You are on page 1of 117

Sabahattin

Kudret Aksal
Eşik,

b ilgi y ay ın ev i

\
i
BİLGİ Y A Y IN L A R I 91
Ş İİR D İZ İS İ 8

Birinci Basım
M art 1970

BİLGİ YAYINEVİ
Sakarya Caddesi 8
Telf. 17 7430-125067
Yenişehir, Ankara
SA B A H A T TİN K U D R E T A K SAL

EŞİK

BİLGİ Y A Y IN E V İ
Sabahattin Kudret Aksal’ın öteki şiir kitapları

Varlık Yayınevi
Ş arkılı K ahve (1944) (T ükenm iştir.)
G ü n Işığı (1953) (T ükenm iştir.)
D u ru G ö k (1958)
B ir S abah U y an m ak (1962) (Şarkılı Kahve ile Gün Işığı
bir a rad a )
Yeditepe Yayınevi
E linle (1962)
De Yayınevi
A ğızda Bir Sevi (çeviri, P aul E lu a rd ’dan seçm e şiirler)

B İ L G İ B A S I M E V İ - A N K A R A , 1970
İ Ç İ N D E K İ L E R

Eşik 11
D oludizgin 12
T anyeriyle 14
K a ran fille r 15
K ap ı 16
Eski 19
T üyden O rm an 21
K a ra O felya . 22
K erv an 23
İşte B unlar 27
Sunu 28
Bir A ydınlık 29
S okak 30
Ve G ece U zattı 33
E n K esk in Bıçağı 34
G erg ef 35
A yna 36
G ecede 37
K u rşu n 38
P a n ’ın ö lü m ü 39
Y ağm ur 40
K a ra 41
I
Penceresinden 43
F areler 45
Sözcükler 47
Resim . 48
E skim iş Bir G üneş 49
B ir K a d ın 50
Eski Z am an 51
M avim si Z am an 52

D üşlem e 61
G em i 62
G ö kyüzü B oyandı 63
G eceyle G elen 64
S o n u n a D o ğ ru . 65
B enim G ecenin O rta sın d a 66
İkili 67
S ab ah tı 68
K ıpkırm ızı 69
K o n u şm a k 70
Sığırtm aç 71
K u y tu 72
T avşan 73
Bu S ağ an ak ta 74
K ülrengi 75
D eğişim . 76
B ir K u ş G ibi 77
A ydınlığım B üyüyor 78
A ğustos G ü n ü 79
Sarm aşık 80
Şiir 81
T üfek 82
F a n taz y a 83
Issız K ırlar 84
Y ağm urlu K a ran lık 85
D ışarda 86
G idiyor 87

6
3.

Y edikçe 91
İçinde 94
U zuyor 95
Işıyan 96
Sigara . 97
Sürüler 98
Şiir . 99
M asa 100
A k şam a D o ğ ru . . 101
E km ek L o d o s ve U y k u 102
Ö rüm cek 103
A şam a. 104
Ö lü . . 105
Bir K a d ın H e r gece 106
B ir K işi 107
Ç ab a 108
K a p ıd a n Ç ık ar Ç ıkm az. 109
B üyülü M atem atik 110
Pencerem de 111
U ykusuzluk 112
G ra m o fo n 113
K a rg ala r 114
T u tsak 118
Leke 120

7
1 .
Eşik

Bir yaz günüydü bırakm ıştım ark am d a


Y ürüyordum sokaklar to zd u yapılar
Boz bulanık bir su gibi akıyordu
Bir k ad ın çam aşırını asıyordu
Penceresinde yitirilm iş anılar
B urnum da çürüm üş yemiş k okuları
Sokaklar yeniden yeniden sokaklar
Yer bitirir en güzel aydınlıkları
Geceyle gündüzün kavşak n o ktasında
H avada k a n a t vuran bir kuştu çirkin
Ve şaşkın baktım birdenbire karşım da
O lağanüstü eşiği güzelliğin

11
Doludizgin

D oludizgin delifişek
Bir yüce orduydu onlar
A ğaçta gördükleri tek
D o n an çiy tanesinden taş
Ç ağından yola çıktılar
K aran lık ta ve bilerek
A dım adım hızlı yavaş
B ırakarak yüklerini
H er gün d a h a bir yeni
Bıçak gibi bilenerek
G eldiler günüm üze dek

K im inin P lato n 'd u adı


Sophokles El G reco kim inin
Bir altın kuşun kanadı
V ururdu d u rm a d a n k o rk u n ç
Sessizliğinde gecenin
D an te’ydi R o n sard ’dı B ach'tı
K ızgın güneşte yan an tunç
Y eryüzünü k u ran bize
Atılış çizgi ve dize
Bol bir yağm ur gibi yağdı
Aydınlığım ızın tadı

12
İlk çağda çiğ m aviydiler
M erm erde yansıyan ışık
Sonra gün değişir döner
K okusu oldular orgun
G izem leriyle k arm aşık
Ekseninden çıkan çem ber
Çevrilerek d a h a yoğun
Açık denizlere kaçış
Soluk soluğa bir yokuş
G ider esrik sürücüler
Ve bir böcek zam anı yer

13
Tanyeriyle

T anyeri birden düşünde ağardı


T epeden tırnağa direnç bir avcı
Uçtu gitti kırların buğusuna
E n serin nane k o k u larla savruk
G özü görm ez yüzlerce karatav u k
Asılı ağaçların d allarına

Bir keklik için bir tuz için bir tek


D u m an için bir o t için giderek
A ltın yemişleri çocukluğunun
H ergün d üm düz çizgisi hergün sapa
K üçük ışıkları dizer bir ipe
O eski koşucu o eski yorgun

U ykusundan uyanırdı bir kadın


T oz b u lu tların d a bir aydınlığın
O erkenci güneşler o rtasın d a
Saçlarından süzülür yalnızlığı
Avcı d ö ndü kentine avladığı
Y ağm uruyle bir o rm an to rb asın d a

14
Karanfiller

A lacasında sab ah ın kim di


A yıran ayıklayan yıkayan
B ir ışıltılı b ak ra ç ta eski
Süzen u su n u n haziranından
Y anyana koyan karanfilleri

Aydınlığım ız karanfilleri
A nlam la yoğuran b ir ocak ta
O ipince büyücü elleri
O rd a tarih ten önce u zak ta
G etiren bugüne bunca iri

H er öğle üstü sonra ikindi


K aranfilleri her gün yeniden
G ökyüzünde yokluğun v ar etti
Bir kişi gece gündüz yürüyen
A ynasında güneşlerin şimdi

15
Kapı

Bir kapının eşiğindeyim açtım


T uz ak ın d a yoğun sulardan geçtim

U y an an y o k tu tanyerinde düzlük
K ülrenginde soluk soluğa kızlık

G ece üzerim den sıyırdığım u rb a


Bir çil h o ro zd a arınm aya gebe

T aş m ı to p ra k m ı b ö rtü m ü böcek mi
Bitki mi alabildiğine evren mi

G ökkuşağının çem berinde tutsak


Bir el tu tu m u n d a sonsuzdan ırak

G üneşe d ö n ü k aynaların yüzü


Işır o rd a sürekliliğin gizi

Bir ağaçta boşluğa uzam anın


T aylarda koşu dum anı o tların

16
Bu toz to p ra k ta tek başına kişi
S ana vergi m aden aram ak işi

Biçimde anlam an lam d a parıltı


V arla yok to rb am d a bin b ir g ö rü n tü

Açlığımın doym ak bilmez am b arı


Boş mu desem bu tas d o lu m u yarı

Bir yam an çekirdekte g ü nün kökü


A ğaçta yeşil sıcak güneşteki

Ö lülerin çırılçıplak gözleri


İşte ilk uygarlıkların gökleri

İlk sular uyanışın k o k u ları


G irdi iğne deliğinden içeri

U çurdum kuşlarım ı doludizgin


Som altın lekeleri gökyüzünün

17
Bir başlangıç ki sayıklanır sonu
U sum un bitm ez tükenm ez oyunu

Yol a rab an ın çıngırağı durak


S onra birden gene d u rm ad an gitm ek

Bir bilgiç böcekte bir ak tohum da


G ü n aydınlığında ağır uykum da

A vucum da bulu t uçup giden ağaç


K an ter gözüm ü açtığım saklam baç

K im biçimledi bende bu düzeni


H er uyanışta her gün d ah a yeni

Bin yıldıza bölündüm bir yıldızda


U zaydım ovada süre ırm ak ta

T erkem de ölçünün uyağın düşü


Ö ter d u ru r bir yerde ardıç kuşu

18
Eski

Sen eski bir kentsin ak evleri


S o kaklarında göğü aydınlık
D üşünde Fenike gemileri
O d aların d a b ir m asal balık

