“İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri َاس َ َال َب ِر َ َو ْال َبحْ ِر َبِ َما َ َك َس َب ْت َاَ ْي ِدي ِ َالن ْ َسا ُد َ ِفي َ َظ َه ََر َ ْالف yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah yanlış yoldan dönsünler diye ِ ْضَالَ ۪ذيَ َع ِملُواَلَ َعلَ ُهمْ َيَر .ْج ُعو ََن َ لِ ُي ۪ذي َق ُهمْ َبَع işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.”2 Evet,
:اّللَُ َعلَ ْي َِهَ َو َسلَ ََم
َ صلَيَ ه afetlerin kötü neticelerinin bir kısmı kendi hata ve ِ ولَ ه َ َاّلل ََ ََوق َُ الَ َر ُس ihmallerimiz sebebiyledir. O halde geliniz! Afetlere ُ اّلل َع َزَ َو َج َلَيُ ِح .ب ََإِ َذاَ َع ِم َلَأ َ َح ُد ُكمْ َ َع َمًلا َأ َ ْنَيُ ْت ِق َن َُه ََ إِ َنَ ه karşı bilinçli, tedbirli ve hazırlıklı olalım. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in “Allah Teâlâ, birinizin ÖNCE TEDBİR SONRA TEVEKKÜL yaptığı işi en sağlam şekilde yapmasından memnun olur.”3 hadisini kendimize rehber Muhterem Müslümanlar! edinelim. Deprem kuşağı üzerinde yer alan Mülkün yegâne sahibi olan Yüce Rabbimiz, en ülkemizin gerçeklerine uygun adımlar atalım. küçük zerreden uçsuz bucaksız kâinata varıncaya Evlerimizi en doğru yere, en sağlam malzemeyle ve kadar her şeyi bir ahenk ve düzen içerisinde en güzel şekilde inşa etmenin gayretinde olalım. yaratmıştır. Yaratılıştaki bu muhteşem uyum, Heyelan ve sel riski bulunan bölgelerde, dere “Sünnetullah”a yani Allah’ın hükmüne ve yataklarında bina yapmaktan kaçınalım. Kendi kanunlarına göre işlemektedir. Bizlere düşen, bu elimizle kendimizi tehlikeye atmayalım. ilahi düzen ve yasalara göre hareket etmek, evrende var olan sebep-sonuç ilişkisine uygun davranmaktır. Aziz Müslümanlar! Yüzlerce vatandaşımızın vefatına, Aziz Müminler! binlercesinin etkilenmesine sebep olan 12 Kasım Sebepler dairesinde cereyan eden hadiselerden 1999 Düzce depreminin sene-i devriyesi olan yarın biri de afetlerdir. Deprem gibi afetlere engel olmak saat 18.57’de depremlere karşı toplumumuzda elbette mümkün değildir. Ancak akıl, bilim ve farkındalık oluşturmak amacıyla ülke genelinde tecrübe ışığında afetlere karşı tedbir almak ve “Çök, Kapan, Tutun” hareketleriyle deprem tatbikatı bunların yol açacağı tahribatı en aza indirmek yapılacaktır. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de, öncelikli görevimizdir. İslam’ın emrettiği tevekkül anlayışının gereği de budur. Dinimiz, önce bütün َيعا َج ۪م ا َ اس َ “ َو َمنْ َاَحْ َياهَا َ َف َكاَنَ َمَٓا َاَحْ َياKim, bir canı َ َالن tedbirleri almamızı, üzerimize düşen bütün kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış sorumlulukları yerine getirmemizi emreder. Ondan gibi olur.”4 buyurmaktadır. Bir canı kurtarmak, bir sonra Allah’a tevekkül etmeye, O’na güvenip teslim insanın hayata tutunmasına katkıda bulunmak, bu olmaya davet eder. Nitekim bir adam Peygamber amaca yönelik faaliyetlerin içerisinde olmak, son Efendimiz (s.a.s)’e gelerek, “Ya Resûlallah! derece saygın ve değerlidir. Bu vesileyle siz kıymetli Devemi bağlayıp da mı Allah’a tevekkül edeyim, kardeşlerimizi bulunduğunuz yerdeki en güvenli yoksa bağlamadan mı tevekkül edeyim.” diye noktada hem bu tatbikatta yer almaya hem de AFAD sorduğunda Allah Resûlü (s.a.s), ona şöyle cevap tarafından verilen eğitimlere katılmaya davet vermiştir: “Önce deveni bağla, sonra Allah’a ediyorum. tevekkül et!”1 Hutbemi bitirirken geçmişten günümüze Kıymetli Müslümanlar! afetlerde vefat eden bütün kardeşlerimize Allah’tan Aldığımız bütün tedbirlere rağmen acı bir rahmet diliyorum. Cenâb-ı Hak, ülkemizi, hadiseyle karşılaştığımızda ise biz müminlere düşen milletimizi ve tüm insanlığı her türlü afetten sabırlı ve metanetli olmak, Allah’ın takdirine rıza muhafaza buyursun. göstermektir. İçinde bulunduğumuz durumu akl-ı selim ile değerlendirmek, ihmal, yanlış ve hatalardan 1 Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60. gerekli dersleri çıkarmaktır. Cenâb-ı Hakk’a 2 Rûm, 30/41. tazarruda bulunmak; tevbe ve istiğfarla, dua ve 3 Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, 1/275. 4 Mâide, 5/32. niyazla O’na sığınmak, rahmet ve yardımını istemektir. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü