You are on page 1of 87

T. C.

KALKINMA BAKANLIĞI

ORMANCILIK VE ORMAN ÜRÜNLERİ - ÇALIȘMA GRUBU RAPORU


ON BİRİNCİ
KALKINMA PLANI
(2019-2023)

T.C.
KALKINMA BAKANLIĞI
ORMANCILIK VE ORMAN ÜRÜNLERİ
YÖNETİM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Ankara 2018
ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
.
Necatibey Cad. No: 110/A 06100 Yücetepe - ANKARA
Tel: +90 (312) 294 50 00 Faks: +90 (312) 294 69 77

KALKINMA BAKANLIĞI YAYINLARI BEDELSİZDİR, SATILAMAZ.


ANKARA 2018
T.C.
KALKINMA BAKANLIĞI

ON BİRİNCİ KALKINMA PLANI


(2019-2023)

ORMANCILIK
VE
ORMAN ÜRÜNLERİ

ÇALIŞMA GRUBU RAPORU

ANKARA 2018
YAYIN NO: KB: 2988 - ÖİK: 770

Bu çalışma Kalkınma Bakanlığının görüşlerini yansıtmaz.


Yayın ve referans olarak kullanılması Kalkınma Bakanlığının
iznini gerektirmez.

Bu yayın 500 adet basılmıştır.


İÇİNDEKİLER

TABLOLAR LİSTESİ ............................................................................................................... ii


ŞEKİLLER LİSTESİ ................................................................................................................ iii
KISALTMALAR ....................................................................................................................... iv
ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ .................................................................................................v
YÖNETİCİ ÖZETİ .................................................................................................................. vii
1. GİRİŞ ....................................................................................................................................1
2. MEVCUT DURUM ANALİZİ ...........................................................................................2
2.1. Dünyada Genel Durum ...................................................................................................2
2.1.1. Uluslararası Standartlar .........................................................................................11
2.1.2. Uluslararası Yükümlülükler ..................................................................................14
2.2. Türkiye’de Genel Durum..............................................................................................15
2.2.1. Kapsam ve Mevzuat ..............................................................................................27
2.2.2. Sorumlu Kurum ve Kuruluşlar ..............................................................................28
2.2.3. Ulusal Politikalar ...................................................................................................29
2.2.4. Dış Ticaret .............................................................................................................35
2.2.5. Onuncu Kalkınma Planı Döneminin (2014-2018) Değerlendirilmesi ..................43
2.2.6. Hedeflere Ulaşılmasının Önündeki Başlıca Sorunlar ............................................44
2.2.7. İlişkili Temel Alanlardaki Gelişmelerin Rapor Konusu Alana Yansıması ...........47
2.2.8. Türkiye’deki Dinamikler ve Dünyadaki Eğilimlerin Muhtemel Yansımaları ......49
3. PLAN DÖNEMİ PERSPEKTİFİ .....................................................................................51
3.1. Uzun Vadeli Hedefler .......................................................................................................51
3.2. On Birinci Kalkınma Planı Hedefleri ...............................................................................51
3.3. Hedeflere Dönük Temel Amaç ve Politikalar ..................................................................51
3.4. Temel Amaç ve Politikalara Dönük Uygulama Stratejileri ve Tedbirler .........................52
3.5. Plan Hedef ve Politikalarının Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleriyle İlişkisi ve Uyumu .52
3.6. Plan Hedeflerini Gerçekleştirmek İçin Yapılması Önerilen Araştırmalar ........................53
4. SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME ........................................................................67
KAYNAKÇA .............................................................................................................................69

i
TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: Dünya Ormanlarının Kıtasal Değişimi ...........................................................................5


Tablo 2: Dünyada Orman Ürünlerinin Üretimi ve Ticaretinin Değişimi ......................................8
Tablo 3: Ormancılık Sektörünün Yarattığı Katma Değer ve Gayrisafi Milli Hasılaya Katkısı ..10
Tablo 4: Ormancılık Sektöründe Toplam İstihdam ve Ormancılık Sektöründe Çalıştırılan
İşgücünün Oranı ...........................................................................................................11
Tablo 5: Başarılı SAY Uygulayan Afrika Ülkeleri ve Uygulama Konuları ...............................14
Tablo 6: Türkiye Orman Varlığı, Servet ve Artım Dağılımı (2015) ...........................................17
Tablo 7: Orman Alanlarımızın Farklı Envanter Yıllarına Göre Durumu ....................................20
Tablo 8: Orman Alanlarımızın Farklı Envanter Yıllarına Göre Servet Durumu ........................21
Tablo 9: Orman Alanlarımızın Farklı Envanter Yıllarına Göre Yıllık Cari Artımı ....................22
Tablo 10: Ormanlarımızın Ağaç Türleri İtibarıyla Durumu (2015) ............................................22
Tablo 11: OGM Endüstriyel Odun Üretimi (bin m3) ..................................................................24
Tablo 12: Ürün Gruplarına Göre Orman Ürünleri İthalatımız (bin ABD doları) .......................37
Tablo 13: Orman Ürünleri İthalatımızda Öne Çıkan Ülkeler (bin ABD doları) .........................39
Tablo 14: Ürün Gruplarına Göre Orman Ürünleri İhracatımız (bin ABD doları) ......................40
Tablo 15: Orman Ürünleri İhracatımızda Öne Çıkan Ülkeler (bin ABD doları) ........................42
Tablo 16: On Birinci Plan Dönemi Hedef ve Tedbir Önerileri Matrisi ......................................55
Tablo 17: Hedefler, Hedeflere İlişkin Tedbir ve Eylem Önerilerinin Dağılımı ..........................67

Ek Tablo 1: Ürün Gruplarına Göre Ayrıntılı Orman Ürünleri İthalatımız (bin ABD doları) ...73
Ek Tablo 2: Ürün Gruplarına Göre Ayrıntılı Orman Ürünleri İhracatımız (bin ABD doları) ..74
Ek Tablo 3: Endüstriyel ve Yakacak Odun Arz-Tüketim Dengemiz .........................................75

ii
ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1: Dünyada Orman Alanlarının Toplam Kara Alanına Göre Oranlarının Dağılımı ............4
Şekil 2: Dünya’da Orman Kazanan ve Orman Kaybeden Bölgelerin Oransal Dağılımı ..............4
Şekil 3: Dünya Ormanlarının Kıtalara Göre Durumu ...................................................................6
Şekil 4: Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkelerin Yuvarlak Odun Tüketimi .................................9
Şekil 5: Orman Varlığımızın Coğrafi Bölgelere Göre Dağılışı ...................................................18
Şekil 6: OGM Endüstriyel Odun Üretimi ...................................................................................24
Şekil 7: Orman Ürünleri İthalatımız ve İhracatımızdaki Değişim (2001-2016) .........................36
Şekil 8: Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ...............................................................................53

iii
KISALTMALAR
AB Avrupa Birliği
ABD Amerika Birleşik Devletleri
AFD Fransız Kalkınma Ajansı
AGM Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü
AKAKDO Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık
Ar-Ge Araştırma ve Geliştirme
ATD Arazi Tahribatının Dengelenmesi
BM Birleşmiş Milletler
BMÇMS Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi
CO2 Karbondioksit
COP Taraflar Konferansı
ÇEM Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
ÇŞB Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
DKMP Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
FAO Gıda ve Tarım Örgütü
FRA Orman Kaynaklarının Değerlendirilmesi
GEF Küresel Çevre Fonu
GTHB Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
IFAD Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu
JICA Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı
KHK Kanun Hükmünde Kararname
km Kilometre
LADA Kurak Alanlarda Arazi Bozulumunun Değerlendirilmesi Projesi
m3 Metreküp
MEB Milli Eğitim Bakanlığı
NFI Finlandiya Ulusal Orman Envanteri
OGM Orman Genel Müdürlüğü
ORÜS Orman Ürünleri Sanayi Genel Müdürlüğü
ORKOOP Orman Kooperatifleri Merkez Birliği
ORKÖY Orman ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü
OSİB Orman ve Su İşleri Bakanlığı
SAY Sürdürülebilir Arazi Yönetimi
SGB Strateji Geliştirme Başkanlığı
SKH Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
SRC Kısa Süreli Dönüşümlerle Dikim
STK Sivil Toplum Kuruluşu
TÜBİTAK Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
UÇMEP Ulusal Çölleşme ile Mücadele Eylem Planında
UNCCD Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi
UNDP Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
UNEP-WCMC Birleşmiş Milletler Çevre Koruma ve İzleme Merkezi
UNFCCC Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
UNFF Birleşmiş Milletler Ormancılık Forumu
WB Dünya Bankası
WOCAT Koruma Yaklaşımlarına ve Teknolojilerine Küresel Bakış Ağı

iv
ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ
(Raportör ve Koordinatörler hariç soyadına göre alfabetik olarak sıralanmıştır.)

RAPORTÖR
Prof. Dr. Özden GÖRÜCÜ Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

KOORDİNATÖRLER

Pınar TOPÇU Kalkınma Bakanlığı


Mehmet TARAKCIOĞLU Kalkınma Bakanlığı

ÜYELER

Zahit Mehmet SABAH Ahşabı Geliştiren Teknoloji Ağaç San. ve Tic. A.Ş.
Yrd. Doç. Dr. Mehmet ÖZALP Artvin Çoruh Üniversitesi
Doç. Dr. Ayhan ATEŞOĞLU Bartın Üniversitesi
Serhan SONCU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Yıldıray LİSE Doğa Koruma Merkezi
Fikret KOÇAK Endüstriyel Ağaç Tarımı Sanayi ve Ticaret A.Ş.
İsmail BELEN Geleceği Önemseyenler Derneği
Veysel KOLCU Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Nisanur ERDEM Hazine Müsteşarlığı
Prof. Dr. Turgay AKBULUT İstanbul Üniversitesi
Prof. Dr. Yusuf SERENGİL İstanbul Üniversitesi
Ayşe ÖZKARA Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü
Kenan AKYÜZ Orman Genel Müdürlüğü
Mihtat ATEŞ Orman Genel Müdürlüğü
Reşat BENLİ Orman Genel Müdürlüğü
Ahmet ÇELİK Orman Genel Müdürlüğü
Kenan DÜLGER Orman Genel Müdürlüğü
Bilal GÜNEŞ Orman Genel Müdürlüğü
Zekeriya MERE Orman Genel Müdürlüğü
İsa SERTKAYA Orman Genel Müdürlüğü
Yunus SEVEN Orman Genel Müdürlüğü
Muharrem SÖZBİLİCİ Orman Genel Müdürlüğü

v
İbrahim YÜZER Orman Genel Müdürlüğü
Eşref GİRGİN Orman Mühendisleri Odası
Yaşar ÇAKIROĞLU Orman ve Su İşleri Bakanlığı (ÇEM)
Ali KEŞ Orman ve Su İşleri Bakanlığı (ÇEM)
Cafer ORHAN Orman ve Su İşleri Bakanlığı (ÇEM)
Kenan ŞAHİN Orman ve Su İşleri Bakanlığı (ÇEM)
Selim ŞAHİN Orman ve Su İşleri Bakanlığı (ÇEM)
Özlem YAVUZ Orman ve Su İşleri Bakanlığı (ÇEM)
Etem BOZ Orman ve Su İşleri Bakanlığı (DKMP)
Aynur GÜNEŞ YILMAZ Orman ve Su İşleri Bakanlığı (SGB)
Saliha DEĞİRMENCİOĞLU Orman ve Su İşleri Bakanlığı (SYGM)
Ahmet KAHRAMAN Orta Anadolu Mob. Kağıt ve Orman Ür. İhr. Birliği
Erdem KAPLAN S.S. Türkiye Ormancılık Koop. Merkez Birliği
M. Ünal ÖZÜDOĞRU S.S. Türkiye Ormancılık Koop. Merkez Birliği
Ferhat ÇAKMAK Sarpvilla Mühendislik Mimarlık İnş. San. Tic. A.Ş.
Prof. Dr. Ahmet TOLUNAY Süleyman Demirel Üniversitesi
Ersin ERCAN Türk Standartları Enstitüsü
Prof. Dr. Mustafa ALTINOK Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Gülsüm CEBECİ Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Duygu KILIÇ Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Göksel KORKMAZ Türkiye Orman Ürünleri San. ve İşadamları Derneği
Kenan SARAÇ Türkiye Orman Ürünleri San. ve İşadamları Derneği
M. Celalettin AKÇA Ulusal Ahşap Birliği
Cemil ÜN Yeşil Türkiye Ormancılar Derneği

vi
YÖNETİCİ ÖZETİ

Sürdürülebilirlik, tüm ülkelerin gelişme yönündeki çabalarına daha kapsamlı ve esaslı


bir ivme kazandırabilme hedefini öngörmektedir. Ülkemiz açısından sürdürülebilirliğin en
yoğun uygulandığı ve gerçekleştiği sektörlerden birisi de ormancılık sektörüdür. Orman
varlığının daha etkin ve verimli yönetilerek toplumun mal ve hizmet ihtiyaçlarının
karşılanması da Sürdürülebilir Arazi Yönetimi (SAY) ve Sürdürülebilir Orman Yönetimi
(SOY) yaklaşımlarını ön plana çıkarmaktadır. Ormancılık sektörü, doğaya açık ekosistem
yönetimini ve bu ekosistemden elde edilen mal ve hizmetlerin katma değeri yüksek ürünlere
dönüşümünü sağlayan ciddi yatırım ve araştırma gerektiren önemli bir sektördür.

Karasal ekosistemin ayrılmaz bir parçası olan orman alanlarımız; ülkemiz


yüzölçümünün yüzde 28,6’sını kapsamakta olup, 2017 yılı itibarıyla 22,3 milyon hektarlık
alanı oluşturmaktadır. Ormanlarımızdaki odun servetimiz ise 2003 yılında 1,2 milyar m3 iken,
2015 yılında 1,6 milyar m3’e yükselmiştir. İlaveten, yenilenmiş olan orman amenajman
planlarına göre, işletme şekilleri baz alındığında ormanlık alanlardan alınan yıllık ortalama eta
miktarı (dikili kabuklu gövde hacmi olarak); koru ormanlarından 15.942.459 m3, baltalık
ormanlarından ise 2.372.162 m3 olmak üzere toplamda 18.314.621 m3’tür. Ülkemizde orman
kaynakları, sürdürülebilir yönetim ilkesi esas alınarak yönetilmekte ve büyük bir kısmı
devletin hüküm ve tasarrufu altında olmak üzere; Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı
Orman Genel Müdürlüğü, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ve Doğa
Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından planlanmakta ve yönetilmektedir.

Modern yaklaşımların orman kaynakları yönetiminde uygulanması, günümüz doğal


kaynak yönetim ve planlama tekniklerinin en önemli boyutunu oluşturmaktadır. Modern
orman kaynakları planlama ve yönetimi optimizasyon tekniklerinin kullanılmasını ve
yaygınlaştırılmasını önemsemektedir. Bu kapsamda geliştirilecek olan planlama ve yönetim
anlayışlarının odağında orman kaynaklarının alan, servet, artım gibi ilişkileri son derece önem
arz etmektedir. Özellikle, büyüme ve artım ilişkileri ile ekosistem hizmetlerinin orman
kaynakları yönetiminde gelişmenin en önemli göstergelerinden olduğu bilinmektedir. Bu
kapsamda, yapılan orman envanter çalışmalarına göre 2015 yılında yıllık cari artımın
toplamda 45,9 milyon m3 ve hektarda 2,1 m3 olduğu hesaplanmıştır. Orman kaynaklarında
özellikle bakım ve koruma ile gençleştirme çalışmalarının sonucunda alan ve ağaç servetinin
artışının yanı sıra büyüme ve artım ilişkilerinde de olumlu gelişmelerin olduğu görülmektedir.

Küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak, orman kaynaklarının modern


planlanması ve optimizasyon tekniklerine göre yönetiminin sağlanabilmesi için bazı
uygulamaların gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, ormancılık bilim ve tekniğinin
gerektirdiği orman bakım tedbirleri, silvikültürel uygulamalar ile ekosistem tabanlı ve
fonksiyonel amenajman yaklaşımlarının bir sonucu olarak; 2010-2015 döneminde yıllık
ortalama 545.975 hektar alanda bakım çalışması yapılmış ve Genç Meşcereler Bakım
Seferberliği Eylem Planı (2012-2016) ve Orman Ağaçlarında Budama Eylem Planı (2015-
2019) uygulamaya aktarılmıştır.

vii
Stratejik planlama içerisinde yer alan eylem planlarına göre orman kaynaklarının
sürdürülebilirlik ilkelerine uygun ve biyolojik, teknik, ekonomik ve sosyal boyutlu olarak
işletilmesi ve yönetilmesi sırasında ormanların en önemli tahribat ve tehdit unsurlarından olan
biyotik ve abiyotik orman zararlıları ile mücadelede bazı yöntemler uygulanmaktadır.
Ülkemizde orman zararlıları ile mücadele biyolojik mücadele yöntemi öncelikle
kullanılmaktadır. Bu gelişmenin sonucu olarak, orman zararlıları ile mücadelede mekanik,
biyolojik ve biyoteknik tedbirlerin toplam mücadele yöntemleri içindeki alansal payı 2009
yılında yüzde 81 iken; 2015 yılında yüzde 97,2’ye yükselmiştir. Orman zararlılarının yanı sıra
coğrafi konumu itibarıyla Akdeniz iklim kuşağında yer alan ülkemizde, ormanlarımızın
büyük bir bölümü orman yangını tehdidi altında bulunmaktadır. Toplam ormanlık alanın
yüzde 60’ını birinci ve ikinci derece yangına hassas alanlar oluşturmaktadır. Orman
yangınlarının önlenmesi, erken müdahale ve söndürülmesi hususlarında kayda değer
gelişmeler bulunmakla birlikte, 2017 yılında 11.993 hektar orman alanı yangınlarda zarar
görmüştür. Bu nedenle, orman yangınları ile mücadele ülkemiz ormancılığının öncelikli
konuları arasında yer almaktadır.

Orman kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi sonucunda elde edilen odun ve odun dışı
orman ürün ve hizmetlerinin topluma ve piyasalara sunulması gerekmektedir. Elde edilen bu
ürün ve hizmetlerin bir bölümü ise ülke dış ticaretine katkı sağlamak üzere ihraç edilmektedir.
Türkiye İhracat Meclisi’nin 2023 İhracat Strateji Raporu’na göre, 2023 yılında orman ürünleri
sektörü ihracatının yıllık ortalama yüzde 13,7 oranında bir büyüme ile yaklaşık 16 milyar
ABD doları olabileceği öngörülmüştür. Orman ürünlerinin katma değeri yüksek ürünlere
dönüştürülerek gerek iç piyasaya gerekse dış piyasaya arz edilmesi sürecinde orman
sanayiinin en önemli sorunu olarak hammadde tedariki ve nitelikli işgücü ihtiyacı ön plana
çıkmaktadır. Ülkemizde orman ürünleri üretiminde dengesiz bir gelişme dikkati çekmekte;
lif/yonga levha sanayii teknik ve kapasite olarak dünya ölçeğinde başarılı bir gelişme
gösterirken masif ahşap sektöründe beklenen gelişme sağlanamamaktadır. Piyasaya arz edilen
odun hammaddesinin endüstrinin ihtiyacını karşılayamadığı ve bir arz açığı olduğu
gözlenmektedir. Orman kaynakları yönetiminde odun üretiminin yanı sıra odun dışı orman
ürünleri üretimi de giderek önem kazanmaktadır. Bitkisel ve hayvansal kökenli odun dışı
orman ürünlerinin envanterinin yapılması, planlanması, işletilmesi ve piyasa
mekanizmalarının kurulması konusunda önemli çalışmalar yürütülmektedir. Öte yandan,
sosyo-ekonomik kalkınmalarına katkı sağlamak ve orman idaresiyle aralarındaki ilişkileri
geliştirmek amacıyla orman köylülerinin desteklenmesine devam edilmektedir.

Bu raporda, Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu tarafından üzerinde


çalışılan ve politika önerileri geliştirilen konular arasında; ekosistem hizmetleri, orman
ürünleri sanayiinin sorunları, Ar-Ge, odun dışı orman ürünlerinin değerlendirilmesi ve orman
köylüleri yer almaktadır. Sonuç olarak, ormancılık sektörünün sahip olduğu değer
parametreleri ve bu parametrelerin yarattığı makro ve mikro ekonomik büyüklükler ile,
sektörün ülke içi gayri safi milli hasıla yaratma potansiyeli ve dış̧ ticaret projeksiyonu dikkate
alındığında, ülkemizin kalkınmasında ve büyümesinde vazgeçilmez bir sektör olduğu ve
kalkınma politiği açılımlarında öneminin giderek arttığı tespit edilmiştir.

viii
1. GİRİŞ

Orman kaynakları, ülkemizin yaklaşık yüzde 28,6’sını kaplayan, üzerindeki dikili


serveti 1,6 milyar m3 olan ve sunduğu ekosistem hizmetleri yanında sağladığı sosyo-
ekonomik faydalar ile peyzaj değeri ve miras değeri gibi önemli katkıları olan bir
ekosistemdir. Ülkemizde, söz konusu ekosistemin sürdürülebilirlik amaçları doğrultusunda
işletilmesi, korunması, genişletilmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda,
ülkemizde ormancılık çalışmaları yürütülürken teknik, biyolojik, ekonomik ve sosyal boyutlu
plan ve programlar ile eylem planlarına ağırlık verildiği görülmektedir. Orman kaynaklarının
planlanması ve işletilmesinde sunduğu çok yönlü hizmetlerin dikkate alınması, sürdürülebilir
yönetim anlayışı çerçevesinde ormanların korunması, geliştirilmesi ve genişletilmesi
konularında kayda değer gelişmelerin olduğu bilinmektedir.

Ormancılık sektörünün ekonomideki ağırlığı ve önemi; Birinci Beş Yıllık Kalkınma


Planından Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’na kadar vurgulanmaktadır. Son iki plan
döneminde ormancılık sektörü incelendiğinde, Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013)
Ormancılık Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda, ormanların “odun hammaddesi ve odun dışı
orman ürünlerinden oluşan mal ve hizmetlerle ekolojik (toprak koruma, su üretimi, biyolojik
çeşitlilik, yaban hayatı, karbon tutma gibi) ve sosyal fonksiyonlardan (otlatma-yem,
rekreasyon, bilimsel araştırma) oluşan hizmetleri” ürettiği belirtilmekte ve sektörde bu üretim
işleri ile ilgili çalışmalara yer verilmektedir. Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018)
Sürdürülebilir Orman Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nun odağında ise
sürdürülebilir ormancılık anlayışıyla korunan alanlarda yapılan ormancılık çalışmalarına,
orman köyleri ve son zamanlarda hızla talebi artan kentsel yaşam hedefli ormancılık
faaliyetleri ile çölleşme ve erozyonla mücadele çalışmalarına ağırlık verildiği görülmektedir.

On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023) Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma


Grubu Raporu’nun hazırlık sürecinde; Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) ekseninde
olmak üzere, ülkemiz ormancılık ve orman ürünleri sektörünün vizyonunu geliştirmek ve
kalkınma-büyüme ilişkilerindeki ağırlığını artırmak amacıyla, taraf olduğumuz uluslararası
sözleşmeler ve süreçler ile ulusal düzeydeki ormancılık stratejik planları, ormancılık ana
planı, bölgesel ve yerel eylem planları katılımcı bir yaklaşımla ve çok boyutlu müzakerelerle
irdelenmiştir.

Sonuç olarak, Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu Raporu’nda, “ormanların


sürdürülebilir yönetimi için kurumsal, idari ve beşeri kapasite ile bilgi altyapısının
geliştirilmesi”, “ormancılıkta sorumluluğu bulunan kuruluşlar arasında etkin koordinasyonun
sağlanması”, “ormancılık ve orman ürünlerine dayalı üretimde, arz güvenliğinin, koruma-
kullanma dengesi gözetilerek sağlanması”, “Orman köylülerinin yaşam kalitesinin artırılması
ve gelir seviyesinin iyileştirilmesi için ekonomik ve sosyal altyapının güçlendirilmesi,”,
“Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile Ekosistem Hizmetlerine yönelik kapasitenin
geliştirilmesi” ve “Ormancılık alanında araştırma ve geliştirmeye yönelik kurumsal yapının
bütünleşik planlama ve programlama kapasitesinin artırılması” hedefleri belirlenerek politika
ve eylem önerileri sunulmuştur.

1
2. MEVCUT DURUM ANALİZİ

2.1. Dünyada Genel Durum

Doğa, canlıların yaşam ortamıdır. Bu ortama, evrensel dilde “habitat” denilmektedir.


Tüm canlılar habitat içindeki yaşamlarında birbirleri ile fiziksel, kimyasal ve biyolojik
ilişkiler ve etkileşimler içerisinde dengeli bir yaşam sürdürürler. Bu dengeyi doğal afetler,
değişen iklim koşulları, arazi bozulumu, aşırı nüfus artışı, plansız ve düzensiz kaynak
kullanımı gibi nedenler bozmaktadır.

Dengeyi bozan, doğayı ve doğal kaynakları plansız ve aşırı tüketen unsurlar devreye
girdiğinde de yaşam ortamı bozulmaya ve sürdürülebilirliğini kaybetmeye başlamaktadır.
Yaşam ortamı bozulmuş, biyolojik, ekolojik, fiziksel ve ekonomik özelliklerini ve iç bünye
desteklerini kaybetmiş olan bir ortamda insanlığın yaşamını sürdürmesi zorlaşmakta ve
çözülmesi büyük kaynaklar ve zaman gerektiren olguların oluşmasına doğru evrilmektedir.1

Dünya ölçeğinde “çevre koruma” ve “kalkınma” ilişkisinin birlikte ele alındığı ilk
toplantı olan Rio Zirvesi’nin sonuç bildirgesi beş deklarasyondan oluşmaktadır. Bunlar;

• Çevre ve Kalkınma Bildirisi,


• Gündem 21,
• Ormanların Yönetimi, Korunması ve Sürdürülebilirliğine Yönelik Bildiri,
• İklim Değişikliği ve Çevre Anlaşması,
• Biyolojik Çeşitlilik Anlaşması’dır.

Rio Zirvesi’nde özellikle ormanların sürdürülebilir kullanımına yönelik ilkeler ile


ormanların sosyo-ekonomik kullanımı ve orman ürünlerinden yararlanma açılarından önemli
ve ilk düzey çözümlemeler getirilmiştir. Bu gelişmelerden günümüze kadar dünyada
ormanlar, ormancılık ve orman ürünleri sektörünü ilgilendiren birçok toplantı, zirve ve
konferans gerçekleştirilmiştir. Tüm bu etkinliklerin odağında orman kaynaklarının etkin ve
verimli kullanımı ile sürdürülebilirlik ilkesi yer almıştır. Zira, sürdürülebilirliği tehdit altında
bulunan en önemli ve en geniş doğal ekosistemlerden biri “orman” kaynaklarıdır.

Sosyal, ekonomik, estetik, rekreasyonel ve biyolojik faydaları olan orman


kaynaklarının sürdürülebilirliği ülkelerin kalkınma hedef ve politikaları açısından da önemli
bir servet değeri olarak görülmektedir. Bu kapsamda, “Yeşil Ekonomi” olarak adlandırılan ve
doğal kapital (servet) ve varlık değerlerinin de kalkınma ve refah ekonomisi parametreleri
açısından devreye alınması gerektiği tüm dünyanın ilgisini ve dikkatini çekmektedir.

Dünyadaki Gelişme Eğilimleri

Dünyamızın toplam yüzey alanının 51 milyar hektar olduğu ve bunun yüzde 71’inin
sularla kaplı bulunduğu hesaplanmaktadır. 2010 yılı verilerine göre orman alanlarının

1
Görücü, 2002:15.

2
yaklaşık 4.03 milyar hektar olduğu ve bunun karalara oranının da yüzde 31 düzeyinde
bulunduğu belirtilmektedir.2

2010 yılı itibarıyla tüm dünya ormanlarında bulunan ağaç servetinin yaklaşık
527 milyar m3 düzeyinde bulunduğu hesaplanmaktadır. Dolayısıyla dünya ormanlarının
hektarda ortalama 131 m3 ağaç servetine sahip olduğu söylenebilmektedir. Bu ağaç serveti
düzeyinin yüzde 61’i yapraklı, yüzde 39’luk kısmı ise iğne yapraklı ormanlardan
oluşmaktadır.2

Küresel ölçekte ormanlar konusunda en yetkin uluslararası kuruluş olan Birleşmiş


Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) tarafından yapılan Küresel Orman Kaynakları
Değerlendirmesi 2015’ ne göre dünyadaki toplam orman alanı 3 milyar 999 milyon hektardır.
1990 yılında toplam orman alanı miktarı 4 milyar 128 milyon hektar olarak saptanmış olup,
toplam karasal alanın yüzde 31’ini oluşturmaktadır. Mevcut ormanların yaklaşık yüzde 95’i
doğal ormanlardan, yüzde 5’i ise plantasyonlardan oluşmaktadır.3

1990-2000 yılları arasında her yıl yaklaşık 7 milyon hektar orman alanının başka tür
kullanımlara dönüşmekte olduğu bildirilmektedir. 2000-2005 yılları arasında yaklaşık 4
milyon hektar, 2005-2010 ve 2010-2015 dönemleri arasında ise yıllık ortalama 3 milyon
hektar orman alanı kaybedilmiştir. Verilerden anlaşılacağı üzere, orman kaybının hızı
konusunda bir azalma olmasına karşın, ormansızlaşma süreci dünya genelinde devam
etmektedir. Burada önemli olan husus, orman kaybının doğal ormanlarda meydana gelmesi
olup, 2010-2015 yılları arasında doğal ormanlarda ortalama yıllık orman kaybı 6,5 milyon
hektardır. Buna karşılık, aynı dönemde plantasyon ormanlarında ortalama yıllık 3,3 milyon
hektarlık artış yaşanmıştır. Böylelikle, net orman kaybı ortalama yıllık 3,2 milyon hektara
gerilemiştir. Ancak, plantasyon ormanları doğal ormanların sunduğu birçok işlevi daha
yetersiz düzeyde sunabilmektedir.

