You are on page 1of 15

İÇİNDEKİLER

Şehir Merkezi
Mavi-Yaka Yerleşimi
Limanlar
ESKİ YAKA
MÜZE
ÜNİVERSİTE
ENDÜSTRİYEL BÖLGE
ENSTANTANELER
KARA ORMAN’IN CADILARI
JAKE REED & MISTWEB
SEERS
HASTANE
Şehir Merkezi
Gündüzleri, Şehir Merkezi büyük bir hızla işliyor. Tik tak, tik tak… Her şey acele
ile olup bitiyor, durmadan bir şeyleri halletmeye çalışan insanlar geçip gidiyor.
Beyaz yakalılar ellerinde kahve bardakları ile gökdelenlerden birinin tepesindeki
toplantılarına yetişmeye çalışıyorlar. Kamyonlar ünlü modacı mağazalarının
arka sokaklarına yeni malları indirirken, vitrinlerin önünde satıcılar şımartılmış
finolarını gezdiren zengin kadınlara övgüler yağdırıyorlar. Kameralı turist
sürüleri etrafı hızla gezerken meydanların fotoğraflarını çekiyor, sanat müzesine
girip çıkıyorlar. Her şey akışa kendini o kadar kaptırmış gözüküyor ki sanki hiçbir
şey şu anda değil, fakat durmadan bir sonraki işe ilerliyor. Şehir Merkezi’nde
iken zaman hızlandırılmış gibi ve insanlar hızla hareket eden bulanık renklere
karışıyor.

Geceleri, büyük gökdelenlerin camlarından yayılan, binaların üzerinde tuhaf


şekiller oluşturan ışıklar; neon tabelalar ve billboardlardan oluşan bir orman
karanlıkta dikkat çeken tek aydınlatma haline geliyor. Hareketlilik asla bitmiyor,
sadece yön değiştiriyor. Karanlık çöktüğünde Şehir Merkezi, gündüz yükselen
gerilimi boşaltmayı amaçlıyor. Gece kulüpleri ve barlar; lüks restorantlar,
sinema ve tiyatro salonlarıyla birlikte dolup taşıyor. Yine de bu sadece küçük bir
kısmı, Şehir Merkezi’nde herkes için bir eğlence var; senin hangisini
karşılayabildiğine bağlı. İnsanlar kafelerde bir şeyler atıştırırken, sokak
satıcılarından hot dog ve dondurma aldıktan sonra sokak sihirbazlarını izlerken
özel partilerde içki, uyuşturucu ve fahişelere bazı insanların ömrü boyu
göremeyeceği paralar sayılıyor. Gözlerden ırak arka sokaklar ise çok daha
karanlık teklifler sunuyor.

Sis’in Ötesinde: Burada insanların her zamankinden derin bir uyuşukluk


durumunda olduğunu hissediyorsunuz. Evet, topluluklar oldukça hareketli ama
sıradan insanların bilmediği gerçekleri hisseden birisi için bu hareketli
topluluklar arka planda bir vızıltı gibi kalıyor. Şehir Merkezi’nin dikkat çeken
uyarıcılarla dolu olması sebebiyle, tüm insanlar için karanlıkta kalan doğa üstü
güçlere odaklanmak her zamankinden daha imkansız. Bu dikkat dağıtıcı etkiye
karşı sizde zayıfsınız. Yine de ara sıra dikkatinizin dağıldığını, istediğiniz şeye
odaklanamadığınızı farkedebilecek kadar uyanıksınız. Bu sayede kader sizi
yolunuzdan saptırmadan önce bir süre daha işinize odaklanabiliyorsunuz. Şehir
Merkezi tüketimin kalbi ve doğal olarak doğa üstü güçlere sahip birçok tehlikeli
kişi için de ilgi çekici bir mekan. Amaçlarını gerçekleştirmek ve açgözlü
isteklerini tatmin etmek peşinde olan birçoğu burada insanlar üzerinden
avlanıyor. Efsaneler için Şehir Merkezi en iyi iş sahası, bu yüzden güçlü ve
tehlikeli olanlarının birçoğu burada… tabi bu yüksek rekabeti beraberinde
getiriyor.

Mavi-Yaka Yerleşimi
Çarpık kentleşmenin yoğun olduğu, kalabalık apartman bloklarından oluşan,
alışkın olmayanların ara sokaklarında kaybolabileceği bir mekan. Yan yana
apartmanlar birbirinin kopyası gibi gözüküyor, zemin kattaki dükkanlar hariç;
Manavlar, berberler, fast-food dükkanları, rehinciler, çamaşırhaneler…. Eğer
camlara asılmış çamaşırlarla, çöp kutuları ve kedilerle dekore edilmiş ara
sokaklara girersen yolunu bulmak için yerel halktan birine ihtiyacın olabilir.
Genellikle bağrışmalar ve araba sesleriyle gürültülü bir yerdir.

