You are on page 1of 84

T.C.

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜVİVERSİTESİ


FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ
COĞRAFYA BÖLÜMÜ
LİSANS TEZİ

PAZARCIK ( KAHRAMANMARAŞ ) İLÇESİNİN


MERKEZ BEŞERİ ve EKONOMİK COĞRAFYASI

HAZIRLAYAN
MELİKE YOLCU

PROJE DANIŞMANI

PROF. DR. ERSİN KAYA SANDAL

KAHRAMANMARAŞ

EYLÜL 2020
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ……………………………………………………………………………...9
1.1. ARAŞTIRMA SAHASININ KONUMU VE SINIRLARI………………….15
1.2. AMAÇ………………………………………………………………………….16
1.3. MATERYAL VE METOD……………………………………………….......16
1.4. LİTERATÜR TARAMASI………………………………………………….. 17
2. ÇALIŞMA ALANININ FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ .....................19
2.1. JEOLOJİ ÖZELLİKLERİ ...............................................................................19
2.2. JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ .............................................................21
2.3. İKLİM ÖZELLİKLERİ....................................................................................23
2.3.1. SICAKLIK ......................................................................................................24
2.3.2. YAĞIŞ ..............................................................................................................25
2.3.3. NEMLİLİK......................................................................................................26
2.3.4. RÜZGÂR .........................................................................................................26
2.3.5. BASINÇ ...........................................................................................................28
2.4. BİTKİ ÖRTÜSÜ ................................................................................................32
2.5. HİDROGRAFYA ÖZELLİKLERİ..................................................................32
2.6. TOPRAK ÖZELLİKLERİ ...............................................................................35
2.6.1. ALÜVYAL TOPRAKLAR ............................................................................35
2.6.2. KOLÜVYAL TOPRAKLAR .........................................................................35
2.6.3. ORGANİK TOPRAKLAR ............................................................................35
2.6.4. KAHVERENGİ ORMAN TOPRAKLAR....................................................36
2.6.5. KİREÇSİZ KAHVERENGİ ORMAN TOPRAKLARI .............................36
2.6.6. KIRMIZIMSI KAHVERENGİ TOPRAKLAR ..........................................36
2.6.7. KAHVERENGİ TOPRAKLAR ....................................................................36
2.6.8. KİREÇSİZ KAHVERENGİ TOPRAKLAR................................................36
2.6.9. KIRMIZI AKDENİZ TOPRAKLARI..........................................................36
2.6.10. KIRMIZI KAHVERENGİ AKDENİZ TOPRAKLARI ...........................37
2.6.11. BAZALTİK TOPRAKLAR .........................................................................37
2.6.12. KESTANE RENGİ TOPRAKLAR .............................................................37
3. BEŞERİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ........………………………………………….38
3.1. PAZARCIK’IN TARİHÇESİ………………………………………………………...38
3.2. NÜFUS…………………………………………………………………………………39
3.1.1. NÜFUSUN GENEL ÖZELLİKLERİ……………………………………………...39

2
3.1.2. NÜFUSUN CİNSİYET VE YAŞ YAPISI………………………………………….40
3.1.3 NÜFUSUN EĞİTİM DURUMU…………………………………………………….41
4. YERLEŞİM ALANLARI……………………………………………………………….42
4.1. YERLEŞMENİN TARİHÇESİ……………………………………………………....43
4.2. EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ……………………………………….44
4.3.ZİRAAT………………………………………………………………………………...45
4.4. HAYVANCILIK………………………………………………………………………46
4.5. ULAŞIM………………………………………………………………………………..48
4.6. SAĞLIK……………………………………………………………………………......50
5. TURİZM COĞRAFYASININ ÖZELLİKLERİ………………………………………51
5.1. KARTALKAYA BARAJI………………………………………………………….....53
5.2. ELİF ANA KİMDİR?....................................................................................................55
5.3. AŞIK KUL AHMET KİMDİR?....................................................................................58
6. PAZARCIK’TAN YURTDIŞINA GÖÇ VE GÖÇÜN EKONOMİYE KATKISI…..59
7. SONUÇ VE ÖNERİLER………………………………………………………………..61
8. SONUÇ…………………………………………………………………………………...80
9.KAYNAKÇA……………………………………………………………………………..83

3
ÖZET

Araştırmamıza konu olan Pazarcık ilçesi çok eski bir yerleşim yeridir. Sürekli olarak
yerleşmelere sahne olmuştur. Eski ve zengin bir geçmişe sahiptir. Pazarcık’ın tarihsel
geçmişinin yanı sıra Fiziki ve Beşeri Coğrafya unsurlarının da önemli yeri vardır.
Fiziki olarak; matematik konumu, jeolojik ve jeomorfolojik yapısı, iklimi,
hidrografyası, bitki örtüsü ve toprak özellikleri öne çıkarken, beşer olarak da konumu
birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ekonomik faaliyetlerindeki çeşitlilik,
sosyal ve kültürel özellikleri, iç ve dış göçler yapmış olması, demografik ve idari
yapısı başta gelen faktörlerdendir. Pazarcık’ta ilçe, kırsal yerleşmeler, köy. Eski
adıyla, kaza, nahiye divan, karye. Nüfus miktarlarına göre ilçe, kasaba, köy ve köy
altı yerleşmeleri bulunmaktadır. Pazarcık, sürekli ve geçici yerleşmelerine göre
mahalle, mezra, yayla, oba, ağıl, kom vb. gibi yerleşmeler yer almaktadır.
Pazarcık’ta ekonomik fonksiyonlarına göre Kartalkaya Barajı’nda Tatlı Su
Balıkçılığı, ormancılık, madencilik, turizmcilik, hayvancılık vb. faaliyetler vardır.
Doğal kaynakları, tarım ve hayvancılık faaliyetleri açısından önemli yere sahip bir
ilçedir. Yüksek dağları, sarp kayaları, derin vadileriyle adeta bir doğa harikasıdır.
Zengin bitki örtüsüne sahip olup, Akdeniz Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi
sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe iklim olarak Akdeniz ve Karasal iklimin geçiş
özelliğini taşır. Yaz mevsimi sıcak ve kurak, kış mevsimi soğuk, yağmurlu ve kar
yağışlıdır. Bahar mevsimi ise ılık ve yağışlıdır. Köyler genellikle geniş düzlükler ve
dağlık arazide kurulmuş olup; Armutlu, Çiçek alanı, Şekerci Çiftliği Mahallesi
çevresi genellikle düzlüktür. İlçede Tarım arazisi sınırlı olup, köylerde gelişmiş tarım
yapılmaktadır. İlçede dağlık alanlarda orman alanları mevcuttur. Ormanlarımızda
bulunan ağaç türleri ise Sedir, Meşe, Çam, Karaçam, Kızılçam, Kavak ağacıdır.
İlçenin yüksek alanlarında yaylak ve otlaklar bulunmaktadır. İlçe sınırları içerisinden
Göksu ve Aksu çayları geçmekte olup, sulanabilir araziler bakımından bu su
kaynakları önemli yer arz etmektedir. İlçede Kandil Tepesi (1704) ve Ganidağı
(1230) en yüksek noktalardır. Çevreleri engebeli arazilerden oluşur.

Pazarcık ilçesinin Sarıl ve Ganidağı yamaçlarında Paleolitik Çağ’ın ilk devrelerine


ait olduğu sanılan buluntulara rastlanmıştır. Eski ilçe merkezinin 1 km
kuzeydoğusunda bulunan “Kırk Mağaralar” yöresinin M.Ö 3000-3500 yılları

4
arasında önemli bir yerleşim merkezi olduğu kabul edilir. Osmanlı Dönemi’nde tren
yolunun buradan geçmesi ve hükümet konağının buraya taşınmasından dolayı
yerleşime açılmış olup, şehir buraya taşınmıştır. Pazarcık, 1877 yılında Kaza
olmuştur. Pazarcık’ta Belediye teşkilatının kurulduğu tarih ise 1917’dir. Pazarcık
1933 yılından itibaren kısa bir süre için Gaziantep İline bağlı bir Kaza durumuna
getirilmiştir, 12 Ocak 1944 yılında yeniden Kahramanmaraş’a bağlanmıştır. 1965
yılında toplam nüfusu 68 bin 795 olarak tespit edilmiştir. Bu nüfusun 6 bin 98’i
şehirde, 62 bin 697’si kırsal alanda yaşıyordu. 2000 yılında toplam nüfusu 72 bin
628, 2010 yılında 74 bin 259, 2019 yılında 69 bin 97 olarak açıklandı. Son nüfus
sayımında; 2020 yılı nüfusu 69 bin 686 olarak açıklanmıştır. ( 35 bin 32 erkek, 34
bin 654 kadın ) İlçemizde 84 mahalle vardır.

İlçe merkezi ve köylerde yıllık ortalama nüfus artış hızı 9.44, nüfus yoğunluğu 75’tir.
Son yıllarda hastalığa veya başka nedenlere bağlı bebek ölümlerinin azalması
nedeniyle nüfus artış hızı artmış, ancak bu artış doğum kontrolü yöntemlerinin
yaygınlaşmaya başlaması nedeniyle dengelenmiştir.
Pazarcık İlçesi Kahramanmaraş merkezine 47 km uzaklıktadır. İlçenin yüzölçümü
1.730 km² dir. İlçenin merkez rakımı 650 m ( 2.130 )’dir. Hükümet Konağı’nın
Pazarcık’a taşınmasından dolayı yerleşime açılmış, 1877 yılında İlçe olmuştur.
Şüphesiz Pazarcık ile ilgili olarak araştırılması gereken çok daha fazla konu vardır.
Bu çalışmada ağırlıklı olarak Pazarcık’ın Beşeri ve Ekonomik faaliyetleri
araştırılmıştır.

ABSTRACT

Pazarcık district, which is the subject of our research, is a very old settlement. It is a
district that has an important place in terms of natural resources, agriculture and
livestock activities. It is a natural wonder with is high mountains, steep rocks and
deep valleys. It has rich vegetation and is located with in the walls of the
Mediterranean Region and Southeastern Anatolia Region. The climate of the district
is transitional between Mediterranean and continental climates. Summer is hot and
dry, and winter is cold, rainy and snowy. Spring season is the first and rainy. Villages
are generally established on wide plains and mountainous land Armutlu, Çiçekalanı,

5
Şekerci Çiftliği Neighborhood surroundings are generally flat. Agricultural land is
located in the district, and advanced agriculture is practiced in the villages. There are
forests areas in the mountainous area of the county. The tree species in our forests
are Cedar, Meye, Pine, Black Pine, Red Pine is a poplar tree. There are plateaus and
grasslands in the high areas of district. Göksu and Aksu streams pass through the
boundaries of the district, and these water resources have a important place in terms
of irrgable lands. Kandil Topping (1704) and Ganidağı (1230) are the highest points
in located in the district.

On the of Sarıl and Ganidağı of Pazarcık district, finds thought to belong to the first
periods of the Paleolithic Age were found. The Kirk Caves regioni located 1 km
northeast of the Eaki district center, is considered and important settlement between
the years 3000-3500 BC. It was a opened to settlement because of workshiping here,
and the city was moved here. It was an accident in the villa of Pazarcık, 1877. It is
1917 when the municipal organization was established in Pazarcık. For a short time,
Gaziantep was transformed into an accident connected to the city, and it was
reconnected to Kahramanmaraş on January 12, 1944. In 1965, the total population
lived in the city and 62 thousand 697 in the rural area. 74 thousand 259 in 2010 and
69 thousand 97 in 2019. In the last cencus, the population of 2020 was announced as
69 thousand 686 (35 thousand 32 men. 34 thousand 654 women). The total
population was announced as there are 84 neighborhoods in our district.
There average annual population growth rate in the district center and villages is
9.44, and the population density is 75. In recent years, the population growth rate has
increased due to the decrease in infant mortality due to disease or other causes, but
this increase is the result of birth control methods. Stabilized due to the spread of
Pazarcık district is 47 km away from the center of Kahramanmaraş. The area of the
district is 1730 km². The central altitude of the district is 650 m (2,130). Due to the
relocation of the Government House to Pazarcık, it was opened for settlement and
became a town in 1877.

6
ÖN SÖZ

Bu çalışma, Akdeniz Bölgesi’nde yer alan Kahramanmaraş ilinin bir ilçesi olan
Pazarcık’ın merkez Beşeri ve Ekonomik Coğrafyasını açıklayabilmek amacıyla
ortaya koyulmuştur. Lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışmanın konusunu Pazarcık
ilçesinin merkez beşeri ve ekonomik coğrafya özellikleri oluşturmaktadır. Bu
çalışma Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Coğrafya Bölümü bünyesinde
gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışmada, Kahramanmaraş’ın bir ilçesi olan Pazarcık’ın Beşeri ve Fiziki
coğrafyası bağlamında Türkiye’de ve Dünyada pek tanınmamasına neden olan
eksiklikleri ele alınmakta ve ilçenin potansiyeli incelenmektedir. Çalışmanın
bölümlerinde ilçenin merkez fiziki coğrafya özellikleri ve konum bilgisi, çalışma
alanının beşeri coğrafya özellikleri, ilçenin ekonomik özellikleri, demir yollarının
kurulması sonrasında ulaşım ve ekonomik açıdan gelişmesini, son bölümde ise
turizm varlıkları ve turizm potansiyeli incelenmiştir.
Çalışmalarda bilgi ve tecrübeleriyle beni aydınlatan tez danışmanım Prof. Dr. Ersin
Kaya Sandal’a, Sütçü İmam Üniversitesi Coğrafya Bölümü sınıf danışman
öğretmeni Prof. Dr. Emin Toroğlu’na, araştırmanın başlangıcında beni yönlendiren
Arş. Gör. Ömer Kaya’ya, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi öğretim
üyelerine, Pazarcık 15 Temmuz ve Menderes Mahallesi muhtarı Abidin Akış’a ve
çalışmalarımda desteklerini eksik etmeyen aileme teşekkür ederim.

MELİKE YOLCU

2020

PREFACE

This study has been put forward in order to explain the central Human and Economic
Geography of Pazarcık, a district of Kahramanmaraş province located in the
Mediterranean Region. Carried out with in the department. In this study, the
shortcomings of Pazarcık, which is a district of Kahramanmaraş, in the context of ist

7
Human and Physical Geography are discussed and the potential of the district is
examined. In the sections of the study, the central Physical Geography characteristics
of the district and the Human Geography characteristics of my field of study, the
economic characteristics of the district its transportation and economic development
after the establishment of the railways, and in the last section, the tourism assests and
tourism potential of the district were examined.

The thesis advisor, who enlihgtened me with his knowledge and experience in the
studies, Prof. Dr. Ersin Kaya Sandal’s, Sutcu Imam University Geography
Department class advisor teacher Prof. Dr. Emin Toroğlu, Res. See. I would like to
thank Ömer Kaya, the faculty members of Kahramanmaraş Sutcu Imam University,
Abidin Akış, the headman of Pazarcık 15 July and Menderes District, and my family
for their unwavering support in my studies.

MELİKE YOLCU

2020

8
1. GİRİŞ

Foto.1 Pazarcık ilçesinden bir görünüm


Photo.1 A view from Pazarcık

BEŞERİ COĞRAFYA’NIN TANIMI VE KONUSU

Beşeri (insani) sistemleri ve yeryüzünü araştıran, bunlar arasındaki ilişkiyi neden-


sonuç ve dağılış ilkesine bağlı olarak inceleyen ve sorgulayan bilim dalına Coğrafya
denir. Yer ve insanlar arasındaki ilişkiler coğrafyayı oluşturur.

Bu tanımın yeterince anlaşılabilmesi bakımından, öncelikle yeryüzü teriminin, bir


coğrafya terimi olarak, neyi ifade ettiğinin açıklanması yararlı olacaktır. Yeryüzü
terimi, coğrafyanın en önemli öncül terimi, önde gelen veya olmazsa olmaz terimi
olarak nitelendirilen terimi yeryüzü terimidir. Coğrafya terimi olarak yeryüzü, sadece
karaların yüzünü ifade eden bir terim değildir. Taşküre (Litosfer), Su küre
(Hidrosfer) ve Hava Küre (Atmosfer) içinde faaliyet gösteren insanın, bütün bu
faaliyet alanlarını tanımlayan dördüncü bir küre olup, Biyosfer, yani “Canlılar

9
Coğrafyası” olarak tanımlanır. Coğrafya terimi olarak yeryüzü, sadece yer
kabuğunun yüzeyi değil, üç boyutlu dördüncü bir küre, anlamına gelmektedir.
Biyosferde meydana gelen doğal olaylar, Doğal Coğrafya (Natural Geography)’ya
veya diğer adıyla Fiziki Coğrafya (Physical Geography)’nın inceleme konusu olup,
önemli bir çeşitlilik gösterirler. Örneğin; orojenik hareketler (dağ oluşum
hareketleri), tektonik hareketler (kırılma hareketleri), akarsu aşındırması, rüzgâr
aşındırması, kasırgalar, tayfunlar vb. olaylar örnek gösterilir.

Beşeri Coğrafya (insan coğrafyası) , coğrafi çevrenin insan yaşamına etkisi ve


insanın mekânda yaptığı değişiklikleri inceleyen bir coğrafya anabilim dalıdır. Beşeri
coğrafya, yeryüzünde insanın değiştirdiği ve halen değiştirmekte olduğu
görünümünü analiz eder. Beşeri coğrafya bireyle ilgilenmez, insan denildiği zaman
insan topluluğu anlaşılır. İnsan ve insan faaliyetlerinin konuları incelenir. İnsanı,
özelliklerini ve faaliyetlerini çevresiyle bağlantılı bir şekilde, gerçekleştirdiği
mekânsal örgütlenmeleri inceler. Bu bilim dalı sadece Beşeri Coğrafya olarak
isimlendirilse de Ekonomik Coğrafyayı da kapsar. Çünkü Ekonomik etkinlikler de
sonuçta insan faaliyetidir. Bu nedenle uzun zamandır Beşeri ve Ekonomik
Coğrafya olarak adlandırılır.

Beşeri Coğrafya ’nın İnceleme Alanları: Nüfus Coğrafyası, Yerleşme Coğrafyası,


Sağlık Coğrafyası, Tarihi Coğrafya, Siyasi Coğrafya, Tarım kültürü, Ulaşım, Sanayi,
,Madencilik, Diller, Kültürler, Gelenekler, Örf ve Âdetler de Beşeri Coğrafya ’nın
inceleme alanına girer. Coğrafya biliminde araştırmalar, genel olarak dört anabilim
dalı ve çok sayıda bilim alanı şeklinde gerçekleştirilmektedir. Tez konumuzun gereği
olarak, Beşeri ve İktisadi Coğrafya Anabilim Dalı bilim alanlarını şemada göstererek
araştırmamızda esas kon uya giriş yapacağız.

10
Bkz. Coğrafya ‘nın Anabilim Dalları

Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı


Fiziki Coğrafya ( aynı zamanda jeosistemler ve fizyografi olarak da bilinir.)
Coğrafya‘nın büyük alanlarından biridir. Fiziki Coğrafya; insan coğrafyasının alanı
olan kültürel çevre aksine, atmosfer, hidrosfer, biyosfer ve jeosfer gibi doğal
çevrelerin süreç ve değişimlerini inceleyen doğa bilimi dalıdır.
Fiziki Coğrafya’nın yapısı içinde; Dünya, birkaç küre veya çevreye ayrılarak
incelenir. Bunlardan başlıcaları; atmosfer, biyosfer, buzul küre, jeosfer, hidrosfer,
litosfer ve pedosferdir. Fiziki Coğrafya araştırmaları genelde disiplinler arasıdır ve
sistemsel yaklaşımı kullanır.
Fiziki Coğrafya Anabilim dalının esas görevi, coğrafi yeryüzündeki doğal olayları
incelemektir.
Fiziki Coğrafya’nın Alt Dalları
Jeomorfoloji (yeryüzü şekilleri bilimi) (İng. Landforms science ), Klimatoloji (iklim
bilimi) (İng. Climate science), Hidrografya (sular bilimi) (İng. Water science),
Biyocoğrafya (canlılar coğrafyası) (İng. Geography of living things) gibi.

Doğal çevre olayları, uzun ve kısa süreli çevre değiştirici etmenler biçiminde işlenir.
Bunlar örneğin orojenik, epirojenik, tektonik, Klimatik ve hodrografik olaylar gibi

11
uzun sürede gerçekleşen süreçler ile heyelan, sel, çığ düşmesi, taşkınlar, tayfunlar,
kasırgalar, volkanik patlama-püskürmeler ve depremler gibi kısa sürede gerçekleşen
olaylar olarak incelenir. Fakat meydana gelen bu olayların doğal çevreye, insanlara,
hayvanlara, ekonomiye, insan ve eserlerine olumlu veya olumsuz etkileri yönünden
incelenirse coğrafi bir önem edinmiş olurlar. Çünkü coğrafi düşüncenin ilgi odağı,
insan yani toplumdur.

Beşeri ve Ekonomik Coğrafya Anabilim Dalı


Beşeri Coğrafya (İnsan coğrafyası-Human Geography), coğrafi çevrenin insan
yaşamına etkisi ve insanın mekânda yaptığı değişiklikleri inceleyen bir bilim dalıdır.
Bu bilim dalına sadece Beşeri Coğrafya da denilebilir. Örneğin, tarım ve hayvancılık,
ulaşım, ticaret gibi ekonomik coğrafya konuları, aslında insanın kültürü ve tekniğinin
eseri olmaları nedeniyle, beşeri terimin sınırları içerisinde yer almaktadırlar.