Küresel düzeyde orman alanlarında her yıl ortalama 156.000 orman yangını çıkmakta
ve yıllık ortalama 20 milyon hektar ormanın yangınlardan çeşitli düzeylerde zarar gördüğü
bilinmektedir. Orman yangınlarından en çok etkilenen ülkeler arasında Avustralya, Çad,
ABD, Hindistan ve Kanada yer almaktadır. Bu ülkelerde toplam olarak her yıl ortalama 1
milyon hektarın üzerinde orman alanı yanarak yok olmaktadır.

2010 yılı verilerine göre dünyada 2 milyar 969 milyon hektar orman devlet
mülkiyetinde iken özel mülkiyetteki orman alanı miktarı yalnızca 774 milyon hektardır. 141
milyon hektar ormanın mülkiyet türü konusunda ise belirsizlik bulunmaktadır. Yine, 2010 yılı
verileriyle dünya genelinde 12,7 milyon kişi ormancılık iş ve işlemlerinde istihdam
edilmektedir. Ormancılık sektörünün dünya ekonomisine sunduğu brüt katma değerin 2011
yılında 606 milyar ABD doları seviyesinde olduğu bilinmektedir.4

Şekil 1’de dünyada orman alanlarının toplam kara alanına göre oranlarının coğrafi
olarak dağılımı yansıtılmıştır.

2
Tolunay, 2013:35.
3
FAO,2015:3.
4
FAO,2015:18.

3
Şekil 1: Dünyada Orman Alanlarının Toplam Kara Alanına Göre Oranlarının Dağılımı

Kaynak: The World Bank-WDI, 2015.

Şekil 1’e göre, ormanların toplam karasal alana göre en çok yer kapladığı bölge Güney
Amerika'dır. Kuzey Amerika, Rusya, Orta-Güney Afrika ve Güneydoğu Asya orman
kaynakları açısından zengin sayılabilecek bölgeler arasındadır. Buna karşılık, Güney
Amerika'nın güneyi, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Batı Asya ise ormanca fakir bölgeler olarak
göze çarpmaktadır. Dünya genelinde en fazla orman alanına sahip ilk beş ülke olarak Rusya,
Brezilya, ABD, Kanada ve Çin ön plana çıkmaktadır. 2010-2015 yılları arasında en fazla
orman alanı kaybeden ülke Brezilya olup, Endonezya, Myanmar, Nijerya ve Tanzanya onu
izlemektedir. Buna karşılık, aynı dönemde en fazla orman alanı kazanan ülkeler Çin,
Avustralya, Şili, ABD ve Filipinler'dir. Şekil 2’de, 2010-2015 yılları arasında orman kazanan
ve orman kaybeden bölgeleri oransal olarak yansıtmaktadır.

Şekil 2: Dünya’da Orman Kazanan ve Orman Kaybeden Bölgelerin Oransal Dağılımı

Kaynak:FAO,2016b.

4
Şekil 1 ve Şekil 2’den görüleceği üzere, orman kaynakları bakımından zengin olan
Güney Amerika, Orta-Güney Afrika ve Güneydoğu Asya gibi bölgelerde en fazla orman
kaybı yaşanırken, Çin, ABD, Hindistan ve Kanada'nın bir kısmında önemli oranda orman
kazanımı yaşanmıştır.

Son otuz yıl içinde dünya ormanlarının korunması için yapılan tartışmaların sonucu
olarak ortaya “ormanların sürdürülebilir yönetimi” anlayışı çıkmıştır. Bütün ülkeler bu
durumu henüz tam olarak uygulamaya koymadıkları için ormansızlaşma özellikle Afrika ve
Güney Amerika’daki tropik ormanlarda hızlı bir şekilde devam etmektedir.

Şekil 3’te ise dünya ormanlarının kıtalar itibarıyla 1990 ve 2000 yıllarındaki durumu
grafik olarak gösterilmiştir. Burada yer alan bilgilere göre dünyadaki kıtaların yaklaşık yüzde
30’u ormanlarla kaplı bulunmaktadır. Orman alanlarının yüzde 47’si tropik orman kuşağında,
yüzde 33’ü boreal orman kuşağında, yüzde 11’i ılıman orman kuşağında ve yüzde 9’u da
subtropik orman kuşağında bulunmaktadır.

Tablo 1’de dünya ormanlarının kıtalar itibarıyla 1990 ve 2000 yıllarındaki durumu ve
bu dönemdeki orman alanlarının değişimi verilmektedir.

Tablo 1: Dünya Ormanlarının Kıtasal Değişimi

2000 Orman 1990–2000


1990 Orman Miktarı
Kıtalar Miktarı Arasındaki Fark
(milyon hektar)
(milyon hektar) (yüzde)

Afrika 702 650 -7,8


Asya 551 548 -0,7
Okyanusya 201 198 -1,8
Avrupa 1.030 1.039 +0,8
Kuzey ve Orta
555 549 -1,0
Amerika
Güney Amerika 923 886 -4,1
Toplam 3.963 3.869 -2,2

Tablo 1 incelendiğinde, on yıl içinde özellikle Afrika’daki tropik orman alanlarının


yüzde 7,8’inin, Güney Amerika’daki tropik orman alanlarının yüzde 4,1’inin yok edilmiş
olduğu görülmekte olup, bu alan toplam 94 milyon hektar civarındadır. Bu miktar, Türkiye
büyüklüğünde bir alanın dünyada ormansızlaşması anlamına gelmektedir. Avrupa orman
alanlarındaki yüzde 0,8’lik artışın dışında diğer kıtalarda bulunan orman alanlarında bir
azalma meydana geldiği açıkça görülmektedir.

5
Şekil 3: Dünya Ormanlarının Kıtalara Göre Durumu

Kaynak: Kellomaki, 2017.

Dünyada orman alanlarında meydana gelen bu kayıplar ormanlar üzerindeki sosyal ve


ekonomik baskının sonucunda ortaya çıkmaktadır. Ormansızlaşma ve verimli ormanların
bozuk ormanlara dönüşmesinin nedenleri arasında orman alanlarının tarım alanlarına
dönüştürülmesi ve ormanların iyi yönetilememesi sayılabilir. Aşırı ve plansız kesimler ile
orman yangınları ve orman içi ve civarındaki köylülerin yakacak gereksinimlerini ormandan
karşılaması bu bozulmayı artırmaktadır.

Dünya Bankası’nın 2015 yılı verilerine göre, dünyada orman alanlarının karasal yüzey
alanlarına göre oranının 1990 yılında yüzde 31,8 iken, 2015 yılında yüzde 30,8’e düştüğü
rapor edilmektedir.5

Yapılan periyodik envanter ve değerlendirmeler, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere


bazı ülke ve bölgelerde ormansızlaşmanın stabilize edildiğini, hatta orman alanlarının bir
miktar artmakta olduğunu (Avrupa’da yıllık ortalama 881 bin hektar), buna karşılık

5
The World Bank,2015.

6
gelişmekte olan ülkelerin ağırlıkta olduğu çoğu ülke ve bölgelerde ormansızlaşmanın halen
devam ettiğini göstermektedir.

1980-1990 döneminde yıllık ortalama orman azalması 15,5 milyon hektar iken 1990-
2000 döneminde bu miktar 9,4 milyon hektara düşmüştür. FAO Forest Resources Assessment
(FRA) 2010 Raporu’na göre, dünyada orman alanlarındaki azalma 2000-2010 döneminde
ortalama 5,2 milyon hektar olurken, Türkiye son 10 yılda yaptığı ağaçlandırma ve
rehabilitasyon çalışmaları ile orman varlığını artıran ülkeler arasında üst sıralarda yer
almıştır.6

Dünyadaki ormanların büyük bir kısmı kuzey yarı kürede ve ekvator çevresinde
bulunmaktadır. Orman alanı en fazla olan kıtalar Avrupa, Güney Amerika ve Kuzey
Amerika’dır. Rusya Federasyonu, Brezilya, Kanada, ABD ve Çin Halk Cumhuriyeti dünya
üzerinde en fazla ormana sahip ülkelerdir. Bu ülkeler tüm dünya ormanlarının yüzde 53’üne
sahiptir. Fransız Guyanası’nın ise tüm yüzölçümünün yüzde 92’si ormanlarla kaplıdır.
Dünya’da kişi başına yaklaşık 0,6 hektar orman alanı düşmektedir.7

Diğer taraftan, en fazla orman alanına sahip kıtalar ve toplam dünya orman alanına
oranları itibarıyla sırasıyla Avrupa (yüzde 46), Kuzey ve Orta Amerika (yüzde 25,7) ve Afrika
(yüzde 21,8)’dır. Orman bakımından dünyanın en zengin beş ülkesi olan Rusya Federasyonu,
Brezilya, Kanada, ABD ve Çin toplam ormanlık alanlarının yarısına sahiptir.

Ahşap malzemenin önemi insan hayatındaki birçok gereksinimi yenilenebilir, kolay


işlenir ve uygulanır olma özellikleri ile karşılamasından kaynaklanmaktadır. Bu malzeme,
günümüzde 6.000’den fazla kullanım alanı olması sebebiyle, endüstride ve kalkınmada
önemli bir yere sahiptir.

Orman kaynaklarından sağlanan ürünler “oduna dayalı” ve “odun dışı” biçiminde


temel bir ayrıma tâbi tutulmaktadır. Oduna dayalı ürünler; dikili haldeki ağaçların kesilmesi
ya da budanması suretiyle elde edilen odunun çeşitli işlemlerden geçirilmesiyle elde edilen
kereste, levha, kaplama, parke ve kâğıt gibi son kullanım ürünleri ile enerji elde etme
gayesine yönelik yakacak odunlardır.

Odun dışı ifadesi ise hem çok çeşitli odun dışı bitkisel orman ürünlerine (reçine,
mantar, çeşitli tohum, ot, yaprak gibi) hem de ormana dayalı yine çok çeşitli hizmetlere
(rekreasyon, karbon tutma, toprak koruma, biyolojik çeşitlilik gibi) işaret etmektedir.

Tablo 2’de dünyada orman ürünlerinin üretimi ve ticaretinin değişimi özellikle 2000-
2015 ve 2016 olmak üzere üç dönem halinde verilmiştir. Tablo 2’den anlaşılacağı üzere,
özellikle odun türevli panel kullanımı ve geri kazanılmış kâğıtların işlenmesi ve
değerlendirilmesi açılarından dünyada büyük bir değişim ve gelişme olduğu gözlenmektedir.

6
FAO,2010:23.
7
FAO,2010:14.

7
Tablo 2: Dünyada Orman Ürünlerinin Üretimi ve Ticaretinin Değişimi

Üretim İhracat

Değişim Değişim
Ürün Birim
(yüzde) (yüzde)

2016 2015 2000 2016 2015 2000


3
Yuvarlak odun milyon m 3737 1 8 132 2 11
Yakacak odun milyon m3 1863 - 5 9 -4 153
Endüstriyel yuvarlak odun milyon m3 1874 3 11 122 3 7
Odun peleti milyon ton 29 6 - 17 8 -
Kerestelik odun milyon m3 468 3 21 147 7 28
Odun türevli paneller milyon m3 416 4 123 91 7 60
Kaplama ve kontrplak milyon m3 174 3 161 34 5 56
OSB, yonga ve lifli levha milyon m3 242 5 102 57 8 62
Odun hamuru milyon ton 180 2 5 64 6 66
Diğer lif hamuru milyon ton 12 -7 -19 0.4 -7 20
Geri kazanılmış kağıt milyon ton 230 1 60 58 2 135
Kağıt ve karton milyon ton 409 - 26 111 - 13
milyar ABD
Orman ürünleri değeri 227 -1 57
doları
Kaynak: FAO, 2016 Stat-Forestry Database.

Dünya yuvarlak odun üretimi yıllık 3,4 milyar m³ civarında olup, bunun yüzde 53’ü
yakacak odun, yüzde 47’si endüstriyel odundur. Yakacak odunun yaklaşık yüzde 90’ı
gelişmekte olan ülkeler tarafından üretilip tüketilmekte iken endüstriyel odun üretiminin
yüzde 79’u gelişmiş ülkeler tarafından üretilmektedir. Endüstriyel odun üretiminde belli başlı
ülkeler sırasıyla ABD, Kanada, Rusya Federasyonu, Brezilya ve Çin Halk Cumhuriyeti’dir.
Yakacak odun üretim ve tüketiminde belli başlı ülkeler; Hindistan, Çin Halk Cumhuriyeti,
Brezilya ve Endonezya’dır.

Dünyadaki yıllık uluslararası endüstriyel odun ticareti 123 milyon m³, yakacak odun
ticareti ise 2,5 milyon m³ civarında gerçekleşmektedir. Son yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti
ithalatçı olarak öne çıkmış, Fransa ve Almanya da ihracat artışı ile dikkat çekmiştir.
Endüstriyel odunda beli başlı ihracatçı ülkeler Rusya Federasyonu, ABD, Yeni Zelanda,
Malezya, Kanada ve Almanya iken ithalatçı ülkeler arasında Çin, Japonya, Finlandiya ve
İsveç gibi ülkeler başta gelmektedir.8

8
Kök,2009:349.

8
Dünya ormanlarından elde edilen yuvarlak odunlar genellikle odun işleyen
endüstrilerde hammadde ve yakacak odun olarak kullanılmaktadır. Şekil 4’te verilen
grafiklerde dünyadaki yuvarlak odun tüketiminin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki
durumları ve bunların yıllara göre gelişim trendleri verilmiştir.

Şekil 4: Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkelerin Yuvarlak Odun Tüketimi

Kaynak: Kellomaki,2017.

Şekil 4 incelendiğinde, 1961 yılı ile 1991 yılı arasında geçen 30 yıllık sürede
endüstriyel odun tüketiminde yüzde 80’lik bir artış meydana geldiği anlaşılmaktadır. Buna
karşılık gelişmekte olan ülkelerdeki yakacak odun ve odun kömürü tüketimindeki artış ise
yüzde 108 olmuştur. Bu artış gelişmekte olan ülkelerdeki hızlı nüfus artışına bağlanmaktadır.
1991 yılında gelişmiş ülkelerin yakacak odun tüketimi toplam odun tüketiminin sadece yüzde
16’sını oluştururken gelişmekte olan ülkelerde bu değer yüzde 80 olarak ortaya çıkmıştır.
Dünya ülkelerinin odun tüketim trendinin bu şekilde devam edeceği ve giderek artacağı
düşünülmektedir.9

9
Kellomaki, 2017:16.

9
Ayrıca, orman ürünleri sektörünün dünyadaki toplam ihracatı 442 milyar ABD doları
seviyesindedir. Dünya’da sektör ihracatı 8 yılda 1,5 kat büyümüştür ve 2023 yılında 2,2
katına çıkarak bir trilyon ABD doları düzeyinde bir büyüklüğe ulaşacağı öngörülmektedir.10

FAO tarafından 2014 yılında yayınlanan “State of the World’s Forest” isimli yayının
“Enhancing the Socioeconomic Benefits from Forests” versiyonunda dünyada ormancılık
sektöründe resmi verilere göre 13.2 milyon kişinin çalıştığı, bununla birlikte yaklaşık 41
milyon kişinin de kayıt dışı çalıştığı vurgulanmaktadır. Kayıt dışı istihdamın ulusal
istatistiklere yansımaması ile birlikte, özellikle daha az gelişmiş bölgelerde ve ülkelerde
görüldüğü ifade edilmektedir.

Yine aynı raporda, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sine karşılık gelen 840 milyon
kişinin de kendi ihtiyaçları için ormandan yakacak odun ve odun kömürü topladığı
belirtilmektedir. Ayrıca, Afrika’da birincil enerji ihtiyacının yüzde 27’sinin odundan elde
edildiği açıklanarak bu oranın Latin Amerika’da yüzde 13 ve Asya Bölgesi’nde ise yüzde 5
olduğuna işaret edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde de fosil yakıtlardan uzaklaşmak amacıyla
odun ve odun türevli enerji kaynaklarına talebin giderek arttığı görülmektedir. Örneğin,
Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da yaklaşık 90 milyon insanın ısınma amacıyla odun
enerjisinden yararlandığı bilinmektedir.11

Dünya’da bölgeler itibarıyla, 2011 yılına ait ormancılık sektöründe yaratılan katma
değer ve ormancılığın gayrisafi milli hasılaya katkısı, Tablo 3’te verilmiştir.

Tablo 3: Ormancılık Sektörünün Yarattığı Katma Değer ve Gayrisafi Milli Hasılaya


Katkısı
Ormancılık Sektöründe Toplam Gayrisafi Milli Hasıla İçinde
Brüt Katma Değer Ormancılık Katma Değerinin Payı
(milyar ABD doları) (yüzde)
Bölgeler
Kâğıt Kâğıt
Orman Kereste ve Toplam Orman Kereste ve Toplam
Ürünü Ürünü
Afrika 11 3 3 17 0,6 0,2 0,1 0,9
Asya ve
84 66 111 261 0,3 0,3 0,5 1,1
Okyanusya
Avrupa 35 61 68 164 0,2 0,3 0,4 0,9
Kuzey
26 29 61 116 0,2 0,2 0,4 0,8
Amerika
Latin
Amerika
14 12 24 50 0,3 0,2 0,4 0,9
ve
Karayipler
Dünya 169 170 266 605 0,3 0,3 0,4 1,0
Kaynak: FAO, 2014b.

10
TİM, 2010:167.
11
FAO, 2014b:13.

10
Dünya’da bölgeler itibarıyla ormancılık sektöründeki toplam istihdam ve ormancılık
sektöründe çalıştırılan işgücünün oranı Tablo 4’te verilmektedir.

Tablo 4: Ormancılık Sektöründe Toplam İstihdam ve Ormancılık Sektöründe


Çalıştırılan İşgücünün Oranı
Ormancılık Sektöründe Ormancılık Sektöründe Çalışan
İstihdam İşgücünün Toplamdaki Payı (yüzde)
(milyon)
Bölgeler
Kâğıt Kâğıt
Orman Kereste ve Toplam Orman Kereste ve Toplam
Ürünü Ürünü
Afrika 0.3 0.2 0.1 0.6 0,1 0,1 - 0,2
Asya ve
1.8 2.6 2.5 6.9 0,1 0,1 0,1 0,3
Okyanusya
Avrupa 0.8 1.5 0.9 3.2 0,2 0,4 0,2 0,8
Kuzey
0.2 0.4 0.5 1.1 0,1 0,2 0,3 0,6
Amerika
Latin
Amerika
0.4 0.6 0.4 1.4 0,1 0,2 0,1 0,4
ve
Karayipler
Dünya 3.5 5.3 4.4 13.2 0,1 0,2 0,1 0,4
Kaynak: FAO, 2014b.

2.1.1. Uluslararası Standartlar

Dünyada ormanlar ve orman ürünlerine olan ihtiyacın giderek artması ve çeşitlenmesi


bu kaynağın sürdürülebilir yönetimini gündeme taşımaktadır. Sürdürülebilir Orman Yönetimi
(SOY) konusu da belli prensipler, standartlar ve yöntemler uygulanmak suretiyle
gerçekleştirilmektedir.

Ormancılık ve orman ürünleri sektörlerindeki uluslararası standartlar ve normların


ortaya konulmasına öncülük eden bazı önemli etkinlikler ise ormancılıkla ilgili uluslararası
bilimsel toplantılar, Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında ya da diğer örgütlerce yürütülen
çalışmalar, uluslararası sözleşmeler (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve
Sözleşmesi-UNFCCC, Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi-UNCCD gibi),
uluslararası süreçler, hükümetler ve sivil toplum örgütlerinin ortak girişimlerinde ortaya çıkan
yayınlar ve belgeler, ekonomik ve siyasal gelişmelerin ormancılığa etkisi, Sürdürülebilir
Orman Yönetimi (SOY) ve ormanların sertifikasyonuna yönelik girişimler, ekosistem
yönetimi yaklaşımı ve katılımcı yönetim anlayışıdır.

BM toplantıları ve uluslararası konferansların hemen hemen tümünde, başta


ormancılık olmak üzere doğal kaynak kullanımı ve insan odaklı bir kalkınma felsefesi ön
plana çıkarılarak, beşeri ve iktisadi varlıkların sürdürülebilir, katılımcı, şeffaf, verimli ve
kapsayıcı bir şekilde yönetilmesi üzerinde durulmaktadır. Ormancılık sektörüne yönelik
ormancılık ekosistem mal ve hizmetlerinin koruma ve kullanma dengesi gözetilerek
ekosistem tabanlı ve çok amaçlı yönetimi geliştirilmeye çalışılırken, orman ürünleri

11
sektöründe istihdam yaratıcı, yenilikçi ve katma değeri yüksek ürün ve hizmetlerin üretimi ve
sunumu yaklaşımı geliştirilmektedir.

Ülkemizde ormancılık ve orman ürünleri sektörünün gelişmesi için gerek ulusal


kaynaklar ve gerekse uluslararası kaynaklarla desteklenen birçok araştırma, uygulama ve
proje yürütülmektedir. Bu kapsamda, ormancılık ve orman ürünleri sektörüne yönelik işbirliği
yapılan uluslararası kuruluşlar arasında Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO),
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Dünya Bankası (WB), Fransız Kalkınma
Ajansı (AFD), Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA), Küresel Çevre Fonu (GEF) ve
Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) yer almaktadır.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile
birlikte “Sürdürülebilir Arazi Yönetimi (SAY) ve İklim Dostu Tarım” ve “Türkiye’nin Bozkır
Ekosistemlerinin Korunması ve Sürdürülebilir Yönetimi” projelerini yürütmektedir. Yine,
Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nde ve FAO’nun Kurak Alanlarda
Arazi Bozulumunun Değerlendirilmesi Projesi (LADA-Land Degradation Assessment in
Drylands, 2013) çalışmalarında Arazi Tahribatının Dengelenmesi (ATD), çölleşme, kuraklığa
uyum ve kırsal kalkınma çalışmalarına daha çok önem verilmesi gerektiği vurgulanmakta ve
bunlarla ilgili ülke taahhütleri istenerek eylem planı önerileri geliştirilmektedir. Genel
itibarıyla, Sürdürülebilir Arazi Yönetimi (SAY), ormancılık politikaları ve kurumsal
kalkınma, orman yönetimi ve korunması, orman ürünleri ve hizmetleri, Kuraklığın etkilerinin
azaltılması ve ATD konularını kapsayacak olan “FAO-Türkiye Ormancılık Programı”
önümüzdeki süreç için sektörün gelişimine yönelik önemli bir fırsat alanı olarak
değerlendirilmektedir.

Ormancılık ve orman ürünleri sektörüne yönelik olarak, Birleşmiş Milletler Kalkınma


Programı (UNDP)’nin ülkemizdeki mevcut çalışmaları arasında ise; orman köylerinde güneş
enerjisi projesi, Entegre Amenajman Planları, Karar Destek Sistemi ve Uzaktan Algılama ile
envanter, böcek zararlılarıyla mücadele çalışmaları, odun dışı orman ürünleri ve eko-turizmle
ilgili çalışmalar, orman köylerinde sosyo-ekonomi araştırması, Sürdürülebilir Orman
Yönetimi Kriter ve Göstergelerini (SOY-KG) ulusal düzeye çekme çalışması yer almaktadır.
Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) koordinasyonunda ise Orman Genel Müdürlüğü (OGM) ve
Fransa Ulusal Orman Ofisi tarafından adaptasyon ve genetik, dağlık alan yönetimi, odun
üretimi ve pazarlama, ekoturizm gibi sektöre yönelik önemli hususlarda işbirliği programları
yürütülmektedir.

Dünya Bankası (WB) tarafından hazırlanan ve ülkemizin ormancılık sektörüne yönelik


dışarıdan bir bakış sunan “Türkiye: Ormancılık Politika Notu” ise önemli bir belge niteliği
taşımaktadır. Yine bu belge, sektörel olarak değerlendirilebilecek fırsat alanlarının tespit
etmesi nedeniyle Türkiye-Dünya Bankası Ülke İşbirliği Stratejisinin uygulanma sürecinde
kayda değer faydalar sağlayacaktır. Küresel Çevre Fonu (GEF); BM Kalkınma Programı
(UNDP), BM Çevre Programı (UNEP) ve Dünya Bankası tarafından yönetilen ortak bir çevre
programıdır. Biyolojik çeşitlilik, iklim değişikliği gibi odak alanları ile ormancılık
sektöründeki projelere fon sağlayarak destek olmaktadır.

12
Bunlara ek olarak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Japon Uluslararası İşbirliği
Ajansı (JICA) ile birlikte gerçekleştirdiği “Çoruh Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi” ve
Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) işbirliğiyle yürüttüğü “Murat Nehri Havzası
Rehabilitasyon Projesi” gibi entegre havza yönetiminin esas alındığı ve orman köylülerinin
kalkındırılmasının hedeflendiği projeler gerçekleştirilmektedir.

Başarılı Ülke Uygulamaları

Fransa’da 2004-2007 yılları arasında uygulanan “Söğüt Koruları ile Su Kalitesinin


İyileştirilmesi” isimli projenin toplam bütçesi 2.202.400 Avro’dur. Projenin genel hedefi, su
kalitesinin yeniden sağlanması için Breton bağlamına uygun olarak Avrupa’da söğüt
korularının kısa süreli rotasyon kültürünün teşvik edilmesinin çevresel ve ekonomik faydaları
kadar verimliliğini de gözler önüne sermektir. Söğüt ağaççıklarının kısa süreli dönüşümlerle
dikilmesi (SRC), bu sorunlara cevap olabilecek bir nitelik taşımaktadır. SRC genellikle, sık
bir biçimde dikilmiş, yüksek verimli söğüt ve kavak ağaçları içeren bir enerji mahsulüdür. Bu
odunsu katı biyokütle, merkezi ısıtma, elektrik santralleri gibi uygulamalarda tek başına ya da
diğer yakıtlarla birlikte kullanılabilmektedir. Nitrojen ve fosfor gibi besin maddeleri
bakımından zengin olup gölcüklerden ve su arıtımından geçmiş olan atık sular, söğüt koruları
oluşturmak için kullanılan arazilere uygulanabilmekte, bu da besin maddelerini ve diğer atık
unsurlarını ortadan kaldırmak için etkili bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır. Söğüt
köklerinin yüzeye yakın yerleştirilmesi, kökleri birbirine sık biçimde dikilmesiyle
birleştiğinde bu, SRC’nin bir bitki filtresi olarak kullanılmasını elverişli kılmaktadır.
Topraktaki fauna, bitkiye uygulanan kirli suları ayrıştırır, toprak partikülleri söğüte giden
besin maddelerinin elde edilebilirliğini denetler ve söğüt de kirli sulardan gelen besin
maddelerinin bir kısmını ya da hepsini emmektedir. Lağım suları/çamurları, geleneksel
mahsullere uygulanamadığında SRC’ye uygulanabilmektedir.

Kore Cumhuriyeti geleneksel olarak ormanları kereste, yakacak odun ve mantar ve


yabani yeşil bitkiler gibi odun dışı orman ürünleri için kullanmışlardır. 1950'lerde ve
1960'larda dünyanın en fakir ve en az gelişmiş ülkelerinden birisi olan Kore Cumhuriyeti
ormanlarının yarısı ormanlık alanların tarımsal alanlara dönüştürülmesi, ormanlardan ısınma
ve kereste ihtiyacı için aşırı kesim yapılması nedeniyle kaybedilmiştir. Bu ormansızlaşma
şiddetli erozyona, kuraklık ve sel baskınlarının etkilerinin artmasına ve tarımsal üretimin
azalmasına, neticede can ve mal kaybına neden olmuştur. Fakirlik nedeniyle gıda
ihtiyaçlarının ormanlardan karşılanması yoluna gidilmiş, plansız, düzensiz ve aşırı kullanım
ise daha fazla ormansızlaşma ve gıda güvenliği için daha fazla tehdit oluşturur hale gelmiştir.
Bu kısır döngüyü kırmak için 1960'lı yıllardan itibaren yoğun bir orman rehabilitasyon
programı başlatılmış olup, bunun devamı olarak “Orman Rehabilitasyon Planı"nı hayata
geçirilmiştir. Bu başarılı çalışmaların sonunda, başta yukarı havzalar ve dağlık orman
havzalarında geri gelen ormanların, başta tarımsal afetlerin önlenmesine ve gıda üretimi için
sağlam bir temel oluşturmaya yardımcı olduğu, ayrıca yoksulluğun giderilmesine büyük bir
katkı verdiği, neticede ulusal ekonominin gelişmesi için temel alt yapılardan birini
oluşturduğu hükümet tarafından görülmüş ve kabul edilmiştir.

13
Orman kaynaklarının yönetimi ve orman endüstrisinin birlikte ülke ekonomisine
önemli katkısı bakımından Finlandiya’nın yüzölçümünün yüzde 75’inin ormanlarla kaplı
olmasının büyük önemi vardır. Finish National Forest Inventory (NFI)’ya göre Finlandiya’da
1971-2013 yılları arasında ağaç serveti hacmi yüzde 40 oranında artmıştır. Orman endüstrisi
oldukça gelişmiş durumda olan Finlandiya’da 44.000 kişinin istihdam edildiği ve
yenilenebilir hammadde kullanan orman ürünleri sektöründe 2014’te 11,3 milyar Avro ihracat
gerçekleştirildiği belirtilmektedir. 2016 yılında ülkenin toplam ihracatının yüzde 22’sini
orman ürünleri endüstrisinin oluşturduğu bilinmektedir. Son yıllarda bir değişim içerisinde
olan Finlandiya’da orman ürünleri sektörü, kağıt dışında fosil yakıtlara bir alternatif olarak
ahşap bazlı yakıtlar gibi yeni ürünler üzerine çalışmaktadır. Finlandiya’nın 2025 yılı planları
doğrultusunda biyo-ekonomi konusunda model bir ülke olma hedefi ile yenilenebilir
hammadde kaynağı olan ormanlar “Yeşil Altın” olarak tanımlanmakta ve bu tür
hammaddelerin tüketimi teşvik edilmektedir. Bu teşvike verilebilecek en önemli örneklerden
bir tanesi inşaat sektörüdür. Finlandiya’da toplam yapı malzemelerinin yüzde 40’ını ahşap
ürünleri oluşturmakta ve ahşap kullanımı artarak desteklenmektedir.12

Koruma Yaklaşımlarına ve Teknolojilerine Küresel Bakış Ağı (WOCAT) tarafından


2011 yılında hazırlanan “Sustainable Land Management in Practice” adlı yayının “Guidelines
and Best Practices for Sub-Saharan Africa Field Application” isimli eserinden Sürdürülebilir
Arazi Yönetimi (SAY) açısından başarılı uygulamalar yapan Afrika ülkelerinin uygulama
konuları ve vaka projeleri tespit edilerek Tablo 5’te verilmiştir.

