You are on page 1of 16

FILL IN THE BLANKS

Fener- Balat Workshop, İstanbul


22-29 June 2015

Edited By

Şengül ÖYMEN GÜR


Ayşe Nilay EVCİL
Pınar ÖKTEM ERKARTAL

Contributors

Şengül ÖYMEN GÜR


Yılmaz KUYUMCU
İlke AYTAR
Fikret EVCİ
Duygu YAKUPOĞLU
H. Güher TAN
Ayşe Esra TÜRKEL
Ayşe Nilay EVCİL
Pınar ÖKTEM ERKARTAL
Mustafa Orkun ÖZÜER
Aslı UZUNKAYA
Ali O. ASASOĞLU
Hare KILIÇASLAN
Aybike ÖZDAĞ
Beyza ATALAY
Ahmet KÜRKÇÜ
Asu BEŞGEN
Sibel ERTEZ URAL

i
FILL IN THE BLANKS

Edited By
Şengül ÖYMEN GÜR
Ayşe Nilay EVCİL
Pınar ÖKTEM ERKARTAL

Graphic Design
Pınar ÖKTEM ERKARTAL

BEYKENT, PRESS NUMBER: 111


ISBN: 978-975-6319-25-3
ISTANBUL, 2016

All rights reserved.


No part of this publication may be reproduced or used
in any form or by any means- graphic, electronic, or
mechanical, including photocopying, recording, taping,
or information storage and retrieval systems- without
written permission of the publisher

ii
Contents
Rector’s Message
Preface & Acknowlegements

Overview

THE REHABILITATION PROBLEMATIQUE OF HISTORIC DISTRICTS, Şengül ÖYMEN GÜR, pp.1-34


THREE EXPERIMENTS ON URBAN REHABILITATION AND THEIR COMPARISON, Yılmaz KUYUMCU, pp.35-45

Introducing Fener-Balat

FENER–BALAT HISTORICAL BUILDINGS AND PROTECTIVE URBAN RENEWAL PRINCIPLES, İlke AYTAR, pp.47-71
AN INTERVIEW ON THE REHABILITATION OF FENER-BALAT DISTRICTS, Fikret EVCİ, pp.73-89

Various Standpoints

ANALYSIS OF FENER-BALAT URBAN TRANSFORMATION PROJECTS WITH RESPECT TO SUSTAINABILITY


Duygu YAKUPOĞLU, pp. 91-104
IMPACT OF URBAN TRANSFORMATION ON PUBLIC SPACES: FENER-BALAT AS A CASE, H. Güher TAN,pp.105-116

Restoration & Infill &Urban Dynamics

RESTORATIONS IN HISTORICAL CONTEXTS, A. Esra TÜRKEL, pp.117-134


NEW BUILDING DESIGN IN TRADITIONAL URBAN FABRIC, Ayşe Nilay Evcil, pp.135-144
IMITATION VERSUS IGNORING HISTORICAL PATTERN? Pınar ÖKTEM ERKARTAL & M. Orkun ÖZÜER, pp.145-155
INFILL AS ARTICULATION ON URBAN FRAME AND URBAN DYNAMICS, Aslı UZUNKAYA, pp.157-164

Infill as Studio Experiment

CONTEXTUAL EXPERIMENTS IN ARCHITECTURE: STUDIES IN STUDIO, Ali O. ASASOĞLU, Hare KILIÇASLAN


Aybike ÖZDAĞ, Beyza ATALAY & Ahmet KÜRKÇÜ, pp.165-181

Concepts Involved in Transformation Processes

POWER DYNAMICS AND INFILL, Asu BEŞGEN, pp. 183-194


MULTIPLE CHOICE OF COLORS IN ARCHITECTURE, Sibel ERTEZ URAL, pp. 195-208

A Workshop Legend
Şengül ÖYMEN GÜR, pp.209-272

iii
TARİHİ DOKUYU TAKLİT ETME/YOK SAYMA?