Beşeri ve Ekonomik Coğrafya anabilim dalının esas görevi, coğrafi yeryüzündeki


beşeri ve ekonomik coğrafya olaylarını, insanla-toplumla ilgi kurarak incelemektir.
Beşeri ve Ekonomik Coğrafya özelliklerini açıklar. Nüfus özelliklerini
açıklayabilmektedir. Yerleşme özelliklerini, tarım, hayvancılık, ormancılık, madenler
ve enerji kaynakları, sanayi, ulaşım, ticaret ve turizm gibi ekonomik özelliklerini
açıklar. Beşeri ve Ekonomik Coğrafya özelliklerinin yaşamdaki etkilerini
değerlendirebilecektir. Nüfus özelliklerinin etkileri, yerleşme özelliklerinin etkileri
değerlendirir. Yaşanan sorunları ve sonuçlarını analiz etmeye yardımcı bir anabilim
dalıdır. Yaşanan sorunları ve sonuçlarını sorgular, tartışır. Tarım, hayvancılık,
ormancılık, madenler ve enerji kaynakları, sanayi, ulaşım, ticaret ve turizm gibi
ekonomik özellikleri ile ilgili yaşanan sorunları ve sonuçlarını analiz eder. Bununla
beraber yaşanan sorunlara çözümler önerebilecektir.
Belirtilen inceleme alanlarında faaliyet gösteren coğrafyanın insan-mekân ilişkisini
açıklarken diğer bazı bilim dallarından yararlanması kaçınılmazdır. Beşeri faktörlerin
doğa ve insan yaşamına etkisine aşağıda verilen birkaç örneğe bakabiliriz.
Beşeri Faktörlerin Toprak Üzerindeki Etkisi: Tarım ve hayvancılık faaliyetleri toprak
üzerinde etkilidir. Kullanılan gübreler, ilaç gibi kimyasallar toprak kirliliğine neden
olmaktadır. Tarlalar aşırı sulanarak tuzlanmaktadır.

12
Beşeri Faktörlerin Yüzey Şekilleri Üzerindeki Etkisi: Açılan kanallar, tüneller,
yollar, limanlar, kurulan köyler, şehirler, kurutulan bataklıklar, taraçalar vs.

Foto.1 Atatürk Barajı

Photo.1 Atatürk Dam

Foto.2 Bolu Tüneli


Photo.2 Bolu Tunnel

13
Beşeri Faktörlerin Bitki Örtüsü Üzerindeki Etkisi: Tarım alanları açmak için
ormanların tahribi, aşırı otlatma, taş ve maden ocakları kurma vs.

Foto.3 Tarım alanları açmak için ormanların tahrip edilmesi


Photo.3 Destruction forests to open up farmland

Beşeri Faktörlerin Sular üzerindeki etkisi: Yapılan barajlar, setler, göller, sulama
kanalları, yer altı sularının aşırı kullanımı, suların kirletilmesi (Salgın hastalıklara,
zehirlenmelere, sudaki canlı hayatın yok olmasına ve kirletilmiş olan bu suların zirai
sulamalarda kullanılması ise; toprağın kirlenmesine, sudaki zararlı maddelerin
bitkilere geçmesine ve bu bitkilerle beslenen canlıların zarar görmesine ayrıca verim
kaybına neden olur.

Foto 4. Suların kirliliği

14
1.1. ARAŞTIRMA SAHASININ KONUMU VE SINIRLARI

Araştırma sahası olan Pazarcık, Akdeniz Bölgesi Kahramanmaraş ili sınırları


içerisinde yer almaktadır. Kahramanmaraş il merkezine 48 km uzaklıktadır.
Gaziantep il merkezine uzaklığı 54.8 km’dir. Araştırma sahasının sınırlarını Pazarcık
ilçesinin idari sınırları oluşturmaktadır. Kahramanmaraş, Büyükşehir Belediyesi
statüsünde bulunduğu için Pazarcık ilçesine bağlı toplamda 43 köy bulunmaktadır.
84 mahallesi bulunan Pazarcık ilçesinin 69.097 nüfusu 1 bulunmaktadır.

1 2019 yılı TÜİK verileri

İlçenin kuzeyinde Çağlayancerit ilçesi, doğusunda Gölbaşı ilçesi, Adıyaman iline


bağlı Besni ilçesi, Gaziantep iline bağlı Araban ilçesi, güneyinde Gaziantep iline
bağlı Yavuzeli ilçesi, Şehitkâmil ve Nurdağı ilçesi, batısında Türkoğlu ilçesi ve
Kahramanmaraş ili ile çevrilidir.

Harita.1 Bir Lokasyon Haritası


Map.1 a Location Map

15
1.2. AMAÇ
Bu çalışmanın amacı, Akdeniz Bölgesi’nde yer alan Pazarcık ilçesinin mevcut Beşeri
ve Ekonomik Coğrafya özelliklerini anlatarak, Türkiye’de ve Dünyada pek
tanınmamış olan, bu yüzden mevcut potansiyelini kullanamayan içine kapanık bir
ilçe gibi görünen Pazarcık’ın gelişmiş ilçelerden geri kalması durumunu, ilçe
hakkında daha önce tez yazılmaması ele alınarak Pazarcık ilçesinin potansiyelini
ortaya çıkarmak için incelenmiştir. Kendine has özgün ve doğal görünümü, merkez
ilçede bulunan Kartalkaya Barajı, Gaziantep’e içme suyunu göndermekle beraber,
Pazarcık İlçesi’ne 20 km uzaklıkta yer alan Narlı Beldesi’nde bulunan tarım
arazilerinin sulanmasında katkı sağlayarak Kahramanmaraş ve Gaziantep’teki
önemini artırmaktadır.

Bununla beraber manzarası açısından ilçeye doğal bir güzellik katmaktadır.


Türkiye’de kutsal bir yer olan Elif Ana Türbesi, yerli ve yabancı insanlara merak
uyandırmakta ve ziyaretçi akımına uğramaktadır. Bu türbenin Pazarcık İlçesi’nde
olması, başta Pazarcık turizmi ve ekonomisi, Kahramanmaraş turizmi ve ekonomisi
olmak üzere Türkiye ekonomi ve turizmine katkı sağlamaktadır.

1.3 .MATERYAL VE METOD


Tez çalışması sırasında konuyla ilgili araştırmalar yapılarak veri temini sağlanmıştır.
Toplam veriler CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) ortamında değerlendirilip CBS’nin
sunmuş olduğu Kartografik malzemeler oluşturulmuştur. Fiziki, beşeri ve ekonomik
ögelere dayalı verilerin düzenlenerek Excel programında grafik ve tablolar
oluşturulmuştur.

Tez çalışması sırasında Harita Genel Müdürlüğü’nden Pazarcık ilçesi merkez ve


çevresine ait haritalar incelenmiştir.
T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Pazarcık İlçesinin arazi, toprak kullanımı ve
arazi kabiliyet durumu verileri incelenmiştir. Maden Tetkik Arama Kurumundan
Pazarcık ilçesine ait jeoloji haritalar incelenmiştir. Pazarcık ilçe Belediyesi, Pazarcık
Kaymakamlığı ve ilgili kurumlarla veri temini edilmiştir. Devlet Su İşleri
Müdürlüğü’nden Pazarcık ilçesine ait veriler incelenmiştir.

16
Elde edilen verilerden lokasyon, yerleşme, nüfus, nüfus yoğunluğu, ulaşım, turizm,
fiziki, arazi kullanımı, toprak, yağış, sıcaklık haritaları çalışmaları yapılmıştır. Sonuç
olarak bilimsel araştırma yöntemlerine uygun Coğrafi bir araştırma meydana
getirilmiştir.

1.4. LİTERATÜR TARAMASI


GÜLER, (2001) “Pazarcık’ın kuruluşu, gelişimi ve şehirsel fonksiyonları”
Çalışma sahamızı oluşturan Pazarcık ilçe merkezi, Akdeniz Bölgesinin, Adana
Bölümünde yer almaktadır. Kahramanmaraş iline bağlı bir ilçedir. İlçe merkezi hafif
dalgalı bir görünüme sahip "Aksu Platosu" üzerinde yer almaktadır. Denizden
yükseltisi ortalama 750 metredir, ilçe merkezinde kuzey - güney yönlü "Pazarcık Fayı"
adı verilen bir fay geçmektedir. Pazarcık’ta denizel etkinin bulunduğu "Bozulmuş
Akdeniz İklimi" etkindir. İlçenin en büyük su kaynağı Aksu Çayı ve bu çay üzerine
1971 yılında kurulan Kartalkaya Barajıdır. Kartalkaya Barajı, sulama, içme suyu ve
taşkın koruma amaçlı yapılmıştır. Pazarcık ilçe sınırları içinde Paleolitik dönem ve
sonrasına ait tarihi birçok yerleşme izine rastlanmıştır. Pazarcık 1530 tarihinde, Maraş
Kazası' na bağlı bir nahiyedir. Pazarcık'ta, kaza teşkilatı 1867 yılında, belediye teşkilatı
ise 1917 yılında kurulmuştur. İlçe merkezi olarak kurulduğu ilk yer Yukarı Pazarcık
olarak bilinen Bağdin-i Sağir Mahallesidir. Pazarcık ilçe merkezi, 1941 yılında
Bağdin-i Sağir Mahallesi'nden, şimdi kurulu bulunduğu yere taşınmıştır. İlçe
merkezinin yer değiştirmesinin nedeni, Bağdin-i Sağir Mahallesi'nin üç kilometre
güneybatısına, demiryolu istasyonu kurulmasıdır. Yeni hükümet konağının' da
demiryolu istasyonu civarına yapılması ile ilçe merkezi yer değiştirmiştir. Pazarcık'ta
1927'de nüfus 1146 iken, 1997'de 29780 olmuştur. 1990 yılında nüfusun %72'si
okuma-yazma bilmektedir. Pazarcık yurt içine ve yurt dışına göç veren bir ilçedir.
Pazarcık'ta en gelişmiş ekonomik faaliyet kolu tarımdır. En fazla üretilen ürün
pamuktur. Dikili alanlarda ise, Antepfıstığı ve üzüm yetiştirilmektedir. İlçede 16
modern sanayi kuruluşu vardır. Pazarcık'ta gelişen sanayinin temel dayanağı tarımdır.
Pazarcık, Doğu Anadolu Bölgesi'ni, Akdeniz Bölgesi'ne bağlayan karayolu üzerinde
bulunmaktadır. Haydarpaşa - Kurtalan Demiryolu hattı ilçe merkezinden geçmektedir.
Pazarcık bulunduğu coğrafi konum itibariyle gelişmeye müsait bir yerde kurulmuştur.
Pazarcık tarım faaliyetinin yanında idari fonksiyonu, sosyal ve ekonomik
fonksiyonları ile bir tarım / hizmet kasabasıdır.

17
TUNCER, (1989) “Kartalkaya-proje alanı Kahramanmaraş Pazarcık yöresinde
yüzey, düşük basınçlı ve yağmurlama sulama sistemlerinin projelenmesi” ÖZ Bu
çalışma ile Kahramanmaraş, Pazarcık yöresinde, karık sulama, düşük "basınçlı ve
yağmurlama sulama sistemleriyle 3165 hektarlık bir arazinin sulama projesinin
hazırlanması amaçlanmıştır. Yörenin toprak özelliklerine, eğim gruplarına, iklim
faktörlerine bağlı kalınarak en yüksek gelir sağlayacak su lama sistemleri tercih
edilmiştir. Projede uygun bitki deseni ve bitki su tüketimi hesapları yapılmış, sulama
programları hazırlanmıştır.
ZEREN, (2006) “19. yüzyılda Varna Sancağı ‘na bağlı Hacıoğlu-Pazarcık Kazası'
nın sosyo-ekonomik yapısı (1866-1874)” Bu çalışmada, Varna Sancağı ‘na bağlı
Hacıoğlu-Pazarcık Kazası ‘nın 19. Yüzyıldaki sosyo-ekonomik yapısı incelenmiştir.
Kazaya ilişkin 1866-1874 yılları arasında yapılan tahrirler değerlendirilerek,
nüfusunda Müslümanların ve Çerkez göçmenlerin çoğunlukta, Bulgarların ise görece
azınlıkta olduğu görülmüştür. Ekonomide ise tarımın hâkimiyeti varlığını
sürdürmektedir.
GÜRBÜZ, (2003) “Türkiye’den yurtdışına yasa dışı göçler Pazarcık
(Kahramanmaraş)” Kahramanmaraş İl’inin Pazarcık ilçesi yurt dışı göç olaylarının
ülkemizde en çok yaşandığı yerlerden birisidir. Pazarcık İlçesi’nden Batı Avrupa
ülkelerine 1950’li yılların sonlarında bireysel planda başlayan göç, 1961 yılında resmi
olarak başlamış, fakat kayda değer sayıdaki göç 1965 yılından itibaren gerçekleşmiştir.
1974 yılında bu ülkelerin işçi alımlarını durdurmaları, buna karşılık 1974 yılında aile
birleştirmelerine izin vermeleri göçün yapısını değiştirmiştir. Avrupa ülkelerinin sıkı
göçmen işçi politikalarının zorlaması ve evlilik yoluyla yurt dışına gidemeyen insanlar
çeşitli şekillerde yasa dışı yollarla yurt dışına göç etmeye başlamışlardır. Yurt dışına
göçün başladığı tarihten 2002 yılına kadar Pazarcık İlçesi’nden 21450 kişi yasal
yollardan göç ederken en az bu sayı kadar da yasal olmayan yollardan yurt dışına
göçün olduğu tahmin edilmektedir.

18
2. ÇALIŞMA ALANININ FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ

2.1. JEOLOJİ ÖZELLİKLERİ

Çalışma alanı sınırları içerisindeki kayaçlar Stratigrafik sıraya (yaşlıdan gence doğru
yaşlılık sıralaması) göre yaşlıdan gence doğru; Paleozoyik yaşlı çeşitli şistler ve
mermerlerden oluşan Malatya- Keban metamorfitleri, Triyas-Alt Kretase yaşlı şist
mermer ve kristalize kireçtaşlarından oluşan Binboğa metamorfitleri, Üst Jura-Alt
Kretase yaşlı ofiyolitik kayaçlardan (dünit, harzburjit, serpantin, gabro, diyabaz,
çamurtaşı ve pelajik kireçtaşları) oluşan Koçali karmaşığı, düzenli ofiyolitik istif
özelliği sunan Üst Jura-Alt Kretase yaşlı tabakalı izotrop gabro, levha dayk karmaşığı
ile volkano sedimenterlerden oluşan Göksu ofiyoliti, Senomaniyen-Santoniyen yaşlı
çakıltaşı, kumtaşı, kiltaşı, marn, silisifiye kireçtaşlarından oluşan Karadut karmaşığı,
Alt Eosen yaşlı çakıltaşı, kumtaşı, marnlardan oluşan Gercüş formasyonu, Alt-Orta
Eosen yaşlı dolomitik-çörtlü kireçtaşlarından oluşan Hoya-Kavalköy formasyonu,
Orta Eosen yaşlı tebeşirli kireçtaşlarından oluşan Gaziantep formasyonu, Orta Eosen
yaşlı volkano sedimenter kayaçlardan oluşan Maden karmaşığı, Üst Miyosen yaşlı
çakıltaşı-kumtaşı- kiltaşı ardalanmasından oluşan Kuzgun formasyonu, Üst Miyosen-
Pliyosen yaşlı olivinli plato bazaltlarından oluşan Yavuzeli bazaltları ile Üst Miyosen-
Pliyosen yaşlı kaba kırıntılı gölsel kireçtaşlarından oluşan Ahmetçik formasyonu yer
alır (ÇED ve Planlama Şube Müdürlüğü, 2006).
Çalışma alanında yer alan antiklinaller Eosen yaşlı kireç taşlarından oluşmuş doğu-
batı doğrultulu uzanan yüksek dağlardır. Senklinaller ise Miyosen yaşlı birimler
tarafından doldurulmuştur. Engizek dağından itibaren Kahramanmaraş'ın kuzeyinde
karmaşık ve yükseltinin fazla olduğu kütleler Miyosene ait formasyonlardır.
Kahramanmaraş'ın güneyinde ise Üst Kretase ve Miyosen yaşlı kütlelerle, Arabistan
levhasına ait kütleler birbirine karışık halde bulunurlar (Temizel 2005).

19
Şekil 1. Pazarcık (Kahramanmaraş) Bölgesinin Genel Jeoloji Haritası

Çalışma alanımız bugünkü görünümünü genel olarak 3. zamanın sonunda ve 4.


zamanın başında meydana gelen orojenik hareketler sonucunda almıştır. Buna bağlı
olarak dağlık ve eğimli yüzeyler geniş yer tutar. Bu durum akarsuların genişliğini,
akım özelliklerini ve debilerini etkiler. Diğer yandan bu durum Kahramanmaraş ilinde
aktif fayların yoğun olmasında etkili olmuştur. Bu aktif faylar Karlıova - Bingöl -
Elazığ - Malatya - Adıyaman - Gölbaşı - Pazarcık - Türkoğlu - Antakya'dan güneye
doğru uzanan doğrultu atımlı sol yönlü bir fay olan Doğu Anadolu Fayı ile İskenderun
Körfezi'ndeki Karataş-Osmaniye Fay Zonunun devamı niteliğindeki faylardır (ÇED
ve Planlama Şube Müdürlüğü, 2006).

20
2.2. JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Kahramanmaraş ili yeryüzü şekilleri bakımından geçiş alanında yer almaktadır.


Topraklarının %59,7'sini dağlar, %24'ünü platolar ve %16,3'ünü de ovalar
oluşturmaktadır. Yeryüzü şekilleri genellikle Güneydoğu Toroslar'ın uzantıları olan
dağlarla bunlar arasında kalan çöküntü alanlarından oluşmaktadır. Arazi yüksekliği
3000 metreye kadar çıkan Kahramanmaraş İlinde doğu sınırında Nurhak ilçesinde yer
alan Nurhak Dağları (3090 m.), Göksun ilçesi yakınlarında Binboğa (2830 m.) ve
Dibek Dağları (2506 m.), Merkez ilçenin kuzeydoğusunda Engizek Dağı (2168 m.) ve
Merkez ilçede yer alan Ahırdağı (2301 m.) belli başlı dağları oluşturmaktadır. Bununla
birlikte dağlar arasında kalan geniş ovalar Gâvur, Maraş, Göksun, Aşağı Göksun,
Afşin, Elbistan, Andırın, Mizmilli, Narlı ve İnekli ovalarıdır. Başlıca akarsuları ise
Ceyhan nehri ile Aksu, Bertiz, Erkenez, Göksu, Göksun, Hurman, Körsulu, Sarsap ve
Söğütlü çaylarıdır (Korkmaz, 2001).
Dağlar genellikle Güneydoğu Torosların uzantılarıdır. Bu dağlar; Engizek dağı,
Ahırdağı, Amonos (Nur) dağları, Nurhak dağları, Kandil dağları, Sarımsak dağı,
Düldül dağı ve Binboğa dağlarıdır. İlde yer alan bu dağlar üçüncü zamanın Alp sistemi
kıvrım dağlarındandır. Bunlar çeşitli aşınmalar sonucu düzleşmiş ve Neojen sonunda
yükselmiş kıvrımlı ve kırıklı dağ sıralarıdır. İl alanının % 16,3'lük bir bölümünü
kaplayan ovalık alanlar genellikle Ceyhan vadisi boyunca sıralanmışlardır ve bu
ovalar genellikle alüvyal tabanlı ovalardır. Bu ovaların en genişleri Elbistan ovası,
Kahramanmaraş ovası ve Göksun ovalarıdır (ÇED ve Planlama Şube Müdürlüğü,
2006).
Elbistan Ovası Kahramanmaraş İlinin kuzeyinde Binboğa, Nurhak, Engizek ve Berit
dağları arasında bir çöküntü ovası özelliği taşımaktadır. Ovanın ortalama yükseltisi
1100 - 1150 m'dir. Elbistan ovası düzlükler ve yer yer alçak tepeliklerden oluşmuş
olup, elips biçimlidir. Ovanın uzunluğu 50 km, kuzey-güney doğrultusunda eni ise en
çok 20 km'dir.

21
Şekil 2. Kahramanmaraş İli Fiziki Coğrafya Haritası (ÇED ve Planlama Şube
Müdürlüğü, 2020)

Güneyde yer alan Kahramanmaraş ovası tektonik kökenli alüvyal tabanlı bir ovadır.
Kahramanmaraş ovası, Afrika Göller bölgesinden başlayarak Kızıl deniz Lut Gölü ve
Amik ovası boyunca uzanan Ürdün Graben sisteminin bir devamıdır. Kahramanmaraş
ovasının yükseltisi 450 - 500 m'dir. Ahırdağı ve Çimen dağı arasında yer alan
Kahramanmaraş ovasının uzunluğu 40km., kuzey-güney doğrultusundaki genişliği ise
yaklaşık 20 km'dir.
Göksun ovası, ilin kuzey batısında yer alır. Ova Ceyhan ırmağının kolları ile
sulanmaktadır. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanım gösterir. Yükseltisi
1000-1100 m'dir. Ovanın uzunluğu 30 km, kuzey-güney doğrultusundaki genişliği ise
20 km'dir. Ova Dibek, Binboğa, Delihöyük, Berit ve Armutyücesi dağları ile çevrilidir.

22
Pazarcık, denizden yüksekliği (Tüm alanların ortalama yüksekliği) 850 m olan
Pazarcık Torosların dış kuşağını oluşturan Ahır dağının güneyinden başlayarak,
güneye doğru gittikçe genişleyen Maraş Ovasının bir alt obası durumunda olan Narlı
Ovası’nın kuzeydoğu ucunda Hatay-Maraş oluğu boyunca akan ve Ceyhan Nehri’nin
bir kolu olan Aksu Çayının güneyinde kurulmuştur. Şehrin üzerinde yer aldığı bu ova;
güneye doğru Amanos dağı, doğu kenarında bir oluk gibi uzanan büyük çukurlukların
kuzeyindeki son parçasıdır.