Tablo 5: Başarılı SAY Uygulayan Afrika Ülkeleri ve Uygulama Konuları


SAY Uygulama Konusu Ülkeler
Entegre Toprak Gübreleme Yönetimi Mali, Kamerun, Burkina Faso, Zimbabve
Korumalı Tarım Kenya, Gana
Yağmur Suyu Hasadı Nijer, Zambiya, Etiyopya
Küçük Alanlarda Sulama Yönetimi Senegal, Nijer, Eritre
Eğimli Alan Önlemleri Cape-Verde, Kenya, Etiyopya
Tarımsal Ormancılık (karma sistemler) Tanzanya, Togo, Kenya, Nijer, Burkina Faso
Entegre Tarım ve Hayvancılık Yönetimi Nijer, Etiyopya, Togo
Mera ve Otlak Yönetimi Tanzanya, Nijer, Güney Afrika
Sürdürülebilir Plantasyon Ormanı Yönetimi Senegal, Eritre, Nijer
Kurak Alanlarda Sürdürülebilir Orman
Burkina Faso, Madagaskar
Yönetimi (SOY)
Sürdürülebilir Yağmur Ormanı Yönetimi Kamerun
Ekosistem Hizmetleri Burkina Faso, Kenya, Tanzanya, Nijer
Nijer, Uganda, Kenya, Burkina Faso, Gana,
Yerel ve Yenilikçi SAY Sistemleri
Madagaskar
Kaynak: WOCAT, 2011.

2.1.2. Uluslararası Yükümlülükler

2000 yılı birçok sektörde değişim ve dönüşüm getirdiği gibi ormancılık alanında da
yeni oluşum ve yaklaşımın doğmasına yol açmıştır. Bu kapsamda, 2000 yılında BM

12
Natural Resources Institute Finland, 2017.

14
Ormancılık Forumu oluşturulmuş ve Bin Yıl Kalkınma Hedefleri ortaya konulmuştur. Bunu
takiben, 2002 yılında Rio+10 ve 2006 yılında da Küresel Ormancılık Hedefleri tüm dünya
ülkelerinin birlikte hareket ettiği ve üzerinde uzlaştığı ormancılık, biyolojik çeşitlilik,
fakirliğin azaltılması ve gençler ile cinsiyet eşitliği gibi dezavantajlı gruplarında doğal
kaynakların yönetimi ve kullanımında göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmıştır.

BM düzeyinde ülkelere tavsiye ve izleme niteliğinde olan bu gelişmeler 2007 yılında


yasal bağlayıcılığı olmayan BM Ormancılık Sözleşmesinin doğmasına ve benimsenmesinin
önünü açmıştır. Ülkelerin ormancılık konusunda birlikte farkındalık yaratma amacıyla 2011
yılında “Uluslararası Orman Yılını” benimsemeleri bir diğer önemli ve güçlü bir girişim
olarak görülmektedir. Doğal kaynakların sürdürülebilirlik prensipleri içerisinde ülkelerin
kalkınma ve büyüme projeksiyonlarına dahil edilerek sektörel açılım, inovasyon ve istihdam
yaratılmasının ilk işaretleri 2012 yılında Rio+20 ve Yeşil Ekonomi oluşumudur. Tüm bu
gelişmelerin sonucunda BM düzeyinde 2015 yılında yasal bağlayıcı BM Ormancılık
Sözleşmesi kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2015 yılında Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’ni


toplayarak “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini (SKH)” kabul etmiştir. Her boyutuyla
yoksulluğun ortadan kaldırılmasını hedefleyen bu önemli küresel girişimin toplam 17 adet
hedefi bulunmaktadır. Sürdürülebilir kalkınmanın ilerlemesini sağlamak için ortaya konulan
küresel hedeflerden 15 numaralı “Karasal Yaşam” kapsamında, daha uygulanabilir bir
ekolojik sistemin sağlaması için tüm olumsuzlukları azaltma veya tersine çevirme konusunda
taahhütler söz konusudur. Bu çerçevede, SKH-15’in amacı, karasal ekosistemlerin
sürdürülebilir kullanımında mevcut değerleri korumak, iyileştirmek ve desteklemek,
ormanları sürdürülebilir bir şekilde yönetmek ve geliştirmek, çölleşmeyle mücadele etmek,
arazi bozulmasını durdurmak veya tersine çevirmek ile biyolojik çeşitlilik kayıplarını
durdurmaktır. Bahse konu hedefe bağlı olarak 15.3 maddesinde; “2030 yılına kadar, çölleşme
ile mücadele edilmesi, çölleşme, kuraklık ve sellerden etkilenen araziler dâhil bozulmuş arazi
ve toprakların rehabilite edilmesi, dünyanın arazi tahribatının dengelenmesinde çaba
göstermesi”, olarak kabul edilmiştir.13

2.2. Türkiye’de Genel Durum

Orman Genel Müdürlüğü (OGM)'nün 2015 yılında yayımladığı Türkiye Orman


Varlığı verilerine göre, ülkemiz orman varlığı 22.342.935 hektar ile ülke yüzölçümünün
yüzde 28,6’sını kaplamaktadır. Bu alan içerisinde normal kapalı orman alanı 12.704.148
hektar ile toplam ormanlık alanının yüzde 56,9’unu, boşluklu kapalı orman alanı ise
9.638.787 hektar ile toplam ormanlık alanın yüzde 43,1’ini oluşturmaktadır.14

Tüm uluslararası oluşum, süreç ve sözleşmelere aktif olarak katılan ve taraf olan
ülkemiz 1994 yılında Paris'te kabul edilerek Aralık 1996'da yürürlüğe giren UNCCD
Sözleşmesi’ne 1998 yılında 4340 sayılı Kanun ile taraf olmuştur. Akdeniz kuşağında yer alan
ve çölleşme ve erozyon kontrolü konularında çok büyük tecrübesi olan ülkemizde 2011

13
Topçu ve Erpul, 2017.
14
OGM, 2015:32.

15
yılında 645 sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname ile Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü (ÇEM)
kurulmuştur.

ÇEM’in çölleşme ile mücadele ve erozyon kontrolü gibi konularda ulusal ve


uluslararası işbirlikleri içerisinde başarılı projeler yürütmesi ve bölgesel düzeydeki program
ve projelere katılmaya özen göstermesinin bir sonucu olarak sözleşmenin 4. Eki olan Kuzey
Akdeniz Bölgesel Uygulamasında Arnavutluk, Kıbrıs, Yunanistan, İsrail, İtalya, Malta,
Portekiz ve Slovenya ile birlikte yer alarak Kuzey Akdeniz Bölgesel Koordinasyon Ofisinin
2016 yılında İstanbul’da kurulmasını sağlamıştır. Bu kapsamda, 193 ülke ile Avrupa
Birliği'nin taraf olduğu söz konusu Sözleşme, çölleşmeyle mücadele ve kuraklığın etkilerini
hafifletmeyi amaçlamaktadır.

Yine, ÇEM’in koordinasyonunda hazırlanan Çölleşme ile Mücadele Ulusal Stratejisi


(2015-2023) ise 24.07.2015 tarihli ve 29424 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir. 15 ÇEM’in çölleşme ve erozyonla mücadele konularında ulusal ve uluslararası
yükümlülüklerin de verdiği görevler çerçevesinde yürütülen birçok başarılı proje ve eylem
planının önemli olanları aşağıda sıralanmıştır:16
• Çölleşme ile Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme ve
Raporlama Sistemi,
• Çölleşme ile Mücadele Ulusal Eylem Planı Değerlendirme Raporu,
• Türkiye Arazi Tahribatının Dengelenmesi Ulusal Raporu,
• Çölleşmenin İzlenmesi ve Arazi Verimliliğinin Değerlendirilmesi,
• Türkiye Toprak Organik Karbonu Modeli ve Haritalanması,
• Ulusal Arazi Örtüsü Kullanımı Sınıflandırma ve İzleme Sistemi,
• Erozyonla Mücadele Eylem Planı.
Ayrıca, 2015 yılında ülkemiz ev sahipliğinde Ankara’da yapılan Birleşmiş Milletler
Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin 12. Taraflar Konferansı (COP12)’na 193 ülkeden
çeşitli düzeylerde delege katılmıştır. Çölleşme ve arazi bozulumu konularında önemli gündem
maddelerinin tartışıldığı ve müzakere edildiği COP12 Taraflar Konferansı’nda Arazi
Tahribatının Dengelenmesi (ATD) ve arazi bozulumunun ekonomisi konuları ile hükümetler
düzeyinde bilim politika ara yüzünün kurulması ve işletilmesi konuları karara bağlanmıştır.
Bu toplantıda, ülkemizin başlattığı “Ankara İnisiyatifi” yaklaşımı taraf ülkeler tarafından
kabul görmüş ve ülkelerin arazi bozulumunu iyileştirme ve dengeleme ile çölleşmenin
önlenmesi konusundaki taahhütleri bu inisiyatif kapsamında değerlendirilmiştir.17

Kurak ve yarı-kurak iklim kuşağında yer alan ülkemiz orman varlığı açısından çok
zengin bir ülke olmamakla birlikte özellikle son yıllarda ağaçlandırma ve orman yangınları ile
mücadele konularında gösterdiği yüksek performans ve başarılı teknik ormancılık çalışmaları
neticesinde dünya ülkeleri arasında üst sıralarda yerini almıştır.

15
ÇEM, 2018. www.cem.gov.tr
16
ÇEM, 2016:16.
17
ÇEMGM, 2015:1.

16
Tablo 6’da dikkat çekici bir husus olarak, her üç gösterimde "boşluklu kapalı" olarak
tanımlanan sütundur. Türkiye ormancılık literatüründe son birkaç yıla kadar bu tür bir kavram
kullanılmamıştır. Örneğin, OGM'nin 2012 yılında yayımladığı bir önceki Türkiye Orman
Varlığı Kitabında boşluklu kapalı orman yerine "bozuk orman" kavramı kullanılmıştır ve
Türkiye ormancılık literatüründe yaygın ve geçerli olan kavram da budur. Buna karşılık
uluslararası ormancılık literatüründe ise bu iki kavram da kullanılmamaktadır. Zira, FAO’nun
Forest Resource Assessment (FRA) raporlarında bu tür alanlar orman rejimi içerisinde
gözükmemekte ve ülke raporu ile çelişkili durumlar yaratmaktadır. Bu kavramların anlattığı
söz konusu alanda ağaçların tepe çaplarının toprağı yüzde 10'dan daha az bir oranda örttüğü
gerçeğidir. Bu tür alanlar uluslararası literatürde herhangi bir şekilde orman olarak değil,
“diğer ağaçlık alan” olarak tanımlanmaktadır.

Tablo 6: Türkiye Orman Varlığı, Servet ve Artım Dağılımı (2015)


Ormanlık Alan Dağılımı

Normal Kapalı Boşluklu Kapalı Toplam


İşletme Şekli
hektar yüzde hektar yüzde hektar yüzde

Koru 11.919.061 54 7.700.657 34 19.619.718 88


Baltalık 785.087 3 1.938.130 9 2.723.217 12
Toplam 12.704.148 57 9.638.787 43 22.342.935 100
Ağaç Servetinin Dağılımı

Normal Kapalı Boşluklu Kapalı Toplam


İşletme Şekli
m3 yüzde m3 yüzde m3 yüzde
Koru 1.506.131.410 93 59.996.731 4 1.566.128.141 97
Baltalık 33.692.118 2 11.953.934 1 45.646.052 3
Toplam 1.539.823.528 95 71.950.665 5 1.611.774.193 100
Yıllık Cari Artımın Dağılımı

Normal Kapalı Boşluklu Kapalı Toplam


İşletme Şekli
m3 yüzde m3 yüzde m3 yüzde
Koru 42.322.876 92 1.484.455 3 43.807.331 95
Baltalık 1.511.561 3 585.191 2 2.096.752 5
Toplam 43.834.437 95 2.069.646 5 45.904.083 100
Kaynak: OGM,2015.
Yine, uluslararası geçerli bilimsel anlayışa göre bir ağaçlık alanın orman sayılabilmesi
için aranması gereken şartlardan biri ağaçların tepelerinin toprağı yüzde 10'dan fazla örtmesi
gerekliliğidir. Bu nedenle, Küresel Orman Kaynakları Değerlendirmesi 2015'te Türkiye'nin
orman alanı miktarı 11 milyon 715 bin hektar olarak gösterilmiş, bununla birlikte diğer

17
ağaçlık alan miktarı ise 10 milyon 310 bin hektar olarak belirtilmiştir. Ormanların yüzde
87,8’i koru, yüzde 12,2’si baltalık olarak işletilmekte olup, orman alanındaki değişim aynı
zamanda servet dağılımını da etkilemektedir. 1973-2015 yılları arasında ülkemiz ormanlarının
dikili serveti 676 milyon m3 artmıştır. Bu artış, yeni ormanların tesisi, baltalık ormanları ile
bozuk orman alanlarındaki azalışa bağlı olarak koru orman alanı payının yükselmesinden
kaynaklanmaktadır.

1973 yılında ormanlardaki toplam yıllık artım 28 milyon m3 iken; ormancılık


uygulamaları sonucunda yıllık artım 2015 yılında 45 milyon 904 bin m3’e ulaşmıştır. Bu
sonuç üzerinde koru orman alanı payının artış etkisi olmakla birlikte, yeni orman alanlarının
kazanılması ve ormanlara yapılan bakım çalışmalarının etkisi büyüktür. Diğer taraftan,
Türkiye'de orman alanlarının coğrafi bölgelere göre dağılımının homojen olmadığı
bilinmektedir. Şekil 5’te orman varlığımızın coğrafi bölgelere göre dağılımı ortaya
konulmaktadır.

Şekil 5: Orman Varlığımızın Coğrafi Bölgelere Göre Dağılışı

Kaynak: OGM, 2012.

Şekil 5’te görüldüğü üzere, orman alanlarımız çok büyük bir oranda Karadeniz,
Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde toplanmış, buna karşılık İç Anadolu, Doğu Anadolu
ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ise orman örtüsü bakımından yoksul alanlar olarak ön plana
çıkmıştır.
Coğrafi konumu itibarıyla Akdeniz iklim kuşağında yer alan ülkemizde
ormanlarımızın büyük bir bölümü yangın tehdidi altında bulunmakta olup, toplam ormanlık
alanın yüzde 60’ını birinci ve ikinci derece yangına hassas alanlar oluşturmaktadır. Bu
nedenle, orman yangınları ülkemiz ormancılığının öncelikli konuları arasında yer almaktadır.
Orman yangınlarının çıkmasına ve yayılmasına mani olmak için her türlü fiziki ve beşeri

18
tedbiri almak, orman yangınlarıyla mücadele tekniklerini geliştirmek ve güçlendirmek,
yangına müdahale süresini kısaltarak yangın zararlarını en aza indirmek ve orman
yangınlarında görev alan personeli eğitmek öncelikli ve önemli faaliyetlerimiz arasında yer
almaktadır. Yangın geçiren orman alanlarının yeniden orman örtüsüne kavuşturulması ve
muhtemel orman yangınlarının etkisinin azaltılması maksadıyla “Yanan Alanların
Rehabilitasyonu ve Yangına Dirençli Orman Tesisi Projesi” uygulanmaya başlanmıştır.

2005-2009 döneminde her yıl ortalama 2.103 adet orman yangınına müdahale edilmiş,
11.335 hektar orman alanı zarar görmüştür. 2010-2015 döneminde ise yangın sayısının 2.386
adet/yıl, zarar gören orman alanının ise 5.863 ha/yıl olduğu görülmekte olup, çıkan
yangınların yüzde 41’i ihmal nedeniyle çıkmış yangınlardır. Bununla birlikte çıkan
yangınların yüzde 40’ı faili meçhul yangın olarak kayıtlara geçmiştir. Ülkemiz ile benzer
iklim ve bitki örtüsüne sahip ülkelerdeki yangın durumu karşılaştırıldığında ise, yangın sayısı
değişmekle birlikte yangın başına zarar gören orman alan miktarının azalma eğiliminde
olduğu görülmektedir. Orman yangınlarında sayı ve alan itibarıyla azalma görülmesinin temel
nedeni olarak, yersel ve havadan müdahale araçları ile çok iyi donatılmış ekipmanların ve
uydu-erken uyarı sistemlerinin kullanılması ve bunun yanı sıra çok iyi eğitilmiş yangın
söndürme ve müdahale ekiplerinin sahada zamanlı ve etkili mücadelesinden bahsetmek
güncel gelişmeler açısından mümkündür.18

OGM’nin 2018 yılında hazırladığı Orman Yangınlarıyla Mücadele Değerlendirme


Raporu’nda 2008-2017 yılları arasını kapsayan son 10 yıllık dönemde toplam 23.846 adet
orman yangını meydana geldiği belirtilerek, yıllık ortalama yangın sayısının 2.384 adet
olduğu ifade edilmektedir.

2017 yılında ise toplam 2.411 adet orman yangın meydana gelmiş, Orman Bölge
Müdürlüğü olarak ilk 5 sırayı Antalya (273 yangın), İzmir (233 yangın), Muğla (233 yangın),
Kahramanmaraş (183 yangın) ve İstanbul (173 yangın) almıştır. Yine aynı raporda, 2008-
2017 yıllarını kapsayan son 10 yıllık dönemde ise toplam 90.753 hektar sahanın yanmış
olduğu, yıllık ortalama kayıp miktarının 9.075 hektar ve yangın başına isabet eden sahanın ise
3,81 hektar olduğu açıklanmaktadır. Bu dönemde, en yüksek kaybın 29.749 hektar ile 2008
yılında, en düşük kaybın ise 3.117 hektar ile 2014 yılında olduğu görülmektedir. 2017 yılında
en fazla orman yangını zararı 2.750 hektar ile Antalya Orman Bölge Müdürlüğü’nde
gerçekleşmiştir.

Orman yangınlarıyla mücadelede kara ve hava araçlarının etkin kullanımında dünyada


sayılı orman teşkilatları arasında yer alan OGM Orman Yangınlarıyla Mücadele Dairesi,
ülkemizde yangın söndürme sistemleri ve erken uyarı sistemlerini kurma çalışmalarına da hız
vermiştir. Bu kapsamda, orman yangınlarıyla mücadele faaliyetlerine 2017 yılında yapılan
fiili harcamalarda ve teknolojik yatırımlarda önemli artışlar olduğu da görülmektedir.

OGM’nin 2018 yılında yayınladığı Orman Yangınlarıyla Mücadele Eylem Planı’nda


üç temel strateji olarak; yangın çıkmasına mani olmak (eğitim ve bilinçlendirme), erken uyarı
ve etkin müdahale ve yanan alanların ağaçlandırılması, konuları kararlaştırılmış olup, bu

18
OGM,2016b:31.

19
temel stratejilere bağlı toplam 17 eylem belirlenerek, bu eylemlerin ayrıntılı iş planları
çıkarılmıştır. Orman yangınlarıyla mücadele konusunda yapılan önemli güncel altyapı
yatırımları ile bunlara verilen önem ve gerçekleştirilen harcamalardaki ciddi artışın sonucu
olarak orman yangınlarına ilk müdahale sürelerinin de giderek kısaldığı ve 2003 yılında 40
dakika olan ilk müdahale süresinin, 2016 yılında 15 dakikaya düştüğü gözlenmektedir. 19
2017 yılı içinde de yangına hassas Orman Bölge Müdürlüklerinde yangına ilk müdahale
süresi ortalaması 15 dakikanın altında gerçekleşmiştir

Ülkemiz ormanlarının 1973-2010 yılları arasında alan, servet ve artım itibarıyla


gösterdiği gelişim trendi Tablo 7 ve Tablo 8’de gösterilmektedir.

Tablo 7: Orman Alanlarımızın Farklı Envanter Yıllarına Göre Durumu


Normal Orman Bozuk Orman Toplam
Orman
Yıl milyon milyon milyon
Formu yüzde yüzde yüzde
hektar hektar hektar

Koru 6,2 31 4,7 23 10,9 54

1973 Baltalık 2,7 13 6,6 33 9,3 46

Toplam 8,9 44 11,3 56 20,2 100

Koru 8,2 40 6,2 29 14,4 69

1999 Baltalık 1,8 9 4,5 22 6,3 31

Toplam 10 49 10,7 51 20,7 100

Koru 8,9 42 6,5 31 15,4 73

2005 Baltalık 1,7 8 4 19 5,7 27

Toplam 10,6 50 10,5 50 21,1 100

Koru 9,8 45 6,8 32 16,6 77

2010 Baltalık 1,4 7 3,4 16 4,8 23

Toplam 11,2 52 10,2 48 21,4 100

Kaynak: OSİB, 2010.

Tablo 7. incelendiğinde, 1973 yılında tüm ormanlar içerisinde normal ormanların payı
yüzde 44 iken, bu oranın 2010 yılında yüzde 52 seviyesine ulaştığı görülmektedir. Ayrıca,
makilikler gibi üzerinde ot çalı karışımı bitki örtüsü barındıran bazı alanlar odun üretimi
açısından bozuk olarak nitelenmekte, ancak; su üretimi, gıda güvenliği, yaban hayatı ve

19
OGM 2016c:22.

20
biyolojik çeşitlilik açısından önem arz etmektedir. Bozuk orman olarak nitelendirilen bu
alanların söz konusu özellikleri nedeniyle normal olarak kabul edilmesi gerekmekte,
ormanların “çok amaçlı fonksiyonel planlama” prensiplerine uygun olarak yönetilmesi
gerekmektedir.

Orman alanlarındaki değişim aynı zamanda servet dağılımını da etkilemektedir.


Ormancılıkta servet, dikili vaziyette bulunan ve hacmi kabuklu çaplara dayalı olarak
belirlenen ormancılığın canlı sermayesini içermektedir.

Tablo 8: Orman Alanlarımızın Farklı Envanter Yıllarına Göre Servet Durumu


Orman Normal Orman Bozuk Orman Toplam
Yıl
Formu milyon m3 yüzde milyon m3 yüzde milyon m3 yüzde
Koru 759 81 54 6 813 87
1973 Baltalık 88 9 34 4 122 13
Toplam 847 90 88 10 936 100
Koru 1.033 86 64 5 1096 91
1999 Baltalık 81 7 24 2 104 9
Toplam 1.114 93 87 7 1201 100
Koru 1129 88 65 5 1194 93
2005 Baltalık 70 5 24 2 94 7
Toplam 1199 93 89 7 1288 100
Koru 1288 90 62 4 1350 94
2010 Baltalık 59 4 19 2 78 6
Toplam 1347 94 81 6 1428 100
Kaynak: OSİB, 2010.

Tablo 8’e göre, 1973-2010 yılları arasında Türkiye ormanlarının dikili serveti yaklaşık
500 bin m3 artmıştır. Bu artış; yeni ormanların kurulumu, baltalık ormanları ile bozuk
ormanlardaki azalış ve koru orman payının yükselmesinden kaynaklanmaktadır. Orman
servetinin yanında yaptığı artım da önemlidir. Artım yaşa bağlı olarak değişmekte, ağaçlar
yaşlandıkça daha az artım gerçekleşmektedir. Ormancılık uygulamaları ile yapılan
müdahaleler, sadece alan ve servet düzeylerini değiştirmekle kalmayıp ormanları oluşturan
ağaçların yaş bileşimlerini ve dolayısıyla artımı da etkilemektedir. Tablo 9’da Türkiye
ormanlarının artım bakımından gösterdiği değişim görülmektedir.
Ormanlarımız 1973 yılında toplam 28 milyon m3 yıllık artım yaparken 2010 yılında
ise, teknik ve planlı ormancılık uygulamaları sonucunda yıllık artım 40 milyon m3’e
ulaşmıştır. Bu sonuç üzerinde koru orman payı ile normal orman payının artış etkisi olmakla
birlikte, teknik ormancılık çalışmaları sonucunda yaşlı ormanlarının yerine genç ormanların
almasının etkisi bulunmaktadır.

21
Ormanları oluşturan ağaç türlerinin gösterdiği çeşitlilik, ormanların hem üretim
yetenekleri hem sağlığı açısından önemlidir. Ormanların içerdiği ağaç türü sayısı arttıkça
farklı kullanımlara uygun ve çok çeşitli odun hammaddesi elde etme olanağı artmaktadır. Bu
durum, odun üretimi açısından bir üstünlük olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, tür
çeşitliliği sayesinde daha dayanıklı ekosistemler oluşmaktadır. Ülke ormanlarında 3 bin tanesi
endemik olmak üzere 10 binden fazla bitki türü ve 150 ana orman ağaç türü bulunmaktadır.20

Tablo 9: Orman Alanlarımızın Farklı Envanter Yıllarına Göre Yıllık Cari Artımı
Orman Normal Orman Bozuk Orman Toplam
Yıl
Formu milyon m3 yüzde milyon m3 yüzde milyon m3 yüzde
Koru 21 74 1 5 22 79
1973 Baltalık 5 17 1 4 6 21
Toplam 26 91 2 9 28 100
Koru 27 78 2 5 28 83
1999 Baltalık 5 13 1 4 6 17
Toplam 31 91 3 9 34 100
Koru 30 82 2 4 31 86
2005 Baltalık 4 11 1 3 5 14
Toplam 34 93 2 7 36 100
Koru 35 86 1 4 36 90
2010 Baltalık 3 8 1 2 4 10
Toplam 38 94 2 6 40 100
Kaynak: OSİB, 2010.

Ormanların alansal dağılımı, ibreli ve yapraklılar şeklinde sınıflandırılarak Tablo


10’da gösterilmiş, bu gösterimde ormanların bozuk ve normal yapıları dikkate alınmıştır.
Alan, servet ve artım bakımından ibreliler yapraklılara üstünlük göstermektedir. Söz konusu
durum, ibreli türlerin biyolojik üstünlüklerinin doğal bir göstergesidir.

Tablo 10: Ormanlarımızın Ağaç Türleri İtibarıyla Durumu (2015)


Ağaç Türleri
Özellikler Orman Formu Toplam
İbreliler Yapraklılar
Alan Normal 8,2 4,4 12,6
(milyon ha) Bozuk 5,3 4,3 9,6
Toplam 13,5 8,7 22,2
Servet Normal 1041,4 498,4 1539,8
(milyon m3) Bozuk 43,9 28,0 71,9
Toplam 1085,3 526,4 1611,7
Yıllık Artım Normal 29,4 14,4 43,8
(milyon m3) Bozuk 1,0 1,0 2,0
Toplam 30,4 15,4 45,8
Kaynak: OGM, 2017.

20
OGM, 2006:34.

22
İbreliler içerisinde kızılçam kapladığı alan bakımından (5,4 milyon hektar) en önemli
ağaç türüdür. Bu ağaç türünü karaçam (4,2 milyon hektar) izlemektedir. Ancak, bu türlerin
yetişme ortamlarındaki ot (ağaçsız orman toprağı) ve diğer ağaçsız sahalar dikkate
alındığında, karaçamın daha geniş bir alana yayılması söz konusudur. Yapraklı türler
içerisinde meşe en geniş yayılış alanına (6,4 milyon hektar) sahip ağaç cinsidir. Bunu sırasıyla
kayın (1,7 milyon hektar) ve kızılağaç (95 bin hektar) izlemektedir.21

Orman kaynaklarının tür dağılımını servet ve artım bakımından da incelemek


gereklidir. Daha az alana sahip karaçamın dikili serveti (296 milyon m3), kızılçamın (270
milyon m3) dikili servetinden fazladır. Bu durum yıllık artım konusunda da benzerlik
göstermektedir. Karaçamın yıllık toplam artımı (8,3 milyon m3) kızılçamdan (7,9 milyon m3)
daha fazladır.22 Ancak, yıllık kesilen miktar anlamına gelen eta düzeyleri karşılaştırıldığında,
daha fazla kızılçamın (3,4 milyon m3/yıl) kesildiği, buna karşılık daha az karaçamın (2,7
milyon m3/yıl) piyasaya sürüldüğü görülmektedir. 23 Bu farklılığın nedenleri arasında
kızılçamı gençleştirme kolaylığının olduğu söylenebilir. Ülkemiz sahip olduğu 22,3 milyon
hektar orman alanı ve bu alan üzerinde bulunan 1.7 milyar m3 dikili ağaç serveti ile önemli bir
doğal servete sahip iken sektörün milli ekonomiye katkısının tam olarak bilinmemesi önemli
bir sorundur. Oysa, gerek ihracat ve ithalat yapan, gerekse ülke içinde çalışan binlerce özel
sektör firması bulunmaktadır. Diğer taraftan, başta madencilik olmak üzere, turizm, ambalaj,
ahşap pelet, enerji, mobilya, kâğıt, ilaç gibi sektörler doğrudan veya dolaylı olarak
ormancılıkla ilgili faaliyetlerdir. Orman kaynakları ile bir şekilde bağlantılı olan tüm bu
alanlar büyük bir ekonomik potansiyele sahip olup, bu potansiyelin ortaya çıkarılması ve iyi
yönetilmesi gerekmektedir.24

Ormancılık ve orman ürünleri sektörünün ülkemizdeki en büyük sorunlarından biri de


yeterli hammadde temini ve kapasite kullanımı konusudur. OGM’nin 2015 yılı üretim
programı incelendiğinde, ormanların üretim kapasitesi ve piyasa talepleri göz önüne alınarak
16.637.597 m3 endüstriyel odun ve 5.022.986 ster yakacak odun üretimi gerçekleştirildiği
görülmüştür. Ayrıca, OGM’nin 2011-2015 yıllarında gerçekleştirdiği endüstriyel odun üretim
miktarları ürün çeşitleri itibarıyla Tablo 11’de verilmiştir.

