güç dengesindeki bu değişimin önemi, Mo­ uyruklarına kendini kabul ettirebilen, karşılığında da
ğol egemenliğinin 1355 yılından sonra çözülmesi son­ onları denetimi altına alabilen istikrarlı bir siyasal sis­
rasında yeniden görülebilir. Bundan sonra ortaya çı­ tem kuramamış olmasıdır. 1328 yılına gelindiğinde,
kan çeşitli bölgesel savaş beylikleri ve bağımsız dev­ Konfüçyusçu bürokratik gelenek, genel olarak, step­
letler arasında, zaman içinde muzaffer kalabilen, bir lerin saf Moğol özellikleri taşıyan kalıntısına karşı yü­
tek Nanjing'de kurulan Zhu Yuangzhang'ın devletiy­ rüttüğü savaşımı kazanmıştı, ancak Çinli düşmanı
di. Daha önce gördüğümüz gibi, geleceğin Ming'i ola­ ırkçı kuşkular, Büyük Başbakan Bayan döneminde ol­
cak bu devletin önderliğinde kuzeyin güney tarafın­ duğu gibi, siyasal topluluğu hala zehirleyebiliyordu. ..
dan istila edilmesi, Çin tarihinde o ana kadar gerçek­ Bayan'ın, kendisini zalimce davranarak kırmak zo­
leştirilmemiş bir başarıydı. runda hissettiği birçok nüfuzlu Moğol ve Orta Asya­
Yukarıda değinilen Moğol (Yuan) imparatorluğunun lının sadakatini sağlama alamaması da aynı derece-

102
riye dayalı büyük bir haşan olduğunu ve aşinalığı yü­
zünden öneminin gözden kaçırılmaması gerektiğini
hatırlatmaya yardımcı olmaktadır.
Bazen, Çinlilerin ateşli silahları keşfetmelerinin fe­
odal Avrupa'daki toplumsal yapı üzerinde olumsuz
etkilerinin olduğu, buna karşılık Çin'in kendisi üze­
rinde buna benzer büyük bir etkisinin olmadığı dile
getirilmiştir. Bu, sadece kısmen doğrudur, Ağır sah­
ra toplarının, "ünlü doğaüstü top mekanizması"nın
kullanılması, Ming'in 15. yüzyıl başlarında, stepler­
deki Oriat-Moğol süvarilerine karşı kazandığı zaferin
temel etkeniydi. Kent surlarını savunan sabit toplar
ve hepsinden öteye, Ming imparatorlan tarafından bir
buçuk yüzyıl boyunca inşa ettirilmiş bulunan Büyük
Sur, kuzeyden gelen istilalara karşı koyabilmekte bü­

�o.;,
yük kolaylıklar sağlıyordu. Ruzhen-Mançu krallığının
\
\
kurucusu Nurhacı'nın, 1626'da Ningyuan surlarının
1 xu NWU ötesinde bozguna uğratılması bu durumun geçerlili­
1

\
uıdııı a \
ğini koruduğu gerçeğine işaret etmektedir. (Mançu­
a Y...ıcıı
ı 1
1 ların Çin'i, kelimenin tam anlamıyla fethetmedikle­
a Clıeo' l
\ (Slılngslliil
' �
.... ,
ri anımsanabilir. Hoşnutsuz ve ihtiraslı Ming sınır ge­
'
' nerallerinin yardımıyla bir iç karışıklık döneminde,
' "'.., /,/ �
caaı.ıa. .........
... . /
....
ülke içine girme olanağı bulmuşlardı.) Dolayısıyla,
• 1Ru'11111) '< 'frıgzllou o
'
ateşli silahlar, Ming imparatorluğunu istilAdan kur­
llngSlll!I '.... (FuyengJ tarmakta pay sahibi olmuşlardı. Diğer önemli öğe ise,
._f o Tangzhou Xınçaıo

HO!Jg'- , '
ıouesıwıı

HUAİXİ
Ming'in, yeniden eski haline getirilmiş ve düzenlen­
Blox!n a .. ....�

miş olan Büyük Kanal'a dayanan etkili askeri iaşe sis­
TO'lgllll o ·temiyc;l.i. İmparatorluğun 1 368'den 1644'e kadar yap­

Go.9ııl a
tığı savunmaların, lojistiğe ve baruta dayalı olduğu
o XflYW!g söylenebilir.
Mançular (Qing) döneminde, Çin askeri kaynakları
ve becerileri, özellikle de ateşli silAhlara ek olarak çok
sayıdaki Çinli general, dış Çin'i de imparatorluğa kat­
mak üzere birleşmişlerdi. Tayvan, 1683'te, Amiral Shi
Lang tarafından ele geçirilmişti. 1696'da, Zungharia
hükümdarı Galdan'ın bozguna uğratılmasıyla, Doğu
Türkistan ve Dış Moğolistan'ın büyük bölümünü eli­
ne geçiren imparatorluk, Zunghar anavatanı, kısa bir
süre için bu genişlemenin dışında kalmakla birlikte,
kuzeybatıda geniş bir ülkeye sahip olmuştu. Zunghar'­
larla Mançular arasında, Tibet'e kimin egemen ola­
cağı konusunda çıkan düşmanlık, bu ülkenin önce
Zunghar'lar, sonra da 1 720'de Mançular (Qing) tara­
fından fethine yol açtı. Zungharia ile Doğu Türkistan'­
ın daha uzak yörelerinin bağımlı kılınması, büyük bir
zulümle birlikte, 1 750'lerde tamamlandı. Bu muaz­
zam yayılma, imparatorluğun önünde, ciddiye alına­
bilir herhangi bir düşman bırakmadı; doğrudan te­
masının bulunduğu tek büyük güç, o tarihte hala sağ­
Tang'ın Hualxl'yl yenlden ele de önemlidir; ve 1335 yılında kamu hizmeti sınavla­ lam bir durumda olmayan, Urallar'ın ötesindeki Çar­
geçirmesi rını lağvetmesi, sadece Çinlilerde değil, fakat, bu sı­
Her ne kadar sonuçta yenilgiye
lık Rusya'sıydı.
uğratılmış olsa da, 8. yüzyıl navlarda kendi yararlarına işleyen bir önyargı ile ay­ İmparatorluğun korunmasında, topçuluğun daha
ortalarındaki An Lushan rılmış kontenjanlardan yararlanan ve Konfüçyusçu önce oynadığı rolün aksine, 1 7 . yüzyılın sonlarında
ayaklanması, Tang imparatorluk
yönetiminin büyük yapısını değerleri benimsemeye ve hatta, Çinli seçkinlerle kız ve 18. yüzyılda, sivil halk arasında tüfeklerin yaygın­
harabeye çevirmişti. Başkentin alıp vermeye başlamış bulunan birçok Çinli olmayan laşması, otoritelerin denetimini zayıflattı ve parçalan­
dışmda iktidar, kendi insan da da husumet yaratmıştı. Başbakan Toghto'­ ma eğilimini artıran bir etken oldu. Ateşli silAhlar üze­
ordulannca desteklenen eyalet
valilerinin elindeydi. Merkezin nun görevde bulunduğu iki dönem içinde ( 1340-44 ve rindeki özel mülkiyete getirilen yasaklama, 1 749 yı­
denetimi, zahmetlı bir süreç 1 349-55), (başbakanın kendisi gibi) aktif bir hükümet lında Pujian eyaletinde ve 1 760'ta da tüm ülkede zo­
sonunda, kuzeydoğu ve Huaixl
dışında yeniden kurulabilmişti
politikasından yana olanlar ile daha az müdahaleci runlu olarak kaldırıldı. Yasağın sürmesi durumunda,
Harita, imparator Xlanzong'un bir yaklaşımı yeğleyenler arasında çıkan hiziplerarası eşkiyalara, yasaya saygılı insanlar aleyhine çok bü­
emriyle başlatılan ve aı s·ten iç çatışmanın sertliği, merkezi yönetimin bütünlüğü­ yük bir avantaj sağlanmış olacaktı. Tüfekleri iyi kul­
8ı 7'ye kadar direnmiş olan son
belirtilen bölgeye yönelmiş nü tahrip etti. Yerel isyanlar yeniden patlak verdiğin­ lanmak, teknik olarak, ok-yay ve diğer geleneksel si­
bulunan seferi göstermektedir. de, etkili olacak eylemler bir tek adamın -Toghto- ki­ lAhların bir çoğuna göre daha kolaydı. Sonuç, profes­
Bu sefer, U Su'nun bir kar
şisel siyasal hünerine bağlıydı ve hanedan, onun, uz­ yonel askerin sivil yurttaş karşısındaki savaş etkinli­
fırtınasıyla blrlJkte yaptığı
hücumla görkemli bir biçimde laşma mekanizmasının başında ortaya çıkabilecek ğinin azalması oldu. Bu durumun uzantıları, tam da,
sonuçlanmışsa da, uygulama ihanet niteliğindeki muhtemel tutkularından o den­ imparatorluğun toprak bütünlüğüne ve özgüvenine
esas olarak bir lojistik
çarpışmasıydı: kaynak li korkmuştu ki, kendisini görevden uzaklaştırdı ve karşı, oldukça yeni nitelikte -Batı Avrupa'nın yeni sa­
üstünlüğü, lçerdeki hareket böylece de kendi kendini güçsüzlüğe ve çökmeye nayileşmiş ülkelerinden gelen- bir kültürel ve askeri
bölgelerinin engel!enmesl ve mahkum etti. Bu olaylar, sonraki iki yüzyıl içinde, biri meydan okuma ile karşılaştığı 19. yüzyıl başlarında
yerel çetecilik.
Ming diğeri Qing hanedanlarınca gerçekleştirilen büyüyen iç istikrarsızlık içinde açığa çıkmaya başlı­
imparatorluk birliğinin korunmasının, siyasal hece- yordu.

103
Satda, buyuk resim içinde: En bakımından çok az muhendıshk
eski taşıma kanallan becerlsı gerektiren, yumuşak

Büyük Kanallar Hual Nehri ile kollarının alçak


vadlleri, basıı kanalların yapımı
için doğal bir bölge
topraklara sahıp
bulunmaktadırlar. Kuzey ile
güneyı bırblrine bağlayan bir

planlanışı M ö 5 yüzyıla dek


oluşturmaktadırlar Bunlar, iki Büyük Kanal sistemlnın tik
büyük nehir sıstemı olan Huang
ve Yangzı slstemlennı uzanmaktadır ve bu,
blrleşıtrmektedırler ve yapay su muhtemelen. askeri teçhıı.atın
yollarının uygun bir sevıyeye taşınması amacıyla yapılmıştı
kadar suyla doldurulması

Büyük kanallar arasında, Song kanalı (karşıda), hü­ Sağda· Buyuk Kanal ve pirinç
vergisinin 18 yuzyılda Pekin'e
kumet iaşesinin en büyük bölümünü başkente taşı­
imparatorlu� ba�kenu hububa•
nakledilmesi
yordu - yılda 6 milyon shi'den fazla hububat (veya bir
milyon tonun üçte birinden fazla). Burası, aynı za­ vergısı bakımından �nğu aşağı

buluna� sınırlı ,av d• ı•kd\ ..


Yan�zı vadısınde vo�ımlaşmış
manda bir salapuryadan daha büyük gemilerin ge­
bağ. •u � .vo·du Ha• •a Qın>ı
done:rı ç r �t"ı,.er , a r-, ra a�
çişine olanak sağlayan çift kilit veya havuzlu kilit sis­
ve a"irı .a naı< va•ır b v t<.
temine gore yapılmış tek kanaldı. Başkentin, Moğol­
lar (Yuan) donemınde. çağdaş Pekin yöresinde yeni­ bolum .nuen ,, ruml hı

bolgelerını gosrerme�ıedır
den yerleşmesıyle. Shandong tepelerinin batı çıkın­ askeri bırlık.erın yerle�ın
tıları üzerınden geçen yeni bir kuzey yolu açmak da Hububatı temm eden bolgel..r:n r--f+--;--.y'-;:::.,.,.�4--�:t!)._l-.;::f-+----ı
gerekli olmuştu Bu step yoluna su kaynaklarını ge­ dışında bulunanların herhar.gı
tirmekteki teknik sorunlar, Ming döneminin başları­ edimsel bır gerçeklığının
bulunup bulunmadığı açık
na kadar tümüyle çözülememişti. Dolayısıyla Moğol­ değtldır
lar, Yangzi deltasından yapılan, Shandong yarımadası
boyunca bir kanalın açılmasını gerekli kılanjiaozhu
Körfezi'nden geçen yolu da içine alan deniz taşıma­
cılığından kısmen yararlanabilmişlerdi.

Alrta Buyuk Kanal m en


gıineyınde. sayısız kuçuk su
yollarıyla unlu bır kent olan
Suzhou 'dan geçen bir su yolu
ıizerindekı trafik Geçmışte,
çekmek. sırıkla yürutmek veya
kayığı kıçından hır kurekle
yonlendırmek, en yaygın
yuzdurme bıçlmlerıydi Bugun.
motorlar kuraldır ve bır
çekicının arkasındakı uzun kayı
zınclrlerı, alışılmış bir manzara
haline gelmiştir Birçok insan
teknelerlnın üzerinde yaşamaya
alışmışlardı. ama son yıllarda
hepsınln karada yerleşmış
oldukları bellldir

Sağda, buyuk resim içinde: Sui


hanedanı kanallan
Tarıhçılerın "Buyuk Kanal"
sistemi olarak tanıdığı ılk ınsan
yapısı su yolları kompleksi. çok
daha sonraları, M.S 7 yuzyılın
ilk yıllarında. ımparator
Yangdı'nin emriyle toplanan ve
zorla ışe koşulan ışçıler
tarafından kaıılmıştı Huaı
vadısını geçmesine ek olarak.
burada ayrıca Yangzl ağzının
guneylndekJ verlmlt uçgenle
birleşen bir gilney kolu ve sınır
ordularını gözetim altında
bulundurmak içın yapılmış bır
kuzeydoğu uzantısı
bulunuyordu Huang Nehrı'nın
ovaya gırmek uzere keskın bır
dönuş yaptığı noktanın hemen
aşağısındaki Sanmen koyakları.
gtlneydoğudan Sut başkentine
kadar uzanan kesınnslz bir su
taşımacılığı yolunu engellemişti
Bu, sonraki Tang hanedanı
dônemınde, başkenıı koyakların
batısında ıutmayı guçleştıren bır
etken olacaktı
j 11s• 120'

20'

1-�����-ı-
� ���� P�
--'
':<
� ıııı�
"'--
et ��-
o Tongzrıou

ka'll Song .c Y.an tıanedaıta•11:ıa o1al<
Tonghııı
KınMı
Song •a•eı:;ı,. ka'll
Song rıaııedaıı. Gl>'emııı<le H.anç' • aşaS' ""ş yonu
Yuın hınedan !(analı

J
Yııan hanedil! oo"f-ı•de ><ııang ıo a� a<.ş 1o-ıu
o ZhgJ
P nrıç •triJ'S• oc;n Yua• �""'1Clk yol.

14
O 200 m ceı yJU.k araz,

1
500 000
BO HAI Olçe<
o

200 ml

Yongp
Kllllıl
' ,

o
Shandong Yarımadası

o •"Wo9
o JıNn

o
"'VAI\ H.tıl\EOAr� CE"-1!.l
T4Şt'AACt.. J< YOLU

Jilhou
Kınalı O )ZhOU SARI DENiZ
1 '11ngJ
VUA."' tiA".!EDA.N K.AFIA
1A$ıtJ-A... " "°"

o
z�

Bıan
Kanalı

o S znou o rıua an
.. Ch.Zh()U

o
xu,,
Yıngztıou ınılı
(Slılrıy"'9 ıdı/

Jlltıgıllll
Kına4
O '/ııwJ
L u...., Lman °

o HuZ"'Oo1

Han OJ 0

105

1
- �� - -·
İMPARATORLUK DÖNEMİ SANATI
Qin ve Han'ın Anıt-mezarları
İlk İmparator'un anıt-mezarını koruma altında tu­
tan doğal büyüklükteki pişmiş toprak heykellerden
oluşma ordunun dışında Qin hanedanından bugüne
kalmış pek az şey vardır. Qin Shihuangdi'nin anıt­
mezarı kendi ihtişamı içinde efsaneviliğini sürdür­
mektedir. Sima Qian'ın Tarihf Kayıtlar'ına göre, bu
anıt-mezar otomatik olarak ateş etmeye hazır durum­
daki tatar yayları ile koruma altında tutulmakta ve
saray, kule ve resmi binaların maketlerinin yanında,
mutfak eşyaları ile kıymetli taşları ve ender bulunan
şeyleri de barındırmaktaydı. Nehirleri cıvadan olan
bir dünya haritası döşemeyi kaplamakta ve gökyü­
zündeki takımyıldızlar da tavana işlenmiş bulunmak­
taydı. Han hanedanının anıt-mezarları, yeşim taşı,
bronz ve sarı vernikli tahtadan yapılmış nesnelerden
kilden bina maketlerine, çiftlik yaşamı figür ve man­
zaralarına dek uzanan büyük bir çeşitlilik sunmak­
taydı. Özellikle de sonuncular bize, Han döneminde­
ki yaşam biçimi hakkında bir kavrayış gücü sağla­
maktadır. Bazı anıt-mezarlarla türbeler, gündelik av­
lanma ve çiftçilik sahneleri yanında mitolojik ve ta­
rihi sahnelerin de işlenmiş bulunduğu kalın taş di­
limleriyle süslenmişlerdir. Gerçek olanla tasarımsal
olanın bu karışımı ilk imparatorluğun sanatını nite­
lemektedir.
Han mimarisi hakkındaki bilgimizin büyük bir bö­
lümü, anıt-mezarların duvarlarını belirleyen kalın taş
dilimleri üzerindeki kabartma ve işlemelerden kay­
naklanmaktadır. Bu modeller, kiremitlerle kaplana­ ten gelen öyküleri mit ve efsane sahneleriyle birleş­
rak ağırlaşmış bir çatının desteklenmesinde kullanı­ tirmektedirler. Figürler, bir gölge oyunundakiler gi­
lan kolon-kiriş sistemini göstermektedir. Ağırlık, yu­ bi siluetler halinde belirmektedirler. Anlatı, figürle·
karıdan aşağıya doğru bir dirseklerle kenetleme sis­ rin kendi rollerini alt çizgiden başlayarak oynadıkla·
temine dağıtılmış ağaç sütunlar üzerinde taşınmak­ rı bir çizgi roman biçimi içinde okunabilecek tarzda,
tadır. Duvarlar görece daha önemsizdir ve kil bölme­ biri diğerinin üzerinde yer alan yatay bandlardaki
lerden ya da bambu örgülerden yapılmışlardır. Bina­ sahne serileri biçiminde düzenlenmiştir. Bir ön ya da
nın büyüklüğü yükseklikten çok, tekrarlama ile artı­ arka planın varlığı hakkında pek az işaret bulunmak­
rılmaktadır. Hem boyanmış, hem de perdahlanmış tadır ve derinlik, ara sıra da olsa, figürü alt çizgiden
topraktan yapılma minyatür bina modelleri, daha bü­ yukarı kaldırarak gösterilmiştir. Bunlardan farklı ola­
yük olan orijinallerinin nasıl göründükleri hakkında rak, Sichuan'daki Guanghan'da bulunan ve bir tas­
bir fikir vermektedirler. Saat kuleleri, çiftlik evleri, ta­ lak tarzında av, hasat ve gündelik yaşamdan gerçeğe
hıl ambarları ve domuz ağılları pişirilmiş topraktan uygun sahneler gösterecek biçimde yapılmış Geç Han
yapılma modeller haline getirilmişlerdir ve bunlara dönemi anıt-mezarını belirleyen kalıplı kil tuğlalar
bakarak yöresel mimari tarzlarını ayrıştırmak müm­ bulunmaktadır. Anıt-mezar süslemeleri, ayrıca fırça
kün olmaktadır. Figürler ve çiftlik hayvanları, gerçek ve mürekkeple de gerçekleştirilmiştir. İç Moğolistan'­
yaşamdakine uygun bir doğalcılıkla, yuvarlanmış kil da bulunan, M.S. 140 ile 177 tarihleri arasında inşa
parçalarından modelleştirilmiş; diğerleri ise kalıplar edilmiş olan Geç Han dönemi anıt-mezarının duvar
halinde seri olarak üretilmişlerdir. Kil açısından yok­ resimleri, hızlı ve kendiliğinden fırça darbeleriyle çi­
sul olan bölgelerde heykelcikler ya ağaçtan ya da taş­ zilmiş at ve savaş arabası figürleriyle bezenmişlerdir.
tan yapılmışlardır. Sade bir zemin üzerinde, otlayan koyun sürüleri ve
Han hanedanı heykelciliği cenazeler ve anıt-mezar akrobatik bir gösteri resmedilmiştir. Yerleşimin nite­ üstte, solda. Bu lAmba
yapımı ile içiçedir. Anıt-mezara, iki tarafında heybetli liği hakkında herhangi bir fikir verilmemekte ve boş üzerindeki bir yazı, bize, bunun
bir zamanlar Changxln Sarayı'na
taş hayvanların bulunduğu bir "Hayalet Yolu"ndan zemin sınırsız bir mekanı ima etmektedir. Bu mekan ait oldu�unu anlatmaktadır. Bu
gidilmektedir. Bazen bu "Hayalet Yolu"nun girişini anlayışı, daha sonraki parşömen resimlerin de ana !Amba, yeşim taşından yapılma
taş sütunlar göstermektedirler. Bunlardan pek azı Han niteliğidir. Geç Han döneminin boyalı anıt-mezar du­ tabletlerden oluşan bir giysi
içinde gömülmüş olan Dou
döneminden bugüne kalabilmiştir ve büyük ölçekli var çinileri, ki bugün Boston'daki Güzel Sanatlar Mü­ Wan'ın (M.Ô. 2. yüzyıl sonları)
bir taş heykelciliğinin geniş çapta üretilmesi, Kuzey zesindedir, bir zamanlar Han saraylarını süslemiş Hebel'dekl Mancheng'de
Wei hükümdarlarının Budizmi desteklemeye başla­ olan kayıp duvar resimlerindeki figür boyamaları bulunan anıt·mezarından
gelmektedir. l.Amba, dlzboyu
dıkları 5. yüzyıl ortalarına kadar gerçekleşmemiştir. hakkında bir fikir vermektedirler. Boyanmış duvar çi­ yüksekliğindedir ve fitilin
Anıt-mezar hayvanları arasında en dikkat çekenleri, nileri, bireysel yüzyüze gözlemlerin varlığını ve figür­ etrafındaki silindir, ı.şıaın
tabandaki bir kolla
Qi ve Llang hanedanlarının emperyal anıt-mezarla­ lerin gereksiz ayrıntıları dışlayan hattatça fırça dar­ ayarlanabilmesini sağlayacak
rını bekleyen, 5. ve 6. yüzyılların aslanı ve kanatlı ke­ beleriyle resmedildiklerini göstermektedir. biçimde dönmektedir. Duman
disidir. Han döneminde anıt-mezarların yapımında bir çe­ yükselerek içi boş olan heykelin
kolundan dışan çıkmakta ve
Taş türbeler ve anıt-mezarlar genellikle işlemeli ve­ şitlilik görünmektedir. Henan'daki Changsha yakının­ böylece odanın dumansız
ya oyma şekillerle süslenmiştir. Shandong'daki jiaxi­ daki Mawangdui'deki kazılarda bulunan Dai marki­ kalması sağlanmaktadır.
ang yakınında Wu ailesine ait türbelerdeki, M.S. sinin (M.Ö.160-150 dolayları) aile mezarları sütun tar­
145'ten 168'e uzanan kalın taş dilimleri resmi tarih- zını örneklemektedirler. Dai markisinin karısı oldu-

106
Üstte: Sır toynağı bir kırlangıcın
(}zerinde olan bu bronz "uçan
at'', Gansu'da bulunan Wuwel ğu sanılan bir kadın vücudunun bulunduğu 1 numa­
llçeslndekl ipek Yolu üzerlnde
toprağın altından çıkarılmıştır. ralı anıt-mezar mükemmelen korunmuştur. Burada,
YOksekllğl yaklaşık olarak 30 20 metre derine kadar inen bir sütun içine yerleşti­
santimetre olup, dengesi,
rilmiş ve kişisel eşyalar için uygun bölmelerin bulun­
olağanüstü kontrollüdür. Bu at,
blr Çinli özdeyişi olan "kırlangıç duğu geniş bir ağaç yapı içine konulmuş içiçe geçmiş
kadar hafif bir beden" sözünü olan üç tabut bulunmaktadır. Çukurun tabanı beyaz
temsil eder gibidir.
kille kaplanmış; tabutlar ise üstünde bir diğer beyaz
Sagda. Parçalar halinde kil tabakasının bulunduğu ve sonra da toprakla dol­
yaldızlanmış ·zarif bir biçimde
yapılmış ve gümüş kakrrialarla
durulmuş bulunan 4,5 ile 5,8 metre kalınlığında sı­
işlenmiş, gözleri ]Al taşından kıştırılmış bir kömür tabakasıyla çevrelenmiştir. Şu
olan- bu bronz leoparlar, dörtlü anda Changsha müzesinde bulunan mezar eşyaları
bir setin ikisidir. Bunlar, ağırlık
olarak kullanılırdı ve Prenses
arasında, en içte yer alan tabutun üzerine örtülmüş,
Dou Wan'ın anıt-mezarında, gökyüzü evrenini, insan dünyasını ve yeraltını tem­
bronz lamba ve dlğer nadir sil eden resimlerle süslenmiş bulunan dikkat çekici
eşyalarla birlikte
bulunmuşlardır. ipek bir bayrak bulunmaktadır. Gerçek ve düşsel dün-

107
Solda Bır Han çıftçısi, hububatı
taş de�irmenin solundaki bir
şahmerdanla döverken, bir
köpek ve tavuk da kendisini
seyretmektedir.

üsıte: Yayını çekerek, madeni


sivri uçlu okunu bır geyik ve
karacaya nişanlamış olan bır
okçu, bir Han anıt-mezarının
kapı girışindeki bir taş kalıptan
alınma bır ayrıntı

Sagda Eskı baltalı kargıyı tutan


gardıyan fıgürleri "hançer-balta",
ölülerin nöbetini tutmakta

Usııe. Dız boyu yukse�lığındekı bu ıopraktar.


yaptlma, perdahlanmış tahıl ambarı modelı
M.S. 2. yüzyılın ambar mimarisi hakkında ola
ğanüstü güzel bir flkJr vermektedir
Sagda. Han anıt-mezarlarının iç duvarları, ış·
lenmiş taş bloklarla \'eya damgalı topraktan
tuğlalarla döşenmiştir. Slchuan 'dakJ bir anıt
mezardan alınan bir sü"me resim, M.S. 1. yüz·
yılın sonları veya 2. yüzyıla ait harmanlama
ve hasat sahnelerini canlı ve gerçeğe uygun bir
biçimde göstermektedir
Altta: M.S 3. ve 4. yüıyıllarda, anıtsal taş-ka­
natlı kedigiller, anıt-mezarlara giden hayalet
yolun koruyuculuğunu yapmışlardı Devasa
taş hayvanlar, eski Mezopotamya'dakl anıt
mezarları da bekliyorlardı, ama bu yaratık tu
müyle Çin'e özgüdür.

108
yalar arasında, ejderhaların ve efsanevi yaratıkların ğu ayağı ile sağlayan belkide imparator Wendi (M.Ö.
yer aldığı bir örgüt vardır. Anıt-mezarda yer alan di­ 179-157)'ye ait dokuz atlıdan birisi olan "Uçan At" yer
ğer nesneler arasında, gündelik olarak kullanılan ve almaktadır. Bununla Uçan Kırlangıç ima edilmiştir.
siyah zemin üzerine kırmızıyla işlenmiş şeritler ve
kıvrımlar halindeki süslemelerle bezeli, kazan ve kep­ Budizm.in Etkisi
çeler bulunmaktadır. Anıt-mezarda, içinde 20 değişik İlk Budist misyonerleri Çin'e, M.S. 1 . yüzyıldaki ti­
renkte nakış ipliğinin de yer aldığı yüklü miktarda caret yolları üzerinden gelmişlerdir. Heykel ve resim­
ipek bulunmuştur. Tül ve damaskodan brokara [ka­ lerle süslenmiş Budist mağara tapınakları ve türbe­
bartmalı kumaş]dek uzanan ipekli çeşitleri üzerine ge­ leri, kuzey-batı Hindistan'a dek uzatılabilirler ve bun­
ometrik ve dalgalı desenler baskı, boyama veya na­ lar Kızıl, Kucha ve bugünkü Xinjiang'daki Turfan ya­
kış yollarıyla işlenmiştir. O dönemde ipek önemli bir kınında bulunan Bezeklik'e, Gansu'daki Dunhuang'a
metaydı ve ipek kumaş topları bir değişim aracı ola­ uzanan ticaret yollarını izlemektedirler. Yine de, Bu­
rak kullanılmaktaydı. 2 ve 3 numaralı anıt-mezarlar, dizmin yaygınlaşması ve Taba Wei hanedanlığının
aralarında Yol ve Gücü adlı yapıtın iki değişik biçimi­ (M.S. 386-535) kurucusu olan ve kuzey Çin'in büyük
nin ve bugüne dek keşfedilmiş en eski Çin haritaları bir bölümü üzerinde egemen olmayı başaran Xianbi
yanında hastalıkların belirti ve nedenleri ile birkaç koluyla birleşmesi 5. yüzyıla kadar gerçekleşmemiş­
bin reçetenin kayıtlı olduğu bir tıp kitabının da yer tir. Mağara tapınakları, önceleri, 4. yüzyıl sonların­
aldığı ipek üzerine mürekkeple yazılmış birçok kita­ da Dunhuang'daki tepenin yüzüne oyulmuş ve 5. yüz­
bı günışığına çıkartmıştır. 1 numaralı anıt-mezarda, yıl ortalarına gelindiğinde, ilk mağara tapınakları
içte yer alan tabutlar parlak renklere boyanmışlardır. Shanxi'deki Datong kentinin batısında bulunan Yun'­
Bu tabutların içleri kırmızıyla boyalıdır ve dış yüzey­ gang ("Bulut Tepe")daki kayadan yontulmuşlardır.
lerinde, Han imparatorluğundaki sanatlara damgası­ Dunhuang'daki ilk mağaralar duvar resimleriyle ve
nı vurmuş bulunan yaşamsallığı özetleyen uzun kıv­ boyanmış kil heykellerle süslenmişlerdir. Önceleri,
rımlı şerit desenleri de görülmektedir. içinde kullanılabilir her yüzeyi kaplayan ve kuru yap­
Çin'in kuzeyinde, Hebei'deki Mancheng tepelerin­ rak rengi bir zemin üzerine siyah, beyaz, kırmızı, mavi
de bulunan iki İlk Han anıt-mezarı, oda tarzının ör­ ve yeşil renkte kat kat sıralanmış küçük Buda heykel­
neğidir. Bu anıt-mezarlar, M.S. 1 1 3'te ölmüş olan Liu leriyle çevrelenmiş bir Buda yontusu bulunan bu ma­
Sheng ile yeşim giysiler içinde gömülmüş olan karı­ ğaralar küçük hacimliydiler. Zamanla mağaraların
sı Dou Wan'ın vücutlarının yer aldığı birbirine bağlı hacimleri, Buda figürlerini, müzisyenleri, uçan apsa­
birkaç odadan meydana gelmektedirler. Arka odada ras'ı ve Buda'nın önceki yaşamlarını temsil eden Ja­
vücutlar bulunmakta; orta oda, bronz, demir, sarı ver­ taka hikayelerini de içine alabilecek ölçüde genişle­
nik işi, altın ve gümüş nesneler yanında, çanak çöm­ di. Bu son sözü edilen öyküler, ya 257 numaralı ma­
lekleri ve hizmetkarları temsil eden taştan yapılma ğarada olduğu gibi mağaranın yan duvarlarında ya­
heykelcikleri sergilemektedir. Girişin kuzeyindeki oda tay bantlar biçiminde ya da 428 numaralı mağaradaki
yiyecek maddeleri ile şaraba, güneydeki ise atlara ve gibi tavanın eğimli bölümleri biçiminde düzenlen­
atlı savaş arabalarına ayrılmıştır. Liu Sheng'in anıt­ mişlerdir. Heykel gövdenin ana yapısı kaba darbelerle
mezarında 1 7 atın kemikleri bulunmuş ve kalan me­ basitleştirilmiştir. Mağaralardaki aydınlık, bazı du­
tal çerçevelerden yararlanılarak altı tahta savaş ara­ rumlarda, beyaz maddenin buralara daha kasvetli bir
bası yeniden inşa edilmiştir. Bugüne kalmış olan re­ hava verecek biçimde siyahlaşmasına bağlı olarak de-
·

çineli verniğe bakarak, atlı savaş arabalarının oriji­ ğişmiştir.


nal olarak, kırmızıya boyanmış oldukları ve kırmızı, Yun'gang'da, çoğunluğunu Wei başkentinin °Luo­
beyaz, yeşil ve kahverengi gölgeli desenlerle süslen­ yang'a taşındığı M.S. 494'te tamamlananların oluştur­
dikleri yargısına varılmaktadır. Dou Wan'ın anıt­ duğu 53 mağara kumtaşı tepesine oyulmuştur. ilk ya­
mezarındaki buluntular arasında, bir hizmetçi kız bi­ pılan mağaralarda (no.16-20) taştan yontulmuş büyük
çiminde yapılmış yaldızlı bronz bir lamba ve iki ta­ Buda figürleri bulunmaktadır. Bunlardan en büyüğü,
ne kısmen yaldızlı bronzdan yapılma minyatür leo­ açık havada ve tepeden tüm alana egemen bir ko­
par figürleri yer almaktadır. Kısmi yaldızlama tekni­ numda bulunan, 13,7 metre yüksekliğindeki oturan
ği, zaman içinde kakma bronz tekniğinin yerini almış­ dev Buda heykelidir. Blok benzeri gövdenin bir omu­
tır. Kalıbı çıkarılmış bir modelin içini dolduran bron­ zu, bükümlü kumaş katmanları biçiminde yontulmuş
za, altın ve cıvadan oluşan bir karışım uygulanmış­ ve hatlar grafik tarzında modelleştirilmiştir. 7 ve 8 nu­
tır. Bundan sonra bronz ısıtılmış ve cıva, altın kalıbı maralı mağaralar daha köşeli bir plastik tarz ortaya
geride bırakarak buharlaşmıştır. Geç Han hanedan­ koymaktadır. Güçlü, kuvvetli, yuvarlak yüzlü figür­
lığından bugüne daha az sayıda bronz ve yeşim işi ler, birbirlerinden çiçek desenleri ve geometrik şekil­
nesneler kalmıştır. Anıt-mezarlarda bunların yerini, lerle bezenmiş dekoratif şeritlerle ayrılmış duvarları
genel olarak, reçineli vernik ve ipek işleri ile seramik· kaplayan küçük heykel yuvalarını doldurmuşlardır.
ler almıştır. Perdahlanmış toprak yapısı eşyalar, anıt­ Bu modelleştirilmiş plastik tarzından, 5 ve 6 numa­
mezarlardaki bronz kapların kopyaları olarak bunla­ ralı mağaralarda görüldüğü gibi, daha zorlu, daha
Ustte: Topraktan yapılma, rın yerini almışlar ve genelde, nadir bulunan maden­ keskin ve analitik bir tarza geçilmektedir. Buralarda­
perdahlı veya perdahsız lerden yapılma eşyaların yerine değeri daha düşük duvarlar, alttaki bölmelerde Buda'nın yaşamından ke­
heykeller ve ev modelleri, Han
anıt-mezarları içlne
olanlar geçmiştir. sitleri görüntüleyen hikayeler yer alırken, diğerlerinde
yerleştirlllrdl. Bu biraz suratsız M.S. 2. yüzyıl dolaylarına dek uzanan Geç Han ha­ Budist tasarımların, uçan apsaras ile müzisyenlerin
heykel görünüşe göre, ya balık nedanlığına ait bir anıt mezar, çoğu bronzdan yapıl­ çevrelediği röliyef figürleriyle dolu katmanlara ayrıl­
pişirmekte veya satmaktadır.
ma 200'ün üzerinde eşya sergilemektedir. Burası, mıştır. Röliyefler ilk olarak parlak kırmızı, mavi, ye­
Solda, üstte: Bir amt-mezar
modeli, M.S. 1. veya 2. yüzyılın 1969 yılında Gansu'daki Wuwei yöresinde bulunan şil ve beyaz renklerle boyanmışlar ve zaman içinde
domuz ağılını ve tuvaletini Leitai köylülerince tesadüfen keşfedilmiştir. Minya­ bu boyama işi, röliyeflerin ilk görünümlerini koruma­
göstermektedir. Bu temel yapı,
yüzyıllar boyunca değişmemiş
tür bronz atlardan -ki bunlar, Çin'de, M.Ö. 2. yüzyıl larını sağlayacak biçimde tekrar�anmıştır.
olup bugün de kullanılmaktadır. başlarındaki Ferghana seferinden sonra benimsen­ Wei başkenti 494 yılında Luoyang'a taşınmış ve
Solda. Han hanedanına alt bir miş "ilahi atlar"ın ideal çeşitlemeleridir- birinin göğ­ Feng Nehri kıyılarındaki kentin yakınında bulunan
gözetleme kulealnin bu modeli, sündeki yazıt, sahibinin adının General Zhang Yec­ Longmen'de ("Ejderha Kapısı") yeni bir mağaralar ala­
yerleşim bölgesinin bekçiliğini
yapabilecek biçimde hang olduğu kaydını taşımaktadır. Birçok bronz eş­ nı açılmıştır. Nehrin doğu yakasındaki mağaralar en
yerleştirilirdi ya arasında, dengesini bir kırlangıç üzerine koydu- çok tahrip edilmiş olanlarıdır. Batı yakasında, Yun'-

109
gang sırtlarına benzeyen fakat daha koyu renkli ve "elyazısı" (cao shu), resmi, köşeli "dinsel yazı"nın (li
sert kayalardan oluşan bir tepede lOOO'den fazla ma­ shu) daha hızlı yazılan bir biçimi olarak gelişmiş ve
ğara oyulmuştur. Bu mağaraların çoğu, tepe yüzeyi­ kendi başına bağımsız bir sanat biçimi olmuştur. ilk
ne oyulmuş küçük birer hücreden meydana gelmek­ büyük hattatlardan olan Wang Xizhi (M.S. 303-379 do­
teydiler. Daha büyük olan mağaraların bir bölümün­ layları), başlangıçtaki "standart yazı"nın (kai shu} ba­
de tarihlerin yazılı olduğu levhalar bulunmaktadır ve sitleştirilmiş hali niteliğinde olan ve kısmen daha ön­
bunlar kendilerini kutsamış olan hamilerinin adıyla ceki "dinsel yazı"dan türemiş bulunan akıcı bir "bi­
anılmaktadırlar. Guyang mağarası, Yun'gang'daki 5 tişik yazı'" (xing shu) geliştirmiştir. Tang-öncesi dö­
ve 6 numaralı mağaralardaki analitik tarzı devam et­ nemden günümüze, isimleri bugüne ulaşmış metin­
tirmektedir; figürler sündürülmüş ve kumaş büklüm­ lerde geçen ilk ustaların ressamlıklarıyla hattatlıkla­
leri "balık kuyruğu" tarzında sona eren düz katman­ rını gösterecek pek az şey kalmıştır. Bununla birlik­
lar halinde gerçekleştirilmiştir. Bu tarz, daha büyük te, 4. yüzyıl ressamı Gu Kaizhi'nin yapıtına hem tarz
çalışmaların genel yönelimlerini izleyen küçük bronz hem de konu olarak yakın olan bir resim British Mu·
heykelciklerde yansımaktadır. Sui hanedanına (581- seum'da bulunmaktadır. Bayan Öğretmenin Öğütleri
618} dek uzanan tarz çeşitliliğini izlemek kolay değil­ başlığını taşıyan bu yapıt, çizginin ve boyama tarzı­
dir ve herhangi bir mantıksal gelişim de ortaya koy­ nın gücünü sergilemektedir. Bu yapıtta sahneler, düz
mamaktadır. 5. ve 6. yüzyıllar, Budist heykelciliğin­ ipek bir zemin üzerine, ana çizgileri mürekkeple be­
de, tarz bakımından ani değişmeler ve keskin karşıt­ lirlenmiş ve çok az renklendirilmiş bir biçimde işlen­
lıklarla nitelenen bir deneysel aşamayı belirlemekte­ miş ve her sahne kendisini anlatan bir hat yazısı ile
dirler. ayrılmıştır. Figürleri işleyen çizgiler düzenli, ip gibi­
Sündürülmüş biçimler, aynı zamanda sonraki Altı dir ve gerek hat yazısı, gerek boyamalar fırça üzerin­
Hanedan dönemindeki anıt-mezar heykelciklerini be­ de olağanüstü bir hakimiyeti sergilemektedirler. Bu­
lirlemektedirler. Topraktan yapılma at modelleri, Han gün, Kansas City'deki Nelson Gallery'de bulunan 6.
döneminin göksel yaratıklarına kıyasla daha bu­ yüzyıla ait bir tabut üzerindeki taş işlemelerde, evla­
dünyacı özellikler göstermektedirler; bu modellerin dın sadakatine ilişkin öyküler akıcı bir çizgi ile res­
hatları biraz daha abartılmış ve sündürülmüştür. Ge· medilmişlerdir. Figürler, İpek Yolu üzerindeki Dun­
rek cilalanmış, gerek cilalanmamış topraktan kadın huang'da bulunan Budist mağara tapınağının
figürleri, aynı zamanda ince-uzun, narin bir biçim ser­ (no.428) tavanına işlenmiş Jataka hikayelerinde oldu­
gilemektedir. ğu gibi, farklı sahneleri birbirinden ayırma işlevini
Budizm, kuzeydeki sanatlara egemen olurken, gü­ gören kaya ve ağaçların arasına yerleştirilmişlerdir.
neyde, altı Hanedan döneminde, resim ve hattatlık ge­
lişmiştir. Fırça ve mürekkebin birlikte kullanımı, da­ Gelenek ve Yenileşme
ha işin başından bu yana hattatlık ile resmi birbiri­ Chang'an (bugün Xian), Çin Denizi 'nden Hazar De­
ne bağlı kılmıştır. Han hanedanlığı döneminde kağı­ nizi'ne kadar uzanarak en geniş halini almış bulunan
dın gelişmesi ve yaygın olarak kullanılması hattatlık Tang imparatorluğunun başkenti olmuştur. Kent, kı­
tarzı bakımından yeni olanakların önünü açmıştır sa süreli Sui hanedanı döneminde (581·618) kurulmuş

yüzyıldan 5. yüzyıla
100"
M.S. 1.
kadar Çln'de Budizm 110"
Muhtemel dolaylı bir etki daha
da eskiye doğru gidebilirse de,
Budizm, M.S. 1. yüzyıldan sonra
Çin'e sızmaya başladı. izlediği
asıl yol, kuzey Hindistan ve
Kaşmlr'den Hotan ve Kucha gibi
orta Asya 'nın Budist
krallıklanndan ve Gansu
koridoruna kadar uzanan ipek
yollarından geçerek Chang'an'a
kadar uzanıyordu. Aynca, denlı
yolları aracılığıyla güneydoğu
Asya ile de bazı temaslar vardı.
Oncelerl, bu yeni inanç,
çoğunlukla yabancıların diniydi
ama M.S. 3. yüzyıla gelindiğinde,
Çin toplumunun üst Ustte. Bu Tibet-üslübunda
kesimlerinde, önemli sayılara yapılmış Budist figürler,

benimsenmeye başladı. Harita,


ulaşan insanlar tarafından Gansu'dakl İpek Yolu üzerinde
bulunan Dunhuang'daki Mogao
bu seçkin Budlzminln ilk Mağaraları'nın 465
merkezlerini gôstennektedlr. numaralısının tavanını
Halk içindeki daha yaygın olma, süslemektedir. Mağaranın
ki kesinlikle vardı, aynı kendisi, mağaraların oluşturduğu
keslnllkle izlenmeye olanak ana gövdeden ayrı olarak
vermeyecek kadar kötü bir kurulmuştur ve muhtemelen 13.
biçimde belgelenmiştir. yüzyıl tarihlidir.
Çln'de Budizm, önceleri büyük
ölçüde kentlerle sınırlı kalmış
olabilir ama Taoculuğun etkisi,
çok geçmeden, keşişleri dağlarda

Jıi'1'
manastırlar ve zaviyeler

lkl inanç bakımından da


kurmaya itti. Bu yerlerin bazıları,
ie�şdlQ
getenebel allıaı Taocukık
Lf1IJll
kutsallaştı. .& Mzm '19 TIOCU!uk le
OzOıışiepMıış cıao

-�r-'��-�-
Haritanın kapsamı, izleyen yüzyıl

lcal>le h11eketleriım y6nil


büyük artış nedeniyle 5. yüzyılm

içinde, Budist kurumlardaki
Ni!Rl
(l'a<PJU)
başlarında durmaktadır: 6. Xllllıl Hı�yan kabile
i)lçek1 2S 000 000 Jalıtnı IN_-t--
yüzyılın başlarında 1768'den
Y_:.
G UNE� Ç.::.,.
eoo mı --.
15.000'ln üzerine ve bu yüzyılın
sonunda da hemen hemen W.ı 1
ı---���-- ------
40.000'e.
o

1 10
En solda: Dunhuang'daki 465
numaralı mağaranın üç duvarı,
herbiri Tibet üshlbunda yapılmış
aydınlanmanın nihai evresindekı
Tantra figürlerine sahip bulunan üç
ah bölüme ayrılmışur. Tantra
ınancına göre, erkek sevecenliği veya
yöntemi, dişi ise bilgi veya bilgeliği
sımgelemektedir: birleştiklerinde,
nirvana durumu gerçekleşmektedır.
Batı'da Tantriım olarak bilinen
Lamai:ı.ın, Moğol sarayına 13.
yüıytlda girmişti; üslup temel
alındığında, bu mağaranın bu
dönemden kalmış olması
muhtemeldir.

Solda:Çince Budist ya�ılarının bir


bölümü, keşişlerle rahibelerin ·
yaşamlarını dürenleyen kurallardan
oluşmaktadır. Bu kurallar, yemeğin
nasıl yenileceğini ve nasıl
giyinileceğini söylemektedir.
Dunhuang'daki Mogao
mağaralarındaki bir duvar resminden
alınan bu ayrıntıda, rahibeler,
kutsanma töreni için kafalarını
kaıııma usulünü uygulamaktadırlar

111
Tepede: Henan'daki Longmen Tepede, sagda: Buda'nın üstte: Bu küçük, yaldı:ı.Janmış
Budist mataralarına alt, Ku:r.ey yaşamına lllşkln Oykillerl bronz, Prabhutaraına ve vaazının

muhtemelen 6. yüzyıl
Wei döneminde yapılmış ve gOrOntOleyen bu boyalı gücüyle, göklerde ilk Buda'nın
kabartma oymalar, Shanxl gôrünmeslne neden olmuş
başlarından kalma keşiş eyaletindeki Datong yakınlarında bulunan Sakyamunl'ye aittir
Ka.syapa'nın kafası. Bu arhat ya bulunan Yun'gang'ın Budist Sakyamuni yükselerek ilk
da Lohan, kendisi tarafından ve mataralarının içlerini Buda'nın yanına oturmakta ve

uygulanmış ayn bir din


bir anlamda kendisi için süslemektedir. Bunlar, M.S. 470- vaazının kalan kısmına devam
80 dolaylarından kalmadır. etmektedir. Bu zarifçe işlenmiş
aracılığıyla yetklnleşmış blr parça 518 ıarihlldlr ve Paris'teki
varlık veya bir aziz haline gelmiş üstte: Kuzey Wei hanedanının Gulrnet M!lzesi'nde
Budist bir keşişti. Tang sonlarında, M.S. 470-80 bulunmaktadır.
dônemlnln sonlarına dolru, bu dolaylarında, Yun'gang'dakl bir
tilr figürlerin temsilleri son tepe yüzüne oyulmuş eşllk eden
derece gerçekçi bir hale gelmişti blr Buda ile blrltkte görülen
Sakyamunl Buda.
S«gda: 11. yüzyılda Mançurya'ya
egemen olmuş bulunan Llao
(Qldan) hanedanına alt bu
oturan Lohan'ın son derece
gerçekçi tasarımı, yukarıda
gOrOntOlenen 6. yüzyıla alt Kuzey
Wel kafasıyla zıt bir gôrün!lm
ortaya koymaktadır.

112
460- 480 dolayları.

495-530 dolayları,

550-80 dolayları

580 620 dolayları.

tı20 750 dolayları

Usııe. Buda tasarımının gelışınıı

Sagda: Slchuan'dakJ Leshan'da


bulunan blr kayadan 8. yuzyılda
oyulmuş yaklaşık 70 metre
yüksekliğinde, kaba ve güçlü bir
Buda tasarımı. Sol ayaktaki
küçük çatı, devasa büyüklüğiı
hakkında bir gösterge
olmaktadır

113
ve Tang döneminde geliştirilmiştir. Kentin yerleşimi,
bir kuzey-güney ekseni üzerinde, birbirini kesen ya­
tay ve dikey hatlar sistemine göre planlanmıştır. Tang
döneminden bugüne pek az yapı kalmıştır, çünkü ço­
ğu tahtadan inşa edilmişti. Bugüne kalan ilk tuğla ya­
pılardan biri, Xi'an'daki Büyük Anser pagodasıdır. Bu
yapı, 7 . yüzyıl ortalarında Hindistan'a yapmış oldu­
ğu geziden dönen rahip Xuan Zang'ın emirleri üzeri
ne inşa edilmiş ve 8. yüzyıl başlarında, İmparatoriçe
Wu döneminde, ağaçtan yapılma bir Han dönemi ku­
lesinin yakınında, ilk plana uygun olarak yeniden ya­
pılmıştır. Tapınak mimarisi için gözlerimizi, Nara'da­
ki Horyuji tapınak kompleksinin 7. yüzyıl Chang'an
tapınaklarını yansıttığıjaponya'ya çevirmemiz gerek­
mektedir. Çatılar, ileriki yüzyıllarda daha da belirgin­
leşecek olan hafif bir yuvarlaklık ortaya koymakta
dırlar. Ağaçtan kolonlarla desteklenen kirişlerin ağır­
lığını, karmaşık bir dirsekleme sistemi taşımaktadır
Eski Çağ'ın Chang'an kentinin dışında, İmparator
Gaozong'un (öl. 684) anıt-mezarına giden "Hayalet Yo­
lu'nun sınırlarını belirleyen savaşçıların ve atların
anıtsal taş figürleri bulunmaktadır. Bu taş figürler, do­
nuk ve oturaklı bir konumda durmaktadırlar ve bir
önceki çağın kedigil yaratıklarına ve kanatlı aslanla­
rına göre daha cansız bir görünüm ortaya koymakta­ yalarla ağaçların oluşturduğu gelişmemiş bir peyzaj Üstte: Tang Taizong·un, saray
üzerine yerleştirilmişler ve derinlik, bu kaya ve ağaç­ ressamı Ll Yanben'ln (ölümü
dırlar. 7. yüzyıl ortalarında, anıtsal taş panolar üze­
673) desenlerine uygun olarak,
rine yontulmuş bulunan İmparator Taizong'un en be­ ların arkasında dörtnala giden atlarla verilmiştir. anıt-mezarına yerleştirilmiş
ğendiği altı atının figürleri de böyledir. Tang-öncesi dönemde peyzaj, sahneleri birbirlerinden anıtsal taş bloklar üzerine
kabartma olarak yapılmış altı
Anıtsal Budist heykelciliği, dış dünya ile temasları ayırmak üzere kullanılırdı ve figürlere göre ikincil bir ünlü atından biri Bunlardan
onaylayan dinsel hoşgörünün varolduğu bir zaman öneme sahipti. Dunhuang'daki Tang hanedanı döne­ dördü bugün Xi'an'dakl
dilimi olarak, Tang döneminin başlangıcında yeni bir mine ait duvar resimlerinde yer alan temel cennet müzededir; diğer ikisi ıse
Phlladelphıa'dakl Pennsylvania
doğalcılığı sergilemektedir. Longmen'de, 672 ile 675 sahnelerinde peyzajın figürlere göre ikincil önemini Üniversitesi Müzesi'nde
yılları arasında, yuvarlak hatlarıyla 6. yüzyıl sonları­ sürdürdüğü görülmektedir. Ancak, küçük kenar pa­ görülebilir.
nın geometrik ve sütunlu biçimlerinden çok farkı nolarındaki manzara görüntülerinde uzayıp giden
olan Dev bir Vairocona Buda heykeli yapılmıştır. Hint­ dağ ve nehirler gerçekte olduklarına yakın bir biçim­
etkili adı verilen bu tarz, Budist heykelciliği ile duvar de resmedilmişlerdir. Doğaya karşı giderek artan il­
resimlerinde yaygınlaşmıştır. 8. yüzyıla gelindiğinde, gi, 10. yüzyılın anıtsal manzara resimlerini haber ver­
Hintlilerin hacim duygusuyla Çinlilerin akıcı çizgile­ mektedir.
rini birleştiren bir uluslararası tarz ortaya çıkmış ve Uluslararası çeşni ve fikirlerin etkileşimi, Tang ha­
İpek Yolu üzerindeki Dunhuang'ın sanat ürünleri ara­ nedanı dönemi süsleme sanatlarında oldukça iyi bir
cılığıyla doğuda Kore vejaponya'ya kadar yayılmıştır. biçimde yansıtılmaktadır. İpek yolu üzerinde, Asta­
Turfan yakınlarındaki Astana'da bulunan 187 nu­ na'daki Tang anıt-mezarlarından Xi'an dışındaki bir
maralı Tang anıt-mezarındaki Satranç Oynayan Kadın­ yeraltı erzak deposuna kadar uzanan mesafe içinde
lar başlıklı ipekli üzerine yapılmış resimler, kesin ola­ İran paraları, buna karşılık olarak da, Abbasi halife­
rak belirlenmiş çizgilerin içini gang bi (hünerli fırça) lerinin 9. yüzyıl başlarındaki yerleşim yerleri olan Sa­
tarzında dolduran parlak renklere boyanmıştır. Vü­ marra'da Çin çömlek parçalan bulunmuştur. Astana'­
cutlar ve üzerlerindeki bükümlü kumaş kıvrımları, daki ipekler, tipik Sasani özellikleri gösteren yuvar­
bir biçimsel tamlık ve üçboyutluluk duygusu veren lak girintili inci motiflerle süslenmişlerdir. Xi'an ya­
gölgeleme yöntemi ile modelleştirilmişlerdir. Aynı kınlarındaki erzak deposundan çıkarılan madeni eş­
özellikler, son bölümü saray sanatkarı Yan Liban'a (öl. yalar ise, Yakın Doğu ve Orta Asya'ya özgü, tipik çi­
673) atfedHmiş olan, İmparatorlann Portreleri başlı­ çek desenleri ve av sahneleri ile süslenmişlerdir. Ja­
ğını taşıyan el işlemesinde de görülmektedir. Astana ponya'da, Tang saray sanatının savurganlığı, içinde
figürlerinde olduğu gibi hacim, bükümlü kumaş kat­ Yakın Doğu ve Çin kaynaklı karmaşık desenlerle süslü
larının gölgelenmesi ve modelleştirilmeleri ile göste­ kakma vernik işlerinin, madeni eşyaların ve dokuma­
rilmiş ve figürlerin anahtarı ince, ip gibi çizgilerle ve­ ların bulunduğu ve 756 yılında Nara'da İmparatori­
rilmiştir. İnce çizgiler ve hafif gölgeleme, yine, Han çe Keken tarafından adanmış olan Shosoin hazinesin­
Gan'a (740·60) atfedilen ve İmparator Ming Huang'ın deki İmparator Shomu kolleksiyonunde göze çar­
en gözde atlarından olan Gece Beyazı'nın tablosun­ pabilmektedir.
da da görülmektedir. Yabancı biçimler, üç renkli perdahlanmış cenaze
8. yüzyılın büyük ustası Wu Daosi'nin (öl. 762) ori­ heykelciklerinde, en az figürlerin kendileri kadar, can­
jinal resimlerinden hiçbiri bugüne ulaşmamıştır. Hat­ lı olarak ifade edilmişlerdir. Develer, sırtlarında "bü­
tatlıkta kullandığı fırça tekniğinin bir örneği, Dunhu­ yük burunlu" yabancıları taşımaktadırlar. Canavar
ang'daki 103 numaralı mağarada yer alan ve Vima­ bekçi figürleri karikatür tarzında işlenmişken, yakla­
lakirti'nin Manjusri ile görüşme sahnesini temsil şık bir metre yüksekliğe ulaşan, perdahlanmış ve per­
eden duvar resimlerinde görülebilir. Burada çizgiler dahlanmamış topraktan yapılma atlar şaşılası bir ger­
düz bir kalınlık değil, kırılgan ve akışı içinde genişli­ çekçilikle modelleştirilmişlerdir. Ressamca bir tarz­
ği değişen bir özellik göstermektedirler. Xi'an dışın­ da uygulanan çok renkli püskürtme cilayla süslenmiş
da bulunan İmparator Gaozong'a ait Qian Ling mo­ güzel bir çömlek, Henan'dakijiaxian'da bulunan Hu­
zolesi'ndeki Prens Zhang Huai'ye ait anıt-mezarın ara angdao ocaklarında üretilmiştir. Güneydoğuda ise, se­
duvarında yer alan resimler de, daha gevşek bir hat­ ramiğin yerini alacak, Tang döneminde icat edilmiş
tatlık tarzını örneklemektedirler. Burada figürler, ka- olan porselen yapımının temelleri oluşturulmuştur.

1 14
Salda: Sarı, yeşU ve
kahverenginin kullanıldığı üç
renkli çömlekler Tang
döneminde yaygınlaşmıştı ve
esas olarak da cenaze
törenleriyle ilgili amaçlar
çerçevesinde kullanılmak üzere
yapılırlardı. Bu heykel üzerindekJ
mavi perdah, onu "üç renk artı
mavi" işleri diye bilinen nadir
gruba sokmaktadır

Altta. Danseden kızların,


müzisyenlerin, develerin ve
sakallı yabancıların topraktan
yapılma, perdahlı veya perdahsız
heykelleri, Tang hanedanı
döneminde, donemin canlı çok
uluslu nıteliğinl yansıtır biçimde
anıt-mezarlara yerleştlrilirdi 10.
yüzyıl sonlarında, anıt-mezarları
döşeme uygulaması ç0k1ü ve
bundan sonra anıt-mezarlar
daha az gerçek yaşamdakine
uygun ve karmaşık eşya'.arla
bezenir oldu

Bu yeni çömlekler, yüksek bir ısıda fırınlanınca, ki­ tan Guanyin (bereket tanrıçası) heykelleriyle karşıt­
lin sertliğini artıracak ölçüde kristalize olan olağanüs­ tırlar. Ağaçtan figürler ya hafifçe yana yatmış bir bi­
tü zarif kaolin tipi kilden yapılmıştır. Kilin bu yoğru­ çimde ayakta durmaktadırlar ya da bir dizi bükerek
labilirliği ve sertliği, olağanüstü ince kenarlı ürünler­ ve bir eli de bunun üzerine koyarak, soğuk bir tavır­
de kullanılmasını sağlamıştır. la, bir "saltanat rehaveti" pozunda oturur durumda­
Budizm'e karşı 9. yüzyılda ortaya çıkan zulümden dırlar.
sonra, anıtsal Budist taş heykelciliği gerilemiştir. An­ Fırça işinin vurgulanması ve biçimin çözülüşü 13.
cak, ağaç heykelciliği ve duvar resimleri, Song döne­ yüzyılda güney Çin manastırlarında çalışan Chan (ve­
mi boyunca ve kuzey Çin'deki Liao vejin hanedanla­ ya Zen) Budist sanatçılarının temel nitelikleridir. Mu
rı altında varlıklarını sürdürmüşlerdir. Üç renkli, kur­ Chi'nin Altı Japon İnciri adlı çalışması ile Liang Kai
şun perdahla kaplanmış toprak işleri, rahatsız edici tarafından yapılmış olan şair Li Bo'nun portresi, bu
ölçüde yaşamla ilgili özellikler taşımakta ve Budist sanatçıların hızlı darbelerle gerçekleştirdikleri fırça
heykelciliğindeki dünyevilik eğilimini ortaya koymak­ çalışmalarının ve mürekkebi sihirli bir çeşitleme için­
tadır. Bunlar, yüksek başlıklı, vücuda dolanan bük­ de kullanışlarının tipik örnekleridir.
lümlü kumaş desenli, ağır süslemelerle bezeli ağaç- Budist heykelciliği Moğol imparatorlarının himaye-

115
si altında yeniden canlanmıştır. Tantracı Budist mez· Sagda: Guo XJ (102().8() dolıı,ylan) tarafın­
hepleri Tibet'ten gelmiştir ve etkileri Beijing'in kuze· dan yapı.Jmış Erken nlı:bahar, ipek üze­
rine mürekkeple ve belli belirsiz renk­
lerle boyanmış olup 1072'ye denk düşen
yindeki anıtsal juyong Guan kapısının içindeki röli­
yeflerde ve 1 1 ı . sayfada fotoğrafı bulunan Dunhu·
yük ustaları Hang:zhou yalunlanndak! Ji
bir tarih taşımaktadır. 10. yüzyılın bü­
ang'daki 465 numaralı mağaranın duvar resimlerin·
angnan bölgesinin daha ılımlı olan çev­
de görülebilmektedir. resini resimlerken Guo XI, Çln'ln dağlık
Manzara Resimleri kuzey bolgelerlnln resimlerlnJ yapmış­
tı. Kuzey Song hanedanına alt büyük
Fan Kuan (990·1030 dolayları) tarafından yapılmış ınaıuara reslmlerlnde insan figürleri
Dağlarda ve Nehirlerde Yolculuk adlı asma rulolu re­ (önplanda görüldüğü gibi) küçücük bir
ölçeğe lndlrgenm!şlerdi Gao Xl, mesa­
simler, Kuzey Song'un manzara resimleri bakımından
fedeki ani atlamalan gi:ı.lemek ve kendi
sahip olduğu muhteşem tarzın örnekleridirler. Ön
mak amacıyla sislerden yararlanmakta­
manzarasının anıtsal orantı.Ja.nnı yarat­

dır. Aynnn
plandaki ayrıntılar küçük fırça darbeleriyle verilirken,
,sisli orta planın içinden dik bir tepe yükselmektedir.
Cun (hafif fırça dokunuşları), görüntüye egemen du· En salda Bu selvller, Wu okulunun ön­
degelen ressamlarından biri olan Wen
rumda bulunan heybetli dağ görüntüsünün içini dol·
üzerine mürekkeple boyanmışlardı. Ön­
Zhengmlng (1470.1559) tarafından kağıt
durmaktadır. Her ayrıntı dikkatlice işlenmiştir. Döne­
ceki Yunan ustalan gibi, Wen Zheng
min Yeni-Konfüçyusçu felsefesi, bütünün anlayışına rnJng de. edebi ve sanatsal !lgllert olan
ulaşmak için doğanın önemini ve bu dünyanın ince· küçük bir dost çevresi için reslm yapı­
lenmesini vurgulayarak, manzara resimlerinde bir yordu.

anlatım aracı bulmuştur. Altta. Güney Song Akademist'nJn ônde


Erken İlkbahar (1072 tarihli) adlı resimde Guo Xi ku· gelen aarıı,y ressamlanndan biri olan Xla
Gul (1 180·1230 arasında etkin) tarafın­
ru kuzey kırlarını işlemekte ve mesafeyi oluşturmak dan yapılmış bir asma resimden bir ay·
için sisli görüntülerden yararlanmaktadır. Oluştum· rıntı. Asma resım, bölümlerin rahatça
seyredllmeslnJ saa1amak ılzere yavaş ya·
lan etkiler kendisinin "üç uzaklık" doktrininde özet·
vaş açılmaktaydı. Doğası gereği. asma
lenmiştir: Dağın eteğinden zirvesine bakmak anla· resim daha kişiye özeldi ama. Güney
mında yüksek uzaklık; dağı karşıya alarak ötesinde
rak, 11. yüzyılın geniş manzaralannı ya­
Song'dakl manzara reslmlerl, genel ola

uzaklara dek giden araziyi görmek anlamında derin ratmaktan çok daha kişiye özel olanla
uzaklık; ve yakındaki bir dağdan uzaktaki birini göz· ra yönelrnJşt!.

En ıılrra; Huang Gongwang tarafından


lemek anlamında düşey uzaklığı. Bu terimler, resmin
içindeki hayali bir mekAnda duran bir seyircinin ba· yapılmış olan AJchun Dallannda Yerle­
kış açılarını tanımlamaktadır. Guo Xi'ye göre bir re· şim ·den alınma bu aynntı, 14 yüzyıl or­
talarında, manzarayı yaratmak üzere
sim, insana, kendisi de bedence oradaymış duygusu­ kullanılan tekli fırça dokunuşlannın ya­
nu vermeli ve manzaranın görünüş tarzları, bakış pLsını göstermektedir

noktalarının değişmesine bağlı olarak farklılaşan her


açıya göre değişmelidir. Bu kaydırma perspektifi, Çin
manzara resminde çok nadiren tek bir dağı, çoğun·
lukla da birçok dağın damıtılmışlığını ifade eden çok
yönlü bir dağ görüntüsünü vermektedir.
Guo Xi, Beş Hanedan döneminde resim yapmış olan
Li Cheng'in muhteşem tarzının mirasçısı olmuştur.
Aynı dönemin ressamları olan Dong Yuan ve ju Ran'a
atfedilen resimlerin, mat mürekkep ve açık gölgelik·
lerle yeni bir tarz yarattıkları söylenmektedir; Dong
Yuan'a atfedilen resimler, anahatların keskin olarak
belirlenmediği, sulu mürekkep darbelerini ortaya
koymaktadır. Mi Fei (1051-1107), mürekkeple çalışma·
yı bir adım daha ilerletmiştir. Ona atfedilen resimler,
sanatçının kişisel izlenimini ifade eden, donuk, tek·
biçimli, hafif fırça darbeleri göstermektedirler. Mi Fe·
i'nin resimleri, İmparator Huizong'un tercih ettiği ve
zahmetli bir kesinlik gösteren, dekoratif "hünerli
fırça" tarzından çok farklıydı. Figür resimleri Tang ge­
leneğinde de devam etmiş ve "çiçek-ve-kuş" resimleri,
bir imparatorluk akademisi kurmuş ve kendi beğe·
nilerini empoze etmiş olan İmparator Huizong tara·
fından özellikle tercih edilmiştir. 1 125'te, Kuzey Song
yıkılmış ve saray, imparatorun Wulin'de resmi bir
akademi kurduğu Hangzhou'ya taşınmıştır. Güney
Song manzara resminin belli başlı temsilcileri Ma Yu·
an ve Xia Gui idi. Ma Yuan (1 190-1225) resimlerini su­
lu boya ve ince çizgileri kullanarak, köşeli bir tarzda
yapmış ve manzarayı parşömenin veya albüm yap·
rağının bir yanına sıkıştırmıştır. Bu özellik kendisi·
ne, "Tek-Köşe Ma" adının takılmasına neden olmuş·
tur. Xia Gui ( 1 1 80-1230), sadece mürekkep kullanıp,
renklere hiç yer vermeyerek daha dinamik bir tarz·
da resim yapmıştır. 12. yüzyıldaki resimlerinin, Fan
Kuan'ın muhteşem stili ile Güney Song'un Ma/Xia
okulunu birbirine bağladığı söylenebilecek olan Li
Tang'ın yaptığı gibi, o da baltayla kesilmişçesine kes·
kin fırça darbelerinden ağırlıklı olarak yararlanmıştır.

116
En solda:Zhejlang eyaletine göre
lslmlendirllmlş olan Zhe
okulunun bir üyesi olan Dal Jin
(1388·1452) tarafından yapılmış
olan Akşam Eve D6nüş. Bu, 13
yüzyılın Güney Song ustalarının
sulu mürekkep boyalannı sis
yaratmak üzere kullanışlanyla
yaptıkları etkiyi göstermektedir

Solda: Wang Hul (1632·1717)


tarafından, Huang Gongwang
(1269·1354) üslubunda yapılmış
bir manzaradan ayrıntı. Qlng
hanedanının Ortodoks okulunun
diğer üyeleri gibi, Wang Hut de,
resimlerini, daha önceki
manzara resmi ustalarının
yaratm bir biçimde yeniden
yorumlanmasına dayandırmıştı

117
Manzara Resminin Yuan Ustaları Zhou Chen (1455-1536 dolayları)
Yuan dönemi resmi hem geriye bakan, hem de ile­ tarafından yapılmış bir asma
riye doğru hareket eden özellikler göstermekteydi. Qi­ resim olan Kuzey Denizt'nden
ayrıntı.
an Xuan (1235-1300 dolayları), geçmişteki Tang döne­
mi ustalarına eğilmiş ve manzara resimlerini bilinç­
li olarak antik bir tarzda yapmıştır. Ancak, yine de bu
resimlerde ilk döneme özgü olmayan fırça darbeleri
yer almıştır. Bu, ruh bakımından eski çağa ait, fakat
açık renkli keskin fırça dokunuşları bakımından ye­
nilikçi olan Qiao ve Hua Dağlarında Sonbahar Renk­
leri başlıklı çalışmasında olduğu gibi, Zhao Mengfu'­
nun {1254-1322) yapıtında daha kolaylıkla görülebi­
lir. Bambu, ağaç ve kayaları resmedişinde, kağıdın yü­
zeyinde, bazı bölgeleri beyaz olarak bırakan hızlı bir
"uçan beyaz" fırça darbesi kullanılmıştır. Kendisi ay­
nı zamanda büyük bir hattattı. 1 1 . yüzyılın bilgin­
ressamları gibi o da resmi, sanatçının iç duygularını
ifade etmekte kullandığı bir araç olarak anlamakta
ve ressamlık ile hattatlık arasındaki yakın ilişkiyi vur­
gulamaktaydı. Fakat herşeyden önce de, eski çağın ru­
hu üzerinde durmuştu.
Zhao Mengfu, Tang ve Kuzey Song ustalarının ya­
pıtlarına fırça kullanımında hattatlığın getirdiği bir
özgürlükle birleştirdiği bir duygu arayışıyla eğilmiş­
ti ki bu, Yuan'ın Dört Ustası (Huang Gongwang, Ni Zan,
Wu Zhen ve Wang Meng) tarafından daha ileriye gö­
türülecek bir gelişmeydi.
Huang Gongwang (1 Z69-1354) tarafından yapılan
Fuchun Dağlarındaki Yerleşim, mükemmel bir biçim·
de dengelenmiş fırça darbeleriyle manzaranın özü­
nü yakalayışıyla, Çin resminin başyapıtlarından bi­
ridir. Resim üzerinde yer alan yazısından bunun bir
arkadaş için yapıldığını ve başlama ile bu yazının
1350'de işlenmesi arasında üç yılı aşkın bir sürenin
geçtiğini anlıyoruz. Wu Zhen {1280-1354), yaptığı man­
zara resimlerinde, Kuzey Song'dan Dong Yuan ve Ju
Ran tarzındaki fırça kullanışını, açık mekandan cü­
retkar yararlanışıyla birleştirmekte ancak, Ma/Xia
okulunun gizemli romantizminden de kaçınmakta­
dır. Ni Zan {1301-74), bilginler sınıfının elinden eski
prestijlerini almış olan yabancı Moğol hükümdarlar
döneminde saray yaşamından ve kamu hizmetlerin­
den uzak durmuş, dönemin birçok sanatkarı ve şairi
gibi o da, münzevi bir hayat yaşamak üzere köşesine
çekilmiştir. "Altı düz bir sandal ve bambudan yağmur
şapkamla, göllerde dolaşıp durdum." Resimleri, ge­
nelde, kalabalık olmayan manzaralardan ibaretti ve
mürekkebi kullanışında ustalara yakışır bir çekingen­
liği vardı. Bambu resimleri hakkında, "Onları, sade­
ce yüreğimin taşkınlığını ifade etmek için yaptım" de­
miştir. Ni Zan'ın bambu resimlerine gece mum ışığın­
da yaptığı ve sabah olunca baktığında bambu ile hiç­
bir benzerlik bulamadığı söylenmiştir. Gülüş ve "Ah,
ama bu denli bütünsel bir benzemezlik de kolayca ba­
şarılacak birşey değil!" demiştir. Resimlerinin hafif­
liği insan ruhunu yansıtmaktadır. Rongxi Stüdyosu
adlı eseri, dikey ağaç desenlerinin mükemmel bir
uyum içinde dengelendiği becerikli yatay fırça dar­
beleriyle gerçekleştirilmiştir. Wang Meng (1308-85) fır­
çasını, kıvrımlı bir örüntü oluşturmaya daha yatkın
bir biçimde kullanmıştır. Manzarayı, yeşillikleri ver­
mek için, resme hiç durmayan, titrek bir hareket ka­
zandıracak biçimde kuru fırça kullanarak, yoğun fır­
ça dokunuşlarıyla resmetmiştir. Uzaktaki yeşillikler
için sulu boya, ağaç kabuklarını belirlemek için de
"yanmış" mürekkep kullanmış ve resimleri parşöme­
nin bütün boyunu kaplayacak ölçüde yukarıya doğ­
ru uzanmıştır. Bu Dört Usta, Ming dönemi bilgin­
ressamlarının ortamını hazırlamıştır.
İmparatorluk döneminin seramikleri aşağıda, 200·
201. sayfalarda betimlenmiş ve görüntülenmiştir.

118
119
• •

TOPLUMUN EVRiMi
İmparatorluğun varlığını sürdürdüğü iki bin yıla ya­ tedir. Bu gelişme içinde, toplumun işlevsel olarak akıl­
kın bir dönem boyunca Çin toplumu sürekli olarak cı yapılanmasına doğru bir yönelim bulunmaktaydı
değişmiştir. Ancak, bu değişimleri basitçe açıklaya­ ki, bu yönelimin göstergelerinden biri de kamu gö­
bilecek doyurucu kategoriler bulmak kolay değildir. revlilerinin seçiminde yarışma sınavları uygulama­
Özellikle, birazdan açıkça görüleceği üzere, farklı öl­ sının genelleşmesiydi.
çütler farklı bölünme çizgileri üretmektedirler. "Ekonomi-öncesi toplum" terimi, önceki dönemde
Yapılması gereken en temel ayrım, açıkça, "ortaçağ dikkate alınması gereken ticari faaliyetin bulunma­
ekonomik devrimi" olarak adlandırılabilecek olan ge­ dığını ima eder biçimde anlaşılmamalıdır. Ticari fa­
lişmeden önceki ve sonraki dönemlerdir. Bu gelişme, aliyet vardı, fakat bu, hemen tümüyle, en azından bel­
M.S. 1000 yılının her iki tarafına yayılan yüzyıllar için­ li bir noktaya kadar herkesin ihtiyaçlarını karşılamak­
de, imparatorluk döneminin hemen hemen ortaların­ tan çok, yukarı sınıfların ihtiyaçlarını gidermeye yö­ Zhang Zeduan tarafından
da gerçekleşmiştir. Genel terimlerle söylenirse, bu ge­ nelikti. Ayrıca, Song'dan hemen önceki dönemin ol­ yapılmış, Qingming Fesrivali
lişmeden sonra Çin toplumu, daha önce olduğundan dukça karmaşık halde bulunan toplumsal yaşamını Zamanında Nehirde Gezinri

görüntüyü işleyen resimden kısa


başlığını taşıyan ve genel
çok daha üretken, ticarileşmiş, para ekonomisine geç­ "proto-ekonomik" olarak nitelemek daha uygun ola­
miş, kentleşmiş, okur-yazar ve kalabalık hale gelmişti. bilir. Benzer bir biçimde, geç imparatorluk dönemi­ bir bolüm Uzmanlar, bu resmin
Sayısal olarak da çok daha büyümüştü. Nüfus, en yük­ Kuzey Song başkenti Kaifeng'i,
ni, Batılı teknoloji ile fikirlerin Çin'i etkilemeye baş­
M.S. 1 l. yüzyıldan 12 yüzyıla
sek refah dönemlerindeki yaklaşık 60-70 milyonluk ladıkları modem çağın ilk dönemlerinden ayırmak geçildiği dönemde görüntüledığı
azami sınırından Song döneminin doruğunda yakla­ üzere, daha kesin bir deyim olarak "bilim-öncesi eko­ konusunda genel olarak
anlaşmakıadırlar. Resmin yapısı,
şık 140 milyona ve 14. yüzyılda görülen bir düşüşten nomi toplumu" kullanılabilir. "Sanayı-öncesi" veya sessizce dramatik tas·arımın bir
sonra, modern çağın hemen öncesinde, 18SO'de 430 "kapitalizm-öncesi" gibi terimler burada işlemez. Da­ zaferidir Burada verilen
milyona yükselmişti. Bu bütünsel toplumsal geçişi ha Kuzey song döneminde, standartlaşmış kitle üre­ görüntünün en sağına doğru,
seyreden kişi, ilkbaharın söğüt
özetleyecek genel kabul gören terimler bulunmamak­ timini (en belirgin olarak, yılda 16,5 milyon temren ağaçları ve sığır sürüleri ile,
tadır. Bazı koşullara bağlı olarak, önceki ve sonraki [ok başlığı] üreten devlet silah sanayiinde görülebi­ kırda düşsel gezlntlsine
başlamaktadır. Yoluna, sola
evrelerin, sırasıyla "ekonomi-öncesi toplum" ve "eko­ lir) ve oldukça büyük ölçekli ticari sermaye yoğunlaş­ doğru, aşağıdaki bölümdekine
nomi toplumu" olarak nitelenmesini önermek müm­ masını görebilmek mümkündür. benzer bir kenarmahalle ıelaşı
kündür. Buradaki "ekonomi" sözcüğü, sadece Song Çiftçilik alanındaki ortaçağ devriminin ayrıntıları halinde, doruk noktasına,
dövülerek sıkıştmlmış topraktan
ve Song-sonrası dönemlerde insanların evrensel ola­ Çin tarımını konu alan bölümde (s.208-213) ortaya ko­ yapılma seddln üzerindeki kent
rak, fiilen ticaretle ve para değiştokuşuyla uğraşma­ nulmuştur. Bunun dört temel özelliği vardı: toprağın kapılanndan -yine gözden
larını ifade etmemekte; buna ek olarak malların, in­ daha iyi hazırlanması ve nadas da dahil olmak üze­ kaybolarak- girmesiyle doruk
noktasına ulaşan resimsel bir
sanların ve fikirlerin dolaşımında imparatorluk ölçe­ re toprağı koruma yöntemleri; ya ithal ya da seçmeci ilerleme içinde devam
ğinde yaygın bir sistemin ortaya çıkışını da belirtmek- yetiştirme yoluyla iki kat ürün alma ve farklı zaman- etmektedir.

120
lara bölünmüş olgunlaşma mevsimleri sonucuna çok taya çıkan olağanüstü büyüme ekonomik devrimin
daha kolayca ulaşmayı sağlayan çok daha geliştiril­ hem bir göstergesi, hem de bu devrime katkıda bu­
miş tohum türleri; daha iyi su kontrol teknolojisi ve lunan bir faktördü. 10. yüzyılın daha fazla nakit ara­
sulamanın yaygınlaşması; ticaret ve taşımacılığın ge­ yışının umutsuzluğu, hem eğlenceli, hem de biraz
lişmesi sonucunda yerel düzeyde daha fazla uzman­ üzücü bir anıdır artık. Bazı dönemlerde bakırdan kap
laşma. Yeni tekniklerin büyük bölümünün ilk başlan­ yapmak yasaklanmış ve Budist heykelleri nakit para
gıç yeri, aşağı Yangzi vadisiydi ve buradan ülkenin sağlamak amacıyla eritilmişti. Kuzeydoğuda, metal sı­
diğer kısımlarına, resmi seçkinlerin dolaşımı, çiftçi kıntısı olduğu gibi, bir ara da kil para bile kullanıl­
göçleri ve (ağaç bloklarla basılan) çiftçilik hakkında­ mıştı. En doruk noktasında, Kuzey Song'un bakır pa­
ki kitapların incelenmesi yollarıyla yayılmışlardı. ra üretimi, Tang döneminde ulaşılan azami düzeyin
Kara taşımacılığı, birçok şehirlerarası yolun kalın yaklaşık 20 katı olmuştu. Her türden banknot, senet,
taş dilimleri veya tuğlalar aracılığıyla düzenlenme­ bilet ve ilkel itibari para biçimlerinin kullanımında
siyle gelişmişti. Bununla birlikte, yeni ticari ekono­ yoğun bir artış sözkonusuydu. Sichuan'da, M.S. 1024
minin temelini oluşturan şey, iç sulardaki taşımacı­ yılında dünyanın ilk gerçek kağıt parası basılmıştı.
lıktı. Yol şebekesi, malların tehlikeli yörelere kurum­ Çin, çok geçmeden, Xixia'ya karşı girişilen savaşı fi­
sallaşmış gemi taşımacılığıyla nakledilmesi ve Yangzi nanse etmekteki güçlüklerin neden olduğu bir mat­
vadisindeki su yollarını tıkayan pisliklerin taranarak
baa makineleri enflasyonunu yaşadı. Para kullanımı
çekilme yolu, Büyük Kanal'ın bir bölümündeki havuz
köy ekonomisinde öylesine yaygınlaşmıştı ki, gezgin­
kilitleri ve limanlarda (insan gücü ile çalışan) pedal­
ler sapa bir yörede trampanın hala kullanıldığını gör­
lı römorkler gibi yenilikler türünden gelişmelerle en­ düklerinde, bunu üzerinde konuşulacak bir fırsat say­
tegre bir bütüne bağlanmıştı. Çinlilerin okyanusta iş­ maktaydılar. Kredi mekanizmaları, üretim, depolama
leyen tekneleri artık tong ağacının yağıyla suya da­ ve dağıtımın örgütlenmesine sıradan bir biçimde gir­
yanıklı hale getirilmiş demir çivilerle inşa edilmek­ mişti; yazılı ticaret sözleşmeleri yaygın olarak kulla­
te, dümenci küreği yerine dikey bir eksen üzerinde
nılır olmuştu.
yerleştirilmiş dümenlerle yönlendirilmekte ve su ge­
çirmez bölmelerle, bambu usturmaça, ıskarmoz, rüz­ Proto-ekonomik dönemlerde, genel olarak tüketilen
gar altı borda takımları ve deniz yolculuğu için ge­ ve geniş çapta ticarete konu olan maddeler tuş ve de­
rekli olan manyetik pusula ile donatılmış bulunmak­ mir aletlerdi. Başka şeylerde, daha önce işaret edil­
taydı. Bu gemiler kısa zamanda güneydoğu Asya'dan, diği gibi, piyasa için üretimin büyük bir bölümü zen­
İran ve Arap dünyesindan gelenlere üstünlük sağla­ ginlerin ihtiyaçlarını gidermekle sınırlıydı. Hükümet
dılar. Gemi yapımının yayılması o denli hızlıydı ki, buyrukları ve resmi ücretler biçimindeki vergi gelir­
sonuçta güney Çin ormanları ciddi biçimde azalmıştı. leri, muhtemelen, bireysel tüketicinin alım gücünden
Ticaret ve Sanayi çok, ekonominin ticarileşmiş sektörü bakımından en
Tang ve Song dönemleri arasında para arzında or- önemli talep kaynaklarından biriydi. Talebin yönet-

121
sel çevrelerde böylece yoğunlaşmasıyla, yasal ticare­ karı Orta Çağlar'ın kesin olarak en fazla kentleşmiş Üç Krallık Dönemi ve Kuzey Song
Pazar Bölgeleri .
tin nasıl olup da büyük kentlerin içinde veya hemen toplumuydu. M.S. 2. yüzyılın sonlarına do€ru,
dışında yer alan belirlenmiş pazar alanlarıyla sınır­ Bilim ve teknolojide de, "devrim" burada kullanıl­ Geç Han hanedanının
parçalanmasıyla birlikte, Çin üç
landığını anlamak mümkündür. Aynı iş kolundaki mayacak kadar güçlü bir sözcük olsa bile, önemli iler­ krallığa bölündü. Bunlar,
mağaza ve dükkanlar bir araya toplanmış ve hükü­ lemeler kaydedilmişti. Temel düşünce biçimleri, dev­ kuzeyde Wel, doğu ve güneyde
metin gözetimi altına alınmışlardı. Ağırlıklar ve öl­ rim olarak tanımlamayı haklı göstermeye yeterli ola­
Wu ve Slchuan havzasında da
Shu'ydu. Bu, askeri bakımdan
çüler devlet denetimindeydi. Bu pazarlar, çoğu kez du­ cak ölçüde köklü bir değişim geçirmemişti. Bununla istikrarsız bir biçimlenmeydi ve
varlarla çevrili mekanların içinde bulunuyorlardı. An­ birlikte, yeni keşifler ve bir önceki dönemden devra­ İç Çin, M.S 265'te kuzeyden
cak, 8. yüzyıla gelindiğinde, kentlerin içinde tüccar­ lınan yöntem ve makinelerin daha yaygın kullanımı
başlayarak, Wel'nin halefleri
olan Batı Jin hanedanı
lar diledikleri yerde mağaza ve dükkanlar açmaya söz konusuydu. Matematikte, herhangi bir düzeyde tarafından yeniden birleştirildi.
başlamış, kırsal alanda da genel olarak belli dönem­ tek bilinmeyenli olan sayısal bir eşitliği çözmeye ya­ Bununla birlikte, ekonomik
terimlerle konuşulduğunda, bu
lerde açılan bir gayri resmi piyasa ağı gelişmeye baş­ rayan genel bir teknik bulunmuştu. Astronomi a,la­ üç parçalı bölünme, uzun
lamıştı. Eski sistem 9. yüzyılda çökmüş ve yerini ge­ nında, çok daha büyük çaplı aygıtların yapımı ve gök­ süreden beri hüküm sürmekte
niş bir ticari özgürlüğe bırakmıştı. Vergilendirme ar­ sel küre modellerini döndürebilecek suyla çalışan bir
olan bir gerçekliği yansıtmıştı.
Üç Krallık'tan 700 sene sonra
tık, ana ticaret yolları üzerindeki gümrüklerce yeri­ saat mekanizmasının yetkinleştirilmesi ile, gözlem­ bile, Kuzey Song
ne getiriliyor ve özellikle de Güney Song döneminde sel kesinlikte yeni bir düzeye ulaşılmıştı. Tıp alanın­ imparatorluğunu, Wei, Wu ve
Shu'nun artık ortadan kalkmış
ticaret, devlet gelirlerinin büyük bir bölümünü oluş­ da, cesetlerin inceden inceye tetkik edilmesinin yeni­ egemenlik bölgelerlne denk
turuyordu. den canlanmasıyla birlikte sistematik anatomide bir düşen üç büyük pazar
bölgesinden oluşmuş bir biçimde
Piyasa ile artan temaslar, Çin köylüsünü akılcı, uy­ gelişme başlamıştı ve kalabalık hastalıkları ve mes­ düşünmek mümkündür.
sal, kar güdüsüyle davranan küçük girişimcilere dö­ leğin neden olduğu rahatsızlıklar olarak adlandırılan­ (Kuzeybatının st'atüsü, hem
nüştürmüştü. Bunlar için, kırsal alanda oldukça ge­ lar da dahil olmak üzere, hastalıkların tanımlanma­ kuzey bölgesiyle ve hem de
Sichuan'la ba€lantılarının
niş yeni iş olanakları ortaya çıkmıştı: kerestecilik, yağ­ sında daha bir kesinlik sağlanmıştı. Maden işlerin­ bulunması yüzünden, biraz
cılık, şekercilik, balıkçılık, kağıtçılık, kenevir, ramie de, demir cevherinden demir elde etmek için, bir tür ikircikliydi.) Bu coğrafi
(bir çeşit ot) ve -13. yüzyıldan sonra- pamuk dokuma­ potada eritme yöntemi çerçevesinde kömür (ve belki bölünmelerin önemi, üç
ekonomik bölge arasındakı temel
cılığı: vernikli ve demir eşya yapımı gibi. Köylüler, kok kömürü de) kullanıldığı kesindir. Askerlik alanın­ iletişim yollarının tümünün
ham maddelerden yoksun kaldıklarında ithalat yo­ da barut, fişekler için kullanılan bir maddeden ger­ insan yapısı olması gerçeğince
gereği gibi anlaşılmamıştı:
luna gitmişlerdi. çek bir patlayıcıya doğru gelişti; alev püskürtücüle­ kuzeyle güneyi birbirine
Yerel pazarlar, hemen hemen bütün Çin ekonomi­ ri, zehirli gaz, şarapneller ve -nihayet- top icat edildi. bağlayan Büyük Kanal, güneyi
Slchuan'a bağlayan Yangzi
sini birbirine bağlayan daha üst düzeyli bir pazarlar Yeni bilginin büyük bir bölümü, muhtemelen Budist
koyak larından geçen taşıma yolu
hiyerarşisinin temelini oluşturmaktaydı. üç ana eko­ misyonerler tarafından kendi inançlarını yayma ça­ ve Sichuan'ı kuzeybatıya
nomik bölge bulunuyordu: merkez Kuzey Song'un basının bir parçası olarak, M.S. 9. yüzyılda icat edil­ bağlayan Galeri Yolu

başkenti Kaifeng'de bulunan kuzey Çin; Tai Gölü et­ miş olan ağaç baskı ile yaygınlaşmıştı. Devlet, Kon­
rafında bulunan kentler kompleksinde odaklanmış füçyus'un kutsal yazılarından şifalı bitkilere (ki bun­
iç doğu Çin; ve Chengdu ovasındaki kentlerde odak­ lar aynı zamanda ilaçların bileşimini ve hazırlanış
lanmış Sichuan. Bu bölgelerde, gündelik yaşamda sık­ usullerini de anlatırlardı) kadar çok sayıda derleme
ça kullanılan özellikle hububat ve giysi kumaşları gibi yayımlamış, özel girişim ise 1262'de Yang Hui'nin
maddeler bakımından yoğun bir ticaret vardı. Ancak, Gündelik Kullanım için Matematik adlı yapıtı gibi ki­
bölgelerin kendi aralarındaki ticaret, ipek, porselen taplar basmıştı.
ve ilaç gibi daha değerli mallarla sınırlıydı. Ayrıca, Ortaçağ ekonomik devriminde Çin'in en ilginç ve
Japonya, güneydoğu Asya ve hatta daha ötedeki yö­ şaşırtıcı icadı iplik eğirme makinasıydı. Kuzey Song
relerle giderek gelişen uluslararası bir ticaret de söz hanedanı dönemindeki bir tarihte ipeğin makina ara­
konusuydu. Fujian'daki meyve üretimi kısmen deniz­ cılığıyla makara ipliği haline getirilmesine ilişkin bir
aşırı yörelerden gelen talebe bağlıydı ve Fujian Liç'­ yöntem geliştirilmişti. Pedalla çalışan bu çıkrık ma­
leri (Litchi chiniensis) bazen İran kadar uzaklara bile kinası, ipekböceği kozalarının içine batırılmış oldu­
gidebiliyordu. ğu bir kaynar su kazanından aynı anda çok sayıda li­
Ticari sistem, bu sistem içindeki büyük ölçekli iş­ fi çekebiliyordu. Lifler önce gözdeliklerinden, sonra
lemlerin, gezginci tüccarların ve perakendecilerin iş­ çengellere ve buradan da lifleri, geniş şeritler halin­
lemlerini eşgüden simsarlar etrafında yürütüldüğü de, sürekli dönen kafes biçimli bir çıkrık tezgahı üze­
bir aşamaya kadar ilerlemişti. Bu durum, uzun me­ rine yerleştiren eğimli bir kola geçmekteydiler. 13.
safeli mübadele bakımından, monotonlaşarak dura­ yüzyılda bu çıkrık makinesinde içerilen temel fikir,
ğanlık kazanmış ilişki biçimlerinden çok esnekliğin kenevir ipliğinin eğrilmesine de uyarlanmıştı. Yarı bü­
varlığına işaret etmektedir. Bu monotonlaşmış, dura­ külmüş kenevir ipliklerini (gevşekçe sarılmış kalın bir
ğan ilişki biçimleri, 17. yüzyıldan sonra kural haline lif şeridini) taşıyan bir sıra iğ, biçimi belki biraz ben­
gelmiştir. Bilim öncesi ekonomi dönemindeki bazı gi­ zeyen fakat herhalde çok daha küçük kozaların yeri­
rişimciler, büyük çapta işgücü istihdam ediyorlardı. ör­ ne konmuştu. Daha sonra ortaya çıkacak olan yuvar­
neğin, Güney Song'daki Wang Ge'nin yanında çalıştır­ lak eğirmenin halkalarını andıran ve bir bükümü çöz­
dıklarının sayısı birkaç bine ulaşmıştı. mek için sürekli dönen çukur bobin silindirleri, göz­
Daha üretken tarım ve daha ucuz nakliyat, daha bü­ deliklerinin yerini almıştı. İnsan veya hayvan gücü
yük kentlerin oluşmasına olanak sağlamış olmakla ya da su ile işleyen bir tekerlekle çalıştırılabilen bu
birlikte, gene de kentlerin büyümesinin başlangıçta aygıtta iletim bir döner kayış aracılığıyla sağlanıyor­
bu gelişmeleri güdüleyici bir etki yaptığı olasılığını du. Bu makina, Wang Zhen tarafından, 1 3 1 3 'te yazı­
da gözden kaçırmamak gerekmektedir. Olayların ge­ lan Tarım Üzerine İnceleme'de betimlenmektedir. Bu
lişmesi sonucunda eski kentler, çevrelerini saran ori­ yapıtta makinanın 32 iğinin bir tam gün çalışmayla
jinal duvarların dışına taşmışlar ve ilk çekirdek yer­ yaklaşık 60 kilogram ipliği eğirdiği söylenmektedir.
leşim çevredeki yeni kentleşme içinde kaybolunca­ Aygıt, bilindiği kadarıyla, hiçbir zaman pamuk eğir­
ya dek büyümelerini sürdürmüşlerdir. Elimizdeki sı­ mekte kullanılmamıştı ki, bu özellikle Çin'de yetişen
nırlı veriler temelinde yapılan kaba bir tahmin, bu türü başta olmak üzere, pamuk liflerinin kısalığı kar­
dönemde nüfusun yüzde 6 ile 7,5'u arasındaki bir bö­ şısında, geniş çaplı değişiklikler yapılmaksızın müm­
lümünün nüfusu 100.000 veya daha fazla olan kent­ kün değildi. Ancak, ilginç bir biçimde, Ardwright'in
lerde yaşadığını göstermektedir. Dolayısıyla Çin, yu- beşyüz yıl sonra icat edeceği eğirme tezgahının kilit

122
1 05°

\1
\1
GÜNEY ÇiN DENİZi l
1
---�--
\
-
--
----

1
1

123
--

noktası niteliğindeki silindir çiftinden lifleri eğrilme kıyılardaki merkezkaç iktidar odaklarının oluşumu­
anında çekmek amacıyla yararlanmak, Çinliler tara­ nu önlemek.
fından bu dönemde biliniyordu. Çinliler bu iş için, Ming'in ilk dönemlerinde altın karşılığı bulunma­
ıslak çamaşırların suyunu sıkan eski tarz merdane yan bir para türünün zorla yürürlüğe konulması, bir
tarzından çok, pamuk çırçır makinasını kullanmak­ ölçüde, bu hanedanın ekonomik alanda kendi ken­
taydılar. Bu makinanın varlığından, Çinlilerin dine yeterli olma arayışının ve siyasette de izlenen tec­
1 300'de, Batı Avrupa'daki sanayi devrimini belirleyen rit politikasının ürünüydü. Ayrıca, ülke içinde üreti­
fikir ve uygulamaların eşiğinde bulundukları açıktır. len bakır ve diğer madenlerin yetersizliği de söz ko­
"Ekonomi-öncesi" ve "ekonomik" toplum arasında­ nusuydu ki, bu kısmen, son Moğol hükümdarların al­
ki bölünmenin kronolojik berraklığı, Çin ekonomisi­ tın karşılığı olmayan kağıt paraları gelişigüzel bir bi­
nin 14. ve 15. yüzyıllarda içine düştüğü depresyon so­ çimde basmalarından dolayı gümüşün batı Asya'ya
nucunda biraz azalmaktadır. Kuzey Çin, hem Ruzhen kaçmasının sonucu olarak ortaya çıkmıştı. Tıpkı de­
Jin işgali ve sonrasındaki Moğol fethinden ve hem de nizcilik yasağının devleti artık kaçakçılığa eğilimli bir
Ming'in burayı tekrar ele geçirmek için yaptığı sefer­ duruma gelen kıyı bölgelerinin güçlü çıkar çevrele­
den ciddi yaralar almıştı. Huai vadisi de, Güney Song riyle bir savaş durumu içine itmesi gibi, para politi­
ve kuzeyli düşmanları Ruzhen ve Moğollar arasındaki kası da devleti kendi tüccar sınıfı ile savaş haline sok­
çarpışmaya sahne olduğundan, çok kötü bir biçim­ muştu. Kağıt para kullanılması üzerindeki resmi bas­
de terkedilmişti. kı, 1430'lardan sonra ortadan kalktı ve likidite duru­
Jin işgali, kendilerine daha iyi nitelikli çiftlik arazi­ mu, yurtdışından yasa dışı ve yarı yasal yollarla it­
lerinden büyük miktarlarda dağıtıldığı çeşitli yörele­ hal edilen gümüş sayesinde bir ölçüde de olsa koru­
re yerleştirilmiş garnizon hanelerine dayanmaktay­ nabildi. 16. yüzyılın sonlarından başlayarak Filipin­
dı. Bunlar, kendilerinin sahip olduğu veya hükUmet ler'deki Manila kanalıyla Yeni Dünya'dan ithal edi­
tarafından dağıtılmış bulunan toprak, öküz ve at, serf len gümüş, Çin'in belli başlı tüm ticari ilişkilerde gü­
ve kölelerle orantılı bir vergi yükümü altında bulun­ müşe dayanan bir para sistemine geçmesine olanak
maktaydılar. Bu vergi yükümünü azaltmak için, ço­ sağladı.
ğu kez ya kendilerine köle ya da serf olarak tabi bu­ Ancak, depresyon döneminde bile ekonominin,
lunanları satarak elden çıkarmayı veya Çin köylüle­ "ekonomi-öncesi" duruma geri dönüldüğünden söz
rini kendi kiracıları olmaya zorlamayı denemişlerdir. etmeyi mümkün kılacak ölçüde ticariliğini ve para­
Kişisel olarak tarımdan çok az anlıyorlardı ve bu is­ ya dayanan niteliğini yitirdiğinin herhangi bir kanı­
tikrarsız sistemin genel etkisi, kuzeyin çiftçilik eko­ tı bulunmamaktadır. Çinliler, (tamamen olmasa da)
nomisinin karışıklık içine itilerek engellenmesi ol­ büyük ölçüde yenilik yaratma becerilerini yitirmiş­
muştu. Ayrıca, Jin'den sonra gelen Moğollar dönemin­ lerdi. O ana dek dünyanın teknik bakımından en ya­
de, büyük miktarlarda ekilebilir arazi parçası çayır­ ratıcı halkları arasında yer almış olan insanların ne­
lara dönüştürülmüştü. den böyle oldukları, bugün dahi biraz gizemli bir nok­
Çin ekonomisi bu depresyonun olumsuz etkilerini tadır. Bu noktaya, Çin'in neden içerden güdülenen bir
çabucak silemedi. Bunun nedeni, kısmen, güneyin en sanayi devrimini yaşamakta başarısız kaldığını ele
üretken yörelerinin, bir zamanlar, sınır boylarında­ alırken yeniden döneceğiz.
ki yerleşim bölgelerinde yer alan kaynakların sömü­ Yöneticiler ve Toprak Sahipleri
rülmesi yoluyla ekonomiye akan dinamik güçleri he­ Çin'in ekonomik ve toplumsal tarihinin, az önce be­
men tümüyle ortadan kaldıracak ölçüde büyüyen bir timlenen iki yönlü bölünmüşlüğü, belirli siyasal ve
insan kitlesiyle doldurulmuş olmasıydı. Ortaçağ eko­ hatta düşünsel karışıklıklara da sahip bulunmaktay­
nomik devrimi, güneydeki sulu tarım alanlarında pi­ dı. Bazı kayıtlarla, ilk dönemin üst düzey siyasal ön­
rinç ekiminin hızla yayılmasına çok şey borçluydu. derlerini, iyi bilinen, uzun bir geçmişe dayanarak ku­
Şimdi ise, sadece marjinal bazı araziler işlenmemek­ rumsallaşmış ve genellikle yerel bir iktidar odağına
te, daha önceki artığı nüfus artışı eritmekte ve kişi ba­ da dayanan, etkili soy çizgilerinden gelmeleri anla­
şına artmış olan talebin önceki etkileri ortadan kalk­ mında "aristokratik" olarak nitelemek mümkündür.
mış bulunmaktaydı. Bu, ilk Han dönemi için bütünüyle doğru değildir ve
Bütün bu olumsuzlukların ortaya çıkması, muhte­ elbette bu kapalı çevreyi yararak gelen yeniler her za­
melen kaçınılmazdı. Ming yönetiminin izlediği poli­ man olmuştur; fakat yine de işe yarar bir kestirimdir.
tikalar içinse aynı şey söylenemez. Denizaşırı ticaret, Bunun aksine, üst düzey siyasal önderler, Song dö­
kıyı taşımacılığı ve nakit para alanlarında ekonomi, neminden itibaren, Çinli olmayan, Moğol ve Mançu
14. yüzyılın sonlarıyla 15. yüzyılın başlarında, gerek­ hanedanları dönemindeki bazıları dışarıda bırakılır­
siz yere feci bir tahribata maruz kalmıştı. Önceleri, sa, aristokrat olarak nitelenemezler. Bunlar, "bürok­
Güney Song lisans çıkarmaya bağlı, fiilen sınarlanma­ rat'' veya "meritokrat" Oiyakata dayanarak yöneten­
mış bir dış ticarete izin vermişti. Moğollar, düzensiz ler] niteliğindeydiler. Artık, soy çizgilerinden pek azı
bir biçimde, resmi denetim altında olan bir sistemi (yerelin karşıtı olarak) ulusal siyaset düzeyinde bir ve­
zorla kabul ettirmişlerdi. Ming hanedanının kurucu­ ya en çok iki kuşak boyunca önemli olabiliyordu. Seç­
su, bunu Çin'in hükümranlığını tanıyan yabancı ulus­ kinlerin içinden çıktığı toplumsal taban Tang'dan
ların diplomatik misyonlarına dayalı, tümüyle bağım­ Song'a ve Ming'e kadar derinleşmiş, ancak bundan
lı bir ticarete dönüştürmüştü. 1371'de Çinlilerin de­ sonra göreli bir büyüklük içinde sabit kalmıştır. Da­
nizaşırı ülkelere gitmeleri yasaklandı. Bir sonraki yüz­ ha önemlisi, yeni üst düzey yöneticiler giderek artan
yılın başlarında da kıyı taşımacılığı bile engellendi. biçimde "mandarinler"den oluşuyordu. Bir başka de­
Bu "Denizcilikle İlgili Yasaklama", kısmen kaldırıldığı yişle mandarinler, 12. yüzyılda filozof Zhu Xi tarafın­
1567 tarihine kadar yürürlükte kaldı. Bu yasaklama, dan tanımlanmış bulunan Yeni-Konfüçyusçu devlet
geçici olarak güneydoğu kıyılarında ekonomiyi önem­ inancının ustaları olarak sahip bulundukları derece­
li ölçüde tahrip etti ve Çin'i, tam da Batı'nın denizci­ ler temelinde resmen tanınmışlar ve böylelikle, bazı
likteki büyük yayılmasının başladığı sırada, dışarıdan bakımlardan kendilerine yönetme hakkını veren özel
gelecek yeni fikir ve tekniklerin itici gücünden yok­ ideolojik meziyetlere sahip bir tür siyasal ruhban ke­
sun bıraktı. Ming yönetiminin temel güdüsü siyasal simi oluşturmuşlardı. Kuzey Song döneminde kamu
güvenlik gibi görünmektedir: denetlenmesi güç olan hizmetine giriş sınavları, matematiğin de dahil oldu-

124
Reform programlan hiçbir zaman sadece kağıttan iba­
ret kalmamış, ama gerçeklik de hep, fiilen kağıt üze­
rindeki kurallarının ifade ettiğinden farklı olmuştur.
İlk imparatorluk döneminde, devlet gelirlerinin top­
lanmasına ve asker toplamaya karşı başlıca tehlike,
resmi görevhlerin veya tüccarların sahip oldukları ve
köleler veya kiracılar tarafından işlenen büyük ma­
likanelerin gelişmesiydi. Bu malikaneler, pratikte, ye­
rel yönetim yetkililerince kendilerine yüklenen talep­
lere karşı direnebilecek güçteydiler. Ayrıca, ilk Han
döneminin başlarında, imparator ailesinin yan kol­
larından türeyen ve ülkenin önemlice bir bölümün­
de hemen hemen bağımsız bölgeler elde edinceye
-
dek gelişen bir yöresel aristokrasi de bulunuyordu.
M.S. 2. yüzyılın son yarısında Han hanedanlığından
gelme İmparator Wu, 197 prens ve markiden 127'­
sinin ya bir suç işlediklerini ya da uygun bir mirasçı
olmadıklarını açıklayarak bunların güçlerini kırmıştı.
Toprakları da devletin tek en büyük toprak sahibi ol­
masını sağlayacak bir biçimde müsadere edilmişti.
İş hayatında yeni vergiler getirilmiş ve doğrudan ya
da itaatsizlik suçlamaları yoluyla dolaylı olarak bü­
yük tüccarların önemli bir bölümünü ortadan kaldır­
mak amacıyla uygulanmıştı. Kısmen iş hayatında bü­
yük zenginlikler elde etmenin ana yollarını tıkamak
amacıyla tuz, demir ve şarap satışlarında devlet te­
kelleri kurulmuştu.
Büyük toprak sahiplerinin gücünü yıkmaya yöne­
lik en sert girişim. M.S. 9. yüzyılda tahta el koyan üst
düzeyde bir memur olan Wang Mang tarafından ger­
çekleştirilmişti. Yapmak istedikleri, insanların sekiz
aileden oluşan yarı-komünal gruplar halinde yaşar
durumda gösterildiği eski çağ kurumlarının abartılı
bir biçimde ülküleştirilmiş bir açıklaması niteliğin­
de olan Zhou'nun Dinsel Tören Kuralları'ndan türemiş­
ti. Wang, tarım arazilerini yeniden paylaştırmaya ça­
lışmış ve arazi alım satımını ve köle değiş-tokuşunu
yasaklamıştı. Ancak, bu kuralları uygulamak konu­
sunda oldukça güçsüz kalmıştı.
Geç Han dönemindeki restorasyon sonrasında, top­
lumsal ve ekonomik gücün önemli bir bölümünü yerel
nüfuz sahiplerinin ele geçirdikleri feodalizme benzer
bir sistem ortaya çıkmıştı. Bunların toprakları ya kö­
leler ya da bağımlı kiracılar tarafından işlenmekte ve
askeri hizmetlilerinden oluşan özel orduları bulun­
maktaydı. Bu insanlar, aynı zamanda ticaretle de
önemli ölçüde uğraşıyorlardı. Birçokları, ülkenin iç­
üstte: Kuzey Zhou'lu İmparator ğu birkaç pratik konulardan yapılıyorken, Ming dö­ lerinde tahkim edilmiş kamp ve kaleler inşa ettirmiş­
Wu'nun saray üslübunda, -her neminde sadece ideolojik ve edebi bilgiler sınava ta­ lerdi. Köylü ayaklanmaları yaygınlaşmış ve kendile­
ne kadar asma resmin bir
bölümünün bir Song hanedanı bi tutuluyordu. Mandarin ideali, yüzyıllar boyunca, rini komünal bir çizgide örgütlemiş olan ve bir "Bü­
kopyası olduğu düşünülüyorsa sonuçta okur-yazar ve bilgili olduğunu ileri süren he­ yük Refah" çağının gelmesini, Mesihçi bir umut için­
da· sanatçı Yan Liban (640-70'de
men herkesi bu ideolojiye bağlayarak ve toplumsal de sabırsızlıkla bekleyen bir mezhebin yanlıları ola­
gözde) tarafından yapılın�
tablosu. Bu ressam, Han'dan statünün saygınlığı ile Yeni-Konfüçyusçu öğretiye de­ rak Sarı Turbanlar'ın M.S. 184'teki ayaklanmalarıyla
Sul'ye kadar, 13 imparatorun, rin bir biçimde vakıf olmanın birbirlerinden ayrıla· doruğa ulaşmıştı. Bu gelişmeler sonucunda ortaya çı­
ipek üzerine mürekkep ve renkli
boyayla portrelerini yapmıştır. mayacak bir tarzda bağlanmasına kadar, yukarıdan kan iç savaş kargaşası içinde işlevsel bir kurum ola­
Resim, daha önemsiz olan aşağı doğru topluma yayıldı. rak Han imparatorluğu da parçalanmıştı.
ftgürlerl küçük ölçekli olarak Çin toplumunun imparatorluk dönemindeki tarihi, Bundan sonraki önemli toplumsal reform progra­
göstermektedir.
çeşitli açılardan daha incelmiş alt bölümlere ayrıla­ mı Wei devletinin önde gelen kurucusu olan, asker
Solda. Bir kuraklık kurbanını bilir. Bunlar arasında en açıklayıcı olanlardan biri, ve şair Cao Cao tarafından oluşturulmuştu. Bu reform
gösteren ve kağıt üzerine
mürekkep ve boyayla yapılmış
"sistem-devleti" ile "organik toplum" diye adlandı­ programı Wang Mang'ınkine zıt bir biçimde tamamen
olan Mlng hanedanına ait bir rılabilecek olan güçler arasındaki mücadelenin aldı­ pragmatikti. Kısmen Han sınır kolonisinden türemiş
asma resimden ayrıntı. ğı değişik biçimler açısından yapılabilir. Reformcu bir fikir olarak, hükumetin mali kaynakları, devletin
hükümdarlar, Qin hanedanından başlayarak, sürek­ kiracıları tarafından işlenen ve mülkiyeti devlete ait
li bir biçimde topluma örgütlenmeye ilişkin reform olan koloni arazilerinden elde edilen kira (veya ver­
programlarını zorla kabul ettirmeye çalışmışlardır; gilerle) sağlanmıştı. Wei ordusunun çekirdeğini, baş­
buna karşılık toplum da sürekli olarak, zorla kabul langıçta Cao Cao'nun askeri hizmetlileri olanların so­
ettirilmeye çalışılan bu şemaları farklı bir mantık iz­ yundan gelen asker aileleri oluşturuyorlardı. Bu iki
leyerek bozmuş ve altüst etmiştir. Belli bir mekan ve sınıf, yeni devlette yaşayanların hemen hemen yarı­
zamanda varolan gerçek toplumsal yaşam biçimleri, sına ulaşmıştı. Cao Cao, ayrıca diğer büyük derebey­
bu iki güç arasında özel bir uzlaşmayı yansıtmıştır. lerinin bağımlı kiracılarını ve bu derebeylerin topla-

125
dıkları askeri hizmetlileri, bağımlıları özgür köylüle­
re dönüştürüp toprak vererek, askerleri de devletin
silahlı güçleri içine alarak dağıtmıştı.
Wei devletinin kolonileri kendilerini yöneten tarım­
sal görevlilerin özlemleri karşısında savunmasız bir
konumda bulunmaktaydılar. Bu görevliler, çoğu kez,
kolonilerde yaşayanları kendilerine bağımlı kılacak
ölçüde değiştirmişlerdi. Bu sistem, M.S. 280 yılında
Batı ]in hanedanı tarafından ortadan kaldırılmış ve
hem daha pratik, hem de daha karmaşık bir başka
reform programı ile aşılmıştı. Bu yeni reform progra­
mı, "dağıtım ve sahiplenme" (kezhan) olarak bilinen
toprak rejimiydi. Eskinin koloni arazisi eski koloni­
de yaşayanlara stantardartlaştırılmış bir biçimde da­
ğıtılmış ve görece yüksek bir vergi düzeyine tabi kı­
lınmıştı. Ayrıca, avam statüsünde bulunan bir hane­
nin sahip olabileceği toprak miktarına da bir azami
sınır getirilmiş ve bu türden arazi daha yumuşak bir
vergi düzeyine tabi tutulmuştu. Daha büyük mülkle­
rin, sadece, resmi rütbelerine göre belirlenmiş bir de­
recelendirmeye göre, devlet görevlileri tarafından hiz­
met karşılığı bir imtiyazlı tımar biçiminde varolma­
larına izin verilmişti. Bu, gerçekler karşısında varıl­
mış bir uzlaşma niteliğindeydi: devlet kendi deneti­
mini pekiştirmiş, ancak yerel iktidarın da, resmi rüt­
besi bulunan büyük toprak sahipleri biçiminde pra­
tikte varolmalarına izin verilmişti.
Kuzey Çin'deki Batı Jin yönetimi M.S. 4. yüzyılın baş­
larında, barbar akınlarının hızı karşısında çöktüğün­
de, buralarda varlığını devam ettiren, bağımsız Çinli
gücünü temsil eden iyi işletilmiş bölgeler, böyle bir
dönemde "organik toplum" adını verdiğimiz şeyin na­
sıl bir işlev gördüğünü özellikle açık bir biçimde gös­
termektedir. Bürokratik yönetim bir kez ortadan kal­
kınca, önde gelen insanlar,kendi aralarındaki en say­
gın olanlara bir bağlılık yemini ederler. Bunların de­
netimi altında, halk tarafından takdir edilen doğal ön­
derler temelinde, dikkatlice tanımlanmış bir rütbe ve
yaş hiyerarşisi kurulur. Güçlü ve kapsamlı bir ahla­
ki birlik duygusu özendirilir ve savunma ve vergile­
rin getirdiği yükün olabildiğince adil bir biçimde da­
ğıtılmasına özen gösterilir. Daha kötü işletilen bölge­
ler ise elbette, soyguncu derebeylerinin sığınakları ol­
manın pek ötesine gidemezler.
Sözedilmeye değer bir diğer reform programı, Çin'­
in kuzeyindeki Toba (veya Tabgatch) Wei'nin Xianbi
eyaletinde, M.S. 484 ile 486 yılları arasında yürürlü­
ğe konmuştur. Bu reform programı, dul imparatori­
çenin çevresindeki bir Çinli devlet adamları zümre­
since geliştirilmiştir ve yerel toprak sahiplerinin, ay­
nı zamanda kendi yönetimlerinin gerektirdiği harca­
maları karşılamak için yine kendilerinin elde ettiği
rantlara dayanmak zorunda oldukları, miras yoluy­
la geçen resmi görevlilerden oluştuğu bir toplumsal
arkaplanda değerlendirilmelidir. Merkezin dışında­
ki yörelerde ikamet etmeyen görevliler zorla toplanan
gelirlerle, ticaret ve faizcilik yaparak geçinmek duru­
mundaydılar. Nüfus ve dolayısıyla vergi kayıtlarının
tutulması, vergiden kurtulmak amacıyla güçlü bir şe­
fin altında toplanan büyük bir kabilenin tek bir aile
Bir polo oyuncusunun bu resmi, darbeleriyle belirtilmiş ormanlık
babası imparator Gaorong'un tepelere doğru dörtnala
Shaanxi eyaletindeki koşturmaları biçiminde bir
Llangshan'da bulunan anıtkabrl büyük tören olarak
olan Qlanllng'te gömülmüş olan işlemektedirler. Polo, Çin'e 7.
Prens Zhang Hual'nln (654-84) yüzyılda lran'dan gelmiş ve
anıt-mezar odasına giden geçidin imparatorlarla prensler arasında
duvarında görOlmüştOr. seviien bir spor olmuştu. Tang
Buradaki duvar resimleri, ayrıca, imparatoru Xuanzong, henüz bir
Tang dönemindeki bir krallık prensken, krallık alleslnden Oç
avının tantanasını, yayları ve akrabasıyla birlikte, uluslararası
sadaklarıyla bazıları şahin de bir maç yapmış ve Tibet
taşıyan avcıların, gellşlgılzel fırça takımına karşı zafer kazanmıştı.

126
olarak kaydedildiği uygulamayı aşmak amacıyla ha­ kazandığı ödülleri tamamen ödeyebilecek ölçüde ye­
ne halkından evli çift esasına göre değiştirilmiştir. terli kaynak ortaya koymamıştı. Sonuç olarak da, ma­
Bundan sonra da çekirdek aileler, bilinçli olarak ya­ kul ölçülerde katkıda bulunma şevki ortadan kaybol­
ratılmış "komşu", "kanton" ve "grup" olarak adlan­ du. Yine de, bundan daha ciddi olanı, yerel başkan­
dırılan bir yapay gruplar hiyerarşisi içine alınmıştır. ların ve yerel yönetim görevlilerinin her üç yılda bir
Çiftlik arazisi, avama, kendi öküzü ve kölesi bulunan­ başka yere gitmelerini emrederek merkezi hüküme­
lara fazla dönümler verilerek, yaşam boyu tahsis edil­ tin iktidarını güçlendirmeye çalıştığı ve köleleri olan­
miştir. Bu toprak dağıtımının tüm toplum açısından lara fazladan toprak vermek biçimindeki önceki uy­
nasıl uygulandığı konusundaki kuşkular yerindedir gulamaları kaldırdığında, Sui'li İmparator Wen, top­
ancak, 6. yüzyılda Toba Wei'yi izleyen halef devletle­ rak yasalarının çok sayıda toprak sahibinin çıkarla­
rin bazı bölgelerinde uygulamaya konduğu kesindir. rıyla çatışma noktasına gelmesine neden olmuştu. ro­
Batıjin'in dağıtım ve sahiplenme sisteminde ise, res­ ba Wei ve onun hemen ardından gelen devletlerin
mi görevlilerin daha büyük mülklere sahip olabilme­ memurlarından farklı olarak, Sui ve Tang'ın memur­
leri, ölçüsü bu görevlilerin rütbelerine göre derece­ ları, genelde, makam ünvanlarıyla makamları ve do­
lendirilen şartlara bağlanmıştı. Bir farklılık, bu top­ layısıyla tasarrufları altındaki arazi üzerinde belli bir
rakların resmi görevlilere hizmet gördükleri bölgeler­ tür miras hakkıyla donatılmış yerel nüfuz sahiplerin­
deki kamu arazileri arasından dağıtılmasının düşü­ den değil, gerçekten bürokratik olarak atanmış kim­
nülmüş olmasıydı. Bu, özet olarak, ünlü "adil toprak" selerden oluşmaktaydı. Başka bir yere gönderildikle­
sistemi (Juntian) idi. Bu sistemin, yerel nüfuzluların rinde veya emekli olduklarında kamusal mülklerini
aralarındaki çekişmeleri yatıştırma ihtiyacından kay­ kaybetme olayıyla karşı karşıya gelen bu memurlar,
naklanan sonuçlarından biri bir ihtimal büyük top­ özel mülkleri birleştirmek ve onlara dayanmak çabası
rak sahiplerine gerekli resmi makamları sağlayabil­ içine girmişlerdir. 8. yüzyılın sonlarında Çin toplumu,
mek için, alt düzey idari birimlerin çoğalmasıydı. Bu, tekrar, çok geçmeden yarı-serflik durumuna dönüşe­
bir kez daha görüldüğü üzere, devletin katı kuralla­ cek koşullar altında bağımlı kiracılar tarafından iş­
rının yüzeysel görünümü altında ortaya çıkan bir uz­ lenen büyük tarım arazilerinin [latifundia] egemen­
laşmaydı. liği altına girmişti.
Ayrıca, Batı Wei devletinde, 6. yüzyıl ortalarında, ye­ Tang döneminin ortalarından itibaren Çin impara­
rel ileri gelenlerin kişisel olarak koydukları asker ve torluğu artık toplumu doğrudan biçimlendirme gü­
vergi toplama yükümlülükleri üzerindeki merkezi de­ cüne bir daha hiçbir zaman erişemeyecekti. Söz ko­
netimi genişletmek amacıyla yeni bir askeri kurum nusu olan, artık sadece kısmi mücadelelerdi. Bundan
oluşturulmuştu. Başlangıç olarak, bu yerel önderle­ dolayıdır ki, Güney Song son yıllarında büyük toprak
re sadece resmi rütbe ve komisyon verilmiş ve birle­ sahipliğinin ölçüsünü daraltmaya çalışmıştı; ve Ming
şik bir komuta yapısı içinde yer almaları sağlanmış­ hanedanının kurucusu aşağı Yangzi vadisindeki çok
tı. Sonradan, zengin çiftçi ailelerinden her altısının sayıda özel mülkü müsadere etmiş ve köylüleri dev­
bir milisi desteklemesi ve techizatını sağlaması yü­ letin kiracıları haline getirmiştir. Moğollar da, kendi
kümlülüğü olarak beliren daha karmaşık bir tarz ge­ paylarına, dört etnik sınıftan oluşan bir sistem kur­
liştirilmişti. Bu milis, yerel başkanın gözetimi altın­ muşlardı: (1) Moğollar: (2) Orta Asyalılar; (3) kuzey Çin­
da, mevsim dışı dönemlerde eğitilmekte ve kişisel ola­ liler ve Çinlileşmiş Ruzhen, Qidan ve Koreliler; (4) gü­
rak vergiden muaf tutulmaktaydı. Yerel bağlar, üst dü­ ney Çinliler. Bu sistemin temel amacı, ilk iki katego­
zey memurların farklı makamlara getirilmeleri ile, ya­ rinin bürokratik mekanizma üzerindeki egemenlik­
vaş yavaş ortadan kaybolmuştu. Bu, yıkılmaya veya lerini sürdürmekti. Kayıtlı nüfusun yüzde 3'ünü oluş­
başkaldırıya karşı özellikle duyarlı çiftçi-askerlerden turan bu kategoridekiler, düzenli kamu hizmetlerin­
oluşan, coğrafi olarak [ülkenin çeşitli yerlerine] da­ deki makamların yüzde 30'unu elde etmeyi başarmış­
ğıtılmış bir yarı-seçkinler grubu olan ünlü "bölgesel lardı. Ayrıca, hukuki statü bakımından da bazı fark­
milisler"di (fubing). lılıklar vardı. Bu farklılıklar arasında en kayde değer
Adil toprak sistemi ve bölgesel milisler, Sui'nin bir­ olanı, 1 3 30'ların ortalarında Moğol Başbakan Bayan'­
leşik imparatorluğu ile Tang döneminin başlarında ın hiçbir Çinliye silah taşıma veya bir Moğol ya da
devralınmış ve geliştirilmiştir. Buna rağmen, ikisi de, orta Asyalı tarafından vurulması halinde karşılık ver­
bir yüzyıldan biraz fazla bir süre içinde, gerçek bir çö­ me hakkı tanımayan yönetimiydi. Ming hanedanının
küş noktasına gelmiştir. Bunun bazı önemli teknik ne­ kurucusu, sınırlı ancak önemli sayıda zenaatkar ve
denleri vardır. Yarı zamanlı milisler uzak sınırları bek­ askere kalıtsal bir statü vermişti. Bu uygulamalardan
lemek bakımından uygun değildiler ve toprağın dö­ hiçbiri, genel toplumsal reform programlarını yürüt­
nemsel olarak yeniden dağıtımı, sulu tarımın gerek­ mek için gösterilen daha önceki çabalarla karşılaştı­
tirdiği büyük emeğin ürünlerinden o emeği sarfeden­ rılamaz ve ortaçağ ekonomik devriminin oluşum sü­
leri yoksun bıraktığı için, sulu arazi tarımının yapıl­ reci içinde gelişen karmaşık toplum [yapısı] bu değiş­
dığı bölgeler açısından elverişsizdi. Belki de bu neden­ menin en temel nedenlerinden biridir.
le, adil toprak sistemi, hiçbir zaman Yangzi vadisin­ Yerel yönetimin en alt düzeyini oluştururken, Song
de etkili bir biçimde uygulanmadı ve imparatorluk hanedanı, doğrudan kırsal bir toplumun gerçekleriyle
ekonomisi içinde güney giderek daha önemli bir du­ uzlaşmak durumunda kaldı. "Zorla askere alınmış
ruma gelmişti. Bununla birlikte, sorunun özü, dev­ yöneticiler" olarak adlandırılabilecek olan kurumu
letin bu iki kurumu, bazı toplumsal gerçeklerle cid­ oldukça yeni bir düzeye doğru geliştirdi. (Bu kurumun
di bir çatışma noktasına gelecek ölçüde, toplum üze­ tarihsel kökleri, komün ya da küçük köy reisleri gi­
rinde bir denetim olarak uygulamaya çalışmasıydı. bi, Qin ve Han dönemlerinin "kırsal memurlar"ına
7. yüzyıl imparatorluk yönetiminin temel hedefi böl­ dek uzanmaktadır, ancak zor kullanma ögesi yenidir.)
gesel milisler ile devlet bürokrasisinde işini iyi yap­ Kayıtlı haneler arasında, düzenli imparatorluk bürok­
mayı ve yetenekli olmayı genel bir arzu haline getir­ rasisinden bir üyeye sahip bulunan çok küçük sayı­
mekti ve bu hedefe yönelik olarak bu niteliklere sa­ daki (belki 20.000 kişilik bir grup) hariç olmak üzere,
hip bir hizmetin toprak zenginliği veya şeref ve itibar en zengin durumda bulunanlar dönüşümlü olarak ve
için kabul edilebilir tek yol olmasını sağlamaya ça­ hiçbir ücret almaksızın köy yönetimini omuzlamak­
lışmıştı. Ancak devlet, işinin ehli askeri hizmetlilerin la yükümlü kılınmışlardı. Bunlar vergilerin toplanma-

127
sından, düzenin sağlanmasından, ufak adli sorunla­
n çözmekten, kıtlık nedeniyle yapılan bağışlardan, yol

tamiratını örgütlemekten, düzenli kamu görevlileri­


ne belgeleri iletmekten ve onlara çeşitli hizmetler sağ­
lamaktan sorumluydular. Genel olarak bu köy görev­
lileri arasında en önemlileri, üstün büyük önderler
(dubao-zheng) ve hane reisi (hu-zhang) diye adlandı­
rılanlardı. Bunların üzerinde -ömeğin,toplamakta ba­
şarısız kaldıklan her yerel vergi miktarını kendi cep­
lerinden telafi etmek gibi- öyle ağır yükler vardı ki,
bu görevi üstlenmiş olanlar onu yerine getirmekten
çok ortalıktan kaybolmayı tercih ediyorlardı. Ayrıca,
hizmet ve alt-hizmet dairelerindeki bürolarda görev
yapan profesyonel katiplerin taleplerinin cefasını çe­
kiyorlardı. Yine de, kendi altlarında olanlar üzerin­
de, açık bir biçimde, büyük güçleri vardı. Sadece hu­
kuki işler ve milislerin denetimi onların elinde değil­
di; bunlara ek olarak tek tek haneler arasında vergi
yüklerinin nasıl dağıtılacağı da onlara bağlıydı.
Bu kırsal s�çkinler ve bürokratik mevki sahipleri ge­
çimlerini, basit olarak "kiracı serfler" olarak betim­
lenebilecek olan yarı-serf durumundaki emekçiler ta­
rafından işlenen malikanelerden sağlamaktaydılar.
Devletin, zaman zaman bu bağlılığın koşullarını gev­
şetmeye çalışmasına rağmen, pratikte toprağa bağlıy­
dılar. Bu nedenle, uygulama kabiliyeti az olmakla bir­
likte, hasat zamanı geldikten ya da toprağın sahibi de­
ğiştikten sonra bulundukları yöreden ayrılabilecek­
lerine karar vermişti. Kırsal alandaki köleliğin iyi bir
genel tablosu, bilgin Hu Hong tarafından, 12. yüzyıl
ortalarında memleketi Hunan hakkında yazılmış olan
mektuptaki bir bölüm de verilmiştir:
Efendilerden kiracılara kadar uzanan bir boyun
eğme zinciri vardır. Devletin ihtiyaçları bununla
karşılanmaktadır. Bir günde bundan vazgeçmek
olanaksızdır. Böyle olduğu için de, nasıl olur da
kiracıların kendi diledikleri gibi davranmalarına
izin verilebilir? Böyle bir şey, efendilerinin onları
denetleyememesiyle sonuçlanacaktır! Kiracılar ya­
şamlarını sürdürmek için efendilerine muhtaçtır­
lar; ve dolayısıyla efendilerine hizmet etmek ve on­
ların kurallarına boyun eğmek durumundadırlar.
Memurlar,bir efendinin aşağıda belirtilen durum­
lardan birine dayanarak şikayette bulunması ha­
linde, kiracılar üzerinde etkin bir ceza sistemi uy­
gulamalı ve kiracıların kendi arzularına göre dav­
ranmalarını yasaklamalıdırlar: (1) kiracının sap­
kın bir biçimde davranması ve ast ve üst arasın­
daki ayrımı tanımayı reddetmesi: (2) ipekçilik ve
çiftçilik işlerinde yoğun bir biçimde çalışmayıp ti­
caretle uğraşması: (3) hiçbir engel tanımaksızın iç­
ki içiyor ve kumar uynuyorsa ve disiplin altına
alınmaları olanaksızsa: (4) bekar olarak başkala­
rının karılarını ayartıyorsa: veya (5) ailelerinde çok
sayıda yetişkin erkek ve ihtiyaçtan fazla yiyecek
ve giyecek bulunarak, çeyrek ya da yarım dönüm
tarım arazisi satın alabilecek haldeyse, kendileri­
ne ait vergi veren bir aile işletmesi kurmuşsa ve
efendisinden ayrılmak istiyorsa.
Bütün kırsal toplumlarda olduğu gibi, gerçek koşul-
Sagda: Moğol (Yuan) rejlml rek!Amını yapmakta ve geri
altında, memurluk mesleğine planda Moğollar tarafından
girmek, Çinli aydınlar lçm yapılmış bir dagoba
(kısmen sınav kontenjanlarının görülmektedir. Yönetici Moğol
ırksal bir temele göre sınıfı, yerel Han halkı oyunu
bellrlenmesl nedenlyle) eskisine izlerken, ulusal giysUeri içinde,
göre daha zordu ve bu atlarının üzerinde geçmektedir.
insanlann çoğu sanata ve Moğol rejimi tarafından
tiyatroya yönelmişti. Buradaki eleştirilmekten kaçınmak için, o
çizim, bir zs,Ju ("varyete") ı.amana alt bir oyun, Song
oyununu sahnelenirken hanedanının giysileriyle
göstermektedir. A"'ler yerel sahnelenirdi.
şarap ve tefeci dük.kAnlanrun

128
lar yöreden yöreye büyük farklılıklar göstermektey­ çağını nostaljik bir romantizmle anmıştı. Ancak, za­
di. Sichuan'da Chengdu ovası gibi bazı bölgelerde, bir manın değiştiğinin ve eski formüllerin mekanik bir
gözeticinin eziyeti altındaki serfler tarafından işlenen, biçimde uygulanamayacağının da pekala farkınday­
olağanüstü büyük birleşik malikaneler vardı. Diğer dı.
bölgelerde malikaneler, kiracı-serflerin yönetiminde İnsan doğası hakkındaki görüşü bunun evrenin so­
ekilip biçilen bir merkezi alana ve sadece kira yüküm­ nul ilkesi gibi kendi içinde ne iyi ne de kötü olduğu
lülüğü bulunan kiracıların çiftçilik ettikleri dış ara­ yolundaydı. Bu görüşü doğrultusunda en büyük öne­
zilere bölünmüştü. Bugünkü adıyla söylersek, kuzey mi, alışkanlığın, şartlanmanın ve eğitimin etkilerine
Jiangsu gibi bölgelerde kurulmuş olan ve yıllar süren vermeye yöneldi. Her ne kadar gerçek ahlaki öğreti­
savaşlardan sonra yeniden onarılmaya ihtiyaç göste­ min, öğrencilere kendi kişiliklerindeki dönüşümün
ren "resmi manorlar" da vardı. Çağdaş Zhejiang'ın gü­ farkına varma olanağı sağlamayan ince bir gizlilik
neyindeki dağlık bölgesi gibi bazı yörelerde, özgür içinde yapıldığına inanıyorduysa da, görüşlerin tek­
köylülük neredeyse genel bir kuraldı ve serflik hiz­ biçimliliği üzerinde sarayda yapmış olduğu vurgula­
meti fiilen bilinmiyordu. Bununla birlikte, diğer bü­ ma, Çin'de daha sonraları ortaya çıkan "bir öğretiyi
tün bölgelerde, bir yolunu bulup köylüleri serfleştir­ benimsetmeye çalışan devlet"in gelişiminde belli bir
meye çalışan zenginlerle kendi mülklerini kurmak ve rol oynamış olabilir.
bağımsızlaşmak arzusunun peşinde koşan serf kira­ Düşüncesinde, ayrıca hukuki veya gerçekçi gelene­
cılar arasında sürekli bir savaş oluyordu. ğin de izleri vardı. "Ezelden beri, işlerin yönetimin­
Serf statüsüne tabi tutulan köylülerin oranını tah­ de iktidar, kitleleri yönlendirmenin ve yöneten ile yö­
min etmek, özellikle, bağımlılık dereceleri son dere­ netilenlerin birliğini sağlamanın tek yolu olmuştur."
ce değişken olduğundan mümkün değildir. Kesin "Bir kimse sadece insanların kendi arzularının için­
olan nokta, çoğu bölgede, aynı zamanda, biçimsel an­ de varolacak koşullarda yaşamalarını isterse, herhan­
lamda özgür, vergi veren, çiftçilikle uğraşan hanele­ gi bir hükümdarın kurumlaşmasına neden gerek ol­
rin çok sayıda olduklarıdır. Muhtemel olan, devlet ta­ sun?" Makamından düştükten sonra yazdığı şiirlerin­
rafından arka çıkılan, üstün genel önderler, hane şef­ den birinde, kendi zamanındaki insanların Qin dev­
leri gibi makamları aracılığıyla kırsal toplumu ege­ letinin Lordu Shang'ı eleştirmeye haklarının olmadı­
menlikleri altında bulunduran ve su kontrol projele­ ğını, çünkü Lord Shang'ın "ne buyurduysa onu yap­
riyle tarım ekonomisinin onemli bir bölümünü de­ tırabilecek yetenekte olduğunu", belki biraz da acık­
netimleri altında tutan daha büyük toprak sahipleri­ lı bir biçimde gözlemlemişti. Diğer şiirleri Wang'ın,
nin, toplumsal olarak, özgür olmayan emeğin sömü­ çevremizdeki dünyanın sadece bir yanılsama ve Ma­
rülmesi tabanına sahip bulunmalarıdır. Bu noktaya hayana'nın merhamet ve insanlığa hizmet ülküsüne
kadar, bir "manoryal toplum"dan söz etmek yerinde­ benzer bir şey olduğu yolundaki Budist duyguyla do­
dir, ancak bu, Çin tipi manorun evrensel birşey oldu­ lu olduğunu göstermektedir. Kişisel psikolojisi ve
ğu veya her Song köylüsünün serf olduğu yanlış dü­ dünya görüşü hem karmaşık hem de kendisinden ön­
şüncesine varma nedeni olmamalıdır. Serf kiracılığı­ ce gelen bütün çağlardan daha karmaşık olan bir dö­
na dayalı zengin malikaneler ile asker toplama işinin neme özgüydü.
yönetimi arasındaki, işlerini iyi yapan toprak sahip-
Bununla birlikte Wang'ın, İmparator Shenzong'un
. lerine (veya onların ücretli vekil veya ajanlarına) da­
onayını alma çabalarında başarılı olduğu çok sayıda­
yanan bağlantı, yine de vazgeçilmezdi, çünkü biri di­
ki "Yeni Yasalar", inceden inceye formüle edilmişlerdi
ğerini mümkün kılmaktaydı. 17. yüzyıl sonlarında
ve temel kavrayışları bakımından uygulamaya dö­
serfliğe dayalı malikAneler ortadan kalkınca, akere al­
nüktüler. Fikirlerinin özü, bürokrasi aygıtını rasyonel­
ma işinin yönetimi d� çaresiz yok oldu.
leştirmek ve bunu kısmen, bir tür ulusal ekonomik
Wang Anshi'nin Reformları kalkınma bankası gibi kullanmaktı. Cimri ekonomi­
Toplumun bir bütün halinde işleyişini doğrudan de­ lerden çok, ekonomiyi büyümeye ve daha fazla gelir
ğiştirmek üzere hükumet gücünden yararlanma yö­ ortaya çıkarmaya özendirerek dengelenmiş, genişle­
nünde modernlikten önceki son girişim 1069 ve 1074 tilmiş bir bütçeden yanaydı. Üst düzeyde, edebiyat­
yılları arasında gerçekleşti. Bu girişim, Song impara­ tan uzaklaşarak, hukukun da dahil olduğu daha pra­
toru Shenzong'un başbakanı, ilk Devlet Danışma Mec­ tik konulara doğru kayan kamu hizmetine giriş sınav­
lisi'nin üyesi Wang Anshi'nin reformlarından ibaretti. ları ile dolu konulara eğilmişti. Daha alt düzeyde, alt­
Wang, kariyerine bölgesel bir memur olarak başla­ bürokrasiyi yürüten katiplerden harcamalarını, pa­
mıştı, ama aynı zamanda belli yetenekleri olan bir ku­ zarlardan ve resmi içki fabrikalarından alınan vergi­
ramsal felsefeciydi de. Siyasal düşüncesinin arka planı­ ler gibi küçük çaplı devlet gelirlerini işleterek karşı­
nı, bir kimsenin kendi kişiliğini sakinleştirmek ve bu lama hakkını almış ve onları ücretli hale getirmişti.
yolla karizmatik erdemi yakalayarak -zihinsel bir Aynı zamanda da onlara bir sınavdan geçmeni.ı de
sanat olan evrenin iç yapısını kavramak ve böylece yer aldığı belli koşullara bağlı olarak düzenli bürok­
"ruhlar dünyasına katılmak"- etkin bir biçimde ve en rasiye katılma yolunu açmıştı. Zorla yöneticilik işine
kritik bir anda davranma yeteneğini kazanacağını öne koşulmuşlardan bazıları yerini, ücret karşılığı tutulmuş
süren yarı mistik, Konfüçyuscu fikir oluşturuyordu. personele bırakmıştı. Kısa bir süre için yönetimin
Wang Mang örneğinde olduğu gibi, onun kurumsal güç merkezi olan mali planlama komisyonu, impa­
ilham kaynağı da, kendisinin "şerefli ve mütevazi ratorluk ekonomisi ve geleceği hakkında bir araştır­
olanların kendi ait oldukları yere ve daha genç ve da­ mayı üstlenmişti. Wang, su ile ilgili büyük ölçekli ça­
ha yaşlı olanların da uygun önceliklere sahip olduk­ lışmaları başlatmış ve mevcut kayıtları vergi bakımın­
ları"nı düşündüğü Zhou'nun Dinsel Tören Kuralları'· dan son derece elverişsiz durumda bulunan ekilebi­
ndaki idealleştirilmiş toplumdu. Şiirlerinden birinde lir arazinin yeniden araştırılmasına girişmişti. Birçok
yöneticilerin "sıradan insanlara kendi çocukları gi­ ağır vergi yükü, ya basitleştirilmiş ya da daha makul
bi muamele ettikleri ve kamusal ile özel mülkiyet ara­ ölçülere getirilmişti. Bununla birlikte, en eleştirel ve
sında hiçbir ayrımın bulunmadığı ... Vergilerin halkın tutkulu projeler, asıl hasattan önceki zor dönemde
içten gelen özgür iradelerine göre verildiği; ve birikim kendilerini finanse edemeyen tüm çiftçilerle zaman
ve zenginleşmenin ahlaksızlık olarak aşağılandığı", ve kaynak yetersizliğinin baskısı altında ezilen ve aksi
Xia Shang ve Zhou'dan oluşan Üç Hanedan'ın altın halde mallarını, mali durumları iyi olan komisyon-

130
culara son derece düşük fiyatlarla satmak durumun­ rilere dayanacak biçimde değiştirilmişti. Böylelikle
da kalacak olan tüm küçük tüccarlara, o dönemin dü­ adayların zihinleri, kendi iradeleriyle, tekbiçimli ve
şük faiz oranı olan yüzde yirmi ile devlet kredisi sağ­ katı bir sisteme uygun olacak tarzda şekillendirilebi­
lamaya yönelik olanlardı. Bu projeler iki aşılmaz en­ liyordu. Hiçbir dışsal sorgulama hiçbir zaman bu den­
gelle karşılaştılar. Önce, mülk sahibi sınıfların temel­ li etkili zihinsel engelleri koyamazdı. Bu yöntem et­
lerinden birine, yani tefecilere takıldı ve saygıdeğer kiliydi, çünkü Yeni-Konfüçyusçu devlet inancı basit
Konfüçyusçu giysiler içinde bir siyasal protesto fırtı­ görüşlü bir doğmalar ilmihali değil, M.S. 8. yüzyıldan
nasının çıkmasına neden oldular. Devletin, kar uğru­ beri, düşünürlerin yüzyıllarca süren çabalarına da­
na "halk"la yarışmaması gerektiği, ortodoks bir ha­ yanan güçlü bir sentezdi. Moğol Başbakan Toghto'­
va içinde ileri sürüldü. ikinci problem ise, bu proje­ nun öğretmeni Zhifang'ın gözlemlediği gibi, "sınav
leri ve toprakların teftiş edilmesi gibi kritik görevleri sistemi uygulandığında, hiç kimse resmi bir maka­
yürütmek durumunda olan memurların, kandırılma­ ma ve ücrete sahip olacağından emin olamaz. Fakat,
ya eğilimli en iyi çağdaş bürokrasileri bile sınamaya böyle olsa bile, bu yolla her ailede bir öğrenci bulu­
yetecek sorumluluklar karşısında güvenilemeyecek nacak; ve herkesin okuduğu bir yerde, doğal olarak,
kadar bozulmuş olmalarıydı. Suistimaller, çok geçme­ hiç kimse yanlış işler yapmaya cüret edemeyecektir.
den, Wang'ın kurallarının eleştirisine belli bir güç ka­ Bunun, düzenli bir yönetim süreci üzerinde önemli
zandırdı, ama yine de Shenzong•un 1085'teki ölümü­ bir etkisi vardır."
ne kadar varlıklarını sürdürdüler. Çin'de, zengin ortaçağ deneysel ve spekülatif gele­
Ah!Akl eylemin hepsi bır büyük
Wang'ın getirdiği yenilikler arasında kalıcı bir gü­ nekleri içinden neden bir tür modern bilimin gelişe­
evrensel ilkenin çeşitli yönleri
niteliğinde olan ve Kon:üçyusçu ce sahip olabileni, yalnızca koruyuculuk yapan ve mediğinin açıklamasını bulmak için, özgür düşünce
kutsal yazılarda ortaya konulmuş aşar toplayan milisler (baojia) idi. Bu, mıntıka asker­ karşısında önceki paragrafta özetlediğimiz muazzam
bulunan birtakım doğa ilkelerini
araştırmayı lçerdlı?lne inanan lerine komşu bölge devriyesi sağlayan ve birbirleri­ engelin daha ötesine gitmenin gerekmediği geçerken
filozof Zhu Xl'nln (1 130-1200) nin iyi davranıp davranmadıklarını denetim altında belirtilebilir. Batı Avrupa, devlet ile kilise arasında
portresi. Onun Konfüçyusçu önemli bir ayrıma yol açan o tarihsel rastlantı bakı­
tutan 10,50 ve 500 ailelik gruplara dayanmaktaydı.
kutsal yazılara getirdiği yorum,
resmi olarak, kamu hJzmetl Wang'ın niyeti, bu güçleri Tang döneminin bölgesel mından benzersiz bir şansa sahipti. Bu ayrılmanın
adaylarının sınav kağıtları milislerine benzer bir biçimde, bir tür yurttaş­ olanaklı kıldığı toplumsal ve düşünsel alanda, ideo­
değerlendirilirken, Ortodoks
askerliğe doğru geliştirmek ve Song tarafından uygu­ lojik ortodoksluk ile dünyevi iktidarın her düzeyde
olarak tanınmıştı.
lanmış, bozucu olacak pahalı profesyonel orduların sadece birleşmiş olmakla kalmayıp etkin bir biçim­
yerine kullanmaktı. Bu olmadı fakat baojia, yerel dü­ de özdeşleştikleri son dönem imparatorluk Çin'inde
zeydeki iç güvenliği koruma kurumu olmaya yaraya­ imkansız olan bir tarzda, her türden yeni düşünce fi­
cak bir biçimde zorunlu yöneticilik toplama sistemi lizlenebilmiştir.
ile birleşti. Tang ve daha önceki hanedanlar döneminde sınav
Kamu Hizmeti Sınavları ve Bilginler Kesimi sistemi sadece sınırlı bir biçimde uygulanmıştı. Yeni
Bu gelişmeler sonucunda, Tang hanedanı dönemi­ bürokratlar, varolan bürokratlardan gelen çeşitli tav­
nin ortalarından sonra, Çin devletinin, topluma ku­ siye ve destekleme biçimleri ve bir yüksek memurun
rumsal bir reform programını zorlayabilme gücünden bir oğluna verasete bağlı olarak tanınmış bulunan,
yoksun bulunduğu açıkça ortaya çıktı. Bunun yerine "gölge" ayrıcalık diye bilinen sınırlı hak aracılığıyla
devlet, daha etkili ve daha tutkulu uyruklarının zihin­ seçilmekteydiler. Song döneminde sınavlar fiilen ka­
lerine psikolojik bir reform programını empoze et­ mu hizmetine girmenin tek yoluydu. Müfredatın ide­
me yoluna girdi. Bu süreç Güney Song hanedanlı­ oloji yüklü hale getirilmesinden sonra ortaya çıkan
ğında başladı, fakat Ming döneminin ortalarına, 1 500 sonuç ise, "mandarinler", yani yönetmek için rahip
civarına gelinceye kadar tamamlandığı pek söylene­ gibi ideolojik niteliklere sahip bürokratlar olmuştu.
mez. Bu sürecin bütün toplumsal sonuçlarıyla çok da­ Yeni sisteme göre kamu hizmetlerine girme, öncele­
ha geç bir döneme, belki 1 700'den biraz sonraya ka­ ri köklü ve zengin ailelere münhasırdı ve tüccar, ze­
dar açığa çıkmadığı ileri sürülebilir. Bu yeni gelişme, naatkıir veya belli bazı alt işlerle uğraşan ailelerden
toplum içindeki tüm şerefli statüleri, siyasal iktida­ gelenlerin bu yarışmaya katılmaları yasaklanmıştı.
ra ulaşmanın tüm yollarını askere alınmaktan muaf Ming tüccar ve zenaatkarlar üzerindeki yasağı kal­
tutulmak veya bir cürümle suçlanıldığında iyi mua­ dırdı ve mandarinlerin içinden çıktıkları toplumsal
mele görmek gibi hususları kapsayan tüm fiili ayrı­ grup büyük ölçüde genişledi. Sınavlar, gerçek bir "ye­
calıkları, sistematik olarak, kamu hizmeti sınavların­ teneğe açık kariyer" ve dikey toplumsal hareketlilik
da elde edilecek bir derece sahibi olmayla ilişkilen­ için bir merdiven haline geldi. Ucuz, ağaç baskısı ki­
dirmeye dayanmıştır. Çin'e ait olmayan sınır bölge­ tapların edinilebilirliği sınava hc.zırlanmanın mali­
lerinin ötesinde ve imparator kabilesi ve sarayın ha­ yetini düşürdü ve -daha başarısız derece sahipleriy­
dım ağaları gibi özel kurumlar dışında önem verilme­ le adaylar arasından çıkan- öğretmenler de, makul öl­
yen istisnalar sadece askeri sınavlardaki derecelerle çüler içinde ucuzdu. Akrabalar, çoğu kez, umut ve­
satın alınabilir nitelikteki bazı alt-düzey dereceleriy­ ren genç bir üyenin eğitimine yatırım yaparlardı ve
le resmi ünvanlardı. bir makam sahibi olmanın sağlayacağı potansiyel ka­
Bu sınavlara çalışmak oldukça uzun dönemli bir iştı zançların yüksekliğini düşünen bir tüccar, birikim­
ve tamamen adayın ailesinin parasıyla gerçekleştiri­ lerini ticaret ve sanayi alanına yatırmak yerine, ge­
lirdi. Ciddi bir çalışma yapanlar arasında, bu sınavı nellikle yetenekli oğlunu desteklemek için kullan­
geçenlerin oranının yüzde bir olması veya bu oranın maktaydı.
üzerine çıkabilmesi hemen hemen olanaksızdı. Böy­ İlk sınav derecesi olan Shengyuan veya ".acemi me­
lelikle en yetenekli insanların enerji ve özlemleri, en mur", bu derece sahibine bürokratik bir makam için
alt düzeydeki dereceyi elde tutabilmek için düzenli dikkate alınma hakkını vermezdi. Bunun için daha
olarak tekrarlanan bir sınavı geçmenin gerekli kılın­ yüksek derecelerden biri gerekirdi. Dahası, yüksek de­
masından sonra daha da fazlalaşarak sürekli bir sko­ rece sahiplerinin sayısı, çok geçmeden belli bir za­
lastik yarışma içinde eritilmiş oluyordu. manda varolan önemli bürokratik görevlerin sayısı­
Müfredat, hemen tümüyle Güney Song'lu filozof nı aşmıştı. Sonuç, fiilen büroda çalışmayan, hizmet
Zhu Xi tarafından tanımlanmış bulunan Yeni­ veren mandarinlerin dışında bulunan ve evinde ya­
Konfüçyusçu devlet inancına ve incelmiş edebi hece- şayan eski memurları da kapsayan bir bilginler kesi-

131
minin yaratılması oldu. Bu sınıfın, en çok kullanıla­
nı, muhtemelen, tam karşılığı "uçları bağlanmamış
kemerler takan bilginler" anlamına gelen Shensi olan,
birçok adı vardı. Bu sınıf mensupları (Ming dönemin­
de lijia veya kantonlar ve ondalıklar sistemi olarak
bilinen) zorunlu yöneticilik hizmetinden muaftılar ve
bu da, onlar açısından büyük mülk sahibi olmayı kar­
lı kılıyordu. Ayrıca diğer insanlar da, çoğu kez, zorla
yöneticilik işine koşulmuşlardan kaçınmak için top­
raklarını onlara "emanet" ediyorlardı. Bu bilginler ke­
simi artık yeni kırsal seçkinler haline gelmişti. Bölge
memurlarına etkin bir biçimde ve göreli toplumsal
eşitlik kurallan çerçevesinde ulaşma olanaklarına sa­
hiptiler. Kendilerini sınava tabi tutanlar ve eğiticile­
riyle kurdukları ilişkiler yoluyla çıkarlarını savunmak
için birbirlerine bağlanmışlardı. Onlara karşı gelmek,
bu nedenle, basiretsizlik olurdu. Aşağı Yangzi vadi·
sinin "vergi şefleri" gibi, toplumsal prestij ve zengin­
lik sahibi bulunanlar bakımından da, sınav sistemi­
ni küçümsemek, 1 5 . yüzyılda hala mümkündü. Bir
yüzyıl sonra, bilginler kesimi yerel toplum üzerinde
o denli bütünsel bir egemenlik kurdu ki, önemli ol­
mak isteyen herkes onların tarzında okuyup çalışa­
rak -veya, en azından bir derece satın alarak- onlara
katılabilirdi.
Bilginler kesiminin ortaya çıkış ve yükselişi 17. yüz­
yıl içinde kırsal Çin toplumunu dönüştürecek başka
birkaç gelişmeyle birarada gerçekleşti. Bilginler ke­
siminden gelen derebeylerinin sahip oldukları vergi
toplamayı, yerel düzenin sağlanmasını ve su kontrol
projelerini gözetim altında tutan zorunlu yöneticilik
hizmetinden muaf tutulmaları, daha mütevazi ola­
naklara sahip toprak sahiplerine kaldıramayacakla­
rı kadar ağır yükümlülüklerin bindirilmesine neden
oldu. Bir kez daha artık, yerel yönetim görevleri ba­
kımından erişilemeyecek bir biçimde kentlerde otur­
maya başlayan ve çoğunlukla parça parça, dağınık
arazilere sahip olan toprak sahiplerinin sayısının art­
ması bu durumu daha da kötüleştirdi. Sonuç, kanton­
lar ve ondalıklar sistemini sürdürmenin giderek da­
ha da güçleşmesiydi. Bu durum bazı önemli sonuç­
lar ortaya çıkardı. Örneğin aşağı Yangzi'de devlet, baş­
ka bir biçimde gerçekleştirilemeyecek olan bazı su de­
polama işlerine doğrudan katılmak durumunda kal­
dı. 17. yüzyıl boyunca, ülkenin farklı yörelerinde fark­
lı zamanlarda gerçekleşmekle birlikte, eski sistem
çöktü. Bu eski sistemden geriye, zihinleri karıştıracak
bir biçimde, kahyalara ve benzeri alt düzey persone­
le polis tipi işlevler verecek ölçüde birlikte kullanı­
lan bazı terimler kaldı.
Aynı dönemde serf ya da yarı-serf statüsünde bu­
lunan emek gücü ile işlenen malikane işletmelerinin
yokolduğu görüldü. Ming dünyasının ekonomik kal­
bi olan aşağı Yangzi gibi bazı bölgelerde, yoğun bir
pazar şebekesine bağlanmış bulunan kırsal el sanat­
larının yaygınlaşması köylülerin tarım arazisine ve
bu arazilere sahip olanlara bağımlılıklarını azalttı. Ay­
rıca, çiftçilik giderek daha yoğun bir biçimde büyü­
düğünde, ister serf olmayan kiracılık, ister mülk sa­
hibi olmak biçiminde olsun, bağımsız aile birimleri­
nin en üretken işletme sistemi olduğunun keşfedil­
miş olması muhtemeldir. Tamamen paraya dayanan
bir kiracılığa doğru gelişme yönelimi, derebeylerin,
artık günbegün denetim yapamayacakları kentlere
göçmeleri nedeniyle daha da güçlendirilmiştir. Tica­
ri ekonomide 16. yüzyılda başlayan yeni hareketlen­
me, kiracıların kiralarını ödememekte direnmeleriy­
le birleşerek yeni yatırımlan tanın arazilerinden uzak­
laştırarak, her biri daha az vergiye tabi ve daha karlı
bulunan tefeciliğe, ticarete ve kentlerdeki gayrimen-

1 32
r::
I 1 .

, ;-. /
,.·

�. �

133
zorla yönetici yapılmışların yokolmalarıyla ortaya çı· önceki sayfa· Ming hanedanı
dönemindeki (ı368·1644) bir
kan boşluğu doldurmak üzere devreye girdi. Su kont· köylü ayaklanmasını temsil eden
rolü ile diğer projeleri yönlendiren, yardım dernek­ bu çizim, serfleri, onlarsız artık
hizmet etmek zorunda
lerini idar'e eden, pazarları denetim altında tutan ve olmayacakları köleUk belgelerini,
bazen (uygunsuz bir biçimde) vergi toplama sözleş­ beylerlnln evinin avlusunda
meleri yapan bu işletmeci kesim, kendilerinden ön­ yakarken göstermektedir. Bunlar,
bey, evin direklerinden birine
ceki zorla yöneticilik işine koşulmuşlardan daha de­ bağlanmış bir halde olan biteni
ğişik bir tarzda iş görüyorlardı. Hizmetleri şeref ve gö­ seyretmek durumundayken,
beyin kansını, yemek masasında
nüllüydü ve toprak mülkiyetinden çok statüye daya­
kendilerine hizmet etmeye
nıyordu. Aynca bu hizmet karşılığında makul bir kar­ zorlamaktadırlar. Serfler başlıca
şılık aldıklarını da düşünebiliriz. Değişen koşulların hububat ve gümüş alarak yağma
ve çapulculuk yapmaktadır
çarpıcı bir göstergesi, artık yöneticiler tarafından, su
kontrolü gibi konular hakkında öneri ve yardım iste­ Solda: Pekln'deki Saray
mek amacıyla ara sıra toplantıya çağrılan, tüm ilçe­ Miizeslnde bulunan, Han
Huang'a (723·89) atfedilen, dört
yi kapsayan bilginler kesimi meclislerinde gözlene· bilgin ve bir hizmetkarı işleyen
bilir. tablodan bir ayrıntı. (Bu biçimle
yakından ilgili ama 1 7. yüzyıl
İmparatorluk hükfuneti açısından bilginler kesimi, tarihli benzer bir resim,
ucuz bir dolaylı yönetim sistemi sağlamaktaydı. Dev· Washington D.C.'deki Özgür
Sanat Galerisl'ndedir.) Bilgin,
letin doğrudan yönetimi, köylere asılan san afişler gi­ refakatçısı mürekkebi
bi marjinal bazı istisnalar dışında yerel yöneticinin karıştırırken, bir şiirin
makamında sona eriyordu. Qing'in egemen olduğu düzenlenlşl hak.kında diişünceye
dalmış gibidir. Kamu hizmeti
dönemlerde buralarda yaklaşık bin kadar kimse ça­ sınav sistemi, Tang döneminde
lışıyordu: yöneticinin kendisi (yasa gereği bir yaban· tümüyle gelişmişti (bununla
birlikte, bu sistem Song
cı olması ve her birkaç yılda değiştirilmesi gerekiyor­
du), kişisel danışmanları, sürekli görevde bulunan ka­
döneminde btlrokrat
yetlştirmenln esas aracı haline
tipler ve baltacılar ve kahyalar. Bunlar orta büyüklük­ geldi) ve şllr yeteneğine, yönetim
tarafından, bürokrasinin
teki bir ilçede, ikiyüz ile ikiyüzelli binlik bir nüfusla yetiştirilmesinde önemli bir rol
uğraşmak durumundaydılar. Başvurulabilecek (gö­ atfedilmişti
revlerini satın alma veya veraset yoluyla elde etmiş)
Satda: Çln Seddi, dünyanın
yerel muhafızların hizmet şebekesinin varlığı halin­ harikala.rından biridir ve aydan
de bile, bu sayı etkin bir denetim için çok fazlaydı. çıplak gözle görülebilecek tek
insan yapısı bina oldu�u
Uygulamada ilçe yönetimi, yörenin bilgisine sahip bu­ söylenmiştir. Baharlar ve Güzler
..kullere yöneltti. Çin'deki bölünebilir miras sistemi, lunan ve sahip oldukları toplumsal ilişkiler ağı ile iş döneminin sonlarında ve
büyük mülkleri her kuşakta yeniden biraraya topla­ yaptırabilecek ve sorunları çözebilecek durumda bu­ Savaşan Devletler döneminde,
dövülerek sıkıştırılmış topraktan
yamayarak, çok geçmeden her malvarlığını parçala­ lunan bilginler kesimine dayanıyordu. Merkezi dene­ yapılma çeşitli uzun duvarlar,
yarak ayırdı. tim bu yerel seçkinlerin seçimine ve onların sınav sis­ hem Çin devletleri arasında ve
temi aracılığıyla gerçekleştirilen ideolojik şartlanma­ hem de, başta Yan ve Zhao
Serflik statü düzeninin yavaş yavaş çökmesi, Ming olmak üzere, barbarlarla olan
hanedanlığı döneminde çıkarılan ve mülk sahipleri­ larına sıkı sıkıya bağlı bulunuyordu. sınır iizerlnde lnşa edllmlşlerdl.
ne serflerine nasıl davranacaklarını anlatan talimat­ Bugünkü Halk Cumhuriyeti'nin Komünist (diye ad­ Qin'ln il lmparator'u döneminde,
M.ô. 3. yüzyılda, bu son adı
namelerde görülebilir. Bu talimatnameler, uygunsuz landırılan) hükO.meti, hem topluma kesin bir kurum­
Duvarlar"ın ilk bölümlerini,
geçen devletler, "Büyük
davranışlar sonucunda efendinin otoritesinin kaybo· sal reform programını kabul ettirmek biçimindeki es­
bugünkü seddin önemli ölçüde
lacağı konusunda belirgin bir korkuyu ortaya koy· ki itici gücü, hem de daha yakınlarda ortaya çıkan kuzeyindeki başka bir çizgi
maktadırlar. Efendinin durumu, aynca, Ming döne­ ama, yine de ideolojik vasıfları olan bir seçkinler kit­ üzerinde inşa etmek üzere
minde avamdan bir ailenin serf sahibi olmasının tek­ lesi aracılığıyla, yerel ve ulusal düzeylerde yönetmek birleşmişlerdi.
Bugün gôrdüğiimüı, kuzey Çin
nik anlamda yasa dışı olması nedeniyle de zayıflamış­ biçiminde yüzyıllar sürmüş bir uygulamayı devral­
boyunca kıvrılarak uzanan Mlng
dağları üzerinde, 4000 kilometre
tı. Avamdan ailelerin sahip oldukları serfler, sonuç­ mıştır. Komün ve liva sistemi altında kırsal toplumun
hanedanı seddinin kalıntılandır.
ta bir tür gerçek akrabalık bağımının varsayılması düzenlenmesi kendi özgün niteliklerini ve değişim
Bu seddln ortalama yiiksekliği 8
tehlikesini içinde taşıyacak bir tarzda, "evlat edinme düzenine sahip bulunmaktadır, ancak bununla bir­ metre ve genişli�! ise, yaklaşık
yoluyla kazanılmış oğullar" olarak gizlenmek duru· likte, kısmen, devletin toplumsal kurumlara karşı na­ olarak, tabanda 7, tepede 6
metredir. Top mazgalları
mundaydı. Serf kiracılığından uzaklaşma hareketi, sıl davranabileceği veya davranmak durumunda ol­ bulunan gözetleme kuleleri,
Yangzi vadisinde, 17. yüzyıl ortasında çıkan büyük duğu hakkında, -özünde, parça parça uyum sağlama seddin iizerlndeki sürekli insan
serf isyanları içinde doruk noktasına ulaştı. Bu isyan· yerine derinlemesine reçeteler hazırlamak bulundurmayı gerektiren
stratejik noktalara
ların bazı önderleri "düzleyici krallar" adını aldılar biçimindeki- tarihsel olarak belirlenmiş bir kavram­ yerleştirilmişti. Seddin bugünkii
ve "efendilerle serfler, ünvan sahibi ile ortalama ki­ lar kümesinin de ürünüdür. (Bu tarz düşüncenin geç en ulaşılabilir kesimi, Pekin'den
50 kilometre ötedeki
şiler, zengin ve yoksul arasındaki ayrımları imparatorluk dönemlerinde de güçlü olduğu, uygu­ Badallng'dedir ve yakın
düzlediklerini" ilan ettiler. Jiangxi'deki bir ilçede ye­ lanmamış bir ideal olarak kalmış olsalar bile, zamanlarda yeniden onarılmıştır
rel haber kağıdı "Evleri yakarak ve serflik zincirleri­ 1853'teki Taiping ayaklanmalarıyla ortaya atılan top­
ni ellerine geçirerek binlercesi biraraya geldi. Gökyü­ rak yasalarında görülebilir. Bu kurallar, katı bir di­
zü dumanlarla kaplanmıştı. Serfler [zenginlerin evleri­ sipline tabi tutulmuş, ideolojiyle yüklenmiş, birçok
ni] işgal ettiler, buraları gecekondu haline getirdiler yönleriyle, hatta kullanılan terimlerin bir çoğu bakı­
ve efendileri onlara yiyecek sundu. Efendilerin en kü­ mından da Zhou'nun Dinsel Tören Kura llan 'ndan tü­
çük bir gönülsüzlük göstermeleri durumunda onları retilmiş cemaatçı bir toplum tanımlıyorlardı.) Çin Ko­
derhal kırbaçlayarak dövdüler. Bu bin yıldır görülme· münist partisi, nüfusun onbinde 25'i ile binde beşi
miş bir isyandı" diye yazıyordu. Guandong'ın bazı yerine yüzde 4'ünü temsil etmesi bir yana, hem öğ­
bölgelerindeki serflik soy zincirleri gibi az sayıdaki retisi hem de iç yapısı bakımından Qing döneminin
birkaç istisna dışında, Çin imparatorluğu, 1 700'den bilginler kesiminden farklılaşmaktadır. Ancak, top·
sonra bir özgür insanlar toplumuydu ve bu açıdan Ba· lum tarafından benimsenmesi ve toplum içindeki yeri
tı Avrupa'ya, Doğu Avrupa'dan veya Çarlık Rusya'sın· konusunda varolan genel anlayış bakımından, eski
dan çok daha yakındı. siyasal kültür geleneklerine de önemli ölçüde dayan­
1 7. ve 18. yüzyılların sonlarında bilginler kesimi, maktadır.

134
GEÇ İMPARATO RLUK DÖNEMİ SANATI
Süsleme, Yaratıcılık ve Durgunluk
Yasak Kent, Pekin kentinin içlerinde yeralan, hen­
deklerle çevrili bir imparatorluk sarayıdır. Bugün gör­
düğümüz şey, esas olarak Ming ve Oing dönemlerin­
de, Yuan hanedanı planına dayanılarak inşa edilmiş­ Pekin, 1260'da Kubilay Han
ti. İmparatorluk kentinin güneyine düşen dış kent, burasını kendisine hokomet
Oing döneminin başlarında yapılmıştı ve gösterişli­ merkezi olarak seçmeden Once,
ulusal bir Onem kazanmamıştı.
liği, binaların, tanın mabedini batı, gök mabedini do­ Kent, asıl başkent olarak, 15.
ğu yanına alan merkezi kuzey-güney ekseni boyun­ yüzyıl ortalarında, Ming
ca simetrik ve mantıksal bir biçimde yerleştirilmiş ol­
imparatorlannca kurulmuş ve
bugün gôrdOğOmüz kent ise
masından gelmekteydi. Bu eksen, kuzeye doğru, iç sonraki }'1lzyıllarda yapılmıştı.
kentin kuzey duvarının yakınındaki çan kulesine ka­ Dış kent, Qln hanedanı
zamanında eklenmişti Plan,
dar sekiz kilometre boyunca uzanmakta ve bugün, (sagda) kent surlarının ve
kentin merkezi olan Tiananmen Meydanı'ndaki Baş­ kapılannın o tarihten itibaren
kan Mao'nun anıtkabrinin kuzeyine düşen kapılar, yıkıldığı 1949'a kadar
değişmeden kalmıştır.
bulvarlar ve Yasak Kent'in avluları ile kesişmektedir.
Yasak Kent'in binaları, altın sarısı kiremitlerle kap­
lanmış ve özenle boyanmış destekleri bulunan çatı­
ların, taş platformlar üzerine kurulu kolon-kiriş sis­
temiyle desteklendiği geleneksel tarzda inşa edilmiş­
lerdi.
Çin Seddi'nin bugüne kalan bölüqıü de, yine Ming
hanedanı döneminde yapılmıştı. Yeniden inşa faali­
yeti, sarayı Nanjing'e taşıyan ilk Ming imparatoru dö­
neminde başlamıştı. Üçüncü imparator asıl başken­ l
ti tekrar, kendisinin ve haleflerinin mezarlarının bu­ lıeodek

saray mutfak "' kışlaları


lunduğu Pekin'e taşımıştı. Yekpare bir mermer blok­
tan yontulmuş aslanların, mitolojik hayvanlann, de­
ve, fil ve atlarla koruyucu ve memurların heykelle­
"°" canye
kuyusu
riyle dolu bir bulvar, "Hayalet Yolu" boyunca uzan­
maktadır. Buradaki onüç anıt-mezann çatılan, parlak
sarı, yeşil ve kırmızı kiremitlerle kaplıdır. Her çatının
eğimli yüzeyinde heykelcikler ve mitolojik hayvanlar CJ
bulunmaktadır. Çatıların kıvrımı, güneydoğuya özgü
yayvan ve süslemeleri daha girintili, çıkıntılı olanla­ o
ra göre sınırlı tutulmuştur. Saçakların altına sık bir
E.'.J
zihnrı işilnınesi
biçimde yerleştirilmiş bulunan tuğladan yapılmış kıv­
rık kol taklitleri, sadece süslemeye yönelik bir özel; o [)
liktir. Yasak Kent'in ağaç yapılarında bile saçaklar,
o
ağaç işi süslemelerle o denli yüklenmişlerdir ki, dış
kenardaki ağırlığı, ek olarak yapılmış bir sıra sütun, o
dirsekleme sistemini sadece bir süs haline getirirce­
sine desteklemektedir.
Saray himayesinin desteği ile süsleme sanatları ge­
lişmişti. İmparatorluk fırınları, Geç Tang döneminden
bu yana, seladonların ön örnekleriyle Xingzhou-tarzı
beyaz seramiklerin bulunduğu Jiangxi'deki Jingdez­
hen'de yeralıyorlardı. Song döneminde, ayrıca sela­
donlarla tamamen beyaz porselenler arasında yeralan
Qingbai seramikleri de ortaya çıkmıştı. Yuan haneda­
nı döneminde, teknik deneyimler, kalıp haline geti­
rilmiş motiflerin, perdahlanmadan önce (sır altı) ya­
pılan mavi süslemeler içinde Oingbai seramiklerine ı::::::ı
uygulanmasıyla sonuçlanmıştı 14. yüzyıl sonundaki
Yongie çağında, Jingdezhen'de resmi fırınların kurul­
ması, her türlü çanak çömlek yapımının gelişmesi­
2=5 o
ne yol açmıştı. Ming hanedanı döneminin geri kalan
bölümünde mavi-beyaz renkli seramikler, daha us­
taca bir çizgi ve renkler üzerinde daha güçlü bir ege­
menlikle, daha da geliştirilmişti. Ming döneminin
sonlarına doğru, batıdan saf kobaltın edinilmesindeki
güçlükler, daha soluk bir ton ortaya çıkaran yerel renk
verici maddelerin kullanılmasına neden olmuştu.
Jingdezhen fırınları, Ming ve Oing hanedanları döne­
minin süslemeli porselenlerinin büyük bir bölümü­
nü üretmekteydi ve işleme tarzları, daha biçimsel
olandan doğal çiçekli motiflere doğru, yavaş yavaş de-

136
üstte: Pekin gökyüzünün Batı
Tepelert'ne doğru bakarken
görülen bu gözalıcı manzarası,
Merkezi Güzel Sanatlar
Akademisl'nde yeni yapılmış bir
binanın tepesinden alınmıştır.

En solda: Yasak Kent'ln eski


kuzeydoğu köşesi imparatorluk
ailesinin ikAmetgıUı bölgesiydi
Güney duvarı üzerindeki dokuz­
ejderha kiremitleriyle döşenmiş
bir paravan, Barışçıl Eski Çağ
Sarayı'na ve imparatorluk
Üstünlüğünün Salonu'na girişi
perdelemektedir. Bugün, bu
paravan, burada toplanmış
resımlert korumaktadır

Solda, ortada: Vahşi, melez


yaratıklar Yasak Kent'ln
saraylarına girişleri gözetim
altında tiıtmaktadırlar.

Ortada, sagda: Pekin'in


güneydoğu köşesinde bulunan
Gök Tapınağı, 15. yüzyıl
başlarında inşa edilmişti. Bu
bina, 32 memur ve bekçinin
sorumlu görülerek boyunlarının
vurulduğu 1889'daki bir
yangından sonra, ilk planlara
göre yeniden yapılmışnr.

Solda: Pekin'deki Yasak Kent


üzerinden güneye doğru bakiş.
Bu fotoğraf, Kömür Tepe'den,
190l'de çekilmişti. Bugün
Pekin'ln semaları hızlı bir
biçimde değişmektedir. Aynı
bakış, önplan aynı kalmakla
bırhkte, arka planda bır dı:ti çok
katlı binayı göstermektedir

137
ğişmişti; 16. yüzyıl ise, üç veya beş renkli, resim tar­ baskı yapma yöntemi yetkinleştirilmişti. Cinsel kitap­ Üstte: Muazzam büyüklükteki
memur, savaşçı ve hayvan
zında süslemelerin kullanılmasındaki artışa tanık ol­ larla diğer resimli kitaplar üretilmiş ve bu tür üretim, heykelleri, 1 3 Mlng
muştu. Ming çanak çömleklerinin parlaklığını artır­ On Bambu Stüdyosu'nun çalışmalarında doruğa ulaş­ imparatorunun gömülü olduğu,
mak üzere, porselenlere, perdahlamadan sonra sarı mıştı. Daha sonraları, oldukça etkili olan Hardal­ Pekin dışındaki Mlng anıt­
mezarlarına giden "Hayalet
ve kırmızı renkler eklenmişlerdi. Mine işlemeler, ma­ Tohumu Bahçesinden Resimler El Kitabı yayımlanmıştı Yolu"nu beklemektedir. Taştan
deni eşyalar üzerine, bol ve zengin renklerle yerleşti­ (1679-1701). Oing dönemindeki kitap üretimi bu yük­ bir hayvanın gerisine bir taş aup
rilmiş ve vernikli tahtalar, canlı ve biraz yuvarlak bir sek standardlara çok ender olarak erişmişti, fakat, yapışurabillrsenlz, dileğlnlzin
gerçekleşeceıtl &öylenir. Bu
tarzda, çoğu kez de porselen üzerindeki ejdarhaları Suzhou ve diğer merkezlerde tek yaprak üzerine çok hayvanlar il.zerinde görülen içi
andıracak biçimde oymalarla işlenmişlerdi. yetkin baskılar yapılıyordu. doldurulmuş koşum takımları,
Kitapların ağaç bloklarla basılması, Çin'de öteden Renk sevgisi, kesi (ipek-dilimli) goblen dokumanın M.S. 5. yüzyılda uygulanmakta
olan bir Çin buluşuydu. Koşum
beri uygulanmaktaydı ve en eski örnek, Dunhuang•­ resimsi etkiler yaratmak üzere kullanıldığı Ming ve takımlarındaki bu gellşmenln,
da bulunan, M.S. 868 tarihli Elmas Vecizeler (Diamond Oing dönemlerindeki resmi giysilerde de ayrıca gö­ boğaz ve kuşağın atlann nefesini

sınırlandırdığı BaU'ya ulaşması


kestiği ve çekebilecekleri yükü
Sutra)'di. Song döneminde, aralarında erik baharları rülmekteydi. 14. yüzyıldan başlayarak, "ejderha kaf­
hakkındaki ilk resim kitabının da bulunduğu, bazı- ' tanı" üzerindeki pençeler, rütbeyi göstermek amacıy­ yaklaşık 500 yıl sürmüştü.
ları resimlerle süslü birçok iyi yayın yapılmıştı. Ming la numaralanıyordu. Beş pençe, sıkı bir biçimde impa­
döneminin sonlarında, üstüste ayrı bloklarla renkli rator ve ailesine aynlmıştı; dört pençe de memurla-

138
mıştı. Dai Jin saraydan kovulunca, memleketi Hang­
zhou'ya gitti ve adı, Güney Song akademisinin roman­
tik tarzında resim yapan bir grup profesyonelle ve sa­
ray ressamıyla birlikte anılmaya devam etti. Bu res­
samlar, Zhe okulu olarak bilinmekteydi.
Dai Jin'in Akşam Eve D6n°üş adlı resmi, bakışımsız
düzenlenişi, köşeli ağaç dalları ve sisli boşluklar gi­
bi belirgin Güney Song özellikleri göstermektedir. Bu­
nunla birlikte, fırça çalışması, qnceki Ma/Xia tarzın­
dan daha gevşektir ve dian (nokta) vuruşları ile yap­
rak ve dal desenleri daha belirgindir. Zhe okulundan
Wu Wei (1459-1508), balıkçı köylerinin gündelik ya­
şamlarını betimleyen resimler yapmış ve Bian Wen­
gin (1400-1440 dolayları} Güney Song akademik tar­
zında, kesin hatlı ve parlak renkli çiçek ve kuş tablo­
ları çizmişti. Bu tür akademik "saray" resimleri, ra­
kip Wu okulunun bilgin-sanatçıları tarafından, "gü­
zellikleri" nedeniyle yadsınmışlardı.
Erken Ming döneminin bu bilgin ressamları, Yuan'·
ın Dört Ustası tarzında manzara resmi yapmayı sür·
dürdüler ve kurucuları Jiangnan bölgesindeki Suzho­
u'dan veya Wu'dan gelen Shen Zhou'nun (1427-1507)
çevresinde bir okul oluşturdular. Shen Zhou'nun ken­
disi, Ni Zan, Wu Zhen ve Huang Gongwang tarzında
resim yapmış, fakat kompozisyonda bir çarpıcılık ile
manzarayı belirginleştirmek ve mürekkep kullanışı­
nı çeşitlendirmek üzere daha belirgin Qian fırça dar·
heleri eklemişti. Yine o, arka planda ince ton ayrım·
larına yer veren sulu boya kullanmış ve çalışmaları·
nı önceki Yuan ustalarından farklılaştıran renk do·
kunuşları eklemişti.
Şehirlerde, konforlu evlerde oturan, iyi ailelerden
gelen bilginlerin, kendi bahçe avlularını üç boyutlu
manzara resimlerine dönüştürmeleri, 16. ve 17. yüz·
yıllarda Suzhou'da gerçekleşmişti. Kayalar ve ağaçlar,
tahta balkonlar üzerindeki çeşitli konumlardan ve ka­
fesli pencerelerden seyredilebilecek biçimde yerleş­
tirilmişlerdi. Herhangi bir kimse, tıpkı bir manzara
resmine girmiş de ruh gibi dolaşıyormuşcasına, ka­
yalardan oluşmuş minyatür bir manzara içinde, sanki
dağlardaymış gibi gezinebilmektedir.
Tang Yin (1479-1523) ve Qiu Ying (1494-1552 dolay­
ları) adlı ressamlar, ne Zhe ne de Wu gruplarına da­
hil edilebilirler. Tang Yin, Kuzey Song'un anıtsal tar­
zına geri dönen, tutucu bir biçimde resim yaparken
Qui Yin büyük bir kopyacıydı ve daha da gerilere,
Tang'ın antik "yeşil ve mavi" tarzına dönüktü.
16. yüzyılın sonlarında, Dong Qichang (1 555-1636)
adlı bilgin-ressam, sonraki sanatçı ve sanat eleştir·
menleri kuşakları üzerinde önemli ölçüde etkide bu­
lunmuştu. Bu bilgin-ressam resmi, "kuzey" ve "gü·
ney" okulları olarak ikiye ayrılmıştı ki, "kuzey" oku­
lu, süslemeye yönelik ve renkli bir tarzda resim ya·
pan saraya bağlı ve profesyonel akademik sanatçıla­
ra ve soylulara verilmişti. Rütbe, ayrıca, kaftanın ön rı ve "güney" okulu da şürsel esinlenme ve bir anla­
tarafına işlenmiş süslü "mandarin kareleri"nce de tım aracı olarak manzarayı kullanmak üzerinde yo­
gösterilmişti. ğunlaşan amatör aydın (wen ren} sanatçıları temsil
İlk Ming imparatoru Nanjing'de bir resim akademisi etmekteydi. Ona göre "kuzey" okuluna, Güney Song'lu
kurmuş, ancak saray 15. yüzyılın başlarında Pekin'­ Ma Yuan ve Xia Gui'den Tang döneminin "yeşil ve
in kuzeyine taşındığında, sanatın merkezi, ülkenin mavi" tarzının ustalarına kadarki tüm akademik ve
güneyinde bulunan güney Jiangsu'daki Jiangnan böl­ saray ressamları dahildi. Dong Qichang, bir bilginin
gesiyle, kuzey Zhejiang yöresinde kalmıştı. Suzhou, doğa ve dolayısıyla insan hakkında kendi anlayışını
Wuxi, Nanjing ve Yangzhou kentleri zengin ticaret resim aracılığıyla ifade edebileceğine inanmaktaydı.
merkezleriydi; ressamlar, bilginler ve bireysel servet Bu inanış, ona, nesneler hakkında, akademinin gele­
sahipleri, devlet yönetiminde bir kariyere girebilmek nekleriyle bağlı bulunmaları yüzünden profesyonel
için buralarda yaşamayı seçmişlerdi. Dai Jin (1388- ressamların erişme umutlarının olamayacağı zevk in·
1462), bir balıkçıyı kırmızı ceket giymiş olarak göste­ celiğiyle birleşmiş bir anlayış kazandırmış olan kla·
ren bir resim yaparak imparatora karşı gelinceye sikler üzerinde bilgisinin sonucuydu. Onun inanışı­
kadar (kırmızı, ancak imparator huzuruna çıkanlar na göre, amatör bilgin-ressam, fırça ve mürekkebi bir·
giyebilecekleri bir renkti) Ming sarayında resim yap- arada kullanışında düşünce ve duyguları ifade etme

139
özgürlüğüne ve araçlarına sahip bulunuyordu. rilmiş biçimlerini, ışık ve gölge kullanımından yarar­
Dong Qichang'ın kendisinin yapmış olduğu resim­ lanarak Doğu ve Batı sanatının bir sentezini yaratmış­
ler güçlü bir biçimde yapılandırılmışlardı. Dong Qic­ tı. Resimleri o dönemde popüler olmuş, fakat geniş
hang, dağların shi'sinden (çekim veya eğilimininden), kapsamlı etkisi sınırlı kalmıştır.
dağların yükseliş ve çöküşlerine neden olan güç ola­ Qing dönemi başlarının süsleme sanatları, girinti·
rak söz etmektedir. Çizdiği manzarayı, yapısal kısım­ li, çıkıntılı karmaşık desenleri ve parlak renkleriyle,
ların açıkça belli olduğu bir biçimde oluşturabilmek Mançu zevkine uygundu. Yeşim işlemelerin kalitesi
için de, eğik düzlemler ve yapay birimlerden yarar­ yüksekti ve hüner bakımından Savaşan Devletler dö­
lanmaktadır. neminin yeşim işlerine rakip olmuştu, fakat desen­
Dört Wanglar diye bilinen ressamlar, Dong Oic­ leri süslemeye yönelik olup daha önceki yapıtlann sı­
hang'ın aydınlar (literati) geleneğini sürdürmüşler ve nırlılıklarından ve basitliğinden yoksundu. Mineler,
Qing dönemi başlarının muhafazaktir bilgin-ressam­ dokumalar, yeşim, fildişi, oyma vernikli ağaçlar ve
larını temsil etmektedirler. Yapıdan, Kuzey Song man­ porselende birçok ortak motif vardı ve İmparator
zara resminin Yuan çeşitlemelerinin bir birleşimine Kangxi tarafından 1680'de sarayda kurulan atelyeler­
dayanmaktaydı. Wang Shimin (1592-1 680) Dong Qic­ de yapılmışlardı. Vernikli ağaç oymalar güneyde ya­
hang'ın öğrencisi ve diğer üç Wang'ın da ustasıydı: pılmış ve 17. yüzyıl başlarında çökenjiangxi'deki Jing­
Wang Qian (1598-1677), Wang Hui (1632-1717) ve dör­ dezhen fırınları canlandınlmışlardı. Ming dönemin­
dünün en yeteneklisi olan Wang Yuanqi (1642-1715). de, sırlanma sonrasında işlenen beş renge ek olarak
1 7. yüzyılın manzara resimlerinde, fırça kullanma başka renklerin de uygulanmasıyla, Avrupa'da yeşil­
tarzının farklılığı yerini kompozisyonlann benzersiz­ ler ailesi (famille verte) diye bilinen eserler üretilmişti.
liğirı.e bırakmıştı. Bilgin-sanatçıların, Qing dönemi
başlarında, yabancı Mançu yönetimine gösterdikle­
ri farklı tepkiler, karanlık, kötülük habercisi manza·
raları bir yaklaşan yokoluş duygusu taşıyan Gong Xi­
an (1620-1689) ile bu duyguyu aşmaya çalışan Hong
Ren'in (1610-1664) canlı ve şen manzaralarında görü­ Solda. Ming süsleme sanatlarının
güzel bir örneği, kırmızı, beyaz,
lebilir. Bu dönemde, resmi geleneğin dışına çıkan (or­ mavi, yeşıl, sarı ve patlıcan
todoks olmayan) sanatçılar "Bireyciler" diye nitelen­ renkli minelerin açık mavi bir
mişlerdi ki, bunlar arasında en önemli olan ikisi Zhu zemin üzerinde, birbirlerinden
ince şeritlerle ayrıldı�ı üç ayaklı
Da (1626 dolayları - 1 705) ve Dao Li'ydi (1641-1710 do­ bir bakır kap
layları). Zhu Da (aynı zamanda Bada Shanren olarak
Altta: Pekın'deki, pavyonlar ve
da bilinmektedir), Ming imparatorluk ailesinin soyun­ göller arasına yerleştırılmiş
dan gelmekteydi. Sonradan bir Budist keşiş olan Zhu Beihal Parkı Burası, bılgin­
Da yaşamını ülkeyi gezerek geçirmişti. Zhu Da, biri memur için, kent içindeki bir
inzivaya çeklime yeriydi. Bir çın
Dong Qichang'ın izinden giden, ama daha sulu bir fır­ parkında olmak, üç boyutlu
ça kullanımına yer veren, diğeri ise hızlı ve kısıtlan­ geleneksel bir manzara resmi
içinde yürümek gibidir
mamış mürekkep kullanımını, sulu ve kuru fırçala­
nn uyum ve denge sağlanarak birlikte kullanılmasıy­
la birleştiren Zen Budist ressamların tarzında olmak
üzere farklı tarzlarda resimler yapmıştı. Zhu Da'nın
bir cinnet hali içinde ve çoğu kez de sarhoşken resim
yaptığı söylenmiştir. Dao Ji (ayrıca Shi Tau diye de bi­
linir) de, Zhu Da gibi, Ming imparator soyundan gel­
mekteydi. O da bir manastıra girmiş ve sonuçta za­
manını "taş toplamakla" -bir diğer deyişle, bahçe dü­
zenlemeleri yaparak- geçirdiği Yangzhou'ya yerleşin­
ceye kadar hep seyahat etmişti. Resimleri, ayrıntıları
yerleştirdiği ve kayaların niteliklerini abartılı bir bi­
çimde sunduğu kompozisyon yaratıcılığı ortaya koy·
maktadır. Dao Ji ayrıca sulu dian darbelerinde büyük
bir serbestlikle renklerden ve mürekkepten yararlan­
maktadır.
Dao Ji'nin abartılı eğilimleri, 18. yüzyılın belli başlı
ressamları olarak kabul edilen bir grup olan Yangz­
hou'lu Sekiz Garipler tarafından benimsenmişti. Bi·
çimler çarpıtılmış ve bilerek uyumcu olmayan bir ni­
teliğe büründürülmüşlerdi. Gao Oipei (1672 dolayları­
! 734) fırçayı bir kenara bırakarak tımaklanyla resim
yapmıştı. Jin Nong (1687-1764) ve Lo Bing (1733-99) es­
ki modellerin biçimlerini gülünç bir biçimde çarpıt­
mıştı. 19. yüzyıla gelindiğinde, hamilik azalmış ve bil­
gin-sanatçıların bireyciliği güçsüzleşmişti. Dört
Wang'ın önderlik ettiği muhafazakar çizginin izleyi­
cileri pek yeni bir şey sunmamışlardı. Amatör bilgin­
sanatçılar yaşamlarını kazanmak zorundaydılar.
Oing hanedanı döneminde, süslemeli "saray" tar­
zında resim yapan birçok usta saray sanatçısı vardı.
l 'ilS"te Pekin e gelen bir İtalyan misyoneri olan Cas­
dglio:ıe sarayı banlı bi: resim tarzıyla tanıştırmıştı
Casnglio:ıe �u;;. ekniği Ue Ban'� modelleşti·
Üstte: 19. yt1zyıl Mandarin ipek
robundan bir ayrıntı. Yarasalar,
giysiyi giyen kişiye iyi şans
dileyen simgelerdir. Çeşitli harf
biçimleri, Orne�in don ayrı hali
burada (sa�a) verilen xl
("neşe"), ji ("şans") ve s/oou
("uzun ömür") gibi, özel gıysiler
Ozertndekl desenlerin içine
işlenirdi.

141
142
MODERN
ÇAG

143

UMUT VE . GEÇMiŞE BAKIŞ


18. yüzyılın sonunda, Çin ekonomisi, Çin siyasal ya· tadır; bu, sadece kendinizin zeki ve çok uyanık oldu­
pısı, Çin düşüncesi ve Çin sanatı görkemli bir yok ol­ ğunuzu göstermenin bir biçimidir... Bununla birlik­
ma noktasına ulaştı. Hem görkemlilik -zenginlik, ik· te, dürüstlük ve iyi niyet isteğinin esas olarak küçük
tidar ve incelikli düşünce ve davranışlar· ve hem de tüccarlar arasında görüldüğünü söylemek sadece ye­
yok olmuşluk, eski Çin geleneği içinden yeni düşü· rinde bir gözlemdir; büyük ticari kuruluşlar... işlem·
nüş, görüş, duyuş ve davranış biçimleri geliştirme ye­ !erinin doğruluğu ve bütünleşmişliğiyle diğerlerinden
tisini yitirmişlik üzerinde durmak zorunludur. Dev­ ayrılmaktadırlar." Çin kaynakları aracılığıyla edini·
letin izlediği politika sayesinde, imparatorluk Ming len ekonomik canlılık izlenimi de aynı ölçüde etkile­
döneminin başlarında ve ortalarında olduğu gibi, ye­ yicidir. Jiangxi bölgesindeki büyük porselen üretim
niden kapalı bir dünya haline gelmişti. Vergi amacıy­ merkezi olan Jingdezhen'in şu betimlenişine bakın:
la gelmeleri nedeniyle ayncalıklı olan birkaç heyet ve "Onbinlerce tokmak, toprağı gürültüler içinde döv­
/bazı Katolik misyonerler ile -1830'larda- Hint çay sa­ mektedir. Ateşlerden çıkan parıltılar gökyüzünü o
nayii için çay fidanlannı çalan botanik casusu Robert denli aydınlatır ki, geceleyin kimse uyuyamaz. Bura­
Fortune gibi yasadışı yollardan ülkeye girenler dışın­ sı, şaka yollu, "Bütün Yıl Süren Gökgürültüsü ve Yıl­
da, gezginlerin ülkeye girişi yasaklanmıştı. Avrupalı dırım Kenti" olarak adlandırılagelmiştir. Kırsal alan·
uluslarla olan yasal ticarete iki sınır kentinde izin ve­ lar, pirinç ayıklamak, şekerkamışı ezmek, kağıt yapı·
rilmişti: Ruslar için Kiakhta (1737'den sonra) ve batı· mı için liflerin hamur haline getirilmesi gibi işleri gör·
lılar için Canton (1757'den sonra). Tüccarların faali· mek üzere su gücüyle (veya öküzlerle) çalıştırılan ma­
yetleri de sıkı bir biçimde denetleniyordu. Ming dö· kinelerle doludur.
neminin sonlarından başlayarak,rCizvitler aracılığıyla Ancak, eskinin yenilik yaratma anlayışı ortadan
azar azar gelen küçük dış etkiler -batılı su teknoloji­ kaybolmuştur. Ming döneminden beri Çin'de ortaya
si, astronomi ve matematik, resimde perspektif, ge­ çıkan önemli yeni tekniklerin sayısı neredeyse bir elin
lişmiş top dökümü, 1 7 1 7 tarihli büyük Atlas ve hatta parmaklarıyla sayılabilecek kadar azdır: (bir atlıka­
müzikte harfleri kullanan bir notalama- bile yok ol­ rınca gibi dönen değirmen taşının kenarına yerleşti·
muştu. Hıristiyanlığın uygulanışı, 1723 tarihli Kutsal rilmiş yelpazeleri rüzgar yönünde çeviren) Çin tipi yel·
Ferman'la yasaklanmıştı. Bu ferman çok sıkı bir bi­ değirmeni; ağaç bloklarla çok renkli baskı yapılma·
çimde uygulanmamakla birlikte, ülkede barındırılan sı, kuluçka ve çırçır makinalarının geliştirilmesi; da­
Katolik papazlar, sadece, takvimi düzeltmek gibi ya­ ha eski tekniklerle (özellikle de buharlama ile) birlikte
rarlı teknik işlevleri yerine getirmek üzere sarayda alı­ kullanılan, ipek böceklerini tuzlayarak paketleme ve
konulan bir avuç Cizvitten ibaretti. ısıtarak kurutma yoluyla öldürme ve muhafaza etme
Ancak, geç imparatorluk döneminde ekonomi, yü­ yöntemleri; saf çinko elde etme sanatı; yeni yağ to·
zeysel olarak hayret verici bir canlılık göstermişti. Nü­ humları ve yapay gübre; ve maden ocaklarını hava­
fus 400 milyona yaklaşmıştı ve yoğun bir biçimde, landırmak için hava püskürtücüleri. Birkaç heyecanlı
canla başla çalışıyor ve rekabet içinde bulunuyordu. girişimci, eski kitaplarda sözü edilen tarım ve sula­
18. yüzyılda yayımlanan Çinliler Hakkında Rapor'un ma tekniklerini veya Arşimet su pervanesi gibi batılı
Fransız misyoner yazarlarından biri, Çinlilerin nasıl aygıtlarla denemeler yapmıştı. 19. yüzyıl başlarında,
"mahareti maharetle, gayreti gayretle ve çalışmayı ça­ Qi Yanhuai kendisinin yapmış olduğu su pervanesi
lışmayla, büyük zenginliklerin oluşmasını önleyecek hakkında şu eğlendirici dizeleri yazmıştı:
bir tarzda, sürekli bir rekabet içinde tuttukları"ndan
söz etmektedir. Ülkenin merkezi ve güney kısımların­ Bir merkezin çevresinde, burgu gibi dönen sekiz
da yapılan ve dar bir alanda bol ürün elde edilebilen şerit.
pirinç tarımı, hektar başına ürün rekoltesini, modern İleri geri, bükülerek dolanan bir su yatağı,
çağ öncesi teknolojinin sağlayabileceği en üst düze· Ortası bir bel kemeriyle sıkıştırılarak daraltılmış,
yine çıkarmıştı (bkz. s.209-210). Belirli dönemlerde ku­ Su damlalarının tam altına denk düşen binlerce
rulan kırsal pazarlar ve pazar kentlerinin oluşturdu· ayak.
ğu şebeke bundan da yoğundu ve ticaret hacmi, göz­ - Yukarıya kaldırıldıklarından tümüyle habersizi
lemcileri şaşırtıyordu. 1830'larda, Şangay yakınındaki
kıyıların açığında bulunan bir İngiliz gemisi, burada· Ancak, yenilik yaratma konusunda, belirli bir özbi·
ki deniz ticaretinin, Londra kentininkiyle aynı düzey­ linçli hoşnutsuzluk da bulunuyordu. 18. yüzyıl orta·
de olduğu tahmininde bulunmuştu. Peder Huc, 19. larında yazan Cheng Tingzuo şu gözlemi yapmıştı:
yüzyıl ortalarında, Yangzi vadisinde seyahat ettiğin­ "Uzaklardaki Avrupai.. İnsanları, özellikle matema­
de, gözlemini şöyle ifade etmişti: "Bütün büyük kent­ tikte kendi üstünlüğünü ortaya koyan çok yönlü ze­
lerde, tüm bölgelerdeki ticari eşyanın, tıpkı bir su de­ kalarıyla bilinirler. Bundan başka, yaptıkları her şey,
posuna suyun akması gibi boşaldığı önemli ticari ku­ bilgisi kıt olanları hayranlık içinde bırakmaya yeten
ruluşlar bulunmaktadır. Bu büyük ardiyelere, İmpa­ büyük bir dehanın ürünüdür. Çoğu kez, nesnelerle
ratorluğun her yanından insanlar akın etmekteydi ve böylesine uğraşmak bir kimsede sayısız yeni düşün·
buralarda hiç durmayan, telaşlı bir hareketlilik var­ celerin ortaya çıkmasına neden olur. Onlar, ateşli si­
dı ·Avrupa'nın en önemli kentlerinde ender olarak gö· lahlar gibi insafsız nesneleri en sonuna dek araştır·
rülebilecek canlılıkta bir faaliyet." Ve, yine Peder Huc, mışlardır." Hernekadar çiftçiler ve zenaatkıirlar kar·
"bu insanlara sürekli olarak eziyet eden kazanma aç· şılarına çıkan her küçük gelişmeyi şevkle uygulamış·
lığı ve alışveriş arzusu"ndan söz etmektedir. "Bütün larsa da, eğitimciler, bazen anlamsız, fakat çoğu kez
ülke", diyor, "hiç bitmeyen bir panayıra benzemek­ yararlı olan Avrupa'nın bereketli yaratıcı düşünüş tar·
Önceki sayfa: Xi'an yakınlarında
tedir" ve "Çin tüccarlarının, az ya da çok ustaca ve zından yoksundular. Bunlar, Avrupa'da 16. yüzyıl bir depo inşa eden işçiler. Kitle
cüretkar sahtekarlıkları üzerine ciltler dolusu şey ya­ sonlanyla ve 1 7 . yüzyılda yapılmış olan, Makinaların emeği, maklnelaşınış teknolojiye
henilz biltümlyle geçeme� bir
zılabilir; ve hilekarlık o kadar yaygın, bu tarz o denli ve Araçların Sergilenmeleri gibi başlıklarla tanınan in· illkede, üretim ekipleri halinde
evrenseldir ki, hiç kimse bu yüzden suçlanmamak- celemelerde oldukça açık olarak görünen makina sev- seferber edilmektedir.

144
Üstte: Clzvlı papazları, Çinliler gisinden habersizdiler. Keza, yine bunların akılları, olan türden hiyerarşik ilişkileri, karşılıklı arkadaşlı­
tarafından, yurtdışından gelmiş makinalardaki geometrik hayaletleri görmek ve Çin­ ğı onlara yeğteyerek değersizleştirmiş ve "insanın tüm
aydınlar olarak kabul görmüşler
ve bilgileri nedeniyle li zenaatkarların, değişik yöresel koşulların gerekle­ evrenden başka hiçbir yöneticisinin olmaması gerek­
övülmOşlerdJ. Bunlar Çlnlllerl rine uygun olarak Avrupa'da yaratılmış olan yenilik­ tiği"ni ileri sürmüştür; kişisel mülkiyeti ortadan kal­
Hırlstiyan yapma çabası içinde
Çinli glysllerlnl glyerlerdJ ve
leri sezgisel bir biçimde uygulamaları gözlerinin dırmak ve yerine soy ilişkilerine dayali ortaldaşa'lll.ül­
Tören Bakanlığı'nın başı olan Xu önünde gerçekleşirken, ne olup bittiğini soyut olarak kiyeti geçirmek istemiştir. 1590'da yayımlanmış olan
Guangql gibi bazı önemli çözümleme yeteneğine de sahip değildi. Yakılacak Mektup1ar'm yazarı Li Zhi, Konfüçyusçu kut­
kimseleri Hırlstlyan yapmışlardı.
Ancak, bir bütün olarak İmparatorluk Çin'inin son dönemlerinde düşünsel sal yazıların amansız, kuşkucu bir muhalifiydi. Li Zhi,
bakıldığında, bu kimselerin canlılığın yavaş yavaş azalması, modern çağ başla­ ahlaklılığın, diğer insanların onurlarının hiçbir ko­
Hıristlyan öğretisi, asıronoml, şul öne sürmeksizin kabul edilmesinde yattığına
rındaki Avrupa'yla karşılaştırıldığında, tıp veya hu­
coğrafya ve fizik hakkındaki
bilgilerinden daha az coşkulu bir kuk gibi konularda herhangi bir üniversitenin veya inanmıştı ve "çocukluğun ruhunu her kim yitirmiş­
ligi görüyordu. uzmanlaşmış bir eğitim kurumunun yokluğuyla da se, gerçek ruhu da yitirmiştir" diyordu. Kendisinden
ilişkilendirilebilir/Sözde öğrenciler, kişisel bir temel­ önce gele�in_yin gibi o da, zararlı düşünceler yay­
Sagda Qlng imparatoru Kangıd
(1654-1 722), gözlem evinin en de öğrenim görmekteydiler. Akademi diye adlandırı­ dığı için hapsedilmiş ve burada 76 yaşında intihar et­
son aletlerle yeniden lan okullar, üst düzeydeki kamu hizmeti sınavları için mişti.
düzenlenişinde danışmanlık
yapmış olan Cizvit Perdlnand bilgilerin tıka basa doldurulduğu yerlerdi. 16. yüzyıl­ ülke içinde gelişmiş bir Çin biliminin mümkün ol­
Verblest'I desteklemişll 1296'da da, Wang Yangming adlı filozofun etkisi altında, bu duğuna yönelik ipuçlarını boşa çıkarmak, 16. yüzyı­
yapılmış olan gözlemevl,
okullar bağımsız düşünsel yaşama yönelik bir atılım lın sonları ile 17. yüzyılın ilk y�rısında olup bitenleri
Pekin'in güneydoğu kenarında
kurulmuştu Aleıler yakın gösterdiler ve 1 579'da bu durum, Zhang Jucheng sürekli anımsatmaktadır. Şifalı bitkilere ilişkin gele­
zamanlarda, bugünkü rejim adlı, pratik zihniyetli ve hoşgörüden yoksun devlet neksel tarz, büyük bir bölümü bireysel araştırmala­
ra dayanan Li Shizen'in İlaçlar Kataloğu'nda (1578) do­
ıarafmdan yerlerinden alınmış
ve çevredeki bölge, otoyollara ve
adamının teşvikleri sonucu, özel kurumların kısmen
otellere yer açmak Oıere kapanmasına yol açtı. Bu devlet adamı, söz konusu ruğuna ulaşmıştı. Wu Youxing, Salgın Hastalıklar Bi­
ıemlzlenmiştlr. kurumların devletin temel inancına yönelik bir teh­ limi (1642) adlı kitabında, sonuç olarak hastalıkları
like yaratmalarından ve hizip siyaseti içine girmele­ açıklamak üzere geliştirilmiş bir mikro-organizma ku­
rinden korkmuştu. Özel kurumlara karşı girişilen bu ramına ulaşırken sistemli usavurma ve gözlemden ya­
saldırı, 1625'te yeni bir yasaklamayla tekrar canlan­ rarlanmıştı. Song Yinxing, Doğanın ve İnsan Yaratıcı·
dırıldı. İmparatorluğun bu son yüzyıllarında, Çin'de, lığının Geliştirdiği Mallar (1637) adlı yapıtında, ekono­
kurumlar giderek daha fazla bir biçimde ya bireysel mik teknoloji hakkında temel bir araştırma ortaya
gelişme gibi tamamen özel bir amaca, ya da devletin koymuştu ve "Madde-Enerji Üzerine" başlıklı dene­
amaçlarına, özellikle de seçkinlerin kafalarının kalıp­ mesinde, Kuzey Song'lu filozof Zhang Zai'nin temel
lanmasına -veya her ikisine birden- hizmet eder gibi görüşlerinde yer alan başlangıçtaki amacının çok öte­
görünmektedirler. Birkaç manastırın dışında, bu ku­ sine geçmişti. Song Yingxing ayrıca, Song biliminin
rumlar müminlik veya iyi eğitim gibi devletin gerek­ en iyi yanlarının temsilcisi olan, kendinden önceki
sinmeleriyle sıkı sıkıya bağlı bulunmayan evrensel çok-yönlü bilgin Shen Gua'dan çok daha sistematik­
amaçlara hiçbir zaman hizmet etmemiş gibidirler. ti, ama belki Shen'in nicelendirme ve modeller oluş­
Çağdaş araştırmalar, imparatorluğun son birkaç turma yeteneğinden biraz yoksundu. Örneğin, Song
yüzyılı boyunca, sapkın görüşleri, bilimsel özgünlük­ Yingxing'in yapıtında ses bilgisine ilişkin bölüm, se­
leri veya pratik ilgileri çağdaş zevklere uygun düşen si, bir etki sonucunda harekete geçirilmiş olan hava­
Çinli düşünürlerin de varolduğunu ortaya çıkarmak­ daki madde-enerji (gi) olarak betimlemekte ve sesin
tan sevinç duymuştur. Bunların arasında en ilgi çe­ ortaya çıkışını ve yayılmasını başka varsayımlarla
kici olanları, evrensel kardeşlik idealleri ve Li Zhi'nin açıklamanın güçlüğünü ortaya koyarak, sesin hare­
deyişiyle, "erdemi ve dinsel tören kurallarını insan­ ketini, çok açık bir biçimde, suya atılan bir taşın oluş­
ların zihinlerini dizginlemek, kurumları ve adaleti ise turduğu dalgalarla karşılaştırmaktadır. Song Ying·
insanların vücutlarını zincire vurmak amacıyla kul­ xing, her ne kadar evren hakkında Çin'in geleneksel
lanmış olan... başkalarına karşı duyarlı bir ilgi organik-müziksel modelinin sınırları içinde kalmış­
besleyen" Konfüçyusçu havarilere karşı öfkeli hoşlan­ sa da, onun yapıtında, umut verici, fakat gerçekleş­
mazlıklarıyla güneydoğu kıyılarından gelen bazı sap­ memiş bir gelişme potansiyeline sahip tomurcuk ha­
kın filozoflardır. He Xinyin baba ile oğul arasında var- linde kavramların bulunduğunu görmemek zordur.

145
Önceki denemeden bir örnek, yüksek bir dağdan dö­ lemelerinde olduğu gibi) anatomi ve doğal olaylar
külen su için geçerli kabul edilen "madde -enerjinin üzerindeki gözlemlerinin kesinliği ve renklerle ışığı
durum- gücü" (qi shi} düşüncesidir. neredeyse kendi başlarına ayrı birer varlık olarak ele
Fang Yizhi'nin Nesnelerin İlkelerinin özlü Kayıtları almalarında en açık biçimiyle görülebilir. Gündelik
(1664) adlı yapıtı, genelde, çeşitli bilim alanlarına iliş­ yaşamdan kesitlerin işlendiği bazı ağaç oymalar dı­
kin olarak önceki yazarların çalışmaları içinden ayık­ şında ÇinÜ sanatçılar, ufuk çizgili bir perspektiften
lanarak seçilmiş temel konuları aktaran geleneksel yararlanmamışlardır. Onlar, natürmortun (ölü doga)
ansiklopediciliğin bir örneğidir. Ancak, bu yapıtta, göz yanıltıcılığıyla ilgilenmemişlerdir. Dünyanın yayım­
bilimi (optik) gibi, yazarın kendisiyle oğlunun kişisel lanmış en büyük estetik felsefe kitaplarından biri olan
olarak yoğun biçimde ilgilendikleri, muhtemelen de 1728 tarihli Resim Üzerine Konuşmalar adlı yapıtın­
bazı deneyler yaptıkları ve ışığın kırılması gibi konuy­ da, Shi Tau önemli olanın, resim aracılığıyla bir vecd
la ilgili genel ilkeleri tanımaya çalıştıkları konularla haline erişmek ve sonra da bu durumu, tamamlan­
ilgili açıklamalar da yeralmaktadır. Fang Yizhi ayrı­ dıktan sonra bu vecd halinin bir aracı niteliğini ka­
ca, muhtemelen ahlak ve doğa yasaları arasında ay­ zanacak olan resmedilmiş manzaraya aktarmak ol­
rım yapan ilk Çinli yazardı. Song hanedanının Yeni­ duğunu vurgulamaktadır. "Bir kimsenin tek ilkeyi
Konfüçyusçuları, ona göre, "sadece normatif ilkeler­ kavramasının ardından, diğer bütün ilkeler kendilik­ üstte: ı 7. yüzyılın Çinli sanatçısı,
le ilgilenmişlerdi. Varoluştaki nesnelerin genel ilke­ lerinden çıkarsanabileceklerdir." Ressam, "evrenin yandan görülen nesnelerin
boyunu kısaltma ve kaybolan·
leri ve zaman içindeki dönemlerin düzeniyle ilgili ola­ biçim değiştirişlerine katılma" yeteneğine sahiptir. nokta perspektifini uygulama
rak hakikata ulaşmamışlardı." Buna, normatif ilke­ "Dağlar ve nehirler", diyor Shi Tau, "beni kendi ad­ konusunda, bu ağaç blok

lerin yönetim ve öğretiyle ilgili konularda yer aldık­ larına konuşmakla yükümlü kıldılar. Onlar bende resminde görüldüğü gibi, yetkin
bir yeteneğe sahipti. Resimde o,
larını, fakat "bir kimsenin yalnızca nedenselliğin olu­ doğdular, ben de onlarda doğdum." bilerek bilimsel perspektiften
şum halindeki ögeleri üzerine konuşması durumun­ Shi Tau bu olağanüstü görüşü ortaya koyduğu an­ kaçınmıştı çünkü, bu anlayışta
sadece sabit bir noktadan
da, üzerinde durulan konunun, varoluştaki nesnele­ da, Çin resmi de, algılamayı, en kötü batılı akademi­ görülebilecek olan yer alıyordu.
ri o nesneler haline getiren sonul genel ilkeler cilikten bile çok daha cansız bir biçimde tekdüzeleş­ Çok noktalı perspektifi ile Çin
resmi, size, bütünü birçok
olduğunu" eklemişti. Ancak, Fang'a göre, bütünüyle tiren bir oluşum içinde boğuluyordu. Bu kabul edil­ yönden görme özgürlüğü
düşünsel olan bir açıklamaya bile, kendisinfo "öze miş biçimler dünyası, en belirgin ifadesini, Wang Gai sağlamaktadır.
ilişkin araştırma" olarak adlandırdığı şeyden tüme­ ve kardeşlerince 1679 ile 1701 yılları arasında derlen­
varım yoluyla ulaşılamaz. Bu tür bir açıklama, ruhun, miş olan Hardal-Tohumu Bahçesinden Resimler El Ki­
dünyayı harekete geçiren her şeye nüfuz etmiş ruh­ tabı 'nda bulmuştur. Bu, fırça vuruşlarını, çekirge ve
sal güçle temasa geçmek üzere sezgisel bir sıçrama eşeklerden kaya, çam, orkide ve krizantemlere kadar
yapmasını da gerektirmektedir. Fang Yizhi Degişim­ her şeyin, büyük ustaların tarzında resmedilmeleri
lere İlişkin Kutsal Yazılar'da kendisini dışa vuran es­ için gerekli öğelerin düzenlenişini gösteren, dikkat çe­
ki düzeneklerin geçerliliği inancına bağlı kalmıştır. kici derecede zarif, kapsamlı bir resim öğretme elki­
Tarihsel olarak önemli olan nokta, bu görünürdeki tabıydı. Bu sentezin böyle ayrıntılandırılmış, her şe­
başlangıçların sonuçsuz kaldığıdır. Li Zhi ve Song yi kapsayıcı ve doyurucu olması, tam da Çinliler'in
Yingxing'in çalışmaları, Qing hanedanı döneminde burada sıkışıp kalmalarının nedeni olmuştu. Bu sen­
hemen tümüyle yokolmuşlar ve ancak 20. yüzyılda, tezin kabul ettiği kurallarla uyuşmayan sapkınlar da
birtakım zorluklarla yeniden ortaya çıkarılmışlardır. vardı. Bunların bir örneği, merak uyandıracak ölçü­
Wu Youxing'in yazılarının önemli bölümleri tahrif de zayıf, ama yine de sağlam olan modelleştirme tar­
edilmiş ve hiç kimse bu yazarın izinden gitmemiştir. zıyla 19. yüzyıl ortalarında yaşamış Cantonlu ressam
Bütünüyle bir geleneğin içinde yazan Li Shizen dışın­ Su Renshan'dı. Fakat, kavramsal kalıpları kırmak söz­
da, bu insanlar kendi yurttaşlarınca hemen tümüyle konusu değildi.
unutulmuşlardır. Bu insanlar, geleneksel kültürün ı Güçlü bir yaratıcılığın canlı kaldığı bir alan düzya­
son dönemlerdeki canlılığının bir kanıtı olmaktan zıydı. Ming ve Qing dönemleri Çin romanının büyük
çok, bunun tersini göstermektedirler: geleneksel kül­ dönemleri olmuştu. Burada öyküler, başlangıçta, tip­
türün, o anda kurumsallaşmış bulunan tavır alışla­ lerin, gerçek yaşamda yaptıklarından farklı bir biçim­
rına uygun düşmeyen her düşünce çizgisini baskı al­ de, herhangi bir düzenlilik göstermeksizin görünüp
tına alma ve yoketme becerisini göstermişlerdir. yok oldukları çok olaylı veya en fazlasından çok ses­
İmparatorluk dönemi sonlarında, Çin'de bilimin ge­ liydi. Bu özellik, sanatlarıyla bu öykülere kaynaklık
lişmesini, deneysel araştırmanın kendinde - şeyin ne etmiş olan piyasa masalcılarının mirasıydı. İşledik­
olduğunu açığa çıkarabilip çıkaramayacağından kuş­ leri temalar, menkıbelerden tarihe ve dönemin top­
ku duyan bir epistemolojik incelik engellemişti. Fang lumuyla ilgili olanlara dek uzanıyordu. Bütünsel bir
Yizhi, "Bilen ve algılayan sadece zihin olduğundan yapıyı biçimlendirme yeteneği yavaş yavaş ortaya çık­
her şey ya gölge ya da yansımadır" derken, Ming dö­ tı ve 1 792'de yayımlanan Taşın Öyküsü (veya Kırmızı
nemiyle Oing döneminin başlarında (evrensel olma­ Konakların Düşü) ile doruğuna ulaştı. Cao Xueqin ta­
sa da) yaygın olarak paylaşılan görüşü dile getirmek­ rafından yazılan, sonradan kimliği bilinmeyen birin­
teydi. Dolayısıyla, "varoluştaki nesnelerin tabi oldu­ ce tamamlanan ve Gao E tarafından gözden geçirele­ üstte: Geçmiş 300 yıl boyunca
ğu yasalar... sadece zihnin tabi olduğu yasalara gön­ rek düzeltilen bu kitap, bütün zamanların en büyük Çlnll ressamlar, üslııba ve

öğreniyorlardı. Hardal Tohumu


tekniğe dair elkitaplarından
derme yapmanın bir diğer yoludur." Cheng Tingzuo, birkaç romanından biriydi. "Gerçek dünya"nın ger­
kendi payına, Prometheusçu bilgi arayışının ahlaki çek olmadığı ve görkem ile başarılar arasında değişi­ Bahçesinden Resim El Kitabı,
nasıl resim yapılacağı hakkında
ve toplumsal sonuçlarına karşı sezgisel bir korkuyu min ve çürümenin her zaman kalıcı olduğu duygu­ betimlemeler ve adım adım
içeren insancıl bir eğilimi ortaya koymuştu. Bu ba­ sunu sürekli vurgulayan bu kitap, büyük bir aileni� yöntem bilgisi vermektedir. Bu el
kış açılarının hiçbiri, ne belli bir kavrayıştan yoksun­ yavaş yavaş ahlaki ve mali bakımlardan harabeye dö­ kitabında çayırların ve yeşil
bitkilerin resmedllmesinde
du ne de kabaca yanlış anlaşılmışlardı. nüşmesini anlatmaktadır. Kitabın en dikkat çekici kullanılmak üzere görüntülenmiş
Sanat ve Edebiyat özellikleri, yazarın kadın psikolojisindeki değişiklik­ olan böcek örneklerine,
leri ince ve dikkatli bir biçimde ayrıştırması ve bir cırcırböceğt, kın.kanatlı,
Çin'in görsel sanatları da bir kördüğüm içine girmiş­
ti. Avrupa'da, Rönesans sanatıyla bilimin başlangıcı
peygamber devesi ve bu çekirge
oğulun babasına karşı zorunlu itaatinin arkasında
gizli kalmış olan korku, yabancılaşma, dargınlık ve re­
de dahildir. Bu tür kitaplar,
arasında bir bağlantı vardı. Bu bağlantı, batılı ressam­ Çinlilerin doğayı kendileri

üzerinde aptallaştırıcı bir etki


açısından görme yetenekleri
ların üç boyutluluğun yansımaları üzerindeki ince­ kabet gibi güçlü bir baskı altında tutulan duyguları
lemeleri, (Leonardo'nun su ve fırtınalarla ilgili ince- işlemesidir. Gelenekselliğin sonlarına doğru, tasarım- yapmıştı.

146
sal düzyazıda görülen bu canlılık önemlidir, çünkü herbiri, birkaç milyon ons gümüşten oluşan etkin ser­
Çin'deki sanatların içinde çağdaş Batı'nın meydan mayelere sahiptiler. Burada önemli olan nokta, söz­
okumasıyla ve verdiği ilhamlarla uzlaşma bakımın­ konusu sermayedarlar için, sermayelerini yatırarak
dan sadece bu alanda gerçek bir zorluk pek görülme­ üretim araçlarında bir devrifui başlatmayı sağlayacak
miştir. k!rlı fırsatların olmayışıdır. Ayrıca, bazı özel malla­
·rın piyasaları da oldukça genişti. Şangay'da üretilen
Ekonomik Durgunluk
pamuklu bezler, 1300 kilometre ötede bile satılıyor­
/ Qing dönemi Çin'inde (az önce yapılan nitelendir­
du. Suzhou'lu büyük pamuk toptancıları, her yıl, her
meyle) varolan kültürel hareketsizlik, niteliği itibariy­
biri 40 Çin ölçüsü uzunluğunda, bir milyondan fazla
le ekonomik olan çok daha kalıcı bir diğer güçlükle
top kumaşı piyasaya sürüyorlardı. Benzer açıklama·
bütünlenmiştir. Bu, uzun dönemli etkileri bugün bi­
lar, Foshan'da üretilen demir eşyalar ve Jingdezhen
le Çin dünyasının uluslararası piyasayla yakından
Altta: Taşın Öyküsü'nde ince ve porselenleri hakkında da geçerlidir. Çin'deki koşul­
ilişki içinde olmayan bölgelerinin ekonomik gelişme­
beUrgln bir biçimde özetlenmiş lar altında, tamamen akılcı, kısa vadeli kAr arayışla­
kadın karakterlerden biri olan sini engelleyen "üst-düzeyli denge tuzağı" diye adlan·
rı bir sanayi devrimini başlatmaya yeterli olsaydı, bu
Baochal'nln ("değerU toka") dırılan şeydir. Tuzağın temel özellikleri kısaca orta­
devrim gerçekleşirdi. Ne Marx, ne Weber, ne Nurkse
Duygulu ve anlayışlı bir kız
çarpıcı blr ağaç işlemesi.
ya konulabilir, ancak bu özelliklerin anlatmak iste­
ve ne de kalkınma kuramcılarından herhangi biri,
diği durum ile Batı arasında hiçbir koşut tarihsel bağ­
kahraman Baoyu'nun ("değerli
olarak o, aile lçl anlaşmayla
lantı bulunmamasından ötürü, sözkonusu tuzağın so­
Çin'in içeriden gelişen bir sanayi devrimini gerçek­
yeşim") kansı olmak üzere leştirmekteki başarısızlığını doyurucu bir biçimde
seçlllr, ama -onun için üzüc!i blr nuçlarını ifade etmek zordur. Özet olarak,lçiftçilik ve açıklayabilmişlerdir.
biçimde· en derin duyguları su taşımacılığındaki gelenekselliğin sonlarında ger­
uzun s!iredlr başkasına Burada aktarılan karmaşık kuramın kısa ama özlü
yöneliktir.
çekleşen Çin teknolojik ilerlemesi, yalnızca belli bir
ölçüde çağdaş bilimsel bilgi ve çağdaş sanayi ile üs­ özeti karşısında, herhangi bir eleştirmen haklı olarak
tesinden gelinebilecek güçlükler yüzünden engellen­ bazı sorular ortaya atabilir. Çiftçilik alanında "çağdaş·
mişti. Bu engellenmenin etkileri, ekonominin çi.f!s: i­ lık öncesi" ve "çağdaş" teknolojinin tanımlarını ver­
lik ve su taşımacılığı dışında kalan sektörlerinde ô.e­ mek kolay değildir. Makinalaşmış sanayiye dayalı gir­
ğişimi engelleyerek, tüketici talebiyle temel madde­ dilerin ve/veya deneysel ve niceliksel bir bilimin yok­
lerin arzını genişletebilecek bir rahatlığı ortadan kal­ luğu ya da varlığı, basit ama yararlı bir ölçüttür. Da­
dırmaya yönelik olmuştur. ha özel terimlerle söylenirse, tipik "çağdaş" girdiler,
Başka terimlerle söylemek gerekirse, çiftçilik ve su kimyasal gübreler, bilimsel olarak seçilmiş tohumlar,
taşımacılığında, çağdaşlık öncesinde Çin teknolojisi· betondan, madeni veya plastik boru hatları ile pom­
nin yüksek bir düzeye ulaşmış olması, gerek işçi, ge­ palama veya çekme amaçları için kullanılan iç tep­
rek hektar başına düşen üretimi artırmanın hiçbir ko· kili motorlardır. Ayrıca, Çin'deki yüksek tohum/ürün
lay yolunun artık bulunmaması anlamına geliyordu. oranları hakkında edinmiş olduğumuz genel izleni·
Dolayısıyla da, girişimcilere yeni fırsatlar sunan, bü­ min kesinlik derecesini de deneysel olarak geçerli kıl­
tünleşmiş ama hızla büyüyen pazarların oluşturulma· mak zordur. Elimizde bulunan bölük pörçük kanıt­
sı da son derece güçtü. lar, bu oranın buğday için, 18. yüzyıl Avrupa'sında­
Bundan da öteye, (Mançurya hariç} ekonomik an­ ki 1 : 5 oranının iki ya da üç katı kadar olduğunu gös­
lamda yararlanılması mümkün olan tüm ekilebilir termektedir. En iyi tekniklerin yaygın olarak kullanıl­
toprakların varolan teknoloji içinde kullanılmaları, dıkları da, aynı biçimde sorgulanmıştır. Eleştirmen­
pamuk gibi maddelerin arzının dokuma sanayiinde lerce belirtilen bazı örneklerde bu açıklamanın, tarım
bir sanayi devriminin gereklerini karşılayabilecek öl­ ve yoğun bir nüfus nedeniyle kaynakların tüketilmesi
çüde genişletilememesi anlamına geliyordu. Emek de, biçimini aldığı görülmektedir. Nitekim, otlakların ye­
yüksek düzeyde ticarileşmiş olsa bile, geçimlik düze­ tersizliği, çoğu kez hayvansal gübrenin gereği gibi kul­
yine çok yakın olarak işleyen bir ekonomi için ucuz­ lanılamamasına neden olmuştur. Kanıtlanması her
du. Kast ve toplumsal ve coğrafi hareketliliğe engel ne kadar güç olsa da, tarımsal yatırım bakımından
olan siyasal etkenler gerçi bulunmuyordu, ama çift· elverişli fırsatların azaldığına yönelik ipuçları, Oing
çiler için daha üretken olan bir sınır bölgesine göç hanedanı döneminde yeni su-kontrol projelerinin sa­
etmenin dışında bir seçeneğin olmayışı yüzünden yısındaki düşüşte ve erozyon ile tarıma elverişli ol·
emek ucuz kalmaktaydı. Bu tür bir göç seçeneğinin mayan toprakların dönüşümlü olarak ekilmesi sonu·
modern çağ öncesindeki son örneği, 1775 ile 1825 yıl­ cunda ortaya çıkan tuzlanmaya bağlı olarak, yeni ve
ları arasında çiftçilik, madencilik ve ticaret alanların­ sürekli ekilebilir toprakların oluşturulmasına yöne·
da sunduğu fırsatlara bağlı olarak nüfusu 3.1 milyon­ lik çok sayıdaki çabanın başarısız kalışında görülmek­
dan 6.3'e yükselen Yunnan'dı. Bir bütün olarak ba­ tedir.
kıldığında, ülke içindeki göçün rahatlatıcılığı, muh· Bu belirtilenler, Çin'in 19. yüzyılın ikinci yarısında,
temelen, yöresel zenginlik odaklarının ve kişisel ta· Batı tarafından zorla dışa açılmasını değerlendirece·
lep artışının ortaya çıkışını sınırlayıcı olmuştu. Do­ ğimiz zemini oluşturmaktadır. Bu dışa açılma olgu­
layısıyla, genelde işverenler, emekten çok hammad· su, daha sonraları Milliyetçiler ve özellikle de Komü·
deler gibi başka faktörlerde ekonomik davranma eği· nistler döneminde sadece hızlanacak olan -geniş, top·
limindeydiler. Nihayet, ticari olarak bütünleşmiş Çin lumsal anlamda- bir kültürel aşınma, kültürel yozlaş­
ekonomisinin salt büyüklüğü yüzünden -ki, 18. yüz­ ma ve kültürel yoksullaşmaya yol açan yıkım süreci­
yılda yeryüzünün en büyük ekonomisiydi- emek gü­ ni başlatmıştır. Aynı zamanda, yine bu olgu, bir çık­
cü bakımından bir kıtlık yaratacak ve dolayısıyla da mazdan kurtuluş yolu sunmuştur: ekonomik büyü·
makinalaşmış yöntemler arayışına neden olacak öl­ meyi geliştirmek için gerekli teknoloji ve dünyanın
çüde yerel veya dışsal bir talep artışının olması güç­ geriye kalan bölümündeki piyasalara, düşünce ve sa­
tü. Benzer bir biçimde, Çin ekonomisi, arz yetersizli­ natlara erişebilme olanakları. Bazen acılı, bazen coş·
ğinin ithalatla giderilmesindeki güçlüğü ifade ediyor· kunluk verici, hemen her zaman aralıklı yenilgi ve
du. işgallerin getirdiği aşağılanma ile içiçe geçip karışan
İmparatorluk döneminin sonlarında, Çin'de, bir sa­ bu durum, hem Çin'de, hem Batı'da, efsaneler ve pro·
nayi devrimini başlatabilecek ölçüde elverişli bir ti­ paganda ile dolu bir tarih yazımının doğmasına yolaç­
caret sermayesinin bulunduğunu vurgulamak önem­ mıştır. Bu durumu ciddi, ama ille de duygusuz olması
lidir. Örneğin, dış ticaret tekeli loncasının üyelerinin gerekmeyen bir bakışla ele almaya çalışacağız.

147
OLAYLARI� AKIŞI

Modem çağlarda Çin'de neler olup bittiğini anlama·


ya çalışırken, son 150 yılın bellibaşlı olaylarını hızla
gözden geçirerek başlamak yararlı olacaktır. Bu olay­
lar, kimi birbiriyle örtüşen on dönemde ele alınabilir.

1 . Çin'in Dışa Açılması


1840'larda ve 1850'lerde Büyük Britanya ve Fransa,
özelolarak yapılmış birkaç liman aracılığıyla Çin'in
serbest dış ticarete açılmasını sağlamak amacıyla an­
cak sınırlı bir kuvvet uygulamışlardı. Bu iki ülke Çin'i,
uluslararası ilişkileri, evrensel hükümranın Çin, di­
ğer ulusların da onun bağımlıları niteliğinde olduğu
haraç sistemine göre değil de, uluslararasında eşit­
lik ilkesine dayalı Avrupa modeline göre yürütmeye
zorlamışlardı. Sonradan yapılan propaganda, (ince bir
cüretkArlıkla) uluslararası eşitliği kuran bu antlaşma·
ları, "eşitsiz antlaşmalar"a [kapitülasyonlara] dönüş·
türdü. Bu terimin kullanılmasını mümkün kılan ze­
·rnın, varılan uzlaşmanın ikincil fakat önemsiz olma­
yan yönlerinden oluşmuştu: batılı güçler Çin'i, Hıris­
tiyan misyonerlerinin yerleşmesine ve ülke içinde Hı­
-- ·
ristiyanlığı benimsetmelerine, suç işledikleri ileri sü­
rülen yabancıların kendi yurttaşlarınca yürütülen
mahkemelerde yargılanmalarına ve yüzde 5'e yüksel­
tilmiş olan ithal yükümlülüğünü sınırlandırmaya zor­ zi öldürebileceğiniz, aspirinin, afyonun yerini aldığı üsrre: Afyon içicileri, bu yüzyılın
başında, Şangay'da keyif
lamışlardı. Bu zorlamalar içinde, Çinlilerle batılıların 19. yüzyıl sonuna kadar Viktorya Çağı İngiltere'sin­ çauyorlar Afyon içimi, hem
herhangi bir temasta bulunmayacakları varsayımı ka­ de olduğu gibi/Afyon bağımlılığı, Çin'de, 17. yüzyıl Milliyetçiler, hem de Komünist
bul edilirse, sadece ülke dışı yargı gücü ahlaki ola­ içinde, tütünü ilaçla karıştırma alışkanlığının yerleş­ Parti tarafından yasaklanmışur.
rak haklı görülebilirdi. Bu dönemde Çin'de görülen mesiyle yaygınlaşmaya başladı. Afyon üretimi ve ti­
davalar, sanıklarla tanıkların (devlet kademelerinde caret ile ilgili ilk ferman, afyonun ithalinden çok ön­
derece sahibi olanların dışında), alışılagelmiş bir bi­ ceye, 1729'a dek uzanmaktadır. 18. yüzyılın ikinci ya­
çimde işkenceye maruz kalmalarını ve masum insan­ rısında batılılar, yüksek nitelikli Hint afyonunu piya­
ların yargı organınca öldürülmesine yolaçan her sanın üst tabakasına satmak üzere Çin uyuşturucu
adam öldürme olayının kefareti olarak herh angi bir ticaret şebekesiyle kıyı ötesi bağlantılar kurmaya baş­
kimsenin idam edileceği kuralını içermekteydi. lamışlardı. Kısa bir zaman sonra Felemenk Doğu Hint
Çin imparatorluk hükümetinin İngiliz ve Fransız is­ bölgelerine (yasadışı yollarla) Hint afyonu gönderen
tekleri karşısında uzun süreli bir direniş göstermeme­ Çinli tüccarlara da rastlanıyordu.yÇin'e afyon ithali
sinin nedeni, oldukça kısa bir süre içinde, bu ülkele­ ilk kez 1 800'de kesinlikle yasaklandı; ancak, bu alış­
rin amaçlarının toprak elde etmek olmadığını anla­ verişi engellemeye yönelik imparatorluk fermanların­
mış olmasıydı. Dolayısıyla, istekleri kabul etmek ve da açıkça görüldüğü üzere, 1830'larda bile, afyon it­
bu güçlü yabancıların istikrarın korunmasında çıkar haline karşı açılmış olan kampanyada Çin devleti, da­
sahibi olmalarını sağlamak daha güvenlikliydi. ima, bütün zamanlarda gerçekleşen ithalattan daha
Bir diğer efsaneler kümesi, afyon konusu etrafında büyük ölçekli olan iç üretimi durdurmakla daha ya­
gelişmiştir. 1839-42 ve 1856-60 savaşları, �oğu kez "Af­ kından ilgilenmişti-1
yon Savaşla\ı" olarak adlandırılmışlardır ı Daha iyi bir Afyonla ilgili diğer iki efsane, afyon bedelinin öden­
isim, "Diplomatik Tanınma Savaşları" olacaktır. İn­ mesi için Çin ekonomisinden büyük miktarlarda gü­
gilizlerin Çinlileri afyon tüketmeye (dışarıdan) bir bi­ müşün dışarıya çekildiği ve bu maddenin ulusal sağ­
çimde zorladıkları ve bu savaşların afyon ticaretini lık bakımından ciddi ölçülerde tehlikeli olduğudur.
sürdürmeyi sağlama almaya yönelik oldukları yaygın Batılılar, (açıkça ve yasal olarak bu işle uğraşmasa­
bir kanıdır. Çin'de afyonun tarihi hakkında yapılacak lar da) afyona, Çin'e satabilecekleri bir mal olarak bü­
kısa bir özetlemenin de göstereceği gibi bu, tümüyle yük değer veriyorlardı, çünkü Çinlilerin diğer batılı
saçmadır. mallara olan talepleri, bu konudaki ticaret arzuları­
Yaklaşık 1600'lere kadar Çinliler afyonu bir uyuş­ nı engelleyici ölçüde düşüktü. Bir miktar gümüşün
turucu olarak kullanmıyorlardı. Afyon, daha çok ağ­ Hindistan'a aktığı kuşkusuzdur, ancak bunun büyük
rı kesici olarak alınıyordu; tıpkı, onunla da kendini· bir bölümü, Çin ihraç mallarının satın alınmasıyla ge-

1 48
LJT11>rgdo,t!rntı0ıgası 185t 110"
T11>rg cllnmı tıOıgesı. 11JQ

-- Topıng lcuıoy selt<, 1851·55

-- Sh· Dik�'"" ,.ı,.,, 1857�

� N�merke:tıoıgts 1�
\
{Sill Nı., ııtt...,.aı ndan l'>ltren bölge 161'�!
-- �' •)ll't.Yı• r.·... ıwıaııır·
LJ KB !ı.ıtı.N1 "'1Pet.rDM ....., ooıo-
1116>57
LJMolo l)J<ll'l'llSndan -·.en lııll;ıt 1g;().'2
LJ Y1.ı�"ln vt Sıctıuıwı 14Jstj'Tlan ıy»Jıırrnt.. �aı
- b!igt 1116>7•

o kJltıbl'J Muslu'Mı •t•••·n.ı•..ıaı


l1kııtnen Döıge 11163-7•

� Toy.'M dl<ı J).ı11<l'l etc /eneo !>Ogt


J.. Tr..ı voyı �ldm dıQI' 9Z' �
1862�

19. yuzyıl ortasındaki


ayaklanmalar
Qing hanedanının 19. yüzyıl
ortasında çökmemiş olması
hayret vericidir. Mançurya ve
Tibet'! dışarıda bırakırsak,
imparatorluğun yaklaşık yarısı
1850'lerle 1870'lerin başı
arasında şu veya bu tür bır
isyandan etkllerun.işti. Mançuıı
varlıklarını koruyabilmişlerdır
çünkü, herşeyden önce

harekete geçmişlerdi ve çoğu k·


düşmanları farklı güdülerle

de çabalarını birleştirmekte
başarısız kalmışlardı. Du
Wenxlu'nun Dali'deki İslamcı
ayrılıkçılı�ı, Mlao halkının
kabilesel kızgınlığı, Kml
Turbanların Guangdong'dakı
gizli örgüt faaliyetleri ve
Şangay'daki Xüçuk Kılıç Derneğı
aşağı Yangzi vadisinde, Taıping
Tlanguo'nun Hıristiyan·
Xonfuçyusçu utopyacılığı
("Buy(lk Barışın Göksel Krallığı")
ve Huai bölgesinde mevsimsel
olarak çapulculuk yapan :-<lan \

IIr'\
hayduttan -belli başlı aktörlerin
bazılarını belirtmek gerekirse
birleşmiş bir muhalefeti
surdurmek bakımından çok az
ortak noktaya sahip

GUNEY ÇIN DEN/zl


bulunuyorlardı. Ayaklanmalar
c>çe· 1. 13 500 000
kendi içlerinde de çatışma
yaratmıştı -özel!Jkle de
M(lsluman'a karşı Müsluman.
Taiplng'e karşı Talplng gibi.
Taiplng "krallar"ından bi:i ola ı I ! , •

Shl Dakai'nln Batı'ya doğru, Çıı


Kom(lnlstlerlnln Büy(lk

rt}l' donmuştü. Yenı Dünya gümüşünun çın·e akışı­ 2.


YürüyQş'ünü önceleyen bır
sefere çıkması, Talping önderlerı Yuzyıl ürtdı.ı Savaşları
arasındaki anlaşmazlıkların bir nı 16. yüzyılın sonlarından başlayarak tersine çevi­ 1850'lerin başından 1870'lerin ortalarına kadar
sonucuydu ve -daha sonraki
benzerinin aksine· felaketle ren bir gümüş azalması olduğu izlenimi, muhteme­ imparatorluk, büyük ölçüde birbirleriyle bağlantılı ol·
sonuçlandı. len, bakır paraların gümüş karşısındaki iç değişim de­ mayan isyanlarla yaralanmıştı. Bu isyanların büyük
ğerlerinin kötüleşmesinden kaynaklanıyordu. Budu­ bölümü, merkezi hükümet yanında savaşan, ama
rumun, o dönemde hükümetin bakır paraların saf­ onun denetimine sıkı sıkıya bağlı olmayan yöresel or­
lığını bozması ve değerlerini düşürmesinin bir yan dular tarafından bastırılmıştır. Bu orduların kazan·
ürünü olduğu artık ortaya konulmuştur. dıkları zaferlerde önemli olan etkenlerden biri de, on·
Son olarak, ham afyonun, yoğunlaştırılmış olan öl­ !arın Batı'dan ithal edilmiş veya batılı modellerin tak­
dürücü türevlerinin aksine, sağlık üzerinde, en kötü litleri olarak yapılmış ateşli silahlar kullanmaları, kar·
etkilerinden biri kabızlık olan, orta derecede zararlı şılarındakilerin ise bundan yoksun bulunmalarıydı.
olduğunu söylemek gerekmektedir. Birçok afyon ba· Bu ayaklanmalar arasında en tehlikeli olanı, Hong
ğımlısı (bazı üst düzeydeki memurlar gibi), geç yaşlı­ Xiquan'ın önderlik ettiği Göksel Büyük Barış Ülkesi
lık dönemlerine kadar görevlerini sürdürmüşlerdir; veya Taiping Tianguo idi. Bu hareket, gücünün doru­
Birleşik Devletler'deki afyon kullanan Çinli demiryolu ğundayken, 1853'ten 1864'e kadar, aşağı Yangzi va­
işçileri işlerinde viski bağımlısı İrlandalı göçmenler­ disinin büyük bölümünü işgal etmişti ki, buradaki yö­
den daha başarılı olmuşlardır. Afyonun en belli baş­ netimini "Göksel Başkent" Tianjing'ten (bugünkü
lı hasan, yeterince parası olmayan aile bütçelerine ol­ Nanjing) yürütmekteydi. Taiping hareketi, birkaç ba­

muştur. Özetl afyon, Çinlilerle yabancılar arasında­ kımdan, Çin Komünist hareketinin bir ön biçimiydi.
ki ilişkilerde Öir huzursuzluk kaynağıydı, bir temel Taiping hareketinin önderleri, kendilerine kutsal bir
savaş nedeni değildi, tarihsel önemi de abartılmıştır. vahiy yoluyla indiğini öne sürdükleri ve hem inaıır
100" 110"

(
, ( ()> ,ı \
(� �
Baykal G
l fi
I

J
/ Moğollar
+

Meıtttle•
(' �
/

\
..
B�iG

\
/
/
/ Naymanlar. 1
Kerıjit.
Karakuru""+
(Helrı)

r
1
/
1
\
�.. ' ·�
I
ıt:' "
ı re..�
� +o

Kuctıa
'"""' •sıa
/
Uygurlar rıırtıı
/
, Khııf1ıct 0 <>
� ı
/
......
- - -- --- --
.... _
Eızına
..... , (Jı>ıqn)

<<ı>G
'

�r Oıı;ı.. IW}IJ
••

O!i-ııı.ı J Statıou"""
Pe.,, / ,�
... - ""\
....
laıgı!Qı
(EıoıU)
�� ıwı-ı
...

...
M47

ı;..g...,, G
Xnng + Gl/ılıan
f5w1u)
l.whıu
,� ı .
YIP

Gongı:tııng
(longıcı) �
Tacıılw Onıl'Ou " .
(l..ıntwl) (TlanslU) Xi'an
Nnl1eng
(H#lıl'OnO)
TiBET Anlq ...

Y8f!fP'
Xırdu

l
c�

r.rl
/
/

r
c Songpan
SICHUAN )
o Che
rıgOO
/ ....