Geceleri ise sokaklara sessizlik ve gergin bir his yayılır. Buranın zor şartlarda
çalışan, fakir insanlarına yaşam zordur. Her gün bir sonraki güne çıkmak için
uğraşırlar. Bir paket sigaranın, bir şişe biranın, akşam yemeğinde et yemenin
tadını çıkartırlar. Fırsatlar pek iyi değildir. Eğitim, iş fırsatları idare eder
seviyede… Ay sonu kirayı yetiştirmek için uğraşırlar. Ne yazık ki bu sebeple bu
bölge Şehir’in en aşağılık suçlularını ve organize suçun da büyük bir bölümünü
içeryor. Çeteler, tefeciler koruma parası ve yüksek faizin peşinde koşuyor.
Gençler doğal olarak çete hayatına çekiliyor. Yol kenarında oturan serseriler
yürüyen bir kadına laf atıyor, o sırada boş olan polis arabasında olması gereken
polisler ellerinde sosisliyle kenardaki kafeden çıkıyorlar, uyuşturucudan bilincini
yitirmiş bir genç kafasını aşağı eğmiş uyuyormuş gibi hareketsiz bir şekilde
kapının önünde oturuyor, ve kaldırımdaki dilenci ‘’Umut bu diyarları terk edeli
çok oldu’’ diyor.

Limanlar
Liman bölgesine ilk girdiğinde, gri dalgaların kıyıya çarpmasını izlerken, martıları
ve gemi kornalarını dinlerken bir anlığına buranın romantik bir hisse sahip
olduğunu düşünebilirsin. Fakat hemen konteynırları taşıyan gürültülü vinçleri,
tuzlu suda sallanan büyük, paslı gemileri, terkedilmiş depo ve hangarları fark
ediyorsun. Her gün sayılamayacak kadar mal bu limana gelip gidiyor, hatrı
sayılır bir kısmının kaçak olduğunu da biliyorsun. Şehrin kenarındaki bu
tanrının unuttuğu yer doğal olarak illegal işler için de mükemmel. Burada
birçok karanlık anlaşma bir el sıkışmayla hallediliyor. Para el değiştiriyor,
mallar bir kamyona yükleniyor ve bir sorun çıkmazsa taraflar yoluna dağılıyor.
Mafya ve çete liderleri eski kafa cezaları için düşmanlarını balıklarla yüzmeye
limandaki iskeleye gönderiyor. Yine de günün sonunda limanlar, aslında
Kıyıboyu Sendikası’nın mekanı. Ama burada dönen karanlık işleri iyi bilen
birisi için; bu liman işçilerinden oluşan yasal kuruluş aslında vinç kullanmakta
olduğu kadar silah ve bıçak kullanmakta da iyi olan, katiller ve hırsızlardan
oluşan Kırmızı Kepler adlı çete için bir paravan. Limanlar güçlü yeraltı
organizasyonları tarafından bile Sendika’nın yani Kırmızı Kepler’in mekanı
olarak görülmekte.

ESKİ YAKA
Eski taş binalar, Arnavut kaldırımlı sokaklar, dövme demirden sokak lambaları
bu semte zamansız bir his katıyor. Şatafatlı tarihi malikanelerden, bir zamanlar
önemli birilerinin yaşadığı güzel çiftlik evlerine kadar Şehir’in tarihi baktığınız
her yerde. Derine daldıkça arabayla yön bulmak zorlaşır. Dar sokaklarda antika
ve el sokakları dükkanları, butik oteller, kaliteli bistrolar, sanat galerileri ve daha
sonra eski bir çeşmenin olduğu meydanlar. Eski Yaka büyüleyici bir yer. Şehrin
modern görüntüsünden uzak… Burada bulabileceğin herkesin bu bölge ile ilgili
ilginç hikayeleri vardır. Eğer sıradan olmayan ve eksantrik bir şey arıyorsan
doğru yerdesin. Şehir Tarih Müzesi ve birçok tarihi hazine burada bulunabilir.
Birçok akademisyeni, mistik inançları olan kişileri ve doğal olark birçok hırsızı
burada bulabilirsiniz. Bu bölgede yaşayan birçok önemli kişinin de Şehir’in tarihi
ile, ilk yerleşenler ile, eski aileleri ile bağlantıları var. Bu bölgede huzur, sessizlik
ve derinlere gömülmüş sırlar var. Şehir’in hem açıkta olan hem de karanlıkta
kalan geçmişi burada yaşıyor.

