You are on page 1of 345

Bu yazıyı okumadan kitaba başlamayın…

Günlük İngilizce gerçekten çok kolaydır.

Eğer kitap tercümesi yapmayacaksanız, İngilizce şiir yazmayacaksanız, İngiltere’de avukatlık yaparak mahkemede
hakime savunma yapmayacaksanız, eğer İngiltere’de belediye başkanı olma niyetiniz yoksa, İNGİLİZCE
SADECE 1000 KELİME BİLEREK KONUŞULABİLECEK, TÜM DÜNYANIN BİLDİĞİ, DÜNYANIN EN KOLAY
DİLİDİR. Bu yüzden Hindistan’dan Yunanistan’a, Güney Afrika’dan Hong Kong’a, Kanada’dan Avustralya’ya
oralı ya da mülteci herkes İngilizce konuşur. Tarihte İngilizce konuşulan bir ülkeye gidip yaşayarak orada İngilizce
öğrenememiş hiç kimse çıkmamıştır.

Ama siz İngilizce eğitimine gelen herkese Türkçe edebiyat sınavına girecek gibi İngilizce öğretirseniz, yani
kendiniz daha zarf ile edatın ne işe yaradığını bilmezken Türkçe’de kaç zaman var sorusuna kendi anadilinde yanıt
veremezken, her yeri İngilizce yazan İngilizce kitaplarla karşınızdaki insana sınava girecekmiş gibi dil öğretmeye
kalkarsanız İngilizce’den nefret eden okul hayatı boyunca 1050 saat İngilizce dersi aldığı halde dört kelime
konuşamayan İngilizce’ye küsmüş, “boşlukları lütfen doldurunuz”’dan tiksinmiş, aktifi pasife çevirmekten pasif
kalmış bir nesil elde edersiniz.

İNGİLİZCE KOLAYDIR.
Bu kitapta İngilterede yaşayan bir Pakistanlı bir Türk kadar, ilkokul mezunu bir İngiliz kadar İngilizce öğreneceksiniz.
Daha fazlasını isterseniz akademik bir çalışma içinde literatür ve dil hazinenizi elbette geliştirmelisiniz. Ama
seyrettiğiniz dizinin yarısını anlamak istiyorsanız, gümrükten geçip alışveriş yapmak istiyorsanız, Dünyanın
herhangi bir ülkesinde derdinizi çözebilecek, internetten alışveriş yapabilecek kadar İngilizce bilmek istiyorsanız,
bu kitap ve bu sistem doğru bir modeldir.

Uzatmaya gerek yok, bu güne kadar bir çok kere İngilizce öğrenmeyi denediniz. Başarsaydınız bu kitap elinizde
olmazdı. Bizi eleştirmek yerine bir kere de tümdengelim eğitim metodunu deneyin.

Farklıyız.
Kitabınızda, eğitim videolarınızda ve internetteki kaynaklarınızda son derece sade bir anlatımla, yalnızca işinize
yarayacak ve konuşma kalitenizi artıracak önemli dilbilgisi kurallarını ve kelimeleri öğreneceksiniz. Kendi
çalışmalarınızın yanında özel ders konforuyla öğretmeninize tercihinize göre canlı yayında ya da telefonla bağlanacak
ve aklınıza takılan sorulara yanıtlar bulacaksınız. Program süresince, hayatınızda hiç işinize yaramayacak gereksiz
dilbilgisi detayları, hiç ihtiyaç duymayacağınız kelimeler, ve çarşaf çarşaf ezber listeleri ile karşılaşmayacaksınız.
Çünkü geleneksel sistemlerdeki bakış açısının, “kural böyle, ezberle” denilerek önünüze konulan uzun listelerin,
ve “Asla Türkçe düşünme” diyen havalı öğretmenlerin işinizi ne kadar zorlaştırdığını ve sizi İngilizce’den korkutarak
uzaklaştırdığını çok iyi biliyoruz.

Türkçe’den korkmuyoruz.
Program boyunca Türkçe düşünmekten; hatta Türkçe konuşmaktan çekinmeyiniz. İnsan, anadilinde düşünür.
Hiç İngilizce bilmeyen birisinin karşısında “iletişimsel metod kullanıyoruz” gibi afili cümlelerle kendini savunarak
sürekli İngilizce konuşmak, en anlaşılır tabirle havanda su dövmektir. Çünkü şu çok basit gerçeğin farkındayız.
Sürekli İngilizce konuşursanız İngilizce bilmeyenler sizi anlamazlar. Ders kitaplarındaki tüm yönlendirmeleri
İngilizce yazarsanız, İngilizce bilmeyenler ne yapacaklarını bilemezler.

Detaylara boğmuyoruz.
Neredeyse tüm İngilizce kursları size artık hiçbir İngiliz’in veya Amerikalı’nın kullanmadığı kafa karıştırıcı detayları
öğretir; çok uzun ve sıkıcı listeleri fotokopiyle çoğaltıp ezberletir. Eğitiminiz boyunca, zaten öğretmeninizin de aslında
hiç kullanmadığı ama anlaşılmaz bir inatla öğretip testler yaptığı zor ve gereksiz yapılarla karşılaşmayacaksınız.
Üstelik stresten avuçlarınızın terlediği kur geçme sınavlarına da girmeyeceksiniz. Aklınızda bulunsun; “İngilizce
aslında çok eğlencelidir.”
İÇİNDEKİLER
A1 1. SİZ ZATEN İNGİLİZCE BİLİYORSUNUZ 4
2. EN ÖNEMLİ ÜÇ TEMEL ZAMAN 15
E - PRESENT CONTINUOUS TENSE / ŞİMDİKİ ZAMAN
L - PAST CONTINUOUS TENSE / GEÇMİŞTE SÜREKLİLİK ANLAMI TAŞIYAN ZAMAN
E - FUTURE WITH “WILL” / GELECEK ZAMAN
3. COUNTABLE-UNCOUNTABLE NOUNS / SAYILABİLEN VE SAYILAMAYAN İSİMLER 33
M
4. SPEAKING : YOUR FUTURE PLANS 35
E 5. THERE IS / ARE - THERE ISN’T / AREN’T VAR – YOK 36
N 6. POSSESSIVE ADJECTIVES SAHİPLİK / İYELİK SIFATLARI (Benim, Senin, Onun …) 40
T 7. SPEAKING : YOUR HOUSE 44
A 8. OBJECT PRONOUNS NESNE ZAMİRLERİ (Beni, Bana, Seni, Sana …) 45
R 9. THE VERB “BE” / “OLMAK” FİİLİ 49
10. SPEAKING : POPULAR SPORTS IN YOUR COUNTRY 55
Y
11. PREPOSITIONS OF PLACE / YER BİLDİRME EDATLARI
(ALTINDA, ÜSTÜNDE, YANINDA VB.) 56
12. PREPOSITIONS OF TIME ZAMAN EDATLARI (SAAT 4’TE, SALI GÜNÜ, MARTTA VB) 58
13. SPEAKING : FAMILY 60
14. CAN / SHOULD / -EBİLMEK, -ABİLMEK YAPISI VE -MELİ, -MALI YAPISI
(YÜZEBİLİRİM, ÇALIŞMALIYIM VB) 61
15. SPEAKING : FOOD / EATING 63
16. SIMPLE PRESENT TENSE / GENİŞ ZAMAN 65
17. LISTENING 68
18. SIMPLE PAST TENSE / Dİ’Lİ GEÇMİŞ ZAMAN 69
19. READING – TWITTER 75

20. ADJECTIVES / SIFATLAR (KOLAY, YAVAŞ VB) 77


21. ADVERBS / ZARFLAR (KOLAYCA, YAVAŞÇA VB) 79
A2 22. COMPARATIVE / SIFATLARLA KARŞILAŞTIRMA (DAHA BÜYÜK, DAHA UCUZ VB) 83
23. SUPERLATIVE / EN ÜSTÜNLÜK BİLDİRME (EN BÜYÜK, EN UCUZ VB) 86
P 24. SOME INDEFINITE PRONOUNS /
R BAZI BELİRSİZ ZAMİRLER (HİÇBİR ŞEY, HERHANGİ BİR ŞEY VB) 92
E 25. SPEAKING : FRIENDS 95
26. QUESTION TAGS / “DEĞİL Mİ” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR 96
I 27. LISTENING 98
N 28. SPEAKING : LANGUAGES 99
29. IF CLAUSES / EĞER YAPILARI 100
T 30. SPEAKING : JOBS 107
E 31. WISH / KEŞKE 108
R 32. READING – FACEBOOK 110
M 33. PRESENT PERFECT TENSE / BELİRSİZ / YAKIN GEÇMİŞ ZAMAN 112
E 34. LISTENING 115
D 35. SPEAKING : MONEY 118
36. IMPERATIVES / EMİR YAPILARI 119
I
37. TOO / “ÇOK FAZLA, AŞIRI” ANLAMI TAŞIYAN YAPI 122
A 38. LISTENING 124
T 39. ENOUGH / “YETERİ KADAR” ANLAMI TAŞIYAN YAPI 125
E 40. READING - COCA COLA 127
41. LISTENING 128
42. SPEAKING : MARRIAGE VS SINGLE LIFE 129
43. USED TO / GEÇMİŞTEKİ ALIŞKANLIKLARIMIZ (OYNARDIM, GÜLERDİK VB) 131
44. BE USED TO / ALIŞKIN OLMAK 134
B1
45. FUTURE CONTINUOUS TENSE / GELECEKTE BİR SÜRE DEVAM EDECEK ZAMAN
(UYUYOR OLACAĞIM, GİDİYOR OLACAĞIZ VB) 137
I
46. LISTENING 139
47. SPEAKING : SMOKING 140
N
48. PRESENT PERFECT PROGRESSIVE TENSE / T
BELİRLİ BİR SÜREDİR DEVAM EDEN ZAMAN ( 3 YILDIR ÇALIŞIYORUM, E
İKİ GÜNDÜR UYUMUYORUM VB) 141 R
49. PAST PERFECT TENSE / MİŞ’Lİ GEÇMİŞ ZAMAN 145 M
50. LISTENING 148 E
51. SPEAKING : MOBILE PHONES 152
52. MUST / HAVE TO / “LAZIM-GEREK” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR 153
D
53. LISTENING 157 I
54. READING – APPLE 159 A
55. PERFECT MODALS MUST HAVE V3 / “…MIŞ OLMALI” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR 160 T
56. PERFECT MODALS SHOULD HAVE V3 / E
“…MALIYDI, …MELİYDİ” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR 162
57. PERFECT MODALS CAN’T HAVE V3 / “…MIŞ OLAMAZ” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR 163
58. PERFECT MODALS COULD HAVE V3 /
“…ABİLİRDİ, …EBİLİRDİ” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR 164
59. SPEAKING : TIPPING 167
60. WOULD YOU LIKE...? I’D LIKE... / NAZİK RİCALAR 168

61. REPORTED SPEECH 1 / DÜZ CÜMLELERİN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE


AKTARILMA KURALLARI (Örn : O bana yarın geleceğini söyledi) 170 B2
62. LISTENING 171
63. REPORTED SPEECH 2 / EMİR, TAVSİYE VE RİCALARIN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE U
AKTARILMA KURALLARI (Örn : Öğretmen bugün bize “sessiz olun” dedi) 174 P
64. SPEAKING : TRAFFIC ACCIDENTS 177 P
65. COORDINATING CONJUNCTIONS / KOORDİNE BAĞLAÇLARI (“VE”, “AMA” VB) 178 E
66. CORRELATIVE CONJUNCTIONS / İLİŞKİ SAĞLAYAN BAĞLAÇLAR
R
(“NE..NE DE”, “YA…YA DA” VB) 180
67. LISTENING 180
68. SUBORDINATING CONJUNCTIONS / YAN CÜMLECİK BAĞLAÇLARI I
(“RAĞMEN”, “YÜZÜNDEN” VB) 182 N
69. SPEAKING : UNEMPLOYMENT 190 T
70. RELATIVE - ADJECTIVE CLAUSES / SIFAT CÜMLECİKLERİ - İLGİ ZAMİRLERİ E
(ÖRN : Dün gördüğüm adam, şu anda okuduğum kitap vb) 191 R
71. LISTENING 193
M
72. PASSIVE VOICE / EDİLGEN YAPILI CÜMLELER /
İŞİ YAPANIN BELİRSİZ OLDUĞU CÜMLELER E
(ÖRN : Duvarlar boyandı, Adam öldürüldü vb) 195 D
73. SPEAKING : HAVE YOU EVER? 199 I
74. GERUND – INFINITIVE / MASTAR YAPILARI / A
İKİ FİİLİ YANYANA GETİRME KURALLARI T
(“Uyumayı severim” “Gitmek istiyorum” vb) 200
E
75. COMMON PHRASAL VERBS / DEYİM FİİLLER 203
76. SPEAKING : WARS / TERROR 205
77. GENEL ÇEVİRİLER 206
78. SPEAKING : STRESS 214
79. HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM 215
80. İNGİLİZCE’DEKİ EN ÖNEMLİ 1000 KELİME 235
81. DİNLEME AKTİVİTELERİNİN ORJİNAL METİNLERİ 245
82. ENGLISH FOR SPECIFIC PURPOSES / MESLEĞİNİZE ÖZEL İNGİLİZCE 251
1
1. SİZ ZATEN İNGİLİZCE BİLİYORSUNUZ 1

İngilizce’nin en çok kullanılan kelimelerinin % 50’sini bildiğinizi biliyor muydunuz? 1

Arap Arab
arena arena
Arjantin Argentina
archeology

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

5
1 SİZ ZATEN İNGİLİZCE BİLİYORSUNUZ

/check

D D

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

6
SİZ ZATEN İNGİLİZCE BİLİYORSUNUZ 1

E Equador

E E

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

7
1 SİZ ZATEN İNGİLİZCE BİLİYORSUNUZ
1

ketene

combi

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

8
SİZ ZATEN İNGİLİZCE BİLİYORSUNUZ 1

coiffeur

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

9
1 SİZ ZATEN İNGİLİZCE BİLİYORSUNUZ

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

10
SİZ ZATEN İNGİLİZCE BİLİYORSUNUZ 1

R R

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
1
11
1 SİZ ZATEN İNGİLİZCE BİLİYORSUNUZ

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

12
SİZ ZATEN İNGİLİZCE BİLİYORSUNUZ 1

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

13
1 HERKESİN BİLDİĞİ İNGİLİZCE KELİMELER

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

14
2. EN ÖNEMLİ ÜÇ TEMEL ZAMAN 1

⊲ İngilizce kolaydır. İşte bu yüzden tüm dünyada ana dili farklı olan milyonlarca kişi ikinci dil olarak
İngilizce konuşuyor. Siz de, yalnızca birkaç dakika sonra İngilizce’nin ne kadar sistemli bir dil olduğunu 1
görecek ve İngilizce cümleler kuruyor olacaksınız.

İngilizcede;

Şimdiki zaman yapısıyla cümleler kurmak için am-is-are


Geçmiş zaman yapısıyla cümleler kurmak için was, were
Gelecek zaman yapısıyla cümleler kurmak için will ifadelerini kullanırız.

Örnek :

(şimdi) Ben yürüyorum : I am walking


(geçmiş) Ben yürüyordum : I was walking
(gelecek) Ben yürüyeceğim : I will walk

Örneklerde gördüğünüz gibi, şimdiki zaman ve geçmiş zamanda fiil sonuna –ing takısı
ekliyoruz. Ancak gelecek zaman cümlelerinde fiili eksiz ve yalın olarak kullanıyoruz.

NOTES

iz. da ı
sin o’ ın
la u v nl un
lir e ım
bu o’l lü a un
bi id at
) n tü n
(2 rün u ko

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
gö B

15
⊲ Pratiklik ve akıcılık kazanmak üzere, yukarıda öğrendiğiniz 3 zamanda, kısa bir süre sadece “Ben”
1 öznesi ile cümleler kuracaksınız. Şimdi aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye kendi kendinize çeviriniz.

NOTES
1 Örnek sleep=uyumak
I am sleeping : ben uyuyorum (şimdi)
I was sleeping : ben uyuyordum (geçmiş)
I will sleep : ben uyuyacağım (gelecek)

walk=yürümek
I..............walking : ben yürüyorum (şimdi)
I..............walking : ben yürüyordum (geçmiş)
I..............walk : ben yürüyeceğim (gelecek)

run=koşmak
I................running : ben koşuyorum
I................running : ben koşuyordum
I................run : ben koşacağım

swim=yüzmek
................................... ben yüzüyorum
................................... ben yüzüyordum
................................... ben yüzeceğim

sit=oturmak
................................... ben oturuyorum
................................... ben oturuyordum
................................... ben oturacağım

cry=ağlamak
................................... ben ağlıyorum
................................... ben ağlıyordum
................................... ben ağlayacağım

wait=beklemek
................................... ben bekliyorum
................................... ben bekliyordum
................................... ben bekleyeceğim
NOTES 1
study= (ders) çalışmak
................................... ben İngilizce çalışıyorum
................................... ben İngilizce çalışıyordum
1
................................... ben İngilizce çalışacağım

teach=öğretmek
................................... ben İngilizce öğretiyorum
................................... ben İngilizce öğretiyordum
................................... ben İngilizce öğreteceğim

wear=giymek (bir tişört : a t-shirt)


................................... ben bir tişört giyiyorum
................................... ben bir tişört giyiyordum
................................... ben bir tişört giyeceğim

eat=yemek
................................... ben elma yiyorum
................................... ben elma yiyordum
................................... ben elma yiyeceğim

watch=izlemek
................................... ben TV izliyorum
................................... ben TV izliyordum
................................... ben TV izleyeceğim

play=oynamak
................................... ben futbol oynuyorum
................................... ben futbol oynuyordum
................................... ben futbol oynayacağım

buy=satın almak (bir araba : a car)


................................... ben bir araba satın alıyorum
................................... ben bir araba satın alıyordum
................................... ben bir araba satın alacağım
1 NOTES
write : yazmak (a letter : bir mektup)
...................................Ben bir mektup yazıyorum
1 ...................................Ben bir mektup yazıyordum
...................................Ben bir mektup yazacağım

read=okumak
................................... ben kitap okuyorum
................................... ben kitap okuyordum
................................... ben kitap okuyacağım

learn=öğrenmek
................................... ben İngilizce öğreniyorum
................................... ben İngilizce öğreniyordum
................................... ben İngilizce öğreneceğim

earn=kazanmak
....................... ben para kazanıyorum
....................... ben para kazanıyordum
....................... ben para kazanacağım

spend=harcamak
....................... ben para harcıyorum
....................... ben para harcıyordum
....................... ben para harcayacağım

drink=içmek
....................... ben kahve içiyorum
....................... ben kahve içiyordum
....................... ben kahve içeceğim

wash=yıkamak bir araba=a car


....................... ben bir araba yıkıyorum
....................... ben bir araba yıkıyordum
....................... ben bir araba yıkayacağım
⊲ Şu ana kadar başarıyla çevirdiğiniz tüm cümlelerde “I” yani “Ben” zamirini kullandınız. Tüm
cümlelerimize “Ben” diye başlayamayacağımıza göre, şimdi gelin diğer kişilere de göz atalım. 1

İngilizce’de kişi zamirleri şunlardır :

I : Ben
You : Sen
He : (Erkekler için) O
She : (Kadınlar için) O
It : (Cansız varlıklar ve hayvanlar için) O
We : Bizler
You : Sizler
They : Onlar

⊲ Şimdiye kadar çevirdiğimiz cümlelere “I” yani “Ben” diye başladığımız için, şöyle cümleler
kurduğumuzu hatırlayınız :

I am walking (şimdi)
I was walking (geçmiş)
I will walk (gelecek)

ÇOK ÖNEMLİ UYARI : Yukarıda


kırmızı ile işaretlediğimiz yardımcı
fiiller, kişilere göre değişmektedir.

Aşağıdaki İngilizce kelimelerin Türkçe, Türkçe kelimelerin


KELİMELER
İngilizce karşılıklarını yazınız.

drink ........................................................ beklemek ........................................................


eat ........................................................ ağlamak ........................................................
read ........................................................ oturmak ........................................................
watch ........................................................ yüzmek ........................................................
play ........................................................ koşmak ........................................................
learn ....................................................... yürümek .......................................................
study ........................................................ uyumak ........................................................
teach ........................................................ gitmek ........................................................
buy ........................................................ öğrenmek ........................................................
wear ........................................................ izlemek ........................................................
sin uz da
ab oç uğ ir
ay k ld b
ilir un un
ar itim z o ngi

iz. u
eğ unu rha

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
r e
H

19
so
1

Şimdiki zaman Geçmiş Zaman Gelecek Zaman

I am was will
You are were will
He is was will
She is was will
It is was will
We are were will
You are were will
They are were will

ŞİMDİ GEÇMİŞ GELECEK

Ben gidiyorum Ben gidiyordum Ben gideceğim


I am going I was going I will go

Sen gidiyorsun Sen gidiyordun Sen gideceksin


You are going You were going You will go

O (Ali) gidiyor O (Ali) gidiyordu O (Ali) gidecek


He is going He was going He will go

O (Elif) gidiyor O (Elif) gidiyordu O (Elif) gidecek


She is going She was going She will go

O (Karabaş) gidiyor O (Karabaş) gidiyordu O (Karabaş) gidecek


It is going It was going It will go

Biz gidiyoruz Biz gidiyorduk Biz gideceğiz


We are going We were going We will go

Siz gidiyorsunuz Siz gidiyordunuz Siz gideceksiniz


You are going You were going You will go

Onlar gidiyorlar Onlar gidiyorlardı Onlar gidecekler


They are going They were going They will go

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

20
⊲ Şimdi bir önceki sayfada öğrendiğiniz tablodan yardım almadan aşağıdaki tabloyu doldurmaya çalışınız.
1
ŞİMDİ GEÇMİŞ GELECEK
1
Ben bekliyorum Ben bekliyordum Ben bekleyeceğim
I …… waiting I …… waiting I ……wait

Sen bekliyorsun Sen bekliyordun Sen bekleyeceksin


You …… waiting You …… waiting You …… wait

O (Ali) bekliyor O (Ali) bekliyordu O (Ali) bekleyecek


He ……waiting He ……waiting He …… wait

O (Elif) bekliyor O (Elif) bekliyordu O (Elif) bekleyecek


She……waiting She ……waiting She …… wait

O (Karabaş) bekliyor O (Karabaş) bekliyordu O (Karabaş)


It ……waiting It ……waiting bekleyecek
It …… wait
Biz bekliyoruz Biz bekliyorduk
We ……waiting We ……waiting Biz bekleyeceğiz
We …… wait
Siz bekliyorsunuz Siz bekliyordunuz
You …… waiting You ……waiting Siz bekleyeceksiniz
You ……wait
Onlar bekliyorlar Onlar bekliyorlardı
They …… waiting They ……waiting Onlar bekleyecekler
They …… wait

1 Aşağıdaki cümleleri, yanlarında verilen zaman ifadelerinden de yararlanarak İngilizce’ye


çeviriniz.

1 . Eda koşuyordu. (geçmiş) ...........................................................................................................


2 . Onlar pizza yiyorlar. (şimdi) ...........................................................................................................
3 . Biz yüzeceğiz. (gelecek) ...........................................................................................................
4 . Onlar oturuyorlardı. (geçmiş) ...........................................................................................................
5 . Hakan geliyor. (şimdi) ...........................................................................................................
6 . Onlar üniforma giyecekler. (gelecek) ...........................................................................................................
7 . Ben İngilizce çalışıyorum. (şimdi) ...........................................................................................................
8 . Murat İngilizce öğretiyordu. (geçmiş) ...........................................................................................................
9 . Biz film izliyoruz. (şimdi) ...........................................................................................................
1 0. Elif tenis oynuyordu. (geçmiş) ...........................................................................................................

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

21
1 2 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1
1 . They were learning English. ..........................................................................................................
2 . I will buy a villa. ..........................................................................................................
3 . Ece is washing the car. ..........................................................................................................
4 . Fırat will earn $1000. ..........................................................................................................
5 . Melda was drinking coffee. ..........................................................................................................
6 . I will spend $10. ..........................................................................................................
7 . They were swimming. ..........................................................................................................
8 . Karabaş is running. ..........................................................................................................
9 . Ali was reading a book. ..........................................................................................................
1 0. I am watching a comedy film. ..........................................................................................................

İngilizce’deki “next” ifadesi “gelecek”; “last” ifadesi de “geçmiş” anlamına gelir.

Next year : Gelecek yıl


Last year : Geçen yıl
Bu zaman ifadelerini cümlenizin en sonunda kullanmaya dikkat ediniz.

next ve last ifadeleri ile kullanabileceğiniz bir kaç kelime aşağıda verilmiştir.
year : yıl
week : hafta
month : ay

3 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1. Gelecek yıl beyaz üniforma giyeceğiz. .....................................................................................


2. Gelecek hafta 2 kitap okuyacağım. .....................................................................................
3. Cemil geçen hafta tenis oynuyordu. .....................................................................................
4. Gelecek ay bir araba satın alacağım. .....................................................................................
5. Zeynep geçen ay İngilizce öğreniyordu. .....................................................................................

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

22
1

Şimdi de İngilizce’deki bazı bağlaçlara göz atalım: 1


but : ama
and : ve
because : çünkü
so : bu yüzden

Yukarıdaki bağlaçları aynen Türkçe’de olduğu gibi bağımsız olarak kullandıktan sonra,
yeni bir cümle kurmayı unutmayınız.

Örn : She is learning English because she will go to England.

4 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1. Geçen yıl 10000$ kazanıyordum ama bu yıl 7000$ kazanıyorum.


...............................................................................................................................................................................
2. Geçen hafta yüzüyorduk ama gelecek hafta basketbol oynayacağız.
...............................................................................................................................................................................
3. Mert hamburger yiyecek bu yüzden şimdi restorana gidiyor.
...............................................................................................................................................................................
4. Aylin İngilizce öğreniyor çünkü İngiltere’ye gidecek.
...............................................................................................................................................................................
5. Biz şimdi film izliyoruz ama yarın ders çalışacağız.
...............................................................................................................................................................................
6. Ayşe maç izleyecek bu yüzden şimdi stadyuma gidiyor.
...............................................................................................................................................................................
7. Murat şimdi pizza yiyor ve kola içiyor.
...............................................................................................................................................................................
8. Uyuyacağım, bu yüzden şimdi eve gidiyorum.
...............................................................................................................................................................................
9. Şimdi çalışıyorum.
...............................................................................................................................................................................
10. Geçen hafta koşuyordum ama gelecek hafta yürüyeceğim.
...............................................................................................................................................................................

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

23
1

1
Şu ana kadar büyük bir başarıyla pek çok olumlu cümle kurdunuz. Şimdiki zamanda
cümleler kurarken am, is, are yapılarını; geçmiş zamanda cümleler kurarken was,
were yapılarını, gelecek zamanda cümleler kurarken ise will yapısını kullandınız.

Şimdi geldiğimiz noktada ise evet/hayır cevabı gerektiren sorular oluşturabileceksiniz.


Tek yapmanız gereken, az önce de bahsettiğimiz “am,is,are-was,were,will”
yapılarını sol tarafa; cümlenizin en başına atmak.

Şimdiki zaman Şimdiki zaman

I am Am I
You are Are you
He is Is he
She is walking Is she walking ?
It is Is it
We are Are we
You are Are you
They are Are they

Am I walking? Ben yürüyor muyum?


Are you walking? Sen yürüyor musun?
Is he walking? O yürüyor mu? (erkek)
Is she walking? O yürüyor mu? (kadın?
Is it walking? O yürüyor mu? (hayvan/cansız varlıklar)
Are we walking? Biz yürüyor muyuz?
Are you walking? Siz yürüyor musunuz?
Are they walking? Onlar yürüyorlar mı?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

24
Geçmiş zaman Geçmiş zaman 1

I was Was I
1
You were Were you
He was Was he
walking walking ?
She was Was she
It was Was it
We were Were we
You were Were you
They were Were they

Was I walking? Ben yürüyor muydum?


Were you walking? Sen yürüyor muydun?
Was he walking? O yürüyor muydu? (erkek)
Was she walking? O yürüyor muydu? (kadın?
Was it walking? O yürüyor muydu? (hayvan/cansız varlıklar)
Were we walking? Biz yürüyor muyduk?
Were you walking? Siz yürüyor muydunuz?
Were they walking? Onlar yürüyorlar mıydı?

Gelecek zaman Gelecek zaman

I will Will I
You will Will you
He will Will he
She will walk Will she walk ?
It will Will it
We will Will we
You will Will you
They will Will they

Will I walk? Ben yürüyecek miyim?


Will you walk? Sen yürüyecek misin?
Will he walk? O yürüyecek mi? (erkek)
Will she walk? O yürüyecek mi? (kadın)
Will it walk? O yürüyecek mi? (hayvan/cansız varlıklar)
Will we walk? Biz yürüyecek miyiz?
Will you walk? Siz yürüyecek misiniz?
Will they walk? Onlar yürüyecekler mi?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

25
1 Aşağıdaki cümleleri, soru yapısına dikkat ederek İngilizce’ye çeviriniz.
1
1 . Ayşe koşuyor mu?...........................................................................................................................................
1 2 . Onlar yüzüyorlar mı?.......................................................................................................................................
3 . Ali oturuyor mu?................................................................................................................................................
4 . Onlar ağlıyorlar mı?..................................................................................................................................... ....
5 . Sen bekliyor musun?.......................................................................................................................................
6 . Biz ders çalışıyor muyuz?................................................................................................................................
7 . Sen İngilizce mi öğreniyorsun?......................................................................................................................
8 . Sen hamburger mi yiyorsun?..........................................................................................................................
9 . Hakan kahve mi içiyor?.....................................................................................................................................
1 0. Arda arabayı mı yıkıyor?....................................................................................................................................

2 Aşağıdaki cümleleri, soru yapısına dikkat ederek İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Sen geçen hafta çalışıyor muydun?..............................................................................................................


2 . Emel dün kitap okuyor muydu? (Dün: Yesterday) .....................................................................................
3 . Burak geçen yıl İngilizce mi öğreniyordu?..................................................................................................
4 . Onlar dün kahve mi içiyorlardı?.....................................................................................................................
5 . Sen dün ağlıyor muydun?.................................................................................................................................
6 . Cenk dün arabayı mı yıkıyordu?......................................................................................................................
7 . Sen dün yüzüyor muydun?...............................................................................................................................
8 . Onlar dün tenis oynuyorlar mıydı?..................................................................................................................
9 . Murat dün uyuyor muydu?................................................................................................................................
1 0. Sen dün pizza mı yiyordun?..............................................................................................................................

3 Aşağıdaki cümleleri, soru yapısına dikkat ederek İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Sen yarın gelecek misin?..................................................................................................................................


2 . Ali gelecek hafta çalışacak mı? (Yarın: Tomorrow) ...................................................................................
3 . Sen gelecek yıl para kazanacak mısın?........................................................................................................
4 . Onlar yarın mı gidecekler?...............................................................................................................................
5 . Biz yarın pizza mı yiyeceğiz?...........................................................................................................................
6 . Ece kahve mi içecek?........................................................................................................................................
7 . Onlar İngilizce mi öğrenecekler?....................................................................................................................
8 . Biz yarın basketbol oynayacak mıyız?...........................................................................................................
9 . Siz yarın uyuyacak mısınız?..............................................................................................................................
1 0. Sen bu evi satacak mısın? (Bu ev : This house)............................................................................................

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

26
1

Şu ana kadar başarıyla çevirdiğiniz soru cümlelerine, Evet / Hayır Soruları diyoruz. 1
Çünkü bu tip soruların cevapları evet ya da hayır ile başlamalıdır. Ancak tüm sorulara
evet ya da hayır ile cevap veremeyiz. Bazı sorular cevabında “bilgi” ister.

Örneğin “Yarın ne giyeceksin” sorusunun yanıtı “Evet” olamaz. Bunun gibi, cevabında
bilgi gerektiren sorulara Wh Questions; ya da Info Questions diyoruz.

What : Ne How : Nasıl


Where : Nere_ How many : Kaç tane
When : Ne zaman How much : Ne kadar
What time : Saat kaçta Why : Neden

I am walking. Ben yürüyorum.


Am I walking? Ben yürüyor muyum?
Where am I walking? Ben nerede yürüyorum?

Şimdiki zaman Şimdiki zaman

What I am What am I
Where You are Where are you
When He is When is he
What time She is walking ? What time is she walking ?
How It is How is it
How many We are How many are we
How much You are How much are you
Why They are Why are they

Where am I walking? Ben nerede yürüyorum?


Where are you walking? Sen nerede yürüyorsun?
Where is he walking? O nerede yürüyor? (erkek)
Where is she walking? O nerede yürüyor? (kadın?
Where is it walking? O nerede yürüyor? (hayvan/cansız varlıklar)
Where are we walking? Biz nerede yürüyoruz?
Where are you walking? Siz nerede yürüyorsunuz?
Where are they walking? Onlar nerede yürüyorlar?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

27
1 Geçmiş zaman Geçmiş zaman

What I was What was I


1 Where you were Where were you
When he was When was he
What time she was walking ? What time was she walking ?
How it was How was it
How many we were How many were we
How much you were How much were you
Why they were Why were they

Why was I walking? Ben neden yürüyordum?


Why were you walking? Sen neden yürüyordun?
Why was she walking? O neden yürüyordu? (kadın?
Why was it walking? O neden yürüyordu? (hayvan/cansız varlıklar)
Why were we walking? Biz neden yürüyorduk?
Why were you walking? Siz neden yürüyordunuz?
Why were they walking? Onlar neden yürüyorlardı?

Gelecek zaman Gelecek zaman

What I will What will I


Where you will Where will you
When he will When will he
What time she will walk ? What time will she walk ?
How it will How will it
How many we will How many will we
How much you will How much will you
Why they will Why will they

When will I walk? Ben ne zaman yürüyeceğim?


When will you walk? Sen ne zaman yürüyeceksin?
When will he walk? O ne zaman yürüyecek ? (erkek)
When will she walk? O ne zaman yürüyecek? (kadın)
When will it walk? O ne zaman yürüyecek? (hayvan/cansız varlıklar)
When will we walk? Biz ne zaman yürüyeceğiz?
When will you walk? Siz ne zaman yürüyeceksiniz?
When will they walk? Onlar ne zaman yürüyecekler?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

28
1 Aşağıdaki cümleleri, İngilizce’ye çeviriniz. 1

1 . Ceylin dün nerede tenis oynuyordu? 1


.....................................................................................................................................................................................
2 . Efe saat kaçta gelecek?
.....................................................................................................................................................................................
3 . Onlar dün neden koşuyorlardı?
.....................................................................................................................................................................................
4 . Sen arabayı ne zaman yıkayacaksın?
.....................................................................................................................................................................................
5 . Emel dün ne yiyordu?
.....................................................................................................................................................................................
6 . Aygül dün nerede kahve içiyordu?
.....................................................................................................................................................................................
7 . Onlar neden sushi yiyorlar?
.....................................................................................................................................................................................
8 . Sen neden İngilizce öğreniyorsun?
.....................................................................................................................................................................................
9 . Ayşe gelecek yıl nerede çalışacak?
.....................................................................................................................................................................................
1 0. Biz geçen yıl ne kadar para kazanıyorduk?
.....................................................................................................................................................................................

2 Aşağıdaki cümleleri, Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Where were you living last year?


.....................................................................................................................................................................................
2 . Where was Harun working last year?
.....................................................................................................................................................................................
3 . How will you go to Ankara?
.....................................................................................................................................................................................
4 . What time will you get up tomorrow?
.....................................................................................................................................................................................
5 . What time will you go to sleep tomorrow?
.....................................................................................................................................................................................
6 . How many books is Elif reading now?
.....................................................................................................................................................................................
7 . How much money were you earning last year?
.....................................................................................................................................................................................
8 . When will you go to İstanbul?
.....................................................................................................................................................................................
9 . What is Eda drinking now?
.....................................................................................................................................................................................
1 0. What will you watch tomorrow?
.....................................................................................................................................................................................

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

29
KARIŞIK ÇEVİRİLER
1

1 Aşağıdaki cümleleri, İngilizce’ye çeviriniz.


1

A BRIEF INTRODUCTION TO THE PREPOSITIONS.

İngilizce’de saatlerin önünde “at”; günlerin önünde “on”; yılların önünde “in”
kullanılır.

Örn : at 5.00 = Beşte


on Monday = Pazartesi günü
in 1999 = 1999’da

1 . Yarın tenis oynayacağım.


2 . Nereye gidiyorsun?
3 . Dün nerede futbol oynuyordun?
4 . Saat kaçta uyuyacaksın?
5 . Saat 5:00’te uyuyacağım.
6 . Onlar nerede yüzüyorlar ?
7 . Siz dün ne yiyordunuz?
8 . Neden İstanbul’da çalışıyorsun?
9 . Onlar nerede hamburger yiyorlar?
1 0. Çocuklar dün ne içiyorlardı?
1 1 . Dün araba kullanıyordum ama bugün yürüyorum.
1 2 . Ankara’ya nasıl gideceksin?
1 3 . Şimdi televizyonda film izliyorum.
1 4 . Dün saat 5:00’te uyuyordum.
1 5 . Seneye İtalya’ya gideceğim
1 6 . Saat 9:00’da geleceğim
1 7. Televizonda ne izliyordun?
1 8 . 1990’da okula gidiyordum.
1 9. 2002’de İzmir’de çalışıyordum.
20. Pazartesi sinemaya gidecek miyiz?
2 1 . Ayşegül saat 4:00’te uyuyor muydu?
22. Dün saat 5:00’te ne yapıyordun?
23. Dün nereye gidiyordun?
24. Dün saat 6:00’da uyuyor muydun?
25. Geçen sene erken uyuyordum ama bu sene geç uyuyorum.
26. Dün gece televizyon izliyorduk.
27. Sen İstanbul’a gidiyorsun ama ben Antalya’da kalıyorum
28. Dün saat 7:00’de stadyumda maç izliyordum.
29. Dün gece süt içiyor muydun?
30. Dün buraya geliyorduk.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

30
⊲ Şu ana kadar üç farklı zamanda olumlu cümleler ve soru cümleleri kurdunuz. Bu bölümde olumsuz
cümleler kurmayı öğreneceksiniz. 1

Öğrendiğiniz zamanların ana tablosunu hatırlayalım :


1

ŞIMDI GEÇMIŞ GELECEK

Ben gidiyorum Ben gidiyordum Ben gideceğim


I am going I was going I will go

Sen gidiyorsun Sen gidiyordun Sen gideceksin


You are going You were going You will go

O (Ali) gidiyor O (Ali) gidiyordu O (Ali) gidecek


He is going He was going He will go

O (Elif) gidiyor O (Elif) gidiyordu O (Elif) gidecek


She is going She was going She will go

O (Karabaş) gidiyor O (Karabaş) gidiyordu O (Karabaş) gidecek


It is going It was going It will go

Biz gidiyoruz Biz gidiyorduk Biz gideceğiz


We are going We were going We will go

Siz gidiyorsunuz Siz gidiyordunuz Siz gideceksiniz


You are going You were going You will go

Onlar gidiyorlar Onlar gidiyorlardı Onlar gidecekler


They are going They were going They will go

Yukarıdaki tabloda kırmızı ile işaretli yardımcı fiillerin hemen ardından “not”
ifadesi kullanırsak, cümle yapımız olumsuz olur. Söz konusu “not” olumsuzluk ekini
ister ayrı bir kelime olarak, ister aşağıdaki örneklerde olduğu gibi, kısaltılmış formda
kullanabiliriz.

are not = aren’t


is not = isn’t
was not = wasn’t
were not =weren’t
will not = won’t

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

31
1 1 Aşağıdaki cümleleri, İngilizce’ye çeviriniz.

1
1 . Yarın saat 8.00’de kalkmayacağım.
2 . Dün saat 10.00’da uyumuyordum.
3 . Onlar şimdi futbol oynamıyorlar.
4 . Murat yarın gelmeyecek.
5 . Ece dün kitap okumuyordu.
6 . Yarın çalışmayacağız.
7 . Gelecek yıl burada yaşamayacağım.
8 . Murat dün tenis oynamıyordu.
9 . Geçen yıl burada çalışmıyorduk.
1 0. Selin yarın film izlemeyecek.
1 1 . Biz dün koşmuyorduk.
1 2 . Aslı dün tavuk pişirmiyordu.
1 3 . Gelecek yıl üniforma giymeyeceğiz.
1 4 . Onlar yarın yüzmeyecekler.
1 5 . Gelecek hafta para harcamayacağım.

2 Aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1 . What were you watching last night?


2 . Where were you living in 1999?
3 . What are you learning now?
4 . What time will you go to sleep tonight?
5 . What will you eat for dinner today?
6 . What time will you have breakfast?
7 . How will you go to work tomorrow?
8 . What were you drinking last night?
9 . Where will you live in 2030?
1 0. Where will you work in 2020?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

32
2
3.COUNTABLE-UNCOUNTABLE NOUNS
SAYILABİLEN VE SAYILAMAYAN İSİMLER 2

Konunun adından da anlaşılacağı gibi bazı isimler sayılabilir, bazı isimler ise sayılamaz
durumdadır. Bazı nesneleri bir, iki, üç diye sayabilirken, bazı nesnelerin önünde bu tip sayı
sıfatları kullanamayız. Örneğin 3 elma, 7 bisiklet diyebiliriz; ancak 16 oksijen, 83 elektrik
diyemeyiz.

Not : Türkçe’de pek çok sayılamayan isim, önünde bir sayı sıfatı ile kullanılabilmektedir.
Bu durum gramer bilgisi olarak doğru olmasa da günlük hayatta karşımıza sıkça çıkmaktadır.
Örneğin “ekmek”, “çay” sayılamayan isimler olmasına rağmen, günlük hayatta sık sık “iki çay”,
“üç ekmek” deriz. Bu kural dışı kullanım İngilizce’de de geçerlidir.

Her ne kadar ilk düşündüğümüzde para ve ekmek gibi nesneler bize sayılabilir gelse de,
aslında sayılamaz. Çünkü bir doktor günde 1 ekmekten fazla ekmek yememizi yasakladığında,
ortak bir ekmek figürü gözümüzde canlanmayabilir. Bu durumda kişi bir günde çok büyük bir
Trabzon ekmeği yiyebileceğini anlayıp sağlığını kaybedebilir. Yani günlük hayatta geçerli olsa
da, gramer kuralları dahilinde 1 ekmek, 2 ekmek diyemeyiz. Aynı şekilde pek çok kişi paranın
da sayılabileceğini düşünür ancak saydığımız şey para nesnesi değil, paranın değeridir. Bir
telefon satın alırken 7 tane 100 TL banknot ödediğinizi düşünün; “Bu telefonu 7 paraya aldım”
demeyiz. “700 liraya aldım” deriz.

Sayılamayan isimler çoğul da olamaz. Yani sonuna çoğulluk takısı olan “s” harfini alamazlar.
Ancak sayılabilen bir isim hem tekil olarak (“s” takısı olmadan), hem de çoğul (“s” takısı
eklenerek) kullanılabilir.

Örn : A table : Bir masa


2 tables : İki masa

Sayamadığımız nesneleri bazı kalıp ölçü birimleri ile kullanabiliriz. Bazı örnekler aşağıda verilmiştir.
Örn :
Water : Su
Milk : Süt
A glass of water : Bir bardak su A bottle of milk : Bir şişe süt
(Burada saydığımız şey su değil,
suyu koyduğumuz bardaktır.) Coke : Kola
A can of coke : Bir kutu kola
Bread : Ekmek
A slice of bread : Bir dilim ekmek Jam : Reçel
A jar of jam : Bir kavanoz reçel
Tea : Çay
A cup of tea : Bir fincan çay
iz. da ı
sin o’ ın
la u v nl un
lir e ım
bu o’l lü a un
bi id at
) n tü n
(3 rün u ko

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
gö B

33
2 Sayabildiğimiz nesneler için “how many : kaç tane”, sayamadığımız nesneler için “how much : ne
kadar” soru kelimesi kullanılır. Türkçe’deki kullanıma benzer şekilde “kaç tane reçel” diyemeyiz,
“ne kadar reçel” diyebiliriz.
2
Örn :
How many books? How many water?
How much oxygen?

ALIŞTIRMALAR

1 Boşlukları “How much” ve “How many” soru kelimeleriyle doldurunuz.

1 . …………………….. songs? (song : şarkı)


2 . …………………….. soup? (soup : çorba)
3 . …………………….. towels? (towel : havlu)
4 . …………………….. toothpaste? (toothpaste : dişmacunu)
5 . …………………….. melons? (melon : kavun)
6 . …………………….. calculators? (calculator : hesap makinesi)
7 . …………………….. cows? (cow : inek)
8 . …………………….. roses ? (rose : gül)
9 . …………………….. traffic? (traffic : trafik)

2 Aşağıdaki nesneleri sayılabilen ya da sayılamayan nesneler olarak sınıflandırınız.

1 1 . Cheese : Peynir........................................
1 . Tea : Çay.................................................... 1 2 . Chicken : Tavuk.......................................
2 . Student : Öğrenci................................... 1 3 . Fork : Çatal................................................
3 . Cat : Kedi.................................................. 1 4 . Finger : Parmak.......................................
4 . Oil : Yağ..................................................... 1 5 . Elephant : Fil............................................
5 . Computer : Bilgisayar............................. 1 6 . Air : Hava..................................................
6 . Apple : Elma............................................. 1 7. Nose : Burun.............................................
7 . Hair : Saç.................................................. 1 8 . Salt : Tuz....................................................
8 . Airplane : Uçak....................................... 1 9. Ink : Mürekkep.........................................
9 . Bottle : Şişe.............................................. 20. Shirt : Gömlek..........................................
10. Bridge : Köprü.........................................

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

34
2

4. SPEAKING
YOUR FUTURE PLANS

New Vocabulary You Might Need

⊲ Where will you live next year? 1 . Move : taşınmak


2 . Job : meslek
⊲ Where will you work next year?
3 . Company : şirket
⊲ Are you planning to have a holiday this 4 . Summer : yaz
year? Winter : kış
5 .
⊲ Are you planning to buy a new car or a new 6 . Trip : seyahat
house in five years? 7 . Plane : uçak
8 . Rent : kiralamak
⊲ Do you think you will be rich in the
future? 9 . Comfortable : Rahat – Konforlu
1 0. Rich : Zengin
bi ite nu ak an
pa tiv ko lar zd
ya ak ıklı u a nu

a
lir si şm
ıl v u
rş de oç
ka ran im k

iz.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sin
it

35
2
5. THERE IS/ARE - THERE ISN’T/AREN’T : VAR - YOK
2 Herhangi bir şeyin varlığını, yokluğunu ya da mevcut olup olmadığını ifade edebilmemizi
sağlayan “var-yok” yapısının karşılığı olarak İngilizce’de Tekil ve sayılamayan isimler için
“there is”, çoğul isimler için “there are” yapısı kullanılır. Ancak İngilizce’de bu kavramların
kullanımı çok daha kurallıdır. Türkçe’de her ne kadar “var” ve “yok” ifadeleri sıkça kural dışı
kullanılsa da İngilizce’de bu yapıların kullanımı keskin kurallarla sınırlandırılmıştır. Örneğin
Türkçe’de “Yemeğinizin yanında bir şeyler içmek ister misiniz” sorusuna “Yok, teşekkür
ederim, istemiyorum” cevabı bize hiç de kuralsız ve yanlış bir ifadeymiş gibi gelmez. Ancak
İngilizce’de “var” ya da “yok” yapısını bu gibi durumlarda kullanmak asla mümkün değildir.

Yine aynı şekilde, “Benim üç arabam var” cümlesini İngilizce’ye çevirmek istediğimizde
“var” kelimesine bakarak “there is/are” yapısını kullanamayız. Çünkü bu örnekte ortada
bulunan bir şeyin mevcudiyetine, orada olup olmadığına, varlığına değil, sahipliğimize vurgu
yaptığımızdan there is-there are yapısı kullanılmamalıdır. O yüzden mutlaka cümlenin sahiplik
anlamı içerip içermediğine bakılmalıdır.

1 Sahiplik anlatan ve “THERE IS / THERE 3 Sayılamayan isimler için “THERE IS”


ARE” yapısıyla sıkça karıştırılan “HAVE yapısı kullanılmalıdır. Çünkü mantık
GOT” yapısına örnekler : olarak, sayamadığımız isimlerin çoğul
olmasını bekleyemeyiz.

♦ He has got two brothers.


Onun iki erkek kardeşi var.
♦ They have got a lot of books. ♦ There is some water.
Onların bir çok kitabı var. Biraz su var.
♦ She has got a red bike. ♦ There is a lot of / lot’s of milk.
Onun kırmızı bir bisikleti var. Çok süt var.
♦ There isn’t any oxygen.
Hiç oksijen yok.
♦ Is there any mineral water?
Hiç soda var mı?
2 “THERE IS / THERE ARE” yapısının
doğru kullanımıyla örnekler :

⊲ Sayılabilir - Tekil
♦ There’s a dog in the garden. ♦ There is a book. – Bir kitap var.
Bahçede bir köpek var. ♦ There is not a book. – Bir kitap yok.
♦ There are fifteen students in the class. ♦ Is there a book? – Bir kitap var mı?
Sınıfta on beş öğrenci var. ⊲ Sayılabilir - Çoğul
♦ Is there a hotel near here?
Yakınlarda bir otel var mı? ♦ There are 2 books. – İki kitap var.
♦ There are two banks in this city. ♦ There are not any books. – Hiç kitap yok.
Şehirde 2 tane banka var. ♦ Are there any books? – Hiç kitap var mı?
♦ There is one apple. ⊲ Sayılamaz
Bir elma var.
♦ There are three apples. ♦ There is some milk. – Biraz süt var.
Üç elma var. ♦ There isn’t any milk. – Hiç süt yok.
♦ Is there any milk? – Hiç süt var mı?
Görüldüğü gibi, sayılabilir-çoğul ve
sayılamaz isimlerle birlikte any=hiç yapısını
gö (5) ula

Bu tül u v rsin
rü o’ bil

kullanabiliriz.
ko ü an deo iz.
n l i

nu la ’d
n

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın
i

36
ı
4 ALIŞTIRMALAR
2

⊲ There is a bus. Bir otobüs var. ⊲ There are 2 birds. İki kuş var.
2
⊲ There is a book. Bir kitap var. ⊲ There are 2 students. İki öğrenci var.
⊲ ……………............... Bir kuş var. ⊲ ……………......................... 4 telefon var.
⊲ ……………............... Bir telefon var. ⊲ ……………......................... 7 ev var.
⊲ ……………............... Bir masa var. ⊲ ……………......................... 10 doktor var.
⊲ ……………............... Bir dergi var. ⊲ ……………......................... 9 bilgisayar var.
⊲ ……………............... Bir gazete var. ⊲ ……………......................... 3 resim var.

⊲ There isn’t a kitchen . Bir mutfak yok. ⊲ There aren’t any cars. Hiç araba yok.
⊲ There isn’t a bookstore. Bir kitapçı yok. ⊲ There aren’t any schools. Hiç okul yok.
⊲ ....…………………………… Bir uçak yok. ⊲ ……………………………… Hiç dolap yok.
⊲ ....…………………………… Bir kapı yok. ⊲ ……………………………... Hiç kumanda yok.
⊲ ....…………………………… Bir duvar yok. ⊲ ……………………………… Hiç uçak yok.
⊲ ....…………………………… Bir hastane yok ⊲ ……………………………… Hiç kasap yok.
⊲ ....…………………………… Bir televizyon yok. ⊲ ……………………………… Hiç garson yok.

1 . …………………………………… a fly in my soup. (There is, There are)


2 . …………………………………… many parks in New York. (There is, There are)
3 . …………………………………… any tigers in Africa. (There isn’t, There aren’t)
4 . …………………………………… lots of hotels in big cities. (There is, There are)
5 . …………………………………… a bank near here? (Is there, Are there)
6 . …………………………………… life on Mars? (Is there, Are there)
7 . …………………………………… a telephone I can use? (Is there, Are there)
8 . …………………………………… a football game tomorrow. (There is, There are)
9 . …………………………………… 8 students in my class. (There is, There are)
10. …………………………………… many people in my town. (There is, There are)

Aşağıdaki İngilizce kelimelerin Türkçe, Türkçe kelimelerin


KELİMELER
İngilizce karşılıklarını yazınız.

soup ........................................................ duvar ........................................................


bank ........................................................ kasap ........................................................
student ........................................................ kitapçı ........................................................
class ........................................................ hastane ........................................................
game ........................................................ garson ........................................................
town ....................................................... araba .......................................................
kitchen ........................................................ gazete ........................................................
tiger ........................................................ ev ........................................................
bird ........................................................ bilgisayar ........................................................
book ........................................................ doktor ........................................................

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

37
2
1 . There ………. many animals in the zoo.
2 . There ………. a snake in the window.
2 3 . There ………. a zebra in the grass.
4 . There ………. lions in the zoo, too.
5 . There ………. many baby lions near their parents.
6 . There ………. a bird next to the tree.
7 . There ……….many monkeys in the trees.
8 . There ………. an elephant in the zoo.
9 . There ……….some water in the lake near the elephants.
1 0. There ………. birds in the zoo.
1 1 . There ………. many people visiting the animals today.
1 2 . There………. many children, too.
1 3 . There ………. a gorilla in the tree.
1 4 . There ………. some grass under the tree.
1 5 . There ………. bananas in the tree with the gorilla.
1 6 . There ………. many birds near the gorilla.
1 7. There ………. a rock near the tree.
1 8 . There ………. many sharks in the aquarium.
1 9. There ……….an eel in the aquarium, too.
20. There ………. lots of water for the fish.
2 1 . There ..........many animals to see at the zoo.

5 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Herkes için sadece bir kitap var. ................................................................................................


2 . Televizyonda güzel filmler var. ................................................................................................
3 . Çantamda hiç kalem yok. ................................................................................................
4 . Bu şehirde bir çok büyük otel var. ................................................................................................
5 . Köyde bir postane var. ................................................................................................
6 . Evde üç tane oda var ama hiç balkon yok. ................................................................................................
7 . Buzdolabında biraz süt var. ................................................................................................
8 . Bardakta hiç portakal suyu yok. ................................................................................................
9 . İstasyonda 2 tren var. ................................................................................................
1 0. Bu konuda pek çok makale var. ................................................................................................
1 1 . Okulda yüzlerce öğenci var. ................................................................................................
1 2 . Bu ülkede kaç tane şehir var? ................................................................................................
1 3 . Otobüste sadece iki yolcu var. ................................................................................................
1 4 . Buzdolabında kaç tane portakal var? ................................................................................................
1 5 . Parkta birkaç çocuk var. ................................................................................................

(ölçek) - There are three bottles of milk.


Üç şişe süt var.

(ölçü birimi) - There are two liters of milk.


İki litre süt var.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

38
KELİMELER 2

Aşağıdaki kelimeleri
eşleştiriniz. 2
duvar waiter
kasap house
kitapçı doctor
hastane butcher
garson newspaper
araba wall
gazete computer
ev car
bilgisayar hospital
doktor bookstore

6 Yukarıdaki odada neler var? Yazınız.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

39
2
6. POSSESSIVE ADJECTIVES
3 SAHİPLİK / İYELİK SIFATLARI

Bu sıfatlar bir şeyin kime ait olduğunu belirten sıfatlardır. Bu sıfatlar tek başına
kullanılamaz; mutlaka sonrasında bir nesne kullanılmalıdır.

I my-benim My school : Benim okulum


You your-senin Your chair : Senin sandalyen
He his-onun His pocket : Onun cebi
She her-onun Her hair : Onun saçı
It its-onun Its tail : Onun kuyruğu
We our-bizim Our friends : Bizim arkadaşlarımız
You your-sizin Your shirts : Sizin gömlekleriniz
They their-onların Their umbrellas : Onların şemsiyeleri

ALIŞTIRMALAR

1 Boşlukları uygun sahiplik sıfatıyla doldurduktan sonra cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . She is playing basketball with …………….(she) friends.

2 . They are sleeping in ……………..(they) room.

3 . I am doing ……………………..(I) homework.

4 . Leyla is washing …………………..(she) car.

5 . Cenk was riding ………………(he) bike.

6 . We will wash ……………….(we) shirts.

7 . You are using ………………(I) computer.

8 . Aslı was going to school with ………………(she) brother.

9 . They were reading books with …………….(they) friends.

10. I will eat …………………(I) cake.


gö (6) ula

Bu tül u v rsin
rü no’ bil

ko ü an deo iz.
n l i

nu la ’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

40
i

ı
2

3
⊲ Geçtiğimiz bölümde sahiplik/iyelik sıfatlarını incelediniz. Bu bölümde ise bir başka
uygulama ile yine benzer şekilde sahiplik ifadesi elde etmeyi öğreneceksiniz.
İngilizce’de isimlerin sonuna eklediğimiz “’s” eki de sahiplik bildirmemize yardımcı olur.

Örnek :
“Her car : Onun arabası” - “Ayşe’s car : Ayşe’nin arabası”
“His shirt : Onun gömleği” - “Ali’s shirt : Ali’nin gömleği”
“Its tail : Onun kuyruğu” - “Karabaş’s tail : Karabaş’ın kuyruğu”
“His car : Onun arabası” - “My father’s car : Benim babamın arabası”
“Her office : Onun ofisi” - “My mother’s Office : Benim annemin ofisi”

Bir başka deyişle sözcük sonlarına eklediğimiz “’s” eki Türkçe’deki “ın, nın, in, nin, un, nun, ün,
nün” anlamlarına eşdeğerdir.


Eğer takı ekleyeceğimiz sözcük çoğul bir sözcük ise yalnızca “ ” üst ayracını eklememiz
yeterlidir.

