Professional Documents
Culture Documents
Ayşe Aksu Osmanlı'Da Amerikalı Misyoner Dergah Yayınları
Ayşe Aksu Osmanlı'Da Amerikalı Misyoner Dergah Yayınları
n
Osmanl11da /lei Amerileal1 Misyoner'in yaym haklan Dergâh Yaymlan'na aittir.
DERGÂH YAYINLARI
Klodfarer Cad. Altan ͧ Merkezi No: 3/20 34122 Sultanahmet I lstanbul
Tel: [212] 518 95 79-80 Fax: [212] 518 95 81
www.dergahyayinlari.com I bilgi@dergahyayinlari.com
AY�E AKSU. Marmara Üniversitesi tlahiyat Fakültesi'nden
2001 y1lmda mezun oldu. Aym fakültenin Din Egitimi bõlü
münde "Yabanc1 Okullarda Kizlann Din Egitimi: Arnavutkõy
Amerikan Kiz Koleji Ômegi" adh yüksek lisans tezini 2003'te,
"Osmanh Anadolusu'nda Amerikan Egitim Faaliyetleri ve
Osmanh Toplumuna Etkileri" ba§hkh doktora tezini ise 2010
yilmda bitirdi. Osmanh dõneminde faaliyette bulunan Ame
rikah misyonerlerle ve kurumlanyla ilgili ara§tlrmalanm sür
düren yazarm bu alanda çe§itli makale ve bildirilerinin yam
s1ra çeviri kitaplan yaymlanml§tlr: Hester D. Jenkins, Robert
Kolej'in K1zlan (Dergâh Yaymlan, 2008); Mary Mills Patrick,
Son Sultanlann lstanbulu'nda (Dergâh Yaymlan, 2009); Frank
Andrew Stone, Somürgeciligin Hasat Mevsimi (Dergâh Yaymlan,
2011); Cyrus Hamlin, Robert Kolej Ugrunda Rir Omür (Dergâh
Yaymlan, 2012).
SUNU�
DERGÂH YAYINLARI
lçindekiler
Sõzlük, 563
Dizin, 575
AMERlKALI 1LK M1SYONERLER
FISK VE PARSONS'IN RAPORLARI ÜZERiNE
BíR DEGERLENDÍRME
dilerin Geri Dõnü�ü). Bu, Parsons'm §ahsma ait srradan bir kavram
degildir. Aksine, tarihi perspektifte as1rlarca i§lenerek ktvanum
bulmu§, her kesimden Hlristiyan'm §Uuraltmda yer edinmi§ bir
ideali banndrran, keza tahlili neticesinde Amerika'mn Ortadogu'da
misyonerlik projesinin õzünün ortaya çikanlmas1ru saglayacak olan
bir fikir yumag1ru tesmiye etmektedir. Dolayis1yla Parsons'm kul
landtg1 Jewísh Restoration kavrammm izini sürmek bize daha sonraki
raporlann da ana fikrini vereceginden hususi bir õnem ta§tmaktad1r.
]ewish Restoration idealinin ne oldugu, eldeki metinlerin geçmi
§e dõnük yüzleri ve sõz konusu ideal ile bu metinlerin baglantilan,
konuya yõneltilecek §U üç soru çerçevesinde gün l§tgma ç1kart1-
labilir: a) Neden Ortadogu seçilmi§tir? Ortadogu'da misyonerlik
projesi daha õnceki projelerin bir devam1 m1d1r, yoksa müstakil
bir çah§ma m1d1r? b) Yahudilerin Protestanla§ttnlmas1 projesi ile
Íngiliz ve Amerikah dü§ünürlerin geli§tirtni§ oldugu ''Yahudilerin
Filistin'e Geri DõnÜ§Ü (Jewish Restoration)" ideali arasmda bir
irtibat kurulabilir mi? e) Dõnemin Amerika kamuoyunda Yahu
dilerin ve Kutsal Topraklarm yeri nedir?
rin õn planda oldugu, ancak onlann bir sarmal hâlinde ba§ka hedef
ve beklentilere de cevap verdikleri inkar edilemez bir gerçektir.
Bu misyoner gruplanndan 1ngiltere ve Amerika men§eli Pro
testanlar Ortadogu'dan evvel hemen her yerde birlikte hareket
etmi§lerdir. Bir ba§ka deyi§le, Amerikah misyonerlerin sahaya
ç1kt1klan bütün yõrelerde onlara õncülük ve rehberlik edenler
1ngiliz meslekta§landtr. Amerikah misyonerlerin tüm faaliyet
hikâyelerinin içerisinde daima 1ngilizlerin de bulunuyor oldu
gunun unutulmamas1, zihinlerde bu iki cenahm ayn ayn yerlere
konulmamas1 konunun s1hhati aç1smdan elzemdir.
Bilindigi üzere Amerika'da 1 8 1 0 õncesinde kurulan misyo
nerlik te§kilatlarmm amac1, K1Z1lderililerin H1ristiyan dinini kabul
etmelerini saglamaktt. Bõylece "dünyamn Evangelizasyonu/H1ris
tiyanla§ttnlmas1" projesinin ülke içine denk dü§en ktsm1 deruhte
edilmi§ olacaktt. Onlann dillerini õgrenen misyonerler o dillerde
haz1rlad1klan 1ncil'i ve diger dini kitaplan okuyarak ve okutarak
yeni dini telkin etmi§, kiliseler kurmu§, Ktztlderili çocuklarma
Htristiyan ilmihali ve 1ngilizce õgretmi§lerdi. Baz1 zeki çocuklan
kendi modem okullannda yeti§tirerek kabilelerine geri gõnderip
yerli misyoner olarak gõrevlendiriyorlard1. 1
Ülke içindeki bu çah§malar peyderpey devam ederken ülke
dt§mdaki kâfirleri (heathens) Htristiyanla§ttrmak, bu sayede 1sa'mn
ikinci geli§ine (milenyum) dünyayi haztr hâle getirmek gayesiyle ilk
te§kilat 1 8 1 0 yihnda Boston' da kuruldu. American Board of Com
missioners for Foreign Missions adh bu misyonerlik te§kilattmn kuru
lu§unda oldugu gibi ilk faaliyetlerinde de õmek ald1g1, yardtm ve
1
Kiz1lderililerin H1ristiyanla§tmlmas1 hakkmda bk. David E. Stannard,
Amerika'nm Soykrnm Tarihi, çev. �aban B1yikh, lstanbul: Gelenek Yayinlan,
2004; Next Steps: Research and Practice to Advance Indian Education, der. Karen
Gayton Swisher-John W. Tippeconnic, Washington 1999; Hilary E. Wyss,
English Letters and lndian Literacies: Reading, Writing, and New England Missionary
Schools 1750-1830, Pennsylvania Üniversitesi Yaym1, 2012; Howard Zinn,
Amerika Birle�ik Devletleri Halklanmn Tarihi, çev. Sevinç Sayan Ôzer, Ankara:
lmge Yaymlan, 2005; Tsianina Lomawaima, "American Indian Education:
by Indians versus for Indians", A Companion to American lndian History, der.
Philip J. Deloria-Neal Salisbury, Blackwell Yayinc1hk, 422-441.
16 FISK VE PARSONS'IN RAPORI..ARI ÜZER1NE BlR DECERLENDlRME
Eski Ahit' e çok kapsamh bir õnem atfetmesi ve lsrail tarihinin, kut
sal kitaplann ve haham tefsirlerinin degerini gõstermede ba§anh
olmas1 neticesinde Filistin ve Kutsal Topraklann farkl1 bir yere
oturtuldugunu ileri sürmektedir. 5 Yazann, Protestanlann gündeme
ald1klan ve yeni bir anlam yükledikleri Y ahudilerin Kutsal Top
raklara geri dõnÜ§Ü mevzusunu iki temei probleme dayandrrd1g1
sõylenebilir: a) Avrupa'mn, õzellikle de lngiltere'nin siyasi-askeri
alandaki s1ki§m1§hg1m ve bunahmlann1 çõzmek maksad1yla Yahu
dileri kullanma giri§imi; b) Yakla§tk iki asrr boyunca Endülüs'ten
Müslümanlann ve Yahudilerin kovulmas1, Engizisyon usulleriyle
zorla H1ristiyanla§tmlmas1 gibi tarihin kapkara sayfalannm ya
zdmasmdan sonra Yahudilerin her gittikleri yerde Htristiyanla
n suçlamalan, huna mukabil Osmanh Devleti'nin onlara kucak
açmas1 neticesinde aralannda bir ittifakm geli§mesinin Avrupah
Htristiyanlara getirdigi agir psikolojik baskidan kurtulma çabas1.
Bu dogrultuda dü§ünülürse lngilizler, Yahudilerden yararlanma
ya âdeta itilmi§ gibidir. Nabil Matar, Reformasyon dõnemi lngilte
re'sinde Yahudilerin Filistin' e geri dõnü§lerinin gündeme gelmesini,
onlann ve diger Avrupah devletlerin Serakenleri (Magripli Arap
Müslümanlar) ve Türkleri bir türlü yenemeyi§lerine baglamaktadrr.
Hatta bu geri dõnü§ teorisini bir Haçh sava§ma e§deger gõrecek ka
dar ileri gitmi§ler, Müslümanlara kaq1 kendilerinin kazanamadiklan
zaferleri Yahudiler üzerinden gerçekle§tirmeyi hayal etmi§lerdir:
5
Nabil Matar, Islam in Britain 1558-1685, Cambridge: Cambridge Üniversitesi
Bas1m1, 1998, s. 168.
20 FISK VE PARSONS'IN RAPORLARI ÜZERlNE BlR DEGERLEND1RME
6
Lester 1. Vogel, To See a Promised Land, Americans and The Holy Land in The
Nineteenth Century, Pennsylvania Üniversitesi Bas1m1, 1993, s. 35.
OSMANLI'DA 1Kl AMER1KALI M1SYONER 21
7
Andrew Crome, The Restoration of The Jews: Early Modern Hermeneutics, Ecs
hatology, and National Identitiy in The Works of Thomas Brightman, New York:
Springer, 2014, s. 150.
22 FISK VE PARSONS'IN RAPORLARI ÜZERlNE BlR DECERLENDlRME
8
Mark Musser, "The Püritens and Israel", www.1024project. com/2014/. ..lthe
puritans-and-isra. (17.08.2014)
OSMANLI'DA lKl AMERlKALI MlSYONER 23
11 Reeve Spector Simon, "The Case of Curse: The London Society for Promoting
Christianity amongst The Jews, and The Jews of Baghdad", Altruism and
lmperialism: Western Cultural and Religious Missionas in The Middle East, ed.
Eleanor H. Tejirian-Reeve Spector Simon, Columbia Üniversitesi Middle East
Institute, 2002, s. 48.
12 Yazann bu cemiyetin dogrudan Yahudiler için kuruldugunu sõylemesi nadir
bir beyanattlr. Ancak Osmanh topraklanna gõnderdigi üyelerinden Joseph
Wolf (1796-1862) bunun ispatl için yeterli bir isimdir. Yukanda adi geçen C.
Simeon'un ilahiyatta õgrencisi olan Polonyah bu Yahudi genç, vaftiz olduktan
sonra yillarca Ortadogu'daki Yahudiler için bizzat çah§mu�tlr. Onun vesilesiyle
Htristiyanhgi seçen Abraham Cohen adh ki§i de burada hat1rlanmahd1r.
13 Bu cemiyetin kurulu§u ve faaliyetleri için bk. Mel Scult, "The London Society:
Its Origin, Establishment, and Early Years", Millennial Expectations and]ewish
Liberties: A Study of The Efforts to Convert The ]ews in Britain içinde, Leiden
1978, s. 90-123.
14 Joseph Frey geleneksel bir Yahudi egitimi gõrrnü§, Berlin'deki bir ilahiyat
okuluna girdikten sonra da Huistiyanhgi kabul ederek 1789'da vaftiz olmu§tu.
1801'de geldigi Londra'da LMS adma A§kanazi Yahudi gõçmenler arasmda
çah§tl. Bu Yahudiler fakir, i§siz, çok az lngilizce konu§abilen kimselerdi ve
28 FISK VE PARSONS'IN RAPORLARI ÜZER1NE BIR DECERLENDIRME
Frey'in hedefindeydiler. Frey onlar için lbranice risaleler haz1rlad1, hayir için
kurulmu§ bir okulu idare etti ve onlara vaaz etti. Sinagogda onun misyonerlik
çah§masma yasak gelmesinin ardmdan ço� Yahudi onu ziyareti birakti ve
adi geçen okula çocuklanm gõndermeyi reddettiler. O ve diger birkaç ki§i
LMS'den ufak bir maddi kaynak alarak LJS'yi kurdular. (Simon, s. 49).
15 Paul M. Blowers, "Living in a Land of Prophets", The Stcme-Campbell Movement:
An International Religious Tradition, (ed) Michael W. Casey,Douglas Allen
Foster, Tennessee Üniversitesi Bas1rm, 2002, s. 272.
OSMANLl'DA tK! AMER1KALI M1SYONER 29
16
ªExtracts from The Journal of Mr. Fisk and Mr. King in Egypt", The Missionary
Herald, Haziran 1824, Vol. XX, s. 170.
30 FISK VE PARSONS'IN RAPORLARI ÜZER1NE BIR DEGERLENDIRME
17
Jonathan D. Sarna, "American Christian Opposition to Missions to The Jews
1816-1900", ]ournal o(Ecumenical Studies, 23:2, 1 986, s. 230.
18 tkinci Büyük Uyaru§ (Second Great Awakening): 1790-1830 arasmda daha ziyade
ahlâki bilinçlenme ve dini bir silkelenme olarak tarumlanan bu geli§me, lngiltere
ve Amerika'da aym dõnemlerde vuku bulmu§tur. Alman astlh ilahiyatçt Theo
dore ]. Frelinghuysen'in Amerika'da 1720'de gerçekleftirdi� vaaz turu, 1726'da
Gilbert Tennent'in (1703-1764) kendi mezhebi içinde ba§lattiW. hareketlerin
ilk adtmlan olarak kabul edilir. George Whitefield'tn (1714-1770) lngiltere'den
sonra 1736' da hizmet için geldi� Amerika'daki yedi büyük vaaz turu hayli tesirli
olmu§tur. New England ilahiyatçtlarmdan Jonathan Edwards (1703-1758), adi
geçen din adamlanndan etkilenmi§, ate§li vaazlan ve yaztlan sayesinde insanlann
lsa Mesih'e yõnelmesini sa@ami§b. Bundan sonra Amerika'da akademilerin ve
OSMANLI'DA tKl AMERlKALI MlSYONER 31
21 Bu kesin yarg1 ve beklenti, Levi Parsons'm veda vaazmdaki "O balde Osmanh
lmparatorlugunu ytkm1Z; [bu durumda] Yahudilerin gõklerin dõrt yelinden daha
h1zh olan geri dõnü§lerini mucizeden ba§ka hiçbir §ey engelleyemeyecektir."
cümlesini daha anlamh ktlmaktad1r.
22 Charles L. Chaney, The Birth of Missions in America, s. 276. Yukanda bah
sedilen Londra Yahudilere Misyonerlik Cemiyeti'nin (London]ews Society) 1 809'da
kurulmas1, bir tesadüf olmay1p bu toplanttlarda ahnan kararlar çerçevesinde
at1lm1§ bir ad1m gibi gõrünmektedir.
23 "Fakat sen ey Daniel, sonun vaktine kadar bu sõzleri sakla ve kitab1 mühürle;
birçok adamlar ara§tlracaklar ve bilgi çogalacakttr. •
OSMANLI'DA tK.1 AMER1KALI M1SYONER 33
24 Jedidiah Morse, Signs of The Times: A Sermon Preached before The Society for
Propagating Gospel among The lndians and Others in North America, 1 8 1 0, s. 22.
25 Hilton Obenzinger, "Holy Land Narrative and American Covenant: Levi
Parsons, Pliny Fisk and the Palestine Mission", Religion & Literature, 2003,
Vol. 35, S . 2-3, s. 241 -268.
34 FISK VE PARSONS'IN RAPORLARI ÜZER1NE BlR DEGERLENDlRME
26 Bu konuda yapdan pek çok yaym bulunmaktad1r. Sadece bir õrnek olarak
bk. Sacvan Bercovitch, "How The Puritans Discovered America", Revista di
Studi Anglo-Americani, 1 983, e. 2, s. 7-2 1 .
27 Amerika eyaletlerinde Kutsal Topraklar men§eli yer isimlerinden bazdan §Un
lardrr: Mt. Carmel, Mt. Hebron, Mt. Olive, Pisgah, Boaz, Goshen, Jericho (Eriha),
Ruhama, Joppa (Yafa), Eden, Bethel, Damascus (Sam), Hebron, Jerusalem (Ku
düs), Shiloh, Zion, Edenvale, Havilah, Mt. Hermon, Mt. Ararat, Joshua, Ophir,
Ephraim, Lebanon (Lübnan), Bethlehem (Beytüllahim), Bozrah, Canaan (Kenan),
New Safem, Sharon, Mt. Moriah, Rehoboth, Hephzibah, Naomi, Samaria (Sa
miriye), Carmi, Nebo, Gilead, Merom, Zoar, Niniveh (Ninova), Egypt (Misrr),
Jordan (Ürdün), Kedron, Solomon, Tabor, Ebenezer, Hiram, Benzonia, Aaron
(Harun), Mamre, Mizpah, Moses, Nimrod, Elim, Gaza (Gazze), Zarephath,
Ephrata, Gilboa, Shushan, Salemburg, Eleazer, Gath, Elisha, Sinai, Tekoa, Edray.
Kaynak: "Biblical Name-Places", With Eyes Toward Zion, 246-252. Bu isimlerin
hemen her eyalette bulundugu, mükerrer olarak kullanddiklan unutulmamahdrr.
Ôme�, Goshen ismi 27 §ehre, 1 4 kasabaya isim olarak verilmi§tir.
36 FISK VE PARSONS'IN RAPORLARI ÜZERlNE B1R DECERLEND1RME
1
Levi Parsons, The Dereliction and Restoration of The ]ews, Boston: Samuel T.
Armstrong, 1 8 1 9.
48 "YAHUDlLERlN SAH1PS1ZL1G1 VE GERl DÔNÜ�LERl"
1 . Yahudilerin Esareti
2
Gentile: Yahudi olmayan bütün milletlere verilen ortak isimdir. Kür§at De
mirci, "H1ristiyanhk, Tarih", DIA, e . 17, s. 328-329. [ç.n.]
3
Yahudilikteki günlük muayyen kurbanlar hakkinda bk. Tevrat, Say1lar, 28.
Bõlüm. (ç. n.]
4
Parsons bu sõzüyle Tevrat'm Mika Kitab1, 3/ 1 2 'ye atifta bulunmaktadir:
"Bunun için Sion sizin yüzünüzden tarla gibi sürülecek ve Kudüs ta§ yigmlan
gibi olacak." [ç. n.]
50 "YAHUDlLERlN SAH1PS1ZLlG1 VE GERl DÔNÜ�LERl"
6
Vazar bu õrneklemeyi Pavlus'un Korintoslulara yazd1� /. Mektup, 4/9'dan
ahntilam1§t1r: "Bence Tann biz elçileri, õlüme mahkum olanlar gibi sonuncular
olarak te§hir etti. Çünkü dünyaya, meleklere ve insanlara bir seyirlik olduk."
[ç. n.]
7
Yazann bu ahnnyi Mezmurlar, 83/4'ten gerçekle§tirmi§ olmas1 muhtemeldir:
"Gelin o milleti yeryiizünden silelim, lsrail'in ad1 amk anilmasm diyorlar." [ç. n.]
52 "YAHUD1LER1N SAH1PS1ZL1Gt VE GER1 DÔNÜ�LER1"
Gõklerin dõrt yeli temsili Tevrat, Daniel, 712 ve Zekarya, 6/5 'te geçmektedir.
[ç. n.]
12 "O günlerde, o vakitte, Rab diyor, 1srailogullan, onlar ve Yehuda ogullan
birlikte gelecekler; yürürken aglayarak gidip Allahlan Rabb'i arayacaklar."
(Yeremya, 50/4) . "Sonra 1srailogullan dõnüp kendilerinin tanns1 olan Rabbi
ve krallan Davud'u arayacaklar ve son günlerde Rabb'e ve O'nun iyiligine
dõnecekler. (Ho�ea, 3/5). [ç. n.]
13 Bu cümlenin daha iyi anla§ilmas1, Kitab-1 Mukaddes'te geçen §U iki haberin
dikkate almmasma bagh gibi gõzükmektedir: ''Ve lütuf ve yalvan§ ruhunu
Davud evi üzerine ve Kudüs'te oturanlar üzerine dõkecegim; ve O'na, bedenini
deldikleri aclama bakacaklar; ve biricik oglu için dõvünen gibi ona dõvüne
cekler; ve ilk oglu için ac1 çeken gibi ac1 çekecekler." (Zekarya, 1 2/ 1 0) ''Ve
yine ba§ka bir yaz1, 'bedenini deldikleri adama bakacaklar' der." (Yuhanna,
1 9/37) [ç. n.]
OSMANLl'DA 1Kl AMER1KALI M1SYONER 57
Kalk, aydmlan! Çünkü l§Igm geldi ve Rabb 'in izzeti senin üzerine
dogdu. Sen kimsenin ayak basmad1g1, terk edilmi§, nefret edilen
bir yerken, ben seni çaglar boyu gurur duyulacak bir yer haline
getirecegim; nesiller boyu sevinç kaynagi olacaksm. Senin halkma
gelince, hepsi dogru insanlar olacak. Küçügü bin ki§i, ufag1 güçlü bir
millet olacak. Ben Rab, zamam gelince bunu h1zland1racag1m. Ey
Kudüs harabeleri, ne§elenin, hep birlikte sevinçle haykmn, çünkü
Rab halkm1 teselli etti, Kudüs'ü fidye ile geri ald1. Dinle! Senin gõz
cülerin seslerini yükseltmi§, hep bir ag1zdan sevinçle haykmyorlar.
Rabbin Sion'u yeniden bir araya getirdigini gõzleriyle gõrecekler. 14
16 Efendisi ona §Õyle dedi: Aferin, iyi ve sad1k hizmetkâr! Sana az §ey emanet
edildigi.nde bile güvenilir oldugunu gõsterdin. Ben de sana çok §eyin sorum
lulugunu verece�im. Gel, efendinin sevincine katil. (Matta, 25/23) [ç. n.]
OSMANLl'DA 1K1 AMER1KALI M1SYONER 63
17 Yazann atlfta bulundugu l�aya, 62/1 -6'da §unlar sõylenmektedir: " Dogrulugu
l§tk gibi parlaymcaya, kurtulu§U yanan me§ale gibi l§lk saçmcaya kadar Sion
adma sessiz durmayacag1m; Kudüs ugrunda sakin kalmayacag1m. Milletler
senin dogrulugunu, tüm krallar ihti§am1m gõrecek. Ve sen Rabbin seçtigi yeni
bir adia amlacaksm; bu ad O'nun agzmdan ç1kacak. Rabbin elinde güzellik
tac1, Tann'mn avcunda kraliyet sang1 olacaksm. Artlk sana terk edilmi§ kadm,
ülkene de virane denmeyecek, ama sana 'ho§land1g1m (heftsi-ba)', ülkene de
'sahipli kadm (beula) ' denilecek. Çünkü Rab senden ho§lamyor ve ülken bir
kadm gibi sahiplenilecek. T1pki bir delikanlmm bir kiz1 e§ olarak ald1g1 gibi,
ogullann da seni e§leri gibi sahiplenecekler. Ve t1pk1 güveyin gelinle sevindigi
gibi, Tannn da seninle sevinecek. Ey Kudüs, surlanna gõzcüler koydum. Gün
ler, geceler boyu susmasmlar. Ey Rabbi ananlar, rahat etmeyin, O Kudüs'ü
peki§tirene, onu dünyada õvünç kaynag1 yapana dek O'na rahat vermeyin."