Eski bir gündüz yazıdan eski


Bir sonsuz y u varlakta kırlangıç
Ö ten sessizlik denizlerdeki
Bir uzun yolculuğa başlangıç

Y o k tan bir çizgiyi bulm ak için


Bir soyut kuşun altın izinde
D uygunun ikizi düşüncenin
Y ık an an güneşlerin tuzu n d a

19
İşlenm emiş buğday ilkel yıldız
İnancın adı sevinin adı
İlk gününden bu yana uykusuz
Bir sıcak yağm ur d u rm ad an yağdı

Y aşam ak b ü y ü d ü büyüdü su
G ö kyüzünün başıboş o tları
Pencerendeki ışıktan saksı
Bir kocam an çiçek açtı sarı

20
Tüyden Orman

T üyden bir o rm an d ü şünüyorum sizin için


Y aşam tutkusu d a biçim de tö re de o nda
Y ağm ur yüküyle dolu bakır ağırlığında
Bir orm an b ü tü n özgürlüğü ellerinizin

D ışında kentin gecenizin gündüzünüzün


Y ok m u ne tanyerinin alacasında ürkek
Yediğiniz ekm ek içtiğiniz sudan gerçek
Sonsuzluğa açık kapısı yaşam anızın

K orkulu düşler önce sonra günlük güneşlik


Bir ayağınız ışık bir ayağınız çizgi
Sürüp gideceksiniz ılık yağm urlar gibi
Bu ne us böyle bir solukta bu ne çılgınlık

Sizin için bu k u rd u k larım tü m sizin için


Saz yapılar ışıklarla donanm ış saraylar
T oz d u m an d o ru atlar şenlikler alaylar
U zayın ötesinde bir yer size sürenin

21
Kara Ofelya

Bir düşsül suyun üstünde yüzüyor elleri


Bir üveyik tazeliğinde k a ra Ofelyam
D uyduğu şimdi çürüm üş bir kentin sesleri
Y abanıl bir orm anın uğultusu ve tam tam

Y itikliğin can çekişmesi gibi k ap k ara


İnsansız bir düzeyde çoğalan gece gibi
Ç akal ulum ası b unlar tepinilen hora
Nilüferlere gün düşm üş bir sab ah ta kalbi

G idiyor yalnızlığıyle bırakm ış kendini


Bir süre güzelliğine baktığı bu suda
Aydınlığıyle giysileriyle bunca yeni
U yuyacak çirkin güller açan bir uykuda

Bir gökyüzünde savrulup uçuyor gözleri


B undan son ra her çiçeklenişte her bitkide
Ölmez Ofelya ölm ez sürer gider d ipdiri
A çar birden bir şeyin bitiverdiği yerde

22
Kervan

Bir çark m ıdır yoğuran bizleri


A yıran birleştiren yeniden
Ağaçsız k o ru lard a k o ştu ran
D üşüncenin aydınlık kuşları

A rdıç ağacından bu değirm en


Ö ğütür tutk u y la bir cam unu
Bir k aracan ın u p u zu n boynu
A vladığım bir eski betikten

Bak işte o rd a bir yerde yıldız


Y ıkanır avlusunda güneşin
D arm adağın sonra birden kesin
K aç tane mi belki de sayısız

V ar olan önce bugün çoğalan


Geleceği saklayan çekirdek
A k d u v ard a koşup giden böcek
Boy attı deniz tom urcuğundan

23
H angi suda baksanız sevi bu
K ökü bir düşte k arm akarışık
Y a p rak lan kuş yağm ur ışık
Sürenin dışında altın suyu

Bir şeker ki zehirlerden acı


Senin için bir gökyüzü işte
Alınyazın bu kaypak cüm büşte
T uzlardan duyuların dalgıcı

B ulunur mu yok bir yerde adı


Çizgisinde tam akla k aran ın
O rtasında mavi bir alanın
Y ağm urdan özü bir kuş kanadı

Bir kez dal biçimler çıkar ondan


Bellek y arına ışıktan anı
Bir ölüm süz güneşte d ö rt yanı
U ğ ultudan bir ağaç k o k u d an

24
Bu anlam lar p an ay ırın d a tek
Bir o rm an örneği hep birlikte
A ydınlığında u su n tetikte
B ir ışık kervanıyle gidecek

Bir ışık kervanıyle varırsın


K o şar adım ağır sevinç sancı
Bir ucu k ö k te nerde bir ucu
Birlikte aktığım ız bu suyun

Bin tü rlü yeşillerin denizi


Bugüne hangi to h u m d a büyür
D üzen gerek bize bir yapı kuı
A ra bul usanm ad an sonsuzu

Çiğ tanesi mi ne bu toz to p rak


E rit m adenci b ir simge çıkar
Y ıldız orm an ı b alıklar k uşlar
O valarda buğdaylardan p arlak

25
Birden büyüdü geldi bir yere
Düşle bulanık dengeyle yalın
Y ağm urdan ince ışıktan kalın
B uncadır bundan sonra d a töre

T öre bu o t d u rm ad an büyüyen
Geceyle gündüz sevi düşünm ek
Ç abasında usun açan çiçek
H er gün bir başka türlü yeniden

26
İşte Bunlar

İşte bunlar ilk yaz gecelerinin badem leri


G ece yarıları açtıkları çiçekler sıcak
Y itirilm iş şimdi içimizi bayıltan uzak
Bir ülkeden altın kuşlarla gelir k okuları

Bunlar işte tuz denizlerinin acı suları


Y atağı sıcak yağm urların buzcul güneşlerin
K adırgaların k o rsan ların kanlı savaşların
Bu m aviler işte d u rm ad an açan gülleri

Seviyi şiiri dönülm ez bir yolu ansıtan


Bir kördüğ ü m bu ben ku rd u m çözdüm gece akında
D üşlerin gerçeklerin sürm üş çağların dışında
jştc bir doğa size taşı tuğlası ustan

27
Sunu

K a ra atlard ın geceden üstüm e geldin


Y akam ozları denizlerin m atem atik
Bir gizdin evren alan ın d a bulunm adık
G ü n dönem inde yankısı yıkık kentlerin

Y aşantım ın al kurbağası aydınlığım


İşte benden bu d a sonsuzluğa bir sunu
Başını koyacak yaban sevgili koynu
T aştan yastığı uyuyup uyanm am anın

28
Bir Aydınlık

D iriliğim le sarm aş dolaş uykum


G ecelerim in sıcak denizleri
Y üzüne d alıp dalıp gidiyorum
U zuyor b ir yere d o ğ ru gözleri

Bir kuş sürüsü uçuşuyor birden


D illeri b ir benim bildiğim çığlık
Eski çağlardan bugünlere gelen
Süre dışı bir y o n tu d an aydınlık