Houses : Evler - Houses’ windows : Evlerin pencereleri


Teachers : Öğretmenler - Teachers’ uniforms : Öğretmenlerin üniformaları

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri, Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Eda’s jacket
2 . My sister’s car
3 . My brother’s office
4 . My mother’s name
5 . Doctors’ uniforms
6 . Students’ notebooks
7 . My jacket’s colour
8 . Lisa’s CD-Player
9 . Mustafa’s computer
1 0. Emel’s handbag

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

41
2 2 “’s” kullanarak İngilizce’ye çeviriniz (Çoğulluk – tekillik durumlarına dikkat ediniz)

3 1 . Okulların duvarları
2 . Öğretmenin kalemi
3 . Arkadaşlarımın tişörtleri
4 . Kitabın sayfaları
5 . Kitapların sayfaları
6 . Benim evimin kapısı
7 . Senin kaleminin rengi
8 . Ayşe’nin saçı
9 . Erkan’ın diş fırçası
1 0. Onların yaşları

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

42
2
REFERANS KELİMELER

3
re : round
: Pictu Yuvarlak
Resim guard
ız : Koruma : :
Sabırs Ülke : countr Cesur
nt y Çalışkan : brav
impatie en Islak : wet king Cüzd
an : w e
o v hardwor
Fırın : dictionary El : hand : strong Tecrü allet
: Kuvvetli b
exper eli :
Sözlük e İlginç :inter pty
: f a c Kanepe : sof
esting Boş : em i
Uzun enced
Yüz a boylu
Kirli : dirty Yağm :
urluk tall
Temiz : clea İnce :rainc
n : thin oat

3 Aşağıdaki tamlamaları İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Pahalı ceketim 1 . Küçük köpeğim


2 . Resmimiz 2 . Televizyonumuz
3 . Sabırsız dayısı 3 . Temiz evimiz
4 . Siyah çorapları 4 . Uzun boylu arkadaşım
5 . Fırınınız 5 . Yağmurluğun
6 . Sözlüklerimiz 6 . Uzun saçı
7 . Yüzün 7 . İnce kalemi
8 . Annem 8 . Güzel ülkemiz
9 . Baban 9 . Gazeten
1 0. Çantamız 1 0. Hayatı
1 1 . Cesur koruması 1 1 . Islak ellerim
1 2 . Çalışkan kız kardeşim 1 2 . İlginç arabası
1 3 . Çantası 1 3 . İlginç hayatın
1 4 . Başarılı sekreteri 1 4 . Kalemim
1 5 . Eski evim 1 5 . Kanepeniz
1 6 . Kuvvetli kolları 1 6 . Karısı
1 7. Masan 1 7. Kırmızı arabam
1 8 . Odası 1 8 . Kız arkadaşım
1 9. Okulum 1 9. Kirli gömleğim
20. Bilgisayarımız 20. Kitabı
2 1 . Onların kedisi 2 1 . Kocası
22. Onların mutlu günü 22. Koltuğumuz
23. Onların hızlı arabaları 23. Yorgun arkadaşım
24. Onun boş cüzdanı 24. Yuvarlak masaları
25. Tecrübeli öğretmenim 25. Zengin komşumuz

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

43
2

7. SPEAKING
YOUR HOUSE

New Vocabulary You Might Need

1 . Flat : daire
⊲ How many rooms are there in your house?
2 . Living room : oturma odası
⊲ Where were you living 10 years ago? 3 . Cupboard : dolap
4 . Wall : duvar
⊲ Is there a big kitchen in your house?
5 . Restroom : tuvalet
⊲ Are balconies important for you? 6 . Bedroom : Yatak odası

⊲ How many restrooms are there in your 7 . Huge : kocaman


house? 8 . Curtain : perde
9 . Ceiling : Tavan
1 0. Floor : Zemin


it
ka ran im k
rş de oç
ıl v u
ya ak ıklı u a nu
pa tiv ko lar zd Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
bi ite nu ak an
lir si şm
sin a 44
iz.
2

8. OBJECT PRONOUNS - NESNE ZAMİRLERİ


3
İngilizce’deki kişi zamirlerini ve sahiplik/iyelik sıfatlarını gördünüz. Bu bölümde
ise nesnelerin yerine kullanılabilen “Nesne Zamirleri”ni yani “Object Pronouns” konusunu
inceleyeceğiz.
Daha önceki bölümlerde öğrendiğiniz kişi zamirlerini ve sahiplik/iyelik sıfatlarını
hatırlayalım :
I my-benim
You your-senin
He his-onun
She her-onun
It its-onun
We our-bizim
You your-sizin
They their-onların
Şimdi bu tabloya bir sıra daha ekleyeceğiz. Şunu unutmamalıyız ki, bu yeni sıradaki
sözcüklerin, Türkçe’ye her cümlede aynı olacak şekilde standart bir çevirisi yoktur; ancak
genel anlamda yaygın olarak kabul görmüş Türkçe çevirilerini aşağıda bulacaksınız.
I (ben) my (benim) me (beni, bana)
You (sen) your (senin) you (seni, sana)
He (o) his (onun) him (onu, ona)
She (o) her (onun) her (onu, ona)
It (o) its (onun) it (onu, ona)
We (biz) our (bizim) us (bizi, bize)
You (siz) your (sizin) you (sizi, size)
They (onlar) their (onların) them (onları, onlara)

⊲ Listemize yeni eklediğimiz bu zamirleri cümlenin doğru yerinde kullanabilmek için ihtiyaç
duyacağınız en önemli bilgi şudur :

Nesne zamirleri cümlede fiilden önce bulunamaz. Bir başka deyişle bu zamirler cümlede fiil geçtikten
sonra kullanılırlar.
⊲ Dünya üzerinde milyonlarca kişinin bildiği bu cümleyi inceleyelim. Bu cümledeki “I”, daha önceden
de çalıştığımız kişi zamiri olarak özne yerinde kullanılmış; ve cümleye “Ben” anlamı katmıştır. Ancak “you”
zamiri, “love / aşık olmak" fiilinden sonra geldiği için az önce öğrendiğiniz nesne zamirlerinden birisidir. Yani
bu cümledeki “you” zamirine basitçe “sen” diyemeyiz.

I LOVE YOU
I (ben) me (beni, bana)
You (sen) you (seni, sana)
He (o) him (onu, ona)
She (o) her (onu, ona)
It (o) it (onu, ona)
We (biz) us (bizi, bize)
You (siz) you (sizi, size)
iz. da ı
sin o’ ın
la u v nl un

They (onlar) them (onları, onlara)


lir e ım
bu o’l lü a un
bi id at
) n tü n
(8 rün u ko

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
gö B

45
2 Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.

3 Eda is working with Ali Hakan is looking at Arzu I will buy a rose for Zuhal and Cansu
She is working with him He is looking at her I will buy a rose for them

ALIŞTIRMALAR
1 Boşlukları bir önceki cümleye uygun olarak bir nesne zamiri ile doldurunuz.

1 . Who is that woman? Why are you looking at ……………..?


2 . Are you working with Ali and İbrahim ? Are you working with ……………?
3 . Why are you looking at the photos? Why are you looking at ……………………..?
4 . I will buy this camera. I will buy ……………….
5 . I was walking with my dog. I was walking with …………….
6 . I will buy the tickets. I will buy ………….
7 . Ali and Ayşe are going to the disco. Will you go with …………………?
8 . Is ayşe living with Hakan? Is Ayşe living with.…………………….?
9 . I will buy a red rose for my mother. I will buy a red rose for …………………….
1 0. I was drinking tea with Zeynep. I was drinking milk with …………………..

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

46
2

2 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz. 3

1 . Will you help them?


2 . Was Ali drinking tea with her?
3 . Are you working with her?
4 . Is Selin visiting them now?
5 . Are you talking to us?
6 . I will buy a book for them.
7 . Were you looking at me?
8 . Are they writing to you?
9 . Will she see you tomorrow?
1 0. I won’t see her tomorrow.

3 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.İngilizce cümlelerinizde özel isimleri değil, az


önce öğrendiğiniz nesne zamirlerini kullanmaya özen gösteriniz.

1 . Onları göreceğim.
2 . Ben Ali ile yürüyorum.
3 . Onlar ile gidecek misin?
4 . Zeynep ile yüzecek misin?
5 . Bizi ziyaret edecek misin?
6 . Bizim için geleceksin.
7 . Onlar benimle konuşuyordu.
8 . Bana yardım etmeyeceksin.
9 . Ben dün Candan için bekliyordum.
1 0. Onlar ile TV izleyeceğiz.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

47
2

4 Aşağidaki cümlelerde kirmizi ile işaretli bölümleri nesne zamirleri kullanarak yeniden
3 yaziniz.

1 . Who is that woman? Why are you looking at that woman?

2 . Do you know that man? Yes, I work with that man.

3 . The manager is talking to you. Please listen to the manager.

4 . These photos are nice. Do you want to look at these photos?

5 . I like that camera. I am going to buy that camera.

6 . I don’t know Peter’s girlfriend. Do you know Peter’s girlfriend?

7 . Where are the tickets? I can’t find the tickets.

8 . Ali and Ayşe are going to the disco. Will you go with Ali and Ayşe?

9 . I don’t like dogs. I’m afraid of dogs.

1 0. Where is Ayşe? I want to talk to Ayşe.

1 1 . Those apples are bad. Don’t eat those apples.

1 2 . I don’t know this girl. Do you know this girl?

1 3 . Alan never drinks milk. He doesn’t like milk.

1 4 . Where are the children? Have you seen the children?

1 5 . Ayşe can’t find her pencil. Can you give one to Ayşe?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

48
3
9. THE VERB “BE” / OLMAK FİİLİ
Önceki bölümlerde üç temel zamanı kullanarak cümleler kurmuştunuz. İngilizce’de her
cümlede bir fiil kullanmamız gerektiğini örneklerle görmüştünüz. Ancak İngilizce’nin aksine 4
Türkçe’de her cümlede bir fiil göremeyebiliriz; bir başka deyişle fiiller her zaman apaçık ortada
olmayabilir. Türkçe düşündüğümüz cümlenin içerisinde sonuna –mek, -mak eklediğimizde bize
mantıklı gelen bir kelime varsa o kelime fiildir. Ancak her cümle içerisinde böyle bir sözcük
barındırmayabilir.
Örn :
İstanbul’a gideceğim : git(mek) fiili açıkça görünmektedir.

İstanbul güzel bir şehir : Bu cümlede sonuna –mek, -mak ekleyebileceğimiz herhangi bir
sözcük yoktur.
İşte yukarıdaki ikinci örnektekine benzer bir Türkçe cümleyi İngilizce’ye çevirirken,
İngilizce’deki “am, is, are, was, were, been” fiilleri devreye girer. Bu fiil grubuna genel olarak
“be”” fiili diyoruz. Özetle, Türkçe düşündüğünüz cümlede sonuna –mek, -mak ekleyebileceğimiz
bir sözcük yok ise, o cümlenin İngilizce karşılığında mutlaka “am, is, are, was, were, been”
fiillerinden birisi bulunmalıdır. Önceki çalışmalarınızdan da aşina olduğunuz üzere, “am, is, are”
güncel bir zamanı, “was, were” ise geçmiş bir zamanı ifade etmektedir.
Not : Bu grubun içerisinde bulunan “Been” fiilini daha sonraki bölümlerde inceleyeceğiz.

ŞİMDİ GEÇMİŞ
I am happy (ben mutluyum) I was happy (ben mutluydum)
You are unhappy (sen mutsuzsun) You were unhappy (sen mutsuzdun)
He is rich (o zengin) He was rich (o zengindi)
She is beautiful (o güzel) She was beautiful (o güzeldi)
It is fast (o hızlı) It was fast (o hızlıydı)
We are here (biz buradayız) We were here (biz buradaydık)
You are hardworking (siz çalışkansınız) You were hardworking (siz çalışkandınız)
They are young (onlar genç) They were young (onlar gençti)

Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.

İngilizce kolay : English is easy.


Antalya sıcak : Antalya is hot.
Erzurum soğuk : Erzurum is cold.
Ayhan bir doktor : Ayhan is a doctor.
Melisa çok genç : Melisa is very young.
Onlar geçen sene çok zengindi : They were very rich last year.
Ben geçen sene şişmandım : I was fat last year.
Murat dün buradaydı : Murat was here yesterday.

Gördüğünüz gibi örneklerdeki Türkçe cümlelerdeki hiçbir sözcüğe –mek, -mak eklenemez. Bu
yüzden “am, is, are, was, were” devreye girerek cümle kurmamıza olanak verdi.
iz. da ı
sin o’ ın
la u v nl un
lir e ım
bu o’l lü a un
bi id at
) n tü n
(9 rün u ko

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
gö B

49
ALIŞTIRMALAR
3
1 Boşlukları am, is, are, was, were fiillerinden herhangi birisiyle doldurunuz.
Cümlenin geçmiş zamana ait olup olmadığını özenle kontrol ediniz.
4

1 . My mother ………….. in the kitchen now.


2 . The students…………. at school yesterday.
3 . My grandmother ……………….. 90 years old.
4 . I ………………….. a dentist.
5 . It ………….. Sunday today.
6 . They …………….. in the office last night.
7 . His cat ……………….. at home now.
8 . Tevfik and Emel ………………….. successful students.
9 . I …………………… very rich last year.
1 0. He ……………… famous 10 years ago.

REFERANS KELİMELER

ephant
Fil : el rried
ngry Hasta : sick Evli : ma
Aç : hu successful g arden
lı :
Başarı mous
Şişe : bottle Bahçe :
: Uçak
Ünlü :
fa Zor : difficu
lt Airplane
st
Easy : kolay Hızlı : fa

2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Filler büyüktür.
2 . Ben açım.
3 . Öğrenciler başarılı.
4 . Tarkan çok ünlüdür.
5 . Onlar geçen hafta hastaydı.
6 . Şişe plastik.
7 . Almanca zor ama İngilizce kolay.
8 . Onlar geçen sene evliydi.
9 . Bahçe çok büyük.
1 0. Uçaklar çok hızlıdır.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

50
⊲ Bir önceki bölümde am, is, are, was, were yapılarıyla olumlu cümleler kurmuştunuz. Cümleleri
nasıl şekillendirdiğimizi hatırlayalım; 3

4
ŞİMDİ GEÇMİŞ
I am happy I was happy
You are unhappy You were unhappy
He is rich He was rich
She is beautiful She was beautiful
It is fast It was fast
We are here We were here
You are hardworking You were hardworking
They are young They were young

⊲ İlk ünitelerde temel zamanları öğrenirken yaptığınız gibi, yukarıdaki cümlelerde kırmızı ile işaretli
sözcükleri sol tarafa yani cümlemizin en başına atarak soru cümleleri yapabilirsiniz. Bu cümleler cevabında
“evet” ya da “hayır” gerektiren soru cümleleri olacaktır.

ŞİMDİ

I am happy Örnekler:
You are unhappy
Are you happy?
He is rich
Sen mutlu musun?
She is beautiful
It is fast Is he rich?
We are here O zengin mi?
You are hardworking
Are they young?
They are young
Onlar genç mi?

GEÇMİŞ

I was happy Örnekler:


You were unhappy Was Ali a teacher?
He was rich Ali bir öğretmen miydi?
She was beautiful
It was fast Was Emel hungry?
We were here Emel aç mıydı?
You were hardworking Were they here?
They were young Onlar burada mıydı?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

51
⊲ Dilerseniz tablomuzun en başına soru kelimeleri de ekleyerek, cevabında “bilgi” gerektiren
3 sorular da yapabilirsiniz. Bu durumda sorulara “evet” ya da “hayır” şeklinde cevap verilemez.

ŞİMDİ
What Örnekler:
I am happy
Where
You are unhappy Why is he unhappy?
When
He is rich O neden mutsuz?
What time
She is beautiful
How Where are you?
It is fast
How many Sen neredesin?
We are here
How much
You are hardworking How is your life?
Why
They are young Hayatın nasıl?

GEÇMİŞ

What I was happy Örnekler:


Where You were unhappy Why were you unhappy?
When He was rich Sen neden mutsuzdun?
What time She was beautiful
How It was fast Why was Ali here?
How many We were here Ali neden buradaydı?
How much You were hardworking Where were they?
Why They were young Onlar neredeydi?

Soru cümleleri kurarken cümlelerinizin anlamlı olmasına dikkat ediniz.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

52
REFERANS KELİMELER
3

4
çorba
soup : : toplantı e : pahalı
g
meetin ün
spoon : kaşık expensiv
ük
sad : ü zg knife : bıçak ring : yüz
çatal t ek
fork :
sharp : kesk
in skirt : e
cheap : ucuz

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Is the soup hot?


2 . Are you hungry?
3 . Where is the school?
4 . What is his address?
5 . Was Einstein famous?
6 . Were you a student in 1990?
7 . Where was the party?
8 . What time was the match?
9 . Are the birds big?
1 0. Were you in Spain last year?

2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Etek kırmızı mı?


2 . Bıçak keskin mi?
3 . Yüzük pahalı mıydı?
4 . Çorba sıcak mıydı?
5 . Onlar neden buradalar?
6 . Sen neden üzgünsün?
7 . Fırın sıcak mıydı?
8 . Toplantı sıkıcı mıydı?
9 . Çatal ve bıçak neden kırmızıydı?
1 0. Ev ucuz muydu?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

53
3 REFERANS KELİMELER

4
ayat
life : h alet deep : derin
r : komşu
s t r o o m : tuv heart : kalp neighbou
re emekli
dirty :
kirli Box : kutu retired :
r
pool : h
avuz calculator : snow : ka
hesap
makinası

1 Boşlukları doldurunuz ve daha sonra cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Water ........... important for life.


2 . This restroom .............. dirty yesterday.
3 . The pool ................. deep.
4 . I ................. married last year.
5 . The heart ............. a small organ.
6 . The red box ................... here yesterday.
7 . Calculators ................... expensive in 1990.
8 . My neighbour ................. a doctor last year.
9 . He .................... retired now.
1 0. Snow .................... white.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

54
3

10. SPEAKING
POPULAR SPORTS IN YOUR COUNTRY

New Vocabulary You Might Need

⊲ Is wrestling a popular sport in your 1 . Wrestling : güreş


country?
2 . Angling : Olta balıkçılığı
⊲ Are you a good football / basketball / 3 . Skiing : Kayak
tennis player? Horse Racing : At yarışı
4 .
⊲ What is your favourite football team? 5 . Gym : Spor salonu
6 . Healthy : sağlıklı
⊲ How many stadiums are there in your city?
7 . Pool : Havuz
⊲ Are sports healthy the body? 8 . Windsurfing : Rüzgar sörfü
9 . Spectator : seyirci
1 0. Win : Kazanmak
bi ite nu ak an
pa tiv ko lar zd
ya ak ıklı u a nu

a
lir si şm
ıl v u
rş de oç
ka ran im k

iz.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sin
it

55
3

11. PREPOSITIONS OF PLACE - YER BİLDİRME EDATLARI


4 (ALTINDA, ÜSTÜNDE, YANINDA VB.)
Yer bildiren edatlar şunlardır :

In : içinde, -de, -da He is in his office now. O şimdi ofisinde.


At : -de, -da He is waiting at the bus stop. O otobüs durağında bekliyor.
On : üstünde The apples are on the table. Elmalar masanın üstünde.
Over : üzerinde There are cupboards over the sink. Lavabonun üzerinde dolaplar var
Under : altında The cat is under the bed. Kedi yatağın altında.
Between : arasında I am sitting between Gizem and Gamze. Ben Gizem ve Gamze’nin
arasında oturuyorum.
Next to : yanında The mall is next to the post office. Alışveriş merkezi
postanenin yanında.
Behind : arkasında The pool is behind the house. Havuz evin arkasında.
In front of : önünde Murat is in front of our shop. Murat dükkanımızın önünde.
Opposite : karşısında The bookstore is opposite the green grocer. Kitapçı manavın karşısında.
Near : yakınında The table is near the fridge. Masa buzdolabının yakınında .

NOTES
gö (11) ula

Bu tül u v rsin
rü no bil

ko ü an ideo iz.
n ’l i

nu la ’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

56
ı
REFERANS KELİMELER
3

4
uçak
Plane : ut Trousers : p
antolon ablo
ul
Cloud:b : müdür Security gu Cable : k
ard : mutfak
Manag
er güvenlik gör Kitchen :
g : bina evlisi able :
Buildin Coffee-t
sehpa

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz

1 . The plane is over the clouds.


2 . The passengers are in the plane.
3 . The manager’s room is near my room.
4 . My car is in front of our building.
5 . My trousers are on my bed.
6 . My cousins are at school now.
7 . The security guards are behind this door.
8 . There are cables under my table.
9 . The kitchen is opposite the living room.
1 0. The coffee table is between the TV and the bookshelf.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

57
3

5 12. PREPOSITIONS OF TIME - ZAMAN EDATLARI


(SAAT 4’TE, SALI GÜNÜ, MARTTA VB)
İngilizce’de zaman anlatan tüm sözcüklerin önüne bir edat koymalıyız. Günlerin, ayların,
saat ifadelerinin tümü için kullanılması gereken edatlar belirli ve standarttır. Bu bölümde
edatları öğreneceksiniz.

IN
Yıllar, aylar ve mevsimlerin önünde :
I will go to England in May. Mayıs’ta İngiltere’ye gideceğim.
I was living in İstanbul in 1992. 1992’de İstanbul’da yaşıyordum.
They should go to school in the Fall. Onlar sonbaharda okula gitmeliler.
Günün üç bölümünün önünde :
I will get up early in the morning. Sabah erken kalkacağım.
They will meet at a cafeteria in the afternoon. Onlar öğleden sonra kafeteryada buluşacaklar.
I will call you in the evening. Akşam seni arayacağım.
Türkçe’deki kullanıma benzer şekilde, “içinde” anlamıyla :
Will you call me in two days? Beni iki gün içinde arayacak mısınız?

AT

Saatlerin önünde :
I should go to work at 7.00 tomorrow. Yarın saat 7.00’de işe gitmeliyim.

Günün bazı bölümlerinin önünde :


I will chat with my friends at night. Gece arkadaşlarımla sohbet edeceğim.
You should not call your friend at midnight. Geceyarısı arkadaşlarına telefon
etmemelisin.
Tatiller ile birlikte :
Will we go on a picnic this weekend? Haftasonu pikniğe gidecek miyiz?

ON
Günlerin önünde :
Will you work on Saturday? Cumartesi günü çalışacak mısın?
Açık tarihlerin önünde :
My birthday is on the 3rd of March. Doğum günüm 3 Mart’ta.
Hafta içi ifadesinin önünde
I am not working on weekdays. Haftaiçi çalışmıyorum.
gö 12) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
( b

ko an ide iz.
n ’

nu la o’d
ü

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
nu tım a
n ın

58
i

ı
ALIŞTIRMALAR
3
1 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz

5
1 . Saat 10.00 da uyuyordum.
2 . Gece havalimanına gideceğim.
3 . Pazar günü erken kalkmayacağım.
4 . 10 Martta İzmir’e gideceğim.
5 . 10 gün içinde yeni bir iş bulacağım.
6 . Sabah saat 8.00’de uyanmacağım.
7 . Akşam ne yiyeceksin?
8 . Haftasonu çalışıyordum.
9 . Öğleden sonra seni ziyaret edeceğim
1 0. Konser gece yarısı bitecek.

2 Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları uygun bir edatla doldurunuz, sonrasında ise cümleleri
Türkçe’ye çeviriniz

1 . My birthday is ……. April.


2 . Birds are flying South ……. winter.
3 . We will not have history class……. the morning.
4 . She should see the dentist ……. the afternoon.
5 . Summer holiday will start ……. the 15th of June.
6 . I will attend a boring meeting ……. 9:00.
7 . The match will start …….7:00.
8 . Are you working ……. Mondays?
9 . Her birthday is ……. the 20th of November.
1 0. Where will you live ……. 2040?

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

59
3

13. SPEAKING FAMILY

New Vocabulary You Might Need

⊲ Are you married? 1 . Married : evli

⊲ Do you have any brothers or sisters?


2 . Single:bekar
3 . Engaged : nişanlı
⊲ What does your father / mother do? 4 . Occupation : meslek

⊲ Do you have any nephews / nieces? 5 . Nephew : erkek yeğen


6 . Niece : kız yeğen
⊲ Do you like spending time with your family? 7 . Marriage : evlilik
8 . Husband : (erkek) eş / koca
9 . Wife : (kadın) eş
1 0. Divorced : Boşanmış


it
ka ran im k
rş de oç
ıl v u
ya ak ıklı u a nu
pa tiv ko lar zd Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
bi ite nu ak an
lir si şm
sin a 60
iz.
14. CAN / SHOULD - -EBİLMEK, -ABİLMEK YAPISI VE -MELİ, 3
-MALI YAPISI (YÜZEBİLİRİM, ÇALIŞMALIYIM VB)
Bu bölümde önce Türkçe’de –malı, - meli ifadeleriyle karşımıza çıkan ve İngilizce karşılığı
“should” olan yapıyı; daha sonra ise Türkçe’de –ebil, -abil ifadeleriyle karşımıza çıkan ve İngilizce 6
karşılığı “can” olan yapıyı öğreneceksiniz.

Türkçe’deki karşılığı –meli, -malı olan “should” yapısı, tavsiyelerde; çok katı ve resmi
olmayan mecburiyet ifadelerinde kullanılır.

“can” yapısının Türkçe’deki karşılığı ise “-ebil”, “-abil” dir.

Örnek :
You should study. : Ders çalışmalısın. (tavsiye)
I should get up early tomorrow. : Yarın erken kalkmalıyım. (çok katı olmayan bir mecburiyet)

I can play the guitar. : Ben gitar çalabilirim.


She can speak English. : O İngilizce konuşabilir.

⊲ Aşağıdaki tabloda şimdiki zaman, geçmiş zaman ve gelecek zaman ile cümleler kurmayı
öğrendiğimiz tabloyu sadece “I-Ben” kişi zamiriyle yeniden hatırlayacak; ve tablonun hemen altında da bu
bölümde işleyeceğimiz iki yapıyı göreceksiniz.

I am walking yürüyorum

I was walking yürüyordum

I will walk yürüyeceğim

I should walk yürümeliyim

I can walk yürüyebilirim

⊲ Should ve can yapıları tüm kişi zamirleri için hep aynıdır. Hiç değişmez. Tüm özneler için rahatlıkla
can ve should yapıları kullanabilirsiniz.
⊲ Daha önce öğrendiğiniz zamanlarda yaptığınız gibi, should ve can ifadelerinin sonuna “not” koyarak
olumsuz cümleler kurabilirsiniz.
⊲ Daha önce öğrendiğiniz zamanlarda yaptığınız gibi, should ve can ifadelerini cümlenin en soluna,
en başına atarak soru cümleleri kurabilirsiniz.

SHOULD CAN

What I What I
Where You Where You
When He When He
What time She should walk ? What time She
can walk ?
How It How It
How many We How many We
How much You How much You
Why They Why They
iz. ’da ı
sin o ın
la lu v nl un
lir e ım
bu no’ lü a un
bi id at
) tü on
(14 rün u k

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
gö B

61
3

Örnekler:
6
♦ You should not (shouldn’t) drive fast. : Hızlı araba kullanmamalısın.
♦ Should I sleep early? : Erken mi uyumalıyım?
♦ I can not (can’t) speak Arabic. : Arapça konuşamam.
♦ Can you swim? Sen yüzebilir misin?

REFERANS KELİMELER

li
mile
nt : ha e : : (elektrik
P r e g n a Tie : kravat Turn on a k
n langu
ag in) açm
Foreig Wash : yıka aletler iç k
ı dil mak ma
yabanc iymek Call : (telef Put : koy
onla) a n ahtarlar
Wear : ranlık
g aramak Keys :
: birisi
Dark : k a Dirty : kirli Someone ak
alm
Steal : ç

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz

1 . Pregnant women shouldn’t smoke.


2 . What time should I get up?
1 .
3 . Everyone should learn a foreign language.
2 .
4 . Should I wear a tie for the interview?
3 .
5 . When should I call you?
4 .
6 . The car is dirty. You should wash it
5 .
7 . Can you cook chicken?
6 .
8 . Where can we meet?
7 .
9 . The house is beautiful, but it’s very expensive. I can not buy it.
8 .
9 .
1 0. You should watch that film.
1 1 . We should drive slowly.
1 0.
1 2 . It’s very dark in here. You should turn on the lights.
11.
12.
1 3 . I will do my homework. Can you help me?
1 4 . You shouldn’t put the keys here. Someone can steal them.
13.
14.
1 5 . Can Hakan speak English?

15.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

62
REFERANS KELİMELER
3

6
e ne
Buz : ic og Sigara içme Uçak : pla
:d k: fly
Köpek Buraya : smoke Uçmak :
- ht
Burada Konuşmak : Uçuş : fl ig
speak
here Almanca : G
erman

2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz

1 . Buz üzerinde nasıl yürümeliyim?


2 . Nerede yüzmeliyim?
3 . Köpekler hızlı koşabilirler mi?
4 . Buraya gelebilir misin?
5 . Burada yüzebiliriz.
6 . Bu maçı izlemelisin.
7 . İzmir’e arabayla gitmeliyiz.
8 . Burada sigara içmemelisin.
9 . Bu parkta koşabilir miyim?
1 0. Almanca konuşabilir misin?
1 1 . Uçaklar nasıl uçabiliyorlar?
1 2 . Uçuş için saat kaçta gelmeliyim?
1 3 . Ne yapmalıyım?
1 4 . Okulda nasıl konuşmalıyım?
1 5 . Dans edebilir miyiz?
1 6 . Telefonunu verebilir misin?
1 7. Pizzanı yiyebilir miyim?
1 8 . Evimize gitmeliyiz.
1 9. Sütünü hızlı içmelisin, çünkü gidiyoruz.
20. Arkadaşımı görmeliyim.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

63
3

15. SPEAKING FOOD / EATING

New Vocabulary You Might Need


⊲ Can you cook well?
1 . Lamb : kuzu
⊲ What is your favourite food ? Can you cook
it yourself? 2 . Pepper : biber
3 . Salt : tuz
⊲ Do you have a favourite cafe? 4 . Pork : domuz eti
⊲ Do you like traditional food from different 5 . Bread : ekmek
cultures? 6 . Dessert :tatlı
7 . Meat : et
⊲ Is bread important for Turkish people?
8 . Chicken : tavuk
⊲ What is your favourite dessert ? Can you 9 . Sauce : sos
describe it?
1 0. Vegetable : sebze


it
ka ran im k
rş de oç
ıl v u
ya ak ıklı u a nu
pa tiv ko lar zd Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
bi ite nu ak an
lir si şm
sin a 64
iz.
4
16. SIMPLE PRESENT TENSE / GENİŞ ZAMAN
Şu ana kadar pek çok zaman ve gramer yapısı öğrendiniz. Bu bölümde ve bir sonraki 7
bölümde İngilizce’deki iki ana zaman yapısını daha öğreneceksiniz.

Simple Present Tense bir işin rutin olarak tekrarlandığı durumlarda kullanılır. Günlük
rutinimizi, hobilerimizi, alışkanlıklarımızı ve asla değişemeyecek durumları bu zaman ile anlatırız.
Güneşin doğudan doğup, batıdan battığı gibi gerçeklikleri ifade etmede en uygun zaman geniş
zamandır.

I go to Marmaris every summer.


You get up at 8:00 everyday.
He plays football every Sunday.
She works in a bank.
It runs in the park every evening.
We speak 2 languages.
You live in İstanbul.
They like cheesecake.

⊲ Örnek cümlelerde görüldüğü gibi “he, she ve it” zamirleriyle kullanımda, fiilin
sonuna “–s” takısı getirmeliyiz. Ancak bu durum soru cümlelerinde ve olumsuz cümlelerde
geçerli değildir.

⊲ Geniş zaman yapısı ilk bölümde öğrendiğiniz zaman yapılarından farklıdır. Daha önce
öğrendiğiniz zamanların her biri, kendi imkanlarıyla soru yapısına dönüşebiliyordu. Hatırlayınız;

I am walking

I was walking

I will walk

I should walk

I can walk
iz. ’da ı
sin o ın
la lu v nl un
lir e ım
bu no’ lü a un
bi id at
) tü on

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(16 rün u k
gö B

65
⊲ Ancak bu bölümde öğreneceğiniz Geniş Zaman için böyle bir imkan söz konusu değildir; çünkü bu
4 zaman yapısı, içerisinde soru yapabilmek için sol tarafa gönderebileceği bir yardımcı fiil barındırmaz.

I walk: yürürüm (Simple Present Tense – Geniş Zaman)


7
⊲ Bu zaman dahilinde soru cümleleri oluşturabilmek üzere cümlemizin en başına gönderebileceğimiz
bir top yoktur. Bu yüzden bu zaman yapılarıyla evet-hayır soru cümleleri oluşturabilmek üzere, “Do-Does”
yardımcı fiilerini kullanırız.

Do I Ben yürür müyüm?


Do you Sen yürür müsün?
Does he O yürür mü?
Does she O yürür mü?
Does it walk ? O yürür mü?
Do we Biz yürür müyüz?
Do you Siz yürür müsünüz?
Do they Onlar yürürler mi?

⊲ Soru cümleleri örneklerinde gördüğünüz gibi he, she ve it zamirleriyle “does” yardımcı fiilini
kullanırız.

⊲ Bu zaman yapısıyla bilgi soruları oluşturabilmek üzere, az önce öğrendiğiniz evet – hayır soru
kalıplarının başına soru kelimeleri ekleyebiliriz.

What do I Ben nerede yaşarım?


Where do you Sen nerede yaşarsın?
When does he O nerede yaşar?
What time does she O nerede yaşar?
How does it live ? O nerede yaşar?
How many do we Biz nerede yaşarız?
How much do you Siz nerede yaşarsınız?
Why do they Onlar nerede yaşarlar?

⊲ Bu zaman yapısıyla olumsuz cümleler kurabilmek için iki küçük sözcüğe ihtiyaç duyarız. “Don’t” ve
“doesn’t”.
I don’t speak Italian. Ben İtalyanca konuşmam.
You don’t eat vegetables. Sen sebze yemezsin.
He doesn’t work. O çalışmaz.
She doesn’t read books. O kitap okumaz.
It doesn’t bark. O havlamaz.
We don’t play card games. Biz kart oyunları oynamayız.
You don’t drive fast. Siz hızlı araba kullanmazsınız.
They don’t live here. Onlar burada yaşamazlar.

⊲ Görüldüğü gibi he, she ve it zamirlerinde “doesn’t”; diğer tüm zamirlerde “don’t“
sözcüğünü kullandık.
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

66
REFERANS KELİMELER
4

7
g
Ear-rin le
Küpe : e t ab
: veg Lezzetli : d
Et : meat
Sebze l thy elicious
zanmak
ı : hea Maymun : m
Earn : ka
Sağlıkl Muz : banan
onkey
a

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz

1 . Zeynep her gün 8.00’de kalkar ama ben 8.00’de kalkmam.

2 . Masada iki bilgisayar var çünkü Ali bilgisayarları sever.


3 . Kediler süt içer çünkü sütü severler.
4 . Ben bu şirkette çalışırım ama gelecek yıl işimi değiştireceğim.

5 . Babam geç yatmaz ama annem geç yatar.


6 . Arkadaşlarım her Pazar tenis oynarlar ama ben oynamam.

7 . Cem Yılmaz çok komiktir bu yüzden ben her akşam Cem Yılmaz’ı izlerim.

8 . Kuşlar uçarlar. Sen uçabilir misin?


9 . Sen neden hergün elma yersin?
1 0. Kardeşin nerede çalışır?
1 1 . Saat kaçta kalkarsın?
1 2 . Her gün üniforma giyer misin?
1 3 . Hamburger sevmem bu yüzden hamburger yemem.
1 4 . Maymunlar muz yerler ama bence elma daha lezzetli.
1 5 . Yelda her sabah kahvaltı hazırlar.
1 6 . Neden her gün küpelerini temizlersin?
1 7. Ben araba kullanırım. Kardeşim araba kullanamaz.
1 8 . Her ay 5000 dolar kazanırım. Sen ne kadar kazanırsın?

1 9. Sebze yemeliyim ama ben her gün et yerim. Sebze daha sağlıklı.

20. Arabamı her hafta yıkarım.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

67
1 Aşağıdaki soruları yanıtlayınız.
4

7
1 . Where do you live?

2 . What time do you get up everyday?

3 . How much money does your best friend earn?

4 . How do you go to work everyday?

5 . What do you drink in the mornings?

17. DİNLEME ALIŞTIRMASI NO: 1


LISTEN AND ANSWER THE QUESTIONS
⊲ What is the name of the airport?

⊲ What is the local time?

⊲ What is the temperature?

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

68
4

18. SIMPLE PAST TENSE / Dİ’Lİ GEÇMİŞ ZAMAN


8
İngilizce’deki di’li geçmiş zaman, Bir önceki bölümde öğrendiğiniz geniş zaman yapısına
çok benzer yapıların kullanıldığı bir zamandır.

Simple Past Tense geçmişteki olay ve durumları anlatmak için kullanılır. Olay artık
bitmiştir; bizim için bir “tarih” olmuştur. Bu zaman yapısının en büyük özelliği olumlu cümlelerde
fiillerin ikinci halini kullanma zorunluluğudur.

NOT : İngilizce’de fiillerin üç hali bulunmaktadır. Bazı durumlarda fiilin sonuna –ed takısı getirerek
ikinci ve üçüncü hali elde ederiz; bu gibi fiilere “düzenli fiiller” diyoruz. Bazı durumlarda ise
fiil yapısal olarak değişikliğe uğrar; istisnalar dışında tamamen değişir; bambaşka bir sözcük
olarak karşımıza çıkar; bu gibi fiillere ise “düzensiz fiiller” diyoruz. Hemen hemen tüm İngilizce
öğrencilerinin korkulu rüyası işte bu “düzensiz fiiller”dir. Ancak bu gibi “zor” olduğu düşünülen
düzensiz fiillerin sayısı çok sınırlıdır. Ancak “düzenli fiiller”in sayısı binlerle ifade edilmektedir.
Üstelik İngilizce’ye yeni giren ve bundan sonra girecek olan tüm fiiller de düzenli fiiller
kategorisindedir.

I
You
He
She + V2
It
We
You
They

⊲ Düzenli fiiller ile örnek cümleler:

I asked an important question. Önemli bir soru sordum.


You watched TV last night. Sen dün gece TV izledin.
He earned 100,000 dollars last year. O geçen yıl 100000 dolar kazandı.
She cooked chicken yesterday. O dün tavuk pişirdi.
It played with the stick all day. O bütün gün sopayla oynadı.
We explained the solution clearly. Biz çözümü açıkça anlattık.
You talked loudly yesterday. Siz dün gürültülü bir şekilde konuştunuz.
They worked here last year. Onlar geçen yıl burada çalıştılar.
iz. ’da ı
sin o ın
la lu v nl un
lir e ım
bu no’ lü a un
bi id at
) tü on

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(18 rün u k
gö B

69
4

REFERANS DÜZENSİZ FİİL ÇEKİMLERİ


8

t up
– g o t up – go Sell – sold –
Get up en sold
aw – se Run – ran –
See – s lept – slept Speak – spo
run
–s ht ke – sp
Sleep g h t – boug oken
o u
Buy – b

⊲ Düzensiz fiiller ile örnek cümleler:

I got up late yesterday. Ben dün geç kalktım.


You saw the elephants in Africa. Sen Afrika’da filleri gördün.
He went to sleep at 11:00 last night. O dün gece 11.00’de uyudu.
She bought a new car last week. O yeni bir araba aldı.
It ran quickly. O hızlıca koştu.
We sold our house. Biz evimizi sattık.
They spoke German. Onlar Almanca konuştular.

⊲ Di’li geçmiş zaman yapısı soru yapılma şekilleri açısından bir önceki ünitede öğrendiğiniz
geniş zaman’a çok benzemektedir. Bir başka deyişle bu zaman da kendi imkanları ile soru olamaz.
Çünkü ilk bölümde öğrendiğiniz zaman yapılarının aksine, içerisinde sol tarafa gönderip soru
üretebileceği bir yardımcı fiil barındırmaz. Daha önceki bölümlerde öğrendiğiniz yapıları hatırlayalım;
kolaylıkla soru olabiliyorlardı.

I am walking

I was walking

I will walk

I should walk

I can walk

I walked : yürüdüm (Simple Past Tense – Di’li Geçmiş Zaman)

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

70
⊲ Bu zaman yapılarıyla evet-hayır soru cümleleri oluşturabilmek üzere, tüm zamirlerde
“did” yardımcı fiilini kullanırız. 4

Soru cümleleri yaparken fiillerin ikinci halleri kullanılmaz. 8

I Ben yürüdüm mü?


you Sen yürüdün mü?
he O yürüdü mü?
she O yürüdü mü?
Did walk ?
it O yürüdü mü?
we Biz yürüdük mü?
you Siz yürüdünüz mü?
they Onlar yürüdüler mi?

⊲ Bu zaman yapısıyla bilgi soruları oluşturabilmek üzere, az önce öğrendiğiniz evet – hayır soru
kalıplarının başına soru kelimeleri ekleyebiliriz.

What I Ben nerede yaşadım?


Where you Sen nerede yaşadın?
When he O nerede yaşadı?
What time she O nerede yaşadı?
did live ?
How it O nerede yaşadı?
How many we Biz nerede yaşadık?
How much you Siz nerede yaşadınız?
Why they Onlar nerede yaşadılar?

⊲ Bu zaman yapısıyla olumsuz cümleler kurabilmek için bir küçük sözcüğe ihtiyaç
duyarız : “didn’t”.

Olumsuz cümleler yaparken fiillerin ikinci halleri kullanılmaz.

I didn’t see Pelin. Ben Pelin’i görmedim.


You didn’t eat vegetables. Sen sebze yemedin.
He didn’t come. O gelmedi.
She didn’t read the newspaper. O gazeteyi okumadı.
It didn’t bite. O ısırmadı.
We didn’t listen to music. Biz müzik dinlemedik.
You didn’t write. Siz yazmadınız.
They didn’t help me. Onlar bana yardım etmediler.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

71
4

REFERANS KELİMELER
8

call
t aramak :
k : accep Teklif : off (telefonla
)
v ite
t m e
Kabul e rmek : er mek : in
Kaynamak : Davet et k : repair
ve boil me
Cevap Tekrar : aga Tamir et
answer ask in f o rk
Hesaplamak Çatal :
k: : use
Sorma calculate
: k
Kullanma wait
k:
Bekleme

1 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz

1 . Dün bilgisayar oyunu oynadık.


2 . Onun teklifini kabul ettim.
3 . Yaşlı adam bana cevap vermedi.
4 . Öğretmen 3 soru sordu.
5 . Dün klasik müzik dinledik.
6 . Su kaynadı.
7 . Kadın tekrar hesapladı.
8 . Büyük pencereleri onlar temizlediler.
9 . Hakan’ı aradım.
1 0. Neden erken kalktın?
1 1 . Geçen yıl Amerika’ya gittin mi?
1 2 . Onu davet ettim ama o gelmedi.
1 3 . Öğretmeni dinlemedim.
1 4 . Neden bir ev aldın?
1 5 . Ne zaman geldin?
1 6 . Oyunu kazandın mı?
1 7. Kapıyı tamir ettik.
1 8 . Ankara’da durdum ama hiçbir şey yemedim.
1 9. Ben çatal kullandım ama o kullanmadı.
20. Dün seni bekledim ama sen gelmedin.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

72
FİİLLERİN 1., 2. ve 3. HALLERİ
4
Begin Began Begun Başlamak
Come Came Come Gelmek
8
Bite Bit Bitten Isırmak /rahatsız etmek/sokmak
Blow Blew Blown Esmek / üflemek / sürüklemek
Break Broke Broken Kırmak/kırılmak
Bring Brought Brought Getirmek
Build Built Built İnşa etmek
Buy Bought Bought Satın almak
Catch Caught Caught Yakalamak / yetişmek
Choose Chose Chosen Tercih etmek / seçmek
Cost Cost Cost Mal olmak
Cut Cut Cut Kesmek
Do Did Done Yapmak /etmek
Draw Drew Drawn Çizmek
Drink Drank Drunk İçmek
Drive Drove Driven Sürmek / araba kullanmak
Eat Ate Eaten Yemek
Fall Fell Fallen Düşmek
Feel Felt Felt Hissetmek
Fight Fought Fought Dövüşmek/savaşmak
Find Found Found Bulmak
Fly Flew Flown Uçmak
Forget Forgot Forgotten Unutmak
Forgive Forgave Forgiven Bağışlamak
Freeze Froze Frozen Donmak /dondurmak
Get Got Got Almak /elde etmek
Give Gave Given Vermek
Go Went Gone Gitmek
Grow Grew Grown Yetişmek/büyümek /gelişmek
Hang Hung Hung Asmak
Have Had Had Sahip olmak
Hear Heard Heard Duymak
Hide Hid Hidden Saklamak
Hit Hit Hit Vurmak / çarpmak
Hold Held Held Tutmak /elinde tutmak
Hurt Hurt Hurt İncinmek/incitmek/acıtmak

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

73
4 Keep Kept Kept Tutmak/saklamak/alıkoymak
Know Knew Known Bilmek
Leave Left Left Ayrılmak-bırakmak-terk etmek
8
Let Let Let İzin vermek-kiraya vermek
Lend Lent Lent Ödünç vermek
Lose Lost Lost Kaybetmek
Make Made Made Yapmak-hazırlamak
Meet Met Met Buluşmak-toplanmak
Pay Paid Paid Ödemek
Put Put Put Koymak
Read Read Read Okumak
Ride Rode Ridden Binmek
Ring Rang Rung (Zil)calmak
Run Ran Run Koşmak
Say Said Said Söylemek / demek
See Saw Seen Görmek
Sell Sold Sold Satmak
Send Sent Sent Göndermek
Shoot Shot Shot Ateş etmek
Sing Sang Sung Şarkı soylemek
Sit Sat Sat Oturmak
Sleep Slept Slept Uyumak
Speak Spoke Spoken Konuşmak
Spend Spent Spent Para harcamak
Stand Stood Stood Ayakta durmak – dikilmek
Steal Stole Stolen Çalmak – hırsızlık yapmak
Swear Swore Sworn Ant içmek / yemin etmek
Swim Swam Swum Yuzmek
Take Took Taken Almak
Teach Taught Taught Öğretmek
Tear Tore Torn Yırtmak
Tell Told Told Demek-söylemek-anlatmak
Think Thought Thought Düşünmek
Throw Threw Thrown Atmak-fırlatmak
Understand Understood Understood Anlamak
Wake Woke Woken Uyanmak
Wear Wore Worn Giymek-giyinmek
Win Won Won Kazanmak
Write Wrote Written Yazmak

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

74
19. READING 4

TWITTER 8

Twitter is an online social networking service. It enables its users to send and read texts of up to 140
characters. These short texts are called “tweets”. It was created in March 2006 by Jack Dorsey, and
In a short time, Twitter became very popular around the world. Today there are more than 140 million
active users of Twitter. Users are writing 340 million tweets daily. Even if you are unregistered, you
can read the tweets of other people, if they do not lock their accounts. There are applications of
Twitter so that people can use Twitter services on their mobiles anytime.

The headquarters of Twitter is in San Francisco, but the company has offices in New York as well.
Millions of famous people and political leaders, including the Turkish President, use twitter efficiently.

Answer the questions

1 . Do you have a twitter account?


2 . What is “a tweet”?
3 . How many active users has Twitter got?

NOTES

bi ite um ak an
pa tiv ok lar d
ya ak lıklı u a nuz

lir si a
rş ev çu
ka and ko

iz

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
r tim

sin
i

75
1

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

76
1
20. ADJECTIVES - SIFATLAR (KOLAY, YAVAŞ VB)
Sıfatlar isimleri niteler. Bir nesneye “nasıl” diye sorduğunuzda, verilebilecek tüm yanıtlara 1
“sıfat” yani “adjective” diyoruz.

Gözünüzde süper lüks bir otomobil canlandırın. “Otomobil nasıl?” diye soran birisine
ne cevaplar verirsiniz? Hızlı, pahalı, lüks, havalı, rahat, güvenli, ilgi çekici, kırmızı vb… İşte bu
yanıtların herbiri bir sıfattır. Sıfatlar genellikle am, is, are, was, were fiilleriyle; bir başka deyişle
“be” fiilleriyle kullanılır.

İngilizce’deki en yaygın sıfatlara bir göz atalım.

old : yaşlı / eski foggy: sisli slow: yavaş


young: genç snowy: karlı fast: hızlı
sad: üzgün wet: nemli / ıslak quick: çabuk
cheerful: neşeli windy: rüzgarlı pure: saf
funny: komik cloudy: bulutlu busy: meşgul
sick: hasta stupid: aptal great: muhteşem
terrible: berbat sleepy: uykulu famous: ünlü
cheap: ucuz drunk: sarhoş strong: güçlü
expensive: pahalı noisy: gürültülü weak: zayıf
handsome: yakışıklı quiet: sessiz dangerous: tehlikeli
ugly: çirkin crowded: kalabalık harmful: zararlı
interesting: ilginç thin: zayıf / ince important: önemli
intelligent: zeki thick: kalın serious: ciddi
nice: hoş rich: zengin crazy: çılgın
lovely: sevimli poor: fakir different: farklı
full: dolu lazy: tembel same: aynı
empty: boş hardworking: çalışkan difficult: zor
tall: (insanlar için) heavy: ağır talkative: konuşkan
uzun exciting: heyecanlı necessary: gerekli
short: kısa disgusting: iğrenç wrong: yanlış
small: küçük curious: meraklı right: doğru
dirty: kirli boring: sıkıcı delicious: lezzetli
dry: kuru shy: utangaç tired: yorgun
sunny: güneşli hot: sıcak hungry: (karnı) aç
rainy: yağmurlu cold: soğuk thirsty: susamış
iz. ’da ı
sin o ın
la lu nl un
lir de ım
bu no’ lü a un
bi vi at
0) tü on
(2 rün u k

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
gö B

77
ALIŞTIRMALAR
1
1 Aşağıdaki cümleleri am,is,are,was,were fiilleri yardımıyla İngilizce’ye çeviriniz.
Zamana dikkat ediniz.
1
1 . Onlar geçen yıl zengindi, ama şimdi fakirler.
2 . Dün gece açtım ama şimdi aç değilim.
3 . Ali tembel ama Ayla çalışkan.
4 . Bu ev büyük ve pahalı ama ben zengin değilim.
5 . Benim arabam hızlı ama senin araban yavaş.
6 . Harun 10 yıl önce ünlüydü, ama şimdi popüler değil, çünkü yaşlı. (10 yıl önce : 10 years ago)

7 . Dün bulutlu ve rüzgarlıydı ama sisli değildi. (hava durumu ile ilgili cümlelerinize “it” ile
başlayabilirsiniz)
8 . Ceylin güzel ama Esra çirkin.
9 . Ben 10 yıl önce konuşkan değildim.
1 0. Hale hanım şimdi meşgul.

2 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz

1 . Was the film boring?


2 . Was the exam difficult?
3 . Is your best friend talkative?
4 . Was it rainy yesterday?
5 . Electricity is necessary but it is dangerous.
6 . Was the soup delicious?
7 . Were you busy yesterday?
8 . Are you serious? Is the project important?
9 . Cigarettes are harmful.
1 0. Children are always curious

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

78
1

21. ADVERBS - ZARFLAR (KOLAYCA, YAVAŞÇA VB)


Türkçe’de zarf kelimesi pek çoğumuza mektubu içine koyduğumuz yapışkanlı kağıt anlamı 1
ifade etse de, dilbilgisi konusu olarak “zarf” bir işin, hareketin nasıl olduğunu ifade etmemize
olanak verir. Bir işi, hareketi anlatırlar. Cümlenin fiiline “nasıl” sorusunu sorduğumuzda aldığımız
yanıtlara “zarf” adı veriyoruz.

Örnek:
“Adam yavaşça yürüyordu.” Cümlesindeki “yürümek” fiiline “nasıl” diye soralım.
Adam nasıl yürüyordu?
Yavaşça.
Yavaşça bir zarftır.

Bu örnekte de gördüğünüz şekilde, Türkçe’de zarflar genellikle sıfatların sonuna


“ce,ca,çe,ça” ekleri getirilerek şekillendirilir. Zarf üretmenin bir başka yolu da sıfatların sonuna
“bir şekilde” ifadesini eklemektir. Çünkü her sıfata “ce,ca,çe,ça” ekleri yakışmaz. İngilizce’de
zarf üretmek daha kolaydır. Sıfatların sonuna yalnızca –ly takısı ekler ve zarf yaparız.

Güzel Beautiful Güzelce Beautifully

Kolay Easy Kolayca Easily

Açık Clear Açıkça Clearly

Dürüst Honest Dürüstçe Honestly

Dikkatli Careful Dikkatli bir şekilde Carefully

Dikkatsiz Careless Dikkatsiz bir şekilde Carelessly

Mutlu Happy Mutlu bir şekilde Happily

İsteksiz Reluctant İsteksiz bir şekilde Reluctantly

İSTISNAİ DURUMLAR
Fast (hızlı) ve hard(sıkı) sözcüklerinin sıfat ve zarf durumları aynıdır. Yani sonlarına –ly takısı almazlar.

Hızlı Fast Hızlıca Fastly Fast


Sıkı Hard Sıkı bir şekilde Hardly Hard
İyi Good İyi bir şekilde Goodly Well
Yanlış Wrong Yanlış bir şekilde Wrongly Wrong
iz. ’da ı
sin o ın
la lu v nl un
lir e ım
bu no’ lü a un
bi id at
1) tü on
(2 rün u k

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
gö B

79
ALIŞTIRMALAR
1
1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz

1
1 . The pianist is playing beautifully.
2 . She is painting the wall carefully.
3 . Zehra was eating her hamburger slowly.
4 . Why were you walking quickly?
5 . Can you sing beautifully?
6 . You shouldn’t speak angrily?
7 . Why are you doing your homework reluctantly?
8 . Is he driving fast?
9 . Can you cook well?
1 0. She is swimming badly.

2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz

1 . Onlar neden yavaşça yürüyorlar?


2 . Dikkatli bir şekilde yazmalısın.
3 . Çok dikkatsizce yürüyorsun. Kötü bir şekilde düşeceksin.

4 . Cevapları hızlıca yazmalısın.


5 . Adam sinirli bir şekilde sigara içiyordu.
6 . İyi basketbol oynayamam.
7 . Dürüstçe cevap vermelisin.
8 . Açıkça konuşacağım.
9 . Neden hızlı koşuyorsun?
1 0. O dün yoğun bir şekilde çalışıyordu.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

80
3 Aşağıdaki cümlelerde bir sıfat ve bir zarf verilmiştir. Hangisini kullanmanız gerektiğini
seçiniz, sonrasında ise cümleleri Türkçe’ye çeviriniz. 1

Küçük bir hatırlatma : Sıfatları öğrendiğiniz bölümde, sıfatların daha çok am, is, are, was, were
fiilleriyle kullanıldığını görmüştünüz. 1

1 . I finished my homework quick/quickly.


2 . I can cook good/well.
3 . Why are you angry/angrily?
4 . The film was very good/well.
5 . The roads are wet. Please drive careful/carefully.
6 . English is easy/easily
7 . She is playing the violin beautiful/beautifully.
8 . She is working hardly/hard.
9 . I can answer all the questions easily/easy.
1 0. His English is perfect/perfectly. He can speak very fluent/fluently.

4 Boşlukları parantez içinde verilmiş sözcüklerin sıfat ya da zarf halleriyle doldurunuz.

1 . The girl was dancing _________ (graceful).


2 . The young man won the first race __________(easy).
3 . I don’t know _________ (exact) how much money he earns.
4 . I _________ (honest) don’t know what John told his sister.
5 . The singer of the band sang very _________ (bad) last night.
6 . My friend always speaks very _________ (loud).
7 . You speak German very _________ (good).
8 . Why are you driving ________(fast)?
9 . I love spending the day just lying in bed _________ (lazy).
1 0. Did you arrive home _________ (safe)?

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

81
1 5 Boşlukları parantez içinde verilmiş sözcüklerin sıfat ya da zarf halleriyle doldurunuz.

1 1 . I am --------------tired. (terrible)
2 . The train travels -----------. (fast)
3 . She sings ----------. (good)
4 . Mr. Jones wrote the letter -------------. (quick)
5 . The ----------------film was over at 10 o’clock. (terrible)
6 . We got to school -------------yesterday. (quick)
7 . I have been training very ------------for the match. (hard)
8 . Five cars were -----------damaged. (heavy)
9 . Please read the instructions --------------. (careful)
1 0. The bus driver was ------------. (angry)
1 1 . His answer came ----------------. (surprising)
1 2 . Tom looked at my dinner -------------. (hungry)

6 Boşlukları parantez içinde verilmiş sözcüklerin sıfat ya da zarf halleriyle doldurunuz.

1 . He has never had an accident because he’s an -------------driver. (excellent)


2 . His father is a manager. He works very ------------. (hard)
3 . He won the lottery. He is very -----------. (happy)
4 . She was-------------, so she stayed at home all day.(sick)
5 . The weather was -------------. It was cold all the time. (bad)
6 . The exercise wasn’t difficult, so we did it -----------------. (easy)
7 . The soup is great. It tastes ---------------. (wonderful)
8 . The party was --------------. (wonderful)
9 . Fish and chips taste ------------------. (fantastic)
1 0. She is a nice girl. She always answers ----------------. (polite)

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

82
1
22. COMPARATIVE - SIFATLARLA KARŞILAŞTIRMA
(DAHA BÜYÜK, DAHA UCUZ VB)
2
İki şeyi birbiriyle kıyaslamak için, karşılaştırmada kullanacağımız sıfatların sonuna
“–er” eki, ya da başına “more” sözcüğünü ekleyerek sıfata “daha” anlamı katarız. Böylelikle
daha büyük, daha güzel, daha iyi gibi ifadeler yaratabiliriz. Bu karar çok kolay bir kurala
göre verilir ;

1 - Eğer sıfat bir ya da iki hece ise, yani kısaysa sıfatın sonuna –er takısı ekleriz.

Örn :
fast : hızlı
faster : daha hızlı

small : küçük
smaller : daha küçük

2 - Eğer sıfat üç ya da daha fazla heceden oluşuyorsa, yani uzunsa, sıfatın önüne “more”
sözcüğü ekleriz.

Örn :
beautiful : güzel
more beautiful : daha güzel

comfortable : konforlu
more comfortable : daha konforlu

İSTISNAİ DURUMLAR
Bu iki kurala uymayan birkaç istisnai durum vardır.

Good : iyi
Better : daha iyi
Bad : kötü
Worse : daha kötü
Far : uzak
Further : daha uzak

⊲ Karşılaştırdığımız şeyler açıkça belirtiliyorsa, yukarıdaki kurala göre sıfatın sonuna –er takısı ya da
önüne more sözcüğü ekledikten sonra “than” sözcüğünü ekleyebiliriz.

Antalya is smaller than İstanbul. : Antalya, İstanbul’dan daha küçüktür.

Bu örnekte karşılaştığımız iki şey açıkça belirtilmiştir. Ancak günlük görsel öğeler daha kısa
cümleler kurmamıza olanak verir. Bir başka deyişle, “bu ceket diğer ceketten daha pahalı” demeyiz. Çoğu
zaman kısaca “bu ceket daha pahalı”, ya da “diğeri daha ucuz” deriz. Böylelikle “than” kullanmamıza gerek
kalmaz.

This car is faster than the other car. : Bu araba diğer arabadan daha hızlı.
iz. ’da ı
sin o ın
la lu nl un

This car is faster. : Bu araba daha hızlı.


lir de ım
bu no’ lü a un
bi vi at
2) tü on
(2 rün u k

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
gö B

83
1 Bir veya iki heceli olmasına rağmen eğer sıfat –ful,-ous,-ed, ing,-some ..ile bitiyorsa
sonuna –er değil, başına more takısı alarak “comparative “olurlar Aşağıdaki sıfatlar iki
hecelidir, yani kısadır; ancak yine de sonlarına –er takısı almazlar.
2 Örn: Örn:
useful : kullanışlı boring: sıkıcı
more useful : daha kullanışlı more boring : daha sıkıcı

NOT : Sıfatların sonuna –er eki eklemenin bazı temel kuralları vardır .
⊲ Eğer sıfat –y ile bitiyorsa ve –y den önceki harf sessiz ise –y düşer –ier gelir.
Easy : kolay
Easier : daha kolay
⊲ Eğer tek heceli sıfat bir sesli ve bir sessiz harf ile bitiyorsa, son harf çift yazılır
Big : büyük
Bigger : daha büyük

ALIŞTIRMALAR
1 Aşağıdaki sıfatların başına more sözcüğü ya da sonuna –er takısı ekleyerek, ifadelere
“daha” anlamı kazandırınız; elde ettiğiniz ifadeyi Türkçe’ye çeviriniz.
Örnek:
Fast faster Daha hızlı

Slow (yavaş)
Small (küçük)
Handsome (yakışıklı)
Cold (soğuk)
Hot (sıcak)
Short (kısa)
Long (uzun)
Dirty(kirli)
Happy (mutlu)
Intelligent (zeki)
Expensive (pahalı)
Cheap (ucuz)
Useful(faydalı)
Funny(komik)
Angry (sinirli)
Popular (popüler)
Famous (ünlü)
Thin (zayıf)
Easy (kolay)

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

84
2 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz. 1

1 . Summer is hotter than winter. 2


2 . An apple is smaller than a watermelon.
3 . This film is more boring than the other film.
4 . This is cheaper.
5 . English is easier than German.
6 . Milk is better than tea.
7 . Elephants are bigger than birds.
8 . My house is more comfortable than your house.
9 . This book is more interesting than the other book.
1 0. My car is faster.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

85
1
23. SUPERLATIVE - EN ÜSTÜNLÜK BİLDİRME
(EN BÜYÜK, EN UCUZ VB
2
Bir önceki bölümde iki şeyi birbiriyle karşılaştırmayı, “daha büyük”, “daha pahalı” gibi
ifadeler kullanabilmeyi öğrendiniz. Bu bölümde ise ikiden fazla şey arasındaki en üstün olanı
belirtebilmemize olanak veren Superlative yapılarını öğreneceksiniz. Bir başka deyişle bu
bölümün sonunda “en büyük”, “en pahalı” gibi ifadeler kullanabileceksiniz.

Geçtiğimiz bölümde sıfatları kısa ve uzun sıfatlar olarak ikiye ayırmıştık. Aynı kuralı bu bölümde
de uygulamalıyız. Yani;

1 - Sıfat bir ya da iki heceliyse sıfatın sonuna –est takısı koyarız.

Örn :
Fast : hızlı
The fastest : En hızlı

2 - Sıfat üç ya da daha fazla heceden oluşuyorsa, sıfatın başına “most” sözcüğü ekleriz.

Örn :
Beautiful : güzel
The most beautiful : En güzel

Not : Yukarıdaki örneklerde gördüğünüz gibi “en” sözcüğü ile üstünlük belirtirken, yapının
başında mutlaka “the” sözcüğünü kullanırız.

İSTISNAİ DURUMLAR
Bu iki kurala uymayan birkaç istisnai durum vardır.
Good : İyi
The best : En iyi
Bad : Kötü
The worst : En kötü
Far : Uzak
The furthest : En uzak

⊲ Bir veya iki heceli olmasına rağmen eğer sıfat –ful,-ous,-ed, ing,-some ..ile bitiyorsa
sonuna –est değil, başına most takısı alarak “superlative“ olurlar Aşağıdaki sıfatlar iki
hecelidir, yani kısadır; ancak yine de sonlarına –est takısı almazlar.

Örn: Örn:
useful : kullanışlı boring: sıkıcı
the most useful : en kullanışlı the most boring : en sıkıcı
gö 23) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

86
ı
⊲ NOT : Önceki bölümde olduğu gibi, bu konuda da sıfatların sonuna –est eki eklemenin bazı 1
temel kuralları vardır .

⊲ Eğer sıfat –y ile bitiyorsa ve –y den önceki harf sessiz ise –y düşer –ier gelir.
2
Easy : kolay
The easiest : en kolay

⊲ Eğer tek heceli sıfat bir sesli ve bir sessiz harf ile bitiyorsa, son harf çift yazılır
Big : büyük
The biggest : en büyük

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki sıfatların başına most sözcüğü ya da sonuna –est takısı ekleyerek, ifadelere
“en” anlamı kazandırınız; elde ettiğiniz ifadeyi Türkçe’ye çeviriniz.

Örnek:
Fast The fastest En hızlı

Slow

Small

Handsome

Cold

Hot

Short

Long

Dirty

Happy

Intelligent

Expensive

Cheap

Useful

Funny

Angry

Popular

Famous

Thin

Easy

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

87
1

REFERANS KELİMELER
2

City
Şehir : uage Gül : rose
: food
ng
Dil : la shirt Hediye : gif Yiyecek
t animal
:
Gömlek : handsome Bilet : ticke Hayvan :
t able
Yakışık
l ı Et : meat Kablo : c

2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz

1 . İstanbul en büyük şehirdir.


2 . İngilizce en kolay dildir.
3 . Bu gömlek en pahalı gömlek.
4 . Brad Pitt en yakışıklı aktördür.
5 . Kırmızı gül en iyi hediyedir.
6 . Bu bilet en ucuz bilet.
7 . Bu hemşire en yaşlı hemşire.
8 . Et en sağlıklı yiyecektir.
9 . Bu, en küçük hayvandır.
1 0. Kırmızı kablo en uzun kablo.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

88
1

REFERANS KELİMELER
2

patron
Boss : va Climate : ikli
e a t h er : ha r Egypt : Mıs
m
W a
: ilkbah ır
Spring

3 Boşlukları comparative yapısıyla doldurunuz; sonrasında da Türkçe’ye çeviriniz.

1 . She is ......................(young)............. I am.

2 . Your boss is much ............... (old).............. I expected.

3 . New York is ................ (big) ................. Istanbul.

4 . The weather this spring is ..............(good) ............... the weather last spring.

5 . This exercise is ................ (easy) ............... the last one.

6 . Eda is ..................(attractive) ............... Emel.

7 . My friend’s car is ................. (expensive) ................ my car.

8 . This grammar book isn’t ................ (difficult) ................ the other books.

9 . I am ................ (young) ............... my sister.

1 0. The climate of Egypt is ................... (good) ................. that of USA.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

89
1

REFERANS KELİMELER
2

us Intelligent
: okyan ayı : akıllı l
O c e a n Attractive Lake : gö yük /
k : çekici bü
y : Oca Large :
Januar Pretty : hoş
geniş

4 Boşlukları superlative yapısıyla doldurunuz; sonrasında da Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Istanbul is ______________ city in Turkey. (big)

2 . My father is ______________ person in our family.(old)

3 . January is ______________ month of the year. (cold)

4 . The Pacific is ______________ ocean in the world. (large)

5 . This chair is ______________chair in the world. (comfortable)

6 . He is ______________ person that I know. (intelligent)

7 . My girlfriend was ______________ girl at the party. (attractive)

8 . She was wearing ______________ dress. (pretty)

9 . The Nile is ______________ river in the World. (long)

1 0. Lake Van is ______________ lake in our country. (large)

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

90
1

REFERANS KELİMELER
2

uzun Travel : sey


Long : etmek
ahat
:
Record ek Safe : güve
t m
kayde lü nli /
ul : güç kasa
Powerf

5 Boşlukları comparative ya da superlative yapısıyla doldurunuz; sonrasında da Türkçe’ye


çeviriniz.

1 . He is ______________ man in France.(rich)

2 . The Nile is ______________ the Thames. (long)

3 . Their last song is ______________ they have ever recorded. (bad)

4 . My car is ______________ yours. (powerful)

5 . Trabzon is the ______________ part of Turkey. (wet)

6 . These chairs are ______________my sofa. (comfortable)

7 . Travelling by train is ______________ flying. (safe)

8 . The film was ______________ the book. (good)

9 . He drives ______________ his sister. (carefully)

1 0. Bebek is one of ______________ parts of İstanbul. (expensive)

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

91
2
24. SOME INDEFINITE PRONOUNS - BAZI BELİRSİZ ZAMİRLER
(HİÇBİR ŞEY, HERHANGİ BİR ŞEY VB)
3

Türkçe’de olduğu gibi İngilizce’de de “hiçkimse, hiçbir şey…” gibi belirsiz zamirler büyük
bir öneme sahiptir. Aşağıda bu tip zamirlerin bir listesini göreceksiniz :

anyone Hiç kimse / Herhangi bir kimse no one Hiç kimse I met no one at the party.
anybody Hiç kimse / Herhangi bi kimse nobody Hiç kimse I saw nobody at school.
anything Hiçbir şey / Herhangi bir şey nothing Hiçbir şey I sold nothing yesterday
anywhere Hiçbir yer / Herhangi bir yer nowhere Hiçbir yer I went nowhere last holiday.

⊲ Görüldüğü gibi any- ve no- ön ekleri ile başlayan zamirler bazı durumlarda aynı anlama
gelmektedir. Ancak kullanımına dikkat edilmelidir. Şöyle ki;

★ No- ile başlayan zamirleri yapısal olarak olumlu cümleler ile kullanmalıyız; ancak bu
zamirler cümlenin anlamını olumsuz yaparlar. Soru cümlelerinde ve olumsuz cümlelerde no- ön ekli
zamirler kullanmayınız.

★ Any- ile başlayan zamirleri olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde kullanabilirsiniz.


Ancak olumlu cümlelerde kullanımı çok kısıtlıdır. Birkaç örnek ve alıştırmadan sonra bu kullanımı da
göreceksiniz.

I will see nobody tomorrow. (Yarın hiçkimseyi görmeyeceğim)



Dikkat ederseniz İngilizce cümlemizin yapısı olumlu, anlamı olumsuz durumdadır.

★ Bu cümleyi şu şekilde de kurmak mümkündür;

I will not see anybody tomorrow. (Yarın hiçkimseyi görmeyeceğim)

Bu örnekte ise hem İngilizce cümlenin hem de Türkçe cümlenin yapıları da, anlamları da
olumsuzdur.

★ Will you see anybody?

Hiç kimseyi görecek misin?

Bu örnekteki cümle de bir “soru” cümlesidir. Yani any- ile başlayan bir zamir kullanımına uygundur.
gö 24 ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
( b

ko an ide iz.
n ’

nu la o’d
ü

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
nu tım a
n ın

92
i

ı
2

Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz. 3


I will eat nothing. I will not eat anything. Hiçbir şey yemeyeceğim.
She can cook nothing. She can not cook anything. O hiçbir şey pişiremez.
You should go nowhere. You should not go anywhere. Hiçbir yere gitmemelisin.

ALIŞTIRMALAR
1 Aşağıdaki cümleleri anyone, anywhere, anything kullanarak İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Hiçbir şey içmemeliyim.


2 . Hiçbir şey oynamayacağım.
3 . Hiçbir yere gitmiyorduk.
4 . Hiçkimseyi görmeyeceğiz.
5 . Hiçbirşey almayacağız.

2 Aşağıdaki cümleleri noone, nowhere, nothing kullanarak Türkçe'ye çeviriniz.

1 . They should say nothing.


2 . I am going nowhere.
3 . Zeynep can cook nothing.
4 . Melih will bring nothing.
5 . She will meet no one at the party

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

93
2
⊲ Any- ön ekli zamirleri olumlu cümlelerde kullanırsanız yanlış olmaz; ancak anlam keskin bir şekilde
değişir ve “her, herhangi bir…” olur. Bu noktada çok dikkatli olmalısınız.
3

Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.

Anyone can make an omelette. It is easy! : Herkes omlet yapabilir. Çok kolay!
Today is Sunday. We can go anywhere! : Bugün pazar.Herhangi bir yere gidebiliriz
You can buy anything here! : Burada herhangi bir şeyi satın alabilirsin.

ALIŞTIRMALAR
1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Anyone can do this!


2 . We can watch anything. You can decide.
3 . Anyone can play that game.
4 . Will anyone answer my question?
5 . I’m hungry. I can eat anything!

2 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Anyone can play chess, because it is not difficult.


2 . Can anybody give me a map?
3 . No one was sleeping last night.
4 . I did not see anything yesterday.
5 . I did not see anyone at the mall.
6 . There was not anybody at home.
7 . He can do anything for money.
8 . Anyone can speak English
9 . Nobody is perfect.
1 0. Can anybody help me?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

94
2

25. SPEAKING FRIENDS

New Vocabulary You Might Need

⊲ Who is your closest friend? Describe


him / her. 1 . Close : yakın
2 . Friendship : arkadaşlık
⊲ Is friendship important for you?
3 . Classmate : sınıf arkadaşı
⊲ There is a saying : “To have a good 4 . Roommate : oda arkadaşı
friend, you should be a good friend.” What Primary school :ilkokul
5 .
do you think about that?
6 . Make friends : arkadaş edinmek
⊲ Who was your best friend when you 7 . Jealous : kıskanç
were 7?
8 . Chat :sohbet etmek
⊲ Have you ever met someone on the 9 . Funny : komik
Internet? 1 0. Meet : buluşmak
bi ite nu ak an
pa tiv ko lar zd
ya ak ıklı u a nu

a
lir si şm
ıl v u
rş de oç
ka ran im k

iz.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sin
it

95
2
26. QUESTION TAGS / “DEĞİL Mİ” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR
⊲ Türkçe’deki karşılığı “değil mi” olan yapılara “Tag Questions” adı verilmektedir.
3 Türkçe’de tüm zamirlerle, tüm zamanlarla “değil mi” ifadesini kullanabiliyor olsak da İngilizce’de
bu yapının çok farklı ve daha kapsamlı kuralları vardır.

⊲ Yine şu ana kadar öğrenmiş olduğunuz tüm zamanları ve diğer dilbilgisi yapılarını gösteren
tablomuzdan yardım alacağız :
I am walking
I was walking
I will walk
I should walk
I can walk

I walk
I walked
⊲ Hatırlayacağınız gibi çizginin üzerindeki yapılardaki kırmızı sözcükler sol tarafa giderek soru
yapmamıza imkan veriyordu. Ancak çizginin altındaki iki zamanda böyle bir imkana sahip değildik. Söz
konusu bu iki zamandan geniş zamanda do/does; di’li geçmiş zamanda is “did” yardımcı fiilleri ile soru
yapabiliyorduk.
“Değil mi” diyebilmek için çizginin üzerindeki cümle yapılarındaki kırmızı ile işaretli yardımcı fiilleri bu
defa cümlenin sağına, en sonuna atmalıyız. Ancak şu noktaları göz önünde bulundurmalıyız:
1- Yardımcı fiil cümle sonuna giderken ters döner. Yani olumlu ise olumsuz; olumsuz ise olumlu hale
dönüşür.
2- Bu kurala göre yardımcı fiili cümle sonuna gönderdikten sonra, cümlemize hangi kişi zamiri (özne)
ile başladıysak, aynı zamiri bir defa daha kullanmalıyız.
3. Geniş zamanda ve di’li geçmiş zamanın olumlu cümlelerinde kırmızı bir yardımcı fiil bulunmadığına
göre, geniş zaman için “do, does, don’t, doesn’t”; di’li geçmiş zaman için “did ve didn’t” kullanmalıyız.

She is reading a book, isn’t she? O kitap okuyor, değil mi?

They are dancing, aren’t they? Onlar dans ediyorlar, değil mi?

He was studying English, wasn’t he? O İngilizce çalışıyor, değil mi?

They weren’t sleeping, were they? Onlar uyumuyorlardı, değil mi?

She will come at noon, won’t she? O öğlen gelecek, değil mi?

We shouldn’t smoke, should we? Sigara içmemeliyiz, değil mi?

You can play the guitar, can’t you? Sen gitar çalabilirsin, değil mi?

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

They live here, don’t they? Onlar burada yaşarlar, değil mi?

You don’t smoke, do you? Sen sigara içmezsin, değil mi?

You worked here last year, didn’t you? Sen geçen yıl burada çalıştın, değil mi?
gö 26) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil

You didn’t wait, did you? Sen beklemedin, değil mi?


(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

96
ı
⊲ İşte bu kadar kolay. Ancak birkaç noktanın üzerinde durmalıyız.
2

Soldan sağa giderek “değil mi” diyebilmemize olanak veren yardımcı fiilerin uzun halini hiç
3
kullanmadık. Olumsuzluk ekini yardımcı fiille birleştirip sürekli kısa halini kullanmalıyız.

Örn: is not isn’t


should not shouldn’t

Bu noktada karşımıza şu sorun çıkmaktadır.

I am not walking cümlesinde am ve not sözcüklerinin birleştirilerek kısaltılması mümkün


değildir. Yani İngilizce’de “amn’t” diye bir ifade yoktur. “Değil mi” diyebilmek için her durumda
kısaltılmış ifadeler kullanmamız gerekli olduğuna göre sadece bu noktaya mahsus olmak üzere,
ilginç bir kullanım karşımıza çıkmaktadır.

I am speaking English, aren’t I?

Bu istisna dışındaki tüm kullanımlar kurallıdır.

ALIŞTIRMALAR

1 Boşlukları “değil mi” ifadesiyle doldurunuz.

1 . He is collecting stamps, ………………… ?


2 . We will watch TV in the afternoon,…………………. ?
3 . You were cleaning the windows, …………………………….?
4 . They don’t like Geography, ………………………….?
5 . Peter played volleyball yesterday, ………………………….?
6 . They are going to the cinema, ……………………………..?
7 . Ezgi didn’t do her homework last week, …………………………?
8 . He can swim well, ……………………………?
9 . You will call me tomorrow, …………………………….?
1 0. I am waiting here, ………………………….?

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

97
2 2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz

3 1 . Onlar yüzüyorlar, değil mi?


2 . Yarın geleceksin, değil mi?
3 . Zeynep dün burada bekliyordu, değil mi?
4 . Cemil şimdi İngilizce öğreniyor, değil mi?
5 . Bebek ağlamıyor, değil mi?
6 . Siz 2008’de siyah üniforma giymiyordunuz, değil mi?
7 . Yarın sushi yemeyeceğiz, değil mi?
8 . Dün bir komedi filmi izliyordunuz, değil mi?
9 . Yeni bir ev almalıyım, değil mi?
1 0. Onlar dün basketbol oynuyorlardı, değil mi?
1 1 . Geçen sene 3000 dolar kazanmıyordun, değil mi?
1 2 . Gelecek sene burada çalışabilirim, değil mi?
1 3 . Cenk süt içiyor, değil mi?
1 4 . Onlar yarın gidecekler, değil mi?
1 5 . Sen kola içmiyorsun, değil mi?
1 6 . Uyumuyorsun, değil mi?
1 7. Saat 7.00’de kalkacaksın, değil mi?
1 8 . Bebek uyuyor, değil mi?
1 9. Ali gazete okuyor, değil mi?
20. Sen hızlı koşabilirsin, değil mi?

27. DİNLEME ALIŞTIRMASI NO: 2


LISTEN AND ANSWER THE QUESTIONS
⊲ What airline company is it?

⊲ What is the flight number?

⊲ What is the gate number?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

98
2

28. SPEAKING LANGUAGES

New Vocabulary You Might Need

⊲ How many languages can you speak 1 . Fluently : akıcı bir şekilde
fluently? 2 . Mother tongue / Native
⊲ Does your mother tongue have any Language : ana dil
words, borrowed from English? 3 . Common : yaygın
4 . Foreign : yabancı
⊲ What is the most common language in
the world? Why? 5 . Communication : iletişim
6 . Practice : pratik yapmak
⊲ Do you like learning languages?
7 . Dictionary : sözlük
⊲ Why do people learn foreign languages? 8 . Official language : resmi dil
9 . Vocabulary : Kelime Dağarcığı
1 0. Grammar : Dilbilgisi
bi ite nu ak an
pa tiv ko lar zd
ya ak ıklı u a nu

a
lir si şm
ıl v u
rş de oç
ka ran im k

iz.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sin
it

99
2
29. IF CLAUSES - EĞER YAPILARI
“Eğer” ifadeleri İngilizce’de temel olarak 3 tipe ayrılır :
4 - İçinde bulunduğumuz anda ya da gelecekte çok yüksek bir ihtimalle meydana gelebilecek
olayları anlatırken birinci tip yapıyı;
- İçinde bulunduğumuz anda ya da gelecekte meydana gelebilme ihtimali çok az olan veya
varsayıma dayalı ifadeleri anlatırken ikinci tip yapıyı;
- Geçmişteki gerçekleşmemiş durumları anlatırken ise üçüncü tip yapıyı kullanırız.
Yani birinci ve ikinci tip “if” yapıları şimdiki ya da gelecekteki durumu anlatır. Ancak üçüncü
tip “if” yapısı geçmişteki durumları anlatır.

İçerisinde “if/eğer” yapısı barındıran cümleler iki taraflıdır. Yani ana cümlenin bütününün
içerisinde aslında iki küçük cümlecik bulundururlar. Bunların birisi “if” ile başlar, diğer cümlecik
ise “devamı” niteliğindedir. İşte bu “If” ile başlayan cümleciğe “ıf clause”; diğer cümleciğe ise
“main clause” diyoruz. Ancak bir cümleye ister “if clause” ile, isterseniz de “main clause” ile
başlayabilirsiniz.

⊲ Şimdi bu üç tip “eğer” ifadesinin gramer yapısını inceleyeceğiz. Aşağıdaki cümlelerde kırmızı ile
işaretlenmiş yapılara dikkat ediniz:

If Tip 1 : If I go home early, I will watch the match with my cousin.


Eğer eve erken gidersem, maçı kuzenimle izleyeceğim.

If Tip 2 : If I won the lottery, I would buy a helicopter.


Piyangoyu kazansam, helikopter alırdım. (kazanmam teknik olarak imkansız değil ama çok zor;
ihtimal var ama çok az)

If Tip 3 : If you had come with me yesterday, you would have seen my best friend.
Eğer dün benimle gelmiş olsaydın, en iyi arkadaşımı görürdün. (Ama gelmedin ve geçti Bor’un pazarı)
Yani her 3 “if” tipinde de uymamız gereken belirli kurallar bulunmaktadır. Birinci tipe geniş zamanla,
ikinci tipe di’li geçmiş zamanla, üçüncü tipe de miş’li geçmiş zamanla başlarız. Bir başka deyişle, birinci tipe
fiilin birinci haliyle, ikinci tipe fiilin ikinci haliyle, üçüncü tipe ise fiilin üçüncü haliyle başlarız. İşte tip isimlerinin
çıkış noktası da budur.
Her ne kadar “birinci tip if” yapısının sağ tarafındaki devam cümlesinde “will” yapısı kullanmış olsak
da, bu kısımda daha önce öğrendiğiniz “can”, “should” yapıları da kullanılabilir. Ancak bu istisnai durum
yalnızca “birinci tip if” yapısında geçerlidir. Diğer tiplerde değişiklik yapmayınız.

1- Dikkat ederseniz, “ikinci tip if” yapısının Türkçe çevirisinde “eğer” sözcüğünü kullanmadık.
Çünkü Türkçe düşündüğümüzde bu yapının “eğer” yapısı olduğunu söylemek pek güçtür. İşte bu
yüzden ünlü şarkıda : “Ah bir zengin olsam” ifadesi geçer. Bu ifadenin İngilizce’si “If I were a rich
man” şeklindedir. (“was-were” olmak fiilinin ikinci halidir.)
2- Daha önceki konularda hangi kişi zamiri ile “was”, hangi kişi zamiri ile “were”
kullanacağınızı öğrenmiştiniz. Ancak “if” yapısıyla cümleler kurarken tüm kişi zamirleri ile
“were” kullanınız.
Örn : If he were here… O burda olsa…
gö 29) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

100
ı
2
REFERANS KELİMELER

ışı
: yurtd Accident : k
Abroad kabul etmek Adventure :
aza
Annivers
ary :
:
Accept macera
yıldönüm
ü

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki “birinci tip if” cümlelerini Türkçe’ye çeviriniz.

1 . If you go abroad, you will stay in a hotel, won’t you?

2 . If you accept my present, I will be happy.

3 . If you forget your wedding anniversary, your wife will get angry.

4 . If you like adventure books, you should visit that local book store.

5 . If you drive fast, you will have an accident.

REFERANS KELİMELER

k
incitme Dangerous :
hurt : e k tehlikeli
: dirs exhausted :
elbow yorgun

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

101
2 2 Aşağıdaki “ikinci tip if” cümlelerini Türkçe’ye çeviriniz.

4
1 . If I were you, I wouldn’t play this dangerous game.

2 . If you were here, I would be the happiest man!

3 . If he were exhausted, he wouldn’t come with us.

4 . If I were a famous actor, I would live in Hollywood.

5 . If he were more careful, he wouldn’t hurt his elbow.

REFERANS KELİMELER

k
geçme mek alive : canlı,
pass : t sağ
s i s t : ısr e
a r
chemistry :
i n kimya

3 Aşağıdaki “üçüncü tip if” cümlelerini Türkçe’ye çeviriniz.

1 . If they had wanted to pass his chemistry exam, they would have studied much harder for it.

2 . If you had insisted, he would have stayed here one more night.

3 . If the car hadn’t been expensive, we would have bought it.

4 . If he had gone to the doctor right away, he would have been alive today.

5 . If he had had more time, he could have finished the exam.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

102
2

4 Aşağıdaki karışık if cümlelerini İngilizce’ye çeviriniz. Cümle tiplerine dikkat ediniz. 4

1 . Eğer şimdi başlarsak, gelecek hafta raporları bitirmiş olacağız.

2 . Müdür erken gelirse, sizi bilgilendireceğim.

3 . Yeterince para biriktirirsem Amerika’ya gideceğim.

4 . Sınavı geçmek istiyorsan çok çalışmalısın

5 . Ulus’a gidiyorsan, Kızılay’da yeniden bilet almalısın.

6 . Eğer süpermarkete gidersen benim için soğan ve sarımsak alabilir misin?

7 . İngilizce öğrenirsen kolayca iş bulabilirsin.

8 . Okula yakın otursam(yaşasam), okula hergün erken gelirdim.

9 . Bir milyon dolarım olsa(bir milyon dolara sahip olsam), herkese yardım ederdim.

1 0. Başbakan olsam, yeni okullar açardım.

1 1 . Senin yerinde olsam, koşmazdım.

1 2 . Aktör olsam, çok mutlu olurdum.

1 3 . Senden genç olsam daha hızlı koşardım.

1 4 . Dün gelmiş olsaydın, dedemi görürdün.

1 5 . 1990’da burada yaşasaydım, çalışmazdım.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

103
2
5 Boşlukları doğru “if” tipine uygun olarak doldurunuz; sonrasında cümleleri Türkçe’ye
çeviriniz.
4

1 . If you took the train, you …………..(go)faster.

2 . If you had a key, you …………(open) the door.

3 . If you were less tired, you …………….(clean) the house.

4 . If we had the choice, we ……………(go) to America.

5 . If they had more children, they ……………..(build) a school.

6 . If I worked as a doctor, I ………………….( join) a team to help people in Africa.

7 . If we ………..(have) time, we would stay.

8 . If you ………………….(call) from the station,I will come and meet you.

9 . What will you do if the train ……………….(come) late?

1 0. I’m sure you ……………….(enjoy) the film if you see it.

1 1 . If she …………………(phone), tell her I will be back at three.

1 2 . If I see her, I ………………….(say)something.

1 3 . If he gets enough money, he ………………(see) lot’s of countries.

1 4 . If I see Bob ,I ………………(invite) him to the party.

1 5 . If I ……………(become) a singer, I will be famous.

1 6 , If it ………(rain), I’ll read a book.

1 7. If he ……………(think) so, he’d tell you.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

104
2

1 8 . If you…………. (work) harder, you would have learnt a lot more.


4
1 9. If I go to England, I ………….. (learn) English.

20. If you kicked the machine, it ……………. (break) down,

2 1 . If I had had the money, I ………………. (fly) to Florida.

22. If you do like that, of course it …………… (stop).

23. If he …………….. (get) hungry, he’ll eat something.

24. If you opened the door, I ……………….. (get) in.

25. If you …………….. (go) to the cinema, I would have come with you.

26. If you eat too much, you ………….. (put) on weight.

27. If you had gone to England, you…………. (see) the London’s Eye.

28. If you knew his phone number, you ………….. (phone) him.

29. If I ……………….. (win) the lotto, I would go on a round-the-world trip.

30. My friends wouldn’t let me down, if I ……………….(have) a problem.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

105
2 6 Aşağıdaki soruları cevaplayınız.

4
1 . What would you wear, if you lived in Sibiria?

2 . Where would you spend your summer holiday, if you won the lottery?

3 . What would you say, if you met Madonna?

4 . Which car would you buy, if you were very rich?

5 . How much would you have earned, if you had worked for IBM last year?

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

106
2

30. SPEAKING JOBS

New Vocabulary You Might Need

1 . Occupation : meslek
2 . Accountant : muhasebeci
⊲ What was your first job?
3 . Baker : Fırıncı
⊲ Do women usually work after they get 4 . Carpenter : Marangoz
married in Turkey?
5 . Dentist : Diş Hekimi
⊲ If you were a millionaire, would you 6 . Engineer : Mühendis
work? 7 . Flight Attendant : Uçuş görevlisi

⊲ What do you like most about your job? 8 . Judge : Hakim


9 . Lawyer : Avukat
⊲ Who is the breadwinner in your family? Nurse : Hemşire
1 0.
⊲ Where does he/she work? 11. Sales Representative : Satış
temsilcisi
12. Tailor : Terzi
13. Waiter : Garson
14. Vet : Veteriner
bi ite nu ak an

15. Butcher : Kasap


pa tiv ko lar zd
ya ak ıklı u a nu

a
lir si şm
ıl v u
rş de oç
ka ran im k

iz.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sin
it

107
3
31. WISH / KEŞKE
5 Bu bölümde, “keşke” ile başlayan ifadeler oluşturabilmek üzere “wish” yapısını
inceleyeceğiz.

“Şimdi ya da gelecek” ile ilgili “keşke” ifadeleri kurabilmek üzere “Simple Past Tense /
Di’li Geçmiş Zaman” kullanırız.

Geçmiş ile ilgili “keşke” ifadeleri kullanabilmek üzere ise “Past Perfect Tense / Miş’li
Geçmiş Zaman” kullanırız.

I wish she would’nt come with you tomorrow : Keşke o yarın sizinle gelmese.
I wish you were here now : Keşke şimdi burada olsan.

I wish I hadn’t drunk a lot yesterday : Keşke çok içmemiş olsaydım.


I wish I had learnt English years ago : Keşke yıllar önce İngilizce öğrenmiş olsaydım.

“Wish” kullandığınız yapılarınızda mutlaka özne ile başlayıp fiil ile devam eden bir tam
cümle oluşturunuz.

Eğer “be/olmak” fiilinin ikinci halini kullanmanız gerekirse, tüm kişi zamirlerinde, kulağınıza
hoş gelmese bile “were” kullanınız. “Was” kullanmayınız.

⊲ Özellikle şimdi ya da gelecek ile ilgili keşke yapılarındaki zaman uygulamamızın genel-geçer
İngilizce kalıplarından ve alışıldık uygulamalardan biraz farklı olduğunu gördünüz. Şöyle ki, “şimdi ya da
gelecek” ile ilgili bir “keşke” ifadesi oluşturabilmek için kuracağımız cümlelerde, aslında bir geçmiş anlamı
taşımakta olan yapıları; yani fiillerin ikinci hallerini kullanırız. Bu ters kullanım, kulağa hoş gelmese de
mecburidir.

NOTES
gö 31) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
( b

ko an ide iz.
n ’

nu la o’d
ü

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
nu tım a
n ın

108
i

ı
3

REFERANS KELİMELER
5

en
a n c e : önced Butterfly : k
In adv uçlamak elebek
:s Flour : un
Blame
zalim
Cruel :

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . I wish I were at home now.

2 . I wish we hadn’t bought this flat!

3 . I wish I hadn’t spent so much money on books.

4 . I wish they had warned me in advance.

5 . I wish I hadn’t blamed her.

6 . I wish they hadn’t been cruel.

7 . I wish I were a butterfly.

8 . I wish you had bought more flour.

9 . I wish I knew more people in this town.

1 0. I wish I had remembered his name.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

109
3 32. READING

5 FACEBOOK

Facebook is a social networking website. It aims to connect friends. It is the largest networking site.
It began as a college networking website and then it became bigger and bigger day by day.
Facebook was founded in 2004 by Mark Zuckerberg. He was a Harvard University student.
Facebook’s first official name was “thefacebook”. It became popular and famous in a short time.
Within months, “thefacebook” became a nationwide college networking website.

Zuckerberg, then left Harvard to run “thefacebook” full time. In August of 2005, “thefacebook” was
renamed Facebook. At that time, it was only available to schools, universities, organizations, and
companies within English speaking countries. But now it is open to everyone around the world.

Answer the questions

1 . Do you have a Facebook account?


2 . Who was Facebook founded by?
3 . What is the difference between “thefacebook” and Facebook?

NOTES


i
r tim
ka and ko
rş ev çu
ı
ya ak lıklı u a nuz
pa tiv ok lar d Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
bi ite um ak an
lir si a
sin 110
iz
REFERANS KELİMELER
3

rlic
ak : ga
Sarıms mek : hurry Net(bir şek
ilde) :
et clearly
Acele t
: targe Sergi : exhib
Hedef ition.

2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Keşke bugün soğuk olmasa.

2 . Keşke geçmişte daha çalışkan olsaydım.

3 . Keşke istanbul’da olsam.

4 . Keşke dün gece o kadar sarımsak yemeseydim.

5 . Keşke yanıtı şimdi bilsem.

6 . Keşke acele etsen!

7 . Keşke hedefi daha net görebilmiş olsaydım.

8 . Keşke şirketin bütçesini daha önce değiştirmiş olsaydık.

9 . Keşke o sergiye gitmemiş olsaydım.

1 0. Keşke burada olsan.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

111
3
33. PRESENT PERFECT TENSE - BELİRSİZ / YAKIN GEÇMİŞ ZAMAN
Türkçe’de karşılığı olmadığı için, Türk öğrencilerin günlük hayatta rahatça kullanabilecekleri
6 kadar içselleştiremedikleri konulardan belki de en önemlisi “present perfect tense”dir. Bu dilbilgisi
yapısıyla kurulmuş cümlelerin Türkçe’ye çevirisinde de “di’li geçmiş zaman” kullanılır. Çok basit bir
ifadeyle, “di’li geçmiş zaman” yapısı Türkçe’de 1 tane; İngilizce’de ise 2 tanedir. Yani;

“Ben futbol oynadım” diyebilmek için İngilizce’de iki yolumuz bulunmaktadır. Hangi
durumlarda hangi zaman yapısının kullanıldığını birazdan öğreneceksiniz.

“Present perfect tense”in yapısını incelediğimizde, bu zamanı da, eğitiminizin ilk anlarından
bu yana öğrenmekte olduğunuz ana zaman tablomuza kolayca entegre edebildiğimizi göreceksiniz.
Bu zaman yapısı ile fiillerin üçüncü hallerinin kullanılması gerektiğini unutmayınız.

I am walking yürüyorum
I was walking yürüyordum
I will walk yürüyeceğim
I should walk yürümeliyim
I can walk yürüyebilirim
I have / has walked yürüdüm

Yalnızca he, she, it zamirleri için “has” kullanınız.

I walk yürürüm
I walked yürüdüm

⊲ Tablomuzda gördüğünüz gibi “yürüdüm” diyebilmenin İngilizce’de iki yolu bulunmaktadır. “Present
Perfect Tense” yapısını kullanabileceğimiz durumlar aşağıda verilmiştir.

1 – Zaman yoksa:
They moved here in 1990. (Zaman var. Bu yüzden Simple Past Tense kullandık.)
They have moved here.(Zaman yok. Bu yüzden Present Perfect Tense kullandık)

2- Olay yeni meydana geldiyse:


Bilgi tazeyse. Örneğin haber bültenleri genellikle bu tense ile sunulur.
A ship has sunk near Phuket Island. (Puket adası yakınlarında bir gemi battı)

3- Olayın etkisi, izi, kokusu hala devam ediyorsa:


I have cooked a delicious pasta. (Lezzetli bir makarna pişirdim; makarna sofrada hala mis gibi
kokuyor)
I have broken my arm. (Kolumu kırdım; kolum hala alçıda)
I have had an accident. (Kaza yaptım; arabam hala tamirhanede)
I have eaten an onion. (Soğan yedim; ağzım soğan kokuyor)

4- Zamanları belirtmeden, tekrarlanmış olan aktivitelerden bahsederken:


I have seen that movie three times. (Ben bu filmi üç kere gördüm.)
The telephone has rung fifteen times. (Telefon 15 kere çaldı.)

5- Deneyimlerimiz anlatırken:
gö 33) ula

Bu tül lu v rsin

I have seen a number of famous actors so far. (Şimdiye kadar pek çok ünlü aktör gördüm)
rü no bil
(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

112
ı
3
6-“Ever” ifadesiyle birlikte; cümleye “hiç” anlamı katarak, daha çok soru yapılarında:
Have you ever been to France? (Hiç Fransa’da bulundun mu?)

7-“Never” ifadesini cümleye “hiç” anlamı katacak şekilde, olumlu yapıda kullanıp, cümlenin 6
anlamını olumsuza çevirerek:
I have never seen Tom Hanks. (Hiç Tom Hanks’i görmedim)
Dikkat ediniz; yukarıdaki cümle yapısal olarak olumlu, anlamsal olarak olumsuzdur.

8-“Already” ifadesiyle cümleye “ohoo çoktan…” anlamı katarak:


I have already finished my homework. (Ödevimi çoktan yaptım)

9-“Yet” ifadesini olumsuz cümlede kullanıp cümleye “daha, henüz” anlamı katarak:
I haven’t seen him yet. (Onu daha görmedim.)

10-“Yet” ifadesini soru cümlelerinin sonunda kullanıp cümleye “daha, henüz” anlamı katarak:
Have you finished your project yet? (Projeni daha bitirmedin mi?)
Dikkat ediniz : Türkçe cümlemizi olumsuz soru olarak şekillendirdik.)

11- “Just” ifadesini olumlu cümlelerde kullanarak cümleye “henüz, daha şimdi” anlamı katarak:
I have just come. (Daha şimdi geldim)

12- Superlative( üstünlük) dereceleri ifade ederken:


He is the best man I have ever seen. (O gördüğüm en iyi insan)

13-“For” yapısıyla, yani “-dır” ekiyle:


I have worked here for two months. (İki aydır burada çalıştım/çalışıyorum)
I haven’t seen him for seven days. (onu 7 gündür görmedim)

14-“Since” yapısıyla, yani “–den beri” ekleriyle:


I have worked here since last week. (Geçen haftadan beri burada çalıştım/çalışıyorum.)
I haven’t seen him since last week. (onu geçen haftadan beri görmedim.)

EVER : HİÇ
NEVER : HİÇ
ALREADY : ÇOKTAN
JUST : DAHA ŞİMDİ
YET : DAHA

⊲ Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz

- Hayatımda hiç İspanya’yı görmedim.


- Sen hayatında hiç sushi yedin mi?
- Arabayı çoktan yıkadım.
- Bu telefonu daha şimdi aldım.
- Daha kitabı bitirmedim.
- Daha uyumadın mı?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

113
3

Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.


6
- I have been to England. (İngiltere’de bulundum.)
- They have written new articles. (Onlar yeni makaleler yazdılar)
- He has just gone home. (O daha yeni eve gitti)
- She has already cleaned the table. (O çoktan masayı temizledi)
- We have seen this museum before. (Biz bu müzeyi daha önce gördük)
- They have bought a new villa. (Onlar yeni bir villa aldılar.)
- The match hasn’t started yet. (Maç daha başlamadı.)
- We’ve already had our breakfast. (Çoktan kahvaltı yaptık)
- I haven’t arrived yet. (Daha varmadım)
- I have seen them. (Onları gördüm)

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . We have watched this boring movie thirty times.

2 . I remember I have seen that beautiful woman before.

3 . Have you found a petshop yet?

4 . I have just bought an adventure book.

5 . Have you ever seen the Eiffel Tower?

6 . Japan has become a super power.

7 . I have already typed the letter.

8 . They haven’t waited for me.

9 . I have never seen Kızılırmak in my life.

1 0. Have the students finished their homework yet?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

114
1 1 . Ecem has not washed the dishes yet. 3

1 2 . The secretary hasn’t typed the letter yet.


6
1 3 . We haven’t received any e-mails.

1 4 . Have you visited your aunt yet?

1 5 . Have you ever eaten Chinese food?

1 6 . I am drunk. I have already drunk two bottles of wine.

1 7. Have you ever been to Istanbul?

1 8 . I have already bought some apples.

1 9. The manager has just called you.

20. Have you finished your essay yet?

2 1 . He has lived here since he was young.

22. For the past two years she has worked at the stock exchange.

23. Have you found your ring?

24. She has just left the office.

25. We have already finished the financial report.

34. DİNLEME ALIŞTIRMASI NO: 3


LISTEN AND ANSWER THE QUESTIONS
⊲ Where is the flight to?

⊲ Which rows are for children?

⊲ What airline company is it?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

115
REFERANS KELİMELER
3

6
ili
ollanda d
ne : tıp Receive : alm Dutch : H im / Fen
Medici an / bölge Aunt : teyz
ak
: Bil
al e / hala Science
Area :
Bilgisi

2 Boşlukları for ve since ile tamamlayınız. For : _dir - Since : _den beri

İşiniz kolay: Tüm boşluklara önce “for” koyarak Türkçe’ye çevirmeyi denemeniz yararınıza
olacaktır.

1 . We haven’t gone to the cinema ........................ September.

2 . She has studied Medicine .............................. six years.

3 . It hasn’t rained in that area .................................. 1918.

4 . I haven’t received any postcards ....................... seven years.

5 . He hasn’t seen his girlfriend ...................... two weeks.

6 . My aunt has been in İstanbul ........................... 1980.

7 . She has waited at the bus stop ................ thirty minutes.

8 . I haven’t spoken Dutch ..................... four years.

9 . Pınar hasn’t come to school .................. five days.

1 0. Our Science teacher has been ill .......... two months.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

116
3 Parantez içinde verilmiş fiilleri simple past tense / ya da present perfect tense ile çekerek
3
boşluklara koyunuz.

6
1 . . Zeynep ......................... (go) to France last week.
2 . We ................................ (watch) that film three times.
3 . We ....................................... (learn) all the tenses.
4 . When I was ten, I often ................................ (go) fishing with my friends.
5 . .It ...................... (be) hot last week.
6 . She ................................... (read) that book before.
7 . He............................... (start) the university last winter.
8 . I ................................. (do) a lot of homework yesterday.
9 . My father ............................ (help) me with my homework.
1 0. The First World War......................... (begin) in 1914 and..................... (end) in 1918.

4 Boşlukları just veya yet kullanarak doldurunuz.


NOT: “YET” olumlu cümlelerde kullanılmaz. JUST : daha şimdi - YET : daha

1 . He hasn’t called us ……………………………… .


2 . They have ………………………………… sent the letter.
3 . He has ……………………………… bought the tickets for the match.
4 . We have …………….. watered the plants.
5 . They haven’t visited Tokyo ………………………………… .
6 . Has he bought a new car ………………………………….. ?
7 . The plane has …………………………… left.
8 . Haven’t they arrived ………………………………. ?
9 . Hurry up! The class has ……………………………… started.
1 0. Be careful! They have ………………………………… painted the door.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

117
3

35. SPEAKING MONEY

New Vocabulary You Might Need

⊲ Is money important for you? Why / Why


1 . Cash : Nakit para
not?
2 . Coins : Madeni para
⊲ What do you think about credit cards? 3 . Wallet : Erkek cüzdanı
Have you got one?
4 . Purse : Kadın cüzdanı/çantası
⊲ Do you sometimes buy things that you 5 . Fake Money : Sahte para
don’t need? 6 . Debt : borç

⊲ How many different kinds of coins are 7 . Interest : faiz


there in your country? What are they? 8 . Withdraw : para çekmek
9 . Account : hesap
⊲ How much money do you spend a week?
1 0. Salary : maaş


it
ka an im k
r
rş de oç
ıl v u
ya ak ıklı u a nu
pa tiv ko lar zd
bi ite nu ak an Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
lir si şm
sin a 118
iz.
4
36. IMPERATIVES / EMİR YAPILARI

Emir cümleleri İngilizce’de Örnekler: 7


sadece katı emirler vermek için Sit down!
kullanılmaz. Bu tip yapılar zaman zaman Come here!
ricalarda, önerilerde, uyarılarda, yer- Be quiet!
yön tariflerinde, iyi dilek ifadelerinde Go ahead.
de kullanılır. Yapısı son derece Turn right.
kolaydır. Emir cümlesi kurabilmek için Have a nice day!
normal düzenimizin aksine cümleye Help!
fiil ile başlarız; bağlama göre ya Listen!
cümlemize devam eder, ya da sadece Enjoy your holiday!
fiil ile ifademizi sonlandırırız. Slow down!

Olumsuz emir cümlesi Örnekler:


yapabilmek de oldukça kolaydır. Don’t run!
Olumlu cümlemizin başına yalnızca Don’t speak!
“don’t” eklemek yeterlidir. Don’t forget your passport!
Don’t wait for me.
Don’t be late!
Don’t touch! It’s hot!
Don’t move!
Don’t laugh!
Don’t smoke!
Don’t sit!

NOTES

iz. ’da ı
sin o ın
la lu nl un
lir de ım
bu no’ lü a un
bi vi at
6) tü on

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(3 rün u k
gö B

119
REFERANS KELİMELER
4

7
akız
i n g gum : s Right : sağ
Ch e w irmek
: ağız A few : birk Push : itt
Mouth aç on
Coin : jet ileşmek
: detay Delicious : le
Detail l zzetli
Recover
: iy
so
Left :

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Take that chewing gum out of your mouth.


2 . Stand up!
3 . Give me the details.
4 . Take two tablets every evening.
5 . Take a left and then a right.
6 . Come in and sit down. Make yourself at home.
7 . Please start without me. I’ll be there in a few minutes.

8 . Have a piece of cake. It’s delicious.


9 . Push.
1 0. Do not use.
1 1 . Insert coin.
1 2 . Speak to him. Speak honestly.
1 3 . Stay at home, get some sleep and recover.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

120
2 Doğru seçeneği işaretleyiniz. 4

1 . .......... for me. I will be with friends tonight. 7


A) Wait B) Don’t wait C) Study D)Turn the TV off

2 . ............ an umbrella with you. It’s raining cats and dogs!


A) Close B) Sell C) Buy D) Take

3 . ............... at the traffic lights.


A) Turn right B) Run C) Don’t smoke D) See

4 . ............ to take your passport.


A) Don’t speak B) Don’t sleep C) Don’t forget D) Listen

5 . ............. Our ship is sinking!


A) Don’t help! B) Stop the car! C) Turn left! D) Help!

6 . -............. to my birthday party, please.


A) Invite B) Don’t invite C) Be quick D) Come

7 . ............. the salt, please.


A) Sell B) Pass C) Catch D) Don’t look at

8 . ............ The bus leaves at 8 o’clock.


A) Don’t be late! B) Stop the car! C) Don’t drive! D)Don’t answer!

9 . ………………………..here!
A) Go B) See C) Come D) Help

1 0. …………………….. your friends!


A) Don’t smoke B) Don’t laugh at C) Play D) Don’t Sit

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

121
4
37. TOO - “ÇOK FAZLA, AŞIRI” ANLAMI TAŞIYAN YAPI
Çok genel anlamıyla “too” pekiştiricisinin “very” pekiştiricisi ile benzeştiğini, yani her iki
8 pekiştiricinin de Türkçe’de “çok” anlamına karşılık geldiğini söyleyebiliriz. Her iki pekiştirici de
sıfattan önce kullanılır ancak her ikisinin de cümleye kazandırdıkları anlam ve derinlik farklıdır.

⊲ Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.

- The tea is very hot : Çay çok sıcak (ama içebilirim; zaten çay hep sıcak olur. Bu normal.)
- The tea is too hot : Çay çok sıcak (içilebilecek gibi değil. Asla içemem)

- The ceiling is very high. (Tavan yüksek ama çabalarsam ulaşabilirim. Bu imkansız değil.)
- The ceiling is too high (Tavan çok yüksek. Aşırı yüksek. Benim ulaşmam imkansız; ulaşamam)

- The weather is very cold. (Hava soğuk ama bu normal, kışın hep böyle olur. Dışarı çıkarsam
ölmem)
- The weather is too cold (Hava çok soğuk. Aşırı soğuk. Bu havada dışarı çıkılmaz)

- The car is very expensive. (Araba çok pahalı ama birikim yaparak, kredi çekerek alabilirim.
İmkansız değil.)
- The car is too expensive. (Araba çok pahalı. Aşırı pahalı. Ben alamam; benim gücümü aşar.)

Örneklerden de anlaşıldığı gibi “too” birlikte kullanıldığı sıfata “aşırı” anlamı katarak
ifadeye olumsuz bir hava yükler.

⊲ “Too” kullanarak güçlendirdiğimiz sıfatlı cümlelere devam etme olanağımız da vardır.

Örnekleri inceleyiniz.
The tea is too hot to drink. (Çay içilemeyecek kadar sıcak)
The pool is too deep to dive. (Havuz dalınamayacak kadar derin)
The weather is too cold to go out. (Hava dışarı çıkılamayacak kadar soğuk)

⊲ Cümleye isim ya da zamir eklemek de mümkündür.

Örnekleri inceleyiniz.
The book is too difficult for me to read. (Kitap, benim okuyamayacağım kadar zor)
The dog was too fast for the children to catch. (Köpek, çocukların yakalayamayacağı kadar hızlıydı)
New York is too far for them to go. (New York, onların gidemeyeceği kadar uzak)

NOTES
gö 37) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
( b

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
nu tım a
n ın

122
ı
4

REFERANS KELİMELER
8

ke Karmaşık : c
Göl : la Çadır : tent
omplex
Hasta : s
ick
e at
Et : m Şapka : hat Hesap : b
ill
thick
Kalın : ion Fakir : p
oor
: situat Yalan söylem
Durum ek : tell ngine
a lie Motor e:

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Göl benim yüzemeyeceğim kadar derin.

2 . Et aşçının pişiremeyeceği kadar kalın.

3 . Durum sizin anlayamayacağınız kadar karmaşık.

4 . Çadır bizim satın alamayacağımız kadar pahalı.

5 . Şapka adamın giyemeyeceği kadar küçük.

6 . Genç adam yalan söyleyemeyecek kadar dürüsttü.

7 . Yaşlı kadın hiçbir şey yiyemeyecek kadar hastaydı.

8 . Adam hesabı ödeyemeyecek kadar fakirdi.

9 . Havalimanı benim uyuyamayacağım kadar gürültülü.

1 0. Motor benim tamir edemeyeceğim kadar büyük.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

123
4
2 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.
8

1 . This lesson is too difficult for him to understand.

2 . He was driving too fast to stop.

3 . Some tourists speak too quickly for me to understand.

4 . My grandfather is too old to travel.

5 . She is too young to understand that.

6 . It is too good to be true.

7 . He is too lazy to pass the exam.

8 . This machine is too confusing to use.

9 . It is too cold to have breakfast in the garden.

1 0. The book is too expensive for me to buy.

38. DİNLEME ALIŞTIRMASI NO: 4


LISTEN AND ANSWER THE QUESTIONS
⊲ What is the waiting lounge number?

⊲ What is the flight number?

⊲ What is the announcement about?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

124
4
39. ENOUGH - “YETERİ KADAR” ANLAMI TAŞIYAN YAPI

Bir önceki bölümde öğrendiğiniz “too” pekiştiricisinin aksine sıfattan önce değil sonra 8
kullanılarak cümleye “yeteri kadar” anlamı yükler. Zaten “enough” sözcüğünün kelime anlamı da
“yeterli”dir. Bu bölümde “enough” sözcüğünün sıfatlarla kullanılmasına değineceğiz.

Örnekler :
- The tea is not hot enough. (Çay yeteri kadar sıcak değil)
- The car wasn’t fast enough. (Araba yeteri kadar hızlı değildi)
- The room is big enough. (Oda yeteri kadar büyük)
- The child was tall enough (Çocuk yeteri kadar uzundu)

⊲ Bu tip cümleleri de devam ettirebiliriz.

- The bulb is bright enough to read these small letters. (Ampül bu küçük harflerin okunabileceği kadar parlak)
- Is the water hot enough to make tea? (Su çay yapılabilecek kadar sıcak mı?)
- The man is strong enough to carry all the suitcases. (Adam bütün bavulları taşıyabilecek kadar güçlü)
- She isn’t old enough to get married. (O evlenmek için yeteri kadar büyük değil)

⊲ Bir önceki bölümde öğrendiğiniz “too” pekiştiricisinde olduğu gibi, “enough” kullandığımız ifadelere
de isim veya zamir ekleyebiliriz.

- The ceiling wasn’t low enough for me to reach. Tavan benim ulaşabileceğim kadar alçak değildi.
- The car wasn’t cheap enough for me to buy. Araba benim alabileceğim kadar ucuz değildi.

NOTES

iz. ’da ı
sin o ın
la lu nl un
lir de ım
bu no’ lü a un
bi vi at
9) tü on

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(3 rün u k
gö B

125
4 REFERANS KELİMELER

: fare Bulb : ampü r


Mouse l zik, kiba
: zeki Bright : par Kind : na r
Smart re (ev) lak s : evsizle
ai Governor : v Homeles
Flat : d alamak ali sebep
ir Reason :
Rent: k cami
Mosque :

ALIŞTIRMALAR
1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . The mouse was fast enough to get the cheese.


2 . The student was smart enough to answer the question.

3 . You are not speaking clearly enough.


4 . The flat wasn’t cheap enough for me to rent.
5 . The jacket wasn’t good enough to buy.
6 . The bulb was bright enough.
7 . The governor is kind enough to help the homeless.

8 . The man was honest enough to tell the truth.

9 . The reasons were clear enough for everybody to understand.

1 0. The mosque wasn’t big enough.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

126
4
40. READING

COCA COLA 8

Coca Cola was invented by Doctor John Pemberton in May, 1886. He was a pharmacist from Atlanta,
Georgia. One day he stirred up a fragrant, dark colored liquid and then he carried it a few doors
down to Jacobs’ Pharmacy. There, he added some carbonated water into the liquid and started to
serve it to the customers. People liked it because it was so different from the other drinks. After
people had tried and liked the drink, Jacobs’ Pharmacy put it on sale for five cents a glass on May
8, 1886. In 1887, another Atlanta pharmacist and businessman, Asa Candler bought the formula for
Coca Cola from inventor John Pemberton for $2,300. In 1890s, Coca Cola became a very popular
drink in the States due to the new marketing strategies of its new boss.

Today millions of people like and drink Coca-Cola in the world. The word “Coca-Cola” is the most
well known word in English. Even the logo of Coca Cola which was scripted by Frank Robinson, is
the most famous product logo throughout the world.

Answer the questions

1 . Who was Coca-Cola invented by?


2 . How much was a glass of Coca-Cola in 1886?
3 . Do people drink a lot of Coca-Cola in Turkey?

NOTES

bi ite um ak an
pa tiv ok lar d
ya ak lıklı u a nuz

lir si a
rş ev çu
ka and ko

iz

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
r tim

sin
i

127
4 2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

8 1 . Hava yeteri kadar sıcak değil.


2 . Tabaklar yeteri kadar temiz değildi.
3 . Oda uyumak için yeteri kadar sessiz değil.
4 . Kadın yürümek için yeteri kadar sağlıklı değil.
5 . Bu problem benim çözebileceğim kadar kolay değil.
6 . Adam koşabilecek kadar genç değildi.
7 . Polis yeteri kadar hızlı değildi.
8 . Öğrenciler yeteri kadar başarılı değiller.
9 . Yeni bir villa alacak kadar zengin değilim.
1 0. Hastane yeteri kadar büyük değil.

41. DİNLEME ALIŞTIRMASI NO: 5


LISTEN AND ANSWER THE QUESTIONS
⊲ What is the flight number?

⊲ Where is the flight to?

⊲ What is the reason of the delay?

