İLGİLİ YAN CÜMLELER

1. Dün(yesterday) gittiğim(go/went/gone) lokanta(restaurant) kapalıydı (closed).

2. Yarın(tomorrow) giyeceğin(wear/wore/worn) elbiseyi (dress) kuru temizlemeye (dry
cleaning) ver (give).
3. Pistten(runway) kalkacak (take off / took off/ taken off) uçağın(plane) sefer sayısı (flight
number)365.
4. 15 dakikadır (for 15 minutes) düşünmekte olan (think/thought/ thought) adam (man)
kararını verdi (decide/ decided / decided).
5. Yolda (road) yürüyen (walk/walked/walked) kadın (woman) benim (my) teyzem (aunt).
6. Duvardaki (wall) resmin (Picture) sağında (on the right side) bir sinek (fly) var.
7. Dün (yesterday) bulutlu olan (cloudy) hava (the weather) yarın (tomorrow) açacak (shiny).
8. Masanın (table) üzerindeki çiçekli (flowers) saksı (flower pot) yeşil (yellow).
9. Merdivenin (stairs) yanındaki (next to) kutuda (box) elmalar (apples) var.
10. Gönderilecek (send/sent/sent) kargo (cargo) geldi (arrive / arrived/ arrived).
11. Ne zaman(when) geleceğini (come/came/come) bilmiyorum (know/knew/known).
12. Planladığım (give/gave/given) saat 5’te gelmedi (come/came/come).
13. Üzeri örtülü (cover/covered/covered) mobilyalar (furniture) eski. Dün (yesterday)
telefonla arayan (call/called/ called) adama (man) onları (them) satacağım (sell/sold/sold).
14. Gelinciklerin (poppies) yetiştirildiği (grow/grew/grown) tarladan (farm) yol (road) geçiyor
(pass through/ passed through/passed through).
15. Denize (the sea) atılan (throw/threw/thrown) taşlar (stones) yüzeyde (on the surface)
daireler (circles) çiziyordu (draw/drew/drawn).
16. Dediğini (say/said/ said) anlamadım (understand/understood/ understood).
17. Dün (yesterday) gördüğün (see/saw/seen) şapkalı (hat) ve beyaz (white) hırkalı
(cardigan)adam (man) benim (my) dayımdı (uncle).
18. Yıllardan beri (for years) haber alamadığı (hear from/ headr from/ heard from) kuzeniyle
(cousin) karşılaşan (meet with/met with /met with) adam (man) ağladı (cry/cried/cried).
19. Yarınki (tomorrow’s)toplantının (meeting) içeriğinde (in the content) yer alan
(include/included/included) maddeler (articles) değiştirilecek (change/changed/changed).
20. Müzakere (negotiation) saatinin (time) akşam (in the evening) sekizde (at 8) olacağını
kimse (nobody) bana (me) söylemedi (tell / told/told) .
1. Çiğneğidim (chew – chewed – chewed) sakız (gum) çilekliydi (strawberry).

2. Adamların (men)tırmandıkları (climb- climbed- climbed) ağaçların (tree) dalları (branch)

kesilmiş (cut-cut-cut).

3. Dağa (mountain) tırmanacak dağcılar (mountaineer) İngiliz (English).

4. Hasan’ın taktığı (wear-wore-worn) yüzük (ring) altın (gold) değil.

5. Yüzükteki elmas (diamond) 14. yy’la ait (belong – belonged- belonged).

6. Orada (there) duran (park-parked-parked) araba (car) dedeminki (grandfather).

7. Seyahatte (holiday) yanıma aldığım (take along me (take – took taken) ) tekerlekli valizin
(wheelerd baggage) şifresini (code) unuttum (forget-forgot-forgotten).

8. Dün (yesterday) yağmurlu havada (rainy weather) gitmediğim (go-went-gone) film (movie)
çok güzelmiş (very nice).

9. Etrafı (around) çiçeklerle (flowers) çevrili (surround-surrounded- surrounded) kulübe

(cottage) benim eski komşumun (my old neighbour).

10. Çocukların (children) kumdan kaleler (sand castle) yaptıkları (make-made-made) sahil
(beach) Kumla.

11. Fabrikada (factory) üretilen (produce-produced-produced) makineler (machines) sanayide

(industry) kullanılacak (use-used-used).