Pınar ÖKTEM ERKARTAL, Yrd. Doç. Dr., Beykent Üniversitesi,


Mustafa Orkun ÖZÜER, Yrd. Doç. Dr., Beykent Üniversitesi,

GİRİŞ
2015 Fener-Balat Çalıştayı, hassas ve tartışmalı; aynı zamanda güncelliğini asla yitirmeyen ve
öğrencinin meslek hayatında muhtemelen sıkça karşılaşacağı bir konu olan tarihi çevrede “infill”
tasarıma odaklanmıştır. Konunun hassasiyeti, kent, mimari karakter, bellek, zamanın ruhu ve yeni
tasarım teknolojileri olgularının kesişiminde yer almasından kaynaklanmaktadır. Eski dokuda yeni bir
tasarım yapabilmek, üstelik bu müdahaleyi tarihe birebir “dokunacak” şekilde infill (boşlukları
tamamlama) şeklinde gerçekleştirmek oldukça zorlu bir tasarım problemi oluşturmaktadır. Konuyla
ilişkin kesin sınırlarla tanımlanmış kuralların olmayışı da mevcut karakter ve eklenen kütle arasındaki
diyaloğun nasıl kurulacağı sorusunu bir kademe daha zorlaştırmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, mimari karakteri zamansal süreklilik içinde gelişen kentsel katmanlarla
biçimlenmiş, kent belleğinde yer etmiş; ancak yıkılma, bozulma, terk edilme ya da soylulaştırma gibi
çeşitli nedenlerle kentsel bütünlüğün parçalanması sonucunda meydana gelmiş boşlukları tamamlamak
için oluşturulan yeni tasarım yaklaşımlarını kategorize ederek; bir tasarım skalası geliştirmektir.
Çalışma belirli bir doktrinle açıklanamayan eski-yeni etkileşimi üzerine literatür taramasına dayanarak
oluşturulan bu sınıflandırmayı çeşitli Avrupa kentlerinde yer alan mimari örnekler üzerinden
açıklamaktadır.
Kentsel süreklilik açısından konuyla ilgili en önemli noktanın ek yapı ve mevcut karakter arasında
kurulan ilişkinin türü ve derecesi olduğu düşünülmüştür. Yapılan literatür taramasına ek olarak pratiğe
yönelik örnek okumaları sonucunda; sözü geçen tasarım bağlamında ek yapının mevcut dokuyu devam
ettirmesi, sürekliliğini kırması ya da farklı yöne evirmesi gibi birbirinden farklı yaklaşımlar tespit
edilmiştir. Bu tespite dayanarak tarihi miras-çağdaş yorum arasındaki ilişkinin kurulmasında tarihi taklit
etme ve tarihi yok sayma uç noktaları arasında takınılabilecek alternatif tasarım tavırları belirlenmiş ve
infill (boşlukları tamamlama) yapılara mimarların olası yaklaşımları bir sınıflandırmaya oturtulmuştur.
Bu sınıflandırma, incelenen örnekler doğrultusunda özgün bir skalaya dönüştürülmüştür.

BİR TASARIM SORUNSALI OLARAK ‘KENTİN TARİHİ SÜREKLİLİĞİNE


MÜDAHALELER’
Kent, tarihi süreklilik içinde birbiri üzerine eklemlenen mimari katmanlardan oluşmaktadır. Oluştukları
dönemin kültürünü, sosyal yapısını, estetik kaygılarını ve yapım teknolojilerini yansıtan bu katmanların
her biri kendinden bir önceki ve sonraki katmanı etkileyip dönüştürerek, yeni bir bütüncül yapı ortaya
koymaktadır (Durmuş ve Öktem Erkartal, 2015). Kent bir yandan tüm katmanlara dair değişimleri
bünyesinde barındırıp kalıcı izler olarak taşırken aynı anda yeni dinamikler sonucunda tüm bu katmanlar
tekil ve/veya beraber değişmekte, evrilmektedir. Kentin kendi iç dinamikleri üzerinden gerçekleşen bu
başkalaşım süreçleri, kentsel dokuyu her defasında yeniden üreterek, kentin sürekli devingen bir yapıda
kalmasını sağlamaktadır (Şekil 1).

145
Şekil 1. Bağdat’ın Kentsel Gelişimi (Al-Hasani, 2012; s.85)