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

128
4

42. SPEAKING MARRIAGE VS SINGLE LIFE

New Vocabulary You Might Need

⊲ At what age do most people in your 1 . Married : evli


country get married? 2 . Single : bekar
3 . Divorced : boşanmış
⊲ Do you think it is better to be single or
to be married? 4 . Bride : gelin
5 . Groom : damat
⊲ Do you think marriage is necessary?
6 . Honeymoon : balayı
⊲ How old were your parents when they 7 . Wedding gown : gelinlik
got married? What do you think about 8 . Best man : sağdıç
their marriage?
9 . Wedding ceremony : Nikah
⊲ Do people change after they get Töreni
married? 1 0. Wedding ring : Nikah Yüzüğü /
Alyans
bi ite nu ak an
pa tiv ko lar zd
ya ak ıklı u a nu

a
lir si şm
ıl v u
rş de oç
ka ran im k

iz.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sin
it

129
4

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

130
1
43. USED TO - GEÇMİŞTEKİ ALIŞKANLIKLARIMIZ
(OYNARDIM, GÜLERDİK VB)
1
Geçmişte alışkanlıklarımızı ifade etmemize olanak veren “used to” yapısı, cümlemize
“hey gidi günler hey” havası katar. Bir başka izahla, “yüzerdim, koşardık, oyunlar oynardık,
siyah üniforma giyerdim” gibi cümleleri bu kalıp yardımıyla kurarız. Kullanımı son derece
kolaydır. Tüm kişi zamirleri için “used to” kullanıldıktan hemen sonra fiilin birinci hali ile cümle
devam ettirilir.

I used to eat biscuits when I was young : Gençken bisküvi yerdim.


We used to swim in the lake when we were young : Biz gençken, gölde yüzerdik.
I used to live in İzmir, in 1989 : 1989’da İzmir’de yaşardım.

Örneklerden de gördüğünüz gibi yapı hem son derece kolay, hem de çok önemlidir.

⊲ Bu kalıp ile soru cümleleri yaparken tüm kişi zamirleri için cümle başına “did” getirilir. Bu durumda
artık “used to” değil, “use to” kullanılmalıdır. Bu yönüyle bu kalıp, aslında bir fiil olmamasına rağmen sanki bir
fiilmiş gibi davranır.

Did you use to wear black uniforms when you were a student? Sen öğrenciyken, siyah üniforma mı
giyerdin?
Did they use to play hide and seek when they were young? Onlar gençken saklambaç mı oynarlardı?

⊲ Örneklerde gördüğünüz evet-hayır sorularının başına dilediğiniz soru kelimesini getirerek bilgi
soruları da oluşturabilirsiniz.

Where did you use to live when you were young? Sen gençken nerede yaşardın?
How much money did you use to spend a day when you were a student? Sen bir öğrenciyken
günde ne kadar para harcardın?

⊲ Bu kalıbı kullanarak olumsuz cümleler kurmak da oldukça kolaydır. Tüm kişi zamirleri için “didn’t”
sözcüğü yapılarımızı olumsuza çevirir. Ancak unutulmamalıdır ki soru cümlelerinde olduğu gibi, olumsuz
cümlelerde de “used to” değil, “use to” kullanılır.

I didn’t use to read a lot when I was a student. Ben öğrenciyken, çok okumazdım.
People didn’t use to play computer games in the past. Geçmişte insanlar bilgisayar oyunları
oynamazlardı.

NOTES
iz. ’da ı
sin o ın
la lu nl un
lir e ım
bu no’ lü a un
bi vid at
3) tü on

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(4 rün u k
gö B

131
1

1
REFERANS KELİMELER

ip
e : gar Horse : at
ve oven :
Strang mbel Donkey : eş Microwa
Lazy :
te ek a fırın
mikrodalg ak
aym
Count : s

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . I used to play tennis when I was a child, but now I prefer playing basketball.

2 . People used to wear strange hats in the 1920s.

3 . I used to be a lazy student.

4 . People used to count with abacuses in the past.

5 . In the 1940s, children used to go to work when they were very young.

6 . People used to travel on horses and donkeys in the past.

7 . People didn’t use to have microwave ovens in the past.

8 . Women didn’t use to wear trousers in the past.

9 . Did you use to take the bus to work when you lived there?

1 0. How did people use to travel in the 1800s?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

132
REFERANS KELİMELER
1

1
fruit
y f u r t : grape esi
Gre makin Fakir : poor
rutma
Saç ku yer Yönetim kur
ulu :
r
: hair-d ie board of dir
ectors.
:t
Kravat

ALIŞTIRMALAR
2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Ben öğrenciyken sabah kahvaltı yapmazdım.

2 . Sen Antalya’dayken her gün yüzer miydin?

3 . Sen gençken günde kaç tane greyfurt yerdin?

4 . Onlar yıllar önce burada saç kurutma makinesi satarlardı.

5 . Biz eskiden buzdolabı kullanmazdık.

6 . Ben eskiden her gün kravat takardım.

7 . Onlar ne içerlerdi?

8 . Sen her gün bu parkta oynardın, değil mi?

9 . Biz eskiden çok fakirdik.

1 0. Yönetim Kurulu geçmişte çok daha kalabalıktı.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

133
1
44. BE USED TO – ALIŞKIN OLMAK

1 Bir önceki bölümde öğrendiğiniz “used to” yapısına benziyor olsa da, “(be) used to” yapısı
çok farklı bir anlam taşımaktadır. Bu yapı ile kurduğumuz cümlelere “alışığım” anlamı yükleriz.
Yapının başındaki “be” ifadesi bize “am, is, are, was, were, been” fiillerini hatırlatmalıdır. Bu
yapının en önemli özelliklerinden birisi de hemen arkasından gelecek fiilin sonuna –ing eki alması
gerektiğidir.

I am used to living here : Ben burada yaşamaya alışığım.


They are used to getting up early : Onlar erken kalkmaya alışkınlar.

⊲ Bu yapıyı kullanarak soru cümleleri oluşturmak için önceki bölümlerden alışık olduğunuz üzere,
“am, is, are, was, were, been” fiilleri cümle başına gönderilir.

You are used to meeting new people.


Are you used to meeting new people? Yeni insanlarla tanışmaya alışık mısın?

She is used to reading books.


Is she used to reading books? O kitap okumaya alışık mı?

⊲ Yukarıdaki örneklerde “evet/hayır” soruları oluşturmayı gördünüz. Bu yapı ile oluşturulmuş bilgi
soruları çok yaygın değildir. Ancak bilgi soruları yapmak isterseniz, anlamlı olması şartıyla, soru cümlemizin
en başına dilediğiniz soru kelimesini yerleştirebilirsiniz.

⊲ Bu kalıp ile olumsuz cümleler oluşturabilmek üzere, tüm kişi zamirlerinden sonra “not” olumsuzluk
eki kullanırız.

I am not used to getting up early. Ben erken kalkmaya alışık değilim.


They are not used to running. Onlar koşmaya alışık değiller.

NOTES
gö 44) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

134
ı
1
REFERANS KELİMELER

elli
i s a b l e d : eng sıra Truck : kam
D k/
: kuyru yon
Queue

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . I’m used to driving in İstanbul now, but it was difficult in the beginning.

2 . She is used to working with disabled people.

3 . Are you used to eating quickly?

4 . I am not used to speaking English .

5 . They are used to eating sushi, but I am not.

6 . I am not used to carrying a bag.

7 . Are you used to waiting in the queues?

8 . I am not used to driving trucks.

9 . She is not used to cooking eggs like that.

1 0. Are you used to drinking tea in the mornings?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

135
1
REFERANS KELİMELER

illage Başbakan : p
Köy : v beggar minister
rime-
:
Dilenci construction Heyecanlı :
:
İnşaat excited

2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Köyde yaşamaya alışık değiliz.

2 . Sabahları meyve yemeye alışık mısın?

3 . İstanbul’da dilenci görmeye alışığız.

4 . İngiltere’de trafik farklı bu yüzden orada araba kullanmaya alışık değilim.

5 . Buzlu çay içmeye alışığım ancak şimdi içmek istemiyorum.

6 . Uçakla seyahat etmeye alışığım.

7 . İnşaatta çalışmaya alışık değiliz.

8 . Soğukta yürümeye alışığım.

9 . O yüzmeye alışık değil.

1 0. Başbakanı görmeye alışık değilim, bu yüzden heyecanlıyım.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

136
1
45. FUTURE CONTINUOUS TENSE
GELECEKTE BİR SÜRE DEVAM EDECEK ZAMAN
(UYUYOR OLACAĞIM, GİDİYOR OLACAĞIZ VB) 2
Eğitiminizin en başında “will” ile gelecek zaman cümleleri kurmayı öğrenmiştiniz. Bu
bölümde ise yine geleceği anlatan ancak gelecekte devamlılık niteliği gösteren durumları
anlatabileceğimiz “Future Continuous Tense” yapısını inceleyeceğiz. Bu teorik açıklama
aklınız karıştırabilir. Ancak bu zaman yapısının şimdiye kadar öğrendiğiniz tüm zaman yapıları
içinde, Türkçe çevirisi iki kelimeden oluşan; ve hep “olacağım” sözcüğüyle biten tek zaman
yapısı olduğunu aklınızdan çıkarmayınız. Aşağıda şimdiye kadar öğrenmiş olduğunuz tüm zaman
yapılarının bulunduğu tabloyu, bu bölümde öğreneceğiniz yeni gelecek zaman yapısı eklenmiş
halde görüyorsunuz.

I am walking yürüyorum

I was walking yürüyordum

I will walk yürüyeceğim

I should walk yürümeliyim

I can walk yürüyebilirim


Yalnızca he,
she, it zamirleri I have/has walked yürüdüm
için “has”
kullanınız. I will be walking yürüyor olacağım

I walk yürürüm

I walked yürüdüm

⊲ Görüldüğü gibi tüm zamanların Türkçe çevirilerinden farklı olarak bu bölümde öğrendiğiniz zaman
yapısının Türkçe’si iki kelimeden oluşmaktadır. Yine çizginin üzerindeki tüm zamanlar gibi, “will” topunun
sol tarafa, cümlenin en başına gitmesiyle kolayca soru cümleleri kurabilirsiniz. Tüm kişi zamirlerinde, tüm
öznelerde hep “will” kullanılır.

He will be sleeping O uyuyor olacak

Will he be sleeping? O uyuyor mu olacak?

What I Ben nerede uyuyor olacağım ?


Where you Sen nerede uyuyor olacaksın ?
When he O nerede uyuyor olacak ?
What time she O nerede uyuyor olacak ?
will be sleeping ?
How it O nerede uyuyor olacak ?
How many we Biz nerede uyuyor olacağız?
How much you Siz nerede uyuyor olacaksınız ?
iz. ’da ı
sin o ın

Why they Onlar nerede uyuyor olacaklar ?


la lu nl un
lir de ım
bu no’ lü a un
bi vi at
5) tü on

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(4 rün u k
gö B

137
⊲ Olumsuz cümleler yapmak üzere “will” sözcüğünün sonuna “not” koymalıyız.
1 He will not be working O çalışmıyor olacak. (He won’t be working)

2 ⊲ “Değil mi” ifadesi oluşturmak için de diğer zamanlar için uyguladığımız kuralı aynen uygularız.

She will be speaking English, won’t she?

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Don’t call me between two and five, because I will be working.

2 . This time next month I will be living in Frankfurt.

3 . I will be playing soccer with friends tomorrow.

4 . When your train arrives at the station, I and my wife will be waiting for you.

5 . Hello, this is the Captain speaking. Our plane will be taking off in a few minutes.

6 . At this time next week, we will be sitting in the sun.

7 . When I go to work tomorrow, my husband will be reading the newspaper.

8 . Will you be working tomorrow?

9 . What will you be drinking at the party tonight?

1 0. Please don’t disturb me tomorrow, I will be studying.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

138
2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz. 1

1 . Eylül’de İzmir’de oturuyor olacağız, değil mi? 2

2 . Ünlü futbolcu gelecek sezon Fenerbahçe’de oynuyor olacak.

3 . Yarın 4.00’te ne yapıyor olacaksın?

4 . Başbakanımızın uçağı apronda bekliyor olacak.

5 . Yarın bu vakitler herkes sizin makalenizi okuyor olacak.

6 . Bu gece hediyelik eşyaları raflara koyuyor olacağım.

7 . Kayınpederim gelecek hafta burada kalıyor olacak.

8 . Gelecek cuma oğlumun doğum günü. Bu yüzden her zamanki gibi bir parti veriyor olacağız.

9 . Yarın bu önemli günü kutluyor olacağız, değil mi?

1 0. Gelecek yıl ne kadar para kazanıyor olacağız?

46. DİNLEME ALIŞTIRMASI NO: 6


LISTEN AND ANSWER THE QUESTIONS
⊲ What is the flight number?

⊲ Where is the flight to?

⊲ What is the announcement about.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

139
1

47. SPEAKING SMOKING

New Vocabulary You Might Need

⊲ Do you smoke? If yes, why? If no, what


1 . Addiction : bağımlılık
do you think about “passive smoking”?
2 . Ashtray : kültablası
⊲ Should smoking be prohibited 3 . Lung cancer : akciğer kanseri
completely? Is it possible?
4 . Nonsmoker : Sigara içmeyen
⊲ Have you ever met someone who suffers kimse
from a disease related to smoking? 5 . Ad : reklam

⊲ Do you think it is easy to quit smoking? 6 . Prohibit : yasaklamak


7 . Environment : çevre
⊲ Is it legal to show cigarette ads on TV? Quit smoking : sigarayı bırakmak
8 .
9 . Habit : alışkanlık
1 0. Tobacco : tütün


it
ka ran im k
rş de oç
ıl v u
ya ak ıklı u a nu
pa tiv ko lar zd Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
bi ite nu ak an
lir si şm
sin
iz.
a 140
2

48. PRESENT PERFECT PROGRESSIVE TENSE


3
BELİRLİ BİR SÜREDİR DEVAM EDEN ZAMAN
(3 YILDIR ÇALIŞIYORUM, İKİ GÜNDÜR UYUMUYORUM VB)
“Present Perfect Progressive Tense”, çok genel ifadeyle eğitiminizin en başında
öğrendiğiniz zaman yapılarından ilki olan “Present Progressive Tense” yapısı ile aynı özellikleri
göstermektedir. Yani her iki zaman yapısının da Türkçe çevirisinde “Şimdiki Zaman” kullanılabilir.
Örneği inceleyiniz :
I am walking. Yürüyorum
I have been walking. Yürüyorum
Peki iki zaman yapısı arasında nasıl bir fark var?
Bu bölümde öğrenmekte olduğunuz “Present Perfect Progressive” zaman yapısı işin bir
süredir yapıldığına vurgu yapmamıza yardımcı olur. Ancak genelde bu teorik açıklamanın, bu
zaman yapısını günlük hayatınıza entegre etmenize hiçbir katkısı olmaz.
Bu zaman yapısını, “şimdiki zaman”dan ayırt ederek pratik olarak kullanabilmeniz için iki küçük
sözcük kullanırız : For: -dır ve Since: -den beri.
Bir başka deyişle, eğer kuracağınız cümlede “bir haftadır, 3 gündür, aylardır…” gibi
ifadeler ya da “Çarşambadan beri, 1980’den beri, doğduğumdan beri…” gibi ifadeler varsa
“Şimdiki zaman” değil, şu anda öğrenmekte olduğunuz zaman kullanılır.
Örnekleri inceleyiniz:
Onlar uyuyorlar :They are sleeping (İlk bölümde öğrendiğiniz “Şimdiki Zaman” yapısını kullandık.)
Onlar 2 saattir uyuyorlar. : They have been sleeping for two hours.
Biz çalışıyoruz : We are working. (İlk bölümde öğrendiğiniz “Şimdiki Zaman” yapısını kullandık.)
Biz 2 yıldır çalışıyoruz : We have been working for two years.
Ben para kazanıyorum:I am earning money.(İlk bölümde öğrendiğiniz “Şimdiki Zaman” yapısını
kullandık.)
Ben 1980’den beri para kazanıyorum : I have been earning money since 1980.

⊲ Şimdi gelin, bu zaman yapısının soru ve olumsuz yapılarına göz atalım. Aşağıda şimdiye kadar
öğrenmiş olduğunuz tüm zaman yapılarının bulunduğu tabloyu, bu bölümde öğreneceğiniz yeni gelecek
zaman yapısı eklenmiş halde görüyorsunuz.

I am walking yürüyorum
I was walking yürüyordum
I will walk yürüyeceğim
I should walk yürümeliyim
I can walk yürüyebilirim
Yalnızca
I have / has walked yürüdüm (ama hala terliyim)
he, she, it
zamirleri I will be walking yürüyor olacağım
için “has” I have/has been walking yürüyorum (for/since)
kullanınız.

I walk yürürüm
iz. ’da ı
sin o ın
la lu nl un
lir de ım

I walked yürüdüm
bu no’ lü a un
bi vi at
8) tü on

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(4 rün u k
gö B

141
⊲ Yine çizginin üzerindeki tüm zamanlar gibi, “have/has” topunun sol tarafa, cümlenin en başına
2 gitmesiyle kolayca soru cümleleri kurabilirsiniz.

3 He has been sleeping for five hours. O 5 saattir uyuyor.

Has he been sleeping for 5 hours? O 5 saattir uyuyor mu?

What I Ben 5 saattir nerede uyuyorum ?


Where you Sen 5 saattir nerede uyuyorsun ?
When he O 5 saattir nerede uyuyor ?
What time she O 5 saattir nerede uyuyor ?
has been sleeping for
How it five hours? O 5 saattir nerede uyuyor ?
have
How many we Biz 5 saattir nerede uyuyoruz ?
How much you Siz 5 saattir nerede uyuyorsunuz ?
Why they Onlar 5 saattir nerede uyuyorlar ?

⊲ Olumsuz cümleler yapmak üzere “have/has” sözcüklerinin sonuna “not” koymalıyız.

They have not been watching TV for four days. : Onlar 4 gündür TV izlemiyorlar.
(They haven’t been watching TV for 4 days.)

⊲ “Değil mi” ifadesi oluşturmak için de diğer zamanlar için uyguladığımız kuralı aynen uygularız.

She has been learning English for two months, hasn’t she?

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

142
REFERANS KELİMELER
2

3
us
t i o n : nüf
Pop u l a mek
a s e : yüksel Arm : kol Evaluate
:
Incr e ir irmek
p l y : k eskin b Bleed : kana değerlen
d
:
Shar mak ion form
Tax: vergi Applicat
şekilde oğan formu
:s Law : kanun başvuru
Onion nt : de
ney e gate :
r i m e North : kuz Departur
Exp e rmek ey nı Giden
r o w : yetişti Peel : soyma
k Havalima
G pısı
Yolcu Ka

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . The population has been increasing sharply for three years.

2 . We have been discussing the new tax law for hours.

3 . The young girl’s arm has been bleeding for twenty minutes.

4 . Her eyes are wet. She has been peeling onions for half an hour.

5 . It has been raining in the North for several weeks.

6 . The students have been doing experiments in the lab for hours.

7 . They have been evaluating the application forms for two hours.

8 . We have been waiting at the departure gate for three hours.

9 . Where have you been working since last month?

1 0. Have they been growing onions since 2004?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

143
2 2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

3 1 . Yaşlı adam yıllardır vali olarak çalışıyor.

2 . Birkaç saattir cümleleri çeviriyoruz.

3 . 2008’den beri bu küçük evde yaşıyorlar.

4 . Sabahtan beri çalışıyoruz ancak projeyi daha bitirmedik.

5 . İnsanlar saat 7.00’den beri oy kullanıyorlar.

6 . Annem saatlerdir çiçeğin yapraklarını temizliyor.

7 . Kraliçe birkaç haftadır bu sarayda kalıyor.

8 . Boynum için geçen haftadan beri bu masaj cihazını kullanıyorum.

9 . Yıllardır bağlantılı uçuşlar için bilet almıyorum.

1 0. Yıllardır çalışmıyorum.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

144
2

49. PAST PERFECT TENSE - MİŞ’Lİ GEÇMİŞ ZAMAN


“Past Perfect Tense” Türkçe’deki “miş’li geçmiş zaman”a anlamsal olarak en yakın 4
zamandır. Ancak Türkçe’deki “miş’li geçmiş zaman” ile İngilizce’deki “past perfect tense”in
birebir aynı olduğunu söylemek de zordur. Şöyle ki, Türkçe’de bu zaman çoğu durumda
tek başına kullanılabilirken, İngilizce’de bu durum söz konusu değildir. Bir başka deyişle,
İngilizce’de Past Perfect Tense ile kurulmuş bir cümleyi, önünde ya da arkasında herhangi
bir -di'li geçmiş zamanlı cümle görmeden tek başına bağımsız olarak görebilmeniz neredeyse
imkansızdır. Türkçe’de “Ece yeni bir araba almış”, “Hakanlar şahane bir ev almış” şeklinde
“miş’li geçmiş zaman” cümleleri kurabiliriz; ancak İngilizce’de böyle ifadeler “past perfect
tense” ile kurulmaz. Bu yapıyı kullanabilmek için geçmişteki birden çok eylemi anlamsal olarak
arka arkaya dizmek gerekir. “Yemek yedikten sonra dişlerimi fırçaladım”, “uyumadan önce bitki
çayı içtim” gibi örneklerde gördüğünüz gibi, cümlede biri diğerinden önce ya da sonra olmuş en
az iki aktivitenin bulunması gerekmektedir.

⊲ Bu tense’in cümle yapısı birazdan ana tablomuzda da göreceğiniz üzere, kişi zamirinden sonra
“had” ve hemen arkasından da fiilin üçüncü halinin kullanılmasıyla şekillenir.

Örn :
I had seen the dolphins.
(V3)

⊲ Şimdi gelin, bu zaman yapısının soru ve olumsuz yapılarına göz atalım. Aşağıda şimdiye kadar
öğrenmiş olduğunuz tüm zaman yapılarının bulunduğu tabloyu, bu bölümde öğreneceğiniz “Past Perfect
Tense” eklenmiş halde görüyorsunuz.

I am walking yürüyorum
I was walking yürüyordum
I will walk yürüyeceğim
I should walk yürümeliyim
I can walk yürüyebilirim
Yalnızca
I have / has walked yürüdüm (ama hala terliyim)
he, she, it
zamirleri I will be walking yürüyor olacağım
için “has” I have/has been walking yürüyorum (for/since)
kullanınız.
I had walked yürümüştüm

I walk yürürüm
I walked yürüdüm

⊲ Yine çizginin üzerindeki tüm zamanlar gibi, “had” topunun sol tarafa, cümlenin en başına
gitmesiyle kolayca soru cümleleri kurabilirsiniz.

He had slept Uyumuştu


iz. ’da ı
sin o ın
la lu nl un

Had he slept? Uyumuş muydu?


lir de ım
bu no’ lü a un
bi vi at
9) tü on

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(4 rün u k
gö B

145
2

4 What I Ben nerede uyumuştum?


Where you Sen nerede uyumuştun ?
When he O nerede uyumuştu ?
What time she O nerede uyumuştu ?
had slept ?
How it O nerede uyumuştu ?
How many we Biz nerede uyumuştuk ?
How much you Siz nerede uyumuştunuz ?
Why they Onlar nerede uyumuşlardı ?

⊲ Olumsuz cümleler yapmak üzere “had” sözcüğünün sonuna “not” koymalıyız.

They had not watched TV. : Onlar TV izlememişlerdi.


(They hadn’t watched TV)

⊲ Değil mi” ifadesi oluşturmak için de diğer zamanlar için uyguladığımız kuralı aynen uygularız.

They had watched TV, hadn’t they ?

⊲ “Past Perfect Tense” olumlu, olumsuz ve soru cümle yapılarını incelediniz. Ancak bu bölümün
başındaki açıklamalarda belirtildiği üzere bu zaman yapısıyla tek başına cümle kuramayız. Oluşturulabilecek
cümle yapıları aşağıdaki gibi olmalıdır :

Eve geldikten sonra, akşam yemeği yedim. (Önce eve geldim, sonra akşam yemeği yedim.)
Buraya gelmeden önce arkadaşımı gördüm.( Önce arkadaşımı gördüm, sonra buraya geldim.)

⊲ Örnek cümlelerden de anlaşılacağı gibi, farklı zamanlarda yapılmış iki farklı eylemi “önce” ve “sonra”
ifadeleriyle arka arkaya dizdik. Dikkat edilmesi gereken şey şudur : Daha geçmişte yapılmış aktiviteyi bu
bölümde öğrenmekte olduğunuz “past perfect tense” ile, şu ana daha yakın olan ve sonradan yapılmış olan
aktiviteyi ise daha önce öğrendiğiniz “ simple past tense” ile, yani “di’li geçmiş zaman” ile kurmalıyız.

Yani,

1 - TV izledikten sonra uyudum. (Tv izlemek daha önce olduğu için “past perfect tense” ile; uyuma
aktivitesi daha sonra yapıldığı için de “simple past tense” ile kurulmalıdır. “Sonra” yani “after” ifadesini
kullanmayı unutmayınız.

After I had watched TV, I slept.

2 - Alışveriş merkezine gitmeden önce, arabamı yıkadım. (arabamı yıkama aktivitem daha önce
yapılmıştır. Bu yüzden bu aktiviteyi “past perfect tense” ile kurmalıyız. “Önce” yani “before” ifadesini
kullanmayı da unutmamalıyız.

Before I went to the mall, I washed my car.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

146
Geçmişteki iki aktiviteden hangisinin daha önce, hangisinin daha sonra yapıldığını günlük 2
hayattaki anlık konuşmalarımızda düşünmek zordur. Durup öncelik sırasını düşünmek, konuşma
akıcılığımızı sekteye uğratır.
4
Bu yüzden, aktivitelerin geçmişte yapılmış olması şartıyla,
“Önce” yani “before” sözcüğünden hemen sonraki yapımızı “simple past tense/di’li geçmiş
zaman” ile oluşturup, devam eden ikinci yapınızı ise “past perfect tense/ miş’li geçmiş zaman” ile
kurunuz.

“Sonra” yani “after”sözüğünden hemen sonraki yapımızı da bu bölümde öğrenmekte


olduğunuz “past perfect tense/ miş’li geçmiş zaman” ile oluşturup, devam eden ikinci yapınızı ise
“simple past tense/di’li geçmiş zaman” ile kurunuz.

Formülleştirilmiş ifadeyle;
Before + V2…………had V3
After + had V3……….V2

NOT
V2 ibaresi fiilin ikinci halini kullandığımız “simple past tense/di’li geçmiş zaman” sembolüdür.
Had V3 ibaresi fiilin üçüncü halini kullandığımız ve bu bölümde öğrenmekte olduğunuz
“past perfect tense/miş’li geçmiş zaman” sembolüdür.

Before ve after yapıları haricinde de iki farklı olayın dizilmesi şartıyla bu zaman kullanılabilir.

Örn :
When the police came, the thieves had run away.
Police geldiğinde, hırsızlar kaçmıştı.

When we got to the station the train had left.


Biz istasyona vardığımızda tren kalkmıştı.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

147
ALIŞTIRMALAR
2

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.


4

1 . After the plane had taken off, the cabin crew served hot drinks.

2 . Before I went home, I bought some groceries.

3 . After I signed the reports, I left my office.

4 . Before I got to the garage, the mechanic had fixed the car.

5 . I had never seen such a beautiful beach before I went to Hawaii.

6 . Before I arrived at the theater, the movie had already begun.

7 . She had visited Paris once, before she moved there in 1999.

8 . Before I visited some historical places, I bought some souvenirs for my friends.

9 . After I finished the course, I went to England for practice.

1 0. Before you moved here, where had you lived?

50. DİNLEME ALIŞTIRMASI NO: 7


LISTEN AND ANSWER THE QUESTIONS
⊲ When did the customer buy the product?

⊲ What is the product?

⊲ What is the problem?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

148
REFERANS KELİMELER
2

4
u:
u form
Başvur rm escape
tion fo Meydana ge Kaçmak :
applica submit lmek :
k: happen Saç : hair omb
Sunma rthqua
ke :c
m : e a Taşınmak : m Taramak
Depre ove : jump
Soyguncu :
burglar Atlamak

2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Başvuru formunu doldurduktan sonra müdüre sundum.

2 . İngilizce öğrendikten sonra İngiltere’ye gittim.

3 . Buraya gelmeden önce arkadaşımla kahve içtim.

4 . Deprem meydana gelmeden önce ben Van’dan taşınmıştım.

5 . Yeni bir telefon aldıktan sonra, eski telefonumu arkadaşıma verdim.

6 . Soyguncular kaçtıktan sonra polisler geldi.

7 . Perdeleri yıkamadan önce, camları temizledim.

8 . Saçımı taradıktan sonra dışarı çıktım.

9 . Havuza atlamadan önce duş aldım.

1 0. Buraya taşınmadan önce nerede yaşadın?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

149
REFERANS KELİMELER
2

emin
Sure : Hill :tepe
aspas
Mat : p :hata Correct : dü
z
e eltmek
Mistak

3 Past perfect tense kullanarak, boşlukları doldurunuz ve tamamladığınız cümleleri


Türkçe’ye çeviriniz.

1 . I was completely sure that I ______________ (see) the boy before.

2 . They said they ______________ (have) breakfast.

3 . Before I came here, I ______________ (see) my cousin.

4 . He left the museum after the other tourists ______________ (leave).

5 . He said he ______________ (find) the keys under the door mats.

6 . The burglars ______________ (leave) before the police came.

7 . After he ______________ (graduate), he found a well paying job.

8 . I ______________ (meet) them before I called you.

9 . I corrected the mistakes which the students ______________ (make)

1 0. Someone in the team remembered that we ______________ (see) that hill before.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

150
REFERANS KELİMELER
2

4
veter
er : sü etmek
Sweat a Flat : daire
ce :ikn (ev)
Convin Comb : tara
mak

3 Past perfect / past simple tense kullanarak, boşlukları doldurunuz ve tamamladığınız


cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . She ________________ (buy), a green sweater, before she __________ (buy) jeans.

2 . They ________________ (convince) us, before we __________(decide) to go with them.

3 . She ________________(find) the book, after she __________ (lose) it.

4 . We ______________(go) to airport yesterday, but the plane _________(leave) hours ago.

5 . I didn’t like the flat. It …………………….. (be) much smaller than I ………………….. (think) at first.

6 . He told us he ………………………….. (shoot) a big lion.

7 . They ……………………….. (drink) tea after they ………………………………. (finish) dinner.

8 . After he ………………………………. (work) at the hospital for two years he ………….. (decide) to give up the job.

9 . They …………………………… (leave) the room before the meeting …………………… (finish)

1 0. After they ………….(open) the window it …………….. (become) colder.

1 1 . After we ……………….. (see) the film we ……………… (go) to bed.

1 2 . He ………………..(comb) his hair after he ……………… (brush) his teeth.

1 3 . Before we ………………..(go) out we …………….. (put) on our new shoes.

1 4 . They …………………(go) swimming after it ………………. (stop) raining.

1 5 . When we ……………. (arrive) there, the ceremony …………………. (start).

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

151
2

51. SPEAKING MOBILE PHONES

New Vocabulary You Might Need

⊲ When did you buy your first mobile


1 . Smart phone : akıllı telefon
phone?
2 . Missed call : cevapsız çağrı
⊲ Do you think mobile phones are 3 . Texting : Mesajlaşma
dangerous for your health?
4 . Service provider : servis sağlayıcı
⊲ Have you ever lost your mobile phone? 5 . Coverage area : Kapsama alanı
6 . Phone bill : telefon faturası
⊲ If your mobile phone fell into the toilet,
would you take it out? 7 . Battery charger : Şarj cihazı
8 . Brand : marka
⊲ What do you think about smart phones? Screen : ekran
9 .
1 0. Keypad : tuş takımı


it
ka ran im k
rş de oç
ıl v u
ya ak ıklı u a nu
pa tiv ko lar zd Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
bi ite nu ak an
lir si şm
sin a 152
iz.
3
52. MUST / HAVE TO
“LAZIM-GEREK” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR
5
Hem “must” hem de “have to” yapısı mecburiyet, gereklilik anlamı taşımaktadır.

I must go : Gitmem lazım / Gitmem gerek


I have to go : Gitmem lazım / Gitmem gerek
Pek çok yayında “must” ve “have to” yapılarının farklı anlamlar içerdiğine dair bilgiler
mevcut olsa da günlük yaşamda her ikisi de birbirinin yerine kullanılabilmektedir. Ancak her
ikisinin de yapısal özellikleri ve kullanımları farklıdır.

⊲ “Must” tüm kişi zamirleri ile sorunsuzca kullanılabilir; soru cümlesi yaratabilmek üzere pek çok
zaman yapısında olduğu gibi sola, cümlenin en başına taşınabilir.

I Benim gitmem lazım/gerek


you Senin gitmen lazım/gerek
he Onun gitmesi lazım/gerek
she Onun gitmesi lazım/gerek
it
must go
Onun gitmesi lazım/gerek
we Bizim gitmemiz lazım/gerek
you Sizin gitmeniz lazım/gerek
they Onların gitmesi lazım/gerek

I Benim gitmem mi lazım? / gitmem mi gerek?


you Senin gitmen mi lazım? /gitmen mi gerek?
he Onun gitmesi mi lazım?/gitmesi mi gerek?
she Onun gitmesi mi lazım? /gitmesi mi gerek?
Must go ?
it Onun gitmesi mi lazım? /gitmesi mi gerek?
we Bizim gitmemiz mi lazım?/gitmemiz mi gerek?
you Sizin gitmeniz mi lazım? / gitmeniz mi gerek?
they Onun gitmesi mi lazım?/gitmesi mi gerek?

What I Benim nerede uyumam lazım/gerek?


Where you Senin nerede uyuman lazım/ gerek?
When he Onun nerede uyuması lazım/gerek?
What time she Onun nerede uyuması lazım/gerek?
sleep ?
How must it Onun nerede uyuması lazım/gerek?
How many we Bizim nerede uyumanız lazım/gerek?
How much you Sizin nerede uyumanız lazım/gerek?
iz. ’da ı

Why they Onların nerede uyumaları lazım/gerek?


sin o ın
la lu nl un
lir de ım
bu no’ lü a un
bi vi at
2) tü on

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(5 rün u k
gö B

153
3

⊲ Görüldüğü gibi “must” kalıbı oldukça kolaydır. Ancak onunla aynı anlama gelen “have to” yapısı
5 için farklı bir kullanım söz konusudur.

I Benim gitmem lazım/gerek


have to go
you Senin gitmen lazım/gerek
he Onun gitmesi lazım/gerek
she has to go Onun gitmesi lazım/gerek
it Onun gitmesi lazım/gerek
we Bizim gitmemiz lazım/gerek
you have to go Sizin gitmeniz lazım/gerek
they Onların gitmesi lazım/gerek

⊲ “Have to” yapısıyla soru cümleleri oluşturabilmek üzere “do” ve “does” sözcüklerine ihtiyaç duyarız.

I Benim gitmem mi lazım? / gitmem mi gerek?


Do
you Senin gitmen mi lazım? /gitmen mi gerek?
he Onun gitmesi mi lazım?/gitmesi mi gerek?
Does she have to go ? Onun gitmesi mi lazım? /gitmesi mi gerek?
it Onun gitmesi mi lazım? /gitmesi mi gerek?
we Bizim gitmemiz mi lazım?/gitmemiz mi gerek?
Do you Sizin gitmeniz mi lazım? / gitmeniz mi gerek?
they Onun gitmesi mi lazım?/gitmesi mi gerek?

⊲ Gördüğünüz gibi olumlu cümlede “he, she it” kişi zamirleriyle “has to” kullanırken; soru cümlelerinde
tüm kişi zamirleri için “have to” kullanılır.

What I Benim nerede uyumam lazım/gerek?


Do
Where you Senin nerede uyuman lazım/ gerek?
When he Onun nerede uyuması lazım/gerek?
What time Does she Onun nerede uyuması lazım/gerek?
have to sleep ?
How it Onun nerede uyuması lazım/gerek?
How many we Bizim nerede uyumanız lazım/gerek?
How much Do you Sizin nerede uyumanız lazım/gerek?
Why they Onların nerede uyumaları lazım/gerek?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

154
⊲ Gördüğünüz gibi “must” ve “have to” yapılarının kullanımları farklıdır. Şu ana dek her iki yapı içinde
gördüğünüz olumlu ve soru cümlesi kalıplarının anlamlarında herhangi bir farklılık vurgusu yapmadık. Yani 3
hem “must” hem de “have to” yapıları olumlu cümlelerde ve soru cümlelerinde aynı anlamı taşıyordu. Ancak
olumsuz cümleler için bunu söyleyemeyiz. Olumsuz cümlelerde büyük ve keskin bir anlam kayması bulunur.
Söz konusu anlam farkına geçmeden önce her iki ifadenin de olumsuz yapısına göz atalım. 5

I Benim gitmemem lazım/gerek


you Senin gitmemen lazım/gerek
he Onun gitmemesi lazım/gerek
she Onun gitmemesi lazım/gerek
it
mustn’t go
Onun gitmemesi lazım/gerek
we Bizim gitmememiz lazım/gerek
you Sizin gitmemeniz lazım/gerek
they Onların gitmemeleri lazım/gerek

⊲ Ancak “have to” yapısının olumsuz kullanımlarında anlam çok daha farklıdır:

I Benim gitmeme gerek yok.


don’t have to go
you Senin gitmene gerek yok
he Onun gitmesine gerek yok.
she doesn’t have to go Onun gitmesine gerek yok.
it Onun gitmesine gerek yok.
we Bizim gitmemize gerek yok.
you don’t have to go Sizin gitmenize gerek yok.

they Onları gitmelerine gerek yok.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

155
ALIŞTIRMALAR
3
1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.
5

1 . The students don’t have to bring their books to the classroom.

2 . We have to wear a tie at work.


3 . You mustn’t wear jeans at work.
4 . You must wash your hands.
5 . If you want to lose weight, you mustn’t eat fatty foods.

6 . You don’t have to be strong to be a policeman.

7 . The last train leaves in ten minutes. We must leave now.

8 . The baby is asleep. We must be silent.


9 . Cars must not travel at more than thirty kilometres per hour here.

1 0. Students have to read these important articles.

1 1 . I have to see the dentist tomorrow. I have an appointment but you don’t have to come with me.

1 2 . What do students have to wear at school?


1 3 . We have to check out before twelve.
1 4 . Everybody has to wear these uniforms in the construction area.

1 5 . You must submit your passport to open a bank account.

1 6 . Doctors must be patient.


1 7. All adults must vote in the elections.
1 8 . She doesn’t have to get up early because she doesn’t work on Sundays.

1 9. You musn’t carry liquids in your hand luggage.

20. He is very rich. He doesn’t have to work.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

156
2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz. 3

1 . Daha dikkatli davranman lazım. 5

2 . Herkesin en az iki yabancı dil öğrenmesi lazım.

3 . Çikolata, patates ve ekmek yememem lazım.

4 . Türkiye’de tüm çocukların okula gitmesi gerekir.

5 . Bu maçı kazanmamız lazım.

6 . Yarın erken kalkmana gerek yok.

7 . Önceden rezervasyon yaptırmam gerekiyor mu?

8 . Bebeklerin anne sütü içmeleri gerekir.

9 . İşyerinde kravat takmamıza gerek yok ama ceket giymemiz lazım.

1 0. Ne zaman gelmem lazım?

53. DİNLEME ALIŞTIRMASI NO: 8


LISTEN AND ANSWER THE QUESTIONS
⊲ What is the name of the hotel?

⊲ How long will the customer stay in the hotel?

⊲ How much is the total fee?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

157
3 3 Doğru seçeneği işaretleyiniz; sonrasında cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

5 1 . Everyone .................. the law.


A. must obeys B. must to obey C. must obey D. must obeying

2 . The film is excellent. You ............... see it.


A. must to B. must C. will must D. must have to

3 . You must ............... over 18 to drive a car.


A. to be B. be C. will be D. are

4 . You ................. in this room.


A. mustn’t to smoke B. must no smoking C. mustn’t smoke D. must to smoke

5 . This is a library. We ............... quiet.


A. must be B. must to be C. mustn’t be D. must being

6 . Tomorrow, I ............. finish the work.


A. will must B. must will C. will have D. must

7 . She is very ill. She ............. in bed.


A. must stays B. must to stay C. must staying D. has to stay

8 . I’ve got toothache. I .............. see the dentist tomorrow.


A. will must B. must will C. have to D. must be

9 . He ................ his sister.


A. must helps B. must be help C. must help D. must have to help

1 0. It’s early! ............................. go?


A. Do you must B. Must you have to C. Have you to D. Must you

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

158
54. READING 3

APPLE 5

Apple was first founded on april 1, 1976 by Steve Jobs, Steve Wozniak and Ronald Wayne.
In 1984 the company launched the Macintosh with its powerful TV commercial directed by Ridley
Scott. The Macintosh became very popular in a short time. The Mac was a success thanks to its
advanced graphical capabilities. Then, in 1985 co-founder Steve Jobs resigned from Apple and
started working for another computer company, NeXT Inc. Between the years 1986 - 1993 Apple
produced a few products including digital cameras, portable CD players and video consoles. In 1996
Apple purchased NeXT, and brought Steve Jobs back into to Apple as an advisor. He eventually
became the CEO in 2000.

In 2001 Apple created the first generation iPod, it was a very important step in the digital music
industry. In a short time it became very successful and the company sold, 300 million iPod units in
its various forms.

In 2007 The first Apple iPhone was launched and without a doubt, it was the most important step in
smart phone technology. Since then they have introduced new models of iPhones, and today there
are millions of iPhone users around the World.
In 2010 Apple introduced the iPad tablet computer that works with all iPhone applications. The
company sold 15 million iPads that year.

Answer the questions

1 . Who was Apple founded by?


2 . What happened in 1985?
3 . What are the products of the company? Do you use one of them?

NOTES
bi ite um ak an
pa tiv ok lar d
ya ak lıklı u a nuz

lir si a
rş ev çu
ka and ko

iz
r tim

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sin
i

159
4
55. PERFECT MODALS MUST HAVE V3
“…MIŞ OLMALI” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR
6
Önceki bölümlerde öğrendiğiniz “can”, “should” “must” ve “have to” yapılarına genel
olarak “modal” adı verilir. Bu bölümde ise söz konusu “modal”lara “have + V3” ekleyerek
bambaşka bir anlam ortaya çıkaracağız.

55 – MUST HAVE V3
⊲ Bu yapı, “....mış olmalı”, “kesin ….mıştır” anlamı taşımaktadır.

Hakan must have eaten the cake. : Keki Hakan yemiş olmalı – Keki kesin Hakan yemiştir. (Bağlama
göre, her iki şekilde de Türkçe’ye çevrilebilir.)

⊲ Bu yapı geçmişe dönük güçlü tahminlerde, güçlü çıkarımlarda kullanılır.

⊲ Bu yapıyla birlikte, caddede su birikintileri gördüğünüzde, “yağmur yağmış olmalı – Kesin yağmur
yağmıştır” diyebileceksiniz.

NOTES
gö 55) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

160
ı
REFERANS KELİMELER
4

h
: breat ur lottery
Nefes h bo Gergin : ner
vous Piyango:
: neig wallet
Komşu Akıcı : fluen
t Cüzdan :

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Cemil uyumuş olmalı (kesin uyumuştur), çünkü telefona cevap vermedi.

2 . Eliz sınavı geçmiş olmalı, çünkü dakikalardır mutlu bir şekilde telefonla konuşuyor.

3 . Adam soğan yemiş olmalı (kesin soğan yemiştir), çünkü nefesi kötü kokuyor.

4 . Komşularımız evi satmış olmalı çünkü günlerdir onları görmedim.

5 . Kadın uçağı kaçırmış olmalı, çünkü çok gergin.

6 . Akıcı bir şekilde Fransızca konuşuyorlar, kesin kursa gitmişlerdir.

7 . Adam geçen hafta pahalı bir araba, dün de pahalı bir ev aldı. Kesin piyangoyu kazanmıştır.

8 . Dün gece kediler buradaydı, eti kesin kediler yemiştir.

9 . Murat kesin cüzdanını evde unutmuştur.

1 0. Tren İzmir’e varmış olmalı.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

161
4
56. PERFECT MODALS SHOULD HAVE V3
“…MALIYDI, …MELİYDİ” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR
⊲ Bu yapı, “....malıydı – ama …madı” anlamı taşır. Bir başka deyişle, geçmiste yapılması gerekli olan
6 ama yapılmamış olan eylemler için kullanılır.
She should have gone to bed earlier : Daha erken yatmalıydı (ama yatmadı)
She should have studied harder : Daha sıkı çalışmalıydı (ama çalışmadı)
⊲ Türkçe’de olduğu gibi, İngilizce’de de bu yapının olumsuz kullanımı vardır; yaygındır.
He shouldn’t have driven fast : Arabayı hızlı kullanmamalıydı (ama hızlı kullandı ve kaza yaptı.)
You shouldn’t have walked carelessly : Dikkatsizce yürümemeliydin (ama yürüdün ve düştün)

REFERANS KELİMELER

nce
e n : in adva :fish tank
Önce d Emniyet kem Akvaryum
k : call erini ne
Arama kemeri : bağlamak : f Taş : sto
t asten k : lentil
Emniye Sulamak : w Mercime y
lt ater z : parsle
seatbe Maydono

ALIŞTIRMALAR
Not: Anlamı daha derinlemesine kavrayabilmeniz için parantez içerisinde ek bilgi verilmiştir. Bu ek
bilgileri çevirmeyiniz.
1 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Önceden rezervasyon yapmamız gerekirdi. (ama yapmadık)

2 . Onu araman gerekirdi. (ama aramadın)


3 . Motoru kendi başına tamir etmemeliydin. (ama ettin)

4 . Emniyet kemerini takmalıydın. (ama takmadın)


5 . Daha hızlı koşmalıydın. (ama koşmadın)
6 . Çiçekleri sulamalıydın. (ama sulamadın)
7 . Akvaryuma o taşı koymamalıydık. (ama koyduk)
8 . Mercimeği öyle pişirmemeliydin. (ama öyle pişirdin.)
9 . Maydonozu yıkamalıydın. (ama yıkamadın)
1 0. Pasaportunu kaybetmemeliydin. (ama kaybettin)
gö 56) ula

Bu tül lu v rsin
rü o bil
(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d
n

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

162
ı
57. PERFECT MODALS CAN’T HAVE V3 4
“…MIŞ OLAMAZ” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR
⊲ Bu yapı “…mış olamaz” anlamı taşımaktadır. Geçmişe dönük çıkarım yaptığımız durumlarda
kullanılır.
7
He can’t have gone out; his shoes are here. : Dışarı çıkmış olamaz; ayakkabıları burada.
They can’t have attended the meeting; they don’t have a member card. : Toplantıya katılmış
olamazlar; onların üye kartları yok.

REFERANS KELİMELER

k : İşsiz : unem k
öyleme ployed k : attac
Yalan s Kül tablası : Saldırma el
ie ashtray m ek : canc
tell a l Uçağa biniş
kartı : İ p t a l e t
nd
El : ha boarding ca
rd

ALIŞTIRMALAR
1 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Bu vazoyu Cenk kırmış olamaz. Cenk dün okuldaydı.

2 . Selin yalan söylemiş olamaz; çok dürüsttür.


3 . Eray yurt dışına gitmiş olamaz, çünkü pasaportu yok.

4 . Onlar yeni bir villa almış olamazlar; çünkü adam yıllardır işsiz.

5 . Kül tablasını Arda kırmış olamaz; Arda saatlerdir uyuyor.


6 . Uçağa biniş kartını kaybetmiş olamazsın, birkaç dakika önce elindeydi.

7 . Çocuklara bu köpek saldırmış olamaz; bu köpek çok küçük.

8 . Bir ay içinde 6 dil öğrenmiş olamazsın!


9 . Toplantıyı iptal etmiş olamazlar.
1 0. Onu görmüş olamazsın, o geçen haftadan beri İtalya’da.
iz. ’da ı
sin o ın
la lu nl un
lir e ım
bu no’ lü a un
bi vid at
7) tü on

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(5 rün u k
gö B

163
58. PERFECT MODALS COULD HAVE V3
4 “…ABİLİRDİ, …EBİLİRDİ” ANLAMI TAŞIYAN YAPILAR
⊲ Bu yapı “....ebilirdi – ama olmadı” anlamını taşır. Geçmişte yapılabilecek durumda olan ama herhangi
bir sebepten dolayı yapılmamıs eylemleri ifadede kullanılır.
7 He could have earned more money : Daha fazla para kazanabilirdi (şartlar uygundu ama olmadı;
kazanamadı)
She could have been a doctor : Doktor olabilirdi (imkan vardı; ama olmadı)
⊲ Türkçe’de de olduğu gibi, bu yapının da olumsuzu vardır; yaygındır.
He couldn’t have written the book without my help : O benim yardımım olmadan kitabı yazamazdı.
They couldn’t have finished the report on time, if I hadn’t helped them : Ben yardım etmemiş olsaydım,
raporu zamanında bitiremezlerdi.

REFERANS KELİMELER

ter mek : off


er
a k a n : minis nce Şirket : com e k li f e t
B ra T ve
a : insu pany ak : beha
Sigort Kanun : law Davranm

ALIŞTIRMALAR
Not: Anlamı daha derinlemesine kavrayabilmeniz için parantez içerisinde ek bilgi verilmiştir. Bu ek
bilgileri çevirmeyiniz.
1 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Dün gece bütün ödevlerimi yapabilirdim. (ama yapmadım)

2 . Sana yardım edemezdim, çünkü meşguldüm.


3 . Büyük bir ev alabilirdim (ama almadım)
4 . Çok yoğun değildim, duvarları kendi başıma boyayabilirdim. (ama boyamadım)

5 . Kaptan bazı yolcularla konuşabilirdi (ama konuşmadı)

6 . Onlar problemi kolayca çözebilirlerdi (ama çözmediler)

7 . Bakan olabilirdim (ama olmadım)


8 . Bu ürünü sigorta şirketlerine satabilirdik (ama satmadık)

9 . Partimiz bu kanunu geçen yıl teklif edebilirdi. (ama etmedi)

1 0. Daha kibar davranabilirdin. (ama davranmadın)


gö 58) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

164
ı
REFERANS KELİMELER
4

7
ak üz)
y k ullanm ki m : (günd
Vot e : o
önce Knock : (kap Daydrea
s : bir ıyı) almak
Previou : seçim tıklatmak hayale d k
n ırmanma
Electio Climb : t

2 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Elif must have visited her grandfather yesterday.

2 . They can't have voted in the previous elections.

3 . They should have knocked before they came in.

4 . They must have cleaned the streets.

5 . You should have taken your umbrella this morning because it was raining while you were leaving
the house.

6 . She shouldn’t have daydreamed while she was cooking.

7 . You should not have climbed that tree.

8 . Sue shouldn’t have missed the class more than three days.

9 . You can’t have stayed here all night long in this cold weather.

1 0. He shouldn’t have told the bad news to her mother.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

165
4

59. SPEAKING TIPPING

New Vocabulary You Might Need

⊲ Do you think tipping is necessary?


1 . Leave a tip : bahşiş vermek
⊲ Is tipping common in Turkey? 2 . Tip box : bahşiş kutusu
3 . Salary : maaş
⊲ How much do you usually leave for a tip?
4 . Service : hizmet
⊲ Are there any restaurants in your city, 5 . Required : gerekli
where tipping is required? 6 . Waiter : erkek garson

⊲ When did you last leave a tip? 7 . Waitress : kadın garson


8 . Kind : nazik
9 . Rude : kaba
1 0. Order : sipariş etmek


it
ka ran im k
rş de oç
ıl v u
ya ak ıklı u a nu
pa tiv ko lar zd Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
bi ite nu ak an
lir si şm
sin a 166
iz.
4

60. WOULD YOU LIKE...? I’D LIKE... - NAZİK RİCALAR


8
“Would you like...?” kalıbı nazik tekliflerde bulunmak için kullanılır. Günlük hayatta son
derece yaygındır. Türkçe’deki “….ister misiniz” ifadesine karşılık geldiği söylenilebilir. Bu ifade
şeklinin, zaten daha önceden öğrenmiş olduğunuz istemek/want fiili ile kurabileceğiniz sıradan
bir geniş zaman cümlesinden çok daha nazik olduğunu belirtmeliyiz.

Do you want some coffee?


Would you like some coffee?

Yukarıdaki her iki cümle de Türkçe’de “kahve ister misiniz” şeklinde çevrilebilir; ancak
“would you like…” ile başlayan cümle çok daha nazik ve yaygındır.

Örnekleri inceleyiniz.

A: Would you like some biscuits? (bisküvi ister misiniz/alır mısınız?)


B: No, thank you. (Hayır, teşekkür ederim.)
A: Would you like some more tea ? (Biraz daha çay ister misiniz/alır mısınız?)
B : Yes, please. (Evet lütfen)
A: Would you like to eat a hamburger? (Bir hamburger yemek ister misiniz?)
B: No, thank you. (Hayır, teşekkür ederim.)

⊲ Would you like… ile başlayan bir öneri cümlesi, bir fiil ile devam ettirilebilir.

Would you like to drink some Coke?


Would you like to dance with me?

⊲ Would you like …. İle başlayan bir öneri cümlesinin başına soru kelimesi yerleştirilebilir. Diziliş
değişmeyecektir.

What would you like to do tonight?


Where would you like to go tomorrow?

⊲ Öneri cümleleri oluşturabilmek için soru dizilişlerini gördünüz. Bu yapıyı kullanarak olumlu cümleler
de kurulabilir.

I would like some more cheese. (Biraz daha peynir istiyorum)


(I’d like)

I would like to eat some more cheese. (Biraz daha peynir yemek istiyorum)
(I’d like to)
iz. ’da ı
sin o ın
la lu nl un
lir de ım
bu no’ lü a un
bi vi at
0) tü on

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(6 rün u k
gö B

167
REFERANS KELİMELER
4

arak enekşe
As : ol k Contest : ya Violet : m olye
: bifte almak rışma
Necklace
:k
Steak er Order : sipa
art : y riş
Take p vermek

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . What would you like to eat as a starter?

2 . How would you like your steak?

3 . I’d like to take part in the contest.

4 . I’d like some more information, please.

5 . Where would you like to live when you retire?

6 . How many oranges would you like to buy?

7 . Would you like to order now?

8 . Where would you like to spend your summer holiday?

9 . I’d like to buy a violet for my wife.

1 0. I’d like to change this necklace.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

168
4

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

169
1 61. REPORTED SPEECH 1
DÜZ CÜMLELERİN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE AKTARILMA KURALLARI
“Reported Speech” yani “dolaylı anlatım” birisinin söylemiş olduğu bir cümleyi bir
1
başkasına aktarma şeklidir. Yani işyerinde bize “yeni bir araba alacağım” diyen Mustafa
isimli arkadaşımızın bu sözünü, eve gelip eşimize “Mustafa yeni bir araba alacakmış” şeklinde
iletmemizi sağlar.

Bu ifadelerin temelde iki farklı uygulaması vardır.

Eğer yazıyorsak, cümleyi söyleyen kişinin ağzından çıkan orijinal cümleyi tırnak içinde
bırakmak şartıyla aynen, herhangi bir değişiklik yapmadan tekrar yazabiliriz. Cümleleri
naklederken genellikle “say” veya “tell” fiilleri kullanılır.

Sinan: I am a student at Hacettepe University.


Sinan says: “I am a student at Hacettepe University.”

⊲ Ancak aktarılacak ifadenin tırnakla ayrıştırılmasının mümkün olmadığı sözlü durumlarda, orijinal
cümlede bazı değişiklikler yapmamız gerekir. Çok genel bir ifadeyle, söylenilen orijinal cümlede kullanılan
tense’i bir kademe geçmişe atarız. Örnekleri inceleyiniz;

Ali : I am tired
Ali said that he was tired

Ebru : I live in Antalya


Ebru said that she lived in Antalya vb.

⊲ Örneklerde gördüğünüz gibi, orijinal cümledeki kişi zamirini değiştirmek şarttır. Çünkü Ebru’nun
“ben” diye başladığı cümleyi biz “O” ya da “Ebru” diye aktarmalıyız. Bu yüzden başkasının cümlelerini
aktarırken orijinal cümledeki kişi zamirini değiştirmeyi unutmamalıyız. Yine aynı şekilde, İyelik/sahiplik
ifadelerini de dikkatle değiştirmeliyiz. Örneği inceleyiniz;
Emel : I like my dog.
Emel said she liked her dog.
Çünkü köpeği seven kişi Emel’dir.
Emel “benim köpeğim” dediğine göre, bizim de “onun/Emel’in” köpeği demeliyiz.
⊲ Aşağıdaki tabloda, dolaylı anlatımlar yapabilmenizi sağlamak üzere şimdiye kadar öğrenmiş
olduğunuz bazı yapıların hangi yeni yapıya dönüşeceğini toplu olarak görüyorsunuz :
The man: “I am happy” The man said he was happy.
Mother : “I am cleaning the house.” Mother said she was cleaning the house.
My son: “I was reading a book.” My son said he had been reading a book.
A girl : ” I will buy a new house.” A girl said she would buy a new house.
A boy : “I can swim well.” A boy said he could swim well.
My wife: ” I have been cleaning the windows for two My wife said she had been cleaning the
windows
hours.” for two hours.
The man : “I have had an accident.” The man said he had had an accident.
The woman : “I like watching TV.” The woman said she liked watching TV.
A man : “I bought a white jacket.” A man said he had bought a white jacket.
My son: “I have to read the articles.” My son said he had to read the articles.
gö 61) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
( b

ko an ide iz.
n ’

nu la o’d
ü

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
nu tım a
n ın

170
i

ı
⊲ Şu ana kadar kişi zamirlerini, iyelik/sahiplik sıfatlarını ve zaman yapısını değiştirmenin kurallarını
öğrendiniz. Ancak cümle aktarımlarında sadece bu değişiklikler yetmez. Örneğin Ali’nin İstanbul’da bize 1
“Bu şehri seviyorum” dediğini düşünün. Biz bir süre sonra, Antalya’da birisine “Ali bu şehri seviyormuş”
diyemeyiz. Çünkü Ali Antalya’yı değil, İstanbul’u seviyordu. Yine benzeri bir şekilde, Ali’nin bize “dün Ceylin’i
gördüm” dediğini düşünün. Biz üç yıl sonra başka bir arkadaşımıza “Ali dün Ceylin’i görmüş” diyemeyiz. Bu 1
gibi durumlar için değişiklik tablomuzu aşağıda görüyorsunuz.

this................................................................................... that
these............................................................................... those
today............................................................................... that day
tonight............................................................................ that night
yesterday....................................................................... the day before/the previous day
the day before yesterday.......................................... two days before/earlier
last week/month/year/night...................................... the previous week/month/year/night (the week before, etc.)
yesterday morning/afternoon/evening.................. the previous morning/aternoon/evening
a year/month/week ago............................................. a year/month /week before, the previous year/month/week
two years/months/weeks ago.................................. two years/months/weeks before/earlier
tomorrow....................................................................... the next day/the following day
the day after tomorrow.............................................. in two days’ time
next week/month/year............................................... the following week/month/year
now................................................................................. then/immediately

62. DİNLEME ALIŞTIRMASI NO: 9


LISTEN AND ANSWER THE QUESTIONS
⊲ During the flight, can a person turn on his/her electronic device? If yes, when?