21
OGM, 2006:42.
22
OGM, 2006:44.
23
OGM, 2006:56.
24
OSİB ve TOBB, 2013:19.

23
Tablo 11: OGM Endüstriyel Odun Üretimi (bin m3)
Ürün adı 2011 2012 2013 2014 2015

Tomruk 4.839 5.027 4.629 5.001 5.904


Tel Direk 70.9 59.6 32.6 37.5 54.2
Maden
685.7 692.9 541.7 570.1 663.6
Direk
Sanayi
874.1 874.7 701.6 728.9 764.0
Odunu
Kâğıtlık
2.383 2.333 2.196 1.966 2.375
Odun
Lif Yonga
4.662 5.424 5.551 6.608 6.866
Odunu
Sırık 16.6 10.8 14.2 9.3 10.0
Toplam 13.531 14.422 13.666 14.920 16.636
Kaynak: OGM, 2015.

OGM tarafından 2011-2015 yıllarında gerçekleştirilen endüstriyel odun üretiminin


trend gelişimi Şekil 6’da gösterilmiştir. Bu kapsamda, 2011-2015 yılları arasında kâğıtlık
odun üretimi yıllar itibarıyla hemen hemen aynı kalırken, tel direk, maden direk, sırık ve
sanayi odunu üretiminde yıllar itibarıyla bir düşüş gerçekleştiği, buna karşılık diğer
endüstriyel odunlardan tomruk ve lif yonga odunu üretiminde ise ciddi artışlar sağlandığı
görülmektedir. Toplam endüstriyel odun üretimi açısından bakıldığında ise 2011-2015 yılları
arasında yüzde 23 artışla toplamda 3.1 milyon m3 civarında bir üretim artışı sağlanmıştır.

Şekil 6: OGM Endüstriyel Odun Üretimi

18000

16000

14000

12000
2011
10000
2012
8000 2013
6000 2014
4000 2015

2000

0
Tomruk Tel Maden Sanayi Kağıtlık Lif Sırık Toplam
Direk Direk Odunu Odun Yonga
Odunu

24
OGM’nin Stratejik Planı (2017-2021)’na göre, 22.343 orman köyünde 7.096.483 kişi
yaşamakta olup, ülke nüfusunun yüzde 9’unu oluşturmaktadır. Mülki sınırları içerisinde
devlet ormanı bulunan köyler ile daha önce orman köyü iken 6360 sayılı Kanunla mahalleye
dönüşen yerler orman köyü olarak tanımlanmaktadır. 25

Ormancılık; kâğıt, ahşap ve mobilya sektörlerinin yanı sıra madencilik, hayvancılık,


bitkisel üretim, ilaç sanayi gibi alanlar için de önemli bir ekonomik potansiyele işaret
etmektedir. Ülkemiz bugün levha ürünleri üretiminde dünyanın ilk 10 ülkesi içerisine girmiş
durumdadır. Mobilya sektörü dünya ile rekabet edebilecek bir potansiyele sahiptir. İnovasyon,
tasarım, teknik ve üretim yönetiminde dönüşüm ihtiyacı bulunmaktadır. Ormanlar gıda
güvenliğinin temel unsurlarındandır. Örneğin, ülkemiz için son derece önemli bir gıda ürünü
olan balın yüzde 80’i ormanlar ve orman sayılan alanlarda üretilmektedir. Çam balı
tamamıyla kızılçam ormanlarından elde edilmektedir. Defne, kekik, kestane, ıhlamur, sakız,
çam fıstığı, mantar gibi ürünler eklendiğinde ormanların katkısı daha iyi anlaşılmaktadır.
Orman yangınlarının söndürülmesinde görev alan uçak ve helikopterler önemli bir sivil
havacılık faaliyeti olarak değerlendirilmektedir ve sektör yaratmaktadır.

Türkiye mobilya endüstrisinin ağırlıklı yapısını çoğu geleneksel yöntemlerle çalışan


atölye tipi, küçük ölçekli işletmeler oluşturmaktadır. Bununla birlikte özellikle son yıllarda
orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısının hızla artmaya başladığı görülmektedir. Sektörde
fabrikasyon üretim yapan firmaların sayısı giderek artmakta ve mobilya ve orman ürünleri
sektöründe faaliyet gösteren yabancı sermayeli 34 firma bulunmaktadır. Türkiye’de mobilya
sektörü, pazarın yoğunlaştığı ve orman ürünlerinin yoğun olduğu belirli bölgelerde
yığınlaşma eğilimi göstermiştir.26

Toplam istihdamdaki paylarına göre önemli mobilya üretim bölgeleri; İstanbul,


Ankara, Bursa, Kayseri, İzmir ve Adana olarak sıralanmaktadır. Buna ek olarak, Bolu,
Eskişehir, Sakarya, Zonguldak, Trabzon, Balıkesir, Antalya, Isparta ve Burdur’da da mobilya
üretimi yapılmaktadır. Sektördeki üretim genel olarak değerlendirildiğinde iç piyasaya dönük
olduğu görülmektedir. Mobilya sektörü büyük işletmelerin sektöre girmesiyle hem iç pazara
hem de dış pazara yönelmiştir. Mobilya sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin bir kısmında
sipariş üretimi yapılmaktadır. Ancak, sektörün büyük bölümünde oturma grubu ve tablalı
mobilya üretimi gerçekleştirilmektedir. Çoğunluğu geleneksel yöntem ve tezgâhlarla çalışan
küçük işletmelerden oluşan sektörde büyük ölçekli firmalar otomasyonlu üretim yapmaktadır.

Ülkemiz nüfusunun genç olması, yeni evlilikler, kişi başına düşen milli gelirin
iyileşmesi yanında mobilya sektörünün iç piyasaya yönelik olması dikkate alındığında 2007-
2013 arasında yurt içinden önemli miktarda bir talebin olması beklenmektedir. Türkiye’deki
mobilya tüketimi 2005 rakamlarıyla yaklaşık olarak 5,5 milyar dolardır. 2010 yılında yaklaşık
12,5 milyar ABD doları, 2011’de 14 milyar ABD doları değerinde mobilya üreten

25
OGM, 2016b:20.
26
BAKA,2012.

25
Türkiye’nin sırasıyla 2010’da toplam 10 milyar ABD doları, 2011’de 11 milyar ABD doları
değerinde tüketim yapmıştır.27

Türkiye’nin mobilya ihracatı, 2009 yılındaki ekonomik kriz nedeniyle yaşanan düşüş
dışında, son beş yıldır sürekli artış eğilimi göstermektedir. 2010 yılına gelindiğinde sektörün
ihracatı 1,4 milyar ABD dolarına yükselmiştir. 2010 yılında Türkiye’nin mobilya sektöründe
en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülke Irak olmuştur. Sektörde 209 milyon ABD doları değeri
ile Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 14,8’i Irak’a yapılmıştır. Sektör ihracatında ikinci
sıradaki ülke Almanya’dır. Almanya, 135 milyon ABD dolarlık ihracat rakamıyla Türkiye’nin
mobilya ihracatından yüzde 9,6 oranında pay almıştır. Bu ülkeleri sırasıyla İran (yüzde 6,5),
Azerbaycan (yüzde 5,9) ve Libya (yüzde 5,3) izlemektedir. Türkiye’de mobilya sektörü,
ihracatı ithalatından yüksek olan nadir sektörlerden birini oluşturmaktadır.

TİM’in 2010 yılında yayınladığı 2023 İhracat Strateji Raporu’na göre, 1990 yılında
ülkemizdeki orman ürünleri ihracatı 116,7 milyon ABD doları iken, 2008 yılında bu sayının
2,9 milyar ABD dolarına yükseldiği görülmektedir. Aynı raporda, 2023 yılında orman
ürünleri sektörü ihracatının yıllık ortalama yüzde 13,7 oranında bir büyüme ile yaklaşık 16
milyar ABD doları olabileceği öngörülmüştür.28

Katma değeri yüksek olan mobilya sektörünün ithalatı 2006 yılında 540 milyon ABD
doları iken, 2010 yılında 738 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Çin, 276 milyon
ABD dolarlık ithalat rakamıyla 2010 yılında Türkiye’nin en fazla mobilya ithal ettiği ülke
olmuştur. Türkiye’nin toplam ithalatının yüzde 37,4’ü Çin’den yapılmış, onu sırasıyla
Almanya (yüzde 10,2) ve İtalya (yüzde 9,3) takip etmiştir.29

Türkiye’nin kereste ithalatı 2000-2010 yılları arasında ihracata benzer şekilde inişli
çıkışlı bir eğilim göstermiştir. Türkiye’nin kereste ithalatı, 2000 yılında 33 milyon ABD
doları olarak gerçekleşirken, 2010 yılında yüzde 300 artarak 132,3 milyon ABD dolarına
yükselmiştir. Türkiye 2010 yılındaki kereste ithalatının yüzde 30,5’i Rusya
Federasyonu’ndan, yüzde 25,5’i ise Ukrayna’dan yapılmıştır. Bu iki ülkenin ardından
sırasıyla Romanya (yüzde 9,9), Kamerun (yüzde 8,5) ve Bulgaristan (yüzde 4,9) gelmektedir.
Sektör fırsatları açısından incelendiğinde, AB’ye üyelik süreci, AB ülkelerinde işçilik
maliyetlerinin yüksek oluşu ve Rusya pazarı ile yakınlık önemli fırsatlar olarak ön plana
çıkmaktadır. Diğer taraftan, sektörün tehditleri olarak ekonomik belirsizlikler
görülmektedir.30

Ülkemizde, orman ürünlerinin en önemli ürün gruplarından olan kereste ve daha ileri
masif ahşap sanayii Karadeniz Bölgesi’nin Ardeşen, Ayancık, Bafra, Bartın, Bolu, Borçka,
Cide, Düzce, Kastamonu, Ordu, Rize ve Yenice, Ege ve Akdeniz Bölgesinde Çanakkale,
Balıkesir, Muğla, Antalya, Isparta, Adana’da çeşitli üretim tesisleri yer almaktadır. Ancak, bu
sanayi dalı son 30 yıldır yeterince gelişememiş ve dünyada bu daldaki gelişmelerden uzak
kalmış olmasına rağmen yüksek bir gelişme potansiyeline sahiptir ve önemli bir istihdam ve

27
BAKA,2012.
28
TİM, 2010:27
29
BAKA,2012.
30
TİM,2010:42

26
kalkınma kaynağı olarak değerlendirilmeyi beklemektedir. Mobilya üretimi açısından
incelendiğinde ise genel olarak Adana, Ankara, Bursa, Eskişehir, İstanbul, İzmir ve Kayseri
ön plana çıkmaktadır. Mobilya üretimimizin başta AB olmak üzere birçok ülke pazarına ihraç
edildiği ve mobilya rekabet piyasası önemli bir aktör olduğu bilinmektedir.

Türkiye’de özel girişimler ve modern üretim tesisleri sayesinde kâğıt-karton sanayinde


temizlik kâğıdından, ambalaj kutularına kadar yayılan geniş bir yelpazede üretim ve ihracat
gerçekleştirilmektedir. Bununla beraber, ülkemiz kâğıt-karton sanayi, toplam ağaç mamulleri
Günümüzde, Türk kâğıt-karton sanayi ürünleri 180’den fazla ülkeye ihraç edilmektedir. 2005
yılında ağaç ve ahşap eşya alt sektör grubu, toplam ağaç mamulleri ve orman ürünleri
ihracatından yüzde 10 oranında pay almıştır. 2005 yılında, ağaç ve ahşap eşya ihracatı, bir
önceki yıla kıyasla yüzde 21 oranında artmıştır. Türkiye ağaç ve ahşap eşya ürünleri 150’den
fazla ülkeye ihraç edilmektedir.

Tüm bu gelişmeler çerçevesinde, Ek Tablo 3’ten de görüleceği üzere, yüksek ham ve


ara madde talebine rağmen, yurtiçi odun üretiminde yaşanan verimlilik artışı paralelinde,
odun hammaddesi eşdeğerinde toplam arz-tüketim seviyesinin belirli bir dengede tutulabildiği
de görülmektedir.

2.2.1. Kapsam ve Mevzuat

Ülkemizde ilk ormancılık kurumu 1839 yılında kurulan “Orman Müdürlüğü”dür. 1857
yılında ilk Orman Mektebi açılarak, gerekli uzman insan kaynağı yetiştirilmeye başlanmıştır.
3116 sayılı ilk Orman Kanunu’nun çıkarıldığı, 3204 sayılı Kuruluş Kanunu ile bugünkü
Orman Genel Müdürlüğü’nün devlet yapısı içerisindeki yerini aldığı 1937 yılı teknik
ormancılığın uygulanmaya başlandığı tarih olarak kabul edilmektedir. 31 Bu müdürlük, ilk
olarak merkeze bağlı Devlet Orman İşletme Müdürlükleri şeklinde örgütlenmiştir. 1951 yılına
gelindiğinde örgüt yapısına Bölge Müdürlükleri dâhil edilmiştir. 1969 yılında devlet yapısı
içerisinde ilk defa bir Orman Bakanlığı’na yer verilmiş ve Orman Umum Müdürlüğü’nün
ismi Orman Genel Müdürlüğü (OGM) şeklinde değiştirilmiştir.

Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde ormancılık çalışmalarından sorumlu ana kurum


OGM olmuş, ancak bu Müdürlüğün bağlı olduğu üst kurum sürekli değişmiştir. OGM,
Osmanlı döneminden günümüze kadar geçen süreçte; Ticaret, Maliye, Orman ve Maadin,
Ticaret ve Ziraat, Orman – Maadin ve Ziraat, İktisat, Tarım, Orman, Tarım – Orman ve Köy
İşleri Bakanlıkları, ardından Çevre ve Orman Bakanlığı’na bağlı olarak çalışmıştır. OGM, son
olarak, Orman ve Su İşleri Bakanlığının bağlı kuruluşu statüsünde görevini yürütmektedir.32
2011 tarihli ve 645 sayılı KHK ile Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü kapatılmış ve görevleri
OGM’ye tevdi edilmiştir. Bu kapsamda, OGM bünyesinde Fidanlık ve Tohum İşleri Dairesi
Başkanlığı, Ağaçlandırma Dairesi Başkanlığı, Toprak Muhafaza Dairesi ve Havza Islahı
Dairesi Başkanlığı kurulmuştur. Aynı kapsamda, ORKÖY Genel Müdürlüğü kapatılmış,
OGM örgüt yapısı içerisinde Orman ve Köy İlişkileri Daire Başkanlığı oluşturulmuştur. OGM
örgüt yapısını da değiştiren yeni düzenleme doğrudan bakanlığa bağlı bir daire başkanlığı

31
Özdönmez ve İstanbullu,1981:25.
32
Özdönmez ve İstanbullu,1981:42.

27
olarak çalışan ormancılık araştırma birimlerini de etkilemiştir. Günümüzde OGM’ye
doğrudan bağlı taşra teşkilatı statüsünde çalışan 12 Araştırma Enstitüsü bulunmaktadır. 33
Diğer taraftan, 645 sayılı KHK, Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü’nü kapatırken, Çölleşme ve
Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü (ÇEM) oluşturulmuştur.

Sektörün içerdiği uygulayıcı birimler kadar bu alanda insan kaynağını oluşturan eğitim
ve öğretim kurumları da önem arz etmektedir. 1857 yılında açılan Orman Mektebi; Orman ve
Maadin Mektebi, Halkalı Ziraat Mektebi Alisi, Halkalı Ziraat ve Ormancılık Mektebi Alisi,
Orman Mektebi Alisi isimleri altında yükseköğretim düzeyinde ormancı uygulayıcıları
yetiştirmeye devam etmiştir. Cumhuriyet döneminde de Orman Mektebi Alisi faaliyetlerini
sürdürmüş fakat 1934 yılında kabul edilen 2524 sayılı Kanunla bu okul kapatılarak, Yüksek
Ziraat Enstitüsü (YZE) bünyesinde ilk Orman Fakültesi açılmıştır. Orman Fakültesi, Yüksek
Ziraat Enstitüsü’ne bağlı olarak öğretime 1948 yılına kadar devam etmiştir.

5234 sayılı Kanunla Yüksek Ziraat Enstitüsü kapatılmış ve fakülte İstanbul


Üniversitesi’ne bağlanmıştır. 34 1963 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne bağlı bir
Orman Fakültesi kuruluncaya ve 1971 yılında ilk öğrencisini alıncaya kadar İstanbul
Üniversitesi Orman Fakültesi ülkemizin tek ormancılık yükseköğretim kurumu olmuştur.
1992 yılında altı yeni orman fakültesi farklı üniversitelerde açılmıştır. Sektöre iki yıllık
meslek yüksekokulu düzeyinde ara kademe eleman kazandırmak üzere sadece İstanbul
Üniversitesi bünyesinde bir Ormancılık Meslek Yüksek Okulu yer almakta, fakat 9 farklı
üniversitenin 13 ayrı Meslek Yüksek Okulu’nun “Ormancılık ve Orman Ürünleri Programı”
bulunmaktadır.

Sektörde faaliyet gösteren birçok sivil toplum örgütü de bulunmaktadır. Bunlardan,


Orman Mühendisleri Odası hem ormanların hem de orman endüstrisinin yönlendiricisi
konumundaki orman ve orman endüstri mühendislerinin meslek örgütü olarak sektörde
önemli bir işleve sahiptir. 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve
Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun bu konuda önemli katkı vermiştir.

Ülkemizde ormancılık çalışmalarının hukuki temelini oluşturan ilk mevzuat


08.02.1937 tarihli ve 3116 sayılı Orman Kanunu’dur. Daha sonra sağlanan gelişmeler
ışığında 09.07.1945 tarihli ve 4785 sayılı Orman Kanununa Bazı Hükümler Eklenmesine ve
Bu Kanunun Birinci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanmıştır.
Gelinen aşamada; orman kaynaklarının teknik, idari, sosyal, biyolojik ve ekonomik
boyutlarını içeren 31.08.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu yürürlüktedir. Halen
yürürlükte bulunan söz konusu 6831 sayılı Orman Kanunu orman kaynaklarının korunması,
geliştirilmesi, işletilmesi ve kırsal kalkınma açısından etkin yönetilmesini sağlamaktadır.

2.2.2. Sorumlu Kurum ve Kuruluşlar

Orman Genel Müdürlüğü (OGM), ormanların korunması, geliştirilmesi, planlanması,


genişletilmesi ve topluma çok yönlü faydalar sunmak üzere işletilmesinden sorumlu, kamu
tüzel kişiliğine haiz özel bütçeli çok güçlü bir kuruluştur. Hizmet özelliği nedeniyle yerinden
33
OGM,2012b:1.
34
Pamay ve ark., 1973:29.

28
yönetim prensibine göre kurulmuştur. Kuruluşundan itibaren değişik bakanlıkların “bağlı”
kuruluşu olarak hizmet veren Genel Müdürlük, 2003-2011 yılları arasında Çevre ve Orman
Bakanlığının bağlı kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürmüş, 2011 yılından sonra Orman ve Su
İşleri Bakanlığı’na bağlanmıştır. Orman Genel Müdürlüğü’nün merkez teşkilatı; Ana Hizmet
Birimleri, Danışma ve Denetim Birimleri ve Yardımcı Hizmet Birimlerinden oluşmaktadır.
Taşra teşkilatı ise 28 Orman Bölge Müdürlüğü ile 12 Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nden
oluşmaktadır.

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü (ÇEM)’nün 2011 yılında faaliyete


geçmesiyle Türkiye’de çölleşme ile mücadele konusunda önemli ve olumlu değişimler
gerçekleşmeye başlamıştır. Taşra teşkilatlanması olmayan genel müdürlük proje bazlı
çalışmalarına ağırlık vererek özellikle çölleşme, arazi tahribatı, erozyon, kuraklık ve iklim
değişikliği ile mücadele, havza yönetim yaklaşımları ve izleme değerlendirme sistemleri gibi
birçok konuda çok paydaşlı ulusal ve uluslararası proje gerçekleştirmiş ve çalışmalarına
devam etmektedir. OSİB, Milli Eğitim Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve
STK’larla ortaklaşa veya birbirlerinin düzenledikleri etkinliklere aktif katılarak çölleşmenin
ülke gündemine taşınmasını sağlamaya çalışan teşkilat, toplumun tüm bireylerine ulaşmak
üzere tematik etkinlikler düzenlemektedir.

2.2.3. Ulusal Politikalar

Dünyada olduğu gibi ülkemiz ormancılığının gündemine oturan Sürdürülebilir Arazi


Yönetimi (SAY); çölleşme, arazi bozulumu ve kuraklık çalışmalarında sorunların ortaya
çıkmasını engelleyecek en önemli kaynak yönetim yaklaşımıdır. Bu hususta, OSİB’nin yanı
sıra STK’ların kayda değer çalışmaları bulunmaktadır. Sürdürülebilir Arazi Yönetimi
(SAY)’ın temel yapı taşlarından birisi de Arazi Tahribatının Dengelenmesi (ATD)’dir. Bu
konuda, OSİB koordinasyonunda “Türkiye Arazi Tahribatının Dengelenmesi Ulusal Rapor
(2016-2030)” yayınlanmış olup, SAY kapsamında ulaşılacak ulusal göstergelerimiz
belirlenmiştir. Ancak, özellikle biyofiziksel göstergelerin sosyo-ekonomi ile olan ilişkisinin
belirlenmesine yönelik önemli bir ilerleme görülememiştir.

BMÇMS’nin stratejik hedeflerinde çölleşme ve arazi bozulumundan etkilenen nüfusun


ve çevrenin iyileştirilmesi, operasyonel hedeflerden ise bilim ve teknoloji oluşturma konusu
kapsamında erozyon kontrolü önlemlerinin geliştirilmesi oldukça kritiktir. Orman ve Su İşleri
Bakanlığı (OSİB)’nda özellikle 2011 yılında Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel
Müdürlüğü’nün kurulması eyleme güçlü destek sağlanmasına olanak sağlamıştır. Ancak,
erozyonun izlenmesi oldukça yüksek teknoloji ve yoğun arazi çalışması gerektirdiğinden,
OSİB’nin arazide çalışan personeline erozyon izleme konusunda eğitim verilmesi ve arazi
gözlemlerinin coğrafi koordinatlı olarak bir merkeze aktarılması için erozyon izleme ağının
oluşturulması stratejik plan eylemlerinin değerlendirilmesi ve hedeflerine ulaşmasına olumlu
katkı yapacaktır.35,36

35
Görücü ve ark., 2016:15.
36
Görücü ve ark., 2017:102.

29
Ayrıca, 2015 ve sonrası için OSİB tarafından kuraklığa dayanıklı türler; fidanlık,
tohum araştırma teknikleri; yangın, böcek ve hastalıklarla mücadele; odun ve odun dışı
ürünlerin üretiminde biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin geliştirilmesi
konularındaki araştırmaların sayısı ülkenin çeşitli bölgelerinde olmak üzere 10’a yükselmiştir.
Bununla birlikte, özel ağaçlandırma sahalarında da verimlilik izleme raporları oluştururken
söz konusu ölçüt ve göstergeler temelinde değerlendirilmesi özel ağaçlandırma sahalarının
sadece ekonomik değil çevreye olan etkisinin de değerlendirilmesine katkıda bulunacağı
düşünülmektedir.

2004 yılında OGM ve bağlı Orman İşletme Müdürlüklerinde 6 kriter ve 28 gösterge


tanımlanarak “Sürdürülebilir Orman Yönetimi (SOY)” çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Söz
konusu çalışmalar, 2017 yılında OGM ve UNDP tarafından Ulusal Sürdürülebilir Orman
Yönetimi (SOY) Kriter ve Gösterge Setinin Belirlenmesi Projesi’ne dönüştürülerek
genişletilmiştir. Bu amaçla, ülkemiz orman kaynakları varlığı ve yönetimine ilişkin ulusal
kriter ve göstergelerin belirlenmesi ve bunların ölçme, izleme, değerlendirme ve raporlama
imkanlarının irdelendiği çalışma grupları oluşturularak teknik ve bilimsel danışmanların da
katıldığı Ulusal Sürdürülebilir Orman Yönetimi (SOY) Kriter ve Gösterge Seti’nin
belirlenmesi hedeflenmektedir.

Ülkemiz biyolojik çeşitlilik konusunda dünyada sayılı ülkeler arasında yer almaktadır.
Yıldız ve Kaçkar Dağları ile Çoruh’ta önemli projeler gerçekleştirilmiştir. Ancak, canlı
biyolojik çeşitliliği konusunda yapılan çalışmalar istenen düzeyde değildir. Başka bir tanımla
Türkiye’nin canlı biyolojik çeşitliliğinin aktüel durumu ve tam alan envanter varlığı ayrıntılı
olarak bilinmemektedir. Farklı üniversite ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK)’lar tarafından
yapılan çalışmalar bir platformda birleştirilmediğinden veriler dağınık ve ulaşımı zor
durumdadır. Bu kapsamda, konu çalışmaları için Üniversiteler ve STK’lar ile OSİB ikili veya
çok paydaşlı projelerle ülkenin tamamını kapsayacak envanter çalışmalarına başlama
önceliğinde olmalıdır.

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen ulusal ve


uluslararası birçok proje, ülkemiz toprak kaynaklarının daha iyi yönetilmesi açısından önemli
görülmektedir. Bu projelerden bazıları;37

• Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Uygulamaları,


• Türkiye Arazi Tahribatının Dengelenmesi Projesi,
• Ulusal Arazi Örtüsü Projesi,
• Türkiye Toprak Organik Karbonu Modeli ve Haritalanması.

Ülkemiz ormancılık politika önerilerinin geliştirildiği en üst organlardan birisi de


Ormancılık ve Su Şurası’dır. 2017 yılında düzenlenen 2. Ormancılık ve Su Şurası
kapsamında; Su, Ormancılık, İklim ve Meteoroloji, Doğa Koruma ve Biyolojik Çeşitlilik ve
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele başlıklarında çalışma grupları oluşturulmuştur. Şura’nın
Ormancılık Çalışma Grubu’nda toplam 13 karar alınmış ve bu kararlara ilişkin olarak 51 adet
strateji ve politika önerisi getirilmiştir.

37
ÇEM,2016:1.

30
Ülkemizde korunan alan sayısı 2012 yılı itibarıyla 2.689 adet olup, toplam alanı
5.629.880 hektara ulaşmıştır. Bu değer, ülke toplam alanının yüzde 6’sına yakındır. Dünya
Bankası’nın 2014 yılı verilerine göre, dünya ortalamasının yüzde 10-15 aralığında olduğu
görülmektedir.38 Bu bağlamda, korunan alanlarının sayısının ekolojik özellikler göz önünde
tutularak 7.7 milyon hektara çıkarılması gerektiği düşünülmektedir. Bu bağlamda, OSİB ve
ÇŞB’nin ortak etkinliklerle bu alanların sayı ve kapladığı alanı artırmaya yönelik ortak
çalışmalarını artırması gerekmektedir.

Birleşmiş Milletler Çevre Koruma ve İzleme Merkezinin (UNEP-WCMC) yayınladığı


“Protected Planet Report 2016” çalışmasına göre, dünyada 244 alanda toplam 217.155
koruma alanı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu alanların 202.467’sinin karasal ve 14.688’inin de
denizsel koruma alanı olduğu belirtilmektedir. Karasal ekosistemlerin korunmasında ülke
olarak Venezuela yüzde 54,1 oranı ile birinci, Slovenya ise yüzde 53,6 oranı ile ikinci sırada
yer almaktadır. Buna karşılık Afganistan yüzde 0,4 ve Yemen, Somali ve Irak gibi ülkeler ise
yüzde 0,8 gibi düşük koruma alanı oranına sahip ülkeler olarak gösterilmektedir.39

Diğer taraftan, sera gazı emisyonlarının azaltılması ile ilgili olarak ülkemizde en
belirgin adım Türkiye'nin Kyoto Protokolü'ne katılmasını kararlaştırmasıyla atılmıştır. Bu
bağlamda sera gazları salınımı azaltan tüm etkinlikler eylemin amacına ulaşmasını
sağlayacaktır. OSİB’nın ağaçlandırma çalışmaları bu kapsamda değerlendirilebilir. Bununla
birlikte, hâlihazırda sera gazı salınımını azaltan araç ve gereç kullanmanın yasal vergi desteği
bulunmamaktadır.

OSİB’nın en önemli bağlı kuruluşlarından biri olan OGM’nin kırsal kalkınmada en


etkili birimlerinden biri Orman ve Köy İlişkileri Dairesi Başkanlığı (ORKÖY)’dır.
ORKÖY’ün amacı, ormanların korunması, geliştirilmesi ve işletilmesi amacıyla orman
köylüsünü sosyo-ekonomik projelerle desteklemek suretiyle yaşam kalitesini iyileştirmeyi ve
gelir seviyelerini artırmayı, böylece ormanlar üzerindeki olumsuz baskıyı azaltmayı, orman-
halk ilişkilerini düzenlemeyi ve ormanların sürdürülebilir yönetimini sağlamaktır.

Orman köylüsü, kişi başına düşen geliri ülke ortalamasının altında olan, büyük oranda
sosyal güvenceden yoksun, yeterli büyüklükte tarım arazisi olmayan dezavantajlı kesimlerin
başında gelmektedir. Orman köylüsü geçimini tarım, hayvancılık ve ormancılık
faaliyetlerinden karşılamaktadır. Yeterli tasarrufa sahip olmadıkları için yeni tarım
uygulamalarını gerçekleştirememektedirler. Bu bağlamda ORKÖY tarafından, orman köylüsü
olan ve kredi tespit tarihi itibariyle son bir yıldır orman köyünde oturan, icralık durumda
bulunmayan gerçek kişilere ve tarımsal kalkınma kooperatiflerine kredi ve hibe desteğinde
bulunulmaktadır. ORKÖY desteklemeleri, sosyal ve ekonomik projeler olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır.