2.3. İKLİM ÖZELLİKLERİ

Akdeniz Bölgesinin doğusunda yer alan Kahramanmaraş ili Akdeniz, Doğu Anadolu
ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin birbirine en çok yaklaştığı noktada yer
aldığından ilde değişik iklim tipleri görülür. Kahramanmaraş ilinde genel olarak
Akdeniz iklimi hakimdir. Fakat; ilin kuzeyine gidildikçe yükseltinin ve karasallığın
artmasına bağlı olarak Göksun, Afşin, Elbistan ilçelerinde karasal iklim hakimdir.
Kahramanmaraş ovası ve yakın çevresinde ise Akdeniz iklimi ve Güneydoğu Anadolu
ikliminin etkisi görülmektedir. Çalışma alanında yıllık ortalama sıcaklıklarda
güneyden- kuzeye doğru ve batıdan-doğuya doğru yükseltiye bağlı olarak karasallığın
da etkisiyle belirgin bir şekilde azalma görülmektedir (ÇED ve Planlama Şube
Müdürlüğü, 2006).
Kahramanmaraş ilinde görülen Akdeniz yağış rejimine uygun olarak en yağışlı
mevsim kış mevsimiyken, en az yağış düşen mevsim yaz mevsimidir. Bununla birlikte
çalışma alanı içerisinde yağış miktarı da farklılık göstermektedir. Bu farklılıkların
görülmesinde çalışma alanının yükselti, bakı, hava kütleleri, orografik özellikler ve
özel konum özellikleri etkilidir. Kuzeye doğru gidildikçe iklimde karasallaşma
görülmesiyle birlikte ilkbahar yağışlarının da oranında artış gözlenir. Çalışma alanında
yer alan bazı istasyonların verilerine bakıldığında Kahramanmaraş'ta 731,3 mm olan
yağış miktarı, Afşin'de 437,1 mm, Elbistan'da 393,8 mm, Göksun'da 622,8 mm,
Andırın'da 1418 mm, Nurhak'ta 608,7 mm ve Pazarcık'ta 520, 6 mm'dir. Bu
istasyonların yağışlı günler sayısı ise Kahramanmaraş'ta 94,83, Afşin'de 93,87,
Elbistan'da 88,93, Göksun'da 104,7, Nurhak'ta 71,58, Andırın'da 67,8 ve Pazarcık'ta
67,14'tür.

23
2.3.1. SICAKLIK

Çalışma alanında genel olarak, kış aylarında bölgenin Sibirya yüksek basıncının etkisi
altında kalmasından dolayı sıcaklığın azaldığı, yaz aylarında ise basınç merkezlerinin
yer değiştirmesi sonucunda bölgenin Basra alçak basıncının etkisi altına girmesiyle
sıcaklığın arttığı görülmektedir. Bu nedenle sıcaklığın ocak ayından itibaren ağustosa
kadar tedrici olarak arttığı, eylül ayından ocak ayına doğru da hızlı bir şekilde düştüğü
görülmektedir. Kahramanmaraş'ta 16,7 oC olan ortalama sıcaklık değeri, Pazarcık'ta
14,8 oC, Andırın'da 13 oC, Elbistan'da 10,8 oC, Afşin'de 10,7 oC ve Göksun'da 8,81
C'dir. Bütün istasyonlarda en sıcak ay temmuz ayı iken, en soğuk ay ocak ayıdır.
o

Afşin'de ocak ayı ortalama sıcaklığı -3 oC'dir. En sıcak ay olan temmuz ayında ise bu
ilçede ortalama sıcaklık değeri 23,2 oC'dir. Kahramanmaraş'ta temmuz ayı sıcaklık
ortalaması 28,2 oC iken, Elbistan'da 23,7 oC ve Göksun'da 21,2 oC'dir. Ocak ayı
sıcaklık değerleri incelendiğinde ise en yüksek sıcaklık değerine 4,9 o
C ile
Kahramanmaraş Merkez ilçede rastlanırken, Elbistan'da bu aydaki sıcaklık değerinin
-2,5 oC ve Göksun'un -3,9 oC olduğu görülmektedir. Bu sonuçlara göre en sıcak ay ile
en soğuk aya ait sıcaklık değerlerinin en düşük Kahramanmaraş Merkez ilçesinde
izlenmesi, merkez ilçede diğer ilçelere göre Akdeniz ikliminin daha etkili olmasından
kaynaklanırken, diğer ilçelerin yüksek değerler taşıması bu istasyonların bulunduğu
yerlerde karasallığın şiddetli olmasına bağlanabilir.

Şekil 3. Sıcaklık Diyagramı

24
2.3.2. YAĞIŞ

İlde yağışlar genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında vuku bulmaktadır. Kış


aylarında ise bu yağışlar yağmur ve çok az da olsa karla karışık yağmur ve kar şeklinde
olmaktadır. Yıllık toplam yağış uzun yıllar ortalamasına göre 766,5 mm'dir. Yağışın
dağılımı kış aylarında yüksek, bahar aylarında normal, yaz aylarında ise azdır.
İlde son 10 yıl içerisinde sel felaketi yaşanmamıştır.
İlde karlı gün sayısı oldukça azdır. Son 10 yıl içerisinde karlı gün sayısı 21 olarak
tespit edilmiştir. Özellikle 1992 ve 1993 yıllarında yoğun kar yağışı olmuştur. İlde
don olayı Kasım ayında başlamakta ve Nisan ayının ilk haftasında sona ermektedir.
Özellikle Ocak, Şubat, Mart ve Aralık ayında yoğunluğu artmaktadır. Son 20 yıl
içinde en fazla don olayı 1989 yılında görülmüş, 74 gün boyunca don devam etmiştir.
Özellikle son 10 yıl içinde don olaylarında düşüş gözlemlenmiştir. Bunun en önemli
sebeplerinden birisi, ilde yapımı tamamlanan ve hizmete açılan barajlardır.

Şekil 4. Yağış Diyagramı

25
2.3.3. NEMLİLİK

Sis bilindiği üzere çok küçük su damlacıklarının havada hareketsiz kalışı olayına denir.
Sis olduğu zamanlarda görüş uzaklığı 1 km den daha azdır. Ve nem oranı % 80 in
üzerindedir. İlimizin sisli ayları aralık, ocak ve şubat aylarıdır. Son 10 yıl içerisindeki
sisli gün sayısı 82 gündür. Bu değerin 26 günü şubat 23 günü ise aralık ayında vuku
bulmuştur. İlimizin yıllık ortalama nem oranı % 55-60 arasında değişmektedir. Nem
oranının en fazla olduğu ay aralık, en düşük olduğu ay ise haziran ve temmuz aylarıdır.

Tablo 1. Aylara Göre Nem Dağılım Tablosu

2.3.4. RÜZGÂR

İlimizin hâkim rüzgâr yönü WNW ( Batı Kuzey Batı ) dir. Uzun yıllar ortalama rüzgâr
hızı 1.9 m/sec dir. Fırtınalı günler çok olmamakta, fakat kuvvetli rüzgârlar yaz
aylarında vuku bulmaktadır. Rüzgârın hiç şüphesiz hava kirliliğini etkileyici özelliği
vardır. Bu nedenle ilimizde kurulacak sanayi tesislerinin yer seçimi için hâkim rüzgâr
yönü dikkate alınmaktadır.

İSTASYON ADI: KAHRAMANMARAŞ

N 2012

NNE 612

NE 691

ENE 1077

E 1324

ESE 1140

SE 884

SSE 707

S 2093

26
SSW 984

SW 852

WSW 1701

W 3239

WNW 4988

NW 1889

NNW 1393

Tablo 2. Rüzgâr Yönleri

Şekil 5. Rüzgâr Esme Sayıları Toplam Dağılım Grafiği (T.C. Kahramanmaraş


Valiliği Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü, 2019)

27
Şekil 6. Yıllık Ortalama Rüzgâr Hızı Dağılım Grafiği (T.C. Kahramanmaraş
Valiliği Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü, 2019)

2.3.5. BASINÇ

Kahramanmaraş ilinin basınç değerlerine bakıldığında, bu değerler, havanın soğuyup


sıkıştığı ve ağırlığının arttığı soğuk dönemlerde yani kış mevsiminde yüksek değerler
gösterirken, havanın ısınıp genleştiği ve yükünün hafiflediği sıcak dönem olan yaz
mevsiminde düşüş göstermektedir. Basınç değerleri deniz seviyesi dikkate alınmadan
hesap edilmiş olup bu değerin en yüksek olduğu istasyon 946,5 mb ile Kahramanmaraş
iken, en düşük olduğu istasyon ise 865,6 mb ile Göksun'dur. Çalışma alanında nisbi
nemlilik en yüksek kış mevsiminde görülürken, en düşük yaz mevsiminde
görülmektedir. Bu değerin uzun yıllık ortalamalara göre en yüksek olduğu istasyon ise
% 67,2 ile Göksun'dur. En düşük nisbi nemlilik değerine ise % 59 ile Kahramanmaraş
istasyonunda rastlanılmaktadır. İstasyonların yıllık toplam esme frekansına
bakıldığında Kahramanmaraş'ta esme sayısı 3619 olan Batı-Kuzeybatı yönlü
rüzgarların hâkim rüzgar yönünü oluşturduğu görülürken, Afşin'de esme sayısı 665
olan Güney- Güneybatı yönlü, Elbistan'da esme sayısı 1911 olan Kuzey ve 1764 olan

28
Batı yönlü, Göksun'da ise esme sayısı 2769 olan Kuzey ve Kuzey batı yönlü
rüzgarların hakim rüzgar yönüne sahip olduğu görülür (Cosun, 2008).
Çalışma alanında yer alan istasyonların iklim tipi incelendiğinde, Thorntwaite iklim
sınıflandırması formülüne göre Kahramanmaraş (C2 B'3 s2 b'3) yarı nemli, üçüncü
dereceden mezotermal, yaz mevsiminde çok kuvvetli su noksanı olan ve denizel
şartlara yakın ilim sınıfına girmektedir. Afşin ise (C1 B'1 s2 b'2) kurak ve az nemli,
birinci dereceden mezotermal, kış mevsiminde çok kuvvetli su fazlası olan ve denizel
şartlara yakın iklim tipine girer. Elbistan (C1 B'1 s b'2) kurak ve az nemli, birinci
dereceden mezotermal, kış mevsiminde orta derecede su fazlası olan ve denizel
şartlara yakın, Göksun (B1 B'1 s2 b'2) birinci dereceden nemli, birinci dereceden
mezotermal, yaz mevsiminde çok kuvvetli su noksanı olan ve denizel şartlara yakın,
Andırın (A B'2 s b'4) çok nemli, ikinci dereceden mezotermal, yaz mevsiminde orta
derecede su noksanı olan ve denizel şartlara yakın, Pazarcık (C1 B'2 s2 b'2) kurak ve
az nemli, ikinci dereceden mezotermal, kış mevsiminde çok kuvvetli su fazlası olan
ve denizel şartlara yakın iklim tipine girmektedir.

K.MARAŞ O S M N M H T A E E K A Yıllı
k
Sıcaklık 4,5 6,2 10,3 15,1 19,9 24,6 27,6 28 25,1 18, 11,3 6,4 16,5
6
Sıcaklık indisi 0,85 1,38 2,99 5,33 8,1 11,2 13,3 13,6 1,5 7,3 3,44 1,45 80,4
1
Düzeltilmemiş PE 5,6 10 24,9 49,3 80,7 118 14 149 122 71, 29,4 10,6 816
5 5
Düzeltilmiş PE 4,8 8,4 25,6 54,2 98,9 146 18 174 127 68, 24,8 8,7 922
1 9
Yağış 135 114 95,1 66,1 37,2 7,8 0, 1,1 4 45, 74,4 124 710
8 7
Birik. su. ay. değ 0 0 0 0 -61,7 -38,2 0 0 0 0 49,5 50,4
Birikmiş su 100 100 10 100 38,4 0 0 0 0 0 45,5 100
0
Hakiki Evapot. 4,8 8,4 25,6 54,2 98,9 46 0, 1,1 4 45, 24,8 8,7 323
8 7
Su noksanı 0 0 0 0 0 99,6 18 173 123 23, 0 0 598
0 8
Su fazlası 130 105 69,4 12,3 0 0 0 0 0 0 0 69,7 386
Akış 99,7 117 87,2 40,8 6,1 0 0 0 0 0 0 34,8 386
Nemlilik oranı 26,7 12,4 2,7 0,2 -0,6 -0,9 -1 -0,9 -0,9 -0,3 2 13,6

Cı B'2 s2 b'2 Kurak ve az nemli, ikinci dereceden mezotermal, kış mevsiminde çok
kuvvetli su fazlası olan ve denizel şartlara yakın

29
PAZARCIK O Ş M N M H T A E E K A Yıllı
k

Sıcaklık 4,2 4,9 7,2 13,9 15, 23,6 27, 27,6 23,4 15,4 5,8 5,3 14,8
1 6
Sıcaklık indisi 0,7 0,9 1,74 4,7 5,3 10,5 13, 13,3 10,4 5,49 2,35 1,09 69,8
7 7 3 3
Düzeltilmemiş PE 7,1 9 16,8 48 54, 112 14 144 110 56,6 23,1 10,3 736
8 4
Düzeltilmiş PE 6 7,6 17,3 52,8 67, 138 18 168 114 54,6 19,5 8,5 834
1 0
Yağış 92, 76, 78,3 55,8 31, 6,9 1,6 0,8 1,3 36,3 62,3 93,1 544
9 6 8
Birik. su. ay. değ 0 0 0 0 -29 - 0 0 0 0 42,7 57,2
70,9
Birikmiş su 100 100 100 100 70, 0 0 0 0 0 42,7 100
9
Hakiki Evapot. 6 7,6 17,3 52,8 67, 77,8 1,6 0,8 1,3 36,3 19 8,5 297
1 ,5
Su noksanı 0 0 0 0 0 60,4 17 167 113 18,3 0 0 537
8
Su fazlası 86, 68, 61 2,9 0 0 0 0 0 0 0 27,3 247
8 9
Akış 57 77, 64,9 31,9 1,4 0 0 0 0 0 0 13,6 247
9
Nemlilik oranı 14, 9 3,5 0 -0,4 -0,9 - -1 -0,9 -0,3 2,1 9,9
3 0,9
Cı B'ı s2 b'2 Kurak ve az nemli, birinci dereceden mezotermal, kış mevsiminde çok
kuvvetli su fazlası olan ve denizel şartlara yakın
AFŞİN O S M N M H T A E E K A Yıllı
k
Sıcaklık -3,3 -1,5 3,5 10,1 14,7 19,2 23,2 22,9 18,1 11, 4,5 -0,4 10,3
7
Sıcaklık indisi 0 0 0,58 2,9 5,12 7,67 10,2 10 7,01 3,6 0,85 0 48
2
Düzeltilmemiş PE 0 0 10,8 40,6 64,8 90,5 115 113 87 48, 14,8 0 581
7
Düzeltilmiş PE 0 0 11,1 44,6 79,7 112 143 132 87,3 46, 12,4 0 669
8
Yağış 56,2 46, 52,9 57,3 51,5 15,5 4,6 1 7,8 36, 44,9 61,7 437
9 8
Birik. su. ay. değ 5,82 0 0 0 -28,2 -71,9 0 0 0 0 32,5 61,7
Birikmiş su 100 100 100 100 71,9 0 0 0 0 0 32,5 94,2
Hakiki Evapot. 0 0 11,1 44,6 79,7 87,4 4,6 1 7,8 36, 12,4 0 285
8
Su noksanı 0 0 0 0 0 24,8 139 131 79,5 10 0 0 384
Su fazlası 50,4 46, 41,8 12,7 0 0 0 0 0 0 0 0 152
9
Akış 25,2 48, 44,3 27,2 6,35 0 0 0 0 0 0 0 152
6
Nemlilik oranı 0 0 3,76 0,28 -0,35 -0,86 -0,97 - - - 2,62 0
0,99 0,91 0,2
1
Bı B'ı s2 b'2 Birinci dereceden nemli, birinci dereceden mezotermal, yaz mevsiminde
çok kuvvetli su noksanı olan ve denizel şartlara yakın
GOKSUN O S M N M H T A E E K A Yıllı
k
Sıcaklık -3,9 -2,5 2,4 8,5 12,9 17,5 21,2 20,6 16 10, 3,8 -1,2 8,8
3
Sıcaklık indisi 0 0 0,33 2,23 4,2 6,66 8,91 8,53 5,82 2,9 0,66 0 40,3
9

30
Düzeltilmemiş PE 0 0 8,88 37,3 59,8 81,5 105 102 76,4 46, 15 0 535
3
Düzeltilmiş PE 0 0 9,15 41 73,5 105 131 119 79,3 44, 12,6 0 615
6
Yağış 89,1 70, 76,4 71 61,1 18,1 6,3 5,1 13,1 47, 73,3 91,6 623
5 3
Birik. su. ay. değ 0 0 0 0 -12,4 -86,6 -4,08 0 0 2,7 60,7 36,5
4
Birikmiş su 100 100 100 100 87,6 1,08 0 0 0 2,7 63,5 100
4
Hakiki Evapot. 0 0 9,15 41 73,5 105 7,38 5,1 13,1 44, 12,6 0 311
6
Su noksanı 0 0 0 0 0 0 124 114 66,2 0 0 0 304
Su fazlası 89,1 70, 67,3 30 0 0 0 0 0 0 0 55,1 312
5
Akış 72,1 79, 68,9 48,6 15 0 0 0 27,5 312
8
Nemlilik oranı 0 0 7,35 0,73 -0,17 -0,83 -0,95 - - - 4,82 0
0,96 0,83 0,0
6

Şekil 7. İstasyonların Su Bilançosu Diyagramı (Cosun, 2008)

31
2.4. BİTKİ ÖRTÜSÜ

Kahramanmaraş’ta yükseltiye bağlı olarak bitki örtüsü de değişmektedir. Çalı


Formasyonu, Orman Formasyonu ve Alpin Formasyonu olarak üç çeşit bitki
formasyonu görülmektedir. Bunlardan Çalı Formasyonu 500–1200 metreler arasında
yer almaktadır. Karışık çalılardan meydana gelen bu bitki örtüsüne Maki Formasyonu
denir. Maki Formasyonu içinde, Kermes meşesi, (Quercus coccifefa) Mazı meşesi (Q.
İnfectoria), Laden (Ciftus salvifolius), Sandal (Arbutus andrachne), Zeytin (Olea
europa), DiĢ budak (Fraxinus ornus), Sumak (Rhus coriaria), Akça Kesme (Phillyrea
latifolia), Karaçalı (Paliurus spinachristi), Erguvan (Cercis siliquatrum) ve Sandal
(Arbutus andrachne) gibi bitki türlerine rastlanır. Kızılçam ormanlarının tahripleri
sonucunda ortaya çıkan Kermes meşeleri daha çok plato alanlarında görülen Maki
Formasyonunun önemli bir üyesi olup doğuda ovalardan platolara geçiş alanlarında
kurakçıl bir karakter kazanıp sahaya hakim olur. 900 ile 2000 metrelere kadar olan
kısımlarda kuru ve yarı nemli olarak ayıra bileceğimiz Orman Formasyonu vardır.
Burada iğne yapraklı ağaçlardan Kızılçamlar bol miktarda bulunmaktadır.
Kızılçamların arasında kıĢın yaprağını döken ağaçlara da rastlanmaktadır.1400–2000
metreler arasında Karaçam (P.N igra), Göknar (Abief cilicica), Sedir (Cedrus libani),
Ardıç türleri MeĢe türleri, kızılçamların arasında karışık halde bulunmaktadır.
Çalışma alanında yarı nemli ormanlar içerisinde yer yer nemli orman kalıntılarına
rastlanılır. 2000 metrelerin üzerinde ise Alpin Ot Formasyonunu görebilmek
mümkündür. Geven (Astragalus) ,Burçak (Coronilla.sp), Menekşe (Viola.sp),
Gelincik (Papaver.sp) Yumak (Festuca.sp) ,Çoban Yastığı (Acanthalimon.sp) gibi
türlerin hakim olduğu bu formasyon Ahır ve Çimen dağının yüksek kısımlarında
görülür. Kahramanmaraş’ta da halen görülebilenrelik bitkilerden de anlaşılacağı gibi
doğal bitki örtüsü ülkemizin her yerinde yüzyıllardır süren insan tahribiyle yok
edilmiştir (Korkmaz, 2001:65).

2.5. HİDROGRAFYA ÖZELLİKLERİ

Kahramanmaraş ilinin akarsuları Ceyhan Nehri ve onun kollarından oluşmaktadır.


Uzunluğu 509 km. olan Ceyhan Nehri'nin ilk olarak kaynağını Elbistan'ın Pınarbaşı-
Kaynarcalı mevkiinden alır. Güneye doğru akış gösteren Ceyhan Nehri'ne Elbistan'ın
kuzeydoğusundan Söğütlü Çayı, kuzeyinden Sarsap Deresi, Hurman Çayı ve yan

32
kolları, güneybatıdan ise Göksun Çayı ve yan kolları katılır. Buradan doğuya doğru
yönelen Ceyhan Nehri Nergile Deresini bünyesine katarak Menzelet Barajına katılır.
Diğer yandan kuzeyden Çemrengeç ve Okkayası Dereleri, batıdan Fırnız ve Tekir
Dereleri, doğudan ise Bertiz Çayı Menzelet Barajına katılır.