⊲ Why should the electronic devices be turned off during take off and landing?

⊲ Where can a person smoke during the flight?

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

171
ALIŞTIRMALAR
1
1 Aşağıdaki cümleleri kurallara uyarak aktarınız.

1 . He said, “I will be here at 5:00.”

2 . Murat said, “The train will arrive on time.”

3 . He said, “I have to finish this report by five o’clock.”

4 . The doctor said, “Mr. Smith will improve quickly.”

5 . My boss said to me, “I am leaving in the morning.”

6 . The teacher said, “Everyone has to write a composition.”

7 . Hakan said, “I saw that movie on Wednesday.”

8 . Eda said, “I have read that book.”

9 . The boy said to the girl, “I cannot go to the movie with you.”

1 0. Hasan said, “I have made some tea.”

1 1 . She said, “They speak English well.”

1 2 . Zuhal said to me, “I will not see my husband until Tuesday.”

1 3 . My boss said, “I will refuse their offer.”

1 4 . Suna said, “It won’t rain tomorrow.”

1 5 . Cemal said, “I can meet them later.”

1 6 . The boy said, “I am only seven years old.”

1 7. She said to me, “The lights have gone out.”

1 8 . The man said, “The telephone is out of order.”

1 9. He said, “I will never speak to her again.”

20. I said to the clerk clearly, “I have already paid that bill.”

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

172
REFERANS KELİMELER
1

ion
e r e = n egotiat
müzak irliği : Barış : peac
e
B
Avrupa Union Resmi :offic
ia l
an
Europe

2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Biz havalimanına giderken, Ali’yi gördük. “Ben gelmeyeceğim” dedi.

2 . Dün arabayı yıkarken Esra aradı. “Migros’a gideceğim” dedi.

3 . İngilizce çalışırken, televizyonda başbakanı gördüm. “Avrupa Birliği ile müzakerelere başladık” dedi.

4 . Liderler, “Barış istiyoruz” dediler.

5 . Cumhurbaşkanı, resmi bir ziyaret için Fransa’ya giderken, “Bu ziyaretler devam edecek” dedi.

6 . Dün ben uyurken Ayşe aradı. “Uyumak istiyorum, sonra konuşabiliriz” dedim.

7 . Dün Zeynep aradı. “Lezzetli bir kek yaptım” dedi.

8 . Annem “Erken gelebilirim” dedi.

9 . Genç adam, “yarın çalışmayacağım” dedi.

1 0. Çocuklar, “pizza yemek istiyoruz” dediler.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

173
1
63. REPORTED SPEECH 2
EMİR, TAVSİYE VE RİCALARIN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE AKTARILMA
2 KURALLARI
Emir cümlelerinde çoğunlukla tell fiili kullanılır; hemen arkasından emri alan kişi getirilir;
son olarak da fiilden önce “to” kullanılır.
He said, “Open the window.”
He told me to open the window.
They said, “Be quiet Ali!”
They told Ali to be quiet.
Olumsuz emir cümlelerinin aktarılmasında “not” olumsuzluk eki devreye girer.
He said, “Don’t speak!”
He told me not to speak.

⊲ Emir yapılarına benzeyen rica, tavsiye vb cümlelerin aktarımında, “Tell” fiili yerine aşağıdaki fiiller
de kullanılabilir.
advise ( tavsiye etmek ),
ask ( rica etmek ),
command ( emretmek ),
order ( emretmek ),
remind ( hatırlatmak ),
warn ( uyarmak )
Örnekler:
The doctor advised me to sleep.
I asked him to drive slowly.
He ordered me to stop.

SORULAR
⊲ Soru cümlelerin aktarımı biraz daha karmaşıktır. Çünkü cümlede gerekli tüm değişiklikleri yapmak
yetmez. Soru cümlesini, soru kalıbından çıkarıp olumlu hale dönüştürmek mecburidir. İletilmiş cümlede bu
defa “ask”, “want to know”, “wonder” gibi fiiller kullanılır.
Örnekler :
Ali asked Ece : “Where are you going?”
Ali asked Ece where she was going.
Seda asked : “What will the children eat?”
Seda wanted to know, what the children would eat.
⊲ Örneklerde gördüğünüz gibi, cümlelerde hem gerekli zaman ve zamir değişikliklerini yaptık; hem
de cümleyi soru kalıbından düz cümle kalıbına çevirdik.
⊲ Eğer orijinal soru cümlemiz evet/hayır cevabı gerektiriyorsa bu defa da “if” sözcüğü devreye girer.
Hakan asked Elif : “Can you cook well?”
Hakan asked Elif if she could cook well.
My boss asked me : “Do you like your job?”
My boss wanted to know if I liked my job.
gö 63) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

174
ı
ALIŞTIRMALAR
1
1 Aşağıdaki cümleleri kurallara uyarak aktarınız.

1 . Ali to Eda : “How are you?”

2 . Police officer to me : “How many suitcases do you have?”

3 . My wife to our daughter : “What time will you get up tomorrow?”

4 . Esra to Zeynep : “Will you come with me?”

5 . My son to my daughter : “Can I use your pencils?”

6 . Ela to me: “Do you want to dance?”

7 . Ahmet to Zuhal: “When did you come?”

8 . Yelda: “Has Vural arrived?”

9 . Emel: “Did you watch the latest film?”

1 0. The waiter to me: “Can I help you?”

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

175
1 2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

2 1 . Adam bana “Ne istiyorsunuz” diye sordu.

2 . Oğlum bana “Oyuncak alacak mısın” diye sordu.

3 . Arkadaşım bana “Parti ne zaman” diye sordu.

4 . Öğretmenim bana, “Kaç dil konuşabiliyorsun” diye sordu.

5 . Annem bana, “Neden İngilizce öğreniyorsun” diye sordu.

6 . Cemil Zeynep’e, “Her gün saat kaçta kalkarsın” diye sordu.

7 . Onlar bana, “Dün erken mi kalktın” diye sordular.

8 . Ben yaşlı kadına, “Size yardım edebilir miyim” diye sordum.

9 . Doktor bana, “4 gündür neden kola içiyorsunuz” diye sordu.

1 0. Polis bana, “Ehliyetinizi görebilir miyim” diye sordu.

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

176
1

64. SPEAKING TRAFFIC ACCIDENTS

New Vocabulary You Might Need

⊲ Have you ever had a traffic accident?


1 . Collision : çarpışma
⊲ If yes, please give some further 2 . Insurance policy : Sigorta poliçesi
information. 3 . Injured : yaralı
4 . Hood : kaporta
⊲ Do you think seatbelts are useful?
5 . Happen :meydana gelmek
⊲ What do you think about airbags? 6 . Emergency : acil

⊲ How can traffic accidents be prevented? 7 . Truck : kamyon


8 . Rush hour : (trafik) yoğun saat
⊲ Are traffic accidents a major cause of Steering Wheel : direksiyon
9 .
death in Turkey?
1 0. Brake : fren
bi ite nu ak an
pa tiv ko lar zd
ya ak ıklı u a nu

a
lir si şm
ıl v u
rş de oç
ka ran im k

iz.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sin
it

177
2
65. CONJUNCTIONS / BAĞLAÇLAR
Bağlaçlar iki cümleciği birbirine bağlayan ve İngilizce’de son derece önemli bir yere
3 sahip olan yapılardır. Güçlü bir bağlaç bilgisi, konuşma kalitesini doğrudan artırır.

Bağlaçları;
“Coordinating conjunctions”
“Correlative conjunctions”
“Subordinating conjunctions” olarak üç temel grupta, ayrı ayrı ünitelerde inceleyeceğiz.

65. COORDINATING CONJUNCTIONS - KOORDİNE BAĞLAÇLARI (“VE”, “AMA” VB)


⊲ Bu bağlaçları kolayca hatırlayabilmek için “fanboys” kısaltması size yardımcı olabilir.

For: “için” anlamıyla bir edat olarak kullanılabilir. Ancak bağlaç olarak kullanıldığında “zira”
anlamındadır. Daha kolay bir ifadeyle “çünkü” ile hemen hemen aynı anlama geldiğini söyleyebiliriz. Çok
yaygın değildir.

And: “ve”

Nor: “ne, .............. ne de”. (“veya anlamına gelen “or” sözcüğünün olumsuzu olduğu söylenebilir.
“İkisinden hiçbirisi” anlamı taşımaktadır.) Yaygın değildir. Devamında devrik cümle kullanılır.

But: “ama, ancak, fakat”

Or: “veya, ya da”

Yet: Present perfect tense içerisindeki gibi “henüz” anlamı taşıdığında, bir zarftır. Ancak bu
konumuzda, bağlaç olarak “ama, fakat” anlamındadır. Çok yaygın değildir.

So: “bundan dolayı, bu yüzden”

Örnekleri inceleyiniz;
- I hate wasting time in the malls, for they are always expensive and crowded.
- He was handsome and rich.
- He didn’t call us, nor did he write to us. (Nor bağlacından sonra devrik cümle kullanılır)
- He had studied a lot, but he failed.
- You must obey the rules, or you must leave.
- The visitors complained about the hot weather, yet they continued to play golf.
- I like swimming, so I live near the sea.

NOTES
gö 65) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

178
ı
REFERANS KELİMELER
2

: kayak Improve
:
Skiing Sales : satış
: şans gelişt ir m ek
Chance g : Survive : ha
yatta e tenek
tin Skill : y
Marke a kalmak
üvenmek
pazar a
l m Trust : g

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . I love you, but I can not marry you.

2 . I would like to have a sandwich and some ice tea, please.

3 . He loves skiing, yet his wife hates it.

4 . This restaurant has the worst food I have ever tasted so I will never eat here again.

5 . Selin plays basketball well, yet his favorite sport is tennis.

6 . Harun had a good chance to get the job, for his father was a famous businessman .

7 . Our marketing strategies are clear, yet we still have some problems with our sales team.

8 . It was really difficult to live on the island, but we survived.

9 . He has improved his skills a lot, yet he is still not good enough for the contest.

1 0. She has been working here for years, so everybody trusts her.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

179
2
66. CORRELATIVE CONJUNCTIONS
İLİŞKİ SAĞLAYAN BAĞLAÇLAR (“NE..NE DE”, “YA…YA DA” VB)
⊲ Bu gruptaki bağlaçlar iki cümle arasında bir ilişki sağlayan ikili yapılardır. Bağlaç yapısının birinci
3 tarafı birinci cümlede; ikinci tarafı ise ikinci cümlede yer alır. Bu bağlaçlar şunlardır:

Not only ..........but also: sadece ……değil aynı zamanda……………


Both ..........and………….: hem..........hem de…………..
Either ..........or…………….: ya ..........ya da…………… (İki alternatiften biri)
Neither ..........nor…………….: ne ..........ne de……………… (İki alternatiften hiç biri)

Örnekleri inceleyiniz :

Not only Ali but also Ayşe will come to the opening ceremony. (Sadece Ali değil, aynı zamanda Ayşe de
açılış törenine gelecek.)

İki cümleyi birbirine bağladığı durumlar :

He not only insulted me, but also hit me. (O sadece beni aşağılamadı, aynı zamanda bana vurdu.)

Bu bağlaç yapısını yukarıdaki örnekte olduğu gibi “iki cümleyi bağlarken”de cümle başında kullanabilirsiniz;
ancak bu durumda birinci cümle devrik olur ve ikinci cümlenin de öznesi unutulmaz. Bu tip kullanım çok
yaygın değildir. Biz de bu bölümde bu devrik kullanıma yoğunlaşmayacağız.

Not only did he insulted me, but he also hit me.

She is both beautiful and clever. (O hem güzel, hem de akıllı.)


Both Ali and Ayşe will come to the opening ceremony. (Hem Ali, hem de Ayşe açılış törenine gelecek.)

You must either obey the rules or leave the school! (Ya kurallara uyman lazım, ya da okulu terketmen lazım!)
Either you or Melisa must stay with me. (Ya senin ya da Melisa’nın benimle kalması lazım.)

He neither studied nor helped his father with his business. (Ne okudu, ne de babasının işine yardım etti.)
Neither Cenk nor Suzan has passed the exam. (Ne Cenk ne de Suzan sınavı geçtiler.)

67. DİNLEME ALIŞTIRMASI NO: 10


LISTEN AND ANSWER THE QUESTIONS
⊲ How much is a compact car per day?

⊲ What kind of services are included?

⊲ What is the licence plate number of the car rented?


gö 66) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

180
ı
REFERANS KELİMELER
2

k
d : yar
alı er : tırna
Injure : küpe Entertainin Nail clipp
g:
g
Ear rin : bilezik eğlenceli makası
d : mısır
Brac e l e t Funny : kom Cornbrea
ik
ekmeği

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . The film was both entertaining and funny.

2 . Not only Ali but also Ayşe was sick yesterday.

3 . Not only the driver but also the passengers were injured.

4 . She neither ate cornbread nor drank milk.

5 . Either my brother or my friend must have taken my nail clipper.

6 . I bought neither an earring nor a bracelet.

7 . Both my bestfriend and my brother are coming tomorrow.

8 . Neither the manager nor my collegues accepted my offer.

9 . She speaks neither Spanish nor French.

1 0. Neither of them is married.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

181
2
68. SUBORDINATING CONJUNCTIONS - YAN CÜMLECİK BAĞLAÇLARI
⊲ En önemli bağlaç grubudur. Bu gruba ait çok sayıda bağlaç bulunmaktadır. Aşağıdaki listede en
önemlileri verilmiştir. Listeyi incelediğinizde daha önceki bölümlerde “bağlaç olduğunu bilmeden” çalıştığınız
pek çok yapı göreceksiniz.
4

After : “den sonra” “After I found a job I bought this house.”


Bir iş bulduktan sonra, bu evi aldım.
Dikkat : Geçmişteki eylemlerimizi diziyorsak “after” sonrasında
“past perfect/miş’li geçmiş zaman” kullanırız.

Before “…den önce” “Before I bought this house, I found a job.”


Bu evi almadan önce, bir iş buldum.
Dikkat : Geçmişteki eylemlerimizi diziyorsak “before”
sonrasında “simple past tense/di’li geçmiş zaman” kullanırız.

Although “_e rağmen” “Although it was raining, we went fishing.”
Even though “…e rağmen” “Even though it was raining, we went fishing.”
Though “…e rağmen” “Though it was raining, we went fishing.”
Yağmur yağıyor olmasına rağmen, balığa gittik.
Although, even though ve though tamamen aynıdır.
Dikkat : Bu bağlaçtan sonra bir cümle kullanmayı unutmayınız.

In spite of “…e rağmen” “In spite of the rain, we went fishing.”


Despite “…e rağmen” “Despite the rain, we went fishing”
Yağmura rağmen, balığa gittik.
Dikkat : In spite of ve despite yukarıdaki üç bağlaçla aynı
anlama geliyor olsa da, devamında bir cümle değil, mutlaka bir
nesne, bir isim kullanmalıyız.

As: “…iken” “As“ “As I was running, my brother washed his car.”
While: “…iken” “While” “While I was running, my brother washed his car.”
Ben koşarken, kardeşim arabasını yıkadı.
While I am going home this evening, I will buy some vegetables
from the supermarket.
Ben bu akşam eve giderken, süpermarketten sebze alacağım.

Dikkat : As ve while “…iken” anlamı taşır. Devamında bir


cümle kullanmayı unutmayınız. Ancak kullanılabilecek cümle,
ya “present progressive tense” ya da “past progressive tense”
olmalıdır. Cümlenin tümüne bir anda bakarak cümlenin
şimdiyle ya da gelecekle mi; yoksa geçmişle mi ilgili olduğuna
karar veriniz.

Yukarıdaki birinci örnekte işin geçmişte olduğu anlaşıldığından


while’dan hemen sonra “past progressive tense ” kullanılmıştır.
Ancak ikinci örnekte olay daha gerçekleşmemiş olduğundan
“present progressive tense” kullanılmıştır.
gö 68) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
(

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
b

nu tım a
n ın

182
ı
as if “…mış gibi” “The room is clean. It seems as if they have just
cleaned it.” 2
as though “…mış gibi” “The room is clean. It seems as though they have just
cleaned it.”
“Oda temiz. Sanki yeni temizlemişler gibi.” 4

Gerçek olmayan, hayali durumlarda “as if/as though”
sonrasında kuracağımız cümle, düşündüğümüz
cümlenin bir geçmiş hali olmalıdır

“He behaves as if he ruled the world.”


O sanki patronmuş gibi davranıyor.
Dikkat : Bu bağlaçlardan sonra bir cümle kullanmayı
unutmayınız.

as long as “dığı sürece” I won’t forgive her as long as I live.


Yaşadığım sürece onu affetmeyeceğim.
Dikkat : Bu bağlaçtan sonra bir cümle kullanmayı
unutmayınız.

because: “…dığı için” “Because I was tired, I didn’t go to the party.”


since “…dığı için” “Since I was tired, I didn’t go to the party.”
Yorgun olduğum için, partiye gitmedim.

Because bağlacını daha önceki bölümlerde sıkça
“çünkü” anlamıyla kullanmıştık. Ancak bu bağlaç cümle
başında kullanılıyorsa “çünkü” değil, “…dığı için” anlamı
taşır.
Dikkat : Bu bağlaçtan sonra bir cümle kullanmayı
unutmayınız.

even if “…sa bile” Even if I win the lottery, I won’t buy a villa.
Piyangoyu kazansam bile, bir villa almayacağım.
Dikkat : Bu bağlaçtan sonra bir cümle kullanmayı
unutmayınız.

if “eğer” Bu bağlacı üç farklı kullanım şekliyle daha önceki


bölümlerde öğrenmiştiniz.

in order that “…sın diye” “She is looking for a job, in order that she can earn
money.”
So that “…sın diye” “She is looking for a job, so that she can earn money.”
Para kazanabilsin diye, bir iş arıyor.
Dikkat : Bu bağlaçlardan sonra bir cümle kullanmayı
unutmayınız.

in order to “…mek için” She is looking for a job, in order to earn money
O para kazanmak için, bir iş arıyor.
Dikkat : Bu bağlaçtan hemen sonra yalın halde bir fiil
kullanınız

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

183
now that “madem ki” Now that we have finished our work, we can go out for a walk.
2 Madem ki işimizi bitirdik, yürüyüşe çıkabiliriz.
Dikkat : Bu bağlaçtan sonra bir cümle kullanmayı unutmayınız.

4
unless “…madıkça” “Unless I find a baby sitter, I can’t come with you.”
Bir bebek bakıcısı bulmadıkça, sizinle gelemem.
Dikkat : Bu bağlaçtan sonra bir cümle kullanmayı unutmayınız.

until “…e kadar” “Until I went to Australia, I had never seen a kangaroo.”
till “…e kadar” “Till I went to Australia, I had never seen a kangaroo.”
Avusturalya’ya gidene kadar, hiç kanguru görmemiştim.
Dikkat : Bu bağlaçlardan sonra bir cümle kullanmayı
unutmayınız.

when “…dığında” When I came home last night, my mom was sleeping.
Dün gece eve geldiğimde, annem uyuyordu.
When I go to France, I will stay in a boutique hotel.
Fransa’ya gittiğimde, bir butik otelde kalacağım.
Dikkat : When bağlacını sadece iki zaman yapısı ile
kullanabiliriz. Cümlenin bütününe bir anda baktığınızda,
cümlenin şimdi ya da gelecekle ilgili mi, yoksa geçmişle
ilgili mi olduğunu anlamak son derece önemlidir. Zira eğer
cümlemiz şimdi ya da gelecek ile ilgili taze bir cümleyse
“simple present tense/geniş zaman”; geçmişle ilgiliyse de
“simple past tense /di’li geçmiş zaman” kullanılmalıdır.

Yukarıdaki birinci cümle olup bitmiş bir eylemi; ikinci cümle ise
henüz gerçekleşmemiş bir eylemi anlatmaktadır.

As soon as “…ar ….maz” “As soon as I went home last night, I fell asleep”
the moment “…ar ….maz” “The moment I went home last night, I fell asleep”
Dün gece eve gider gitmez, uyuyakaldım.
Dikkat : Bu bağlaçlardan sonra bir cümle kullanmayı
unutmayınız.

Provided(that) “şartıyla” You can come to the camping area with us, provided you
bring your own food.
Kendi yiyeceğinizi getirmeniz şartıyla, bizimle kamp alanına
gelebilirsiniz.
Dikkat : Bu bağlaçtan sonra bir cümle kullanmayı unutmayınız.

Because of ”yüzünden” “Because of bad weather conditions the ship has sunk”
Due to” ”yüzünden” “Due to the bad weather conditions, the ship has sunk”
Kötü hava şartları yüzünden, gemi battı.
Dikkat : Bu bağlaçtan sonra bir cümle değil, bir isim/nesne
kullanmayı unutmayınız.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

184
ALIŞTIRMALAR
2
1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Cansu tried hard to finish her maths homework, although she is good at maths.

2 . I will pay you back as soon as I get the money.

3 . Even though she has a good job, she is looking for another job.

4 . Before I moved here, I lived in Brussels.

5 . After she graduated, she found a job easily.

6 . Because she is responsible for the office, she has to be there early.

7 . Since she wants to lose weight quickly, she is on a strict diet.

8 . Because of his illness, he couldn’t go to school.

9 . Due to the unemployment, many people are moving to the big cities.

1 0. She is learning English so that she can find a better job.

1 1 . We went to the supermarket in order to buy some olives.

1 2 . Although it was raining, I didn’t get wet.

1 3 . If everyone demanded peace instead of another television set, then there would be peace.

1 4 . You can buy anything provided that it is not too expensive.

1 5 . Take two tablets daily until the doctor tells you to stop.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

185
TEST
2

4
1 . Builders use plywood in the construction of small boats ________ it is easy to shape.
(a) although (b) because (c) after (d) while

2 . I haven’t spoken with her ________ she moved.


(a) unless (b) while (c) since (d) although

3 . Everybody had dessert ________ they had finished eating the main course.
(a) while (b) because (c) until (d) after

4 . You will receive extra credit ________ you turn in your project early.
(a) although (b) than (c) if (d) unless

5 . ________ they feel threatened, dogs sometimes display aggressive behavior.


(a) Until (b) During (c) When (d) Before

6 . Jun couldn’t buy any Christmas presents ________ he didn’t have any money.
(a) because (b) although

7 . I will be late today ________ my car has broken down.


(a) despite (b) because

8 . Don’t go out ___ you’ve finished your work.


(a) as (b) while (c) until

9 . ___ I had known it before, I woudn’t have done it.


(a) Whether (b) When (c) If

1 0. ___ you see me, get in the car.


(a) As soon as (b) While (c) Whether

NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

186
2 Boşlukları "for", "so that" ya da "in order to" ile doldurunuz; sonrasında cümleleri
2
Türkçe’ye çeviriniz.

1 . She bought a map ______________ she wouldn’t get lost. 4

2 . We went to bed early ______________ we wouldn’t be tired in the morning.

3 . My father has gone out ______________ get some salt.

4 . Let’s stop ______________ a coffee.

5 . My mother went to Madrid ______________ buy furniture.

6 . She is training ______________ be a nurse.

7 . We arrived in good time ______________ get a place near the front.

8 . My Mum went to London ______________ the sales.

9 . I went to London ______________ see my grandfather.

1 0. She’s always doing something ______________ save the world.

1 1 . Recycling is good ______________ the environment.

1 2 . I always arrive 20 minutes early ______________ I have time for a cup of coffee.

1 3 . I’m doing my homework on the bus ______________ my teacher doesn’t kill me.

1 4 . They took a backstreet ______________ avoid the heavy traffic.

1 5 . People are doing everything they can ______________ destroy the planet.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

187
REFERANS KELİMELER 3 Boşlukları doğru bağlaç ile doldurunuz; sonrasinda cümleleri
2
Türkçe’ye çeviriniz.

4
/
: k ural 1. He always behaves ___ _________ he rules the world.
Rule etmek kmuş
m r
hük ed : ko tlı
r
Sca ert : ta 2. ___________ _____ kill living animals for food, I will become a
s s
De vegetarian.

3. I will not go there _____ __ my parents say I can’t.

4 . I waited ________ my mom was buying a newspaper.

5 . I ran _____________ I was scared.

6 . Typically, dessert comes _________ dinner.

7 . ______ my brother is lazy, he studied a lot last night for the exam.

8 . ______________ I am happy, I always smile.

9 . I’m not leaving ________ you say you’re sorry.

1 0. We cannot go skiing __________ we don’t have time.

11. I turned the key __ _______ __ start the car.

12. I should work________ money doesn’t grow on trees.

13. __________________ I am very short, I love playing basketball.

14. __________________ you finish eating your vegetables, you can eat your cake.

15. ______ ____________ it is cold out, I’m not going to wear my jacket.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

188
REFERANS KELİMELER
2

a)
h t : f a r (arab ap :
g Take a n
Headli t : Hill : tepe
en e yapmak
Pres i d

Waterproof
: su şekerlem
u m h u rbaşka ak geçirmez (kısa uyk
u)
c m
tırman almak
Climb : Overweight
: kilolu Hire : iş e
n:
recautio
Take a p
almak
Bir önlem

4 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . Both the headlights and radio are working.


2 . Either the President or the Ministers will be here.
3 . Your new boots are neither warm nor waterproof.
4 . He is overweight but healthy.
5 . Due to his age he is unable to climb the hill.
6 . Before we had lunch I took a nap.
7 . Now that you will make a cake you should buy a few eggs.

8 . We will stay until the ceremony ends.


9 . Even though he has no experience they will hire him.

1 0. As she was washing the dishes the children were playing in the garden.

1 1 . If you speak English could you please answer the phone?

1 2 . Since she is totally broke she can’t afford to buy it.

1 3 . Even if I buy a new laptop I will not sell this one.


1 4 . She needs a bigger house in order to give her baby a new room.

1 5 . Inflation is still a serios problem, so we should take precaution.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

189
2

69. SPEAKING UNEPLOYMENT

New Vocabulary You Might Need

⊲ Is unemployment a big problem in


1 . Employee : çalışan
Turkey?
2 . Employer : işveren
⊲ What are the most efficient ways to 3 . Application : başvuru
look for a job?
4 . Apprentice : çırak
⊲ Should unemployed people be paid by 5 . Fire : işten kovmak
the government? 6 . Salary : maaş

⊲ Do you know how to write a CV? 7 . Curriculum Vitae (CV) : özgeçmiş


8 . Maternity leave : doğum izni
⊲ Do you have any unemployed friends Annual leave : yıllık izin
9 .
these days?
1 0. Resign : istifa etmek


it
ka ran im k
rş de oç
ıl v u
ya ak ıklı u a nu
pa tiv ko lar zd Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
bi ite nu ak an
lir si şm
sin a 190
iz.
70. RELATIVE CLAUSES
SIFAT CÜMLECİKLERİ /İLGİ ZAMİRLERİ 3
Bildiğiniz gibi sıfatlar, isimleri tanımlarlar; isimlerin nasıl olduğunu anlatırlar.

Sarı araba
5
Örnekte gördüğünüz Yellow/Sarı basit ve tek kelimeden oluşan bir sıfattır. Bu bölümde
daha karmaşık sıfatlar yaratmayı öğreneceksiniz.

Sarı araba.
Dün İstanbul’da gördüğüm araba.
Gördüğünüz gibi birinci cümlede basit bir sıfat kullandık; ancak ikinci cümlede uzun ve
karmaşık bir sıfat kullandık. Hatta ikinci cümledeki sıfat, aslında bir cümle şeklinde karşımıza
çıktı. İşte bu yüzden bu kullanımlara “sıfat cümleciği” diyoruz.
Geleneksel anlatımlarda, verilen iki cümlenin bu konuda öğreneceğiniz yapı ile
birleştirilmesinden başkaca bir çalışma yapılmaz ki bu çalışma hem kafa karıştırıcıdır; hem de
günlük hayatta karşılaşılamayacak kadar soyuttur. Ancak pratik bir bakış açısıyla bu bölümün
sonunda sıfat cümleciklerini rahatlıkla kullanabileceksiniz.

Dün İstanbul’da gördüğüm araba

Araba dün İstanbul’da gördüğüm


The car I saw in İstanbul yesterday.

Örnekte gördüğünüz gibi İngilizce ve Türkçe’nin kendine özgü kuralları dolayısıyla çarpraz bir
uygulama yapmalıyız. Yani Türkçe’deki sıfat cümleciğimizin sonunu, İngilizce sıfat cümlemizin hemen başına
aktarmalıyız. Ancak bu hamle yeterli değildir. Çarpraz uygulamamızın tam ortasına eklenecek sözcükler
bulunmaktadır :
İnsanlar için “who”, “whom”
Nesneler ve hayvanlar için “which”
Yerler için “where”
Zamanlar için “when”
Dün İstanbul’da gördüğüm araba

Araba Dün İstanbul’da gördüğüm


The car which
I saw in İstanbul yesterday.

Geçen hafta kaldığım otel

Otel geçen hafta kaldığım


The hotel where I stayed last week.

Dün tanıştığım adam

Adam Dün tanıştığım


The man who(m) I met yesterday.

Yarın imzalayacağım raporlar

Raporlar yarın imzalayacağım


The reports which I will sign tomorrow.
iz. ’da ı
sin o ın
la u nl un

The man who sold the world Dünyayı satan adam.


lir e ım
bu no’ lü a un
bi vid at
n
0) tü o

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(7 rün u k
gö B

191
l
ALIŞTIRMALAR
3
1 Örneklerden de gördüğünüz gibi, bu yapı oldukça kullanışlıdır. Aşağıdaki on sıfat
cümleciğini öğrendiğiniz şekilde çarprazlayınız.
5

1 . Dün yediğim elma


2 . Dün gittiğimiz müze
3 . Yarın giyeceğim tişört
4 . Geçen hafta gördüğüm kadın
5 . Şimdi içtiğimiz kahve
6 . Gelecek yıl çalışacağım şirket
7 . Seni gördüğüm gün
8 . On yıldır yaşadığım şehir
9 . Dün satın aldığım bilgisayar
1 0. Geçen sene kazandığım para

⊲ Böylelikle sıfat cümleciklerinin temel mantığını anlamış oldunuz. İşin en zor kısmı buraya kadar
öğrenmiş olduğunuz çarprazlama uygulamasıydı. Tabii ki, çarprazlayarak oluşturduğumuz zenginleştirilmiş
sıfatlar cümle içerisinde, cümlenin herhangi bir yerinde kullanılabilir. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.

Dün gördüğüm fil, çok büyüktü.

Fil dün gördüğüm çok büyüktü.


The elephant which I saw yesterday was very big.

Şimdi okuduğum kitap çok popüler.

Kitap şimdi okuduğum çok popüler.


The book which I am reading now is very popular.

Dün tanıştığım kadın uzun boyluydu.

Kadın dün tanıştığım uzun boyluydu


The woman who(m) I met yesterday was tall.

Yukarıdaki örneklerde gördüğünüz gibi, çarprazlayarak oluşturduğumuz sıfat cümlecikleri cümlede


özne durumundadır. Bir başka deyişle, öznenin renklendirilmiş hali olduğu söylenebilir. Ancak önemli bir
çaba sarfederek yaptığımız çarpraz uygulamanın hemen arkasından gelen fiil, cümlenin en önemli yapıtaşıdır.
Özetle, çarpraz uygulama ile oluşturduğunuz sıfat cümleciğinin sonuna geldiğinizde yanlışlıkla cümlenizin
bittiğini düşünmeyiniz, zira cümleniz daha yeni başlamaktadır.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

192
ALIŞTIRMALAR
3
1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

Not : Kalın harflerle yazılmış bölümler, çarprazlama yapacağınız bölümlerdir. Ancak unutmayınız ki, 5
çarprazlama işleminiz cümlenizin daha yeni başladığı ve mutlaka devam ettirilmesi gereken bir noktadır.

1 . The pizza which I am eating now is very popular in our country.

2 . The people whom I met at the party last night were very kind.

3 . The house where I live is enough for me.

4 . The actor whom I met yesterday was very old.

5 . The cake which I ate yesterday was a chocolate cake.

6 . The day when I graduated was the happiest day of my life.

7 . The company where we work is the smallest company in this sector.

8 . The newspaper which she reads everyday is Hürriyet.

9 . The game which they are playing now is very difficult.

1 0. The teacher whom I like is British.

71. DİNLEME ALIŞTIRMASI NO: 11


LISTEN AND ANSWER THE QUESTIONS
⊲ How hot should the oven be?

⊲ How much salt is needed?

⊲ When should honey be added?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

193
⊲ Şu ana kadar başarıyla kurduğunuz sıfat cümlecikleri, cümlelerimizin başında, yani özne
3 durumundaydı. Ancak bu sıfat cümleciklerini nesne olarak ana cümlelerimizin sonunda da görebiliriz.

Ben kek yiyeceğim.


5 Ben dün yaptığım keki yiyeceğim

Örnekte gördüğünüz gibi bu defa özneyi değil, nesneyi renklendirdik. İngilizce’nin yapısı dolayısıyla
nesnelerin cümlelerin sonunda bulunduğunu hatırlayınız. Çarprazlama işlemi aynıdır. “Dün yaptığım kek”
cümleciğini oluşturmayı zaten bu bölümün başında öğrenmiştiniz.

I will eat the cake which I made yesterday.

Örnekleri inceleyiniz.
She will drink the Coke which I bought this morning. O, bu sabah aldığım kolayı içecek.
I am wearing the shirt which I bought last week. Ben geçen hafta aldığım gömleği giyiyorum.
He is reading the book which he borrowed from the library. O, kütüphaneden ödünç aldığı ,kitabı okuyor.

2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

Not : Tüm cümlelerin fiillerine “kim” sorusunu sorunuz. Bulduğunuz cevap “özne”dir. Cümlenize
özne ile başladıktan sonra, uygun “tense” ile devam ederek, çarprazlama işlemini en sona bırakınız.

1 . Ayşegül, geçen hafta aldığı yüzüğü kaybetti.

2 . Onlar geçen yıl ziyaret ettikleri müzeyi sevmediler.

3 . Ben yaşadığım şehri çok seviyorum.

4 . Şimdi çalıştığım konuyu anladım.

5 . Senin bana dün verdiğin kalemi kaybetmeyeceğim.

6 . Dün oynadığımız oyunu ben kazandım.

7 . Şu anda içtiğin sigarayı söndürmelisin.

8 . Dün getirdiğin kediyi ben görmedim.

9 . Kaybettiğin bileziği ben buldum.

1 0. Benim sevdiğim çiçeği, eşim sevmedi.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

194
72. PASSIVE VOICE 4
EDİLGEN YAPILI CÜMLELER / İŞİ YAPANIN BELİRSİZ
OLDUĞU CÜMLELER 6

Şu ana kadar çalıştığınız tüm bölümlerde “etken(active)” yapılı cümleler kurdunuz. Eğer
bir cümlede fiili-işi gerçekleştiren kişi açıkça belirtilmişse bu tür cümlelere “etken(active)
yapılı cümleler” diyoruz.

Ali camı kırdı.


Kim kırdı?
Ali camı kırdı.
Biz elma yiyoruz.
Kim yiyor?
Biz elma yiyoruz.

⊲ Bu bölümde ise işi yapan kişinin belli olmadığı; ya da önemsiz olduğu durumlarda kullanabileceğimiz
“edilgen(passive) yapılı” cümleler oluşturmanın kurallarını inceleyeceğiz.

Kapı zili çalındı.


Kim çaldı?
Bilmem.

Banka soyuldu.
Kim soydu?
Bilmem; kaçtı.

⊲ Bir cümlenin etken(active) mi yoksa edilgen(passive) mi olduğunu düşünerek anlamak zor değildir.
Cümledeki fiile “bu işi kim yapıyor?” diye sormak yeterlidir. Ancak bundan daha da kolay olan yol, fiilin
içerisinde “-l” ya da “-n” harfleri aramaktır. Çünkü Türkçe’de bizler genellikle “-l” ve “-n” harfleriyle edilgen/
passive cümleler kurarız.

Örnekler
Kar payları dağıtıldı.
Bu mağaza geçtiğimiz yıl açıldı.
Bu tablo bir milyon dolara satıldı.
Duvarlar boyandı.

⊲ Bir etken(active) cümleyi, edilgen(passive) hale getirmenin kuralları bellidir. Etken(active) cümlenin
nesnesini tutup başa çekmek ilk ve en önemli adımdır.

Ece pizza yapıyor. (Kim yapıyor? –Ece.)


A pizza is being made.
Pizza yapılıyor. (Kim yapıyor? –Belli değil.)

Biz duvarları boyuyoruz. (Kim boyuyor? – Biz.)


The walls are being painted.
Duvarlar boyanıyor. (Kim boyuyor? – Bilmiyoruz.)
iz. ’da ı
sin o ın
la u nl un
lir e ım
bu no’ lü a un
bi vid at
n
2) tü o

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
(7 rün u k
gö B

195
l
⊲ Bu ilk adımın mantığını anladıktan sonra hangi zaman yapısı için nasıl bir yol izleyeceğimizi gösteren
4 tabloyu görelim. Edilgen(passive) yapılı cümlelerde kesinlikle her zaman fiillerin üçüncü halleri kullanılır.

6 I am writing an e-mail. An e-mail is being written. (Bir mektup yazılıyor.)


(Bu zamanın edilgeninde, “being” eklemesinden hemen önce, zamire göre
“am”, “is” veya “are” kullanılır.)
(“A letter” kısaca “it” olduğundan bu örnekte “is” kullandık.)

I was writing an e-mail An e-mail was being written. (Bir mektup yazılıyordu.)
(Bu zamanın edilgeninde, “being” eklemesinden hemen önce, zamire göre
“was” veya “were ” kullanılır.)
(“A letter” kısaca “it” olduğundan bu örnekte “was” kullandık.)

I will write an e-mail. An e-mail will be written. (Bir e-mail yazılacak.)

I can write an e-mail. An e-mail can be written. (Bir e-mail yazılabilir.)

I should write an e-mail. An e-mail should be written. (Bir e-mail yazılmalı.)

I must write an e-mail. An e-mail must be written. (Bir e-mail yazılması lazım/gerek)
I have to write an e-mail. An e-mail has to be written. (Bir e-mail yazılması lazım/gerek)

(An e-mail, kısaca “it” olduğundan, have değil has kullandık.)

I have written an e-mail. An e-mail has been written. (Bir e-mail yazıldı.)
(A letter, kısaca “it” olduğundan, have değil has kullandık.)

I had written an e-mail. An e-mail had been written.(Bir e-mail yazılmıştı.)

I write an e-mail. An e-mail is written. (Bir e-mail yazılır.)


(Bu zamanın edilgeninde zamire göre “am”, “is” veya “are” kullanılır.)

I wrote an e-mail. An e-mail was written. (Bir e-mail yazıldı.)


(Bu zamanın edilgeninde zamire göre “was” veya “were” kullanılır.)

⊲ Tablodan da anlaşılacağı üzere, tüm zaman ve kiplik yapıları için küçük eklemeler yapmak gerekir.
Bu eklemeler kırmızı ile gösterilmiştir. Tüm zaman yapıları edilgen hale çevirilemez. Şu ana kadar öğrendiğiniz
ve edilgen hale getirilebilen tüm zaman ve kiplik yapıları yukarıdaki listede verilmiştir.

Olumsuz edilgen cümleler oluşturabilmek üzere, önceki bölümlerden de alışık olduğunuz


şekilde “not” olumsuzluk eki kullanılır.

The reports have not been sent yet.


Apples can not be eaten in the classroom.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

196
Eğer edilgen cümlemize yine de bir kişi eklemek istersek, bu eklemeyi cümlemizin en 4
sonuna “by” sözcüğü ile yapmalıyız.

The book was written by Orhan Pamuk. 6


The telephone was invented by Alexander Graham Bell.

REFERANS KELİMELER

ak
b m i t : sunm Lecture : de
S u rs
sırmak
Bite : ı ion : yönerge Casual cloth
es :
ct
Instru günlük kıyaf
et
at
/ talim

ALIŞTIRMALAR

1 Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.

1 . The door was painted white.


2 . Tea is grown in Rize.
3 . These forms should be submitted to the commission.

4 . The thief was caught by the police.


5 . English is spoken all over the world.
6 . Toyotas are made in Japan.
7 . He was bitten by a dog.
8 . The instructions have just been given by the teacher.

9 . Lectures are recorded and posted on the Internet.

1 0. Casual clothes can be worn here.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

197
REFERANS KELİMELER
4

nce
a m a k : annou Pamuk :cott
Açık l on
t
: resul Değerlendir
Sonuç d g e mek :
: bri tpone evaluate
Köprü k : os
p
e l e m e Ayna : mirro
Ert r

2 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.

1 . Okulumuz her yıl boyanır.


Bir parti organize edildi.
2 . Kitaplar satılacak.
Yeni ve büyük bir market açıldı.
3 . Gelecek yıl yeni bir köprü inşa edilecek.
Biz oraya vardığımızda gazeteler basılıyordu.
4 . Sokaklar temizlendi.
Öğrenciler tiyatroya götürüldü.
5 . Seçim sonuçları açıklandı.
Futbol maçı ertelendi.
6 . Pamuk Çukurova’da yetiştirilir.
Piramitler Eski Mısırlılar tarafından inşa edildi.
7 . Rapor genel müdürlüğe yarın gönderilecek.
Petrol dünyanın her yerinde bulunamaz.
8 . Problem şimdi araştırılıyor.
Akşam yemeği servisi saat 8’de yapıldı.
9 . Kağıtlar sen gelmeden önce değerlendirildi.
Fransa’da Fransızca konuşulur.
1 0. Lobi için eski bir ayna satın alındı.
Dikkat et! Tabaklar kırılacak!

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

198
4

73. SPEAKING HAVE YOU EVER?

New Vocabulary You Might Need


⊲ If you’ve experienced one of the below,
please give further information about it.
1 . Fist fight : bilek güreşi
1. Have you ever been in a fist fight? 2 . Tent : çadır
2. Have you ever been on TV?
3. Have you ever cried in public? 3 . Tear : gözyaşı
4. Have you ever eaten in a restaurant and 4 . Cow : inek
realized you have no money with you? 5 . Experience : deneyim
5. Have you ever fallen in love at first sight?
6. Have you ever had a deja vu experience? 6 . Funny : komik
7. Have you ever played a joke on one of your 7 . Frightening : korkutucu
teachers?
8 . Unforgettable : unutulmaz
8. Have you ever slept in a tent?
9. Have you ever laughed until you cried? 9 . At first sight : ilk görüşte
10. Have you ever milked a cow? 1 0. Unbelievable :inanılmaz
bi ite nu ak an
pa tiv ko lar zd
ya ak ıklı u a nu

a
lir si şm
ıl v u
rş de oç
ka ran im k

iz.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sin
it

199
4
74. GERUND – INFINITIVE
MASTAR YAPILARI / İKİ FİİLİ YANYANA GETİRME KURALLARI
7 Bildiğiniz gibi İngilizce bir cümlede aynı anda iki fiil bulunamaz. Bu yüzden, zaman
zaman iki fiilin birarada bulunmasını arzu ettiğimiz anlamlar çıkarabilmek üzere, iki fiilden
birini isim yaparız.

I like pizza. (Bir fiil var: like =sevmek)

Peki iki fiil yanyana gelemeyecekse, “Pizza severim” değil de “pizza yemeyi severim”
diyemeyecek miyiz? Çünkü “yemek” de, “sevmek” de bir fiildir.

I like eat pizza. (iki fiil var : like=sevmek, eat=yemek)



İşte bu gibi durumlarda ikinci sıradaki fiili “isim” yapmalıyız. İngilizce’de tüm fiiller, ya
sonuna “–ing” takısı alarak; ya da önüne “to” sözcüğünü ek olarak alarak “isim” olurlar. Ancak
bu kararı birinci sıradaki fiil verir:

I like eating pizza.

Önceki cümlemizdeki “eat” fiili artık bir isim oldu. İsim olurken de sonuna –ing takısı
aldı. Çünkü birinci sıradaki fiilimiz olan “like” bunu emretti.

İşte;
Kendisinden sonra gelen fiillerin sonuna “–ing” eki almayı emreden fiillere “GERUND” ;
Kendisinden sonra gelen fiillerin önüne “to” sözcüğünün ek olarak getirilmesini emreden
fiillere de “INFINITIVE” diyoruz.

Bazı fiiller hem gerund hem de infinitive olarak kullanılabilir. Her iki kullanımda da anlamları
değişmez. Bu tipte iki örnek aşağıda verilmiştir.

Örn : start / continue

I started to write the letters.


I started writing the letters.

She continued to laugh.


She continued laughing.
gö 74) ula

Bu tül lu v rsin
rü no bil
( b

ko ü an ide iz.
n ’ i

nu la o’d

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
nu tım a
n ın

200
ı
Bazı fiiller hem gerund hem de infinitive olarak kullanılabilir. Her iki kullanımda da anlamları 4
değişir. Bu tipte iki örnek aşağıda verilmiştir.

I stopped smoking : Sigara içmeyi bıraktım. 7


I stopped to smoke : Sigara içmek için durdum.

I tried pushing the car : Arabayı itmeyi denedim.


I tried to open the door : Kapıyı açmaya uğraştım/çabaladım.

⊲ Kendisinden sonra gelen fiilin sonuna “-ing” takısı aldıran, bir başka deyişle “Gerund” olan fiillerin
en önemlileri şunlardır :

Avoid: kaçınmak, sakınmak Örnekleri inceleyiniz :


Understand: anlamak
Consider: düşünmek ♦ You should avoid hurting the cat. (Kediyi
Admit: kabul etmek, itiraf etmek incitmekten çekinmelisin/sakınmalısın.)
Anticipate: sezinlemek ♦ She is considering moving to France. (Fransa’ya
Appreciate: taktir etmek taşınmayı düşünüyor.)
Enjoy: hoşlanmak ♦ She hates getting up early. (O erken kalkmaktan
Mind: aldırmak, umursamak, umurunda olmak nefret eder.)
Postpone: ertelemek ♦ The thief admitted stealing the vase. (Hırsız
Put off: ertelemek vazoyu çaldığını kabul etti.)
Forgive: bağışlamak, affetmek ♦ I enjoy walking in the rain. (Yağmurda
Finish : bitirmek yürümekten hoşlanırım.)
Hate: nefret etmek
Like / dislike: sevmek / sevmemek
Complain: şikayet etmek
Quit :bırakmak
Risk : riske atmak
Miss : özlemek

⊲ Kendisinden sonra gelen fiilin önüne “to” sözcüğünü bir ek olarak aldıran, bir başka deyişle
“Infinitive” olan fiillerin en önemlileri şunlardır :

Afford: (mali olarak)Gücü yetmek Örnekleri inceleyiniz :


Claim: İddia etmek
Decide: karar vermek ♦ I can’t afford to buy a villa.
Demand: Talep etmek ♦ She promised to come to the party.
Deserve: Hak etmek, layık olmak ♦ I refused to go with them.
Happen: Tesadüfen (gör)mek / (karşılaş)mak ♦ She offered to drink a cup of tea.
Hesitate: Tereddüt etmek ♦ They decided to buy a faster car.
Hope: Ummak, ümit etmek ♦ Please don’t hesitate to call me.
Offer: Teklif etmek
Plan: Planlamak
Prepare: Hazırlamak
Promise: Vaat etmek
Refuse: Red etmek
Threaten: Tehdit etmek
Need : ihtiyaç duymak
Want : istemek

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

201
1 Aşağıdaki cümleleri İngilizce’ye çeviriniz.
4

8 1 . Geçici bir iş bulmaya karar verdim.

2 . İşimi kaybetmeyi riske atamam.

3 . Onu ikna etmeyi umuyorum.

4 . Otostop yapmayı reddetti.

5 . Bu kanıtları polisle paylaşmayı planlıyorum.

6 . Partiye gelmek için söz vermedi.

7 . Maydanoz ve mercimek yemeyi özledim.

8 . Saraylarda yaşamayı hak ediyorsun.

9 . Eğer kurallara uymayı reddedersen, işten kovulabilirsin.

1 0. Bizimle müzeye gelmeye söz verdi.

1 1 . Adam cevap vermekte tereddüt etti.

1 2 . Hasta doktoru görmek istedi.

1 3 . Onun sıkı çalışmaya ihtiyacı var.

1 4 . Gerçeği söylemekte tereddüt etti.

1 5 . Doğruyu söylemeyi kabul etti.

1 6 . Sigara içmeyi bıraktı.

1 7. Yazın çalışmaktan nefret ediyorum.

1 8 . Piyangoyu kazanmayı umuyorum.

1 9. Yurtdışına çıkmayı erteledik.

20. Raporların çoğunu yazmayı bitirdim.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

202
75. COMMON PHRASAL VERBS - DEYİM FİİLLER
4

agree on (üzerinde anlaşmak, karar vermek) 8


We’ve agreed on the new project.

ask for (istemek)


He asked for some more money.

blow up (havaya uç(ur)mak)


A big factory blew up yesterday.

break down (arızalanmak, bozulmak)


Our car broke down on the way to the museum.

break into (zorla girmek)


Thieves broke into our house last week.

break out (patlak vermek)


A big fire broke out in the old museum yesterday.

call off (iptal etmek)


They called off the trip because of the bad weather conditions.

come across (=tesadüfen bulmak, rastlamak)


I came across an old friend yesterday.

Cope with (üstesinden gelmek/başetmek)


I don’t think that you can cope with it.

Drop by (habersizce ziyaret etmek, uğramak)


We just dropped by to see your baby!

Fill out (bir formu doldurmak)


Could you please fill out that form?

get on (binmek)
They got on the bus slowly.

get over (atlatmak, üstesinden gelmek)


It will take time to get over this difficulty.

get up (yataktan kalkmak)


What time do you usually get up?

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

203
MOST COMMON PHRASAL VERBS
4

8 Go on (devam etmek)
He went on crying.

Look after (ilgilenmek / bakmak)


She looked after her baby.

Pass out (bayılmak)


He drank a lot and passed out.

Put off (ertelemek)


They put off the meeting.

Put out (söndürmek)


The firemen put out the fire easily.

Put up with (hoşgörü / tolerans göstermek)


I can’t put up with these naughty children!

run into (çarpmak / toslamak / bindirmek / rastlamak)


The bus ran into a tree yesterday.

run out (bitmek / tükenmek)


We’ve run out of petrol.

Show off (hava atmak)


He is showing off with his new car.

take after (benzemek / birisine çekmek)


He really takes after his father.

take off (bir kıyafeti çıkarmak / uçağın kalkması)


He took his shirt off.
The plane took off at 10:00 a.m.

Try on (bir kıyafeti üzerinde denemek)


May I try it on?

Wake up (uyanmak)
I woke up early this morning)

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

204
4

76. SPEAKING WARS – TERROR

New Vocabulary You Might Need

⊲ Is terrorism a big problem in Turkey? How


can this problem be solved? 1 . Soldier : asker
2 . Army : ordu
⊲ Is war sometimes necessary? 3 . Attack : saldırı
Would you like to be a soldier? Talk about the
Turkish army. 4 . Border : sınır
5 . Weapon : silah
⊲ Do you think all women should be soldiers? Enemy : düşman
6 .
⊲ Does war have any positive consequences 7 . Conquer : işgal etmek
for people? 8 . Negotiation : müzakere
9 . Peace : barış
1 0. Destroy : yıkmak
bi ite nu ak an
pa tiv ko lar zd
ya ak ıklı u a nu

a
lir si şm
ıl v u
rş de oç
ka ran im k

iz.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sin
it

205
77. GENEL ÇEVİRİLER
4

8 1 . Dün aldığım bisikleti gördün mü? Keşke senin de bir bisikletin olsa.

2 . Politika hakkında konuşmanın sıkıcı olduğunu düşünüyorum.

3 . Meyve ve sebze satın almak için süpermarkete giderken, kuzenimin dün satın aldığı arabayı
gördüm.

4 . Eğer benimle gelmek istemezsen, burada kalabilirsin.

5 . Eskiden şu parkta arkadaşlarımla oyunlar oynardık. Çok mutluyduk.

6 . Tarihi caminin dekorasyonu sebebiyle, bu iki sokak kapatılacak. Sokak iki ay sonra yeniden
açılabilir.

7 . Bu kitap ülkemizin en ünlü yazarı tarafından yazıldı. Ama bence dün okuduğum kitap daha iyiydi.

8 . Hayatımda hiç saray görmedim. Sen gördün mü? En büyük saray ne zaman inşa edildi?

9 . Keşke Ece’nin doğum gününü unutmamış olsaydın. Onun kalbini kırdın.

1 0. Çok lezzetli bir meyve salatası hazırladım. Tadına bakmak ister misin?

1 1 . Dışişleri Bakanı, “önemli toplantılara katılmak için yarın Brüksel’e gideceğim” dedi.

1 2 . Sana yardım edeyim mi? Kendi başına tamir edemezsin, değil mi?

1 3 . Bu alışveriş merkezi ne zaman açıldı?

1 4 . Eve gelirken ekmek almana gerek yok. Ben gelmeden önce 2 ekmek aldım.

1 5 . Geçen hafta tanıştığım ünlü doktor, gelecek yıl İspanya’da yaşıyor olacak.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

206
GENEL ÇEVİRİLER
4

1 . Kuzenim dün aradı ve “Hergün Bagdat Caddesinde yürüyoruz” dedi. Ben de şimdi İstanbul’da 8
olsam, kuzenimle Bağdat Caddesinde yürürdük.

2 . Birkaç dakika önce Eda geldi. İzmir’e taşınacağım dedi. Bence Antalya’da kalmalı çünkü Antalya
daha popüler.

3 . Eğer dün gelmiş olsaydın, Mark’ı görürdün. Mark “tekrar gelmeyeceğim” dedi.

4 . Zengin olsam, büyük bir yat satın alırdım. Geçen hafta dergide gördüğüm yat harikaydı.

5 . Geçen hafta karşılaştığım yaşlı adam, “her gün yüzerim” dedi.

6 . “Geleceğim” dedin ama saatlerdir seni bekliyorum. Gelmedin. Burada olsan birlikte havuza
giderdik.

7 . Patron birkaç dakika önce buradaydı. “Bu raporlar çok önemli” dedi ve sinirli bir şekilde gitti.

8 . Dün çorba içerken bir dilenci geldi. “Açım” dedi. Ben de “Git!” dedim. Çünkü ona inanmadım.

9 . Ece’nin getirdiği porselen tabağı sevmedim. “Porselen kullanmam” dedim.

1 0. Dün partide tanıştığım genç çocuk, “saatlerdir dans ediyorum” dedi.

1 1 . Çok param olsa burada yaşamazdım. New York’da yaşardım. Bence New York daha büyüleyici.

1 2 . Eğer yarın gelirsen beni göremezsin. Çünkü çalışıyor olacağım.

1 3 . Buraya gelmeden önce Starbucks’ta kahve içtim.

1 4 . Arkadaşlarım, dün yazdığım şiiri çok beğendi.

1 5 . Yıllardır bu köşede sattığım gazete ülkemizdeki en popüler gazete. Ama yaşlı kadın “ben başka
bir gazete istiyorum” dedi.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

207
GENEL ÇEVİRİLER
4

8 1 . Dün yıkadığım çoraplarım hala ıslak. Hava çok nemli, işte bu yüzden Antalya’da çamaşır yıkamak
çok zor.

2 . Hırsızlar güvenlik görevlisini görür görmez kaçtılar. Güvenlik görevlileri olmasa bu caddede
yaşamak oldukça zor.

3 . Fırtına yüzünden, dün, bütün gün gemilere izin verilmedi.

4 . Kavun ve karpuzu sen getirirsen bu akşam bir şeyler içebiliriz. Yoksa, sen meyve filan
getirmedikçe, bu evde hiç bir şey içilmeyecek.

5 . Çok para harcamasan bile, Avrupa’ya gitmenin oldukça pahalı olduğunu bilmiyor musun?

6 . Dün buraya gelen adamın kirpikleri, kar gibi beyazdı. Adamın bir sağlık sorunu olduğunu
düşünüyorum.

7 . Tavla ve satrançta çok başarılı olmasına rağmen, bu gerçek onun zeki bir adam olduğunu
kanıtlamaz.

8 . Mağazaya gelen müşterilerin bir kısmı çok meraklı. Her kıyafete dokunmadıkça, iyi
hissetmiyorlar.

9 . Sakızı arabadan dışarı fırlatmamalıydın. Bu caddeleri temizlemek için bir sürü yaşlı adam
sabahtan beri çalışıyor.

1 0. Asansörü görmüş olamaz. Yoksa 6. kata yürüyerek gelmezdi. Çünkü o sadece yaşlı değil aynı
zamanda hasta.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

208
4

1 1 . Büyük marketlerden aldığın kuzu eti temiz olmasına rağmen, taze değildir. Ancak kuzu etini 8
küçük bir kasaptan bile alsan, satıcıyı tanıyor olmasan bile, et oldukça tazedir.

1 2 . Temel İlk yardım tekniklerini bilmesine rağmen, büyük trafik kazalarında yaptığı hatalar
yüzünden işten kovuldu.

1 3 . Toplantı devam ederken burada yüksek sesle müzik dinlersen, görevliler tarafından nazikçe
dışarıya davet edilebilirsin.

1 4 . Macerayı sevsen bile, hava dondurucuyken suya atlamamalısın. Kışın yüzmeye alışık olmadığını
bilmiyor musun?

1 5 . Terör saldırıları yüzünden toplantı dün gece iptal edildiği için bugün gelmene gerek yok.

1 6 . Gelemem dedin ama buradasın. Keşke daha dürüst olsan.