Eski Yaka zaten tuhaf ve mistik olarak görülen bir mekan. Doğal olarak burası
doğa üstü güçler, efsanelerin güçlerine sahip kişiler için güzel, samimi bir yuva
gibi. Efsaneler ile bağlantını Şehir’de en kuvvetli hissettiğin bölgesi Şehir’in. bu
Bu bölgede birçok kişi efsanelerin güçlerine sahip. Ancak küçük ve çoğu kişinin
birbirini tanıdığı bu bölgede doğal olarak tuhaf güçler kullanırken dikkatli olmak
gerekiyor. Böylece Eski Yaka büyük kötüleri, karanlık suç organizasyonlarını Eski
Yaka’dan uzak tutuyor.

MÜZE
Müze her gün 10.00 dan 17.00 a kadar açık. Giriş ücretsiz. Müze geniş bir giriş
kısmına sahip. Buradan üç bölüme ayrılıyor. Girişin karşısında merdivenler
yukarı ikinci kata çıkıyor. Sağ taraf kütüphane ve bazı odalara gidiyor. Sol tarafta
müzenin sergi kısmı var. Yine bu geniş giriş alanında birkaç eser sergileniyor.
Yerde ve duvarlarda heykel parçaları var. Eski uygarlıklara ait bazı taş, mermer
gibi malzemelerden yapılmış çeşme, küvet, lahit gibi yapılar var. Bununla
birlikte müze ile ilgili bilgi veren tabelalar var. Sol tarafta müzenin sergi kısmına
geçiş yapılıyor. Burada birçok farklı tarihi eser sergileniyor. Tabi burada genel
loş bir ışık ve bazı alanlarda ekstra aydınlatma var. Etrafta bakınan insanlar var.
Burada Antik Mısır’a ait birçok eser var; El-Rashid Yazıtı( Hiyeroglif, Demotik ve
Yunanca’da yazılmış bir yazı var bunu inceleyerek hiyeroglifleri okumak
öğreniliyor. ---- 1799’da Fransız askerleri tarafından keşfediliyor. ) Birçok farklı
mumya ve tabut var. Hatta kedi mumyalar bile var. Antik Mısır’a ait heykeller
de oldukça yaygın. Firavun Amenhotep’in kocaman kafasının heykeli oldukça
dikkat çekici. Bu bölümün biraz daha ilerideki kısımlarında farklı kültürlerden
bazı eserlerde mevcut. Mezopotamya kültüründen ilgi çeken eşyalardan birisi
Ur Standardı adında Sümerlilere ait kazınmış mozaik ile resmedilmiş oldukça
büyük bir sanat eseri. (1920’de Ur Tapınağı’nda bulunuyor.) Asur’un kanatlı
boğaları adında insan suratlı, insan kafalı kanatlı hayvan heykelleri var. Oldukça
güzel ve değerli ve müzenin en çok ilgi çeken bir diğer eşyası da Sümer kralı
Gılgamış’ın kılıcı (Bu Keith Duponte’a ününü kazandıran en önemli keşifi
2001’de keşfetmiş). Aztek kültüründen odundan yapılma rengini ve detaylarını
korumayı başarmış, çift başlı Aztek yılan heykeli var. Pers uygarlığından bir
kaftan var. İleride bir kapıdan yine başka bir geniş alana açılıyor. Burada Roma
ve Yunan uygarlıklarına ait eserler çoğunlukta. Partenon mermerleri oldukça
önemli. (Partenon, Antik Yunan’da Athena tapınağı. Antik Yunan’dan günümüze
kalan çok önemli eserlerden birisi. Mimari ve heykeltıraşlığın üst seviye
eserlerinden) Bu büyük mermerler sağlamken Partenon’un parçasıydı. Üstlerine
birçok şekil, atlı insan filan kazınmış. Yine sağlamken Partenon’un parçası olan
büyük heykeller var. İnsan heykellerinin yanında Sentor heykeli bile var.
Bununla birlikte Yunan ve Roma kültürüne ait birçok heykel parçası, kafalar filan
var yine duvarlarda. Kocaman siyah bir kapı var duvara dayanmış. Üstünde
bronz renginde şekiller ve altın renginde haçlar var. Yine burada başka
kültürlere ait eserler de var; samuray zırhı filan görüyorsunuz. Buradan yukarı
ikinci kattaki sergiye çıkılan bir merdiven var. Büyük bir merdiven yukarıya
doğru çıkıyor ve daha sonra sağa ve sola doğru arkaya doğru dönen iki
merdivene ayrılıyor. (İkinci katta daha küçük ev eşyaları, dekoratif eşyalar,
aletler vesaire sergileniyor. Vazolar, kaseler, bıçaklar testiler filan var. Bunun
dışında bitki örnekleri olan küçük bir sergi daha var. Ayrıca süs eşyaları
alabildiğiniz küçük bir mağaza var. Burada diğerlerinden ayrı olarak sergilenen
yine ünlü bir eser de Sutton Hoo kaskı. Bu kask ve aynı zamanda maske
metalden,, yüz şekline de sahip tüm kafayı kaplayan bir yapım. Ayrıca
1.Edward’ın fildişi ve kemikten olan satranç seti var.) Buradan başka bir odaya
daha açılıyor. Burası biraz daha küçük öncekilere göre ama öncekilere göre hani
yoksa büyük bir alan. Burada en ilgi çekenler dinazor iskeleti replikaları var
birkaç tane. Burada ünlü ve oldukça güzel başka bir eşyada bir ametist. (Bu
güzel parlak mor ametist taşının ünü sadece güzelliğinden değil efsanesinden
geliyor. Söylenenlere göre bu taş lanetli ve ona sahip olanların başına hep kötü
şeyler gelmiş. Bu Bay Keith Duponte’un önemli keşiflerinden birisi ‘88’de
keşfetmiş.) Ortada büyük bir mozaik zemin yerde camın içinde sergileniyor.
Müzedeki Relicler: Gılgamış’ın Kılıcı, Flaming Sword of Eden Core Book’ta var.
Sutton Hoo kaskı, Tarnhelm kaskı takana görünmezlik ve illüzyonik şekil
değiştirme gücü veriyor.
Pers uygarlığından kaftan, Babr-e Bayan aleve, suya ve normal silahlara karşı
hasar almayan.
Ametist taş lanetli gerçekten de, yanında bulunduran birine kötü şans getiriyor.
1.Edward’ın Satranç seti Voodoo bebeği mythosu. Her biri bir kişiye atanıp
kontrol edilebiliyorlar. Kişi ilk öldüğünde onun yerine satranç taşı yıkılıyor. Bir
daha bağlamak için dokunulması lazım.