Şekil 8. Kahramanmaraş İli Hidrografya Haritası (ÇED ve Planlama Şube


Müdürlüğü), 2019

Menzelet Barajından sonra güneye doğru akış gösteren Ceyhan Nehri Sır Barajına
katılır. Sır baraj gölüne batıdan Körsulu Çayı katılır. Doğudan ise Engizek
Dağlarından kaynağını alan Aksu Çayı Narlı‘ nın güneybatısından batıya doğru
yönelerek Türkoğlu'nun doğusundan kuzeye doğru akar. Burada Erkenez Çayını
kendine katarak Sır Baraj Gölüne dökülür ve Ceyhan Nehri ile birleşir. Sır Barajından
sonra batıya doğru yoluna devam eden Ceyhan Nehri Yenice Kale’nin güneyinden

33
güneybatıya yönelir. Andırın Suyu ve Keşiş Deresini de bünyesine katan Ceyhan
Nehri Karanlık Dağının batısından Kahramanmaraş il sınırlarını terk eder (Temizel
2005).
Kahramanmaraş ilinde Ceyhan nehri ve Aksu çayı dışında kalan sular genellikle
Ceyhan'ın kolları olan küçük akarsulardır (Şekil 3.6). İldeki diğer akarsular arasında
merkez ilçedeki Deliçay, Erkenez Çayı, Körsulu Çayı, Peynirdere, Kerhan, Geben,
Nurhak, Söğütlü, Hurman, Üngüt, Mismilli, Göksu ve Türkoğlunda yer alan Gökpınar
gibi akarsular sayılabilir. Ceyhan Nehri'nin çalışma alanı içerisinde kalan bölümü Sır
Barajı'nın yapılmasıyla denetim altına alındığı için doğal bir akıştan yoksundur
(Cosun, 2008).
Kahramanmaraş ilinde önemli büyüklükte doğal göl yoktur. Havzanın bataklık
durumunda olan Gâvur Gölü ise D.S.İ. tarafından kurutulmuştur. İl merkezinin
kuzeyinde Ahır dağlarında ise mevsimlik olarak tektono-karstik özellikte Karagöl ve
Küçük Göl bulunur. Ayrıca Kahramanmaraş ovasında Humaşır kaynağında küçük bir
göl ve etrafında sazlık kamışlık yer alır. İl alanında Kartalkaya Barajı (Aksu çayı
üzerinde, sulama amaçlı ve taşkınların korunması amaçlı, bitmiş durumda), Sır Barajı
(Ceyhan nehri üzerinde, enerji üretim amaçlı, bitmiş durumda), Ayvalı Barajı
(Erkenez çayı üzerinde, içme ve sulama amaçlı, yapımı devam etmekte) ve Kılavuzlu
Barajı (Ceyhan nehri üzerinde, enerji üretimi amaçlı, yapımı devam etmekte),
Menzelet Barajı (Ceyhan Nehri üzerinde, enerji üretim amaçlı) Berke Barajı (Ceyhan
Nehri üzerinde, enerji üretim amaçlı) yer alır (ÇED ve Planlama Şube Müdürlüğü,
2006).

FOTO 2. Tarımsal Ekim Alanı

34
2.6. TOPRAK ÖZELLİKLERİ

ÇED ve Planlama Şube Müdürlüğü Kahramanmaraş İlinin toprak özellikleri hakkında


detaylı çalışmalar yapmıştır. Bu nedenle çalışma alanının toprak özelliklerinde genel
olarak ÇED ve Planlama Şube Müdürlüğü verilerinden yararlanılmıştır.
Kahramanmaraş ilinde ana kaya, iklim ve yeryüzü şekilleri özelliklerine bağlı olarak
farklı toprak grupları oluşmuştur (Şeki 3.5). Çalışma alanında toprakların oluşum
alanları genelde geçirimli ve eriyebilen kayaçlardan oluştuğundan akarsuların akımını
olumsuz yönde etkiler. Kırmızı Akdeniz Toprakları gibi killi topraklardan oluşan
zeminler geçirimsiz iken, Kahverengi Orman Toprakları gibi gevşek yapıdaki
zeminler geçirimlidir. Çalışma alanında bulunan toprak türleri ve özellikleri şunlardır:

2.6.1. ALÜVYAL TOPRAKLAR

Akarsular tarafından taşınarak düz veya düze yakın az eğimli alanlarda biriktirilen
topraklardır. Bu toprakların taşındığı alanlar genellikle değişik yaşta kireç taşlarından
oluşur. İklime bağlı olarak birçok bitki türünün yetişmesine imkân sağlayan verimli
topraktır. Çalışma alanında daha çok pamuk, şekerpancarı, biber ve buğday gibi çeşitli
ürünler yetiştirilir.

2.6.2. KOLÜVYAL TOPRAKLAR

Yan derelerin ve yüzeysel akışın getirdiği malzemeleri, eğimin azaldığı yamaç


eteklerinde biriktirmesi sonucu oluşur. Yağışın ve yüzeysel akışın yoğunluğuna ve
eğim derecesine göre biriktirdiği materyalin boyutu değişmektedir. Bu toprakların
büyük bölümünde sulama yapılmakta ve kültür bitkileri yetiştirilmektedir.

2.6.3. ORGANİK TOPRAKLAR

Bozuk bir drenaja sahip olan bu topraklar Eski Gavur Gölünün alanında yer alan
topraklardır. Bu nedenle bu topraklar yılın büyük kısmında suya doygun haldedirler.
İklim ve sulama suyu dikkate alınarak taban suyu kontrol edilirse sebzecilik için uygun
alanlar oluşur.

35
2.6.4. KAHVERENGİ ORMAN TOPRAKLAR

Bu topraklar yüksek kireç içeriğine sahip ana madde üzerinde oluşmuştur. Genellikle
geniş yapraklı orman örtüsü altında oluşurlar. Bu topraklar üzerinde sulanabilen
alanlarda meyvecilik, sulanamayan eğimli yamaçlarda ise kuru tarım yapılır.
Kahramanmaraş ili yüzölçümünün yaklaşık H'ünü kaplamaktadır.

2.6.5. KİREÇSİZ KAHVERENGİ ORMAN TOPRAKLARI

Dağlık alanlarda genellikle yaprağını döken orman örtüsü altında oluşan topraklardır.
Genellikle otlak ve orman alanı olarak kullanılır.

2.6.6. KIRMIZIMSI KAHVERENGİ TOPRAKLAR

Rengi hariç kahverengi topraklara benzer özellik göstermektedir. Doğal bitki örtüsü
ot ve çalılardır. Doğal drenajları iyidir. Doğal verimlilikleri yüksektir.

2.6.7. KAHVERENGİ TOPRAKLAR

Profilinde fazlaca kalsiyum barındırır. Doğal bitki örtüsü kısa ot ve çalılardır. Doğal
drenajları iyi olan bu topraklar kuru tarım yapılır. Elbistan ve Afşin İlçelerinin
kuzeyinde geniş bir alanda görülür. Bu topraklar çalışma alanı yüzölçümünün yaklaşık
% 15'ini kaplamaktadır.

2.6.8. KİREÇSİZ KAHVERENGİ TOPRAKLAR

Genellikle dağlık alanlarda asidik metamorfikler üzerinde ve bazaltik dış püskürükler


üzerinde oluşmuştur. Doğal drenajları iyi, su ve besin tutma kapasiteleri orta
düzeydedir. Doğal bitki örtüsü çalı ve yaprağını döken otlardır. Genellikle orman ve
otlak alanları olarak kullanılır.

2.6.9. KIRMIZI AKDENİZ TOPRAKLARI

Kireçtaşı, marn, kil ve konglomeralar üzerinde oluşmuşlardır. Bu topraklar iri taneli


ve killidir. Yeterince yıkanmış olduğundan kireçli bir yapıda değildir. Ot, maki ve
çeşitli orman ağaçları altında oluşmuşlardır.

36
2.6.10. KIRMIZI KAHVERENGİ AKDENİZ TOPRAKLARI

Kurak iklim özelliklerinin görüldüğü alanlarda maki ve çeşitli orman ağaçları altında
oluşmuş topraklardır. Su ve besin tutma kapasitesi iyidir.

2.6.11. BAZALTİK TOPRAKLAR

Profilleri iyi gelişmemiş olan bu topraklar, ağır killi ve koyu renkli topraklardır.
Organik madde açısından fakir olan bu toprakların verimliliği oldukça düşüktür. Su
tutma kapasiteleri oldukça yüksektir.

2.6.12. KESTANE RENGİ TOPRAKLAR

Kireç bakımından oldukça zengin topraklardır. Kurak iklimlerde görülen bu


topraklarda doğal bitki örtüsü kısa otlar, çalılar ve seyrek ağaçlardır. Genellikle mera
ve fundalık olarak kullanılırlar.

Şekil 9. Kahramanmaraş İli Büyük Toprak Grupları Haritası (ÇED


ve Planlama Şube Müdürlüğü, 2019)

37
3. BEŞERİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ

3.1. PAZARCIK’IN TARİHÇESİ


Bölgenin prehistorik (tarih öncesi) dönemlerden beri önemli bir yerleşim yeri olduğu
bilinmektedir. Bu günkü Yukarı Pazarcık yakınındaki Kırk Mağaralar, Sapaca
mevkiindeki mağara mezarlar ile mahalli olarak ‘Dinemeç’diye söylenen küçük tepede
ve Büyükpınar çevresinde bulunan kalıntılar bunu doğrulamaktadır. İlkçağlarda
Roma-Helen hâkimiyetinde bulunan bölgede çeşitli yerleşim merkezleri kurulduğu
kesindir. Özellikle bugünkü Yukarı Pazarcık’ta ki Büyükpınar ve çevresi bu
dönemlerde yoğun bir iskân bölgesi ve şehirleşmeye sahne olmuştur. Pazarcık
yöresinin Roma- Komagene döneminde KATAMANA ismiyle anıldığı bilinmektedir.
Pazarcık ve çevresinin Adıyaman ve çevresinde hüküm süren ve tipik bir Roma
medeniyetinin temsilcisi olan Komagene Krallığının toprakları içinde yer aldığı
kayıtlarda yer almaktadır. Ayrıca buralarda yapılan mahalli amaçlı kazı ve
hafriyatlarda ortaya çıkan dikdörtgen şeklindeki temel taşları, sulama- içme suyu
amaçlı kullanıldığı sanılan kireç-kum karışımı ve kiremitlerle yapılmış, şimdiki
(Ulubahçe köyündeki kuyudan getirilen) uzun su kanalları, yine ele geçen Roma-
Helen-Bizans dönemlerine ait madeni paralar da bölgenin bu zamanlarda iskân
edildiğini gösterir maddi delilerdir. Bu yerleşimin kronolojik olarak tarihlerini tespit
etmek mümkün olmamakla birlikte Geç Hitit Döneminden (M.Ö.1200-700) sonra
olduğu bilinmektedir. (Kahramanmaraş Valiliği)

Foto 3. Pazarcık Merkez


Photo 3. Pazarcık District Center

38
XI. yüzyıldan itibaren bölgeye kitleler halinde Türkmenler (Oğuzlar) gelip
yerleşmişlerdir. 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra ise bölge hızla Türkleşmeye
başlamıştır. Selçuklu Devleti’nin sınırları içinde yer alan Pazarcık, uzun bir süre
Dulkadiroğlu Beyliğinin hâkimiyetinde kalmıştır. Pazarcık, 1515 tarihinde Osmanlı
Devleti’nin hâkimiyetine girmiştir. Pazarcık 1933’te Gaziantep’e bağlanmıştır. 1941
ise yeniden Maraş’a bağlandı. (Kahramanmaraş Belediyesi)

3.2. NÜFUS

3.1.1. NÜFUSUN GENEL ÖZELLİKLERİ


Nüfus gelişimi (Doğum-ölüm-göç) olgularının sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Dünya çapında bu gelişim değerlendirmeye alındığında, kısıtlı beslenme, olanaklarına
karşın, dünyada nüfusun hızla arttığını bizlere göstermektedir. Özellikle, gelişme
eğilimi gösteren ve gelişemeyen ülkelerde hızla artan nüfus, aynı alandan faydalanan
birey sayısının, artmasına bağlı olarak, geçim-yaşam sıkıntısının ortaya çıkmasına ve
beslenme alanlarının daralmasına neden olmuştur. Ancak; Tanoğlu, tarafından da
belirtildiği gibi, hızla artan birey sayısı, refah ve kültür olanaklarının artmasıyla nüfus,
artış hızını kaybetmekte ve nüfus artış hızı ile geçim olanakları arasında bir çeşit terazi
durumu oluşmuştur. (ÇİFTÇİ, 2016 Şanlıurfa, s. 38-39)
İnceleme alanını oluşturan Pazarcık ilçesi merkezi yerleşimi, günümüz tarihine kadar
nüfusta pek çok değişimler yaşamıştır. Pazarcık 1933’te Gaziantep’e bağlı iken 1941
yılında Kahramanmaraş’a bağlanmıştır. Pazarcık’ın yıllara göre nüfus miktarındaki
artışı gözden kaçmamıştır.

(2007) yıllarında 74.560 kişi olarak kayda geçen nüfus miktarında, (2008) yılında
artış meydana gelirken (2009) sonraki yıllar içerisinde tekrardan azalma göstermiştir.
(2019) 69.097 kişi.

Pazarcık ilçesi 1980'li yıllardan itibaren yurt dışına önemli ölçüde göç vermiştir.
Bugün toplam nüfusu 69.197 kişi olan ilçenin merkez nüfusu, ortalama 30.000
kişidir.

39
Tablo 4. Pazarcık İlçesinin Yıllara Göre Nüfus Dağılımı
Chart 4. Population distribution of Pazarcık District by years

3.1.2. NÜFUSUN CİNSİYET VE YAŞ YAPISI

Tablo 5. Pazarcık İlçesinde Kadın-Erkek Nüfus Dağılımı


Chart 5. Female and Male Population Distribution in Pazarcık District

40
Şekil 10. Pazarcık İlçesinin Nüfus Piramidi
Figure 10. The population pyramid of the Pazarcık district

3.1.3. NÜFUSUN EĞİTİM DURUMU


Pazarcık yerleşmesinde 2020 yılı itibariyle merkezde 4 adet ilkokul kurumu, 1 adet
ilköğretim kurumu, 3 adet ortaokul, 1 adet İmam-Hatip lisesi, bir adet Fen lisesi ve 2
adet Anadolu lisesi olmak üzere toplamda 4 adet lise ve 1 adet Yüksekokul
bulunmaktadır. Bunların yanında okuma yazma bilmeyen vatandaşlara, okuma-yazma
kursları açılmakta, okur-yazar olmayan vatandaşlara eğitim verilmektedir. Pazarcık’ta,
genel olarak nüfusun 15.505’i ilkokul mezunu, 6.935’i ortaokul mezunu, 6.715 kişi
ilköğretim mezunu, 5.824 kişi lise mezunu, 2.889’u lisans mezunu, 206’sı yüksek
lisans mezunudur. Ayrıca ilçenin, 4.501’i okuryazar değildir. 7.216’sı okuryazar
olmayıp eğitimsiz, 458 diğer kişilerin ise eğitim durumları bilinmemektedir.

41
4. YERLEŞİM ALANLARI
Geçim kaynaklarını tarım ve ticaretin oluşturduğu Pazarcık, toplu yerleşme olarak eski
yerleşme merkezinde 3 km güneybatıda, Ziyaret tepesi eteklerinde yoğunlaşmıştır.
Şehrin ekonomik ve özellikle ulaşım sebebiyle yer değiştirmesinden sonra, eski
merkez önemini kaybetmiştir. Şehir, son yılarda güneybatıya doğru bir yayılma
göstermektedir. Yerleşme merkezi, ilçe nüfusun artması ve özellikle çevre köylerden
yapılan göçler nedeniyle her gün biraz daha büyümektedir. Fakat bu büyüme planlı bir
büyüme olmadığından bazı sorunları beraberinde getirmektedir. Özellikle eski ilçe
merkezi olan bağdın-ı Sağır mahallesinde plansız bir yapılanma göze çarpmaktadır.
Yerleşim, ziyaret tepesi eteklerinde Aksu Çayı vadisine doğru gelişme gösterirken, son
yıllarda ilçenin güneybatısına doğru kaymaya başlamıştır. İlçeye bağlı dağ köylerinde
yerleşmenin büyük bölümü, arazinin engebeli, tarım alanlarının parçalı olmasından
dolayı dağınık bir yapı gösterir. Ovada bulunan köylerdense tarım alanlarının toplu
olmasına bağlı olarak yerleşimde topludur. Bugün ilçeye bağlı 79 köy bulunmaktadır.
Bunun yanında köylere bağlı 100’e yakın da büyük mezra bulunur. Depreme
Dayanıklılık İlçe Doğu Anadolu fay hattı üzerinde, 1. Derece deprem bölgesinde yer
almaktadır. Toprak yapısı genelde iki şekilde görülür: İlçenin kuzey bölgesi yumuşak,
güney kısmı ise killi bir zemin üzerindedir. İlçenin imar planı, ilk olarak 19.02.1987
tarihinde belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girmiştir İmarlı alan 1400
hektardır. İmar sınırının batısı karayollarına, doğusu Devlet hastanesinde 1300 m
doğuya, kuzeyi Devlet Demir Yolları sınırı, güneyi fabrikalar arkasından geçen enerji
nakil hattına kadar uzanmaktadır. Belediye sınırları; İncirli Deresi-Aksu Çayı-
Kartalkaya baraj yolu ve Hasan Kocalar mezarlık altındadır. Mücavir alan ise 3200
hektardır.

Foto 4. Pazarcık Merkez İlçe Yerleşim Alanları

42
4.1. YERLEŞMENİN TARİHÇESİ
İlçenin bulunduğu alanın çok eski bir yerleşim yeri olduğu tarihi bilgilerle sabittir. Bu
konuda 1958- 1969 yıllarında tarafından yapılan arkeolojik çalışmalarda, ilçenin Sarıl
ve Ganidağı yamaçlarında Paleolitik Çağ'ın ilk devrelerine ait olduğu sanılan
buluntulara rastlanmıştır. Eski ilçe merkezinin 1 km kuzeydoğusunda bulunan "Kırk
Mağaralar" yöresinin M.Ö.3500-3000 yılları arasında önemli bir yerleşim merkezi
olduğu kabul edilir. M.Ö.2000-700 yılları arasında ise bölge Asurlular ile Hititler (Eti)
arasında sınır teşkil etmiştir. Halen Kahramanmaraş müzesindeki "Sınır Taşı" o devre
ait canlı bir örnek olarak bulunmaktadır. Bundan sonra geçici bir süre İran Pers
hâkimiyeti görülür. aktarmaktadır. İslam İşte, bu seferler sırasında Pazarcık,
Bizanslılar ile Araplar arasında sık sık el değiştirmiştir. Romalılar zamanında ilçenin
Şallı uşağı Köyü sınırları içerisindeki "Köroğlu Kalesi" Abbasîlere karşı korunma
amacıyla inşa edilmiştir. XI. yüzyılda ise bölgeye Oğuz boyları kitleler halinde
gelmeye başladılar. Özellikle Bizans ile Selçuklular arasında yapılan 1048 Pasinler
Savaşı ve 26 Ağustos 1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra artan Türkmen göçü sebebiyle
XI. yüzyıl sonlarında bölgedeki Türkmenlerin sayısının 2000 çadıra ulaşacak kadar
olduğunu kaynaklardan anlamaktayız. XII. Yüzyılda bölgeye Anadolu Selçuklu
Devleti hakim olmuştur. Prof. Dr. Refet Yinanç' ın Maraş Tahrir Deftari isimli
kitabının birinci cildinde 1563 yılı itibariyle, Pazarcık üç nahiyeden oluşmaktadır.
Bunlar: Nahiye-i Aladinek (Ufacıklı) Nahiye-i Göynük Nahiye-i Pazarcık Bunlara
bağlı köy ve mezralar ise aşağıda gösterilmiştir: Bağdin-i Sağir, Bağdin-i Kebir, Kürdi
Kuyusu, Şeyhler, Uzunkuyu, Kenehor, Girni, Yakaçiflik, Yazıçiflik, Dilir, Gercain,
Sayluca, Belkıs,Yazıbuldacı, Yakabuldacı, Ayazçay, Kabaağaç, Tarmık, Camuspınarı,
Birağıl, Adaca, Çiçek, Tolhum, Sevrim, Armudar, Naib Değri, Kafir Viranı, Pazarcık
Öyügi, Göcebe, Mizmiz, Ayn Sincik, Kızılbük, Dibek Öyük, Göynikdepe, Kesipdeyri,
Yaslıca Bazarcık, Derbent Ağzı, Taşbiçme, Özi, Orta Karaöyik, Bağyu Karaöyük,
Karaca Davut, Eklen, Hasluin, Mazman Dede, Karaçorum, Buldacı köyleri ile
Mihriban, Ağce Viran, Yumaklu, Güristan, Kırkısa, Nöker Bölüklü, Yamaç Ardı,
Miskincek, Özi-yi Sağir, Gedük Mağara, Harmancık, Eriklüce, Darı Depesi, Yamaç
Öyügi, Dikilitaş, Depecik Viranı, Sayaca Bağdin, Ödek, Gökalan, Beriberi, Kozluca
Abat, İbrahimi, Kara Sofi, Yolcu, Sahrınç, Birağıl, Bozyarç, ve Küşne Viranı
mezraları. Maraş Kazasına bağlı büyük nahiyelerden biri olan Pazarcık Nahiyesi'ne

43
1526'da 37, 1563'te ise 50 köy bağlı olduğu bildirilir. Diğer nahiyelere göre 1526'da
az da olsa yerleşik hayatın bulunduğu nahiyede, bir sonraki tahrirde konar-göçer
nüfusun büyük kısmının yerleşik hayata geçtiği görülmektedir.

4.2. EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ


Çalışma alanı yapılan İlçe ekonomisi, tarıma dayanmaktadır. Çalışan nüfusun büyük
bölümü tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Hizmet sektörü Pazarcık ilçesinde
ikinci sırada yer almaktadır. Tarım amaçlı kullanılan arazilerden başta tarla,
arkasından Antep fıstığı bahçeleri gelmektedir. 1971 yılında hizmete giren Kartalkaya
Barajı, ilçenin 442.826 dekar sulanabilir arazisinden Narlı Ovası'ndaki 170.000
dekarlık alanın sulanmasını sağlamaktadır.
Merkez ilçede bulunan Kartalkaya Barajı, Gaziantep’e içme suyunu göndermekle
beraber, Pazarcık İlçesi’ne 20 km uzaklıkta olan Narlı Beldesi’nde bulunan tarım
arazilerinin sulanmasında katkı sağlayarak Kahramanmaraş ve Gaziantep’teki önemini
artırmaktadır. Bununla beraber manzarası açısından ilçeye doğal bir güzellik
katmaktadır. Pazarcık İlçesi, yurt dışına göçler vermektedir. Göç eden Pazarcıklı
vatandaşların yıl içerisinde memleketlerine dönerek hem turizm açısından hem de
ekonomik açıdan ülkemize katkı sağlamaktadır. Türkiye’de kutsal bir yer olan Elif
Ana Türbesi insanlara merak uyandırmakta ve ziyaretçi akınına uğramaktadır. Bu
türbenin Pazarcık İlçesi’nde olması, başta Pazarcık turizmi ve ekonomisi,
Kahramanmaraş turizmi ve ekonomisi olmak üzere Türkiye ekonomi ve turizmine
katkı sağlamaktadır. Ayrıca Pazarcık Ulu Camii(2019), Elif Ana Türbesi, Pazarcık
İlçesi yakınlarında yer alan Köroğlu Kalesi ve ünlü saz ustası olan Aşık Kul Ahmet’in
de bu coğrafyada yetişmiş olmasıyla turistlerin son yıllarda sıkça uğradığı bir ilçe
haline dönüşmektedir. Çalışmada, Demir Yolları’nın kurulması sonrasında, ulaşım ve
ekonomik açıdan gelişme göstermiştir.

