You are on page 1of 53

BOOK 1 QUICK REFERENCE

ALL LESSONS
adjective sıfat advice tavsiye noun according to me bana göre
adverb zarf advise tavsiye etmek verb alphabet alfabe
black board kara tahta affirmative olumlu and ve
board tahta armchair kollu sandalye any more artık
booth kabin as clear as water su kadar berrak as you see gördüğünüz gibi
capital letters büyük harfler board marker tahta işaretleyici ball point pen tükenmez kalem
chair sandalye book kitap bottle şişe
chalk tebeşir box kutu half dollar 50 cents
chalkboard yazı tahtası boxes kutular home town memleket
circle daire içine almak calendar takvim I let you müsaade ederim
clock duvar saati complete tamamlamak I'm taken short sıkıştım
close kapalı correct doğru in içinde
demonstratives işaret zamirleri day gün in god we trust biz tanrıya inanırız
desk sıra dime 10 cents it's gökhan's turn sıra gökhan da
dictation dikte etme,yazma dollar 100 cents it's my turn sıra bende
duster silgi far uzak jam kavanoz
enjoy your lunch afiyet olsun Friday Cuma let me a minute bir dakika müsaade
enough yeterli get well soon geçmiş olsun next to yanında
erase silmek god bless you çok yaşa on üstünde
fine thanks iyiyim teşekkürler guide dog rehber köpeği or veya
go gitmek he o (erkek) preposition ön ek
good bye hoşça kal her onun (kız) purse bayan cüzdanı
good morning günaydın his onun (erkek) quarter 25 cents
how are you nasılsınız I ben skip/ommit atlamak
idİom deyim ill hasta (Eng.) sure emin
imperative emir cümlesi is it clear? anlaşıldımı? tired/exhausted yorgun
letter harf is it true? bu doğrumu? under altında
like this bunun gibi it o (cansız) wallet erkek cüzdanı
listen dinlemek its onun (cansız etc.) what? ne?
listening skill dinleme becerisi marker işaretleyici where? nerede?
look at önüne bak Monday Pazartesi whose turn is it? sıra kimde
map harita near yakın
match karşılaştırmak negative olumsuz
no pain no gain acı yoksa başarı yok nickel 5 cents
noun isim practice alıştırma n.
number sayı practise alıştırma yapmak v.
okay tamam penny 1 cent
open açık,açmak recognize tanımlamak,tanımak
pen dolma kalem Saturday Cumartesi
pencil kurşun kalem sentence cümle
picture resim she o (kız)
please lütfen sick hasta (Amr.)
pronoun zamir Sunday Pazar
read okumak synonym eş anlamlı
repeat tekrar etmek treasure hazine
see you later sonra görüşürüz their onların
small letters küçük harfler they onlar
so far so good şu ana kadar iyi Thursday Perşembe
subject özne today bugün
synonym eş anlamlı tomorrow yarın
table masa true gerçek
take a break ara vermek Tuesday Salı
turn off kapamak we biz
turn on açmak Wednesday Çarşamba
verb fiil week hafta
volunteer gönüllü weekday hafta içi
watch kol saati weekend hafta sonu
white board beyaz tahta yesterday dün
window pencere you sen
word kelime you sen,siz
write yazmak your senin,sizin
BOOK 2 QUICK REFERENCE
ALL LESSONS
apple elma amount tutar again tekrar adverb
at present şu anda answer cevap Air Force base askeri üs (hava)
at the same time aynı zamanda at a time bir kerede at least en azından
at the moment şu dakikada bored sıkılmış barracks baraka
at the present şu anda boy oğlan bed yatak
at this time bu zamanda brother erkek kardeş building bina
banana muz check kontrol,kontrol etmek bulletin board haber panosu
beef sığır eti child çocuk bus otobüs
bone kemik children çıcuklar bus stop otobüs durağı
bread ekmek dad baba BX(base exchange) büyük kantin
breakfast kahvaltı dady babacığım bye hoşça kal
buy satın almak dead ölü can olabilir
calf dana deadly ölümcül ceiling tavan
cherries kirazlar do yapmak clever zeki
cherry kiraz don't mention it kafaya takma,değmez cold soğuk
chicken tavuk except hariç comma virgül
coffee kahve family aile commissary küçük kantin
come gelmek father baba conjunction bağlaç (and,or)
complement tamamlayıcı girl kız cue ipucu
cow inek her onun,ona (kız) descriptive Adj. tarif edici sıfat(big)
currently şimdilik,şu günlerde hers onunki (kız) dining hall yemekhane
deer geyik him ona (erkek) dispensary dispanser
dinner akşam yemeği his onun,onunki (erkek) falling intenation düşen vurgu
drink içecek,içmek I'm too bende friend arkadaş
eat yemek it ona (cansız etc.) happy mutlu
egg yumurta its onunki (cansız etc.) home ev (başına to almaz)
evening akşam just sadece hospital hastahane
fish balık last time son defa hot sıcak
food yiyecek man adam house ev (in the house)
juice meyva suyu many fazla (sayılabilen) let's go hadi gidelim
lamb koyun eti me beni,bana library kütüphane
listen to dinlemek me too bende locator askeri resepsiyon
listen to dinlemek men adamlar make a mistake hata yapmak
look bakmak mine benimki meshall yemekhane(askeri)
lunch öğle yemeği mother anne my benim
meal öğün movie film now şimdi
midnight geceyarısı much fazla (sayılamayan) office ofis
milk süt mum anne our bizim
morning sabah mumy anneciğim possessive iyelik (Ali's,Elmas' )
night gece not at all bir şey değil repeat tekrar etmek verb.
noon öğle nothing hiçbirşey rising intenation yükselen vurgu
now şimdi old yaşlı room oda
nowadays bu günlerde one by one birer birer schedule plan,program
orange portakal ours bizimki snack bar aparatif bar
orange juice potakal suyu question mark soru işareti stupid aptal
pear armut quick çabuk take it easy kolay gelsin
pig domuz quickly çabukça their onların
pork domuz eti right doğru tired yorgun
presently şu sıralar second one ikinci olan too oda,de,da
read okumak sister kız kardeş very çok
rice pilav,pirinç the movies sinema (yer) vowel sesli harf,ünlü
salad salata theirs onlarınki well iyi,güzel
sheep koyun them onları,onlara whose kimin
study ders çalışmak us bizi,bize your senin,sizin
talk konuşmak woman kadın
tea çay women kadınlar
to put on giymek (şu anda) wrong yanlış
to take off çıkarmak you sen,siz,sana,size
to take out çıkarmak young genç
watch tv.seyretmek you're wellcome bir şey değil
water su yours seninki,sizinki
BOOK 3 QUICK REFERENCE
ALL LESSONS
hungry aç soldier karacı asker check çek
thirsty susamış army kara kuvvetleri say söylemek
snack ara öğün sailor denizci learn öğrenmek
shave traş olmak navy deniz kuvvetleri live yaşamak
sleep uyumak enlisted man yeni kayıt olan asker leave ayrılmak
swim yüzmek captain yüzbaşı hear duymak
get up yataktan kalkmak officer subay fly uçmak
get dressed giyinmek N.C.O. astsubay airplane uçak
go to bed yatağa gitmek civillian sivil know bilmek
a.m. gece 0-öğle 12 arası military askeriye see görmek
p.m. öğle 12-gece 0 arası taxi/cab taksi how often ne kadar sık
wake up uyanmak get well soon geçmiş olsun always daima
take a shower duş almak citizen vatandaş usually genellikle
lesson ders member üye often sık sık
class sınıf my one day benim bir günüm sometimes bazen
sofa divan later daha sonra seldom nadiren
before önce toast kızarmış ekmek never asla
after sonra right doğru has/have sahip olmak
early erken correct doğru language dil
late geç example örnek country ülke
arrive varmak homework ev ödevi learn öğrenmek
review tekrar gözden geçirmek report rapor,rapor etmek find out öğrenmek
dictionary sözlük same aynı answer sheet cevap kağıdı
choose seçmek wrong yanlış quiz kısa test
select seçmek answer cevap mark işaretlemek
memorize ezberlemek airman havacı asker test booklets test kitapçığı
previous day önceki gün air force hava kuvvetleri look up kelime vs. aramak
PREPOSITIONS
AT IN ON
PLACE TIME PLACE TIME PLACE TIME
at home at 03:30 in a room in the morning on the ceiling on Sunday
at work at sunrise in a building in the afternoon on the table on sundays
at school at sunset in a town in the evening on page on a weekday
at the universty at night in a garden in january on the left on a holliday
at the bus stop at midnight in a park in 1989 on the right on a rainy day
at the station at down in a photograph in spring on the ground on time
at the airport at christmas in a mirror in the 18th. on the coast on schedule
at the seaside at the moment in a armchair in his youth on a river on christmas
at the board at present in the road in her teens on a road go on a vacation
at the corner at the same time in the sky in the begining on the grass on the weekend
at reception at the age of 18 in a desk in the future on the plane go on tour
at party at breakfast in the rain in the past on the truck
at the window at noon in the sun in few minutes on the ship
at 35.street at lunch in the open in driving on the bus
at the first side in the dark be in time on the boat
at on early age in the shade in good time on the bed
at one's death in the shadow in my absence on the floor
at the begining of in the water in driving on on the wall
at the end of in a river be on time on TV
at a time in a row on radio
at last in a line on the watch
at first in europe on the surface
at once in the corner on the highway
at least in place on the base
in traffic on the plate
in the newspaper on the dish
in his car tea is on me
in class (çaylar benden)
in the living room
in the west
in bus station
BOOK 4 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
all bütün 1st.lieutenant üsteğmen paragraph paragraf ask=want istemek
all day long bütün gün boyunca 2nd.lieutenant teğmen sentence cümle autumn=fall sonbahar
ball top air force base hava kuvvetleri üssü asleep uykuda black siyah
baseball beyzbol army post kara kışlası awake uyanık blue mavi
city şehir begin başlamak belt kemer brown kahverengi
cook aşçı,pişirmek break ara,teneffüs blouse bluz clerk satıcı
downtown çarşı bring getirmek boot bot,çizme color renk
end son butt can sigara tablası bullet train hızlı tren cost fiyat
field saha (Amr.) cap kep can ebilmek (kabiliyet) dance dans
football boot krampon captain yüzbaşı cap kep green yeşil
football player futbolcu cigarette sigara coat palto,ceket headphones kulaklık
game maç (Amr.) colonel albay dress elbise headsets kulaklık
game oyun duty=work iş fall asleep uykuya dalmak help yardım
hometown memleket ashtray kül tablası frugual tutumlu here you are buyrun
last night geçen gece false yanlıs get dressed giyinmek how much? nekadar? (fiyatı)
last summer geçen yaz general general glove eldiven music müzik
last week geçen hafta I.D.card kimlik hat şapka one bir,biri,olan
like to birşeyden hoşlanmak identification teşhis,tanımlama indent paragrafın ilk harfi orange kavun içi
live yaşamak lieutenant colonel yarbay jacket ceket,mont over here işte burada
long uzun major binbaşı may ebilirmiyim (müsaade) over there işte orada
match maç (Eng.) military askeri must meli,malı pink pembe
one hour ago bir saat önce name tag isimlik nasty kötü,kaba,çirkin purple mor
pitch saha (Eng.) naval base deniz üssü necktie kravat rainbow gök kuşağı
refree hakem on time zamanında,vaktinde pants pantolon recorder kayıt edici
restaurant restoran pack paket period nokta red kırmızı
skyscraper gökdelen rank rütbe punctuation noktalama işaretleri season mevsim
soccer futbol (Amr.) razor traş makinası put on giymek sell/sold(v2) satmak
start başlamak report rapor question mark soru işareti (?) spring ilkbahar
start to birşeye başlamak salute selamlamak scarf atkı,eşarp store dükkan,mağaza
tennis tenis sergeant çavuş shirt gömlek summer yaz
town kasaba smoke sigara içmek shoe ayakkabı take/took(v2) almak,götürmek
visit ziyaret stripes bez rütbe (astsb.) skirt etek what color? ne renk?
yesterday dün take almak,götürmek slacks pantolon winter kış
true 1 socks erkek çorabı yellow sarı
uniform üniforma stockings kadın çorabı
unit ünite,birlik suit takım elbise
with ile sweater süeter
take off çıkarmak
tie kravat
trousers pantolon
T-shirt tişört
wake up uyanmak
wear giymek,giyinmek
SOME REGULAR VERBS SOME IRREGULAR VERBS
V1 V2 V1 V2 V1 V2 V1 V2
answer answered cook cooked begin began bring brought
ask asked correct corrected choose chose buy bought
check checked end ended come came do did
circle circled like liked drink drank fly flew
clean cleaned look looked drive drove get got
close closed look up looked up eat ate go went
learn learned mark marked get up got up have had
listen listened repeat repeated know knew hear heard
live lived select selected see saw leave left
memorize memorized start started sit sat put put
open opened talk talked speak spoke read read
play played visit visited stand stood say said
review reviewed walk walked swim swam sell sold
shave shaved want wanted take took sleep slept
study studied watch watched write wrote wear wore
spell spelled work worked
BOOK 5 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
ankle diz a few birkaç,az ama yeterli airline hava yolu a piece bir parça
arm kol a little biraz,az ama yeterli airport hava alanı a slice bir dilim
body vücut a lot of/lots of birçok arrival varış among 3 veya fazlası arasında
bone kemik any hiç,herhangi arrive varmak bar kalıp,çubuk
by heart ezbere barbershop berber dükkanı arrive at küçük yere varmak bean fasulye
chin çene bathroom banyo arrive in büyük yere varmak between 2 varlık arasında
ear kulak both her ikisi button tuş,düğme bottle şişe
elbow dirsek brush fırça call telefon etm,arama bowl kase,tas
eye göz butter tereyağı,katı yağ come back geri gelmek cake kek,pasta,çörek
eyebrow kaş buy satın almak cuffs kol ağzı,kolluk can teneke kutu
eyelash kirpik can possibilty (ihtimal) customer müşteri candy şekerleme
eyelid göz kapağı change değiştirmek depart ayrılmak,kalkmak carrot havuç
feet ayaklar clean temizlemek,temiz departure ayrılış,kalkış cheese peynir
finger pel parmağı clean up komple temizlemek doorknob kapı tokmağı chip parça
first ilk comb tarak every weekend her haftasonu chocolate çukalata
foot ayak dirty kirli,pis first ilk cookie kurabiye,tatlı
forehead alın drugstore eczane flight uçuş corn mısır
give vermek dry kurutmak,kuru from den,dan cup fincan
hair saç exist mevcut,var olmak gate kapı,uçak park yeri dessert yemek sonrası tatlı
hand el face yüz go back geri gitmek dial numara çevirmek
head baş few birkaç,az ama yetersiz graduate mezun olmak dial tone çevir sesi
heel topuk get almak,gitmek graduation mezuniyet töreni dish tabak,çanak
hip kalça grocerystore bakkal,market in içinde dozen düzine
hurt yaralamak haircut saç tıraşı key anahtar drink içecek,içmek,içki
joint (v) birleştirmek help your self rahat ol,rahat davran knob tokmak each herbiri,herbir
knee diz like to put koymaktan hoşlanmak lock kilitli flavor tat,lezzet
large geniş little biraz,az ama yetersiz make reservations rezervasyon yap. gallon 4 lt.
last en son mirror ayna meet/met(v2) karşılaşma,buluşma glass bardak,cam
leg bacak need to zorunda olmak next weekend diğer haftasonu half yarım
limb uzuv need=require ihtiyacı olmak one-way tek yön ham jambon,domuz budu
lip dudak offer teklif pack paketlemek,paket have to zorunda
long uzun only sadece phone tel.etme(short form) ice cream dondurma
medicine ilaç pepper kara biber,kırmızı biber pick up almak kilo 1 kg.
mouth ağız pocket cep push basmak lettuce marul,salata
move hareket etm. rinse suyla durulamak reservation rezervasyon make etmek
move home taşınmak salt tuz return dönmek many çok (sayılabilir)
move house taşınmak shampoo şampuan round-trip gidiş/dönüş töreni menu menü
move into küç.yer.taşınma shower duş sharpener kalem açacağı metric metreye ait
move to büy.yer.taşınma sink lavabo sleeves giysi kolu metric ton 1 ton
muscle kas soap sabun suitcase bavul much çok (sayılamaz)
neck boyun some biraz take a trip seyahat etmek not have to zorunda değil
next/then bir sonraki soup çorba telephone telefon etm,telefon onion soğan
nose burun sugar şeker ticket bilet ounce 28 gr.(1/16 pound)
point to işaret etmek. teeth dişler together birlikte paper kağıt
short kısa the other one diğeri tonight bu gece pie turta,pasta,çörek
shoulder omuz there +be vardır travel uzun seyahat pint 1/2 lt.
skin cilt things şeyler travel agency seyahat acentesi potato patates
small kısa toilet tuvalet,klozet travel agent seyahat görevlisi pound 456 gr.
sore inciltmek toilet paper tuvalet kağıdı trip kısa seyahat,gezi quart 1 lt (1/4 gallon)
take almak tooth diş turn on/turn off açmak,kapamak receiver alıçı,telefon ahizesi
throat boğaz toothbrush diş fırçası twin ikiz sandwich sandaviç
thumb baş parmak toothpaste diş macunu zipper fermuar something bir şey,pir parça şey
toe ayak parmağı topic konu,mevzu squash kabak
toenail ayak tırnağı towel havlu them onları,onlara
tongue dil wash yıkamak tomato domates
touch dokunmak washcloth kese,sabun bezi ton 1 ton (2000 pound)
trunk gövde when? ne zaman? tube tüp
which? hangi which one hangisi? unhappy mutsuz
wrist el bileği which ones hangileri vanilla vanilya
vegetable sebze
vitamin vitamin
BOOK 6 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
boots bot,çizme anything herhangi bir şey adress adres at first ilk önce,başlangıçta
change değişmek anything else başkabirşey daha also de,dahi,hem,hemde at last sonunda,nihayet
clear açık awful berbat,çok kötü bank banka because çünkü
cloud bulut blade pervane pali bus ticket otobüs bileti best en iyi
cloudy bulutlu boat kayık,sandal but fakat but fakat
cry ağlamak by bir vasıta ile cash a check çek bozdurmak camera kamera,fotoğraf m.
dry kuru check hesap pusulası checkbook çek defteri check in kayıt,giriş yaptırmak
from den,dan contraction kısaltma crowded kalabalık check out hesap kesmek
get/got almak,-lanmak cup fincan deliver dağıtmak,teslim final son,enson
grade not cut/cut kesmek difficult zor for için,süreyle
how? nasıl? delicious lezzetli driver's license ehliyet go sightseeing ilginç yer.ziyaret
I think bence fork/forks çatal envelope zarf lake göl
nice hoş,güzel get in varmak finish bitirmek,bitmek load yüklemek
noun clause isim cümleciği get off inmek give vermek long uzun
rain yağmur get on binmek good grade iyi not mountain dağ
raincoat yağmurluk get/got olmak,varmak help yardım much çok,fazla,hayli
rainstorm yağmurlu fırtına glass/glasses cam bardak identification kimlik tanıtıcı belge ocean okyanus
rainy yağmurlu helikopter helikopter in line kuyrukta,sırada overnight geceleyin
score skor,puan her onu,ona (kız) letter mektup pacific pasifik,büyük okya.
shine parlamak him onu,ona (erkek) mail posta,postalama relax gevşemek,dinlenme
shower kısa yağmur home ev mailman postacı rest istirahat,rahat
sky gökyüzü house ev money order posta çeki,havale roll rulo,film makarası
sleepy uykulu jet jet uçağı more daha fazla,çok short kısa
snow kar knife bıçak near yakın,civarında smile gülümsemek
storm fırtına knife blade bıçağın keskin yeri package paket,koli stay kalmak
sun güneş knife handle bıçak sapı part parça,bölüm,bölge table tennis masa tenisi
sunny güneşli later sonra,daha sonra people insanlar,halk take a fotograph fotograf çekmek
sunshine güneş ışığı leave a tip bahşiş vermek pick out seçmek,ayırmak take a rest dinlenmek
think about hakkında düşünmek leave/left ayrılmak piece of pie pasta parçası take a vacation izne çıkmak
think of düşünmek main dishes ana yemekler,tabak post office postane time zaman
think/thought düşünmek me beni,bana postcard kartpostal tree ağaç
umbrella şemsiye menu menü return adress gönderen adresi vacation tatil
upset üzgün mexican meksikalı send göndermek why? niçin?
wet ıslak mom anne,anneciğim short quiz kısa sınav
wind rüzgar napkin/napkins peçete show göstermek
windy rüzgarlı no hiç,hiçbir Adj. sign imzalamak
nothing hiçbir şey stamp posta pulu
of sure elbette,muhakkak state eyalet
order sipariş vermek street cadde,sokak
plate/plates tabak teller vezneda
saucer fincan tabağı textbook ders kitabı
ship gemi traveler's check seyahat çeki
something bir şey write a check çek yazmak
something else başkabirşey daha
spoon/spoons kaşık
sure emin olmak
tax vergi
them onları,onlara
total toplam
travel seyahat etmek
us bizi,bize
vehicle araç
waiter erkek garson
waitress kadın garson
wipe silmek
without siz,sız
BOOK 7 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
alike benzer add toplam above yukarısında armchair koltuk
all of them onların hepsi any hiç(Q-N) absent mevcut değil be fed up sikilmak
be out of job işsiz olmak at the bottom of en altında animal hayvan bookcase kitaplık
big büyük at the top of en üstünde around etrafında cabinet vitrin,dolap
both ikisi because çünkü neden bildir. at the back arkadaki can opener konserv.açacağı
both of them onların ikisi bottom alt at the front öndeki carpet halı
by mistake hata ile by/times çarpı back arka ceiling tavan
circle daire center merkez backyard arka bahçe coffee table kahve sehpası
compare kıyaslamak circumference çevre mat. behind arka couch divan
consider dikkate almak count to saymak below aşağısında curtain ince mutfak perdesi
describe tanımlamak curved eğri bird kuş cut up doğramak
description tanım diameter çap by yanında drapes kalın perde
draw çizmek divided bölme cat kedi drawer çekmece(mutfak)
earn para kazanmak divided by bölüm climb tırmanmak electric elektrikle ilgili
edge uç each herbiri dear sevgili electrical elektrikli
equal eşit easy kolay deep derin electricity elektrik
fast hızlı equals eşit dog köpek end table küçük sehpa
fire kovulmak error hata earth dünya-gezegen fan vantilatör
form form explain çözmek fence çit faucet musluk
give a description izahat vermek four more time daha fazla, bir daha fireplace şömine flat düz
hire işe alınmak half yarım flower çiçek floor zemin,taban
Job iş hard güç,zor flow akmak furniture mobilya
like gibi fiz.+karakter heavy ağır front ön guest misafir, konuk
line çizgi in the center of merkezinde(içinde) garage garaj hey A!
little küçük in the top of en üstünde(içinde) gate kapı keep tutmak,saklamak
look like benzer fiz. into içine doğru grass ot,çim kitchen mutfak
make a mistake hata yapmak light hafif high yüksek lamp lamba
math. matematik kısa form main idea ana fikir hill tepe lay 1 yaymak
mathematics matematik kısa form make a mistake hata yapmak ice buz lie 3 uzanmak
mistake hata minus/from eksi its onun-cansız lie 2 yalan söylemek
narrow dar more daha fazla land kara living room oturma odası
one of them bunlardan biri multiply çarpım leaf yaprak look nice hoş gözükmek
opposite zıt offer teklif love aşk,sevgi often sıksık
other diğer one more time birkere daha low alçak outlet priz
rectangle dikdörtgen piece parça moon ay pan tava
refer işaret etmek plus/and artı nest kuş yuvası plug in baglanmak
round yuvarlak,etraf price of fiyat,değer nex to yanında plug n. elektrik fişi
shape şekil problem problem mat. over üzerinde plug v. fişi takmak
side kenar radius yarıçap past geçmiş pot kap,tencere
slow yavaş so çünkü sonuç bildir. present mevcut pretty hoş,güzel
square kare some biraz(Q-A) present şu anda refrigerator buzdolabı
strong kuvvetli straight düz rear arka,arkada rug halı,kilim
take a description izahat almak subtract çıkarmak rebus resimli bulmaca seldom nadiren
take side of taraf tutmak the top of en üst ride binmek(at,motor) shelf raf
the other one diğer biri topic başlık river nehir sink lavabo
triangle üçgen total yekün,toplam riverbank nehir yatağı sofa kanepe
weak zayıf,güçsüz understand anlamak roof çatı stove fırın,ocak
wht.is she like nasıl?fiz.tarif+karakter run koşmak ugly çirkin
wht.is she look like nasıl?fiz.tarif shallow sığ unplug çikartmak
wide geniş sitting durmak use kullanmak
snowman kardan adam usually genellikle
star yıldız visitor ziyaretçi
tell söylemek wool yün
then sonra,o zaman
world dünya
yard bahçe
zip code posta kodu
leaves yapraklar
BOOK 8 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
airport/aerodrome hava alanı admiral amiral (deniz generali) at call çalışmaya hazır about two hours yaklaşık iki saat
alight havalanmak (kuş etc.) beatiful güzel call up telefona çağırmak after geçe (tlf.)
