You are on page 1of 249

C.

Wright Mills Amerika'da Teksas"La dogdu, Tek­


sas 1.iniversitesinde felsefe ve �loji okudu. 5os­
yolojik ara§hnnalar alanmda !;Ok )"Onli.i .,al�alar­
dan sonra 1941'de New York Columbia Oniverni­
tesi sosyoloji profcsi:iri.i oldu.
1960'dan sonra, Ki.iba iht.i.Jilini tut.an bir kitap ya­
y1J1lad1: DiNLE, YANKi (Ll5TEN YANKEE). Ya­
y1J1lad1g1 bilimsel kilaplar arasmda BEYAZ YAKA
(WHITE COLLAR) Amerikan orta suuflar1 iizerin­
de bir �IJ§madir. SE<; KlNILR UCTn>ARl (THE
POWER ELITE) isimli kitab1J1da Ameri:ka'da yone­
tici SIJ1UIJ1 yap151 ve ozellikleri incelenmi§tir.
MARK.SISTI.ER (THE �""TS) Wright Mills'in
1962'de olmeden once yazdigi son kitapt1r. oliimi.in­
den sonra yay1J11a111TI1§hr.
Bu kit.ap Mrydoln Matbaa!anda dizildi
�e J'Vstas1 Matbaasmda bas1ld1
K.:ipak: Ers:i I Ya vi
Agaoglu Yayi.nevi
Ankara Caddesi 37 /7 (Vilayet K.al"'?1SI)

iSTANBUL

Temrnuz 1966

MARKSISTLER
C. Wright Mills

Turktyes1:
T. Hasan

r �·;'
AGAOGLU Qr I
YAYINEVI
J<;lNDEKiLER
Say/a
iDEALLER VE iDEOLOJiLER 11

MARX'A OVGU 37

MARX'IN FiKiRLERi 51

ELE�TiRiCiLER i<;iN KURALLAR 69

ELE�TiRiCi GOZLEMLER 81

SOSY ALiZMiN YOLLARI 115

SOSYAL DEMOKRATLAR
Kautsky: Sosyal ihtnaJ Nedir? 149
Bernstein: Reformculuk Meselesi 169
Rosa Luxemburg: Reform mu ihlillil mi? 184
say/a
EOU;iEViKLER
Lenin: Geri Avrupa ve ileri Asya 199
Lenin: Emperya/izm, Kapi ta/izmin ozel bit A�mas1 201
Lenin: Teke/ci Kapita/izmin Ana Eii/imleri 209
Lenin: 1917 Devriminin Taktikleri Uzerine 215
Lenin: Rusya'da ve Avrupa'da Devrim 224
L<-nin: Sosya/izmde Koopera til/er 226
Lenin: U/usal Kurtulu§ Hareket/�ri ve So.sya/ist Devrim 223
Trotsky: Rus Tarihinde Ejri ve Karma geli§im Kura/1 234
Trotsky: Siirekli Devrim Teorisi 238
Trotsky: Sosyalist Gelecekte Hayat 243
1DEALLER VE lDEOLOJll..ER

Bu kitap, Marksist felsefeleri gen;ekten bil meyenler ve


bu felsefeleri bilir goriinmek istemeyenler i<;ln yaz1 lm1� bir e!­
k 1tab1dir. Bu kitap, aym zamanda, (umanm ki) Marksizmi
zaten bilen, ama Marksizmin biitiiniiyle •komiinistler tarafm­
dan berbat edildigine, bu yiizden kendilerine uygun gel­
medigine inananlar; Marksizmin eninde sonunda •sadece bir
1deoloji• oldugunu, giiniimiizde ideoloji modasmm ge<;tigini,
-ya da ge<;mesi gerektigini- dii�iinenler i<;in yaz1lm1�1r. Bu
kitap, aynca, politikadan ve politika felsefesinden b1km�,
kendi ozel hayatma <;ekilmi� ya da ozel h.ayatmdan hi<; aynl­
mam1� olanlar i!;indir. Bu kitap bu gibi i ns.:m lan tam bir yurt­
t<.� durumuna biraz yakla�t1rmaktan <;ok bir §eY yapmasa da
;:ma amacma varm1� olacaktir.

Marksizmin <;�itlerini i<;inde bulundugwnuz zamana uy­


gun oli;-Ulerde a�daki sayfalarda yeniden ele ahrken, once

11
klasik Marksizmdeki temel fikiderin sistemli bir dokumunl..
yaptim ve sonra onlan ele�tirdiro. Bundan sonra, Marksizmin
geli�imi ve kullamh§I uzerine k1sa tarihsel bir ozet yaptan.
Ozeti uzun iktibaslarla s1k s1k kesmektense, onemli Marksist
yaz1lan sei;erek ayn ayn oolumler lwlinde vermeyi tercih et­
tim. Ele§tirimde, elbetteki benim yakmdan bildigim bugunku
sosyal bilimin bu konudaki eserlerinden yararland1m. Kitab1
daha i;ok bututmemek ii;in ba§ka yorumcularm Marksi;1hk
uzerindeki yorumlanni ve ele§tirilerini ai;1k ve s1stemli bir b1-
i;imde ele almad1m. Ama ba§ka yorumlan ve ele§tirileri de he
sa ba katt1m. Bunlardan en cinemli olanlanm bildigimi sam -
yorum.
Bu tun kitap boyunca objektif kalmaya i;ah§tim, ama ta·
rafsiz oldugumu iddia etmiyorum. Hii; bir siyaset felsefecisi
tarafs1z olmaz; yalmzca oyle roriinmey� i;ah§IL Ben bu kit«·
bm bir k1sm1m siyaset felsefecisi olarak yazd1m. Bu §U demek­
tir: Yazar da, okuyuculanyla birlikte, siyasi bir yon aramak­
tad1r. Bundan oturu, kendi siyasi ve ahlaki yarg1lanmda i;ok
ai;1k olmaya i;ah§t1m.
Marksistleri okurken, bilerek ya da bilmeyerek, i;ogumUL
kafamtzda siyasal bir kar�1la§tlrma yapanz: Bizim genellik­
le kullanmak istedigimiz oli;uler, •demokratik•, ya da •liberal•,
ya da •hur diinya• oli;uleridir. Marksizmi iyice inceleyebilme­
miz ii;in bu oli;uleri ai;iklamak ve incelemek zorunday1z. S1
yasi felsefenin ve diinya geri;ekliliginin en buyuk ak1m1,
degerlerimizin, va�ay1mlarumzm ve teorilerimizin kaynag1
olan •siyasi liberali.zm • ile birlikte Marksi;1hk ele§tirisini r:
temelini saglayan •sosyal bilim··i de incelemeliyiz. Benim I
bera)izm UZerinde yorumum ister istemez k1sa Olacakttr, l,'U :• ·

ku konum Marksizmdir ('�).Arna, liberal okuyucunun d a v.:i:


S<Jy1mlanm suyun ustiine i;1karacak ve onun siyasal durun•u·
nu daha ai;lki;a belirtecek bii;imde yazacag1m 1 umuyorum
.

P) <;e.;.itli liberal gor�leri daha gen� olarak a§a�1dhki ''"''"


el�tuir : TIIT NEW MEN OF POWER (1948); Wl..H1Tf. I 'OLL.'\S.
(1951); THE POWER ELITE (1956)
Marksistlerin toplum uzerindeki dii§UnCe yontemini ,red­
dedenlerin c;ogu (daha dogrusu bilmeyenler) kendi dii§iince di­
siplinlerinin klasik geleneklerini de reddetmi§ olmaktad11lar.
Marksizmi incelemeyen ya da reddeden bir •sosyal bilim•, i­
c;inde bulundugumuz c;ag111 onemli olaylan ile ve tarihsel ak1-
§Jyla ilgilenmeyen ya da c;ok az ilgilenen bir sosyal bilimdir.
Bu sosyal bilimin gorii§ii dard1r, onemsiz ayr111t1larla ugra·
§Ir, onemsiz bir olayi buyuterek soyutla§tlrtr (*). Mau:'m
yazJ§ bic;imi ile c;agd� sosyal bilimcilerin yazl§ bic;imleri arasm­
daki bir kac; aynhk, bu nitelikleri belirtmeye yetecektir. Mark­
sistlerin •Burjuva Sosyal Bilimi• dedlkleri (ya da demek is­
tedikleri) §eyler �lard1r:
Sosyal bilimciler kuc;i.ik ortamlar111 ayr111t1larm1 inc�ler­
ler; Marx da bunlan incelemi§. ama toplumun yap1 biitiinu
i-,;inde incelemi§tir. Tarihi pek az bilen sosyal bilimciler k1sa
0miirlu egilimleri ele ahrlar; tarih malzemesini buyi.ik bir us­
tahkla kullanan Marx inceleme birimi olarak butun c;aglan
ele ahr. Sosyal bilimclerin tutumlan genellik.Ie onlar1 toplu­
mu az c;ok oldugu gibi kabul etmeye zorlar; Marx'111 degerle­
riyse, toplumu, koku, gi:ivdesi ve dallanyla birlikte suc;lamaya
gider Sosyal bilimciler toplum sorunlarm1 yalnizca •orgiit·
suzluk• sorunlan sayarlar. Oysa Marx bu sorunlan bugilnku
toplum yapts111d a bulunan c;eli§meler olarak gorur. Sosyal bi­
limciler toplumlarm, bunyelerinde nitesel kopmalar olmadan
evrimci bir yolla siirup gitigini si:iylerler; oysa Marx bu top­
lumun geleceginde nitesel bir kopma gorur: Devrim yoluyla
yeni bir toplum bic;imi -yeni bir c;ag- gelecektir.
Ote yandan, bugun dii§iinsel sonuc;lan olan herhangi bir
•Marksist sosyal bilim• yoktur. Sadece •sosyal bilim• vard1r.
Marx'm ve oteki Marksistlerin c;ah§malan olmasayd1 bu b­
lim bugunku durumunu bulamazd1; yalniz Marksistlerin c;a­
h§malan 'ise bugunku seviyesini bulmas111a yetmezdi.

(*) Bu gorii�ii daha iyi anlamak ir;in bak: THE SOCIOLOGICAL


ll\IAGINATION (1959) Toplumbilim dii�cesinde kl'15ik gefenek
. • •

omekleri ir;in bak: IMAGES OF MAN (1960).

13
Marksizmin dW:iincelerini kavramayan bir kimse hi�
bir zaman yeterince bir siyasal bilimci olamaz; Mark­
sizmin son sozii soyledigine inanan da aynt durumdadtr. Max
Weber'in, Thoratein Veblen'in Karl Mannheim'in eserlerinden
sonra bunda !iiiphe edenler olmasa gerek. (Burada bu tip e­
serier yazanlardan yalmzca ii�iiniin a dtm yazdtk). Bugiin in­
sant, toplumu ve tarihi -yalruz ba§tna Marx'dan- daha iyi
anlayabilecek durumdaytz. Arna onun eseri olmasaydt bu
ii� yazarm eserleri de olamazdL
Birle§ik Devletlerde Marksizmin dii�iince alanmdaki et­
kileri �oklukla gizlenmektedir; Marx'm etkisinde kalarak dar
d�iince katagorilerine saplanmt!i olanlarm �ogu da kendi yon­
temlerinin ve gorii§lerinin kaynagmdan �oklukla habersiz­
dirler. •Batth" sosyal bilimcilerin �ogu kendi yontemlerinin
ba!ihca kaynagt olarak Marksizmi daha yakmdan ele almt§
olsalard.t eserleri daha biiyiik onem kazamrdt. Ote yandan,
Sovyetler Birligindeki bilginler Marx'm gorii§lerinin ve teo­
rilerinin ba§ka iilkelerdeki geli§melerinden genellikle haber­
!izdirler. Sosyal bilimciler ve dii§iince adamlart kendi tarih vc
oolge smtrlan i�inde ya!iamakla ve kasik sosyolojideki son
geli§melerden uzak kalmakla ya da uzak kalmaya zorlanmak·
la dUf:iince baktmmdan kendilerini k1s1rla§hrmaktad1rlar.
Elbette giiniin birinde, her iki tarafm insan. tarih ve top­
lum inceleyicileri, Marx ve oteki Marksistlerden gelen �ok ve­
rimli sorunlan, daha objektif yollardan ele alacaklardtr. Bu
arada Sovyet diinyasuun adamlan bunu yapmasalar bile, her­
hangi bir ulusun politik tutumu, bizi i�inde bulundugumuz du­
rwna getiren her §eyi anlam.aktan ahkoymamahdtr.
Bugiin, bir �ok ba§ka §eyler gibi, eskiden kalan politika
felsefelerinin de yetersizlig:i!H iiziilerek goruyorum. Gerek
Mal"ksizm ve gerekse liberalizm kapanmskta olan bir �agm
belirtilerini ta§unakt�rlar; diinyllllm bugiln kar§tnltza �Ikar­
d.tit ba§hca olaylar ve sorunlar her ikisini de bozmu§tur. Bu­
giio ba!ilamakta olan �aga gore bir siyasi felsefe yaratmak bu
kitabm amact dei;ildir. Bu kitabtn en az, okuyuculanm ve
kendim i�in, boyle bir �abaya iinjmekten ba§ka bir i!ie yara-
mamasm1 istiyorum.
Siyasi felsefeler birer di.i§i.ince ve ahlak yaratmal�nchr;
bw1larm ic;inde yiiksek idealler, kolay sloganlar, §i.ipheft ger­
c;ekler, kaba propagandalar, moda teoriler vard1r. Bunlara
bagh olanlar gerc;eklerin ii;inden bir kac; tanesini sec;er, oteki­
leri atarlar, ideallerin ka buli.inu zorlarlar, olaylarm zorunlu­
lugunu i}eri siJrer}er, §U teoriyi tartJ§lf, otekini bir yana btra­
,
kir}ar. Bi.iti.in siyasi felsefelerde bir si.iri.i unsurlar birbirine �·
fl§ffil§ durumda olduklarma gore bunlan bir s1raya dizmek
bizim ilk gorevimiz olmahd1r. A§ag1daki dort nokta bu bak1m­
dan yararh olabilir:
Her §eyden once, siyasi bir felsefenin kendisi sosyal bir
gerc;ekliliktir (realite); baz1 kwum lann ve uygulamalann dog­
ru bulunmas1 ve baz1lanna saldmlmas1 anlammda bir ideo­
lojidir; bu ideolojiye gOT"e istekler ortaya at1hr, ele§tiriler ya··
p1hr, ogi.itler verilir, ac;1klamalar yap1hr, ve, zaman zaman da,
politikalar tayin edilir.
ikinci olarsk, siyasi bir felsefe aym zarnanda bir ah­
lakt1r, bir idealler sistemidir. insanlar, olaylar, ve hareket­
ler i.izerinde bir yarg1ya vanhrken bunun c;e§itli genelleme ve
bilgic;ce di.izeyleri kullamhr; bunlar esmlenmelerin ve politika­
lann amac;lan ve kilavuzlan olur.
U�uncu ols rs k, siyasi bir felsefe bir tak1m eylem, reform,
ihtilal, devrim, ya da tutma (muhafazakarhk) gerektirir. Ge­
rek amac;lan ve gerekse arac;lan kapsayan stratejileri ve
programlan vard1r. K1sacas1, ideallerin nas1l gerc;ekle§tirele­
cegini ya da dava k::izamld1g1 zaman zaferin nas1l si.irdiiri.ile­
cegini belirten tarihsel kald1rac;lan vard1r.
Dorduncu olsrsk, siyasi bir felsefede insan, toplum ve
tarih i.izerine ortaya atilml§ teoriler, ya da hie; olmaz� toplu­
mun yap1s1 ve c;ah§mas1 i.izerine ileri si.iri.ilm� bir tak1m. var­
say1mlar bulunur; onemli olarak hangi unswlarm ele ahn1J1a­
s1 ve bu unsurlarm tipik olarak nas1l birbirleriyle ili§ki kur-
,.

15
mu;J olduk.Jari gooterilir; ba�uca i;at1�ma noktalari ve bu nok­
talarm nas1l i;Oziimlenecegi belirtilir. Teorilerine uygwi ince­
leme yontemleri ileri si.iri.ili.ir. Bu teorilerden, bu yontemlere
dayamlarak, bir tak1m umutlar yarattltr.
Bir siyasi felsefe bize yerimizi nas1l bulabilecegimizi ve
nereye gidebilecegimizi sriyler; bize bu sorWllerm baz1 cevap­
laru11 verir; bizi gelecek gi.in.lere haz1rlar. Bu bak1mdan, bir
siyasi felsefeyi incelemek ii;io bu felsefeyi bir ideoloji, bir ide­
aller (i.ilki.iler) ai;1klamas1, bir arai; ya da arai;lar belirlenmesi
ve bir sosyal teoriler dizisi olarak ele almami.z gerekir. Bu
bOlUmde yalmzca ideolojileri ve idealleri inceleyecegim; be­
lirtmeye i;ah§acag1m noktalar �unlardtr:
Gerek liberalizm ve gerekse Marksizm bir ideoloji ola·
rak bayagda�tinlm��u; her ilcisi de bi.iyiik iki devletin sa­
vunm as1 ve kar�1daki blokun ve o blokun ba§-'.Jrd1g1 i�lerin kO­

ti.iye kullamlmas1 ii;in gerekli hazir kli�eleri saglayan hirer a­


kun olm�lardJr.
Her ikisi de laik Bat1 uygarhg1 i.imanizmasmm izlerini ta­
�1maktadular. Bu idealler ancak geni� siyasi bir felsefenin bir
paJt;as1 olan ideallerdir ve her ikisi de ayn ayn iki blokun li­
de£lerince ort.aya atdm1�, dii.nyanm en gi.ii;li.i devletlerini
yaratm1�lardir.
Liberalizmin ve Marksizmin klasik eserlerinde modern
i;:igm gi.iveni;leri ve umutlart, karars.izhklar1 ve korkuJari var­
dir. Bu ak1mlarm her i;e�idi, bugi.in art1k oniimi.ize c;ikan ba�­
hca, hatta tek siyasi yoldur. Arna bunlar siyasi felsefenin de
otesine gei;en bir takun yollardtr: Bunlar, birinci sm1f siyasi
geri;eklilikler, di.inya tarihinde �imdiye kadar gori.ilmii§
devletlerin en kuvvetlileri olan iki devlet tarafmdan ai;1klan­
m1� inani;lardir. Yalmz ABO ile SSCB (ve her ikisinin i;evre­
sinde bulunan milletler bloku) degil, geri kalan bi.itiin di.inya
bu inani;lara gore degerlendirilmektedir; az geli�mi� i.ilkeler
bu inani;lara gore kendi geli!jimlerine yon vermektedirler.
Modern zamanlar ai;1smdan. bu felsefelerin klasik ifa­
deleri aras&ndaki aynhklar ortak yanlanndan daha az onemli­
dir. Bir kere, her ikisine de yon veren ortak idealler varchr:
Bunlar, Bati uygarhgtnm yuzy1llar boyunca geli�tirdigi bu·
yuk laik ideallerdir. Gerek Marksizm, gerekse liberalizm Yu­
nan, Roma ve Kudus ideallerini temsil ederler: Bu idealler
Ronesans umanizminde, Onsekizinci Yuzy1l uyam�1 s1rasmda
ortaya �Lkan rasyonalizmde de vard1. Bundan oturudiir ki libe­
ralizmi ya da Marksizmi incelemek demek bu umanist gele­
negi incelemektir, birinden birim ya da her ikisini yetersiz
bulmak bu gelenegi yetersiz bulmak demektir.
Liberalizm ile Marksizm, aym zamanda, sosyal dunyanm
niteligi uzerine buyuk goru�ler ortaya atm1�lar, tarihsel de­
gi�imin ara�lanru gostermi�ler, ve bu ama�lara vanlmas1 i�in
programlar ileri surmW:lerdir. Bu iki akun y11lard.an beri ileri
ulkelerde birbirleriyle �ati�maktad1r. Her iki taraf uzmanlan­
nm kendilerine gore ger�ek anlay1!flan aynd1r; her iki tara­
f m a�1klad1klan ama�lara varmak i�in gerekli sayd1g1 ara�lar
ba�ka ba�kad1r. Arna bu ama�lar �ok degi�mi� degillerdi:·.
Bwtlar ilk onceleri ingiliz, Amerik.an, Fransu Devrimlerinin
a ma�lanyd1; bu ama�lar elbetteki yeniden formule edilmi§ ola­
rak, Rus Devriminin de ama�lan oldu; sonra Rus Devriminin
pekle�tirilmesi s1rasmda, gerek liberallerin ve gerekse Marks­
sistlerin gosterdikleri tepki sonucunda yeniden hula formule
edildi (*).

Marks<;1lann, ozellikle aralarmda bulunan komunist­


lerin, ahlaki ve siyasi �1k.rnazlan herhangi bir liberalin �lkmaz­
larmdan <;ok daha fazladu. Her ikisi de buytik gelenegin ide­
allerine ortakt1rlar; ama hi� biri bu idealleri butunuyle ger­
<;ekl�tiremiyor Bir�ok Marksi;-1 bu idealleri ve baz1 teo­
rik varsayunlan, benim bildigim liberallerden �ok dah.e iyi
olarak ele alm1!ilar ve daha tutarh olarak daha ileri gotur­
mu�lerdir. Bence bu, umanist gelenegin kendisinde bulunan
bir buhrand1r; siyasi yonelmemizdeki buhrarun temelinde bu

( *) OnsekizinC'i Yi.izy1l ihtilallerinin b ilimsel ai;1dan, jlgini; b ir


incelenrnesi ii;in b akmu: R R. Palmer TI-IE AGE OF THE DEMOC­
RAnC REVOLtmON. (Prmcet.on. 1959)

ll
Marlcsisder F: 2
vardir. Bu buhraru buti.in yanlanyla ele almamn en dolaysiz
yollanndan biri de Karl Marx'm fi.kirlerini -ve bu fikirlerin
sonraki geli�melerini- incelemektir.
K·lasik liberalizmde c;ok degerli olan �eyler klasik Mark­
sizmde daha doyurucu ve daha verimli olarak vardir. Mark­
sizme kar�1 yaptlan tart1�malarda ba�ansuhgm c;ogu libera­
lizmdeki ideallerin ciddi olarak ele ahnmamasindan ileri gelir;
Marx'm ortaya atttg1 fikirlerde bugune kadar yap1lan bir c;ok
bozmalara ve basitle�tirmelere, Marx'daki yanlt�ltklara, be­
lirsizliklere ve yetersizliklere ragmen, Karl Marx yine libera­
lizmin ana ideallerini en ac;tk -ve en tehlikeli- olarak bir
araya getiren du�uniir olarak kalmaktad1r. Bu balumdan.
Marx'a kar�1 c;1kmak bu moral gelenege kar�1 c;1kmakt1r.

Elbette ki tek liberalizm, tek Marksizm yak. Karl Marx


ve Friedrich Engels'in eserleri liberalizme, sosyal demokrasi­
ye de girmi�, sonradan ilk doktrinin bol�evik ve Stalinci bi­
c;imleri de ortaya c;1km1�t1r; liberal politikalarm, kapitalist e­
konomilerin -ve Sovyet politikas1yla ekonomisinin- ele�ti­
rilerine temel te�kil etmi�tir.
Ondokuzuncu Yi.J.zy1lda ve Yirrninci Yuzy1lm ba§lang1c­
larmda, ileri !capitalist ulkelerde, genellikle buyuk bir libera­
lizm ve Marksizm kan§1m1, c;agm bir c;e�it ideolojik ortak te­
meli oldu. Bu sirada her ikisi de degi�tirildi ve hafifletildi;
Marksizm yeniden gcizden gec;irildi, ic;ine liberal unsurlar ka­
t1ld1; liberalizm el�irilere ve degi�en gerc;ekliliklere gore a­
yarland1, ic;ine Marksist unsurlar almd1. Bu degi�imler ve kar­
�11 kilt alt� veri§ler bugunku tarihin ve c; agda� siyasi felsefenin
-ve siyasi tarihin- buyi..ik bir k1sm1m olu�turdu. Kapitalist
toplumlarda, son yuzy1l ic;inde. Marksizmin devrimci olma­
yan bic;imlerinden f>iri -Sosyal Demokrasi- ileri kapita­
list ulkelerin ba�hca muhalefet hareketiydi. Gerc;ekten de, bu
c;e�it hafifletilmi� Marksizm, ic;eriden ele�tiri ve muhalefet ba-
k1mmdan, eski liberal hareketin yerini ald1.
Bu toplumlarda bugi..in siyasal gi..ivenligin zay1flamas1 ve
siyasal umutlarm iflas1 liberal gi::iri..i�lerdeki ve tutumlardaki
butu-amn belli ba�h nedenlerinden biridir. Sovyet di..inyasmm
bi..iyillc bir k1smmda da, daha az ve daha ba�ka bir bii;imde ol­
makla beraber, Marksist gi::i ri..i� ve tutumlarda aym durum gi>­
ri..ilmektedir. Liberali..zm ile Marksizm, olaylarm, her iki ha­
reketin yapilan ile her iki harekette i;ekilen 1zd1raplarm o ka­
dar merkezini te§kil etmektedir ki, her ikisinde de gi::iri..i len
buhranlarm -ha la, biraz garip olarak, •Modern Cag• diye ad­
landmlan- zamamm1zdak i i;i::izi..i li..i§i..in belirtileri oldugunu
si::iylemek yerinde olur. Arna belki de bu i;i::i ki..i§ insanhk tari­
hinde yeni bir i;agm ba�lang1c1d1r.
Bu yeni i;ag -nas1l adlandmhrsa adland1nlsm- geri;ek­
ten bir yeni i;agdir: Cagda� inani;lar art1k bi..iti..in di..inyada kul­
lamlmakta ve anlamlan bi..iti..in di..inyaya yay1lmaktadir. Rus
Devriminden ve Sovyet blokunun pekle�tirilmesinden bu ya­
na, liberalizm bi..iti..in diinyada milli hiiki..i metler i;eri;evesinde
Marksizme kar�1 durmak zorunda kalm1�t1r. Politika alarun­
da, Marksizmin Sovyet Blokunda yerle�en komi..inist bii;imi,
bugi..in Marksizmin ba�hca bii;imidir. Yine politika alamnda,
liberalizmin Kuzey Amerika'da yerle�en i;e�idi, bugi..in libera­
hzmin ba�hca bii;imi olmu�tur.
Tarihi yapan gi..ii;li..i arai;lan bugi..in eline gei;irmi� olan bu
iki devlet ve blok, insanlann bugi..i n bildigi, daha dogrusu bi..i­
gi..ine kadar bildigi, en i::inemli kamu ve i::izel Y3¥ma i::i rgi..itleri­
dir. Bunlann ai;1klad1klan siyasal inani;lar1 incelerken -an­
latirken. kar�1la�tmrken, ele�tirirken- nasil ifade edilmi� o­
lursa olsun, •yalm.z fikirlerle yetinmememizin• nedeni i§te bu­
dur. Bahis konusu olan yakm gei;mi�imiz, bugi..ini..i mi..iz ve az
sonraki gelecegimizdir. Aym za�anda, di..inyada ya�m.akta o
Ian ve ya�ayacak olan erkek ve k.edm ti..i rleridir. Ancak bu s1-
yasi felsefelerin �u ya da bu i;e�idinin prismasmdan g�irdik1en
sonra di..inyada bugi..in olup bitenleri ciddi olarak anlayabili;
ve kendimize bir yon verebiliriz.
Bu arada sorulabilir: Pelri, ya tutuculuk (muhafazakar·
h.k), o ne durumda? Ya da, nerelerde?
Her �eyden once, •tutuculugun iktidardaki bir devleti..11

ba11hca ideolojisi oldugu yerlerde -Franko ispanyasmda,


Verwoerd'in Giiney Amerikasmda, Salazar'm Portekizinde ya
da Trujillo'nwi Dominik Cumhuriyetinde-- bu pol'itika bir
ideolojiden i;ok bir polis devletine dayanmaktadir. Bilinen ne­
denlerden oti.iri.i, bu rejimlerin az geli�mi� i.ilkelerdeki gi.inleri
saythdir.
ikinci olarak, ileri i.ilkelerde, Ondokuzuncu yi.izy1I tutu­
culugunun gordi.igi.i ideolojik ve di.i�i.insel gorevleri bugi.in:ge·
nellikle liberalizm gormektedir. Geri;ekten de, liberalizmin bir
i;e�idini kapsamayan tutarh bir tutuculuk yokhu; bu yalmz
Edmwid Burke'nin yeni bir ai;1klamas1, sadece bir orijinallik
olabilir. Birle�ik Amerika'da tutuculuk, deli denmese bile, ka­
i;1k diyebilecegimiz i;evreler1n geriye dogru giden bir i.itopya­
s1dir. Boyle olmasa bile, tutuculuk stati.ikoyu korumak iste­
yen, ama bunu yapacak fikirlerden yoksun i� adamlariyla po­
liltikacdarm kendilerini savunmak ii;in yapt1klan jestlerden
ba�ka bir !feY degildir. Wall Street Derjisi'nin dedigi gibi, tutu­
culuk •bugi.inki.i toplumun binlerce yd once kuruldugu ve in­
sanlarm o zamanlarda baglanacak bir tak1m �eyler buldukla­
rma dair ii;gi.idi.isel bir inani; olmaktan ileri gidemez.• Bu ba­
kundan hepimiz tutucuyuz demektir. Arna bu anlams1z bil"
§ey olur. (*).

Bir felsefesi olanlar ii;in di.inyadaki olaylar i;ok ai;1k


�ik gori.ini.ir. Bu durwn ortaya i;ikmca da bunun kar-

( *) • Yenj bir h-!,luculuk. iizerine yapilan �ah�malar i�in Peter


Vierek"in CONSERVATISM (New York 1956) cserine bakm12.. Yukan­
dakj yaz1 bu kitabin 186'nc1 sayfasmdan almm1�t1 r. Tutuculugun bu­
giinkii bi�imlerj iizerine William J. Newman'm FUTILITARlAN SO­
CIETY (New York, 1961) adh eserine bakm1z..
§•smda almacak dogru tutum ve goru§ birdenbire akla gelir.
Bu �e§it insanlar kendi felsefelerinden yararlanarak her za­
man yonlerini bulabilirler. Tutumlanm kolayhkla ba§kalan·
na anlatabilirler. •ideolojik bildiri", �e§itli diizeydeki ukala­
hklar i�in gerekli ve iyidir. inand1klan idealler, se�tikleri ey­
lem ara�lanyla sa.lus1k1ya baghd1r. Hem idealleri, hem kullan­
d1klan ara�lar toplum teorilerine ve toplumda olup bittigim
sand1klan §eylere uyar.
<;ag1mizda huzur pek azd1r. Tarihle kan§an ve · milyon­
larca insan tarafmdan benimsenen inan�larda, herhangi bir s1·
yasi felsefenin dort unsuru -ideoloji, ideal, ara�. teori- ge­
nellikle garip bir §ekilde ba§kalarma ula§tmlmakta ve bunlar
birbirleriyle. tarafdarlanyla ve tarihsel ger�egin ak1§1yla ia­
rip ili§kiler kurmaktad1rlar.
ideoloji zamanla ve ba§anyla basitl�tiriliyor; b&sit libe­
ralizm oldugu gibi basit Marksizm de var. Basit olsun, modaya
uygun hale getirilmi§ olsun, ideolojik yanlar herhangi bir siyast
felsefenin yararh, gii�lii unsurudur. ideal, ara�. teori gibi yan·
tar birbirleriyle gev§ek olarak bu tek unsurda birle§irler
ve bir �oklan da yalmz bunu - yani ideolojiyi - bilirler
Bir siyasi felsefenin halka goriinen yiizii olan ideolo­
ji �ogunlu.kla yalmz bir efsane, ya da foklor haline
gelir; �ogu zaman da, ideolojinin ufak bir par�as1 bile
ortada kalmaz; elde kala kala bo§ ve yersiz giizel s0zler ka­
hr. Bir zaman ge�erli olan bu •ideolojik bildiri• art1k kandu1c1
olmaktan uzakt1r. Ger�ekten de a�1k�a anlat1lmas1 art1k �ok
gii�le§mi§tir. Siyasi felsefeler i�in genellikle §Oyle denir": •Bu fel
sefe eninde sonunda dogmatik bir hareket yolu olmaktan c;ok
gene) bir diinya gori.i§ii ya da bir duyarhkt1r•.
�uras1 bir ger�ektir ki, ide�ller, ozellikle en asi olanJan,
bir hak ideolojisi olma ve pratik alanda da eylem ara�lanyla
birle§me egilimini_ ba§anyla gosterirler. Bu ara�larm ya§at1l­
mas1 giiniin ideali olur; oteki idealler kampanyalarda ya da
ihtilallerde kullamlacak •sadece bir edebiyat• olarak kahrlar.
Bunlar, ideal olduklan i�in, ger�ekle§tirilmeleri i�in kullamla ·
cak herhangi bir arai;la bagmt1h degillerdir. Arna edebiyat da
olsalar denetilmeye, ideolojik pekle§tirmeye muhtai;t1rlar.
Teorileri oteki unsurlardan ay1rmak i;oklukla zordur, i;iin·
kii bu teoriler giderek giinliik amai;larm, gerekli tedbirlerin
tartJ§Jlmastnda, herhangi bir tutumun ya da saldmnm hak
h g6sterilmesinde kullamlacak varsay1mlar haline ge­
lirler. Oteki unsurlarla kan§mCa teoriler belirsizle§irler.
Varsay1mlar haline gelince de, •yalmzca bir ideoloji• olarak
l:ahrlar ve -ideallerle birlikte- zamammizm ba§hCa nite·
liklerinden biri olan ideolojik •iki yanh konu§ma• olurlar.
Teori olarak, bii;imsel kahrlar; bunlarm ai;1klanan ideallerle,
inamlan ideolojilerle, tarihsel eylem arai;lanyla bagmt1lanm
gormek giii;le§ir. <;iinkii teoriler ya§ayan bir toplumda ve top·
lumun tarihteki hareketinde ideallerin, ideolojilerin, arai;larm
"yerini• tayin etmezler.

Biitiin bunlar i;e§itli a§amalarda ve i;e§itli toplumlarda


liberal ve Marksist siyasi felsefelerin ba§ma gelmi§ olan §ey·
lerdir. Mesela, •sosyalizm•"den yana olduklarmt soyleyen. !}id
detli Sovyet dii§mam eski radikal i;evreler bu duruma diit
mii§lerdir. Ai;1k bir tiksintiyle •ideoloji• den vazgei;mi§ler; bii·
yiik •teori• ile ilgilerini kesrni§ler; ne ellerinde bir eylem arac1
bulundurmu§lar ne de bu arac1 gostermeye i;ah§ml§lard1r. Yal
nizca •pragmatik• ve •pari;a pari;a• olanla ilgilenmi§lerdir.
Onlara gore olaylar dogrulanabilir, ama yalmz dagm1k ola·
rak; bunlar birbirleriyle ya da teorilerle ve kesin olarak da
belirli programlarla bagmt1h degillerdir. NATO iilkelerinde­
ki bir i;ok liberal ve sosyalist i;evrelerde, bizim ku§ag1m1zda,
buna benzer bir §ey olmu�r.

Ba§ka degi§imler de oldu. ideolojik kamplarm her ikisinde


de kullamlan en yararh (ve en kan§tmc1) gramer kipi •istek
kipi•'dir: insanlar umduklan §eylerden, olinu§ ya da olanlar
gibi soz etmektedirler. Politika sozciikleri arasmda, gii�
guruplarca, bu bak1mdan en i;ok kullantlan sihirli sozcillc
•bizo'dir. Giii;liilerce de, bu kip idealle teorinin ideolojik bir­
le§imi diyebilecegimiz anlamda kullamlmaktadU".
Boylece siyasi felsefeci a�ag1 yukan; «ba�1m sen tut, kuy­
rugunu hen kai;1ray1m• durumundad1r. Bir siyasi felsefe bai2-
n kazanmca ba�ma korkuni; i�ler gelir; ba�ans1zhga ugraytn­
ca da aym �ey olur.
Bu elbette ki siyasi felsefenin kendi gerilimidir. Yani bir
du�unce ve ahlak gorevi olarak siyasi felsefenin gorevi hit; bir
zaman bitmez. Hii; olmazsa insanlar siyasi bir yon arad1klan
sure bitmez. Arna insanlarm i;ogu boyle bir �ey aramaz: Ya­
�ad1klan yerin cografya durumunun sundugu, liberal ya da
Marksist folkloru kabul ederler.

Gerek liberalizm ve gerekse Marksizm ba�kald1ran inanc;­


lar olarak ortaya i;1km1�lard1r: iktidara gei;mek isteyen hare·
ketlerin, partilerin ve sm1flarm edebiyatmda bunlarm i;e�itli
bii;imleri kullamlm1�t1r. Ve zaman gei;tiki;e de bunlar tutucu
hirer inani; halini alm1�lar; pekle�tirilmi� siyasi ve ekonom1k
sistemlerin ideoloji ve edebiyat1 olmu�lard1r.
Liberalizm ba�kald1r1c1 oldugu s1ralarda derebeyligi ve
kalmtilanm bir sosyal sistem olarak sui;lam1�t1; her i;�it mut­
lakiyeti reddetmi�ti. Marksizm ise hem derebeyligi, hem
de endustri i;agmdan onceki mutlak1yeti sui;lam1�t1; ama, aym
;;:amanda, daha da ileri gitmi�. kapitalist toplumlarm bir bu­
tun olarak temelini te�kil eden liberal kapitalist ekonomiye
kar�1 ba�kald1rm1�t1.
Dunya i;apmda bir ideoloji olarak, liberalizm bugun tu­
tucu olmu�tur. Liberaller Bat1 Avrupa'nm, Kuzey Amerika'­
nm zengin ulkeleri ile Japonya ve Avustralya'da yerle�mi�
olan kapitalist demokrasiyi, kendilerine gore, dogru bulmak­
tad1rlar. Marksistlerin Stalinci olanlan da, Sovyetler Birligin­
de ve Sovyetler Birligine i;e�itli yollarla bagh ulkelerdeki re­
jimi resmen dogru bulmaktad1rlar.
Liberalizm, siyasi bir •utopya• olarak, ilerleyen kapitalist
toplurnlarda yukselen orta sm1fa ozgu tarihsel bir ak1md1;
Marksizm de i§i;i smtft hareketlerinin ve partilerinin ai;1kla­
ci1klan inan�tt. Arna ikisi de iktidara gei;ince, siyasi felsefeleri
resmi ideolojiler oldu, ve bu felsefeler -i;e§itli yollarwm­
milliyeti;ilige s1gmd1lar. Bugiin diinyaya hiikim olan iki ilstiin
devletin kar§tla§malan ve i;atl§malan bu felsefelere gore ta­
mmlamyor. Marksizm Sovyetler Birlig;nde ideolojik olarak
pekle§tirilmi§ ve resmi denetime tiibi tutulmu§tur; liberalizm
.Amerika Birle§ik Devletlerinde bo§ bir cdebiyat olmaktan
i;tkmt§, bir ideoloji olmu§tur.
Liberalizm bir edebiyat olarak kamu hayatmda, i;oklukla
birbirine kar§tt ve i;eli§meli amai;lar anlamma kullamlmakta·
dtr. Bir si:izcii birbirine kar§tt bir i;ok siyasi onermelerden yana
olabilir ve yine de liberal kalabilir; bu onermelere kar§t olabi·
lir ve yine de liberal olabilir. i§ adam1 ile i§i;i lideri, Demok·
,-atla Cumhuriyeti;i, generalle er, yardtm gi:iren i;ifti;iyle yar­
dtm gi:iren saati;i, liberal edebiyatt kullanarak kendi i;1karlan­
nt korurlar ve istekler ileri siirerler. Bu demektir ki libera­
lizmin, kamu hayatmda kullamlan anlammda, tutarh bir muh·
tevast yoktur; amai;lan ahliiki bir oli;ii saglayamayacak kada.­
bii;imsel ve soyut bir hale getirilmi§tir; geri;ek i;1kar ve ideal
i;att§malan arttk liberalizm i;eri;evesinde ai;1ki;a anlat1lamaz.
Liberalizm biitiin i;1karlar, sm1flar, partiler tarafmdan kulla­
mld1g1 zaman siyasal, ahliiki ve dii§iinsel ai;1khgm1 yitirir; bii-
1 un i;1karlar bu ai;1khk yoksunlugunu somiiriirler. Bu durwn­
da, s1k s1k deginildigi gibi, kendilerine ai;1k gi:irii§lii diyen prc:r
fesyonel liberaller, politikac1lar ve aydmlar hirer karars1zhk
ii;ine sokulurlar; onlarm ho§gi:iriirliik dedikleri �ylere ahliik
oli;iileri yoksunlugu denir; geni§ bir gi:irii§le ai;tklama dedikleri
§ey formaliteler dt§tna i;tkmak --dolay1siyle politik sorumlu­
luktan kai;mak- olur.
Liberalizmde gi:iriilen bu buhran -ve bunun Amerika­
daki siyasi yans1masr- liberalizmin biitiin genel tartt§malarda
kullamlan resmi ve siyasi bir dil olm.asmdan ileri geliyor.
Buna, Amerika'daki Rosevelt rejiminden beri liberalizmin yO­
netim manttki haline gelmesini de eklemek gerekir; libera­
hzm iktidarla s1k1s1k1ya bag kurunca daha i;ok yi:inetimci, da-
ha politik olmu§tur. Pratik, esnek, gerc;ekc;i, pragmatik -bun·
lar liberallerin iddialan- hale gelmi§, iitopya niteligini yitir­
mi§tir. Biitiin bunlar bence §llflU g0sterir: Liberalizmin, bir ide­
oloji, bir edebiyat olarak, moral muhtevas1 olan siyasi tu­
twnlarla pek az ilgisi kalml§'ttr_
Sovyet blokunda, Marksizmden alman unsurlar, resmi
yoruma bagh resmi bir inancm temelleri, biitiin kiiltiir ve po·
litika hayatmm resmi klavuzu olmu§tur. Marksizm bu ideo­
loji bic;imiyle tek parti devletinin tasarlanan c;1karlanna gore
ayarlanml§, diizenli bir kiiltiirel ve politik makinanm ana ku
rah, biitiin kamu i§lerinin temeli haline gelmi§tir. Marksizm
bir ideolojik tekelden yararland1g1 ic;in dii§iince ozgiirliigii de
Marksizmin resmi yorumuyla sm1rlanm1§t1r. Marksizm, On·
dokl.lZuncu Yiizy1l kapitalist toplumunun gelecegiyle ilgili bir
tasavvur olmaktan c;1km1§, Sovyet blokunun ideolojisi olmu�­
tur.
ideolojik birlik ve doktrinin yeniden diizenlenmesi hare·
keti, Sovyetlerin, ic;erde ve d1§ardaki ekonomik ve politik ge­
li§melerinin her a§amasma ve her donii§iine paralel gitmi�­
tir. Her biri Marksizm adma savunulan bir c;ok donii§ler ya­
p1lm1§tir. Politikayla doktrin s1k1s1k1ya baghd1r; politik yon
c;ogu zaman degi§ir; bu bak1mdan doktrinin bugiin bayag1la§­
m1§ ve bu s1rada moral giiciinii ve dii§iince tutarhg1m yitirmi�
c lmasma §<i§mamak gerekir. Genellikle, uygulay:ic1 komiinist­
lerin uzman olduklan, ahlak bak1mmdan garip ve dii§iince
bak1mmdan bo§ bir ideoloji, bir ideolojinin gerc;ekten bir kir­
tasiyeciligi olmu§tur.
Bundan ba§ka, Sovyet Marksizminin bu bic;imdeki kul­
lamli§I, politikadaki her degi§meye ayak uydurmas1 gereken
biitiin Sovyet kiiltiir sisteminin tek ana doktrini olarak kulla­
mh§ma paralel olmu§tur. Bu zigzaklar s1rasmda, bir c;ok kiiltiir
adamlan vah§ice ortadan \<aldirm1§lard1r. Ayd1nlar, sa­
natc;1lar ve bilginler Stalin doneminde oldugu gibi siyaset
alanmdan ve yerlerinden at1hrlarken kiiltiirle politika dah:i
s1k1 birbirine baglanml§, her ikisi de parti ve devlet memur­
larmm denetimine girmi§tir.
�imdi bu iki folklor -basit Marksizm ideolojisi ile so­
yutla�I§ liberalizm edebiyati- arttk kar§t kar§tya gelmi§ bu
lunuyorlar. Her ikisi de dunya halklanna Sovyetler Birligi ile
Birle§ik Amerika'mn ayn ayn imgelerini sunuyorlar; her iki­
si de, �oklukla aym kelimelerle, birbirlerine kar§tt diller kul­
lanarak , kendi toplumlanm ve Du§manm toplumunu anlatt­
yorlar.
Her ulkede ve dunyamn her yanmda, buyuk ve gu�lu bir
propaganda makinas1 gece gunduz i;ah§tyor, bu folklorlan
i:iguti.iyor, bunlar' her olaya ve her du!iunulen olaya, korkut·
maya ve kar§t-korkutmaya, politikalara ve politika yoksun-
1 uklarma gore ayarhyor.

Liberalizm fclkloruna gore, Amerika insanlarm kendi i!i


lerini geni!i �apta yonettikleri ozgi.ir bir ulkedir; Sovyet Rus­
ya'da mutlak bir istibdat vard1r, totaliterdir; orada insanlar
zorla susturulmaktadtr; ulkede ne ozgurlUk ne de ne§'e var­
dtr. Sovyet Rusya, aym zamanda, sald1rgand1r, kendi htristi ·

yanl1k-d1§t inanctru butun diinyaya yaymak ister.


Komunizm folkloruna gore ise, S.S.C.B. Yirminci Yuzytl
insanltk Tarihinde Buyuk bir ileri Ad1m'd1r; A.B.D. gerici,
tembel bir ulkedir; orada kapitalizmin hakstzhklartm yalmzca
bi�imsel bir demokrasi gizler. A.B.D., ayn1 zamanda, bir sava!f
kt!iktrt1c1s1d1r; elinde bulunan butUn askeri ve ba§ka ara�lan
emperyalist hakimiyetini yaymak ve pekle!itirmek amactyla
merhametsizce kullamr.
Bu folklor alanmda Karl Marx ile dililunce alanmda onu
izleyenler ger�ekten �ok acmacak durumdad1rlar.
Sovyet toplumlarmda, Marx'm -ve Lenin'in de- eser­
leri her zaman ovulur ve �ogu zaman basitle!itirilir. Aslmd::i
Marksizm-Leninizm, tek parti devleti otoritesini savunmaya
zorunlu yaban hareketleri orten, ba§artlan oven resmi bir ede­
biyat olmu!itur.
Kapitalist toplumlarda Marx'm fik:rleri bjlinmez, ya da
4
daha fenas1, •komun ist ideolojisi• ile cahike bir tutulur. Bu­
rada da Marx'm ve onu izleyenlerin eserleri bir �e§it •Mark­
sizm-Leninizm• olmu§tur. Yani ciddi bir inceleme konusu ola·
cai;t yerde kan�1k bir �ekilde ve cahilce sine kotuye kullaml­
m1§t1r.

Arna butun bunlar folklordur. Her iki yanm da folkloru .


Butun bunlar liberalizmin ve Mark�1hgm yalmzca bir yamdir,
yani ideolojik yam. Elbette ki her iki yarun folkloru.nda bile
gen;eklilik tammmm ve dogrunun ufak tefek izleri vardU", ama
onemli olan no kta, herbirinin arkasmda , bu folklorlarm bi le kul­
laruh�1m anlamam1z ic;in ciddi olarak ele almmas1 gereken bir
c;ok fikirlerin varhg1dir. (Boyle bir incelemede dunyanm
bugunku durumu ve olabilir gelecegi bir yana b1rak1lacakhr).
Bu ideolojilerin ardmda dunyamn siyasi fikir ve ahlak ideal
leri mirasmm bir c;ogu bulunmaktad1r.

Burada bir noktay1 ac;1klamak isterim: Bu kitapta •Bat1 •

ya da •Bah Uygarhg1• kelimelerini kulland1g1m zaman bun­


lara Rusyay1 da, hem tarih bak1mmdan hem de bugunku du­
rumuyla, katmaktay1m. •Bat1h• ya da •Bah• terimlerini
·komunist blok• ya da •komunizm• kar�1t1 olarak kullan­
m1yorum (*). Sovyetler Birliginin toprag1 elbette Asya'ya

( *) Bu smiflandirmalann !:JOlitik amac1 bu.giin Sovyet d�man1


olan milletler koalisyonunu .Bau uygarl1g1 ile bir tutmaknr. 1Hih
.

Diinya. hakk1nda, 1955 m.a rt mda yapilan �u ai;1klamay1 okuyalt!T'


·Komiinisit blok di.§mda kalan 71 iilkeden 49'u •resmen ve fiilen ya dik­
talOrliik, ya da kayna�ml.§ bir oligar�idir geri kalan 22 iilkenin �­
gunda siyasi hiikiimetler .hiir. kelimesini kullanmakt.a iseler de, bi:
kai; tanesinin ekonomik denetimi ele ahnd1gmda bunlarm oliga�ilt
rejimler olduklan ve ulusun kiii;iik bir yiizdesinin i:iteki yiizde 99"u­
nun sirtlndan �indigi gi:iriiliir•. Temsilci Thomas B. Curtis'in sazleri,
CONG�IONAL RECORD (1955, s. 148). • Legisla ti ve Reference Ser­
vice.in haz.irlad1ft m.alzeme, Library of Congress, A.B.D.
yay1lm1�tar,. ama Rusya'nm belli ba§h tarihsel geli§meleri iil­
kenin AVTUpa k1smmda olmu�tur. Rusya tarih bak1mmdan
Avrupa toplumlarmm her ne kadar gerisinde kalm1�a da bu
toplwnlarla her zaman s1k1 bir ili§ki kurmu§tur.
Marksizmin kendisi de italyan Ronesans1 kadar Avrupa
kiiltiiriiniin bir par<;as1dtr. Marx ve Engels Avrupahyd1lar ve
Rus Devriminin onderleri de hirer dogu koyliisi.i degillerdi;
bir <;oklan hayatlarmm biiyiik k1sm1m Avrupa ba�kentle­
rinde ge<;irmi§ tam hirer entellekti.leldiler.
Son olarak, Ruslarla Sovyetler Birliginde ya§ayan oteki
belli ba�lt milletlerin <;ogu -<;ogu Ukraynaltlar gibi- kendi­
lerini Avrupalt saymaktad1rlar. Bundan ba§ka, Asyaltlar -
Mesela Endonezyahlar- Ruslar1 •Batt Avrupa Ulkeleri• ara­
smda sayarlar. Cografyac1 J.P. Cole §U sonuca varmt§t:lr: •Rus.­
ya AvTUpa kiiltiiriinii ve yay1lmasm1 Avrupa dt§tndaki diinya­
ya gotiiren bir devlet olarak Batt Avrupa'nm deniz 1mpara­
torluklan kuran devletleri arasma katilabilir.• (*)

Klasik liberali1m'.0 k:2sik Marksizm, ideal bakunmdan,


Ball uygarhg1mn siyasi mira�m1 si.:._�diiriirler. Liberaller her
zaman laik bir iimanizm savunmiqlar, �irey ki§iligine sonsuz
deger vermi§ler, bireyin kar§tsmda biitiin iktidan akli ve an­
la§tlabilir kanunlarla bagh saymt§lardtr; politikalar ve olaylann
iyilik ya da kotiiliikleri insan iizerindeki etkilerine gore deger­
lendirilmi�ir; kurumlar ve toplwnlar bireye gore anlam kazan­
mt§lardtr. Liberalier insanlarm kendi almyaz1lanm kendileriniA
ellerinde bulundurmalanm savunmu§lardtr. Akli yollarla bil­
&i edinmenir. m�1mkiin oldugunu, ozgi.lrliikle kullamlan birey
akltnm yolunu bulacag1m iddia etmi§lerdir. Otoriteye bo­
yun egmenin ve �iddete kaq1 gelmenin bu degerler l§tgUJda de­
gerlendirilebilecegini soylemi§lerdir.
Liberalizmin temel ilkesi •genel bir ozgiirliik• degildir;

(:!:) J. P. Cole, GIDGRAPHY OF WORLD AFFAIRS (Londr3,


1954). Bu konu ic;in Ek l'e rokmiz. Aynt =manda THE CAU5m OF
WORLD WAR THREE (1960) s. 29-35.
ki§inin, zorunlulugunu kendisi bile koymu§ olsa, herhsnA,i bir
orgute ksy1ts1z �Brts1z baglanmama ozgurlulugudur. Liberal
ic;in hareketlere, partilere ya da devletlere baghhk kendi bi­
reysel ilkelerine ve vicdanma dayamr ( *).
Marx'm ve oteki Marksistlerden c;ogunun eserlerinde l a­
ik Bat1 umanizmi devamh olarak ve ac;1kc;a goriilur. Hepsin ­
de de, sistemli, derin ve genili moral varsay1mlar vard1r. Libe­
ralizmde oldugu gibi Marksizmde de bunun boyle oldugunu
gastermek guc;tur, c;unku Marksizm uygulamada iyiye ve ko­
tuye kullamlm1§t1r. Marksizme ozgu ba§ka bir zorluJuk da
Manc'm kendi davram§lanndan ve inanc;larmdan gelir: Kra­
lic;e Viktorya zamamnda ya§ayan, sahtekarhktan ve yalanc1-
hktan igrenen Marx, kendisini •inatc;1 ve gerc;ekc;i• bir aydm
durumuna sokm�tur. Buyuk idealler orfaya atmas1m sev­
mezdi; ideallerini, o idealleri inkar ettigini sand1g1 toplumun
i ncelenmesine ve toplumda bu idealleri gerc;ekle§tirecegini wn­
dugu arac;lara s1k1 s1k1ya baglam1§t1. Ancak bu moral tutumu
daha c;ok ya zilannda ve her satmn ta§1d1g1 varsay1mlarda or­
taya c;1 kar.

1. Marx laik bir ahlakc;1d1r, bir ateisttir. Butun dinlerin


bir du§i.ince sahtekarhg1, siya si bir tw: ak, psikolojik oldugu
kadar maddi bir somurme arac1 oldugunu du§W'liir. D:io, ona
g()re, insanlarm kendilerini, toplumdaki durumlanm, insan o­

la.rak kendi c;tkarlanru an lamaktan, bunlarm bilincine var­


maktan insanlan ahkoyar. insamn kendisini Tanrmm yerine
koyacag1, incil'in yerine insan adaletini gec;irecegi radikal bir

(*) L. T. Hobbou.se'm LIBERALlZM (l..ondra, 1911) adl1 k.itab!Ila


bakimz. Yirminci Yiizytlda libera)Wn.in ideallerini ai;1klayan en iy1
kitapltr hence. Bu arada §Unu soylemek gerekir ki soguk savill} sira­
smda bir !;Ok .liberal. aydmlarm iler;i surdiiklcri dotmatik Amerika.o
naS)"OnaliZJni � klisik liberal ideallerin tam bir bi!;imde boxu­
l�udur. Amerika Birl� Devletlerine bagltli.k yeminleri demokratik
adalel ilkelerini ve l ibe ralizmin bir inan!; olarak tvtarhhgm1 boi;El"l'll§­
lUlr.
iimanizm ideali bir dii§iiniir olarak Marx'm ba§hCa kaynakla­
rmdan biri ve kapitalizmin insam bozan, pan;alayan etkilerini
reddetmesinin ahlaki nedenidir.
2. Marx rasyonalist bir dii§iiniirdii: •insanlarm kendi
durwnlan iizerindeki hayallerini b1rakmalarm1 istemek hayal­
leri gerektiren bir durumun b1rak1lmasm1 istemektiro. Kari
Manc'm, hayat1 boyunca yazdJii eserlerde bu amac1 siirdiirmek
ic;in elinden geleni yapt1g1 inkar edilemez. insan ak.Jma
ve bunun §art1 ve sonuc;lan olarak ozgiirliige olan inanc1,
Marx'daki moral enerjinin kaynag1, Marx dii§iincesinin mih­
veri. iyimserliginin anahtan, •insanm kendisini ic;inde yitirdi­
gi• insan sm1flarmm ortadan kaldmlmas1 ve insanlarm birer
insan varhg1 olarak kendi aralarmda ili§ki kuracaklan umudu­
nun temelidir.
3. Marx biitiiniiyle §a§maz bir iimanisttir. insanhk d1�1
sayd1g1 bir toplumu incelemek ic;in yazd1g1 eserlerde her sah­
rm altmda olumlu bir insan, insanm olmas1 gereken §eyin im­
gesi vard1r. Yalmz "yabanc1la§ma• kavram1 -kapitalizmdt!
c;ah§ma anlamm1 incelemesi- bile onun iimanizmini ac;1k­
lamaya yeter. Bu yetmezse, kap1talist diinyanm en yiice de­
geri olan paranm bozucu ve yaygm etkileri hakkmdaki a­
nalizlerini hatirlamam1z kafi gelecektir. Marx'a gore,
proletarya, insanlar insanhktan uzakla§t1r1ld1klan, kendi ger­
c;ek niteliklerine iyice yabanc1 kald1klan ic;in kendisini ve ken­
disiyle birlikte insanhg1 kurtaracakt1r. Marx, kelimenin ken­
di anlam1yla, iimanist anlamda, bir radikaldir. Gerc;ekten de
bugiine kadar bu konuda bu derece ileri gitmi§. ba§ka bir kim­
se var midi!'? Marx biitiin meslek kahplarm1 ortadan kald1-
racakt1r: ideal insan bir tek meslek sahibi olmayacak, c;e§it­
li eylemlere katilacaktir. Bugiin dag1lm1§ bir parc;a olan insan
biitiiniiyle geli§mi§ bir birey olacakt1r. Yapt1g1 c;e§itli sosyal
gorevler kendi dogal ve sonradan kazamlml§ giic;lerine geni§
a.;1 saglayan yollatdan biri olacakt1r (*).

(*) CAP1TAL, (New York, Modern Library; tarihsiz) s. 534.

1 20
4. Marx, insanw aklnu kullanrna �art1 olarak. gerek
kendi ii;inde ve gerekse kendisi ii;in, in samn ozgi.irliigii ilke­
sine inanm1�t1r. Bundan oti.irii, • bask1 altmdaki basm11 John
Stuart Mill'e paralel bir bii;imde sui;lar: •Basma yaptlacak bas­
k1, kotiiliiklerin en biiyiigii olan yalanc1hga yol ai;ar. Hiikiimet
yalmzca kendi sesini i§itir .... halkm sesini i�tiyonnu§ hayaline
kap1hr.... halk da ya politik bir yanh� inanca kap1hr ya dn
umursamaz olur, ve sonunda devlet hayatma arkas1m d oner-.
Marx bu konu i.izerinde arahks1z durur ve •insanlann ozgiir
c;ah�malarl' lizerinde dayatir.
Onun dii§iindiigii ideal siyasi topluluk •geri;ek bir demok­
rasinin bulundugu, devletin de smtllarla birlikte ortadan kalk­
tlgl' bir topluluktu r. Onun ideali •ozgiirluk diinyasp"dtr. Kla­
sik polis (§ehir) imgesini bu kavrama gore benimser, geli�tirir
Kole de efendi kadar •geri;ek insandrr; her ikisinde de k:i�isel
insan �erefi vard1r-. (*). Marx'm gordiigii i�lerin en onemlile­
rinden biri de bu ozgiirliik ii;in gerekli somut �artlan ai;1kla­
makt1.
Marx ya�ad1g1 i;agm liberal di.i�iince or tammdan bu ide­
alleri almt§ bulunuyordu, ama ba�ka yoldan. Liberal topluma
kar�1 yonelttigi ele�tirinin moral temeli bu toplumun kendi­
sinin ai;1klad1g1 ideallerdi. 0 bu idealleri ciddi olarak ele ald1
ve somutla�t1rd 1. Onsekizinci Yiizy1l uyanmasmdan gelen e­
�i tlik ve ozgiirl iik ideallerini kabul etti, 0 s1ralarda yiikselmek­
te olan burjuvaziden, rasyonalist, iyimser ilerleme (terakki)
fikrini ald1, bu fikirleri liberal toplumun alt basamaklarma
yeniden oturttu.

K1sacas1, Marx'm, iimanist gelenegin ilerlemesine biitii­


n iiyle yard1m1 olmayan hii; bir idEJa/i yo ktur; Klasik, ibrani,
H1ristiyan insan imgeleri miras1 da bu gelenege girmektedir.

( *) MaTX'tn idealleri ii:; in a�ag1daki kit.aplara bak1mz; THE ECO­


NOMIC AND PHil..OSOPHICAL MANUSCRIPI'S OF 1884. (Moskova,
1959); THE GEJUrCAN IDEOLOGY (New York, 1947); .Cr.i.tique of the
Gotha Programme •. SELEC'IED WORKS. Cilt II (New York, 193!1).
AhlBk bak1mmdan ele alm1rsa, Karl Marx'm ilkeleri de Bat1
uygarhgmm insanlan canlendmc1 ilkeleri arasma a�k<;a girer.
Bayag1 edebiyat ve basit ideolojiler haline getirilmi§ ol­
duklan i<;in liberalizmi ya da Marksizmi bir yana atabilecegi­
mizi s0ylemek isterr.1'dim. Liberalizmle Marksirmin ortak Bat1
geleneginden aiml§ olduklan ideallerin gii<;leri <;ok biiyillctiir.
Onlarm bugiin <;ok geni§ <;apta kullamlmalan se<;me olanagm1
s1rurlamakta ve bir dereceye kadar iktidarda bulunanlarm
kararlarma yon vermektedir. <;iinkii insanlar ellerinde bulun­
durduklan gii<;leri kulamrlarken kullanmak zorunlulugunu
duyduklan edebiyattn, i§leri birinden otekine ge<;irmek i<;in
kulland1klan ideolojik aracm etkisi altmda kahrlar. Lider­
ler de liderlik edil.'!nJer de, para ile satm ahnml§ uydur­
mac1lar ve §ak§ai<c1lar bile, kendilerini hakh gostermek i<;in
yaratt.Jklan edebiyatm, giiniinde ge<;erli olan ideolojik pek-·
le§tirmenin etkisi altmda kahrlar. Bir bak1ma, bu ne kada-:­
boyle olursa fikirler ve idealler de tarihin aki§ml o kadar et­
kilerler.
Marksizm de bu yoldan gei;mi§tir. Bu fikirler, Avrupamn
Ondokuzuncu Yiizy1I ba§kentlerinde ya§ayan ufak ve olduk·
<;a onem�:z oirtak1m bilimci asilerle -bugiin pek iyi bilme­
digimiz bir <;e§it insanlarla- ba§lam1§, sendikalarm, partilerin
balk hareketlerinin, uluslarm, biiyiik devlet bloklarmm klavu­
zu olmu§tur. Siyasi aydmlarm, ihtitalci politikac1larm, ve so­
kaktaki balk y1gmlarmm -sonradan da her kademedeki bii­
rokratlarm ve devlet adamlarmm- kafasmda Marx'm fikir­
leri ve bu fikirlerden <;1kanlma sloganlar biiyiik sonu<;lar
doguran hareketlere klavuzluk etmi§lerdir. Biitiin bir toplumun
ve milyonlarm hayat yollan bu fikirlere gore temelinden de­
gi§tirilmi§tir. Bugiin, bu fikirler bir zamanlar Avrupa ve Asya­
nm en geri iilkeleri olan ve §imdi Avrupa-Asya k1tasmm yiikse­
len devletleri araslnda bulunanlarm resmi inan<;land1r. Man:'
in fikirler� aynt zamanda, kendi tutumlarm1 Marx adma hakh

goren devletlerin <;ok §idetli muhalefetlerinin de kaynag1d1r.


1

Ben bu kitapta Marks-;1hkla ilgiliyim, ama bu boliimde �.


dealleri ve ideolojiyi inceledigim i-;in bir ara-; ve bir teori ola­
rak liberalizme de kISaca degindim (*).
idealleri anlamak i-;in liberalizmi anlamak gereklidir; an­
cak siyasi felsefenin oteki ii-; yanmu1 -ideoloji olarak, tarih­
sel ara-;lar olarak, insan toplumu, tarihi ve teorisi olarak- an•
la�1lmas1 bak1mmdan liberalizmin bu konu ile ilgisi daha -;ok
tarihseldir.
Liberalizmin Amerika'daki siyaset ve ahtak edebiyatmm
ortak yam olmas1 liberal ideallerin dikk.atle incelenmesi ge­
rektigini gosterir. Ancak bu durum, aym zamanda, bu idealle­
rin ger-;ekle§tirilmesi i-;in gereken tarihsel ara-;lardan gittik-;e
wakla§1ld1gm1 da gosterir. Soyut ve genel ama-;lar iizerinde
anla�mak, bu ama-;larm ger-;ekle§tirilmesi ii;in gereken belirli
tedbirler ve ara-;lar iizerinde anla§maktan daha kolayd1r. Li­
beralizmin bugiin her !ieyden once bir edebiyat olmasmm bir
nedeni de budur.
Liberalizmin, a-;uclad1g1 idealleri hangi §artlar altmda ger­
-;ekle§tirebilecegini belirtebilecegi §iiphelidir. Liberalizm saglem
bir toplum teorisinden ve herhangi verimli bir eylem aracm­
dan yoksundur. Bu yiizden, sorumlulugunu ilzerine ald1it bir
tak1m idealler de, soyut ve bi-;imsel olsa da, bugiinkii diinya
olaylan iizerinde bir yarg1ya vannaya artik yaram1yor, ya da
tarihsel olaylarm ak1§JOI insan iradesiyle degi�tirmek isteyen­
lere klavuzluk edemiyor.
Bir takun teoriler olarak da �aha d� insan, top­
!um, tarih i..izerindeki varsay1mlar olarak da- liberalizm bu-

( *) Bu kitabm ana a.rnacLna varmasl ii;in liberalizm i, dognaat:ik


g()rilnme t.ehlikesini gi:jze alarak, i;uk kisa bir !iiekilde inceledim. Li­
beralizmin i;e!iiitli yanlaru:u olduk� ayrinh.h ola.rak ba!iika bir yerde
10sterd.im. Bu kitapt.a i leri siiriilen belli ba!iill 1oril!iiler, liberaliz:m h>·
nusundaki kisa yorwnwnun kabuliine baih degildir.

'Marksistler � 3
giin bir c;1kmazdadtr. Liberaller dilnyadaki gerc;ekliklerle ili§­
kilerini kesecek kadar kenclilerini kendi illcelerine kaptirml§­
lardir. Liberal teorileri ayn ayTl elemenin zorluklarmdan biri
de bundan ileri gelmektedir. Liberalizm, tamnmak ic;in bas bar
bagiran gerc;ekleri tamyacag1 yerde diinyada olup bitenlerin
c;oguna kar§I ilgisiz kalmaktadJr. Liberallerin bu olaylarm kar­
\">ISmda goril§leri yalmzca bir tak1m gosterilerden ileri gideme­
mekte, sosyal hayatm yap1sal �rtlanm ve bu §artlan degi§­
tirme gerekliligini incelemekten kac;mmaktadir. Aslmda da
liberallerin bir biltiln olarak toplumun yap1s1 ilzerinde do­
yurucu goril�leri yoktur. Yalmz belirsiz bir •bilyilk denge• kav­
ramlan vardir. Zamanun1z tarihi, uluslann, ku§aklarm bu ta­
rih ic;indeki yeri ilzerinde saglam bir fikirleri de yoktur.
Liberalizm belli bir c;agda ya§am1� bir s1mfm saglam bir
ideolojisiydi. Bu sm1f §ehirli milte§ebbis orta smdtL Bugiln bu
s1rufm, dilnya c;apmda, genellikle yeri kalmam1�tir ve c;ag1 da
c;oklukla gec;mi§tir. Liberalizmin moral gilcil, bala soyut ola­
rak insanlan harekete getirse bile, sosyolojik muhteva bak1mm­
dan bitmi§tir; siyasi eylem arac;lan hie; bir �ey vaad
etmez, insanlan inand1rmaz, hayallerini harekete getirmez.
Savundugu ahlak ideallerine uyan siyasi bir program1 yoktur.
Yirminci Yilzy1l liberalleri teori ve arac; konularmdan c;ok,
idealler ilzerinde durmu§lardir. Dahas1 var: Bugilniln arac;la­
nm ve kurumlanm liberalizmin ba§hca idcallerini donil§tilre·
eek arac;lar ve kurumlar saym1§lard1r.

Liberalizm, zorunlu, hatta yararh bir ideoloji olarak, ka­


pitalizmin zaten endilstrile§mi� olan illkelerindeki orta sm1f­
lann kahramanhk c;aglarma aittir; bugiln ise, bilinc;li tarihsel
bir degi§im inancmdan c;ok -azmhkta olan zengin uluslarca
biltiln dilnya kal"§Jsmda- statilkonun savunulmasma yarayan
bir ideoloji, bir edebiyattir.
Dilnyanm bu�n kar§1la§t1g1 bilyiik c;apta problemlere
liberalizm beylik •hiirriyet• kelimesi ve bir siiril firsatc;1 tep­
kilerle cevap vermektedir. Dilnya ac;tir; liberal bag1r1yor: •Diln­
yay1 hilrriyete kavu�turalun!•. Diinya sava§tan b1km1§tir; Ii-
beral bagmyor: •Bart§ i�in silahlanahm! •. Diinya halklarmm
topraklan yoktur; liberal bag1nyor: •Toprak egalanna yal­
varahm, topraklarmm bir k1s mm1 versinler! •. K1sacas1: BU·
g ii n liberalizmle liberalizmin e n tutucu ��itlerine kar§t yap1-
lacak en kotii su�lama §Udur: Biitiin bu tedbirlerin, diinyamn
bir �ok yerlerinde bugiin kar§tla§tlacak olan b elli b a§h prob·
lemlerle ilgileri yoktur.
MARX'AOVGU

Karl Marx'm yaztlan zamanmda pek az okundu. Arna


sonradan fikirleri, ahleki mizact, kulland1g1 terimler, rastgele
gorii§leri bile diinya tarihinin aku;1m etk.iledi. Marks4;thk, ne
olursa olsun, 4;ag1m1zm en dikkate deger dii§iince dram1d1r;
.. dii§iince dramtdtr• diyorum, 4;iinkii doktrini siyaset alam.nda
kullamlmaktadtr. Aym nedenden otiirii Marks4;thk 4;ag1m1zm
en onemli siyasal dram1d1r da. MarkS4;thkta fikirler siyasetle
kan;1lan1r; dii§iiniirlerle siyaset adamlan, ihtiraslar, kavram­
lar, en yanstz 4;6ziimlemeler, en ktzgm ahJeki SU4;lamalar hep·
si bir aradadrr. Hepsi birle§ir, bir anda tarihi yarattr.

Kissik Marks4;1hgm, daha gene! olarak Marks4;thgm, dii­


§iirlce alamnda degeri yalmz tarihe ge4;mi§ olmasmda degil­
dir. Marks4;th.k gi.iniimii.ziin dii!jiince hsyatiyla dogrudan dog-

31
ruya ilgilidir. Marx'm eserlerinde -siyasetten ve ideolojiden
ayn olarak- toplumun unsw-lan ve yap1s1 ile ilgili geni� kap­
samh ac;1klamalar vard1 r. Bunlann uzerinde dikkatle durma�:
gerekir.
Dunya tarihinde rol oynaml§ bir ulusun tarihini, Marx'
m du;uncelerini ve Marx'dan son ra gec;irdikleri geli§mele�1
gozununuc tutmadan anhyamay1z. Bunlar o kadar 6nemlid: r
ki, etkilemedikleri ya da c;ok az etkiledikleri uluslan incele. -
ken bile, bunun nedenlerini sormak zorunda kalmz. Bu gib:
!'orulan sorup kar§1hklarm1 bulmak c;ok verimli ve aydmlar 1-
c1 bir c;ah§ma olur.

ister Marx'm genc;lik d6nemindeki Marksc;1 g6ru§i.i ince­


leyelim, ister Stalin Rusyas1'nda gec;erli sloganlan ele alahm,
Marksc;1hk uzerinde yap1lacak bir c;ah§mada ister istemez SU
sorun larla kar§ila�mz: (I) «;agda§ dunyanm bu tun kamusal
sorunlan; ( 2 ) Sosyoloji biliminin butun 6nemli sorunlan; (3)
Bugun her dll§llnen ve duyan insanm kar§ila§t1g1 ahlak soru11-
larL Ote yandan bu sorunlarm ve s1kmt1larm ustune Markst:1
bir g6ru�le egildigimiz zaman bunlartn birbirleri ile s1k1 s1k1-
ya bagh olduklarm1 anlanz.
Bu c;ah§manm sonucu olarak da her§eyi, bu arada ker.­
dimizin dunya ile olan ilgisini de kapsayan, geni§ bir d unyn
g6rll§llne ister istemez vannz (*).

( *) Bu kilapla kolayh:k olsun diye, Marx'll1 i:iliimiinden sonra


Engels'in yapl1g1 birkao; §iipheli yorwn �mda, Marx ve Engels ara­
s1nda bir ayn.hk �ed im; her ikisini de .Marx. ad1 alllllda ince­
ledim ve o;al�armdan .Klasik Mar�1hk. diye si:izettim. Marx'm
ve Engels'in o;a)lljmalan birbirinden ne kadar aynlabilir bilmiyorwn,
Olma bu aymnu yapmak pek yararh olmasa gNelc. Ne olursa olsun
bu kadar kiii;iik bir� ltitapta bOyle bir aymma yer verilemez. Her iki­
sinin ayrl o;a l�a.nn l incelemek ist.eyenler §U biyografilere baka­
bilirler: Franz Mehring, KARL MARX (New York, 1935) ve Gl.l.S"lav
Mayer, F'R1EDRJCH ENGELS (Londra, 1006).
1

Yirminci Yi.izy1hn ic;inde bulundugumuz c;eyreg inde , Sov­


yet Blokunda, ing iliz imparatorluguna ta§ �kartacak c;e§ itl�·
l ikte insan topluluklan ya §tyor. Bu topluluklar, ing iliz impara­
torlugunda hie; mi hie; gor i.ilmem i§ tarihsel b ir hizla ve daha
gen i§ c;apta geli§iyorlar. Di.inyanm her yanmda d i.i§ i.in i.irler vc
!;iyaset adamlan y i.iz y1ld 1r Marx adma d�i.in i.ip i§ gorm i.i §ler
ve bugi.in de gormekteler. Bu guruplar , akunlar, partiler ve
devletler ic;inde bulunan i.in salm t § k imseler arasmda a§trtya
kac;an fanatikler oldugu gibi temkinli b ilim adamlan va1;
l t rsatc;1lann yanmda c;ok gi.iven ilir insanlara da rastlamyor;
derbeder, fakat mant1klan keskin olanlann yams1ra d i.izenli.
:oma di.i§i.inceleri mant1ktan yoksun olanlan gori.iyoruz. Bun­
lann arasmda b ilg ic;lik tashyanlar kadar b ir inc i sm1f di.i§i.ini.ir­
ler ve s iyaset adamlan da bulunuyor. Goz i.ipek onderlerin y a
!'1 tnda ted hi§le y a d a te hd itle susturulmu§, akmt1ya kend iri
kapt1rmt§ olanlar da var.
Bi.iti.in bu insanlann ortak ya m nedir? «S1mfsa/ durum"
soz i.i bunu anlatmaya yeterli deg il; bu insanlann he ps i de ai§­
ci sm1f1»'na yakmhk duydugu ha Ide s 1mfsal durum Ian b irbi­
r inden c;ok farkhdtr. Aralanndan b ir zeka b irlig i de olamaz;
�:ogu be§ inci sm1f kafadtr. Ortak olduklan nokta, deg i §mekteki
d u§ i.inceler d izisine baghhkland1r.
Baztlan ic;in bu baghhk, iktidara ula§mak, meslek haya­
tmda yi.ikselmek , imtiyazlar elde etmek ic;in elver i§li b ir yui
olarak gori.ilmi.i§ ve gori.ilmektedir. Arna Marksistler arasmda
bu f ik irleri c iddiye alan, hayatlanm ve inanc;lanm ba§tanbap
!Ju d i.i §i.incelerle b i c;imlendirenler de var. En f1rsatc;1lan b i l�
:irkada§lan tarafmdan siyaseti ilkelere uydurmaya zorlanmt§""
lardtr. Marksc;1l tgm , •teori ile pratigin b irlig i• sozu,
Marks c;1hk i.izer inde dii§iinenleri ve bu ogret iyi uygulayanl� n
denetleyen , etk ileyen bir ilkedir. Boylece, ne niyetle kulla m­
l trsa kullamlsm, Marksc;1hkta d ii§iinceler her zaman onemli­
d ir ve bu d i.i§ i.inceler §U ya da bu §ek ilde Karl Marx'm yaz1la-
rmdan i;i.km1�1r.
Karl Marx'm yaz1larmda en onemli nokta nedir? Marx'·
m dii§iinceleri niye bu kadar degi§ik temellerden gelen insan·
Ian b oylesine etkiledi ve etkiliyor? ile ri kapitalist ii lkelerde­
ki insanlar yoksulluk ya da ilunal edilme yiiziinden koyu bir
achk ve hastahk i i;inde bul urunad1klarmdan Marx'm d ii!iiin­
celeri L'u iilkelerdeki insanlarm b iiyiik i;ogunlug una seslen­
miyor. Arna insanhg m b iiyiik bir k1sm 1 oliim-kahm arasmda­
ki §artlar altmda ya§tyor. Bu iilkelerde ya§ayan insanla r i i; m
Marksi;1hk, s i.k s lk soylend igi g i b i , her§eyden once a i; hg m ya­
ratt1g 1 bir siyasettir. Bu insanla r ii;in Marksi;1hk .. b iit iin iiyle»
bu demektir. Marksi;1hga gerek politika ve gerekse d ii§ iince
alanmda giii; saglayan bu ideolojik bild iridir. Marksi;1h.kta
iilkii ve a ra i;, teo r i ve ideoloji birbirine s 1k 1 s1k1ya bag hd 1r; d a­
has 1, bazan a ralarmdaki aymm belirsizdir bile. Bunla rm ilk
iii;ii, yani iilkii, a rai; ve teori, kolayhkla Ma rksi;1hgm ideole>
jik Bildirisi haline getirilebilir:

Art1k yoksulluktan kurtulacaks1ruz. insanlar her yerdc.


her zaman, ya si:imiirdii ya da somO:riildii. Herkese yetecer..
kadar iiretim imkaru olmad1h siire bu belki kar;1mlmaz bir
§eydi.
Art1k kar;m1lmBz bir �ey de�il.
Yoksulluktan kurtulacaks1ruz.
YBptl�lrUZ bir �eyden otiirii yB dB bir �eyi OO�BrBmBdl�l­
nlZ ir;in ya da ilk �iinah yiiziinden, Tanr1run dile�ine uyarak
ya da talihsiz yarat1lm1�s1mz diye yoksul de�ilsiniz. Ekono­
mik ve siyBsBI FtlBrdan otiirii yoksulsunuz. Kapitalizm yii­
ziinden yoksulsunuz. Kapitalizm onceleri insan11�m ilerleme­
sinde bii yiik bir ad1md1; ihtiyar; duyulan �eyleri yeteri kadar
iiretmek ir;in biiyiik kolayl1klar �etirdi.
Yoksulsunuz, si:imiiriiliiyorsunuz ve kapitalizm durduki;,d
dB somiiriileceksiniz. Kapitalizm art1k ilerlemeye yard1mc1 bir
�iii; olmaktan r;1krru�t1r; o, ilerlemeyi ve ilerlemenizi kostek­
l1yen bir �iit; olmu�tur. 0 insan hayat1run ozel ve toplumsal
her yanma giriyor ve hepsini bozuyor. Kapitalizm sizi somii-
ren di.izendir.
Yoksulluktan kurtulacaks1ruz. Sizi yoksul/a�t1ran §art/Br
de�i�tirilebilir. Bu �artlar degi�iyorlar da. Kapitalizm kendi
y1kt/1� tohumlariru kendi bagrmda ta�iyor. Bir devrim yapa.
c ;Jks1mz; farkmda o/saruz da olmasan1z da. Sizi yoneten/er,
yoksul/ugunuzu si.irdi.irenler, y1ktlacakt1r. Bu, insan/1gm iler
>emesinde yeni bir ad1md1r. 0 admu siz atac:.aks1ruz. Kapita·
l1zmi bir devrimle koki.inden y1kabilirsiniz; inssrun insaru so­
mi.irmesine son verebilirsiniz; insarun tabiata hi.ikmedeceg1
sosya/ist bir di.izene gec;ebilirsiniz. 0 zaman hic;bir insan yok­
.� ulluk ve somi.irme nedir bilmeyecektir.