[ç. n.]
PLINY FISK'ÍN VEDA VAAZI:
"MiSYONERLÍK G1R1S1MtN1N
iLGiNÇ TARLASI: KUTSAL TOPRAKLAR" 1
1
Pliny Fisk, The Holy Land an Interesting Field ofMissionary Enterprise, Boston:
Samuel T. Armstrong, 1 8 1 9.
OSMANLl'DA tKl AMER1KALI MlSYONER 65
2
Vazar bu nitelikleri Tevrat, Ezekyel, 2016 ve 1 4- 1 5 'ten nakletmektedir: "O
gün onlan MI.Sir diyanndan ç1kanp ba§ka bir memlekete gõtürecegime ant
ettim. Onlar için seçip kararla§tJ.rd1g1m o yer süt ve bal akan bir diyard1, bütün
memleketlerin tac1yd1." "Fakat kendi adrm ugruna, onlan Mis1r' dan ç1kard1grm1
gõren milletlerin gõzünde ad1m lekelenmesin diye bunu yapmad1m. Aynca
kendilerine verdigim süt ve bal akan diyara, bütün memleketlerin en güze
line onlan sokmayacag1ma çõlde yemin ettim." [ç. n.]
66 "MlSYONERLlK G1R1�1M1NlN 1LG1NÇ TARIASI"
di. Rabbin mele@ aniden onlann yanmda belirdi ve Rabbin izzeti çevrelerini
aydmlattJ.. Çobanlar çok korktular. Melek onlara 'korkmaym' dedi, 'i§te size
tüm halkm ya§ayaca�1 büyük bir sevinci müjdeliyoruml Bugün Davud'un §eh
rinde sizin için bir Kurtanc1, Rab Mesih do�du. Size h;aret §U olsun: Yemlikte
yatan, kunda�a sardm1§ bir bebek bulacaksm1z. ' O anda melegin yanmda
gõklerden bir melek ordusu belirdi. Hep birlikte Tann'yi yücelterek §Õyle
diyorlard1: 'Gõklerdeki Tannmiza izzet ve yeryüzünde razi oldu�n adamlara
selamet! ' Melekler yanlanndan aynhp gõ�e gidince çobanlar birbirlerine,
'haydi do� Beytüllahim'e gidelim de Rabbin bize bildirdiw bu olayi gõrelim'
dediler." [ç. n.]
68 "M1SYONERL1K G1R1S1M1N1N 1LG1NÇ TARIASI"
Mevcut ticari ili§kiler, mesela orayi her yana t§tk salan bir t§m
yayma noktas1 yapacakttr. Akdeniz bõlgesinde devam etmekte
olan denizcilik, õzellikle tüm Kuzey A&ika yoluyla yurtdt§ma
1ncil gõnderme &rsatt saglayacakttr. Gidecegimiz topraklarla Tür
kiye, M1S1r, Arabistan, 1ran ve hatta Hindistan ve Çin arasmda
kervanlarla genͧ bir ticaret sürdürülmektedir. Bu kervanlarm
tüccarlanm zeki ve co§kulu bir H1ristiyan hâline getirin, H1risti
yanhk bilgisini dünyanm dõrt bucagma yayacaklard1r. Onlardan
biri olan ve birkaç seneden beri kutsal metinlerle tam§ hâle gelen
Mr. Kako, Judea'dan Çin'e seyahat ederken onlann dag1ttlmas1yla
me§gul oldu.
Ticaretleriyle olduklan kadar dinleriyle de bu insanlar hemen
hemen bütün dünya ile baglantt hâlindeler. Judea'daki Müslüman
lann H1ristiyanhg1 kabul etmelerini saglayin, o insanlar civardaki
bütün Müslüman ülkelerde ba§tan ba§a müthi§ bir kolayhkla onu
yayacaklard1r. Judea'daki Yahudilerin 1sa Mesih'i benimsemesini
saglayin, onlar da her yõredeki karde§lerine kolayhkla ve etkin bir
OSMANLl'DA tKl AMER1KALI MtSYONER 71
4
Yazar lncil'de geçen §U mesele atlfta bulunmaktadir: "Gõklerin kralhgi, ba
gmda çah§acak i§çiler tutmak için sabah erkenden yola ç1kan bir toprak
sahibine benzer. Adam i§çilerle günlügü bir dinara anla§lp onlan bagma
gõnderdi. Sonra günün üçüncü saatine dogru yeniden ç1ktl ve çar§1da bo§
duran ba§ka adamlar gõrdü. ' Siz de baga gidin, hakkmiz neyse verecegim. '
dedi. Onlar d a gitti. Sonra, günün aitlnc1 v e dokuzuncu saati sulannda da
çoop aym §eyi yaptl. Son olarak, günün on birinci saatinde ç1ktl ve orada
duran ba§kalanm gõrdü. 'Neden bütün gün burada bo§ duruyorsunuz?' diye
sordu. Onlar da, 'Çünkü kimse bize i§ verrnedi. ' dediler. O zaman, ' Siz de
baga gidin. ' dedi. Ak§am olunca, bagin sahibi kâhyasma 'ͧçileri çag1r ve
sonuncudan birinciye dogru ücretlerini õde .' dedi. Günün on birinci saatin
de i§e ba§layanlar gelince, her biri birer dinar ald1. ͧe ilk ba§layanlara sira
gelince daha fazia ücret alacaklanm sanddar, fakat onlara da ki§i ba§I birer
dinar õdendi. Bu ücreti almca, toprak sahibine sõylenmeye ba§laddar. 'Bu
son gelenler bir saat çah§tl, fakat sen gün boyu güne§in alnmda çah§an biz-
OSMANLI'DA 1K1 AMER1KALI MlSYONER 79
lerle onlan bir tuttun! ' diyorlard1. Adam onlardan birine §ôyle kar§ihk verdi:
'Arkada§, ben sana haks1zhk etmiyorum. Sen benimle bir dinara anla§madm
m1? ôyleyse hakkm1 ai ve git. Ben en son gelen bu adama da sana verdi�im
ücreti vermek istiyorum. Kendi paramla istedi�imi yapmaya hakkim yok
mu? Yoksa ben iyi oldu�m için mi senin gõzünü hrrs bürüdü?' l§te bõylece,
sonuncular birinci, birinciler de sonuncu olacak." (Matta, 2016) [ç. n.]
AMERICAN BOARD 'UN TAL1MATLARI
Sevgili Karde§ler,
1
Burada Timoteosa 1. Mektup, 4/1 4'e bir gõnderme sõz konusudur: "Peygam
berlik sõzüne gõre ve ihtiyarlar heyetinin el koymalan ile sana verilmi§ olan
mevhibeyi ihmal etme." [ç. n.]
2
Bu ifadeyle Galatyal1lara Mektup, 219' da geçen bir uygulama hat1.rlat1.lmaktad1r:
"Toplulu�n direkleri sayilan Yakub, Kefas ve Yuhanna bana bagi§lanan lütfu
sezdikleri zaman, ortakl1gim1zm i§areti olarak bana ve Bamaba'ya sag ellerini
uzattdar. Diger uluslara bizlerin, Yahudilere ise kendilerinin gitmesini uygun
gõrdüler." [ç. n.]
OSMANLl'DA IK1 AMERIK.ALI M1SYONER 81
3
Yazann "çekememezlikten" kastettigi konu, Amerikah misyonerlerden õnce
Kutsal Topraklarda faaliyet gõsteren ditter Hlristiyan mezheplerine Fransa
kõkenli Katolik ve Rusya kõkenli Ortodoks misyonerlerin gõz açtrrmamas1,
onlann bõlgede güç kazammiru her çe§it yoldan engellemeye çah11malan,
bunun neticesinde çah§malann aksamas1d1r. Bu konuda bk. Celal Ôney,
"Misyoner Ôrgütlerin Rekabet Sahnesi Filistin", Tarih Okulu Dergisi, Eylül
20 1 3 , S. XV, s. 3 3 1 -354.
84 AMERICAN BOARD'UN TALlMATLARI
geri kazanmas1 adma tesis edilmi§, çok geni§ ve dahi sürekli ge
ni§leyen bir hayir faaliyeti sisteminin bir parças1 olarak telakki
edilecektir. Bunun sürdürülmesi yalmzca dogrudan sizin §ahsi
çabalanmzla gerçekle§tirebileceginiz §eylere bagh olmayacaktir;
bundan ba§ka, nurlara ve hizmet araçlanna, yard1mlara ve delillere
de bagh olacaktir. Ki bunlarla siz, gerek e§zamanh olarak sizinle
beraber faaliyet gõsteren, gerekse arkamzdan gelecek olan diger
kimselerin çabalanna da imkan saglayabileceksiniz. Gerçekler
birer l§lktir; belirli ba§lang1çlar birer l§lktir; tecrübenin apaç1k
sonuçlan birer l§lktir; kõtülükler ve onlann çarelerine dair yapilan
ikazlar birer l§lktir. Dünyanm veya ondan bir kismmm durumunu
H1ristiyanlann gõrü§ alanina açmak ve iyile§tirmenin yollanm ve
araçlanm gõstermek, mümkün olanm gerçekle§tirilmesine yõnelik
büyük katki saglayacaktir.
Gideceginiz tarla alelade bir §ekilde tasvir edilecek bir yer
degildir. Oras1 hem bizzat kendi içinde hem de yakin topluluklar
bak1mmdan H1ristiyan hissiyatim en fazia etkileyen veya H1ris
tiyan ümidine en ilginç gelen her §eyi ihtiva etmektedir. Orada
patrikler, peygamberler, Havariler, §ehitler ve aynca onlann ve
bizim Tannm1z olan Isa ya§adilar, çah§tilar ve õldüler. Gõksel
rahmetin vahiyleri orada verildi; dünyanm kurtulu§u için Kurban
[Hz. Isa] orada takdim edildi. Ebedi Tann'nm, "lncil'in bütün
milletlere beyan edilmesi" emri [Romaltlara Mektup, 1 6/26] orada
bildirildi. Yüce Kurtancmm ilk kiliseleri oradad1r. O'nun ihti§am1-
mn hepsinin üzerine biraktig1 parlak11kla bir zamanlar l§ildayan
o kiliseler §imdi harabe hâlindedirler. �amdanlar uzun zamand1r
yerlerinden kaldmlm1§tir.4 l§1k, iç karartic1 as1rlar boyunca nere
deyse tamamen sõndü; karanhgm iktidan/güçleri diledikleri gibi
ona galip geldi; ayaklar altinda çignedi ve esir ald1. "Sen harekete
geçecek, Sion'a merhamet edeceksin; §imdi ona lütuf gõsterme
zamamd1r. Evet, beklenen vakit geldi. Çünkü senin kullann oramn
4
Vazar muhtemelen Vahiy, 215'e atifta bulunmaktadir: "O hâlde, bu duruma
dü§meden õnceki hâlini hatirlayip tõvbe et ve õnceki i§lerini yap. Yoksa
yanma gelirim ve tõvbe etmezsen §amdamm yerinden kaldmnm." [ç. n.]
OSMANLI'DA 1K1 AMER1KALI M1SYONER 85
5
Yazann metnin burasmda aclama yapagi anla§tlmaktadrr. lzmir' deki ikametleri
esnasmda misyonerlerin ne yapmalan gerektigini belirtmemi§. Ancak siyak
sibaktan anla§ild1g1 kadanyla klasik edebiyatla ilgilenmelerini tavsiye ediyor
olabilir. [ç. n.]
86 AMERICAN BOARD'UN TALlMATLARI
10
Son cümleler Pavlus'un bir duasmdan uyarlanm1§ izlenimi vermektedir:
"Karde§lerim, Efendimiz lsa Mesih'e imanm1z ve ruhtan kaynaklanan sevgi
adma sizden rica ediyorum, Tann'ya etti�im dualara ortak olup benim için
gayretle dua edin de Judea'daki imansizlardan kurtulaytm ve Kudüs için olan
hizmetim kutsal ki§ileri memnun etsin." (Romal1lara Mektup, 1 5/30-31) [ç. n.]
�.i�� "
Ióf lrwad fft;
•· O Tariooa
,.------,
o Sajeeta
S Y R IA
<
LLJ
z
�
a::
co
w
....
e
ABCFM KARAR KOMITESt 1 1 . YIL RAPORU
F1L1ST1N DOSYASP
eserinin bu konuyla ilgili bõlümündeki bir tasviridir ve yazar ona atlfta bu
lunmaktadir: "Ínsanm ilk itaatsizligi ve fani lezzetiyle Dünya'ya ôlümü
Getiren o Yasak Agacm Meyvesi, ve Cennet'in yitirilmesiyle duydugumuz
tüm 1st1raba dair . . " [ç. n.]
.
OSMANLl'DA lKl AMERlKALI MlSYONER 97
1
Daniel O. Morton, "Memoir of Rev. Levi Parsons, Late Missionary to Pales
tine", The Missionary Herald, Eylül 1 825, Vol. XXI , s. 267.
1 00 PARSONS VE FISK'lN YAZDIKLARI ORTAK METlN
Pliny Fisk
Levi Parsons
2
Seytan kelimesi Müslüman anlay1§mda õzel bir isim gibi kullamlmasa da,
Hiristiyanlarca neredeyse tann mesafesine yerle§tirildigi için õzel isim olarak
telakki edilmektedir. Bu yüzden misyoner metinlerindeki Seytan kelimesini
büyük harfle b1rakmay1 tercih ettik. [ç. n.]
íKí M1SYONER1N F1L1STíN'E G1D1SLERi1
degerli bir hedef, s1rf misyon için planlanml§ bir deniz yolculugu
yapmayi zorunlu kihyor. Bütün bu hadiseler içerisinde Tann'nm
lütfunu itiraf etmek ve gelecek bakimmdan aym Tann'ya güven
mek için saydamayacak kadar çok sebep bulunmaktad1r.
1 . MEKTUP
MALTA ADASI'NDA KARAYA ÇIKNORUZ
VE iNGiLiZ MiSYONERLERLE BULU�UYORUZ1
Muhterem Efendim,
Su anda Malta'ya kisa bir mesafede bulunuyoruz. Tann'nm
gõzetimi ve rehberliginde okyanusu emniyet içerisinde geçtik.
Agir seyreden deniz tutmalanm saymazsak saghg1m1z yerinde .
Havamn borah olu§undan ve rüzgânn ters yõnden esi§inden
epeyce memnuniyetsizligimiz sõz konusu olsa da, herhangi bir
&rtma tehlikesi geçirmedik. Kamaralanm1z güzel haz1rlanm1§ .
lhtiyaçlanm1zm çe§itli §ekillerde ve boi boi kar§tland1g1 bir or
tamda bulduk kendimizi. Rahattm1z için ellerinden geleni ardina
koymamt§lar. Yegâne yol arkada§1m1z olan Dr. Chase, zeki ve
uysal bir dost. Gõrevliler ve gemicilerin hepsi nazik ve hizmete
hazir ki§iler. Buna mukabil bizim de onlann dini hallerini takviye
edecek baz1 gayretlerimiz olmad1 degil.
Gemiye bindikten kisa bir süre sonra Kaptan E., yemek ma
sasmda bir dini ayin gerçekle§tirmemizi ve Pazar günü de vaaz
"Letter from The Rev. Messrs. Fisk and Parsons to The Corresponding Sec
retary of The ABCFM (Gozo aç1klan, 23 Arahk 1 8 1 9)", The Missionary Herald,
May1s 1 820, Vol. XVI, s. 1 1 1 - 1 1 2 .
OSMANLI'DA lKl AMERlKALI MlSYONER 1 05
Levi Parsons
Levi Parsons 1 8 Temmuz 1 792'de California-Goshen'de dogdu. Babas1 Rev. Justin Parsons
Haygm bir din adam1yd1. 1 808'de kaydoldugu Vermont'taki Middlebury Kolej'den mezuniyeti
Honrasmda 1 8 1 2'de Andover ilahiyat Okulu'na ba$lad1. 1 8 1 5'te Piskopos Griswold'den
ders almak üzere Rhode-lsland'a g itti. Ertesi sene papazhga atand1. Massachusetts
Marblehead'da ve Vermont'un kuzey bõlgelerinde vaizlik yapll. 1 8 1 7'de Virginia'ya gitti.
Eylül 1 8 1 7'de American Board'un ilk Filistin misyoneri olarak Boston'da tõrenle atand1.
Hizmetin õn çah$mas1 çerçevesinde Vermont eyaletinin misyonerlik cemiyetinin nezaretinde
alll ay çah$11. Dõrt ayhk bu süreçte yirmi iki kasabay1 ziyaret etti, otuz iki cemiyet kurdu ve
yakla$1k 3.000 dolar toplad1. Amerikan Board yararma bir temsilcilik açt1. Kâfir ülkelerde
harcamak üzere 6.000 dolar bag1$ toplad1. Gõrev yeri Filistin'e gitmek üzere Kas1m 1 8 1 9'da
Pliny Fisk'le birlikte yola ç1kt1. i;>ubat 1 822'de iskenderiye'de hayat1m kaybetti.
ctmemizi tel<lif etti. Keza içimizden birinin her sabah tayfa ko
gu§unun bulundugu bõlümdeki gemicilerin yanma giderek 1ncil
okumasm1, onlarla birlikte sohbet ve dua etmesini, ak§amlan da
kamaralarda ibadet etmesini istedi. Gemiciler bunlara alaka duyu
yor gibi gõrünüyorlar. Her ne kadar ilahi varhgm õzel i§aretlerini
çok fazia ke§fetmemi§ olsak da bizden asla kaybetmeyecel<leri bir
izlenim alacal<lanni umuyoruz. Saghg1m1z elverdiginde vaktimizin
büyük kismmt okumaya ve õgrenmeye vakfettik. Ara s1ra biraz
Latince, Grekçe, Frans1zca ve 1talyanca okuduk. Etraftm1zdaki
insanlarla ve ülkelerle ilgili çok say1da tarih ve seyahat kitabm1
mütalaa ettik. Eski çah§malan tekrar gõzden geçirmek ve kan-
1 06 MALTA ADASI'NDA K.ARAYA ÇIKIYORUZ
Pliny Fisk
§tk okumalar yapmak bizim için çok ho§tu. Oysa yeni ve ciddi
çah§malar için çok az bir güç ve egilim bulduk.
3 Ocak 1820. �u an Malta Limam'nday1z. Karantina kurallan
o kadar s1ki ki §ehre girmemize izin verilmiyor. Bu bizim için ac1
bir hayal kmkhg1; fakat hayal kmkhklanna tahammül e tmeyi
õgrenmemiz laz1m. Her gün buradaki misyonerlerle gõrü§tiik
ve onlardan çok kiyme tli bilgiler ald1k. Onlar bize hayat1 de
vam ettirmenin, saghg1m1z1 korumanm, ara§tlrma yapmanm ve
seyahat etmenin en ince yõntemlerine dair çok faydah ipuçlan
verdiler. Akdeniz civannda ya§ayan farkl1 insan zümrelerine
ve onlar arasmda gerçek dini ve hakikati yüceltmenin en akilh
ca metotlanna dair õnemli fikirler aktardilar. Rev. Mr. Jowett, 2
2
William Jowett (1 787- 1 855): Merkezi lngiltere'de olan Church Missionary
Society (Kilise Misyonerlik Cemiyeti) tarafmdan 1 8 1 5 yilmda Malta Adas1'na
OSMANLI'DA lKl AMERlKALI MlSYONER 1 07
gõnderilen ilk kü,1idir. Ekibiyle birlikte Yuhanna lncili'ni Malta diline tercüme
etmi§tir (6 Eylül 1 8 1 8) . lngiltere 'deki diger cemiyetlere de bilgi saglayan
Jowett, orada bir matbaa kurmu§, lncil'in Arapçaya tercümesi için modem
Arapça õgrenmi§tir. Lazaretto Adas1'nda ikamet eden Jowett, tetkik amaçh
gezdigi Türkiye ve M1s1r'm degi§ik bõlgeleri hakkmda edindigi bilgi ve tec
rübelerini Parsons ve Fisk'e aktarm!§tlr. Bu iki misyoner onun refakatinde
Bzomar'1 (1 824), Kudüs'ü (1 825), Sidon'u (1 823), Beyrut'u (1 823) ziyaret
etmi§lerdir. Bk. Ay§e Aksu, "Buzdagmm Ôtesi: American Board'un Kuru
lu§unda ve lik Faaliyetlerinde ( 1 8 1 0- 1 825) lngiliz Misyonerlerin Katlolan",
Kutadgubilig, Mart 2008, S. 13, s. 305-306. [ç. n.]
S.S. Wilson: lngiltere'de kurulmu§ olan London Missionary Society (Londra
Misyonerlik Cerniyeti) üyesidir. 181 8'de geldigi Malta' da ltalyanca ve modem
Rumca õgrendi. lncil ve dini içerikli risaleler dag1tmak üzere ufak bir cemi
yet kurmu§tur. Yõreye gelen Amerikah misyonerlere ziyadesiyle yard1mc1
olmu§tur. Bk. Ay§e Aksu, a.g.m., s. 306. [ç. n.]
1 08 MALTA ADASl'NDA KARAYA ÇIKIYORUZ
Saym Beyefendi,
Yüklenmi§ oldugumuz vazifeye gõsterdiginiz yogun ilginiz
ve kütüphanemize yapt:tgm1z cõmertçe katkdar beni §U inanca
sevk etti: Merhametli Kurtanc1m1z 1sa'nm bizimle pek çok kere
beraber oldugunu ve inayetiyle bizi bolluk ve berekete ula§t1rd1g1m
õgrendiginizde bizim ad1m1za ona §Ükranlanmz1 sunmayi iste
yeceksiniz. Hakikaten de deniz yolculugumuza olumsuzluklarla
ba§lami§t:tk; fakat bütün s1kmt:tlanm1z bertaraf oldu ve kisa sürdü.
William Jenks (1778- 1 850): Harvard Kolej mezunudur. Din adamhg1 yams1ra
ülkesinin e�tim i§leriyle de bizzat ilgilenmi§tir. Bovdoin Kolej'de üç yil �ark
Dilleri ve lngiliz Edebiyatl profesõrlügü yaptl. 1 8 1 8 'de Boston' da õzel bir okul
açtl. D enizcilerin maneviyatlan ve dini e�timleriyle ilgilendi. Bu baglamda
Fakirlerin Dini ve Ah/alei Egitimi Cemiyeti'nin faaliyetleri çerçevesinde denizci
lere mahsus ilk §apeli açtl. Kizdderililerin H1ristiyanla§tlnlmas1yla da ugra§tl.
Jenk's Comprehensive Commentary adh bir eseri bulunmaktadrr. Kaynak: The
New York Times, 1 8 Kas1m 1 866.