Son yıllarda tarıma dayalı sanayide kaydedilen gelişmeler, istihdam yaratma, iç barış
ve huzurun tesisi hususunda olumlu katkılar sağlamıştır. Gıda, kimya ve tekstil alında
değişik kapasitedeki özel sektöre ait 28 fabrika, 850 kişiye iş imkânı yaratmıştır. İlçede
10 çırçır, 4 un, 2 yem, 4 iplik, 1 sentetik çuval, 1 tekstil boya, 2 tekstil (örgü kumaş),
1 ambalaj, 1 konfeksiyon, 1 yağ ve 1 makarna fabrikası faaliyettedir. İlçe merkezinde,
kasaba ve köylerde irili ufaklı çok sayıda ticari işletmeler mevcuttur. Bunlar ağırlıklı

44
olarak bakkal, kasap, berber, kuyumcu, kahvehane, petrol istasyonu, oto tamircisi,
marangoz, demirci gibi küçük ölçekli işletme ve atölyelerden oluşmaktadır. Daha çok
aile işletmesi düzeyinde kalan hayvancılık; koyun, keçi ve süt sığırcılığı alanında
yoğunlaşmıştır. Bazı köyler mera hayvancılığı yapmaktadır. İlçenin ekonomik durumu
Türkiye standartlarındadır. 2001 yılı vergi tahsilatı %78 gerçekleşme ile
3.956.486.020.000 TL, 2001 yılı tahsilatı ise 3.071.408.560.000 TL olarak ortaya
çıkmıştır. Vergi mükelleflerinin %58’i (1.117) basit usulde, %42’si (816)’de gerçek
usulde vergilendirilmektedir. Kurumlar vergisi mükellefi toplamı 116 olup, bunun
13’ü anonim şirket, 82’si Limitet şirket ve 21’i kooperatiftir.

4.3. ZİRAAT
İlçe arazisinin %50'si ormanlık alanlarla kaplıdır. %40'ı tarla, %7'si meyvelik, %1'i
otlak, %1'i sebzelik alanlar ve %1'i de kullanılmayan alanlardan oluşmaktadır.
Orman Alanı %50
Tarla Alanı: %40
Meyvelik Alan: %7
Sebzelik Alan: %1
Otlak Alan: %1
İlçenin kuzeyindeki Kandil Tepesi (1704 m) ile doğudaki Ganidağı (1230 m) en
yüksek noktalardır. Çevreleri de engebeli araziden oluşur. Kuzeydoğu - güneybatı
istikametinde akan Aksu Çayı üzerinde Kartalkaya Barajı bulunmaktadır.
İlçenin arazi ve toprak yapısı Topografik olarak iki bölgeye ayrılır: Birinci bölüm,
güneybatıda yer alan ve verimli alanları oluşturan Narlı Ovası; ikinci bölüm ise dağlık
ve engebeli kısımdır. Güney ve batı kısmında Narlı Ovası ve Aksu Çayı çevresindeki
tarım alanlarında sulu tarım yapılmaktadır. Kuzeydoğuda yer alan dağlık ve engebeli
kısımda ise daha çok kuru tarım ve bağcılık yapılır. Bunların yanında Pazarcık, Araban
ve Besni üçgeninde uzanan dağlık bölgede Antep fıstığı yetiştirilir. Pazarcık’ta
yetiştirilen tarım ve ihracatı yapılan tarım ürünleri sırasıyla: Pamuk, Buğday, Maraş
Biberi, Arpa, Ceviz, Üzüm’dür. İlçenin geçim kaynağının büyük bir kısmı tarıma
dayalı olduğu için tarıma verilen önem fazladır. Bu durum günden güne Pazarcık
ilçesinin tarım alanında gelişmesine neden olmaktadır.

45
4.4 HAYVANCILIK
Kahramanmaraş il genelinde işletme başına büyükbaş hayvan sayısı 3.55, küçükbaş
hayvan sayısı ise 8.61 olarak hesaplanmıştır. İşletme başına arazi genişliği hem bitkisel
hem de hayvansal üretim yapan işletmelerde 50 dekar, sadece hayvansal üretim yapan
işletmelerde ise 48 dekar olarak hesaplanmıştır. Ankete tabi tutulan işletmelerde
ortalama büyüklük 9,09 Büyük Baş Hayvan Birimi (BBHB)’ dir. İşletmelerin %52’si
1-5, %26’sı 6-10 ve %22 si ise +11 BBHB büyüklüğüne sahiptir. İl genelinde küçük
ve orta büyüklükteki işletme sayılarının fazlalığı göze çarpmaktadır Ortalama işletme
büyüklüğü (dekar) olarak en büyük işletmelere Afşin (17.08) ve Göksun (16.88), en
küçük işletmelere ise Türkoğlu (4.5) ilçelerinde rastlanmıştır. İşletmelerde tutulan
hayvanların %30’u yerli, %48’i melez ve %22’si kültür ırkı şeklindedir. Elbistan
ilçesinde yerli (%49), Çağlayancerit ilçesinde kültür ırkı (%57) ve Afşin ilçesinde
melez genotipler (%77) daha yüksek oranda bulunmaktadır. (Kahramanmaraş Tarım
İl Müdürlüğü)

Tablo 6. İlçelere göre BBHB sayıları ve ortalama işletme büyüklükleri

Pazarcık ilçesinde hayvancılık önem arz etmektedir. Küçükbaş hayvancılığa verilen


destekler ve hazırlanan projeler sayesinde, küçükbaş hayvan sayısı her geçen yıl
artmaktadır. İlçede özellikle önceki yıllarda ekonomik nedenlerle hayvanlarını satmak
zorunda kalan birçok besici, son dönemlerde devletin sağladığı kredi ve hibe
desteğiyle işlerini büyüterek hayvancılıkta yapmaktadırlar. İlçede genelde Kıl keçisi,
koyun ve kümes hayvancılığı yapılmaktadır.

46
Foto 5. Pazarcık’ta Yapılan Küçükbaş Hayvancılık

İlçede bundan 40-50 yıl önce Büyüknacar ve Kısık bölgelerinde dağ keçisi ve geyik
bulunuyordu. Ancak günümüzde avlanmalar nedeniyle bu hayvanların nesli
tükenmiştir. Daha önceleri kırsal kesimlerde yaban domuzu, kurt, tilki ve çakal gibi
yabani hayvanlara çok sık rastlanırken, bugün çakal tamamen kaybolurken, diğerleri
ise sayıca azalmıştır. Günümüzde Pazarcık Ovası'nda bıldırcın, turaç (koruma altında)
üveyik, sığırcık, güvercin, kırsal kesimde ise tavşan ve keklik türleri bulunmaktadır.
Ayrıca Kartalkaya baraj gölünde kış aylarında kaz ve ördek türlerine rastlanır.

47
4.5. ULAŞIM

Geçim kaynaklarını tarım ve ticaretin oluşturduğu Pazarcık, toplu yerleşme olarak eski
yerleşme merkezinden 3 km güneybatıda, Ziyaret tepesi eteklerinde yoğunlaşmıştır .
Şehrin ekonomik ve özellikle ulaşım sebebiyle yer değiştirmesinden sonra, eski
merkez önemini kaybetmiştir. Şehir, son yıllarda güneybatıya doğru ulaşımın
gelişmesine bağlı olarak bir yayılma göstermektedir. İlçeye bağlı dağ köylerinde
yerleşmenin büyük bölümü, arazinin engebeli, tarım alanlarının parçalı olmasından
dolayı dağınık bir yapı gösterir. Ovada bulunan köylerdeyse tarım alanlarının toplu
olmasına bağlı olarak yerleşim de topludur. Yeniçağa ayak uyduran Pazarcık, ulaşım
faaliyetinde günden güne yollar, asfaltlar, tüneller yaparak ulaşım alanında gelişme
göstermektedir. İlçenin önemli geçiş yolu üzerinde olması, Demir Yolları’nın
kurulması sonrasında ilçe, ulaşım ve ekonomik açıdan gelişme göstermektedir.

Foto 6. Pazarcık Demir yolu

48
Foto 7. Pazarcık İstasyonu
İlçe, il merkezine 46 km uzaklıktadır. Adana-Malatya karayolu üzerinde bulunan
Pazarcık'ta, TCK sorumluluğunda 100 km asfalt yol ve 697 km köy yolu ağı
mevcuttur. Adana-Gaziantep TEM otoyolunun 23 km'lik bölümü ilçe sınırlarından
geçmekte olup, Narlı ve Evri Kasabası arasında bağlantı yolu mevcuttur. Narlı-
Pazarcık arası çift yol çalışmaları tamamlanmıştır.

49
Adana-Gaziantep-Malatya demiryolu kavşağında yer alan Narlı ve Pazarcık'ta tren
istasyonları bulunmaktadır. İlçe sınırlarından geçen demiryolu ağı 80 km'dir.
Pazarcık ilçe merkezinin diğer büyük şehir merkezlerine uzaklığı ise şöyledir :
Pazarcık - Kahramanmaraş 46 km

Pazarcık - Gaziantep 69 km

Pazarcık - Adana 360 km

Pazarcık - Ankara 652 km

Pazarcık - İstanbul 1110 km

Pazarcık - İzmir 1131 km

En yakın havaalanı Kahramanmaraş'ta, en yakın liman ise İskenderun'dadır. Kuzey


Irak-Yumurtalık ve Batman-Dörtyol petrol boru hatları ilçeden geçmekte olup (55
km) Sarıl Köyü yakınlarında iki pompa istasyonu bulunmaktadır. Ayrıca NATO
benzin boru hattının 60 km'lik bölümü ilçe sınırları içindedir. Bugün için Pazarcık'ta
TCK sorumluluğunda 100 km asfalt yol ve 697 km köy yolu mevcuttur.

4.6. SAĞLIK

İlçede 50 yataklı bir devlet hastanesi, 2 adet 112 acil kurtarma istasyonu, 9 sağlık
ocağı ve 16 sağlık evi hizmet vermektedir. İlçedeki sağlık hizmetleri sürekli bir
gelişim içerisindedir. Pazarcık Devlet Hastanesi 05.11.1991 tarihinde 50 yatak
kapasiteli olarak faaliyete geçmiştir. Hastaneye ait 10 daireli lojman mevcut olup,
18.06.1995 tarihinde ikamete açılmıştır. Hastanenin 3.430 m 2 kapalı alan, 8200 m 2
olmak üzere toplam 11.630 m 2 'dir. Hastane binasının fiziki yapısı şu şekildedir:
Zemin kat; yemekhane, çamaşırhane, kalorifer dairesi, jeneratör odası, depolar, morg
ve gasilhane.

1. kat; idari birimler, laboratuvar, röntgen, acil servis ve poliklinikler.

1. kat; ameliyathane, doğum servisi, genel cerrahi servisi, üroloji servisi ve ortopedi
servisi. 3. kat; hemşire lojmanı, dâhiliye servisi, çocuk servisi bulunmaktadır.

50
İlçede dokuz eczane vatandaşların ilaç ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Sağlık Grup
Başkanlığı tarafından köylerde sürekli sağlık taramaları yapılmaktadır. Pazarcık
Devlet Hastanesi 2005 Yılında yapılan proje çalışması ile 50 yataklı ek bina
inşaatı yatırım programına alınmış olup, projenin 2007 yılı içerisinde yapımına
başlanmış ve 2008 yılı içerisinde ek binamız tamamlanacaktır. Artan hasta
potansiyeli nedeniyle standart kadro yatak sayısı 50 iken zorunluluk nedeniyle
fiili yatak sayısı 78'e çıkartılmıştır. N. Aydın Mahallesinde bulunan 3. nl. Sağlık
ocağının yapımı tamamlanmış ve hizmet vermeye başlamıştır. 2008 yılı
içerisinde devlet hastanesi ek binası yapımının tamamlanması planlanmaktadır.

Foto 8. Pazarcık Devlet Hastanesi

5. TURİZM COĞRAFYASI ÖZELLİKLERİ


Pazarcık turizm merkezi ilçe merkezine 40 km mesafede olup Erikli Mahallesi
sınırları içerisindedir. Pazarcık, Kültür ve Turizm Bakanlığınca turizm merkezi
olarak ilan edilmiştir. Bölgenin girişinde Pazarcık Mağarası bulunmaktadır. Yine bu
bölgede bulunan ve eşsiz güzelliği ile yaylaya gelenleri selamlayan Pamuğun Gölü
Şelalesi görülmeye değerdir. Ayrıca Orman Bakanlığı tarafından kurulan ”Tilki beli
Mesire Alanı” da bu bölgededir. Pazarcık Yaylasında doğal üretimin yapıldığı iki
adet alabalık çiftliği ve lokantası ile Araklı yaylalarında doğal şartlarda beslenen

51
hayvanlardan elde edilen leziz etlerin sunulduğu üç adet et lokantası bulunmaktadır.
Buralar halka açık mesire alanları olarak da kullanılmaktadır.
Ayrıca merkez ilçede buluna Kartalkaya Barajı manzarası açısından ilçeye doğal bir
güzellik katmakta ve bu barajı görmek için pek çok ziyaretçi gelmektedir.

5.1. KARTALKAYA BARAJI


Kartalkaya Barajı, Kahramanmaraş’ta, Aksu Nehri üzerinde, sulama, içme-kullanma
ve sanayi suyu temini amacı ile 1965-1972 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2,323.000 metreküp, akarsu
yatağından yüksekliği 56.00 m, normal su kotunda göl hacmi 195.00 hm3, normal su
kotunda göl alanı 11.25 km2dir. 22.810 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermekte,
yılda 45 hm3 içe-kullanma suyu sağlamaktadır. Narlı ’da tarım için Kartalkaya Barajı
suyu kullanılmaktadır. Ayrıca Gaziantep ilinin içme, kullanma ve endüstri suyu için
yılda 47 hm3 su verilmektedir. Bu kullanım amacı içerisinde, hidroelektrik enerji
üretimi önemli yer tutmaktadır. Üretilen ve üretilmesi planlanan hidroelektrik enerjisi
dikkate alındığında, Kahramanmaraş’ın ülke için önemli bir noktada olduğu açıkça
görülmektedir. 805,6 MW kurulu güçle ortalama yıllık 2333,3 GWh enerji
üretilmektedir. Su kullanım anlaşması yapılanlardan 110,9 MW kurulu güçle ortalama
yıllık 326,6 GWh, planlama ve ön inceleme aşamasında olanlardan 111,7 MW kurulu
güçle ortalama yıllık 366,6 GWh enerji üretimi amaçlanmaktadır. Kahramanmaraş
ilinin toplam arazisi potansiyeli olan 522.000 hektar alanda, tarıma ve sulamaya
elverişli arazi 474.969 hektardır. Bu alanların 354.505 hektarı sulanabilecek alandır.
DSİ tarafından yerüstü sulama miktarı 64.683 hektar, yeraltı sulaması ise 2.721 hektar
olup toplam 97.404 hektardır. Halk sulamaları olan 111.640 hektar da ilave edildiği
zaman, toplam sulanan alan 209.044 hektardır. Böylece toplam sulanabilir alanların
%59’u sulanmaktadır. Sulanan arazilerin %46’sı DSİ tarafından, %54’lük kısmı ise
halk tarafından sulanmaktadır.
Barajda Tatlısu Balıkçılığı yapılmaktadır. Yapılan balıkçılığın ekonomiye katkısı da
bulunmaktadır. Son zamanlarda Kartalkaya Barajında yapılan fotoğrafçılık,
ekonomiye yüksek derecede katkı sağlamaktadır.

52
Foto 9. Kartalkaya Barajı

53
Foto.10 Kartalkaya Barajı

Pazarcık İlçesi, yurt dışına göçler vermektedir. Göç eden Pazarcıklı vatandaşların yıl
içerisinde memleketlerine dönerek hem turizm açısından hem de ekonomik açıdan
ülkemize katkı sağlamaktadır. Türkiye’de ve Pazarcık’ta kutsal bir yer olan Elif Ana
Türbesi insanlara merak uyandırmakta ve ziyaretçi akınına uğramaktadır. Bu
türbenin Pazarcık İlçesi’nde olması, başta Pazarcık turizmi ve ekonomisi,
Kahramanmaraş turizmi ve ekonomisi olmak üzere Türkiye ekonomi ve turizmine
katkı sağlamaktadır. Ayrıca Pazarcık Ulu Camii(2019), Elif Ana Türbesi, Pazarcık
İlçesi yakınlarında yer alan Köroğlu Kalesi ve ünlü saz ustası olan Âşık Kul
Ahmet’in de bu coğrafyada yetişmiş olmasıyla turistlerin son yıllarda sıkça uğradığı
bir ilçe haline dönüşmekte ve ilçenin turizm potansiyelini geliştirmektedir.

54
5.2. ELİF ANA KİMDİR?

Elif Sugan adıyla bilinen Elif Ana, 1908 yılında Kahramanmaraş ilinin, Pazarcık
ilçesinde bulunan Akdemir Köyü’nde dünyaya gelmiştir. Alevi toplumunda çok
önemli bir yere sahip olan Elif Ana, alevi mezhebindendir. Sağlığında insanların
yardımına koşmasıyla tanınmış ve ermiş olduğuna inanılmıştır. Bu yüzdenindir ki
çevresinde Elif Ana diye tanınmıştır. Hayatını Akdemir Köyü’nde geçirmiştir.
Kahramanmaraş’ta yardımseverliği ile bilinen Elif Ana’nın filmi de çekilmiştir. Film,
Elif Ana’nın doğup büyüdüğü Kahramanmaraş’ta çekilmiştir. Elif Ana hakkında
birçok belgesel de çekilmiştir. 1991 yılında yaşamını kaybetmiştir. Türbesi doğup
büyüdüğü yer: Akdemir Köyü’ndedir. Ardında pek çok sevenlerini bırakmıştır.
Günümüzde halen kutsal sayılmasıyla birlikte bilinir. Türbesinde sevgi mesajları
verilir, türküler söylenir, yemekler yapılıp dağıtılır. Elif Ana’nın ölümünün her yıl
dönümünde etkinlikler yapılır, sevgi ve rahmetle anılır.

55
Foto.11 Elif Ana Türbesi

56
Foto.12 Elif Ana Türbesi

Foto.13 Elif Ana Türbesi

57
Foto.14 Âşık Kul Ahmet Heykeli-Pazarcık

5.3. ÂŞIK KUL AHMET KİMDİR?


1932 yılında Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesine bağlı Bozlar köyünde doğmuştur.
Asıl adı Ahmet Kartalkanat’tır. Eğitim görmemiştir. Babası ve dedesinin çalıp
söylemelerinden etkilenir. Köylüsü Hasan Usta’dan saz dersleri alarak 15 yaşında
saza başlar. 15 Haziran 1963’te annesi Satiha Hanım’ı kaybeder. Kul Ahmet, daha
sonra Yıldız isimli bir kızla evlenir ve kızı olur. Bir trafik kazasında karısını ve kızını

58
kaybeder. Daha sonra tekrardan Fatma Hanım ile evlenir ve bu kez eşini kalp
hastalığından dolayı kaybeder. Çoğumuzun bildiği “Seher Yeli-Nazlı Yâre”
türküsünü eşi Fatma’ya yazmıştır. 1965 yılında sözü ve müziği kendisine ait olan

“dedi ki yoh yoh” türküsünü söylemiş, bu türkü onlarca kişi tarafından


yorumlanmıştır. Bu türkü ile Avrupa’ya gider ödüller ve birincilikler alır. Kul
Ahmet, 16 Temmuz 1997’de Ankara’da aramızdan ayrılmıştır.

59
Foto.15 Âşık Kul Ahmet

6. PAZARCIK’TAN YURTDIŞI’NA GÖÇ VE GÖÇÜN EKONOMİYE


KATKISI
Almanya’da ülkede çığ gibi büyüyen işçi açığını gidermek için 1955 yılından
itibaren İtalya, Yunanistan, Portekiz ve İsviçre gibi Akdeniz ülkelerinden işçi almaya
başladı. 31 Ekim 1961’de de Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Almanya Federal
Cumhuriyeti Devleti arasında “Türk işgücü Antlaşması” imzalandı. Bu antlaşma ile
Türkiye’den çok sayıda işçi Batı Avrupa ülkelerine göç etmiştir. Böylece ilk resmi
Türk İşgücü göçü başladı. 31 Aralık 1999 rakamlarına göre, Almanya’daki 7 milyon
343 bin 591 yabancının, 2 Milyon 53 bin 564’ü Türk vatandaşıdır. 1974 yılında
Almanya’da Aile Birleştirme Yasası ortaya çıkmıştır. Bu yasa sayesinde birbirinden
ayrı kalan aileler bir araya gelmiştir.