29
Sokak

Y ü rü d ü m bom boş bir sokakta


Bir de baktım kim var ark am d a

İki yanım k aran lık uzun


S uskudan duvarı k o rk u n u n

U yur bir kocam an atm aca


U çm az başım dan yaşam ım ca

Bu koyu ıslaklık to rtu kim


Bu so k ak ta benim geçtiğim

D u rm ad an a k a r gece bir su
B urnum da o çü rü k kokusu

Ç ürüm üş çürüm üş çürüm üş


Bir yüce m atem atik bir düş

30
Bir yerde yıldız sayıyorum
Sonra bu sayılarla yokum

Bu sonsuz sayılarla boğuk


Bir k a ra yağm ur ince soğuk

Y am başım da çok u zak ta


K im k o n u şu y o r k ara n lık ta

K im ne söylüyor kim e nece


S okaklar dizili ucuca

G eceden sabaha dek yokuş


A ğacın birine asılmış

Sallanıyor bir çirkin ölüm


K im seler yok yokluk gördüğüm

31
Beni em zirdi m em esinden
Ç ıplak soyunm uş giysisinden

Bir bıçaktı ya d a b ir k uştu


Y azılar çiziler üşüdü

Bittiği yerde sessizliğin


Bu ses ne v ar mı yok m u kim in

B ir su çekiliyor çıkrık ta
Bu gece şim di b u sokakta

32
Ye Gece Uzattı

Ve gece u zattı bir bakır tası


A l iç dedi kuşlarım ın suyundan

Ö lüm üm le uzanm ışım yamyassı


Bir k ad ın m ı giysilerim den soyan

A vucum da tu ttu ğ u m o elm ası


G ene de ışıtıyorum b ir yandan

Y ağ m u r yağıyor üstüm e kuraksı


D ışard a düşleyin b ir suskun orm an

33
En Keskin Bıçağı

E n keskin bıçağı akşam ın


Solm uşluk geyik sürüleri
Bir k ad ın y oklukta elleri
K o n u p kalktığı yer k uşların

U ykunun kahveleri yozluk


A lınyazım mı bu b ard ak ta
Bir yağm ur en güzel uzak ta
Çığlıkla birlikte susm uşluk

34
G ergef

Y eryüzünün ilk sabahı bir horoz


Y ağm ur yağıyordu k u rak çok susuz

O yalın boşta ö ttü u zun uzun


Bir yerinde bugün de uykum uzun

D üşleyin yum uşak gerçekle k atı


K a ra geceden a k bir gündüz yaptı

O yağm ur gibi buzuldan hem sıcak


Bir gergef ki incecik işlenecek

35
Ayna

Siz bir yerde yoksanız ben de yokum b u rad a


Bir yerde evlerde so kaklarda ve sularda

T arihte yoksanız tarih ten önce o eski


Y azılarda değilseniz günlerde bugünkü

Ö lüm üm le savaştığım o soylu kılıcım


Şiirde değilseniz baş dönd ü rü cü sancım

G örünm em ki gece olsun ister g ün ortası


Y ansım azsa aydınlığınızın ışım ası

36
Gecede

Bir tay kişniyor ıslak


K aran lık ta

Ölü çırılçıplak uyur


Y alnızlıkta

K uyuları gecemin
U zam ak ta

Ve dışarda ışıktan
T ek bir n o k ta

37
Kurşun

Y edim azıksız bir uzun günü


S ırtım da u rbalarım ın hüznü

Y itik baktım hep uçan kuşlara


H av alard a bağıra çağıra

S onra gece indi bir tek kurşun


D u rd u m kapısında aldanışın

38
Pan’ın Ölümii

D ar bir so k ak tan büyük


Bir de kam yon geçerdi
Bir kız tü rk ü söylerdi
D iri güneşler güdük
Ağrılıydı pislikti

B ulanıktı su durgun
D ibinde bir leğenin
O insan gözlerinin
Ç u k u rların d a yorgun
Pan ölüverdi bir gün

Pan ölüverdi ağıt


Y akanı da olm adı
Ne de bir anı kaldı
Çiğ ışıkta bir kâğıt
N e bir şiir ne adı

D üğünüydü cinlerin
K ara gündüz ak gece
Bir k ay n ak tan içtikçe
S ürüp d u ran güllerin
Y okluğu açtı sadece

39
Yağmur

Ve bir solukta bir yağm ur


Birden uyam r uyanm az

E n yitik köşem de uyur


G ezer o ışıktan cam baz

Susm uşluğundan soyunur


Çok bu yaşam ak öyle az

Şiirin sonsuzluğudur
A lınyazım dan ayrılm az

Bir uçta bir gündüz durıır


Eli çab u k gece kurn az

K anayan acılı bir ur


En güzel ağaç yalın yaz

40
Kara

Bu kente bir yıl ne çok yağm ur yağdı


G ökyüzünde açtı çiçekler gibi
B irbirinden iri sıcak güneşler
Ye k ad ın larla çocuklar ağlardı
Bu yitm işlik b u külrengi bu ev bu
Y üreği b am başka çarp an kardeşler

Bir b u lan ık k a ra düştü erkekler


Ç ıktıkları av içtikleri çubuk
Bir a k d u m an gibi inerdi gece
K eskin k o k u lu b ir kirli yüz çizer
Cin adım larıyle ölüm den çabuk
Asılı her k ap ıd a b ir bilmece

Ve suskundu hav ad a b ir şey suskun


İlk çağ m avisi k av ak lar ve buğday
Bir bıçak ki adım başın d a sancı
B akar d u ru r gözlerine k u şk u n u n
A dam lar geçer gider alay alay
Ve d o lar eski suların sarnıcı

41
K ask atı tem m uzlar yoz ağustoslar
A ğaç ağaçtan b aşka b ir şey sarı
Ö lülerin gecesinden uykusuz
K u şlar gelir sağır cam lara çarp ar
G ag alarlar y ağm urdan d a rıla n
Bu ne deniz böyle susuz ve tuzsuz

A nlatsam hangi öyküyü söylesem


H angi şiiri düşünceden ince
Eğilerek ansam bir u sta adı
G ü n gece dem esem şenlikler düzsem
G özleri çil çil yüzleri uzunca
Irak tılar karan lık b ak arlard ı

E n ayaz b u lu tlard ı gökyüzünde


U çuşan hani d o n d u ru r insanı
Ye havlar yokluğa doğru o k öpek
Bir yoksul ay ışığının izinde
Şimdi çekilmiş sokakların k anı
Bir kişi söylenirdi sab ah a dek

42
Penceresinden

Penceresinden b ak tım o n u n
Bir suskuydu denize d o ğ ru
G ökyüzünde eski bir soru
A çan çiçeği avlusunun

H ep o avluda yıkanırdı
Ç am aşırları sevişm enin
K o k u su b ü tü n çiçeklerin
B ütün uyanışların tad ı

O ydu öncesiz ve sonrasız


Bir soyunuk boşlu k ta k o şar
G ibi gelip giden b u lu tlar
B irbiri a rd ın d a n ve yalnız

V arlıkla yokluk arasında


Bir ölüm süzlükte soğum uş
Ve A su r’lu kocam an b ir kuş
U çar d u ru rd u havasında

43
Y üzünde yağm ur ve güneşler
Şimdi taşbasm a b ir yazıda
B ir tu n ç ta b ir ezgide ya da
K alm ış ilk yağ m u ılar güneşler

II

H angi el buldu hangi büyü


O unutulm uş k aran lık tan
Tekdüze çıngırağı çalan
Bu k o rk u n ç şiirsel sürüyü

Solum am ın koyunlarını
Besleyen kaniyle em ziren
Etince ılık bir çeşm eden
Ö rten gecenin kapısını

44
Fareler

Ç öl fareleri k o şarlar çölde başlarım b u lu tlara vurarak


Pem belerden y um uşak m avilerden yoğun bulutlara

G iderler gece k arası b ir aydınlıkta çoluk çocuk sürü


[sürü
Bir de bak arlar v ardıkları yer yola çıktıkları yer

B unca arm m ışlık su sab u n buğdayların çiçeklenm iş


[güneşleri
Ellerinde ay ak ların d a çam ur yüzlerinde p us

Bir kuş öter yokluğunda göçebe gündüzlerin yol gös­


te ric isi
T uz yağm uru gözlerine k açan gözlerini yakan

A ğaç m ıd ır düşlerinde boy veren uykuyu em ziren


[orm an m ı bu
A cı yeşil y o sunları çocuk ağızlarının

Y ol u zu n d u r d üm düz ve kıvrım lı en azın d an usu-


[m uzda bitm eyen
H er adım a tışta biten so n ra b aşlayan yeniden

45
Y eniden y ıkarlar pırıl pırıl ederler doğayı bir aydınlıkta
A lacasında akşam ların solm uş eskim iş bir u rb a

Y ıldızlar besinleri sürenin avcıları b ir kalaysız bak raçta


T ükenen azığı heybelerinin günden geceye

U lu ağaçların y ap rak ların ın sayıları denizdeki dalganın


Öyle ço k tu rlar bir çıkm az dönem eçte de bir tek

B ir bitki a ra n ır tarihsel sularla yıkanm ış yeryüzünce


[eski
Bir deniz düşündükleri bugünden d a h a yeni

Ç abaları sevidir sevileri çab a insanı v u ran b u ezgi


K azılarla b u lu n an göm ütlerdeki susm uşluk

G iderler özlem lerin suskunluğun bitkinliğin sürücüleri


A rd ların d a ışığı ateş böceklerinin altın

46
Sözcükler

Sözcüklerin içinde k uşlar vardır ö ter


A ğızlarında buğday başağının sapı
K en tten kente çağdan çağa u çar gider
Y o k olur zam an açılır büy ü k tu n ç kapı