Sosyal maksatlı projeler, dam örtülüğü, dış cephe mantolama, güneş enerjisi ile su
ısıtma sistemleri, kat kalorifer sistemleri gibi projelerdir. Bu projeler faizsiz olup, kredi geri
dönüşü proje türlerine göre 3-7 yıl arasında değişmektedir. Sosyal projelerle orman

38
The World Bank, 2014:5.
39
UNEP-WCMC,2016:23.

31
köylüsünün yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, odun tüketiminin azaltılması, buna bağlı olarak
da ormana olan baskının azaltılması hedeflenmektedir.

Ekonomik maksatlı projeler ise, büyük ve küçükbaş hayvancılık, fenni arıcılık,


seracılık, kültür mantarcılığı, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği, meyve yetiştiriciliği vb.
projelerdir. Yine bu projelerle orman köylüsünün yeni tarım uygulamalarıyla buluşturulması,
gelir seviyesinin iyileştirilmesi, istihdama katkı sağlaması, kırsal alandan şehirlere göçün
önlenmesi ve ormana olan baskının azaltılması hedeflenmektedir. 22.02.2017 tarihli ve 29987
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik değişikliğiyle hayvancılık ve fenni arıcılık
kredilerinden faiz kaldırılmıştır. Diğer ekonomik maksatlı projeler ise, T.C. Ziraat Bankasının
tarımsal kredilere uyguladığı faizin yedide biri (1/7) oranında yıllık faizle kredi verilmektedir.
2017 yılında, 12.310 aileye 120 milyon TL kredi, 30 milyon TL hibe olmak üzere toplam 150
milyon TL destekte bulunulmuştur. 4.089 aileye uygulanan sosyal maksatlı projelerle 28.000
ster yakacak odun tasarrufu sağlanarak, doğal kaynakların başında gelen ormanlarımız
yakacak amaçlı kesilmekten kurtarılmış, karbon yutak alanları olan ormanlarımız
korunmuştur. 6.221 aileye yapılan ekonomik desteklemelerle 66.124 adam/ay istihdam
sağlanmıştır.

Orman köylülerine verilen proje bazlı destekler, kredi geri ödemesi bitene kadar yılda
en az bir kez işletme kontrolü yapılmaktadır. Böylece, verilen kredinin amacı doğrultusunda
kullanılıp, kullanılmadığı denetlenmekte, amacı doğrultusunda kullanmayan işletme
sahiplerine mevzuata göre işlem yapılmakta, verilen kredi ve hibe yasal faizle birlikte defaten
geri alınmaktadır. Yapılan destekler sayesinde istihdam oluşturulmakta, orman köylüsü doğup
büyüdükleri köylerde tutularak köy kültüründe devamlılık sağlanmakta, en önemlisi de kırsal
alandan şehirlere göç önlenmektedir.

ORKÖY desteklemelerinden yeterli tarım alanlarına ve geçim kaynaklarına sahip


olmayan orman köylüsü faydalanmaktadır ki bu dezavantajlı kesim, kredi alma şartlarını
taşımadıkları için diğer kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş olduğu kredilerden de yeterince
yararlanamamaktadır. Ayrıca, ORKÖY desteklerinin amacı doğrultusunda kullanılması için
yılda en az bir kez yapılan işletme denetimleri sayesinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının
yaptığı desteklemelerden daha etkin ve verimli çıktılar alınmaktadır.

Başta ormanlarımız olmak üzere doğal kaynak bozulumunun önüne geçmek


maksadıyla orman köylümüze gelir iyileştirici ve yaşam kalitesini iyileştirici projelere destek
verilerek istihdam oluşturulması ve kırsal alandan şehirlere göçün önlenmesi için ORKÖY’e
ayrılan bütçenin artırılması büyük önem arz etmektedir.

S.S. Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (ORKOOP), 28 Bölge Birliği


ile ortak faaliyetlerini sürdürmektedir. Orman köylerinde kurulu bulunan yaklaşık 4.000 adet
Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin 400 bini aşkın ortağı bulunmaktadır. 2014 yılı sonu
itibarıyla, bu kooperatiflerden 28 Birliğe bağlı 2.613 kooperatif ve 333.005 köylü ailesi ortak
olarak OR-KOOP tabanında yer almaktadır.40

40
OR-KOOP,2015:4.

32
ORKOOP’a ortak olan kooperatiflerin büyük bir kısmı ağırlıklı olarak ormancılık
faaliyeti yapmaktadır. Öte yandan bu kooperatifler ormancılık faaliyetleri yanında küçük
çapta da olsa tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde de bulunmaktadırlar. Türkiye çapında,
orman işletmeciliğinin gerektirdiği faaliyetlerle, ağaçlandırma ve benzeri ormancılık
faaliyetlerinin büyük bir bölümü bu kooperatiflerce gerçekleştirilmektedir. Merkez Birliği’nin
ana gelir kaynağı Eğitim ve Denetim Giderlerine Katkı Payı olarak ormanda çalışan ortakların
hak ettikleri istihkakları üzerinden, yüzde 1 oranında yapılan kesintiler oluşturmaktadır.41

2004-2023 dönemini kapsayan Ulusal Ormancılık Programı ise ülkemiz


ormancılığının temel gayesini; “Orman kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi ile, toplum
refahına ve ülkenin sürdürülebilir kalkınmasına optimum katkıların sağlanması” şeklinde
tanımlamaktadır. Bu amaçla, takip edilecek politikalar ve eylem önerileri ise aşağıda
sıralanmaktadır;

• Ormanların, alanlarının, biyolojik çeşitliliğinin ve doğal yapılarının muhafazası,


biyotik ve abiyotik zararlara karşı korunması,

• Mevcut ormanların geliştirilmesi, orman dışındaki uygun alanlar üzerinde orman


tesisi ile orman alanlarının genişletilmesi,

• Ormanlardan ekolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel çok yönlü faydaların (odun ve


odun dışı orman ürünleri, sosyo-kültürel faydalanmalar, koruyucu ve çevresel
fonksiyonlar, yerel toplulukların yaşam şartlarının iyileştirilmesine katkı gibi)
yerel, ülkesel ve küresel düzeylerde, sürdürülebilir olarak sağlanması, hakça
paylaşımı ve toplum yararına sunulmasıdır.

• OSİB’in koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşların katkıları ve ülkemizdeki


kuraklığın olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi maksadıyla hazırlanan “Ulusal
Kuraklık Yönetimi Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2017-2023)” Su Yönetimi
Genel Müdürlüğü tarafından uygulamaya başlanmıştır. Söz konusu Strateji Belgesi
ve Eylem Planı ile kuraklık esnası ve kuraklık sonrası alınacak olan önlemler ile
kuraklığın olumsuz etkilerini azaltmak, kuraklık yönetiminde teknik ve ekonomik
araçlar geliştirerek kurumsal kapasiteyi güçlendirmek ve halkın kuraklık
konusunda farkındalığını artırmak üzere hedefler ve eylemler belirlenmiştir. Bu
kapsamda yer alan eylem önerileri aşağıda sunulmaktadır;

• Kuraklık yönetiminde yasal ve kurumsal kapasitelerin geliştirilmesi,


koordinasyonun ve işbirliğinin sağlanması,

• Kuraklığın etkin yönetimini sağlamak,

• Toplumun kuraklık konusunda farkındalığın arttırılması,

• İklim değişikliğinin kuraklık üzerindeki etkilerinin belirlenmesi ve uyum


stratejilerinin geliştirilmesi.

41
ORKOOP,2015:9.

33
• Orman ekosistemlerinin korunması ve orman kaynaklarının sürdürülebilir
kullanımının sağlanması, Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi(2014-2020)’nde
öncelikler arasında tanımlanmış olup, politika önerileri aşağıda sunulmaktadır:

• Orman rejimindeki alanlarda orman kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi


çerçevesinde, saha emniyetinin sağlanması ve bütünlüğünün korunması,
korumanın etkinleştirilmesi gayesiyle mevcut yolların iyileştirilmesi öncelikli
olmak üzere, teknik standartlara uygun yol yapımının gerçekleştirilmesi,

• Orman kaynaklarının korunması ve orman köylüsünün kalkındırılmasına katkıda


bulunmak gayesiyle; orman kadastrosu çalışmalarının hızlandırılmasına, mera
hayvancılığının ormanlar üzerindeki baskısının azaltılmasına, ekosistemlerinin
sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin korunmasına ve biyolojik kaynakların
sürdürülebilir kullanımına, ağaçlandırma ve toprak muhafaza çalışmalarına, orman
yangınları ile mücadele kapsamında idari ve teknik altyapının güçlendirilmesine,
enerji ormanı tesisi ve orman kaynakları üzerinde ilave baskı yaratmaksızın odun
dışı orman ürünleri üretiminin geliştirilmesine ve sosyal ormancılık faaliyetlerine
yönelik tedbirlerin geliştirilmesi,

• Orman köylülerinin gelir ve istihdam imkânlarının artırılması, devlet ormanları


dışında orman ürünleri üretimi suretiyle orman varlıkları üzerindeki baskının
azaltılması, çevrenin geliştirilmesi gayesiyle ulusal ormancılık politikaları
çerçevesinde özel ormancılık işletmelerinin desteklenmesine devam edilmesi,

• Mevcut faaliyetlerle kalkındırılması mümkün olmayan orman köylerinin, yerel


kaynaklara dayalı olarak alternatif faaliyetlere yönlendirilmesi.

2014-2023 dönemini kapsayan Ulusal Havza Yönetim Strateji Belgesi’nde


kararlaştırılan temel öncelik; “Ülkemiz su toplama havzalarında yıllardır süregelen doğal
kaynak ve çevresel bozunum sürecini durdurmak, toprak, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının
verimliliğini ve kalitesini korumak ve geliştirmek, havzadaki fauna ve floranın korunmasını ve
durumlarının iyileştirilmesini sağlamak, alt havzalardaki kullanıcılara sunulan havza
hizmetlerini havzanın ekosistem bütünlüğüne zarar vermeyecek biçimde azami düzeye
çıkarmak ve havzada yaşayan düşük gelirli kırsal nüfusun refah düzeyinin yükseltilmesine
katkı sağlamak” şeklinde tanımlanmıştır. Söz konusu Ulusal Havza Yönetim Strateji
Belgesi’nde kararlaştırılan hedefler ve politika önerileri ise;

• Ulusal Entegre Havza Yönetim Bilgi Sistemi ile bağlantılı Orman Bilgi
Sistemi’ni oluşturmak,

• Bozuk orman alanlarında gerçekleştirilecek rehabilitasyon ve ağaçlandırma


çalışmaları ile havzalardaki ormanların halen yüzde 50’sini oluşturan
normal/verimli orman alanlarını 2023 yılında yüzde 75’e çıkarmak,

• Gerçekleştirilecek erozyon kontrolü tedbirleri ile halen yılda 168 milyon ton
olan erozyonla taşınan rusubat miktarını 2023 yılında 130 milyon tona
indirmek,

34
• Odun dışı orman ürünlerinden yararlanmayı geliştirmek, üretilen ve pazarlanan
ürün miktarını ve yerel köylülerin bu ürünlerden gelirlerini en az yüzde 25
artırmak,

• Havzaların orman sahalarında halen yılda 15,5 milyon ton olan yıllık karbon
yutak kapasitesini 2023 yılında 20 milyon tona çıkarmak,

• Havza koruma ve rehabilitasyon çalışmalarının doğal kaynaklar üzerinde baskı


oluşturan düşük gelirli halkın yaşam ve gelir koşullarının iyileştirilmesi
faaliyetleri ile beraber yürütülmesine yönelik büyük ölçekli entegre ve
katılımcı havza rehabilitasyon projelerini uygun havzalarda hazırlamak ve
uygulamak,

• Yukarı havza alanlarında doğal afetlere karşı havza ıslahı, sel, çığ ve heyelan
projelerini hazırlamak ve uygulamaktır.

Arazi Tahribatının Dengelenmesi (ATD) konusunda Birleşmiş Milletler düzeyinde 16


ülkenin katılımı ile UNCCD öncülüğünde gerçekleştirilen çalışmalara ülkemiz de aktif olarak
katılmaktadır. Bu amaçla ülkemizin Gediz Havzasında bir pilot proje yürütülmektedir. Proje
alanında; ATD stratejisine yönelik olarak; toprak organik karbon içeriği, arazi verimlilik
indeksi ve arazi kullanım değişikliklerinin izlenmesi hedeflenmiştir. Birleşmiş milletler
Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı’nda ülke raporlarının sunulduğu
projeye yönelik devam eden süreçte, ülkemiz adına pilot alandan öğrenilen tecrübelerin
yaygınlaştırılması planlanmaktadır.

2.2.4. Dış Ticaret

Ülkemizin orman ürünleri dış ticaretine dair değerlendirmede, 2001-2016 dönemi,


Armonize Sistem Nomenklatür (Harmonized System-HS) temelinde, BM Comtrade
istatistikleri kullanılmıştır. Söz konusu dönem için ormancılık ve orman ürünleri ticaretinin
yapısı, kaplama ve kontrplak (HS 4408 kaplama, papel, HS 4412 kontrplak, kontrtabla,
LVL), yakacak odun ve odun kömürü (HS 4401 odun, yonga, HS 4402 odun kömürü), kereste
(HS 4407 kereste), yonga ve lif levha (HS 4409 şekil verilmiş, işlenmiş ahşap, HS 4410
yonga levha, OSB, HS 4411 lif levhalar MDF, HDF gibi), diğer işlenmiş ürünler-ahşap yapı
ürünleri (HS 4413 yoğunluğu artırılmış ahşap, HS 4414 ahşap çerçeveler (resim, ayna gibi),
HS 4415 ahşap sandık, palet gibi ambalaj mal., HS 4416 ahşap varil, fıçı, kova ve aksamı,
HS 4417 ahşap aletler, ayakkabı kalıpları gibi, HS 4418 bina ve inşaat için ahşap malzemeler,
HS 4419 ahşaptan mutfak ve sofra eşyası, HS 4420 ahşap hediyelik eşya, biblo, kutu gibi, HS
4421 diğer ahşap eşya), endüstriyel odun (HS 4403 tomruk, yuvarlak ağaç gövdesi, HS 4404
çember, sırık, kazık, çeşitli saplar gibi, HS 4405 ağaç yünü; ağaç unu, HS 4406 demiryolu,
tramvay traversleri) sınıflandırması kapsamında ele alınmıştır.

Bu kapsam dâhilinde, 2016 yılı itibarıyla, 1.265 milyon ABD doları seviyesinde olan
toplam orman ürünleri ithalatımız, toplam ülke ithalatımızın yüzde 0,64’nü oluşturmaktadır.
Buna karşılık, orman ürünleri ihracatımızın aynı yıl itibarıyla 676 milyon ABD doları olduğu
ve toplam ihracatımız içerisindeki payının da yüzde 0,47 olduğu görülmüştür. Bu çerçevede

35
de orman ürünleri dış ticaret açığının ise 561 milyon ABD doları olduğu belirlenmiştir. Bunun
yanı sıra, söz konusu dış ticaret seviyesi ile 132.000 milyon ABD doları olan dünya toplam
orman ürünleri ithalatında, yüzde 0,96 paya; 128.000 milyon ABD doları olan dünya toplam
orman ürünleri ihracatında ise yüzde 53 paya sahiptir. Ek olarak, ülkemiz orman ürünleri
ithalatını, dünya ithalatında öne çıkan ürün gruplarından yapmakta olduğu görülmüştür.
Ülkemizin orman ürünleri ithalatı 2001 yılında 168 milyon ABD doları iken, 2016 yılında bu
değer 1.265 milyon ABD dolarına yükselmiş ve artış oranı yüzde 652 olmuştur. Dolayısıyla
bu artış oranının yüzde 88 olan dünya orman ürünleri ithalatındaki artış oranından çok daha
yüksek olduğu görülmektedir.

Şekil 7: Orman Ürünleri İthalatımız ve İhracatımızdaki Değişim (2001-2016)


1.800.000 0,80

1.600.000 0,70

1.400.000
0,60
1.200.000
Bin ABD Doları

0,50

İhracat/İthalat
1.000.000
0,40
800.000
0,30
600.000
0,20
400.000

200.000 0,10

0 0,00
2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016

Orman ürünleri İthalatı Orman ürünleri İhracatı İhracat/İthalat

Kaynak: BM Comtrade istatistikleri kullanılarak hazırlanmıştır.

Şekil 7’den görüldüğü üzere, 2001 yılından itibaren düzenli olarak orman ürünleri
ithalatının arttığı ve en yüksek ithalat değerinin 2012 yılında 1.619 milyon ABD doları
düzeyinde gerçekleştiği anlaşılmakla birlikte, bu yıldan itibaren orman ürünleri ithalatımızın
mutedil olarak düştüğü ve 2016 yılında 1.265 milyon ABD doları düzeyinde gerçekleştiği
belirlenmiştir.

36
Tablo 12:Ürün Gruplarına Göre Orman Ürünleri İthalatımız (bin ABD doları)
2001 2016
2001-2016
Toplamı Toplamı
2001 Yılı 2016 Yılı Büyüme
İçindeki İçindeki
Ürün Grupları Değeri Değeri Oranı
Payı Payı
(yüzde)
(yüzde) (yüzde)

Kaplama ve Kontrplak
10.988 352.245 6,5 27,8 3.106
(HS 4408, 4412)

Yakacak odun ve Odun


3.863 274.245 2,3 21,7 6.999
kömürü (HS 4401, 4402)

Kereste (HS 4407) 21.539 236.491 12,8 18,7 998

Yonga ve Lif Levha


40.999 200.547 24,4 15,9 389
(HS 4409, 4410, 4411)

Diğer işlenmiş ürünler -


ahşap yapı ürünleri 24.003 137.204 14,3 10,8 472
(HS 4413-4421)

Endüstriyel Odun (HS


66.797 64.322 39,7 5,1 -4
4403, 4404, 4405, 4406)

Toplam 168.189 1.265.054 100,0 100,0 652

Kaynak: BM Comtrade istatistikleri yararlanılarak hazırlanmıştır.

Ayrıca, ihracat konusundaki gelişmelere bakıldığında ise en fazla orman ürünleri


ihracatımızın 2014 yılında ve 853 milyon ABD doları düzeyinde gerçekleştiği görülürken,
orman ürünleri ihracatımızın bu yıldan itibaren düşme eğilimine girdiği ve 2016 yılında 676
milyon ABD doları düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir. Ürün gruplarına göre oluşturulan
ve 2001-2016 dönemine ait ülkemizin ithal ettiği ürünlere ilişkin veriler ise Tablo 12’de
verilmektedir.

Tablo 12’den görüleceği üzere, ülkemizin orman ürünleri ithalatında 2001 yılında
değer olarak ilk 4 sırada endüstriyel odun, yonga ve lif levha, diğer işlenmiş ürünler- ahşap
yapı ürünleri ve kereste yer alırken, 2016 yılına gelindiğinde bu ilk 4 sıranın kaplama ve
kontrplak, yakacak odun ve odun kömürü, kereste ve yonga ve lif levha ürün gruplarına
kaydığı ve yoğunlaştığı görülmüştür.

Bunun yanı sıra 2001 yılında 3,9 milyon ABD doları değerinde ve en az ithalat yapılan
Yakacak Odun ve Odun Kömürü ürün grubunun 2016 yılında artarak 274 milyon ABD doları
değerinde bir ithalata ulaştığı görülmektedir. Bu artışın nedeni, ürün grubu içerisinde yer alan
ve orman ürünleri sanayinin levha üretiminde kullandığı cips hammaddesi ithalatı ile
ülkemizde son yıllarda hızla gelişen gastronomi sektörünün ihtiyaç duyduğu odun kömürü
ithalatının artmasıdır.

37
Söz konusu ithalatın, büyük ölçüde, 2016 yılında 144 milyon ABD doları tutarında
1,5 milyon ton iğne yapraklı odun cipsi ve 87 milyon ABD doları tutarında da 892.000 ton
yapraklı odun cipsi ithalatından oluştuğu görülmektedir.

Diğer yandan, 2016 yılında toplam orman ürünleri ithalatımız içerisinde odun kömürü
ithalatının 39,2 milyon ABD doları ile yüzde 3,20’lik bir paya sahip olduğu da bilinmektedir.
Buna karşılık yonga ve lif levha ile diğer işlenmiş ürünler-ahşap yapı ürünleri ithalatında
yavaşlamanın olduğu ve hatta endüstriyel odun ithalatının gerilediği belirlenmiştir.

İlaveten, 2001-2016 döneminde ürün grupları ithalatımız içerisinde en fazla büyüme


oranına sahip ürünler kaplama ve kontrplak ile yakacak odun ve odun kömürü olmuştur.
Bunların yanı sıra, 2001-2016 döneminde tüm ithal edilen orman ürünleri içinde değer azalışı
görülen tek ürün -yüzde 4 oranı ile endüstriyel odun olmuştur.

Ayrıca, 2001-2016 döneminde en çok ithalatı yapılan ürünlerin kaplama ve kontrplak


(lamine ve tabakalı, levhalı ahşap malzeme) ile yonga, lif levha ve sunta (OSB, parke ve yer
kaplama ve lignin ürünleri) ve kereste (dilimlenmiş, silinmiş ve soyulmuş ürünler) ürünleri
olduğu görülmekle birlikte, yakacak odun olarak sınıflandırmaya giren cips, dal, kütük, odun
kömürü ve talaş gibi ürünlerin de toplam orman ürünü ithalatımız içerisinde ciddi bir yer
tuttuğu anlaşılmaktadır.

Dünyada orman ürünleri ithalatındaki artışın en büyük ve en önemli kaynağı Çin’in


ithalatındaki artıştır. Ülkemiz, 2001 yılında dünyada en çok orman ürünleri ithalatı yapan
ülkeler arasında 25. sırada iken, 2016 yılında 23. sıraya yükselmiştir.

Ülkemizin orman ürünleri ana tedarikçi ülkeleri Doğu Avrupa bölgesindeki yakın
coğrafi alanda bulunmaktadır. Orman ürünleri ithalatımızın 2001’den 2016 yıllına
gelindiğinde büyük bir artış göstermesinin nedenlerinden biri yakın coğrafyamızda bulunan
Rusya ve Ukrayna’nın ana tedarikçi ülke konumuna gelmesidir. Çeşitli ürün gruplarında
olmak üzere ülkemiz yaklaşık 21 ülkeden orman ürünü tedarik etmektedir. Ülkemizin orman
ürünleri ithalatında 2001-2016 döneminde öne çıkan ülkeler ve ithalat değerleri ile ülke
payları Tablo 13’te verilmiştir.

2001 yılında toplam ithalatımızın değeri 168 milyon ABD doları iken, 2016’ya
gelindiğinde bu değerin yüzde 652 artışla 1.265 milyon ABD doları olduğu görülmektedir.
Bunun yanı sıra 2001-2016 dönemi arasında ülkemizin orman ürünleri ithalatı yaptığı
tedarikçilerin de değiştiği anlaşılmaktadır. 2001 yılında ana tedarikçilerimiz Ukrayna, Rusya
Federasyonu, Almanya ve İtalya iken, bu durum 2016 yılında değişerek Ukrayna, Rusya
Federasyonu, ABD ve Romanya ilk dört tedarikçi konumuna gelmiştir. Burada dikkat çeken
bir diğer konu ise dünyada ülkeler dış tedarikçilerini artırırken, ülkemizin ise birkaç ülkeye
yoğunlaştırdığı görülmektedir. Bu kapsamda, orman ürünleri toplam ithalatının yaklaşık
yarısını sadece Ukrayna, Rusya ve ABD’den yapmaktadır.

38
Tablo 13: Orman Ürünleri İthalatımızda Öne Çıkan Ülkeler (bin ABD doları)
2016
2001 2001-2016
Toplamı
2001 Yılı 2016 Yılı Toplamı Büyüme
İçindeki
Ülke Değeri Değeri İçindeki Oranı
Payı
Payı (yüzde) (yüzde)
(yüzde)

Ukrayna 11.912 220.949 7,1 17,5 1.755

Rusya Federasyonu 40.665 220.514 24,2 17,4 442

ABD 2.508 135.066 1,5 10,7 5.285

Romanya 7.878 95.965 4,7 7,6 1.118

Bulgaristan 4.123 82.231 2,5 6,5 1.894

Letonya 34 56.852 0,0 4,5 167.112

Çin 2.243 44.438 1,3 3,5 1.881

Almanya 19.590 42.389 11,6 3,4 116

Kanada 541 33.596 0,3 2,7 6.110

Vietnam 32 29.780 - 2,4 92.963

Kamerun 6.091 25.750 3,6 2,0 323

Avusturya 4.396 19.636 2,6 1,6 347

Finlandiya 6.724 18.573 4,0 1,5 176

İtalya 9.828 17.008 5,8 1,3 73

Polonya 1.554 15.615 0,9 1,2 905

Hindistan 47 15.483 - 1,2 32.843

Brezilya 503 13.723 0,3 1,1 2.628

Endonezya 6.071 13.512 3,6 1,1 123

Malezya 792 13.070 0,5 1,0 1.550

Küba - 11.865 - 0,9 -

Diğerleri 41.294 128.210 24,6 10,1 210

Toplam 168.189 1.265.054 100,0 100,0 652

Kaynak: BM Comtrade istatistikleri yararlanılarak hazırlanmıştır.

39
Ülkemizin en büyük orman ürünleri tedarikçisi olan Ukrayna'dan yapılan ithalatın
yarısını kereste oluştururken, diğer yarısını yonga, talaş ve yakacak odun ile kaplama ve
kontrplak oluşturmaktadır. Diğer büyük tedarikçimiz Rusya’dan yapılan ithalatın ise yine
benzer şekilde yarısından fazlasını kaplama ve kontrplak oluşturmaktadır.

Tablo 14: Ürün Gruplarına Göre Orman Ürünleri İhracatımız (bin ABD doları)
2001 2016
2001-2016
Toplamı Toplamı
Ürün Grupları 2001 Yılı 2016 Yılı Büyüme
İçindeki İçindeki
Değeri Değeri Oranı
Payı Payı
(yüzde)
(yüzde) (yüzde)

Yonga ve Lif Levha (HS


29.984 379.727 27,4 56,2 1.166
4409, 4410, 4411)

Diğer işlenmiş ürünler -


ahşap yapı ürünleri (HS 25.033 241.961 22,8 35,8 867
4413-4421)

Kaplama ve Kontrplak (HS


15.890 39.456 14,5 5,8 148
4408, 4412)

Kereste (HS 4407) 34.647 10.461 31,6 1,5 -70

Endüstriyel Odun (HS


4.005 2.798 3,7 0,4 -30
4403, 4404, 4405, 4406)

Yakacak odun ve Odun


4 1.472 0,0 0,2 36.700
kömürü (HS 4401, 4402)

Toplam 109.563 675.875 100,0 100,0 517

Kaynak: BM Comtrade istatistikleri yararlanılarak hazırlanmıştır.

Bunlarla birlikte, 2001-2016 döneminde oran itibariyle ithalat artışımızın en fazla


görüldüğü ülkelerin Letonya, Vietnam ve Hindistan olduğu görülmüştür. Özellikle
Letonya’dan ithal edilen ürünler arasında inşaatlardaki marangoz ahşap malzemeleri, ahşap
askılıklar ve ahşap yapı elemanları ile bambu ürünleri ön sıralarda yer almaktadır. Diğer
büyük tedarikçimiz olan Vietnam’dan ise özellikle kaplama ve kontrplak ürünleri ile odun
kömürü ithalatı yapılmaktadır. Ayrıca, 2001 yılında en büyük tedarikçilerimiz olan Rusya
Federasyonu’nun toplam orman ürünleri ithalatımız içerindeki nominal değeri dört katına
yakın bir artış kaydederken, büyüyen ithalat içerisindeki payı ise yüzde 24,2’den 2016 yılında
yüzde 17,4’e düştüğü; aynı şekilde Almanya’nın payının da yüzde 11,6’dan yüzde 3,4’e
düştüğü görülmüştür. Buna karşılık, 2001-2016 döneminde orman ürünleri ithalatımızın
arttığı ve giderek ağırlıklı olarak kaydığı ülkeler Letonya başta olmak üzere Ukrayna, ABD,
Romanya ve Bulgaristan olmuştur.

40
2001 yılında ülkemizin orman ürünleri ihracatında değer olarak ilk 4 sırada kereste,
yonga ve lif levha, diğer işlenmiş ürünler-ahşap yapı ürünleri ile kaplama ve kontrplak yer
alırken, 2016 yılına gelindiğinde ilk 4 sıranın yonga ve lif levha, diğer işlenmiş ürünler -
ahşap yapı ürünleri, kaplama ve kontrplak ile kereste ürünlerine kaydığı ve yoğunlaştığı
belirlenmiştir.

Ayrıca, ülkemizin orman ürünleri ihracatı 2001 yılında 109 milyon ABD doları
düzeyinde iken, 2016 yılında bu değer 675 milyon ABD doları düzeyine yükselmiş ve artış
oranı yüzde 517 olmuştur. Dolayısıyla, bu artış oranının dünya orman ürünleri ihracatındaki
artış oranından daha yüksek olduğu söylenebilir. Bunun yanı sıra, 2001-2016 döneminde ürün
grupları ihracatımız içerisinde en fazla büyüme oranına sahip ürünler yakacak odun ve odun
kömürü ile yonga ve lif levha olmuştur. Ürün grubu olarak, yakacak odun ve odun kömürü
ihracatının çok önemli bir bölümünün yakacak odun olduğu belirlenmiştir. Yakacak odunun
önemli bir bölümü ise iğne yapraklı ve yapraklı tür dal ve kütük odunu, cips, yonga, talaş ve
odun artıklarından oluşmaktadır. 2001 -2016 döneminde ürün grubu olarak ihracatı en çok
azalan ürünlerin başında -yüzde 70 ile kereste yer alırken, endüstriyel odun -yüzde 30 ile
ikinci sırada gelmektedir.