apostrophes üst tırnak begin to birşeye başlamak change bozuk para apartment apartman dairesi
better daha iyi difficult zor cheap ucuz at residence ikamet te
block blok,parsel excited heyecanlı coins bozuk para basement bodrum katı
BR.(busines route) şehir içi yol exciting heyecan verici conversation konuşma (have conv.) be back geri dönmek (tlf.)
bread=rise insan/hay.yetiştirmek exercise egzersiz (do exercise) deposit depozit,kapora bedroom yatak odası
capital letters büyük harfler falls şelale deposit the money depozit yatır bell zil,çan
celsius santigrat forget / forgot unutmak dial çevir can you hold on? hatta beklermisiniz?
cold soğuk fun / funny eğence / eğlenceli dial tone çevir sesi charges ücret,ödemeli
commas virgül getting in shape forma girmek expensive pahalı did I get any calls beni arayan oldumu?
convert dönüşmek gymnasium (gym) jimnastik salonu factory fabrika doorbell kapı zili
cool serin have a good time iyi vakit geçirmek find / found bulmak for rent kiralık
corner köşe have fun eğlenmek hang up kapamak (tlf.) garden bahçe
degree derece healthy sağlıklı just sadece / henüz half yarım
direction talimat,yol tarifi hers / his onunki just a minute birdakika ayrılmayın half past buçuk,yarım
east / of doğu / -nin doğusu highway otoban,şehirler arası yol kind of call çeşit arama hold tutmak
exclamation mark ünlem işareti hit vur less daha az hold / held on telefon beklemek
fall in içine düşmek hour hand akrep (saat kolu) line hat hold the line hatta beklemek
fall in love with S.O. birisine aşık olmak how's yours? seninki nasıl? local call şehir içi görüşme holding tut
fall off yukardan düşmek important önemli long distance call uzun mesafe arama I call him back onu tekrar arıyacam
fall/fell down bulunduğu yere düş. in back of arkasında (dışında) look at bakmak I will be back döneceğim
for için in front of önünde (dışında) look for aramak I will get him onu çağıracağım
freeze / froze donmak in good shape formunda look it up onu bulmak için bakmak I'm back! döndüm!
get off inmek in the back of arkasında (içinde) look like benzer Is he there? o oradamı?
get on binmek in the front of önünde (içinde) look up bulmak için bakmak just a moment kısa bir süre
get on E-5 E-5 yoluna devam et interesting ilginç,enteresan may ebilmek,olasılık,müsade leave a message mesaj bırakmak
go git learn to birşeyi öğrenmek might daha düşük ihtimal like any others diğerleri gibi
ground yer like to birşeyden hoşlanmak more daha fazla managers yönetici
grow / grew yetiştirmek,büyümek mall büyük alışveriş merkezi on call kullanıma hazır message mesaj
highway anayol mine benimki operator snt.operatörü moment an
hot sıcak minnute hand yelkovan (dakika kolu) page sayfa past geçe (tlf.)
ice buz miss / missed ıska geçmek pay / paid ödemek quarter çeyrek (tlf.)
in the sky gök yüzünde mostly çoğunlukla pay phone ödemeli,ankesörlü tlf. ring / rang çalmak
kilometer kilometre need ihtiyaç person şahıs rent kira
land inmek (uçak etc.) need to birşeye ihtiyaç duymak person to person isim ile aratma (pahalı) returning his call aramasına döndüm
leave the ground havalanmak ours bizimki pick you up almaya gelmek ring the bell zili çalmak
loop çevre yolu out of shape formsuz public phone halka açık telefon take a message mesaj almak
mile mil = 1.6 km. pushup şınav,(do pushup) see you Friday cumaya görüşürüz tell / told söylemek
north / of kuzey / -nin kuzeyi remember hatırlamak slot (tlf.) dar uzun delik tell him ali called Alinin aradığını söyle
on board gemide,uçakta shut=close=slam kapat station to station numara aratma (ucuz) this is gökhan ben gökhan (tlf.)
on the ground yerde situp mekik,(do situp) the least en az this is the manager ben yönetici (tlf.)
park park terrific harika,çok güzel the line is busy hat meşgul till kala (tlf.)
periods nokta theirs onlarınki the most en fazla to kala (tlf.)
question mark soru işareti try / tried to birşeyi denemek there are two kinds iki çeşit vardır until e kadar,değin
quotation marks den den işareti volleyball voleybol what kind of call? ne çeşit bir arama? wait bekle
road yol what about yours seninkinden ne haber? which kind? hangi çeşit?
south / of güney / -nin güneyi workout antreman(have workout) which? hangisi?
straight ahead dümdüz,dosdoğru yours seninki,sizinki who? kim?
sweltering bunaltıcı sıcak whom kim (to/with/for whom)
syllables hece
take off / took off kalkmak (uçak etc.)
temperature sıcaklık
the best en iyi
the worst en kötü
thermometer termometre
transform dönüşmek
turn dön
warm ılık
west / of batı / -nin batısı
worse daha kötü
BOOK 9 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
account hesap accident kaza advice tavsiye alarm clock çalar saat
aggree aynı fikirde olmak across karşısında,karşı tarafta anyone herhangi bir kimse almost hemen hemen
bill / note kağıt para at fault hatalı,kusurlu badly kötü bir şekilde apologize özür dilemek
bitter acı auto short form the automobile because çünkü apology özür,özür dileme
card kart automobile araba,otomobil because of dolayı attendant görevli,hizmet veren
cash a check çek bozdurmak behind arkasında,gerisinde bec. of this reason bu sebepten dolayı baggage bagaj
checkbook çek defteri bicycle bisiklet borrow ödünç almak bath banyo yapmak
checking account çek hesabı(vadesiz) bike bisiklet (informal) care about önemsemek bathe banyo yapmak
clerk / teller memur,görevli bother rahatsız etmek,üzmek care for sevmek,beğenmek bathub küvet
close an account hesap kapamak break kırmak,kırılmak,kopmak careful dikkatli blanket battaniye
complete tamamlamak,bitirmek break kanuna uymamak careless dikkatsiz closet elbise dolabı(gömme)
completely tamamen buckle emniyet,kemer bağlama correct doğru empty boş
day by day günden güne bystander kavşak easy kolay end son,sonuç
deposit bank.yatırılan para careful dikkatli,tedbirli enjoy den hoşlanmak fill up doldurmak,dolmak
deposit in para yatırmak careless dikkatsiz excited heyecanlı forgive affetmek
during boyunca cause neden olmak fast hızlı,çabuk full dolu
feel hissetmek cause sebep feelings duygular,hisler gas station benzin istasyonu
fill in doldurmak cross karşıya geçmek fix tamir etmek gasoline benzin
fill out doldurmak curve viraj,dönemeç,düz değil friendship arkadaşlık gauge gösterge
form form dark koyu,karanlık garage garaj,tamirhane hang (up) asmak
hide / hid saklamak dent çöküntü,eziklik go out dışarı çıkmak hanger askı
how soon nekadar yakında different from farklı,başka guess zannetmek,tahmin etm. hard sert,katı
immediately derhal,hemen face bakmak,yönünde olmak how nasıl hope ummak
information bilgi fasten bağlamak,eklemek hurt S.O. feelings duygu inciltmek lady bayan
interest faiz fault kusur,hata in one's opinion düşüncesine göre laundry çamaşır(yıkanacak)
lemon limon fine para cezası lend borç vermek,ödünç mean niyet etmek,anlama gel.
look öyle gibi görünmek happen olmak,meydana gelmek lie yalan,yalan söyle. motel otel(arabalı gidilen)
lose / lost kaybetmek have an accident kaza yapmak maybe belki,olabilir pillow yastık
make a deposit hes.para yatırmak heavy traffic yoğın trafik (ağır işler) opinion düşünce,kanı,fikir pleased memnun,mutlu
make a wıthdrawal hes. para çekmek in back of arkasında park park etmek ready hazır
necessary gerekli in front of önünde party parti,toplantı realize fark etmek
open an account hesap açmak innocent x quilty suçsuz x suçlu repair tamir etmek really gerçekten,sahiden
passport pasaport insurance sigorta roommate oda arkadaşı restroom tuvalet
pocket cep interrupt kesmek safe emin,güvenli run out kullanıp bitirmek
right away derhal,hemen keep on devam etmek secret gizli,sır sheet çarşaf
right here tam burada,buraya law kanun should gereklilik(tavsiye) so bu yüzden,bu kadar
safe emniyet light ışık slow yavaş soft yumuşak
safe and sounds sağ sağlim light açık renkli,aydınlık someone birisi,bir kimse sorry üzgün,pişman
salary maaş no one hiç kimse story hikaye,öykü spill kaza ile dökmek
salty tuzlu obey uymak,itaat etmek tell söylemek step adım,basamak
save muhafaza etmek place yer,mevki tell a story hikaye anlatmak take a bath banyo yapmak
save for birşey için biriktirmek pole direk,sırık tell S.O. The time zamanı söylemek tank tank,depo
save ups birşey için biriktirmek policeman erkek polis tell S.O.a lie yalan söylemek tax vergi
signature imza policewoman kadın polis tell S.O.the truth hakikati birine anlatmak well iyi,hımm,et et ama
slip kağıt pusula,dekont ride binmek,sürmek(bisiklet) tool alet,el aleti worried endişeli,üzgün
smell kokusunda olmak rider binici,sürücü (bisiklet) truth hakikat,doğruluk worry endişelenmek
soon pek yakında right sağ,taraf,yan white lie beyaa yalan(zararsız)
soon after hemen sonra rule kural,kaide,yöntem
sound kulağa öyle gelmek run sürmek
sour ekşi seat belt emniyet kemeri
spend harcamak similar to aynı,benzer
stand dayanmak stop durmak
sweet tatlı suddenly aniden
take out çekmek team takım
taste tadında olmak the police polis teşkilatı
wallet cüzdan the same as aynı şey,aynı şekilde
whatever her ne olursa ticket trf.ceza makbuzu
whenever her nezaman olursa traffic trafik
withdraw çekme,çekilme(n.) traffic jam trafik sıkışıklığı (işlemez)
withdrawal from biryerden para çekm way yol
worth değer witness tanık
BOOK 10 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
after sonra above üstünde (deymez) about yaklaşık
at last sonunda 5 th. Story 5.kat across karşısında accupation meslek
be supposed to meli(dışardanzorlama) adult yetişkin air hava article makale
before önce afraid korkmak air pressure hava basıncı aunt hala,teyze
candy bar şekerleme alone yanlız,tekbaşına back arka baby bebek
chewing gum sakız by yanında (bitişik değil) behind arkasında be able to e bilmek
chips cips (patates or mısır) cafeteria kafeterya below altında (deymez) boss patron
coin release bozukluk serbest bırak. clothing store butik certainly tabiki,elbette business iş
coin release lever bozuk iade manivelası compare kıyaslamak common yaygın business man iş adamı
coin return bozukluk iade cosy rahat ve sıcak common genel,yaygın,bilinen cashier kasiyer
coin return cup bozukluk iade yeri decide karar vermek could kibarca istemek coast kıyı,sahil,kumsal
cream kırema department store mağaza(mall danküçük cover örtü,korumak,sarmak collect biriktirmek
detergent deterjan down aşağı,aşağıya doğru do s.o. a favor birine iyilik yapmak collection kolleksiyon
diet drink diyet içeceği downstairs alt kat enough yeterli,yeterince company şirket
dispense=give out dağıtmak escalator yürüyen merdiven extra=spare yedek cousin kuzen
drop düşüş,iniş everybody herkes fasten bağlamak dentist dişçi
every other 2 day 2 günde bir everyone herkes flat patlak driver sürücü
everywhere heryerde floor=story=level kat flat tire patlak lastik family tree soy ağacı
exact tam go shopping alışverişe gitmek front ön famous ünlü
exact change tam bozukluk graduate mezun olmak hand out dağıtmak far uzak,uzaklık
exactly tam tamına have you met..? ........tanışmışmıydın? handlebars gidon,bisiklet dümeni folks anne,baba,kardeş
favorite favori,ençok sevilen how do you do? nasılsınız (tanışırken) hub cant from den,dan
finally nihayet,sonunda I will let you know size bildireceğim hub jant grandfather büyük baba
find out öğrenmek,bulmak I'd like you to meet... İle tanışmanı istiyorum hub cap cant kapağı grandmother büyük anne
first time ilk zaman,ilk başta introduce tanıştırmak,tanıtmak hurry acele grandparent büyük anne,baba
for için introduction tanışma hurry up acele etmek how? nasıl?
get back=take it back geri almak it's a pleasure to meet... ...tanıştığıma sevindim in a hurry aceleyle magazine dergi
get=pick up almak let bırakmak,müsade etm. in back of arkasında make friends arkadaş olmak
insert sokmak let me introduce my self kendimi size tanıtayım inflate şişirmek man adam
instruction talimat,açıklama lug=nut somun jack kriko marriage evlilik
knob tokmak mall alışveriş merkezi jack up kriko ile kaldırmak married evli
last son neighbor komşu keep muhafaza etm. marry evlenmek
lastly son olarak nut=lug somun keep on=cont. devam etmek nephew erkek yeğen
lift kaldırmak parking lot otopark key anahtar news haberler
machine makina polite nazik,kibar loose gevşek,bol,geniş newspaper gazete
no yok politely nazikçe,kibarca loosen gevşetmek niece kız yeğen
nut fındık receive almak,kabul etmek lower alçaltmak,indirmek own kendi kendine
opening=slot yarık shake çalkalamak lug wrench somun anahtarı parent aile
operate çalıştırmak shop dükkan,alışveriş yap. lug=nut somun pleasant sevimli,hoş
out of bitmek,çıkmak shopping alışveriş yapmak mind aldırmak,itiraz etmek relative akraba
out of order kullanım dışı,bozuk shopping center alışveriş merkezi nut=lug somun salesman satıcı(erkek)
pick out=select seçmek stair merdiven basamağı of course elbette,tabiki salespeople satıcılar
pick up=get almak stairs merdiven on üstünde saleswoman satıcı(kadın)
popular popüler store dükkan pass out dağıtmak secretary sekreter
pull x push çekmek x itmek supper=dinner akşam yemeği quick çabuk single=bachelor bekar
selection seçim take escalator yürüyen merd.binmek quickly çabukça type daktilo yazmak
slot=opening yarık three storied üç katlı raise yükseltmek,kaldırmak uncle amca
soda=soda pop gazoz,gazlı içecek title başlık remove yerinden çıkarmak woman kadın
soft drink kalorisi düşük içecek up yukarı,yukarıya doğru replace yerine koymak work on konu üz. Çalışmak
something else başka birşey upstairs üst kat seat bisiklet oturağı,sele writer yazar
stick yapışmak,sıkışmak variety store ucuz,küçük şey satan spare=extra yedek
sticky yapışkan worry about biri hakkında endişe. the back (of) arka
substance madde write down not almak the front (of) ön
teach öğretmek tight dar,sıkı
tray tepsi tighten sıkmak (vida vs.)
unit ünite tire lastik
vend=sell satmak trunk bagaj
vending machine satış otomatı under altında
washing machine çamaşır makinası wheel tekerlek
when dığı zaman would kibarca istemek
while iken wrench anahtar (alet)
BOOK 11 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
ache ağrımak ahead ileride apply uygulama advertisement reklam (gaz..dergi)
annual yıllık ahead of birşeyin önünde as a matter of fact gerçekte almost hemen hemen
anylonger artık anybody/one herkes brake firen boring sıkıcı=dull
anymore artık apostrophe üst tırnak işareti bright parlak busy meşgul
appointment randevu become olmak bug böcek cards oyun kartları
back sırt caution dikkat catalog katalog channel kanal
backache sırt ağrısı cautiously dikkatlice certainly kesinlikle commercial reklam (TV. , radio)
catch yakalanmak cautiously dikkatli charge hes. borç yüklemek could ebildi
checkup genel muayene colon iki nokta üstüste credit kredi almak dish yemek
chest göğüs comma virgül dissatisfied tatmin olmamak dull sıkıcı=boring
chestache göğüs ağrısı confuse şaşırtmak engine makina dull keskin olmayan
cold soğuk,üşütmek crossing kavşak exchange malı mal ile değiştir. entertain eğlendirmek
come in girmek crossroad kavşak,dörtyol ağzı fly uçabilen böcek,sinek entertaining eğlendirici
come out dışarı çıkmak driving sürmek,sürüş(car etc.) for sale satılık entertainment eğlence
connect bağlamak exclamation mark ünlem işareti give back geri vermek feel hissetmek
cough öksürmek fail başaramamak grease yağ film film
dot nokta flash yanıp sönmek=blink greasy yağlı,katı frequently sık sık=often
earache kulak ağrısı follow takip etmek guarantee garanti frighten korkutmak
emergency emercensi get olmak hose hortum frightening korkutucu
examination muayene hypen hece bağlayan çizgi (-) in fact gerçekte funny komik,güldürücü
fever yüksek ateş in advence önceden leak sızmak great harika,büyük
for dır instructor eğitmen leaky sızıntılı if you ask me eğer bana sorarsan
get there varmak intersection kavşak motor motor impolite kaba
go in içeri girmek lane yol,şerit much çok impolitely kaba bir şekide
good deal iyi anlaşma lost kayıp noise gürültü in fact gerçekte=realy
have a temp ateşi olmak m.p.h. miles per hour noisy gürültülü intend niyet etmek=mean to
headache baş ağrısı mean anlama gelmek,demek oil yağ laugh gülmek
horizontal yatay meaning anlam,mana oily yağlı loud gürültülü
how about? ne düşünürsün? mind akıl,aldırmak on sale ucuzluk loudly gürültülü bir şekilde
illness hastalık nervous heyecanlı refund iade edip para almak love çok sevmek,aşk
in pain ağrımak nobody/one hiçbir kimse repair tamir mean to diyetlenmek
include içermek one-way tek yön sales slip satış belgesi,fiş plan to birşey planlamak
instructions talimatlar parantheses parantez satisfaction tatminkar program program
intersection kavşak pass sollamjak,geçmek satisfied tatmin olmak prompt hızlı
lately son zamanlarda pedestrian yaya satisfy tatmin etmek promptly süratli bir şekilde
make it yapmak pedestrian sign yaya geçiti satisfying tatmin edici reasonable makul
middle orta period nokta seat oturak,koltuk reasonably makul bir şekilde
no longer artık pull over yol kenarına çekmek service bakım,tamir recommend tvsiye etm.=advise
nurse hemşire question mark soru işareti smooth düz,düzgün reporter muhabir
parallel paralel quotation mark tırnak işareti solve çözmek rude kaba
patient hasta railroad crossing tren yolu geçiti stall durmak rudely kaba bir şekide
perpendicular dikme relax rahatlamak take a leak işemek serve servis yapmak
physical fiziksel right-of-way yıl hakkı thick kalın sharp keskin
problem problem school sign okul işareti thirst susuzluk silently sessizce
recently son zamanlarda semicolon noktalı virgül too çok fazla since medemki,=because
regular düzenli sidewalk kaldırım tune up ayarlamak spend vakit harcamak
resemblance benzerlik sign işaret,tabela tune-up ayar talk konuşma
run a temp ateşi çıkmak signal sinyal vermek unhappy mutsuz terrible çok kötü
runny akan slow down yavaşlamak warm up ısıtmak terribly çok kötü bir şekilde
runny nose akan burun slow up uyavaşlamak what sounds? neyin sesi? terrific dehşetli iyi
since mademki,because somebody/one bir kimse when it shouldn't yapmaması gerekirken variety çeşitli=different
since denberi speed limit hız limiti wonderfull harika
sneez hapşırmak speed up hızlanmak,gazlamak
sometime bir ara steering wheel direksiyon
still hala stop sign dur işareti
stomach karın truck ray
stomachache karın ağrısı turn dönmek,dönüş
symptoms belirtiler two-way çift yönlü
then o zaman u turn u dönüşü
vertical dikey way yol,güzergah
yet henüz yield sign yolver işareti
BOOK 12 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
auto repair araba tamiri accept kabul etmek add on eklemek all over her yerde
be over bitmek,sona ermek almanac eski olaylar takvimi addition ek bait yem
beach plaj already halen beginning başlangıç bang silah sesi
belong to ait olmak,üyesi olmak associate degree ön lisans boil kaynamak,kaynatmak believe inanmak
blow esmek,üflemek bachelor's degree lisans build yapmak,inşa etmek blow down devirmek,yıkmak
breeze esinti,meltem band frekans bandı,bando builder inşaatçı,yapıcı coach koçluk yapmak
calm sakin bargain kelepir,ucuz birşey burn yanmak,yakmak country kır
candle mum barn ambar,ahır comfortably rahatça,rahatlıkla deer geyik
carpeting halı,yer döşemesi bright parlak den ev dinlenme odası duck ördek
clear açık,belli,berrak burning yanan,kavurucu dining room yemek odası equipment teçhizat
clear up açmak,açıklamak career meslek disease enfeksiyon hastalığı facilitate kolaylaştırmak
climate iklim chance şans enlarge genişletmek farther daha uzakta
condominium apartman binası choice seçme experience tecrübe field alan,tarla
cover örtmek college kolej,üniversite fireplace şömine fill dolmak,doldurma
dangerous tehlikeli confused şaşırmak,şaşırmak fireplace ateş,yangın fishing rod balık kargısı
deep derin confussing şaşırtıcı get together toplanmak go hunting ava gitmek
during boyunca course kurs get-together arkadaş toplantısı gun ateşli silah
ever hiç,öylesine decision karar give off yaymak,göndermek hook olta,kanca
except hariç degree ünvan homemaker kahya hunt avlamak
expect ümit etmek,beklemek diploma diploma hooves hayvan tırnağı hunt for aranmak
expect to ümit etmek=hope to discuss tartışmak idea fikir,düşünce hunting av
flavor tatlandırıcı discussion tartışma interested in ilgi hyprocrite iki yüzlü
freezing dondurucu doctorate doktorluk ünvanı intimidated korkutulmuş indoors içeride
fresh taze educate öğrenmek,eğitmek invite davet etmek instructions kullanma talimatı
ft. short form of feet education eğitim leave bırakmak kick tekmelemek
heat sıcaklık educator eğitmen lectue konuşma,söylev kill öldürmek
humid nemli electric elektrikli meeting toplantı line misina
humidity nem electronics elektronik microwave mikrodalga more daha çok
if eğer,olursa,olduğunda elementary school ilkokul nailon çakmak moving oynak,hareketli
just gerçekten=realy field dal,branş,alan near yakın museum müze
kid çocuk=child future gelecek neat temiz,düzenli once bir kere
last dayanmak,sürmek gases hava gibi gazlar next door bitişik kapı out of doors dışarıda
like gibi,bunun gibi grade sınıf off base üss dışında outdoors dışarıda
locked dolap,soyunma dolabı growth büyüme,gelişme outskirts varoşlar own kendi kendine
newsstand gazete bayii high school yüksek okul overseas deniz aşırı ülke pier iskele
no longer artık instead (of) yerine patio teras,veranda pistol tabanca
none hiçbiri junior high school ortaokul perhaps belki plenty of yeterli,çok
occasionally ara sıra just demin,kısa süre önce pony küçük at point nokta,işaret et.,uç
past ilerisinde=beyond kindergarten ana okulu recklessly dikkatsizce positive şüphesiz
peanuts çok az para make up SO.mind karar vermek record plak practice pratik yapmak
pita pide master's degree lisans üstü remodeled şekli değiştirilmiş prepare hazırlanmak
poor fakir,düşük kaliteli medical tıbbi room yer purpose niyet,amaç
put in döşemek,talep etm. offer önermek sauteed kavrulmuş reload tekrar yüklemek
quiet sessiz,sakin offer teklif,öneri sewing dikiş rifle tüfek
refused reddedilmek offer to yapmayı önermek shed çardak several birkaç tane
remain kalmak Ph.D. sosyal bilimler doktoru shed sundurma,çardak shoot ateş etmek
retired emekli profession meslek size ölçü shot atış
rock kaya professional profesyonel smooth yumuşak,düzgün straighten doğrultmak
sea deniz refusal red,red cevabı solution çözüm suggestion tavsiye
since çünkü,için,mademki refuse reddetmek solve çözmek target hedef
sis short form of sister retire emekli story kat towards ....e doğru
slide kaymak so bu yüzden suburb banliyö trash çöp
slip kaymak take kabul etmek swollen şişmiş,kabarmış twice iki kere
slippery kaygan talk over tartışmak take place olmak,meydana gelmek used to alışkanlığı bırakma
spring break bahar tatili technical teknik then o zaman usual normal,mutad
stadium stadyum think over dikkatli düşünmek tiring yorucu watch out! dikkat et!