2
"Letter from Mr. Fisk to The Rev. William Jenks (Malta Limam, 8 Ocak
1820)", The Missionary Herald, Mayis 1 820, Vol. XVI , s. 1 09- 1 10.
1 1O uGEMlLER1M1Z DEN1ZDE YÜZEN MABETLERlMtZ OLSUNLAR"
3
Jeremiah F. Evarts (178 1 - 1 83 1): Yale Kolej'den 1 802'de mezun oldu. 1 806'da
avukathk mesle�ine kabul edildi. ABCFM'de 1 8 1 2- 1 820 arasmda mali i§ler
sorumlusu, 1 82 1 - 1 83 1 arasmda ise sekreter olarak çah§tl. Kiz1lderililerin
haklarmi kazanmalan için mücadele etti. Hayaa hakkmda bk. Ebenezer C.
Tracy, Memoir of The Life of Jeremiah Evarts, Boston 1 845. [ç. n.]
OSMANLI'DA lKl AMERlKALI MlSYONER 111
1
"Letter of The Rev. Mr. Fisk and Mr. Parsons to The Corresponding Secretary
of The ABCFM (lzmir, 8 Subat 1 820)", The Missionry Herald, Haziran 1820,
Vol. XVI , s. 1 2 1 - 1 23.
2
Mr. Williamson: lngiltere Malta konsoloslugu resmi papaz1d1r. Degi§ik za
manlarda Amerikah misyonerlere õnemli yard1mlarda bulunan ve raporlarda
sikça adi geçen bu ki§i 1820 ythnda gõrevinden istifa ederek British and Foreign
Bible Society'nin temsilcisi olarak seyahat etmeye ba§lad1. Fakat Samos'ta
yakaland1g1 bir hastahk sebebiyle orada õldü. bk. Ay§e Aksu, a.g.m., s. 307.
3
Peter Lee: lngiltere tarafmdan 1 8 1 4'te lskenderiye konsolosu olarak tayin
114 lZMlR'DEYlZ, lZMlR'DEKl DOSTI.ARIMIZ
edildi. Kaldd<lan süre içerisinde Fisk ve King'e vaaz etmeleri için evini açt1.
1 822'de 1skenderiye'de õlen Parsons'm cenaze i§lemleriyle ilgilendi. bk. Ay§e
Aksu, a.g.m., s. 307.
4
Francis H.S. Werry (1745- 1 832): 1zmir Konsoloslu�na 1794'de tayin edildi.
1ngiliz d1§ i§leri nezdinde o kadar õnemli bir konuma gelmi§ti ki, ticaretle
u�a§mak, 1stanbul'daki konsolos d1§mda sadece Mr. Werry'e yasakti. Hayatl
hakkmda ayrmtlh bilgi için bk. Tom Rees, Merchant Adventurers in the Levant
(1700-1950), 2003. [ç. n.J
5
Boston'h bu iki karde§ 1zmir'de ticaretle ugra§maktayd1. Pliny Fisk'e gore biri
OSMANLI'DA IK1 AMERIKALI MISYONER 1 15
yinni yddu lzmir'deydi; digeri ondan daha uzun süredir burada ya§1yordu.
Alvan Bond, Memoir o( The Rev. Pliny Fisk, Boston 1 828, s. 109. [ç. n.]
6
Jacob Van Lennep (1 769- 1 855): Hollandah tüccar olan bu ki§i aym zamanda
Hollanda'nm lzmir ba§konsoloslugu gõrevini de yürütüyordu. 1 807'de Cat
herine Anne de Hochepied'le evlendi. Her ikisinin mezan da lzmir Alsancak
Protestan mezarhgmdad1r. [ç. n.]
1 16 lZM!R'DEYlZ, lZMlR'DEKl DOSTI.ARIMIZ
Levi Parsons
Pliny Fisk
4. MEKTUP
MR. WILLIAMSON'IN HAKKIMIZDAKÍ
KANAATLERí VE TAKDÍRLER11
Sakiz'a Van§
15 Mayts 1 820. Mr. Rod ocannachi, iki karde §i, Mr. Neg
rep ontis ve diger bir ki§iy le b e raber, kolejin ba§ Õgre tmeni
Prof. Bambas '15 ziy arete gittik. Kendisine Mr. Jowett ve Mr.
Williamson'dan mektuplar getirmi§tik. Bir sm1f dolusu õgren
ciyle bir ders odasmda Sofokles okurken bulduk onu . Az sonra
dene y aletleri e§liginde kimy a dersine ba§lad1. D ersten s onra
mektuplanm1z1 verdik ve kolej kütüphanesini gezdik. Saat üçte
Bambas'm çah§ma o das1m ziyare t e ttik. Bizim dil egitimimiz
için vakit ay1rmayi, her gün çah§maya gelmemizi ve yine vakit
buldukça ikindi derslerine katilmam1z1 teklif etti .
5
Prof. Neophytos Bambas (1 770- 1 855): Saktz Adas1'nda dogdu. lstanbul'da
ilahiyat õgrenimi gõrdü. Ardmdan Bükre§'te Eflak Voyvodas1 Konstantin
Hançeri'nin çocuklanna õzel õgretmenlik yaptJ. 1799'da voyvodamn idam
edilmesinden sonra Paris'e giderek fizik, matematik ve felsefe egitimi ald1.
1 8 1 1 'de geri dõnüp Sak1z Adas1'nda kurdugu akademinin ba§ma geçmi§tir.
1 822'de Osmanhlann isyam bastJrmas1 esnasmda, õnce Hidra'ya sonra Korfu
Adas1'na s1gmd1. 1837'de Atina Üniversitesi kurulurken felsefe profesõrlü
güne atand1. Atina'da õldü. Frank F. Ferwerda, "Osmanh lmparatorlugu'nda
Seyyahlar, Pliny Fisk", Kebikeç, 200 1 , S. 1 1 , s. 347 [ç. n.J
OSMANLl'DA tK.1 AMER1KALI M1SYONER 131
6
John Chrysostom (349-407): lstanbul ba§piskoposu ve ilk dõnem kilise ba
balannm onde gelenlerindendir. Belig bir hatip olarak tammr. Ortodoks
Kilisesi ve D ogu Katolik Kilisesi ona azizlik unvam vermi§tir ve üç kutsal
ba§piskopostan biri sayarlar. Roma Katolik Kilisesi ve baz1 Anglikan Kilise
lerinde 13 Eylül'de hatiras1 yâd edilmektedir. [ç. n.]
132 1ZM1R'DEK1 GEZ1LER1M1Z, SAKIZ ADAS!, KOLEJ MATBAASI
o srrada içeri geldi, Ahit'i gõrdü ve bunun gibi bir tane de kendisi
satm alrnak istedi. Gõnderecegirnize sõz verdik. Alqama üzeri Aziz
A. adh manasb.ra yürüdük ve oraya bir düzine risale brraktik.
1 Agustos 1820. Hani bir Ahit sattlguruz ve bir tane de hediye et
tigirniz Azize Mary Kilisesi'nin papazi vard1 ya, bize ugradi. incil' den
bir bõlüm okuduk ve biraz sohbet ettik. Sonra õgretmenlik yapngi
okulda kullanmas1 için 20 risale verdik. Ak§ama dogru Mr. Z. ile Aziz
Menas Manasnn'na yürüdük. Buras1, bulundugumuz yerden iki mil
kadar uzaktaki bir dagm üzerine kurulrnu§. Su an orada alns1 papaz
on alo ki§i ya§1yor; bunlardan on tanesi okuyabiliyor. Íçlerinden
biri ilimde itibar sahibi. Bize 100 ciltten fazia kitabm ve kendisinin
cebirle ilgili baz1 elyazmalanrun bulundugu kütüphanesini gõsterdi.
Ba§rahip Rumca bir Kutsal Kitap'a sahip olmad1klanru sõyledi; ona
bir tane Ahit ve bir düzine risale verdik. Aynlrnak üzereyken ke§i§
lerden biri kap1ya kadar bizi geçirdi. Mr. Z. 'yi durdurarak, kendisine
bir Ahit vermemiz için arac1 olrnasm1 rica etti.
6. MEKTUP
MODERN RUMCA VE 1TALYANCA
ÕGRENMELMZ1
1
"Letter from Mr. Fisk and Mr. Parsons to The Corresponding Secretary (7
Haziran 1 820r, The Missionary Herald, Ocak 1 82 1, Vol. XVII, s. 1 9-20.
OSMANLl'DA 1K1 AMER1KALI M1SYONER 1 35
için derhal vaktini tahsis etti. Mr. Bambas hiç §Üphesiz adadaki
en bilgili ki§i. Ôgleden evvelki umumi derslerine girdik; õgleden
sonra bir ya da iki saatimizi çah§ma odasmda geçirdik.
Su anki asil hedefimiz modem Rumcay1 õgrenmek. Bunun
için durumumuz çok müsait. ltalyanca ya da Rumca konu§maya
mecburuz. Bildigimiz kadanyla adada lngilizce konu§an yalruzca
iki ki§i var ve biz de onlan nadiren gõrüyoruz. Dil õgrenmeyi
sürdürmenin yanmda, kekeleyerek de olsa ara s1ra dini konularda
insanlarla sohbet ediyoruz. Biraz Kutsal Kitap ve risale dag1ttlk.
Bu metotlar sayesinde belki birkaç tohum ekilir, sonra onlar bü
yüyebilir de meyveye durabilir. Rumlar, Kitab-1 Mukaddes'leri ve
risaleleri câru gõnülden kabul ettiler. Lakin bunlann kaç1 okuna
cak, ne tür etkiler hasil olacak; bunu netice gõstermek zorunda.
Yaz boyunca adayla ilgili, õzellikle dini dü§Ünceler, dini uygula
malar ve Rumlann hayat §artlan hakkmda bilgi toplamak ugruna
epeyce zahmet çekecegiz. Gelecek günlerde bu incelemeden elde
ettigimiz sonuçlan bekleyebilirsiniz.
Hiçbir §ey yapm1yor gõrünsek de bo§ durdugumuz sõyle
nemez hani. Uzun zamandir, insanlara daha fazia tesir etme
dü§Üncesini ak11m1zdan ç1karmaya hemen hiç cüret edemesek
de avare durahm diye bir umudu zaten beslemiyoruz. Bugüne
kadar iyilik ve kismet takip etti bizi. Hususi duyarhhg1rmz olmasa,
Tann'nm, bizi bu zaman diliminde ve dünyanm bu bõlgesine
getiren yazgilarm1 tefekkür edemeyiz. Neden bu gibi §eyler vuku
buldu? Niçin bu planlar haz1rland1 ve niçin bu ümitler harekete
geçti? Hissiyatlar, sadakalar, kiliselerde edilen dualar bizi niçin bu
topraklara çekti? Kilisenin Reisi lsa, kendi planlanru vakti gelince
aç1ga vuracak, bu niçinlerin anlamm1 bize õgretecektir. Yine bu
planlann, nasil kendi inayetine dõnecegini de gõsterecektir. 1Ia
hi lütfa mazhar olahm da, vazifemizi fedakârca ifa edelim, bize
ve misyonumuza yõnelen ilahi muamelenin tamamma boyun
egelim. Keza misyon dostlannm çile çekmeye haz1rlanabilmele
rini arzuluyoruz, tlpki altin gibi . . . Nasil ki altin, ate§in içerisinde
safla§tikça tahammülü elden b1rakmamaktadir; dostlanm1zm da
136 MODERN RUMCA VE lTALYANCA ÔGRENMELMZ
Levi Parsons
Pliny Fisk
7. MEKTUP
SAKIZ RUM AKADEMiSi'NDE PROF. BAMBAS 'I
ZiYARET, DiGER OKULLARDA VE
MANASTIRLARDA RiSALE DAGITIMI1
3 Agustos 1 820, Saktz Adast. Daha evvel bizden bir Yeni Ahit
isteyen Aziz Menas Manastm'na bagh bir ke§i§, bir tane daha
satm almak üzere pansiyonumuza geldi. Ona bir çift Yeni Ahit
satttk ve dostlan için de birkaç risale verdik. Aym §ekilde §ehirdeki
bir aclama da Yeni Ahit satttk ve ilk &rsatta ba§ka bir tane daha
gondermeye soz verdik. Tann Kelam1'na bu talep, bu insanlann
ruhlanna yararh oldugumuzun bir gostergesidir.
Ôgretmenimiz Prof. Bambas' a, yazar William Paley'in [17 43-
1 805] Hiristiyanltgm Delilleri (Evindences of Christianity) kitabm1
takdim ettik. Íçindekiler tablosuna bakttktan sonra bize dü§Ünce
lerini soyledi: "Hem kendimin hem de ogrencilerimin yararlanmas1
için bunu dikkatle okuyacag1m." Aynca ona, Genç Din Adammm
E/ Kitabt (Young Minister's Companion) adh çah§may1 da verdik.
Kitapta tartt§ilan konulara bakarak, "Hey! Bu mükemmel bir §ey
olmah, papazlann kullanmas1 için basilmak üzere onlardan bir
seçki yapabilirim" dedi.
"Joumal of Mr. Parsons and Mr. Fisk", The Missionary Herald, Mart 1 82 1 , Vol.
XVII, s. 78-82.
138 D1GER OKULLARDA VE MANASTIRIARDA RtSALE DAGITIMI
2
Metnin bundan sonras1 §U kaynakla yer almaktad1r: "Joumal of Mr. Fisk and
Mr. Parsons at Seio", The Missionary Herald, Nisan 1 82 1 , Vol. XVII , s. 97- 1 0 1 .
1 44 D1GER OKULLARDA VE MANASTIRLARDA R1SALE DAGITIMI
olan bir õgrenci u�ad1. Evine dõnmek üzereydi. Baz1 risaleler ahp
gõtürmeyi istiyor. 1psera 1 da üç manastu güzel bir okul ve birkaç
1
da ufak okul bulundugunu sõyledi. Orada üç bin insan ya§ad1gm1
tahmin ediyor. Ona 50 risale verdik ve bunlan.. manastirlarda ve
okullarda okuma bilen papazlara ve diger kimselere dag1tmasm1
1
rica ettik. T e§ekkür ederek sõylediklerimizi yapacagma dair sõz
verdi.
9 Ekim 1 820. Malta lncil Cemiyeti sekreterliginden bir mek
tup ald1k. Aynca Rev. Connor 1 a ait 1 0 Nisan 1 820 Kudüs ta
rihli bir mektup nüshas1 da vard1. Ak§ama dogru rivayete gõre
1
Homeros 1 un õgrencilerine ders verdigi ve Odysseia'y1 yazd1g1
yeri ziyaret ettik.
12 Ekim 1 820. Dün Hollanda konsolosu Mr. Pasqua bize
Rumca bir Ahit gõnderdi. Bugün de biz ona bir Rumca bir de
1
lngilizce Kitab-1 Mukaddes gõnderdik. llaveten risale ve bro§ürler
de yollad1k. Kendisi lngilizce konu§uyor ve okuyor.
Ak§am Mr. Fuller'a ugrad1k. Bu ki§i, geçenlerde Sakiz'a ge
len bir lngiliz seyyah. lki ya da üç yildu MlSlr ve Suriye 1 deymi§.
Üzerinde boi uzun elbisesi uzun sakah ve geni§ sang1yla bir
1 1
Türk k1yafeti vardi. Rev. Mr. Connor 1 m Halep 1 ten Ízmir 1 e kadar
1
Mr. Fuller 1 a e§lik ettigini ve kisa bir süreligine 1stanbul7a geçtigini
õgrenince mutlu olduk. Mr. Fuller Suriye 1 nin havasmm çok ho§
1
oldugunu sõyledi. Yüksek daglar yaz mevsiminde ihman oluyor
mu§. Avrupa 1ya oldugu gibi Suriye 1ye de güvenli yolculuk yapila
biliyormu§ . Ama yine de k1hç ve tabanca ta§1manm gerekliligini
fark etmi§, Yafa 1 dan Kudüs 1 e giderken be§ altl adam1 muhafiz
olarak yanma alm1§. Geçenlerde Suriye Patrikligi'ne seçilen Suriye
ba§piskoposunu gõrmü§ .
14 Ekim 1820. Mr. Fuller 1 le beraber §ehir d1§ma ç1ktik. Orada
kolejin bir §Ubesini ziyaret ettik ve Zamamn Sonu (The End ofTime)
ba§hkl1 250 risaleyi õgrencilere dagittlk. Bunu Prof. Bambas 1m
1
kisa fakat mükemmel konu§mas1 takip etti. Mr. N. 1ye ugrad1k;
evinde altl ya da sekiz kadar ki§iyi kart oynarken bulduk. Onlara
150 otCER OKULLARDA VE MANASTIRLARDA RtSALE DACITIMI
ÇALISMALARIMIZ HIZLANDI:
DÍL ÕGRENÍYORUZ, iNCiL VE RiSALE
BASIMI ÍÇÍN KOLLARI SNADIK1
1
"Letter from Mr. Fisk and Mr. Parsons to The Corresponding Secretary (12
Eylül 1 820)", The Missionary Herald, Mart 1 8 2 1 , Vol. XVII, s. 76-78.
154 ÇALI�MALARIMIZ HIZLANDI
2
Bu mektubu ahnca, ellerindeki kitaplan derhal lzmir'e gõndermelerini ve o
kitaplann buraya vardtl<lanm duymak için gün sayd1gim1zi yazd1k. (Fisk ve
Parsons'm notu)
156 ÇALI�MALARIMIZ HIZLANDI
Levi Parsons
Pliny Fisk
3
Patmos Adas1: Yunan adalan içinde en küçügüdür. Yeni Ahit'te bahsi geçen
ada, rivayete gõre Hz. 1sa'nm Aziz Yuhanna'ya gõründügü magaraya ev
sahipligi yapmaktad1r. Bu nedenle H1ristiyanlarca kutsal sa}'lhr ve bir hac
merkezi õzelligi ta�1r. [ç. n.]
9 . MEKTUP
MASRAFLARIMIZIN DÔKÜMÜ1
Levi Parsons
Pliny Fisk
1 0 . MEKTUP
2
Eski Ahit'in MÔ 270'de ba�layan ve en eski Yunanca tercümesidir. [ç. n.]
1 1 . MEKTUP
ÍZMiR'E DÔNDÜK1
Pliny Fisk
Levi Parsons
1 2 . MEKTUP
uletter from Mr. Parsons and Mr. Fisk to The ABCFM (Ízmir, 31 Ekim 1820)",
The Missionary Herald, Nisan 1 82 1 , Vol. XVII, s. 104.
1 66 YED1 K1L1SELER'1 Z1YARET KARARIMIZ VE MENEMEN'E HAREK.ET
Levi Parsons
Pliny Fisk
1 3 . MEKTUP
Menemen'in Tasviri
2
Cografyac1 Strabo (MÔ 64-MS 24): Arnasya' da ya§am1§ ve orada õlmü§ olan
me§hur Yunan tarihçi, cografyac1 ve filozoftur. Historika Hypomnemata (Tarihi
Hatiralar) adh bir yap1tl kirk üç cilt olup günümüzde çogu kism1 mevcut de
gildir. Kartaca'nm yiktl1§mdan Sezar'm õlümüne dek süren dõnemi kapsar.
Yalmz on dokuz parças1 ele geçmi§tir. Tarihteki en eski atlaslardan biri olarak
kabul edilen on yedi ciltlik Cografya (Geographumena veya Geographika) adh
eserinin büyük bõlümü günümüze kadar gelmi§tir. lspanya, lngiltere, ltal
ya, Yunanistan, Karadeniz, Hazar Denizi, Anadolu, Mezopotamya, Suriye,
Arabistan, Mis1r, lran ve Hindistan'a dair aynntih sayilabilecek bilgiler veren
bu dev çah§ma, Ortaçag lslam dünyasmdaki cografya ve tarih ara§tlrmalanm
büyük õlçüde etkilemi§tir. [ç. n.]
OSMANLl'DA 1K1 AMERlKALI MlSYONER 173
Ayvahk'm Tasviri
Bergama'yi Ziyaret
3
"Íki ag1zh keskin kihc1 olan §U §eyleri diyor: Nerede oturdugunu bilirim;
Seytanm tahtJ. oradad1r. Ve ismimi s1ki tutuyorsun ve aramzda, Seytanm
oturdugu yerde, õldürülen sad1k §ahidim Antipas'm günlerinde bile bana
olan imamm inkâr etmedin." [ç. n.]
OSMANLl'DA 1K1 AMER1KALI M1SYONER 1 79
saat sonra epeyce büyük bir koy olan Soma'ya vard1k. Burada
oturanlar esas olarak Türk, yakla§tk yetmi§ aile de Rum. Soma'dan
iki buçuk saat sonra Kirkagaç' a ula§tlk ve ak§am yemegi için mola
verdik. Bu kasaba, kalkerli yüksek bir dagm eteklerine kurulmu§.
Ovanm güney kismmdaki bu dag, haritalarda T emnus olarak
isimlendiriliyor. 8.000 Türk, 1 .000 Rum ve 1 .000'i Ermeni olmak
üzere 1 0.000 ki§inin ikamet ettigi soyleniyor. On bir cami, bir Rum
Kilisesi bir de Ermeni kilisesi mevcut. Rumlar için birkaç risale
b1rakt1k. Saat üçte Kirkagaç'tan yola ç1kttk ve güzergah olarak
Temnus [Demirci] Dag1'nm eteklerini izledik. lki Türk koyünü
geçtik. Sehir dt§mdaki arazilerin ba§hca ürünleri bugday, pamuk,
tütün ve sürüler için otlakttr. Bir defada, çoban ve çoban kopekleri
tarafmdan güdülen be§ yüz s1g1r sayd1k; bir ba§ka sürüde ise aym
sayida keçi otluyordu. Daha büyük saydarda koyunu bannd1ran
sürüler de vard1.
1 82 AKHlSAR, SART HARABELERl, ALA�EHlR, TURGUTIU, MANlSA
Akhisar' a Van§
Akhisar'm Tasviri
1 O Kastm 1820 Cuma. lzmir' deki bir Rum' dan, rahip vekili ve
aym zamanda bu kasabadaki Rumlar arasmda reis olan Economo
adh ki§iye bizi takdim için yazilm1§ bir mektup alm1§tik. Bu sabah
mektubu gõnderdik ve o da hemen bize ugrad1. Bir müddet kasaba
hakkinda sohbet ettik. Eski kilisenin bütün kahntilanm Türklerin
y1ktigm1, hatta o kilisenin yerinin §imdi nerede oldugunun bilin
medigini sõyledi. Su an kasabada, hükümete vergi õdeyen 1 .000
hane, ilaveten 200 veya 300 baraka ev varm1§. Takriben bunlann
350'si Rum, 25-30'u da Ermeni hanesiymi§. Digerlerinin tamam1
Türklere aitmi§. Dokuz cami, bir Rum Kilisesi ve bir de Ermeni
kilisesi mevcut burada. Dõrt-be§ Rum papaz1 ve bir Ermeni papaz1
OSMANLl'DA 11<1 AMERlKALI MlSYONER 1 83
3
Fabius Zosimus: VI. yüzyilda ya§am1§ Bizansh tarihçi. [ç. n.]