Dünyada orman ürünleri ithalatı ile birlikte ihracatının da arttığını, dolayısıyla dünya
orman ürünleri dış ticaret hacminin hızla büyüdüğünü göstermektedir. Dünyada orman
ürünleri ihracatındaki artışın temel nedenlerinden biri, gelişen ahşap malzeme teknolojilerinin
yanı sıra ülkelerin ahşap ürünlerine yönelmesi ve ahşap yapı elemanlarının dünyada
kullanımındaki yaygınlaşmadır. Orman ürünleri dış ticaretinin dünya genelinde büyümesi ve
gelişmesine paralel olarak ülkemizde de sektörün yapısal değişim ve dönüşüm içerisinde
olduğu ve ülkemiz orman ürünleri sektörünün ihracat potansiyelinin giderek artmasının doğal
bir sonucu olarak çeşitli orman ürünü gruplarındaki hammadde talebinin de giderek arttığı
gözlenmektedir.

Çeşitli ürün gruplarında olmak üzere 2001-2016 döneminde ülkemiz yaklaşık 15


ülkeye orman ürünü ihraç etmiştir. Ülkemizin orman ürünleri ihracatında 2001-2016
döneminde öne çıkan ülkeler ve ihracat değerleri ile ülke payları Tablo 15’te verilmiştir.
Tablo 15’te görüldüğü üzere, 2001 yılında toplam ihracatımızın değeri 109 milyon ABD
doları iken, 2016’ya gelindiğinde bu değerin yüzde 517 artışla 676 milyon ABD dolarına
yükseldiği görülmektedir. Bunun yanı sıra 2001-2016 döneminde ülkemizin orman ürünleri
ihracatı yaptığı ülkelerin sırasında da değişiklik olduğu gözlenmiştir. 2001 yılında toplam
orman ürünü ihracatımızın yaklaşık yüzde 30’unu oluşturan ve en fazla ihracat yaptığımız
Serbest Ticaret Bölgesi’ne toplam 30 milyon ABD doları tutarında ihracat gerçekleştirilmiş
iken, 2016 yılına gelindiğinde bunun yüzde 13’lük azalış ve yüzde 4’lük pay ile 26 milyon
ABD dolarına düştüğü görülmüştür. Söz konusu ihracatın, serbest bölgede faaliyet gösteren
işletmelerin ara hammadde ile büyük ölçüde ambalaj ve sarf malzemesine olan talebine
paralel olarak, geliştiği belirtilmektedir. 2001 yılında toplam orman ürünleri ihracatımız
içinde en büyük paya (yüzde 27,4) sahip olan Serbest Ticaret Bölgesi’nin yerini 2016 yılında
yüzde 25,2 ile İran İslam Cumhuriyeti almıştır.

41
Tablo 15:Orman Ürünleri İhracatımızda Öne Çıkan Ülkeler (bin ABD doları)
2001 2001 2016 2001-2016
2016
Ülke Yılı Toplamı Toplamı Büyüme
Yılı
Değeri İçindeki İçindeki Oranı
Değeri
Payı(yüzde) Payı(yüzde) (yüzde)
İran İslam Cumhuriyeti 7.670 170.277 7,0 25,2 2.120
Irak - 64.478 - 9,5 -
Türkmenistan 1.247 44.134 1,1 6,5 3.439
Gürcistan 671 32.030 0,6 4,7 4.673
Serbest Bölge 30.045 26.203 27,4 3,9 -13
Azerbaycan 1.931 19.419 1,8 2,9 906
Arnavutluk 238 19.303 0,2 2,9 8.011
Cezayir 1.669 18.961 1,5 2,8 1.036
Ürdün 4.150 14.031 3,8 2,1 238
Bulgaristan 1.664 13.683 1,5 2,0 722
Suudi Arabistan 648 12.976 0,6 1,9 1.902
Romanya 857 12.586 0,8 1,9 1.369
Lübnan 997 12.132 0,9 1,8 1.117
Birleşik
721 10.791 0,7 1,6 1.397
Arap Emirlikleri
Sırbistan - 10.330 - 1,5 -
Diğerleri 57.052 194.542 52,1 28,8 241
Toplam 109.563 675.875 100,0 100,0 517
Kaynak: BM Comtrade istatistikleri yararlanılarak hazırlanmıştır.

Diğer yandan, İran İslam Cumhuriyeti, Irak, Türkmenistan ve Gürcistan ülkemizin


2016 yılında en fazla orman ürünü ihraç ettiği ülkeler olmuştur. Ayrıca 2001 yılında Sırbistan
ve Irak’a herhangi bir orman ürünü ihracatı yapılmamış iken, 2016’da bu iki ülkeye ciddi
oranda ihracat yapıldığı belirlenmiştir. Ülkemizin orman ürünleri ihracatının yine 2001-2016
dönemindeki durumu incelendiğinde, ihracat yaptığımız ülkelerin sırasında değişiklikler
olduğu tespit edilmiştir. Zira, 2001 yılında Serbest Ticaret Bölgesi orman ürünleri
ihracatımızda birinci sırada iken, 2016 yılında İran İslam Cumhuriyeti orman ürünleri
ihracatımızda birinci sıraya yükselmiştir, bunu Irak, Türkmenistan, Gürcistan ve Azerbaycan
izlemiştir. Aynı şekilde, 2001-2016 döneminde orman ürünleri ihracatımızda en büyük artışın
Arnavutluk, Gürcistan, Türkmenistan ve Iran İslam Cumhuriyeti’ne olan ihracatta olduğu
görülmüştür.

Yine, aynı istatistiklere göre ülkemiz 2001 yılında dünyada en çok orman ürünleri
ihracatı yapan ülkeler arasında 53. sırada iken, 2016 yılında 36. sıraya yükselmiştir.
Ülkemizin orman ürünleri ihracatında en büyük destinasyonların Ortadoğu ve Kafkas
coğrafyasındaki ülkeler olduğu görülmektedir.

42
Bu çerçevede, nominal değer bazında ülkemiz orman ürünleri ithalatı, yurtiçi talepteki
artış ve sektörün işleme kapasitesindeki gelişmeye paralel olarak, odun hammaddesi ve
işlenmiş ara malı ürün gruplarında büyük ölçüde artış olmuştur. Söz konusu ithalatın ise
yoğun olarak diğer ana tedarikçi ülkelerin yanı sıra, Ukrayna, Rusya Federasyonu ile diğer
Doğu Avrupa ülkelerinden yapıldığı görülmüştür. Bununla birlikte, ihracatımızın ise, yonga
ve lif levha gibi yarı işlenmiş ve diğer sektörler için ara malı niteliğindeki ürünler ile işlenmiş
nihai ahşap yapı ürünlerine ve Ortadoğu ile Kafkas coğrafyasına yoğunlaştığı anlaşılmaktadır.

2.2.5. Onuncu Kalkınma Planı Döneminin (2014-2018) Değerlendirilmesi

Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018)’nda, Sürdürülebilir Orman Yönetimi (SOY) en


önemli konular arasında olup, Özel İhtisas Komisyonu Raporu olarak Plan’da yer almıştır.
SOY’un Onuncu Plan dönemi için koruma, geliştirme, faydalanma ve sektörel kapasite
geliştirme, uluslararası ilişkiler, eğitim konularında dört ayrı amacı bulunmaktadır. Bu
amaçlara erişim için belirlenen politikaların tüm sektörler ve ilgi gruplarıyla uyumlu bir
kalkınma anlayışına hizmet etmesi önemlidir. Belirlenen politikaların değerlendirilmesi
sonucunda sektörde ağırlıklı olarak “doğal kaynakların verimli kullanılması” dönüşüm
alanıyla ilgili politikaların öncelikli olduğu ortaya çıkmıştır. Bu politikaları hayata geçirmek
için yapılması gereken mevzuat düzenlemeleri, kurumsal yapıda gerekli değişiklikler ile
sorumlu ve işbirliği yapılması gereken kişi ve kurumların dikkatle ele alınması, sektörün
ekonomiye ve topluma faydasını yükseltmek açısından önemli görülmektedir.42

Orman yangınlarının önlenmesi, erken müdahale ve söndürülmesi hususlarında kayda


değer gelişmeler bulunmakla birlikte Plan döneminde toplam 27.485 hektar orman alanı
yangınlarda zarar görmüştür. Ormancılıkta hastalık ve zararlılarla mücadele konusunda ise
önemli proje ve faaliyetler yürütülmektedir. Yine, Plan döneminde, hızlandırılmış bozuk
orman alanı rehabilitasyonu, ağaçlandırma çalışması ve erozyon kontrolü çalışmaları sonucu,
dönem sonu için öngörülen ağaçlandırma hedefine ulaşılmış ve 2017 yılı itibarıyla 90 bin
hektar hedef üstü fiziki gerçekleşme kaydedilmiştir.

Orman ürünleri üretimi ve pazarlanmasına dair mevcut mevzuat gözden geçirilerek,


ağaçlandırma, rehabilitasyon, erozyon ve sel kontrolü, çığ ve heyelanların önlenmesi, mera
ıslahı, ağaç ıslahı, tohum ve fidan üretimi, fidanlık ve imar-ihya çalışmaları için yapılacak
harcamaların düzenlenmesi ve gelirlerin tahsilatına yönelik usul ve esasları belirleyen
“Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Hizmetlerine Dair Yönetmelik” Resmi Gazete’de
yayımlanmıştır. İlaveten, oduna dayalı orman ürünü satışlarından alınan fon paylarının
belirlenmesi hakkında 2017/10648 sayılı Kararname yayımlanmıştır.

Meraların korunması ve kalitesinin arttırılması konusu Plan’da “2.2.15. Tarım ve


Gıda” başlığı altında verilmiştir. Bu bağlamda, OSİB ve Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı (GTHB) işbirliğiyle meraların iyileştirilmesi, etkin ve verimli yönetimi konusunda
çalışmaların arttırılması ve yoğun tarım yapılan meraların yeniden kurulması genetik
çeşitliliğin korunması açısından önem taşımaktadır.

42
Kalkınma Bakanlığı, 2014:101.

43
Orman alanlarının arttırılmasının yanı sıra sürdürülebilirliğine yönelik eksikliğin ilgili
kurumların çalışmalarıyla giderilmesi gerekmektedir. Ayrıca, “2.3.7. Çevrenin Korunması”
başlığı altında, 2005 yılında gündemde olmayan ekosistem hizmetlerinden söz edilmesi plan
hedefleri ve kalkınma-büyüme ilişkileri açısından olumlu bir gelişme olarak
değerlendirilmektedir.

Planın “2.3.1. Bölgesel Gelişme ve Bölgesel Rekabet Edebilirlik” başlığı altında düşük
gelirli kesime destek verileceği belirtilmiştir. Ancak, üretim artışının veya üretken
olunmasının sağlanması amacıyla doğal kaynaklara daha çok baskı yapan üretimlerden
kaçınılmasına yönelik politika belirlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, kalkınma
ajanslarının eğitim planlarında bu konunun göz önünde bulunması faydalı olacaktır.

Orman köylerinin dezavantajlı konumlarından kaynaklanan kalkınma sorunlarını


azaltmaya yönelik üretim ve gelir tabanlı destek araçları geliştirileceği “2.3.6. Kırsal
Kalkınma” başlığı altında ele alınmıştır. Üretim artışı dışında üretimin pazarlanmasına
yönelik sorunlarında kooperatif veya üretici birlikleri kanalıyla giderilmesi uygun olacaktır.
Ancak, bu kalkınma yatırımlarının doğal kaynaklara en az baskıyı yaratacak politikalarla
oluşturulması gerekmektedir.

Planda, iklim değişikliği ve çölleşmeden söz edilerek, konunun ülkenin takip edeceği
ana toprak kullanım politikalarından biri olması sağlanmıştır. Bu bağlamda, 56 numaralı
eylemin Ulusal Çölleşme ile Mücadele Eylem Planında (UÇMEP) etkili biçimde hedefine
ulaştığı söylenebilir.

İlaveten, Onuncu Kalkınma Planı’nda üretim ve hizmetlerde yenilenebilir enerji, eko-


verimlilik, temiz üretim teknolojileri gibi çevre dostu uygulamaların destekleneceği ve ayrıca
çevre dostu yeni ürünlerin geliştirilmesi ve markalaşmasının teşvik edileceği belirtilmesine
karşın, bunun yasal temelinin belirginleşmemesi ve bu konuya ilişkin yasal düzenlemelerin
yapılmasında olumlu gelişmelere rağmen halen bazı eksikliklerin olduğu görülmektedir.

2.2.6. Hedeflere Ulaşılmasının Önündeki Başlıca Sorunlar

Mevzuattan kaynaklanan sorunlar

Ülkemizde ormancılık çalışmalarının teknik, idari, sosyal, biyolojik ve ekonomik


boyutlarını çevreleyen ilk mevzuatlar 3116 sayılı Kanun, 4785 sayılı Kanun ile 6831 sayılı
Orman Kanunu’dur. Bunlara ilaveten, yıllar içerisinde 6292 sayılı Orman Köylülerinin
Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin
Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun, 2873 sayılı
Milli Parklar Kanunu ve 3213 sayılı Maden Kanunu gibi en düzeydeki yasal düzenlemelerle
ülkemiz orman kaynaklarının daha etkin ve sürdürülebilir yönetilmesi hedeflenmiştir.

44
Tüm bu yasal düzenlemelerin güncel mesleki, sosyal, ekonomik ve politik gelişmelere
göre güncellenmesi çerçevesinde çıkarılan 2872 sayılı Çevre Kanunu ve 5531 sayılı Orman
Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği hakkında
çıkarılan mevzuatlar “ormancılık ve orman ürünleri” sektörü açısından son derece önemli ve
sektörün gelişmesi açısından temel hukuksal altlık olarak görülmektedir. Ancak, 1937
yılından günümüze kadar ormancılık ve orman ürünleri piyasalarına ilişkin ikincil mevzuat
düzeyinde birçok hukuki düzenleme yapılmış olmasına rağmen, halen hukuki alt yapı
eksikliklerden kaynaklanan sorunlar bulunmaktadır.43
Ülkemizdeki toplumsal mal ve hizmet talepleri ile ülke ormanlarının yapısı dikkate
alınarak, orman yönetiminin; biyolojik ve teknik özellikleri ile ekolojik, ekonomik, sosyal,
kültürel ve yönetsel boyutlarının bir ekosistem bütünlüğü içerisinde ele alınması günümüz
ormancılık anlayışının temel yaklaşımıdır. Ormanların hukuken güvence altına alınması, başta
yangınlar ve zararlılar olmak üzere çeşitli faktörlere karşı etkin şekilde korunması, çok
maksatlı ve verimli şekilde yönetilmesi, endüstriyel ve toprak muhafaza maksatlı
ağaçlandırmalarının yapılması, rehabilitasyon çalışmaları, özel ağaçlandırmanın geliştirilmesi
ve toplumun bu konularda bilinçlendirilmesi, orman-halk ilişkilerinin iyileştirilmesi,
ormanların sağladığı ürün ve hizmetlerden sürdürülebilir şekilde faydalanılması ve kurumsal
kapasitenin geliştirilmesi öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır.

Ayrıca, orman ürünlerine olan talep artışına rağmen doğal ormanların odun üretimi
dışındaki fonksiyonel hizmetlerine olan kamuoyu talepleri, potansiyel ağaçlandırma
sahalarının ve endüstriyel ağaçlandırmanın gelecekteki odun arz açığının kapatılmasında
giderek daha da önemli olacağı değerlendirilmektedir. Ancak, bu konuda özel sektör
ormancılık yatırımlarının teşvik ve mali destek mekanizmaları ile geliştirilmesine ilişkin yasal
düzenlemelerin yeterli ve hazır olduğu söylenememektedir.

Kurumsal yapılanmadan kaynaklanan sorunlar

Orman kaynaklarının koruma kullanma dengesi içerisinde işletilmesi ve çevre yönetim


sistemlerin kurularak çevre ile dost sürdürülebilir kalkınma mekanizmalarının insan odaklı
toplumsal katmanlarda tutundurulması konusunda bazı çalışmalar sivil toplum örgütleri ve
üniversiteler tarafından etkin ve verimli olarak yürütülmüştür. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı
(MEB)’nın örgün eğitim ağını bu konuda yeterince kullanamadığı ve birçok kurum ve
kuruluşun da toplumsal ölçekte istenilen etkinlikte konuyu tutunduramadığı görülmektedir.

Bununla birlikte, Sürdürülebilir Arazi Yönetimi (SAY), iklim değişikliği ile mücadele,
çölleşme ve erozyon kontrolü ile küresel ısınmanın olası etkileri, çevresel kirleticiler ile
kuraklık ve adaptasyon konuları ve sera gazı emisyonları açısından üniversiteler, kamu
kuruluşları ve özel sektör ve STK’lar tarafından gerçekleştirilen etkinliklerin çok geniş
toplum kesimlerine aktarılamadığı ve farkındalık yaratma problemi yaşandığı görülmektedir.
Araştırma Enstitüleri ise daha çok verim ve üretimle ilgili sektörel projelere odaklanmışlar,
çölleşme ve arazi bozulumunu öncelikli alan olarak görmemişlerdir. Bu nedenle, OSİB ile

43
Anonim,1987:1.

45
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’nın etkin işbirliği ile çölleşme ve erozyon kontrolü konusunda
yerinde ve görsel malzeme kullanarak eğitim hizmetlerini sunması faydalı olacaktır.

Ülkemizde canlı biyolojik çeşitlilik konusunda yapılan birçok çalışma ve araştırma


bulunmasına rağmen, gelinen seviyenin ve birikimin istenen düzeyde olmadığı
söylenebilmektedir. Başka bir anlatımla, Türkiye’nin canlı biyolojik çeşitliliğinin aktüel
durumu ve tam alan envanter varlığı ayrıntılı olarak bilinmemektedir. Farklı üniversite ve
STK’lar tarafından yapılan çalışmalar bir platformda birleştirilmediğinden veriler dağınık ve
ulaşımı zor durumdadır. Bu kapsamda, konu çalışmaları için Üniversiteler ve STK’lar ile
OSİB ikili veya çok paydaşlı projelerle ülkenin tamamını kapsayacak envanter çalışmalarına
başlama önceliğinde olmalıdır.

İnsan kaynaklarından kaynaklanan sorunlar

Dünya ve ülke ölçeğinde gelişen ve değişen ormancılık ve orman ürünleri sektöründe


nitelikli teknik eleman ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Özellikle, kamu kurum ve
kuruluşları ile özel sektörün ihtiyaç duyduğu insan kaynağını işgücü arz piyasalarından
yeterince sağlayabildiğini söylemek zordur. Bununla birlikte, orman mühendisi, orman
endüstri mühendisi ve ağaç işleri endüstri mühendislerinin işsizlik sorunları her geçen gün
artmaktadır.

Bu noktada, işgücü arz ve talebinin örtüşmediği ve birbirini desteklemediği


görülmektedir. İşgücü arz fazlası ve işgücü talep açığının birlikte yaşanması bir kontrast
yaratmakta ve yapısal bir sorunun olduğunun işaretlerini vermektedir. Bu durum sektörün
üretkenliğini ve katma değer yaratma gücünü zayıflatmakta, aynı zamanda istihdam ve
işlendirme potansiyelini de düşürmektedir. Bu sorunun Üniversiteler, Bakanlıklar ve özel
sektör üçgeninde çok boyutlu ele alınarak süratle çözümlenmesi ve kalkınma dinamikleri
içerisinde hak ettiği noktaya gelmesi gerekmektedir.

Altyapıdan kaynaklanan sorunlar

Orman yolları koruma, üretim, bakım gibi birçok ormancılık faaliyetinin


gerçekleştirilebilmesine hizmet sağlamakta olup, orman yollarının standart hale
getirilebilmesi maksadıyla gerçekleştirilen çalışmalar her yıl hazırlanan programlar
çerçevesinde yürütülmektedir. Ancak, orman yollarının gerek yol yoğunluğu ve gerekse yapı
standartlarının ve kalitesinin iyileştirilerek geliştirilmesi, orman tarife bedelinin
iyileştirilmesine olumlu katkılar sağlayacaktır.

Halkla ilişkilerden kaynaklanan sorunlar

Doğal kaynakların sürdürülebilir yönetiminde halkın bilinçlendirilmesi büyük önem


arz etmektedir. Ülkemizde özellikle STK’ların katkılarıyla orman tahribatına karşı belli bir
duyarlılık oluşmuş, yürütülen yayın ve tanıtım faaliyetleri sonucunda orman halk ilişkilerinde
olumlu gelişmeler kaydedilmiştir. Buna karşın, gerek orman kaynaklarının korunması ve
gerekse orman ürün ve hizmetlerinin kullanımının yaygınlaştırılması ile çevresel atıkların ger
dönüşümü ve değerlendirilmesi konularında bireysel bilinçlendirme çalışmalarının yeterli

46
düzeyde olduğunu söylemek zordur. Ayrıca, eğitim kurumları dışında görsel basında da bu
konu hakkında yeterince bilgilendirme gerçekleştirilmemektedir.

Diğer sorunlar

Ormancılık yatırımlarının ülkemizdeki bölgesel dağılımına bakıldığında ödenek


kullanımında bölgesel olarak bazı farklılıkların olduğu görülmekle birlikte tüm bölgelerde
çeşitli düzeylerde yatırımların yapılmakta olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, orman
ürünleri sektörünün özellikle batı bölgelerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Lif levha, yonga
levha, plywood ve kontraplak endüstrisinin üretim tesislerinin genel olarak İstanbul, Düzce,
Adana, Kastamonu ve Çorum’da kurulmuş olduğu görülmektedir.

Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da büyük ölçekli orman ürünü tesisinin bulunmadığı


görülmektedir. Bu durum, orman ürünleri sektörü açısından bölgelerarası gelişmişlik farkını
ortaya koymakta ve dengeli üretim ve dengeli kalkınma ekseninin doğru kurgulanamadığı
düşüncesini ortaya çıkarmaktadır.

Türkiye’de orman ürünleri sanayisinin kağıt alt kolu genel olarak; Zonguldak, Bartın,
Bolu, İzmit, Muğla ‘da tesislerini kurmuştur. Bu kapsamda mobilya üretim tesislerinin ise
İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri ve Bursa’da yoğunlaştığı görülmektedir.

Ormancılık ve orman ürünleri sektörü açısından geliştirilen makro ve mikro ekonomik


kalkınma, yatırım ve teşvik programı etkinliklerinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgeleri’nin yeterince yer almadığı ve bölgedeki üniversiteler ve STK’larla ormancılık,
orman ürünleri sektörlerinin geliştirilmesi ve arazi planlama ve kullanımı ile çölleşmenin
önlenmesinin çok boyutlu incelendiği anlamlı araştırmaların daha fazla yürütülmesi gerektiği
düşünülmektedir.

2.2.7. İlişkili Temel Alanlardaki Gelişmelerin Rapor Konusu Alana Yansıması

Ülkemizin kalkınma perspektifinde, ormancılık sektörünün gerçekleştirmesi gereken


konu ve amaçları ise;

• Orman kaynaklarının nitelik ve nicelik itibarıyla korunması ve geliştirilmesi,


• Yakacak odun üretiminin arttırılması,
• Mera veya otlak alanların iyileştirilmesi,
• Yaban hayatı ve rekreasyon alanlarından amaca uygun yararlanılması,
• Kırsal kalkınmanın ülke genel yapısı ile bütünleşik olarak gerçekleştirilmesidir.

Ormancılık sektöründen beklediği bu konular, bir yandan ülke kalkınma amaç ve


politikalarını destekleyen, diğer yandan da birbirini tamamlayan ve dolayısıyla bilimsel,
teknik ve geçmişteki deneyimlerle bütünleşebilen bir durum arz etmektedir. Daha açık bir
ifade ile orman kaynaklarının korunması, alanının genişletilerek verimli işletilmesi,
sürdürülebilir ormancılığı ve buna ilişkin stratejileri ön plana çıkarmaktadır.

Sürdürülebilir ormancılığın ilkeleri ve koşulları her ülkede genelde aynı olmakla


birlikte yerel bazı özellikler nedeniyle küçük de olsa farklılıklar görülebilmektedir.

47
Sürdürülebilir ormancılığı gerçekleştirme yolunda dünya veya ülke ölçeğinde ortaya çıkan
bazı temel ve özel engeller veya zorluklar bulunabilmektedir. Bu anlamda, Ormancılık ve
Orman Ürünleri Çalışma Grubu’nun ülkemiz açısından ortaya koyduğu politika ve eylem
önerilerinin bu plan döneminde rapor konusu alana yapması beklenen muhtemel katkı ve
yansımaları aşağıda özetlenmiştir;

 Ormancılık ve ormancılıkla ilgili sektörlerde politika yanlışlıklarının düzeltilmesi,


 Orman içi ve kenarı köylerdeki kırsal yapının iyileştirilmesi,
• Kentleşme imar planlarındaki hataların düzeltilmesi ve ekolojik kentleşme ile
yatay yapılaşma modelinin geliştirilmesi,
• Orman kaynaklarının sosyal ve ekonomik kapsayıcılığının genişletilmesi ve
büyütülmesi,
• Ormancılık otoritelerinde kapasite geliştirme çalışmalarının arttırılması,
• Ormancılık ve orman ürünlerinde toplumsal farkındalığın ve güçlü iradenin
geliştirilmesidir.

Bu plan dönemi çalışmaları sırasında görüldüğü gibi, ormancılık ve orman ürünleri


stratejileri; mevcut durum, kısıtlı kaynaklar ve ulaşılmak istenen amaçlarla bunlara verilen
ağırlıkların ışığı altında (Tablo 7 ve Tablo 8) çeşitli amaçlara ulaşmada destek olabilecek
alternatif senaryolardan bir veya birkaçının seçimini ve uygulanmasını kapsamaktadır.
Sektörün özelliklerinden dolayı seçilecek uygulama stratejilerinin “Karma Strateji” şeklinde
oluşturulması, kriterlerin çok boyutluluk arz etmesi, dolayısıyla tüm eylem ve politika
önerilerinin bu stratejiler çerçevesinde gerçekleştirilen projelerle hayata geçirilmesi son derce
önemli görülmektedir.

Ülkemizde arazi kullanan orman, tarım ve madencilik gibi sektörler arasındaki talep
ve bunun sonucunda yanlış arazi kullanımı, ağır ekolojik ve sosyo-ekonomik sorunlar
yaratmaktadır. Bu çelişkinin tarihi, sosyo-ekonomik ve demografik nedenlere bağlı olması
erozyon, kırsal yoksulluk, aşırı göç, doğal kaynakların tahribi, besin güvensizliği ve son
aşamada ise sürdürülebilir kalkınma darboğazını oluşturduğu görülmektedir. Bu çerçevede
tüm sorun toprak kullanan her sektörün kendi tasarrufundaki alanları olabildiğince verimli ve
etken olarak kullanması ve ortak sınırlardaki çelişkiyi önleyecek yeni yöntemleri hayata
geçirmesidir. Bu sorunun On Birinci Plan döneminde çözümlenebilmesi için Ormancılık ve
Orman Ürünleri Çalışma Grubu, bütüncül ve katılımcı havza yönetimi konusunu politika ve
eylem önerileri arasına almıştır.

Orman işletmelerinin çoğu zaman eta düzeyinin veya ormanın teknik-biyolojik verim
kudretinin altında üretim yapmasının nedenleri olarak; alt yapı eksiklikleri, orman yangınları
veya ekolojik nedenlerle oluşan ağaç serveti azalması, sosyal baskıya açık alanlarda üretim
zorlukları ve gençleştirme çalışmalarında karşılaşılan güçlükler sayılabilir. Her kategoriden
odun hammaddesi (yapacak, yakacak ve endüstriyel gibi) üretimi dikkate alındığında ortaya
çıkan arz açığının kaynağında üretimin yetersizliği, orman köylüsünün yoksulluğu, üretim
maliyetlerinin yüksekliği, kırsal kesimin enerji darboğazı ve yakacak odunun ikamesindeki
zorluk gibi nedenler bulunmaktadır.

48
Orman ürünleri hammaddesi (odun ve odun dışı gibi) arzını tek başına sağlayan ve
monopol pozisyonda bulunan OGM bazı gerekçeler nedeniyle mevcut etanın altında seyreden
üretim programları yapmak zorunda kalmaktadır. Bu noktada, maliyet ve fiyat politikaları
geliştirmek suretiyle ve ithalatı da düzenleyerek serbest piyasa ekonomisi düzenindeki
rekabeti de dikkate alan bir üretim programı yapma zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu plan
döneminde Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu’nun bu konu ile ilintili olmak
üzere yaptığı çalışmaların önemli bir sonucu olarak, politika ve eylem önerisi belirlenerek
rapora konulmuştur.

Ülkemizin ormancılık sektörü bağlamında en dikkat çeken özelliklerinden biri de


orman kaynakları ile iç içe yaşayan yaklaşık 22.000 orman köyündeki yaklaşık 7 milyon
orman köylüsü konusudur. Dünya’da tanımlama ve adlandırma açısından pek örneğine
rastlanmayan ve ancak ülkemizde ise 1982 Anayasası ve 6831 sayılı Orman Kanunu ile özel
statülü destek ve teşviklerle kırsalda kalkındırılmaya çalışılan bu kesim halkın sorunları ile
birinci derecede sorumlu kurum OGM’dir. Zira, bu genel müdürlüğün içerisinde Orman ve
Köy İlişkileri Daire Başkanlığı doğrudan söz konusu köylerin kalkındırılması ve geliştirilmesi
için çeşitli destek programları ve çalışmalar yürütmektedir.