Ne var ki kent bütününün metamorfozu her zaman yavaş ve kendiliğinden olmaz. Yıkım, bozulma, göç
etme ve soylulaştırma gibi zoraki değişimler gündeme gelir. Kentlinin yaşadığı tarihi alanların yıkılıp
yenilenmesi, kentli kullanımından arındırılması gibi durumlara sebebiyet verir. Bu, kentsel dokuyu
değiştirirken sosyal açıdan da farklılaşmaları meydana getirir. Kimi zaman da tarihi mirasını ön plana
çıkararak kenti gündemde tutma çabaları, tarihi çevreyi koruma girişimlerine dair yanlış yorumlamalar,
gerçek doku, kullanım amacı ve kullanıcı kitlesinin göz ardı edilmesini beraberinde getirir.
Yukarıda bahsedilen zoraki ve kendiliğinden olmayan dönüşümler sonucunda kent bütününü aniden ve
çok hızlı bir şekilde değiştiren kırılmalar söz konusu olur. Bu kırılmalar, mevcut dokuyu kentin olağan
başkalaşım sürecinden farklı bir biçimde, daha büyük boyutlarda ve daha agresif bir tavırla zedeleyerek;
kentsel sürekliliği altüst etmektedir. Bu noktada, kentsel bütünlüğün devamlılığını sağlamak amacıyla,
koruma ve dönüşüm çerçevesinde yapılacak müdahaleler çok önemli bir gündem maddesi haline
gelmiştir. Tarihe birebir “dokunacak” şekilde infill (boşlukları tamamlama) şeklindeki uygulamalar ise
korumadan ziyade konunun dönüşüm kısmıyla ilgilenmektedir. Dönüşüm çerçevesinde mevcut dokuya
ek halindeki yeni yapı tasarımı, yer aldığı kent dokusuna büyük etkisi sebebiyle zaman içinde üzerinde
çok tartışılmış ve halen tartışılmaya devam eden bir tasarım sorunsalı olagelmektedir.
Çeşitli nedenlerle sürekliliği zedelenmiş tarihi çevreye yapılacak tasarımsal müdahalelerde mevcut
mimari kimlikle kurulan ilişkinin türü ve boyutu en önemli sorunsalı oluşturmaktadır. Sorunun
çözümünde önemli rol oynayan aktörlerin başında da mimar gelmektedir. Sözü geçen tasarım
bağlamında mimar, bireysel kent algısına bağlı olarak farklı yaklaşımlar içinde bulunabilir. Tarihi doku
içine mümkün olduğunca dikkat çekmeden eklemlenmek veya yepyeni bir tasarım karakteriyle öne
çıkmak gibi farklı yaklaşımların hepsi bugüne kadar karşılaşılmış olan seçeneklerdir. Bu süreçte
tasarımın her zaman çevre ile etkileşim halinde olduğu unutulmamalıdır. Yapılı bir çevre içinde yer alan
yeni tasarımlarda mimarın farklı tasarım yaklaşımlarının mevcut çevrede oluşturacağı etki zaman içinde
şekillenmektedir. Dolayısıyla seçilen her bir tasarım tavrının dokuda yaratacağı dönüşüm de farklı
olacaktır. Çalıştay konusuyla ilişkili olarak incelen örneklerde asıl hedef, “iyi ya da kötü tasarım”
anlayışlarını bir tartışma zemininde birleştirmekten ziyade; farklı tasarım yaklaşımlarının tek bir çatı
altında toplanarak bir skalaya dönüştürülmesidir. Böylece mimarın hangi tasarım yaklaşımlarını tercih
edebileceği ve çevre ile olan olası etkileşim tespit edilebilmektedir.

146
ÇÖZÜM ÖNERİSİ NİTELİĞİNDE YAKLAŞIMLAR: TASARIM SKALASI
Tarihi dokuya ek olarak boşluk tamamlayıcı yeni yapıların bir yandan kent dokusu ve mimari karakteri
üzerindeki derin etkileri bir yandan da bellek, zamanın ruhu ve kent kimliği açısından bir dönüştürücü
görevi görmesi tasarım problemini oldukça önemli bir noktaya taşımaktadır. Konu, mimari tasarım
stüdyoları, mimari tasarım yarışmaları ve kongreler gibi çok çeşitli bilimsel ve düşünsel platformlarda
ele alınırken; tarihi çevrede yeni yapı inşasının sınırları kesin hatlarla çizilmiş bir çerçevesi ya da
kuralının olmaması (Morales, 1996), mimar ve mimar adaylarının probleme yaklaşım biçimini
seçmelerinde çoğu zaman zorlanmalarına neden olmaktadır.
Kentsel bütünlüğün devamlılığını sağlamak amacıyla; infill (boşluk tamamlama) projelerinde probleme
hassasiyetle yaklaşılmasının ve çevresel verilere dair yapı ölçeğine ek kentsel ölçekteki irdelemelerin
de kapsamlı bir biçimde yapılmasının tasarım sorunsalına çözüm niteliği taşıyan yaklaşımlara yön
verebileceği düşünülmektedir. Yeni tasarım yaklaşımı ne olursa olsun, kentsel bağlamın ne denli önemli
olduğu konuya dair tartışılmaz noktalardandır. Bu sebeple tarihi çevrede yeni bir tasarım yapılırken
kente eklenmesi açısından izlenecek yol, -birbirinden değişik yaklaşımların bulunduğu çerçeveye dair-
genel hatları oluşturmaktan geçmektedir. Mevcut kentsel karakterin doğru olarak irdelenmesi, mevcut
karakter ile yeni tasarım arasında ilişki kurulması, bir yandan mevcut sürekliliğin devam ettirilirken
diğer yandan da yeni eklenen mimari katmanların kendi karakterlerini ve zamanın ruhunu doğru
yansıtmaları bu çerçevenin önemli maddelerini oluşturmaktadır.
Her ülkenin kendi koruma yasaları, kültürel ve tarihi koruma bilinci ve ekonomik düzeyine de birebir
bağlı olarak; mimari / kentsel tasarım bağlamında üretilen somut uygulamaların birbirlerinden büyük
ölçüde farklılaştığı görülmektedir. Bununla birlikte, tarihi çevrede yeni yapı tasarımı konusunda
takınılacak tavrın ipuçlarını kuramsal açıdan literatürde, uygulama açısından da gerek yurtiçi gerekse
yurt dışında yapılmış olan örneklerde aramanın doğru olacağına karar verilmiştir.
Avrupa’nın çeşitli kentlerde tarihi doku içinde yapılan tasarım yaklaşımları ve konuyla ilgili literatür
(Kurrent, 2001; Semes, 2007; Altınöz, 2010; McDonald, 2011; Demiri, 2013) incelendiğinde; “tarihi
dokuyu taklit etme” ve tarihi dokuyu yok sayma” gibi iki uç yaklaşım olduğu görülmüştür. Bundan yola
çıkılarak; tasarım skalası, birbirine zıt iki ana yaklaşım, uyuşma ve farklılaşma, üzerine oturtulmuştur.
İki uç yaklaşım arasında yer alan ve yeni-eski doku arasındaki etkileşime göre uyuşma veya farklılaşma
grubu içinde sayılabilecek beş farklı kademe belirlenmiştir. Bu kademeler ek yapı ve mevcut karakter
arasında kurulan ilişkinin türü ve derecesi dikkate alınarak saptanmıştır. Ek yapının mevcut dokuyu
devam ettirmesi, sürekliliğini kırması ya da farklı yöne evirmesi gibi kritik eşikler, ortaya konan
alternatif yaklaşımların temelini oluşturmaktadır. Kademeli olarak sınıflandırılmış tasarım yaklaşımları
bir skalaya dönüştürülmüştür (Şekil 2). Bu skala kılavuz niteliğinde olup, ilerleyen dönemlerde gelişime
açıktır.