Şişen yelkenler b ugünden y arm a haber


İncecik u n elenir gibi sık elekte
U ykusuz tav şan soluğunu tutm uş bekler
A vcıları v u rm ak için eli tetikte

47
Resim

Siz b ir ozan ölüsü m üsünüz


G ö m ü tü n ü z yanıyor güneşte
K ulağım z h er zam an kirişte
Öyle k o cam an ki gözleriniz

K im se bilm eyecek nerdesiniz


Y atm ışsınız b ir de yüzükoyun
V urulm uş başlangıcın ve sonun
A rasında gider gelirsiniz

K o k u gibi saydam elleriniz


Bu m avilikte en güzel sarkaç
Siz en ü n lü doygun en ü n lü aç
B ütün b u lu tlar to p ra k ve deniz

48
Eskimiş Bir Güneş

Eskim iş bir güneş m o r çitlem bik


G ökkuşağı çocuk düşlerim in
P aram p arça m asallardı ezik
Sıcağı u zak yaz günlerinin

İnce bir patikayı izlerdim


Y osuncuk kuşlarının ard ın d a
Biricik ağacım gölgem benim
Bir k ad ın varm ış gibi yanım da

49
Bir Kadın

Bir k ad ın sessizliğinde
A çıyor yaz çiçeğini
Salıverm iş saçlarını
D ağılıyor gecesinde
Sıkılm asın diye canı

M asal kuşlarla oynuyor


H er şeyleri v ar yıldızı
Bir eski resim denizi
Bir yerde b ir düğüm b ir zor
Ve b ir güzel h ü zü n yüzü

50
Eski Zaman

Eski zam an d a b alk o n ların d a


S arm aşık k o k u ları h av ad a
Bir k ad ın ve bir erkek uzunca
Bir suskunlukta d u ru rla r ince
B inbir yıldız y an ar söner gökte
Ç alınır g ü nün şarkısı p la k ta
Biri anılarını ekler ucuca
Ö b ü rü güld ü r solar gittikçe
Y orgun köpekler hav lar u zak ta
A şları pişer yavaş o cak ta
Geçm iş gitm iş bu yazlar çok önce
Şim di büyüyor o u zun gece

51
Mavimsi Zaman

Bir k u şu n havada çizdiği yuvarlak


Ç ok d a r sonsuzluğun boynu b ü kük
D o ğ ru aln ın d an vurulm uş güzel tutsak
G ürü ltü lerle çü rüyor eski büyük
K ulelerin içinde uğuldayarak

Çizgi b ozuk ırm ak durg u n yeşil cüce


Söz çok çiğ ya d a gece yüzlü karan lık
Sürüyle b u lu tlar gökyüzünde aktıkça
D a h a pis b ir çam ur en yoğun b atak lık
U s yitirm işse konuşm asını usça

B etikleri bitirdim çözüldü gizi


K o ca k azanını devirdim sim yanın
A rsız b o razan lar ezgi şaşkın yazı
D u v arım d a boydan boya resim lerin
U çm uş gitm iş gözleri yam ulm uş ağzı

52
Ö nünde d u rduğum sağır kapılardı
Boş evlerin sessizliğiyle kilitli
D u rd u rm u ş günlerden birinde saati
Susar kim bilir nerde b ir eski ölü
Biricik besinim var olm anın tadı

V ar olm anın yaratılış gibi eşsiz


U zanılm az ağacının yem işlerinden
D evşirdiğim en olm uşlarını sonsuz
Y alnızlığında yaşanm ış bir geceden
Ve bir gündüze uyanış d ah a susuz

N e ayaklarım ayak ne el ellerim


D ağılır b ütünlenirim bir k o rk u d a
B irdenbire başka bir şey olur yüzüm
Savrulan d um anım bom boş aynalarda
Bir başka denizde yüzer gem ilerim

53
II

A ş pişirirdi eski bir k entte suskun


Bir k ad ın lir çalardı akşam a doğru
Beklerdi erkeğini dönecek yorgun
A vlusunda atla rı kişnerdi d o ru
Sonra aydınlık gecesinde soğuğun

G ündüzleri g ördüm ben tü m geceleri


Y atağ ın d a dolaştığını bir k an ın
İlk tü rk ü lerin yakıldığından beri
Şim di a rtık kuru m u ş büyük suların
D o n u k badem leri cırlak zeytinleri

Evler denize b ak ard ı bir güneşte


E n aydınlık güneşte d u ru r sessizce
Bir ipe dizilm iş gibi b ir y okuşta
K ım ıldam ayan gemi yıldızlı gece
U y u r uyanır yıkanırdı bir düşte

54
A kşam la çıngırak sesi bir sü rünün
Y ansır ovaya varlık k a d a r geniş
G ündüze dönüşem eyecek en küskün
Bir gecede b ir yaşam boyunca yanış
İsli ışığında lam b aların ölgün

Taşçı ustaları to p ra k sürücüsü


Ey kırallar kıraliçeler ozanlar
Ey şim di yitik bakışları çocuksu
T öreleri çiğnemiş geçmiş kadınlar
Sen teknelerin yıldız arayıcısı

N erdeyim ben hangi dönem ecinde


K ulağım ayak sesinde zam anın
Pencerem de ö ten U ran o s k u şu n d a
Serüvenim i yaşarım büyür yarın
Eski göklerin yitik denizlerinde

55
III

Ey m avim si zam an salla beni a rtık


Salla u y u t ve uyan d ır beşiğinde
B ir kocam an k ap ıd an içeriye sok
K alm ış bugüne bir flü tü n eşliğinde
Ve giden geleceğe kutsal susuzluk

Bu senin kervanın ey zam an bu kuşak


Sarıp sarm alayan altın çem berinde
U falan m ak tan bizi alakoyacak
Bir ışık ki y an ar d u rm ad an elinde
Sende gezegen su hava ateş to p ra k

Sen d o k u y an tezgâh öğüten değirm en


Su çeken im bik çok k o rk ak ve çok yiğit
E n güzel sesi çıkaran sessizlikten
B irbirini y ok eden ateşle b a ru t
S onra b ir çiçek gibi açan yeniden

56
G öziipek nişancı hiç d u rm a yayı ger
En ele geçmeyene yitik ışığa
K o şar va la y o k u n arasın d a döner
G ene koşar bir çizgide k aplum bağa
Ç ok eski b ir çeşm eden suyunu içer

M avi m avi m avi tu zlard a eriyen


N e eski büy ü k güneşlerden süzülm üş
N e gündüz ne gece ne d oğa ne evren
N e kendi kendini yineleyen oluş
Biliyorum ki çıkm a insan elinden

K im tu tu ştu rm u ştu önce bu çırayı


Benim götü ren şim di bu yarışta
Bölen birleştiren gündüzü geceyi
Bir yalın sözde ya d a bir oyuk taşta
A şır üstüm den sonsuz ak an dalgayı

57
2 .
Düşleme

İşte sîzsiniz bu d iyorum şimdi, yalnızlıkta,


Şu betiğe bakıyorum ya, benim gözlerim le
O kuyan, aram d ak i giz b u çok uzun geceyle,
Sonra varla yok arası ışık bir yıldızcıkta.