Tüm bu çabalar ve destekler ile teşviklere rağmen, orman köylerinden göç olgusu bir
gerçektir ve kırsalın boşalması devam etmektedir. Bu olgu beraberinde orman işletmelerinin
işgücü talebini karşılayamama riskini ortaya çıkararak, orman kaynaklarının üretim, koruma,
yönetim, bakım ve işletilmesinde bazı olumsuzlukların doğmasına neden olmaktadır. Bu
bakımdan sorun alanının önemi büyüktür ve plan döneminde Ormancılık ve Orman Ürünleri
Çalışma Grubu’nun değinilen konularla ilgili olmak üzere yaptığı çalışmaların önemli bir
sonucu olarak, orman köyleri ve köylüleri konusunda politika ve eylem önerisi getirilerek
rapora konulmuştur.

Ormancılık sektörünün gelişmesi ve kalkınma planlarında daha etkin yer alabilmesinin


bir diğer önemli boyutu ise “Ar-Ge” başlığıdır. Orman kaynaklarına ilişkin araştırma-
geliştirme faaliyetlerinden elde edilen bulguların uygulamaya aktarılmasının bir sonucu
olarak, mal ve hizmetlerin devamlılığında ve verimliliğinde olumlu etkiler görülmektedir.
Orman kaynakları yönetimindeki ve orman ürünleri endüstrisindeki hızlı gelişmelerin bir
sonucu olarak araştırmacılar yeni çözüm ve yaklaşımlar geliştirmek durumundadırlar.

Günümüzde ormancılık sektörünün araştırma projelerinin ana konusu orman


kaynaklarının tanınması veya tanımlanması değil, orman kaynaklarının toplumsal isteklere
göre uzun vadeli projeksiyonlarla işletilebilmesini sağlayacak alternatif ormancılık
politikalarının ve planlarının kararlaştırılması olduğu vurgulanmaktadır. Bu bakımdan, sorun
alanının plan döneminde Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu’nun bahsedilen bu
konular ile ilintili olmak üzere yaptığı çalışmaların sonucu olarak, politika ve eylem önerisi
rapora konulmuştur.

2.2.8. Türkiye’deki Dinamikler ve Dünyadaki Eğilimlerin Muhtemel Yansımaları

Ülkemizde orman alanı ve üzerindeki ağaç serveti ile ekosistem değerlerinin


Sürdürülebilir Orman Yönetimi (SOY) ilkelerine uygun olarak planlanması ve işletilmesi

49
sayesinde mal ve hizmet üretiminde önemli bir artış beklenmekte ve sektörün genişlemesi ve
büyümesinin önünün açılması sektörün kalkınmadaki dinamik gücü olarak görülmektedir.

Ormancılık sektörünün sahip olduğu bu dinamizmin ve potansiyelin dünyada son


yıllarda yükselen ve doğa dostu kalkınma politikalarını içine alan ”Yeşil Ekonomi” konsepti
ile eş zamanlı olarak gelişmesinin muhtemel olumlu sonuçları aşağıda maddeler halinde
sıralanmıştır;

 Ormanların sağladığı faydaların yanı sıra sunduğu ekosistem hizmetleri,


 Yenilenebilir bir kaynak olarak orman ürünü kullanımının artması,
 Ormanlardan elde edilen her türlü doğal ürünün kalitesinin yüksek ve değerli
olması,
 Arazi Tahribatının Dengelenmesine (ATD) yönelik orman ve ilişkili sektörler
bazında gerçekleştirilecek araştırma projeleri,
 Küresel ısınmaya karşı, karbon tutma özelliği olan ahşap yapılara rağbet edilmesi,
 Sürdürülebilir yönetilen ormanlardan elde edilen orman ürünlerinin oranının
belirgin şekilde artması,
 Suyun üretimi ve korunmasına yönelik entegre havza yönetimi planlarında ve
projelerinde görülen artış,
 Uluslararası işbirliklerinin kurulmasıdır.

50
3. PLAN DÖNEMİ PERSPEKTİFİ

3.1. Uzun Vadeli Hedefler

On Birinci Kalkınma Planı hazırlıkları kapsamında Ormancılık ve Orman Ürünleri


Çalışma Grubu’nun 27.12.2017 ve 11.01.2018 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirdiği
toplantılar ve bu toplantılar sırasında yürütülen müzakereler sonucunda, ormancılık
sektörünün 2023 vizyonu;

“Orman kaynakları varlığının, ekosistem bütünlüğü içerisinde, korunduğu, artırıldığı,


güçlendirildiği, Arazi Tahribatının Dengelenmesi (ATD) amacıyla ağaçlandırma, erozyon
kontrol ve çölleşme ile mücadele faaliyetlerinin yaygınlaştırıldığı, ormanların ekolojik,
ekonomik ve sosyal faydalarının sürdürülebilir şekilde geliştirildiği, katılımcı yönetildiği,
yerel ve ulusal kalkınmanın kaynağı haline getirilmiş, güncellenebilir veri temelli bilgi ve
yönetim sistemlerine sahip, kamu-özel sektör-üniversite üçgeninde geliştirilmiş kurumsal
yapıda planlama ve programlamaya sahip Ar-Ge yapılan, bütünleşik, karma ormancılığı da
gözeten bir ormancılık yönetimine sahip, yaşamları ormana bağlı insanlarının hayat
idamesini güvenceye alan, gelişen dünya koşullarında sürdürülebilir ormancılık yapan ve
orman endüstrisinde rekabet gücü yüksek bir sektör olmaktır” şeklinde belirlenmiştir.

3.2. On Birinci Kalkınma Planı Hedefleri

Küresel ölçekte, “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 2030” ve “Türkiye Ulusal


Ormancılık Programı (2004-2023)” esas alınarak değişen ve gelişen dünya koşulları ile
ülkemiz sürdürülebilir ormancılık yaklaşımları birlikte düşünülmek suretiyle, Ormancılık ve
Orman Ürünleri Çalışma Grubu kapsamında sektöre yönelik belirlenen hedefler aşağıda
sunulmaktadır.

i. Ormanların sürdürülebilir yönetimi için kurumsal, idari ve beşeri kapasite ile bilgi
altyapısının geliştirilmesi,
ii. Ormancılıkta sorumluluğu bulunan kuruluşlar arasında etkin koordinasyonun
sağlanması,
iii. Ormancılık ve orman ürünlerine dayalı üretimde, arz güvenliğinin, koruma-
kullanma dengesi gözetilerek sağlanması,
iv. Orman köylülerinin yaşam kalitesinin artırılması ve gelir seviyesinin iyileştirilmesi
için ekonomik ve sosyal altyapının güçlendirilmesi,
v. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile Ekosistem Hizmetlerine yönelik kapasitenin
geliştirilmesi,
vi. Ormancılık ve her türlü orman ürünleri alanında araştırma ve geliştirmeye yönelik
kurumsal yapının bütünleşik planlama ve programlama kapasitesinin artırılması.

3.3. Hedeflere Dönük Temel Amaç ve Politikalar

Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu’nun temel amacı; orman ve ilişkili


ekosistemlerin ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel faydalarını dikkate alarak, sürdürülebilir

51
idaresi, yanında ekosistem hizmetleri ve ekonomik kullanımında yaşanan gerek kurumsal
kapasite gerekse piyasa sorunlarının çözümüne dair politika önerileri sunmaktır.

Bu amaç doğrultusunda belirlenen ve temelde sektör açısından önemli görülen politika


konu başlıkları da aşağıda maddeler halinde sunulmaktadır.

i. Orman alanlarının ve servetinin artırılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verilmesi,


ii. Sürdürülebilir Orman Yönetimi (SOY) ulusal kriter ve gösterge setinin
belirlenmesi ve uygulanması,
iii. Odun dışı ürün ve hizmetlerin üretilmesi ve katma değerli olarak pazarlanması,
iv. Orman ekosistem hizmetlerinin değerlendirilmesine yönelik projelerin
yaygınlaştırılması,
v. Arazi Tahribatının Dengelenmesine (ATD) yönelik politikaların geliştirilmesi ve
uygulanması,
vi. Yerli ve yenilenebilir bir doğal yapı malzemesi olan ahşabın yapılarda
kullanımının teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması,
vii. Orman köylülerinin kalkındırılmasına yönelik kurumsal, ekonomik ve sosyal
altyapının desteklenmesi,
viii. Mevcut Ar-Ge faaliyetlerinin gözden geçirilerek uluslararası teknik işbirliği
kapasitesinin geliştirilmesi,
ix. Küresel gelişmeler göz önüne alınarak, orman kaynaklarının yönetiminde ve
orman endüstrisi sektöründe bilimsel, teknik, beşeri kapasitenin değerlendirilerek
güçlendirilmesidir.

3.4. Temel Amaç ve Politikalara Dönük Uygulama Stratejileri ve Tedbirler

On Birinci Kalkınma Planı Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu toplantıları


neticesinde Çalışma Grubu üyeleri tarafından belirlenen temel amaç ve politikalara dönük
uygulama stratejileri ve alınacak tedbirlere ilişkin öneriler Tablo 16’da yer almaktadır.

3.5. Plan Hedef ve Politikalarının Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleriyle İlişkisi ve


Uyumu

Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu’nun kapsamında ele alınan hususların


önemli bir kısmı doğrudan veya dolaylı olarak, Şekil 8’de gösterilen, Sürdürülebilir Kalkınma
Hedefleri (SKH) ile ilişkilidir.

52
Şekil 8: Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri

Bilhassa, Tablo 16’da yer alan Hedefler’in; SKH’ler ile olan ilgisi aşağıda maddeler
halinde sunulmaktadır.

 SKH 1 (Yoksulluğa Son) : Hedef 1, 3, 4 ve 5.


 SKH 2 (Açlığa Son): Hedef 1, 3, 4 ve 5.
 SKH 5 (Toplumsal Cinsiyet Eşitliği): Hedef 1, 2, 4, 5 ve 6.
 SKH 6 (Temiz Su Hijyen ve Halk Sağlığı): Hedef 1, 4 ve 5.
 SKH 7 (Erişilebilir ve Temiz Enerji): Hedef 1, 2, 3, 4, 5 ve 6.
 SKH 13 (İklim Eylemi): Hedef 1, 2, 3, 4, 5 ve 6.
 SKH 15 (Karasal Yaşam): Hedef 1, 2, 3, 4, 5 ve 6.

3.6. Plan Hedeflerini Gerçekleştirmek İçin Yapılması Önerilen Araştırmalar

Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu tarafından On Birinci Kalkınma Planı


(2019-2023) hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik olarak önerilen araştırmalar aşağıda
sunulmaktadır.

 Ulusal orman envanterinin hazırlanması,


 Orman ürünleri arz-talep projeksiyonlarının belirlenmesi,
 Orman köyü ve köylülerine yönelik envanterin yapılması,

53
 Türkiye’de orman ekosistem hizmetlerinin belirlenmesi, haritalandırılması ve
orman amenajman planlarına entegrasyonu,
 Arazi Tahribatının Dengelenmesine (ATD) yönelik ulusal göstergelerin
güncellenmesi, raporlanması, izleme ve değerlendirme sisteminin kurulması,
 Özel ağaçlandırma ve endüstriyel ormancılık geliştirilmesi için kurumsal ve
sektörel kapasitenin geliştirilmesi,
 Orman yangınlarıyla mücadelede önleyici tedbirlerin artırılması ve müdahale
kapasitesinin güçlendirilmesi,
 Odun dışı orman ürünlerinin kimyasal, ekonomik, biyolojik ve teknik
boyutlarının araştırılması,
 Masif ahşap sektöründe ürün çeşitlendirme analizinin yapılması,
 Yenilenebilir ve sürdürülebilir bir doğal malzeme olarak ahşap kullanımının
yaygınlaştırılması amacıyla toplumsal farkındalığın geliştirilmesidir.
Bu hususlara ek olarak, TÜBİTAK tarafından hazırlanan ve ormancılık alanında
yürütülecek araştırma konularını önceliklendiren Vizyon 2023 çalışması da son derece
önemlidir.44

Vizyon 2023 kapsamında yer alan ormancılık hedefleri içerisinde odun hammaddesi
üretimine ağırlık verilmiştir. Ayrıca, orman alanlarında işlevsel temele dayalı üretim, koruyan
ve korunan alanlar, orman ve fonksiyonlarının muhafazası, geliştirilmesi, yaban hayatı, su
üretimi, odun dışı orman ürünleriyle ilgili hedefler de bulunmaktadır.

44
Ok ve Deniz, 2007:457.

54
Tablo 16: On Birinci Plan Dönemi Hedef ve Tedbir Önerileri Matrisi
(“Sorumlu” ve “İşbirliği Yapılacak” kurum ve kuruluş isimleri 703 sayılı KHK ile 1 ve 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamında revize
edilmiştir.)
İşbirliği
Sorumlu
Mevzuat Kurumsal Diğer Yapılacak Süre
Tedbirler Kurum /
Düzenlemeleri Düzenlemeler Tedbirler Kurum / (Yıl)
Kuruluş
Kuruluş
Hedef 1: Ormanların sürdürülebilir yönetimi için kurumsal, idari ve beşeri kapasite ile bilgi altyapısının geliştirilmesi
1- Uluslararası - Orman köylülerinin - "Orman" ile "Orman Tarım ve Çevre ve 5
karşılaştırma yapabilmek faydalanması Planlama" Orman Şehircilik
ve odun arzının hakkındaki 6831 sayılı kavramlarına ait Bakanlığı Bakanlığı
etkinleştirilmesine Kanun'un 37. ve 40. tanımların uluslararası
yönelik 6831 sayılı maddelerinin kuruluşların kabul
Orman Kanunu'nun güncellenmesi ettiği standartlara göre
güncellenmesi güncellenmesi
2- Ormancılıkla ilgili - 5531 sayılı Meslek - Nitelikli işgücü ve - Sektörün ihtiyacı Tarım ve Ticaret 5
çalışmalarda mesleki Kanunu'nun teknik eleman ihtiyacı dikkate alınarak, Orman Bakanlığı,
örgütlerin faaliyetlerinin güncellenmesi için gerekli olan eğitim yüksekokul, fakülte ve Bakanlığı Üniversiteler,
güçlendirilmesi - 4708 sayılı Yapı ve imkânların meslek liselerinin Özel Sektör,
Denetim Kanunu'na arttırılması ve/veya Sivil Toplum
göre kurulan Yapı - Orman Teşkilatı ile kontenjanlarının Kuruluşları
Denetimi Heyetlerinde, orman meslek düzenlenmesi
Orman Endüstri örgütlerinde iş - Orman sanayiinde
Mühendisi ve Ahşap imkânlarının nitelikli ara teknik
İşleri Endüstri geliştirilmesi ve elemanların
Mühendislerine yer iyileştirilmesi yetiştirilmesi
verilmesi konularında işbirliğinin konusunda mesleki
artırılması eğitime ağırlık
verilmesi
55
İşbirliği
Mevzuat Kurumsal Diğer Sorumlu Kurum / Yapılacak Süre
Tedbirler
Düzenlemeleri Düzenlemeler Tedbirler Kuruluş Kurum/ (Yıl)
Kuruluş
3- Ulusal Orman - Orman varlığının gelecekteki Tarım ve Orman Çevre ve 5
Envanteri çalışmalarının durumunu ortaya koyacak ve Bakanlığı Şehircilik
tamamlanması bu konuda senaryolar Bakanlığı,
geliştirecek araştırmaların TÜİK,
yapılması Üniversiteler,
- Özel sektörün orman ürünleri Sivil Toplum
ve hizmetlerine yönelik hangi Kuruluşları
kamu kurum ve kuruluşlarıyla
çalışması gerekliliğinin açık
ve net olarak ortaya
çıkarılması
4- İstatistiki bilgi ve veri - Ormancılık sektörüne ait Tarım ve Orman Çevre ve 5
paylaşımının sağlanması konumsal ya da konuma bağlı Bakanlığı Şehircilik
olmayan verilerin tek bir bilgi Bakanlığı,
sistemi altında toplanması ve Enerji ve Tabii
kullanıcılara dağıtımının Kaynaklar
sağlanması Bakanlığı,
- Ormancılık sektörüne Kültür ve
yönelik ilgili tüm kurum ve Turizm
kuruluşlarca gerçekleştirilen Bakanlığı,
ulusal ve uluslararası projelere TÜİK,
ait bilgilerin paylaşılması Üniversiteler,
Sivil Toplum
Kuruluşları
56
İşbirliği
Sorumlu
Mevzuat Kurumsal Diğer Yapılacak Süre
Tedbirler Kurum /
Düzenlemeleri Düzenlemeler Tedbirler Kurum/ (Yıl)
Kuruluş
Kuruluş
Hedef 2: Ormancılıkta sorumluluğu bulunan kuruluşlar arasında etkin koordinasyonun sağlanması
1- Ormancılık - 6831 sayılı - Çalışmaların entegre havza Tarım ve Orman Çevre ve 5
çalışmalarında Entegre Kanun'un yönetimi baz alınarak Bakanlığı Şehircilik
Havza Yönetiminin esas 58. maddesinin raporlanması Bakanlığı,
alınması ikincil - Konumsal bazda çalışma ve İç İşleri
mevzuatının yetki sınırları çakışmaların Bakanlığı,
çıkarılması giderilmesi Belediyeler,
- Yukarı havza çalışmalarında İl Özel
doğal havza sınırlarına uygun İdareleri,
çalışma sonuçlarının Üniversiteler
oluşturulmasına yönelik fikir
birlikteliğin kurulması
- Ekosistem bazlı
yaklaşımlarda yapılacak tüm
proje ve uygulamaların havza
bazlı olarak yürütülmesi
2- Ormancılık - Ormancılık sektörüne - Meraların mevzuata uygun Tarım ve Orman Çevre ve 5
sektöründe ilgili kurum yönelik yürütülen şekilde kullanımına yönelik Bakanlığı Şehircilik
ve kuruluşlarla çalışmalarda özel sektör, koordinasyon ve işbirliğinin Bakanlığı,
yaşanılan yetki ve görev üniversite, meslek artırılması Kültür ve
çakışmalarının kuruluşları ile işbirliği - Turizm alanlarındaki Turizm
giderilmesi içerisinde çalışılması, çakışmaların giderilmesi Bakanlığı
faaliyetlerde - Korunan alanlardaki yetki ve
dublikasyonun sorumluluklara yönelik
önlenmesi çakışma ve sorunların
giderilmesi
57
Sorumlu
Mevzuat Kurumsal Diğer İşbirliği Yapılacak Süre
Tedbirler Kurum /
Düzenlemeleri Düzenlemeler Tedbirler Kurum/ Kuruluş (Yıl)
Kuruluş
Hedef 3: Ormancılık ve orman ürünlerine dayalı üretimde, arz güvenliğinin, koruma-kullanma dengesi gözetilerek sağlanması
1- Kaliteli ve sağlıklı - Orman flora ve - Yerli fidan üretiminin Tarım ve Orman Ticaret Bakanlığı, 5
fidan üretiminin faunasında teşvik edilmesi Bakanlığı Üniversiteler, Özel
geliştirilmesi genetik - Tohum döl denemeleri Sektör, ilgili diğer
kaynakların çalışmalarının kurum ve kuruluşlar
tescil ve sonuçlarına göre ikinci
sertifikasyon nesil tohum bahçelerinin
faaliyetlerini kurulması
yürütmek üzere - Genetik ve fizyolojik
Orman Teşkilatı olarak üstün nitelikli
bünyesinde tohum meşcerelerinden
münferit bir faydalanmak amacıyla
yapının yönetim ve silvikültürel
oluşturulması planların uygulanması
2- Ormancılık - Başta odun üretimi Tarım ve Orman ORKOOP, 5
üretiminde etkinliğin olmak üzere ormancılık Bakanlığı Üniversiteler, Özel
artırılması amacıyla ürün arzında nitelik ve Sektör, Sivil Toplum
orman yollarının nicelik artışı ve buna Kuruluşları
güncel ihtiyaçlara göre paralel sürekliliğinin
geliştirilmesi ve sağlanması amacıyla
iyileştirilmesi orman yolları
standartlarının ve
kalitesinin geliştirilmesi
ve iyileştirilmesinin
sağlanması
58
Sorumlu
Mevzuat Kurumsal Diğer İşbirliği Yapılacak Süre
Tedbirler Kurum /
Düzenlemeleri Düzenlemeler Tedbirler Kurum/ Kuruluş (Yıl)
Kuruluş
3- Ormancılık - Orta vadede mevcut Tarım ve Orman Ticaret Bakanlığı, 5
üretiminde kalite ve kurumsal düzenlemedeki Bakanlığı ORKOOP,
arz artışını sağlamak örgütlenme ve Üniversiteler, Özel
üzere mekanizasyonun kapasitenin geliştirilmesi Sektör, Sivil Toplum
geliştirilmesi de dâhil, Kuruluşları
mekanizasyonun en etkin
kullanımına yönelik
kurumsal ve sektörel
geliştirme ve destekleme
programlarının
yürütülmesi
4- Orman ürünleri arz - Yapılacak gözden - İlgili satış Tarım ve Orman Kamu İhale Kurumu 5
güvenliğinin geçirme sonrası uygulamaları, satış Bakanlığı Başkanlığı,
sağlanmasına yönelik satışlara yönelik ilgili yöntemleri, satış Üniversiteler,
olarak sürdürülebilir mevzuatın süreçlerine katılacakların ORKOOP, Özel
ürün satış süreçlerinin güncellenmesi asgari mesleki ve Sektör, Sivil Toplum
geliştirilmesi sektörel yeterlik Kuruluşları
nitelikleri ile elektronik
ve diğer satış yürütme
alternatifleri açılarından
gözden geçirilerek, ilgili
kurumsal ve mevzuat
değişikliklerinin ortaya
konması
59
Sorumlu İşbirliği
Mevzuat Kurumsal Diğer Süre
Tedbirler Kurum / Yapılacak
Düzenlemeleri Düzenlemeler Tedbirler (Yıl)
Kuruluş Kurum/ Kuruluş
5- Orman ürünlerinde -Bozuk orman alanları - Özel ağaçlandırma ve Tarım ve Orman Çevre ve Şehircilik 5
arz güvenliğine katkı ve boş hazine endüstriyel ormancılık Bakanlığı Bakanlığı, Hazine
sağlaması amacıyla, arazilerinin üretime program/yapılabilirlik ve Maliye
özel ağaçlandırma ve kazandırılmasına çalışmasının Bakanlığı, Enerji
endüstriyel ormancılık yönelik çalışmanın yürütülmesi ve Tabii Kaynaklar
çalışmalarının yapılması Bakanlığı, Kültür
hızlandırılması ve Turizm
Bakanlığı,
Üniversiteler,
Özel Sektör,
Sivil Toplum
Kuruluşları
6- Orman ürünlerinde -Denetleme ve -Sertifikalı orman alanı Tarım ve Orman Ticaret Bakanlığı, 5
standardizasyon ve belgelemeye miktarının artırılması Bakanlığı TSE, TÜRKAK,
belgelendirme yönelik mevzuatın - Eğitim faaliyetlerinin Özel Sektör,
kapasitesinin hazırlanması artırılması Üniversiteler, Sivil
geliştirilmesi Toplum
Kuruluşları
60
Sorumlu
Mevzuat Kurumsal İşbirliği Yapılacak Süre
Tedbirler Diğer Tedbirler Kurum /
Düzenlemeleri Düzenlemeler Kurum/ Kuruluş (Yıl)
Kuruluş
7- Ahşap -Yapıda ahşap - Ahşap malzemelerin Tarım ve Orman Çevre ve Şehircilik 5
kullanımının ve kullanımı ve ahşap standartlara uygun üretiminin ve Bakanlığı Bakanlığı, Ticaret
ahşap kullanım yapılar ile ilgili yapı kolay erişilebilirliğinin Bakanlığı,
alanlarının tasarım kodlarının ve sağlanması Özel Sektör,
yaygınlaştırılması rehberlerinin - Ahşap esaslı yapı Üniversiteler, ilgili
hazırlanması teknolojisinin kullanımının diğer kurum ve
özendirilmesi kuruluşlar
- Ahşap malzeme kullanımını
özendiren her türlü tanıtım
faaliyetlerinin yapılması
8- Odun dışı - Odun dışı orman - Odun dışı orman ürünlerinin Tarım ve Orman Ticaret Bakanlığı, 5
orman ürünlerinin tespit, toplanma, işleme ve Bakanlığı ORKOOP,
ürünlerinin teşhis ve pazarlamasına yönelik usul ve Üniversiteler, Özel
sürdürülebilir bir verimliliklerine esasların belirlenmesi Sektör, ilgili diğer
şekilde yönelik yürütülen - Odun dışı orman ürünlerinin kurum ve kuruluşlar
geliştirilmesinin envanter ve ekonomik hacim analizinin
sağlanması planlama yapılması
çalışmalarının - Odun dışı orman ürünlerinin
tamamlanması ekonomiye kazandırılması
hususunda farkındalığın
artırılması
- Odun dışı orman ürünlerinin
markalaşmasının sağlanması
61
Sorumlu
Mevzuat Kurumsal Diğer İşbirliği Yapılacak Süre
Tedbirler Kurum /
Düzenlemeleri Düzenlemeler Tedbirler Kurum/Kuruluş (Yıl)
Kuruluş
Hedef 4: Orman köylülerinin yaşam kalitesinin artırılması ve gelir seviyesinin iyileştirilmesi için ekonomik ve sosyal altyapının
güçlendirilmesi
1- Orman köyü ve köylüleri - Orman - Orman köyü Tarım ve Orman Ticaret Bakanlığı, 5
envanterinin hazırlanması köylülerine yönelik ve köylüsüne Bakanlığı ORKOOP, TÜİK,
hizmetlerin dair mevcut Üniversiteler,
etkinleştirilmesine durumun gözden Özel Sektör, Sivil
ilişkin kurumsal geçirilmesine Toplum Kuruluşları
düzenlemelerin dair politika
yapılması ve bilgi belgesinin
altyapısının hazırlanması
oluşturulması
2- Sürdürülebilir ve etkin - Orman Tarım ve Orman Ticaret Bakanlığı, 5
ormancılık faaliyetleri gözetilerek köylülerinin Bakanlığı ORKOOP,
orman köylülerinin örgütlenme mevcut Üniversiteler,
kapasitesinin iyileştirilmesi örgütlenmesinin Özel Sektör, Sivil
gözden Toplum Kuruluşları
geçirilerek
Örgütlenme
Stratejisi ve
Eylem Planı'nın
hazırlanması
62
Sorumlu
Mevzuat Kurumsal Diğer İşbirliği Yapılacak Süre
Tedbirler Kurum /
Düzenlemeleri Düzenlemeler Tedbirler Kurum/Kuruluş (Yıl)
Kuruluş
3- Orman köylülerinin - Orman köyü ve - Orman köylülerinin Tarım ve Ticaret Bakanlığı, 5
sürdürülebilir hayat idamesinin köylüleri envanteri ormana olan baskısını Orman ORKOOP,
desteklenmesi ve orman azaltmak için gelir Bakanlığı Üniversiteler,
köylülerinin arttırıcı ve Özel Sektör, Sivil
örgütlenmesi de çeşitlendirici Toplum Kuruluşları
gözetilerek faaliyetlerin
ORKÖY desteklemesi
desteklemelerinin - Orman köylülerinin
yeniden yerinde mesleki
programlanması eğitim alarak
- Kamusal girişimcilik
hizmetlerin becerilerinin
yürütülmesinde sağlanması
toplumsal cinsiyet
eşitliğinin
gözetilmesine dair
kapasite ve
farkındalığın
geliştirilmesi
4- Ormancılıkta işgücü - Belgelendirilmiş - Mesleki yeterlilik Çalışma, Tarım ve Orman 5
verimliliğinin artırılması orman işçilerine alanında, mevcut Sosyal Bakanlığı, Mesleki
amacıyla orman işçiliğinde yönelik sosyal standart ve Hizmetler ve Yeterlilik Kurumu,
uzmanlaşma ve mesleki güvence teşvik ve belgelendirme Aile Bakanlığı OR-KOOP,
yeterliliğin geliştirilmesi desteklerinin durumu gözetilerek, Özel Sektör,
sağlanması eğitim ve Üniversiteler, Sivil
belgelendirme Toplum Kuruluşları
çalışmalarının
yapılması
63
Sorumlu İşbirliği
Mevzuat Kurumsal Diğer Süre
Tedbirler Kurum / Yapılacak
Düzenlemeleri Düzenlemeler Tedbirler (Yıl)
Kuruluş Kurum/Kuruluş
Hedef 5: Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile Ekosistem Hizmetlerine yönelik kapasitenin geliştirilmesi
1- Orman ekosistem - Ekosistem hizmetlerinin - Ekosistem Tarım ve Çevre ve 5
hizmetlerine yönelik haritalandırılması ve orman hizmetlerinin Orman Şehircilik
nitelik ve nicelik amenajman planlarına kıymetlendirilmesine Bakanlığı Bakanlığı,
temelli kapasitenin entegrasyonunun yönelik farklı iklim Üniversiteler,
geliştirilmesi sağlanması coğrafi bölgelerde havza Sivil Toplum
bazında çalışmaların Kuruluşları
gerçekleştirilmesi
- Orman
ekosistemlerinin su
havzasının korunması,
karbon tutumu ve
erozyon kontrolündeki
etkinliğinin ekonomik
açıdan belirlenmesi

2- Arazi Tahribatının - ATD kapsamında sektörel - Arazi bozulumunun Tarım ve Çevre ve 5


Dengelenmesi (ATD) yaklaşımların belirlenmesi, önlenmesi ve Orman Şehircilik
yaklaşımıyla araştırma ve faaliyetlere koruma/kullanma Bakanlığı Bakanlığı,
Sürdürülebilir Arazi ağırlık verilmesi dengesini gözeten tüm Üniversiteler,
Yönetimi (SAY) - ATD hedeflerinin etkili faaliyetlerin teşvik Sivil Toplum
uygulamalarının bir şekilde belirlenmesi ve edilmesi Kuruluşları
yaygınlaştırılması uygulanması için - ATD'nin önemi
kurumlararası koordinasyon konusunda farkındalık
ve işbirliğinin ve ilginin artırılmasının
güçlendirilmesi sağlanması