Şekil 2. Literatür Taraması Ve Uygulamaların İncelenmesi Sonucu Oluşturulan Tasarım Skalası

147
Bütün ortaya konan eşiklerin tek tek anlatılmasında öte örneklerle biçimlendirilmesi uygun görülmüştür.
Skalanın zaten örnekler ve mimarlık pratiği üzerinden oluşturulmuş olması sebebiyle, anlatımın örnekler
üzerinden aktarılabileceği ve pekiştirilebileceği düşünülmüştür.
ÖRNEKLERLE TASARIM SKALASI: ESKİ DOKUDA YENİ TASARIM
YAKLAŞIMLARI

Replika, tarihi yapının kütle, cephe ve gabarisinin hiçbir yorumlama ya da farklılaşmaya uğratılmadan
birebir kopyalanmasıdır. Bu yaklaşım, mimarinin kütle ve dış cephe özellikleri üzerinden (Altınöz,
2010) dekora indirgenmesi, zamanın ruhunu doğru biçimde yansıtamaması ve yapının inşa edildiği
dönemle ilgili yanılsama yaratması sebebiyle olumsuz bir tasarım tavrı olarak kabul edilmektedir. Yurt
dışında oldukça nadir görünen (Foto 1&2) bu yaklaşıma ne yazık ki ülkemizde pek çok örnek
gösterilebilir. Replika, toplumsal bellekte çok önemli bir yer edinmiş olan bir yapının istenmeyen
nedenlerden ötürü zarar görmesi ve yeniden üretimi gerçekleşmediği taktirde kültürel ve tarihsel açıdan
büyük bir kayıp yaşanacağı durumlar haricinde tercih edilmemesi gereken bir yaklaşım olarak
değerlendirilmektedir.

Foto 1&2. Replika örnekler; Soldan sağa: Jewish Museum, Kevin Roche, New York (URL-1); Black Ocean
Headquarters, Rafael de Cardenas, New York (URL-2)

Benzeşen tasarım yaklaşımı mevcut mimari dokuyla, yeni dokunun tarihi dokuya açıklık oranları, kütle
hareketi, gabari, kat silmeleri, malzeme seçimi, cephede kullanılan renk gibi öğelerle referans verdiği;
ancak onu birebir kopyalamadığı bir tavırdır (Foto 3&4). Tarihi çevreyle benzeşen yapıların mevcut
dokuya mümkün olduğunca az dikkat çekerek eklemlenmeleri sağlanmaktadır. Çoğu zaman sadece
dikkatli ya da mesleki eğitimi olan bir göz tarafından fark edilen bu tasarımlar, tarihi taklit etmeden ona
uyum sağlar ve dolayısıyla mevcut kimliğe ilişkin tasarım öğelerinin altını çizerek vurgular. Eskiye
benzeşen yeni tasarım yaklaşımı, kentsel dokunun uyumluluk çerçevesinde yorumlanmasına iyi bir
örnek oluşturmaktadır. Benzeşen tasarım yaklaşımı içinde fiziksel benzetimleri barındırmasına rağmen
malzeme açısından bakıldığında nispeten güncel teknolojileri yakaladıkları ve bu sebeple zamanın
ruhunu da yansıttıkları görülmektedir.