12. Polis (policemen) tarafından (by) yakalanan (catch- caught-caught) hırsız (thief) yarın
(tomorrow) mahkemede (court) sorgulanacak (question-questioned-questioned).

13. Kalecinin (goalkeeper) yanından geçen (pass by (pass- passed-passed) ) top (ball) direkten
(pole) döndü (turn from (turned-turned-turned).

14. 2028’de oynanacak (play- played-played) olimpiyat oyunları (oliypic games) iptal edildi
cancel-canceled- canceled).

15. 3 gündür (3 days) aksini (against) iddia ettiğin (claim-claimed- claimed) mesele (matter)
halen (still) çözümlenmedi (solve- solved-solved).

14. Akşam yemeğini (dinner) kaldığımız (stay-stayed-stayed) otelde (hotel) yedik (have-had-
had).

15. Masadaki (table) kahvaltıda (breakfast) zeytin (olive) yok.

16. Dün (yesterday) açılan (open-opened-opened) müze (the museum) muhteşemdi

(magnificient).
17. Turizm cenneti (tourist paradise) olan ören yerleri (ruins) yeni sezona (new season) hazır
(ready for).

18. Denize (the sea) atlayan (jump-jumped-jumped) çocukların (children) hepsi (all) ergen
(teenagers).

19. Kurumun (institution) aldığı (receive-received-received) bilgiler (information) yeni

(new).

20. Katlanmış (fold-folded- folded) kağıtları (pages) masaya (table) koy (put-put-put).

21. Geminin (ship) güvertesine (deck) konan (perch-perhed-perched) martı (seagull) saf
beyaz (pure white).

22. Dün (yesterday) ısmarladığım(order-ordered-ordered) piza (pizza) peynirli (cheese).

23. Sana (you) söylediğim (tell-told-told) adam (the man) bu (this).

24. 2 gün önce (two days ago) bilet (ticket) aldığım (buy- bought- bought) gişe (ticket Office)
bugün (today) kapalıydı (close- closed-closed).

25. Pistten (runway) havalanacak (take off (take-took-taken) uçağın (plane) sefer sayısı
(flight number) 129’du.

26. Eşarp (scarf) almak (buy-bought-bought) için gittiğim (go-went-gone) dükkan (store)
ilerdeki (ahead) sokakta (road).

27. Eskişehir’e gideceğin (travel-travelled-travelled) ) tren (train) bu (this) peronda (station).

28. 20 yıldır (20 years) yaşadığım (live-lived-lived) şehirden (city) taşınıyorum (move-
moved-moved).

29. Kafasında (head) kask (helmet) olan polisler (policemen) at sırtında gidiyor (ride on
horseback (ride-rode- ridden).

30. Kucağında (arm) çocukla (child) otobüse binen (get on a bus) insanlara (people) yer ver
(give seat).

31. Üzerinde (on) afişler (banner) olan bina (building) sinema (movie theatre).

32. İki gündür (two days) yoldan (street) geçen (pass) arabaların (cars) hepsi taksi (cab).
İlginç (interesting). (veya ilginç değil mi?)

33. İki yüzlü (two-faced) insanlarla (people) işim olmaz (have nothing do do with (have-had-
had) ).

34. Hayatta (life) yerine getirilmemiş (realize- realized-realized) vaatler (promises) vardır.

35. Okuduğum (read- read-read) kitaplar (books) çok eski (very old).
36. Tamer’in yazarak (write- wrote- written) çalışması (okulda: study- studied-studied) (işte :
work-worked-worked) uzun sürüyor (take long (take-took-taken)

37. Bana attığın / göderdiğin (send-sent-sent) mail (e-mail) yanlış (wrong).

38. Bunlar (they) basılan (print-printed- printed) gazetelerden (newspaper) bazıları (some).

39. Oturduğum (sit-sat-sat) iskemledeki (chair) böcek (bug) uğurböceği (ladybird).

40. Yanımdaki (next to) koltuk (seat) şu (that) kadının (woman).

41. Aradığın (look for (look-looked-looked) adres (address) yolun karşısında (across the
street).

42. Beş gün sonra (five days later) çıkacağım (go on (go-went-gone) iş sayahati (business
trip) çok önemli ( very important)

43. Köşesinde büfe ( snack bar / deli / buffet) olan sokak 5. Cadde (the fifth street).

44. Bacaklarından biri (one of the legs) kırık (break-broke-broken) olan masayı (table) götür
(take away (take-took-taken).

