Professional Documents
Culture Documents
ANADOLU SELÇUKLU
TAÇKAPILARINDA KAVSARA
SİSTEMLERİ
Dr. Öğr. Üyesi Çiğdem ÖNKOL ERTUNÇ1
orcid.org/0000-0003-3783-2778
ÖZET ABSTRACT
Taçkapılar, mimarlık tarihinin çeşitli dönemlerinde dış küt- KAVSARA SYSTEMS IN THE GATES OF ANATOLIAN
lenin en belirgin elemanı olarak tasarlanmışlardır. Taçkapı- SELJUK
larda giriş açıklığı az veya çok derin bir niş içine yerleştiril-
miş, bu niş de dikdörtgen bir çerçeve içine alınmıştır. Ana Portals were designed as the most prominent element of the
niş olarak adlandırılan bu alan derinleştikçe taç kapının mi- external mass in various periods of architectural history. In
mari etkisi artar. Taçkapı ana nişini örten alana kavsara de- the portals, the opening is located in a more or less deep
nilir ve genellikle sivri bir kemerle kuşatılmışlardır. Ana ni- niche, which is enclosed in a rectangular frame. The deeper
şin derin tutulması, bu kısmın derinliğinin artmasını sağlar the so-called main niche, the greater the architectural im-
ve bu bölümler tonozlu veya mukarnaslı bir örtüyle örtülür. pact of the portal. The area covering the main niche of por-
Kavsaralar, barındırdıkları derinlik girişinin üç boyutlu bir tal is called kavsara and is usually surrounded by a pointed
şekle bürünmesine vesile olan unsurlardır. arch. Keeping the main niche deep increases the depth of
this part and these sections are covered with a vaulted or
Anahtar: Kelimeler: Taçkapı, kavsara, niş, mukarnas, mi- mucarnassed cover. Kavsaralar are the elements that allow
mari. the entrance totake on a three dimensional shape.
1 Necmettin Erbakan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakütlesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü, cigdemertunc@hotmail.com
Bu makale 2016 tarihli “Anadolu Selçuklu Dönemi Taç kapılarında Tezyinat” isimli tezden güncellenerek üretilmiştir.
Görsel 1
Buhara Samanoğlu
İsmail Türbesi
Kavsara
Erişim: 10.12.2019
https://twitter.
com/1rasulov/
status/1011482
486709383168/ph
oto/2
“A
nadolu Selçuklu çağında taçkapı kavramı bir- gulanan mukarnaslı veya sivri kemer tonozlu kavsaraları,
birine paralel bir gelişim izlemiştir. Boyut ve köşe sütuncukları, kavsara kuşatma kemerleri, mihrabiye-
işlev farkı gözetmeksizin cephenin odak nokta- ler gibi taçkapı unsurlarının örneklerini İran ve Suriye’de-
sını teşkil eden taçkapı, bir heykel gibi düşünülerek bütün ki Selçuklu eserlerinde görmek mümkündür’’ (Baybur-
unsurları ile ele alınmıştır. Artukluların hüküm sürdüğü toğlu, 1976, s. 77). Ancak bu durum tamamen Anadolu
bölgeleri bunun dışında tutarsak cephe içerisinde ayrı bir Selçuklu taçkapılarındakine benzer bir konum içerisinde
konuma sahip olan kapılar, zamanla yan kanatlarla değer- kullanıldığını göstermez.
lendirilerek bütünsel bir anlayışla ele alınmıştır. İçinde ve
diğer dış yüzeylerinde süsleme unsuru taşımayan yapılarda ‘‘Türk mimarisinde taçkapıların gösterişli ve süslü şekilde
bile taçkapıların süslendiği gözlenmektedir. Selçuklularda- yapılması geleneğinin Karahanlılarla başladığı görülür. Bu
ki bu çok işlemeli kapı anlayışına rağmen sonraki dönem- gelenek zaman içerisinde diğer Türk devletlerini de etkile-
lerde bu geleneğe pek rastlanılmamıştır. Özellikle Osmanlı miş, hâkimiyet tesis ettikleri bölgelere bu sistemi götürmüş-
yapılarında sade mimari anlayışı ile uyumsuz bir görünüm lerdir. Bu etkileşim sonucunda Anadolu Selçuklularının 13.