• \\\Jmeng
-G
• 2hıouıg
HUNAN JIANGXI
GUIZHOU
o Anstuı FUJIAN
{l(ııımrq)..
""""
GUANGOONG ---
»-------- -
- ---------
- ------

M IA N
1197 1ıoQoı � ANNAM
ı ıeş ..... .....
:"\L..
lara kişisel bir kurtuluş, hem de daha iyi bir toplum­
lallmi,Jet'l.D JllJlhtı sal düzen vaadeden yeni bir ideolojiyi yerleştirmeye
lalAmtyet Çin'e iki yoldan geldi.
Güneydotu Aıya'dan deniz yoluyla çalışıyorlardı. Bu ideoloji, Zhou'nun Dinsel Tören Ku­

ı 4. yüzyılda, kıyıdaki Pujlan


geleni, bqlaneıçta daha Onemllydi. rallan'nın ütopik Konfüçyusçuluğu ile Hong Xiquan'­
lgealnde bulunan Müslüman
ın bir misyoner risalesinden bulup çıkardığı Eski Ahit
cemaatlerinin büyüklütü ve Mlng Hıristiyanlığının bir karışımıydı. Savunulan, ama
latilUı kartl8ındakt direnişleri, muhtemelen hiçbir zaman uygulamaya konulama­
muhtemelen, Mlng hanedanının
kurucuaunun neden Denbctlik Yasağı yan toplumsal ülküsü, her biri kendi kilisesine ve de­
koyduğunu açıklayacak nedenlerden polarına sahip bulunan ve dinsel bir önderlik altın­
biridir. Muhtemelen, bu ktfl, böylece
da toplanmış küçük kırsal topluluklar etrafında ku­
buradakilerle ülke clıfındakt
dtndqlan arasındaki bağlantıyı rulmuş olan bir dinsel kollektivizmdi. En çarpıcı ve
keseceğini umuyordu. Müslüman anlamlı kaygısı, "iblisler" olarak adlandırdığı şeyin,
kuzeybatıdan kara yoluyla gelen
ikinci akım, daha kalıcı bir Onem
yani geleneksel Çin halk dininin ortadan kaldırma­
kazandı. tık evrelerinde bu akım, sıydı.
,... olarak, din de81ft1rmekten çok, Modern çağlardan önce, her Çin topluluğunun ya­
Motol hanedanının eıemenllğl
ıılı
tında, lnsanlann ·tüccarlann, şamı, topluluğun tanrılardan ve ruhlardan meydana
ukerlerln ve memurların· fizik gelen bir dolaşık dünya ile olan ilişkilerini düzenle­
bakımından yer değlftlrmelerinln
1 sonucuydu. Bu, bu akımın ticaret
yen dinsel tören kuralları bütünlüğünce örülmüştü.
yolları Ozerinde ve güneybatı ucu Küçük aile grupları ortaklaşa tütsü yakarak, daha bü­
gibi ıanp yörelerde yayılmasını yük gruplar ise kutlama, adak adama ve arınma şen­
açıklamaktadır. Hatta, Ming
hanedanı altında, güvenlikleri
likleriyle birbirlerine kenetlenirlerdi. Toplumsal za­
bakımından, kuzeybatıdaki man, yıl boyunca bu tür vesilelere ve şanlı ve şans­

\
Müalüman cemaatlerinin sız günlere bölünmüştü. Bir anlamda topluluğun hiz­
hükümetten edindikleri tehdit, iç
bOlgelerde bazı zorunlu yerleşimlere metkarları olan Tanrılarla ve insan ahlakı ile toplu­
yol açmıştı. munun ötesinde özgürlüğe erişmiş bulunan ölümsüz­
Haritada, Moğollann egemenliğindeki
yı bOlgeleriyle kuzeybatı Çln'de
lerle dolu toplu dua usülü imgesi, topluluğa ait efsa­
sonraki dönemlerden çok daha fazla nevi öyküler, şarkılar ve tiyatro, genel düşünüşü ege­
bir dinsel çetlılillk olduğu açıkça menliği altında tutardı. Köylerde ve kentlerdeki ma­
görülmektedir. Varlığını sürdürmeyi
baf8ran lıl4mlyetin yanında, ikisi de
hallelerde toplumsal yaşamın merkezleri, çoğunluk­
Qinı döneminde tümüyle yokolmuş la, kırmızı sütunları, parlak kiremitli çatıları, boyan­
bulunan Naaturl Hırlstlyanlığı ve
mış ve heykelciklerle bezenmiş kirişleri ve belirli dö­
Yahudilik de vardı.
lsl.4mlyet'ln yayılışı, aynı zamanda, nemlerde dışarıya çıkartılarak kendi ruhsal hüküm
• • ça8dq Çin bakımından da bazı bölgelerinde, topluluk eşliğinde dolaştırılan heykel­
Onemll sonuçlar doğurmuştu. Hem
J8. ve hem de ı9. yüzyılda Han
leriyle görkemli tapınaklardan meydana geliyordu.
yOnettmlne karşı Müslüman Burada sözkonusu olan, bütün topluluğu kucaklamış
ayaklanmaları vardı. (sayfa 4 ı ve olması nedeniyle, ayrı bir örgütlenmesi ve ruh med­
ı49'dakt haritalara bakınız.)
yumları ile (soru soranlara cevap veren) onların yö­
" -kadar Pekln'le anlaşmazlığın odak
Kuzeybatıda bu din, lıt14 bir ölçüye
neticileri, daha geniş ölçekli törenleri yöneten Taocu
noktaaı olarak lflev görmektedir,
ritüel ustaları olsa bile, batılı anlamda ruhban sınıfı
SARI DEN İZ
ancak laik eğitim, bu dinin gençler
nezdtndekl çekiciliğini ortadan bulunmayan bir dindi.
kaldırmakta gibidır. Hong Xiuquan'ın ilk kamusal eylemleri bu dine sal­
dırmak ve Konfüçyusçu ahlak anlayışıyla yüklü bir
tektanrıcılığı telkin etmek olmuştu. Bu kişinin ilk ya­
zıları evlat itaatkarlığını, toplumsal uyumu ve tiyat­

c::JMoOo1 ı�10ı1uou 14. )WYll b8f


ro gösterileri, kumar ve fahişelik gibi kötülüklere tüm­

LJMOf19 lllPI�. 1580


den karşı çıkmayı vurgulamaktaydı. İzleyicileri (ol­

�llr d6nemtıde İslWlftı'*"" bcllge


dukça anlaşılır nedenlerden ötürü) komşularıyla sü­
rekli ·çatışma halinde yaşamlarını sürdürmüşlerdi.
Mıng dOntmuıde latarrı ıopiı.Mıann" zorunlu JSJ<inı
Yetkililerin baskı ve kuşkuları sertleştikçe gerçekten
MoOo11t dOnemnde Muslümen ıUccaıtaıın 1.caıet ıoıu başkaldırmak zorunda kalmışlardı. Bir keresinde, kıs­
't 1kJOo4at dOntrNnde Sudızrrı'ın blb �nın men iktidarı ele aldıklarında, yönettikleri bölgelerdeki
• MoOolar dOnemnde llnınmıı 0""9rlet buıu'\ln
be*ı :ıeşı, isıam ıopıutuO<ı
birçok tapınak ve manastırı yerle bir etmişlerdi bu,
• MOOOllr dılntrNndt ltla<n ioplJtJOu
Avrupa'da kilise ve katedrallerin tahrip edilmesine
....,.,o • Mq)oillr d6nemtıde """""8i ısıaın ıoplulullu
benzetilebilecek bir kültürel yıkımdı. Taipingler, ay­

Mo\)clllr d6nemtıde lüiUITllllle<lı � OldUOu ke1ll


rıca, kadınlara tanıdıkları toplumsal özgürlük ve yi­

Mıng dılnell'lnde ıtnı lsıarn lal>l"'-'Ou


ne kadınlara verdikleri toprak sahibi olma hakkı gi­
I bi, en azından kuramsal eşitlik bakımından devrim­
llıng dOnerntıde Mtemtl .,.,, lsll'Tl lopU"!lu
ıt l'; r/'.J\l ciydiler.
V-; Hı"tt MoOoia' dOntmnde tfut"1 l!ırıstyaı ıoııhAUOu
1ıı11.,_,_ .�
+
1859'dan sonra, Taiping Başbakanı Hong Ren'gan,
� dOnem'1lde """""'* �ast.ın H<.sfryan !opl..l'i)u
�) o

MoOoia' ya dl Mıng dılntmındt Y...,udi tcpU..ıOu


Hong Kong'daki batılılardan öğrendiklerine dayalı çok


yönlü bir ekonomik çağdaşlaşma programı oluştur­
• Teng d6rıenMıde Yah.ıdı lopiliUOu du. Toprak üzerindeki mülkiyetin ortaklaşa olması­
<> Teng ılOneıMdt Manokell! ıoıııuıu< na yönelik proje gibi gerçekleştirilmekten uzak kalan
• MoOol � önerileri, bankaları, demiryollarını, gazeteleri, posta­
o d<Otr •en!leı haneleri, gizli oyu, icatlara patent vermeyi, alkollü iç­
Uygurlar 1ıa1>11e kilerin yasaklanmasını, falcılığın ortadan kaldırılma­
sını içeriyordu, çünkü yer altındaki minerallerin kar
Olçelc 1: 14 000 000 amaçlı olarak çıkarılmasını ve bir gizli polisin oluş­
600 •rrı turulmasını engellemeyi hedefliyorlardı.
Taiping isyanı ile yüzyıl ortasında başgösteren di­
<IOO mıl
ğer ayaklanmaların yenilgiye uğraması, ancak büyük

151
güçlükler göze alınarak gerçekleştirilebilmişti.. Kurulu Boksörlerin kökenleri, 1898-1900 çıkmıştı. Bunlar, sırasıyla doğuya coğrafi ilişkisini göstermektedir.
1898-1900'ün Hıristlyan ve ve kuzeye doğru llerleyerek Harita ayrıca, bu hareketin
düzen, y*ılmanın eşiğinden dönebilmesini, muhte­ yabancı aleyhtarı Boksör karşılaşıp birleştiler. bölgedeki diğer Hırlstlyan ve
melen, en sınırlı ekonomik toplumsal ve siyasal ye­ Hareketi, coğrafi bakımdan ayrı Hartta, Boksör Hareketinin Bilyük yabancı aleyhtarı, hemen hemen
iki blleşenln sonucudur. Kanal'la olan yakın tltntislni ve çağdaş hareketlerden mekAnsal
nilikler karşısında bile Saray'ın 1870'lerle 1880'lerde
y Bunlardan birı -Boksör yanlısı bu hareketin en kalabalık olarak ayrı oluşunu da
takındığı ihti atlı tavra borçlu bulunmaktadır. Bu­ yerel milis güçleri- Huang Hınstlyan (misyonlar çevresinde) vurgulamaktadır.
nunla birlikte, teknik alanda çağdaşlaşma konusun­ Nehri'nln kuzeyinde etkindi ve yabancı (anlaşma
Diğeri -Büyük Kılıç Derneği ıse limanlarında) varlığının
da tartışmalar sürmekteydi. Taiping'lerin yok edilme· \-ıunıın günevınde ortava h•ılundu�u bölgelerle olan ı.avıf
!eriyle sonuçlanan sürecin mimarlarından biri olan
Li Hongzhang, 1865'te imparatora şunları söylemiş·
ti: "Batılı makinalar, insanların gündelik yaşamların
da kullanacakları, çiftçilik, dokumacılık, baskı ve kap
kacak yapımı ile ilgili araç gereçleri üretebilmektedir
Bu makinalar sadece silah yapımı için değildir. Hay· r
ret uyandıran nokta, bu makinaların suyu ve ateşi,

I
emeği ve maddi kaynakları korumak üzere kullanıl·
malarıdır." Ancak, kendisine, Woren gibi, "devletin I
temel politikası insanların zihinlerini geliştirmektir.
teknikleri değil" diye konuşan muhafazakarlar tara·
fından karşı çıkılmıştı.

3 . Kurumsal Reform İçin Kışkırtmalar


Annam'ın 1880'lerde Fransızlar tarafından ele ge­
çirilmesi ve Tayvan'ın 1945'e kadar elden çıkmasına
yolaçacak olan 1894-95 savaşında Japonya'nın Çin'i
hızlı bir yenilgiye uğratması, kurumsal reformlara yö­
nelik önerilerde bir artış yaratmıştıı Bu önerilerin ge
risinde yatan hedef, ülke içi iletişimin (tong) daha yük­
sek bir düzeye ulaştırılması ve böylelikle yönetenlerle
yönetilenler arasında karşılıklı destek ve sempatinin
artırılmasıydı. Bu öneriler, ilk olarak, Dr. He Kai gibi,
batılılarla içiçe yaşayan Çinliler ve siyasetle ilgili ya­
bancılar tarafından ortaya atılmış, ancak bir anda, da­
ha genç memurlarca üstlenilmişti. Bu genç memur­
lar grubunun temsilcisi olan Chen Zhi'nin, kuşkula­
rı bertaraf etmek üzere bilinçli olarak düzenlenmiş
bulunan, İnsan İlişkilerinde Hiç Degi.şmeyen ögenin
Kitabı başlığını taşıyan yapıtında ortaya koymuş oldu­
ğu reform önerilen bizzat imparator tarafından incelen­
miştir. Reformcuların temel istekleri, yazılı hale getiril­ S H A N D O N
miş bir hukuk, seçimle işbaşına gelen yerel yöneticiler
ve danışma meclisleıi, bir ulusal parlamento ve "sayı­
sız insanı tek bir zihniyet içinde toplamaktan daha iyi
bir şey olmadığı" için devlet denetimine tabi olan ga­
zetelerdi.
1 Karmaşık bir birleşim olan çağdaş Çin milliyetçiliğinin
Ô içimlenmeye başladığı tarih 1890'lardır. En eski akım,
çağdaşlık öncesi bir kültürel evrenselcilikti. Bu akı­
mın taşıdığı belirsizlikler, hem "Çin İmparatorluğu ...
hem de "Bütün Dünya" anlamına gelebilen Çin deyi­
mi "Gökyüzünün Altındaki Herşey" {tianxia} ile ifade
edilmekteydi. Çin'in insanlıkla, elbette en iyisinden
uygarlaşmış insanlıkla aynı şey olduğu yaygın bir
duyguydu. Dolayısıyla, insanlığın kaderi, hemen he­
men, Çin kültürünün ve hatta (hiç de aynı şey olma­
yan) Çinli ırkının kaderiyle eşanlamlı kabul ediliyor­ 'ı
du. İşin başlangıcında bu, değişimin önünde bir en­
'
\
\
geldi. 1860'larda Pekin'de bulunan İngiliz Elçisi Al­

"-\

ceck, Çinliler için, "ırklarıyla ve tüm yabancı uluslar A N G S U
karşısında, uygarlık adına gerçek bir üstünlük olarak
düşündükleri her şeyleriyle gurur duyan" insanlar sö­
\
zünü kullanmıştı.
lı890'larda bu akım, o tarihlerde moda olan "Top­
lumsal Devrimcilikten ödünç alınan bir fikir olarak,
uluslararası yaşam mücadelesi karşısında giderek bü­ ......
'-,
yüyen bir ilgiyle yer değiştiriyordu. Bu yeni ilginin
merkezinde Çin'in de, diğer birçokları gibi bir ulus­ \ '-

\_'-' ).
)
devlet olduğu ve bir anlamda düşmanlar arasında bir
ölüm-kalım mücadelesi vermekte olduğunun farkına olçek ı 4 ooo ooo
o
l
varılması yeralıyordul Bu fikrin tipik ifadesi, Huxley,
Adam Smith ve John Stuart Mill'i Çince'ye çeviren Yan 100 n>I r
./
Fu tarafından, 1900'de ortaya konulmuştu: \.
152
sagda.. imparatoriçe Clxi, saraylı kadaşları, Dul İmparatoriçe Cixi, hendesi Ronglu ve
hanımlar ve baş haremağası ile başkent yakınlarındaki bir orduya hakim bir durum­
birlikte
da bulunan yüksek rütbeli bir memur olan Yuan Shi­
kai'nin önderlik ettiği muhafazakar bir hükümet dar­
besiyle iktidardan düşürüldüler. l
4. Aşın Muhafazakarlık
Çağdaş Çin milliyetçiliğinin üçüncü öğesi, Çinli ol­
mayan her şeye karşı yabancı korkusuyla birleşmiş
bir biçimde rahatsızlık duyulmasıdır. jeolojik benzet­
memize devam edersek, bunu dönem dönem bir üst
katmana geçmek için kendini zorlayan, kısa ömürlü,
fakat yüzeyde yara gibi duran taş katmanlar ve ka­
yalar biçiminde kalıcılık kazanarak soğumadan ön­
ce, şiddetli tahrip edici etkiler yapan duygusal bir lav
püskürmesi diye düşünebiliriz. Bu duygunun klasik
örneği, 1 899 ve 1900 yıllarında başgösteren Boksör
Ayaklanması'nda görülmüştür.
Bu ayaklanmanın halk içindeki kökleri, asıl kurban­
larını Çinli Hıristiyanların ve Hıristiyanlığa inandık­
ları ileri sürülenlerin oluşturduğu, Hıristiyanlık aleyh­
tarı iki hareketin birleşmesinde bulunuyordu. Bu iki
Cehaletin üstesinden gelebilmek için, en bü­ ti
hareke geleneksel dinin tiyatro havası içinde, can
yük çabamızı bilgi arayışına yöneltmeliyiz. Bu almayı ve kendilerinin saldırılardan yaralanmayacak­
bilginin Çinli ya da batılı, eski ya da yeni olup ları savlarını da içeren askerlik sanatlarını uygulamış­
olmadığını sormaya vaktimiz yoktur. Ataları­ lar ve yandaşlarının büyük bir bölümünü yirmi ya­
mızdan kökenlense de, yönetici ve öğretmen­ şın altındaki gençlerden sağlamışlardı.! Ayaklanma,
lerimizin yetkisine dayansa da, eğer bir yol ce­ esas olarak, o tarihte ciddi bir ekonomik çöküntüyü
halete ve dolayısıyla yoksulluk ve güçsüzlüğe yaşayan ve yerlerinden edilmiş, toplumsal konumla­
götürüyorsa . . . onu bir kenara itmeliyiz. Barbar­ rını yitirmiş insanlarla dolu olan Büyük Kanal'ın ku­
lardan ve vahşi yaratıklardan çıksa bile, bir di­ zey kıyılarına denk düşen oldukça sınırlı bir bölgede
ğer yol cehaletin üstesinden gelmekte etkiliy­ etkili olmuştu.\ Bu ayaklanma, bir ölçüye kadar, ya­
se ve dolayısıyla yoksulluk ve güçsüzlüğümü­ bancılarla uzlaşma politikasını hiçbir zaman benim­
zü tedavi etmeye yönelikse, onu taklit etmeli­ sememiş olan bir avuç aşırı muhafazakar yerel yöne­
yiz. tici tarafından teşvik görmüştü. Bu teşvikçilerin en
önemlileri, 1890'ların ortalarında Shandong eyaleti­
Bir ölüm-kalım mücadelesi olaratl,.u_yeni milliyet­
nin valisi olan Li Bingheng ile 1898 ve 1899'da vali
çilik anlayışının etkinlikle ilk ortaya çıkışı, muhteme­
olan Y u xian'dı. Ancak, hareket bir kez başladıktan
len, 1894-95'teki Japon yeİiilgisinin ardından Pekin'­
sonra, bu insanların herhangi bir denetimi de kalma­
de sınava giren adaylardan kitle halinde bir protesto
gösterisi yaptıkları zaman alt düzeyde bir memur olan mıştı ve ayaklanma, memurların dikkate alınmadığı
Kang Y ouwei'nin derlediği manifesto ile gerçekleşmiş­ kendilerine kötü davranıldığı, eziyet gördüğü ve hat­
ta öldürüldüğü bir tür çılgın siyasal şenliğin özellik­
ti. Kang Y ouwei, ağır bir dille, şu gözlemde bulunmuş­
t u: "Yeryüzünde parçalanmış bir kiremite benzeme­ lerini kazanmıştı.
Boksör hareketi, kötü kaderin yaratıcıları olarak gör­
yen hiçbir muhafazakar ülke yoktur." Onun betim­
düğü insanları öldürmeye çalışması bakımından bir
CJ llo&sOr yanlısı moıwı OC)lgt
lemesine göre, İngilizlerin egemenliği altındaki Hin­
program niteliğindeydi. Pekin'de asılan bir afiş, bu
distan, "üretken yerlilerin sığır veya at gibi muame­
EJ Buyiıl<Klıı; OemaQ, ı896-97 le gördüğü" bir ülkeydi. JS_ang Y ouwei, imparatorun harekette etkili olan tavırları şöyle ifade etmektedir:
o ,., OC)lge$, 1892-"' cariyelerinin öğretmeni Wen Tingshi ile birlikte, Na­ Doğa üstü güçlerin yardım ettiği Boksörler. . .
1: : ::.j Hınst� aleytıtar propııgaıda sıl Güçlü Olunacağını İnceleme Demeği'ni kurmuş ve
-- ı.ıca 1ıareııe1.1en 1a1900
Kılıç oyunu yapan bir Boksör'ü
bu da, çok geçmeden, çağdaş siyasal partilerin öncü­
r;ı-:-:ı BoUoılef'den Olmayan ayaldanma

���-�:C-?
görüntüleyen çağdaş bir çizimin
L!.L....J Oaı<-llay$ 1899 leri niteliğinde olan "inceleme dernekleri"nin yaygın­ uygulaması. Boksör askeri
� Yztıou Hr'51iıan ılly!ıtlt> rınıceı.
v
sanatlan hakkında bol miktarda
Ocai-lie.zı'll! 1811>
laşmalarına yolaçmıştı.
::-,

;.-y- ·
gösteri yapılıyor ve uzmanlar, ,
� Jimo Hırıstyarı aley1Uıı hareieli
Aslında Kang, 1898'de imparatorun özel danışma­ !'\''
l.:.!!.!.!I ljw. 1899
bOyOlerinln onları bıçaklar ve
nı olmuş ve deneyimsiz bir ateşli reformcunun son kurşunlardan etkilenmemelerını '\
Amin ....,, 9l48n llaye-i!IZ ran 1899
sağladığına inanıyorlardı

- ;�,/· "._
\
derece aceleci etkisi altında sayısız reformlara yönel­ Ustalar, çoğu kez, asker!
,
r---,

ffi;i�
l---
Rizhao yabancı lltytı1aıı hareketler
1 999
miştir, Bu reformların önemli olanları arasında ka­
mu hizmeti sınav sisteminin çağdaşlaştırılma � ­
egzersl:r.lere başlamadan önce
mQridlerlnln hlpnotlk bir trans �·· . ·\
.;-l
r.;:-;- Geom denwyolu alay'lları ha•el<etlen
durumuna geçmelerini
l!.!!!:J '999 netim yapısının işlevsel temellere göre ussallaştırıl­ •

CJ �n taaıiy<tle<ı AQustosı899-
lstlyorlardı ve bazen de
' "
ması, eğitimde müfredat programının güncelleştiril­ kendilerinin savaş tanrısı Guaı,dı
*
gibi tanrısal varlıklar tarafından '
. ---
mesi ve demokratikleşmeye yönelik bir başlangıç ku­
11..ı-Hamn 1900
ııc..oıtor'fl laaô-,et "*"-'•

sahlplenlldiklerinl ileri

/"\.
ralı yeralıyordu. Bu "demokrasi"nin meşrulaştırılma­
� BobOr �. llart 1900
sOrilyorlardı.

(\-;;-r\ �'·-"'�\�\
,
sında başvurulan şey, insanların hak sahibi olmala­
� llobOr �- Teıımız 1900 :ıeşirı
rı değil fakat, demokrasinin, örgütlü bir birlik aracı­
Slıandoııg'dllo Hrıstiyan tııplJfuO;J lığıyla ulusal güç yaratmaya yönelik oluşuydu. Che
Zhi'nin sözleriyle, "Bir şey önerildiğinde, üzerinde çok
fazla konuşulmaz ve bu önerinin uygulanmasında

\
herhangi bir savsaklama olmaz. Bu, bedenin, her duy­
.>-.,
� 'e,,
guyu güçlü bir siper yaratacak biçimde birleştiren tek
<IOO'dln daha iZ
yürek ve tek davranış biçimi ile kolu, koly_ n da par­
• a
.....,.. hıııan, _ yııbaneılra
SOZıetıneylt -rnış b6lge
maklan kontrol altında tutmasına benzer." Üç aydan
biraz daha fazla bir süre sonra, Kang Youwei ve ar-
.,,
1 53
sadece şeytanların (yani Hıristiyanlarla yaban­
cıların) Kuzey Çin ovasını belaya sokmaları yü­
zünden ayaklanmıştır. Bu şeytanlar, insanla­
rı, Gök'e zorla el koymak anlamına gelen Hı­
ristiyanlığa inanmaya zorlamışlardır. Tanrıla­
ra ya da Budalara karşı saygısızlardır ve atala­
rını unutmuşlardır. Bu insanlar insani ilişki­
lerde herhangi bir ilkeye sahip değillerdir ...
Yağmur yağmamaktadır. Toprak kurumuştur.
Bunların hepsinin oluş nedeni, Hıristiyan kili­
selerinin Gök'ün işleyişini engellemeleridir.
Tanrılar kızgın, ölümsüzler dargındır ... Şeytan­
lardan kurtulmak istiyorsanız çok fazla çaba
sarfetmenize gerek yoktur. Demiryollarını sö­
kün! Büyük buharlı gemileri yıkın!.. Şeytanlar
bir kez kılıçtan geçirildikten sonra, büyük Qing
hanedanı barış içinde hüküm sürecektir.
Bu ve evrensel olarak varoldukları düşünülen ca·
suslar gibi diğer korkular, "şeytanlar" temizlenir ve
Boksörlerin dinsel tören kurallarına uyulursa, bir an­
da, sanki bir büyü sonucunda ortaya çıkacağına ina­
nılan bir yeniden kuruluş ve refah düşüncesi ile den­
gelenmekteydi.
Bu dönemdeki birçok muhafazakar memur, daha
sonraları çok geniş uzantıları olan değişiklikleri ön­
lemenin bir yolu olarak, özellikle askeri konularda,
oldukça sınırlı bir batılılaşma programını destekliyor­
lardı. Boksörler'in yabancı aleyhtarlığı, çoğunlukla
pratik yönetim deneyimi az olan ve bu ölçüdeki bir
batılılaşmayı bile gereksiz gören memurlardan olu­
şan küçük bir aşırı muhafazakar grup için çekici ge­
liyordu. Bunlar, uygun bir biçimde denetim altında
tutulduğunda ve güçlendirilmiş bir ideolojik bilinç
ile, kitlelerin iradi gücünün yabancıları tümüyle dı­
şarı atmakta ve anlaşmalarla kurulan limanlardan ve
Hıristiyanlıktan kurtulmakta kullanılabileceğine
inanmışlardı. Yuxian, "Ülkemiz sürekli geriliyor, çün­
kü halkın iradesi geliştirilmiyor" diye konuşuyordu. İç Üretimin 1914·18 ve 1931-36 arasında Çin'dekl Dağılım Yüzdesi, büyüme hızı esas alınarak
Veliahtın öğretmeni Tanji, "haklı öfke bilinci, kötü sektörlere göre derecelendlrilmtştir.

muameleleri bastırmaya yeterlidir" görüşünden ya­ Ürün Gayrisafi iç Endeks


(ı933 yuan'ıyla milyar olarak) "Üretlmln Yüzdesı (1914·18- 100)
naydı. Taht, "kitlelerin iradesi"nden bir tür siper gi­
bi söz ediyordu. Bazıları, hurafelere dayanan şeyleri 1914-18 1931-36 1914-18 1931-36
ussallaştırmaya çalışıyordu. Prens Duan gibi başka­ çagdaş
Sanayi 0.33 1.21 l .4 4.2 367
ları ise, daha sinik bir tavır içindeydiler. "Sorun sa­ Taşımactlık 0.25 0.50 1 o l.7 200
dece onların duygularından yararlanmaktır" diyor­ inşaat 0.26 0.48 1.1 1.6 185
du Prens. "Neden onların büyülerinden söz ediyorsu­ Para 0.17 0.28 07 l.O 165
Gelenekse/
nuz?" Çin tarihinde kitlelerin seferber edilmelerine
v
Ticaret 2.23 2.71 92 9.3 122
yönelik ilk girişim, böylece, gericilerin eylemleriyle De let 0.76 0.91 3 1 3.1 120
gerçekleşmiş oluyordu. Kişisel
hizmetler 0.30 0.35 1.2 1.2 117
Aşırılar, saraydaki tartışmayı kazanmışlar ve Çinli 1 6.00 l 15
Tarım 18.32 66.0 62.9
Hıristiyanları yok etmek (veya kendini yenileme dai­ Oturma

El zenaatları
resi diye adlandırılan bürolar aracılığıyla onları doğru kirası 0.91 1 .04 3.8 3.6 114

ım ı ı
1.93 2.18 8.0 7.5 113
yola getirmek) ve yabancılardan kurtulmak için bir Taş ac l k 1 . 10 1.15 4.5 3.9 105
kampanya başlatmışlardı. Daha gerçekçi olan orta ve
güney Çin'deki yerel yöneticiler, cesurca bir hareket­ GS!ü 24.26 29.13 100.0 100.0 120
le,timparatorluk buyruklarını uygulamayı reddetmiş­
ler ve böylelikle de, pekala Çin'in parçalanmasına yol Not: Alt toplamlar tam sayıya yürütillmüştür.
"Taşımacılık", iletlşiml de kapsamaktadır.
açabilecek olan yabancı gü t lerle girişilecek bir genel
savaştan k l
açınabilmişlerdi. Nitekim, kuzeydoğu böl­
gesi, müttefik yabancı güçlerin akını sonucunda et­ Çin'ln Ekonomik Sisteminde, Tanın ve Sanayi'de Kişl Başına Düşen Ürün, 1952-53, 1952 Yuan'ıyla
kisizleştirilmiş ve Çin Hükümeti, yabancı aleyhtarı ha­
reketten sorumlu oldukları ileri sürülen memurları
Nüfus (1953) Orün (1952) Kişi Başına Düşen Orün
cezalandırmak ve yüklü bir tazminat ödemek zorun­ (milyon olarak) (milyon yuan) {kişi başına yuan olarak)
da bırakılmıştı.
Tarım Sanayi Tarım Sanayi
Boksör ayaklanması, özellikle 1960'lardaki Kültür Ard Olke 507 38158 16932 75 33
Devrimi'nde olduğu gibi, Çinlilerin siyasal davranış­
Eski Anlaşma Limanları 8.9 8 346 938
larının çeşitli özelliklerini son derece açık olarak or­
taya koyacak bir biçimde, zaman zaman patlak vere­ Kaynak bakımından 46.9 5063 7514 !08 160
cekti. Nefret, kitle seferberliğinin temelini oluştur­ zengin sınır bôlgeleri
Dış Çin 12.7 1 835 404 144 32
maktaydı. Kötülüğü yaratanlar bir kez yok edildikle-

154
rinde, her şeyin muci.zevi bir biçimde iyileşeceğine genişleyen demiryolu ağı sayesinde, büyük kentler
inanılmıştı. İnanç sahibi olmayla karşılaştırıldığında, arasında seyahat edebilme olanaklarına kavuşmuş­
teknolojik üstünlük önemsiz görülüyordu ve birçok lardı. Benzer bir biçimde, gazetelerin çoğalıp yaygın­
sıradan insan, doğru bir ideolojiyle insanüstü başa­ laşması, ilk defa, en azından kentlerde, özgün bir ka­
rılar gösterebilecekleri vaadine inanmıştı. Eylemciler, muoyu yaratmıştı. Bütün bunlara bağlı olarak, ulu­
dış kaynaklı her şeyi (yabancı kökenli ateşli silahlar sal bilinç, on yıl öncesine göre daha keskin bir biçim­
dışında) yok etmeye çalışarak, sözcükleri, giysileri ve de tanımlanmıştı.
nesneleri simgesel bir arılaştırmaya tabi tutmayı sa­ Ama bir sorun vardı. Bu ilerlemeler, başta Şangay
bit fikir haline getirmişlerdi. Duyguları harekete ge­ ve Tianjin gibi önde gelen anlaşma limanları olmak
çirmek için görsel araçlardan yararlanılmakta ve ti­ üzere, büyük kentsel merkezlerde yoğunlaşmıştı. Çin'­
yatro oyunu ile gerçek yaşam içiçe geçme eğilimi gös­ in farklı bölgeleri arasında, dış etkilere karşı değişen
termekteydi. Coşkulu gençlik davanın en kalabalık açıklık derecelerine bağlı olarak, derin farklılıklar
yandaşlarını ve bu uğurda yaşamlarını yitirenlerin de oluşmaya başlamıştı. Bu farklılıkların ne denli önemli
çoğunluğunu oluşturuyordu. Devlet aygıtının bir ke­ oldukları, birkaç yıl geçmeden anlaşılmadı ve dola­
siminden gelen destek sonucunda kitle hareketi bü­ yısıyla ne olup bittiğini anlaşılabilir kılmak için, tü­
yümüş, ancak sivil ve askeri bürokrasiler, biri bu ha­ müyle zamandizimsel olan incelemeden biraz ayrı­
reketin yanında, diğeri ise karşısında olmak üzere iki­ lıp, anlamlı verilerin ilk kez elde edilebildiği bir son­
ye bölünmüştü. Bu çatışmadan ölümcül kan davala­ raki dönemde, ekonominin çağdaş sektörünün büyü­
rı doğmuştu { Görünürde tahta bağlı olmakla birlikte mesine göz atmak uygun olacaktır. İlk tabloda yer
bu hareket, aslında, denetlenmiyordu ve bazı yöre­ alan sağdaki sütun, 1914 ve 1936 yıllan arasında, çağ­
lerde, suç işleyen yeraltı dünyasının, yolsuzluklarını daş ve geleneksel se"ktörlerdeki ekonomik büyüme hı­
gizlemek amacıyla yararlandığı kendi karşı yönetimi­ zını karşılaştırmalı olarak göstermektedir. ülke eko­

ni de kurmuş bulunuyord . Halkın safdilliği kolay­ nomisinin küçük bir kesimini oluştursa da, Çin eko­
ca oluşturulabilen bir şeydi, ama dayanıksızdı. Halk, nomisindeki çağdaş sektörün büyük ölçüde başarılı
yapılan vaadlerin gerçekleşmediğini gözlediğinde olduğu ortadadır. Çağdaş sınai büyüme, Mançurya da
desteğini çekiyordu. dahil olmak üzere, 1912 ile 1939 yılları arasında, yüz­
de 5.6'lık bir ortalama tutturmuştur. 1912'den 1920'ye
5. Demokrasi
(_Yaklaşık 1903 yılına gelindiğinde, eğitim görmüş kadar 1 . Dünya Savaşı nedeniyle Avrupa'nın rekabe­
ti büyük ölçüde ortadan kalktığında, bu hız yılda yüz­
Çinlilerin hemen tümü, Çin'in varlığını sürdürebilme­
si bakımından bir tür genel toplumsal ve siyasal re­ de 1 3.4 olmuştur. 1928 ile 1936 arasında, milliyetçi
formun kaçınılmaz olduğuna inanmıştı. Ortaya çık­ hükümetin iktidarı altındaki göreli barış ve birlik dö­
neminde bu oran yüzde 8.4'tür.
maya başlayan uzlaşma, Kang Youwei'nin eski bir
müridi ve Çin tarihinin belki de en etkili müellifi olan Burada sözkonusu olan canalıcı toplumsal etken,


Liang Qichao tarafından yazılan ve 1902'de yayım.lan­
mış lan Yeni Bir Vatandaşlık Kuramı'nda toplan­
mıştı. Çin, ona göre özgürlüğü, eşitliği, bağımsız­
sözü edilen büyümenin dağılımında garip bir çarpık­
lığın varlığıdır. Komünistlerin yönetimi ele geçirdiği
1949'dan biraz sonraki durumu gösteren ikinci tab­
lığı, saygıyı, öz yönetimi ve bir kamusal ahlak duy­ loda Çin, kaba bir tahminle dört ana sisteme bölün­
Üstte: Bir demiryolu şebekesinin
gusunu içeren yeni bir topluma ve yeni bir ruh hali­ müştür: Çin iç bölgesi, eski anlaşma limanları, zen­
yaptmı, 19. yilzytlın son
yLllarında başlaolmışıı. 1908'de ne gerek duyuyordu. Liang Qichao halk egemenliği gin kaynaklara sahip sınır bölgeleri (buraya Mançur­
çekilmiş olan bu fotoğraf, Tianjln
üzerinde durarak, eski "sadakat" (zhong) kavramını, ya, ama Tayvan da dahil edilebilir) ve Dış Çin. Her sis­
llmanında kalabalık bir istasyon
platformunu göiilntülemektedlr. bireysel hükümdardan veya hanedandan bir bütün temde kişi başına düşen ürünü gösteren son iki sü­
olarak ulusa geçecek biçimde değiştirdi. Dolayısıyla tun, dört farklı ekonomi dünyası ile karşı katşıya ol­
da, nihai meşrulaştırıcı ilke olarak Gök'ün (tian) ye­ duğumuzu açıkça ortaya koymaktadır.
rini "halk" (min) kavramı aldı. Yukarıda belirtilenlerden açıkça görülmektedir ki,
Solda: Ekonomik büyüme Daha sonra, dünya tarihi üzerindeki dikkatli ince­ büyük ölçüde anlaşma limanlarında (ve 1932'den
Tablo 1. İç üretimin 1914-18 ve
1931·36 arasında, Çin'deki
lemesi, Liang'da, asıl önemlisinin organik gelişme ol­ sonra Mançurya'da) yoğunlaşmış olan batılı "ekono­
dağdım yüzdesi, bOyüme hızı duğu vecumhuriyetçi bir yönetim biçiminin Çin ge­ mik emperyalizm"in Çin ekonomisindeki çağdaş sek­
esas alınarak sektörlere göre leneklerinden, uygulanabilirliği açısından fazla kes­ törün gelişmesini engellediği, son zamanlardaki pro­
derecelendirilm!ştlr.
kffi bir kopuş olacağı kanısının yerleşmesine yolaç­ pagandanın belirgin yanlışlıklarından biridir. Tarih­
tı. Bu kanısını da, 1910'un sonlarına dek korudu. �u­
Rakamların yer aldığı llk iki
sütun, (Mançurya da dahil çinin buradaki sorunu, başarısızlığı değil, başarıyı
olmak üzere), Çin ekonomisinin
Orettlği değeri, 1. DOnya Savaşı
nun yanında, Tokyo'da, Sun Yixian (Sun Yat-Sen) ve açıklamaktır. Sorunun kestirme cevabı, yabancılarca
sırasında ve 1930'larda, l<abaca Hu Hanmin'in önderlik ettiği Cumhuriyetçi ittifak adlı açılan anlaşma limanlarının (daha yakın dönemde
"çağdaş" ve "geleneksel" olarak daha aşırı bir grup da vardı. Bu grup, Halkın Gazetesi anlatılan Hong Kong ve Tayvan'ın başarı öyküleri gi­
ayrılmış olan farklı sektörlere
göre göstermektedir. Her adlı yayın organında, sadece krallığın yıkılmasını de­ bi) dünya ticaret sistemine bağlandığı ve bu bağlan­
sektörün payını toplamın ğil, bir ölçüde ekonomik kollektivizmi de savunuyor­ tının, iç bölgenin büyümesini engellemeye devam
yüzdesi olarak gösteren üçüncü
ve dördüncü sütundan, özellikle
du. tAncak, 1905 ve 1906'da görüşlerinin etkisi göre­ eden üst-düzeyli denge tuzağının mirası olan talep ve
yOzde 60'ın üzerine çtkan tarım ce daha az olmuştu. arz üzerindeki sınırlılıklardan bu liman bölgelerini
olmak üzere, geleneksel Aynı zamanda, yavaş yavaş oluşan bazı teknik ve kurtardığıdır.
sektörlerin yüzde 60'ın üzerine
çıkan baskın üstünlüğü açıkça
kurumsal değişiklikler, siyaset sahnesinin niteliğini Yerelleşmiş kalkınma bir kez başladıktan sonra, çağ­
görülmektedir. Son sütun, 1914· de değiştirmişti. 1 880'lerde başlayan elektrikli telgra­ daş girişimciliğin sürekli yöresel yoğurılaşmasına yol­
18 arasındaki üretimini 100'e fın yaygınlaşması, artık, tüm yöresel başkentleri ulu­ açan alışılagelmiş olumlu karşılıklar da ortaya çık­
eşit kabul ederek, her sektörün,
iki dönem arasındaki oransal sal ve uluslararası bir şebekeye bağlamaya yetecek mıştı. Dış ticaret, anlaşma limanlarında, yeni malla­
büyümesini göstermektedir. bir bütünlüğe ulaşmıştı. İmparatorluk, iletişim bakı­ rın görsel etkilerine yönelik pazarlar açmıştı. Girişim­
Çağdaş sektörün, özellikle (3 1ı'.ı
kattan daha fazla bılyümüş olan
mından, birkaç on yıl içinde, (haftalardan saatlere ciliğe soyunan Çinliler, kendilerine sunulan araç ge­
sanayinin) çok daha hızlı doğru) yaklaşık iki birim küçülmüştü. Olayların akı­ reçlerin çekiciliğine kapılmışlardı: telgraflar, telefon­
genişlemesi de aynı biçimde şı daha hızlanmaya başlamış ve vali gibi aracı duru­ lar, gazeteler, buharlı gemiler, demiryolu istasyonla­
açıktır.
mundaki hükümet düzeyleri, bilgi akışının yerel ör­ rı. Sermaye, batılı bankaların fonlarıyla beslenen Çin
Tablo 2. Çin'in dört ekonomik gütlerle merkez arasında doğrudan gerçekleşmesine bankaları aracılığıyla edinelebiliyordu. Teknik know­
sisteminde, tarım ve sanayide,
bağlı olarak önemlerini yitirmişlerdi. Ayrıca, insan­ how özel hizmetler ve ürünler, yetenekli idareciler ve
195Z yuan 'ıyla.
kişi başına düşen Orün, 1952·53,
lar ve mallar, buharlı gemilerin işlediği su yolları ve işçiler, hepsi el altındaydı. 1933'e gelindiğinde, Çin-

155
_.-·


t •
·,,,,
j
, 1
..

156
!ilerin sahibi olduğu çağdaş sektörün, yabancıların ların arasında, ilk gerçek işçi sendikaları, yabancı
mülkiyetinde bulunanların payına göre, üç katından mallara karşı kitle boykotlarının bir siyasal protesto
fazla üretim yaptıkları tahmin edilmiştir. silahı olarak kullanılması, kadınların eğitiminin ya­
Şangay, yeryüzünde etkili teknoloji transferinin en yılması ve bütün Çinlilerin, hiç değilse ikinci bir ulus­
çarpıcı örneklerinden biri olmuştu. Çin sanayicileri, lararası dil olarak konuşacakları bir "ulusal dil" ya­
gözlerinin önünde, yabancıların fabrikalarında, dün­ ratma girişimi yer almıştı. /
yanın her yanındaki değişik ülkelerden gelen maki­
naların oluşturduğu sürekli bir sergiye ve onarımdan 6. 1911'deki Cumhuriyetçi Devrim
montaja, buradan kısmi imalata ve düşük fiyatlı tak­ 1910 yılının sonlarında, Mançu Sarayı'nda, iktida­
lit üretime ve nihayet kendi özgün tasarımlarının ya­ nn iplerini elinde bulunduran kral naibi Zaifeng, bir
ratılmasına dek aşama aşama gerçekleşecek olan iler­ anonce ailıl bir seçimle işbaşına gelen bir ulusal par­
lemenin araçlarına sahip bulunuyorlardı. Çin yapısı lamentonun ve sorumlu bir hükümetin kurulması­
makina gereçleri, ilk kez 1. Dünya Savaşı'nda, Şangay'­ nı isteyen ve geniş destek bulan harekete sert bir bi­
dan deniz aşırı ülkelere ihraç edilmişti. çfmde karşı çıkmaya başlamıştı. Her ne kadar yöne-
timin anayasa programı, bir parlamentoyu süreç için­
Bu farklılaşan yönelimler, içinde bulunduğumuz
de kurmayı içeriyor ve dolayısıyla sorun bir ülke de­
yüzyılın ilk on yılında çoktan başlamış bulunuyordu
ğil, zamanlama sorunu idiyse de�u ina�ı sertlik, ku­
ve çok umut verici bir biçimde başlatılan bu dönem­
rulu düzen içinde makam sahibi olan çok sayıda et­
deki kurumsal reformların sonuçta neden kargaşa ve
kili yurttaş arasında Mançu aleyhtan bir duygunun
başarısızlıkla bittiğini açıklamakta da yardımcı ol­
ortaya çıkmasına yolaçtı. Bu yurttaşlara, bilgin soy­
maktadırlar. Bu reformlar, gerçekte, çağdaşlaşma sü­
lular ile yerel öz yönetim kurullarının ve bölge mec­
recinde yolun yarısını geride bırakmış, birkaç kentte
lislerinin tüccar önderleri yanında, çağdaşlaştırılmış
kök salmış, buna karşılık, uyum sağlama yeteneğin­
silahlı güçlerin subayları da dahildi. Bu grupl�r. ya­
den yoksun kırsal kesimin büyük kısmı geriye itilmiş­
vaş yavaş, profesyonel devrimcilerle, Devrimci Ittifak
ti.
ve Aydınlığın Dönüşü İçin Birlik ve diğer daha önem­
siz yeraltı hareketleri içinde birleşmeye baş�adılar.
Bu yüzyılın ilk birkaç yılı içinde, uysal dul impara­
toriçeye, 1908'deki ölümüne kadar tabi olmayı sür­
Mançu aleyhtarlığı, 1 7 . yüzyılda, Triad'lar (Üçleme­
düren merkezi hükümet, şaşırtıcı bir hızla, eski top­
ler) gibi gizli örgütlerin, Ming döneminde, dinsel tö­
lumsal ve siyasal düzeni büyük ölçüde değiştirmişti.
Üstte: Şangaylı tüccarlar, 20. ren kurallanna ilişkin olarak yeniden canlandırılma­
Kamu hizmeti sınavları kaldırılmış, çağdaşlaşmış ve
yüzyılın ilk on yılında hatırı larından yana olan hareketten bu yana canlılığını sür­
sayılır bir siyasal güç elde ettiler eğitilmiş bir ordu üst kademesi oluşturma sürecine
ve kendi yerel öz-yönetim dürmüş; imparatordan, "bu Tatar canavar... Çinli ır­
birimlerinin faaliyetlerine
hız verilmiş, ticaret odaları kurulmuş, belediye ve kır­ kımızın ezeli düşmanı" diye söz eden Taipingler ta­
sal bölgeler düzeyinde öz yönetimi sağlamak için, se­
katıldılar. Bu fotoğ:af, zengin
rafından da yeniden hayata geçirilmişti. Sun Yixian,
tüccar sınıfının iki öndegelen çilmiş yerel kurullar ve meclisler oluşturulmuştu. Se­
üyeslnl göstermektedir 1890'larda bunu, biraz daha ilerletmişti. 1 895'teki ba­
çimle işbaşına gelen bölge meclisleri ve son olarak
şarısız ayaklanmasındaki yandaşlarından biri, yetki­
Üstte, ortada. Halı vakti yerinde da, 1910'da, yarısı iki dereceli seçimle, yarısı da ata­
lilerce işkence edilerek öldürülmesinden önce,
bir kadın, hızmetçlsi, kömür
mayla gelenlerden oluşan bir tür parlamento oluştu­
közleriyle doldurulmuş pirınçten "Mancu-Qing, Mançurya'nın haydutları, ülkemizi biz­
rulmuştu. Şangay ve Tianjin'in Çin bölgelerini idare
yapılma el-ısıocılarını tutarken,
den çaldılar, atalarımızı öldürdüler, oğullarımızı ve
dinlenmektedir. edenler gibi daha ileri yerel özyönetim kurumları ge­
kızlarımızı tutsak ettiler" demiş ve "şimdi Mançula­
lişme yolunda etkili olmuşlardı. Bunlar, yol ve köp­
Üstte, solda. BatLlı tarzında rı yok etmezsek, Çinli ırkını yeniden kurmak imMn­
rüler yapmışlar, ilk öğretimi yaygınlaştırmışlar, ka­
yapılmış bir sandalyede oturan
sız olacaktır" diye konuşmuştu. Çin'deki_tüm kötü­
bu kız, en az Victoria çağı mu güvenliği görevini ve bazen de polislik görevini
İngllteresi'ndekl bir kız kadar lükleri Mançulann sırtına yükleyen yB.lınkat, ama de­
üstlenmişler, trafik denetimine öncü olmuşlar, fab­
resmt bir biçimde fotoğrafçısına rinden etkileyici olan propaganda, Devrimci Ordu baş­
poz vermektedir. Ayakları, daha rikaları denetlemişler, yangın ve sağlıkla ilgili tehli­
lığıyla, Zou Rong tarafından yazılan ve 1903'te yayım­
o tarihte bağlanmışur.
keleri azaltmışlar, tramvayı ve temiz su kaynakları­
lanan katliam isteyen bir risale ile doruğuna ulaşmış­
nı geliştirmişlerdi.
Solda: Yeme, içme, falcılık, saç tı. Daha ılımlı devrimciler kitle katliamı çağrısı yap­
kesimi ve diğer birçok
Bu reform dalgası altında, siyasal iktidarın doğasıy­ mıyorlar, fakat Hu Hanmin gibi, sadece, iktidardan
etkinlikler, açık havada
gerçekleşirdi. la ilgili bir değişim de gerçekleşmişti. Eğitim ile ma­ bir kez düşürülürlerse, Mançuların da "bizim içimiz·
kam sahibi olma arasındaki bin yıllık bağlantı kop­ de eriyip yokolacaklarını" ileri sürüyorlardı.
muştu. Bu da, muhtemelen, toplumsal hareketliliği Mançu aleyhtarlığının önemi, toplumsal olarak bir­
azaltmıştı. Artık kurulu düzene sıkı sıkıya bağlı olma­ fürlerinden oldukçafarklı ve başka bir durum altın­
yan yeni bir aydınlar sınıfı yaratılmıştı. Ayrıca, artık da ottak noktaları son derece az olan, o anın gereği
seçkinlere dahil olmak için gerekli olan ve çoğunlukla olarak, kendiliğinden ortaya çıkmış bir ittifaklar kar­
tamamlanabilmesi bakımından yajaponya'da, ya da maşasını birkaç ay birarada tutabilen bir çimento iş­
Batı'da okumayı gerektiren batılı tarzındaki yeni eği­ levi görmesindeydi. Bir diğer çok yaygın tarihsel ef­
tim, geleneksel olana göre daha pahalıydı. Bu durum, sanenin aksine, 191 ı devrimi (patlak verdiğinde, Den­
yarı batılılaşmış bir yönetici grup ile Çin toplumunun ver, Colorado'da bulunan) Sung Yixian tarafından ör­
geriye kalan kesimi arasında bir değerler uçurumu gütlenmemişti. Yapılmış bir plan da yoktu. Olup bi­
yaratmıştı. Yerel ve bölgesel düzeyde, bilgin-soylulara tenler, Wuhan'daki ordunun içinde bulunan bir dev­
ve Şangay gibi yerlerde bunlarla b�rlik olan tüccarla� rimci grubun, yetkililerce kendilerine karşı girişile­
ra, eskiden gayrı resmi olarak sahıp oldukları, kendi cek bir vatan kurtarma hareketini önlemek üzere,
yerleşim bölgelerindeki işleri yürütme gücü artık res­ Ekim ayında aceleci bir biçimde ayaklanmasından
men tanınmıştı. Öz yönetim.in kök saldığı bölgelerde, ibaretti. BJ.LgrUbun. başlangıçtaki başarısına ilişkin
imparatorlukça atanmış yerel memurlar, çok geçme­ haberler yayıldıkça, orta Yangzi vadisinde ve batı Çin'­
den hem kendi rahatsızlıklarına hem de kendileri­ de bulunan diğer kentlerde de bir dizi karşılık hare­
ne bağımlı olanların yoksullaşmalanna bakarak rol­ ket oluşmuştu. Bunlan, bir ay sonra, aşağı Yangzi ael­
lerinin artık çok daha sınırlandırılmış olduğu bir du­ tası ile güney Çin'dekiler izlemişti. Haritadan da gö­
rum içine girmişlerdi. rülebileceği gibi, 1 9 1 1 devrimi, hemen tümüyle, elek­
Son olarak, yirminci yüzyılın bu olağanüstü ilk on trikli telgraf sayesinde kırsal yörelere de sızabilen bir
yılı, daha sonraları büyük bir önem kazanacak olan kent olgusuydu. Sadece Guangzhou deltasında, Gu­
yeni birkaç hareketin doğuşuna da tanık oldu. Bun- angzhou üzerine yürüyen Halk Ordusu diye adlandı-

157
rılan harekette, devrime açıkça kırsal nitelikli bir ta­ re devrimciler, sarayın, karşılaştığı güçlüklerde ken­
mamlayıcı parça oluşmuştu. Her kentte, iktidarı ele dilerine yardım etmek üzere göreve çağırdığı eski yük­
geçiren ittifak, şu öğelerin farklı bireşimlerinden olu­ sek rütbeli bir memur olan emekli Yuan Shikai ile an­
şuyordu: ordu subayları, özyönetim kurulları, milis laşmak üzere pazarlığa oturdular. Yuan'ın Mançula­
gücüne sahip tüccarlar, öğrenciler ve öğretmenler, rı dışarı atması ve kendisinin ilk başkanı olacağı bir
gizli örgütler ve -Şangay'da- suçlu yeraltı dünyasının cumhuriyetin kurulması üzerinde anlaşma sağlandı. J
bir bölümü, aktörler, köylü milisleri (Guangdong'da) / Bir kez iktidara gelince, Yuan bilinçli olarak, muha­
ve elbette profesyonel devrimciler. Yanlış olan her şe­ liflerine karşı yasaklama, terör, öldürme ve askeri güç
yin sorumluluğunu Mançuların üzerine atan anlayı­ kullanarak yeni demokratik kurumlan ba ltaladı/1914
şın saçmalığı anlaşıldıktan sonra, ittifakların çözül­ başlarında, bir önceki on yılın getirdiği yeniliklerden
mesi şaşırtıcı olmamıştı. geriye anlamlı hiçbir şey kalmamıştıJ Büyük bir ap­
İmparatorluk iktidarı,Çin'in dörtte üçlük bölümün­ tallık içinde kendisini imparator yapmaya çalışan Yu­
de:-Oazı yerferde gerçekten hiçkan dökülmeksizin, bir an, ne kendisinden demokrasi yıkıcısı olarak nefret
gecede çökmüştü. Kuzeydoğu ve başkent bunun dı: eden ilericilerden ne de onu bir hain, hizmet etmiş
şında kalmış tı:t ççatışrrıanm yabancrmüdahalesin� olduğu hanedana karşı sadakatsiz bir kimse olarak
ffisat verici bir durumu geliştirmesini önlemek üze- gören gelenekçilerden destek alabildi. İmparatorluk

,.,. - -

j ....... ..._ ---- ,,-�-� ,...__ _


Cııınhunyeı ian eden ke'lt581 m<<tezler, 1911

it
* 11);!1 Eun
:ı.12 Kasm
* ,. Kasım • 2 Ara ık

N Zi
GÜN EY ÇIN DE İ

I
/
I

158
Üstte: 1911 devrimin! izleyen iddialarından vazgeçtiyse de, güneydoğuda başlayan iktidarı, 1924'te, Mançurya'nın eski askeri haydut pat­
yıllardaki iç kargaşa, bu
ve subayların önderlik ettiği bir ayaklanma, 1916'da ronu, o tarihte de "Hıristiyan General" olarak bilinen
öldüğünde, onun üzerine yüri.ımekteydi/
fotoğrafta iyi bir biçimde
ômeklenmektedlr Feng Yuxiang'a karşı kuzey Çin'in egemenliğini ele
1 9 1 1 devrimi, en dolaysız acılara neden olması yü­ geçirme mücadelesi vermekte olan Zhang Zoulin ta­
zünden değil -ki, aslında oldukça az acı yaratmıştı­ rafından çökertildi. 1927'de, jiang jieshi'nin (Chiang
fakat Çin'in çağdaş ve demokratik bir geleceğe doğ­ Kaishek) önderliğindeki milliyetçi güçler, Guangzho­
ru ilerlemesini, birkaç kuşak için ortadan kaldırma­ u'dan başlayan ve Kuzey Seferi diye adlandırılan ha­
sı nedeniyle, muhtemelen çağdaş Çin'in yaşadığı en reketle İç Çin'in büyük bölümünü yeniden birleştir­
büyük trajedidir. Bu harekete, her durumda varolan diler.
belli oranda kötülerin yanında, kendilerine karşı çı­ 1916 ile 1928 yılları arasında, bazı yörelerde bu ta­
kan imparatorluk yanlılarından çok daha iyi niyetli rihten çok daha sonralarında, başkente yakın olma­
olan birçok cesur ve idealist insan önderlik etmişti, yan bölgeler, çok sayıda savaşbeyi tarafından yöne­
ancak sonuçta, siyasal otoritenin çöküşü ve dolayı­ tiliyordu. Bu militaristler, sonuçta, vergi gelirlerini,
sıyla güçlü silahları kullanmaktan başka hiçbir ça­ yarı feodal bir tarzda, özel bazı bölgelerden orduda­
Solda: 1911 Devrim!
Çin tarittlnde, 1911 'den önceki renin kalmadığı bir iç karışıklık ortaya çıkmıştı. Kon­ ki astlarına aktaran yöresel işgal ordularını denetim­
her ayaklanma, isyan güçlerinin füçyusçu ideolojiye ve mandarinliğe dayanan eski dü­ leri altında tutuyorlardı. Bu alt kademedeki subaylar
ülke üzerindeki hareketlerini
zenin meşruluğu yıkılmıştı. Halk egemenliğine ve se­ vergileri doğrudan kendileri topluyor, fakat çoğu kez
içermişti; 1911 farklıydı. Bu
hareket, çoğunlukla çimlere dayanan, oluşum halindeki yeni düzenin bu görevi kendi adlarına yerine getiren yerel soylu­
birbirlerinden oldukça uzak
meşruluğu ise, henüz uygun bir biçimde kökleşecek lara ve milislere dayanıyorlardı. Her savaşbeyi bölge­
kenılerde, gazetelerde ifadesini
bulan kentsel kamuoyunun zaman bulamamıştı. Hepsinden daha trajik olanı ise, si, genellikle kendi özgün para birimine de sahipti.
gücüyle hazırlanmışıı çöküşün, dönemin imgelerini değerlendirme yetene­ Bu yiyici askeri kuruluşu desteklemenin köylü üze­
Wuhan'daki başlangıç
ğine sahip herhangi bir devlet adamı tarafından ko­ rine bindirdiği ekonomik yük (ödendiği yerlerde) ki­
hareketinden sonra, sarekllllk
göstermeyen blr biçimde, laylıkla önlenebileceğiydi. Bu bir ipucu değildi. Zai­ ra yükümlülüğünden ve önceki dönemin olağan ver­
elektrikli telgraf aracılığıyla, işin feng, 1910'un sonlarına doğru, siyasal bakımdan uya­ gilerinden çok daha ağırdı.
içine karışan kırsal bölgenin
büyOk blr bölümünü atlayarak, nık bir bilince sahip her Çinlinin ulusal refah bakı­ Savaşbeyleri, nitelikleri bakımından önemli farklı­
kentten kente sıçraJruftı. mından vazgeçilmezliğini gördüğü bir anayasayı lıklar gösteriyorlardı. Bazıları, zorunlu yüzme veya di­
1880'lerin başından lılbaren
amaçlayan hareketi yavaşlatmaya çalışmanın yıkıcı ğer ufak tefek projeleri yürürlüğe koymaları ölçüsün­
gerçekleşen telgraf devrimi,
sonuçları konusunda, birçok muhafazakar uyarıya de bile olsa, öyle ya da böyle, gelişme yanlısı veya re­
iki birim düşürerek alt üst etmiş
imparatorluktaki llet(4lm ölçeğini
muhatap olmuştu. formcuydular. Bunlardan biri olan Shanxi'li Yan Xis­
hız kazanmasını sağlamıştı. 1911
ve siyasal süreçlerin ııon derece han, 1930'larda sınırlı ölçüde bir sanayileşmeyi ba­
ayaklanmalarının devraldığı ve 7. Savaşbeyleri, Partiler, Kitle Hareketleri şarmıştı. (Kamyonlarda kullanılan ünlü Çin yapısı,
burada işlenen uzamsal düzen, Başkan Yuan sahneyi terkettiğinde, merkezdeki ik­ odun yakıtıyla işleyen motor onun uzmanlarının bu­
büyük ölçüde, bu teknik
tidar, onuniki askeri astının, Feng Guozhang ve Du­ luşuydu.) Xishan'ın toplumsal denetim yöntemleri
devrimin sonucu olmuştu ama
ylne de, bu harekeıler, an Qirui'nin ellerine geçti. Bu ikisinin önderlik ettiği ("Yürek Temizleme Dernekleri" ve kendi yazılarını
Mançu'lara hlllll sadık kalan subay hizipleri, sonraki dört yıl boyunca birbirleriy­ okumanın zorunlu olması), kısmen Komünistlere esin
silllhlı güçlere yakınlık gibi, belli
yörelerin kendine ôzgll diğer
lesavaştılar. Feng'in Zhili hizbi kazanan taraf olarak kaynağı olmuş, kısmen de onları öncelemiştir.
etkenlerce de belirlenmlştlr. belirdi ama, artık önderlik Wu Peifu'daydı. Wu'nun Rusya'daki 1917 E}.im Devrimi'nin ateşlediği heye-

159
can, 1924'te, Milliyetçi Parti'nin (Veya Guomindang'­
ın) yeniden örgütlenmesine yolaçmıştı. Bu, eski Dev­
rimci İttifak'ın bir ardılı olarak Sun Yixian'ın yarattı­
ğı bir hareketti. Bu yeniden yapılanma, geniş ölçüde
Bolşevik çizgilerin izinde, Borodin gibi Sovyet Rusya­
lı danışmanların yardımıyla gerçekleştirilmişti. Ay­
nı heyecan, Chen Duxiu ve Li Dazhao tarafından Çin
Komünist Partisi'nin kurulmasına yolaçmıştı. Bu par­
tinin resmi doğum tarihi, daha önce de dağınık grup­
ların varlığına rağmen, 1921 'di. Bu iki parti, çok geç­
meden, daha az sayıda komünistin bireysel olarak
Milliyetçi Parti'ye katıldığı ve kısa bir süre içinde bir­
çok önemli mevkiye egemen olduğu bir ittifak için­
de biraraya geldiler.
İttifak içinde biraraya gelmiş partiler, sanayideki
emek gücü, kadınlar ve köylüler arasında oluşan
1920'lerin büyük hareketlerini hem kullandılar ve
hem de bu hareketlerin oluşmasına yardımcı oldu­
lar. Bu hareketin ilk başarılarıyla birlikte, derinleme­
sine bir toplumsal devrimin olup olmayacağı soru­
nu giderek artan bir keskinlik içinde ortaya çıkınca,
Jiangjieshi önderliğindeki Milliyetçiler'in sağ ve mer­
kez kanadı, kendi içlerindeki sol kanat ve Komünist­
lere karşı çıkmaya başladılar. Kuzey Seferi zafere doğ­
ru ilerledikçe, Jiang kitle hareketlerine düşman kesil­
meye başladı ve sonra da, öldürebildiği kadarını öl­
dürüp, partinin geriye kalanını da yeraltına itip, onu
ilk büyüklüğünün onda birine kadar küçülterek ko­
münistlerle olan bağları koparıp attı.
Çin'de, 1920'lerde, toplam içinde belki de iki mil­
yon kadar olan, çoğunluğu da kadın ve çocuklardan
oluşan küçük bir sınai işçi sınıfı bulunuyordu. Çoğun­
luk, muhtemelen, doğrudan işverenlerce değil, emek
taşaronları aracılığıyla kiralanıyordu. Yeni işçi sen­
dikalarının amaçlarından biri de bu taşaronlardan
kurtulmak ve onların işlevlerini üstlenmekti. Fabri­
kalardaki disiplin çok katıydı. Bedensel ceza ve üc­
retlerin bir bölümüne el koymak çok yaygındı. 1920'­
lerin başları, sürekliliği olan örgütlere ve daha yük­
sek ücret taleplerinin ötesine geçerek sözleşme ve ça­ ğiştirilmesini amaçlıyordu. Göstericiler, Guangzhou'­
lışma ile ilgili genel koşulların iyileştirilmesine eği­ da yabancılar tarafından öldürülünce, Hong Kong bir
len ilk büyük çaplı grevlere tanık olmuştu. yılı aşkın bir süre boykot edilmişti. Yine de, en anlam­


Üstte: ı920'lerin b�ınııa,
disiplin katıydı ve bedensel ceza
Komünist etki altındaki devrimci işçi örgütleriyle lı gelişme, Canton'daki grev komitesinin, kendi mah­ yaygındı. Burada gôrO.len (Ule)
bazısı işverenlerin teşvik veya egemenliği altında bu­ kemeleri, kendi silahlı gücü, kendi okulları vb. i kü­ türden cezalar, Çin'de
lunan reformcu veya refah yanlıları arasında, hep bi­ çük ölçekli bir hükümete dönüşme biçimiydi. yüzyıllardır uygulanıyordu.
GO.ney Çin'de, toprak altından
linen çatışma ortaya çıkmıştı. 19�6'da hazırlanan, giz­ Bu dönemde bir işçi hükümeti kurmaya yöne ik en çıkarılan bir davulun O.zerlndekl
li, Komünist Parti'nin Kısa Tarihi, işçilerin siyasal tutkulu çaba, 1927'nin ilk bir iki ayında, Komünist­ M.Ö. 1. yüzyıla alı kO.ç!lk bronz
heykeller, kafaları prangaya
amaçlarla kullanılmaktan duydukları korku konu­ lerin denetimindeki bir örgüt olan Genel İşçi Sendi­ vurulmuş insanları
sunda oldukça dürüsttü: "Emekleriyle geçinen kitle­ kası'nca Şangay'da ortaya çıkanıydıı ilk girişim, Ku­ göstermektedir.
ler, partinin eylemlerini tehlikeli ve köktenci bulmak­ zey Seferi'nin yaklaşan ordularına bir karşılık verme
tadırlar. Onlar, işçi hareketinin yasal sınırlar içinde anlamını taşıyordu, ancak yerel savaşbeyi Sun Chu­
kalması gerektiğine inanmışlardır. . . Komünistlerin anfang tarafından bastırılmıştı. Bir Amerikalı gaze­
ateşli hareketlerine tanık olduklarında, emekçiler, on­ teciye göre, "Kurbanların kafaları, silahşörlerce ko­
ların kapitalistlerin casusları veya Sun Yixian'ın pro­ parıldıktan sonra, ya direklerin üzerinde sergileniyor
pagandacıları olduklarından kuşkulanmışlardır. Kı· ya da bir tablanın üzerine konularak caddelerde gez­
sacası işçiler, şiddete dayanan bir mücadelede araç diriliyordu. Kalabalık caddelerde yapılan bu geçit tö­
olarak kullanılmaktan korkmuşlardır." İşçi hareke­ reni hakiki terör egemenliğini yaratıcı bir sonuç sağ­
tinin büyük bir bölümünün radikalleşmesi, sendika lıyordu." Başkalarıyla birlikte, Zhou Enlai'nin önder­
faaliyetinin, Çin'de yabancı çıkarların varlığına kar­ lik ettiği ikinci girişim, Komünist Enternasyonal üyesi
şı çıkan protestolarla birleşmesini � sonucunda oluş­ olan önderlerinin, Stalin'in, Jiangjieshi'yle savaşma­
muştu. Bu eğilim, doruk noktasına � 1925'de, bir Japon ma yolundaki talimatlarına uymaları sonucunda çök­
fabrikasında, makinaları parçalamakla ilgili bir güç müştü. Onlar, bu nedenle, Jiang Jieshi'nin önde ge­
gösterisi sırasında, Çinli bir işçinin öldürülmesi ola­ len komutanlarından b1rinin, askerleriyle birlikte Ko­
yına yönelik büyük bir protesto ile başlayıp, ardından, münistlerin yanına geçmesine izfn vermemişlerdi.
göstericilerin, Uluslararası Yerleşim'e bağlı İngiliz po­ Daha sonra ise, Jiang, askerlerini işçi kılığında gizle­
lisince kurşunlanmasıyla süren Şangay'daki Onüç miş ve Yeşil Çete denilen bir yerel gizli örgütle !§bir­
Mayıs Hareketi ile 1925-26'daki Guangzhou ve Hong liği yaparak devrimcileri katletmişti. Sagda: U Hua tarafından
Kong grevleri arasında gelişen olaylar zinciriyle ulaş­ Kadın hareketi, gelenekselliğin sonlarındaki çeşitli yapılmış "KO.kreyiş" başlıklı bu
mıştı. Bunlardan son belirtileni, işçi çalıştırma koşul­ öncellerine dayanıyordu. Li Zhi gibi genel uylaşımın gO.çlO. ağaç işi, Çin kôylO.sO.nO.n
1930'lardaki lwgınlığını,
larının, sekiz saatlik işgünü ve emek taşaronluğu sis­ dışında kalan filozoflar, Cao Xueqin gibi romancılar, engellenişini ve kıpırdanışlarını
temine son vermeyi içerecek bir biçimde tümüyle de- (kadın yazarları yüreklendiren ve onların yazılarını yakalamaktadu.

160
yayımlayan) Yuan Mei gibi şairler ve (kadınları erkek göre değil de, kendi zenginlik ve iktidarları peşinde
rolünü oynarken gösteren Aynadaki Çiçekler'in yazan) giderek yürütmeye başladıklarında, altlarındaki in­
Li Rhuzen gibi hiciv ustaları, hepsi, kadınların eksik sanların güvenini yitirmişlerdi. Bu yönelimin bir be­
değerlendirilmeleri ve kötü muamele edilmelerinin lirtisi, yerel nüfuzluların ayrıcalıklarını savunmak
sonucu olan yetenek savurganlığına dikkat çekmiş­ üzere oluşturulmuş yeni bir tür kırsal silahlı güç, bir
lerdi. Taiping'in kadın askerleri ve Boksörlerin genç, küçük soylular milisiydi. Sürekli kiracılık hakkının
dişi eşitleri olarak 1900'de, Tianjin'de oldukça etkin­ verdiği güvenlik çöküyordu ve geleneksel vergiler,
lik gösteren "Kızıl Fenerler", askeri ve siyasal eylem­ hem artan asker sayısının, hem de köylülerin çok az
cilikten örnekler sunmuşlardı. Çin'de kadınların kur­ yararlandıkları modern eğitim gibi yeni projelerin
tuluşunun öncüsü Qiu jin 1875'te doğmuş ve bu ön­ masraflarını karşılamak üzere getirilen yeni yükler­
celleri ile çoğu kurgusal olan eski maceraperest ka­ le artırılmıştı.
dın şövalye hikayelerinden etkilenmişti. Ata biniyor, Ancak, köylü hoşnutsuzluğu, hiçbir zaman sınıf
kılıç kullanıyor, çok içki içiyor ve şiir yazıyordu, ama hoşnutsuzluğu olmamıştı. (Bu sınıf hoşnutsuzluğu,
aynı zamanda devrimci eylemlere de katılıyor, bom­ aydınlar tarafından dışarıdan ithal edilmiş bir kav­
ba yapıyor, kızlara askeri eğitim veriyor ve Çinli Ka­ ramdı.) Köylülerinki, toplumsal ilişkilerin kabul edil­
dınlann Dergisi'ni çıkarıyordu. miş çerçevesi içinde adalet ve haklılığın yokluğunda
- 1912'deki Genel Oy ittifakı, kadınların eşit siyasal ortaya çıkan bir kızgınlıktı. Köylü eylemlerinin temel


ve toplumsal haklarını sağlamlaştırma yönündeki ba­
şarıs girişimiyle Nanjing parlamentosunu altüst et­
mişti ama hareketin bir kitle tabanı kazanması an­
güdüsü, adaleti yeniden kurmak, toplumsal saygın­
lık kazanmak ve ekonomik güvenliği sağlama almak­
tı. Yöntemleri de aynı ölçüde gelenekseldi: -ister bir
cak 920'lerin başında gerçekleşecekti. Bu hareket, s oy ya da gizli örgüt lideri, ister bir savaş beyi ya da
toplumsal devrimci bir kanat ile daha katı feminist bir komünist kadro olsun- kendilerini geleceğe taşı­
bir kanat arasında ikiye bölünmüştü. Bu on yılın baş­ yacak, güvenebilecekleri ve kendilerine istediklerini
ta gelen kadın komünisti Xiang jingyu, birçok eğitil­ verecek bir koruyucu bulmak. Nitekim, ekonomik sö­
miş kadının sadece batılılaşmış bir aile, iş yaşamına mürüye, kendilerinden, başkaldırılarını temel alarak
katılma ve kişisel özgürlük istediklerinden yakınıyor­ iktidarı ele geçirip toplumu dönüştürmek üzere siya­
du. Xiang, en sert eleştirilerini "romantikler"e, yani, sal amaçlarla yararlanmak isteyen profesyonel dev­
özgür aşka ve bireysel mutluluğa inanan kızlara ayır­ rimcilere karşı mücadelelerinde, köylüler arasında,
mıştı. her zaman, çıkar farklılaşması olmuştu.
Feminist seferberlik ile devrimci seferberlik arasın­ Doğu Guangdong, en "ilerici" savaşbeylerinden bi­
da, hiçbir zaman çozülmeyen bir çatışma vardı. Kır­ ri olan Chen jionming'in bölgesiydi. Bir Haifengli, bir­
sal kesimde, çoğunlukla karıları için büyük miktar­ kaç yıl için Sun Yixian'ın destekçisi ve o tarihlerde
larda para ödemiş bulunan köylüler, kadın dernek­ moda olan birçok anarşist-sosyalist düşüncelerden
leri boşanmaları onaylayınca, devrimci köylü hare­ oluşan kurama bağlı birisi olarak Chen başlangıçta­
ketine yabancılaşmışlardı. Ancak kadınlar, boşanma ki köylü hareketinin propagandası için alışılmadık öl­
hakkı verilmediği takdirde köylü hareketini destek­ çüde bir özgürlük sağlamıştı.
lemeyeceklerdi. Ayrıca, kuşaklar arası bir çatışma da 1921 'de, bu dinginleşmeyen ve karmaşık ortama,
vardı. Oğullarının karıları üzerinde, aslında günde­ Peng Pai adlı bir genç adam katıldı. Peng, Çin Komü­
lik bir denetim kurmuş bulunan kaynanalar, gelin­ nist Partisi'ne, kırsal kesimi nasıl ayağa kaldıracak­
lerinin hizmetlerinden yoksun kalmayı pek hoş kar­ larını göstermeyi amaçlıyordu. Güçlü bir yerel aile­
şılamıyorlardı. nin soyundan gelen, kısmen Japonya'da eğitim gör­
Gelecek üzerinde en büyük etkiyi yapacak olan ha· müş olan Peng, "Dünya herkesindir ve herkes tara­
reket köylüler arasındakiydi. Bu hareket, 1922'de, fından eşit olarak paylaşılmalıdır" görüşüne bağlıy­
Hong Kong'dan çok uzak olmayandoğu Guangdong'­
daki çarpıcı bir görselliği bulunan iki yöre olan Hai­
feng ve Lufeng'de başladı. 'yin Devrimi'nin birçok öz·

dı. Öğrenciler arasındaki tahriklerin kendisini hiçbir
yere götürmeyece · ini görerek, 1922'de bir Köylü Bir­
liği oluşturmuştu Ünvanının sağladığınakları ken­
gün biçiminin oluşacağı yer, sonraki altı yıl için, bu­ di topraklarına gö müş ve kendisini de bir köylü gi­
rasıydı. ) bi yapacak ölçüde kişiliğini yeniden biçimlendirmek
Uzak güney bölgelerinin höyük bölümü gibi, Hai­ üzere büyük bir çaba göstermişti. Çok geçmeden bü­
feng ve Lufeng de büyük ailelerin bölgesiydi. Bu bü­ yük bir otorite kazanmış, ancak her zaman kendisi­
yük aileler, ekilebilir toprakların yarısına, kollektif ni, verdiği buyrukları halktan alan biri, önderlik etti­
mülkiyet olarak sahip bulunuyorlardı. Ayrıca, kendi ği insanların bir hizmetkarı olarak görmüştü; bu, Çin'­
silahlı güçleri vardı, üzerlerindeki hükümet deneti­ de yeni bir tutumdu l
mi de çok güçlüydü. Kiracıların yaklaşık beşte ikisi Birlik, eski Bayraklar şebekesinin kalıntılarını da
sürekli kullanım hakkına sahip olmakla birlikte, ola­ kendi içine alarak hızla yaygınlaşan bir koruma ve
ğanüstü yüksek bir kiracılık oranı (yaklaşık yüzde 70) refah örgütü olmuştu. Derebeylerinin zorbalıklarına
vardı. İnsanlar, dikkat çekecek derecede saldırgandı; karşı direnmenin yanısıra, köylü çocuklarına yararlı
çoğu, dönem dönem birbirlerini vahşi bir kavgaya so· olacak pratik bir eğitim gibi yeniliklere de öncülük
kan 19. yüzyıl kökenli yarı-gizli örgütler niteliğinde etmişti. Birliğin başarısı, kısa zamanda, çekişmeleri
olan Kızıl veya Siyah Bayraklar'ın üyesiydi. Kılıçtan bir sonuca bağlamak gibi hükümet işlevlerini üstlen­
geçirilmiş düşmanları parçalayıp yemek çok yaygın mesine yolaçmıştı. Düşünceleri ve uygulamaları di­
bir tören kuralıydı. ğer bölgelerde de yaygınlaştıkça, Peng, bölgesel mü­
Son gelişmeler, bir köylü hareketinin varolmasına cadele sahnesine doğru çekilmişti. 1923'te Komünist­
izin verir nitelikte bir siyasal alan yaratmıştı. Aynı soy lere katılmış ve 1924'te Milliyetçiler'in desteğiyle ku­
çizgisine mensup bulunanlar arasında, zengin ve yok· rulmuş olan Guangzhou'daki Köylü Hareketi Eğitim
sul olanlar arasındaki farklılığın büyümesi ve daha Kurumu'nun gerisindeki temel güç haline gelmişti.
yoksul olanların kendi soylarından gelenlerce sömü­ Devrimci bir köylü ordusunun ilk temellerini bura­
rülmeleri, köylülerin akrabalık bağlarına olan inanç­ daatacaktı. Mao Zedong da bu Kurum'da bir süre ders
larını zayıflatmış ve onları, Bayraklar gibi örgütlere vermiş ve köylü devrimi hakkındaki düşünce ve esin­
katılmaya yöneltmişti. Geleneksel yerel önderler, özel­ lenmelerini büyük ölçüde Peng'den almıştı.

-
likle kendi özel işlerini toplumsal yükümlülüklerine Kırsal küçük soyluların ve ordu içindeki müttefik-

161
!erinin muhalefeti güçlendikçe, Köylü Birliği, refah­ !erin hoşnutsuzluklarına rağmen, ele geçirilmişti. Ço­
la sınırlı amaçlarından sınıf mücadelesine doğru yö­ cukların beyinleri öylesine yıkanmıştı ki, bazıları, an­
neliyordu ki, bu sıradan üyelerinden çok önderleri­ nelerini karşıdevrimci olmakla itham ediyorlardı. Ge­
nin hoş karşıladıkları bir kaymaydı. Sonraki dört yıl nelevleri, birlikte nikahsız yaşamayı, insanların alı­
boyunca, Haifeng içinde ve çevresinde, ulusal, bölge­ nıp satılmasını, afyon içilmesini ve kumarı sona er­
sel ve yöresel düzeylerdeki çatışmaların içiçe geçtiği dirmek üzere adımlar atılmıştı. 1927'nin sonlarında
karmaşık bir iç savaş patlak verdi. Bir o, bir bu taraf, Peng Pai "özel mülkiyet sistemirıin yıkılacağını" ilAn
üstünlük sağladıklarında terör yaratmaya başladılar. etmişti. Toprak, bir ailenin sayısına ve emek gücüne
Peng, daha işin başından beri, "sadece parayı düşü­ göre dağıtılacaktı; ancak, bu politika, köylüler arasın­
nen derebeylerini acımasızca öldürmek haklıdır" di­ da, yaygın bir biçimde uygulanabilmesini engelleye­
yordu. 1926'ya gelindiğinde, derebeylerinin yargılan­ cek ölçüde hoşnutsuzlukla karşılanmıştı. Fabrikalar
maları ve idam edilmeleri oldukça yaygınlaşmıştı. Bir da, benzer bir biçimde, oralarda çalışanlara verilmek
sonraki yıl, Guangdong Komünist Parti komitesi, "de­ istenmişti. Herkesin ekonomik bakımdan eşitliği asıl
rebeylerinin öldürülmesi, bir tanesi bile kalmayınca­ hedefti. Bir gizli polis vardı. Kütüphanelerdeki ve özel
ıa kadar devam etmelidir" diye buyurdu. Nihayet, koleksiyonlardaki tüm kitapların yakılması buyurul­
"eski yetkililere herhangi bir biçimde h1zmet etmeyi muştu. "çünkü, bunlar karşıdevrimcilerin üremesi­
sürdüren" veya bu tür kimselere yardım ve rahatlık ne neden oluyorlardı," Her ne ise, yeni devrimci dün­
sağlayan herkesin öldürülmesi buyurulmuştu. Aile­ ya, kısmen çağdaş, kısmen orta çağlı yalın bir ahlak
lerin geri dönmeleri için sorumlu tutulmalarına rağ­ ile yalın bir barbarlığın karışımıydı. Çok daha üstün
men birçok insan kaçmıştı. Köylü tarzı intikamın bı­ silahlara sahip bulunan Milliyetçi güçler, Sovyet'i,
raktığı miraslardan biri, yakalananları, öldürmeden kahramanca direnişine rağmen, 1928 yılında ortadan
önce bedensel tahribata uğratmak ve işkence etmek­ kaldırdılar. .
ti. Tepkici/gerici güçler de, aynı biçimde karşılık ver­ Çin devriminin kendi içinde barındırdığı trajedinin
Çınlı Mılltyeıçl askerler, Japonya
mişlerdi. büyük bir bölümünü Peng Pai'nin kişisel olarak ge­ savaşı sırasında (1937-45), Çin
1924 ile 1926 yılları arasında, Haifeng, Birlik veya çirdiği dönüşümlerde görmek mümkündür. Onun Seddi boyunca yürüyorlar

onun halefi durumunda olan Köylü Derneği ve 1927- bencillikten uzaklığı ve içtenliği kendisine karşı olan­ Altta: Çln Komünist Parti� lle
28'de Hai-Lu-Feng Sovyeti tarafından yönetilirken, ları bile etkilemiş ve 1921 ile 1922'deki insancıl ül­ Guomlndang (Mtlliyecçi Ph rtl)
sonradan süregiden öneme sahip olacak birçok uy­ kücülüğü doğrudan ve pratik bir ifade bulmuştu. An­ arasındaki iç Savaş, Çin"de 194%

zafere ulaştığı !949'a kadarı


ortalarından Komünist Partlsi'nin
gulama ortaya çıkmıştı. Köylüler, düzenli orduları, ta­ cak, 1927 ile 1928'e gelindiğinde, çevresindeki arka­
şımacılık, casusluk ve sabotaj gibi yollarla destekle­ daşlarının birçoklarının öldürülmesinden sonra, bir sürdü. Tang Muli tarafında ft
mek üzere siyasal olarak seferber edilmişlerdi. Gele­ kitle toplantısında gençlere, yakalanmış bir düşma­ yapılmış olan bu yağlıboya tablo,
Mao Zedong tle Zhou Enlai'ı
neksel dine ve Hıristiyanlığa saldırılıyordu. Pagoda­ nın kellesinin bıçakla nasıl kesileceğini bizzat göste­ Komünist güçlere önderlik
lar yıkılmış, manastırlar ortadan kaldırılmış ve tapı­ recek ölçüde kitle katliamlarının ateşli bir uygulayı­ ederken gôstermekcedlr ve

naklar, bazen, putlarını, ilerici sempatilerini göster­ �


cısı haline gelmiş Haifeng, doğu Asya'daki köylü z
i leyen dönemlerde egemen olan
Sovyeı tarzı gerçekçiliğin bir
mek üzere kızıla boyayarak korumak isteyen köylü- devriminin beşiğiyai, ancak burası, Çin'in büyük bö- ömeğıdir.

162
tarmaya yardımcı olacak, bir tür Keynesci politika gi­
12 bi önceden belirlenmemiş bir işlev görmüştü. ilk öğ­
retim ile üniversite eğitiminde de büyük bir genişle­
me vardı. Hükümet tarafından girişilen temel çağdaş­
laşma atılımları, dış borçların gereğini yerine getir­
menin bütçenin yüzde 30'unu, askeri harcamaların
da yüzde 40'tan çoğunu tüketmesi yanında bölgele
rin de, toprak vergisini yeniden elde etmeye yönelik mer­
kezden gelen yetkilileri engelleyebilmesi yüzünden ger­
çekleştirilememişti.
Jiang'ın rejimi askeri-bürokratikti. (Bir diğer efsane­
nin dediği gibi), büyük ticari ve sınai çıkarlarının tem­
silcisi değildi. Rejim bu çıkarları bir gelir kaynağı ola­
rak görüyor ve hatta bu yolda gerekli baskıyı sağla­
yabilmek için adam kaçırmayı bile kullanıyordu. Kır­
sal yönetici sınıfın genel refahını korumuş olmakla
birlikte, rejimle bu sınıf arasında, gelirler ve polis ile
asker güçlerinin denetlenmesi konularında çatışma
vardı. Çin'deki iç bankacılık kaynaklarının yüzde
70'inin ulusallaştırılmasıyla çelik ve makina üretimi
için devlet organları oluşturmasının da ortaya koy­
duğu gibi, uygulanan politikaların uzun dönemli he­
defi bir tür devlet kapitalizmiydi.
Lı Hua'nın "Öfke Selı ' başlıklı lümü için bile tipik olmayan, kendine özgü bir yer­ 1931 'de Japonlar, hayret verici bir hızla sanayiyi ve
ağaç lşl, Komünist ve Milljyetçl
güçlerin ışgalcilere karşı birleşik di. Buraya özgü bazı nitelikleri -derebeyliğine atfedi­ yenıkentlerl kurdukları Mançurya'ya girdiler. Bu, Ja­
bir cephe ol�turdukları len önem (ki, kuzey Çin'de pek önemli değildi) ve kan pon sermayesi ile nitelikli personelinin yoğun bir bi­
donemde, Çin k6ylüsünün dökmenin toplumsal dönüşümün vazgeçilmez bir çimde buraya akmasıyla gerçekleşmişti. 1944, 1927
Japonlara karşı kustuğu
ktzgınlığını göstermektedir parçası olarak görülmesi gibi- sonraki olaylar üzerin­ yılıyla karşılaştırılacak olursa, demir üretimi dört ka­
Aslında direniş, bu resmin de iz bırakmıştı. tına çıkmış, çelik üretimi sıfırdan, yaklaşık yılda ya­
belirttiğinden daha ihtiyatlı bir
biçimde yürütülmüştü.
rım milyon tona ulaşmış, kömür üretimi hemen he­
8. Milliyetçi Hükümet men dörde, çimento üretimi ikiye katlanmış ve üre­
Kendisinden önceki Yuan Shikai gibi, JiangJieshi de, tilen elektrik gücü 1 3 kattan daha fazla artmıştı. Bu
kendisini iktidara getiren toplumsal ve siyasal güç­ kaba ama anlamlı veriler, il Dünya Savaşı'nın sonun­
leri ya tarafsızlaştırmış ya da ortadan kaldırmıştı. Kitle da, Japon emperyalizminin Mançurya'yı, İç Çin'in ge­
hareketlerini, gücünün yettiği ölçüde, ya dağıtmış ya riye kalan bölümündeki art alanda daha farklı bir
da güçlerini kırmıştı. Milliyetçi Parti'yi ikinci plana ekonomik kategoriye soktuğunu göstermektedir. Bu
itmişti. 1928'den 1937'ye kadar başkanlık ettiği Nan­ dönüşüm, geniş anlamda planlı karma ekonomi ni­
jing hükümeti, ülke yönetiminde devletçi bir yakla­ telikli bir sistem içinde gerçekleşmişti. Bu sistemde,
şıma sahipti; kendi rejiminin kapsamı içine aldığı sa­ önemli sektörler doğrudan Japon yetkililerce yöneti­
vaş beyleri bölgelerindeki kurumların ve personelin lirken, özel girişimlere, diğer sektörlerde, bir lisans
çoğ..ı, asgarideğişikliklerle varlıklarını korumuşlar­ sistemine bağlı olarak izin verilmişti. Sonradan,
dı. Kendisini, rakip hiziplerin arasını bulan kaçınıl­ 1945'teki Rus ekonomik yağması, altyapı ve beceri­
maz bir kişilik olarak öne sürmüştü. Yönetimdeki çö­ ler büyük ölçüde varlıklarını sürdürmekle birlikte,
küşün ve hareketsizliğin üstesinden gele6llmeK içfn Mançurya'nın çağdaş sektöründeki dolaysız üretim
"Mavi Gömlekliler"! yaratmıştı. Bunlar, bencil olma­ kapasitesinin yaklaşık yarısını tahrip etmişti.
yan, milliyetçi bir ahlak, askeri değerler ve Jiang'ın Jian-Jieshi iç birliği geliştirmeye, Mançurya'daki Ja­
kişiliğini "Çin'in Hitler'l veya Çin'in Stalin'i" olarak ponlara karşı direnişe göre öncelik vermişti. Bunun­
gören bir mezhep yaratmak amacıyla oluşturulmuş la birlikte, Japonlar, 1937'de, kısmen Jiang'ın bu işte
i
bir tür faşist-komünist seçkin gruptu Bu örgütlenme, başarılı olacağından korktukları için kuzey Çin ova­
Japonlara karşı duran Birleşik Cephe nin bir bölümµ sını işgal ettiler.
Komünistlerle anlaşınca, 1938'de dağıtılmak duru­
munda kaldı. 9. Direniş Savaşı ve Komünist Gücünün Doğuşu
Dış bir tehlike karşısında ortaya çıkan bir biçimsel Jiang-jiesh_i, Rusların Napolyon'a direnme tarzına
ittifakın bu son yenilenlşinden önce, Çin Komünist çok benzer bir biçimde, "zamanı mekanla trampa ede­
Partisi, hemen tümüyle kentlerden sürülmüş veJiang­ rek", merkezi hükümeti Chongging'e çekti.J �o- �r,
xi'deki belli başlı kırsal üsleri de 1934'te ortadan kal­ �lkenin üçte ikilik doğu bölgesindeki be 1 (6
T a şlı kent­
dırılmıştı. Kendi aralarındaki kan davaları sonucun­ leri veiletişim yollarını işgal ettiler. Bu işgal ve Milli­
da parçalanmış bulunan komünist güçler, en önem­ yetçilerle Komünistlerin yeni bir Birleşik Cephe için­
lileri Shaanxi'deki Yan'an olan küçük kırsal hücreler­ de bir ölçüde işbirliği yapmalarına yönelik halktan
den oluşmuş bir takımada gibi varlıklarını devam et­ gelen baskı, Yan'an'da kuşatma altında bulunan ko­
tirmişlerdi. Savaşbeyleri kalıntılarının büyük bölümü münist karargahı üzerindeki baskının büyük bölümü­
silahlarını bıraktığında, Nanjing, 1937'de, tüm nüfu­ nü kaldırdı. Merkezi hükümet gücünün yer değiştir­
sun yaklaşık üçte ikisini denetleyebilir hale gelmişti. mesi, ayrıca, Japon hatlarının gerisinde, komünistle­
,.. Nanjing rejimi, iç barışı sağlayarak, iç gümrük du­ rin sızabileceği ve dağınık halde bulunan direniş, hay­
varlarını kaldırarak ve tek bir para birimi oluştura­ dut1uk ve topluluğun öz savunmasını amaçlayan ye­
rak ekonomik büyümeye yardımcı olmuştu. 1935'te rel askeri güçlerin birçoğuna egemen olabileceği ge­
çıkarılan bu yeni paranın konvertibilitesi yoktu. Bun­ niş, boş bölgeler bırakmıştı. Komünistler, bu işi, II.
da amaç, gümüşün Amerika'ya kaçmasının sonucun­ Dünya Savaşı'nın son evresinde Japonya, Birleşik Dev­
da ortaya çıkan güçlüklerin üstesinden gelmekti, ama letler'le girdiği çatışmada zayıfladıkça, özel bir başa­
bu uygulama, bir enflasyonun ortaya çıkmasına yol rıyla gerçekleştirdiler ve görece ılımlı siyasal ve eko­
açmış ve Çin'i 1930'lardaki büyük bunalımdan kur- nomik reformlarını sağgörülü bir biçimde birleştlre-

163
0'
11 o

\_
Baoıou
I •
Hruhe
iGuısuı)


4()0

-+-
1 Yuxıan 0

1 .
·

1
BO HAI

Zlı<lu d'
LA ...tO:J
:· A�E?.t
SHAAN. ,.
GAN·NING �
KOMÜNiST
ÜS BÖLGESi
ol
°Aıısaı
Oy

'fi!ll'311
{Fushi)
oY
pGanq.m
Yıch.ıııj o

M diıze•I Çıo ordular


O
tumuyle )'e-el" öıellı<lere satiıp
naydul�r
O ıesı,m olııus ' Mfduliar"

o ıesıırr olmaları o·<ıolrlhş ha)'duılar''

El<� zleştırme Burosunun emnnoe"


• slahk giıç.e•

(<uı<la Ç n ı as•erıe•J
• uıusaı Kurtuıuş bar'ş guçlerı

+++ demrıotu

ölçek 1 · 6 000 000 • eyalet bU'OSJ

• dogrııaan yönetl'!\ a•!ıoda oo"nan �e·ı

• Ko�U'>ISI Us kara•�lıı

164
En S-Oida: Yüksek eğltJm rek denetimlerini derinleştirmekte de büyük bir be­ ileri gidiyordu. Parti üyeleri, bir günahın, düşünce ve
ceri göste� 1945'e gelindiğinde, Kızıl Ordu, 40.000
faaliyetleri, savaş döneminin
KomQnlst kararga.hı olan dolayısıyla eylem düzeyinde, kişisel ahlaki yetersiz­
Yan'an'da, son derece zorlu kişiden yaklaşık yanın milyona ulaşmış; Parti ise çok liklerden kaynaklanan ve kollektif mücadelenin ba­
koşullar altında ve ilkel
binalarda yüı1lttll0yordu.
daha hızlr büyümüştü ve komünistler, üslendikleri şarısını tehlikeye düşürebilecek olan bir "sapma"nın
Burada, bir tepe yüzeyine bir 16 ayrı bölgede sahip çıktıkları 90 milyon insan üze­ korkusuyla dolu bir iklimde yaşıyorlardı. Dolayısıy­
mağara gibi kazılmış bir binanın rinde (çoğu kez kısmi ve bölük pörçük) bir tür hükü­ la da, eleştiri, özeleştiri ve daha ikna edici olan yan­
girişinde ders yapan bir sınıf
görülmektedir.
met gibi uygulama yapmışlardı. Amerikan atom bom­ lışları düzeltmekten oluşan ve elbette hizip mücade­
bası Japon askeri gücünü yokedince, Çin'deki iç güç lesinin sinik hesaplamalarıyla örülmüş sürekli bir
Solda: Çin Komünist Partlsi'ne dengesi de değişti. Komünistler artık ciddi bir taraf döngü bulunuyordu. St. Ignatius'un sözünü ettiği,
göre toplumun tabakaları
haline gelmişt i,J "sıkıntı" ile "rahatlık", umutsuzluğun soğukluğu ile
rtir!İi
Şekil (L. van Slyke'a göre
yapılmıştır), Çin Komünist Komünis başarısı, işgalin yarattığı korkunun coşkunun sıcaklığı arasındaki gidiş gelişler burada
Partisi'nin siyasal olarak
toplumu nasıl kavradığını
harekete geçirdiği bir köylü milliyetçiliğinin seferber da vardı. Bu durumun en açık ifadesi, belki de, biraz
göstermektedir Parti, işçi-köylü edilmesine dayanmamıştı. En iyi biçimde örgütlen­ daha sonraki bir tarihte, 1959'da dile getirilmişti: "Bir
ittifakının çekirdeği olarak miş üsleri, Japon saldırılarından neredeyse hiç yara birey söz konusu olduğu ölçüde, siyasal kampanya­
görülmektedir. Bu lttlfak içindeki
çatışmalar, ilke olarak, almamış uzak bölgelerdeydi. Daha etkili Japon dene­ lara katılmak, ideolojik mücadeleleri açığa vurmak
"birbirleriyle çellşkill değll"dlr. timi altındaki bölgelerde bulunan gerilla grupları, ve bir kimsenin yanlışlıklarını gözden geçirmek, zi­
ittifakın dışında, bağlılıkları
ittifak veya "düşman" tarafından
normal olarak hakkından gelebilecekleri düşmana en hinsel acı verecektir." Ama, "bilincini geliştirmek üze­
kazanılabllecek olan ve bu ufak bir zarar bile vermemişlerdi, çünkü kendilerini re ideolojik mücadeleden geçmesi koşuluyla hatala­
nedenle de Parti'nln korkutma, kanatları altına almış olan köylülere karşı girişilecek rını anlayabilecek, bir başka zihinsel konuma ulaş­
kendisini çekici gösterme ve ceza
uygulamalarının bir karışımına
misilleme hareketlerinden ve bunun sonucunda da mak durumunda kalacaktır. Dün, acı dolu denizin
hedef oluştu.ran bir ıra grup halkın desteğini yitirmekten korkuyorlardı. Komünist­ ucu bucağı görünmezken, bugün kıyının nerdeyse eli­
bulunmaktadır iki dış grubun ler, aslında, varlıklarını sürdürmeye ve Milliyetçiler­ ni atsa yakalayabileceği kadar yakın olduğunu ve ken­
kimlik bakımından tanımları
zamana göre değişmektedir, le girişecekleri ve çarpışmanın çok ötesinde özellik­ disini parlak bir geleceğin beklediğini duyumsayacak­
ancak "dQşman"ın !:er an, ler taşıyacak olan son hesaplaşma için güçlü kalma­ tır."
nüfusun yüzde ıo•unun altında
kalacak biçimde tanımlanması
ya çalışıyorlardı. (Komünist Parti 'nin gösterdiği dire­ Bir ruh denetimi, çoğu kez bir güç kullanma silahı­
temel bir ilkedir. nişin Japonları yenmekte önemli bir rol oynadığı, bir na dönüşerek yozlaşmıştır. Liu Shaoqi'ye göre, " 'Mü­
diğer efsanedir.) Parti'nin başarısındaki asıl etken, ör­ cadele toplantıları' sık sık yapılır, ... belli insanlara sal­
Solda: Kuzey Çin'ln ı940'da
olduğu gibi Japonlar tarafından
gütsel canlılığı, Hai-Lu-Feng'deki günlerin kabalıkla­ dırmak, öncelikle 'şeyler'e değil, bireylere karşı mü­
işgali rından bu yana geliştirilmiş bulunan siyaset araçla­ cadele etmek üzere ... önceden pla.nlanırdı. ... 'Müca­
Japon güçleri, sayı olarak, kuzey rı ve üyelerinin, bu kuruluşu ancak bir siyasal-dinsel dele toplantıları', özünde, Parti üyelerince ... kendi gö­
Çin'! tamamen işgal edemeyecek
kadar azdı. Dolayısıyla işgalciler, tarikat olarak isimlendirilebilecek ölçüde kendileri­ rüşlerine sahip olmayı uygun gören ... veya bu yola
kentleri ve iletişim hatlarını elde ni davalarına adamış olmalarıdır. giren yoldaşları baskı altına alma amacıyla oluşturul­
tutma konusunda
yoğunlaşmışlardı. Sonuçta ortaya Bu dönüşüm, 1 930'ların sonlarıyla 1940'ların baş­ muş mahkemelerdi." Nitekim,
çıkan karmaşık düzen, Japon larındaki Parti belgelerinde görülebilir. Llu Shaoqi her
askeri kaynaklarına dayanan bir Parti üyesi hakkında, "o, 'dünyanın gelecekteki Oportünizmin bir temsilcisi olarak bir muha­
yandaki haritada, 1940'daki lif (bir Parti üyesi) bu niyetle seçiliyor, ... bu tek
duruma göre, gösterilmiştir. mutluluğu için şimdiki acılarını taşımaktadır.' ... 'zen­
Genel olarak etkisizleştirilmiş ginliklerin bozamayacağı, yoksulluğun değiştireme­ yoldaş, kadroların ve Parti üyelerinin daha
bölge içınde, hem Komünist, yeceği ve terörün alt edemeyeceği' ahlak ve erdeme azimle çalışmalarını sağlamak üzere kurban
hem de Milliyetçi gerilla
güçleriyle "baydutlar"ın etkin sahiptir" diye konuşmuştu. 1960'ta, Halkın Günlüğü, ediliyordu... Biçimsel ve sistemden yoksun bir
olduğu önemli dlrenış odakları "doğru siyasal düşünüşü olmayan bir insan, ruhsuz yaklaşımla bu kişinin uygun görülmeyen söz
bulunuyordu. Ayrıca. Japonlar ve faaliyetlerini ayıklıyor, soyutluyor ve bun­
tarafından "tamamen yerel"
bir insandır" diyecek kadar ileri gitmişti. Bireyin, kol­
olarak tanımlanmış olan lektif kurtarıcılık girişimine şevkle tabi olması, Chen ları tamamlanmış bir manzara olarak değerlen­
"haydutlar"dan da bir miktar Yun 'un 1939 tarihli, "Nasıl Komünist Parti Üyesi diriyorlardı.... Hatta, öznel kuşkular ve tümüyle
direniş geliyordu. DOzenlı Çin asılsız dedikodular üretiyor, bunlara dayanıyor
gerilla güçlerinin asıl Olunur" başlıklı yazısında açıklık kazanmaktadır:
yoğunlaştıkları yerler, güneybatı ve bu yoldaşa her türlü suçlamayı usanmak­
cephesi üzerinde dağılmıştı. Komünist Parti, insanlığın bütünüyle özgür­ sızın yüklüyorlardı. Kaçınılmaz olarak o da şap­
Komünist gücün başlıca kuzey
merkezi, Japonlar tarafından leşmesi için savaşan bir partidir... Kendisini Ko­ şallaşıyordu ... Kendini savunmak için konuş­
denetim altında bulundurulan münist davaya adamak isteyen Komünist Par­ sa, hatasını kasıtlı olarak savunduğunu ve iti­
bölgenin dışında kalan ve ti'nin bir üyesi, kendisine Komünizmin gerçek­ rafının tamam olmadığını söylemeye devam
merkezi Yan'an olan, Shaanxl·
Gansu-Ningxla bölgesindeydi. leştirilmesi için hiç durmaksızın savaşma yo­ ediyorlardı ... Saldırıdan kaçınmanın bir yolu
lunu açacak devrimci bir yaşam görüşü oluş­ olarak hiçbir şey tam bir itirafla eş değerde ola­
turmalı... ve gelecekte bir Komünist toplumun mazdı. Böylelikle, inisiyatif, yaratıcılık ve iyi
gerçekleştirilmesinin kaçınılmazlığı konusun­ inanç yavaş yavaş tüketiliyor ve tahrip ediliyor­
da güçlü bir inanca sahip olmalıdır ... Ulusun du.
ve halkın çıkarlarıyla Parti'nin çıkarları özdeş­
tir... Parti üyesinin çıkarları da, ulusun, halkın Yan'an'daki üst düzey kadroların sahip olduğu mad­
ve Parti'ninkilerle ... Her Parti üyesi, bireysel çı­ di ayrıcalıkları eleştiren ve daha insancıl bir Marx­
karlarını, tereddütsüz bir kenara itebilmeli ve, izm'den yana olmaya çabalayan Wang Shiwei, se­
... gündelik yaşamın her somut eyleminde dev­ çilmiş Komünist'in ruh halini şöyle betimlemişti:
rimin ve Parti'nin kapsayıcı çıkarlarına boyun "[Komünist] kendisini sıradan insandan her yönüy­
eğmelidir. le farklılaştırır. Kendi altındaki yoldaşlara gelince, na­
sıl oldukları, hasta olup olmadıkları, yaşayıp yaşama­
Parti, hemekadar, Cizvitler için öngörülmüş olan dıklarıyla zerrece ilgilenmez ... [Konümistler] güzel ko­
"körükörüne itaat" istemek ölçüsünde ileri gitmediy­ nuşurlar arkadaşça sevgiden ve daha ne varsa [ondan
se de, Llu Shaoqi "ilkeler üzerinde kendi özgün kanı­ söz ederler]. Ama, insan ile insan arasındaki ilişkiler­
larını oluşturmak isteme konusunda yoldaşlar, kesin­ de hiçbir duygudaşlıkları yoktur. karşılaştığınızda hep
likle Parti'ye örgütsel düzeyde ters düşemezler, çoğun­ gülümsediklerini görürsün�z. Ama, bu gülümseme­
luğa ya da üsttekilere itaatsizlik edemezler veya eylem ler sadece dıştandır. En küçük bir kışkırtmadan bir­
özgürlüğüne sahip olamazlar" diyordu. 1960'da, Hal· den parlarlar, kendilerini öne çıkarırlar ve sizi azar­
km Günlüğü "Parti'nin uysal bir aracı olmak, prole­ larlar." Wang Shiwei bu düşüncelerini açıkladığı için
teryaya özgü soylu bir niteliktir" diyerek biraz daha hapsedilmiş ve sonra da öldürülmüştü.

165
Parti'nin bu dönem, üye olmayanlara karşı izlediği 1 1
strateji, Jan Slyke tarafından, Birleşik Cehpe'yi tem­
J ,---.� 1
1
101 2
silen çizilmiş olan şemada özetlenmiştir. Parti, bir iş­ fiyalllra �"'O'M\
çi/köylü ittifakının çekirdeği olarak görülmektedir. Bu - :ı I l 1011
ittifakın çevresi, nüfusun belki de yansını oluşturan
kalabalık bir orta tabaka ile çevrilidir ki, bunların bağ­ -
20 �
10 1 f:V 1 ,.,...1.. 11 1. 1010
lılıkları belirsizdir. Bunun da ötesinde, hiçbir zaman
toplamın yüzde 5 ya da lO'undan daha kalabalık ol­ 61 _..//
- 4 1 -�.../
1
1 1
4 109

mayan düşman bulunmaktadır. Herhangi özgül bir


zaman içindeki parti politikaları, mümkün olduğu ka­ - 2 C _J 1 .4
'/ 108
1937 1938 1939 19�0
J
_ ___

dar, bu şemada gösterilen siyasal duygudaşlık düze­


1941
101
ABD Dolar nın
il
neğiyle uyum gösterecek biçimde oluşturulmuştu.
Düşmanı hiçbir zaman kalabalıklaştırmamak yaşam­ 1oe
Yunan.kar�'°'
sal öneme sahipti.
Politika oluşturulması, "kitle çizgisi" denilen şeyin 105 � v 105
kullanılmasını gerektiriyordu. Bu, Parti'nin "önder­
lik Yöntemleri" hakkındaki 1943 kararlarında açık· 10' � ·
, 1 0'
-
lanmıştı:
103
-
v__/

----v-
103
Kitlelerin [yani, Parti üyesi olmayanların] sis­ ./
102
102 ---
temleştirilmemiş dağınık düşünceleri, araştır­ -
ma süreci içinde biraraya getirilmekte ve kit­ --
10'
- 101
lelere propagandaları yapılıp açıklandıktan
1942 1943 1947 1948
sonra yoğunlaştırılmış ve sistemleştirilmiş dü­
1944 1945 1946 1949

şüncelere ve kitlelerin sıkı sıkıya kavrayıp ey­ -


lemlerinde açığa vuracakları, onlara mal ol­
muş düşüncelere dönüştürülmektedir ve yine Usııe Çın·de korkunç enflasyon ı ,25 cm lık \h ınç lık) olçegın karşı karşıya kaldı

kitlelerin eylemlerinde biz, bu düşüncelerin Şekli, Çin dolarının, ı942 ile kullanılması halinde, elinizdeki Derebeyleriyle karşı·devrimcller
ı949 arasında, Amerikan Atlas'ın 160 milyon kopyasının aleyhindeki hareketlerle yanyana
doğru olup olmadıklarını ortaya çıkarabiliriz. dolarına gOre olan değişim sayfa sayısından daha fazla giden öldürme olaylan ve birçok
değerini gOsıermektedir. Bu sayıda sayfa gerekli olacaktı.) lşadamı, bürokrat ve bilgine

Bu, sürekli kamuoyu yoklamasıyla temellendirilmiş Altta:


y11ların yüksek enflasyonu. karşı hareketlerin şiddeti yerine,
(Amerikan) milyarı olarak lO'dan "Kurtuluş"tan sonra, 1949'dakt Komünist zaferin
bir önderlik değildi, Parti iktidarını geliştirmek için, lOOO'e kadar uzanan logaritmik devlet, toprağı yeniden dağıtmak hemen ertesindeki yıllar, halkın

Parti ile bir çoğunluk arasında geçici bir çıkarlar top­ bir Olçeğln kullanılmasını ve savaşın tahrip ettiği çoğunluğu için gôrece mutlu
zorunlu kılmıştır (Dolar başına ekonomiyi onarmak sorunlarıyla yıllardı
luluğunu ortaya çıkarıp pekiştirmekti.
Böyle bir stratejiyi işletebilmek, merkezde gizliliği
ve geçici müttefiklerin çoğunluğunun Parti'nin uzun
dönemli çıkarları hakkında yanıltılmalarını gerekti­
riyordu. Parti'nin o andaki çizgisiyle uyumlu bir bi­
çimde, yüzde 5'lik düşmana karşı en geniş halk des­
teğini seferber etmek için Partili-olmayan cephe ör­
gütlenmelerini yaratmak ve desteklemek gerekiyor­
du. Bu örgütlerin içine sızmak ve onları gizlenmiş Par­
ti üyeleri ile denetlemek zorunluydu.
Bir diğer amaç ise, "her yörede bulunan bütün top­
lumsal tabakalardan temsil edici nitelikleri olan si­
yasal ve ekonomik kişilikleri kazanmak"tı. Bu ama­
ca ulaşmak için, hedef alınan bireylere ilişkin ayrın­
tılı dosyalar tutulmuş ve Parti'nin gizli üyelerine şu
talimat verilmişti:
Pldnlar, kimlerle arkadaşlık kurulabileceğni
düzenli olarak araştırmaya yönelik olmalıdır...
Bütün muhtemel toplumsal ilişkileri (akraba­
ları ve aileyi, hemşehrileri, sınıf arkadaşlarını,
meslekdaşları, vb.) ve gelenekleri {örneğin, ar­
mağan göndermek, festivalleri kutlamak, zor­
lukları paylaşmak, karşılıklı yardım, vb. gibi),
sadece kişilerle siyasal arkadaşlıklar kurmak
için değil, aynı zamanda, bize karşı tamamen
dürüst ve açık olmalarını sağlayacak ölçüde ki­
şisel dostluklar da kurmak için kullanmalıyız.