Sessizliğin d u rm ad an konuşm ası, bu sîzsiniz;


K öpeklerin havlam ası, ocak ta çıtırdayan
O dunlarsınız, kulelerim e tırm an an m erdiven;
Bilirim bunu iyice, beni tek kom azsınız.

Sizsiniz ölüm korkum , y aşam aktan bezmişliğim,


Y anıbaşım da gölgem siniz, y o k lu k tan d a uzak,
Ağaç, bulut, yol, telg raf direği, soğuk ve sıcak,
Ç ocuk yaşım da düşlediğim , hiç yitirm ediğim .

61
Gemi

H ep, am a hep, hava gibi yüzüm ü saran,


Bir tü rk ü gibi içimde hiç du rm ad an ,
B ü y ü y o r! H er yerde o, günlerin adı,
Sağrısı atın, m asal kuşu n k anadı,
H angi pencereyi açarsan aç o tütsü,
Y ağm ur, bulut, ağaç, sokak, taş, gö rü n tü .
H e r yerde, her y erd e! D üzde ve yokuşta,
Sağım da solum da, bugünde ve sonsuzda.
E n eski, çok değişken, y ok gibi yeni,
Ey benden gittikçe b an a gelen gemi!

62
Gökyüzü Boyandı

G el o tu r yanım a gökyüzü boyandı,


Bölüşm ek için b u ekmeği peyniri.

Y itirdiğim gün, yöneldiğim gece b o ş !


Bu ne tencere dum anı k o k ar hep düş.

Y ağm ur sonrası ağaçlarınca yorgun,


Bir kedi ölüyor şim di uzun uzun.

63
Geceyle Gelen

Eski tanıd ık lar mı onlar, kim bilir;


O varla yok ince gülüş yüzlerinde,
K ad ın erkek, yaşlı genç, ço lu k çocuk,
G elirler geceyle odam a girerler,
Birer ikişer ve sonsuz kalabalık.
R üzgârlar gibi savrulur sofra, söner
L am banın aydınlığı, y arım kalır şiir,
E n sevdiğim ağacım ü rp erir bahçede.
K u ra r saltanatını büyük yalnızlık,
Ve bir kuş hav ad a karanlığı biçer.

64
Sonuna Doğru

Y ağar boşlu k ta yağm ur yüzün,


Y ağar d ö k ü lü r ak şam ım a;
K uşlarım gelir vuru r cam a,
Sonuna doğru bu gündüzün.

Sonuna d o ğ ru ! Bu ne k o rk u n ç
Y ansım a böyle, geçm işteki
Bir günü an ım satır eski,
Bir yola çıkış, b ir başlangıç!

65
Benim Gecenin Ortasında

Benim gecenin o rtasında duran,


Yalnızlığım la sarm aş dolaş, sesle
Sessizliğin teknesinde elimi
Y üzüm ü, upuzun ussal çizgimi,
Bitkin am a dirençle yoğuran.

O karanlık, o bulanık ham urdan,


Sağlayan kuşların gagalarına
G ülüm sem e, çırpıntı dalgalara,
Y ağacak k a ra bir güzelim aklık,
Y arınki b ütün saatleri k uran.

66
İkili

Sevinin elinde su gibi ince,


Bir akşam dı m avi. U zanıyorduk,
Serin yatak ların d a yanyana,
Geceyle gündüz arasın d a işlek,
G idiş gelişine düşüncenin.

Bir k u y u d an çekiyorduk yavaşça


S onra hızlı, bir eski gökyüzünü,
H om eros’u n uykusuz bilinci, çiğ
A ydınlık. S u lan a k an bir balık
Gibi çıkarıyorduk denizlerden.

Bir yağm ur arasız yağardı, çam ur


Basardı sokaklarım ızı. Y asa,
Bir parıltıyı üretm ek olm alı
O ndan. A ltın dam arını bulm ak
Ve işlemek bir sıcak tezgâhta.

Y alnız ve kalabalık. Birdenbire,


Şaşm az bir düzendi dağınıklık.
Bir avucum da bir kuş ö tü y o rd u ,
Avcısı gecenin, çığlık çığlığa,
K o n uyordu onun, ö b ü r avucuna.

67
Sabahtı

Sabahtı, gün yeni doğuyordu,


Ü flü y o rd u bir susam cık çiçeği,
T unç boru su n u alabildiğine,
Ü stüne gün batım ı kulelerin.
K apı, pencere, ev, sokaktı uçan,
Bu sam yelinde en keskin an afor!
K oştum , koştum , koştum , tazılar gi bi,
İki yana y ararak ellerim le
M artıları, b ir tuz tadı dilim de,
G ittim öldüm k ayaların dibinde.

68
Kıpkırmızı

Bir k ad ın yün ö rüyordu,


Ç ok uzakta. Ve yüreği
K ıpkırm ızı, u luyordu
Bir çakal gibi, burada.

69
Konuşmak

K onuşuyordum , k o n u şu y o rd u m , konuşuyordum ,
Y am başım zda; o t bürüm üş güneş burçların
Eski diliyle. Sustum , sessizliğimle uyandınız!

70
Sığırtmaç

D oyam am geceye, em zirir


Beni kocam an m em esinden,
Y oğun karanlığıyle besler
Eski a n a d am ard an . Sütü
H iç bitm eyecek tulum a
U zatırım o b u r ağzımı,
A ğarm ayacak tanyeri ne
D ek, d u ra n su gibi sessiz;
G ider d ağlarına sığırtm aç.

B aşbaşa o nunla ve onsuz,


Bir salıncakta sallanırım
Esrik, yerle gök arasında.
Siz uyursunuz uzun, en
U zun uykunuzu. K ask atı
Soluk soluğa ve soluksuz
H a k o p tu h a k o p acak yay
G ibi gerilmiş, çın çın sesi
K ulağım da, Ö lüm süz K uşun.

71
Kuytu

K a p a n ırım odalara, kuytu,


Bir deniz dibindeym işçesine.
Y üzerim çekerek mavisini
G enzim e, bütün araçlar bozuk,
K o p u k telleri telefonların,
Y alnız benim olan bir boşlukta
Y ü zükoyun ve sırtüstü, işte
Y aşam ın en güzel sarhoşluğu.

Bir çalgı gibi çalarım , gene


Ben dinlerim yeryüzünden uzak,
A ğzımı burnum u, tü m yüzüm ü,
Ellerim i ve ayaklarım ı.
U çuşur tekliğim in k u şlan ,
U çuşur bir k ara n lık ta sessiz,
B irden sarar sarm alar gövdem i,
Ç ocukluğum dan bu anı, sıcak.

72
Tavşan

H erkes şimdi uyk u n u n kocam an to rb asın d a


V urm uş sırtına gece g ö tü rü y o r onları

Ben sessizliği ve karanlığı dinliyorum


İnce im bikten büyük k ab a dam layan suyu

Bir tavşan koşuyör o d alard a k a rd a n beyaz


G ü n do ğ um una d oğru tüy içinde ellerim

73
Bu Sağanakta

Bu başabaş, dişediş k a ra b a sa n gibi


Ç ökm üş üstüm üze, bu çirkin sağanakta,
K oyunlarım ıza göz dikm iş atılgan kuş,
K ülrengi d um an yanık, hiç kım ıldam ayan,
K udurm uşu borazanın, sırıtkan cüce,
Ç ok uzun, bitm eyecekm işçesine öyle,
P anayır bu, k ırık d ö k ü k sözler, küçücük
T ozcu k lan güneşin, doğ m ad an yitm işlik,
E n yoğun susm uşluk, çığırtkan gevezelik
Y anyana, önüm üzde ardım ızda bulut,
Y üzüm ü gözüm ü benden kaçıran ayna!

Bu yalnızlıkta, bu pislikte, b u yozlukta,


Bir çakıp bir sönen, sis d üdükleri gibi
Kesilm eyen, uzak yakam ozu gecenin,
Sen gel u zan yanım a, k o k u n u k o k u m a
K arıştır, ellerini ellerim e b ırak;
Y atağım a gir, benim le uyu, benim le
U yan, teklikte ve çok k alab alık ta;
D ayanm a gücüm , koyu sessizlik ağacım !
Üveyiklerim i, sığırcıklarım ı aç,
Serçelerimi tü m ağustoslardan sıcak,
Cıvıl cıvıl öten m ilyonla to m u rcu k ta.