station istasyon tour of duty görev turu troop birlik weapon silah
stay kalmak turn down reddetmek trouble zorluk,sorun whole tüm,tam
unpleasant nahoş,hoş olmayan university üniversite unlikely mümkün değil win kazanmak
wind rüzgar woood fikrini değiştirmek wood odun yourself kendi kendine
wire tel yet henüz,daha boy! heyecan ifadesi
BOOK 13 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
advice tavsiye ad reklam (kısa formu) %30 off yüzde 30 indirimli a few az (sayılan)
advise tavsiye etmek allow müsade etmek amount to tutmak a little az (sayılmayan)
beat dövmek,vurmak appreciate müteşekkür olmak amount/cost tutar a lot çok
beat yenmek appreciate you size müteşekkirim as I told söylediğim gibi age yaş
bec.of this reason bu sebepten dolayı as gibi as you see gördüğünüz gibi area alan,bölge
believe inanmak ashtray kül tablası attemt denemek,teşebbüs basketball hoop basketbol potası
bet iddia,iddiaya girmek barrow borç almak bargain pazarlık yapmak by ölçüde "e" anlamı
by one point bir sayıyla be fond of düşkün olmak be on sale indirimli satış cabin kabin
certain emin olmak be on leave izinli olmak be up to tabi olmak court kort
certainly kesinlikle bracklet bilezik billion milyar depth derinlik
coach koç,koçluk yapmak chain zincir bust göğüs diet rejim,rejim yapma
doubt şüphe etmek copper bakır clothing giyecek distance mesafe,uzaklık
fan taraftar cotton pamuk cost tutar each other birbirini,birbirine
far uzak diamond elmas cut down düşürmek,indirmek fat şişman,kilolu
field alan,tarla do over tekrar etmek deal pazarlık field goal iki sayılık atış
go together yakışmak do you mind if.... sizce sakıncası varmı? decrease düşürmek,indirmek gain almak,kazanç
goal gol,sayı,kale,amaç dome kubbe discount indirim get fat şişmanlamak
guess ummak earing küpe dressing room soyunma odası go an a diet rejim yapmak
hope ummak fever iyilik fabric dokuma kumaş height yükseklik
imagine hayal etmek fond of doing stg. bir şey yap.düş.olmak factory fabrika jump sıçrama,zıplamak
join katılmak get up yataktan kalkmak fault hata length uzunluk
kick şut çekmek glance göz atmak fit olmak,uymak long jump uzun atlama
kick şut çekmek glass cam flea market bit pazarı loosen gevşetmek
knot düğüm into içine,içeriye foot 30 cm lik uzunluk many çok (sayılan)
league lig iron demir for sale satılık measure ölçmek
lose kaybetmek jewelry mücevher free bedava metric metrik sistem
match kibrit keep away kaçınmak,uzak tutmak go right ahead kafana göre takıl much çok (sayılmayan)
match maç leather deri hip kalça net file,ağ
match uygun olmak,yakışma lend borç vermek inch 2.5 cm lik uzunluk object nesne
most çoğu let izin vermek increase arttırmak pour akmak
obtain elde etmek made of den yapılmış irregular defolu,düzensiz row sıra
plant bitki man-made insan yapımı it depends on you size bağlı safety emniyet
point sayı,puan material kumaş,malzeme item mal,parça,malzeme scale tartı,kantar
positive emin olmak mind mahsur length uzunlık size büyüklük
practice antreman natural doğal less daha az slip kaymak
practise antreman yapmak necklace gerdanlık lowered price indirimli fiyatı sound gibi gelmek
quite tamamen,çok iyi nylon naylon measurement ölçü,ölçüm spot yer,leke
reason sebep,neden old times eski zamanlar,eskiden medium orta step adım,adım atmak
reporter muhabir owe borçlu olmak memorial day ABD. Şehitler günü strength kuvvet,güç
rope halat past geçince,ötesinde off indirim temperature sıcaklık
score skor pay back geri ödemek otherwise aksi taktirde thick kalın
score şut çekmek,sayı yap. permission izin pair çift thin ince,zayıf
shoelace ayakkabı bağı polyester polyester percent % yüzde tighten sıkmak
so öyle present/gift hediye percentage yüzdesi track iz,pist
soon çabuk,yakında pronounce telaffuz etmek price fiyat weigh ağırlığında
sooner or later er yada geç put on takmak,giymek privacy mahremiyet weight kilo,ağırlık
string ip (ince) put out söndürmek reasonable mantıklı weight ağırlık
succeed başarmak ring yüzük receipt fiş,fatura width genişlik
suppose zannetmek rock kaya reduce düşürmek,indirmek yard 3 feet
sure emin olmak rubber kauçuk regular price normal fiyatı
surely kesinlikle sand kum sale ucuzluk
team takım silk ipek sales satış
the farthest en uzak silver gümüş sew dikmek
think düşünmek sparkle ışıldamak silently sessizce
throw atmak stone taş size beden
tie kravat stone age taş devri sleeve elbise kolu
tie bağlamak thankful to you size müteşekkirim special özel,indirilmiş
tie berabere kalmak throw away/out çöpe atmak subject konu
towards e doğru wake up uyanmak,uyandırmak tax vergi
uncertain emin değil wire kablo try on denemek (elbise etc.)
win kazanmak wool yün waist bel
BOOK 14 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
academy akademi a little (adv.) biraz afford (v.) parasal gücü yetmek abroad (adv.) yurtdışı,yurtdışına
ad ilan around (adv.) etrafında all hepsi,tamamı accidental (adj. kazara,yanlışlıkla
advanced (adj.) tekamul,ileri barn ahır,ambar almost nerdeyse accidentally(adv şans eseri,kazaen
air force hava kuvvetleri because of (prep den dolayı,nedeniyle anyplace (adv.) herhangi bir yer as soon as (adv kıa zamanda
airman hava er blossom (v.) çiçek açmak attendant görevli attempt (v.) denemek,çalışmak
airman basic hava yeni er blossom ağaç çiçeği be over (v.) bitmek,sona ermek better (adv.) daha iyice
airman first class hava astsb.çvş. born (adj.) doğmak believe in inanmak board (v.) binmek
armed forces silahlı kuvvetler bridge köprü beside (prep.) yanında by (prep.) den önce,en geç
army ordu bull boğa besides (adv.) bundan başka,zaten by accident kazayla,tesadüfen
assignment görev (duty,job) calf/calves dana/danalar birth doğum cancel (v.) iptal etmek
bar madeni çubuk rütbe cattle sığır,büyük baş hayvan blow out üfleyip söndürmek fare bilet ücreti
basic (adj.) askeriyede acemi,temel cow inek blow out (v.) patlamak foreign (adj.) yabancı ülkeye ait
be assigned (adj.) atanmak,tayin olm. crop ürün blow up (v.) patlamak foreign (adj.) yabancı
be stationed (adj.) görevli olmak destroy (v.) yıkmak blowout patlama,patlak group grup
be up for (v.) aday olmak destruction yıkım,tahrip born (adj.) doğmuş,doğan island ada
captain deniz alb.hava yzb. dirt toz,toprak broke (adj.) parasız,çulsuz just (adv.) sadece,yalnızca
chance şans,fırsat extremely (adv. aşırı candle mum just as (adv.) olduğu gibi,tıpkı (when
commander deniz yrb. farm çiftlik come over uğramak lottery piyango
commissioned (adj.) muazzaf,nasbedilmiş farmer çiftçi comfortably (adv. rahatça lucky (adj.) şanslı
corporal onbaşı feed (v.) beslemek,yemlemek couple çift luck şans
cover (v.) kaplamak,saklamak feed yem drop by (v.) uğramak museum müze
cover kaplama forest orman drop over (v.) uğramak off (adj.) devre dışı,kapalı
dome kubbe graze (v.) otlamak,otlatmak fix up (v.) ayarlamak,sağlamak on (adj.) faal,açık
duty görev green thumb bahçıvanlık becerisi from now on (adv. şu anadan itibaren on and on (exp. sürekli,durmadan
duty station terfi görev yeri harvest hasat go out dışarı çıkmak ought to meli,malı tavsiye
enlist (v.) orduya yazılmak harvest (v.) hasat yapmak go over (v.) ziyaret etmek passenger yolcu
enlisted man subay olmayan horse at head baş,yönetici promise (v.) söz vermek
ensign nişan,deniz teğmen in(full)bloom tüm çiçeklerin açması importance önem put aside (v.) saklamak (save)
follow-on tamamlayıcı light (v.) yakmak insted yerine refreshments yiyecek,içecek
insignia rütbe işareti lit yakmak (light,lit,lit) look for aramak report rapor
lance corporal deniz piyade astsb.çvş locate (v.) yerini belirlemek,bulmak look forward to v. dört gözle bakmak report (v.) rapor etmek
lieutenant deniz yrb. location yer,mekan poor (adj.) fakir,garip,zavallı rough şanssız,zor
lieutenant commander deniz bnb. make (v.) birine birşey yaptırmak poorly (adv.) kötü bir şekilde rough (adj.) bozuk (uncomfortable)
lieutenant junior grade deniz ütgm. picnic piknik present hediye scoreboard skor tabelası
marine corps deniz piyadeleri plant ekmek,dikmek proud gurur duymak,gurur smell koku
melt (v.) erimek,eritmek plant bitki pround (adj.) gururlu,onurlu smell (v.) koklamak
N.C.O. astsubay plant (v.) dikmek,ekmek result sonuç smooth (adj.) pürüzsüz,düzgün
navy donanma probably (adv.) belki,muhtemelen rich (adj.) zengin smoothly (adv.) pürüzsüzce,düzgünce
opportunity imkan,şans (chance) quite oldukça run into (v.) tesadüfen çarp.rastlama station görev yapmak
pay grade ücret derecesi raise (v.) büyütmek,yetiştirmek rush telaş station istasyon
personnel personel ranch büyük hayvan çiftliği sing (v.) şarkı söylemek take a chance şansını denemek
petty officer deniz astsubayı rancher hayvan besicisi soft (adj.) hafif taste tat,lezzet
present hediye (gift) raspberry ahududu softly (adv.) yumuşakça,sessizce taste (v.) tatmak,tadı olmak
private kara er rather (adv.) oldukça song şarkı the best en iyice
promote (v.) terfi ettirmek really gerçekten take turns (v.) sırayla ardından yapmak the worst en götüce
promotion terfi reflect (v.) yansıtmak turn down (v.) kısmak,miktar azaltmak through (prep.) içinden,arasından
turn in teslim etmek reflection yansı,yansıma turn up (v.) arttırmak,miktar arttırmak through (prep.) vasıtasıyla
recruit yeni er ripe (adj.) olgun,yetişmiş uncomfortable adj rahatsız tour tur,gezi
retire (v.) emekli olmak rise (v.) artmak,yükselmek underneath (prep.) altında,altına,altından tour turlamak,gezmek
retirement emeklilik sheep koyun wish dilemek,dilek tourist turist
seaman deniz astsb.çvş silo silo wrap (v.) paketlemek,sarmak worse (adv.) daha kötüce
seaman recruit deniz yeni asker skunk kokarça
serve (v.) görev yapmak,hizmet so çok
service ordu (army) take care of (v.) iyi bakmak
shape şekil,durum terribly korkunç
shape (v.) şekil vermek thick (adj.) sık,kalın,yoğun
specialist uzman valley vadi
staff sergeant üçvş. very çok
technical sergeant kd.üçvş. wheat buğday
train (v.) eğitmek,eğitim when (adv.) o zamanki (adv.)
training eğitim where (adv.) oyer ki (adv.)
BOOK 15 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
area bölge,yer,alan afraid (adj) üzgün alive (adj) canlı (all) by oneself tekbaşına
at attention esas duruş afterward (adv) daha sonra application başvuru,evrak,form allergic (adj) allerjik
at ease rahat duruş anniversary yıldönümü apply (v) başvurmak allergy allerji
attend (v) katılmak anywhere (adv) heryere apply for birşey için başvurmak apposite (adj) ters
attend to me (imp) beni dikkatli dinle as (pron) gibi apply to bir yere başvurmak bed rest yatak istirahati
attendance katılım as=while (conj) iken bring getirmek bleed (v) kanamak
battle dress uniform eğitim elbisesi barbecue (v/n) barbekü yap.,barbekü by air hava yolu ile blood kan
BDU battle dress uniform beer bira certificate sertifika blood pressure kanbasıncı (high)
briefing bilgi verici toplantı before (adv) önce,evvel coast sahil blooding kanamak
briefing kısa car lot araba park yeri congratulations tebrikler calm down (v) sakinleşmek
broom süpürge celebrate (v) kutlama constitution anayasa candle hader şamdan
cadet askeri öğrenci celebration kutlama continent kıta care bakım,koruma
complain şikayet etmek ceremony tören dead (adj) ölü corpsman laborant
complain about birşey hak.şikayet etm cheese peynir dear! aman allahım! dizzy (adj) baş dönmesi
complain that ortaya şikayet etmek chocolate çikolata death ölüm donor verici,kan verici
complain to SO. birine şikayet etmek club kulüp die (v) died(v2) ölmek doubles çiftler
crawl (v) sürünmek company misafir,arkadaş document (v/n) belgelemek,belge drug (v/n) ilaç (drug,medication)
DI drill instructor drink içki down payment peşinat examine (v) muayene etmek
dorm yatakhane drop in/on (adj) uğramak,ani ziyaret earn (v) çalışarak kazanmak flu (influenza) nezle
drill (v/n) talim,talim yaptırmak fresh (adj) taze else (adv) başka,başka birşey garbage=trash çöp
drill instructor talim öğretmeni guest misafir (resmi) Europe Avrupa get a prescript.filled ilaç/reçete hazırlatmak
enter katılmak,işe girmek have got sahip olmak fallow-on=next takip eden,diğer healt farm sağlık merkezi
everything herşey have got to zorunda olmak find out=learn öğrenmek herself kendi,kendi kendine
fall in (v) sıraya girmek have over (v) davet etmek,ağırlamak follow-on tamamlayıcı himself kendi,kendi kendine
fall out (v) dağılmak healt sağlık greenland gröndland adası ill=sick (adj) hasta
fatuge=BDUs eğitim/iş elbisesi help your self keyfine bak history tarih individual tek,yanlız,fert,şahıs
firing range atış poligonu hold (v) tertip etmek honeymoon(v/n) balayına gitmek,balayı injure (v) yaralamak
guard (v/n) nöbet tutmak,nöetçi in blue (exp) mavili identify tanımlamak injury yaralanma
instruct (v) eğitmek (uygulamalı) inside (adv) içeriye,içerde in addition to=also ek olarak lie down (v) uzanmak
instruction talimat inside (prep) içinde in order sıraya koymak liquid sıvı
iron (v/n) ütülemek,ütü invitation davet Independence Day kurtuluş günü medication ilaç (drug,medicine)
join (v) katılmak invite (v) davet etmek international uluslararası myself kendim,kendi kendime
killing (adj) mahvediyor,acıtıyor luncheon resmi öğle yemeği ITO Invitational Travel Order operate (v) ameliyat etmek
like (conj) gibi,sanki mayonnaise mayonez kid (v) dalga geçmek operation ameliyat,operasyon
march (v) uygun adım yürümek miss (v) özlemek leave bırakmak ourselves kendimiz,kendikendimize
mental (adj) fikirsel mustard hardal life yaşam paycheck maaş çeki
mess sergeant yemekhane astsb. nowhere (adv) hiçbiryere mailing adress gönderme adresi pharmacy eczane(drug store)
missing kayıp outside (adj) dışarıda marriage evlilik pill hap
mop (v/n) paspaslamak,paspas pickle turşu museum müze plasma kan sıvısı
pay attention (v) gerekli önemi vermek rain check verilen söz,borcum olsun notice (v) fark etmek prescribe (v) reçete yazmak
physical (adj) bedensel reception resmi davet order (v/n) emir vermek,talimat prescription reçete
physical training beden eğitimi relative akraba overseas deniz aşırı pulled kramp girmesi
polish (v/n) cilalamak,cila roll birkişilik yuvarlak ekmek photograph fotoğraf pulse nabız (fast)
PT physical training sauce sos photograph (v/n) foto çekmek,fotoğraf quite down (v) sessiz olmak
sarge argo çvş./astsb. slice (v/n) dilimlemek,dilim postpone=delay ertelemek record kayıt,dosya
scrub (v/n) fırçalamak,fırça somewhere (adv biryere purse para çantası seat oturak
separate (adj) ayrı,farklı stale (adj) bayat reason sebep seem (v) gibi görünmek
sweat (v/n) ter,terlemek,terletmek stay with (v) kalmak,devam etmek require (v) istemek,gerektirir shot iğne
sweep (v) süpürmek steak biftek ride seyahat,götürmek sick call vizite
sweep aside (v) birini takmamak strawberry çilek suggest=advise tavsiye etmek sign in (v) giriş kaydı yaptırmak
sweep away (v) silip süpürmek wedding düğün Thanks giving day şükran günü sign out çıkış kaydı yaptırmak
TI Training Instructor wine şarap unusual (adj) alışılmamış singles tekler
tough (adj) zor,sıkı someone else başka birisi usual (adj) alışılmış sprain=twist (v) burkmak
trainee eğitilen,öğrenci anyone else başka hiçkimse visa vize,giriş çıkış izni swollen (adj) şişmiş,şişkin
training eğitim (nazari) opposites while süre,kısa bir süre themselves kendileri,kendi kendilerine
training instructor eğitim öğretmeni dead x alive ölü x canlı (adj) suffix -ly (time) treat (v) tedavi etm,davranmak
trash çöp bring x leave getirmek x bırakmak(v) every week weekly (haftalık) twist=sprain (v) burkmak
valueable değerli death x life ölüm x yaşam (n) by the month monthly (aylık) waiting room bekleme odası
work (v) çalıştırmak die x live ölmek x yaşamak (v) daily news günlük haber wipe (v/n) silmek
yeah (adv.) konuşma dilinde evet stale x fresh bayat x taze every night nightly (gecelik) yourself kendin,kendi kendine
yell (v) bağırmak usual x unusual alışılmış x alışılmamış every year yearly (yıllık) yourselves kendiniz,kendi kendiniz
BOOK 16 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
active (adj) aktif,faal admiral oramiral act (v) davranmak (behave) ....tion (suffix) isim yapma eki
activity faaliyet,etkinlik against (prep) karşı,zıt act (v) temsil/oyun oynamak ability kabiliyet,yetenek
already zaten,çoktan against regulation kural karşıtı actor aktör,erkek oyuncu adjust (v) ayarlamak
avoid (v) sakınmak,çekinmek appreciate (v) taktir etmek actress kadın oyuncu,artist air-conditioner klima
check out çıkış kaydı yaptırmak authority yetki,nüfuz,etki adventure tehlikeli,macera assemble (v) toplamak
check out (v) ödünç almak behave (v) hareket etmek,davranmak antique (adj) antik,antika astronaut astronot
check out (v) kontrol etmek behavior davranış,tavır,hareket audience dinleyiciler,seyirciler awhile (adv) kısa bir süre için
choice seçenek brigadier general tuğgeneral ballet balet battery akü,pil
closed (adj) kapalı by the time o zaman (when) be up to (v) yeterince iyi capable (adj) kabiliyetli,yetenekli
convenient (adj) yakın,uygun,münasip chain of command emir komuta zinciri close to (adj) yakın command emir,komut
cut down(on) (v) azaltmak,eksiltmek charge (v) borçlandırmak comedy komedi computer bilgisayar
cut out (v) bırakmak com.officer (adj) subay concert konser copy kopya
definitely (adv) kesinlikle compulsory (adj zorunlu,mecburi cup of tea bir bardak çay data veriler,bilgiler
doubtful (adj) şüpheli (not sure) courtesy nezaket,kibarlık damage (v) zarar vermek drum davul
employe kamu görevlisi custom gelenek,alışkanlık,örf dislike (v) sevmemek dumb (adj) aptal,lanet olası
energy enerji deliver (v) dağıtmak drama oyun,dram electrical elektriğe ait,elektrikli
equipment alet,teçhizat,malzeme discus (v) tartışmak either (pron) ikisinden biri,her iki,her enough (pron) yeteri kadar,yeterince
even (adv) hatta,bile,dahi expect (v) ummak (hope) either...or (conj) ya.....yada experience tecrübe,deneyim
every other day gün aşırı,iki günde bir for hours saatlerce excuse mazeret,özür figure out (v) anlamak,hesap etmek
fit (adj) sağlıklı,formunda general orgeneral farther daha uzak for example örneğin
fitness formda olma,sağlıklı give SO.authority birine yetki vermek fight (v) savaşmak,kavga etmek glasses gözlük
gradual (adj) yavaş,tedrici have got to (mod zorunluluk,gereklilik furthermore (adv) bundan başka,ayrıca guitar gitar
had better (mod) gereklilik,tavsiye(gram) have the right to... birşey yapmaya hak.olmk go on (v) devam etmek handle kol,sap
health sağlık,sıhhat honor şeref,onur,namus hate (v) nefret etmek handle (v) elsürmek/ ilekullanmak
impossible (adj) mümkün değill,imkansız honor guard saygı nöbetçisi humor şaka,mizah,nükte handle (v) araba vs. İçin çalışma
jog yavaş koşmak honorable (adj) saygıdeğer,şerefli humorous (adj) mizahi,güldürücü,şakacı how is it going? nasıl gidiyor?
kid çocuk installation askeri üs just about (adv) hemen hemen incapable (adj) kabiliyetsiz,aciz
lap yarışta bir tam tur junior (n/adj) kıdemsiz,ast kind (adj) iyi kalpli,nazik,kibar install (v) yerleştirmek,takmak
little by little (adv) yavaş yavaş lieutenant gen. korgeneral lighter (adj) daha hafif installation yerleştirme,tesisat
look after (v) bakmak,gözkulak olma loyal (adj) sadık,bağlı likewise (adv) aynı şekilde intelligent (adj) zeki,akıllı
nap (v/n) şekerleme yapmak loyalty sadakat,bağlılık make time (v) flört etmek key (v) bilgi girişi yapmak
necessary (adj) gerekli,zorunlu,zaruri major general tümgeneral modern (adj) modern,yeni keyboard klavye
open (adj) açık observe (v) dikkat etmek,tetkik etme musical (n/adj) müzikal,müziksel lemon külüstür araba
other wise yoksa... prepare (v) hazırlamak musician müzisyen lend a hand (v) yardım etmek
overweight (v) fazla yüklemek privilege (of) imtiyaz,ayrıcalık neither (pron) hiçbiri,ne o nede diğeri print harf,kelime,baskı,yazı
participates katılmak promptly (adj) hızlıca perform (v) yapmak,icra etmek print (v) basmak,yazmak
possible (adj) olası,mümkün properly uygun şekilde,hak.olarak perform (v) temsil etmek,oynamak printer yazıcı
possibly (adv) belki,mümkün proud (v) gurur duymak performance temsil,oyun put together (v) birleştirmek,toplamak
probably muhtemelen rear admiral tümamiral play oyun puzzle bulmaca,bilmece
proper (adj) doğru,uygun,tam regulation kanun,kural (rule) prefer (v) tercih etmek radiator radyatör
properly (adv) doğru bir şekilde remain silent sessiz kalmak preference tercih replace (v) değiştirmek,yenilemek
put on (v) önermek render (v) geri vermek,vermek quit (v) bırakmak,vazgeçmek ribbon daktilo şeridi
really gerçekten render a salute selamı geri vermek rather than (adj) yerine,tercihen (conj.) screen ekran
regularly (adv) düzenli olarak,belirli respect (n/v) saygı,saygı göstermek row koltuk sırası,sıra,dizi shut down/off durmak,kapatmak
relaxation dinlenme responsibility sorumluluk,mesuliyet scary (adj) korkutucu,korkunç shut off (adv) kapatmak
skip (v) atlamak,yapmamak right hak serious (adj) ciddi,önemli sign up (v) kayıt almak/yaptırmak
sleep uyku salute selamlama smooth talk dil dökme smart (adj) zeki
suggest (v) teklif etmek,önermek senior (n/adj) kıdemli,üst space boşluk,uzay,yer take apart (v) sökmek,parçalamak
suggestion teklif,telkin seniority kıdemlilik stage sahne typewriter daktilo
swimming laps yüzme turları sense his,duygu stand/stood v2 dayanmak,tahammul et. unable (adj) elinden gelmez
swimming pool yüzme havuzu silent sessizlik stuff şey,nesne used (adj) kullanılmış
take part in (v) katılmak,iştirak etmek sit with (v) birine refakat etmek surround (v) sarmak,çevrelemek violin keman
take up (v) başlamak,ele almak slacks gündelik pantolon symphony senfoni wow (interj) vay canına!