Böylelikle, duygusal ve sevgiye dayalı yaşamdan si­


yasal olmayan her tür gerçeklik çekilmişti. Milliyet­
çi arşivlerden gelen bilgiler, bazen Komünist düzen­
bazlığın becerisi karşısında duyulan kıskanç bir hay­
ranlığı yansıtmaktadır. Shanxi'nin savaşbeyi Yan Xis­
han'ın ordusunun bir bölümüne nasıl sızıldığına iliş­
kin bir betimleme, onların, "önceleri tatlı sözlerle, dal­
kavukça ve yaltaklanırcasına çarpıtmalarla nasıl do­
lu olduklarını" anlatmaktadır. O kadar canla başla ve

166
'
· lirgin askeri hatalar yüzünden o kadar hızlı bir biçim·
de kaybetmişti. Komünistlerin üç katı kadar askerle
işe başlamışken, (birçok uzmanın önerisine karşı ge­
lerek) Mançurya'yı yeniden ele geçirme girişimi çer­
çevesinde en iyi güçlerini boşuna kurban etti. Man­
çurya'daki bu askerlerin aşırı geniş ve kolayca saldı­
rıya maruz kalabilir nitelikteki ikmal hadan, yoKol­
maya dönük bir zayıflığın belirtisiydi. Milliyetçi stra­
teji, genelde, durağan bir biçimde, sabit noktaların
savunulması niteliğindeydi ki, bu noktaların birer bi­
rer elden çıkabileceğini hesaba katmamıştı. Yine Mil­
liyetçiler, birkaç istisna dışında, karadaki düşman as­
kerlerinin yoğunlaştığı yerlere karşı iyi eğitilmiş ha­
va güçlerini kullanmakta da başarısız kalmışlardı. Ji­
ang, askeri yetenek sahibi olanları desteklemekten
çok, siyasal bağlılıklarını kanıtlamış komutanları ya­
nına almıştı. Hatta, önde gelen subayların, kritik za­
manlarda taraf değiştirdiklerine de rastlamıştı. Komü­
nist başkomutan Zhu De'nin yönettiği büyük ve so­
nucu belirleyici bir savaş, 1948 sonlarıyla 1949'un ilk
günlerinde, Xuzhou çevresinde yapılmıştı. Milliyet­
çiler bu savaşı kaybettiler, çünkü sahip oldukları üs­
tün araç gereçler, güçsüz stratejilerini, zayıf eşgüdüm­
lenişlerini, yetersiz kaynaklarını ve çökmekte olan
morallerinin olumsuzluklarını gidermek bakımından
yeterli olamıyordu. Dolayısıyla, Yangzi hattını tutmak
Üstte. Yüksek enflasyonun için hiçbir gerçek çaba gösterilmedi ve çok geçmeden
o kadar sadakatle çalışıyorlardı ki, "her derebeyi böy­
denetim altına alınması. de Jiang, Tayvan adasına kaç!ı. Guangzhou, Ekim'de,
Komünist yönetim! ı949'da le kölelere sahip olmaktan mutluluk duyardı." Ancak,
Komünistler tarafından ele geçirildi. Komünistlerin
bekleyen bir diğer sorundu. Bu
bu kez yerlerini sağlamlaştırdıklarında, "birdenbire
fotoğraf, ı948·49'da, Şangay'da güney Çin'e doğru son ilerleyişlerinin ortalama hızı,
ve keskin bir biçimde dönüş yapmakta ve hiç durak­
bir "altına hücum" olayını
günde 10 kilometreydi ki, bu, askerlik tarihinde ben­
görüntülemektedir. insanlar samaksızın eyleme geçmekteydiler." Rapor, şu göz­
ellerindeki ka.ğıt paraları altınla zeri bulunmayan bir başarıdır. Ancak bu, silah gü­
lemle sona ermektedir: "Başlangıçta ne kadar saygı­
değiştirmek Qzere akın ederken, cüyle gerçekleştirilmiş bir fetihti, bir devrim değil.
birçokları kalabalığın içinde lı ve itaatkar olurlarsa, sonradan da o kadar korkunç­
Ekim 1949'da kurulan Halk Cumhuriyeti'nin yöne-
ezilerek öldüler
turlar."
ticileri, çekirdek aile konusundaki kısmi istisna dışın­
10. Halit Cumhuriyeti da, varolan her toplumsal kurumu ortadan kaldırma­
Birleşik Devletler'in, Milliyetçilerle Komünistler ara­ ya giriştiler. Niyetleri, Komünist Parti'nin denetimin­
sında arabulucuğa yönelik sonuçsuz çabalarından cfe olmayan her türlü iktidar, saygınlık, etki, bilgi ve
sonra, iç savaş 1946'da yeniden başladı. Ancak, yaratıcılık kaynağını yoketmektl. ,su amaç doğrultu­
1937'den bu yana tarafların niteliği değişmişti. Jiang'­ sunda, kitle kampanyalarını, propagandanın ve siya­
ın rejimi savaş yılları içinde yoğunlaşan bir yozlaş­ sal nitelikli gösterilerin, toplumun her kesimine do­
ma sonucunda yavaş yavaş erimişti. Bu rejim, ayn­ kunan, suçlama ve mücadele, seçilmiş terör, işken­
ca, savaş çabası içinde matbaa makinalarının bol pa­ ce ve idam toplantıları biçiminde yer aldığı, dikkatli·
ra basması yüzünden ortaya çıkan yüksek enflasyonla ce örgütlenmiş bir dizi kitle hareketini uygulamaya
temellerinden sarsılmıştı. Komünistlere gelince, ni­ koydularl"Toprak Reformu" derebeylerinin kalıntı ni­
hayet Rusya tarafındandesteklenen Parti içindeki ra­ h
teliğinde gücünü kırdı ve köylüleri de, paylaşılmış
kiplerini alt etmiş ve sonunda tartışmasız denetimi­ bir kan dökme suçuna ortak etti. Ülkedeki her köy­
ni kurmuş olan Mao Zedong'un önderliği altındaydı· de, belki de, ortalama iki kişi öldürüldü. "Karşıdev­
lar. Mao'nun saygınlığı, "Düşünce"siyle pekiştirilmiş­ rimciler"le girişilen mücadele, bir biçinde Milliyet­
ti. Bu, kendisinden daha iyi kuramcılar olan muha­ çiler'le ilişkisi olanların ortadan kaldırılmalarını sağ­
liflerini, onların düşüncelerini "mekanik" veya ladı. "Üç ve Beş Anti'ler", kamu görevlilerini ve işle­
"doğmatik" olarak niteleyip altetmek üzere tasarım­ ri iyi giden işadamlarını hizaya soktu. "Düşünce Re­
lanmış kişisel bir ideolojiydi. Yine bu düşünce, kıs­ formu", önde gelen aydınların saygınlığını kırdı ve
men Mao'nun kendisinin, kısmen de Chen Boda ve zihinlerini "yeniden biçimlendirdi." İnandırma faa:-'1
Ai Siqi ile diğerlerinin oluşturduğu bir beyin takımı­ liyeti, Luo Ruiqing tarafından oluşturulmuş bulunan
nın Mao için geliştirmiş oldukları ve Çin'in özel ko­ birkaç milyon gücündeki bir kamu güvenliği aygıtın­
şullarına uyarlandığı ileri sürülen bir tür Marxizm­ ca desteklenmiş ve zorunlu çalışma kamplarının oluş·
Leninzm'di. 1945'te bu düşünce ÇKP'nin resmi öğre­ turduğu bir ağ, etkili bir süreklilik içinde, yeni bir kö­
tisi olarak benimsendi. leler tabakasını içine almıştı.
Komünistlerin yurtsever aydınlar ve diğer kamuo­ Ortaya �ıkan şey,esasında, iki sınıflı bir toplumdu:
yu önderleri arasındaki konumu da giderek yükseli­ aygıtın üyeleri ("kadrolar" veya ga.ı:ıbu diye bilinirler­
yordu. Çağdaş Çin'in en derinlikli filozofu, bir sosya­ di) ve kitleler. (Her sınıfın, elbette kendi içinde birçok
list ve demokrat ve hem Rus Komünist mezaliminin alt bölÜmü vardı.) Bu iki sınıf arasındaki çatışmayı gizli
hem de ÇKP'nin kendi Marxizm anlayışı üzerindeki tutmak için çok çaba harcanıyordu. Propaganda yoluyla
uzlaşmaz ısrarının pekala farkında olan Zhang Dong­ bunların çıkarlarının özdeş olduğu ileri sürülüyordu;
sun bile, Komünistlerin Çin'in kurtuluşu için en pra: sadelik ve tutumluluk ile beliren bir kamusal manza­
tik yol olduğunu düşünme noktasına gelmişti. O, sa­ ra, yeni iktidar sahiplerince, kötülüğün erdeme borcu­
dece, bir kez iktidara geldikten sonra, Komünistlerin, nu ödediği siyasal bakımdan vazgeçilmez görülen ba­
daha hoşgörülü ve ılımlı olacaklarını ummuştu. Ül­ şeğme olarak zihinlere yerleştiriliyordu; kamuoyu, ço­
kenin havası Milliyetçilerden uzaklaşıyordu. ğu sonradan üretilmiş olan -"gericiler'', "sağcılar", "ka­
Bu uzaklaşmaya rağmen, Jiang-Jieshi, yalnızca be- pitalist yanliları" ve benzerleri gibi- düşmanlara karşı

167
düzenlenmiş savaşların yarattığıhiddetle karmakarışık da küçük hiçbir şeyin, Partilinin onayı olmaksızın ya­
edilip saptırılıyordu. Enternasyonalin ve duygudaşlık­ pılamaması?" Bir sonraki yıl, "Anlaşılmalıdır ki", diye
lannı bildiren ziyaretçi heyetlerin kukla oyunu ile mas­ cevap geldi, "Parti'nin politikaları ancak Parti örgütü
kelenmiş bir görüntü içinde, komünist olmayan dün­ aracılığıyla yürütülebilir." Mao'nun da dediği gibi, "yön­
yanın pisliklerinden insani, düşünsel ve sanatsal açı­ lendirmesini her şeyden uygulayan Parti'dir."
lardan soyutlanmışlık, bağımsız düşünce ve bağımsız Bu, Çin devriminin trajedilerinden bir diğeridir. Ya­
eylemin gelişmesini önlemenin bir diğer vazgeçilmez ratıcılık 1890'larla 1940'lar arasında bir kez daha can­
parçasıydı. lanıyordu. Anavatanmda, Komünist hükümet, 1949'dan
Çin Komünizminin bu dönemdeki coşkun duygusal sonra bu yeni doğuşu tümüyle kısırlaştırdı. Ancak, bi­
gücünü ve siyasal eylemin yöneldiği hedeflerin besle­ raz fazla ileriye gidecek herhangi bir rahatlama sonu­
nip büyüyeceği bir temel olarak yurtsever bağlılık ve cunda ülkenin yeni karışıklıklarla parçalanması çok
kamusal iyiniyetin oluşturduğu derin kaynakları unu­ muhtemeldir ve bu, Çinliler gibi son derece zengin ye­
tursak, tüm yapılanların gerçekleştirilebilirliğini kavra­ teneklerle donanmış bir ulus için daha da acı bir aç­
yamayız. Ortak yarara özgeci bir biçimde hizmet etme mazdır.
söylemi, saygı duyulan ve beğenilen duygulara temas
ediliyordu. Yaşamın miskinliğine ve karmaşasına, sanki
eski düzenin aşağılığından ve sömürüsünden arınmış Parti ve Hak
yeni bir yön ve anlam veriliyordu. Çin'in uluslararası 1 Genel çizgileriyle, Çin Komünist sistemi, dar anlam­
gücünün ve saygınlığının, bir yüzyıl süren aşağılanma­ da sadece hükümeti değil, fakat aynı zamanda eko­
lardan sonra yükselişi de -basit anlamda- bir zafer sar­ nomiyi de denetimi altında tutan birbirine koşut iki
hoşluğu yaratıyordu. Coşkunluk ve suç, birçok devrim­ hiyerarşi içinde işlemektedir. Bunlar, (1) yönetsel hi­
de olduğu gibi, atbaşı gidiyor, birincisi ikinciyi mazur yerarşi ve (2) Komünist Parti hiyerarşisidir. İkincisi,
gösteriyor ve hatta, gizli bir anlamda, bağlılığın ve gü­ Parti üyelerinin, önemli mevkilerinin çoğunluğunu
venilirliğin kanıtı olarak istenilir kılıyordu. ellerinde bulundurdukları birincinin üzerinde genel
Bu söylemin bir hainlik olduğu, yavaş yavaş -özellikle bir gözetim uygulamaktadır. Benzer bir ikilik, Halk
de �n Büyük İleri Atılımı'nı izleyen yıllardaki eko­ Kurtuluş Ordusu içinde yer alan, düzenli askeri işlerle
nomik felaketler ve 1960'ların sonlarındaki Büyük Pro­ görevli subaylarla siyasal işlerle görevli yetkililer (ya
leter Kültür Devrimi'ndeki kısır iç hizip çatışmaları so­ da, "komiserler") arasındaki ikili komuta yapısında
nucunda- zihinlere yerleşiyordu. Bu dersin, bir ölçüye da bulunmaktadır.
kadar, her kuşak tarafından, deneyimin zafer sarhoş­ Siyasal toplum, hernekadar hem devlet, hem de par­
luğunu giderici etkileriyle karşılaştıkça, yeniden öğre­ ti kongreleriyle süslenmiş olsa da, demokratik değil­
nilmesi de gerekiyordu: ülkülerin, iktidardakilere hiz­ dir çünkü, delegeler yarışmacı seçimlerle belirlenme­
met eden araçlara dönüşmeden önceki gerçek amaç­ mektedir. Yine de, siyasete katılmak yurttaşlar için bir
ları ve büyüme veya daha iyi bir topluma doğru gidiş­ ödevdir. Bu katılım, eğitim toplantılarını, {kimi kez,
te, hırsın anlayışı ikame edemeyeceği. Bugün, duygu­ sadakatin diğerlerine saldırmakla kanıtlandığı) yön­
sal güdüler neredeyse yokoluş noktasına gelmiştir ve lendirilmiş toplantı ve tartışmalarla gösteri ve geçit
geriye kalan şey, yokedilemeyecek kadar güçlü, hızlı bir törenlerini içeren sürekli bir çemberi içermektedir.
biçimde gelişemeyecek kadar katı ve sadece varlığını Düzen, bir batı okulunda ve ordusundakine benzeyen
sürdürmesinin beirlil bir uygun işlerlik göstermesini ge­ bir disiplin ve hakemlik sistemiyle sağlanmaktadır.
rektirdiği ölçüde koşullara uyarlanabilir olan bir sistem­ Avrupalı veya Amerikalı anlamıyla bir hukuk, bir hak
dir. ve herkesin istisnasız olarak tabi olduğu siyasal amaç­
Bugün, Çin Komünizmindeki asıl çelişkiyi açıkça gör­ lara uygunluğun üzerinde, açıkça tanımlanmış kural­
mek mümkündür: Bu, toplumsal canlılık ile siyasal de­ lar anlayışı bulunmamaktadır.
netim arasındaki çelişkidir. Uzun dönemde, insanların / Ekonomi, her sektör için, girdi ve çıktılar üzerinde,
kişisel yaşamları, ekonomik eylemleri, açıkça ifade edi­ önceden kesin olarak düzenlenmiş niceliksel bir de­
len düşünceleri ve yaratıcı faaliyetleri üzerinde hem sıkı netimin bulunduğu Sovyetler Birliği'ndeki gibi
siyasal bir baskıyı sürdürmek ve hem de, aynı zaman­ "planlı" değildir. Çinliler, böyle bir iş için gereken is­
da, açık ve dürüst bireyler, iş yapan girişimciler veya tatistik hizmetine sahip olmadıkları gibi bu beceriye
köktenci bir biçimde yaratıcı olan bilim adamları, bil­ sahip elemanlar da bulunmamaktadır. Aynca, mater­
gin ve sanatçılar üretmek mümkün değildir. Toplum­
Tepede: Öğrenciler, 1966·76'daki
yel arzını yönlendiren Sovyetler Birliği'ndeki organın
sal canlılık olmaksızın, ilerleme ve çağdaşlaşma, olsa (Gossnab} bir benzerine sahip değillerdir. Siyasal de­ "Büyük Proleter Kültür Devrimi"
olsa, siyasal iradenin rorlamasıyla yürüyen ve başka netim altındaki girişimler, siyasal pazarlık sonucun­ sırasında, �kan Mao'nun
yerlerde üretilmiş şeylerin taklidine bağımlı, doğal ol­ da belirlenmiş ürün ve yatırım planlarına göre çalış­ posterlerini ve onun
deyişlerinden oluşan Küçük Kızıl
mayan gelişmelerden ibaret kalır. Çin'de işbaşında olan­ maktadırlar. Girişimlerin işleyişi, (kısmen malların Kltap'ını sallıyorlar. Bu dönemde
lar bu sorunla karşılaştıklarında iki biçimde tepki gös­ birçoğu üzerinde devletçe saptanmış fiyatlarla belir­ okullar, çoğunlukla, gereği gibi

Klzıl Muhafızlar, ordu tarafından


termişlerdi. Bazen, ısmarlama bir kendiliğindenlik ve lenen) karlılık ve zaman zaman değişen başka ölçüt­ işlev göremez hale gelmişler ve
yaratıcılık oluşturmaya çalışarak, gerçeğin sadece bir ler çerçevesinde değerlendirilmektedir. Ekonomik fa­ denetim altına alınıncaya kadar,
imgesi niteliğinde olan faaliyet canlılığını artırmak is­ aliyetler, bütün fonların akışma aracılık edecek biçim­ zal!mce davranmışlardır. Kültür
temişlerdir. ("Yüz Şiir Hareketi" bunun küçük, fakat Devrimi, bugün, Çln'de yanlış
de oluşmuş Halk Bankası tarafından gözetim altında
olmuş herşey için gösterilen,
açıklayıcı bir örneğidir.) Ya da, kısmi bir rahatlamaya tutulmaktadır. Malzeme üretmek ve satış yapmak, so­ üzerinde blrleşilıniş blr
yönelmişler ve -1956-57 ve sonrasındaki "Yüz Çiçek" dö­ nuç olarak girişimler arasında piyasa ilişkileri anla­ mazerettir.
neminde olduğu gibi- çok fazla ileri gidemeyeceklerini mına gelen temel alanlardan biri olarak varlığını sür­ Sagda: "Dörtlü Çete"nln ezilmesi,
farketmişlerdir. Toplumsal ve kültürel canlılıktaki her dürmektedir. I Mao'nun kansı (Jiang Qlng) ve üç
yeni hareketlenme, bir kez güçlenmeye başladı mı, ku­ I Ekonominin siyasal olarak yönlendirilmesi, hücre­ radikal mütteftğ!, Wang
Hongwen, Zhang Chunqlao ve
rumlar ve düşünceler içinde birbirine kenetlenmiş res­ leşmeye yol açmıştır. Mümkün olan her yerde, ekono­ Yao Wenyuan, 1976'da
mi görüşe kaçınılmaz olarak düşman olmaktadır. Do­ mik ilişkiler, bölgesel ve hatta daha da küçük sınırlar iktidardan atıldılar. Bu tasarım,
layısıyla da, tekrar bastırılması gerekmektedir. 1957'de, kutsal kaderin işlediğini
içinde tutulmuş� Geleneksel dönemin sonlarıyla çağ­
daha dünyevtydl. Yakalandıkları
vurgulamaktadır. Halk tepkisi
"Bu kadarı da fazla değil mi" diye yakarıyordu gazete­ daşlığın başlangıcında Çin'i kaplayan, birbirlerine kar­
ci Zhu Anping, "ulus içinde bulunan büyük ya da kü­ şılıklı olarak bağımlı piyasalardan oluşan büyük şe­ gün, Pekin'deki her şarap
dükkAnı, iddiaya göre,
çük, bölüm ya da alt bölüm niteliğindeki her birimde bekenin hızla sınırlandırılmasının sonucu olarak, bir
satıp tüketınlşti.
ellerindeki bütün alkollü içklleri
bir Partilinin önderliğinin zorunlu olması ve, büyük ya miktar zenginlik yitimi ortaya çıkmıştır. Emek gücü,

168
uzun süre sorun olduğu) kentlere göçü önlemektedir.
Diğer yandan, kollektif çiftçilik, çalışma için gerekli
şevki kırmakta ve küçük ölçekli kişisel girişimciliği
ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca, yönetimde ve muha­
sebecilikte kıt olan nitelikli insan gücünü israf etmek­
tedir. Son bir iki yıl içinde, aile çiftçiliğinin sınırlı bi­
çimde yeniden canlanışı, her ne kadar, gelişmelerin
bir iki yıldan daha uzun sürebilmesi için yeterli "es­
neklik"in bulunup bulunmadığı kuşkuluysa da, bir­
takım kazançlar sağlamıştır.
Çin Komünistlerinin genel ekonomik felsefesi, ve­
rimlilikten çok irade gücünü ve çabayı, kaynakların
en iyi şekilde kullanılmasından çok kaynakların en
geniş biçimde harekete geçirilmesini vurgulamak ol­
muştur. Bu, ÇKP'nin, teknolojinin basit olduğu Yan'­
an gibi geri üslenme bölgelerinde yaşadığı ilk dene­
t:;
yimi yansıtmaktadır. Ayrı iyi olan her şeye sefer­
i1
berlik Parti'nin özelliğiydi. 950'lerin ortalarında, Sov­
yet modelini taklit etmeye yönelik kısa ve pek de do­
yurucu olmayan girişimden sonra, bu yaklaşım, Ma­
o'nun 1 958'deki Büyük ileri Atılım'ıyla doruğuna
ulaştı. Sermaye veya önceden edinilmiş becerilerle
desteklenmeyen artık emeğin, kendi başına, sadece
çabalayarak, yeni üretim kapasitesini oluşturabilece­
ği bir bütünsel çalışkanlık patlamasıyla ekonominin
birdenbire tümüyle değişik bir düzeye yükseltilebi­
leceğine inanılmıştı. Atılım'ın başarısızlığı Maocu
ekonomi anlayışının yersizliğini göstermiş ve 1959'da,
ancak Parti başkanının kendisini kurtarabildiği ve he­
men ardından da başkanın iktidarının keskin bir bi­
Komünizmden önceki zamanlarla belirgin bir karşıt­ çimde zayıflatıldığı bir siyasal bunalıma yol açmıştı.\
lık oluşturacak biçimde, hemen tümüyle hareketsiz­ Hemen hemen aynı anda Rusya ile de anlaşmazlık­
dir. Genç yetişkinler çalışma birimlerine gönderilmiş lar gelişiyordu. Tartışma, Kruşçev'in, askeri nükleer
ve çoğunlukla yaşamlarının geri kalan kısmını bura­ teknolojinin olanaklarına sahip olmayı, o tarihte Var­
larda kalarak geçirmişlerdir. Bu birim (danwei), ev şova Paktı'na bağlı güçler üzerinde sağlamış olduğu­
bulmak ve bir kadının hangi yıl çocuk sahibi olabi­ na benzer türden bir denetimi Çin'in savunma siste­
leceğine karar vermek gibi temel sorunlarda yardım mi üzerinde de kurmak için bir yem olarak kullan­
ederek, kişisel yaşamları biçimlendiren ana güçler­ ma çabalarının sonucunda başlamıştı. Çin'in kendi
den biri olmuştur.;) eylemlerindeki bağımsızlığı üzerindeki ısrarı, o dö­
Tarım, örgütlenişi bakımından birçok değişiklikler nemde ciddi biçimde hissedilen bir darbe olarak, Çin'­
geçirmiştir. 1 950'lerin başında, Toprak Reformu, ai­ de çağdaş sanayii kurmaya yardım etmekte olan Rus
le çiftliği sisteminden kiracılık öğesini çıkarıp atmış­ teknisyenlerin geri çekilmelerine yol açtı. O tarihten
tı. 1 950'lerin ortalarında ise, küçük ölçekli kollektif­ beri de Çin, Rusların kendi iç işlerine karışma yete·
leştirmeye girişildi ve bu, 1958'de, komünler aracılı­ neğinin yarattığı korkunun etkisi altında, Sovyetler
ğıyla, onbinlerce insandan oluşan çok daha büyük öl­ Birliği ile yakın ilişkilere girmekte ihtiyatlı davran­
çekli birimlere yaygınlaştırıldı. 1960'ların başında, maktadır.
ciddi yiyecek darlığı ve {özellikle Anhui'deki olmak .1 1959 bunalımı, süreç içinde, Mao'nun yeniden sah­
üzere) bazı yöresel kıtlıklar karşısında, hergün yapı­ neye döndüğü 1966 tarihli Kültür Devrimi'ne yol açan
lan yönetim tekrar azaltılmış ve özel arazilere daha hizip gerginliklerini ve politika farklılıklarını yarat­
fazla yer ayrılmasına izin verilmiştir. 1 970'lerin tam mış ve şiddetlendirmişti. Başkan, kendi özgün kişili­
üstte: Mao'nun yaptıklarını sonunda, aile çiftliği, kollektif mülkün bir bölümü­ ğine bağlı yarı-sihirsel bir mezhep oluşturmak için,
duyuran bilyilk propaganda
afişleri ülkenin her yanındaki
nü bir toprakbeyi olarak kiralamak biçiminde betim­ kalan son iktidar üssünü -ordudaki siyasal çalışma
duvarlara boyanmıştı. Mao'nun lenebilecek, farklı düzenlemelerin oluşturduğu bir komiserliği sistemini- kullanmıştı. Artık, özellikle yir­
ı976'daki OlOmOnden itibaren, bütün halinde, bir "sorumluluk sistemi" altında, kıs­ mi yaşın altındaki gençlerin engellenmiş ülkücülük­
siyasal afişlerin yerini kasetçalar
ve saç spreyi rekl6mları aldı. men yeniden işlerliğe konmuştur. lerine ve ihtiraslarına seslenerek, bunu genişletmiş­
Bu değişiklikler, kısmen çatışan bazı politika hedef­ ti. Mao, Kızıl Muhafızlar içinde, genç Boksörler'in bir
lerine verilen karşılıklar niteliğindeydi. Kollektifleş­ benzerini oluşturmuş ve bunlar da, Mao'nun muha­
tirme, köylüleri denetlemek için gereken aracı sağla­ lifi olan Devlet Başkanı Liu Shaoqi ve Parti sekreteri
makta ve devletin mali sisteminin temelini oluşturan Deng Xiaoping'in önderliğindeki Parti bürokrasisini
vergilerin akışını güvence altına almaktadır. Kadro­ parçalamışlardı. Eski toplumun kötülüklerinin kökü­
lar kimin ne iş yaptığını, ne kadar iş-puanı değerin­ nü kazıdıklarını ve bir burjuvazinin oluşumunu en­
de olduğunu kararlaştırmaktadır ve bazen bu puan­ gellediklerini iddia eden gençler, aşağılanmış, işkence
lar ilerici siyasal tutumların ödülü olarak verilmek­ edilmiş ve kırsal yörelere çalışmaya gönderilmiş ay­
tedir. Kollektif işletme, benzer bir biçimde, su kont­ dınlara da saldırmışlardı. Bunlar, {bir süre için kapan­
rol tesisatı ve büyük makinalar gibi, tek çiftçiler ara­ mak durumunda kalan) üniversitelere ve (botanik uz­
sında, başka türlü kolayca paylaştırılamayacak olan manlarınca yeni tür tarım ürünlerini yetiştirmek üze­
yatırımlar için uygun bir çerçeve sağlamaktadır. Mev­ re kullanılan bitkilerin tahrip edilmesi örneğinde ol­
sim dışı artık emek de, ayrıca, bir komün veya ona duğu gibi, büyük zararlar verdikleri) bilimsel kurum­
bağlı bir alt grup aracılığıyla kolaylıkla harekete ge­ lara da saldırmışlardı. Yeni kitapların basılması ve zi­
çirilebilmektedir. Kollektif işletme, çiftçileri toprağa hinsel yaşam tümüyle durmuştu. Bazen, sadece de­
bağlamakta ve (eksik istihdamın ve hatta işsizliğin niz aşırı ülkelerdeki Çinlilerle veya yabancılarla bağ-

169
lantıları olduğu için insanlar öldürülmüştü. Çok sa­
yıda eski tapınak ve anıt tahrip edilmiş veya yıkılmış­
tı. Sonuçta kargaşa o denli kötüleşti ki, Kızıl Muha­
fızları ve diğer hizipleri bastırmak üzere ordu yardı­
ma çağrıldı ve onlar da, bazen önemli ölçüde kan dö­
kerek, görevlerini yaptılar. Subaylar (ki, elbette, aynı
zamanda Parti üyesiydiler), bundan sonra, özellikle,
ilçe ve daha alt düzeylerdeki devrim komitelerinin sö·
zü geçen üyeleri biçiminde, askeri olmayan idarenin
önemli bir bölümünü ellerine aldılar.-
Hizip çatışmalarıyla geçen sonraki sekiz yıl, (Gene·
ral He Long gibi) birçok yaşlı yoldaşın son derece za·
lim koşullarda öldürülmesine tanık oldu. Sahneye
egemen olacak ilk kişi, Mao tarafından kendisine ha·
lef olarak yetiştirilen savunma bakanı Lin Biao'ydu.
O da, 1969'da, esrarengiz koşullarda öldü ki, bunun
başarısız bir hükümet darbesinden sonra olduğu ile­
ri sürülmüştür. Lin'in düşüşünden sonra, Mao'nun
üçüncü karısı, devrimci ahlak ateşinin herşeyi fethe­
den gücü hakkında nutuklar atan, yetenekli bir pro­
pagandacı Chiang Qing, daha pragmatik olan başba­
kan Zhou Enlai'a karşı mücadele etmek üzere sahne­
ye çıkarıldı. Zhou, 1975'te öldü ve ılımlıların önder­
liği Deng Xiaoping tarafından üstlenildi. Bir sonraki
yıl Mao'nun ölümü, karısının iktidardaki tutamağı­
nı ortadan kaldudı ve (kamu güvenliği aygıtından ge­
len, ufaklığıyla ünlü bir kişilik olan) Hua Guofeng'in
başkan olduğu kısa bir aradan sonra Deng, Pekin'de­
ki egemen siyasal güç olarak yeniden ortaya çıktı.
Deng'in, ılımlılaşmaya, çağdaşlaşmaya ve pragma­
tizme yönelik politikaları Çin'e hoş karşılanan bir is­
tikrar getirdiyse de, son beş yılın aşırılıkları sonucun­
Üsıre. Modem çağın
da rejimin moral açıdan iflas ettiği yönünde kanıtlar başlangıcından itibaren, kentsel
bulunmaktadır. Parti ve hükümetten geniş bir yozlaş­ ve kırsal yaşam arasındaki
ma, halkta ise bir ilgisizlik ve hayal kırıklığı vardır. uçurum genişliyordu. Eğitim,
eğlence, iş ve refah hizmetleriyle
Bizzat Halkın Günlüğü'nün de gözlemlediği gibi, "genç­ kent, bugün de çekiciliğini
lerin yürekleri buz gibidir." korumaktadır. Şangay'dakJ eskı
Milliyetçilerin egemenliğindeki Tayvap ise ayrı bir kentten alınma bu fotoğraf, daha
çok geçmişin havasını
öyküdür. 1949'da anavatandan göç edenlerin Tayvan­ taşımaktadır.
lılar üzerindeki etkinliğini sürdürmeye çalışan göre­ Sagda: "Büyük Proleter Kültür
Devrimi" sırasında (1966·76)
ce baskıcı bir rejimle işe başlayan Jiang Jieshi ile oğ­ kadmlar, saçlarını kulak
lunun ve sonra da halefleri Jiang Jingguo'nun devle­ memesini geçmeyecek biçimde
ti, dikkate değer bir ölçüde kişisel özgürlüğe ve hala kestiriyorlar veya daha uzun
olduğunda da, arkada toplayıp
eksik olmakla birlikte, önemli ölçüde de demokrasi­ tokayla tutturuyorlardı Serbest
ye izin verici bir yönde yavaş yavaş ilerlemiştir. Ye­ bırakılmış uzun saçın "burjuva··
ve "gerici" olduğu
rel siyasal yükümlülüklerin engellemesinin yoklu­ düşünülüyordu Bugün, daha
ğunda onlar başarılı bir toprak reformunu uygulama­ serbest bir stll kullanılmakta ve
ya koymuşlar veJaponya'nınkinden bile hızlı bir çağ­ omuzlara kadar olan uzunluğa
lzln verilmekıedir. Bu fotoğraf,
daş ekonomik büyüme surecini harekete geçirmişler­ bir Çlnli kızın doğal halinde düz
dir. Bugün Tayvan'da kişi başına düşen gelir, Halk olan saçının zahmeıll bir uğraşla
perma yapılmasını
Cumhuriyeti'ndekinin beş katıdır. Bu ekonomik kal­ göstermektedir.
kış, az miktarda Amerikan sivil yardımı (kişi başına Sagda.· 20. yüzyıldan Once, resmi
yaklaşık 100 ABD $), ülkenin küçük oluşu ve ulusla­ eğitim, kadınlar için, Çin
toplumunun onayladığı blrşey
rarası piyasayla olan yakın ilişkilerden destek gör­ değildi ve Konfüçyusçu kutsal
müştür. Ancak, para yardımı 1960'lann ortalarında yazıları bilmek anlamına gelen
kesilmişti ve bundan sonraki ilerleme daha da dik­ ileri düzeyde eğilim, sadece,
kamu hizmeti sınavlarına
kat çekiciydi. Yine aynı ölçüde şaşırtıcı bir biçimde, hazırlanan az sayıda erkekten
,..,.çağdaşlaşma
. sürecinde gelir dağılımı daha eşit bir oluşan bir grup tarafından
tarzda gelişmiştir. Çoğunlukla ve doğru olarak, Mil­ kazanılıyordu. 1920 ve
1930'larda kitle eğitimine yOnellk
liyetçilerin Çin'i de, Tayvan'ı yönettikleri gibi yönet­ hareketler, YMCA (Genç Erkekler
miş olsalardı, hiçbir zaman anavatanı terketmek du­ Hırlstlyan Derneği) ve diğerleri
tarafından uygulamaya
rumunda kalmayacakları söylenmiştir. konulmuş ve 1949'dan sonra,
Büyük ölçüde çağdaş ve çoğunluğu Çinli bir ülke Komünist hareket, temel eğitim!
olan Tayvan'ı ziyaret eden herhangi bir kimse, (göre­ herkese yaygınlaştırm�yı
amaçlamıştı. Siyasal koşullanma
ce ılımlı) bazı düşünsel ve siyasal sınırlamalara kat­ çocuk yuvasında başlamış ve
lanmak durumunda kalmış olsalar da, istedikleri tak­ birkaç yıl boyunca birçok okulun
dirde ülkeyi terketmekte kişisel bakımdan özgür olan, kapalı kaldıQ:ı "KOltür
Devrlrni"nin eğitsel kargaşası
iyi beslenmiş ve refah içindeki insanların görünüş­ içinde en uç noktasına
lerine bakarak ve bütün Çin devriminin korkunç ya­ gOtürülmüşıü. 1976'dan bu yana.
okullu çocuklar, daha konu
şanmışlığının ne anlamda zorunlu görülebileceğini esaslı bir programa sahip
düşünmeksizin içten bir zevk duymamazlık edemez. olmuşlardır

1 70
Üstte. Çin devleti, "Kurıuluş"tan
sonra, katı disiplinli kitle
sporunu teşvik etmişti. Modem
jımnastikle, ql'nin (enerji) doğru
akışını ve dağılımını içeren
geleneksel taijiquan (gölge boksu)
arasında çok az ortak nokta
vardır.

Solda. Başkan Mao, "Kadınlar


gökyQzünQn yarısını
oluştururlar" demişti, ama
onların Çin toplumundaki
konumları, erkeklerle eşit
olmaktan çok uzaktadır
Kadınlar, evi çekip çevirme olan
asıl sorumluluklarına ek bir
yükle karşı karşıyadırlar ve
kusa! kesimde, çiftlikte yaptıkları
işler karşılığında eşit olmayan
bir karşılık almaktadırlar Bu kız,
altı daz bir sandalı Gui
Nehrl'nde sırıkla yürütmektedir.

171
Altta: Üstü kapalı bir yaya yolu,

MODERN ÇAG SANATI


toplanmış fonları kullanarak,
göl çevresinden mermer saltanat 1888'de yeniden yapıırmıştır
gemisine doğru ilerlemektedir.
Flört eden bir çlftln bu saltanat En altta: Buda'nın Mis Kokulu
gemisine ulaşmaları halinde Tütsüsü Pavyonu'ndan, aşağıdaki
nişanlanacaklarına dair bir halk altın kiremitli çatılara uzanan
inancı vardır. Dul imparatoriçe bir görünüş.
Cixi, Yazlık Sarayı'nı. deniz
19. yüzyılda Qing sarayı, sanata ve sanatçılara az gücünü çağdaşlaştırma nıyetıyle
destek vermişti ve tekrarlama ile özenli iş yapmaya
doğru genel bir eğilim bulunuyordu. 19. yüzyıl son­
larında, bugünkü Yaz Sarayı'nı yeniden inşa ettiren
ve sonradan da burada oturmaya başlayan Dul İmpa­
ratoriçe Cixi'nin etkisiyle, sanat alanında kısa bir can­
lanma yaşanmıştı. Binalar ve süslemeleri, Qing dö­
nemi sonlarının mimarisindeki şatafatlı tarzı temsil
ediyorlardı. Bu binalar, dul imparatoriçe tarafından
deniz gücünün çağdaşlaştırılması için toplanmış olan
fonlarla inşa edilmişlerdi. Mermer Saltanat Gemisi­
ne ulaşan göl kenarındaki kapalı yolun çatısını ayakta
tutan sütunlar, menkıbeleri anlatan sahneler ve man­
zara resimleriyle süslenmiştir. Kültür Devrimi (1966-
76) sırasında bunların çoğu beyaza boyanarak örtül­
müş ve yeniden yapılamayacak ölçüde tahrip olan­
ların yerine ise, resmi akademik tarzda yapılmış man­
zaralar yerleştirilmiUiJ
Qing döneminin sonlarından itibaren, Çinli ve batı
tarzı binaların bir sentezi, bazı önemli sanayi liman­
larında ve kentlerinde yükseliyordu. Pekin'deki Baş­
kent Hastahanesi, Çin tarzı yeşil kiremitli çatısını, batı
tarzındaki tuğla cephe ile birleştirimiştir. Batılı ve Çin­
li mimari öğelerini birleştiren bu melez tarz, yeni ku­
rulmuş cumhuriyetin önemli sanayi kentleri dışında,
çok az görülüyordu.
19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başlarının süsleme sa·
natları, daha önceki yapıtların ustalığından yoksun
olsalar da, 18. yüzyıl sonlarındaki Qianlong dönemi­
nin şatafatlı biçemine dayanmışlardı. Avrupa'da gö­
rülebilecek olan süsleme porselenlerin, yeşimlerin ve
vernikli ağaç işlerinin büyük çoğunluğu bu döneme
aittir. 19. yüzyıldan 20.'ye geçerken, ihraç piyasası için
boyanmış olan porselenler, geleneksel Çin tarzında
yapılmış çerçeveler içinde batılı resimlerin titiz kop­
yalarını taşıyordu; bu, o dönemde Avrupa'da çok po­
pülerdi. Perdahlama sonrası çok renkli olarak işlen­
miş porselenler parlak renklerle süslenmiş ve hatlar
siyah mürekkeple, çok belirgin olarak verilmişti. Al­
tınla süslenmiş vernikli vitrinler ve siyah cila çekil­
miş raflı dolaplar, yerli ve yabancı tarzların bir sen­
tezini sergiliyor ve tüm dünyaya ihraç ediliyordu.
Cam üzerine resim yapmak Çin'e Avrupa'dan gelmişti
ve aynaların arkaları gündelik yaşamı betimleyen
tarzda süslemeli sahnelerle resimleniyordu. Çin'de
halkın beğenilerine hizmet eden halk sanatları ile el
işlemeciliği özünde gelenekselliğini korurken, Qing
dönemi sonlarındaki süsleme sanatlarının hem sa­
rayda, hem de ihraç için yapılanları, Batı etkisini be­
lirgin bir biçimde ortaya koymuşlardı.
20. yüzyıl sanatı iki döneme ayrılmaktadır: 1949'dan
önce ve 1949'da sonra. 1920'lerle 1930'larda resimde,
yeni yabancı tarzlarla kolay kolay değişmeyen gelenek­
sel tarzlar arasında bir çatışma görülmüştü. Şangay Pe­
kin, Nanwing ve Hangzhou'da, öğrencilerin yağlı bo­
ya ve yaşama ilişkin resimler üzerinde uygulamalı ola­
rak çalıştıkları sanat okulları açılmıştı. Üshlplaştınl­
mış portrelerin dışında, gelenek, sanatçılara gerçek ya­
şamdan nesneler çizmeyi öğretmemişti; öğrencilerin
bir örneğe bakarak çizim yapmayı öğrenmeleri ve çıp­
lak modellerin çizilmesi, 1920'lerde Şangay'da kamu­
sal bir skandala neden olmuştu. Çinli öğrenciler, Av­
rupa ve Japonya'da öğrenim görmüşler, ancak batı
tarzındaki resimler, Şangay'daki küçük ve çokuluslu
�-
·
bir sanatçı ve yazar kümesi dışında, çok az ilgi gör- --

172
Altta. Yazın sıcağından plandaki batı tepeleri ile birlikte yakasında yer alan büyük Halk Meclisi Binası, olağa­
insan yapısı olduğundan,
korunmak için, Qlng saray halkı, göstermektedir. oldukça sığdı ve burasını kışın
En altta: Kunmlng Gölü
imparatorluk Sarayını terkedlp
nüstü büyük ölçekli oluşundan ayrı olarak, herhan­
mükemmel bir paten sahası
Pekin'in kuzeybausında bı.Junan üzerinden, Uzunyaşam Tepesl'ne gi bir belirgin ulusal özellik göstermemektedir. Mo­
haline getirecek biçimde kolayca
ve çevresi Hangzhou'daki Batı ve Buda'nm Güzel Kokulu donrnaktaydı. Burası, şimdi
dern uluslararası tarz diye adlandırılan üslüpla ya­
Gôlü'ne benzetilmiş olan Tütsüsü Pavyonu'na uzanan bu kamusal bir parktır ve yaz
Kunmlng GôlO kıyısındaki Yazhk görüntüde, dört katlı bir kule
pılmış
günleri göl üzerinde kaytk çok katlı binalar, bu tarihten sonra, Pekin'de
Saray'da kalırdı. Bu resim, Yazlık göle egemen bir konumda yerden bitercesine çoğalmaya başladı. Yakın zaman­
gezintisiyle geçirilebilir
Saray'ın yerleşimini, arka durmaktadır Yazlık Saray·ın gôlu lara kadar Pekin, gri kiremitli çatılar, iç avluları giz·
leyen yüksek duvarlı, kesişen sokakları ile alana ya·
yılmış bir kentti.
1949 devrimi ile birlikte siyasal ölçütler, sanat ala­
nındaki en önemli etken durumuna geldi. Ulusal Ta­
rih Müzesi'ndeki sanat yapıtları, "emekçi kitlelerin
becerilerini" ve "feodal baskıcıların açgözlülüğünü"
gösteren çalışmalar olarak yorumlanmıştı. Siyasete ve
kaba gerçekçiliğe tabi olan sanat, dönemin gereğiy­
di. Bu, eski bir derebeyinin malikanesinden sahne­
ler sunan, gerçek yaşamdaki ölçülere göre yapılmış
kilden figürleri içeren Rent Kolleksiyon Avlusu'ndaki
heykellerde görülebilir. Derebeyleri, şeytanca ifadeli
yoz kişilikler olarak tasvir edilmiş, buna karşılık köy­
lüler, kendi güçlerini pekiştirme mücadelesi içinde
tüm kasları gerilmiş ve gergin yüzlerindeki öfke çiz­
gilerini ortaya çıkaracak bir biçimde gösterilmişler­
di. Başkan Mao'nun dev blok heykelleri ülkenin her
yanına yerleştirilmiştir.
Soyut anlatımcılık, dışavurumculuk (ekspresyo­
nizm) yasaklanmış ve devrimci romantizm egemen
olmuştu. Gerek geleneksel, gerekyağlıboya araçlarıy­
la yapılan resimler, halk komünlerindeki hayatı, gü­
lümseyen fabrika işçilerini ve çelik fabrikalarını iş­
lemişlerdi; Çelik telgraf direklerini ve elektrik telleri­
ni göstermeyen ancak birkaç manzara resmi vardı.
Okullardaki siyaset eğitimi oldukça katıydı. Sanatçı·
lara neyi resmedebilip neyi edemeyecekleri bildirili·
yordu, sanat sınırlı ve uyumcuydu. Ülke, Büyük ileri
Atılım'ın (1958-59) havasına sokulmuştu ki, bu döne·
min ardından, birçok sanatçının acı çektiği ve köy·
müştü. Xu Beihang {1864-1955), devrik bir bere ve bir lü, asker ve işçi resimlerinin desteklendiği bir dönem
papyon takarak Avrupa'dan dönmüş ve yarı-batılı olarak, 1963'ten 1965'e kadar süren "sağcılar"a kar­
tarzda uygulamalar yapmıştı. Qi Baishi {1 863-1957) şı bir saldırı dönemi gelmişti. Kültür Devrimi 1966'da
Çin'de kalıp, büyük ölçüde bireysel geleneksel bir başladı ve şiddet ve yıkıcılığın şiddetli saldırısına da­
tarzda resim yaparken Japonya'da öğrenim görmüş yanamayan sanatlarda başaşağı bir gidiş görüldü. Sa­
olan Fu Baoshi (1904-65), geleneksel tarzların oluştur­ nat okulları kapatıldı ve sanatçılar dağıtıldı. Birçok­
duğu geniş bir alan içinde çizimlerini gerçekleştirmiş­ ları hapse atıldı, diğerleri ise, kırsal yörelerdeki çift­
ti. Vurgulama, genelde manzaradan figür resmine liklerde çalışmaya gönderildiler ve ancak boş zaman­
kaymıştı. larında, o da bulabildilerse, resim yaptılar. Sanat der­
1920'lerde, yazar Lu Xun, başta savaş sonrası Al­ gilerinin yayımlanması, 1966'da, yasaklandı ki bu, altı
manya'daki müthiş yoksulluğu gösteren Kathe Koll­ yıl sürecekti. Kültürel baskı, Dörtlü Çete'nin 1976 ta­
witz'in yapıtları olmak üzere, Alman baskılardan yo­ rihindeki düşüşü, Kültür Devrimi'nin sonunu ilan
ğun biçimde esinlenmiş bulunan bir ağaç oymacılı­ edinceye kadar sürdü.
ğı hareketini başlatmıştı. Li Hua'nın (doğ.1907) ağaç Süsleme sanatları, özellikle Kültür devrimi'nden
resimleri, Çinli köylülerin Japon işgalciler karşısında­ sonra dış ticaretin artması ve yeşim ve fildişi işleme­
ki öfkelerini işlemişti, ancak Çin 1940'lardaki karga­ lerde, sepet örmede ve dokuma imalatında gerçek bir
şa ve karışıklığın batağına saplandıkça, sanatlar için canlanma sağlayan turizm sanayiindeki büyümeyle
harcanacak güç de azalmıştı. birlikte çeşitlenip yaygınlaştı. Yüzyılın başında, yeni
1949'dan sonra, sanatlar devletin merkezi deneti­ kumaş boyalan uygulanmış ve gündelik kullanımda
mi altına alındı ve siyasete tabi kılındıkça, bundan pamuğun yerini sentetik maddeler almaya başlamıştı.
derin bir biçimde etkilendiler. Ağaç bloklar üzerine Zenaatkarlık düzeyi son derece yüksek kalmış, ancak
yapılan oymalar ve baskılar, siyasal propaganda için genel teknik olarak makinalaşmanın da yardımıyla,
bir araç olarak kullanılabilmek bakımından en kolay sanata galip gelmişti. Geleneksel konulara, yalnız dev­
olanakları sağladıkları için, yaygınlaşmıştı. "Kurtu­ rimci simgelerle işlenmeleri halinde izin verilmişti ki,
luş"tan sonra, birçok sanatçı, Sovyetler Birliği'ne eği­ bu yolla halkın bildiği konular ve hatta menkıbe fi­
tim görmeye gönderildiler ve Sovyet tarzı sosyalist ger­ gürleri Parti çizgisini yerine oturtabilecekti.
çekçilik 1950'lerdeki sanatlar üzerinde önemli dere­ Kültür devrimi'nden bir yıl önce, 1965'te yasaklan­
cede etkide bulundu. Sovyet etkisi, bina yapımında mış olan çıplaklık, 1978'de, sanat okullarında tekrar
ve Halk Cumhuriyeti'nin her yanında, Sovyet örnek­ çalışılmaya başlandı; bu, insan bedeninin "bilimsel"
lerine göre yapılmış, yaratıcılıktan yoksun kurumsal temeli ve dolayısıyla gerçekçiliğin bir yardımcısı ola­
bloklarda kendisini ortaya koymuştu. Çok geçmeden, rak değerlendiriliyordu. Sanat okullarında soyutlama
Rusya ile yaşanılan balayı sona erdi. 1959 yılında 1 1 özendirilmiyor ve figür çizimi ve boyama, yoğun bir
ayda tamamlanan ve Tiananmen Meydanı'nın batı gerçekçilikten soyutlamanın çok uzağında kalan

173
Çağdaş Resim
Çin sanatçılarının bugünkü temel ilgilerinden biri,
dış etkileri kendi özgün geleneklerine nasıl uygula­
yıp bunlan nasıl kaynaştıracaklandır. Burada görün·
tülenen yapıtlar, bugün Çin'de kullanılan birçok fark·
lı üslQbu ve teknik uygulamasını kapsayamaz, ama
Kültür Devrimi'nden beri varolan sürekli değişim du­
rumunu yansıtırlar.
Yapıdan burada görüntülenen sanatçılar, hem ulus­
lararası eğilimlerden ve hem de geleneksel Çin res­
minden etkilenmişlerdir. Fang Zhaoling'in yapıtları,
yakın zamanlarda, Pekin'de ve Londra'da sergilenmiş­
tir. Bu kadın ressamın yapıtlannda, 1947'den beri Çin
dışında yaşıyor olmasına rağmen, güçlü bir gelenek­
sel etki görülmektedir, ama bu yapıtlar, yine de, tü·
müyle moderndir. Yuan Yusheng'in yaratıcı resimle­
ri, Çinli ve Batılı geleneklerin bir sentezidir ve gele­
cekteki gelişmelerin önünü açmıştır. Cheng Dehong
bir heykeltıraş olarak yetiştirilmiş ve bugünlerde re­
sim üzerinde yoğunlaşmaktadır. Çalışmaların esin
kaynağı, derin bir biçimde, geleneksel geçmişten kö­
kenlenmektedir ancak, biçim ve yapı ile ilgili olarak
yaptığı uygulamalar Batı sanatının etkilerini ortaya
koymaktadır. Buna karşılık, WangJia'nan'ın yapıtla­
rı, Çin geleneğinin yaratıcı bir biçimde yeniden işlen­
mesini sergiler niteliktedir. Tang Muli, yağlı boya yap­
mayı, sanat eğitiminin durduğu Kültür Devrimi sıra­
sında kendi kendine öğrenmiştir. Tang Muli geniş bir
üshlp yelpazesi içinde çalışan, son derece çok yönlü
bir sanatçıdır. Konu, üslQp ve teknikteki çeşitlilik, bu­
günkü Çin'de sanatın deneysel evrede olmasının ti·
pik özelliğidir.

Solda: Yuan Yunsheng (1937· )


tarafından yapılm14 olan ve
Pekin uluslararası
havalimanındakl "yabancılar"

Sıçratma Pesttualt bqlıklı bir


kafeteryasında bulunan Su

duvar resminden alınma bu


ayrıntı, bir kamusal yapıda
çıplaklan gönlntüledıaı için,
önemli tan14malar d<>aurmuştu.

üstte. Yuan Yuaheng'ln yaptıaı


bu bufalo, uaıı ()zerine
mürekkeple lflenmlflir. Bu canlı
reelm, hayvanın karakterini
yetkin bir biçimde yakalamıştır.
Yuan, her ne kadar geleneksel
teknikleri kullanıyorsa da,
QılQbu, konunun geleneksel
lflenlflyle bir kopuş OzelllQi
tatımaktadır.

SaldA: Yuan Yusheng'in


Sılrllklentş bqlıklı bu resminde
fırça darbelerinin güç ve kuvveti
görülmektedir. Onun yapıtı,
ıerçekçiltain zincirlerini kırmaya
yönelik çabası bakımından Oncü
aayılabtllr.

174
Üstte: Cheng Dehong, burada, iki
Çın harfini, song("çam") ve yun'U
("bulut") işlerken, geleneksel Çin
resmini yeni bir yöne sokmaktadır.
O, bu harflerın haıtatça yazılı.ş bi·
çirnlerıni, soyut bir kompozisyon
yaratmak üzere, manzara ôğeleriy­
le genişletmektedir

Solda: Tang hanedanı şairlerinden


U Bo'nun, "San Nehir'ln sulan gôk·
yüzunden gelir" diyen sôzleri, bu­
rada, Cheng Dehong'ca canlandırıl·
mıştır. Bu resim, gelenekle yenili·
ğl, heyecan verici yeni bir biçimde
bırleştirmekted.ir.

ilk adlı bu resim Çın'den 19<l7'de


Altta.· Ürkütücü Tepelerdeki Gı:ıze/.

ayrılmı.ş olan Fang Zhaoling tara­


fından yapılmıştır. Bu ressam ka·
dın, Çin sanatındakı 20. yüzyıl mo­
dem hareketinin bir öncüsü olarak
gôrülebilir

Solda: Willıam Blake'in Nınnl'si


için, hükümet tarafından Çln'den
yurtdışına (Londra'dakl Kraliyet

gônderilen ilk sanatçılardan hırı


Sanat Koleji'nde) eğitim gôrmeye

olan Tang Muli (1947· )


tarafından hazırlanmış bir resim
Onun yapıtı, Doğu ve Batı
tekniklerinin, hiç kuşkusuz Çin'e
özgü llrik bir nitelJkle
harmanlanmasını ortaya
koymaktadır.

Salda: Wang Jla'nan'a (1956-


ait olan ve bir savaşçı ve
karısının kılıç dökmelerini canlı,
mitolojik bir biçimde veren bu
resim, belirgin bir biçımde Çin·e
özgüdür ve çizgi ile renkteki
geleneksel gongbl ("hünerli
fırça") tekniğinin bir örneğidir.
Eski Budist duvar resimlerinden
gelen güçlü bir etki,
düzenlemenin tümüne sinmiştir.

175
önemsiz çarpıtmalar arasında oluşan bir düzenleme
gerçekleşiyordu. Sanat öğrencileri, Batı sanatıyla, sa­
nattaki batılı soyutlama ve çıplaklıkla birleşmiş ge­
leneksel Çin sanatı hakkındaki tartışmalarla meşgul
oluyorlardı. Marxist estetik, Mao'nun sanat üzerine
yazıları ve Hux'cu köylü resimleri tartışılmıyordu.
Sovyetler Birliği ile 1950'lerdeki temasın varolduğu
kısa bir ara dönem dışında, 1949'dan beri dış dünya­
dan soyutlanmış bir durumda kalan Çin'de, hem
"modern" sanat konusunda bir açlık, hem de onun
ne olduğu konusunda bir bilgisizlik vardı. Rusya'da
eğitim görmüş öğretmenler, Fransız izlenimcilerinin
yapıtlarını, öğrencilerinin ikinci el kopyalarını çıkar­
maları için kopyalıyorlardı.
Pekin'deki sanat kolejinde, yağlı boya, figür resmi,
geleneksel manzara ve çiçek ve kuş resmi, heykel, du­
var resmi ve grafik sanatı, farklı bölümlerde öğretili­
yordu. Sınıflar sıkı bir disipline tabiydi ve öğrencile­
re ne yapmaları gerektiği anlatılıyordu ki, bu da tek
biçimli bir üslup yaratıyordu. Çalışma saatleri için­
de öğrenciler, öğretmenlerince söylenilenlerin ve ko­
nulan sınırların dışında resim yapma olanağına pek
sahip değillerdi İzin verilebilir olarak değerlendiri­
lenlerin dışına çıkarlarsa eleştiriliyorlardı. Uyum ku­
raldı. Birey, ya farklı olma cüretini göstermiyor ya da
gösterdiğinde, sorumluluğunu da üstleniyordu. Bu­
nunla birlikte, kabul edilebilir sınırlar içinde heye­
can verici uygulamalar da gerçekleştirilmişti. Duvar
resmi bölümünün eski bir araştırma öğrencisi olan
Llu Hong1 eski bronz şekilleri esinlendirici bulmuş ve tlaşkan Mao, 9 Eylül 1976'da
sanat kolejlerine "yabancı" öğrenciler de kabul edil­
mozaik üzerinde uygulamalar yapmıştı. öldü ve anıtkabrl, Tiananmen
mektedir ve daha genç kuşaktan olan sanatçılar ar· Meydanı'nda, yaklaşık bir
Ayrıca, bugün Amerika'da yaşayan yetenekli bir tık dış ülkelerde eğitim görmektedirler. 1930'larda Pa· milyon gönüllüden oluşan bir
genç sanatçı olan Han Xin, farklı araçlar kullanarak işçi gücü tarafından inşa edildi.
ris'te okumuş Wu Zuoren gibi eski kuşağa mensup ba·
uygulamalar yapmıştı ki, onun Keman adlı yağlıbo­ Bu arutkabirln mimarisi, Çin'e
zı Çinli sanatçılar geleneksel resme geri dönmüşler· özgü olarak göze çarpan pek az
yası bir anlamsal açıklık harikasıdır. Şangay yağlı bo­
dir. Bilgin-sanatçı Zhang Anzhi de, 1949'dan önce yurt özellik taşımaktadır.
ya resminin genç sanatçısı olan Che Danqing, dışında okumuştu. Onun Huang Dağı'na ilişkin man­
1970'lerin sonlarında bir süre Tibet'te oturmuştu ve zara resimleri, bilgin-sanatçının fırça ve mürekkep
Tibetli insanları konu alan, derinlikli bir anlama ve aracılığıyla dışa vuran ruhunu temsil edici nitelikte­
duyarlılık gösteren resimleri, büyük ölçüde gerçekçi dir.
bir tarzda işlenmişti. Aynı ölçüde yetenekli bir gra­ "Yabancı" sanat sergileri, Kültür Devrimi'nden bu
fik sanatçısı olan Harbin'li Wang jia'nan, gravür ve yana, Çin'deki büyük kentlerde büyük ilgi çekmiş ve
ağaç blok baskılarında, batılı ve geleneksel tarzları, Çin sanat yapıtlarına ilişkin sergiler de Batı'yı dolaş­
biraraya getirmiştir. Wang, manzarayı, mürekkeplen­ mıştır. Çağdaş Çin resmine ilişkin, Pan Jie'zi'nin yü­
miş ve mürekkeplenmemiş bölgeler arasında bir den· rüttüğü büyük bir sergi, 1982 baharında Paris'te açıl­
geye ulaşarak ifade etmektedir. mıştı ve burada, devrimci romantik tarzda yapılmış
Yağlı boya resmin tarzlarının aksine, Çin'in bugün· birçoklarının yanında, Dunhuang duvar resimlerinin
kü en yetenekli sanatçılarından olan Yuan Yuans· geleneksel gongbi (hünerli fırça) tarzındaki diğerleri·
heng, sanatsal özgürlüğü, Pekin Uluslararası Havali­ nin de yer aldığı, farklı dönemlerin yapıtlarının içiçe
manında bulunan kendisine ait bir duvar resminde geçtiği bir gösterim gerçekleşmişti. Bu sergide, ayrı­
iki çıplağı işleyerek sınamıştı. Bunu, bir çıplağın, ka· ca, Zhang Llchen tarafından ve parmaklarla sürülmüş
musal bir binada yer alan resimlerde işlenebilip iş­ tek renkli mürekkeple yapılan bir çalışma ile Zheng
lenemeyeceği konusunda hiddetli bir tartışma izledi. Dehua'nın yaptığı, engebeli bir ağaç blok içinde yük·
Su Sıçratma Şenliği, Yaşamın Şarkısı başlığını taşıyan selen bir kadın başını temsil eden zarif bir heykel de
kompozisyonunda Yuan, güney Yunnan'lı Dai kavmi· yer almıştır. Pekin'de,yetenekli heykeltraş Wang Ke·
ne ait bir menkıbeyi işlemişti. Sanatçının niyeti her ping'in çalışmaları, cesur ve dışavurumcu bir tarz or·
yıl yapılan gerçek şenliği değil, bu menkıbeyi işlemek· taya koymaktadır. Halk Cumhuriyeti'nin çeşitli yer·
ti. "Figürleri çarpıtmak"la ve çıplakları işin içine so· lerindeki uzak bölgelerde, küçük sanatçı grupların­
karak "Dai halkının utancına" neden olmakla suçlan· ca, heyecan verici uygulamalar yapılmaktadır. Tarz­
dı ve bunları örtmek için duvarın o bölümü üzerine ların ve tekniklerin çeşitliliği ve karşıtlığı, sanatlar ve
bir pano yerleştirildi. Figürler zarif hareketler ve akı· sanatçılar ihtiyatlı bir biçimde daha hoşgörülü ve da­
cı bir ritim içinde işlenmişti. Sanatçı, iki yardımcısıyla ha sağlıklı bir evreye doğru ilerledikçe, Kültür Devri­
çalışmış ve duvarı tuval bezi ile kaplamıştı. Sonra da, mi sonrasında bir deneyim evresine girildiğini düşün­
kompozisyonun bir taslağını çizmiş ve bunu tuval dürtmektedir. Sanatın halka hizmet etmeye devam et­
bezine aktarıp, Hong Kong'dan ithal edilen akrilik mesinin hala zorurılu olup olmadığı sorulduğunda,
renklerle boyamıştı. Yuan Yunsheng, ayrıca, kağıt üze­ kültür bakanı Huang Zhen'in şu açıklamayı yaptığı
rine fırça ve mürekkeple de resim yapmaktadır. Ça­ söylenmiştir: "Her türlü şeyi üretebileceğinizi sanıyo­
lışması önemli ölçüde bireyseldir ve parlak renkli ke· rum." Sanatçılar bugün, 1949'dan bu yana en iyi gün·
çeli kalemlerle yaptığı yarı soyut çizimler, bir deha }erini yaşamaktadırlar ve bir çağdaş Çinli sanatçının
parıltısı göstermektedir. sözleriyle, "herkes kendisi için görme hakkına sahip­
Kültür Devrim'inden beri, Pekin ve Hangzhou'daki tir."

1 76
AYRIM ÜÇ

SİMGELER
VE TOPLUM

1 77
Dil, Yazı ve rak belirlenmiş durumlar (yalın hal, hitap hali, -i hali,
ve diğerleri) bulunmamaktadır. Fiiller için de, biçimsel
olarak belirlenmiş (geçmiş, şimdiki, gelecek) gibi zaman­

Hattatlık lar, (bildirme, şart, emir, dilek) gibi kipler, (etken, dönüş­
lü, edilgen) gibi çatılar ve fiilin kendi içinde oluşturu­
lan (tamamlayıcı, bitmemiş bir eylemi gösteren) gibi du­
Dil rumlar yoktur. Bu nedenle, Çince, bir batılıya, çoğu kez
bir genellik ve zamansızlık içinde görünmektedir ki, bu
da, rahatsız edici bir şaşkınlık uyandırmaktadır. Özgül
Çince, bazı bakımlardan dünyanın en basit, ama aynı bir anlamı belirlemekte bağlam büyük bir öneme sahip­
zamanda en zor anlaşılan dillerinden biridir. Birazdan tir. Daha ileri bir açıklığın sağlanması, zamanı (öm,
okuyacaklarınız, bu dilin duygusu ve tadı hakkında bir­ "dün" gibi) veya sayıyı (öm. "hepsi", "üç", "bazısı" gi­
şeyler vermeye yönelik bir girişimdir. Bir betimleme ola­ bi) belirtmek yahut da, edilgen bir anlam gösteren bei
rak, kesin ya da tamam olma iddiasında değildir. ("acı çekmek") ve bir geçmiş ifade eden yı veya yojing
Çince'nin asıl özgünlüğü, temel anlam birimlerinin, ("halihazırda") gibi yardımcı sözcükler ekleyerek gerçek­
gerçekten bütün zamanlar boyunca değişmeksizin kal­ leştirilmektedir.
mış olmalarıdır. Bu durumun bazı sonuçları olmuştur. Çince'nin sözcük düzeniyle İngilizce'ninki arasında
En basitinden, birleşik sözcükler, Avrupa dillerinde ol­ birçok ortak nokta bulunmakla beraber, dikkatli olma·
duğu gibi, adamakıllı içiçe geçmezler. Nitekim, "güne­ yan bir araştırmacı için tuzaklar da vardır. Bir kaç istis­
doğrulum" (heliotropism) sözcüğünün Çince karşılığı na dışında, sözcükler, kullanıldıkları bağlamın dışında,
xiang·ri-xing ya da, kelimesi kelimesine, "güneş doğa­ konuşmanın kesinlikle belirli kısımları anlamında
ya doğru"dur. Yapı, İngilizce sözcüklerin (ki, aslında o "isim" veya "fiil" olarak tanımlanamamaktadırlar. Söz­
da, İngilizce'den çok Grekçe kökleri kullanmaktadır) ya­ cüklerin çoğu, isim ya da fiil gibi işlev görmeye yatkın­
pısına benzemektedir ancak, birleşik sözcüğün her par­ dırlar, ama konum işlevi belirlemektedir. Nitekim zou,
çası kendi anlamını korumaktadır. Geçerken belirtilme­ "git, yürü" anlamına gelmekte ancak, zou hao ("gitmek
lidir ki, yeni bilimsel terimleri Çince'de bu yolla yarat­ iyidir" veya "gidiş iyidir") denilmesine de izin verilmek­
manın ne denli kolay olduğu açıktır. Bununla birlikte, tedir.
sözcükler, bu dille karşılaşanın zihninde, bizim terim­ İkinci olarak, Çince cümlelerde özne-yüklem yapısı
lerimizden çok daha fazla olarak kendi asıl anlamları­ yoktur. Yapıları, bir konu-açıklama yapısıdır. Cümlenin
nı öne çıkarmaktadırlar; "lazer" sözcüğünü, Çince kar­ ilk bölümü, sanki "X"den ne haber?" diye sormakta;
şılığı "harekete geçirilmiş-ışık-tüpü" ile karşılaştırınız. ikinci kısım da "Böyle ve böyle" diye yanıtlamaktadır.
Temel anlam birimlerinin böyle görece daha bağım­ Bu ayrımın önemi, tam sözcük karşılığı "kitap satın
sız bir varlık niteliğinde olmaları yüzünden, Çinliler'in almak-bitmek" olan "shu mai-le" cümlesiyle gösterile­
bunları ayırarak kullanmaları da oldukça yaygındır. Ni­ bilir. Biçimsel olarak bu cümle, wo mai-le'nin ("Ben sa­
tekim, zou-liı "yürümek" (kelimesi kelimesine, "yürüme­ tın almak-bitmek" veya doğru kullanımıyla, "Ben onu
yol") anlamına gelmektedir, fakat "üç mil yürümek"in satın aldım") aynısıdır. Ancak, ilk cümle genellikle, "ki­
karşılığı, zou-san-li-deliı'dur (kelimesi kelimesine, "yo­ tap satın alınmıştır" anlamına gelmektedir. Dolayısıy­
lun üç milini yürümek"tir). Bunun bir sonucu olarak, la bunu, "Kitab[a gelince], [birisi] [onu] satın almıştır"
Çince'den sözcüklerin, İngilizce'de olduğu gibi, ayrı ve diye yorumlamamız gerekmektedir.
kesin bir varoluş içinde olmaları söz konusu değildir. Deyim düzeyine gelince, başka sözcükleri niteleyen
Geleneksel Çin yazı sistemi, bu değişmeyen anlam bi­ sözcükler, diğerlerinden önce gelirler, "bir çok erken ba­
rimlerini temel almıştır. Her şekil ya da "harf", normal har sabahı"nda olduğu gibi. Ancak, cümle düzeyinde,
olarak böyle bir birimi temsil etmektedir. Bu da, normal Çince'nin tercihi, genelden özele doğru gitmek yönün­
bir kullanım için 5000 ile 6000 arasında bir dağarcık ge­ dedir. Cümleler çoğu kez, konu ve açıklamadan önce,
rektirir. Aksine, ilke olarak her bir ayrı ses için ayrı bir bir zaman ve mekan bağlamı ve "durum böyle ve böy­
şekile sahip bulunan bizim alfabe sistemimiz, sadece 26 leyse, o zaman ..." anlamını taşıyan konu bağlamıyla baş­
ya da o dolaylarda bir ihtiyaç içindedir. Yaygın olarak lamaktadır. Açıklamanın ardından da, amaç ya da yö­
kulanılan yabancı "karakterler", 1, 2, 3 vb. rakamlardır. nelime ilişkin daha ileri somutlamalar gelebilmektedir.
Çince yazı sistemi, çekimli biçimleri olan bir dil için Bu, belli bir anlamda, deyim-düzeyli düzenlemeyi ter­
pek uygun değildir. Böyle bir sistemle, "altılarda ve sine çevirmekte ve böylelikle deyimlerle cümleleri ayrı
yedilerde" diye yazmak istediğimizi düşünün. Bu du­ tutmaya yardımcı olmaktadır.
rumda, "6'lar" ve "7'ler" gibi şekiller yaratmamız gere­ Bu noktaya kadar elde ettiğimiz sonuçları, terminolo­
kecektir ki, bu da biraz acaip olacaktır. Japonlar, 7. ve jiyi yanlış kullanmak pahasına, gülünçleştirerek, Çin­
8. yüzyıllarda Çin yazısını aldıklarında, Japonca çekim­ ce'nin sözcükleri, grameri ve özneleri olmayan bir dil
li bir dil olduğundan, buna çok yakın bir şey yapmak olduğunu söyleyebiliriz. Biraz daha kesin konuşursak,
durumunda kalmışlardı. Ortaya çıkan sonuç, temel an­ Çince'nin, çekimleri olmayan ve bir konu -açıklama ya­
lamlar için Çince şekilleri ve takılar için de Japonca'nın pısı üzerine kurulu bulunan kalıp- yönelimli bir dil ol­
hece yazısını kullanan bir melez dil olmuştu. duğunu söyleyebiliriz.
Çince'nin en eski biçimleri, anlamda bir değişmeyi Buraya kadar Çince'den, sanki tek bir dilmişçesine söz
göstermek üzere kökleri değiştirmişti. Bunun kalıntıla­ ettik ve doğasının tüm zaman, mekan ve kullanım bağ­
rı, sadece tonlamaları veya ilk sessizleri ile birbirinden lamlarında aynı kaldığını ima ettik. Tartışageldiğimiz ge­
ayrılan yakın anlamlı sözcük çiftlerinde hala görülebi­ nel özellikler çerçevesinde, bu, gerçeğin çok daha uza­
lir. Örnekler, hao ("iyi") hao ("iyi düşünmek, sevmek") ğında değildir. Yine de, son 2500 yılda olup biten deği­
ile jian ("görmek") ve xian ("görülmek, gözükmek")dir. şimlerden bazılarına hızla göz atarak bitirelim.
Ancak, 2000 yıldan bu yana bu temel birimler bu tür de­ Erken Çince, hem sesliler, hem de sessizler bakı­
ğişimlerle karşılaşmamışlardır. mından, çağdaş Çince'den çok daha zengindi. Bir za­
Çince'nin grameri, çekimleri olmadığı için, zorunlu manlar ses bakımından birbirinden ayrı olan sözcük­
olarak, özel işlevleri olan sözcüklere ve sözcük düzeni­ ler şimdi yakınlaşmış ve özdeşleşmişlerdir. Bu sessel
ne bağlı kalmaktadır. İsimler için, biçimsel olarak be­ yoksullaşmanın üç sonucu olmuştur: ilk olarak, konuş­
lirlenmiş (tekil, ikili veya çoğul) sayılar ve biçimsel ola- mada, aski halde aynı şekilde ses verecek olan söz-

178
ıeııçeteı arasındaki bölünmoleı
Çincenin Lehçeleri
Çince, bir anlamda, tek bir
Mandann grubunun guneı �n·n
lehçesini konuşan herhangi iki
dildir, çünkü bu dilin iki farklı

bölge, herblrlnin kendi dolaysız GAN lehçe Yeya ÇmçlHllmayan dj


koşullarını güçlük çekmeden
_,. ,
no<taJ alaııaı fatı<M dl veya
anlayabileceği, bitişik, aracı
f \..
lehçeleM karışı� kula""''" gılsıeı"lel<ted r
yörelerle birbirine bağlanmıştır.
r-- \
..jKAZAKÇA
._ ,
.
Ancak, çok yakından
j.
)
bakıldığında, bu dil, içinde, .- •

' ·-.
Omeğln Baodlng konuşma
"'
.
·"
tarzının, yüz kilometreden daha
.J
-- · J ·
yakın olan Pekin'lnkinden •

·� / · -·
be!Jrgln bir biçimde farklı .:: ·

o. C �
• :!�. ...... .. \
r . -...... .
\) "
olduğu alt lehçelerin bulunduğu .
KlRGfZCA ··
• • •:!::::::
• •• -·-·-
·
•••••
··:: : . • ••
aptallaştıncı bir mozaik
,,"\ �

niteliğindedir. Bu nedenle, • • .::==
( v •
•..•....
•• • ••••••••••• •• ••
lehçeler bakımından, kesin
tanımlara sahip herhangi bir < ··= -'! : • • • :::: ·
· · · · · · :.
hôlümleme şeması, hem altta 'ı ----
yatan blrllğe, hem de yerel
çeşitliliğe Adilane bir dikkat ·,.,
gösteremeyecektir. Buradaki
\
(
harlıa, bu sorunu 1950'lerde
Çln'de incelemiş bir Çek bllginl
olan Paul Kratochvll'ln
çalışmaları doğrultusunda
hazırlanmıştır.

TİBETÇE

olçeı< 1 31 000 000


o 800 it'11
llALAYO.
600 mıl POIJHEZCI:

-- .----
-muMo Dl..I
cükleri birbirinden ayırmak için, tonlamalar, giderek
artan bir biçimde kullanılmıştır. Böylece dördüncü
veya düşüş tonu, muhtemelen daha eski, kaybolmuş, kez, kendi yönetimlerine tabi olanlarla kolayca anla­
arkaik bir son s sesinin yerini almıştır. ikinci olarak, şamamaları anlamına geliyordu.
yine konuşmada, anlaşılabilirliğin gereği olarak, he­ Bu yüzyılın başında, "resmi konuşma dili"ni esas
men hemen aynı şeyi ifade eden anlam birimlerini alan bir "ulusal dil" yaratma hareketi başladı. Amaç,
iki kez tekrarlayarak yeni sözcükler oluşturma yolu­ bu dilin herkes tarafından, ikinci bir dil halinde bile
na gidilmiştir (örn. kan-jian - "bak-gör" - "gör"). Es­ olsa, konuşulması gerektiğiydi. Önce Milliyetçiler ve
ki Çince buna yakınlaşmış olsa bile, çağdaş Çince'­ şimdi de bugünkü hükümet döneminde, biraz da ya­
nin anlamlı bir biçimde "tekheceli" bir dil olarak be­ pay olan bu dil yaygınlaşmıştır. Konuşulan dildeki bu
timlenmesi mümkün değildir. Üçüncü olarak, yazı di­ birleştirmenin amacı siyasaldı ve hala da öyledir.
liyle konuşma dili, birbirlerinden başka hiçbir yerde Ama, daha ileriye dönük bir potansiyel de bulunmak­
benzeri görülmeyen bir biçimde farklılaşmışlardır. tadır: bir kez herkesin telaffuzu hemen hemen aynı
Yukarıdaki listede yeralan her sözcük ayrı bir şekille olduğunda, eski harfleri, ulusal iletişime zarar verme­
yazılmaya devam ettiğinden, dilin eski ve daha özlü den yeni bir alfabe sistemiyle değiştirmek mümkün
olan biçimi, yazıya düküldüğünde, yetkin bir biçim­ olacaktır. Bunun mümkün olabileceği tarih biraz
de açık olmayı sürdürmüştü. Bu edebi tarz, 1920'lere uzaktadır. Ancak, kararlaştırıldığında, bu, geçmişle
kadar, yazının en yaygın biçemi olmuştu. Sonuçta, keskin bir kültürel kopuş oluşturacaktır.
bin yılı aşkın bir süre boyunca yazılmış yönetsel bel­ Bu hareketle koşut olarak ilerlemiş ikinci hareket
geler, tarih, felsefe, şiirin büyük bölümü ve düzyazı, de vardı: geleneksel edebiyat dilini ortadan kaldırmak
yüksek sesle okunduğunda, kısmen ya da tümüyle an­ veya çok daha basitleştirilmiş bir biçmi ya da yeni
laşılamaz. ulusal konuşma dilini yazı dilinde kullanmak. Halk
Ortak bir kaynaktan gelip de uzun bir süre içinde Cumhuriyeti'nde, bu basitleştirilmiş edebi üslup ar­
birbirlerinden farklılaşan Çince'nin lehçeleri, sonuçta tık kullanılmamaktadır. Tayvan'da ve denizaşırı ül­
hemen tümüyle farklı diller olarak gelişmiştir (hari­ kelerde yaşayan Çinliler arasında ise, en açık biçim­
taya bkz.). İnsanların sürekli dolaşım içinde bulun­ de hükümet belgeleriyle gazetelerde hala görülmek­
dukları kuzey Çin ovası türdeşliğe en yakın olan böl­ tedir.
gedir. Dağlık bölgeleriyle güneydoğu kıyısı ise en çok Bu iki dil hareketinin yaptığı en büyük iki yıkım,
çeşitlenmiş olanıdır. Her ana lehçe bölgesinde, ayrı­ bölgesel lehçelerle yazılmış imgesel bir edebiyatın çe­
ca, bir alt lehçe çeşitliliği gelişmişti. şitlenme olasılığını ortadan kaldırmalarıdır. Yazarla­
Dil birliği, imparatorluk içinde, eğitim görmüş her­ rın çoğu için, yeni dil de, en az eskisi kadar yapaydır
kesin anladığı geleneksel yazı diliyle sağlanmıştı. Yö­ ve kökleri, kendine özgü bir topluluğun ve bu toplu­
netimde, yüksek düzeydeki memurlar, kendilerinin luk yaşamının dokusunda ve beğenilerinde yer alma­
"resmi konuşma dili", batılıların ise "Mandarin" di­ maktadır. Bu durum, üzücü ve ironiktir, çünkü dil re­
ye adlandırdıkları bir tür Pekin lehçesi konuşuyorlar­ formunun öncüleri arasında bulunan bazıları, Çin'­
dı. Üst düzeydeki memurlar, yasa uyarınca, yerlisi ol­ in yöresel dillerini iyi biliyorlar ve hatta bu dilleri çok
madıkları bölgeleri yönettikleri içindir ki, bu, çoğu seviyorlardı.

179
WfJ.n (akrep) harllnin gelişimi:
soldan sağa doğru, eski Shang,
fal kemiklerindeki Shang ve
çağdaş.

Yazı

Çin'de yazıya çok uzun süreden beri özel bir önem sayıda, bu kısaltılmış harflerin kullanımını zorunlu
verilmiştir. "Uygarlık" anlamına gelen sözcük (wen) kılmıştı. Bunlardan daha ileri bir ölçüde basitleştiril­
ile "düzen" veya "yazı" aynıdır, Geleneksel dönem­ miş biçimler de ayrıca yaratılmıştı. Sonuçta da, Çin
lerde, yazılı kağıt kutsal bir şeydi ve bunu herhangi yazı sistemi ikiye bölünmüştü. Tayvan'da ve genel YfJ.ng (koyun) harfinın gelışlmi
bir biçimde kötüye kullanmak hoş karşılanmazdı. Es­ olarak deniz aşırı ülkelerde yaşayan Çinliler arasın­ soldan sağa doğru, eski, küçük
mühür, çağdaş yazı, çağdaş
kiler, üzerinde harfler bulunan kağıt parçalarını, ge­ da, geleneksel harfler hala. kullanılmaktadır. Halk yazılı biçim.
nellikle özel pagodalarda yakarak dinsel tören kural­ Cumhuriyeti'nde ise basitleştirilmiş biçimler zorun­
larının gereğini yerine getirmek üzere kullanılırlardı.1 ludur ve insanlar, yeni harflerle basılmaması halin­
Çin'deki en eski yazı sistemi, nesneleri ifade etmek de, eski edebiyatı kolayca anlayamamaktadır.
için resimleri kullanırdı. Bu özellik, "ağız", "orman" Harflerin biçimleri ve estetik nitelikleri, yazıldıkla­
(iki ağaç) ve "şafak" (ukun üzerinde yükselen güneş) rı araçtan ve üzerine yazıldıkları maddeden etkilen­
gibi birkaç basit şekilde hala görülebilir. mişlerdir. Sivri uçlu yazıcılar, çizginin tekbiçimli ol­
Her sözcük böyle açık seçik bir resimsel ifadeye sa­ masını zorunlu kılmakta ve yavaş yazmayı gerektir­
hip olamayacağı için, bu sistem, çok geçmeden, ses mekte, ancak buna karşılık, ustalıklı eğri çizgi biçim­
esasına dayalı borçlanmalarla genişletildi. Kolayca çi­ lerine olanak sağlamaktadır. Vuruşlar, yüzey üzerin­ Bai (beyaz) harfi: solda. ılk
zilemeyecek olan sözcükler, tamamen aynı veya yak­ deki konumlarına bağlı olarak gruplara bölünmek­ yumurta-benzen biçtm, sağda,
laşık seslere sahip olan sözcüklerin resim çizgileriy­ tedirler. Harflerin aynada görüldükleri gibi ters ve ki­ M.Ö 3. yüzytlın sonlarına doğru
yazının değiştirilmesinden sonra
le ifadelendirildi. Nitekim, wan ("onbin"), wan ("ak­ mi kez dikey sütunların sağdan sola doğru düzenle­ kullamlmış olan biçim.
rep") sözcüğünün şekliyle yazılmıştı. Birbiriyle ilgili nişini de tersine çevirecek biçimde yazılmalarına da
olan sözcükler de, çoğu kez aynı harfle yazılırdı. Ni­ sıklıkla rastlanmaktadır. Bunun aksine, bronz döküm,
tekim, bir öküzün boynuzlarının resmi olan ve "can­ değişik kalınlıklardaki çizgileri olanaklı kılmaktadır.
lı bir yaratık, kutsal bir hayvan" ve dolayısıyla da, "ya­ Harflerin tek tek, parça kalıplar haline getirilmesi bi­
şam, hayat verme" anlamına gelen sheng ve "doğal çimindeki ilk baskı biçimi, bir yer disiplinini zorun­
olanaklar, bir kimsenin doğuştan sahip oldukları" an­ lu kılmıştı. Harflerin biraraya getirilmelerinde yer ba­
lamına gelen xing bir zamanlar aynı şekille yazılırdı. kımından rahatlık sağlamak için, her harfin eşit bir
İnsanlar, bir kez uzun, sürekli metinler yazmaya kareye sığması gerekiyordu. Dar, ağaçtan şeritler de,
başladıklarında, sözcüklerin böylesine birbirlerinin ayrıca, sınırlanmış ve oldukça standartlaşmış bir ge­ M Ö 6 yüzyıldan 5 yüzyıla
yerine kullanılması karışıklık yaratabilirdi. Bundan nişliği zorunlu kılmıştı. Mürekkep, fırçanın emici ni­ kadar, baskı için kullanılan
parça-kalıp harfler
kaçınmak için, bir sözcüğün hangi genel tasnif için­ telikteki kağıda uzun süre temas etmesi halinde ya­
de yer aldığını gösterecek özel şekil öğeleri eklenmişti. yılacağından, yazının bir kez daha üzerinden gidilme­
Nitekim, sheng'e, kutsal bir hayvan anlamında sığır, sine veya duraksamalara izin vermeyen hızlı bir uy­
xing'e ise doğa anlamında bir "kalp" öğeleri eklen­ gulama gerekiyordu. Fırçayla en kolayca gerçekleşti­
mişti. Genellikle "kök" olarak bilinen bu kategori be­ rilebilecek olanlar, hafifçe eğrilen düz çizgilerdir. Fır­
lirleyicilerinin sayısı 200'ü ancak geçiyordu. Bugün­ çayı kullanma düzeni ise yukarıdan aşağıya ve sol­
kü Çin harflerinin büyük çoğunluğu, bir sessel öğe dan sağadır. Fırça vuruşlarının kolayca değiştirilebi­
ile buna eklenmiş bir kategori belirleyicisinden oluş­ len kalınlıklarında ve mürekkebin değişebilen yoğun­
maktadır. Nitekim, yang ("deniz") sözcüğü, yang ("ku­ luklarında yeni·estetik boyutlar bulunmaktadır.
zu") sesi ile sol kenarında yer alan kategori belirleyi­ Harflerin önce ince bir kağıt üzerine çizilmesi, son­
cisi "su"dan oluşmuştur. rada bu kağıdın, ağaç blok üzerine, ağacı oyacak kim­
M.Ö. 3. yüzyılın sonlarına doğru Çin yazısı büyük seye harfin ayna görüntüsünü işleme olanağı vere­
bir değişiklik geçirdi. Başbakanı Li Si'nin önerisi doğ­ cek biçimde yüz üstü yapıştırılması olarak ağaç blok­
rultusunda hareket eden Qin'in İlk İmparatoru, eski larla baskı, fırça hattatlığının biraz daha kaba bir bi­
harflerin hemen hemen yarısını ortadan kaldırıp ka­ çimiydi. Kopyalar, ağacın mürekkeplenmesi, kağıtla
lanları da yeniden biçimlendirdi. Bunun yarattığı so­ kaplanması ve sert, kuru bir fırçayı kağıdın üzerine
nuçlardan biri, bütün Qin-öncesi edebi metinlerin sürtmekle çıkarılıyordu. 17. yüzyılda yakın okuma
kopyalanma sonucunda bozulmalarıydı. Oyma yazı­ gözlüklerinin çıkmasıyla, çok daha küçük harf tiple­
lar dışında, bugün elimizde bulunan bu tür metinle­ rine geçmek de mümkün olmuştu.
rin tümü ilk yazılı biçimlerine sahip değillerdir. Kal­ Dökme madeni tipler, yazı makinaları ve bilgisayar
dırılan harflerin yerine yenileri konulmuş ve değiş­ yazısı, her harfin ancak bir tek biçimde yazılabildiği
tirilmiş şekiller, kopyalamada yanlışlara yol açmış­ daha ileri bir standartlaşmayı gerektirmişti ki, bu,
tır. İlk resimsel niteliğin nasıl tahrip edildiği de ayrı­ ağaç bloklarla baskı yapımında söz konusu değildi.
ca çarpıcıdır. Bir örnek olarak, ilk halinde muhteme­
len bir yumurtayı gösteren "beyaz" (bai} sözcüğü ve­
rilebilir. Düzeltilmiş şekilde bunu görmek, ilk biçimi
bilmeyen biri için olanaksızdır.
Çin harflerinin resmi biçimleri, Qin reformundan
içinde bulunduğumuz yüzyıla kadar yapısal bakım­
dan istikrarlı olmuştu. Ancak, resmi olmayan kulla­
nımlar için el yazısı benzeri veya kısaltılmış şekiller
üretilmişti. Bunlar, resimsel ifade kalıntılarının bü­
yük bölümünü tahrip etmiş ve şekillerin yapısal kö­
kenlerini gizlemişti. 1950'lerin sonu ile 1970'ler ara­
sında, Halk Cumhuriyeti HükOıneti, giderek artan bir

180
Hattatlık

Üstte: "imparatorun emriyle'', 4. Kan: Mürekkep dokusunda, ne suya ne de çamu­


Song hanedanına mensup
Çin'de hattatlık, öteden beri kendi başına ayrı bir
m
i parator Hu! Zong (1 101-35'te sanat olarak görülmüştü. Geleneksel estetik kuramı, ra benzeyen bir dolgunluk.
hükümdar) ta.rafından yazılmış her bir fırça dokunuşunu, hatasız bir yazıda yetkin Yazı, herşeyden önce, "canlı" olduğunu duyumsa­
bir ıdeogram.
olarak dengelenmesi gereken dört nitelik çerçevesin­ malıdır. Harflerin düzenlenişi, sanki bir dansçı, ka­
de değerlendirmişti: ğıt üzerinde kayarak süzülüyormuş, yürüyüp sıçrıyor­
1 . Kemik: Fırça dokunuşlarında varolan öyle bir muş gibi dengeli bir hareket duygusu vermelidir.
güçlülük duygusu ki, kolay kırılabilir o!.mamakla Dünyanın en eski soyut sanatı olarak düşünülebile­
birlikte, çizgilerin bozulması olanaksız görün­ cek olan Çin hattatlığının sonul hedefi, doğadır. Fır­
mektedir. ça dokunuşlarının biçiminde, yaprakların, sarmaşık­
2. Et: Fırça dokunuşlarında bir iyi-beslenmişlik ni­ ların, dalların, bulutların, kayaların, alevlerin, su
teliği, ama bir özhoşnutluk ve şişmanlık olmak­ damlalarının ve dalgacıkların özelliklerinden birşey­
sızın. ler vardır. Çağdaş matbaacılığın standartlaşmış dü­
3. Kas: Bir fırça dokunuşunun sonrakine ve ayrıca zenliliği bu estetiğin antitezidir.
bir harfin de sonrakine görünmez bağlarla bağ­ Son 3000 yıl içinde, geniş bir biçimde tanımlanmış
lanmış olması. dört yazı tarzı bulunmaktadır:

181
1. Mühür yazıları: Eğik çizgili ve çizgi kalınlıkları­ Sagda; Wen Zhenming'ln (1470-
1559) bu kıvrılan hat üslObu,
nın çok az değiştiği bu yazıları, bir anlamda "fırçanın dans edişi" diye
"sündürülmüş" olarak düşünmek mümkündür. Bu. adlandırılmıştır. Bu üslılp,
sanatsal anlatımda bir araç
yazılar, Fal Kemiği yazısından Qin'in resmen benim­ olarak kullanılmıştLr; harfin
semiş olduğu Küçük Mühür tarzına kadar uzanan bir kendisi, anlatımcı nltellğtnden
çeşitlilik göstermektedirler. daha önemsizdir.
2. Düzenli fırça yazılan: Bunları, her biri kendi öz­
günlüğünü koruyan fırça dokunuş tarzlarından olu­
şan bir dağarcık kümesi içinden oluşturulmuş olarak
düşünmek mümkündür. Bu yazılar, önce gayri res­
mi olarak Qin, sonra da resmen Han tarafından kul­
lanılmış olan "resmi yazı"dan bugünün basılı harf­
lerinin temeli olan "düzenli tarz"a kadar uzanan bir Altta: "Ebediyet" anlamına gelen
alanda yer almaktadırlar. yong harfl, Çin hattatlığında
kullanılan sekiz temel çizgiyi
3. Akışkan yazı: Bu yazı, fırça dokunuşlarının akıcı blraraya getirmektedir. Bu temel
bir biçimde içiçe geçtiği, yukarıda sözü edilenden da­ çizgilerin dışında, başka
birçokları varsa da, blr hattatlık
ha esnek ve daha yuvarlaklı bir yazı biçimidir. ürOnünün yetklnllğl, büyük
4. "Ot" yazısı: Büyük ölçüde kısaltılmış harflerini, ölçüde, tekil fırça çlzgllerlnce
özel bir inceleme yapmaksızın tanımanın olanaksız belirlenmektedir. Daha ince

en az 30 ya da 40 özgün çizgiyi
ölçıllere sahip bir sınıflandırma,
olduğu çabuk ve gelişigüzel bir yazıdır. Bu yazının
kendine özgü esnek, hızlı ve akıcı bir zerafeti vardır. ayırdetmlştlr

Altta. Mühür yazısının bu örneği, bağlanablllr ve fırçanın sürekli

yazılabilir ki genellikle okunması


Zhou hanedanına alt bır bronz blr hareketiyle birkaç harf
kap üzerinde kullanılm14tır
güçtür.
Altta, ortada: Blr caoshu (Ot
yazısı) örneği. Bu sürtme baskı, Altta, satda· Kalshu (Standart
adı bu yazı üslubuyla blrllkte veya Dılzenll yazı), /ishu'dan
anılan, Çln'ln en ünlü (resmi veya ruhban yazısı)
hattatlarından olan Wang türetllmlş ve M.S. ı. yüzyılda
Xizhl'nln (M.S. 4. yüzyıl) geliştlrllmiştir. Çizgilerin her biri
çalışmalarındaki bir gravürden açıkça belli olmalı, gerilme
alınmıştır. Çlzgller, birbirlerine direncine veya "kemik"e sahip
bulunmalıdır.

ı,....
-ttt.
t
--
'.''

182
'

�� �� �� *� �r �B A
.$
P(
�i ti
� lU
WI

wt� �: ffi
J±- � Jr * ''� ,3 it� �
üstte: Eski şeklllenn üç türü kemikleri üzerındekl eski harfler, Satda. Çinliler, Arap
tepede çağdaş karşılıkları muhtemelen, ilk önce, hattatlarının aksine, harfleri,
doğrudan eski biçimlerinin resimyazısından türemişti ama, nadiren tasarım oluşturmak için
soyundan gelen karmaşık, tek· biçimselleştirme, birçok halde, birleştirirlerdl. üzerinde akışkan
ögeli şekiller; ortada, çağdaş bunları resimsel bir anlamda yazı harflerinin bir insan şekil
karşıllkları olmayan, basit çok· yorumlamayı gilçleştirmekıe yaratmak üzere birleştikleri,
ögeli şekiller; altra. ya bu soy veya imkAnsız kılmaktadır. Xi'an milzesindekl bu Tang
içinden gelen çağdaşları veya hanedanı steli, alışılmadık ve
bunları karşılayan çağdaş canlı bır yaratıdır.
biçimleri bulunan karmaşık, çok·
ögeli biçimler.
Kaplumbağa kabuklarıyla fal

183
Şiirdeki Sesler
Eski çağ ile orta çağ Çin'inde insanları canlı tutan maktadır. Ayrıca, bu sese, en bilinçli bir biçimde ki·
duygular hakkında birşeyler görebileceğimiz bir pen­ şinin kendi öz benliğine yönelmiş bir şiiri ancak be·
cere hala vardır. Bu, onların şiiridir. Yüzyılların akı­ lirgin bir paradoksla yerleştirebiliriz.
şı içinde, farklı bölge ve dönemlerden kaynaklanan Üçüncü ses, "kişiselliği giderilmiş bir özümseme"·
tarzların oluşturduğu birikim olağanüstü karmaşık nin sesidir ve şairin sadece soyut bir yorumlayıcı var­
bir şiir geleneği yaratmış ve şairlere, ifade tarz ve uy­ lık olarak kaldığı bir doğa tasviri yapan şiire özgüdür.
laşımlarına ilişkin olarak, sonuçta az ya da çok bilinç­ Bu ses, M.S. birinci bin yılın ilk yarısında, Geç Han
li bir beğeni seçimi yapabilmelerini sağlayan geniş mensur döneminin mensur şiirinde bulunan deniz
bir alan oluşturmuştur. Bu karmaşıklıkları betimle­ gibi temaların panoramik incelenişindeki soğuk gör­
meye çalışmak yerine, biz bu sanata, bir Çinli şairin kemlilikten, evrenin iç mantığını ya da iç yapısını ya­
söz söyleyebileceği belki dört temel "ses"in bulundu­ kalamak üzere çok sayıdaki olayların gerisine gitme
ğunu belirterek yaklaşacağız ve herbirini, örnekler­ yetisine sahip bir duyarlılık olarak 5. yüzyılın başla·
le, kısaca tanıtacağız. rında Xie Lingyun tarafından dile getirilmiş olan
Birinci ses, şairin, işlediği tema ister ortak ister bi­ "mutlu kalp"in zarif anlatımına doğru gelişmiştir.
reysel bir duyguyu ele alsın, toplumun duygularını
dile getirmesi anlamında "ozanca" diye isimlendiri· Tang egemenliğindeki olgun ve karmaşıklaşmış orta
lebilir. Bu ses, kuzey devletlerinde, M.Ö. 9. ve 7. yüz­ imparatorluk dönemine özgü olan sonuncu sesi, tek
yıllar arasında yazılmış şarkıların yer aldığı ilk der­ bir cümle içinde özetlemek daha zordur. Bunun, bir
lemelerden biri olan Şiirin Yazıları'yla birlikte anıl­ tür "incancıllık ve tınlama" sesi olduğu söylenebilir.
maktadır. Bunlar, balad-benzeri bir özlü kısalık için· İnsanın dünyası ile doğal dünya yeni, ama sonuçta
de kafiyelenmektedir ve hava olarak her zaman öl· insanı ilgilerin ağır bastığı bir dengeye oturtulmak·
çülü ve akılcıdırlar. Hepsi -aşk şarkıları, ağıtlar, hiciv· tadır; ve şair, işlediği konudan, ustalıklı ve bilinçli ola·
ler, methiyeler, iş yaparken söylenen heyamola şar· rak oluşları yöneten yapılardan, hareket noktaların·
kılan ve şölenlerde, tapınmada ve avlanırken söyle· dan ve imgelemlerden daha büyük bir ruhsal uzak·
nen kasideler biçiminde- bestelenmiş ve çoğu kez kral lık içinde bulunmaktadır. Şiir açısından kabul edile·
ya da prens saraylarında icra edilmişlerdir. bilir olduğu düşünülen konular, özellikle daha gele·
ikinci ses, mısraları seslendirenlerin ruhsal dünya neksel olan büyük çaplı konularda olduğu kadar, ai­
ile uyum içine girdikleri duygusuna kapılmaları gibi le yaşamının gizli yönlerindeki veya bir doğal afet sı­
esnek ve imalı bir anlamda da olsa, "sahiplenmeci" rasında birkaç kilo pirinç için ortaya çıkan çekişme·
lerdeki hilekarlık ruhu üzerine de kolayca yazabilen
olarak adlandırılabilir. Bu ses, eski çağın sonlarına
doğru Güney Şarkılan'nı yazmış olan Chu şairlerine Du Fu ile birlikte sayısal olarak artmıştır.
özgüdür. Mısralar uzun ve coşkuludur, duygusal olan­ Beşinci bir ses olarak düşünülebilecek olan şey ise,
la dinsel olan yakından birbirlerine bağlanmışlardır "gündelik yaşam"ınkidir. Yaşamın dertleri ve yüküm­
ve şamanların trans haline geçerek yaptıkları yolcu­ lülükleri karşısındaki duygusal olmayan sevecenliği
lukların esinlediği bir düş gücü, kuzeylilerin hiç bil· ile gündelik yaşam, içine düşmüş olduğu bir kenara
medikleri bir özgürlükle zaman ve mekanı kucakla· itilmişlikten kurtarılmayı haketmektedir.

İnsanların erkeği, beni nasıl da güldürdün, Kahverengi ve cansızca uzanırlar.


Kollarındaki kenevir giysi sanki ipekleşmişti. Senle geçen üç yılda,
Ama sen ipek çilelerinin peşinde değildin ki, Kötü yemekler yedim.
1
Senle gelmemi sağlayacak tasanlarla oradaydın.
Qi'nin sulan kabararak akar,
Ve öylece ·Qi nehrinin üzerinden seninle gittim, Eşyalarımız ıslanır.
Birlikte Boz Tepecikler'e yöneldik. Yaptığım hiçbir şey doğru dürüst olmadı,
Evlilik günümüzü erteleyenin ben olduğumu söyleme­ Sense hep bildiğini okudun.
Aracılık edecek hiç kimseyi bulamamıştın. Davranışlarına hiç sınır koymazdın.
Neyse, kızgınlığından uzaklaşmaya seni zorladığımda, · İçinde farklı kişilikleri olan bir adamdın.
Güz vakti bir günde karar kılmıştık.
Üç yıllık karılık!
Çöken duvara ben tırmandım. Çaba, hep çaba,
Gözüm engellerdeydi, bana gelmem için, Erken kalkmak, geç yatmak,
Gözüm engellerdeydi, ama seni görmek ne mümkün. Bir gün bile kendimin değildi.
Ağladım, ağladım. - Artık bitti,
Abilerim benle dalga geçiyorlar,
Engele yöneldiğini gördüğümde, bir kez, Dişleriyle gülerek,
Gülüp konuşmuştuk Sessizlik içinde,
Kaplumbağa kabuğunda çalılan yakıp, civanperçemi Kendime kederleniyorum.
saplarını savurmuştun,
Kötü talihin sözü bile yoktu. Sana geldim -senle birlikte yaşlanmak için.
Dut yaprakları, dökülmeden önce Yaşlandık. Sana içerlememl başardın.
Parlak ve yeşildir. QI, en azından kendi kıyısı var, kenarlannı dövdüğü.
Güvercinler dut yemezl · Saçlanm henüz diriyken, bir kızınkı gibi,
Kızlar, beyefendilerle oynaşmazl Mutluluğumuzdan nasıl sözeder, nasıl gülerdik,
Erkek, zevk alırsa, mazur görülebilir yine de. İçten iyilik yemini ederdik,
Ama kız, böyleyse, mazereti yoktu. Değişebileceğini düşünmeden,
Değişimi düşünmemek gerekirdi,
Yapraklar dut ağacından döküldüğünde, Değişim gerçekleşendl.

184
"Doğu'dan gelen ben, ilk ışıkla hazırım,
Zihnimde parıldarken, Güneşler Ağacının ışınları.
İyi baktığım atlarımı, yavaşça ileriye sürerim, 2
Gece yokolmakta, gün ağardı bile.

Hedeflerim için ejderhaları zincire vurur, yıldırımların üzerinde gezerim,


Buluttan enkaz yığınları yaratarak, titreyip haykırarak.
İç çekerim, derinden, yukarıya doğru tırmanırken.
Yüreğim inatçıdır. Özlemle bakarım geriye.
Sesler o denli tatlı, manzara o denli hoştur çünkü,
Her kim görse, rahatlar. Geri dönüşü unutur."

Sitar tellerini akordlayınl Yanıtlayan mısraları çalmak üzere!


Çanları hep birden çalını Çan gövdeleri sallansın!
Aykırı flütleri üfleyin! Kamış orga yeniden ses verini
Ruhların sahip oldukları, aydınlanmış ve sevgi doludur,
Oraya buraya uçarlar, iskelekuşunun gagası gibi,
Şarkılarının akışı, danslarıyla uyumludur!
Ölçüleri ne denli mükemmeli Ritimleri ne denli yerinde!
Tanrı alçalıyor! Koruyun gözlerinizi güneşten!

"O, mavi bulutlardan ceketim ve beyaz gökkuşaklarından elbisemi


Bir güneş ışınını vurmuştum önceden, Gökyüzünün Kurt'unu
bıçakladım.
Gökkuşağını tutup, göklere yükselirim.
Kuzey Büyükayı'sını kaldırıp tarçın şarabını boşaltırım.
Artık dizginleri çekerek, eve dönüş yoluna koyuluyorum.
Karanlığın derinliğine atlıyorum. Doğuya dönüyorum."

Bu dağın, o halde, doğası ne?


Aşağıda, Qi ve Lu boyunda, sonsuz yeşillikler yatar,
Burada, yukarıda, Yaradan'ın şeytansı güzellikleri toplanmış.
4
Karanlık Güçle Parlak Gücün gölge ile güneşi ayırdığı yerde.

Yükle dolu yüreğimde, buluttan kıyılar katmanlaşır,


Arayan görüşün sınırları içine eve kanat açmış kuşlar gelir.
Kimi kez, o en tepedeki doruğa ayak bastım,
Genişçe bir bakışla -aşağıdaki dağlar büzüldü.

Chu dini, rahibe ve tanrısallığın


Tepede "Doğu'nun Efendisi",

üstte: Anhul eyaletindeki Huang Bastonuma dayanarak, münzevileri görmeye geldim. kutsal birliği hakkında anlık bir
Dağı. fikir vermektedir. Bu sözcüklere
Aşın gelişmiş bir yol geçmişle geleceği gözlerden saklıyor.
eşlik edecek olan oyun
Solda: Şltnn Yazısı 'ndakl en güzel Dağ mağarasında tutturulmuş çatı destekleri yok, 3 sahnelerinl düşılnmek kolaydır.
parça (en az "ozansa!" hava Ama tepelerde bir yerde bir sitar çalmakta.
taşıyanı olmakla birlikte) bir
Du Fu, görsel ve duygusal
Üstte: 8. yüzyılda yaşamış olan
kadın tarafından yazılmıştır ve Karanlık kuzey yamaçları Mld karlı,
evlllik öncesi bir lllşklden sonra derinliğin son dakika
Güneşin aydınlattığı ormanlarda tomurcuklar uçuyor,
gelen mutsuz bir evl111ğl sapmasında bir ustadır. Burada,
anlatmaktadır. (GOvercınlertn, ki
Fırlayan kayalar değerli taşların üzerine uçuyor,
Talsah üzerine eski bir şiirde,
onların kullanıldığı imleme lle Narin balıklar yüzeye çıkıp dalıyorlar.
okuyucunun ufkunu bir anda
açıklanmaları gerekir, dut genişleten bir bitiriş
yapraklarından yemekle İpek tele ya da bambu flüte gerek yok. yapmaktadır.
zehirlenmekslzln bOyO.dOklerl Irmaklarda ve tepelerde tertemiz bir müzik.
sanılmaktadır, tıpkı evlenmeden
Kim insan sesini arar, kümelenmiş ağaçlar Solda. Bu mısralar, Zuo Si
önce aşk yapan kızlar gibi.)
Kendilerine kederlenip mırıldanırken? tarafından, M.S. 3. yüzyılın son

Sagda, altta: Sanatsal yetenek,


yıllarında yazılmıştır. Burada, o
tarihte tartışmalı bir tema
canlı tasarım ve çarpıcı kinaye
yokluğunun gizlerin! veya
niteliğine sahip olan, ahl4k

FU'nun çağdaşı Ll Bo !le boy


bakımından, hiç kimse, Du
dağlardaki aydınlanmayı aramak
ölçOşemezdl. Onun, ancak üzere toplumu !erkeden
imleme yoluyla tilkenrnekte olan münzeviye değinilmektedir

Kargaların Şarkısı"nda işlediği


zamana işaret eden "Tilneyen

konu, Wu kralının sevgili eşi


Xlshl ile, okuyucunun o anda
Gusu'nun kulesine kargalar tünediğinde,
blldJğl bir gerçekten habersiz
olarak geçlrdlğl gecedir: ertesi Xishi Wu Kral'ın salonunda demlenir,
Wu şarkıları ve Chu dansları onların zevkine erişemez,
giln, Yue devleti tarafından
5
ortadan kaldırılacağı gerçeği. Yeşil tepenin ardında güneşin yarısı yenmiş.
Buradaki etki, Heredla'nın
sonesinde yer alan, Kleopatra'nın
Gümüş rehber altın havzada batmakta
gözlerinJn lçlne bakan
Antonlus'un burada onların
Su, su saatinden hızla damlıyor.
yıkılışının ön oluşumlarını Yükselirler, güz ayının dalgalara düştüğünü görerek...
görmesinin aynıdır: "Uçsuz Bu yavaş güneş Doğu'ya tırmanırken, neden zevk alırlar?
bucaksız, geniş bir deniz ve
!erkeden kadırgalar."

185
Konfüçyus'tan Konfüçyusçuluğa
Çin düşünürleri, M.Ö. 6. yüzyılın sonuyla M.Ö. 3. limlerin her durumdaki niteliklerini kültürel koşul­ Bu sürtme baskı, 720-60
dolaylarında etkin olan ve çizgi
yüzyılın başı arasında ahlak ve hakikatla ilgili olarak lanma yoluyla kazandıklarını düşünüyordu. Ahlak üzerindeki ustalığıyla bilinen
ortaya çıkan sorunların farkına varma noktasına gel­ kuralları toplumsal-biyolojik bir biçimde açıklanmış­ Tang hanedanı sanatçısı Wu
Daozl tarafından yapılmış
mişlerdi. Bir önceki çağ, herşeyden önce, başarılı ey­ tı. İnsanlar acımasız bir çevrede toplumsal örgütlen­ orijinal bir resmi yeniden
lemin -Gök'ün iradesi ve ruhların istekleriyle uyum meler sayesinde yaşamlarını sürdürebiliyorlardı ve üretmek düşüncesiyle
içinde bulunan bir eylemin- sırrını bulmayı ummuş­ bu da, rol farklılaşmasının ve bir dayanışma duygu­ gerçekleştlrllmlş bir taş
gıavürdendir. Konfüçyus,
tu. Artık, deneyim ve derinlikli düşünüş bir ölçüde sunun gördüğü tamamlayıcı işleve bağlıydı. Bu ise, burada, gündelik yaşamın
kuşkuculuğun ortaya çıkmasını sağlamış ve insanları, "dinsel tören kuralları" (Lia) ve "müzik"in (yue) ayrı gerçeklikleriyle ilgilenen bir
inançlarının haklılaştırılması konusuna daha derin­ saray memuru olarak
ayrı yaptıkları psikolojik etkilerle pekiştiriliyordu.
gösterilmiştir. Alttaki yazıda
den eğilmeye yöneltmişti. Eski çağ sonlarının en üzücü felsefi kurbanı, Mo­ şöyle denJlmektedlr: "Hocaların
Dört temel düşünce biçimi ortaya çıkmıştı. Kongzi zi'nin müridlerince geliştirilmiş olan ve ayrıca, bir öl­ hocası, öğretiyi uygulamaya
aktaran Konfüçyus'un resmi."
(Konfüçyus), Mengzi ve Xunzi'nin görece bilinemez­ çüye kadar, Gongsun, Long gibi sofistlerin çelişkile­ Sağ alttaki dikey beyitler de şöyle
ci ve laik muhafazakar insancıllığı, bireyler arasın­ rinde bulunan karmaşık mantıktı. ("Beyaz bir at, at diyor: "Göğe ve yeryüzüne eşit

daki örgütlü toplumsal bağların geliştirilmesini ve bu değildir," "Yetim bir tayın hiçbir zaman bir annesi ol­ olan erdem, onun geçmişte ve
bugün üstün olan yolu, o, altı
ilişkiler ağı içind� uygun bir biçimde işlev gören kişi­ mamıştır", vb.) Savaşan Devletler döneminin acıma­ kutsal yazıyı derledi ve nakletti,
sel erdemin gücünü vurgulamaktaydı. Mozi, fayda­ sız pratik sorunları içinde bu tür bir düşünüş, en iyi­ sayısız kuşağa bir örnek
bırakarak."
cı, meritokratik ve otoriter nitelikli daha farklı bir ah­ sinden yararsız, en kötüsünden ise toplumsal bakım­
lakı yüceltmişti; o gök'ün hiçbir ayrım gözetmeksizin, dan tehlikeli görünüyordu. Ayrıca, Zuangzi de bu dü­
iyiyi ödüllendirdiğine ve kötü davranışı cezalandır­ şünce tarzına, deneyimin sözcükler aracılığıyla ayrı
dığına inanıyordu. Zhuangzi ise, aksine, benliğin her­ kategorilere bölünmesinin işin başında yapılmış bir
şeyi kapsayan evrensel-doğal süreçler (dao veya "yol'1 yanlış olduğunu ve biçimsel kurguları gerçeklikle iliş­
tarafından ahlaki olmayan bir biçimde eritilmesi gö­ kilendirmenin hiçbir yolunun bulunmadığını ileri sü­
rüşünden esinlenmişti; ve mantıksal ve ahlaki sav­ rerek, bir mistiğin bakış açısından saldırmıştı. Ben­
larca yapılan ayrımların anlamayı engellediğini dü­ zer bir biçimde Xunzi de, sözcükleri, benzer nesnele­
şünmüştü. Son olarak da, Shang Yang (ya da, daha ri kategoriler altında toplamağa yönelik, geleneksel
doğrusu, ona atfedilen ama daha sonra yazılmış olan olarak üzerinde anlaşılmış araçlar olarak hiçbir içsel
kitap) ve Hanfeizi gibi devletlik gerçekçileri, bir bü­ gerçeklik taşımadıklarını belirtmişti. Bu uzlaşmaları
tün olarak devletin, geleneklere uygun olarak birey­ kurcalamak çelişkiler yaratmıştı. Bu ve belki de baş­
lerce değer verilenlere taban tabana zıt standart de­ ka nedenlerden ötürü, sıkı sıkıya mantıksal nitelikli
ğerleri gerektirdiğini ileri süren, kısmen koklektivist, olan söylem ortadan kaybolmuştu.
kısmen Machiavellici, ahlaki-olmayan bir öğretiyi sa­ ilk İmparatorluk döneminin başlamasıyla birlikte
vunmuşlardı. M.Ö. 3. yüzyılın Taocu devletçiliği, Yol Konfüçyusçuluk, Taoculuk, Maddenin Beş Hali Ku­
ve Gücünün Kutsal Yazıları, hükümdarın insani duy­ rumları, numeroloji ve diğer öğeler, sonraki Çin fel­
gulardan nasibini almamış bir bütünsel yönlendid­ sefesinin büyük bölümünün alt yapısını oluşturacak
ci olduğu yolundaki gerçekçilerin görüşünü paylaş­ olan, farklı düşünceleri birleştiren bir metafizik içinde
mış, ancak dünyayı, hukuksal yönlendirme ile denet­ biraraya geldiler. Bu metafiziğin klasik ifadesi, eski
lenemeyecek ölçüde çelişkilerle dolu ve karmaşık ola­ Zhou hanedanına ait falcılık el kitabındaki yazıların
rak düşünmüştü ve, devlet iktidarı ile ekonomik kal­ üzerlerine yazılmış açıklamalardan ve yorumlardan
kınma modelinin karşısına, Bilge'nin bir tür sihirsel oluşmuş bulunan Degişimlerin Kutsal Yazısı'ydı. De­
kendini-yadsıma tarafından yönlendirildiği bozulma­ ğişimler, düzgün ya da kırılmış olabilen altı çizgi ara­
mış bir ekolojik basitliğe geri dönüş fikrini koyarak sındaki muhtemel birleşimlerden oluşan 64 tane al­
karşı çıkmıştı. tı köşeli yıldız etrafında meydana getirilmiştir. Çizgi­
Kongzi (M.Ö. 6. yüzyıl sonları), kendisinin (bir za­ ler, sırasıyla "sert" ve "yumuşak" olanı veya Parlak
manların altın) geçmişini nakletmekten başka birşey Güç (yang) ile Karanlık Güç'ü (yin) temsil etmektedir­
yapmadığını ileri sürmüşse de, aslında, düşünceleri ler. Bunların herbiri bütünlüğe ulaştığında kendi kar­
bununla kesin bir kopuş oluşturmuştu. Din ve dev­ şıtına dönmektedir. Her altı köşeli yıldız, öze ilişkin
letin eski birliğinin ve Zhou feodalizminin kalıtımla bir örnek durumun tasarımıdır ve özel deneyim alan­
edinilen toplumsal-siyasal rollerinin yerine o, bir ah­ larını birbirine bağlayan bir gizli denklikler ağından
laki seçkinlerin yönetimini savunmuştu. Ona göre üs­ meydana gelmektedir. Civanperçemi saplarının ayık­
tün erdem, kendi zamanından önce hemen hiç söz lanması veya yazı-tura ile yapılan fal bakmanın işe
edilmemiş olan ren'di. Çoğu kez "iyilik" olarak ter­ yarayacağı düşünülüyordu, çünkü yürürlükteki du­
cüme edilen bu sözcük, temelde "diğer bireylere karşı rumu denetimi altında tutan esas örnek ile bunun ki­
duyarlı bir ilgi" anlamına gelmekteydi. İnsan doğası taptaki simgesel biçimi arasında karşılıklı bir titreşim
ile kurumları bir işkence biçimi olarak görülen top­ yankılanıyordu.
lumun talepleri arasına uzlaşmaz bir çelişki yerleşti­ Metafizik sisteminin neredeyse tümü, sayısız zıtla­
ren Yang Zhu'nun Stoacı hazcılığı ile karşı karşıya ge­ ra dayanan çok boyutlu bir ikicilikti: dişi ve erkek, sı­
len Mengzi (M.Ö. 4. yüzyılın sonları), bunun aksine, cak ve soğuk, biçim ve enerji vb. Bu tür bir düşünce
insan yüreğinin (xin) özünde iyi olduğuna ve kötülü­ biçimi, mekanik olmaktan çok organikti ve 64 esas ör­
ğün sadece bu yüreğin yozlaşmasıyla ortaya çıktığı­ neğin döngüleri, çizgisel bir ilerlemeden çok bitkisel
na inanıyordu. Mengzi, sonuçta bir kimsenin "ahla­ yaşamın başı ve sonu olmayan yeni dönüşlerini yan­
ki yaşam"ını (qi) yeniden canlandırmak ve geliştir­ sıtıyordu. Dünyayı-yöneten güç, Batı geleneğinde ol­
mek gerektiğini vurgulamıştı. Daha az iyimser olan duğu gibi onun dışında ve onu aşmış değil, onun özü­
Xunzi (M.Ö. 3. yüzyıl başları) Gök'ü "Doğa" ile eşan­ ne içkindi. Her durumdaki bütün yönelimler sonuç­
lamlı kılarak kutsallığından arındırmıştı. O, insani larıyla birlikte verili olduğu halde, sıradan insan, bu
eğilimleri özünde niteliksiz olarak görüyor ve bu eği- sınırlar içinde bilgece ya da aptalca, etkili veya güç-

186
olduğu" yanılsama yüzünden acı çekmek anlamına
geldiğini kabul ediyordu. (7. yüzyıl sanlan) gibi en in­
ce zeUlı düşünürler, bütün olayların karşılıklı içiçe
geçmişliğini ve karşılıklı olarak birbirlerine nüfuz
edişlerini vurgulamışlardı. Bu görüşe göre, hiçbir var­
lık (tabii, bir varlıktan söz edilebileceği ölçüde), diğer­
lerindeki acı ve kötülüklerden payını almamış veya
diğerlerinin iyilik ve aydınlıklanndan yararlanmamış
bir durumda olamazdı. Bir kimse için, yanılsama ve
arzudan nihai kurtuluş, bu kurtuluş diğer herkes için
gerçekleşinceye kadar mümkün değildir. Daha az ev­
renselci olan Theravada'nın, dünyadayken bile ölü
olan duygusuz bir birey olarak Lohan (arhat-ermiş)
üzerindeki vurgusuna zıt bir biçimde, Mahayana oku·
lunun Boddhistava -başkalarına yardım etmek için
dünya üzerinde hep geri planda kalan gizil Buda- ta­
pısının temelini oluşturan noktadır.
Birçok Çinlinin, yakından bildikleri Konfüçyusçu
değerlere ve siyasal boyun eğmeye yönelik olan bu
Budist değersizleştirme ile yine Budizm'in ahlaki alan­
daki nihilist çizgisi karşısında duydukları genel hoş­
nutsuzluk, M.S. İkinci bin yılda, eski birleştirici me­
tafiziğe, Mengzi'nin insanın özünde iyi olduğu inan­
cına ve dönüştürülmüş bir kılık içindeki birçok Bu·
dist düşünce öğesine dayanan akılcı-laik bir felsefi
tepkinin gelişmesine yol açtı. Bu tepki, önderlerinin
kendilerini eski geleneğe ait görmeleri ve düşünce­
lerinin birçoğunu Konfüçyusçu kutsal yazıların açım·
!anması biçiminde ifade etmelerinden dolayı, genel­
likle "Yeni-Konfüçyusçuluk" olarak adlandırılmıştır.
Zhang Zai ( 1 1 . yüzyıl), qi ·"yaşam gücü" veya "can"­
kavramını, olayların "düzen-ilke" (Lia) ile uyum ha­
linde olarak içinden çıktıkları "gizllik"in (xu, sözcük
anlamı "boşluk") alt tabakasına, "madde-enerji"ye
doğru geliştirilmişti. Ren düşüncesini, "diğer tüm var­
lıklar hakkında duyarlı bir bilinç" anlamına doğru ge­
nişletmişti ki, genç çağdaşı Cheng Mingdao'nun de­
yişiyle, "hiçbir şey sadece kendi benliği değildir." Kon­
füçyusçu hiyerarşi arzusu ile Budist eşitlik güdüsü
arasındaki gerilim çözümsüzlüğünü sürdürüyordu.
Mingdao'nun erkek kardeşi Cheng Yichuan, "düzen­
ilke"yi hem doğal ve hem de normatif, hem betimle­
yici, hem de öğütleyici, bir hale sokmuştu. Bu, "olan"
ile "olması gereken" arasındaki (çözülmez) sorunu us­
talıkla idare ediyordu, çünkü bir varlık, gerçekten bir­
şey (örneğin baba) olmak için bir özelliğe (örneğin, se­
vecenlik) sahip olmak durumundaysa ve bu özelliğe
de sahip değilse, o zaman o şey olmamaktadır. An­
cak, doğanın (bütününün) içsel olarak iyi olduğu so­
nucu, Yeni-Konfüçyusçuları, kötülüğün nereden gel­
diğini açıklama yeteneğinden yoksun kılıyordu. Bü­
süz bir biçimde davranma özgürlüğüne sahipti. Bu­ yük sentezci Zhu Xi (12. yüzyıl), (her zaman iyi olan)
na karşılık, Değişimlerdeki bilgelikten, gelişmeleri fi­ düzen-ilke ile (bazen iyi, bazen kötü olan) madde­
lizlendikleri oluşum evrelerinde kavramak için yarar­ enerji arasına gerçek bir ikilik yerleştirmeye itilmiş­
lanabilen Bilge, daha çoğuna ulaşabilmekteydi. Han ti, ancak bu da, asıl stratejiyi yıkmaktaydı.
dönemleri boyunca ve bunu izleyen imparatorluğun Bu ikilemi gidermek için girişilen son çabalar, Li Xi­
parçalanma döneminde bu inanç, olayların altında angshan (12. yüzyıl) ve Wang Yangming (15. yüzyıl
yatan ve herşeyi denetimi altında tutan bir ilkenin sonu- 16. yüzyıl başı) tarafından girişilenlerdi. Ahla­
arayışını esinlemişti. Bu arayışa, "gizemli şeylerin kın bireyin dışındaki hiçbir şeyden çıkarsanamaya­
bilimi" adı verilmişti. cağını kabul ederek onlar, bunun doğrudan doğruya
M.S. birinci bin yılın ortalarında, Budizm, Çinliler yürek/zihin (xin) tarafından sezdirilebileceğini ileri
bu ithal edilmiş dinin köktenci sonuçlarını kavrama­ sürmüşlerdi. Keyfilikten ise, bireyin zihninin bir par­
ya başladıkça, bu farklı düşünceleri birleştirmeye yö­ çası olduğu -veya böyle olması gerektiği- bir egemen
nelik metafiziğe meydan okumaktaydı. Budist zihin varolduğu belirtilerek kaçınılmıştı. Ahlak dışı
"boşluk" (kong) öğretisi, hem maddi, hem de mane­ bir eylemin ortaya çıkması, sezgisel ahlaki bilginin
vi anlamda nedenlerle sonuçlar sonsuz bir akış için­ bencillik tarafından kirletilmiş olması yüzündendi.
deyken, herhangi özgül bir varlığın (masa veya can Kuramsal tartışma bu noktada terkedildi ve 20. yüz­
gib), bir andan sonrakine kadar bile olsa, sürekli bir yılda Zhang Dongsun ve başkalarınca yeniden ele
varoluşa sahip bulunduğuna inanmanın, "sanatçı ta­ alındığında, kavramsal temel artık tümüyle veya ege­
rafından bir kimsenin kendi zihninde yaratmış men olarak Çin'e ait değildi.

187
Din
Alrta, solda: Bu anJmist rahip, birkaç tane pirinç tohumu birlikte lnanç, güçlü bir biçimde
bir cenaze törenine verecektir. canlılığını sürdürmekte ve
hazırlamrken, baht mlhrabında, hacılar t(lrbelerdeki dualarına
ham pirinç, kurutulmuş kökler Altta: Tibet'in Halk Cumhuriyeti devam etmektedirler.
ve clgaraları da içeren çeşitli içinde bir "Özerk Bölge" haline
eşyalar düzenlemişti. Gömme getirildiği ı959'dan sonra, 2000'i
ş
i leminden sonra, her ağıtçıya, aşkın Lamaist manastır cemaati
-venmlilik simgesi olarak· dağıtılmış ve binaların çoğu
ölünün anısına ekmeleri için, yerle bir edilmişti. Bununla

Bir bütün olarak düşünüldüğünde, geleneksel Çin


dini hakkında benimsenmiş bir ad bulunmamakta·
dır. Tum olarak ne olmuş olursa olsun, bu din birta­
kım öğelerin birleşimiydi ve öyle de kabul edilmişti.
Konfüçyusçuluk, Tuoculuk ve Budizm'e ilişkin olarak,
halk yaygın olarak "Üç İmanın Bir olduğu"nu düşün­
mektedir. Halk bilgeliğinde de, bu, insanın, birincisi­
ni gündelik yaşamın kılavuzu olarak alması, dinsel
tören kurallarına ilişkin bir arınmayı ve cinleri kov·
mayı sağlamak için Tuocu uygulayıcılara başvurma­
sı ve Budist rahiplerden cenaze törenleri için yarar­
lanması biçiminde yerleşmişti. Ancak, bu net işbölü­
mü, görünürde çelişkili birçok inancın birarada va­
rolduklarına ilişkin karmaşık gerçeği gizlemektedir.
Her nitelikte ve her dereceden iktidarın ruhlarından
{shen) oluşan genellikle görünmez bir dünya vardı. Bu
öbür dünya, birçok yönleriyle buna benzeyen görü­
nür gündelik dünyanın dokusuyla gerçekten içiçe ge­
çerek örülmüştü. ,Göksel hiyerarşideki Yeşim İmpara­
tor ile cehennem bölgelerinin egemeni Yanluo (Yama),
Pekin'deki egemenin karşılıklarıydı. Her ilçe merke­
zinde bulunan kent-tanrısı da, benzer bir biçimde, tin­
sel yöneticiydi. Atalardan ve hayaletlerden oldukça ay­
rı olarak, birçok ruh (ya da, daha önemlilerine verile­
bilecek bir isim olarak, tanrı) yaşamlarına insan ola­
rak başlamışlardı. Qing hanedanlığı dönemindeki Sa­
vaş tanrısı Guan Yu, M.S. 3. yüzyılda büyük bir asker­
di. Saatler Tunrısı Ll Madou, bir zamanlar -kaderin bir
cilvesi olarak· Cizvit misyoneri Peder Matteo Ricci idi.f
Tunrılar, verdikleri hizmete göre veya imparatorluk
kaprisleri uyarımcı yüceltilir veya aşağılanırdı. Çinli­
ler, bu tinsel varlıklarla rüyalarında iletişim kurarlar
veya ilahi bir teslimiyet durumundaki ruh-medyum­
ları aracılığıyla onlara danışırlardı.

188
ilk
varlıklara nihai bir kurtuluş
Ortada: Kunming'in Çln'de daha yaygın olan ve tüm gözettikleri inancı üzerine saygı göstermeden çok Alna, ortada: Çln'deki
kuzeybatısındaki Qiong Bamboo kurulmuştur. Bir atanın ruhu uygula.maya dönüktür ve çoğu Müslüman göçmenler, Tang
(Sichuan'dan gelen bir tür vaadeden Mahayana öğretisinin ihmal edilirse, bu bir "aç kez da çatışan çıkarlara sahip hanedanı döneminde denizden
bambu) adlı Budist manastırının aksine, bireysel kurtuluşu hayalet" haline gelebilir ve erkek kardeşler arasındaki ve karadan gelmiş olan Arap ve
Beş Yüz Lohan Salonunda ttltsü vurgulayan Theravada geleneği yaşayanları yutmak üzere çekişmelerle birlikte İranlı tacirlerdi. Müslümanlığın

bulunduğumuz çağın lk
mumları yanmakta. İçinde içinde yer alan aydınlanmış bir dünyaya dönebilir. Bunun varolmaktadır. Halk Cumhuriyeti sonraki akımı, sayfa 150'dekl
i beşyQz keşiştir. aksine, falcılık (atalara, aynı döneminde, bu fikir ve haritada gösterilmiştir.
yılı içinde Budizm'ln Çin'e gelişi, Üstte, satda: Atalara tapınma, soydan gelen belirlJ kimselere iyi uygulamalar gözden dOşmüşttır Kunmlng'deki bu camide
sayfa llO'daki haritada yaşayanlarla ölmüşlerin şans getirecek biçimde, kalıcı ama, burada, Yunnan'da olduğu mihrabın üstü tümüyle Çin'e
gösterilmiştir Bir Lohan (arhat), birbirlerini karşılıklı olarak mezar yerleri seçilmesi yönüyle), gibi sürmektedir. özgü bir üslüpta düzenlenmiştir.

Usrre. Kultur Devrımı sırasında


(1966·76), Çln'deki Hırlstiyan
kiliseleri, yurtsever olmamakla
ve emperyalizmin kalıntıları
olmakla suçlandırılarak
eleştirilmişlerdir. Bunların
birçoğu kapatılmış, bazıları ise
yıkılmıştır. Bu tarihten sonra,
birkaç tanesi açılmıştır, ama dış
bağlantılarından kurtulmuş
"mezhepler ötesi bir
Hırlstiyanlık" vurgulanarak ve
ıbadet özgürltlğtl bazı
sınırlamalara bağlı kalınarak.

Solda: Denizaşırı bir ülkede


yaşayan Çinli bir bayan,
Sıngapur'da bir ruh medyumuna
danışırken.

189
Tapmak ve Saray
Mimarisi
Çin'de, bir Konfüçyusçu tapınak ile Taocu ve Budist
bir tapınak' arasında mimari hiçbir fark yoktur ve
bunların hepsi, aynı temel plan üzerinde ve laik bi­
na yapısına göre inşa edilmişlerdir. Geleneksel Çin bi­
naları, Song hanedanlığından itibaren, yükseltilmiş
bir platform üzerinde yükselmektedir ve ağır kiremitli
çatı, dirseklerle ve platform üzerindeki taş temellere
dayanan ağaç sütunlarla taşınmaktadır. Duvarlar az
bir ağırlığa sahiptir ve hafif maddelerden yapılmış­
lardır. En önemli binalar güneye bakacak ve güney
yönüne açılan kapılara sahip olacak biçimde yapıl­
mışlardır. Diğer yönlere açılan hiçbir kapı bulunma­
maktadır. Bütün dirsekler birbirlerine köşelerinden
bağlanmışlardır ve binanın süslemesinde önemli bir
öğe olarak değerlendirilmektedirler. Tahtalar koruma
ve süsleme amaçlarına uygun olarak boyanmışlardır
ve sütunlar, eğer oymalı değillerse, çoğunlukla kır­
mızı, platform beyaz, duvarlar kırmızı, dirsekler ma­
vi ve yeşil ve çatıdaki kiremitler ise sarı veya mavi­
dir. Her ikisi de Ming döneminde inşa edilmiş olan
Pekin'deki Yasak Kent'te bulunan İmparatorluk Sarayı
ile Qufu'daki Konfüçyus tapınağı ve Song hanedanı­
na ait Taiyuan yakınlarındaki Jinci. tapınağı aynı
saray-tarzı mimariyi paylaşmaktadırlar.
\., Pagoda, ilk olarak Hindistan'da ortaya çıkmıştır.
Çin'e ise Budizm'le birlikte gelmiş ve kutsal eşyaları
barındırmak için kullanılmıştır. Bud\stler ayrıca ma­
ğara tapınakları da kullanmışlardıri Çin'deki diğer
dinsel binalar, Zhou hanedanı metinlerinde bulunan
ve bir dinsel tören binasının, gök ile yeryüzü arasın­
daki ilişkiyi simgeleştirecek biçimde, tavanda yuvar­
lak, tabanda kare biçiminde olması gerektiği yolun­
daki bir buyruk doğrultusunda yapılmışlardır. Bu tü­
rün bir örneği, Tibet'teki Gyantse'de bulunmuştur. Pe­
kin'deki Qing hanedanının Gök tapınağı daire biçi­
mindedir ve kare biçimli bir avlu içine yerleştirilmiş­
tir. Xi'an ve Kunming'deki camiler geleneksel Çin tar­
zında yapılmışlar, buna karşılık Turfan'daki cami ise
Orta Doğu'nun Müslüman tarzını almıştır. ı

190
Solda: Pekln'ln doğu kenarındaki
Wangfujlng'in dışında bulunan
bu Hırlstlyan kilisesi, 1666'da
kurulmuştur. Çeşitli kereler
yeniden yapılan bu kilise şimdi
blr okuldur.

yapılmış blr camı.


Altta: Turfan'da, 1776'da

Üstte. Güney Shanıd'dekl Yonglegong'· rülen ana mabet 1724'de yapılmış ve


da bulunan 14. yüzyıla alı blr Daocu Konfüçyus'a ithaf edilmiştir. Tapınak,

!arda kullarulan bir müzik aletleri ko­


tapınak, klasik saray mimarisi üshl· bazılan sadece Konfüçyuscu tapınak·

U duvar resımlerlnln blrç<>au saklan·


bundadır. Bu.rada, orta Çln'ln görkem·
leksiyonunu barındırmaktadır

Altta: Gansu eyaletindeki Dunbuang'·


maktadır.

Altta, solda: M.Ö. 6 yüzyılda Konfüç­ da bulunan bu kat kat, merdiven gibi
yus'un doQmuş olduğu bugünkü yükselen mimari yapı, içinde 400'ü aş·

mwı olduğu bir tepe yüzüne irışa edU·


Shandong eyaletindeki Qufu'da bulu· kın Budist maQara tapınağının oyul·
nan Konfüçyus tapın&Qı, Qlng haneda·
nı zamanından kalmadır. Burada gO- mişı!r

Üstte: Lhasa'daki 1 7. yüzyıldan


kalma Potala Sarayı, buranın
Kızıl Saray'ının üst katlarında
yaşamış olan Dala! Lama'run
kışın oturduğu yerdir
En solda: Shanx! eyaletindeki
Talyuan yakınlarında bulunan
Jlncl adlı Budist tapınağının bu
salonu, 12. y(lzyılda yapılmıştır.

dikkat edin. Solda Tibet'tekl


ince işlemelerle sQs(Q dirseklere

Gyantse'nln BüyQk Stupa'sı


olarak bilinen Palkhorchonen,
15. yQzyılda yapılmıştır. Burası,
Mahayana'nın blr kolu olan
Budist "Sarı Bqlık" tarikatının

mandaladır ·kare içindeki bir


merkezlerinden biridir. Planı, bir

daire. içeride, 15. yüzyıla alt


çarpıcı freskler vardır. Kulenin
sivri tepesi Qzerlndekl halkalar,
bir kimsenin Budalığa
kavuşmadan Once erişmesi
gereken 13 dOzeyl ifade
etmektedir. Stupa'nın her
yanındaki Buda gözleri, Buda'nın
tOm insanlığa olan ilgisini
gösterecek biçimde, her yöne
bakar durumdadır.

191
Tıp ve Remil
Solda: 17. yüzyılda şekil verilip veya olmasın, bu uygulamalar,
boyanmış, akupunktur noktaları omuz şikayeti olan resimdeki bu
gösterilmiş bir anatomi heykeli. kadında olduğu gibi, hem·tedavi
hem de ağrı giderle! amaçlarla

sonlarından kalına bu ağaç


Altta: Ming döneminin bugün de yapılmaktadır.

oyması Sancaı ansiklopedisi, sagda: Kalp dış zarına ilişkin


kurutulmuş kökleri yılan ve akupunktur noktalarını gösteren
böcek sokmalarını tedavi bir geleneksel şeklin 18. yüzyılda
yapılmış suluboya biçimi.
olan shehan'ı gösteriyor.
etmekte kullanılan bir potentilla

En
10. yüzyılın sonlarından beri
altta: Çin şifalı otlarına dair.
Çinliler, çok eskilerden beri, dünyanın sağlık konu­
basılı olarak yayımlanmakta
sunda en bilinçli halklarından biri olagelmiştir. Kon· olan kitaplar, tedavi edici
füçyusçu gelenek, bir kimsenin kendi bedenini ana­ özellikleri ve ayrıca hazırlanış
babasından armağan olarak aldığından, onu tehlike­ tekniklerinin açıklanmasıyla
birlikte, ilaç listeleri vermektedir.
ye atmaması veya yaralamamasını evlat saygısının Çin'de bugün, hem şifalı otlar,
bir parçası olarak görüyordu. Bunun tek istisnası, son hem de Batılı ilaçlar eczanelerde
satılmaktadır.
çare olarak hasta bir babayı ya da anneyi iyileştirmek­
te kullanılacak sihirli bir ilaç niteliğindeki çorbanın sagda: En eski zamanlarda,
yapılması için, görülmemiş bir biçimde kendilerini akupunktur ve moxa bitkisinin
yakılınası, kötü hastalık yapan
adamış bulunan oğulların veya kızların kollarından, iblisleri vücuttan kovmak için
baldırlarından bir parçanın ve hatta böbreklerinin ke­ birarada uygulanırdı. Geleneksel
silerek çıkarılması uygulamasıydı. Bilginler, tıbbı, ço­ enerji kuramını geçerliliği olsun

ğu kez ana-babalarına bakmak için öğreniyorlardı ve


tıp, belki de, kurallara uyan bir okur yazar kişi bakı­
mından saygın olarak uğraşılabilecek tek meslekti.
Taocular bedeni bir "iç ülke", kimi iyi huylu, kimi
de ait oldukları bedene haincesine yönelmiş ruhla­
rın doldurduğu bir dünya olarak kavrıyorlardı. Tao­
cu simya, büyük ölçüde, ilgisi, zenginlik arayışında
değil, sadece altının en az değişen madde oluşunda
görünen, altın üretiminin ikinci derecede önemli ol­
duğu bir fiziksel ölümsüzlük iksiri arayışından iba­
retti. İksirlerin büyük çoğunluğu, kinayeli bir biçim­
de, cıva ve arsenik bileşimlerini içeren öldürücü ze­
hirlerdi, ancak belki de daha sağlıklı olan bitkisel ni­
telikli gıda rejimlerini uygulayan münzeviler de vardı.
İnsan anatomisine serinkanlı bir biçimsel yaklaşım,
Çin'de hep gerektiği gibi uygulanmıştır. Kadavraların
kesilmesi, suçluların bedenlerinin kullanılmasıyla,
M.S. birinci bin yılın başlarında ortaya çıkmış ancak,
Song döneminde yeniden görününceye kadar, bir sü­
re için kaybolmuş ve bundan sonra da, modem za­
manlarda yeniden belirinceye kadar, uzunca bir sü­
re ortadan silinmişti. Anatomiye karşı sonraki tavır­
lar ise, namusluluk taslama ile pornografik zevkin bir
,karışımı olarak betimlenebilir.
Geleneksel Çin tıbbı, iki tür deneysel bilginin ansik­
lopedik birikimine dayanmıştı. Şifalı bitkilerin bilgi·
si ve beden üzerindeki belli duyarı; nok'taıarın uya­
rılmasının etkileri. Bunlardan ilki, Önce Song döne­
minde yayımlanmış ve geç Ming döneminde Li Shi­
zen'in İlaç Bilgisi Katalogu nda doruğuna ulaşmış bu­
'

lunan bir dizi görüntülü şifalı bitkiler kitabında top­


lanmıştıı:ı. Modem zamanlarda, geleneksel şifalı bit­
kilerden birkaçı, değerli ilaçların üretilmesini sağla­
mıştır. Şifalı bitkilerden elde edilen ilaçlarla hastalık­
lar arasındaki ilişkileri açıklamak üzere, salgılara,
"esirler"e (qi) ve tatlara dayanan iyi işlenmiş ortaçağ
kuramlarının bugün kalıcı bir değere sahip olmaları
pek mümkün görünmemektedir. İkinci tür uygulama­
lı bilgi alanı, öncelikle sinir sistemi üzerinde etkili
olan akupunktur ve moxibustion ile ilişkilidir. Bu mi­
rasın önemli bir bölümünden modem zamanlarda da
yararlanmanın ve bunu daha da ilerletmenin müm­
kün olduğu kanıtlanmıştır. Ancak, yaşam enerjisinin,
duyarlı noktaları birbirine bağlayan ana ve çapraz
meridyenler üzerinde dolaşımda olduğuna ilişkin es­
ki kuram, bugünün birçok akupunktur uzmanınca bi­
le kuşkuyla karşılanmaktadır; ama, bununla birlik­
te, söz konusu kuramın dışlandığını söylemek de er­
ken bir yargı olacaktır.

192
sagda, üstte: Üstteki çizim, her konumu, özel blr organa ait olan Sagda, ortada· Fal pusulası, en blr biçimde, doğaüstü güçlerin akışları etkilediği
bllekte hissedilebilecek olan ve "meridyen"e denk dOşmektedlr hayırlı mezar yerinin sezilmesi arz üzerindeki akışlannı düşOnOlmektedir.
toplam 12 olan altı nabız yerini ve atımın gaco ve nlteliğlnln, için kullanılıyordu. Falcılığın saptamaktadır. Binalarla Sagda, altta: Tepe üzerinde
{üç konum, iki dOzey) sistemin bu bOlümOnün sağhkl1 sözde-bilimi (yeryıJzO bOyiisü), mezarların, bir tür akupunktur uzanan bu tabutlar, bir falcılık
göstermektedir. Geleneksel Çin ya da sağlıksız ş
i lediğini ortaya bazı bakımlardan, geleneksel uygulayıcısının insan uzmanınca belirlenecek olan

bir tarzda, iyi ya da kötü talih


tıbbında teşhis, hastanın yiiz çıkaracağı santlmaktayd.ı Altta tıbbın yerini belirlemiş olduğu organizmasını etkileytşlne benzer ikinci ve kalıcı bir gömülme için
görünüşüne, sesine, gıda geleneksel bir çizim biçimi. beden üzerindeki meridyenler hayırlı zamanı ve yeri
reıimlne ve ·hepsınden önce de­ boyunca akan yaşam enerjisinin getireceği ileri sürülen bu beklemektedirler.
nabzına dayanıyordu. Her nabız . akışlarıyla karşılaştmlabilecek

OERiN
kalp karaciOeı böbrek

I
I
1
kol atardamarı

193
Matematiğin ilkeleri

Hakkında biraz bilgi sahibi olduğumuz en eski Çin


Şekil il. Çin Rakamları
matematiği, Savaşan Devletler döneminin sonlarıyla �
,..- �-r-
� �...,.
� ..- ��������

ilk Han dönemlerinden kalmadır. Araştırmacılık, mü­


hendislik ve vergi toplama gibi konularla uğraşan bu
matematiğin ilgileri, genelde uygulamaya yöneliktir.
ilgi çekici ilk girişimler, filizof Mozi'nin müridlerin­
ce, belitleri (aksiyom) formüle etmek ve aşama aşa­
ma gerçekleştirilen tümdengelim yoluyla kanıtları or­
taya koymak yönünde gerçekleştirilmişse de, bu dü­
ÖRNEK RAKAM
şünceler hiçbir zaman geliştirilememiştir. Özellikle o
,if?
tarihte hayli ilkel olan Çin geometrisi, Yun-an geomet­ ô �
� � o o Yazılış biçımı


risiyle çarpıcı bir karşıtlık içindedir. Bunun iyi bir ör­
neği olarak, Çinlilerin, dik açılı bir üçgende, hipote­ - ·�
.:L 3i.
�,>.
nüsün karesinin diğer iki kenarın karelerinin topla­

2.
mına eşit olduğuna ilişkin Pythagoras teoremini na­
-
sıl kanıtladıkları gösterilebilir. İlk biçimiyle bu kanıtla­ � n �
ma, Şekil l'de gösterildiği gibi, 3, 4, 5 üçgenin özel du­
Zı. r!9
rumuna dayandırılıyordu. M.Ö. 3. yüzyıla gelindiğin­ 3 - �-

Hl �

'" ' .. �

!f-
de, bu, Euklidesinkinden daha basit, ama onun tüm­
ı>R.
dengelimsel dikkatliliğinden yoksun olan (aynı za­
manda Hindistan'da da varolan) cebirsel bir kanıtla­
4 )!fj
:x..
�x
- r:;'I .! -
Hit t (
.> R.
maya doğru genelleştirildi.
5 1i 1fı.. "5 �6 �
s
..
Şekil r. . Pythagoras teoreminin Çin ispan

-
� ..... r& T J_ -
-

7 -t::. �t.. Tf ...!- +


� -

s /' \.. �lJ Tfi -


J-

, t:P lt
= 54 ,.3 2- l

<>� ::: 1
Cf � l� � � ><

10 1- .t�
100 ® 1�
(()()0
+ 1fotl

R c T
IOOM �Jj ı
Sayısal kanıtlama AG, BH, CJ ve OF 4'er, AF, BG, CH ÖRNEK RAKAM
ve DJ 3'er birim uzunlukta olsun. O zaman, AB, Sayım leuhası·bıçimı lrlil x rtl 54, 3?- 1
BC, CD ve DA köşegenleri S'er birim uzunluğunda
Sdgda Çınlılerın çubuk
olur. Bu sonuca, alanlar açısından aşağıdaki
usıre ve
işlemlerle ulaşılmaktadır. boncuklu abakusu, yaklaşık 14.
yüzyıla gelinceye kadar yaygın
SRTV karesi - ASB, BRC, BRC, CTD ve
OVA üçgenleri - ABCD karesi ve : .
M.S. birinci bin yılda gösterdiği gelişme çerçevesin­ bir kullanım alanına sahip değll­

ABCD karesi - (7x7) - (4x6} - 25 - 52


dl. Çerçeve, sütunlar lO'luk kuv­
de, Çin matematiğinin temel bir özelliği, hesaplama­ vetleri gösterir biçimde, soldan
larda sayı tablosunu kullanmasıydı. Çinliler en eski
ki boncukların her biri beş, altta­
sağa doğru okunmaktadır. Üstte­
Cebirle ispat Dik üçgenlerin dört hipotenüsünün zamanlardan beri ondalık bir sayı sistemini kullan­
uzunluğu h, öteki iki kenarlarının uzunluğu da a
kiler ise bir sayılmaktadır. Sade­
maktaydılar. Özel terimler (yani, "on", "yüz", "bin",
"" b nlc;un
ce ortadaki çıtaya doğru yaklaştı­
"onbin", vb.), sıfırdan dokuza kadar olan tam sayı­ rılan boncuklar hesap edilir ve
nitekim bu resim, ondalık kesir
+ +
ABCD • FGHJ + ABG BCH CDJ + DAF lardan sonra, on sayısının sıralı değerlerini göstermek noktasının gerektiğinde konula­
için yerleştiriliyorlardı. Bu sistem, kendi içinde, ya­ blleceği blr biçimde, 123456789
olduğu için, bundan sonuç çıkar.

4{ �b)-
tay konumdaki değerin (sağdan sola doğru) on sayı: sayısını göstermektedir. en tepe­
deki boncuk ise sadece uzun böl­
sının değerini kendi başına belirlediği sıra ve sütun­ me işlemlerinde kullanılmakta­
h2 - (a - b)2 + a2 + b2. lardan oluşan bir matriks içinde işlem yapma kolay­ dır.
lığını sağlıyordu. Sayı çubuklan, hem tam sayıları ve En sagda "Usta ve öğrencileri
problemler üzerinde tartışıyor­
hem de, daha fazla açıklık sağlamak için, on sayısı­ lar", Cheng Dawei tarafından
nın değerinin çift ya da tek olup olmadığını göster- 1593'te yapılmış bir ağaç işi.

194
mek için düzenlenmiş modellerdeki uygun yerlerine
yerleştirilmişlerdi. Bu özel rakamlar, hem gerçek, hem
de sayı tablosundaki biçimleriyle verilen sayı örnekle­
riyle, Şekil Il'de gösterilmiştir.
Sıfırlar, önceleri uygun sütunlardaki boşluklarla
gösteriliyordu; M.S. ikinci bin yılın başlarında ise açık
bir daire de kullanılmaya başlandı. Aynı tarihlerde,
eksi sayıları göstermek üzere, artı sayılar için kullanı­
lan kırmızı çubuklara karşıt olarak siyah çubuklar da
kullanılmaya başlandı.
Sayı tablosu, basit ve elle işletilen bir bilgisayara
benziyordu. Bu tablonun sıralan işlem yapan kim­
senin kendi "program"ı içindeki çalışması boyunca
sürekli olarak değiştirilen değerlere sahip "adres" de­
poları olarak düşünülebilir. Sayı tablosunun garip bir
özelliği, oldukça karmaşık sorunları, işlemcilere, " • "
veya hatta ayrı bilinmeyen değerleri gösteren x , y ve
z gibi ilişkilere dair hiçbir açıklama bulunmaksızın
ele alabilmesiydi.
Şekil ili, 13. yüzyılda yaşamış olan Yang Hui tara­
fından betimlenen bir çarpma yöntemini göstermek­
Şekil III. 247'1 736 ile çarpmak tedir. Alışılmış Batı sistemine benzemekle birlikte, bu­

Çarpılan ! 2 l 4 7 Açıklamalar
rada, kalem-ve-mürekkep tekniklerine zıt bir biçim­
de, sayı tablosuna özgü olan üç özellik bulunmakta­
Çarpan 7 1 6
--
dır: (1) Çarpılanın tam sayıları, bir kez işleme soku­
ı 4 7x2 lup, işleri bitirildikten sonra, sırasıyla ortadan kaldı­
6 3x2 rılmaktadırlar. (2) Çarpan da, yine sırasıyla, sağa doğ­
1 l 6x2 ru kaydırılmaktadır (3) Çalışılmasına hiç gerek kalma­
mış olanlar da düzenli bir biçimde silinmektedir. Bi­
Çarpılan 4 7
zim yöntemimizle düşünürsek, çarpma işlemi, çarpım
2 atılır
tablosunun 9x9'a kadar bilinmesini gerektirir. Bu ve
Çarpan 1 b 736 1 hane sağa
sonraki örnekleri incelerken, burada gösterilen sı­
Devam eden toplam Önceki alttoplamlar eklenir ra işaretlerinin, rakamlar dışında Çin tablosunda gö­
7x4 rünmediği, ve (açıklamalar gibi) onların da burada,
ı 2 3x4 açıklık sağlamak için eklendiği hatırlanmalıdır.
6x4 Uzun bölme işlemi, ortaçağ Avrupa'sında korkulu
bir işlem gibi görülmekteydi, ama Çin'de böyle değil-
Çarpan 4 atılır
Çarpılan 736 ı hane sa_ğa
Devam eden toplam Önceki alttoplamlar eklenir
7x7
3x7
.ı 2 6x7
Toplam <! ,

Şekil iV. 256842'yl 751 ile bölmek


Açıklamalar
Yanıt Satırı Deneme yoluyla
Bölünen ' ., h il ı

Bölen
:+
_+0ı - � 751 > 256. 1 sütun sağda diz
--- �_.......____ - -

Atılan .! 1 � 1 " 1 � 3 x 751


kalan 1
T-
. , Bölünen-Atılan


Yanıt Satırı Deneme yoluyla
Bölünen 1 1 - Kalan+Bölünenin orta kalanı
- -
Bölen : ı sütun sağa
-.-
i l ıı 4x751
-+-
Atılan ll .\

Kalan ı 'ı ti Bölünen-Atılan

Yanıt Satırı 11 4 2 Deneme yoluyla


Bölünen
Bölen
..._!_� 217 ;
Kalan+Bölünenin orta kalanı
1 sütun sağa
----+--
Atılan ı 'ı l1 2x751
--+---
ll ll tl ll Kalan yok. İşlemin sonu.
Kalan

195
di. şekil IV bunun nasıl yapıldığını göstermektedir.
Şekil V. Tamsayı Olmayan Bir Karekök Almak
İşlemi yapan kimse, her bir hesaplama dairesinde bir
-= l 300
tahminde bulunmak zorundadır, ama çoğu durum­ ,.ı

Açıklamalar
da çarpım tablosunu bilmek ve bölünenin ilk iki ra­
kamı ile bölenin ilk rakamını yoklamak yeterli olmak­
tadır. Çin'de, en geç 3. veya 4. yüzyılda ortaya çıkmış Yanıt Satırı 1 Deneme Yoluyla
Tutar () ()
olan bu tekniğin, Avrupa'ya nakledilmiş olması pek 1 1

muhtemeldir ve okullarımızdaki matematik öğretimi Birinci Kare 'I () o 30x30


yönteminin temelinde yer almaktadır. Artık l (l (l Toplam - Birinci kare
Çinlilerin karakök alma yönteminin başka iki özel­
liği daha bulunmaktadır: (1) işlem sıralarını oluş­
turmak için çoğu kez geometrik şekiller kullanılmak­ Yanıt Satın 1 h Deneme Yoluyla
tadır; (2) ayrı değerleri tablo üzerinde kaydetmek Tutar ·1 () (1 Önceki Artık
için özel sıralar ayrılmaktadır. İşte, bu ikinci özellik Birinci Dikdörtgenler \ h (1 2 x 6 x 30
x'ler veya y'ler olmaksızın cebir işlemleri yapmayı İkinci Kare \ h 6x6
mümkün kılmaktadır. Şekil V, x2-1 300 denkleminin Toplam 1 ,, h
sayı tablosuyla yapılan çözümünü (ki, integral-olma·
Artık l Tutar · Toplam
yan bir kare kökün yaklaşık olarak belirlenmesini ge­
rektirmektedir) ve bunun geometrik türevini göster­ ----\l) ----+ +f, + I'
mektedir. Şekil VI da, ikinci dereceden bir denklemin 1
aynı yaklaşımla çözümünü göstermektedir. .. İkinci Kare
h

i
Şekillerde verilen sıralamalar, Çin yöntemini oldu­
ğundan daha sıkıntı verici kılmaktadır. Bunları oku­
mak, hareketli bir resim sırasını durdurulmuş görün­
tüler olarak seyretmeye benzemektedir. Diğer yandan,
ın
farklı denklem türleri, farklı işlem sıralarını gerektir­

ı
mektedir. Bundan dolayı, Çin matematığinin ders ki­
taplarında, daha genelleşmiş bir teknik olması halin­ Ü
..
.s
de, gerekeceğinden fazla sayıda "program" bulunmak­
taydı. Bundan da, ciddi olarak, denklemlerin burada iii
verilen basit örneklere göre çok daha zorlaşması ha­
Son adım için, Batı terimlerini kullanarak, tamsayı olmayan kısmı y ile
linde, gerek duyulan ("Yan Taraf" ve "İzleyici" gibi)
özel terimlerin sayısı da artmaktaydı. Kavramsal de­ gösterelim. Böylece
Artık 4 � ( 1 2 x 36) + l)y
• 73y •
netim giderek daha baştan savma oluyordu. Ortaçağ­
da yaşayan Çinliler, sayısal denklemleri, bilinmeye­ :. y � 4 J 73
nin onlara kadar yükselebilen değerleriyle, gösterilen 4
Gerçekte, 36 73 'ün karesi - 1 299.95'tir.
yöntemleri kullanarak çözmüşlerdi; ancak, açık bir

Şekil Vl. İkinci Dereceden Bir Denklemin Çözümü

.\2 + 1 2.\ = 864

A Açıklamalar
2 1 "!>ınn' (30x 30) + (30 x 12)
,___. ._ -
Yanıt Satın Deneme Yoluyla
Tutar ,... ' 1
- 1260 > 864 ve
Dikdörtgenin Kenarı r ,-; 2
(20x20f + (20x 12)

ıı
- 640 864 olursa.
'-�
Köşe Sayıcı Değer belirleyici işaret

B
Yanıt Satırı

{
Dikdörtgen Tutar
Karenin Kenarı Yanıt x Köşe Sayıcı
Köşe Dikdörtgenin Kenarı
..------ - - - �
....- -- t Köşe Sayıcı
Kan at

202 + (20 x 1 2)

I]
Toplam (Kare + Dikdörtgen)
Artık Tutar - Toplam (yani, Kanatlar, Köşe ve Takip Eden)
m
ı:: 20
"'
:.:
c

ı
** Cevap sayısı
Yanıt Satın 1 2 ·1 Deneme Yoluyla birimleri, kenarlarla
Tutar 2 1 önceki Artık çarpıldığı zaman (yani
c: Kanatın Kenarları 20 f- 20 20+v+20+ 1 2 - 5 2 + v),
"

jg t Köşenin Kenarları Seçilen cevap sayısı birimine


224 olan toplamdan
daha küçük olarak
Dikdörtgen 12

ı
Takip Edenin Kenarları bağlı seçilen en büyük v
ıu
f-"'
tamsayısıdır. Son artıkı
Kenarlar x Yanıt sayısı (40 x 4) - (4 x 4 ) + ( 1 2 x 4)
20 +1 .
takiben tabloda yerine
Artık Tutar (Kenarlarx Cevap Sayısı) konur.
24
·

1 96
Şekıl vıı Şekıl Vlll. Qln Jiushao'nun Genel Kalan Problemini Qin, m'leri ortak faktörlerıne bölmek yoluyla, kendı
Çozumuoun Bir Taslağı aralarında asal yapmıştır (Böylece m'ler 25 ve 10 ıse
ı o·un 5 çarpanı çıkarılarak ilışki 25 ıle asal olan m - 2
Problem,. modem terımlerle ifade edilirse. r'ler, N'nin r şeklinde yeniden ıfade edılmektedır) k'lerın
ıle eşleşen m'ler ("modüller") tarafından bölünmesı bulunmasında çağdaş sıirekh kesırler yönıemine benzer
sonucunda kalanları göstermesı halinde, bir yönıem kullanılmıştır. Verilen 65 k• l(mod 83)
'.: •1 (mod m 1 ) E ' ı (mı>d m�) . . '-" 10 (rnnd nt,, ) denklemim çözmek ıçin katsayının modulusa oranım

ı.l 1
bağlantısını sağlayan en kü.çıik pozıtıf N değenni
h c ıı//ı'
bulmaktır • Herhangı ıkı m'in ! 'den büyıik ortak çarpanı
olmadığını varsayalım. Hem çağdaş matematikçılenn.
ifadesıni artlarda kullanarak parçalarız Böylehkle
hem de Qın·ın kı.:llandığı yöntem, genel hatlanyla ve
Şekil Vll'de verilen örnek kullanılarak, şöylece
65183, sd,65
olur ki. bu da.

özetlenebılır

�1 = ''•' .., nr ' ' '11n olsun 1 • il< &5


b)/18
Böylece, \,\ "' l >. 'i ' 7 l lll
1
Her m, için ı 1 1 ıx
IX.'1 1

\I :., -: l (nwJ 111,J - ll ( rı1<ıJ ııı , . , ).


i'
111
1 . 11
1 'I
koşulunu sağl<ıyan bır kı sayısı,
1
(il'; '

-;ıı- 1 (m<>J l) ve
O (nınd -, ve nwd
\ ·-
7), Böyle dızıler, daha az yer tutması bakımından, ıamsayı
1 ıl)
1 21 -
paydaları d,'ler cınsınden, örneğin bu halde
1 1moJ ; l ve
;
ll(moJ l ve -ı.
= (1 3,1,1.1.1.3). ıfade edılır Qın. k sayısını sondan bır
rnı>d V• öncekı paydadan aşağıdakı formül yardımıyla

ı ı_ı ;
bulmuştur.
.1 ve
1 /, ı 1 > (l
1)-
;
(nH>J i')
- o (mnd l ve n1<ıd 'i t
1
J, .ırıJ_ı, ı.ı.ı. ) •

• . ._ ··. ·denktır", "mod" da "modulus" olarak okunmalıdır. Böylece, aşağıdakı tablonun gosıerdığı gıbı, In t ' . olur.
örneklerınde gosterıldığı gibı bulunur m �

8
dışındaki her m ıle bölunıişünde böyle k'lar bulunur )
"Çın Göksel Sırımı"
lkı tarafı da r ıle çarpıığımızda, k'nın yukarıda verilmış
olan tanımı gereğ;.
(1 ' ıı ıoı
\t . ,...' . - ··, ( nll\J
·

(l . it
1
n; •", . ) . 1
t '
ı-4-- ıı . ·i) ı 1
ı
ıı ;)
t-lde ederız
Boylece bulunan her terım, mı'den başka . butun m'lerin • ·I

;
bır çarpımıdır. Böylece bunların toplanması, iN• 'I

1 1
il 'I J •

ıl
(70x2)i{21 '3)+it5x2)·-233 örneğinde olduğu gıbı) bır
Çın Kalan Problemının l ·11 q
21
çozum v�rmt·kıedir

"

\1 tl 2 l i , l·I
Bir Çözümu
'
- . 1.... '\
·

•ı
:

\ ::: 2
Bôylece fn ı •23.ı'1r Bunun k olduğu,
(mod l )
r - 1 (mnd "i ) M nın devamlı çıkarılmasıyla erı kuçük değer elde edılır 65 k-65x23 - 1 495 dcnklemınden 1495'ın 8 3 x 1 8'den bır
, - 2 (m(ld 7 1 Böylece 233 (105x21•2 olur iazla olduğu gözonune alınarak ôoğrulanır.

biçimsel simgeler sistemi olmaksızın nereye kadar


Şekıl IX Xfn Jlu shao'nu n Determlnantları Kullanışı
ilerleyebilecekleri konusunda, sistemin kuruluşunda
f:�cr 6 adam içın 8 top pamuklu kumaş kullanırsak. 160 top açığımız olmaktddır I:.'ğer 7 adam 'çın 9 varolan bir sınırlama da bulunuyordu. Böyle bir sim­
top kumaş kullanırsak 560 top fazlamız olur Kaç top pamuklu kumaş ııe kaç adam vardır?
geler sisteminin bulunmayışı, eksi ve tasarımsa! sa­
Baıılı ıerimlerı kullanarak, kumaş toplarının sayısını x ve adam sayısını da y ıle gosterelım Bu
durumda,
yıları gerektiren çözümler gibi, denklemlerin daha az

8
"gerçekçi" yönlerinin incelenmesini engellemişti.
\ =
I
l' 160, and �'.� + 560. olur Modern çağ öncesindeki Çin matematiği, değeri bel­
\ = .6 •

Qın jıushao·nun, li olmayan çözümlemeler konusunda üstün sonuçla­


h
.\ v . a' + c'
h' ra ulaşmıştı. "Çin Artan Sorunu" diye adlandırılan
l'. (1) x .. (2)
. .ı
= s:
şey, M.S. 4. yüzyıl kadar erken bir tarihte ortaya çık­
gıbı denklem sıs:emlerı ıçın kullandığı kural. ozıinde y'nın (l )'dekı değerini (2)'de yerıne koyup mıştı: "Elimizde sayılarını bilemediğimiz şeyler var.
sadeleştırerek. Bunları üçlerle sayarsak, iki artmaktadır. Beşlerle sa­
ab'c+ a'bc' yarsak üç artmaktadır. Yedilerle sayarsak iki artmak­
\' = a'h - ab'
( 3) tadır. Elimizdeki şeyler kaç tanedir? (Bkz. Şekil VII.)
ıfadesını elde eımektır Ancak, bu türden herhangi bir sorunu çözecek bir
Bu, 20 000 ıop pamuklu kumaş ve 15120 adam cevabını verir. Daha da ilginç olarak bu. n ıane yönteme ilişkin açık bir önerme, 13. yüzyıldaki Qin
denklemı olur bır sistemde, x,'yı ıki determınanıın oranının hesaplanmasıyla bulan modern jiushao'yu bekleyecekti. Şekil VIII bu yaklaşımın ana
Cramer kuralı uygulandığında elde edılen ıfadeyle de aynıdır Bu yönteme göre, " • " ışaretının
sağındakı değerler sütunu, katsayılann fincı sıitununun yerine konup, elde edılen mamsın çizgilerini göstermektedir.
determınantı, denklemın katsayılar matrısının determ inanıına bölünmektedir Boylece. Qın'ln Bununla birlikte, sayı tablosunun matriks-benzeri
denklemlerı,
niteliği ve aynı zamanda bu tür bir sorun, Qin fici­
a t·1 - b xı - - a c ( 1 ')
a'x1 - b'x2 -
ent'lerini bekleyecekti ve 13. yüzyılda Qin Jiushao'­
a'c' (2')
nun eş zamanlı denklemleri çözmek için determinant­
bıçıminde yemden yazılarak, xı (ilk başta ".<' 1 ıçin, aşağıdakı işlemle çözıilur ların en basit biçimini kullanması şaşırtıcı değildir.
- a c -b Bu özetin de açıklığa kavuşturduğu gibi, Orta çağ'­
a'c' - b'
.\"I =
det ab'c+ a'bc' daki Çin matematiği dünyanın en ileri matematiğiy­
Q -b ah' +Tb ( 3') .
di. Ama sonraki duraklaması ve hatta gerilemesi, dü­
det a' - b'
şünce tarihinin bilmecelerinden biridir.

197
Altta: Karşılıklı hareketi birbirine bağlı paletleri dev bir Altta, ortada: Sulu tarımda

Çin Dehası sağlamak için, garip bir sapı


bulunan (14. yQzyıl başlarına ait
bu resimde hiç de müke=el
olmayan bir biçimde
omurgaya benzemektedir. Bu
aygıt, su akışının kendlliRlnden
bir pompayı işletmeye
yetmeyecek ölçüde yavaş olduğu
kullanılan, yüksek bir kazan·
pompası.

Basılı bir kitabı okumak, para harcamak, porselen görüntülenmiş olan) su gücüyle bölgelerde kullanılmıştır. Aygıtın
bir fincandan çay içmek, bir sınava girmek, bir tüfe­
işleyen körük. becerlııi, tıpkı bir bisiklette
Altta, sagda: Pedallarla işletilen olduğu gibi, uyluktaki güçlü
ğin tetiğini çekmek ya da havai fişeklerle eğlenmek, bu kova-ve-oluk pompası, kasları kullanarak enerji
dümenli bir geminin kilitli havuzlardan geçişini ve· Çinlilerce "ejderha kemiklerinin bakımından sağladığı tasarruftu.
pompası" olarak bilinirdi, çünkü
ya içi doldurulmuş \>oyunluğu ile tarlayı süren bir atı
izlemek, güneş gözlüğü takmak... böyle her durum­
da, Çinlilere teşekkür edecek veya bazen kızacak bir
!arın Batı'dan önce bir sanayi devrimin yaşamamış �
olmaları hayret vericidir. Örneğin onlaı;< Avrupahlar·
nedenfniz vardır. Kağıt ve kağıt para, baskı, barut ve
dan çok önce, belki de kısmen seramikten öğrendik·
diğerlerinin hepsi, çoğunlukla orta çağdan kalma ve
leri yüksek ısıyla çalışma becerisi ve Çinli sürekli ha­
Avrupa'ya buradan gitmiş bulunan Çin buluşlarıdır.
va üfleyen, iki hareketli kutukörüğü sayesinde, demir
Bu liste, sugeçirmez gemi bölmelerinden (şaşırtıcı bir
· dökmesini biliyorlardı. 13. yüzyılın sonlarında, bir mi·
biçimde) ikinin oniki köküne göre düzenlenmiş eşit
li döndürmek için kullanılan su gücüyle işleyen ma·
dereceli ölçeğe kadar neredeyse sınırsız bir biçimde
kinalara sahiplerdy Ancak, 14. yüzyılın ortalarından
uzatılabilir.
Ç inliler, öteden beri, şaşırtıcı bir biçimde, en az ça­
19. yüzyıl ortalarına kadar, Çin yaratıcılığında, tam
da Avrupa'nın ileriye doğru atılma anında, kolayca
ba ile sonuç alma becerisine sahip olmuşlardır. Tıp·
kı bir bisiklet gibi, bacaktaki güçlü kaslarla kullanı­ açıklanamayan bir kesinti olmuştu. Eski beceriler, sa­
dece son zamanlarda duraksamalı bir tarzda yeniden
cının ağırlığını kullanarak döndürülen pedallarla iş·
belirmeye başladı.
!etilen olup-ve-palet pompasının veya kolların ağırlı·
ğın yarısını çekmek durumunda olduğu bizdekinin
aksine, kaldırmak ve yürütmek için sadece bir doku­
nuşun yeterli olduğu, tekerleği önde ve ortada olan
Çin elarabasını düşünün. Bu en az çaba ile sonuç al­
ma yeteneği, omuzlar üzerine dengeli biçimde otur·
tulan ve usta bir biçimde esnek oynaklığıyla taşıyıcı·
nın yürüyüşüne uyum gösteren sıradan taşıma sırı·
ğında; altı düz kayığın arkasında, yavaş yavaş, ileri
geri sallanan balık kuyruğu biçimindeki dümende ve­
ya bugüne kadar bulunmuş cezalar içinde en sevim·
siz ve ağır cezalardan biri niteliğindeki, kişinin ken­
di kendine yemek yemesini ya da istirahat etmesini
engelleyen geniş kenarlı bir levha olan "Çin boyun­
duruğu"nda bile görülebilir. Hatta, gerileme kurba­
nın dayanma gücünü aşıncaya kadar, birkaç geniş
tahtayla ayak uçlarında tutulan kurbanı, boynundan
asan eski idam yöntemi bile gerçekten böyledir.
Çin dehası, tarihsel olarak o denli elverişlidir ki, on·
Solda: 1 1 . yüzyıla ait bir askeri Solda: Pedalla işleyen bu ipek
eğirme makinası gibi makınalar,
ÜKısm! vakl.m
ansiklopedide görüntülenmiş
olan bu "hızlı yanan yağ en azından Kuzey Song
ı::Jateşlenmiı nelt ateşleme odası, p!lskürtüciisü" (yanı, piston-ve·
vanalı alev püskürtücü),
dönemine kadar geriye
gitmektedir ve bir tek güç
bir barut bileşimı vardw
c:=ı sM nefl içirıda ııeyreltil< nitratlı
muhtemelen, saldırganları kaynağının iki ayrı hareket türü
püskürtmek için, kem surlarında sağlamalan bakımından dikkat
kullanılıyordu. Ekteki yeniden çekicidir: kaynar su kazanı içine
yapılmış çi:timde gösteıildiği batınlmış kozalardan telleri
gibi, mekanizma, çift piston, çeken sarma·tezgAhının kendi
vana ve kısmt vakumları çevresindeki dönüşü ve buna
kullanıyordu. Bu tekniklerin karşılık olarak hareket ederek
neden su ya da buhara kalkan kolun, liflerin tezgAh
uygulanmadığı merak üzerine geniş bir şerit
konusudur. oluşturacak biçimde, sarılacak
biçimde içinden geçtikleri
Sagda, altta: M.S. birinci bin yıl gözdeliklerini oynatması.
içinde icat edilmiş olan Çin
elarabası, Batılı tipine göre,
yükü, tekerlek ve tutamaklara
dağıtmak yerine tekerlek üzerine
eşit olarak dağıtmasıyla, daha az
bir çabayı gerektirmektedir.

(açılı) vatt Pistonla'

Çekme durumu

198
Üstte: Çln'de depremleri bir kabın çevresinde yer geçirememekle (veya, bazen, bu sadece krikoyu değil, ayrıca, (ilk dönüşü, ona, her an, çevresinde
kaydeden ilk makina, M.S. ı . almaktadır. Maklna, yeryüzünün toplar içteki kaldıraçlarla sabit kattaki) bir göksel küreyi ve bulunan ve sabit bir basınçta

icat edilmişti ki. Avrupa'da ilk


yüzyıl içinde (Han hanedanı) titremeleriyle sarsıldığında, tutulmaktadır). Bununla birlikte, (çatıda bulunan, yıldızları tutulan bir su deposundan
merkez! bir sarkaç, aşağısında bu türden herhangi bir gözlemek için gerekli açıları beslenen kaplardan birinin
çağdaş sismograf. 18. yüzyıldan oturan kurbağaların açık olan mekanizmanın basınç dalgalarını belirleyen) bir halkalı küreyi, denge ağırlığını yok edecek

görünür dönüşlerine uyum


önce yapılmış değildi. Burada ağzına topun düşmesini sağlar keskin dalgalardan, bunlara dik göklerin kendi çevrelerindeki biçimde dolarak frenleme
gösterilen mekanizma, ilk biçimde sallanmakta (veya, bir açıyla ayırt edip etmediği ve düzeyini harekete geçirmesiyle

yapılışından biridir. Sekiz


biçimin olası üç yeniden bazen, düşmekte) bôylelil<le de hizanın tersindeki yönü seçip sağlayacak biçimde döndürmek ortaya çıkan en küçük açı
en azından, sarsıntının yönünü seçemeyeceği kuşkuludur. üzere yapılmış olan saat aygıtını değişimine göre yavaşça yukarı
ejderha başı, her ejderhanın göstermektedir. Sarkaç, ince bir göstermektedir. Bu "saat aygıtı'', kalkma olanağını veren bir fren
altında oturan bir kurbağa ve delikten düştüğünde, artık, Altta: Bu resim, M.S. ı ı . bir dikey çark üzerine kuruludur mekanizmasıyla
her ejderhanın ağzında bir topla yeniden yerleştirilinceye kadar yüzyılda, Su Song'un yönetimi ki, bu çarkın kendi çevresinde sınırlandırılmıştır.
birlikte, üzeri kubbe biçiminde diğer topları harekete altında, su gücüyle çalışan ve

Solda: Ağaç bloklarla baskı, en üstte: KAğıt, M.S. 4. yüzyıldan


yaygın kitap üretme tarzı itibaren, eskiden yazıların
olmakla birlikte, yeniden çoğunluğunda kullanılan agaç
kullanılabil1r nitelikteki tipo tabakalarının yerini aldı. Kağıdın
harflerle (ki bunlar, eskiden üretiminde sayısız hammadde
harfleri bronzdan dökmek için kullanılmıştı -kağıı-dut kabuğu,
kullanılmış olan parça kalıplara kenevir parçalan ve bambu
benzemezlerdi, bakıntz sayfa filizleri. Burılar dövülerek hamur
180), 1 1 . yüzyıldan başlayarak, haline getirilir ve bir teknede
Çi.ıl,'de çeşitli uygulamalar yumuşatılırdı ve bundan sonra
yapılmıştır. Resim, içinde tlpo da, kurudugunda kAğıt haline
harflerin yer aldığı çubukların gelecek ince tabakaları
uyaklı sözcük gruplarından kaldırmak üzere bir tahta perde
hangilerine ait olduklarına göre kullanılırdı.

dönen bir tipo harf taşıyıcısını


sıtklanabildiğl, kendi çevresinde

göstermektedir.

199
Seramik

Çin seramiğinin tarihi, birkaç bin yıl geriye, erken


Neolitik çağın işlemeli veya boyalı çanak çömlekle­
rine dek geriye götürülebilir. Çömlekçi çarkı, en azın­
dan, Longshan kültürünün ürünü olan siyah işlerin
yapıldığı zamanlarda uygulanmaktaydı. Shang ve
Zhou hanedanlarına ait bronz süslemeler için işlemeli
desenlerin üretilmesi, Çin çömlekçisine, kilin özel­
likleri hakkındaki bilgisini daha ileri düzeyde kesin­
leştiren bir sınama olanağı sağlamıştı.
Cilalama ise, Bronz Çağının yüksek ısılı alkali çeşit­
lemelerinden, Han döneminin düşük ısılı yeşil ve kah­
verengi kurşun perdahlarına doğru evrilmiştir. Çok
renkli kurşunla cilalama, özellikle hem cenazelerde,
hem de ev içi amaçlarla kullanılan parlak "üç-renkli"
işlemeleriyle, Tang döneminde yaygınlaşmıştı. Song
döneminde, yarı şeffaf ve çınlayan bir gerçek porse­
len geliştirilmişti; 14. yüzyılda, taş yapısı sert se­
ramikler, büyük ölçüde, topraktan yapılan daha ön­
cekilerin yerini almıştı.
Tıpkı Çin hattatlığının, yeryüzünün en bilinçli ilk
soyut çizimi haline gelmesi gibi, Çin ortaçağının se­
ramikleri de, saf biçim ve rengin gerçek doyumuna
dayanan dünyanın ilk soyut yontularıydı. Bu bölüm­
de, M.S. 12. yüzyıldan sonraki seramik süslemeler re­
simlenmektedir.

Üstte: 14 yüzyıla alt boyalı,


desenli bu Clzhou·tlpl kavanoz,
adını, bugünkü Hebei
eyaletindeki Ciıılan olan
Clzhou'dan almaktadır. Desen,
ince şeffaf bir perdahla sıvanmış
olan beyazımsı bir yüzey üzerine
kahverengiyle işlenmiştir.

Solda: 1 1 . ve 12. yüzyıla alt,


"açık beyaz" bir Qlngbai vazosu.
Hafif mavi renk, o donemde
güney Çin'deki Jlangxi'de
üretilen porselenin tipik
Ozelllğlydl. 18. yüzyıla kadar
mutlak bir beyazlık elde
edllemedl.

Tepede, sagda: 13. yüzyıla alt,


zarif, soluk gri-mavi cilalı Guan
"resmt yapım"ı bir vazo. Bu
perdah üzerinde geniş çatlaklar
vardır; bir diğer deyişle,
çatlaklardan oluşan bir desen,
nesnenin asıl gövdesiyle perdah
arasındaki genleşme katsayısının
değlştlrllmeslyle bllerek
yaratılmıştır.

Ortada, sagda: 12. yüzyıl


başlarına alt, madeni şeridi olan
Ju lşl bir kap. Yüksek ısıda
pişirilmiş bu nesnenin cil4sında
hemen her zaman ufak çatlaklar
mevcuttur. Çatlakların
oluşturduğu ince şekiller bilerek
yaratılmamışlar; perdahın
karışımındaki bir dengeslzllkten
veya nesnenin esklllltnden
kaynaklanmışlardır.

Altta, sagda: ı2. yüzyıl

�-------/ başlarında, Kuzey Çin'deki


Hebei'de üretilmiş bulunan, içe
işlenmiş ve oyulmuş süslemele.rl
olan bir Dlng tabağı.

200
En sclcla: CilAlamadan önce
mav1ye boyanmış ve üzerindeki
ya7.lda 1351'e denk düşen bir
tarih işlenmiş bulunan bir vazo.
Kobalt mavisl, Yakın Ooğu'dan
Çin'e gelmiş olup• vawnun
üzerine rdahın
pe
uygulanma! dan önce,
doğrudan su�lmüştür.

� :ı
Solda: 13. yü
bronz gut bıç
·ı eski çağın
öykünen blr
Longquan veya - ney seladon
guseladon işleri,
kabı. 14. yüzyılda _
.
��
alı desenlenyle daha suslü
ale gelmiştir.

e
0. tt · Xuande dönemine {1426-
5 alt
35) · mavi-beyaz bir tabak.
Ejderha, çlzgi üzerindeki büyük
denetimi ve yüzeyin alaı:ınarlgöre
deseni oranıılamadaki hune
göstermektedlr.


Üstte, solda: B kır kırmızısı bır
.
perdahı olan, 5 . yüzyıl
_
başlarına aıı blr kap. 14.
yüzyıldan k ima örneklerde
taban el1 ., ':unamışur.
wa

Solda: Chenghok dönemine


kl ..bir
{1465.87) aıt, ço renkli
Ooucal "bitişik ren er
kavanoıu. Kavanoz, perdahlama
öncesı_ mavl boyama ile

��
perdahlama s nrası
mlnelemenı ir bileşimini
göstermekte ı· r.

Üstte. Yongzhe
1 alt
�dönemine
ahal ma sonrası
iş enmlş f 1ı;ıe rose mineli bir
amıl/e
(1723-35)

beyaz porse en matara. Mineler,1


yüksek ısıda i lrilmiş porse en
kap üzerine zaPJrbir dikkatle
uygulanmışnr.

6) kalma bir
Solda: Jlajlng dönemlnden (1522-

�e. yüzyıl'.n Mi�taz işlerinin


arap ibriği.

n:�ğı muhtemelen
belirgin bır ö
biçimsel des�nlerden ağaç
baskılar üzenndeki resimlere
dayanan canlı gündelik
manzara!ara geçiştir.

201
Toplumda Müzik

Konfüçyusçu okulun devlet yönetişinde tören ve


ayinlere özel bir önem verilmiştir, ki müzik, bunları
tamamlayıcı bir parça niteliğindeydi. Dolayısıyla bu
dünya görüşü içinde müziğin, atalara tapınmanın ve
gök ile yer arasındaki bağlantıyı sağlamanın aracısı
olarak özel bir yeri vardı. Bu nedenle de müzik, önem­
li bir eğitici güç niteliğindeydi.
� Dinsel tören müziği, Konfüçyusçuluğun resmi ide­
oloji/din haline geldiği Han imparatoru Wudi (M.Ö.
140-87) zamanından Qing hanedanının 191 1 'deki dü­
şüşüne kadar, bir devlet müziği olmuştu. Saray mü­
ziğinin bir diğer biçimi de, özellikle ziyafetlerde çalı­
nan müzikti. Han döneminde oldukça geliştirilmiş ol­
makla birlikte bu müzik, doruk noktasına Tang ha­
nedanı döneminde (M.S. 618-907) ulaşmıştı. Ziyafet
müziği, Han dönemi kadar erken bir tarihte dış etki­
ler altına girmişti ve Tang dönemindeki "müziğin on
türü" özellikle ünlüydü. Bunlar, Hint ve Kore müzik­
leri, Orta Asya'nın beş kentinden gelen çeşitlemeler,
Çin halk şarkıları ile Çinli ve yabancı öğeleri birleşti­
ren dans müziğiydi. İmparatorluk dönemi boyunca,
saraydaki ziyafet müziği, biçimsel dinsel tören mü­
ziğine göre, daha çok-uluslu olmuştu.
Saray müziğinde enstrümanlar, ses üreten öğeleri·
ne göre, sekiz kategori altında sınıflandırılmıştı. Bun­
lardan biri, zillerin de dahil olduğu madeni; diğeri ise,
taş boruların dahil olduğu taş kategorileriydi. Bam­
bu kategorisinde, çok çeşitli, düz ya da uçtan üflemeli
flütler yer alıyordu. İpek enstrümanlar arasında ise,
yedi telli, perdesiz bir çalgı olan uzun sitar, qin bulu­
nuyordu.
3000 yılı aşkın tarihiyle çok eski bir enstrüman olan
yedi telli sitar. normal olarak sadece sarayda veya di­
ğer törensel toplantılarda değil, ayrıca, bir solo alet
olarak da kullanılıyordu. Bu aletin eğitilmiş seçkin­
lerle çok yakından bir ilişkisi vardı ve bilginlerden,
onu çalabilmeleri beklenirdi. Çin müzik aletlerinin
çoğuna göre daha alçak bir perdesi bulunan sitar, ay­
nı zamanda, uyum tekniğinde sakin bir çalış biçimi­
nin yaygın olarak uygulanmasını sağlamıştı.
Yedi telli sitar, geleneksel Çin'de bilinen en gelişmiş
notalama sisteminin ortaya çıkışını sağlamıştı. Bu no­
talama sistemi, ritmi değilse bile, perdeyi, telin çalı­
nış tarzını ve tempoyu gösteriyordu. Çin bilginleri bu
alet hakkında çok sayıda inceleme kaleme almışlar­
dır; bunların en eskilerinden biri, muhtemelen Cai
Yong (M.S. 1 33-92) tarafından yazılmış olan Qin (Qin­
cao) için Uygulamalı Dersler'di. Burada yazar, kendi
döneminde, hem solo olarak ve hem de diğer seslere
eşlik eden halindeki sitar için yaygın olarak bilinen
yaklaşık 50 parçanın başlıklarını vermektedir.
Ziyafet müziğinde kullanılan ve Çin'e, Wei hanedanı
döneminde (M.S. 386-534) Orta Asya'dan gelmiş bir
alet de, pipa'ydı. Bu alet, çalgıcının, baldırı üzerinde di­
kine yerleştirdiği dört telli, armut biçiminde bir lav­
taydı. Tang hanedanı dönemine kadar büyük bir mız­
rap kullanılmıştı, ama bundan sonra değil. Dört telli
lavta hem solo olarak, hem de toplu halde kullanılır­
dı. Bu topluluklar arasında tiyatro orkestraları ve öy­
kü anlatan düzenlenişler de yer alıyordu.
Qing hanedanı döneminin ( 1644-1 9 1 1 ) törensel ol·
mayan saray müziği içinde aristokratik türden, Kun-

202

\!?''\
) .l
' ·... .

'
' .... t
l.
1-
' ' '

8
·\.. - '1 ��
) . ' ,,,,
�,,, .
t /
!'
...�
l..
lı ...._

� f 1 ı

.....
' '
....
f
1 '/_ _
I ,_ ! \.

;
� l t
}
---
1
'
\

qu denen ve ilk kez 16. yüzyılda, jiangsu eyaletinde­


ki Kunshan'da ortaya çıkmış bulunan operalar yer al·
mıştı. Eşlik eden asıl enstrüman, uçtan üflemeli flüt·
tü, ama dört telli lavta da diğerlerinin arasında yeri·
ni almıştı. Ritm, düzenli 4/4 idi. Bilginsoylular, Kun­
qu müziğini, zerafetin, olgunluk noktasına ulaştığı bir
zirve olarak değerlendirmişlerdi. Bununla birlikti'!, ti­
yatr9 müziği biçimlerinin büyük çoğunluğu halk mü­
ziği niteliğindeydi ve bu nedenle de, eğitilmiş seçkin­
lerce küçük görülmüştü. Kültür Devrimi'nin hemen
öncesinde, her biri kullandığı lehçe ve müzikle diğer­
lerinden ayrılan 300 yerel tiyatro üslübu bulunuyor­
du.·
Birkaç tane yerel piyes sistemi vardı, bunlardan bi­
ri, ilk çıktığı yerin -Jiangxi eyaletindeki Yiyang'ın·
adıyla, "Yiyang Havaları" diye adlandırılmıştı. Daha
sonra, gezici kumpanyalar, bunu bir yerden diğeri­
ne, yerel halk şarkılarının veya müzik aletlerinin et­
Tepede: Saraylı hanımlar dinsel
törenlere ilişkin oh:ıayan saray
kisi altına girerek değişikliklere uğrayacak biçimde
mOılğlnl, flüt ve arpın da dahil dolaştırdılar. Yiyang havalarından bu yolla gelişmiş
olduğu çeşitli enstrilmanlarla olan üslüpların ortak bir özelliği, Yunan oyun sana­
çalıyorlar.
tındaki koroya biraz daha benzer bir biçimde, orkest­
üstte: Bugünkü Shandong ra içindeki şarkıcı veya şarkıcılar tarafından eklenen
eyaletindeki Yl'nan'da bulunan
açıklayıcı bölümler veya yorumlardı. Bu üslüpların en
M.S. 3. yüzyıla ait bir anıt-mezar
gravürünün sürımeyle yapılmış, eskilerinde, sadece vurmalı çalgılar bulunurken, tel­
ikl bronz çanı çalmakta olan bir li veya üflemeliler yer almıyordu. Halk tiyatrosunda­
figürü. Sagda: Zhou hanedanına alt blr
ki bir diğer sistem de, bu sistem içinde yer alan bü­
bronz kap üzerlndekl desenlere
Solda: ilk halinde beş, sonralan göre yapılmış bu çlzlm, törensel tün üslüplarca kullanılan, hurma tahtasından çan di­
lse yedi telli olan, Çin'ln en şenliklerde ve adaklarda line bir değnekle vurulması nedeniyle, çan dili ope­
lncellkli müzik Aletı qin (sitar) çalınmış olan çanlarla zilleri ve
lçln hazırlanmış parmak diğer enstrümanları rası diye adlandırılan operadır. Çan dili operası özel­
alıştırmalarına iki ilmek. göstermektedir. likle Shanxi ile Çin'in diğer kuzey ve kuzeybatı eyaletle-

203
En solda. Bir muz ağacının
altında oturmakta olan iki bilgin,
biri dört-telli lavta, öteki kanun
çalıyor. 16. yıizytl ortalarından
kalma bir resım.

Solda, ortada: Farklı ölçülerdeki


13 bambu borusunun bir hava
gövdesi üzerinde
birleştirilmesiyle, her borunun
alt ucunun da ince, serbest bir
bronz parçasıyla
kapatılmasından oluşan sheng
(Çin ağız orgu). Her kapağın
yakınında, o borunun notasına
gerek duyulmadığında havanın
dışarı çıkmasını sağlayan bir
delik vardır. Ancak, delik
ııkandığında, hava, kapağı ses
çıkarmak üzere zorlamaktadır.

Solda Dal halkından bir


davulcu, Kunming'de çalıp
oynarken

rinde yaygındır. yaygınlaşmaktadır. Yedi telli sitar da bir reform ya­


Sistemler arasında en iyi bilinenine pihuang deni­ şamış ve ipek telleri yerini, ek bir güç kazanması için
yordu ki; adını, biraraya gelerek ve sonsuz çeşitleme­ çelik tellere bırakmıştı. Bu alet, bir zamanlar ona sa­
leriyle bu sistemin merkezi odağını oluşturan erhu· hip çıkmış olan bilgin-soylular artık ortadan kaybol­
ang oe xipi adlı iki havadan almaktadır. Bu sistem muşlarsa da, hala çalınmaktadır. Sarayın eski tören
içindeki ana üslup, 18. yüzyılın sonlarında ortaya çı­ ve ziyafet müziği Çin ana vatanında ortadan kalkmış·
kan Pekin operasıdır. Pekin operasının müziği, hızlı tır, ama kalıntıları Tayvan ve Güney Kore'de yaşama­
ve bütünüyle serbest bir ritmi de bulunmakla birlikte, ya devam etmektedir.
esas olarak basit zamanlıdır. Bir çan dili tempoyu vur­
maktadır. Bu, çan dili operasının hurma tahtası ol­
mamakla birlikte, ikisi birbirine bağlanmış üç parça Ses Kalıbı Tasarımı
kırmızı ağaçtan yapılmıştır. Çalgıcı çan dilini sol eliyle Klasik Batı müziğinden farklı olarak, geleneksel Çin
tutmakta ve bir bilek hareketiyle, yüksek perdeden müziği, uyumsal ardardalıklardan yapısal olarak ya­
şakırtılı bir ses çıkartmaktadır. rarlanmamaktadır. Geleneksel Çin müziği, bunun ye­
Pekin operasının ve hatta çan dili operalarının da rine, melodik çeşitleme, nakaratlar ve ses-renginde
en özgün enstrümanları, tür olarak huqin (Çin kema­ ve hem bölümler, hem de tekil tümce ve notalar ara­
nı) diye bilinen, yayla çalınan telli enstrümanlardır. sındaki ses perdelerinde ustalıklı karşıtlıklar üzerine
Dört telli lavta gibi, bunlar da, baldır üzerine dikine kurulmuştur. Bu farklı türdeki ses kalıbı tasarımının
yerleştirilmektedir. Bu alette, yayın, aralarında gidip bir göstergesi olarak, "Erik Bahan" Üzerine Üç Çeşit·
geldiği sadece iki tel vardır ve çalgıcı, yayı iterek bi­ leme'nin bir bölümünün çevrim notaları verilmiştir.
rinden, çekerek de diğerinden ses çıkartmaktadır. Çin Bu, qin ya da yedi telli sitar için yazılmış olan ve flüt
kemanının kökenleri belirsizdir; ancak "barbar" an­ için yapılmış bir besteye dayanan, M.Ö. 4. yüzyıldan
lamına gelen hu hecesi, bu aletin, muhtemelen Türk· kaldığı varsayılan ünlü bir parçadır. Buradaki biçimi
Moğol kültüründen gelen yabancı kökenli bir türev muhtemelen 15. yüzyıldan kalmadır ve burada Pu Xu­
olduğunu belirtir niteliktedir. Bu alet Çin'e, bugün­ ezhai'nin çaldığı biçimiyle verilmiştir. Burada, herbiri
küne birçok yönden (andıran) benzeyen biçimiyle 13. bir düzenleniş başlığı taşıyan 1 0 kısım bulunmakta­
yüzyılda gelmiştir. dır. Batı notalarının altında yer alan Çin müziği yazı­
Çin Komünist Partisi 1949'da iktidara geldiğinde, ye­ ları, hem her bir notanın hangi telde çalınacağını ve
rel tiyatro müziğine özel bir dikkatle eğilmişti, çün­ hem de bu seslerin nasıl bir tarzda çıkarılacağını gös­
kü bu, kitlelerin sevdiği müzikti. Kültür Devrimi, her termektedir. Ses-rengine ilişkin geleneksel Çinli du­
ne kadar, 1966'dan sonra bir on yıl boyunca gelenek­ yarlılığı, en çok son 150 yıla gelinceye kadar, Batı'nın
sel operayı baskı altında tutmussa da, bugün bu opera çok ilerisindeydi.
(1) • -46
"h J 1•1 r 1R ; 1j. •b F 1•1 1
• IJ. n 1
En solda, altta Huqın ("baibar
kemanı") ailesinden iki telli bir "

lj @
çalgı olan erhu, uyluk üzerinde
dikine yerleştirilmekte ve burada � � iti. K. � 'iD) :;;:ı � \!:. �

'Jl
gösterildiği gibi çalınmaktadtr

:>:;. J J ın 1 1j. J) F 1J. n ., 1


Pekin operasında orkestra
kanatlarda oturmakta ve ancak
kısmen görünmektedir. Huqtn lj F , ..

L) m:ı - lj;. � A:. � iiJ .n..


icracısı, genellikle önde
oturmakta ve el hareketlen il ıe.. \!!!.\.§:. \:. �
izlenmeye değerdir

Salda: "Dağlarda akşam vakti 1J j 1•1 JfJ ·

=ı �
ay", R. Cogan ve P. Escot, Sonic
Design, 1976'dan alınma "Erik �
Bahan" Ü.zerine Üç

il
Çeşttleme''nin btrlncl ktsmına ait
bir çevrimyazı.
rıaı:o i ı: J
....
""") �
205
Tiyatro
Çin tiyatrosu karmaşık bir eğlenceydi. Batılı tiyat­
ro sanatları ise, aksine, uzmanlaşmış ve ayrı ayrıydı;
piyesler, opera, mim, bale, sirk ve eleştiri. Herbirinin
kendi farklı dünyaları vardır.
Geç Song döneminden yaşadığımız yüzyıla kadar va­
rolan ve denizaşırı Çin bölgelerinin kenar yörelerin­
de olduğu kadar, anavatan ve Tayvan'daki yaşam üze­
rinde de istikrarsız bir egemenliği bulunan ana gele­
nekten söz açacak ve hatta daha da ileri giderek, böl­
ge ve sınıf çeşitliliklerinin zenginliğini gözardı ede·
cek olursak, Çin oyun sanatının şu çok genel betim­
lemesini sunabiliriztBu sanatın merkezinde, ya tarih­
lerden ya da Budist veya Taocu kutsal yazılardan alın­
mış bir öykü yahut geleneksel bir masal bulunmak­
tadır, ama, hepsi de izleyici topluluğunca iyi bilinen
şeylerdir. Bu öykü ya da masal, sahnede kostümlü ve
makyajlı olarak ve bazen de birkaç sahne donatımı
ile, ama hep sahne dekorundan yoksun bir biçimde
yer aldıkları, düpedüz zamandizimsel bir tarzda tem­
sil edilmektedir. Zaman ve mekan, Shakespeare'i an­
dırır bir tarzda, oyuncuların açıklamalarıyla çağrış­
tırılmaktadır. Bir yerden diğerine geçmenin simgesel
olarak temsil edilmesine sıkça rastlanır. Özgün bir bi­
çimde Çin geleneğine ait bir nokta da, karakterlerin,
sahnede göründükleri ilk anda kendilerini izleyici
topluluğuna doğrudan doğruya tanıtmaları ve bazen
de kendileri hakkında toplumsal ve psikolojik bir be­
timleme yapmalarıdır. 1
Kullanılan sözcükler; kendi kendine konuşma, di­
yalog, sözlü şiir ve uzatılmış şarkıların bir karışımı­
dır ki, bunların hepsi konuşma diliyle yapılmakta ve
başka birçok edebi amaç için klasik üslüp kullanıl­
mamaktadır. Aryalar, Gay'in Dilenci Operası'nda ol­
duğu gibi, özel olarak bestelenmiş müzikle değil, iyi
bilinen besteler eşliğinde söylenmektedir. Bu aryala­
rın işlevi, öykünün akışını bir an için durdurmak ve
kahramanca metanet ya da ayrılık hüznü gibi özel bir
duyguyu yoğunlaştırmaktır. Çince gibi tonlamaya da­
yalı bir dilde, şarkıda söylenen sözcükleri (bu sözcük­
leri halihazırda çok yakından tanımıyorsanız) anla­
mak zordur ve bugünlerin çağdaş tiyatrolarında, me­
tinler, perde önünün her iki yanındaki ekranlara yan­
sıtılmaktadırlar.
Yaklaşık olarak son yüz yıl içinde, izleyici topluluk­
larının ilgilerinde, öykü anlatımından, ses, mim ve ak­
robasi becerilerinin sergilenmesine doğru bir kayma
oldu. Qing döneminden beri Çin tiyatrosunun tarihi,
böylelikle, piyes yazarlarından çok ünlü oyuncular­
da odaklaştı. Programlar, genel olarak, piyesin tümü
yerine, yıldızların yeteneklerini sergileyecek biçimde
düzenlendi. Elbette bu belirtilenler, Batı modelini iz­
leyen bir "sözlü oyun" yaratmaya yönelik, Çin'deki
çağdaş girişimlere veya Komünistlerin döneminde
üretilen "devrimci operalar"a yönelik değildir.
Eşlik eden müzik, hem yay, hem mızrapla çalınan
telli enstrümanlardan ve başta tahta çan dili }:ılokla­
rı; özel olarak da büzücü, keskin bir ses çıkarabilen
gonglar ve davullar olmak üzere, vurmalı Çalgılardan
oluşmaktadır. Bazen de, Çin obuası ve birazcık kes­
kin bir ses rengi vermek için deliklerinden biri, üze­
rine yapıştırılan çeltik kağıdıyla kaplanmış bulunan
bir flüt gibi, üflemeli çalgılar da bulunmaktadır. Mü­
ziğin eşliği, uygun bir duygusal arkaplan meydana ge­
tirerek, film müziğine benzer bir işlev görmektedir,
kendi başına ayrı bir sanatsal ilgi olarak değil. Sıra­
dan icracıların elinde bu müzik, tatlı-ekşi bir sosa dö­
nüşmektedir.

206
Çin tiyatrosundaki sahne hareketleri, özel duygu ve
tutumları olduğu kadar, özel eylemleri de ifade eden
bir üsluplaşmış hareketler dağarcığına dayanmakta­
dır. Bu hareketler, şaşırtıcı bir incelmişlik kazanmış­
lar ve inanmak için görülmesi gereken bir uyarıcı gü­
ce sahip bulunmaktadırlar. Savaş sahneleri, jimnas­
tikle, savaş sanatlarının alışılmış biçimsel hareketle­
rini ve sirk becerilerini biraraya getiren akrobasi ve
bayrak sallama için bir fırsat niteliğindedir.
Geçmişte, gösteriler, gece kulübü varyetelerinden
öğeler taşırdı. ilk tiyatro, fahişelerle yakından ilişki­
liydi ve Qing döneminden beri de, tümü kadınlardan
oluşan birkaç kumpanya dışında, kadın rollerinin er­
kekler tarafından oynanmasının gerekmesi biçimin­
de kurumsallaşmış bir uygulama olarak, erkek fahi­
şeliğiyle bağlantılıydı.
Çin tiyatrosu, aynı zamanda, en üst ve en alt top­
lumsal düzeylerdeki gündelik sorunlarla ilgili imalı
yorumlar için bir araç işlevini de görebiliyordu. Bu
da, imparatorluk otoritelerinin halk tiyatrosunu en­
dişeyle izlemelerinin ve kendilerince yıkıcı olarak gör­
dükleri oyunları baskı altına almaya çalışmalarının
nedeniydi.
Tiyatro, Çin halkının zihniyeti üzerinde güçlü bir et­
kiye sahipti. Yaşamın kendisi, sadece bir tiyatro ola­
rak görülüyordu. Hatta bazen, oyunlar sahneden ine­
rek, bir süre için, gerçekliği egemenlikleri altına alı­
yorlardı. 1899-1900'deki Boksör Ayaklanması sırasın­
da Boksörler tiyatro üslubuyla söylev vermişler, en
yakın olarak sahneden tanınan (Maymun gibi) figür­
leri yüceltmişler ve tiyatro fantezisinin sermayesi ni­
teliğinde olan sihirli güçlere sahip olduklarını ileri
sürmüşlerdi.
üsrıe. Yumurta büyüklüğündeki Kentli bir ticari tiyatro bulunmasına rağmen, oyun­
bu boyalı maskeler, geleneksel
Çin tiyatrosunda, savaşçı, tanrı lar, düzenli olarak, hem köylerde ve hem de, dinsel
veya palyaço gibi erkek rollerini yıldönümleri ile diğer fırsatlar çerçevesinde, kent lon­
oynayanları temsil etmekted.Jr.
calarının, çoğunlukla büyük ve geniş binalarında, tan­
Gerek makyaj, gerek giysiler,
büyük ölçüde standartlaştınlmış rıların şerefine sergileniyordu. Dinsel tören kuralla­
türlere uymaktadır. rının olanaklı kıldığı bu tür oyunların, çoğu kez, çe­
Solda: Geleneksel Çin oyunları, kirge istilası gibi doğal felaketleri ortadan kaldırdığı­
izleyici topluluğunun dikkatini na inanılıyordu. Hatta, aşağı Yangzi vadisinde oyun­
makyaj ve giysileriyle hemen
lar cenaze törenlerinde sergilenirdi. Üst sınıflar, tiyat­
tanınabilecek nitelikteki
aktörlerin hareketleri üzerinde ro karşısında, açıkça ikircikli bir tutum içindeydiler:
yoğunlaştınnak amacıyla, sahne Konfüçyusçu ahlakın bekçileri olarak, tiyatroyu müs­
eşyalarının en aza indirilmesiyle
tehcen, suçlu ve hatta başkaldırıcı bir davranış kay­
eğitimindeki sıkı disiplinin bll"
sergilenirdi. Aktörlerin
nağı olarak onaylamıyorlardı; kişisel yetenekleri çer­
bölümü, blr gösterimden önce çevesinde ise, hemen hepsi tiyatroya karşı yoğun bir
kendi makyajlarını kend.Jlerlnln
yapmasını da içeriyordu. beğeni sahibiydiler.
Solda: Maymun Gök'te Hasar Yuan ve Ming'in büyük oyunları, geleneksel izle­
Yaratır operası, Wu Cheng'en'in yici topluluklarının gönlünde derin bir yeri olan
romaru olan Batı'ya Hac'daki bir
yazmış olduğu bir 16. yüzyıl
konuları işliyordu. Bunlardan en keskin bir biçimde
öyküyü esas almıştır. Romana hissedileni, hukuktan kaynaklanan adaletsizlik yara­
göre, hacca giden bir keşiş, sının verdiği eziyetti. Bu oyunların tümünün, çok de­
hayalet muhafızlar, bir maymun
ve bir domuz tarafından ğişik biçimlerde işlenen belki de en ortak konusu, cin­
korunmaktadır. Bunlardan sel ihtirasın yıkıma neden olan gücüydü. Bo Renfu'­
maymun romanın kahramanıdır
ve Çin edebiyatıyla tiyatrosunda
nun Mor Çiçekli Ağaç Üzerindeki Yağmur'u, Tang
en sevilen figür haline gelmiştir. imparatoru Minghuang'ın, odalığı Yang Gufei'ye karşı
Burada o, Buda 'nın içine düştüğü sevdayı ve bunun sonucunda ortaya çı­
boyunduruğu altına girmeden
kan kötü devlet yönetiminin nasıl An Lushan ayak­
bağımlılan arasında bir hasar
önce, Yeşim lmparator'un
lanmasına yol açtığını ve imparatorun kendi kızgın
yaratmak üzeredir. KültilI
Devrimi, tüm geleneksel
askerlerince bu bayanın nasıl vahşice öldürüldüğü­
tiyatroyu, 1966'dan 71 'e kadar, nü anlatmaktadır. Bütün oyunların belki de en önem­
"feodal" propaganda olarak lisi olan Wang Shifu'nun Batılı Apartmanlar'ın da,
görmüş ve sadece sekiz tane
devrimci opera sahnelenmiştir
genç bir öğrenci, kendisine vaat edilen kız tarafından
1976'da önderliğin değişmesi, reddedilince bir aşk hastalığına tutulmakta, ama kı­
geleneksel tiyatronun zın hizmetçisinin çevirdiği dolaplar sonucunda onun­
canlanmasını cesaretlendirmiş
ve bu opera, Şangay'da, 1980 la yatabilmekte ve iyileşmektedir. Sadakat da, bir di­
yılında sergilenmiştir. ğer önde gelen konuydu. Açık olan bir diğer nokta da,
Salda: Bir geleneksel Çin gölge
devlet adamlarınca, yargıçlarca ya da fahişelerce, iyi
kuklası. Eklemlerine birleştirilen
değnekler, buna çok çeşit!J canlı amaçlara ulaşmak için çevrilen entrikaların şeytan­
hareketler yapma olanağını lığı karşısında duyulan saf zevktir.
vermektedir.

207
Çiftçilik ve
Yiyecekler
Çinlilerin geçmiş dönemlerdeki çiftçiliği, Avrupa ve
Amerika'daki bugünkü çiftçilikten o denli farklıdır ki,
bunu anlamak biraz hayal gücünü gerektirmektedir.
Bu, bugün bile, bizim Batı'da bildiğimiz çiftçilikten
çok başka bir biçimde sürüp gitmektedir.
Geleneksel Çin çiftçiliği, bahçeciliğe yakındı. Küçük
ölçekli çiftliklerde, yoğun bir nitelikli işgücü girdisiy­
le, bol ürün elde edilmişti. İşgücünün nitelikli oluşu,
bilimsel bilgiye değil, yerel koşulların -toprak, hava
ve bitki türleri- uygulamaya yönelik olarak ayrıntılı
bir biçimde anlaşılmasına dayanmıştı. Çiftçiler açı­
sından, fazla maceraperest olmak bir çok şeyi tehli­
keye atmak demekti. Ama, çiftçilik, katı bir biçimde
muhafazakar da değildi; sürekli olarak, küçük-ölçekli
deneyler yapılıyor ve bitki ve hayvanların üstün tür­
leri seçiliyordu. Yenilik yaratmada başarılı olanlar
hızla taklit ediliyordu.
İç Çin'in hala tarıma açılmakta olduğu orta çağ'da,
kendi çiftliklerinin en azından bir bölümünü doğru­
dan doğruya idare eden büyük toprak sahiplerinin
önemli bir işlevi vardı. Bunlar, öncülük etmek için ge­
rekli kaynaklara sahiptiler. 16. veya 17. yüzyıldan be­
ri, küçük çiftlikler, büyük malikanelere göre, genel­
de daha üretkenlerdi. Bireysel çiftçi ve ailesi, ister top­ "eski toplum"un toplumsal ve siyasal temelini orta· Tepede Pırinç yetışıırmenin
aşamaları· soldan sağa doğru,
rak sahibi, ister kiracı olsun, bu bahçe-türü tarıma, dan kaldırmaktı, ama aynı zamanda, kollektifleştir· sürme, pirinç ekimi, hasat.
kiralanmış veya köle emekçilerinin uyuşamayacak· menin üretkenliği artıracağına da inanılmaktaydı. Bu,
ları bir kişisel bağlılık içine girmişlerdi. Modernlik ön· birçok bakımdan yanlışlandı. Suyun kontrolünün dı­ üstte orıada Tibet otlaklarında
yayılan Tibet sığırları
cesi tekniğin koşulları altında, bu bağlılık, ancak de­ şında, kollektifleştirme, sadece, çağdaş üretim yön·
netim altında tutulan bir emek gücüne sahip bulunan temlerine yaygın bir biçimde yatırım yapmaya yete­ üsıte, sagda: Shanxi'deki lös
bölgesinde bulunan tepe
işletmecilerin sahip olabildiği büyük ölçekli ekonomi­ cek ölçüde paranın bulunduğu yörelerde karşılığını
doruklarında mısır ayıklanıyor
lere, üstün gelmenin de ötesinde bir etki yapmıştı. Bir· verebildi. Çin, bir bütün olarak, birkaç şanslı yöre dı­ Bu ürün, t 6 yüzyılda
kaç istisna dışında, Çinli derebeyleri, topraklarını, çok şında, bu yatırımın gerçekleştirilmesi bakımından ol· Amerika'dan ıthal edilmışti

ender olarak bir buçuk veya iki hektarı geçen parsel­ dukça yoksun olduğundan, çiftçilik yöntemleri, Sagda. Pekin'in güneyindeki bir
lere bölerek elden çıkarmayı daha karlı bulmuşlardı. komünizm döneminde, önemli ölçüde değişemezdi komünde ördekler, yerel
Küçük ölçekli birimlerin başatlığının istisnası, su· özelhklere göre, "Pekın Ördeği"
ve değişmedi de. Bahçe tipi Çin tarımı bakımından,
olarak yetiştiriliyor.

En sagda Pazara götürülmeden


yun kullanılmasında ortaya çıkmıştı. Çin'deki hubu­ güdülenme ve dikkatlice uygulanan yerel koşullar
bat ekiminin neredeyse yarısı, sulu arazide yetiştiril· hakkındaki bilgi, her zamanki önemlerini korudular. önce, güney Çin'deki Guilin
mesi gereken pirinçti (şimdi de böyledir.) Suyu verimli 1960'ların başından itibaren bu durum, daha gerçekçi yakınlarında nehirde yıkanan bir
bir biçimde kullanmak da kollektif örgütleşmeyi ge­ Çinli önderlerce, örtük olarak kabul edildi ve büyük domuz

rektirmişti. Kanalların ve su depolarının kazılması ve ölçekli kollektif yönetimden vazgeçilmesine yol açtı.
diplerinin taranması gerekmişti. Su yollarının, baraj­ Öncelikle gündelik işletme birimleri, birkaç onbinlik
ların ve savak kapaklarının inşa edilmesi ve bakım· şehirlerden küçük bir köye eşit birimlere indirildi. Da·
!arının yapılması zorunluydu. Su, farklı kullanıcılar ha yakınlarda da, "sorumluluk sistemi" uyarınca, top·
arasında adil bir biçimde dağıtılmalıydı. Sistemin iyi luluklar, gerçekte, küçük arazi parçalarını ailelere ya
işletilmemesinden doğacak sorumlulukların da sap­ da küçük aile gruplarına kiralayan derebeylerine dö·
tanması gerekmekteydi. Çekişmelerin karara bağlan· nüştü. Bugün, Çin'deki toplam tarım arazisinin dört­
ması da zorunluydu. Büyük çaplı projelerin bulundu­ te birinden fazlası bu sisteme göre işletilmektedir ve
ğu yerlerde, imparatorluk bürokrasisi işleri üstlenmiş­ bu oran artmaktadır. Diğer yandan, su kontrol proje·
ti. Yangzi koyaklarının aşağısında nehrin her iki ya­ leri, modern zamanlarda çok daha büyük projeler ha­
nındaki araziyi çevreleyen su yolları, Sarı Nehir'in aşa· lini almıştır. Bunların birçoğu, bugün, kurucu toplu­
ğı vadisindeki su çekme sistemi ve Yangzi deltasının luklarından çok daha büyük özel idarelerce yürütül­
güney bölümünü deniz taşkınlarına karşı koruyan mektedir.
setler bunun örnekleriydi. Daha küçük çaplı projeler Çin çiftçiliği ile Batılı çiftçilik arasında, kayda de­
ise, oldukça geniş bireşimler içinde, yerel memurla­ ğer iki farklılık daha vardır. Bunlardan biri, Çin'de bü­
rın, küçük soylular sınıfının ve toprak sahipleriyle ki· yük baş çiftlik hayvanlarının sayısal olarak azlığıdır.
racıların oluşturdukları birliklerin üyeleri tarafından Diğeri de, ortak toprakların gerçekte bulunmayışıdır.
yürütülüyordu� Dolayısıyla, geleneksel dönemin son­ Bu farklılıkların ikisi de, insan nüfusunun, karlı bir
larına doğru, Çin çiftçiliğinin hemen hemen yarısı, biçimde ekilebilecek en ufak toprak parçasını dahi
küçük ölçekli özel girişim ile büyük ölçekli kamu ku­ dolduracak ölçüdeki hızla yayılması ile açıklanabi­
rumlarını ilişkilendirmeye bağlı olmuştu. lir. Sonuç, kırsal kesimin Batı'dakinden farklı bir gö­
Tarım, bir bütün olarak, 1950'lerin başında, Çin Ko· rünüm kazanması olmuştu. İç Çin'de son yüzyıllar·
münist yönetimi tarafından kollektifleştirilmişti. Bi· da pek az ortak otlak ve orman bulunmuş ya da bun·
reylere sadece küçük, kişisel arazi parçalan bırakıl· lar hiç varolmamıştır; belki birkaç kalıtsal mülkiyet
mıştı. Bunların tümü, toplam ekili arazinin belki de bir yana, büyük adamların parkları da pek görülme·
yüzde 5'ini oluşturmuştu. Bundan güdülen bir amaç, miştir. Burada, bunun yerine, çalılarla ya da başka

208
biçimde çitlerle çevrili olmayan ve izleri bugünkü
kollektif toprak düzenlemesinde de görülen küçük
mülkiyetin görece tekdüze bir biçimde yaygınlaşma­
sı gelişmişti. Son yedi yüzyılın tipik hayvanları, çöp­
yiyiciler -yani, domuzlar, kümes hayvanları ve
ördekler- olmuştu. Sadece Dış Çin'de, geleneksel Han
Çinli kültürünün sınırlarının dışında, görece yakın
dönemlerde, -atlar ve sığırlardan, keçi ve koyunlar­
dan, deve ve (Yak denilen) Tibet sığırlarından oluşan­
büyük sürüler vardı.
Çoğu kez, geçmiş dönemlerdeki Çin tarımının bir
anlamda ilkel olduğu düşünülmüştür. Bir tarımın, en
az Avrupa tarımının 19. yüzyıla kadarki hali gibi, bi­
limsel olmadığı doğruysa da, gerçek tablo daha kar­
maşıkhr. Hektar başına elde edilen ürün bakımından
Çin, 1800'e kadar, muhtemelen, yeryüzündeki her­
hangi bir geniş bölgedeki en yüksek düzeylere sahipti
ve bu düzeyler, bugünkü uluslararası terimlere göre
bile halci yüksektir. Bununla birlikte, Çin'in, insan
emeğinin her saati başına düşen ürün bakımından
ortaya koyduğu tablo, makinalaşmış Batı tarımının
ölçülerine göre, üzücü bir biçimde düşük kalmakta­
dır. Nüfusun aşırı kalabalık oluşu, bunu daha da kö­
tüleştirmektedir. Doğrudan işletilen kiralanmış emek
gücünden yararlanan birkaç çiftlikle 1930'larda ku­
zey Çin'de bulunan aile çiftlikleri arasında yapılacak
bir karşılaştırma, en azından bu bölgede, bu tarihte,
kırsal emek gücünün yaklaşık yarısının, aynı miktar­
daki toplam üretimi gerçekleştirebileceğini göster­
mektedir. Yiyecekten alınan enerji ile bu yiyeceği üret­
mek için sarfedilen enerji oranına göre, Çin'in küçük
çiftlikleri, herşeye rağmen, makinalan çalıştırmak ve
suni gübre ile böcek ilıiçları için ağırlıklı olarak fosil­
lerden elde edilen yakıta bağımlı olmasıyla, Kuzey
Amerika'dakilerden daha verimlidir.
Tahıl Ürünleri
Eski Çin geçimini akdandan sağlıyordu. Buğday, da­
ha iyi işgören değirmenlerin geliştirildiği M.S. birin­
ci bin yılda önemli hale gelmişti. Pirinç, biraz daha
sonraki bir tarihte, Yangzi vadisinde ve uzak güney­
de sulu tarımın yaygınlaşmasıyla öne çıkmıştı. Çok
daha sonra, 16. yüzyılın sonlarına doğru da, Ameri­
ka'dan Çin'e, İspanyol Pasifik ticaret sistemi kanalıyla
yeni ürünler gelmişti. Bunlar, Yeni Dünya mısırı, tat­
lı ve beyaz patates, fıstık ve tütündü. 1 700'e gelindi­
ğinde Çin tarımı, modern zamanlar öncesindeki ni­
hai biçimine ulaşmıştı. Buğday, Yangzi vadisinin ku­
zeyinde kalıcı bir ürün olmuş, bu çizginin güneyin­
de, bayır ve dağlardaki daha verimsiz topraklarda ye­
tiştirilen çok farklı ürünlerle birlikte, pirinç temel hu­
bubat niteliğini kazanmıştı.
Yaklaşık 14. yüzyıla kadar, sıradan bir Çinli, kene­
vir ve ramie bitkisinin liflerinden yapılan giysiler gi­
yerdi. Zenginler ise, buna ek olarak ipekli giyerlerdi.
Bu tarihten sonra, Çinlilerin giysilerinin çoğu, muh­
temelen Hindistan'dan veya güneydoğu Asya'dan ya­
hut da ikisinden birden Çin'e gelmiş olan pamuktan
yapılmaktaydı. Pamuk, kenevir dokumadan daha sı­
cak tutuyor, nemi daha iyi çekiyor ve hektar başına
daha fazla üretilebiliyordu.
Bu temel ürünlere ek olarak Çinliler, ekonomik ba­
kımdan önemli ürünlerde özgün bir çeşitliliğe sahip­
tiler. Su kestanesi, kar bezelyesi, acı kavun ve ,Çin la­
hanafil,Çin'e özgü sebzeler arasında iyi bilinen bazı­
larıdır. Rychee ve longan (veya "ejderhanın gözleri"),
esas olarak başka bir yerde yetiştirilmeyen meyvele­
re örnektir. Büyük öneme sahip bulunan diğer bitki­
Solda: Lhasa yakınındaki blr
ler ise, çay fidanı (yağı, suya karşı dayanıklı madde
harman yerinde komlln üyesi blr yapımında ve böcek öldürücülerde kullanılırdı) tong
grup çalışıyor. Çin Halk ağacı, (taze fasulye şeritleri, sos ve suni gübre olarak
Cumhuriyeti hükümetl 1959'da
yerine buğdayı geçirmeden önce kullanılan küspenin üretildiği) soya fasulyesi, (olgun­
arpa, Tlbet'ln başlıca ürllnOydü. laşmamış filizleri yenilebilen, gövdelerinden ise, su

209
borularından yapı iskelelerine kadar çeşitli eşyanın sagda· Çınliler, çağlar boyu,
toprağı insan gübresiyle verimlı
yapıldığı) vernik ağacı ve bambudur. hale getirdiler. Burada, gece
Tütün (ki, "ateş-yaprağı" veya "kuru şarap" olarak pislik arabası, Xl'an'dakl bir
bilinirdi), 1 7 . yüzyıldan sonra yaygın olarak üretilme­ caddede çekilerek yürütülmekte

ye başlanmıştı. Suyu, bin yılı aşkın bir süre boyunca Altta: Birçokları yerini elekırıkli
bir ağrı kesici hazırlamakta kullanılan haşhaş, 18. pompalara bırakmış olmakla
birlikte, su çekmek için ayak
yüzyıl başlarından itibaren de uyuşturucu olarak eki­
değirmenleri hala
lir oldu. Afyon bağımlılığı, ilk olarak, tütünle birlikte içi.l kullanılmaktadır.
mesinin bir sonucu olarak başlamış gibidir. Ağırlığı­
na göre değerinin yüksek oluşu, ülkenin uzak yöre­
lerinde bu maddeyi, çoğu kez, tek karlı ticari ürün ha­
line getirmişti ve yine bu madde, Çin'in güneybatı­
sıyla Mançurya'da, 19. yüzyılla 20. yüzyıl başlarındaki
ekonomik kalkınmanın başlamasında önemli bir rol
oynamıştı.
Ekilebilir toprakların bu denli yetersiz oluşu nede­
niyle, mümkün olan her bölgede, birden fazla ürü­
nün ekilmesi söz konusu oluyordu. İlk olarak Vier­
nam'dan gelmiş bulunan çabuk olgunlaşan pirinç, ılı­
man bölgelerde yılda iki kez ürün alınmasını olanaklı
kılmıştı: Uzak güneyde pirinçten sonra yine pirinç,
merkezi vadi bölgesinde ise pirinçten sonra buğday
geliyordu. Sebzeler de, bazen, üçüncü ürün oluyor­
du. Toprağın verimliliğini korumak ve zararlı böcek­
lerin yuvalanmalarını önlemek amacıyla, farklı ekin­
lerin sırayla ekilmesi usulü uygulanıyordu. Sonraki
yüzyıllarda, nadasa bırakma gerçekten bilinmiyordu.
Uygulanan yöntemlerin en karmaşık olanları arasın­
da, (örneğin, dutların etrafında ağaçlara "yararlı
olacağı" düşüncesiyle, fasulye yetiştirmek gib} farklı
bitkilerin ortak yaşayışlarına dayalı ekim yöntemi ile
(olgunlaşmakta olan pirinç sıralarının arasına, iler­
ki bir tarihte ürün almak üzere, fasulye tohumlarını
serpiştirmek gibi} farklı ürünleri birbirleriyle içiçe ge­
çecek biçimde ekme yöntemi bulunuyordu.
Toprak, Gübreler ve Ekim
Çin'deki tarım arazisinin büyük bölümü doğa ver­
gisi olmayıp, insan çabasıyla yaratılmıştır. Bu durum,
en açık olarak, hemen hemen dümdüz olması gere­
ken ve bazen tepe yamaçlarına tırmanan dev basa­ malan amacıyla yeniden toprağa gömülürdü. Hektar
maklar halinde olan pirinç yetiştirmek için yapılmış başına elde edilen ürünü azaltmaksızın bu tür teknik­
setlerde görülebilir. Ayrıca, .sürekli olarak işlenen top­ lerin makinalaşmasını sağlamanın son derece güç ol­
rak, gübre ve kireç gibi kimyasal maddelerle işleme duğu açıktır.
tabi tutulmaması halinde, verimliliğini yitirmektedir. Su
Çin'de, toprağın üretkenlik gücünü korumaya yöne­ Su ile ilgili geleneksel ça'.ışmalar, genel olarak, su­
lik geleneksel yöntem oldukça zahmetliydi. Bu yön­ lama ve taşkınlara karşı korunma olarak ayrılabilir.
temin en fazla emek gerektireni, dut ağaçları etrafın­ Gerek duyulan örgütlenme, suyun, az bulunur, değer­
daki toprağın, elle kazılarak, pirinç tarlalarındaki top­ li bir meta olarak görülüp görülmemesine veya bir
rakla değiştirilmesini dahi içerebiliyordu. düşman gibi ondan korkulup korkulmamasına göre
İdeal olarak, tarlalar, ağır tapan ve ince dişli tapa­ değişmiştir. Özellikle delta ve göl kenarındaki su se­
nın sıra ile kullanılmasıyla, pirinç filizlerinin nakli viyesinin altındaki araziler, düşük seviyede yapılan
için hazır hale getiriliyordu. Pratikte ise, hayvan gü­ tanın ve tümüyle su yollarıyla çevrili olan ve en azın­
cünün yetersizliği, çoğu kez, bunların yerine ağır bir dan yılın belli bölümlerinde ortalama su seviyesinin
çapanın kullanılmasını zorunlu kılıyordu. Beş tür su­ altında bulunan yerleşim bölgeleri olmak üzere, ba­
ni gübre vardı: Çeşitli tohumların ezilip sıkıştırılma­ zı sistemler, hem sulama ve hem de savunma öğele­
larıyla elde edilen küspeler, yonca gibi doğrudan doğ­ rini birleştirmişlerdir.
ruya toprağa tekrar belle kazılıp yerleştirilen yeşil En basit nehir sulama sistemleri, sadece su dağıtım
gübreler, saz ve otların külleri, nehir ve kanallardan, kanallarının kazılmasını ve her bir kanala yöneltilen
diplerinin taranması sırasında kepçelerle çıkarılan ça­ su miktarının denetim altında tutulmasını gerektir­
mur ve çok çeşitli yollarla hazır hale getirilen hayvan mektedir. Suyun mevsimsel akışının değişken oldu­
ve insan dışkıları. İnsan dışkısının gübre olarak kul­ ğu yörelerde, suyu tutmaya yarayan depolar da ayrı­
lanılmasının ciddi sonuçlarından biri, çiftçinin çıp­ ca gereklidir. Bir sistem denize boşalırsa, burada, su­
lak ayak tabanlarından bulaşan schistosomiasis gi­ yun yükselmesi anında tuzlu suyun kanallara kaçma­
bi hastalıklardır. Bu bela son yıllarda, büyük ölçüde sını önleyecek, akış yönünde oluşturulan barajlara da
giderilmiş gibidir. gerek bulunmaktadır. Hangi tipte olursa olsun, bü­
Ürünün bol olması, sürekli olarak yapılması gere­ tün sistemlerin belirli aralıklarla, bölüm bölüm, sa­
ken alışılagelmiş işlerin en sıkıcısı olan zararlı otla­ vak kapılarının işletilmesi veya geçici olarak kulla­
rın tekrar tekrar ayıklanmasına bağlıydı. Bu iş bazen nılan çapraz kanalların inşa edilmesi yoluyla boşal­
el ve dizlerin üzerine çökerek, ayrıca zararlı otları tılmaları gerekmektedir ki, dipte birikmiş olan çamur
ayıklamaya yarayan bir tırmık da kullanılmakla bir­ temizlenebilsin.
likte, parmak uçlarına takılı madeni parçalarla yapı­ Nehir sistemleri, yerçekimine uygun bir akış yönün­
lırdı. Koparılmış otlar, yeşil gübre olarak yarar sağla- de çalışırlar. Bu, suyu tarlalara ulaştırmak için önemli

210
Solda: Pekin yakınlarındaki batı bir mesafe boyunca yukarıya çıkarmanın gerekli ol­
tepelerinde öküzlerle çekilen bu
basit sabanın tasarımı yüzyıllar
duğu yüksek araziler için de doğrudur, çünkü ana
boyu hiç değişmemJştlr. akış yönü, bir su dolabını, çevresine tutturulmuş kap­
ları bulunan dev bir tekerleği döndürmek için kulla­
Altta: Geleneksel karabataklarla
nılabilmektedir. Bunun aksine, su seviyesinin altın­
Çln'deki Li Nehri üzerinde hala
balık avlama yöntemi. güney
daki topraklarla diplerinin kazınması gereken diğer
görülebilir. Karabataklar, iplerle bölgeler, pompalara muhtaçtır. Geleneksel dönemler­
kayıkların kenarına bağlanır,
yutmalarını önlemek için de, bunlar, "ejderha kemikleri pompaları" diye ad­
boğazlarına geçlrilmiş halkalarla landırılıyorlardı - ki, bunlar, birbirine bağlanmış ağaç
balıklan yakalarlar.
paletlerin oluşturduğu bir sürekli zincirin, insan gü­
cü ile çevrilen pedallar, büyük baş hayvanların çevir­
En altta: Bir üretim ekibınin diği bir döner levha veya rüzgar gücü ile yukarıya çe­
üyeleri, kollekllf bir çiftlikte
çalışıyorlar kildiği diktördgen biçimli bir kesitin eğik olukların­
dan oluşuyordu. Çağdaş Çin tarımındaki en çarpıcı
ilerlemelerin çoğu, bu eskimiş yöntemlerin yerini,
pompa makinasının, madeni boruların ve betondan
sulama kanallarının almasına dayanarak ortaya çık­
mıştı. Burada çağdaşlaşma, teknik olarak dümdüz bir
gelişmedir ve karlı olması çok daha muhtemeldir.
Hayvanlar, Balıkçılık, Kümesçilik ve Böcekler
Dış Çin, bir süreler dünyasıydı. Et, süt, iplik, deri ve
taşımacılık, yükseklik, kıraçlık ve diğer yöresel koşul­
lara iyi bir biçimde uyum sağlamış çeşitli safkan ve
kırma türlerden oluşan hayvanlarla sağlanıyordu. Ak­
sine, İç Çin'de, büyük baş hayvanlar tek tek veya kü­
çü gruplar halinde bakılıyordu. Bunların en temel kat­
kısı -saban sürmek, makinaları işletmek ve taşıma­
cılıkta sağladıkları- güçtü. "Sarı inek", kuzey bölge­
sinin önde gelen hayvanıydı. Yangzi vadisi ve uzak
güney ise, çamur ve suya sadece tahammül etmekle
kalmayıp, aynı zamanda bundan hoşlanan manda­
nın yaşadığı alandı. Az sayıda at, eşek ve katır taşı·
macılıkta kullanılıyordu. Et, domuzlardan ve güney­
de Kore sınırı boyunca uzanan bölgelerde leşle bes­
lenen köpeklerden sağlanıyordu.
Modern zamanın başlarında, diğer ülkelerden ge­
len türlerle gerçekleştirilen çiftleşmeler, Çin'deki ge­
leneksel çiftlik hayvanı tiplerini değiştirmeye başla­
mıştı. Bugün, eski soyların büyük bölümü, saf biçim­
lerini yitirerek yok olmuşlardır. Bu hızlı değişim, da­
ha önceleri, sazandan kırmızı havuz balığını üreten
ve Pekin köpeğini, Buda'nın ruhaslanına benzeyecek
biçimde melezleştirerek ortaya çıkan çeşitleme ve
yetenek karşısındaki aynı duyarlılığın sonucuydu. Bu­
nunla birlikte, küçük sürülerin ve mülkiyetteki par­
çalanmışlığın modern çağ öncesindeki Çin köylerin­
de, daha iyi nitelikli sığırları sistemli olarak üretme­
yi güçleştirdiği yolunda bir kanaat fazla cüretkar ola­
bilir.
Hayvan gücünün düşük düzeyi, geleneksel çiftlik
ekonomisinde zayıf bir bağlantıydı. Bir köylünün bu
tür güce ne ölçüde erişebildiği, onun üretkenliği ve
refahı bakımından büyük bir farklılık yaratıyordu. Bu,
sadece sert toprağı sabanla sürme ve yeni arazi aç­
ma sorunu değildi. Hayvan gücü, şeker kamışının ezil­
mesi gibi birçok kırsal sanayi bakımından, su gücü­
nün bulunmadığı durumlarda, vazgeçilmezdi. Bazı
bölgelerde, bir derebeyinin toprak kiralamasına çok
benzeyen bir biçimde sığır kiralayan "öküz beyleri"
vardı. Bununla birlikte, hayvan zenginliği, toprak zen­
ginliğinden daha rizikoluydu. Kısmen, birçok büyük­
baş hayvanın bakım koşullarının sağlıksız olması yü­
zünden hastalıklar, ciddi kayıplara neden oluyordu.
Çekim hayvanlarının kaybı bir hanenin iflasına ne­
den olabileceği gibi bir köyü bile yıkıma uğratabilirdi.
Domuz, koyun, kümes hayvanları, balık ve ipekbö­
ceği yetiştirmekte kullanılan eski Çin yöntemlerinde
ortak olan nokta, en azından yaşam süresinin bir dö­
neminde denetim altına alınmış, yapay bir çevrenin
yaratılmasıydı. Bu, bir anlamda, fabrika çiftçiliğine
modernlik öncesi bir yaklaşımdı. Bunun en açık ör·

211
nekleri, ördek ve tavuk yumurtalarında kullanılan ku­ çok azdı. Bu nedenle, mevsim dışı el sanatları ve yan Sagda.: Bu adam, Şangay'dakl bir
luçka makinalarıdır. Bu kuluçka makinaları, toprak­ işlerde çalışma, eski köylü ekonomisinin yaşamını caddede şehriye pişirmekte.
Çlnlller kalorinin yüzde 85'1nl
tan yapılmış, aralarına yerleştirilmiş kömürle ısıtılan sürdürebilmesi bakımından en büyük öneme sahipti. hububattan, geri kalanını ise,
iki duvarlı kavanozlardı. Bunların en büyük olanı, bi­ Son zamanlarda, çağdaş sanayinin ve taşımacılığın lahana, soya fasulyesinden
sağlamaktadır. Yağ ve proteinler
nin üzerinde yumurta alabiliyordu. Gerekli olan de­ gelişmesi, önceki yan işlerden birçoğunu ortadan kal­ çok enderdir ve et, sadece özel
recedeki değişimlerin denetlenmesi, incelik isteyen dırdı. Aşırı denetlenen Komünist ekonomi de, yerel gilnlerde yenmektedir.
piyasalar ve maddelere plan dışı bir ulaşma üzerine
Bn sagda, üstte: KöylO.lerin özel
bir beceriydi. Farklı derinlikleri ve yapay adaları olan
özel olarak hazırlanmış havuzlarda balık yetiştirmek yüklediği kısıtlamalarıyla aynı etkiyi yaptı. Sonuç, mülkiyetleri altındaki önemsiz
de bir diğer sanattı. Hepsinin en nazik olanı ise ipek­ köylü ailesinin, çiftçilikteki üretkenlik artışından ço­ toprak parçaları (hiçbir zaman
böceği yetiştirmekti. Bu iş, sıcaklık, nem ve ışığın tü­ ğu kez yararlanmasına karşılık, toplam kazancının, ek!U alanların yüzde beşinden
fazla değildir), kollektlf
müyle denetim altında tutulduğu bir evde, güneşlik­ diğer gelir biçimlerinin yitirilmesi nedeniyle, çok da­ çiftliklerden daha verlmll bir
lerden, hava deliklerinden ve mangallardan yararla­ ha düşük bir hızla artması oldu. Ayrıca, emek gücü­ O.relim yapmış ve komün üyeleri
açısından paha biçilmez bir ek
nılarak yapılırdı. Güvelerin seçilmeleri ve eşleştiril­ nün, hane düzeyinde, yaşlılık çağı için zenginlik ve gelir, kentlller için de taze sebze
meleri gerekiyordu. Bunlar, yumurtalarını kışa kadar güvenliği temsil ettiği bir kırsal toplumda, nüfus ar­ kaynağı olmuştur.

Bn sagda, ortada: içi


saklanan kalın ktiğıt yapraklar üzerine bırakırlardı. tışını denetim altına almak kolay değildir. Hükümet,
Bundan sonra, daha zayıf olan yumurtalar, tuzlu su­ oldukça yakın zamanlara kadar, bu sorunu ciddiye doldurulmuş bu hamur işleri,
ya batırılarak veya açık havaya çıkarılarak öldürülür­ almamıştı ve daha fazla suni gübre, daha iyi tohum usta ellerce, özel bir yemek için
hazırlanmaktadır. Hamur,
dü. Kurtçuklar yumurtadan çıktıklarında, bambudan kullanma ve sulamanın yaygınlaştırılmasıyla ulaşı­ içindeki kıyılmış dana etini
tepsilerde saklanır ve sürekli olarak dut yapraklarıy­ lan üretkenlikteki artışlar, bakıma muhtaç insan sa­ saklayacak biçimde dikkatlice
la beslenirlerdi. Kozalar saman çöpleriyle kaplı kafes­ yısındaki artış yüzünden anlamını yitirmişti. Bölü­ kıvrılmaktadır. Bundan sonra
haşlanmakta ve bir kişi
lerin içinde ördürülürdü. Bunların birçokları öldürü­ şüm, Komünist hükümet iktidarı eline almadan ön­ bunlardan 30 ya da 40 tane
lür ve sonraki eğirme işi için saklanırdı; geriye kalan­ ceki dönemlere göre çok daha adildi ama, 1980'lere yiyebilmektedir.
lar ise, kaynar suya atılır ve yeni güvelerin ipeği yır­ kadar, ortalama bir köylü, 1930'ların başındakinden,
tarak dışarı çıkmalarına fırsat verilmeden, hemen eğ­ o da belki, biraz daha iyi besleniyordu.
rilirdi. Bu süreç içinde, hastalık, sıçanlar ve yaprak­ Yiyecekler
ların yetersiz oluşu gibi o kadar çok tehlike vardı ki, Çin'de yiyecekler, soğutarak saklamanın ve ulusal
üretimin çevresi tabularla ve hurafelerle kuşatılmış­ çaplı bir gıda imaldtının bulunmaması nedeniyle, M­
tı. Bugün, (nem ölçüm Aletleri gibi) çağdaş aletler ve la. bölgelere göre değişiklik ve özgünlük göstermek­
elektrik, çevrenin denetimini daha kesin kılmakta ve tedir. Bir esas farklılık şudur ki, kuzeyde ve kuzeydo­
mekanik eğirme, ipliğe daha eşit bir tutarlılık sağla­ ğuda temel hububat buğday, mısır ve akdarıyken, gü­
maktadır, ama temel işlemler her zamankinin aynı­ neyde temel tahıl pirinçtir. Bununla birlikte, uzak gü­
dır. neyle özdeşleşmiş yemekler, diğer bölgelerin yemek­
Köylü Ailesi lerine göre, ulusal olarak daha fazla tanınmaktadır.
Geleneksel Çin tarımının merkezinde köylü ailesi 'Kanton bölgesinin yiyecekleri, çeşitlilikleriyle ünlen­
bulunur. Bu ailenin reisini bekleyen canalıcı sorun, miştir ve bunların çoğunlukla hafif bir tadı olmakla
kendi emrindeki emek gücünü en iyi biçimde nasıl birlikte, sarımsak, kara fasulye, acı biber ve istiridye
kullanacağıdır. Çalışsın, çalışmasın, hepsinin beslen­ sosuna dayanan ağır tatlandırıcıları da bulunmakta­
mesi gerekmekteydi. Kapitalist fabrika sahibinden dır.:;�l<öpekbalığı yüzgeciyle yapıldığı gibi, başka mad­
farklı olarak, o işçileri işten çıkaramazdı. Yapılacak deler eklenerek, yemeklerin içeriğinin değerlenmesi
daha iyi bir şey yoksa, gençlerle yaşlılar için, kendi sağlanmakta ve hatta bazı yemeklerde yılan gibi alı­
bakımlarının maliyetinden daha azına çalışmaları yi­ şılmadık maddeler bulunmaktadır. Burada yiyecek­
ne de avantajlıydı. Bu, diğerlerinin üzerlerindeki yü­ ler, çoğunlukla, çok yüksek bir ısıda kızdırılmış olan
kü de hafifletmekteydi. Bir köylü hane işletmesinin yağda karıştırılarak hızla kızartılmaktadır. Fujian
zenginliği veya yoksulluğu, büyük ölçüde, iş görebi­ mutfağı, zarif bir biçimde pişirilmiş balık ve yenge­
lir bedenlere sahip yetişkinlerle onlara bağımlı bir du­ ci, çorbası ve iyi bilinen soya sosu gibi tatlandırıcıla­
rumda bulunan yaşlıların ve çok genç olanların sa­ rıyla ünlüdür. Aşağı Yangzi vadisinde pişirme süre­
yısına bağlıydı; bu ikisinin oranı, az çok düzenli, dön­ leri daha uzundur ve soyanın şeker ve şarapla karış­
güsel değişimlerden geçmişti. Kiracılara verilen çift­ tırılarak dengelendiği bir kırmızı sos sıklıkla kullanıl­
lik arazisinin önemli bir bölümü, emek bakımından maktadır. Şangay'ınkiler ise, katı ve sıvı yağlarıyla,
geçici olarak zengin veya yoksul olan ailelerin karşı­ ağır yemeklerdir. )
lıklı bir dengede buluşmalarını ve kendi olanakların­ f Batı'da, Sichuan ve Huan yemekleri keskin ve ba­
dan en iyi biçimde yararlanmalarını sağlayan bir me­ haratlıdır ve bunlarda (16. yüzyılda Orta Amerika'dan
kanizma olarak görülmelidir. Bu ve diğer nedenler­ gelmiş bir bitki olan) acı kırmızı biber serbestçe kul­
den ötürü, köylü ekonomisi, bir ölçüde, daha geliş­ lanılabilmektedir.)Bu yemeklerin en karmaşık olanın­
miş toplumların ekonomilerinden farklıydı (ve bugün da, birkaç tat birarada karıştırılmaktadır: Örneğin, acı­ Sagda: Beyaz ekmek
de öyle olmaya devam etmektedir.) Topluluğun tümü­ lı, meyvalı, ekşi ve tuzlu. İmparatorluk saray muta­ kuzeybatının başlıca yiyeceğidtr
nü kapsayan komünün ekonomi mantığı, köylü ai­ fından ayrı tutulursa, esas olarak baharda pişirilmiş Düz somunlar (pideler)
Turfan'daki bu fırında olduğu
lesininkine yakındır ve 1950'lerin sonundan hamur topaklarla yenilen karıştırılarak kızartılmış ye­ gibi, fırının kenarlarında pişirilir
1 970'lerin sonuna dek, Çin'deki koşullarda bu man­ meklerden oluşan ve ayrıca şehriye ve gözlemeye de Bu ekmek, tür ya da yapılış

Asya'dan lran ve Mısır'a kadar


tığın işlevlerinden biri de, yoksulluğu ve işsizliği pay­ yer veren kuzey yemekleri oldukça basit ve sadedir. yöntemi bakımından, Orta

laşmak olarak görülebilir. Yemekler arasındaki bölgesel çeşitlilikler, ham mad­ olan bölgede yapılanlardan farklı
Bunun yanında, bir tarım yılı boyunca insan gücü­ delerin kolayca nakledilebilip edilememelerine bağ­ değildir.

Bn sagda: Bu kantinde insanın


ne duyulan gereksinimde de değişiklikler oluyordu. lıdır. Meyvalar, bazı durumlarda, tümüyle üretildik­
Ekme, ekinleri nakletme, hasat ve ipekböceği yetiş­ leri bölgelerde kalmaktadırlar. Kuzeybatıda, Uygur yiyebileceği en tipik yemek,
tirmenin hep birden yapıldığı Mayıs ve Haziran'da tarzı yiyecekler İran'dakilerle benzerlik gösterir. Mo­ birkaç haşlanmış börek veya iki
büyük kap dolusu pilav,
hummalı bir faaliyet oluyordu. Buna karşı denge ise, ğol tarzı ise, yoğurt ve mayalanmış kısrak sütü ile bir­ karıştınlarak kızartılmış sebze ve
Kasım'dan Şubat'a kadar süren ölü mevsimde gerçek­ likte yenilen koyun etinden yapılma basit yemekler­ en son olarak da bir kase
leşiyordu. Diğer aylarda ise, ortalama bir faaliyet olu­ den oluşmaktadır. Tibet ve Moğol mutfağı, Han Çin­ çorbadır. Yenilmeyecek nitelikte
olan herşey yere ya da masaya
yordu. Genel olarak söylenirse, köylü ailesi iki ateş lilerinin damak zevkleri bakımından uygun bulma­ saçılır. Bira yapımı Çin'e,
arasında kalmıştı. Mevsimin dorukta olduğu zaman, dıkları çok sayıda süt ürününü içermektedir. Tibet'­ Shandong'daki Almanlar
tarafından, 19. yüzyılın
yaşamsal işlevler için varolan insan gücü, diğer za­ te, arpa yemeği, genelde kekrimiş Tibet sığırı yağının sonlarında getirildi. Pekin birası,
manlarda ise emek gücüne gerek duyan çiftlik işleri kullanıldığı yağlı bir çay ile karıştırılmaktadır. hafif ve susuzluk gidericidir.