148
Foto 3&4. Graz’da tarihi dokuyla benzeşen yeni tasarım uygulamaları (Foto: Pınar Öktem Erkartal, 2015)

Nötr kavramıyla nitelendirilen tasarım yaklaşımı, yeni yapının cephesinde tamamen şeffaf ya da
yansıtıcı bir malzeme kullanılmasıdır (Foto 5&6). Nötr tavır, tarihi dokuya eklemlenen kütlenin hem
dokudan ilk bakışta ayrılacak şekilde farklılaşması hem de kendi mimari karakterini zayıflatarak tarihi
dokuda öne çıkmamasıdır. Cam ve yansıtıcı ögeler haricinde cephenin tamamen metal veya ahşap gibi
tek malzemeli ve çoğunlukla tek yüzeyden oluşan panellerle kaplanması da nötr tasarım yaklaşımının
çağdaş bir yorumu olarak ele alınabilir. Nötr ekler, mevcut tarihi dokuyla benzeşme veya zıtlaşma çabası
gösterilmeden mevcut dokuya eklemlenmişlerdir. Yeni mimari katmanın mevcut kimliğin önüne
geçmemesi ve aynı anda ondan farklılaşarak belirginleşmesi açısından olumlu olarak nitelenirilen bu
yaklaşım, bazı durumlarda yeterince güçlü bir mimari tasarım karakteri oluşturamama ve eklemlendiği
dokuyla kurduğu ilişkinin net olmaması nedeniyle eleştirilmektedir.

Foto 5&6. Solda Berlin’de; sağda Barselona’da mevcut dokuya eklemlenmiş nötr tasarım yaklaşımları
(Foto: Pınar Öktem Erkartal, 2015)

Mevcut dokuya eklemlenen yani tasarımlarda benimsenebilecek bir diğer tasarım yaklaşımı, tarihi
yapılara atıfta bulunan ögelerin neredeyse soyut kavramlar haline gelecek kadar yorumlanmasıyla yeni
bir karakter oluşturulmasıdır. Soyut referans kavramıyla ifade edilebilecek olan bu tavır, tasarım
kararlarını bağlamdan gelen verileri soyutlayarak elde ettiğinden; mevcut kimliğe referans verirken
eklemlendiği dokudan belirgin olarak farklılaşmayı sağlamaktadır (Foto 7&8). Zamanın ruhunu çok iyi
yansıtan ve aynı zamanda tarihi karaktere gönderme yaparak içinde bulunduğu bağlamın altını çizen
soyut referanslı yapılar mevcut dokuya yeni yapı tasarımı sorunsalına karşı oldukça özgün ve cesur bir
tavırdır. Ne var ki bu tavır, mevcut çevrenin oldukça iyi analizini ve soyut referansa dönüşecek verilerin
iyi seçilip yorumlanması ve bu verilerin yeni bir tasarıma dönüştürülmesi gibi zorlu bir süreci
gerektirmektedir.
149
Foto 7&8. Solda Graz’da ve sağda Berlin’de mevcut dokuya soyut referans veren tasarımlara örnekler
(Foto: Pınar Öktem Erkartal, 2015)

Son olarak tarihi çevrede yeni yapı yaklaşımlarında mevcut dokuyla tamamen aykırı bir tavır
benimsendiği görülmektedir (Foto 9&10). Tarihi dokudan kütle, malzeme, açıklık oranları ve hatta
gabari gibi özellikler bağlamında tamamen farklılaşan yeni tasarımlar, mevcut doku içinde öne çıkarak
dikkat çekerler. Bu, oldukça hassas oluşturulan bir denge gerektirmektedir. Ustalıkla tasarlanmadığında
mevcut kimliği hiçe sayıp bağlamdan kopan; bunun yanında titizlikle planlandığında tarihi dokuyla
karşıtlık ilişkisi üzerinden bütünleşmeyi sağlayan bu tavır, yapıldığı dönemi en net şekilde
yansıtmaktadır.

Foto 9&10. Solda Prag’da ve sağda Viyana’da mevcut dokuyla zıtlık yaratan yeni tasarım örnekleri
(Foto: Pınar Öktem Erkartal, 2013)

SONUÇ YERİNE
Mimari tasarım, içinde pek çok parametre bulunduran ve sürekli geri dönüşlerle beslenerek ilerleyen bir
süreçtir. Tasarım, çoğunlukla mimarın birikimine bağlı olarak geliştirilir ve bu durumu herhangi bir
biçimde formüle etmek bugüne kadar mümkün olmamıştır. Mimarın, temel tasarım ilkeleri, ergonomi,
yapı ve strüktür bilgisi, uygulama detayları gibi bilgi aktarımı ve tecrübe yoluyla elde edeceği yetkinlik,
karşısına çıkacak her problemi çözmesine yetmemektedir. Mimarlık tarihi boyunca üzerinde tartışılmış