try out (v) giyip denemek soon yakında take apart (v) ayırmak,sökmek
underweight (v) az yüklemek subordinate ast,küçük rütbeli per. theater tiyatro,tiyatro binası
unfortunetely (adv) maalesef such bunun gibi type tip,çeşit,tür,cins
unnecessary (adj) gereksiz,lüzumsuz take advantage of yararlanmak,faydalanma usual grind her zamanki zor iş
weight ağırlık vice admiral koramiral walk yürüyüş
weight room kondisyon odası warant officer asteğmen war savaş
work out (v) üzerinde çalışmak wrap (v) sarmak would rather (mod tercih etmek
year after year yıl ve yıl you got it (exp.) anladın,yaptın,becerdin
BOOK 17 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
admission kabul,giriş (be) due (adj) ödenmesi/iadesi lazım althought (conj) e rağmen aluminum alüminyum
appearance dış görünüş,gösteriş ad reklam (advertisement) anthem marş attach (v) bağlamak,iliştirmek
at least (pron) en azından advertise (v) ilan etm.,reklam yapmak any way ne olursa olsun bare wire çıplak tel
attractive (adj) cazibeli,alımlı advertisement reklam associate (with) birleşmek charge şarj,yük
bald (adj) kel,saçsız appliance alet,elektrikli ev aleti be in debt borç içinde olmak charge (v) şarj etmek
basis temel,ilke argue (v) tartışmak,münakaşa etm. class A uniform bir numaralı üniforma circuit devre,elektrik devresi
beard sakal argument kavga,tartışma come to attention saygı duruşuna geçmek conduct (v) geçirmek,iletmek
blond (adj) sarışın attract (v) cezbetmek debt borç conductor iletken madde
blonde sarışın (kız/kadın) available (adj) el altında,mevcut discipline (v) terbiye etm.,disiplin etm. copper bakır
brunette esmer busline otobüs hattı disciplined (Adj) disiplinli cord elektrik kordonu
character karakter,huy,nitelik central (adj) merkezi,ortada olan display gösteri current cereyan,akım
clever (adj) zeki,kabiliyetli classified (adj) sınıflandırılmış,gizli display (v) göstermek (=indicate) dead wire ceryansız uç,nötr uç
curly (adj) kıvırcık classified section küçük ilanlar bölümü even though(conj) hatta,bile electric (adj) elektrikle ilgili
demand talep,istek,ihtiyaç classify (v) sınıflandırmak face the flag yüzü bayrağa dönmek electrical (adj) elektrikli,elektriksel
demand (v) talep etmek,israr etmek consider (v) düşünmek,dükkate almak flag bayrak electrician elektrikçi
demanding (adj) zor (=tough) court kort,oyun alanı fly (v) uçmak,dalgalanmak electricity elektrik
deny (v) (denied)(v2) reddetmek,inkar etmek dishwasher bulaşık makinesi,bulaşıkçı formal (adj) resmi,kurallara uygun energy enerji
depend on/upon (v) güvenmek,tabi olmak district mahalle,bölge gather (v) toplanmak flow cereyan
dependable (adj) güvenilir,itimat edilir dryer kurutma makinesi gathering toplantı flow (v) akmak
dishonest (adj) dürüst olmayan dye (v/n) boyamak,boya (kumaş) goverment devlet,hükümet,idare generate (v) üretmek
dresser elbise dolabı efficiency tek odalı daire govern (v) idare etmek (=rule) generator jeneratör
elderly (adj/n) yaşlı,ihtiyar elder yaşlı birşey/birkimse governor vali go out (v) sönmek
fact gerçek,hakikat especially özellikle hold almak insulate (v) izole etmek
fool (v) aldatmak,aldatılmak exclude hariç tutmak indicate (v) işaret etmek,göstermek insulation izole,yalıtım
for heaven's sake Allah aşkına excluding (prep) hariç,istisna indication işaret,delil,belirti insulator yalıtkan madde
friendly/unfriendly (adj) dost/dost olmayan fairly (adv) oldukça informal (adj) gayri resmi (x formal) live wire ceryanlı uç,faz uç
generous (adj) cömert,atak (unselfish) fenced (adj) telli,çit ile çevrili international (adj) uluslararası (x national) minus (adj) eksi
gray (adj/n) gri foolish (adj) aptal (=dumb) mandatory zorunlu (=compulsory) negative (adj) eksi,negatif (minus)
handsome (adj) yakışıklı foolishly (adv) aptalca mayer belediye başkanı plus (adj) artı
hardworking (adj) çalışkan furnish (v) döşemek(+SO.+with+stg.) nation ulus,millet positive (adj) artı,pozitif (plus)
heart kalp furnished (adj) mobilyalı,dayalı döşeli national (adj) milli,ulusal power güç,kuvvet,otorite
honest (adj) dürüst,namuslu garbage çöp occasion önemli olay powerful (adj) güçlü,kuvvetli
income gelir garbage disposal çöp öğütme makinası official memur,resmi görevli produce (v) üretmek
irresponsible (adj) sorumsuz heating ısıtma official (adj) resmi product ürün,mahsül
judgemend karar,hüküm,yargı include (v) kapsamak,dahil etmek owe (v) borçlu olmak production ürün,üretim,imal
kid (v) takılmak,şaka yapmak including (prep) kapsayan,içine alan parade resmi geçit protect (v) korumak,muhafaza et.
mean (adj) zalim,alçak,kılıksız lease kontrat,kira sözleşmesi participate in (v) katılmak (join,attend) protection koruma,muhafaza
messy (adj) dağınık,pis lease (v) kiralamak pick out seçmek run (v) çalışmak,çalıştırmak
mid orta,ortadaki Let's see müsade et göstereyim place(v/n)(put,set yerleştirmek/yer screw vida
middle orta,yarısındaki off (prep) dan,den,uzak,ayrılan point out (v) dikkatini çekmek screwdriver tornavida
middle-aged (adj) orta yaşlı paint (v) boyamak,boya (duvar) position durum,hal,mevki shock elektrik çarpması
mustache bıyık perfect (adj) mükemmel,çok iyi position of honor şeref yeri short(short-circuit kısa devre
neat (adj) temiz,zarif,düzenli pick out (v) seçmek precede (v) önce gelmek solder (v) lehimlemek
observation gözlem,inceleme privacy mahremiyet president devlet başkanı source kaynak,köken
personality kişilik,şahsiyet private security özel güvenlik queen/king kraliçe/kral splice (v) eklemek,birleştirmek
redhead kızıl saçlı public (adj) halka ait,genel (x private) represent (v) göstermek supply temin,tedarik
reliable (adj) güvenilir,itimat edilir ran off (v) kaçmak,gitmek retreat bayrak indirme töreni supply (v) temin etmek,sağlamak
rely on/upon (v) güvenmek (depend on) real estate emlak set (v) (put,place koymak,hazırlamak switch elektrik anahtarı
residence ev,konut realty emlak several birkaç switch off (v) elektriği kapatmak
responsible (adj/v) sorumlu,sorumlu olmak senior citizen yaşlı (most polite) share (v) paylaşmak switch on (v) elektriği açmak
scream (v) çığlık atmak sound herşeyden çıkan ses stand at attantion saygı duruşuna geçmek through (prep) boyunca
selfish (adj) bencil such ! öyle support (v) (help) desteklemek,yardım etm twist (v) bükmek
set the date (v) gün belirlemek such as gibi symbol sembol uninsulated (adj) yalıtımı yapılmamış
sight görüş,görme transfer aktarma bileti though (conj) e rağmen use kullanım,kullanma
spark plug buji transportation taşıma wire tel,telgraf teli
stingy (adj) cimri turn up (v) ortaya çıkmak wiring elektrik tesisatı
trust itimat,güven unfurnished (adj) mobilyasız,döşenmemiş
trust (v) güvenmek,itimat etmek utilities yararlı hizmet
unselfish (adj) cömert (=generous) voice insan sesi
wavy (adj) dalgalı,dalga dalga want ad küçük ilan
whether/if (conj) olup olmadığını wonder (v) merak etm
BOOK 18 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
academic (adj) akademik barricade barikat advise (v) tavsiye etmek accuse (v) suçlamak
academy akademi barricade (v) kapatmak,engel koymak agree (v) anlaşmak,kabul etmek along (adv) beraber & tek başına
acquire (v) kazanmak,elde etmek boating sandal,kayık agreement anlaşma,uyuşma along (prep) boyunca
active duty faal görev bulletin haber,rapor benefit (v) yararlanmak blame (v) ayıplama,kınama
advisor danışman bun küçük yuvarlak ekmek bookkeeper muhasebeci blind (adj) kör
anthropology ırk bilimi condition hal,durum chief şef,baş,müdür blind (v) kör etmek
appoint (v) atamak,tayin etmek damage hasar chief (adj) başlıca,en önemli bring back (v) hatırlatmak
appointee atanan kimse damage (v) hasar vermek column köşe yazısı carry (v) taşımak
appointment atama drizzle çisenti convince (v) ikna etmek,inandırmak childhood çocukluk dönemi
as (adv/prep) olarak drizzle (v) çiselemek definite (adj) kesin,belirli coast kıyı
biology biyoloji evacuate (v) boşaltmak definite (adj) emin,kesin,kararlı comment yorum,mütalaa
both..and... hem...hem de.... evacuation tahliye,boşaltma definitely (adv) kesinlikle consideration saygı,düşünce,önem
candidate aday favorable (adj) güzel,uygun,elverişli difference fark,farklılık control idare,kontrol
chemistry kimya flash kısa,seri haber disagree (v) uymamak,bozuşmak control (v) idare etmek,denetleme
commission rütbe,nasıp flash (v) kısa haber geçmek disagreement ihtilaf,anlaşmazlık deaf (adj) sağır
commission (v) görevlendirmek flash flood ani sel baskını employ (v) iş vermek,çalıştırmak detail ayrıntı
congratulations tebrikler flood sel baskını employee memur,işçi,hizmetli dormitory yatakhane
counselor danışman,avukat flood (v) sel basmak,taşmak employer iş veren,patron fact hakikat,gerçek,olay
design plan,proje fog sis,duman employment iş,vazife force güç,kuvvet
design (v) planını tasarlamak foggy (adj) sisli,dumanlı excellent (adj) mükemmel force (v) zorlamak
economics iktisat,ekonomi bilgisi forecast tahmin fire (v) ateşlemek get (v) birşey yaptırmak
either....or.... ya.....ya da.... forecast (v) tahmin etmek fire (v) işten atmak have (v) birşey yaptırmak
eligible (adj) uygun,münasip grill ızgara get off (v) çalışmamak,tatil yapm. headline başlık,manşet
engineer mühendis hail dolu get rid of (phr) kurtulmak,defetmek hog damızlık domuz
engineering mühendislik hail (v) dolu yağmak get the point (exp anlamak however (adv) bununla beraber
erequirement ihtiyaç,gerek hazard tehlike head başkan,yönetici,şef hurricane tayfun
establish (v) kurmak,tesis etmek hazardous (adj) tehlikeli hire (v) çalıştırmak in the back of arkada iç kısımda
file dosya interrupt (v) kesmek,birine mani olmak indefinite (adj) belirsiz,sayısız in the front of önde iç kısımda
graduate mezun invisible (adj) görülmez,görünmez indefinitely (adv) müddetsiz olarak lobby lobi,koridor
graduate (v) mezun olmak life jacket cankurtaran yeleği lifeboat can kurtaran sandalı look after (v) bakmak,mukayet olm.
ineligible (adj) uygun değil lightning şimşek,yıldırım mainly (adv) başlıca,esasen memory hatıra,anı
lead (v) yol göstermek likely (adj) muhtemel movement hareket,taşınma mutton koyun eti
leader lider likely (adv) muhtemelen now(that) (conj) olması nedeniyle,için ox öküz
leadership önderlik look out for (v) dikkatli olmak occur (v) olmak,vuku bulmak p.s. not,dipnot
motivate (v) motive etmek moisture nem,rutubet on the one hand bir taraftan pale (adj) solgun
name (v) atamak,tayin etmek precaution ihtiyat,tedbir,önlem on the other hand diğer bir tarafa pale (v) solmak
name (v) isimlendirmek probable (adj) muhtemel part rol persuade (v) ikna etmek,kandırmak
neither....nor.... ne.....ne de.... rise (v) yükselmek,artmak pass over (v) aldırmamak,gözyummak remind (v) hatırlamak
not only...but olso... yanlız onu değil bunuda run into (v) çarpmak,karşılaşmak permit (v) izin vermek set aside (v) saklamak,bir taraf.koy.
once in a while (adv) ara sıra,ikide bir running koşma point uç,sivri uç share pay,hisse
photography fotoğrafçılık running (adj) akma point mesele,sadet share (v) paylaşmak
physics fizik set up (phr) tesis etmek,kurmak point of view bakış açısı sign language el işareti konuşma dili
primarily (adv) esas olarak,evvela severe (adj) sert,şiddetli point out (v) işaret etmek space yer,saha,meydan
primary (adj) ana,en önemli,başlıca singing (adj) şarkı söyleyen receptionist ziyaretçileri kabul eden spoil (v) bozulmak
qualification vasıf,meziyet,şart sleet sulusepken resume özet,icmal spoil (v) şımartmak
qualify (v) hak kazanmak sleet (v) sulusepken yağmak sink (v) batmak,batırmak steer erkek sığır
quality vasıf,nitelik,kalite strike (v) vurmak,çarpmak southwest (adv) güneybatı,güneybatıya such as gibi,mesela
reach (v) elde etmek,ulaşmak thunder gök gürüldemesi,gürültüsü supervise (v) nezaret etmek,bakmak sudden (adj) ani,birden
reach (v) varmak,ulaşmak thunderstorm gökgürültülü yağmur supervisor müdür,nezaretçi suddenly (adv) aniden,birden bire
reach (v) ulaşmak,irtibat kurmak to be accustomed to alışık,alışmış,alışmak to be concerned ilgili,alakalı,endişeli take into consid. dikkate almak
reach (v) uzanmak,yetişmek to be used to (adj) alışık,alışık olma,alışmak to tell the truth(exp doğ. söyemek.gerekirse take.. for granted olduğu gibi kabul etmek
recommendation tavsiye unfavorable (adj) kötü,elverişsiz tryout deneme,antreman therefore (adv) bu sebepten,onun için
science fen bilgisi,bilim unlikely (adj) muhtemel olmayan unemployed (adj) işsiz,işsiz kimse unbelievable(adj inanılmaz
scientist bilim adamı visibility görüş unemployment işsizlik veal dana eti
social (adj) sosyal,toplumsal visible (adj) açık,görünür upper (adj) üstteki,yukarı,yukarıda
social science sosyal bilimler warn (v) uyarmak,ikaz etmek watch gözetleme,dikkat çekme
sociology sosyoloji watch out for (phr) dikkat etmek
step teşebbüs weatherman meteoroloji memuru
strategy strateji wish (v) istemek,dilemek
teens 13-19 yaş arası
tornado hortum,kasırga
BOOK 19 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
(get) go along with (v) anlaşmak,uyumlu olmak absolutely (adv) tamamen able (suffix) bazı isimleri fiil yapar. annoy (v) canını sıkmak,kızdırmak
all at once (adv) ansızın,birden bire according to (prep) göre,uygun olarak accomplish (v) başarmak,tamamlamak annoyed (adj) kızgın
along with (prep) beraber,ilaveten arrange (for) (v) tanzim etmek,düzeltmek account for stg(v/phr hesap vermek,sebep açıkla. annoying (adj) sinirlendirici,can sıkıcı
alongside (adv) (prep) yanında assist (in) (with) (v) yardım etmek achive (v) başarmak,ulaşmak as well as (prep) olduğu kadar,ile beraber
attract (v) çekmek,cezbetmek assistance yardım adjust (to) uyum sağlamak,alışmak attention dikkat
complete (adj) tam,bütün at least (adv) en az,en azından assume (v) sahip çıkmak,üstlenmek disappoint (v) hayal kırıklığına uğramak
consequently (adv) bundan dolayı bite (n/v) bite/bit/bitten ıısırmak attendance devam,gitme disappointed (adj) hayal kırıklığına uğramış
divorce (v) boşanmak,boşamak convinced (of) (adj) emin,ikna edilmiş capability (for/as) yetenek,iktidar disappointing (adj) hayal kırıcı
eager (for) (adj) istekli,sabırsız convincing (adj) ikna edici,gerçekçi communicate(to)(v) bildirmek,nakletmek,tebliğ et. drop out of (v/phr) ayrılmak,üyelikten çıkmak
end up (v) bitmek,son bulmak,ölmek couldn't have+v3 geçmişte bir şey. İmkansızlığı confide (to/in) (v) güvenmek,sırrını açmak guilty (of) (adj) suçlu
ex (prefix) eski drop off (v) uyuya kalmak confidence (in) güven,itimat hand in (v) teslim etmek
female (adj) dişi drop off (v) bırakmak confident (of) (adj) emin,kend.güven.gösteren helmet miğfer
general (adj) genel drown (v) suda boğulmak/boğulmak congratulate (on) (v) tebrik etmek,kutlamak helpful (to/in)(adj) yararlı,yardımsever
get along (with) (v) ilerlemek entire (adj) tam,bütün,tamam develop (from/into)v. gelişmek,geliştirmek helpless (adj) aciz,çaresiz
grandchildren torunlar fatal (to) (for) (adj) ölümcül,öldürücü educational (adj) eğitimsel,eğitimle ilgili in a rush (exp) meşgul,telaş
granddaughter kız torun fatally (adv) çok kötü bir şekilde guidance yol gösterme,rehberlik,klavuz lack (v) eksiği olmak,ihtiyacı olm.
grandson erkek torun few (det) (pron) (n) az guide (v) yol göstermek,kont.etmek lazy (adj) tembel
in addition (to) (adv)(prep) ilave olarak,…den başka fuel yakıt make sense (exp) bir şey ifade etmek,anlamlı learn (a lesson) v. ders almak
incomplete (adj) eksik,hatalı get through (v) telefonla ulaşmak,ulaşmak method (of/for) yöntem,yol,method lenient (adj) yumuşak huylu
in-law(s) akraba,ilişki get through with (v) bitirmek,son bulmak mission görev lose one's temper sabrı taşmak
inquire (v) malumat edinm.,sormak in order düzen,tertip object (to) itiraz etmek,razı olmamak pay attention (to) (v) dikkat etmek,önemsemek
knowledge bilgi in place of (prep.) yerine,bedel olarak obtain (v) ele geçirmek,bulmak,almak put aside (for) (v) bir kenara ayırmak
male erkek insist on (v) ısrar etmek,üzerinde durmak once (conj) dığında,de/da,olunca,yapınca regret (v) tesadüf etm,pişman olmak
neglect (v) ihmal etmek keep away from (v) yaklaştırmamak,mani olma quite (adv) oldukça,az çok regret (v) esef,keder,pişmanlık
once in a while (adv) ara sıra,bazen kill (v) öldürmek quite a few (exp) birçok rush (into) (v) koşmak,acele etmek
put up with (v) hoş görmek,dayanmak little (adj) az,kısa,cuzi responsibility (for) vazife,sorumluluk rush (into) (v) koşma,acele etm.hızlı hrk.