1 7. Ünlü şarkıcı tüm gece takip edildi ama bu uzun takibe rağmen, eski sevgilisi hakkında hiçbir şey
söylemedi.

1 8 . Uyumuş olamaz, daha yeni chat yaptık birlikte. Bilgisayarı kapatır kapatmaz uyuduğunu
sanmıyorum.

1 9. Uçuş kartınızı göstermedikçe, uçağa kabul edilmezsiniz. Bu önemli bir havacılık kuralıdır.

20. Geçen hafta tanıştığımız genç çift, gelecek ay Brüksel’e taşınmış olacak. Bu hafta içinde
onları ziyaret etmezsek, iki yıl içinde Brüksel’e gidebileceğimizi ve onları görebileceğimizi
sanmıyorum.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

209
GENEL ÇEVİRİLER
4

8 1 . Bu çadırı Lisa satın almış olamaz. Edward almıştır.

2 . Dün işe geç gitmeme rağmen, bütün dosyaları ve raporları zamanında bitirdim.

3 . Deprem olur olmaz kurtarma ekipleri Van’a gitti.

4 . Ona İspanya’dan bir çok hediyelik eşya getirmeme rağmen, o getirdiğim şeyleri beğenmedi.

5 . Yüksek enflasyona rağmen, Jane tüm kredilerini geri ödedi.

6 . 2020’de 15 yıldır bu şirkette çalışıyor olacağım.

7 . Onu gördüğümde, iki saattir yüzüyordu.

8 . Yarına kadar tüm banka hesaplarımı kapatmış olacağım.

9 . Dürüst olmak gerekirse, arabam için neden bu pahalı tekerlekleri satın aldığımı bilmiyorum.

1 0. Çiçeğin yapraklarını temizlemene gerek yok.

1 1 . Thomas, uçak kalkar kalkmaz uyuyakaldı.

1 2 . Seçimlerde oy kullanmaya alışığım.

1 3 . Hayatımda hiç far tamir etmedim. Sen bana yardım etmedikçe, tamir edebileceğimi sanmıyorum.

1 4 . Lisa aradı. Bana ne zaman Tokyo’ya gideceğimi sordu.

1 5 . Onunla dürüstçe konuşmalıydın.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

210
AŞAĞIDAKİ FIKRAYI TÜRKÇE’YE ÇEVİRİNİZ
4

Nasreddin and the Beggar 8

One day Nasreddin was up on the roof of his house mending a hole in the tiles. He had nearly
finished, and he was pleased with his work. Suddenly, he heard a voice below call, “Hello!”
When he looked down Nasreddin saw an old man in dirty clothes standing below.

“What do you want?” asked Nasreddin.

“Come down and I’ll tell you,” called the man.

Nasreddin was annoyed but he was a polite man, so he put down his tools. Carefully, he
climbed all the way down to the ground.

“What do you want?” he asked when he reached the ground.

“Could you spare a little money for an old beggar?” asked the old man. Nasreddin thought for a
minute.

Then he said, “Come with me.” He began climbing the ladder again. The old man followed him
all the way to the top. When they were both sitting on the roof Nasreddin turned to the beggar.

“No,” he said.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

211
GENEL ÇEVİRİLER
4

........Tamam, sizinle aynı fikirdeyim; Ana dilimizi korumak önemlidir. ........Ama diğer taraftan,
8
modern insan, en azından iki yabancı dil bilmeli ve akıcı şekilde konuşabilmelidir.

........Çünkü bugünün dünyasında, bir yabancı dil bilseniz bile, bu yeterli değildir. ........ Eskiden
insanlar sadece anadilleriyle iletişim kuruyorlardı. ........ Çünkü dünya küçüktü ve iletişim sınırlıydı.
........ Ama günümüzde teknoloji sayesinde ulaşım ve iletişim çok kolay. ........ İnsanların çoğu öğle
yemeği yemek için bir başka şehirde, arkadaşlarıyla buluşuyorlar, internette yabancılarla oyunlar
oynuyorlar......... İşte bu yüzden eğer birkaç dil öğrenirseniz, kendiniz için yeni kapılar açabilirsiniz.
........ Ama bir dilin yeterli olduğunu düşünüyorsanız, birkaç yıl içinde azınlığın bir parçası olacaksınız
demektir.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

212
GENEL ÇEVİRİLER
4

Dün Engin’i gördüm. Sinemaya gidiyorum dedi. Ben onunla gitmedim çünkü alışveriş merkezine
8
gidiyordum. Ama bugün gideceğim. Dün Engin’in izlediği film çok popüler.

Yeni aldığım spor ayakkabısı için 150 dolar ödedim. Neden daha ucuz bir ayakkabı almadığımı
bilmiyorum. Allah’a şükür arkadaşlarım ayakkabılarımı sevdiklerini söylediler ve bu yüzden çok mutsuz
değilim.

Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri hakkında pek çok makale okudum. Okuduğum makaleler çok
detaylıydı.

Bugünlerde okuduğum kitaplar tarih ile ilgili. Biliyorum, macera kitapları daha popüler ama ben
sevmem. Kızım da neden sıkıcı kitaplar okuyorsun diye sordu dün gece.

Yaşlı kadın “bana yardım edebilir misin” diye sordu. Ben de mutlu bir şekilde gülümsedim ve yardım
ettim.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

213
4

78. SPEAKING STRESS

New Vocabulary You Might Need

⊲ What is stress? What are some reasons


for it? 1 . Cure : tedavi etmek
2 . Psychiatrist : psikiyatrist
⊲ When you are stressful, what do you 3 . Anxiety : Endişe, Kaygı
usually do?
4 . Nervous : gergin
⊲ Are you sometimes stressed in traffic? 5 . Cope : baş etmek
6 . Insomnia : uykusuzluk
⊲ Does alcohol cure stress temporarily?
What do you think? 7 . Brain : beyin
8 . Remedy : çare, deva
⊲ Talk about stressful jobs.
9 . Symptom : belirti
1 0. Diagnosis : tanı, teşhis


it
ka ran im k
rş de oç
ıl v u
ya ak ıklı u a nu
pa tiv ko lar zd Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
bi ite nu ak an
lir si şm
sin a 214
214
iz.
79. HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

1 . accountant varmak 1 .
2 . afraid korkmuş 2 .
3 . age taşımak 3 .
4 . airplane vücut 4 .
5 . alone yalnız 5 .
6 . angry kitapçı 6 .
7 . animal peynir 7 .
8 . answer cevap vermek 8 .
9 . architect mimar 9 .
1 0. arrive başkent 1 0.
11. aunt ödünç almak 11.
12. bag çanta 12.
13. ball top 13.
14. bath banyo 14.
15. beautiful takvim 15.
16. bill kutu 16.
1 7. body kızgın-sinirli 1 7.
18. boil uçak 18.
1 9. bookstore güzel 1 9.
20. boring saat 20.
21. borrow sıkıcı 21.
22. boss açık, net 22.
23. bottle yaş 23.
24. box marangoz 24.
25. brave şişe 25.
26. bread hesap-fatura 26.
27. break inşa etmek 27.
28. bridge cesur 28.
29. brush kaynamak 29.
30. build temizlemek 30.
31. butter hala-teyze 31.
32. calculator köprü 32.
33. calendar ekmek 33.
34. call tere yağı 34.
35. capital çizgi film 35.
36. carpenter aramak 36.
3 7. carpet bulut 37.
38. carry kırmak 38.
39. cartoon halı 39.
40. chair hayvan 40.
41. cheap fırça 41.
42. cheese sandalye 42.
43. cherry ucuz 43.
44. chicken muhasebeci 44.
45. church kilise 45.
46. clean patron 46.
47. clear kiraz 47.
48. clever tavuk 48.
49. clock hesap makinası 49.
50. cloud akıllı 50.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

215
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

51. coat koyu-karanlık 51.


52. cold uçuş 52.
53. company nefret etmek 53.
54. continue şirket 54.
55. correct bardak 55.
56. country üzüm 56.
5 7. cow tabanca 5 7.
58. cry ülke 58.
59. daily inek 59.
60. dark nişanlı 60.
61. dentist ağlamak 61.
62. difficult çatal 62.
63. dirty yakışıklı 63.
64. divorced yer,zemin 64.
65. draw zor 65.
66. early kirli 66.
6 7. earn kalp 6 7.
68. elephant çizmek 68.
69. emergency erken 69.
70. empty ağır 70.
71. engaged acil 71.
72. engineer boş 72.
73. enough devam etmek 73.
74. eraser günlük 74.
75. error yeterli 75.
76. fall silgi 76.
7 7. far arkadaşça 7 7.
78. farm düşmek 78.
79. fat uzak 79.
80. finger sağlık 80.
81. fire şişman 81.
82. flight parmak 82.
83. floor ateş-yangın 83.
84. fork boşanmış 84.
85. friendly çiftlik 85.
86. fruit hata 86.
8 7. funny fil 8 7.
88. garden meyve 88.
89. glass komik 89.
90. grape bahçe 90.
91. gun kaban 91.
92. habit kazanmak 92.
93. half mühendis 93.
94. hand doğru 94.
95. handsome alışkanlık 95.
96. hate yarım 96.
9 7. health el 9 7.
98. hear soğuk 98.
99. heart diş hekimi 99.
100. heavy duymak 100.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

216
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

101. high ödünç vermek 101.


102. history yönetici,müdür 102.
103. horror kavun 103.
104. hungry ihtiyaç 104.
105. ill ayrılmak 105.
106. interested öğle yemeği 106.
107. job hoş 107.
108. journalist toplantı 108.
109. kill kütüphane 109.
110. large buluşmak 110.
111. laugh haberler 111.
112. lawyer korku 112.
113. leave ilgili 113.
114. left biber 114.
115. lend boyamak 115.
116. letter komşu 116.
1 1 7. library ayna 1 1 7.
118. light nesne 118.
1 1 9. lunch evcil hayvan 1 1 9.
120. main özlemek 120.
121. manager ebeveyn 121.
122. map karşı-zıt 122.
123. married öldürmek 123.
124. meal yemek 124.
125. meet gülmek 125.
126. meeting yüksek 126.
127. melon sayfa 127.
128. minute ödemek 128.
129. mirror dakika 129.
130. miss burun 130.
131. mistake geçmek 131.
132. month yer 132.
133. need kişisel 133.
134. neighbor gazeteci 134.
135. news ana-temel 135.
136. nice tarih 136.
137. nose aç 137.
138. nurse hafif / ışık 138.
139. object mektup 139.
140. opposite ay 140.
141. oven meslek 141.
142. page avukat 142.
143. paint fırın 143.
144. parent harita 144.
145. pass evli 145.
146. pay hemşire 146.
147. pepper geniş 147.
148. personal hasta 148.
149. pet sol 149.
150. place hata 150.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

217
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

151. plane yüzük-telefonun çalması 151.


152. pocket güvenlik 152.
153. polite geri dönmek 153.
154. pool erkek kardeş 154.
155. poor şarkı söylemek 155.
156. possible buzdolabı 156.
1 5 7. push göstermek 1 5 7.
158. quick güneş(doğmak) 158.
159. quiet tekrar etmek 159.
160. railway mümkün 160.
161. ready hızlı 161.
162. refrigerator aynı 162.
163. remember ayakkabı 163.
164. rent gömlek 164.
165. repair gülümsemek 165.
166. repeat gökyüzü 166.
1 6 7. restroom gemi 1 6 7.
168. return çorap 168.
169. rice ırmak 169.
170. rich oda 170.
171. ride çorba 171.
172. right bekar 172.
173. ring ciddi 173.
174. rise kar 174.
175. river şarkı 175.
176. road raf 176.
1 7 7. roof satmak 1 7 7.
178. room hatırlamak 178.
179. rose etek 179.
180. salt tamir etmek 180.
181. same hasta 181.
182. security tuz 182.
183. sell yol 183.
184. serious çatı 184.
185. shelf binmek 185.
186. ship gül 186.
1 8 7. shirt sessiz 1 8 7.
188. shoe tren yolu 188.
189. show zengin 189.
190. sick tuvalet 190.
191. sing ittirmek 191.
192. single havuz 192.
193. skirt uçak 193.
194. sky kibar 194.
195. smile fakir 195.
196. snow cep 196.
1 9 7. socks hazır 1 9 7.
198. son kiralamak 198.
199. song pirinç 199.
200. soup doğru 200.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

218
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

201. spend diş macunu 201.


202. spoon seyahat 202.
203. stamp amca-dayı 203.
204. stay konuşmak 204.
205. story giyinmek 205.
206. strawberry susamış 206.
2 0 7. strong öğretmek 2 0 7.
208. successful harika 208.
209. suit garson 209.
210. sweet takım elbise 210.
211. talk kalmak 211.
212. tall dönmek 212.
213. teach düşünmek 213.
214. thick hikaye 214.
215. thief anlamak 215.
216. thin hafta 216.
2 1 7. think hayvanat bahçesi 2 1 7.
218. thirsty düzenlemek 218.
219. ticket spor ayakkabı 219.
2 2 0. tidy uzun 2 2 0.
221. tired pantolon 221.
222. toothbrush iç çamaşırı 222.
223. toothpaste rüzgar 223.
224. towel yanlış 224.
225. tower havlu 225.
226. town başarılı 226.
2 2 7. toy bilet 2 2 7.
2 2 8. trainers diş fırçası 228.
2 2 9. travel güçsüz 2 2 9.
2 3 0. tree kelime 2 3 0.
231. trousers harcamak 231.
232. turn şemsiye 232.
233. ugly kaşık 233.
234. umbrella zayıf 234.
235. uncle çirkin 235.
236. understand karpuz 236.
2 3 7. underwear güçlü 2 3 7.
238. waiter pul 238.
2 3 9. wall kış 2 3 9.
2 4 0. watermelon kasaba 2 4 0.
241. way kalın 241.
242. weak ağaç 242.
243. wear hırsız 243.
244. week oyuncak 244.
245. wind yol 245.
246. winter tatlı 246.
2 4 7. wonderful yorgun 2 4 7.
248. word duvar 248.
2 4 9. wrong çilek 2 4 9.
250. zoo kule 250.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

219
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

251. abroad getirmek 251.


252. accept yakalamak 252.
253. accident toplamak 253.
25 4 . adventure çene 254.
255. agree çılgın 255.
256. anniversary zarar vermek 256.
2 5 7. ant soyunma odası 2 5 7.
258. area kafası karışık,allak bullak 258.
2 5 9. argue müşteri 2 5 9.
260. arm başlamak 260.
261. backgammon irtibata geçmek 261.
262. begin konserve kutusu 262.
263. believe inanmak 263.
26 4 . bell kesmek 264.
265. bite battaniye 265.
266. blanket katılmak(bir düşünceye) 266.
2 6 7. brain beyin 2 6 7.
268. bring kabul etmek 268.
2 6 9. business kasket,başlık 2 6 9.
2 7 0. busy kanepe 2 7 0.
271. cable kurabiye 271.
272. can nakit para 272.
273. cap öksürmek 273.
274. cash iş 274.
275. catch tırmanmak 275.
276. chance tartışmak 276.
2 7 7. changing room bağlamak 2 7 7.
278. chess pamuk 278.
279. chewing gum yurt dışı 279.
280. chin zil 280.
281. choose yıl dönümü 281.
282. climb ısırmak 282.
283. cloth bölge 283.
284. collect havalı, serin 284.
285. complete şirin 285.
286. confused şans,imkan 286.
2 8 7. connect seçmek 2 8 7.
288. contact meşgul 288.
2 8 9. cookies kıyafet 2 8 9.
290. cool tavla 290.
291. cost kablo 291.
292. cotton tamamlamak 292.
293. couch sakız 293.
29 4 . cough macera 294.
295. crazy meraklı 295.
296. curious karınca 296.
2 9 7. customer tutar, maliyet 2 9 7.
298. cut kol 298.
2 9 9. cute kaza 2 9 9.
3 0 0. damage satranç 300.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

220
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

301. dangerous kirpik 301.


302. dead apartman dairesi 302.
303. decide ilk yardım 303.
30 4 . deep deneyim 3 04.
305. delete hissetmek 305.
306. delicious doldurmak 306.
3 0 7. describe resmi 3 0 7.
308. diamond betimlemek 308.
3 0 9. die küpe 3 0 9.
310. direction çok yorgun,tükenmiş 310.
311. discover ön 311.
312. discuss takip etmek 312.
313. disturb karar vermek 313.
314. drawer bayrak 314.
315. dream hata yapmak,başarısız olmak 315.
316. earring tadını çıkarmak 316.
3 1 7. elbow dirsek 3 1 7.
318. elevator tartışmak 318.
319. enjoy yabancı 319.
3 2 0. entertainment çıkış,kaçış 3 2 0.
321. equal derin 321.
322. escape yön vermek 322.
323. excellent muhteşem 323.
324. exhausted ünlü 324.
325. expensive gıda yiyecek 325.
326. experience eğlence 326.
3 2 7. explain rahatsız etmek 3 2 7.
328. eyebrow kavga etmek 328.
3 2 9. eyelash kaş 3 2 9.
3 3 0. eyelid keşfetmek 3 3 0.
331. face göz kapağı 331.
332. factory ölmek 332.
333. fail tehlikeli 333.
334. famous hayran 334.
335. fan taze 335.
336. feel un 336.
3 3 7. female eşit 3 3 7.
338. fight açıklamak 338.
3 3 9. fill çekmece 3 3 9.
3 4 0. first aid silmek 3 4 0.
341. flag asansör 341.
342. flat fabrika 342.
343. flour sis 343.
344. fog kadın 344.
345. follow pahalı 345.
346. food yüz 346.
3 4 7. foreign rüya 3 4 7.
348. formal elmas 348.
3 4 9. fresh ölü 3 4 9.
3 5 0. front lezzetli 3 5 0.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

221
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

3 5 1 . fuel davet etmek 351.


3 5 2 . furniture meyve suyu 352.
3 5 3 . future deri 353.
3 5 4 . garlic tekme 354.
3 5 5 . gate büyümek,büyütmek 355.
3 5 6 . generous kilitlemek 356.
3 5 7. gift alışveriş merkezi 3 5 7.
3 5 8 . glad çok büyük 358.
3 5 9. glove hediye 3 5 9.
3 6 0. graduate kavanoz 3 6 0.
3 6 1 . grass kuzu 361.
3 6 2 . grocer tanıtmak,tanıştırmak 362.
3 6 3 . grow kaybetmek 363.
3 6 4 . guide mutlu 364.
3 6 5 . hard gelecek 365.
3 6 6 . harmful akaryakıt 366.
3 6 7. huge asansör 3 6 7.
3 6 8 . idea sevecen 368.
3 6 9. impossible kibar 3 6 9.
3 7 0 . insect akıllı,zeki 370.
3 7 1 . intelligent bakkal,market 371.
3 7 2 . introduce zıplamak 372.
3 7 3 . invite yüksek ses 373.
3 7 4 . island imkansız 374.
3 7 5 . jam bacak 375.
3 7 6 . jar sarımsak 376.
3 7 7. join katılmak 3 7 7.
3 7 8 . joke ada 378.
3 7 9 . journey göl 379.
3 8 0. juice şaka 3 8 0.
3 8 1 . jump dudak 381.
3 8 2 . key şans 382.
3 8 3 . kick et 383.
3 8 4 . kind diz 384.
3 8 5 . knee böcek 385.
3 8 6 . knife anahtar 386.
3 8 7. lake sihir 3 8 7.
3 8 8 . lamb seyahat 388.
3 8 9. leather mezun olmak 3 8 9.
3 9 0. leg ot, çimen 3 9 0.
3 9 1 . lift bıçak 391.
3 9 2 . lip reçel 392.
3 9 3 . lock rehber 393.
3 9 4 . lose zararlı 394.
3 9 5 . loud eldiven 395.
3 9 6 . lovely cömert 396.
3 9 7. luck mobilya 3 9 7.
3 9 8 . magic kapı 398.
3 9 9. mall sert 3 9 9.
400. meat fikir 400.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

222
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

4 0 1 . medicine toplamak 401.


402. mend dinlenmek 402.
4 0 3 . mixed emekliye ayrılmak 403 .
404. monkey koltuk 404.
405. moon nokta 405.
406. mountain kraliçe 406.
4 0 7. mouth göndermek 4 0 7.
408. move cevaplamak 408.
4 0 9. nail-clippers kaydetmek 409.
4 1 0 . naughty memur, yetkili 410.
4 1 1 . nervous tırnak makası 411.
4 1 2 . noise okyanus 412.
4 1 3 . novel kaya 413.
4 1 4 . ocean kaydetmek 414.
4 1 5 . officer ciddi 415.
4 1 6 . oil kumanda 416.
4 1 7 . overweight hazırlamak 4 1 7.
4 1 8 . pick sevimli 418.
4 1 9 . plant tamir etmek 419.
4 2 0. plate yaramaz 4 2 0.
4 2 1 . poem ağız 421.
4 2 2 . point karışık 422.
4 2 3 . power reddetmek 423.
4 2 4 . prepare ip 424.
4 25 . pretty makas 425.
4 26 . price fiyat 426.
4 2 7. produce rapor etmek 4 2 7.
4 2 8 . queen roman 428.
4 2 9. reach endişeli 4 2 9.
4 3 0. reason hareket etmek, taşınmak 4 3 0.
4 3 1 . record seçmek 431.
4 3 2 . refuse ulaşmak 432.
4 3 3 . relation sebep 433.
4 3 4 . relax güvenli 434.
4 3 5 . remote control maymun 435.
4 3 6 . reply ilişki 436.
4 3 7. report ilaç 4 3 7.
4 3 8 . retire üretmek 438.
4 3 9. rock tabak 4 3 9.
4 4 0. rope kural 4 4 0.
4 4 1 . rude maaş 441.
4 4 2 . rule yağ 442.
4 4 3 . safe kilolu 443.
4 4 4 . salary ses 444.
4 4 5 . save kaba 445.
4 4 6 . scissors güç 446.
4 4 7. seat dağ 4 4 7.
4 4 8 . select ay 448.
4 4 9. send şiir 4 4 9.
4 5 0. serious bitki 450.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

223
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

4 5 1 . serve tatmak 451.


4 5 2 . sharp dert 452.
4 5 3 . shine atmak,fırlatmak 453.
4 5 4 . shoulder elektrik süpürgesi 454.
455. shout ıslak 455.
456. sign manzara, görünüm 456.
4 5 7. silent olağan 4 5 7.
458. simple tatil 458.
4 5 9. situation uyarı 4 5 9.
4 6 0. ski servis yapmak 460.
4 6 1 . snake durum 461.
4 6 2 . soap sebze 462.
4 6 3 . society berbat 463.
4 6 4 . soft emin olmak 464.
465. spider ayakta durmak 465.
466. stand endişe 466.
4 6 7. stone örümcek 4 6 7.
468. storm yılan 468.
4 6 9. subway omuz 4 6 9.
4 7 0 . sure imza atmak 470.
4 7 1 . surprised derece,ısı 471.
4 7 2 . tailor metro 472.
4 7 3 . taste şarap 473.
4 7 4 . team kağıt mendil 474.
4 7 5 . temperature değerli 475.
4 7 6 . tent savaş 476.
4 7 7. terrible şaşırmış 4 7 7.
4 7 8 . throw dokumak 478.
4 7 9 . tiger taşımak 479.
4 8 0. tissue sabun 4 8 0.
4 8 1 . tongue kayak 481.
4 8 2 . touch keskin,sivri 482.
4 8 3 . transport parlamak 483.
4 8 4 . trouble takım 484.
485. try denemek 485.
486. usual kazanmak 486.
4 8 7. vacation kaplan 4 8 7.
488. vacuum cleaner fırtına 488.
4 8 9. valuable dil 4 8 9.
4 9 0. vegetable yumuşak 490.
4 9 1 . view hava 491.
4 9 2 . voice ses 492.
4 9 3 . war taş 493.
4 9 4 . warm ılık 494.
495. warning sosyete 495.
496. weather basit 496.
4 9 7. wet bağırmak 4 9 7.
498. win terzi 498.
4 9 9. wine sessiz 4 9 9.
500. worry çadır 500.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

224
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

501. accommodation bahis 501.


502. addition fren 502.
503. admire ayarlamak,düzenlemek 503.
504. adopt ait olmak 504.
505. adult kesin 505.
506. advertisement marka 506.
5 0 7. advice katılmak 5 0 7.
508. affection soyguncu 508.
509. afford maddi olanağa sahip olmak 509.
510. allow ortaya çıkmak 510.
511. amount davranmak 511.
512. annual biniş kartı 512.
513. anxious tedirgin,endişeli 513.
514. apologize konaklama 514.
515. appear biniş zamanı 515.
516. application vatandaş 516.
5 1 7. apply ortalama 5 1 7.
518. appointment saldırmak 518.
519. army randevu 519.
520. arrange özür dilemek 520.
521. art ampul 521.
522. ashamed kıyı 522.
523. ashtray utanmış 523.
5 24 . attack iptal etmek 524.
525. attend etkilemek 525.
526. attention evlat edinmek,benimsemek 526.
5 2 7. attract başvurmak 5 2 7.
528. average inanç 528.
5 2 9. behave hayran olmak 5 2 9.
5 3 0. belief reklam 5 3 0.
531. belong sakin 531.
532. benefit kanamak 532.
533. bet küllük 533.
534. bleed kemik 534.
535. blood izin vermek 535.
536. boarding time yetişkin 536.
5 3 7. boarding card tavsiye 5 3 7.
538. bone ek,ilave 538.
5 3 9. brake ordu 5 3 9.
5 4 0. brand koç 540.
541. brief başvuru 541.
5 4 2. bright şevkat 542.
543. bulb miktar 543.
544. burglar parlak 544.
545. calm yıllık 545.
546. cancel kısa 546.
5 4 7. certain dikkat 5 4 7.
548. citizen kan 548.
5 4 9. coach fayda 5 4 9.
550. coast sanat 550.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

225
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

5 5 1 . coin ilaç,uyuşturucu 551.


552. comb aynı fikirde olmamak 552.
5 5 3 . common adil 553.
554. communicate yok etmek 554.
555. compare eleştiri yapmak 555.
556. complain beslemek 556.
5 5 7. connecting flight düşürmek 5 5 7.
558. consist aktarmalı uçuş 558.
5 5 9. contain madeni para 5 5 9.
560. convince gelişim 560.
5 6 1 . count şikayet etmek 561.
562. crime iletişim kurmak 562.
5 6 3 . criticize zarif 563.
564. curtain mazeret 564.
565. death hastalık 565.
566. decrease çıkış kapısı 566.
5 6 7. defend ikna etmek 5 6 7.
568. departure gate etkinlik,olay 568.
5 6 9. destination savunmak 5 6 9.
5 7 0. destroy içermek 5 7 0.
5 7 1 . detail kıyaslamak 571.
5 7 2 . development patlama 572.
5 7 3 . disagree ifade etmek 573.
5 7 4 . discount oluşmak 574.
5 7 5 . disease azalmak 575.
5 7 6 . dive detay 576.
5 7 7. divide saymak 5 7 7.
5 7 8 . domestic flight korkmak 578.
5 7 9 . drop ummak 579.
580. drug yaygın 580.
5 8 1 . dry deprem 581.
582. duty iç hat uçuşu 582.
5 8 3 . earthquake bölmek 583.
584. education dalmak 584.
585. effort çaba 585.
586. elegant çevre 586.
5 8 7. employer tarak 5 8 7.
588. engine işveren 588.
5 8 9. environment motor 5 8 9.
590. event yumruk 590.
5 9 1 . excuse tarla 591.
592. expect kuru 592.
5 9 3 . explosion gerçek 593.
594. express eğitim 594.
595. fact görev 595.
596. fair indirim 596.
5 9 7. fear perde 5 9 7.
598. feed varış 598.
5 9 9. field suç 5 9 9.
600. fist ölüm 600.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

226
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

601. fold bilgilendirmek 601.


602. force mücevher 602.
603. forgive ithal etmek 603.
604. funeral cinayet işlemek 604.
605. gentle mürekkep 605.
606. governor yüklemek 606.
6 0 7. ground çarpmak 6 0 7.
608. guess tahmin etmek 608.
609. guilty akıl 609.
610. harbour affetmek 610.
611. hardware misafir etmek 611.
612. headlight bellek,hafıza 612.
613. hide dar 613.
614. hit cenaze 614.
615. hold nazik 615.
616. honest katlamak 616.
6 1 7. hope alçak 6 1 7.
618. host yalan söylemek 618.
619. humor askeri 619.
620. hurt hayal etmek 620.
621. imagine enjeksiyon 621.
622. import saklamak 622.
623. improve donanım 623.
6 24 . inform liman 624.
625. injection cami 625.
626. ink izin vermek 626.
6 2 7. insist dürüst 6 2 7.
628. interview ısrar etmek 628.
6 2 9. invent yaptırım yapmak 6 2 9.
6 3 0. invest zemin 6 3 0.
631. jealous yaprak 631.
632. jewel icat etmek 632.
633. law ölçmek 633.
634. leaf zorlamak 634.
635. let espri,mizaç 635.
636. lie sıvı 636.
6 3 7. liquid kas 6 3 7.
638. load geliştirmek 638.
6 3 9. low bagaj 6 3 9.
6 4 0. luggage tutmak 640.
641. measure ummak 641.
6 4 2. member üye 642.
643. memory bakan 643.
644. military far 644.
645. mind suçlu 645.
646. minister incitmek 646.
6 4 7. mosque röportaj 6 4 7.
648. murder kıskanç 648.
6 4 9. muscle vali 6 4 9.
650. narrow yasa 650.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

227
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

651. necessary sıkıştırmak 651.


652. neck yolcu 652.
653. obey protesto etmek 653.
654. offer fark etmek 654.
655. official aramak 655.
656. opinion cezalandırmak 656.
6 5 7. order tarihi geçmiş 6 5 7.
658. out-of-date barış 658.
6 5 9. owe istifa etmek 6 5 9.
660. own korumak 660.
661. pain borcu olmak 661.
662. palace sorumlu 662.
663. passenger ortadan kaldırımak 663.
664. pavement bırakmak 664.
655. peace itaat etmek 655.
666. penalty tercih etmek 666.
6 6 7. perform yayınlamak 6 6 7.
668. permission söz vermek 668.
6 6 9. pig hatırlatmak 6 6 9.
6 7 0. pill yerine getirmek 6 7 0.
671. pleasant kök 671.
672. plug elektrik fişi 672.
673. poison kaldırmak 673.
674. population ceza 674.
675. prefer satın almak 675.
676. pregnant başbakan 676.
6 7 7. press düzenli 6 7 7.
678. prime minister fikir 678.
679. private domuz 679.
680. promise hap 680.
681. protect sağlamak 681.
682. protest amaç 682.
683. provide sonuç 683.
684. public nüfus 684.
685. publish hamile 685.
686. punish sahip olmak 686.
6 8 7. purchase emretmek 6 8 7.
688. purpose gerekli 688.
6 8 9. quit halka açık 6 8 9.
690. rate teklif etmek 690.
691. realize iyileşmek 691.
692. recover zehir 692.
693. regular saray 693.
694. remind resmi 694.
695. remove boyun 695.
696. resign ağrı 696.
6 9 7. responsible özel 6 9 7.
698. result izin 698.
6 9 9. root hoş 6 9 9.
7 0 0. search oran 7 0 0.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

228
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

701. seatbelt uzay boşluğu 701.


702. secret hostes 702.
703. seem hayatta kalmak 703.
704. shoot tercüme etmek 704.
705. shop lifting merak etmek 705.
706. shut havalanmak (uçak) 706.
7 0 7. signature görevli personel 7 0 7.
708. silk emniyet kemeri 708.
7 0 9. size desteklemek 7 0 9.
710. skill güncellemek 710.
711. skin dik dik bakmak 711.
712. sneeze hedef 712.
713. snore duy,priz 713.
714. socket geçici 714.
715. soldier hediyelik eşya 715.
716. solve dilek 716.
7 1 7. souvenir güvenmek 7 1 7.
718. space lastik 718.
719. spy yabancı 719.
7 2 0. staff hapşırmak 7 2 0.
721. stage kuyruk 721.
722. stare görünmek 722.
723. stationery imza 723.
724. steal garip 724.
725. steward acı çekmek 725.
726. stomach horlamak 726.
7 2 7. strange beden 7 2 7.
728. stranger kırtasiye 728.
729. sudden alet 729.
730. suffer kapatmak 730.
731. suggest vurmak 731.
732. support oy kullanmak 732.
733. survive gezi 733.
734. tail önermek 734.
735. take off çalmak 735.
736. target sahne 736.
7 3 7. temporary geniş 7 3 7.
738. tiny ani 738.
739. tool kamyon 739.
740. trade küçücük 740.
741. translate ticaret 741.
742. trip mide 742.
743. truck casus 743.
744. trust asker 744.
745. tire ipek 745.
746. update aşırmak 746.
7 4 7. vote sır 7 4 7.
748. wide yetenek 748.
749. wish ten, deri 749.
7 5 0. wonder çözmek 7 5 0.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

229
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

7 5 1 . account uygun 751.


7 5 2 . accounts payable hedef 752.
7 5 3 . accounts receivable ücretlendirmek 753.
7 5 4 . accuse rüşvet vermek 754.
7 5 5 . achievement uzak durmak,kaçınmak 755.
7 5 6 . adjust borçlular hesabı 756.
7 5 7. admit pazarlık yapmak 7 5 7.
7 5 8 . advertise genel müdür 758.
7 5 9 . advocate tezgahtar 759.
7 6 0. affair reklam yapmak 7 6 0.
7 6 1 . agreement kabul etmek,onaylamak 761.
7 6 2 . agriculture suçlamak 762.
7 6 3 . aim banka hesabı 763.
7 6 4 . aisle ummak 764.
7 5 5 . allowance ticaret odası 755.
7 6 6 . ambassador büyükelçi 766.
7 6 7. amusement eğlence 7 6 7.
7 6 8 . ancient tutuklamak 768.
7 6 9 . anticipate iddia etmek 769.
7 7 0 . apparent nafaka 770.
7 7 1 . appearance ayarlamak 771.
7 7 2 . appreciate hesap 772.
7 7 3 . appropriate alacak hesapları 773.
7 7 4 . approve açık,belli 774.
7 7 5 . argument takdir etmek 775.
7 7 6 . arrest para akışı 776.
7 7 7. audience yalvarmak 7 7 7.
7 7 8 . avoid mezarlık 778.
7 7 9 . baggage claim görünüş 779.
7 8 0. balance sheet durum 7 8 0.
7 8 1 . bank account bagaj alım 781.
7 8 2 . bankrupt anlaşma 782.
7 8 3 . bargain itiraf etmek 783.
7 8 4 . beg çekici 784.
7 8 5 . beggar dilenci 785.
7 8 6 . blame tartışma 786.
7 8 7. board of directors avukat 7 8 7.
7 8 8 . breath bütçe 788.
7 8 9 . bribe aday 789.
7 9 0. budget tarım 7 9 0.
7 9 1 . candidate iflas etmiş 791.
7 9 2 . cash flow antik 792.
7 9 3 . cemetery nefes 793.
7 9 4 . Chamber of Commerce geçit 794.
7 9 5 . charge suçlamak 795.
7 9 6 . charming başarı 796.
7 9 7. Chief Executive ilişki 7 9 7.
7 9 8 . circumstance seyirci 798.
7 9 9 . claim bilanço 799.
800. clerk yönetim kurulu 800.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

230
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

801. client katkıda bulunmak 801.


802. coal dayanmak / bağlı olmak 802.
803. comment gösterge paneli 803.
804. commerce devalüasyon,değer düşürme 804.
805. commercial hevesli 805.
806. community dönüştürmek 806.
8 0 7. competition girişimci,işletmeci 8 0 7.
808. complaint göz önünde bulundurmak 808.
809. concentrate rekabet 809.
810. condition itirafta bulunmak 810.
811. confess teşvik etmek 811.
812. congratulate deflasyon,çökme 812.
813. congress değerlendirmek 813.
814. consider hayal kırıklığına uğramak 814.
815. construction gümrük,töre 815.
816. consult ortadan kaybolmak 816.
8 1 7. contest kongre,meclis 8 1 7.
818. contribute danışmak 818.
819. convert tahmin etmek 819.
8 20. court imrenmek 820.
821. crossword arzu etmek 821.
8 22 . cruel yarışma 822.
823. customs işletme,şirket 823.
824. dashboard dağıtım 824.
825. deadline mesafe 825.
826. deceive ilan etmek 826.
8 2 7. declare konsantre olmak 8 2 7.
828. define cemiyet 828.
8 2 9. deflation yorum 8 2 9.
8 3 0. depend müşteri 8 3 0.
831. desire aldatmak 831.
832. devaluation tebrik etmek 832.
833. diagnose reklam 833.
834. disappear son tarih 834.
835. disappoint bulmaca 835.
836. distance seçim 836.
8 3 7. distribution inşaat 8 3 7.
838. dreadful büyükelçilik 838.
8 3 9. eager kurmak 8 3 9.
8 4 0. election düşman 8 4 0.
841. embassy durum,koşul 841.
842. encourage kömür 842.
843. enemy şikayet 843.
844. enterprise ticaret 844.
845. entrepreneur mahkeme 845.
846. envy zalim 846.
8 4 7. essay tanımlamak 8 4 7.
848. establish makale 848.
8 4 9. estimate teşhis 8 4 9.
850. evaluate korkunç 850.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

231
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

851. evidence saç kurutucusu 851.


852. exaggerate otostop yapmak 852.
853. examine hasat etmek 853.
854. exchange rate muayene,inceleme 854.
855. exhibition fatura 855.
856. experiment kestirmek,tahmin etmek 856.
8 5 7. fame müfettiş 8 5 7.
858. fence gözden geçirmek 858.
8 5 9. fix iş gücü 8 5 9.
860. fluent adam kaçırma 860.
861. foolish ev özlemi çeken 861.
862. forecast içermek 862.
863. fragile minnettar 863.
864. frame küreselleşme 864.
855. franchise para toplama 855.
866. frequent kumar oynamak 866.
8 6 7. fund-raising imtiyaz,acentelik 8 6 7.
868. gamble yargılamak 868.
8 6 9. gear düzeltmek 8 6 9.
8 7 0. globalization tereddüt etmek 8 7 0.
871. government can yeleği 871.
872. grateful ev sahibi 872.
873. growth rate bağımsız 873.
874. hair dryer önceden 874.
875. harvest çerçeve 875.
876. hesitate deney 876.
8 7 7. hire hükümet 8 7 7.
878. hitch hike kanıt 878.
879. homesick akıcı 879.
880. identification aptal 880.
881. in advance döviz kuru 881.
882. include enflasyon 882.
883. income sigorta 883.
884. increase adalet 884.
885. independent plaka 885.
886. inflation bilgi 886.
8 8 7. innocent faiz oranı 8 8 7.
888. inspection artmak 888.
8 8 9. inspector büyüme oranı 8 8 9.
890. insurance gelir 890.
891. interest-rate kırılgan 891.
892. invoice masum 892.
893. judge kiralamak 893.
894. justice kimlik 894.
895. kidnapping abartmak 895.
896. knowledge ün 896.
8 9 7. labor force çit 8 9 7.
898. landlord sergi 898.
899 licence plate vites 899
900. life vest sık 900.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

232
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

901. loan ertelemek 901.


902. loan agreement açık,bariz, ortada 902.
903. magnificent tanıtma,reklam 903.
904. maintain yasaklamak 904.
905. market share tavsiye etmek 905.
906. marketing research almak,kabul etmek 906.
9 0 7. marvellous cumhurbaşkanı 9 0 7.
908. massive serbest bırakmak 908.
909. member of parliament terfi 909.
910. mention bozuşmak,çekişmek 910.
911. merchandise pişman olmak 911.
912. nation sıra / kuyruk 912.
913. objective mal, eşya 913.
914. observe kredi 914.
915. obvious kanıtlamak 915.
916. opportunity sabır 916.
9 1 7. participate azaltmak 9 1 7.
918. patience miktar 918.
919. percentage güvenmek 919.
920. persuade din 920.
921. pollution gönülsüz 921.
922. postpone reddetmek 922.
923. president dakik 923.
9 24 . price control fatura 924.
925. prison fiyat kontrolü 925.
926. process temsil etmek 926.
9 2 7. profit tanımak 9 2 7.
928. prohibit ceza 928.
9 2 9. promotion hapishane 9 2 9.
9 3 0. property teklif 9 3 0.
931. proposal mülk 931.
932. prove gözlemlemek 932.
933. publicity milletvekili 933.
934. punctual pazar araştırması 934.
935. punishment mükemmel 935.
936. quantity kredi sözleşmesi 936.
9 3 7. quarrel harikulade 9 3 7.
938. queue amaç,hedef 938.
9 3 9. receipt ikna etmek 9 3 9.
9 4 0. receive katılmak 940.
941. recognize süreç 941.
9 4 2. recommend yüzde 942.
943. reduce kar 943.
944. regret ulus 944.
945. reject muazzam 945.
946. release sürdürmek 946.
9 4 7. religion pazar payı 9 4 7.
948. reluctant bahsetmek 948.
9 4 9. rely fırsat 9 4 9.
950. represent kirlilik 950.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

233
HAYDİ KELİME ÖĞRENELİM
Aşağida İngilizce ve Türkçe kelimeler karışık olarak verilmiştir. İngilizce kelimelerin doğru
Türkçe karşılıklarını bulalım ve sağ taraftaki boşluklara yazalım.

951. request yedek 951.


952. resolution ovalamak 952.
953. resource gökdelen 953.
954. respect tedavi etmek,davranış 954.
955. respond rezervasyon yapmak 955.
956. revenue altını çizmek 956.
9 5 7. revise gönüllü 9 5 7.
958. rub toptan satış,görgü tanığı 958.
959. sand yararlanmak,istismar etmek 959.
960. schedule katma değer vergisi 960.
961. science kandırmak,hile 961.
962. seek gözden geçirmek 962.
963. sense saygı göstermek 963.
964. shake rica etmek 964.
955. share paylaşmak,hisse 955.
966. sink tedavi 966.
9 6 7. skyscraper yemin etmek ,küfretmek 9 6 7.
968. steering wheel ticari marka 968.
969. strike şiddetli,sert 969.
970. substitute toptan satış 970.
971. supplier tekne, fıçı 971.
972. suppose işkence etmek 972.
973. swear ıslık çalmak 973.
974. take action depo 974.
975. take advantage ulaştırmak 975.
976. task işsizlik 976.
9 7 7. tax fermuar 9 7 7.
978. throat boğaz 978.
979. to book harekete geçmek 979.
980. torture farz etmek 980.
981. trademark his 981.
982. transmission vergi 982.
983. transmit sallamak 983.
984. treat acil 984.
985. treatment tedarikçi 985.
986. trick varlıklı 986.
9 8 7. underline silah 9 8 7.
988. unemployment vurmak,grev 988.
989. urgent yanıt vermek 989.
990. Value Added Tax program 990.
991. vat karar 991.
992. violent aramak 992.
993. volunteer görev 993.
994. warehouse vites 994.
995. wealthy direksiyon 995.
996. weapon gelir,ciro 996.
9 9 7. whistle batmak 9 9 7.
998. wholesale kum 998.
999. witness bilim 999.
1000. zip kaynak 1000.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

234
80. İNGİLİZCE’DEKİ EN ÖNEMLİ 1000 KELİME

1 . accountant muhasebeci 51. coat kaban


2 . afraid korkmuş 52. cold soğuk
3 . age yaş 53. company şirket
4 . airplane uçak 54. continue devam etmek
5 . alone yalnız 55. correct doğru
6 . angry kızgın-sinirli 56. country ülke
7 . animal hayvan 5 7. cow inek
8 . answer cevap vermek 58. cry ağlamak
9 . architect mimar 59. daily günlük
1 0. arrive varmak 60. dark koyu-karanlık
1 1 . aunt hala-teyze 61. dentist diş hekimi
1 2 . bag çanta 62. difficult zor
1 3 . ball top 63. dirty kirli
1 4 . bath banyo 64. divorced boşanmış
1 5 . beautiful güzel 65. draw çizmek
1 6 . bill hesap-fatura 66. early erken
1 7. body vücut 6 7. earn kazanmak
1 8 . boil kaynamak 68. elephant fil
1 9. bookstore kitapçı 69. emergency acil
20. boring sıkıcı 70. empty boş
2 1 . borrow ödünç almak 71. engaged nişanlı
22. boss patron 72. engineer mühendis
23. bottle şişe 73. enough yeterli
24. box kutu 74. eraser silgi
25. brave cesur 75. error hata
26. bread ekmek 76. fall düşmek-sonbahar
27. break kırmak 7 7. far uzak
28. bridge köprü 78. farm çiftlik
29. brush fırça 79. fat şişman
30. build inşa etmek 80. finger parmak
3 1 . butter tere yağı 81. fire ateş-yangın
32. calculator hesap makinası 82. flight uçuş
33. calendar takvim 83. floor yer,zemin
34. call aramak 84. fork çatal
35. capital başkent 85. friendly arkadaşça
36. carpenter marangoz 86. fruit meyve
3 7. carpet halı 8 7. funny komik
38. carry taşımak 88. garden bahçe
39. cartoon çizgi film 89. glass bardak
40. chair sandalye 90. grape üzüm
4 1 . cheap ucuz 91. gun tabanca
42. cheese peynir 92. habit alışkanlık
43. cherry kiraz 93. half yarım
44. chicken tavuk 94. hand el
45. church kilise 95. handsome yakışıklı
46. clean temizlemek 96. hate nefret etmek
47. clear açık, net 9 7. health sağlık
48. clever akıllı 98. hear duymak
49. clock saat 99. heart kalp
50. cloud bulut 100. heavy ağır

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

235
İNGİLİZCE’DEKİ EN ÖNEMLİ 1000 KELİME

101. high yüksek 151. plane uçak


102. history tarih 152. pocket cep
103. horror korku 153. polite kibar
104. hungry aç 154. pool havuz
105. ill hasta 155. poor fakir
106. interested ilgili 156. possible mümkün
107. job meslek 1 5 7. push ittirmek
108. journalist gazeteci 158. quick hızlı
109. kill öldürmek 159. quiet sessiz
110. large geniş 160. railway tren yolu
1 1 1 . laugh gülmek 161. ready hazır
112. lawyer avukat 162. refrigerator buzdolabı
1 1 3 . leave ayrılmak 163. remember hatırlamak
114. left sol 164. rent kiralamak
115. lend ödünç vermek 165. repair tamir etmek
116. letter mektup 166. repeat tekrar etmek
1 1 7. library kütüphane 1 6 7. restroom tuvalet
118. light hafif / ışık 168. return geri dönmek
1 1 9. lunch öğle yemeği 169. rice pirinç
120. main ana-temel 170. rich zengin
121. manager yönetici,müdür 171. ride binmek
122. map harita 172. right doğru
123. married evli 173. ring yüzük-telefonun çalması
124. meal yemek 174. rise güneş(doğmak)
125. meet buluşmak 175. river ırmak
126. meeting toplantı 176. road yol
127. melon kavun 1 7 7. roof çatı
128. minute dakika 178. room oda
129. mirror ayna 179. rose gül
130. miss özlemek 180. salt tuz
1 3 1 . mistake hata 181. same aynı
132. month ay 182. security güvenlik
133. need ihtiyaç 183. sell satmak
134. neighbor komşu 184. serious ciddi
135. news haberler 185. shelf raf
136. nice hoş 186. ship gemi
137. nose burun 1 8 7. shirt gömlek
138. nurse hemşire 188. shoe ayakkabı
139. object nesne 189. show göstermek
140. opposite karşı-zıt 190. sick hasta
141. oven fırın 191. sing şarkı söylemek
142. page sayfa 192. single bekar
143. paint boyamak 193. skirt etek
144. parent ebeveyn 194. sky gökyüzü
145. pass geçmek 195. smile gülümsemek
146. pay ödemek 196. snow kar
147. pepper biber 1 9 7. socks çorap
148. personal kişisel 198. son erkek kardeş
149. pet evcil hayvan 199. song şarkı
150. place yer 200. soup çorba

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

236
İNGİLİZCE’DEKİ EN ÖNEMLİ 1000 KELİME

2 0 1 . spend harcamak 251. abroad yurt dışı


202. spoon kaşık 252. accept kabul etmek
203. stamp pul 253. accident kaza
204. stay kalmak 254. adventure macera
205. story hikaye 255. agree katılmak(bir düşünceye)
206. strawberry çilek 256. anniversary yıl dönümü
2 0 7. strong güçlü 2 5 7. ant karınca
208. successful başarılı 258. area bölge
209. suit takım elbise 2 5 9. argue tartışmak
2 1 0 . sweet tatlı 260. arm kol
2 1 1 . talk konuşmak 261. backgammon tavla
2 1 2 . tall uzun 262. begin başlamak
2 1 3 . teach öğretmek 263. believe inanmak
2 1 4 . thick kalın 264. bell zil
2 1 5 . thief hırsız 265. bite ısırmak
2 1 6 . thin zayıf 266. blanket battaniye
2 1 7 . think düşünmek 2 6 7. brain beyin
2 1 8 . thirsty susamış 268. bring getirmek
2 1 9 . ticket bilet 2 6 9. business iş
2 2 0. tidy düzenlemek 2 7 0. busy meşgul
2 2 1 . tired yorgun 271. cable kablo
2 2 2 . toothbrush diş fırçası 272. can konserve kutusu
2 2 3 . toothpaste diş macunu 273. cap kasket,başlık
2 2 4 . towel havlu 274. cash nakit para
225. tower kule 275. catch yakalamak
226. town kasaba 276. chance şans,imkan
2 2 7. toy oyuncak 2 7 7. changing room soyunma odası
2 2 8. trainers spor ayakkabı 278. chess satranç
2 2 9. travel seyahat 279. chewing gum sakız
2 3 0. tree ağaç 280. chin çene
2 3 1 . trousers pantolon 281. choose seçmek
2 3 2 . turn dönmek 282. climb tırmanmak
2 3 3 . ugly çirkin 283. cloth kıyafet
2 3 4 . umbrella şemsiye 284. collect toplamak
2 3 5 . uncle amca-dayı 285. complete tamamlamak
2 3 6 . understand anlamak 286. confused kafası karışık,allak bullak
2 3 7. underwear iç çamaşırı 2 8 7. connect bağlanmak
2 3 8 . waiter garson 288. contact irtibata geçmek
2 3 9. wall duvar 2 8 9. cookies kurabiye
2 4 0. watermelon karpuz 290. cool havalı, serin
2 4 1 . way yol 291. cost tutar, maliyet
2 4 2 . weak güçsüz 292. cotton pamuk
2 4 3 . wear giyinmek 293. couch kanepe
2 4 4 . week hafta 294. cough öksürmek
2 4 5 . wind rüzgar 295. crazy çılgın
2 4 6 . winter kış 296. curious meraklı
2 4 7. wonderful harika 2 9 7. customer müşteri
2 4 8 . word kelime 298. cut kesmek
2 4 9. wrong yanlış 2 9 9. cute şirin
250. zoo hayvanat bahçesi 3 00. damage zarar vermek

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

237
İNGİLİZCE’DEKİ EN ÖNEMLİ 1000 KELİME

301. dangerous tehlikeli 351. fuel akaryakıt


302. dead ölü 352. furniture mobilya
303. decide karar vermek 353. future gelecek
304. deep derin 354. garlic sarımsak
305. delete silmek 355. gate kapı
306. delicious lezzetli 356. generous cömert
3 0 7. describe betimlemek 3 5 7. gift hediye
308. diamond elmas 358. glad mutlu
3 0 9. die ölmek 3 5 9. glove eldiven
310. direction yön vermek 3 6 0. graduate mezun olmak
311. discover keşfetmek 361. grass ot, çimen
312. discuss tartışmak 362. grocer bakkal,market
313. disturb rahatsız etmek 363. grow büyümek,büyütmek
314. drawer çekmece 364. guide rehber
315. dream rüya 365. hard sert
316. earring küpe 366. harmful zararlı
3 1 7. elbow dirsek 3 6 7. huge çok büyük
318. elevator asansör 368. idea fikir
319. enjoy tadını çıkarmak 3 6 9. impossible imkansız
3 2 0. entertainment eğlence 370. insect böcek
321. equal eşit 371. intelligent akıllı,zeki
322. escape çıkış,kaçış 372. introduce tanıtmak,tanıştırmak
323. excellent muhteşem 373. invite davet etmek
324. exhausted çok yorgun,tükenmiş 374. island ada
325. expensive pahalı 375. jam reçel
326. experience deneyim 376. jar kavanoz
3 2 7. explain açıklamak 3 7 7. join katılmak
328. eyebrow kaş 378. joke şaka
3 2 9. eyelash kirpik 379. journey seyahat
3 3 0. eyelid göz kapağı 3 8 0. juice meyve suyu
331. face yüz 381. jump zıplamak
332. factory fabrika 382. key anahtar
333. fail başarısız olmak 383. kick tekme
334. famous ünlü 384. kind kibar
335. fan hayran 385. knee diz
336. feel hissetmek 386. knife bıçak
3 3 7. female kadın 3 8 7. lake göl
338. fight kavga etmek 388. lamb kuzu
3 3 9. fill doldurmak 3 8 9. leather deri
3 4 0. first-aid ilk yardım 3 9 0. leg bacak
341. flag bayrak 391. lift asansör
342. flat apartman dairesi 392. lip dudak
343. flour un 393. lock kilitlemek
344. fog sis 394. lose kaybetmek
345. follow takip etmek 395. loud yüksek ses
346. food gıda, yiyecek 396. lovely sevimli
3 4 7. foreign yabancı 3 9 7. luck şans
348. formal resmi 398. magic sihir
3 4 9. fresh taze 3 9 9. mall alışveriş merkezi
3 5 0. front ön 400. meat et

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

238
İNGİLİZCE’DEKİ EN ÖNEMLİ 1000 KELİME

4 0 1 . medicine ilaç 4 5 1 . serve servis yapmak


402. mend tamir etmek 452. sharp keskin,sivri
40 3 . mixed karışık 4 5 3 . shine parlamak
404. monkey maymun 4 5 4 . shoulder omuz
405. moon ay 455. shout bağırmak
406. mountain dağ 456. sign imza atmak
4 0 7. mouth ağız 4 5 7. silent sessiz
408. move hareket etmek,taşınmak 458. simple basit
40 9. nailclippers tırnak makası 4 5 9. situation durum
4 1 0 . naughty yaramaz 460. ski kayak
4 1 1 . nervous endişeli 4 6 1 . snake yılan
4 1 2 . noise ses 462. soap sabun
4 1 3 . novel roman 4 6 3 . society sosyete
4 1 4 . ocean okyanus 4 6 4 . soft yumuşak
4 1 5 . officer memur, yetkili 465. spider örümcek
4 1 6 . oil yağ 466. stand ayakta durmak
4 1 7 . overweight kilolu 4 6 7. stone taş
4 1 8 . pick toplamak 468. storm fırtına
4 1 9 . plant bitki 4 6 9. subway metro
4 2 0. plate tabak 4 7 0 . sure emin olmak
4 2 1 . poem şiir 4 7 1 . surprised şaşırmış
4 2 2 . point nokta 4 7 2 . tailor terzi
4 2 3 . power güç 4 7 3 . taste tatmak
4 2 4 . prepare hazırlamak 4 7 4 . team takım
42 5 . pretty sevimli 4 7 5 . temperature derece,ısı
42 6 . price fiyat 4 7 6 . tent çadır
4 2 7. produce üretmek 4 7 7. terrible berbat
4 2 8 . queen kraliçe 4 7 8 . throw atmak,fırlatmak
4 2 9. reach ulaşmak 4 7 9 . tiger kaplan
4 3 0. reason sebep 4 8 0. tissue kağıt mendil
4 3 1 . record kaydetmek 4 8 1 . tongue dil
4 3 2 . refuse reddetmek 4 8 2 . touch dokumak
4 3 3 . relation ilişki 4 8 3 . transport nakil, taşıma
4 3 4 . relax dinlenmek 4 8 4 . trouble dert
4 3 5 . remote control kumanda 485. try denemek
4 3 6 . reply cevaplamak 486. usual olağan
4 3 7. report rapor etmek 4 8 7. vacation tatil
4 3 8 . retire emekliye ayrılmak 488. vacuum cleaner elektrik süpürgesi
4 3 9. rock kaya 4 8 9. valuable değerli
4 4 0. rope ip 490. vegetable sebze
4 4 1 . rude kaba 4 9 1 . view manzara, görünüm
4 4 2 . rule kural 492. voice ses
4 4 3 . safe güvenli 4 9 3 . war savaş
4 4 4 . salary maaş 4 9 4 . warm ılık
4 4 5 . save kaydetmek 495. warning uyarı
4 4 6 . scissors makas 496. weather hava
4 4 7. seat koltuk 4 9 7. wet ıslak
4 4 8 . select seçmek 498. win kazanmak
4 4 9. send göndermek 4 9 9. wine şarap
450. serious ciddi 500. worry endişe