150
olan ve halen daha tartışılan hassas konularda mimarın nasıl bir tasarım yaklaşımı seçmesi gerektiği
üzerine çeşitli söylemler ve uygulamalar mevcuttur.
Uzun bir tarihi geçmişe sahip ülkelerde oldukça önemli bir bağlam oluşturan mevcut tarihi dokuda yeni
tasarım yaklaşımı, tek bir doğrudan söz edilemeyecek güncel ve zor bir tasarım problemidir. Literatür
taraması ve yurtdışı uygulamalar incelendiğinde konu ile ilgili farklı yaklaşım ve sınıflamaların olduğu
görülmektedir. 2015 Fener- Balat Çalıştayı kapsamında hazırlanmış olan bu çalışma özellikle Avrupa
ağırlıklı olmak üzere tarihi çevreye eklemlenmiş yeni yapılar incelenerek oluşturulan bir tasarım
yaklaşımı skalası sunmaktadır (Şekil 3). Tarihi dokuyu hiçbir şekilde yorumlamadan taklit ederek
tekrarlamak ve tarihi dokuyu hiçe sayarak bağlamdan kopuk bir tasarım yapmak gibi iki olumsuz uç
arasında sıralanan beş yaklaşımla mimarların mevcut kentsel katmanla uyuşma veya farklılaşma
kavramları çerçevesinde kurabilecekleri ilişkiler tartışılmıştır. Literatür taramaları ve çeşitli
araştırmacıların konuyla ilgili gözlemleri üzerinden farklı skalaların oluşturulması mümkündür. Yeni
ekin mevcut dokuya benzeşme veya farklılaşma üzerinden nasıl eklemlenebileceğini ve olası etkiyi
ortaya koyan çalışma, yurtdışından tasarım örneklerini belirli kategorilere ayıran bir mimari okuma
denemesidir.
Toplumun gelişimini destekleyici ve güçlendirici bir çevrenin oluşmasında, mimari ve şehircilik
uygulamalarının bilinçli ve duyarlı biçimlenmesinin olumlu katkısı yadsınamaz. Mekânların bütüncül
olması, çeşitlilik yoluyla algının zenginleştirilmesi, işlevsiz mekânların engellenmesi, kullanıcıda
güvenlik ve sahiplenme duyguları uyandırması temel prensipler olarak düşünülebilir. Ayrıca, tasarımlar,
kentsel çevrenin uzun süreli varlığının bilincinde olarak, kentin değişen düzeni, sürdürülebilirlik ve bu
çerçevede, uygun olan çevrelerde kendi kendine yeterliliğe katkıda bulunacak çözüm arayışları dikkate
alınarak gerçekleştirilmelidir. Böyle bir süreç sonucunda yaratılan binalar monoton değil; alışılmışın
dışında, çeşitlilik barındıran binalar olarak karşımıza çıkar.
Söz konusu hedeflere ulaşılmaya çalışılırken, yerel - toplumsal - kültürel dinamikler dikkate alınmalı;
potansiyel kullanıcıların düşünce ve beklentilerinin, yaşama alanlarının yerleşim ve düzenlemeleriyle
ilgili kararlarda etkili olması sağlanmalıdır. Ancak yeni uygulamaların çoğunda rastlanan mekânsal ve
çevresel düzenlemelerin beklenen kullanımı ve topluluk etkileşimini oluşturamadığı görülmektedir.
Geçmişine ait yaşanmışlıkların net görülebildiği bir kentin kimliğini iyi okumakla birebir ilişkili olan
bu süreçte, yerel-toplumsal-kültürel dinamikler dikkatle ele alınmalı; potansiyel kullanıcıların düşünce
ve mekânsal konfor ile ilgili beklentileri sağlanmalı; bunların hepsi düşünülürken tasarım skalasındaki
yaklaşımlar gözetilmelidir.
Kentsel ve mimari ölçekteki tarihi doku içinde yapılan tasarımların mekânlaşmasına ilişkin yaklaşımları
sistematize eden bu çalışma, her türlü çevre ve ihtiyaç programı ile beraber kullanılabilirlik özelliğine
sahip olup; tüm mimari akım ve üsluplardan bağımsızdır. Burada önerilen tasarım skalasının mimari
tasarım eğitiminde, merkezi ve yerel yönetimlerin tercihli mimari tasarım ihalelerinde ve benzeri
ortamlarda kullanılarak, sürekli “geri beslemelerle” geliştirilmesi sağlanabilir. Ancak tasarıma yön
verecek "Tasarım Skalası”nın zorlayıcı değil; yönlendirici olduğu unutulmamalıdır.

151
Şekil 3. Literatür taraması ve örnekler üzerinden oluşturulan tasarım skalası

152
KAYNAKLAR
Al-Hasani, M. K. “Urban Space Transformation in Old City of Baghdad –Integration and
Management”, Megaron 2012:7 (Ek 1), s.79-90.
Altinöz, A. G. B. “Tarihi Dokuda ‘Yeni’nin İnşası”, Ege Mimarlık, Ekim 2010, Dosya ,s.18- 26.
Demiri, K. “New Architecture as Infill in Historical Context”, Architecture and Urban
Planning 2013/7: s.44-50.
Durmuş, S. ve Öktem Erkartal, P. “A Method In Urban Reading: Perception of Observer and
Observed in the Architectural Layers of Edirne/Turkey”, SGEM 2015, 26.08-01.09.2015,
Bulgaria, Conference Proceedings, Book 4, 2015, pp.239-247.
Kurrent, F., “Eski Bir Çevrede Yeni Yapılaşma”, çev. İ. Üçer, Mimarlık 297, 2001, 39-41.
Macdonald, S. “Contemporary Architecture in Historic Urban Environments”, Conservation
Perspectives: The GCI Newsletter, 2001,Vol.26 No.2, pp.13-15, The Getty Conservation
Institute, Los Angeles.
Semes, S. W. “Differientated and Compatiable: Four Strategies for Additions to Historic
Settings”, Sense of Place: Design Guidelines For New Construction In Historic Districts, A
Publication of the Preservation Alliance for Greater Philadelphia, 2007, pp. 4-11.
Sola Morales, I. “From Contrast to Analogy. Developments in the Concept of Architectural
Intervention”, Theorizing a New Agenda for Architecture. An Anthology of Architectural
Theory 1965-1995, Kate Nesbitt (der.), Princeton Architectural Press, New York, 1996,
pp.230-237.
URL-1: www.traditional-building.com/Steve_Semes/?m=201107, 21.06.2015, 14:00
URL-2:www.knstrct.com/interior-design-blog/2014/4/29/black-ocean-firehouse-new-york,
21.06.2015, 14:00