relationship akrabalık,ilişki misplace (v) yanlış yere koymak routine alışılmış start out (v) ayrılmak
sand kum order sıra,dizi self,confidence kendine güven stay up (v) geç yatmamak
seashell deniz kabuğu otherwise (adv) yoksa,aksi taktirde sensible (adj) makul,mantıklı strict (with) (adj) sıkı,sert,şiddetli
sex cinsiyet prevent (from) (v) önlemek,mani olmak skill hüner,maharet,ustalık stupid (adj) akılsız,saçma,değersiz
specific (adj) kesin preventable (adj) önlenebilir someday (adv) bir gün take off (v) ayrılmak
spouse eş rest geri kalan succeed (in) (v) başarmak turn in (phr/v) teslim etmek,geriye verme
tolerance hoşgörü run across (phr) (v) rastlamak,karşılaşmak success (in) başarı volunteer (for) (v) gönüllü olmak
tolerant (adj) hoşgörülü stay away (v) uzakta kal./durmak,kaçınmak successful (in) (adj) başarılı waste (on)(v) harap etmek,israf etmek
tolerate (v) katlanmak,göz yummak telegram telgraf sufficient (for) (adj) yeterli,elverişli,uygun
trim (adj) temiz,derli toplu sufficiently (adv) yeterince,yeteri kadar
use up (v) tüketmek,bitirmek technique teknik
PHRASAL VERBS
be back geri dönmek get together toplanmak
be up for uygun olmak,aday olmak get up kalkmak
blow out üfleyip söndürmek go out dışarı çıkmak
check in giriş yapmak,kayıt yaptır. go over uğramak
check out çıkış yapmak,doğ.araştırma hold on düzenlemek
clear up açmak insist on ısrsr etmek,üzerinde durmak
come back geri gelmek lie down uzanmak
come in gelmek,gözdeolmak,seçilme look forward to göz kulak olmak
come over uğramak look out (for) dikkat etmek
cut down on kısmak,azaltmak put up with katlanmak
cut out bırakmak relay on güvenmek
drop by uğramak run into tesadüfen karşılaşmak,çarpma
drop in on uğramak run out of bitmek,bitirmek
drop off bırakmak,sızmak sign in/off kayıt yaptırmak,sildirmek
drop over kısa ziyaret yapmak.inform. sit down oturmak
end up bitirmek stand up ayağa kalkmak
fall in içine düşmek take adventage of faydalanmak
get along with anlaşmak take care of ilgilenmek,bakmak
get in varmak take off kalkmak,havalanmak
get off çalışmamak,tatile çıkmak take part in katılmak
get on binmek,geçinmek watch out for dikkat etmek,görmeye çalışma
get rid of defetmek work on üzerinde çalışmak
go back geri dönmek work out egzersiz yapmak
BOOK 20 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
a good deal of (adj) çok,büyük miktarda=alot of additional (adj) ilave,ek accelerate (v) hızlandırmak,hızlanmak antifreeze antifriz
a great deal of (adj) çok,büyük miktarda=much alert (to) (adj) tetik,uyanık,atik,açıkgöz align (v) sıraya koymak circulate (v) dolaşmak,devir daim etmek
apart (adv) ayrı,birbirinden ayrı alert (to) (v) alarm vermek,ikaz etmek altogether (adv) tamamıyla,büsbütün combustible (adj) yanabilir,tutuşabilir
apart from (prep) hariç,bununla birlikte ally müttefik carburetor karbüratör combustion yanma,tutuşmak
bag torba attack (on) saldırı,hücum clutch debriyaj component parça
become of (phr.v) olmak,başına gelmek attack (v) saldırmak defect kusur,eksik coolant soğutucu sıvı
bet (on) bahis,iddia authorize (v) yetki vermek,izin vermek defective (adj) kusurlu,arızalı cylinder silindir
bet (v) bahse girmek battle muharebe,savaş estimate (at( (v) tahmin etmek eliminate (from) (v) çıkarmak,aktarmak
bet (v)(n) emin olmak,emin border (between/with) sınır eworn out (adj) eski,eskimiş exhaust egzoz gazı
call for (phr.v) gerektirmek,istemek call up (phr.v) askere çağırmak/çağrılmak exterior dışı,dış tarafı external (to) (adj) dış,harici
call for (phr.v) gelip almak combat (with/between/against muharebe,çatışma,savaş fluid sıvı filter filtre
can't help (v) kendini alamamak defend (against/from) (v) savunmak,korumak function vazife,sorumluluk filter (v) süzmek,filtre etmek
combine (with) (v) karıştırmak,birleştirmek define (v) tanımlamak,tarif etmek,açıklamak function (v) işlemek,iş görmek,çalışmak for the purpose of (prep için,amacıyla
cost fiyat,değer=price enemy düşman gear vites,vites kutusu friction sürtünme
create (v) yaratmak engage (with) dövüşmek,çarpışmak hydraulic (adj) hidrolik in order to (prep) için,amacıyla
depend (on/upon)(phr.v) bağlı olmak engage in (phr.v) meşgul olmak,girişmek ignite (v) ateşlemek,tutuşturmak internal (to) (adj) iç,dahili,içten yanmalı
feel like (v) canı yapmak istemek freedom (from) özgürlük ignition ateşleme,oto ateşleme tertibatı lubricant yağ,yağlayıcı madde
for time to time (adv) zaman zaman,arada sırada maintain (v) muhafaza etmek,korumak interior (of) içi,iç tarafı lubricate (v) yağlamak
give away (phr.v) vermek,hediye etmek maintenance bakım lever lövye,kol malfunction arıza
groceries bakkalın sattığı yiyecek neutral (adj) tarafsız liquid sıvı malfunction (v) arıza yapmak,teklemek
ingredient (of) karışımdaki madde,malzeme nevertheless (adv) yine de,bununla beraber look over (phr.v) kontrol etmek,gözden geçirmek overhaul bakım ve tamir,büyük bakım
jar kavanoz notify (of) (v) bildirmek,ihbar etmek manual (adj) el ile yapılan overheat ısınmak
label etiket on alert (exp) tetikte,uyanık pedal pedal overheated (adj) aşırı ısınmış
list (of) liste peace barış pipe boru overheating yüksek hararet
list (v) liste yapmak secure (from/against) (adj) emin,emniyetli,korkusu olmayan provide (for) (v) temin etmek,sağlamak piston piston
mix karışım,karıştırma security güvenlik pump pompa,tulumba pressure basınç
mix (up/with) (v) karıştırmak,karışmak settle (passive) (v) yerleşmek,yerleştirmek pump (v) pompalamak process işlem,metot,usul,süreç
mixture (of) karışım settle (with) (v) anlaşmaya varmak,halletmek release (v) serbest bırakmak purpose amaç,niyet
most (of) (pron.) çoğu,çoğunluğu situation durum repair tamir,onarım rebuild (v) yeniden yapmak/birleştirmek
mostly (adv) başlıca,ekseriyetle,çoğu take control of (phr.v) komutayı devralmak,kom.etm. service (v) bakım yapmak,tamir etmek regulate (v) ayarlamak
on hand (exp) mevcut,hazır take over (phr.v) devralmak shift (v) değiştirmek,değişmek,vites değ. rub (against/on) (v) sürtmek
property mal,mülk,emlak take sides (v) taraf tutmak spark kıvılcım rub (v) ovmak,ovalamak
purchase satın alma,alım take steps (exp) önlem almak spark plug buji speedometer hız ölçer,sürat göstergesi
purchase (v) satın almak threat tehdit,tehlike standart (adj) normal surface yüzey
put off (v/phr.) geciktirmek,ertelemek threaten (with) (v) tehdit etmek step on the gas (exp) hızlandırmak,gaza basmak tear down (phr.v) yıkmak,indirmek
quantity (of) miktar war savaş supply temin etmek,sağlamak thermostat termostat
raw (adj) çiğ,pişmemiş system sistem useful (adj) kullanışlı,faydalı
recipe (for) reçete,tarif,usul take a look at (phr.v) göz atmak,gözden geçirmek wear and tear aşınma,yıpranma
separately (adv) ayrı ayrı,ayrıca transmission (of) vites,vites kutusu
seperate (adj) ayrı,ayrılmış transmit (to) (v) göndermek,geçirmek,nakletmek
seperate (from) (v) ayırmak,ayrılmak,bölmek used (adj) kullanılmış,ikinci el
set alıcı,set wear out (phr.v) eskitmek
set grup,takım
stir (v) karıştırmak
tear (v) yırtmak,yırtılmak
tear up (phr.v) yırtıp yok etmek
thus (adv) bu yüzden=therefore
torn (adj) yırtık
BOOK 21 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
abnormal (adj)=unusual anormal absorb (v) emmek abbreviation kısaltma advantage fayda,kar,kazanç
anyway=nevertheless yinede affect (v) etkilemek abundance (of) bolluk,bereket be in contact with ...ile temasta olmak
appetite iştah,istek airtight (adj) hava geçirmez aid yardım,destek be subject to(adj idaresi altında
appetizer iştah açıcı,aperatif artifical (adj) suni,yapmacık aid (with/in)(v) yardım etm.,destek olm. beneficial (to)(adj) faydalı,yararlı
approximate (adj)=about yaklaşık as a result (adv) sonuç olarak architect mimar beyond (prep) ötesinde,ardında
average (adj/n) orta,ortalama as a result of (prep.) nedeniyle,yüzünden case vaziyet,durum,hal,dava branch (of) branş,şube,bölüm
average (v) ortalama almak bend (v) eğmek civil (adj) hukuki,sivil,mülki brief (adj) kısa,öz,kısa süreli
brand (of) marka bounce (v)1 zıplamak,geri gelmek client müvekkil,müşteri brief (on)(v) özetlemek
call of (phr.)=cancel iptal etmek bounce (v)2 karşılıksız çeki iade etm. commit (v) yapmak,işlemek category kategori,tür,sınıf
conclude (v) karara varmak,bitirmek bounce (v)3 şutlmak court mahkeme command emir,komut
contribute (to/towards)(v) katlıda bulunmak bounce (v)4 şevk crime suç command (v) emretmek,hakim ol.
dense (adj) sık,yoğun characteristic (of) özellik criminal (adj) cezai,cürüme dair conduct davranış,tavır
density sıklık,yoğunluk contain (v) içermek,ihtiva etmek determine (v) karar vermek,belirlemek contact (v) temas etm.görüşm.
desert çöl content içerik dual (adj) çift,iki disadvantage zarar,kusur
drain (off/of) (v) boşaltma,akıtma effect (on/upon) etki,tesir efficient (adj) yeterli,yetenekli,ehil discharge tahliye,serbest bırak
growth büyüme,gelişme effective (adj) etkili,tesirli enforce (v) zorlamak,uygulamak discharge(at/into)v atmak,ateş etmek
habit=custom alışkanlık,adet elastic (adj) elastik (belt) stretch fair (adj) güzel,hoş,açık discharge(from)v. tahliye etmek
in that case (exp) o taktirde,bu durumda escape (from) (v) kaçmak fair (adj)=just adil,dürüst discover (v) keşfetmek,bulmak
industry endüstiri,sanayi flexible (adj) esnek (rubber) bend fill (v) doldurmak (reçete vs.) extend (v) uzatmak
keep up with (phr.) geri kalmamak form şekillendirmek for a living (exp) yaşamak için extension (of) uzatma,ilave,ek
maximum (of) (adj/n) maksimum,azami hardly (adv) zorlukla,hemen hemen hiç illegal (adj) yasal olmayan,yasadışı get in touch with ..ile temasa geçmek
minimum (adj/n) minimum,asgari nowadays (adv) bugünlerde in general (adv) genel olarak head (of) reis,şef,başkan
model (of) model,taslak orginal (adj) ilk,orjinal innocent (of)(adj) masum,günahsız head (v) yönetmek,sor.ol.
normal (adj) normal property özellik interpret (as)(v) tercüme et.,yorumlamak hesitate (v) terettüt etm..ekinmek
occur (v)=take place meydana gelmek real (adj) gerçek,hakiki judge hakim,yargıç influence (v) etkilemek,bas.yap.
once again (adv) tekrar,birkere daha resist (v) karşı koymak,direnmek judge (v) yargılamak,hüküm ver. inform (of/about) söylemek,bil.ver.
once more (adv) tekrar,birkere daha result (of) sonuç,netice judicial (adj) adli,hukuki obligation görev,yükümlülük
one more time tekrar,birkere daha result from (phr.) den kaynaklanmak jury jüri prohibit (from)(v) yasak etmek
peak tepe,zirve result in (phr.) ile sonuçlanmak just (adj)=fair adil,eşit recruit (v) askere alm.toplama
per (prep) her bir...başına rigid (adj) sert,eğilmez,bükülmez justice adalet,hak re-enlist (v) tekrar askere kayıt
pick up (phr.) öğrenmek,bulmak seal (v)1 mühürlemek lawyer avukat request (of)(v) rica etm.talep etm.
populate (v) nüfuslandırmak seal (v)2 contalamak,kapatmak legal (adj) yasal olan,kanuni suggest (v) teklif etm.ileri sür.
population nüfus,ahali seal(n)1 mühür no use (exp.) boş,faydasız urge (v) ikna etm.sıkıştırma
portion (of) parça,bölüm,pay seal(n)2 conta,kapak bandı pharmacist eczacı veteran (of)(adj) emekli asker,gazi
rapid (adj) hızlı shape (v) şekil vermek plumber muslukçu,su tesisatçısı
rapidly (adv) hızlıca so+adj/adv+that+noun öyle...ki,öylesine...ki represent (v) temsil etmek
rate (of) fiyat,oran soak (v) iyice ıslanmaki,içine çekm rescue (from)(v) kurtarmak
recent (adj) yeni,yakında olmuş squeeze (v) sıkmak,sıkıştırmak search (for)(v) aramak,araştırmak
region bölge stretch (v) uzatmak stand for (phr.) tahammül etmek
scenery manzara substance madde,cisim
spread (out)(v) yaymak(haber,yağ,bez such (adj/adv) bunun gibi böyle,öyle
take after (phr.)=look like benzemek,gibi davran. such(a)+adj+noun+that öyleki,o dereceki
reservation yerlilerin yaşadığı yer. waterproof (adj) su geçmez
develope (v) filmi banyo yapmak watertight (adj) su geçirmez

EXTRA EXTRA EXTRA EXTRA


as usual genellikle
compare mukayese etmek
decide karar vermek
enjoy herself iyi vakit geçirmek
experience deneyim
guess tahmin etmek
I will let you know bilgilendirmek =notify
prevent önlemek
properties mallar
recognize tanımlamak
BOOK 22 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
_ness (suffix) sıfatı isim yapan sonek beauty güzellik _ful/_less (suffix) ismi sıfat yapan sonek adequate (adj) yeterli (sufficent)
ambulance ambulans catch up with (v) ..e yetişmek (overtake) adhere to (v) ..e yapışmak ammunition cephane (cartridges)
approach (v) yaklaşmak complex (adj) karmaşık (not simple) aim amaç (purpose,intention) arm (v) silahlanmak
as if miş gibi,gibi,sanki complicated (adj) karmaşık (difficult) back and forth (exp) ileri geri barrel namlu
as through miş gibi,cesine,sanki declare (v) ilan etmek,bildirmek bare (adj) çıplak (not covered) bullet mermi (a projectile)
at once (exp) hemen (immediately) designate (v) atamak,tespit et.(appoint blunt (adj) kör (dull) camber fişek yatağı
breathe (v) soluk almak,teneffüs et. differ (v) from den farklı olmak board kereste cartridge jarjör
call on (v) çağırmak difference fark bolt sürgü (a metal fastener) case kovan
choke (v) boğmak,boğulmak due to (prep) den dolayı (because of) bore (v) delmek check off (v) check etmek
concern (v) ilgili olmak,ilgilendirmek elect (v) seçmek carpenter marangoz detect (v) bulmak (discover)
conscious (adj) bilinçli (awake,knowing entrance giriş clockwise (adj) saat yönünde ease rahat,kolaylık
crash kaza,çarpma entry giriş coarse (adj) kaba (rough) equip (v) donatmak
crash (v) çarpmak exit çıkış counterclockwise ssaat yönünün tersine essential (adj) gerekli (necessary)
critical (adj) kritik,tehlikeli familiar (adj) (with) bilinen device alet,aygıt explode (v) patlamak,patlatmak
cut in (v) kesmek (interrupt) feature (of) önemli bölüm dig/dug/dug (v) kazmak extreme (adj) aşırı,uç, (excessive)
faint (v) bayılmak (to pass out) flame alev (fire) drill matkap firearm ateşili silahlar
favor iyilik (to helpful act) flammable (adj) yanıcı (easy to burn) drill (v) matkapla delmek firing pin ateşleme iğnesi
give a hand (exp) yardım etmek (to help) former (adj) önceki,ilk drive (v) kullanmak identify (v) tanımlamak,teşhis et
guy adam (male,man,boy) huge (adj) aşırı geniş enable (v) mümkün kılmak il/im/in/ir/non olumsuz ön ek
insect böcek latter (adj) sonraki,ikinci fine (adj) ince inner (adj) iç (inside)
interrupt (v) kesmek,engellemek lens lens,mercek glue zamk interest (v) ilgilendirmek
major (adj) önemli (main,important) nominate (v) (for) aday göstermek glue (v) zamklamak magazine şarjör,cephanelik
minor (adj) önemsiz (unimportant) note kısa mesaj,not goggles göz koruyan gözlük make sure (exp emin olmak
object nesne,cisim (amaç) patience sabır,tahammül grip (v) sıkıca tutmak on account of(pre den dolayı (due to)
particular (adj) özel (special,unusual) patient (adj) sabırlı (hasta) hammer çekiç outer (adj) dış (external)
pass out (v) bayılmak (to faint) plain (adj) açık,sade (simple) hole delik pin iğne (a fastener)
poison zehir reckless (adj) dikkatsiz (careless) join (v) bağlamak powder barut
poisonous (adj) zehirli run across (v) rastlamak motion hareket risk (v) risk,tehlike
re- (prefix) tekrar nalamı veren ek simple (adj) sade,basit (not complex) nail çivi round atış
shout (v) bağırmak =Yell spot (v) saptamak pliers kerpeten,pense shell kovan
slight (adj) az,küçük,ufak surprise süpriz rust pas sight nişangah
snake yılan surprise(v) sürpriz yapmak(to amaze sand (v) zımparalamak stationary (adj) sabit
steal/stole/stolen (v) izin almadan almak voice insan sesi sandpaper zımpara kağıdı tend (v) eğiliminde olmak
stuff eşya,madde (things) vote (v) oy vermek saw testere tendency eğilim
swallow (v) yutmak yet (conc.) fakat (but) saw (v) testere ile kesmek through (adj) tam,tamamlanmış
within (prep) içinde (within 6 months scıssors makas trigger tetik
shovel kürek troubleshoot (v) aksaklıkları çözmek
tip uç,başlık upper (adj) üst bölüm
workshop atölye
BOOK 23 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
altitude irtifa,yükseklik,rakım apply (to) (v) uygulamak arrow ok,ok işareti accuracy doğruluk,titizlik,dikkat
atmosphere atmosfer artery/vein atardamar/toplardamar beneath (prep) aşağıda,altında accurate (adj) tam,doğru,hatasız
atmospheric (adj) atmosferle ilgili aware (of) (adj) farkında,haberdar,uyanık by means of (prep) …vasıtasıyla,yoluyla advance (on,upon) ilerlemek
atom atom bandage (up) bandaj,sargı,bağ by way of (prep) …vasıtasıyla,yoluyla aim (at) (v) hedfe doğru çevirmek
barometer barometre by the time (adv) ..den önce,..e kadar converge (on) (v) birleşmek artillery top,topçu
be composed of (phr.) ..den oluşmak carry on (phr.) devam etmek,sürdürmek corespondence (with) posta awfully (adv) çok
carbon dioxide karbondioksit carry out (phr.) yapmak correspond (with) (v) yazışmak,uymak barely (adv) güçbela,açıkça
component=part parça collapse (v) çökmek,yıkılmak deal with (v) ilgilenmek demonstrate (v) göstermek,açıklamak
compress (into) (v) basmak,sıkıştırmak collide (with) (v) çarpmak,çarpışmak deliver (v) ulaştırmak depress (v) indirmek,bastırmak
consist of (phr.) ..den meydana gelmek collison (between,with) çarpışma destination varış yeri/adresi effort gayret,çaba
convert (to,into) (v) dönüştürmek,çevirmek conscious (adj) bilinçli direct (to) (v) yol göstermek effort çabalama,güç
element element continuous (adj) devamlı,sürekli distribute (to,among) ..dağıtmak,yaymak event hadise,olay
evaporate (into) (v) buharlaştırmak/laşmak crash (v) çarpmak distribution center dağıtım merkezi expert (at,in,on)(adj) uzman
exert (v) uygulamak crush (v) ezmek,ezilmek,sıkmak endorse (v) onaylamak,desteklemek failure başarısızlık,eksiklik
exhale (v) nefes vermek,dışa üfle. during the time (adv) süresince,-iken fold (v) katlamak give out (phr.) dağıtmak,yaymak
exist (in) (v) bulunmak elevate (v) yükseltmek,terfi ettirmek forward (adv) ileriye,ileriye doğru give up (phr.) teslim olmak,bırakmak
expand (v) büyümek,genleşmek expose (to) (v) maruz kalmak,dışarı çık. go over (phr.) tekrarlamak go on with (phr.) devam etmek
float (v) batmamak,yüzmek firm (adj) sabit in the meantime bu arada immediate (adj) derhal,acil,ivedi
form hal firmly (adv) sıkıca intersect (v) kesişmek,kesmek improve (v) ilerlemek,düzeltmek
gas gaz first aid ilk yardım island ada infantry piyade
hydrogen hidrojen first of all (adv) herşeyden önce,ilk önce look in on (phr.) uğramak inspect (v) teftiş etmek,bakmak
inhale (v) nefes almak,içe çekm. fracture (of) (v/n) kemik kırılması,kırmak means yol,methot interfere with (phr.) mani olmak,karışmak
layer (of) kat,tabaka infect (with) (v) bulaştırmak meanwhile (adv) bu arada level seviye,bir hizada,düz
lung akciğer initial (adj) ilk northeast kuzey doğu/doğuya marksman nişancı
make up for ..den oluşmak investigate (v) incelemek,araştırmak northwest kuzey batı/batıya marksmanship nişancılık
matter madde,cisim procedure (for) işlem,yöntem on top of (prep) tepesinde phase (in,of) safha
melt (v) erimek,eritmek proceed (to,with) (v) devam etmek previous (adj) bir önceki,önceki pre (prefix) önce,önceden
molecule molekül render (v)=give vermek route yol,rota progress (v) ilerlemek,gelişmek
nitrogen azot,nitrojen restrict (to) (v) kısıtlamak run short of (phr.) azalmak progress (v) ilerleme,gelişme
occupy (v) yer kaplamak safety emniyet,emniyeti sağlayan secondary (to) (adj) ikinci,bir sonraki satisfactory (adj) yeterli,tatmin edici
oxygen oksijen sequence (of,in) sıra separate (v) ayırmak should (ought to) ..meli/..malı (beklenti)
particle (of) tanecik,zerre series (of) sıra,dizi southeast güney doğu/doğuya should have+v3 ..olmalıydı,..mış olmalı
press (v) sıkıştırmak,tazyik yap. somewhat (adv) biraz southwest güney batı/batıya skilled (in,at) (adj) yetenekli,tecrübelii,usta
pressure basınç splint arter (alçı için) throughout (prep) baştan başa squad manga,asker grubu
purest en saf steady (adj) sabit towards ...e doğru target hedef
sea level deniz seviyesi step adım,basamak transport (from,to) (v) taşımak acquire kazanmak
solid katı madde treatment tedavi tray tepsi proficiency ustalık
solid (adj) katı madde unconscious (adj) bilinçsiz upward yukarıya doğru constant sürekli
space boşluk,alan,uzay victim (of) kurban zip code posta kodu
state (of) durum,hal wound (in) yara
steam buhar wound (v) yaralamak
surround (v) etrafını kuşatmak suffix _ward ..e doğru
take up (v) yer kaplamak suffix _ern ..e ait
tiny (adj) çok ufak
vacuum boşluk,vakum
vapor buhar
volume hacim
vomit (v) kusmak
SYNONYM
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
float (v) ramain on the surface proceed (to,with) (v) keep going correspond (with) (v) writing to each other elementary basic
lung organ used to breath safety security secondary (to) (adj) another intermediate middle
inhale (v) take air in,breathe in (o2) somewhat (adv) a little,not much transport (from,to) (v) carry accurate (adj) exact,precise,correct
exhale (v) send air out,breathe out (co2) initial (adj) first route way advance (on,upon) to go forward
expand (v) enlarge series (of) set distribute (to,among) give out,hand out awfully (adv) very
compress (into) (v) to force into less space collide (with) (v) to crash by means of (prep) by way of,via,using barely (adv) almost not
atmospheric (adj) related to the atmosphare investigate (v) find out,discover tray open container demonstrate (v) show
altitude elevation exert (v) apply his destination the place that he's going depress (v) push down
atmosphere a mixture of gasess by the time (adv) when throughout (prep) all over expert (at,in,on)(adj) skilled
consist of (phr.) be composed of,be made up aware (of) (adj) conscious run short of (phr.) almost empty give out (phr.) distribute,hand out
convert (to,into) (v) change bandage (up) to stop bleding meanwhile in the mean/same time give up (phr.) surrender,stop doing
element basic part of matter/substance carry on (phr.) continue corespondence (with) mail go on with (phr.) continue
exert (v) apply carry out (phr.) do fold (v) bend immediate (adj) instant,without delay
form state,condition collapse (v) fall down go over (phr.) review improve (v) make better
float (v) not sink collide (with) (v) to crash previous (adj) former,ex,past,before infantry foot soldier
matter substance collison (between,with) a crash mean way,method inspect (v) check
melt (v) turn into water elevate (v) raise,lift endorse (v) support level position,height
occupy (v) take up expose (to) (v) uncover opposite of across from progress (v) move forward
particle (of) tiny part firm steady keep in touch communicate progress (n) development,advance
sea level the lowest altitude first of all (adv) before doing anything else the quitest transportat. by the airplane satisfactory (adj) okay,adequate
tiny (adj) very small,extremely small fracture (of) (v/n) broken bones intersect (v) to cross target object aimed at
vacuum a space that is empty of air proceed (to,with) (v) continue beneath (prep) below
vapor steam
volume size,amount
BOOK 24 QUICK REFERENCE
LESSON 1 LESSON 2 LESSON 3 LESSON 4
_fy,_ify (suffixes) isim/sıfat--->fiil (olmak,yapmak) aircraft (tekil & çoğul) uçak accumulate (v) biriktirmek,yığılmak,toplanmak (be)in charge (exp) sorumlu,görevli
abundant (adj) bol,çok altimeter altimetre,irtifa ölçer adapt (to,for) (v) adapte olmak,uymak,uydurmak admit (to,into) (v) kabul etmek,müsade etm
access (to) girme,giriş attitude (to,towards) davranış condense (v) yoğunlaşmak/tırmak anyplace (adv) herhangi bir yer
actuall (adj) hakiki, gerçek aviation uçuş,havacılık dissolve (v) çözmek,çözülmek,ayrıştırmak assure (of) (v) temin etmek,teminat ver.
actually (adv) hakikaten, gerçekten bumpy (adj) sarsıntılı,engebeli especially (adv) özellikle (specially) brain beyin
alloy alaşım cockpit pilot kabini eventually (adv) en sonunda,nihayet break down (phr.v) ayırmak,parçalara ayırm.