212
213
Aile Yaşamı
Birçok Çinli için aile, Çin tarihinin büyük bölümün­
de, toplumsal, psikolojik ve ideolojik yaşamlarının
merkezi olmuştur. En azından Çinli erkekler, kendi­
lerini, oğuldan babaya doğru geriye sınırsız olarak
uzanan ve kendilerinin de geleceğe uzatmakla görevli
oldukları bir erkek soy çizgisinin parçası olarak gör­
müşlerdir. "Aile ölümsüzlüğü" umudundan bir tür
dinsel inanç olarak söz etmek, pek de abartılı olma­
yacaktır.
Eski çağlarda, yaşayanlarla ölülerin karşılıklı ola­
rak birbirlerine bağımlı oldukları yönünde güçlü bir
inanış vardı. Atalar, kurban niteliğindeki adaklara,
onların soyundan gelenler de ataların himayelerine
ve iyi iradelerine muhtaçtı. Atalar ile üstün dinsel güç
(Di, daha sonra Di veya Tian), bir zamanlar, birbirle­ biçimde tanınırlar ve bunlara, toplum için örnek oluş­ üstte: Song hanedanına ait,
rine çok yakındı. Bu bağ, yavaş yavaş zayıfladı. Tan­ akademik saray üslübuyla, lpek
turmalarını sağlayacak ölçüde ödüller verilirdi. üzerine mürekkep ve renkli boya
rı veya Gök, giderek artan bir biçimde yüceltildi ve Evli bir kadın için asıl büyük erdem, dul bile olsa, ile yapılmış bir resimden alınan
atalar da, buna karşılık olarak, daha güçsüzleşti. sadakatti. Bir kocanın ölümünden sonra yeniden ev­ bu ayrıntı, çocuklarını yıkayan
saraylı hanımları göstermektedir.
Shang dönemlerindeki kraliyet atalarıyla ilgili vahiy­ lenmek yasa dışı değildi. Gerçekten de, yeniden ev·
lerde oldukça açık olan ataların gündelik işlere mü­ lenme, ekonomik baskılar nedeniyle yürürlükte olan Sal!da: Han hanedanından beri
dahale edebilme yetileri ve soylarından gelenlerin re­ ardarda gelen Çin yasaları, alle
bir uygulamaydı. Ancak bu, ahlaki bakımdan düşük bağlarını güçlendirmiş ve aile,
fahı, bin yıl içinde yavaş yavaş azalarak yokoldu. bir davranıştı. Halk inanışına göre, belli bir aileye ge­ uzun bir süre boyunca,
Çinli kadınlar, soy çizgisi idealinden, muhtemelen lin giden bir kadın, ölümünden sonra, o ailede bir ha­ geleneksel Konfüçyusçu ahla.k
tarafından yüceltilmiştir. Bu
evlilik yoluyla babalarınınkinden kocalarınınkine yalet olarak kalmaktadır. Budist cehennemlerindeki albüm resmi, aile türbesinin
geçmeleri nedeniyle, daha az etkilenmişlerdi. Çinli ka­ cezalarla ilgili kitaplar, bazen, yeniden evlenmiş dul önünde şükranlarını sunan bir
dınlar, genelde, çocuklar aracılığıyla kendi çevrele­ kadınların hayaletlerini, her hayaletin yarısı kocaya aileyi işlemektedir. Anne ile
küçük kız çocuğunun törenlerde
rinde oluşturabildikleri, geçici de olsa, dolaysız aile­ düşecek biçimde, iblis tarafından dikine ortadan iki­ yer almadığına ve paravanm
lerine karşı görece daha büyük bir ilgi duymuş ola­ ye parçalanmış olarak göstermekteydi. 1 1 . yüzyıl­ arkasından olayı izlediklerine
bilirler. Yine de, oğul sahibi olmadan ölen kocaları­ dikkat ediniz.
dan sonra, imanlı dullar mezhebi, anma şiir ve ya­
na evlat edinme yoluyla mirasçılar yetiştirme yolun­ zıtlarına, azizlere tapınma yazılarına ve törensel ta­ sagda, altta: Şekilde gösterilen
da çaba harcamış birçok dul kadında görülebileceği kılarla, üzerleri yazılarla işlenmiş levha ve bayraklar her ilişkiyi, bu ilişkinin tarafları
olan her kişi için gerekli olan
gibi, soy çizgisine olan bağlanmışlık oldukça derin­ biçimindeki kapsamlı bir imparatorluk ödül sistemi­ uygun kişilerarası davranışı
lere nüfuz etmişti. ne varlık verecek ölçüde gelişip büyümüştü. tanımlamaya yarayacak biçimde,
Evrenle karşı karşıya gelmiş bir bireysel kişilik kav­ Aileyle ilgili bir diğer erdem ise, bir ailenin tüm kol­ ayrı bir Çince terim
betimlemektedir. Ben'in altındaki
ramı, Çin toplumunun belirli kenarlarında görülmek­ larının, kuşaklar boyunca, mülkiyeti ortaklaşa tuta­ kadın kuşaklara alt olan bağlar
teydi. Taocu uzman veya yaşambilgisiyle ilgilenen rak ve birlikte yemek yiyerek birarada oturmalarıy· da aynca, kendi özgül
terimlerine sahiptir. Nitekim,
simyacı, bireyin fiziksel ölümsüzlüğünün peşinde ko­ dı. Bu tür devasa haneler "adil" terimiyle nitelendi­ Ben'in kızının çocukları "dış
şuyordu. Budist keşiş ise, aileyi ve onun devamlılığı­ riliyor ve Ming hanedanından önce, imparatorluk ödül­ torun" ve "dış büyüktorun" diye
nı, aydınlanma ile benliğin nihai yokoluşunun ara­ lerine hak kazanıyorlardı. Bu hanelerden en kalabalık adlandırılmaktadır ama, burada,
açıklık sağlama uğruna bunlar
yışı uğruna bir kenara itiyordu. Ancak, bu sonuncu­ olanının, disiplinli bir komün tarzında yaşayan gösterilmemiştir. Ağıt yakma,
su bile, Budist savunucularca, çoğu kez aile terimle· yüzlerce insanı kapsadığı belirtilmişti. Bu tür aile ef­ Ben'den dikey ya da yatay veya
her ikisinin bileşimi içinde, dört
riyle haklılaştırılmaktaydı: Keşişin yetenekleri kendi­ sanelerinden birinde, bunların erdemlerinin, hepsi dereceye kadar giden br i ölü lçln
sinde toplaması, onun ölmüş ana ve babasına, daha yemeklerini birlikte yiyen ve içlerinden birinin kay­ kuraldı. Dolayısıyla, Ben, dikey
iyi bir yeniden dünyaya gelme olanağı verecekti. bolması durumunda hiçbir zaman yemeğe başlama­ olarak, kendi büyük-büyük·
büyükbabası (burada
Çinlilerin en önemli erdemlerinin birçoğu, aile ya· yan köpekleri bile etkilediği söylenmişti. Ming'in ku­
yakmak durumundaydı. İki
gösterilmemiştir) için ağıt
şamıyla ilgileri bakımından tanımlanmışlaröı. Her· rucusu, denetlenmesi zor olan büyük soy gruplarının
şeyin üstünde, xiao, yani bir erkeğin kendi anne ve çoğalıp yaygınlaşmasını özendirmek istemediği için, akraba arasında, konuşmadaki
hitap terimleri lehçeye göre
babasına ve bir karının da kayınpederiyle kayınvali­ çok kuşaklı birlikte oturmaların ödüllendirilmesine değiştiğinden, genellikle burada
desine karşı sahip olduğu evlat itaati vardı. Hiç kim· son vermişti. Bu soy gruplarından bir çoğu, kendi yol­ verilenden farklıdır ve kesin
se, ana babası (veya, kadınsa, kayınpederiyle kayın­ daş akrabalarından oluşan, soylan için savaşan, vergi ilişkiyi örtük olarak anlaşılır
kılan biçimde biraz daha basittlr.
validesi) ölmeden, göreli bir bağımsız toplumsal var­ toplayıcılarına karşı gelen ve gerçekte kanunlarını
lığa bile sahip olamazdı ve elbette kadınlar, yaşadık­ kendileri koyan ayrı. ordulara sahiplerdi.
ları süre boyunca kocalarına tabiydiler. Derinden du­ Çin sisteminin, yeni kuşakların öncekilere,_ aynı ku·
yumsanan evlat sadakati, özellikle, kurumuş ağaçlar­ şak içinde gençlerin yaşlılara ve kadınların erkekle­
da, yitirilmiş kulak veya dişlerde olduğu gibi yeniden re tabi oluşları üzerine kurulu olduğu söylenebilir.
büyümeyle ilişkili mucizeler yaratabilirdi. Halk inanı· İlişkinin ve bu ilişkiye bağlı yükümlülüklerin yoğun·
şına göre bu evlat sadakati, erdem sahibi olanları yan­ luğu, akrabalıktaki yakınlığa ve uzaklığa göre, dikkat­
gınlardan ve doğal felaketlerden koruyabilirdi. İmpa· lice belirlenmişti. Temel yapı (şekil bknz.) yükümlü­
ratorluk devleti, evlat itaatini desteklemişti: Kızgın bir lüğün, ilgili kişiden hareketle, her yönde yer alan dört
baba ya da dul bir anne bir oğlunun idamını (daha kuşağa, derecelendirilmiş bir tarzda yayıldığını orta·
sonraları ise, sadece sürgüne gönderilmesini) isteye· ya koymaktadır. İlişkiler, Batı Avrupa'da pek bilinme·
bilirdi ve yargıç buna uymak durumundaydı. Herhan­ yen bir özgüllük içinde tanımlanmıştı. Çin otorite ve
gi bir biçimde başvurulacak bir yer yoktu. Bir ailede, itaat sistemine göre, bir amca veya dayının (1) baba­
gençlerin büyüklerine karşı işlediği suçlaı; yabancılara nızın veya annenizin erkek kardeşi olup olmadığı ve
karşı işlenenlerle, bunlara benzer nitelikteki suçlara gö­ (2) yine bu amacının, babanızın yaşlı veya genç er·
re daha ağır biçimde cezalandırılırdı. Buna karşılık, kek kardeşi olup olmadığı farklı sonuçlar yaratmak­
evlat sadakatini yetkin olarak uygulayanlar resmi bir tadır. Bu türden ayrımları göstermek üzere, Çin ak-

214
rabalık terminolojisi 23 temel terim ve bune ek ola­
rak, bu 23 terimin kendi içinde ortaya çıkan çeşitli­
liklerini gösteren 10 temel değiştirici kullanmaktaydı.
Doğal olarak, bu sistem, Çin tarihinin başlangıcın­
da, bütünüyle olgunlaşmamıştı. Shang döneminde
asıl önem verilenin erkek kardeşlerden oluşan grup­
lar olduğundan kuşkulanmak için çeşitli nedenler bu­
lunmaktadır. Esas ilginin baba-oğul ilişkisine kayma­
sı uzun zaman almış ve muhtemelen, ancak Doğu Zhou
dönemiyle tamamlanmıştı.
Zaman zaman, derin bir biçimde farklı olan, Çinli­
olmayan kavramlarla da bir yarışma vardı. M.S. bi­
rinci bin yıl içinde Çin'i yönetmiş olan bazı "barbar"
hanedanlar arasında, ölmüş bir akrabanın dul eşiy­
le, kuşak çizgilerini dahi atlayarak, evlenmek olduk­
ça kabul edilebilir birşeydi. Bu, Çinliler'e iğrenç geli­
yordu, çünkü yukarıda anahatları verilen, dikkatlice
eklemlenmiş ilişkiler yapısını ortadan kaldırıyordu.
Genel olarak söylenirse, "barbar" kadınları, Çinli
hemcinslerine göre daha fazla özgürlük sahibiydiler.
Ancak, ilk Tang dönemi gibi, "barbar" etkisinin güç­
lü olduğu dönemlerde, Çinli hanımların ata bindik­
lerini ve benzeri serbest davranışlar içine girdikleri
görülebilmektedir. Güney Song'dan başlayarak, ka­
dınlara ayak bağı takılması biçimindeki dehşet veri­
ci uygulamanın nedenleri, doyurucu bir tarzda yer­
leşmemişti. Bu uygulama, saray dansözleri arasında
başlamış ve aristokrasinin toplum tarafından taklit
edilmesine bağlı olarak, sonuçta ayakların daha da
küçülmesine neden olup dans sanatını ortadan kal­
dıracak derecede yaygınlaşmıştı. Acaba en aşağı sı­
nıflar dışında her toplumsal sınıfa ulaşmış, ülkenin
en güneyindeki bölgelerin dışında her bölgeye eriş­
miş bulunan bu geleneğin, ortalama Çin kadınını,
utanmaz barbarlardan ayıracağı mı düşünülmüştü?
Uzmanlar, buna ek olarak, bu uygulamanın vajinayı
daha sıkı hale getirerek seksi daha heyecanlı kıldığı­
nı ileri sürmüşlerdi. Nedenler ne olursa olsun, bu uy­
gulama kadınların davranışlarını sınırlandırmıştır.
Song döneminde ve Yuan döneminin başlarında, ge­
zici kadın tüccarlar ve hatta, Aşağı Yangzi pamuk sa­
nayisinin öncüsü Taocu rahibe Huang gibi kadın gi­
rişimciler vardı. Sonraki hanedanları döneminde bun­
ların benzerleri olmuştur.
Baharlar ue Güzler döneminde güçlü devletlerin or­
taya çıkışı, aileye bağlılık konusunda rakip bir mer­
kez ortaya çıkarmıştı. Konfüçyus, kendine özgü bir bi­
çimde, ana-babadan birine kendini adamış olmanın,
devlete adanmışlığa üstün gelmesi ve suç işlemiş bir
babayı oğlunun koruması gerektiği görüşünü benim­
semişti. M.Ö. 4 . yüzyılda, Lord Shang'ın egemenliğin-
deki Qin krallığı, devletin yaran için aile birliğini par­
çalamaya yönelik tek açık çabayı göstermişti. Buna
göre, ikinci ve sonraki oğullar büyüdükten sonra, böy­
le yapmamaları halinde vergi yükümlülükleriyle teh­
dit edilerek, ayrı yaşamak zorunda bırakılmışlardı.
Daha sonra gelen ideologlar, bu uygulamayı, Qin'in,
bu tür kuralların toplumsal olarak istikrarsızlık ya­
ratıcı etkilerini anlamaktaki başarısızlığının tipik bir
örneği olarak değerlendirmişlerdi. Han'dan sonra ge­
len hanedanlar, memurlara, babalarının ölümünden
sonraki 27 aylık yas süresince işlerinden ayrılma zo­
runluluğunu getirerek, ailenin kuramsal önceliğini
kabul etmişlerdi. Bu memurlar, sahip oldukları yö­
netme hakkını, bir ölçüde, toplumsal düzenin veya
bir diğer deyişle, uygun aile ilişkilerinin garanticile­
ri olarak sahip oldukları rollerden dolayı elde etmiş­
lerdi.
Bunun aksine, Çin miras hukuku aileyi zayıflatmış­
tı. İmparatorluk zamanında, erkek mirasçıların mü!-

215
kiyeti, az ya da çok eşit olarak paylaşmaları zorun­ olmaktan çok bir istisna oluşturuyordu.
luydu. Bu, zenginliğin hızlı bir biçimde birikmesini Çin'deki cenaze törenleri, pahalı, gösterişli ve gürül·
önlemişti. Bunun üstesinden gelmek için de, aileler, tülü işlerdendi ve kısmen ölenin ailesinin toplum·
çoğu kez, işletmecilerin çekip çevirdiği kollektif mül­ sal konumunu pekiştirmek amacıyla düzenlenirler·
kiyet biçimini yaratmışlardı ama, birbirini izleyen mi­ di. Ağıt yakanlar, kendilerinin ölen kişiyle olan özel
rasçıların ellerinde toplanan büyük ve kalıcı mülk­ ilişkilerini simgeleyen tipte ve bazen de renklerde giy·
ler ortaya çıkmamıştı. siler giyerlerdi. Cenaze töreni, böylelikle, kısmen bu
ilişkileri yeniden tanımlamak için bir fırsattı. Bu, ba­
zen çekişmeli de olabiliyordu. Örneğin, bir oğulun
Kabul Törenleri
matem elbisesini giymiş olan bir ağıtçı, böyle yap­
Oğlan çocukları kızlardan daha değerliydi. Bir kız
makla, aynı zamanda tereke üzerinde payı olduğunu
çocuğunu yetiştirmek, sonuçta başka bir yere gide­
da iddia ediyor demekti.
cek olan bir emek gücüne yatırım yapmak demekti.
Güney Çin'de gömme işlemi iki kez yapıludı: Bir kez
Bu, atasözünün de dediği gibi, "bir başkasının tarla­
geçici ve bir kez de kalıcı olarak. Falcılığın sözde bi­
sını işlemek"ti. Kız bebeklerin bir bölümü, doğum
limine olan inanış, insanları, ataların kalıcı mezar­
anında ebeler tarafından boğularak öldürülür ve her
larının konumlandırılış biçiminin, kişinin sahip ola­
zaman evlenme çağına gelmiş kızların sayısında bir
cağı zenginlikler üzerinde doğrudan etki yapacağına
yetersizlik olurdu. Kadınların evlenme oranı yüzde
inanmaya yöneltmişti. Bu mezar konumlarının, ata­
lOO'e yakındı. Sadece çok küçük bir kesim, yaşlı ana­
nın soyundan gelen farklı kişilere farklı etkiler yapa­
babalarına bakmak veya Taocu yahut Budist rahibe
cağı ileri sürülmüştü ve bu nedenle de, erkek kardeş­
manastırına girmek için evlenmezdi. Çin'in birçok yö­
ler, bazen neresinin seçileceği konusunda tartışma
resinde anneler, gerçek bir evliliğin maliyetini a.zalt­
içine giriyorlardı.
maya, oğullan için bir eşin varlığını garantilemeye
ve belki de, bazen çok erken bir yaşta evlerine alıp Ölünün kemikleriyle böyle oynamanın bölücü et­
yetiştirdikleri çocuk nişanlılar yoluyla kendilerine da­ kilerine karşıt olarak, atalara tapınma, bir akrabalık
ha itaatMr olacak gelinleri sağlama almaya çalışır­ grubunun ne gibi ortak yönleri olduğunu vurgula­
lardı. Bazen, gelin olacak kızların kıtlığı, oğlan çocu­ maktaydı. Ev içinde adaklar, geriye doğru dört kuşa­
ğu olmayan bir kız annesine, genç bir erkeği, dama­ ğın olmüşlerinin ağaçtan "ruh-levha"larına yapılır­
dı olarak kendi evinde oturmaya ikna etme ve bu er­ dı. En azından yılda bir kere, baharda, aile, ataların
keğin emek gücünü kendi hanesine katma olanağı ve­ mezarlarını ziyarete giderdi. Aile büyükleri arasında
riyordu. daha önemli olanlar için yapılan daha resmi tapın­
Kadınlar erken evlenirlerdi. Sonradan nasıl hızla ev­ malar, aile soy çizgisine ait salonlarda yapılır ve er­
lendirildikleri hakkında, büyük ölçüde bilgi bulun­ kekler tarafından gerçekleştirilirdi.
madığı beşik kertmesi uygulamaları dışarıda tutulur­ Bütün önemli soyların, içinde kabul edilmiş alt ku­
sa, ortalama yaş 17'nin pek üstünde değildi ve bu ci­ şakların sualandığı soyağacı tabloları vardı. Eğer so­
varda seyretmekteydi. Erkeklerin evlenme yaşı ise çok ya mensup olanlardan biri, uygunsuz olduğu düşü­
daha değişkendi ve ekonomik koşullara bağlıydı. Çok­ nülen bir davranışta bulunursa, bu soy çizgisinden
kanlılık, zengin sınıflarca uygulanıyordu ve ikinci eş­ çıkartılabilir ve adı kayıtlardan silinirdi.
lerle odalıklar, ilk eşin buyruklarına tabi bulunuyor­
lardı.
Erkek ve kız çocuklar, bir bakıma farklı yetiştirilir­
lerdi. Altı yaşına kadar bir erkek çocuğa.annesi ve ka­
dın akrabaları bakardı. Erkek çocuğa hoşgörüyle yak­
laşılırdı. Bunun gerekçesi de, "onun henüz olan bi­
teni anlamadığı" olurdu. Yedi yaş dolayında, erkek
çocuk, okulun ve babasının erkek otoritesi altına gi­
rer ve sıkı bir disipline tabi kılınırdı. Erkek çocuk, ka­
derine razı olmayı öğreninceye kadarki ilk birkaç yıl
boyunca, genellikle kızgın bir durumda olurdu. Çin­
lilerin karakterlerindeki belli bir ikilik, belki de bu ye­
tiştirme tarzına bağlanabilir: Bir yanda, çocuk güçsüz­
lüğüne ilişkin Taocu düşler ve Taoculuğun doğayı bir
tür müşfik anne haline getirmesi; diğer yandan ise,
Konfüçyusçu görev ahlakı ve bir kimsenin kendini ge­
liştirmesi gerektiği yolundaki güçlü duyguyu. Genç üstte: Aile birimi, Çln'de güçlü
olmaya devam etmektedir.
kızlara daha az hoşgörü gösterilirdi ve onların yaşam­ Aileler birlikte yaşamakta ve bir
larındaki asıl şok, daha sonra -evlilikte- ortaya çıkar­ çocuğun ana-babası bir yere
dı. Evlilikler, normal olarak, ana-babalarca hazula­ gittiğinde büyük ana ve babalar
doğal olarak çocuk bakımını
nır ve bireylerden çok ailelerarası birleşmeler olarak üstlenmektedirler.
görülürdü. Daha da anlamlı olarak, ne devlet ne de
(Budizm veya Taoculuk biçimindeki) dinsel örgütlen­
Solda: Güney Song
me bu evlilik törenlerinde herhangi bir rol oynardı. hanedanından itibaren
Gelinin müstakbel kocasını ve kayınvalidesiyle kayı­ kadınların ayaklarının giderek
npederini, evlilik töreninden önce görmesi de, ayrı· artan sertlikte bağlanması,
hareketlerinl ciddi ölçüde
ca, alışılmadık bir durumdu. sınırlanmrarak, onları eve ve en
Erkek kardeşler ve karıları, didişmeyi alışkanlık
hapsetmiştir. Bu uygulama ilk
yakın komşuluk ilişkileri içine
edinmişlerdi. Bu, Çinli ailelerin çoğunun, ana­
olarak Protestan misyonerlerinin
babanın ölümünden sonra parçalanmasının ve mül· karıları tarafından saldırıya
kü bölüşmelerinin temel nedenidir. Her rie kadar ge­ uğradı ve kaldırıldı. Bu fotoğraf,
geleneğin bugüne kadar son bir
niş aile ideal olma özelliğini sürdürmüşse de, bu ai­ iki örneğinden birlnl
le çok ender olarak uzun ömürlü olmuştu ve kural göstermektedir.

216
nunla birlikte Taiping ahlaki edebiyatı, geleneksel aile
ilişkilerinin çoğunu ve kadınlardaki itaatkarlık ve if­
fet erdemlerini vurgulamayı sürdürüyordu. Ayrıca,
anlaşılması güç bazı gaddarlıklar da oluyordu. Uzak
güneyden gelen Taipingler, ayakbağı takan kadınlar­
dan hoşlanmıyorlardı ve ağır işlerde çalışırken ele ge·
çirdikleri Yangzi vadisinin yarı sakat kadınlarını, so­
nuç olarak kadın toplama kamplarına dönüşen yer­
lerde, kendi kadınlarının gözetimi altına sokmuşlar­
dı. Ayaklanmanın önderi Hong Xiuquan, kalabalık
haremiyle ve yatak zevklerine olan aşırı düşkünlüğüy­
le kötü bir örnek oluşturuyordu.
19. yüzyılın sonlarında-, Protestan misyonerleri,
ayakbağını ortadan kaldırmaya ve kızlara okul eğiti­
mi vermeye yönelik hareketleri başlattılar. Her ikisi
de, Çinliler tarafından hızla benimsendi. Yaklaşık ay­
nı dönemde, Çin'in en radikal düşünürlerinden iki­
si, bir kurum olarak aileye karşı kuramsal bir saldırı
başlattılar. Özgecilik Hakkında İnceleme başlıklı ya­
pıtında Tan Sitong, bireysel bilinçliliklerin bütünsel
bir toplumsal birlik içinde birleştirilmesini de istemiş
olmakla birlikte, kişisel özgürlük ve bireylerarası eşit­
lik adına ailenin tümüyle ortadan kaldırılmasını ta­
lep etmişti. Kang Youwei'nin Büyük Tekbiçimlilik ad­
lı yapıtında betimlediği ütopyası, kısa dönemli birlik­
te oturma sözleşmeleri ve çocuk yetiştirmek ve yaşlı­
ların bakımını sağlamak için uzmanlaşmış kurum­
lar gibi özellikleri içeriyordu. Kang, devlete, devletin
iyiliği için adanmış ve minnet borçlu olmayı evlat sa­
dakatinin yerine koymayı amaçlamıştı. Aileyi kökün­
den yoketmeye yönelik pratik çabalar ise, sadece, so­
yadı kullanmayı reddeden bazı anarşistlerce gerçek­
leştirilmişti.
İktidara geldiğinden beri, Çin Komünist Partisi, ai­
leyi ve akraba bağlılıklarını zayıflatmaya yönelik gi­
rişimlerde bulunagelmişti. Gösterişli düğün ve cena­
ze törenleri yasaklanmış ve falcılığa dayanan gömme
işlemleri engellenmişse de, tam bir başarı sağlanama­
mıştı. Daha uç bir düzeyde, çocuklar, karşı devrimci
Kadınların Konumu ve Çağdaş Aile hareketlerle suçlanan ana-babalarını aşağılamaya
İmparatorluk döneminin sonlarında, bir avuç yazar, zorlanmışlardı. Hernekadar çocuklara okullarda uy­
kadınların zihinsel açıdan ve yaratıcılık bakımından gulanan beyin yıkama, ana-babaları, onların yanın­
erkeklerle eşit oldukları davasını savunmuşlardı. Ta· daki söz ve davranışlarında dikkatli olmaya zorlamış­
şın Öyküsü'nün yazarı Cao Xueqin, muhtemelen bun­ sa da, kanıtlar, aile bağlarının hala güçlü olduğunu
ların en ünlüsüydü. Hicivci Ll Ruzhen, geleneksel cin­ göstermektedir.
siyet rollerinin tersine çevrildiği düşsel bir toplumu Son zamanlarda Çin ailesi, birbirine zıt yönlere doğ­
anlatan Aynadaki Çiçekler adlı bir roman yazmıştı. ru hareket halindeydi. Halk Cumhuriyeti'nin kırsal
bölgelerinde evlerin büyük bölümü hala özel ellerde­


Ayrıca, kahramanlık öykülerinin maceraperest erkek­
si kadın şövalyesi ve güney Çin'in, evlilikten kaçın­ dir. Bu, iyi işleyen bir hane ekonomisi katlanılabilir
mak için biraraya lmiş kız dernekleri gibi sonraki bir yaşam için vazgeçilmez olduğundan, eski kuşak­
özgürleşme hareke erinin dayandıkları, dağınık ede­ lara önemli bir güç vermektedir. Evlilikte eşlerin se­
bi ve toplumsal ge enekler de vardı. çimi, hala ana-babalara bağlıdır, ama gençler de ve­
Modern çağda kadınların statüsünü yükseltmeye to hakkına sahiptir. Kaynana ile gelin arasındaki iliş­
yönelik ilk girişim, 1850'lerdeki Taiping ayaklanma­ ki, ustalıklı bir biçimde değişmiştir: gelinin, kollek­
Tepede: Bu örnek aile, gülen larınca gerçekleştirilmişti. Kısmen Hıristiyan nitelik­ tif ekonomi içinde, işe gidip çalışması halinde, küçük
yüzlerden oluşan ve slyasal
içeriği yüklü ldealleştll'ilmiş bir li ideolojileriyle bunlar, erkeklerle kadınların, Tanrı'­ çocuklarına bakması için büyükanneye ihtiyacı var­
dünyayı işleyen köylü nın oğulları ve kızları olarak eşit değerde oldukları dır. Buna karşılık, gelinin daha fazla para kazanabil­
resimlerinde güçlendirilmiş olan görüşünü benimsemişlerdi, ama Konfüçyusçu miras· me gücü, artık ona, evin yaşlı hanımı karşısında, es­
Mao'nun denetleyen gözleri
altında yemek yiyorlar. Bu ları, şehvet düşkünlüğüyle cinsel uygunsuzluğu, gü­ kisine göre değerlenmiş bir statü vermektedir. Çocuk­
fotoğraf, tek·çocuklu aile nahların en ciddilerinden kabul ederek, bir sabit fi­ ların büyükanne büyükbaba tarafından yetiştirilme­
kampanyasından önce
çekilmiştir. kir konusu haline getirmelerine neden olmuştu. Tai­ si ise, çelişkili bir biçimde, onların eski değerlerle yük­
üstte: Bir ağaçblok baskısına pingler, ayakbağını ve fahişeliği yasaklamışlar ve ka­ lenmesinin de bir yolu olmaktadır.
göre yapılmış bu çizim, -sağlıklı, dınlara, kamusal alanda faaliyette bulunma olanağı Kentsel ekonomide, evli çiftler genel olarak erkeğin
zengin ve en yüksek onurlara
sağlamak üzere, oldukça fazla özgürlük vermişlerdi. ailesiyle birlikte veya onlara yakın bir yerde yaşamak­
erişen· beş erkek çocuk
vaadeden bir şans muskasını Getirdikleri düzenlemeler, kadın ve erkeğe, ilke ola­ tadırlar, ama kendilerinin orada kalmalarının bede­
görüntülemektedir. Çin'de rak, eşit toprak hakkı sağlıyordu. Hatta, tümüyle ka· lini de ortaklaşa olarak ödemektedirler. Eş seçimi,
aileler, bugün, h41A erkek çocuk
sahibi olmayı yeğlemektedir. dm askerlerden oluşan bir Taiping ordusu bile var­ başlangıçta, daha çok gençlerin kendileri tarafından
Kırsal yörelerde, doğum kontrolü dı. Hareketlerinin başlangıç evresinde Taipingler cin­ yapılmakta, fakat ana-babanın ve çalışılan işyeri bi­
doğan çocuk kız olursa, aile,
kampanyalarına rağmen, ilk rimindeki kadroların vetolarına da bir dereceye ka­
siyetleri birbirinden ayırmış ve aile yaşamına geçici
çoğunlukla ikinci bir çocuk olarak son vermişlerdi ki, bunun bir amacı, askerle­ dar tabi bulunmaktadır. Kuşaklar arasındaki karşılıklı
yapmaya çalış�tadır. rin zihinlerini zafer üzerinde yoğunlaştırmaktı. Bu- ekonomik bağımlılık oldukça azdır. Çocuklara, ortak-

217
laşa yuvalarda bakılmaktadır. Bu, asıl duygusal gü­
veni (yaşlılardan çok) akran gruplarında bulan ve böy­
lelikle de köy çocuğununkinden farklı olan bir karak­
ter tipi ortaya çıkarmaktadır. Anaokullanndaki örgüt­
leniş ve işleyişin, gündüz uykusu ile tuvalet eğitimi­
nin, belli zamanlarda hep birlikte yaptırılması gibi,
ürkütücü olduğu belirtilmektedir.
Son on yıldır, çocuk sayısını sınırlandırmaya yöne­
lik artan bir devlet baskısı bulunmaktadır. Bu baskı,
uymayanlara, refahtan aldıkları payların eksiltilme­
si ve başka yaptırımların uygulandığı tek-çocuklu aile
politikasında doruğuna ulaşmıştı. Fabrikalarda çalı­
şan kadınların ise, bazen, doğurmasına izin verilen
çocuğunu ne zaman yapabilecekleri dahi belirlenmiş­
ti. Açıktır ki, bu politikanın başarılı olması halinde,
erkek soy-çizgisini üstün gösteren özelliklerden geri­
ye kalanlar da yokolacaktır, çünkü her kuşakta, aile­
lerin yarısının erkek mirasçıları olmayacaktır.
Denizaşırı ülkelerde yaşayan Çinliler ve Tayvanlı­
lar arasında, kadın eğitimi ile kadınların meslek sa­
hibi olmalarının değerine inanmış olmanın sonucun­
da biçim değiştirmiş olsalar da, eski aile değerleri güç­
lerini sürdürmektedirler. Çağdaş ekonomik yaşamın
etkisi, her zaman, geleneksel akrabalık bağlarının par­
çalanması biçiminde olmamıştır. Birkaç somut du­
rumda, akrabalar arası ilişkiler ağının, akrabaların
çevre, teknik bilgi, kredi ile toplumsal ve ekonomik
destek sağlamaları bakımından ne denli değerli bir
öğe olduğu kanıtlanmıştır. Hatta, bir iki örnekte ise,
bu ilişkiler ağı, sonuç olarak, daha da güçlenmiştir.

Konut Mimarisi
Zengin Çinli ailelerin evleri, hem kentte, hem de kır­
da, İmparatorluk Sarayı ile saray tarzında yapılmış ta­
pınakların yapısına benzer bir biçimde düzenlenmiş­
lerdi. Avluların sayısı, rütbeye ve zenginliğe bağlı ola­
rak azalmaktaydı. Kapalı bir mekan içinde güneye ba­
kan bir ana bina, merkezden geçen kuzey-güney ek­
seninin kuzeyine yerleştirilmişti. Burada aile reisi ya­
şardı. Yan binalar ve daha küçük odalarda akrabalar
otururdu. Hizmetçiler, girişe yakın olan güney duva­
rı boyunca sıralanmışlardı. Girişte, mahremiyeti sağ­
lamak amacıyla yapılmış bir "ruh duvarı" bulunu­
yordu. Bu tür paravanalar, bugün de, Pekin sokakla­
rından avlu içlerinin görülmesini engellemektedirler,
ancak büyük avlulu evler, artık ya birkaç ailenin bir­
likte yaşadığı yerlere, ya da kamu kurumlarına dönüş­
Üstte: Yunnan eyaletindeki
türülmüştür. Kunmlng yakınlannda, YI etnik
Daha az zengin olan Çinlilerin geleneksel evleri, tek grubuna mensup olanların
oturduğu bir köy.
bir avlu ile kuzeye yerleştirilmiş bir ana binadan oluş­
maktadır. Yan binalar bazen atölye olarak kullanıl­ Sagda: Guangzhou'dan tipik bir
maktadır. Bugünün çok katlı binalarından görülen Pe­ sokak manzarası.

En sagda: Yunnan'dakl
kin ve Xi'an'ın avlulu evleri, çoğunlukla bu tiptendir.
Daha az geleneksel olan ve etnik azınlık grupları­ Kunmlnp'ln varoşlannclakl bu
saz damlı çiftlikte yaşayanlar, iyi
na ait olan mimari, bölgeden bölgeye değişmektedir.
hazırlanmış özel topraklara
Güneyde, çamurdan duvarlı, çatılan saz ve yaprak­ sahiplerdir
larla kaplı veya kiremitli olan evler, içiçe, kümeler ha­
linde inşa edilmektedir. Beyaz badanalı duvarları ve
süslü üçgen tepelikleri bulunan evler, Anhui'nin dağ­
lık bölgelerinde yapılmakta, buna karşılık, Shanxi
Eyaleti'nde evler, lös bölgelerindeki kumtaşlı tepe
yüzlerine oyulmaktadır. Tibet'te evler, çamurdan ya­
pılmakta ve beyazla badanalanmakta veya aşıboya­
sıyla boyanmaktadır. Kırsal bölgelerde, düz, ağaçtan
bir dam, hayvanlar için saman ve yem depolamakta
kullanılmakta ve hayvanlar alt kattayken de, yukarı­
da oturanlara sıcaklık veren bir dam örtüsü olarak
işlev görmektedir. Moğolistan ve Xinjiang'da, göçe­
be çobanlar, içleri halı ve keçelerle döşenmiş, porta­
tif kafes çerçeveler üzerine gerilmiş deriden daire bi­
çiminde çadırlar kurmaktadırlar.

218
Altta, ortada: Göçebe bir çoban,
dlşındaki flamalar, evin bir
Altta: Shanxi eyaletinde evler, Altta, s48da: Bu Tibet evinin
yumuşak lôs toprağına Çln'ln kuzeybatısındaki
oyulmaktadır. bölümünün bir türbe olduğunu Tlanshan'da (GOk'Qn Dağları)
göstermektedir. Tlbet'tekJ diğer çadırının son rôtuşlannı yapıyor.
birçok ev gibi, burası da her yıl,
Tibet Yeni Yıl Şenliği için

çatıda hiç çivi kullanılmamıştır;


yeniden boyanmaktadır. Ağaç

buıo.n eklentiler geçmedir.

219
Çin ve Batı

Çinliler, geleneksel olarak, kendilerini, uygar dün­


yanın merkezinde yer alan insanlar olarak görüyor­
lardı. Bununla birlikte, Tang ve Song dönemlerine ka­
dar, yabancı olana ve yabancı etkilere, örneğin orta
Asya'dan hem Budizmi, hem de, bugün "Çin" müzi­
ğine özgü olarak bildiğimiz şeylerin çoğunu alacak
ölçüde görece açık olmuşlardı. Çinlilerde yabancı kor­
kusunun ortaya çıkmasına ve ilk Ming imparatoru­
nun sınırları kapatmasına yol açan şey, muhtemelen,
13. ve 14. yüzyıllardaki Moğol işgalinin getirdiği şid­
detli sarsıntıydı.
Avrupalılarla ilk temaslar, çoğunlukla (16. yüzyıl­
da Makao'ya yerleşmiş olan Portekizliler gibi) tüccar­
larla ve misyonerlerle (hepsinden önce de, 1 7. ve 18.
yüzyıllarda, Pekin'de bir ölçüde kabul gören Cizvit­
lerle) olmuştu. Karşılıklı tutumlar karmaşıktı, ama bu
dönemde Avrupa, genel olarak, (Cizvit raporlarının so­
nucunda) Çin'e hayranlık duymuş ve Avrupa Çin'i de­
ğil, Çin Avrupa'yı etkilemişti. Çin üslubunun iki dal­
gası da, ayrıca, Batı sanatı üzerinde önemli bir etki
yapmıştı. Cizvit ressam Castiglione (Lang Shining}'nin
18. yüzyılda geçici bir etki yaptığı Qing sarayının dı­
şında, Çin'i Avrupa'dan gelip etkisi altına alan, kar­
şılaştırılabilir herhangi bir sanatsal akış olmamıştı.
18. yüzyıl sonlarıyla 19. yüzyılın ilk yarısında, kar­
şılıklı anlayışsızlık ve düşmanlık, gözle görülür bir bi­
çimde kötüleşmişti. Bu, hiç kuşkusuz, kısmen, Çin ile
hızla çağdaşlaşan Avrupa arasındaki bilgi ve güç far­
kının çok daha genişlemesi yüzündendi. Çinlilerin Ba­
tı karşısındaki hoşnutsuzlukları, imparatorluğu da­
ha serbest bir dış ticarete açılmaya zorlamış olan "Af­
yon Savaşları" diye adlandırılan savaşlarla ve sonra­
ki aşağılanmalarla artmıştı. Hıristiyan misyoner faa­
liyeti, Çin eğitimine olan katkısının vazgeçilmez ve
yararlı olduğu zaman içinde anlaşılmış olsa da, ilk
başta, şiddetli bir kültürel kızgınlık kaynağı olmuştu.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda Çin'in Batı'yı zihin­
sel ve kültürel olarak özümlemesi, esas olarak en ya­
kın çağlar üzerinde yoğunlaşarak ve Batı Orta Çağı'na
hiç ilgi göstermeyip Batı eski çağına da sadece çok sı­
nırda bir ilgi duyarak, son derece seçmeci olmuştur.
Batı'ya karşı bu yaklaşım, aynı zamanda, en uç nok­
tasına "Kültür Devrimi"nin Beethoven ve Shakes­
peare'e karşı giriştiği saldırılarla ulaşan neredeyse tik­
sintili bir itişin belirlediği dönemlere bölünmüştür.

Sagda, üstte: 1815 ile 1821 Salda: Bu gravür, Casttgllone'nin

Pekin dışındaki Yazlık İmparator


arasında yaptlm11$ olan Brighton tasarımlarına göre yapılmış olan
Pavyonu'naakl Çin t.şi
sOslemelerln en kalabalık sOslO Sarayı'nın fısklyelerlyle
ve gösterişli olanı, John Nash bahçesini göstermektedir. Barok
tarafından tasarımlanmıştır. tarzındaki saray ve bahçeleri,
Duvar kAğttlarıyla sanat eserleri Pransız ve lngtliz güçlerince,
Çin'den ithal edilmiştir. 1860'da tahrio edilmiştir.
Pavyon'un Hintli özellikteki dışı
ve Çinli QslObundaki iç kısmı,
ikisinin de, bir anlamda, Ball'nın
"Doğu"yu bir bOtQn olarak
kavrayışı içinde olması
nedeniyle çok da ters
düşmemektedir. Sağdaki sandalye
bambudandır ve soldaki dolap
ise lnglliz olup masif ağaçtan
bambu taklidi olarak yapılmışnr.

220
Altta, solda: Londra'dakl Nitekim, bu heykelcikler kümesi Ortada, solda: Bu Çinli porselen
çay majlazasının ü•..,.. 1deki Ç1nlJ
Strand'de bulunan Twlnnings içinde hiçbir HlntlJ heykelcik, 1750'de, Brtstol'da.ki
bulunmamaktadır. Benjamln Lund'un fabrikasında
heykelcıklert, Çin çay bitkilerinin Altta, satda: 19. yüzyıl yapılmıştır.
1830'larda Robert Portune ortalannda, misyonerler ve Ortada, sagda: Bristol
tarafından çalınıp, Hindistan ve gezginler tarafından Ban'ya porselenindeki Avrupalı
Seylan'da çay sanayllnin getirilmiş olan birçok Çin bitkisi desenler, Qing hanedanının son
gelişmesine yol açacak biçimde türünden bi.rt olan ve 1855'te dönemlerinde, Çln'de yaşayan
Kalküta'nın Botanik Bahçesl'nde Botanlcal Magazlne'de Çinli sanatçılar tarafından,
tarih olan 1787'den kalmadır bealil.
ekllmelerlnden çok önceki bir görüntülenmiş olan Mahonla özellikle Ban ihraç pazarı için,
son derece titiz bir kesinlikle
kopya edilmiştir

Sagda: Puccinl'nin "Çin" operası


Turandor'daki başrolü için

Çin saray elbiselerinin tümüyle


süslenmiş olan Maria Nemeth,

Batılı bir yoruma göre


giyinmiştir.

Altta: Çinli bir süs köpeği olan


Pekin köpejli, yüzyıllar boyunca
Çin imparatorluk ailesmin özel
olarak yetiştirilen, en değerlJ
evcil hayvanı olmuştu Bu
hayvan Ban'ya, kuvvetleri
Pekin'deki Yasak Kent'! 1860'ta
işgal ettikten sonra, İngilizler
tarafından getirilmişti. Bu
hayvan şimdi Batı'da popülerdir,
ama Çin'de nesil tükenmiştir.

üstte: Sydney'dekl Çinli


topluluğu, Çin Yeni Yılı'nı, canlı
bir ejderha dansıyla
kutlamaktalar.

mahallesinde bulunan, kırmm


Satda: New York'un Çin

sünınlan ve yeşil Çin tanıı


tepesiyle geleneksel renklerde
boyanmış bir telefon kulübesi

221
Resimlerin Listesi

Kapak tçlerinde�i yapraklar:Jiangııl eyaleti, GD Çin,


Kısaltmalar: ü- üstte, a - alııa, o- ortada 67. Yi Markl'slnln blan- çanlarının son destek heykeli, 107 a. Parçalar halinde yaldızlanmış bronz leoparlar,
Hubei'den: Hao Qlan, Out of China's Earth, 1981 China gümüş kakmalı, Prenses Dou Wan'ın anıt-mezarından,
atlasından sayfalar, Pictorial, yayımlayan Harry Abrams ine., New York adlı Hebel Robert Harding Associates, Londra.

68-69. At sırtındaki Çinli savaşçılar, Tang Mull San Fransisco Aslan Art Museum, Avery Brundage
18 yüzyıl: Add. Ms 16356, Briıısh Library, Londra yapıttan. 108 O sol. Bir tahıl ambarı modeli, perdahlanmış kilden:

Sayfa tarafından yapılmıştır, Londra. Collectlon.


70. Bozuk paralar: Heberden Coin Room, Ashmolean 108 Oo Çlftllk avlusu, yeşil perdahlı kilden, M.S. 206-221,
2-6. Çin gölge kuklaları: Mark Fiennes, Londra.
Museum, Oxford. yüksekltj!I 10.2 x 22.2 cm: San Fransisco, Aslan Arı
ı ı . Bir Zhou genera!J. Tang Muli tarafından yapılmıştır.
8-9. Cizimler John Fuller tarafından yapılmıştır.
Museum. Avery Brundage Collectlon.
18 o saj!. Okçu ve avı, Han anıt-mezar duvarından
Camİıridge.
Londra.
13. Chen Hongshu'nun Su Kenan adlı yapıtından.
72 Altın hançer kabzası, M.Ö. 4. yüzyıl, yükseklli!l 11.2 ayrıntı.
14. Tablo: çizimi john Brennan tarafından yapılmıştır,
cm: British museum, Londra 108 o sol. Anıt-mezar duvarlarından günde!Jk yaşam
Oııford.
73. Shang akraba gruplarının amblemleri, sürtme sahneleri, Sichuan.
18 ü sol. XJnjiang'lı bir Rus erkeği: Claude Sauvageot,

yapısı, M.S. ı. veya 2. yüzyıl, yükseklik 25 cm: Tenri


baskılara göre. 108 o saj!. Tuvalet ve domuz ağııı ömei!l. gri toprak
Parls.
75. XJnyang, Henan'daki bir Chu anıt-mezarından
18 üo. Shanxi eyaletinden bir Han grubu: Caroline
heykeller: çizim Wen Wu'ya göre, 1958/1, yapılmıştır. Museum, Japonya.
Blunden, Londra.
76. Dikdörtgen ding, Anyang, geç Shang: Cultural Relics 108 a sol. Taş canavar, M.S. 3. veya 4. yüzyıl, yükseklik
Bureau, Pekin ve Metropolitan Museum of Ari, New 130.8 x uzunluk 175.3 cm: Nelson-Aıklns Museum of
18 ü saj!. Güneı Yunnan'dan bir Dal kız.ı Claude
Ari, Kansas City, Missourl (Nelson Pund).
Sauvageot, Paris
York'un izinleriyle.
18 o sol. Miao azınlıj!ı: Claude Sauvageot, Paris.
77 ü sol. Döküm teknikleri: çizim Dick Barnard 108 a saj!. Gözetleme kulesinin anıt-mezar modeli, ci!Alı
18 o. Hani kadını ve çocukları, Yunan Claude Sauvageoı,
tarafından yapılmıştır, Mllverton. kllden: Royal Onıario Museum, Toronıo'nun izniyle.
11 ü saj!. Shang kabı,pan, M.Ö. 13.-12. yüzyıl, 12.lx32.5
Paris
109 o. Anıt-mezar duvarından sürtme baskıyla elde
18 a sol. Tibet ailesl, Lhasa: Claude Sauvageot, Paris.
cm: Freer Gallery of Art, Smlthsonlan lnstitute, edilmiş muhafız figürleri.
18 a saj!. Xinjiang'lı bir Uygur erkej!i: Claude Sauvageot,

yükseklik 20.3 cm: Yale Unlverslty Art Gallery (Wilson P.


Washington, D.C.'nin izniyle. 109 a Balıkçı, yanardöner yeşll cilAlı kırmızı toprak işi,
Paris.
77 a. Yeşim taşından dinsel tören diski, pi, Jincun,
Honan, Doğu Zhou'dan, Ç. 16.5 x g 21.9 cm: Nelson­
19 o. Moj!ol çift: Claude Sauvageot, Parls.
Atkıns Museum of Ari, Kansas Cıty, Missourl (Nelson
Foss'un armağanı).
19 a. Xlnjiang'lı Kazak erkeği: Davit Thurston, Londra
1 1 1 . Gansu eyaletindeki Dunhuang'da bulunan Mogao
20 ü. Öküzlerle sürülen alanlar: Marc Rlbaud,
Fund). maj!aralanndan duvar resimleri: Caroline Blunden,
Magnum!John Hillelson Agency, Londra
78 üo. Canavar maskesi ve halkası, tabut veya kapı kolu. Londra
Yı Xlen'den, M.Ö. 5. yüzyıl, u. 45.5 x ç. 29 cm: Roben
20 o. Guilin dorukları: Richard ve Sally GreenhUl,
1 1 2 O sol. Keşiş başı, Longmen mağaraları, Henan, 6.
Londra.
Harding Associates, Londra. yüzyıl dolayları, yüksek!Jk 59.5 cm: Musee Gulmeı, Paris
42 ü. Kolza tarlaları, Gansu eyaleti: Robent Harding
78 ü sağ. Doğu Zhou havzası, ehten, M.Ö. 5. yüzyıl, Liyu (fotograf Documentation photograpque de la reuninon
tipi, 22.8 x 51.7 cm: Freer Gallery of Ari, Smiıhsonian
Associaıes, Londra.
des mus6es na'lionaux, Paris).
42 o sol. Tlanshan: Caroline Blunden, Londra.
ınstitute, Washington, D.C.'nin izniyle. 1 1 2 O saj!. Maj!ara içinden röliyef oymaları, Yun•gang,
42 a sol. Eski ipek Yolu, Turfan: Han Juce, Pekm, Zefa,
78-79. Yi Markl'slnln anıt-mezarından lake geyik, Hubei, M.S. 470·80: Caroline Blunden, Londra.
Londra.
M.Ö. 5. yüzyıl Zefa, Londra. 1 1 2 o sol. Tepe yüzeylne oyulmuş Budalar, Yun'gang,
42 a saj!. Gobi Davld Thursıon, Londra.
79 ü. Dinsel tören kabı, Batı Zhou, Kanghongui, M.Ö. 11. M.S. 470-80: Betty Lin, Oxford
43 ü. Lös bölgesi, Shanııi eyaleti Caroline Blunden,
yüzyıl: British Museum, Londra. 112 o. Oturan Lohan, çömlek işi, 1 1 . yüzyıl: British
Londra.
80. Qin piyade subayı, zırhıyla: Caroline Blunden, Museum, Londra.
43 o sol. Tlbeı'ten Everest Dağı: zara Fleming, Londra.
Londra. 112 o saj!. Prabhutaratna ve Sakyamuni, yaldızlı bronz,
43 o saj!. Merkezi ova, Shanxi eyaleti: Caro!Jne Blunden,
82-83. Qin askerleri: çizim John Brennan tarafından yükseklik 26 cm., 518 tarihli: Musee Guimet, Parls
Londra
yapılmıştır, Oxford. (foıoj!raf Documentation photographique de la reunion
43 a. Yangzi koyakları Alan Huıchison Agency, Londra.
85. Askerler ve allar, Qin'in ilk lmparator'unun anıt­ des musees nationaux, Parls)
44·45. Guilin Eyaleti Bruno Barbey, Magnum, Paris
mezarındaki 1 nolu kuyudan: Hao Qian, Out of Chlna's 1 1 3 sol. Buda ıasanmının gehşiınl: çizim, Mizuno'ya
46 ü sol. Güney Sichuan vadisi, Guizhou: Caroline
Earth, 1981 China Pictor!al, yayımlayan Harry Abrams, göre john Brennan tarafından yapılmıştır.
Blunden, Londra.
!ne., New York'tan. 1 1 3 sağ. Leshan'da, oyma Buda, Henan, 8. yiızyıl·
46 ü saj!. Shilin, taş ormanı. Yunan: David Thursıon,
86 sol. Qin'ln ilk lmparaıor'unun anıt-mezarındaki 2 Color!ftc, Londra.
Londra.
numaralı kuyudan bir savaşçı, kilden yapılma: Cultural 114. Klreçıaşı röliyeft, Tang Talzong'un süvari atı, M.S .
46 a sol. Sanayi tesisleri, Anshan, Mançurya. Peter .
Relics Bureau, Pekin ve Metropoliıan Museum of Arı, 649, Shensl'den: Universlty of Pennsylvanla, Phlladelphıa.
Carınichael, Aı;penct, Londra
New York'un izinleriyle. 155 sol. Danseden kadın, cenaze törenler! için yapılmış
46 a saj!. Huangshan'da daj!ların dorukları, Anhui:
86 ü saj!. Askerlerin saç biçimleri çizım John Brennan çömlek işi heykelcık, Tang, yükseklik 25.15 cm: Musee
Carollne Blunden, Londra.
tarafından yapılmıştır, Oxford. Guimet, Paris (fotoğraf Documenıation phoıographique
47. Chen Hongshu'nun Su Kenan adlı yapıtından.
86 ao. Kuyuların yerleşim haritası: çizim john Brennan de la reunion des mus6es natlonaux, Parls).
48-49. Shang balta kafası, Anyang: Cultural Relics
tarafından yapılmıştır, Oxford. 115 saj! At ve hanım binici, çömlek işi, cenaze töreni
87 ü. Qln'in ilk lmparator'unun anıt-mezarındaki 1
Bureau, Pekin ve Metropolitan Museum of Art, New
York'un lzinleriyle. heykelclğl: Office du Llvre, Frlbourg.
numaralı kuyudaki heykellerin kazılarak çıkarılması: 1 1 6 O. Erken ilkbahar, ayrıntı, Guo Xi'nin eseri, M.S.
51 Neolitik köyün Tang Muli tarafından yeniden
Howard Nelson, Londra. 1072, ipek üzerine mürekkep ve az renkle, asma resim:
yapılmış çizimi, Londra.
87 a. 1 numaralı kuyunun, heykellerin düzenlenişlerlnl National Palace Museum, Talpei, Tayvan, Çin
52 ü. Yangshau çömlek tepesi: Museum of Far Eastern
gösteren planı: çizim John Brennan tarafından Cumhuriyeti.
Antiqulties, Stockholm.
53 ü. Yangshao çömleklerlnden balık motifleri: Hsi-an
yapılmıştır, Oııford. 1 1 6 o. Akan Su ve Dag/ar, aynnu, xıa Gul'nin eseri,
88. İmparatorluk sarayı, pekin: Marc Rlbaud, 1180-1230 arasında ünlenmiş, asma resim: National
Panp'o'ya göre Pekin, 1963.
Magııum/john Hillelson, Londra
116 a. Fuchun Daglannda Yerleşim, ayrıntı, Huang
53 o. Siyah çömlek kap, Longshan, MÖ. 2000-1500 Palace Museum, Taipei, Tayvan, Çin Cumhuriyeti.
90 ü. Taş sürtme baskısına göre çizilmiş Han savaş
dolayları: Museum of Far Eastern Antiqulties,
arabacısı Gongwang'ın eseri, 1350: National Palace Museum,
Sıockholm.
91. İmparator mlng Huang'ın Shu'ya Gezisi, ayrıntı, Tang Taipei, Tayvan, Çin Cumhuriyeti
53 a sol. Gansu'dan boyalı bir kavanoz: Bulloz, Paris
53 ao. Spjr.ıldesenli kap, Yangshao: Musee Cernushl,
asma resminin isimsiz bir kopyasından, ipekli üzerine 1 1 7 ü. Yedi Tht<ia Agacı, ayrıntı, Wen Zhengming'ln
ôğra
Parls (fot f Giraudon, Paris).
mürekkep ve renkli boyalar: Natıonal Palace Museum,
eseri, ka.j!ıı üzerine mürekkeple, asma resim, 1532,
yükseklik 28.3 x genişlik 361.9 cm: Honolulu Academy
Taipei, Tayvan, Çin Cumhuriyeti.
55 ü. Sürtme baskılara göre yapılmış resimyazılar.
96-7. LI zanhua'ya atfedilmiş olan At Sırtında Dolaşan
94. Han sOrıme baskıları. of Arts (Mrs. Caner Galt'ın armaj!anı, 1952).
55 a. Üzerinde Shang yazılan bulunan kaplumbaj!a
1 1 7 sol. Akşam Eve Dönüş, ayrıntı, Dai Jin'in eseri, 15.
Tatarlar, ayrıntı, geç Tang, 1 O. yüzyıl, asma resim, 27 8 x
kabuj!u: Instiıute of History and Phllology, Academia
Slnlca, Talpei. yüzyıl: National Palace Museum, Taipei, Tayvan, Çin
125.1 cm: Museum of Fine Arts, Bostan, Mass (Kelth Cumhuriyeti.
56-57. Bir Shang avının Tang Muli tarafından yeniden
MacLeod FUnd)'ın izniyle. ı ı 7 o sağ Manzara, ayrıntı, Wang Hui'nin Nuang
yapılmış çizimi, Londra.
99. Boyalı kilden savaşçılar grubu, M.S. 6 yüzyıl: Royal Gongwang tarzındaki eseri, asma resim, kAj!ıt üzerine
58. Bronz şarap kapı, Shang: Musee Cemushi, Paris
(fotoj!raf Luc ve Lala Jubert, Paris).
Ontario Museum Kanada'nın izniyle. mürekkeple, yükseklik 174 x genişlik 89.6 cm, 1660: Art
100-01. Tang Muli tarafından yapılmış çizimde imparator Museum, Prlnceton Universıty, New Jersey
59 a. Shang savaş arabaları gömüsü, Anyang: Robert
Song Talzu'nun gemilerden kurmuş olduğu köprü,
Harding Associates, Londra 1 17-18. Kuzey Denizi, ayrıntı, Zhu Chen'ln eseri, 1450-
Londra.
60 ü. Taotle maske deseni, sürtme baskıya göre 1535 dolayları, ipek üzerine mürekkep ve renklerle, 28.4
yapılmıştır.
104. Büyük Kanal, Suzhou: Peter Carmichael, Londra x 136.6 cm: Nelson-Atklns Museum of Arı, Kansas City,
61 ü. Bronz kap, Zhou, 22.9 x 22.8 cm: Freer Gallery of
106. Kadın biçimli bronz lamba, Dou Wan'ın anıt­ Mlssourl (Nelson Fund).
Ari, Simithsonian Instltutlon, Washington, D.C.
mezarından, Hebei: Cultural Relics Bureau, Pekin ve
120-21 Qingmlng Şenltgt'nde Nehir üzerinde Gezinti,
61 a. Dlng'ln gelişimi: çlzlm, PhyllJs Ward'a göre, John Metropolitan Museum of Art, New York'un iznlyle
ayrıntı, Zhang Zeduan'ın eseri, tomar: Pekin

64. Sürtme baskılara göre yapılmış av sahneleri.


Brennan tarafından yapılmıştır. Oııford 107 ü. Gansu'dan, bronz "uçan at", yükseklik: 30 cm: 124. Kıtlık kurbanı, ayrıntı, Zhou Chen'in Dilencıler ve
Robert Hardlng Associates, Londra. Sokak Tiplert'nden, 1516, asma resim, kaj!ıı üzerine

223
mürekkep ve renklerle, 252 x 31.8 cm: Cleveland
Museum of Art (Satın alan john L. Severance Fund).
Aspect, Londra Wellcome Jnsıltute, Londra
172 ü. Yeni Yaz Sarayı, albümden Briılsh Museum, 193 ü sağ. Nabız ölçümü: çizim john Brennan tarafından
125. Onüç imparator, Yan Llban'ın asma resmi, 7. yüzyıl, Londra yapılmıştır, Oxford.
ayrıntı, imparator Wu: Museum of Fine Arıs, Bostan, 172 a Kış mevsimlnde Yaz Sarayı Robert Hardlng 193 o sağ. Falcılık çemberi, lakeli tahta, 1600 dolayları:
Mass. Assoclates, Londra. Hlstory of Selence Museum, Oxford.
126. Polo oyuncusu, Prens Zhang Hual, Tang'ın anıt­ 173 ü. Mermer saltanat gemisi, Yaz Sarayı: Carollne 193 a sağ. ölüyü gömmek için hayırlı bir günü bekleyiş:
mezarından duvar resmi: Shaanxl Eyalet Müzesi, Xl'an. Blunden, Londra. Stil MacKeith, Oııford.
128. Blr moğol tiyatrosunun Tang Muli tarafından 173 a. 'ı'az Sarayı binalarının üzerinden manzara: 195 ü sağ. Abakus, 19. yüzyıl, gül ağacından boncuklar
yapılmış yeniden çizimi, Loodra Carollne Blunden, Londra. ve çerçeve, çubuklar bambudan: History of Selence
131 Zhu Xi'nln portresi. Nalional Palace Museum, 174 ü. Yürüyen Boga, Yuan Yunsheng tarafından Museum, Oxford.
Taipel, Tayvan, Çin Cumhuriyeti yapılmıştır, kağıt üzerine mürekkeple: Tang Mull, 195 a. "Usta ve öğrencileri güçlükleri tartışıyorlar",

174 a sol. Su S1çratma Şen/igt, Hayatın Şarkısı, Pekin 71ıung Tsung'tan, 1593
132-33 Ming hanedanı dönemindeki serf Lcndra. Cheng Dawel tarafından yapılmış olan ağaç oyma, Suan

198 ü sağ. Pedallı pompa, bir ağaç oymasına göre.


ayaklanmasının Tang Muli tarafından yapılmış yeniden
çizimi, Londra. Havallmanı'ndaki duvar resminden ayrıntı: Carollne
134. Edebiyat toplantısı, aynntı, asma resim, ipek Blunden, Londra. 198 oü sağ. Su çarkı, bir ağaç oymasına göre.
üzerine mürekkep ve renklerle, 314 x 53.7 cm, Qlng 174 a sağ. Sürülclentş, Yuan Yunsheng tarafından 198 o. Pedallı ipek eğirme makinesi, bir ağaç oymasına
Freer Galery of Art, Smltbsonlan Instltute, Washington yapılmıştır, Mğıt üzeri mürekkeple: Tang Muli, Londra gOre.
D.C.'nin izniyle. 175 ü. Çam oe Bulut, Chen Dehong tarafından 198 a sol. Alev püskürtücü, çizim Needham'a göre john

175 o. "Sarı Nehlr'ln suyu gOkyüzünden gelir" (LI Bo),


135. Çin Seddi: Robert Hardlng Assocıates, Londra. yapılmıştır: sanatçının izniyle. Brennan tarafından yapılmıştır.
136 ü. Pekin'ln planı: çizim john Brennan tarafından 199 ü sağ. Deprem saptayıcı, çizim Wen Wu'ya göre john
yapılmıştır, Oxford. Chen Dehong tarafından yapılmıştır: sanatçının izniyle Brennan tarafından yapılmıştır.
136 a imparatorluk Sarayı'nın planı: çizim john Brennan 175 a sol. Ninni, Tang Muli tarafından yapılmıştır: 199 o. K.1ğıt yapımı, bir ağaç oymasına göre.
tarafından yapılmıştır, Oxford. sanatçının izniyle. 199 a sol. Hareketli tlpo harfler haznesi, Wang Chen'in
137 ü. Pekin'de gökyüzü Davlt Thurston, Londra. 175 ao. Wang Jlanan tarafından yapılmış efsanevi bir ağaç oyması Nung Shu'dan, 1313.
137 o sol Ejderha paravanından ayrıntı: Robert Hardlng sahne: sanatçının izniyle. 199 a sağ. Suyla çalışan saat çarkı. Wang Chen-To'nun
Assosclates, Londra. 175 a sağ. Tehlikeli Doruklardaki Güzellik, Fang Zhaoling modeline göredir ve çizim john Chrlsliansen tarafından
137 o. Muhafız hayvan heykeli: Betty Lin, Oxford. tarafından yapılmıştır, 1972 yapılmıştır.
137 o sağ. Gök Tapınağı: Zefa, Londra 176. Başkan Mao'nun anıtkabrl, Tlananmen Meydanı, 200-01. Tüm foto�raflar, Perclval Davit Foundation of
137 a. Yasak Kent'in yukarıdan gOrünüşü Pekin: Caroline Blunden, Londra. Chinese Art, Londra
177 Cheng Hongshou'nun yapıtı Su Kenan'ndan. 202. Qln için parmak alıştırmaları, ağaç oymalardakine
138 Pekin dışındaki "Hayalet Yol"da muhafız heykeli: 180 ü. Wan (akrep) harfinin gelişimi. göre.
Claude Sauvageot, Parls 180 oü. Yang (koyun) harfinin gelişimi. 203 ü. Zhou Wenzhu, 970 dolaylarında ünlü, tarafından
140 ü Metal şeritlerle birbirinden ayrılmış mineli bakır 180 oa. Bai (beyaz) harfinin gellşlmi. yapılmış (şimdi kaybolmuş olan) bir orijinal resimden
Galery of Art, Washington D.C'nln izniyle.
işi üç ayaklı sehpa, Mlng, yükseklik 18.1 cm. Freer 180 a. Parça-kalıp harfler, Shlrakawa'ya göre. bir müzik gösterisi, ipek üzerine mürekkep ve hafif
181. imparator Hu! Zong tarafından yazılmış tekil harf. renklerle, yükseklik 25 6 cm. Fogg Arı Museum, Harvard
140 a. Zhuozhengyan'da sabah erken; Zefa, Londra 182 o. Yong (sonsuzluk) harfinin yazılışında fırça düzeni, Unlverslty Purchase.
141 ü Mandarin ceketindeki imparatorluk E Glahn'a göre. 203 o. Çan çalan bir figür, sürtme baskıya göre.
ejderhasından ayrıntı: Gulbenkian Museum of Oriental 182 a sol Chou'la San ailesine alt bir pan'dan yazı, 203 a. Müzık aletleri, blr zhou bronz kabı üzerindeki
Art, Unlverslty of Durham (fotoğraf Mlke Smith). Mühür tarzı. desenlere göre
141 a Giysi süslemeleri :çlne işlenmiş tiplerin 182 ao Wang lüzhl'nin yapmış olduğu bir taş oymadan 204 ü sol. K'ieou Ylng'ln (15 10-51) Muz Ağaçlan altında
ayrıntılan· çizim john Brennan tarafından yapılmıştır, sürtme baskı ile elde edilmiş bir Ot yazısı örneği, M.S. 4. Müzik Çalmak adlı yapıtı. dikey asma resim, kAğıt
Oxford. yüzyıl. üzerine mürekkep ve renklerle, uzunluk 99 cm.: Natlonal
142-43. Xlı!.n barajının yapımı· Robert Hardlng 182 a sağ. Ouyang Xun'un yapmış olduğu bir Düzenli palace Museum, Taipel, Tayvan, Çin Cumhurlyeıl
Assoclates, Londra. yazı örneği, Tang hanedanı. 204 sağ. Sheng çalan bir oğlan: Alan Hutchlson Agency,
145 sol Cizvit papazı: Glraudon, Parls. 183 ü. Wen Zhengmlng'ln Dogu Korusunda Yaz Biterken Londra.
145 sağ Astoronoml gOzlemevl: özel koleksiyon. adlı yapıtından şiirler ve başlıklar, yuvarlak tarz: Wango 204 a sol. Erhu çalgısı: Caroline Blunden, Londra
146 ü. Çiftlik manzarası, ağaç blok. kaybolan-nokta Weng, New Hampshlre Oahn M. Crawford'un 205 ü sağ. Dal davulcusu: Da\'it Thurston, Londra.
açısını göstermekte.
yapıtlanndan alınma, "Erik Bahan" Üzerine Üç
koleksiyonu). 205 a R. Cogan ve P. Escot'un Sonlc Desıgn, 1976 adlı
146 a. Hardal Tlıumu Bafçesınden Resimler El 183 a sol. Tek-, çok- ve karmaşık-ögeli yazılar, Roy
Kitabı'ndan çekirgeler. Bamard'a göre. Çeşitleme'den bir çevrımyazı
147 Cao Xueqin'ln Hongluo Meng (Kınnızı Konaklann 183 a sağ. Tang hanedanına ait bir stelin sürtme baskısı: 206-07. Makyaj yapan aktOr Zefa, Londra.
DIJ.Şü) adlı yapıtından ağaçblok resmi. G.Corrlgan, Geoslldes, Londra 206 a. "Maymun Gôk'te Hasar Yaratıyor" adlı Şangay
148. Afyon lçlcllerl: School of Orlental and African 185. Huangshan, AnhuJ eyaleti: Carol!ne Blunden, Operası'ndan bir sahne, 1980: Caroline Blunden, Londra.
Studles, Unlverslty of London Londra. 207 ü ve o. Boyalı parmak-kukla maskeleri: Mark
153 ü sol. imparatoriçe Clxl, hizmet eden hanımlar ve 187. Konfüçyus, bir sürtme taş baskısına göre. Fiennes, Londra.
baş harem ağası: Popperfoto, Londra. 188 a sol. Cenaze töreni sunakları, Yunan: Claude 208 ü. Pirinç yetiştirmenin evreleri, sürtme baskılara
153 a sağ. Cesur Boksör: çizim Tang Muli tarafından Sauvageot, Paris. göre.
yapılmıştır, Londra. 188 sağ Dua eden hacı, Lhasa: Peter Carm.ichael, Aspect, 208 o sol. Pirinç hasadı: Claude Sauvageot, Parıs
154 ü. Demlryolu platformu, Tlanjln, 1908: School of Londra. 208 o sağ. Yüksek otlaklar Tibet: Felix Greene, Alan
156 ü sol Genç kız: School of Orlental and African
Orıental and Afrlcan Studles, Unlverslty of London. 189 sol Kunming yakınlarındaki Qiong Bamboo Hutchlson Agency, Londra
Manastırı'nda tütsüler yakılıyor Davld Thurston, Londra. 209 ü. Pirinç hasadının evleri, sürtme baskıya göre
Studles, Unlversity of Landon. 189 ü sağ. Mezarlıkta atalara tapınma, Yunan: Claude 209 o sol. Ördek yetiştirmek Carollne Blunden, Londra.
156 ü sağ. Zengin kadın ve hizmetçi: Popperfoto, Londra Sauvageot, Pans. 209 o sağ. Domuz yıkamak: Peter Carmichael, Londra
156 a Sokak manzarası: School of Orlental and Afrlcan 189 o sağ. Kunmlng'tekl blr camide dua eden biri· 209 a sol. Harman, Tibet: Peter Cannlchael, Aspect,
Studles, Unlverslty of Lor.don. Claude Sauvageot, Parls. Londra.
157. Şangaylı tacirler: School of Orlental and Afrlcan 189 a sol. Bir ruh-medyumuna danışma, Singapur: 210 ü. Gece toprakta çalışan adam: Carol!ne Blunden,
Studles, Universlty of Lor.don. Rlchard and sally Greenhlll, Londra. Londra.
159. Harap olmuş sokak, 1911; School of Oriental and 189 a sağ. Bir Hırlstlyan kilisesinde dua eden biri, Pekin: 210 o Ayakla pompalanan su çarkı: Alan Hutchlson
Afrlcan Studles, Unlversl1y of London. Claude Sauvageot, Parls Agency, Londra
160. Boyunduruk altındaki mahkum: School of Orlental 190 O. Dua ateşi, Potala Sarayı, Lhasa: Peter Carmichael, 211 ü. Öküzle toprağı sürmek: Caroline Blunden, Londra.
and Afrlcan StudJes, Unh·erslty of London Aspect, Londra. 2 1 1 o. Karabatakla balık avı Bruno Barbey, Magnum,
161 "Kükreyiş", Ll Lua tarafından yapılmış ağaç oyması. 190 a sol. Taiyvan yakınlarındaki jlncl'de bulun.an Paris
162 ü. Çin SeddJ üzerinde Çinli askerler: Associated Budist tapınağın salonu: Caroline Blunden, Londra. 2 1 1 a. Kolektif çiftlik ş
i çileri: Eve Arnold, Magnum,
Press, Londra. 190 a sağ. Palkhorchorten veya Gyantse'nin Büyük Paris
162 a. Tang Muli tarafından yapılmış resım, Landon; Stupa'sı, Tibet: Peter Carmlchael, Aspect, Londra. 213 ü sol. Şehriyecl, Şangay: Caroline Blunden, Londra

163 .. "Öfke Seli", Ll Hua tarafından yapılmış ağaç


sanatçının izniyle. 191 ü sağ. Şimdi okul olan Hırlstlyan kilisesi, Pekin: 213 ü sağ. Pazar sahnesi: Claude Sauvageot Paris
Davld Thurston, Londra. 213 o. juozt yapımı: Caroline Blunden, Londra.
oyması. 191 oü. Emin camit, Turfan: Robert Hardlng Associates, 213 a sol. Ekmek yapımı, Turfan: Caroline Blunden,
164 sağ. L. van Slyke'a gOre Komünist Parti'nin şeması. Londra. Londra.
164 o sol. Hububat ambarlarından bozma Komünist 191 oa. Yonglegong'un Taocu tapınağı, Shan.xl eyaleti: 213 a sağ. Kantin yemeği Marc Riboud, Magnum, Parls.
Onlverıılte: Popperfoto, Lcndra. Carollne Blunden, Londra 214. Saray Hanım/an Çocuk/an Yıkıyor ve Giydırtyor, 12.-
166 ü. Enflasyonu gösterir şekil john Brennan, Oxford, 191 a sol. Konfüçyusçu tapınak, Qufu: Zefa, Londra. 13. yüzyıl, ipek, 22 7 x 24 4 cm: Freer Gallery of Art,
Shunxln Zhou'ya göre. 191 a sağ. Dunhuang mağaralarındaki tapınak: Carollne Smlthsonian Insıltute, Washington D.C.'n.in l.zniyle.
166 a Sokak sahnesi: Henrl Cartler Bresson, john Blunden, Londra. 215 ü. "Başarılı Bir Hasat için Şükran Sunumu'',
Hlllelson Agency, Londra 192 ü. Şişe çekme tedavisi uygulanan kadın: Rlchard ve Gengzhidu albümünden, 17 yüzyıl Brltısh Museum,
167 Banka dışındaki kuyruk, Şangay, 1948: Henri Cartier Sally Greenhill, Londra. Londra.
Bresson, john Hillelson Agency, Londra. 192 sol. Anatomik heykel, ağaçtan oyma, boyalı, 216-17. Aile yeme�!. Marc Rlboud, Magnum, Parıs
168. DOrtlü Çete'nln kAğı1 çıkartması. akupunktur noktaları ışaretlenmlş, 107 cm., 17. yüzyıl. 216 a sol. Ayakbağlı kadın: Peter Carmichael, Aspect,
169 ü. Kültür Devrimi 1966-76: Alan Hutchlson Agency, Crown copyrlght, Selence Museum, Londra, Wellcome Londra.
Londra. Jnstltute. Londra'nm parasal desteğiyle. 216 a sağ. Büyükannene ve çocuk: Carol!ne Blunden,
169 a. Siyasal afiş: Caroline Blunden, Londra. 192 o. Bir Çin şifalı bitkiler kitabından resim, Sintca Londra.
170 O. Şangay caddesi: Claude Sauvageot, Parls. 180/1: Bodlelan Ubrary, Oxford. 217 a Qing ağaçblok baskısından, erkek çocukların
1 70 o. saç perması, Urumchl: Claude Sauvageot, Parls. 192 o. Şifalı bitkiler uzmanının tablosu, Lanzhou; Davlt tılsımı.
170 a Hemşirelik okulu: Carollne Blunden, Londra. Thurston, Londra. 218 ü YI köyü, Kunmlng: Peter Carmichael, Londra.

219 ü sol. Mağara evler, Shanxl: Betty !in, Oxford


171 ü. Egzersiz yapan okul çocuklan· Alan Hutchison 193 sol. Akupunktur kartı, kalp ve üreme organlarındaki 218 a. Guangzhou'da sokak Claude Sauvageot, Parls

219 ü sağ. Ungkor Gompa, Lhasa: Zara Fleming, Londra


Agency, Londra. hastalıklan kontrol etmeyi sağlayan noktalan
171 a Kayığı omuzuyla ıten kadın: Peter Carm.ichael, göstermektedir, suluboya, 35 x 28 cm, 18. yüzyıl

224
219 o. Çadır kurmak. Tlanshan: Davld Thurston, Londra. 221 ü sol. Twlnnings Tea simgesi, Londra: Andrew Museum, Oxford.
220 ü. Çin şi i süslemeli koridor, Brlghton Pavyonu, Lawson, Cbarlbury. 221 a sol. Pekin köpeği: Paul Porrester, Londra.
İngiltere: Royal Pavillon Art Gallery and Museums, 221 ü sağ. Mananla bealll, Botanlcal Magazlne 'den, 1855. 221 ao sağ. Çin Yeni Yılı, Sydney: Andrew Lawson,
Brlghton. 221 o sol. Porselen figür, Benjamin Lund'un fabrikası, Charlbury.
220 a. Yaz Sarayı bahçeleri, Pekin, Castigl1one'nln eseri: Brlsıol, 1750: Graham & Oxley (Antlques) Ltd., Londra. 221 a sağ. Telefon kabini, Chlnatown, New York:
Blbllotheque National, Parls. 221 o sağ. Mineli çay tabağı, 18. yüzyıl: Ashmolean Colorlflc Londra.

• • •

INGILIZCE KAYNAKÇA

Çin kültürü ve tarihi hakkında en ince kavrayışlara ve en -şqırtıcı bir biçimde- benzer bir tarzda, (doğruyu söylemek için şu ilç yapıta bakınız: M. Loewe, Bveryday Ufe in Early
aynnulı bilgiye sahip olan kltaplann büyük kısmı Çin uz· gerekirse) kendi başlarına, sadece uzman olmayana hitap Imperlal Chlna (London 1968); J. Gemet, Dally Ufe in Chlna
manı olmayanların anlayamayacaklan kadar teknik bir özel· edebilecek olan tercümelerin kıtlığı sayesinde daha da kö­ on the Eve ofthe Mongol Inııaslon (London 1962); ve A. Wat·
ilk taşırlar. Geriye kalanların büyük kısmı da, bir biçimde tü bir durumdadır. Çin geleneğine aşina olmayan biri için, son, !Weryday Ufe in Commı.ınlst Chlna (London 1975). Da·
zamanı geçmiş veya yüzeysel ya da bir bakıma yarulucıdır. herşeyden önce ikinci el yapıtları atlayarak, şu yapıtları ha da fazla ayrıntı için, çeşitli tarihlerde Çin'e gitmiş olan
Aşağıda, daha ileri bir çalışma için önerilen kitapların ara­ önennekle işe başlayacağım: A. Waley, Chlnese Poems (Lon· yabancı gezginlerin raporlarını okumak bir yaklaşım olabl·
sına biraz teknik olanların alınmasının kaçınılmaz olduğu don 1946), D. Hawkes ve]. Mlnford, çev., Cao Xı.ıeqln, The lir. Bunun örnekleri şunlardır: E. Relschauer, Ennin's Tra·
anlaşılmış ancak, mümkün olduğu ölçüde, uzman olmayan­ Story of the Stone, 5 Cilt (Harmondsworth 1942), P. ııels in Tang Chlna (New York 1955), R. Latham, The Traııels
ların anlayabilecekleri, makul ö 1çülerde güvenilir ve sade­ Ryckmans, çev., Shen Pı.ı, stx Reclts aı.ı fi/ /nconstant desjo· ofMarco Polo (Harmondsworth 1958), C.R. Boııer, ed., Soı.ıth
ce olgusal arayı.şiar için değil, kendi başlarına ilginç olan­ urs (Bruııelles 1966) ve aynı yazar, çev., Lu Xı.ın, La Mauııat· China in the stxteenth Centı.ıry !Perelra, da Cruz ve de Rada'­
larına yer verilmiştir. se Herbe {Parls 1970). Waley'nln Wu Ch'eng-en hakkındaki nın anlatılan] (London 1953); Cizvitlerin parorlarından olu·
değerlendirmesi, bu yan şaka, yan ciddi başyapıtın serbest­ şan, Memorles concemant les chlnofs (Parls 1776-1814) baş­
Genel Glrlf Nltel11J. Tqıyanlar çe uygulanmasıdır ama -gerçekten de- kalıcı bir ilk yapıttır. lıklı 14 cilt; R. Portune, Three Years Wandertng in the Nort·
Çin tarih! hakkındaki en iyi tek-ciltli BrBfllrma,J. Gemet'ln, ikinci el yapıtlar arasında, Lu Hsun (Chou Shujen), A Brlef hem Proıılnces of China, lncludlng a ııtstt to the tea, silk and
Hlsrory of Chlnese Cif?illzatton (C&mbrldge 1982)'dır. Diğer Hlsrory of Chlnese FTctton, çev. H. ve G. Yang (Pekin 1959), cotton coı.ıntries... (London 1847) ve diğer yazılan; B. Huc, A
okunabilir almaşıklar ise, W. Eberhard, Hlstory ofChlna (göz­ Çin'ln 20. yüzyıldaki en önde gelen edebiyatçısının yargıla­ ]oı.ımey throı.ıgh the Chlnese Empire (New York 1955; yeni bas­
den geçirilmiş basım, Londra 1977), R. Dawson, Imperial Chl· rını içermesi bakımından, konuyla ilgili muhtemelen en iyi kı 1971) ve High Tartary (Boston, Mass. 1930), Pfuot of Asta
na (Londra 1972) ve C. Hucker, Chlna's Imperlal Past (Lond­ Batılı değerlendirme olarak P. Hanan'ın 11ıe Chtnese Vema­ (Boston, Mass. 1950), 11ıe Desert Road to Tı.ırkestan (Boston,
ra 1975)'ur. Çin kültürü hakkında güçlü ve çekici bir giriş, cular Story (cambrldge, Mass. 1982) kadar bellrtılmeyl ha­ Mass. 1929), Manchı.ırla, Cradle ofCon/llct (New York 1932)
R. Dawson, der., The Legacy ofChlna (Londra 1972)'dir. M. ketmektedlr. JJ. Y. Uu, The Art of Chlnese Poetry (London ve diğerlerinin yazarı O. Lattlmore gibi 20. yüzyıl gezginle­
Elvln, The Pattem ofthe Chinese Past (Stanford, C&llf. 1972), 1962), biraz kuru ama öğreticidir. C. Gardner. Chlnese Tra· ri. The Chlnese Maze Mı.ırders (New York 1978) gibi R. van
Çln'ln uzun dönemli toplumsal ve ekonomik gelişiminin dtttonal Hlsrorlography (göz. geç. bs. Cambridge, Mass. Gulik'lnjudge Dee cinayet öykülerinin betimleyici değerle­
anahatlarını veren bir yapıttır. A. Toynbee, der., Half the 19615, kısa, açık ve kesin yargılıdır. Bu yapıt, W. Beasley ve ri, bunlann sadece öykü olmaları nedeniyle gözden kaçırıl­
Wor/d: the Hfstory and Culture ofChlna andfapan (Londra E. Pulleyblank, der., Hlstorlans of Chlna andjapan (London mamalıdır. Van Gullk usta bir slnologtu ve verdiği ayrıntı­
1973), son derece güzel resimlerle ve Çin toplumunun tari­ 1961) ile desteklenmelidir. lar harfi harfine uygundu.
hi hakkında Oenls Twltchett tarafından yazılmış dikkat çe­ Son olarak, hal1haz.ırda yayımlan devam etmekte bulunan Çin kentleri hakkında, en eski dönem lçin, bkz. P. Whe­
kici ölçüde yoğun bir bölüme sahiptir. Akrabalık kurumla­ iki çok clltl1 yapıttan söz etmek gerekmektedir. J. Needham atly, The l'tuot of the Four Qı.ıarters (Edlnburgh 1971) ve M.
rının en bütOncül BrBfllrması, H. Baker, Chlnese Pamlly and ve dlğ., Selence and Clııtltutton in Chtna (cambridge, 1954·
). ve D. Twltchett ve J. Pairbank, der., The Cambrldge His·
Elvln, "Chlnese Citles since the Sung", iç n i de, P. Abrams ve
Klnship (Londra 1979)'dlr. Sınıf ve statü yapısı ha kkında, E Wrlgley der., Towns in Soctettes (cambridge 1978)'e bakı·
bunlarla kıyaslanabilecek herhangi bir yapıt bulunmamak· toryofChtna (cambrldge 1978· ). YenlllgilenJlen bir ko­ nız. Daha fazla ayrıntı için Stanford UP tarafından yayım·
tadır. Ancak, P.T.Ho, The Ladder ofSuccess in Imperial Chl· nuya ulqmanın en iyi yolu, çoğunlukla, uygun cilt ya da lanmış bulunan şu üç esere bakınız: G. W. Sklnner, der., The
na: Aspects of Socfal Moblllty, 1368·1911 (New York 1962), bölüme başvurmak olacakur. Clty in Lale Impertal Chlna (1978), M. Elvln ve G. Sklnner,
gelenekselll�in sonlarında Çin'ln en ayırt edici özelliklerin· der., The Chinese City between Two Worlds (1974), ve J. W.
den olan mandarinlik hakkında iyi bir giriş nıtellğlndedlr. Olke ve Halkları Lewls, den., The Clty in Commı.ınfst China (1972). R. Murp­
L Slckmann ve A. Soper, The Art and Archftectı.ıre of Chl· G. Cressey, Chlna, The Land of the 500 Mtllion (New York hey, The Outstders (Ann Arbor, Mlch. 1977), anlqma liman­
na (Harmondsworth 1956), ve M. SulUvan, An Introdı.ıctton 1955), bazı bakımlardan geçkin bir ders kitabı olabllir ama, larını karşılaştınnalı bir açıdan inceleyen üstün nitelikli bir
to Chlnese Art (Berkeley, cal!f. 1961), sanat konusunda en hl.il., eşi görülmedlk ölçilde açık ve yararlıdır. 20. yüzyılın çalışmadır.
kolay glrif nltel1ğlndekl kaynaklardır. W. Wllletts, Chtnese ilk yarısı için, Brltish Naval Intelllıı:ence Divlslon, Chlna Pro· Nüfus hakkında bakınız: H. Blelenstein, "The Census of
Art (Hannondsworth 19581 özellikle teknik ile ilgilenenler per, 3 cilt (1945, artık sınırsızdır) paha biçilmez önemdedir. Chlna durlng the Period AD 2-742", Bı.ıllettn ofthe Mı.ıseum
bakımından bir almaşık yapıttır. Günümüz için bir benzeri yoktur. Nagel'in arıslklopedlk reh· ofFar Eastem Anttqı.ılties, 19 (1957), P.T. Hao, "An Estlmate
Çin diloünce tarihi hakkında, doyurucu tek-ciltli bir yapıt beri China (Geneva 1973) en iyi (hemen hemen) çağdaş reh­ of the Population of Sung.cJıln Chlna", Etı.ıdes Song 1 (1970)
yoktur. Ancak, okuyucu, aoağıdakl sıralamada yer alan ya­ berdir ve birçok kentin planlarını da vermesiyle hayret ve­ ve aynı yazar, Stı.ıdies on the Populatton ofChlna, 1 368·1953
pıtlara bakarsa, önemli noktalar hakkında iyi bir kavrayış rici bir bilgi hazinesidir. SSCB Bilimler Akademlsl'nln Coğ· (Cambridge, Mass. 1959). 1600'ler civarındaki döneme iliş­
sahibi olacakur: A. Waley, Three Ways of Thoı.ıght in Ancl· rafya Enstltılsü'niln yoğun ayrıntılarla dolu iki ciltlik Piıyst· kin rakamların sorunlu niteliği, S.Y.Ylm, "Pamlne Rellef Sta­
ent China (Londra 1939), H. Wllhelm, Change {Londra 1960), cal Geography ofChlna (New York 1969) adlı yapıtı, geniş bir tlstlcs as a Gulde to the Populatlon of 16th-century Chlna",
P. Cook, Hı.ıa·yen Bı.ıddhlsm (Philadelphla, Pa. 1977), A. Gra­ alan arqtırmasına dayanmakta ancak, orijinal haritalardan içinde Ch'ing·shih U?en·t't, 2 (1978).
ham, 1\.oo Chlnese Piıllo.sophers{London 1958) ve K. Schlpper, yoksun olup güç okunmaktadır ve herşeye rağmen alışıla­ Han Çinli sömürgeciliği hakkında bakınız: H. Wlens, Chl·
Le Corps taolste (Parls 1982). Din hakkında bkz. H. Maspe· gelınl.f coğrafi incelemelerde genellLkle pek üzerinde durul­ na's March towards the Tropfcs (Hamden, Conn., 1954), O.
ro, Taofsm and Chtnese Rellgton (Amherst, Mass. 1981). mamaktadır. Lattlmore, Inner Astan Frontters of Chlna (New York 1951),
Çin edebiyatı gibi geniş ve çok çalıoılmış bir alan da Yaşamın değişen doğası hakkında tarihsel bir bakış açJBı J. Davidson, The Island ofFormosa, Past and Present (New

225
York 1903) ve C. Lombard·Salmon, Un eıcamp/e d'accu/tura· hafif ama akıcı bir dille yazılmış ve resimlendirilmiş bir ya­ T.T. Ch'ü, Loca/ Gouemmentln China under the eh1ng(Camb­
tion chinoise: laproulnce de Gul1:hou (Parls 1972). Daha ya­ pıttır. YaşamOyküsü yaklaşımını kullanan daha önceki iki rldge, Maas., 1962) muhtemelen en iyisidir. Ayrıca, J.Watt,
kın dönemler lçln bakınız: A. Whıtlng, Stnktang, Pawn or Pi­ çalışma şunlardır: D. Bodde, China's Flrst Unifter (Lelden The Dlstrlct Maglstrate in Late Impertal Chtna (New York
uot? (East Lanslng, Mlch. 1958) ve G. Moseley, The Consoll· 1938), Ll Si üzerinedir ve aynı :(azar, Statesman, Patrlot and 1972) ile C.L Chang'ın öncil. nitelikteki The Chlnese Gentry:
dation of the South Frontier (Berkeley, Callf. 1973). General in Andent Chlna (New Haven, Conn. 1940), daha Studies on their Role in Mneteenth·Century Chlnese Soclety
Çin denlzaşırı tlcaretl hakkında bakınız G.W.Wang, "The önemsiz üç kişilik hakkındadır (Seattle, Wash, 1955) adlı yapıtı oldukça değerlidir. Hukuk
Nanhal Trade,".]oumal ofthe Malayan Bralıch •fthe Royal için, T.T. Ch'ü, Law and Soctety in Tl'adltional Chlna (Paris
Astatic Soctety, 21 (1958), J.Kuwabara, "On P'u Shou-keng, Yeraltı Ordusu 1961) ile D. Bodde ve E. Marrls, Law in Impertal Chlna (camb­
a Man of the Western Regions," Memortes ofthe Research De· Gerçek yaşamdakine uygun ölçülerde, kırmızı tuğladan ya­ rldge, MaSB., 1967) adlı yapıtlara bakınız. Öğretici rahatla­
partment ofthe Toyo Bunko, 2 (1928) ve 7 (1935, J. Muta, Yln· pılma ordunun renkli gil.zel resimleri, W.Pong, der., The Gra· ma için, Kangııl imparatorunun yaşamı, J. Spence, Bmperor
yal sheng·lan. OVeral/ Survey of ıhe Ocean 's Shores (Camb­ at Bronz;e Age of Chlna (New York 1980)'de görO.lebllir. Qln of Chintı. (Londra 1974), yazartnın kaynakları değerlendirişi
rldge 1970) ve W.SChurz, The ManUa Galleon (New York 1939). bazı eleştirilere hede( olmuşsa da, kaçırılmamalıdır.
hanedanı sanatının daha ayrınulı bir incelemesi, A Cotte­
Çinli göçmen topluluklar hakkında klasik giriş yapıtı, V.Pur­ rell, The Ftrst Bmperor of Chlna tarafından verilmiştir. Büyük Kanallar
A. Hoshl, çev., M. Elvln, The Ming Trtbute Graln System {Ann
cell, The Chlnese in Southeast Asta (London 1951)'dlr. Artık,
G.W Skinner, Leadershtp and Power in the Chtnese Commu
Arbur, Mlch., 1969).
nlty of Thatland (ltacha, N.Y. 1958)'ın en ligi çekeni olduğu Siyaset ve iktidar
birçok özel monografi bulunmaktadır. Çin siyaseti ve siyasal kültürü hakkındaki kitaplar, okuyu­
imparatorluk Donemi Sanatı
cununun sahip olduğunu önceden kabul ettlklerl teknik do­
Erişilebilir ve genel bir açıklama, M.Tregear, Chlnese Art
Bir Kil.ltüril.n Temeli nanım hakkında Onemli qlçOde farklılaşmaktadırlar. Aşa·
iki kısa ve okunabilir giriş, W. Wltson, Chlna before the Han
(London 1980) ve M. Sulllvan, The Arts of Chlna adlı yapıt·
ğıda, hemen hemen ele alınan dönemlere yakınlaşan za.
Dynasty (London 1961) ve C. Ll, The Begtnnlngs of Chinese
larda vertlmlştlr. Daha bol resimli genel bir araştırma için
mandizlmsel bir liste bulacaksınız. H. Bielensteln, The Bu·
reaucracy ofHan nmes (Cambrldge 1980), neredeyse bir baş­
bakınız W.Watson, Art ofDynasttc Chlna. Bu kitapla, arka·
Ctutltzation (Seattle, Wash 1957)'dir. Daha aynntılı çalışma·
lar ise şunlardır: K.C. Chang, The Archeology ofAndent Cht­
da yararlı bir mimari bölo.m bulunmakta ve ikinci kısım,
vuru kitabı olma noktasına ulUJan kesin ve teknik bir ya­
pıttır. M.Loewe, Crfsts and Confl/l
bir dizi siyah-beyaz fotoğrafla belgelenen tasanmdan oluş·
na (göz.geç.bas., New Haven, Conn. 1968), ve T.K. Cheng, Arc­ ct in Han China (London
maktadır B. Smlth ve W.G. Wang, Chtna, A. Htstory in Art
heology in Chlna, 3 cilt (Cambrldge): ı. Prehtstortc Chtna 1974), aksine, ilk Han döneminde siyasetin ne olduğu hak­
(1959), 2. Shang Chlna (1960) ve 3. Chou China (1963). C. Ll, kında harika bir fikir veren, zaman zaman ortaya çıkmış par·
(Lajolla, Callf., 1979), imparatorluk dönemi sanatı hakkın·
da çok iyi bir görsel açıklama surunaktadır. Duvar reslmle·
rl için bakınız: Murals{rom the Han to the Tang Dynasty (Pe­
Anyang (Seattle, Wash. 1977), Çın'de arkeolojinin doğuşu çaların bir derlemesidir. Y.S. YO, Trade andEıcpanston in Han
hakkında, gil.zel resimlerle bezeli bir açıklama sunmakta· China (Berkeley, Callf. 1967) dış ilişkileri açıklamaktadır. iç·
kin 1974), ve P. Pelllot, Les Grottes.de Touen·Hou 11.ng, 6 elit
dır. M. Loebr, Oılnese Bronu Age Weapons (Ann Arbor, sel parçalanma dönemi için, E. Blazas, Chtnese Ctutlization
MJch. 1956), erk.en dönem Çin uygarlığının dayandığı temeli
(Parla ve Brüksel, 1925). Heykel için bakınız: O. Siren, Sculp­
ture from the ftfth to the Fourteenth Centurtes, o& cilt (Lond·
and Bureaucracy (New Haven, Conn. 1964) ve E.T.Z. Sun ve
oluşturan yeni askeri teknoloji hakkındaki inceleme için J. de Prancls, çev., Chinese Soda/ Htstory (Washington, D.C. ra, 1925). Seramik için, M. Medley, The Chlnese Potter ve M.
esaslı bir öneme sahiptir. 1956)'deki bazı yazılar, özellikle büyil.k malikanelerin geli­
şimi bakımından aydınlaucıdır. P. Ebrey, The Arfstorcratic
Sato, Chlnese Ceramlcs (New York ve Tokyo 1978) adlı yapıt·
Tarihsel kaynaklardan gelen öykü hakkında, H.Maspero, !ardaki genel açıklamalara bakınız. Daha ayrıntılı çalışma­
China in Antiqulty (ilk basım Fransızca, 1927); !ngillzceye çe· Families ofBar/y Imperta/ Chln• (Omıbridge 1978) büyil.k bir
lar içln bakınız M. Medley, T'ang Pottery andPorcelaln (Lond­
vlrlsl Amherst, Masa. 1978), bazı bakımlardan ciddi biçim· soyu bin yol boyunca ayrıntılı olarak incelemektedir. W
de eskimiş olsa da, h414 klasiktir. Sabırlı ve azimli olanlar Eberhard, Das Toba·relch Nord Chinas (Lelden 1949), sonra­
ra 1981), Yuan Porcelaln andStoneware (Londra 1981) ve sır
H.Garner, Ortental Blue and White (Londra 1954). Resim hak·
için, The Chronlde ofZuo (or Tso-c:huan), Baharlar ve Güzler ki Çin kurumlan üzerinde önemli bir biçimleyici etkide bu­
kında en kolay ulaşılabilir ve özlü açıklama J. Challl, Chl·
nese Palnttng (Geneva 1960; New York 1972)'dir. Aynı yaza·
dönemi hakkında büyil.leytcl bir anlatım ıunmaktadır. J.Leg· lunmuş olan bir barbar hanedanı hakkında klasik bir ince­
ge tarafından yapılmış, The Chlnese Clııs.stcs, Cilt 5, kısım lemedir. Bir gil.ney hanedanı dönemindeki siyaset ve edebi
2: The Ch'un ts'ew wlth the Tso chuen (Londra 1872) ve S. Co­
rın daha aynntılı incelemeleri arasında Htl/s beyond a Rt·
yaşam hakkında hayranlık uyandıncı bir tablo için, J. Mar­
ney, Uang·Chlen·Wen tt (Baston, Moss., 1976)'yi okuyunuz.
ver (New York ve Tokyo 1976) adlı, Yuan hanedanı dOnemln­
uvreur tarafından yapılmış La Clıronlque de la prtndpaut�
A. Wrtght, The Sut Dynasty (New York 1978), lmparatorluğun
dekt, 1279-1368, Çin resmine ilişkin yapıt yer almaktadır. Yu­
de Lou, Tch'ouen·ts1ou et Tso·tchouan (Honkien-fou 1914; an hanedanı sanatı hakkı.nda Ozel bir çalışma için bakınız
tekrar basım Parls 1951) gibi tercümeler de vardır. J.Crump, yeniden birleşmesinin mimarları hakkında açık bir dille ya· S.E. Lee ve W.K.Ho, Chinese Art under the Mongols: The Yu·
çev., Chan-kuo, ts'e (Oxford 1970), Savaşan Devletler dönemi· zılmış, çok-yönlO. bir giriş yapıtıdır. Tanıı döneminin ilk ya­
nsı hakkında, h414, E. Pulleyblank, The Background to the
an Dynasty (1219-1368) (Cleveland, Ohio, 1968).
ne ilişkin anlatıların çok daha okunabilir bir derlemesidir.
S.B. Grlffith, çev., Sun tzu. The ArtofWar(Oııford 1963), eski Rebellton ofAn Lushan (Londra 1955)'e eşdeğer bir yapıt yok­ Toplumun Rvrlml
Çln askerlik yapıtlarının en ünlulertnın harika bir çevlrlsl· tur. Değerli ayrıntılar, D. Twitchett, Plnancial Adminlstratl·
on under the Tang(Cambrldge 1963) ve A. Wrlght ve D. Twltc·
Bu bölOmle ilgili mateıyalln büyil.k bölOmü, halihazırda, yu­
dır. karıda "Siyaset ve iktidar" başlığı altında verilen listede yer
hett, der., �rspectiues on the Tang (New Haven, Conn., 1973) almıştır. Burada incelenmiş olan özgil.n konular, (1) tekno­
Neolitik Sanat ile J. Perry ve B. Smlth, der., Bssays on Tang Society (Lelden loji, (2) ekonomik ilişkiler ve kurumlar, (3) sınıf ve statil. fark·
Genel bir araştımıa için bakınızJ.Rawson, Ancient Chlna, Art 1976)'dekl özel inceleme yazılarında bulunabilir. Tang'dan lılaşması ve (4) akrabalık ilişkileri ve slstemlerl ve her biri·
and Arc:haeology (Londra 1980). Temel teknoloji, M. Medley, sonra yeniden beliren parçalanma donemi hakkında, G.W. ne n0.fU% etmiş olan kalıp ve fikirlerdir.
The Chinese Potter (Oıford 1976)'da tartışılmış ve genel bir Wang The Structure ofPower in North Chlna durtng the Fire
Dynasttes (Kuala Lumpur, 1963), kuzeyin kuru bir bilgince
M.Gamet, Chlnese Ctull1%ation (Londra 1930), eskimiş bir
açıklama, M. Sulllvan, The Arts ofChlna (göz,geç.bas., Ber· btllm geleneğine dayanmakta ama esinleyici önerllerlyle
keley, Callf. 1978)'de verilmiştir. Daha aynntılı bir inceleme çözO.mlemeslnl verirken, B. Schafer, The Bmplre ofMin (Rut· canlılıgını korumaktadır. H414 değerli bir diğer eski taP da,
\ıl
için bu. T.K. Cheng, Arc:haeology in Chlna, Cilt 1 : Prehlsto· land, Vt., 1954), gil.ney krallıklarından biri hakkında nitelik aynı yazann sulama üzerindeki aşın vurgulam .t;ıı.
asın şıyan
rtc Chlna ve K.C. Chang, The Archaeology of Anclenı Chlna. bakımından zengin ve derinlemesine araştınlmış bir açık· daha sonraki Ortental Desplttsm (New Haven, Conn. 1952)
lama sunmaktadır. Tartışmalı da olsa, ilk bin yılın bütün·
IOğünü ele alan bir ilginç araştırma, W.Eberhard, Conque·
adlı yapıtından çok daha iyi olan K. Wlttfogel'ln Wlıtschaft
Akrabalık ve ıtrallık
rors and Rulers·Sodal Forces in Medleoal China (göz.geç.bas.,
und Gesellschaft Chlnas (Leipzlg 1931)'dlr. Su kontrolil.nil.n
K.C. Chang, Shang Ctutltzatton (New Haven, Conn. 1980), ta· Çin toplumundaki yeri konusunda daha nesnel bir değef·
rlhsel Çin toplumundaki en eski düzeyi yeniden kurarken Lelden 1965)'dır. lendirme için bakınız C.T.Chao, lfey BconomlcAreas tn Chl·
karşılaşılan karmaşık eorunlan dikkate almak için en iyi ha· Song hakkında, B. Kracke, Ctuil Serolce in Barly Sung Chi· neseHtstory as Reoealed in the DeuelopmentofPubllc Works
reket noktasıdır. Bununla birlikte, bOyil.k bir kısmı Profesör n• (Cambrldge, Masa., 1953), sınav sistemi temeline dayalı for Water-Control (Londra 1936) ve M.Elvln, "On Water Cont·
Chang'ınld.nden daha değişik bir yaklaşımı benimsemiş bu· mandarlnllğtn kökenleri hakkında temel başvuru yapıtı ol· rol and Management durlng the Mlng and Ch'lng Dynastl·
lunan bu alandaki Japonbilimsel yazınının iyi bir özeti he­ mayı sürdil.rmektedlr. Yöresel düzeydeki örgil.tlenme hak­ es," Ch'lng-shlhwen·t'l llI. 3 (Kasım 1975). LS. Yang, Les
nO.z bulunmamaktadır. Bu yazına yararlı kOçO.k bir ek, L. kında B. McKnlghı, Vlllage and Bureaucracy in Southem Sung Aspects �omlques des travauıcpublics dans la Chlne lmpe­
Chao, The Socto-Pollttcal Systems ofthe Shang Dynasty (Tal· Chlna (Chlcago, Jll., 1971), değişimlerin hemen hemen eşit rtale (Parla 1964), bu ve ilgili konulara dair derslerin en üs·
pel 1982)'dir. Oneme sahip bu dönemde burada da gerçekleşmiş old$· tOn olanlarıdır. Max Weber'ln Çin hakkındaki düşünceleri,
Zlıou dönemi hakkında klasik eser, H.G. Creel, The Orlgtns nu göstermektedir. Wang Anshi hakkındaki çok sayıdaki ki·
tap arasında en kısa olanı Ozerlne söylenecek çok şey var­
çoğu kez, gil.venslz bir biçimde, tarihsel olgularda temellen­
ofStatecraft in Chlna, Vol 1 (Chicago, lll. 1970)'dir. Hacimli mişti r am a yine de gil.dOleyicl hareket noktalan nltellğtn­
ve teknik bakımdan pekinllğe ulaşan temel öneme sahip bir dır: J. Meskill, der., WangAnshl, Practtca/ Reformer(Boston, dedir. O mekler için Weber'ln Rellgton ofChlna(Londra 1964),
yapıt L. Vandermeersch, Wangdao ou la vole roya/e, 2 cilt Mass., 1963). Song'un kuzey komşuları hakkında bakını� K. ve "The Chlnese Llteratl", içinde H.Gerth ve C.Mllla, çev.,
(Parls 1977·80)'dlr. Hem akrabalık, hem de krallık hakkın· Wlttfogel ve C.S. Perg, Htstory of Chlnese Soclety: Uao (Phl· From Maıc Weber (New York 1946). Yakın zamanlardaki bir
da temel bir kaynak ise şudur: B. Karlgren, çev., The Book ladelphla, Pa., 1949), ve J.S. Tao, The jurchen in nı.ıe lfth· bilimsel yeniden değerlendirme için bakınız W.Schluchıer,
of Odes (Stockholm 1950), Şiirin Yuısı'nın zahmetli, aslına Century Chlna (Seattle, Wash., 1976). Çlzı'deki Moğol toplu­ der., Maıc Webers Studle überKon{u%1antsmus und Taolsmus
sadık bir çevirisi. luğu hakkındaki en derinlikli inceleme, J. Pardess, Conque· (Prankfurt 1983).
rars and Confudans (New York 1973)'tır. Moğol-Mlng geçlsl Doğu Zlıou toplumu hakkında, Hsu Cho-yun, Anclent Chl·
Tunç Çağ1 Sanatı hakkında siyaset ve devlet yaşamı ile ilgili sayısız noktaya na in Transttion (Stanford, Callf., 1965), h414 yararlı bir ge­
Harika renkli resimler fU kaynakta gOrOlebillr: W. Pong der., değinerek anahatlan ortaya koyan çarpıcı bir çalışma, P.Mo­ nel başlangıç niteliğindedir. T.T. ChO, Han Soctal 5rructure
The Great Bronu Age ofOılna (New York 1980). Brltlah Mu· te, The Poet Kao Ch1 (Prlnceton, NJ., 1962)'dir. C. Hucker, The (Seattle, Wash., 1972) adlı yapıt son derece değerli olup çev·
seum'daki bron1: eıyalann resimleri, genel bir değerlendir· Tradtttonal Chinese State in Mlng nmes (Tuacon, Arlı., 1961), rllınlş belgelerle desteklenmlftlr. Tang hakkında, J.Gemet,
meyle birlikte, j.Rawson, Anclent Chlna, Art and Archaeo· bil.tOnlüklü anlatım bakımından coşkuyla karşılanan bir hO· LesAspects Bconomlques du Buddhtsme dans la soctkle (Sa·
logy'de verilmiştir. OslO.p hakkında bakınız W.Watson, An· ner gösterisidir. Daha fazla aynntı için C. Hucker, der., Chl· lgon 1956) da yine usta lşl blr yapıttır. Yoshino bu Shiba, çev.,
dent Chlnese Bronus (Londra 1962), Style in theArts of Chl­ nese Gooerment tn Mlng nmes (New York 1969)'a bakınız. M. Elvln, Commerce and Sodety in Sung Chlna (Ann Arbor,
na (Harmondaworth 1974) ve Art ofDynasttc Chlna (Londra R. Huang, Taxation and Goııennental J'lnance in stxteenth MJch, 1970), belgesel kaynaklan bakımından zengin bir içe­
1981). Silahlar için bakınız M. Loehr, Chlrıese Bronr.e Age We­ Century Mtng China (cambrldge 1974), gereksiz yere karma­ riğe sahiptir. Yuan hakkında bakınız, B. Vladlmlrtsov, l.a R�
apons, ve W.Watson, CU/tural Jlrontiers in Andent Bast Asta karışık edilmiştir ama yararlı fikir ve bilgilerle doludur. Aynı glme aoclale des mongoles: le f�lsme nomade (Parts
(Bdlnburgh 1971). Bu sonuncuau Çin ve göçebe mirası ba­ 7azann l 581 ônemsf% Bir Yıl: Mlnı Hanedanı Çôlıaş Halinde 1948), Mlng hakkında, B. Rawskl, Agrtcultural Change and
kımından ilginçtlr. Shang hanedanına alt bir yerleşim ye­ (New Haven, Conn., 1981), lae, kavrayıf bakımından iyidir
rindeki kazının ayrıntılı bir incelemesi için bakınız C. Ll, An·
yang. Yeşimler için bakınız T. l.awton, Chlnese Art of the
• bir yılın siyaseti odak noktası olara'.k alan öykOsO. · ve za.

rlfçe işlenmiştir. Qlng hakkında en önde gelen yapıt, kuş­


!
the Peasant Economy of South Chlne (Cambrldge, Masa.,
1972 ve H. Beattie, Land and Un eag e in China (Cambrldge
1979 , bu iki yapıt da, bazı bakımlardan yersiz olmakla bir­
Warrlng States �rtod, Change and Continulty, 480-222 B.C. kusuz, T. Metı.ger, The Intemal Orgıntzation ofthe eh1ng Bu· likte bilgi doludur. Bkalkllklerden bazılarının neler olduğu
(Washington, D.C. 1982). Lake hakkında ayrıntılı bir incele­ reaucrscy (Cambrldge, MaSB., 1973)'dlr ki bu yapıt, benim hakkında bakınız M. 'l!lvtn, "The Laat Thouaand Years of ehi·
me için bk%. sır H. Gamer, Chlnese Lacquer (Londra 1979). bildiğim hiçbir kitapta görülmemiş bir biçimde, imparator­ nese History, Changing Patterns in Land Tenure," Modem
luk döneminin eonlanndakl memurun mesleki, ideolojik ve Aslan Studles IV.2 (Nisan 1970). Mlng'den Qlng'e geçiş dö­
Qin imparatorlutu duygusal yafamını aydınlatmaktadır. Yerel yönetim ve nemine ilişkin olarak, çağdat bir teknik ansiklopedinin gil.·
A. Cotterell, The Flrst Bmperor ofChlna (Londra 1981) biraz bilgin-soylular hakkındaki birkaç yararlı çalışma arasında, zel resimli bir çevirisi olarak Sung Ylng-hslng, çev., E.T.Z. ve

226
S.C. Sun, Men Kung K'•! Wu. Chtnese Technology in the Se­ Northwest Chtna (The Hague, 1966)'da ele alınm14tır. Butterfleld, Altııe tn the Bitter Sea (London, 1983)'tlr.
venteenth Century {Phlladelphla, Pa., 1966) ve bir yöre hak· Kurumsal reformlann başlaması ve karşılaştığı engeller­
kında Qstün nltellkll bir Lnceleme için deJ.Dennerline, The le ligli! olarak genel bir araştırma için S.Y. Teng ve J. Falr­ Modern Çağ Sanatı
Chta·Attng Loyallsts: Confuctan Le adershtp and Sodal Chan· bank, Chtna's Response to the West (cambrldge, Mass., Modem çağ sanatı, daha önce bellrtilen genel yapıtlarda ele
ge {New Haven, Conn., 1981)'e ba.kııın.. Qlng'den sonraki y(lz· 1954)'e, ve özel dönemler hakkında da M. Wrlght, The Lası alınmıştır. 20. yQzyıl sanatına derinlemesine eğilen blr n
i ­
yıllarla ilgili olarak, iki harika denemeler derlemesi bulun· celeme henQz yoktur.
1882·1874 (Stanford, Callf., 1957), Uoyd l!astman, Throne and
Stand of Chlnese Conseruattsm·The T'ung-chth Restoratton,
maktadır. W.Wlllmott, der., Economlc Organlzatton in Cht·
nese Society (Stanford, Calif., 1972) ve D.Perklns, der., Cht· Mandarlns (cambrldge, Mass., 1967), M. Cameron, The Re· Slm&eler ve Toplum
na's Modem Economy in Historical Perspecttve {Stanford, Ca· form Movement tn Chtna 1898·1912 (Stanford, Callf., 1931) Bu bOIQmdekl konulann bir çoğu, kaynakça bakımından de­
lif., 1975. ve J. Plncher, Chlnese Democracy (Londra. 1981)'e bakınız.
özel konulara illokin olarak şu yapıtlar zikredilebilir: Yak·
ğişik yerlerde ele alınmıştır. Dolayısıyla, aşağıda, sadece özel
P. Cohen, Chtna and Chrl.stianlty (Cambrldge, Mass., 1963) ilgi konusu bakımından bazı yeni başlıklar sunulmuştur.
!aşık yarısı lngillzce olan I.I.anclotıi, der., La tfonna ne/la Ona misyonerlerin neden olduğu sorunları betimlemektedir.
Aşın·muhafazakArlıkla llglli olarak, M. Elvln, "Mandarin&
Dil: P. Kratochvll, The Chtnese Language Today (London,
lmperla /e e ne/la C/na repubbltcan& {Plrenze 1980); W.Eber­ 1968) adlı yapıt, çağdaş Çince'nin, teknik-olmayan bir tarz­
hard, Social Mobtltty tn Tradltlonal Chlna {Lelden 1962), par­ and Mlllenerlana",joW'ltal ofthe Anthropo/oglcal Soclety of
Oxford x. 3 {Mlchaelmas, 1979), bazı kabul edllmlş efsane­
da, anahatlarını sunmaktadır. B. Karlgren, The Chlnese Lan·
ça parça ama ilginç konu ve fikirlerle doludur; J. de Groot, guage (New York, 1949), benzer bir işi, bu dilin ta.rlh.sel gell·
Sectarlantsm and Re/tgtons Persecutton tn Chtna (Lelden, leri çQrQtmektedlr. 1911 devriminin son yılJardakl yeniden
1901), Çin dinsel ezlyetlndekl siyasal ögenin önemini gere­
şlml bakımından yapmaktadır.
değerlendlrlllşlne dair en iyi glrlf, M. Wrlght, der., Chtna tn
Reuolution. The Jllrst Phase 1900-1913 (New Hıven, Conn.,
Yazı: Y. Chlang, Chtnese Calltgraphy, hem gQzel, hem de Oğ·
ği gibi değerlendirmediği lçlnjapon bilgin Suıukl Chusel ta· retlcldlr.
rafından epeyce eleştirilmiştir ama yine de ilginçtir; E. 1968)'dir. Şimdilerde bu konuya hasredilmiş bilimsel araş­ Tıp: F. Mann, Acupuncture. The Ancient Chlnese Art ofHea·
Ahem, Chtnese Rltual and Politics (cambrldge 1981), yer yer tırmaların geniş ölçeği hakkındı, tamamen bu konuyla il·
gilenen Modem Chlna •nın özel sayısı {II. 2, Nisan 1976), tek·
ltng {London, 1962), bir uygulayıcının yazmış olduğu basit
donuk ama oldukça öıgQndQr; M.Preedman, Llneage Orga· bir giriş kitabıdır. J. Needham, Celestta/ Lancets (cambrld·
nlzation in Southeastem Chlna ve Chtnese Llneage and Socl· yönJQ bir polemik nltellğl taşımakla blrllkte gQdüleylcl olan ge, 1980), aynntılı tarihsel ve bilimsel bir incelemedir.
ety (London 1958, 1966), Çin antropolojisinin merhum u• bu sayı, bir fikir vereblllr. BQyQk reform polemikçisi Uang
tasının iki temel yapıtı ki,bu yaıann zaman zaman yaım14
Falcılık: S. Feuchtwang, An Anthropologtcal Interpretatton
Qlchao hakkındaki harika tamamlayıcı incelemeler ounlar­ of Chtnese Geomancy {Vletlane, 197').
oldukları, Study ofChln� Soclety (Stanford, Callf., 1979)'da dır: H. Chang, Llang Ch't-ch'ao and the Intellectual Transiti· Matematik: U. Ubbrecht, Chtnese Mathematics tn the 13th
bulunabilir; G.W. Sklnner, "Marketing and Social Structure on in Chlna, 1890-1907 {Cambrldge, Mass., 1971) ve P. Hu­ Century (Cambrldge, Mass., 1973).
in Rural Chlna," 2 kısım, }oumal of Astan Studıes XXIV. 1. ang, Llang Ch 't-ch 'ao andModem Chtnese Llberaltsm (Seatt­ Deha: J. Needham'ın Selence and Slvtlisation (yukarıda be­
ve 2. (Kasım 1964 ve Şubat 1965), şimdi yazarı tarafından bl· le, Wash, 1972). Bu dönemin daha derin dQşQnce akımları llrtllmlştlr) adlı yapıtına ek olarak, R. Hommel, Chtna at Work
le, bir biçimde aşırı basit bir çözQmleme ve muhtemelen (ve hakkında bQtilnJQkJQ bir genel değerlendirme, M. Elvln, Self
hiç de haksız olmayarak), Çin araştırmalan tarihinde en be­
(Cambrldge, Mass., 1969) alet ve maklnalara illşkln ayrıntı·

(Canberra, 1978)'dlr. Çin'ln ilk devlet başkanı hakkında iki


Uberation and Self-Immolation in Modem Chtnese Thought lı, resimli bir araştırmadır.
ğenilen makaleler olarak kabul edilmektedir. Müzik: L Plcken, "Muslc of Far Eastem Asla·l: China," için·
Pekin hakkında mimari bir değerlendirme, O. Siren, The biyografi vardır:J. Chen, Yuan Shth·k'al (London, 1961) ve E. de, New Oxford Htstory ofMustc, Vol.1 {Londrı, 1957)
Walls and Gates ofPelclng (Londra 1921) ve The lmperlal Pa· Young, The Presldency of Yuan Shth·k'al (Ann Arbor, Mlch., Tiyatro: A.C. Scott, The Classtca/ Theater of Chlna {Westport,
laces ofPeklng, 3 cilt (Paris ve Bıılkael 1926) adlı yapıtlarda 1977). Savqbeylerl konusuna, D. Glllln, Warlard: Yen Hsl· Conn., 1957), aktörler, roller, kostümler ve teknikler hakkın·
shan tn Shanst Proıılnce, 1911·1949 {Prlnceton, NJ., 1967) ve
J. Sherldan, Chlnese War/ord: The Career of Feng YQ·h.stang
verilmektedir. Bunlar, yazarın kısa bir tarihsel açıklamasıyla da bir el kitabıdır. W. Dolby A Hlstory of Chtnese Drama
birlikte yer alan klllşelerden oluşmaktadır. ilk yapıt, yazar (Londrı, 1970), oyunlara bir giriş niteliğindedir.
(Stanford, Calif., 1966) adlı yapıtlarla yaklaşılabilir. Kitle ha·
reketlerl ile ilgili olarak bakınız, J. Chesneauı, The Chtnese
tarafından çekilmiş fotoğraflara göre hazırlanmış 109 foto· Çiftçilik: R. Barker ve R. Slnha, der., The Chlnese Agrtcultu·
gravQr ile Çinli sanatçılar tarafından yapılmış 50 mlmart çl· ra/ Bconomy (Boulder, Colo., 1982)'dekl yazılar konunun he­
Labor Movement (Stanford, Callf., 1968) ve R. Hofhelnı, The
Broken Waııe. The Chtnese Communtst Peıısant Moııement
zlml göruntülemektedlr. Bu yapıt, surların yıkılmasından men her yönQnQ ele almaktadır.
önceki Pekln'ln iyi bir tablosunu ortaya koymaktadır. Mlng Yiyecekler: Herkesin beğendiği bir Çin yemek kitabı vardır.
arut·mezarlarının daha gQncel bir tablosu, A.Paludan tara· 1922·1928 (Cambrldge, Mass., 1977). R. Myers, The Chtnese Bizimki, C. ve A. Lee, The Gounnent Chtnese Regtonal Cook·
fından, The Jmperl.al Mtng Tombs (New Haven, Conn., ve Peasant Bconomy (Cambrldge, Mass., 1970) derebeylik hak· book (Secaucus, N.J., 1980)'dur. K.C. Chang, der., Food in Chi·
Londra 1981) adlı yapıtta verilmektedir ki burada siyah· kındakl genel geçer efsaneleri çQrQtmektedlr ve C.M. Hou, nese CU/ture (New Haven, Conn., 1977), bQyQleylcl bir der­
beyaz ve renkli fotoğraflar gQzel bir görüntil ortaya koymak· Forelgn Investment and Bconomlc Deııelopment in Chtna lemedir.
tadırlar. Bahçeler lçln, siyah·beyaz resimli, O. Siren, Gardens (cambrldge, Mass., 1965) ise benzer bir işi ekonomik Ane yaşamı: M. Wolf, Women and Famt/y in Rural Taiwan
ofChina (New York 1949)ve iyi renkli resimleri olan M. Kes· "emperyallırn" konusunda yapmaktadır. Milliyetçi ve Ko­ {Sta.nford, Callf, 1972), Çlnll kadınların aileye erkeklerden
wlck, The Chtnese Garden, Htstory, Art and Archttecture münist partilerin birbirlerine bağlı olarak ortaya çıkmalan daha farklı baktıklarını ileri sürmektedir. A. Wolf ve C-S. Hu·
hakkında, D. jacobs, Borodtn {Cambrldge, Mass., 1981) ha· ang, Marrlage and Adoptton tn Chlna (Stanford, Callf., 1980),
antropoloji ve demografiyi birleştiren, alanındaki en iyi tek·
(Londra 1978) adlı yapıtlara bakınız. Geç imparatorluk dö­
neminde resim sanatı için bakınız. R. Whitfleld, in Pursult rlka bir yapıııır, buna karşılık H. Isaac'ın Troçklst The Tra·
of Antlquity (Prlnceton, NJ., ve Tokyo 1972), J. cahlll, Paln· gedy ofChtnese Reııolutton (Stanford, callf., 1951) adlı yapı· nlk incelemedir.
ttng at Shore, Chtnese Patnttng ofthe Barly and Mlddle Mtng tı karşı çıkılmaz bir anlatım gQcQne sahiptir. Milliyetçi hQ· Chlnı and the West: W. Franke, China and the Wesr (Oııford,
Dynasty 1368·1558 (New York ve Tokyo 1978), The Dtstant kümet konusunda, Uoyd Eastman, The Aborttve Reııo/ution 1967), bu geniş konuya bir giriş nltellğlndedlr. D. Lach, Asta
(Cambrldge, Mass., 1974), olayların farkında olan, efsane­ in the Maldng ofBıırope, 3 elit (Chicago, ili., 1965, 1970, 1978),
1644 (New York ve Tokyo 1982) ve 17. yQzyıl Çin resminin
Mountaıns, Chtnese Painttng of the Late Mtng Dynasty, 1510·
lerden uzaklaşan bir yapıttır. Buna ka11ılık, P. Cavendlsh'· çok geniş kapsamlı, genel beğeni kazanm14 bir yapıttır.
doğası ve üshlbuyla ilgilenen The Compel/ing lmage {Camb­ in "The New Chlna of the Kuomlntang", içinde, J. Gray, Mo­ Çeşitli: A.H Smith, Chlnese Characteristlcs (New York, 1894),
rldge, Mass., ve Londra 1982). Hattatlık estetiği ve teknikle­ dem Chtna's Search fora Polttical Reform (London, 1969) ve bir Vlktorya dönemi misyonerinin uyanık baklflı gözlem·
ri hakkında bir genel giriş, Y. Chlano, Chtnese Calligraphy "AntHmperlallsm in the Kuomlntang 1923-8", içinde J. Chen terinden oluşan gQçlQ bir yapıttır.
{Londra 1938)'de sunulmuştur. 18. yQzyılda, Çin sarayında ve N. Tarllng, der., Studtes tn the Soclal Hlstory ofChlna and
resim yapmış olan Cizvit ressam hakkında ilginç bir çalış· South·East Asla (Cambrldg�, 1970) adlı makaleleri alışılmı· Batvuru Yapıtlan:
şın dışına çıkacak ölçüde derine inen çözümlemeler niteli· Hızla eskimekle birlikte, C. Hucker, Chlna: A Crltical Blbli·
ography (Tucson, Arlı., 1962), Çin hakkındaki blllmsel ya·
ma, C. ve M. Beurdeley, çev. M. Bullock, Gluseppe Castig/to·
ne (Londra, 1972)'dlr. Doğu Qshlplarının Batı sanatı ve sO.s· ğlndedlr.
lemeler! üzerindeki etkisi, O. Impey tarafından Chinotserle J. Harrlaon, TheLongMarch to Power. A Hlstory ofthe Chl· zın için en kolay eritilebilir giriştir. 17. yüzyıl ortalarından
(London ıC77)'de tart14ılmıştır. Süsleme sanatları değinilen nese Communtst Pll.rty 19Z1·1972 (London, 1972) Qs)Qp ba· sonraki dönem hakkında G. W. Sklnner, der., Modem Chl·
genel kitaplarda ele alınm14ıır. kımından ağır, ama tamamlanm14lık ve gQvenlleblllrllk ba· nese Soclery. An Analyttcal Btbltography, Cilt ı: l'ILblications
kımlarından eşsizdir. C. Johnson, Peasant Nationaltsm and
Communtst Power (Stanford, Calif., 1963), L van Slyke, Bne·
in Westem Languages (Stanford, Calif., 1973), vazgeçilmez
Umut ve Geçmişe eaıu. bir kaynaktır. Daha yakın zamanlardaki çalışmalar içln}o·
Sanatın yetkinleşmesi ve durulması hakkında bakınız. M.M. mies and Frlends. The Unlted Front in Chinese Communtst umal ofAstan Studies, yıllık kaynakça araştırmalan yapmak·
Sze The Tııo of Paınttng ... with a trarv;lation of the "Mustard Htstory {Stanford, Callf., 1967) ve J. W. Lewls, Leadershtp in tadır
Seed Garden Manual of Patnting" {New York 1956). Estetik Communtst Chtna {ltacha, N.Y., 1963) adlı yapıtlar, daha ko­
lay bir biçimde anlayış kaıandıncı niteliktedir. Mao'nun iki
BQtiln dJğerlerlnin b<ıyQk ölçQde dayanm14 oldukları at·
felsefenin lncelltl hakkında, P.Ryckmana, Les "Propos sur tas, A. Hermann, Htstorlcal and Commerc:tal Atlas of Chtna
la petnture" de Shitao (Bıılkael 1970) Qstün bir Omektlr. 19. iyi biyografisi bulunmaktadır. S. Schram, Mao Tse-rung {Lon· {Cambrldge, Mass., 1935; çetltll basımları yapılmıştır)'dır.
yQzyıl ortasında Çin resmJnde özgQnlııto.n sınırlan ile ligi· don, 1967) ve]. Chen, Mao and the Chtnese Reuolution (Lon· P. Geelan ve D. Twltchett, The 7lmes AtlasofChlna (London,
il olarak Ryckman'ın SU Renshan (Hong Kong, 1970) adlı ya· don, 1965). Mao•nun dQşüncesl hakkında vazgeçilmez baş· 1974) biraz daha az yenilikçi olmakla birlikte, gQvenlllrdlr.
pıtı, bireysel bir anatçı hakkında öncQIQk eden bir incele­ yapıt, S. Schram, The Polltical Thought ofMao Tse-tung {Lon· The Central lntelllgence Agency, Peop/e's Republic ofChlna,
medir. Aykınlık konusundaki gQçlo.kler, J. Billeter, LI Zhl, pht· don, 1963)'dır ve bu yapıta yardımcı olarak R. Wylle, The
Emergence Maolsm {Stanford, Callf. , 1980), "DQşQnce"nln ya·
Atlas (Washington, D.C., 1971), bugQnkıl Çin hakkında son
losophe maudtt (Geneva, 1979) adlı yapıtta iyi bir biçimde derece iyi bir kapsama sahiptir. Uzmanlar, kaynak harita·
onaya konulmuştur. Siyasal bakımdan tehllkell kabul edJ· raıılmasını çevreleyen koşullarla ilgili olarak okunablllr. E. lar için J. F Willlams, Chlna tn Maps. ... A Selecttııe and An·
len çal14malar üıerlndekl Mançu baskısına illfkln klasik Snow, Red Star ooer Chtna {New York, 1938), Çin KomQnlz· notated carıoblbltography (East I.anslns, Mich., 1974)'e baıı·
açıklama, L-C- Goodrtch, The Llterary·lnqutsttion of Ch'fen· ml'nln Yan'an'daki kahramanlık gQnlerlnln tanığının anla· vuracaklardır.
Lung {Baltlmore, Md., 1935)'dır. Ekonomideki üst·dllleyll tıları bakımından bir başyapıttır. KomQnist devrimin baıı· Genel ve yararlı başvuru için, B. Hook, der., The Cambrl.d·
larında, bu hareketi besleyen heyecan, W. Hlnton, Fanshen. ge Encycloped!a of Chtna (Cambrldge, 1982) iyi bir ilk baş·
A. Documentary o{Reııolutton ts a Chlnese vıllage, (New York,
denge tuzağı hakkında bakınız M. Blvln, The Pattem ofCht·
nese Past. langıç kaynağıdır.
1967) adlı yapıtta yeniden yaşanabilir. Burada, Halk Cum· Biyografik sOı)QkJer şunlardır: H. Giles, A Ch!nese Btograp­
Olayların Akışı hurlyetl Qzerlne varolan neredeyse sonsuz olan yap ıtları ele hlcal Dlctionary (Lond.ra, 1898); H. Franke, der., Sung Biog·
Modem Çln'le ilgili hiçbir genel tarih, konusunun gerektir­ alacak yer bulunmamaktadır ama son 20 yılın olaylarıyla raphles {Wlesbaden, 1976); L Goodrlch ve C. Fang, der., Dtc­
diği ölçillere tam olarak erişmemiştir. J. Chen, Chinıı and the ilgilenen hiç kimse, "Slmon Leys" (Plerre Ryckmas)'ln, özel· ttonaıy ofMlng Btography (New York, 1976); A. Hummel, der.,
West {Londra, 1979) en yerinde olanlardan biridir. Başvuru ilkle The Chatrman's New Clothes {London, 1977) ve Batılı Bminent Chtnese of the Ch�ng Pertod {Washington, D.C.,
nltellğinde olarak,]. Palrbank, E. Relachauer ve A. Cralg, Bast aydınların bir çoğunu etkisi altında tutan yanılsamaların 1943); H. Boorman ve R. Howard, der., Btographlcal Dlctio·
Asta, The Modem Transfonnation (London, 1965), biraz katı büyQsünQ bozmuş olan Chtnese Shadows (Harmondaworth, nary ofRepublican Chlna (New York, 1967·71); ve D. Kleln ve
olmakla birlikte, son derece değerll olmaya devam etmek· 1978) adlı yapıtlarını okumamazlık etmemelldlr. Chen ]o· A. Clark, der., Btographlc Dlcttonary of Chtnese Communtsm
tedlr. hsi'nln kısa öykQlerl, çev. N. ıng. ve H. Goldblatt, The E.ıce· (Cambrldge, Mass., 1971).
Çln'ln dışa açılması hakkındı J. Falrbank, Trade and Dip· cutton ofMa,jôr Yin (Bloomlngton, lnd., 1978), Killtür Devrimi Tamamen veya kısmen Çin'e llltkln olan dergiler arasın·
lomacy on the Chtna Lost (Cambrldge, Masa., 1953) bir kla· da, en kolay erlşilebillrlerden bazıları şunlardır: }oumal of
Geç İmparatorluk Dönemi Sanatı
siktir. 19. yQzyıl ortalarındaki belll baolı ayaklanmalar, F. Astan Studies, the Harvard}oumalofAsiatic Studtes, T'oung
Mlchael ve C·L-chang, The Talplng Rebellion, 3 cilt (Seaıtle, Pao, the Bul/etin ofthe School of Orienta/ and African, the
Wash., 1966-67), S.Y. Teng, The Nlen Anny and thetr Guerflla sırasındaki yaşamı edebi olarak canlandıran dikkat çekici Chtna Quarterly (çoğunlukla güncel sorunlarla ilgllldlr), Pht·
Warfare (Parls, 1961) ve W.D. Chu, The Moslem Rebellion tn bir yapıttır. BugQnkü Çin hakkında belki de en iyi kitap, F. losophy Bası and West ve Modem Chlna.

227
• • •

YERADLARI DiZiNi
içinde) hangi ülkede olduğu, sonra enlem ve boylam derece• dakika'ları (N·Kuzey, S-GOney, W·BaU, l!·Doğu), daha sonra da kaçıncı sayfada geçtiği gösterilmişir.
Bu cildin lngtUzce aslındaki Gazetteer sayfalannı tıpkı-basım olarak yayımlıyoruz. Yer-adları, Türkçede genelllkle değişmemektedir. Her yerin karşısında, önce (parantez
t Kısaltmalar:
R·Nehir, Mt·Dağ, !si-Ada, L·Gôl Yer-adlarının yanındaki sayfa numaraları, yalnızca haritalara yapılan göndermelerdir. El-harf·I 'tarifi (arttkel), aUabetik sıralamada görmez­

Arkasında (*) ışaretl olan yeradı küçük bir toprak bırimlnl göstermektedir. (Örneğin bir kontluk, dükalık, earllük (lngillz k�ntluğu), saraylılık (Alman saray soylularına veri­
likıen gelinmiştir.

len ıoprak), eyalet, alıkrallık veya bölge).

i italıcs represent thc Wiidc-Giles B.ıoxinfPaı>-h:mr 12'JJ'N 114 581!. 103 109'42'E. 150 Colombo (Sn Lanka) 06-S5'N 79°52'E, 34 Dlhua/Tr-lıua •« Urumqı
Crcıe (lsl) (Grcccc� 34
Nı..mn n
cquhr.ıknt ofthe preçedıng Pınyin 8.ırkol 4l'46'N 9J002"E. 41 Cballng/Ch'a-lıng 27"0J'N l l 3°49'E. JI Dıng/Tıng S<C Cbangdc
transcrlption. Boyın Har Mıs/Po-ynı. i l Cban&/Ch'ang 29°25'N l05'34'E. 31. 102 C\l.l Hoı/Jıchangmc:n (Vlctnam) 18'2S'N Dına/TingSttClıangting
Boy.nronggc/Pa-ynı-ıung-ko 36'30'N 105'58'E. J8
Cu Lao Re (lsl) (Yicuı.un) l5'S6'N l08°28'E.
Clıang/Ch'ong Stt Clıaogzhou Dıng/Ting Stt I>ıngıdan
Acopulco(Muico) l6'5l'N 99'56'E. :ııı 102 lO'E. 41 Cbang R/Ch'ang stt Y•ngu Dıng/Ting Stt Zhongsb.ı.o
Adcn (S Ycmc:n) l2°47'N 45-OJ'E. 34 8.ıykall (USSR� il, 15, )J, 34, 98 Cbang'ın/Ch'ang-atı Stt Xl'an 38 Dıngbı.ın/Ting-pıtn 37 39'N l07"40'E. 27,
Aıgun/Ar-kııo 5<1'l 6'N l27"25'E. 32, 33. 34 Bo7.hou/Pa-chou{Ba Jl'SO'N l06°49'E, 98, Cbangbıl Mıs/Ch'ang-par. 1 1 Cyprus (!si), 34 41. 149
Aıyıng Ga�/Al-yang 40'57'N l 24'30'E. 33 102 Cbangchun/Ch'ang-ch'un{Kuanch•ngzi Dlngfın/Ting1an 26'03'N J06°49'E. )6
Aizbou/Ai-clıou (Vıe<nam) l9'50'N Bubou/Pa-choufBa J9"05'N l l6'2l'E. 31. 4J053'N 125°18'E, il, 32, 34 D•/T• 31°08'N 107°J2'E, J l. 98, 123 Dln&Jlalu/Tıng-dua-lu 5tt Trengganu
l05'55'E, 30 Changde/Ch'ang-r<fDıng 29'03'N ı ı ı•15•ıı,
Bcı R/Ptı. il, 123
ısı Da'an/Ta-an 32°5J'N 106°22'E, 31 Dlngllao/Ting-liaofliooyang 41' l6'N
Aksu 41-10'N 80'20'E. 34, 41, lSO 24. 26. 27, Jl. 34, 94 123 Daha Mu/Ta-pa. ı ı . 22 ı 23'06'E, 26, JJ, 98
Al.lkol L (USSR) 4l Bcılw/l'<t-lım 21"29'1' 109' IO'E. 34 Cbangdian/Ch'ong-ırm 40'38� 1 25"09'E, H Dabı< Mıs/Ta-pl'h. IOJ DiogxiJnfTıng-lısJmfDing/Dıngzhou
Akhukı 45"'27N 126"S9'E. ll Changg</Ch'ang-i:o 34'l2'N l ll'46'E, 54 Dacca (S.ngl.ldcsb) 2J'42'N 90'22'E, 11, 34 38'28'N 1 14°57-'E. 30. 102. 123. 150.164
Alma At>(USSR)4l'19 N 76'55'E. 34 Cbang)i{Ch'ang-clıı 44'OO'N 87"20'E, 4 1
kıJing/Pn<h:ng{PckinKfYu,1Jı/
.
DadujJojun/Xlıaııbıliq 39'5S'N l 1 6°26'E, Dachcng/Ta-ch'cng42 06'N l24°02'E. Jl Dingxlang (N K<ll"ca) J9"05'N l 25"54'E, JJ
Almollq 4J'SS'N 8l'IO'E. 150 l l, 15. 16, 23, 24, 25, 26. 27, 28. 30. 32, Cbangle;Ch'aog-lr 25'55'N 119'31'E. :ııı, 94 Dadın&/Ta-lrng 27"10'1' IOS'Jl'E. 36 Drngxlng/Tıng·hsrng J9'12'N l l5'50'E, 150
AluiMts. 1 1 JJ, 34. 38, 94. 98. 104. 105, 149, 150, 164 Clıangqıng/Ch'ang-ch'rng J6'J2'N l 16'43'E. D.11dlng/Ta-tıng41°J9'N ı ıs·4l'E. 98 Drogzhou/Ting-chou (N Korca) 39' l8'N
AJtunMıs, 1 1 BciJıng/Ptı<lung l4'20'N 1 12� 12'1:. 95 152 D.11doaggou/Ta-tung-kou J9"52'N 124ı:::08'E. l27"ll'E, 98
Alu/A/ u S« Delı Beip.m R/Ptı-p'an, 36 Changdıa/Ch'ang-sha(Tıınffanzhou 28°1�'N 34 Oıngzhou/Ting<hou Stt Dıng'°uı
Amman (JordJ.n) J 1t57'N 3S�56'E, }4 Bcipıao/l'rr-p'iao 41'48'N l20"44'E, 32 112'S9'E, l l . 24, 25. 26. 27, 30. 31, 34, 92. Dıdu/Ta-ıu Stt Bci:}ing DJıkarta/Jlıoliuba (lndoııcsı.ı) 06'08'5
Amoy Stt Xfamcn Bciru R/l'<t·JU. IOJ 94, 98, 102, 123, 149, l 58 Dıdu R/Ta-tu, 41. 149 l06'45'E, 34, l8
Amu Duy• R/Oxus (USSRJ, 34, 92 BelUng/hH'ıng Stt Tıngzhou Changshou/Ch'ang-slıoo 29'SO'N 107'03'E, DJJ/Tai stt �iz.hou Dolon-f'\or 42"36'N 1 1 4 l l�E, ))
Amul {l:SSR) J9'10'N 63'20'�. 92 Bcıxu/l'<t-hsıi35'lS� ll8'12'E.9S 158 DalJUD/Tm-c/ı:;n J9-40':>1 l ll'l 7'E, 71 Dong R/T'ung. l l, 2J
A.mur R Stt Heilong Bcjyu/Pn-yii 5tt Cbc."ngg•o Cbang:ing/Ch'ong-ı'rng_fringfTingzhou D•ıttn $1H LUdı. Dong•/Tung-a 36"06'1'1 1 l6'16'E, 105
Be:ıZhili Provınce/Ptt Chıh·lı Itt Zhıli z5-51'N l l 6'22'E. 26. 21. 31. 98. 102. 123
Bclgrıdc (Yugoslavi>J 44-50'N 20"30'E, J4
An/An Stt An1u DılZhou/Taı-c�'°"/Dai J9'04'N l l2"56'E. 26, Dongcb.ang/Tımg-ch"ang stt Lıaocheng
Anbı..anhlo/A.n·ptt'"'f"'·lO 37 l6'N 108' ı ı �E. Cbangwu/Ch'ang-wu 35'09'N l07"42'E. 41 Jl, 94, 98, 102. 123. ISB Dongcbuan/Tung-ch'uan lO 54'N IOS"OO'E,

Andıman (ısls)(lndia) . 34. :ııı


41 Bcngbu/Prng-pu J2"55'N l l 7'23'E, 1 l Changyc/Ch'ong-yrh 38'57'N l00"4l'E, 30 Da1uıng/Ta-chıang stt 5.ln Viccnte 98
Bc<uwal•/Bıducli (Srt Lanka) 06"29'N Changıhi/Ch'ang-<hrh/Luflu'anflongdc Oajianlu/Ta..-chıen-Jw/Xangdlog lO"OO'N Dongchuan/Twzg<h uan 26°IO'N lOJ"IO'E,
Andijan (USSR) 40'48'N 72'ZZ'E, 4l 79"59'E, 18 J6''09'N l ll"08'E. 26, 31, 54, 164 102"50'E. l 50 24, 27. 149
Anding/An-tıng 39'38'N l l6"29'E, 41 &eshbaliq su Tingzhou Changı:hou/Ch'ang-<lıou/Cbang ll047'N Dalıchr/Ta-la-ch'ih J6°36'N l05'36'E. 41 Dongg�n.ITımg-kuan 37'·2l'N 112 27'E, 164
Andong/An-ıung 40-08'N l24'20'E. 32, 34 Bıan/fun Stt K.alfrng ll9'57'E, 27. 30, 31. 98, 102, 105 Dıli/Ta-lı 25'SO'N IOO"IO'E. ıs. 27. 98. 149. Dong
!ı. ı ghaiJ6'-52'N l 18'22'E. 30
/Tun
Ang;ııngqi/An·kang-ch't 47'09"N ıır�7'E.. Ban�llYTI. ıoı. 105 ClıııofCh'ao44'58"N l26'12'E, 98 150 Don&Ji/Tung-cm(Tıng "provincc"). 26
12 Bunlı.uıg/Pıtn-lumg s« K>iftng Chio,ıch'ao S« Chao'an Dıli,'Ta-:ı{Tong/Tongz.hou )4 47'� Dongıı.ıng/Tong-chıaog(Toıwan) 22 28':'1
Anıarı R (l:SSRı 15, 34 Bwnzhou:Pım-cJJotı Jtt Ka.ıftng ctUıo'an/Ch'�/Cluo/Ch.aoqıngJ l09 15'E. 24. 30, ll, 41, 92. 98, l02. 164 l20'28'E.
Anhui Pro\lince.'Ar.-huı, 27, 150. ısı. ısa Dongp.ng/Tımg<hıng S« K;ıifcng
JJ
B�eluoli.'Plrh-lo-lr Stt BttuwalJ Cha01bou 21'42'N l l6'16'E. 24, 26. 27. Dı.lııın/Ta-/Wı �� Lıid•

Dalıng R/Ta lıng, il t>ongluo R/Tımg-liaQ, ll


Ankang,/A.n-k'"n.l Jtt Xing'ın Brpc/Pı-chr<h 27 18'� l05'20'E, 27, 36, 94 30, ) 1 , 94,98.IZJ. 149, 150 DJ.li.ıng!Ta-li.lng l4�20'N l 14·'4}�E. 71 Dongl�o/Tımg-lıao Sıtt x.ıng'an
Ankara (Turkcy) 39-55'1'; )2'50'F, 34 8ijing/Pl<hıng (Vict.nıımJ 1 7'3-0'N 106°20'E, Cbaogc/Ch'ao·ko 35'2J'N l l4"04'E. 54
Anlu/An-lu/An/Anı:hou/Anlufu/De'an 92 CbaoqıngJCh'ao-ch'mg stt Chao'ın D•lny stt Luda Dongpıng)Tung-p'ing 35"5l'N l l6°19'E. 105.
lı-18"N l l l .40'E, 26, 27, Jl, 158 8ikır(lsl) (USA Trust Tmltory) l2°l l'N Chıııozhou/Ch'ao-chou set Ch.io'an Dalou Mts/Ta·fou. 1 l ıso
Anlu/A'1-lu su Chengliın l 70"05'E. J8 Charclıan l7"55'N 85"45'E, 150 0;1luo/Ta-/o su H.lnoi Dongsba/Tung-sha (ısls) 20'45'N l l6''4J'E,
DamaSC\ls(Syriı) Jl'JO'N 16 19'�, 34
Dongtıng L:Twıg-t'ıng. 1 ı . 1 ), 22, 23. JO. 31.
Anlufu/An-lu.-/u 5tt Anlu Bilunl llsl} (USA Trusı Tcmıory) l l035'N Ch<n/Ch'cn 28'02'N llO'IZ'E, Jl, 98, 123 )4
Anmm Provincıe.'Ann�n. 25, 26, 27. ı;o 16l"20'E. J8 Chtn/Ch'cn 3J'40'N 1 1 5 25'E, 7 l Oanung/Ta-m:ng/Da'rung )6 19'N ı 1 '5'06'E.
Anping/An-p'ıng•ı•u'N 12l'26'E. 31 Bın/Prn 23�2l'N 108,46'[, ll Chen/Ch'm Stt Cbt:nxı.an 27, 31. 98, 123. 150. 152. 164 )4 62. 71, 94. 98, 102. 123, 149
AnpıngjAn-p'ıng(T.1hı°"·"n) 23'Ol'N" 8ın,1Prn Stt Bınxiı.n Chen,'Ch'nr su Huııyang Oın/Tarı }4°S4'1' l l6"Jl'E. 11 Dongyan/Tung-yrn 40'02'� 118 49'E, 95
l20"08'E, 33 Bı'run/Pr-nan/Pibn {T.aıw•nl 22�4S'� Chtng/Clı'eng Stt Chcngıhou Dın/Tao 36"02'N l lO"l2'E. JJ Dongzbou/Tur.g-clıou41141'N 123 '57'E, JJ
Anqıng/AJJ<h'ıng JO'"'l l'N 1 1 7 02"E. 27, 121 lO'E. JJ Chtngdc/Ch'cng-,, 40"SO'N l l7'SS'E, 164 Dıng•C!r/Tan-ka-fTh 36 40'� 101:27'E,41 ı u (T.,w•n) 2J''42'N 120'l2'E,
Doullu/Tuu-l
123. 149. 150. 158 Bınchuan/Prrı-ch'ı.:an 25 49� IO<Y34'E, 149 ChcngdtfCh'cng-" (T•ng "provincc"� 26 14q 149
Anqıng/An-ch'rng/Sbu 30·46'N ll9'4'YE. Bing/Ping set Taıyuan Chcngdu/Ch'rng-ıu/Ch•ngdufu{Yizlıou Dangshan/Tang-slıan )4 24'N 1 1 6 2 l 'E, l S2 Du ban/Tupan .Stt Tuban
24. 31 Bingkujiang/Prrıg-k'u-chıang/Kobe (Japan) 30'39'N 104'04'E, 1 l, IS, 24, 26. 27. 28. Dınl/Ta-ni Stt Patt•ni OuJi/Tu-<hı (T•ng cırculı). 26
Anu.ı/An-saı 36 Sl'N ı09·ı17'E. 164 J4 40'N l l 5'1 2'E. l8 30. ıı. J4 7 1 92. 94. 98, 102. 1 1 0, 121. Dı'ning/Ta nmg41".f.3'fli' ı ıcroJ"E. 26. 27 Dukang/T• k'ang l9"07'N l l5 IJ'E. 71
Ansh.in/An-sha!141''0S'!'lf 122°S8'E. 24 Binglu,tPtrıg-/u(T•ng "pro\•incr"ı 103 156. IS8 Dımngp.ınjTa-nı'fg-chıtn 31'28'.'.'I 109 l9'E.. Ounhla/Turı-lıua 4)�21':s 128112'E. 32
Anshun,'An-.V!:m 26 19'� IOS·5-0'E. 27, J6, BıngıncıfPıng-rın 26'42'� l08-52'E. 36 Chengdu,·Ch'tng·tu (Song ·route"). 26 ıı Dunhu.angfTı.n-huang/Sbnhou.fGua 40'' l�
Binning/PuMtıng(T..ng .provın�"), 26 l>ın)lıng:TaHh"'og 26"0l'N l08'22'E. 36 94·45'E. 27. 41, 92, 95. 98. 1 10. l IO
.

DıınmuıTan-mu Sıtt Dfmk


149. 150 ChengdufuıCh'nrg-tı.ı-fu ftt Chengdu
Anxi/A'1-hsi/Gwızhou 40 )2"::'1 9S·4S'E. 41, Bınxia.n;Prn-hsın11Bın.'B1nı.hou/Zhou Chengg.ao/Ch't>ı'?g·l»;Beıyu l4'47"N Dudyn/T:.-than 2s>49•r.-; IOT'J2'E. 16. 149
92. 158 14'S9'N 108 04't. 31. 41. 52. 54 62 l l l"'l4"E, 7 1 . 95 D•nshwlTan-5huı/Tamshw {T.JJw;ın} Duyun/Tu-yun 26 16'N 107�29'E:.. 24, 27, 36,
25.'IJ'N l21'29'E. 3l. 34, 149
ı 12'46'E. 26. 27, il, 94
Any.ıng/An-_\IO",�/Dıyı Sh.1ng/Zh.ıngde Bm2houlPıı:-chou su Bı.nxuın Chengtian/Cl:'mg-t'ını/AnlufYing 31°l 5'N 149

O;ınube R (Cc:ntnl Europc), }4


16'04'N 114'20'1', 24. 27. 52. 54. 164 Bıy• R (USSRJ. 15 D•ntu/Tan-ı'u ll"�O'N 119 55'E, l 50
Anyi/An-ı l5'07'N l l l lb'F. J-0. 54. 71.164 Bıyang/Pı)llng 12 49'N l l l 2l'E. 101 Chengzhou/Ch'nıg_-<:hou/Cbeng JJ"42' N E/O \Cf Ezhou

Edo.'Tokyo (J•pı.n) JS025'N ı J7112'E. Jl.


Anzhou/An--<:hou ttt Anlu BLlgove!schchensk (USSR) SO' l 9'N l 27�JO'E. ıos J6'E. 31. 98. 102 DınpoglTan-_yar.g JJ"SS'N 1 1 9 SO'l:. 110, Ebi r-öor. 41
Anzlıou/An-<lıoıd8 Si'� 1 1 5 48'E, ll2 32 Chenlit;./Ch'n:-/ıu/Li•ng l41l9'N ll4'3'5'E. 150
Ao/Ao -rtt Zbcngzbou Bo:Po27'4J'N 106 58"F. ll, 98 95. 110 Dııny.1ag,.'Tı.m-)\:->"'r.j ll°'07'r\ 1 1 1'04'E. 7l 14 J8

Bogda Fcng {Mq 4J'45'1' 88 l2"E. 11


Ark!ı.ngclsk (USSRJ 64 32':'1 40'40'E. 34 Bo,'Po Stt Boxian Chenqı:.1/Ch'rı-;.·/:'111 ))"21'1' l l S"'IO'E. 10) D&0/T..ıo Stt Dı.ozbou Ejın:O-c:hır. 41 ·5o'!'rl ıoı ·04'E. 4l
A<trakban (USSRJ 46 22'N 48'04'E. 34
Enıwcıok (isi) (USA Trusı Tcmıory)
CbcnxUn:C'ı'tn-iı.sıtrr:Chen.'Cbcnzhou O•oı.hou:Too-c:noo/D•o 2S')l'N l l 1"27'E. f:.mC!i/0-mn 29"36'. ...- 103 29'E, l 10
Aıbcns (Greccc) 18 00'� 2J 44'E, 34 Boluo/Po-/o 2J IO'N ll4'lb'E. l18 25'48'1< l l l'02'E, 24, 30. 92. 98, 102, 1 2 1. 11 102. 123
Bombıy (lndıa) 18 S6'!'1 72 5l 'E, 34 149 Dapu/Tafu 14'4J' N 1 1 9 lZ'E, 164 i l JO'N 162'15'E, 18
Hı/Pa 5tt Baıhou Bornco (lsl)(lndonesla). )4, )8 Chenzhou/Ch'eHhou 28 15'N l IO"OS'E. 27, D.ıquın/Ta-<h'üan 41�J8'N 95 22'E, 4ıl foshı/En-<lııh l0'20'N 108'57'E, 24
8A/Pa \"et Chongqing So<ihan/Po t:han 36 2l'N 117'50'E, 164 36. 102. 149 Dashlqu1.0/Ta.shılı-ch'ıaö 40'')7'1\ 122··we. Enxi.ın/En·hsıtn 37'10'N 1 1 6..16'E, 152
8.ıd•khshan (AfghaniSun) l6'25'N 70 05'E, Bosten L 1 1. 41 Chenzhou/Ch'rn-c-hou Stt Chenxi.ın 12. 164 l:rgun R/l:"rh-hn. 1 1 . 23. ll
92 Boxioln.Po hsı � 11/Bot8ozhou ll�52"N Chenz:hou/Ch'rr.-chou Sıtt HuuyU1g D.n.ıı/Ta-r'ı;ıı 39'SS'l\ 1 1S"49"E. l64 �ızını/Juyan 41 S8'N ıoı 05'E. 150
&>ghdad (luq) il 20'1' 44 26'E, 14 l 1 5.45'E, l l. 054: 102, 149 Chenbcrı/Zbcliwe!n [Jndonesi•) oc,=46'S D.ıtong/T.ı./':.r.g/X.ıjİDg 40'OS'N 113" 1,'E, Euphraıes R (lr•q). J4
8.li R:Puı. 103 Bo.vıng/l>o-wmg 29'00'1' 1 1 6 J8'E, 24 108 ll'E. J8 ll. 27.'14, 98. 102. 150.164 Eyuı'O·Jti 37'30'N ll3 lJ'E. 71
Baiı.:hengı•Pa1-1.·Jı:'tng4 l 4A'N 81 SO"E. tl Bozhou/Po-<irou Stt Boxiın Chı!Ch'ılt suChizhou 0.11ong/Ta-t',ı;ng l6'56'N 101 40'E. 41 Eyue,'0-_vUt'h (Tang "provincc"� 26. 101
8.ı.ilU•hang G11te/PaH 'ı.·a-hJ"X 41 �49'l\ 8.r.atun.putu R ser\'ı.rlung bngbo CbJjrnlCh'rn-chrn 40'4S'l' 95°55'E. 150 DuıngchengJTa-hsır.,ı(-<lı'tn,il 3406''!\ Eıbou/0-clıo:ılE/Shoudıang JO·23',:'I{
l 21 50'E. il Br.aY• (Som•lia) O l -02'1' 44 02"E, )8 Crushur:Ch'rh->lıur 28 29'!'1 ıo;'44'E. 36 108 l8'E. 105 ll4 SO'E. 26, 30, 31. lOl
Balkh (Afgb.ınistrn) J6 ·40'N 66.IO'E, 92
fıkuGdl•/Fa-k'u42
BuJapc« (Hungary) 47 lO'N 19 OJ'E. 34 Chızhou/Ch'ıfı.-clıou/Chı/Gui(hi 30'40'N Ot'.ın/Tt-ün stt Anlu
B•lkh"h L(U�RJ. il. l5. 41, 92 Buk!ı.ra (USSRJ 39 47'N 64 26'E, 34, 92 117'28'E, 26, 27, ll. 98, 102. 123 Dı Xıng'an Mts/Ta H.,mg-,m. l l 12·� l23'22'E, l l
B.ım'kın-scng (T.rw•n) 22 l5'N 120'4J'E. 33 Bukou/Pl.-1.:'ou 32·ıı'N ı12·26'E. 1'58 Chongde/Cfı'ur.g�u 30"55'N 120 2S'E. 1 5-0 Oııxue Mı slTu-hjU t/,, 11 F•nchcng/Fan-ch'mg Stt Xungfan
B.ımyın (Afgbanısıın) 11·05'� 01-50·ı. 92 Bulongııer,rPı.t-lu11g·,hı�rh 40 l5'N 9'5�28'E, Chongqıng/Ch'u11g,/,'tr.g 30 JS'N lOJ40'1:., Dıybul (P•.kl!Un) 24'18'1' 67 IO'E, 92 l-•nglFung J2''10'N 110 52'E, ll, 98
8Jndprma5in/\\lenliıngm.ıshen ftndonesi�) 41 ıı. ıs. 21. 24 2&. 28. 34. 149 Dıyt Sw.ımp/Ta-yf'h 35 lO'� l 1 S IO'E. 16 �•ng/Fang ıs Jl':>l l09 l8'E, ll
D•yi Sh.ıng.:Ta-i Shar.g � Any•ng
8.ıngkok ITlwl.ınd) l l'44'N 100 30'E. 34
Ol 22'5 114 Jl'E. 38 C.:hongqıng/Ch0ı.ı:'!3-<h'ı.-:-,"I.Yu;Yuı.hou/Gong.' t-"nglıaoı'Farrg-liao(T.ııw•n) 22 22'"1
Ba 29 19':'1 106 l4'E, 27. J-0. ll, 62. 71. o., 't'unh lw,'Gr•nd C.ın.J. 10'5
C.ırn ı fgypı) lO'Ol'1' ıı•ın. J4
C•>JTs'aJ .Yt Rurun e:Tt.ô- Y11n-. 120 l6'E. ))
B.mpo!Pan-p'o 34'00'1' 109OO'E. 52 '14,98. 102. 121, 158 DnhulT ı.o·-du 30�43'"'- 107 ıı'E, 158 t-.ınhe.'F:.m-ho 421J2'N 1 2l"4�'E. ll
Banqi•o/Pan-<iı'iwo(T.uw.lll) 2'5 Ol'S Dı2hou:n'.ıı....nou �tt Run•n Chouıu.lc.ou:Ch ou--c.l:w k°l.lu 32 SB'N' Ot,'Tct -�" Dnhou �arghıno (l:SSR) 19"00'N 7ı 50'.E. 92
121 28'E. H
<.:hri\tmıs ps1ınd) (Kmb.ıtı) 02·oo'N h�ılllng/Ftt-lung 31'00'1\ 1 1 s·'OO"E. 110
Cıkuıu(lndi.a) 22 JO'l\ 88 20'E, ll, 34 1 1 4 l6'E. 149 DeJı.ıın&ITı."-chıang 28 l S'N 108 IO'E. 36 Feu.:heng/Fı.-ı-ch'rng 36' ll'N 1 1 6 47'E. l 52

Ocli/Alu (lndollC'sıa) 01 '">S'N qs }()'E, 38


�nqit1ô7hen/Pan-<fı'ı1.10""'-htn )6'JO'N C.ılıcut/Guli (India) 1 1 1S'N7S 45'E, 34, 38 0.lhi(lndı•J28 40'N 77 14'E, 34
120 25'E, Jl. ili
Dcm.ıık, O.ıınmu (lndoncsi.ı) 06·5J'S
C.ımp Dingyu.an/Tıns><uan 3R'4S'N 1$7 )O'W, 38 Feixi.ıın/Fri-h�n JS"lS'N 117 58'E, 152

ı-en RlFtn. ı ı. 16. 41. 62. lOl. ıo·· 123, 149


8.mtcn/Shunta (lndonesi•) 06J)O'S l06"09'E. 106'00'E, 41 Chu/Ch'u 12'19'N 118 2l'f, l l . 98. 123 h�n/Nn �e Feny�ng
38 Cııng/ Tt'ans -�� Cangxliln Clıu!Ch'u 28'JO'N 120 IO'F. 26. il 98 110 40'E. J8
fbnzhu,'Pan-<hu }4 4.�'N 1 1 J 10"E. 10� Chu.'Ch'u J2�5'5'N 1 1 7 4 rı:. 9'5
IXng,.'Tt'",j >tt PrngU.ı
C•ngwu:Ts'a,tg-uu 2)·29'1\ l l l 42'E. 30 Deng.'T("A' \t'l' Oengzhou ttng.:ttr.g 2l'30'N ı ıt•H'I:. )1
S.oıPao stt S..,oding Cııngxun/7.�'.ırtg-Juıc-.oı/<.:.ıng 3�ftl9'N Chu.'Ch·ı. JttHu.ıi an Fcng:hr..� '-054'1< l ll'J5'E 2b. �
S.�n,'Pao-an }b'4'5"1\ 106 '4i'E. ll. 164 l lb Sl'E, 26, ll. 95. '13. 123. 150. 152. Chu'St.ıte.'Ch':. 71 D<ngfcng!Trng-Jmg_,'5<>ngz.hou 10, 14 27''1 FC!ng,'ttng sec Fcngx" i n

Dcngyur,rTerıg-yueh 24'SO'N ıoo- 50'F. 14


B.ıod•!Pa<>-1< 1902'1' l 11 05'�. 164 lb4 ChUJiılıng/Ch't.-chıu·ltr.g 31 00'"'- 1 ! 3._,00'f-. l l l ·ol'E. 54 fcng/Ftng Stt F-engzbou
F-C!ngb1ıuoı'Ftng-p:-t'o (Taıw•n} 22'30'1\•
120'JO'E. 52
U.odJ!Pao-ıi J9 41'� 1 1 7 18'E, 152 Cııngyuıın.'TJ',:mg .vü.ı.-: 34 50'N 111· IO'E, 52
BaodıngJPae>-tı"g/�o/Qıngyuıın 38·�·N Chuxumg,.'Ch'u-h...ı:.:•ı5
1 ı5'26'�. 16. 26. 27, ıt 123. 149, •ı 10.
1 10 . 2'> OO'N 101 ı;·ı:. 27, ı>cngzhou!Tt'ng-clıoufDen.2 J2 4 ı�N
Cııın ton .qt Gu.:rngıhou 14q 112 07'E, JO, 11. 62, 92. 98, lOJ. 121 Fcngdu/f'erıg-ıu 29 58'N lOT42'E, 123
n'ı.Jo � Caoxi•n
Chu;hou/Ch'u--chı.1u 28'25'1\ 1 1 9 SO'E, 26,
112, 164 l'huvı R (USSRJ. 1 ; Dengzhou/Ttr.g-chı>:ı çl't' Pcngl.ü Fcnghu.ıng/Ftng-huang 2T'58'N 109 JS"E, 36
8.ıodu!Pao ıo 37 SO'N l l 5'll'l, llO Dohe/n'ao-ho 40'5S'I\: 124 Ol'E. H
Cıııor
De-ı•ng,'Tt-ch"ırıg 23 l l'N 1 1 1 49'E. 31 f-enghw.ngcbeng/Ftng-huang<h'tng 40·24'N
Oexı.ın/Tt-lmm � Dtz.hou 123S7'E. JJ, 158
Chuzhou/Ch'u--cJ:ı11.1 H l8'1' l llJ l)I·ı:. 102
8.ıof•�g)Pao-fcng 39 Ol'� 106 45'E, 41 CıııoxUn/Ts·wo-1ınrn/Do,ıC.aoı.hou 14-5� ı?. 102
hojiı'P<:k>-<.nı 34·21'N 10i'2l'E. 41. '52 1 1 5 Wf, 30. 54. b2. 98 112, 164 Dexun/Tt'-ıhu-r. 35 29'N 10� J7'E. 3J ı ang IT.ııwan) 22�12'N
honing/Pııo-m'fg 11 •10·:-..ı 10'5 S'S'E. 2i
Fcngıi•ngtFtng-ch
C.aozhou:T�'UCJ-<hou SttC.aoxu.n Ci:T:"u .tc.YCizhou Dtthou/Tt'<hvu/De/Ikxi.ıın )7·29'K
�oqin&iPao<h'ıngi:;hıo 27-22"� 1 1 1 29'E. Ctl<l>es (lsll (lndoncsıa). 34 l8 Cixı•n.'T.'.:'z.�İr'löl("l 16 2o'� l 14-2l'F� 54
120 4l'E. H
ı ı & ıı'E,24 ıı 94. ııı. 14q, 1so. ıs2. f-rngıibao/Ftng-<hıpıao 41".f.l'N l2)''31'E. 33
27, ıı. 121 �n l.anlu.. 14
S.otau/Pao-t'ou40''H'N ı ıo-oı'E. ıoz
Ceylo n/ Ciz.hou/T:'u-<hı•-./Ci )6 Ol'N 110 48'E, 31. lb4 Fcngrun/k•g-ı•n 39 50'N l 18'10'E. 164

Dı•nii.ıng.ıTırn·cfı,�r:� 30·19'N 107'20'E.


ı ı . -11 . c ıiagı.;;nan (USSRJ 38 os·� &7'40'E, 92 Dı/Tı/Huimın 37-29'N 117'29'E-. l l. Fcngshan/Frng-<han ITalwan) 22"J2'N
Chahannaocr/Ch'ı.ı h<Jrı nıJo t>rh 38''03'N
123
164 Cn.hın [lndı•) 09·%'N 7&'1 S'E, l8 158 120'25'E. ll

229
Fengtal/F<ng-ı·aı 39·SO'N ı ı&'ı7'E. ısı Gu•nglıngJKuang-lmg lı'll'l\ l l 9'4ı'E. 30 HaogjHang ut H_i/jngzhou ll909'E.24 26. 21. 11. ıos. ın 158. Ji/Chı .w Jıxia.n
Fcngtı.ıın/�-t'ım 5tt Shcn;;ang Gu.;ııngniio/Kr.ang-n.m 24 10':"1 105OS'E. 17. fung•yn Mu. ı ı 164 Ji R/Chı. 6ı. ıos
Fengxi•n/ffn8-1mmJF<ng/Fengzhou 36 Hangtengri �ng(Mt) 4ı l l'N 80'16'E. i l Hu.ı n/HUJtan 40"22'� 1 1 3 28'E. 17
ı'• Jl.JfChıa Stt Jı.ıding
ll sı•N ı06°34'E. ı6, 3ı. 62. 94. ıoı. ıı3 2 )O'47'N 104�35'E. 31
ıfH•.ıı laı 40''ıl'N ı lS'29'E. 164
Gu;ıngrun Dong;Ku.ı.o:g-l'Wn Tt1-rıg (Song H.angu Pi/jn/Ha11-ku l4 1 l''.'1 1 10
'42'E, 71 Huı,·nı'tHu
aı-a"' Jiıding/ChU:Hıng/Jia 29('� 103 l6'E. 31.
Fengxi•n/ffn8-luım/F<ng 34�4ı·� ı ı6 34'E, "route"). 26 H.iııngz.hou/Han,ç-clıou/H.tın(t/Lln'ın/Al- Hu.ıU. 98. ı11. ısa
Kh.ng 30"ı4'N 1 ıO ı ı'E. i l , 23, 24. 25.
Jioling R/Chıa lıng. ı ı. 23, ı1, 30, 31, 123.
ısı. 164 Gu;ıng�n Xi/Kuang nan Hrı (Soog "route"� Hu.ın.n/Huaı non 12·'3ı·N lW58'E. 103 J'ulıng/Chıo-lıng 34"14'N 107'44'E, 149
Fengxiillg/Fmg-hsıang 34"30'N 107 )O'[, ı6 26. 27. 30. 34, 94. 98. ıo2. ıo5. 123. 149, Huaini/j,n Pro\'ince/HuaJ-nan, 26, 103
27, 30. 1ı. 4ı. 9ı. 98. ı49, ıs8 Gu;ıngmng/Kuang"nrng 4l"l8� 1 2 1 46'E. ıso. 158 Hwiqin&/Huai-.ch'ıngfHU.lifHene-i JS' 18;N 14q
FengxiangJFmg-hJiang (T.ıng "provi nce''), ı1. 33. 98 Hankou/Harı-k'ou 30'4S'!'ıl 1 1 4 lO'E. 34, 158 1 1 J'42'E, ı1, 10. 3 ı, 95, 98, ıso ı..ıong R/Chıa lung. 41
26 i ntun/Kuang-nırıg ch'ım-t'un
Gu.;ııngning qa Hanoı/D.1Juo/J1.ıozhi/J111.ozhou (Vietnam) Hu.;ntto/Huai-Jt'tı )9'50'N l l3(08'E. 164 Ji'an/Chi-an/Ji/Jubou27'07'N 114'58'E, 26.
21 'Ol'N IOS"52'E. 1 1 . ı4. ı5. ı1 JO, 34, ı1. 30. 3ı. 94. 98. 102. 123
Gu•ngnıng zbongtun/Kflang-nmg dıung·t 'ım
Fengy•ng/F<ng-yang/Lınhao 3ı·'5ı'ı\ 40°lı'N 1ı0'06'E, ı1 Hu.aıxi/Huoı-hsı {Tillg "provın�"), 103
ı ı7'34'E. 27. ı64 Hu.aly.ıng/Hu.Jı-yang/Chcn/Chenzhou J..n/Clı�n l0"24'N 104'J2'E, 31. 123
llıııy•ng/Hanyu•g 304ı'N 1 l4'20'E. ı6. ll'44'N ı 14 5S'E. ı4. 31. 1<12. ı03. 164
ııo
Fcngyu.ın/Fnzg")ı.an 35'25'N l09;50"E, 2& ttt Jinzbou Jı.>n/Chmı 41'24'N ııo'OO'E, 98

H•nyang/Har.yaııg (S Koru) 37'06'1\


Fengzhou/F<ng-choıı/Fcng 40°36'1\ ıorın. Gu.ıngpmg/Xuang-p'ıng 36°lO'N 114 57'E. 27. 3ı. ııı. IS8 Hu..tıi)·.ıng/Huaı-yang J4 ıı� 1 ıa=o2'E. JJ 11>nİCh"" ı7'0l'N 1 IB'ı7'E. 31
26. 30. 9ı, 98 ı1. 149. ı5ı. 164 H�iyin/Hı.ıaı-yı11,'Qingıimgpu/Qiang)lmg Jun;ChiLn l2''05'N l05:1s·e. Jl
Fengz.hou/�,,g-clwu .1ilt't Fcngnın Gu.ıngshun;K&.'.al!j-flum 26 OS'f'i 106"221:. l 2T'08'E. 98 H''36'N 109oı'E. ı4, ıos. ıso. ıs8. 164 Juıo/Ch:n: Stt Ji.ınzhou
Fcngı.hou/tt,,g-claou (T.ıng""provına:''), 26 36 HJ.nyw.npo:H"n·yt."1:-p'o ll"Ol'N Huaiyu.1n/Hı.aı·yı.·a11 l2'56'"� l17129'E. ll Juınbuztıaı n.ınJi.ang/Chıtn-pr.-cJraı n"rı
Ft-ny.ıngjFttt)'dng/Mn/FenooufXihe Gwıngtoog Dıul/Kr.ang-t'ı.ng. 105 105°3l'E. I02 Hu.m..,bJ/Hua-m.a--<h'ılr/Nl
ngxiJ-hou clıı.ang (Vietnım) 10.,0l'N 106°36;E. 38
37•ı8'N ı i l 47'E. 26, 27. 30. 95. ıoı. ı64 Gu.ngxı:Ku<mg-hsı ı4 1 S':-1 103'OS'E, 27 H.ını.hoogjHan-l.lrııngfN.ınıhcng/Xıng 11 50'N 101·ıo·a 21. •ı ı...nctı.ng/Chum-ch'ang ı7'4l'N ı ı6°3!1'E.

H.ıozhou/Hon-<hou ll
Fenz.hou/Ftt:-chou .<;tt Fcnyang Guangxi Pro\'n
i ce/Kuang-hsı. 21. 36. 150, J)"03'N l07'0l'E. 27, 30. 1ı. 121. ıso Hu.;ıı.n/Huan 42 12'N ll5"J2"E, 98 ı1. 11. ıso
Formosa (lsl} .ttt T.aıi \o\'.lD 158 06'N 104�2l'E. 102 Hu.ın/Huan Stt Hu.ınzhou Jl.lnchaog/Clıırn<h'ang4.l412"N 124°25'E.
foshan/Fo-<han 23"04'N ın'OS'E. ı49 Guangxin/Kuang-hsin 28"28;N l l 7-S8'E, 27 tbo/Hao 37"20'N 114 ı5'E. 71 Hu i1ng/Huarıg ftt Huanggang 3J
Fou/Fou 29'4S'N l07"27'E. 3ı. 98 Guangyuan/Kuang-yüanfLl/Uzhou )2'12)'N Haobl.Jiang/Hao-pa-chlang stt Ni1h.ı Hu•ng R/Huanx/Y<llow. 1 1 Jl.lnch.ang Gatc/Chıen-clı'ang 4 l027;N
Foukıng/Fou-k'ang 44°10'N 87°56'E, 41 ı05'Sı'E. 26, 30, 31, 94. 123 Haoming/Haı>-mıng 30'00'N ıo1°SO'E. ı ıo Hu•ng R/HuangfYJlao. 98 124 58'E, H
Fu/Fu 4ı0ıı•N IWOO'E. 98 Gu.;ııngzen/Kııang-tst'n 44 18'� 80�SS'E. 41 HaoqıngJHao-ch'mg 26 30'� 100 12'E. 27 Huıngchı/Huang<h'ıh l4'38'N IOT'H'E, Ji.ande/Chı<n·I< 29':WN 1 ı9'JJ'E. ıo. 31. 98
f.u/Fu Sff Fuıhou Gu.1ngzhou/Kuang<hou/Ci/jnton/Gu.. ng Haothou/Hao-.:lwu 32-so·N l l1"34'E. I02 ıos Jı;ıng/Clııang/Jin 35°38'N ll le06'E, Jl,62
l"uan R/Fuvn, 123 23'07'N i ll'14'E i l. 15, 24 25. ı6, 27. Har-Us Nor, 41 Hu.ıng<.:hUi1n/Hwng-<Jı'ı.ıan .sttGuangzhou Juıng/Chıang S« Jiujiang
F�nb.ııo/k-an-pao 42' 14'N l24 OS'E, 33 28. 30, 1ı. 34. 38, 94, 98. ıoı. 123. ı•9. H.awafüıın tsl.1nds (USA}. }8 Hu.ngg.ng/Huang-kongfHu.ng/Hu.ngzbou Ji.angdu/Chıang-ıu 3ı014'N ı l9°23'E. ıos
Fuf.ıng/Fufwng(T.ıng "provınct:"), 26 ıso. ı5ı HJ:/Ho ı4 15':'1 i l 1 4l'E. 31. 98. l2J 30 27':'1 ll4 Sl'E. 27.3l. 102. ıı3, ı58 Jungbng/Chıang-lıng/Jmgzhou l0°20'N
Fugujf'u h 19 ıs':'I l l ı 'ı8'E. ıı3 Gu.;ııngzhou:Kuang--<Jroı.ı1'Cwıng/Hwıngcbui/jJ\ Hc/Ho Stt He:(eı Hıwıglugong/Huang-/u-kang42'30'N i 12'06'E, 26. 27. 30. 31. 92. 94. 110. 123
Fujı.ıın Province,'h-<hım, 26. 27. 150. 1 S8 3ı'08'N ıl5'04't. 3 1 . 9S,98. ıo3 Hcr'Ho St<r Hcxi.ın 94 OO'E. 41 Jıangu.n c.n.J/Chıang-oan. lOS
Fumi.n/h-"''" 2511J'N ıor?9'E. 149 Gu.1nb.ııwcı,'Kuan-ha:-wri lü°lO":"ıf121 IO'E. Hc/Ho stt HC7hOU Hıwıgmn/HU<1ng-mn 30"04'N l 15'S6'E. 94 Ji..tıngn.ın Province/Chıang-rıan. 26
Purung/Fu ""'8 39··s1'N 119'14'E. }2 ıso Hcbci Provin..:.c/Ho·p<ı. 16 Hu.ngpı/H�-p'ı 30'Sl'N l l 4°2l'E. 1 58 JUngnıng/Clıuzng-nıngJıJ anki1.llg/Jynye-/
'
Hu.ngpıng/Hua•gp mg ı6°S2'N ı07'Sl'E. N•nııng 31°S8':'1 l IB"SO'E. 26. 31. 95. 98.
Fus.ın (S Koru! 15'05'N ı29'0ı'E, 32. 13
Furuu MU/FLHUU. 10) Guınkou,'Kr.:.un-k�oı.ı 31°18'1\ lO) 42"E. 102 Hebı.an/Ho-pmı 38"ll'N 1 l3''05'E, 164
Gu..nneilKı.ıan-r.ri (T•og circuit� 26 HccMmu/Ho-ch'�-mu 42 02''.'I 124'34'E. 33 36 llO. 123
Fushı/Fu-Jhıh sıtt Yan'an Gu.ınxUn/Kuan-hsırn 36'28'N l 15"'26'E. Hedong/Ho·ıı.ng (T.ııog "provin,e"), 26 Huıng-ıhou/Huang-<hou 27'25'N l09°2l'E, Jiangsu Provınce/CJııang-su 27, 1 SO, J 52,

Fu.shun/FU·fhun4ı -'54'N 12J"'54'l:, 33


Fushun/Fu-sh•n 29 19'N 104'57'E, Jı 149. 15ı He·ersu/Ho t'Th-su 43 15'N 124''46'E, 33 36 158
Gwınxi.ın/Kuan-h.sıen 11·00'N 103"37'E. 158 Hefei/H<>-f<ı/H</Lu/luzhou/Lüzhou Huangzhou/Huang-choı.ı .stt Hu.ınggilDg Jlangxl Provincc/Chıang-ltn, 26, 27, 150,
Fuy•ng/Fuyang/YingjYingzhou/Shunch.ng Guazhou/K:.:a-chou 40''34;N 95 44'E, 41 Jl0SO'N l 171 l6'E, i l . ı4 27 31. 94, 95, Huınxun/Huan·hsım 36'40'N 107°20'E. 41 158

Fuyt/Fu ıfLınu 39 10':'1 IOO'IO'E. 4 1


32°54'N 1 1 5"Sl'E. 26, 31, 54, 95, 103. 158 Guuhou/K:..a-<hou 32' lS'N l 19 ll'E, 105 98. 102. ııı. ıso Hu.ınzhou/Huan<hou 24-40'N 108°27'E. 102 Jiangıci.a/Chıang-lısıa 31°03'N 114 ı6'1!, 30
Gubcikou/Ku-pn·k'oı.ı 40'JB'N 117°1 S'l::, H<fcng/Ho-fmg ı9 S5'N 109'5ı'E. ı4 Huan.zbou/Huan-<lwu/Huan (Vietnam) JiJngxi.ı./Chıang-Jı114 Jtt \'\'uch.ıng
Fuıbou/h-cltou/Fu/Mınxian 26''03'N 164 He-ı R/Hti, 98 ı8'4S'N ıos"SO'E. ı6. 30, 98 Ji.lngyın/Chıang-yın Jl0'54'N 120"'16"E, 102
ll'1'17'E. il. 24. ıs. 26 ı>. 28. 30. 1 ı. 34. Hcıcbcngzı/Ht'1-<h.t'rtg·t:" }8·'55' IOl0l5'E..
HuatingjHı...ı·t'ıng JS''OO'N l ıe=JO"E. S2
Gudıcngı'Kı.-ôı'mg/Qıw 44·
0 2'N' 89 )J'E, Hu.ung/Hua-rıng 35'08'N 107'10'E. 4ı Jiongzhou/Chıang-dıou 3S042'N ı ı ı'22'E.
38. 94. 98. 102. 121. 149. lSO, 158 41 41 ıoı
Fuıhou/Fu-cltoı�/Fu 28'03'N' 1 1 6<>15'E. 24 Cuchcng/Ka,<h'mg liJ19'N ı t sts8;E, 152 He-ı.long R,'Hn-ia,rJgjAmur, i l , 15. 23, JJ. 34 Hwıxi..ıın.'Hı.ı.a hsarrtfHunhou J4°3J'N Jungzhou/Chıang-<,..ııu Stt Jiujıang
109"48'E. 41. sı, 54. 149. ı64
/
Heıshw R/Ht1-shuz. 98
GuljKı.ci Jl(O I,,., 104�3S'E, 26
ı6. 27. ll. 94. ıo2. ı13 GuJ;Kı.t'i 21•ıı� l09�37'E. 26 31 Ju.nkangChım·k'ang Stt Ji•ngı:Ung
Fuıhou/Fu�hou/Fu 36e02'N' 109°17'E, 41. 94 HeıshwcbcngjHtı-'1'.lrtıı-c.lt'trtg 4 l�48'N Hu>ıuın/Hua hM• ı3'3ı'N l IJ'ıı·e. 149 Ji.ırımen/Chım-mm 32°12'N' 105"3l'E. 26.

Fuzhou/Fu-<horı 4 1·45�N 121�47'E. )} Ji.ııonan-dongchuan/Chıtn-nan Ttmg<h'uan


Fu2hou/Fu<lıw 39-37'� ı2l"Oı'E. ı1, qs Guı/Kı.n Jl�04"N 110'51C. 31 101 43'E. 98 Hui1yın/Hua-)"Zn 34 16� ııo�09'E.. 41. S2. 102
Guı/Kfln � Guilın Hcjian/Ho-c.hıtn 38 26'� 1 1 6'OS'E, 27, 98, 94
Guı/Kuri �tt Guizhou Hu.ıbou/Hua-<hau 35 ıO'N l ll'SO'E, 30 tTang "provtnce"J, 26
G&ifKat «< C"thou
ısı. 164
Guıde/Kun-u Stt Sh.angqıu fü:Ji.ıngJHo-chıang ı8 49'N 105 48'E. IS8 Huuhou/Hua-üıou rtt HuaJtiuı Jwnnan-xichuan/Chim-ncuı Hsı<h'u.7n

Huguang Provınce/Hu-kuang, 26
Gai�ou/Koı-<hou/Gai 40"23'N t22"22'1:. 27, Guiding/Kflri-tıng26°J2'N 107 15'E. 36 Helsınki(Fiıı1rnd) 60'08'N 25'00'E. 34 Hubci Provınce/Hu·�ı. 27. 1';0, 158 (T•ng "provlnce"). 26

Gwpıgoo psıs) (Ecu•dor). 3E


33. 98 Ciuigu.ın/Kııt"i-kuan (T•ng "provım:c"}, 26 Henan/Ho-rıa.n. 14 4L'N 11 l 46'E, ll3 JıannlngjChwı-nıng 27'0S'N ı 18"20'E. 26,
He'�o/Ho-11011 su Luoyıng
Hen.an Provı.ncc/Ho-nım. 26, 27, 150, 158
Guihua/Kı.eı-huafrcndue 40'24'� 1 1 1 l7'E Huht:h.aott/Hu-J,o-Jıao-ı'tfHouhc/Guisui 27, 98
Gan/Kan �tt Ganzhou B. ı5o
GuiJi/X•n-cln JO"OO'N 121 OO'E, 71. 1 1 0 Hui/Hut stt Hwıhou
40'51'� 1 1 1 40'E. il, 4ı. ı64 JuowelfClıını-wcı 23=51 'N JGt''27'E. )O
G•n R/Kan. ıı. ı3. 30. 31. 98 ıı1 He'o.ınfu/Honarıfu ttt Luoy;ıog Juınye/Clıım-}t'Jı S« Jiangnin.g
G.ııngdı� MU/Kı.ıng-ıi-�. l l Guilın/Kun-lın,IGui.'Gwzhou 2 5 l7"N Hcnei/Ho--nn Stt Huaıqiog Hujchu/HUJ<h'u )J'30'N l 14"18;E, IOJ J"D2hou/Chwı<lıou/Yıan 3ı020'N IOS'45'E.
G•ngtı R(lndu). il. 15, 34. 4 1 llO' IS'E. il. ı4. 27, 30. 31. 94. '18. IOı. Hcng;Hmg ı7'ı8'N 112'40'E, ı6. 110. 123 HuJchu.ın/Huı<lı'uan 26n40'N 102�20'"E, 27 30. 98
G.ıınqwn/Kar:.ch'ıuı-n 36"15'� l09"18'E, 41, ııı. 149. ıso_ 158 H<ng;Htng 30'14'N lı0'20'E. 31 Huimın/Huı-mın;\Vudıng J7°29'"N 117"28'E, J,.ıuhou/Chı<n<lıou 30'22'N 104 31'E. 102
GuipıngJKwı-p'ıng/Xun,ıXunıhou 21 20":'ı Htng/Hmg 40'lO'N ll4 OO'E. llO 15ı. 164 Ji.ıo/ChlQO sn Ji.ıcr.ıhou
Jioo-Uı C.nal/Chıao-Laı. ıos
164
Gansu Province.'Kan-n., 26, 01'50, 158 1 1 0 04'E. 24, ı1. 31 He-ngJHMg stt Hcngyaog HuinıngfHtıı-rırng/BJyan<U1 44·07'N

Heng R/H<"K• l ı
G•nyu/Karı-yu 34-5ı':'I l 19'ı<YE, 94 Cunui/Kutı-sın sec Huhch.aote Hcng,•Htng .stt He-ngzhou 81'00'E. 41 Jiaoliuba/ChUllO-ltu-pa !-tt Djakaru
Huinıng/Hr.ı-nrng S« Hacrbin Ji;ıozh1/Chıao-clııh ttt H.rnoi
Huitong canal/Hı.ıı fung, l05
Ganıhou/Karı-chou/QianzhOL/Gan/Qı.ın Gwyang1Kut>ı.._;,ıang 26�35'N 106'40'E, 24,
2S"SO'N ll4 55'E, 1 l. 24. l7, JO, ll. 98. ı1. 36. 94, 149. ı 58 Hengchun/Htng-ch'un (Taiwan) 22•·03'N Jiaozhou/Chıao-<hou/Jiao 36'16;N 119 �9'E,
ıoı. 158 Guiy•ng/Kueı->rang2S051'"' 112 ll'E. ı ı. 120°45'E. 33 HuiXWın/Huı·hsıtrı JS026'N ll3°46'"E. 54 6ı. los. ı s2. ı64
GaD2hou/Kan-chou/Gan 38'57'� 100 J7'E, ı4. 30. 3ı Hengduan Mts/Heng-cuan. 1 1 Huiyuın/Huı-yuanfHcogshan 37�54'N Jlaozhou/Chıao-<hou �t' Hanoi
ıs. 26. 21. 30. 4ı . 92. 98. 149. 150 Guızhou/Kut>ı-<iwu/Gui 3 l OO'N l 10"42'E. Henghai/Hmg-haı (Tang "provınce"). 26 108'55'E. 41 Jlaxlng/Chia-/mng 30'51 'N ı 20"S2'E. ı4. ı1.

H<ngymg/Hmg-yang/Htng/Hengzbou
Gao/Kao �tGıozbou 98. ıoı Hcngshan/Ht>ng·.�ha'I 37"'58'N 109 21'E. 164 Hwıhou/Huı·choufHul/WaichO\'\• 23'05'N 105, 158

Guuhou Province/Kurt-choı.ı. 26, 27,


G•ochtngjKao<h'<ng 35'23'N 1 1 5'OS'E. 150 Guubou/K�ı� SttGuihn 1 14'20'E. 26. 27. ıı. 98. 123, ı49, ıs8 Ji>yl/Chia-i (T>ıw"1l}. 23'38'N 120"27'E. 33
G•ohnpjKao-lıng 34 3S'N 100"04'E. 41 ı6"59'N 1 ıı-2ı•E, ı4. 26. 27_ 10. 31. 92. Hwzhou/Huı-chMı/Hui 36°32'N 104e44'l:, ıı.yugu•n/ Chıa-;1'-kwıı 39"47'N 98' 14'E.
q3, ıoı. ın. ı s8
150.
G•omi/X<><>nıı 36'ıl'N 1 ı9'44'E. 152. 164 158 30, JI. 92 41
G•opıng;Kao-p'ıng 3S-4ı•N lll 06'E. 98 /Kfl-c.hı 11 29'N 120''44'E. lO
GUJı Hcogıhou,'Hnıg--choı.ı/Hengflhtr. J7.ıı24'N Hwzbou/Hui-clıou Stt Sbcxi.ın Jinhou/Chıa-.:lıoıı 29'4S'N 103°37'E.
i l S'OS'E. ı6. lO, 92 Hu.kou/Hr. k'oı.ı 29'4)'N ı 16113"E. 102. 121 Jidu.ngme.n/CJıı-c:h'ang-mm � Cu.a Hol
ıoı
G•oung/Kao-ı'ang 36'SO'N 116 14'E. 62. Gub·Ku-lı wrCalicut
Hcogzbou:Haıg<hıJU $ıtt He-ngyang Hul.ınfHu lan 4S'l5'N 12S Sl'E. 33 Jic/Clud ftt Jitthou
.
15ı Gu�u:K:..-mı. 44'OO'N 87"44 E. 4 1
GaoxıongJ/Wt>-Juıı.ng/D.ııgon (Ta..iw�n) Guo/Kuo 34·34•N 1 10"S9'E, 31 Hc"'t(Afghaıust.an) 34 ıO'N 6ı'ıO'E. 92 Hulun L/Hu-llln l1 Jıef.n/Chı<h-fım41°S6'N ı24'ıı'E. 33
Jonhou/Chıdı<lıou/Jie/Fujun 33'21 ':'I

22•l6'N 120"17'"E.)} Guo/Kuo Stt Guang·..n Hesbui/Ho-.shw 35�49'1' 108'02'E. 41 Hun R/Hwt, JJ
G•oy•ng/Kao-;yang 38 44'N ll5'47'E. llO Guo R/Kuo. 103 He-Uıo/Ho-t#ao (Ming provınce� 27 Huıun Provınce/Hu-11011, 26, 27, 36, 150, IOS"OS'E. 31. 98. lOı
Jıczhou/ChieJı-dwu s« Xic
Huochun/Hu11-ch'ıın. 42"55'N 1 30:28'6, ll,
Gıoyao/KOı(f-)'llO 22"28'N ı 12"12'E. ıso Guozhou/Kı.v.xlıou Stt Gu.ang'an He'nao/Ho-lrsım{He 31 42'N 1 1 8°2I'E. 24, IS8
G•oyou/Kao-yu 32'47'N ı ı9"27'E. 31, ıı1. Gu<hı/Ku 5hıh 32 lO'N l l S041'E. 101 )1 Jilandan/Chı-lan-tan Stt Ke-lantan
164 Guyu.n/Xu-ywm 35 56'N 106· ıs·e. 41, 150 Heyang/Ho-y<1ng 35'ı4'N 110'09'E. ı49 l4 Jılin/Chi-lın,IKJrin 43°5 ı 'N 126°Jl'E. 32. )),
G•oyou l/Kao-J"'. ıos Cuzhcn/K"·chen{Fcogxi.an 34'OO'N Heyang/HO-}'Ung{T•ng "province"), ı6, 103 Huntong R/Hun-c'ung, 98 34
G•oyu.n/Kao-yüan l7'02'N ll8'25'E. ı23 ıo6-31'E. 123 Heıhong/Ho-chung 34"'Sl'N ll0020'E. ll. Huo/ Huo(Ti.anzhu 3l'ı4'N ı ı 6°2S'E. llO Jılong/Chı-/ung (T•iwan) ı5°10'N 121 4J'E.

H<zhong/Ho-chung (T•ng "provincc"� 26


Gaozbou/Koo-cho� 2 1 50"N lll"4YE,27, GuzhoY/Ku clwu ı5°56'l\ l08°29'E. J6 98, ı23 HUOJU/Huo-chia 3S"l5;N 113�37'E. 54 JJ
Jımo/Jı-ma 36"30'N ııO"ı8'E. IA. 71. 152
)1

H.ınbın/Ha�h-pın/Hubuı/Hwrung
G.ı.xun L/Ka h.twr. 4 1 Huoqı u/Huo-ch'ıu l2"20"N ll6°16'E, 12)
Huou/Hııo-IR 35'00'N lll°OO'E. llO
Gcns.ın/X<n·San/Yu.nshan (N Kor.•)
GcngjK<ng Stt Xlngui Hezhou:Ho-cl:ou(Hc )O'•oı'r-; 10611l'5'E. 26. Jım� r 44"01'N 89'10'E. 4 1
45 44'N 126"37'E, 1 1 , 28. 32. 34. 98 30. 31. '18. ıoı. ı ıı Huqıu;Hfl-ch'ıu 12-0<r.'lıl 120"SO'E. 110 Jin/Chm 32°45;N 109°16"E. 3 1 . 98

Gtzııoııt:o-u:ıo/Gcfu ı7'00'N ı WOO'E. 110


39'07'N ııTı6'E. 32 H.ı�n;Ha-farı41°06"N SO'""lO'E, 41 Hc7hou/Ho
-c.
·hoı.ı/Hıe lS"29"f' ıor36'E. 31. Hutubi/Hı.ı·t'll·pr44 ll'N86 �'E. 4 1 Jtn/Chırı Mt' Juızhou
H;ıı/Haı sn H..ıizhou 41. 9S, 149 . Hutuo R/Hu-ı'o. 1 l Jın/Chm su Pingyang
Gilgıt (P•lusı.n) 3S'5A'N 74'lO'E. 92 Hi/ji R:Ha:. 105 H<zhou/Ho-chou 24 4!1'N ı il'23'E. ıoı HuzhouıH•-chouıllu 30'50'N 120"0S'E. 26. Jı'un/Chı-nan/Ji/Qi/Licbcug .}6°)9"N
Goa (indi•) �s·11'N 73"56'E, 34 Hi/jikou/Haı-k'ou/Zhuy.aı 20'Ol·� ı I01 l9'E, Him.a.laya Mts. 1l 21. 30. 31, 98. 105. l2J 111-00'E. ıı. ı6, 24. ı�. ı1. ı8. 30. 31. 34.
Gobi(d<SCn). ı ı. ıs i l 31 Hindu Xuıh Mts. 1 1 Hyderab•d (lnd1') ı7'ı2'N 78"26'E. 34 54. 94. 9S. ıos, 149. ı ;o. ı s2. ı ss. 164
Gong/Kung 34'4S'N 1 lı"59'E. 5A H.ıııl.;ııcrJHal-la--trh 49-1'5'N llcr'4l'E. )2 Hong/Hungı'N.;ıınche.ng l4·)2'N 1 1 9'21'E, JlnchtngJChın-<h'<ng'Ze/ 2nhou 35°H'N
Gongchang/Kung<h'ang Stt Longxi H.tıilln/Haı-lın44'34'N 129�22'E, 12 ıı3 lndr.puu (Vietn•m) 16'10'N ıoe•ıs'E. 92 1 1 2'50'E, 30. 31, 54. l02, 164
Jlng/Chıng/Jiongllog 29'S l'N ı ı 2•so·e, 102
Hong Canal/Hung. 105
Gongg• Shan (Mt)/Xung-ka/Shan ı9'39'N HJı lun/Haı-/un 47°27'N 126,,�'E, 32 Hong/Hung stt Nanchang ındus R (P•klsun), l l. 34. 4 1, 9ı
lnncr Mongoliın Plıteau. 11
Goubangzi/Kou-pa11g--tzu 41 :42'r-; 121 '46'E. H.11nın/Hal·nan (ls1), 1 l
101°49'1:, 1 1 H,umen/Haı mtn 31 5J'N l 12°ll'E. 102 JlngJChing26°48'N 109°40'E. 31. 98
Hong R/Hung. 101 lrr.ıw•ddy R (Burın•J. i l . 34 JlngjChıng 31"42'N l 10"03'E. 98
32 H..y•ngJHa.-yar.g 36'4S'N ııı•ıO't. ısı Hong Kong (UK)2ı•20'N ll4 IS'E. il. 24. lrkutsk(USSR) Sı"l8'i' 104°15', 34 JingjChıng,.. Jıngzhou
Goulou/Kou lou 23'00'N l 10''40'E. 110 &ıııhou/Haı-chou/H..11 34 32'N 119 1 l;E, 34. ıs8 lrtysh R (USSR). il. 15. 34 Jlng R/Ch.,g. 11, 71
Gn.nd öıW .tffDa YUllM 26. 1ı, 34. 9S. 98, lOı. 123. ıı2. 158, 164 Ho·ngshul RJHung--rlıuı, 1 1 ısı:.tıan(lnn) 32"41'N 51°41'E. 92 Jlng'u/Chır.g-aı 31°10'N 1 1 9"JO'E. 110
H..ııııhou:Ha1-1.hou40'"5� 122 10'E,. 27.. 33, Hong·so-kw (T>Jw>n) 24'S5'N 1 2 1'0!l'E. ))
Hongtong/Hun�ı·"ng l6"15'N 1 l 1"4l'E, 54 lssyk Kul L(USSR) 11. 15. 34. 41. 92
GrcsikfXinam flndooc�) 07)12'S l l2''38'E. Wam•bild (Pılusı.n) 33'40'N 73"08'E. 34 Jlngblan/Chıng-pıcı 37"00'N 103'S7'E. 98
38 94 Jlngbl•n/Chıng--pwı 37'2S'N 108'21'E. 41
Gu.a/KIMl Jtt Dunhu.ng furru/H•-mi/Yiıbou 4S·ss·N 93 32'1'. l4. ı49 lsı.nbul (Turkcy) 41'02'N 28°57'S. 34 Jingctı.o/Clııng-ch'ao :stt xı•.u
Gu.m (hı)(IJSA) l3'3l'N ı44-46'E, S8 41. 92. ıso
Hongzhou/Hı.ıng-<hou 40'12'N 114 30'E.
Hongı..c L,'Hung-tst. ı ı. 24. ıos lti
l (USSR)46'45'N 48'15'E, 92 Jlngchcng/Chıng<h'mg 31 '00'N ı ıı OO'E.
Gu',10/Kı.-an 39"25;1'\ l l 6°2J'E. ıso tUo/Han/GuilDgbao J1ı06'N 104 17'E, 31. 110
Guanbıo/Ka,iln-pao J6'32'N ll6°0l'E. 149 Hongzhou/H:..ng--clwu .� Ni/jocb.ang
150
ıı1 J•mtı.liq 44 38'N 86'30'E. ıso Jingchcng/Chıng-<h'mg 37'47'N l 27'30'E.
Gu•ng/Xuang 37'09'N ııo'Ol'E. 9S funfHan 43°18'N l ı4 ll'E. 98 Houn R.41 J.v• (isi) (lndoncsıa� 38. l4 H
Guang/Kuang sttGu�gzhou funC.u.l/Han, ıo5 Houhc/Hot.t·ho Stt Huhchwte Jedd• (S.udl Anbia) 2ı030'N 39°ıO'E, 38 Jingdong/Chıng-ıung 24'30'N J00'50'1l. ı1
Guang'an/Kuang-an/GuofCucıhoufXl'ning fun R/Han, l l, IS. 16. 23. ı4, ı1. 30, 31, 41. Hövsgöl L(Mongoll>). 1 1 Jtn/Rtn 32°17'N l 19"l l'E. 31 Jingdong Dong/Clwıg-tung (Song "routc").
30''ı8'N ı06°3!1'E, 26. 31. 94, l02, ıı3, IS8 62, 71. 94, 9S. 98. 103, 123. 149 Hu/Hu stt Huzbou Jerusalem(lsr•tll ll047'N lS'ıYS. 34 ı6
Gııangdt/KuangI< 30·5s•N ı :9 23'E. ı4. Han St.ıte/Han. 71 Hu./Hua 34 32'N 109"4ı'E. 1ı, 95, 1 ıo Jl/Chı 3S'JS'N ll4°ıO'E. 71, 94 Jingdong Xi/Chırıg-tung Hsi (Song "route"�

H•nchcng/Han<h'mg 1s·'ı9'N l 10"2S'E. 4 1


)1, 12) H•nbobao/Han-po-pao 38-HYN 106'lO'E. 41 Hu.a/Hua 21'27'N 1 10''4.l'E, Jl Jl/Chı 36'S8'N il 7'ı8'E. 62, 9S 26

H•n<hcng/Han<h'mg(S Kott•) )7°30't<


Guangdong Province/Kuang-ıu11g, 27, 1 SO, Hu. Mt/Hua 34 30'N 110 02'E. 71 Jl/Chı 3l''28'N ll6'ıO'E. 3 ı Jıngtı.i/Chıng-haı 38°56'N 1 1 6-5A'E, ısı
Jınghu lkl/Chıng-hu hı (Song "routc"). ı6
Jinghu r\•n/Clnng-lıuNan (Song "nıuıe"�
158 HlUche0ngJHua-ch'ntg 39•26'N 121e48'E. 98 Ji/Chı 31"57'N ll6°19'E. 95
Guangtun/t.·wmg-Jran Jl°29'N 105.,00'E, 30 l ı7'00'E. 38 Hwıj/HWJi Stt Htaiqing Ji/Chı 37'20't< ll5W'E. 15ı
Guangbu•/Xı.mıg-hua 32°2!1'N ı ı 1'40'E. 31 H.tınchu.ın/Han--ch'uarı JO"l8'N 1 ll'48'E. 158 Hu.ııi R/Huaı, 11. 16, 23. 24. 27, )0, ll, 62, Ji/CJu S« kijıng 26
Guangkou/Kua1Tg-k'ou 24"00'� ı n�CMre. Handuı/Haıı-zan l6'43'N 114 lS;E, S4, 62. 7ı. 94 98. IO:Z.. 105. llO. 123. 149 Ji/Chı. Stt Jı'ı_o Jıngbul R/Chıng-huı. 41
102 71 164 Hu.ai';ıniHuaı-an;Chu/Chuzbou ll:ılO'N Ji/Chi S« Jı'un JıngıljChıng-chı (T.ug "provınce"� 26

230
Juıgkou/Chmg-k'ou 32"00'N 119 2S'E. 105 Kh...nya(USSR) 40'0S'N, 66°15'E. 92 Lı.tolin/Lı.lo-lm 19 26'N 1 l6·40'E. 150 Luofou/Lo-foufPanyu 22"54'1' 1 1 3°18'E. 110 Nıgıpotunam (indi•) 10"46'N 79 5l'E. 38
Ji.ngmcn/Chıng·mm l1'06'N 112'°1 )'E. ll, KhotanfYuôan 3T07'N 79'S7'E. 34,41, 1 50 1..J.J.oyJng/Lıao-yang Stt DingJiıo Luohu/Lo---hu 25"2l'N 106"4S'E, 36 Nıg. .akl (Jıpın) 32'45'N l29"S2'E. l4, 38
Khulnı (Afghanisı..n) l6°l S'N 68°10'E, 92
..klıı.ı (USSR) Sll°OS'N 1 06·3 2'E. 33
98, 102 Uaoy•ng/Lıao-;yang (Mongol provlnce). 26 Luolang/Lo-lang(N Xc><c•) 58°52'N Nıgur/Naguer{lndonesia) 05°1 l'N 96�00'E,
x 38
Kiev (USSR) S0°2S'N 30'30'E, 34
Jingnın/Chırıgnan (Tıng "province"� 26. Liaoz.hou/Lıao-cltou 37'03'N l 1J"22'E, 31, 125 l 7'E, 30
103 102 Luoning/Lo--nıng 34 24'N 111°39'E. '5.4 Nıbl/Haobljiıng (J•pon) 26'10'N
J8
127'40'E.
Jıngnlng,iChıng-mng l5,.25"N 105°S6'E. 41 �P"oli (Taıwan) 2S J S'N 12l'J8'E. 33 LidaıJLı-ıaı ftt .\1eureud� Lucı_)·ıngJı.o.ya.r:g.'Xijmg,'Hoıun/He'rYn/
Lijang/Lı-<hııırtg26'"57'N 100 l''E, 27 He·naruu,'Zhou l4 47'N l l 2'26'E. 16, 23, 1'•klıon/Liukun (Tlmland) 08
Lınıo(Peru) 12 06'5 77°03'W
Jıngslun/Chı,,a-ıhan ll°OJ"N l l l °''E ısa IGsb (USSR) 38'40'N 66°10'E, 92 24'N 99°58'E.
Jınguantai Gatt!/Chm-han-t'aı 41 36'1\ Kobdo/Jargalanı (Mongoll•} 48"00'1' 25, 26, 27, JO. 31. H. 54 62. 71. 92. 94, 38
1 20'43 'E, H
J8
91 4l'E. 41 Lln/Lın 38',0?'N 1 1 1c-os'E. 71 95, 98. I02, 103, 105. IJO. 123, 164 Nan Mu/Nan. 11
Jıngxi &ı/Chmg /ısı p., (Song "route"), 26 Kocpong/Jlubang (lndonesla) IO"ll'S Lın/Lln 44°29'N l 1 9c58'E, 98 Li.ıshun/Lü-sh:ın/Port ArthurfRyo;un Nan'an/Nan-an 24"57'N ııs•2s1E, 24. 27, 31
Jingxi NMl/Chıng-lısi Nan (Song "route"J. 26 123 3 8'E, J8 Lln'an/Lın-an 2J 20'N 103 IO"B 27, 149 18 46"1 1 2 1 IS'E, 32, 152, 1 58. 164 N111n'an/Nan·an 25''}6'f\' 114 24'E, 31

Xokonor R. 98
JingyıngJChıngyang 34'27'N 108'46'E. 4 1 Koko Nor <rn Qingtw Lı.n"an/l..UJ-an ftr Ha.ngzhou Lwong/U:-.sımg 'tt Manılıı :ii.Jlchıng/Na"<h"ang,IHong/Hongzhou/
Jıngyuan/Clımg")"Uan l6'34'N l04 46'E, 41 Lincbeng;Lın-ch'ng 34'4l'N ıırl3'E, 164 Lutaı/Lu-t'aı 39 20'l\ t 17°48"E, 152 Longxıng/Yuzhang 28'40'N l l 5-S2'E. 1 ı.
JingyuanfClung·JUdn (T..ng "provıoce"ı 26 Xou Xlnabllu (Mo1lys..)OS'S9'N l 16"04'E. Unfeo/Lm-fm :;tt Pingyang Luyı:ı..-ı H 50'N 115'28'E. 54 24, 26. 21. 30. 11. 94. 102. 12 3. ıso. 1 58
Jingyu.anbio/Chıng-yUan-pao 4l"57'N )4 Ung/Lıng l7°54'N 106'40'E. 95. 98 Luz.hou/Lıı<holf1Lu 11"45'N l 16"35'E, 26. Nındoııgwıın/Nan-.tcmg+u.•a" Jtt Wuxı
123"23'E. J) Kouqu.ın/r'ou-ch'ıiJn40"0l'N L ı ro1'E. 164 Lıngb;ıo/Lıng-pao 31''31'N llO'S3'E. 54 27, JO K�o·en/Na"�n21'5l"N 1 1 1 S6'E, ll, 123
Jıngzhou/Chıng<lwu/Jıng l5''20'N 107 20'E. Kou.SlJ/K'ou-ssu-� (Tııwın) 22cJ8'N Lingj iu/Lıng-chru/Vulturc Peak 24°00'N Luzhou/Lü-chou/1.u 28'55'N 105 25'E. 24 1'angong/Nan·kung 37'2l'N l l 5°2 J'E, 152
30. 31, 41 120' l9'E. )) 1 1 rOO'E. 11 O 26, 30, 36, 12). 149. 158 N•nh>i/Nan haı 23°00'N l lJ 03 'E, JO, 1 1 0
JıngUıouıChıng<hou 26°35'N 109 36'E. l6 Kuai R/K'ua; l OJ l..mglıngtLıng-lıng 26�'04'fli 1 J 1°28�. 30 Uıı.bou;t.:.:-clıoı.ı SttHdea N�nJiın:Na11-<hıt"rı 26"l8'l\ l 18'05'E. 26, l l

Ungshou:Lln,pltco 38'1 6'N 114 22'E. 54


Jingz.hou/Clung-rhou !f.tt Jı.nglı.ng Kum Lumpur (�laysıo) 03 08'N IOl'42'E. L:ıngnan/Lıngnan (Tıııg ··provı.nce''). 26 98. 1 2)
Jınh.,./Chın hua{Wu 29"0E'N 1 1 9 40'E, 24 34 �cao (Ponug.ı) 22 16'N i l 3°lO'E. ı ı. 24.
Xuınduın,ı'K'r.ran-tıtn 40 45'N 124°4l'E. 33 34. J8. 158
�ınJıng;.Van-cnıng/Nankill:ngjJinling/
26. 27. 31 , 12 3 Llngui,ıLıng·t'aı 35:05'N 107,46'E, 41 JiqingıTuınJing/Ylng/Juıngnıng 32"02'N
JınıngJChı nıngjlızhou 35'23'N l lb"l4'E, Xuclu./K'ı.ı--ch'a/AnJCi 41"4J'N 82"58'E. 41. Llngwu/ı.ıng-wu )7'OO'N 102°54'F., 26 �chıng/Ma<h'ang 36 OO'N 102'00'E. 52 118 47'E. il. 15. 23. 24 . 26. 27, 28. 34. 38,

.\1adm (Indiı) IJ'OS'N 80' 18'E. 34


54. 149. ıso. ıs2. 164 92. 150 Llngy•n/Lıog-l'" (Tang "provine<"), 26 M•cheng/Mo<h'tng 31 'll'N 115 02'E, 10) 94, 102. 149, 150, 1 58
Jınlng/Ch:-nıng )7 4 1'N 1 J2'24'�. 26 Kuclung (�l•ys,.J Ol'J2'N 110'20'E, 34 Lıngyunzha/Lıng-;yıın<lıa ))' 35'N 114 IO'E. Nanjing/Naoı:-chzng/Xijın 4CP03'N l 1 '.i"Sl'E.
Jınjı.ang/Chm-chıang 2o/"'41N J J6'Ol'E. 24 Kw/K'tdı stt Kuizhou 103 M111gendan,1Ma-�-tı.ırt 41 l l'N 121 '>6"F H 102
Jınjibao/Chın-chıpao 37�57"N l066IO"E. 41. Kw R;K"tıtı. 23 Lıngzhou:Lıng<lıou 38·O&'N 106"21'E, 41 l>bhu/Ma·h• 28 15'1' 103 45'E, 27 l\anJing/:\'ar.-chır.gsn Sh.11ngqıu
Kuızhou:K'ueı-<ltou/Kuı ll 05'N 109"37'E. Llnhal:Lırt lwı/Tai.'Tıızhou 28 S4'N Mıınwcbeng,/M>Jı·m.:ıı<t�'tng4929� KaOJUD:ı'/\'wo;ı-chU.'? 30� 11 ·� 112 47'E, JO
Jinlıng/Ckudı"g ftt N,ınjng
149
26. 27, JO. 3 1, 98. 102, 123. 158
Jinrung/C.':trı nıng 36 14'N L 1 ı
i 121'08'E. 24. 26 27. 31 98. 123 106 19'E, 3J Nankıng'Nıın-k'a'lg 29 ı o·N 1 16.,0l'E. 27.
l7'E. 26 Kulk.ıraUS$U 44'27'N 34•37E, 4 1 Unbu>i/Lın-huaı 32'20'N 116°16'E, 149 Maımana (Afghınıst•n) 1ı·54'N 64 4l'E. 92 3J. 123
Jinshı R/Chm Jha, 11, 30, 36, 149 Kulun/K'ı.ı+/un su Ulaan Baacar Linjı.ang/Lın·<hıang 28'02'N J l l'20'E, 27, 3 1 Malınurglı (USSR) l8 JS'N 65 JO'E. qı Nanl..anllng/Nan+/an-lıng 11'S2'N 12C>°15'E.
Jınshang/Chın-.sJzang (T.ng "province"). 26 Kunlun/Kuıı-lun l7'00'N l21"50'E. 1 1 0 Llnqıng/Lın-ch';ng 36'5 1 'N l Jl'42'E, 24. Maııng/Ma<h:ng 2l 12':-I l IJ'06'E, 102 95
Jinu.n/Chıtı-t'on )l'4S'N: 119'JO'E, lSO Xun1un Mts/K'u'1-1un. 1 l 105. 150. 152. 164 \blıcca,ıManLaJ� (M�ysia) 02 14'N �anlı.lng/.�'ar.-liar.g 30 l5'l'\ 1061'.>J:"E, 95
Jınung/Chın-t'ang 31"06'ri HM 06'E, 102 kunmıng/K'u.-ı-n:ı,,g/Yunrıan/Yunnanfu Lıoru:Lın-p1,•'Ru.zhou l4'09'N l ı2•5.s'E. '.i4 102 14'E, 38 N.ınnıng:Narı-mng22·50·_.,,,. 108 l9'E. 11. 24
25'1J2'N 102'42'1!, ı ı . 27. ııı. l6. 94. 149.
Lınta.n/l.:.-ı-ı·u,,,'T�o/Taozhou }4 41"N K.110-pın R,:NDr: p'a11, 11. lO. ll. 98. 149
Jıntian/Chııı-t'u-rı 21 27'"N 111 2a·P.. 149 102. ıoı. 164 M'1den (lsll(UK)04 oo·s 1 55-oo·w. 18 27. 34, '14. 149, 1 58
Maldı\•e Islands. }4. ).8
.
Jınx:Uın/C/tır: 11.fıt'rı{Yuzhong 35647 1\ ıso. 158
104'00'E, 41 Kunyang,ıK'un+)lJng 24 l9'N ıo2=35'E. 149 103"25'E, 27, )1, 41 . 150 Malındi(Keny•)OJ 14'S 40.05 'E. 38 1'•npl/.\fan-p'i 38'01':-ı 1 1 6 44'E. 152
Kuo/K'uo 35-57'N l02'1 7'E, 3 1 N3np ing/Na-:-p'mg 29 05'N 107 J l'E, 31
Jlny;ıng/Chın-yan8 S« Taiyuan
04'N J 16
Jınxt.ang/Chın hsıang 35' l 9'E., l 52 Lıntao/Lın"t'ao/Didaoz.hou 35-t ıcrN �nas44 16-:N 86 02'E. 41
Kuoxiaa/K'uo-hsıtTI 38'52'N 112°48"E, 164 103 50'E. 27. 41 Aund•lay (Burma) 21 57'1' 96°04'E. 1 ı. J4 Nanshı/Nan�,ha {Isls) 34

Kuril (his) (USSRI. l4


Jıny..ng/Chın)'ong/Jinzlıou 31 JO'N Xuo cang/K'ı.ıo--ts'<mg 28 49N 1 20"58'F., 110 Untong/Lır. t'ung 34 25'N 109 IO'E. 41 �unıla!1.usong (Pbilıpp•nesı 14 )7'1' Nanton�:'·"'·an-r'ur:ıg 12 OO'N ııo·SJ'E. U8
120' 58'E. 34. J8 Nınwulıı.'Varı-u.11-Jı Stt Lımun
�ı11XUD2,;�·..ı'! hsıo-rg23-2l"N 112'17'E. 102
104"50'E. 94 Llnyı/Lın-ıı'Yı/Yı2hou 34103'N 118 20'E. 31.
Mınlaj�1Man-la-<'l:l4 Jıtt ��cu
Mınu, (lsls) (Papua :>ıew Guınca) 2 OO'S
Jınzbou/Cl:m-chou,'k.ııping 39 JO'J\ 98. 102. 149. 1 52, 164
121'31'E. 27, H. 94
Kurla 41 48'N86'10'E, 41
Kuye (1<1) SttSakbl�n (isi) LınymR'L11t-\'1r._g 33"48'N 1 i l S!'E. 103 .vc.ı"·'ısumg 25 10'� 114-20'E 27,
Jınılıou/Chın-chou )S 50'N l l l 46'F., JO.
Nanıaong..
Kuvu/K'rH'U4S-40'N% ))'E 150 Lınzi/Lın-t:ıı 36 U'N 1 1 8 ?O'E. 62, 71 147 OO'E. l8 31. 123. 149
102 Ky0to(J•p,m) JS·02'N 135 4S'E, 3), l4 Lıpıng/Lı-p'ıng 2b 16'N 10908'E, 24, 36 Milln7.houlı/Mar:ı-C"J:<ıu /ı 49 34'N l 17 30'E. NJOXU/N.J11 lıw 12 "'� 1 1 9 )9'E, 95
Jlnzhou/Chın--cho:ı/Jin/Gua.ngnıng 2hongtun Llquan/L ı-clı"uan 34'23'N 108'40'1::, 41 l2. l4 Kanyı�:Nün-)'t'n 3ı-27'N 1 1 9 41'E,95
41'07'N 121'07'E. i l , 27, 32. 105. 164 La\.c.ıdive ls.Linds {lndiı1), 34 MaooM•o 31°36':-I 103 S2'E. 3l.98 Kanyang_,',VQn)"Gng/\'\'an )J 06''{ 112"31'E.
Jiqmg/Ch ı--<h"mg Stt Nan1ing
Ush.i/Lı-slııh .'Yongnıng 3733'N 1 l 1°10'E.
uhore (Plkisun) ll 34'N 74 22'E, 34 71.164 .\bu �o 30 lO'N 12022'E.. l 10 24 27, JO 54. 71, 105. 164
Jiulwıg/Ch:Mp=gStt Kocpong UiJLaı �t La.izhou Uu.'Lı• 24 )6':-1 109 l4'E. 3 1. 98 \taomıng.Mao-nrnıg 21 S<Yf' 1 1Cf';6'l-, 24 Nam·ing;ı\"cm-�vırtg J9' 1q'� 116 ll'E.95
i/Cl:iu-cln 25t>O"N 1 12-CXYE, 110 UWıw,'Laı·sltuı 39 23'N 115 41"E. 152 Lıu R!Lı•. 11. 2J �
b omu <hrng/M o mu-d:'t"g/Dıngxıng NJ .. lf:4r'."'l 1 1 8 21'E.95
nvu:.'ll"'n-y-
40 21'N 99 42'E. 41
Jiuj ...
JJUJi.lng!Cl:ıu-chıatıg/lıangj Jıangzhou t.ıısu/Wı-nı 32 J8"N 105 46.E. 102 UuheHarbor/Uu-ho 31 28'1' 12 1' 16'E. 105 �.ınrlıao Provınce/N0'1-{itoJO, 26. 27. 92

Mıri;ı,nas (lsls} (U�A Trust Territon:).


29 4l'N I J 6 Ol'E. 26, 27, JO. 3 J . l4 102 t..ıiy.ıng/Laı+ycmg 16ı:ı58'N 1 20'"4 1'E. 164 Llukun,'Lıı.. l.:'tın stt 1'akhon Maqı/Mu+C'h'ı 18 OO'N 1 1 4-00'E. 110 �.ınrlıeng/Nan-,ht'tıg s-tt H.ınthong
123. 1 49. lS8 Laizhou/Laı-<fwtı/ Ui 37 1l'N 120"04-'E. 27, Lluqiu/Lıu-<:h'iu Stt Taiwan Nan Zhilt/N'1n chıh-!ı/Mjng prcıvınce, 27
Jlujiong/Cblu-clu.ıng Stt P.l=bang

18

Mal'>h•ll (lsls) (USA Trust Terriıorv1 38


31, 71. 98. 102 105, 152, 164 Marquesas (lsls)(Fr•n<t} 38 Nauru 00 Jl'S 166'56'E. J8
Jiuq�n/Chıu-ch 'ü.J.rı>:tt Suzhou
Lıuqiu flsls)/Ryukyu (Japon� l4. 38
L.ımun�anwuh (lndonesıa) 05 55'N Lıuzhou/Lı•-<ik"' 24·17'N 109 IS'E. 27. 36. Ken R;Ntrt_ 1 1
9S 18'E. 38 Marv(USSRI J7 42'N 61 54'E. 92
l.ın.'l�"Stt La.nz.hou
102. 149 Kcrchın�k:�ıbuchu (USSR) 52 oı·N
105•44·e. JO
JiuzMn/Chıu-cherr (V�Dôlım 18 55·N
Lixian:LJ hnt-ı 34 05'N 105 OO"E. 41 Mec.,.a(SiudJ Arabl ..) 21 26.N 3949'E 34 l�'E, JJ
Lınc.ıng Rll.an-u'an3/Mtkong. l 1, 15, 27, r"ew Dtlhi (lndıa) ıs�37'� 77 l J'P.. ı J
116 l2
Jixun/Clıı-hnen/Ji/Jı.zhou 3""l 5'N Lııbou:U-dwu;1.i 29·4l'N 1 1 1 Sl'E. 3 1 ,
14 41, 98 New GuJnu (lsis) (Papua f\�w
lR
115°JO'E. 24. ll. 102. 164 98. 102. 123 �1ei/Mn24c2l'N 116 20'E. ll
Ju.hou/Chı-chou 'itt Ji'ln
Jı:ıhou/Chı-<h� .wt Jining
l.an&lu:mg 31 '44'N 105"55'E, 3 ı Lizhou/Lı<lıou/U 29 IO'N 102 20'E. 26. JO. Mei/Mtr ser \1eizhou Guineı/lndonesia). 38

Mtız.hou::\fn-chou:Mtı JO'OrN 1 01 4l'E.


l.angd.ı/Lang·t"' 26'06'1\ 105'20'E, 36 31 \1eijı.ang.• ..\
ft'r-<hıar?\' 24 25'N 102'20'F. 27 Nianbo/Nrtn+po/Ledu 36 32'f\, 102"25�E. 4 1
Jizhou/Chı-cl:ou .'itt Jumm Nıcobar (!sis) (lndia). l4
Ning·!'f·rr?g Stt Nn i g2-hou
Ungslwt/Umg-shan/Qurslun )2'·'50'f'.I Lizhou;Lt-<'hı0u .�t Gu.;ııngyu.an
Jizhou ürul/Clıi clıou. 105
. 10. ıı. 98. 102. 1 2!
114 02'E. 103 Lııbou•Lı-c/:d11(Song "route .). 26
Jojun Stt BriJLnl ungya:Lang-ya 35 40'1' 119 S3'E. 30. 71. 17'E.JO Mtknng R,'Lanung. 11 15. 27, )4 4t CJ8 Niog .1nil\ırıg-.Jrı 44 21 'f\ 129 28'"E, 32. 33
Ju;Cnü Stt Juzhou Nıngbo.•1.�1ıng po/Mıng/Ming1hou 29.54'N
Lolang(NKocc.) 58-52'"1 125
110 Lon&'Lung 44 JO'N 125'00'E 98 g 5tt \iengxiın
Long/Lung \tt Long'ın
Mtng/M�rr
Juliuhe/Chtdıı.ı-ho4l"SS'N 122 5l'E, ll Ungzhou/I.ar.g-chou 2 9 O l 'N l l l"J2'E, JO, Mengcheng/MMg-clı·t77,� JJ�16'l\ a.16 32'E, 121 ll'E. 24. 26. 27, )4 38. 94, 98. I02.
Julu/Chü lu l6'52'N l l 5°20'E, JO 102 Lon&ILuoı.l' }tt Longxian 1 49 123. 149 150. 158
Jun/Chiin l2°50'N l l l l 5'E. 31. 98 unqt/Lan-ch'ı 29°25'N 1 20 50'E, 94 Long R/Ltıng, 36 Mtnghua/Ml'ng-h11� 25 20'N 100 ı�·e. 27, NıngU.n/Nmg-fan 28°40'N 102 OO'E. 27
Juyıng/Ch•yang J2 47'N l 16' 14'E. 71 -
1..anzhou/Lan--c.i:ı�.'Lın J6 Ol'N 103 47'E. long'an/LIA-'li-arrtlong 12·4()")1 J04'20'E. 150 Nıngguo/.'"ı/;r.g-.(:uo,1Xuan 10 J8'"' ı 1 8�58'E,

Longde;L•ng /< 35 38'N 10606'E. 4 1


23'N 1 16'06'E, 152 ı ı. 15, 24. 25. 26 27 JO. 31 34, 41, 52. 26. 27 Mtngxian.'Mr-rr,g-hf:f'"·Meng 35·01·,.. 27 ll l2J. 149
92. 'M, 149 150 :-.lmgııang.."lıng-<�ıartg 45 O'\ :"l 126 15 ·E. 98
JuyeıChu-;�h 35
Juzhou/Ch•</ıoı;/Ju 35 27'N 118 48'E. 62. 158 112 41'E, 31.54
'I. 152 Lıınz.hou:ı.arı-chou 38 l&'N ı ı 1•1re. 102 Longbu/L•ng·hM 28 'JO'N 1 1 645'E. 1 1 0 MengıılMl'rrg-rw 2) 20'N 103 21'r. l4 Ningnuın:.'\:r.x-rrıl'TliFuyu 47 46'N 124.:ı21 'E:
Juzıjle/Cl:u tzı.ı.-<.lııth/Yın;ı 42 53'N uo:La. J6 30'N 121 OO'E, 110 Longkou/Lung k'o• 37"41'N 120' 18'E. l4 M<rgen 49 IO'N 125 l5'E. 32 33 32
129°30'1'. 32 Lao'.1n/L..ıo---arı (Tııw�n) 2 3 05'N 121°09'E, Loagli/l.zmg-lı 2623'N 106"'57'F. 36 MeureudaifLidai (lndonesii.) o;014'h
96 14'E, J8
Nıngtiaoli.-ıng/Nmg-r'ioo-lian,\' )7 42'N
Juzjan (Afghanı•ı.ın) 36''09'1\ 66 05'E. 92 )) Longmen./Lurı,g·mrn J5-40'N l 10 38'E. 108 19'�. 41
Uopi/Lao·p'ı(Taı"-·•nl 22 38'r'\ 12if4l'E:, ll
110
Longqu;uı/L&m-f-<h'ı.ıon 30
· 52 ·N Mexıco City{Mexıco) 19 2';'N99 ıo·w. r\.ngwu.'Nmg-u:u 39-00'N 112 IS'E 158
Kabul (Afghanıstan) )4 JO'N69'IO'E, l4 92 ı.. .. (S Yemen) 14 l4'N 49 07'E. J8 flıi.ngx.ı,'/\'ırtg-Jm 3840'..., 106 20'E, 94
105 41'E. 18
158 \1.1Mı 5tt Mizhou
Kai;Kaı 31 1 l'N IO!'JO'E. 3, l..4'.'L d6 32'N 102 J6'E, ll \i�niMU"rr 31 1 2"1' 104 H'E. l l N:ngxı.a .Vır.g+Jma,'Egngiliı (Chinese city)
\1ıan/Mıt''l 5« Mi.tnzhou
l..ongtun,ıt.:mg-r·:l'rt(Vif:Lnam} 21'03'N Q8

LeıUıou/Lt'r<h<>cı Stt ZhanJiJng


Xaic:heng/K'aı-<h'mg (N Koceı) 37 54'� l..4'ı'Ln 20"48'N 110 06'1!, ll. 98 106'2l'F. 150 l� 30'1' ;()6 18'E, 26. 27. 41 150
126°JO'E, 25, 98 Longtou/l..t.-ng-t'ou 23�41'N l13"24'E, 102 Mı..nchı/Mı�"<>fılı 34 4s·N 1 1 1 45'E, 54 Singx�lNıng-h.ı;ta (Manchu city) 38.-20'N
Kaıfeng/K'a,-f<•NfDon&Jıng/Bian/Bıanlıang/ 1..4'llng/Lt-lıng 37'43'N 1 1 7 JJ'E. 1 52 Longweiguan/Lung+uoeı+kuan 25r'30'N Miilnnıng/Mitn-nınx 28 lJ'N 102"'09'E, l49 106 17'E. 41
Bianzhou J4°47'N 1 l 4ı:ı20'E,. 15, 16, 23, 1..4'nd R (USSR), 15 l 10° 10'E. 30 Mlany.1ng/Mmı-y1:rng JO22'N 1 1 l 27'E, l '\R Ningxiil/Nıng-hna 44 25'S 129 IS'E. 33
24. 25, 26. 27. JO. 31. 92, 94, 98. 102. 103. Lepıng/U·p'mg/Pingµn1un 17'19"N 1Dng:o.'Lu'1g-hri;'Gongch.ı.ng.'Weı )4 58'N Mi111nz.hou/MU'tı·<.'wu lO ))'N J 14 20'E lO. Nıngıuı1 hou,Nioı.g-'2.sııı Jıou Stt Hu.111mach.i
431!. 27. 41. 95. 149. 1 so
LiıaSl(lla-,. 29"39'1' 91 Miilzh
ln ou,•.\f�l-hou:MU:n l l
105. 123. 149. 150. 158. 164 104 92 f<r;"ıngxiı-ıhong,:Nt1tg-h11ı;·<hı.11g wt
07'E, 11. 1 5. 28 l4
11 J''l2'E, 102
tuıh/K'aJ-/ı 26 l4'N I07'58�E. 36, 149 Lcngxi.ln:Un,�-hsıtrı/Long 34 48"'N 29'l\
92. 98 r.;ıngy.an&.-.�·ms-,vv�g 354oı;·f\ 1 1 647'"E. 152
Zhongweı
K.Wu/K"aı+lr. 43 36'N ı2ı•ısı:. 32 106 53'E. 31.123 1044S'E, JO. 123
K.aıyuan/K'aı·ywıı{Slnwan 42 3l"N Li/Lı 41 l Z'N 1 19' 1 1·E, 98 Longxing/Lımg-f:mrtg su .Sanch.ıng \Uıodıgou/Mrao-u kou }4 30'K 1 1 1 �O'E,
124'02'E, 27, 32, 3J, 94
Nıngyuan/Nıng-)·Uan/Ningyuanzhou
Longyou/L••S·J• (T•ng circwt), 26 52 40 l8'1' 12046'E. 27. 33. 1 58
Ufl.ı w Guangyuan
U:Lı l4 30'1' 108°lJ'E, ll

yu�n.
Xaizhou/K'ai<hou 2'1"02'N IC6 59'E. l6 Longyu/lungyu 25°40'N 100''15'E. 92 Midwıy (lsls) (USAJ. 3R SingyuJn/f\'rng·yua01 14'28'N 104 5 1'E. 41
Kalzhou/K'oı<hou l0"58'N IC8 S8'E. 102 l.i,ıLl sn Lizhou Longzhou-'L••x· ouu 22-24':-ı 106 S9'E. l4 Mile/Mı-it 24 ıo·� 102 42'E. 36. 149 .N'in g •/\'r11g-_vu.ıo: 28 ll':S l02 12'E. ı S8
Xalgın Jtt ZhantUuıkou Lıan/Lil'" 1tt LiJnzhou 1 58 Min!M:ıı .s« Minzhou 'ling)·�ozhou ,Vın g._ ,.
ll .... s«
arı-c�
Kandahar(Afglwti<tın) 31 '36'1' 6S'47'E. 92 Longzhou;Ung-cho11 .34·so·N 10.,..,ıO'E. 41 Mı n R,1Mın. 1 1 . 15. 21. 71. 123 149 Nıngywın
Kandy(Srl �)07"17'N80'40'E. )4
Lfang/Uang J«Cbenlıu
Lop 39'55'N 89 SO'E. 150 Mın R.'Mın. J 1. 23. l l . 123 Ningzhou:.\'m�1.-hou.'Sıng 31\ 30'N
1.Jıng/Lıang SttYang
1.i.ngı'Llong.ttt Wuwei

Mıngshan/Mmg-slıım 30 04'N 103'OS'I::,


KankofX"'nxıng(:-! KOTC•) 39'54'N LopL. il, l4 41, 92 MıngJMır.g sa Nlngbo 108 OS'E, ll. 41
1 2r35'E. 12 1.1.ıngc�ngılıen/Lıang-ch'cng-chcn 36'00'N Lu/Lu 28 l2'N 105 20'E, 31, 98 149 füuzhuıng/Nıu-chuanfYtngkou 40·3CJ"N
Kaplu (Afglıanisıan) 34°25'N 69'SS'E. 92 il9·OO'E, 52 Lu/Lu 35°34'"1 116'22'E, JO Mıngıhou/Mmg-lht)ı,; 'itt Ningbo 122 l l'E }2, 33. )4 164
Karachi (Pakısı..n) 24'51'N 67'02'E. l4 1.1.ıngd ong/Lıang-ıung H 52'N 106°l8'E. 41 Lu/Lu 29 20'"1 l l 5°00'E. 110 Nızlınl\· Novgorod (GSSRJ Sô 20'N 44
Lı•ngshan/Lıang-shan JO'4J'N 127'56'E, 31 27, 31, 41. 94. 98. 102
�ınzhou,ıMio:-chou/Mm )4 20"°:'{ J04 09'F: OO'E,

Lı•ngzhe/Lıaııg-cı.-(Song "routc"}. 26 Mıyun/Mı7ıin 402l'l\ 116 47'E. 164


"'1rakorwn/Helın (MongoU.J n· IO'N Lu:Lıt Stt Changzhi
Lu.'Lll Stt Heftı ;\lr.; R:Nu.�ıwcen R. l I 1 5 34 41, 98
l4
102'50'E, 26. 150
IWllhalırtyanqı 42 04'N 86"l4'E. 41, 92 Liang,z.houı'Lıang-cltou Stt Wuweı Lu.'U. Stt Luz.hou Mızh>/.'fı<hılı J750':-I 110 03'E. 41 164 N)'OIİD�Cnungıtu Mls, 1 l
Kamcgı.n (Afglıa.nıstın) 38·15'N 70"10'E. 92 Lıangz.hu/Lıang-chtı 30 21'N 120-'0J'E, 52 Lu Sutr/L11, 71 Miı.hou/M:.ıırhou;Mı/Zhucheng 3606'N
Ob R (USSR), 11, 15, 34
Kınk.al (indi&) 1058'N 79"50'E, l4 Llınhuı/Lıtn-hua 35''47'N 103 OO'E, 41, 149 Lu'ııı/Ltı·OP1Dongsheng 31"'48'N l 16"30'E, 119 24'E, 27. J I. 62, 102, 12)
KashgarjSule 39"28'N 75'58'E. IS, 34. 41. Liı.nhu.ıshın/Uen htıa-shan 24'J4J'N 27, 123 / Mo/Mo Yt Renqıu
Omsk (GSSRJ 5 l'OO''O 73 22'E. l4
1 1 J'0l,'E, l02 Lu'ın/lu-an Jtt Changz.hi
Odessa (t:SSR) 47'19'N 1 18 40'E. 34
92, 1 50 Mog•d>Slıu (Somalia) 02'02'N 45'2 l'E. 38
Orcbon R. i l , 98
X.shgar R. 41 I.J..anshan/!M'l+.shan40 59'..., 12l-4l'E. 33 Lu.aın R,'l.:oan. 1 ı . 24 105. 149 Mohct:Mo-•m 2) 10'1' 101 12'E. 149
Katluıundu r.<e�) 27'42'N 85'19"E. ı ı. 34 Uınshw,'Lın:-shuı ll 47':'11 1 1 9J6'E. 123 LU.ilng Prıbang(uos} 19"53'1' 102"10'E. 34 Momblsa,Kcnyı)04 04'S )9·40'E. J8
K;ıtun R (t:SSRı 1 5 Uanyu.nı'Lıtn-]Wı Stt Uınyungang LumxWl,'Uı.at1·hsıtn 39-43·� 1 18)44'E. 32, Ma«ow (USSR) 5S 4S'N 37'4i'E. l4
Kebnjiın/K'o-/an-clıım 38-42'N l l l•J.4'E, Uanyungıng/Lıl"n-yun-1.:o.rrgfl.unyun 164 Moz.hou/Mo-<h,,u Stt Renqıu Pagan (Burm•)21 12'N95 19'E, q8
102 l4 42'N l l 9'26'E. 1 1 , 164 Liıda/Lt.ı-rafD-;ılny{Dalren/Dalian 38 53'N Mu/Mu Stt Jiande
Liınz.hou/Lıt"-dwufl.i.ın 24"48'N ı 1 2°261!.
Pahaııg/Pengheng {�alıysi.ıl Ol50'N

Palemb.111n&/JıuJiill1g (lndones�) 02�S9'S


Kelantan/Jllandan (Malaysia) 06°1)'N 121°J7'E. 1 ı. J2. l4. 152, 158. 164 Mud111njiang/Mu·tı.m-chiang 44�34'N 101 19'E. J8
103°10'E, 38 JO. )1. 102, 123 Luhun/L.ıt.·hım ))'OO'N 1 1 1''30'E, 1 1 0 129 36'E i l
Kcrulen R (USSR/China� 33, 41, 98 Ll.lnwou/ı.-<lıoull.lan 2 1'45-ı; 109 IO'E. Lujiıng/1...-chıar.g 31°50'1' l 17"41'E. 30 Mukden � Shenyıng 104 4S'E. J8
K<Slun/K'c>-slıan 48 Ol'N 125"53'E. 32 27, )1, 149 Ltilia.ng Mu.'Lu-Jıang 1 1 Mul..,.(P•kıstan) 30' IO'N 71 l6'E. 92 Pangıı;ınan/Pengjiashilın (Pbıhppınes}
Khabarovsk (USSR} 48 J2'N IJS"08'E. 32, 34 Wo R/Lıao. ıı. ıs. 23. 24. 27. JJ, 34 LuoR/Lo.41, 62, 7 1 Muzhou/Mtı-c:hou 29 il� 119"26'E- 30 ı�·w:-ı 120'22•e. ı8 •
Klurkov(USSR) 50'00'N l6°ll'E. 34 Lıacheng/Lıao-Oı'nıg/Dongclwıg l6 26'N Luochuın/l..o-<h'ua!l 35'""SS'N 109°28'E, 4.1, 102 Pı<>-kı<h.nuı (Taiw.ın) 21 21,...., 120-07'E. 33
Khiva (USSR) 41°25'N 60°49'E 34 1 15 58'E, 27, 105, 150. 1 52. 164 164 Mumg .\it l6 28'N 87"29'E, 1 1 Pat111liputn (l ndia} 25�2011' 85 3 '�E. 92
KhoclıofGaocbang 43'30'N 91 'OS'E, 150 Llaodong/Lıao-ıung (Mıng provlnce). 27 Luoding/Lo-tıng ll°32'"1 114 Ol 'B, 149 Mumgau M ı 38'15'N 75 OS'E. 1 1 PaU.ani/Dıni (Thailand) 06 50'" 101 20'F. 38

231

J
Pcı:P'tı l4 1 l':' I 1 1 5 l6'�, JO 9S. 102. lll, 1 SO Ruo R/Jo. 1 1 . 41. 98 29 51:'1 1 1 8 27'E. 24, 26. 27 Swatow �re Sh•nlou
Pckıng � Beijıng Qınf�ng/Ch'm)l't:;�(Song roul�"), 26 Ruoye/Jo-yth 29''Kl'N ııı··ocrE. 110 Shi/%ılı su Shizhou Syr Darp R (USSR), 14, 92
Pcml6 50'N SI l5'E. I � Qınfu!Ch'ınfu 28 42'N 104 20'E. 149 Ru:ıhou:Jc.-l"hcıu � Linru Shibıng/Siııhpıng 27 Ol'N 108 02'E. 36
Pcng/P't11g JO 58'N 10l '>4T. 11. ııl Qıng/Ch'ırıg \ttQıngxi.ın R)"OJUO w lushun ShichcngJShıh<h-,ng 41'08N 123'20'E, ll T•bnz pron) JS 05'N 46 l8'E, 14
Pcog/P'tng lI lO'N 106 '32'E. l I Qing/Ch'mg \tl.' Qıngyang Ryukyu (lsls) .fre Liuqlu Shid.ıo/Shıh-ıao )6"52'N 122'27'E. 1 S2 Tai/laı 4'F36"N 128"09'f
PcngchcngjP',•ng-t"h'r,ı.� )4"OO'N 1 lb 'OO'E. Qing/Ch':-=.� �r Yidu ShıJinhu.ıngJShıh·•lıııı-chua-ıg/ Shimcn Tı1ı/Taı �t' Linhai
Qıng..:hen&ı<.�n·ı�� rfrng lO 50"N 101 oo·c. 18 02'N 144'28'E, 11, H, 164
· Tn/T'cıı -�t Taiyuan
62. 110 "'crhui.l'.ı tı'h-hu 41' ffN 124 l5'E, Jl
Pcnghcng/P't'ng heırg \tY Pc1h.lng 110 Saigon jVietıwm) 10"46'N 106 43'E. l4 Shilka R. 1 1 . ll Tıı L/T'aı il. l'j, 24. lO. }4, 62. 71. 94 150
PcnghulP'rJrghu (Isl)(Tıliw.m). 38 Qıngd.ıo,'C�'ıng-ıJıı J6 04·� 120 22'E, 24 \t Pıettnburg/Lenıngnd (USSıt) 59· 55·� Shilo>u/Shıô /ou J6 �8'N 110
'49'E. 54 T.ıı Mt/T.ıı lb'IS'N' 117"10'1:, 16, 71. 110
PcngjLJıshı�n:P'ttıg-chıw-thriı-1.Jl'f sn l4. 'i4, 152 lO 2S'E, l4 Shimen/Shılı rnrn .'itt ShıJinhuang Tai'an/T'az-arr )6'IO'l\' 117"07'(, ltı2, 16-4
P.lng.ıısrnan Qingh.ı G.atc/Ch'ws h.:J41 45'N 121 26'1:. 33 ...kh•lln/Kuyc (lsll (U�SR). ll. l4 Shiqun/Shıh-,·h'ic" 27'3l'N 103"20'E. 27. }6 TAJbai/T'aı-paı }3 40'N l l8"tlO'E, 110
Pcngl.n/P't·r..� l..ıt
/ Dcng:DcngLhou 17 48'::"1 Qıııghn L.'Ch"ıtt,�·hut/Koko �or 11 15. }(). \,ıl•la.'Zut.cr (Oman) 17OO'N 54 04'E, l8 Shıqu.on:'Shıh-<"h'u.m 12 22'N 104 47'E. ll T•ıbcıı'Taı-J'('ı (T.uw.ın) ıs.-os'N 121 l2'E,
120 42'E. 27 JO. ll, ll,94. 98. 102, IZl. l4 41. 94 149. 150 \.ılweenR (Burnu)jNuR. 11. 15, 34.41,98 Shıtou,heng/Shrh t'ou-<h'tn.g 40�2J'N 1 ı. 24. 28. H. 14
152. 164 Qıngh�/CIJ'ıng-hı.1 Jl 48'1'i 1 19''24'�. JI S•nurkond (USSR) 19'40'r< 66'57'E. l4. 92 124 lb'E. ll T.ıi'crrlnung/T'ııır-h-t·Jıhang l4'JO'f'li
Pcnglı:P'tr.g.Jı 29.4-0'N 1 1 6 12·f.. 71 Qınghe.ıcr.·ıng-ho4l zs·N 124 17'E. 33 S..ndu'•o/Swr-tıı-ııo 26 40'1'\' l 19'J5'E, l4 Shızhong/Shıh<h••g 24 52'1' 10) 59'E. 16 l l 7'42'E. 164
Pcrm iUSSR) 58'01 'r< �6 !O'E, l4 T.ı.igon�IT'az kı.ıng26')8'N 108 21'E. }O
Tuha.ng Mts/"rııı hanx. ı ı
Qınghe/Ch·ın.\'-ho J7· OJ'� 115 41 'F- l �2 "" f·nncısco (USA)J7 45'N 122,.27'E, 18 Shizhou/Shih-l·hou/Shi )0 18'N 109'26'1:.
Pclrop.1VlO\'Sk {USSR) "l3 "OJ'N l'.>8 4 ı·E. l4 Qinghezhen:Ch'ı�
. ,
_ ...;,<>-fhm 35� 1 l'N '•ınhcl�< ho)21 59'1' 108.02'�. 36 ı&. 27 102
Pcıuıw 45 '04'N 125 Ul'f, JJ ıı 52'�- 164 \.inmen Gorge-s/Sun "'"" 34 42'N l IO'OO"E, Sluı.hou/ShıJı-clıou 37 42'� l 1 l OR'E, 31, T"hc/T'a,·ho ll'09'1' l IS'lS't. 54
Phnom Pcnh (Kı1.mpuı.:hcal l. l5'N OınRJIJng/<.'h"tt:� chıı.otıg 24 52'N l 10'5J'E. 16. 24. 105 102 Taılung,/Taz-k'a'l.� 34 04'N J14''><n:. 123
104 WE. l4 Zb '\•nmrn:l(üf5'Jn mm-.,�ııl.'Sh•n:Sh..ın.xi.ın Shou/Shou 'itt Shouzhou T.ıin.ın/Taı-r...ın (T.ıiwJın) 23 Ol'!'\! 120 14'E.
Pi1.nıougwn:'P'ıttr-r',ı11 h'.ın }Q !'i":'lı QınR,Jı.tOg.'Ch'ır.g-�:h,Jl1.Ç �tt Hu.ııiyın 14 42'� 1 1 1 12'E,26, ll,54,�5. 12l. 152, Shouchun/Shoı.·ch'un 'itt Shouzhou 24. JJ. l4
109 05'E, 94 Oıngji.ıngpu/Ch'ıng·l·hı.:ıng-p'u Mt Huaıyın 164 Shouzhou/S}wu-d:oı.ılShou/Shouchun Tupın1t/ra1-prng ll 42'� 1 1 8 lO'E. 27, .U,
Pı/P'i w Pixi.ıın Qingli.lng.1ng/CJ:'ıng liJ"!J·'ll".S J4 00'� �nshw/Sur.-shuı 3S HY� l08 40'E. 4 1 l2 l2'N 11644'f,26. JO. ll 71, 102, 10). 98
Pıng_:P'ıng,:Qın 34 JJ''I IOttSOT, bl. ':'I 1os. 123. 1so. 158
S.1ntaı/S�rı-r'aı 44'08'l\ 88�S31:. 41
1 1 9 OO'l. �2 �.ınt.ı Bubu.ıı (USA) 34 25'N l 19'41'W, )8 Taiping/T'ai-ping 22'2S'N ıo1•20'E, 27
Ping/P'uıg �t't" Pingıhou Qrn�P'"!?iCh'ıngfıng 14'Ol'N 108'24'E. ll Shu/Shu/Yi J0'47'N 104'IO'E. lO. ll. 9S T.ıipingJT'aJ-p'ın.i 29 lO'N llO''�'E. 1 1 0
Q10gpıng:nı·ın8-r·,,,g 2& J8"N 101 47'E. l6 �n Vkentc/D.ııJi.ıı.ng (Philıpın�s) 18-lO'N T�i\...an;T'ııı-ı.ı..m/LiuqıufFormos.ı. 11. 15.
'
Pingboı'P'ıng-pıı S<e Pıngluo Shu/Shı.ı _'q't Anqıng
.,
.· r:' '50'N l 1 J 28'f, Jl
Pıngding.'P 'ı,,.� tırı Qingpıng.'CJ(mgp ır..� 36 27'N 1 1 6 20'E, 122 ll'!'E. 38 Shu Stalef.'ihı.ı. 71 26. 27, JJ, 14, 18. 1 58
Pmgdu:P'w�-ııı l& 47'N 1 1 9 'i4 E. q,ı_ 152,
-
152 s.mw•nlSar.-tuJrı .stt K.ııyu.ın ShuichcngtShuı-dı"mg 2& J4'N l04 4S'E. 36 T•ıyu.ın/ral-)-Uıln(faı/T•ıy\l.ilnfut
Qıng<h•n.'(h'ıng ;Jırı 29 50':'1 103 SO'E, 149 Jiny.ıng/Bing/Y.ıngqu 37:50� l 12'))'E,
'
164 �"'··�n/Sarr-wıln. 34 l3'N 1™'59'E, 41 Shulc RlSlf&ı!�.41
Plngdu,'P"mg-tu )O·l<.r1' 1 1 7 JffE. 1 1 0 Qıngt..
ıyu/Ch'ıO?g·t '..zı-y:ı 40 54'N 12l"38'E. Snhad (Afghanısıan) l6 59'N 7J"3l'E. 92 Shum.ın (USSR) J8 20'N 69'lO'E. 92 ı ı. 24. 25. 26. 27, ](), Jl. 54. 7 ı. 92. 94
Pingfan/P';r.t)ıın/Yongdc:-ıg Jb 45'"1 Shund�/Shun-ı� 36'S6't-; l 14 lO'E. 27. 150, 9S. 98. IH. 1SO. 158, 164
'
)) 'itıshin,IQıngpn (N Koreı) 41 SO'N 129 55'E,
!Ol 16'E. 4l Qıngx-.ı;n_:cJı :-:3 n�ırn:Qıng 38
· U'N 12 164 Taiyu.an/laı)'tıan(Vtetnam) 21 30'S
Sclcnge R/Sr'lttıg-o. l 1. qg
Sem.ııdrn,IS�nd.ı.l.ı (lndonesu·� 04 9�'N
Pın&li•ng 'p·ırıg ,-h:.:ın� s u Su:rhou 116 48'E, 150. 152 Shunning/Shun-nıng 24·sO"N l00-03'E. 27, 105"�0'E. 27
Prngl�/P'uıg-lt 14 38'N l lO·•t1..l'E. 17 Qir.gyıng/c:!ı'ıng·_Y.J".-i{/Qıng }6'06'1\ ıso T.-ıyı.unfu/Tuz·.yua.oı�Ju Stt T.ıJyu.ın