Bild i r i o kadar siiriikleyicid i r ki insan b i r tiirlii durmak


i stemez. Boyle de olm as1 gerekir. Olaylan, teorileri , kehanet­
leri bir yana brrakm1z, bu bild i r ideki dilek ve iilkiile r bah uy­
garhg mm dilek ve iilkiileridir. Papazlarm komiinistlere, ken­
d ile rini golgede b1rakhlar d iye kizmalarma §a�mamah. (*)
Gen;ekten d e Marksizm, bir ideoloji olarak, b i r bidiriden i;ok
bir dindir.

Bir dini anl amak ii;in o dinin kimlere seslendigini bilmek


gerekir. Bugiin bu soruya verilecek en iyi cev ap §Udur: Bu din
ge ri kalm1� yoksul iilkelerde ya�yan bir i;ok aydmlara w

uyaruk insanlara seslen iyor. Diinya niifusunun biiytik bir k1s­


m1 bu ai; iilkelerde ya§tyor ve bu iilkele r biiyiik bir k 1p 1 rd an·
ma ii;inde. Bugiin art1k •deg i§meyen Dogu>, •ilkel ve uyU§U k
Afrika ,., aGiine � altmd a uyuklayan Latin Amerika. yok. Bu
ralardaki insanl ar san ayil�menin verilerinden yararlanm ak
i i;in kayna§tyor, i;ogu da g�mi�ten ders alarak, bu amaca ka·
pitalist yold an varmak istemiyor. Onlerinde M arksi;1hgm s a ­
nay il�me alanmda uygulayabilecekleri biri;ok i;e§ itler var.
Bol§e vik ihtital i kalkmma 've i;agda§ diizeye y iiksel me ·
de yabana ahlam1yacak b i r o m e k olarak ile r i siiriilmektedir.
Bu ihtitalin bugiin ii;in tarihsel onem i bundan ile r i geliyor.

(*) Mesela iU yazJya bak1m:z: BiWp James A Pike, NEW


YORK TIMES, 24 :;iubat l!ISl .
<;i.inki.i, gi.ini.imi.iz uluslararast s iy aset di.inyasrnda, en i:ine m ­
li sorunun geri k a l m � i.ilkelerin ekono m ik, ki.ilti.irel v e s iyaS<•l
kalktnma ii;in nastl bir yol sei;ecekleri sorunu oldugu k a l:iu.
e d i lebi l ir. Marksi;thk hem geri kalm� i.ilkelerdeki insanlara
sesl eniyor. hem onlar adrn a konu�uyor. Bu yi.izden l iberalizm­
le yart� h a lind e d ir.
M arx'tn eseri, b ir bi.iti.in olarak ahndtgmda, v ar l tgt iddi;,
e d ilen bir haksizltgtn sert ve si.irekli bir sui;lamastdJI: Marx
bazt insan lartn k az ani;l anm, ra hat l a rmt, ba�kalartna yoksul­
luk i;ekt irerek, onlara h ak larrnt verme :verek elde e ttik l e rini id­
d i a eder. Onun h it; bilmed igi bii;imlerdeki k ap it a l ist topl:Jm·
larda olsun, onun adtna kurulan toplumlarda olsun, bir i;ok ·
!an bu hakstzhgtn bii;imi ve i�leyi�i ile ilgili gi:ir�i.inde Marx'·
tn yamld1g1 sonucuna varmt� olabilirler. M ilyonlarca ins :m
h.818, bu sui;lamanm yerinde olduguna ina myor. Ma rksi;tltgm
yeniden iizerinde i; alt�tlmast, geni�letilmesi ve diizelt ilmesi ge ­
regi duyulabilir; sui;lama bu m ilyon lann gi:iz i.inde yine de bi.i­
yi.ik bir geri;e g in ifadesidir.
M arksi;tltgm b ir i:ize l l igini daha once si:iylem i�t im: M ark s ·
i; t h.kt a tilki.i v e a r a t; b irbiriyle iyice kayna�t�ttr; b azan n : u­
lanndaki aymm belirs izdir bile. Marx iilk i.i l eri soyut bir b!­
t;imde ifade etmekle kalm amt§. k ap it alist toplwnun k ai;tnti­
m az gel�mesi sonunda -i�c;:i s m1f1 sava�tntn gel �mesi v e bu
s a v a�tn d e vrime yol ai;mast ile- geri;ek le�eceklerini de
ileri s Wmi.i�tlir. Bu t a rt 1¥Tl ayt ilerideki bi:ili.imlerde inceleyece ·
giz. �imdil ik , bir di.i�i.ince st rate jisi olarak, zorunluluk i.izerin
d e d iren m e n in ideolojik bildiriye b iiyuk b ir ahtak glici.i
tutar!lh.k saglad i g m a deginme k le yet inelim.

Marx'rn ve �diger M arksi;tlann di.i�i.inceleri bugiin <;i1 1 ' ·


d e v e Rusya'da resmen s iyasete girmi�tir. A rn a b u di.i�i.incele­
rin namuslu b ilimciler i;evresinde gei;erli olduklanm da unut­
mayaltm. M ark �t gi:iri.i �le r in s iyasal gi.ii;leri, d i.i �i.ince a l am­
na i;ok ge n i� b ir ai;t gaglamalart v e teori bak tm tn dan parlak
·� lmalan, Markst;1 olmayan dunydnm bu fikirlere kar§I hem
l t-kingenligini yaratml§, hem de o dunyay1 kendine t;ekmi�tir.
Marx'm du�uncelerini anlamadan Ondokuzuncu Yiizy1-
! 1 n ortalarmdan bu yana toplumsal dii§iincenin tariht;esini an­
layamay1z. Hit; §Uphesiz, bir toplumbilimci olarak Marx klil­
�:k toplumbilimciler arasmda yer ahr. Gert;ekten o gelenek
cmde tek ba�ma Marx'tan daha etkili olmu§, onun kadar 0-
nemli bir dii§iinur bulmak zordur. Yakm get;mi§te, hemen he·
men butun onemli toplumbilimcilerin ele a ld1g1 temalan, ka-
1 egorileri Marx ortaya atmi§hr. Stk s1k ileri suruldugu gibi (ve
s1k s1k da unutuldugu gibi ), son yiizy1lda toplumsal ara§tlf­
malar ve siyasal felsefe bir t;ok bak1mdan Marx'm t;evresinie
donerek geli�mi§tir. t;ok kereler bu durum t;e§itli ku}i3klar du·
�uniirlerince gizlenmi§. hatta farkedilmemi§tir, ama farke­
dilsin edilmesin, Marksizmin t;agda§ toplumsal dii§iincenin
tarihsel geli§mesinde onemli bir yeri vardtr.
Bu. son yUzytl it;inde toplu mbilimci dii§iincenin siyas-�l
ot;1dan butunuyle Markst;1 oldugu anlamma gelmez. Elbette
def;il. Marx'm t;ah§malaruu akademik t;ert;evede en t;ok behr­
leyip geli§tiren Max Weber bir kl8sik liberaldi. Thorstein Veb­
len'in yapt1g1 t;ah§malarm buyuk bir k1sm1 it;in, Marx'm du­
�uncelerinin Amerikan dii§iince hayatma -aym zamanda
1 930'lardaki New Deal'e- kurnazca bir uydwulu§U denebi­
lir. Veblen, ilkeler, ulkuler uzerinde kon�maktan ho§lanmaz­
d1 ama herhalde bir an a11ist ve sendikalistti. Karl Mannheim
Marx'm ideoloji teorisini geli§tirmek it;in herkesten t;ok ug­
� a§ml§, yaratt1g1 bilti sosyolojisi ile Marx'm yanm kalml§
sezgilerini yen iden bit;imlendirerek or taya ince ve degerli bir
;ira�t1rma metodu koymu§tur. tlkin Macaristan'da bir iht118l­
o olarak ortaya at1lm1§tl Mannheim; sonralan Frankfurt't'I
-. e Londra'da bir solcu-liberal durumuna gec;ti ve hayatmm
'
sonuna kadar MarkSt;1hga kar§I koydlL
Dii§iince alanmda i§ ba§mda olan her ku§ak kendisine
miras kalan du�unceler arasmdan ihtiyat; duyduklanm set;ip
;; hr; Marx'm dii§iinceleri it;in de durum aymd1r. tstedigini ka­
bul edip etmemekte serbest olan her insan diledigini s�ecek-
tir. Arna apa� bir �y var ortada: Marx. Ondokuzuncu Yiiz­
y1hn sosyal ve siyasal dii§iince alamnda en i::in emli dii§iiniir­
diir. Siyasal ve kiiltiirel dii§iinceye, klasik toplumbilim gele­
negi i!;inde, en temelli taslag1 o sunmu§tur. Marx bu taslag1
yaratan tek insan degildi; tamamlanmt§, eksiksiz bir diizen de
koymad1 ortaya. Biitiin sorunlarunm da �i::izemedi; �ogunu
bilmiyordu bile.
Yine de, Marx'1 inceledikten sonra kendi sorunlarunizm
iistiineegilmek, bu sorunlara olumlu �i::iziim yollan bulmak im­
kammu1 arttmr. Marx'm eserini, degi§tirerek ya da benimse­
yerek, ya da reddederek i::igrenmek demek, son yiizy1hn belli­
ba§h sosyal ve siyasal temalartm kendi fikri geli§imimizde y«­
�:imak demektir.

Marx heJleyi kapsayan bir toplumbilim dii§iinmii§tii;


ger�ekten, eseri, ba§hba§tna bir •toplumbilim> olmak �abasm­
dad1r. Marx'm kurdugu §ema toplumsal hayatm hi�bir yi::inii­
nii dl§artda b1rakmaz; bugiin bile toplumbilim dt§tnda kabul
edilen bir �ok §eyler Marx kavramlanmn ve teorilerinin kap­
sam1 i�indedir. Marx'm b1rakt1g1 mirasm busiin ii;in i::inemi her
§eyden once §Udur: Fikirlerinin ansiklopedik olU§U, yapt1g1
a�1klamalann �ok uzak alanlara eri§mesi. Bence, bu �ekicili­
gi yiiziinden, i::iz ellikle Amerika Birle§ik Devletlerinde son y1l­
larda sosyal incelemeler Marksizme yi::inelmi§ bulunmaktad1r.
Marx akademik �ah§ma alanlanmn dar s1mrlannda kal­
maz. Onun eserinde bugiin siyasal bilim, toplumsal ruhbilim,
ekonomi, toplumbilim ve antropoloji diye bilinen bilim kol­
lanmn hepsi kullamhr ve bunlar temelli bir gi::irii§ a�1smm ku­
rulmasma hep birlikte yard1mc1 olurlar. Bu gi::irii§ a�1s1 bir
toplwnun ( 1) bii� olarak yap1s1ru; (2) o toplumun tarihini
yiiriiten �arklan; (3) en ince psikolopik aynnttlanyla birey­
lerin oynad1klan rolii kapsar.
Dabas1, Marksi;lhkta kapitalist toplumun unsur lan i§le-
yen bir �ma meydana getirirler; aralarmdaki il i§kiler belir­
siz, kaypak bi.r �kilde btraktlm az. Dog ru, ya' da yanh§, bu un­
surlar §em anm i�inde birbirleriyle ,ya kmdan ve ozel ili§ki ku­
racak bi�imde yer almt§lardtr. Bu il i§kiler Marx'm ozel teo­
rileridir; berabe rce ele almdtklarmda Marx'm en gene) sosyal
teorisi o rtaya �tkar. Tarihsel deg i§im ve onun i�inde devrimiD
yerini belirten teori.
Biitiin bir toplumu yaptstyla ele alan bu gorii§ kia.-nk
toplwnbil imci bir d ii§iinii§Wi sonucudur. Marx bu t eoriniu
1�g 1 altmda, zamanmm siyasal ekonomi biliminin soyut kav­
ramlarmt insanlar arasmd aki toplumsal ili§kilerle a�tklayarak
5e>mutl a§ttrdL Boylece ekonominin ve toplumbilimin gofiir
Jeri arasmda bag mttlar kurarak �agda§ bur juva toplwnunu
belirleyen bir §em a elde etti. Sonra bu §em ayt kullanarak bur­
JU Va toplumu i�inde neler oldugunu, bwjuva toplwnunun
nereye varacag mt a�tklamak i�in bazt teoriler ortaya at­
tt. (*)

:]ema ile teori arasmdaki bu aylTlm �ok onemli bir uok­


t.adtr. :}ema bir §eyi anlayabilmem i z i�in gozoniinde tubna­
miz gere ken unsurlart g 0ste ren az-�ok d iizenl i bir listedir.
Dogru ya da yanh§ deg il , kullant§h y a da kull ant§Stzdtr. Teori
JSe bir §em anm unsurlart arasmdaki ili§kileri ve bu unsurla­
nn onemlerini beli rten, dog ru ya da yanh§ oldugu ispat edile­
bilir bir a�tklamadtr.

Bu aytrtmt gozoniinde tutmadan Marx'm esermm hem


ger�ekten degerli, hem de yanh§larla dol u, yetersi z ya d a ge­
re ktigi kadar a�tk se�iklikten uzak olu§unun neden ini b;ula­
m ayiz. Astl onemli olan Marx'm yaratttg 1 :remadu. Marks�­
hkta ayakta duran da budur. 0 bize, insanlar, toplum ve t<l­
rih iizerinde ki d�iincelerim i zde yardunct ola bilece k bir kli-

( *) Burada kullantlan yapisal ve tarihael top)umbilim i1;in DIA­


G!S OF :MAN'e bak=; bu kiupuki baz1 gorii§leri buraya aihpe
ettim: SOCIOLOGICAL IMAGINATI ON'a da balumz.
sik ara� vermiljtir. Mark�1hgm �eljitli yeniden dogu1Iar1 da
bundandlI'. Marx bir �ok noktalarda yamlmtljtlr; bu biraz
1883'te olrnesinden, biraz araclill bizim ljimdi kullanabil­
digimiz kadar dikkatli kul lanamamtlj olmasmdan, biraz da a­
racm baz1 k1S1mlarm111 diizeltilmesi, dahas1, yeniden yap1l­
mas1 gerektigindendir. Zaten esk1mek tarihte olagand1r; Marks­
c:;ll1gm tarihi de bu kanuna uyacakttr.
Marx'm teorilerinin ne dogrulugu, ne de yanhljhg1 kur­
dugu �mamn ger�ege uygunlugunu gosterir. :}ema �eljitli te­
oriler kurmak ve ondan yararlamlarak kuru lmulj teorilerdeki
yanhlj!an diizeltmek i�in kullamlabilir. $eman111 kendisinde
de, onu daha iyi bir �oziimleme arac1 k1lmak ve ger�eklere
daha iyi uymasm1 saglamak i�in degiljiklikler yap1labilir.

Marx, tarihi, insan ve toplumla ilgili her ciddi �ah�mamn


temellaljt olarak gormiilj ve tarihi o yolda kullanmtljttr.
:Jemasm1 kurdugu Ondokuzuncu Yiizyal kapitalizminin ku­
rumsa l ve psikolojik biitiin belirtilerinin ozelliklerini anlat·
m� ve herbirinin tarihin aka§mda oynadti1 rolii kendince be­
lirtmiljtir. Max ljemasm1 yalruzca •toplumun bir anatomisi•
olarak sunmuyor, §C ffi8 Y I meydana getiren unsurlar ve gii�­
ler arasmda tarihin akiljl i�inde degi§Cn ililjkileri gostermell:
ic;in kullamyor. Marx'm �m.es1 toplumu biitiin olarak goster­
mekle kalmaz, onu tarihin geliljimi i�inde de ele ahr.
Marx ne kesin bir tammlama, ne de durgun bir ljema sun ·
ma.le ister. Tarih i�inde belirli bir �ag1 ka�yan egilimlerle,
kendi zamammn sanayi kapitalizmi ile ilgilenir. Sosyal ya­
payla ilgili �emasma ve tarih teorisine gore onemli s.eyd1g1 egi­
limleri gosterir ve boylece gelecegin de muhtemel bir resmi­
ni �izer. Bu tarihset ozellik ilkesi toplums.el araljtirmalarda ve
toplumsal konularda uyulacak bir kural; baljka teori ve kav­
ramlan e)e§tinnede kullam)abi)ecek bir yontem; top)um hR­
yat1 ve tarihin yap151yla ilgili bir teoridir.
1. Bu teori bir ara§tlrma kurah olarak, olaylarm ve eg; ·
limlerin belirli bir i;agm i<;lnde formiile edilmesi gerektigini
gosterir ve bunlarm o i;agm s m1rlan d1§ma ta§irmamam1z ge­
rektigini hat1rlatir. •Biitiin toplumsal hayatlll gene) §artlanm·
degil, onlarm bugiiniin burjuva toplumundaki ozel tarihsel
bii;im lerini • inceleriz. ( * ) . Bu ilkeye gore, buguniin nicesel
degi§imlerine dayanarak gelecege atrl yapamayu; bunun gibi,
gei;mi§ i;aglan da bugiiniin §artlarma vurarak yor urnlayama­
y1z. •l;aglar• iizerine dii§iinmeliyiz. Her i;ag yeni bir t;�i r
toplum demektir; kendi insanlanm yarat1r. Ne o toplurn, n e
de 0 toplumun insanlan bir onceki i; a g ile kar§1la§t1rarak an­
la�1labilir. Biitiin yapabilecegimiz, ii;inde bulundugumuz i;ag1
inceleyerek bundan sonraki r;ag1 hazulayan egilimleri bulma­
ga i;ah§maktir.

2. Gorii§leri ele§tirmek i.;-in k u llanabilecegimiz b:�


yontem olarak tarihsel ozellik bize gorii§lerin ve kategori­
lerin ebedi degil, ili§kin bulunduklan i;aga ozgii olduklarm1
gosterir. Tarih it;inde belirlidirler. Mesel3, miilkiyet kiit;iik i§
adamlarmdan kurulu bir toplumda ba§ka §ey, biiyiik §irket­
lerin hakimiyeti altmdaki bir toplumda ba�ka §eydir. Aym !}e­
kilde • ozgiirliik . , •kira., • i§ ' , • ni..i fus', •aile', ve • kiiltiir- gibi
kavramlar kullamld1klan i;aglara gore degi§ik anlamlar ta�•�­
lar. Belki de Marx'm • burjuva dii§iiniirlerine• kar§I yapt1g:
en onemli sui;lama, bu dii§iiniirlerin dii§iincelerini tarih di§•
kategorilerle yiiriitmege kalkl§ffil§ olmaland1r.

3. Toplumun ve tarihin yap1s1 i l e ilgili bir teori olarak


tarihsel ozellik ilkesi insan tarihinin i;aglara ooliinebilecegini,
hatta boli..i n mesi gerektigini ileri siirer. Her i;ag kendine oz
gii yap1s1 gozoniinde tutularak tammlanmahd1r. uKurallare,
ya)mzca, §U ya da b u t;agm kendine ozgii yap1 degi§im)erim
yoneten mekanizmalard1r. <;ag1ar ii;inde degi§meler yava§ ya­
va� evrim yoluyla, i;aglar arasmda 1se ihtil311erle olw.
Boylece diinya tarihinde insan toplumu ihtilalden ihtilale ge·

( :J: ) Bak, Karl Koscli, KARL MARX (New York, 1938 ), say fa 38.
cerek geli!jir, her ihtilal yeni bir �ag a�ar. Her �ag bag1msu:
bir tarihsel olu!jwn olarak kendisine uyacak kategorilerle in­
cele nmelidir.

Marx • i ns.an tabiatmm mahiyeti-, insamn ne oldugu ve


olabilecegi hak..km daki gorii!ji.ine belli toplumlara, tarihin be­
lirli �aglarma bakarak varm•!jhr. Marx·m insan tabiah i.i..z e ·
ri ndeki gorii§leri bana her n e kadar boliik por�iik gori.iniiyor­
sa da. bunlar sosyal psikolojinin en yeterli varsay1mlanyla ge­
nellikle uyu!jurlar. Marx' a gore, • i nsanm dogu!jtan getirdiii•
yeteneklere ve yetersizliklere dayanarak toplum ve ta­
rihle ilgili pek az !jey a�1klayabiliriz. Marx'a gore, insan tabi­
ab, varolan, ya da varolmas1 miimkiin olan herhangi bir ku­
rum i�in degi!jmec:, ka�1n1lmaz bir dayanak noktas1 degildir.
insan tabiah belirli toplumlann yap1s1 ve toplum katlanyla
yakmdan bagmtihd1r.

Mesela, Marx, Jeremy Bentham hakkmda §Oyle yazar:


·Bentham biiyiik bir safhkla kii�iik esnafi, ozellikle ingiliz k ii ·
�iik esnafmt, n o r m a l i n san olarak kabul ediyor. Bu garip nor­
mal adama ve onun diinyasma yararh her!jey mutlak olarak:
yararhdir. Bentham bu ol�iiyii ge�mi§e, bugiine ve gelecege
uyguluyor .• (*) .
Ba!jka yerlerde daha d a ileri giden Marx §Oyle der: .c;ag.
da!j endiistri ve bilimle �agda!j yoksulluk ve �okiinti.i arasm­
dakl bu �eli!jme, yani �agumzm iiretim gii�leriyle toplumsal
!jartlan arasmdaki bu �eli!jme, elle tutulur, gozle goriiliir, i n ·
k.B r kabul etmez b i r ger�ektir. Baz1lan �agda!j hayatm getir­
digi bu �atipnalan da ortadan kald1rmak isteyebilirler._ (Arna)
biz yeni toplumsal iiretim diizeninin hayah iyiye gotiirebil-

(If<) KAPtTAL, a.k. sayfa 668.


mesi i�in yalmzca .yeni insanlar• a ihtiyac1 oldugunu biliyo­
ruz . > (*).
• insan•'m hemen hemen sonsuz gi.ici.i vard1r. Karl Mar:i:
varsay1mlarmda ve di.i§i.incelerinde Onsekizinci Yi.izyd gele­
negini siirdi.irmi.i§tiir. Bu gelenekte insanm yap1s1 bir ahlak
felsefesi a�1smdan ele ahnml§tlr. insan tabiatmda ozgi.irli.ik v�
alul birle§ir; sosyalizm gelince insan tabiata tam anlam1yla
h:lkim olacak, ya§amak ve geli§mek i�n gerekli bi.iti.in imkan­
lar herkese a�dacak, i§te o zaman ozgi.irli.ik ve akd gori.ilme­
mi§ bir §ekilde serpilip geli§ecek. Nasd Adam Smith'in Ah!aJU
Duy�ular Teorisi bize George Herbert Mead'in •toplumsal
davramK1hgm1• hatirlat1yorsa, Marx'm 1844'te ve daha once
yazd1klan da zamanumzm en modern sosyal psikoloji �allf­
malanm akla getirmektedir.

Yalmz toplumsal ara§tlrmamn ger�ekte ne oldugunu, bu


ara§tJrmanm ama� ve yontemini gostermesi bak1mmdan,
Marx'm eseri zamanumz toplumsal ara§tlrmalarma bir ornek
olabilir. Eger bir felsefe insanlara �ah§malarmda yard1mc1 c­
lan bir di.i§i.ince ise, Karl Marx'm M arks�1hg1 da bOyle bir fel-
9efedir. Mant'm one si.irdi.igi.i kavramlarla, bilhassa tarihsel
ozellik ilkesinin yard1m1yla, �agda§ M arks�1hg1 ele§tirmekte
klasi.k M arks�1hgm ne ol�i.ide ge�erli oldugunu gostermege �a­
h�cagu; k1sacas1, M arx'm dii§iincelerinin, kendi kurdugu
di.izen i�inde, ne ol�i.ide revizyona a�1k olduklanm ortaya koy­
maya �ah§acagiz.

(*) Karl I...Ovith, MEANING IN lilSTORY (Chicago, 1950) say­


falar: 36-37.
MARX'IN F'lKiRLERt

Man:'m savundugu •bilimsel sosyalizm• in en onemli


ozelligi §Udur samyorwn: Man:'m ideal toplwn hakkmdaki
dil§i.inc eleri , i c;inde YB¥1d1g 1 toplumun pratikteki i§leyi� ile ba­
� m t 1 ltd1r. Man: geli§me halindeki toplumda go rdi.ig i.i eg ilim­
lere dayanarak gelecekteki toplwnun !jemas1ru c;izer: Gelme­
sini istedigi kapitalizm somast toplum. i§te bu nedenden oti.iri.i.
Mane, hie; olmazsa olgunluk c;agmda, i.ilki.iler a�1klamay1 red­
cteder. Arna, a hlak bakunmdan toplumu suc;lar. Suc;lad1g 1 §ey­
lerin toplum bilim a�smdan sonuc;larm1 belirtir. Siyasal alan­
cta, dikkati tarihi deg i §m enin arac 1 olan i!Ki smt.fma c;eker:
bu insansal arac;la onun dogal a �ac 1 arasmda geli§mekte olan
1 l i!?kinin kapitalist toplwndaki en onemli egilim oldugunu. 0
lay ve rakkamlar, teori ve sloganlarla sa vunur. <;iinki.i kapita­
list toplwn, ic;indeki bu aracm geli§mesi ile y1k 1lacak ve sos­
y a lizm g elec ektir. i!jc;i snufmm tarihsel dogU§U kapitalist zo­
r u nluluk d i.inyasmm en bi.iyi.ik itici g i.ic i.idi.ir. Bu gi.ic;, kapita

51
lizmi, sosyalist �a, ozgiir liik diinyasma, ihtilalci bir atlama­
ya dogru siiriiklemektedir.
Ulki.i ya da ama� ile ara� arasmdaki bu bag hem bir ah­
lak hem de bir di.i§i.ince stratejisidir. Merri i.itopist diye ad­
landard1g1 toplumbilimcilerden aymr. Kapitalist toplwnun
karakteri olan bu ara� ile sosyalist iilki.i arasmdaki bu i�i
Marx'm toplwn §emasmm en onemli ozellikleridir. Bu §ema
i�indeki tarihsel yoneli§ bir �ok teorilerinin �evresinde don­
di.igi.i politik eksendir. Bu ili§ki ayru zamsnda sosyal teoride
sosyalist emelleri yaratan ahlaki ho§nutsuzluklar ve. bazen
de liberal i.ilki.iler i�in yeni bir gori.i§ a�1s1 saglar. �imdi
gorecegimiz gibi Marks�1 ilkenin en kan§1k anlam belirsizlik ­
lerine de yol a�ar: i.ilki.i ile ara� arasmdaki bu ili§ki siirekli
olarak ortaya �1kan ard fikirlerin, metafiziksel kavgalann ve
Marx'dan sonra gelen Marks�ilarm yapt1g1 onemli diizeltme­
lerin temelinde yer alar.

Sistemde mevcut bu tarihsel aracm hangi ekonomik ve psi.


kolijik mekanizmalar tarafmdan geli§tirildigini ve bu geli§imin
nasil ka�1mlmaz bir bi�imde kapitalizmin ortadan kaldmlma­
sma yol a�t1gm1 anlatmak klasik Marksizmin temel amac1-
dir. Bu geli§medeki gecikmeleri tammlamak ve geli§imi htz­
�and1rma �arelerini ara§t1rmak, ya d a sabarla sonucu bekleme:C
ise, daha soraraki Marksizm ti.irlerinin aynld1g1 noktalardtr.

Marx'm kurdugu sistemin dikkate deger tutarhhg1, un­


surlarm birbirlerine olan s1k1 baghhklan, Marx'm i§� smifmm
geli§mesi ve ihtilal yapmas1 konusundaki temel gori.i§i.ini.in de­
gi§mezligini yans1t1r. Eger bu noktay1 gozden ka�u-maz­
sak Mar�1hg1 bi.iti.in olarak bozmaktan kurtuluruz �im­
di ele!itirilerimizi yapmadanklasik Mar�1hgm en onemli
kavram ve onermelerinin k1sa bir �masm1 �izmege �ah§a­
hm (*).

(*) Bu bOliimde Man'daD iktibas yapmJyorum ; bunun }"'3D­


d an anla§tlaca�ru umuyonJID.
1. Bir top/umun ekonomik teme/i, inssnlar1run psikolo-
11fori de dahil olmak iizere, o toplumun sosya/ yap1BJru tayin
eder.
S iyasal, d insel ve h u kuki kur u mlar ile insanlann i�inde
ya§ad1klan diinyay1., bu diinya i�indeki yerlerini ve k e n d ile­
rini anlamalar ma yarayan fikirler, tasavvurlar ve ideol oj iler
t o pl umun ekonomik temel ini yans1hr.
Bu onerme M arx'm maddeci topl um tipindeki e n onem­
l i dii§iincesine dayamr: (Ekonomik iiretim bi�imi, alt yap1 , e­
l.:onomik temel gibi adl ar da v e r il en) topl umun ekonomik te­
meli (iist yap1 ya da kurumsal, ya da ideoloj ik bi�imler diye
2dl andmla n), toplumun diger k1smmdan aynhr. M arx ekonc·
mik t e mele iiretim gii�lerini v e i li � kiler ini d ahil eder. Kapi­
ta list diizende bu sonuncular, aslmda, ozel miilkiyet kur u mu
ve bunun sonucu olarak bu ara�lara sahip olanlarla olmayan­
!ar arasmdaki s1mf i li§kileri demektir. Daha kar ma§lk bir kav­
ram olan (iiretim gii�leri) kavrammda hem maddesel, hem
de toplumsal unsurlar v ar drr: ( a ) Emege konu olmak �rti yle
tabii kaynaklar -mesela toprak ve madenler gibi-; (b)
M addesel te�hizat -mesela ara�lar , makineler v e teknol oji--·
(c) Bilim i le miihendislik ve bunlan yaratan, ya da geli§tiren
insanl an n h iinerler i; (d) Bu h iiner ve ara�lara dayanarak �a­
h§an insanlar; ( e) Aralanndaki i§ boliimii- bu sosyal or giit­
lenme ve r i m i artt1r d1g1 ol�iide-.

2. Tarihse/ deAi11me dinamiAi iiretim �iii;leri ile iiretim


ili§kileri arasmdaki i;at111madlt'.
Kapital i z min ilk devrelerinde iiretim i li§kileri ilret i m gii�­
l e r i n i n geli �mesini kolayla§tm r . Kapitalis t l erin endiistr1le�me­
deki �ah§malan M arx'm Kapital'inden dah a iyi h i�bir yerde
oviilmemi§tir. Arna z amanla kapitalist endiis tri d iizeni - ii r c­
°
t1m il i§kileri- iiretim gii�lerin i z incire vurur; onlarla apa�1 k
blr �eli§meye dii§er. • <;e li§me• deyince �eli§men i n ortaya �tll­
tq;i t o p l um un temel yap1s1 geregi olan ve onu d�eden
ya da onun • otesine gei;meden• �oz iimlenemiyecek bir sorWl
an!Jyorum. Marx'a gore • t e mel yap1• kapitalist ekonomi dii%e-
nidir. Teknolijinin siirekli o larak geli§mesi ve tam o larak ii­
retime u ygu lanmast miilk sahiplerinin �tkarlan ile �att§tr. K a ·
pitalistler, eldeki tesislere yapttklan yatmmlardan zarara u g ­
ramamak i�in yeni bul�lann s a t m ahmp k ullamlmalartna en­
gel o lu rlar. O retimin artmast ve teknolo jinin i lerlemesi ile ,
ancak kar hadleri bu sayede a ym kalacaksa, ya da yiikselece,t·
se, i lgilenirler. Bo ylece se rmayenin kendisi •kapitalist iiretim
diizenini baltala yan tarihsel engeldir-.

3. Miilk sahipleri ile i§�iler arasmdaki s1ru/ SBVB§I ne5-


nel ekonomik �at1§mala:rm toplumsal siyasal ve psikolojik
goriini.imiidiir.
Bu �att§malar burjuva toplumunun degi§ik stmflanna
meosup ki§ilerinde ayn tepkilere yol a�ar. K tsacasi, kapit<>­
list ekonomideki •nesnel• �eli§me kapitalist top lumdaki stml
sava§tnda •oznel• bir kar§thk bulur. Bu sava§ta iicre tle �ah§an
i§�i ler geli§en ilretim g ii�lerini, miilk sahipleri de yerle§mi§
uretim ili§kilerini siirdiirmeyi ( ozellikle miilkiyet ili§kilerini )
ve bunlarla birlikte miilk sahibi o lmayan stmfm somiiriilii§iinii
temsil ederler.
Bo ylece tarihin nesnel bir akt§, bir diyalektik ve bir siiru
c;eli§meler ve bu �eli§melerin �oziimii o ldugu go riililr. Tarih,
a ym zamanda, bir s miflararast sava§ttr. Bu iki dii§iinii§ Marks­
.
c;thkta o lduk�a se�iktir. «;iinkii Marx, ihtitalin, geli §en mad­
desel iiretim g ii�le rinin iiretim ili§kileri ile �atl§maya dii§mE­
lerinden �tkacag mt ileri siirmii§tiir; bu ihtilal, giiciinii nesnel,
ekonomik bir �att§madan alan stmflararast miicadeleden do­
gacakttr.
Bu nokta, daha soyut o larak •diyalektik• yonteme u yar
bir bi �imde ortaya konabilir. Marx'm gorii§iine gore siirekli
degi§im (hem d e kar§tt o lana dog ru bir degi§im) her§eyt.1
oziinde vardtr; o yleyse kapitalist toplumda da vardtr. Diya­
lektik yontem, bif toplumsal yaptyt, o toplumsal yaptda g o ­
riilen u yumlu durumlardan �ok �att§malan inceleyerek an­
lama yontemidir. K tsaca ve ah§tlmt§ bir ifade ile, •diyalek­
tigin kanun lan• §Unlardt r: (a) Yeteri kadar degi�n
�yler n i telik bak1m mdan i l kinden c;ok ayn bi r bic;i­
me girerler; (b) Bir�ey ba�ka bir�eyin ic;inden i;ikar ve son­
ra onunla c;at1�maya dii�er; ( c) Boylece ta rih kiic;iik ve yava�
degi�melerden c;ok c;:i t1�m a larla ve bunlarm c;oziimlenmele­
riyle iler ler.

4. Bir Aelir kaynaj1 olarak mulkiyet nesnel bir s1rui oli;ii ·


sudur: Mi.ilk sahipleri ve i¥;iler kapitalizmdeki temel iki smI·
(1 rneydana Aetirirler.
Marx toplumun k a tl a � m a s1 ile i l gi l i k a tegori lerini ek�...k
b1.rak m1�tir. Kapital'de tarihsel olayl arm s1mf ana lizleri ve
kendisinin daha da soyutla�t1.r d 1g1 ka p i t a l ist toplum ti p i iize­
rindeki fikirleri i l e bi r l ikte bu konuda birkac; tamrnlama go ·
riiliir. Biitiin bunlardan gorii � l e rinin ve teori lerinin �yle ol­
dugu ortaya c; 1 k a r:
En tem e l sm1f olc;iisii insanlarm iiretim arac;lan i l e olan
ili�kile r i d i r. B u, her�eyden once ekonom i k ve hukuki �rt­
larla i l g i l i , nesnel bi r olc;iidiir. Ureti m arac;la nm elleri nde tu­
tanla r , burjuvalar, onlarm iicretle c;ah�t1rd1klan da i�� suuf1
(proletarya) d 1 r. B u bic;imde tamm lanmca b u te rimler, tor;­
lumsa l orgiitleri ya da psiko lojik durumlan degil, belirli in­
san toplu luklanm gosterir.
Bu nesne l anlamda Marx AlmHIJ ideolojisi'nde �oy­
le yaz1yor: •S1mf ki�i lerin iistiinde ve onlara k a r�1 bag1m­
siz bir varhk kazand1gmdan insanlar varolma �rtlarmm
onceden k a rarla �tm l d 1g1m, hayattaki durumlar mm ve ki� iser
ge li�mele rinin s1mflan tarafmdan t e yin edi ldigini, bulunduk­
lan s1mflar ic;inde eridiklerini goriiyorlar . .
Sonradan Max Weber'in ya ptig1 gibi, bu onerme M a rx'·
m d ediginin � n lam1m bozm1yacak bi r �ekilde deneysel ola ra...:.
da o r t aya kon a bi l i r. Bir kimsenin deger ve rdigi �eyleri elde
etme i m kenla n, hatte deg e rleri n kendileri bile, ki�inin 1c;m­
de buJundugu nesnel, ekonomik sm1f durumuna baghd1r. B i r­
tak1m psi kolojik dii�iince ve tutumla rla i l g i l i olmaksum. b u
fik i r h i e; olmazsa istatistik topluluklar ic;in dogrudur.

S. Kapitalist toplurnda s1ruf sava�1, -ftdojal• olsun ol


mssm-- s1ruflar arasmda uyumdan daha dolal, daha kai;;1rol­
maz bir durumdur.

Marx'm dogal uyum ileri siiren teorileri reddetmesi ka­


pitalist toplumda �1kar �att§malarmm temel oldugunu dogru
tar. •Teme l • sozciigiiyle, di.izen i�inde diizeltilmesi miimkiin
olmayan bir durumu anlamahy1z: Yani bir k1s1m �1karm ot�
ki �1karlara uymad1g1 bir durum. Mane ve Marks�1larm bii­
yiik bir kismt.na gore genel ve esas �1kar �att§mas1 miilk sz..
hibi olan ve olmayan s1mflarm varhgmdan �1k1yor. Bu s1mf­
lar farkmda olsalar da olmasalar da, aralarmda, iiretim ara1;­
lan ile olan ili§kilerinin belirledigi ka�1mlmaz bir �Lkar �att§ma­
s1 vardlf. Yani temel � tkarlan arasmda bir �att§ma vard1r.

6. Kapitalist toplumda i§t;iler hukuki ya da siyasi haklat


ve imtiyazlar elde etmekle somiiriildiikleri 11artlardan ve ih·
tilalci kaderlerinden kurtulamazlar; sendikalar ve i§i;ti partile­
ri ihti/Bli olgunla1jt1rmada laydal1d1rlar ama sosyalizm ii;;in
bir teminat delildirler.
Orta sm1f demokrasisi her zaman ekonomik e§itsizlikle­
re ve somiiriiy e dayamr. Onun i�in Mane durmadan reform
hayallerine kar§t uyanmda bulunur ve bu hayalleri iiretim
gii�leri ile iiretim ili§kileri arasmdaki nesnel �eli§meyi hatt•­
latarak ortaya koyar. Yalmz tek bir �oziim yolu vard1r: Emek­
�iler varhks1z s1mf olarak, miilk sahibi sm1fa kar§t yapacaklan
ba§arth sava§la bu nesnel �eli§meyi kendileri �oziimlemelidir­
ler. i§�ilerin kendileri kapitalist iiretim ili§kilerinde kokle§mi§
iist yap1y1 biitiiniiyle alt iist ederek yap1c1 iiretim gti�lerini
serbest b1rakmaltd1rlar. Bugiin kapitalist diizenin kahhg1 i�in­
de zincirlerle bagh duran iiretim gii�leri o zaman biiyiik bir
i lerleme temposu ile ileri f1rlayacaklard1r.

7. Somiirii kapitalizmde bir ekonomik diizen olarak


vard1r, bu da ihtilaJ imkliruru artt1rmaktadir.
Ocreti ne olursa olsun kapitalizmde i§-;i ekonomik baklm·
dan somilriilmektedir. Manr'm • arttk deger• ilkesinin pratik
anlam1 budur. Marx'a gore yalmz insan emegi d eger yarats­
bilir. Arna �i i§giiciinii kullanarak hesab1na �ah§tlg1 kapita-
list tarafmdan kendisine Odenen iicretin Ustii n de bir deger
yaratmaktadtr. Boylece ortaye i;1kan • artlk deger> k apitali&t
srn1fm mah olur; kapitalist d iiz ende i�i;i ooylelikle srimiiriiliir.

8. Srnrf yaprsr �ittiki;e kutupla�rr, dolayrsiyle ihti/81. im·


k.iru artar.
Kapitalist toplumun yap1s1 §U degi§ikliklerden gei;ecek­
tt.r: (a) Burjuva sm1hndan ya da orta sm1ftan olanlar azala­
ca.k; (b) Ucretli i�i;ilerin say1s1 artacak; (c) Toplumun bur
j uva ve proletarya smiflan arasmda boliinmesi kuvvetlendik·
i;e biitun diger •ara smlflar> siyasal alandan koybolup gide­
ceklerdir. Genet olarak Marx, bu •ara sm 1flarla• az var1 1 k J 1
kiii;iik burjuvaziyi gostermek ister. Beyaz yakahlar, yani m e ­
murlar a r a s m 1 f a dahil degillerdir.

9. i§l;ilerrn maddi yoksulluklarr da yabancrlapnalarrna


para/el olarak artacaktrr.
Ucretli i�i;ilerin artan yoksul lugu, yalmz ya§Bma
�rtlarmdan dogan maddi yoksulluk degil, aym zam anda, ya­
banc1la§madan meydane gelen ruhsal i;okiintiidiir de. bu
iki §eyi birbirinden ayn tutmak ve ruhsal yabanc1la§·
manm Marx'a daha onemli goriindiigiinii hat1lamak ge­
rekir. Maddesel hayat §artlan yiikseltilse bile yabanc1la�
ma yerinde kalabilir, hatta artabilir de. Arna sonraki Marks­
i;ilann i;ogunun ruhsal i;okiintiiye, insanlarm i� hayatlarmdan
sogumalanna onem vermelerine ragmen Marx i�i;ilerin her
iki bak1mdan da daha fazla 1stirap i;ekecekleri kamsmdayd1..
Oyle samyorwn ki bu yabanc1la§may1, bugiin Amerik<l
Birle§ik Devletlerindeki endiistri ruhbilimcilerinin • i§ h�­
nutsuzlugu• dedikleriyle bir saymak Marx'1 yanh§ anlama ktir.
Marx'm bu zor anla§tlan yabanc1la§ma kavrammm arkasmda,
herhangi bir i§te mevcut olmas1 gerektigine v e ancak sosyalist
bir toplumda geri;ekle§ecegine inand1g1 bir amai; bulunmakta­
drr.

Merx'a gore kapitalist bir diizende iicretle i;all§mak in­


s an l ann ihtiyai;lan olen §eyleri elde ebnek i� gOsterdiklr.-
ri bir faaliyettir. Bu faaliyet uzak ama-;lar i-;in giri�ilen ve tek
ba§JM ele almd1gmda doyurucu olmayan bir faaliyettir
i nsanlar kendi �lerine kar§J yabanc1la§1rlar; kendilerinin
d1�mda olan toplurnsal §artlarm zorla yi.i kledigi i§ faaliyetle­
ri ile insan arasmdaki mesafe a-;1hr. Bu, benligi geli§t1rmek
i -; i n bir yol degil. tersine benligin ac1 bir inkandir. Fiziksel vr?
rubsal enerjilerini yapt1klar1 i§le •diledikleri gibi geli�tiremez•­
Jer; fiziksel bakundan kendilerini yitirip ruhsal bak1mdan y1-
karlar.
Bundan ba�ka, i�i, -;ah�masmm denetimini o J§Jn
!'abibine verir: · i� kendi i§i degildir, ba�kas1 i-;in yapilan bir
l§tir... i§-;i i�inde kendisine degil, ba§ka birine aitt ir.• insan­
lar i§teyken benliklerine sabip olmazlar, ancak bo§ zamanlarm­
da kendilerini bulurlar.

Son olarak i § ozel mi.ikiyetin yaratilmasma yol a-;ar; i§in


i.iri.ini.i ba�ka birine aittir. i�-;i kendisini bu iiri.inde eritir; ne
kadar -;ok -;ah§irsa iiri.in o kadar f azladir ama kendisinin de ·
gildir. Bu yi.izden ozel mi.ilkiyet i§-;iyi yabancila§maya si.iriik·
ler. Yani i§e kar§I yabancila�ma i l e ozel mi.ilkiyet di.izeni bir­
l i kt e gider.
Ekonomik somi.iri.i ile elele veren yabancila�ma yoksul­
luga v e zamanla proleteryamn kendi bilincine ula:ian bir sm1f
olarak ortaya -;1kmasma yol a-;ar.

10. Bilinq.siz ( kendince) bir s1rof olan iicretli i§i;iler, ken­


di-ic;in s1mf (bilini;li s1rof) haline gelecektir.
ilkin, i§-;i sm1f1 nesnel bir vak1ad1r. Kalabahk bir insan
ki.im e'sidir. Ekonomi i-;inde onu tamml ayan bir yeri vard1r.

Strufla�manm ikinci devresinde bu smum i.iyeleri bir sm1f


haline gelmelerinin bilincine eri§ip ortak durumlarmm v e ka
pitalist toplumu degi§tirme veya muhafaza etme konusunda­
k i rollerinin farkma vanrlar. Boyle bir sm1f bilinci • S m 1 f • te­
riminin nesnel tam�ma dabil degildir. Bu bir tamm degil bir
dilektir. Marx'a gore bu smiflarm i.iyeleri arasmda geli§ecek
olan bir §eydir. Nas1l geli�ecegini, ni-;in geli§ecegini a-;1kl ad1gi
Kadar iyi ai;1klarn1yor: c;unku, yapt1g1 s1mf i;oziimlernesine go­
re, iki s1mfm i;1karlan nesnel ve giderilrnesi irnkansiz bir i;a­
ti§rna ii;inde oldugundan bu s1mflann uyeleri en sonunda ken­
di i;lkarlanm farkedecekler ve onlann pe�inden ko§acaklardir

Birinci onerrnede belirtildigi gibi, fikirleri ve ideolojivi


�ir toplurnun ekonornik ternelleri bii;irnlendirir. Proletaryamr:
da s1mf bilincine varrnas1 bu kurala uyacakt1r. i nsanlann b<!­
nirnsedikleri, kendilerine rnalettikleri dii§iinceleri, ya�ad1klan
i;ag ve ii;inde bulunduklan snufm yeri §ekillendirir. Arna evre11 -
sel ve §a§rnaz bir ili�ki soz konusu degildir. Bir toplumu yone­
ten s1mfm dii§iinceleri gene] olarak o i;aga hakirn olan dii§iin·
celerdir. 0 hakirn s1mftan olrnay1p onun gerek geri;ekler, ge­
rekse kendi i;1karlan ile ilgili tamrnlarnalanm kabul edenler
yanh§ bilini;• ii;indedirler. Arna zarnam gelince proletarya dog..
,

ru bir s1mf bilincine eri§ecektir.


i§t;ilerin s1mf bilinci gittiki;e artacak ve gorii§leri gittik­
i;e uluslararas1 bir nitelik kazanacak. Bu ekonornik ve psikc­
lojik degi§rneler kapitalizrnin kururnsal ve teknik geli�rnesi
sonucu olarak ortaya i;1k1yor. Bu geli§rne ii;inde proletarya
ulusal baghhg1m b1Takacak ve ulus aymrn1 gozetrneksizin ken­
di s1mfma baglanacakt1r. Uretirn ili§kileri gibi ulusculuk da
onlann geri;ek i;1karlanm gernlernektedir. Bu i;1kar uretirn
gui;lerinin serbest b1Takllrnas1m arnai;lar.

1 1 . ihtilal ii;in lrrsat, ancak, nesnel §art/aria oznel hazff·


Irk bir araya �eldigi zaman -;rkar.

Marx'm gorii§iine gore, ne ba§anh bir ihtital ii;in gerek­


li olan nesnel §artlar, ne de proletarya s1mf1 ii;inde ihtilal
yaprna egilirnleri surekli olarak artar. Her ikisi de nesnel §art­
lann geli§rnesi ve bunlann dogurdugu siyasal ve psikolo­
jik �rtlara gore art1p azahr. Marx bazan ihtitalci s1mf rnu­
cadelesinin oznel unsuru, bazan da rneselenin ternelinde bu·
lunan nesnel geli§rneler uzerinde durur. Meseta- I BSO'de §oy­
le yaz1yor:
• Bugiinku gene] refah �artlan altmda burjuva toplu-
munun i.iretim gi.ii;leri bu burjuva �an altmda miimkiin
olan en huh bi9mde geli§irken geri;ek bir ihtilalin olabilece­
ginden s0z edilemez. Boyle bir ihtilal s neak iki unsur, i;ai ­
da§ iiretim gi.ii;leri ve burjuva i.iretim bii;imleri birbirleri ile
i;eli§meye di.i iNgu zamanlarda mtimki.indiir.•
Proletarya su11h, bu i§i kendine ozgi.i ihtilalci yolla yap­
mak zorundad1r, ams ba§anya sneak elveri§li nesnel ?J"t­
lar altuida eri§ebilir. Ergei; irade ve §Srtlar birle§ecektir. Da­
ha once i§aret edilmi§ biri;ok egilim bunu kolayla§tinyor.
Bunlara ek olarak ba§ka bir kural daha proletarya ihtilalinin
gelecegine i§aret ediyor:

12. Ekoriomik diizen ii;.inde bir sirulm lonksiyonel JU­


zumu o s:irufm biitiiniiyle top/um ii;.inde siyasal iistiinliik �
zanmaama yol ai;ar.
Mani:'m bu soylenmemi§ onermesi oyle saruyorum ki
Marksi;1 iktidar teorisinin temelinde bulunan varsay1md1J'. Bu
cnenneye dayanarak kapitalistler asillerin, kapitalizm de feo­
dalizmin yerine gei;ti. Marx aym §ekilde proletarya s1mf1run
burjuva smrlmm yerine, sosyalizmin de kapitalizmin yerine ge­
i;ecegini di.i§iindi.i. Bir zamanlar yapt1klan i§ dolay1siyle yerleri
doldurulamaz olan yoneticilerin bugi.in boyle bir niteligi yok­
tur. Kapitalist di.izenin geli§me akl§I ii;inde burjuvazi kendi­
sinden onceki asiller s1mf1 gibi asalakla§tl. Bunun oni.ine ge­
i;emezler. Bu onlarm alm yaz1s1d1r. Onun ii;in de mahk\lm ol­
mu§ d urum dadirlar.

13. Simi bOliimiine dayanan biiti.m toplumlarda devlet


miilk sahibi s1ru/larm zor ve bask1 arac1d1r.
Tabii, bu sonui; §imdi s0zi.i gei;en iktidar teorisinden ve
i.ist yap!J"l ekonomik §Srtlann §ekillendirdigi di.i§i.incesindeJO
i;1kar. Devlet bir s1mfm aleti olarak gori.iliir. ileri kapitalizm­
de bu smtf ekonomik bakundan i;okmeye ba§lam1§ bir s1mfttr
Devleti elinde z1;1r ve bask1 aleti olarak tutan s1mf arttk
ekonomik bak1mdan ilerleyen bir smlf degildir. Fonksiyonel
bir zorunlugu da yoktur. Arna gene de ilctidan elinde tutmak­
tadlJ'. Onun ii;in gittiki;e daha fazla zor ve bask1 kullanmak
zorundadir.

14. Kapitalizmde ekonomik buhranJar birbirini kovalar.


Bu buhranJar �ttiki;s §iddetJerunektedir. BoyJece kapitaJizm
3W1 buhrana doAru -proJetarya ihtiJaJine doArv-- iJeTJiyor.
Prol�a siibjektif bakundan hazu hale geldik�.! kapi­
t alizmin objektif i§leyi§ §ekilleri, sistemi gittik�e §iddetlenen
buhraolera siiriikliiyor. Kapitalist diizeni �ep�e saran bu
ekonomik �eli§meler buhranlann artmas1m ka�mlmaz hale
getiriyor. Bu geli§iln kapitalizmin temeli degi§tirilmeden on­
lenemez. BuhranJar bu diizenin yaptsUtdan doguyor.

15. Kapitalizm oonTas1 topJum once bir �i§ devrNin­


den �ktir ve bu proJetarya s1ruJ1run diktatOrliiAii oJacak­
tcr; ondan oonra topJum terr;ek komiinizmin yerlefeeeh• da­
ha yiilcsek bir diizeye �ektir.
Men'a gore hi� kimse kapitalizm sonrast toplumun na­
sd olacagun kesin olarak bilemez. Yalruz iitopistler ve hayal­
perestler gelecek hakkmda �ok ayrmbh plantar �er. Men
1dealler one siirmekten ho§lanmad1gi gibi gelecege ait kesin
nynntllar iizerinde durmayJ da sevmez. Her iki tartt§mayt da
Marx •yersiz• ve •ger�ek�i olmayan• anlamma •iilkii c ii• o!a­
rak gortir. Yine de bu konu ile ilgili yazdarmda ve kitaplarm­
da, ozellikle Gotha Programinin Tenkidlnde Matx'tn gelecek­
t eki topluma ait dii§iincelerini bulmak miimkiin.
Ge�i§ devresine ihtilal devresi de denebilir. Mi.ilk sahi­
bi olan smtfm elinden haklan ahnacak, kapital sahiplerinin
devleti y1kdacak, ekonominin rasyonel bir §ekilde planlanabil­
mesi i�in iiretim ara�lan topluma deVTedilecek. Bu ilk dev­
rede toplumun yonetiminden ve dii§manlara kaqt savunma·
�indan bir iht ilalci proletarya diktatorliigu sorumlu olacakt&r.
nu, her halde Marx'tn 1 8 7 1 Paris Komiinii'nii benzettigi §ekle
uygun bi�y olacakttr. Hala •eski. diizenin damgasmt dogu§tan
1 �1yan yeni toplumu, eski kapitalist toplumun bir�ok kahntdan
kt!lttlayacakttr.• Fakat tarih o noktada bitmeyecek. Daha
yflksek bir diizeye -komiinizm toplumuna- g�eceit; bu
l oplwnun ortaya �kan ilk ozelligi, ihtilalci stntf olan proletar-
yanm (sadece bir iicretliler toplulugu degil ) , niifusun • ezici bir
c;ogunlugu» kapsamas1 olacak. Proletarya s1mh ulus haline ge­
leceginden ulus ic;inde sm1f aynhkla n ve kavgalan olmaya­
cak. Bundan ba!!ka kapitalist diizendeki �ekliyle insanlan
§ekilsizle�tiren emegin ihtisasla�mas1 da ortadan kalkacak.
Beden ve fikir emegi a rasmda eskiden kalma zrthk, !!ehir ve
ki:iy a rasmdaki c;atJ§m a kalm1yacak.
ikinci olarak, devlet ortadan kalkacak, c;iinkLi devletin
tek gi:irevi si:imiiriilen sm1fJ bask1 a ltmda tutmakt 1r. Proletar­
ya sm 1f1 prati.kte biitiin niifusu ic;ine alaca ktir. Bi:iylece prc-le­
tarya a rt1k bir smif olarak kalm1yacak v e devlete ihtiyac; ol­
mayacakt1r. Uretimdeki a na r�inin yerini biitiinii kapsayan ras­
yonel ve diizenli bir plimlama alacak, ancak bu ikinci devre
kapita list diizenin son izlerini de ortadan kaldmp kendi eko­
nomik temelini kurduktan sonrad1r ki, toplum ka pitalist dii­
zendeki ilkelerden apa yn ilkelere yi:inelmege ba§hyaca kt 1 r.
Ancak ondan so�a insanm insana hi.ikmetmesi son bulacak.
insan tabiat1 yi:inetecek. Devlet kuvvetinin yerini halkm oto­
ritesi alacak; Komiinist toplumun • herkes kabiliyeti kadar c;a­
h§3Cak, herkese ihtiyac1 kadar ve rilecek • i lkesi a ncak ondan
sonra uygulanabilecek.

1 6. insanlar kendi tarihlerini kendileri yaparsa da }'B­


P•§ §ekilleri ve tarihin ald1j1 yon ekonomik temellerii• §Bt t­
larrna bajl1d1r. Tarihin ak•§• kai;mms imkaru olmayan bir �­
kilde yap1s1yla smJrlanrru§t•r.
Ma rx'm c;izdigi tarihsel toplum �masmda degi�me a ra­
cmm sosyalist iilkiilerle temelden bagmt1h olduguna i� ­
ret etmi�tim. Onemli i:inermeleri ve dilekleri bu terihsel a ra
cm geli�mesi ve bu geli�enin ihtilalci sonuc;lanyla ilgili­
dir. Bu temel gi:irii�ii ele almca iki genel yorumlama sorunu ile
kar�1la�mz: (a ) Genel olarak Ma rx tarihsel gerekircilige ina­
myor m u ? (b ) ,,Temel itici giic:i.m 1�leyi� §ekliyle ilgili olarak
kapitalist toplumda ekonomik fakti:iriin tayin edici unsur ol­
dugunu mu iddia ediyor? Bu sorular tahmin eclilecegi gibi
tekrar t a rtJ§ma konusu olmu§tur; Marx'dan sonraki Marksc;1-
lar ve ozell i kle Lenin ii;in, bu sorunlar bi..i y iik bir siyasal onem
kazanm1�lardrr. Parti'nin ana strate jisi bu sorulara verilen d�­
gi�k cevaplarm 1�1g1 altmda tart1�1lm�ttr.
Benim her iki soruya da cevab1m, evettir. Klasik Marks­
i; 1hkta insanlarm tarihi nasil yaratt1klan hakkmda y alm.z bir
gene! teor i vard1r: Manc'm diger belirli teori ve di..i �i..i n ­
celeri ancak bu teorinin i..i ri..i ni..i olan terimler i;eri;evesinde an­
lam ta�ll'lar. Tarihin yap1h�1 hakkmdak i bu teori k1saca ¥Jy­
Jedir:
her insan bilini;li olarak d iledigi sonui;lar ir;in i;a ll­
�1r ve tarihi m eydana getiren de bu degi�ik yonlere yonelmi�
pek i;ok iradenin sonucu ve bunlarm d1� di..i nya iizerindeki
ti..ir l i..i ti..i rli..i etkileridir. Tarihte faaliyet gooteren bireysel ira­
deler i;ogu zaman istedikleri nde n biisbi..i ti..i n ayn sonui;lar ve­
r irler; hatta i;ok kere zit sonui;lar verirler: Boyle olunca, ki�isel
saiklerin gene! sonui; kar�1smda onemi ancak ikinci derecede
kahr. Ote yandan �u soru da ortaya i;1k1yor: Bu saikleri hare­
kete getiren kuvvetler nelerdir? Harekete gei;en bu insanlarm
beyninde bu saikleri yaratan tarihsel nedenler nelerdir? • ( * ) .
Daha sonra gorecegimiz gibi, Marksi;1hgm tarihsel geF­
':1mi ii;inde her zaman, tarihin kai;m1lmaz bir�ey oldugunu ile­
n si..i r en gori..i � le, tarih i insanlarm iradelerinin yaratt1gm1 ileri

� uren gori..i � arasmda si..i rekli bir gerginlik, i;ati�ma vard1r.


Marx'm bu konu hakkmda apai;1k yazd1klanm • yeniden yo­
r umlayarak•, ya da •ai;iklayarak• bu gergi nligi azaltmaga i;a­
i 1 �manm veri m l i olmayacagm1 samyorum. Temel ilkeye da­
ya narak kararlanm hakli gostermek zorunda olan siyaset
;id amlan bunu yapmak ihtiyac1m duyabilir. Bizim buna ihti­
ya c1m1z yoktur. As1! �ekli oldugu gibi muha faza etmege i;a­
l l§IP klasik Marksi;1hktan aynli�lan •aynh�· d iye adland1rmak
daha iyidir.
Belgelere dayanan delillerden ba�ka Marx'm a�ag1daki

(*) F. Engels, LUDWIG fl:UERBACH (New York, 1935) s. 58-59.


nedenlerden otiirii bir gerekirci (determinist) oldugunu sam­
yorum:

(a) Tarihsel faktor sorunu -;ok a-;1k bir §ekilde tarihsel


zorunluluk sorununa ve sosyalizmin iilkiisiine baghdir. Yaz1la­
rmdan yap1lan aktarmalar bu noktay1 ne kadar belirsiz hale ge­
tirirse getirsin, klasik Marks-;1hgm iitopist sosyalizm ve libe­
ralizmden kesin olarak aynld1g1 nokta budur. Belki de Marx
iitopist sosyalizm ve liberalizme hiicum ederken ozellikle bu
zorunluluk dii§iincesi iizerinde duruyor. Durum ne olursa ol­
sun, hence as1l onemli olan bu gorii§ii savunmas1dir. Ni-;in 53-

vundugu 0 kadar onemli degil.

(b) Yoksa, Marx'm iilkiiler ogiitleyen bir insan olma­


y1 kabul etmemesi ve gelecegin toplumu hakkmda herhangi
bir gorii§ ileri siirmekten ka-;mmas1 bir anlam ifade etmez ..
Kendi gordiigu §ekilde bir tarihsel zorunlu luga ger-;ekten
inand1g1 i-;in sosyalizmi bir iilkii, bir program, -;e§itli ara-;la!'
arasmda bir se-;im, ya da bir siyasal karar konusu olarak in­
ce lemiyor. Sosyalizmi bir bilimsel ara§tirma konusu olarak ele
ahyor.

( c) Marx insanlan bir takun yeni ahlaki ama-;lar etra­


fmda toplamay1 denemedi, -;iinkii proletaryanm nas1l olsa za­
manla onlan kendiliginden kabul edecegine inamyordu. So ­
nu-; olarak denebilir k i , bilinci sosyal varolU§ belirlendirir. Ta­
rihsel geli§meler bu ama-;lan insanlarm bilincine a§ilayacak
ve sonra ins2nlar hareketlerini bunlara dayayacaklardir. Ki­
§inin pek a z 9e-;me hakkt var. Bilinci tam olarak belirlenmemi'
olsa bile yapacag1 se-;im sm1f durumu ve bu durumun yarat­
t1F;i biitiin di§ etki ve smirlarm ag1r yUkii altmdadir.

( d) Tarihsel a-;1dan, ilerleme dii§iincesi tam olarak


Marks-;1hgm bir par-;ast haline getirilmi§tir. Marx bu dii§iin­
ceyi proletaryanm geli§iminde yeni bir yoriingeye oturtur. Bu
davranl§, ilerlefneleri ve gerilemeleri ahlak bak1mmdan d�
gerlendirmenin ol�sii haline gelir. Gerilemekte olan kapita­
lizmde gorulen onemli egilimler ile ilgili teorileri ve mizact
bak 1 m mdan Marx genellikle iyi mserdir (*).

1 7. Birinci onermede belirtildiji gibi toplumsal yapz e­


konomik temel tarafzndan tayin edilir; oyleyse 0 toplumsal
yapzrun tarihsel ak1�zn1 da bu ekonomik temeldeki deji�iklik­
ler tayin eder.
Bu noktay1 sona b1rakt1m, c;iinkii iizerinde derin fikir ay­
nhklan olan bir konudur bu. Baz1 M11rksc;1lar arasmda Marx -
m ekonom i k gerekirciligini (determinizmini) nitelendirerek
onu •sa vunmaga• c;ah�mak egilimi goriilmektedir. Bunu ya
Engels'in daha sonralan m ektuplarmda c;e�itli faktorlerin bir ­
birlerini etkilemesi konusunda yapt1g1 gibi yaparlar, ya da
bunun kar�1sma, her�eyin her�eyi kar�1hkh olarak etkiled1gi
ve hic;bir neden-sonuc; baglant1smm art1k ayirdedilemedigi be­
l i rsiz bir sosyoloji k pluralizm c;ikararak yaparlar. iki tart1�ma
bic;imi de, • d iyalektik m addeciligin• c;ok karma�1k terimleriy­
le ortaya konsa bile i nand1.r1c1, ya da yararh goriinmiiyor. Bun­
dan ba�ka teoriyi bu �killerle sulandirm ak, onu ister yeter­
ii isterse yetersiz olsun bir teori olm ak niteliginden yoksun­
la�irarak tam bir belirsizlige gotiirmektir.
Marx ekonom i k gerekircilik il.kesini c;ok ac;tk ola­
rak ifade etmi§tir. Bu, eserlerinde kullandJ.i1 terimlerden
de bellidir ve biitii n olarak ele ahnd1gmda eserlerine uyar. 0-
1 elli kle kendisinin i ktidar teorisi, devlet anlay1� oldukc;a oo­
sit goziiken smlf kavram1 (proletaryay1 tarihi yapan bir
arac; olarak gormesi de) ve bu fi ki rleri kullam�1 da bu gerc;egi
gosterir. Birbirlerini etkileyf'n c;e!}itli faktorler arasmda bir de­
receye kadar serbestiye izin verdigini Engels gibi biz de ka-

( *) Liberalizm ilerleme hakkmda..k. i eslu gi:irii.§lerine ragmen ta ­


rihsel zorunluluk fikirleriyle art ik u�uyor. Bey l e kavramlar, l i ­
beralizmin e n temel ilkesi o l an k�i;nin iizgi..i rHigU ilkesiyle ve fugUr iir ­
g�lenrnenin ovUl mMi ile a�ik� �eli§me halindedir. Daha son.ra.k.i
liberal -hi� olmama liberalizmin daha iyioe bili�l i temsiJcileri- iler­
leme hakkmda ki:i�mser olmak egilimindedirler; aonraki Mark�a;
1;ciyle degildir.

65
Marksistler F: �
bul edebiliriz. Yine kabul edilebilir ki Engels, ekonomik fak­
torlerin etkilerini gosterebilmeleri i�in esnek bir zaman pa­
yt b1rakmt§t1T. Arna sonunda -ve bu •son• genellikle �ok u­
zakta degildir-tarihsel degi§imin •en temel", en son, genel
ve yarattct nedenleri ekonomik etkenlerdir.
Marx i� •ekonomik gerekircilik", ki§ilerin hayatm­
da, ya da tarihte en onemli kuvvetin para htrsi, ser­
vet pe§inden k�a ya de ekonomik ka..za n�lart hesaplama
oldugu anlamtna gelmez. Aslmda bu fikir herhangi bir saikle
dogrudan dogruya ilgili degildir. Tarihte ve insan hayatlarm­
da saikleri yaratan ve ya§atan sosyal ortamla -yani stm.f­
ile ilgilidir. Man:'m sozettigi nedenler insanlart harekete ge·
tiren saiklerin arkasmdaki nedenlerdir. Bu noktayt Marx'in
tarihin yaptlt§t hakkmda �izdigi §emaya bakarak anlamalt­
ytz: • Marx bireysel istekleri kendi ba§larma incelemeksizin,
bu isteklerin yaratttgt sonu�larm nedensel niteliklerini ince­
liyor; Sosyal olaylarm altmdaki kanunlart ara§ttrtyor. Bu ka­
nunlarm bireysel bilin� olayt ile ili§kilerine aldtrt§ etmiyor". ( * )
Klasik Marks�tltgm ana �izgileri bunlardrr. B u ana �!z
giler ozet olarak. olgunla§an bir kapitalist toplumun bir §e•
masmdan ve bu toplum ile bu toplumda ya§ayan insanlarm
r.astl degi§tigi hakkmdaki teorilerden ibarettir. Bu toplumda
iiretim ara�larmm sahipleri ki§iler olup, bu ara�lar kar sag­
lamak i�in kullamltrlar; niifusun geri kalan ktsmt servet sa­
hiplerinin verdigi iicretle �alt§tr. Bu toplum degi§mekte olan
bir toplumdur, �iinkii iiretim gii�leri, ekonominin servet sa­
hipleri ve onlarm devleti eliyle or giit lenmesi yiiziinden git­
tik�e artan bir �att§maya dii§erler.
K1sacas1, toplumun ekonomik temelindeki geli�meler
----«e llikle ekonomik �eli�melerin ortaya �1kmas1- toplumun
biitiin kurumlarmda ve ideolojilerinde degi§iklikler yarattyor
Gittik�e daha stk buhranlara, insanm insant gittik�e daha �ok
somiirmesine yol" a�an bu �eli§meler, olgunla§tigi zaman ka-

(*) Nikolai Bukharin, ECONOMIC THEORY OF THE LElSURE


CLASS (New York, 1927) s. 40.
pitalist diizeni altiist edecek tarihsel aracm geli§mesini sag­
hyor. Bu arac;, kapita list diizenin i\;'inde, yaln12ca bir iicret­
li i!ic;iler toplulugu olmaktan c;1k1p ba!ihba§ma birle§ik ve bi­
linc;li bir sm1f olarak ortaya �an ve kendi ortak c;1karlarmm
farkmda olan ve bu c;1karlan elde etmek ic;in gereken ihtila:­
ci yolu goren proletarya sm1f1d1r.
Objektif ya da kurumsal c;at1§malar kapitalist diizendt•
hir gerc;ektirler, ama daha heniiz miilk sahipleri ile i!ic;iler ara
smdaki sm1f miicadelesini tam olarak yans1 tmazlar. Bugi.in ic;in
yalmz temel c;lkarlanyla i lgilenen bir azmhk olan i§c;iler, gittik­
<;e daha fazla somiiriilecekler, yabancila§malan, yoksulluklan
�ittikc;e artacak ve daha c;ok orgiitlenecekler; saflarmda ki in·
sanlarm ilgilenmege ba!ilad1klan :jeyler insanlarm yaranna
olan §eylerle uyu§maga ba§layacak ve i§c;ilerin say1s1 gittikc;e
artacak. i§c;iler, gerc;ek ve uzun vadeli c;tkarlan ic;in c;al�r,,
• biiyiik c;ogunlugun kendi bilincine varm1§ bag1ms1z hareketi •

haline gelecekler. Benliklerinin gerc;ek bilincine varacaklan,


c;iinkii insan benliginin bilinci insanlann kendi iradelerinden
bag1ms1z olarak girdikleri iiretim ili!ikileri tarafmdan degi.§ti­
rilmektedir. Benliklerinin bilincine vard1ktan oonra da, •ekono­
mik temelin iistiine yaslanan yoneticiler smtf1 tabakas1 hava­
ya uc;urulmadlkc;a• ( * ) kendi c;1karlan ugruna c;ah§amaya­
caklar, yiilcselemeyeceklerdir.
Bundan otiirii, Marx'a gore, kapitalizm olgunla!ilP prole­
tarya sm1f1 haz1r olunca, yani zamam gelince proletarya s1m­
fmm siyasal bak1mdan en uyamk iiyeleri ihtilal yapacaklar­
d1r. 0 zaman biitiin burjuva kurum ve eserleri yerle bir ola­
cak. Sonunda sosyalizmin kapitalizm sonras1 toplumu Komii­
nist ozgiirliik diizeyine donii§ecek.
Marx'm, insan faaliyetinin insanc1l olan ve olmayan bii­
tiin yonlerini kapsayan gorii§ii. saf akil ve parlak dii§iince atla­
malanya doludur; hem bir c;oziimleme, hem bir kehanet, hem
yeni bir yol ve yon, hem bir tarih, hem de bir programd1r.
Marx'm fikirleri. • biitiin bir toplumsal diizene. onun yemeti-

( * ) LOwith, a. k. s. -il
cilerine, ideologlarma, kendi istekleriyle onun kolesi olanla­
ra, hayatlanm ona baglam� olan herkese ka�1 yoneltilmi�
§imdiye kadar goriilmemi§ derecede korkun!;, siirekli ve mii­
kemmel bir SU!;lamadU".• ( * ).
Mar�d1gm ana \;�gileri daha ortaya kon madan, tarihi
yaratmak hevesine kapllanlar Mark�1hk werinde diizeltmeler
yapmaya ba§laddar. Ondan sonra politikactlarm istekleri ve
tarihsel olaylann teoriye durmadan ba§kald1rmas1 bu go�
teki dii§iince yap1S1mn giizeDigini, temelinde yatan siyasal he­
yecaru korle�rmege ba§ladJ.

(*) 1saiah Berlin, KARL MARX (New York, 1959), s. 21.