taşıyacak olan taş süslemeli taçkapılardan kaçınılmıştır’’ yüzyılda, kendilerine özgü bir taçkapı stili ortaya koydukla-
(Ünver, 1988, s. 347). ‘‘Bunun yerine taçkapı yüzeyini pro- rı görülmektedir’’ (Baysal, 2014, s. 132).
filli silmeler ile belirleyen sade bir görüntü benimsenmiştir.
Anıtsal taçkapı anlayışının terk edilmesi Osmanlı camile- 907 tarihli Buhara Samanoğlu İsmail Türbesi taçkapısı, dik-
rinde kullanılan son cemaat yeri revakından dolayı olmalı- dörtgen bir çerçeve içerisinde, sivri kemerli tonozlu bir kav-
dır’’ (Ögel, 1990, s. 25, Özbek, 2002, s. 898). saraya sahiptir. Kapının her iki tarafında iki adet süslemesiz
köşe sütuncuğu bulunmaktadır (Görsel 1). 1078 tarihli Bu-
‘‘Selçuklular pek çok coğrafyada etki gösteren bir kültür hara Ribat-ı Melik taçkapısında dikdörtgen çerçeve geniş
ortamıdır. Üzerinde geliştiği topraklarda çeşitli eserler bir geometrik şeritle belirlenmiştir. Çerçeve zemine kadar
vermiş olan Selçukluların, günümüze ulaşmış örnekle- inmemekle iki metre kadar yüksekte kalmıştır. Tipik kavsa-
rinden mimari gelenekleri hakkında temel bilgilere sahip ranın başlangıç kemeri sivri olup üzerinde kufi bir yazı şeridi
olabiliriz. Asya ve İran’da bulunan erken tarihli mimari bulunmaktadır. Ana niş içindeki giriş kapısı sivri kemerlidir
eserler ve taçkapılar ilerleyen dönemlerde ortaya çıkartı- (Görsel 2). 11. yüzyıl sonuna tarihlenen Çanbul Ayşe Bibi
lan eserlerin öncülüğünü etmektedirler. Taçkapılarda uy- Kümbeti taçkapısı cephe ile bir bütün oluşturulmaktadır.
Basık bir kemerle örtülü olan giriş kapısı aralığı sivri kemer
tonozlu bir kavsara ile örtülüdür. Ayşa Bibi Kümbeti’nin taç-
kapısı iki tarafında bulunan sütunçeler ve sütunçe başlıkları
ile günümüz taçkapı geleneğine erken dönem eserleri arasın-
da benzeyen örneklerden biridir. 11. yüzyıl sonlarına tarih-
lenen Talhatan Baba Cami taçkapısı, taçkapı geleneğinin ana
hatları ile yansıtıldığı bir örnektir. Talhatan Baba Cami kapısı
oldukça büyüktür ve tuğlaların çeşitli şekillerde dizilmesi ile
elde edilmiş süslemeleri vardır (Görsel 3,4).
sımda bazen gülbezek veya farklı üsluplarda düzenlenmiş Sivri kemer tonozlu kavsaralardan farklı olarak ana nişin
süslemeler yer almaktadır. Kadın Han’da görülen dörtgen cephe yüzeyinin tonoz başlangıç kemerinden farklı boyut-
çerçeveli gülbezek tarzı bezemeler bu tip taçkapılara örnek larda planlanmış kavsara sistemleri de bulunmaktadır. Az
teşkil etmektedir (Görsel 7-13). sayıda örnekte karşılaştığımız bu grupta ana niş yüzeyi ve
tonoz kemeri arasındaki mesafenin kademelendirme ol-
Sivri kemer tonozlu kavsaralarda farklı bir grup olarak de- madan küçülerek birleştiği görülür. Alanya- Antalya yolu
ğerlendirilmesi mümkün olan kapının daha derine alın- üzerinde bulunan Şarapsa Han, Afyon Taş Han ve Burdur
masıyla bir eyvan izlenimi veren örnekler vardır. Amasya Antalya yolunda bulunan İncir Han taçkapılarının kavsara
Gökmedrese’de görülen bu tip kavsara nişin diğer örneklere sistemleri bu gruba dâhildir (Görsel 15-18).
nazaran daha derinlemesine konumlandırılması açısından
farklıdır (Görsel 14).