OSMANLI'DA 1Kl AMERlKALI MlSYONER 1 85
Sart'a Yolculuk
4
Yazann, son cümlede kulland1g1 §amdan kelimesi, Vahiy Kitab1, 2/5 'te geçen,
"yoksa ben gelirim ve senin §amdamm yerinden kaldmnm" cümlesini akla
getirmektedir. [ç. n.)
OSMANLI'DA lKl AMERlKALI M1SYONER 1 87
Yõredeki Harabeler
5
Richard Chandler ( 1 738- 1 8 1 0) : lngiliz antikac1 olarak kayitlara geçmi§tir.
Winchester'da, Oueen's Kolej ve Magdalen Kolej'de õgrenim gõrdü. 1 764-
1 766 arasmda lonya ve Yunan antikalanm ke§fetti. Traveis in Greece adh
kitabmda (1 766) bu gezilerini anlattl. Diger eserlerinden baztlan §Unlardir:
Traveis in Asia Minor (1 775), History ofIlium (1 803), His Life ofBishop Waynflete
( 1 8 1 1 ) . [ç. n.]
1 88 AKH1SAR, SART HARABELER1, ALA�EH1R, TURGUTLU, MAN1SA
Ala§ehir'i Ziyaret
kasaba, Manisa Dag1 (Spil Dag1) ile ikiye bõlünmܧ. Bir bõlümü
bat.ldaki Manisa ve Menemen' e dogru geni§liyor. Bu tarafa dogru
Gediz akiyor. Ôteki bõlümü ise kuzeybat.lya, lzmir'e dogru ge
ni§leyerek Manisa Dag1 ile Bozdag arasma dogru devam ediyor.
1 9 Kastm 1820 Pazar. Sebt gününde bir odada yalmz ba§1miza
kalmaktan dolay1 memnunduk. Sabah vakti sakindi. Gürültü ve i§
ko§U§turmalanyla çepeçevre sanlmam1za ragmen gün içerisinde
bir kutsiyet havas1 hissettik. Martino dün ak§am halktan baz1
ki§ilere papazlarla gõrü§mek istedigimizi sõylemi§ti. Ôgle üzeri
üç papaz ile bir õgretmen bizi gõrmeye geldi. Bu õgretmenin otuz
õgrencisi varm1§. Turgutlu'da 6.000 hane bulundugunu sõylediler.
Fakat biz, kasabamn gõrünü§ünden, bu tahmini miktardan daha
kalabahk oldugunu idrak ettik. Bunlardan 300'ü Rum hanesiymi§,
birkaç da Yahudi ya§1yormu§. alt.1 veya yedi caminin yam s1ra
dõrt papazm gõrevli oldugu bir Rum Kilisesi varm1§. Ôgretmene,
õgrencileri için 40 risale verdik. Papazlara da aym sayida verince
aralanndan biri kom§U kõy için de rica etti. Muvaffakiyetimiz için
temenni ve dualarla aynldilar. Çok geçmeden yol az1g1 olarak
agaçtan yapilm1§ bir kapta, kümes hayvanlan ile çe§itli bitkiler
gõnderdiler.
Saat ikide [Yunanistan'm] Athos D ag1 Manast.ln'ndan iki
ke§i§, manast.lrlan için Ahit ve risale istemek üzere ziyarete gel
diler. Onlara 40 risale verdik. Manisa'daki kilise için ayird1g1m1z
tek Ahit'i de onlara satt.lk. Ak§ama dogru risalelere talep çogald1.
Manisa için ayird1g1m1z küçük bir miktar hariç, elimizdekilerin
hepsini hediye ettik. Kap1m1z1 bundan sonraki ba§vurulara ka
pad1k. Bize ugrayan bir adam, lzmir' den sat.ln ald1g1 Rumca bir
Ahit'i oldugunu sõyledi. Kendi dilinde yazilm1§ lncil'e sahip birine
rastlamak, §ehir d1§mda kalan bu yõrede nadir gõrülen bir §ey.
20 Kastm 1 820 Pazartesi. Saat yedi buçukta Turgutlu' dan ay
nld1k. At üzerinde ovadaki üç saatlik yolculuktan sonra, Manisa
Dag1'nm dogu eteklerine ula§t.lk. Yõnümüzü dagm kuzey kena
nna çevirdik. lki saat sonra yüksek ve yalçm bir dagla kar§lla§t.lk.
Kireçta§mdan olu§tugu için kiraçtl bu dag. Manisa'ya varmadan
1 94 AKHlSAR, SART HARABELERl, �EHlR, TURGlITLU, MANlSA
Manisa'nm Tasviri
1zmir' e Dõnü§
Okullan Ziyaret
Seydikõy'ün Tasviri
Kõklüce'yi Ziyaret
2 $ubat 182 1 . Mr. Jackson, binmem için atm1 bana verdi. Ya
mnda kalan Mr. Hanson adh genç, 1zmir'in biraz güneydogusuna
dü§en dõrt-be§ mil uzakhktaki bir Rum kõyü olan Kõklüce'ye
benimle birlikte at sürdü. Orada ikamet edenlerin tamam1 Rum.
Bir kilise, dõrt papaz, bir okul ve muhtemelen 1 00 hane mevcut.
Yammda bir Ahit ve 50 risale gõtürmܧtÜm. Ahit'i papazlara
sattlm, risalelerin bir bõlümünü onlara, kalamm da õgrencilere
dag1ttlm. Okulda altmt§ õgrenci vard1 ama sadece on tanesi ri
saleleri okuyabildi. Mezmurlar ve eski Rumca yazdmt§ bir dua
kitabmdan ba§ka hiç kitaplan yoktu. Orada kar§da§tlg1m1z bir
papaz kendilerinin bu dili anlamad1klanm ama yine de kilise
ayinini ba§tan sona bu dilde icra ettiklerini anlattl. Misafir bir
õgretmen de, ba§ka bir dilde hiçbir ders kitabmm bulunmad1gi bir
okulda meslegini yaptig1m sõyledi. Bu durum bende, sõz konusu
§artlar altindaki ki§ileri, Tann'nm sade kelam1yla ve çocuklann
anlayabilecekleri bir dilde yazdmt§ dini risalelerle donatmam1z
gerektigi kanaatini uyand1rd1.
22 Kas1m 1 820
Pliny Fisk
Levi Parsons
1 7 . MEKTIJP
PARSONS'IN YOL HAZIRLIKLARP
Pliny Fisk
Levi Parsons
1 8 . MEKTUP
PARSONS'IN ABCFM HABERLE�ME
SEKRETERL1G1'NE YAZDIGI B1R MEKTUBUN
ÔZET11
Yafa, 12 Subat 1 8 2 1
1 5 �ubat 1 8 2 1
1
ªLetter from Mr. Fisk to The Treasurer ( 1 5 �ubat 1 82 1 )", The Missionary
Herald, Temmuz 1 8 2 1 , Vol. XVII, s. 207
OSMANLl'DA 1Kl AMERlKALI M1SYONER 227
6 Araltk 1820. Yafa'ya gitmek üzere yola ç1kan bir Rum gemi
sindeki hactlarla beraber yolculukla me§gulüz. Geceleyin yelken
açacag1m1z1 umarak lzmir'den 5 Arahk'ta aynld1m. G eminin
güvertesinde yirmi hac1 1 on iki gemici ve yirmi de Türk'le kar
§tla§tlm. Fakat bu denli ufak bir toplulukta bile konu§ulan farkh
dil sayis1 be§ten a§ag1 degildi: Arapça, Türkçe, Rumca, ltalyanca.
Tercümammla ben lngilizce konu§uyorduk. Bu dillerde ve õteki
birkaç dilde yaztlmt§ Ahitler ve bedava dag1ttm için birkaç bin
tane risale bulunuyordu yammda.
Fisk karde§ §ehirden bir dostuyla gemiye bininceye kadar
1
"Extracts from The Joumal of Mr. Parsons (Subat·Mayis 1821 )", The Missionary
Herald, Ocak 1 822, Vol. XVIII, s. 1 6- 1 9 .
OSMANLl'DA 1K1 AMER1KALI M1SYONER 229
2
H1ristiyan literatüründe "Living of God" diye geçen ibare, Türkçede en yakm
anlarruyla "Hayy olan Tann" olarak çevrilebilrnektedir. Nitekim Selâniklilere
1. Mektup, 1/9'da ve Resullerin /�feri, 1 4/15'te geçen bu ifade aym §ekilde
Türkçeye aktanlrni§br. Anlarru, "gõkyüzünü, yeryüzünü, denizleri ve onlann
içindekileri yaratml§ ve yaratmakta olan, peygamberlerle konu§an Tann"
§eklinde aç1klanabilir. [ç. n.]
OSMANLl'DA 1Kl AMERlKALI MlSYONER 231
Ben: O'nun taht:J. maneviclir, tlpki kendisi gibi. llk Htristiyan §ehidi
Stefan, lsa'yi Tann'mn sag elinde gõrmü§tÜ. Nerede ki Isa vardrr,
orada cennet vard1r.
Onlar: Cehennem nerededir peki?
Ben: Cehennem õyle bir yerdir ki, orasm1 Tann Seytan'a ve kendi
meleklerine haz1rlamaktad1r.
Onlar: Melekler ne zaman günah i§lediler ki?
Ben: Dünya yarat:J.lmadan õnce .
Onlar: Sen bunu nasil biliyorsun?
Ben: Adem bahçede yerle§mi§ti, Seytan onu ayartmaya ve mah
vetmeye geldi.
Onlar: Günahkârlar Cehennemde ebediyyen azap gõrecekler mi?
Ben: Kesinlikle, onlar ilelebet cezaya çarptmlacaklard1r.
Onlar: Onlara bu dünyada ne yapilacak?
Ben: lncil'in §ehadet ettigi üzere onlar yamp kül olacaklardrr.
3
Kutsal Kabir Kilisesi'nin bu farkh mesafeleri, Mr. Parsons tara&ndan, kimsenin
olmad1gi bir saatte ahnm1§tlr. (The Missionary Herald Editõrünün Notu.)
240 KUDÜS'TEYlM
Golgota Dag1
Kudüs'ün Civanndakiler
Zeytin Dag1
Siloam Gõlü
Sion Dag1
4
Ba§kâhin Kayafa: Mana, 26147-75 arasmda anlattld1gma gõre Hz. lsa'yi õldür
mek üzere gelen kalabahgm ba§mda bulunan ki§idir. Tutukland1ktan sonra Hz.
lsa'nm, Kayafa'nm sarayina gõtürüldügü rivayet edilmektedir. [ç. n.]
OSMANLl'DA lK1 AMERlKALI MlSYONER 243
Hacilarla Gõrü§me
Kiptilerin Ayini
5
Burada yazar, Matta, 27/1-9 arasmda geçen Yahuda'run pi§manhk hikâyesine
atifta bulunmaktadir. Yahuda, Hz. 1sa'yi ele vermesinin kefareti olarak otuz
gümÜ§Ü ba§kâhinlere teklif etmi§ti. Onlann kabul etmemesi üzerine kendisini
asm1§tl. Geride kalan bu parayla ba§kâhinler de yabancilara mezarhk yapil
mas1 kayd1yla bir arazi satln alm1§lard1. Bundan dolay1 buraya "Kan Tarlas1"
denilmi§tir. [ç. n.]
248 KUDÜS'TEYlM
6
Hiristiyan inam§mda Hz. lbrahim'in kurban seçilen o�lu 1shak'tJ.r. Dolayis1yla
bu §ekilde çeviri metnin ashna uygundur.
256 KUDÜS'TEYlM
7
Palmiye Pazan (Palm Sunday) : lsa Mesih'in dirili§inin kutland1g1 Paskalya
(Dirili§) Bayram1'ndan bir õnceki pazar günü kutlamr. Hz. lsa'mn çarm1ha
gerilmeden õnce Kudüs'e gidi§ini sembolize etmektedir. Çõlde geçirdigi kirk
günden sonra Hz. lsa, o gün Kudüs'e gelir ve §ehre girerken halk ellerinde
palmiye dallanyla onu selarnlar. Per§embe günü havarileri ile son yemegini
yiyen Hz. lsa ertesi gün çarm1ha gerilir. H1ristiyanlar, Palmiye Pazan'nda
kiliseye ellerinde palmiye yapraklanyla giderler. [ç. n.]
OSMANLI'DA 1Kl AMER1KALI M1SYONER 257
Katoliklerin Tõrenleri
kapdan kapah ve bir saatin as1h oldugu ufak bir bõlümünden içeri
Türkler girdi. Ben de Rus konsolosuyla birlikte Kutsal Kabir'e
bizzat girmekte kararhyd1m. Ate§in hangi yõnden ba§lad1gm1
gõrmek istiyordum. Fakat oradakiler, "Türkler yabancdann gir
mesine izin vermezler'' diye müdahale ettiler. Birazdan Rum
ba§papaz1, yanmda Ermeni Patrigi ve Süryani Patrigi de oldugu
halde Kutsal Kabir'e girdi. Fakat Rum ba§papaz tek ba§ma ikinci
bir bõlmeye girdi. Vakit yakla§tikça bütün gõzler m1hland1 âdeta.
Biz ayakta beklerken, Kabir' den §im§ek gibi bir hizla alevli bir
me§ale ç1kanld1. Me§ale toplulugun uzak bir bõlümüne dogru ta
§m1yordu. Ate§ten almak ve güya onun yanma kuvvetini smamak
için ilk grubun arasmda ayakta dikildim. Ate§ çok da olaganüstü
bir nitelik ta§1m1yordu. Ate§in en kaliteli hali bitmeden evvel
bir parça almak için hacdann sarfettigi gayret, çogunun hayatm1
tehlikeye soktu. (Bazdannm dedigine gõre birkaç dakika içeri
sinde bu büyük ate§ normal ate§ler gibi yanmaya ba§layacakti.)
Pek çok ki§inin bu izdihamda õlmesine ramak kalm1§tl. Kimileri
mumlan yakt1, õtekiler ate§in etkisinden bir parçay1 muhafa
za etmek gayesiyle onlann pe§inde dola§tl. Kimisi de "bu ate§
yakmaz" diyerek yüzlerini aleve dogru tuttu. Bir ba§kas1 "õyle
zannediyorum, Efendimiz lsa benim eski itaatsizliklerimi §imdi
affedecektir'' diyordu. Bunlann ardmdan bacilar, duyduklan ve
gõrdüklerinden epeyce tatmin olmu§lard1 ki, çekildiler. Rumlann,
kendi mezheplerinin üstünlügünü tsrarla vurgularken, Kutsal Ate§
mucizesinden asla bahsetmemi§ olmalannm dogrusu bir hayli
garip oldugunu dü§ündüm.
22 Nisan 182 1 . Gece yansm1 biraz geçe Dirili§ (Resurrection)
ayinleri ba§lad1. Kutsal Kabir Kilisesi, lhti§amm Krah lsa'mn hayata
ve iktidara gõzlerini açtig1 o sabahm nurunu temsilen en gõz ka
ma§tlnc1 §ekilde aydmlatilmi§tl. Kutsal Kitap antik Yunanca, Rusça,
Arapça, Türkçe, Ermenice, Latince ve diger birçok dilde okundu.
Geçit resrni pek tantanahyd1 ve ayinler de sayis1z denecek kadar
çoktu. Sabahleyin herkes kiliseden kendi hususi ikametgâhma
geçti. Kutsal Hafta ayinleri de burada sona ermi§ oldu.
262 KUDÜS'TEYlM
8
Hamsin Yortusu (Day ofPentecost): Arapça ellinci gün anlamma gelir. Paskalya
bayrarrundan yedi hafta sonra, ellinci günde kutlanir. Bu günün, 1sa'nm õlüp,
dirilip, gõge yükseli§inden sonra Kutsal Ruh'un Havarilerin üzerine çõktügü
gün olduguna inaruhr. Hlristiyanhgm dünyaya kar§l vazifelerinin ba§lad1gi gün
diye kabul edilir. Hlristiyanhkta ilk kez ne zaman kutlanild1gi bilinmemekle
birlikte, bu bayramdan ilk kez bir Dogu Kilisesi eseri olan ve ikinci yüzydda
kaleme ahnan Epistola Apostolorum'da bahsedilir. Kõkeninin, Gül Bayrarru
olarak da bilinen Yahudi hasat bayrarru Savout'a dayand1gi ileri sürülrnektedir.
Bu bayram õnceleri bugday hasadmda ilk ürünler için kutlanan bir §Ükran
günü iken, daha sonralan Rabbiler tarafmdan Hz. Musa'ya On Emir'in indigi
günün anisma bir bayram olarak kutlanmaya ba11lanm1§t1r. H1ristiyanhga
geçi§inde ise geçmi§te insanhga meyveleri sunulrnu§ ve ba§anh olmu§ olan
On Emir'in, 1sa'nm takipçilerine yeniden sunulu§unun kutland1gi bir gün
olarak kabul edilmi§tir. [ç. n.]
OSMANLl'DA 11<1 AMER1KALI MlSYONER 263
Kudüs' e Dõnü§
lzmir, 4 Mayts 1 82 1
1
"Extracts &om a Letter of Mr. Fisk to The Rev. Sereno E. Dwight (4 Mayis
1 8 2 1 , 1zmir)", The Missionary Herald, Ekim 1 8 2 1 , Vol. XVII, s. 3 1 7-320.
OSMANLl'DA lK1 AMERlKALI M1SYONER 269
oldugunu sormak için oyalanmad1k. Zira on-on iki sent onlan tat
min etmeye yetti. Saat dokuzda gece için bir ba§ka kahvehanede
mola verdik. Buras1 bir derecigin güney kiyismda kurulmu§tu. Bu
havali, Trianda veya Terrenda diye isimlendirilmektedir. Gece
yansma yakin, §U anda §ehir dt§tnl gezen bir pa§anm arkasmda
yürüyen birkaç Türk aths1 ç1kageldi. Hizmetkârlanm1zdan biri
onlan §Õyle konu§urken duymu§ : "Bu Frenklerin yanmda bir
yeniçeri var, atlanm ele geçiremeyiz." Bunun üzerine digerlerini
takibe gittiler.
Ertesi sabah saat be§te yolculugumuza tekrar ba§lad1k. Saat
yedide bir diger kahvehaneyi geçtik. Buranm yakinmda, atlan
m1zm arkasmdan gelen pa§anm adamlanyla kar§tla§tlk. Alti veya
sekiz at bulmu§lar, onlan gõtürüyorlard1. Çok sayida kadm da -
muhtemelen atlann asil sahiplerinin hammlanydilar- bag1ra çag1ra
arkalanndan ko§uyordu. Bu durum yakla§tk bir saat kadar sürdü.
Lakin hiçbir i§e yaramad1, kadmlar takibi birakip geri dõndüler.
Pa§a §ehir di§ma ç1ktigmda genellikle kendisine birkaç yüz
muhafiz e§lik eder. Onlar da halkin ya§ad1g1 topraklardaki imti
yazlardan veya §ehirdeki dõrtte bir paylarmdan ba§ka herhangi
bir ücret almazlar. Oradan oraya hareket ederlerken nerede bula
bilirlerse atlan ahyorlar. Yorgun olmayan bir ba§kas1m buluncaya
kadar birkaç gün biniyor, ilkini geri gõnderiyorlar. Zavalh kõylüler
de atlanmn kullamm hakki adma herhangi bir mükâfat veya
kar§thk ümit etmek yerine, sadece daha fazlasmm ahnmad1gma
sevinmekle yetiniyorlar.
Her iki yamnda da kocaman daglar bulunan geni§ bir vadiyi ve
solumuzdaki gõleti geçtikten sonra saat dokuzda, sabah kahvaltis1
için ]ellet adh bir kahvehanede mola verdik. Solumuzda yer alan
bir grup derme çatma evi geçtik. Degi§ik yõnlerde s1gir, koyun
ve keçi sürüleri gõrülüyordu. Saat onu biraz geçe Efes'e dogru
ilerledik ve az sonra Küçük Menderes 'in (Cayster) bir koluna
geldik. Aleman (Gallesus) D ag1 eteklerindeki ye§il bir vadinin
bati kenanna dogru sürdük atlanm1zi. Zirveye dogru yükselen
ve "keçi kalesi" diye adlandmlan eski bir kale vard1. Muhtemelen
270 PLINY FISK'IN REV. SERENO E. DWIGHT'A YAZDICI MEKTUP
2
''Ve hizmetçilere, 'bunu bir dü§man yapml§tlr' dedi. Hizmetçiler de ona:
'Ôyle ise ister misin, gidip onlan toplayahm' dediler." [ç. n.]
272 PLINY FISK'lN REV. SERENO E. DWIGHf'A YAZDICI MEKTIJP
3
Yazar burada muhtemelen Frans1z bitkibilimci Joseph Pitton de Toumefort'u
( 1 656- 1 708) kastetmektedir. Montpellier Üniversitesi'nde botanikte uzman
la§arak 1 683'te Paris Kraliyet Botanik Bahçesi'ne profesõr olarak atand1.
1 699 'daki Karlofça Antla§mas1'ndan sonra Frans1z hükümeti tarafmdan
botanik ara§tlrmalan yapmak ve bitkiler toplamak üzere dogu seyahatine
gõnderildi. 23 Mayis 1 700'de bir hekim ve bir ressarnia birlikte Marsilya'dan
hareket eden Toumefort, õnce Girit'e oradan da Ege adalanmn büyük bir
bõlümünü gezdikten sonra Mart 1 7 0 1 'de lstanbul'a vard1. lstanbul'da ktsa
bir süre kald1ktan sonra Karadeniz yoluyla Dogu Anadolu ve Kafkasya'ya
dogru yola ç1kt1. Erzurum valisi Kõprülü Numan Pa§a ve maiyetine kattlarak
deniz yoluyla Trabzon'a dogru yola ç1kt1. Oradan Erzurum'a ula§arak Tiflis
ve Erivan'a kadar gitti. Agustos 1 7 0 1 'de Erzurum'a dõndükten sonra Ankara
üzerinden Bursa'ya, oradan da lzmir'e geldi. M1s1r ve Arabistan'a gitmek
niyetinde olan Toumefort, sonunda bu yolculuktan vazgeçerek 3 Haziran
1702' de Marsilya'ya dõndü. Getirdigi malzemenin tasnifi ve kitabm hazirlan1§1
tamamlanmadan evinden botanik bahçesine giderken bir araba kazasmda
õldü. Relation d'un voyage du Levant adh seyahat kitab1 iki cilt halinde 1 7 1 7'de
basdd1. Eser Türkçeye çevrilerek Tournefort Seyahatnamesi ad1yla 2005 yilmda
ülkemizde de yayinlandt. [ç. n.]
OSMANLI'DA 11<1 AMERlKALI MlSYONER 273
Kudüs, 5 Mayts 1 82 1
Degerli Karde§im,
Ízmir'den aynlmak üzereyken, sizin 1 8 Agustos 1 820 tarihli
mektubunuza cevaben acele bir mektup yazd1m. Mektubumda,
bana bu ayncahg1 gõsterdiginiz için memnuniyet duydugumu
ve çogu mektubunuzu alma lütfuna ermi§ nadir ki§ilerden biri
olmay1 arzulad1g1m1 yazm1§tlm.