Kahramanmaraş’ta yurtdışına en çok göç veren ilçe Pazarcık İlçesi’dir. 2002 yılı
verilerine göre ilçeden yurtdışına gidenlerin sayısı bilinen verilere göre 21 bin 450
kişidir. Göç etmek için en fazla tercih edilen ülke Almanya’dır. Almanya’nın tercih
edilmesinde %96 oranında akraba ilişkilerinin etkili olduğu tespit edilmiştir.
Pazarcık’tan yurtdışına göçlerin öncelikle Ekonomi olmak üzere birçok sebebi
vardır. Pazarcık’ta bulunan işsizlik, geçim sıkıntısı nedenlerle Almanya başta olmak
üzere Batı Avrupa ülkelerine göçler başlamıştır. Bugün Türkiye dışında, 3.8 Milyon
Türk vatandaşı yurtdışında yaşamaktadır. Bunların 3.3 milyonu (%60) Avrupa’da ve
Avrupa’dakilerin de 2.3 milyonu Almanya’da yaşamaktadır. Pazarcık’tan Avrupa’ya
göç eden insanlar Sonbahar, kış, ilkbahar mevsimini yurtdışında yaşayarak geçirir,
yaz mevsiminde memleketlerine gelir. Yurtdışında kazanılan paranın (dolar)
Türkiye’de döviz kurlarınca bozdurulması nedeniyle Pazarcık ekonomisine katkısı
oldukça büyüktür.

60
7. SONUÇ VE ÖNERİLER

Araştırmamıza konu olan Pazarcık İlçesi dört tarafı dağlarla çevrili olup düz bir
alandadır. Kahramanmaraş’ın en zengin ve kültürel açıdan en zengin ilçesidir.
Yüksek dağları ve sarp kayaları, Eşsiz manzarası olan Kartalkaya Barajı ile adeta bir
doğa harikasıdır. Zengin bir bitki örtüsüne ve topraklara sahip olan ilçe, coğrafi
olarak Akdeniz sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçede Akdeniz iklimi hakimdir.
Yaz mevisimi sıcak ve kurak, kış mevsimi soğuk ve kar yağışlı, baharlar ise ılık ve
yağışlıdır. Köyler genellikle dağlık arazide kurulmuştur. Dağlık alanların yüksek
kesimlerinde orman alanları mevcuttur. Ormanlarımızda bulunan ağaç türleri ise
Meşe, Sedir, Çınar, Karaçam ve Kızılçamdır. İlçenin yüksek kesimlerinde yaylak ve
otlak olanları bulunmaktadır. İlçe sınırları içinden Göksu ve Aksu çayları geçmekte
olup, sulanabilir araziler bakımından bu su kaynakları büyük önem taşımaktadır.

Pazarcık İlçe Merkezi; Menderes, 15 Temmuz, Ahmet Bozdağ, Çamlıtepe, Fatih,


Nurettin Aydın, Badın-ı Sağır mahallesi olmak üzere 7 mahalleden oluşur. İlimizin
6360 Sayılı Kanunla Büyükşehir statüsüne kavuşmuştur.

Bölgenin prehistorik (tarih öncesi) dönemlerden beri önemli bir yerleşim yeri olduğu
bilinmektedir. Bu günkü Yukarı Pazarcık yakınındaki Kırk Mağaralar ,Sapaca
mevkiindeki mağara mezarlar ile mahalli olarak ‘Dinemeç’diye söylenen küçük
tepede ve Büyükpınar çevresinde bulunan kalıntılar bunu doğrulamaktadır. Bu
mezar ev olarak kullanılan mağaralarda bulunan insan iskeletlerinin üzerleri taşla
kapatılmış olup, aynı mezarlarda içinde sıvı bir madde(muhtemelen gözyaşı) bulunan
küçük şişelere rastlanılmıştır. Yine Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Yard.
Doç.Cevdet Merih EREK tarafından 2007-2008 yıllarında yapılan bilimsel yüzey
araştırmaları bulgularına göre; Aksu vadisindeki Yusufun Kayası denilen alandaki
mağara evin “epi paleolitik-eskitaş”dönemine ait olduğu ve M.Ö.14.bin yıla ait,
Atatan mevkiindeki “Çeto’nun Mağarası”olarak söylenen mağra ise yine eski taş
dönemine ait olup,yaklaşık M.Ö. 16-17.Binli yıllara ait hayat bulgularını

61
içermektedir. Sarıl köyündeki mağaralar da “epi paleolitik” döneme ait insan
barınaklarıdır. Salmanıpak köyündeki mağaraların ise orta paleolitik döneme ait
oldukları belirlenmiştir. Bu bulgular ve araştırmaların sonucunda, Pazarcık ve
çevresinde insan yerleşiminin M.Ö. 16-17. binli yıllara kadar geriye gittiği açık
olarak görülmektedir. Diğer taraftan Kırkmağralar diye bilenen kaya oygusu mezar
evler Roma Dönemi M.Ö. I.yuzyıla ait arkeolojik eserlerdir.
İlkçağlarda Roma-Helen hakimiyetinde bulunan bölgede çeşitli yerleşim merkezleri
kurulduğu kesindir. Özellikle bugünkü Yukarı Pazarcık’ta ki Büyükpınar ve
çevresi bu dönemlerde yoğun bir iskan bölgesi ve şehirleşmeye sahne
olmuştur. Pazarcık yöresinin Roma- Comagene döneminde KATAMANA ismiyle
anıldığı bilinmektedir. Pazarcık ve çevresinin Adıyaman ve çevresinde hüküm süren
ve tipik bir Roma medeniyetinin temsilcisi olan Komagene Krallığının toprakları
içinde yer aldığı kayıtlarda yer almaktadır. Ayrıca buralarda yapılan mahalli amaçlı
kazı ve hafriyatlarda ortaya çıkan dik dörtgen şeklindeki temel taşları,sulama- içme
suyu amaçlı kullanıldığı sanılan kireç-kum karışımı ve kiremitlerle yapılmış, şimdiki
(Ulubahçe köyündeki kuyudan getirilen) uzun su kanalları, yine ele geçen Roma-
Helen-Bizans dönemlerine ait madeni paralar da bölgenin bu zamanlarda iskan
edildiğini gösterir maddi delilerdir. Bu yerleşimin kronolojik olarak tarihlerini tesbit
etmek mümkün olmamakla birlikte Geç Hitit Döneminden (M.Ö.1200-700) sonra
olduğu bilinmektedir.

1956-1961 yılları arasında, Sarıl ve Ganidağı yamaçlarında Prof. Kılıç KÖKTEN


tarafından yapılan araştırmalar ile Kelibişler- Domuztepe Ören yerinde,K.Maraş
Müzesi ile Prof.Elizabeth CARTER başkanlığında yapılan kazılarda ortaya çıkan
M.Ö.6500-5000 yıllarına ait buluntular bölgenin Prehistorik(Tarih öncesi) devirlerde
iskan edildiğini göstermektedir.Sarıl ve Ardıl yakınlarında mağaralarda bulunmuş
kesici aletler,ok uçları ve tanrıça heykelciği tarih öncesinin arkeolojik belgeleri
olarak günümüze kadar gelmiştir.Karaçay köyünde M.Ö.800-750 yıllarına tarihlenen
üzerinde gök tanrısını motifi bulunan Hitit Steli, Doğanlı Karahasan köyünde
bulunan ve aynı tarihlere denk gelen savaşcı motifli tanrı heykeli,- ile Pazarcıkta
bulunan ,M.Ö. 9.yüzyıla ait kral heykeli Hitit egemenliğinin önemli arkeolojik
belgeleridir. Romalıların bu bölgede uzun süre yerleşik medeniyet kurduklarını

62
gösteren bir başka delilde Evri kasabasında kayalara oyulmuş su sarnıçları ve içerisi
mezar taşı (stel)atölyesi olarak kullanılan iki mağara ile Tilkiler ve Ganidağı’ndaki
su sarnıçlarıdır Bu sarnıçlar 7-8 metre derinliğinde,4-5 metre genişliğinde ağızları bir
metre çapında olup,kaya oyularak açılmış içerisi sıva maddesi ile
sıvanmıştır.Ganidağında ayrıca 8 adet kaya mezarı ve kaya barınağı bulunmakta
olup, bunların 4-5 metre kare kullanma alanı olup,duvarlara oyulmuş,raflar ve üçgen
pirizması şeklinde mum veya çıra koyacak küçük oyuklar mevcuttur.Yine Turunçlu
köyünde bu tür arkeolojik eserler yer almaktadır. Ayrıca Tilkiler Hındolar Obasında
tavşan büyüklüğünde taştan yapılmış fil heykelciği bulunmuş ve Maraş müzesine
teslim edilmiştir.Yine Ufacıklı’daki Yılanlı mağara ile Paşa mağarası Roma devrine
ait eserlerdir.
Hititler zamanında (M.Ö.2000-700) Pazarcık yöresinin, Mezopotamya ‘da siyasi
varlık kuran Asurlular ile Hitit devleti arasında sınır teşkil ettiği, Kızkapanlı-
Gözlügöl obasında bulunan Çivi yazılı sınır taşından anlaşılmaktadır.Bu sınır taşında
iki tarafın krallarının sınır konusunda anlaşmaya vardıkları Asurca çivi yazılı metin
bulunmaktadır.
Bugünkü Türkçe ile sınır taşında yer alan anlaşma metni şöyledir:
Önyüz(M.Ö.810-783)
Asur ülkesinin kralı Şamsi-Adad ve Şamsi-Adad’ın saray hanımı olan Asur
Ülkesinin kuvvetli kralının annesi, Dünyanın dört bucağının kralı Salmanaser’in
gelini Şammuramat’ın(Semiramis) oğlu Asur ülkesinin kralı ADAD-NİRARİ’NİN
sınır taşı.
Arpadlı Adrame’nin oğlu Atarsumki ile ittifakimdan sekiz kral Kummuh(Hitit) Kralı
Uşpilulume’nin zamanında Adad-Nirari ve saray hanımı Sammuramat’a karşı Fırat
nehrinin üzerinden(asker) gönderdiler.
Pakarabubuna şehrinde safların üzerine yürüdüm. Ordugahlarını aldım. Canlarını
kurtarmak için yukarı çıktılar Bu sene Kummuh kralı İşpilulume ile Palam’ın
oğlu Gurgum (Maraş) kralı arasında bu sınır taşını koydular(gönderdiler).
Onu(sınır taşını) İşpilulume’nin elinden veya oğullarının veya torunlarının elinden
çalan adam kim olursa, Asur, Marduk,Sin ve Şamaş yargısında yanımda durmasın.
Tanrım Asur ve Haran’da oturan Sin’in tabusu.

63
Arka yüz: Tarih Salmanaser IV ( M.Ö. 782-772)
Dünyanın(dört bucağın) kralı Şamsi-Adad’ın oğlu Asur ülke sinin kralı, evrenin
kralı, kuvvetli kral Adad-Nirari’nin oğlu Asur ülkesinin kralı, kuvvetli
kralSALMANASER
Başkumandan . Şamsi-İlu, Şam üzerine yürüdüğü zaman, Şam kralı Hadiani’nin
haracı olarak gümüş,altın,bakır, onun kızı ile zengin çeyizi, onun sarayının hadsiz
hazinesini kendisinden aldım.
Dönüşümde bu sınır taşını Kummuh(Hitit) kralı İŞPİLULUME’ye verdim.
Onu(sınır taşını) İşpilulume’nin elinden veya oğullarının veya torunlarının elinden
çalan adam kim olursa, Asur, Marduk,Sin ve Şamaş yargısında yanımda durmasın.
Onun el açışına dikkat etmesinler. Ülkesini kerpiç ile devireyim….nasihat vermesin.
Tanrım Asur ve Haran’da oturan Sin’in tabusu.

Yukarıdaki açıklanan belgelerden anlaşılacağı üzere,Pazarcık ve çevresinin


Hitit(Eti)-Asur devletleri arasında sınır teşkil ettiği,yer yer iki ülke arasında tampon
bölge olarak ey diğiştirdiği sonucuna ulaşmak mümkündür. Bu yörenin Geç Hitit
şehir devletlerinden (M.Ö.1200-700) GURGUM adıyla bilinen Maraş şehir
devletinin sınırları içerisinde bulunduğu da muhakkaktır.
M.Ö. 546 yılında Anadolu’yu istila eden İrani kavimlerden Perslerin de bu bölgede
geçici hakimiyet kurduklarını söylemek mümkündür.
Bu kapsamda yukarıda adı geçen sınır taşından başka, Pazarcık yöresinde bulunan
ve çeşitli dönemlere ait(halen Kahramanmaraş Müzesinde sergilenen) eser-kalıntılar
aşağıda verilmiştir:
1956-1961 yılları arasında Prof. Kılıç KÖKTEN tarafından yapılan araştırmalarda
Sarıl ve Ardıl köylerinde prehistorik döneme ait kemik iğne ve objeler
bulunmaktadır.
Karaçay köyünde M.Ö. 800-750 yıllarına tarihlenen Hitit Steli( üzerinde gök tanrısı
motifi bulunmaktadır).
Doğanlı Karahasan köyünde yine M.Ö. 800-750 yıllarına tarihlenen Hitit
Steli(üzerinde savaşcı motifi bulunmaktadır).
Pazarcık’ta bulunan Geç Hitit(M.Ö.9.yy) kral heykel steli
Helete(Düzbağ) beldesinde bulunan İlhanlı (İslami dönem) sikkeleri.

64
Kelibişler köyü Domuztepe Ören yerindeki Kahramanmaraş Müze Müdürlüğü
koordinesinde ve Prof. Elizabeth CARTER başkanlığında yapılan kazılarda ortaya
çıkan M.Ö. 6500-5000 yılları arasındaki Tel Halaf (Kuzey Suriye-Halaf Höyüğü)
buluntuları, Roma dönemi buluntuları, kaplar, mühürler, kolyeler vb.
Arap-İslam Hakimiyeti:
Hz.Ömer zamanında bölgeye sefer yapan Halid bin Velid Pazarcık ve
çevresini fethetmiştir(637).Bu tarihten itibaren Bizans(Roma) ve Araplar arasında
bölgenin el değiştirdiğini görüyoruz. Araplar Bizans saldırılarını önlemek için
özellikle Abbasiler zamanında Avasım şehirleri(sınır kaleleri ) kurmuşlardır.
Bunlardan birisi de bu gün halk arasında ‘ Köroğlu Kalesi’ bilenen Aksu vadisindeki
kaledir. Büyük taşlardan yapılı ve içinde su sarnıcı bulanan kalenin Abbasi
savunmasının önemli noktası olduğunu göstermektedir.Yine Abbasiler zamanında
Bozlar-Abbasiye yerleşim alanı olarak kullanılmıştır.Bozlar köyünün diğer ismi
Saray olarak bilinmektedir. Küçük Üngüt ile Saray arasındaki büyük su kanalları
muhtemelen Roma döneminin en önemli kalıntılarından birisidir. Abbasiye köyünün
ismi de Abbasi varlığına bir delil olarak gösterilebilir.

Selçuklu ve Osmanlı Dönemi:


Türklerin 10.yüzyıldan itibaren Anadolu’ya geçişleri ile bölge de Türkmen
aşiretlerinin yerleşmelerine sahne olmuştur. Özellikle 1071 Malazgirt savaşından
sonra Orta Asya-Horasan-Maveraünnehir ve Batı Türkistan’dan gelen Türk
boyları,değişik zamanlarda Anadolu’ya akarken, Moğol akınlarından kaçan
Türkmen ve Yörük oymaklarının göçünden, Pazarcık ve çevresinin de bu kitle
halinde yerleşmelerden nasibini aldığı açıktır. Kayıtlarda bölgenin 1085 tarihinde
Emir Buldacı tarafından fethedildiği yazılıdır. 1563 tarihli Maraş Tahrir Defterinde
Pazarcık Nahiyesine ait, Yazı Buldacı ve Yaka Buldacı isimli iki köyün bulunması,
Selçuklu komutanı olan Emir Buldacının bu köylere adının verildiği kanısını
oluşturmaktadır.
Anadolu Selçukluları zamanında Kudüs yolu üzerindeki bölgenin zaman zaman
Haçlı istlasına ve talanına uğradığı kesindir. Zira Maraş ve çevresi 1098 yılında
Haçlıların eline geçmiş, 1105 yılında tekrar Selçuklu Sultanı Kılıçarslan tarafından
fethedilmiştir. Bölge bir ara Kilikya Ermeni Kırallığının istilasına da uğramıştır.

65
Anadolu Selçukluların son zamanlarında (1258 ve sonrası) Anadolu’yu kasıp
kavuran Moğol-İlhanlı istilasına karşı, Mısır Memlük Sultanı Baybars’ın kazandığı
1260 tarihindeki Aynı Calut savaşından sonra bölge Ermeni ve Moğol işgalinden
kurtulmuştur. 1273 yılında Göynük Kalesi( bu gün Köroğlu kalesi diye bilenen
kale) alınarak Memlüklere bağlanmıştır. Bu bilgiler ışığında Baybarsın Pazarcık
üzerinden Anadolu’ya geçtiği iddiası gerçeğe çok yakındır. Tarih Profesörü Faruk
SÜMER’in ifadesi doğrultusunda bu yolun Araban-Sarıl-Mülk –Ganidağı-Pazarcık-
Göynük –Elbistan güzergahı olacağı kuvvetle muhtemeldir. Sarıl-Ganidağı arasında
kesme taşlardan yapılmış geniş bir yol bu görüşü doğrulamaktadır. Bu gün Ulubahce
ile Araban yol ayırımı arasında kalan ve çok yakın zamana kadar kesme taşlarla
yapılmış yolun bulunduğu alan “Döşeme” ismi ile anılmaktadır. Bu bağlamda Mısır
Sultanı Melik Kamil ile Anadolu Selçuklu Sultanı Alaiddin Keykubatın arasının
açıldığı yıllarda ( M.1232-33) Melik Kamil’in büyük bir orduyla Anadoluya Pazarcık
–Göynük üzerinden geçtiği, önce Maraş’ı ,(Sis) Kozan Ermenilerinden kurtardığı,
ancak Keykubatın yolları tutması üzerinden geri döndüğü kayıtlarda yer almaktadır.
Yine Helete(Düzbağ) de bulunan (Moğol(İlhanlı) sikkeleri bölgede İlhanlı
hakimiyetinin de varlığını gösterecek tarihi delil olarak görülmektedir.
Öte yandan Maraş ve çevresinin Memlük üstünlüğüne geçmesinden sonra Moğol ve
Ermeni saldırılarından kurtulan bölgede yaşayan BOZOK Türkmenleri ( Bayat-
Afşar-Beydili) Dülkadirli Beyliğini kurmuşlardır. Dülkadir Beyliğinin bölgedeki
diğer güçler olan Mısır Memlüklüleriyle, Kilikya Ermeni Krallığı, Sivas Eretna
Beyliği ve Karaman Beyliği ile sonraları ise Osmanlı Devleti ile zaman zaman
hakimiyet mücadelesi yaptıkları, özellikle Memlük ve Osmanlı Devletlerinin yanında
veya karşısında yer almak zorunda kaldıkları bilinmektedir.

Maraş ve Elbistan çevresinde 200 yıla yakın egemen olan Dulkadir Oğulları,
bölgenin önemli yerleşim yerlerinde bu güne ulaşan eserler meydana getirmişlerdir.
Bu eserlerden ikisi Pazarcıkta bulunmaktadır. Bunlardan birisi Bulanıklı cemaatinin
kışladığı Mihriban mezrasında bulunan camii ve zaviye ile Göynükte bulunan Murat
Bey(Dülkadirli hükümdarı Süleyman Beyin torunu) Camiidir. Ancak bu eserlerden
hiç birisi bu gün ayakta değildir. Mihriban mezrasının da bu gün hangi yerleşim
yerine denk geldiği belirlenememiştir.