45. Ismarlacağın (order-ordered-ordered) yemek (meal) ne?

İLGİLİ YAN CÜMLELER TÜRKÇE

1. Genel nüfus sayımı (general population census) yapılan ülkede insanlar evlerinden
dışarı çıkamadı. (go out)
2. Benim sana anlatmaya (tell) çalıştığım (try) konu (subject) dün bizde verilen
rapordaki (report) 13. madde (article) ile ilgili (concerning).
3. Geçen yıl yaptığımız (accomplish) çalışmaların (work) meyvelerini (product) bu yıl
toplayacakmışız (gain) gibi görünüyor (seem).
4. Kargoya verilecek (give) paketlerden (package) içinde mavi eşantiyon (giveaway)
olanlarını (the one veya the ones) bana geri getiririn (bring).
5. M.Ö. 5. yy’da (…. century B.C)yaşamış (live) medeniyetlere (civilization) ilişkin
(concerning) elde hiçbir somut (concrete) kanıt (proof) yok. Yapılacak arkeolojik
çalışmalar (archaelogical studies) sonrasında elde edilecek (achieve / gain) bulgulara
(finding) göre (in accordance with) hareket edecekleri ( act) söyleniyor (say).
6. Benimle 15 yıldır çalışan 30 personelin (staff / personnel) bir yıllık bordrolarını
(payroll) önümüzdeki hafta içinde düzenlemeniz (arrange /put in order) gerekiyor
(require).
7. KLM hava yollarına (airline) ait 300 sefer sayılı (flight number) onarım gören (repair)
yolcu (passenger plane) uçağı yarından itibaren (as of) charter seferlerine (flight)
başlayacak (begin).
8. Opsiyonu (option) iki yıl önce dolan (due) tarafımıza (to our part) yapılacak
ödemelerin (payment) gecikme faizleri (overdue interest) ile birlikte (together with) 3
 gün içerisinde muhabir banka (correspondent bank) kanalıyla (via) mevcut hesabımıza
(existing veya current account) transfer edilmesini (transfer) öngörüyoruz (envisage).
9. Şartlı tahliye (parole) ile bırakılan (release) üç zanlının (suspect) dosyaları (file)
adliyede (court house).
10. Bana olmaz (happen) dediğin ne varsa (whatever) hepsi (all) başıma geldi (happen).
11. Bana göndereceğiniz (send) üç mailden ikisi dün konuştuğumuz (talk) konularla
(subject) mı ilgili (relate)?
12. Dolunayın (fullmoon) çevresinde (around) gördüğümüz şu yıldız kümelerinin (star
clusters) adı nedir?
13. Uzak galaksilerde (remote galaxies) var olduğu varsayılan (suppose) kara delik (black
hole) efsanesi (myth)ile ilgili (relating) neler biliyorsun (know)?
14. Bilgisayarının yanındaki Mouse kablosuz mu (wireless)?
15. Elinde sakladıklarını (hide) bana gösterir (show) misin?
16. Başı şapkalı sırtı (back) bize dönük duran adamın kim olduğunu biliyor musun?
17. Özellikle de kucağında çocukla otobüse binen veya hamile olan (pregnant) bayanlara
yer veririm (give seat) .
18. Varoşlarda (suburb) yaşayan (live) çocukların ihtiyaçlarını karşılamak (meet the
need) için bu güne kadar (until now veya until today) neler yapıldı (make) bilmiyoruz.
19. Sivil Toplum Örgütlerinin (Non-Governmental Organizations – NGO) yapmış
(make / do) olduğu çalışmalar (works and studies) yadsınamaz(deny).
20. Ülke genelinde (across the country / nation) hissedilen (feel) yağışların (rain) yarın
daha da etkili (more effective) olacağını umuyoruz (expect).
21. Gelişmekte olan ülkelerin (developing countries) ekonomilerindeki (economy)
yüzdelik (percentage) artış (increase) yok denecek kadar az (few).
22. 1.5 yıldan beri verdikleri uğraşı (effort) sonrasında evlat edindikleri (adopt) bebeğin
Hindistan (indian) kökenli (origin) olduğu söyleniyor (say).
23. Üç gündür konuştuğu konuyu (subject) metne dökünce (write in text) ortaya
gerçekten çok karmaşık (complex) bir tablo (Picture) çıktı (appear) .
24. Yeni tarifeden (new tarif) vereceğimiz fiyatların (price) eskisine göre (in comparison
to) 1.5 misli (… times more) daha pahalı (expensive) olacağını unutmayın (forget) .
Bu nedenle (therefore) yaptırmak istediğiniz rezervasyonlarınızı (bookings)
geciktirmeyin (delay in).
25. Yarınki toplantı (meeting) için hazırlamakta (prepare) olduğumuz dosyaların (file) bir
kısmını (some part of) kontrol ettirmek (check) üzere merkez ofise (central Office /
head Office) yolladınız mı (send)?
26. Dünkü seminerde (seminar) beyaz tahtanın (white board) yanındaki yöneticinin
(manager) bize üç yıl önce iş istemeye (ask for a job) gelen bayan olduğunu biliyor
muydun (know)?
27. Renkli Işık oyunlarıyla (colorful light games veya shimmerings) aydınlanan (lighten)
mekandaki (place) yansımalar (reflection) hayattaki yadsımalara (repudiation) ve
yanılsamalara (illusion)benzer (resemble veya be similar to) .
28. Karıncalanma (anting), insan vücudunda(human body) herhangi bir nedenden dolayı
(due to some / any reasons) meydana gelen (occur) bir uyuşma / uyuşukluk
(numbness) hissi (feeling) sonucunda (as a result of) ortaya çıkar( appear).
 29. İnsan vücudunda (human body) kaşınmadan (itching) ortaya çıkan (appear) bir takım
(some) kızarıklıklar (erythema veya red spots) olabilir ancak bir gün süre (for ona
day) ile geçmeyen (be not cured)bu kızarıklıklar için bir doktora görünmeniz (treat)
gerekebilir (require).
30. Yaptığımız iş bölümüne ( (job sharing veya cooperation) göre (according to) sıra
sende (be your turn) ve mutfakta yıkanmayan (wash) ya da yıkanacak olan
bulaşıkların (dishes) hepsini makineye (dishwasher) koy (put).