Kişisel Arşive Ait Olmayan ve Şekil 2’de Kullanılan Resim Kaynakları


 Yapı: Jewish Museum Yer: New York Mimarı: Kevin Roche, www.traditional-
building.com/Steve_Semes/?m=201107, 21.06.2015, 14:00
 Yapı: BLACK OCEAN HEADQUARTERS Yer: New York Mimarı: Rafael de Cardenas ,
www.knstrct.com/interior-design-blog/2014/4/29/black-ocean-firehouse-new-york, 21.06.2015, 14:00
 Yapı: Park Place Yer: Londra Mimarı: SHH Architects , www.shh.co.uk, 21.06.2015, 14:00
 Yapı: Hotel Fouquet Yer: Paris Mimarı: Edouard François, www.edouardfrancois.com, 21.06.2015,
15:00
 Yapı: 76A Newington Green Yer: Londra Mimarı: Amenity Space, www.dezeen.com/2010/06/12/76a-
newington-green-by-amenity-space/, 21.06.2015, 15:00
 Yapı: House Box Yer: Atina Mimarı: Hardy Holzman Pfeiffer Architects,
www.archdaily.com/231743/the-house-box-in-koukaki-sofia-tsiraki, 21.06.2015, 15:00
 Yapı: Greenwich Village Townhouse Yer: New York Mimarı: Hardy Holzman Pfeiffer Architects,
www.ny.curbed.com, 22.06.2015, 14:00
 Yapı: Old Church Street Town House Yer: Londra Mimarı: TDO Architecture ,
www.archdaily.com/614011/old-church-street-town-house-tdo-architecture, 22.06.2015, 14:00
 Yapı: Movedesign Yer: Fukuoka Mimarı: Yousuke Harigane Architects ,
www.archdaily.com/405048/shining-deep-well-movedesign, 22.06.2015, 15:00
 Yapı: Idenburg House Yer: Amsterdam Mimarı: Claus en Kaan ,
www.subtilitas.tumblr.com/post/40108319216/claus-en-kaan-idenburg-house-amsterdam-2009,
22.06.2015, 15:00
 Yapı: Ripcurl Infill Building, Rundle Mall Yer: Avustralya Mimarı: Woodhead Pty Ltd ,
www.dynamic.architecture.com.au/awards_search?option=showaward&entryno=2007050580
 Yapı: Rethinking the Split House, Şangay, Çin, Neri & Hu Design and Research Office,
www.dezeen.com/2013/04/30/rethinking-the-split-house-by-nerihu/, 22.06.2015, 15:30
153
 Yapı: Four Room House, Belçika, Pieter Peelings ve Silvia Mertens , www.designcrave.com/2009-06-
22/10-brilliant-boxy-and-sustainable-shipping-container-homes/, 22.06.2015, 15:30
 Yapı: BORNEO 18, Borneo-Sporenburg, Amsterdam, MVRDV, www.mvrdv.nl, 22.06.2015, 16:00
 Yapı: AAG House, Albuixech, MANUEL CERDÁ PÉREZ , www.mcparquitectura.com/arquitectura,
22.06.2015, 16:00
 Yapı: Townhouse, New York, Edward Durell Stone,
www.artnet.com/magazineus/features/drohojowska-philp/pedro-guerrero-photos-of-modern-life-4-5-
12_detail.asp?picnum=2, 22.06.2015, 16:00
 Yapı: Urban Townhouse, New York, GLUCK+ , http://gluckplus.com/, 22.06.2015, 16:00
 Yapı: House Gelukstraat, Ghent, Belçika, Dierendonck Blancke Architecten ,
http://dierendonckblancke.eu/, 22.06.2015, 17:00
 Yapı: House 12k, Ghent, Belçika, Dierendonck Blancke Architecten , http://dierendonckblancke.eu/,
21.06.2015, 11:00
 Yapı: Low Budget House, Ninove, Belçika, Sito Architecten , http://sito-architecten.be/, 21.06.2015,
11:00
 Yapı: Serpentin 34, Belçika, FORMa , www.archdaily.com/561735/serpentin-34-forma, 21.06.2015,
11:00
 Yapı: Golden Nugget, Graz, Innocad , http://innocad.at/projects/golden-nugget/, 21.06.2015, 11:30
 Yapı: Ofis, Agence Commerciale Opac de l’Aube Troyes, Fransa, Colomes + Nomdedeu Architects ,
http://www.archdaily.com/67620/agence-commerciale-opac-de-laube-colomes-nomdedeu-architectes,
21.06.2015, 11:30
 Yapı: Volksbank, Almanya, Stephan Braunfels Architekten , http://www.braunfels-architekten.de/,
21.06.2015, 11:30
 Yapı: Rue des Poissonniers Housing, Paris, MAAST, http://www.maast.net/, 21.06.2015, 11:30
 Yapı: Mainz Markthauser, Almanya, Studio Fuksas , http://www.fuksas.com/, 21.06.2015, 12:00
 Yapı: Citroen Showroom, Paris, Manuelle-Gautrand , http://www.manuelle-gautrand.com/, 21.06.2015,
12:00
 Yapı: 1 yapı 4 yüzey, New York, Karim Rashid
http://karimrashid.com/projects/#category_1/project_866, 21.06.2015, 12:00
 Yapı: The Topazz Hotel, Viyana, BWM Architects, http://bwm.at/, 21.06.2015, 12:00
 Yapı: Ofis Yer: Londra, AL_A, http://www.ala.uk.com/, 21.06.2015, 13:00
 Yapı: House, Amsterdam, Nicky Zwaan and Joris Bouwers,
http://www.freundevonfreunden.com/interviews/joris-brouwers-nicky-zwaan/, 21.06.2015, 13:00
 Yapı: Janus Projesi, İsviçre, mlzd Architects , http://www.mlzd.ch/, 21.06.2015, 13:00
 Yapı: Parasite Office, Moskova, Za Bor Imagine http://www.zabor.net/Parasite_office, 21.06.2015,
13:00
 Yapı: Sharifi-ha House, Tahran, İran, Nextoffice , http://nextoffice.ir/, 21.06.2015, 13:00

IMITATION OR IGNORING HISTORICAL PATTERNS?

Pınar ÖKTEM ERKARTAL, Assist. Prof. Dr., Beykent University


Mustafa Orkun ÖZÜER, Assist. Prof. Dr., Beykent University

ABSTRACT
2015 Fener-Balat Workshop focused on a much delicate and controversial subject, which never seizes
to be popular and which is probably a topic that the student will visit regularly during his education and
after graduation: “infill design in a historic setting”. It is delicate because it stands at the intersection of
city, architectural character, memory, zeitgeist and current design techniques. To design a new building

154
in a historic setting, and furthermore to do this literally by “touching” history (infill design), is quite a
challenging task. Since there are no established rules regarding the subject, some need to be negotiated.
Research on the question of how to establish a dialog between the existing fabric and the new form is
pivotal in a discussion such as this. This study aims to present a classification on design approaches that
are used for “completing” voids that are the results of destruction, deterioration, abandoning or
gentrification. The classification is based on literature review regarding the interaction between the old
and new, which cannot be explained with a single doctrine; and is analyzed through certain examples.
The study, on the other hand, tries to examine alternative design approaches varying from imitation to
ignoring the context foregrounding to establish some sort of relation between cultural heritage and
contemporary architecture.
The study gives a systematic overview of five different approaches regarding urban and architectural
designs in historic settings. It is independent of any architectural style or era and can be used with all
types of surroundings and architectural programs. The “Design Scalar” presented here can be used in
architectural education, central and local government tenders and so forth; and may be improved by
continuous “feed-backs”. However, it should be noted that the “Design Scalar” is a guide rather than
imposition.

155

You might also like