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

239
İNGİLİZCE’DEKİ EN ÖNEMLİ 1000 KELİME

5 0 1 . accommodation konaklama 551. coin madeni para


502. addition ek,ilave 552. comb tarak
503. admire hayran olmak 553. common yaygın
504. adopt evlat edinmek 554. communicate iletişim kurmak
505. adult yetişkin 555. compare kıyaslamak
506. advertisement reklam 556. complain şikayet etmek
5 0 7. advice tavsiye 5 5 7. connecting flight aktarmalı uçuş
508. affection şevkat 558. consist oluşmak
509. afford maddi olanağa sahip olmak 5 5 9. contain içermek
5 1 0 . allow izin vermek 560. convince ikna etmek
5 1 1 . amount miktar 561. count saymak
5 1 2 . annual yıllık 562. crime suç
5 1 3 . anxious tedirgin,endişeli 563. criticize eleştiri yapmak
5 1 4 . apologize özür dilemek 564. curtain perde
5 1 5 . appear ortaya çıkmak 565. death ölüm
5 1 6 . application başvuru 566. decrease azalmak
5 1 7 . apply başvurmak 5 6 7. defend savunmak
5 1 8 . appointment randevu 568. departure gate çıkış kapısı
5 1 9 . army ordu 5 6 9. destination varış
520. arrange ayarlamak,düzenlemek 5 7 0. destroy yok etmek
5 2 1 . art sanat 571. detail detay
522. ashamed utanmış 572. development gelişim
5 2 3 . ashtray küllük 573. disagree aynı fikirde olmamak
52 4 . attack saldırmak 574. discount indirim
525. attend katılmak 575. disease hastalık
526. attention dikkat 576. dive dalmak
5 2 7. attract etkilemek 5 7 7. divide bölmek
528. average ortalama 578. domestic flight iç hat uçuşu
5 2 9. behave davranmak 579. drop düşürmek
5 3 0. belief inanç 580. drug ilaç,uyuşturucu
5 3 1 . belong ait olmak 581. dry kuru
5 3 2 . benefit fayda 582. duty görev
5 3 3 . bet bahis 583. earthquake deprem
5 3 4 . bleed kanamak 584. education eğitim
5 3 5 . blood kan 585. effort çaba
5 3 6 . boarding time biniş zamanı 586. elegant zarif
5 3 7. boarding card biniş kartı 5 8 7. employer işveren
5 3 8 . bone kemik 588. engine motor
5 3 9. brake fren 5 8 9. environment çevre
540. brand marka 590. event etkinlik,olay
5 4 1 . brief kısa 591. excuse mazeret
542 . bright parlak 592. expect ummak
5 4 3 . bulb ampul 593. explosion patlama
5 4 4 . burglar soyguncu 594. express ifade etmek
545. calm sakin 595. fact gerçek
546. cancel iptal etmek 596. fair adil
5 4 7. certain kesin 5 9 7. fear korkmak
548. citizen vatandaş 598. feed beslemek
5 4 9. coach koç, antrenör 5 9 9. field tarla
550. coast kıyı 600. fist yumruk

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

240
İNGİLİZCE’DEKİ EN ÖNEMLİ 1000 KELİME

601. fold katlamak 651. necessary gerekli


602. force zorlamak 652. neck boyun
603. forgive affetmek 653. obey itaat etmek
604. funeral cenaze 654. offer teklif etmek
605. gentle nazik 655. official resmi
606. governor vali 656. opinion fikir
6 0 7. ground zemin 6 5 7. order emretmek
608. guess tahmin etmek 658. out-of-date tarihi geçmiş
609. guilty suçlu 6 5 9. owe borcu olmak
610. harbour liman 660. own sahip olmak
611. hardware donanım 661. pain ağrı
612. headlight far 662. palace saray
613. hide saklamak 663. passenger yolcu
614. hit çarpmak 664. pavement kaldırım
615. hold tutmak 655. peace barış
616. honest dürüst 666. penalty ceza
6 1 7. hope ummak 6 6 7. perform yerine getirmek
618. host misafir etmek 668. permission izin
619. humor espri,mizaç 6 6 9. pig domuz
620. hurt incitmek 6 7 0. pill hap
621. imagine hayal etmek 671. pleasant hoş
622. import ithal etmek 672. plug elektrik fişi
623. improve geliştirmek 673. poison zehir
624 . inform bilgilendirmek 674. population nufus
625. injection enjektsiyon 675. prefer tercih etmek
626. ink mürekkep 676. pregnant hamile
6 2 7. insist ısrar etmek 6 7 7. press sıkıştırmak
628. interview röportaj 678. prime minister başbakan
6 2 9. invent icat etmek 679. private özel
6 3 0. invest yaptırım yapmak 680. promise söz vermek
631. jealous kıskanç 681. protect korumak
632. jewel mücevher 682. protest protesto etmek
633. law yasa 683. provide sağlamak
634. leaf yaprak 684. public halka açık
635. let izin vermek 685. publish yayınlamak
636. lie yalan söylemek 686. punish cezalandırmak
6 3 7. liquid sıvı 6 8 7. purchase satın almak
638. load yüklemek 688. purpose amaç
6 3 9. low alçak 6 8 9. quit bırakmak
64 0. luggage bagaj 690. rate oran
641. measure ölçmek 691. realize fark etmek
64 2. member üye 692. recover iyileşmek
643. memory bellek,hafıza 693. regular düzenli
644. military askeri 694. remind hatırlatmak
645. mind akıl 695. remove ortadan kaldırmak
646. minister bakan 696. resign istifa etmek
6 4 7. mosque cami 6 9 7. responsible sorumlu
648. murder cinayet işlemek 698. result sonuç
6 4 9. muscle kas 6 9 9. root kök
650. narrow dar 7 0 0. search aramak

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

241
İNGİLİZCE’DEKİ EN ÖNEMLİ 1000 KELİME

701. seatbelt emniyet kemeri 7 5 1 . account hesap


702. secret sır 7 5 2 . accounts payable alacak hesapları
703. seem görünmek 7 5 3 . accounts receivable borçlular hesabı
704. shoot vurmak 7 5 4 . accuse suçlamak
705. shoplifting aşırmak 7 5 5 . achievement başarı
706. shut kapatmak 7 5 6 . adjust ayarlamak
7 0 7. signature imza 7 5 7. admit kabul etmek
708. silk ipek 7 5 8 . advertise reklam yapmak
7 0 9. size beden 7 5 9 . advocate avukat
710. skill yetenek 7 6 0. affair ilişki
711. skin ten, deri 7 6 1 . agreement anlaşma
712. sneeze hapşırmak 7 6 2 . agriculture tarım
713. snore horlamak 7 6 3 . aim hedef
714. socket duy,priz 7 6 4 . aisle geçit
715. soldier asker 7 5 5 . allowance nafaka
716. solve çözmek 7 6 6 . ambassador büyükelçi
7 1 7. souvenir hediyelik eşya 7 6 7. amusement eğlence
718. space uzay boşluğu 7 6 8 . ancient antik
719. spy casus 7 6 9 . anticipate ummak
7 2 0. staff görevli personel 7 7 0 . apparent açık,belli
721. stage sahne 7 7 1 . appearance görünüş
722. stare dik dik bakmak 7 7 2 . appreciate takdir etmek
723. stationery kırtasiye 7 7 3 . appropriate uygun
724. steal çalmak 7 7 4 . approve kabul etmek,onaylamak
725. steward hostes 7 7 5 . argument tartışma
726. stomach mide 7 7 6 . arrest tutuklamak
7 2 7. strange garip 7 7 7. audience seyirci
728. stranger yabancı 7 7 8 . avoid uzak durmak,kaçınmak
729. sudden ani 7 7 9 . baggage claim bagaj alım
730. suffer acı çekmek 7 8 0. balance sheet bilanço
731. suggest önermek 7 8 1 . bank account banka hesabı
732. support desteklemek 7 8 2 . bankrupt iflas etmiş
733. survive hayatta kalmak 7 8 3 . bargain pazarlık yapmak
734. tail kuyruk 7 8 4 . beg yalvarmak
735. take off (uçak)havalanmak 7 8 5 . beggar dilenci
736. target hedef 7 8 6 . blame suçlamak
7 3 7. temporary geçici 7 8 7. board of directors yönetim kurulu
738. tiny küçücük 7 8 8 . breath nefes
739. tool alet 7 8 9 . bribe rüşvet vermek
740. trade ticaret 7 9 0. budget bütçe
741. translate tercüme etmek 7 9 1 . candidate aday
742. trip gezi 7 9 2 . cash flow para akışı
743. truck kamyon 7 9 3 . cemetery mezarlık
744. trust güvenmek 7 9 4 . Chamber of Commerce ticaret odası
745. tire lastik 7 9 5 . charge ücretlendirmek
746. update güncellemek 7 9 6 . charming çekici
7 4 7. vote oy kullanmak 7 9 7. Chief Executive genel müdür
748. wide geniş 7 9 8 . circumstance durum
749. wish dilek 7 9 9 . claim iddia etmek
7 5 0. wonder merak etmek 800. clerk tezgahtar

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

242
İNGİLİZCE’DEKİ EN ÖNEMLİ 1000 KELİME

801. client müşteri 851. evidence kanıt


802. coal kömür 852. exaggerate abartmak
803. comment yorum 853. examine gözden geçirmek
804. commerce ticaret 854. exchange rate döviz kuru
805. commercial reklam 855. exhibition sergi
806. community cemiyet 856. experiment deney
8 0 7. competition rekabet 8 5 7. fame ün
808. complaint şikayet 858. fence çit
809. concentrate konsantre olmak 8 5 9. fix düzeltmek
810. condition durum,koşul 860. fluent akıcı
811. confess itirafta bulunmak 861. foolish aptal
812. congratulate tebrik etmek 862. forecast tahmin etmek
813. congress kongre,meclis 863. fragile kırılgan
814. consider göz önünde bulundurmak 864. frame çerçeve
815. construction inşaat 855. franchise imtiyaz,acentelik
816. consult danışmak 866. frequent sık
8 1 7. contest yarışma 8 6 7. fund raising para toplama
818. contribute katkıda bulunmak 868. gamble kumar oynamak
819. convert dönüştürmek 8 6 9. gear vites
8 2 0. court mahkeme 8 7 0. globalization küreselleşme
821. crossword bulmaca 871. government hükümet
822. cruel zalim 872. grateful minnettar
823. customs gümrük,töre 873. growth rate büyüme oranı
824. dashboard gösterge paneli 874. hair dryer saç kurutucusu
825. deadline son tarih 875. harvest hasat etmek
826. deceive aldatmak 876. hesitate tereddüt etmek
8 2 7. declare ilan etmek 8 7 7. hire kiralamak
828. define tanımlamak 878. hitch hike otostop yapmak
8 2 9. deflation deflasyon,çökme 879. homesick ev özlemi çeken
8 3 0. depend dayanmak / bağlı olmak 880. identification kimlik
831. desire arzu etmek 881. in advance önceden
832. devaluation değer düşürme 882. include içermek
833. diagnose teşhis 883. income gelir
834. disappear ortadan kaybolmak 884. increase artmak
835. disappoint hayal kırıklığına uğramak 885. independent bağımsız
836. distance mesafe 886. inflation enflasyon
8 3 7. distribution dağıtım 8 8 7. innocent masum
838. dreadful korkunç 888. inspection muayene,inceleme
8 3 9. eager hevesli 8 8 9. inspector müfettiş
8 4 0. election seçim 890. insurance sigorta
841. embassy büyükelçilik 891. interest rate faiz oranı
842. encourage teşvik etmek 892. invoice fatura
843. enemy düşman 893. judge yargılamak
844. enterprise işletme,şirket 894. justice adalet
845. entrepreneur girişimci,işletmeci 895. kidnapping adam kaçırma
846. envy imrenmek 896. knowledge bilgi
8 4 7. essay makale 8 9 7. labor force iş gücü
848. establish kurmak 898. landlord ev sahibi
8 4 9. estimate tahmin etmek 899 licence plate plaka
850. evaluate değerlendirmek 900. life vest can yeleği

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

243
İNGİLİZCE’DEKİ EN ÖNEMLİ 1000 KELİME

901. loan kredi 951. request rica etmek


902. loan agreement kredi sözleşmesi 952. resolution karar
903. magnificent mükemmel 953. resource kaynak
904. maintain sürdürmek 954. respect saygı göstermek
905. market share pazar payı 955. respond yanıt vermek
906. marketing research pazar araştırması 956. revenue gelir,ciro
9 0 7. marvellous harikulade 9 5 7. revise gözden geçirmek
908. massive muazzam 958. rub ovalamak
909. member of parliament milletvekili 959. sand kum
910. mention bahsetmek 960. schedule program
911. merchandise mal,eşya 961. science bilim
912. nation ulus 962. seek aramak
913. objective amaç,hedef 963. sense his
914. observe gözlemlemek 964. shake sallamak
915. obvious açık,bariz, ortada 955. share paylaşmak,hisse
916. opportunity fırsat 966. sink batmak
9 1 7. participate katılmak 9 6 7. skyscraper gökdelen
918. patience sabır 968. steering wheel direksiyon
919. percentage yüzde 969. strike vurmak,grev
920. persuade ikna etmek 970. substitute yedek
921. pollution kirlilik 971. supplier tedarikçi
922. postpone ertelemek 972. suppose farz etmek
923. president cumhurbaşkanı 973. swear yemin etmek
92 4 . price control fiyat kontrolü 974. take action harekete geçmek
925. prison hapishane 975. take advantage istismar etmek
926. process süreç 976. task görev
9 2 7. profit kar 9 7 7. tax vergi
928. prohibit yasaklamak 978. throat boğaz
9 2 9. promotion terfi 979. to book rezervasyon yapmak
9 3 0. property mülk 980. torture işkence etmek
931. proposal teklif 981. trademark ticari marka
932. prove kanıtlamak 982. transmission vites
933. publicity tanıtma,reklam 983. transmit ulaştırmak
934. punctual dakik 984. treat tedavi etmek,davranış
935. punishment ceza 985. treatment tedavi
936. quantity miktar 986. trick kandırmak,hile
9 3 7. quarrel bozuşmak,çekişmek 9 8 7. underline altını çizmek
938. queue sıra / kuyruk 988. unemployment işsizlik
9 3 9. receipt fatura 989. urgent acil
940. receive almak,kabul etmek 990. Value Added Tax katma değer vergisi
941. recognize tanımak 991. vat tekne, fıçı
942 . recommend tavsiye etmek 992. violent şiddetli,sert
943. reduce azaltmak 993. volunteer gönüllü
944. regret pişman olmak 994. warehouse depo
945. reject reddetmek 995. wealthy varlıklı
946. release serbest bırakmak 996. weapon silah
9 4 7. religion din 9 9 7. whistle ıslık çalmak
948. reluctant gönülsüz 998. wholesale toptan satış
9 4 9. rely güvenmek 999. witness görgü tanığı
950. represent temsil etmek 1000. zip fermuar

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

244
81. DİNLEME AKTİVİTELERİNİN ORJİNAL METİNLERİ

1 LISTENING
“Ladies and gentlemen, welcome to Zurich Airport. Local time is 4:00 pm and the temperature
is 100C. For your safety and comfort we ask that you please remain seated with your seat belt
fastened until the Captain turns off the “Fasten Seat Belt” sign. This will indicate that we have
parked at the gate and that it is safe for you to move about.

2 LISTENING

Attention please! Turkish Airlines flight number 9292 to Istanbul is ready for departure at gate
number 212. Thank you for your attention.

3 LISTENING

Attention please!
Your Turkish Airlines flight to Mexico City will be ready for boarding in a few minutes. We kindly ask
passengers with infants and children, and all passengers seated from rows 15 to 35, to board the
aircraft first. Please keep your boarding cards and your passports ready. Thank you.

4
LISTENING
Good morning ladies and gentleman,
Turkish Airlines flight TK 7989 to Izmir is ready for boarding. All passengers are kindly invited to
waiting lounge number seven. Boarding doors will be closed 15 minutes prior to departure time
and any remaining passengers will not be allowed to board the plane after the doors are closed.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

245
5 LISTENING
This is a delay announcement for flight number TK 5846 to Dusseldorf. Turkish Airlines apologises
for the delay to the departure of flight TK 5846 due to the late arrival of the incoming aircraft. Thank
you for your attention.

6 LISTENING

This announcement is for passengers on the delayed flight TK 9611 to Hamburg. We would like
to offer all passengers on this a flight complimentary lunch which will be available in Cafe Air on
presentation of your boarding card. Thank you.

7 LISTENING
Dear Sir,
On March 14, 2012, I bought a laptop computer from your store.
Unfortunately, your product has not performed well. When I switched it on the screen isn’t bright
enough. As a professional computer programmer, I think that I am qualifited enough to understand
that there is a problem. I am really disappointed because the problem gets bigger and bigger, day
by day. Now, it is nearly impossible to work on my laptop.
I would appreciate your help in resolving the problem. If possible, I would like for you to either
return my money, or change the laptop for a new one. Enclosed are copies of my records including
the receipts, guarantee papers and contracts.
I look forward to your reply and a resolution to this problem. I will wait until April 14th and when I
will start seeking help from a consumer protection agency. Please contact me at the address below
or by phone.
Sincerely,
Ethan Evans
59 Featherstone Street
LONDON
EZ1Y 3SY
UNITED KINGDOM

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

246
8 LISTENING

Receptionist Good afternoon, Hamilton Hotel. May I help you?


Benjamin Mason: Yes. I´d like to book a room, please.
Receptionist: Sure. When for, Sir?
Benjamin Mason: Next week, December, 12th.
Receptionist: How long will you be staying?
Benjamin Mason: Two nights.
Receptionist: Would you like to book a double room, or a single one?
Benjamin Mason: Hmm… single please. I’ll be glad if you can give me a room with a view over
the sea.
Receptionist: Hmm…Let me check if there are available rooms on the South. Yes! We
have a room on the 9th floor with a beautiful view. Luckily, the couple
staying in that room will be checking out on the 11th!
Benjamin Mason: Thank you very much indeed. How much is the charge per night?
Receptionist: Bed and breakfast?
Benjamin Mason: Yes, please.
Receptionist: It´s 115 euro per night, including value added tax.
Benjamin Mason: Ok.
Receptionist: May I have your full name please?
Benjamin Mason: Benjamin MASON, M-A-S-O-N.
Receptionist: Okay, let me make sure. Mr. Benjamin MASON, 12th, and 13th of
December, next week. A single room on the 9th floor.
Benjamin Mason: Yes. Do I have to pay now?
Receptionist: Sorry, we do not accept payments over the phone. You can just pay when
you arrive here next week.
Benjamin Mason: Ok. Thank you very much.
Receptionist: See you.

9 LISTENING

“Ladies and gentlemen, the Captain has turned on the Fasten Seat Belt sign. If you haven’t already
done so, please stow your carry-on luggage underneath the seat in front of you or in an overhead
bin. Please take your seat and fasten your seat belt. And also make sure your seat back and folding
trays are in their full upright positions.
If you are seated next to an emergency exit, please read carefully the special instructions card
located by your seat. If you do not wish to perform the functions described in the event of an
emergency, please ask a flight attendant to reseat you.
At this time, we request that all mobile phones, pagers, radios and remote controlled toys be
turned off for the full duration of the flight, as these items might interfere with the navigational and
communication equipment on this aircraft. We request that all other electronic devices be turned
off until we fly above 10,000 feet. We will notify you when it is safe to use such devices.
We remind you that this is a non-smoking flight. Smoking is prohibited on the entire aircraft,
including the lavatories. Tampering with, disabling or destroying the lavatory smoke detectors is
prohibited by law.
If you have any questions about our flight today, please don’t hesitate to ask one of our flight
attendants. Thank you.”

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

247
10 LISTENING

Rent-A-Car Clerk: Good morning. How can I help you?


Tim Moore: I´d like to rent a car, please.
Rent-A-Car Clerk: Okay. Full-size, mid-size or compact, sir?
Tim Moore: Compact, please. How much is it?
Rent-A-Car Clerk: Eighty dollars a day.
Tim Moore: Is it for unlimited mileage?
Rent-A-Car Clerk: Sure.
Tim Moore: Ok. Does it cover insurance as well?
Rent-A-Car Clerk: Unlimited mileage and the full coverage insurance are included, sir. But, Is
there an additional driver?
Tim Moore: Yes, my son.
Rent-A-Car Clerk: If there are two drivers, you have to pay 19 dollars more, per day.
Tim Moore: All right.
Rent-A-Car Clerk: Here is our brochure, sir... Please choose a model.
Tim Moore: This one is OK.
Rent-A-Car Clerk: Hmm, automatic transmission, 6 airbags, brand new model. All right. How
many days would you like to use it?
Tim Moore: Three days.
Rent-A-Car Clerk: Ok. May I see your and your son’s driver´s licenses, please?
Tim Moore: Here you are.
Rent-A-Car Clerk: Thank you. Please fill in these forms and sign all the papers. Would you
like to pay in cash or by credit card?
Tim Moore: Cash.
Rent-A-Car Clerk: Ok. That’s 297 dollars total, for three days.
Tim Moore: Thank you.
Rent-A-Car Clerk: The car is downstairs, next to the big red door. There aren’t too many
cars there, so you can find it easily. Here is the key. The licence plate
number is AEO 21 RYS.
Tim Moore: Thank you very much indeed.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

248
11 LISTENING

HONEY DIPPED WINGS


Ingredients

2 cups buttermilk
2 tablespoons hot pepper sauce
1 teaspoon salt
1 teaspoon ground black pepper
1 teaspoon onion powder
1 teaspoon garlic powder
20 chicken wings, separated at joints, tips discarded
3 cups cornflakes cereal, crushed
1/2 cup all-purpose flour
1/2 cup cornmeal
salt and black pepper to taste
1 cup honey
1 tablespoon crushed red pepper flakes

Directions:
Whisk together the buttermilk, hot pepper sauce, 1 teaspoon salt, 1 teaspoon black pepper, onion
powder, and garlic powder in a bowl; pour into a resealable plastic bag. Add the chicken wings,
coat with the marinade, squeeze out excess air, and seal the bag. Marinate in the refrigerator 12 to
24 hours.

Preheat oven to 400 degrees F (200 degrees C). Grease two baking sheets with nonstick cooking
spray.
Combine the crushed cornflakes, flour, cornmeal, and salt and pepper to taste in a bowl. Remove
the chicken wings from the marinade, and squeeze off excess. Discard the remaining marinade.
Press the wings into the cornflake mixture, than place onto the prepared baking sheets. Spray the
top of the wings with nonstick cooking spray.
Bake in preheated oven until the meat is no longer pink and is pulled easily from the bone, 30 to
40 minutes. While the chicken is cooking, stir together the honey and red pepper flakes in a small
saucepan over medium heat until the honey thins. Keep warm until the wings are ready. Once the
chicken has cooked, place the wings into a large mixing bowl and drizzle with the honey sauce.
Toss until evenly coated. Now you will have a big pile of hot, crunchy, spicy, sticky wings.

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

249
NOTES
BUSINESS
FINANCE
BANKING

A1 A2 B1 B2
ELEMENTARY PRE INTERMEDIATE INTERMEDIATE UPPER
INTERMEDIATE
A1 A2
İŞ HAYATI VE FİNANSLA
İLGİLİ İNGİLİZCE’DEKİ
EN ÖNEMLİ KELİMELER

anlaşma, sözleşme agreement ekonomik düzelme economic recovery

artmak increase ekstre statement

azalmak decrease el sıkışmak, tokalaşmak shake hands

banka hesabı açmak open a bank account emekli olmak retire

banka kartı debit card emeklilik maaşı retirement benefit

banka memuru bank clerk faiz geliri interest income

başvuru sahibi kişi applicant fatura invoice

bilanço balance sheet fayda, yarar benefit

bireysel bankacılık retail banking fiyat endeksi price index

bireysel kredi personal loan gelir income

bono bond gelir tablosu income statement

borcu olmak owe gelir uçurumu income gap

borçlu debtor gelir vergisi income tax

brüt gelir gross income gelişmekte olan ülkeler developing countries

bütçe açığı budget deficit gelişmiş ülkeler developed countries

bütçe budget gümrük customs

cari hesap current account halkla ilişkiler public relations

ceza penalty hayat sigortası life insurance

çalışan employee hesap bakiyesi account balance

damga vergisi stamp duty hesap hareketi account summary

değişken fon variable fund hesaplamak calculate

dekont receipt hisse senedi equity share

demirbaş fixture iflas bankruptcy

denetim audit ihraç etmek export

desteklemek promote ikna etmek convince

ek appendix indirim discount

ek kart additional card ipotek mortgage

254 B01 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
istifa resign satın almak purchase

iş arkadaşı colleague senet promissory note

işveren employer sigorta insurance

ithal etmek import stopaj withholding

kar profit sunum presentation

karşılıksız çek bad cheque şikayet complain

kat mülkiyeti apartment ownership takas exchange

komisyon ücreti brokerage tazminat compensation

kredi limiti credit line tebligat notification

kredi notu credit rating teminat warrant

kredi puanı credit score teslimat delivery

kur currency ticari alacak commercial receivable

kurumsal bankacılık corporate banking ticari işlem transaction

maaş bordrosu pay bill ticari kredi commercial credit

maaş salary ticari mal commodity

marka brand toptan satış wholesale

mevduat deposit tüketici consumer

muhasebe accounting tüketim vergisi excise tax

mülakat interview ücret, harç fee

müşteri client üretmek manufacture

net kâr net profit vade maturity

net satışlar net sales vade tarihi maturity date

net zarar net loss vadeli hesap deposit account

onaylamak confirm vadesiz hesap current account

ödeme payment vadesiz mevduat current deposit

özel kişi real person vergi dairesi tax office

peşin ödeme cash-in-advance vergi iadesi tax refund

poliçe policy vergi levhası tax-plate

randevu appointment vergi mükellefi tax payer

reddetmek reject vergi ödemesi tax payment

reklam advertisement yatırım yapmak invest

sabit gelir fixed income yıllık izin annual leave

sabit masraf fixed cost yüzde per cent

B01 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız. 255


Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
İŞ HAYATINDA
SIKÇA KULLANILAN
KISALTMALAR

ASAP
approx Co dept
as soon as
possible approximately company department
mümkün olan yaklaşık olarak şirket kısım, bölüm
en kısa sürede

etc GDP GNP


e.g.
et caetera gross domestic gross national
exempli gratia
(and so on) product product
(for example)
ve benzeri, gayrisafi gayrisafi
örneğin
vesaire yurtiçi hasıla milli hasıla

GMT
Greenwich mean K
Inc Ltd
time (time in
London) incorporated thousand limited
Greenwich anonim, birleşik bin (1000) limited
Standart Saati,
Londra Saati

NB
mo N/A nota bene
(it is important
Month not applicable
ay to note)
uygun Değil
lütfen dikkat
ediniz

Plc
PA PR qty
public limited
personal public relations quantity
company
assistant halkla ilişkiler miktar
halka açık
kişisel asistan
limited Şirketi

R&D VIP
RSVP VAT
research and very important
repondez s’il vous value added tax
development person
araştırma -
plait (please reply) katma değer
lütfen cevaplayınız vergisi çok önemli
geliştirme kişi

B02 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


256
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
BANKADA İHTİYAÇ
DUYABİLECEĞİNİZ
KALIPLAR

TARTIŞMA / DISCUSSION ‘What do I need to open an account?’


‘Can I have multiple accounts?’
‘Do you have online services with each account?’
‘How do I access my account online?’
‘Does this account come with an online bill payer?’
‘Can I pay all my bills online with this account?’
‘How much do you charge if I use a different bank’s ATM?’
‘What are all the charges with this particular account?’
‘Do you have a safe deposit box here?’
‘I would like to rent a safe deposit box.’
‘How much is it to rent a safe deposit box?’
‘How do I access my safe deposit box?’
‘What are the hours at this branch?’
Andrew Grove said: “In the ‘How many branches do you have?’
future, all companies will be ‘I would like to take out a loan.’
Internet companies.” Do you ‘May I speak to someone about a business loan?’
agree? Would this be good?

KELİME ÖĞRENELİM

Hangi seçenek kelimenin doğru yazılmış


halidir? Doğru şıkkı işaretleyiniz.

1. A. Life insurance B. Life insurence


C. Liffe insurance D. Lif insuranc

2. A. Corporate banking B. Corporate bankinge


C. Corporate bankng D. Cerperate banking

3. A. Equity shar B. Equity share


C. Equity sharee D. Eqwity share

4. A. Commircial credit B. Commercial creddit


C. Commeryial credit D. Commercial credit

5. A. Account summarry B. Account summary


C. Accownt summary D. Acount summary

6. A. Ptomissory note B. Promissiry note


C. Promissory not D. Promissory note

B03 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


257
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki kelimelerin İngilizce’deki karşılıklarını bulunuz. 1

2 3
A L
4

6 7
ihraç e
tmek
kur
müşte
ri
8 9 redde
X tmek
teslim
anlaşm at
a, söz
borcu leşme
10 olmak
bütçe
demirb

gelir

Aşağıdaki kelimeleri tabloda bulunuz.

applicant
bond
promote
audit
retire
customs
employer
colleague
discount
accounting
withholding
transaction
delivery
purchase
appointment

258
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki karışık halde verilmiş harfleri İngilizce kelime haline getiriniz.

1. ESAERCED 6. TIFORP

2. TNEMETATS 7. TISOPED

3. ETALUCLAC 8. XIDNEPPA

4. MRIFNOC 9. TROPMI

5. EGAREKORB 10. EEYOLPME

Aşağıdaki alıştırmalardaki doğru şıkkı işaretleyiniz.


1. Gelir Uçurumu A. Income Gap B. Warrant C. Fee D. Resign
2. Vade A. Receipt B. Income Gap C. Debit Card D. Maturity
3. Maaş Bordrosu A. Bond B. Pay Bill C. Warrant D. Receipt
4. Ücret, Harç A. Fee B. Promissory Note C. Debit Card D. Apartment ownership
5. Dekont A. Fee B. Appointment C. Receipt D. Statement
6. Ekstre A. Statement B. Income Gap C. Maturity D. Pay Bill
7. Hesap bakiyesi A. Promissory Note B. Maturity C. Account balance D. Fee
8. Banka Kartı A. Warrant B. Salary C. Pay Bill D. Debit Card
9. İstifa Etmek A. Resign B. Promissory Note C. Retire D. Salary
10. Teminat A. Salary B. Warrant C. Fee D. Resign
11. Emekli Olmak A. Statement B. Salary C. Retire D. Maturity
12. Kat mülkiyeti A. Account balance B. Maturity C. Fee D. Apartment ownership
13. Randevu A. Warrant B. Maturity C. Income Gap D. Appointment
14. Maaş A. Salary B. Debit Card C. Retire D. Pay Bill
15. Senet A. Account balance B. Income Gap C. Promissory Note D. Pay Bill

FIKRA / JOKE TARTIŞMA / DISCUSSION


Two barbershops were in red-
hot competition. One put up
a sign advertising haircuts
for 7-dollars. His competitor
immediately put up another :
“We repair 7-dollars hair cuts.”

Do you think anyone can start


their own business?

B04 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


259
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
BANKADA VE İŞ
HAYATINDA SIKÇA
KARŞILAŞABİLECEĞİNİZ
DİYALOGLAR

Hesap Açma
A: Good morning. Can I help you?
B: Good morning. I’d like to open a deposit account.
A: Ok Sir. How much would you like to deposit?
B: $ 7500
A: We’ll need two proofs of ID; telephone bill,
driver’s license, credit card statement etc.
B: Ok. Here is my ID and driver’s license. Can I bring
the other documents tomorrow?
A: OK Sir. We will send your debit card soon. By the
way, do you want to receive an additional card?
B: No, thank you.
A: How about a credit card?
B: Maybe. What is the interest rates?
A: We can send the detailed information to your
e-mail, if you want.
B: Please. I will be waiting.
A: OK. Thank you very much for using our bank.
B: Thank you. See you tomorrow.

Mortage Başvurusu C: Good morning, Welcome to our bank. I’m the


manager. How can I help you?
D: We’d like to apply for a mortgage.
C: Have you found a property you’re interested in?
D: Yes we found a flat last week.
C: How much would you like to borrow?
D: Well, the property is $75,000, but we have a deposit
of $25,000
C: So you need a $50,000 loan. Do you have an account
with this bank?
D: Yes, we both have accounts here. I’ve had my
account for over eleven years.
C: How much do you both earn? We need to see your
income statements.
D: Ok. I can submit them in a few days. But, I earn
$17,000 a year and my wife earns $12,500.
C: That’s fine. Now, please fill in this form.
D: Any signatures?
C: Yes, please. At the bottom of the page.
D: That’s OK. Here you are. I am going to submit the
other documents by Friday.
C: OK. Nice to meet you.
D: Thank you.

B05 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


260
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
BANKADA VE İŞ
HAYATINDA SIKÇA
KARŞILAŞABİLECEĞİNİZ
DİYALOGLAR

Ekstreye İtiraz
A: Hi, how can I help you?
B: I have a problem.
A: What is your problem?
B: There were charges on my debit card that I
never made.
A: Do you have a statement for your debit card?
B: I do. Here you are.
A: Which charges are you talking about?
B: It’s the last three charges.
A: We’re going to investigate this.
B: How long will it take? Is it going to take long?
A: I’m not sure, but in the meantime we will
freeze these charges.
B: That’s wonderful. Thank you.

Aşağıdaki sorulardan da faydalarak, ikili gruplar İş Görüşmesi


halinde, iş görüşmesi örnekleri sergileyiniz.

● What can you tell me about yourself?


● Why do you want to work for us?
● What were your responsibilities in your last job?
● What is your biggest strength?
● What is your biggest weakness?
● Which skills and abilities do you possess?
● What qualifications do you have?
● What motivates you to do a good job?
● Why should we hire you?

B06 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


261
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
İŞ HAYATINDA
KULLANILAN EN
YAYGIN E-MAIL
YAZIŞMASI KALIPLARI

I am writing
E-mail I am writing I am sorry
to apply for a I am sorry I was
to complain for the delay
Başlatma position in your not available to in replying
firm as …. about...
İfadeleri take your call to your
yesterday. e-mail.

Could you
please
Thank you for I am sorry to
I am writing I would like send me
your e-mail. inform you
to confirm to check information
There is a point that we have
arrangements. some details on your
I don’t quite to cancel this
with you. products and
understand. order.
services?

KIND FAITHFULLY ALL THE BEST


E-mail REGARDS BEST REGARDS
Bitirme
İfadeleri SINCERELY
REGARDS YOURS
THANK YOU YOURS
FAITHFULLY

E-Mail Ekinde As you Please find


requested I attached/ I’ve attached
Bir Doküman The report
have completed enclosed the a copy of the
Sunduğunuza is attached.
the project. report as documents ….
Dair İfadeler Attached. requested.

TARTIŞMA / DISCUSSION FIKRA / JOKE

If you owe the bank £100,


that’s your problem. If you
owe the bank £100m, that’s
the bank’s problem.

What are the dangers and


difficulties of having your own
business?
B07 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.
262
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖRNEK E-MAIL
YAZIŞMALARI

Dear Mary,
Paul, The president called up this
Would you mind dropping by the PR department morning and asked about the
and collecting the weekly reports for me, please? weekly report. Is it ready? If
I’m in London now and I need you to scan them all possible, please send me by email.
and send them to me ASAP. Thanks.
Thank you, Regards,
Deborah Smith Jack

Hi Nancy,
I’m writing to inform you that the company’s
CEO has just landed in New York. Could you send
someone to pick him up at the airport, please?
And, please find attached the receipts.
Regards,
Jennifer Anderson (US Office Logistics Manager)

Dear Alice,
I’m writing to inquire about the
report on the annual sales. Have
you finished it yet? Mr. Dickens,
the director, needs it ASAP.
Thank you.
Tom Henry, Sales Rep at the
C&Y Resort

YAZMA / WRITING

What do you think about credit cards? Are they useful or dangerous?

B08 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


263
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Aşağıdaki departman adlarının Türkçe’sini


Bir Şirketin Departmanları yazınız.

accounting department / accounts department

EDP team (EDP = electronic data processing)

purchasing department

export department / export team / export sales department

administrative accounting

research and development team

management

import department / import team

IT department (IT = information technology)

customer services / service team

warehousing department

logistics

marketing

materials administration

personnel department / staff department / human resources

engineering department

public relations team / public relations department

manufacturing department / production department

secretary’s office

technical support team

sales department

shipping department / dispatch department

B09 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


264
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Dorothy: Hello, good morning! May I speak to Mr.


Johnson, please? I called you many
times yesterday, but there was no
answer.
Secretary: There was quite a big problem with the
lines, madam. We’re sorry. We fixed it
this morning.
Dorothy: Oh, I didn’t know that. No problem.
Secretary: Could you hold on for a minute? I’ll put
you through to Mr. Johnson.
Dorothy: Ok. I’m waiting.
Secretary: Sorry madam, Mr. Johnson is in a
meeting right now. Would you like to
leave a message?
Dorothy: Yes, please. Can you tell Mr. Johnson to
get back to me? It’s 550-7025-8956. I’m
calling from Mr. Roger’s office.
Secretary: Sure. I’ll tell him. He’ll get back to you as
soon as possible.
Dorothy: Thank you so much.
Aşağıdaki soruları cevaplayınız
1. Who was calling?
2. Why wasn’t the caller able to contact the
office the other day?

3. What does the caller want from Mr. Johnson?

DİNLEME
İş görüşmesini dinleyip soruları cevaplayınız.

1. How old is the applicant?

2. Which schools did she finish?

3. What is her biggest strength and weakness?

Bir banka müşterisi ile müşteri hizmetleri


yetkilisinin telefon görüşmesini dinleyip soruları
cevaplayınız.
1. What is his problem?

2. What does he demand?

3. What is his card number?

B10 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


265
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
B1 B2
İŞ HAYATI VE FİNANSLA
İLGİLİ İNGİLİZCE’DEKİ
EN ÖNEMLİ KELİMELER

açık kontenjan vacancy denetleme inspection


adi hisse senedi ordinary shares devlet tahvili government bonds
afet poliçesi catastrophe bond devlet teşebbüsü state enterprise
aktif büyümesi asset growth dış finansman external financing
aktif devir hızı asset turnover dış fon external fund
aktifler piyasası assets market dış talep foreign demand
alacaklı creditor doğum izni maternity leave
alış maliyeti cost of purchase dönen varlık current asset
amortisman depreciation döner sermaye working capital
amortisman gideri depreciation expense döviz kurunda fluctuation
artış hızı rate of increase duran varlık fixed asset
avans ödemeleri advance payment emeklilik sosyal yardım planı retirement benefit plans
avcı şube hunter branch envanter inventory
bağışta bulunan donor ertelenmiş borç deferred liability
bağlı kredi tied loan ertelenmiş vergi deferred tax
birikmiş amortisman accumulated depreciation faaliyet gideri operating expense
borç yönetimi debt management faaliyet kârı operating profit
borç yükü debt burden faiz dışı harcamaları primary expenditures
bundan böyle hereinafter faiz harcamaları interest expenditures
bütçe fazlası budget surplus gayri safi yurtiçi gross domestic product
cari getiri current return gayrimaddi aktif intangible asset
cari işlem açığı current account deficit gecelik borç alma faizi overnight borrowing rate
çapraz kur cross exchange rate gider analizi expense analysis
çekirdek fiyat core price gider vergisi sales tax
çeşitlendirme diversification girişimci entrepreneur
dalgalı kur floating rate gizli müşteri mystery shopper
değer artışı appreciation hazine bonosu treasury bill

266 B11 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
hissedar shareholder mali politika fiscal policy

icra komitesi executive committee mali sürdürülebilirlik fiscal sustainability

iç denetim internal audit mali tablo financial statement

iç finansman internal financing mali yıl fiscal year

iç talep domestic demand masraf, gider expenditure

ihale tender menkul kıymetler borsası stock exchange

ilk halka arz initial public offering müzakerede bulunmak negotiate

imtiyazlı hisse senetleri privileged shares nakdi temettü cash dividend

ipotek belgesi mortgage certificate nakit akış tablosu cash flow statement

işbu(işbu protokol) herein(herein protocol) nakit akışı cash flow

kamu borcu public debt nakit para yönetimi cash management

kamu ihalesi public tender nakliye freight

karaborsa black market özel teşebbüs private enterprise

kararlılık stability para arzı money supply

karşılığını ödemek commute para talebi money demand

karşılıklı bağışta bulunan bilateral donor paydaş stakeholder

kâr-zarar ortaklığı profit-loss sharing perakendeci retailer

katılım fonu participation fund poliçe devri assignment

katma değer vergisi value added tax pozisyon yenileme rollover

kayıp, zarar, ziyan loss rekabet competition

konşimento bill of lading risk karşılığı risk coverage

kredi derecesinin artırılması credit enhancement risk sermayesi venture capital

kur sabitleme currency hedging sabit faiz geliri net net interest income

maddi aktif tangible asset sermaye harcaması capital expenditure

mali ayarlama fiscal adjustment sermaye hesabı capital account

mali canlandırma fiscal stimulus sermaye piyasası capital market

mali çalkantı financial turmoil sermaye yedekleri capital reserves

mali daralma contraction son teslim tarihi deadline

mali destek fiscal boost şirket borcu corporate debt

mali disiplin fiscal discipline şüpheli alacak bad debt

mali kaynaklar fiscal resources tahakkuk etmek accrue

mali konsolidasyon fiscal consolidation tapu kaydı title deed registry

mali kriz fiscal crisis tavan fiyat ceiling price

B11 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız. 267


Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
tedarik zinciri supply chain varlık tahsisi asset allocation
temayül leverage varlık yönetimi asset management
temerrüt default vergi dilimi tax bracket
teşvik incentive vergi kaçırmak tax evasion
teşvik paketi stimulus package vergi matrahı tax base
ticaret açığı trade deficit vergi teşviki tax incentive
ticari commercial vergi yükü tax burden
toplam aktifler total assets yatırım danışmanlığı investment advisory
tüzel kişi legal person hizmeti services
vade sonu getirisi yield to maturity yıllık faaliyet raporu annual report
varlık sınıfları asset classes zorlayıcı sebepler force majeure

KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki kelimelerin İngilizce’deki karşılıklarını bulunuz.

amortisman bağışta bulunan çeşitlendirme değer artışı envanter


ihale tahakkuk etmek temayül son teslim tarihi teşvik

1 2

3 4

5 6 7
N

9
P

10
C

B11 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


268
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki karışık halde verilmiş harfleri İngilizce kelime haline getiriniz.

1. REDLOHERAHS 6. NOITCEPSNI

2. NOITCARTNOC 7. YTILIBATS

3. YCNACAV 8. RELIATER

4. LAICREMMOC 9. SSOL

5. NOITITEPMOC 10. RUENERPERTNE

Aşağıdaki kelimeleri tabloda bulunuz.

core price force majeure external fund commute fluctuation cash flow
negotiate bad debt sales tax tax base tied loan
public tender interest expenditures expenditure corporate debt

269
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
OKUYUN VE TARTIŞIN

You are driving along in your car on a wild, stormy


Mülakat soruları night. You pass by a bus stop, and you see three
people waiting for the bus:

1. An old lady who looks as if she is about to die.


2. An old friend who once saved your life.
3. The perfect man (or) woman you have been
dreaming about.

Which one would you choose to offer a ride to,


knowing that there could only be one passenger in
your car?

PM : The candidate who was hired (out of 200


applicants) had no trouble coming up with his answer. He
simply answered: “I would give the car keys to my old
friend, and let him take the lady to the hospital. I would
stay behind and wait for the bus with the woman of my
dreams.”

Never forget to “Think Outside of the Box.”

FIKRA / JOKE TARTIŞMA / DISCUSSION

A banker was walking in


the park one day when
she noticed a large frog
sitting alongside of the
pond.
As she was walking by,
the frog suddenly piped
up and said, “Excuse me…
but…ummm… would you Does money bring happiness?
happen to be a banker?”
The banker responded,
“Why yes, I am a banker. Why do you ask?”
“Well,” says the frog, “I was a forecasting economist, and my forecasts didn’t turn out so well. The CEO
I worked for put a spell on me and turned me into a frog. The spell can be broken if a banker will kiss
me. Then I can return to being a forecasting economist.”
The banker paused for a moment, then reached out, picked up the frog, put him in her purse, and
began walking along.
After a few minutes the frog piped up, “Hey, what are you doing? If you will just give me a kiss I can
walk along on my own and you won’t have to carry me.”
The banker stopped, looked down at the frog, and said “True… but you’re worth a lot more to me as a
talking frog than as a forecasting economist.”

B12 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


270
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
YAZMA / WRITING

Aşağıdaki atasözlerinden birini seçip, o konuda bir kompozisyon yazınız.


Time is money.
Save your pennies for a rainy day.
Money talks.
You can’t take it with you when you go.
Money doesn’t grow on trees

Genel müdür ile satış müdürünün telefon DİNLEME


konuşmasını dinleyip soruları cevaplayınız.
1. What is the report about?

2. Has the net-profit increased during the past


8 months? If yes, what is the rate?

3. Who is going to sign the report?

Bir iş adamı ile seyahat acentası operatörünün


telefon görüşmesini dinleyip soruları cevaplayınız.
1. What is her problem?

2. What does she demand?

3. What is her card number?

B13 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


271
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
DÜŞÜNCENİZİ İFADE
ETME YOLLARI

It seems My
In my to me personal
opinion, …
that … view is
that …

I must
It is admit
As far as I might claimed that …
I know … be wrong,
but … that …

I
cannot I think/ Personally, I have
deny believe/ I think … read
that …
that … suppose …

As far as I I have no If I am not


understand… opinion mistaken …
in this
matter

TARTIŞMA / DISCUSSION FIKRA / JOKE

“Do you believe in life after


death?” the boss asked one
of his employees.
“Yes, sir,” the clerk replied.
“That’s good,” the boss
said. “After you left early
Do you think it’s important for yesterday to go to your
children to learn about finance in grandmother’s funeral, she
school? stopped in to see you.”

B14 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


272
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
BANKADA VE İŞ
HAYATINDA SIKÇA
KARŞILAŞABİLECEĞİNİZ
BİR DİYALOG

TOM: Good morning. How are you?


MARK: Good. Thank you. How about you?
TOM: I’m fine too, thanks.
MARK: Are you going to reach your sales quota this
quarter?
TOM: I have been trying for some time and it looks
like we can do it, but I have to work hard.
MARK: I hope you can.
TOM: If we offer a good discount, I’m sure we can
meet the quota, but it just depends on
the discount rate. My manager has to
approve all discounts.
MARK: So if you offer them a great discount, you’ll
reach your quota.
TOM: Yes, sure. I have to offer my customers some
incentive to place an order before the end of
this month.
MARK: When are you going to know whether or not
you can offer a discount?
TOM: Perhaps next week, because my manager is
on a business trip these days. I will do my
best to speed up the process.
MARK: Good luck!

Parçayı okuyunuz, soruları cevaplayınız. Grev

A strike is when a large number of workers stop


working in protest. Most of the time, labor unions
organize the strikes. A number of people come together
during work hours in order to get better pay, hours, or
working conditions. In most countries, strike actions
are illegal, because factory owners have far more
political power than workers. However, Most western
countries partially legalized striking in the late 19th or
early 20th centuries. In those countries, people who
strike are protected under certain conditions.

Generally, the workers walk in front of where they work,


shouting and holding signs. Some companies negotiate
with the union during a strike; other companies may
see a strike as an opportunity to eliminate the union.
1. Are strikes legal in Turkey?

2. What is a strike?

3. What do people/workers do during a strike?

B15 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


273
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Aşağıdaki sözler bir iş toplantısının hangi


Toplantı bölümünde söylenebilir?

Opening Middle Ending

I’m sure that we will have a useful


and productive meeting... .

I’d like to begin... .

May I outline our principle aims and


objectives today... .

First, there are three specific areas


that we would like to discuss.

I’d like to finish there and give you


the opportunity to reply to this...

We want to clarify our position.

Can we run through what we’ve


agreed?

So, the next step is... .

Now that we have agreed,


we need to draw up a formal
contract.

Could we tie this agreement..?

That’s not acceptable unless...

I think we should look at the points


that we agree on...

We hope that you can see our


point.

I think that you should look at the


whole package not so much at
individual areas of difficulty.

It’s been a very useful and


productive meeting.

274 B16 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
MEDICAL
NURSING

A1 A2 B1 B2
ELEMENTARY PRE INTERMEDIATE INTERMEDIATE UPPER
INTERMEDIATE
A1 A2
SAĞLIK SEKTÖRÜ İLE
İLGİLİ İNGİLİZCE’DEKİ
EN ÖNEMLİ KELİMELER

acı ache, pain, agony buhar, buğu vapour

açlıktan ölmek starve bulantı nausea

ağrı kesici painkiller bulaşıcı contagious

akciğer lung bulaşıcı infectious

akciğer kanseri lung cancer bulaştırmak infect

akdeniz/malta humması undulant fever, bruselloz bulaştırmak infect, contaminate

ameliyat operation çare remedy, cure

ameliyathane operating theatre çarpıntı palpitation

anjin, bademcik iltihabı tonsillitis çene jaw

aşı vaccine cinsiyet gender

aşılamak vaccinate çocuk felci polio

aşırı doz overdose çürümek decay

ateş fever dahili, iç tarafta internal

ayak bileği ankle damar vessel

ayakta tedavi edilen hasta outpatient -den muzdarip olmak suffer from

bağırsak gut, intestine dişte çürük cavity

bağışçı donor diyare, ishal diarrhoea

bağışıklık immunity diz knee

baş dönmesi dizziness doğuştan congenital

basınç pressure doku tissue

bayılmak faint düşük tansiyon hypotension

bedenin duruş şekli posture eğilim tendency

bel ağrısı lumbago eklem joint

beslenmeyle ilgili nutritional eksiklik deficiency

beyin brain elle muayene etmek palpate

böbrek kidney enfarktüs infraction

bozukluk, düzensizlik disorder felç, inme paralysis

M01 - Bu
Copyright © Her hakkı saklıdır. konu
İzin hakkında
almadan alıntılütfen eğitim koçunuzu
yapılamaz, arayınız.
çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
276
276
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
gebelik gestation kaşımak itch

gerilim tension kaşımak scratch

göğüs breast, chest kemik (kemiksi) bone (bony)

göz küresi eyeball kene tick

grip influenza (flu) kırık fracture

gün aşırı every-other-day kısmi partial

hamile pregnant kızamık measles

hastanede yatan hasta in-patient kızıl humma hastalığı scarlet fever

hastaneye yatırmak hospitalize koltukaltı armpit

hastayı taburcu etmek discharge kulak tıkacı earplug

hıçkırmak hiccup kusmak vomit

horlamak snore kuvöz incubator

hücre cell lenf lymph

ilaç verme medication mide bozukluğu stomach upset

ilaç, uyuşturucu drug nabız pulse

iltihap inflammation nefes almak inhale

incelemek, muayene examine nefes vermek exhale

iskelet skeleton ödem oedema

iyi beslenmiş well-nourished öksürük cough

iyileşmek heal ölümcül fatal

kabakulak mumps ölümcül mortal

kabızlık constipation plaka, diş taşı plaque

kafatası skull rahatlama relief

kalbin atması beat, heart beat reçete yazmak prescribe

kalp çarpıntısı tachycardia rejim, perhiz regimen

kan blood sağırlık deafness

kan damarı blood vessel sağlığı kötüleşmek relapse

kan nakli blood transfusion salgın epidemic

kan sayımı blood count salgın hastalık endemic

karaciğer liver saman nezlesi hay fever

karın, abdomen abdomen , belly saplantılı obsessive

kas muscle sarılık jaundice

kasık groin şifa cure, remedy, relief

M01 - Bu
Copyright © Her hakkı saklıdır. konu
İzin hakkında
almadan alıntılütfen eğitim koçunuzu
yapılamaz, arayınız.
çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz. 277
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sıkıntı distress vitamin yönünden zengin rich in vitamins

sindirmek digest vücut ısısında düşme hypothermia

sıtma malaria yağ fat

soluk borusu wind pipe yağ birikimi fat gain

soluma respiration yan etki side effect

solunum sistemi respiratory system yara wound

şüpheci kimse sceptic yara izi scar

süt çocuğu infant yara, hasar injury

tanı koymak establish yaşlanma aging

tedavi treatment yayılmak disseminate

tenya tapeworm yayılmak spread

tepki vermek respond to yaymak emit

teşhis etmek diagnose yoğun bakım ünitesi intensive care unit

tifo jail fever, typhoid yüksek tansiyon hypertension

tüm vücuda yayılmak metastasize yumru, düğüm, nodül nodule

ulusal sağlık planı national health scheme yutmak swallow

uyarıcı madde stimulant yüzle ilgili facial

uyuşturucu bağımlılığı drug addiction zatürre pneumonia

uyuz scabies zayıf nabız weak pulse

varis varix, varicose veins zeka geriliği mental retardation

verem tuberculosis zihinsel özürlü mentally handicapped

KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki karışık halde verilmiş harfleri İngilizce kelime haline getiriniz.

1. ESLUP 6. AINOMUENP
2. YENDIK 7. HPMYL
3. YRUJNI 8. ELCSUM
4. WOLLAWS 9. RACS
5. DIOHPYT 10. YCNEDNET

M01 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


278
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki kelimeleri tabloda bulunuz.

vomit constipation jaundice endemic scabies


medication bone stimulant hypothermia disseminate
vaccine pregnant deafness faint paralysis

TARTIŞMA / DISCUSSION FIKRA / JOKE

Patient: Doc, is it true, that


if I ate a lot of carrots, I
won’t need glasses?

Doctor: Sure, have you ever


seen a rabbit with glasses?

What do you think about


alternative medicine?

M02 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


279
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
HASTANEDEKİ
KLİNİKLER

Klinik isimlerinin Türkçe Cardiology Cardiovascular Chest Diseases Center For


karşılıklarını ve bu Surgery Aviation
Medicine
kliniklerdeki doktorların
uzmanlık alanlarını
yazınız.

Chest Surgery Dermatology Pulmonology Emergency Endocrinology Geriatrics


Department

General Gastroenterology General Gynecology Forensic Hematology


Internal Surgery and Obstetrics Pathology
Medicine

Infectious IVF Laboratories Tissue and Organ Nephrology Neurology


Diseases Transplantation

Urology
Neurosurgery Nuclear Obstetrics Ophthalmology Oncology
Medicine

Orthopedics and Otorhinolaryngology Pathology Pediatrics Physical Plastic


Traumatology Medicine and Surgery
Rehabilitation

Internal Anesthesiology
Psychiatry Radiology Rheumatology
Diseases and Reanimation

280
M03 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.
ALIŞTIRMALAR

Aşağıdaki boşlukları uzmanlık alanları ile doldurunuz.

● A specializes in eye diseases


● A specializes in mental health
● A specializes in pain prevention during surgery
● A specializes in using imaging technology
● A specializes in diagnosing and treating
patients with arthritis and other rheumatic diseases.

Aşağıdaki uzmanlık alanı isimlerini boşluklara uygun


şekilde yerleştiriniz.

dermatologist cardiologist nephrologist


pediatrician gynecologist psychiatrist endocrinologist

● My wife is pregnant. She should see a ………………………. regularly.


●A ………………………. treated me after my heart attack.
● I’ve had diabetes for some time. That’s why I need to see a
………………………. every month.
● My colleague has been suffering from kidney disorder for
a few months. Do you know any good ………………………. in this
city?
● I want to see a ………………………. for my acne scars/red marks.
● Last night, my 4 year-old son felt sick and started to cough
badly. At midnight, we took him to a ………………………. Please
help me.
● I have severe anxiety and depression. I cry a lot. Could you
please recommend a good ………………………. ?

FIKRA / JOKE TARTIŞMA / DISCUSSION


Doctor: I have some bad
news and some worse news.
Patient: What is it, doctor?
Doctor: The laboratory test
results show that you have
only 24 hours to live.
Patient: Oh my God!
Doctor: The worse news is
that I tried to tell this to What is the best way to deal
you yesterday but I couldn’t with stress?
reach you.
M04 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.
281
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
AMELİYAT ÖNCESİ
BİR DİYALOG

Karşılıklı konuşmayı okuyup soruları


cevaplayınız.

Nurse: Good morning. How are you today?


Patient: Not bad, thanks.
Nurse: How is your leg?
Patient: Well, after I had taken those pain killers, I
felt better.
Nurse: Good. Your surgery is next week, on
Tuesday.
Patient: Yes, I am a bit nervous. Do I have to do
anything special before the surgery?
Nurse: Don’t worry, you’ll feel much better after
the surgery. By the way, you need to follow
some very important instructions.
Patient: What are they?
Nurse: You should do exactly what I tell you. If
you don’t, it could endanger your life
during the surgery.
Patient: Sure. What do I have to do?
Nurse: You need to fast after midnight, on Monday.
Patient: Nothing? Can I drink something?
Nurse: Yes. You can have clear liquids up to two
hours before the surgery. After that, you
mustn’t drink anything. Not even water.
Patient: OK.
Nurse: And you mustn’t take any pills unless your
doctor prescribes them.
Patient: Why?
Nurse: Because some pills can make you bleed
during surgery. Please be careful.
Patient: OK.
Nurse: Great. If you have any questions feel free
to call me.
Patient: Thanks. I will.

1. What does “clear liquid” mean in the dialogue?

2. In which clinic do you think the patient is?

3. Why musn’t he eat anything before the operation?

M05 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


282
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
TEST

Uygun olmayan / yanlış seçeneği


işaretleyiniz.

● To disinfect a bruise, you need …………………


a) antiseptic b) cotton c) sticking plaster d) alcohol
● Henry’s got flu. He shouldn’t …………………
a) stay in bed b) drink hot milk c) take antibiotics d) relax
● My grandfather can’t hear well. He should …………………
a) visit a specialist b) play loud music c) use a hearing aid
d) check his ears
● He needs glasses because of his ………………………………
a) squint a) short-sightedness c) myopia d) deafness

Before buying some glasses, you have to visit the …………………


a) specialist b) ENT specialist c) ophthalmologist
d) optician

Dad smokes a lot, so he may suffer from ………………… cancer.


a) larynx b) throat c) lung d) skin

Carol coughs a lot. She should take some cough …………………


a) pills b) syrup c) medicine d) suppository
● Tom’s got a terrible headache. He’d better take …………………
a) an aspirin b) alcohol c) a break d) a painkiller

Doğru seçeneği işaretleyiniz.

● Carol has got asthma. She always carries …………………


a) a hearing aid b) drops c) an inhaler d) a healer

● If you lay in the sun without protection, you’ll get …………………


a) sunshone b) sunstroke c) sunstuck
d) sunheated

● Jane fell off the bike and ………………… her ankle.


a) sprained b) cut c) spread d) slipped

● Tony broke his leg. Now he needs ………………… to walk.


a) a stretcher b) crutches c) a wheelchair d) a club

● My new shoes are killing me. I’ve got …………………


a) bruises b) breaks c) sprains d) blisters

● Tony broke his arm and now he needs …………………


a) a sling b) a swing c) a crutch d) a stick

● My brother has got measles. He shouldn’t …………………


a) stay at home b) relax c) scratch himself
d) put some cream on

M06 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


283
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
HASTANE MALZEMELERİ

reflex hammer
otoscope closeup IV sphygmomanometer
Yandaki kelimeleri tubes centrifuge syringe stretcher
aşağıdaki resimlerle sand blasting scalpel breast pump drill
eşleştiriniz crutches stethoscope clamp defibrillator
dropper incubator braces

M07 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


284
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
YAZMA / WRITING

What do you think about the health system in Turkey?