Şarapsa Han, Taş Han ve İncir Han kavsaralarına benzer ğında yaygın bir biçimde kullanılmış ve Osmanlı mimar-
özellikler taşıyan Konya İnce Minareli Medrese taçkapı lığına değin belirli bir gelişme çizgisi oluşturan (Ödekan,
kavsarası bahsi geçen iki mimari eser taçkapısından farklı 1997, s.1) mukarnas, belli bir şekil ve kural dizgisi olan ve
olarak yüzeyinde bulunan yazı ve bezeme alanları ile dik- barındırdığı iç bükey oyukların kökeni açısından ortak bir
kati çekmektedir. Diğer iki örnekte görülen sadelik İnce görüşün saptanamadığı özel bir yapı elemanıdır (Tuncer,
Minareli Medrese’de bulunan yoğun bezemeli kavsarada 2001,s.361). Arapça Sad ve Sin ( سنرقم/ )صنرقمile yazı-
tamamen farklılaşmış yüzeyin bezenmesi ile oluşturulan lan mukarnas, İslamı üç boyutlu dekoratif veya yapısal bir
derinlik hissi iyice belirginleştirilmiştir. mimari öğe olup kademeli petek görünümlü hücre (Niş)
katmanlarından oluşur (Daldal, 2019, s.10). Metin Sözen ve
Kavsara sistemleri inşaları sırasında birtakım geçiş prob- Uğur Tanyeli kavsaralarda sıklıkla karşımıza çıkan mukar-
lemleri ile karşılaşması muhtemel yapı elemanlarıdır. Çey- nasın tanımını yaparken şu ifadelerde bulunmuşlardır:
rek küre planlı kavsaradan yarım daire profile geçiş sorunu
olarak değerlendirilmesi mümkün olan bu problem bazı Yan yana ve üst üste yerleşen prizmatik öğelerin dışa doğru
eserlerde köşe tromplarının konumlandırılması ile çözül- derece derece taşarak, genellikle, simetrik bir düzen içinde
müştür. Antalya Şarapsahan’da bu tarz geçiş elemanı olarak dizildiği üç boyutlu bir mimari bezeme öğesi ve strüktür.
kullanılmış köşe trompları açık bir şekilde görülmektedir Yalnız İslam ülkelerinde uygulanan mukarnasın örnekle-
(Görsel 15). İncir Han’da ise ana nişin yan yüzlerindeki rinde sütun başlıklarında, taçkapılarda, geçiş öğelerinde,
konsolların ana niş cephe yüzüne doğru genişlemesi ile şerefelerde, kornişlerde ve nişlerde rastlanılır. Bir olasılıkla
yarım daire şekilli profile geçiş sağlanmıştır (Ünal, 1982, s. İran’da 11. yy.’ın başında ortaya çıktığı sanılan mukarnasın
36). Köşe tromplar ve genişleyen niş sistemi İnce Minareli kökeni tartışmalıdır (Sözen-Tanyeli, 2012, s.216).