�TlRiClLER l<;iN KURALLAk

Ele�iriciler, !;Ok kere, Marx'm Mar�tl1gm1 sonraki


Marks!;llann fikirleriyle kan§ttnrlar, siyaset ve dii§iince dii­
zeyinde aralanndaki aynhklan gormezlikten gelirler.
Marks!;1hgm uygulay1cllarma ve el�tiricilerine bakllarak
bir sonu\; \;Jkarmak gerekirse en azindan ii\; Marks!;1hk tipi
,. a r gibi goriiniiyor: Kaba Marks!;1hk, Bilgi\; Marks!;tllk ve A!;lk
Marks!;1hk.
Kaba Marks!;llar (gormii§ oldugumuz gibi) Marx'm siya­
sal felsefesinin belli baz1 illk iisel yonlerine sanhrlar ve bu par­
-;alan biitiin olarak kabul ederler. Bu tutum, ele§tiriciler i!;in
f1ldugu kadar, taraftarlar i!;in de dogrudur. Burada bu tip hak­
kinda daha fazla bir§ey soylememize lilrum yoktur.
Bilgi\; Marks!;llar !;Ok daha karma§llrtlrlar. Onlar Marks­
-;1hkla her§eyden evvel bir toplum �mast olarak ve bu §ema-

81
mn yard1m1yla geli§tirilen teoriler ile ilgilenirler. Teorilerin
deneysel istisnalarma ikinci derece onemli §eyler gozi.iyle bak1-
hr, gene! §emay1 degi§tirmemek amac1yla bu istisnalan izah
11;in yeni teoriler meydana getirilir. Sorua bu teoriler geri go­
ti.iri.ili.ip Marx'm metinlerine yak1�un hr. Varsay1mlar ekleye­
rek bir teoriyi kurtarmak her zaman mi.imki.indi.ir; eger teori
dogru olarak kabul edil irse ondan aynlan olaylar i-;in izahlar
bulunab1l!r ve bu istisnalarm •ger-;ekte• teori ile -;eli§meye
di.i§medikleri ileri si.iri.ili.ir. :;ii.iphesiz bunlarm baz1lan yerinde
-;abalard1r. Yap1lan i§ sadece teorinin i§lenip daha iyi bir
hale sokulmas1dir. Arna, ek varsay1mlarm -;ok hantalla§t1g1,
teoriden aynlan olaylarm -;ok yogunla§tJi1 oyle bir an gelir ki
teorinin bi.iti.ini.i, dahas1 §ema kullamlmaz hale gelir. Bu nok­
tada Marks-;1hk hi-;bir i§e yaramayan ve j)erlemeye kar§1t
olma anlamma •bilgi-;� olur.
Mesela: Bilgi-; Marks-;1 der ki: ( I ) i leri kapitalist toplum­
!ardaki i.icretli j§-;iler ihtilalci degildir, hatta onlar heni.iz s1-
mf bilincine eri§mi§ bir proletarya bile degildirler. (2) Arna,
diye devam eder bilgi-; Marks-;1, bu, yogun kapitalist propagan­
daSJ, i§->i sendikalanna hakim olan ve i§-;ileri yanh§ yola si.i­
ri.ikleyen onderler, emperyalist kuvvetler tarafmdan satm
alman • i§-;i aristokrasisi�, Sosyal Demokrat i§-;i partilerini yO­
neten hainler y i.i zi.inden boyledir.
Bu ger-;egin kabul edilmesi ( onerme 1) temel teorinin.
yani i§-;ilerin proletaryala§mas1 teorisinin, yanh§ oldugu­
nu ispat ediyor gibi gori.ini.iyor; ama ek a-;1klamalar (2) teori­
ye dahil midir, yoksa yeni teoriler midir? A-;1klamalar,
i.ist yapmm bir par-;as1 olarak ki.ilti.irel faktorlerin siyasal ide­
olojilerin ortaya -;1k1§larmda kesin ve, bir ihtimalle, ba­
g1ms1z rollerine i§aret ediyor. Temel ve i.ist yap1 ara­
smdaki uzla§ma sorunu, bir ekonomik smtfm hayatmda po­
litik ve sosyal orgi.itlenmenin roli.i, tekelci kapitalizmin ekono­
mik bir sistem olarak dayamkhl1gi ve bunun bir toplum tipi
olarak siyasal tut a rhhg1 , nihayet i.icret kar§1hg1 -;ah§anlann
mesleki ve geHr farkhla§malannm sm1f kavrnmmda daha dar
kategorilere yo! a-;acag1 hususunda Marx'm besledigi umut-
lar, ayru kiiltiirel fakforlerin etkenlige sahip olduklaruu gOste·
ren i§aretlerdir. Bunlar en azmdan temel teoride a§Ul derece­
lerde degi§iklik yaratan konulard1r.
En bilgi� Marks�llarm ilslubu, Marx'm ongoriilerini, ge­
lecek hakkmda deneysel onermeler olarak degil, onun §rmas1-
na yakm terimlerle hep • oteki §artlarm degi§memesi• §ar-
11 ile ele almalarma yol a�1yor. Mesela gittik�e artan yoksu1.­
\uk teorisinin ortaya kondugu Kapital'in birinci cildinde, Man:·­
m sonrafan daha deneysel unsurlar katt1g1 soyutla§tU'llm1§ bir
§ema goriirler. Boylece Marx'm gittik�e artan yoksulluk ko­
nusunda ger�ekten yamlmad1g1 sonucuna vanrlar. Bu bir
kan§tkhktir ve §a§1rt1c1 bir metoddur. Yalruzca Marx'1 tarihi
bir §ahsiyet ve dikkatli bir dii§iiniir olarak degerlendirmek
ve ovmek i�in kullamhrsa genel olarak dogrudur. Marx'm
ortaya koydugu eserin, bugiinkii toplumun herhangi belli
bir yonii ile bagmt1h oldugunu iddia veya ima etmek i�in kul·
lan1hrsa dogru degildir ve §a§1rt1c1dir.
Bilgi� Marks�llar zamanlarmm Marks�1 eylemine dii§iin­
ce bak1mmdan oldugu kadar siyasal bak1mdan da baghd1rlar.
Onun i�in, •Marks�1hga» Marx'tan onceki ve Marx'tan sonr;;­
ki biitiin toplumbilim gelenegini katmak egilimindedirler. Ba­
zllan Marx di§mda pek az §ey bilir; Marx'm biiyiik ele§tirisi­
nin bir biitiin olarak toplumbilim gelenegi i�inde �ok onemli
bir nokta, ama yalmz bir nokta, oldugunu goriip kavramaml§·
iardir. Onlar i�in, iistiinde durulmaga deger bir •toplumbilim•
yoktur; yalmz Marks�1 toplwnbilim vard1r. Boylece, Marksist
l rkirleri yeni olaylara uydurmak i�in uzat1p, biikme ve Marx·­
in gene) §emas1m belirli teorilerle kar1§t1rma egilimindedir­
ler. Marx'm kulland1g1 terimlerin a�1k se�ik olmad1g1 ve res­
men yetersiz oldugu apa�1k goriindiigii zamanlarda bile �o­
gunlukla onlardan vazge�meye yana§mazlar. Bu dii§iinii§ bi�i­
minin en iyisi bile s1k1c1dir ve �oziimlemeyi gereksizce en­
geller. En kotiisii, Marks�1hgm dii§iinmenin ve ara§timamn
yerini alan bir §ey, bilgi�ce bir sloganc1hk olmas1du.
A�tk Marks�llar (Marx'm fikirleri ile uyu§ma halinde ol­
cun, olmasmlar) Marx'm kendi gelenegi i�inde �ah§irlar.
Marx'• ve daha soruaki bir -;ok Marks-;1y1, sosyolojik dii§iince­
nin ktasik geleneginde aynlmaz bir part;a olarak gorurle t.
Marx'1 Ondokuzuncu Yuzytlm herhangi bir onemli §ahsiyeti
gibi, bir bilim adam1mn yapacagt bit;imle incelerler; Marks1z.
min daha sonraki her donemini tarihsel bak1mdan belli b1!'
c:i onem olarak ele ahrlar. Temelde Marx'm eserlerinin 19 un·
cu Y u z y1 l toplu:nunun izlerini ta§1d1gm1 kabul ederler, fakat
Marx'm gene) §emasmm ve dii§iince bit;iminin kendi entellek­
tiiel yap1larmm temel unsuru oldugunu ve bugunun sosyal
sorunlanm t;ozumlemekte onemlerini surdurduklerine
d e inamrlar. Mesela Isaac Deutscher'in biografilerinde ve SO\'·
yet Dunyasm1 t;ozumlemesinde ve Joan Robinson'un Essay
on Economics and Marxism denemesindeki gorii§leri budur
Bu denemede de, elbetteki, savunulan gorii§ bu olacakt1r.
At;1k Marks-;1lan tanunlamak it;in g0sterilen -;aba lar,
Edward Thompson'm Marksp/Jk Tara/tar/an deyimi, George
L. Mosse'un Yurekien Mark�1 O/anlar sozu ve t.irt;ok ya;:ar·
farm, k a t 1 ve bir kurum haline sokulmu§ Markst;1hgm kar§1t1
olarak kulland1klan Mark�1 ge/enek gibi terimleri kapsar
At;1k Mark�1lar arasmda (listenin tamam olmad1g1 u­
nutulmamah) son y1llannda William Morris, Antonio
Gramsci, Rosa Luxemburg, G.D.H. Cole, Georg Lukacs, Chris­
topher Caldwell, Jean Paul Sartre, gene son y1llannd.a John
Strachey, Georges Sorel, Edward Thompson, Lezlo Kolokows­
ki, A. Williams, Paul Sweezy ve Erich Fromm gibi t;e§itli du­
§iinurler vard1r.
Siyasal bak1mdan, At;1k Marks-;1lar genellikle, kaybeden­
ler safmda yer alml.§lard1r. i;; u ya da bu § ekilde Parti yuziinden
zarara ugram1§ olabilirler, ama yine de At;1k Marks-;1lar ola­
rak aslmda Partinin di§mda kalm1§lard1r; Marks-;1 say1l­
mam1§lard1r. Siyasal eylemci degil, sadece nazariyeci olabil ·
mi§lerdir. Ve bir .aymm noktas1 daha var (ki insandan in­
sana degi§ir ) : Bu da entellektuel yonden yapilan aymmd1r.
At;1k Marksc;ilar eserlerinde Marks-;1hgm ozellikle gent; Mant ­
m insanc1l yoniine ve iis1: yapmm tarihteki roliine onem ver·
mi§lerdir; tarihin yaratilmasmda temellerle ust yapmm birbir-
lerini kar§1llkll etkilemelerini k i.it;i.imsemenin insaru Feuer­
bach'm soyut bir durumuna doni.i§ti.irecegine i §aret etmi§·
lerdir. Marx, Feuerbach'1, bu bak1mdan ele§tirmi§ti. At;1k
Marksi;ilar, Markst;1hk yo rumlamalannda ve uygulamalann­
da ( dogmatikligin tersine) •at;1k di.i§i.inceti� davranm1§lard1r.
· Ekonomik gerekirciligin• ashnda bir derece meselesi old1�­
guna dikkati t;ekmi§ler ve Marx'm bunu yaz1lannda, o zellikle
tarihsel denemelerinde, bu bit;imde kulland1gm1 iddia etmi§­
lerdir. Herhangi bir Tarihsel Gerekircilik Kuralma ve dola­
y1siyle ki§inin so rumlulugu olmad1g 1 di.i§iincesine kar§1t ola­
rak tarihin yaratilmasmda insanlann i radesi -o zgi.irli.ig i.i­
usti.inde du rmu§lard 1r.
K 1sacas1, Marx'm eserlerindeki -ve tari hin i t;indeki­
\Oz i.imlenmemi§ gerginligi ele alm1§lardar: H i.imanizm ile ge­
rekircilik, insanm ozg i.irli.ig i.i ile tari hsel gerekircilik arasmda­
ki gerginlik i.ize rinde dwmu §lard1r.
At;1k Marks�ar ile Man ekoli.inde eserler veren diger­
leri arastndaki a yu 1m hit;bir zaman kesin bir smdland arma
degildi r: Bir insan iki smtfa da so kuJabilir. Bir insan degi§i ?.'
roller oynarken (ideolo jik ya da teorik) degi§ik zamanlarda,
veya aym anda her iki stmfa o zg i.i bir tutum gosterebilir. Me­
sela ilerde g o recegimiz gibi Lenin'in ve Tro tsky'nin du rumu
i:izellikle bu bak 1mdan kesin olmaktan uzaktir. Stalin'in tutu­
mu ooyle degidi: Hi\bir anlamda ya da hit;bir zaman a1_;1k
bir Markst,;1 olmad1. Ote yandan, bugi.in bilimsel tutumlu bir
\Ok Marksi;mm du r umlan da kesinlikle o rtadad u: Gerek si­
yasal, gerekse entellekti.iel a1_;1dan a1_;1k Markst;1d1rlar. Ba§k.1
bir§ey degillerdi r.

At;1k Marksi;ilar, b i.iyi.ik zo rluklarla da olsa diinya sc>­


_•unlanyla yi.izyi.ize gelmi§le rdi r. Kolay 1_;1k1§ yollanm sei;mek
ellerinden gelmez. Arna bu kitapta bu gibi kimseler ele alm­
mam 1§tlr. Yap t1g un se i;melerde iktidan eline gei;irmi§, ya da
buna i;ok yakla§ml§ Marksi;ilar i.istiinde durdwn. Kaybeden­
lere deger verilmedigi a nlamtna gelmez bu ; insan bir kitaptJ
;o;ncak bu kadanm yapabilir.
2

Bilginlerin • Marks-;1hga• kar§I tutwnlari arasmda onem ­


li ayrihk. Stalinciligin uygulamalariru ve sloganlarm1 Marx'­
m ilkelerinin bir devam1 olarak m1, yoksa onlardan ayri, ah­
laki ve siyasal bak1mdan bir ihanet ve doktrin bakJmmdan
bir yanh§hklar dizisi olarak m1 ele almak gerektigi dii§iin­
cesinde ortaya -;1kar. Ayrihklar -;oklukla •sosyalizm• sozcug'.i
-;evresinde doniip dola§ir. Sovyetler Birligi bugiin sosyalist
m1dir, degil midir? Daha gene] olarak, sosyalizm nedir ve ne
degildir.
Siyasal f elsef eleri incelemede kullamlmak iizere ortaya
at1lml§ ol-;iilerden ikisi sosyalizmin tammlarm1 incelemed�
yard1mc1 olabilir. i-;ine her -;e§it degerin -ahlaki, siyasal, in­
sanc1l- ve hayal edilen her -;e§it sosyal ve ekonomik diize­
nin t1k1ld1g1 karma§ik iilkiileri ahrsak, yarim kalan
ger-;ekle§tirmeleri ya da yarim kalan ger-;ekle§tirme -;abala­
rim, yanh§ yola siiriikleyici §eyler, hatta diipediiz sosyalist a·

leyhtari sapmalar olarak hemen mahkum edebiliriz. Sosyaliz­


mi yalmz iilkiilere dayanarak tammlayan bir -;ok ele§tirici
S.S.C.B. deki uygulamay1 sosyalizmden ba§ka her §ey olarak
gorme ktedirler.
Oteki a§m u-;ta bulunan ele§tinciler kurumsal ara-;lar
ol-;iisiinii kullananlard1r. Bu ara-; ihtitalden once emek-;i Si­
r. if anlamma geliyordu. ihtitalden sonra ise iiretim ara-;larm­
da ozel miilkiyetin kaldmlmas1 ve merkezi ekonomik ptan la­
mamn kurulmas1 demek oldu. B u anlamlarda Sovyetler Bir­
ligi Sosyalisttir. Tammlamaya temel olan anlamlar v e n ola­
rak kabul edilirse, her iki tutum da dogrudur.
Arna temel a)'lnm nedir? Bir insan hem bir ger-;ek
Marks-;1 olabilir, hem de S.S.C.B.'ni onaylayabilir mi? Bir in­
san hem ger-;ek bir Marks-;1 olabilir, hem de S.S.C.B.'ni onay­
lam1yabilir mi? Kesin bir tamm yapmaya kalki§mak ancak,
S.S.C.B.'ni hakh g0sterme, ya da mahkfun etmede -;ikarlari 1>

'U
lanlan ilgilendiren bir tart1§maya girmektir. Boyle tart1§ma­
lar1n �ogunda tart1§macllar •sosyalizm• ya da •Marx• sozcii­
giiniin sahip olabilecegi biitiin prestij ve otoriteyi �ahp bun­
!an gorii§lerini savunmak i�in kendi tekellerine almaya �a·
l1�1rlar. Bir �oklarmm degi§tirilemiyecek ilkelere baghhgm
t.ilkiisel destegine, ki§isel ihtiya�lan vard1r; bu inanca giiniin
�iyasal nedenleri yiiziinden de ihtiya� duyulur. Ba§ka bir �ok
siyasal felsefelerin a�1smdan • Marks�1hgm• garip bir dii§iin­
ce tarihi vard1r, �iinkii pratikle �ok kayna§ffil§tlr ve dolay1-
s1yla �ok ideolojiktir.
Bu sorunu en verimli ele alma yolu §Oyle sorulara cevaµ
' ermege �ah§makt1r: ( 1 ) Sovyetler Birligi'nde geli§en olay­
lar, Sovyetler Birligi halkmm onemli sektorlerince oldugu kn·
dar, degi§en iktidar azmhgmca da Marx'm dii§iincelerinin ka­
bul edilmesi yiiziinden mi •ka�mllmaz• olmu§tur? (2) Sov­
yetler Birliginin bugiinkii karakteri �ok uzak olmayan bir ge­
lecekte de ka�mllmaz olarak devam edecek midir? S.S.C.B. -
nde olaylarm ak1§1, ba§ka iilkelerde de Marx'm dii§iinceleriru
uygulamak i�in yaptlacak te§ebbiislerin aym bi�imde sonu�­
lanacagm1 ispathyor mu?
Bu sorulardan her biri i�in benim cevab1m §Udur: Hay1r.
Dayand1g1m nedenlerin bu kitabm daha sonraki boliimlerinde
ortaya �1kacagm1 umut ediyorum. Bu sorulan sormaktansn,
• Marx'm oliimiinden bu yana Marx hakkmda geli§tirilen �e§it­
ii yorumlardan hangisi Marx'm esas amacma daha yakmd1r? •
uiye sormay1 tercih edecek bir �ok Marks�1y1 hayal kmkh­
gma ugratt1g1m1 biliyorum. Stalin Marx'm me§rU miras�1s1
m1yd1? Dahas1 miras�llarmdan biri miydi? Ya Lenin? Sosyal
demokratlar oyle miydi? Cevap elbetteki §Udur: Hi�biri de­
gildi, hi� olmazsa butiiniiyle degildi.
Arna Marx'm yazd1klar1m ·biitiin olarak gozoniinde tu­
�unca bu yorumlarm Marx'tan • sapmalar• oldugunu dii§iinii­
yorum. Ozellikle Leninizm bir �ok yoldan •Maix'a dayand1g1•
halde Marx'm angordiigii bir �ok uygulamalar ve Marx'm teo­
rilerinden �1kanlacak bir �ok politikalar bak1mmdan ondan
biiyiik ol�iide aynhr. Aym §eY muhakkak 1ri Stalincilik
1i;m de dogrudur. Sosyal demokrasi it;in de oyle. Marx'm ese­
rinden, Manc'm, oldugu 1 883 y1h ile bugiin arasmdaki degi§ik
zamanlarda hangi gorii§lere ya da uygulamalara taraftar ola­
cag1m i;1karmanm olduki;a imkans1z oldugunu samyorurn.
Marx'm yazd1klanm siyasal alandaki uygulamalar, ve bu
uygulamalarm sonui;lanyla kar§lla§tirmak miimkiindiir. Ba!;'­
kalarmm uygulamalanndan ahnan dersler, bize klasik oner­
menin uygulay1c1lar tarafmdan, •temel ilkelere baghhk� idd 1
alan n e kadar siirekli v e usandmc1 olursa olsun, degi§tirildi·
gini gosteriyor. Ancak degi§mez kesinliklere bet baglayanlarla
o fantaziye kendilerini kapt1ranlar, Marx'm ya da Marx
ve Lenin'in, yiiksek zekalan ile, <;in'in, AB.D.'nin, Rusya'
nm, Kiiba'nm, Polonya'nm, Fransa'nm, Yugoslavya'nm, AVtJs­
tralya'nm -bu iilkelerin bugiin varolduklan ve sava§hklan
§artlar it;inde- bugiinkii teorik ihtiyai;lanm onceden kestir­
mi§ olabileceklerine inanabilirler. Dii§iince tarihi ai;1smdan
temel ilkelere ebediyen baghhk sai;ma bir §eydir. Bunun­
la beraber, Stalin doneminde goriildiigu gibi, dii§iince ta­
rihinin durdugu, sadece formiille§tirilmi§, eskiden kalma
baz1 fikirlerin it;eride ve d1§anda resmi amaca uygun kullaml­
masmm soz konusu oldugu donemlere zaman zaman rast)ar?­
m1�r.

Marksi;1hg1 anlamak it;in daha bir i;ok yollar vard1r. Bun­


lardan biri, sosyolojinin o klasik gelenegini -ve onunla bir­
l ikte Marksi;1hg1- reddeden bir sosyal dii§iince bit;imidir.
Marx, iyice incelenirse, goriiliir ki slk1c1 ders kitaplarmdd
Geri;ek Toplwnbilimin •onciileri� diye sU"alanan •sosyal filo­
:zoflap dan biridir. Y• da, daha kabaca s6ylendiginde, bu top­
lumbilim bilginleri Marksi;1hgm biitiiniiyle iilkii ve siyasa1
bak1mdan onemli oldugunu, oysa kendi i;a11'malarmm siya­
sal bak1mdan tarafsiz ve ahlakca saf -tek s6zciikle, objek­
tif- oldugunu iddia ederler. Toplumbilim geri;ekten (yani, yal-
mzca) bir bilimdir; Mark�1hk ger�ekten (yani, yalmzca) bir
ideolojidir.
Marx, ayru zamanda, •yalmzca bir filozof• olarak, ve do­
lay1S1yla •deneysel toplumbilime• girmeyen biri olarak bir ya­
na at1hr. Ozellikle kulland1g1 terimler gozonunde tutulursi:i,
Marx, ashnda, Hegel'in bir devam1 olarak okunabilir. Deney­
sel toplumbilim �ah§malarmm bir devam1 ve dikkatli dti§tin­
cenin bir ornegi olarak da okunabilir. <;unku o hem bir filowf
hem de bir deneysel toplumbilimcidir.
O. aym zamanda, bir ihtilalci, bir ahlak�1, tam bir bilim
adam1 ve daha bir �ok §eydir. insamn ve insan toplumunun
hemen hemen tarihteki her �ag1 iistunde cesaretle dti§tinen bi1
insand1r. Aym zamanda ger�ekten muphemdir de. Ger�ek Marx­
m hangisi oldugunu bilmiyorum ama bir talih eseri olarak
Ger�ek Marx Sorunu bizim i�in siyasal bir karara ihtiya� gos ­
teren bir sorun degildir. Kendisine ait olan §eylerden ihtiy·;i;
duyduklanmm serbest�e kullamr, duymad1klanm1z1 atabili­
riz.
Marks�1hk hem dti§tince hem de ahlak alanmda bir eler
tirmedir. Bu iki ayn ozelligi belgelerde ve temel kavramlar­
da birbirinden ay1rmak �ogu zaman gu�tur, fakat Marksixrr
�iyasi bir felsefedir. Aym zamanda bir toplumbilim ilmi ol­
duguna hi� §Uphe yoktur.
Bir insan Marx'm a�1kladJi1 ya da eserlerinden �1karc1-
bildigi dilekleri ger�ekten olmu§, ya da olmam1§ §eylerle kar­
§lla§tirabilir. (Aym §eY herhangi bir ba§ka Mark�1 hakkm­
da da yapllabilir.) Boyle �abalarda insan yine §byle soruyor:
Marx'm tahminleri ne dereceye kadar ger�kle§mi§tir? Olay­
lan onceden gorme, ya da yol gooterici olma yonunden de­
gerleri nedir ve ileride olaylan onceden gorme §ans1 ne ola­
caktir? .

Tarihsel olaylardan boyle dersler �1karmak baz1 ele�tir·-


cilerin inamr goriindukleri kadar kolay degildir, �unku olav­
larm ' anlamlan genellikle belirsizdir. Dahast, belirli bir c;a�a
seslenen bir teori ilzerinde herhangi bir ele§tirme yapmak, za­
mamn k1sahg1 ve uzunlugu uzerindeki belirsizlik, ya da es-
neklik yuzunden zorla§Jr. Yine de, Karl Marx'm tahminle­
rini. her defasmda, •Biraz daha bekleyin; pekola olabiliro iti­
raz1yla kar§ila§madan degerlendirmeye yetecek kadar zaman
g�mi§ olsa gerek. K1sa veya uzun sure sorununu ele almada
ku llamlacak en iyi yo! Marx'm kendisinin kulland1g1 yol­
dur: Tarihsel zaman suresini belirtmek. �u iki nokta her za­
man akilda tutulmahd1r:
Birincisi, Marx gene! olarak uzun sureli gu'>leri ve e g·­
!imleri �ozumlemi§tir. Bizim yakm tarihimiz (diyelim ki 1 9 4 5
i l e 1 9 6 5 a r a s 1 ) Marx'm ongorulerini degerlendirmek i'>in k ul ­
bmlabilecek • normal� zaman, y a da tecrid edilmi� bir zaman
! · uresi olarak dii§iinulmemelidir. Boyle yapmak yuzy1h mmn
�u onemli ger�eklerini dJ§anda b1rakmak olur: 1930'1arm ka­
pitalist buham, kapitalizmin ozel bir bi�iminden fa§izmin
dogmas1 ve iki Dunya Sava§J. Yine de, tarihin h1zlanan ak1�1
gozonunde tutulacak olursa, gelecek hakkmda on y1l kad2r
bir zamandan otesi uzerinde dii§iinmenin pek i§e yaramad1g1
a�1kt1r.
ikincisi, teorileri �urutmek i�in kullamlan tarihsel ol ay­
lar, oteki ger�ekler gibi, kendi kendilerini a�1klamazlar; onlan
kavramak i�in daha uzun bir zaman par�asm1 ele almam1z ge­
rekir; ancak ondan sonra onlan yaratan ve ayakta tutan me­
kanizmalarm yapilan ustunde dii§iinebiliriz. Bunu yapmarruz
gerekir, �unku Marx yalmz olacak, y a da olmayacak §eylerie
degil, fakat bunlan nedenleri ile. yani olaylarm ve egilimlerin
temelinde yatan yap1sal gu�lerle de ilgilenir. Dolay1siy­
J e teorilerini gerektigi gibi ele alabilmemiz i�in bizim de olay­
lann • neden� · i ne inmemiz gerekir; boyle yaparken Marx ta­
tarafmdan ortaya atilan toplum §emasm1 m1, yoksa sadece te­
orilerinden birini m i degi§tirmemiz gerektigini dii§iinmeliyiz.

Oyleyse, ele�tiriciler i�in benim de uymaga �ah�caiim


kurallan s1ralayalun: Tanunlar ustii nde, ozellikle duygUSDI
teri.mler kullamlan tammlar iistiinde, tart1§Jlla yacag1m; ters1-
ne, bu tammlan ac;1k, koranhk olmayan, anlamh, tarafs1z te­
ri.mler kullanarak, ayn ve deneysel olarak cevaplandmlabile­
cek sorunlar haline sokacag1m. Her Marksi;t geli§im devrc­
sini ve tii r i..in ii, tarihsel i:i zellikleri bak1mmdan Marksc;1 teori
ve pratiginin ic;inde, tarihinin her devresini birbirinden aytra­
rak inceleyecegim; ancak bunu yapttktan sonra hareketi bi..i­
tii.ni..iy le --dikkatle- ele alacagtm. K1sacas1, bilgic; Marks<;1-
�arm ve kaba Marksc;1lann kulland1g1 yollardan kac;marak as1k
bir Marksc;1 gibi davranmaya c;ah!lacagtm. Kendi degerler irni
r.er;meye ve ac;1kc;a belirtmeye c;ah§acag1m. isteklerimi, dilek­
lerimi c;al i§malanma kan§tlrmamak ic;in eli.mden geleni yapa­
cag1m. Bir teoriyi kabul ederken, ya da reddederken, herhan­
gi bir siyasi felsefenin (ideoloji, i..i l ki..i , teori, a rac;) kendj i:il­
c;i..i l erine gore, i:izelliklerini ay1rdedecegim ve her Mark�1 ge­
li!lme devresi ic;in bunlarm aralarmdaki ili§kileri d1kkatle be­
lirtmege c;ah§acagtm. Manc'm ya da herhangi bir Mark�mm
i:ingi:iri..i l erini ele§tirirken. onun eserini anlamak ic;in dikk ate
almmas1 gereken zaman fakfori..i i..i stiinde i:izellikle duracag1m.
Eger zaman fakti:iru ad1ge\en di.i§i.iniir tarafmdan belirtilme­
mi§se bunu bir Marksc;1ya yakl§mayan bir §eY olarak el�ti­
recegim; tahminlerinin bugi..ini..i n gerc;ekleriyle olan bagmtis1-
m ayn bir sorun olarak daha sonra ele alacagtm. Dileklere
kar!l1hk gerc;ek olaylan, teoriye kor§thk olarak da egilimlerill
kendilerini gi:izi:ini..inde tutmaya c;ah!lacagtm. Fak.at aym :i.a­
manda olay veya egilimlerin gerisindeki yap1 ve kurulu§lar­
la da ilgilenecegim.
Belki de bi..i ti..in bu kurallar, Karl Manc'm kendi pratigin­
den c;1 kanlan bir i:igi..i t le i:izetlenebilir: tarihsel i:izellik­
ilkesini anla ve her zaman, !la§madan kullan! Her in-
58n sadece ya§ad1g1 zaman ic;inde .di..i !l iinebilir; ama gec;mi§ ve
gelecek i..izerine de di..i !l i..i n ebilir; bciylece •kendi zama ru • m ge­
ni§letmege, zamammn malzemesini kullanarak bir c;agm ba­
yalini kurmaga c;ah§abilir. i§te bu --0ldukc;a parlak bir i:il­
i;iide- Manc'm yapt1gi �ydir. Onun eserinde, bir c;agm bilin­
cine ven!l elle tutulur bir halde gi:iriini.iyor. Dii§i..incP balnnun-
dan, ortaya koydugu §ey, kendi sosyal gen;eguun bir gene]
§emas1yd1. Belki de bu g o rii� zamanmda, kendi zamanmm §ert­
lanna en yakm olamydL Ayrmtilardaki yanh§hklan, beli rgin
teori eksiklikleri kendi ba§lartna verimli hatalard1r.
Manc:'m eseri i§te bundan o tiirii h ala ya§1yo r. Gerek inan1;;
gerek pratik olarak kullamhyor. Ya§ayan Marksi;1hk, Marks­
i;ilann , ya da Marksi;1 olmayanlarm, ya da Marksi;1hk dii§­
manlar m m son zamanlarda ellerindeki malzeme ile entellek­
tiiel alanda yeterli bir ba§an gostermedikle rini goriiyor;
ama biliyor ki, bu durum fikirlere ozgii ni teliklerden
i;:ok, siyasi i;1karlar ve Marksi;1hg m teori olarak d1§mda kalan
oteki fakto rler yiiziindendir. Boyle bir Marksi;tl1k bugiin ya­
§ama §ans1 olan herhangi bir to plumbilimin canh bir pari;a­
s1dar.
Olii Marksi;1hgm tutumu tam tersidir. Zira bu Marx a
(Lenin'e, Tro tsky'e ya da herh angi bir kimseye) o to rite ola­
rak s1gmmak, onlarm me tinle rini ve hatta c iimlelerini bile
kutsal saymak anlam ma gelir. Olii Mar�1hk, Marksi;1hgm
biitiin iiyle dog ru oldugunu, insanlar m bilmeye muhtai; olduk­
lan her§eyi onda bulacaklarm1 savunan gorii §tiir.
Bu balamdan oyle san1yorum ki ele§tiriciler ii;in ba§hCa
ku ral §Udur: Ai;1k ve ya§ayan Mar�i11�n a� ve ya§ayan bir
ele§tiricisi olun!
ELE:;iTiRiC! GOZLEMLER

Yaptlan bir ele§tirmenin y ararh h g 1 ele§tirilen §ey hak­


k1nda anla§maya vanlm1§ olmasma baghdir: bu bir yorum­
lamad1r. Yararhhk aym zamanda izlenen kurallara da bagh·
du. Onun i.;in kurallar a.;ikca belirtilmelidir. A§ag1daki gozlem­
ler, benim yorumuma gore Marx'm ele§tirmeleridir (dordiin­
cii ooliim) ve (be§inci boliim) ele§tiriciler i.;in ortaya ko­
nan kurallara uygundurlar. ( * ) .

(*) D:iha fazla y a d a daha ai. aynn t 1h bir Cin ele�tinne (ya da
kar.jl 0nerme ) yaptikt.an sonra sorun l;._n . Marx'in Fikl r leri. ba!jhkh
Boliiin d eki siraya gore aynen ele alacagun. Bu kJSa ele!jtinne ba:jk:t
l1erhangi bir olumlu ihtimale dayanm1yor. Bundan otilril kapitalist
loplum i�in !jimdi daha uygun dil�n bir liO sya l �anm ana �izgi!e-
:ru ve tarihsel gil� ve kuvvetini i!jaret etmekle yetinecegim.

81
Marksistler F: 6
1. Bir toplumun ekonomik temeli, ii;indeki insanlann
psikolojisini olduiu kadar butun olarak sosyal yapmru da ta­
yin eder.
2. Tarihsel deii�me dinamizmini riretim sui;leri ile i.ire­
tim ili§kileri arasmdaki �t1�madan al1r.
3. Mulk sahipleri ile i�i;iler arasmdaki s1rul muc:.adele·
s1 objekti/ ekonomik �t1�malarm sosyal, :1iyasal ve psiiwlo­
Jik alanlarda yans1mas1d1r.
• Ekonomik temel> e nelerin dahil edildigi ve nelerin e­
dilmedigi tam olarak belli degildir. Aym §ekilde, iiretim • giit;-
1eri> ve • i li§ki leri> kesin olarak tammlanmamJ§ ve tutarl1hkla
kullamlmam1§t1r. Ozellikle: •Bilim>, temel ile iist yap1 arasm­
da oynar gibi goriiniiyor; oysa temelin mi yoksa iist yapmm
m1 (Marx'm yaptig1 gibi) birim olarak kullamlabilecegi §UP­
helidir, t;iinkii her ikisi de birt;ok unsurun ve giiciin kari§mlln­
dan meydana gelir. Marx it;in iist yap1 bir art1klar kategorisi­
dir, artan her §eyi it;ine t1kmak it;in kullamlan bir §ey.
Temel ile iist yap1 arasmdaki aym.m da hit; bir §ekilde
at;1k set;ik degildir. Bir toplumun, iiretim ili§kileri dahil, ku­
rumsal orgiitleri muhakkak ki onun teknolojik arat;larmJ ve
bunlarm bilimsel geli§imine derin bir etki yapar, bunlarm an­
lamlarma ve tarihsel degi§imdeki rollerine bit;im verir. Man -
m • iiretim §ekli> ya da • ekonomik temel> ile anlatmak iste­
d1gi ¥Ye kesinlikle •ekonomik> sayilam1yacak bir t;ok unsur
girer. Mark�ilarm bu kadar t;e§itli yorumlamalar ileri siir­
meleri de benim gorii§iimii destekliyor gibi goriiniiyor. Bun­
dan ba§ka iki yap1 arasmdaki ili§ki sorunu da -temelin iist
yap1y1 ne §ekilde belirledigi- iyi i§lenmemi§tir. Ekon:-mik
t;ah§malarm hangi mekanizmalar arac1hg1yla ve tam olc>rnk,
ne gibi §artlar altmda siyasal ve psikolojik t;atJ§malar olarak
•yans1d1g1> sorununu sonra yeniden inceleyecegiz. Bu kav­
ramlarm temel yap1 � 1 gozoniine almmca. esnek olu§larmm
�emaya tiim olarak belirli bir kesinsizlik niteligi a§ilad1klan
goriiliir.

4. Bir selir kaynai1 olarak mulkiyet, srrullar ii;in objektit


oli;iidiir: Kapitalizmdeki iki temel s1rui, miilk sBhipleri ve i§";i­
lerdir.
Orta <;ag di.izen indeki • sosyal tabakalar» m yerini modern
t;agda gene! olarak ekonomik sm1flar a ld1. Bu, bilinen taba­
kala§ma ilkesinde bir degi§iklik gosterir ve iki t;ag1 ta­
m m la m ada kullamlan onemli noktalardan biridir. Sosyal du­
rumdan sm1fa dogru o l a n bu degi§menin t;e§itli oze l liklen ge­
nelle§tirildigi zaman, toplumbilimsel di.i§i.incede bir olt;\I olur.
1?imdi, Marx'm §emas1, bi.iti.in sosyal tabaka k a l mt1lanm
ortadan kald1rd 1 ve insanlarm kapitalist diizen it;eris!ndeki
durumunu sadece o n l arm i.iretim arat;lan ile o l an bagmt1lan
yoni.inden, ya da, ba§ka bir deyimle, gelir kaynaklan yoni.in­
den tammlad1. Bu k1smen Marx'm soyutlama yontemi, k1s­
men de onun kapital izmin geli§imi hakkmdaki tahminleri y u ·
zi.indendir. Yontem olarak, eger • s m 1 f • taba k a la§manm bir
boyutu olarak kullamhrsa, verimli bir basitle§tirme olur. Arna.
bir kehanet olarak dogru t;1kmam1§t1r.
Buna benzer bir §ekilde, daha sonra gelen di.i§i.iniirler
sosy a l durum, iktidar, meslek gibi ba§ka boyutlar hakkmda
soyutlamalar yapt1lar, onlarm i.isti.inde durdular ve ekonomik
s•mf kavramm1 i§leyip geli§tirdiler. Bir toplumun tabakala§­
masm1 anlamaga yarayan bu metodlardan her biri, on� �1
bir t;ozi.imleme arac1 olarak; sonra da, her biri arasmda degi­
§en t;e§itli il i§kilerin deneysel, tarihsel ara§t1rmas1 it;in kulla­
mhr. <;ok da verimli olmu§lard1r.
Arna Marx boyle sorunlan sistemli bir §ekilde incele­
medi. Gene! tahminlerinde oldugu gibi, sm1f k a VT a m 1 i.isti.ine
yapt1g1 bir kat; ele§tirmede de basitle§tirmeye saplamp kald1.
Tarihsel incelem elerde daha yeterl iydi ama bi.iti.in o l arak yap-
11g1 basitle§tirme �§lrtlCI ve verimsiz oldu. Mi.ilkiyet, sm1fm
objektif bir ol t;i.isi.i ol arak, kapitalis t toplumdaki sunf tabakc­
�'1§masm1 anlamak it;in elzemdir. Ekonomik tabakala§may1
:�nlamak it;in bile, tek ba§ma yetersiz ve §a§1rt1c1d1r. Mi.ilk sa­
-

hibi sm 1flan, mi.ilkiyetin t;e§idine ve bi.iyi.ikli.igiine gore dere­


�e lendire bilecegimiz gibi, iiretim arat;lan i-;inde hit; mi.ilk sa·
hibi olmayan insanlan da gelirlerine gore yararh bir §ekilde
smd'lara ayirabili.riz.
Tabii bir <;ok belirli gelirin kaynak v e miktarlarmm ter­
kip tarzt, gerek iist gerekse alt sm1flarm siyasal psikolojisi iize­
r inde onemli bir rot oynar. Mesel�, §irket mallarmda ilk pl�n­
da soz sahibi olarak sermaye sahiplerinin yerine miidiirleri11
ge<;mesi miilkiyetin oneminin azalmas1 demek degildir Bm!of.

bu degi§ikliklerin de, yalmzca miilkiyet a1;1smdan anlaijtlma­


SI kabil olmayan bir • §irket zenginleri• tabakasmm dogmas1-
na yol a1;t1g1 bir ger<;ektir.

Miilk ile iicretler arasmda yap1lan basit aymm bugii­


niin tabakala§mas1mn ekonomik ger<;eklerini bile tam olarsk
kavramam1za imk�n vermiyor. Marx'm sm1flarm kutupl3.f1Da­
s1 ile ilgili ongoriisii ger<;ekle§Se idi d urum ba§ka tiirlii olabi­
l i rdi, ama bu ongorii ger<;ekl�memi§tir, ileri kapitalist top­
lumlarda <;ok biiyiik bir ihtimalle, ger<;ekle§miyecektir de.
BOyle olsa bile sadece bu aymma dayanmak kavTamlarm da­
ha fazla yetersiz olmalarma yol a<;ar.
Marx'm, •s1mf bilinc i • ve oteki • siibjektif faktorler• ile
objektif, maddesel durumlar arasmdaki baglant1larmda g&
riilen kart§tkhkta, ya da en azmdan karars1zhkta, bu ay1-
nmmm rolii vardir. Miilkiyetten ba§ka ol<;ii kullanmadan,
•smlf bilinci• (ya da bunun yoklugu) n e a1;1klanabilir, ne de
ideolojinin siyasal ve sm1fsal bilin<;teki rolii anla§tlabilir. Ka­
pitalist toplumlarda, mfllk sahibi olmayan biiyiik <;ogunluk i<;e
risindeki mevki ve me.slek aynhklan, Marx'm ekonomik ta­
bakala§manm siyasal ve psikolojik sonu<;lan olarak ongordiigii
�eli§melere paralel ya da ters bir yon izleyebilir. En <;ok goze
<;arpanlan soylemek gerekirse, t1pk1 fabrika i§<;ileri gibi be­
y::oz yakah memurlar da miilksiizdiir ve bir <;ogu fabrika i§<;'­
lerinden daha az gelire sahiptir; yine de, sadece miilk olo;Usii­
ne dayanarak onlan tek bir tabaka saymak, biitiin ileri kapi­
t 2 list toplumlarda, tabakala§manm onemli sonu<;lara yol a<;an
ger<;eklerinden birini anlamak i<;in gereken 1;abay1 gostermek­
ten ka<;mmak ohlT.

5. Kapitalist toplumda srnri sava�r, srru/ uyumundan


daha doAal, daha Jca,.;irulmaz §Mttir.
• Tabii uywn•, ashnda k l asik iktisat.;ilann ve 18 inci Yuz­
y1l filozoflarmm kapitalizmin savunmasmda v e i l erleme konu­
sundaki iyimser goru§lerde kul land1klan bir efsanedir. Yine de
smlf mucadelesinin ne normal, ne de kat;milmaz oldugu st·­
=i ucuna vanlamaz. Boyle bir .;atJ§manm normal oldugu iddi'1-
s1 deneysel bir onerme i leri siirmekten .;ok, ahlaki bir yarg1da
bulunmak niteligini ta§U"· Kat;milmazhk iddia etmek ise, ek0-
nomik t;ikar .;atJ§malannm gittikt;e daha .;ok kurum la§mas1-
n i gozden kat;1rmakt1r. Nitekim, kapitalizmin yetersi zlik lerini,
kusurlanm v e sa.;mahklanm, ekonomik, askeri v e siyasal ted­
birlerle hafifleterek bu sistemi istikrara kaVU§tUimak mum­
kun oldugu gibi, kapitalizm it;indeki s1mf mucadelesini oldu1:­
')a uzun devreler it;in, idari tedbirlere baglamak da kabildir
K1Sacas1. ekonomik cat1lJlll a lar Marx'm atfettigi anlamda
mutlak •t;eli§me" niteliginde degildirler ve muhakkak olaral;
s 1 mflar arasmda a.;1k siyasal .;atJ§maya yol a.;mazlar.
Bu durumu belki de en iyi §ekilde i�t;i sendikalanmn yu­
pilan v e oynad1klan rot gosterebilir. i�i sendikalan •s1mfla­
rl ' , emek·yonetici anla�mazhg1 da •sm1f mucadelesi n i " , temsil
eruyorsa, bu mucadelenin amac1 kapitalizmi bir sosyal yap1
olarak degi�tirmekten -;ok uretilen §eyden daha buyuk pay
almaktu. Bu §artlar altmda sm1f mucadelesi, gerek Marx'lll
anlad1g1 anlamda, gerekse herhangi bir mant1ki anlamda , da­
J-.a keskin, daha a.;1k v e daha politik bir §ekil alm1� olmaktan
�izak bulunuyor. Tersine, durmadan karma�1kla§an mesleki bO­
lumlerle .;ogu zaman part;alamyor. Birbirini izleyen buhran­
refah devrelerinde sm1f .;at1�mas1 arahklarla ortaya t;ikan bir
ak1§ gosteriyor, ya da hit; ortaya .;1km1yor. Hepsinden onemlisi
sm1f i;:at1§mas1 siyasal ekonomide kurumla§tmlm1§ v e ger.;eJ.:­
'
le'jtirilmeleri kapitalist duzenin bolluklan it;inde kabil olan
amat;larla sm1rlandmlm1�t1r. Mucadele kadar, birlikte t;ah!?­
ma da sm1f tarihinin bir ger.;egidir. Her ikisinin de birt;ok t;f'·
�leri v e birt;ok nedenleri vardu: tarihsel olarak, ekonomik
�rtlardan ba§ka ?rtlan da i¢ne alan belirli nedenlerdfr buT"­
Jar.
6. Kapitalist toplumun ir;inde ifr;iler hukuki, ya da Bi­
yasal haklar ve imtiyazlar elde etmekle somuruldukleri �r­
fordan ve ihtilalci kaderlerinden kurt4lamazlar; ifr;i sendike­
l11rt vo ifr;i kutle partileri ihtilali olgunlaftirmada /aydal1dir­
l:rr, ams sosyalizm ir;in bir teminat degildirler.
Genel gen;ek §Udur ki, hem ekonomik hem de siyasal olan
haklar ve imtiyazlar elde edilmi§tir ve ne i§<;i sendikalan, n�
de i§<;i kiitle partileri si:iylendigi gibi •olgunla§tlrm a • alaw
clarak kullamlmamt§lardtr. Ocretli i§<;ilerin i:irgiitleri Yirmin­
ci Yiizytl kapitalizminin alt§agelmi§ diizeni i<;inde kurulmU§·
lardtr. Ama<;lart, fonksiyonlart ve sonui;l.art iyice istikrara ka­
, .U§mU§tUr. Bu i:irgiitler Marx'm iddia ettigi gibi • normal• ola­
rak kendiliginden anti-kapitalist bir nitelik ta§tmtyorlar. Hele
bunlarm i <;inde yeni bir toplum kunna <;abasma <;ok az rast­
lamyor. Bunlar kapitalizm i<;inde varltklarmt siirdiiren i:irgiit­
!erdir ve t utumlan i§ ili§kilerinin dt§lDa <;t�tyor.
Dahast, bazt ileri iilkelerde ---Oz ellikle Amerika Birle­
�ik Devletlerinde- sendikacthk yem geli§mi§ ve bu geli§me
genellikle orta stmfm ve yiiksek smtflann <;tkarlarmm hakim
oldugu bir devletin hukuki ve siyasal hakimiyeti altmda ger­
<;ekle§tirilmi§tir. i§<;i sendikalarmm kurulu§ devirlerinde g0s·
terdikleri sava§<;tltk arttk zaytflamt§ ve sendikalar sonunda k&­
pitalistler tarafmdan geni§ i:il<;iide kabul edilmi§lerdir. Gi:irev­
ierinden biri de emek giiciiniin ktsmen yi:inetilmesi olmu§. fab­
rikada, §irkette ve endiistride bir disiplin aract haline gelmi§·
lPrdir. Ba§ltca i§i iicretli i§<;iler ile iiretim ara<;lannm sahip­
leri ve yi:ineticileri arasmdaki ili§kileri dengeli bir duruma ge­
tirmek olan biirokratik i:irgiitler olmu§lardtr ( * ) .

7 . Somuru kapitalizmin yap1S1nda bir ekonomik duzen


olarak vardir, bu da ihtilal imkaruru arttirmaktadir.
Oyle samyorum lii, • deger teorileri• hakkmdaki iddiale-

( *) Anlatunda kolaybk olsun diye � partileri hakkmda yal3-


caklarmu Sosyal Demokrasiye gelene kadar geciktiriyorum. �agi:ia
yedinci bOlUine balnruz.
n bir yana birakacak olursak ciirnlenin birinci k.Jsm1 ah.lii k i

hir yarg1dir. Arna ekonomik bir onermenin alt.ma gizlenmi!f


c.hJaki bir yarg1dir. Ne olursa olsun, onemli olan ve oldukc;a
a� olan nokta �udur: Somiirme diye (hakh, ya da haks1z
olarak) yarg1lanabilecek �rtlar herhangi bir ileri kapitalist
toplumda proletarya ihtitalleri ihtimalini hat a dahs artt irma­
m�t1r.

8. Toplumun sm1f yap1s1 �ittikr;e daha r;ok kutupla.'iir ve


ooy/ece ihti/Bl imkaro artar.

Kutupla�a gerc;ekle�memi�tir; sm1f yap1s1, Marx'm ta l1-


min ettigi gibi kapitalizm tarihinin ak1�1 i c;inde iki sm1fm or­
ta ya c;1kmas1 �eklinde basitle�memi�tir. Ters egilim genelle�­
mi�, kapitalizm ne kadar •geli�mi�· olursa, tabakala�a da o
kadar karma�1khk ve c;e!jitlilik gostermi�tir.
iteri kapitalist toplumlarda i.icretli i�c;ilerin i� g i.ici.in e c-­
rant1 s1 azalm1�tir. (Meseta, bu egilim A.B.D.'nde Birinci Di.in­
ya Sava�mdan once ba�lam1�tir.) Ot omasyonun bu egilim1
devam ettirecegi soylenebilir. Arac1 ya da orta sm1f­
lar zay1flay1p ka ybolmam1 �lar, ama i'I yap1lan dramatik ve �id·
detli bir degi�iklige ugram1�tu. Te�ebbi.is sahiplerinden me!'­
dana gelen eski c;e�it orta sm1ftan c;ok, maa!jh memurlardan
olu�n yeni bic;im bir orta sm1f turem1�tir. Bi.itiin ola ·

r;Jk., c;ah �an ni.ifusa olan oranlan bi.iyi.ik c;apta artrru�t1r.


Yirminci Yi.izy1lda bu geli�im bi.iti.in ileri kapitalist i.il­
kelerde gori.ili.iyor. Te�ebbi.is sahibi c;iftc;iler sa y1ca �iddetli bir
rl i.i�i.i� gostermi�ler; serbest meslek sahipleri azalm1�; ki.ic;i.ik
adamlan da yine azalm1� ve ayn1 zamanda bi.iyi.ik olc;i.ide i f­
t aslar ve yeni i � alanlan bunlan alti.ist etmi�tir. En o ·
nemli ve kesin degi�iklik maa�h memurlardan me ydana gelcn
yeni orta sm1fm bi.iyi.imesidir. 1'4aa�h meslek adamlan, yone­
!i ciler, bi.irolarda c;ah�anlar ve satl!j personeli bu yeni buyl:­
yen tabakayi me ydana getirmi�tir.
Marksc;1 ac;1dan bu be yaz yakah memurlar ancak •yeni bir
proleta rya sm1f1• olarak d i.i�i.ini.ilebilir; c;i.inki.i c;ab�t1klar1
i.iretim arac;larmm sahibi degillerdir, i.icret ya da maa� kanp-
!li.:1 -;al 1�rnaktod1rlar. Arna onlan bu kategori i-;inde dii§iinrnek,
onlan yeni bir tabaka olarak anlarnay1 ciddi bir §ekilde on·
ler. Bunlar Ondokuzuncu Yiizy1l kapitalizrnine i::izgii eski •t� ·
�bbiis sahibi - iicretli i§-;i• pirarnidinin iizerine oturrnw� yen:
bir Yinninci Yiizy1l pirarnididirler. Bunlann yiiksek diizeyde
ki yi::ineticileri rniilk sahiplerine katilrn1§ ve onlarla birlikt·�
Marx'm bilrnedigi -;e§itten §irket zenginleri sm1fm1 ortaya -;1-
karrn1§lardJ.r. Orta diizeyde ve daha a§ag1 diizeyde olanlar
"Sadece• yeni bir -;e§it proletarya sm1fJ say1hrsa yeter1nce an
la§1larnazlar. Bu tabakalar Klasik Marksizrnin tabakala§­
rna §ernasma ya da Marks-;1 diye kabul edilebilecek herhan­
gi bir §ernaya uyrnazlar; varhklan -;agda§ kapitalizrnin iki s:·
;11f halinde kutupla§rnas1 hakkmdaki tah rninle -;eli§rne halin­
dedir.

9. i�ilerin maddi yoksulluklar1 da yabancda�ma:Iar:­


na para/el olarak artac.aktrr.
Geli§rni§ kapitalist diinyada ekonornik ya da rnaddi
yoksulluk artrnarn1§hr. Tersine, ge-;irn standartlarmdaki
arh§ genellik gi::isteren bir ger-;ektir. Ucretli i§-;iler gene!
olarak ekonornik dururnlanm diizeltrni§ler, -;ah§rna saatlerini
azaltrn1§lar. -;ocuklarm -;ah§hnlrnas1 gibi Marx'm yakmdan
bildigi rnerharnetsiz tatbikatJ kald1rrn1§lar, sendikalarmm ara­
c1hg1yla fabrikalardaki -;ah§rna §artlarmda degi§ik i::il-;iilerde
si::i z sahibi olrnu§lard1r. i§-;iler, (rnakinele§rne sayesinde) , On­
dokuzuncu Yiizy1ldaki i§-;ilerin -;ektiklerinden -;ok daha az
zahrnet -;ekiyorlar.

<;okiintii devirlerindeki kiitle halindeki i§sizlikler bu ger­


i;-ekleri dogrular gi::i ziikmiiyor; gene! olarak, refah zarnanlann­
da bile ekonornik yoksuttuk vard1r. Arna Yirrninci Yiizywo
ileri kapitalizrni Manc:'m rnaddi yoksullugun artacag1 konu­
sundaki tahmininin tersi bir egilirn gi::isterrnektedir. Bu egilim
Marx'm kapitalizrn §e �asmda saglarn olarak gi::isterilrneyen
nedenlerden ileri gelrnektedir.

Mt'ddi hayat �rtlarmdaki diizelrne (a) siyasal karak-


terdeki kurumsal reformlardan ileri gelmektedir: Devletm
kalkmma programlarm1 geli§tirmesi, aym �ekilde, kapitalio;t
diizenin ekonomik yetersizliklerini hafifleten ve finanse ede•1
devletin bizzat geli§mesi. bu diizelmeyi etkiler. (b) Ba§ka b i r
etken de kapitaJizm ii;inde i § i; i Sendikalari ve b a z 1 iilkelerde
1il;i partilerinin ekonomik v e siyasal alanda oynad1g1 roller­
dir. Ocretli i§i;ilerin bu arai;lari. reformcu olarak i;ah§ml§lar
ve olduk.;:a i:inemli ref ormlari gen;ekle§tirmeyi ba§arm1§la1 -
d1r. Refah, aym zamanda, ( c ) ekonomik b i r ai;1dan korkunc:
bir israf say1labilecek devamh bir sava§ ekonomisinin geli�­
mi§ olmas1 ile de ilgilidir. Ve tabii, artan ya da devam ettiri­
len bu hayat standartlari, Y i r m i nci Yiizy1l ortasmda istikra­
ra kavu§an i;agda§ kapitalizmin temeli bu politik, ekonomik
ve askeri mekanizmalara dayanmaktad1r. (Bunlar a§ag1da,
ondi:irdiincii maddede anlat1lacakt1r ).
Bunlarm her birinin olsun, kapitalist refah1 ve yiikse­
len hayat ¥Jrtlanrn siirdiiren diger mekanizmalar m olsun nis­
W i:inemleri, iizerinde tart1 §1la bilecek bir konudur; ama bunlar
hepsi birlikte, §U ya da bu oranda, Marx'm geli§mi§ kapitahst
toplumlarda maddi yoksullugun gittik�e artacag1 hakkm·
daki tahminini i;iiriit mii§lerdir. Oysa, Marx'm bu toplum ii;in
c;izdigi §emada bunlara gereken i:inem verilmemi§ti.
Marksi;1larm ve Marksi;1 olmayanlarm ele§tirileri art1k
maddi yoksulluktan psikolopik i;i:ikiintiiye ya da yabanc1la�­
l"Baya kaym1§t1r. B u konunun i:inemle ele alm1§1 Marx'm d u ­
§iiil c elerinin, i:izellikle geni; Marx'm dii§i.incelerinin yi:iriinge;i
i i;i ndedir; ama bu gi:irii§ §imdi de Marksi;1 dii§iincenin unsur­
i armdan biri olarak eskiden bu konuyla birlikte incelenen mac­
desel yoksullugun dayanagmdan yoksundur. Yeni •si:imiirme•
•1ekanizmalarmm eklenmesi gerekiyor. Mesela, insanlar m ar­
tan bo§ vakitleri eglence mfkanizmas1run egemenligi, hatta
tasarrufu altma girmektedir. Geri;ek bir ya§ant1ya sahip olma><
d�iinmek, hatta dii§iinme yetegi bile i;ogu zaman insanm
elinden almmaktad1r.
Bu tiirlii dii;; ii nceleri, bildigimiz ayrmt1lariyla birlikte
Marx'da �ramak i;ok ileri gitmek olur. Marx'da bunlar voktur.
Marx psikolojik somiirii lmenin inceliklerini bildigi halde bi­
zim bildiklerimizin bir �u bil miyordl.L <;agda� yabanc1·
la§ma mekanizmalan, kapsam1, yeri ve etkileri Marx'm ileri
s:.irdiigii herhangi bir filrre aykm dii§memektedir, ama Marx
bunlan anlatmamt§tL Bundan ba§ka, b u psikolojik som�
menin yalmz kapitalizme ozgii olmad1g1m samyoruz. Bu du­
rum kapitalist olmayan toplumlarda ve kapitalizm sonra111
toplumlarda da ortaya -;1k1yor. Bu d ucum larm iiretim ara-;lan­
nm ozel miilkiyet ya da devlet miilkiyeti altmda bulunmaSt­
nm gerekliliklerinden oldugu da iddia olunamaz. Bu durumla­
rm kaynag1 kiitle halinde sanayile�mede aranabilir.
Ne olursa olsun, Marks-;1 yabanctla§ma kavram1, -;ok
parlak ve aydmlat1c1 olmakla beraber, t1pk1 sm1f bilinci gibi
olduk-;a ak11c1 bir kavram olmaktan oteye gidemiyor. Bu kav­
ramlara ahlaki yargtlar kan§mt�t1r; ger-;ekten Marx, •yaban­
ctla§ma• kavramma, kapitalizmin insam bozmas1 kar§tsmda
duydugu §iddetli ofke ile, gonliinde ya�att1g1 en yiiksek v e
soy l u insan anlay1�1m d a kan�t1rmt§ttr. V e Marx bu yargtlan
insanlarm yapt1klan i�lerin ve ya§ad1klan hayatm psikoloji�
ger-;eklerine baglama egiliminde goriinmektedir. Bu ger-;ekler
i;ogu zaman insanlarm ya�ad1g1 ger-;ekler degildir. Kapitalist
v e kapitalist olmayan toplumlarda insanlarm yapt1klan i�ler �
kar�1 tutumlan sorunu elde yeterli cevaplan olmayan biiyiik
ol-;iide deneysel bir sorundur. Ne oursa olsun en azmdan de­
nebilir ki Marx yabanctla§ma kavramm1 olduk-;a eksik ve be­
lirsiz btrakmt§ttr.
Yabanctla§ma kavrammm -;e§itleri ve nedenleri Marx'lil
esrarh v e iistii kapah dii§iincelerinin haricinde kalmakla be­
raber bu kavram maddi yoksulluga nazaran daha inand1-
nc1 bir �ekilde i§lenmi§tir. Dahas1, yabanctla�manm mutla�•
olarak ya da genellikle ihtiJalci itilimlere yola-;t1g1 soylenemez;
te rsine, sag veya sol bir isyandan -;ok, siyasete kar§t ilgisizli­
ge yol a-;mas1 daha -;ofc beklenir.
Kapitalist toplumda insanlara a-;1k olan psikolojik
imkanlar s1mf yap1smdaki imkanlardan daha -;ok kut upla§mt§
degildir. c;ogu zaman hakim olan psikolojik durum proleter-
ya, ya da burjuva muhafazakarhg1 ya da ihtil alciligi degil, sos­
yal gev§ek lik, artmt§ v e olgun hale gelmi§ bir adamsendeciliktir.
BOyle bir ilgisizlik Marx'm iilkiisel bi.;imler ve s1mf bilinci
hakkmdaki ak1lc1 §emas1yla ya da yabancda§ma kavramt ile
kolayhkla a.;1klanamaz.

1 0. Kendmce b1r sm1i te§kil eden ucret11 I§t;iler kendisi


1-;m savapn proletarya'ya donu§ecekt1r.

Geh§mi§ kapitalizmde bu ancak ge.;ici bir olay olarak ve

ktsmen ger.;ekle§mi§tir. B u egilim endiistrile§menin daha son­


raki devrelerinde degil de, i l k devrelerinde. siyasal baskmm
ekonomik somiirme ile birlikte yiiriidiigii bir durum i.;inde
dogar. Fakat Marx bu durum un ne mekanizma laru11, ne de
hangi §artlarm tam olarak birle§mesi halinde meydana .;ikma
egi l i m i gosterdigini yeterince belirtmemi§tir. Bu §artlan ken­
disinin (ekonomik) tabakala§ma kategorileri i.;inde bulmak
kabil degildir, �nkii bu §artlar belirli (otok ratik) politik hal­
ler yanmda ekonomik s1mflann mevkileri v e mesleki yaptla­
n i l e de ilgilidir. Fakat Marx'a gore kapitalizmin yap1sal
geli§imi -fabrikalann biiyiimesi, bunlann biiyiiyii§ ve yogun·
la�as1, vb. -proletarya smlfmm psikolojik ve siyasal geli§­
mesine, birle§mesine, bilin.;li bir durwn a gelmesine. ihtilalci
olmasma yol a.;1yor. Bu noktada apa.;1k bir §ekilde hatay3
dii§mii§tiir.
Ne • b i l in.;• ne de • varolup tek ba§tna otekini tayin
eder. Bunlar, Marx'm olduk.;a tutarsiz bir §ekilde bildigi
gibi, kar§thkh i li§ki halindedirler. Arna aym zamanda • araya
giren degi§kenler> de etkilerini gostermektedir. Haberle§ffi•)
:mkanlan, eglenme mekanizmas1. kiiltiirel cihaz -k1sacas!,
iilkiisel iist yapmm un surlan-. Boyle degi§kenler • varolu§ •
ile • b i l in.;• arasmdaki ili§kileri diizenlerler; her ikisini V:'

eralarmdaki kar§thkh i li§kiyi et)<ilerler. Stmf bi lincinin geli�­


mesinde ya da geli§memesinde bag1ms1z bir rot oynaya­
bilirler ve .;ogu zaman ger.;ekten de oynarlar. Varolu�un ken­
disi kii l tiirel cihazm getirdigi ger.;eklilik tammlanna baghdtr.
Bilincin kendisi. hatti insanm kendi kendisini tam.mast
bile bu kahp ve anlamlara baghd1r.
Marx, sm1f anlayi§mda, objektif suuf gen;egi ile yam UJ­
s;snlann istatistiki kiimelenmesi ile, bu suuflann i.;inde bu­
!unan ki§ilerde meydana gelebilecek psikolojik geli§melPri
birbirine kan§t1rmak egilimi gosterir. Smif bilmcinin, mi.ilk 9'1-
hiplerinin ve i§t;ilerin birbirlerinden ayn kutuplara aynlma­
sm1 da i\;ine alan objektif ekonomik geli§menin gerekli bir psi­
kolojik sonucu olduguna inantr goriiniir. Marx'a gore bunda
hi.;bir belirsizlik yoktur, .;iinkii psikolojik ve siyasal sonu.;­
J ar tam olarak izah edilememekle beraber ekonomik degi§ik­
liklerin iiriiniidiir. Fakat ekonomik ger.;eklerle psikoloj i k de­
gi§iklikler arasmdaki bagmtdar deneysel sorunlar olarak iyi
bir §ekilde ele ahnmaDD§hr.
Marx'm dii§iindiigu bi.;imde srnif bilincinin hangi §art­
lar altmda ger.;ekten ortaya .;tkt1g1 tam olarak bilinmiyor, ama
-:nuhakkak olan bir§ey varsa o da bu §artlarrn genellikle ih­
tisadi geli§meden ya da, ozellikle, iiretim vas1talan ile mev­
cut ili§kilerden daha ba§ka unsurlan da kapsad1g1d1r. Eko­
nomik geli§menin tarihsel degi§imin en belli ba§h itici giicii
oldugunu kabul etsek bile bu gorii§ dogrudur. Ekonomik te­
melde meydana gelen boyle degi§ikliklerin psikolojik degi­
:jikliklere yol a.;an mekanizmalan Marx tarafrndan (ya da
ciaha sonra gelen Marks.;1lar tarafmdan) i§lenmemi§tir.
Dii§iincelerin bir etki gosterebilmeleri i.;in maddi \;J ·
karlarla bagrnt1h olmalan gerektigi konusunda -herhangi
bir fikrin savunulmas1, ya da ele§tirilmesinde-- Marx'm dii­
liincesine katllsak bile bu, dii§iincelerin boyle .;1karlarm sa­
dece bir •yansunas1• oldugu fik rmi de kabul etmeyi gerek­
tirmez. Doyurucu sosyal bir yap1 §emasmda fikirlerin olU§U­
muna ve roliine olduk.;a geni§ bir baguns1zhk tammahyu. Dii­
:jiincelerin ki§ilerle ve kurumlarla olan ili§kilerini, Marx'm gP. .
net §emasmda yapmay1 ba§arabildiginden daha ince bir §ekil­
cie izlemeliyiz. Boyle l;Jir .;abada, .;ah§malanmm( dii§iincele­
ri maledebilecegimiz sosyal temel olan) ekonomik smiflafl':t
dar .;eri;evesi i.;inde -bu srn1flar nas1l tarumlantrlarsa tamm­
lansrnlar- tutmaya zorunlu degiliz. Hele bu iki srniftJl
�er'\"evesi it;inde tutmaga hit; zorunlu degiliz.
Marb'in •smlf t;lkarlen• enla)"l§mm yetersizligi biiyiik
ahLiki onem t a�tr. Mlil.TX �u iki nokta arasmdaki farka eld1r­
m1yor: (a) insanlann, toplum it;indeki d uruml arnna gore,
t;tkarlarma olan �ey nedir? (b) insanlar, kendilerine gore,
neyle ilgilenirler? Marx bu aymmin siyasi alanda kullamlt­
�n>dan t;tkan ahJaki meseleyi de geregi gibi kar�1lam1yor. Le ­
nin'den sonra bu konuda bir sonuca varmak zorunlu olmu�­
tur. (Leninizm ile demokrasi ve ozgii rliik problemlerinin ah­
laki temeli buraya dsyarur).
Man:, k ullandtf;l tabakala�ma k ategorilerindeki kan�tk­
ltk ve onermelerinde kencli dileklerini belirtme egiJjmj yiiziin­
den bu sorunlardan kat;inabiliyor. Benim anlay1�una gore
Marx • kendi t;lkarlartna• derken uzun sitreli gene] ve alolc1
.,:ikarlan kastediyor. Ve Marx'a gore, bOyle t;lkarlenn bilinci­
ne varmak ihtiJalci sintf bilincine varmak demektir. Biitiin
diger �eyler gei;icidir, ktsmidir, ak11c1 degildir, tam anlam1yla
ge li9memi�tir.
Arna gert;ek �udur ki insanlar t;ogu zaman uzun siire li t;'.­
karlarla degil, ge.;ici t;tkBrlarla ve smlflanmn daha gene] �1-
karlan yerine, mesela, mesleki faaliyetlerinin ozel t;tkarlan
ile ilgilenirler. Aym zamanda, neyin gei;ici neyin kBhc1 oldu­
gunun kararla�hnlr.as1 da dii!;iince alamna dahil bir tarh!jma
ve bir ahJaki degerlendinne konusudur. Ve neyin rasyonel ol·
duguna, s1mf t;tkarlarmm tek, ya da ba�hca t;tkarlar olup ol­
mad1gma karar vermek ktsmen ahJaki bir yarg1 niteligindi:­
dir. Man:'m smtf bilinci gorii�ii Jeremy Bentham'm herhangi
bir gorii!;ii kadar faydac1 ve ak11c1d1r. • Stmf bilinci • liberaliz­
·:1in • Vatanda� olarak insan• imgesinin Marx'daki kar!jtltg1-
J1r.
iki ihtimalin iistiinde d ur m a k gerekir: Birincisi, insanla­
; m yararma olan �eylerin aym zamanda insanlarin ilgilendik­
leri §eYler olmas1 hali, yani ihtiJalci sintf bilinci; bu durumda
objektif �artlar ve siibjektif geli!jme ayn1 paralelde birle!;irler.
Ekooomik ve psikolojik egilimler arasmdalci bu birle�me nol�­
ta!D kJasik Markst;thgm siyasal hedefidir vP. ayru zamanda ka-
l ' i l n l • • I I 1 1 1 1 h 1 1 l m 1 1 11 1 11 luu;1111lmaz bir iiriinu olarak kabul edili··.
1r11k 1 1 1 . 1 k i 1 w i uluruk, insanlarm m;:int1ki bak1mdan kend1
� 1 k 1 1 1 l 1 1 1 1 1 1 1 1 ( hu lwr nasd kararla§tJrJhrsa) olan §eylerle ilgilen-
111r1 / 1 l drm vc kcnd1 i;1karlarma olmayan §eylerle ilgilendikle·
1 i d u rum l 1 1r Vlfrd1r. Marx'a gore bu insanlar cyanh3 bir bilince
� 1 1 h 1 p t i r l er-, objektif ve siibjektif geli§meler heniiz birbirleriy­
le tum uyu�mad1klan ii;in akdc1 olmayan bi:iyle bir du rum
1 1; i ndedi rler. Marx kapitalist tarihin bu yanh§ bilince son ve­
recegini sani yordu. Son vermedigi bugiin ortadad1r.

1 1 . i htilaJ ir;in lrrsat anca k objektil ljBrtlarla si.ibjektd


.';azul1k bir araya geldigi zaman r;1kar.
Dogru oldugu apai;1k ve bilinen bir §ey. Daha once
de belirtildigi gibi, bu iki siirei; §imdiye kadar hii; bir ge­
li§mi§ kapitalist toplumda tam olarak bir araya gelmemi§tir.
B u birle§me 1930 ydlarmm Amerikasmda --en geli§mi§ kr.·
pitalist toplumu saran en kotii buhranda- bile olmamJ§tir.

1 2 . Ekonomik di.izen ir;inde bir s1rulm_ Jonksiyonel IU­


zumu, o s1rulm bir bi.iti.in olarak toplum ir;inde siyasal i.isti.ir.­
li.ik kazanmasma yol a�.
Marx'm iktidar teorisinin temelinde bulunan bu varsa­
y1m burjuva s1mftntn tarihinden ahnm1§ gibi goriiniiyor. Fe­
odalite dwen: . ii;inrJe fonksiyonel olarak iistii n d urwn a gei;r··
burjuva s1ruf1 yeni kapitalist toplumu kurmak 1 1)1n ondar1
koptu. A y m §ekilde, diye dii§iiniiyor Marx, geli§mi§ kapitalizm
ii;inde burjuva s1ruf1 asalakla§tlki;a ve kapitalizm i;eli3melerfo
ki:isteklendiki;e i�iler fonksiyonel ai;1dan yeri doldurulamaz
olan s 1 m f haline gelecekler. Dolayisiyle, onlar da kendilenni
engelleyen diizeni pari;alayacaklar; onlar da y ii kselen sm1h
meydana geti recekler. K1sacas1, Markst;J iktidar teorisinin ar­
dmda, burjuva s1mf1 ile proletarya s1ruf1 arasmda, feodalizm­
den kapitalizme gei;i§ ile kapitalizmden sosyalizme gei;i§ arc>­
smda biiyiik -ve yanh§- tarihsel bir benzeti§ vardir.
Profesor Bo �r der ki: •Ne eski i;aglann kolesi feodat­
te diizenini, ne de serf ya da zanaatkar kapitalist diizeni kur­
mu§tvr. Tarih, bir toplumdaki samiiriilen stn1fm ondan soJ"lm
gelen sosyal orgtitiin m1man oldugunu gootermez.• (*). Ka­
pitalizm somtirulen serfler ve soylular arasmdaki, ya da za­
naatkar ile somtiren lonca onderleri arasmdaki bir smd mu­
c.adelesi sonunda ortaya �adL Bur juva ekonomisi ve top­
lumu feodalizmin i�inde bagims1z bir yap1 olarak geli�L
Onsekizinci Yiizyll Fransasmda burjuva smdi, huktimet
ilzerinde kontrol sahibi olabilecek, soylululann mevki ve huku­
ki imtiyazlarm1 yok edebilecek, serbest piyasay1 geni§let­
mek ve vergi yiikiin iin dagih§ml yeniden diizenlemek suretiy­
l e sosyal yap1y1 burjuva �J.karlarma gore yeni ba§tan kurab;­
lecek kadar ekonomik ve siyasal gu� sahibi oldu. Arna orta
-;mdlann bu ba§anlan servetleri sayesinde kazamld1, ve so­
nl!nda hiikumetler onlarm destegi olmadan i§lerini yuri.itemei
JJ!dular.

Buna kar§it olarak, kapitalistler ve ucretli i§�iler ayru eko­


nomik ve sosyal yapmm par�as1drrlar: Kapitalizm i�inde uc­
retli i§�iler herhangi bir bag1ms1z ekonomik duzenin temsil­
cileri degiJdirJer. Daha once belirtilmi§ oldugu gibi, kapital ist­
ler ile ucretli i§�iler arasmdaki mucadelelerinin konusu ka­
pitalist uretim duzeni degil, urunun dag1tumd1r. Frans1z iht i ­
Jalinden once gittik�e· buyuyen ve onemi artan burjuvazini11
tersine Yirmin Yuzy1l ileri kapitalizminin ucretli i§�ileri her
iki yonden de gerilemi§lerdir.

Bu iktidar teorisinin dayand1g1 tarihsel bcnzeti§ yanh§


oldugu gibi teori ara§hrmalan i�in yararh bir rehber olam1-
yacak kadar da §ekilci gorunuyor. Bundan ba§ka, �ogu zaman
�§Jrtic1d1r da. Devlet iktidarm1 ele ge�irme v e kullanmada as­
keri gucun rolunu oldugu kadar siyasal dii§iincelerin ve ulku­
lerin de rolunu, ve sm1flarla politik kurumlar arasmdaki orgut-
1;e) bagmt1y1 goremiyor.
Bu gorii§, her makul dii§iine � insanm kabul edebilecegl

(* } M. M. Bober, KARL MARX'S INTERPRETATION OF IIlS­


TORY. Diizeltilmi§ tkinci Basin (Harvard Economic Studies, Cilt 31;
Cambridge, Mass., 1948) s. 340.
1til>i, Alman toplumundaki parazit ve fonksiyonel bak1mdan
yarars1z unsurlarm siyasi iktidan ele gei;irmesi olay1 kar§J­
smda ytk.Jlmaktadir. Tabii, iktidarm askeri giii;le ele gei;in­
lip siyasal hegemonya kuruJmasmm daha bir i;ok i:irneklc­
ri vardir. Ekonomik bak1mdan liizumlu olmak, mutlaka, hele
otomatik olarak, siyasal iktidan ele gei;irmeye yo/ ai;maz. Eko­
nomik asalakhk da siyasal iktidarm kaybedilmesini otomatik
olarak gerektirmez.