Keith Duponte Müze Müdürü. saygın bir arkeolog ve şehrin Arkeoloji


Müzesi’nin (ya da Şehir Arkeoloji Müzesi’nin) müdürü. Gururlu ve disiplinli bir
adam. Elit birisi. Davranış biçimi de buna uygun. Kırılgan ve duygusal tarafını
saklamaya çalışıyor; kimse görmezken öfkeden etrafı döken, kimse görmezken
ağlayan, sırıtmak yerine bıyık altından gülen birisi. Kötü veya iyi değil, normal
insan. Keith 60 yaşında.

Keith amcamın babası Fransız bir tarihçi olan Jean-Pierre Duponte


sömürgecilik üzerine bir akademik çalışma için şehre 62 yıl önce geliyor. Burada
bu akademik çalışma için edebiyat hocası John Clive Holmes ile tanışıyor.
Kendisinden 6 yaş küçük olan güzel kızı Mary Holmes’a aşık oluyor daha sonra
evleniyorlar. Böylece Keith amcam dünyaya geliyor.

Keith amcamın annesi o 8 yaşındayken bir hırsız tarafından sokakta


öldürülüyor. Keith amcam da babası, eğitmenler ve bakıcılar tarafından
büyütülüyor. Üniversite için Fransa’ya Universite de Montpellier’e gönderildi.
Burada arkeoloji okudu. Daha sonra dünyanın farklı yerlerinde çalışmalar
gerçekleştirdi fakat asıl evi Şehir’deydi. Daha önce evlenmedi ve çocuğu yok.
Babası daha sonra Fransa’ya geri döndü ve Keith 45 yaşındayken orada öldü.
Keith amcam başarılı bir arkeolog olarak ismini duyurunca Müze’nin
müdürlüğüne atandı. Keith Duponte, Menrva’nın Rifti. Tarihi eserler ve sanat
eserleri (Relicler dahil) ile ilgili bilgisi ve tanıma yeteneği doğaüstü seviyede. Bu
onları keşfetmek konusunda da ona yardımcı oluyor. Ayrıca silah kullanmak ve
dövüşmek konusunda yetenekli.

Daniel Willard küratör. Eye of Ra’nın Relicine sahip. Eski ve değerli bir monocle.
Müdür Yardımcısı Lena Allen Hecate’nin Rifti Çok büyük bir güç barındırıyor
ama şu an sadece bir Touched. Müzeyi korumak onun için önemli, tarihe ve
sanata karşı saygı bekleyen genç bir tarihçi. Antik Mısır uzmanlık alanı. Oldukça
zeki ve parlak bir karakter. Gece güvenliklerden birisi Richard Starkey. Adam,
Saint George and the Dragon hikayesindeki Saint George’un Rifti. Müzede
gündüz üç güvenlik var. Gece Richard var. Güvenlik kameraları ile gözetleniyor.
Alarm sistemleri vs. var.

ÜNİVERSİTE
Kütüphane Gözetmeni Fadi Malek Thoth Rifti. Book of Thoth’a bağlı. Kitaba
hakim.