Plnglı..ng/P"z�.i·lıar.g H 27'l\ 106 3l"F 1.7 IO"l' 4-·1-. 26. 27. 94. 98. 102 9"Jl'F, 38 Shunt•/Shun t".� :stt 8.ıntcn TJizhong(Taıw.1n) 24.,09'1' l20''4l'E. 24
41. 149.ISO Qıngyu.ın,.C11:'ıngJ·liJtt 24·1�'1' l08 45'E. Semipalaıinslc (USSR) '50 26'N 80116'E, )4 Shu2hou/Shu·chou )() 38'N l 16.�32'F, 102 T.:ıizhou/T'ai-<hoı.ı 28'5�'1'\ 120''44'E. 26. I02
Pingluo,,P·ır.g-Jo/Pingbo 18 S7'� 10& )S'E, n, q8, 12J. 158 S<oul (S Korca) F JO'r< l 27'00'F, l4 Sı/Sm Stt Sirun Tıizhou/Tai--dmu Stt Linhai
41 149 Qıngywn.'C}f!'1.5·V-.;.ın JO 00''.'ll 121 16'E, 26 Sc}·chcllcs ll<ls). l4 Si/Sfı.ı .t:.tt Sixi.ın T11zi R/T'aı-tıu H
Pıngqu.ın;P"ır.J,·n'Lı•.ırı 40 >S"" 1 1 8 45'E, QınR_vu.ın/Ch'mg-_v:.an 37-25'.'.'I 114 45'E, 98 Sh.ı/Sha 40-'0J'N 9S"O(YE. 25, 'J8 Si/Ssu �t Sizhou Ta<la Mak.lo (dcscrt). 11
164 QınŞtyu.ın/Ch'ir.g)ı.an su 8.lod.ng �hunxı Pro\·10..:r/Sha-""..J:.sı. 26. 27, 150. �icheng/Ssu·,h'en.g 24-2S'N 106 15'f, 36 Ta.a< (USSR) 42 lO'N 72 IJ'E. 92
Ptngr.ıng:fYıng-j.ı.-:;; � Pyong_\·.ıng Q:ngıhou/Ch"ı"g"-ılwu ftt Yıdu 158 Sichuan &asın/S.su-ch'ııan, 1 1 T•lgan (Afghanlsıan) 15 IO'N 6S 40'E 92
Pmgsh.an/P';n;<·"-ı.ı,, 38 15·N ı 1 4·ıo·l, '54
Tomr.Jını ıındu) 22 IO'N 88 20'f. 92
Qınhu.rngdao/Ch"ı11·huang-rac 39 55'N Shan/Shılrı Stt �nmrnxu Sicbuan PrO\'İnce/St'°-ch'.,�n. 26. 27, 36. T.ılinghe/T'a-/ırı:g-ho 41 06� 121 21' ))
Pingy.ıng;P"ırtg·_l•Jng:Jin.-Unf�n 36·05''.'I 119 l7'E. 16. l4 164 Sh.ın:Sh.Jrı �� Sh.ınzhou ıso. ıs8
i l i JO'E. l l , 7 1 , 95,9�.121. 150, 164 Qıny.1ng/C1t·ın-_wrtg lS�06·1\ l 12 S7'E, 24. Sh.ınd.ın/Shan-ran 38 50N 101 '08'E, 27, 41 Si'en/Ssu-tn 2r32'N 108 ';8'E. 27 Tan/T'an 14'4l'N l 18·48'E. 62. 71
Prngyang;P'ırı,ç-v..ıng 33 53'?\ 107 Jb'l: 17. 41 Sh.ıodong (p<nuısut.)/Shan-tung. 16 Sik.hole Mu. 11 T.ın/T'at: Stt Changsha
-
71 Qın1hou.'CJı:'ın-cJ:v&1 36 IO'N 1 1 2 SS'E, 102 Sh.ındl)ng Pro\'ınce/Shun-rw:g. 27 1 SO. 152. .. maoıı 42'N 101t23'F. 34. 149
Sıın..ojss TJccheng/ran ch't'ngtT.ınxi.an 14 36'�
Pıngy.ıo,'P'ıng-.'l".JV 3 7 l l'N ı l 2 09'E. 102 Qınzhou.'Ch"ı11-cho11 Stt' Qin'ın 158 Suning/Snı mıng 22"10'1' 107''2S'E. 27 1 18'21'E, 152. 164
Pıngyı/P'mg-ı ıs 42'1\ 104·l 7'E, 36 Qıonwch'ıung 30'26'N ıoı·28'E. ıı. 12l Sh•ng:Shang w Shangxıan 'S4'1" 108·18'E. 27, 3 1 ,
Sinını'Ssıı n11n,ıSi 2i' Taıng{iıı11g ftt T.ıng-z.hou
Ping_vin.'P'ırı&"Y'" l6 Ji'f\ 116 2�'E. S4 152 Qıoog_'Ch'ıu"g5tt Qıongsban Sh..ıngdu,'S�a�K·t:.:'K.ıiptng 42 20'N )6. 98 Tang R/T'ang. 101
Pıngyu•n/P':ng·t-Uı:.itı )7"09'N 116�2t>'E. l 52. QionglongıCh'ıong·lu•g 31 15'N 120'ı;'E, 1 1 6 IJ'E. 26. 150 Singaporc Ol'JO'N IOJ°40'E. 14 T•nggu/T'ang kı. l9'01'N 1 1 7 39'E, l64
164 110 Sh.lnggu,Siıangko40 ll'r< 1 1 5"45'E. JO. 71 Sınuiju(Xınyızbou (N Korca) 40 -04·r... T•cggu1aıM13//ımg-h·la. 1 1
Puıgyu•n.'P'mg·JU3'1 26 40"N 10S--48'E.. l6 Qıong'ib...n/Ch'ıu.'!6··�han:Qıong/Qıong:zbou/ Sh..ınghıı.:SJ:ang-.l:aı 11 •14'N 12lf27'I::. 11. 124'25'E. l2 Tangshan/T'ang-sJıon ) 9 38'N 1 1 8..l l'F, 24,
Pıogyut;P'ir.g·J"'h 2b JS'N 101 20'E. 27. 16 Lungsh.lo l9 16'N 1 1 O lO'E. 24, 26, 27, 15. 16. 24. 28. ]4, 149, 150. 158 Siplngjiıe/Srup'ing�·hıdı 43 IO'N 124.,2l'E, ı;ı, 164

Sixun/S$·hsırnf.>J JJ'28'� 117�H'E. S4,


Pingzhou/P'ırtg ı,:-,J:oı.ı;Pıng 39 J4'� 118 44'E. )0. 11. J4 98 12) Shangh.ıo&"Shang-!rang 25'06'1' l 16°25'E. l2 Tangsban/T'ang-.shaıt40"2l"N 124 l8'E, 33
JO. 92. 95 Qıongzhou/Ch'ı"ng·d·:ou 30 35'1\ 103 JO'E, 94 Tıng-sı kiak(T.ııwan)24 2l'N ı20:.44'E. JJ
Pııcun/P'ı-hs��n./Pi 34 23'N l 11 58'E, 62. 102 Shaoghc/Sl:ar.g·h• l8'05'N 105"56'E, ıo 12) T.ıngyin/ra-ıg-vm J5'''SS'N l 14 2l'E. S4
164 Qıongzhou/CJı'ı.u'lK·'hou. sttQiongsh.a.n Sh.angjun!Y...ang-<hu.-ı )7 OJ'N 109"'46'E. 10 Sızhou/S...u-dıoı.;Si 32'55'1'\ 118.,4S'E. 26. 30. Tangzhou/laOJg-chouıı-.ıng 32 )4'N
P!xi•n.'P'ı-irsot>n 30'48'� 103·52'E, IS8 Qıqih.ırr:Ch'ı-<h'ı-ha-<rh/T�tsih.ır 47"'20'1'\ Sh.lognan/Sl:a•g·nan J) ll'N 111'49'E. 164 ıı. 98 1 12'43'E, 102. . 123
Pogr.ınıchn.ıy.ı IUSSR) 44 30"!\ 130 4S'E, 32 123 58'E. 1 1 . 32. H. l4 Shangqlu/Shang·ch''u./Suiyang/ Si.zhou/Ss:.--choı.ı 27'lO'N 108 52'E, 27. 36 T.ımtiJ..D/Tan-h�� stt T.ancheng
Pondlı.:henv pndi.ıJ ı l S9'!\ 7q SO'I: 34 ..
.
Qıth.1n.'Ch'ı-s�a
.J:,:QJtZ.hou J4"25":"'ıl l'\.ınjing/Guıde 34 23"'.'{ 1 U'S5'E.. 27, 52, Smolcnsk (USSR) 54 47'N 1203'E, l4 T.ı.nzhou/T'arı-,lıou S« Ch.ıngı.hi
54. 62, 71, 98, 103, 105. 12l, 164
Solomon (!sisi 38
Poni !BrunCı) 04 56'1\ l l 4 >3'E }8 107'40'E. 25. 4], 62. 95 Socoı" (Jsl) (S Yemen). 14, 18 T•o/Tao ı;u Llnt;ı;n
Pon Anhur Stt LU.shun Qıxıngguan/Ch'i-hsıng�han 27Ol'N Sh.log"ojShang-1ao 28'28'r< l l7"54'E. 24 T•o R/T'ao. 98
Poy.ıng UP'o-_VJ.ng l 1 15. 22, H. 30. ll. J.4 .04 51'E. l6 Sh.ınguolSJ..ar..Jruo (T•og "provlncc") 26. Soog/Song J4'25'1' l l 5'19'E, I02 T.ıonan(I"ao-na.njT.ıoan 45-19''.'I 122·46'E.
62. 11. 94. 98. 102. 12ı. 149. ıso Qızhou.·Ch'ı,hou 16 47'N 116 27'E. JO. 102 IOl SongJSung Stt Songpan 12
Pu/P'• 29 52'N 106 lO'E:. ll, ın Qoglr Feng (Mt)/K2 )5 47'N 76'JO'E. 1 1 Shangxi•n/Shang·luıN1,'Slı.ng H'50'N Song/Sur:ıg w SongxiJın T102hou/T'ao-chou Stt lint.ın
Pu:P'o 35 18'1' i l ) :ıo'E. 3 1 Qomol.ı.ngnu Feng,.Mı Everest 28"00'1\" 109'52'E. 24, 31. 98. 12) 5ong St.ıte/Sı.ıng. 71 Taraw• (!sl)(Kinbali) Ol":ıo'N 173 00'�. 38
Pu:P'"u srr Puyıng 86 58'E. i l , 1 5 Sh.lngyong/Shang-yımg l2'1J'� l 10'25'E, Songhua L/Sınıg-lıua, 11 T.ırbag.ıtai 46-42'N 82''00'E,. 41
Pu/P'u Stt Puzhou Qu/Ch'U Mt Qu.xi.ın 71 Sooghu.o R/Sung-h"4fSungnı. 11. 2l T.ırim 8.Jsın. 11
Pu-.ı.n:P'u-c.o: 25 48'"'.'I t04-�7'E. 36. 149 Qu:Ch'ıistt Quzhou Sh.ınhııgu.An/Sharı-ha:-han 39·S9'N Son&Jiang/Sımg-<lullng Jl'-Ol'N 121414'E. 26, Tuhk�nl (USSRJ 411120'N 69',18'F, 34, 92
Pub•n•P'u-1"' )6 00'� 1 1 1'OO'E, 1 1 0 Qu.ın!Ch'ıian 26'07'N 1 1 l 04'E, 31 119 45'E,J2, )l,94, l52, 164 27. 158 Tashkurgah (USSR) 17' IO'N 74 lO'E. 92
QU:Jn/Ch'tiatt 43 42''.'I ı 18 ı 5'E. 98
-

Q�n,·Ch·.,arı ıtt Qu•nzhou


Puding/P'u-tıng 26 12'N IOS-42'E. )6 Shanmu (Phllippıne<)Ob'OO'N 1 2 1'00'E. 38 Songp.ıo/Songp'an/:>oofJ'Songzbou }2'4-0'N Tbilisı (USSR) 41 '41'1' 44 48'E, J4
Pube/P'u·iıo42-0J'N 123'4l'E. 33 Sh.ı.ruun-dongd.ıo/sJ:ıa�-rıa-n ruttg·tCO (T.ıng 10]24'E. 26, 27, 94. 150 Tchran (fr•n) l4 '40'N 51 26'E. 14

Shan.n.ı.n-xıd.ıo/Sha11-.oıo.oı hsı-tao (T.tng


Pukou/P'u-k'cıı 32:06'N 1 1 8 41'E U8 QuJnzhou/Ch ·Uan·Chou/Quan(Uyton "province"ı 26. 10) Soog,.o/Sun.�·t'ao 28 08'N 109'12'E, 16 Teng/T'�r.g 2t Tengxı.ın
Puy•ng/P'u-.Y"ng/Pu 35 48'N 1 5'0l'E. 71. 24 51'1' 118 36'�. 24. 26. 27. JO. ll 98, Songxian/Surtg-hr.�nfSong }4'01'N Tengxia..n/T'rng-h.�lfeng 15 04'"N
121. 164 102. 12J, ıso "province'"), 26 112'02'E. 54. 110 117"ll'E. 54, 62. 71
Puyuluch�ng/P't.-j'U-1:.-ch·�'!':g 48·44'N Qufu/Ch'u-fo 35 14'r< l 16"59'E, 54. 62. 149 Shan Shifeng/Shan Shı
h·ftng 29°00'N .SOngz.hou/Sung-chou Stt Oengfeng Tcngyuc/T'erıg>"'h 24 59'N 98'26'E, 158
127'48'E. 98 Qw Shon/XlıızbouJung (Vietnam). ı 3�47'N 120'JO'E. 110 Songzhou/Su"g-chou 5tt Songpan Thımbu (Bhuıan) 27"32'N 59•43'E, 11, J4
Puzhou;P't.:-chou.'Pu 34.50"=" 1 ıo·-1s'E. 26, 109 1 l'E. 38 Sh.ı.ntou/Shan-t'ou/Swatow 23'23'N Strechcnsk jCSSR) 52"U'N 117°"i2'E. 32 Tl.ın Mts/T'i(rı, 1 ı
JO
�·ongy.ıng/Pingr.ıng (!'\ Xocıe..) 39�0C)'N
QUjlJng/Ch'ü-.chJang/Shaozhou 24�48'N ll6°42'E, I 1. 34. 158 Su/Su stt Suxlan Tuncbeog//wı-ch'mg 40'"2� 1 l l-}5'E.
l IJ'17'E. 94 Sh.an.xi Provirıce/Slsan-hsı, 27, ıso. 158 Sujs� :stt SU2hou 27
125 47'E, i l , 14, 91! Qu)ıng/Ch•-chıng 25'29'r< 101°47'E. 24, 27. Sh.ınxi.ın/Sh.ar. hsil'n 34 47'N 116-=os·e, u2 Suao/Su-ao(Taıwan) 24°33'N 121"48'E. 33 Tarjm R. 34, 41. UO
36. 94
ll7' IO'E. il, 15, 16. 2J. 24, )2, 14. 149.
Sh.ınx.iJn/Shan-hsım stt S.ınmenxi.ı Sui/SuıStt Swzhou Tianjin;Tırn-<·hın(Titntsio 39'08'N
Q.ııd.ım B.ısın, l l Qunduz (Afgh.lrus,.o) 36'25'N 69 45'E. 92 Shany•ng/Siıa•')'a•g )J·32'N 1 19'00'E. 105 Su1de/Suı-tt/Suizhou 37 J5'N 1 1 0 05'E. 31,
Quqın R. l L 4 1 Quwo/Ch"ı,:-u10 35 47'N 1 ı 1 29'E. 7 l Sh.ıoyang C.nal/Shan)'4•g, 105 41, 94, 98, 102, 123. 164 1 50. 152. 164
Qı/Ch'ı 38'47'N 1 1 5 09'E. 26. 31 Quxian/Chu·hn.n/Qu J0'49'N 106"56'E, 31. Sh.an.zbou/Shan<hou/Sb.ıın 36"2l'l'\ SuidıngJSuJ-Wıg44·ol'N 80'49'E, 41 Tialljiog//iıen.-chıng Stt N.ıniıng
QıfCh'ı:'"" 17 :ıo'N 112'32'k, 71, 95 158 102 27'E, 26. JO. 92, 95 Swrung/S.ı nmg 26 40'N 109'SO'E, J6 Tı.ınlinilıl'n-lın 28 09'f\ 1 1 3 04'E, 26
Qi;Ch'ı l0'08'N 1 1 5 26'E. 11 Quyang, Chu·yang 18 36'N ı 14-4o'E, 54 Shanz.hou/Shan-chou/Shan 35°24'N Swnıng/Sui-mng Stt Suiıhou Tlanplng/T'Wı-p'ıng (Tang "provincc"), 26
Qi/Ch'ı çuJı'n.-.n Quzhou/Chu<hou/Qu 28'55''1 118 SO'E. 26, 1 1 5 12'E, 11, 102 Swy•ng/Suı·)'a•g 27'58'N 107 l 2'E. l6 Tlant.ıı/T'ıt11-1'ai 29"1 l"N 1 2 1 ·03E. 1 1 0
Qi/Ch"ı ltt Qtshan 27. JO. ıı. 123. 149 Shao/Shoo Stt S.oqing suıyuan/Suıy�an 40 47'N 1 1 1''58'E, 33 Tianzlıu/T'Wı-chu 26'52'N 108
' I l'E. J6
Qı Sute/Chz 7 1 Quthou/Chu-rhou )6'45'N l 14::56'E, 152 Sh.ıo/Snao stt Shaoguan Suiz.hou/Suı-<houJSui/Suining 30°3l'N Tibetan Platc..ıu . 1 l
Qıan/Ch'im/G.ın/G.ınxıan 2 5'S4'N 1 1 S'06'E, Sb.aoguan/Slıao-han/Sh..o/Shaoı.hou 105"JJ'E. 26, 11. 102, 1 2 ) TıclingJT'ı•h-/ıng 42''1S'r< 12YSO'E. 27. JJ
26. 12l Rangoon!Burnu) 16 47'N 96"10'E. 34 24'49'N l l l 3S'E. i l , 26, 27. 30. 11, 98. Swzhou/Suı-clwufSw Jl�47'N 1 1 3 ·42'E, 31, Tıgri< R llraq� l4
Qlan/Ch'ıtn 42 30'N l 22'00'E. 110 Rıo/JQlJ stt Raozhou I02, 123. 149 62. 71. 98. 103 Timoc (!sl)(lodoocsia� l4. J8
Qian/Ch'ıtn stt Shaoqmg Raoz.hou/Jııo-chou/Rao 28·�'K 1 16''38'E. Shaoqıng/Shao<h'ıng/Qıan 29'07'N Sui1.hou/5"ı-<"hoı.ıfSuı 27'20'N JOl 225'E. 16, Tıng/Ti.ng2��ngbng
Qi.ıngNizhenı'CJı'ıarıg paı-c/wn 34��S'N 27. lO. )!. 102 108''14'E, 26, ll. 98. 12J lO Tingzhou/rzng-cJıou�shbaliq/ Beıting
109 48'E, 41. 149 Rchc/J•-•• 40°SJ'N 118·01'E, 12. n. 150 Shaowu/Shao-a.'U 27'20'N 1l7"28'E, 23. 26. Suiz.hou/Suı-chou S« Su.ide 4J'SO'N 90"40'E. 92. 1 SO
Qı>owcı/Ch';,•·u.T1 29 ' IJ'N ıonn. 158 Renbu.ı.i1
Jm·ltuoı 27.49'N 106°20'E. 36 27, 31 Sulr.ıd.uufZbugedanl.ın (lodoncsu) Ol'l 5'S Tingzhou/T'i.ng-chou 'itt Ch.ı.ngl.ing
Sh•oxlng/Shao·lısıng lO OO'N l 20'35'E. 27
o) J6"5�'N 67'l5'E, 92
Qı.a.nxi/Ch'ım-Juı 27-04":'-l 106OJ'E. 36 RıenqiuiJt'11-ch'uı/Mo/Moıhou 31. :ur4ı'r-; 109"59'E. 38 Tioog-lck (Taiwan) 25°0l'N 121' l l'E. ll
Qianxiın/Ch'ıtn-h:sıtn 34'30'N 108 15'E. 24 1 1 6·on. 102. 152, 158 Sh•oy•ng/Slıoo-.)""g/Sh•cnhou 26°59'r< SuLı (!sls) (Phılippincs� 34, 38 dh (Afgh.lnı<..
Tirm.i
Qi.ın:ıhong/Clt'rtr.-ch;.;ng(T.ıng "provınce"J. Rlzhııo,IJıh<lıoo 15'25'N 1 1 9··21'E, 54, 152, 111•16'E, 102, 149 Sulc R/Su.f<. 98 Togtoh 40'20'N 1 1 1 IO'E. 41, 149
26
Sumba (L<l) (lndonc<l•ı 38
164 Sh.ıozhou/Shao-<hoı.ı Mt Shaoguan Sum•ıra (lsl) (lndoncsla). 34, 38 Tokcuu (lsls) (r<cw Zealand). 38
QJı1nzhou/Ch'ıtn-chou 28°17'N 109°40'E. 36 Rong/Jung 22'54'N l IO'J4'E, 26. 11 Shaozhou/Shao-chou 5tt Shaoyang Tolun•k1'Suiycchcng (USSR) 42 5''N
Qi.;ıın.zhou/Ch'ıt'lt.-<llou Stt Ganı.bcu Rong/Jımg 29'29'N 104·24'E, 102 Slıash.i/Sha-shıh lO 16'N l 12°XYF.. 14, 158 Sumtndal.ıJSu-mt'ft.ra-la Stt Semadera 74"45'E, 92
Qıao/Ch'ıao l2 17� 118°1J'E,95 RongjJung fttYibın Sh.ı:ıhou/Sha-choı.ı stt Dunbuang Suqlan/Su·ch'ıNI 56'N l 18"16'E, 152 Toksun 42'45'N 87'J8'E, 41
Shc/Sh< Stt Shexiao
H

Shcng/Sl:mgStt Shcogzhou
Qiao/Ch'ıao )) 12'N ıır25'E.95 Roogguao!Jung-l:uan (Tang "provlncc"� 26 Suqi.ın,/Su-<"h'ıtn MC Suxun Tolibuluk 42'55'N 108'lO'E. 41
Qıcfcng/Ciı'"hffflg 42 16'N l 18"58'E. 1 1 Rongtlıou/Jurtg-dou Stt Yibın Su"b•y• (lndoncsu)Ort4'S 1 1 2 45'E, 38 Tom<k (USSR) 56"JO'N 85 05'E, l4
Qıhc/Ch'ı-lıo l6'47'N 116°44'E. 152 Rostov (USSR) 47115'N 39'45'E, 14 Shcngılng/Shrng-chıng m Shenyang Suılcj R (P•klsıanJ. 11. l4 ToogJT'ung ll°Ol'N 120"58'E. ll. 98
Qijiang/Ch'ı-<hıang 29''03'N 106tl8'E, 36 Ru/Ju l4°1 8'N 1 1 2'48'E. 31, 98 Shcnglong/Slı<•g·l•ng 20'48'N 105°38'E, 31, Suxun/S�·Jı.srtttfSufSuq.ıJt/Suxhou 33'36'N Tong/T'�ngStt Jbli
Qilian Mıs/Ch'Uwı. 1 1 Rul/Juı ttt Ruizhou 98 l 16"58'E, JO. 11. 94, 98, 105, 123, 149. Tongb•i/T'ungpaı 32'18'N l l 3'22'E. 103
Qim<o/Ch'i-mcı l5°22'N 1 1 4 )4'E, 105 Ruizhou/Jw-choufRui 28�25'N l l �.,20'E, 27, Shengzhou/Shtng-clwu/Shcog 39 55'N l52. 164 Tongbo/T'wıg-po J2°16'N l IJ'l7'E, 1 1 0
Qio/Ch'in 2l 54'N 108'J5'E, 26. )1. 98 ıı. 98 1 1 1'O)'E, 26, lO. 92. 98 Suzhou/Su-c/ıoufSu/WufPingjıang 11 '21'N Tongguan/T'ung kuan 14'J2'N llO"!S'E, 4 1 ,
(lın/Ch'uı Stt Qm'an Run/Jun. s« ZhenJıang Sbcruno/ShNl-ınu 38"54'N 110'19'E. 41 120'40'E, 24. 26, 27. lO. 11. 14, 94, 102, 164
Qıo Mu/Ch'ın. 1 ı. 22 Run.m/Ju·nan/Runlog/C.l/C.izhou J2°59'N Sbcnyolıg/Slı<rı-yang/MukdcnJFcogtun/ 105. 110, 121. 150. 158 Tonghw C:UW/T'ımg-huı. I05
Quı R/Ch'ın. !Ol 114'20'E, 24, 27. 71, 95. 98. 102. !Ol, 1 SO, Shcogjıog41°47'N 123'25'E, i l , 27, 28, Suzbou/Su-clıou/Su/Jıuquan 39"45'N Tongji C.ırı.ı.l/T'un�du, IOS
Quı SUle/Ch'ın 71 164 ıı. n. 34. 94. 105, 158 98' l4'E. 26, 27, JO. 41, 92, 95, 98, 110, TongUao/T'ımg-li ao4l�36'N 122.,16'E. )2
Qirı'an/Ch'ın-.-anj0in/Qınzhou/Tiansbu1 Runing/Ju mng stt Run.ı.n Shcnzlıou/ShNl-Chou l2'UYN 114'10'E, 101 150 Tonglıng/T'wıg-/ıng l0"57'N l 17'40'E, 102
l4°4)'r< 105'42'E. 26. 11 41 4.1, 62. 71. Runıhou/Jutt-chou 1« Zbenjlang Shcx1ın/Slt<-/ısıN1/ShcfHuifHulzhou Suzhou/Sı.ı-chou Stt Suxi.ın TonglufT'ung-lu 29"48'N 11940'E, 123

232
Tongnan/T'ung-nan, 30iJIO'?\ 105 49'E, 41 Wu/Wustt Qı Xijing/Hsı-<hıng 'itt 0.1tOng Yıncheng/Ym-rh'<ng 33'32'N J l4·02'E, 54, Yo Stt Yueyang
Tongren/T'ung·;�n 2T'38'N l09'03'E. 27, 16 Wu/Wu stt Suzhou Xijing/Hsı<hıng Stt Luoy.ıng 98. 103 Yong/Yung 22·42'N 108'22'E. ı6. 31 98 l 2l
Tongshıın/T'ımg-s/ıo• 31'!O"< 106 24'E. 102 Wu/Wu sn Wu.xi Xili.a.ng/Hsı-luıngStt W uwci Yınchuan/Y<n-<h'ttan 36 52"N l 10'09'E. 164 Yong/Yung/Qın )4 23"' 107 58'E. 62. 7 1
Tongsb.an/rung-shıJn Sıtt Xuı.bou wu;wu 5tt Wuzhou Xili>o R/Hsdıoo H Yang/Yang/1.ııng H 14'N I07 l5'E. ll, 95 YongtYung 2 9 l4'N 104.)22'1!:. 31
Tongxı.ın/T'ung-hsıtnfrongUıou 19 4l'N Wu Pass/Wu l3°27"N l la°CXYE, 7 J Xln/Hsın 44'OO'N tı4 '28'E. 98 Yang/Yang 32 H'N l l6'll 'E, 95 Yong/YungStt XJ'•n
YongJ Yung Stt Xbngfan
Yang/Yang Stt Yrogmou
1 1 6 32'E. 105, 150. 152, 164 Wu R/Wu. il. 31, 41, 102, 123. 149 Xln/Hsın 22..4S'N 112··n·E. 31 YıngJYang Stt Nanjn
Xin/Hsm Stt Xın:tlıou
i g

Yang/Yang Stt Yiyang


Tongxın/T'ımg·lmn )7-0l'N I06108"E, 41 Wuboo/Wu�poo l7'l6'N 110'16'E. 164 Yongt Yung stt Yongzhou
Tongyıun/T'ung-yucm/Gong 35 IO'N Wucha.ng/Wu--ch'atPf/J�ngxia 3020'N Xm ın/H.�n-an2l OO'N 1 W07'E. 158 Yongchııng/Yung-<h'o•g/Jtncbt 25'1 S'N
1()440'E. 3 1 1 1 4 17'E, 26. 27. 94. 110, 123. J 50, 158 Xınciı.1/H.sın-ts'aı 3r42'N l 14�5S'E. 62, 103. Yınggu/Yang-ku l6'06'N 1 1 5 46'E. 152 99'00'E. 27
Tongzhou/T'ung-clıou ftt Dali Wucheng/Wu-ch'tng 37'1l'N J 1 6"0S'E, ısı 150 Yınghe/Yang-ho 40'10'N l ll'lO'E, 27 Yongc:bang/Yung-ch'ang 28 l5'N 103:.24'E.

Xincun/H�1Hs'ıın Stt Cresik


Tongzhou/T'ung-chou stt Tongx.ıoıın Wuchuan/Wu-ch'ı.ıan 28'25'N' 108 OS'E. 36 XınchangJHsın-ch'ang 29'32'N 120 SO'E, 1 SO Yangishahr 42'50'N 89 IO'E. 41 27
Torres(lsls)(UKfFr.ne<) 13-15'5 lf>ı;'l7'E, Wudang/\Vu-ıang 12 lO'N ı 10·50•e. 1 1 0 Yanguan/Ytn-ku.an )4 17':"<1ıos-27'E.,41, Yongchang/Yung-ch'ang 39 15'N 10
209'E.
38 Wudi/Wu·ll l7'58'N i l7'l9'E. 6ı, J2 l Xind�n/Hsın-tını (Tııiwıın} 24"'58'N 149 'M
Touatouıu(T�wan)25-07'N 121 JO"E. 33 WudingjWu-ung2 5 lS'N 102°1S'E, 27, 149 1 2 1 31'E. H Yomgzhou/Yung...c:hou{Yang/Jıangchu YongchcngJYung-ch'mg JJ 54'1< 116 2l'E.

48'E. J02
TrcngganujDingjialu (�Lıy5iaJ 05�20'N Wuding/Wı.ı-ııng su Huim.ın Xindu/Hsin tu J0°50'N 104'l l'E, 150, 158 J2'24'N 119 26'E, 26, 27, JO. 31, 98. 102. 54
103'07'E, l8 Wudıng R/Wu-tıng. 41 Xinfan/Hsınfan 31'06'N 103 ıos. 121. t 5o. t 58 Yongcong/Yı.or.g-ıs'ong 26'OS'N 109°0ll'E. )6
Truk (!sis) (USA Tnuı Temı..-yı l8 Wub.ng/Wufang/Sutpıng 3T08'N Xing/Hnng Stt Hanzhong Yıı.ngzhou:Yang-<lıou{Yang 33 02'N Yongdıng R/Yur..i-rıng. 11. lO. 31. 105
Ts.,ıısyn (t:SSR) 43 44'N 44'24'E. 34 1 1 3 S9'E. 103 Xı.ng/Hsıng .Stt Xmguı ıos-ıO'E. 30. 98. ıı3 Yongfeng/Yungf"'g ı1 18"' 1W25'E, 149
Tuanbogu(T'r.ıan-po-h 37°24'N 112 1O'E. wugıng/Wu-l:ang 26 50'N 110·49'E. ll Xing/Hsıng Stt Xı.ngzhou Yangzhou/ Yang-dıou 26.ı20"N 1 1 1�45'E, 27 Yongguan/Yung-kuan (Tııng "provincc"), 26
ıoı Wuguochcng/Wu-kuo-ch'tng 46. 18'N Xing'an/Hsıng-aıı/Anlnııg/Donglııo 32 38'N Y.angıhou Cıınııl/Yang-<hou. 105 Yongıi/Ywıg-<hı/Puıhou 34·51 'N l JO"l2'E.
Tuanfeng/T'uanfnıg 30 l8'N 1 1 4 5n. 94 130 OO'E, 98 109"0l'E, q5, 150. 158 Yangzi R/Yang·tz•/Chang/Jtıng. 1 1 164
Tuban/Dııbon(lndonesıa)06"55'S l 12'0l'E. Wuban/Wu-han JOl)'I\ 1 1 4 iTE, ii, 15. Xingguo/Httng-ho 30'05'1'\ 1 lSCOfı'E. ll Yııngzi G«gcs! ı·ang-t.!&t. 24 Yongıı Cıru.l/Yung-<lu. !05
38 ı4. 28, 149. 158 xınghuta/Hsırıg-hı.ıa ıs 20'N l 18°40'E, 26, Ya.nh.ıi/ Ytn-haı (Tang "provincc:"), 26 Yongııng/Y•ng-<hıng 39 05'N l 15'5ı'E. 15Z
Tuo R(r'o. 41, 103 Wuhu/Wu-hu ll'2l'N I J 8"ı5'E, 24, 34. 27, ll YanJing/ Ytn<hıng 2740'N 101 '55'E, 27 Yongjlng/Yung-chıng rtt YOn&Jingjun
Turfan/Kar.khop/Xithou 4ı WN 89"06't. 149. 150. 1 S8 XingjingJHsıng-<hıng 41 411� 124:'Sl'E, 33 Yıınmcn/Ytn-"ftn l8'4-l'N' 1 lJ'l l'E, 30. IS8 Yongjingjun/ Yung-chıng-chU11/
41. 92. 150 Wulıang Mts,IWu-lw.ng, 1 1 Xı.ngkaı LfH.nng-l:'aı ı ı. 33 Y"nmen/Ytn �rı40°04'N ı ıı-ı4'E, 71 Vongıı.ng/Dongguang 37 5l'N 1 1 6 .IO'E.
Turfaın Dcprcssı.on. ı 1 Wumeng/Wu ınmg 27 JS'r< 103 40'E. 27, Xingqı.ng/Hnng.cJ:'ıng )8 ı4'N 108 20'E, 98 Y,aınpın&fYM-p'mg 26�40'N l 17'50'E. 27 ll. 1 2 l
Tyumen (USSR) 57� 65-JZ'E, 34 150 Xlngı.oi/Hsıng-r'ai/XıngJKıng2hou/Geng Yıınshan/Ytn·shan 38-0l'N 1 1 7- 14'E, lSO, Yongkıng/Ywıg-k'ang ll Jı'N 1 0 3 35'E. 3 1
Wuning/Wu nıng (Tang •·provincc"), 26 l?"Ol'N 114'.IO'E, 26, 31. 54, 62, 102 152 Yongnlng/Yung-nmg 27'47'N 100'38'E. 27
Uch Turfan/Wushi4l'lJ'N79 IS'E.41 Wuqmg/Wu-<h'ıng l9'22'N 1 17'04'E, 1 52 Xingxian/Hsır.g-h.sıen 38'26' N 1 11°09'E, l64 Yıınshi/Ytn-.sJııh 34-'43'N 1 12�48'E, 54 Yongning/Yung-nır.g 28 14'N 105 2S'E, J6
Uwn BaaurfKulun/Urg• (Moogolu) Wu�/W"fa 27'OO'N 104 33'E. 27 Xjngyi/Hfıng-ı 2S°08'N' 104 52'E, 36 \'.ant.u/Ynr-t'aı:Chefoo ,'Zhdu 37"3l'N Yongnmg; Yungnır.g ı5'53'1< 105 ı9'E. 36
47 54'N 106"52'E. 11. )4, 41 x.ıngyuanıtHnng-ı,,an )J·15'N 107'JS'E,
.
Wush.n/W• flıon ll'05'N 109'43'E. 94 IZl 2l'E. 1 1 , 34. 152. 158 Yongning/Yu11g·,,ıng 38·4a'N 10l-20"E. 98
Ulan Ude(USSR) 51 50'N 107'l7'E. l4 Wusoog/Wu-sımg 31 22'N 121°27'� 158 ı6, ıo. )1, 98 Yanymg/Ytn_;ı,ıngfRuo 32"03'1' 1 1 1·55"E, YongnıngJ1.ın/Yımg-ning<hıtn 39 S6'N
UUassuıaı (Mongolıı) 47'42'N 96"5i'E. 41 Wusulı R/Wu-�u·lı. 1 1 . )) Xlngıhong/Hsıng<hung 41 J6'N ı20>12'E, 62, 71 12l '5l'E. 33
UJungur L. 4 1 Wuı.hc (USSR) 38 4S'N 63'4S'E. 92 98 't"ınz.houı' Ytn-chou/Yın 15 H'N t 16.50'E. Yongpıng/Yung-p'ıng 3955'N l 1 9'ı8·E. 27,
Unggi/Xiongıi (1\ Koru) 42''19'N 1 JO
'24'E, WutaiJWu-ı'aı J8-42''.'l l ll'll'E. 1 1 0 Xingzbou:Hsır.g<hcu'Xing 33 l� ı6. 27, JO. 31, 91. 98. ıoı. 152, 164 .50
32 Wuwcı:Wu·"-'":1.iangJLuıngzhou/Xihangj ıos·58'E. ll, ıoı Yanzhou/Yt11-c>-.ou 29 lO'N 119 JO"E. 27 Yongsui/Yııng·sııı 28�36'� 109 36'E, l6
Ural Mts (USSRJ, 34 Erginul H 55'1' 102 50'E. ı5. ı&. 27. 30. Xıngzhou/Hsıng--C'hou s.tt Xınguı Y.anzhou/Ytn-c>:oı.ı su Y.an'an Yongxic&IYung·hsmg(Song "roure"), 26
Urga Stt Ula.an B.ıatar 41. 92. 95. 98. 1 10, 150 Xıngrizhcn/Hsıng-ızu-ch�n 29°40''.'i Yaoll'ao 34 46'1< 109' ll'E. 31 Yongzhou/Yung-c,..cu/Yong 26 1'5'N
Wuwcil \Vu u:n 31 20'S 1 17-SO'E 31. 123 l l 5'45'E 150 Yao'an/Yao-anıs 40"N lOI lO'E. 27 1 1 1 ·11'E. ı6. 30. n. 98. ıoı
Wuxı!Wı.: hti;'Wu/�ıındongwan J 1 35'�
Urumqi,IWr.ı-lu·mu-<h'ı/DihualLuntai

2 " ll. 41 149, 150


4l'49'N 87"34'E. 1 1 . 28. 34, 150 Xıning/Hı...ung:Sinju 16 JS'N IOl '46'E. 1 1 Y.ııo:zhou/Yao-drou 26-4()'N lOI 45"E. 92 YoulYı.: stt Youzhou
Uvs L(Mongolıaı ı ı. 15 120'19'F, ı4, 95, 105, 158 YaozhoujYOO-<hou40 l2'N l22'27'E, H YouR/Yu, 23
Wuy>ng/Wu·)"lng ll'25'N 1 1 3 lS'E. JOl Xinjiang/Hsm-chıcng lS l2'r-.: l l l ll'E, 164 Yukand/Soju/Souchc )8 27'N 77 l&'E, 41. Youbeiping/Yı.ı /X'ı-p'ıng40 47'N 119 17'E.
Vanuaıu 14'OO'S l6Sc'OO'E. 38 Wuyi/Wu-ı 37°47'1\ 1 1 S'54'E, 110, 149 Xintaj/Hm:-t'aı lS'S2'N 1 1 7°4S'E, 164 92. 150 JO
Vı<nna (Austru) 48 D'N 16'ıJ'E 34 Wuyi/Wı.t ı 27'00'N 117 20"E, 1 1 0 Xinxian,ıHun-ltn�/Xınıhou 38.23'N Yark.ıctR. i l Youyang 'hı-ıı:mg 28:48'� 108'4'5'E, 16
Vtenuone(La<») 17 59'N ıoı'J8't. 1 1 wu)·i Ml$/Wr. ı, 1 1 1 1 2 4ıc. 54. ıoı. 164 Yarlung Zıngbo R/Bra!un,aıpurra. 1 1 , 1 S, 34, You.ıhou:t'u c>rou:You 21 13'1' 117 24'E,
Vladıvostok (l:SSR) 4J09'N 1 ll 5J'E. 32, Wuyuan/Wu-)ulln 40 32'N l lif21'E. 30 Xınxiang/Hs-ın-hsıang JS 12'N 113 49'E. S-4, 4J ıo. 95
'

volg• R ıussRı 34 Yu: Yu Me Bcıjing


34 Wuıhou/Wu-choufWu ı3'32'N 11 l 20'E, 1&4 Yasın (P<kısıan) l6·21'N 72 2l'E. 9l Youzhou/Yt.-choı.ı (Tang ''provincc"). 26
1 1 . 24 ı1. 30. ıı. 34. 98. 102. 149 Xınya:ng/H.wı)'ang 32 06'.:"I 114�0l'E. S4 Yuhou!Ya-c>:ou/Y.a 30'03'!\ 103-02'E. 26.
Wuıhou, lVu<ltoı. 29 IO'N 120'05'E, JO 103. 123 ll. 102 Yu · t'ı. S«Chongqıng
Watfang MısfWaı-fang, 103 Xnve:Hsın-
i }
Y h J2·29'N 1 J2,20'E, 1 SO Ye:Ytı! 33 40'1' 1 1 3 26'E, 71 Yu R/fU, 123. 149
Wue(lsl)(USA) 19 17'N lf>ı; J7'E, )8 Xi;Hn{lhenı.o 35 24'1' 101-sıc. 31 Xinth�nlH��n-chen 39-00"N l l6=22'E, l 52 Ye; YtlJ 35 10'1' 114 lO'E. 110 Yu.,n/Yüon 27 46'N 109 35'E ll. 98
Wın/ Wan .<;« N.ıny•ng Xi/H>ı 28 JO'� 115 IO'F.. llO XinzMn8,iHsııı-cheng l4 IO'N l l 3 40"E, 71. Yehe/Yth-ho 43 Ol'N 124 19'E:, 3) YuanlYuan stt Yuanzhou
''u.an R Yüa'J, 1 ı. 2i' 11. 36. 94_ 102. 149
Xi R;H<t il, IS. ı3, ı4. ı7. JO. 31. 34 94 98,
Wan/Wan _w, Wanxi;ın Xi/Hn (Song "routc"), 26 164 Yenısey R (l:SSR). 15
Xlnzhou/Hsırt-c;:ı,"l'U:Xin 28-21':\J ı F S7'E,
W.ıoggn:un/Wcmg-b·n'ım 34 47'N
Wan'a.n,ı\.\'an..an 18 44� 11019'E. 98 Yerevan (US5R) 40· 1 1 'N 44 30'E, 34 Yu..ıın R Yüa.OJ.'Rcd R. 1 1 . 23. qs
102. 149 l50 26. 30. 31, 98. ıoı Yez.bou Ytiı-chou 36OS'l' 1 . 4 J2'E, 102 Yu•n;iang/Yııan-chıar.g 2) 30'l' 101 59'E. 27
ı ıo·os·e. 41, 149 Xu/Hsuz �tt Xi;ıı.bou XınzhouıHsın-c>:ou �t Xınxian Yi/l/Qingyuın 2446'N 108 4J'E. 31 Yuanmou/YUar. mou ıs 42'N 101 52'E. 149
W•ngqlng Goıe/Wang'ch 'ıng 41 42'N Xıajin/Hsıa-chın 36 '56'N 1 1 6°00'E. 152 Xlnzhou/Hsm·chou 23 CXYN 1-t 3 OO'E, Mı Yi/I �t Linvı YuanpıngJ YıiJrt-p'ıttg 38 4l':S 112°4&'[. 164
Xiakou.'Hsıa-k'ou 38 45� 101 12'E, 41 Xinzhouıı.ıng/Hsırı:..cluro-<hıang Jtt Qut Nhon Yı.'/ ıttt ShU Yumqu.ı·u.n-chı. 35·17·� 1 1 1 39'E. 149
Yıbın:1-pt'l',RongJRongıbou:Xu:'Xuzhou
125'26'E.
Yu•nzhou ı-·uan-c'!n..- 27 sı ·N ll4- 28'E, ı:ı.
H
WanJIO\'OU/Wa,,-chırr-_)'M40'2t'!"f l l ) J2'E. Xiamcn,'H,-ıa-mm: Amov 24 26'N 1 1 8''0S'E. Xınzbu:Hsın-clıu (Taıwan} 24·4s'N
-59'1'. n 94 98. ıoı
\.\'ankouf\.\fan-k"ou )O 22'N 117 02"E. 102 Xlong/Hstımg see Xiongxian
Z7 1 1 . ı4. 34. 38. J49 ı ss ııo 28 46'N 104 34'E, l l , Z7, JO. lt, 9ı. 10ı
Xi'ıın/Hsi-arı/Ctw.ng'an/Jıngchao/Yong Yıdıang/I-dı'ang l(f40'N 1 1 1 19'E. 1 1 . 24. Ywnzhou/ Yuan-cho"/Yuan JS 46'N
Wanquaın/Wan-ch'üan 40L52'N 114'4S'E. 94 l4'tı·� 108-57'E, 11. 15. 16. 23. Z4. 26. Xıongxi.an/Hsuıng--lısıtrı 38·58'N 116 OS'E. 34 158 106 08'E. ı6. ll. 95. 102
W.aınxu.o/Wan-hJım/Wan(Wınzhou 27. 28. 30. 31 34 41. 52. 54. 92. 94. 95, ll 152 Yicht:ng,ıl-<}t'rrıg 31 4l'N l 12-07'E. � \'uchcng: ı·u-c-lı'l"ng 36·54'S l lb J8'E. S4
30 54°!'l 105 20'E, 24. ll. 102. 12l. 158 98 102 110. 12l. 150. 164 Xıongyuc:Hs:t.·"=g·_\"t.eh 40 12'N 122 lO'E. 13 Yıchcng,.•/-<.tr'tng(T"ng province"') 26. 103 ısı
Warızbou;\.Va.ıı-chouWW" Wanxıan Xfan/Hs.ı-a.,42 28'N 12S IO'E. 32 Xipıng:Hsı·p'ıng 33·21·� l 13-59'E. 103 Yichwn/l·L·h't.un 3& 04'N 110 05'E. 41. S4, Yucı,l'·ı.--c:'u l7 39'N 1 il 45·f. 164
Wm•w (Poland) 52 15'" Zl'OYE. 14
XlangJHnang )6"07'1\ l l 4'18'N. 31 54. 98
Xl'm/Hsı-an 36'35'!'1 105'31'E, 31 Xisha flsls)/Hıı-sha 18 OO'N 112 OO'E, 34 149, 164 Yuc/Yiıth "itl" Yuezhou
W"hmgton (Jsl) (Kmb•U) 04'4l'N XiuiHsıu 3049'N 120 4l'E. ll 98 Yidu.'/-tu.'Qing:'Qingzhou l6 41'l\ 118 2'J'E. Yut: l"'Uth su \"uc:y.ıng
160 ı4'W. l8 Xlııng!Hswrıg 24OO'toi 109-44'E. 31 Yuechı:l"'t.�h-4/ı'ıJ: 30'31''{ lOb 2S'E IS8
Xiuıg;Hsıang Stt XWogfın
Xıushan:Hsu. 5/ıan 28 27''!\ 108-58'E, 16 ıb. 27 JO ll 54 95. 98. ıoı. 123. 152
Wc:ı/W�ı 11 24'N" 101 25'E. ll. 62, 98
-
Xıu\·•n.'Hsın-,.,,, 40 15'N 123 ll'E. ll Yıguang:ı kwr.g 32 ıı·I\ 105 48'E. 102 Yuesui/t'r.ıt#!-(:.. 28 46'S 101 IO'E. 2"7
Wei/Weı )S'26'N 106 JO'E. ll XW.g R/Hsıang l l , 23. JO. 3 1 , 98. 102, 1 10, Xixi;ıban�m.ı Feng (Mt),ıH�r-h_qa-p.onx·m.:ı Yı;un/I-ı-hun 3S 20'N 109 OO'E. 41 Yucy.ıng/ 'r'ıieh-\1.ır.�,'Yuc/Yuczhou.'Yo
Wci/Wrr sa Longxi 123. 149 Z8 Zl'r< 8S 47'E. J 1 Yi!i.'t-li/Huıyuın/Kuljil 43 Sô'N 81 28'E, 41 l9 ll'N i l) 07'E. l l ı4 ı1 JO. ll. )4
Wcı/Wtı � Weifang Xı.angf.ın/Hs:ang-/arr:Xiıng.'Xiangy.,ng/ Xu:H.ç.ıi/Yıngchang }4 '06't\ 117 SO"E. 26. 31 Yı�ng/1-IW�a 24'5'5'N 103 07'E. 149 en. 98, 102. 123. 149. na
Wri/Wtt sn 'WeJXU.D Xu:Hs.ı.i sn Xuzhou Yılu.'/-/u42 06"' 123'45'E. H \'uczhou h<'n.(.,ıY" \'uc 29 S('rr.; 121 lO'E.
Yın, Yın 38 01 'N l l �-Ol'f., 9'5
XUngıhou/Fançhcng:Yong 31 �9'N
Wci R:Wn, l J. 16. 23. 24 27, JO. 31. 41 52, ı 12°09'E. ı6. ı1. 30. JJ. 92. 95. 102. l03. Xu,ıHs:ı ıttt Yibın 2&. 30, 31
62. 95. 98. ıoı. 105. 121. 149 110. 123. 149, 150. 158 Xuın/H'fı.an stt Nıngguo Yımuchcn&iJ mı..ch'mg 40 32'N 122 28'E. Yutıhou/fı;,•h-d:l)u o:.u Yuevı11ng
Wei St.ıtc/Wtı, 7 l YuhAng: fu kur..'I JO JO'I\ J20 22'E. 105. 110
\'uli:ı· rt.-tın 18 16 :'il 109 4'J"E z-:- 41 Q.4
Xiangguo/H.fiang·kuo 36 30'N l l lı50'E. 1 1 0 Xuanfu/Hfüan-fu 40�28'!'1 l IY29'E, 27, l �O lJ
WciboiWn-po (T0tng "ptovim.:t"), 26 Xiangpı.ng/Hruıng-p'ıng 4 1 ll'N t ı 2 50'E, Xuanshc;Hrı.un-sht (Tang "provincc") 26 Yıncheng)l�ırt-<"h'ttrg 3 1 58"'.'l l l S 10'1:. 103

1:-·� ıh> 07"E. 30. ll


Weıchcng/Wn-ch'tng 11•33� ıos'4l'E. 102 71 Xuanwei:Hsu.Jrt·ı.ıY: 26 13'N 104"06'.E. 149 YuKhu..ın
ı :l'ın-c:·h't.an 38 2':''N 106 ı-·E. 1 1 149. 1&4
Wei'<"rcheng/Wrz-«•rh·ch'Mg 27'OO'N Xıangshan;Hsiang-siıJn 22 25'N 1 1 ) 14'E, Xu.rnwu,ıHsu.ır.-to.'U (Tang "provinçc·') 26, YtngjYmg 30 IO'N 1 1 2 24'f, 62. 71 Yulin,' l'U-lın �2
106' 28'E. l6 158 103 Ying/l'ıng 21 42'N tıo 50'E, 26 \'ulin/1°ü-lırı 19 22'N 112 4l'E. 164
Wcı!ang/Wtı-.fang/Weı/\'lı/eücü.n 36 4J'N Xıangt;ın/Hsıang-ı'an 27 '51 'N 1J2·s4'E, 94 Xuanzbou/Hsuan<hotı )1 15'N l 18 4�'E, JO Ylng/Yır.g S« thengti.ın \'ulıng: \'ü-lıııg 29 41''.'I 107 ıq·E. 123
çn Xiangfan �u�hang:Hl�d.h'IJ!ig/Xuzhou l4 03'N
)6 42"N 113
1 1 9 08'E, ı4. tı3. 152. 164 Xiangy•ng/Hsıan g-.WV!.� 't'ing.: ı--ıng Jıtt FU).ıng Yun: l'•n.Dongpıng 3S 55·r-; l l6' 18'E. JI
lww�/Wn->wı-ı.." 37.28'N 122 07'E, Ying,.-\"ıng � Y:ngdc
ll, .
Xiangzhou.'Hsıa11g-choıı 44'E. l l l 48'E. b2. 103. 1 1 0. 164 b2. 123
l4 ı ıı. 158
Wc
i
30. ll Xun/Hsu'7 24 08'N 1 1 5 15'E. 3 ) , 9 8 Yıng,· l"ıng ıtt't Yingzhou Yun li
m .�u \unıhou

Yıngch u..ıı n• l'ın..:,·.�


• ·u..r'J w Zhengzhou
Wejhui/Wtı-huı 35 30'N 1 1 4"l!'E, 26, 2i, Xiangzhou/Hsiang-<h<>tı 24-OO'N 110'OS'E, Xun/Htun t« Guiping Yıng Rll'ıng. 11. 23. 7l . 103 105 \'un Rlrt
.n. lOl
Yu'nan. 1'-'U--:..ı., Jl 01$� 108 -ts·E. 31 IH
J.4�30'1\ 109
JO. 31 10ı Xundian.ıHtioıHien 2:; 40'N' 103 20'E. 27
\\'einan;Wtı·"':ın JO'E, 41, 149. Xı.an�bou;Htıang chou 2S l l'f'; 1 1 4 21"'E. Xunhu.a."HsufJ �...ı 3 5 48''.'l 102'35'E. 41 Yıngdc r �.ıi ,,:'\'ıng 24 ı ı'f\' ı ı 3 .?4·E. J ı. \'unı.:h('ng l":;-:-ch'•'�j' }') }2''.'oi 1 1 '5 s.;·f 121
1&4 ıoı 20"N llJ 54'E, 98. ııı Yunnan l"ıirı-•:.ı.,-« lri:unm:ng
Xiangzhou/Hsıang-chou w Xungfan
Xunrruılın'Hsu'f--.J-/m 41
\unn.ın PrO\'İOt.(' l'ur.-n.m. .?b. ı.i. 3b. lSO
ı 25
Wcı.nıng/Wt"ı-mng 26 52'N 104 12'P., 36. 150 Yir.gkou/rın.s--.l-'1tto -,·tt l\ıuı:huı1ng
J49 Xianping/H.den-p'mg40 03'N 124 J l'E, 95 Xunzhou/Hftın cho s...-e Guıping \'ingle G.ucn·m"'�-le 42 14'� 14'E, J )
Xuyi/Hsu-ı H 02'N ı 18 22'E. ıos
158
Wciningying/W�i-nıng-ying 4ı 019'N 'Ci;rnpmgıHntn-p'ı11g42 )()'N J24 1)'E,98 Ymglua.nzhcn rı'1�-fo.ın-tlıtrı 32.16'N 'r"unn.ı.nfu l"uıı-r..ı-:.fu ....·� K"Jn.mıng
1 2 l"52'E. ll Xi.anxiiın/Hntn-fı.srm 38 IO'N 1 1 607'E, 1S2 Xuzhou/H.t!J-dıııuı'
Xutrongsh.an 34 1 5-� 1 1 9 ll'E ıoı \"unı.u. \'.:.n-t'.11 JI OO'N 10-:- llt'E 1 1 0
\'\'c.isb.an L/Wn-sJıan, 105 Xiıny•ng/HtiM-Jan\' l4 22'N J08'42'E. 41. 1 1 1 ıı ·e. 1 1 . 24. 26. ıo. ıı. <M 95, 98. Yıngsh.mf..' l"m_,: \f!Jn/Yıng }2 38'1' \"unuog hn··,·Jo:X 3 2 OJ'l\ 1 ! 2 Ol"E. 17
Yun\.ıng,- l'ıın·\'ı.ln3 30 58'l\ lö8 ')J'E. 158
Xu'lhou/HfiJ-<ho:ı stt Xudı..ıng
Wci.�n/Wn-JısıenfWci/Wozhoo )6'2J'N 71 102. 105, J 2J. 149, 1 S2 1 Jb 15'E. 95, 103. 1 ıJ
114°57'E. 26. JO, l 5ı Xıanzhou/H�ıen-chou 18 27'N l 11 06'E. 102 Ylngı�n:l"ir.�\·r'ıoı }4 29'f\ 1 p; 32'1:: ll \'uM.hou· l'ıin, f!,ı:.·Yun J<l ıss·l\" 113 Ot.l'E.
\Veıxian/Wti-lısı�n ftt Wcifang ıtl. qz
Wcıyuan/Wti.·yWn )6 50'N ıoı�s9'E. 41
Xuohcıslun/Hsıao--hti ;;Jıun 41.42'N Xuıhou,'Htudıoı. stt Yibın Yingıl:ıou tmg-�l:tıu ıtc't'Fuyang
ııı'09'�. n \'ing?hou r•ıt.\ thı>:.Ytng � l(l'f\ 1 1 6 (\4'E. \'un.1hou \u+h�.,ı.36 06"1\ • • ; so·E 3-0
WciyuanbııoGatc/Wtt-yıwn-pac 42 38'N Xiıoling R,1Hq.uı-lıng, ll \'.J/Ya Jtt Yuhou ıı. ıoı \ U\.i•n '}'_..·-h,a·•ı N SO'N 114 ll'E iM
124 12'E. ll l ohnghejHsı.ıo-lin:J h1141 OO'N :21 19'E,
Xa YablonO\'V ,\1ts, 1 1 Yıngzhou/l'o�\-�lı<)I.' 2J 52''1 l 13 Z4'l, 102 \"u7h.ıng.ı l"u-..h.ıtt._O.: :?4- 39'1\ 11 � J6'J::. 10.
Wcizhou/Weı--choı.t 35'"08'N 104 IO'E. 102 33 Yai'ihanlı'ar·fhan 2 1 Jb',� 1 1 3 24'E, 98 Yı'nıng// rmı,,· 25 25'N 109 SO"E. 36
Wcizhou/Wti<hoı.t Stt Wcibuı Y"kesıı :Albazın 51 23·� 12} 16'E, H
110
Xuıo Xing'ın MtsfH5t.Jı>lı"iın� an 11 Yınshut, ı·ın �ıuu;ShAngshuı\l 30·� \"u2hJng le. �hwıı._\ !S 11- w·ı:. 1 1 0
Xwoyt7hcn:Hs.ıı.ıo-i <h�n }4 32''.'{ 109 35'E. J )4 4<)'[ ll>l \'uıh.lng, l..-dı.ırı.� � 't' �.an..h.ıng
('()'N
Wcıthou/Wn....·lıou
. Jıtt Wclxiıın �ıkuısk(U55R) 6ı 13'!'1 1 29 49'E. 34 :
Wen/Wttt l2"54'N 104 46'E. l l . 98 41 Y.ıılong R/Y.ı lung, 1 1 . 15. ı:, }(), 41. 94, 98. Yıshi//-i.'1ıN }') 2.?'flrıi 1 1 0 52"1:, 1'){) \'u1h0u l ı.i-..hııu "''t' <.:h..n�":
1 lutg
Wcn/Wen Stt Wcnzhou Xi•pei/U\lıJr'rı 34- ıo'N 118'JOT, 110 149 Yishui•/.,huı lS 4b'N 1 l� l7'E. 151
Wenchıng/W<n-ch'ang ll'02'N 1 1 l 48'E, Xi.,suı/Hsı.ı-.ıtuı (T.ıog "pro\'ioce") 26 \'•lu R/Y.ı-tr.ı, 1 1 , 24. ll Yiwu.'/-u u(T•ng "pro,·in..< •t 26 Z.11 T\.H JJ ')'7''.'I 114 .!4'E.. H
Y.an,.·ı·c'1f 37 24 � 107 34'l 26. 98 Yı-x..an:J-hs11•1t )Q Ur:"<' 1 1) :?8'E. lM Z.rncıb.ırtlsl)lT.rnz..ınu). Ut
Wcnb.ngmashen Stt B.andjumas..n
ıoı Xiazhou/Hna.chou/Xia 3046'N 1 1 1 24'F.
Yuc.ıng.,ı'l-h.ıtm� ll :?l'N ı ıq 4'fE. hl.? l.lung(Algh.ınıc;t.ın) Jb tltı � bl 53'[ Q_!
l..ı�·..,,ın L lllS-,R\. 41
26. 3 1 . 98 102 loıın,:Y"" stt Y.an'an
Wensh•ng/w.,....ııang l5'44'N il6 29'E, Xı.iızhou,ı'Hsıa-chou/Xi• 38'09'N 109 08'E, Yanl )'"tft (C't Yanzhou Yıy.ıng.'/-\·,m,.1.•.i\'.ang34 l}'N ı ı ı ıı;·ı;. -:ıı.
94, 152 JO. 9S. 98 Y"" St•tr/l'tn, 71 9>. IH L:/T,..: ıtn' Jın�·hcnıı:ı:
Wenıo/Wen-hsi l5'2l'N 1 1 1 ll'E. 54 Xıe/Hsı<h/Jınhou 35 lO'N l 11"06'E. 11. 150 Yı1n'ıın/Ycn-Jıı/Yıınl'\'..ıı.nthou/Fushl 1& J5'N Yi7h.ıng:J-,h..ırı.\ ZS·22·� 113 02·�. 14q ü:lu f\r'-fo {T•nıı. pro\'l.nt.·c ı. :?b
Wurz.hou/Wm--cltouf\'l/cnfRW'ıa 28 OO"N Xıc/H"iı�h 34 H'N 1 1 6 46'E. 62. 7l ltl'Jl''E, i l . ı6, 27 JO. 31 41. 98. tOı. \'it.hou.i/-ıhııu .39 32'N 11 S 07'E. )() Z.C.zhou T<e>, J,,•ıı (n" Jın..:hcng
121t37'E, l l , 24.ı6.27, JO, ll l4 94,98, Xic SUıtcı'H"iıth. 71 123, 149, 150, 164 \"ızhou/l <hııu 2-1 4S N 103 07'E. 30 ZlıanJr,Chllrr-rt•44 ll5'N SO 4.!'E,41
102. 158 Xifcı R/if<iı-feı 103 'f.;ıncbA/Ycn-<-h'a,'Haiyuan 36 32'N 104·srE. Yiıhou//-rnvu.ıı ll'N 121 l4'E, H Zh.ıng,ıCh..ıııg ,,,.. 2h.ıngzhı..lU
Wcstcrn Sımoa. 38 Xjhe/Hlı ho ft� Fenyang 41 Yızhou//"1oht>ı' 24 JS'N 108·35·e. ıo2 Zh.ın�dr•Oı.ııı.\ ti (cV An,·.ınıı.
Wu/Wu 31'Jl'N 120 .IO'E. 71 Xijing:Hsı<hınKJYalufu 41 58'N, t2ı 49'E. Y.ındı.ııng}Yf'n-<h'ang )6 H'N 1 1 0 04'E. 41, Yı7hou/J,·h·•U �� Cbrngdu ZhJ.nghu•:t·Jı\m,�·h:..ı ITı.lw.tn) .!4·t)b �
Wu/Wu S« Jinhu.ıı 25 )64 Yızhou/J,-h,111 '<f Un�·ı 120 ll'F )l, 149

233

..
:zlungjiachuan/Cltar-.g·<hıo-ch�uan 34'-'SS'N Zhaorllou/Cltao-<Jırouflhıo 17'44'N Zhenji.ang/Chtn-chıangfRun/Runıhou Zhonghou-suo/Chung·h®-so 40°24'N 'Zhuy�i/Chu-yai stt HJikou

26. ıı. 102. 123


106°26'E. 41 1 14'47'E, 30. 31, 123 32°08'N 119'JO'E, 24, 26, 27, 30, 34, 98, 120'31'E. J) Zi/Tzu/Sant<ıl(Tongcbuan 31 '04'N lQ:j'OJ'E.
Zhangjiakou/Chang--i'hıa-k�ouJK.aılgan ıJuoıl:Jou/Chao<hou 24°J6'N l 10"28'E. 102 102. l05, 123. 1 50, 158 Zhongpng/Chung-chıng 30"40'N 10J029'E. 31
ZhedtJiVtg/CM-tı�chiang/ Chitugong Zi/T'u 36'42'N 1 1 8"00'E, Jl
ZJ/Tz.u -'itt Zizhou
40"46'N 114'52'E, 150, 158, 164 Zh<Djiang/Ch<n..-hıang40"17'N 124"24'E. JJ lhonglu.anıChung-luan 34'41'N l n<>ss'E.
ılungye/Chang·]<h J8'5l'N 100·22'E. 95 1Bıngladesh) 22°20"l 91 48'E. 38 Zhcnshuo/Chtn shuo 37" 34'N IOT'40'E, 27
ılungyizh•n/Chong-ı-clrm: 41'40'N Zhedong/Ch..ıung (Tang "province"), 26
105
Zhenwu/Ch<n·u.1' 37 36'N 102'JO'E, JI Zbongmou/Clıımg mou J5'4J'N 1 14"01'E. 71 Zi R/Ttu, 23
123'07'E. 33 Zhefu/C/w-fu Stt Yant.11 Zhenwu/CMrı·""" (TVtg "provınce''), 26 Zbongıan/Chung-nan 35'llYN 1 J9'30'E, 110 2'lchuan/Tzu-ch'uan 36-45'N l l9°40'E. l0
Zhangıhou/Chang..:t.ouf2h.ıng 24'31'N Zhji•ng
e Province/Ch�-chıong/Jiangzhe, 27, Zhenxiong/Clım-hsıung/�bngbu ı1�25"N Zbongnıng/Chung-nıng 37"00'N 105'23'E. 98 Wıe/Ttu ho 42°20'N 124 06'E. JJ
150. 158 104'55'E, 27 Zllıujing/Tıu-liu-ching 29 J 9'N 104°46'E,
Zhenyuın/Chtn}'l4an 269Sl'N 108"19'E. 27,
117"40'E, 26, 27 JO. 31. 98. 102, 12), 150, Zhongshan/Chung-shanfD!ng 38'20'N
158 Zhelıwen/Cht-/ı-wtn $« Cherlbon 1 1 4'40'E, 31. 62. 95, 110 IS8
Zh.aıngUıou/Cltang·chcu l 1 �l6"N 120'2 l'E,.
26 Zhtnyu.an/CMnJ140n 23°SS'N lOO"'''E, 27
Zhen/Chrn/Yizheng 32 16'N 1 1 9'12'E. 26, Ziqing/T:ı.:·ch'ing(TVtg "provuıce"), 26
uy• R/Tzuya. 23. 105
36 Zhongsb.an St.att/Chung-shan, 71
123 Zhongsbu/Chung-<hu (Mongol provmce� 26
Zlunji.aıng/Chon-chung/Lejzhou 21 l 1·� Zhtn/Chrn 'itt Hengzhou Zhenyum/Chnt-Juan lS°"44'N 107"41'E. 4 1 Zhongwei /Ch ung-ıı'<i
JNıngx .. .zhong uy•ng/Tzu·1<mg 30'07'N 104"38'E. l 58
110"22'E, 11 , 27, .10
Zhongwu/Chung·WM (Tang "provlnce"), 2�
Zhen'•n/Cl:tn-arı 2l''n'N l06o!>45'E. 27 Zhenzhou/Chtn-chouı'Yizheng ) 2 15� J7'Jl'N l05'13'E. 27, 41, 149 Ziıl:Jouf'Tzochou,'Zi29°50'N 104 57'E, 31.
Zhanwuw G.aıte/Choa U.'u-t'aı 42'22'N Zhen.dıog/Chm-tıng/Zhengding 38°1 S'N 119 IO'E. 105 158
1 1 4'J9'E. 26, 27, 30, 31, 94, 98, 123. 150,
Zherzonsı/Chtn rsung :ı6'02'N 106°16'E, JI
Zhenzhou/Chm-cltou J8"08'N l 14'J3'E, 102 Zizhou/T?u-clıou .36°46'N 118'03'E, 102
Zlıhou/Tzu-chou (Song "rouıe"� 26
122°46'E. 33 Zhongxing/Chtmg-hsmg 30 18'N 1 12·00'!!,
Zhanyl/Chan ı 2)")9'N I03°45'E, )6
Zhenfeng/Chtn-Jtng 25'22"'1 105'32'E, :ı6
164 26
Zh.o/Chao 24"06'N l 10'45'E, 08 'Zlıexi/Cltr·/uı (T•ng "provınce"), 26 'Zhong1hou/Cbıır.g-choufXbınchun JOl20'N Zouptng/Tsou-p'ıng l6°5l'N 117'45"E. 152
Zh.aıo/Chao .stt Zhaozhou Zheng/Chtng Stt Zhengıhou Zhifu/Chıhfu J7'3l'N 121"22'E, 16'1 ·ıos'Ol'E. 31, 102 ZouxUn/Tıou-ltri.tn lSto20'N 1 16"58'E, 54.
ZhaoSu.tc/Ch.ıo, 71 Zheng"•n/Chtng-an 28 25'N 10T'28'E. J6 Zhogu/Chılıku 39 08'N 1 11"10'E. 105 Zbuanglwıg,!ChounR-l•ang 36'26'N 149, 164
Zhaoqıng/Chao<h'ong 23'05'N 1 1 2 20'E. 27, Zhengdtng/Chrrıg-tıng tttZhendıng Zhihf:/Choh-hof\Voyang JJ'l2'N 116· 18'E, 102"59'E, 27 l.ulııer/T5u-fa·«h stt s..ı..u
31. 149 Zhtngnıng/Chtng-nong )5"25'N 108'19'E 41 149 Zhugtdanlan/Clıu·k<>-tan-lan sa Suk.aıdana Zunghxr Basın, 1 J
Zhaotong/Chao-ı'ong 26'48':'1 103'S2'E, 150 'lhengxı.-n/Chmg-hsıtn S« Zhengzhou Zhfü Provın«/Chıl'J-/ı/BeJ Zhih 27 ı�. 152, 'Zhuo/Chou ste Zhuoxıan Zunhua/Tsu• hua 40' 1 1 'N 1 17'57'E. 152,
ns
1 W58'E. 94. 150. 152. 164
Zhaoıong/Chao-t'ung 27 lZ'N 103'40'E, 150 Zhengıbou/Ch<ng-choufZh<ng/Zhengxıa.n/ 164
Zunyi/T.sun-ı 27°39"N l06°57''E, 27. 36
Zhuoxı.ın/Chou-hsmı{Z}ıuo l9°27'N
Ao/Ylngchuan 34'44'N 1 1 J04l'E. 1 1 . 16.
24. JI, S2. 54, 94, 95. 102. 10), 110. 150.
Zh.ıoy�nkou/Chao)� k'ou/Jıyilng 36'59'N Zhongbu/Chung pu 35°40'N 109°20'E. 41.

ı ıo 09'E. 41
149. 164 Zhuxu/Cho·lısu (ThaiLond) ı 3 12'N �'59'E. Zuo R/Tw. 11
ıJuoyıfChao-ı n·'OO''< Zbongdu/Chung-ıu 19'48'N 1 16'32'E. 98
1 11"1 1'E, l2l
16'1 38

234
• •

DiZiN
/ta/ilde yuılmış sayfa numaraları bozuk para bkz, para Cizhoufrz'u-chou (çağdaş etttlm 145, 216
cuıantrz'u·hsien) 101, 200
Güney Han (devlet) 20, 95, 100
resimlere veya bunlann alı Brlghıon PayYonu 220 Komünist, 16, 170, 218; Batılı Güney Song/Sung hanedanı 19,
yazılarına ilişkindir. bronz 54, 55, 70, 70, Cizvitler 144, 145, 188, 200 tarzda 157 37, 90, 94, 99, 124, 127
baltalar 50; çanlar 67, 77, 203; çay 144, 209, 221 ejderhalar 64, 66 batkent 19; Jln'I yenmesi 102;
Abahaı 97 heykeller 107, 109, 110, çiftçilik 208·212 süsleme motifi olarak 53, 76,
tarım 14, 15, 20, 21, 22, 23, 29
Moğolları yenmeal 95
afyon 148-49, 148, 210 kaplar 58, 60, 61, 65, 76-77, 76, 78, 109 201 Güney Tangfr'ang hanedanı
Afyon Savaşlan 148-49, 220 78, 66, 74, 121, 124, 154; ekonoml Olangnan/Chiang-nan) 100; 101,
ağaç dilimleri (ağaçbloklar) 146, lambalar 106, 109; silahlar 56, 85 gübreler 210, 210; ·teknoloji 147, onaçağ devrimi 120-24; Wang 102
147, 160, 16J, 173, 194, 217 kakma 77; kaybolan·mum 210-11, 211-12; Ansht'nin refonnları 13().31;
·teraslama 20; aynca bkz.
aynca bkz. Wu {Güney tang
•taç 011ma cılıtı 74 dökümü 77; "üst-düzey ekonomik denge devleti)
At Siqt/
At Ssu-ch� 167 parçasal yaldız 109; parça-kalıp sulama meyve 42, 122, tuzağı" 147; emek piyasası 147;
dökama 50, 76, 11, 200
Güneyin şarkılan 74, 184
aile 214·18, 214, 216, 217 209;Yeni Dünya llı1lnleri 208, Qlng dOnemlnde durgunluk Gyantse
emek birimi olarak 212 Brooke, James 40 209, 212; akdarı 17, 50, 209; 147; afyon ticareti 148; 20.
pirinç 17, 21, 50, 208, 208, 209,
stupa 190, 191
üç-kuşak 74-75 Buck, j.L. 21, 29 yüzyıl genişlemesi 154·55, 155;
bkz. aynca akrabalık
Hırlsttyanlık 144, 148, 151, 189
Budizm 16, 106, 187, 188, 214, 210, 212 soya fuulyesi 39; Milliyetçiler donemlnde 163; kiliseler 191; misyonerler 144,
akrabalık 61, 134, 214·15, 215 216 buğday 17, 21, 43, 50, 209; yilkaek enflasyon 166, 167, 167;
kolektif çiftlikler 22, 169, 208,
188, 216, 217, 220
Shang S6, 58, 73, 215 Lamaizm (Tantrl%m} 17, 111, Komünistler dönem.inde 168-69;
211,212; kır yaşamı 14, 15,
ve BokaOrler 152, 153, 154; ve
soylar 74, 161, 216-17 115, 188; Büyük İleri Atılım 168, 169, Talplng'ler 149, 217
bkz. aynca aileler Mahayana 17, 187, 189; 173; Tayvan'da 170 Halfeng 161�2
Hakka bkz. Kejia
42,43;
akupunktur 192, 192, 193 Theravada 187, 189; Çin işi 220, 220, 221 emperyalizm, Çin 34·35, 37,
Alcock, Rutherford Beyaz Lotus 102; san Şapka 191 Çin Seddi 14, 19, 23, 39·40, 83, 94 39-40,92 Halk Cumhuriyeti 167·70, 179,
Çin'e gelişi 109, 110, 220 134, 136, 162 Endonezya 40
Aln hanedan {Kuzey ve Güney çömlekçlllk bkz. seramik
a/ınn 152 180
sanat 109-10, 110, 111, 112, Brlitoull!rh·li't'ou 76 bafkent 19; coğrafi OlçO 15, 40;
Hanedan/sn) d6nemi 110 113, 114, 115; Dadu/ta·tu (çağdaş Pekln'ln Bverest, Dağı (Qomolangma veya eyalet yönetlmJ 16-17, 16
tapınaklar 20, 109, 190, 191 yerleşim bölgesi içinde) 19 Zhumulangma) 14, 43 aynca bkz. komünist Parti
Amur Nehri bkz. Heilongjlang evler bkz. mimarlık, konut
Altay etnik grubu 18
Bulut Düşü Bataklığı 20 Dal etnik grubu 18, 19, 176
fal kemikleri 54, 55
Halk Orduları 157
An Lushan ayaklanması, 26, 91, Burma 40 Dal·Tal, marki Han Çinli 16, 18, 19, 40
92, 93, 99, 103, 207 buz çağları 50 alle anıt·mezarlan 106-09 falcılık 19, 151, 189, 193, 216 dağılım 15, 16, 17, 18, 30, 37;
Anhut eyaleti 20, 27, 169, 218 bürokratlar 20, 124·25, 130, 131 Dali 38, 39, 149 Fan Kuan/Pan K'uan 116 Mançurya'ya gOç 14, 15, 16, 32,
anlaşma llmanlan 35, 40, 148, aynca bkz. yönetim; kamu Dao Jllrao Chi (Shi Tau/Shih T'ao) Fan Ruoshu/Pan jo-shui 101 33, 37, 38·39; sömürgecilik 36,
152, 155 hizmeti sınavları 117, 140-41 Fang Ylzhiı'Fang l-chih
Büyük Kanallar 14, 19, 20, 23, 40,
37-39
Annam 40, 152 Resim Üzerine Konuşmalar 146 Şeylerin ilkelerinin Kısa Kaydı Han devleti 20, 70, 71, 72
Aruıhan 46 91, 103, 104, 104, 122, 152 Daowutrao-wu 95 146
Anyang 53, 55, 58, 70, 76
Han Gan/Han Kan 114
Büyük ileri Atılım 168, 169, 173 Daxing·chengfl'a-hsing-ch'eng Pang Zhaoling/Pang Chao-ling Han hanedanı 39, 80, 83
Astana Büyük Tarihçinin Kayıtlan (çağdaş xl'an'm yerleşim 174, 175 başkentler 19, yönetim 82, 91,
anıt-mezarları 114 alıntı 83 bölgesi içinde) 19 Pazanıı:IPa·tsang 187 125;
astronomi 122, 199 Gai Mofrs'al Mo 65-66 Dayue/Ta·yueh (Dal Vlet} 39, 95 felsefe 18S.87 anıt-mezarlar 94, 106, 106·09;
Pekin gOzlemevı 145 Gai Yongtrs'ai Yung 202 Dettşlmlerin Kutsal Yazısı 146, Komünist 165-66, 165; siyasal mimarlık 106;
Austro-Asyalı etnik grup 18 Ganton bkz. Guangzhou 18S.87 65-66, 69·70,8().81 sanatlar 90, 106, 106·109
avlanma 16, 50, 50, 56, 58, 64, Gao Gaotrs'ao Ta'ao 99, 125·26 demir 68, 72, 95, 122, 147 toplurruıal 74·75, 125-127, 130, Han Huang 134
Gao Xue qlnll's 'ıo Hıueh·ch'ln demiryolları iletişim ve 134
Ba/Pa 20
126 Han Tarihi
Taşın ô
ykasa (Kırmızı taşımacılık maddesine bkz. Peng Guozhang/Peng Kuo-chang alıntı 83
Baharlar ve Güzler donemi 61·66, Konakların DQşO) 146, 147, 160, Deng Xiaoplngfreng Hsiao·p'ing 159 Han Xln/Han Hsin 176
63 toplumsal yapı 74, 75 217 169, 170 Peng Yuxlang/Peng Yu·hsiang 159 HanfeizilHan·fei/tzu 186
Gaofrs'ao 63 Denizcilik 29, 23, 32, 39, 40·41, Portune, Robert 144, 221 Hang Wan 82
HangzhoulHang·chou 19, 99, 116,
Baharlar ve Güzler yıllık/an 61
Gastlglione, G. (Lang 121
bakır 25, 41, 121, 124, 148 Denizcilik Yasağı 39, 124, 151
bahçeler 139, 140, 140 Poshan 147
Shinlng/Lang Shih·nlng) 140, Fraruıızlar 172
mlneli 140 220, 220 Devrlmcl ittifak 155, 157, 159
Dl 63
ve Çin 148, 220 Hao 61
Banpo!Pan·p'o 52, 53 Gen Yuyingfl's'en YOying 38 Pu Baoahi/Pu Pao-shih 173 hattatlık 110, 118, 181·82, 181,
"barbarlar" (Han·olmayan Cengiz Han/Chlnggts Dl·xlnfri·hsin 55, 59, 60 Pu ChailPu Ch'al 65
Pu hao
182, 183
halklar) 94·99 Qan/Genghiı Khan 95, 99 Diaolrlao, jin dükü 64 Hayvanlar
aynca bkı. Rong, xıxıa vd. Chan'an/Ch'ang·an (bugünkü diller anıt-mezarı 70, 76, 76, 78 tarlhöncesi 50; vahşi 50, 56
barut 103, 122, 198 Xi'an) 19, 37, 114 Çince 55, 178·79; Hint-Avrupa Pujian/Pu·chlen 37, 122, 151, 212 atlar 16, 50, 209, 211; balık 211,
baskı 122, 138, 180, 180, 198, 199 Changjiang Nehri bkı. Yangzi 16;·, lehçeler 179, 179-
,"Mandarin" l 7, 179;·, "ulusal
Galdan 103 211, 212; develer 16, 43, 209;
Batı Wel (devlet) 127 Nehri Galeri yolu 20, 122
dil" 157, 179, aynca bkı.
domuzlar 16, 50, 50, 208, 209,
Batı Zhou bkı. Zhou hanedanı Chaoge/Ch'ao-ko (veya Muye/Mu· 211; koyunlar 16, 43, 50, 209,
yeh) 59, 60, 63
Gansu 27, 41, 43, 92, 93
Batu 95 yazılar Gao Qlpei/Kao Ch'i·p'el 140 211; köpekler 50, 50, 211;
Bayan 102-03, 127 Chen Boda/Ch'en Po'ta 167 din 17, 149·51, 184, 185 188, 188, Gaozong/Kao·tsung 92, 93, 126 kümes hayvanlan 16, 209, 211·
Bayrak Orgüıleri 161 Chen Danqing/Ch'en Tan·ch'ing 189, ataların ruhlarına tapınma anıt-mezarı 114 212; öküzler 68, 211, 211;
Bazaklık 109 176 56, 59, 73, 75, 188, 189, 214, Geç Tang hanedanı 25 ördekler 16, 208, 209, 211;
Beljlng/Pel.ch!ng (Pektı;ı) 104, 136, Chen Dehong/Ch'en Te-hung 174, 216 gemller 32, 121 Przewalskl atı 43; sığırlar 16,
136, 137, 172, 191 175 aynca bkz. Konfaçyusçuluk, Yeng Yu/Keng Yü 65 50, 209, 211; su bufalosu 54,
başkent olması 19, 104, 136, Chen Dwıiu/Ch'en Tu·hsiu 159 Taoculuk, vd. Genghiz Khan bkı. Cengiz Han 211; Tibet sığırları 16, 208, 209;
136 Chen jlongming/Ch'en Chiung· dtnglttng 60, 76 Gtgantopithecus blaclıi 50 koşum takımları 68, 138;
sanat koleji 172, 1 76; Doğu Türkistan 40, 93·94, 103 sanatta 50, 52, 78, 84, 90, l 06,
aynca bkz. Xiıtjlang
mlng 161 giysi 138-39, 141, 209, 221
Belha!IPei·hal Parkı 140; Yasak Chen Yun/Ch'en Yun 107, 108, 146; ., atlar 97, 99,
Doğu Zhou bkz. Zhou hanedanı
Gobi 14, 43
kent 90, 136, 136, 137, 190, 221; alıntı 165 Gong Xlan/Kung Hsien 140 107, 109, 110, 114, 114; ayrıca
evler 218; İmparatorluk Sarayı Chen ZhUCh'en Chih 152 Dong Qlchangfrung Ch'i·ch'ang Gongsun Lun/Kung·sun Lun 70, bkz. ejderhalar
190; opera 205; Yaz Sarayı 1 72, alıntı 153 139·40 186 He KallHo K'al, Dr. 152
172·73, 220; Tlınanmen Chen/Ch'en 99-100 Dong Yuııntrung Yuan 116 Gou Qianll<ou Ch'ien 65 He Long/Ho Lung 170
Meydanı 136, 176 Cheng DaweUCh'eng Ta·wei 194 Dou Wan!rou Wan göçebeler 19, 42, 43, 218, 219 He Xinyln/Ho Hsin·yin 145
Belgeler 66 Cheng Mingdao/Ch'eng Ming·tao anıt-mezarı 106, 107, 109 GOk'On Vekaleti 60, 75, 80 Hellongjlang/Heilung-chiang
Bef Hanedan On Krallık 187 Dört Wang 140 Gu Kalzhi/Ku Kai-chlh 11 O Nehri (Amur) 14
donemi 20, 25 Dönla Çete 168
Du Pu/ru Pu 184
Cheng TlngzuolCh'eng T'lng·tso Guan Zhong/Kuan Chung 63 Henan/Ho-nan/Honan 54
Befbalık (Beltlng/PeH'lng) 92, 93 146 Guangdong/Kuang·tung 95, 157, heykel 173
Blan Wenqln/Pien Wen-ch'ln 139 alıntı 144·45 alıntı 185 161 bronz bkı. bronz maddesi; taş
bllgin·soylular (shenshi) 132, 134 Cheng Ylchuan/Ch'eng I·ch'uan Du enıı:iutrhu Wen·hsiu (Sultan Guanghan/Kuang·han 106, 108, 109-10, 110, 112, 113,
bilim 122, 145-(6 187 Süleyman) 38, 149 anıt·mezar 106 114, 114, 115, 138
aynca bkı. teknoloji Chengdu/Ch'eng·tu ovası 130 Du Xlan!ru Hslen, general 99 Guangzhou/Kuang-chou (Canton) Hlnt·Avrupa etnik grubu 18
Bireyci sanatçılar 140 Chengpu/Ch'eng·p'u savaşı 63 Duan Qirullruan Ch'i·jul 159 100, 144, 157, 159, 160, 21 Hollandalılar 40
bitki oranınsa 14, 14 Chiıng Kai·shek bkı. jlang jieshi Duanfruan, prens mutfağı 212 Homo erectus 50
bitkiler 14, 121, 221 Chongqing/Ch'ung· alıntı 154 Guannel/Kuan·neı 19 Homo saplens 50
aynca bkı. çlftçlllk ch'ing/Chungklng 19, 20, 163 Duangan Mu/tuan-kan Mu 70
Chu/Ch'u 19, 20, 61, 63, 64, 65,
gul/kuei 16, 76, 201 Hong kong 155, 160
Bo Ql/Po Ch'i 71 Dunhuangtrun·huang Guiji, Dağ Hong Ren'gan/Hung Jen·Kan
Bo RenfulPo Jen·fu 66, 71, 72, 74, 184, 185 mağaralar 109, 110, 1 1 1, 114, Ozer ina eki yazıt 81 151
Mor Çiçekli Ataç Üzerinde Chu/Ch'u (On Krallık döneminde) 115, 191 Guillnlkuei·lln/Kwellin 20, 46 Hong Nehri, savaşı 66
Yatmur 207 20 HIO, marki 61 Gutzhou/Kuei·chou 36, 38, 46 Hong Xluquan/Hung Hslu-ch'uan
Boksörler 152, 153·55, 153, 207 Cixllrı'u·hsl, dul imparatoriçe, edebiyat 19, 60, 109, 179, 184,85, Guo Xill<uo Hsi 116, 116 149, 151, 217
Bon 1 7 153, 157, 172, 173 romanlar 146-47, 147 gümüş 38, 39, 40, 124, 148 Horinger

235
anıt-mezar 106 Küçök Kılıç derneği 149 nQfus 30-31, 37, 120, 124
dağılım 14, 25, 31, etnik
99 Manila 40
Houma 106 jlng/Chlng, dük 63, 64 Kültür Devrimi {Büyük Proleter Mao Zedong/Mao Tse-tung 81,
hu 65 jingdezhen/Ching-te-chen 136-38, Kültür Devrimi) 16, 136, 154, 161, 167, 168, 169, 169, 110, kompozisyon 15, 16, 16, 18
Hu Hanmln 155, 157 140, 144, 147 168, 168, 169-70, l 10, 173, 189, 116 On Krallık donemi bla. Beş
Hu Hong/Hu Hung jlngnan/Chingnan 100 "Düşünce" 167 Hanedan On Krallık donemi
Jlnjlbao/Chin-ch!-pao 40
220
alıntı 128 L. van Slyke 165, 165-66 alıntı 168, 171 opera müzik maddesine bakınız.
Hua Guofeng/Hua-Kuo-feng 170 ordular
Huai Nehri 16, 31, 99, 1Z4
Jlnyang/Chin-yang (çağdaş lake 78, 78, 109, 140, 172 matematik 122, 144, 194-97
Talyuan) 70 Langya, Dağı Mavi Gömlekliler 163 Qln 80, 83, 84-87, 85, 86, 81
üzerine yazı 80-81
Lantlan/Lan't'len Adamı 50
Huaixl/Hual-hsl 101-02, 103 ju Nah/Chu Jan 116 Mawagdui/Ma-wang-tul baojia (koruyan ve Oşür alan
ju-yong Guan/Chu-yung Kuan 115
jurjen (Rhuzen) bkz. Jln hanedanı
Huan, dcık 63 anıt-mezarlar 106-09 milisler) 131;
Huang 215 Leigudun/Lei-ku-tun 77 30 Mayıs Hareketi 160 barbar yardımcı gQçler 97-99;
Huang Chao/Huang Ch'ao 26 Juyan/Chü-yan (Etsin-gol) 93 llewen (gOkgürültüsü deseni) 76 Manclua (Mengzl/Meng-tzu) 70, fublng (bOlge sel mllısler) 93,
Huang Gongwang/Huang Kung- kadınlar 151, 110 Leshan 1 1 3 186, 167 127; muhafı zlar ve birltkler 93;
wang 116, 111, 118 ayakbağı 157, 215, 217 Lhasa Mezoltttk donem 50 askeri koloniler 93-94, 125-26
Huang Zhen/Huang eben 176 kunuluş hareketleri 160-61; Potala Sarayı 191 MI Fel 116 aynca bkz. Kızıl Ordu; Kızıl
U Bingheng/U Plng-heng 153 Mlao halkı 36, 38, 149 Muhafızlar; savaş
u Bo/U Po 115, 115
Huangdao/Huang-tao 1 1 ' toplumdaki konum 95, 151,
Huanghe/Huang-ho bkz. San 110, 111, 214, 215, 216, 217-18 Miao-Yao etnik grubu 18 Osmanlılar 40
Nehir k!ğıt 110, 199 alıntı 185 Milliyetçi (ı.ıeya Özerk Bölgeler 16-17, 16
U Cheng/U Ch'eng 116
LI Dazhao/Lu Ta-chao ı 59
Huangshan dağları 46, 185 Ka!feng/K'al-feng 19, 91, 95, 99, Guomlndang/Kuo-min-tang) Paekche 95
Hubei/Hu-pel/Hupeh 21 120, 122 parti 159-60, 162, 162, l 65, Paleolltlk donem 50
Huc, Peder Evariste kamu hlzmetl [giriş] sınavları 95, il Hongzhang/U Hung-chang hükümet 163, 167, Kuzey Seferi pamuk 124, 147, 209, 215
alıntı 151-52 159, 160; merkez kentler 19, Pan jle'zl/P'an Chleh-tzu 176
u Hua 160, 163, 173
alıntı 144 102-03, 120, 125, 130, 132-32,
163; yeniden yapılanması 159;
LI Ke/U K'o 70
Huguang/Hu-kuang 21 134, 145, 157, 110 Pan Mei/P'an Mel 101
yentlmesi 167
LI Rhuzen/LI Ju-chen
Hu!, Chu prensi 77 aynca bkz.. bürokratlar para 39, 40-4 1, 121, 124
Hul, Usta (Hulzl) (mantıkçı) 70 kanallar iletişim ve taşımacılık; alıntılanan rapor 166-67 altın 70, 167; bakır 121, 124;
Hu!, Wel kralı BOyük Kanallar maddelerine Aynadaki çiçekler 160, 217 Milyon Şllr Hareketi 168 bronz 70; deniz kabuğu 54, 70,
Hulzong/Hul-tsung 1 1 6 bakınız. U Shlzhen/LI Shlh-chen mimarlık 190, 190-91 10, 16; gQmüş 124; kağıt 121,

sııu Ssu 72, 80, 82, 180


Hunan 27, 100 Kang Youwei/K'ang Yu-wel 153 Yasak Kent 136, 137
Pekin (Beijlng) Adamı 50
haç Katalogu 145, 192 124, 167, 198
u Han 196; Mlng 136, 131; Neolitik
50, 50, 53;
hükümet bkz. yOnetlm sayak Tekblçtmllllk 217
Işığın DOnüşü Derneği 157 Kang/K'ang, kral 75 alıntı 82 Pekin bla. Beijlng
Kangxi/K'ang-hsi 140, 145 U Su 101-02, 103 Qing 136, 131, 172, 172-73;
Kangzl bkz. Konfüçyus
iklim 14, 21, 29, 46, 50 Pekin kopeği {Peklngese 221
yağmur 17, 29 U Tang/U T'ang 116 Shang 55 Peng Pai/P'eng P'al 161, 162
Ue�im ve taşımacılık Kasyapa 1 1 2 U Yanben/LI Yen-pen 114 anıt-mezar 106-09, 136, 1 76; Plngcheng/P'ing-ch'eng 95, 95
14-16, 15, 17, 19, 20, 23, 43, 55, Kazaklar 16, 19 U Zhi/U Chih 146-160 konut 50, 50, 218, 218, 219; polo 126
68, 91, 122, 147, 155 Keia/K'o-chla (Hakka) 38 alıntı 145 saray 172, 172-73, 190, 191; Prabhutaratna Buddha 112
su yolları ve kanalları 14, 15, kentleşme 32, 31, 63, 66, 122, U, Zhou kralı 61 tapınak 131, 190, 191 Pu Xuezhal/P'u Hsuech-chal 205
Uang hanedanı 106 Batı etkisi 172; Sovyet etkisi 1 73
Mln devleti 20, 2S
17, 19, 20, 23, 40, 91, 103, 104, 170 Pucclnl, Glacomo
104-05, 121, 122, 152; Khotan 77 Uang Kal/Llang K'al 1 1 5 Turandot 221
imparatorluk ulak sistemi 91, Khrushchev, N. 169 Uang Qichao/Llang Ch'l-ch'ao Min Nehri sulama sistemi 72 Qaldammsaıdam havzası 14
Kırmızı Konaklann Düşü, Cao Ming hanedanı
başkentler 19, 90; donanma 40;
94; deıniryollan 17, 32, 39, l 55; 155 QI Balshl/Ch'I Pal-shlh 173
Xueqln maddesine bakınız. Llang Zhe/Uang-che 27
kıyafet bkz.. giysi
yollar 14-16, 17, 121; telgraf QI (devlet) 20, 63, 63·64, 66, 70,
155, 157, 159 Llao bkz.. Qidan eyalet yOnetlmi 20, 21; 71, 72, 75
Kızıl 109 Lln Blao/Lln Plao 1 70 imparatorluğun sınırları 15, 33; Qi hanedanı 106
Kızıl Fenerler ı 6ı
tık imparator (Qln
Shlhuangdl/Ch'ln Shlh·huang-tl) Untong/Un-t'ung 85 toplumsal projesi 127; QI Yanhuai/Ch'i Yen-hual 144
10, 11, 12, 82, 83, 134, 180 Kızıl Muhafızlar 168, 169-70 Llnzi/Un, tzu 66 soyutlanmışcılık 124, 151, 220; Qian Xuan/Ch'ien Hsuan 116-18
anıt-mezarı 80, 84-87, 85, 86, Uu Hong/Uu Hung 176 ulak sistemi 91, 94; Qiang/Ch'lang 73
Kızıl TQrbanlar l 49
Kızıl Ordu 163
81, 106; ya:r.ıtları 80-81 ; Uu Shaoql/Uu Shao-ch'I 169 Büyük Kanal'ı yeniden inşa Qlanling/Ch'len-ling 114, 126
lngtllzler Ktakhta 144 alıntı 165 etmesi 19; Çin Seddl'nl yeniden Qidan/Ch'l-tan (Uao) 39, 91, 95,
Koguryo 95 Uu Sheng 109 inşa etmesi 23, 94, 103, 134, 96, 99, 100, 112
Komünist Parti (ÇKP) 134, 161,
ve Çin 148, 220, 221, ve
Hindistan 40, 153 Uu ZOngyuan/Llu Tsung-yuan 82 136; kuzey Çin'! yeniden Qin Jlushao/Ch'in Chiu-shao 197
alıntı 834 sOmQrgeleştlrmesl 37, 101, 102, Qin Shlhuangdl/Ch'in Shlh­
huang-tl bkz. ilk imparator
ipek 52, 109, 209 162, 163, 165, 166, 161
ipek üretimi 211-12 kuruluşu 159; Kısa Tarih 160; Uyu üslubu (tarzı) 76, 78 124; Vietnamlılara yenilmesi 95
ipek Yolu 14-16, 42 Milliyetçilerle mücadele 160, Lo Blng/Lo Ping 140 anıt-mezarlar 136, 138; QinlCh'ln 20, 63, 66, 75
Budlzm'ln Çin'e gelt, yolu 162, 163, 163-67; Orgütlenme Longmen/Lung-men mimarlık 136, 131; sanatlar batkent 19; imparatorluk 80-83;
olarak 109, 110, 114 168-69 ve etnik a:r.ınlıltlar 1 6; ve mağaraları 110, 112; Vairocana 125, 140 komşu devletleri ezmesi 71-72,
lslAınlyet 17, 92, 151 aile yaşamı 162, 167, 217-18; ve Buddha 1 1 4 Minghuang 91, 207
mülkiyet 22, 74, 208, 212
11,
Longshan koltOrü 52, 52, 53, 53, reformlar 68-69, 11, 72, 74, 180,
bkz. aynca Halk Cumhuriyeti
bağımsızlık ha.reketlert 38, 40, Moğol (Yuan) hanedanı 19, 37,
90, 96, 128
lôa 17, 23, 43, 50, 218, 219 Qlng hanedanı bkz. Mançu
41 54, 200 215

95, 99, 124, 220


camtler 189, 190, 191, "Yeni Konfüçyus (Kongzi/K'ung-tzu) 60, başkentler 19; Çin'! fethetmesi
iman" 40 64, 65, 186, 191 Lu Buwei/Lu Puwel 70-72, 82 hanedanı
işçiler, sanayt 144, 160, 165, 165, ilkeler 186 Lu devleti 20 eyalet yOnetlmJ 20, 21; Qingltangang/Ch'lng-llen-kang
Lu (Qin bilgini) 8� imparatorluğun parçalanması
Qul JinlCh'lu ehin 161
166 alıntı 74-75, 15 kOltür 52
ittifak Yeınlnl, 63, 64 Konfüçyusculuk 17, 186, 188, Lu Xlangshan/Lu Hsiang-shan 102; toplumsal projesi 127
Japon-Kore etnik grubu 1O 192, 202, 214, 215, 216 187 sanat 118 Qul Ylng/Ch'iu Ylng 139
Japonya tapınaklar 190, 191 Lu Xun/Lu Hsun 173 Mo�olıstan 40, 50, 95, 218 Qlujialing/Ch'iu-chla-ling költörü
Çin'e saldmlan 35, 46, 152, bkz.. aynca Yenl­ Lu-lian/Lu-llen 69 Dış 17, 103 52
163, 163, 165; Mançurya'yı Konfüçyusçuluk Lufeng 161 Moğollar 19 Qumolangma bkz.. Everest, Dağ
lşgalt 32, 39, 40, 163; Moğol Kore 37, 39, 40, 95, 205 Lou Rulqlng/Lo Jul-ch'lng 167 Mongolold ırk tipi 16 resim 46, 110, 118, 134, 139-40,
Koryo hanedanı 95 Luoyang/Loyang 19, 95, 95, 109,
Koxlnga bkz. Zheng Chenggong
donanmalarınca tehdit altında Mozi/Mo-tzu 186, 194 162, 172-74, 114, 115
95; Çin yazısını alması 178; 110 Mu ehi/Mu Ch'ih 1 1 5 asma resimler 91, 91, 114, 116,
Ly hanedanı 95
Ma Hualong/Ma Hua-lung 40
Tang sanat ve mlmarulnl kOleltk 73-74, 74 Mu, Qin dOkü 63 116, 117, 118, 118, 120-21, 125;
yansıtması 14 kOylüler 128-30, 132, 134, 134, Mu, Zhou kralı 60 duvar kalıplan 106; perspektif
Java 95 160, 16, 165, 166 Ma Yuan 116, 139 mQzlk 54-55, 66, 67, 144, 202-05, 146, 146
jeoloji 14, 20, 46 çiftçi olarak 208, 212; kitle Macau 220 206-07, 220 Batı etkisi 140, 172-73, 174, 176;
madencilik 38 enstrümanlar 14, 202, 203, 205, Sovyet etkisi 176
Rhuzen Ourjen) bkz. Jln hanedanı
Jla Yi/Chla 174 hareketleri 161;
Jlang Jleshi/Chlang Chleh-shlh KOylü Birliği 161; mllısler 157 Mahonla bealıt 221
KratochvU, Paul 1 79
205, 206
Malayo-Polinezya etnik grubu 18, opera 202-05, 206, 207 Rlcct, Peder Matteo 188
nakit bkz. para
(Chiang Kal-shek) 55, 159, 160,
Kubtlay Han/Qubllal Qan/Kubla
Khan Nan haJkJ 73
163, 167, 170 38 Rong/Jung halkı 61, 63, 75
Maleıyahlar 40
(Chengıu/Ch'eng-tsu) 96, 136
Jlang Jingguo/Chlang Chıng-kuo Rusya 16, 33
Mançu (Qlng/Ch'ing) hanedanı Nanjlng/Nan-ching (ayrıca
Kubla Khan bkz. Kubilay Han
170 Çin'le ayrılıyor 169; Çin
Jlang Qlng/Chlang Ch'lng 168, 40, 97, 103 tlanjing) 19, 102, 138, 149, 163, emperyalizmiyle yarışma
iç ve Dış Çin'I birleştirmesi 15,
16, 17, 40; başkentleri 19, 90;
170 Kucha 109 172 halinde 34-35, 39, 40, 103; Dış
Nanrang/Nan-jang 72 Moğolistan'ı alması 17; Bkim
aynca bkz_ ejd.,rhalar
Jlangnan bla. GOney Tang kul 76
jlangsu/Chiang-au 20, 27, 130 eyalet yOnetlınl 20, 27; Nanyang 37 devrimi 159; Mançurya'yı
Jleshi/Chieh-shlh Kunlun/K'un-lun dağları 1 7 Mançurya "Sınır"ı 33; ve Nanzhao/Nan-chao 92 alması 32; Moğol akınları 95
üzerindeki yazı 81 kunmlng/K'un-mlng Gölü 112 Müslüman ayaklanmaları 41; Nanzhlli/Nan-chlh-ll 21 Sakyamuni Buddha 112

soyutlanmışcılık 0l'4; aşm­


jimnastik 171, 207 Kunmlng/K'un-ming 218 ve Vietnam 95, Nash, John 202 sanatlar blcz.. hattatlık, resim, vd.
Kutsal Emir 144 Nemeth, Marta 221 sanayileşme 154, 159, 163
Neolitik donem 50, 50-53, 50, 52,
Jin Nong/Chln Nung 140
JinlChln devleti 20, 63, 64, 65, 10 muhafazak4rlık 153; karşı
ayaklanmalar 36, 149, ısı, 159;
kutsama 52, 54, 55, 56, 60, 186 Mançurya 32, 46, 163
JinlChln (Rhuzen veya jurjen) Kuzey Han 100 53 modernlik Oncesi 120
hanedanı 19, 37, 90 Kuzey Song/Sung hanedanı 20, çOküşü 157-59; sanatlar 140, New york Sangleys 40
zırhlı sQvarl 94 172, 220, 221 Chlnatown !Çin Mahallesi] 221 San Nehir (Huarighe/Huang-ho)
kuzey Çin'! k\lfBtmaaı 91, 96,
91, 99
başkent 19; eyalet yOnetlmi 20, Mançurya 14, 32, 33, 31, 38-39, NI Za.n/Ni Tsan 118
99; gQney Song'u ele 27; Jln tarafından düşürülmesi
14, 16
40, 96, 155, 167 Nlan/nlen 149 Sarı Turban ayaklanması 125
Mandarin diller maddesine bkz. Nlngbo/Ning-po 40 Sarawak 40
Kuzey ve Güney HanedanJan bkz. savaş arabaları 55, 58, 83, 90,
geçirmedeki bqarısıılıRı 102; 95; sanayt 120-21
çOken ekonomJ 124; mandarinler 124-25 Ningyuan/Nung-yuan 103
Moğollarca işgal edllmesl 95, Altı Hanedan donemi aynca bla. bürokratlar Nurhacı 103 109

236
şiir 19, 184-85
"barbar" 94, 96, 99; Baharlar
a..vaş Turfan çöküntüsü 14 Xlajlang!Hstn-chlang/Slnkiang Yue Qi/Yueh Ch'I 66

ve Güzler dönemi 61, 6', 65, Urumql 40 YueNueh (Vlet) halkı 37


Şiirin Yazısı (Şarlctlar) 60, 61, 66, Türkistan 35, 93 (Yeni Bölge) 16, 18, 20, 40, 41, YueNueh 20, 64, 7 1

66; Mlng 103; Q1n 83; Savaşan


74, 184, 185 218

Devletler dönemi 6EHl8, 68, 72; Tabgatch Wel blcz. Toba Wel Oç Krallık Dönemi 20, 122
tıp 122, 145, 192, 192-93 Uygurlar 19, 92, 93 Xlongnu/Hslung-nu (Hunlar?) 37, Yun'gang/Yun'kang ("Bulut
83, 99 Tepe") 109-10, 112

blcz. ordular. maddesine bakını.z 94, 96-97' 99


Su! 99-100; Zhou 60, 61 aynca hanedanı ürünler, yiyecek çlftçlllk Xlıda/Hsl-hsla (Mlnyak) 39, 91, Yunnarı/Yun-nan 38, 147
Tal!r'ai Dağı Yu.ıılanNü-hsien 153

Vietnam 37, 39, 40, 41, 95


Savvaşan devletler dönemi 20, üzerine yazı 80 Verblest, l'erdinand 145 Xu Beihong!Hsu Pel-hung 173 alıntı 154

kadınlara karşı tutumları 161,


66-72, 11 Talping'ler 149, 149, 151, 157 Xu Guangqi/Hsl Kuang-ch't 145 Yüz Çiçek hareketi 168
sanatlar 65-16-11, 78, 18 Wang Anshi/Wang An-shih Xu/Hıu kenü-devlet 63 Zalfengfrsal-feng 157, 159

seramik 50, 50, 52, 53, 200, 200,


toplumsal yapı 74, 75 217 130-31 Xuan Zang!Hıuan Tsang 114 Zhang Anzhi/Chang An-<:hih 1 76

Taizongfr'al-tsung bkz. Song


Talyuanı'l"al-yuan 100 Wang Gao/Wang Kao Xuanzong!Hauan-taung 126 Zhang Chunqiao/Chang Ch'un-

Resimler BI Kitabı 146, 146


201, Hardal Tohumu Bahçesinden XunzllHsun-tzu 186 ch'lao 168
heykeller 99, 106, 108, 109, 110,
Talzufr'al-tsu b/cz.. Song Talıu
Talzong; Tang Taiıong Xuzhou/Hıu-chou 167 Zhang Dehua/Chang Te-hua 176

Takla Makan 14
114, 11 5, 221; Wang Ge/Wang Ko 122 Yahudillk 151 Zhang Dongsun/Chang Tung-sun
kaplar 52, 53, 53, 1 14-15, 115, Wang Hongwen/Wang Hung-wen Yakup Bey (Bataulet Khan t1eya 167, 187
200, 201 takvimler 59, 114 168 "iyi Şans Hanı") 40, 41 Zhang Hual/Chang Hual, prens
famtlle rose 201; fam.ille uerte Talas nehri, savaşı 92, 93 Wang Hul 111, 140 Yaluzangbuijang bkz. Yarmlung anıt-mezar 114, 126
141; porselen 114-15, 136-37, Tan Sltongfr'an Ssu-t'ung Wang Jia'nan/Wang Chia-nan Zangbo Nehri Zhang Jucheng/Chang Chu<h'eng
140, 147, 172, 200, 221; seladon Özgecilik lncelemest 217 174, 115, 176 Yan ChuNan Ch'u 145

Qingbai işt l36, 200


136, 201; Tang Mulıtr'ang Mu-li 162, Wang Keplng/Wang K'o-plng 176 alıntı 70 Zhang Uchen/Chang Ll<h'en 176

Yan Fu 152
174,175 Wang Mang 125 Yan (devlet) 20, 71, 72 Zhang Yechang/Cheng Yeh-ch'ang

Shandong/Shan-tung 50
Shaanıl/Shan-hsl/Shensl 21, 41 Tang Talzongfr'ang T'ai-tsung Wang Meng 118 109

Shang hanedanı 50, 53, 54-59, 54·


atlan 114, 114 Wang Qlan/Wang Ch'len 140 Yan UbanNan IJ-pan 114, 124 Zhang Yl/Chang 1 69, 70
Tang Yinfl"ang Yin 139 Wang Shilu/Wang Shih-fu Yan XlshanNan Hsi-shan 25, 159, Zhang Zai/Chang Tsal 145, 187

din 56, 59, 73


55, 60 Tangfr'ang hanedanı Bahlı Apartmanlar 207 166 Zhang Zeduan/Chang Tse-tuan

toplumsal yapı 56, 58, 73-75


askeri örgütlenme 99, 101, 127; Wang Shimin/Wang Shlh-mln Yan'an 163, 165, 169 120
başkentler 19, 114; 140 Yang Gulfe!Nang Kuel-fel 91, 207 Zhang Zuolin/Chang Tso-lln 25,
ıamandlzim 55 eyalet yönetimi 20, 26; Kore'nln Wang Shlwel 165 Yang Hut 195 159
anıt-mezarlar 58, 59 fethi 95; Hualıd'nln yeniden ele Wang Qlzhi/Wang Hsi-chih 110, Gandelik Kullanım lçin Zhao Gao/Chao Kao 83

bronzlar 54, 55, 56, 58, 60, 76,


sanat 55 geçirilmesi 102-03, 103; 182 Matematik 122 Zhao Mengfu/Chao meng-fu 118,
mimarlık 114; sanatlar 114, Wang Yangmlng 145, 187 Yang ZhuNang Chu 186 118-19
16, 71 114, 115 Wang Yuanqi/Wang Yuan-ch'I Yang ZhuNang-chou 139 Zhao Wenzl/Chao Wen-Uu 65
yeşim 76 Tang!r'ang (Shang hanedanının 140 Yangdi/Yang-ti 104 Zhao/Chao (devlet) 20, 68, 70, 71,
müzik 54-55 kurucusu) 55, 60 Wang Zhen/Wang Chen Yangshao 50, 52, 52, 53, 53, 54
Zhao/Chao, Zhou kralı 60
72

Wel aynca blcz. Toba Wel


Shang Yang (Lord Shang/Shang Taajl!r'an-chi Tanm Üzerine inceleme 124 Yangzhou'nun Sekiz Garipliği 140
l 17,
Beyi) 68-69, 71, 72, 74, 130, 186, alıntı 154 Yangzl Nehri (Changjlang/Ch'ang- Zhe/Che okulu (sanatçıların)
215 Taoculuk [Daolsm] 17, 188, 192, Wel (Doğu Zhou donemi) 20, 66, chtang) 14, l 6 139
Shangdi/Shang-ti 56 214, 216 ve Budizm 110; ve 70, 71, 72 gemilerden köprü kurulması Zhejlang/Che-chlang 130
Shanıı:t-Shan-hsi 25, 43 siyasal felsefe 186; Wei (Doğu Zhou dönemi) 63 100, 101, Zheng Chenggong/Cheng Ch'eng-
She 63 tapınaklar 190, 191 Wei (Üç Krallık dönemi) 19, 99, Büyük kanal sistemine kung (Koıı:lnga) 41

raotie/t'ao-r'teh 60, 70, 73, 76, 78 Wel hanedanı 95, 96, 106, l 12
Shen Gua/Shen Kua 145 Taolsm [Daolsm] blcz. Taoculuk 122, 125·26 bağlanması 104; su kontrol Zheng Gou/Cheng Kou kanal 72
Shen Zhou/Shen Chou 139 projeleri 208 Zheng He/Cheng Ho 39, 40
shenst bkz. bilgin-soylular Tarım havzası 16 Wei J!ang/Wel Chlang 61, 64 Yao, imparator 54 Zheng/Cheng (devlet) 61-63, 63,
Shenzong/Shen-tsung 130 tarım-çiftçilik maddesine blcz. Wel, Qi kralı 70-71 Yao Wenyuarı/Yao Wen-yuan 168 64, 64-65, 10

maddesine blcz..
Shi Dakai/Shlh Ta-k'ai 149 Taşın Öyküsü Cao Xueqln Wen, imparator 99-100, 127 Yarlung Zangbo/Ya-lu tsang-pu Zheng/Cheng, Qin kralı, bkz. ilk

Shi Tau/Shih T'ao blcz. Dao JI


Shi Lang/Shlh l.ang 103 Wen, jin dükü 63
yazılar 50, 55, 96, 110, 178, 180;
Chiang!rsang po Nehri 14 imparator
Tayvanfr'al-wan (l'omosa) 33, 37, Wen Tlngshi/Wen T'lng-shlh 153
Zhi/Chih, baronu 70
Çln'in bir kısmı 20, 21, 103; de
Shiltn/Shih-lin (Taş Ormanı) 46 38, 41, 152, 155, 179, 180, 205 Wen Wel dükü 70 hattatça 110, 182, 182, 183; Zhlfu/Chlh-fu, Dağı
Shu (Doğu Zhou dönemi) 10, 71, Wen Zhenınlng/Wen Cheng-ming süslemeli 141, 183; reslµıyazısı üzeı1ne yazı 81
72 facro Mllllyetçl devlet 167, 170, 116, 182 55, 12, 13, 183 Zhlll/Chlh-li 159
Shu (Üç Krallık Dönemi) 19, 122 218 Wen, Zhou kralı 59 Mançu 97; Shang 55, Xlıı:ia 96 Zhongshan/Chungshan 72
147, 198, 198, 199
Shu (Beş Hanedan Dönemi) 20, teknoloji 122-24, 144, 144, 145, WendilWen-tl 109 Yenl-Konfüçyusçuluk 125, 131,
Zhou Chen/Chou Ch'en 118
100, 102 Wltte, Sergel 32 145, 146, 187
Zhou Enlal/Chou En-lal 160, 170
Shun, imparator 54 hanlı 120, 144, 144 145, 151-52, Wu (aile) sanata etkisi 116
Zhou 'nun Dlnsel Tören kuralları
silAh 56, 64, 68, 70, 72, l22
Sichuan/Ssu-ch'uan 25, 71, 122 155 türbeler 106 yeşim 50, 70, 16, 77-78, 140
125, 130, 134, 148
aynca blcz. çiftçilik, tarım Wu Cheng'en/Wu Ch'eng-en Yeşim Kapılar 16 Zhou/chou, dükü 60
topçuluk 103; tüfekler 103, That (veya Zhuang/Chuang) halkı Barı'ya Hac 207 Yl/I Dağı
üzerine yazı 80
Zhou/Chou hanedanı 55, 59-61,
Wu (devlet M.0. 6.yüıyıl) 20, 64
uzun menzllliler 41 37, 40 Wu Daozl/Wu Tao-tzu 114
Tlan Changfr'len Ch'ang 70 63
Silla (veya Xianle/Hsien-le) 95 Yl/I {halk) 36, 218
Sima Qtan/Ssu-ma Ch'ien Tlan Danfr'len Tan 71 Wu (Güney Tang) devleti 20, 25, Yl/I marki çöküşü 61; dın 60, 73;
imparatorluğun ölçüsü 60,
Wu, imparator bkz Wudi Yl/I Zhou kralı 61
Tllrihsel Kayırlar 106 Tlan Ql!r'ien Ch'I 70 122 anıt-mezar 67, 77, 78, 78
Stngapur 40 Tian!r'ien ailesi 70 toplumsal yapı 60, 61. 73, 74,
Skinner, G. W., 21, 25 Tlanjin/r'len-chln 23, 155, 155, Wu, imparatoriçe 114 75
Ylng (çağdaş Jlanglıng/Chiang­
bronzlar 60, 61, 76, 78
Tlanjlngfr'len-ching blcz. Nanjlng
sömürgecilik, Çin 37, 31-39 157 Wu okulu (sanatçılarm) 116, 139 ling) 71, 72
Song Taiıong/Sung T'ai-tsung 99, Wu Petfu/Wu P'el·fu 159 yiyecek 16, 212, 212, Zhu Anplng/Zhu An-p'ing
100, 102 Tlanshanfr'len-shan 42, 2l9 Wu Sangul/Wu Sen-kueı 97 aynca blcz. çiftçilik alıntı 168
Yo Yi/Yo 1 71
103, 188, 208, 209, 218, 219
Song Taizu/Sung T'al, tsu 99, 100- Tibet (Bod) 16, 16, 40, 41, 92, 99, Wu Wet 139 Zhu Da/Chu Ta (t1eya Bada
01, 101, 102 Wu Yue/Wu-Yueh 20, 25, 100, Yol t1e Gücünün Kursal Yazısı 109, Shanren/Pa-ta Shan-jen) 140
Song Yingıı:tng/Sung Ying-hsing Tibet-Burma etnik grubu 18 102 186 Zhu De/Chu Te 167
Wu Youıı:tng/Wu Yu-hsing 146 Zhu Jl/Chu Chl 69
Song/Sung (devlet) 63, 64, 66
145-46 ticaret 39, 40, 54, 70, 120, 121-22, yollar, iletişim ve taşımacılık
Zhu Kezhen/Chu K'o-chen 14 21,
Song/Sung hanedanı bkz. Kuzey
122, 124, 144 Salgınlar Üzerine 145 maddesine blcz.

köle 39; tacirler l 57, tuz 21, 25;


ipek 14-16; işçi sendikalan 160; Wu Zhen/Wu Chen 118 YouNu, Zhou kralı 61 29
Song; Güney Song Wu Zhifang/Wu Chih-fang yönetim 91 Zhu Xl/Chu Hsi 124, 131, 131,
soyutlanmacılık 144, 168, 176, uluslararası 122, 148 alıntı 1 3 1 belediye 157; eyalet 16-17, 20- 187
220 tiyatro 206-07, 207 Wu, Zhou kralı 59, 59-60 2 1 , 26, 27; köy 127-28, 132, 134 Zhu yuanzhang/Chu Yuan<hang
Su Dal/Su Tal kukla oyunu 2, 207; zll,fu oyunu Wu Zuoren/Wu Tso-jen 1 76 Chu 61, Han 82, 91, 125; Jin 102
alıntı 70 128 Wudi/Wu-tl (t1eya Wu) imparator 124; Zhuang/Chuang, Chu kralı 63
Sufutun/Su-fu-t'un 50 Toba (oeya Tabgatch) Wel 93, 95, 125, 125 Komünist 16-17, 16, 134, Zhuang/Chuang, Usta
Su Qln/Su Ch'ln 67, 68, 69 hanedanı 95, 95, 109, 126-27 Wuhan 157, 159 168-69; (Zhuangzl/Chuang-tzu veya
Zhuang Zhou/Chuang Chou),
sulama 22, 42, 68, 72, 121, 198,
Su Renshan/Su Jen-shan 146 Toghto 103 Wulin 116 Kuzey Song 20, 26, 27, 130-31,
topoğrafya 14, 25, 46 Wuling 72 Mançu 20, 27; Ming 20, 27; Taocu 70, 186

Tang 20 26; Zhou 60, 75 Zhumulangma bkz. Everest, Dağı


208, 210-11, 210 toprak düzeni 19, 21, 22, 1�5, Wuıı:l/Wu-hsl 139 Moğol 27, 127; Qln 81, 82-83; Zhuang/Chuang, Zheng dükü 61

aynca bkz. bürokratlar


Sulu 40 127, 130, 132-34, 161, 208 Xı'an/Hsi-an/Sian 218

Xia Gul/Xla Kuel 116, 1l6, 139 zı Chantrıu Ch'an 6'·65. 65, 66
Sun Chuanfang/Sun Ch'uan-fang Cao Cao'nun reformları 125-26; Qtn anıt-mezarları 84 zırh 68, 70, 80, 83, 81

Xia hanedanı 54, 60 zı Hantrzu Han 64


160 "dağıtım ve sahiplik" (keıhan) Yu QuanNü Ch'uan 65

zı Mufrzu Mu 61, 66
Sun Ylıı:lan/Sun 1-hsten (Sun Yat­ 126; "eşitleneblllr tarlalar" Yu'nun Büyük Tetrapodu 75

ZI Xlafrzu Hsla 70
Sen) 155, 157, 159 {junttan) 126-27; Komünist Xiamen/Hsla-men (Amoy) 40 yu/yü 61

ZI Yufrzu Yü 66
suyolları bkz. iletişim ve politikalar 22, 162, 166, 167, Xianbi/Hslen-pl 37, 109, 126 YuNü Büyük 54
taşımacılık maddesi 169, 208, 211, Wang Mang'ın Xlang Jlngyu/Hslang Chtng-yü Yuan hanedanı blcz. Moğol

Süleyman, Sultan blcz. Wenıı:lu


Suzhou/Su-chou 104, 139, 147 reformları 125; ve 161 hanedanı Zou Rongfrsou jung
vergilendirme 124, 126, 126-27, Xtang Yu/Hslang Yü 84 Yuan MelNuan Met 160 Devrimci Ordu 157
Sydney (Avustralya) 221 130 Xlang/Hslang, Song dükü 63, 66 Yuan'm Dört Ustası 118, 139 Zungharia (Batı Moğolistan) 40,

Zou Sllrso Ssu l 85


Şangay 35, 147, 155, 157 160, Triad'lar 157 Xtanyang/Hslenyang 19 Yuan Shlkai/Yuan Shih-k'ai 158 103
170, 172 Tufan 39 Xianzong/Hslentsung 101, 103 Yuan Yunsheng/Yuan Yun·sheng

Şarkılar bkz. Şiirin Yazısı


mutfağı 212 Tuolonga 40 Xlaotun/Hslao-t'un kültürü 52, 76 174, 174, 176 Zou Zongtang!rso Tsung-t'ang 40,
Turfan 109 Xie Llngyun/Hsieh Llng-yQn 184 Yuanhao/Yuan-hao 97 41, 93-94

237

You might also like