74
Külrengi

K ülrengi kocam an yapıların yüzleri ıslak. Bir kedi.


S ab ah lan büyük kentlerin dönüşen geceden;
Bir kadın ölüyor pis yatağında. Sevi çırılçıplak.

75
Değişim

G üneşin çıplak düzeyde kırılm ış cam ları;


İnecek gece, bilge kuyum cu, ışığında eritecek,
Y arın alacakaranlıkta bütün kuşların çığlıkları.

76
Bir Kuş Gibi

Bir kuş gibi çırpınır gece, soğuk;


Ölecek nerdeyse, avuçlarım da.
D ururum beklem enin eşiğinde,
Bir bıçak saplanır binbir yerinden,
Y ırtılır karanlığı, eski giysi;
Tüyleri uçar pul pul havalarda.
Bir ak belirir varla yok arası,
Bir yerde bir n o k ta, sonra yuvarlak;
Budur tek güzel simgesi ölüm ün.
U sum uza çakılı, gökyüzünde
Işıyan bir yıldız güzelliğinde.

77
Aydınlığım Büyüyor

A ydınlığım büyüyor ellerim de,


A yaklarım da ve d ö rt bir yanım da.
K aynağı eski evlerde bir suyun,
A k an sesi cam dan giren ışıkta;
B irdenbire dolanı veren sarm aşık.
Bir kadın uyanıyor, m endiller, tüm
S ürüngenler, cam bazlar uyanıyor,
D üşm eyen ateşim , tüze duygum ,
M atem atik terim leri, üçgenler,
D enklem ler, köşecikleri usum un,
Y um u rtad ak i m artı, uyanıyor
Y eryüzünün en eski ölüleri,
G elecekteki günler, yitik aylar,
Y ontular, resim ler, yanık havalar,
İskem le, m asa, m asada sürahi.
Ç ok sessiz bir külrengi d ö k ü lü y o r
Sokaklarım a, sütçü beygirleri.

78
Ağustos Günü

M avi bir güneş boy ar sokakları,


A kşam üstüne doğru turuncuya,
Bir uykusuz uzun ağustos g ü n ü .
K ü çü k yem iş arab aları böler,
O rtasın d an ikiye b ir mevsimi.
G ü n ü n son aydınlığı kararırk en ,
Bir göze görünm eyen dönem eçte,
B üyür, büyür, büyür benim tekliğim.

79
Sarmaşık

Bir sarm aşık gibi sarar gökyüzünü,


Ovayı, kovuklarını ağaçların,
Ç ok hızlı, göz açıp kapayıncaya dek.
K ap ıd a nerden geldiği bilinm eyen
A tlı! Deli açar çiçeğini sabah.
H azırlar büyük, ağır kokulu, sessiz,
U zanılan yatağını ölüm ün.

80
Şiir

Susuyorum . Susar susm az duy u y o ru m başladığım


[şiirin.
H ep o, yam başım da, gölgesiz gölge, bekliyor konuş-
[mayı.

81
Tüfek

Bu maviyi bu tüfekle vurdum . U çuyordu hav alard a.


Bir m asal kuşuydu. K iri denizlerin. Y a d a h iç 'b ir şey.
Tüfeğim in kurşunlarını boşalttım . Şimdi d olapta.

82
Fantazya

Sana bir öykü anlatacağım , dinle bak;


Ç ocuk d ü şlerinden de uzun, bitm eyecek.
K ıral kızları, kıral oğulları, renkli
Cüceler, uysal devler, çobanlar çok içten,
Ve d ah a ¡ıiç açm am ış aydınlık çiçekler,
Farelerden küçük kediler, gülüm seyen
Yeşil sincaplar olacak k ah ra m a n la n ;
Ben de bilm iyorum olay geçecek nerde!
Ö lm üşüm , sarılm ış bir yum ak, çok soğuk
Bir kış gecesinde, sen yatağında sıcak,
K oyacaksın onların yerine kendini,
Ö zleyerek uçan sığırcık sürülerini.

83
Issız Kırlar

Eski aydınlığı aradım boşuna,


Evde ve sokakta, gün ü n bir yerinde.
K argalar düşüyordu yağm ur gibi,
A ğaçlardan. Benim yüzüm m ü aynada
Y itik, b u tüy tüy dağılan ve savrulan.
Tiren pencerelerinden gördüğüm üz
Jssız kırlar, köyler gibi uzaklaşan.

84
Yağmurlu Karanlık

Y ağm urlu karanlık. U zun, sessiz,


Ben buldum onu çocukluğum un
U nutulm uş bir gecesinde ve
Y apayalnız. Bir so k ak ta ya da
O d aların d a evlerimizin.

Bir hayvandı varılm az yanına,


Saldırgan. En sıcak kuşları yer,
Y organım ın altın d a uçuşan.
Bir yerde de can çekişiyordu,
Ölü. Yeşil suların altında.

V ar gibiydi yoklukta. Elimle,


D okundum kokusuna. Sesini,
D uydum , o sağır sessizlik. C am
G özlerini gözlerim e dikm iş,
Uyur bir çırılçıplak ağaçta.

T aşıyarak bugüne sırtım da,


G etirdim sırılsıklam ve ince,
D olam ış boynum a kollarını.
Ve açar dışında zam anın,
En aydınlık çiçeğini bir yonca.

85
Dışarda

Gece, dışaıda. Evin içinde yok.


Bir fareydi. Bir sivrisinek.
Bir deniz atı. Kene, düpedüz kene.
Z eh ir yedirdim , su içirdim .
A rıttım d ö rt bir yanı.
D öşem eleri, duvarları, tavanları
Sesini kestim . O ince yürüyüşünü.
K okladım , kokm uyordu.
Y oktu. O k a d a r yoktu.
S onra tıkadım bütün delikleri,
En küçük delikleri.

G ö rü y o ru m , yok şimdi. D ışarda.


C aym am ış, bekliyor. G özlerini,
Elleri gibi kullanıyor. O rada.
Saldıracak yeniden. Çekilecek.
D eneyecek gene; bir, b ir dah a.
V ar çünkü. Kimi kez yokluk.
B ölük p örçük ve sonsuz,
Suskun ve dirençli. D urm adan,
K apım ı vuran, cam larım ı tırm alayan.

86
Gidiyor

Şu denizi tu t gidiyor;
G özü n ü açar açm az baktığın,
E n sevdiğin penceren gidiyor.
Pencerenle birlikte salılar,
Ç arşam balar, perşem beler,
B ulutlar gidiyor sürüyle.
O sım sıcak gövden,
Bir k o k u gidiyor.
T üm sağır k aran lık ta gene de,
K üçücük b ir ışık, noktacık,
V ardır ya, o gidiyor işte.
Ve a rd a rd a dam lar bacalar, şunlar bunlar.

87
3.