ENDÜSTRİYEL BÖLGE
Endüstriyel Bölge her gün ve her gece olduğu gibi, insanı geren, gürültülü
mekanik marşına devam ediyor. Onlarca imalathane ve fabrika tonlarca
hammaddeyi ve diğer yakalardan gelen mavi yakalı işçileri tüketiyor. Asfalt
yolları tıklım tıklım dolu, işçileri ve mal araçlarını taşırken, uzun bacalardan
yayılan duman kara duman gökyüzünü korkunç bir canavar gibi kaplıyor. Tüm
bu kargaşa sonucu birçok ürün üretiliyor, bazıları seri üretimde, bazıları ise
özenle üretilmiş; bazıları Endüstriyel Bölgenin ihtiyaçlarını karşılarken, bazıları
Şehir’in diğer taraflarını gitmek için paketleniyor.

Gürültü ve görüntü kirliliğine alıştıktan sonra, detayları fark etmeye


başlıyorsunuz. Bölge yüzlerce iş yeri ve üretim merkezleri arasında bölünmüş
durumda. Hafif işçilik bölgesinde aracın ve farklı aletler için tamir ve eklentiler
sunan, sert kadınlar ve dövmeli iri yarı adamlar tarafından işletilen atölyeler ve
garajlar görebilirsiniz. Daha içerilerde nalburlar iş aletleri satarken, eski
dükkanlarında zanaatkarlar güzel bir cep saati ya da elektronik bir cihaz
üzerinde çalışıyorlar. Boş fabrikalar içindeki zamanı geçmiş makineler ve mallar
ile yenilenmeyi bekliyor. Yan yana onlarca depo sonsuzluğa gidiyormuş gibi
gözüküyor. Bunların arkasında ise, kocaman işletmeler ve devlet destekli
rafineriler kilometrelere yayılıyor ve bazıları diğer küçük endüstriyel
bölgelerden bile daha çok yer kaplıyor.

Geceleri Endüstriyel Bölge daha boş ve tehlikeli bir yer haline geliyor. Polis ve
müfettişler devriye gezse de, bölgenin büyüklüğüne karşı memur sayısı yeterli
gelmiyor, operasyonları da halktan talebin olmamasıyla gittikçe azalıyor. Zaten
bu bölgede işçiler için yapılan birkaç ucuz konut projesi dışında kayıtlı vatandaş
yaşamıyor. Yeraltı sahnesi ise gelişiyor, uyuşturucu ticaretinden kafes dövüşüne
her şeyi bulmak mümkün. Terk edilmiş hangarları mesken edinmiş tuhaf çeteler
ve gizli kardeşliklerin yarı makineli tüfeklerinden çıkan ateş sesi bir kurt uluması
gibi geceyi sarıyor. Endüstriyel Bölgde belli bir süre bulunan herkes anlar ki
polisin endişelenmesi gereken kısım gürültülü kısımlar değil, asıl sessiz olan
sokaklar.

Endüstriyel Bölge kadar dışlanmış, ihmal edilmiş, terk edilmiş başka bir bölge
yok. Doğal olarak Şehir’in doğa üstü yer altı güçleri, her türlü tuhaflık ve tehlike
buraya bayılıyor. Burada her şey cam gibi, Şehir’in diğer bölgelerinde gizemli
olayları kapayan güç burada neredeyse yokmuş gibi. Bu durum bölgeyi bir
harikalar diyarına çeviriyor. Karşına ne çıkacağını asla bilemezsin. Çoğu kişi
zaten burada bulunmaktan korkar. Gizemli canavarlar kuduz hayvanlar gibi
sokaklarda koşturur, terk edilmiş mekanlar karla kaplı bir ine ya da örümcek
ağları ile kaplı bir mağaraya dönüşebilir. Bazen sizin gibi doğa üstü güçlere sahip
olanlar bile buraya hiç gelmemiş olmayı diler, buna siz de dahil. En geniş, en az
nüfusa sahip ve kolluk kuvvetleri tarafından en az korunan bölge olması buraları
gizemli operasyonlara üs olmak için mükemmel bir yer haline getiriyor. Bir
deponun gizli bir laboratuvar ya da tehlikeli güçlere sahip birinin operasyon
üssü olması oldukça beklendik. Güçlü Geçitlerin bir çoğu burada işlerini
hallediyor ve başlarına bir iş açıldığında buraya çekiliyorlar.

ENSTANTANELER
Doğa üstü güçlerin kendini daha rahat bir şekilde gösterebildiği unutulmuş, gizli
saklı kalmış, yıkıntılar arasındaki bir mekanda daha önce bulundun. Bu yerde
efsane tarafınla arandaki bağlantı her zamankinden daha güçlüydü ve sanki bu
gizemli mekan seni kendine ve daha da gizemli bir dünyaya çekiyor gibiydi. Bu
durumun seni ister istemez heyecanlandırdığını ve vücudunu saran ürperti
hissini hatırlıyorsun. Biliyorsun ki Şehir Merkezi’nde kenarda köşede kalmış bazı
mekanlarda mistik bir şeyler var. Ama o yerin nerede olduğunu ve nasıl
bulacağını çoktan unuttun bile.