Bu kutsal §ehirde yakla§1k üç ay kald1ktan sonra §Unu sõy
leye bilirim ki, buras1 daha õnce ziyaret ettigim yerlerden bir
yõnüyle farkl1d1r: Gõrü§ alammzda sizi biktiracak herhangi bir
1
"Letter from Mr. Parsons to Mr. Cyrus Byington (5 Mayts 1 82 1)", The Mis
sionary Herald, Nisan 1 822, Vol. XVIII, s. 109- 1 10.
Cyrus Byington (1793- 1 868): Andover Teoloji Okulu'nda õ�enim gõrdü.
Mississippi kty1smda ya§ayan Oklahoma (daha sonra Choctaw) adh bir
Ktz1lderili kabilesinde misyonerlik yaptl.. Ktztlderililer için kitaplar haz1rlad1.
Avukathk mesleginden bu gõrev için vazgeçti. 1821 ytlmda ba§lad1�1 bu fa
aliyetinde, onlarm dilini õ�enmesi ve bir sõzlük çah§mas1 yapmas1yla õne
ç1km1§tl.r. Bk. "Death of an Old Missionary", The Missionary Herald, Mart
1 869, Vol. LXV, s. 83. [ç. n.)
OSMANLl'DA lK1 AMER1KALI MlSYONER 277
Levi Parsons
26. MEKTIJP
Mayts 1 8 2 1 , Siroz
Levi Parsons
1
"Letter &om Mr. Parsons to The Corresponding Secretary (20 A�stos 1 82 1)",
The Missionary Herald, Subat 1 822, Vol. XVIII, s . 44.
27. MEKTUP
PARSONS KUDÜSTEN tZMÍR'E DÕNÜYOR1
1
"Joumal of The Mr. Parsons, from The Time when He Left Jerusalem", The
Missionary Herald, Temmuz 1 822, Vol. XVIII, s. 2 1 4-2 1 8 .
282 PARSONS KUDÜS'TEN 1ZM1R'E DÔNÜYOR
15 Mayts 182 1 . Bize e§lik eden bir Rum papazla çok faydah
bir sohbetimiz oldu. Ondan, Bakire Meryem'e dua etme vazi
fesi, õlülere dua etme türünden kendi iman akidelerine Kutsal
Kitap'tan deliller getirmesini rica ettim. Bozuldu tabii ve delil için
Kilise Babalan'na müracaat etti. 111ncil, Kilise Babalan'mn yard1m1
olmaks1zm dini talimat vermeye muktedir degildir'' diye ekledi.
2
Misyonerlerin geri dõnü§ güzergâhlan aslmda Yafa'dan lzmir'edir. Vazar
burada sehven aksini yazm1§t1r. [ç. n.]
OSMANU'DA 1Kt AMERlKALI M1SYONER 283
Çe�itli Notlar
3
The Missionary Herald editõrü burada araya girerek §Unlan sõylemektedir:
"Mr. Parsons'm §iddetli ve tehlikeli hastahg1 yüzünden seyir defteri burada
kesintiye ugrarm§tlr. ABCFM Mali ͧler Sorumlusu'na yazd1gi, bizim de Nisan
1 822, s. l l l 'de yaymlad1g1m1z a§agidaki mektubunda hastahgindan kisaca
bahsetmektedir:
Siroz, 7 Kas1m 1 8 2 1
Sayg1deger efendim,
5 Eylülden 1 Ekime kadar bana sõylenenleri ya da iyile§mem için tavsiye
edilenleri dogru düzgün hatlrlarmyorum. Zihnim adamakilh kan§1k ve baz1
günler ziyadesiyle ac1 veren bir ç1ld1rma durumunda kahyorum. Her gün üç
doktor geliyor muayeneye. Onlardan birinin muayene sonucuna gõre yirmi
dõrt saatlik õmrüm kalm1§ . Hemen hemen Ekim ba§mdan beri 1st1rab1m
azalm1§tl. Uzun bir rüyadan uyand1m. Ôlüm rüyas1 degildi bu. Gõzlerimi
açtlm ama çok uzun sürmedi. O zaman henüz dünya degi§tirmenin hu§U
telkin eden am gelmemi§ti. Henüz beden çadmndaydlffi. Sayet lncil'in kâfirler
arasmda te§vik edilmesinde çok az da olsa bir katkim sõz konusuysa ve bu
da bir günahkânn ilelebet mutlulugu olacaksa; beni sevindirecek daha ba§ka
hangi durum olabilir ki! Havalann soguk olmasmdan dolayi odamda mahsur
kalsam da bir ayd1r gücümü topluyorum. Sayet saghg1m elverirse, ilk firsatta
lzmir'e gitmeyi planhyorum. lzmir'den Yafa'ya ve Kibns'a gemiler çok s1k
geçiyor. Ydba§mdan evvel Kudüs'e varacag1ma dair kuvvetli bir umudum
var. Ydba§l ile FISlh Bayram1 aras11 dini bilginin edinilmesi ve yaydmas1 için
en büyük avantajlan saghyor.
Levi Parsons
OSMANLI'DA 1Kl AMERíKALI MlSYONER 29 1
bir §ey yapmamn en iyi yolu, bunun elden ele dola§mas1d1r" diye
gõrü§ beyan etti. S1k s1k okuyup incelesin diye yammda bulunan
bir nüshayi verdim; kabul etti. Ak§am güvertede dua ettik. Gemi
rilerin hepsi düzenli bir §ekilde s1ralanmt§lard1. Büyük bir vakarla
Efendimiz Ísa'nm Havarilere õgrettigi duayi, On Emir'i tekrarladtlar.
l�akire Meryem'e dualar arzettiler. Fakat gelin gõrün ki, zahiren
rnübareklik sergileyerek ak§am niyazda bulunan aym gõrevliler,
gün boyu gemicilere en igrenç küfürleri savurdular. Muhakkak bu
insanlann kalpleri Tann'dan uzak; O'na dilleriyle yakla§tyorlar.
292 PARSONS KUDÜS'TEN 1ZM1R'E DÔNÜYOR
1zmir' e Van§
1
"Meeting of The Board of Foreign Missions ( 1 9-20 Eylül 1 821) Palestine
Mission", The Missionary Herald, Mart 1 822, Vol. XVII, s. 67-69.
294 ABCFM'NlN F1L1ST1N MlSYONU RAPORU
1
"Extracts of a Letter from Mr. Fisk to The Treasurer (tzmir, 2 Ekim 1 82 1)",
The Missionary Herald, Subat 1 822, Vol. XVIII, s. 44-46.
OSMANLl'DA IKl AMERIKALI MlSYONER 299
2
Editor bu mektubun sonunda dü§tügü notta iki õnemli hususu gündeme getir
mektedir. Birincisi, ABCFM'nin Ennenilerin yogun olarak ya§adtl<lan Ermenistan
bõlgesine misyoner gõnderme karan ald1�chr. Bunun için Memoir ba§hkl.t bir
inceleme kitapçi� hazirland1� bildirilmektedir. Bu da gõsteriyor ki, ba11langiçta
yalruzca Rumlar için gelen misyonerler bundan bõyle faaliyet haritasma Erme
nileri de katmi§larchr. 1kincisi ise lzmir'e yeni bir misyonerin (Daniel Temple)
tayin edildi� haberidir. Bõylece American Board, Parsons'm ve Fisk'in ara§tlr
malar101 ve 1srarlar101 dikkate alarak bõlgeye yerle§meye karar vermi§tir. [ç. n.]
30. MEKTUP
SEYDÍKÕY 1ZLEN1MLER1M VE
TÜRKLERLE RAGUSALILAR ARASINDAKi KAVGA1
Kasun 1 8 2 1 , lzmir
Sayg1deger Efendim,
Geçen ki§ mevsiminde Seydikõy' e yaptJ.g1m ziyaretle ilgili
baz1 haberler vermi§tim. Mr. Van Lennep ailesinin yamnda bir
ay kald1ktan sonra lzmir'e dõndüm. Dõnü§ için 20 Ekimde yola
ç1ktJ.k. Orada geçirdigim be§ Sebt gününde yakla§tk yirmi ki§ilik
bir cemaate Frans1zca olarak §U konularda vaaz ettim: "Tann'nm
kanunu mükemmeldir", "Sen yeryüzünde dogru karar verdigin
an, dünyada ya§ayanlar dogrulugu õgreneceklerdir'', "Nerede
senin izlerin varsa, orada Tann'nm kullan için bir huzur vardlr'' .
Bunlar eskiden lngilizce yazd1g1m vaazlard1.
Mr. Van Lennep'in altJ. çocuguyla Kutsal Kitap'1 lngilizce,
Grekçe ve Frans1zcadan okumaya her gün belli bir vakit ayirdtm.
Geri kalan zamammm çogunu ara§tJ.rmalara hasrettim. Üçte bir
fiyatJ.na üç adet Rumca Ahit sattJ.m; dõrdünü dag1tJ.lmas1 için he
diye ettim. Aynca 1 00 degi§ik Rumca risaleyi de ya hediye ettim
1
"Extracts of a Letter from Mr. Fisk to The Corresponding Secretary (lzmir,
22 Kas1m 182 1), The Missionary Herald, Nisan 1 822, Vol. XVIII, s. 1 1 0- 1 1 1 .
302 SEYDlKôY lZLEN1MLER1M
2
Burada editõr, mektubun bu kism1m õzetlemekle yetinmi§ ve §U kayd1 dü§
mܧtÜr: "Mr. Fisk'in belirttigine gõre, h1zhca ç1kanlan fermanlar sulh taraftan
OSMANU'DA lKl AMER1KAU MlSYONER 303
tüm Rumlann himaye altma almmas1m ve onlara tacizde bulunan Türklerin ac1
bir §ekilde cezalandmlmas1m emrediyordu. Bu fermanlann etkisi çogunlukla
kisa süreli bir sükunettir. Bu da ya baz1 zafer haberleriyle ya da Rumlann suç
i§lemeleriyle kesintiye ugrar." [ç. n.]
3 1 . MEKTUP
1ZM1R'DE TEKRAR BULU�TUK:
PARSONS ÇOK HASTA1
lzmir, 1 3 Arahk 1 8 2 1
Azizim Efendim,
Bir ytlhk aynhktan sonra bir kere daha aym evde kalmarruz
dolay1S1yla §Ükran ve memnuniyet hisleriyle dolu olarak hitap
ediyoruz sizlere. Geçen sene boyunca hayal kmkhklanyla kar§t
la§bk, belalara sabrettik, Tann'mn merhametini mܧahede ettik.
Bunlan unutmayi asla istemiyoruz ve eminiz ki õmrümüz boyun
ca bunlar bize faydah olacakbr. Kudüs topraklannda bulu§mak
umuduyla ayrdmt§bk. Lakin sonuç bize gõsterdi ki ilahi murat,
aynld1gmuz yerde tekrar birle§memiz §eklindeymi§. Etrafumzdaki
meslekta§lanm1zm binlercesi dõküldü; fakat biz hâlâ ya§tyoruz.
Gerçi bizden de biri [Msy. Parsons] mezann kty1smda haftalar
boyu uzamp yatt1 ama yine de cam bag1§land1. �imdi her §ey,
onun saghgmm eskiden oldugu gibi mükemmel hale gelecegine
ͧaret ediyor. Bu yüzden kendi nefsimizi ve tüm dostlanm1z1,
Tann'nm bu iyiligine hamd etmeye çagmyoruz.
1
"Letter from Messrs. Parsons and Fisk to The Corresponding Secretary (13
Arahk 1821, lzmir)", The Missionary Herald, Mayis 1822, Vol. XVIIII , s. 144-145.
OSMANLI'DA lK1 AMERlKALI MlSYONER 305
Levi Parsons
Pliny Fisk
32. MEKTUP
BÍR KATOLÍK'LE YAPTIGIMIZ D1Ni
MÜNAKA�ALAR1
"Letter of The Rev. Mr. Fisk {lzmir, 2 Ocak 1822)", The Missionary Herald,
Ekim 1 822, Vol. XVIII, s. 3 1 5 .
308 B1R KATOUK'LE YAPTICIMIZ D1Nl MÜNAKASALAR
Pliny Fisk
2
Matta, 25/46: "Ve bunlar ebedi azaba, fakat salihler ebedi hayata gidecekler
dir." [ç. n.]
33. MEKTUP
1SKENDER1YE 'YE G1D1� HAZIRLIKLARI
VE DOSTLARIMIZIN YARDIMLARl1
Sayg1deger Efendim,
Salem'li Kaptan Ray'in Leander adh gemisiyle size gõndermek
üzere yazd1g1m1z mektubu henüz bitirmi§tik. Ancak Baltimore
band1rah Midas gemisinin limanda beklerken §U an okudugunuz
bu mektubu yaz1yoruz. Sizden, Sultana adh gemiyle gõnderdik
lerinizden ba§ka bir mektup almad1k. Geçenlerde Cebelitank
Bogaz1 yoluyla ufak bir The Missionary Herald kolisi geldi. Onun
da hangi gemiyle gõnderildigi belli degildi. Jacob Van Lennep
lngiltere'deyken Paris'teki karde§lerine yazd1g1 mektupta, sizin
[ona bizim ad1m1za] yollad1gimz bir mektupla bir koliyi, lzmir'e
gelen bir gemiye verdigini sõylemi§. Fakat henüz elimize bir §ey
ula§mad1.
Parsons karde§in lzmir' de h1zhca saghgma ve eski kuvvetine
kavu§acagm1 umuyorduk ama umudumuz bo§a ç1kt1. lzmir'in
ki§ havas1 saghg1 için o kadar rutubetli ve soguk geldi ki, doktor
1
"Letter from Mr. Fisk and Mr. Parsons to The Corresponding Secretary (lzrnir,
7 Ocak 1 822)", The Missionary Herald, Haziran 1 822, Vol. XVIII, s. 178-179.
OSMANU'DA lKl AMERlKALI MlSYONER 311
1srarla daha 1hman bir mevsim degi§ikligi için gemi seyahati tav
siye etti. D oktorun bu tavsiyesi bizi, M1s1r'1 gõrme ve gelecek
bahar Suriye' de olma istegimizle baglantih olarak -eger mümkün
olursa- 1skenderiye'ye bir deniz yolculugu karanna sevk etti.
Bunun üzerine bir Avusturya gemisiyle anla§tik. Yann hareket
etmeye sõz verdiler.
1ngiliz konsolosu Mr. Werry, Kahire'deki genel konsolos
lan Mr. Salt'a gõtürmemiz için mektuplar verdi. Aynca 1ngiliz
konsoloslanna ve temsilcilerine hitap eden genelgeler de yazd1.
Bu genelgelerde, onlann 1ngiliz seyyahlara saglad1klan bütün
yard1m ve himayeleri bize de saglamalanm rica ediyordu. Mr.
Werry, herhangi bir vakada çekebilmemiz için para õdenmesine
de kefalet ediyordu. Mr. Van Lennep, Mr. Lee, Kaptan Ray ve
õteki dostlanm1z büyük bir incelik gõstererek, yolculugumuzda
almmas1 gereken tedbirlerle ve rahat1m1z için laz1m gelen e§yalarla
donattilar bizi. Yine Mr. Van Lennep ve Mr. Lee'den 1skenderiye
için takdim ve tavsiye mektuplan da ald1k.
G eçenlerde Malta'dan gelen mektuplardan õgrendigimi
ze gõre, Polonyah bir Yahudi iken H1ristiyanhga geçen Mr.
Wolff,2 Yahudi akrabalanna misyonerlik yapmak için kendisini
yeti§tirmek üzere Akdeniz bõlgesine gelmi§ . Bir süre 1ngiltere
Cambridge' de ikamet etmi§ olan Mr. Wolff Cebelitank Bogaz1,
Malta ve 1skenderiye' de de bulunmu§. Son duyduguma gõre §imdi
Kahire'deymi§. Dr. Naudi, Mr. Wolff hakkinda bize iki defa yazd1.
Bizden birinin, Kudüs'te birlikte olmak amac1yla en kisa zamanda
ona kat1lmam1z1 istiyordu. Biz de gerçekten Mr. Wolff'la M1S1r'da
veya Suriye'de kar§da§mayi ümit ediyoruz.
2
Joseph Wolff (1796- 1 862): Kilise Misyonerlik Cemiyeti üyesidir. Parsons ve
Fisk'in onunla taru§mas1 Dr. Naudi vas1tas1yla olmu§tu. 1skenderiye'de ve
Kudüs'te Parsons ile Fisk' e refakat etti. Yahudilerin oturdugu yere yakin oldugu
için Sion Dagi eteklerinde bir ev tutmu§tu. Yukanda adi geçen Abraham Co
hen onun tebligi neticesinde Huistiyanhgi seçerek vaftiz olmu§tu. Yeti§tirdigi
bir ba§ka §ahis da Demetrius Pierides'tir. Babas1 1821 'de Türkler tarafmdan
katledildigi sõylenen bu genç, Wolff'ün delaletiyle lngiltere'de egitim alrm§ ve
Kibns Skala'da dü§ük ücretli bir Lancaster okulu açrm§tl. [ç. n.]
312 lSKENDERlYE'YE GIDI� HAZIRLIKLARI
Pliny Fisk
Levi Parsons
34. MEKTUP
SON GÜNLER!Mi YASNORUM:
"GEL EY 1SA GEL!" 1
"Extracts from The Rev. Mr. Parsons's Joumal", The Missionary Herald, Ekim
1 822, Vol. XVIII, s. 3 1 8-320.
314 SON GÜNLER1Ml YA�IYORUM: "GEL EY ISA GEL!"
Sayg1deger Efendim,
Bugün ayhk dua toplantls1 vard1. Bizi daima cesaretlendiren
ve tazeleyen §eylere mukabele günü. Sabahleyin /. Tarihler'den
29 ve Mezmurlar'dan 1 22. bõlümü okuduk. Ardmdan niyazlan
m1z1 semaya yükseltmeye çabalad1k. Tann, Davud Peygamber
gibi diger krallan da §evke getirsin; õteki prens ve asilleri de tlpkt
Davud'un prensleri ve asilleri gibi, diger halklan Davud'un halklan
gibi ktlsm diye dua ettik. S1kça tekrarlanan Davud Peygamber'in
duas1 (Mezmurlar, 72/1 9) kabul olsun. 1sa'ya ve kilisesine verilen
sõzler en geni§ §ekliyle arttk yerine getirilsin. Yine bütün kiliselere,
toplumlara, ailelere ve bu ayhk dua toplanttsma kattlan ki§ilere
hayir dua etmeye gayret gõsterdik. Ciddiyet ve samimiyetle ümit
1
"Letter from The Rev. Pliny Fisk (lskenderiye, 4 �ubat 1822)", The Missionary
Herald, Eylül 1822, Vol. XVIII, s. 292-294.
OSMANLl'DA tK1 AMERll<ALI M1SYONER 319
Pliny Fisk
36. MEKTUP
YOL ARKADA�IM VE
DOSTUM PARSONS'IN VEFATP
1
"Letter &om Mr. Fisk to The Corresponding Secretary, Respecting The Sick
nesss and Death of Mr. Parsons (Ískenderiye, 10 Subat 1822)", The Missionary
Herald, Temmuz 1 822, Vol. XVIII, s. 2 1 8-2 1 9 .
OSMANLI'DA 1K1 AMERlKALI M1SYONER 325
Pliny Fisk
37. MEKTUP
1SKENDER1YEL1 ÜÇ YAHUDl'YLE BEKLENEN
MESIH ÜZERINE KONUSMALAR1
Sayg1deger Efendim,
Son zamanlarda Tann'nm takdiriyle gelen õzel §artlar ne
ticesinde misyonerlik gõrevimi çok fazia ifa edemedim. �imdi
sizlere, az ama yapabildigim i§ler hakkmda bilgi vermeye gayret
edecegim. Bunu bir seyir defteri halinde aktarmak yerine, bir
konuyla veya bir halk sm1&yla baglantth olarak anlatacag1m.
Vaaz
1
"Letter of The Rev. Mr. Fisk {lskenderiye, 28 �ubat 1 822)", The Missionary
Herald, Ekim 1 822, Vol. XVIII, s. 3 1 6- 3 1 8 .
OSMANLl'DA 1K1 AMER1KALI M1SYONER 329
2
Josuah Marshman ( 1 768- 1 837) : Íngiltere 'nin Westbury Leigh bõlgesinde
dogdu. 1 799 yihnda Hindistan'a giderek William Carey'in çah§malarma
katdd1. Birlikte lncil'i pek çok Hint diline tercüme ettiler. Aym zamanda pek
çok klasik Hint literatürünü de Íngilizceye çevirdiler. Marshman aynca Íncil'i
Çinceye de çevirdi. 1 837'de Hindistan Serampore 'da õldü. [ç. n.]
3
William Carey (176 1 - 1 834): S1radan bir kundurac1 iken taru§b� bir arkada§I
sayesinde rahiplige kadar ilerleyecek bir egitim sürecine girdi. Amerikah Jo
nathan Edwards'tan etkilendi. Hiristiyanh� tüm insanlara yayma gõrevinin
hâlâ bütün Hiristiyanlar için geçerli oldugunu savunan lman/1 Olmayanlan Isa
Mesih'e Dondürme Sorumlulujtunun Ara�tmlmas1 adh eserini 1792'de yayinlad1.
Bunun sonucunda Vaftizci Misyonerlik Cemiyeti kuruldu (1792) . Ertesi yil
ailesiyle birlikte Hindistan'a gitti ve Bengal'deki bir çivit fabrikasmda ustaba§1
oldu. Uzakdogu dillerini õgrenmesini saglayan bu üç yilhk dõnemden sonra,
kendisine kablan Marshman ve Ward adh ki§ilerle birlikte Kalküta, Bengal ve
Serampore'u içine alan bir misyonerlik a� kurdu. Carey lncil'i Bengal diline
çevirdi. 1801 'de Fort William Enstitüsü'nde dil õgretmenligine getirildi. Mis
yonerlik okullanm ba§latan Carey, Serampore Enstitüsü'nün de fikir babas1drr.
Tanmi geli§tirmek için Hindistan Ziraat Cemiyeti'ni kurdu (1 820) ve botanik
çah§b. Hintli dul kadmlarm kocalanmn arkalanndan yakdmas1 geleneginin
kalkmas1 için büyük mücadele verdi. D .W. Bebbington, "William Carey",
H1ristiyanltk Tarihi, lstanbul: Yeni Ya§am Yayinlan, 2004, s. 574. [ç. n.]
330 MESlH ÜZERlNE KONUSMALAR
Katolik Vaftizi
H1ristiyan Kiptiler
H1ristiyan Rumlar
Rum Manastln
lncil hakkinda son derece yüce bir ahlak içerdigini, bir ka
nun koyucu ve bir mezhep kurucusu kimse olarak bakild1gmda
lsa Mesih'in yüksek bir mertebede durdugunu ve en kusursuz
karaktere sahip oldugunu sõylüyor. Talmud'da Mesih'le ilgili
hikâyelerin, tüm izanlan a§an gülünçlükler ve saçmabklar olduk
lanm belirtiyor. Bir gün lbranice bir Ahit'i kan§tlnyordu, Dagdaki
Vaaz'a gelince §Õyle dedi: "Bu mükemmel! lnsanlara her gün
bunu okumak iyi olurdu.11
338 MES1H ÜZERlNE KONU�MAI.AR
Bir gün bana bu ülkedeki ahlaki vaziyetle ilgili çok berbat bir
resim çizdi. Ôzellikle Türkler ve Memluklular arasmdaki ahlak
tan bahsetti. Utanmadan en insanhk dt§l cinayetler i§leniyormu§
ve neredeyse hiçbir saklama çabasmda da bulunulmuyormu§.