13. Simi bo/Unumune. dayanan butiin toplumlarda dev­


let, mulk sahibi simllarm zor ve bask1 arac1d1r.
Bu ancak k1smen ve zaman zaman dogrudur. ileri kapi­
talist toplumlarm biitiin i;e§itlerinde devletin iizerine ald1g1
fonksiyonu ve koruyucusu oldugu i;1 karlan tam olarak ifade
eden bir i:inerme degildir. Mi.ilk sahibi s1mflarm bulundugu
toplumlarda devlet •sadece • bu s1mflarm bir arac1 say1la­
maz. ii;inde mi.ilk sahibi sm1flarm bulunmad1g1 toplumlar­
da ne devlet ortadan kaybolmakta, ne de, devlet yoluyla top­
luma hilkim olanlar devletin gi:izettigi smtf • i;1karlarmdan•
s0z ediyorlar diye, mucizevi bir §ekilde biitiin fonksiyon v e
anlamlarm1 degi§tirmektedir.
Marx'm devlet anlayJ§I ve bu anlayJ§Jn iktidar teorisi •ha­
kim smtf• terimi ile bagmt1hdir. Devlet anlayJ§I kavrammda
oldugu gibi bu terimde de, onu kullananlar, tanimlardan ya­
rarlanarak araya bir teori soku§tururlar: Ekonomik bak1mdan
en iistiin olan sm1fm ayni zamanda mutlak olarak en iistiin
politik gurup oldugunu ileri siirerler. •Araya soku§turmak•
diyorum, i;iinkii •hakim sm1f• terimi incelenmesi gereken bir
§eydir. Teoriyi incelemek v e degerlendirmek ii;in daha ai;1k se­
i;ik ve kesin terimler kullanmam1z gerekiyor. Marx hakkmda
bir ele§tiri olarak geli§tirilmemi§ olmakla beraber, ben •iktidan
elinde bulunduran sei;kinler- terimini daha yararh ve daha az
yilklii bir terim olarak ortaya att1m.
• Hakim sm1f• terimi ile • iktidan elinde bulunduran sei;­
kinler- terimi arasmda terim farkmm i:itesinde, geri;ek
bir fark vardrr. iktidan elinde bulunduran sei;kinler kaiv­
ram1, ekonomik gerekircilik ve yiiksek kademelerdeki iist eko-
aomik sm1flarm orant1h onemi sorununu deneysel olarak ac;1k
b1rak1yor. Eger siyasal diizene ve askeri kurulu§a da ekono­
mik diizenin yanmda gereken onem verilirse kapitalist toplum­
daki yiiksek c;evreler kavrammm, Marx'm, ozellikle daha son­
raki Mar ksc;1larm biraz basitc;e olan • hakim s1mf» kavramla­
rmdan daha karma§tk oldugu goriilebilir.
Bu, •sm1f te0risi�nin kar§tsma • sec;kinler teorisi • �eklinde
ifade edilen (bu ne anlama gelirse gelsin) bir teorinin c;1kanl­
mas1 degildir. Her i kisi de i nsanlarm i§gal ettikleri ku­
rumsal mevkilere ve, dolay1siyle, ellerindeki kuvvet vasitala·
rma gore tammlanan yaprsa/ kavramlardtr. Fakat soz konu
SU o]an §ey, bu kurum]arm �ek]i, t;e§idi, ili§ki]eri ve onem]e­
riy]e, bu c;e§it mevkilerin bu kurumlar ic;indeki yerleridir. Bun­
lar tamml ama ile c;oziilebilecek sorunlar degillerdir.
Marx'm devlet teorisinde dogru olan unsur miilkiyetin gii­
cii hakkmdaki gene] kavramd1r ve bu biiyiik ve onemli ger
c;ektir. Miilkiyet yalmz e§yalar iistiinde degil, aym za­
manda i nsanlar iistiinde de kontrol sahibi olma imkamm ve­
rir. Bu giic; hayatm birc;ok degi§ik alanlann �a uygulamr, vc
c;ogu zaman da devlet buna arac1 olur. Arna iki nokta iis­
tiinde durmak gerekir:
Birincisi, kapitalizmde miilkiyetin sahip oldugu giic;, yi­
ne devletin korudugu i§c;i sendikalanyla miilkjyetin kaba siya­
sal Ve ekonomik gucune kaqt <;tkan oteki guc;]er tarafmdan Sl­
mr]amr.
ikincisi, miilkiyetin millile§tiril mesi • miilkiyet kuvvetle­
r i ." ni muhakkak tasfiye etmez. Ashnda, biitiin sosyal alanlar­
da insanm insan tarafmdan somiiriilmesini artttrabilir, somii­
riilmeye kar§t c;1kmak, y a da onu kald1rmak daha zorla§abilir.
Marx, gene] olarak, miilk sahibi s1mflarm ortadan kaldmlma­
s1 ile demokratik mekanizmalarm kol!ektifle§tirmeye y ardnn­
c1 olacagm1 kabul etmi§ti. Bugiln bizim ic;in bunun en azm­
dan tarh§maya ac;1k bir soru oldugunu soylemek gerekrr.
Bu iki nokta birlikte ahnd1klannda, Marx'm devlet an­
layi§mm yeterliligi hakkmda ciddi sorulara yol ac;ar. Yapbg1
yanh§hgm kaynag1 ortaya att1g1 ekonomik gerekircilik ile
siyasal ve askeri kurumlartn bag1ms1zhklarmm ve yarat1c1hk­
lannm i h m alidir. Bunlar, daha soma inceleyecegim konular.
:?imdilik devleti, u hakim Stntfm• y a da • m iilk sahibi Stmflann
bir komitesi • olarak tanimlarsak i;e§itli toplumlar ii;inde eko­
nomik s1mflarla siyasal bii;imler arasmdaki bagmt1larm smm­
m i;ok iyi bir §ekilde oli;:emiyeceAimize i§aret edecegim. Arna
dikkatimizi once, ai;1k sei;ik ve tek yanh bir yol kullanarak, si­
yasal yonetimin arai;lan iistiinde toplar ve Max Weber'le bir­
likte, devleti sadece • belli bir toprak pari;as1 iistiinde me§ni
zor kullanmay1 kendi tekelinde bulunduran• bir orgiit olarak
tammlarsak o zaman dii§iincelerimizde tarihsel ozellige uy­
mu� ve deneysel incelemelere ai;1k olabiliriz. Yapmam1z ge­
reken ¥Y de budur: Devleti bir slogan ii;ine hapsedilen bir te ·
ori degil fakat bir ara§ttrma konusu yapmak.
Bu bir mukayeseli ve tarihsel ara§ttrma konusudur, ama
boyle geni§ bir ara§ttrma yapmadan bile, birbirinden olduki;a
farkh siyasal diizenlerin benzer kapitalist ekonomik temeller
iistiinde bir arada varolabilecekleri apai;tk olarak goriiniiyor:
1920 y1lmda Amerika Birle§ik Devletleri, Nazi Almanyas1,
1940'lardaki ingiltere, bugi..in kii isvei;. Biitiin bunlan • m iilk
sahibi s1mflarm komiteleri • diye bir araya y1gmak muhakkak
'�i dikkatsiz bir davrant§ttr.
14. Kapitalizmde ekonomik buhranlar birbirini kovalar.
Bu buhranlar �ittiki;:e §iddetlenmektedir. Boy/ece kapitalizm
son buhrana doAru -proletarya ihtilaline dogru- i/erliyor.
Buh:an - Refah i;arkt kapitalizm tarihinin en ba§ta ge­
len ekonomik geri;eklerinden biridir. Fakat kapitalizm bu­
giin milli devletler halinde ve milletl erarast i;apta orgiitlen­
digine gore bu buhran-refalh i;arkmm kapitalizme ozgii bir ni­
telik olup olmad1g1 konusu i;ok yerinde bir sorudur.
Devletin dogrudan dogruya ya da dolayh olarak oyna­
d1g1 politik rol se n dikalarm ve i§i;i partilerinin etkileri, askeri
haz1rhklarm ekonomi .. ile olan yakm bagmtts1 gibi geli§meler
buhran problemini gorunii1de kai;irulmaz ekonomik mekaniz­
malar sorunu olmaktan i;1karmt§, milletleraras1 ve mi lli i;apta
siyasal ve askeri sorunlar haline getirmi§tir.
Geli§mi§ kapitalizmin istikran konusunda bugiin gene!
olarak §Unu si:iylememiz gerekir samyorum: · �u ya da bu §e­
kilin dogrulugu ispat edilmemi§tir, ama hala denge i-;indedir.•
�iddetli ekonomik buhranlar olmas1 ihtimalini katiyen griz­
den uzak tutamay1z. Buhranlar hakkmda Marx tarafm­
dan ortaya at1lan gene] §ema i:igreticidir. Arna Karl Marx'm
teorilerinin bu noktada dogru ya da yanh§ olduklarm1 ispac
etmek i-;in kapitalizmin s1kmt1lar i-;inde oldugunu, hatta §id ·
detli buhranlara a-;1k bulundugunu gi:istermek yetmez. Bu §ekil­
de davranmak Marx\ sosyal bir -;oziimleyici olarak degil, sa­
dece bir peygamber olarak ele almak olur. �unu sormahyiz:
S1kmt1larm sebepleri nelerdir, buhranlarm niteligi nedir, so­
nu-;lan nelerdir? Marx bu sorular i-;in yetersiz bir rehberd.ir.
Bugiin gi:ize -;arpan istikrar mekanizmalan - ve, aym za­

manda, istikrars1zhk ve muhtemel -;okiintii nedenleri- Marx'­


m haber verdigi i-;. ekonOmik geli§melerin sonucu degildir.
Bugiiniin istikrar mekanizmalan arasmda, Marx'm i:inceden
gi:irmedigi emperyalist fakti:irler ve hepsinden i:inemlisi Marx'­
m hi-; si:iziinii etmedigi ekonomik bak1mdan geli§mi§, siyasal
ve askeri bak1mdan kuvvetlenmi§, kapitalist olmayan bir ya­
p1 -<;in-Sovyet bloku- ile rekabet biiyii.k bir yer tutmaktadir.
Bir iilkenin i-; durumu. ele ahmrsa, kapitalist buhranla­
rm yaratt1g1 problemler ekonomik diye adlandmlabilecek prob­
lemler olmaktan -;ok siyasal ve askeri problemlerdir. Bu prob­
lemler mevcuttur, -;iinkii ekonomik bak1mdan yap1lmaSJ ge­
reken §eyler en kuvvetli kapitalist -;1karlarla politik bak1m­
dan -;at1§maktadir. Sava§ hazirhgmm bir ekonomik -;are ola­
rak kullamlmas1 -;ok kereler onlarm daha i§ine gelir.
Geli§mi§ kapitalizm siyasal, askeri ve ekonomik §ekillerile
uluslaras1 i:il-;iide istikrara kaVU§IDU§tUr. Bu sistem i-;inde ve
geli§mi§ kapitalist ekonomiler arasmda siyasal bak1mdaia da
desteklenen bir • kendi kendini diizeltme• hareketi gi:ize -;arp­
maktadir.
Kapitalist toplumlar arasmda uluslararas1 yardun v e des­
tek saglanmJ§tJr -hi-; §iiphesiz, siyasal ve askeri nedenlerden
i:itiirii- ama bunun ekonomik sonucu hem Kuzey Amerika,
hl'm t i" U u t 1 Avrupu J1;in kapitalist refah olmll§tur. ikinci
DUuy u Snvui,mdun b u yana yap1lan Amerika Birle§ik Devlet­
leri yard1mmm biiyiik k1sm1 endiistrile§memi§ bolgeleri en­
dU.trile§tirmek ii;in degil, eskiden geli§ffii§ durumda olan ka­
pitalist toplumlann ekonomilerini canlandirmak ir;in yaptl­
ffil§tlr. Geli§mi§ kapitalist diizenlerin sava§ sonras1 yeniden
kw-ulma hareketleri {eski dostlar ve dii§manlar arasmda
fark gozetilmeden yap1lan yard1m) onlann yillcsek eko­
nomik diizeyde kuvvetli bir ekonomik blok haline gelme­
lerine ve bu blokun siyasal ve askeri yonlerden milletler­
aras1 r;apta istikrar kazanmasma yaram1§tlr. Bu ha­
reketin ba�hca s i yasal anlam1 A.B.D. ve S . S .CB.'nin askeri tu­
tu mlarmda ortaya r;1ktt. Bunun iizerine A.B.D. muhtemel
bir Ur;ii ncii Diinya Sava§! i�n yap1lan askeri hazirhklarm
- yUk •iiniin biiyiik bir k1sm1m dogrudan dogruya iistiine ald1
ve dolayh olarak diinya kapitalist kalkmmasma ve refahma
yard1m et mi§ old\L
Bu arada, nedenleri bir yana, geli§ffii§ kapitalizm ekono­
mik buhranlarla r;okmemi§tir; buhranlar ya da durgunlu klar
gerr;ekten meydana gelmi§tir, ama bunlar devamhhk goster­
mekten r;ok ger;ici olaylar olarak goriinmektedirler. Dahas1,
kapitalist toplum b u b uhranlan Marksr;1 olmayan yollarla ge­
r;i§tirirken , Marx'm bildigi bii;imden ba§ka bii;imlere, bir r;ogu
Marx tarafmdan tahmin edilmemi§ olan bii;imlere, girmi§tir.
Bugiiniin manzaras1 siyasal bak1mdan ve askeri bak1mdan or­
giitlenmi§ bir kapitalizmdir. y oneticileri ekonomik buhranla­
fl hafifletmi§lerdir ve ozellikle II. Diinya Sava§mm ba§lama­
smdan b u yana e§ine rastlanmayan bir ekonomik kalkmma
meydana gelmi§tir.
Marx kapitalizmin tekelci bii;iminin niteligini ve istikra­
r m m siyasal ve askeri tarzm1 ar;1k ve yeterli olarak gorme­
mi§tir. Bu tekel bii;imi ir;inde kapitalizm sadece •bir iiretim
anar§isi olarak• kal � am1§tlr. Biiyiik sektorleri ozel §irketler,
ticari ortakhklar ve devlet miidahalesi yollan ile geni§ r;apta
rasyonalize edilmi§tir. K1sacas1, kapitalizm ve biirokrasi zit
kutuplar degildirler; Bunlar birle§tirilmi§tir. Uretim anar§i.si
genelle§tirilmemi§tir; iiretim biiyiik i:il�iide ak1lc1 temeller iis­
tiine oturtulmu§tUr.
Gefo�mi§ kapit alist ekonomilerin bir �ogunda gi:iriilen
yiiksek diizeydeki ekonomik faaliyet, biiyiik i:il�iide, aym za­
manda • sun'i olarak arthnlan istekleroe baghdir. Bu ekono­
milerin yap1smda korkun� bir i:il�iide sistematik israf var­
dLr; Marx bile bu israfm �apm1 tam olarak k avrayamamJ§tJr.
Daha kullaml abilecek e§yalarm • m odas1 ge�mi§ olmak• dan
i:iti.irii at1lmas1 bunun bir i:irnegidir. Detroit'in otomobil mo­
dellerinde yapt1g1 degi§ikligin maliyeti biitiin Hindistan'm
prodiiktif yatmm programlan tutarmm bir ka� senelik mikta­
rmdan fazladir e ). Biiyiik i:il�iideki reklamlarla yap1lan is­
raf, sava§ hazirhklan bir yana, ekonomik israf i:irnek­
le.-idir.
Arna i§in esas1 §Udur: Biitiin bu israfa ragmen, ve k1smen
de onun sayesinde, kapit alist iiretimin ve iireticilik mek aniz­
malarmm devam edebilecegini, hatta artabilecegini bilmi­
yordu Marx. israflan, hileleri, �eli§meleri gi:irdii ama bugiinkii
tam geli§mi§ kapitalizmin aklm alamayacag1 kadar biiyiik kuv­
vetlerini (teknik, ekonomik, siyasal ) kii�iimsedi.
Marx'm apa�1k olarak gi:irdiigii gibi , geli§mi§ kapitalizm­
de iiretim giicii ile ger�ek iiretim arasmdaki fark korkun�tur.
Objektif olarak si:iylemek gerekirse bu �eli�me biiyiimii§tiir ve
belki de biiyiimege devam edecektir, �iinkii bilimsel imkan­
l;:r israf ile, hile ile, verimsiz �ah§malarla, k1sa zamanda kar
yapma �abalanyla gerc;ekten k1s1tlamyor. Arna bu bir •eko­
nomik �eli§me• olmaktan �ok siyasal bir bozukluktur. Gittik­
c;e ahlaki bir yarg1 ve bir siyasal karar konusu haline gelen bu
problemi, §iddetli bir ekonomik buhran s1rasmda bile �i:iziim­
lemek i�in, bir • proletarya ihtilali•ue gidilmemi§tir.
Marx k apitalizmi, i�inde i§leyen ekonomik gii�lerin bii­
yiik i:ili;iide tayin ettigi bir dinaiTiik sistem olarak kabul eder.
Bu bak1mdan, Marx'm �emas1 miikemmel bir �i:iziimle­
me ve i:ingi:iriidiir. Arna ger�ek §Udur ki, • ba§ka gii�lero ekono-

(*) 'Thomas Balogh, THE NEW STATF.SMAN, 12 ATahk, 1959.


mik mckanizmalara miid;ih;ile etmi§tir. Bu giic;lerden bazda­
n k;ipitalizmin kendi ic;indcdir: ozellikle siyasal ve askeri
giic;ler. Bazdan ise d1�mdadir: MeseJa <;in - Sovyet blo­
kunun diinyo kapitalizmine bir kar§1 kuvvet olarak diinya c;a­
pmda kuvvctlenmesi. Bugiin, bir sistem olarak kapitaliz­
min uh nyui1s1, kendi ic,:i ndcki ekonomik kuvvetlere oldugu ka­
d-. 1 1 · 1 I : ; : •. •:ctlere d e bag!1d1r.

15. Kapitalizm sonras1 toplum, once bir gei;:i§ devresi


gei;:irecektir; ve bu proletarya sinrf 1mn diktatifrliigii olacakt1r,
ondan sonra top/um geri;:ek komiinizmin yerle�ecegi, daha
yiiksek bir dtizeye gei;:ecektir.
Bunun hakkmda hic;bir bilgimiz yok. Marx'm dii§iindu­
gii bii;-imde bir proletarya ihtiJali §imdiye kadar hie; olmam1�­
tir. �onun adma yapdan• ihtilaller onun dii§iindiigiinden ol­
dukc;a farkh tiplerdeki toplumlarda meydana gelmi§tir. Bun­
Ian Marx'tan sonraki Marksc;1hg1 incelerken ele alacag1z.

1 6. insanlar kendi tarihlerini kendileri yaparsa da, ya­


Pl§ §ekilleri ve tarihin ald1g1 yon, ekonomik temellerin §Brt­
larina baghdtr. Tarihin yap1sal ak1§1, k�mma imkaru ol­
mayan bir §ekilde s1rurlanm1§t1r.
Tarihin yapdmas1 hakkmda Marx ve Engels tarafmdan
ortaya atilan gene] §ema (a) KJ.asik kapitalizmdeki piyasa e­
k onomisi §emasmm toplumun biitiiniine uyguland1g1 bir ge­
nellemedir. Bu §emaya gore olaylar, ahc1 ve sat1cdar tarafm­
dan fiatlarm tayininde oldugu gibi, say1s1z isteklerin d1§mda so­
nuc;lardir. Gene] §ema, aym zamanda (b) Kapitalizm tarihin­
deki belli bir a§amadan --esas olarak Viktorya devri ingilte­
resi'nden- ahnarak biitiin kapitalist c;aga ve belki de, aym
zamanda, bu c;agdan onceki biitiin tarihe gotiirillen bir gene]
lemedir.
Bugiin elimizde bulunan tarihsel gerc;ekler yeni bir §ema­
ya ihtiyac; oldugunu.. gasteriyorlar. Bu gerc;ekler toplumun h er
onemli kurumsal diizeninde, siyasal, ekonomik ve askeri kuv­
vet arac;lan smirlaruun geni§lemesi ve merkezile�esidir. Bun­
dan otiirii. kuvvetli bir �kinler ziimresinin siyasal, asked ve
ekonornik alanlardaki kararlan ile olaylar arasmdaki ili§kiyt
daha yakmdan ve bilim;le ortaya koyan bir ba§ka §erna kur­
rnarn1z gerekir. Uygun degi§iklikleri yaparak, bu · §ernay1 ge­
li§rni§ kapitalist toplumlan oldugu kadar, Sovyet tipindeki
toplurnlan ve geli§rnerni§ iilkeleri de anlarnak i-;in kullanrna­
hy1z.
Giiniirniizii -;oziirnlernek ve anlarnak i-;in siyasal, askeri
ve ekonornik azmhk kategorilerinin de, ekonornik sm1flar ve
tarihin ki§isel olrnayan diger rnekanizrnalan kadar (ya da on­
lardan -;ok) i:inernli oldugu a-;1kt1r.
Marks-;1 toplurn §ernas1 -;ok giizel bir §ekilde kurulrnu§­
tur, ve bir toplurn tipinin bir devresi i-;in gene] olarak en uy­
gun olan §ernad1r. Arna tek ba§ma ahmp rastgele kul­
lamhrsa yersiz bir genellernedir ve bu §ekliyle yetersizdir. Bu
§erna tipik birirnlerin ufak -;apta olduklan ve serbest piyasa
ekonornisinde oldugu gibi birbirlerini bag1rns1z olarak kar§l­
hkh etkiledikleri bir toplurn dii§iinrnektedir. Marks-;1 terrnino­
lojide, bi:iyle bir toplumdan • zaruret diyarP diye si:iz­
edilir. Tabii Marx, aym zarnanda •i:izgiirliik diyan»ndan
da, insanlarm kaderlerine hakirn olacaklan, isteklerin
ortaya -;1kan sonuca daha uygun dii§ecegi kapitalizrn sonras1
�agdan da si:iz eder. Zaruret -;ag1 hala ge-;erlidir; ve Marx'm
buna gore kurdugu §erna her tip toplurnda, diinyanm ge­
li§rnerni§ bi:ilgelerinde oldugu kadar geli§rni§ kapitalizrnin bu­
yiik bir k1srnmda da i§e yanyor. Ozgiirliik -;ag1 hala sadece
bir iilkiidiir; Marx'm hayal ettigi §ekilde hi-;bir yerde yokt;..i : .
Arna bu iki §erna tarihin yap1lrnas1 hakkmda ileri sii�iil
mii§ tek §erna degildir; ve ikincisinin de birincinin tek altt-r­
natifi oldugunu dii§iinerneyiz. Ba§ka tip t oplurnlar i-;in ol.lu­
gu kadar geli§rni§ kapitalizrn i-;in de daha ba§ka §ernalara ih­
tiya-; vard1r.
Marx'ln tasarlad1g1 -;aglar akl§lnln rnutlak olarak ger-;ek­
le§ecegi ileri siiriilernez. Birbirini izleyen -;aglar (Feodalizrn­
den kapitalizrne ve kapitalizrnden sosyalizrne) Marx teorisi­
nin ve tahm.inlerinin ba§hca tarihsel iskelet idir. Onu §irndi de­
gi§tirrnerniz gerekiyor: Hi-; bir yerde geli§rni§ kapitalizrnden
Marksi;t diyc! tnnmnbilecek bir bic;imde sosyalizm ortaya c;1k­
mam1�t 1r: kudolizm"den ise bir tip sosy alizm dogrudan dr,�­
r uy n 01ta y a 1,·1k mt§hr. Bundan ba§ka, bu son tipte ki§inin c; .
karlnn i l c ya§ad1g1 toplumun c;1karlannm birle§tigi d e --Oz­
�urh.k ,·; 1g1- pek ortada degildir.
Oylcyse bu c;<1glan -feodali z m i, kapitalizmi, sosyaliz-
1111 ·1':1 : J .c:n r.�?den t:cc;irmek gerekiyor: Bugiin goriilen kn­
p i t <i l i zm Marx'm bildigi kapitalizm degildir; ortaya c;1km1'.?
o l n n kapitalizm sonras1 toplumlar, ne dogu�lan, ne de karak­
terleri bak1mmdan Manc'm tahminlerine uym uyorlar. Marx'­
m ongordiigii sosyalizmin, ve hele kom iinizmin, <;in-Sovyet
blokunda feodalizmin bir t iiriinden meydana c;1kan toplum­
la heniiz m uhakkak ki ili§kisi yoktur.

1 7. Birinci onermede belirtildiai �ibi toplumsal yap1


ekonomik temel taralmdan tayin edilir; oyleyse 0 toplumsal
yapmm tarihsel ak1�1m da bu ekonomik temeldeki deai�iklik­
ler tayin eder.
Ekonom i k arac;lar kuvvet arac;larmdan y a lmz biridir , v e
b u arac;lann kendileri d e , askeri v e siyasal amac;lara v e c;1kar­
lara uygun olarak, siyasal ve askeri arac;lar tarafmdan bic;im­
lendi ri lebilir v e hatte beli rlenebi lir. Yirm inci Yiizytl ortasm­
da bi rc;ok onemli sorunun ac;1klanmasmda •siyasi gerekirci­
l i k • ve • askeri gerekircilik•, c;oklukla • ekonomik gerekir c i l i k •
kadar. v e b a z a n o n d a n d a ha gerekli faktorlerdir.
Marx'm ekonomik gerekirciligi (ve onunla birlikte, ona
yakmdan baglt olan tarihin kac;1mlma zltg1) c;ogu zaman libe­
ral lerin ve iitopist sosyalistlerin •ahleki gerekirci l i gine• kar§tt
bir �Y olarak gosterilir. Oyle samyorum ki her iki gorii§ de
tarih bak1m mdan Frans1z ihtileli ile Birinci Diinya Sava§! ara­
smdaki devreye, ve ozellikle ingiltere'ye ve A m erika Birle§ik
Devletleri'ne ozgiidiir. Hie; biri evrensel olarak kabul edile­
m ez. Her ikisinin de kendi giiniim iiziin olaylan ve t ah m in y ii­
riitiilebilecek y a k m bir gelecegin t§tgt a ltmda ele ahnmas1 ge­
rekir. Ve tabii ne ahleki ne de ekonomik gerek ircilikle sm1r­
landmlm1§ degiliz.
Kapitalizmin sosyal yap1lan Marx'm zamanmdan bu ya­
na ekonomik kurumlarm etki yapma bak1mmdan i:inemleri­
nin ve diger kurumlarla olan ili§kilerinin yeniden belirtilme­
..:ini gerektirecek i:ili;iide degi�mi§tir. Mar ksi;1 hareketlerin ta
rihi, ileri kapitalizmdeki geli�meler ve diinyanm geli§memi§
oolgelerin::leki §artlar ve geli�me imkanlan gi:iz i:iniinde tutu­
l a cak olursa, ekonomik gerekirci ligin (i;ok verimli oldugu hal­
c:!e) Marx'm eserinde bulunan en i:inemli haca oldugu meydana
t;'.Jkar. Kapitalizmde ekonomik nedenlerin hakim nedenler ol­
dugu gi:irii§ii, iicretli i5i;ilerin rolii hakkmdaki yanh� tahmin­
lerle, liizumundan fazla bii;imci olan iktidar teorisiyle ve son
derece basitle�irilen devlet kavram1yla dogrudan dogruya
bagmt1hdir.
Birinci Diinya Sava§mdan bu yana politik bii;imlerin bir
toplumun ekonomisini ba§tan a�ag1 degi�tirdigi ve bazen ta­
yin ettigi bile gittiki;e artan bir ai;1khkla gi:iriilmeye ba�lan­
m1§t1r. Ekonomik iiretim bii;imi degil de siyasal davram§ bi­
i;imi pekala en i:inemli rolii oynayabilir. Siyasal i:irgiitlenme
sosyal hayatm hem ki§isel, hem de toplumsal alanlanm kap­
sadlki;a politik iilkiiler ii;in, politik ve askeri hareket ve karar
yollan ii;in yapilan m iicadele, ekonomik yollarla birlikte, ta­
ri hin yap1sm1 anlamakta bizim ii;in bir anahtar olmahd1r.
Bu si:iz ekonomik kuvvetlerin ufak olaylar oldugu ya da
etkili siyasal ve askeri kuvvetler haline gelmedikleri anlam1-
na gelmez. Arna bu, devletin geni�lemesi ile ekonomik kuv­
vetlerin art1k i;ogu zaman sav1mma halinde kalan sm1rh kuv­
vetler olduklanm, siyasal kuvveti ya da bi.iti.in sosyal yap1la­
rm bii;imleni§ini anlamak ii;in ekonomik kuvvetlerin tek ba­
�ma yeterli olmad1gm1 gi:isterir.
Bir i;ok yirminci yiizy1l ekonomik geli§melerini siyasal
ve askeri kuvvetlerdeki degi§ikliklerle izah etmek gerekir.
· Ekonomik gerekirciligin• yerine • siyasal gerekirci ligi• ya da
• a skeri gerekirciligi• koymak istemiyorum; sadece, bu tipler­
den herhangi birinin, neden sonui; bagmt1s1 olarak i:inemi­
nin herhangi bir gene] tarihsel kurala bagh olmad1gm1 si:iyle­
mek istiyorum. Herhangi bir toplumda, bunu belirleyen ta·
rihsel §artlardu ·.
Bir '\Ok kapitalist toplumlarda izlenen politikalar ekono­
mik temcli ve ekonominin halkm biitiin tabakalan iistiindeki
sosyol ctkilerini biiyiik ol-;iide degi§tirmi§tir. Refah devleti­
nin ckonomik geli§melerle olabilecegi §iiphe gotiirmez, ama e­
konomik iiretimin bi-;imi de refah devletini •tayin etmev.
Bugiinkii kapitalist ekonomilerde siyasal bak1mdan miimkiin
olon §eylerin Marx'm doktrininden bek1enebilecek §eylerden
doha geni§ oldugu §iiphesizdir. Tam olarak ne kadar geni§ ol ·
dugunu tahmin edemeyiz ama, kapitalist ekonomi diizeninin
yap1smda reform yapilmas1 ve ekonominin bilin-;li olarak de ·
gi§tirilmesi de dahil olmak iizere siyasal bak1mdan tarihe yon
vermeyi engelleyen hi-; bir §ey yoktur.
Kapitalizmin bugiinkii -;agmda, -;at1§ma ve tarihsel de­
gi§menin itici giicii ekonomik temelden -;ok ekonomi - polit i ­
ge dahil olan siyasal ve ekonomik kurumlard1r. B u -;e§it si­
yasal kapitalizmi Marx ne biliyordu ne de onceden gordii.
Marx ne kapitalizmin ald1g1 neo-merkant ilist bi-;imi kavrad1 ne
de siyasal olarak kontrol ve finanse edilen kapitalizmin kap·
samm1 ve etkilerini anlad1. Bu finansmanlar hem dolayh
hem dolaysizd1r, hem refaha yonelmi§tir hem de askeri bi.­
karakter ta§1maktad1r. Bu yard1mlarm kapitalizmin ekono·
mik kusurlanm diizeltmek i-;in yapilml§ olmalan ileri siirdii­
giim gorii§ii degi§tirmez, tersine gii-;lendirir.
Baz1 iilkelerde kapitalizmi degi§tirmi§ olan siyasal gii-;­
ler Marx'm adma yap1lan reformlard1r; New DeaJ'de oldugu
gibi digerlerinde de -;ogu zaman yiiksek sm1f -;evreleri tarafm­
dan onciiliigu yap1lan ve Marx'a gore yava§ yava§ kaybolacak
•orta sm1fJap m niifuzlarmdan geni§ ol-;iid e yararlanan
liberal gii-;lerdir. Tabii aym zamanda bu degi§iklikler
k1smen kendi -;1karlanm gozeten tekelci kapitalistlerin verdi
gi tavizlerdir. Kapitalistlerin ekonomik kuvvetler iizerinde cla­
ha -;ok siyasal kontrol imkanlan oldugundan siyasal kapita·
lizmdeki rollerini siirdiirebilirler, ve boylece ekonomik buh­
ranlar ve onlarm beklenen sonu-;lan hakkmda Marks-;1 tah­
minleri altiist edebilirler.
K1sacas1, Marx'm ekonomiyi ele ah§ bic;imini genelle§-
1irmemiz gerekiyor. 0 zaman dikkatimizi -Marx'm yapt1g1
gibi- ekonomik iiretimin degi§en teknikleri iistiinde topla­
mam1z gerekir. Arna dikkatimizi aym zamanda -Max We­
ber'i n yapt1g1 gibi- askeri zor kullanma, siyasal miicadelc
ve yi:inetimin tekniklerine ve haberle§me imkanlarma da, ya­
ni kuvvetin biitiin arac;larma ve tarihsel bak1mdan belli top­
Jumlarda tamamen degi§ik olan ili§kilerine de c;evirmek zo­
runday1z.
Onun ic;in bu c;e§it siyasal ve askeri imkanlarm ele gec;i­
rilmesi ve tekelle§tirilmelerinden tam bir Marks�1 ag1zla bah­
!>edebiliriz. Ekonomiye verilen i:inem bir metod kolayhg1 ola­
rak kabul edilmelidir. Ekonominin, biitiin olarak toplum ic;in­
deki neden - sonuc; sorunu iizerindeki i:inemini daima belirt­
meye c;ah§mahy1z, ama siyasal ve askeri bak1mdan bag1ms1z
davram§ imkanlarma kap1y1 Mant'm b1rakt1gmdan daha a­
c;1k b1rakmahy1z.
Bunun Marx tarafmdan c;izilen gene] toplum §emasmm
i§lenmesi ve daha olgun hale getirilmesi ic;in gerekli ve yarar­
h oldugunu samyorum. Boyle olunca Mark�darm ekonomik
gerekircilik iizerindeki tartJ§malar ve ara§tirmalarla elde et·
mek istedikleri her§ey imkan dahiline giriyor. Arna ekonomik
gerekircilik her belirli devir ve toplum ic;in denenmesi gere­
ken faraziyelerden biri olmahd1r. Askeri gerekircilikle siyasal
gerekircilik de aym §ekilde denenebilir. Bilgilerimizin bu­
giinkii durumu kar§JSmda bu iic; gerekircilikten hie; biri bii­
tiin toplumlarda, ya da biitiin kapitalist tipi toplumlarda, ta­
rihi yapan fakti:irlere her zaman hakim olan fakti:ir olarak ka­
bul edilmemelidir.
Ekonomik gerekircilikte Marx'm eserinin giiniimiizdeki
yararhhgm1 bozan bir anlam vard1r: Milli-devlet ve milliyet­
ciligin tarihteki rolii. Milliyetc;iligin zay1flayacag1 ve iicretli
i§c;ilerin izleyecekleri iilkiilerle siyasi davram§larmda enternas­
yonalciligin hakim olacag1 tahminleri oldukc;a yanh§ c;1km1§­
t1r. Bu egilim sosyalist hareketlerde ve komiinist devletlerde,
kapitalist toplumlarm ic;inde ve si:imiirge halinde bulunan ve

107
geli§memi!$ bOlgelerde ac;1kc;a gi::iriilmektedir.
Kapitalizm ic;inde bir ak1m olarak enternasyonalcilik
Marx'm zamanmdan bu yana genellikle zay1flam1§tir. Uc­
retli i�c;iler muhakkak ki orta sfmflardan ve daha yiiksek smif­
lardan daha az milliyetc;i olmam1§lardir. «Enternasyo­
nalcilik• dii§iincesine en dramatik darbe Birinci Diiny«
Sava§I s1rasmda, Almanya'da, ikinci Enternasyonal tarafm­
dan vurulmu§tU. 4 Agustos 1 9 1 4 tarihinde Avrupa'da •sosya­
lizm• • Milliyetc;ilik• kar§1smda kesin bir §ekilde yenildi.
Marksc;1 §ema ic;in bi::iy le gerc;eklerin bir anlam1 da §Udur:
Sm1flar, c;1kar bilincinin belirmesine temel olan ortamlardan
yalmz biridir; sm1flar zaman zaman ne kadar kuvvetli olurlar­
sa olsunlar i::it eki temeller de etkilerini gi::istermektedirler. Mil ·
liyetc;ilik bu gene! �erc;egin en ac;1k i::ir neklerinden biridir. Fa­
kat seri;ekten ac1k h bir i::ir nektir. Marx'm gene! varsay1mmm
tersine, Milliyetc;iligin siyasal ve ekonomik bir giic; olarak, bir
askeri bic;im olarak ve insanlarm bilincinin bir temeli olarak
i::in emi artm1§tir. Bugiin tarihin gidi§inde milli devletler
-ve uluslar iistii devlet bloklan- i::ir giitlenmenin, siyasal b1-
linc;liligin ve sava§c;I istegin en i::in de gelen bic;imleridir. Sm1f­
lar, i::iz ellikle sm1flarm ittifaklan milli devletler kanahyla i§liyor
fakat bu siyasal yap1larda bulunan ve milliyetc;i bilince da­
yanan siyasal ve askeri kuvvetler c;ogu zaman sm1flara ve s1-
mflar arasmda birle§melere yeni ba§tan bic;im veriyorlar. Bir
milli devlet ile bir ba§kas1 arasmdaki ekonomik aynhklar ge­
li§mi§ kapitalist uluslar ic;inde ya§ayan sm1flar arasmdaki eko­
norr:ik aynhklardan daha biiyiiktiir. Marx'tan sonra gelen
Marksc;1larm uygulamalan ortaya ne koyarsa koysun, bu du ·
§iince Karl Marx'm eserinin sistematik bir parc;as1 degildir.
Ozetlemek gerekirse, Marx'm dii§iincesinin i::iz iinde
Marksc;1hgm biitii n c;e§itlerinin i::iz iinde - §U i::in erme var­
d1r: Kapitalist toplumun biitiin unsurlan ve giic;leri arasmd'l
kapitalizmin olgunlafmasmda ve y1k1lmasmda faal siyasal rol
oynamas1 mukadder olanlar iicretli i§c;ilerdir. Gerc;ekte i§are�
ettigimiz gibi Marksc;1hgm her yi::in ii bu aki§m neden siiriip
gittigini ve siiriip gitmesi gerektigini an latmaya c;ah§tr.
Di.i§i.ince bak1m1ndan Marksc;1hgm i:izi.i i§te budur. Marx'
m fikirleri bi:ili.imiinde belirtilmi§ olan egilim teorileri, bu emek
metafiziginin ilk plandaki dayanakland1r ve bunlar ileri kap•­
talist toplumlardaki olaylarm izahm1 desteklerler.
Marksc;1hk ahlaki bak1mdan da i.icretli i§c;ilerin bir ihti­
lalci proletarya haline geli§inin onay1 ve bunlarm ileride oy­
nayacaklan ihtilalci dramm bir i:ivgi.isi.idi.ir.
Marksc;darm tarihi siyasal bak1mdan bu akJ§J gerc;ekle§­
tirmeye ve bi:iylece bu dramm oynanmasm1 garantiye alan bir
gayret ve strateji dizisinden ibaretir.
Bu bi:iyle oldugu halde, Marx'm geli§mi� kapitalist top­
lumlar hakkmda besledigi siyasal umutlarm c;okti.igi.ini.i hemen
si:iylemeliyiz. One si.irdi.igi.i esas arac; onun tahmin ettigi §e -
kilde geli§memi§tir; o aracm oynayacagm1 ta hmin ettigi rot
oynarunamJ§tJr. 0 aracm geli§mesini ve roli.ini.i kolayla§t1re­
cag1 samlan egilimler gene] olarak ortaya c;1kmam1§t1r. Gec;ici
olarak ve k1smi bir §ekilde ortaya c;1kt1 klan zaman da umu­
lan sonuc;lar vennemi§lerdir.
Geli§mi§ kapitalizmin ic;inde i.icretli i§c;iler pek az olarak
• proletarya'nm i:inci.ileri • haline gelmi§lerdir; herhangi bir ih­
tilalci c;ag degi§iminin arac1 olmam1§lard1r. «;ok geni§ c;apt.l
ekonomik, politik ve psikolojik bak1mlardan m illiyetc;i kapi­
talizmin bi.inyesine dahil edilmi§lerdir. Bu durumda kapitalizm
ic;inde bag1ms1z bir degi§ken olmaktan c;ok, bag1mh bi-:­
degi§ken meydana getirmi§lerdir. Aym §ey i§c;i sendikalan V 3
i§c;i partileri i c; i n d e si:iylenebilir. B u i:irgi.itler siyasal ve eko­
nomik olarak sadece reformcu bir §ekilde ve kapitalist sistem
ic;inde i§ gi:iri.irler. Marksc;1 anlamdaki sir.if mi.icadelesi si:iz ko­
nusu degildir. Ekonomik c;1karlardan dogan c;atJ§malar olduk­
c;a gene] bir §ekilde kurumla§ml§lard1r; ac;1k ve siyasi sa­
va§tan c;ok dolayh ve bi.irokratik kararlara baghd1rlar.
Elbetteki c;1karlar arasmda temel sm1f c;at1§malan vard1r. Arna
bunlar i.izerinde c;ok az sm1f mi.icadelesi si:iz konusudur.
Bunlar Marx'a kar§J olan ciddi noktalard1r, Marx'm iler:
si.irdi.igi.i kategorileri ve §emay1 etkilerler. Ba§ka bir §ekilde soy
lemek gerekirse, Marx'm tahminleri herhangi bir geli§mi�
kapitalist toplumda gen;ekle�emekle kalmamt§. aym zaman­
da Marx'm dii§undugu §ekilde ve olc;ude gerc;ekle§emeyecek­
lerini tahmin ettirecek c;ok kuvvetli nedenler ortaya c;1km1§t1r.
Bu sadece Marx'm gozunden kac;an bir durum degildir. Kate­
gorilerindeki ve gene) kapitalizm §emasmdaki teorik yeter­
sizliklerden ileri gelmektedir.
Arna Marx'm §emasmm butun olarak ve hemen hemen
butun parc;alanyla emek metafizigi ustune kurulmu§ olmasm­
dan ancak bu beklenebilir. Bu emek metafizigi klasik Mark!>­
<;1hgm temel itici gucunu ve ba§ta gelen siyasal umudunu mey­
dana getirdiginden onun c;okmesi Marx'm du§uncesindeki da­
ha bir c;ok ba§ka §eyin c;okmesini gerektirir.
Emek metafiziginin ve onu destekleyen yanh§ egilim gO­
riJ§lerinin ardmda, Marksc;1 tabakala§ma kategorilerin­
de kusurlar; ekonomik temeldeki geli�enin psikolojik ve
siyasal sonuc;lan konusunda belirsizlikler ve yanh§ degerlen­
dirmeler; toplumlarm tarihi ve s1mflarm du§unu§ bic;imleri u­
zerinde ekonomik nedenlerin ustunlukleri ile ilgili yanh§hk­
lar; rasyonalist bir psikoloji teorisinin yetersizlikleri; gene\­
likle yanh§ olan bir iktidar teorisi; yetersiz bir devlet anlayt­
§1 yat1yor.
Marx'm kendi tarihsel ozellik ilkesini eserine uygulama­
da mumkun oldugu kadar comert davransak bile onun bir c;ok
yerde b i r c;ok hata yapmt§ oldugunu goruruz. Marx'm eserin­
den ac;1kc;a c;1kanlabilecek siyasal, psikolojik ve ekonomik tah­
minler gerc;eklikten gittikc;e daha uzak, butun olarak gittikc;e
daha yetersiz gorunuyor. Teorileri Viktorya devri kapitaliz­
minin damgas1m ta§1yor. Euna hie;: §a§mamak gerekir: Marx'­
m teorileri o devir hakkmdad1r. Marx'! eseri tamamlanma­
dan 1 883'te oldugu ic;in suc;layamay1z.
Ondokuzuncu Yuzy1lm doktrinlerini Yirminci Yuzy1lm
olaylanyla kar§1la�t1rmak elbet de kolayd1r -Marx'm eseri­
nin tamamlan masmd'an bu yana bir hayli zaman gec;mi�ir-.
Onunki gibi bir eseri sonradan boyle kolay bir degerlendir­
meye tabi tutmak sudan bir i§ gibi gelir insana; ama sosyal
du§unce ve ara§ttrmada herhangi bir ilerleme yapmak ic;in
bu bir zorunluluktur. Bugiin art1k klosik Marks�1hk geliFT1i§
kapitalizmin ger�eklerinin yeterli bir tammmdan \;Ok, ki§isel
istekler belirten siyasal bir onermedir.
Arna §imdi §6yle sormamtz gerekir: Marx'm ortaya �1-
kard1g1 eserdeki metodun degeri kaybolmU§ mudur? Benim
bu soruya verecegim cevap §imdiye k adar a�tk�a belirmil!
olmah: Hay1r. Marx'm metodu bugiin sahip oldugumuz en
iyi toplumbilim dii§iinme ve ara§ttrma usullerine uygun, dik­
kate deger ve kahc1 bir hizmettir ( * ) .

Cn Ma rx'i.n hi e; bir =m an ac;i.kc;a anlat.ma d1g1 ama onun mekte­


bindekilerin k u l l a n d 1 k l a r i.n 1 i d dia ettikleri o esrarl1 • dlyalektik k a ­
n un l a r h n 1 kastetmiyorwn. Konuya y a b a n c 1 olanlari.n d i y alektikoi;.i.Jer

arasi.nda d i y a l ektigin ne oldugu h a k kmda bir anla�ma olmadig1ra


dikkat etmeleri gerekir. Arna b i r a n i c; i n diy alektigin . tic; k a n u n . unu
inceleyelim:
Birincisi, kantitatif (nioesc)) degi�iklikler k a li(.atif (nitese)) de­

gi�iklikler meydana getiri rler. Bunun tersi de aym kurala tabidir:


nitelik bakunindan meydana gelen degi�iklikler nicelik bakunmdan
degi�iklikler mey dana getirir. Marx'i.n bu . k a n u n . l a y a plig1 polemik

t.arihte •s1c;rama l a r , m (yani i h t i lallerin) o bn ad1�ina, sadece

ba.z.i yava� ve ufak degi:;ikliklerin soz konusu o l abilecegine inananlara

kar�J yonelm�tir. lll tilalci c;agunrzda boyle bir g0ril�ii bilyilk ·ka­
n un l a r . d a n d e m vurarak - c;iiriitmege. c;ah¥Tiaga art1k h i e; l ii.z um
yo ktur. B i r � e y yeteri k a d ar degi�ir-,;e ba� lang1c;ta oldugu �eyden

hamb�ka bir �ey h aJ i ne gelece� ap.ac;1k o r tad.ad1r.


tkincisi, . i.n kari.n i..nJc a ri· ( negation of t he n.egation) : Bir �y ba�­

ka bir �eyin ic;inden c;1k1p geli�ir ve sonra onunla sava�1r . Daha sonra
yeni geUr.ni� olan �y kendi ic;inde - k e n d i y 1 k i..1 1 � m i.n tDhumla n . ru ye� ­

tirir. Marx'm metinleri ku�aklarm c;ogalmasi.ndan ve hast.ahanenin do­


i;um odasmdan a l m a n benunn e l e r l e doludur. Her � e y gebEd i r ; asi.ls1z
tehlike i�aretleri vard1r; rahimler ve ebeler 'i'Qktur. Ve en sonunda,
kanli dogum. Bu �ekilde, kapitalizmin rahminden c;1kan prolewya
sonra kapitalist topl'lmlu . ihtilale gebe. hale gctiriyor. A.ma · in k a r . 1

farke:mek ic;in k u llantlabilecek dolamb� me1Dd yoktur; insan, bir


iisJub ozelligi olarak k u l lanilan be��eleri bir d�iinme metodu zan-

111
A11111 Murx'111 <;i:tdigi gene] toplum ve tarih §emasmm de­
iorl, hro l l rli tcorileri ve tahminleri altiist eden tarihi olaylarln
t1k1�1vh1 ku yholmu� mudur?
li1• nim bu soruya cevab1m, esas olarak, evet'dir. Bu §ema
IVT:.1 x'm b1 ra kt 1 g1 durumda yetersizdir. insan onu ancak hii­
Y 1 1 !1 h i 1 dii§iince hantall1g1yla, a§m bi� bilgic;likle ve c;oiu za­
m : m iki yiizliiliikle kullanabilir. Bugiin M�rx'm eseri bizim ic;in,

nc L,1emelid:r, he le bunlarm • tabiat hakkmda bir gene) bili.msel ka ·

nun• olduklar1 zannma hit; kap1lmamahd1r. bnemli olan sadece ijU­


dur: £�1 ijeyler (bazan) baijk a ijeylerin it;inden t;ilup biiyiirler ve za­
manla (bazan) onlarm yerinj ahrlar.
Vt;iinciisii , Marksi;1larm en onem li bulduklar1 kanun: ·Birbirinin
aksi olan ijeylerin yorumlarunas1•. Ben bundan diinyada objektif t;e­
liipTieler ve k.lrarlar oldugu anlamm1 t;tkanyorum.
Bu at;1kt;a mant1k ile metafizigi kar11jt1rmak1tir: insanlarm ileri siir­
diigii • onermelerin. �gu zam an o;eliijtikleri s0ylenebil'ir. Agat;lann
ya da kayalarm, y.J da sm1flarm birbirleriyle "';eliijtikler i • soylene­
mez. insanlar pozitif ve nega1if elektrik akunlanmn birbirleri ile �­
liftiklerine inanabilir, ama bu, at;llq;a, in:;anlarda bulWlan baz1 ozel­
likleri elektrige yak�tumaktir .
• Diyalektik Kanunlar• ha.kkmda. Marx'dan t;1kar1labilecek basit
gert;ek , bunlarm, bilinen tarh¥Tla ve ispat metodl ar1 kullanu­
dJk tan sonra mescleler iizerinde fikir y iiriitme usulleri olduklar1-
dir. Marx'm kendisi de, bazen diyalektigin karanl1k sozciikJerin i kullan­
makbn t;ekinmedigj halde, hit;bir §eyi · cliyalektik kanunlari• ile izah
etmemiijk. Diyalektik, aslmda Hegelcj kafayla eg�tilmiii bir insa­
nm si:izciigii idi ve Marx bu sazciigii o!duk<;a onemli bir ijekilde
kulfand1: Diyalektikten yararlanarak . tabii uywn. hakkmdaki Onse­
ki.zinci Yiizy1l gfui.i§lerinin sat;mal:gm1 gosterdi; tarih yapunm111 ak:­
c1hgm1 ve t;ok yanhhhgm1 gert;ekleijti rdi ; tarih yapunmm biitii n giit;­
lei:inin arasmdaki • evrensel karij1hkh bagmt1>y1 gordii; devamh de­
giijme , gert;ek t;at11jma \>e her tarihsel durwnun belirsiz irnkanlar1 hak­
kmda tutarh bir bilince vard1.
Marx it;in degilse bile, bir t;ok Markst;1 it;in . diyalektik··den sez­
elmenin gerekircnik kapanl.'.".dan kuntulmaya yarad1g1 anla1ju1yor. Arna
tas1dir, tamamlanm1§ bir goru§ degildir. Bugiin bize yon ve ­
ren kendi siyasal felsefemiz ve kendi sosyal teorilerimiz ac;1-
smdan dfr�iinecek olursak, tam nerede oldugumuzu bileme­
yiz ama • Marx'1 a§an bir yerde• oldugumuz §iiphesizdir.
Fakat soz konusu bir mesele daha var: Muhakkak ki • Mark­
sizm• Marx'la sona ermez. Onunla b a§lar. Daha sonraki dii­
�iiniirler ve pratikciler onun fikirlerini kullanm1§, degi§tirmi§.
i!ilemi§ ve ortaya tamamen yeni doktrin, teori ve stratejiler
c;1karm1§lard1r. �u veya bu !iekilde b u nlann hepsi • Marx'a da­
yani.r». Bununla beraber bu eserler, ancak, klasik entellektii­
el ve siyasal tarihi ah!i1lagelmi§ inanc;lan Marx'a ozgii olmayan
bir �kilde tahrif ederek kendi kendilerini kandiranlarca kla­
sik Marksizmle bir tutulur. Soz konusu olan bu degildir. Soz
i-;onusu olan §Udur: Sonraki teorilerden herhangibiri b ugiin
siyasal yoniimiizii belirleme ve sosyal gozlem ac;1lanndan ya­
rarh m1dir? Bunlarm en onemlilerini gozden gec;irelim.

goniillii olarak .hareketin ic;inde olanlar. ic;in diyalektik c;oklukla es­


rarh gi:irii§lere varmak ic;in kullamlan, entellektiiel bakundan ucuz
bir yo!, zor olan i:igrenme i§inin yerini alan bir c;aredir. Bu di! iistiin­

de israr etmeleri belki de esas itibariyle Marx'm d1§1J1da fazla bir §ey
okwnadan onun taraftah olmalanndan ileri geliyor. .Diyalektik me­
tod. bizim ic;in ya kan§1khga yol ac;an bir takun yavan si:izler, bir c;e­
§it iki yiizlii konu§ma bic;imi, ya da bilginin yay1!masm1 ki:istekleyen

bir arac;, ya da bunlarm her iic;iidiir. • Diyalektikc;i nin• dii�iigii teme1


yanh§hk her §eYj bildigine inanarak mant1g1 m etafizikle kan�1rmak­
t1r; diyalektigin 1curallan .hareketin en gene! kanunlan• olsayd1!ar
biitiin fizikc;iler durmadan onlan kullan1rd1. t>te yandan, eger
diya!ektik · d ii§iinmenin bilimi . ise psikolojinin alam.na girmi�
oluruz. Mantik ya da metodla katiyen ugra§m1yoruz demektir. Bir d i i · ·
� i i n ce rehberi olarak . diyalektik· yar d un 1 dokunan bir §ey olmaktan
i;.ok, yiik olan bir §ey olabilir; c;iinkii eger her §eyin diyalektik y olundan
ti.itiin diger §eylerle bagmt11J oldugu kabul edilirse o zaman herhan­
;ci bir §eyi bilmeniz ic;in •her §ey.'i bilmeniz gerekir ve neden-sonuc;
bagmttlanm izlemek zorla§Jr.

113
SOSY ALlZMiN YOLLARI

Marksi;1hgm dii�iince tarihi sert ve i;etrefil tart1�malarla


doludur. Konuya d 1 �ardan bakan bir i;ok kimse ii;in bunlar
aym zamanda hizip i;att�malan gibi de goriiniir. Arna bu tar­
tt�malarda yer alan dii�iiniirler ve siyaset adamlart ii;in bun­
lar rahatstz edici ve i;ok hayati onemi olan konular halini al·
mt� ve almaktad1rlar. Marx'm ve sonraki Marksi;tlarm
dii�iince alanindaki i;alt�malart sekin bilim i;evrelerinde ya­
ptlan tartt§malar degildir; biiyiik kararlar ve olaylarla yakm­
dan ilgilidirler. Bunlar ki�isel ihtiyai;larm ve siyasal yenilginin.
ahleki emellerin ve gene yenilginin dikkatle gozoniinde tu­
tuldugu siirekli doktrinci i;att�malardan ibarettirler. Aym za­
manda, insani cepheden biiyiik bir onem ta�tyan tarihsel so­
runlarla bagmt11td1rlar. Her diizeltme, i§leme, delillerle i;ii­
r iitme ve esastan ayrtlma, �u ya da bu ulustaki ya da biitiin dun-

115
yadaki siyasal ve ekonomik geli§melerle i lgilidir.
Marksc;1hgm geli§iminde kolayhkla aytrdedilen her e­
sash devre hem bir siyasal a§ama, hem de entellektiiel bir
hareket noktas1d1r. Bu boliimde, bunlan c;abuk bir inceleme­
den gec;irirken her a§amanm siyasal ortamma ve onemsedigi
tarihsel degi§im fakforlerine dikkat etmemiz gerekecektir.
1840'1arda, gene] olarak sosyalist amac;lar giiden bat1h
dii§iiniirler arasmda bir c;ok reform programlan birbirleriyle
ve liberal ilkelerle yan§1yorlard1. Bunlar gene; Marx'm dii§iin­
celerinin entellektiiel ve siyasal ortamm1 meydana getirdiler.
B ir c;ok kiic;i.ik guruplar, iitopist c;evreler, giderek okullar •sos­
yalizm• gene] ad1 altmda toplanmi§tJ. Alman ilkeleri, ingiliz
gorii§leri ve Frans1z ideolojileri ortahga hakimdi. Bir c;ok pro­
je ve •projeci• vard1. Hepsi miilk tekelinin baz1 insanlara di ­
gerleri iizerinde kazand1rd1g1 kuvveti suc;lamaktayd1. Arna i§
programa gelince birbirlerinden c;ok aynhyorlard1. Baz1lan
biiyiik endiistri te§ebbiislerinden yana, baz1lan ise kiic;iik c;ift­
c;i ve sanatkar gurupla§malarmdan yanayd1. Baz1lan miilkiiu
kiic;iik par�alara boliinmesini istiyor. baz1lan da biiyiik kol­
lektif miilkiyet §eklinde yogunla§mas1 ve o §ekilde muhafaza­
sm1 ongoriiyordu. Kimi biitiin insanlar arasinda e§it gelir da­
g1hm1 istiyor, kimi gelirin ihtiyaca ya da hizmete gore
dag1tilmnsm1, ya da gelir dag1hm1 i§inin serbest piyasaya b1-
rakilmas11u ogiitliiyordu. Baz1lan miras1 tamamen kald1rmak
niyetindeydi; baz1lan da onu ailenin ve ekonomik durumun de­
vam etmesi i9in gerekli say1yordu. Bazilan teknik olarak ve­
rimli olanlarm ekonomik i§leri yonetmelerini istiyordu; ba­
z1lan daha saf demokratik bir yonetimden yanayd1 U ).
Eger •sosyalizmin yollan•m sm1flamaya c;ah§Jrsak On­
dokuzuncu Yiizy1lda ba§hca iic; egilim oldugunu goriiriiz: ( I)
Baz1 insanlar, kapitalizm aleyhindeki prensiplerini uygulamak
hie; olmazsa denemek ic;in iitopist toplumlar ic;ine • c;ekildiler-,
( 2 ) Baz1lan mantil ve adalet gibi iilkiileri temel alarak kuv-

(*) Ek. G. D . H.. Cole, lflSTORY OF SOCIALISM, Cilt. 1 (Lon


d on, 1953) s. 304 ve devam1.
vetlilere ba�vurdular; (3 ) Baz1lan da sosyalist bir ihtilal yap­
may1 di.i�i.indi.iler. Bu ihtilftlciler arasmda, somiiri.ilen y1gmla­
rm a�ag1 yukan kendiliklerinden ayaklanmalanm, ya da
i�i sendikalarmm dogrudan dogruya harekete ge<;melerini ta­
sarhyanlar vard1. Baz1lan da bu ihtilftli, ufak ve saflan s1k
bir partinin diizenleyecegini di.i�i.ini.iyordu. Bu iki egilimin
ara!lmda da akla gelebilecek her <;e�it di.i�i.ince zaman zaman
benimseniyordu.
Ondokuzuncu Yi.izy1lm sonlarmda oy verme hakk1 da­
ha evrenselle�ip i�<;i sendikalan daha verimli, etkili ve emin
hale gelince sosyalizmin bir dordi.inci.i yolu ortaya <;urt1: ( 4 )
J�<;i sendikalan, bask1 guruplan, kooperatifler v e ka­
nunca tanmm1� partilerin <;ah�malanyla se<;imlerde zaferler
kozamlabilir ve bu zaferlerin sonucu olarak sosyalizm parla­
manter yasama <;er<;evesi i<;inde ger<;ekle�ebilirdi.
Karl Marx birinci yol (tecrit edilmi� sosyalist toplum) ile
ikinci yolu (kuvvetli olana ahlftki-i.itopist yoldan ba�vurma)
reddetti; dordi.inci.i yolu ise, bu yol (sosyal demokratik yol)
Engels'in hayatmm son doneminde ele almm1� olmasma rag­
men, ciddi olarak hi<; di.i�i.inmedi.
Marx'm ve Engels'in hayatlari boyunca <;e�itli siyasal
<;evreler ve partilerle yakmdan temasta olduklarm1 akhm1zdd
tutmahy1z; mek t uplar ve manifestolar yazd1lar; ufak gurup ·

]aria, ba�kald1ran di.i�i.ini.irlerle ve <;ogunlukla ya banc1 i.ilke­


lerde dola�an ve buralardan g� eden i�<;ilerle konu�­
malar yapt1lar, ama, ne Marx, ne de Engels onemli hirer s1-
yasal lider degillerdi (*). Onlar siyaset<;i a ydmlardL Bu ba-

( ';' ) 1B6<l't<o Londra'da bir gurup ingiliz v e Fransiz i�i sendika-


c1s1 -ve Karl Marx- .The International W orking Men's A.ss oc iatior •
r Ululuslararas1 i�i Birlii;:i) ni kurdul � r ve bu birlik k is a zamanrlJ
Avrupa'mn diger uluslanndan gelen temsilcileri de i-;ine a l d1. Biriik
ozellikle Marx ile bir Rus anar9isti olan M. A . Bakunin arasmda n­
ka.betlere sahne oldu. B u birligin orgutlenme z.irvesi yetmi9 yillan­
J J lil ba91armdaki Lahey KDn f erans1d 1r. Burada 65 temsilci topl a nm i� -
18 Frans1z'la 15 Alma n ' m d�mda otek i delegder ba§ka Ulkeler-

117
k1mdan, M nr x hiitiin hayatt boyunca ihtilaki sosyalist olarak
kald1. 1848 ihtiliilindeki tecriibelerinden ve 1 8 7 1 Paris Ko­
miinii iiwrinde yapt1g1 dikkatli -;ah�malardan sonra ihtilal
yupmunm pratik yoniiyle ilgili bir -;ok bilgi edinmi� olmasma
rn!(men proletarya ihtilalinin nasil olacagm1 a-;1k olarak belir­
temedi, ya da belirtmedi. Sonradan ba�kalan -;1k1p, Mar:.:
: 1dma, bunun nastl olacagma <lair degi�ik gorii�ler ileri siirdii­
ler. • Sosyalizmin yollan• iizerindeki anla�mazhk bugiin d·�
geni� ol-;iide devam etmektedir.
Marx'm dii�iinceleri, elbetteki siyasi eylem alanma ge-;ti;
ger-;ekten , eseri tum olarak, biitiin onemli solcu hareketle­
rin ve dii�iincelerin temelini t�kil etti. Etkisi, hemen hemen
car-;abuk iki yone aynld1 ( *) ve Marks-;1hktaki bu siyasal bO­
liinii� onemini giiniimiize kadar siirdiirdii:
Sosyal Demokrat Parti: Sosyalizmi ama-; olarak kabul e ­
den, i�-;i sm1f1 iiyelerini iktidan ele alacak �ekilde egitmek­
ten yana olan bir kiitle partisidir. Sosyal Demokrasi genellik­
le parlamanter siyasal yontemle idare edilen ileri kapitalist iil­
k elerde sosyalizmin nas1I yerle�tirilecegi konusu ile ilgilidir.
Bol§evik'ler: Hef'§eyden once devlet k uvvetini ele ge-;ir­
mege hazu-lanan, elveri�li durumlarda siiratle vuran, ilk planda­
ki sorunlarda daha biiyiik -;evrelerin ve y 1gmlann destegin­
den yararlanan, bir kii-;iik profesyonel ihtilakier gurubudur.
Gene] olarak bol�evizm ekonomik baktmdan geri kalmt� ve
mutlak1yetle yonetilen iilkelerde nas1I ihtilal yaptlabilecegi

d e n d i ; bunlar arasmda bir Danimarkah, bir irlandah, bir d e Polonyali


vardt . Ten\silciler arasmda terziler, matbaactlar, ogretmenler, aya'o ­
kab1c1lar ve bir de .porselen re55amt. vardt. Bk. H. H. Gerth'm d u­

zenledigi kitap: THE F IRS T INTERNATIONAL: l\ ITNU T ES OF THE


HAGUE CONFERENCE OF 1872, WITii REI...A TED DOCUMEN'r.5
(Madison , 1958).

(*) tlt;uncusu a�a�i:um v e sendikalizmdir ki, belirtmi� oldugwr.

? i b i bu konuyu bu kitapta ele alan11yacagun. lrving L. Horovit:z:'m


RADICALISM AND THE REVOLT AGAINST REASON'ma bakm12
( Londra ve New York, 1961 ) .
sorunu ile ilgilenir.
�imdi, bu iki yoldan hangisinin Marx'm dii§iincelerine
daha uygun, hangisinin gelenege daha bagh oldugu hakkm­
daki t eorik degerlendirmeleri bir yana b1rakarak tarihi ger-
1;ekleri ve yorumlan inceleyelim:
Sosyal Demokrasi, Eduard Bernstein'in hukuk1;u ve geli­
§imci sosyalizminde goriilen §ekliyle, se1;menlerin 1;ogunlugu
nu k endisine baglayarak i§l;i sendikalan ve kooperatiflerle
ili§ki kuran sosyalist partisinin, sosyal izmi, demokratik bir or­
tam i1;inde, anayasamn tamd1g1 kanuni imkanlan k ullanarak
-yani ihtilalsiz- kurabilecegini savunur. Lenin'in ve Trot­
sky'nin eserlerinde goriilen §ekliyle bol�evizm, ufak, saf­
lan s1k1 olarak orgiitlenmi�. disiplinli bir ihtilalciler
partisinin yarat1lmas1 ve bunun • 1;ah§an s1mfm onciisii• ola­
rak kullamlmast noktasmdan hareket eder. Belki ba§ka yer­
lerde dogru diiriist egitilen i§l;i s1mf1 ihtilali reyleriyle yap-a­
bilirdi ama, Rusya'da ihtilali, kohne 1;arhk rejiminin kahntt­
lanna, A. F. Kerensky ba§ta olmak iizere liberallere, Rus sos ·
ya! demokratlanna, kapitalist Avrupa'mn, Amerika'mn ve Ja­
ponya'mn ordulanna ve boykotlanna kaqt Lenin'inki gibi
bir parti ger1;ekle§tirdi.

Ondokuzuncu Yiizy1lm ikinci yansmda Bat1 Avrupa'da


halk y1gmlanna seslenen i§l;i partileri ve kuvvetli i§l;i sendi­
kalan ortaya 1;1kt1. Bu partiler o zamanlar ikinci En­
ternasyonal i1;inde gev§ek bir §ekilde orgiitlenmi§lerdi.
i kinci Enternasyonal, 1 899 ve 1 9 1 4 y11lan arasmda •su­
kat1lmam1§ Marks1;11 tg1 • temsil etmi§tir. Merkez Parti Alman­
ya'dayd1. Bu parti bir 1;ok baku'lllardan, Marksizmin sosyal
demokratik tiiriiniin sembolii idi: Ulkiisii bak1mmdan ihtilal­
ci, pratikte reformcu bir karakter ta§tyordu
1 890'1arda bu parti Sosyalist Revizyonistler diye adlan··
dmlab ilecek bir gurupun merkezi oldu. Bu gurup MarkS<;1h-
gm ilk defu, 1 111cmli ve tutarh bir siyasal uygulama konusu o­
larak ifadc l'dili§ini te§kil eder. Marksc;1hgm bir c;e§idi olarak
revizyonilm en dikkati c;ekici §ekilde Eduard Bernstein tara­
fmdon gcli§tirilmi§tir. Bemstein'a su kat1lmamt§ ilke adma
Karl Kautsky (* ), ihtilalci sosyalizm adma Rosa Luxemburg
ti.lrnfmdan cevap verildi.
0 zamandan beri, Marksc;1hgm sosyal demokratc;1 yonii,
c l uraklamalara ve bir c;ok degi§imlere ugramasma ragmen, Ba­
t! ve Orta Avrupa'nm geli§mi§ kapitalist iilkelerinde uygula­
nan sosyalizm tiirlerinde siiregelmi§tir. Sekizinci boliimde
Bernstein, Kautsky ve Luxemburg kendi kendilerini anlata
caklar. Gide gide sonunda, (yani Birinci Diinya Harbinden
once) •sosyal demokrasi�nin resmi gorii§ii olarak ortaya c;1-
kan Eduard Bernstein'm dii§iince yoniinii bu boliimde belir­
tecegiz.
i§c;i sendikalan ve sosyalist partiler geli§ip kuvvetleri
8rtt1kc;a, bu orgiitler ihtiJalleri besleyen kaynaklar olm;;:ktan
c;ikarak reform arac;lan haline geldiler. ihtilal bu arada bek­
leyebilirdi. Bir sosyalist topluma dogru yava§ yava§ gidi§in ka­
c;m1lmazhg1 dii§iincesi de, bu bekleme strasmda umutlan des­
tekledi. Bu donemde, sosyal demokrat partiler, i§c;i sendikalan
ve tiiketim kooperatifleri ile birlikte, bazan da sosyalist ol­
mayan partilerle elele vererek, onemli ekonomik ve siyasal
kazanc;lar elde ettiler.
Bernstein'm c;ah§malan, aktmm c;ok onemli bir durum<1
geldigini en ac;tk §ekilde kabul ediyordu. Onu siirdiirmek, i­
lerletmek sosyalizmi kurmak demektir. Oyleyse demokratik
devleti yerle bir etmege hie; liizum yoktur. Bu devleti k ulla­
narak i§c;iler ve i§c;ilerin partileri biiyiik adtmlarla ilerleyebi­
lirler ve ilerliyorlar da. • ihtilalci degi§ime• dogru da yonele­
bilirler. Ihtilal bir sozden ibaret kahyor; kaba kuvvetin ge­
reksiz, hatta bo§ oldugu dii§iiniiliiyor ve Marksc;1hk •de-

( •) Karl Kautsky'n!n 1918' de gori.i§iirlde meydana gel en degi­


�iklikten once bile ya lmz parlamanter i;all§may a inandtgmtn fark.Jn­
dayiJTl.
mokratik sosyalist bir reform part1s1• haline geliyor. K1ral11k
Almanyasmda sosyalizm, uekonomik orgiitlenmeden gec;erek
i:izgiirliige kavu�ma• -her ne kadar ekonomik oldugu kadar
siyasal miicadele gcrekiyorsa da- yolu ile gerc;ekle�ecekti. En­
gels Fransa'da i�i;i S1m/J Kavtasma On Soz'iinde, i§«;i sm1fmm
demokratik egitiminin gerektigini, Alman sosyalistlerinin her
yerdeki yolda§lara · �nel oy hakkmm nas1l kullamlacagm1 »

( �' ) ogretmeleri gerektigmi yazm1yor muydu? i§9i sendikala­


TI ve tiiketim kooperatifleri •endiistrideki demokratik unsur­
lar>d1. K1smi reform organlan olarak pekaJa i§e yanyorlarJ ; ;
bundan ba§ka , baz1 kuvvetli sozle§meler yaparlarsa, •endust­
ride bir c;e§it k1smi ortakhk• elde etmi§ olmuyorlar m1yd1?
Bernstein -kiitlelerin ekonomik oldugu kadar siyasal a
mac;lar elde etmek ic;in yapttklan- gene] grevi de hesaba ka
t1yordu. Gene] grev, sosyalizme eri§mek ic;in yap1lan gerc;eki;:i
miicadeJede, bazJ oze) §artJar a)tmda yarar)armdan §i.iphe e­
diJemeyecek teknik bir siJahttr. Zaten bugiinkii siJahlar goz­
oniine ahmrsa, sokak kavgalan ve barikat modasmm artil;
gec;tigi goriiliir; i§«;iler boyle metodlarla ba§aTJ kazanamazlar.
Arna siyasal kiitle grevi •hiikiimet ve kamuoyu iistilnde en
ag1r bask1y1• yapmak ic;in kullaru labilir. Ba§aTJ §ans1 muhi!k­
kak ki c;ok azd1r; seyrek olarak ve ancak kritik anlarda, i§«;•·
lerin kullanabilecegi biitiin kanuni yollar kapandig1 za1 1'.an
k ullamlmah ve sendikalarla parti tarafmdan dikkatle haz1r­
lanmahd1r. Grev, i§lerin her yerde durdurulmasm1 gerektirme­
yebilir. •Aslmda• diye dii§iiniiyor Bernstein, • gerc;ek bir demok­
raside siyasal grev modas1 gec;mi§ bir siJah olacakt1r.• Grevin
ha la ge\"erli bir arac; olu§U tam demokrasi diye adlandmli!b' ·

lecek durumdan ne kadar uzak oldugumuzu gbstermektedir.

( *) Peter Gay'in THE Dll.EM:MA OF DEIVIOCRA TIC SOCIALISM


.

(New York, 1952) adl1 degerli kita'61 Eduard Bernstein ve onunla


gili konular iize.rinde iyi bir eserdir. Bu boliimdek i ikLibaslarm � ­
gunu bu kitaba bor!;.luywn. C>zellikle 217 den sonraki sayfalara oo ­
kmiz. Aynl zamanda Carl Sdiorske'nin G ERMAN SOCIAL DEMOC­
RACY (Cambridge, Mass, 1955) adl1 kitabma bak1mz.
i§te en onemli sosyal reformcunun ba§vurdugu tanhsel
arat;lar bunlard1. Bunlann set;ilmesi, ve daha gene] olarak, yo!
gosterdikleri sosyal demokrat partilerin yonetimi Marksist fi­
kirlerin revizyonu ile paralel gitti ve arat;lann it;inde bulun­
duklan kendi gert;eklerinden gi.ii;lendi. Di.i§i.incelere gelip ce,
Bernstein'm en k1sa ozeti §6yledir: &Koyli.ilerin say1s1 aza�r.11-
yor; orta sm1f ortadan kalkm1yor; buhranlar durmadan daha
�iddetli olmuyor; yoksulluk ve kolelik artm1yor. Ama gi.iven­
sizlik, bag1ms1zhk, sosyal uzakla§malar, i.iretimin sosyal karak­
teri ve mi.ilk sahiplerinin fonksiyonel li.izumsuzlugu gun gei;tik­
.,;e artmaktad1P ( * ).
Yirminci Yi.izy1hn ilk on y1lmda Alman Sosyal Demok­
rat Partisi'nde Marx'm iii; yorumu geli§ti: &Ortodoks>, &Re­
vizyonist• ve &Radikal•. Arna Birinci Di.inya Sava§J kendile­
rini &radikal>, ya da ihtiJalci ilan edenler it;in t;etin bir imti­
han oldlL Amanya'da bu imtihanla kar§1kar§1ya kalan &reviz­
yonist•ler ve &ortodokslaPm pratikte aktif veya pasif olarak
aym safta topland1klan gori.ildi.i: Sava§J desteklediler; 1 9 19' ..

dan itibaren bol§eviklere cephe almaga ba§lad1lar. ihtilalci


olarak kalan gurup -radikaller- sava§a kar§J cephe ald1lar
ve, onlan ele§tirmekten uzak kalmamakla beraber, <;arhk Rus­
yasmdaki Bol§evik zaferini de desteklediler.
Alman partisinde bol§eviklere kar§J cephe alanlar te�ri­
lerini, ortodoks inant;lara sahip Karl Kautsky'ye dayanarak
kurdular. Bernstein de Kautsky'ye kat1ld1. Bir zamanlar &saf'
Markst;1hk adma Bernstein aleyhine §iddetle at1p t utan Ka·
utsky §imdi ellerini OVU§turuyordu. Sava§ ba§lad1g1 zaman,
eger sag olsayd1 Marx'm ne yap1p ne $6yleyecegini ke§fetme­
ge t;ah§iyordu. Oysa, ihtiJali bir iktidar arac1 olarak at;1kt;a red­
deden Bernstein, belki daha az i.izi.inti.ili.iydi.i. Bi.iti.in Bat1 Av­
rupa'da Bernstein'in di.i§i.incesinde olanlar ona kat1ld1. Boyle­
ce Birinci Di.inya Sava§mda sosyal demokratlar, o suada han·
gi .i.ilkede bulunuyorl�rsa, o i.ilke it;in sava§tllar, i§t;i sm1fmdan
2damlar olarak birbirlerini oldi.irdi.iler.