KARA ORMAN’IN CADILARI


Kara Orman Apartman, Eski Yaka’da bir apartman. Bu apartman da 7 tane
güçlü büyücü yaşıyor. Ve büyü yeteneklerini kullanarak hem kendi amaçlarını,
bir topluluk olarak Şehir üzerindeki istediklerini gerçekleştiriyor, hem de bu
yetenekleri paraya çeviriyorlar.

Apartmanın bahçe kapısını getçikten sonra oldukça büyük ağaçların olduğu


apartmanın ana kapısına giden yol dışındaki kısımların gerçekten mini bir orman
gibi olduğu bir bahçeden geçip giriş kapısını geliyorsunuz. Giriş kapısının
yanında bir tane kapı zili var. Zile basınca oldukça yüksek seste korkutucu,
gizemli bir müzik duymaya başlıyorsunuz. İçinizi ürperti ve gerginlik sarıyor.
Burada eğer amaçları cadılara danışmak yani bu gerçeği bilerek iyi bir niyetle
yaklaşmak değilse, kötü veya habersiz bir niyetleri varsa üç_buçuk_atmak-4
durum etiketini alıyorlar ve kaçmaz da hala girmeye çalışırlarsa
korkudan_bayılmak-5 durum etiketini alıyorlar. Eğer koruma büyüsü
geçmelerine izin verirse korkuya_kapılmak-2 durum etiketine karşı Tehlike’yle
Yüzleş atabilirler. Ve daha sonra kapı kendi kendine açılır.

İçeri girdiklerinde kapı arkalarından yüksek bir sesle kendi kendine kapanır
fakat önlerine baktıkların ne bir merdiven, ne bir kapı görürler. Koca bir duvar…
Daha sonra gür bir ses duyarlar: ‘‘Bu Şehir’deki en bilge ve yüce topluluktan ne
istersiniz?’’ Doğru cevapları verirlerse önlerinde duvar illüzyonu yok olur ve bir
merdiven, bir de kapı çıkar. Kapıdan siyahi, kilolu orta yaşlı bir kadın
(Heimdall’ın Geçit’i) çıkar ve yardımcı olmak için onları bilgilendirir. Daha sonra
merdivenden gitmeleri gereken yere giderler.

İlk katta solda normal bir çelik kapı ve kapının yanında duvarda TERZİ Patrick
Mersey yazan bir tabela var. Patrick Mersey Maestro Lattanzio’nun Geçidi.
Kendisi evine girildiğinde misafirlerine beklemelerini söyleyip yan odaya geçip 5
dk. Büyüyle uğraşıyor eğer misafirler meraklı olup izinsizce göz dikerse
cezalandırıyor. Yoksa onlara yardımcı oluyor.
Sağda ise Bayan Shirley Dench var. Prunella’daki Cadının Geçidi. Eve girince 5
dk başka bir odaya gidiyor eğer o gitmişken salondaki güzel şeftali ağaçlarından
şeftali alan olursa cezalandırıyor, yoksa dinliyor.

İkinci katta solda Heath Walken var. Anormal, masalsı hareketler yapmayan
genç bir adam. Girince bir kafesteki güzel papağan ve koca kütüphanesi dikkat
çekiyor. Kendisi aslında kendisine danışanlara ileride onları kontrol etmesini
sağlayacak bileklikler dağıtmak gizli işler yapan, şimdi sessiz ve iyi gözüken ama
çok güçlenip, Şehir’deki en büyük kötülerden birisi olacak bir karakter.

İkinci katta sağda Morgan Williams var. Genç bir kadın. Morgan Le Fay’in
Geçidi. Bu iyi birisi sayılır.

Üçüncü katta solda Frau Schwarz var. Baba Yaga’nın Geçidi. İtlik, köpeklik
peşinde durmadan.

Üçüncü katta sağda Bayan Julia Chastain var. Freya’nın Geçit’i. Oldukça elit bir
tip. (GoW Freya karakteri gibi biraz)

Dördüncü katta sağda Liv Teyze var. Kendisi Fairy Godmother’ın Geçit’i ve
buranın lideri.

Dördüncü katta solda ise ortak toplanma daireleri var. Her biri kendi evindeki
şömineyi asansör gibi kullanarak buraya çıkabiliyor. Burası göründüğünden çok
daha büyük, 3 daire büyüklüğünde solucan deliği gibi bir mekan.