89
Yedikçe

Ölüleri yedikçe büyüyoruz biz yedikçe yedikçe yedikçe


M ısır’ı E lâm ’ı K alde’yi
Fenike’yi Y u n a n ’ı R o m a’yı yedikçe
Eski bir gökyüzünü
Çiğ m avisi denizlerini ilk basm aların
Bir kuşu İsa’dan önce
Bir ağacı İsa’d a n son ra
Büyüyoruz güçleniyoruz so n ra yozlaşıyoruz
G ene büyüyoruz güçleniyoruz gene d ah a başka şeyleri
[yedikçe
H om eros’u yedikçe
T hales’i sonra
Sokrates’i sonra
O vidius’u yedikçe
O rtaçağ ezgilerini o düşsül o soğuk o d ar o k ap alı
O d o n u k aydınlığında sokakların
O rm anlarını H in d istan ’ın
O rm anların nem ini
Y anık duygusunu A frik a’nın
Yüz yıl savaşlarını
Savaş aralarını barışları
A yaklanm aları karşı ayaklanm aları

91
Bitm ek bilmeyen göçleri yerleşmeleri dağılm aları to p ­
la n m a la rı
Bir sökülüp bir k u ru lan sonra gene sökülen gene ku-
[rulan çadırları
G özyaşlarını sevincin
G özyaşlarını acının
D üşünü bir genç ad am ın yalınayak
Bir genç k ad ın ın yalınayak
T üm m asalsı erkekleri m asalsı k ad ın ları tüm
K ocam an duvarlarını tap ın ak ların şatoların burçların
Yedikçe sarm aşıkların ürediği az ışıklı
Bir güzel yüzü
B ütün güzel yüzlerini betiklerin
B ütün güzel seslerini yontuların
Tekliği çokluğu
A kları k araları m avileri tu ru n cu ları kırm ızıları m orları
H aziranları tem m uzları ağustosları ağustos so n ra­
la r ın ı
Ekim sonralarını kasım sonralarını
G üneşleri güneş kalıntılarını
D o n K işo t’u G a rg a n tu a ’yı M o n a L isa’yı
S onra d ah a başk a şeyleri d a h a başk a şeyleri d ah a
[başka şeyleri

92
Yedikçe bir kadının o çok güzel ağzını
Ü rünlerini yeraltınm b ak ır
Ü rünlerini gökyüzünün b u lu t
Bir tü rk ü y ü
Bir resm i
İlk basım evini bulanı
B arutu b ulanı ilk
D ö ndü ğ ü n ü söyleyeni d ünyanın
Sonra Y eniden D oğuş çağını
Y eniden D oğuş sonrasını yedikçe
İlk gemiyi yüzdüreni büy ü k sularda gemileri
U çakları hav alan d ıran ları gökdelenleri
İş sözleşm elerini iş bırakım larım
Y ıkım ları o n arım lan
Çocuksul yüzlerini m ilyonların
M avisini Picasso’n u n
B ugünü yedikçe
O çok eski çok yeni dengeyi
O çok eski çok yeni aydınlığı
O çok eski çok yeni karşıtlığı
U yum ları b ü tü n

B üyüyoruz y arın bizi yiyeceklere

93
İçinde

Geceleri ü rettim gündüzleri buldum


G ündüzlerin içinde aydınlığı buldum
A ydınlığın içinde b ir ağaç
Bir aydınlık b ir aydınlık b ir aydınlık ağacın içinde

94
Uzuyor

Gece u zuyor u zuyor uzuyor


K ördüğüm lerin b ir g ü rü ltü lü kalabalığına
O rm anında düşlerim in dilü k uşlar o rd a
Yalınkılıç tu tk u
C üm büşü usun o rd a

G üz sabahlarının aydınlık o tla rı o rd a

95
Işıyan

T üm gece ön ü m ard ım sağım solum gece


C eketim ceketim in düğm esi
D üğm em in iliği gece
Ağzım b u rn u m k a tra n a bulanm ış gece

Bir sensin gecenin içinde


V aroluşun senin k o k u alanın
A ğaran d u rm ad an ışıyan
G ecenin b ir yerinde

96
Sigara

Bir m artıydı yaşıyordu evinde denizlerin


Besiniydi yemişleri lodos ağaçlarının
Sessizliklerle b ir tü rk ü söylemeyi deniyordu insancıl
Bir kulağı kirişteydi sesinde güneşlerin
Bir eliyle sıvazlıyordu sırtım ölüm süzlük koyunlarınm
İlk m edüza aydınlığı günüm üze vuran

Y orgun ve dinç d u rm ad an içiyordu sigara

97
Sürüler

G ider bir yerden b ir yere güneş sürüleri


Ellerim izin sıcaklığının usum uzun sancısının sürüleri
Bir yerde ak arsu bozbulanık k ay ad a parıltı bir yerde
U çan kuşta y uvarlak y u v arlak ta düş
İlk kentlerin ilk insanlarının ilk evleri
B ir sabahta d a çiçek

98
Şiir

B ütün sokakların dönem ecinde aydınlık yağm urla­


r ı n d a kuşların
B ütün kentlerin tüy tüy h av alard a savrulan evlerinde
[bütün
K u p k u ru soğukta sıcakların nem inde
B oynuzlarında salyangozların

Bir bakıp görm ek elinizle tu tm ak var şim di size

99
Masa

Önce m asa vardı m asanın yanında bardak


B ardağın yanında bir yaz yağm am ış yağm urların bu-
[ lutları
Bir k ad ım n su d an şim di çıkmış ağzı
Y ap rak ların arasındaki sincabın yanında

100
Akşama Doğru

A kşam a doğru denizin ü stünde bir kirli mavi


Y ıldızlar uzakta

D enizin üstünde bir m artıyı kovalıyor


Bir kirli m avi

Bir m artı avucum da yıldızlar bir kirli mavi


Ve bir ağız mızıkası çorbam da

101
Ekmek Lodos ve Uyku

Y oğun ve sarsak lodos kokuları


A kşam iniyor d o k la r m ahallesine
O çok ağır k uş kirli esm er
Biri evine gidiyor elinde çıkını
Ç ıkınında bir sıcak ekm ek
Ve çoluk çocuğunun uykuları

102
örüm cek

D ü n leş gibi lodos k o k an


Sokağın dönem ecinde neydi görünen
Silâhım ı çektim kurşunladım kurşunladım k u rşu n ­
la d ım
D ah a büyüdü aydınlığım ı kıstı sokaklarım ı tık ad ı
[kentim i sardı
A vucum da tu ttuğum örüm cek

103
Aşama

K im se geceyi ikiye bölemez


B uğday sarısının k o kusunu alm ış yürüyüp giden ka-
[rıncayı
Bir bulutun çiçek açtığı yerde
Ö lüm geçerli değildir

104
Ölü

K im se bilm iyor öldüğünü bilm eyecek de


K argaşasında sürüyor ayrık otlarının

Bir ozan bekleniyor gelsin k aldırsın b u ölüyü

105
Bir Kadın Her Gece

Bir k ad ın her gece m i her gece


Y olculuğa çıkıyor büyük gizine

106
Bir Kişi

A dam k a p k a ra gecede büyüdü yalnızlığını uzun uzun


Y alnızlığında usu n u b üyüdü uzun uzun
U sunu öldü uzun u zun k a p k a ra gecede

107
Çaba

E n büyük çabası m avinin


D ah a m avi olm ak

108
Kapıdan Çıkar Çıkmaz

H ergünkü gökyüzü m ü bu
Y alan
Bu bugünkü

109
Büyülü Matematik

B öldüm sonra bütünledim yeniden


U ç uç böceği çıktı karın cad an

110
Penceremde

Sevi b ir k u ştu r havlar pencerem de


Besini ilk çağdan b ir tu ta m aydınlık

111
Uykusuzluk

U zun ve sessiz geceyi dinle


N e varsa o n d a sana d a verecek b ir şeyi yok

112
Gramofon

B ütün sevdalan yeniden çaldım


E riklerin yosunların buzların
U zam ış giden tozlu sok ak ların
Eski yaçların eski kışların
B oy boy ağaçların g ram ofonunda
Issız b ir d u m an sardı ortalığı
Ve boşam p gökyüzü o rm an ın d an
İrili ufaklı çiğlikli suskun
S o k ak lara d ö k ü ld ü k u şlar b ü tü n

113
Kargalar

Yalnızlığını sürdüren k arg a


A sfaltın üstünde
T ek başına

II

H ep suskun
Ö lüm cül olduğu için
A m a d u rm ad an konuşuyor
G ene ölüm cül olduğu için