bronze tunç compass pusula exceed (v) aşmak,geçmek,fazla olmak chart grafik,çizelge
carbon karbon concentrate (on,upon) toplamak,yoğunlaştırmak excess (of) fazlalık,çokluk confine (v) sınırlamak,kuşatmak
cement çimento copilot ikinci/yardımcı pilot excessive (adj) aşırı,ölçüsüz cure (of) (v) iyi etmek,tedavi etmek
comparatively (adv) nispeten cross out (phr.v) karalamak,bozmak,silmek fertile (adj) bereketli,verimli digest (v) sindirmek,hazmetmek
concrete beton/somut cross-check (v) çapraz kontrol yapmak fluent (in) (adj) akıcı digestion sindirim
construct (from,out,of) inşa etmek disaster felaket,büyük kaza for instance (exp) örneğin digestive (adj) hazmettirici
dig out of kazarak ortaya çıkarmak discard (v) atmak,ihraç etmek gravity yer çekimi,çekim disease hastalık
erect (v/adj) dikmek/dikilmiş dive (in, into) dalmak,batmak look into (prep.v) araştırmak,incelemek dismiss (from) (v) taburcu etm.salıvermek
extensive (adj) geniş,kapsamlı fear korkmak moisture nem,rutubet dismissal izin,müsade,taburcu
fixed (adj) sabit fear (of) korku,endişe ordinary (adj) olağan,her zamanki ensure (v) temin etmek,sağlamak
foundation kurum, vakıf flap tutunmayı sağlayan kanat penetrate (into,through) nüfuz etmek,sızmak,içine gir. erratic (adj) düzensiz,kararsız
framework iskelet, çatı fuselage uçak gövdesi precipitation yağış,yağış miktarı eyesight görme yeteneği,görme
iron (n./ v.) demir / ütülemek go right (exp) doğru gitmek,doğru yapmak principal okul müdürü faith (in) güven,itimat
lay the foundation of temel atmak go wrong (exp) yanlış gitmek,yanılmak principal (adj) ana,esas,temel fluctuate (v) kararsız olmak
liquefy (v) erimek,eritmek, tasfiye etmek. ignore (v) aldırmamak principle ilke,prensip get (a) round dolaşmak,gezmek
mine maden ocağı instrument alet,vasıta prior to (prep) önce,..den önce get down (phr.v) düşürmek,indirmek
mine (for) (v) kazıp çıkarmak,araştırmak keep track of (prep.) izlemek,bilgi sahibi olmak reservoir (of) stok,rezerv get over (phr.v) iyileşmek,eskiye dönmek
mineral mineral,maden lose track of (prep.) izini kaybetmek,bilgisiz olm saturate (with) (v) ıslatmak,emdirmek guard against (phr) tedbir almak,muhafaza et
ore cevher/maden filizi maneuver manevra,tedbir scientific (adj) bilimsel,ilmi human insan
origin=base köken,menşe maneuver (v) manevra yapmak soil toprak inject (with,into) (v) iğne yapmak
overall (adj/adv) baştan başa,tam mask maske vaporize (v) buharlaşmak,buharlaştırmak intestinal (adj) bağırsaklara ait
pour (v) (isteyerek)dökmek,boşaltmak missile füze viscosity yapışkanlık,alışkanlık intestine bağırsak
pure (adj)=solid saf navigate (v) kılavuzluk etmek well kuyu,pınar manner usul,hareket tarzı
refine (v) arıtmak,seyreltmek,rafine etm. needle gösterge,iğne mild (adj) hafif
relatively (adv) nipeten,oldukça panel konsol,panel no place hiçbir yerde
result from kaynaklanmak panel heyet organ organ,uzuv
rust (v) paslanmak take precaution tedbir almak pull through (phr.v) iyileşmek,iyileştirmek
solidify (v) katılaşmak,katılaştırmak precise (adj) doğru, tam, kesin recover (from) (v) iyileşmek,tekrar bulma
source (of) kaynak,menşey propel (v) ileriye doğru itmek recovery iyileşme,tekrar elde et
statue heykel propeller pervane skull kafatası
steel çelik runway pist someplace (adv) bir yere,bir yerde
stir (v) karıştırmak tail kuyruk stable sabit,devrilmez
take pride of gurur duymak turbine türbin surgeon cerrah,operatör
turn into (phr.v.) dönmek,dönüştürmek velocity hız surgery ameliyat,cerrahlık
utilize (v) yararlanmak windscreen uçak ön camı typical (of) (adj) tipik
various (adj) muhtelif, çeşitli windshield oto ön camı undergo (v) katlanmak,çekmek
vary (in,from) (v) değişmek,değiştirmek wing kanat unit birim,ünite
vision görme hissi,görüş
x-ray röntgen filmi
x-ray (v) röntgen filmi çekmek
GERUNDS
allow/allow to v1 izin vermek,müsade etmek
anticipate önceden tahmin etmek
appreciate taktir etmek,müteşekkir olmak
begin başlamak,meydana gelmek
can't help elinde olmamak
consider düşünmek,dikkate almak
continue devam etmek
deny reddetmek,inkar etmek
discuss görüşmek,tartışmak
enjoy hoşlanmak,zevk almak
escape kaçmak,aklından çıkmak
finish bitirmek,sona ermek
imagine hayal etmek,sanmak
keep tutmak,saklamak
like hoşlanmak,sevmek
mind düşünmek
miss ıskalamak
permit izin vermek,müsade etmek
postpone ertelemek
practice pratik yapmak,egzersiz yapma
put off ertelemek,çıkarmak,vazgeçirme
quit bırakmak,vazgeçmek,ayrılmak
recall çağırmak,hatırlamak,geri almak
recommend tavsiye etmek
regret pişmanlık duymak
remember hatırlamak,anımsamak
report bildirmek,anlatmak
resist direnmek,karşı koymak
start başlamak,başlatmak
stop durmak,durdurmak
suggest teklif etmek,fikir öne sürmek
tolerate hoş görmek,göz yummak
understand anlamak
LEVEL 1 QUICK REFERENCE
BOOK 1-6
A at the moment şu dakikalarda butt can sigara tablası colonel albay
1st.lieutenant üsteğmen at the present şu anda butter tereyağı,katı yağ color renk
2nd.lieutenant teğmen at this time şu zamanda button tuş,düğme comb tarak
a few birkaç,az ama yeterli autumn=fall sonbahar buy satın almak come gelmek
a little biraz,az ama yeterli awake uyanık BX. büyük kantin come back geri gelmek
a lot of/lots of birçok awful berbat,çok kötü by bir vasıta ile comma virgül
a paragraph paragraf B by heart ezbere commissary küçük kantin
a piece bir parça ball top bye hoşça kal complate tamamlamak
a sentence cümle ball point pen tükenmez kalem C complement tamamlayıcı
a slice bir dilim banana muz cake kek,pasta,çörek consunction bağlaç (and,or)
a.m. gece 0-öğle 12 arası bank banka calendar takvim contraction kısaltma
according to me bana göre bar kalıp,çubuk calf dana cook aşçı,pişirmek
adjectives sıfat barbershop berber dükkanı call telefon etm,arama cookie kurabiye,tatlı
adress adres barracks baraka camera kamera,fotoğraf m. corn mısır
adverb zarf baseball beyzbol can ebilmek (kabiliyet) correct doğru
advice tavsiye n. bathroom banyo can possibilty (ihtimal) correct doğru
advise tavsiye etmek v. bean fasulye can teneke kutu cost fiyat
affirmative olumlu because çünkü can be olabilir country ülke
after sonra bed yatak candy şekerleme cow inek
again tekrar n. beef sığır eti cap kep crowded kalabalık
air force hava kuvvetleri before önce capital letters büyük harfler cry ağlamak
air force base hava kuvvetleri üssü begin başlamak captain yüzbaşı ctizen vatandaş
airline hava yolu belt kemer carrot havuç cue ipucu
airman havacı best en iyi cash a check çek bozdurmak cuffs kol ağzı,kolluk
airplane uçak between 2 varlık arasında ceiling tavan cup fincan
airport hava alanı black siyah chair sandalye currently şimdilik,şu günlerde
all bütün black board kara tahta chalk tebeşir customer müşteri
all day long bütün gün boyunca blade pervane pali chalkboard tebeşir tahtası cut/cut kesmek
alphabet alfabe blouse bluz change değiştirmek,değişmek D
also de,dahi,hem,hemde blue mavi check kontrol,kontrol etmek dad baba
always daima board tahta check çek,hesap pusulası dady babacığım
among 3 fazlası arasında board marker tahta işaretleyici check in kayıt,giriş yaptırmak dance dans
amount tutar boat kayık,sandal check out hesap kesmek day gün
and ve body vücut checkbook çek defteri dead ölüm
ankle diz bone kemik cheese peynir deadly ölümcül
answer cevap book kitap cherries kirazlar dear geyik
answer cevap boot bot,çizme cherry kiraz delicious lezzetli
answer sheet cevap kağıdı booth kabin chicken tavuk deliver dağıtmak,teslim
any hiç,herhangi boots bot,çizme child çocuk demonstratives işaret zamirleri
any more artık bored sıkıcı children çıcuklar depart ayrılmak,kalkmak
anything herhangi bir şey both her ikisi chin çene departure ayrılış,kalkış
anything else başkabirşey daha bottle şişe chip parça descriptive Adj. tarif edici sıfat(big)
apple elma bottle şişe chocolate çukalata desk sıra
arm kol bowl kase,tas choose seçmek dessert yemek sonrası tatlı
arm chair kollu sandalye box kutu cigarette sigara dial numara çevirmek
army kara kuvvetleri boxes kutular circle daire içine almak dial tone çevir sesi
army post kara kışlası boy oğlan city şehir dictation dikte etmek
arrival varış bread ekmek civilian sivil dictionary sözlük
arrive varmak break ara,teneffüs class sınıf difficult zor
arrive at küçük yere varmak breakfast kahvaltı clean temizlemek,temiz dime 10 cents
arrive in büyük yere varmak bring getirmek clean up komple temizlemek dining hall yemekhane
as you see gördüğünüz gibi brother erkek kardeş clear açık dinner akşam yemeği
asked=want istemek brown kahverengi clerk satıcı dirty kirli,pis
asleep uykuda brush fırça clever zeki dish tabak,çanak
at a time her defasında building bina clock duvar saati dispensary dispanser
at first ilk önce,başlangıçta bullet train hızlı tren close kapalı do yapmak
at last sonunda,nihayet bulletin board haber panosu cloud bulut dollar 100 cents
at least en az bus otobüs cloudy bulutlu don't mention it bir şey değil
at present şu anda bus stop otobüs durağı coat palto,ceket doorknob kapı tokmağı
at same time aynı zamanda bus ticket otobüs bileti coffee kahve downtown çarşı
but fakat cold soğuk dozen düzine

BOOK 1-6
dress elbise from den,dan him onu,ona (erkek) language dil
drink içecek,içmek,içki frugual tutumlu hip boğaz large geniş
driver's license ehliyet G his onun (erkek) last en son
drugstore eczane gallon 4 lt. his onun,onunki (erkek) last night geçen gece
dry kurutmak,kuru game maç (Amr.),oyun home ev (başına to almaz) last summer geçen yaz
duster silgi gate kapı,uçak park yeri hometown memleket last time son defa
duty=work iş general general homework ev ödevi last week geçen hafta
E get almak,gitmek hospital hastahane late geç
each herbiri,herbir get dressed giyinmek hot sıcak later daha sonra
ear kulak get in varmak house ev (in the house) later sonra,daha sonra
early erken get off inmek how are you nasılsınız learn öğrenmek
eat yemek get on binmek how much? nekadar? (fiyatı) leave ayrılmak
egg yumurta get up yataktan kalkmak how often nekadar sık leave a tip bahşiş vermek
elbow dirsek get well soon geçmiş olsun how? nasıl? leave/left ayrılmak
end son get well soon geçmiş olsun hungry aç,acıkmak leg bacak
enjoy your lunch afiyet olsun get/got olmak,varmak hurt yaralamak lesson ders
enlisted man yeni kayıt olan asker girl kız l let me a minute bir dakika müsaade
enough yeterli give vermek I ben let's go hadi gidelim
envelope zarf glass bardak,cam I let you müsaade ederim letter mektup,harf
erase silmek glass/glasses cam bardak I think bence lettuce marul,salata
eshtray kül tablası glove eldiven I.D.card kimlik library kütüphane
evening akşam go gitmek I'm taken short sıkıştım Lt. colonel yarbay
every weekend her haftasonu go back geri gitmek I'm too bende like this bunun gibi
example örnek go sightseeing ilginç yer.ziyaret ice cream dondurma like to birşeyden hoşlan.
except hariç go to bed yatağa gitmek identification teşhis,tanımlama like to put koymaktan hoşlan.
exist mevcut,var olmak god bless you çok yaşa identification kimlik tanıtıcı belge limb uzuv
eye göz good bye hoşça kal idom deyim lip dudak
eyebrow kaş good grade iyi not ill hasta (Eng.) listen dinlemek
eyelash kirpik good morning günaydın imperative emir cümlesi listening skill dinleme becerisi
eyelid göz kapağı grade not in içinde listening to dinlemek
F graduate mezun olmak in god we trust biz tanrıya inanırız little biraz,az yetersiz
face yüz graduation mezuniyet töreni in line kuyrukta,sırada live yaşamak
fall asleep uykuya dalmak green yeşil indent paragrafın ilk harfi live yaşamak
falling intenation düşen vurgu grocerystore bakkal,market is it clear? anlaşıldımı? load yüklemek
false yanlıs guide dog rehber köpeği is it true? bu doğrumu? locator askeri resepsiyon
family aile H it ona (cansız etc.) lock kilitli
far uzak hair saç it's onun (cansız etc.) long uzun
father baba haircut saç tıraşı its onunki (cansız etc.) look bak
feet ayaklar half yarım it's gökhan turn sıra gökhan da look at önüne bak
few birkaç,az ama yetersiz half dollar 50 cents it's my turn sıra bende look up bulmak için bakmak
field saha (Amr.) ham jambon,domuz budu J lunch öğle yemeği
final son,enson hand el jacket ceket,mont M
find out öğrenmek happy mutlu jam kavanoz made a mistake hata yapmak
fine thanks iyiyim teşekkürler has/have sahip olmak jet jet uçağı mail posta,postalama
finger pel parmağı hat şapka joint (v) birleştirmek mailman postacı
finish bitirmek,bitmek have to zorunda juice meyva suyu main dishes ana yemekler,tabak
first ilk he o (erkek) just sadece major binbaşı
fish balık head baş K make etmek
flavor tat,lezzet headphones kulaklık key anahtar make reservations rezervasyon yap.
flight uçuş headsets kulaklık kilo 1 kg. man adam
food yiyecek hear duymak knee diz many fazla.çok (sayılan)
foot ayak heel topuk knife bıçak map harita
football boot krampon helikopter helikopter knife blade bıçağın keskin yeri mark işaretlemek
football player futbolcu help yardım knife handle bıçak sapı marker işaretleyici
for için,süreyle help your self rahat ol knob tokmak match maç (Eng.),karşılaş.
forehead alın her onun (kız) know bilmek may ebilirmiyim,müsaade
fork/forks çatal her onu,onun,ona (kız) L me beni,bana
Friday Cuma here you are buyrun lake göl me too bende
friend arkadaş hers onunki (kız) lamb koyun eti meal öğün

BOOK 1-6
medicine ilaç no pain no gain acısız başarı yok picture resim right doğru
meet/met(v2) karşılaşma,buluşma noon öğle pie turta,pasta,çörek right doğru
member üye nose burun piece of pie pasta parçası rinse suyla durulamak
memorize ezberlemek not at all bir şey değil pig domuz rising intenation yükselen vurgu
men adamlar not have to zorunda değil pink pembe roll rulo,film makarası
menu menü nothing hiçbirşey pint 1/2 lt. room oda
mess hall yemekhane(askeri) noun isim pitch saha (Eng.) round-trip gidiş/dönüş töreni
metric metreye ait noun clause isim cümleciği plain uçak S
metric ton 1 ton now şimdi plate/plates tabak sailor denizci
mexican meksikalı nowadays bu günlerde please lütfen salad salata
midnight geceyarısı number sayı pocket cep salt tuz
military askeri O point to işaret etmek. saluting selamlamak
milk süt ocean okyanus porg domuz eti same aynı
mine benimki of sure elbette,muhakkak possessive iyelik (Ali's,Elmas' ) sandwich sandaviç
mirror ayna offer teklif post office postane Saturday Cumartesi
mom anne,anneciğim office ofis postcard kartpostal saucer fincan tabağı
Monday Pazartesi officer subay potato patates say söylemek
money order posta çeki,havale often sıksık pound 456 gr. scarf atkı,eşarp
more daha fazla,çok okay tamam preposition ön ek schedule plan,program
morning sabah old yaşlı presently şu sıralar score skor,puan
mother anne on üstünde previous day önceki gün season mevsim
mountain dağ on time zamanında,vaktinde pronoun zamir second one ikinci olan
mouth ağız one bir,biri,olan punctuation noktalama işaretleri see görmek
move hareket etm. one by one birer birer purple mor see you later sonra görüşürüz
move home taşınmak one hour ago bir saat önce purse bayan cüzdanı seldom nadiren
move house taşınmak one-way tek yön push basmak select seçmek
move in to küç.yer.taşınma onion soğan put on giymek sell/sold(v2) satmak
move to büy.yer.taşınma only sadece Q send göndermek
movie film open açık,açmak quart 1 lt (1/4 gallon) sentence cümle
much fazla (sayılamayan) or veya question mark soru işareti (?) sergeant çavuş
much çok (sayılamaz) orange portakal,kavuniçi quick çabuk shampoo şampuan
mum anne orange juice potakal suyu quickly çabukça sharpener kalem açacağı
mumy anneciğim order sipariş vermek quiz kısa test shave traş olmak
muscle kas ounce 28 gr.(1/16 pound) qurter 25 cents she o (kız)
music müzik our bizim R sheep koyun
must meli,malı ours bizimki rain yağmur shine parlamak
my benim over here işte burada rainbow gök kuşağı ship gemi
my one day benim bir günüm over there işte orada raincoat yağmurluk shirt gömlek
N overnight geceleyin rainstorm yağmurlu fırtına shoe ayakkabı
N.C.O. astsubay P rainy yağmurlu short kısa
name tag isimlik p.m. öğle12-gece 0arası rank rütbe short quiz kısa sınav
napkin/napkins peçete pacific pasifik,büyük okya. razor traş makinası shoulder omuz
nasty müstehcen pack paketlemek,paket read okumak,oku show göstermek
naval base deniz üssü package paket,koli receiver alıçı,telefon ahizesi shower kısa yağmur,duş
navy deniz kuvvetleri pants pantolon recognize tanımlamak sick hasta (Amr.)
near yakın,civarında paper kağıt records kayıt edici sign imzalamak
neck boyun paractice alıştırma n. red kırmızı sink lavabo
necktie kravat paractise alıştırma yapmak v. refeere hakem sister kız kardeş
need to zorunda olmak part parça,bölüm,bölge relax gevşemek,dinlenme skin cilt
need=require ihtiyacı olmak pear armut repeat tekrar,tekrar etmek skip/ommit atlamak
negative olumsuz pen dolma kalem report rapor skirt etek
never asla pencil kurşun kalem reporting rapor sky gökyüzü
next to yanında penny 1 cents reservation rezervasyon skyscraper gökdelen
next weekend diğer haftasonu people insanlar,halk rest istirahat,rahat slacks pantolon
next/then bir sonraki pepper kara biber,kır. biber restaurant restoran sleep yatmak
nice hoş,güzel period nokta return dönmek sleepy uykulu
nickel 5 cents phone tel.etme(short form) return adress gönderen adresi sleeves giysi kolu
night gece pick out seçmek,ayırmak review tekrar gözden geçir. small kısa
no hiç,hiçbir Adj. pick up almak rice pilav,pirinç small letters küçük harfler

BOOK 1-6
smile gülümsemek tax vergi tree ağaç whose turn is it? sıra kimde
smoke sigara içmek taxi/cab taksi trip kısa seyahat,gezi why? niçin?
snack ara öğün tea çay trousers pantolon wind rüzgar
snack bar aparatif bar teeth dişler true gerçek,doğru window pencere
snow kar telephone telefon etm,telefon trunk gövde windy rüzgarlı
so far so good şu ana kadar iyi teller vezneda T-shirt tişört winter kış
soap sabun tennis tenis tube tüp wipe silmek
soccer futbol (Amr.) test booklets test kitapçığı Tuesday Salı with ile
socks erkek çorabı textbook ders kitabı turn off kapamak without siz,sız
sofa divan the movies sinema (yer) turn on açmak woman kadın
soldier karacı the other one diğeri turn on/turn off açmak,kapamak women kadınlar
some biraz the saurus hazine twin ikiz word kelime
something bir şey,bir parçaşey their onların U wrist el bileği
something else başkabirşey daha theirs onlarınki umbrella şemsiye write yazmak
sometimes bazen them onları,onlara under altında write a check çek yazmak
sore inciltmek them onları,onlara unhappy mutsuz wrong yanlış
soup çorba there +be vardır uniform üniforma Y
spoon/spoons kaşık they onlar unit ünite,birlik yellow sarı
spring ilkbahar things şeyler upset üzgün yesterday dün
squash kabak think about hakkında düşünmek us bizi,bize yestrday dün
stamp posta pulu think of düşünmek usually genellikle you sen
start başlamak think/thought düşünmek V you sen,siz,sana,size
start to birşeye başlamak thirsty susamak vacation tatil young genç
state eyalet throat boğaz vanilla vanilya your senin,sizin
stay kalmak thumb baş parmak vegetable sebze you're wellcome bir şey değil
stockings kadın çorabı Thursday Perşembe vehicle araç yours seninki,sizinki
store dükkan,mağaza ticket bilet verb fiil Z
storm fırtına tie kravat very çok zipper fermuar
street cadde,sokak time zaman visit ziyaret
stripes bez rütbe (astsb.) tired yorgun vitamin vitamin
study ders çalışmak tired/exhausted yorgun volunteer gönüllü
stupid aptal to put on giymek (şu anda) vowel sesli harf,ünlü
subject özne to take off çıkarmak W
sugar şeker to take out çıkarmak waiter erkek garson
suit takım elbise toast kızarmış ekmek waitress kadın garson
suitcase bavul today bugün wake up uyanmak
summer yaz toe ayak parmağı wake up uyanmak
sun güneş toenail ayak tırnağı wallet erkek cüzdanı
Sunday Pazar together birlikte wash yıkamak
sunny güneşli toilet tuvalet,klozet washcloth kese,sabun bezi
sunshine güneş ışığı toilet paper tuvalet kağıdı watch kolsaati,TVseyretmek
sure emin,emin olmak tomato domates water su
sweater süeter tomorrow yarın we biz
swim yüzmek ton 1 ton (2000 pound) wear giymek,giyinmek
synonym eş anlamlı tongue dil Wednesday Çarşamba
T tonight bu gece week hafta
table masa too oda,de,da weekday hafta içi
table tennis masa tenisi tooth diş weekend hafta sonu
take almak,götürmek toothbrush diş fırçası well iyi,güzel
take a break ara vermek toothpaste diş macunu wet ıslak
take a fotograph fotograf çekmek topic konu,mevzu what color? ne renk?
take a rest dinlenmek total toplam what? ne?
take a shower duş almak touch dokunmak when? ne zaman?
take a trip seyahat etmek towel havlu where? nerede?
take a vacation izne çıkmak town kasaba which one hangisi?
take it easy kolay gelsin travel uzunseyahat,etmek which ones hangileri
take off çıkarmak travel agency seyahat acentesi which? hangi
take/took(v2) almak,götürmek travel agent seyahat görevlisi white board beyaz tahta
talk konuşmak traveler's check seyahat çeki whose kimin
LEVEL 2 QUICK REFERENCE
BOOK 1-13
A airplane uçak article makale basement bodrum katı
%30 off yüzde 30 indirimli airport hava alanı as gibi basketball hoop basketbol potası
1st.lieutenant üsteğmen airport/aerodrome hava alanı as a matter of fact gerçekte bath banyo yapmak
2nd.lieutenant teğmen alarm clock çalar saat as clear as water anlaşıldı bathe banyo yapmak
5 th. Story 5.kat alight havalanmak (kuş etc.) as I told söylediğim gibi bathroom banyo
a few birkaç,az ama yeterli alike benzer as you please nasıl isterseniz bathub küvet
a few az (sayılan) all bütün as you see gördüğünüz gibi be able to e bilmek
a little biraz,az ama yeterli all day long bütün gün boyunca ashtray kül tablası be back geri dönmek (tlf.)
a little az (sayılmayan) all of them bunlardan hepsi asked=want istemek be fed up sikilmak
a lot çok all over her yerde asleep uykuda be fond of düşkün olmak
a lot of/lots of birçok allow müsade etmek associate degree ön lisans be on leave izinli olmak
a paragraph paragraf almanac eski olaylar takvimi at a time her defasında be on sale indirimli satış
a piece bir parça almost hemen hemen at call çalışmaya hazır be out of job işsiz olmak
a sentence cümle almost hemen hemen at fault hatalı,kusurlu be over bitmek,sona ermek
a slice bir dilim alone yanlız,tekbaşına at first ilk önce,başlangıçta be supposed to meli(dışardanzorlama)
a.m. gece 0-öğle 12 arası alphabet alfabe at last sonunda,nihayet be up to tabi olmak
about yaklaşık already halen at last sonunda beach plaj
about two hours yaklaşık iki saat also de,dahi,hem,hemde at least en az bean fasulye
above yukarısında always daima at present şu anda beat dövmek,vurmak
above üstünde (deymez) among 3 veya fazlası arasında at residence ikamet te beat yenmek
absent mevcut değil amount tutar at same time aynı zamanda beatiful güzel
accept kabul etmek amount to tutmak at the back arkadaki bec. of this reason bu sebepten dolayı
accident kaza amount/cost tutar at the bottom of en altında bec.of this reason bu sebepten dolayı
according to me bana göre and ve at the front öndeki because çünkü
account hesap animal hayvan at the moment şu dakikalarda because çünkü neden bildir.
accupation meslek ankle diz at the present şu anda because of den dolayı
ache ağrımak annual yıllık at the top of en üstünde become olmak
across karşısında,karşı tarafta answer cevap at this time şu zamanda bed yatak
across karşısında answer cevap attemt denemek,teşebbüs bedroom yatak odası
ad reklam (kısa formu) answer sheet cevap kağıdı attendant görevli,hizmet veren beef sığır eti
add toplam any hiç,herhangi aunt hala,teyze before önce
add on eklemek any hiç(Q-N) auto short form the automobile before önce
addition ek any more artık auto repair araba tamiri begin başlamak
adjectives sıfat anybody/one herkes automobile araba,otomobil begin to birşeye başlamak
admiral amiral (deniz generali) anylonger artık autumn=fall sonbahar beginning başlangıç
adress adres anymore artık awake uyanık behind arka
adult yetişkin anyone herhangi bir kimse awful berbat,çok kötü behind arkasında,gerisinde
adverb zarf anything herhangi bir şey B behind arkasında
advertisement reklam (gaz..dergi) anything else başkabirşey daha baby bebek believe inanmak
advice tavsiye n. apartment apartman dairesi bachelor's degree lisans believe inanmak
advice tavsiye apologize özür dilemek back arka bell zil,çan
advise tavsiye etmek v. apology özür,özür dileme back sırt belong to ait olmak,üyesi olmak
advise tavsiye etmek apostrophe üst tırnak işareti backache sırt ağrısı below aşağısında
affirmative olumlu apostrophes üst tırnak backdoor yasa dışı below altında (deymez)
afraid korkmak apple elma backyard arka bahçe belt kemer
after sonra apply uygulama badly kötü bir şekilde best en iyi
after geçe (tlf.) appointment randevu baggage bagaj bet iddia,iddiaya girmek
after all bununla birlikte appreciate müteşekkür olmak bait yem better daha iyi
again tekrar n. appreciate you size müteşekkirim ball top between 2 varlık arasında
age yaş area alan,bölge ball point pen tükenmez kalem bicycle bisiklet
aggree aynı fikirde olmak arm kol banana muz big büyük
ahead ileride arm bölüm,dal band frekans bandı,bando bike bisiklet (informal)
ahead of birşeyin önünde arm chair kollu sandalye bang silah sesi bill / note kağıt para
air hava army kara kuvvetleri bank banka billion milyar
air force hava kuvvetleri army post kara kışlası bar kalıp,çubuk bird kuş
air force base hava kuvvetleri üssü around etrafında barbershop berber dükkanı bitter acı
air pressure hava basıncı arrival varış bargain kelepir,ucuz birşey black siyah
airfield hava meydanı arrive varmak bargain pazarlık yapmak black board kara tahta
airline hava yolu arrive gelmek barn ambar,ahır blade pervane pali
airlines hava yolları arrive at küçük yere varmak barracks baraka blanket battaniye
airman havacı arrive in büyük yere varmak barrow borç almak
block blok,parsel bus stop otobüs durağı carpet halı circle daire içine almak
BOOK 1-13
blouse bluz bus ticket otobüs bileti carpeting halı,yer döşemesi circle daire
blow esmek,üflemek business iş carrot havuç circumference çevre mat.
blow down devirmek,yıkmak business man iş adamı cash a check çek bozdurmak city şehir
blue mavi bust göğüs cash a check çek bozdurmak civilian sivil
board tahta busy meşgul cashier kasiyer class sınıf
board marker tahta işaretleyici but fakat cat kedi clean temizlemek,temiz
boat kayık,sandal but for sayesinde,olmasaydı catalog katalog clean up komple temizlemek
body vücut butt can sigara tablası catch yakalanmak clear açık
boil kaynamak,kaynatmak butter tereyağı,katı yağ cause neden olmak clear açık,belli,berrak
bone kemik button tuş,düğme cause sebep clear up açmak,açıklamak
bone kemik buy satın almak caution dikkat clerk satıcı
book kitap buy satın almak cautiously dikkatlice clerk / teller memur,görevli
bookcase kitaplık BX(base exchange) büyük kantin cautiously ihtiyatla clever zeki
boot bot,çizme by bir vasıta ile ceiling tavan climate iklim
booth kabin by yanında (bitişik değil) ceiling tavan climb tırmanmak
boots bot,çizme by ölçüde "e" anlamı celsius santigrat clock duvar saati
bored sıkıcı by heart ezbere center merkez close kapalı
boring sıkıcı=dull by mistake hata ile certain emin olmak close an account hesap kapamak
borrow ödünç almak by one point bir sayıyla certainly kesinlikle closet elbise dolabı(gömme)
boss patron by oneself yanlız,kendi kendine chain zincir clothing giyecek
both her ikisi by/times çarpı chair sandalye clothing store butik
both ikisi bye hoşça kal chalk tebeşir cloud bulut
both of them bunlardan ikisi bystander kavşak chalkboard tebeşir tahtası cloudy bulutlu
bother rahatsız etmek,üzmek C chance şans coach koçluk yapmak
bottle şişe cabin kabin change değiştirmek coach koç,koçluk yapmak
bottom alt cabinet vitrin,dolap change değişmek coast kıyı,sahil,kumsal
bowl kase,tas cafeteria kafeterya change bozuk para coat palto,ceket
box kutu cake kek,pasta,çörek channel kanal coffee kahve
boxes kutular calendar takvim charge hes. borç yüklemek coffee table kahve sehpası
boy oğlan calf dana charges ücret,ödemeli coin release bozukluk serbest bırak.
boy! heyecan ifadesi call telefon etm,arama cheap ucuz coin release lever bozuk iade manivelası
BR.(busines route) şehir içi yol call up telefona çağırmak check kontrol,kontrol etmek coin return bozukluk iade
bracklet bilezik calm sakin check çek coin return cup bozukluk iade yeri
brake firen camera kamera,fotoğraf m. check hesap pusulası coins bozuk para
bread ekmek can ebilmek (kabiliyet) check in kayıt,giriş yaptırmak cold soğuk
bread=rise insan/hay.yetiştirmek can possibilty (ihtimal) check out hesap kesmek cold soğuk,üşütmek
break ara,teneffüs can teneke kutu check with birine danışmak collect biriktirmek
break kırmak,kırılmak,kopmak can be olabilir checkbook çek defteri collection kolleksiyon
break kanuna uymamak can opener konserv.açacağı checking account çek hesabı(vadesiz) college kolej,üniversite
breakfast kahvaltı can you hold on? hatta beklermisiniz? checkup genel muayene colon iki nokta üstüste
breeze esinti,meltem candle mum cheese peynir colonel albay
bright parlak candy şekerleme cherries kirazlar color renk
bring getirmek candy bar şekerleme cherry kiraz comb tarak
brother erkek kardeş cap kep chest göğüs come gelmek
brown kahverengi capital letters büyük harfler chestache göğüs ağrısı come back geri gelmek
brush fırça captain yüzbaşı chewing gum sakız come in girmek
buckle emniyet,kemer bağlama captain deniz albayı,kaptan chicken tavuk come out dışarı çıkmak
bug böcek card kart child çocuk comfortably rahatça,rahatlıkla
build yapmak,inşa etmek cards oyun kartları children çıcuklar comma virgül
builder inşaatçı,yapıcı care about önemsemek chin çene commas virgül
building bina care for sevmek,beğenmek chip parça commercial reklam (TV. , radio)
bullet train hızlı tren career meslek chips cips (patates or mısır) commissary küçük kantin
bulletin board haber panosu careful dikkatli,tedbirli chocolate çukalata common genel,yaygın,bilinen
burn yanmak,yakmak carefulness dikkat,dikkatli olmak choice seçme company şirket
burning yanan,kavurucu careless dikkatsiz choose seçmek compare kıyaslamak
bus otobüs caress okşama,kucaklama cigarette sigara complate tamamlamak
complement tamamlayıcı cut up doğramak dining room yemek odası ear kulak
complete tamamlamak,bitirmek cut/cut kesmek dinner akşam yemeği earache kulak ağrısı
completely tamamen D diploma diploma earing küpe
condominium apartman binası dad baba direction talimat,yol tarifi early erken
confuse şaşırtmak dady babacığım dirty kirli,pis earn para kazanmak
confused şaşırmak,şaşırmak dance dans discount indirim earth dünya-gezegen
confussing şaşırtıcı dangerous tehlikeli discuss tartışmak east / of doğu / -nin doğusu
connect bağlamak dark koyu,karanlık discussion tartışma easy kolay
consider dikkate almak day gün disease enfeksiyon hastalığı easy kolay
consunction bağlaç (and,or) day by day günden güne dish tabak,çanak eat yemek
contraction kısaltma dead ölüm dish yemek edge uç
conversation konuşma (have conv.) deadly ölümcül dispensary dispanser educate öğrenmek,eğitmek
convert dönüşmek deal pazarlık dispense=give out dağıtmak education eğitim
BOOK 1-13
cook aşçı,pişirmek dear geyik dissatisfied tatmin olmamak educator eğitmen
cookie kurabiye,tatlı dear sevgili distance mesafe,uzaklık egg yumurta
cool serin decide karar vermek divided bölme elbow dirsek
cooperation işbirliği decision karar divided by bölüm electric elektrikle ilgili
coordination koordinasyon decrease düşürmek,indirmek do yapmak electric elektrikli
cop polis deep derin do over tekrar etmek electrical elektrikli
copper bakır deep derin do s.o. a favor birine iyilik yapmak electricity elektrik
copter helikopter deer geyik do you mind if.... sizce sakıncası varmı? electronics elektronik
corn mısır degree derece doctorate doktorluk ünvanı elementary school ilkokul
corner köşe degree ünvan dog köpek emergency emercensi
correct doğru delicious lezzetli dollar 100 cents empty boş
cost tutar deliver dağıtmak,teslim dome kubbe end son
cost fiyat demonstratives işaret zamirleri don't mention it bir şey değil end son,sonuç
cosy rahat ve sıcak den ev dinlenme odası doorbell kapı zili end table küçük sehpa
cotton pamuk dent çöküntü,eziklik doorknob kapı tokmağı engine makina
couch divan dentist dişçi dot nokta enjoy den hoşlanmak
cough öksürmek depart ayrılmak,kalkmak doubt şüphe etmek enjoy your lunch afiyet olsun
could kibarca istemek department store mağaza(mall danküçük down aşağı,aşağıya doğru enlarge genişletmek
could ebildi departure ayrılış,kalkış downstairs alt kat enlisted man yeni kayıt olan asker
count to saymak deposit depozit,kapora downtown çarşı enough yeterli
country ülke deposit bank.yatırılan para dozen düzine enough yeterli,yeterince
country kır deposit in para yatırmak drapes kalın perde entertain eğlendirmek
course kurs deposit the money depozit yatır draw çizmek entertaining eğlendirici
court kort depth derinlik drawer çekmece(mutfak) entertainment eğlence
cousin kuzen describe tanımlamak dress elbise envelope zarf
cover örtü,korumak,sarmak description tanım dressing room soyunma odası equal eşit
cow inek descriptive Adj. tarif edici sıfat(big) drink içecek equipment teçhizat
cream kırema desk sıra drink içecek,içmek,içki erase silmek
credit kredi almak dessert yemek sonrası tatlı driver sürücü error hata
cross karşıya geçmek detergent deterjan driver's license ehliyet escalator yürüyen merdiven
crossing kavşak dial çevir driving sürmek,sürüş(car etc.) eshtray kül tablası
crossroad kavşak,dörtyol ağzı dial numara çevirmek drop düşüş,iniş evening akşam
crowded kalabalık dial tone çevir sesi drugstore eczane ever hiç,öylesine
cry ağlamak diameter çap dry kurutmak,kuru every other 2 day 2 günde bir
ctizen vatandaş diamond elmas duck ördek every weekend her haftasonu
cue ipucu dictation dikte etmek dull sıkıcı=boring everybody herkes
cuffs kol ağzı,kolluk dictionary sözlük dull keskin olmayan everyone herkes
cup fincan did I get any calls beni arayan oldumu? during boyunca everywhere heryerde
currently şimdilik,şu günlerde diet rejim,rejim yapma during boyunca exact tam
curtain ince mutfak perdesi diet drink diyet içeceği duster silgi exact change tam bozukluk
curve viraj,dönemeç,düz değil different from farklı,başka duty=work iş exactly tam tamına
curved eğri difficult zor E examination muayene
customer müşteri dime 10 cents each herbiri,herbir example örnek
cut down düşürmek,indirmek dining hall yemekhane each other birbirini,birbirine except hariç
exchange malı mal ile değiştir. fever iyilik for sale satılık get up yataktan kalkmak
excited heyecanlı few birkaç,az ama yetersiz forehead alın get well soon geçmiş olsun
excitedly heyecanla field saha (Amr.) forget / forgot unutmak get well soon geçmiş olsun
exciting heyecan verici field dal,branş,alan forgive affetmek get/got almak,-lanmak
exclamation ünlem field alan,tarla fork/forks çatal get/got olmak,varmak
exclamation mark ünlem işareti field goal iki sayılık atış form form get=pick up almak
exercise egzersiz (do exercise) fill dolmak,doldurma formal resmi getting in shape forma girmek
exist mevcut,var olmak fill in doldurmak four more time 4 tane daha get-together arkadaş toplantısı
expect ümit etmek,beklemek fill out doldurmak free bedava getup kıyafet,kılık
expect to ümit etmek=hope to fill up doldurmak,dolmak freeze / froze donmak girl kız
expensive pahalı film film freezing dondurucu give vermek
experience tecrübe final son,enson frequently sık sık=often give a description izahat vermek
explain çözmek finally nihayet,sonunda fresh taze give back geri vermek
extra=spare yedek find / found bulmak Friday Cuma give off yaymak,göndermek
eye göz find out öğrenmek friend arkadaş glance göz atmak
eyebrow kaş find out öğrenmek,bulmak friendship arkadaşlık glass bardak,cam
eyelash kirpik fine para cezası frighten korkutmak glass/glasses cam bardak
eyelid göz kapağı fine thanks iyiyim teşekkürler frightening korkutucu glove eldiven
F finger pel parmağı from den,dan go gitmek
fabric dokuma kumaş finish bitirmek,bitmek from den,dan go git
face yüz fire kovulmak from den,dan go an a diet rejim yapmak
face bakmak,yönünde olmak fireplace şömine front ön go back geri gitmek
facilitate kolaylaştırmak fireplace şömine front ön go hunting ava gitmek
factory fabrika fireplace ateş,yangın frugual tutumlu go in içeri girmek
factory fabrika first ilk ft. short form of feet go out dışarı çıkmak
BOOK 1-13
fail başaramamak first time ilk zaman,ilk başta full dolu go right ahead kafana göre takıl
fall asleep uykuya dalmak fish balık fun / funny eğence / eğlenceli go shopping alışverişe gitmek
fall in içine düşmek fishing rod balık kargısı funny komik,güldürücü go sightseeing ilginç yer.ziyaret
fall in love with S.O. birisine aşık olmak fit olmak,uymak furniture mobilya go to bed yatağa gitmek
fall off yukardan düşmek fix tamir etmek future gelecek go together yakışmak
fall/fell down bulunduğu yere düş. flash yanıp sönmek=blink G goal gol,sayı,kale,amaç
falling intenation düşen vurgu flat düz gain almak,kazanç god bless you çok yaşa
falls şelale flat patlak gallon 4 lt. good bye hoşça kal
false yanlıs flat tire patlak lastik game maç (Amr.) good deal iyi anlaşma
family aile flavor tat,lezzet game oyun good grade iyi not
family tree soy ağacı flavor tatlandırıcı garage garaj good morning günaydın
famous ünlü flea market bit pazarı garage tamirhane grade not
fan vantilatör flight uçuş garden bahçe grade sınıf
fan taraftar floor zemin,taban gas station benzin istasyonu graduate mezun olmak
far uzak,uzaklık floor=story=level kat gases hava gibi gazlar graduation mezuniyet töreni
far uzak flow akmak gasoline benzin grandfather büyük baba
farther daha uzakta flower çiçek gate kapı,uçak park yeri grandmother büyük anne
fast hızlı,çabuk fly uçabilen böcek,sinek gauge gösterge grandparent büyük anne,baba
fasten bağlamak,eklemek folks anne,baba,kardeş general general grass ot,çim
fasten bağlamak follow takip etmek get almak,gitmek grease yağ
fat şişman,kilolu fond of doing stg. bir şey yap.düş.olmak get olmak greasy yağlı,katı
father baba food yiyecek get back=take it back geri almak great harika,büyük
faucet musluk foot ayak get dressed giyinmek green yeşil
fault kusur,hata foot 30 cm lik uzunluk get fat şişmanlamak grocerystore bakkal,market
favorite favori,ençok sevilen football boot krampon get in varmak ground yer
feel hissetmek football player futbolcu get off inmek grow / grew yetiştirmek,büyümek
feelings duygular,hisler for için,süreyle get on binmek growth büyüme,gelişme
feet ayaklar for dır get on E-5 E-5 yoluna devam et guarantee garanti
fence çit for rent kiralık get there varmak guess zannetmek,tahmin etm.
fever yüksek ateş for sale satılık get together toplanmak guest misafir, konuk
guide dog rehber köpeği him ona (erkek) I think bence instructions kullanma talimatı
gun ateşli silah him onu,ona (erkek) I will be back döneceğim instructor eğitmen
gymnasium (gym) jimnastik salonu hip kalça I will get him onu çağıracağım insurance sigorta
H hipbone kalça kemiği I will let you know size bildireceğim intend niyet etmek=mean to
hair saç hire işe alınmak I.D.card kimlik inter gömmek,defnetmek
haircut saç tıraşı his onun (erkek) ice buz interest faiz
half yarım his onun,onunki (erkek) ice (v.) dondurmak interested in ilgi
half dollar 50 cents hit vur ice cream dondurma interesting ilginç,enteresan
half past buçuk,yarım hold tutmak I'd like you to meet... İle tanışmanı istiyorum interrupt kesmek
ham jambon,domuz budu hold / held on telefon beklemek idea fikir,düşünce intersection kavşak
hand el hold the line hatta beklemek identification teşhis,tanımlama intimidated korkutulmuş
hand out dağıtmak holding tut identification kimlik tanıtıcı belge into içine doğru
handlebars gidon,bisiklet dümeni home ev (başına to almaz) idom deyim into içine,içeriye
hang (up) asmak home base merkez üs if eğer,olursa,olduğunda introduce tanıştırmak,tanıtmak
hang up kapamak (tlf.) home town memleket if you ask me eğer bana sorarsan introduction tanışma
hanger askı homemaker kahya ill hasta (Eng.) invite davet etmek
happen olmak,meydana gelmek hometown memleket illness hastalık iron demir
happy mutlu homework ev ödevi I'm back! döndüm! irregular defolu,düzensiz
hard güç,zor hook olta,kanca I'm taken short sıkıştım Is he there? o oradamı?
hard sert,katı hooves hayvan tırnağı I'm too bende is it clear? anlaşıldımı?
has/have sahip olmak hope ummak imagine hayal etmek is it true? bu doğrumu?
hat şapka hope ummak immediately derhal,hemen it o (cansız)
have a good time iyi vakit geçirmek horizontal yatay imperative emir cümlesi it ona (cansız etc.)
have a temp ateşi olmak hose hortum impolite kaba it depends on you size bağlı
have an accident kaza yapmak hospital hastahane impolitely kaba bir şekide item mal,parça,malzeme
have fun eğlenmek hot sıcak important önemli it's onun (cansız etc.)
have to zorunda hour hand akrep (saat kolu) in içinde its onunki (cansız etc.)
have you met..? ........tanışmışmıydın? house ev (in the house) in a hurry aceleyle it's a pleasure to meet... ...tanıştığıma sevindim
he o (erkek) house ev halkı,ticarethane in advence önceden it's gökhan turn sıra gökhan da
head baş how nasıl in back of arkasında (dışında) it's my turn sıra bende
headache baş ağrısı how about? ne düşünürsün? in between aralarında J
headphones kulaklık how are you nasılsınız in fact gerçekte,aslında jack kriko
headsets kulaklık how do you do? nasılsınız (tanışırken) in fact gerçekte=realy jack up kriko ile kaldırmak
healthy sağlıklı how much? nekadar? (fiyatı) in front of önünde (dışında) jacket ceket,mont
hear duymak how often nekadar sık in god we trust biz tanrıya inanırız jam kavanoz
heat sıcaklık how soon nekadar yakında in good shape formunda jet jet uçağı
heavy ağır how? nasıl? in line kuyrukta,sırada jewelry mücevher
heavy traffic yoğın trafik (ağır işler) how's yours? seninki nasıl? in one's opinion düşüncesine göre Job iş
heel topuk hub cant in pain ağrımak join katılmak
BOOK 1-13
height yükseklik hub cap cant kapağı in sight görünürde,karşıda joint (v) birleştirmek
helikopter helikopter humid nemli in the back of arkasında (içinde) juice meyva suyu
help yardım humidity nem in the center of merkezinde(içinde) jump sıçrama,zıplamak
help your self rahat ol,rahat davran hungry aç,acıkmak in the front of önünde (içinde) junior high school ortaokul
help! imdat! hunt avlamak in the sky gök yüzünde just sadece / henüz
her onun (kız) hunt for aranmak in the top of en üstünde(içinde) just gerçekten=realy
her onun,ona (kız) hunting av inch 2.5 cm lik uzunluk just demin,kısa süre önce
here you are buyrun hurry acele include içermek just a minute birdakika ayrılmayın
hers onunki (kız) hurry up acele etmek increase arttırmak just a moment kısa bir süre
hers / his onunki hurt yaralamak indent paragrafın ilk harfi K
hey A! hurt S.O. feelings duygu inciltmek indoors içeride keep tutmak,saklamak
hide / hid saklamak hypen hece bağlayan çizgi (-) inflate şişirmek keep muhafaza etm.
high yüksek hyprocrite iki yüzlü information bilgi keep away kaçınmak,uzak tutmak
high school yüksek okul I innocent x quilty suçsuz x suçlu keep on devam etmek
highway anayol I ben insert sokmak keep on=cont. devam etmek
highway otoban,şehirler arası yol I call him back onu tekrar arıyacam instead (of) yerine key anahtar
hill tepe I let you müsaade ederim instruction talimat,açıklama kick tekmelemek
kick şut çekmek leg bacak look at önüne bakmak marriage evlilik
kid çocuk=child lemon limon look at bakmak married evli
kill öldürmek lend borç vermek,ödünç look for aramak marry evlenmek
kilo 1 kg. lend a hand yardım etmek look it up onu bulmak için bakmak master's degree lisans üstü
kilometer kilometre length uzunlık look like benzer match karşılaştırmak
kind of call çeşit arama length uzunluk look like benzer (fiziksel) match maç (Eng.)
kindergarten ana okulu less daha az look nice hoş gözükmek match kibrit
kitchen mutfak lesson ders look through den bakmak,incelemek match maç
knee diz let bırakmak,müsade etm. look up bulmak için bakmak match uygun olmak,yakışma
knife bıçak let izin vermek loop çevre yolu material kumaş,malzeme
knife blade bıçağın keskin yeri let me a minute bir dakika müsaade loose gevşek,bol,geniş math. matematik kısa form
knife handle bıçak sapı let me introduce my self kendimi size tanıtayım loose dağınık,seyrek mathematics matematik kısa form
knob tokmak let's go hadi gidelim loosen gevşetmek may ebilirmiyim (müsaade)
knot düğüm letter harf lose kaybetmek may ebilmek,olasılık,müsade
know bilmek letter mektup lose / lost kaybetmek maybe belki,olabilir
L lettuce marul,salata lost kayıp me beni,bana
lady bayan library kütüphane loud gürültülü me too bende
lake göl lie uzanmak loudly gürültülü bir şekilde meal öğün
lamb koyun eti lie yalan love aşk,sevgi mean niyet etmek,anlama gel.