RELATIVE CLAUSES

I gave you a book. It had many pictures.

I am reading a book at the moment. It is very interesting.

You live in a town. The town is very old.

The sweets are delicious. I bought them yesterday.
The football match was very exciting. My friend played in it.
The letter hasn't arrived yet. I posted it three days ago.
He lives in a house. The house is not very big.
They are playing a song on the radio. Do you like it?
Jane wore a beautiful shirt yesterday. Did you see it?
Sue is going out with a boy. I don't like him.

Choose the correct relative pronoun or relative adverb.

1. The woman is sitting at the desk is Mr Winter's secretary.
2. I cannot remember the reason he wanted us to leave.
3. Jane, mother is a physician, is very good at biology.
4. She didn’t see the snake was lying on the ground.
5. Do you know the shop Andrew picked me up?
Combine the sentences with relative clauses. (Decide whether to use
commas or not.)
1. A monk is a man. The man has devoted his life to God.
A monk
2. I have one black cat. His name is Blacky.
I have
3. A herbivore is an animal. The animal feeds upon vegetation.
A herbivore
4. Carol plays the piano brilliantly. She is only 9 years old.
Carol
5. Sydney is the largest Australian city. It is not the capital of Australia.
Sydney
Combine the sentences with contact clauses.
1. We ordered a book. It was very expensive.

2. You are sitting on a bench. The paint on the bench is still wet.

3. The photographer could not develop the pictures. I had taken them in
Australia.

4. One of the bins smells awful. You haven’t emptied the bin for 3 weeks.

5. They are singing a song. I don’t know the song.

Combine the sentences with relative clauses or contact clauses. Use contact
clauses where possible. (Decide whether to use commas or not.)
1. The city seems to be abandoned. It is usually crowded with people.