Karşılıklı konuşmayı dinleyip soruları cevaplayınız. DİNLEME


1. What is the problem with the man?

2. Is he breathing?

3. Has the patient got a history of medical


problems? If yes, what are they?

Karşılıklı konuşmayı dinleyip soruları cevaplayınız.

1. What did the doctor see in the X-Ray?

2. What kind of a fracture is it?

3. What was she doing when she fell off a ladder?

M08 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


285
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Boşlukları kutudaki hastalık adları ile


doldurunuz.

Diarrhea Miscarriage
Parkinson’s Disease
Heartburn Influenza Menopause

Breast Cancer Cholesterol


Sleep Apnea
Vertigo
Asthma Anorexia Nervosa Arthritis

............................ is a common disease of the respiratory


system.

is an eating disorder caused by a


............................
psychiatric illness.

............................ is a chronic and inflammatory disease


affecting the bones.

is a disease where malignant cells


............................
develop in the breasts.

is an essential component of cell


............................
membranes in mammals.

............................ is the condition of having three or


more loose or liquid bowel movements per day.

............................ is a digestive problem that occurs


when stomach acid comes into contact with the lining
of the esophagus, causing irritation.

............................ is an infectious disease caused by the


RNA virus.

............................ is the end of a woman’s monthly


menstruation cycle and symbolizes the end of the
fertile period of her life.

............................ is the spontaneous end of a


pregnancy.

............................ is a chronic and progressive


degenerative disease of the brain that impairs motor
control, speech, and other functions.

............................ is a dangerous sleeping disorder in


which a person stops breathing during the night.

............................ is a condition that involves dizziness


due to disorders in the inner ear.

M09 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


286
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Aşağıdaki parçayı okuyunuz ve soruları


cevaplayınız.

What is an infection?
An infection is a disease caused by micro-organisms
like viruses, fungi, bacteria or parasites. Hospital
infections usually occur a few days after admission to
hospital. Infections usually cause;

• Longer recovery time


• Illness to the patient
• Longer stay in hospital

Some people in the community are more susceptible


to infections. For example;

• Very old people


• Premature babies and sick children
• Patients with diabetes

In order to prevent infections;

• You should inform your doctor of all existing


or recent illnesses because a cold or the flu can
lead to a chest infection.
• You should make sure that you wash your
hands properly, especially after using the
toilet
• You should warn your nurse if you see a used
needle around.
• You should ask relatives or friends who have
colds or are unwell not to visit you during your
stay.

1. Why do you think very old people are at risk


and more suspectible to infections?

2. Do you think to visiting patients in hospitals


should be prohibitied?

3. Do you think infections cause a direct


economic cost?

M10 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


287
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
B1 B2
SAĞLIK SEKTÖRÜ İLE
İLGİLİ İNGİLİZCE’DEKİ
EN ÖNEMLİ KELİMELER

ağır, vahim, akut acute destekleyici, takviye edici reinforcing

akciğer veremi pulmonary tuberculosis dikme, aşılama implant

akciğere ait pulmonary dirençsizlik susceptibility to

kendine gelme odası recovery ward dışkı excreta

yememe hastalığı anorexia doğum yapan parturient

aşı, aşılama inoculation, vaccination düzelme rebound, recovery

aşırı miktarda almak take in excess yeni doğanın ilk haftası neonatal

aşırı uyuklama hali drowsiness döllenmek fertilize

atardamar artery eğilimli, yatkın prone (to)

aylık dönem trimester emzirerek besleme breastfeeding

bağışıklık immunization hipermetrop hypermetropic

muafiyet exemption felaket bölgesi scene of disaster

kan tükürmek expectorate genişletmek dilate

bastırmak subdue, suppress göz bebeğinin açılması papillary dilation

belirti göstermeyen, gizli latent güvenilmez, sağlıksız unreliable

beyincik cerebellum hastalık hastası hypochondriasis

bez gland hastalık nedenleriyle ilgili etiologic

bilinçsizlik, baygınlık unconsciousness hastalık nöbeti bout

boğmaca whooping cough hastaneye kabul admission to hospital

boğmak, nefesini kesmek choke uyuşturmak sedate

bunama dementia havale, nöbet seizure

çarpıklık, sakatlık deformity hayati öneme sahip vitally important

çocuk düşürmek abort hücreye ilişkin cytological

damar içi intravenous idrar torbası, mesane bladder

damar sertleşmesi arteriosclerosis ilik, öz, ilik kemiği marrow

delik, yarık vent isilik rash

deri altına inen, vücut içi invasive kabarcık bubble

M11 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


288
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
kabarcık, su toplama blister ölümlülük, ölüm oranı mortality

kafatası içinde bulunan intracranial pansuman yapmak dress

kalıtım heredity perhizle ilgili, perhiz yemeği dietary

kalıtsal, ırsi hereditary pıhtılaşmak, pıhtı clot

kan damarlarındaki daralma vasoconstriction prognoz (hastalık tahmini) prognosis

kan yoluyla hematogenous rahimde, henüz doğmamış in utero

kanama, hemoraj haemorrhage raşitizim rickets

kas ağrısı myalgia reçetesiz unprescribed

kasılma contraction renk bozukluğu discoloration

kemik iliği bone morrow safra bile

kıkırdak cartilage safra kesesi bile duct

kıl kurdu threadworm safrataşı gallstone

kılcal damar capillary sakinleştirici sedative

kireçlenme calcification salgı bezlerine ait glandular

kısa ömürlü evanescent salgılamak secrete

kitlesel aşılama mass vaccination septik farenjit septic sore throat

kızamıkçık German Measles sıhhi, sağlıkla ilgili sanitary

kök hücre stem cell sinir hastalığı neuropathy

beslenme bozukluğu malnutrition sinirlilik, asabilik irritability

kötüye gitmek deteriorate şiş swollen, distended

kuduz rabies şişkinlik distension

kürtaj abortion şişmiş turgid

lif fibre şişmiş eklem swollen joint

mikrop öldürücü germicide soluk, nefes verme expiration

nefes borusunun ağzı glottis tahriş etmek irritate

nefes ölçer spirometer tedavisi imkansız irremediable


nüfuz etmek penetrate tıkamak obstruct

odacık, boşluk chamber titreme, ürperme tremor

okuma zorluğu çeken dyslexic toplar damar vein

öldürücü lethal, fatal töropatik, tedavi amaçlı therapeutically

öldürücü olmayan nonlethal travma sonrası post-traumatic

ölü doğmuş stillborn trombosit platelet

ölümcül, feci fateful üretmek, çoğaltmak propagate

M11 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


289
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
uykusuzluk insomnia yetersiz beslenme undernutrition

uyuşukluk lethargy yorgunluk fatigue

üzücü upsetting yumurtalık ovary

uzuv component yumurtlama ovulation

vücuttan atmak, boşaltmak excrete yutkunma deglutition

yaşama döndürme revival zararlı, öldürücü noxious

yaraları iyileşmek heal wounds zayıflık, sakatlık infirmity

yatağa bağlı confined to bed zehirlenme intoxication, poisoning

yeni ve anormal hücre çoğalması neoplasia zerre, damlacık droplet

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? TARTIŞMA / DISCUSSION


DID YOU KNOW?
Every day 21 000 children die
before their fifth birthday.

Every day, about 800 women


die due to complications of
pregnancy and childbirth.

In low-income countries,
the average life expectancy
is 57, while in high-income In some countries, doctors are criticized
countries, it is 80. as being mere “prescription writers”.
What is your experience?

KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki karışık halde verilmiş harfleri İngilizce kelime haline getiriniz.

1. ETANICCAV 6. HPMYL
2. HCTI 7. YTINUMMI
3. LESSEV 8. GNUL
4. AIRALAM 9. NOTELEKS
5. TNIOJ 10. AESUAN

M11 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


290
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki kelimeleri tabloda bulunuz.

tonsillitis exhale pneumonia lumbago tachycardia scabies


jaundice typhoid mortal snore sceptic
respiration palpitation paralysis endemic

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?


TARTIŞMA / DISCUSSION DID YOU KNOW?
2.5 billion people
still lacked access to
improved sanitation
facilities in 2011.

1.7 million people


died of AIDS-related
illnesses worldwide in
Do you consider certain foods to be
2011.
medicine? Which ones?

M12 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


291
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ACİL SERVİSİ ARARKEN /
AMBULANS ÇAĞIRIRKEN

Take a deep breath and take a few seconds to collect


yourself.

Dial 911(US/Canada), 999(UK), 000(Australia),


112 (Europe), 119 (Japan) or another emergency
number for your country.

Ask the operator for an ambulance.

Give them the following:


- your location
- the number of the phone you are calling
from, if you know it.
- If you are in a public place- give the operator
the nearest intersection or landmark
- Tell them your name, the injured person’s name
and why you need an ambulance. Relate as
much medical history as you know.

Stay calm and follow their advice.

Hangi durumlarda ambulans çağırmalıyız?

A woman is lying on the floor, in the kitchen and


she is not moving.

A boy falls off his bike and scrapes his knee.

A girl falls off her bike and breaks her arm.

Your sister has had a cold for four days.

Your mother’s medication has run out.

A man suddenly falls down in the street and is


not moving.

A woman falls out of a tree and cannot move.

You have a bad cough.

A drunk man starts vomitting on the street.

There is a traffic accident and one of the drivers


is bleeding badly.

A man has a bad toothache.

M13 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


292
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖNEMLİ BULGULAR

Stroke

Weakness or numbness or paralysis of the face, arm


or leg on either or both sides of the body
Difficulty speaking or understanding
Dizziness, loss of balance or unexplained falls
Loss of vision, sudden blurred or decreased vision in
one or both eyes
Headache, usually severe and of abrupt onset or
unexplained change in the pattern of headaches
Difficulty swallowing

Asthma or shortness of breath

Trouble breathing which can lead to no breathing


(gasping for air)
Noisy breathing or wheezing and coughing
Only able to speak short sentences or single words
before becoming breathless
Lips turning blue
Appears tired and lethargic
Pale skin tone
Cold or sweaty
Anxious feeling

Diabetic attack

Low blood sugar level


Trouble talking and irrational behaviour
Appears intoxicated
Confused or disorientated
Feeling sleepy and/or weak

High blood sugar level


Flushed hot skin
Extreme thirst
Constant need to urinate
Restlessness
Breath may smell like nail polish remover (acetone)

M14 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


293
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
DİYABET
HASTALIĞIYLA İLGİLİ
ÖNEMLİ BİLGİLER

Tartışma Aşağıdaki konular hakkında konuşunuz.

Do you, or someone you know, have diabetes?


Do you know the symptoms for diabetes?
Do you know the risk factors for diabetes?

Diabetes, often referred to as diabetes mellitus,


describes a group of metabolic diseases in which the
person has high blood glucose, either because insulin
production is not enough, or because the cells in the
body do not respond properly to insulin, or both.
There are three types of diabetes:

1) Type 1 Diabetes
In this kind of diabetes, the body does not produce
insulin. It is usually diagnosed in children and young
adults. For this reason, in the past, it was known as
“juvenile diabetes”.

2) Type 2 Diabetes
In this kind of diabetes, the body does not produce
enough insulin for proper function, or the cells in the
body do not react to insülin. This is also called “insulin
resistance”. Approximately 90% of all cases of diabetes
worldwide are of this type. Millions of people in the
world have been diagnosed with type 2 diabetes, and
many more are unaware they are at high risk.

3) Gestational Diabetes
Diagnosis of gestational diabetes is made during
pregnancy, because it affects females during
pregnancy. This type affects females during pregnancy.
Some women have very high levels of glucose in their
blood, and their bodies are unable to produce enough
insulin to transport all of the glucose into their cells. It
results in progressively rising levels of glucose.

M15 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


294
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
YAZMA / WRITING

What do you think about organ donation?

Karşılıklı konuşmayı dinleyip aşağıdaki ifadelerin DİNLEME


doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu belirtiniz.
√ X
- The man is experiencing a lot of pain.
- The problem results from an infection in the
urethra.
- The doctor needs to see the urine sample
analysis.
Metni dinleyip, aşağıdaki boşlukları doldurunuz.
1. Excessive ………………………… causes jaundice in
…………………………

2. A newborn baby’s still-developing ………………………… may


not yet be able to remove adequate bilirubin from the
…………………………

3. Sunlight and ………………………… helps to convert


bilirubin into another substance that can pass in the
…………………………

M16 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


295
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Hangi seçenek kelimenin doğru yazılmış


Zor Kelimeler halidir? Doğru şıkkı işaretleyiniz.

1. A. sphygmomanometar B. sphygmomanometir
C. sphygmomanometyr D. sphygmomanometer

2. A. defibrilpator B. defibrillator
C. defibrillattor D. defibrillater

3. A. hypochondriasis B. hypochandriasis
C. hypochondriesis D. hypochondriasise

4. A. rheumatec B. rheimatic
C. rhoumatic D. rheumatic

5. A. therapeuticably B. therapeuticalle
C. therapeutically D. therapoutically

6. A. artiriosclirosis B. arteriosclerosis
C. arturiosclerosis D. arterioslerosis

7. A. vasoconstriktion B. vasocanstriction
C. vasoconstriction D. vesoconstriction

8. A. stethoscoxe B. stethoscope
C. stethosope D. stthoscop

9. A. unconsciosness B. unvonsciousness
C. unconsciousness D. unconsciousnes

10. A. Ophthalmology B. Ophthaltology


C. Ophthalmologe D. Ofthalmology

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? TARTIŞMA / DISCUSSION


DID YOU KNOW?
2.5 billion people still lacked
access to improved sanitation
facilities in 2011.

1.7 million people died


of AIDS-related illnesses
worldwide in 2011.

How has medicine improved in the last


10, 20, 30 years?

M17 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


296
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
TOURISM

A1 A2 B1 B2
ELEMENTARY PRE INTERMEDIATE INTERMEDIATE UPPER
INTERMEDIATE
A1 A2
TURİZM SEKTÖRÜ İLE
İLGİLİ İNGİLİZCE’DEKİ
EN ÖNEMLİ KELİMELER

anahtar kart key card dağ yürüyüşü mountain hiking


araç kiralama car rental dağcılık mountaineering
asansör elevator eğlence entertainment
askı hanger ek yatak additional bed
bağlantılı odalar connecting rooms eldiven gloves
bahşiş tip emniyet kemeri seat belt
battaniye blanket erkek uçuş görevlisi steward
bebek karyolası cot, crib feribot ferry
bireysel individual fiyat listesi price list
bitişik oda adjoining rooms fotoğraf çekmek take a photograph
boş zaman leisure gece hayatı nightlife
bozuk out of order geç kahvaltı late breakfast
broşür leaflet gemi seyahati cruise
büyük çift kişilik yatak king-size bed gemi ship
can yeleği life vest gidiş - dönüş bileti return / round ticket
çamaşır servisi laundry service giriş yapmak check in
çamaşır suyu bleach güneş gözlüğü sunglasses
çarşaf sheet güneş yağı sun lotion
çekyat sofa bed güneş yanığı sunburn
çıkış kapısı departure gate güneşlenmek sunbathe
çift kişilik oda double room güvenlik görevlisi security officer
çift kişilik yatak double bed güvenlik security
çift yataklı oda twin room hafif yemek refreshment
çifte rezervasyon double booking hamam Turkish bath
çok hafif kahvaltı continental breakfast harcamak spend
çok önemli kişi VIP harita map
çoklu giriş vizesi multiple entry visa havlu towel
çöp poşeti garbage bag hediye gift

T01 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


298
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
hediyelik eşya souvenir saç kurutma makinası hair dryer

her şey dahil all inclusive sahil seashore

iç hatlar domestic spor salonu gym

kadın uçuş görevlisi stewardess şehir merkezi downtown

kalabalık crowded şehir turu sightseeing tour

kapalı yüzme havuzu indoor pool seyahat acentası travel agent

kat görevlisi housekeeper şezlong sun lounger

katlanabilir yatak rollaway bed tadını çıkarmak enjoy

kasa safe tam pansiyon (f / b) full board (f/b)

kayak skiing tatil vacation

kayıp eşya servisi lost and found service tatilci holidaymaker

kayıt kartı registration card tek kişilik oda single room

kilise church tek kişilik yatak single bed

kimlik kartı I.D. card tek yön bilet one-way ticket

konaklama accommodation tur rehberi tour guide

konuk guest tur operatörü tour operator

koridor tarafı koltuk aisle seat uçağa gidiş kapısı gate

kuru temizleme dry-cleaning uçağın kalkması take off

küvet bathtub uçak bileti ücreti airfare

lastikli çarşaf fitted sheet uçak pisti runway

liman port uçuş görevlisi flight attendant

manzara scenery, view uçuş kartı boarding pass

müşteri client uçuş flight

oda + hafif kahvaltı continental plan ütü servisi ironing service

oda kahvaltı bed and breakfast yabancı foreigner

oda servisi room service yarım pansiyon (h / b) half board (h/b)

otelden çıkış yapmak check out yastık kılıfı pillow case

otelden erken çıkış early check out yatak örtüsü bedspread

pencere yanı koltuk window seat yiyecek ve içecek food and beverages

rahat comfortable yolculuk journey, trip

resepsiyon front desk, front office yorgan comforter

resmi tatil public holiday yurt tipi ucuz pansiyon hostel

rezervasyon yaptırmak book yurtdışına gitmek go abroad

saat farkından dolayı jet lag


rahatsızlık

T01 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


299
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki karışık halde verilmiş harfleri İngilizce kelime haline getiriniz.

1. TROP 6. NWOTNWOD
2. YAWNUR 7. LETSOH
3. ERUSİEL 8. DRAWETS
4. TELFAEL 9. YTİRUCES
5. NSUBRNU 10. TEKNALB

Aşağıdaki kelimeleri tabloda bulunuz.

scenery fork ship flight nightlife hanger


seashore comfortable napkin spoon sunglasses
cruise entertainment mountaineering map

300 Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
KELİME ÖĞRENELİM

Hangi seçenek kelimenin doğru yazılmış halidir? Doğru şıkkı işaretleyiniz.


1. A. entertainmente B. entejtainment C. entertainment D. intertainmint
2. A. foreignr B. foreigner C. foreiner D. foreignir
3. A. montaineering B. mountaineerng C. mowntaineering D. mountaineering
4. A. accomodation B. accommodation C. accommodatione D. acommodation
5. A. londry B. laundri C. laundre D. laundry

Aşağıdaki sözcükleri boşluklara yerleştiriniz.

direct-dial telephone balcony book


reception honeymoon suite
housekeeping department
laundry service key card gym
minibar check in
room service
elevator registration card check-out time safety deposit box

1. If you would like to eat or drink something in your room, please have a look at the menu
and call ............................. .

2. If you need new towels or if you want your room cleaned, our ............................. will be glad
to help you.

3. In our hotel, you will probably get a discount if you ............................. your rooms, in advance.

4. There is a ............................. in our hotel. If you want your clothes washed, cleaned and
ironed, please call 217. Please note that, the latest ............................. is midday (12 o’clock) on
the day you wish to leave.

5. The ............................. is on the first floor where you can do sports.

6. Guests who have just got married might like to use the hotel’s ............................. .

7. When you arrive at the hotel, go straight to the ............................. to .............................. Our
front Office staff will ask you to fill in a ............................. with your name, address and other
information, and then they will give you a ............................. , which you need to get into your
room. You can take the ............................. if you do not want to walk.

8. In all the rooms, there’s a ............................ full of drinks, chocolate and snacks; a
............................. where you can keep your passport and other valuables, a .............................

so you can make calls , and a ............................. where you can stand outside and get a great
view of the city.

T02 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


301
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
OTEL YÖNETİM ŞEMASI

GENERAL

Director of Executive Assistant GM Chief Engineer Director of Director


Front Office Housekeeper or Director of Finance of Sales &
Operations Marketing

Night Front Desk PBX Guest House- Egineering Finance Senior Senior Revenue
Auditor Manager Supervisor Services keeping Manager Manager Marketing Sales Manager
Manager Manager Manager Manager

Front Desk Concierge Floor Marketing Sales Reservation


Supervisor Supervisor Supervisor Manager Manager Supervisor

Rooms Valet Laundry Public


Coordinator Captain Supervisor Relations
Manager

Bell Public Area


Captain Supervisor

T03 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


302
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
AŞAĞIDAKİ OTEL
PERSONELİNİN TÜRKÇE
İSİMLERİNİ YAZINIZ

MANAGER

Information Director of Director Director of Director


Technology Events and of Human Security of Food &
Manager Catering Resources Beverage

Convention Event Catering Human Recruiting Shift Executive Room Bar Restaurant
Services Manager Manager Resources Manager Supervisor Chef Service Manager Manager
Manager Manager Manager

Banquets Room Restaurant


Captain Service Supervisor
Captain

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?


TARTIŞMA / DISCUSSION DID YOU KNOW?
According to Guinness
World Records, the
Eh’hausl hotel in
Amberg, Germany,
holds the record for the
smallest hotel, with an
overall floorspace of 53
m2. The hotel is too
Which one do you prefer; boutique small to accomodate
hotels or five-star hotels? more than two guests
at any given time.

T04 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


303
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
RESEPSİYONDA SIKÇA
KARŞILAŞABİLECEĞİNİZ
BİR DİYALOG

Receptionist: Good morning. How can I help you?

Customer: Good morning. I made a reservation last


week.

Receptionist: What name is the reservation under?

Customer: Nicholas Hopkins.

Receptionist: Well, let me check. Yes, Nicholas


Hopkins. A single room for 3 nights, bed and breakfast?

Customer: Yes, that’s correct. In the meanwhile, can


someone get my baggage out of the taxi?

Receptionist: Sure, our bellboys will do it for you.


Could I see your ID or passport, please?

Customer: Here you are.

Receptionist: Thanks, Could you please fill out this


form with your details. Your name and address etc...

Customer: OK.

Receptionist: Thank you, Sir. Could you please sign


at the bottom of the form. Here’s your key-card. Your
room includes breakfast in the morning. Breakfast is
served between 7.30am and 10am in the restaurant on
the 8th floor.

Customer: OK. By the way, I have an important


meeting tomorrow morning. So, could I have a wake up
call tomorrow at 6 am?

Receptionist: Certainly.

Customer: Do you have a laundry service?

Receptionist: Sure, just call 213, please. We also have


a dry-cleaning service.

Customer: Thank you, I’ll need it tomorrow. Does the


room have Wi-Fi?

Receptionist: Yes, all the rooms have Wi-Fi, cable


televisions, minibar and air conditioning. The gym and
the sauna are on the 1st floor. Here is the password for
Wi-Fi connection.

Customer: Great!

Receptionist: You can just call the front desk if you


need any extra towels or pillows.

T05 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


304
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
AŞAĞIDAKİ İFADELERİN
HANGİLERİNİN RESMİ
DURUMLAR İÇİN
UYGUN OLDUĞUNU
TARTIŞINIZ.
Could anyone I’d like to
Misafirlerden Sorry to I wonder if tell me ...? know ...
gelebilecek muhtemel trouble you, someone
but …. could tell
soru başlangıçları me ... Have you got Can you
any idea ...? help me?

Excuse I wonder if
me, do you you could Will you
I hope you
Do you know ...? Could you tell me ... kindly
don’t mind
happen to tell me ..., tell me...
my asking,
know ...? (please)? please?
Can you tell me but ...? Do you happen
... (please)? to know ...?

Bir şeyin nasıl Look, all you First you have Let me You should
do is ... show you. follow this
yapılacağını misafire to/should ...
First you ... procedure: ...
anlatma kalıpları
It’s like this: This is how
(Örn : Klima ayarını The first first you ... you do it... Make sure
yapamayan bir müşteri) you ... you ...
step is to ...

Look here! I wish to


You can’t go Would you
Misafirlerden I have a complain
around ... mind not ...?
complaint to in the
gelebilecek muhtemel strongest
make ... I want to
şikayet başlangıçları I’m not at all complain terms
satisfied ... about ... about…

I’m fed up I really do Something must


I’m afraid with ... object to ... be done ... You have I’m afraid ...
I’ve got a to do it’s just not
complaint Can you do I’ve just something
I’m sorry to say good enough.
about ... anything about had about ...
this, but ...
about ...? enough of ...

I assure you ... I’m sure things Let me I’m sure


will turn out things will
Resepsiyondaki gergin fine in the end.
reassure you ...
turn out all
bir müşteriyi yatıştırmak right.
I shouldn’t get May I assure
için kalıplar upset, if I were You need have
you. no fears about ... you ...? Don’t worry!

Please, don’t The best thing May I assure Now, don’t


There’s no worry. is to keep cool. you of ...? get upset. You really
reason to needn’t
get upset It is not as bad Come on! It’s Now, now. worry
about ... as all that. 0.K. ! Cheer up! Take it easy. about ...

T06 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız. 305


OKUMA

The difference is
Metni okuyup aşağıdaki soruları cevaplayınız.
in the details

Housekeeping in a hotel is a very physically difficult


job because it includes a number of varied tasks.
Housekeepers are usually responsible for cleaning
16-20 rooms per shift, but the real amount of work
depends on the size of the rooms and the number
of beds. A housekeeper needs between fifteen and
thirty minutes for one room. The duties of a hotel
housekeeper include cleaning and vacuuming the hotel
room quickly, efficiently and carefully, and maintaining
neat and clean carts, storage rooms, equipment and
supplies. Cleaning and polishing toilets, taps, sinks,
mirrors and bathtubs are also on their task list.
Housekeepers play an important role in maintaining
a friendly and approachable attitude between guests
and staff. They are also responsible for labelling and
submitting all lost and found items. In a competitive
hotel market, it is service and cleanliness that really
make an impact on the guests.

1. Why is housekeeping a difficult job?

2. What does the word “competitive” mean in the last


sentence ?

3. What do you think are the main qualifications, in


order to be a housekeeper?

It’s considered good etiquette to leave a tip of a few


dollars for the housekeeper after checking out of a hotel
room. The amount of the tip depends on the length of the
stay and the thoroughness of the cleaning.

T07 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


306
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
Diyaloğu dinleyip tabloyu doldurunuz. DİNLEME

HOUSEKEEPING CHECK LIST


Amanda Porter Mary Jackson Bridget Johns
All trash cans emptied, bags
1
replaced and 3 extra bags left
2 Fireplace swept and wiped down
Fireplace ashes dumped in outside
3
fire ring

4 Cobwebs removed from inside and


outside of facility

5 All bed and bath linens changed

All bathrooms cleaned (bathtub,


6 toilets, sinks, mirrors, and floor)

7 Cups, soap, and toilet paper replaced


Kitchen cabinets, appliances, sinks, table &
8
chairs, refrigerator cleaned inside and out
9 Ceiling fans and light fixtures dusted

10 All window seals cleaned

Windows and side doors cleaned as


11
needed
Decks, porches, walkways and
12
balconies swept

13 Maps in closets replaced (for guest use)

Furniture, lamps, headboards, and


14 closet shelves dusted

15 All floors swept and mopped

16 All light bulbs working


17 All windows & doors locked
18 Utensil list posted
19 Emergency phone numbers posted

Housekeeper Signature

Supervisor Signature Date: .............../.............../.......................

T08 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


307
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Diyaloğu okuyup aşağıdaki soruları cevaplayınız.

Speaker 1: Reception. My name is Suzan. How can I


help you?

Speaker 2: Good afternoon. I need help. I’ve


been trying to get online for some time, but it says
“unauthorized user” on my screen. How do I get
on-line?

Speaker 1: Well, you might have entered the


password wrongly. There should be some capital
letters. Let’s check together.

Speaker 2: Password? I don’t have one. I thought


it automatically goes online when you click on the
browser without a password.

Speaker 1: Actually, after the first logging in, you do


not have to write the password again. But for the first
time, you have to write a password. Well, let me give
you a password. First of all you need to enter the
password we give you, then click on ‘New user’, and
then double-click on the ‘Surfpoint’ icon on the left of
your screen.

Speaker 2: Thank you very much indeed. What is


the password?

Speaker 1: SiestaResort1923, please pay attention


to the capital letters S and R

Speaker 2: Ok, I will. Thank you so much. By the


way, is it free of charge?

Speaker 1: Yes it is. Enjoy it!

1. What do you think about the receptionist’s manner


and attitude? Is she kind, helpful or aggressive?

2. Could the receptionist solve the problem fast and


effectively?

T09 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


308
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
YAZMA / WRITING

Aşağıdaki konulardan birini seçip, o konuda bir kompozisyon yazınız.

What are the major tourist attractions in your country?


What is eco-tourism?
How important is tourism for your country?

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?


TARTIŞMA / DISCUSSION DID YOU KNOW?
As the number “13”
is considered unlucky,
many hotels do not
have a 13th floor.
Hotels skip the 13th
floor in deference
to the possible fear
it might inspire in
Do you prefer swimming in a pool
customers.
or in the sea? Why?

T10 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


309
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
B1 B2
TURİZM SEKTÖRÜ İLE
İLGİLİ İNGİLİZCE’DEKİ
EN ÖNEMLİ KELİMELER

ana yemek main course deniz bisikleti pedalo

alışveriş bölgesi shopping district deniz ürünleri sea food

anıt monument departman şefi department head

aperatif appetizer dinlenme yeri resort

aperatif büfesi snack bar doluluk oranı occupancy rate

araba sigortası car insurance düşük sezon low season

aşçı yardımcısı sous chef ek komisyon overriding commision

bagaj arabası luggage cart fazladan rezervasyon over booking

bagaj fazlası excess baggage garantili ödeme guaranteed payment

bagaj teslim bölümü baggage claim area gecikme ücreti late charge

bardak altığı coaster gecikme delay

barmen bartender gezi programı itinerary

baş aşçı head cook / chef gezinti excursion

başlangıç aperatifi starter giriş ücreti admission/entrance fee

bebek mama sandalyesi high chair gümrük customs

bilet sayacı ticket counter günlük oran daily rate

bilgi panosu information board güvenlik noktası security checkpoint

boş vacant iki hafta fortnight

bölge district ilerlemek proceed

büyük boy bagaj over-sized baggage iptal cancellation

büyüleyici fascinating istisna exception

çalışma izni work permit iş merkezleri bölgesi business district

çatal fork izle-öde sistemi pay-per-view

çatal bıçak takımı cutlery kabin bagajı bölümü overhead bin

çevre/civar surroundings kağıt peçete napkin, serviette

çok eski ancient kapsamlı extensive

dahili hat extension kaşık spoon

T11 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


310
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
kendin pişir kendin ye self-catering sıra row

kilometre sınırı mileage limit sırt çantalı seyahat backpacking

kiralık kasa safety deposit box sos dressing

konak,misafirhane inn sportif arazi aracı SUV

konum location su kaydırağı water slide

küçük mutfak kitchenette su kenarı waterfront

makbuz receipt sürahi pitcher

masa örtüsü tablecloth şef garson maitre d’hotel

merdiven stairway şikayet complaint

milli park national park tabldot table d’hôte

miras heritage tahsis allotment

misafirhane guesthouse talep request

misafirperverlik hospitality tatlı dessert

mola stopover tavsiye recommend

mutfak kısım şefi chef de partie tekerlekli sandalye wheelchair

onaylamak confirm tepsi tray

ortalama average tırmanma climbing

otel zinciri hotel chain ticari oran commercial rate

otomat vending machine turistik yerler attractions

otopark parking lot uşak valet

ön büro müdürü front office manager uyandırma araması wake up call

ön kayıt pre-registration ücretsiz satış free sale

özel tarife confidential tariff ücretsiz complimentary

paket anlaşma package deal varış yeri destination

paket tur package tour varmak arrive

pasta şefi pastry chef verimlilik efficiency

rehberli tur guided tour yakın close

restoran bölgesi restaurant district yemek sanatı gastronomy

rıhtım dock yönlendirme tabela sign board

saç filesi hairnet yüksek sesle konuşmak speak up

sanat galerisi art gallery yüksek sezon high season

sergi exhibition zarar ödemesinden feragat damage waiver

seyahat çeki traveller’s cheque zararı ödeme damage charge

seyahat sigortası travel insurance

T11 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


311
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki kelimelerin İngilizce’deki karşılıklarını bulunuz.

sırt çantalı seyahat gezinti tatilci hafif yemek turistik yerler


küçük mutfak miras misafirhane ücretsiz iptal

2
1

4 5
K

10
U

Aşağıdaki karışık halde verilmiş harfleri İngilizce kelime haline getiriniz.

1. TSEUQER 6. KCOD
2. MRIFNOC 7. NOITACOL
3. EFAS 8. YCNEICIFFE
4. YAWRıATS 9. REVOPOTS
5. TELAV 10. TPIECER

312 Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki kelimeleri tabloda bulunuz.

foreigner exhibition itinerary customs package deal overhead bin


allotment hospitality wheelchair climbing wake up call
damage waiver high season destination mileage limit

TARTIŞMA / DISCUSSION FIKRA / JOKE


Diner: Watch out!
Your thumb’s in my
soup!

Waiter: Don’t worry,


Sir, it’s not that hot!

In your opinion, which countries


have the best cuisine?
The worst? Why?

T12 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


313
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
OKUMA

Food and beverage


Aşağıdaki metni okuyup soruları cevaplayınız.
(F&B) departments
The food and beverage department (F&B) is probably
one of the most important departments in a hotel.
Five-star hotels and resorts may operate several
restaurants, each with its own theme or cuisine style,
as well as several lounges or bars. Small hotels may
operate only a dining room and lounge, but generally,
both type of hotel provide room service.

Some hotel managers think that managing a F&B


department is like managing a restaurant. However,
there are many differences between these two.
Operating a profitable hotel F&B department is much
more complex than operating a profitable restaurant.
Knowing the similarities and differences between
these two, is the main key to success in operations.

F&B departments in hotels are complicated for many


reasons. For example, there are various details in
hotel F&B services. A typical restaurant generally
offers one type of cuisine and serves that offering for
one or two meal periods per day. Many restaurants in
towns only offer dinners. A hotel restaurant, however,
must offer, at least, breakfast, lunch, and dinner on
a daily basis. Most of the time, they offer snacks and
appetizers between the meal periods. In other words,
F&B services do not stop at any time during the
day. The F&B department is also responsible for the
twenty-four-hour room service, banquet operations,
and a wide range of other food/beverage alternatives,
including snack bars, coffee break, and meal services
as part of convention/meeting operations, vending
and alcoholic beverage outlets in lounges, show bars,
and lobby areas.
1. What is the main difference between a F&B
department in a hotel and a restaurant in a town?

2. Do you think restaurants in hotels serve healthy and


delicious food?

3. Which one do you think are more profitable: hotel


restaurants or typical town restaurants?

T13 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


314
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
MUTFAK MALZEMELERİ

saucepan
ladle frying pan bowl cutting board
cleaver
pitcher colander peeler Yandaki kelimeleri
can opener cooker hood egg slicer aşağıdaki resimlerle
deep fryer funnel bottle opener rolling pin eşleştiriniz
grater
coffee pot scouring sponge whisk

T14 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


315
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Bir resepsiyon görevlisi nasıl Aşağıdaki sıfatları olumlu çağrışımlı ya da olumsuz


olmalı, nasıl olmamalı? çağrışımlı olarak işaretleyiniz.
Not : Anlamını bilmeseniz dahi bir tahminde bulununuz.
Sözlük kontrolünü çalışma bittikten sonra yapınız.

1. affable

2. aggressive

3. amiable

4. attentive

5. considerate

6. courteous

7. discourteous

8. discreet

9. efficient

10. genial

11. helpful

12. impolite

13. inattentive

14. indifferent

15. inefficient

16. insolent

17. kind

18. off-hand

19. officious

20. polite

21. rude

22. scruffy

23. unhelpful

24. welcoming

25. well-mannered

T15 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


316
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Aşağıdaki sıfatları olumlu çağrışımlı ya da


olumsuz çağrışımlı olarak işaretleyiniz.
Not : Anlamını bilmeseniz dahi bir tahminde bulununuz.
Sözlük kontrolünü çalışma bittikten sonra yapınız.

1. airy

2. boiling

3. bright

4. charming

5. claustrophobic

6. comfy

7. damp

8. dark

9. dingy

10. draughty

11. filthy

12. freezing

13. homely

14. horrible

15. huge

16. noisy

17. pokey

18. pretentious

19. scruffy

20. smelly

21. spacious

22. spotless

23. sumptuous

24. tiny

25. well-maintained

T16 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


317
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
YAZMA / WRITING

Do you think kitchens and the kitchen utensils are cleaned and inspected efficiently
in big resorts?

DİNLEME Karşılıklı konuşmayı dinleyip soruları cevaplayınız.


1. Where do you think they are?

2. What is the problem?

3. What did he offer to solve the problem?

Karşılıklı konuşmayı dinleyip soruları cevaplayınız.


1. How much salt is needed to cook the dish?

2. What are the main ingredients?

3. Will she julienne the tomatoes, or slice them?

T17- Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


318
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
LAW

A1 A2 B1 B2
ELEMENTARY PRE INTERMEDIATE INTERMEDIATE UPPER
INTERMEDIATE
A1 A2
HUKUK İLE İLGİLİ
İNGİLİZCE’DEKİ EN
ÖNEMLİ KELİMELER

adalet justice çocuk kaçırma child abduction


adam kaçırma kidnapping danıştay council of state
adli yardım legal aid dava açmak file a lawsuit, sue
ağır ceza mahkemesi criminal court dava etmek sue
ağır tahrik sonucu dava case
manslaughter
adam öldürme
davacı plaintiff
anayasa mahkemesi constitutional court davalı defendant
anlaşmazlık conflict, dispute davranış behavior
askeri mahkeme court martial delil evidence
asliye ceza mahkemesi penal court of first instance deniz ihtisas mahkemesi maritime court
asliye hukuk mahkemesi civil court of first instance dolandırmak defraud
avrupa insan hakları instance european court duruşma trial
mahkemesi of human rights
engellemek prevent
avukat lawyer evlilikte geçimsizlik marital discord
bağımsız independent fidye ransom
başsavcı chief prosecutor fuhuş, fahişelik prostitution
beraat etmek acquit gayrimeşru illegitimate
beraat ettirmek exonerate gizlilik secrecy
bilirkişi expert görgü tanığı witness
borç debt hakim judge
bölge idare mahkemesi regional administrative court hasar damage
büyük suç major offence hile fraud
celse, oturum session icat etmek invent
cesaretlendirmek encourage icra mahkemesi enforcement court
ceza penalty iddia allegation
cezaevi penitentiary, prison iddianame indictment
çocuk ceza mahkemesi juvenile criminal court iflas etmek go bankrupt

L01 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


320
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
iftira slander noter notary

incelemek investigate olay incident

inkar etmek deny ölüm cezası capital punishment

intihal plagiarism öncelikli priority

isten çıkarmak dismiss para aklama money laundering

iş mahkemesi labor court para cezası fine

işkence torture pazarlık yapmak bargain

itibar reputation resmi izin permission

itiraz etmek object rüşvet bribe

izin vermek allow sabıka kaydı criminal record

kabahat davalarına bakan hakim magistrate sahte para counterfeit currency

kabahat, cürüm misdemeanour sahtekarlık forgery

kaçak fugitive sahtesini yapmak forge

kaçakçılık smuggling sanık culprit

kamu malına zarar verme vandalism savcı prosecuter

kanıt proof sayıştay turkish court of accounts

kapalı ceza infaz closed prison and sikayet complaint


kurumu detention house
sonuç consequence

kayıt dışı ekonomi black economy suçlamak accuse

kötü muamele maltreatment suçlu criminal, offender

kötü ye kullanmak abuse sulh ceza mahkemesi criminal court of peace

kurban victim sulh hukuk mahkemesi civil court of peace

mahkeme başkanı chief judge şantaj, şantaj yapmak blackmail

mahkeme binası courthouse tanıklık, ifade testimony

mahkeme huzuruna çıkmak appear tahliye etmek discharge

mahkeme kararı verdict, ruling taraf party

mahkeme katibi court clerk tarafsız impartial

mahkeme court, tribunal tecavüz, tecavüz etmek rape

mahkum etmek convict tehlikeli hazardous

meşru müdafaa self defense temel major

müebbet hapis life sentence teminat security payment

müvekkil client temyiz etmek appeal

nafaka maintenance temyiz mahkemesi court of cassation

L01 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


321
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
tespit etmek identify vergi kaçırma tax evasion

tetkik hakimi investigating judge yargı judiciary

ticaret mahkemesi commercial court yargıtay supreme court

töre cinayeti honour killing yasama legislation

tutuklama detention yayın yolu ile hakaret libel

tutuklamak arrest yemin etmek swear

tüketici mahkemesi consumer court yeminli ifade sworn testimony

uçak, gemi vb kaçırma hijacking yürütme execution

uyuşturucu kaçakçılığı drug trafficking zanlı, şüpheli suspect

vekaletname power of attorney zina adultery

KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki karışık halde verilmiş harfleri İngilizce kelime haline getiriniz.

1. YRATON 6. FOORP
2. YREGROF 7. TREPXE
3. MSILADNAV 8. YNED
4. TCEPSUS 9. ROJAM
5. EGDUJ 10. EBIRB

Hangi seçenek kelimenin doğru yazılmış halidir? Doğru şıkkı işaretleyiniz.


1. A. impartial B. impartile C. impartil D. impartiale
2. A. consequince B. consequence C. consequencee D. consequense
3. A. plagiarism B. plagiarisme C. plagierism D. plagiarisy
4. A. maintenence B. maintenance C. meintenance D. maintenanse
5. A. judiciary B. jediciary C. judikiary D. judiciaree
6. A. hyjacking B. hijacking C. hijackeng D. hijaccking
7. A. manslaughtere B. manslaughtr C. menslaughter D. manslaughter
8. A. plaintiff B. plantiff C. plaentiff D. plaintiffe
9. A. misdemenour B. misdemeanowr C. misdemeinour D. misdemeanour
10. A. penitenciery B. penitentiary C. penitentiery D. penitentiarye

L01 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


322
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki kelimeleri tabloda bulunuz.

debt permission allegation convict lawyer independent


justice complaint bargain victim fugitive
sue dispute trial prosecuter

TARTIŞMA / DISCUSSION FIKRA / JOKE

A good lawyer knows


the law; a great
lawyer knows the
judge.

What is your opinion about the law


system in Turkey?

L02 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


323
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
HAKİMLER
SAVCILAR
AVUKATLAR

Aşağıdaki metni okuyup soruları


cevaplayınız.

In many countries, in a criminal trial it is the jury’s


duty to decide the truth. However, in the Turkish court
system, there is not a concept of “jury”. Verdicts for
both criminal and civil trials are reached by a judge or
a panel of three judges. A judge is also a law school
graduate and there are three types of judges in the
Turkish legal system.

criminal judge (wears a black robe with a red collar),


civil judge (wears a black robe with a green collar),
administrative judge (wears a black robe with a light
brown collar).

Along with the judges, there are also prosecutors whose


full title is Prosecutor of the Republic. Prosecutors are
also divided into many branches. These Government
attorneys present the state’s case against the defendant
in a criminal prosecution.

The recruitment, training, personal rights and other


issues for judges and prosecutors are very similar
to each other. Although it is not very cpmmon, the
transition between two professions is also possible.
Both professions are defined as “judge class”.

Apart from judges and prosecutors, private lawyers


are also found in the courts. Private lawyers spend
one year of internship and then join a bar association
and the Turkish Bar Association. All Turkish lawyers are
required to wear black robes in court.

1. If you were to choose, would you be a judge or a


prosecutor?

2. What is a “jury” ?

3. What does a prosecutor do?

L03 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


324
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ŞAHİTLER

Aşağıdaki metni okuyup soruları


cevaplayınız.

Witnesses are people who go to court to relate what


they have seen or heard. For example, if someone is
accused of stealing something, a witness might come
to court to say what they saw happen. When witnesses
come to court, they have to raise their hand and make
a special promise, called an oath, to tell the truth. They
also take a special seat. A number of cases which last
a long time may have a lot of witnesses.

Being a witness is of great importance because they


play an important role during the trial. Witnesses help
our legal system by giving important information to
the courts.

For this reason, a few days before a witness goes to


court to testify, s/he should take some time to think
about what happened during and right after the
offence. They should try to remember all the details
like dates, times, descriptions, actions and exact words
used. Besides this, they mustn’t discuss their evidence
with other witnesses.

Witnesses who are speak other languages have the


right to speak in their mother tongues. In this case, an
interpreter is arranged for them.

1. Do you think all witnesses tell the truth at all times?


What if witnesses do not tell the truth?

2. Are witnesses paid in Turkey? Discuss with friends.

3. Have you ever been invited to court, as a witness?

L04 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


325
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Boşlukları kutudaki kelimelerle doldurunuz.

honour killing life sentence


power of attorney culprit
bribery
chief judge legal aid
testimony acquit appeal

is the judge who has primary


............................
responsibility for the administration of a court.

............................ is the evidence presented orally by


witnesses during trials

............................ is the act of freeing a person.

............................ is a process for requesting a formal


change to an official decision.

............................ is one accused of a crime.

............................ is the homicide of a member of a


family by other members due to the belief that the
victim has brought dishonor upon the family.

is the assistance given to people who


............................
are unable to afford legal representation and access
to the court system.

is a written authorization to represent


............................
or act on another’s behalf in private affairs, business,
or other legal matters.

is any sentence of imprisonment for


............................
a serious crime under which the convicted person is
to remain in jail for the rest of his or her life or until
paroled.

is an act of giving money or a gift in


............................
order to change the behavior of the recipient.

L05 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


326
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
YAZMA / WRITING

Can you think of any alternatives to imprisonment?

Karşılıklı konuşmayı dinleyip soruları cevaplayınız.


1. Why is the client seeking legal assistance? DİNLEME

2. Could they reach to an agreement about the price?

3. When are they going to meet again for further


details?

Metni dinleyip soruları cevaplayınız.

1. How old was the murdered woman?

2. Who is the culprit?

3. When and where did he get captured?

L06 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


327
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
B1 B2
HUKUK İLE İLGİLİ
İNGİLİZCE’DEKİ EN
ÖNEMLİ KELİMELER

adli yıl judicial year denetimli serbestlik probation


af, affetmek amnesty, pardon devretmek assign
ağır hapis cezası penal servitude dilekce vermek petition
ağırlaştırıcı sebep aggravating ground doğru farzetmek presume
alacaklı creditor durumlar circumstances
aldatmak deceive düşmanca hostile
aleyhine dava açmak prosecute ehil competent
anayasaya aykırı unconstitutional ele geçirmek seize
arazi ve uzerindeki bina premises elinde tutmak withhold

askerlik için uygun değil, eşlik etmek accompany


unfit for military service
çürük feragat etmek abandon, waive
askıya almak suspend geçerli valid
babalık davası paternity suit geçici zapt seizure

basit suçlar isleyen genç gelenek custom


delinquent
suçlu gerçek kişi natural person
vasiyetname bırakmadan intestate gerekçe grounds
ölen kişi
gerekçeli karar reasoned decision
birbirinin yerine geçen reciprocal
görmezden gelmek ignore
cebri tedbir sanction
gözaltında tutma intensifieid surveillance
celp etmek summon
güven oyu vote of confidence
cürüm, ağır suç felony
haberleşmenin gizliliği secrecy of correspondence
dava usulü procedure
haczetmek garnish
davalının cevap layihası plea
hapis yatan inmate, prisoner
davanın zaman aşımına
limitation of action haric tutmak exclude
uğraması
hesaba katmak take into account
delil toplama işlerinin tümü forensic
hukukun üstünlüğü rule of law
delil yetersizliğinden throw out the case for
davayı düşürmek lack of evidence hüküm vermek sum up

L07 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


328
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
içtihat case law, jurisprudence meskun mahal built-up area
içtüzük by-law meşru legitimate
ihmal, görev kusuru dereliction mevcudiyet presence
ikametgah domicile mirasçı heirs
iltimas leverage müdahil taraf third party
imtiyaz privilege müessir fiil battery and assault
istimlak expropriation müktesebat acquis
itirafçı confessor, approver mülga edilmiş defunct
iyi niyetle bona fide mülkiyet property
kamu yararı public interest mülkiyetin hazineye geçmesi confiscation
kamuoyu public opinion müşteki complainant , petitor
karşılıklı mutual muvafakat assent
kayyım curator müzakere negotiations
kefalet bail nezaret, gözaltı, velayet custody
kefaletle serbest bırakmak bail out, release on bail post-mortem
otopsi
kesin delil conclusive evidence operation, autopsy

kimse ile görüştürmeden incommunicado önem severity


gözaltı detention
örf adet hukuku customary law
kırmızı bülten red notice özel hukuk ve private and
kolluk kuvveti law enforcement officer usul hukuku procedure law

kötü yönetim misconduct özelleştirme privatization

küçük suç minor offence under the auspices


polis nezaretinde
kuvvetler ayrılığı separation of powers of the police

maddi tazminat pecuniary damage re’sen ex-officio

mahkeme celbi citation rıza göstermek consent

mahkeme emri decree şahitlik etmek, delil olmak testify

mal varlığı personal finances, asset saldırı assault

damages for mental şartlı tahliye parole


manevi tazminat
anguish sınıflandırmak classification

masraf expense sınır dışı etmek deport

presumption of sonlandırmak terminate


masumiyet karinesi
innocence sorgu interrogation

mecbur etmek compel sorguya çekmek cross examine

L07 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


329
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
sorguya çekmek question tüzel kişi legal entity, legal person
sorumlu liable uluslar arası tevkif international arrest
soruşturma investigation müzekkeresi warrant

suç ortağı accomplice uygun bulmamak disapprove


suçlunun iadesi extradition uygun olmayan inappropriate
suistimal, kötü davranış misconduct uzlaştırılamaz irreconcilable
tahakkuk etmiş faiz accrued interest uzlaştırmak mediate
tahliye ettirmek evict uzlaştırmak reconcile
tarafsız impartial vasi guardian
tasarlamak elicit vasiyeti yerine getiren kişi executor
tebliğ notice yardım ve yataklık etmek aid and abet
tebligat service yasal mevzuat legislative statute
tecil edilmiş ceza suspended sentence yazışma correspondence
tedbir precaution yeterli adequate
telafi etmek compensate yeterli sufficient
temin etmek assure yüzleştirme confrontation
teminat warranty zorla yapmak force
toplantı yeter sayısı quorum zorlamak bind
tutuksuz yargılamak
release pending trial
üzere tahliye etmek

KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki karışık halde verilmiş harfleri İngilizce kelime haline getiriniz.

1. ELBAIL 6. ERUZIES
2. DNIB 7. SRIEH
3. ROTARUC 8. EGELIVIRP
4. ELORAP 9. NOITATIC
5. TROPED 10. SIUQCA

L07 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


330
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
KELİME ÖĞRENELİM

Aşağıdaki kelimeleri tabloda bulunuz.

quorum garnish delinquent bail severity compensate


accomplice sanction mediate curator mutual
testimony precaution testify valid

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?


TARTIŞMA / DISCUSSION DID YOU KNOW?

In September 2002,
Faiz Chopdat was
jailed for four months
for playing Tetris on
his mobile phone while
on a flight home,
“endangering the
What do you think about capital safety of an aircraft”.
punishment?

L08 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


331
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
SUÇLAR VE TARİFLERİ

Aşağıdaki suçların açıklamalarını okuyup


Türkçe karşılıklarını yazınız.

Arson: ................................
The malicious burning of another’s house or property,
or in some statutes, the burning of one’s own house
or property, so as to collect insurance.

Assassination: ................................
To kill suddenly or secretively, especially a politically
prominent person; murder premeditatedly and
treacherously.

Assault: ................................
The threat or attempt to strike another, whether
successful or not.

Blackmail: ................................
Extortion of money or something else of value from
a person by the threat of exposing a criminal act or
discrediting information.

Bribery and Corruption: ................................


The act or practice of offering money or gifts to
someone in higher authority. An immoral act of
persuasion for a favour.

Burglary: ................................
Entering a building unlawfully with intent to commit a
felony or to steal valuable property

Drug Trafficking: ................................


Buying and selling; especially illicit trade like drugs.

Embezzlement: ................................
To take (money, for example) for one’s own use in
violation of a trust. The misappropriation of funds that
have been entrusted to one for care or management

Forgery: ................................
The act of reproducing something, such as a work of
art, an antique, a document or money, for a deceitful
or fraudulent purpose

Fraud: ................................
Deliberate deception, trickery, or cheating intended to
gain an advantage

L09 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


332
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
SUÇLAR VE TARİFLERİ

Aşağıdaki suçların açıklamalarını okuyup


Türkçe karşılıklarını yazınız.

Hijacking: ................................
To stop, rob and seize control of (a moving vehicle) by
use of force, especially in order to reach an alternate
destination.

Kidnapping: ................................
To seize and detain unlawfully and usually for ransom.
The unlawful act of capturing and carrying away a
person against their will and holding them in false
imprisonment

Libel: ................................
A false publication, as in writing, print, signs, or
pictures, that damages a person’s reputation.

Looting: ................................
The pillaging of valuables in time of war, earthquakes,
floods, social unrest.

Manslaughter: ................................
The general term for the killing of a person by
another is homicide; murder is either the intentional
killing or the malicious killing of another, while
manslaughter is the unintentional, accidental killing of
another through carelessness.

Misconduct: ................................
Dishonest or bad management, especially by persons
entrusted or engaged to act on another’s behalf.
Deliberate wrongdoing, especially by government or
military officials

Mugging: ................................
An assault upon a person especially with the intent to
rob.

Murder: ................................
The unlawful killing of one human by another,
especially with premeditated malice.

Perjury: ................................
The deliberate, willful giving of false, misleading, or
incomplete testimony under oath.
Pick-pocketing: ................................
To steal from your pockets or bag without you
noticing.

L09 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.
333
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
SUÇLAR VE TARİFLERİ

Aşağıdaki suçların açıklamalarını okuyup


Türkçe karşılıklarını yazınız.

Pilfer: ................................
To take (the property of another) without right or
permission. The act of stealing.

Rape: ................................
The crime of forcing another person to submit to sex
acts, especially sexual intercourse.
The act of seizing and carrying off by force;
abduction.

Robbery: ................................
The act or an instance of unlawfully taking the
property of another by the use of violence or
intimidation.

Shoplifting: ................................
To steal merchandise from a store that is open for
business.

Slander: ................................
Oral communication of false statements injurious to a
person’s reputation. A false and malicious statement
or report about someone.

Smuggling: ................................
To import or export without paying lawful customs
charges or duties.

Theft: ................................
The act or an instance of stealing.

Treason: ................................
Violation of allegiance toward one’s country or
sovereign, especially the betrayal of one’s country by
waging war against it or by consciously and purposely
acting to aid its enemies.

Trespassing: ................................
To enter into another’s land wrongfully, without
permission.

Vandalism: ................................
Willful or malicious destruction of public or private
property.

L09 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


334
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
YAZMA

What kinds of crimes are most common in Turkey? What are the penalties for these crimes?

Karşılıklı konuşmayı dinleyip soruları cevaplayınız.


1. What is the text about? DİNLEME

2. What is the evidences?

3. what does the second witness say?

Metni dinleyip soruları cevaplayınız.


1. How many main powers are there?

2. What are the two main divisions of the jurisdication


system?

3. Judges are split into two categories. What are they?

L10 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


335
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Aşağıdaki mahkeme adlarının Türkçe


karşılıklarını yazınız. Her bir mahkeme için iki
cümlelik iş tanımı yazınız.

Constitutional Court:

Civil court of first instance:

Civil court of peace:

Commercial court:

Consumer court:

Court martial:

Court of cassation:

Criminal court:

Criminal court of peace:

Enforcement court:

European Court Of Human Rights:

Juvenile criminal court:

Labor court:

Maritime court:

Penal court of first instance:

Regional administrative court:

L11 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


336
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
ÖDEV

Mahkeme salonunda aşağidaki sözleri kim


söyler?

Judge Lawyer

Call your next witness.

Could you briefly describe . . . ?

Please proceed.

Please remain standing.

Are you familiar with this?

Do you swear that this is a true and


accurate statement?

You are under oath.

The witness’s answer was not pertinent


to the question

May I approach the bench?

Did you notice anything about ……… ?

May I beg the court’s indulgence for a


moment?

I don’t have any objections.

I object on the grounds that ……………

Objection to the form, your Honor.

You don’t have to answer that.

Court is adjourned

Do you recall making this statement?

Order in the courtroom!

Bailiff, restrain that man.

May it please the court.

The evidence will show...

L12 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


337
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
TARTIŞMA

Kim suçlu? Metni okuyup tartışınız.

Inspector Parry, interviewed three suspects after a


daytime robbery. It was clear that the robbery was a
one-man job. Parry also knew that each suspect told
him one false and one true statement.

Blake said: “It wasn’t me and I am sure that Sam didn’t


do it.”
Sam said: “It wasn’t me and it wasn’t Alex, either.”
Alex said: “I didn’t do it. And Blake and Sam were at
the races with me.”

The Inspector knew immediately who the culprit was


and arrested him. Who did the inspector arrest?

Mahkeme Kuralları
• Arrive on time
• Stand up when the judge enters and leaves the
courtroom.
• Speak softly and kindly.
• DON’T speak in the courtroom without permission,
during a court proceeding.
• Be respectful to the judge; address him or her as
“your honor” or “judge.”
• DON’T chew gum in the courtrooms and in the whole
court building.
• Turn cellular telephones off, or put them on silent
mode, while you are in the Courthouse.
• DON’T bring food or beverages into a courtroom.
• Dress appropriately. It is not a must, however; try
not to wear casual clothes or jeans.
• Carry a pen and paper to take notes.
• Tape recorders and cameras may not be used in the
court. DON’T use them without permisson.
• Other than guide dogs, pets are not allowed in
courtrooms. DON’T bring a pet to the court building.

L13 - Bu konu hakkında lütfen eğitim koçunuzu arayınız.


338
Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz. 339
NOTES

340 Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.
NOTES

Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz. 341
NOTES

342 Copyright © Her hakkı saklıdır. İzin almadan alıntı yapılamaz, çoğaltılamaz ve dijital ortama aktarılamaz.

You might also like