( * ) a. k. sayfa 244 .
Birinci Di.inya Sava!?! ve Bol�evik ihtilali, ihtilalcilerle
reformculan kelimenin tam anlam1ya birbirinden ayird•. Sos­
yal demokratlarm m i l lile�tirebildikleri tek �ey sosy a i z m m ken
disidir.
Berstein'in gori.i!?i.ine gore ortada bi.iyi.ik bir ahlaki sorun
yoktu. i�c;iler sava!?I desteklerlerse her zamankinden dah;, iyi
bir durumda olacaklard1: Almanya sava�1 kaybederse Kai­
sercilik zay1flayacak, yok eger kazamrsa, Kaiser Alman i�i;i
Sm1fm1 i�c;ilere daha fazla gi.ic; ve sosyal gi.ivenlik tammak y o l ­
l a n y l a mi.ikafatland1racakt1.
Kautsky, e n sonunda, t arihsel ve diyalektik maddt'cili­
ge gore Almanya'da �artlarut bir ihtilal ic;in daha olgunlr.�ma­
d1klan sonucuna varmak zorunda kald1. Oyleyse Alman i!?c;i­
: .,ri harbe ba�anh bir !?ekilde kaq1 koyamazlard1. Endi.istrisi
ileri olan Almanya'da !?artlarm olgunla�mad1gm1 ileri si.iren
Kautsky'nin, at1lgan bol�eviklerin geri bir i.ilke olan Rusya'da
ihtilali denemekle kalmay1p ba�anya da ula�t1klarm1 gori.ir.­
ce ne kadar �a�1rm1� oldugunu art1k siz di.i�i.ini.in.
Rosa Luxemburg, Alman partisindeki ihtilalci kanadm
hderiydi ;sekizinci boli.imde Luxemburg'un Bernstein'r.i y?.p­
t1g1 hi.icumu, o n birinci boli.imde de bol�evikligi ele,tirmesini
gorecegiz ( * ).

c;arhk Rusyast, Bat1 Avrupa'daki �artlardan bi.isbUt un


ba�ka �artlar ic;indeydi. O n u n ic;in orada •sosyal izm•·in geli:1i­
mi bamba!?ka bir karakter gosterdi. Rusya'da yan feodal
m i.istebit bir yonetim vard1; i.izerinde durmaya deger bir par­
lamanto hayat1, y a da oteki demokrasi bic;imlerinin izi bile
yokt11. Halkmm bi.iyi.ik c;ogunlugu koyli.iydi.i ve okuma-yazm3
bilm1yordu; kapitalizmi hem zay1f, hem de garip bir geli�im

(*) Rosa Luxemburg hakkmda daha genii; bir inceleme bu bO­


liimde dordiincil Jasundadrr.
gi:: sceriyordu. Yogun bir i!jc;i s1mfmm varhgma ragrr.en, b!l s1-
mf ,1ispeten kiic;iiktii ve onu orgiit lendirme c;abalan <;ok sert
bir �kilde bastmhyordu. «;ar l 1 k Rusyas1'nda. Bah Avrup;i
dakiler gibi, ya da onlar olc;iisiinde ne kiitle partileri, ne i�c;1
.;e n j ikalan, ne de kooperatifler kurulabilirdi.
Rusya'daki •sosyalist ak1m• koy hayat mdaki sefalete bir
cevap olarak geli!jmi!jti ve bu yiizden de Marksc;1 degi ldi. Bu
ilk ihtilalci lerin -bunlara Narodnikler ya da Halkc;1lar de­
nil i yordu- amac1 koyl iileri ozgiirliige kavu�turmakti. Arna,
ozellikle 1 890'1arda Rusya'da kapitalizm geli�mege ba�laym­
ca Rusya'daki Marx taraftarlan Narodniklerle rekabete ba�­
lad1lar. 1 89 5 y1l mda Georg Plekhanov'un onderliginde -Plek
hanov'a belki de Rusya'nm Kautsky'si denebilir- Rus Sos­
yal Demokrat i�c;i Par t i si kuruldu. Fikirce Marksc;1larla e�it
diizeyde ol mayan Narodniklerle bir miicadele devri ba�­
lad1. Arna 1 9 03'ten sonra Marksc;1lar birbirlerine dii�tiiler ve
Rus Sosyal Demokrat i!jc;i Partisi ic;inde iki kanat ortaya c;1k­
h : Lenin'in onder ligini yaptig1 c;ogunlugu te�kil eden Bol§e­
\rikler ve azmhg1 temsil eden Men�evikler. Bu boliinme c;o­
gunlugun ve azmhgm kuvvetini tam olarak gostermiyordu,
ama gene de tak1lan adlar oldugu gibi kald1.
Men.�evikler genellikle, kapital izmin Rusya'da geli�mesi­
ni ve boy lelikle gittikc;e biiyiiyecek i!jc;i s1mfmm sonunda ka­
p i talist dii zeni y1kmasm1 bekleyen ikinci Enternasyonal 1hm­
l 1larmdan yana oldular. Bu arada parti de biiyiiyecek ve i!j·
c;der yakla!jmakta olan o giin ic;in egitilmi� olacakh.
Lenin biitiin bunlarm sac;ma oldugunu iddia edi yordu.
Dedikleri ozetle �u anlama geliyordu: Eger Rusya'da b i r
ihtilal yapmak isteniyorsa zamam geldiginde harekete haz1r,
saglam bir 11ekilde orgiitlenmi� b;r ihtilaki gurubunu meyda­
na getirmek �arthr. «;arlik sava!i s1rasmda y1k1l mca 1 9 1 7 !?u­
bat'1 ihtilalinden sonra, bol�evikler oteki sosyalist guruplar
iizerinde iistiinliik kurmaga ba�lad1lar. Kararla�tmlm1�, uzun
ddeli bir programlan yokt11 !?oyle diyorlard1: Sava�J b1rakm.
Koylulere toprak verin. Herkese yiyecek verin. Bari§. Toprak.
i!j.
1 9 1 7 Ekim ihtilalinde bol�evikler c;abuk ve kararh bir
¥'kilde hareket ettiler. 0 s1.rada biiyiik �ehirlerde iktidan ele
gec;irmeleri zor olmad1. 1 9 1 7 yazmda ve sonbah armda, once­
leri gorii�ler i i;ati§an Rusya'nm en zeki iki ihtilalcisi_ bol�e­
vizmi peki�tirmek ic;in birle§ti. Birlikte ele almd1gmda, Lenin
ile Trotsky 'inin doktrinler i Bol�evizmi teori, strateji ve ideolo­
ji olarak meydana getirme bak1mmdan birbirleri ile tam ola­
rak uyu§uyorlard1. Bu liderlerin yaratt1g1 ihtilal Maksksizm'­
in siyasal tarihinin bir doniim noktas1d1r. ihtilalin gerc;ekleri,
o l l..1§ �ekli, sonradan nas1I saglam temellere oturtuldugu, 1 9 1 7' ­
den bu y an a b ii t ii n Marksc;1 t a rt 1 �malarm temelini t e � k i l eder.
Lenin'in 1 9 2 4 y ilmda oliimiine kadar bol�evizmin -dok
t r i n ve uygulama olarak- goze c;arpan nitelikleri nelerdi1 :'
A�ag1da, dokuzuncu bOliimde, Lenin ve Trotsky'nin yaz1lann­
dan baz1 parc;alar okuyacag1z. Burada, bol�evizmin ke,ndine
gore karakteristik yonlerinin bir ozetini c;1karmak istiyorum:
1. Sosyalist bir ihtilal geli§mi� kapitalist bir iilkede ola­
bilecegi gibi, geri kalm1�, kapitalist geli�imi zay1f bir iilkede
de olabilir.
2. Bu ihtilalin otomatik tarihsel arac1 olan proleteryay1
gerektiginde kanun d1�1 da olabilen disiplinli, saglam bir �e­
kilde orgiitlenmi§ profesyonel ihtilalciler gurupu temsil eder
( v eya onun yerini ahr).
3. Boyle iilkelerde i§c;iler ve koyliiler ay m saftad1r. Rus
koyliisii Rus i�c;isinin miittefikidir. Bol�evik partisi her iki
gurupun da c;1karlanm temsil eder, c;iinkii, Rusya'mn ozel �art ­
lanndan dolay1, Rus koyliisii ihtilalci bir sm1ft1r.
4. �iddet ve sair tertipler, siyasal ve ahlaki yonden ilk
once • liberal ozgiirl iik• nedir bilmeyen <;arhgm Polis Devleti­
ne, sonra da bol�evik ihtilalinin dti�manlanna kar�1 mazur goste­
rilir. Ahlak, ihtilal ic;in laz1m geleni yapmak demektir. Ancak,
ahlaki ac;1dan tarihsel sonuc;lan kabul gerekir. Bol�evikler ic;in,
sonuc; -ihtilalin ba;tanlan- ihtilalin eylemini tayin eder ve
onlan hakh gosterir.
5. Kapitalist diinya, tekelci kapitalistlerin biiyiik mali
kombinezonlarmm hakim oldugu emperyalist bir a�amaya gir-
m1§t1r. Bu, k11pitalizmin son a§amas1d1r. Bu a§ama, kapitalist
kuvvcte nn dunyay1 aralarmda bolmeleri ic;in sava§larm siire­
geld 1�i bir ;J§11mad1r.
11. LJunya c;apmda. kapitalizm kendi kendini yitiriyor,
d 1 1 ! 1 a � uk suremez. Yeni pazarlar elde etmek ic;in, diinya i;; a­
p 1 m b tekel kuran kapi talizm yalnu imal edilmi§ tiiketim e§­
yalan ihrac; etmekle yeti nemez; kapital de ihrac; etmek zorun·
d a d 1 r . Kapitalistler ancak bu §ekilde yeni pazarlar elde ede­
bil irler.
7. Emperyalizm diinyanm kapitalist kuvvetler arasm­
da boliindiigiinii gosterir. Bundan otiirii geri kalm1§ iilkeler e­
konomik bak1mdan bugiin geli§mi§ kapitalist kuvvetlerin ger­
c;ekle§tirdikleri yoldan kalkmamazlar. McseJa bir burjuva s1-
mf1 Rusya, <;in, Hindistan gibi iilkelerde hie; bir zaman kuv­
vetlenemez. Ozellikle Rus endiistrisi, bu endiistrinin fazla ge­
li§mesine miisaade etmiyecek olan. Frans1z ve ingiliz kapita ·

listlerinin kontrolundadlT.
8. Bu nedenlerden otiirii, ozellikle emperyalizmin ya­
ratt1g1 diizensiz geli§meden otiirii, Rus proletarya sm1fJ, kii­
c;iik olmasma ragmen, emperyalistler tarafmdan tamBmen yu­
tulmadan once ihtiJalini yapmahd1r. Zincirin en zayu halkas1
oras1d1r, ve bol§evikler bu halkay1 parc;a parc;a edecektir.
9. Bundan ba§ka, emperyalistler geri kalmJ§ iilkelerde­
ki i§c;ilere emperyalizmin ne oldugunu tam olarak anlatacak
durumlar yaratm1§lard1r. Emperyalizm sava§ yaratmJ§ ve sO­
miirgelerde s0miiriilmeyi artt1rm1§t1T. Bu somiirgelerin i§c;i­
leri biiyiik kapitalist iilkeler kendi aralarmda sava§la me�
olup birbirlerini zay1flat1rken emperyalizme kaT§I harekete
gec;eceklerdir. Geli§memi§ iilkelerin i�ileri, bu hareketleriyle
emperyalist iilkelerdeki i§c;i sm1flan ic;in ilh.em kaynaiJ ola­
caklard1r.
10. ihtiJali kendi ba§ma yapmasa bile ihtiJali yoneten
bir arac; olan bol�vik partisi, devlet kuvvetini ele ge�rdikten
SOTJTa da ihtiJalci orgiitiinii muhafaza etmelidir. Bu parti top­
lumun tek partisi olacakt1r. <;iinkii i§c;ilerin ve koyliilerin ger­
c;ek temsilcisi bu partidir. Parti ic;inde c;ok anla§mazhk ola-
bilir, fakat ufak yonetici gurup bir karara vard1ktan sonra bii­
tiin parti iiyeleri bunu kabul etmek zorundad1r; boyle bir ka­
rara ula§ild1ktan sonra herhangi bir ai;1k uzla§mazhk ihanet
demektir ( * ).
1 1. Bol§evikler Rusya'da iktidan ellerine gei;irdikten
sonra ba§ka ihtilallerin yap1lmasm1 da te§vik etmelidirler
-hem ileri kapitalist toplumlarda, hem de endiistri oncesi
toplumlarda-. Bol�evikler, bir ihtilalde ba�n kazanmca,
hakh olduklarmm ortaya i;1kt1g1m samyorlard1. Oyleyse,
ba§anh olmak isteyen herhangi bir parti, tarihsel ve ulusal
aynhklan az i;ok gozoniinde tutarak, onlarm orgiitiinii ve tak­
tiklerini kullanmahd1r.
12. Bol§evikler, devlet kuvvetini ele gei;irirken de, ge­
t;irdikten sonra da eski devlet diizenini tamamen y1k1p, yep­
yeni bir devlet diizeni kurmak gerektigine inamrlar.
Kaba �izgileriyle, L€nin ve Trotsky'nin Ekim giinlerin­
delri bol§evikligi budur. iki insanm .;ah§malan. Marx'm dii­
'!iincelerini, Marx'm i;izdigi toplum tipinin tam tersi bir top­
luma uydurmak ii;in yapilan §ahane bir denemeler dizisidir.
Bol§evikligin teoricileri Marx'm hii; kar§lla§mad1g1 sorunlar­
la kar�1la§t1lar; bol§evikligin uygulay1c1lan bu sorunlan Marx'­
m uygun bulup bulmayacag1 belli olmayan yollarla i;oziimledi­
ler. Kesin bir §ey varsa o da Marx'm bu sorunlarla bol§evik·

( *) Bu siyasal tekel fikri ihtilafh, tar ihsel bir noktad!l'; ger­


cek §oyle goriiniiyor: Tek partinin dogmas! Lenin ve Trotsky'nin z.o­
runlu bir ilkesi olmakt.in ziyade, geni; So\')'etler Birligi'nde i i; sava§
.< 1 rasmda diger partilerin davranJ§larma bir cevapt1. 1917 eki.minden
sonra bile bol§evikler, degi§ik egilimdeki sosyalist ihtilalcilerden men­
"eviklere kadar diger partilerle birlikte i;ah§mak imkaruarm1 aram1§­
;;ird1 r. Bu partiler, ancak . ihtilal aleyht ari. h.areketJere giri§ince bol­
, �vi kier onlar1 k anun dJ§J ilan ettiler. :bunun, sivil harp sona erince
i erkedilecek olan, g�ici askeri bir �edbir oldugu dii§iiniiliiyordu.
Tek parti dog:rnas1, o partinin i¢ndeki hiziple r in yasaklarunas1 ve ni-
1 1ayet bir §efin totaliter yonetimi , zamanla Stalinciligin temel ilke­

l eri oldu.
lerin kar§tla§ttgt §ekilde kar§tla§mamt§ oldugudur. Sovyetlerin.
bol§evikligin �u ya da bu §ekilde •ortodoks Markst;tltk• oldu­
gunda israr etmeleri, biitiin olarak ele altndtgmda, bol�evik­
ligin apayrt bir teori oldugu ve epeyce degi§ik bir siyasal yO­
neli§i bulundugu geri;egini ai;tk s�ik gormemizi engellememe­
lidir.
Bol§evikler elbette Marx'm kategorilerini ve gene] top·
]um §emastntn bir i;ok unsurlartnt k ullamyorlar. Ozellikle, Yir­
minci Yiizytl kapitalist toplumlarmt dii§iiniirken onun Ondo­
kuzuncu Yiizytl gorii§lerine geri;ekten baglt kaltyorlar. Konu§­
malartnda Marx'm zengin ve i;oklukla etkileyici hiciv edebi­
yatmm etkileri ai;tk ve s�ik olarak goriiliir; Marx'm for­
miile ettigi iilkiileri onlar da kullamrlar. Her §ey Onun Adina
yaptltr, ama yaptlanlar Marx'm teorisine ve siyasal yoneli§ine
uymaz.
• Geri;ek Marksi;thk•tan makul olarak ne anla§thrsa anla ­
§tlsm, bol§evik uygulama bunun dt§tnda kah.r. Oysa Rus
bol§evikleri Marksi;tltk adtna bir ihtil31 yapttlar. Oyle samy·J­
rum ki, Rus bol§evikligini de ttpkt Viktorya devri Marksi;1l;­
g1 gibi, tarihsel ai;tdan belli bir i;agtn siyasal felsefesi olarak,
somut bir �kilde incelemeliyiz.
Marx'tan sonraki Marksi;tltgtn biiyiik bir ktsmt, ilerlemi�
kapitalist toplumlardaki i§t;ilerin, proletarya ihtiialini yapma ·

]art §Dyle dursun, genelikle neden proletaryala§madtklartDJ a ·


i;1klama i;abasmdan ibarettir. Arna bol§eviklikte ana nokta bu
degildir, §Undan otiiril ki bo)§eviklik teorik o)arak Ve gene)­
)jk)e • ilerlemi§ kapitalist toplumlar» la ilgili degildir ·v� uygu­
lama olarak boyle toplumlarda ortaya t;tkmaz. Bol§eviklik, ta­
rt mm ekonomik hayata hakim oldugu ve istibdatla yoneti­
len, endiistri oncesi geri kalmt§ bir toplumla ilgilidir. Bol§evik·
lik, aym zamanda, proletaryala§ma siirecini i;abukla§ttrmak.
v e dolaytsiyle sosyalizmin siyasal §ekillerde geli§ini htzlandtr­
mak ii;in giri§ilel'l i;abadtr. Ba§artya eri§mi§ bir ihtil31 olarak
biitiin oteki iilkelerdeki Marks.;1 hareketlerin iizerinde dikkat­
lerini topladtklan bir olaydtr. Biitiin Marksistler, biitiin yonletj
He bu olay kar§tsmda tutumlartnt belirtmek zorunda kalm�

128
lardir; ve tabii, ilerde gorecegimiz gibi, bugiin it;in de durum
budur.

1924'te Lenin oldii.


Bat1 Avrupa'da hit;bir ihtital ba§an kazanamam1§t1.
1 929'da Trotsky Rusya'dan siiriildii.
Bu iit; olay bol§evikligin sonu ve •Leninciligin• ba§lang140
iilkiilerinden 40ogunun kaybedilmesi demekti. l 920'lerin son­
larmda ve otuzlarda Stalin -ve Stalincilik- Sovyetler Bir­
ligi'nde ve Ut;iincii Enternasyonal'in partilerinde onem kazan­
d1. Stalincilik, Marx'm ve Engels'in; ya da Lenin'in ve Trot ­
sky'nin dii§iincelerine teorik bir ilave olmaktan t;ok siyasal
bir olay olarak onemlidir. Bununla birlikte, Stalincilik, Mark
sizmdeki teori ve pratik ilkesinin bir yandan s1k1 bir §ekilde
birlc§tirildigi, obiir yandan merhametsizce aynld1g1 bir Marks­
<;1hk t;e§ididir. Stalincilik, temel amat; olarak ba§ dondiiriicii
bir h1zla modernle§megi ve endiistrile§megi ele ahr. Sta­
lin'in giiniin elveri§li d wumlanndan nasd yararlamlabile­
cegi iizerindeki gorii§lerinden 401km1§t1r. Stalinciligin unsurla­
rmdan her biri bir tedbiri hakh gostermek it;in, ya da belli
bir durumda bir karara onciiliik etmek it;in ortaya at1lm1§tlf.
Stalinciligin onceden verilmi§ kararlan hakh gOstermek it;in
haz1rlanm1§ bir yama oldugu da soylenebilir. Teori olabilmek
it;in rasyonalize edilmi§ t;oziimlerden olu§an bir yama. Arna
tutarh bir yama, tek bir dilU§le, yani Sovyet devletini g940 ·
lendirme ve endiistril�me diki§iyle tutturulmu§ bir ya­
ma. Stalincilik sadece Stalin muanzlartnm yiiksek teori ye­
teneklerine, Marksizm ve bol§evikligin teorik geleneklerine,
• doktrincilige� duyulan ihtiyaca bir cevap olsa da, yine dok­
trin alanmda bir ilerlemedir. Ya 'da ozel :fSrtlar altmda bir k1-
s1m bol§evik doktrininin giit;lendirilmesidir. • Miimkii n olan
tek giit;lendinne • deiildir ama, onlardan biridir.
K1saca, Stalincilik bir olay ve iki karar uzerine kw-ulm�
tur. Olay §Udur: Bol§evik tipi ihtilaller ilerlemi§ kapitalist u-

1%9
MarksistJer F: 9
l�larda olmum11;t1r. Birinci karar: Bu yoldan yalmz yuru­
mek zoruncioy1z; Sosya lizmi Sovyetler Birligi'nde kurmahyiz.
Birinci kururdun zorunlu ol.erak i;1kan ikinci karar �udur: Sos­
yahzmin ckonomik temelini siyasal arai;larla ve askeri kuv­
vctw kurmahy12. Kapitalizm c;arhk Rusyasmda bu ekonomik
tcmcli kurmam1�tL Stalinciligin yapt1g1 ba�hca tarihi gorevler­
Jen birisi geri kalm� bic iilkede bir endiistri ihtil8line yardi.m
ctm ek t i . Kullaru.lan arai;lar �unlard1: Siyasal bask1 v e polis zo­
r u.. Barrington Moore'un yerinde deyimiyle, • i lerlemeyle bask1 •
y1 birle�iren b ir si.Btem-
Stalinc1ler ii;in bir tek amai; -agi.r endi.istriyi kurma ve
siir'atle modernle�me amac1- yalmz gerekli degil, aym za­
manda acele olarak gerekli idi. Stalin biiti.in toplumsal i;ah�­
malan bu a mai;lara yoneltmeyi ba�ardL Sta linciligin temell
buydu. Sanat1, edebiyat1 , sosyal ve ekonomik bilimleri bu ace­
l e ihtiyaca uydurmak ii;in kiiltiirel ve entellektiiel bir orgiit
yaratdd1. bte yandan, bunun aerehni kabul etmeyenler ya da
buna kar�t koyanlar en azmdan agtr mahkumiyetlere ugrattldt­
lar, ve i;ogu da oldiiriild iiler. Sonui; olarak iilkii ile iilkiiyii hay­
k1ran insam birbirinden ayr ilmaz sayan bir edebiyat ve sanat
tiirii ortaya gektL
Parola birlikti. Diizen i;ah:imaktt. Onun ii;in, sanat, fikir,
ya da siyaset alanmda hii; bir anla�mazhga meydan verile­
mezdi. Bunlar gereken enerjinin ba:ika yone kaymastna yol a­
i;abilirdi.
Bu birlik temas1, k1sa zamanda, ayn kurum v e orgiitleri
bir tek adamm, Miistebit Stalin'in dii�uncesine uydurmak i­
i;in gereken temeli hazirladt. Bi rlik artt1ki;a, aynltk hareket­
l erine ve bir sure sonra aynhga yol ai;malarmdan :iiiphe edilen
durwnlara uygulanan cezalar da art 1yordu. Ondan sonra temi.2-
lik hareketleri, idamlar, zorla i;ah:itmnalar ba�gosterdi; boy­
lece bir :iah1s kendisinin ba�lamasma yard1m ettigi ve hal8
onderligini yapttgt Qir hareketle, sanki bu hareket kendi ku­
rumlarmt ve ideolojilerini yaratmam1� gibi, bir tutulmaya
ba�landL i nsanlann hayat ve kafa giicii bak1mmdan kay1p­
lan biiyiik oldu. Stalincilik ii;eride ve dt��mda dii� manlar ve
olabilir di.i§manlarla tehdit edilen, tecrit edilmi!l, geri bir i.ilke­
yi c;abuk yoldan endi.istrile§tirme araa idi.
Stalincilik •Stalin'in iktidar tutkusu• ya da Bol1evii-::
Partisinin Rusya'da ic; sava1 boyunca yaratilan orgi.iti.ini.in ka­
c;m1lmaz bir sonucu olarak ac;1klanamaz. Kl3sik Marksc;1hkt _•
oldugu gibi, mi.ilk sahibi sm1flarm mulk sahibi olmayanlarm
yaranna sindirilmesi bak1mmdan devletin fonksiyonel bir ih­
tiyac1 olarak da 1zah edilemez. Bence, Stalincilik i.ic; ba§lica
§arta verilebilecek bir cevaplar dizisi olarak anla§1lmah1�1r.
Her§eyden once, ihtil31i saglamla�tirmak ic;in duyulan
sosyal, ekonomik ve siyasal bir di.izen ihtiyac1. •Di.izen ihtiya­
CP deyimiyle, insanlarm gi.inli.ik ihtiyac;lannm bir kenara at1 l ·
masm1, iktidarda buluna nlarm uygun gorecegi §eylerle ilgi­
lenmesini demek istiyorum. Bu durumda, ozellikle koyli.ill!r­
le i§c;ilerin c;1karlan arasmda bir denge kurmak, ve elbetteki,
yonetici sm1fm yi.ikselmesine kar§1 olanlan sindirmek genk1
yordu.
i kincisi, yeni devleti, di!jardaki di.i§manlanna kar§1 k r.i : li

m a ihtiyac1. Stalin'i savunmaya c;ah!janlar durumu n e kad.:.r


bi.iyi.itmi.i§ olurlarsa olsunlar gerc;ekten bOyle b i r tehlike vard1.
i htil31 ba§lad1g1 zaman olsun, hemen sonra olsun, bu bir ger
c;ekti ve bu gerc;ek Hitler � azi Almanyas1m kontrolu altma
almca muhakkak ki daha §iddetle ortaya c;1kti.
Uc;i.inci.isii, mevcut §artlar altmda bu amac;lan ger�ekle:t

tirmek ic;in ag1r endi.istriyi siir'atle kurmak ve af;i.r endi.istriye


tanmacak i.isti.inli.igi.in gerektirdigi c;ah§ma disiplinini ve ti.ilre­
tim fedakarhklanm halka yuklemek. Ba§ka yerlerde ilk k <1 ·
pitalistlerin yaptiklan zalimce i§leri Stalin Rusyasmda s;ya­
setc;iler yapt1. Sovyet halkmda c;ah§ma ah§kanhg1 ve endi.ist
riyel gelenek yoksunlugunun durum u zorla§hrmi!j oldugu tar
tl§ilabilir, ama herhalde dikkate. deger, bir konudur.

Tarihsel bir ac;1dan bak1ld1g1 zaman, yogun bir 1e­


ki lde endi.istrile1memi§ ve bir c;ok c;iftlikleri de makinele§'D1e­
mi§ olsayd1 , Sovyet ler Birligi'nin i kinci Di.inya Sava§mdan
sonra varhg1m si.irdi.irmesine hic;bir �kilde imkan olmacl1g1
kolayca gori.ili.ir. Koyli.i ni.ifus makinelerle yap1lacak bir sn-
va§a haz1rlanm1§tJ. Endiistriler ise, sava§ makinelerini de ya­
p1yorlard1. Hitler'in saldmsmdan on y1l once Stalin §Oyle c1c­
mi§ti: •ileri iilkelerden 50, ya da 100 y1l gerideyiz. Bu aray1
on y1lda kapatmahy1z. Ya bunu yapanz, ya da onlar bizi yok
ederleP ( * ) .
Rusya'nm Nazilere kar§J kazand1g1 zafer c;ok biiyiik
kaylplarla kazamlan bir zafer oldu: Milyonlarca insan
oldd. §ehirler ve endiistri merkezleri harap oldu, halk bit­
kin ve yoksul d�tii. Bat1 Avrupa'daki insanlar da aym sonla
kar§'laftilar, ama, bunlann yertiden kallnnm alan, ozellikle Al­
manya orneginde oldugu gibi, Amerik.a Birle§ik Devletlerinin
I
geni§ c;aptaki yard1mlanyla oldu. 0 Amerika ki sava§tan sag-
lam c;1km1§, ya da biiyiik zararlara ugramamJ§tJ. Stalin'in Rtis·
ya's1 bu §ekilde bir yard1m gormedi, onun yeniden kalkmma­
sma yenik devletlerde giri§ilen yatmac1 emperyalizm ile Sta·
linci usulde zor/a endiistril�menin devam1 olan siyaset •yard1m
ettr».
Yagmac1 emperyalizm, Rusya'ya malzeme gondermek­
le, tazminat Odettirmekle ve bafka iilkelerin i§ giic;lerini dog­
rudan dogruya somiirmekle ilgiliydi. Zorla endiistrile§me, sa·
V3§tan onceki gibi, gene pJanh ekonomik kaJkmma an)amma
geliyordu, fakat §imdi S.S.C.B.'den ba§ka bir de Dogu Avru­
pa Uluslanm ic;ine ahyordu. Arna yava§ yava§ bu ekonom1k
emperyalizm onemini kaybetti ve zorla endiistrile§me ekono­
mik kalkmmanm ba§hca yolu haline geldi.
Stalinciligin uluslararas1 bir blok haline geli§i elbette ki
.
Trotsey-L€nin gorii§iinii dogrulamadL ilk once, ilk bol§e­
vik dilek ve umutlarmm tersine, ihtiJal haJa Londra'da ve Ber­
lin'de. ilerlemi§ k.apitalist toplumlarda degil, Var§ova'da
ve Biilcre§'de, gene] olarak endiistrice ilerlememi§ iilkelerde

(*) Bu s-Oz Isaac DeU1tSC'her'in STALIN (New York, 1949) a d ­


] J kitabinm 549. sayfasU1dan sonraki k1smmdan ahrum�llr. B u k isun­
da degindi�im bir �k gOr�leri, b u kit.apt.In aldun. Stalin, ayiu kit.ap ­
�an almen bu kon�as1m 193l'de Endiistr i Yoneticilerinin ilk k ong ­

resinde yapmlljtl.
ba§arilmi§tl. ikincisi, Yugoslavya ayn tutulacak olursa, bu Do­
gu Avrupa iht il81leri alttan, i§c;i suuflarmdan gelen bi.r hareketle
yap1lmam1§tL Hele uluslararas1 bir dii§iinii§e sahip bir prole­
tarya sm1h tarahndan hie; yapilmarm§tl.. Bunlar, gene! olarak,
yukardan ve d1§ardan gelen hareketlerin eseriydi ve ba§­
hca tarihsel kaldtrac;lan, gerc;ekten Kazuordu, ya da onun teh­
didi idi. Bunlar yan ihti181 yan fetihtiler; bolgenin buyuk
ve kuvvete dayanan devleti c;ilan S.S.C.B. tarafmdan yoneti·
liyor, sonra da korunuyorlard1'.
Sovyetler Birliginin di§ etkilerden tecrit edilmesi (Sta­
linci devrin c;ok karakteristik olan bu ozelligi) ba§ka §eyle1
a rasmda, Ruslara ozgu bir ekonomik korunma turu olmu§­
tur. Yeni endustrile§mege ba§layan butun devletler, daha c;ok
endustrile§mi§ devletlerin rekabetinden korunmak ic;in, buna
ba§VUrffiU§lard1r. Bu kendini tecrit etme buyuk olc;ude eBat1-
l i »larm davram§larmdan doguyordu, ama bu davram§ Stalin
zamanmda Sovyetler Birligine ekonomik, sosyal ve siyasal
lonksiyonlar saglad1. Sovyet yonetici c;evreleri endustrile§me­
nin zorlay1c1 bir bic;imde ve sert bir tempo ile yapilmas1 ic;in
Sovyet halkmm Rusya d1pndaki yuksek hayat §artlanm og­
renmelerini engellemek ihtiyacm1 duydular. Kar§ila§tlrmala­
n onlemek ic;in Sovyet §artlan ve d1§ardaki §artlar hakkmda.

�ogu zaman acaip yalanlar uydurdular. Aym zamanda, ic;er­


de ve d1§arda, Amerika'daki McCarthy'ciler gibi c;ah§an ya.
banc1 suikastc;ilere <lair korkunc; umac1 masallan uydurdular.
Arna Stalin'in Rusya'smda • McCarthycilik• c;ok daha ileri go­
turi.ilmii§tii. Sozde mahkemelerin gulunc;lugu, temizlik hare­
ketlerinin korkunc; adaletsizlikleri, surgun kamplari. cinayet
ve daha ne varsa hepsi ah§ilagelen sahneler oldu.
Butun hilekarhgma ve gaddarhgma ragmen Stalin�ilik iki
olumlu i§ yapm1§tlr: Endustrile§me ve yeterli bir askeri guce
eri§me. Bu aym zamanda, kullamlan zorbaca yollar1 koruma­
ya ve Sovyet halk1m bunlan kullanmanm gerekliligi ve ya­
rarhhg1 konusunda aldatmaya yarami§tlr (* ) .

(*) Bk. aym yer, 559 . sayfa ve sonras1.


1 9 l 7'de Rus bol§evikleri, kendi ihtilallerini sa vunm a k,
dJ§andaki ihtilalleri desteklemek ve ikinci Entern;n;yonal'a
kar§I bir denge kurmak amac1yla Oc;iincii Enternasyonalli kur·
dular. Sovyetler Birligi dJ§mdaki biitiin komiinist partileri
nin, Rus ihtilalinden ikinci Diinya Sava§ma kadar tarih·
leri, 1943'te resmen lagvedilen Oc;iincii Enternasyonal ic;inde,
ya u.i on-, 1 :1la yakmdan bagh olarak (lehinde, ya d a aleyhin­
de) incelenir. 1920'lerin sonlanndan 1 9 5 0'lerin ortalarma kLl­
dar, c;eyrek as1r, biitiin diinyadaki Marksc;1 uygulamalara v�
teorilere Stalincilik ve daha sonra Stalin'in kendisi ha kim o ) ,
ffiU§tUr.
Sovyetler Birligi dJ§mda komiin.ist partileri oldugu gibi
sosyal demokrat partiler de elbette ki vard1. Bir de Trotsky
vard1. Sosyal Demokratlar, mesela Almanya'mn Weimar Cum­
huriyetinde oldugu gibi, devlet kuvvetini ellerine gec;irince,
Marksc;1 ya d a ba§ka t ii rden sosyalist dii§iincelerden c;a·
bucak vazgec;tiler; 1 9 2 0'lerde, sosyal demokratlarm yonettigi
Almanya v e 1 940'larm sonlarmda gene sosyal demokratlarm
yonettigi ingiltere kelimenin her anlam1yla kapitalist kald1.
ikinci Diinya Sava§I s1rasmda olsun, ondan sonra olswi, so:r
yal demokratlar Avrupa'mn oteki iilkelerinde iktidara gele­
medi; gene) olarak sosyal demokratlarm, kendi iilkelerinde
• smJf» dii§manlarm1 ele§ti rmelerinden daha §iddetle Stalin­
ciligi ele§tirdiklerini kabu etmek gerekir.
Boylece, Marksizm, yirminci yiizydm ikinci yirmi be§ y1-
h ic;inde, ister olumlu, ister olumsuz bir §ekilde ele almsm, an­
cak Stalincilikle bagmtJh olarak dii§iiniilebilir.

4.

Tr�kicilik ve Sosyal Demokrasi, gerek Stalinin yonetti­


g1 Sovyet ihtilalihe, gerekse Oc;iincii Enternasyonaldeki par­
tileriri oynad1g1 role kar§I Marksc;1 muhalefetin ba§hca iki kay­
nag1d1r. Arna ikisi de dJ§ardan gelen hareketlerdi. (Rusya'da
olmalarma pek ihtimal yoktu Stalinciligin birlik siyaseti mu-
halefete hii; yer vermiyordu).
Tiirkiye'ye, oradan Fransa'ya, Norve�e ve en sonunda
Meksika'ya siiriilen Leon Trotsky 1 930'lann sonlannda -bi.i­
yiik iyimserlikle- Dordiincii Enternasyonal denilen orgiitii kur­
du. Bu hareket siyasal bir realite olarak hit; bir zaman onem
kazanamad1. Fakat Sovyet toplumunun niteligi hakktndaki
Marksi;:1 iddialarm ve diger tarihsel sorunlarm teorik bir mer­
kezini te§kil etti. iki sava§ arasmdaki devrede bu iii; Marks­
t;:ih k bii;:imi -Sosyal Demokrasi, Stalincilik ve Troi;:kicilik (i­
kinci, Ui;:iincii ve Dordiincii Enternasyonal)- i;:ok sert bir dok­
triner ve siyasal kavgaya tutu§tular. Anla§mazhklartndan dii­
!?i.inceler dogdu. Hepsi dii§iincelerinin Marx'tan geldigini iddia
ettiler: Hepsi birbirlerini ana doktrinden sapmakla sui;:ladllar.
Marx kendisi ve Lenin dahil, hit; bir Marksi;:1 Leon
Trostky kadar biiyiik bir ihtilalci rot oynamam1§t1r. Lenin
gibi Trotsky'nin hayatmda da teori ve pratigin i;:ok kan­
s1k bir §ekilde siirekli olarak birbirlerine bagh oldugu soyle­
nebilir. Trotsky'nin Marksi;:1hkla ilgili bir kai;: gorii§ii diizelt­
mesi, ele§tirmesi ve Marksi;:1hga katk1s1, Marksi;:1hgm yirminci
yiizy1lm ilk k1rk y1lmdaki geli§mesini kapsar. Trostky ihtilal
1le reform, doktrincilik ile revizyonizm aykmhklarma kaT'§i.
si.irekli ihtilal adm1 verdigi bir t;:e§it ihtilalci-revizyonizm gorii­
�unii ileri siirdii. Rusya'da Avrupa'da ve Amerika'da bile mev­
cut ihtilal imkanlan iizerinde ilk fikir tart1§malarm1 gayet gii­
ze l yonetti. Men§eviklerle, Narodniklerin ihtilal stratejisi ii­
zerinde Bol§eviklerle giri§tikleri tarti§malara kat1ld1.

Trotsky'nin ihtilalin acele ve ac1 kararlan s1rasmda, ihti­


lalden sonraki korkuni;: ve tehlikeli it; sava§ y11larmda ve en
sonunda, ilkin Rusya'da ve sonra siirgiinde yazdJi1 yazllar,
yapt1g1 hiicumlar hep iki kutbun ortastn1 izliyordu.

Trotsky, ilk denemelerinde, Marx'm teorisi ile bol�vik


uygulamas1 arasmda bir uzla§maya varma yolunda ciddi ve
onemli bir i;:aba olarak ortaya i;:1kan siirekli ihtilal te­

orisi• nin baz1 temel i.l kelerini ortaya koydu. Hayatmm sonu-
11a dogru Stalin'in yonettigi toplumun en yeterli ve eksiksiz
teorisini kurdu. ( *). Aradaki zamanda da anlayt§h bir edebi
ele§tiri kitabt, Rus ihtilal tarihine ait i.ic; ciltlik bir kitap (bu
kitap yirminci yi.izy1hn gerc;ekten bi.iyi.ik tarih kitaplan arasm­
dadtr ) ve bir si.iri.i bro§i.ir ve mektup yazdt.
Trotsky, yi.izythn ba§tndan 1 9 2 9'da Stalin tarafmdan
si.irgi.ine gonderilinceye kadar politika alanmm hep onemli ha­
! c " "' t m;ktubrmrla rol 3ldt. 1 9 05'te ve 1 9 l 7'de Petrograd Sov·

yetme ba�kaohk etti. ic; sava§ strasmda Kml Orduyu kurup


yonetti ve Stalincilik kuvvet kazandlkc;a Stalm'e kar§t koy­
ma hareket inin merkezi oldu .
:;?a§tlacak derecedeki geni§ gori.i§li.ili.igi.ine ragmen, Trotsky
de, bir di.i§i.ini.ir ve siyasetc;i olarak tarihsel baktmdan s1mrlan­
m1�t1: iht ilal oncesini ve ihtilali ya§adt ve gordi.igi.imi.iz gibi,
teori ve uygulama alanlarmda bol§evikl ige c;ok katktda bu­
Jundu. Arna silrgi.in edildikten sonra Trotsky bir ihtilal ortamt
ic;inde olmayan bir iht ilalci, bi.irokrasisiz bir bi.irokrat ve par­
tisiz bir siyasetc;iydi. GOnli.inde ihtilal yapma istegi vardt ama
elinde ne imkan ne de ftrsat bulunuyordu.

Daha once Alman Sosyal Demokrat Partisinin a�m solcu­


lan arasmda sozi.ini.i ettigimiz Rosa Luxemburg belki de Lenin
ve Trotsky gibi yirminci yi.izy1hn anla§tlmast c;ok zor Mark�t­
larmdan biriydi. Stalinciligin sert bir ele�tiricisi degildi, c;i.inki.i
Stalin'in zaferinden once oldi.i; fakat bol§evikligin dost bir e­
l�tiricisiydi. Rosa Luxemburg'un, siyasal baktmdan, ikinci ve
Ui;i.inci.i Enternasyonalin arasmda garip ve etkisiz bir yeri var
gibi geliyor bana. ikinci Enternasyonalin Alman kanadmm,
Birinci Di.inya Sava§tna kattlmasma kar§t koydu. Lenin'in ve
Trotsky'nin ihtilalini kabul etti ama hemen bir taktm onemli
§Olrtlar ileri si.irdi.i. Luxemburg her §eyden once ve si.irekli ola­
rak bir ihtilalciydi (ikinci Entemasyonalin onderleri ve teo­
ricilerinin olmadlklan §ekilde ). Arna demokrasi ve ozgfuli.igun
de - kelimelerin Ulm anlam1yla - en ate§li savunucusuydu.

(*) Dokuz ve onbirinci ooliimlerde her iki eserden de par<>a­


lar okuyacaiiz.
• ihtilal tlitn• ve • Ozgi.irli.ik tlitn� gori.i§leri proleter yigm­
Jann ihtilal i�n kendiliginden hazu olacagt inanct ile kayna§­
mt§tL Bu baktmdan Karl Marx'm ana di.i�i.incelerine .,ok yakm­
dan bagltydt. Bu konuda Karl Marx'da gori.ilen belirsizlik on­
da da vardt. Demokratik yollar ile sosyalist ihtilalin birle§­
tirilmesi geregine inamyordu. Bir ayagt ikinci Enternasyonal­
de, otekisi 'O.,i.inci.i Entemasyonaldeydi, ve korkartm ba§t da,
klasik Marksizmin daha bulutlu ve i.itopyact yi.iksekliklerinde
yi.izi.iyordu. Marx ele§tirilerimde emek metafizigi diye ta­
mmladtklanm Rosa Luxemburg iliin, hem en son ger.,ek, hem
de en ulu inanc;t1.
�imdi, ozellikle Birle§ik Devletler'deki sosyal demokrat­
Iarm .,ogu tarafmdan, bol§eviklige yonelttigi ilk ele§tirmeler­
den oti.iri.i goklere litkartlan bu kadm sapma kadar bir ihtilal­
ciydi. ihtilalin eksilerini de art1lanm gordi.igu, ama art1larm
eksileri .,ok geride btrakt1g1 inancmdaydt. Rosa Luxemburg'­
un 1 9 1 7 ihtilaline kar§t tutumu bir .,ok baktmlardan Kuzey ve
Gi.iney Amerika'daki Fidelcilerin 1961 Ki.iba ihtilaline kar§t
tutumlarma benzer: Arttlar eksileri liOk geride btraktr, ama
eksiler de bir taktm ku§kular dogurmaktadtr.
Rosa Luxemburg, Lenin'in yerinde olsaydt Lenin gib1
m i davramrdt, yoksa ba§ka bir yo) mu tutardt, bilemeyiz;
ancak Max Shachtman'm 1938'de bi.iyi.ik bir sezgiyle ileri
si.irdi.igi.i gibi Lenin ile J,, ux emburg arasmdaki aynhklardan 'iO­
gunun kaynagt '>e§itli i.ilkeler arasmdaki aynhklardtr:
• Lenin'in dii�iinceler�n i Rusya'daki durumu goz:oniinde tutarak
. n cel�mek gerektigi gibi, Rosa Luxemburg"un bunlara kar�1 yonetti­
;::i polemikleri de Almanya'daki durumu goz:oniinde tutarak incelemek
;;erekir. Lenin a�1r1 merkezile§meye onem verirken, Luxemburg de­
mokrasi ve orgiitlenme esnekligi iiz:erinde duruyordu. Lenin dikk a ti
�rofesyonel ihtililcinin ag1r basan rolii iistiine i;ekerken, Luxemburr,
!< iitle hareketi ve bu hareketin temelini' te�kil eden aya klanma fikri

,Je Lenin'e kar�1 i;ik1yordu.. Niye? <;iinkii bu degi�ik giii;lerin Rus­


·;a'da ve Almanya"da apayn rolleri vard1. Luxemburg"un Almanya"da
;;ar�tla�hg1 profesyonel ihtililciler, Rusya'da oldugu gibi dagu11k ve
. C V!?ek mahalli orgii{'Jerj top)aytp U)Usa) bir partj haJine getirmek ba-
kunmdan kullanilacak radikal ara�lar degillerdi .... Tersine, Alma n ­
ya'daki profesyonel ihtilfilciler meslek sahipleri muhalazakar i§t;i sen ­
dikas1 biirokratlan, kahpla.§II! aga y iiz tutmu§ parti meka ni.i:maslJUn
efendileri, refonnist parlamento mensuplar1ydL Sonut; olarak harek·; -

t i korleten ekip bun lardL> ( * ) .

Rosa Lexemburg'un •merkeziyet�ilikten» y a d a s1k1 bi1


orgi.itten yi.iz �ev1rip bi.itiin u mutlanm hareketin sava§�l ozel­
ligini doguracak olan alt tabakaya yoneltmesi bu yi.izdendir.
Rosa Luxemburg 1 9 1 9 y1hnda Alman subaylan tarafmdan ol­
di.iri.ildi.i.
Daha once soyledigim gibi, sosyal demokratlar bol§evik­
ligi ele§tirmeye Ekim 1 91 7'de ba§ladtlar, bala da ele§t iriyor ·
Jar. Onlara gore aslmda degi§mi§ �ok =lE?Y yoktu. Bt:
arada bol§evikler tarafmdan yap1lan ihtilal Stalinci a§amarun
zor gei;itlerini ge�mi§ bulunuyordu. Bundan oti.iri.i §imdi Sta­
lin'in oli.imi.inden sonraki • Sovyet Mark�1hg1• nt inceleme­
liyiz.

Bugi.in Sovyet blokuna giren i.ilkelerde yi.iri.irli.ikte olan


•Marks�1hk-Lenincilik•, siyasal alanla ilgisi olmayan di.i§i.ini.ir­
ler tarafmdan yarattlmt§, serbest�e geli§tirilmi§, ya da geli§en
bir teoriler dizisi degildir. Bugi.inki.i • Marks�1hk-Lenincilik•,
bi.iyi.ik ve kuvvetli bir devletin siyaset ve dii§iince alanmdakt
se�kin ki§ilerinin ald1klan kararlan ve gi.itti.ikleri siyaseti,
M arx'm ve Lenin'in mirasmdan baz1 unsurlan kullanarak, hak­
h gosterme �abas1du. Toplum, tarih ve insan tabiat1 hakkm ­
dak.i teorilerden �ok, ideoloji, i.ilkiilerin dile getirilmesi, gerek
i� ve gerek uluslararas1 politika stratejisi ve kararlanyla il­
gilidir.
Arna bugi.inlin Marks�1hk-Leninciliginin •yalmzca bir i-

( *) Max Shachtman. LENIN AND ROSA LlJX9mlJRG, The'


New International, Mayis 1938, s. 143.
deoloji• oldugunu di.i§i.inmek bi.iyiik bir hata olur. Bir ideolo­
lijidir. ama bir farkla: Kaynag1 Marx'm di.i§i.incelerinde olan
bol§evik ideolojisidir. 0 zaman bu tarum b ir §eyler ifade eder.
Bu, once uygulay1c1larmm en a§ag1 orta derecede teoriciler ol­
malan gerektigini ve sonra da uygulay1c1larm (siyasal mi.ica­
delelerinde ve kar§lla§t1klan uluslararas1 sorunlarda) orta de­
recede olmas1 gerekmiyen teoricilere ba§vurabileceklerini ve
onlan kullanabilecekler ini gosterir. u.,i.inci.i olarak bu tamm
onlarm birbirleriyle ve yabanc1larla rekabetlerinde Markslil
ve bol§evik teorileri kullanacaklan anlamma gelir; herkes kar­
�ISlndakini bu teorilerin l§Jg1 altmda gori.i§iini.i ispata .,agmr.
Belki bugi.in Marks.,1hk-Lenincilik i.izerine sorulmas1 ge­
: eken ana sorun §Udur: Marks.,1hk-Lenincilik izlenecek poli-
1 ikalan ideolo jik bak1mdan hakh gostermege yanyor, ama po­
htikanm formiille�tirilmesinde kulamla bilecek, ger.,ek anlam­
da, bir teorik k1lavuz olabilir mi? Bu soru komi.inistler iliin ol­
dugu kadar komi.inist aleyhtarlan iliin de onemlidir; ve komi.i­
nist aleyhtarlan ile komi.inist olmayanlar arasmda bi.iyi.ik bir
anla§mazhk konusudur. Bana k alm;a cevap evet'dir; tam ola­
rak ollii.ilememekle beraber siyasal bak1mdan Marks.,1hk-Le­
nincilik onemli oh;i.ide teorik bir k1)avuz o)mU§tUr Ve o)mak­
! ad1r. Bunu anlamak, bugi.in Sovyet blokunun siyasal yap1 s1-
m, karakterini ve di.inya iliindeki ve tarihteki onemini kavra­
mak isteyen her insan iliin gereklidir_
Stalin'in oli.imi.inden sonra ve hele Kru§'>ev'in 1 9 56'da
yapt1g1 •gizli konu§mada• Stalin'i su.,land1rmasmdan sonra
Sovyet blokunda ve blok di§mdaki komi.inist partilerinde bi.i­
vi.ik bir kan§ikhk ba§gosterdi. On ikinci boli.imde .,agda§
Marks.,1hk-Lenincilik biliimlerinden baz1 ornekler okuyaca­
�1z. Bunlar arasmda Kru§'>ev'in 1 956'da Stalin'i ele§tirmesi,
Mao Tse-Tung'un • 1ieli�eler> i.izerine olan bro§i.iri.i, Rus-�in
hloku d1§mda en bi.iyi.ik Komi.inist' partisinin lideri olan Tog­
Jiatti'nin Stalincilik iizerine bir incelemesi vard1r. �imdi iize­
·inde durmam1z gereken bir Marks.,1hk •ti.iri.i•, bugi.in, Berns-
· ein'in onderligini yapt1g1 revizyonizmin yerini alan •yeni re­
, izyonizm•dir.

13'
Revizyonizmin ikinci dalgas1 ve buna gosterilen tepkiler­
le birinci dalga arasmda, yanm yi.izylldan fazla s\iren korkun�
yenilgiler, bi.iyi.ik zaferler ve hepsinden onemlisi Sovyetler Bir -
liginde Stalinciligin Bol§evikligi saglamla§tlrmas1 vardtr. Blok
i�inde. l 9SO'lerde yap1lan tartl§malar, hi� bir yerde iktidara
gelememi§ �evrelerin ve partilerin di.i§i.ini.irleri arasmda yapl ­
lan herkese a�1k tarti§malar degildi. Bu tartl§malar, sozci.iler­
le iktidar adamlarmtn birbirlerini kollad1klan • Sovyet Mark·
sizmi• ne yakmdan bagh tart1§malard1. <;ogu zaman, bu tartl§­
malara girenler Trotsky'nin �ah§malarmdan ve ger�ek di.i­
§i.incelerinden habersizdiler. Tartl§malar, hem •sertle§me•,
hem de •yumu§ama" devirlerinde si.iri.ip gitti. Blinlar edebi k1-
hklara sokulmu§ ve ustaca di.izi.ilmi.i§ masallar ve paradoksal
hikayelerdi. Bu tartJ§malara giren di.i§i.in\irler �ogu zaman 0-
Jilm tehlikesini goze ald1lar. Siyasal durwnlanm kay betmek
ise her zamanki tehlikeydi. Bu tartJ§malar Marks�1hgm
tarihinde garip bir doni.im noktas1 oldu: Karl Marx'm bi.iyi.ik
yarat1c1 fikirlerinin garip kaderi . 0 Marx ki British Muse·
...

um'da kitaplar yutmU§ ve Viktorya devrinin az adamma oz­


gi.i bir tutku ile e:terler vermi§ti.
ikinci Di.inya Sava§I 194S'te bittigi zaman Sovyetler Bir­
ligi hemen he'r §eyini kaybetmi§ti. Daha once de belirtildigi g1-
bi, N azi yenilgisinin yaratt1g1 zararlarda en bi.iyi.ik pay Sov­
yetlere di.i§mi.i§ti.i. Bir �ok §ehirleri bombalanml§, �iftliklerinin
bi.iyi.ik bir k1sm1 harap olmu§ ve gen� erkek ve kadm ni.ifusu
nun milyonlarcas1 olmi.i§ti.i. Muhakkak ki sava§ sonrasmm en
az tahmin edilen olaylarmdan biri Rusya'mn kendisini yeni­
den kurmak i�in gesterdigi h1z ve enerjidir. Rusya, bir ka� y ! l
i�inde umuldugundan, y a d a korkuldugundan �ok daha kuv­
vetli bir duruma geldi. Askeri bak1mdan ve zamanla siyasal
ve ekonomik bakundan, hemen hemen bi.iti.in Dogu Avrupa'­
y1 kontrolu altma ald1. Kalabahk bir ni.ifusu ve muazzam po­
tansiyel gi.ici.i olan <;in, bir ka� y1l i�inde ger�ekten keri­
di mah olan bir ihtilalle bloka katlld1. •Tek i.ilkede sosyalizm •
• Tek blokta sosyaliz m" oldu.
Partileraras1 ili!jkileri rasyonelle§tirmek i�in Komi.inist
Enternasyonali, ya da • Komintern., •Kominform• yani Komii­
nist Haberalma Te§kilatma donii§tiiriildii. Diinyanm dort bir
yanmdaki komiinist partilerinin Sovyetler Birligi ile i l i §kile­
rinde b ir degi§iklik ol mam. 1�1. Partiler yine Sovyetler Birligi­
nn basktst altmda idiler. Onlar i\in Sovyetler B i rligi ilk ve
tek «ger\ek i§\i devleti• idi. Bundan dotayt her ne pahasma
olursa olsun korunmast gerekiyordu.
Biitiin Sovyet siyaseti fiilen dogruydu. Bu siyaset •Sos­
yalist devlet• tarafmdan haz1rland1gma gore, her ulusun ken­
dine ozgii §-Srtlan olmasma ragmen bir 0mek olabilir, he�
§eye cevap verebilirdi. Onun i\in Moskova'run yolun.u izlemek
•ihanet• say1lmazd1. Moskova'nm e l i ndeki bilgilerin biiyillc
bir ktsmt bunlan isteyenlere a\tktt. Moskova Kominform a­
rac1hg1yla konU§Uyor, o t e k i parti)er de din)eyip gerektigi gibi
davranmaga :Sah§tyorlardt. Uzerinde tart�tlabilir bir .nokta
olmakla beraber, • gizli komplo• dii§iincesi \Oklukla Blok di­
§tndaki uluslarm i§gijzar, belki de biraz evhamh gizli polisi
tarafmdan uyduruluyor santrun. 1946'da soguk sava§ i­
yiden iyiye yerle§mege tiiz tuttu. 1947 ytlmda, Sovyet­
lerin prestijini ve moralini zaytflatmak i\in Mar§al Plantnt ha­
ztrlayan Amerika Birle§ik Devletleri, Sovyet blokuna. tabii
bazt §artlar altmda, yardtm teklif etti. Stalin'in tepkisi demi r ·
perdeyi daha kuvvetlendirmek oldu. Burada a\tk\a soguk sa ­
Va§ konusu olan bir sorun ortaya \tktt v e Kominform her par­
tinin Sovyetler Birligi Partisinin politikasmt kabul etmesi ge­
rektigini belirtt i .
Yugoslavya'da Mare§-81 Tito, Stal inciligin dogmalanm be­
genmemeye ba§lamt�h: Yugoslavya'daki ihtilal Dogu Avnrpa ·

run tek yerli ihtilaliydi ve komiinistlerin onderligindeki Yugo s ­


lav Partizanlarmm biiyiik \ogunlugu •kendi ba§larma hareket•
etmek kararmdaydtlar. c;:ok onemli tavizlere gitmemek §ar-
1.tyla Mar§al Plantnt kabul ettiler. Sovyetler Birligi ile Yugos­
lavya'nm arast a\tldt. Tito, Sovyet propagandasma gore, ya1 ·

ntz • Emperyalizmin bir aleti ve goniillii kuklas 1 » degil, aynt


zamanda •i§\i stntfmm en tehlikeli dii§maru• oldu. Bir \Ok iil
kelerde komiinistler • Tito'nun Avrupa komplosu• gibi ba§-

141
hklar altmda sac;ma sapan kitaplar yayinlad1lar. Sonunda Yu·
goslavya, 1 948'de, Marksc;1 ve bol§evik ilkelere gore yonetilen
ama blok dt§mda kalan bir iilke oldu. Yugoslav sosyalizmi
yine de, bir teori ve pratik olarak, birc;ok bak 1mlardan -ve
belki de esas bak1mmdan- ilk bol§eviklik iilkiisiinii canlan­
d1rmak ic;in giri§ilmi§ bir te§ebbiistiir.
Kru§c;ev, Stalin'in oliimiinden sonra ayrihg1 yiizeyde a­
zaltmay1 ba§ard1, ama k1sa zamanda c;atlaklar yeniden c;ogal­
maga ba§lad1. Bugiin, 196 1'de, Sovyet hiikiimeti ile -<;in'den
hie; soz etmiyelim -Yugoslavlar arasmda pek az ideolojik
yakmhk oldugu ac;1ktir. 1960 kas1mmda seksen bir komiinist
partisi Moskova'da topland1g1 zaman, •Birlik• diye adland1-
rilan Yugoslav Partisi toplant1ya c;agmlmamt§tl. Ostelik, Yu­
goslavya Stalinci devrin hitabet ve h iciv diliyle sert bir hiicu­
m a ugrad1. Bu sadece •siyasal bir kin•i gostermez; sosyaliz­
me ve ondan sonra da komiinizme nas1l eri§ilecegi konusun­
da teori ve pratikteki derin aynl1klar1 gosterir. Yugoslavya
ile <;in arasmdaki c;atl§mada soz konusu olan sorun da budur.
Tito'nun Stalin'den aynlmas1 blok ic;inde c;tkan ilk ger­
c;ek isyand1; fakat 1 956'da Kru§c;ev •sosyalizme kendi yolla·
rtmtzla gitmek istiyoruz • diyen bir c;ok milli isyanlarla kar­
§tla§tL Bunlarm hepsi, bir biitiin olarak ele almd1klar1 zaman.
ikinci rezivyonizmi meydana getirirler. �imdi ikinci revizyo­
nizmin geli§mesinde onemli baz1 olaylari gorelim:
1 949'da Mao Tse-Tung'un onderligini yapt1g1 hareket
<;in'de iktidara geldi. Bu •yol• pek de ac;1k sec;ik olmayan
Marksc;1 Leninci sozlerle izaha kalk1§1ld1, ama yeni bir §ey
oldugu belliydi. Koyliilerden meydana gelen bir ordu Pekin'i
kurtard1. Baz1 ara§tmc1lar 1 9 1 7 y1lmda Rusya'da gittikc;e bii­
yiiyen bir Rus i§c;i sm1fmm bulundugunu iddia edebilirler, ama
h '. c; kimse 1 949 <;in ihtilalinin bir endiistri proletaryas1 tara­
fmdan yap1ld1gm1 makul bir §ekilde ileri siiremez.
Aym y1lda Sovyetler Birligi, NATO Askeri Anla§masma
Var§OVa Paktm1 kurmakla cevap verdi. Ayrihk daha kesin
bir hale gelmi§ti. M c Carthy'ciligin Sovyet kar§1hg1 olan ic; bae­
k1, k1smen soguk sava§a cevap olarak, k1smen de yeni Stalin-

142
cile�tirilmi§ devletlerdeki siyasal gucu peki�irmek amaC\yla
artt m ldt.
Arna 1953'te Kore harbi sona erdi, Stalin oldu ve Dogu
Almanya'da i�c;ilerle ogrenciler hukumete ba� kaldtr­
dtlar. Butun Dogu Avrupa'da ho�nutsuzluk ifade eden sesler
daha kuvvetle duyulmaga ba§landt. 1 956'da Polonya'da Poz -
nan'da numayi�ler oldu ve Rusya'da Yirminci Parti Kongre­
sinde Kru§c;ev, Stalinciligi degilse bile Stalin'i suc;ladt. Polon­
ya aydmlarmm act sesleri yukseliyor ve bazt yeni §eyler yap­
maya kalk1�t1klan gorulUyordu; Macaristan'da dii§iinurlerin
ayaklanmasmdan ba§ka kanh bir isyan da c;1kt1. Budape�te so­
kaklarma Sovyet tanklan hakim oldu.
Blok ic;indeki bu ikinci revizyonist dalga henuz Marks­
c;1..hgm geli§mesine yarayabilecek bir katk1da bulunmu§ degil­
dir. Fakat Sovyet iktidarmm merkezinde bir c;ok onemli si­
yaset degi�ikliklerini etkiledigi su goturmez. Meseta Polonya­
daki revizyonist ayaklanma yeni programlar, Marksc;t doktrin­
de herhangi bir entellektuel geli§me, dahas1, bir doktrin e:­
le§tirmesi bile yaratmam1�1; daha dogrusu ben Krakow
ve Var§ova'da yapt1g1m gorii§melerde ve okudu klanmda boy­
le bir geli§meye rastlayamadun. Bir nazariyeci ve memur olan
Adam Schaff §Unlan soylemekte belki de hakhdtr (29. Ek.im
1 959 tarihli The Reporter'de): • Marksc;1hgm bir revizyonu u­
zerinde konu�maktan c;ekinmiyoruz, ama Marksc;ihgm tas­
fiye edilmesine kesinlikle kar§tytz. Revizyonistler go ·
rii§lerini Polonya'da kabul ettiremediler, c;unku butun felse­
feleri inkara dayamyordu. Halka sunabilecekleri olumlu bir
programlan yoktu.•
Belki dogrudur bu. Arna yine de Yeni Revizyonistleri
bundan oturu suc;lamam1z muhakkak ki kabahk olur . As1l su­
«;W1, dun de bugun de, blok dt§tndaki ileri ulkelerde ya§ayan
aydm ve i§c;i liderlerinde oldugu bir gerc;ektir. Bunlar genel
olarak, Soguk Sava}i3 boyun egdiler ve ondan kurtulmak is­
teyenlere yardtm ic;in hie; bir §ey yapmadtlar. Macaristan'da
sava§an sosyalistleri geregi gibi desteklemediler; Polonya •re­
vizyonistlerip ni desteklemek ic;in hie; bir §ey yapmadtlar. Ta-
bii bu, oyle yapsalard1 sol bagnazhgm y1k1lmasma yard1m et­
mi§, demokratla§ma egilimini h12land1rm1§ olacaklard1 demek
degildir. Onemli olan nokta, blok ii;inde ya�yan, Stalincilik
aleyhine dii§iiniip c;ah§ffil§ insanlan hor gormege hie; haklart
olmad1g1d1r.
ikinci rev izyonist dalganm, S.S.C.B. de dahil olmak iize­
re, biitiin Sovyet bloku iilkelerinin yonetici c;evrelerine biiyiik
bir etki yapt1g1 1 9 56'dan sonra apac;1k goriinmege ba*lad1. Dii­
§UnCe alanmdaki hizmetleri nas1l degerlendirilirse degerlen­
dirilsin, revizyonistlerin Stalincilik bagnazliimdan v e bask1-
smdan ciddi bir aynh§l temsil ettikleri §iiphe gotiirmez. 19 50'
lerdeki •revizyonist• 1erin s1rf bu y i.izden Marksc;1lar arasm­
da §erefli bir yeri olmas1 gerekir. Bundan ba§ka bagnaz Stalin­
c i lerce •revizyonistler- in en ileri gelenleri say1lanlar bile bir
iilkii ve ekonomik di.izen olarak sosyalizmi b1rakmad1lar. Yu­
goslav Milovan Djilas'm yaptig1 gibi, sonucu liberalizme, ya
da en c;ogundan sulandmlm1§ bir sosyal demokrasiye varan
bir sisteme donmediler. Ozellikle Polonyahlar •Polonyah• ve
• sosyalist• kelimelerinin tam ihtil3lci anlam1yla Polonyah ve
sosyalist olmaktan hie; bir zaman vazgec;mediler.

Sava§ sonras1 donemde sosyal demokrat dii§iinii§iin ve


tasanlann merkezi ingiltere olmu§tur. Marksc;1lann en ilginci
olan G.D.H. Cole belki d e bu konuda ba§ta gelir. <;iinkii 1 9 50'
Jerde yap1lan Yirminci Kongre'den sonra temsil ettigi akrrn
bir c;e§it " Sosyal demokrat revizyonizmidir-. Bu terimle, komii­
ni.Bt olmayan ama sola yatkm sosyalistlerin Stalin sonras1 Sov­
yet diinyas1m, ahlaki, entellektiiel v e siyasal yonlerden, c;okluk­
la umutsuz, ama ic;ten bir ilgiyle inceleme c;abalanm ve demok­
ratik sosyalizmi, ozgiirliigii koruyan yeni ve enerjik bir hare­
ket, ileri kapitalist iilkelerin yepyeni bir ba§lang1c1 yap­
ma i;abalanm kastediyorum.
Bu mu Sosya/izm? adh bro§iiriinde G.D.H. Cole §Oyle
soruyor:

•Bir ama<; ugruna kullamlacak bir ara<; olmaktan ba§ka ne i§e


yarar se<;im i ka=n.rnak? Bir siyasal p);ini olmadan se<;im ka.z.anmak
ondan sonrakini kaybetmenin, insanin k e n d i sini destekleyenleri ha­
yal k m khgina ve um u tsuz.luga sevk etmenin en emin yoludur. Eger
ama<; art1k sosyaliDTI degilse, ya n e d i r ? Eger hala sosya l i DTi se se<;­
menlere a.,1k<;a onu geN;ekl e§tirmek i <; in ne dii§iindiigiimiizii si>yle­
meliyiz . • (*).

1 9 5 6 y 1 l mda Profesor Cole, Dunya Sosyalizminin Yeni­


den Tammlanmas1 adtm verdigi bir bro§i.ir yaytmladt. On i.i­
t;i.inci.i boli.imde bu bro§i.irden part;alar okuyacakstmz. B u eser­
de sosyalistlerin Stalin sonras1 Sovyet Bloku ve mahalli ko­
mi.inist partileri kar§ismda nas1I bir tutum almalart gerektigi
i.izerine cesur gori.i§ler vardL Trot;kicilerin ve sosyal demok­
ratlann yeni bir • halk cephesi•, • ortak t;ali§ma• t;agrts1 ola­
rak hi.icum ettikleri gori.i§ eserin ba§ltCa konusuydu.
ingiltere'de sU.regelmekte olan tart1§manm diizeyi
ve ozi.i hakkmda bir fikir verebilmek it;in Peter Shore'un, Co­
le'un bro§i.iri.i i.izerindeki fikirlerinden v e Cole'un buna ceva­
bmdan bir iki paragraf aliyorum:

Oz.et olarak Shore . ()yleyse komiinizm ka1"'§1.Smda tutumumuz ne ol


mal1d 1 r ? . diye soruyor. , l'Jnce komi.inizmin , i l k el toplumlan modem
toplumlar haline getirmek io;in siiratli, etkili ve baz1 bakunlardan <;ekici
bir ara<; oldugunu gO.Ste r d i gi n i kabul etmemj:z gerekir. Siir'ailidi�
.,linkii kapital birikimi yaparken, demir gibi bir siyasal ko!Y-rolle kiit­
le tiiketimini ancak y�maya yetecek bir diizeyde tutabi lir bze -
l ik l e ulusal duygular1 ok§ay1c1 bir <;ekiciligi vard1r, <; iinkii b i r i k i 1�

i9ini d1§ yarduna en az d e r ecede muhta<; kalarak yiiriitebilir. Ustelik.


biitiin ilici unsur J a n tart1hrsa, kom\inizm §imdiye k a d a r baz1 ufak
tefek istisn alarla yerini ald1g1 feod a l i z:m e naz.aran daha iistiin bir

( *) K 1.S m e n DlSSENT'te y e n i d e n bas1lm1§t1r Sonbahar, 1954.


S. 331.

HS
Marksistler F: ill
topl wnsul orgi.itlcnme sistem idir. Profes0r C.Ole , Rus ihtilfilinden, .;in
th,tilAlindcn ve Viet Minh'ten yana oldugunu soylerken bi r�umuzun
diilfilncclerini dile getiriyor. Son �re olarak onlardan yanay1z, t; iiD -

kii Y i rminci Yi.izy1lda ya�manm Onii�ncii Yi.izy1lda ya�maktan


daha iyi oldugunu biUyonu.
Arna, hepsinden onemlisi (Demokratik Sosya lizm) kendine olan
J,!uvenin i yeniden kazanmahdJ.r. Baz1lanmn inandiklan gibi Demokra­
uk Sosyal izm, komiinizmin tabaruJZ, yiireltsiz bir bit;imi degil , ko­
m iinizmden radika 1 olarak aynlan bir siya.sal inam;tJ.r. GOrevi sade­
ce, kapitalizm ve feodalizm.i y1kmak degil, daha zor bir � olan
§imdiki e§itsizlik ve smi.f yonetiminin temellerini ylkmaktJ.r. Smlfs1z
ve uygar bir toplwnu ararken demokrasinin bir aya.k bag1 oldugunu
degil, ge�k bir zo1"\l11 1 Uluk oldugunu gOsterecektir •. (*).

Buna, G.D.H. Cole'un cevab1 §i:iyledir:

.Son olarak Mr. Shore ile aramdaki ana aynhga doniiyorum. Ka­
pitalizmin tek dii§man olmad1gmda aym fikirdeyim; ama kapitalizmin
hala en belliba�.h dii§man oldugu· kamsmdayun.. Oretim ara�aru11
sosyalle§tinnenin bir iilkeyi sosyalii;,� yapmaga yetmeyecegini.... ka­
bul ederim. Ama inancun odur k i iirelim arat;larmm 90gunun sosyal­
le§tiri lmesi, sosyalizmin kat;m1lmaz bir §artJdJ.r. Tabii , milli, ma­
halli, oolgesel ve kooperatif miilkiyet bit;imlerini de bir t;e§it sosyal­
l�irme say1yorwn. .;iinkii be n miilkiyetin biiyiik bir k � mm te!{
bir varhgm, devletin, elinde toplanmasmda ciddi teh likeler goriiyo­
rum. Benim gordiigum kadar, Sovyetler Birligi iiretim arat;larmda
ozel miilkiyeti kald1rarak sosyaliz:me dogru biiyiik bir adun atm1§)t.Jr
ama, ekonomik e§iLsi..z. l ik ka r§JSmda anti- sosyalist olan tutumu y ii ­
ziinden t am sosyalist olmaktan � k uzaktJr . • ( * ) .

Sava§ sonrast doneminde, Sovyet bloku d1�mda bulunan


endiistri oncesi baz1 toplumlarda •ihtilalci revizyonlaro dene ·

(*) .The World of G.D.H. Cole,. 11IE NEW STATESMAN AND


NATION, 25 Agustos 1956, s. 205 ve 206.
C*) THE NEW STATESMAN AND NATION, Eyliil 8, 1956.
bilecek hareketler geli§ti -meseJa Gana'da, Endonezya'da,
Gine'de ve Ki.iba'de-. Bu nlar, ger-;ekten, -;e§itli §artlar al­
tmda ve milli tarihler -;er-;evesinde geli§en • sosyalizme giden
degi§ik yollar•'dtr. Gene de ge-;mi§teki bi.iti.in Marks-;1 di.i§i.i­
ni.i§ bu ihtiJaller it;in onemJi o)mU§tUr; ba§)angt-;Jartnda degi)­
se bile geli§melerinde zamanla b oyle olmak egilimini goste­
riyorlar.
Bu ihtiJaller 1 9 1 7 Ekimi ihtiJa linden bir -;ok baktmlardan
::iynltrlar, ama bu aynltklardan biri ger-;ekten onemlidir: Bu
yeni uluslar saglam temeller i.izerine oturmu§ Sovyet blo­
k u ndan ekonomik (ve gerekirse askeri) yardtm bekleyebilir­
!er. Bu yardtmt gittik-;e artan saytda alaca.lclardtr. Bundan o­
ti.iri.i oturmu§ blok i.ilkeleri ile aralanndaki baglarm her gi.in
biraz da kuvvetlendigini gori.iyorlar. Bu i.ilkeler Soguk Sava­
!itn en bi.iyi.ik hareket alantnt meydana getiriyorlar. Kapitalist
ve Sovyet bloklan arasmda ahJak, ekonomi, entellekti.iel ve
siyaset alanlarmda si.iregelen di.inya -;apmdaki mi.icadeleyi in­
san bu i.ilkelerde en a-;tk bir bi-;imde gorebilir.
Bu yeni ihtiJaller hakkmda son bir varsaytm daha yap­
mak gerekir: A.B.D.'de oldugu kadar S.S.C.B.'de de iktidan elin­
de bulunduran sei;kin zi.imre, bu i.ilkelerdeki ihtil:ilcilerin ih­
tiJal di.i§ki.inli.iklerinden, sosyal CO§kunluklarmdan v e kullan­
dtklan siyasal taktiklerden -;ogu zaman ku�kulanmt§lardtr.
Ki.iba buna bir ornektir. Bu ku§kunun nedeni yalmz Sovyet­
ler Birligi'nin bu i.ilkelerin Moskova-Pekin anla§mazltgmt sO.
mi.irmeye ve artttrmaya kalkt§acaklarmdan korkmast degil, ay­
m zamanda Rus ihtil:ilinin arttk ktrkmct ytltm doldurmast do­
laytsiyle yoneticileri arasmda, uzun vadeli pl:inlama ile atba§t
giden bir sabtr ve yava!i yava§ olgunla§ma geleneginin kurul­
mu§ olmastdtr.
Arna bi.iti.in bunlar • i lerde ele almacak sorular»dtr. Marks .
\1 uygulamamn §imdiye kadar !ti tarihsel olaylan bu soru­
lann cevabmt otomatik olarak vermiyor. Bundan sonraki altt
boli.imde M a rx't izleyenlerden baztlan " kendi kendilerini ta­
nttacaklar>.