JAKE REED & MISTWEB


Jake Reed (Poseidon’un Geçidi), Şehir’deki teknoloji öncülerinden birisi ve
Şehir’deki en iyi hacker. Jake Reed küçüklüğünden itibaren teknoloji ve
bilgisayarlara oldukça ilgili birisiydi. Cılız ve fiziksel açıdan oldukça zayıf ama bir
o kadar zeki olan Jake hayatı boyunca kabadayılara, yalnızlığa, insanlar
tarafından dışlanma ve aşağılanmaya maruz kaldı. Yazılım dünyasını oldukça
büyülü ve bilgi çekici bulan Jake üniversitede yazılım bölümünü büyük başarıyla
bitirdi. Fakat normal işler ona göre değildi. Böylece bir hacker haline geldi. Jake
şehirdeki en iyi hacker. Hackerlık yetenekleriyle illegal yoldan para kazanmaya
başladı. Onun için en ilgi çekici şey ise internet. Jake internet ağını her yere
ulaşmasını sağlayan koca bir deniz olarak görüyordu. Bu potansiyeli onu
Poseidon’un Geçidi haline getirdi. Zaman içerisinde asosyal, yalnız ve psikolojik
sorunları olması bununla birlikte sanal dünyaya daha da gömülmesiyle kendini
Mythos’una daha da kaptırdı. Fakat Poseidon’un ‘Avatarı’ olması için duygusal
bir açıklık gerekiyordu ve kader hamlesini yapmakta geç kalmadı. Jake’in
hayatında ona kalan tek insan, yaşlı ve iyi yürekli annesi talihsiz bir araba kazası
sonucu bitkisel hayata mahkum kaldı. Bu Jake’in içinde bir insanın bilincini sanal
dünyaya aktarma hayalini oluşturdu. Teknolojinin gelişmesini ve üstün
teknolojinin hüküm sürdüğü Atlantis’i yaratma amacı olan Poseidon, Jake’i
dürttü. Geçmişindeki o kötü anılarıyla birleşince bu duygusal yoğunluk sonucu
kendini Poseidon’a teslim etti.

Jake’in projesi temelde üç bölümden oluşuyor.(Project Trident) Birincisi


internet fethi. Jake artık internette her yere ulaşabilecek seviyede. Her türlü
bilgiye ulaşıyor ve bunları amaçları için kullanıyor. Jake’in en güçlü virüsü ise
efsanevi güçlere sahip. Sea Monster-Kraken efsanesinin gücüne sahip bu virüs
eşsiz ve tek. Jake’in emrinde herhangi bir savunma duvarı yazılımını aşabilecek
bir canavar. Daha sonra bu açığı Jake bilgi çalmak, başka virüsleri salmak vs. için
kullanabileceği gibi, Kraken ulaştığı yazılımı, ağı, arayüzü, bilişim sistemini vs.
direkt yok edebilecek güçte. Diğer efsanevi güçlere sahip yazılımı ise Mermaid
virüsü. Bunlardan bir sürü var ve bu virüsü Jake tüm internete yayıyor. Bu virüs
algılanamıyor. Herhangi bir reklamda, videoda, fotoğrafta olabilir. Bunlara
maruz kalan insanların bilinç altına etki ediyor. İnsanlar tarafından
algılanamayacak şekilde tasarlandıkları için etki güçleri de zayıf, bu yüzden uzun
süre maruz kalınması gerekiyor. İnternette çok takılanları etkileyen bu virüs
insanları teknolojinin üstünlüğü için ve teknoloji karşıtlarını karşı kalkışmaya
itiyor. Bu toplumsal kalkışmanın yanında Jake profesyonel bir örgüt de
çalıştırıyor. Bu örgüt temelde Sleeper paralı askerlerden oluşuyor. Ama liderleri
gizlice Jake için çalışan ve örgütü de bu amaçlar için kullanan Legendary bir
Geçit. Yamyam John McAllister (Kiklop Polyphemus) Şehir’deki en tehlikeli
suçlulardan birisi ve oldukça tehlikeli bu örgütün lideri. Tabi ki de Jake bu
örgüte işleri için para ödüyor ama normalde para ödense de McAllister sadece
tek bir kişi için çalışmaz, kimseye sadakatini sunmaz. Ama Mythoslarının
birbiriyle bağlantısı ve Mythoiye kendilerini oldukça teslim etmiş olmalarıyla bu
sağlanıyor. Bu örgütü Jake her türlü işi için kullanıyor: Kendisine sorun
çıkaranları yok etmek, teknolojik gelişmeyi kötü etkileyenleri yok etmek,
teknolojik gelişme için bir şeyler çaldırmak aklına ne gelirse. Tabi ki de
teknolojinin gelişimi için birçok projeye maddi destekte bulunuyor Jake. Fakat
bununla birlikte Helix Labs. ortaklığında bir laboratuvarda yürüttüğü bir proje
var. Proje bir Helix Labs. Doktoru ve ekibi tarafından yürütülüyor. Jake maddi
desteği karşılıyor, eh, ikisinin de amaçlarına hizmet ediyor. Projenin bir süredir
gerçekleştirmeye çalıştığı asıl amacı bir insan bilincini sanal dünyaya
aktarabilmek. Projenin başındaki bilim adamı Dr. Victor Caine (Victor
Frankenstein) ise aynı zamanda gizliden gizliye sanal dünyada yoktan bir bilinç
yaratmayı hayallediği yapay zeka çalışmaları yürütüyor.