lamb lamba lie 2 yalan söylemek love çok sevmek,aşk mean anlama gelmek,demek
land kara lieutenant colonel yarbay low alçak mean to diyetlenmek
land inmek (uçak etc.) lift kaldırmak lower alçaltmak,indirmek meaning anlam,mana
lane yol,şerit light hafif lowered price indirimli fiyatı measure ölçmek
language dil light ışık lug wrench somun anahtarı measurement ölçü,ölçüm
large geniş light açık renkli,aydınlık lug=nut somun medical tıbbi
last en son like gibi fiz.+karakter luggage bagaj,eşya medicine ilaç
last son like gibi,bunun gibi lunch öğle yemeği medium orta
last dayanmak,sürmek like any others diğerleri gibi M meet/met(v2) karşılaşma,buluşma
last night geçen gece like this bunun gibi m.p.h. miles per hour meeting toplantı
last summer geçen yaz like to birşeyden hoşlanmak machine makina member üye
last time son defa like to put koymaktan hoşlanmak made a mistake hata yapmak memorial day ABD. Şehitler günü
last week geçen hafta likely olası muhtemel,uygun made of den yapılmış memorize ezberlemek
lastly son olarak limb uzuv magazine dergi men adamlar
late geç line çizgi mail posta,postalama menu menü
lately son zamanlarda line hat mailman postacı mess hall yemekhane(askeri)
later sonra,daha sonra line misina main dishes ana yemekler,tabak message mesaj
laugh gülmek lip dudak main idea ana fikir metric metrik sistem
laundry çamaşır(yıkanacak) listen dinlemek major binbaşı metric metreye ait
law kanun listening skill dinleme becerisi make etmek metric ton 1 ton
lay yaymak listening to dinlemek make a deposit hes.para yatırmak mexican meksikalı
leaf yaprak little biraz,az ama yetersiz make a mistake hata yapmak microwave mikrodalga
league lig little küçük make a wıthdrawal hes. para çekmek middle orta
leak sızmak live yaşamak make friends arkadaş olmak midnight geceyarısı
leaky sızıntılı live oturmak,ikamet etmek make it yapmak might daha düşük ihtimal
learn öğrenmek living room oturma odası make reservations rezervasyon yap. mile mil = 1.6 km.
learn by heart ezberlemek load yüklemek make up SO.mind karar vermek military askeriye
learn to birşeyi öğrenmek local call şehir içi görüşme mall büyük alışveriş merkezi military askeri
leather deri locator askeri resepsiyon man adam milk süt
leave ayrılmak lock kilitli managers yönetici mind aldırmak,itiraz etmek
leave bırakmak locked dolap,soyunma dolabı man-made insan yapımı mind akıl,aldırmak
leave a message mesaj bırakmak long bacak many fazla (sayılambilen) mind mahsur
leave a tip bahşiş vermek long uzun many çok (sayılan) mine benimki
BOOK 1-13
leave the ground havalanmak long distance call uzun mesafe arama map harita minnute hand yelkovan (dakika kolu)
leave/left ayrılmak long jump uzun atlama mark işaretlemek minus/from eksi
leaves yapraklar look bak marker işaretleyici mirror ayna
lectue konuşma,söylev look öyle gibi görünmek mistaken yanılmak miss / missed ıska geçmek
mistake hata need to birşeye ihtiyaç duymak offer önermek overnight geceleyin
mom anne,anneciğim need=require ihtiyacı olmak offer teklif,öneri overseas deniz aşırı ülke
moment an negative olumsuz offer teklif owe borçlu olmak
Monday Pazartesi neighbor komşu offer to yapmayı önermek own kendi kendine
money order posta çeki,havale nephew erkek yeğen office ofis P
moon ay nervous heyecanlı officeholder devlet memuru p.m. öğle 12-gece 0 arası
more daha fazla,çok nest kuş yuvası officer subay pacific pasifik,büyük okya.
more daha fazla net file,ağ off-line çevrim dışı (bilgisayar) pack paket
more or less oldukça,az çok never asla often sıksık pack paketlemek
more than one birden fazla news haberler oil yağ package paket,koli
morning sabah newspaper gazete oily yağlı page sayfa
most çoğu newsstand gazete bayii okay tamam pair çift
mostly çoğunlukla nex to yanında old yaşlı pan tava
motel otel(arabalı gidilen) next door bitişik kapı old times eski zamanlar,eskiden pants pantolon
mother anne next to yanında on üstünde paper kağıt
motor motor next weekend diğer haftasonu on board gemide,uçakta paractice alıştırma n.
mountain dağ next/then bir sonraki on call kullanıma hazır paractise alıştırma yapmak v.
mouth ağız nice hoş,güzel on sale ucuzluk parallel paralel
move hareket etm. nickel 5 cents on the ground yerde parantheses parantez
move home taşınmak niece kız yeğen on time zamanında,vaktinde parent aile
move house taşınmak night gece once bir kere park park
move in to küç.yer.taşınma no yok one bir,biri,olan park park etmek
move to büy.yer.taşınma no hiç,hiçbir Adj. one by one birer birer parking lot otopark
movie film no longer artık one hour ago bir saat önce part parça,bölüm,bölge
moving oynak,hareketli no longer artık one more time birkere daha party parti,toplantı
much çok (sayılamaz) no one hiç kimse one of them bunlardan biri pass sollamjak,geçmek
much çok,fazla,hayli no pain no gain acı yoksa başarı yok one-way tek yön pass out dağıtmak
much çok (sayılmayan) nobody/one hiçbir kimse onion soğan passport pasaport
multiply çarpım noise gürültü only sadece past geçmiş
mum anne noisy gürültülü open açık,açmak past geçe (tlf.)
mumy anneciğim none hiçbiri open an account hesap açmak past geçince,ötesinde
muscle kas noon öğle opening=slot yarık patient hasta
museum müze north / of kuzey / -nin kuzeyi operate çalıştırmak patio teras,veranda
music müzik nose burun operator snt.operatörü pay / paid ödemek
must meli,malı not at all bir şey değil opinion düşünce,kanı,fikir pay back geri ödemek
my benim not have to zorunda değil opposite zıt pay phone ödemeli,ankesörlü tlf.
my one day benim bir günüm nothing hiçbirşey or veya peanuts çok az para
N noun isim orange portakal pear armut
N.C.O. astsubay noun clause isim cümleciği orange kavun içi pedestrian yaya
nailon çakmak now şimdi orange juice potakal suyu pedestrian sign yaya geçiti
name tag isimlik nowadays bu günlerde order sipariş vermek pen dolma kalem
napkin/napkins peçete number sayı other diğer pencil kurşun kalem
narrow dar nurse hemşire otherwise aksi taktirde penny 1 cents
nasty müstehcen nut fındık ounce 28 gr.(1/16 pound) people insanlar,halk
natural doğal nut=lug somun our bizim pepper kara biber,kırmızı biber
naval base deniz üssü nylon naylon ours bizimki percent % yüzde
navy deniz kuvvetleri O out of bitmek,çıkmak percentage yüzdesi
near yakın,civarında obey uymak,itaat etmek out of doors dışarıda perhaps belki
near yakın object nesne out of order kullanım dışı,bozuk period nokta
neat temiz,düzenli obtain elde etmek out of shape formsuz periods nokta
necessary gerekli occasionally ara sıra outdoors dışarıda permission izin
neck boyun ocean okyanus outlet priz perpendicular dikme
necklace gerdanlık of course elbette,tabiki outskirts varoşlar person şahıs
necktie kravat of sure elbette,muhakkak over üzerinde person to person isim ile aratma (pahalı)
need ihtiyaç off indirim over here işte burada Ph.D. sosyal bilimler doktoru
need to zorunda olmak off base üss dışında over there işte orada phone tel.etme(short form)
physical fiziksel preposition ön ek razor traş makinası return adress gönderen adresi
pick out=select seçmek present mevcut read oku returning his call aramasına döndüm
pick up almak present şu anda read okumak review tekrar gözden geçirmek
pick up=get almak present/gift hediye ready hazır rice pilav,pirinç
pick you up almaya gelmek presently şu sıralar realize fark etmek ride binmek(at,motor)
picture resim pretty hoş,güzel really gerçekten,sahiden ride binmek,sürmek(bisiklet)
pie turta,pasta,çörek previous day önceki gün rear arka,arkada rider binici,sürücü (bisiklet)
piece parça price fiyat reason sebep,neden rifle tüfek
piece of pie pasta parçası price of fiyat,değer reasonable mantıklı right doğru
BOOK 1-13
pier iskele privacy mahremiyet reasonably makul bir şekilde right sağ,taraf,yan
pig domuz problem problem mat. rebus resimli bulmaca right away derhal,hemen
pillow yastık problem problem receipt fiş,fatura right here tam burada,buraya
pink pembe profession meslek receive almak,kabul etmek right-of-way yıl hakkı
pint 1/2 lt. professional profesyonel receiver alıçı,telefon ahizesi ring yüzük
pistol tabanca program program recently son zamanlarda ring / rang çalmak
pita pide prompt hızlı recklessly dikkatsizce ring the bell zili çalmak
pitch saha (Eng.) promptly süratli bir şekilde recognize tanımlamak rinse suyla durulamak
place yer,mevki pronoun zamir recommend tvsiye etm.=advise rising intenation yükselen vurgu
plain uçak pronounce telaffuz etmek record plak river nehir
plan to birşey planlamak public phone halka açık telefon records kayıt edici riverbank nehir yatağı
plant bitki pull over yol kenarına çekmek rectangle dikdörtgen road yol
plate/plates tabak pull x push çekmek x itmek red kırmızı rock kaya
pleasant sevimli,hoş punctuation noktalama işaretleri reduce düşürmek,indirmek roll rulo,film makarası
please lütfen purple mor refeere hakem roof çatı
pleased memnun,mutlu purpose niyet,amaç refer işaret etmek room yer,oda
plenty of yeterli,çok purse bayan cüzdanı refrigerator buzdolabı roommate oda arkadaşı
plug in baglanmak push basmak refund iade edip para almak rope halat
plug n. elektrik fişi pushup şınav,(do pushup) refusal red,red cevabı round yuvarlak,etraf
plug v. fişi takmak put in döşemek,talep etm. refuse reddetmek round-trip gidiş/dönüş töreni
plus/and artı put on takmak,giymek refused reddedilmek row sıra
pocket cep put out söndürmek regular düzenli rubber kauçuk
point nokta,işaret et.,uç Q regular price normal fiyatı rude kaba
point sayı,puan quart 1 lt (1/4 gallon) relative akraba rudely kaba bir şekide
point to işaret etmek. quarter çeyrek (tlf.) relax gevşemek,dinlenme rug halı,kilim
pole direk,sırık question mark soru işareti (?) relax rahatlamak rule kural,kaide,yöntem
policeman erkek polis question mark soru işareti reload tekrar yüklemek run koşmak
policewoman kadın polis question mark soru işareti remain kalmak run sürmek
polite nazik,kibar quick çabuk remember hatırlamak run a temp ateşi çıkmak
politely nazikçe,kibarca quick anlayışlı remodeled şekli değiştirilmiş run out kullanıp bitirmek
polyester polyester quickly çabukça remove yerinden çıkarmak runny akan
pony küçük at quiet sessiz,sakin rent kira runny nose akan burun
poor fakir,düşük kaliteli quite tamamen,çok iyi repair tamir etmek S
popular popüler quiz kısa test repair tamir safe emniyet
porg domuz eti quotation mark tırnak işareti repeat tekrar safe emin,güvenli
positive şüphesiz quotation marks den den işareti repeat tekrar verb. safe and sounds sağ sağlim
positive emin olmak qurter 25 cents replace yerine koymak safety emniyet
possessive iyelik (Ali's,Elmas' ) R report rapor sailor denizci
post office postane radius yarıçap reporter muhabir salad salata
postcard kartpostal railroad crossing tren yolu geçiti reporting rapor salary maaş
pot kap,tencere rain yağmur resemblance benzerlik sale ucuzluk
potato patates rainbow gök kuşağı reservation rezervasyon sales satış
pound 456 gr. raincoat yağmurluk rest istirahat,rahat sales slip satış belgesi,fiş
pour akmak rainstorm yağmurlu fırtına restaurant restoran salesman satıcı(erkek)
practice antreman rainy yağmurlu restroom tuvalet salespeople satıcılar
practise antreman yapmak raise yükseltmek,kaldırmak retire emekli saleswoman satıcı(kadın)
prepare hazırlanmak rank rütbe return dönmek salt tuz
salty tuzlu sheet çarşaf slip kaymak spare=extra yedek
saluting selamlamak shelf raf slip away/out dikkati çekmeden gitme sparkle ışıldamak
same aynı shine parlamak slippery kaygan special özel,indirilmiş
sand kum ship gemi slot (tlf.) dar uzun delik speed limit hız limiti
sandwich sandaviç shirt gömlek slot=opening yarık speed up hızlanmak,gazlamak
satisfaction tatminkar shoe ayakkabı slow yavaş spend harcamak
satisfied tatmin olmak shoelace ayakkabı bağı slow yavaş spend vakit harcamak
satisfy tatmin etmek shoot ateş etmek slow down yavaşlamak spill kaza ile dökmek
satisfying tatmin edici shop dükkan,alışveriş yap. slow up uyavaşlamak spoon/spoons kaşık
Saturday Cumartesi shopping alışveriş yapmak small kısa spot yer,leke
saucer fincan tabağı shopping center alışveriş merkezi small letters küçük harfler spring ilkbahar
sauteed kavrulmuş short kısa smell kokusunda olmak spring break bahar tatili
save muhafaza etmek short ters,sert,gönül kırıcı smile gülümsemek square kare
save for birşey için biriktirmek short quiz kısa sınav smoke sigara içmek squash kabak
save ups birşey için biriktirmek shot atış smooth düz,düzgün stadium stadyum
say söylemek should gereklilik(tavsiye) smooth yumuşak,düzgün stair merdiven basamağı
scale tartı,kantar shoulder omuz snack ara öğün stairs merdiven
scarf atkı,eşarp show göstermek snack bar aparatif bar stall durmak
schedule plan,program shower duş sneez hapşırmak stamp posta pulu
school sign okul işareti shower kısa yağmur snow kar stand dayanmak
score skor,puan shut=close=slam kapat snowman kardan adam star yıldız
score şut çekmek,sayı yap. sick hasta (Amr.) so çünkü sonuç bildir. start başlamak
BOOK 1-13
sea deniz side kenar so bu kadar start to birşeye başlamak
season mevsim sidewalk kaldırım so bu yüzden state eyalet
seat oturak,koltuk sign imzalamak so öyle station istasyon
seat belt emniyet kemeri sign işaret,tabela so far so good şu ana kadar iyi station to station numara aratma (ucuz)
second one ikinci olan signal sinyal vermek soap sabun stay kalmak
secret gizli,sır signature imza soccer futbol (Amr.) steering wheel direksiyon
secretary sekreter silent sessiz socks erkek çorabı step adım,basamak
see görmek silently sessizce soda=soda pop gazoz,gazlı içecek step adım,adım atmak
see you Friday cumaya görüşürüz silk ipek sofa divan stick yapışmak,sıkışmak
see you later sonra görüşürüz silver gümüş sofa kanepe sticky yapışkan
seldom nadiren similar to aynı,benzer soft yumuşak still hala
select seçmek since denberi soft drink kalorisi düşük içecek stockings kadın çorabı
selection seçim since medemki,=because soldier karacı stomach karın
selective seçici,ayıran since çünkü,için,mademki solution çözüm stomachache karın ağrısı
sell/sold(v2) satmak single=bachelor bekar solve çözmek stone taş
semicolon noktalı virgül sink lavabo some biraz(Q-A) stone age taş devri
send göndermek sis short form of sister somebody/one bir kimse stop durmak
sentence cümle sister kız kardeş someone birisi,bir kimse stop sign dur işareti
sergeant çavuş sitting durmak something bir şey,pir parça şey store dükkan,mağaza
serve servis yapmak situp mekik,(do situp) something else başkabirşey daha storm fırtına
service bakım,tamir size ölçü something else başka birşey story hikaye,öykü
several birkaç tane size beden sometime bir ara story kat
sew dikmek size büyüklük sometimes bazen stove fırın,ocak
sewing dikiş skin cilt soon pek yakında straight düz
shake çalkalamak skip/ommit atlamak soon çabuk,yakında straight ahead dümdüz,dosdoğru
shallow sığ skirt etek soon after hemen sonra straighten doğrultmak
shampoo şampuan sky gökyüzü sooner or later er yada geç street cadde,sokak
shape şekil skyscraper gökdelen sore inciltmek strength kuvvet,güç
sharp keskin slacks pantolon sorry üzgün,pişman string ip (ince)
sharpener kalem açacağı sleep yatmak sound kulağa öyle gelmek stripes bez rütbe (astsb.)
shave traş olmak sleepy uykulu sound gibi gelmek strong kuvvetli
she o (kız) sleeve elbise kolu soup çorba study ders çalışmak
shed sundurma,çardak slide kaymak sour ekşi stupid aptal
sheep koyun slip kağıt pusula,dekont south / of güney / -nin güneyi subject özne,konu
substance madde tax vergi thick kalın total toplam
subtract çıkarmak taxable vergiye tabi thick kkoyu,yoğun,kesif total yekün,toplam
suburb banliyö tax-free vergiden muaf thin ince,zayıf touch dokunmak
succeed başarmak taxi/cab taksi things şeyler tour of duty görev turu
suddenly aniden tea çay think düşünmek towards ....e doğru
sugar şeker teach öğretmek think about hakkında düşünmek towel havlu
suggestion tavsiye team takım think of düşünmek towel rack havlu asacağı
suit takım elbise teamwork takım çalışması think over dikkatli düşünmek town kasaba
suitcase bavul technical teknik think/thought düşünmek track iz,pist
summer yaz teeth dişler thirst susuzluk traffic trafik
sun güneş telephone telefon etm,telefon thirsty susamak traffic jam trafik sıkışıklığı (işlemez)
Sunday Pazar tell söylemek this is gökhan ben gökhan (tlf.) transform dönüşmek
sunny güneşli tell / told söylemek this is the manager ben yönetici (tlf.) trash çöp
sunshine güneş ışığı tell a story hikaye anlatmak three storied üç katlı travel uzun seyahat
supper=dinner akşam yemeği tell him ali called Alinin aradığını söyle throat boğaz travel seyahat etmek
suppose zannetmek tell of anlatmak,bahsetmek throw atmak travel agency seyahat acentesi
sure emin tell S.O. The time zamanı söylemek throw away/out çöpe atmak travel agent seyahat görevlisi
sure emin olmak tell S.O.a lie yalan söylemek thumb baş parmak traveler's check seyahat çeki
surely kesinlikle tell S.O.the truth hakikati birine anlatmak Thursday Perşembe tray tepsi
sweater süeter teller vezneda ticket bilet tree ağaç
sweet tatlı temperate ılımlı,ılıman ticket trf.ceza makbuzu triangle üçgen
sweltering bunaltıcı sıcak temperature sıcaklık tie kravat trip kısa seyahat,gezi
swim yüzmek tennis tenis tie bağlamak troop birlik
swollen şişmiş,kabarmış terrible çok kötü tie berabere kalmak trouble zorluk,sorun
syllables hece terribly çok kötü bir şekilde tight dar,sıkı trousers pantolon
symptoms belirtiler terrific harika,çok güzel tighten sıkmak (vida vs.) truck ray
synonym eş anlamlı terrific dehşetli iyi till kala (tlf.) true gerçek
T test booklets test kitapçığı time zaman trunk gövde
table masa textbook ders kitabı tire lastik trunk bagaj
table tennis masa tenisi thankful to you size müteşekkirim tired yorgun truth hakikat,doğruluk
take almak,götürmek the back (of) arka tired/exhausted yorgun try / tried to birşeyi denemek
take kabul etmek the best en iyi tiring yorucu try on denemek (elbise etc.)
take a bath banyo yapmak the farthest en uzak title başlık T-shirt tişört
take a break ara vermek the front (of) ön to kala (tlf.) tube tüp
take a description izahat almak the least en az to put on giymek (şu anda) Tuesday Salı
BOOK 1-13
take a fotograph fotograf çekmek the line is busy hat meşgul to take off çıkarmak tune up ayarlamak
take a leak işemek the most en fazla to take out çıkarmak tune-up ayar
take a message mesaj almak the movies sinema (yer) toast kızarmış ekmek turn dön
take a rest dinlenmek the other one diğeri today bugün turn dönmek,dönüş
take a shower duş almak the other one diğer biri toe ayak parmağı turn down reddetmek
take a trip seyahat etmek the police polis teşkilatı toenail ayak tırnağı turn off kapamak
take a vacation izne çıkmak the same as aynı şey,aynı şekilde together birlikte turn on açmak
take escalator yürüyen merd.binmek the saurus hazine toilet tuvalet,klozet turn on/turn off açmak,kapamak
take it easy kolay gelsin the top of en üst toilet paper tuvalet kağıdı twice iki kere
take off çıkarmak the worst en kötü tomato domates twin ikiz
take off / took off kalkmak (uçak etc.) their onların tomorrow yarın two-way çift yönlü
take out çekmek theirs onlarınki ton 1 ton (2000 pound) type daktilo yazmak
take place olmak,meydana gelmek them onları,onlara tongue dil U
take side of taraf tutmak then sonra,o zaman tonight bu gece u turn u dönüşü
take/took(v2) almak,götürmek then o zaman too oda,de,da ugly çirkin
talk konuşmak then o zaman too çok fazla umbrella şemsiye
talk konuşma there +be vardır tool alet,el aleti uncertain emin değil
talk over tartışmak there are two kinds iki çeşit vardır tooth diş uncle amca
tank tank,depo thermometer termometre toothbrush diş fırçası under altında
target hedef thesaurus eşanlamlılar sözlüğü toothpaste diş macunu understand anlamak
taste tadında olmak they onlar topic konu,mevzu unhappy mutsuz
U.S. the United States weapon silah woman kadın
uniform üniforma wear giymek,giyinmek women kadınlar
unit birlik Wednesday Çarşamba wonderfull harika
unit ünite week hafta wood odun
university üniversite weekday hafta içi wool yün
unlikely mümkün değil weekend hafta sonu wool yün
unpleasant nahoş,hoş olmayan weigh ağırlığında woood fikrini değiştirmek
unplug çikartmak weight kilo,ağırlık word kelime
until e kadar,değin weight ağırlık work on konu üz. Çalışmak
up yukarı,yukarıya doğru well iyi,güzel workout antreman(have workout)
upset üzgün well iyi,hımm,et et ama world dünya
upstairs üst kat west / of batı / -nin batısı worried endişeli,üzgün
us bizi,bize wet ıslak worry endişelenmek
use kullanmak what about yours seninkinden ne haber? worry about biri hakkında endişe.
used to alışkanlığı bırakma what color? ne renk? worse daha kötü
user kullanıcı what kind of call? ne çeşit bir arama? worth değer
usual normal,mutad what sounds? neyin sesi? would kibarca istemek
usually genellikle what? ne? wrench anahtar (alet)
V whatever her ne olursa wrist el bileği
vacation tatil wheel tekerlek write yazmak
vanilla vanilya when dığı zaman write a check çek yazmak
variety çeşitli=different when it shouldn't yapmaması gerekirken write down not almak
variety store ucuz,küçük şey satan when? ne zaman? writer yazar
vegetable sebze whenever her nezaman olursa wrong yanlış
vehicle araç where? nerede? wrong yanlış
vend=sell satmak which kind? hangi çeşit? Y
vending machine satış otomatı which one hangisi? yard bahçe
verb fiil which ones hangileri yard 3 feet
vertical dikey which? hangi yellow sarı
very çok which? hangisi? yesterday dün
visit ziyaret while iken yestrday dün
visitor ziyaretçi white board beyaz tahta yet henüz
vitamin vitamin white lie beyaa yalan(zararsız) yet henüz,daha
volleyball voleybol who? kim? yield sign yolver işareti
volunteer gönüllü whole tüm,tam you sen
vowel sesli harf,ünlü whom kim (to/with/for whom) you siz
W whose kimin you sana,size
waist bel whose turn is it? sıra kimde young genç
wait bekle wht.is she like nasıl?fiz.tarif+karakter your senin
waiter erkek garson wht.is she look like nasıl?fiz.tarif your sizin
waitress kadın garson why? niçin? you're wellcome bir şey değil
wake up uyanmak wide geniş yours seninki,sizinki
wake up uyanmak,uyandırmak width genişlik yourself kendi kendine
wallet erkek cüzdanı win kazanmak youth genç
warm ılık wind rüzgar Z
warm up ısıtmak window pencere zip code posta kodu
wash yıkamak windy rüzgarlı zipper fermuar
washcloth kese,sabun bezi winter kış
BOOK 1-13
washing machine çamaşır makinası wipe silmek
watch kol saati wire tel
watch tv.seyretmek with ile
watch out! dikkat et! withdraw çekme,çekilme(n.)
water su withdrawal from biryerden para çekm
way yol,güzergah without siz,sız
we biz witness tanık
weak zayıf,güçsüz woman kadın

You might also like