147
SOSY AL DEMOKRATLAR

KARL KAUTSKY:
SOSY AL iHTiLAL NEDiR:·:i
Pek az kavram uzerinde ihtiliil kavram1 uzerinde oldu
gu kadar tartt§ma yap1lmt§hr. Bu biraz mevcut c;1kar v e on­
yarg1lara hie; bir �eyin ihtiliil kadar ayk1r1 du§memesinden,
biraz da pek az §eyin ihtiliil kadar belirsiz olu�undan ileri ge­
lebilir.
Bir kural olarak olaylar, nesneler kadar kesinlikle tamm­
le namaz. Bu, son derece kart§tk olan ve toplum geli§ tikc;e, ya­
ni insanhgm beraber c;ah§ma bic;imleri artt1kc;a, daha da kar­
ma�1k bir hal alan toplumsal olaylar ic;in ozellikle dogrudur.
insanlar arasmdaki ortak c;abalarm ah�1lagelen bic;imlerinin
temelden degi§tirilmesi demek olan Sosyal ihtiliil bu olayla­
rm en karma§tk olanlan arasmdad1r.
Her insan tarafmdan degi§ik anlamlarda kullamlan bu
kelimenin, aym insan tarafmdan degi§ik zamanlarda degi§ik

149
anlamlardn kullamlmasma �§mamak gerekir. Baz1 insanlar, ih­
tilal deymce barikatlan, §atolann yakrlmasm1, giyotini, Eyliil
katliamlurm1 ve daha bir siirii korkunc; §eyleri dii§iiniirler.
Ba�kuL:m ise, kelimedeki biitiin bat1c1 anlamlan atmak, onu
L oplumdaki biiyiik, ama gozle goriinmez ve ban§ yoluyla ba­
�urtlucak degi§meler anlamma kullanmak isterler. Amerika'-
1 1 10 ke§fedilmesi ve buharh makinenin icat edilmesiyle mey­
dana gelen degi§meler buna ornektir. Bu iki tamm arasmda
derece farklan gosteren bir c;ok anlam kategorileri vard1r.
Politik Ekonomi'nin Kritih'ne yazd1g1 onsozde Marx,
sosyal ihtilali, toplumun hukuki ve siyasal iist yap1smm temel­
lerinin, ekonomik temelde meydana gelen degi§ikliklerden �
turii a§ag1 yukan htzh olarak ortaya c;1kan bir degi§imi olarak
tammlar. Bu tamrn1 benimsersek Amerika'nm ke§fi ya da bu­
har makinesinin icadmm yol ac;t1g1 •ekonomik temellerdeki
degi§iklikleri• derhal sosyal ihti!al fikrinden ay1rmak miim­
kiin olur. Bu degi§iklikler, kendileri ihti!al olmay1p ihtilalin
nedenleridir.
Arna kendimi biisbiitiin sosyal ihtilalin bu tamm1 ile s1-
mrlamaga niyetli degilim. Sosyal ihtilalin kullanabilecegimiz
daha da dar bir anlam1 vard1r. Bu tamm1yla sosyal ihtilal.
toplumun kukuki ve siyasal iist ya91smm degi§mesini degil,
ama sadece belirli bir degi§im §eklini ya da yontemini kapsar.
Her sosyalist geni§ anlamda sosyal ihtilal ic;in c;ah§ir;
ama ihtilali dogru bulmay1p sosyal degi§meye sadece reform­
lar yolu ile ula§mak isteyen sosyalistler de vard1r. Sosyal ih­
tilalin kar§isma sosyal reform ile c;1karlar. i§te bugiin kendi
saflanm1zd.a tart1�t1g1m1z §ey bu aynhkt1r. Ben burada sosyal
ihtilalin belirli bir sosyal d egi§meyi ifade eden dar anlamtn1
ele almak istiyorum.
Reform ile ihtilal arasmdaki aymm birisinde kuvvet kul­
lamhp digerinde kullamlmamasmdan ileri gelmez. Her huku­
ki ve siyasal tedbir devlet kuvveti ile yiiriitiilen zorunlu ted­
birdir. Sokak kavgalan, inf azlar gibi belirli kuvvet uygulama
�ekilleri de ihti!ali reformdan ay1ran ozellikler degillerdir.
Bunlar belli §artlar altmda ortaya c;1karlar, m utlak olarak ih·
tiallerle bagmt1h degildirler ve kolayhkla reform hareketle­
riyle beraberlik gosterebilirler. Frans1z Milli Meclisindeki U ­
c;i.inci.i Etat milletvekillerinin 1 7 Haziran 1 789 Anayasas1 be­
li.rli bir kuvvet uygulamasm1 gerektirmeyen, dikkate deger bir
ihtiJal ornegiydi. Buna kar§ihk aym Fransa'da, 1 7 74'de ve
l 775'te, ekmek vergisini degi§tirmek ve ekmek fiatmm art1-
§lnl durdwmak gibi ihtiJalci olmayan bir i§ ic;in ni.imayi§ler
yapilm1§t1r.
Sokak kavgalan ve inf azlardan ihtiJallerin ozelligi ola­
rak soz edilmesi ihtiJallerin karakteristikleri hakmda degerli
bilgiler elde edebilecegimiz kaynaga gitmek bakumndan iy1
bir i p ucu olur. Fransa'da 1 789'da ba§layan bi.iyi.ik degi§me
kJasik ihtiJal bic;imi haline gelmi§tir. Gene) olarak ihtiJalden
sozedilince akla gelen odur. ihtiJalin onemli ozelliklerini ve
onu reformdan aytran yonleri en iyi olarak Frans1z ihtiJaline
bakarak inceleyebiliriz. Bu ihtiJalden once bir tak1m reform
c;abalan oldu. Bunlar arasmda en tanmml§ olaru Tur­
got'nunkidir. Bu c;abalar c;ok kere ihtiJalin gozettiklerini
amac; edinmi§lerdi. Turgot'nun reformlanm ihtiJalin benzer
tedbirlerinden ay1ran nedir? ikisinin arasmdaki aynhk siya­
sal gi.ici.in yeni bir sm1f tarafmdan ele gec;irilmesidir ve ihtilal
ile reform arasmdaki temel aymm da burada sakhd1r. Top­
lumun hukuki ve siyasal i.ist yap1sm1 degi§mi§ olan ekonomik
§artlara uygun diizenlemeyi amac; edinen tedbirler siyasal ve
ekonomik bak1mdan toplumu yoneten sm1ftan gelirse reform­
durlar. Yonetici sm1f bunlan kendi istegiyle de yapsa, yone­
tilen sm1fm bask1smdan oti.iri.i de yapsa, §artlarm zorlamas1yla
da olsalar, reformdurlar. Tersine, bu tedbirler ekonomik ve
siyasal bak1mdan bask1 altmdaki sm1ftan gelirse ihtiJalin so­
nuc;lan demektirler. Bu sm1f siyasal kuvveti ele gec;irince, ken­
di c;1karlan onu topl umun siyasal ve hukuki i.ist yap1sm1 he­
men hemen h1zla degi§tirip ye;,i sosyal ili§ki bic;imleri yarat­
maga itecektir.
Sos�a l reformun tersine, devlet kuvvetinin o zamana ka­
dar bask1 altmda bir sm1f tarafmdan ele gec;irilmesi,
ba§ka bir deyimle, siyasal bir ihtiJal, dar anlamdaki sosyal

151
ihtilalin gerekli ozelligidir. Siyasal ihti lali sosyal deg�imin
ana yolu olarak kabul etmeyenler, ya da bunu sadece yonetici
sm1fm me§rU sayd1g1 yollarla sm1rlayanlar, sosyal fikir­
leri mevcut sosyal bit;imlere ne kadar zit olursa olsun, sosyal
reformcudurlar. Tersine, o zamana kadar bask1 altmda bulun­
mU§ bir sm1f adma siyasal kuvvet elde etmek it;in t;ah§an her
insan bir ihtilalcidir ve bu kuvveti ele get;irme i§ini yonetic1
�m1flardan kopartt1g1 sosyal reformlarla ba§armak ister .va
da h1zlandmrsa ihtilalci niteliginden bir §ey kaybetmez. Bir
sosyal reformcuyu, reformlar pe§inde ko�ma�1 degil. kendisini
bi.iti.ini.iyle reformlara baglamas1 sosyal ihtilalciden aymr.
bte yandan, bir siyasal ihtilal ancak o zamana kadar sosyal
bak1mdan bask1 altmda bulunmU§ bir sm1f tarafmdan yap1-
hrsa gert;ek bir sosyal ihtilal olur. Boyle bir sm1f kazand1-
g1 siyasal ozgi.irli.igi.ini.i sosyal ozgi.irli.ikle tamamlamak zorun­
lulugunu duyar, t;i.inki.i onceki sosyal durumu ile siyasal ha­
kimiyeti arasmda bagda�mas1 imkansiz bir t;atJ§ma vardir. Bu
t;atJ§ma yonetici sm1flarm saflarmda bir aynlma, bir it; sava§
gibi sert bit;imler alsa bile, bir sosyal ihtilal degildir. Bundan
sonraki sayf alarda sosyal ihtilali sadece burada tammlanan
anlam1 ile ele alacag1z.
Bir sosyal reform yonetici sm1fm t;ikarlarma uygun bir
bit;imde olabilir. Bir zaman it;in sosyal hakimiyetlerin ozi.ine
dokunmayabilir. Dahas1, baz1 �artlar altmda bunlan gii t; endire­
bilir bile. Tersine, sosyal ihtilal, bi.iti.in �artlar altmda kuvvetle­
rin yok edilmesi anlamma geldigine gore, ba�mdan itibaren
yonetici sm1fm t;ikanyla t;atJ§maya di.i§er. iktidardaki yone­
t1ci sm1fm durumunu tehlikeye sokmasmdan oti.iri.i bu sm1fm
� hti lale leke si.irmesine, iftira atmasma �a§mamak gerekir. So!:·
ya) ihti lal di.i�i.incesinin kar�1sma, ove ove goklere t;1kard1kla­
n, ama t;ogu zaman gert;ekle§mesine mi.isaade etmedikleri sos­

yal reform di.i§i.incesi ile t;ikarlar. ihti lal aleyhine olan tartJ§·
malar o sJTada get;erlikte olan di.i§i.ince· bit;imlerinden t;ikan­
l !r. H1ristiyanhk insanlarm kafalarma hi.ikmettigi s1ralarda ih­
tilal di.i�i.incesi Tann tarafmdan konmu§ bir otoriteye ka�1
gi.inahkar bir ba§kald1rma olarak damgaland1. Bunun
i�in incil'den kolayca tamtlamaya yarar metinler bulunuyor­
du. <;:i.inki.i incil, Roma imparatorlugunda yonetici gi.i�lere
kar§1 her isyamn umutsuz goziilcti.igi.i, bag1ms1z siya­
sal hayatm kalmad1g1 bir �agda yazdmJ§tJ. ihtiJalci sm1flar ise
bunlara i�inde ilkel demokrasi ruhunun haJa ya§ad1g1 Tevrat'­
tan par�alarla cevap veriyorlard1. Sonralan hukuki di.i§i.ince,
dini di.i§i.ince bi�iminin yerini almca ihtiJal mevcut hukuki di.i­
zenden sert bir ayrdma olarak tammland1. Ne olursa olsun,
hi� bir kimsenin ba§ka birinin hakkm1 ortadan kaldumak hak ·

kl olamazd1. ihtiJal hakk1 bir sa�mahkt1 ve ihtiJal, hangi §art­


lar altmda olursa olsun , bir su�tu. Fakat yi.ikselen sm1fm tem­
silcileri, kaynag1 tarihte olan hakkm kar§Jsma, kendi elde et­
mek istedikleri hakk1 koydular; tabiat ve akhn ongordi.ig1i
ebedi bir kanundu bu hak, insanhgm geri almamaz hakk1yd•.
Bu haklarm kaybedilmesi, a�1k�a, haklarm �ignenmesi sonu­
cuydu. 0 halde,'onlan yeniden 1elde etmek i�in bir tak1m hak­
lann �ignenmesinden -bu i§ bir ihtiJal sonucunda bile olsa­
ba§ka �are yoktu.
Hugi.in dini sozler insanlan kolele§tirme gi.i�lerini, ozel­
likle ihtiJalci sm1 flardan olan insanlar arasmda yitirmi§tir.
Kaynag1 tarihte olan hak da kuvvetini kaybetmi§tir. �imdiki
haklarm ve hi.iki.imetlerin ihtiJalci kaynaklan o kadar yenidir
ki, bunlarm me§r(Jlugu tarti§ma konusu olabilir. Yalmz Fran­
SLZ hi.iki.imetinin degil, italya, ispanya, Bulgaristan, ingiltere

ve Hollanda'daki hanedanlarm da ihtiJalci bir ba§lang1c1 var­


du. Bavyera ve Wurtemburg krallan, Baden ve Hassen ar§i ·
di.iki.i, i.invanlanyla topraklarmm bi.iyi.ik bir k1smm1 ihtiJalci.
sonradan torme Napolyon'un himayesine bor�ludurlar. Ho­
henzollernler bugi.inki.i durum larma tahtlarm y1kmhlan i.is­
ti.inde eri§tiler ve Habsburglar bile Macar ihtiJaline boyun eg­
diler. Devlete i hanet etigi i snad1yla 1852'de meydanlarda
kukles1 asdan Andrassy, 1848 'milli Macar ihtiJalinin fikirle­
rine sedakatsizlik etmeden, 1 867'de bir imparatorluk naz111
olmu§tu.
Burjuva sm1f1 bi.itiin bu tarihi haklarm ortadan kald1rtl­
masmda fiilen rol oynamJ§tJ. Burjuva sm1h yonetici sm1f ha-
line geldigi ic;in, kendi hukuk felsefesi tabii ve tari­
hi haklar arasmda bir uzla§rnaya varrnak arnacm1 giittiigii
halde ihti!ali gerektigi gibi rnahkUrn ederniyor. ihti!ale !eke siir·
rnek ic;in daha kuvvetli tezler ararnak zorundad1r ve bunlan
yeni geli§rnekte olan tabii bilirnde ve onunla birlikte giden
akli davram§ta bulabiliyor. Burjuva smif1 ihtilalci bir sm1 f ol­
dugu sLralarda tabii bilirne (jeoloji ve biyoloji) ha!a §iddetli
degi§irnler teorisi hakirndi. Bu teori tabii geli§rnenin biiyiik
v e ani s1c;ray1§larla rneydana geldigini ileri si.iren onerrneden

hareket ediyordu. Kapitalist ihtilal sona erdikten sonra, §id­


detli degi§rneler teorisinin yerini rekabet rniicadelesinde sa­
YISIZ ufak ilerlerneler ve intibaklarla yi.iriiyen, c;ok yava�
bir geli§rne varsay1rn1 ald1. ihtilalci burjuva sm1f1 it;in
tabiatta §iddetli degi§rnelerin oldugu dii§iincesi c;ok c;ekiciydi
arna rnuhafazakar burjuva sm1fma boyle dii§iinceler anorrnal
ve rnant1ks1z goriinrnege ba§lad1.
Elbette, bilirnsel ara§t1T1c1larm biitiin teorilerini burjuva
sm1fmm siyasal ve sosyal ihtiyac;larm� gore tayin ettiklerin:
iddia etrniyorurn. ihtilalci gorii§lere en sert tepkiyi gosteren­
ler, onlara en az kap1lanlar yine bu §iddetli degi�rne teorile­
rinin ternsilcileriydi. Arna her insan ic;inde ya§ad1g1 sm1fm dii­
§ilnii§ bic;irninden f arkmda olrnadan etkilenir ve bilirnsel kav­
rarnlarma bundan bir §eyler katar. Darwin orneginde, Dar·
win'in tabii bilirn varsay1rnlarmda Malthus'ten, o arnansiz ihti-
131 dii§rnanmdan esinlendigini kesinlikle biliyor uz. Evrirn teo­
r ilerinin (Darwin'in ve Lyell'in) ingiltere'den c;1krnas1 biisbii­
tiin bir raslant1 degildir. ikiyiiz elli y1ld1r, ingiltere tarihin·
de, hakirn s1mfm her zarnan uygun bir f1rsatm1 bularak or­
tadan kald1rrnay1 ba§ard1g1, ihtilal ba§lang1c;larmdan ba§ka bi:
seye rastlanrnarnaktad1r.
Bir dii§iincenin herhangi belirli bir smiftan c;1kt1g1 ya da
onun c;1karlan ile uyu§tugu gerc;egi o dii§iincenin dogrulugunu
ya da yanh§hgm1 ispat etrnez. Arna tarihsel etkisi gerc;ekten
boyle §eylere d ayamr. Yeni ortaya c;1kan evrirn teorilerinin,
bu teorileri denernek ic;in ellerinde hic;bir irnkan olrnayan in­
san topluluklan tarafmdan c;abucak kabul edilrni§ olrnalan
onlarm 0 sm1flarm onemli ihtiya.,;larma dayand1klann.i ispat
eder. Bir yandan, ihtilalci smdlar i.,;in hirer deger olan bu te­
oriler, tabiat i.isti.i bir gi.ici.in birbirini izleyen hareketleriyle
di.inyay1 yaratt1g1 teorisini, eski §iddetli degi§im teorilerinden
daha kokli.i olarak ortadan kaldmyor, ote yandan -ve bu e n
.,;ok burjuva sm1fm1 memnun ediyor- bi.iti.in ihtiJallerin ve
�1ddetli degi�imlerin anormal, tabiat kanunlarma ayk111 ve
ba§tan a§ag1 sa.,;ma olduklarm1 gosteriyordu. Hugi.in ihtilali bi­
limsel olarak ele§tirmek isteyenler evrim teorisini savunurlar ;
ba§ka bir deyimle, tabiatm hi.,; s1.,;ramalar yapmad1gm1 ve do­
lay1siyle sosyal ili§kilerde herhangi bir h1zh degi§menin ola­
mayacagm1, ilerlemenin ancak sosyal reformlar denilen ki.i.,;i.ik
degi�imlerin, ki.i.,;i.ik ilerlemelerin toplanmas1 yoluyla olabi­
lecegini ileri siirerler. Bu a.,;1dan bak ! nca ihtilal bilimsel ol­
mayan, bilimsel ki.iltiire sahip kimselerin hor gordi.igi.i bir kav­
ramd1r.
Buna, belki tabiat kanunlanyla sosyal kan unlar arasm­
da tam bir benzerlik olmad1g1 soylenerek cevap verilebilir. Bi­
rini nas1I anlarsak, bunun, obi.iri.ini.i anlamamizda, biz farket­
mesek de, etkisi olw-. Dogru. Arna bu hi.,; de yararh o­
lan bir §ey degildir. Kanunlan bir alandan oteki ala­
na aktarmadan yana olmaktansa o kanunlan kendi alanlarm­
da tutmak daha iyidir. Herhangi bir alanda gozlem ve anla·
ma yontemlerindeki ilerlemeler elbet de oteki alan lardaki
yontemlerimizin ve anlay1§1m1zm geli§mesine, artmasma yol
a.,;abilir ve a.,;acakt1r, ama her alanda, ba�ka alanlara uygu­
lanamayacak ozel baz1 kanunlarm oldugu da ayn1 derecede
dogrudur.
Her §eyden once canh ve cans1z tabiat arasmdaki ana
ay111m belirtilmelidir. Hi.,; kimse di§ benzerlige dayanarak bu
alanlardan birinde ge.,;erlikte olan bir kanunu degi§tinne den
otekine uygulamaya kalkl §ffiaz. 'Bir insan cinsel iireme ve so­
ya.,;ekim problemlerini kimyevi ili§kiler i.izerindeki kanunlar­
Ja .,;oziimlemege ugra§maz. Tabiat kanunlan toplwna dogru­
dan dogruya uyguland1g1 zaman, ayni yanh§hga di.i§i.iliir; me­
sela, rekabet, ya�ma mi.icadelesi kanunu tabii bir ihtiya.,; ola-
rak hakh gosterilirse, ya da sosyal ihtilalin imkansizhgm1 is.­
pat i�in tsbii evrim kanunlarma s1gm1hrsa boyle bir yanll§­
hk yapllml§ olur.
Arna cevap olarak soylenmes i gereken daha �ok §ey var.
Eger eski §iddetli degi§meler teorisi tabiat bilimlerinden bi.is­
bi.iti.in i;ikanhrsa, evrimi sadece ki.i�i.ik, onemsiz degi§imler di­
zisi olarak gosteren yeni teori �ok daha bi.iyi.ik itirazlarla kar·
§lla§tr. Bir yanda evrimi en azma indiren kaderci, tutucu
teorilere dogru bir egilim var, ote yanda ger�ekler bizi
tabii geli§imde §iddetli degi§melere gittik�e artan bir onem
tanunaya zorluyor. Bu izlenim Lyell'in jeoloji teorileri i�in
de, Darwin'in canhlarm geli§mesi hakkmdaki teorisi i�in de
aym derecede dogrudur.
Bugi.inki.i durum eski §iddetli degi§meler teorileri ile da­
ha yeni evrim teorileri arasmda, Marks�1hkta gori.ilen bi�im­
de bir sentez yap1lmasma yo) a�ml§tlr. Nas1l Marks�1hk ya­
va§ yava§ olan ekonomik geli§im ile hukuki ve siyasal i.ist ya­
pmm ani degi§imi arasmda bir aymm yap1yorsa, biyoloji ve je­
oloji ile ilgili bir �ok yeni teori de ki.i�i.ik, sonsuzca ki.i­
�i.J k degi§meleri n yanmda daha yava§ evrimden �1kan ani ve
derin, §iddetli degi§melerin varhgm1 da kabul ediyor.
Vries'in Hamburg'da yap1lan son Tabii Bilimler Kongre­
sinde a�1klanan gozlemleri bunun i�in dikkate deger bir or­
nektir; Vries bitki ve hayvan ti.irlerinin uzun bir si.ire degi§­
meden kald1klanm meydana �1kard1. Baz1lan, zamanla degi­
§en ya§ama §artlarma kendilerini uyduramayacak kadar ya§­
land1klan i�in sonunda di.inyadan silinirler. Ba§ka ti.irler on­
lardan daha §anshd1rlar; bunlar, Vries'in kendi deyimiyle, yoi
a�mak i�in •patlarlar-. Bunlardan bazllan devam edip �oga­
hrken, ya§ama §artlarma uyamayan ba§ka ti.irler ortadan si­
linirler.
Bu yeni gozlemlerden ihtilal lehine bir sonu� �ikarmay1
di.i§i.iruni.iyorum. Bunu yapmak, evrim teorisinden yararlana­
rak ihtilali reddeden bir sonuca varanlarm di.i§ti.igi.i yanh§hga
di.i§mek olur. Arna bu gozlemler hi� olmazsa bilim adamlan­
nm da §iddetli degi§imlerin organik ve jeolojik geli§imdek.i
rolleri i.izerinde tam anla§maya varamaml§ olduklanm gi:lste­
rir. Bundan oti.irii, iki varsay1mdan herhangi birinden ihtila­
lin sosyal geli§imdeki yeri i.izerine kesin sonui;lara varmaga
kalk1�mak yanh§ bir yoldur.
Bu geri;eklere ragmen hala bu i;e�it yargilar i.isti.inde di-
1 enilirse, onlara, tabiatm ani s1i;ramalar yapt1gm1 �i.ipheye
meydan b1rakmayacak §ekilde gosterecek olan, herkesi;e bili­
nen bir ornekle cevap verebilirz: Dogum olaym1 kastediyo­
rum. Dogum hareketi bir s1i;ramad1r. 0 zamana kadar ana ·
smm vi.icudunun bir pari;as1 olan, onun kan dola�1mm1 p;:.y­
la�an, onun tarafmdan beslenen. soluk almayan bir deli.it (ct· ·
nin), bir i;1rp1da kendi solunwn sistemine sahip, nefes a l<>n.
;:,glayan, kendi sindirim yolunu kullanan bag1ms1z bir insa11
oluyor. _

Arna ihtilallle dogum arasmdaki benzerlik yalmz hareke­


tin i;abukluguna dayanmaz. Eger daha yakmdan bakarsak de
gumdaki bu h1zh degi§im sadece fonksiyonlarla smirlanm1§t1r.
Organlar yava§ yava§ geli§irler ve onlara aniden yeni fonksi
yonlanm veren o s1i;ray1§m olabilmesi ii;in belli bir geli�iu
donemine gelmi§ olmalan gerekir. Eger s1i;rama bu geli§im dO.
r1emine eri§ilmeden once olursa sonui; organlar ii;in yeni fonk.
siyonlarm ba§lamas1 olmaz, i�lerin durmas1 -yani can
I mm oli.imi.i- olur. Ote yandan, organlarm annenin vi.icu­
uundaki yava§ geli§imleri belirli bir noktaya kadar devam i:
;iebilir, yeni fonksiyonlarma ihtilal yaratan dogum eylemi ol­
rnadan ba§layamazlar. Organlarm geli�mesi belli bir di.izeye
eri§tigi zaman bu kai;m1lmaz bir hal ahr.
Toplumda da aym §eyi gori.iyoruz. Burada da ih tilalle•·
yava� bir geli�imin (evrimin) sonucudur. Burada yava§ yava§
geli�nler sosyal organlard1r. Ans1zm, bir s1i;rama ile, ihtilal­
ci bir §ekilde degi§tirilebilecek olan �ey onlarm fonksiyonla­
nd1r. Demiryolu yava§ yava§ degi§firilmi�tir. Arna ote yandan
demiryolunun bir kai; kapitalisti zengin etmek olan fonksiyo­
nu birdenbire degi§tirilerek demiryolu, amac1 ortak yarara ruz­
met olan bir sosyalist te§ebbi.is haline getirilebilir. Boylece na­
s.11 k.i i;ocugun dogu§u ile solwiwn, dola§lm, sindirim gibi bii-
1 ..m fonksiyonlar aym anda birden ortaya i;1karlarsa, bunun
�1bi demiryolunun bi.iti.in fonksiyonlan da bir i;1rp1da aym an­
c1 a �iddetli bir degi�iklik gostermelidir, i;i.inki.i bi.iti.in bu fon:•­
siyonlar birbirleri ile yakmdan bagmt1hd1r. Bunlar bugi.in mu­
hendisin ve ate�i;inin, bir kai; y1I sonra bilet acentalarmm v-;.,
daha sonra muhasebecilerin i§inde yapt1gm 11z kokli.i de�i�::..­
i1kler gibi birbiri ard1 s1ra ve yava§ yava� sosyalize edilen .e.'
Demiryolu orneginde bu geri;ek apai;1k gori.ini.iyor, ama de­
miryolunu n c;e�itli fonksiyonlarmm birbiri ard1s1ra sosya; ' r ':·
ti rilmesi merkezi bir yonetimle yonetilen bir devletin her­
hangi bir bakanhk fonksiyonlarmm yava§ yava§ degi�tirilme·
sinden daha az sai;ma degildir. Bir bakanhk, organlan birlikte
i;ah§an bir canh varhkt1r. Bu organlardan birinin fonksiyonlan,
bi.iti.in otekilerin fonksiyonlanm degi§tirmeden degi�tirile.11el.
Bir bakanhgm i;e§itli boli.imlerinin sosyalistler tarafmdan ya­
' a§ yava§ ele gei;irilmesi di.i§i.incesi, dogum olay1m ( organi;:.. r­
dan yalmz birinin doll.it halinden bag1ms1z bir i;ocugunk.kre
doni.i�ti.igi.i olay), birbirini kovalayan ayhk hareketlere boli.ip
bu arada i;ocugu, yi.iri.imeyi ve konu§11 1 ay1 sokene kadar, ana
gobegine bagh b1rakmay1 denemek kadar sai;ma bir yoldur.
Ne bir demiryolu, ne de bir bakanhk. kapitalist i�le�·i�
bii;iminden sosyalist i�leyi§ bii;imine yava§ yava§ getirilemi­
yecegine, kapitalistin bir orgam olmaktan i;1kanhp i§i;i c;�mfi.
n m bir orgam haline sokulamayacagma, tersine, bi.iti.in org3·1-

lan ii;ine alan bir hareketle bir i;1rp1da degi�tirilebilecc[dne,


' e bu degi§tirme ancak belli bir geli§im olgunlugu gosteren
sc<syal organlarda mi.imki.in olduguna gore, burada, an".a): bi­
:imsel olarak ana orgartizmada olgunluk doneminin efr;1idigi
:im tesbit etmenin mi.imki.in oldugunu, ama bunun da top1u:n­
lar i�in dogru olmad1gm1 soyleyebiliriz.
Ote yandan, dogum insan organizmasmdaki geli§imin so­
n<. .�� i�ini gostermekten i;ok o geli§imde yeni bir donemin ba§-
1am:�1cma i§arettir, �imdi i;ocuk, yeni organlarm yarat1ld1�:. es­
kilerinin ba§ka yonlerde daha i;ok geli§tigi yeni ili§kiler a§a­
masma girer; ag1zda di§ler i;1kar, gozler gormeyi ogrenir; eller
tutmay1, ayaklar yi.iri.imeyi, agu koml§may1, vb... Aym bi�m-
de, bir sosyal ihtilw sosyal geli§imin sona eri§ini degil, yeni ge­
li� bi<;iminin ba§lang1c1m gosterir. Sosyalist bir ihti!al bir
<;JIP1da bir fabrikay1 kapitalist miilkiyetten sosyal m ii liciyetc
devredebilir. Arna bir· fabrikay1 insan ancak derece dere .�.
yava!! yava§ bir geli§imle monoton, yavan, zorla i § yap1lan b;r
yer olmaktan <;1kanp mutlu insanlarm sevin<;le <; a h�t·klan i,e ·

' • ic i bir yer haline getirebilir. Sosyal bir ihtilal tek �ir .:! :o.r�c
ile biiy(jk bir gelir kaynag1 olan <;iftlikleri sosyal miilkiyete
devredebilir. Kii<;Uk el sanatlar mm h a la hakim oldugu tanm
al anlarmda i:i n ce sosyal ve sosyalist iire t i m organlan ya;atil­
mahd1r. Bu ancak yava§ bir geli§imle olab ilir.
Bi:iylece, dogum ile ihti!al arasmdaki benzerligin <;wk u-

2ak bir benzerlik oldugu apa<;1k ortaya <;1k1 yor. Bu da, c i � d ·


teki, insanm tabiata bakarak sosyal ihtilalin gereksiz, man­
t 1 ks1z, anormal oldugunu ispat edecek kamtlar aramnya hak­
k1 olmad1gm1 gi:istermekten ba§ka bir i§e yaramaz. Aym za­
manda, tabiattan elde edilmi§ so nu<;lan sosyal olaylara oldugu
gibi uygulamaga da hakk1m1z yok. Boyle benzerliklere daya­
narak §U sonuca varmaktan daha ileri gidemeyiz: Daha yiik­
sek bir geli§im a§amasma eri§ebilmesi ii;in her hayvanm za­
menla herhangi bir §iddetli degi§imden ( dogum olay1, ya
da bir kabugun k1nlmas1) ge<;mesi gerektigine gi:ire, toplum da
daha yiiksek bir geli§im a�masma ancak bir §iddetli degi­
§imden ge<;irilerek yiikseltilebilir.
<;ag1mmn biiyiik uluslan arasmda Orta <;aga, ekonomik
bak1mdan degil ama siyasal diizeni bak1mmdan e n <;ok ben­
zeyen ulus ingiliz ulusudur. Militarizm ve biirokrasi e n az
orada geli§mi§tir. Ha la yalmz hiikmeden degil f akat, aym za­
manda, yi:ineten bir aristokrasisi var. Buna paralel o!arak in­
giltere, ezilen sm1flarm <;abalarmm biitiin sosyal diizene de­
gil de belli si:imiirii konularmm kaldmlmasma yi:ineltildigi bii­
yiik, modern iilkedir. Bu iilke, aym zamanda, ihtilallere kar­
:01 tavi zle korunma yolla rmm en <;ok geli�tigi iilkedir.
B iitiin insanlarm silahlanmas1, biiyiik sosyal ihti!allerin
\t.kmas m 1 te�vik etmese bile, hi<; olmazsa smtflar arasmda
sil.Bhh <;ah§malarm en kii<;iik flrsatta <;ikmasm1 kolayla§tlr-
ffil§tir. Eski ve Orta <;aglarda kanh ayaklanmalar ve i.,; sava§­
lar eksik degildir. Bunlar o kadar kanh oluyordu ki fethedi­
lenler ya du yenilenler sm1r dJ§J edilmek, miilkleri ellerinden
almmak ve .,;oklukla ortadan kald1rmak gibi ak1betlere ug·
ruyorlard1. �iddeti, toplumsal bir devrim belirtisi olarak ka­
bul edenler ilk .,;aglarda bu .,;e�itten bir hayli devrime rastla­
yabilirler. Arna sosyal ihtiJali daha once emir altmdaki bir s1-
mf tarafmdan siyasal giiciin elde edilmesi ve, ozellikle miil ­
kiyet ili§kileri .,;er.,;evesinde, hukuki ve siyasal iist yapmm de­
gi§tirilmesi §eklinde anlayanlar o .,;aglarda sosyal ihtiJal bu­
lamazlar. Sosyal evrim tek biiyiik bir degi§iklik yerine, par­
.,;a par.,;a ve ad1m ad1m, say1s1z, kii.,;iik, kesik, goriinii�te birbir­
leri ile bagmt1s1z, genellikle yanda kalan, her zaman yenile­
nen ve daha .,;ok bilin.,;siz hareketlerle olmu§tUr. Uzerinde
durdugumuz zamanlarm biiyiik sosyal degi�imi, A vrupa'da kO..
leligin ortadan kalkmas1, o kadar farkedilmez bir siire.,;le ol­
du ki o zamanlarda ya�yanlarm dikkatini bile .,;ekmedi. Bu­
giin insan bu degi§meyi varsay1mlar kurarak gozoniinde can­
landirmak zorunda kahyor.
Kapitalist iiretim diizeni geli§ir geli§mez olaylar bam­
ba§ka bir goriinii�e biiriindii. �imdi JU,ipitalizmin mekanizma­
smdan ve sonu.,;larmdan soz etmek bizi konudan .,;ok uzaklara
gotiirecek ve .,;ok iyi bilinen �eylerin soziinii etmek olacak. Ka­
pitalist iiretim diizeninin modern devleti yaratt1g1m ve insan
topluluklannm (cemaatlerin ) siyasal bag1ms12hklanna son
verdigini soylemekle yetinelim. Aym zamanda, ekonomik ba­
g1ms1zhklan da son buldu. Hepsi bir biitiiniin par.,;as1 haline
geldiler, ozel haklanm, kendilerini ba§ka topluluklardan
kolayca ayiran ozelliklerini yitirdiler. Hepsi aym diize­
ye indirildi, hepsine aym kanunlar, aym vergiler, aym mah­
kemeler uyguland1 ve aym hiikiimete bagland1lar. Modern
devlet ooylece ulusal bir devlet olmak zorunda kald.J. 6teki
e§itliklere, bir de. dil e§itligini ekledi.
�imdi devlet kuvve tinin sosyal hayat iizerindeki etkisi
Eski ve Orta <;eglar boyunca goriilenden bamba�ka bir §ey­
dir. Biiyiik bir modem devlette her onemli siyasal degi§iklik
bi.iyi.ik bir sosyal alam hemen, bir c;1rp1da ve en derin bir §e­
kilde etkiliyor. Bu yiizden, siyasal gi.ici.in, o zamana ksdar
uydu durumundaki bir snuf tarafmdan ele gec;irilmesi, eski­
sinden bamba§ka sosyal sonuc;lar doguruyor.
K1sacas1 c;agda§ devletin elindeki kuvvet korkunc; de­
recede artm1§t1r. Kapitalizmin teknik devrimi si!ahlarm tek­
nigini de etkiliyo�. Reformasyon hareketinden bu yana sava�
siJahlan gittikc;e mi.ikemmel, ama aym zamanda gittikc;e da­
ha pahah olmu§lar, boylece devlet kuvvetinin bir imtiyaz1 ha­
line gelmi§lerdir. Tek ba§ma bu olay. askerligin mecbwi ol­
dugu yerlerde bile, orduyu halktan ay1T1yor. Halkm da si!ah­
lanmas1yla bunun oni.ine gec;ilebilll:se de hic;bir bi.iyi.ik devle:
bunu yapm1yor. Hepsinden onemlisi, ordunun onderleri hallc­
tan ayn ve halkm kar�1smda imtiyazh bir sm1f meydana ge­
tiren profesyonel askerler oluyor.
<;agda§ ve merkeziyetc;i devlet, aym zamanda, daha on­
ceki c;aglarm devletiyle kar§Jla§t lTllmca, bugi.inki.i devletin c;ok
daha korkunc; ekonomik gi.ic;lere sahip oldugu gori.ili.ir. Bugi.i­
ni.in teknik i.iretim arac;lan, eski c;aglarm daha yi.iksek kiilti.i­
ri.ini.i c;ok geride b1rakan bi.iyi.ik bir alanm zenginliklerini kap­
sar.
<;agda� devlet, aym zamanda, herhangi bir eski devletten
c;ok daha merkezi bir bi.irokrasiye sahiptir. <;agda§ devletin
sorunlan o kadar c;ok artmJ§tlT ki onlan bi.iyi.ik bir i� bOli.imi.i
yapmadan ve yiiksek bir profesyonel bilgi olmadan c;oziimle­
mek imkans1zdir. Kapitalist i.iretim diizeni hoikim sm1fm daha
once sahip oldugu bi.iti.in OO§ zamantm elinden ahyor. Bu s1-
mf hie; bir §ey i.iretmeden i.iretici sm1flan somi.irerek ya�a
bile, gene de aylak bir si:imiirii cii degildir. Gi.ini.imi.iz ekonomik
hayatmm itici gi.ici.i olan rekabet, si:imiiri.ici.ileri birbirleriyle
devamh ve amans1z bir sava§a siiriik li.iyor.
Onun ic;in, kapitalistlerin ne yeterli, ne de OO§ zamanJan,
ne de sanat ve bilimsel c;all§malar ic;in gereken ki.ilttirleri var­
dir. Dahas1, hi.iki.imet i§lerine siirekli olarak katJlmak ic;in ge­
reken yetenekten yoksundurlar. Hikim olan sm1f yalmz sa­
nat ve bilimde degil, hi.ikiim et i§lerinde de hie; rol almamak

161
zorunda kahr. Bu i§leri iicretli i§c;ilere ve biirokrat memur­
lara btrakmak zorundadtr. Kapitalist smtf hiikmediyor, ama
yonetmiyor. Hiikiimete hiikmetmekle yetiniyor.
Aym bic;imde, kendisinden once c;okmeye yiiz tutmU§ O­
lan feodalite de kral soyluluguna biirii nmekle yetinmi§ti. Fe­
odalite diizeninde soylular stmfmm sosyal fonksiyonlanm b1-
rnkmas1 soysuzla§malanmn sonucu oldugu halde, kapitalistle­
rin bu c;ekilmesi dogrudan dogruya sosyal fonksiyonlanndan
dogmu§ ve varhklanmn kac;1mlmaz bir parc;ast olmu§tur.
Bir s1mf, gereksiz de olsa, boyle kuvvetli bir hiikiimetin
yard1m1yla varhgtm uzun zaman devam ettirebilir. Evet, za­
rarh bir hale gelmi§ olsa bile. Ve devlet ne kadar kuvvetli o­
lursa yonetici s1mf ona o kadar c;ok dayamr, kendi imtiyazla­
rma o kadar inatla sanhr ve imtiyazlarmdan taviz vermege o
kadar isteksiz olur. Arna hakimiyetini bu §ekilde ne kadar u­
zun devam ettirirse sm1flar arasmdaki dii§manhk o kadar siv­
rile§ir. Sonunda siyasal c;oziilme ba§gcisterince bu c;oziilme c;ok
daha belirli olarak ortaya c;1kacak, bundan dogacak sosyal de­
gi§im c;ok daha derin olacak ve baskt altmdaki bir smtf ikti­
dan daha c;ok ihtilalle ele gec;irmek isteyecektir.
Aym zamanda. miicadele eden sm1flar, yapt1klan siya­
sal miicadelenin sosyal sonuc;larmm bilincine gittikc;e daha
c;ok varacaklardtr. Kapitalist iiretim §artlan ekonomik evri­
min akt§lnt h1zland1rmak egilimi ndedir. icatlar yiizy1lmm ya­
ratt1g1 ekonomik degi§im, makinelerin endiistriye ginnesiyle
devam ediyor. Makinenin endiistriye girmeye ba§lamasmdan
beri, yalmz modas1 gec;en makinelerin hula kaldmlmasmdan
otiirii degil, aym zamanda durmadan yenilerinin yarattlma­
smdan otiirii de, ekonomik ili§kilerimiz devamh bir degi§im
ic;indedir. Artlk bir §eyin eski, uzun bir gec;mi§i bulunmast
denenmi§, sayg1 deger, dokunulmaz olmas1 anlamma gelmiyor.
Kusurlu ve modast gec;m� bir §ey anlamma geliyor. Bu dii-_
§iince ekonomik ha7 attan sanat, bilim ve siyaset alanlanna
aktanhyor. Eskiden insanlar hie; dii§iinmeden eskiye baghy­
dtlar, bugiin ise insanlar hie; bir neden aramadan, bir §eyi sui
eski oldugu ic;in bir kenara at1veriyorlar. Ve bir makinenin, bir
kurumun, bir teorinill eskimi§ olmas1 ii,:in gereken .1.. a man git­
tik�e k1sahyor. Ve nastl insanlar eskiden sonsuzluga bir §ey
katabilmek i�in, bu bilincin verdigi o zvcriyle �ah§IDl§larsa, bu­
gUn de anm ge�iciligine kap1larak, bu bilincin verdigi hafif­
lik i�inde �ah§tyorlar. Bu y iizden bugun yarat1lanlar k1sa za­
manda yalmz modas1 ge�mi§ §eyler olmuyor, aym zamao.da
ll§e yaramaz hale de geliyor.
Arna yeni olan §ey insamn �ok yakmdan gozleyip ele§­
tirdigi ve ara§t1rd1g1 §eydir. Basbayag1 ve ah§tlm1§ olan §eyler,
uzerinde hi� durulmadan ge�er gider. insanlar g'.in e§ ve ay
tutulmasmm nedenlerini gune§in dogup batJimdan �ok daha
once incelediler. Aym nedenden ot11ru, sosyal olaylann kanun­
larm1 ara§ttrmak istegi, bu olaylar ale!ade, alt§1lm1§, •tabii•
olduklan surece, �ok azdi. Bu istek, sosyal ha yatta yeni, CJ
zamana kadar duyulmam1� gorulmemi§ geli§meler meydana
�1kt1g1 zaman kuvvetlenmi§ olmahd1r. Onyedinci Yuzy1lm
ba§larmda bilimsel gozlemlere kar§t ilgiyi eskiden kalma feo­
dal ekonomi diizeni d-ibl. yeni ortaya �1kmakta olan kapitalisl
ekonomi diizeni uyandirm1�tL
Ekonomi biliminin geli§mesini bir neden daha te§vik et·
t i. Kapitalist i::- tim seri iiretimdir, sosyal uretimdir. T�­
..

pik modern kapitalist devlet. buyii.k: devlettir. Modern ekono­


mi, modern s1yaset gibi, kii t le olayle.nyla ugra§mak zorun­
dad1r. Ne kc. ::tar �ok say1da birbirine benzer §eyler gozlenirse,
evrensel olanlan -bir sosyal kanuna i?ret edenleri- gormek
egilimi o kadar artar, gec;ici ve b ireysel olanlar kaybolduk�a
sosyal hareketlerin kanunlarm1 bulmak o kadar kolayla§t.r.
Sosyal olaylarm matematik olarak kutle halindeki gozlemi,
yani istatistik bili mi ile, ekonomi - politikten �1krp mad­
deci tarih anlayt§mda en yuksek noktasma eri§en toplumbilim
ancak kapitalist uretim a§e..masmda geli§ebildi. 0 za­
man, ilk olarak, smt!lar mucadelelerinin sosyal onemi uzerin­
0
de tam bir bilince varabildiler; yine ilk olarak, kendilerini, zor
ger�ekler kar§tsmda yik11maga mahkUm geli�guzel hayailere
ve dinsel dileklere degil, ekonomik imkanlar ve ka�1lmaz­
hklara dayanan b ilirnsel goru§lerin sonucu olan buytik sos-
yal_ davalara adadtlar. Bu bilimsel dii§iinii§ elbet de yanll§­
hklara dii§ebilir, elde et tigi sonlll; l ardan i;ogunun hirer hayal
oldugu goste rilebilir. Arna, yanh§hklar ne kadar buyuk olur­
larsa olsunlar, bu dii§iini.q her geri;ek bilimin niteligi olan, bu­
tun olaylan tarh§tlmaz bir butiin ii;inde tutarh olarak kavra­
ma i;abasmdan ba§ka bir ¥!Y degildir. Sosyal bilimde bu dav­
ram�. sosyal butiinun pari;alarmdan herhangi birini insanm
geli§igW:el degi§tiremiyecegi_ bir organi.zma olarak kabulu de­
mektir. Sosyal bak1mdan bask1 altmda bulunan s1mf arti.k te­
orik ele§tirilerini belli baz1 insanlara ve egilimlere degil, bu­
tun topluma ycineltiyor. i§te strf bu geri;ekten oturu, iktidan
ele gei;iren her bask1 altmdaki sm1f butun s.osyal temelleri de­
gi§tirme egilimindedir.
Fizyokratlar ve ingiltere'de onlarm gelenegini surduren­
ler, 1 78 9 ihtilalinden i;tkan kapitalist toplumu ve sonui;lannt
ana i;izgileriyle onceden gorm�lerdi.
Modern devletler ve modern toplumla Eski ve Orta <;ag
orgutleri arasmdaki bu aynhk, geli§imlerindeki aynhktan do­
gar. Eski ve Orta <;agdaki toplum buyuk oli;ude bilini;siz bir
toplumdu; mahalli ve ki§isel sava§lan, degi§ik geli§im a� ­
malannda bulunan say1s1z ufak toplumlarm ayaklanmalan bu
toplumu bolmii§tii. Modern toplum ise gittiki;e daha bilini;' 1
oluyor ve bilimsel alandaki ele§tirici i;ah§malar sonunda bi­
c;im alan ve boylece ayakta tutulan buyuk ve belirli bir sosyal
amaca dogru yol ahyor. Siyasal ihtilaller daha seyrek, ama
kapsamlan, sosyal sonui;lan daha geni§.
Eski ve Orta. <;aglarm ii; sava§larmdan, daha once kullan­
dig1m1z anlamdaki sosyal devrimlere gei;i§, yans1 Orta <;ag!'.
yarts:l Modern <;aga ait bir i;ok reform hareketleri ile oldu.
Onyedinci Yuzy1lt.n ortalarmdaki ingiliz ihtilali daha yi.iksek
bir duzeydeydi. Sonunda buyuk Frans1z ihtilali klasik sosyal
devrim bii;imi haline geldi. 1830 ve 1 8 4 8 ayaklanmalan bu•
nun ancak zay1f yanktlan oldu.
Burada kullarulan anlamda sosyal devrim, kapital�top­
l umun ve devletin geli§im a�masma ozgudiir. Sosyal devrim
kapitslizmden once yoktu, i;iinku o zemanler siyasal s1rurlai
<;ok dardt ve sosyal bilin<; hi<; geli§memi§ti. Sosyal devrim ka­
pitalizmle birlikte ortadan kalkacakt1r, <;iinki.i kapitalizm an­
cak proletarya stmft tarafmdan y1k1labilir. Proletarya s1mf1
toplumun e n alt katmda oldugundan, hakimiyetini ancak bi.iti.in
stmflan ve stmf hakimiyetini ve boylelikle, aym zamanda, sos­
yal devrim §artlanm ortadan kaldtrmak i<;in kullanabilir.
�imdi bi.iyi.ik bir soru oruya <;tktyor, bizi <;ok yakmdan
ilgilendiren bir soru; <;iinki.i zamammtzla olan siyasal ili§kile­
rimizde en bi.iyi.ik etki onundur: Sosyal ihti!alin za­
mam ge<;ti mi ge<;medi mi? Siyasal ihti!al yapmadan, prole­
tarya stmfmm iktidan ele ge<;irmesi gerekmeden, kapitalizm­
den sosyalizme ge<;i§i ger<;ekle§tirebilecek siyasal §artlar var
m i, yoksa ha!a siyasal gi.ici.i elde etmek i<;in yaptlacak kesin
mi.icadelelerle dolu bir donemi ve bununla birlikte bir ihti­
lali beklemek gerekir mi? Sosyal devrim di.i§i.incesi, sadece
eskimi§ fikirleri di.i§i.incesizce tekrarltyan papaganlarm, ya da
di.i§iinmeyen insan y tgmlarmdan alkt§ t oplamaga <;ah§an de­
mogoglarm inandtklan, modern toplum olaylanm objektif bir
�kilde gozleyen her i<;ten insanm bir kenara btrakmast gere­
ken ki.iflenmi§ fikirlerden biri midir?
Soru budur. Muhakkak k i bir ka<; sozle ge<;i§tirilemeye­
cek onemli bir soru.
Sosyal ihti!alin belli tarihsel §artlarm sonucu oldugunu
gordi.ik. Olduk<;a geli§kin bir stmf <;att§mast yeterli degil bunun
i<;in; bi.iti.in mahalli ve ki.i<;i.ik topluluk ozelliklerinin i.isti.ine
<;tkan, bi.iti.in bolgesel aynhklan ortadan kaldtrmak i<;in i§le­
yen bir i.iretim di.izeni i.izerine kurulmu§, kuvvetli ve bi.iyi.ik,
askeri ve bi.irokrat bir milli devlet, bir ekonomi - politik bili­
mi, htzlt bir ekonomik ilerleme de gerekli.
Bu sosyal ihti!al unsurlarmdan hi<;birinin kuvveti son
o n ytlda azalma gostermemi§tir. Tersine bu unsurlardan <;o­
gu <;ok daha kuvvetlenmi§t ir. Ek onomik geli§me htzt hi<; bir
.
zaman bu kadar bi.iyillc olmamt§tt. Bilimsel ekonomi gazeteler
sayesinde yogunlu olmasa bile yaygm bir geli§me gosteriyor.
Ekonomik gori.i§ hi<; bir zaman bu kadar bi.iyiik ol<;i.ide yaytl­
mamt§tt; hakim stmf ve bi.iyiik ki.itle, eylemlerinin ve <;abala-
rmm geni§ kapsamh sonU1;lanm hit; bir zaman boylesine an­
layacak bir dur umda olmamJ§tJ. Yalmz bu durum bile kapi­
talizmden sosyalizme biiyiik get;i§i bilini;sizce yapam1yacag1-
m1ZJ ispat eder. Yine bu du rumun ispat ettigi ba§ka'bir nokt c:i :
Somiiriicii s1mfm sosyal devrimin bilincine vanp biiyiiy e n pro­
letaryanm ku vvetini ve etkisini bast1rmak it;in zora ba§VU1-
m:1s111:1 n l '. '�.·cbn vermeden, bu sm1fm hakimiyetini y a v a § ya­
v.i� zay1iJatamay1z.
Sosyal ili§kilerin mahiyeti hit; bir zaman bugiinkii kadar
.it;1ki;a anla§JlmamJ§tJ; ote yandan hiikiimet hit; bir zaman bu.
kadar kuvvetli olmam1§, askeri, biirokratik ve ekonomik giii;­
ler de hit; bu kadar geli§memi§ti. Bundan, iktidara geldigi za­
man proletarya sm1fmm eline i;ok biiyiik sosyal degi§iklikler
yapabilecegi bir giiciin gei;ecegi anlam1 i;1kar. Bundan, aym
zamanda, ekonomik gerekliligi kalmad1ktan i;ok sonra bile, yo­
netici sm1fm varhg1m ve i;ah§an smtf iizerindeki somiiriisiini.l
bu giii;lerin yard1m1yla siirdiirebilecegi sonucu i;1kar. Arna ba­
kim sm1flar kendilerini ne kadar devlet orgiitiine dayana­
rak korurlar, devleti ne kadar kotiiye kullanarak somiirme ve
bask1 arac1 yaparlarsa, proletarya sm1fmm onlara kar§J hmc1 da
o kadar artar, sm1flar arasmda dii§manhk o kadar biiyiir, pro­
letaryanm devlet orgiitiinii elde etme i;abalan 0 kadar
§iddet lenir.
Kendimi, demokrasiyi gereksiz bulan, ya da kooperatif­
lerin, i§t;i sendikalar mm, sosyal demokrasinin belediyelere ve
parlamentolara girmesiyle, tek tek reformlar elde etmekle, h i t;
b i r § e y e l d e edilemiyecegini dii§iinen b i r insan olarak tamt­
mak istemem. Hi t; bir §ey bundan daha yanh§ olamaz. Ters1-
ne, biitiin bunlarm proletarya sm1fJ it;in sonsuz degeri oldugu­
na inamyorum. Bunlar, yalmzca, bir ihtilali onleyecek yollar o­
larak onemsizdirler.
iktidarm proletarya sm1fJ tarafmdan ele gei;irilmesinin
biiyiik · bir onemi vardlJ', i;iinkii, ihtilalci miicadelenin daha
yiiksek bir bit;imini ""1iimkiin k1lar. Bu miicadele, artik, 1 789'da
oldugu gibi, siyasal orgiitleri olmayan, i;arp1§an unsurlarm kar­
§ J likh gii i; lerini sezemeyen, miicadelenin amai;lan ve i;oziimu
ii;in gereken arai;lan iyice bilmeyen orgiitlenmemi§ insan ka­
labah.klannm SaVa§t degi)dir; her t;e§it soy)enti Ve rast)antt·
!aria aldattlabilen, §a§trttlabilen insan topluluklannm sava§t
degildir. Bu, orgiitlenmi§, aktlh, ba§tan ayaga saglam ve ileri
gorii§lii, ii;giidiisiine kaptlmayan, her hakaret kar§tsmda pat­
lamayan ya da her talihsizlik kar§tsmda i;oziilmeyen topluluk­
lann sava§tdir.
Ote yandan sei;imler kendimizi ve dii§manlanm121 say­
:nak ii;in bir arai;ttr ve boylece s1mllann ve partilerin oran­
tth kuvvetlerindeki ilerlemelerinin ve gerilemelerinin ai;tk bir
ta blosu niteligindedir. Boylece, zamanstz hareketleri onlerler
ve yenilgilere kar§t baraj te§kil ederler. Aym zamanda mua­
r tzlarm, bir i;ok tutumlardan vazgei;meleri gerektigini anlama­
lanna ve bu t utumlarda direnme liizumu kendileri ii;in arttk
bir oliim kahm meselesi olmaktan i;1kt1g1 zaman onlardan ken­
di istekleriyle vazgei;melerine yarar. Sava§ daha az kurban
verir, daha az kanh olur ve kor §ansa daha az bagh kahr.
Demokratik yollardan elde e<lilen siyasal kazani;lar ve
demokrasinin getirdigi ozgiirliik ve haklar kiii;iimsenmemeli­
dir. Bunlarm kapitalizmin alamm smulamada ve diizenin sos­
yalizme farkedilmez bir §ekilde degi§mesini saglamada geri;i
c;ok az onemleri vardtr. Arna en kiii;iik reform ve orgiit bile
pro le tarya smifmm maddi ya da entellektiiel ai;tdan yeniden
dogu�u i�in, i;ok deger ta§tyabilir. Oyle ki bu nlann yoklugu
proletarya smtftnm kapital izmin kar§tsmda dayanakstz, giii;siiz
ve i;aresiz, kendisini devamh olarak tehdit eden yoksul­
luk kar§tsmda tek ba§ma kalmasma yo! ai;ar. Fakat, proletar­
yarun yoksulluktan kurtulmast proletaryanm meclis ii;inde
ve dt§tndaki i;abalannm tek nedeni olamaz. Bu i;ah§malar
proletaryay1 ulus ve belediyeler i;apmdaki yonetim ve endiis­
tri meselelerine ve metodlarma ah§t trma ve bu s1mft, yoneti­
mi elinde tutan burjuva s1mfm1 al tetmek ii;in gereken fikri ol­
gunluga eri§tirme baktmmdan da deger ta§trlar.
Demokrasi proletarya smlfmt s.osyal ihti!ale hazulamada
da i;ok yararhdU'. Arna demokrasi bu ihtila.Ji onlemek imka­
nmdan yoksundur. Bir canh ii;in t§tk ve hava ne ise proletarya
smrl1 it;in de demokrasi odur; l§lk ve hava olmadan o canl1
kuvvetlerini degi§tirmez. Arna b i r sm1fm geli§mesini gozlerken
onun kar§Jsmda olan smifm da aym zaman it;indeki geli§me­
sm1 gormemezlik edemeyiz. Demokrasi kapitalin geli�­
mesme engel olmaz. Proletarya sm1fmm giicii artarken,
aym zamanda kap1talin rie orgiitii ve siyasal v e ekonomik gii<;­
lcri 01r::u. Koo/erat iflcrin say1s1 muhakkak ki art1yor ama .
.i y m <:amanua i-:apital birik1mi daha h1zh b i r §ekilde bi.Jyi.:­
yor; i§t;i sendikalan muhakkak ki geli§iyor, ama kapitalin yo­
gunla§JP dev tekeller halinde orgiitlenmesi buna pararlel ola­
rak ve daha biiyiik bir h1zla geli§iyor. Sosyal ist basm muhak­
kak ki geli§iyor (burada sadece sonradan iizerinde duramaya­
cag1m1z bir �eyi soylemekle yetiniyoruz), ama aym §ekilde.
gittikt;e daha geni§ t;evreleri zehirleyen, sinir bozan, bir par­
tiye bagh olmayan, bit;imi olmayan bir basm da geli§iyor. i§t;i
iicretleri muhakkak ki art1yor, ama kar y1gmlan daha h1zh
biiyiiyor. Par!amentodaki sosyalist temsilciler muhakkak k1
art1yor, ama bu kurumun onemi v e etkisi kayboluyor, bir yan­
dan da par!amentodaki t;ogunluklar, t1pk1 hiikiimet gibi, git ·
tikt;e daha biiyiik mali kuvvetlerin uydusu oluyorlar.
Boylece proletarya smtfmm imkanlan geli§irken kapita·
linkiler de geli§iyor; bu geli§me, proletarya zafer kazanana ka­
dar siirecek biiyiik, kesin bir sava§tan ba�ka bir §ey olamaz.
Kapitalistler sm1fi gereksiz bir sm1ft1r , v e diger yandan
proletarya smif1 t;ok gerekli bir sosyal smrl haline gelmi§tir.
Kapitalistler sm1fi ne proletarya sm1fm1 yiikseltebilecek ne
de onun kokiinii kaz1yabilecek bir durumdad1r. Proletarya s 1 -
m fi her yenilgiden sonra her zamankinden d a h a korkutucu o ­
larak ortaya t;1k1yor. BOylece proletarya kapitale ker�1 kend1-
sine siyasal giit; saghyacak ilk biiyiik zaferi kazamnca, bu gii­
cii kapatilist sistemi ortadan kald1rmaktan ba§ka bir §ekilde
kullanamaz. Bu olmadi&l siirece iki smtf arasmdaki sava� so­

na ermeyecektir, e.remez de. Kapitalist diizende toplumun hu­


zur it;inde ya?mas1, aydm suuflarm gert;ek ihtiyat;larmdan
dogan, ama gert;ekte hi� bir temeli bulunmayan bir iitopya­
d1r. Ve kapitalizmin yava§ yava§ sosyalizme get;mesi de aym.
�ekilde bir iitopyadan ba�ka bir §ey degildir. Olaylarm ba§la­
dtklart bic;imden daha ba§ka bir bic;imde sona ereceklerini ka
bul etmek ic;in ufactk olsun bir gerekc;e yak elimizde. N e eko­
nomik, ne de siyasal geli�im, kapit alist diizenin niteligi nde
1h tilalci c;agm kapanmt§ oldugunu gosteriyor. Sosyal reform­
lar ve proletarya orgiitlerinin kuvvetlendirilmesi buna engel
olamaz. En c;ok yapabilecekleri �ey, proletarya smtft­
nm daha geli§mi§ s1mf miicadelesini bir o l iim - kahm sava�t ha­
linden <; tkartp hakimiyeti ele gec;irmek ic;in yap1lan bir miica­
dele haline getirmektir c� ) .

EDUARD BERNSTEIN:
REFORMCULUK MESELESi

..... Gelenek c;ogunlukla tutuc-u oldugu halde ele§­


tm hemen hemen her zaman y1k1c1d1r. Onun ic;in, o n emli ha­
reket anmda, gerc;ekler ele§tiriyi hakh c;1kartsa bile, ele�tiri za­
rarh olabilir ve dolay1siyle suc;landmlabilir.
Tabii bunu kabul etmek gelenekleri kutsalla§ttrtp ele§­
tiriyi yasak etmek degildir. Dikkatin tek bir §ey iizerinde top­
land1g1 zamanlarda partiler daima acele i§lerin bask1s1 altm­
da degildirler.
Gerc;ek bir ihtilal fikrini ayakta tutmak zorunda olan
bir parti ic;in ele§tiri c;ok gerek lidir; gelenek ise agtr bir y ii k.
bir ayak bagt olabilir. Fakat insanlarm kendi geleneksel var­
say1mlarmda meydana gelen degi� ikliklerin o nemini kendi is­
tekleriyle ve tam olarak ac;tklad1klart c;ok nadirdir. Genellikle
insanlar ancak inkar alunam1yacak gerc;eklerle ilgili degi§ik­
likleri dikkate almay1 t ercih ederler ve bunlart hirer tekerleme
haline gelmi§ geleneksel sozlerle t;lden geldigi kadar uyu�tur­
maga c;ah§trlar. Kullantlan metoda diizenbazhk denir, goste-
1 ilen sakmcalara ve yap1lan ac;t klamalara da yalanct sozler,

(*) THE SOCIAL REVOLUTION'dan ($i.kago 1902). S.


,
5-20
26-37, 80-4.
•Cant• denir.
•Cant• ingilizce'den ahnma bir kelimedir v e ilk defa
Onaltmc1 As1rda Puritenlerin monoton bir sesle verdikleri va­
azlan anlatmak i-;in kullamld1g1 soylenir. Daha gene! olarak,
dii§iincesiz bir taklide yer veren, ger-;ek o l mayan, dinsel, si­
yasal, nazari ya da ger-;ek hayatla ilgili herhangi bir konuda
bir amaca eri§mek i-;in yanh§hg1 biline biline kullamlan bir
konu§ma bi-;imi anlamma gelir. Bu geni§ anlam1yla yalanc1-
hk, -;ok eskidir -mesela ilk -;agm Yunanhlarmdan daha ko­
ti.i yalanc1 yoktu- v e bizim butun uygar hayat1m1Z1 da, say1-
s1z bi-;imlerle kaplamaktad1r. Bir teori ya da -;1kar -;evresin­
de birle§mi§ her ulusun, her s1mfm v e gurupun kendisine oz­
gu bir yalanc1hg1 vard 1r. Bu yalanc1h.k oyle ah§1lm1§ bir
gelenek ve saf bir bi-;im alml§hT ki art1k hi-; kimse bu yala-
11m bo§!Uguna aJd1rmaz, ona kar§I mucadeJe havanda SU dog­
mek gibi bir i§tir. Arna bu. bilimci bir k1hga burunerek
ortaya -;1kan, siyasal bir sak1z haline gelmi§ olan yalanc1hk
i-;in dogru degildir.
•Benim i-;in, genellikle sosy alizmin son amac1 diye bil!­
nen §ey bir hi-;tir, ama ak1m her §eydir- demi§tim ben. Bu
soz -;oklukla sosyalist akunda her belirli amacm inkan olarak
anla§1lm1§, George Plekhanov bu • m e§hur c u mleyi• Ger­
hard von Schulze - Gavemitz'in Sosya/ Barr!ja Dog ru adh kita­
bmdan ald1g1m1 anlam1§t1r. 0 kitabm bir yerinde ger-;ekten ih ·

lalci sosyalizmin butun uretim ara-;larm1 ulusalla§ti rmay1 ken­


disine son ama-; o!arak almas1 gerektigi, ama yakm ama-;lara
uzun vadeli ama-;lardan daha -;ok onem veren pratik siyasal
sosyalizm i-;in bunun boyle olmad1g1 soylenmektedir. Bura­
da •s.on ama-;• la pratik ama-;lar ugruna feda edilebilecek a­
ma-; belirtilmek istendigine gore, v e hen de son ama-;lara kar§I
pek a z ilgi gosterdigimden, anla§1lan Schulze Gavernizt'e • gO­
zu kapah baglanan • biri oluyorum. Dogrusu boyle bir ta­
mtlamanm muthi§ ..bir zeka eseri oldugunu itiraf etmek gere­
kir.
Sekiz yil once Schulze - Gav ernit z'in Jcitab1m Neue Zeit'e
el�tirdigim zaman, ele§tirimde bugun art1k kabul etmedigim
bazt varsaytmlan n !;Ok biiyiik rot oynaml§ olmasma ragmen,
son ama!;la pratikteki reform !;ah>jmalan arasmdaki !;att§ma­
nm onemsiz oldugunu soyledim ve -hi!; itirazla kar§tla§ma­
dan- ingiltere'de mesela Schulze-Gavernitz'in tahmin etti­
gi bi!;imde, bart§ i!;inde yeni bir geli§menin imkanstz olmad1-
gm1 kabul etim. Serbest geli§me imkamntn devam etmesi ile
ingiliz i§!;i stmflannm isteklerini elbette arttt racaklanm, ama
her seferinde gerekli olmayan ve eri§ilmesine imkan olmayacak
bir §ey istemeyecekleri kamsmt belirttim. Ashnda bu bugiin
soyled�gimden ba§ka bir §ey degil. 0 zamandanberi ingilte­
re'de sosyal demokrasinin kaydettigi ilerlemeleri gostererek
bana kar§t !;tkmak isteyecek olanlara cevap olarak, ingiltere­
de bu geli§menin yamstra ingiliz sosyal demokrasisinin de, En­
gelsin iitopist ve ihtilalci diye adlandtrd1gi tutumu btraktp
bugiin bildigimiz siyasal reformcu parti haline geldigini
soylemek isterim. Bugiin kafasmt kullanabilen hi!; bir
sosyalist, sosyalizmin ingiltere'de §iddetli bir ihtilale ya­
km bir zafer kazanacagim dii§iinmiiyor. Hi!; bir sos­
yalist, parlamentonun ihtililci bir proletarya smtft taraftndan
ktsa bir zamanda ele ge!;irilecegini hayal etmiyor. Belediye­
lerde ve diger bagtmstz kW'WTllardaki !;ah§malara gittik!;e da­
ha biiyiik bir onem veriyorlar. i§!;i sendikalan hareketine
kar§t ba§langt!;ta duyulan nefret artlk btraktlmt§ttr; bu hare­
kete daha biiyiik bir yakmhk duyulmaga ba§lanmt§ttr. Koo­
peratif!;ilik hareketine de §Urada burada aym yakmhk duyu­
luyor.
Ya temel ama!;? Eh, o gene temel ama!; olarak duruyor.
Marx Fransa'da it; Sava� adh kitabmda §unU yaztyor:
• «;alt§an stmflann, ulusun oyundan yararlanarak uygu­
layabilecekleri def;i§mez ve miikemmel iitopyalan yoktGr.
Kendi kurtulu§lanm ba§Srabilmeleri i!;in - ve bununla bir
likte toplumun bugiinkii bi!;iminin kendi ekonomik geli§me­
siyle zorunlukla haztrladtgt o daha yiiksek hayat §artlanm ger­
.;ekle§tirebilmeleri i!;in i§!;i smtflan, uzun miicadelelerden,
insanlan ve §artlan biitiiniiyle degi§tirecek olan uzun bir ta­
' ihsel olaylar dizisinden ge!;meleri gerektigini biliyorlar. On-

171
larm gert;ekle§tirecek i.ilki.iler i yoktur, bi.iti.in yapmalan gere­
ken �ey, t;ozi.ilmekte olan burjuva toplumunun rahminde ge­
li§en yeni toplum unsurlarma ozgi.irli.iklerini kazand1rmakt1r.•
Son amat; hakkmdali;i ci.imleyi yazarken, bi.iti.in olarak
degil ama ozi.i baktmmdan bu soylenenleri di.i§i.ini.iyordum. Bu
yazt, sonut; olarak, aktmm, eylemler dizisinin her §ey oldugu·
nu, bu arada onceden aynnt1lanyla kararla�t1rtlan her
amacm onemsiz oldugunu soylemekten ba§ka ne yap1yor
ki? Son amat; hakkmdaki ci.imle, i§t;i stmft hareketinde bir il­
ke olarak belirlenen bi.iti.in gene) amat;larm degersiz Mm edil­
mesi yorumuna mi.isaade ederse, bu ci.imlenin bit;inilni seve
seve terketmege haztr oldugumu daha once soylemi§tim. A­
rna boyle genellikle ifade edilen bir amact a�an, hareketin yO­
ni.i hakkmda onceden tasarlanmt�, gert;ekleri ve tecri.ibeleri
uyamk bir gozle devamh olarak goz oni.inde tutmadan hare­
ketin yap1sm1 ve geli§imini bit;imlendirmek amacmt gi.iden
teoriler muhakkak bir i.itopist di.izeye get;mek zorun­
dadtr ve bunlar hareketin teorik ve pratik gidi§ini kostekler­
ler, zorla§ttnrlar.
Alman sosyal demokrasisinin tariht;esini az1c1k olsun bi­
lenler partinin si.irekli olarak boyle teorilere kar§t durmakla,
onlara dayanarak verilmi� kararlan bozmakla onemli bir du­
ruma geldigini de bilirler. Engels'in i,,_ Sava.fm yeni bask1s1-
na yazd1g1 onsozde 1 8 7 1 Paris Komi.ini.inde Blanquiciler ve
Proudhoncular it;in soyledigi soz, yani iki grubun da pratikte
teorilerinin tersine hareket etmek zorunda kalmt§ olduklan
gert;egi, ba§ka bit;imlerde bir t;ok defalar tekrarlanmt§ttr. Her
geli§im a§amasmda, t;ah§an stmflarm astl t;ikarlanm gi::iz etme­
ye imkan vermeyen her teori ya da one si.iri.ilen ilke t1pk1 ay­
rmtth reform t;ah�malan gibi bir kenara itilecek ve karde§ or­
t<1 stmf partilerinin destegi nastl unutulmu§sa onlar da oyle u­
nutulacakt1r. Ve yirw partinin kongrelerinde, tekrar tekrar, se­
t;im mi.icadelesi slJ"asmda sosya lizmin son amact i.izerinde ge..
rektigi gibi durulmadJgma dair bir taktm yakmmalar olacak­
t1r.
Schulze Gavernitz'den alman, Plekhanov'un bana sal-

17?
d1rmak it;in kullandJg1 yaz1da, i§t;mm modern toplumda­
ki durumunun umutsuz oldugu kurah buak1hrsa sosyalizm ih ­
t ilalci amac1m yitirir v e kanuni isteklerini geri;ekle§tirmeye
koyuiur deniyor. Bu kar§lla§tlrmadan i;ok ai;1k olarak Schul­
ze - Gavernitz'in • iht ilal• kavram1m her zaman §iddet kulla­
narak yapllan ihtilali gozoni.inde tutarak kulland1g1 sonurn i;1-
karihyor. Pl� khanov sorunu tersine i;eviriyor ve benim i§t;inin
durumunun umutsuz olduguna inanmad1g1m1, durumunun di.i­
zeltilme imkamm ve burjuva ekonomicilerinin savundugu da­
ha bir i;ok §eyi kabul ettigimi ileri si.irerek beni • bilimsel sos­
yalizmin• di.i§manlari arasma sokuyor.
Plekhanov'un bilimsel sosyalizminin talihsizligi §U­
rada ki i§t;inin durumunun umutsuzlugu hakktnda Marksi;1
varsay1mlar Kapital: Bir Ekonomi Politik Ele�tirisi adh kitap­
ta t;i.iri.iti.ilmi.i§ti.ir. Bu kitapta Lancashire dokuma i§t;ilerinin
• en kor gozli.ilerin bile gordi.igi.i• bir �kilde, 1847 Fabrika K a ·
nunu ile • hem maddi bak1mdan hem moral bak1mmdan yeni·
den dogu§unu• okuyoruz. i§t; ilerin bi.iyi.ik bir k1smmm duru­
munda belirli bir di.izelme olabilmesi it;in bir burjuva cumhu­
riyetine li.izum bile olmamJ§tJ! Aym kitapta bugi.inki.i toplu­
mun degi§mez bir §ey olmad1gtn1, fakat degi§me kabiliyeti
olan ve si.irekli bir degi§im eylemi it;inde bulunan bir organiz­
ma oldugunu okuyoruz. Aym zamanda, bu toplumun resmi
temsilcileri tarahndan ekonomik sorunlarm ele almalarmm
•elle tutulur bir geli§me oldugunu• ogreniyoruz. Yine gO­
ri.iyoruz ki yazar, Kita Avrupas1m ingiliz i§t;i Kanunlarim
taklit etmege te§vik etmek, boylece Avrupa i.ilkelerinde top­
lumdaki degi§imlerin gittikt;e artmas1m saglayacak §ekillerde
i;ah§malari saglamak amac1yla ingiliz Fabrika Kanunlannm
sonui;larma kitabmda i;ok geni§ bir yer ay1rm1§tll". Bi.iti.in bun­
lar i§t;inin durumunun umutsuz degil, geli§tirilmesi i;ok mi.im­
ki.in oldugunu g0sterir. Bu kitabm yaz1ld1g1 1866 y1hndan bu
yana sozi.i gei;en kanunlar zayl.flamay1p tersine geli§tirilip deha
genelle§tirilmi§ olduguna, aym yondeki kanunlar ve orgi.itlerlP.
tamamland1gma gore, bugi.in i§t;inin durumunun umutlu oldu­
guna en az di.inJrii kadar inanabiliriz. Eger bu geri;ekleri soy-
lemek •oliimsiiz Bastiat• m pe§inden gitme anlamma gelirse
o t akdirde onun pe§inden gidenlerin ba§tnda Karl Mane da
v a r demektir.
Marx'm b u ilerlemeleri elbe t t e kabul ettigini, ama Kapi­
tal'in birinci cildinde kapitalist birikimin tarihsel egilimi ko­
nusundaki son boliimde bu ayrmt1larm onun olaylan goriq
bic;imini pek az etkiledigini de iddia etmek miim kiindilr.
Buna cevab1m §Udur: Bu iddia, dogrulugu nisbetinde o bolii­
m Un aleyhinedir, benim degil.
Bir insan bu boliimii c;ok degi§ik bic;imlerde yorumlaya­
bilir. Yantlm1yorsam, bunun kapitalist birikiminde rastlanan
bir geli§im egiliminin ozet bir nitelendirilmesi oldugunu, an·
cak, biitiiniiyle pratige uymad1gm1 ve bu yilzden boliimdeki
c;eli§menin kiritik noktasma gotiiriilmemesi gerektigini or
taya atan bendim. Engels hie; bir zaman benim bu yorwnu·
ma kar§I oldugunu soylememi§, ne sozle ne de yazt ile bunun
yanh§ oldugunu iddia etmemist : 1 . Schulze - Gavernitz'in bfr
eseri iistiine 1891 yil ... _ c:. yaz.d1g1m bir denemede sozii gec;en
sorunlar hakkmda, • Yasama yoluyla, toplumun bu sistema­
ttk ve bilinc;li hareketiy r e uygun bir bic;imde miidahalede bu­
lunuldugu hallerde, ekonomik kalkmma egilimlerinin i§leyi�i
bozulabi lir, hetta bazt durumlarda ortadan kaldm labilir.
Mane ve Engels bunu hie; bir zaman inker etmedikleri gibi,
tersine buna her zaman onem vermi§lerdir,• diye yazd1g1m za­
man da Engels bana kar§I tek bir kelime soylemedi. Eger in­
san sozii edilen k1sm1 bu dii§iince ile okursa, bir kac; ciimle son­
ra •egilim• kelimesine gerekli anlam1 verir ve boylece bu kJs..
mt gerc;ekle bagda§ttrmak ic;in yorum kurallarmt bozmak zo­
runlugunu duymaz. Arna boyle yap1hnca pratikteki evrimde ne
kadar ilerleme olursa bo liimiin kendi d e geri de o kadar azal­
mt§ olur. <;iinkii bu bo liimiin teorik degeri kapitalist diizende
gene! bir egilim ola,ak go rii l en kapitalist merkezile§me v e bi­
rikim konusundaki gorii§te degild i r. Bunlar burjuva eko·
nomicileri ve toplumbilimcilni t arafmdan Marx'tan once dog­
rulanmt§ttr. Bu bOliimiin degeri, e H::.1in daha ileri a§amasm­
d a bunun hangi §artlar, bic;imler altmda i§leyeceginin ve yara-

In
tacag1 sonui;larm Marxa ozgi.i bir i.islupla anlat1lmasmdan do­
gar. Bu ai;1dan almd1g1 zaman geri;ekte evrim her zaman ye­
ni di.izenlemeler, kuvvetler ve geri;ekler yarat1yor demektir.
Bunlar kar§1smda Marx'm anlatt1klan yetersiz gori.ini.iyorlar
ve, o nisbette, gelecekteki evrimin bir §emas1 olarak onemle­
rini yitiriyorlar. Ben sorunu boyle anhyorum.
Arna insan bu boli.imi.i ba§ka bir bii;imde de anlayabilir.
Burada sozi.i edilen ve belki de k1smen geri;ekle§en di.izeltme­
lerin kapitalizmin bask1 egilimlerine kar§J sadece gei;ici ted­
birler olduklan ve bunlarm w un vadede Marx'm ileri si.ir­
di.igi.i hayati i;eli§melere belirli bir etkisi olmsyan onemsiz de­
gi§ikliklerden ibaret bulunduklan, eninde sonunda bOylece or­
taya i;1karak §iddetli degi§melere yo! ai;acaklan kabul edile­
bilir. Bu yorum boli.imi.in son ci.imlelerinin kategorik lafzma
dayandmlabilir ve belirli bir §ekilde dogruland1g1 gori.ili.ir.
i;i.inki.i sonunda tekrar Komunist Manilestosuna deginilmek­
tedir. <;i.inki.i Hegel de k1sa bir zaman once inkarm inkarm1
ileri si.irmii§ti.i. Buna gore kapitalist i.iretim bii;iminin inkar et­
tigi ozel mi.ilkiyet yeni bir temele oturtulacakt1r.
Benim gori.i§i.ime gore, bir anlayJ§I dogru i!an edip digeri­
nin kesinlikle yanh§ oldugunu soylemek imkans1zd1r. Bana
gore, ad1 gei;en boli.im Marx'm bi.iti.in muazzam eserinde rast­
lanan ve diger boli.imlerde daha az belirli bir §ekilde gori.ilen
bir ikilige i§aret eder. Eser bilimsel bir inceleme olma amacm1
gi.iderken ote yandan, tasarlanma a§amasmdan once ortaya
konulan bir teoriyi tamtlamaya i;ah§ir; eserin temelinde, i;a·
h§manm sonunda eri§ilmesi onceden kararla§tirilm1§ bir for
mi.ii bulunmaktad1r. Komunist Manilestosu'na donii§ burada
Marksi;1 sistemde i.itopyac1ligm kalmt1larma i§arettir. Man
i.itopistlerin buldugu i;ozi.imlemeyi esas olarak kabul etmi§ti,
ama i;ozi.imleme yollarm1 ve kulland1klan tammlamalan ye­
'
tersiz bulmu§tU. Onun ii;in bunlan degi§tirmek istedi ve bunu
bir bilimci dehanm i;abas1, keskin zekas1 ve geri;ege olan a§­
k1 ile yapt1. Hii; bir onemli geri;egi gormemezlikten gelmedi ve
inceleme konusu, ispat edilecek formi.ili.in son amac1 ile ya­
kmdan ilgili olmad1g1 si.ire bu geri;eklerin onemini suni olarak

175
kiir;iimsemekten kar;md1. Bu noktaya kadar, Marx'm eserinde
bili.msel yontemi bozan hir; bir egilim yoktur
i§r;i smtflarmm kurtulll§lan ir;in yaptiklan miicadeleye
genellikle yakmhk duyulmas1 kendi ba§ina bilimsel yonteme
zarar getirmez. Arna son amacrn ciddi bir soru olarak ortaya
r;1kt1g1 bir noktaya gelince Marx'm soyledikler i belirsiz ve gii­
venilmez bir bir;im ahyor. Ondan sonra, mesela iizerinde dur­
dugumuz kitabm modern toplwnda gelirlerin el degi�tirme­
siyle ilgili olan k1smmda oldugu gibi, r;eli§meler ortaya r; ik1-
yor. Boylece bu biiyiik bilimsel deha aslmda bir doktrinin esi­
riymi§ gibi goriiniiyor.
Baz1 insanlarm Kapitafde bulunan baz1 sozleri, gerr;ek­
ler tarafmdan yanh§ oldukla n ispat edildigi halde, korumak
ir;in gosterdikleri tela§ benim inanom1 daha r;ok dogruluyor.
Bunu yapanlar Marx'm eserinin diyalektik bir;iminden kendi­
lerini kurtaramayan .... ona r;ok bagh hayranland1r. H ir; olmaz­
sa ben, Stuttgart'ta bu kadar y!ldrr zenginlerin say1smrn azal­
mad1g1m, tersine artt1g1m soyledigim zaman, ba§ka yerlerde
gerr;eklere r;ok sayg1h olan Kautsky gibi bir inin, «Eger bu dog­
ru olsaydi, zafer giiniimiiziin t;ok ertelenecegi bir yana, ama­
c1m1za da eri¥emiyecegiz demektir . Eger miilk sahibi olma­
yanlar degil de kapitalistler art1yorsa, evri.m ilerledikr;e ama­
c1m1zdan durmadan uzakla§lyoruz, sosyalizm degil kapitalizm
kuvvetleniyor demektir• deyi§ini ba§ka tiirlii ar;1klayamam.
Zenginler say1smm azalmay1p arttig i, b urjuva cuyum e­
koaomistleri •nin bir bulU§U degil, fakat ilgililerin canlanm Stk­
makla beraber vergi takdir komisyonlarmm tammlad1g1, ar·
t1k iizerinde tart1�! 1mayan bir gerr;ektir. Arna bu gerr;egin sos­
yalizmin. zaferi ir;in onemi nedir? Sosyalizmin gerr;ekle§mesi
niye onun r;iiriitiilmes ine bagh olsun? S1rf �undan otiirii: <;un­
kii diyalektik §ema onun boyle olmas1m soyliiyor; r;iinkii eger
ins an sos yaI iiriin faz las mm, az alan say1da deg ii de artan sa­
y1da miilk sahibi a'tasmda payla§tmld1g1m kabul ederse yapt
iskeletinden bir diregini kaybedebilir. Arna bunun etkisinde
kalan sadece spekiilatif teoridir ; temel ak1m hit; etkilenmiyor.
i�r;ilerin siyaset ve endiistTi alarunda demokrasi ir;in miicade-