Medrese’de yüksek kabartma tekniğinde yapılmış bitkisel
bezemeli köşe elemanları ile sağlanmıştır. ‘‘Mukarnas, İran yapılarında köşe tromplarından esinle-
nerek formunu bulmuştur. Isfahan’daki camilerde bulunan
Selçuklu dönemi taçkapılarında daha çok mukarnaslı kav- köşe tromplarının daha ufak tromplara bölünerek bütün-
saralara rastlanmaktadır. Ortaçağ Anadolu Türk mimarlı- de mukarnas sistemini oluşturmaya başlamış olması bunu
Görsel 22
İshaklı Han
Mukarnaslı
Görsel 22 Kavsara
Aksaray
Sultan
Han (Kurt
Erdmann
tafel 36)
Görsel 22
Battal Gazi Ulu Cami
Mukarnaslı Kavsara
‘‘Tezyinat, mukarnası oluşturan hücre dilimlerinin üzer- oluşturmaktadırlar. Bunun dışında mukarnas nişi yüzeyi-
lerine yapıldığı gibi yelpazevari tarzda çok kanatlı bir gö- nin sade bırakılmış şekilleri de vardır. Mukarnas dizinleri-
rüntü sergileyen mukarnaslar bazen bu özgün karakterinin nin uç kısımları, kavsara kısmında basamaklı bir görünüş
katmerlenmesi ile diğer tezyini karakterlerde sıklıkla bah- sergiler’’ (Arık, 2007, s. 118).
settiğimiz sonsuzluk hissini göstermektedir’’(Ögel, 2006, s.
475). “Feracetli’’ olarak adlandırılan çok yüzlü anlamına ge- ‘‘Her taçkapıda ayrı bir kişilik kazandıran mukarnaslarda
len bu sistem hücrelerin derin yivlerle şekillendirilmesi ile kademelenme az sayıda örneğin dışında sistemli bir dü-
ortaya çıkmaktadır’’(Ögel, 1966, s. 100).‘‘Derin yivler mu- zen içerisinde oluşturulmuştur. Bu kademelenmeleri genel
karnas girintilerinin sayısından ziyade katmanlı görüntü- olarak da olsa bazı kurallar ışığında açıklamak mümkün-
sünün göze çarpmasına vesile olmaktadır. Yivler sayesinde dür’’(Ünal, 1982, s. 32).
görüntüde oluşan derinlik hissi mukarnas sisteminin teme-
lindeki derinlik anlayışını perçinlemektedir. Tek tek sıra- Sistem olarak bir niş havasını taşıyan mukarnas, birbiri
lar halinde olmalarına rağmen mukarnas sisteminin farklı üzerine sıralanan katmanların kendinden önce gelen sıra-
farklı ele alınış şekilleri vardır.Genelde hücre dilimlerinin dan dışarıya küçük bir taşma yapması ile oluşmuştur. Bu
yüzeyinde yer alan yelpaze dilimleri tek hareket unsurunu şekilde yukarıya doğru konik bir düzen taşımaktadırlar.
Görsel 27
Tuzhisar Sultan
Han Taç kap
Erişim: 12.12.2019
https://www.se- Görsel 28
merkanddanbosna- Susuz Han
ya.com/portfolio/ Mukarnaslı
sultanhani/ Kavsara
Gerekli kademelenmenin sağlanması için yani taçkapı mu- dığını görmekteyiz. Bazı örneklerde mukarnas oyuntuları-
karnas düzeninin oluşturulması ve her bir sıranın uygulan- nın yayvanlaşarak derin ve daha büyük ölçekli tutulurken,
ması sırasında geriye bağlantıların ve dolgular için gerekli bazı örneklerde ise daha küçük ve dik tutularak daha dik bir
işlemlerin ışınsal bir düzen içerisinde oluşturulması gerek- kubbeciğin oluştuğu görülür.
mektedir.