III

B ir k arg an ın ağırlığı
Benim bir gece sabaha değin
A ğırlığım ın toplam ı

IV

Tüylerince k ap k ara
Bir güneş ısıtıyor o nu
Y ağm urlu ışıl ışıl

114
V

U y k u m d an uçuyor
U yanıklığım a

VI

K arg alar en seçkin çiçekleridir


G özlerim in

V II

B ütün geceler gibi ayrıksı


Ö ksüz çocuklar gibi

V III

Ve u p u zu n bir çizginin üstünde


D olaşıyor b ir aşağı bir y ukarı

IX

G ecenin kapısını çalan k arg a


Işık tan y uvarlaklar çizecek
K a ra n b k ta

115
X

B ana niçin bakıyorsun


D ikm işsin gözlerini
Bir aydınlık bir başkasına benzem ez ki

XI

F ır d ö n ü y o r o d ad a
Ç arpıyor d u v arlara tav an lara
Çığlık çığlığa

X II

B ütün gece düşüm de O rtaçağ kargaları

116
X III

Bol güneşli bir sokak


Bakarsın
A ydınlık değildir

X IV

K argasız bir sabah


G eom etrik

XV

K o cam an kulelerin küçücük penceresinden


Boşanıveren karga b ulutları

117
Tutsak

T utsağız biz b ir yerde


U yum ak uyanm ak
Y aşayıp ölm ekle tutsak
K onuşm akla tutsak susm akla
A cıkm akla
G ünlerle aylarla
A tlıkarıncasında m evsim lerin
Bir d u m an la uçucu
İn san yüzleriyle taşlara oyulm uş eski
İnsan gözleriyle
Şim diki
K arın akıyla
Y alım ıyla ateşin
Ve b ir n oktayla
Sayılarla çizgilerle
Sonlarla sonsuzlukla tutsak
Suya güneşe tutsak
Bir kuşla bir tüfekle

118
K u şta tüfek
Tüfekte kuşla tutsak
Bir güzel kurgusuyla
Gerçeğiyle çirkinin
Çiçekle açan
U yuklayan to h u m la
Birlerle ikilerle
Eğrilerle düzlerle
Teklerle çoklarla
Bir kişiyle
Kişinin biriyle
O nunla b u n u n la şununla
Şimdi şu gecenin dibinde birikmiş
G eceden de k ara
O yoğun
Pislikle tu tsak
G iysim iz üstüm üze ölçülü biçili

İşte bundan hırlıyor ozan denen kişi

119
Leke

Bir leke bittiği yerde


Başlıyor bu sokakların
Bir susm uşlukla başlıyor
Y ansıdığım aynalarda
Bir var bir yok aynalarda
O d alard a bilmediğim
U ykularım da kuluçka
R üzgâr uyanıklığım da
Bir yağ yoğun ve k ara
Y aygın üstüm e başım a
Bulaşacakm ışçasına

Ben akıntının ırm ağı


O nun için çalışıyorum
Saatini kuruyorum
Bir günün gece yüzü
B ırakıyorum işlesin
T ıkır tık ır işliyor da
Bu hızla dönen kocam an
Suyu öğüten değirm en
B ir gök m avisinden kaçm ış
B ir söz söyleyemediğim
D u rsu n diye o o rad a

120
A m a durm u y o r büyüyor
U sum un yoz sarm aşığı
Ç ocuk resim lerim in
B ulaşan boyaları bu
Bir böcek yok betiklerde
Ç ok elli çok ayaklı
K oşuşuyor duvarların
C am ların üstünde soğuk
D ok u n am am ki yapışkan
Gövdesiz yüz yüzsüz gövde
H angi aklığın lekeleri

¡21
BİLGİ YAYINLARI

ı. In g m a r B ergm an Y A B A N Ç İL E K L E R İ T ezer S üm er
2 . Je a n T a rd ieu S E K İZ O Y U N Y ıldırım K eskin
3 . C a h it A tay K A R A L A R IN M E M E T L E R İ
4.. C a h it A tay S U L T A N G E L İN
5,. A lb e rt C am us S A N A T Ç I V E Ç A Ğ I Y ıldırım K eskin
6 O p p en h eim cr B İL İM V E S A Ğ D U Y U O nur öym en
7, T u rg u t ö z a k m a n D U V A R L A R IN Ö T E S İ
8. A . d e S aint-E xupéry K Ü Ç Ü K P R E N S C em al S üreya - R . T o m ris
9 . G ü n e r S ü m er B O Z U K D Ü Z E N
.
10 O rso n W elles Y U R T T A Ş K A N E N ija t Ö zön
11 . G io v a n n i G u aresch i D O N C A M IL L O V E Ş E Y T A N Y u rd a k u l F incancı
12. G ü n g ö r D ilm en M İD A S IN K U L A K L A R I
13. F ried rich D ü rre n m a tt D U R U Ş M A G E C E S İ C e n a p Y ılm az
14. A n to n Ç ehov T Ü T Ü N Ü N Z A R A R L A R I
B İR E V L E N M E T E K L İF İ
AYI
S A Y F İY E D E Y A Z Y ılm az G ru d a
15., Y a k u p K a d ri K arao sm an o ğ lu S O D O M V E G O M O R E
16. A lb e rt C a m u s B İR ALM AN D OSTA M EK TU PLA R S uat Tuygan
17. C a h it A tay P U S U D A
18. A iso p o s E Z O P M A S A L L A R I T a rık D u rsu n K .
D esen ler: A slı - T u rh a n Selçuk
19. G u sta v e Ja n o u c h K A F K A İL E K O N U Ş M A L A R A . T u ra n O flazo ğ lu
20 . A k u ta g a v a R A Ş O M O N T a rık D u rsu n K .
21. P u d o v k in S İN E M A N IN TEM EL İL K E L E R İ N ija t Ö zö n
22 . Y a k u p K a d ri K a ra o sm a n o ğ lu H Ü K Ü M G E C E S İ
23. In g m a r B erg m an Y E D İN C İ M Ü H Ü R A . T u ra n O flazo ğ lu
24. M arg u erite D u ra s M O D E R A T O C A N T A B IL E B ertan O n a ra n
25. A lb e rt S chw eitzer Ç O C U K L U Ğ U M V E G E N Ç L İĞ İM
Y u rd a k u l F in ca n cı
26. A n to n io n i G E C E Ü lk ü T a m e r
27. D .H . L aw rence A N K A K U Ş U A k şit G ö k tü rk
28. T ru m a n C a p o te T IF F A N Y 'D E K A H V A L T I M eral A lak u ş
29. B ertran d R ussell D Ü N Y A G Ö R Ü Ş Ü M C e n a p Y ılm az
30. A ziz N esin M E M L E K E T İN B İR İN D E H O P T İR İN A M
31. F rie d ric h D ü rre n m a tt Y U N A N L I B İR K IZ A R A N IY O R A k şit G ö k tü rk
32. C ev d e t K u d re t D İL L E R İ V A R B İZ İM D İL E B E N Z E M E Z
33. A n d ré B azin Ç A Ğ D A Ş S İN E M A N IN SORUNLARI N ija t Ö zön
34. O N K IS A O Y U N T ü rk ç esi : Ü lk ü T a m e r
S abahattin K udret A ksal, İstanbul’­
da doğdu (1920), ilk ve o rta öğre­
nimini İstan b u l’da gördü, Edebiyat
F akültesi Felsefe bölüm ünü bitir­
dikten (1943) sonra, İstanbul’da
felsefe öğretm enliği, Ç alışm a B a­
kanlığı İş M üfettişliği, Belediye
Konservatuvarı M üdürlüğü, Şehir
T iyatrosu M üdürlüğü, Belediye Y a­
zı İşleri M üdürlüğü gibi görevlerde
çalıştı. S anat hayatına şiirle baş­
layan (1938) A ksal, hikâye ve oyun
dallarında da başarılı eserler ver­
miş, Sait Faik H ikâye Arm ağanı
(1955) ile T ürk İlil K urum u H ik â ­
ye Ö d ü lü ’nii (1957) kazanm ıştır.
Şiirleri şu kitaplarda toplanm ıştır :
“ Şarkılı Kahve” (1944, 1953),“ Gün
Işığı” (1953), “ D uru G ök” (1958),
“ Elinle” (1962), “ E şik” (1970).

Şiirleri üzerinde inceden inceye uğraşan, hiçbir şeyi


tesadüfe bırakm ayan sanatçının şiir alanındaki son
çalışm aları, bu kitabında üç bölümde toplanm ıştır.

B İLG İ BASIM EVİ - A N K A R A , 1970

You might also like