2. You made an offer. We cannot accept it.

We
3. A midwife is a woman. She assists other women in childbirth.
A woman
4. Three youngsters were arrested by the police. They had committed criminal
offences.
The police
5. The World Wide Web has become an essential part of our lives. It was
invented by Tim Berners-Lee.
Tim Berners-Lee

1. The new movie is about a boy who has lost his parents in a car accident.

2. He is the young man, whose wife left him for someone else.

3. The DVD recorder which I bought at this store a few days ago is not working.

4. That's the book which I recommended reading in class.

5. Is this the hotel where you are staying for the tournament?

6. My dad, who travels a lot on business, is in Australia at the moment.

7. It was midnight when the first rescue team arrived at the scene of the accident.

8. There are several reasons why I am not allowed to give you any information.

9. We stayed at the famous Rockstar hotel, which also had an indoor swimming pool.

10. Did you write back to the person who offered you a job?

11. The story is about a young woman whose 5-year old son suddenly disappears.

12. The tennis court where they usually play is currently not available.

13. My sister was born at a time when my dad was out of work.

14. Where is the money that I gave you yesterday?

15. That's the man who I spoke to the other day.

16. Mr. Fields, whose sister is one of the leading experts in this country, talked about the
dangers of the virus.

17. He didn't tell us why he made such an irresponsible decision.

18. The present that I got from my boyfriend was really fantastic.
19. I have to buy a present for my mother, whose birthday is next week.

20. The youth hostel where we stayed last week was really big.

21. This is the bank which was robbed yesterday.

22. The man who robbed the bank had two guns.

23. He wore a mask which made him look like Mickey Mouse.

24. He came with a friend who waited outside in the car.

25. The woman who gave him the money was young.

26. The bag which contained the money was yellow.

27. The people who were in the bank were very frightened.

28. The car which the bank robbers escaped in was orange.

29. The man who drove the car was nervous.

30. The people who built Stonehenge lived several thousand years ago.

31. The village house which is surrounded with flowers which I planted three years ago has a
very good view which has lots of pine trees.

32. The huge stones which are more than 6 metres high weigh about 45 tons.

33. The smaller stones which weigh about 4 tons and are from an area in Wales is 400
kilometres away from Stonehenge.

34. As Stonehenge lies in a large field, tourists who have come to visit this place may see the
stones from a distance.

35. Everybody who has visited Stonehenge says that it is very impressive.

36. The young who has been livin in the dormitory for more than 5 years will now meet with
their relatives who left them in their childhood.

37. The coast which has a port to the sea where there are sailors who have been sailing in ther
boats is belongs to NY.
WITH POSSESSIVES

1. Birine sakız (GUM) yapımış (STICK-STUCK-STUCK) 5 masa da kirli (DIRTY).

2. Onuncu maddesi (ARTICLE) yanlış (WRONG) olan anlaşmalardan (AGREEMENT) biri
feshedilecek (CANCEL-CANCELLED-CANCELLED) .
3. Çocuklarından biri mesleki okula (VOCATIONAL SCHOOL) giden (ATTEND TO-ATTENDED-
ATTENDED) ailelere sosyal yardım (SOCIAL ASSISTANCE) yapılacak (PROVIDE / GIVE / GRANT)
/ sosyal yardımda bulunulacak.
4. On bin tanesi (10 THOUSAND EACH) çin aşısı (CHINEESE VACCINE) olan covid aşıları bugün
yola çıktı (SET OFF /BE OFF / SET OUT / TAKE THE ROAD).
5. İkisi yeşil beş duvar (WALL) iki gün içerisinde yıkılacak (DEMOLISH- ED- ED) .
6. 20 tanesi (20 EACH) İspanya’ya (SPAIN) göderilecek (SEND- SENT- SENT) olan kargolardan
(CARGO) çoğunun erken (EARLIER) gelmesi işimizi zorlaştırdı (DIFFICULT).
7. Üçünün onarıldığı (MEND- FIX- REPAIR) bozuk ısıtıcıların (BROKEN HEATER) sayısı (THE
NUMBER) gün geçtikçe (DAY BY DAY) artıyordu (INCREASE) . Dolayısıyla (THEREFORE) ben de
imalatçı (MANUFACTURER) ile aramda (BETWEEN) yapılan kontratı (CONTRACT)
feshettim(CANCEL-CANCELLED-CANCELLED).
8. 8 tanesi (8 EACH) 3 günde bitmesi (FINISH /FINALIZE) gereken 10 projeyle ilgili çalışmaya
başladın (BEGIN-BEGAN-BEGUN) mı?
9. 6 tanesinin ayağı kırık (BROKEN) olan hayvanlar artık ulusal parkta (NATIONAL PARK).
10. Raf ömrü (SHELF LIFE) tükenen (BE OVER) ürünler (PRODUCT) acaba neden halen depolarda
(DEPOT) bekletiliyor (AWAIT-AWAITED-AWAITED) ve atılmamış (THROW AWAY – THREW-
THROWN) .