Bu ülkedeki sõzde-H1ristiyanlar arasmda ise zerre kadar ahlak
yokmu§. Bunun sebebi olarak da, "kõlelerin arasmda asla ahlak
bulunmaz" diyor.
Life ofFrey (Frey'in Hayat1) ve Memoirs ofMartyn (Martyn'in
Hat1ralan) adh kitaplan ona õdünç vermi§tim. Okuyup geri getir
di. Birkaç gün evvel de bir 1ngilizce Kitab-1 Mukaddes ile degi§ik
dillerde yazilmt§ birkaç tane risale hediye ettim. Ba§ka bir sefer
kar§ila§t1g1m1zda bana, risalelerden birinin ba§hgmdan a§m de
recede etkilendigini sõyledi. Kendisini ifade etmede kullanmas1
için bu risale ͧine gelmi§ti. Bahsi geçen risale Charles Leslie'nin
[ 1 650- 1 722] Deistlerle Kisa ve Kolay Metot adh çah§mas1yd1. Ona
Frans1zcasm1 gõndermi§tim. Ancak o, bu münaka§anm, Hiristi
yanhga oldugu kadar diger dinlere de uygulanabilir oldugunu,
bu yüzden hiçbir §ey ispatlamad1gm1 dü§ünüyor. Bu onunla son
OSMANU'DA lKl AMERlKALI MlSYONER 339
S1kça sohbet ettigimiz bir diger Yahudi, Jacob adh ya§h bir
kimseydi. Altm1§ iki ya§mda olmasma ve gõz iltihab1 sonucu sekiz
yildir gõrmemesine ragmen hâlâ daha kirk õgrencili bir Yahudi
okulunda ba§õgretmendi.
Bu §ehirde ya§ayan Yahudi sayismm toplam 600-700 oldu
gunu dü§ünüyor. Bir gün onunla beraber §ehirdeki Yahudilerin
en büyük iki sinagogunu ziyarete gittim. Oradan da gõrev yapng1
okula geçtik. Yard1mc1S1, yere serilmi§ olan bir koyun postuna
oturmu§ . Etrafmda da otuz kadar çocuk yine yerde oturuyordu.
Ellerinde lbranice kitaplar vard1.
6
Canticles (Latince): Süleyman Peygamber'e atfedilen ve Tevrat'ta Ne�ideler
Ne�idesi diye geçen bõlümdür. [ç. n.]
340 MES1H ÜZER1NE KONU�MALAR
- Mesih'i. . .
- O halde Mesih'in çoktan gelmi§ olmas1 laz1m. Çünkü sizin kraliyet
asamz as1rlar evvel sizden aynld1. Ne bir krahmz var ne kralbg1mz
ne de bir devletiniz.
- Dogru sõylüyorsunuz.
- Ancak hahamlar, kraliyet asasmm hâlâ Yahudilerin ellerinde
bulundugu bir yerin oldugunu sõylüyorlar.7 Fakat nerede bõyle
bir yer var ki?
7
Tahmin ediyorum burada açtl<lanan Y ahudi kralligi ile ilgili karma§ik dü§Ünce,
[Fransiz dilbilimci ve ara§tlrmac1 Jacques] Basnage'in [1653- 1723] Yahudi tarihi
ile ilgili hikâyesinden (C. 7, bõl. 1) türetilmi§tir. ôyle gõrülüyor ki Yahudiler,
kraliyet asasirun yüzytllar õnce Judea' dan aynlmad1giru ispatlamak için Cozar
adh bir kralltl<la ilgili hayal ürünü hikâyeler uydurdular. Bu kralhkta, Nuh
Peygamber'in üçüncü oglu Yafes'in torunu Togarmah'm soyundan gelenler
ikamet etmekteymi§. Bu ülkede pek çok Yahudi'nin bulundu� sõyleniyormu§.
Nihayet kral diger bütün dinleri ara§tlrdiktan sonra Yahudiligi benimsemi§
ve halki da onu takip etmi§. Ancak i§in zorlu�, hiç kimsenin bu kralhgi asla
bulamayacagi veya nerede bulunabilecegini õgrenemeyecegidir. [Y.N.]
OSMANLl'DA lKl AMERlKALI MlSYONER 343
Pliny Fisk
38. MEKTUP
MALTALI 1K1 RUM GENC1Ni EGiTiM iÇiN
AMERíKA'YA GÔNDERDiK1
Íncil Dag1tlm1
2
Propaganda lnanç Te§kilâtt: Katoliklerin lncil'i yayan kurumlan. Papa XV.
Gregorius'un, 1 622 yihnda "Ínanc1 Yaymakla Gõrevli Kutsal Topluluk" adh
kurumu tesis etti. Kisaca Propaganda adi verilen bu olu§um, Katolik ce
miyetlerini dogrudan Vatikan'm denetimi alttna alma giri§imiydi. Bu yeni
politika, XV. yüzyilm ba§mdan beri cemiyetlerce kullamlan himaye sistemini
degi§tirmeyi amaçhyordu. Papa tarafmdan lspanya ve Portekiz krallanna
hamilik gõrevi verilmi§ti. Krallann sorumlulu�, Amerikan yerlilerini H1ris
tiyanla§t1rmak, piskoposluk bõlgeleri kurmak ve kolonilere kilise gõrevlileri
atamaktt. Bu sorumluluklar defalarca ihmal edildigi. için Gregorius, Katolik
inançlanm yaymakla sorumlu kild1g1 bir ruhban SlnlÍl olan Propaganda'yi
kurdu. Propaganda, inancm ya bilinmedigi. ya da sapkmlann saldmsma maruz
kald1gi ülkelerde çah§acaktt. Propaganda mensuplan 1 627 yihnda Papa VIII.
Urbanus'u, misyonerlerin egitimi amac1yla Urbanus Enstitüsü'nün kurulmas1
için ikna etti. Aym zamanda yeni misyonerlerin gõreve ahnmasm1 sagladi, dini
yayma etkinlikleri için destek verdi, deniza§m ülkelerde kullamlmak üzere
bas1h ayin ve H1ristiyan ilmihalleri dagittt, temsilcilerinden rapor sunmala
nm istedi. Mezhepler arasmda s1ki§1p kalmasm diye, misyonerler, manasttr
kõkenli olmayan ruhban sm1&ndan seçilmeye ba§land1. Propaganda, elçisel
temsilciler ve maddi destek için giderek daha çok Fransa'ya yõneldi. James
A. de Jong, "Dünya Çapmda Yayilma", H1ristiyan/1k Tarihi, 1stanbul: Yeni
Ya§am Yayinlan, 2004, s. 470-472. [ç. n.]
348 MALTALI 1Kl RUM GENClNt AMERlKA'YA GôNDERDlK
Halep'te Deprem
3
Henry Daniel Leeves (1790- 1 845): lngiltere ve Yabanc1 Ülkelere Misyonerlik
Cemiyeti'nin Akdeniz gõrevlisi olarak 1stanbul'a tayin edildi. Eski ve Yeni
Ahit'i modem Rumcaya çevirdi�i kaydedilmektedir. [ç. n.]
OSMANLl'DA 1Kl AMERlKALI M1SYONER 349
4
Kõ§eli parantez içerisindeki bilgi Fisk'e aittir. [ç. n.]
350 MALTALI 1Kl RUM GENC1N1 AMER1KA'YA GÔNDERD1K
Pliny Fisk
5
Ach geçen iki Rum genci Amerika'da ewtiin gõrdüler. Fotiyus, Birle§ik Devletler
Deniz Filosu'nda gõrev ald1 ve orada hayatllll sürdürdü. Bk. Mary O. Pickering,
Life of]ohn Pickering, Boston: Cambridge Üniversitesi Bas1m1, 1 887, s. 326.
Amherst Kolej'de okuyan Anastasius ise memleketine geri dõndü ve Atina'daki
Evanjelik Jimnazyum'da õgretmenlige ba§lach. Ancak daha sonralan hukuk
alamna girdiw kaydedilmektedir. Bk. Joseph Tracy, History of The American
Missions to the Heathen, Worcester Spooner & Howland, 1 842, s. 235. [ç. n.]
39. MEKTUP
MALTA'NIN SEHÍRLER1N1 DOLASNORUM:
YERALTI MEZARLARI, CAMMILLERI OKULU,
HIR1ST1YAN OLAN YAHUD1 ABRAHAM COHEN1
Valetta'mn Tasviri
1
"Extracts from Mr. Fisk's Communications", The Missionary Herald, Mayis
1 823, Vol. XIX, s. 1 37- 1 40.
OSMANLI'DA tKl AMERlKALI MlSYONER 355
2
Endüljans belgesi: Ortaçag Avrupas1'nda bir tür günah çikarma ve õlümden
sonra Cennete gitmek için Paparun satbgi af belgesidir. Katolik Kilisesi, Yeniçag
ba§lannda harcamalannm artmas1 üzerine bir bildiri yaymladi. Bu bildiriye gore
Huistiyanlar günahlanndan annabilmek için kiliselere bagi§ta bulunmahydi.
Bu bildirinin, Katolik Kilisesi'ne kar§l kitlesel eylemlere neden oldugu ve so
nucunda Reform hareketlerinin ba§ladigi kaydedilmektedir. [ç. n.]
356 MALTA'NIN SEHlRLERlNl DOLASIYORUM
gõze alan pek çok ki§i bir daha geri dõnmemi§. Malta, Seraken
lerin3 elindeyken Hiristiyanlann magara ve yeralti mezarlannda
ya§ad1klanm sõyledim. Bunun imkâns1z oldugunu belirtti. Zira
Aziz Pavlus'tan õnce Malta' da hiçbir Hrristiyan bulunmuyormu§.
Onu bir türlü, Aziz Pavlus'un Serakenlerden çok uzun zaman õnce
burada olduguna ikna edemeqim. Bres, bu yeralti mezarlannm
Malta' da ya§am1§ olan Greklerin i§i oldugunu dü§ünüyor.
Yeralti rnezarlanmn ardmdan Boschetto'ya gittik. Buras1 rneyve
bahçeleri ve zarif çe§rnesiyle neredeyse adanin õteki noktalanndan
tarnamen fark11 bir yerdi. Gün içerisinde bana e§lik eden beye
fendilerden biriyle ilginç bir sohbete dald1rn. Makul tav1rlarla ve
geni§ bilgisiyle hareket eden, aym zamanda mütevaz1 ve ate§li
birer dindar olan askeri gõrevlileri gõrmek ne ho§ bir §ey!
Halkm Durumu
3
Serakenler: Yunanca Serakenoi, Arapça $arkiyyun, Fransizca Sa"asins: Do�
lular anlamma gelen bir kelimedir. Antik Romahlar dõneminde, Roma
1mparatorlu�u'nun Arabistan taraflanndaki eyaletini çevreleyen çõllerde
ya§ayanlar için kulland1klan bir terimdir. Zamanla anlam1 geni§leyen bu
terim, 1095'te ba§layan Haçh Seferleri dõnemindeki Avrupa kroniklerinde
"Müslüman" kelimesiyle e§ anlamh olarak kullanddi�1 gõrülmektedir. Bir
ba§ka ifadeyle Romahlar devrinde Suriye ve Arabistan çõl kabilelerinin bir
ferdi; Haçh Seferleri zamamnda Müslüman veya Arap kimse; Emeviler ve
Abbasiler hanedanmdan Müslüman halife ve Haçh Seferi dü§man1 yerine
kullamlm1§br. [ç. n.]
358 MALTA'NIN �EHlRLERlNt DOLASIYORUM
Cammilleri Okulu
Bir Yahudi
Türk Tüccarlar
1
"Extracts &om Mr. Fisk's Communications", The Missionary Herald, Haziran
1 823, Vol. XIX, s. 1 74- 1 78.
OSMANLI'DA 1Kl AMERlKALI M!SYONER 365
B ekârhk zorla degil, ancak gõnüllü olursa õvgüye lay1k bir hale
gelir. Trent Konsili papazlann evlenmelerini hükme baglam1§tlr.
�õyle ki, ruhban s1mfmm her bir üyesi Roma Kilisesi'nin karanna
riayet etmek zorundadir.
2
Tobit Kitab1: 1lk defa ikinci yüzytlda yaztld1gma inarulmaktadrr. 1branice ya
370 MALTALI BlR KATOUK'LE KNASIYA TARTISMALARIMIZ
3
Ariusçuluk: Teslisi kabul etmeyip tevhide inanan eski Hiristiyan gruplanndan
biridir. Bu inanca gõre Hz. lsa, kesinlikle bir tann degil, peygamberdir. lsken
deriyeli papaz Arius'un izinden giden bu mezhep, N. yüzyd ve sonrasmda
büyük tartl.§malara yol açm1§t1r. lzmitli Eusebios da bu çizginin §iddetli
savunucusudur. [ç. n.]
4 1 . MEKTUP
YENl YOL ARKADASIM JONAS KING'LE
MISIR'A GlTMEDEN ÕNCEKl ÇALISMALARIMIZ1
1
ªPalestine Mission", The Missionary Herald, Temmuz 1823, Vol. XIX, s. 212-213.
OSMANLl'DA 1Kl AMER1KALI M1SYONER 377
H1ristiyan Dostlugu
2
1sviçre Base! 1Iahiyat Okulu'ndan Lutherci bir Kilise papaz1d1r. Kilise Misyo
nerlik Cemiyeti'nde çah§maktad1r. [y. n.]
378 YENl YOL ARKADA�IM JONAS KING
3
Jonas King: (1 792- 1 869): Massachusetts, Hawley' de dogdu. 1 8 1 6 ' da Williams
Kolej' den mezun oldu. Ardmdan Andover Teoloji Okulu'nu bitirdi. 1 8 2 1 'de
Arnherst Kolej 'e Dogu Dilleri ve Edebiyatt profesõrü olarak atand1. Ancak bu
gõrev için hazrrlanmast gerekiyordu. O da Paris'e giderek me§hur §arkiyatçtlar
dan Sylvestre De Sacy'den Arapça dersleri ald1. Levi Parsons'm õlümü üzerine
ABCFM tarafmdan Fisk'in yanma gõrevlendirildi. Bu gõrevlendirmede Arapça
bilmesinin büyük katk.is1 oldugu bildirilmektedir. 1 829'da Yunanistan'da mis
yonerlik yapmak üzere Atina'ya gõnderildi. 1 869'da õldügünde Yunanistan'da
k1rk altt ytlhk arahks1z gõrev yapmt§ bir misyonerdi. Rufus Anderson, "Rev.
Jonas King", The Missionary Herald, Agustos 1 869, Vol. LXV, s. 254-256. [ç.
n.]
42. MEKTUP
1SKENDERíYE'N1N KIPT1LER1
YAHUD1LER1 VE KATOL1KLER1
BULAI< MATBAASl'NDA OSMAN NUREDD1N
EFEND1 1LE GÔRÜ�MEM1Z1
1
"Extracts from The Journal of Mr. Fisk and Mr. King in Egypt", The Missionary
Herald, Haziran 1 824, Vol. XX, s. 1 69- 1 73.
380 lSKENDERlYE'NlN KIPl1LERl
2
Gemara'mn anla§dmas1 için õncelikle Talmud'un bilinmesi gerekmektedir.
Talmud, Yahudi medeni kanunu, tõren kurallan ve efsanelerini kapsayan
dini metinlerdir. Mi�na ve Gemara bõlümlerinden müte§ekkildir. Ônceleri
Sõzlü Tevrat olan Tora $ebealpe daha sonralan Mi�na ismiyle yaz1h hale
getirilmi§tir. Mi�na temei olarak Musevi Ceza hukuku olarak tarumlanabi
lir. Daha sonralan Hahamlarca Mi�na'run daha derinlemesine açiklamalan
yapdm1§ ve huna Gemara adi verilmi§tir. [ç. n.J
OSMANU'DA 1K1 AMERlKALI MlSYONER 381
The Missionary Herald Editorü: Aym gün Mr. Fisk ile Mr. King,
Terra Santa'daki Roma Katolik manasttrtnt ziyaret ettiler. Manasttr
ba�rahibi yoktu. lki ke�i�le, azizlere ibadet konusunda sohbet ettiler.
Bu sirada onlara kulak misafiri olan papaz yard1mctS11 onlara odasma
gelmeleri için ricada bulundu.
The Missionary Herald Editorü: Mr. Fisk ile Mr. King, lskenderiye'de
geçirdikleri on gün boyunca 1 . 000 adet risa/e dagittilar; 70 tane
Kitab-t Mukaddes'i ya da bazt bolümlerinin kopyastnt hediye ettiler.
100 kopyayt da yakla�tk otuz dort do/ara satttlar. Bunlar her smiftan
halka dagrttldi.
The Missionary Herald Editorü: Mr. Fisk ve Mr. King Kahire ve Reyit'e
giden bir tekneyle 20 Ocak ogleden sonra lskenderiye'den ayrrldilar.
Aytn 22'sinde vardtklan Re�it kasabasmda Rum ve Ktpti manasttrlannr,
bir de Yahudi sinagogunu ziyaret ettiler. Rum manasttnnda yalnrzca
bir papaz bulunuyordu. Onlara, Re�it'te ancak 10 ya da 12 Rum'un
ya�adtgr soylendi. Bu sayrya yaktn miktarda Ahit ve risa/e için mis
yonerlerimize ba�vuruldu. Kiptilere de birkaç kitap satttlar. Orada iki
papaz vardt, biri bizimkilere bir Arapça Kitab-1 Mukaddes gosterdi.
Papaz bunu, me�hur bir seyyah olan Mr. Belzoni'nin kanstndan sattn
almt�tt. Mr. Wolf( sinagogdaki Yahudilerle, Hiristiyanlik hakktnda
tartt�maya girdi. Tercüman, Re�it'in nüfusunu tahmini olarak 12. 000
diye verdi. 40-50 Ktpti aile, 40 Yahudi ai/e, birkaç Katolik ya�iyor
mu�. Geri kalanlar da Müslümanmt�. Burast bozulmu� bir vaziyette
gozüküyor. 24 Ocak sabaht Re�it'ten Kahire'ye geçtiler.
OSMANLl'DA 11<1 AMERlKALI MlSYONER 389
Ay Tutulmas1
3
Osman Nureddin Efendi: Mehmed Ali Pa§a tarafmdan 1 8 1 8'de Fransa'ya
gõnderilen ilk õgrencidir. Orada Frans1zca, lngilizce ve matematik egitimi
gõrmü§, 1820'de Kahire'ye dõnmü§tür. Bulak Mühendishanesi'ndeki gõrevini
yürüttügü s1rada 14 Kas1m 1821 'de resmen aç1h§1 yapilan Bulak Matbaas1'nm
da denetimi kendisine verilmi§tir. Bu gõrevde Temmuz 1824'e kadar kal.nu§tlr.
Turgut Kut, ªBulak Matbaas1", DIA, C 6, s. 387-390. [ç. n.]
4
Pliny Fisk'in bu ziyaretle ilgili kayitlan, biyografi kitabmda §U §ekilde yer
almaktad1r: "Birkaç yil õnce Mehmed Ali Pa§a baz1 Müslüman ve H1ristiyan
gençleri egitim için Avrupa'ya gõndermi§. Birkaç yil ltalya ve Fransa'da kal
d1ktan sonra bunlardan bir kism1 M1S1r'a geri dõnmܧ. Onlardan biri olan
Osman Efendi §Ímdi bu enstitünün [Bulak Mühendishanesi] ba§mda. Onu
iki defa ziyaret ettim. Osman Efendi'nin, lmparatorlukta bulunabilecek en
bilgili adam oldugunu tahmin ediyorum. �u an Frans1zca ve ltalyancadan
Arapça ve Türkçeye çeviriler yapmakla me§gul. Sonra bunlan yayinlayacak.
Enstitünün bir matbaas1 var. Üç bas1m makinesini, aynca Roman, Arapça
OSMANLl'DA lKl AMERlKALI MlSYONER 391
1
''Joumal of Mr. Fisk and Mr. King in Upper Egypt", The Missionary Herald,
Kas1m 1823, Vol. XIX, s. 343-350. Editor burada kisaca §U õn bilgiyi vermek
tedir: "Mr. Fisk, Mr. King ve Mr. Wolff, 3 Ocak 1 823'te Malta'dan gemiyle
yola ç1karak yedi gün sonra 1skenderiye'ye vardilar. 30 Ocakta Kahire'ye
girdiler." [ç. n.J
2
Mütesellim: Tanzimat õncesi dõnemde valiler (sancakbeyi, beylerbeyi) adma
sancak ve ilçeleri yõnetmekle gõrevli olan yard1mc1ya verilen isimdir. [ç. n.]
OSMANLl'DA 1Kl AMER1KALI MlSYONER 393
Piskoposla Gõrü§me
Biadia
Siout
Abutig
Akmin
Minshich
Girge
Negadel
Teb
Luksor Mabedi
giri§i buras1yd1. Üç yüz ktrk ad1m bat:lya giderek yüksek bir yigma
geldik. Buras1, bat:ldan giri§iydi. tlk girdigimiz kap1yi andmyor
du. Ônünde aym tarzda sfenksler srralanmaktayd1. Bu kap1yla
ana harabe meydam arasmdaki duvar ve sütunlar çogu yerde
yiktlmt§t:l. Harabe meydamna geri dõndük ve bat:l yõnündeki bir
bõlmeye daha geldik. Burasmm çat:lst tamamen saglamd1 ve her
birinde sekizer sütun bulunan iki stra sütunla destekleniyordu. Bu
bõlmenin dogusuna biti§en ve on iki sütunun yer ald1g1 bir ba§ka
bõlmeye geçiliyordu. Ardmdan çok say1da heykel ve on ikiden
fazia sütun gõzüküyordu. Dogu kap1s1 bat:ldakine benziyordu,
ancak onun õnünde sfenks yoktu. Bu mekândan ba§ka bir kap1ya
dolandtk. Mabedin güneyinde yer alan bu kapmm yam ba§mda
devasa bir heykel dikilmi§ti. Buna biti§en duvarlar granittendi.
Granitlerin hepsi, §imdi Asvan diye bilinen Syene'den, yani yüz
milden fazia bir uzak11ktan getirilmi§lerdi. Masraft ve i§çiligi de
yüklü olmahyd1. Girdikten sonra ikinci, üçüncü ve dõrdüncü
kapdara geldik. Bunlann biti§igindeki her duvar hâlâ ayaktayd1.
Muhte§em gõrünü§lü epeyce heykel mevcuttu. Kapdar arasmdaki
zemin, hiç §Üphesiz, §imdi tamam1 yiktlan bõlmelerin kahnt:lla
nyla kaphydt.
