You are on page 1of 2

1 I will call you as soon as possible.

(seni en kısa sürede arayacağım )

I will drink something .

(birşeyler içeceğim )

I won’t be late .(geç kalmayacağım.)

I wiil call you soon.

I ‘ll get back to you in an hour.

I ‘ll talk to you soon.

I won’t call his back.

We’ll meet next Sunday ,then.

I’m soory to hear that .we ‘ll meet up later,then..

Stating decisions taken at the time of speaking

(konuşma sırasında verilen gelekle ilgili bir karardan


bahsederken “will,won’t “ kullanarak cümleler kurarız.

I think (bence ),ı ‘m sure (eminim ),ı hope (umarım),I gues (tahmin
ediyorum),I suppose (sanırım),I believe (inanıyorum),probably
(muhtemelen), will ile kullanılır.
Following phone conversations
(telefon lonuşmaları inceleyelim )
I m sure you will be succes.(eminim başarılı olacaksın.
Making a phone call
I hope you will get well soon.(umarım yakında iyileşirsin) /introducingyourself /answering a
phone call
I gues he’ll be at hospital in an hour.
(arama yapma /kendini
tanıtma,aramayı cevaplama
asking Hello ,rose speaking.

(merhaba ,rose konuşuyor)

Hi,this is Robert .(merhaba ben


Robert)
Asking for someone you want to talk to
Sabancı company .how may I help
(konuşmak istediğin kişiyi telefona isteme) you ?

Is ted there ?(ted orda mı) (sabancı şirketi .size nasıl yardımcı
olabilirim.)
Can /could /May I speak to Sam,please ?

(sam ile konuşabilir miyim ,lütfen ?)

Can /Could you put me through to mr.jack


,please ?

(ben bay Jack ‘a bağlayabilir misiniz ,lütfen


?

1
2

Asking somone to wait for a while


w(karşı tarafın biraz beklemesini rica etme )
Hang on /hold on a minute ;ı will get her .

(bir dakika bekleyin lütfen;çağırayım.)

Can you hold on a moment ,please ?

(bir dakika bekleyebilir misiniz ,lütfen ?)


Don’t hang up the phone ,please. I ‘ll put you through to the headmaster.

(telefonu kapatmayın lütfen.sizi okul müdürüne bağlıyorum.)

Let me try to connect you (sizi bağlamaya çalışayım)

Hold the line ,please .(hatta kalın lütfen)

When he/she is not avaible (telefona istenen kişi müsaait olmadığında )

I ‘m afraid he is not avaible at the moment .would you like to leave a message ?

(ne yazıkki şu an müsait değil .mesaj bırakmak ister misiniz ?)

He ‘s out of the Office now . May I take a message ?

(şuan ofis dışında .mesajınızı alabilir miyim ?)

Asking someone to repeat his /her words


(konuşulan kişinin söylediğini anlamadığımızda ya da tekara etmesini istediğimizde )
Can you repeat that ,please ? (tekrar eder misiniz lütfen )

Can you say it slowly ,pease ?(yavaşça söyleyebilir misiniz lütfen ?)

Say that again ,please (tekrar söyleyin ,lütfen)

Can you say the name of the cafe again ,please ?(kafenin adını söyleyebilir misiniz lütfen ?)

Repeat it (tekrar edin )

I beg your pardon ?/pardon me /excuse me ) (pardo /affedersiniz ?)


2

You might also like