66
1515 Turnadağı Savaşı ile Osmanlı Hakimiyetine girince bölgede bu şekilde Osmanlı
topraklarına katılmıştır.1521 yılında ise Pazarcık Zülkadriye(Maraş) Eyaletine
bağlanmıştır.
1530 tarihli belgede (Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) TD 998. s.430-
431) Pazarcık Nahiyesinin merkezi konumundaki Bağdın-i Sagir ve Bağdın-i Kebir
ile diğer köy ve mezraların nufus ve gelir durumu gösterilmiştir. Bilinmelidir ki o
zamanlarda Pazarcık bir bölge adı olarak anılmaktadır.
İki merkez köyün vergi amaçlı yapılan tespite göre durumu aşağıda gösterilmiştir.
Bağdın-ı Sagir Bağdın-ı Kebir
Hane: 23 Hane: 35
Mücerret(Bekar erkek)9 Mücerret : 13
İmam: 1 Kethüda :1
Kethüda: 1 Toplam gelir: 5804 akçe
Toplam gelir 7153 akçe
Ayrıca. Bağdını Kebir’e bağlı; Dikilitaş, Tepecik Viranı, Sayaca Bağdın, Ödek,
Gök Alan, Beriberi, Kozluca Abad isimli mezralar(obalar) da yerleşik alan olarak
görülmektedir. Bu oba türündeki yerleşim yerleri şüphesizki göçebe çadırlarından
oluştuğu için bu gün sadece” Gök alan” ismi mevki adı( Büyükpınardan Aksu
köprüsüne giden yol üzendeki geniş ekim alanları)olarak kullanılmaktadır
Buna göre Pazarcık Nahiyesinin 47 köyü ve 28 mezrası bulunmasına rağmen, köy
ve mezraların 45 tanesinde nüfus yaşamaktadır.. Diğer köyler ise boş ve viran
durumda olup arazileri civar köyler tarafından işlenmektedir. Bu tarihte toplam
nahiye gelirinin 174477 akçe olduğu kayıtlarda yer almaktadır. Yine Bağdın-ı Kebir
sınırları içerisinde Kızıl Hasan Çifliği(bu gün nerede olduğu bilinmiyor) ile
Alaüddevle Bey Vakfına ait Hanyeri(bu gün aynı isimle söylenen bir muhit
bulunmaktadır) isimli çiftliklerin 250 akçelik gelirleri Maraş’taki Taş Medrese ve
Bekutiye Medreselerinin giderleri için tahsis edildiği, Ardıl köyünün gelirinin
yarısının da aynı medreselere ve Taş Mescide tahsis edildiği 1563 tarihli Maraş
Tahrir Defterindeki kayıtlarda yer almaktadır.
Yine 1563 tarihli Maraş Tahrir Defteri kayıtlarında Pazarcık, Maraş Sancağına bağlı
bir nahiye olarak görülmektedir. Bu defterde Pazarcık Nahiyesi,Bağdın-ı Sagir ve
Bağdın-ı Kebir olarak iki yerleşim yeri ile (47) Köy(Kariye) ve (28) Mezradan

67
meydana gelmektedir. Vergi toplama amaçlı tutulan bu kayıtlarda geçen köy ve
mezra isimlerinden bazılarının bu günkü hangi yerleşim yerleri olduğu tesbit
edilememiştir.
Ayrıca bu günkü Ufacıklı köyünde Aladinek ,Göynükte de Göynük isimlerinde
Nahiye teşkilatının olduğu kayıtlarda yer almaktadır.Göynük ve Aladinek
nahiyelerine bağlı (8) er köy ,Göynükte 11, Aladinek’te ise 17 mezra bulunmaktadır.
Bu kayıtlarda görüleceği gibi, Pazarcık’ta 1970, Aladinek’te 409 ve Göynükte ise
529 vergi nüfusu bulunmakta olup bunların hepsi de müslüman nüfustur.
1563 tarihinde Pazarcık,Aladinek ve Göynük Nahiyelerinde bulunan, bu gün aynı ,
benzer veya değişik isimle varlıklarını sürdüren köyler, yerleşim yerleri , muhitler:
Pazarcık Nahiyesi:
Bağdın-ı Sagir, Bağdın-ı Kebir, Kirni, Yumaklu(Yumaklı Cerit), Çiçek, Tolhum,
Pazarcık Öyüğü( Baraj içinde kalan höyük), Kösüklü(Bu gün Gölbaşına bağlı),
Mizmilli, Dibek Öyüğü(Osman Dede), Yaslıca Pazarcık(Muhtemelen Ördek
Dede), Derbent Ağzı( Karabıyıklı), Taş Biçme, Eğlen, Erikli.
Aladinek Nahiyesi:
Aladinek(Ufacıklı), Harmancık, Karagöl, Dağdancık(Arabana bağlı köy), Ekizgölü
Mezrası, Yedigöl-Hopur Mezrası, İğde Mezrası, Karasarnıç Mezrası.
Göynük Nahiyesi:
Göynük köyü, Yılankoz mezrası(muhtemelen Helete tarafında) Çataltepe mezrası(bu
gün Gölbaşı ilçesine bağlı köy), Gökçayır Mezrası.

1563 tarihli Maraş Tahrir Defterindeki kayıtlara göre, Pazarcık Nahiyesinde,1970


erkek nüfus, 846 kazanç sahibi evli erkek, 570 iş ve kazanç sahibi bekar erkek, 103
sipahi( Sipahiler kendilerine dirlik arazisi verilenler tarafından beslenen atlı
askerlerdir) bulunuyordu. Aladinek Nahiyesinde 409 erkek nüfus,146 evli ,187 bekar
erkek, 11 sipahi; Göynük te ise 529 erkek nüfus,202 evli erkek,164 bekar erkek vergi
nüfusu bulunduğu görülmektedir.
Pazarcık’ın nahiye olduğu dönemlerde ki yerleşim yeri ,Ulubahçe’nin bir kilometre
kuzeyinde ki bağ-bahçelerin bulunduğu Sapaca vadisidir.. Burada bulunan camii
kalıntısı,kazılarda ortaya çıkan Osmanlı paraları ve halen harabe halde bulunan
mezarlık en önemli delil olarak kabul edilmektedir. Sapaca’dan vurgun ve soygundan

68
kurtulmak amacıyla, Ulubahçenin hemen güneyinde ki Harabe diye anılan yüksek bir
tepeye göç edilmiştir. Pazarcık’ta soygun ve talanı yapanların Tecirli Türkmen aşireti
olduğu kayıtlarda yer almaktadır. Ayrıca Alıcu Atlı cemaatinin de zaman
zaman talan yaptığı bilinmektedir. Yine Çepni oymağının Pazarcık ve Keferdiz
nahiyelerini talan ederek kıtlığa sebeb oldukları Osmanlı kaynaklarında yer
almaktadır( İbnülemin ts.dahiliy ks. Num.839). Muhtemelen Sapaca’dan Harabe
tepesine göçün nedeni budur. Zira eskiden beri süre gelen söylentiler de bu yönde
yoğunlaşmaktadır. Harabe tepesinde ev kalıntıları, büyük ve yaşlı ağaçlar halen
ayaktadır. Harabe tepesinden bu günkü Ulubahçe’ye (Bağdın-ı Kebir) ne zaman
taşınıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1825-1826 yıllarda olduğu kuvvetle
muhtemeldir. 1563 tarihli Maraş Sancağı(Liva) Tahrir Defterinde bölge adı olarak
zikredilen Pazarcık Nahiyesinin nüfus yerleşiminin yoğunluğunu iki merkez
köy(Bağdın-ı Sagir-Bağdın-ı Kebir) de olduğu görülmektedir.

Osmanlı döneminde uzun süre idari olarak Nahiye teşkilatı şeklinde


yapılanan Pazarcık, 1877 yılında Kaza olmuştur. Nüfus ve tapu kayıtlarının 1877
tarihine kadar inmesi bu tarihi doğrulamaktadır. Nahiye olduğu dönemlerde merkez
köy olarak anılan Bağdın-ı Sağır(Sagir) (Küçük Bağdın-Küçük Bahçe) Kaza
teşkilatının kurulduğu yer olarak bilinmektedir. Pazarcıkta Belediye teşkilatının
kurulduğu tarih ise 1917 dir. Pazarcık 1933 tarihinden itibaren kısa bir süre için
Antep İline bağlı bir kaza durumuna getirilmiş ise de 12 Ocak 1944 yılında yeniden
Maraş’a bağlanmıştır.
Halep Eyaleti (Maraş Sancağı) Salnamesinde; Pazarcık Kazasının (H.1309-
M.1891 ) tarihindeki yönetimi ile bilgiler verilmiştir.
Buna göre: Pazarcık kaza yönetimi aşağıdaki şekilde oluşmuştur:
Kaymakam İsmail Hakkı Bey
Kaza İdare Meclisi:
Tabiî üyeler: Naib Halil Efendi, Müftü, Mal Müdürü Muhittin Efendi(müderris)
Tahrirat Katibi(Yazı işleri katibi) Ali Rıza Efendi;
Seçilmiş Üyeler: Mustafa Ağa, Ahmet Ağa, Hacı Mehmet Ağa
Mal Kalemi: Mal Müdürü Muhittin Efendi, yardımcısı Ali Avni Efendi, Refiki Arif
Efendi, Sandık Emini Ohannis Efendi

69
Nüfus Memuru Vasıf Bey, Katibi Hacı Ali Efendi
Tapu Katibi Abdullah Bey
Bidayet Mahkemesi: ( Naib Halil Efendi başkanlığında), Başkatip Şakir Efendi,
Katip Abdullah Efendi, Müstantık Muavini Sadık Efendi; Şeriye Mahkemesi ise,
Naip Mehmet Salih Efendi ve diğer görevlilerden teşekkül etmektedir.
Ziraat Bankası Şube Meclisi : Reşid Efendi başkanlığında, üyeler, Hüseyin Ağa,
Süleyman Ağa, Vakkas Ağa ile Sandık Katibi Ali Rıza Efendi’den kurulmuştur.
Hicri 1312(M. 1894) tarihli Halep-Maraş) Salname kayıtlarında:
Kaymakam Mehmet El Esiri Efendi
Kaza İdare Meclisi:
Tabiî Üyeler: Naip Hacı Yahya Efendi, Müftü, Malmüdürü Ahmet Efendi, Tahrirat
Katibi Hüseyin Bey
Seçilmiş Üyeler: Mustafa Ağa, Mehmet Ağa, hacı Mehmet Ağa, Mehmet Ağa
Mal Kalemi:
Malmüdürü Ahmet Efendi, Muavini Emin Efendi, Refiki Arif Efendi, Sandık Emini
Nezaret Efendi
Bidayet Mahkemesi:
Reis Naip H. Yahya Efendi, Üyeler Ali Efendi ve Salih Efendi, Bidayet kalemi;
Başkatip Halil Efendi, İkinci katip Abdullah Efendi, Mustantık Muavini Şükrü
Efendi
Nüfus İdaresi:
Memur Vekili Mustafa Efendi, Katip Ökkeş Efendi
Ziraat Bankası Şube Meclisi:
Reis Re(a)şit Efendi, Üyeler Ahmet Efendi, Hüseyin Ağa, Süleyman Ağa, Vakkas
Ağa, Katip Ali Rıza Efendi
H.1313( M.1895) tarihli Halep-Maraş Salname Kayıtlarında:
Kaymakam Mehmet El Esiri Efendi
Kaza İdare Meclisi:
Tabiî Üyeler: Naip Ahmet Reşit Efendi, Müftü, Malmüdürü Ahmet Efendi, Tahrirat
Katibi Ahmet Zahit Efendi
Seçilmiş Üyeler: Mustafa Ağa, Hacı Ağa, Hasan Ağa, Salman Ağa
Mal Kalemi:

70
Malmüdürü Ahmet Efendi, Muavini Emin Efendi, Refiki Arif Efendi, Sandık Emini
Yahya Bey
Bidayet Mahkemesi:
Reis Naip Ahmet Reşit Efendi, Üyeler Ali Efendi ve İbrahm Efendi, Bidayet kalemi;
Başkatip Muhittin Efendi, İkinci katip Abdullah Efendi, Mustantık Muavini Şükrü
Efendi
Nüfus İdaresi:
Memur Vasıf Bey, Katip Ökkeş Efendi
Tapu Katibi Abdullah efendi, Yoklama katibi Salih Efendi, Reji Memuru Hamdi bey
Ziraat Bankası Şube Meclisi:
Reis Re(a)şit Efendi, Üyeler Hasan Efendi, Muhsin Ağa, , Vakkas Ağa, Katip Ali
Rıza Efendi
Şeklindeki yönetim ekibinden bahsedilmektedir.

1891 tarihli Salname de Aksu çayının (30) un üzerinde değirmeni döndürdüğü, aynı
yerden doğan Göksu çayından ise bölgede bol miktarda yetişen, ardıç,
kamalak(sedir) ve çam kerestelerinin Birecik taraflarına taşındığından
bahsedilmektedir. 1918-1920 tarihli Halep-Maraş Salnamesinde, Pazarcık Kazasının,
10901 erkek, 10271 kadın olmak üzere, toplam (21172 ) nüfusa sahip bulunduğu,
bunlardan sadece 12 kişinin gayri müslüm(ermeni) olduğu nufus kayıtlarına dayalı
olarak verilmiştir. Bütün salnamelerde, kazada (1) mekteb, (1)camii ve çeşitli
dükkanlar bulunduğu belirtilmektedir
Pazarcık’ta 1877 yılında kaza teşkilatı kurulmuştur. 1877-1886 tarihleri arasındaki
görev yapan Kaymakamların isimleri tespit edilememiştir. Ancak 1877 tarihinden
itibaren Osmanlı Arşiv belgeleri incelendiğinde Halit Efendi’nin Hicri 1304 yani
Miladi 1886 tarihinde Kazaya kaymakam olarak atandığı görülmektedir. Yine aynı
arşiv belgelerinden farklı tarihlerdeki fermanlarla( Padişah emri) Pazarcık Kazasına
Osmanlı Devleti döneminde atanan kaymakamlar şöyledir:
1886-1887 : Halit Efendi
1888-1891 : Hakkı Bey
1891-1893 : İsmail Hakkı Bey ( Halep Salname kayıtlarında da adı geçmektedir)
1894-1895 : Mehmet Esiri Efendi ( “ “ “ )

71
18996-1897 : İsmail Şükrü Efendi(vekalet)
1897-1898 : Nuri Efendi
1898-1899 : Sabir Efendi ( Rumkale(Halfeti) Kaymakamlığından nakil)
1899-1900 : Halil Rahmi Efendi (Kızıl Kilise eski kaymakamı)
1901-1901 : Ali Rıza Efendi
1902- 1904 : Mehmet Şerif Bey
1904-1905 : İzzet Bey
1906-1907 : Hüseyin Fehmi Efendi
1908-1910 : Mehmet Efendi
1910-1916 : Halil Şahap Bey(Paksoy)
1916-1920 Yakup Hamdi Paşa (Bozdağ)
Kurutuluş Savaşı Dönemi:
30 Ekim 1918 de imza edilen Mondros Ateşkes Antlaşmasına dayanarak İngilizler
1919 Şubat ayında Antep’i işgal ettikten sonra Maraş’ı de işgal etmeye kalkarlar.
Bunu sezen Pazarcık ve Narlı köylüleri Aksu Köprüsünü(halen Narlı’daki bu adla
anılan köprü) yakarak İngilizlerin Maraş’a girmesini engellemeye
çalışmışlardır. Ancak İngilizler 22 Şubat 1919 da Narlı’ya gelirler. Köprünün tahrip
olduğunu görünce yeniden geçebilecekleri bir köprü kurarlar ve ertesi gün Maraş’a
girerler. Başta Zeytin deki Ermeniler olmak üzere diğer Ermeniler bando eşliğinde
İngilizleri karşılarlar. İngilizlerin çekilmesi ile Fransızlar 29-30 Ekim 1919 da
Maraş’ı işgal ederler. Yine yerli Ermeniler tıpkı İngilizleri karşıladıkları gibi hatta
daha taşkın bir şekilde Fransızları da karşılarlar.
Kurutuluş savaşı yılarında Sivas’ta bulunan Mustafa Kemal başkanlığındaki Temsil
Heyeti, bölgenin Fransızlara karşı savunulmasını örgütlemek için Yüzbaşı Kurtoğlu
Yörük Selim Bey ile Üsteğmen Asaf( Kılıç Ali Bey)’ı görevlendirmiştir. Elbistanda
karargah oluşturan Kılıç Ali ( Yüzbaşı Ali Asaf), Maraş’ın Fransızlarca işgalini
Pazarcık Jandarma Kumandanı Ramazan Bey’den haber alınca iki mitralyöz, piyade
ve süvariden oluşan müfrezesini Pazarcık’a göndermiş, Pazarcık işgale uğramadığı
ve Antep ile Maraş arasında önemli bir stratejik merkez olduğu için karargahını
buraya nakletmiştir. Pazarcık’ta üst kuran Kılıç Ali bey, kendisini Elbistanda bir
heyetle ziyaret eden Batumlu Ali Efendi ile burada da görüşerek kısa zamanda
teşkilatlanmanın tamamlanmasını istemiştir. Maraş Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin

72
Başkanı Komiser Arslan Bey’i buraya çağırmış ve gerekli talimatları vermiştir.
Pazarcık’ta da derhal bir Müdafa-i Hukuk Cemiyeti kurularak Batumlu(Muhacir) Ali
Efendi başkanlığında çalışmalar başlatılmıştır.
Bu arada Maraş, Antep ve Urfa bölge komutanı Fransız general Keret 6 Aralık 1919
da Maraş’ta bir toplantı düzenleyerek, Pazarcık’ta faaliyet gösteren Kılıç Ali’nin
yakalanarak kendilerine teslim edilmesini istemiştir. Ancak asla bu istek yerine
gerilmeyecektir..
PAZARCIK KUVAY-İ MİLLİYE CEMİYETİ
Cemiyet Başkanı:
Batumlu Ançeloğlu Muhacir Ali Efendi
Üyeler:
1. Tilkiler aşiretinden Kara Silo Ağa,
2. Atmalı Aşireti Reisi Paşa Yakup Hamdi
3. Sinemilli Aşireti Reisi (Halil)Tapo Ağa,
4. Göynük Çerkezlerinden Uzun Yusuf Ağa (şehit olmuştur),
5. Büyük Nacar Köyü’nden Kara Ali Ağazade Hasan Efendi,
6. Beşenli Cuma Kahya,
7. Ufacıklı Köyü’nden Mahmut Ağa’nın oğlu Büyük Mehmet Ağa,
8. Ufacıklı Köyü’nden Ali Ağazade Ali Efendi,
9. Helete (Düzbağ) Köyü’nden Mahmut Ağa’nın oğlu Büyük Mehmet Ağa,
10. Helete (Düzbağ) Köyü’nden Hocazadelerden Büyük Salman Ağa,
11. Helete (Düzbağ) Köyü’nden Vakkasoğlu Salman Çavuş,
12. Pazarcık Savcısı Abdullah Beyazıtoğlu,
13. Jandarma Kumandanı ( Teğmen)
Mehmet Ramazan Efendi, (Konya Seydişehirli)
14. Ziraat Bankası memuru Alim Efendizade Muhlis Efendi (Şimdiki soyadları
Bilgin’dir.)
15. İskilipli olan Muallim Mehmet Fevzi, (Cebe)
16. Helete Köyü Jandarma Karakol Kumandanı Hafız Mehmet Efendi.
17. Nüfus Katibi Mülazimzade Mehmet Sait Efendi.
Pazarcık Kuvay-ı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Mustafa Kemal ve
bölgedeki sorumlularla irtibata geçerek bölge müdafaasında düşmana

73
karşı direnişte fiilen görev almışlardır. Özellikle Maraş-
Antep arasındaki Fransız kuvvetlerinin ikmal yollarını
keserek etkili olmuşlardır. Topaktaş ve Akçakoyunlu mevkilerinde Antep’ten
Maraş’a askeri mühimmat taşıyan bir müfrezenin imhasında Pazarcık Kuva-i Milliye
çeteleri etkin bir rol oynamıştır. Ancak Çerkez Yusuf şehit olmuştur. 19 Ocak
1920’de Sögütlü Tepesi’nden ilçeye girmek isteyen Fransızlar geri püskürtülmüştür.
TBMM’nin 23.05.1926 tarihli oturumunda Pazarcık Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
üyeleri Kurtuluş Savaşı’nda gösterdikleri üstün hizmetlerden dolayı “Kırmızı Şeritli
İstiklal Madalyası” ile taltif edilmişlerdir.
Milli Mücadelenin başladığı yıllarda Kuva-i Milliye’nin bu bölge komutanı Kılıç
Ali Paşa, Atmalıların Reisi Yakup Hamdi Paşa ve kayınbiraderi Sinemilli Aşireti
Reisi Tapo Ağa ile irtibata geçmiş bu bölgedeki Fransızların temizlenmesinde
Kahramanmaraş ve Gaziantep’te mücadele vermişlerdir. Büyük başarılar elde ederek
bu topraklardan Fransızlar temizlenmiştir. Bu mücadele ile ilgili Kılıç Ali Paşa,
Amerikan Koleji (Kahramanmaraş’ta) Biyokimya Öğretmeni Stanley Kerr, bu
bölgeye yollanan Binbaşı E.W.C. Noel (Ortadoğu İngiliz Gizli Servis ajanı ve
Güney Anadolu, İran, Irak ve Suriye bölgesinde Kürdistan kurmak için
görevlendirilen ajan ), Fransız komutan Abadi, anılarında Milli Mücadele yıllarında
Atmalı Reisi Yakup Hamdi Paşa ve Sinemilli Aşireti Reisi Tapo Ağa’nın
mücadelelerini şu şekilde anlatmaktadırlar:
“…..Kılıç Ali Paşa ilk olarak Döşeme’deki Ağa’nın Yurdu denilen yerdeki
çadırlarında Yakup Hamdi Paşa ve Tapo Ağa ile irtibat kurarlar. Mücadelenin şekli
belirlenir. Atmalılara ve Sinemillilere düşen görevler belirlenir. Gerekli silahların
Kılıç Ali Paşa tarafından temin edilmesine gidilir. Bu dönemde yukarıda ismi geçen
İngiliz Gizli Servis Ajanı Edvart Covbertin Noel, aşiretleri Milli Mücadeleye ve
Atatürke karşı ayaklandırmak ve olası bir İngiliz işgalini benimsemeleri için,
Yakup Hamdi Paşa ve Tapo Ağa ile irtibata geçer. Tapo Ağa ve Yakup Hamdi
Paşa Kuva-i Milliye karşıtı gözükerek İngiliz ajanından silah temin ederler. Silahlar
temin edildikten sonra iki aşiret reisi Sivas’ta yapılan kongreye bağlılık
telgrafı çekerler.
Bu alanda vereceğimiz ilk belge 15 Ocak1920 gün ve 1 no’lu Hakimiyet-i Milliye
gazetesinde yayınlanmıştır. Buna göre Pazarcık’ın ileri gelenlerinin “Milli Kongre