178
]e etmeleri ak1m1 etkilemiyor. Bu mi.icadelenin ba§art §anst.
ne kapitalin gittiki;e azalan say1da ni.ifuzlu ki§ilerin elinde top­
lanacagm1 ileri si.iren teoriye, ne de bu teorinin bir diregini te�
kil eden diyalektik iskelete dayamr; bu mi.icadefenin ba§artst
sosyal zenginligin ve sosyal i.iretim gi.ii;lerinin gene! sosyal
ilelemeyle, ve ozellikle, i;ah§an s1mflarm di.i§i.ince ve ah!ak
alamndaki ilerlemeleri ile elele geli§mesine baghdl.1'.
Sosyalizm zaferinin niiluzlu kapitalistlerin devamh azal­
masma bagh oldugu kabul edilirse, sosyal demokrasinin, man­
t1kh hareket etmek isterse, ya kapitalin gittiki;e az eller­
de toplanmasm1 desteklemesi, ya da hit; olmazsa b'..l
bi.iyi.ik kapitalistlerin say}stnl.Il azalmasmt durduracak her­
hangi bir §eyi desteklememesi gerekir. Geri;ekte ne onu, ne
de otekini yapmaktadtr. Mese!a, bu sorunlar sosyal demokra­
sirun vergi siyaseti kar§tsmdaki tutumunu etkilemiyor. �id­
detli degi§meler teorisi ai;1smdan, i;ah§an s1mflarm pratik a­
Jandaki i;abalarmm bi.iyillt bir k1sm1 yaptlmasma mi.isaade o-­
l unmast gereken i§lerin yap1lmarnas1d1r. Bu baktmdan ha­
tah olan sosyal demokrasi degildir. Hata, ilerlemenin sosyal
§artlarm bozulmastna bagh oldugunu kabul eden · ilkededir.
Kautsky Tarim Sorunu'na yazd1g1 on sozi.in-
de Mark�thga kar§t bir zafer kazanmanm gerekliliginde n soz
edenleri ele ahyor. Bazt ku§ku ve duraksamalarm ai;tkland1g1-
m, ama bunlarm tek ba§larma bir geli§me g0stermediklerini
soyli.iyor. Bu dogrudur, i;i.inki.i ku§kU ve duraksama olumlu i;i.i­
ri.itme yollan degillerdir. Arna olumlu bir i;i.iri.itmenin ilk ba
samag1 olabilirler. l'.'akat bi.iti.in amai; Marksi;1hga kar§t bir za­
fer mi kazanmakt1r, yoksa Marksi;1hgm di.i§i.ince ve uygulama
alanlarmda ele§tiricilerce gori.ilen i;eli§melerin nedeni o­
lan belirli i.itopizm kahnt1lanm temizlemek midir? Bu ki.ii;i.ik
kitap, §imdiden, gerektiginden uz� n oldu, onun ii;in bu sorunu..1
bi.iti.in ayrmt 1lanna inmekten kai;mmahy1m. Arna ne de olsa,
Marx teorisinin bazt yanlarma kar§t i;1kanlann yaphgt itira z ·
lardan i;ogunun i;i.iri.iti.ilmemi§. bir o kadarmm d a i;i.iri.iti.ilemez
olduguna inand1g1m1 burada belirtmemin bir gorev oldugunu
di.i§i.ini.iyorum. Ve bu itirazlarm sosyal demokrasinin geri;ek-

ITT
Marksistler F:12
le§tirrnek istedigi §eylerle hit; de ilgileri olrnad1g1 it;in bunu
daha da kolay yapabilirirn.
Biz bu baktrndan daha az ku§kulu olrnahytz. Marx'm te­
orilerine kar§t geldiklerini sanan Marx taraftarlannm elde et­
tikleri sonut;lar iizerinde yaptlan hararetli tart t§rnalardan son­
ra, iddia edilen t;eli§rnelerin bi.iyi.ik olt;i.ide rnevcut olrnadik­
larmm ortaya t;tkt1g1 t;ok olrnu§tur. Bu arada, Dr. Stiebling'in
kapital birikirninin sorni.irrne oranma olan etkisi i.izerine yap­
t1g1 ara§tlrrn alarla ilgili tartt§rna hahruna geliyor. Bazt ayn
hesaplannda olsun , ifade tarzmda olsun, Stiebling bir kat; bi.i­
yi.ik hata yaprnt§tt. Bunlan bulrnak §erefi Kautsky'ye aittir.
Arna, ote yandan, Kspitsfin i.it;i.inci.i bOliirni.i gosterrni§tir k1
Stiebling'in eserlerinin ternel ternast -kapitalin yogunla§rna­
smm artt§t ile sorni.irrne oranmm azalrnast- Marx'dan aynl­
rnakla beraber, o zarnanlar bir t;oklarumza gori.indi.igi.i gibi,
Marx'in doktrinine aykm dii§rnerni§tir. Arna yaFJdtgt donern­
de Stiebling, vard1g1 sonut;lann dogrulugu halinde, t;ah§an st­
mf aktrnmm teorik terneli olan Marx teorisinin yanh§ olaca­
gm1 ( Kautsky'den) i §itrni§ olacak. Ve bu §ekilde konu§anlar
Marx'dan i;e§itli pari;alan da ornek diye gosterebilirlerdi. Sti­
ebling'in denerneleriyle ba§layan tart1srna i.izerinde yaptlacak
bir incelerne Markst;t deger teorisindeki t;eli�elere de gi.izel
bir ornek olabilir.
Ekonorni ile tarihteki gi.it; arasmdaki ili§kileri talunin
konusunda da buna benzer ihtilaflar vardtr. Daha once ba§ka
bir yerde a .. 1klanrnt§ olan, t;ah§an s1mf hareketinin pratik gO­
rev ve irnkanlannm ele§tirisi bunun bir paralelidir. Yine bu
noktaya donrnerniz gerekiyor. Arna ara§t tnlrnast gereken so­
run, tari hsel gi.it;lerin ba§langtt;tanberi ve tarihin sonraki ak1-
§tnda ekonorniyi ne dereceye kadar tayin ettikleri y a da etrne­
dikleri, belli bir toplurnda rnaddi kuvvetin ne kadar yarat1i:1
gi.ice sahip oldugudur.
�irndi kalktp bnceki ku§aklann siyasi iktidann irnkan­
lan i.izerindeki onyargtlanna donrnek sat;rna bir �y olur, t;fm­
ki.i ooyle bir §eyi yaprnak bu onyarg1lan at;iklarnak it;in daha
da geriye gitrnernizi gerektirecektir. Mesela i.itopistlerin bag-
fand1g1 onyarg1lar kuvvetli nedenlere dayamyordu; geri;ekten
insan onlarm onyarg1 olduk laruu pek soyleyemez, i;iinkii i;a­
b!jlan smtflarm o i;agda olgunla§mam1§ olduklan geri;egine da­
yamyorlardi.. Bu yiizden, insan y1gmlarmm siyasal giice sahip
olu§unun tek ala bilir sonucu, ya gei;ici bir ayak tak1mmm yO­
netimi, ya da s1mf oligar§isine bir donii§ olabilecekti. Bu §art­
lar altmda siyasetten sozetmek daha onemli i§leri ihmal et­
mek gibi goriinebilirdi. Bugiin art1k bu §artlar bir dereceye
kadar ortadan kalkm1§ oldugundan, dii§iinme yetenegi olan bir
kimse siyasal hareketleri o i;agm tart1§ma bii;imleri ile ele§­
t 1rmeyi dii§iinmez.
Marksi;1hk once, gordiigiimiiz gibi, sorunu tersine i;evir­
di ve ( endiistri proletaryasmm potansiyel imkanlanm gozo­
niinde tut.arak) hareketin en onemli gorevinin siyasal ey­
lem oldugunu ileri siirdii. Arna bunu yaparken bir i;ok i;eli§me­
lere dii§tii. Marksi;1hk, aym zamanda, i;ah§an sm1flann kur­
tulu§lan ii;in gerekli olgunluga heniiz eri§emediklerini ve boy­
le bir degi§iklik ii;in on ekonomik §artlarm mevcut olmad1gm1
kabul etti ve b0ylelikle kendisini demagoji yapan partilerden
aylI'dL Arna Mar�1bk, her iki on §artm da hemen he­
men yerine getirilmi§ oldugunu farzeden taktiklere de giri§ti .
Marksi;1hkla ilgili yaz1larda, i§i;ilerin olgun olmad1klarmm ilk
iitopist sosyalistlerin doktrinci ilkelerinden pek farkh olma­
yan bir kesinlikle savunuldugu pasajlarm hemen ardmdan,
oyle pasajlara rastlamr ki, bunlara gore, biitiin kiiltiir, zeka
ve meziyetler ancak i;ah§an sm1flar arasmda bulunabilir; bun­
lar en a§m sosyal ihtilalcilerin ve kaba kuvvet taraftan anar-
51istlerin niye hakh olmad1klanm anlamay1 imkans1z hale ge­
tiren pasajlard1r. Buna paralel olarak siyasal alandaki i;ah§­
malar, durmadan, yakm bir gelecekte olmas1 beklenen bir ih­
tila l k:rizine dogru yonetilir. Bu d wumd a yasama eylemi uzun
bir sure ii;in gei;ici bir tedbir olarak kabul edilir. Ve insan,
hukuki i;ah§malardan ne beklenebilir, ihtilalci i;ah§malardan
ne beklenebilir sorununun sistematik bir incelemesini bo§ ye­
re arar durur.
ilk bak1§ta bu sonuncu konuda biiyfik aynhklar
gi:ize c;arp1yor. Arna gene) olarak bu aynhklarm §Unlar
oldugu kabul edilir: H ukuki yol, ya da yasama yolu ile re­
formlar yapma yolu daha yava§ olan yoldur; ihtiJalci kuvvet
yolu ise daha h1zh ve ki:ikli.i bir yoldur. Arna bu ancak dar bir
anlamda dogrudur. H ukuki ve ihtiJalci yollardan hangisinin
daha c;ok i.imit vaad ettigi, bi.itiini.iyle, tedbirlerin i:izellikleri­
ne ve bunlarm c;e§itli s1mflar ve halkm gelenekleriyle olan
ili§kilerine baghdir.
Genellikle, ihtiJalci yolun (tabii bwidan §iddete ba§VU­
rarak yap1lan bir ihtilal anla§ihr) imtiyazh bir azmhgm sos­
yal geli§me yolwia koydugu engelleri ortadan kaldll'ma bak1-
mmdan, daha c;abuk i§ gi:irdi.i� si:iylenebilir. Ba§ka bir deyim­
le bu yo) kuvvetini olumsuz yi:ini.inden ahr.
Anayasa di.izeni i�ndeki yasama faaliyeti, kural olarak,
yava§ i§ler. Bu faaliyet genellikle uzla§1C1d1r, millrtesep
haklarm yasaklanmas1m degil, satm almmasm1 amac;lar. Arna
bu yo) i:inyarg1larm ve geni§ halk y1gmlarmdaki dar ufkun
sosyal ilerlemeyi engeller gi:iri.indi.igi.i ihtilal dille yinden
daha etkilidir ve kahc1hk bak1mmdan devamh ekonomik di.i­
zenler si:iz konusu oldugu zaman daha bi.iyi.ik yararlar saglar.
Yasama eyleminde durgun zamanlarda di.i§i.ince duygu­
ya hakimdir; bir ihtiJal s1rasmda ise duygu di.i§i.inceye hakim
olur. Eger duygu genellikle kusurlu bir i:inderse, di.i§i.ince de
yava§ etki gi:isteren bir itici gi.ic;ti.ir. Bir ihtiJal c;ok f azla acele
ederek gi..i n ah i§liyorsa, kanun koyucu da i§leri geciktirerek
gi.inah i§liyor demektir. Yasama sistematik bir gi.ic; olarak i§­
ler, ihtiJal ise ilkel bir gi.ic; olarak.
Bir ulusta, mi.ilk sahibi azmhgm haklan sosyal ilerle­
me ii:;in bir engel olmaktan c;1karsa, siyasal c;ah§malarm olurn­
suz i:idevleri olumlu Odevlerden daha az acil bir hale gel irse
kaba kuvvet kullanarak ihtiJal yapma te§ebbi.isi.i anlams1z bir
si:iz olur. Bir hi.iki.imet, bir imtiyazh azmhk, y1k1labilir ama bir
ulus y1k1lamaz. «;ah§an sm1flarm c;ok kuvvetli ekonomik i:ir­
gi.itleri bulunmayan bir yerde, i§<;i sm1h kendi kendini yi:ine­
ten organlarda egitimden gec;erek bi.iyi..i k bir di.i§i.ince bag1m ·
s1zhgma eri§memi§se proletarya sm1fmm diktati:irli.igi.i demek
kuli.iplerde nutuk atanlarm ve yazarlarm diktatorli.igi.i de­
mektir. i§i;ilerin orgi.itlerini baskt altmda tutup aldatmayt, i§­
i;ileri millet meclisinin ve hi.iki.imetin dt§tnda btrakmay1 siya­
�et sanatmm en yiiksek amact oldugunu dii§iinenlerin, pra­
tikte yapacaklan hatalara tamk olmalarmt gormek istemem.
Hele bunu i;ah§an smtf hareketi ii;inde gormek hii; istemem.
Eger insan gelecekteki bir §eyin bugi.in varoldugunu sa­
ntr, ya da boyle bir §eyi §imdiki zamana yorarsa i.itopistligi al­
tedememi§ demektir. i§i;ileri olduklan gibi di.i§i.inmemiz gere­
kir. Ne Komi.inist Manilestosu'nda anlat1ld1g1 gibi hepsinin
ai;hktan nefesleri kokuyor, ne de hayranlarmm bizi inandlJ'­
mak istedikleri kadar onyargtlardan ve kusurlardan yoksun­
durlar. ii;inde bulunduklan ekonomik ve sosyal §artlann me­
ziyetlerine ve kusurlanna sahipler. Ne bu §artlar ne de etkileri
bir gi.inde hemen degi§tirilemez.
Oretim gi.ii;leri s1mflarm ortadan kaldtrmast ii;in gereken
geli§im di.izeyine eri§ebildi mi? Bu geli§imi ispat etmek ii;in
eskiden ortaya konan v e ozellikle sei;ilen endi.istri kollarm­
daki geli§melere ait genellemelere dayanan aktl almaz rakam­
lar kar§tsmda, zamammtzm sosyalist yazarlan, i;ok dikkatli ve
aynnttlara inen hesaplarla, sosyalist bir toplumda i.iretim im­
kanlan hakkmda tahminler yapmaga i;ah§mt§lardlJ'. Eide et­
tikleri sonui;lar eski rakamlardan i;ok ba§kadtr. Gene! hayat
standardt i;ok di.i§i.iri.ilmedigi takdirde, i§ saatlerinin eskiden
di.i§i.ini.ildi.igi.i gibi, gene! olarak be§e dorde, hatta i.ii;e veya
ikiye di.i§i.iri.ilecegi i.izerinde ufukta herh<.. ngi bir umut yok.
Kollektif i;ah§ma di.izeninde bile, eger i§ saatleri gi.inde sekiz­
den i;ok a�ag1 di.i§i.iri.ilmek isteniyorsa, i;ah§manm i;ok gen�
ba§lamast ve olduki;-a ileri bir ya§a kadar devam etmesi gere ·
kiyor. Bunu herkesten once mi.ilk sahibi olmayan s1mflarla,
mi.ilk sahibi olan s1mflarm orant1smda a§trl hayallere kapt·
lanlar anlamahdtr. Arn a b i r konuda mant 1ks1zca di.i§i.inen bir
insan ba§ka bir konuda da aym §eyi yapar.
Geri;ek i§i;i hareketini inceleyen bir kimse gorecekhr ki
i§i;iler burjuva s1mfmdan birine kaba ve koti.i gozi.iken nite­
liklerden kurtulmaya hemen hemen hii; onem vermemekte,
bu meziyetler proletaryanm moralini destekliyecegi yerde
proleterleri •kabala§ttrmaktad1.r-. Evsiz, ailesiz ve aylak pro­
leterlerle kahc1, kuvvetli bir i§t;i sendikas1 hareketi yaratmak
imkans1zd1r. ingiliz i§t;i liderlerinden bir i;ogunu -gerek sos­
yal ist, gerekse sosyalist olmayanlar- orta yolun ate§li taraf­
tarlan yapan burjuva onyarg1laT1 degil, y1llar y1h i§t;i orgiit­
lerinde i;ah�malan sonunda vard1klan inani;t1r. i!;t;i sm1fm­
dan olan sosyalistler sm1flarmm kusurlanm biliyorlar ve en
diiriist olanlan da bu kusurlan, yiiceltrnek §6yle dursWt, dii­
zeltmek it;in biitiin giii;lerini kullamyorlar.
Uyelerinin biiyiik i;ogunlugu kotii !jartlar altmda ya�­
yan, kotii bir egitim goren, yetersiz ve garantisiz bir geliri
olan bir sm1fdan bir sosyalist toplum orgiitiiniin ve varhg1-
nm ongordiigii yiiksek entellektiiel ve ahJaki standard1 bek­
leyemeyiz. Onun it;in masallar diizerek bu sm1fa bu nitelik­
leri yoramayiz. Modern i§t;i sm1f1 hareketinin k1smen ortaya
i;-1kard1g1, k1sme n yaratt1g1 biiyiik zeka, ozveri ve enerjiyi can­
dan alkt§hyahm, ama, diyelim ki y iizbinler it;in dogru olan
b1r !jeyi, hit; aynhk gozetmeden, biiyiilc insan y1gmlanna, m i l
yonlara maletmeyelim ... Burada, iki tiirlii olt;ii kulland 1g1m1
seve seve itiraf ederim. S1rf i;ah�n s1mflardan i;ok §ey bek­
ledigimden. onlarm ahJaki yarg1larm1 bozmak egiliminde ola n
her §eyi, daha y iiksek sm1flann benzer ah§kanhklanndan da­
ha i;ok ele§tiriyorum, ve i!;t;i sm1f1 basmmda, ancak bozucu ve
§a§1rt1c1 bir e tkisi olabilecek bir edebi bozgunculugun §Urada
burada yay1ld1gm1 biiyiilc bir iiziintiiyle goriiyorum. Ulkiileri
olan bir smlfm saglam bir ahJak1 da olmahd1r ve sonunda �
ziilmemelidir. Yakm amai;lart it;in canla ba§la i;al�1yor­
sa, o sm1fm kendisine ideal bir son amat; edinip edinmemesi
ikinci derecede kalan bir sorundur. As1I onemli olan, bu amai; ·
Jann daha yiiksek bir ekonomi ve toplum hayatm1 ongoren
belirli bir ilkeden esinlenmi§ olmalan, ve uygarhk evriminde
daha yiiksek bir ahlak ve kanuni hak gorii!jiine varan bir sos­
yal gorii§ii temsil etmeleridir.
Bu bakundan, •i§t;i s1 mfmin geri;ekle§tirilecek dii§iince­
leri yoktur- soziine kat1lam1yorurn. Eger bu nu yazan kelime
oyunu yapm1yorsa, bu ifadede bir kendi kendini aldatma haii
goriiyorum.

Bunu dii§iinerek, ben, bir zamanlar emekc;i sm1f hare­


ketini kaplamaya c;ah�n ve Hegel diyalektiginde rahat bir
!illgmak bulan yalanc1hga kar§I saf dii§iincenin ele!itiricisi bii­
yi.ik Konigsberg filozofunun destegine s1gmd1m. Bunu §U ka·
myla yaptJm: Bence, sosyal demokrasinin, alman bir fikri ak­
lm siizgecinden g�irecek, bunu derin bir zeka ile ve el�­
tirici bir gozle inceleyecek ve bu fikrin goriiniirdeki materya­
lizminin nerede en fazla ideolojiye kac;t1gm1 --dolay1s1yla en
§a§1rt1c1 oldugunu- gosterecek bir Kant'a ihtiyac1 vard1. Boy­
le bir kimse, aym zamanda, ideali hakir gormenin. maddi
faktorleri evrimin kadir-i mutlak giic;leri haline gelinceye
kadar biiyiiltmenin, pratikte her firsatta yanh!ihg1 ortaya c;1-
kacak bir kendi kendini aldatma oldugunu gosterecekti. Boy­
le bir dii§iiniir, inandmc1 bir dogrulukla, biiyiik onderlerimi­
zin eserlerinde neyin degerli ve omiirlii olmasm1 n yaz1h ol­
dugunu, neyin yok olabilir ve olmas1 gerektigini gosterebilen
bir dii§iiniir olacak ve bugiin bize kesin goriinen onermeler­
den hareket etmedigi halde, yine de sosyal demokrasinin elde
etmek ic;in ugra§t1g1 sonuc;lara yonelmi!i eserleri onyarg1larm
etkisi altmda bulunmayan bir yarg1yla degerlendirmemize im­
kan verecekti... Her c;ag bir Marx yaratamaz ve Marx c;apm­
da bir deha ic;in bile bugiiniin i§c;i sm1fi hareketi, Marx'm bu
ak1mm tarihindeki yerini a�acak kadar biiyiik bir harekettir.
Bugiinkii i§c;i hareketinin. sava§c;J ruhtan ba�ka, dii§iinCe ala­
n lJ"lda da, bas sozii doludan ayirabilecek kadar ileri dii§iinii§
bic;imlerine, kendi topraklarmm di§mda biiyiimii§ kiic;Uk bit·
kileri de kabul edebilecek kadar biiyiik, sosyalist dii§iince ala­
mnm kirallan degilse de anlay1�! 1 cumhuriyetc;ileri olan to·
parlay1c1 ve yap1c1 dii§iiniirlere ihtiyac1 var ( * ) .

(*) EVULUTIORNARY SOClALIZM'den (New York: B . W Hu ­


ebsch, 1911) S. 220-224. tlk basin 1899' da.
ROSA LUXEMBURG:
REFORM MU, iHTiLAL Mi?

Sosyal-Demokrasi reformlara kar§I olabilir mi? Sosyal re­


formlan, sosyal ihti!alin, (en son amac1m1z olan varolan
diizeninin degi§tirilmesi) kar§ISma koyabilir miyiz? Tabii hay1r.
Bugi.inki.i sosyal di.izen ii;inde i§i;ilerin kendi �artlarm1 di.izelt­
mek ii;in yapt1klan demokratik reform hareketleri, sosyal de­
mohasiyi proletaryanm sm1f sava§ma kat1larak son amai;
ii;in, iktidarm ele gei;irilmesi ve i.icretli emegin ortadan kal­
dml mas1 ii;in i;ah§maga haz1rlayan tek imkandJT. Sosyal de­
mokrasi ai;1smdan, sosyal reformlarla ihti!al arasmda kop­
maz bir bag vard1r. Reform i;abalan sosyal demokrasinin ara­
c1, sosyal ihti!al ise amac1dtr.
i�i;i hareketinin iki unsuru arasmdaki kar§ithga ilk ola­
rak Eduard Bernstein'm teorisinde rasthyoruz. Bernstein'm te­
orisi bize sosyal degi�meyi, ya da Sosyal-Demokrasinin son a·
macm1 b1rak1p, tersine sosyal reformlan, yani mi.icadelenin
arai;larm1 Sosyal-Demokrasinin amac1 haline getirmemizi sa­
hk veriyor. Eduard Berntein, •Son amai;, bu ne olursa olsun,
hii; bir deger ta�Jmaz, onem]i o]an hareketin kendisid iP• de­
digi zaman bu gori.i§i.i at;ikt;a ve kendisine ozgi.i bir i.islup­
la ai;1klam1§t1r.

Arna, sosyalizmin son amac1 -Sosyal Demokrat hareke­


tmi burjuva demokrasisinden ve burjuva radikalliginden ay1-
ran tek kesm unsur- bi.iti.in i�i;i hareketini kapitalist diizeni
diizeltmek ic;in umutsuz, b�una bir i;aba olmakta n i;1kanp ka­
pitalist di.izene kar§I mi.icadeleye yoneltmek oldugundan,
Bernstein tarafmdan •Reform mu, ihti!al mi?> diye ifade edi­
len sorun Sosyal- Demokrasi ii;in • Varolmak, ya da olmamak•
sorununa e§ittir. Bernstein ve taraftarlan ile yap1lan tartJ§­
mada partiden olan herkes temel meselenin §U ya da bu mi.i­
cadele yontemi, §U ya da bu taktikler i;evresinde di.igi.imlen-

184
medigini fakat bu sorunun Sosyal-Demokrasi aktmmm varh­
g1yla ilgili bir sorun oldugunu c;ok iyi anlamahdtr.
Bernstein'm teorisine ustunkoru bakthrsa bu bir muba­
laga olarak gortilebilir. Bernstein, Sosyal-Demokrasiden ve a ­
ma.;larmdan surekli olarak soz ctmiyor m u ? <;ok a .; lk bir dil­
ie, tekrar tekrar, ba�ka bir yoldan da olsa, kendisinin de sos­
yalizmin en son amac1 i.;in .;ah§ttgm1 soylemiyor mu? Ozel­
likle Sosyal-Demokrasinin bugunku tatbikatma tamamen ka­
t1ld1gm1 belirtmiyor mu?
Butun bunlar muhakkak ki <logru. Her yeni hareketin te­
orisini ve politikasmt tesbit ederkcn, kendisinin tam kar§ttt bi­
le olsa, onceki ak1mda destek arad1g1 dogrudur. Haztr olan
bi.;imlere kendini uydurup o zamana kadar konu�ulan dili
kullanmakla i§e ba§lar. Zamam gelince yeni urun eski kabuk­
tan aynhr. Yeni aktm kendi bi.;imlerini ve kendi dilini bulur.
Yeni bir ak1mm daha henuz ba§lang1.; a§amasmda bilim
sel sosyalizme kar§t .;t.kt1gm1, onun gen;ek muhtevasma kar�t
oldugunu a.;1k se.;ik ve tamoiarak ifade etmesini beklemek, Sos­
yal-Demokrasinin teorik temelini a.;1k.;a ve sert.;e inkar ede­
cegini sanmak bilimsel sosyalizmin kuvvetini ku.;umsemek
olur. Bugun bir sosyalist olarak ge.;inmek. ve aym zamanda,
insan dimagmm yuzy1lm11zdaki en olaganustu eseri olan
Marks.;1 ilkeye kar�t sava§ iJan ctmek isteyen bir insanm, is­
ter istemez i§e sayg1yla ba§lamast gerekir. i�e. Marx'm og­
rencisi oldugunu kabul etmekle, Marx'm eserlerinde, sonra­
<lan onlara yaptlacak hucumlarda kullamlacak noktalan ara­
makla ba§lamah ve, ote yandan , bu hucumlan Marks.;1 ilkeni n
yeni bir geli§mesi olarak gostermelidir. Bundan dolay:i, dt§ go·
runii§iine hit; kulak asmadan, Bernstein'in teorisinin ozilne in­
meliyiz. Partimize bagh gen1§ proletarya topluluklan ic;in bu
acil bir ihtiya.;ttr.
•Teorik tartt§malar yalmz "akademisyenler i.;indir.. de­
mekten daha agtr bir hak.aret, daha bayag1 bir iitira yap1lamaz
i�.;ilere. Bir zaman once Laselle §Oyle demi§tir: •Ancak bilim
ve i�iler, toplumun bu iki zit kutubu bir araya geldigi zaman,
.;elikten kollanyla kultur yolundaki butun engelleri ezecek-
ler.• Modern i§�i hareketinin biitiin kuvYeti teorik bilgisin­
den dogmaktadtr.
Arna §imdiki durumda bu bilgi i�iler i�in iki misli 0-
nemlidir, �iinkii bugiinkii hareketin i�inde dengeyi saglayanlar
i��iler ve yapttklan etkidir. Pazara satt§a �tkanlanlar i�ile­
rin kendileridir. Parti i�inde Bernstein'm ortaya atttgt bu
ftrsat�t teori. Partimize giren ufak burjuvalarm on safa ge�­
melerini saglamak, Partimizin siyasetini ve ama�lanm onlarm
1stedigi yonde degi§tirmek i�in yaptlan bilin�siz bir �abadan
ba§ka bir �y degildir. Reform ve ihtilal sorunu, en son ama�
ve i§�i hareketi sorunu ashnda iKi hareketinin kii�iik bur ju­
va ozelliginde mi yoksa proletarya ozelliginde mi olacagt so­
rununun bir ba§ka §ekilde ifadesidir.
Onun i�in, §imdi parti i�inde ftrsat�thk �evresinde ba§­
lamt§ olan teorik tartt§mayt aktif bir §ekilde ve ayrmttlanyla
bilmek, partimizde bulunan proleter ytgmlanmn yarannadtr.
Teorik bilgi parti i�indeki bir avu� •akademisyen•'in imtiyazt
olarak kaldtgt siire bu kimseler yanh§ yollara sapabilirler. A n ·
cak biiyiik i§�i ytgmlan bilimsel sosyalizmin keskin ve giive­
nilir silahlanm kendi ellerine ald1klan zaman biitiin kii�iik
bur juva egilimleri, biitiin ftrsat�t aktmlar kendilerini yitire­
ceklerdir. 0 zaman aktmm temeli kuvvetli ve giivenilir bir
hale gelmi§ olacaktrr.
Eger teorilerin sadece dt§ diinyadaki olaylarm insan bi­
lincindeki hayalleri olduklan dogruysa, Eduard Bernstein'm
kurdugu diizen i�in, teorilerin bazan tersine �evrilmi§ hayal­
ler olabilecegini eklemek gerekir. Almanya'da reform hareke·
tinin biitiiniiy le duruldugu bir strada, sosyalizmin sosyal re­
formlarla kurulmasmt ileri siiren bir teoriyi dii§iiniiniiz. in­
giltere'de maden i§�ilerinin yenildigi bir strada, iiretimi i§�i sen­
dikalanyla kontrol etmeyi ileri siiren bir teoriyi dii§iiniiniiz.
Saksonya Anayasasmdaki degi§iklikten, genel oy hakkt a­
leyhinde son zamallla rda giri§ilen �abalardan sonra, Parla­
mentoda bir �ogunluk elde etmeyi ileri siiren bir teoriyi dii­
§iiniiniiz. Fakat Bernstein sisteminin oziinii Sosyal-Demokras;­
nin pratik gorevleri hakkmdaki anlayt§t te§kil etmez. Berns-
tein diizeninin oziinii kapitalist toplumun objektif geli§mesi­
ne ait gorii§ii te§kil eder. Bu gorii§ Bernstein'm Sosyal-Demok­
rasinin pratik gorevleri konusundaki anlayt§t ile s1k1s1k1ya ba­
gmt1hdtr.
Berstein'a gore, kapitalizmi n gene! bir c;okme gosterme­
si ihtimalinin gittikc;e azald1g1 goriiliiyor, c;iinkii bir
yandan kapitalizm daha biiyiik bir uyma kabiliyeti gosteri­
yor, Cite yandan kapitalist gitikc;e daha c;e§itli oluyor.
Kapitalizmin uyma kabiliyeti, diyor Bernstein, ilk once
kredi kurumunun ge!iljmesi, iljveren orgiitleri, daha geni§ ha­
berle§me imkimlan ve haberle§me hizmetlerinin sonucu ola­
rak gene! buhranlarm ortadan kalkmast ile kendini gosteriyor
ikinci olarak da, bu uyma, iiretim kollanmn gittikc;e farkh­
la§mas1yla ve biiyiik proletarya y1gmlarmm orta stmf diizeyi­
ne yiikseltilmesi sonunda meydana c;1kan orta smtflarm kuv­
vetlenmesiyle beliriyor. Proletarya smtfmm ekonomi�
ve siyasal durumunun i§c;i sendikalan c;ahljmalanyla diizeltil­
mesi bunu daha d a iyi ispat ediyor, diye iddia ediyor Berns­
tein.
Bu teorik goriiljten Sosyal-Demokrasinin pratik c;ah§ma­
lan hakkmda ljU gene! sonuc; c;1kanhyor: Sosyal-Demokrasi
giinliik c;ahljmalanm, c;alt§an sm1fm durumunu bugiinkii dii­
zen ic;inde diizeltmege yoneltmelidir, siyasal giicii elde etme­
ye degil. Sosyalizmi siyasal ve sosyal bir buhranm sonucu ola­
rak kurmay1 dii§iinmemeli, sosyalizmi sosyal kontrolii gittik­
c;e yaygm!aljttrarak, birlikte c;ah§ma ilkesini yava§ yava§ uy·
gulayarak kurma!td1r.
Bernstein kendi teorilerinde yenilik gormez. Tersine,
onlarm Marx'm ve Engels'in bazt soyledikleriyle Uyu§tukla­
nna inamr. Yine de biz, onlarm, bilimsel sosyalizmin gorii§­

leriyle resmen c;att§ttgmt inker etmenin biraz giic; oldugunu


samyoruz.
Eger Bernstein'm revizyonizini , sadece, kapitalist ge!ilj­
me hmnm eskiden dii�iildugunden daha yava§ oldugunu
dogrulamak olsayd1, Bernstein'm biitiin yapacag1 §ey, siyasal
giiciin proletarya tarafmdan ele gec;irilmesini ertelemek ge-
regini savunmak olacakh. Biitiin sonuc; miicadelenin h1zm:
azaltmak olacakh.
Arna, durum boyle degil. Bernstein'm iizerinde durdugu
§ey kapitalist toplum geli§iminin hiz1 degil, fakat geli§irnin
kendi akl§ldl.T, giderek, sosyalizme dogru bir degi§menin miim­
kiin olup olmad1g1 sorunudur.
Bugiine kadar sosyalist teori, sosyalizme dogru degi§me­
nin ba§layacag1 aynh§ noktasmm gen e l ve §iddetli bir buhran
olacag1m soylemi§tir. Bu gorii§te iki §eyi ayirmahy1z: Temel
d ii § li nce ve onun di§ gorunii§ii.
Temel dii §lince, kendi ic; c;eli§meleri yuzunden kapitaliz­
min d e ngesini kaybedecegi, t e k kelimeyle imkans1z bir hale
gelecegi bir noktaya dogru ilerledigini dogrulamaktadir. Bu
doniim noktasmm §iddetli ve genel bir ticari buhran olacag,m
tasavv\lr etmek ic;in elde kuvvetli nedenler vardu. Arna bu,
temel dU§UnCe kar§ISmda ikinci derecede onemlidir.
<;ok iyi bilindigi gibi, sosyalizmin bilimsel temeli kapi­
talist geli§menin iic; onemli sonucuna dayamr. ilkonce, ka­
pitalist ekonomiyi kac;m1lmaz bir §ekilde mahvolmaga siiriik­
leyen ve gittiki;e artan anar§iye dayamr. ikinci olarak, tiretl­
min gittikc;e sosyalle§tirilmesine dayamr. Bu, gelecekteki sos ·
yal diizenin tohumlanm atar. Uc;iincii olarak da, yakla§mak·
t a olan ihtilalin faal unsuru olan proletarya sm1fmm orgiit­
lenmesine ve bilincinin artmasma dayamr.
Bernstein bilimsel sosyalizmin ilk iic; temel destegini f1r­
lat1p at1yor. Kapitalist geli§menin bir genel ekonomik c;okiin­
tuye yol ac;mad1gm1 soyliiyor.
Bernstein belli bir c;okiintii bic;imini reddetmekle kalm1 ·

yor. <;okiintii ihtimalini de reddediyor. Bir ogretmen ta vnyla


§C:iyle diyor: • i nsa n bugiinkii toplumu n c;okmesiyle bir genel
ticari buhrandan ba§ka bir §eyin, biitiin buhranlarm iistilnde
bir buhran1n, ic;indeki c;eli§melerin sonucu olarak kapitalist
diizenin biitiiniiyle c;okmesinin kastedildigini iddia edebilir.•
Ve buna §C:iyle cevap veriyor: •Toplumun bug iinkii geli§mesi
sonucunda, varolan iiretim diizeninin biitiiniiyle ve genel ola­
rak c;okmesi gittikc;e daha imkans1z oluyor, c;iinkii bir yandan
kapitalist geli§im art1yor, bi r yandan da -yani aym zaman­
da- endi.istrinin fark hla§mas1 art1yor.•
Arna oyle olunca §U soru ortaya c;lk1yor: •Durum boyle
ise niye ve nasd e ri§ecegiz en s on amaca?• Bilimsel sosyalizm
gelecek i htilalin tarihsel gerekliligini he r §eyden once kapita­
lizmi bir c;1kmaza si.iri.ikleyecek olan anar§ide g o ri.ir. Arna in­
san Be rns tein'la birlikte kapitalist geli!jmenin kendi mahv1
yoni.inde geli§medigini kabul ederse o zaman sosyalizm objek­
ti f ola rak z orunlu olmak tan c;1k1yor. 0 zaman bilimsel sosya­
lizm ic;in ge riye kapi talizmin s onucu oldugu soylenen iki des­
tek kahyor: Uretimin sosyalle!jtirilmesi ve proletarya s1mf1-
nm s1mf bilincinin a rtm as1. Berns tein, • c;.oki.inti.i te orisinden
vazg�ilmesi, sosyalist ilkeye ikna kabiliye tinden hie; bi r §e1
kaybetirmez. <;i.inki.i, yakmdan incelenecek olursa, onceki buh­
ranlan ortadan kaldiran, ya da degi§tiren uns urlar ola rak sira­
lad1g1m1z §e yle r nele rdir? Bunla r i.iretimin ve degi§imin sos­
yalle§ ti rilmesinin §a rtlanndan, hatta k1smen bunun tohwn­
larmdan ba§ka bir §ey deg ille rdi r,• de rken bunu d i.i§ i.ini.iyor.
Burada yanh!j bi r sonuc;l � kar§I kar§ iya oldugumuzu an­
lamak i i;in az1c1k d i.i!ji.inmek yeter. Be rnstein tarahndan· ka­
pitalizmin yeni §a rtlara uyma vas1talan oldugu soylenen ol­
gula nn -yani ka rtelle rin , bore; d i.izeninin , habe rle§me imkan­
lannm geli§mesi ve c;ah!jan s1mhn du rumunun geli§ti rilmesi­
i:inemi ne reden geli yor? Bunlann one mi, kapitalist ekonomi­
nin ic;indeki c;ali§meleri ortadan kaldumalannda ya da hi.;
olmazsa hafifletmele rinde ve bu c;eli!jmelerin geli§mesini, ya
da §idde tlenmesini durdu rmala nndad1r. Boylece , buh ranlann
ba st:IJ'llm as1 ancak kapitalist temeldek i i.iretim ile degi!jim
(mi.ibadele ) a rasmduki kar§ 1thg m bastmlmas1 anlam ma gele­
bilir. <;ah§an s1 mhn du rumunun d i.izeltilmesi ya da bu s1m­
hn baz1 ufak p a rc;nlunnm orta sm1f ka tla nna gi rmesi ancak
Kapital ile Emek 11rn smd11ki kar� 1thgm hafi fletilmesi anlam1-
na gele bili r. Amu �er 11i>zi.i gcc;en unsurlar kapitalist c;eli§­
mele ri bastmyorlor1n vo dolay1siyle bu di.izen i y1k1lma lctan
kwtanyorlarsa, ege r kapitnlizmin varhgm1 s i.i rd i.i rmesini m i.im­
kiin klhyorla rsa - v e Bern1tcin'm onlar ic;in •yeni §artlara uy-
ma vas1talarJ» demesi bundan otiiriidiir- karteller, bon; d i.i ­
zeni, i�i sendikalari, vb. nasll olur da aym zamanda sosy<t­
lizmin • §artlari, hatta kismen tohwnlari• olurlar? Bunlar, sa­
dece, iiretimin sosyal karkterini .;ok a.;1k bir §ekilde ortay3
koymaktad1rlar. 0 kadar.
Arna aym unsurlar, bu sosyalle�tirilmi§ iiretimi kapitalis�
bi.;imde ortaya koyarak onu sosyalist iiretime doni:�­
tiirmeyi gereksiz kihyorlar. Bir sosyalist diizenin tarih­
sel bak1mdan degil de sadece teorik baklmdan tohwn­
lari ya da §artlari olabilecekleri de ancak bundan otiiriid iir.
Bunlar sosyalizm anlay1§1m1zm l§lgl altmda, sosyalizmle ilg' � :
olduklarm1 bildigimiz, ama ger.;ekte, degil bir sosyalist ihtiL­
le yok a.;mak, tersine onu gereksi.z kllan olaylard1r.
0 zaman sosyalizmin elinde bi.r tek gu.; kalml§ oluy'J ;
Proletarya smlfmm smlf bilinci. Ama ele ald1gun1z durumc:: a
bu da kapitalizmin biiyiiyen .;eli§melerinin ve yakla§an y ik 1-
h§mm basit ve entellektiiel bir tarzda dii§iiniilmesi degildir.
�imdi 0 inandmcJ giiciinu sadece kendisine yorulan mukem­
mellikten alan bir iilkiidiir.
Burada sosyalist programm1i'! ;;af ekll ile yapllan
kisa bir a.;1klamas1m goriiyoruz. Daha basit bir dil kul­
larursak, sosyalizmin iilkiicii bir a.;1klamas1yla kar§l kar§1yn­
y1z. Sosyalizmin objektif gerekliligi, sosyalizmin toplumun
maddi geli§mesinin sonucu oldugu §eklindeki a.;tklama etkis : ­
ni yitirmi§tir.
BOylece revizyonist teori kendisini bir .;1kmaza sokuyor.
Ya sosyal degi§me, §imdiye kadar kabul edildigi gibi, kapitd·
lizmin i.;indeki .;eli§melerin bir sonucudur ve kapitalizmin ge­
li§mesiyle bir noktada .;okmesine ka.;1mlmaz §ekilde yol a.;a­
cak .;eli§meleri i.;inde geli§tirecektir (bOyle oldugu takdirde
cyeni §artlara uyma imkanlari• etkisizdir ve .;okme teorisi
dogrudur), ya da cyeni §artlara uyma imkanlari• kapitalist
diizenin .;okmesine ger.;ekten engel olacaklar ve boylece ka­
pitalizmin, i.;indeki- .;eli§melerini bashrarak, varhguu siirdiir·
mesini miirnkiin kllacaklard1r. Bu d ununda sosyalizm, bi.r ta­
rihsel gereklilik olmaktan .;tk1yor. Ondan sonra sosyalizm de-
nen §eye istediginiz ad1 verebilirsiniz, ama o, toplwnun maddi
geli§mesinin bir sonucu degildir art1k.
Bu i;1kmaz ba�ka bir i;1kmaza yol ai;1yor. Ya revizyonizm
kapitalist geli§menin ak•§I ha kkmdaki gorii§iinde hakhd1r ve
dolay1siyle toplumun no1yulist don�iimii sadece bir iitop­
yad1r, ya da sosyalizm b i r iitopya degildir ve •yeni §art lara
uyma imkanlan• teor i N i y n nh§tlr. i§te sorunun temeli burada.

Kapitalist topl 1 1 1 1 1 1 l 1 1 k i 1iretim i l i�kileri sosyalist toplurn­


dak i iiretim ili�kilor lnr � 1 ttikc;e yakla§Jyor. Arna ote yandan.
kapitalist toplumun - 1 y 11111 1 ] ve hukuki ili�kileri kapitalist top­
lum ile sosyali1t t 1 1pl 1 1 1 1 1 1 1 rnsmda gittiki;e biiyiiyen bir duvar
meydana getiriyorhn 1 1 11 duvur sosyal reformlarm ve demok­
rasinin geli�mr1ly],. y 1 k 1 ] 1 1 1 1 y 1 1r, tersine saglamla§IYOr. Bu d u ·
v a n ancak siyaHI Klldm prnll'tarya sm1f1 tarafmdan elde edil·
mesi y1kabilir ... R 1 11 v111l n 1 1 1 1 1 . cah�an sm1fm giinliik miicade­
lesinden i;1koc 11Ct1 t l1 11£1 1 1 d1 ·!<'.ildir. Sosyalizm ( 1 ), kapitalist
ekonominin bi1y\1 vr11 1. r l l � n wlninin ve ( 2 ) , i;ah§an sm1fm bu
'�eli§meleri bir 1111 1 V11I d r it"!"I!' ile bask1 altma almarun kai;:-
111lmazhgm1 o nl 1 1 1 1 1 1 1 - 1 1 1 1 1 1 •w n u c- u olacakt1r. Revizyonizmin
yapt1g1 gibi biri 1 1 d •11• t 1 1 1 k 1.1r 1 · 1 l ilir, ikinci §art da reddedilirse,
1�1;i hareketi ba-11 I 1 1 1 k " ' l '" rn t if ve refonncu hareket ha line
gelmi§ olacakt1r. 1 1 1 1 1 1 1 1 , 1 1 1 11 · 1 · b i z i dogrudan dogruya sm1f
gorii§iinWi tam • 1 1 1 1 1 1 1 1 1 'r l n I 1·1 k1·1 lilmesine gotiirii r .
Revi2yon l 1 m l 1 1 1•11rl v11 p1s1111 inceledigimiz zaman d a
bu sonui; a i; 1 k ohn a k 11 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 . Revizyonizmin kendi gorii§iinii
kapitalizmin 111 v u 1 1 1 1 rn l 1 1 � 1 1 1 1 1 · hir tutmad1g,, ai;1kt1r. Bu ak1m
burjuva ekonomll'l h•1 I 11 1 1 1 1 k 1 1 pi t alizmin i;eli�meleri oldugunu
inkar etmiyor. A 1 1 1 n 1 1 1 " v 1 1 1 1 d 1 1 1 1 , revizyonizmin temelini te§­
kil eden ve onu 1 l mi l l Y • k 1 1 d 11 1 Susyal-Demokrasi goru§iinden
ay1ran ozellik, l 11 1 1r l 1 l 1 1 I l o 1 1 11 l l 1 1 k ii ekonomik sistemin mantiki
geli§imi sonucund• h p l l • l l r 1 111 lrki i;rfopnelerin ortadan kal­
d1nlacag1 inancm• l-.1l•1 1 1 n 1 1 1 111ui hr.
Revizyonlim l •& 1 1 l • l 1 1 l 1 1 lkl n!Jlrl ucun ortastnda b i r ver·
de oldugunu soyleyebiliriz. Revizyonizm kapitalizmdeki �e­
li§melerin olgunla§acagm1 sanm1yor. Bu �eli§meleri ihtil81-
ci bir degi§me ile bask1 altma almay1 d a ogiitlemiyor. Kapita­
hst �eli§meleri azaltmak, h afifletmek istiyor. Boylece iiretim
ile degi§im arasmdaki aykmhk, buhranlarm son bulmas1y­
la ve kapitalist tekellerle y umu§at1lm1§ olacakt1r. Kapital ile
Emek arasmdaki uyu§mazhk, i§�ilerin durumunun geli§mesi ve
orta sm1flarm devammm saglanmas1yla h a fifletilecektir. Ve
suuf devleti ile toplum arasmdaki �eli§me devlet kontrolii­
nii artt1rma v e demokrasinin ilerlemesiyle tasfiye edilecektir.
Sosyal-Demokrasinin bugiin izledigi politikamn, kapita­
lizmdeki �eli§melerin geli§mesini beklemekten v e a ncak o
z a m a n, onlan bask1 altma almak gorevine ba§lamaktan iba­
ret olmad1g1 dogrudur.
Bernstein'm gorii§leri, kapit alizmin geli§mesi dii§iinces1-
ne, �eli§melerinin §iddetlenmesi ihtimali werine k urulmu�
degildir. Kaynagm1 bu �eli§melerin hafifletilmesi dii§iincesin­
den ahyor. Bernstein bunu, kapitalist ekonominin •yeni �rt­
lara uymas1" n a deginirken a�1ga vuruyor.

Revizyonizm, tecrit edilmi§ kapitalistin a� 1smdan one SU·


riilen teorik bir genellemeden ba§ka bir §eY degildir. Bu gorii§,
teorik bak1mdan bayag1 burjuva ekonomisinden ba§ka nereye
ait olabilir?
Bu okulun biitiin hat alan tecrit edilmi§ bir kapitalistin
a�1smdan goriilen rekabet olay1m kapitalist ekonominin bii­
tiinii i�in g�erli sanmaktan ileri gelir. Nas1l Bernstein, kredi­
yi bir •uyma• arac1 olarak goriiyorsa, bayag1 ekonomi de ay ·

m §ekilde paray1 degi§tirme ihtiya�lan i�in hukuki bir •uy ·

ma• arac1 olarak dii§ilniiyor. Bayagt ekonomi de kapitalizmin


hastahklarma kar§I, kapitalizm olay1 i�inde il8� bu lmaga �a­
'
h§iyor. Bernstein gibi, kapitalist ekonomiyi diizen lemenin
miimkiin olduguna inamyor. Ve Bernstein'm yapt1iJ gibi. ka­
pitalizmin �eli§melerini h a fifletmek istegine, yani kapitaliz-
min yaralannm kapattlabilecegi inancina vanyor. Sonunda
gerici bir harekete baglanmayt kabul ediyor. Bir utopyada SOD
buluyor.
Onun i�in revizyonizm teorisi §U §ekilde tammlanabi�r:
Revizyonizm teorisi, bayagt ekonominin yardumyla, bir ka­
pitalist durgunluk teorisi uzerine kurulan, sosyalist hareket
i�inde hareketsiz durma teorisidir.

Bernstein'm yazd1g1 kitabm Alman i§�i hareketi ve uh.s­


la1aras1 i§�i hareketi i�in buyUk onemi vardtr. Bu Sosyal-De·
mokrasi hareketi i�inde yaygm olan fusat�t egilimlere teorik
bir temel kazandtrmak i9n yaptlan ilk denemedir.
F1rsat�1hgm , vapurlann hukumetin mali desteginden
yararlanmas1 konusunda oldugu gibi, zaman zaman ortaya �1-
kan goruntulerini hesaba katarsak, bu egilimlerin hareb.eti­
mizin i�inde uzun zamandan beri varoldugu soylenebilir. Arna
a�tk�a gorulen bir ftrsat�thk egilimi ancak 1 890'dan sonra,
sosyalist aleyhtan kanunlarm yasaklanmas1yla ortaya �tk­
mt§tlr. Vollmar'm • Devlet Sosyalizm io, Bavyera but�esi iize­
rinde yaptlan oylama, Guney Almanya'mn •Tanm Sosya�iz­
mi•, Heine'in uzla§tuma siyaseti, Schippel'in gumrukJe,· ve
militarizm konusundaki davrant§t f1rsat�1 uygulamamtzm ge­
li§mesinde onemli noktalardtr.
Bu uygulamayt en �ok belirleyen etken nedir? uTeori,ye
kar§t belirli bir dti§manhk. Bu olduk�a normaldir, �unku �teo·
rimiv, yani bilimsel sosyalizmin ilkeleri, pratik faaliyetin a­
ma�lanm, bu ama�lara eri§J11 e k ic;in tutulan yollan ve kulla­
mlan yontemleri ilgilendirdigi ol�ude pratik faaliyete kesin
smtrlar koyar. Yakm •pratik• ama�lar p�inde ko§anlarm
kendilerini bOyle s1mrlamalardan s1yu1p �ah§malarm1 bi­
zim •teoriumize baghhktan kurtarmak istemeleri olduk�a nor­
maldir.
Arna bu gorti§, onu ger�ek hayata uygulamak i�in yap!·
:rn her �aba ile �urutuldu. Devlet sosyalizmi, tanm sosyali;:.

1 93
Mar.ksisiJer F : 1 3
nU, t,azminat siyaseti, ordu sorunu, ftrsatc;thk ic;in birer ye­
nilgiydi. Bu cereyanm, eger v a rhgmt siirdiirmek istiyorsa, bi-
7!m teorimizin ilkelerini c;uriitiip kendisine ozgii bir teori kur�
1:ias1 gerekir. Bernstein'm kitabt bu yonde bir c;abadtr. Parti
1u1:u:lek� biitiin ftrsatc;t unsurlann Stuttgart'ta hemen B;·rns·
t�in'm bayragt altmda toplanmt§ olmalart bundan otiinidiir'.
Eger partimizin pratik alandaki c;ah§malarmda goriilen ftr­
satc;t egilimler, c;ah§malanmizm ozel §artlannm ve geli§mesi­
nin �tgt altmda ac;tklanabilecek pek normal bir olay ise, Bern­
tein'm teorisi d e bu cereyanlan gene) bir teorik ifade c;ev re­
sinde toplamak, kendi teorik §artlanm geli§tirip bilimsel sos­
yalizmden aynlmak ic;in giri§ilen, aym derecede normal bir
c;abadan ba§ka bir §ey degildir. Bernstein'm dii§iincelerinin
yaymlanmasmt ftrsatjthk ic;in teorik bir deney, ftrsatc;thgt bi­
limle§tirmek ic;in yaptlmt§ ilk c;ah§ma olarak ele almak geregi
bundan ileri geliyor.
Bu deneyin sonucu ne oldu? Sonucu gordiik. Ftrsatc;thk,
ele§tirilere dayanabilecek olumlu bir teori yaratacak durum­
da degil. Biitiin yapabilecegi §ey, Marksc;t ilke c;ok saglam ku­
rulmu§ bir bina olduguna gore, Marksc;thgm tek tek tezlerine
saldirarak bu §ekilde bu diizeni temelinden sarsmak umudu­
nu uyandtrmaktan ba§ka bir §ey degildir.
Bu, ftrsatc;thk uygulamasmm temel baktmdan Marks­
c;thkla hie; bir §ekilde uyu�amayacagmt gosterir. Aym
zamanda ftrsatc;thgm sosyalizmle de gene) olarak uyu­
§amaz oldugunu, ic; egiliminin i§c;i hareketini burjuva yollan­
na siiriiklemek oldugunu, proletarya smtf miicadelesini biitii­
niiyle felce ugratmaga yoneldigini gosterir. Tarihsel ac;tdan
ele ah ndtgmda, proletarya smtf miicadelesinin Marksc;t ilkey­
le goriinii�te hie; bir ilgisi yok gibidir. <;unkii Marx'tan once
ve ondan bagtmstz olarak muhtelif i�c;i hareketleri ve sosyalis�
doktrinleri goriilmii§tiir. Her biri, kendi baktmlarmdan, zama­
nmm §artlarma gore, eme kc;i stmfm k u rtulu§ miicadelesinin te­
orik ifadesiydiler. So�yalizmi, iiretim bic;imine kar§t yaptlan
bir miicadeleye dayandtrmaytp ahlaki adalet anlayt§tna, da­
gtttm bic;imine kar§t yaptlan bir miicadeleye dayandtran bir
teori, s1ruflar arasmdaki dii§manhgm yoksul ve zengin arasm­
daki dii§manhk oldugu dii§iincesi, • kooperatif ilkesini• kapi­
talist ekonomiye a§tlama c;abast -Bernstein'in ilkesinde go­
riilen butun guzel dii§iinceler- Marx'tan once vard1. Ve bu
teoriler, butun yetersizliklerine ragmen, kendi zamanlarmda,
proletarya stmf mucadelesi iizerine etki yapan teorilerdi. Pro­
letarya s1mf1 onlar sayesinde tarihin yolunda yurumeyi og­
rendi.
Arna s1mflararas1 mucadelenin geli§mesi ve sosyal §art­
larda yans1mas1 ooyle teorile rin reddedilip bilimsel sosyal i.z m
i l kelerinin geli§mesine y o ! ac;mca, h i e; o l m azsa Almanya'da
Marksc;1 sosya lizmin dt§tnda bir sosyalizm dii§iinulemezdi v e
Sosyal-De mokrasinin dt§tnda bir sosyalist s1mf mucadelesi bi­
c;imi o l a mazdt. 0 andan sonra sosya l i z m v e Marksc;1hk, pro­
letarya s1mfmm kurtulu§ m ucadelesi ve Sosyal-Demokrasi ay­
m §eydi. Bugun art1k Marksc;thk oncesi sosyalist teorilerine
donmenin proletarya s1mfmm c;ocukluk c;agma donmek de­
gil, fakat burjuva s1mfmm dar, eskimi§ fikirlerine donmek an­
lamma gelmesi i§te bundan otiirudiir.
Bernstein'm teorisi, f1rsatc;1hga bir teorik temel kazan­
d1rmak ic;in ilk v e son c;abaydt. Son c;aba, c;unku Bernstein'­
m duzeniyle f1rsatc;1hk ---0 l umsuz baktmdan bilimsel sosya­
lizmi reddederek, olumlu bak1mdan mumkun olan her c;e§it
teorik kan�1khg1 yaratarak- ilerleyebilecegi kadar ilerlemi§­
tir. Bernstein'm kitabmda f1rsatc;1hk teorik geli§mesinin en
yuksek noktasma eri§mi§, ( Schippel'in m i l litarizm konu­
sunda gosterdigi davram§la pratik alandaki geli§mesini tamam­
lad1g1 gibi) ve sonucuna ve.rrru§ttr.
Marksc;1 ilke f1rsatc;1hg1 yalmz teorik baktmdan c;urut­
mekle kalmaz, Marksc;1hk aym zamanda f1rsatc;1hg1 partinin
geli§mesinde tarihsel bir o l a y olarak ac;1klayabilir de. Prole­
tarya smumm en son zafere dojiru, dunya c;apmdaki yiiriiyii ­
§U gerc;ekten de oyle •pek basit bir §eY" degildir. Bu aJomm
kendine ozgu ozelligi §U o laydan pk1yor: Tarihte ilk defa
o larak buyiik halk y1gmlan, hakim sm1flara kar�1 i;1karak ira­
delerini kabul ettirecekler, ama bunu bugunku mevcut toplu-
mun dt§mda yapmalan gc::r ekiyor. YJimlar bu iradeye sneak
bugUnku diizene kaq1 surekli bir miicadele i�inde bi­
�im verebilirler. Buyuk halk y1gmlanrun bugiinku sosyal du­
zeni S§Sn bir ams� �evresinde, giinhik mucadelelerin dunya
�apmdaki buyiik donii§iim �evresinde birle§tirilmesi: i§te Sos­
yal�Demokrasi akunmm gorevi budur. Sosyal-Demokrasi ak1-
mi. mant1ki olarak, geli§me yolu ustiind e el yordam1yla §U
iki tehlike arasmda yurumek zorundadrr: Partinin kitlelerin
mah olma ozelligin� ya da son amac1m b1rakmak; bir burjuvca
reformcu akum haline gelmek, ya da kat1 inada saplanmak,
anwtistlik ya da f1rsat�d1ga yuvarlanmak.
Marks�1 ilke, yarun as1rdan �ok bir zaman once,
her iki S§tn uca kar§I etkili silahlar saglamt§ltr.
Arna ak1m1m1z bir y1gm hareketi oldugundan ve onu teh­
dit eden tehlikeler insan dimagmdan degil, sosyal §Srtlardan
geldiginden Mar�1 ilke anaqist ve fll'sat� egilimlere kar§I
bize, onceden, ilk ve son teminat1 veremedi. Anar§ist ve firsat­
i;1 egilimler sneak teori alarundan uygulama alanma ge�ti·
gimizde yllulabilir, ams yalmzca Marx'm bize verdigi ara�­
lann yardun1yla.

Marx yarun yiizy tl once . Onsekizinci Yiizytlda gi:iri.ilenler gibi·


diyvdu, .burjuva ihtilalleri ba§ar1dan ba§3rly a ko§uyor, bir ihtila­
lin etkisi digerini golgede buak1yor , sanki �ar ve e§Yalar alev
gibi parhyor, �nsuz bir CO§ku:nluk her yerde hoikim; ama bw:ilar k1-
sa omi.irli.i oluyor, en yi.iksek :noktaJarma �bucak eri§iyorlar, sonra
toplum at!!§li, heyecanh do�minin meyvalarun nastl kullanacaguu
ogrenemeden urun, sinirli bir tepki donemine giriyor. Oysa, mesela
Ondokuzuncu Yi.izytlda gori.ilen proletarya smtf1 iht.ila:llerj kendi ken­
dilcrlni durmada n ele§ti riyorlar; kendj kendilerinin ak�I durduru­
yorlar; b3.§arWnl§ gibi gori.inen §eylere geri doni.ip yeniden ba§h­
yorlar; ilk �balannm :iaylfhklarmi, eksiklerini ve yarun ted­
birle.ri insafsiz bir nefretle siizi.iyorlar, di.i§maDlaillll sadece toprak­
tao � kuvvet al1p kefidilerine kar;1 daha �� bir §ekilde �tk­
mabnru saglarnak �in yere seriyorlar gibj gij.riini.iyorl ar; am�l ar 1-
nm korkuni; bi.iyUk.li.igu ka�mda hep korkuyla irkilip ken-
di kabuklartna t;ekiliyorlar; sonunda geri donii�U imkansuia�t!I"an
�artlar kendiliklerinden .Hie Rhodus hie salta! �te gill burada ve biz
burada dansetmeliyiz!. diye hayktrana kadar.•

Bilimsel sosyalizm doktrini geli§tirildikten sonra bile bu


ooyle olmU§tUr. Proletarya hareketi, hala, Almanya'da
bile biitiin olarak sosyal demokratik bir hale gelmemi§tir. Arna
bugiinkii i§c;i hareketi, anar§itsligin ve ftrsatc;thgm a§trt sap­
malarmt siirekli olarak yenmekle gettikc;e daha Sosyal-De­
mokratik oluyor. Sosyal-Demokrasiyi bir hareket olarak dii­
§i.miirsek anar§itslik ve ftrsatc;tltk ancak, bu hareketin geli§me­
sinde goriilen etkili a§amalardtr.
Bu nedenlerden otiirii burada §a§tlacak §eyin ftrsat­
c;t bir cereyanm ortaya c;tkt§t degil, tersine onun c;elimsizligi ol­
dugunu soylemeliyiz. Kendisini partinin uygulama alanmda­
ki c;ah§malarmda tecrit edilmi§ hallerde gosterdigi sure insan
onun kuvvetli bir pratik temeli oldugunu sanabilirdi. Arna §im­
di yiiziinii Bernstein'm kitabmda gi:isterince insan §3§ktnltk
it;inde §i:iyle bagtrmaktan alamtyor kendisini: •Ne? Biitiin di­
yeceginiz bu mu?�. Yeni bir dii§iincenin golgesi bile degil.
Marksc;1ltk tarafmdan bir c;ok y tl once c;iiriit iilmemi§, ezilme­
mi§, yerle bir edilmemi§ tek bir dii§iince bile yok.
Soyleyecek bir §eyi olmad1gm1 ispat etmesi ic;in ftrsat­
c;11tgm agzmt ac;mast yetti. Partimizin tarihc;esinde Bernstein'­
tn c;tkardtgt kitabm biitiin onemi budur.

Boylece, Bernstein, proletarya dii§iince bic;imine, diyalek­


tige ve maddeci tarih anlayt§tna yan c;izerken, kendi de­
gi§mesine imkan veren hafifletici sebepleri sagladtklart ic;in on­
lara te§ekkiir edebilir. <;iinkii ancak diyalektik ile maddeci
tarih anlayl§t, Bernstein't g ittikc;e yiikselen emekc;i stmfin
gec;ici zaytfltgim ifade etmek ic;in kullandtgt, ama daha ya­
kmdan inceleyince igrenerek ve gururla bir kenara atttgl, bi­
linc;liz, zuhuru kac;mtlmaz bir alet olarak gosterebilir (*).

(*) (New York, 1937) S . 4-5, 7-10, 24, 26-27, 29, 50-53.
BOL�EV!KLER

NiKOLAi LENiN:
GERi AV RUPA VE iLERi ASYA

Bu sozcuklerin yanyana getirilmesi insana garip geliyor.


Avrupa'nm ileri, Asya'mn geri oldugunu bilmeyen var mt?
Arna bu yazmm ba§ltgt act bir geri;egi gooteriyor.
Uygar ve ileri Avrupa, �ok geli§mi§ makina sanayii, zen­
gin kultiiru ve yaptst ile bugun tarihte oyle bir yere geldi ki
yonetimi e linde tutan bur juvazi, proletaryanm artan gucun­
den korkarak geri, �urumii!? ve orta �agdan kalmt§ her§eyi des­
te kliyor. Gununu yitirmi§ burjuvazi �oken ucret esirligi siste­
mini korumak i�in butiin eskiyen §eylerle ve gu�lerle elele ve­
riyor.
ileri Avrupa geri kalmt§ olan her¥yi destekleyen bir bur­
juvazinin elinde. Avrupa bugun burjuvaziden yararlanma yo­
l uyla degil, burjuvaziye raiimen ilerliyoc, �unku daha iyi bi.­
?elecegin buyuk ordularma kattlanlar yalmz emek�ilerdir; ge-

199
rilige, yabanhga, imtiyaza, esirlige ve insamn insan tarafmdao
utandmlmasma kar§t dii§manhg1 siirdiiren ve yayan yalnu
o'dur.
« ileri� Avrupa'run tek ileri suufJ proletaryad1r. Bugiink�i
burjuvazi ise c;iiriimii§ kapitalist esirlik sistemini korurnak ic;in
yabanhkta, kabahkta ve insan oldiinnekte c;ok ' ileri gitrne­
ye haztrdtr.
l:Jutun Avrupa hue juvazisinin c;okmii§ oldugu konusun­
da, bu bur juvazinin, finansmanctlarm ve kapitalist doland1nc1-
larm c;1karlanm korumak amac1yla gericili�i desteklemekte
olduklarmdan daha iyi bir ornek gosterilemez.
Asya'nm her yanmda gi.ic;lii bir demokratik hareket bii­
yiiyor, yay1hyor ve giic;leniyor. Oralarda burjuvazi hala gerili­
ge kar§t halkla birlik. Yiizbinlerce insan ya§amaya, t§tga ve oz­
giirliige kavu§mak ic;in uyamyor. Bu diinya hareketi, kolekti­
vizme giden yolun demokrasiden gec;tigini bilen, smlf bilinci­
ne ula§mt§ i§c;ilerin yiireklerinde biiyiik bir k1vanc; uyandm­
yor! Namuslu demokratlar gene; Asya ic;in biiyiik bir sevgi
duyuyorlar!
Ya • i leri• Avrupa? <;in'i yagma etmeye ve <;i n'de demok­
rasinin, ozgiirliigiin dii§manlarma yardtm etmeye c;ah§tyor.
i§te basit, ama ogretici, kiic;iik bir hesap: Yeni <;in bor­
cu <;in demokrasisine kaqr koymak ic;in imzalanml§ttr. • Avru­
pa• askeri diktatorliik kurmaya c;ah§an Yuan l?i-Kai'den y a ­
n a . B u para o n a n i c; i n veriliyor? Yagh b i r i§ de o n u n i�n.
<;in'e yiizde 84 hesabiyle 2 50.000.000 ruble kadar bir para
verilecektir. Yani • Avrupa• burjuvazisi <;inlilere 2 1 0.000.000
ruble verecek, halktan 2 2 5 .000.000 ruble alacakt1r. BOylece
bir iki hafta ic;inde bir hamlede on be§ mi/ton ruble •sal• kar
saglanmt§ olacakt1r. Gerc;ekten •saf• bir kar, degil m i ?
A rn a <; i n h a l kl bu borcu tammazsa n e olacak? <; i n enin­
de sonunda bir cumhuriyettir ve parlii mentodaki c;ogunluk
borc;lanmaya kan1d1r.
Ne mi olacak? 0 zaman •ileri• Avr upa • uygarhk• • d ii ­
z e n • , • kiiltiir- ve •vatan• diye bag1racakt1r.
SilBhlar hareketf:
gec;irilecek, seriivenci, vatan haini ve gericilerin dost':! Yuan
;;i-Kai ile elele verilerek •geri" Asya cumhuriyeti yok edile­
cektir
Biitiin yonetici Avrupa, biitiin Avrupa burjuvazisi «;in'­
deki bi.Jtiin gerici ve Orta «;ag gii!;lerinin dostudur.
Arna, ote yandan, biitiin gen!; Asya'ntn, yani Asya'daki
yuz milyonlarca emek!;inin, uygar iilkelerin hepsinde ya§ayan
proletarya gibi giivenilir bir miittefiki var. Diinyada hi!; bir
[ii!; onun ba§anya ula§masmt onleyemez; onun ba§artst hem
AVTupa, hem de Asya haklanmn kurtulU§U olacakttr ( * ) .

NiKOLAi LENiN :
EMPERYALiZM:
KAPiTALiZMiN OZEL BiR A$AMASI
Emperyalizm, kapitalizmin genellikle ana niteliklerinin
geli§mesi ve dogrudan dogruya siirdiiriilmesi sonucunda or-
1 aya !;tkmt§ttr. Arna ancak geli§iminin belirli ve !;Ok yiiksek

bir 'a§amastnda, kapitalizmin bazt ozellikleri kar§ttlarma don­


mege ba§ladtgt, ve kapitalizmden daha yiiksek sosyal ve eko ·
nomik bir sisteme ge!;i§ doneminin belirtileri bi!;imlenmege
ve her yanda kendini gostermege ba§ladtgt zaman, kapitalizm
kapitalist emperyalizm olmu�tur. Ekonomik baktmdan, bu
sure!;de en onemli olan nokta kapitalist serbest rekabetin ye­
rine kapitalist tekellerin ge!;i§idir. Tekel, serbest rekabetin
tam tersidir; ama bugiin serbest rekabetin yerine tekelciligin
ge!;tigini, biiyiik sanayiin yerine daha biiyiik bir sanayiin ku-
1 ulmakta oldugunu, sonunda iiretimin ve kapitalin tekel hali­

ne gelccek kadar bir araya toplandtgmt gozlerimizle goriiyo­


ruz; k3rteller, sendikalar, trostler ve onlarla elele vererek, m il­
yonlarla oynayan bir ka!; bankanm kapitali. Serbest rekabet­
ten dogan tekel, ote yandan, serbest rekabeti de yok etmez;
onun iistiinde ve onunla birlikte Y,a§ar, ve boylelikle !;Ok kes­
kin, yogun ayktrthklar, siir\;llleler ve !;att§malar yarattr. Tekel­
cilik, kapitalizmin daha yiiksek bir sisteme ge!;i§idir.

(*) SEUJ:TED WORKS, Cilt I (Londra, 1947), s. SSS0-551 Law­


ance a11 d Wishart Ltd.