Bunların hepsinin arkasında, kimsenin Jake’in yürüttüğünü bilmediği, karanlık


bir projeyi daha yürütüyor: MistWeb. MistWeb, DeepWeb’in Şehir’e özel bir
ileri seviyesi. İnternetin Jake Reed tarafından oluşturulmuş gizli bir katmanı.
Yalnıza Geçitler tarafından girilebiliyor. Bunun sebebi girebilmek için Sis’in
ötesini görebiliyor olmak gerekmesi çünkü Jake’in Geçit özellikleriyle
oluşturduğu efsunlu diye tabir edebileceğimiz yazılımlar belirli scriptlerde yer
alıyor. Girmenin birkaç yolu var. Birkaç paravan, masum gözüken siteye girerek
bunların kodlarını açıp, kodlarda yalnız Sis’in ötesini görebilenlerin gördüğü gizli
açıkları kullanarak girilebilir. Bu kodlar durmadan farklı siteler arasında
değişiyor böylece takip etmeyi zorlaştırıyor. Bu yöntem dışında Jake gibi
doğaüstü kodlar yazabilen Geçit hackerlar arama motorlarının kodlarına erişip
bu tarz kodlar yazarak, normalde arama motorunun yönlendirmediği yerlere
gidebilirler. Bunun dışında Web arşivi hizmetleri, uygulamalarında da yalnızca
Sis’in ötesini görebilenlerin gördüğü kodlar ve linkler yoluyla MistWeb sitelerine
ulaşılabiliyor. Şehir’de Jake’le benzer kafasına sahip olan, Jake’in amaçlarını
anlayan (Ne kadar Jake’le ilgili hiçbir şey, hatta böyle bir kişi olduğunu bile
bilmeseler de… Büyük ihtimalle tek bir kişiden çıkan bir şey olduğunu bile
düşünmüyorlar) Geçit hackerlar, MistWeb’e ulaşmak için programlar geliştirip
kendi aralarında gizlice yayıyorlar. Jake ise MistWeb’in asla takip
edilemeyeceğinden emin olmak için bu programları birkaç gün kullanmalarına
izin verip daha sonra Kraken ile çökertiyor.
SEERS
Fake Seer: C'mon now, a fake psychic-medium is a classic. Now, biggest cliches
of this are very traditional and ethnic-based designed characters. Madame Li
Chang and Madame Maria Alvarez are two psychics. One work in Chinatown
and other in the Spanish Quarter. Their places are very traditionally decorated
and full of interesting stuff around. They will ask you questions and carefully
observe you. They will take your money and then use their crystal balls to
contact with souls. Some cool effects and overacting will be what you really
get. 
Then there is that guy who walks the streets of Downtown. His name is Patrick
Florence. He will make a cheap mind reading and future telling trick for you.
Very handsome and charismatic guy though. Wants to be rich and famous.
Dreams to have his own TV Show some day. When he is not on the streets he
can be found gambling.
You may not be that idiot but know that a lot of people still believe these
frauds.

II)Seer Rifts: Yes, a lot of fake psychics can be easily found in the City but if you
know where to look or if you are lucky enough you will get to the real deal. 
One of them is old man Frank, a blind and homeless man. He lives together
with some more homeless people in a little place on the street where they have
some old furniture and fire. He is the Rift of Tiresias. He can see the future and
will tell you about it if he trusts you and if you give him some money for food
and maybe some cheap wine.
Another one is Jackie Cassady. She is a 45 year old bartender at Ace of Spades.
A small bar on the neighborhood, it has it's regulars and Jackie is a loved and
respected woman. She has been here for a long time but when you go and ask
the bartender for some rumors she can tell you more than just what she hears
from people. She will pour some mysterious drink to a glass and then watch it
carefully. It's almost like she sees something you don't see on the surface of
that liquid. She talks to ghosts but your players can't tell it. Only a creepy feel
will be around, they will feel a little bit cold. Ghosts can tell Jackie some
important information about crew's investigation but their clues will be hard to
understand, like riddles.
HASTANE
Hastanede çalışan gizli Geçit Bekçileri Ajanları var. Hizmetli Michael Kahl,
Anestezi Uzmanı Andrew Casswell, Hasta-Kabul Sekreter Karen Rosefeld aslında
Geçit Bekçileri.
Bununla birlikte Genel Cerrah ya da oyunun ihtiyacı olan herhangi bir uzmanlık
alanından Cerrah Stephen Baxter (Chiron’un Geçidi) var. Hemşire Linda Ballard
(Sekhmet’in Geçidi) organ mafyasıyla çalışıyor.

You might also like