74
riyaseti”ne çektikleri telgrafın altında Sinemilli ve Atmalı aşireti mensuplarına ait altı
imza bulunmaktadır.
Bu telgraf metni aşağıda görülmektedir :
Fransız işgal güçlerinin komutanları anlaşma hükümlerini her gün biraz daha
bozuyor. Maraş’ı aldıklarının birinci günü İslam kadınlarına saldırıldı. Depolardaki
silahlar ve bombalar Ermeni vatandaşlarımıza dağıtıldı. Geceleri polis ve jandarma
devriyelerimiz öldürüldü. Bazı aşiret reisleri para ve rütbe ile aldatılıp ayaklanmaya
çağrılarak toplumlar arasına nifak ve birbirini öldürme tohumları ekilmeye başlandı.
Yapılan saldırılar katlanma gücümüzü aşıyor. Yinelenen el koymalar, genel vicdana
baskı yapıyor. Ülkemizin uygar dünyasını viraneye çevirmek, masum ve mazlum
mezarına döndürmek, tüm insanlık bir cinayet tablosuna tanık olmak istemiyorsa;
Ey tüm insanlığın vicdanı !
Bu vicdanları yakan zulme bir son veriniz. Yoksa, süt emen çocuklarımıza kadar
bütün varımızı verip kanlarımızı akıtmaya hazırlanmış bulunuyoruz.
İş bu reddiyemizin bir örneği Beyrut’taki Fransız generali Gouraud’ya bir örneği
Adana İşgal komutanlığına bir örneği itilaf mümessillerine verilmiştir.
Atatürk’e ulaşan haber ile Kılıç Ali kanalıyla bölgenin yardımına koşulmuştur. Kılıç
Ali tarafından Pazarcık Müdafaa-i Hususi Cemiyeti başkanına çekilen telgrafın
metni aşağıya alınmıştır.
Mühim ve gayet aceledir.
Pazarcık Müdafaa-i Hususi Cemiyeti
Mahreci (çıkış) Konya, Numara:690, kelimesi:70
Bir süvari müfrezesi ile hareket ettim. Yanınıza geliyorum. Fransız, bildiğimizden
daha zayıf bir haldedir. Bunlara son ve kati bir darbe indirme zamanı gelmiştir. Bu
hususun temini için mühim ve büyük kuvvetlerin işgal mahallerine sevk etmek de
yakındır. İhlas’ı Vatan (Vatanın kurtarılması) uğrundaki azminizde sabit kaldığınıza
eminim. İltimas etmek ve melun Fransızlara büyük bir darbe indirmek üzere
.…bütün mücahitlerimize..…ikinci kolordu komutanlığı nezdine gelip vürudumu
intizar etmenizi (gelişimi beklemenizi) bekliyorum. Cenab-ı Allah bizimledir
kardeşlerim.
Kılıç Ali
Yine Pazarcık Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin işgali protesto amaçlı çektiği telgraf

75
metni şöyledir:
PAZARCIK PROTTESTONAMESİ
FRANSIZ İŞGAL KUVVETLERİ KOMUTANLIĞINA
Fransız Kuva-yı İşgaliye kumandanları ateşkes hükümlerini bozan her gün bir hatve
daha tecavüz eyliyor. Maraş işgalinin birinci günü İslamın namusuna tecavüz edildi.
Depolardaki silahlar ve bombalar Ermeni vatandaşlarımıza dağıtıldı. Geceleri polis
ve jandarma devriyelerimiz öldürüldü. Aşiret reisleri para ve rütbe ile iğfale,
ayaklanmaya davet edilerek beyne’l anasır tohm-ı nifak-u kıtal ekilmeye
başlandı.Kanun ve hükümet her dakika bir müdaheleye uğradı. Zade-i teşvikleri olan
cinayatı havsala-i sabr-u tahammül ihata edemez oldu. Bu defada Maraş’a gelen bir
Fransız generali büyük toplar getireceğini, hükümete el konulacağını, bir takım
adamların hapis ve nefyedileceğini beyan etti. İstanbul’da Fransız Fevkalade
komiserliği tarafından hükümet-i metbuası namına Hariciye nazırımıza Maraş,
Ayıntap, Urfa livalarının işgali sırf bir karakol tebdili makamında olduğu ve işgalin
muvakkat bir mahiyette bulunduğunu beyan etmiş ve bu beyanat senet kabul
olunmuş iken, her gün memleketimize asker, top, bomba sevkinden geri
durmuyorlar. Halbuki hükümeti tamme içinde yaşıyan biz İslamlar hiçbir fikri
tecavüz perverde etmediğimiz gibi bütün anasır beyninde demütemadi bir rabıta-i
ittihad-u imtizac hüküm-ferman iken tecavüzatın tevalisi, sevkiyatın temadisi ve
beyn-el anasır nifak ve ihtilale karşı ba’dema lakayt kalmakta mazuruz. Biz şimdiye
kadar İngiltere, Amerika, Fransa ve İtalya’nın masum ve necip milletlerinin şeref ve
namusları adına verilen mevaid-i kaviyeye itimaden sükunetle muamele etmiştik.
Fakat yapılan tecavüzler hudud-u tahammülümüzü geçiyor. Tevali eden müdaheleler
vicdan-ı umumiyi tazyik ediyor. Cihan-ı medeniyet mülkümüzü harabezara
çevirmek, masum ve mazlum mezarına döndürmek menafi-insaniyet bir levha-i
cinayata şahit olmak istemiyor ise, elhak ve adaletin penahı olan vicdan-ı umumiyi
beşer, bu mezalimi vicdan-suza nihayet veriniz. Aksi takdirde tıfl-ı şir-harlarımıza
kadar son varımızı vermiş ve kanlarımızı isare hazırlanmış bulunuyoruz. İş bu
protestomuzun birer sureti Beyrut’ta bulunan Fransız generali Gouraud’e bir nüshası
Adana işgal kumandanlığına, birer nüshası da itilaf mümessillerine verilmiştir.
Eşraftan Batumlu Ali, Pazarcık Müftüsü Veli, Sinemilli Aşiret Reisi Tapo Ağa,
Mücahidinden Silo, Atmalı Aşiret Reisi Paşa Yakup, Belediye Reisi Hacı Mehmet.

76
Bu telgrafın bir nüshası da Milli Kongre Riyasetine gönderilmiş ve Hakimiyet-i
Milliye nr. 1, 15. Kanun-ı sani (Ocak) 1336 / 1920 tarihli nüshasında neşretmiştir
Gelişen hadiseler üzerine Pazarcık’tan Antep’teki işgal komutanlığına aşağıda metni
bulanan bir protesto daha gönderilir.
Pazarcık Protestonamesi(6 Ocak 1920)
1.Fransızlar, Ermeni haydutları ile birlikte top ve diğer silahlar ile Ceceli Köyü’nü
yakarak kökünden harap ettiler. Buradaki zayiat pek büyüktür.
2.Karabıyıklı’dan gelen Fransız süvarisi zorla ve parasız zahire aldı. Buna engel
olmak isteyen ahali dövüldü ve hakarete uğradı.
3.Maraş’a giden Fransız süvarisi, Karabıyıklı’daki evine gitmekte olan Kara Ali
ismindeki namuslu bir adamı öldürdü. Öteki iki kişide beraber götürüldü. Bunların
sağ ve ölü olduğu hakkında şimdiye kadar hiçbir bilgi alınamadı.
4.Ahır Dağı dolaylarında bulunan Fransız askerleri ormana giden iki müslümanı şehit
ettiler.
5.Fransızlar Ermenileri iki aydan beri silahlandırmaktadırlar. Bunlara top, cephane
ve başka silahlar verildi. Ermeni evleri ile kiliseleri müdafaa haline kondu. Bunların
hepsi Müslümanları öldürmek maksadıyla yapılan işlerdir. Bundan dolayı herkes
hayatından emin değildir.
6.Burada ve civarda eşkıya yoktur. Eşkıya dediğiniz adamlar milli hukukumuza karşı
olan tecavüzlere karşı koymak maksadıyla silahlanmış millet efradıdır.
7.Bunlara haydut adı vermenizi ve yukarıda saydığımız vahşilikleri protesto ederiz.
8.Bu duruma son verilmesini isteriz.
9.Mesuliyeti milli hukuku yaralayanlara ait olmak üzere bundan böyle millet
haklarına zararlı olan hareketlere karşı hareketlerle mukabele edeceğimizi son defa
olmak üzere bildiririz.
Ayrıca, o dönemde Milli Mücadelede Pazarcık’la ilgi olarak belgelerde şu bilgiler
yer almaktadır:
7 Ocak 1920 Çarşamba
Şehrin yüksek ve hakim mıntıkalarını bilhassa vaktiyle bir maksat-ı hayinane ile pek
muhkem bir surette yapılmış olan kiliseleri, hanları tahkim ve takviye etmişlerdi.
Türkler, bir taraftan teşkilatlarını tamamlarken diğer taraftan “Sivas’tan Kızıl Ordu,
Yeşil Ordu geliyor” diye şayialar çıkararak Fransız ve Ermenileri telaşa düşürerek

77
kuvve-i maneviyelerini kırmaya çalışıyordu. Bundan korkan Ermeniler, şehrin
muhtelif noktalarından bilhassa Abara Başı Kilisesinin çan kulesinden dışarıdan
Türklere yardım için kuvvet gelip gelmediği anlamak maksadıyla etrafı gözetlemeye
başladılar.
Kılıç Ali bey, Pazarcık’tan gönderdiği telgraflarda; Maraş Ovasına dörtbin çadır
kuracağım, Fransızları kana boyayacağım gibi ağır tehditlerde bulunuyordu.
Telgraflara “ferik” (Paşa) imzasını atıyordu.
Şüphesiz ki bu telgrafta Kılıç Ali’nin gücünü ve yetkisini abartılı olarak
bildirmesindeki amacı işgalcilere gözdağı vermekti.
8 Ocak 1920 Perşembe
Beş Ocak’ta Ceceli Köyü’nü tahrip eden kuvvetler Maraş’a giremediklerinden geri
Antep’e döndüler. 10 Ocak’ta Antep’e vasıl olabildiler. Fransızların
Maraş’a devamlı takviye kıtaları salmaları üzerine yolu kapamak icap etti. O civarda
bulunan Beyazıtoğlu Zafer ve Muharrem beyler ile Muallim Hayrullah Efendi’ye
Türkoğlu-Maraş yolunun kapatılması emri verilmiş, ayrıca Dehliz’de bulunan
Yakup Hamdi Müfrezesi de Atmalı Aşireti Kuvvetleri ile birlikte Bababurnu’na
doğru kaydırılmıştı. Bu hazırlık yapılırken Fransızların İslahiye’den bir taburlarının
gelmekte olduğu görüldü. Derhal Beyazıtoğlu Zafer ve Muharrem Beyler
komutasındaki milli kuvvetler taarruza geçtiler….
Milli Mücadele yıllarında Fransızlarla Ermeniler birlikte hareket ederler. Bölgedeki
Ermeni halkının lideri olan Agop Hırlakyan, Engizek Yaylası’nda komşusu olan
Tapo Ağa ile irtibata geçer. Kendilerini desteklemelerini ister. Tapo Ağa ve Yakup
Hamdi Bey, çadırda Fransız ve Ermenilerle görüştükten sonra dışarı çıkarlar. İkisi de
Fransız görüşmeciler ile Agop Hırlakyan’ın tekliflerinden rahatsız olduklarını, böyle
bir teklifin kendilerini rencide ettiğini, bu nedenle Agop Hırlakyan’ı ve Fransızları
öldürmek istediklerini ancak bu kişilerin çadırlarında misafir olduklarından dolayı
geleneklerinde misafir öldürülmesi olmadığını kararlaştırarak gelen görüşmecilere
tekliflerinin yanlış olduğunu Milli Mücadele’nin yanında olmanın namus meselesi
olduğunu söyleyerek Fransızlar ve Ermeniler geri yollanır….”
Pazarcık civarında Milli Teşkilat kurulması için çalışan Mehmet Cebe hatıralarında
ise; Pazarcık’a görünüşte meb’us seçimi için gittiklerini ancak asıl amaçlarının Milli
Teşkilatı kurmak olduğunu, bu amaçla büyük bir aşiretin oturduğu köye arkadaşı

78
Muallim Hayrullah Bey ile birlikte gittiklerini ve köyde büyük nüfuzu olan aşiret
reisini milli cepheye kazandırmak için çalıştıklarını fakat bir türlü ikna
edemediklerini belirterek, aşiret reisinin annesinin kendilerini dinlemiş olduğunu ve
içeri girerek şu sözleri söylediğini kaydetmektedir :
“Evlatlarım! Bütün konuşmalarınızı yandaki odadan dinledim. Evet, haklısınız. Biz
yarın Türk memuru, Türk jandarması yerine Ermeni veya Fransız memuru ve
jandarması görecek olduktan sonra varlığımızın hiçbir kıymeti kalmaz. Siz bana
bakın! Benim de bu aşiretin üzerinde hatunluk hükmüm sürer. Mademki millet bu
işgali istemiyor, biz de düşmana karşı gelmek isteyen bu milletle beraberiz. Harp ise
harp, kan ise kan, mal ise mal…? Her ne lazımsa kurtuluncaya kadar bütün aşiretle
fedaya hazırız.”
Bu vatansever annenin sözleri üzerine Ağa, tereddütten kurtuldu ve milletle birlikte
düşmana karşı koyarak büyük faydalar sağladı.
Fransız Generali Abadi, Pazarcık’taki iki büyük aşiretin kendileri ile olan
mücadelelerinin en önemli kısmı olan ikmal yollarının kesilmesi ve takviye
birliklerinin Kahramanmaraş’a gelmesini engellemelerini şu şekilde anlatmaktadır.
“Gaziantep’e gelen ve Kahramanmaraş’a yardım etmek için gelecek takviye Fransız
gücünde bulunan Cezayirli lejyonerler Müslüman olduklarından, savaş taraftarı
değildirler. Kahramanmaraş ve Gaziantep’teki Kuvay-ı Milliye güçleri ile irtibata
geçerler. Fransız taburunun Kahramanmaraş’a intikalinde pusuya düşürülmesi görevi
Atmalı ve Sinemilli aşiretlerinin reislerine verilir. Yakup Hamdi Bey komutasındaki
Atmalı gurupları Balkayası’nda, Tapo Ağa komutasındaki Sinemilli grupları ise
Aksu Köprüsü’ne pusu kurmuşlardır. Böylece Kahramanmaraş’a gelen Fransız
taburunun yok edilmesi sağlanmıştır. Kahramanmaraş’ın kurtuluşu sağlandıktan
sonra Pazarcık'taki milli kuvvetler Gaziantep savunmalarında aktif rol almışlardır.”
Bekir Sami Bayazıt ise Kahramanmaraş’ta Bayazıtoğulları isimli eserinde bu konuda
aşağıdaki anlatımda bulunmaktadır:
“Evet komşu şehir Antep mücadelesinde Pazarcıklı aşiretler vardır. Bayazıtoğlu
Muharrem ve Bayazıtoğlu Zafer Beyler ile Küçük Abdullah beyler vardır. 1.Dönem
Antep mebusu Abdurrahman Lami efendi ilk Türkiye Büyük Millet Meclisinde söz
alarak “Ayıntap bu gün müdafaa edilmeyecekse, yarın edilecektir. Evvelemirde
ahalinin kuvvei maneviyatını yükseltmek lazımdır. Bugün Maraş’la Ayıntap arasında

79
ikibin haneli köyler vardır. Bunlar son zamanlarda çetelik yapmışlardı. Pazarcık’tan
altıbin kuvvet geldi. O zaman daha fazla kuvvet de yoktu. Her bir neferi bir mücahit
bir kale idi. Hiç hükümetten para istemediler. Çünkü bunlar gönüllü neferlerdi.
Ayıntap ahalisi kendi imkanlarıyla bu gönüllü askerlerin dört ay süreyle iaşelerini
temin ettiler.”
Pazarcık Jandarma Komutanı Ramazan Bey komutasında yaklaşık 400 mevcutlu
Kuvay-i Milliye müfrezesi Maraş’a hareket ederek Fransızlara karşı mücadeleye
katılır. Antep’ten Maraş’a yardıma gelecek Fransız kuvvetlerinin önü Pazarcık
Kuvay-i Milliyecileri tarafından kesilir (16 Ocak 1920). Fransızların,50 ölü ve bir o
kadarda yaralı bıraktıkları Kılıç Ali Paşa’nın aynı tarihli 29 sayılı raporunda yer
almaktadır. Ayrıca Karabıyıklı ve Aksu Köprülerindeki çatışmalarda milli çete
kuvvetler de kayıp vermiştir(Uzun Yusuf-Benli Ahmet). Bunun üzerine Fransızlar
Kılıç Ali Paşa ve Pazarcık milli kuvvetlerini yok etmek için,bir taburu yola
çıkarırlar.İki süvari bölüğü de güneyden Pazarcık üzerine yürüyüşe geçer.Bunu haber
alan Kılıç Ali Paşa, Pazarcık’ın batısında Hacı Ahmet mevkiinde(bugünkü mezarlık)
pusu kurar,diğer milli kuvvetler de Pazarcık’ın batısında Söğütlü köyü civarında
yerleşirler. Pazarcık’a girmeye çalışan Fransızlar Aksu köprüsündeki Ali Rıza Pişkin
komutasındaki müfreze tarafından püskürtülür, Ayrıca Eloğlu(Türkoğlu) yönünden
gelen Hüseyin Efe komutasındaki müfrezenin baskınına uğrarlar ve Pazarcık’a girme
hayalleri bitince Maraş’a doğru kaçmak zorunda kalırlar(19 Ocak 1920). İşte
bu tarih Pazarcık’ın işgalden önlendiği tarih olarak kabul edilir.

80
SONUÇ
Pazarcık, coğrafi konumu, kültürel zenginliği, doğal güzellikleri ve tarihiyle
Türkiye'nin turizm merkezi olmaya aday kentlerinden biridir. Doğu - Batı yönünde
yolların kesiştiği bir kavşak noktası üzerinde yer alması şehrin gelişiminde etkili
olmuştur. İlçe merkezinde sahip olduğu yeşil alanların fazla olması sayesinde
Kahramanmaraş’ın ilçeleri arasında yeşil alan bakımından ilk sıralarda yer almaktadır.
Ayrıca yakın çevresindeki gölleri, akarsuları, kaplıcası, dağları, yaylaları ve
kanyonlarıyla önemli bir doğa sporları merkezi olmaya adaydır. Bölgede turistik
potansiyeli yüksek çok sayıda göl, akarsu bulunmaktadır. Sörf, kayak, kano, rafting
gibi sporlarla ilgili yarışmalar düzenlenerek bu özellikler değerlendirilebilir.
Pazarcık genel olarak doğal güzellikleri ve mesire alanları ile turizm için önemlidir.
İlçenin turizm potansiyelinde ağırlıklı olarak doğal değerler ön plana çıkmaktadır.
İlçenin çevre düzenlenmesi geliştirilmelidir. Önem arz eden alanların, geniş yankı ile
kullanımını sağlamak için gerekli rekreasyonel donanımlar oluşturularak turizme
kazandırılması mümkündür. Rekreasyon alanlarının geneli itibariyle en önemli
sorunu, ulaşım imkânlarının yetersizliğidir. İnsanların rekreasyon faaliyetlerini yoğun
olarak gerçekleştirdikleri hafta sonları, belirli ücret karşılığı belediyenin servis
bulundurması ile sorun ortadan kaldırılabilir. Orman ve mesire alanlarında da
düzenlemeler yapılmalıdır. Alanlar kullanım sıklığı çok olmaması sebebiyle kendi
hallerine bırakılmış durumda ve bu durum gitgide tercih edilme olanağını
azaltmaktadır. Bunun yerine cazip hale gelmesi sağlanmalıdır. İlçe merkezinde yer
alan Atatürk Parkı insanların çok rahat ulaştığı bir yer olması sebebi ile yoğun
kullanım altındadır. Fakat yaz mevsiminde akşam saatlerinde bu yoğun kullanım
halkın yaktığı ateşler sebebi ile o bölgede önemli ölçüde hem hava kirliliği hem de
görüntü kirliliğine sebep olmaktadır. Belediye tarafından o alanda ateş yakılması
yasaklanarak bu sorunun önüne geçilmelidir.
Alanların temizliği de önemli sorunlar arasında yer almaktadır. Halkın
bilinçlendirilmesi ve özellikle yoğun günlerde bu alanlarda temizliğin sağlanması için
görevliler bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Görevli bulundurulması belediye

81
tarafından karşılanabileceği gibi mesire alanlarına girişler ücretlendirilerek de
ihtiyaçların karşılanması sağlanabilir.
Pazarcık İlçesi’nin daha geniş kitlelere ulaşması ve Pazarcık İlçesi’ni ekonomik
açıdan gelişmesi için daha fazla desteklemeler ve katkılar bulunulmalıdır. Bu gayretin
sonucu Pazarcık İlçesi’ne olan ilginin artacağı düşünülür. Pazarcık İlçesi’nin
Ekonomik ve Beşeri açıdan gelişeceği belirtilir.

82
KAYNAKÇA
https://kahramanmaras.bel.tr/kesfedin/kahramanmarasin-cografyasi
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Pazarc%C4%B1k,_Kahramanmara%C5%9F
http://www.kahramanmaras.gov.tr/pazarcik
https://www.google.com/amp/s/teketekhaber.com/pazarcikin-tarihi-64326h.html/amp
http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=163694 - https://www.gezi-
yorum.net/kahramanmaras-pazarcik/
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Kartalkaya_Baraj%C4%B1
https://eksisozluk.com/kul-ahmet-
774752#:~:text=a%C5%9F%C4%B1k%20kul%20ahmet%2C%20as%C4%B1l%20ad%C4
%B1,ve%20dedesinin%20%C3%A7al%C4%B1p%20s
%C3%B6ylemelerinden%20etkilenir.&text=kul%20ahmet%2C%2016%20temmuz%20199
7,de%20ankara'da%20aram%C4%B1zdan%20ayr
%C4%B1lm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r
https://avesis.yyu.edu.tr/yayin/e4afd410-46c8-4bb8-8bd3-6f44943407ac/kahramanmaras-
ansiklopedisi.
https://www.illerarasimesafe.com/narli_pazarcik/#:~:text=Pazarc%C4%B1k%20ile%20Narl
%C4%B1%20aras%C4%B1%2020,ise%201.6%2
0Lt%20yak%C4%B1t%20t%C3%BCketir
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları
Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bakanlığı
Türkiye Cumhuriyeti kahramanmaras.bel.tr/keşfedin/kahramanmarasin-cografyasi2020
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, Pazarcık Halk Kütüphanesi
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Pazarcık Kaymakamlığı
Orman Genel Müdürlüğü
Harita Genel Müdürlüğü
Devlet Su İşleri Müdürlüğü
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı(TÜİK)
pazarcik.kaymakamligi@icisleri.gov.tr
ÇED ve Planlama Şube Müdürlüğü, 2006
ÇİFTÇİ, 2016 ŞANLIURFA, s. 38-39

83
TUNCER, (1989) “Kartalkaya-proje alanı Kahramanmaraş Pazarcık yöresinde
yüzey, düşük basınçlı ve yağmurlama sulama sistemlerinin projelenmesi”

84

You might also like