Kap1 õnünde altmt§ar taneden iki s1ra sfenks vard1. Fakat
digerlerinde oldugu gibi onlar da ba§lanm kaybetmi§lerdi. Çift
srra halinde dizilmi§ sfenkslerin güney ucunda yine aym harabe
y1gmlan bulunuyordu. Aralannda büyük heykel yiktnt:llan da
vard1 elbette. Leo ve Virgo'nun yakla§tk altmt§ eserini sayd1k;
bir ba§ak taktmytld1z1, bir arslan ba§t ve benzerleri. Aslanlardan
yirmi kadan kadm ba§1yd1; birkaç tanesi ise normalden büyük
koç ba§t. Güneyinde bir havuz vard1. Bir ba§ka havuz da, mabet
mekânmm güneydogu ktsmmdayd1. Güney kap1smdan bat:l ka
p1sma mabedin geni§ligi alt:l yüz altmt§ ad1md1; dogudan bat:lya
ise be§ yüz yirmi ad1m. Duvarlar son derece kalmd1 ve genelde
hiyerogliflerle kaphyd1. Buranm, Kamak'taki Jupiter mabedinin
kalmt:llanndan, mükemmel olmayan bir tasviriymi§ hissine ka
ptld1k. Lakin y1ktnt:llann ilham ettigine gõre burada, birinden
OSMANU'DA lKt AMERlKALI M1SYONER 405
5
Seyir defterinin buradan sonraki bõlümü §U künyede yer almaktadir: "Joumal
of Mr. Fisk and Mr. King in Upper Egypt", The Missionary Herald, Arahk 1 823,
Vol. XIX, s. 375-378.
410 YU KARI MISIR'DAK1 1LG1NÇ �EHlRLER
Dendera Mabedi
Ôgleden sonra bire dogru Kene' den aynld1k. Bir saat geçince
Dendera Mabedi'nin kar§l kiy1sma, Romahlann Tantiva dedigi
yere palamar baglad1k. Modem kõy Nil'in kenannda, mabet ise
kõyden binekle yanm saatlik mesafede bulunuyor. Mabet, daha
evvel gõrdüklerimize nazaran çok iyi korunmu§tU.
Yakla§ik üç ytl õnce bir Fransiz'm, bilim adamlan arasmda pek
fazia ilgi uyandrran Zodiac'1 ahp ülkesine gõtürdügü mabet buras1ydi
i§te. Duvarlar âdet oldugu üzere hiyeroglifle, Eski Misir'm mistik ka
rakterleriyle bezenmi§. Hiç §Üphesiz antik tarih, mitoloji ve ülkenin
gelenek gõrenekleri hakkinda daha fazia malumatlmlZ olsayd1 bu
karakterleri okuyabilirdik. Bu malumatlan elde edip etmeyecegimiz
zamana kalrm§ bir §ey. Çaba sarf ediliyor, ba§an ümitleri besleniyor.
Saat be§te teknemize dõndük. Ak§amm geç bir vaktine kadar Nil' den
a§agt akip gittik, tam gece yans1 palamar bagladik.
OSMANLl'DA 11<1 AMERlKALI M1SYONER 411
H1ristiyan Kiptiler
The Missionary Herald Editorü: Mr. Fisk ile Mr. King yakla�tk üç
ay M1sir'da kald1/ar. Bu süre zarfinda 3. 700 risa/e dagitt1/ar yahut
hediye ettiler. Ayrica 256 adet lncil veya lncil bolümünü de hediye
ettiler. 644 tanesini satt1lar. Bunlarin toplam1 900 ediyor. Kar�1l1gi
ise iki bin üç yüz yetmi� sekiz kuru� (takriben yüz seksen üç dolar)
2
Thomas Erskine (1788-1 870): lskoçyah teologdur. Genç ya§mda Kalvenizm'i
tashih etmeye giri§ti. Edinburgh'ta ortaõgretimini tamamlad1ktan sonra
Dunham'da bir okul daha bitirdi. Edinburgh Üniversitesi'nden mezun oldu.
�ehrin edebiyat toplulugunun içinde yer ald1. Çagmm dini tartl§malan üzerine
yazilar yazd1. Eserlerinden bazilan §Unlardu: Remarks on the Internai Evidence
for the Truth ofRevealed Religion (1 820); Essay on the Faith (1 822); Unconditional
Freeness of the Gospel (1 828). [ç. n.J
420 KAHlRE'DEN KUDÜS'E ÇÔL YOLCULUGU
Yolculugun Ba§lamas1
olduk. Saat sekizde hüyük hir hurma korusu hulunan hir kõyü
geçtik. On hir huçukta, rehherimizin devesine haglad1g1m1z de
velerimizi tmsa geçirdik ve neredeyse kervanm gõrü§ alanmdan
ç1kmcaya kadar sürdük. Dinlenmek için hir agacm altmda durduk.
Burada dinlenip kendimize geldik ve " . . . yorucu hir diyardaki hü
yük kaya gõlgesi gihi..." [l�aya, 32/2] henzetmesinin güzelligini
gõrdük. Kervan yanm saat sonra ç1kageldi ve yolumuza devam
ettik. Yedi saatlik deve yolculugundan sonra, saat birde, kuzey
ve kuzeybatt yõnündeki Bilhes kõyünün yakmlarmdan geçen
yolun üzerinde çadmm1z1 kurduk. Çadmm1zda termometre 85º
gõsteriyordu. Kahire'deki evimizde ise s1cakhk kimi zaman 70º 76º
ç1kardi. Simdiye kadar sol yamm1zda bereketli tarlalar, solumuzda
ise kupkuru çõl var olagelmi§ti. Çõle dogru hakttg1m1z esnada
uzaklarda serap gõrüyorduk. Bu gõz aldanmas1 mükemmeldi. Biz
bunun sadece hir gõz yamlmas1 oldugunu hiç hilmiyor, tereddüt
etmeden su gõrdügümüzü sõylüyorduk. Kimi zaman bir gõl gihi
ve hazen de hir irmak gihi gõrünüyordu su. Ona yakla§ttkça, geri
çekilip uzakla§tyor veya gõzden kayboluyordu. 1§te bunun gihi,
bu dünyadaki ümitlerimiz ve insanoglunun pe§inden ko§tugu nes
neler de, ttpkt çõl 1rmaklan gibi aldatmaca ve hayalden ibarettir.
Kervan Havadisleri
Çõl Yolculugu
Akdeniz'in Kiytsmda
Suriye'ye Giri§
3
Jean Baptiste Bourguignon D 'anville ( 1 697- 1 782): Paris do�mludur. Cog
rafyac1 ve haritac1 olarak tanmmaktad1r. Harita yapim1 standartlanru geli§
tirmi§tir. Antik Yunanistan haritasm1 tamamlad1gmda on be§ ya§mdayd1.
Ardmdan kralm cografyacdan arasma katdd1. H1ristiyanhk õncesi medeni
yetlerin haritalanru çizmeye büyük õnem verdi. [ç. n.]
430 KAHlRE'DEN KUDÜS'E ÇÔL YOLCULUGU
Filisâlerin Ülkesi
Yafa
Kudüs'e Yakla§mak
The Missionary Herald Editorü: Ôgle vaktini biraz geçe bir koye
vardtlar. Chateaubriand, 4 burastnt Yeremya Peygamber'in koyü
diye adlandtrmaktadtr. Buradan az bir yol gittikten sonra bir kayantn
üzerinden akan tertemiz bir su ptnan vardt. Susuzluklanm gidermek
maksadtyla durdular, bir parça ekmek ve meyve yediler.
4
François-René de Chateaubriand (1 768-1 848): Frans1z yazar, politikac1 ve
diplomattlr. Frans1z edebiyatmda Romantizmin kurucusu olarak kabul edi
lir. Kendisinden sonra gelen Lamartine, Victor Hugo, André Malraux, Lord
Byron, Stendhal gibi §ah1slan etkilemi§tir. John Milton'm Kay1p Cennet adh
kitabmda da etkisinin büyük oldugu kaydedilmektedir. Pek çok eseri vard1r.
Ancak burada bahse konu olan çah§masmm, Itinéraire de Paris à ]érusalem
(Paris lstanbul Kudüs Bir Seyyahm Günlügü) olmas1 muhtemeldir. [ç. n.]
434 KAH1RE'DEN KUDÜS'E ÇÔL YOLCULUCU
Kudüs'ün Tasviri
Topiam dõrt bin iki yüz yetmi§ dokuz ad1m. Be§ ad1mm bir
rot oldugunu kabul edersek, bu rakam bize §ehir ve çevresi için
sekiz yüz elli alti rotluk veya yakla§1k iki mil ve ilaveten dõrtte üç
millik bir õlçüyü verir. Moundrell §ehri õlçmܧ ve §ehrin çevresi
iki buçuk mildir hükmünü vermi§. Yahudi tarihçi Josephus'a gõre
burasmm çevresi, Titus yikmazdan õnce 33 furlong [1 furlong=
200m.] imi§. Ardmdan Zeytin Dag1 da dahil oluyor. Onun tas
virine gõre §ehir, §imdi oldugundan daha kuzeyde gõrünüyor.
Sehrin surlan yüksek ama kahn degil. Kayalann dizili§inden he
sapla, yüksekliginin farkl1 yerlerde kirk, elli ve belki de altm1§ fit
oldugunu tahmin ediyoruz. Bati tarafmda, Yafa KaplSl'ndan bir
parça güneyde iki kulesi bulunan bir kale var. Buraya yolcular
gim yürüttü. 1 697'de hac için Kudüs'e gitti. O süreçte tuttugu günlügünü A
Compendium of a ]ourney from Aleppo to ]erusalem ad1yla yaymlad1. llk basklSl
1 703'te yapdan bu çah§ma defalarca basdd1. [ç. n.]
440 KAHlRE'DEN KUDÜS'E ÇÔL YOLCULUGU
Müslümanlar 1 0 .000
Yahudiler 6.000
Rumlar 2 . 000
Katolikler 1 .500
Ermeniler 500
Toplam 20. 000
1
"Joumal of Mr. Fisk and Mr. King in Jerusalem", The Missionary Herald, Mart
1824, Vol. XX, s. 65-7 1 .
OSMANLl'DA 11<1 AMERlKALI MlSYONER 443
Gethsemane Bahçesi
Siloah Gõlü
Vadinin dogu kenannda Siloah isimli bir kõy var. Kõyün arka
s1, Zeytin Dag1'ndan uzakta bulunan Suç Tepesi (Hill of Offence)
isimli bir tepeye yaslamyor. Zira Süleyman Peygamber'in, /. Kral
lar, 1 117' de bahsedilen yüksek mevkilerini bu tepenin üzerine in§a
ettigi samhyor. Sehrin güneydogu kõ§esinde, Sion ve Moriya'nm
eteklerinde Siloah Gõlü bulunuyor. (bakimz Nehemya, 3/15). Bu
gõle, kutsal Sion Dag1'nm alttndan ve hatta Sion Dag1'nm battsmda
ve Moriya'nm kuzeyinde yer alan Ofel'in altmdan sular çok asude
bir çagilttyla akiyor. Bir kayanm içinden ve toprak yüzeyinden
yirmi veya otuz ayak a§ag1da gerçek bir pmar dogmaktad1r. Ona
giden merdivenden a§ag1 indik. Pmar burada çagilttyla akiyor ve
bir kristal berrakhg1yla gün yüzüne çooyor. Bu mevkiden ba§layip
kivnla kivnla gidiyor, dagm alttnda pek çok kola aynhyor. Sonra
tath bir §trtlttyla peyda oluyor; güzel bir derecik halini alarak
OSMANU'DA 1Kl AMERlKALI MlSYONER 445
Çõmlekçi'nin Tarlas1
Beytüllahim'i Ziyaret
Çobanlar'm Tarlas14
4
Bahsedilen çobanlar Hz. 1sa'nm hayatmda õnemli bir yere sahiptir. Luka,
2/15-19 arasmda §Unlar anlattlmaktachr: "Ve vaki oldu ki, melekler çobanlann
yanmdan gõge çekildikleri zaman birbirlerine dediler: 'Haydi, Beytüllahirn'e
kadar gidelim ve Rabbin bize bildirdigi vaki olan §eyi gõrelim.' Ve segdirerek
geldiler; Meryem'i, Yusuf'u ve yemlikte yatan çocugu buldular. Ve gõrdük
leri zaman bu çocuk hakkmda kendilerine sõylenen sõzü bildirdiler. Bütün
dinleyenler, çobanlar tarafmdan kendilerine sõylenen §eylere 11a11nlar. Fakat
Meryem bütün bu sõzleri derin dü§ünerek yüreginde saklard1.'1 [ç. n.]
OSMANLl'DA lKl AMERlKALI M1SYONER 449
1 Mayts 1 823 . Genç haham Ízak ben Shloma ile seksen ya§
lanndaki Haham Yusuf Marbowitz bizi ziyarete geldiler. Haham
Marbowitz'e, ileride Mesih'in gelecegini dii§Ünüp dü§ünmedigini
450 KUDÜS'TE lSA'NIN VE HAVARlLERlNlN tzlNt SÜRÜYORUZ
Bu Olaym Neticesi
Beytanya
Yeho§afat Vadisi
lstavroz Manastm
Peygamber Türbeleri
The Missionary Herald Editõrü: 26 May1s 1823. Misyonerlerimiz
Yahudilerin, Htristiyanlartn ve Müslümanlartn ortakla�a "Samue/'in
ve annesi Hannah'm türbesi" dedikleri, ama �imdilerde Nebi Samuel
diye amlan Rama'daki türbeye gittiler. Burast Kudüs'ten iki saatlik
mesafedeydi. Üzerinde bir cami vardt. Etrafinda da Araplar tara
findan ta�tan yaptlmt� birkaç baraka yer a/1yordu. Dõnü�lerinde de
Yahudilerin "Sanhedrin'in Son Türbeleri" diye isimlendirdikleri yeri
ve yine kadm peygamber Huldah'm türbesi (II. Krallar, 22114) diye
hürmet edilen yap1y1 ziyaret ettiler. Bunlara ilaveten Haggay, Zeke
riya ve Malaki peygamberlerin türbelerini de ziyaret ettiler. Bütün
bu geleneklerin üzerinde bir belirsizlik as1/1 durmaktaydt.
Fisk, Arapça õgretmeni Papaz Isa Petros ile sohbet ederken, Ame
rika'daki Htristiyan/arm dinf dü�üncelerinden ve ruhban/1k tea
müllerinden bahsetmi�. Papazm cevabt 11t1pk1 Htristiyanlar gibi... "
1
"Joumal of Mr. Fisk and Mr. King", The Missionary Herald, N isan 1 824, Vol.
XX, s. 97- 1 0 1 .
460 IBRAHIM'IN SOYUNDAN GELENLERI GôRMEK
rehberlik edecek ki�iyi ertesi gün õgleden sonra saat be�e kadar e/de
edemediler. lkide bir müracaat ettiler, her defastnda valinin uyudugu
cevabtm aldtlar. Wolf(, Fisk ve King, iki Türk askeri, onlardan ba�ka
iki silahlt Türk, üç Alman ve bir Rum 'dan olu�an topluluk, üç buçuk
saat yolculuktan sonra Aziz Saba Manastm'na vastl oldular. Yol,
bir tepenin ktytst boyunca uzanmaktaydt. A�agida yüzlerce ayak
uzunlugunda bir vadi vardt. Ba�rahibe gõre manasttr bin üç yüz sene
õnce jüstinyen zamantnda kurulmu�. Ke�i� ve hizmetkârlartn saytst
yirmi be� civartndaymt�.
Lut Gõlü
Ürdün Nehri
2
Fredric Hasselquist (1 722-1 752): 1sveçli seyyah ve doga bilimcidir. Upsala
Üniversitesi'nde õgrenim gõrdügü suada hocas1 1sveçli bitki ve hayvan bi-
462 1BRAH1M'1N SOYUNDAN GELENLERl GÔRMEK
Eriha
Sodom Elmas1
4
Cümlenin bugünkü §ekli ise §Õyledir: "Tamkhk edenler üçtür: Ruh, su ve
kan. Üçü bir'de mutab1kt1.rlar." [ç. n.]
5
The Church of the Lord and God, which he hath purchase . Bugünkü §ekli:
Kendinize ve Rabbin kendi kam ile edindi�i kiliseyi gütmek için . . . (of the
church of God, which he bought with his own blood)." [ç. n.]
466 lBRAHlM'lN SOYUNDAN GELENLERl GôRMEK
Sur, etra& hisarla çevrili bir kõy ve bir yanmadada yer ahyor.
Eskiden buras1 bir adaymt§. (Bk. l�aya, 23; Hezekyel, 26-27-28.
bõlümler) . Seyyah Maundrell, 1 697'deki Sur kõyünü, tamam1
harabe bir yer olarak tasvir etmektedir: "Orada bir tane bile ev
kalmamt§. Su an sakinleri, sadece birkaç sefil insan. Mahzenlerde
banmyorlar. Genelde bahkç1hkla geçiniyorlar.11
2
Constantin François Volney (1757- 1 820): Frans1z politikac1, tarihçi, �arkiyatç1
ve filozof olarak tarunmaktadir. Burada bahsedilen eseri muhtemelen Suriye'de
ve Mmr'da Seyahat (1 787) olmahd1r. [ç. n.]
476 AZ1Z AUGUSTINE'E B1Z1M NE 1HT1YACIMIZ VAR?
The Míssíonary Herald Edítorü: 29 Eylü/ 1 823 'de Mr. Físk, Mr.
Wolff'un refakatínde Shanfi ve Bzomar'1 zíyaret ettí. Shanfi'den
yakla�1k bír saat kuzeydoguda yer alan Bzomar, Gregory ad/1 Ermení
Katolík Patrígínín íkamet yeriydí ve bír manastirdan çok bír ílahíyat
okuluna benzíyordu. Papaz/1k goreví íçín hazirlanan yírmí cívannda
kí�í vard1. Gramer, retorik, mant1k, metafizík ve teolojí ça/1�t1klan
soylendí. Fakat en çok da Latínce ve ltalyancadan Ermeníceye çevríl
mí� kítaplarla ders í�líyorlard1. Bíraz Türkçe ve Arapça ogrenmekle
bírlíkte bíraz da Latínce ve ltalyanca ogreníyorlard1. Bu nedenle Mr.
Físk bu müesseseyí ovmektedír:
1
"Joumal of Mr. Fisk", The Missionary Herald, Eylül 1 824, Vol. XX, s. 269-275 .
OSMANLI'DA tKl AMER1KALI MtSYONER 48 1
Trablusgarp
The Missionary Herald Editõrü: Ertesi gün Mr. Fisle, Wolf( ve King,
Trablusgarp'a gitmele üzere yola çilettlar. Lübnan Dagi etelelerine
leurulmu� Trablusgarp'a 2 Eleim 'de vardtlar. 15. 000 nüfúsu bann
dtrdtgt tahmin edilen bu yõrede 400 veya 500 Rum, birleaç Maruni
ve birleaç da Yahudi ya�amaletadtr. Geri lealanlar ise Müslüman 'dtr.
Mr. Fisle on bir minare saym1�ttr.
tlk õnce çok sarp bir daga brmand1k. Sonra geçtigimiz yer
lerde gõrdügüm en sarp dag1 indik. Yol kivnmlan o kadar s1kb
ki mesafe neredeyse iki kabna ç1kti. Nihayetinde yol geçilmez
oldu. S1k s1k dar yollardan geçiyorduk. Ba§1m1zm üstünde dimdik
koskocaman kayalann cüsseli uçurumlan duruyor, aym deh§etli
OSMANU'DA 1K1 AMERlKALI MlSYONER 483
Lübnan' da Kar
The Missionary Herald Editorü: Ayn 'el Ata 'dan bir veya iki saatlik
bir yol, seyyahlanmtzt Diyar'ül Ahmer'e {Ktztl Koy) gotürmü�. Burast
ufak, peri�an bir yermi�. Lakin orada ya�ayan iyi tabiatlt insanlar,
bizimkilere kalacak yer olarak en güzel evi seçmelerine rtza goster
mi�ler. Evin zemini ta� do�eliymi� ve çattst da çaltlarla kapltymt�.
Baalbek Harabeleri
Buradan ç1ktp bat:J.ya dogru birkaç adun gidince, diger bir bina
ya da oteki kts1mlarla baglant:J.h en büyük ktsun yer ahyor. Ancak
duvarlan modem tarzda in§a edilmi§. Bu binanm üst ktsmmda
geni§ bir oda var. Onun da dort bir ko§esinde birer oda yer ahyor.
Alt kts1mda ise kanh hapishane diye bilinen bir yeralt:J. bolümü
var. Rivayete gore yap1h§ sebebi, olüme mahkum olanlann buraya
at:J.lmas1 ve mahvolmaya terk edilmesiymi§. Tüm binanm en fazia
merak edilen yerlerinden biri, kuzeybat:J. ko§esinde rastlad1g1m1z
büyük ta§lar. Bati kenannda bir sira halinde dokuz tane ta§ du
ruyor. Bunlann her biri otuz fit uzunlugunda, on fit geni§liginde
ve on iki fit yüksekliginde. Bunlar, bitip tükenmeyen bir duvar
tesisini meydana getiriyorlar. Bat:J. kenannda ise bu büyük ta§lar,
her s1rada üçer tane olmak üzere iki kat halinde dizilmi§ler. En
alttaki kat yerden on be§ fit yükseliyor. Yükseklikleri ve kalm
hklan kuzey kenardakilerle benze§iyor. Boylelikle üst kat yerden
yakla§1k yirmi yedi fit yüksekte. Buradaki altl kayadan her biri
altm1§ fitten fazia uzunluga sahip.
Yamm1zdakilerden biri yine hayranhkla, "nasd oluyor da,
altm1§-on-on iki fit hacmindeki bir kayayi bu kadar yükseklige
kaldmnak mümkün oluyor?" diye sordu. Biz tapmaga bakar
ken etra&m1zda dolanan Araplar, bunun �eytan tara&ndan in§a
edildigini soylediler. Mükemmellik aç1smdan tapmaga bakthrsa,
kuvvetle tahmin ediyorum, orijinal plan kesinlikle tamamlanma
m1§. Kuzeybat:J. ko§esindeki bitirilmemi§ duvar bunu ima etmekte.
Orijinal planm, kuzeydekinde oldugu gibi, bat:J.da bulunan büyük
binanm yamndaki küçük tapmakta tamamland1g1m dü§ünme egi
limindeyim. Boyle bir durum, yap1 bütünlügüne goz kama§tmc1
bir ahenk ve orantl vermi§ olurdu. Hakikaten §imdi burada, Mis1r
tapmaklarmdakinden daha fazia zarafet ve ahenk var. Üstelik
daha büyük ta§lar kullandm1§. Fakat Kamak Mabedi buradan
daha büyük ve daha muhte§em. Mis1r 1 daki §abane eserlerden
çogu, uzaklardan getirilmi§ malzemelerle ortaya ç1kanlm1§. Buna
mukabil Baalbek, civannda bolca bulunan bir ta§ çe§idinden in§a
edilmi§.
490 TRABLUSGARP DACLARI, MANASTIRLAR
erdiren Fisk aytn 25'inde Beyrut'a geri dõndü. Bir Katoli�e 400
adet Mezmurlar Kitabt sattt. O daha evvel bunlardan altp satmt5tt1
yine altyordu.
4
Giuseppo Simonio Assemani ( 1 687- 1768): Trablus§am'da do�an bu ki§i
amcas1 tarafmdan Roma'daki Maruniler Koleji'ne teslim edildi. Do� dillerini
ve Latinceyi õ�endikten sonra Vatikan Kütüphanesi'ne memur oldu ve bir
din adam1 olarak takdis edildi. 1 7 1 5 'te Papa tarafmdan Mmr'a gõnderildi ve
buradan toplad1�1 de�§ik dillerdeki metinleri Vatikan'a gõtürdü. Bibliothe
ca Orienta/is Clementino- Vaticana adh eseri, Avrupa' da myantalizm üzerine
yazilm1§ ilk ciddi çah§malar arasmda sayilmaktad1r. Ortado�'nun edebiyat
tarihi yanmda dini tarihini de ihtiva eden bu eser Süryani alemini Avrupa'ya
OSMANLl'DA 1Kl AMER1KALI M1SYONER 495
hnca, bannmas1 için Tann ona iki agaç haz1rlami§b." diye ilave etti.