Sultandağı İshaklı Han’ı, Malatya Battal Gazi Ulu Cami,
Mukarnas oyuntularının derinleşmesi, yivlerinin oluşması Alay Han, Sarıhan, Sultan Aleaddin Cami, Susuz Han, Şifa-
veya gruplanarak kazandıkları konsolvari sistemin devamın- iye Medresesi ve Tuzhisar Sultan Han’da kullanılan yayvan
da oluşan dirseklerin işlenişi ve her bir grubun gösterdiği dü- ve büyük düzenli mukarnas örüntü daha iri bir niş oyun-
zen bu sistemin taçkapı tezyinatı anlayışında sade bir “Göl- tusunun ortaya çıkmasına sebep olmuştur (Görsel 23-28).
gelik” etkisi ile tezyini kapının karakterine ayak uydurmaya
çalışılmış, temel bir düzen olduğunu göstermektedir. Sivas Gök Medrese’de, Beyşehir Eşrefoğlu mukarnas sis-
temlerinde oyuntuların dik ve küçük sistemi, nişin daha
Mukarnas düzeninde her bir taçkapı mukarnasının bazen fazla sivri ve ters külah veya konik bir sistemde ortaya çık-
şekil bazen kütle olmak üzere değişik sistemlerde ele alın- masına neden olmuştur (Görsel 29-32).
Görsel 30
Beyşehir Eşrefoğlu Cami
Mukarnaslı Kavsara
alanlardır. Taçkapının abidevi görünümünü fazlalaştıran bu Ödekan, A. (1997). ”Mukarnas”. Eczacıbaşı Sanat Ansiklo-
kanatlar, aynı zamanda derinlemesine bir ana giriş nişi elde pedisi, İstanbul: YEM Yayın.1306-1307.
edilmesine de olanak sağlamışlardır. Görünüşte üçüncü boyut
Ögel, S. (1988). Mimar Sinan’ın Eserlerinde Süsleme ve Mi-
izlenimi veren ana nişlerin çoğu sivri kemer tonozlu bir kavsa-
marinin Bütünlüğü, Türk Vakıf Medeniyeti Çerçevesinde
ra veya mukarnas kavsara ile örtülmüştür. Mimar Sinan ve Dönemi Sempozyumu, VI. Vakıf Haftası,
Ankara, 347-361.
Yüzyılın ilk dönemlerinde yapılmış olan Sultandağı İshaklı
Han, Malatya Battal Gazi Ulu Cami, Alay Han, Sarıhan, Sul- Ögel, S. (1966). Anadolu Selçuklularının Taş Tezyinatı, An-
tan Aleaddin Cami, Susuz Han, Şifaiye Medresesi ve Tuzhi- kara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
sar Sultan Han’da oldukça geniş ve tezyinatsız bırakılan mu-
karnas oyuntuları yer almaktadır. Sivas Gök Medrese, Sivas Özbek, Y. (2002). Ortaçağ Anadolu Türk Mimarisinde Süs-
leme, Türkler, Ankara: Yeni Türkiye Yayınevi.VII. 893-910.
Çifte Minareli Medrese, Buruciye Medresesi, Erzurum Çifte
Minareli Medrese gibi daha geç dönemde yapılmış mimari
Sözen M.-Tanyeli, U. (2012). Sanat Kavram ve Terimleri
eserlerde mukarnas nişleri daha küçük ve mukarnas sıraları Sözlüğü, İstanbul: Remzi Kitabevi, 216.
daha fazladır. Bunun yanı sıra Sivas Gök Medrese taçkapısı
kavsarasındaki artan mukarnas sayıları ve oluşan sarkıtları Tuncer, O. C. (2001). Anadolu Selçuklu Taçkapılarında Mu-
Osmanlı dönemi yapılarındaki mukarnasların hazırlayıcısı karnas, I. Uluslararası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Kong-
niteliğini taşımaktadır. Az sayıda örnekle bu oyuntuların resi, Konya: S.Ü. Basımevi, C. II.361-387.
içerisinde basit rumi formlu simetrik bezemeler bulunmak-
tadır. Mukarnaslar genel olarak yedi ve dokuz sıra olarak Ünal, H. R. (1990). Mimar Sinan’ın Eserlerinde Selçuklu ve
Beylikler Dönemi Mirası, Milli Kültür, 71. 22-26.
oluşturulmuş, bu sayı az sayıda örnekte on bir sıraya kadar
yükselmiştir.
Ünal, H. R.(1982). Osmanlı Öncesi Anadolu Türk mimari-
sinde Taçkapılar. İzmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Yayınları.