64
Sorumlu İşbirliği
Mevzuat Kurumsal Diğer Süre
Tedbirler Kurum / Yapılacak
Düzenlemeleri Düzenlemeler Tedbirler (Yıl)
Kuruluş Kurum/Kuruluş
3- Ormancılıkta - Göstergelerin - Avrupa Ormancılık Tarım ve Çevre ve 5
sürdürülebilirlik ekonomik ve teknolojik Süreci (Forest Europe) ve Orman Şehircilik
kapasitenin olarak ölçülebilir, Yakın Doğu Ormancılık Bakanlığı Bakanlığı,
artırılması ve uluslararası düzeyde Süreci göstergelerinin Üniversiteler,
uluslararası mukayese edilebilir, dikkate alınması Sivil Toplum
karşılaştırmalara doğru ve geçerli - Belirlenecek göstergeler Kuruluşları
yönelik olmasının sağlanması aracılığıyla mevcut
Sürdürülebilir orman alanlarındaki
Orman Yönetimi değişimin izlenmesinin
(SOY) kriter ve sağlanması
göstergelerinin
belirlenmesi
4- İklim - Kuraklığa daha - İklim değişikliğinin Tarım ve Çevre ve 5
değişikliğine dayanıklı ağaç türlerinin ormanlara etkisi Orman Şehircilik
uyum ve dikilmesinin teşvik konusunda bilimsel Bakanlığı Bakanlığı,
dayanaklılığının edilmesi ve ekosistem çalışmaların Üniversiteler,
arttırılmasına düzeyindeki etkilerini desteklenmesi ve Sivil Toplum
yönelik anlamaya yönelik geliştirilen uyum Kuruluşları
kapasitenin muhtelif çalışmalar önerilerinin uygulanması
geliştirilmesi yürütülmesi - Doğal afetlere ilişkin
ormanın korucu rolünün
etkisinin arttırılmasına
yönelik planlama ve
çalışmaların
gerçekleştirilmesi

65
Sorumlu İşbirliği
Mevzuat Kurumsal Diğer Süre
Tedbirler Kurum / Yapılacak
Düzenlemeleri Düzenlemeler Tedbirler (Yıl)
Kuruluş Kurum/Kuruluş
Hedef 6: Ormancılık alanında araştırma ve geliştirmeye yönelik kurumsal yapının bütünleşik planlama ve programlama kapasitesinin
artırılması
1- Plan hedeflerine - Ormancılık - Mevcut Ar-Ge faaliyetlerinin Tarım ve Üniversiteler, 5
yönelik bir araştırmalarına yönelik gözden geçirilerek ORÇEP Orman Özel Sektör,
Ormancılık programlama ulusal ve Eylem Planı'nın hazırlanması, Bakanlığı Sivil Toplum
Araştırma Çerçeve uluslararası düzeyde - Kamu, özel ve üniversitenin Kuruluşları
Programının hizmet verebilecek beşeri kapasitenin
(ORÇEP) şekilde gözden geliştirilmesi,
hazırlanması geçirilmesi - Ulusal ve uluslararası teknik
işbirliği kapasitesinin
güçlendirilmesi
2- Odun ürünlerinde - Odun arzına yönelik gerek Tarım ve Üniversiteler, 5
arz güvencesinin yurtiçi arz gerek dış alımda Orman Özel Sektör,
sağlanmasına sürdürülebilirliğin Bakanlığı Sivil Toplum
yönelik sağlanmasına yönelik Kuruluşları
alternatiflerin alternatif modellerin
değerlendirilmesi değerlendirildiği bir
çalışmanın hazırlanması
3- Odun üretiminde, - Orman köylüsünün istihdam Tarım ve Üniversiteler, 5
mekanizasyon ve olanakları geliştirilirken, aynı Orman Özel Sektör,
istihdam zamanda modern Bakanlığı Sivil Toplum
etkileşimine dair bir teknolojilerin ormancılık Kuruluşları
etki değerlendirme faaliyetlerinde kullanımının
çalışmasının verimliliğe etkisinin
yapılması değerlendirilmesi

66
4. SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME

Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu Raporu’nun hazırlanmasının amacı;


orman kaynaklarının koruma-kullanma dengesi içerisinde etkin yönetimi ve verimli
işletilmesini sağlayarak orman ürünleri sektörünün ve toplumun ürün ve hizmet taleplerinin
karşılanmasıdır. Bu kapsamda, Tablo 16’da yer alan Hedef ve Tedbir Önerileri Matrisi’nde
görüldüğü üzere, On Birinci Kalkınma Planı dönemine ilişkin 6 ayrı hedef ve bunlarla
ilgili 25 tedbir önerisi belirlenmiştir. Söz konusu tedbir önerilerine ilişkin “mevzuat
düzenlemeleri”, “kurumsal düzenlemeler” ve “diğer tedbirler” başlıkları altında toplam 71
eylem önerisi kararlaştırılmıştır. Ayrıca, söz konusu eylem önerilerinin yerine getirilmesinden
sorumlu kurum/kuruluş ile önerilerin gerçekleşmesi için işbirliği yapılacak kurum/kuruluş ve
bunların gerçekleştirilme süreleri belirlenmiştir. Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu
tarafından ortaya konulan hedefler ve bu hedeflere ilişkin önerilen tedbir önerilerinin dağılımı
Tablo 17’de verilmektedir.

Tablo 17: Hedefler, Hedeflere İlişkin Tedbir ve Eylem Önerilerinin Dağılımı


Tedbir
İlgi
Hedefler Önerileri Eylem Önerileri Sayısı
(yüzde)
Sayısı
Hedef 1. Ormanların sürdürülebilir Mevzuat Düzenlemeleri 3
yönetimi için kurumsal, idari ve Kurumsal Düzenlemeler 2
beşeri kapasite ile bilgi altyapısının 4 16
Diğer Tedbirler 7
geliştirilmesi Toplam 12
Mevzuat Düzenlemeleri 1
Hedef 2. Ormancılıkta sorumluluğu
Kurumsal Düzenlemeler 1
bulunan kuruluşlar arasında etkin 2 8
Diğer Tedbirler 7
koordinasyonun sağlanması
Toplam 9
Hedef 3. Ormancılık ve orman Mevzuat Düzenlemeleri 2
ürünlerine dayalı üretimde, arz Kurumsal Düzenlemeler 4
güvenliğinin, koruma-kullanma 8 32
Diğer Tedbirler 16
dengesi gözetilerek sağlanması Toplam 22
Hedef 4. Orman köylülerinin Mevzuat Düzenlemeleri -
yaşam kalitesinin artırılması ve Kurumsal Düzenlemeler 4
gelir seviyesinin iyileştirilmesi için 4 16 Diğer Tedbirler 5
ekonomik ve sosyal altyapının Toplam 9
güçlendirilmesi
Mevzuat Düzenlemeleri -
Hedef 5. Sürdürülebilir kalkınma
Kurumsal Düzenlemeler 5
hedefleri ile ekosistem hizmetlerine 4 16
Diğer Tedbirler 8
yönelik kapasitenin geliştirilmesi
Toplam 13
Hedef 6. Ormancılık alanında Mevzuat Düzenlemeleri -
araştırma ve geliştirmeye yönelik Kurumsal Düzenlemeler 1
kurumsal yapının bütünleşik 3 12 Diğer Tedbirler 5
planlama ve programlama
kapasitesinin artırılması Toplam 6
Toplam 25 100 Genel Toplam 71

67
Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu’nun belirlediği hedefler ve hedeflere
ilişkin tedbir ve eylem önerilerinin dağılımını gösteren Tablo 17’ye göre Çalışma Grubu
üyeleri tarafından 4’er tedbir önerisi yapılarak ve yüzde 32’lik payla en fazla tedbir ve eylem
önerisinin “Hedef 3. Ormancılık ve orman ürünlerine dayalı üretimde, arz güvenliğinin,
koruma-kullanma dengesi gözetilerek sağlanması” olduğu görülmektedir. Bunu, yüzde 16’lık
payla “Hedef 1. Ormanların sürdürülebilir yönetimi için kurumsal, idari ve beşeri kapasite ile
bilgi altyapısının geliştirilmesi”, “Hedef 4. Orman köylülerinin yaşam kalitesinin artırılması ve
gelir seviyesinin iyileştirilmesi için ekonomik ve sosyal altyapının güçlendirilmesi” ve “Hedef
5. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile ekosistem hizmetlerine yönelik kapasitenin
geliştirilmesi” hedefleri izlemektedir. Bunun yanı sıra en fazla mevzuat düzenlemesine ilişkin
eylem önerisi; toplam 3 eylem ile “Hedef 1. Ormanların sürdürülebilir yönetimi için kurumsal,
idari ve beşeri kapasite ile bilgi altyapısının geliştirilmesi” hedefi olmuştur.

Bu çerçevede, Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu tarafından üzerinde


çalışılan ve tedbir önerileri geliştirilen konular arasında; ekosistem hizmetleri, orman ürünleri
sanayiinin sorunları, Ar-Ge, odun dışı orman ürünlerinin değerlendirilmesi ve orman köylüleri
yer almaktadır. Söz konusu eylem önerileri, içerikleriyle beraber dikkate alındığında, etkin ve
sürdürülebilir bir ormancılık politika çerçevesi için hayati olan Ulusal Orman Envanteri ile
orman köyleri ve köylülerine yönelik ayrıntılı bir mevcut durum analizinin yapılması ön plana
çıkmaktadır. Akabinde, öncelik sıralamasında, ormancılık üretim, bakım ve koruma
fonksiyonlarındaki sorunların çözümlenmesi için politika ve tedbir önerileri yer almaktadır.
Yine, ülkemiz orman kaynaklarının çok kriterli ve alternatifli planlanması ve bu planların
başarılı olarak uygulanması için sektör içi önlemler kadar, ormancılığın dışsal darboğazlarını
ortadan kaldırmak üzere yapılacak çalışmalar da öncelik taşımaktadır.

Sonuç olarak, Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Grubu, bu Rapor kapsamında


ortaya koyduğu tedbir önerileri ile ormancılık sektöründe, koruma-kullanma dengesinin
gözetildiği ile sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin temel alındığı ve güncellenebilir veri temelli
bilgi ve yönetim sistemlerine sahip bir kurumsal yapının geliştirildiği, gelişen dünya
koşullarında sürdürülebilir ormancılığın yapıldığı, orman endüstrisinde arz güvenliği ile yüksek
rekabet edebilirliğin sağlandığı ve yaşamları ormana bağlı insanlarının hayat idamesinin
güvenceye alındığı bir kalkınma perspektifi hedeflemektedir.

68
KAYNAKÇA

Anonim, 1987. Yeni Orman Kanunları, Ormancılar Kültür ve Yardımlaşma Vakfı, s.318
Ankara.

Anonim, 2010. Avrupa Birliği’nden Çevre Alanında İyi Uygulama Örnekleri, Orman ve Su
İşleri Bakanlığı, CFCU, Bölgesel Çevre Merkezi REC Türkiye, s.88, Ankara.

BAKA, 2012. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı. Erişim Adresi: www.baka.org.tr/projeler.php

Bingöl, İ. H., 1990. Geçmişten Günümüze Ormanlarımız ve Ormancılığımız, Cilt I. Or. Eğitim
ve Kültür Vakfı. Yayın No: 3. İstanbul.

ÇEM, 2012. Meteoroloji, Toz Taşınımı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Çalıştayı, 26-28
Kasım, s.112, Ankara.

ÇEM, 2013. Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı 2013-2017, s.112, Ankara.

ÇEM, 2013. Erozyonla Mücadele Eylem Planı, s.96, Ankara.

ÇEM, 2013. Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı 2013-2017, Ankara.

ÇEM, 2014. Sustainable Land Management and Climate Friendly Agriculture Project, s.168,
Ankara.

ÇEM, 2014. Ormancılıkla İlgili (Doğrudan/Dolaylı) Uluslar arası Sözleşmeler, s.416, Ankara.

ÇEM, 2015. Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı
(COP12) Kararları, s.224, Ankara.

ÇEM, 2016. Türkiye Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Faaliyetleri 2016, s.152, Ankara.

ÇEM, 2018. Havza İzleme ve Değerlendirme Sistemi (HİDS),Veri Temaları ve İzleme


Süreçleri Proje Özet Tabloları, s.60, Ankara.

Çevre ve Orman Bakanlığı (ÇOB), 2004. Türkiye Ulusal Ormancılık Programı, 2004-2023,
ÇOB yayını, s.80, Ankara.

DPT, 2007. Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013, Ormancılık ÖİK Raporu. Ankara.

Eurostat, 2011. Forestry in the EU andthe World, Eurostat Statistical Books, ISBN 978-92-79-
19988-2, p.107, Lüksemburg.

FAO, 2001. State of the World’s Forests 2001.

FAO, 2010. Global Forest Resources Assessment Main Report, ISBN 978-92-5-106654-6,
p.340, Rome.

FAO, 2011a. State of Europe’s Forests, Status & Trends in Sustainable Forest Management in
Europe, ISBN 978-82-92980-05-07, p.337, Oslo.

69
FAO, 2011b. The European Forest Sector Outlook Study II, ISBN 978-92-1-117051-1, p.107,
Geneva.

FAO, 2012. The North American Forest Sector Outlook Study, ISBN 978-02-1-117057-3, p.65,
Geneva.

FAO, 2013. LADA Project (Land Degradation Assessment in Drylands) Methodology and
Results, p.56, Rome.

FAO, 2014a. Forest Products Annual Market Review 2013-2014, p.133, Geneva.

FAO, 2014b. State of the World’s Forests, Enhancing the socioeconomic Benefits from Forests,
ISBN 978-92-5-108270-6, p.119, Rome.

FAO,2015, Global Forest Resources Assessment Desk Reference, ISBN 978-92-5-108826-5,


p.253, Rome.

FAO, 2016a. Global Forest Resources Assesment 2015,ISBN 978-92-5-109283-5, p.54, Rome.

FAO, 2016b. Stat-Forestry Database,www.fao.org/faostat/en/#data/FO.

Finish Ministry of Agriculture and Forestry, 2015. National Forest Strategy,

Görücü, Ö., 2002. Sürdürülebilir Ormancılık İspanya’daki Uygulamalar ve Türkiye ile


Karşılaştırılması, KSÜ Yayın No:90, Ders Kitapları Yayın No:12,ISBN 975-6497-00-9,
s.93, Kahramanmaraş.

Görücü Ö., Akça, E., ve Ertuğrul, R., 2016. Türkiye Çölleşme İle Mücadele Ulusal Stratejik
Eylem Planının Değerlendirilmesi(2005-2013), ÇEM Raporu, s.45, Ankara.

Görücü, Ö., Akça, E., ve Ertuğrul,R.,2017. Çölleşme ile Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem
Planı Değerlendirme Raporu 2014-2015,ÇEM Yayınları, s.102, ISBN 978-605-9550-07-9,
s.135, Ankara.

Kalkınma Bakanlığı, 2012. Türkiye'de Sürdürülebilir Kalkınma Raporu: Geleceği


Sahiplenmek, ISBN: 978-605-4667-00-0, s.66, Ankara.

Kalkınma Bakanlığı, 2014. Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) Sürdürülebilir Orman


Yönetimi, Özel İhtisas Komisyonu Raporu, ISBN 978-605-4667-69-7 Yayın No: KB: 2872 -
ÖİK: 722, s.101, Ankara.

Kellomaki, S., 2017. Managing Boreal Forests in the Context of Climate Change, ISBN 978-1-
4987-7126-9, Taylor and Francis Group, Boca Raton FL.

Kök,G., 2009. Dünya’da ve Türkiye’de Orman Ürünleri Arz Talep İlişkileri, SDÜ II
Ormancılıkta Sosyo-ekonomik Sorunlar Kongresi, 19-21 Şubat, ss.349-360, Isparta.

Natural Resources Institute Finland, Luke, 2017. Statistics Database, www.luke.fi

OGM, 2006. Orman Varlığımız, OGM yayınları, s.160, Ankara.

70
OGM, 2009. Sürdürülebilir Orman Yönetimi Kriter ve Göstergeleri Raporu 2008. OGM,
Strateji Geliştirme Dairesi. s.142, Ankara.

OGM, 2012a. Türkiye Orman Varlığı 2012, s.36, Ankara.

OGM, 2012b. Kuruluşunun 60.Yılında Ormancılık Araştırma Enstitüleri: Dünü, Bugünü ve


Geleceği Sempozyumu, s.606, Bolu.

OGM, 2015. Türkiye Orman Varlığı 2015, s.32, Ankara.

OGM, 2016a. Orman Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu, 2016, s.110, Ankara.

OGM, 2016b. Stratejik Plan (2017-2021), s.92, Ankara.

OGM, 2017. Performans Programı 2017 Yılı. Ankara.

OGM, 2018. Orman Yangınlarıyla Mücadele Eylem Planı 2018 Yılı. Ankara.

Ok, K., ve Deniz, T., 2007. Orman Kaynaklarının Çok Amaçlı Planlanması ve Araştırma
Öncelikleri, Orman Kaynaklarının İşlevleri Kapsamında Darboğazlar, Çözüm Önerileri ve
Öncelikler, Bildiriler Kitabı, ss. 457-471, ISBN:978-975-9060-44-2, İstanbul.

OR-KOOP,2015. Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği Stratejik Plan


(2015-2019), s.75, Ankara.

OSİB, 2010. Ormancılık İstatistikleri 2010. ISBN 978-605-4610-00-6, s.103, Ankara.

OSİB, 2013. Ormancılık Sektörünün Geleceği Arama Konferansı, ISBN 987-605-137-251-


8,TOBB Yayın Sıra No:203/191, s.125, Ankara.

Özdönmez ve İstanbullu, 1981. Omancılık Politikası Ders Kitabı, İ.Ü. Yayın No:2875,Orman
Fak. Yayın No:305, s.111, İstanbul.

Pamay, B., Çanakçıoğlu, H., Özdönmez, M., İstanbullu, T., 1973. Türkiye’de ormancılık
Öğretimi ve Eğitiminin Gelişimi İle İ.Ü. orman Fakültesi Kürsü Kuruluşları ve Çalışmaları,
Sermet Matbaası.

TİM, 2010. Türkiye 2023 İhracat Stratejisi Proje Raporu Ek-B Ağaç ve Orman Ürünleri
Sektörü, s.67, Ankara.

The World Bank, 2014. Annual Report, https://openknowledge.worldbank.org/handle/10986/20093

The World Bank, 2015. Erişim adresi: https://data.worldbank.org

The World Bank-WDI, 2015. https://data.worldbank.org/data-catalog/world-development-


indicators

Tolunay, D.,2013. Ormanlar ve İklim Değişikliği. ISBN 978-605-4610-20-4, s.137, İstanbul.

71
Tolunay, A, 1993. Sosyal Ormancılıkta Dün, Bugün, Yarın ya da Sosyal Ormancılıkta Ne
Yapmalı? Türkiye’de Sosyal Ormancılık Kavramı Üzerine Eğitim Projesi, Tebliğ no:6,
Orman Bakanlığı/UNDP/FAO, s.24, Konya.

Topçu, P. ve Erpul, G., Eylül 2017. Türkiye’de Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH)
Çerçevesinde Arazi Tahribatının Dengelenmesi (ATD) Politika ve Stratejileri. 5.
Uluslararası Katılımlı Toprak ve Su Kaynakları Kongresi. Bildiriler Kitabı Cilt-1, ss.46-54.
12-15 Eylül 2017, Kırklareli. ISBN: 978-605-9175-84-5

UNEP-WCMC, 2016. Protected Planet Report, www.protectedplanet.net

United Nations, 2010. The Forest Sector in the Green Economy, Geneva Timber and Forest
Discussion Paper 54. ECE/TIM/DP/54. ISBN 1020 7228, p.53, Geneva.

United Nations, 2014. The Value of Forests, ISBN 978-92-1-056451-9, p.83, Geneva.

WOCAT, 2011. Sustainable Land Management in Practice, Guidelines and Best Practices for
Sub-Saharan Africa Field Application, ISBN 978-92-5-106690-4, p.243, Bern.

72
Ek Tablo 1: Ürün Gruplarına Göre Ayrıntılı Orman Ürünleri İthalatımız (bin ABD doları)
2001 2016 2001-2016
Ürün Grupları 2001 Yılı 2016 Yılı Toplamı Toplamı Büyüme
Değeri Değeri İçindeki İçindeki Oranı
Payı Payı (yüzde)
(yüzde) (yüzde)
Kaplama ve Kontrplak (HS 4408, 10.988 352.245 6,5 27,8 3.106
4412)
HS 4408 Kaplama, Papel 2.597 41.430 1,5 3,3 1.495
HS 4412 Kontraplak, Kontrtabla, LVL 8.391 310.815 5 24,6 3.604
Yakacak odun ve Odun kömürü 3.863 274.245 2,3 21,7 6.999
(HS 4401, 4402)
HS 4401 Odun, Yonga 3.544 234.983 2,1 18,6 6.530
HS 4402 Odun Kömürü 319 39.262 0,2 3,1 12.208
Kereste (HS 4407) 21.539 236.491 12,8 18,7 998
Yonga ve Lif Levha (HS 4409, 40.999 200.547 24,4 15,9 389
4410, 4411)
HS 4409 Şekil verilmiş, işlenmiş 7.055 16.205 4,2 1,3 130
ahşap
HS 4410 Yonga levha, OSB 7.591 55.759 4,5 4,4 635
HS 4411 Lif Levhalar MDF, HDF gibi 26.353 128.583 15,7 10,2 388
Diğer işlenmiş ürünler -ahşap yapı 24.003 137.204 14,3 10,8 472
ürünleri (HS 4413-4421)
HS 4413 Yoğunluğu artırılmış ahşap 726 8.259 0,4 0,7 1.038
HS 4414 Ahşap çerçeveler (resim, 742 3.030 0,4 0,2 308
ayna gibi)
HS 4415 Ahşap sandık, palet gibi 840 6.930 0,5 0,5 725
ambalaj mal.
HS 4416 Ahşap varil, fıçı, kova ve 392 1.543 0,2 0,1 294
aksamı
HS 4417 Ahşap aletler, ayakkabı 223 2.829 0,1 0,2 1.169
kalıpları gibi
HS 4418 Bina ve inşaat için ahşap 15.371 67.026 9,1 5,3 336
malzemeler
HS 4419 Ahşaptan mutfak ve sofra 843 17.156 0,5 1,4 1.935
eşyası
HS 4420 Ahşap hediyelik eşya, biblo, 1.025 5.585 0,6 0,4 445
kutu, gibi
HS 4421 Diğer ahşap eşya 3.841 24.846 2,3 2,0 547
Endüstriyel Odun (HS 4403, 4404, 66.797 64.322 39,7 5,1 -4
4405, 4406)
HS 4403 Tomruk, Yuvarlak ağaç 66.509 62.218 39,5 4,9 -6
gövdesi
HS 4404 Çember, sırık, kazık, çeşitli 34 1.941 0,0 0,2 5.609
saplar, gibi
HS 4405 Ağaç yünü; ağaç unu 47 44 0,0 0,0 -6
HS 4406 Demiryolu, tramvay 207 119 0,1 0,0 -43
traversleri
Toplam 168.189 1.265.054 100 100 652

73
Ek Tablo 2: Ürün Gruplarına Göre Ayrıntılı Orman Ürünleri İhracatımız (bin ABD doları)
2001 2016
2016 2001-2016
Ürün Grupları 2001 Yılı Toplamı Toplamı
Yılı Büyüme
Değeri İçindeki İçindeki
Değeri Oranı(yüzde)
Payı(yüzde) Payı(yüzde)
Yonga ve Lif Levha (HS 4409, 29.984 379.727 27,4 56,2 1166
4410, 4411)
HS 4409 Şekil verilmiş, işlenmiş 1.860 8.256 1,7 1,2 344
ahşap
HS 4410 Yonga levha, OSB 15.964 107.970 14,6 16,0 576
HS 4411 Lif Levhalar MDF, HDF 12.160 263.501 11,1 39,0 2.067
gibi
Diğer işlenmiş ürünler -ahşap 25.033 241.961 22,8 35,8 867
yapı ürünleri (HS 4413-4421)
HS 4413 Yoğunluğu artırılmış 272 39.274 0,2 5,8 14.339
ahşap
HS 4414 Ahşap çerçeveler (resim, 261 1.372 0,2 0,2 426
ayna gibi)
HS 4415 Ahşap sandık, palet gibi 8.717 29.739 8,0 4,4 241
ambalaj mal
HS 4416 Ahşap varil, fıçı, kova ve 28 117 0,0 0,0 318
aksamı
HS 4417 Ahşap aletler, ayakkabı 242 1.274 0,2 0,2 426
kalıpları gibi
HS 4418 Bina ve inşaat için 12.315 148.781 11,2 22,0 1.108
ahşap malzemeler
HS 4419 Ahşaptan mutfak ve 1.201 3.732 1,1 0,6 211
sofra eşyası
HS 4420 Ahşap hediyelik eşya, 175 1.808 0,2 0,3 933
biblo, kutu, gibi
HS 4421 Diğer ahşap eşya 1.822 15.864 1,7 2,3 771
Kaplama ve Kontrplak (HS 15.890 39.456 14,5 5,8 148
4408, 4412)
HS 4408 Kaplama, Papel 10.250 25.915 9,4 3,8 153
HS 4412 Kontraplak, Kontrtabla, 5.640 13.541 5,1 2,0 140
LVL
Kereste (HS 4407) 34.647 10.461 31,6 1,5 -70
Endüstriyel Odun (HS 4403, 4.005 2.798 3,7 0,4 -30
4404, 4405, 4406)
HS 4403 Tomruk, Yuvarlak ağaç 3.633 2.610 3,3 0,4 -28
gövdesi
HS 4404 Çember, sırık, kazık, 39 53 0,0 0,0 36
çeşitli saplar, gibi
HS 4405 Ağaç yünü; ağaç unu 0 18 0,0 0,0 -
HS 4406 Demiryolu, tramvay 333 117 0,3 0,0 -65
traversleri
Yakacak odun ve Odun kömürü 4 1.472 0,0 0,2 36700
(HS 4401, 4402)
HS 4401 Odun, Yonga 4 652 0,0 0,1 16.200
HS 4402 Odun Kömürü 0 820 0,0 0,1 -
Toplam 109.563 675.875 100 100 517

74
Ek Tablo 3: Endüstriyel ve Yakacak Odun Arz-Tüketim Dengemiz
Yıllık
Üretim-Tüketim Kaynakları 2012 2013 2014 2015 2016
Ort.
Devletin Endüstriyel Odun Üretimi (1000 m3) 14.424 13.668 14.923 16.638 17.010 15.333
3
Özel Sektör Endüstriyel Odun Üretimi (1000 m ) 3.380 3.380 3.400 3.500 3.500 3.432
Toplam Endüstriyel Odun Arzı (1000 m3 ) 17.804 17.048 18.323 20.138 20.510 18.765
Devlet Ormanlarından Endüstriyel Odun Tüketimi (1000 m3) 13.677 14.546 14.815 16.054 17.181 15.254
Özel Mülklerden Endüstriyel Odun Tüketimi (1000 m3) 3.300 3.300 3.300 3.300 3.300 3.300
Net İthal Edilen Endüstriyel Odun (1000 m3) 1.978 1.655 1.719 1.855 1.621 1.765
Toplam Endüstriyel Odun Tüketimi (1000 m3) 18.955 19.501 19.834 21.209 22.102 20.319
Endüstriyel Odun Arz-Tüketim Dengesi (1000 m3) -1.151 -2.453 -1.511 -1.071 -1.592 -1.554
Devletin Yakacak Odun Üretimi (1000 ster) 6.432 5.981 5.257 5.022 4.877 5.513
Kayıt Dışı Yakacak Odun Üretimi (1000 ster) 4.300 4.000 3.800 3.600 1.775 3.495
Özel Sektör Yakacak Odun Üretimi (1000 ster) 2.000 2.000 1.950 1.950 1.890 1.958
Toplam Yakacak Odun Arzı (1000 ster) 12.732 11.981 11.007 10.572 8.542 10.967
Devlet Ormanlarından Yakacak Odun Tüketimi (1000 ster) 5.503 5.263 4.652 4.213 4.247 4.776
Kayıt Dışı Yakacak Odun Tüketimi (1000 ster) 4.300 4.000 3.800 3.600 1.775 3.495
Özel Mülklerden Yakacak Odun Tüketimi (1000 ster) 2.000 2.000 1.950 1.950 1.850 1.950
Net İthal Edilen Yakacak Odun Tüketimi (1000 ster) 4.153 2.764 3.058 4.212 3.346 3.506
Yakacak Odun Tüketim Toplamı (1000 ster) 15.956 14.027 13.460 13.975 11.218 13.727
Yakacak Arz-Tüketim Dengesi (1000 ster) -3.224 -2.046 -2.453 -3.403 -2.676 -2.760
Toplam Odun Hammaddesi Arz-Tüketim Dengesi (1000 m3) -3.569 -3.987 -3.351 -3.623 -3.599 -3.626
Kaynak: Orman Genel Müdürlüğü ile dış ticaret verileri kullanılarak hazırlanmıştır. Ster çevirme katsayısı 0,75 olarak kullanılmıştır.

75
T. C.
KALKINMA BAKANLIĞI

ORMANCILIK VE ORMAN ÜRÜNLERİ - ÇALIȘMA GRUBU RAPORU


ON BİRİNCİ
KALKINMA PLANI
(2019-2023)

T.C.
KALKINMA BAKANLIĞI
ORMANCILIK VE ORMAN ÜRÜNLERİ
YÖNETİM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Ankara 2018
ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
.
Necatibey Cad. No: 110/A 06100 Yücetepe - ANKARA
Tel: +90 (312) 294 50 00 Faks: +90 (312) 294 69 77

KALKINMA BAKANLIĞI YAYINLARI BEDELSİZDİR, SATILAMAZ.


ANKARA 2018

You might also like