Dervi§e, Arapça lncil'deki Yunus'la ilgili lasm1 gõsterdik. Okudu,
kitab1 õptü; yeniden okudu, yeniden õptü kitab1 ve bunu sekiz-on
sefer tekrarlad1. Müslümanlar kendilerine lncil'i gõsterdigimizde
çogu kez bõyle muamele ediyorlar. Bõylece onun mübarek bir
kitap oldugunu ifade etmi§ oluyorlar. Lakin onlar, opia aralann
da ya§ayan sõzde Hiristiyanlar gibi, 1ncil'in içindekini okumak,
ilkelerini benimsemek ve dahi emirlerine itaat etmekten ziyade
onu õpmek, ba§lanmn ve gõgüslerinin üzerine koymak suretiyle
otoritesini tasdik etmeye fazlas1yla haz1rlar.
Sur Sehri
Nazaret
Tabor-Hermon-Nain
Tiberya
Kefernaum
Odada hahamlara ait a§ag1 yukan 1 000 cilt kitap vard1. Sefar
dim ve E§kinazi sinagoglan birbirine kom§uydu. 1kincisinde 50
ki§i dua için toplanmt§tl. Sefardim sinagogunun üstündeki geni§
odada yakla§tk 1 .500 cilt 1branice eski akaid kitaplan (Rabbinic
lore) bulunuyor. Tiberya'da iki de cami var. �ehrin gõrüntüsünden
ve gõrdügümüz insanlardan nüfusun 1 .000 civannda olduguna
hükmettik. Tiberya'daki Hiristiyanlar arasmda çok say1da Ahit
ve Mezmurlar Kitab1 dag1ttlk.
Safed
14 Kastm 1823 . Safed Kalesi çok yüksek bir yere in§a edilmi§.
Dogusunda ve bansmda bir kasaba ve güneyine dagtlrm§ baz1 evler
OSMANLl'DA lKl AMER!KALI MlSYONER 509
Beatitude Dag1
The Missionary Herald Editorü: Saat on birde Mr. Fisk ile ]owett,
Nazaret'e geri donmek üzere yola ç1kt1/ar. Saat be�te Hatteen'e var
d1/ar. Buras11 kuzeybat1daki Beatitude Dag1 eteklerinde kurulmu�
bir koydü.
Esdraelon Ovas1
Nablus ya da Sychar
Samiriyeliler
3
Hrristiyan akidesine gore Tevrat, l�aya, 7/14'te gelece� bildirilen Mesih'in Hz.
lsa oldu�na §Üphe yoktur: "Bunun için Rab kendisi size bir alamet verecek;
i§te, kiz gebe kalacak ve bir o�l do�racak ve onun achru Immanuel koyacak."
Burada gebe kalacajp bildirilen evlenmemi§ kadm Hz. Meryem'dir. Nitekim
lncil'de de bunun mukabili yer almaktachr: "Tann kendi oglunu, kadmdan
do�u§, §eriat altmda dogmu§ olarak gõnderdi." (Galatyal1/ara Mektup, 414).
Bir ba§ka delil ise Tevrat, Yarad1l1�, 3/1 5'tedir. Ancak Yahudiler bütün bunlara
itiraz ederek yukanda bahsedilen delilleri ileri sürmektedirler. [ç. n.]
OSMANLl'DA 1Kt AMER1KALI MlSYONER 515
Kudüs
Sayg1deger Efendim,
Size gõnderdigim son haberle§me malzemelerim 2 1 Kas1m
1 823'te Kudüs'e van§tma kadarki seyir de&erimin bir kopyas1m
içeriyordu. Bunu, Msy. Jowett'le gõndermi§tim. Su an sizlere
Kutsal Sehir Kudüs'teki ikametim boyunca gerçekle§tirdigim
çah§malanmla ilgili haberler verecegim. Bu haberleri verirken
her ne kadar yazacaklanmm büyük bõlümü o zaman zarfmda
yazd1klanmdan almtilar olsa da, kendimi yalmzca bir seyir def
teri formuyla sm1rlamanm çok uygun olacagm1 dü§Ünmüyorum.
Üç Katoligin Ki§ilikleri
1
"Letter from The Rev. Pliny Fisk to The Corresponding Secretary (25 Mayts
1 824)", The Missionary Herald, Ocak 1 825, Vol. XXI, s. 8-13.
518 MÜNAKASALARIM
Katolik terzi G . : Geçen ytl s1k s1k bize ugrard1. Onunla Pro
testanlarla Papa baghlan arasmdaki rneseleler üzerine sürekli
tart1§1rd1k. Zannedersern õgrenrnek için dinlerneye eskisinden
daha niyetli gibi. Kendi papazlanmn çogunda gõrülen günahla
nn gayet farkmda. Ancak birçok doktrin ve disiplin noktasmda
Katolikligi cesaretle savunuyor. Bazen vaaz dinlerneye gelirdi,
s1khkla sohbet etrneye ve Kutsal Kitap'1 dinlerneye ugrard1. Ge
çen sene bizden Yeni Ahit alrnaya korkrnu§tu. Bu yil Arapça bir
Kitab-1 Mukaddes satm aldt. Yerli Hiristiyanlardan daha aktlhca
tart1§1yor; ama yine de tarb§rnamn zorlugunu ara sua hissediyor;
yahut tarb§ilan noktada neyin dogru neyin yanh§ oldugunu fark
ediyor. Vahiy, 1 2/S 'te 11bir erkek çocuk dogurdugundan" bahsedi
len kadmm Bakire Meryern olmas1 gerektigini dü§ünüyor. 1sa'nm
bir cüzzamhya, ternizlenmesi için gidip kendisini bir papaza gõs
terrnesi yolundaki emir sõzlerini, 3 papaza §ifahen yapilan itiraf
için kar§l ç1kilarnaz bir delil olarak sunuyor. Lakin aç1k sõzlü biri;
bu da ona bir rniktar cesaret saghyor.
Marangoz 1 . : Fakir bir kirnse olan bu ki§i, kalabahk ailesini
günlük çah§rnas1yla geçindiriyor. Onun hakkinda dürüst bfr aç1k
sõzlülük var. Gõsterrnelik dostluklann ve dalkavukluk yaltaklan
malannm cirit atng1 bu mernlekette bõyle birine rastlarnak çok
güzel. Çah§rnay1 isteyen bir zat; fakat i§ bularnad1gmdan çok
fazia §ikayet ediyor. Bizim için masalar, sandalyeler ve karyolalar
yapt1. Kudüs'te kah§1m1zdan parasa! faydalar uman digerleri, bu
gibi i§lerle hiç baglan yokrnu§ gibi son derece ilgisiz gõrünürken;
marangoz 1., dürüstçe bana, ba§ka insanlann da bizim gibi Kudüs'e
gelrnelerini, onlann da i§lerini yapabilecegini ve ailesinin mai§eti
için biraz kazanabilecegini sõyleyip durdu. Bu bizirn dikkatirnizi
çekti. Zira bõylesi bir aç1k sõzlülük bu ülkede o kadar nadirattandir
ki. Bir gün, onun ruhu ve kurtulu§u hakkinda konu§urken, ben
kendisine bahsedinceye kadar bu konularda ciddi olarak hiç dü
§Ünrnedigini sõyledi. Kudüs'ten aynlmam1zm õncesinde gidecek
3
Luka, 1 7/14: lsa onlan gõrünce �õyle dedi: 'Gidin, kendinizi kâhinlere gõs
terin.' Ve vaki oldu ki, onlar giderken temiz oldular." [ç. n.]
520 MÜNAKASALARIM
Ba§hk
"En Yüce'nin inayetiyle bu mektup, Kudüs'teki mükemmel ve aziz
dostumuz Pliny Fisk'in eline ula§acaktJ.r. Esenlikle."
Mektup
Bu aciz N. Ignatus George, En Yüce olan Tann'mn merhametiyle,
Suriye Yakubileri halkmm üstünde, Antakya'mn Kutsal ve Apostolik
makammdaki Patrigi'dir."
"Zafran ManastJ.n'nda.
"tlahi lütuf, varhg1 üzerindeki gõksel kutsama Mr. Pliny'nin üzerine
olsun. Tann Efendimiz onu maddi ve manevi bütün günahlardan
korusun. Amen.
"Dogrusu bizim bu mektubu yaz1§rm1Zm amac1 hayir ve dostluktur.
111Ik olarak sizin halinizi ve hat1.nmz1 sormak isterim.
"1kinci olarak, muhterem evlatlanm1z Metropolit Abdü'l Mesih,
papaz 1shak ve papaz Abdü'l Ehad ve Be§ari papaz1; bu ki§iler sizin
OSMANLI'DA lKl AMERlKALI MlSYONER 525
1
"Letter from The Rev. Pliny Fisk to The Corresponding Secretary", The Mis
sionary Herald, �ubat 1 825, Vol. XXI, s. 33-39.
2
Isaac Bird (1793-1 873): Yale Kolej' den mezun olduktan sonra Andover llahiyat
Okulu'nu bitirdi. 1 822'de ABCFM misyoneri olarak Ortadogu'ya atand1.
1 835'e kadar Malta, Beyrut ve Anadolu'da bulundu. Buralardaki gõzlemlerini
ve tecrübelerini Bible Work in Bible Lands {lncil Topraklannda lncil Çal1izmas1)
adh kitabmda bir araya getirdi. 1 835 sonras1 eizinin rahats1zhg1 nedeniyle
Amerika'ya dõndü ve oradaki ilahiyat okullannda dersler verdi. (ç. n.]
532 KING KARDESLE BENl TUTUKLADILAR
tlk ba§larda bize katJ.lan tek ki§i Papaz lsa'yd1. Birkaç pazar son
ra ba§kalan da düzenli §ekilde katJ.lmaya ba§ladilar. lçimdeki
duygular, Kutsal �ehir Kudüs'te düzenli bir Protestan ibadetinin
ba§lamas1 konusuyla ziyadesiyle ilgilenmektedir. Biz bu gün ufak
§eyleri hakir gõrmeyecegiz; bilakis çok yakmda bundan daha bü
yük §eyleri gõrmenin ümidi içerisinde olacag1z. Bir s1tma nõbeti
bütün çah§malanm1 askiya almak zorunda b1rakmazsa õgleden
sonralan Rumca bir ayin ba§latmak üzereyim.
- Siz kimsiniz?
- lngiliziz. (Bu terimi kullanarak, burada anla§tld1g1 üzere, lngiltere
himayesini kastetmi§tik.)
- Niçin beyaz sank sanyorsunuz?
- Bunu giymek lngilizler için Türkiye 'de seyahat ederken bir ge-
lenek olmu§tur.
- Hayu, hay1r, hayu; ferman olmadan bunu giyemezsiniz.
sõz konusu ki§ilerden bin be§ yüz kuru§ para istenmesinin ar
dmdan Halep ve Akka konsoloslannm Pa§aya ba§vurmalannm
bir neticesi olarak gerçekle§mi§. Emimamenin ula§mas1yla sõz
konusu kolej açtld1. Yahudiler kolejin bizim kitaplanrmz yüzün
den kapattld1gm1 sõyledigi vakit, sanki bundan bõyle Yahudilere
kitap satmak için hiç ihtimal kalmad1gm1 hissettim. Fakat bunlan
anlatan Yahudi'nin yammdan aynlmadan benden lbranice lncil
istemesine ve bir arkada§mm da birkaç tane almak istedigini
sõylemesine bir hayli §a§trd1m. Ertesi gün de bir Ermeni ugrad1
ve bizim tutuklanmam1zm onlann manasttnnda nastl bir üzün
tüye yol açttgm1 anlatttktan sonra elimizde varsa yedi-sekiz tane
Ermenice Kitab-1 Mukaddes almak istedigini sõyledi. Yamm1z
da çok az 1ncil getirmi§tik. Hepsi de sattlmt§tl; elimizde sadece
Ahitler kalmt§tl.
Yeni Vali
nan kim11z1 bir bayrak, bir de küçücük kõyü ate§e veren toplann
dumamm gõrdüm. Geceleyin çarpl§ma durduruldu. Ertesi gün
yagmur yagd1 ve askerler de §ehre geri dõndüler. Samnm bu
giri§im, sava§arak bu mmtikayi ele geçiremeyecegi hususunda
Valiyi ikna e tmi§ti. Neticede altm1§ kese paray1 kabul ederek
buradan çekildi. Kõyün ileri gelenleri §imdi bu parayi bulmamn
s1kint1Slm ya§1yor. Bir kismm1 Beytüllahim'deki üç manastirdan
istediler. Bunu tedarik etmek için de Ba§papaz1 yakalay1p bir güzel
falakaya çektiler. Hadise Fas Pa§asma, bir rivayete gõre Sultan'a
aksetmi§ durumda. Kudüs'ten aynlmadan az evvel ald1g1m1z
malumata gõre Fas Pa§as1 bizzat buraya geliyormu§ . Kõylüler
askerleri kabul etmezlerse kõyleri yerle bir etmek için zaten bir
emirname ahnm1§ kendisinden. Vali bu emirnameyi infaz etme
ye te§ebbüse haz1rlamrken, Pa§anm gõrevden almd1g1 ve yerine
bir ba§kasmm atand1gma dair yeni bir haber alm1§. Bu durum
bütün haz1rhklan ask1ya almasma sebep olmu§ ve yeni Pa§anm
emirlerini beklemeye ba§lam1§ . 1§te biz Kudüs'teyken ortahgm
hali buydu. 1syan, ayaklanma ve iç sava§, Türkiye'de her gün
ya§anan s1radan hadiselerdendir.
52. MEKTUP
SON MEKTUP: "CENNETIEKi SAADET ELDE
EDÍLÍNCEYE KADAR SADAKATLE YOLA
DEVAM ETMEK 1ST1YORUM" 1
Hebron'a Yolculuk
1
"Letter from Mr. Fisk", The Missionary Herald, Mart 1 825, Vol. XXI , s. 65-68.
2
Yazar bu cümleyi Henry Maundrel'in daha evvel zikrettigimiz eserinden
ahnblam1§br. (ç. n.]
OSMANLl'DA lKl AMERlKALI M1SYONER 549
Hebron
1
Alvan Bond, Memoir of The Rev. Pliny Fisk, Late Missionary to Palestine, Boston
1 828, 380.
2
Joseph Tracy, History of The Amerian Board of Commissioners for Foreign Missions,
New York 1842, s. 1 64.
562 BUNDAN SONRASI 1Ç1N BlRKAÇ SÔZ
3
Heruy H. Jessup, Fifty Years in Syria (/), New York: Fleming Revell Company,
1 9 1 0, s. 29.
SÔZLÜK
A B
Abraham Cohen, 27, 1 28, 1 29, 204, Baalbek, 480, 485, 486, 487, 489,
3 1 1 , 354, 361, 377, 575 490, 507
Adamantios Korais, 220 Basil Fahir Bey, 522
Akhisar, 73, 164, 179, 182, 1 84, 1 85, Bergama, 73, 1 64, 1 73, 1 75, 1 76,
2 1 1 , 573 1 77, 1 78, 1 79, 1 80, 1 82, 1 84,
Akka, 157, 222, 282, 499, 500, 50 1 , 2 1 1 , 277, 573
5 1 0, 540, 542 Bethesda Gõlü, 243, 437, 438
Ala§ehir (Manisa), 73, 1 80, 188, 189, Beyrut, 1 07 , 469, 470, 47 1 , 472,
200, 203, 2 1 1 , 295, 557, 573 473, 476, 478, 479, 492, 493,
American Board Misyonerlik Te§ki 497, 5 3 1 , 540, 544, 557, 558,
laa (American Board ABCFM), 559, 5 6 1 , 562
1 1 , 1 3, 15, 1 6, 30, 32, 46, 75, 80, Beytanya Kasabas1 (Kudüs), 244, 454
83, 93, 95, 96, 97, 98, 104, 1 05, Beytüllahim, 35, 44, 67, 68, 83, 236,
1 06, 1 07, 1 1 0, 1 1 3, 1 1 9, 1 20, 247, 25 1 , 252, 253, 265, 266,
150, 1 65 , 2 1 5, 2 1 8, 226, 280, 3 1 4, 438, 446, 447, 448, 449,
290, 293, 300, 378, 475, 5 1 8, 528, 545, 546, 547, 548, 549,
531, 561, 563, 564, 566, 57 1, 575 552, 554, 555, 575
Asya'nm Yedi Kilisesi, 1 29 Boston, 1 2, 15, 1 6, 47, 64, 80, 1 0 1 ,
A§dod, 430, 43 1 1 05 , 1 09, 1 1 0, 1 1 3, 1 1 4, 1 1 5,
Ayaslug (Ízmir), 270, 272, 296 1 1 8, 1 1 9, 1 47, 153, 1 65, 1 99,
Ayvahk, 86, 1 66, 1 71 , 173, 175, 176, 20� 2 1 1 , 225, 268, 290, 29�
1 77, 1 84, 1 89, 1 94, 1 98, 295 299, 3 1 7, 343, 353, 39 1 , 56 1 ,
Ayvahk Rum Koleji, 1 07 563, 575
Bulak Matbaas1 (Kahire), 379, 390
576 D1Z1N
50, 54, 56, 57, 60, 61, 62, 63, 64, 306, 307, 3 1 0, 3 1 1 , 3 1 2, 3 1 3,
66, 68, 74, 83, 86, 90, 93, 97, 107, 3 1 9, 324, 325, 326, 334, 335,
1 1 6, 128, 129, 139, 147, 149, 158, 345, 376, 378, 382, 393, 4 1 6,
159, 174, 175, 197, 198, 199, 202, 434, 465, 520, 559, 562, 578
214, 216, 220, 223, 224, 225, 226, Limasol, 2 1 8, 2 1 9, 220, 22 1 , 230,
228, 232, 233, 234, 236, 237, 240, 231
241, 242, 244, 245, 247, 248, 249, Londra, 27, 32, 46, 59, 1 07, 1 1 6,
250, 25 1 , 252, 254, 255, 256, 257, 1 3 1 , 1 54, 273, 290, 3 1 2, 330,
258, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 360, 367, 387, 406, 458, 468,
276, 277, 280, 28 1, 285, 286, 288, 531, 57 1 , 578
290, 292, 295, 299, 304, 306, 3 1 1 , Londra Misyonerlik Cemiyeti (Lon
312, 319, 335, 383, 390, 419, 420, don Missionary Society), 1 07,
423, 424, 431, 433, 434, 435, 436, 1 1 6, 154, 3 1 2
437, 438, 439, 440, 441, 442, 445, Londra Yahudilere Misyonerlik Ce
448, 449, 45 1, 452, 454, 455, 456, miyeti (London Jews Society),
457, 458, 459, 460, 465, 468, 469, 59, 458, 468, 531
477, 484, 496, 497, 502, 5 1 1 , 5 1 2, Luksor Mabedi (MI.Sir), 400
5 15, 517, 519, 520, 521, 523, 524, Lübnan, 35, 73, 74, 1 1 6, 208, 222,
527, 531, 532, 534, 536, 538, 543, 223, 266, 299, 3 1 9, 4 1 9 , 455,
544, 545, 546, 547, 548, 550, 555, 468, 469, 47 1 , 478, 48 1 , 483,
557, 558, 569, 572, 575, 578, 580 484, 485, 486, 487, 490, 49 1 ,
Kutsal Kabir Kilisesi (Kudüs), 7 1 , 492, 493, 557, 578, 580
239, 246, 249, 250, 256, 258,
261, 440, 467 M
Samiriyeliler, 5 1 2, 5 1 3, 5 1 4, 5 1 5 V
Samuel Lee, 2 1
Sart (Manisa), 1 80, 1 85, 1 86, 1 87, Valetta (Malta), 3S4, 3SS, 3S6, 3S8,
1 88, 189, 2 1 1 360
Sayda (Lübnan), 468, 469, 470, 472, Veba salgim, 1 1 3, 1 1 8, 3SO
473, 476, 498
Seferdimler, 507 w
Selânik, 140, 230, 294, 341
Seydikõy (1zmir), 205, 206, 209, 268, William Carey, 1 6, 1 26, 329, S63,
30 1 , 302 580
Siloam Gõlü, 224, 24 1 , 247, 253, William Jenks, 1 0 1 , 109
277, 445 William Jowett, 1 7, 8 1 , 1 06, 1 07,
Siroz Adas1, 299, 4 1 6 1 08, 1 1 3, 1 1 6, 1 30, 1 3 1 , 1 34,
Sisam (Samos) Adas1, 1 6 1 , 2 1 1 , 215, 1 S4, 1 SS, 1 6 1 , 203, 332, 358,
229, 285, 286, 287 394, 400, 409, 479, 492, 497,
Soma, 1 8 1 498, so� 508, so� 5 1 � Sl�
S . S . Wilson, 107, 1 1 3, 1 1 6, 154, 3 1 2, 5 17, S23, S 3 1 , S80
346, 347, 362, 363, 366
Strabo (Amasyah cografyac1), 1 72, y
1 88, 270, 407, 408
Suriye, 1 6, 44, 74, 87, 96, 1 1 6, 1 2 1 , Yafa, 3S, 1 49, 1 57, 1 98, 1 99, 202,
1 49 , 1 72, 1 98, 203, 208, 222, 2 1 4, 222, 223, 224, 228, 230,
246, 270, 299, 3 1 1 , 348, 357, 232, 234, 235, 236, 238, 247,
420, 426, 427, 428, 438, 470, 2SO, 264, 265, 266, 267, 281,
475, 486, 49 1 , 498, 506, 524, 282, 283, 290, 42� 43 1 , 432,
S49, S63, S80 435, 438, 439, 442, 446, 452,
Sur (Lübnan), 490, 498, SS8 4S6, 5 1 0, 5 3 1 , S40, 546, 55S,
Süryaniler, 260, 441 , 46S, 48 1 , S2S, SS7, S61, S80
S26, 527 Yahudiye Oudea), S72
Sylvestre De Sacy, 1 83, 202, 378, Yakubiler, 86, S24
494
z
T
Zante Adas1, 1 1 6, 3S3
Tiberya (lsrail), SOS, S06, S07, S08, Zeytin Dag1, 44, 224, 240, 24 1 , 243,
S09 244, 245, 25 1 , 256, 257, 277,
Turgutlu, 1 80, 1 92, 1 93, 1 94 433, 43S, 438, 439, 44 1 , 443,
444, 446, 4S3, 4S4, 455, S80
o Zeytin Dagi (Sion Dagi, Kudüs), 224,
240, 2 4 1 , 243, 244, 24S, 25 1 ,
Ürdün, 3S, 44, 249, 262, 263, 264, 256, 2S7, 277, 433, 435, 438,
3 1 4, 4S9, 46 1 , 462, 463, 469, 439, 44 1 , 443, 444, 446, 4S3,
S06, SS2, S80 4S4, 4SS 1 6 1 6