201
Eger �ok kisa bir tanim yapmak gerekirse emperyahz­
min kapitalizmin tekelci a§amasl oldugu soylenebilir. Boyle
bir tanim en onemli unsurlan kapsar. Emperyalist a§amada,
bir yandan, mali sermaye dedigimiz §ey t ekelci te§ebbiislerin
sermayesine katllan bir ka� biiyiilc tekelci bankanm senna·
yesi haline gelirken, ote yandan, diinyanm bOliinii§ii, herhan­
gi bir kapitalist devletin i§gal e tmemi§ oldugu topraklara eli·
ni kolunu salhyarak girmeyi ama�layan bir somiinne politi­
kasl olmaktan �1kar ve bOliinmesi tamamlanml§ olan diinya
iilkelerinin tekelci olarak elde tutulmasma yonetilmi§ bir sO­
miirme politikas1 olur.
Arna �ok k1Salt1lm1§ tanmtlar ans noktalan ozetledikleri
i�in, kullani§h olsalar bile, yetersizdirler; �iinkii boyle bi.r ta­
nimda, tan1m1 yap1lacak olaym �ok onemli yanlan ozellikle
ortadan kaldmhr. Bu bakundan, biitiin tarumlarm bir olaym
biitiin geli§imindeki baglant1lar1 hi� bir zaman kapsayam1ya­
cagm1 ve degerlerinin §arta bagh ve nisbi olacagm1 unutma­
dan, emparyalizmin a§ag1daki be§ koklii yanm1 gosteren bir
tamm yapabiliriz:
1. Uretim ve kapital toplanmasmm, ekonom1k hayat·
ta kesin bir rol oynayan tekelleri yaratacak yiiksek bir a�a­
maya �1kml§ olmas1.
2. Banka kapitalinin, sanayi kapitali ile elele vermesi
ve bu «finans kapitali• temeli iizerinde finansmanc1 bir
oligar§inin yarat1lmas1.
3. Mal ihracmdan ayn olarak kapital ihracmm da ;,u .
yiik bir onem kazanmas1.
4. Diinyay1 kendi aralarmda bolii§en ult1slararas1 '.<3·
pitalist tekellerin ortaya �1kmas1.
5. Biiyuk kapitalist devletler arasmda dunya bol i.J�G·
munun tamamlanmas1.
Emperyalizm, kapitalizmin geli§mesinde oyle bir a§am3
dir ki, bu a§amaCJa tekellerin ve finans kapitalinin egemen·
ligi art1k kurulmU§, kapital ih:-aCl biiyiilc bir onem kazanml§,
diinyanm uluslararas1 torestlerce boliinmesine ba§lanllml§,
diinyadaki biiti.in topraklarm biiyiik kapitalist devletler ta� 3 ·

202
imdan boli.ini.i§i.i tamamlanm1§t1r.
ilerde gorecegiz ki emperyalizm -yukardaki tamm1 s1-
mr layan- yalmzca ana ekonomik unsurlar degil, aym za­
manda, kapitalizmin bu a§amasmm gene! olarak kapita­
lizm tarihindeki yeri, ya da emperyalizmle i§.;i sm1h hareke­
tmdeki iki ana egilim arasmdaki ili§kileri bak1mmdan da ele
ahnacak olunursa, ba§ka ti.irli.i tammlamr ve tammlanma­
hd1r da. �imdilik belirtilmesi gereken nokta yukarda yorum­
lad 1g1m1z gibi, emperyalizmin kesinlikle kapitalizmin geli�­
rnesmde ozcl bir a§amay1 temsil ettigidir. Okuyucunun emper­
yalizm konusunda olabildigi kadar saglam bir gori.i§e varabil­
mesi i.;in, modern kapitalist ekonominin ozellikle .;ok a.;1k o­
laylanm kabul etmek zorunda kalan burjuva ekonomistlerin­
den bile bile geni§ par.;alar aldik. Aym ama.;la uzun istatis­
tikler de ald1k; bunlar banka kapitalinin vb.'nin ne kadar ge­
ni�lemi§ oldugunu, niceligin nas1! nitelige, kapitalizmin nas1!
emperyalizme ge.;tigini gosterdi. Tabiatta olsun, toplumda ol­
sun smirlarm ge.;ici ve degi§ici oldugunu belirtmek gerekmez:
Dolay1siyle emperyalizmin hangi y1! ya da hangi y11larda ffke­
sinlikle• kurulmu§ oldugwiu tart1§mak da sa.;ma olur.
Ancak bu emperyalizm tamm1 konusunda ilk olarak Kaut­
�ky ile tart1§maya girmek zorunday1z. Kautsky, ikinci En­
ternasyonal denen donemin, yani 1 889'dan 1 9 14'e kadar si.i­
ren yirmi me§ y1lhk donemin, ba§hca Marksist nazariyecisiydi.
Kautsky, 1 9 1 S'de, 1 9 1 4 kas1mmda bile, emperyalizm ta­
mm1m1zda a.;1klanan ana gori.i§lere §iddetle kar§I koymu§tU.
Kautsky emperyalizmin bir ekonomi •a§amas1• olarak degil.
bir politika olarak ele almabilecegini; emperyalizmin mali ka­
pitalin •se.;tigi» kat1 bir politika oldugunu; emperyalizmin
•modern kapitalizm• ile •bir tutulamayacagm1•; eger emper­
yalizm •.;agda§ kapitalizmin bi.iti.ih olaylan., yani, karteller.
himaye politikas1, mali kapitalin ve somiirge politikasmm ege­
menligi demek olursa emperyalizmin kapitalizm i.;in gerekh
oldugu sorununun •aym §eyi tekrar eden bo§ bir soz• haline
gelecegini; .;i.inkti, bu dururnda, •emperyalizmin kapitalizm
:.;m .;ok gerekli oldugu sonucuna dogal olarak vanlacagm1•
ve buna benzeyen bir siirii sozleri soyleyip duruyordu. Kaut­
sky'nin fikirlerini gostermek ii;in en iyi yol, bizim yukarda
ai;1kJad1g1m1z gorii§Jerin oziine tastamam kar§lt o)an kendi e m ­
perya)izm tan1mm1 okuyucuya sunmakt1r. (<;iinkii y1llar­
danberi ileri siirdiigiimiiz fikirleri savunan Alman Marksist­
lerinden gelen itirazlan Kautsky uzun zamandanberi bilmek­
te ve bunlan Marksizmdeki belirli bir egilimden gelen itiraz­
lar olarak kar§tlamaktad1r).
Kautsky'nin tan1m1 §i:iyledir:
Emperyalizm i;ok geli§mi§ sanayi kapitalinin bir urunu­

diir. Her sanayici kapitalist ulusun daha geni§ tanmc1 (italik


Kautsky'nin) bolgeleri, bu bi:ilgelerde hangi uluslarm oturdu­
guna bakmaks1zm, denetimine almak ya da kendi iilkesine
baglamak i;abas1d1r.•
Bu tamm ai;1ki;a degersizdir, i;iinkii tek yanhdtr, yani ta­
mm yalmz ulusal sorunu ele almakta (ama bu da hem tek ba­
§Ula, hem de emperyalizmle ili§kisi bakunmdan i;ok onemli­
dir ), bu sorunu, rastgele, yalruzca ba§ka uluslan kendine bag­
layan iilkelerdeki sanayi kapitaline baglamaktad1r. Aym rast­
gelelikle tanm bi:ilgelerinin ilhak1 konusuna da deginmekte­
dir.
Emperyalizm ba§ka iilkeleri kendine baglama i;abas1d1r
-Kautsky'nin tammmda politik olan yan buras1-. Tamam
olmamakla bera her dogru bu tamm, i;iinkii politik bakundan,
emperyalizm, gene) olarak, bir zorbahk ve gericilik i;abas1d1r.
Arna §U anda biz sorunun, Kautsky'nin kendi tammma sok­
tugu ekonomik yanlan ile ilgiliyiz. Kautsky tammmm kesin­
sizligi meydanda. Emperyalizmin ozelligi sanayi kapitali ol­
masmda det;I, finans kapitali olmasmdad1r. Fransa'da
finans kapitalinin birdenbire h1zla geli§mesinin ve sana­
yi kapitalinin giiciinii yitirmesinin, 1830'dan bu yana §iddetli
bir ilhaki;1 (somiipgeci) politika yaratmas1 bir raslant1 degil­
dir. Emperyalizmin ozelligi tanmc1 bolgeleri de kendine bag­
lamaya i;ah§mas1d1r· (Almanya'ntn Beli;ika'y1, Franse'mn Al­
sace-Lorraine'i istemesi gibi), i;iinkii; 1) Dii n yanm ooceden
bOliinmii§ olmas1 yeni bir bi:ilii§meyi dii§iinenleri herhangi bir
��.,, .
toprag1 ele gei;irmeye zorlamaktad1r; 2 ) <;iinku, emperyaliz­
min ozlu bir yam da egemenlik ii;in, yani, toprak almak ii;in
bir kai; buyuk devlet arasmda yurutulen yari§madrr; yalniz
bu yari§ma kar§1dakinin gucur.u yi tirecek v e egemenligini yok
edecek kadar dogrudan dogruya kendi i;1karma yapilan bir
yari!jma degildir. (Beli;ika her§eyden once i n giltere'ye kar§I
yapilacak bir harekette us olarak kullanilmak iizere Almanya
ii;in gereklidir; Alma nya'ya kar§J ingilizlerin Bagdat'1 ellerin­
d e bulundurmalan gerekir, v.b.)
Kautsky ozellikle -ve durmadan- i n giliz yazarlarma
deginir. Kautsky'ye gore bu yazarlar da kendisinin • emper­
yal i z m • sozc ugune verdigi yalnizca politik anlam1 vermi§ler­
dir. ingiliz Hobson'un 1 9 02'de yay1mlanan Imperialism adh
kitabm1 alahm v e okuyahm:
• Yeni emperyalizm eski emperyalizmden ayndir. ilkin,
gitgide buyuyen tek bir imparatorluk ihtiras1 son bulmu� o­

n u n yerine birbirine benzeyen buyume ve ticaret kazani;lan


elde etme amacm1 guden rakip imparatorluklar teorisi gei;­
mi§tir; sonra, finansmanc1 ya da yatmmc1 i;1karlar tica­
ret i;1karlarmdan once gelmektedir.•
Demek k i Kautsky gene) olarak ingiliz yazarlarma de­
ginmekle i;ok yanh§ bir §ey yapml§ oluyor (bunlarm bayag1
ingiliz emperyalist yazarlan, ya da ai;1ki;a emperyalizmden
yana olan yazarlar olduklanni bilmesi gerek i r) . Kautsky,
Marksizm'i korudugunu iddia ettigi halde bu konuda sosysl­
libersl Hobson'dan daha ileri gitmektedir. Hobson daha dog­
ru davranarak modern emperyalizmin i k i • t arihsel•, •somut•
(Kautsky'nin tanim1 tarihsel geri;egin taklididir) ozelligini ele
ahyor: 1) (:e�itli emperyalizmler arasmda yan�ma; v e 2) Fi­
nansmancmm tuccardan once gelmesi. Eger bu, yalmzca ta­
nmc1 ulkelerin sanayici ulkelerce· ilhak1 sorunu olsayd1 tucca­
rm durumu daha onemli olurdu.
Kautsky'nin tanim1 yalniz yanh§ degil, ayni zamanda,
Marksizm'e de aykm. Bu tanim boydanboya Marksist teori­
ye ve Marksist eyleme kar§J olan butiin bir g�ler sistemi­
n e de bir temel olmaktad1r. Bu konuya daha sonra gelecegiz.
Kautsky'nin modern kapitalizme • emperyal i zm• mi, yoksa
«finans kapitali a§amas1• m1 denecegi iizerindeki sozciik
oyunlan o kadar onemli degil. Ne derseniz deyiniz; bunun
i;ok az onemi var. Onemli olan Kautsky'nin emperyalizmin po­
litikasm1 ekonomisinden ay1rmas1, • ilhaklardan• finans
kapitalinin •sei;tigi . bir politika olarak sozetmesi, ve, iddias1-
na gore, bu finans kapitali temeli uzerinde olabilecek bir
ba�ka burjuva politikas1 varm1§ gibi bu politikaya kar§l koy
mas1d1r. Kendi iddiasmca ekonomideki tekeller politikada
tekelci, sald1rgan, ilhaki;1 olmayan yontemlerle uzla§abilir. Yi
ne iddiasma gore, finans kapitali doneminde tamamlan­
m1§ olan ve buyuk kapitalist devletler arasmdaki bugunku
ozel i;at1§mamn temelini olu§turan dunya bolii§iimu, emper­
yalist olmayan bir politika ile uzla§abilir. Sonui;, kapitalizmin
derinlemesine bir ai;1klamas1 olacag1 yerde en son a!iamast­
nm en derin aykmhklarmm ag1zda gevelenmesi ve korletil­
mesi. olmaktadtr; sonui;: Marksizm yerine burjuva reformizmi.
Kautsky, emperyalizm ve • i lhak• politikasmm Alman
sav unucusu olan Cunow ile tarti§maya girer. Cunow, emper­
yalizmin modern kapitalizm oldugunu kurnazca iddia eden
bir adamd1r: Kapitalizmin geli§mesi kai;m1lmaz bir geli§medir
ve ilericidir, der. Onun ii;in kapitalizmin onunde egilmeli Vf,
onu desteklemeliyiz. Bu, Narodniklerin 1 894-95 y1llarmda or­
taya att1klan Rus Marksizminin bir karikaturudur. Onlar da
§oyle derlerdi: Eger Marksistler Rusya'da kapitalizmin kai;1-
ml.maz ileri bir a§ama olduguna inamyorlarsa kollan s1va­
y1p kapitali zmi yaymaya bakmahd1rlar. Kautsky, Cunow'a
�oyle cevap verir: Emperyalizm modern kapitalizm degildir.
Modern kapitalist politika bii;imlerinden yalmzca biridir. Bu
politikaya kar�1 durabiliriz ve d urmahy1z; emperyalizme kar­
§1, •ilhaklara• kar§l, vb. ye kar§l durmehy1z.
Bu cevap insana dogru gibi geliyor, ama geri;ekte em­
.
pecy alizmle daha kmnazca ve daha iyi gizlenmi§ bir
uzla!lma propagandas1d1r bu (giderek, daha tehlikelisi). Trost·
ledn ve bankalann ekonomik temeline kadar inilmediki;e
trost v� bankalann politikalanna kar§t ai;1lacak •sava§• bur-
Juva refonnizmi ve pasifizmi olmaktan, dinsel umutlann saf
ve iyi niyetli hirer anlat um olmaktan ileri gidemez. Kautsky'­
nin teorisi varolan i;eli§melere deginmekten kai;mmak, onem­
li ogelerin derinlerine inmektense onlan bir yana atmak de­
mektir. Marksizmle hit; bir ortak yam olmayan bir kuramdtr
bu. Elbette ki ooyle bir •kuram" yalmzca Cunow'larla birle§­
meyi savunmaya yarar.
Kautsky §Oyle yaz1yor:
• Salt ekonomik baktmmdan kapitalizmin yeni bir a§a­
madan gei;mesi, karteller politikasmm dt§ politikaya kadar
geni§lemesi, yani kapitalizmin ultra-emperyalizm a§amasma
gei;mesi imkan dt§t degildir.•
Yani, iistiin-emperyalizme gei;mesi, diinya emperyaliz-.
minin birle§mesi, emperyalizmler arasmdaki i;att§malann dur
mall; savai;larm kesilmesi, •uluslararast alanda biraraya ge ·
!en para sermayesinin dii nyay1 ortakla§a somiirmesi."
Bu •ultra-emperyalizm teorisi•nin Marksi;thktan ne ka­
dar kesinlikle aynld1gm1 aynnttlan ile g0stermek ii;in onu
sonradan ele alacagtz Ancak bu kitabm ana p!amndan
a}Ttlmamak ii;in §imdilik bu sorunun ekonomik yamm incele­
yecegiz. •Salt ekonomik ai;t»'dan «ultra-emperyal izm• olabi­
lir mi ya da bu teori ultra bir sai;ma mtdtr?
Eger salt bir ekonomik ai;t sozii ile «salt• bir soyutlama
denilmek isteniyorsa 0 zaman biitiin soylenebilecek sozler a­
§agtdaki kestirimlere indirgenmi§ olur: Geli§im tekele dogru­
dur; bundan otiirii, egilim tek bir diinya tekeline, evrensel bir
troste dogru gitmektedir. Ancak boyle bir soz, evrimin, besin
maddelerinin ilerde !aboratuvarda yaptlmasma dogru gittigi­
ni soylemek kadar anlamstz bir sozdiir. Bu baktmdan ultra­
emperyalizm teorisi "Ultra-tanm.,, teorisinden daha az sai;m;;
degildir.
Ote yandan, eger biz finans kapitali i;agmm •salt ekono­
mik• §artlarmt Yirminci Yiizy11la birlikte ba§layan, tarihsel
olarak somut bir i;ag olarak tartt§acaksak, o zaman canstz
• ultra-emperyal izm• soyutlamalanna ( bu soyutlamalar yalmz­
ca §U gerici amaca yaramaktadtr: Dikkati, bugiin ya�amakta
olan c;atJ§malann derinliklerinden ba§ka yere c;evirmek) bir
insamn verecegi en iyi cevap, bu teoriyi bugUnkii diinya eko­
nomisinin somut gerc;ekleri ile kar§Jla§tJrmak olacakt1r. Kaut­
sky'nin ultra-emperyalizm iizerindeki anlamstz sozleri , bir c;ok
§eyleri oldugu gibi empery alizmi ovenlerin ekmegine yag sii­
ren c;ok yanh§ bir gorii§ii de destekliyor. 0 gorii§ de §Udur: Fi­
n a n s kapitalinin egemenligi diinya ekonomisindeki dengesizli­
gi (e§itsizligi) ve aykmhklan azaltmak tadJT. Oysa finans lca­
pitali, gerc;ekte, bunlan arttmyor.
Diinyada ula§tJrma, ticaret ve sanayi arac;lan bak1mm­
dan c;ok geli§mi§ iic; ileri kapitalist bolge goriiyoruz : Orta Av
rupa, ingiltere ve Amerika. Bunlar arasmda iic; devlet diinya­
ya halcimdir: Almanya, Biiyii k Britanya ve Amerika Birle§ik
Devletleri. Bu iilkeler arasmdaki emperyalist yan§ma ve c;a­
tl§ma bugiin art1k c;ok keskinle§mi§tir, c;iinkii Almanyamn c;ok
suurh bir bolgesi ve bir kac; somiirgcsi vard1r ( - O rta Avrupa • ­
nio yaratilmas1 haia gelecegin bir konusudur; umutsuz sava§­
lar arasmda bunun yaratilmasma c;ah§ilmaktad1r). Bugiin ii;in
Avrupa'mn aymk yonii politik dag1h§t1r. Ote yandan, ingili.�
ve Amerikan bolgelerinde politik t oplanma c;ok ileri bir a§a­
madad1r. Arna birinin geni§ somiirgeleri ile otekinin onemsiz
say1daki somiirgeleri arasmda biiyiik bir aynhk vard1r. So
miirgelerde kapitalizm daha yeni geli§meye bai;lam1§t1r. Gii­
ney Amerika ic;in yapilan sava§ her gun biraz daha keskinle­
:)iyor.
Kapitalizmin biitiin giicii ile geli§medigi iki bolge var:
Rusya ve Dogu Asya. Birincisinde niifus yogunlugu c;ok dii­
i;iilctiir, ikincisinde ise c;ok yiiksek. Birincisinde politik yogun­
l uk c;ok yiiksek, ikincisinde ise yok. «;in'in bolii§iilmesi ye­
ni ba§hyor. Bu bak1mdan Japonya, Amerika, vb. arasmda
siirdiiriilen sava§, yogunlugunu gittikc;e artt1rmakta.
Bir bu gerc;egi, ekonomik ve politik §artlardaki bu ge­
ni§ c;e§itliligi, ayn ayn iilkelerin geli§im orant1smdaki bu bii­
yiilc aynhg1 ve emperyalist devletler arasmdaki §iddet­
h sava§lan dii§iiniin, bir de Kautsky'nin aptalca soylenmi§, •ba­
TJ§<;P ultra-emperyalizm masahm dii§i:mun. Boyle bir dii§iin-
ce korkmu� kafast kalmla§mt§ bir in.san m sert gen;ekten kai;­
mak ii;ln yapt1g1 gerici bir i;aba degil midir? Kautsky'nin di.i­
§i.indugu uluslararast karteller, •ult ra-emperyalizmin• i;eki.r­
dekleri (aym manttkla tabletlerin bir !aboratuvarda yap1lma­
s1 da i;ekirdek halinde ultra-tanm olarak tammlanabilir), di.in­
yanm boliinmesi ve yeniden bohinmesinin bir ornegi, bart§i;t
bir boli.inmeden ban§�t olmayan boli.inmeye ya da tersine bir
gei;i§ degil midir? Mesele uluslararast demiryolu i;etesine, y.1
da uluslararast ticaret gemileri tori.isti.ine Almanya'nm da ka­
t1 Jmas1 ile, bi.itiin di.inyay1 bart§t;t yoldan bolen Amerikan ve
oteki finans kapitali, yeni bir gi.ii;ler ili§kisine dayanarak di.in·
yay1 yeniden bolmege i;ah§mtyor mu? Bu yeni gi.ii;ler ili§kisi
hit; de bart§t;t olmayan yontemlere dogru gitmiyor mu?
Finans kapitali ve trostler di.inya ekonomisinin i;e§itli bO­
li.imlerinde gori.ilen geli§im orantast aynhklanm azaltacag1
yerde artttrmaktadtrlar ( * ).

NiKOLAi LENiN :
TEKELCi KAPiTALiZMiN ANA EGiLiMLERi

Emperyalizmin ekonomik temelinin tekelci kapitalizm


oldugunu gordi.ik. Bu geri;ek onun tarihteki yerini saptar (ta­
yin eder), i;i.inki.i serbest rekabete dayanarak geli§en ve kesin­
likle serbest rekabetten dogan tekel, kapitalist sistemin daha
yi.iksek sosyal ekonomik bir d\izene geo;i§idir. Tekelin ba§hca
dort bii;imde oldugunu, ya da tekelci kapitalizmin dort belli
ba�h belirtisi bulundugunu bilmemiz gerekir. Bunlar inceledi­
gimiz donemin nitelikleridir.
Birinci olarak, tekel i;ok ileri geli�im a§amasma varmt§
olan i.iretimin gittiki;e bir araya , toplanmasmdan dog­
mu:jtur. Bunlar, tekelci kapitalist te�kki.iller karteller,
sendikalar ve trootlerdir. Bu nlann modern ekonomik
hayatta oynad1g1 onemli rolleri gordi.ik. Yirminci Yi.izy1hn ba�-

(*) a.k . sayfa: 694-701

209
Marksistler F :14
lang1cmda tekeller i leri i.i lkelerde tam bir i.isttinli.ik sagladt­
lar. Kartellerin yaratrlmast bakrmmdan ilk adtmlar ytiksek
gi.imrUk tarifelerinio korumalanndan yararlenan tilkelerde
(Almanya ve Amerika'da) at.Jldt, ama serbest ticaret s istenri­
ne dayanan ingi ltere de aynt ana egilimden uzak kalmadt,
orada da i.iretimin bir elde toplanmast sonucunda tekel dog·
du.
ikinci olarak, tekeller, kapitalist toplumun ana ve i;ok
kar telle§mi§ sanayii o l a n komi.ir v e demir sanayileri i i; i n ge­
reken en onemli ham madde kaynaklarmt bir an once ele ge·
i;irmek ii;in, bi.iyi.ik bir sava§ a girdiler. Onemli ham maddc
kaynaklannm tekellerin elinde bulunmast bi.iyi.ik kapitalin
t:i.ici.ini.i gori.ilmemi§ derecede artttrdt v e kartelle§memi§ sana·
y i ile kar telle§mi§ sanayi arasmdaki ayktrthgt bi.iytittii.
Oi;i.inci.i olarak, tekelleri bankalar yarattt. Bankalar ba­
§it aract kurumlar olmaktan i;1k1p, finans kapita l i n i n tekelci­
leri oldular. ileri kapitalist i.i lkelerde bulunan iii; ya da dorr
hi.iyi.ik banka, sanayi ile banka kapita l i n i n birle§imini geri;ek·
le§tirdiler, bi.iti.in i.ilkelerin bi.iyi.ik bir k1s1m kapital gelirini O·

lu§turan y iiz milyonlan ellerinde topladtlar. BOylel ikle i;ag­


da§ bur juva toplumunun ekonomik ve politik kurumlart ara­
smda geni§ bir bag1mhhk agt kuran bir para oligar§isi ortaya
i;1kt1. Bu tekelin en goze batan yam da budur.
Dordi.inci.i olarak. tekel somi.irge poli tikasmdan dogmu�­
tur. Finans kapitali somi.irge politikasmm bir i;ok •eski• ne­
denler i ne, ham madde kaynaklanm ele gei;irmek, kapital ih­
rai; etmek, • ni.ifus bolgeleri• kurmak i i; i n yaptlan sava§lan da
ekledi, yani karh i§ler, imtiyazlar, tekelci k a z a ni;lar vb. eld<?
etme sava§t ba§ladt; k 1sacas1 ekonomik bolgeler sava�t. Mese­
la Avrupa'nm Amerika'daki somi.irgeleri bu bolgenin yal­
ntz onda birine yaygmken ( 1 8 76'da oldugu gib1 ) so­
mi.irgeci politika tekelcilerin bugi.inki.i politikalarmdan ba§k<1
yollarla yi.iri.iti.ili.irdu; Avrupahlar buralan dogrudan dogruyc.
• i lhak� ederlerdi. Arna Amerika'nm onda dokuzu arttk ele ge­
i;iri ldikten (yakla§tk olarak 1 900 y 1 llannda) ve bi.iti.in
di.inya boli.i§i.ildiikten sonra, ister istemez somi.irge tekelciligi

210
donemine gei;ildi, diinyanm bolii§iilmesi ve yeniden bOlii§iil­
mesi ii;in §iddetli bir sava§ i;agt ba§ladt.
Tekelci kapitalin kapitalizmdeki ayktrtltklan ne denli yo·
gunla§ttrdtgt genellikle bilinen bir geri;ek. Bu konuda, artan
hayat pahaltltgma ve kartellerin basklStna deginmek yeter.
Ayktrtltklann yogunla§ttrtlmt§ olmast tarihin bu gei;ici done­
minin en biiyiik giiciinii o!U§turur. Bu donem diinya finans ka­
pitalinin kesin zaferinden sonra ba§lar.
Tekeller, oligar�i. bzgiirliik sava§t yerine hakim olma sa­
va�t, gittiki;e i;ok saytda kiii;iik ve giii;siiz iilkelerin i;ok kiii;iik
saytdaki zengin ve giii;lii uluslarca somiiriilmesi... emperyaliz­
mm ayn karakteristiklerini doguran i§te biitiin bunlar. Bun­
lar bizi bu a§amayt asalak ya da i;oken kapitalizm olarak ta­
mmlamaya zorlamaktadtr. Emperyalizmin ba§ka bir egilimi da­
ha giin gei;tiki;e ortaya i;tktyor: Devletin atahvil i;tkarmast•,
murabahact olmast, boylece bur juvazinin •tahvil kuponlan
keserek• kapital ihracmdan yararlanmast ve bununla gei;in­
mesi. Bu i;okii§ egili minin kapitalizmin htzla biiyiime imkant­
nt frenleyecegini sanmak yanh§ olur. Boyle bir �y olamaz.
Emperyalizm a:ramasmda belirli sanayi kollan, belirli bur ju­
vazi katt ve belirli iilkeler, bu egilimlerden bir ya da birkai;t­
na, az ya da i;ok, ihanet etmi§ olabilirler. Arna gene! olarak
kapitalizm eskisinden daha htzla biiyiimektedir. Bu biiyii­
me genellikle yalntz aradaki e§itsizligi arttU"makla kalmaz,
aynt zamanda, bu e§itsizlik, ozellikle, kapital baktmmdan en
zengin olan (ingiltere gibi) iilkelerin i;okii§iinde goriiliir.
Biiyiik Alman bankalan ilzerine bir kitap yazmt§ olan
Riesser, Almanya'nm ekonomik geli§im htzt konusunda !)U soz­
leri soyliiyor:
•Hiz baktmtndan pek yava§ olmayan onceki donemin
ilerleyi§i ( 1 848-70), bu donemde ( 1 870- 1 905), biitiin Alman
ulusal ekonomisinin ve bankacthgmm ilerleyi§i yanmda, bu­
giinkii otomobilin yanmda Kutsal Alman imparatorlugu za­
manmdaki posta arabasmm ilerleyi§i gibi kaltr. Bugiinkii iler­
leyi§ hlZt yalntz yol iizerindeki masum yayalan degil otomobi­
�i i;inde bulunanlan da tehlikeye attyor.•
211
Ote yandan, hizla bi.iyi.iyen bu finans kapitali daha zen­
gin uluslardan -tabii yalmz baTJ§t;J yollardan olmayarak­
elde edecegi somiirgeleri yalmzca elde tutmak» niyetinde de­

gildir (i;i.inki.i i;ok bi.iyi.ik bir hizla artmaktad1r). Amerika Bir­


le§ik Devletlerinde son y1llarda gori.ilen ekonomik geli§im Al­
manya'dan daha tuzhd1r, ya/ruz ve bundan otiirii de, modern
Amerikan kapitalizminin parazit karak�eri ozellikle belirmi!?­
tir. Bir yandan da, bir kar§da§tirma yapmak ii;in, cumhuri­
yeti;i Amerikan burjuvazisi ile monar§ist Japon ya da Alman
burjuvazisini ele ald1g1m1z zaman emperyalizm i;agmda kes­
kin poliltik aynhklarm son derece azald1gm1 gori.iri.iz. Bunun
nedeni, aynhklarm onemsiz olmas1 degil, kar§1m1zda parazit­
ligin bi.iti.in karakteristiklerini ta§Jyan bir burjuvazinin bulun­
mas1d1r.
Bir i;ok illk elerin bir i;ok sanayi kollarmdan bi­
rindeki kapitalistlerin yiiksek tekelci karlar elde etmesi, ka­
pitalistlere, i§t;i sm1fmm baz1 boli.imlerini ve bir si.ire de olduk­
i;a bi.iyi.ik bir azmhgm1, bozmak ve bunlan belirli bir sanayi­
in ya da i.ilkenin burjuvazisi yararma ve otekilerin zararma
kendi yanlarma i;ekmek imkanm1 saglar. Di.inyanm boliinmesi
konusunda emperyalist uluslar arasmdaki aynhgm yogunlas,­
mas1 bu i;abay1 artt1t1r. Boylelikle emperyalizm ile oporti.inizm
arasmda bir baglant1 yaratdmJ§ olur; bu durum ilk once en
belirli olarak ingiltere'de gori.ilmi.i§ti.ir, i;i.inki.i emperyalist ge­
li§imin belirli yanlan oteki i.ilkelerden once ingiltere'de ortay )
i;1km1§t1r.
Mesela Martov gibi baz1 yazarlar, emperyalizm ile i�i
hareketindeki oporti.inizm -ki gi.ini.imi.izde hayli belirgindir­
arasmdaki ili!?kiyi gormek istemiyor ve (Kautsky ve Huys­
mans gibi) a§ag1daki •resmen iyimser" yargilara sap1yorlar:
Eger oporti.inizmin geni§lemesinin nedeni kesin olarak ileric.
kapitalizm ise, ya dp, oporti.inizme kayanlar kesinlikle iyi i.ic­
ret alan i§t;ilerse vb. kapitalizm dii!fmanlarmm davas1 umut­
suzdur. Bu t;e§it bir •iyimserlik" konusunda hit; bir di.i§e ka­
pilmamahd1rlar. Bu. oportii nizm ai;1smdan bir iyimserliktir.
Oporti.inizmi saklamaya yarayan bir iyi mserliktir. Geri;ekten
de oportiinizm geli§iminde goriilen olaganiistii luz ve ozellik­
le onun ba§kaldtr1c1 karakteri, zaferinin uzun bir sure devam
rdecegini garanti etmez; saghkh viicut iizerinde t;tkan bir ap
�enin htzla biiyiimesi yalmzca bu apsenin daha t;abuk patla·
masma ve viiciidun bu apseden daha t;abuk kurtulmasma ya­
rar. Bu konuda en tehlikeli insanlar, emperyalizme kar§t ya­
ptlacak sava§tn oportiinizme kar§t yaptlacak sava§la s1ms1k1
baglanmadtkt;a utant; ve diizenbazhktan ba§ka bir §ey olmad1-
gm1 anlamak istemeyenlerdir.
Emperyalizmin ekonomik niteligi iizerine bu kitapta
soylenenlerden §U anla§thyor: Emperyalizmi degi§im halinde­
ki kapitalizm, ya da, daha kesin olarak, can t;eki§en kapitalizm
olarak tammlamahytz. Burjuva ekonomistlerinin modern ka­
pitalizmi tammlarken stk stk • kenetlenme., • beraber­
lik" gibi terimlere ba§vurmast bu konuda t;ok ilgirn;-tir.
Bankalar • geli§im fonksiyonlanna ve akt§lanna uyarak salt
ozel te§ebbiis olarak kalmamt§lar, ozel te§ebbiis stmr­
lannm dt§tna t;tkmt§lardtr.» Bu sozleri soyleyen Riesser
biitiin agtrba§hhgt ile sozlerine §Unlan da ekliyor: Marksist­
lerin • sosyalizasyon• iizerindeki • kehanetleri dogru t;tkma­
mt§ttr-.
Peki oyleyse bu • kenetlenme• sozciigii neyi gosteriyor?
Sadece goziimiiziin oniinde get;en akt§tn en belirgin yamm.
Gozlemcinin teker teker agat;lan sayd1gm1, ama ormam gO­
remedigini, gereksizi, raslantth olam, karma§tgt tutsakt;a kop­
ya ettigini; gozlemcinin elindeki bol ham madde altmda ezildi­
gini ve bunlann anlammt ve onemini degerlendiremedigini.
Hisse senetleri miilkiyeti ve miilk sahipleri arasmdaki ili§­
kiler • raslantth bir yoldan birbirlerine kenetlenir.• Arna bu
kenetlenmenin tam altmda yatan etken iiretimin degi§en sos­
yal ili§kileridir. Biiyiik bir te§ebbiisiin dev gibi biiyiidiigii, ve
ekieki geni§ bilgi malzemesine dayanarak ham mad.de
a rzmt milyonlarca insan 1t;m gerekli olanm ii�e iki
ya da dortte iit;iine kadar planlaytp orgiitledigi; ham madde­
lerin, sistemli ve organize bir §ekilde, bazen yiizbinlerce ki­
lometre otelerde iiretime en uygun yerlere ula§ttr1ld1g1; t;e-
�itli maddelerin yap1s1 m bir tek merkezin ba§mdan sonuna
dek denetledigi; urunle rin milyonlarca tuketiciler arasmda
bir tek plana gore dag1t1ld1g1 (Amerikan • petrol trostu niin•
Amerika v e Alma nya'daki petrol dag1t1m1 gib i ) bir zamanda
bir uretim SOSyalizasyonU kar§ISmda bulu nmaktay1z demek­
tir, sadece bir •kenetlenme" nin degil.

Alman emperyali zminin buyuk hayram Schulze-Gaver­


nitz §byle bagmyor:

«Alman bankalarmm yuksek yonetimi bir kai; ki�inin eli­


ne verildiginden, b u ki�ilerin i;ali§malan kamu i i; i n bugi.in
bakanlar kurulundan i;ok daha onemlidir.• (Bankac1larm, ba­
kanlarm, sanayic ilerle mal sahiplerinin • birbirlerine kenetlen­
mesi• burada bil inmemt!zlikten geliniyor) ... • Degindigimiz ge­
l i§im egilimini sonuna kadar goturecek olursak: Ulusu n para
kapitali bankalarda b irl�ecek; bankalar karteller halinde bir­
le�ecek; ulusun yat1run kapitali tahviller haline gelecek; boy­
lece Saint-Simon'un parlak dii§ii de geri;ekle�mi§ olacak: 'Eko­
nomik il i�kilerin duzenli kurallara uymadan geli§mesi yuzun­
den bugunun uretiminde gorulen anar§inin yerine uretimde­
k1 orgiit gei;ecektir. Uretimi birbi rlerinden habersiz insanla­
rm ekonomik ihtiyai;lanm bilmeyen ayn ayn yap1mc1lar
degil, sosyal bir kurum bii;im lendirecektir. Sosyal ekono minin
geni� alanlanm daha yuksek bir yerden gorebilecek olan mer­
kezi bir yonetim kurumu uretimi but u n toplumun yaranna
di.i.zenleyecek, uretim arai;lanm gerekli ellere verecek ve hep·
sinden de ust u n olarak uretim de tuketim arasmda surekli
bir uyum bulunmasma dikkat edecektir. Bugun ekonomik i§
gucunu bir oli;ude orgutlemeyi gorev edinen kurumlar da, ban­
kalard1r.' Saint Si mon'un dii§ii daha ileride geri;ek le§ecek. Ne
ki, b i z geri;ekle§tirme yoluna girmi� bulunuyoruz. Bu, Ma�'"
m du�undugunden ayr�, ama yalmzca bii;im bak1mmdan ayn,
bir Marksizmdir. •

Korkuni; bir Marksizm • reddiyesi•! Marx'm, Saint-Si­


mon'un dii!ileri, b i r dahinin dii§leri, ama sadece du�leri, uze-

214
rinde bilimsel ai;1dan yapt1g1 incelemeden kesin bir donii§ ( * ).

NiKOLAi LENiN :
191 7 DEVRiMiNiN TAKTiKLERi UZERiNE

Marksizm s1mflar1.n kar§1hkh ili§kilerinin ve her tarihsel


andaki somut ozelliklerinin son derece tam ve nesnel olarak
incelenmesini gerektirir. Biz Bol�vikler bu geregi her zaman
§a�maks1zm ye r ine getirmeye i;ah§mI§JZd1r, i;unki.i bu davra­
n� politikay1 bilimsel temellere oturtmak ii;in kesin olarak ge­
reklidir.
Marx ve Engels •Bizim ogretimiz bir dogma degil, bir
pratik k1lavuzdur• derlerdi ve • formullerin• ogrenilip ezber­
lenmesine gulerler, buna hakh olarak k1zarlard1. <;unku • for­
muller, yalmzca, tarihsel surecin her bir B§Bmas1run SO ·
mut ekonomik ve politik §artlarma gore ister istemez degi§­
tirilecek gene/ gorevleri gosterebilirler.
0 halde, devrimci proletarya partisinin bugunku gorev­
lerine ve i;ah§ma b ii;imlerine k1lavuzluk edecek tam nesnel
gert;;ekler nelerdir? Rusya'da •Bugunku durumun ozel yamm»
devrimin birinci evresinden ikinci evresine s�i§ olarak gos­
termi§tim. Ve bundan oturu de ana slogamm1zm, o andaki
•ilk gorevimizin» �u olmas1 gerektigini soylemi§tim: • i§­
i;iler, sizler <;arhga ai;t1g1mz ii; sava§ta buyuk bir proleter kah·
ramanhg1, halk kahramanhg1 gosterdiniz; §imdi devrimin ikin­
ci evresinde zafere ula§mak ii;in gereken orgutlenmede, pro­
le:e< ve ha!k orgutlenmesinde de harikalar yaratmahsm1z. u
B:rinc '. evrenin ozelligi neydi?
Devlet iktidanm burjuvaziye ge�irmek.
l 9 1 7 $ubat - Mart devrimillden once Rusya'da iktidar
Pski bir �m1fm elindeydi, yani, Nikola Romanov'un ba§mda
bulundugu toprak sahibi derebey s1mfmm elinde.
$imdi, bu devrimden sonra, iktidar baijka bir sm1fm, yeni

( =� ) a.k. sayfa 721-ZS.

215
bir sm1fm, yani burjuvazinin eline ge�ti.
iktidarm bir s1mltan otekine ge�mesi, gerek tam olarak
bilimsel ve gerekse pratik siyasal anlamda, devrimin ilk,
ana temel ta§1d1r.
Burjuva ya da demokratik burjuva devrimi Rusya'da
buroya kadar tamamlanmJ§t1r.
Bu noktada bize kar§J �tkanlarm, kendi lerine • eski bol­
=-:evi kler- diyenlerin �1kard1klar1 giiri.ilti.ileri i§itiyoruz: Bur­
JUVa demokratik devrimin, d iyorlar, •yalmz proletarya ve koy·
lulerin devrimci demokratik diktatorli.igi.i ile tama mlanacag1-
m • her zaman soylemedik mi? Aym zamanda burjuva demok­
ratik bir devrim olan koyli.i devrimi sona erdi mi? Tersine. bu
devrimin ba§lamam1§ bile oldugu bir ger�ek degil mi?
Benim cevab1m §U: Gene/ olarak Bol§evik sloganlari 'lie
fikirleri gi.ici.ini.i tastamam tarihten ahr; ama somut olarak 0-
iaylar daha ozgen, daha ozel, daha �e§itlidir.
Bu ger�egi gormemezlikten gelirsek, ya da unutursak,
ger�ek durumun ozel ve yeni yanlartm inceleyec:ekleri
yerde, bir formi.ili.i anlams1zca ezberleyip tekrarlayan ve bu
y�den partimizin tarihinde bir �ok kereler koti.i bir rol oy·
namJ§ olan §U •eski bol§evikler-· e benzeriz.
•Proletarya ve koyli.ilerin devrimci demokratik diktator­
li.igi.i• Rus devriminde §imdiden bir vak1adU'; �ilnkii
bu •formi.il• yanhzca smlflar arasmdaki karftl1kl1 ili§kileri on­
gori.ir; bu kar§ihkh ili§kileri, bu i§ birligini gen;ekle§tirecek so­
mut politik kurumlan ongormez. i§�iler ve Erler Temsilcileri
Sovyeti • ile •Proletarya ile koyli.ilerin devrimci demokratik
diktatorli.igi.i• bir ger�ek olmu§tur.
Bu formi.il art1k eskimi§tir. Olaylar bu formi.ili.i, formi.il·
ler alanmdan ger�eklilik alanma aktarmi§lar, ona can ve ka11,
somut bir bi�im vermi§ler ve boylece onu degi§tirmi§lerdir.
�imdi oni.imi.izde yeni ve ayri bir gorev var: Bu diktatc•r
li.igun i�inde bulunan pfoleter elemanlariyla (anti-savunmac1-
ler, enternasyonalistler, komi.ine ge�meden yana olan •komi.i"
nist• elemanlar) ki.i�i.ik ma) sahibi, ya da ki.i�i.ik burjuvazi e­
lemanlan (Chkheidze, Tseretelli, Steklov, Sosyalist Devrim-
ciler ve ba§ka devrimci savunmac1lar, y ani, komiine dogru git­
me hareketine kar§t olanlar ve burjuvaziyi, burjuva hare­
ketini •destekliyenleP) arasmda bir aynhk yaratmak.
Bugiin artik •proletarya ve koylii devrimci demokrat;;.:
diktatorliigii•nden soz eden bir insan yalmzca zamamn geri­
sinde kalmt§ ve boylece pratikte kii<;iik burjuvaziden yan3
ge<;mi§ ve proletaryanm smif sava§tna kar§t gelmi§ biri c! e ­
mektir. O n u devrim oncesi •Bol§evik• antikalan ar§ivine ( c e 5 ·
k i bol§evikler• ar§ivine d e denebilir) kald1rmak gerekir.
Proletarya ve koyliiniin devrimci demokratik diktator­
liij;ii zaten ger<;ekle§mi§tir, ama <;ok ozgen bir bi<;imde ve h i­
yiik <;apta onemli degi§ikliklerle. ilerde mektuplanmda b u n ·
I a n e l e alacag1m. �imdilik § U dogruyu anlamak gerekir k i b i r
Marksist olaylan, kesin vak 1alan a<;tk<;a gormeli, giinii ge<; ·

mi§ bir teoriye baglanmamahd1r; <;iinkii bunlar, biitiin teorilei·


gibi, yalnuca ana <;izg1y1 ve genel olam gosterir­
ler; yalmzca ya§ayan ger<;ekteki karma§tkhklarm geni§ bir b i ­
<;imde v e yakla§lk olarak anla§tlmasma yararlar.
«Teori, dostum, gridir, ama ye§il, hayatm olilmsiiz aga-

Burjuva devriminin • tamamlanmasm1� hala eski anla ·


YI§lar gorenler, ya§Iyan Marksizmi bir oliiye feda etmektedir­
ler. Eski kavrama gore proletarya ve koylii egemenligi. d i k ­
tatorliigii, burjuvazi egemenliginden sonra gelebilir v e oyle
olmahd1r. Arna pratikte oyle olmad1: <:;:ok ozgen, yeni ve gorill ­
memi§ bir kBT§lhkh kayna§mB oldu. Bir yanda burjuva ege­
menligi (Llov ve Guchkov hiikiimet i ) , ote yanda proletary'l
ve koyliiniin devrimci demokratik diktatorliigii, aym z a man­
da, yanyana ya§ad1, proletarya ve koylii, iktidan isteyerek
burjuvaziye b1rakt1 ve kendisini isteyerek burjuvazinin ku:o.·­
rugu durumuna soktu.
�uras1 unutulmamahdtr ki t'etrograd'da iktidar fii-
len i§<;ilerin ve askerlerin elinde<lir; y e n i hi.ikiimet bunlara
kar§t zor kullanm1yor ve kullanmaz da, <;iinkii polisi yok, balk ·
tan ayn bir ordusu yok. Bu bir ger<;ek; Paris Komiiniiniin
devlet tipine ozgii bir ger<;ek. Olaylar eski planlara uymuyor.

21 7
insan sene/ olarak •proletarya ve koylii diktatorliigii• sCizciik­
lerini, anlamm1 yitirmi§ olan sozciikleri, tekrarlay1p duraca­
gma planlarm1 gen;eklere uydurmay1 bilmeli.
Soruyu daha iy i aydmlatmak i<;in ba�ka bir a<;1dan ell!
alahm:
Bir Marksist sm1f ili§kilerinin saglam temelinden hi<; bii
zaman ayagm1 kesmemelidir. Burjuvazi iktidardadi.r. Arna
koylii y1gmlan da, bir burjuvazi, ba§ka bir duzeyde, ba�ka bir
<;e�it, ve ba§ka bir karakterde bir burjuvazi degil midir? B u
taplum katmm iktidara selemiyece�i ve boylece burjuva de­
mokratik devrimi • tamamlayamayacag1• nereden <;1k1yor? Bu
neden olmasm?
Eski Bol§evikler <;oklukla sorunu boyle ele ahyorlar.
Onlara cevab1m §U: Olabilir. Arna bir Marksist belirh
bir durumu incelerken olabilirden degil, fiili ger<;ekten yo­
la <;1 kmahd1r.
Fiili durum §U ger<;egi gosteriyor: Serbest<;e se<;ilmi§ 1>­
lan asker ve koylii temsilcileri, ikinci, paralel hiikiimete ser­
best<;e giriyor ve bu hiikiimeti serbest<;e destekliyorlar, geli§­
tiriyorlar ve tamamhyorlar. Ve yine serbest<;e iktidarlarnu
bur juvaziye teslim ediyorlar. Bu olay Marksist teoriyi hi<;
de « zay1flatmaz•; <;iinkii, bildigimiz ve s1k s1k tekrarlad1-
g1mu gibi, burjuvazi yalmz zora ba§vurarak ya§amaz, aym
zamanda sm1fsal bilin<;sizlikten, eski geleneklerden, y1gmla­
rm orgiitlenme korkakhgmdan ya da yoksunlugundan yarar­
lanarak iktidarm1 siirdiiriir.
Bugiiniin ger<;ekleri kar§lsmda bir insanm bu olaya ar­
kasm1 donmesi ve •imkan•lardan soz etmesi yalmzca giiliin<;­
tiir.
Koyliiler biitiin topraklan ve biitiin iktidan ele ge<;ire­
bilirler. Bu imkam hi<; unutmadan, kendimi giinliik olayla­
rm i<;ine kapatmadan, toprak programm1 yeni ger<;eklere gore
kesinlikle ve a<;1k<;a for;niile ediyorum. Yeni ger<;ekler §Udur:
Tanm i§<;ileri ve yoksul koyliilerle toprak sahibi koyliiler J­
rasmdaki u<;urum gittik<;e artmaktad1r.
Bir imkan daha var: Koyliiler, burjuvazinin etkisinde

218
kalan, savunmac1hga yonelen, Kurucu Meclisin toplanma
giinii bile bilinmedigi halde bu Meclisin toplanmasm1 bek­
lemek gerektigini soyleyen Sosyalist - Devrimcilerin o­
giitlerini dinleyebilir ler. Koyliiler burjuvazi ile olan bugiinkii
uzla§malanm siirdiirebilir ve uzatabilirler. Bu uzla§ma hem
bi-;im, hem de pratik bak1mmdan i�-;i ve Asker Temsilcileri
Sovyetlerinde ger-;ekle§mi§ bulunuyor.
Bir -;ok §eyler olabilir. Koylii hareketini ve toprak prog­
ram1ru unutmak biiyiik bir hata olur. Arna fiili durumu da
unutmak yanh§tlr, ve fiili durum burjuvazi ile koylii arasmda
bir anla§mamn, sm1fsal bir i§birli�inin varhgm1 gosterir.
Bu ger-;ek bir ger-;ek olmaktan -;1kt1g1, koylii kendisim
burjuvaziden ay1rd1g1 giin, bu, burjuva demokratik devriminin
bir yeni evresi olacakt1r. Bunu aynca anlatacag1m.
ileride boyle bir evrenin gelecegini dii§iinerek, koyliilerin
uzla§tiklari bir zamanda bu�iinkii �orevini unutan bir Marksist
bir kii-;iik burjuva olur. <;iinkii proletaryaya kar§l bur­
juvaziye �uveni savunmu� olacakt1r ( •kii-;iik burjuvazi, koy­
lii, burjuva-demokratik devrimin sm1rlan i-;inde kendilerini
burj uvaziden aynmahd1rlaP ) . ..
Boylesine bir ki§i tath bir Louis Blanc, tath b ir Kautsky·
cidir, devrimci bir Marksist degil...
Cahil insanlar, y a da Plekhanov gibi Marksist donekleri,
Anar§izm, Blanquism v e daha bir -;ok §ey diye bag1rabilirler.
Arna ger-;ekten dii§iinmek ve ogrenmek isteyenler bilirler ki
Blanquism iktidan bir azmhgm ele ge-;irmesi demektir, oysa
i§.;i, Tanm i§-;isi, Asker ve Koylii Temsilcileri Sovyetleri halk
c;o�unlu�unun dolays1z bir orgiihidiir. Bu Sovyetlerin ic;inde
yap1lacak bir etkileme sava§l, Blanquism -;ukuruna dii�emez,
kesinlikle
olamaz bu. Anar§izme de dii§emez, -;iinkii anar§izm
burjuva egemenliginden proletarya egemenligine aec;i§ done­
mnde bir devletin ve bir devlet, �iiciiniin aerekli�ini yads1r.
Oysa hen, biitiin yanh� anla§llma ihtimallerini ortadan kal­
dU"mak i -; i n, bu donemde bir devletin gerekliligi iizerinde o ­
zellikle duruyorum; a m a , Marx'a v e Paris Komiiniiniin dene­
yine dayanarak, ah§ilagelen parlamanter burjuva devletinin

219
degil, daimi ordusu olmayan, halka kar§lt polisi bulunmayan,
halk iizerinde bir memur egemenligi kwmaml§ olan bir dev­
letten soz ediyorum.
�imdi Kamenev Yolda§m Pravda mn 27 nci say1stnda be­
'

nim ileri siirdiigiim tezler ve yukarda a-;1klad1g1m gorii§lerl�


olan • aynhk•larm1 nas1! formiile ettigini gorelim. 0 zaman
tezleri daha iyi anlam� olacag1z:
• Lenin Yolda§m gene! p!anma gelince,... diye yaz1yor Ka­
menev Yolda§, •bu plan bize kabul edilemeyecek bir plan
gibi goriiniiyor, -;iinkii burjuva demokratik devrimin tamam­
land1h kestirimine dayamyor ve bu deVTimin hemen sosya­
list bir devrime donii§tiiriilmesine gore hesaplanml§.•
Burada iki biiyiik yanh§hk var:
Bur juva demokratik devrimin •tamamlanml§• olmas1 so­
runu yanh§ olarak /ormiile edilmi§tir; soyut, basitle§tirilm1�.
eger denebilirse, tek renkli olarak. yani nesnel ger-;ege uyma­
yan bir yoldan formiille§tirilmi§tir. Sorunu boyle formiille§·
tirenler, bugiin • burjuva demokratik devrim tamamlanml§
m1d1r ? � diye soranlar ve ba§ka bir §ey sormayanlar, kendile­
rini ger-;ek durumu anlamak imkanmdan uzakla§tJrml§ olw ­
lar Ger-;ek durum -;ok karma§t.ktu, en azmdan •iki
renkli•dir. Bu... teori bak1mmdan. Pratikte ise, bu ki§ile'.·
kendilerini kii-;iik bur juvaziye tesli1:::i etmi§lerdir.
Ger-;ekte hem iktidarm burjuvaziye ge-;tigini (burjuva
demokratik devriminin bilinen tipte •tamamlanmas1•) hem de
hiikiimete paralel olarak, hiikiimetle yanyana, •proletarya
ve koyliiniin devrimci-demokratik hiikiimeti•ni temsil eden
bir hiikiimetin varoldugunu goriiyoruz. Bu •ba§ka hiikiime+.,
iktidan isteyerek bur juvaziye buakml§ ve kendisini bur juv'.l
hukiimetine isteyerek baglaml§hr.
Kamenev Yolda§m, •Burjuva demokratik deVTimi ta­
mamlanmaml§tl• diyen eski Bol§evik formiilii bu ger-;egi
kar§1lam1yor mu? Hayu. 0 formiil artik esk.imi§tir. Deger­
sizdir. Olmii§tiir. Ve enu diriltmek i�n yapllacak biitiin -;a
balar bo§unadir.
ikincisi, pratik bir sorun. Burjuva hiikiime tinden ayrr 0-
zel bir « proletarya ve koylii devrimci demokratik d i k tatorliigii·
niin• Rusya'da hala miimkiin olup olam1yacagm1 kim s0yleye­
bilir? Marksist taktikler bilinmeyen unsurlar iizerine kurulma­
mahdtr,
Arna hala olabilirse, o zaman yalmzca ve ancak bir tek
yolla olabilir; proleter elemanlart kii<;iik bur ju vazi
elemanlarmdan hemen ve kesin olarak aytrmakla. Neden?
<;iinkii biitiin kii<;iik burjuvazinin !lovenizme (savunmacthga)
doomesi, burjuvaziyi •desteklemesi•, burjuvaziye baghhgt ka­
bul etmesi ve burjuvastz kalmaktan korkmas1 bir raslant1 de­
gil, bir zorunluluktur.
Kii<;iik bur juvazi bugiin iktidara ge<;ebilecegi halde bu·
nu yapmak istemezken iktidara nas1l itilebilir?
Ancak proletederin kendilerini ay1r mas1 ve ancak
kii<;iik bur juvaz inin korkakhgm1 iizerinden atm1!l bir pro­
leter smtf sava!l•· anc.:: k kii<;iik bu rjuva etkisinden hem
J!l hem laf baktmmdan kurtul mu;1 olan proleterlerin kendi a­
ralarmdaki dayant!lmalarm1 pekle!ltirmeleri olaylan kii<;iik
bur juvazi i <; i n •stkt!ltkn duruma getirebilir ve, belirli durum-
lar altmda, iktidart almaya onlan zor/ayabilir... .
Sovyet'lerdeki proleter elemanlari, kii<;iik bmjuva ele­
manlarmdan hemen ve bir daha geri donmeyecek !lekilde ay1-
ranlar hareketin <;1kannt, iki olabilecek durumda da korumu§
olacaklard1r: Rusya bur juvaziye baglanmadan ozel bir • pro­
letarya ve koylii di ktatorliigii•nden ge<;se de, kii<;iik bur juvazi
kendisini burjuvaziden koparamaytp (sosyalizm kuruluncaya
degi.n) bizimle burjuvazi arasmda gidip gelse de...
•Burjuva demokratik devrimi tamamlanmam1!lt1r• gibi ba­
sit formiille i!l gormeye <;ah!lanlar kii<;iik burjuvazinin burju­
vaziden baguns1z olabilecegini garantilemi� ve bOylece ken
dileri.oi kii<;iik bur juvazinin merhametine umutsuzca teslim
etmi!llerdir.
Bu arada • for miil•, proletarya ve koylii diktatorliigii ko­
nusunda •iki Taktik• (Temmuz 1905) ba!lhkh yaz1m1 anmak
fena otmaz. 0 yaztda ozellikle !lWlU belirtmi�m:
•Diinyadaki her !ley gibi, proletarya ve koylii devrimci
demokratik diktaforhigiiniin de bir gei;mi§i ve gelecegi var­
d1r.... •

Kamenev Yolda�n yanh§hg1 1 9 1 7'de bile devrimci pro-­


letarya ve koylii demokratik diktatorliigiiniin yalmzca s�mi­
§ini gormesidir, oysa onun gelecegi ba§lamJ§tlr bile; i;iinkii
geri;ekte iicretli i§i;ilerin i;1karlan ve politikalan ile patronun­
kiler, hele emperyalist sava§ kar§Jsmda • savunmaohk• gibi
onemli bir konuda, §imdilik ayrilml§ bulunuyor.
Ve bu, beni Kamenev Yolda§m yukanda ald1g1m yaz1 ·
smdaki ikinci yanh§a getiriyor. Plemm1 • (burjuva demokra­
tik) devrimi sosyalist bir devrime donii§tiirmeye gore hesap­
lanmJ§• olmakla sui;luyor beni Kamenev Yolda§.
Bu dogru degil. Devrimimizi sosyalist bir devrime •he­
men donii§tiirmek• ii;in yapJlmJ§ bir hesap yok. Bunun tehli­
kelerine dikkati i;ekiyorwn ve 8 inci Tez'de §UOU soyliiyorum:
•Bizim bugi.inki.i gorevimiz sosyalizmi getirmek• degildir ...
Hesaplarm1 devrimimizin hemen sosyalist bir devrime
donii!itiiriilmesine gore yapan bir insamn giinliik bir gore•1
olarak sosyalizmin getirilmesine kar§J olam1yacag1 ai;ik degil
mi?
Bund� n ba§ka, • bugiin• ii;in Rusya'da bir • Komiin Dev ­
leti» (yani, Paris Komiinii tipinde orgiitlenmi§ bir devlet)
kurulamaz, i;iinkii bunun ii;in biitiin Sovyetlerdeki (ya da
Sovyetlerin i;ogundaki ) temsilciler i;ogun/ugunun, Sosyalis::
Devrimcilerin, Chkheidze, Tseretelli, Steklov vb.'lerin, tak­
tik ve politikalarmdaki yanh§hklan ve tehlikeleri ai;1ki;a gor­
memiz gerekir. Bu balumdan hesabmu, yalmzca, sab1rla
yapilacak ai;1klamalara dayad1g1m1 ai;1ki;a ve kesinlikle
soyledim ( •hemen• geri;ekle§tirilebilecek bir degi§imi yapa­
bilmek ii;in sabrrh olmak gerekir m i ? )
Kamenev Yolda§ burjuvalarm Paris Komiinii konusun­
daki saplantilarm1, yani, sosyalizmin •hemen• getirilmek is­
tendigi dii§iincesini yeniden dile getirmekten kai;mm1yor. BOyle
bir §ey yok.. Komiin, ne yaz1k ki, sosyalizmi getirmekte i;ok
yava§ davrand1. Komiin'iin geri;ek ozii, genellikle burjuvala­
rm ele ald1g1 bii;imde degil, ozel bir devlet tipi yaratmJ§ olma-
smdad1r. Bu tipte bir devlet Rusya'da bugiin yarat1lml§ bulu­
nuyor: i�i ve Asker Temsilcileri Sovyetleri.
Kamenev Yolda§ bu&i.inki.i Sovyetler gen;egi ve bu ger­
i;egin onemi, bunlarm komiin devleti ile aralarmda mevcut
tip benzerligi, sosyal ve politik karakter benzerligi iizerinde
dii§iinmiiyor, ve bir olay1 inceleyecegi yerde benim hesaplar1-
m1 •hemen• gelecek bir §eye gore yapt1g1m1 soyliiyor. Bunun
sonucu, ne yaz1k ki, bir i;ok burjuvalarm hep ba§vurduklar:
bir di.izenbazhk oluyor: i§t;i ve Asker Temsilcileri Sovy etleri­
nin niteligini, halkm i;1karma, daha demolaatik, mesela ek­
mek sava§ma daha uy&un bir tip olup olmad1gm1 ara§t1raca­
g1m1z yerde, yani, ozlii olam, olaylann zoru ile hemen onu­
miize getirilen sorunu ele alacag1m1z yerde, bo§, yalanc1, bi­
i;imsel, ana geri;ekte sai;ma, profesorce v e cansiz bir • hesabi­
m hemen donii§iime gore tutma• sorununu ele ahyoruz.
Bo§ bir sorun yanh§ olarak konulmu§tur. Ben •h esab1-
m 1 • ya/ruz ve yalniz i§t;ilerin, askerlerin ve koyliilerin, besin
maddeleri iiretiminin artt1r1lmas1, ve bunlarm daha iyi dag1-
t1m1, askerlerin daha iyi beslenmesi vb. gibi pratik v e zor me­
seleleri memurlardan, polisten daha iyi ba§arabileceklerini�
gore yapt1m.
i§(;i ve Asker Temsilcileri Sovyetlerinin halk y1imlar1run
bag1ms1z i;ah§malarm1 i;ok daha h1zh ve daha ve­
rimli olarak geli§tirebileceklerine iyice inamyorum. Sosyaliz­
me dogru gitmek ii;in ne gibi ad1mlarm at1lmas1 gerektigini
ve bu ad1mlarm nas1! at1lacagm1 onlar daha verimli, daha
kolay ve daha dogru olarak kararla§hracaklard1r. Bir banka­
nm denetimi, biitiin bankalarm bir araya getirilmesi daha sos­
yalizm say1lmaz, yalmzca sosyalizme dogru at1lml§ bir ad1m
say1hr. Bugiin bu ad1mlar1 Almanya'da halkm i;1karlarma
kar§I olarak toprak sahipleriyle burjuvazi at1yorlar. Yann,
bu tedbirler, daha verimli olarak, ha}km i;1karlar1 ii;in alma­
caktir.
Bu tedbirleri ozli.i k1lan ne?
K1thk. Ekonomik orgiitsiizliik. Yakla§an i;okiintii. Sava­
§tn yaratt1g1 felaketler. Sava§m insanoglunda a�1g1 yaralarm
de�eti.
Kamenev Yold� yaz1sm1 �oyle bitiriyor: •Geni§ bir tar­
t1'mada kendi gi:irii§ lirnii. devrimci sosyal demokratik part;
a�dan tek olabilir gorii§ii savunacagtm. Bu gor�ii kabul
ettinnege i;ah�cagun: Eger Parti devrimci proteleter y1gm­
larm partisi olarak kalacak, bir komiinist propogandactla­
grupuna donii!jmeyecekse, bu gorii!jii benimseyecektir.•
Bu sozciikler bana kahrsa durwuun biisbiitiin yanh§ bir
kestirimidir. Ksmenev Yolda§ bir •ytgmlar partisi• ile b i r •pro­
pagandac1lar grupunu• kar§tkar§tya koyuyor. Arna bugiinku
d wum da •y1gtnlar• kendilenni • devrimci• savunm ac11tga kap­
t1rmt§lard1r. �u anda •ytgmlar-m biiyiisiine kaptlmaya kar§t
koymak, y1gmlarla birlik olarak •kalmayt istemek•ten, yani ge­
ne! salgm kar§tsmda yenilmekten, Entemasyonalistler ii;in
daha degerli degil midir? Avrupa'nm biitiin sava§an iilkele­
rinde §OVenistlerin kendi dwumlarmt • halkla birlik olmak ,,
maskesi altmda hakh gostermege i;ah§ttklarmt bilmiyor mu­
yuz? • Y tgm• sarho§lugu kar§tsmda bir siire azmhkta kal­
mak daha onemli degil mi? Bugiinkii durum da, proleterler'i
savunmact ve kiii;iik burjuvaca •ytgm• sarho§lugundan
kurtsrmsk, ana etken olan propagandactlarm gorevi degil mi?
Smtf aynhgt gozetmeksizin biitiin y1gmlann kayna§mastdtr,
salgmm savunmact §artlartm yaratan. Proleter yolu savunan
• propagandactlar grupu•ndan kiii;iimseyerek si:izetmek, bizce.
hit; yakt§tk almayan bir davram�tr ( * ) .

NiKOLAi LENiN :
RUSY A'DA VE AVR UPA'DA DE VRiM

Rus Devriminin gorevlerini nas1! anlad1g1m1z iizerine bir


kai; soz soylememiz gerekir. Biz bunu i;ok gerekli say1yoruz,
i;iinkii boylelikle �art§tan ve nisbeten en biiyiik ozgiir-

( * ) .Taktik Oz.erine Mektupl ar.dan, SEl..El.!ED


.. WORKS. Cilt VJ
(New York. 1929), s. 32-44.

224
liikten yararlanmakta olan lsvit;Te halkt ile aym dili konll§3n
Alman, Franstz ve italyan i§i;ilerine de seslenebiliriz ve ses­
lenmeliyiz de ...
Emperyalist sava§tan nesnel bir zorunlulukla dogan bir
devrimler dizisine ba§lamak Rus proletaryasma dii§mii�r.
Arna Rus proletaryasmm diinya i§i;ieri arasmdr. se,,;kin bir
proletarya oldugu dii§iincesi bize yabanc1d1r. Rus pro­
letaryasmm otek1 Avrupa proletaryalarmdan daha az orsiit­
lenmi!i, daha az haztrhkh ve daha az stmfsal bilini;li oldugu­
nu biliyoruz. Rus proletaryasmt belirli, be/ki de i;ok kiss, bir
donem ii;in diinya devrimci proletaryasmm ozel sava�tlan
yapan bir ozel erdem degil, daha ,,;ok somut tarihsel durum­
lardtr.
Rusya bir koylii iilkesidir; Avrupa iilkelerinin en geri kal­
mt§tdtr. Sosyalizm orada do�rudan do�ruya ve birdenbire ba­
§Brl kazanamaz. Arna, bir yandan. iilkenin koylii karakteri, ote
yandan soylu derebeylerin elinde bulunan geni§ topraklar.
1 905 deneyinin gosterdigi gibi, Rusya'da burjuva demokratil;
devrimine ,,;ok geni§ bir a,,;1 saglayabilir ve diinya sosyalist
devriminin ba§lans1C1, ona dogru attlmt§ bir ad1m o/abilir.
1905 ve 1 9 1 7 ilkbahar deneyinin tastamam dogrulad1g1
gibi, bu fikirler ii;in yapt1gun1z sava§larda Partimiz bi,,;imini
almt§ Ve oteki partilere kar§I uzla§maz bir kavge siirdiirmU§·
tiir ; bu fikirler ii;in sava§maya devam edecegiz.
Sosyalizm dogrudan dogruya ve hemen Rusya'da zafere
ula§amaz. Arna koylii y1gmlan zorunlulukla zaten olgunla§­
mt§ olan toprak devrimini. ileri gotiirebilirler. Bu zaten birim
slogamm12dt. ve §imdi bu gorii§ Petrograd'da hem partimizin
Merkez Komitesi hem de parti gazetemiz Pravda tarafmdan
savunulmaktadtr. Proletarya bu slogan ii;in sava§trken, bir
yanda tanm i§�leri ve onlarla yakmdan ilgili olan yoksul
koyliiler, ote yanda Stolypin'in y:;ipt1g1 •toprak reformu•­
nun ( 1 907-14) giii;lendirdigi zengin koyliiler arasmda ister
istemez 1,;1kacak olan ,,;att§maya gozunu yummayacakt11.
( 1906'daki) ikinci Duma meclislerinde 104 koylii milletvf' ·
kilinin meclise devrimci bir toprak tasanst sunduklaru11 ve
biitiin topraklann millile�tirilmesini ve tam bir demokratik
temele dayamlarak sec;ilecek •mahalli• komitelerin buyrugu·
na verilmesini istediklerini unutmamahytz.
Boyle bir devrim elbette k i sosyalist bir devrim olamaz.
Arna diinya i§c;i hareketine biiyiik bir htz verir. Rusya'daki
sosyalist proletaryanm durumunu ve onlarm tanm i§c;ileriyle
yolcsul koyliiler iizerindeki etkisini c;ok giic;lendirir. $ehirli
proletarya da, bu etkiden giic;lenerek, •i§c;i Temsilcileri Sovyet­
leri . gibi devrimci orgiitleri geli§tirebilir, onlan emperya­
list sava§tn ve bu sava§ sonuc;lanrun agtr yiilriin ii n bask1s1 al ·
t mda iiretim ve mal dag1t1m1 denetimini saglayacak bir dizi
devrimci tedbirler almaya zorlayabilir.
Rus proletaryast tek ba§tna sosyalist devrimi ba§art ile
tamamlayamaz. Arna Rus devrimine oyle bir yon verebilir ki
bu yon sosyalist bir devlet ic;in gereken en uygun �rtlan y a­
ratabilir, ve, bir anlamda, bu devrimi ba11B tabilir. En onemli,
en giiv enilir yard1mc1s1 olan Avrupa ve Amerikan sosyalist
proletaryasmm kesin sava�lar yapmast ic;in gereken §artlan
yaratabilir... (*)

NiKOLAi LENiN :
SOSYALiZMDE KOOPERATiFLER

Bu iilkede kooperatif hareketine yeterince onem veril­


medigini samyorum. Ekim devriminden bu yana, ve Yeni E ·

konomi Politikasmdan (NEP'den) ayn olarak (tersine, bu a­


rada §Unu soylemeliyiz k i , kesinlikle NEP'den otiiri..i ) koope­
ratif hareketimizin §imdi gerc;ekten olaganiistii bir onem al­
d1gm1 herkes anlam1yor. Eski kooperatifc;ilerin dii�lerinin c;o­
gu c;ok garipti, bazan giiliinc; olacak kadar garip. Arna neden
oyleydiler? <;unkii bu eski kooperatifc;iler i§c;i Stntftntn somii­
riicii l er egemenligini atmak ic;in giri§tigi siyasal sava§tn te­
melli, koklii onemini .. anlamamt§lardt. Biz somiiriiciilerin ege-

( *) •bvii;re i;.o;ilerine Veda Mektubu. ndan. Aynt eser, s. 14, 17-2it


menligini atttk ve §imdi eski kooperatift;ilerin dil§lerinde g0r­
dukleri garip, hatta romantik §eylerin t;ogu art1k en at;1k bir
gert;ektir.
Aslmda da, devlet gucu i§t;i sm1fmm elinde olduguna, ve
devlet gucu uretim arat;lanm elinde bulundurduguna gore,
bizim yapmam1z gereken tek gert;ek gorev halk1 kooperatif
derneklerinde orgutlemektir. Halkm hepsi kooperatiflerde or­
gutlendigi gun, s1mf sava§ml, siyasal iktidar sava§Jm vb y i
surdurmenin gerekligine hakh olarak inananlarm get;mi§tE­
resmen alay ederek, kilt;umseyerek hor bakt1klan sosyalis� a ­
mat;lara kendiliginden varilm1§ olacekt1r. Arna buguJt Rus hal­
km1 kooperatiflerde orgutlemenin ne kadar t;ok ve ne kadar
sonsuzca onemli oldugunu butun yolda§lar anlam1yorlar. NEP
politikasm1 kabul etmekle koyluye tuccar olmak, ozel ticaret
yapmak yolunu at;t1k; i§te kesin olarak bu yuzdendir ki
(bir t;oklarmm dil§ilncelerine ragmen) kooperatif hareketi bu
kadar buyuk onem kazand1. Gert;ekten de NEP donemimk·
bize gerekli olan §ey Rus halkm1 yeterince geni§ olt;ude koo­
peratifler it;inde orgutlemektir, t;ilnku §imdi ozel t;ikarlarla,
ticaret t;tkarlanyla, bu t;tkarlarm devlett;e denetiminde, bu
t;ikarlarm kamu t;ikarlarma uydurulmasmda oyle bir yere gel­
dik ki, boyle bir uyumu eskiden bir t;ok sosyalistler olama:;
samrlard1. Butun buyuk olt;ildeki uretim arat;lan uzerind"'
devlet gucu var, devlet gucu proletaryanm elinde, bu proletar­
ya milyonlarca kilt;ilk ve t;ok kilt;ilk koylu ile elele, proletar­
ya koylunun §a§maz onderi, vb. Butun bunlar eskiden ticaret
sand1g1mu ve bugun de NEP doneminde baz1 bak1mlarda11
oyle saymakta hakh oldugumuz kooperatiflerden, yalnu ve
yalmz kooperatiflerden, t a m bir sosyalist toplum t;ikarrr.ak
it;in gerekli olan §eyler degil mi? Tam bir sosyalist toplumu
kurmak it;in gerekli olan §eyler butjin bunlar degil mi? Bu.
daha sosyalist toplumun kurulu§U degildir, ama bu kurullJl i�l
gerekli ve yeterli olan §eydir.
Bir t;ok pratik i§t;ilerimizin degerlendiremedigi nokta da
bu i§te. Kooperatifleri hor goruyorlar ve bunlann once pren­
sip bak1mmdan (iiretim arat;lan devletin eli nde), sonra ki:jylll
ii;in en basit, en kolay ve en anla1j1l1r yoldan yeni duzen� ge·
t;ilmesi bak1rnmdan, olaganustu onernini anlarn1yorlar.
Arna bu da i;ok onernli bir �ey. Her i;e�itten i�t;i birlikie­
r i nden y a rarlamlarak sosyalizrni k u nnak i<;in hayali plantar
yaprnak ba�ka; her kui;uk koy lunun k ur ulu� i;ah�rnalarma ka­
t1lrnasm1 saghyacak bit;irnde onu pratik olarak k u rrnay1 og­
renrnek ba�ka. �irndi bu evredeyiz, bu evreye vard1g1rn1z hal­
de bundan i;ok az yararland1g1rn1z da k u�ku gotiirrnez bir ger­
r;ek.
Serbest sanayie ve ticaret prensibine i;ok onern verdig;­
rni-l it;in N E P politi kasm1 uygularnakta bu kadar ileri gitrne­
dik; koperatifleri gozonunde tutrnad1g1rn1z, kooperatiflerin bu­
yuk onernini unutrnaya ba�lad1g1rn1z it;in NEP'i uygularnak­
ta bu kadar ileri gittik.
Bu •kooperatif• prensibine dayamlarak neler yaptlabile­
cegini ve hernen neler yap1lrnas1 gerektigini okuyucu ile bir­
likte tart1�rnak istiyorurn. B u •kooperatif• prensibini, sosya­
list anlarn1 herkes tarafmdan ai;1k olarak anla�tlabilecek bir
bit;irn de hernen nastl g eli�tirebiliriz ve geli�irrn eliyiz?
Siyasal bak1rndan, kooperatifleri her zarnan it;in yalmz
genel irntiyazlar dan degil, aym zarnanda, rnaddesel karakter­
deki irntiyazlardan da (banka faizleri vb.) yararlanan kururn­
lar dururnuna getirrneliyiz. Kooperatiflere, ozel te�ebbuslere
ai;t1girn1z k r edilerden i;ok , arna pek i;ok degil, hatta ag1r sa­
nayie vb. ye ai;tlan krediler kadar, devlet kredileri ai;rnahy1z.
Her sosyal sistern yalruzca belirli bir smtfm para y a rd1rn1
ile ortaya t;tkar. • S erbest• kapitalizrnin Rusya'ya ne
kadar rnilyonlarca rubleye rnaloldugunu anlatrnak gereksiz.
Bugun art1k �unu anlarnah ve pratik i;ah� rnalanrn1zla uygula­
rnal ty1z k i �irndi en i;ok yard1rn etrnerniz gereken sosyal sis­
ter'n kooperatif sisternidir. Arna yap1lacak bu yard1rn sozcugun
[eft;ek anlarnm d a olrnahd1r, y ani, yard1rn1 herhangi bir koo·
peratif tica retine y a rd1m etrnek diye y o rurnlarnak yetrnez; biz,
yar.dtrn sozcugu ile, 1eri;ekten biiyiik halk y1i}mlanrun kat1lcl1i1
kooperatif ticaretine yard1rn1 anhyoruz. Kooperatif ticaretine
katdacak koyl\ilere hirer bono verrnek e l bette ki dogru bir
yardun bit;imidir; ama onemli olan nokta bu kat1lmamn ni­
teligini anlamak, arkasmdaki dii�iinceyi anlamak, niteligim
ortaya i;1karmakt1r. At;tk konu§me.k gerekirse, bir kooperatif­
t;i bir koye gidip orada bir kooperatif dill<lciru a�1g1 zaman
halk buna kat1lmaz; ama, ayn1 zamanda , kendi i;tkarlanm da
goriirlerse, kattlmak isterler.
Bu sorunun ba§ka bir yam daha var. cUygaro ( her§eyden
once okuyup yazma bilen) Avrupahmn kooperatif hareket­
lerine pasif degil aktif olarak kat1lmasm1 saglamak it;in yap1 ·
lacak i;ok bir §ey yoktur. Ancak dogrusunu S.Oylemek gerekirse .
bu konuda yapmam1z gereken bir atek• ;rey daha var: HalkllTl1-
z1 kooperatif i;ah§malanna kat1lmakla saghyacaklan yararlan
anlayacak ve bu kat1lmay1 orgiitleyecek kadar c uygar•la§tl.f­
mak. Yalmzca bu • tek• §ey. Sosyalizme g�ebilmemizi sagla·
mak it;in ba§ka bir k urnazca araca ihtiyac1m1z yok. Bu •tek•i
ba§arabilmek it;inse tam bir d evrim gerek; halkm hepsi biiyiik
bir kiiltiir geli§imi doneminden gec;rneli. Onun it;in, ilkemiz §U ol­
mahdu: Olabildigi kadar az felsefe ve olabildigi kadar az
cambazhk. Bu bakundan NEP ileri bir ad1mdu, basit koylii­
niin diizeyine uygundur, ondan giiciiniin iistiinde bir §ey is­
temez. Arna biitiin halkm NEP'den yararlanarak kooperatif
i;ah§malarma kattlmas1 biitiin bir tarihsel i;ag1 kaphyacakt1r.
Biz bunu on ya da yirmi ytl it;inde bl1§arabiliriz. Ote yandan,
bu kendine ozgii tarihsel bir i;ag olacakt1r. Bu i;ag1 gei;irmeden
herkes okuyup yazma ogrenmeden, yeterli bir verimlilik d ii ­
zeyine varmadan, halkt kitap okumaya ah§tl.racak bit;imde
geregince egitmeden, bunlar it;in gereken maddesel temeli ya­
ratmadan, meseta kotii hasatlara, ku.rakhga vb. ye kar§t be­
lirli tedbirler olmadan bu amac1m1za varamay1z. $imdi yapa­
cagim1z i§, devrimci icraatla verimli ve iyi bir tiiccar alma ye­
tenegini birle�tirmektir. iyi bir }rnoperatift;i olmak it;ii1
bu yeter. Tiiccar olmak yetenegi demek kiiltii.rlii tiiccar
olmak demektir. Suf ticaret yapmakla i§in bitecegini, iyi
tiiccar olacakl::.nm sanan Ruslar ya da basit koyliiler, iste­
dikleri kadar oyle sansmlar. Yiiriitemezler. Ticaret yaparlar,
ama bu kiiltiirlii tiiccar olmak demek degildir. Bugiin onlar
hirer Asyah gibi ticaret yap1yorlar; ama tiiccar olmak demek
Avrupah gibi tiiccar olmak demektir. Onlan bizden biiyiik bir
�ag aymyor.
Sonui;: kooperatiflere bir i;ok ekonomi, para ve banka im­
tiyazlan tanmmahd1r. Sosyalist devletimiz milletin i;ev­
resinde orgiitlenecegi bu yeni ilkeyi bu yoldan te§Vik edecek­
tir. A:.ia bu, gorevin ancak geni§ bir ana i;izgisi; pratikteki gO-­
revlerin biiti.in muhtevas1m tammlamaz, ayrmttlan ile goster­
mez; yani, kooperatifleri orgiitlerken ne bii;im bir •bono0 (ve
ne §artlarla) verecegimizi, kooperatiflere geregin<;e yard1m e­
debilmek ii;in bu bononun nastl bir bona olmas1 gerektigini,
uygar kooperatifi;iyi ne i;e§it bir bona ile yeti§tirecegimizi ay­
nca kararla§t1rmam1z gerekir.
Yeni Ekonomi Politikas1 iizerine ne zaman yaz1 yazsam
1 9 1 8'de devlet kapitalizmi iizerine yazd1g1m yaz1dan pari;a­
lar ahyorum. Bu yaz1 geni; yolda§lann kafalannda ku§kular
yarat1yor. Arna ku§kular, soyut politika sorunlanndan ileri ge­
liyor.
Yolda§lar devlet kapitalizmi teriminin, iiretim arai;lan­
nm i§i;i sm1fmm elinde bulundugu, i§i;i sm1f1mn politik ikti­
dan elinde tuttugu bir sisteme uygulanabilecegini samyorlar.
•Devlet kapital i zmi0 terimini §U iki nedenden otiirii kulland1-
g1m1 gormiiyorlar: Birinci olarak, bugiinkii tutumumuzla, Sol
Komiinistler denilen grupla yapt1g1m tartt§ma s1rasmdak.i
tutum arasmdaki tarihsel baglant1y1 kurmak ii;in. 0 za­
man da devlet kapitalizminin o giinkii ekonomik sistemden
iistiin olacag1m soylemi§tim. Bildigimiz devlet kapitalizmi ile
yeni ekonomik politikay1 okuyucuya tamt1rken degindigim
i;ok olaganiistii devlet kapitalizmi arasmdaki siirekliligi g0s­
termek benim ii;in 0 s1ralarda i;ok onemliydi. ikinci olarak,
hen her zaman pratik amai;lara onem vermi§imdir. Ve yeni
ekonomi politikam1zm pratik amac1 tavizler vermekti. Ulke-

mizin bugiinkii §artlan altmda tavizler elbetteki tam bir dev-


let kapitalizmi tipinde olacaktu-. Devlet kapitalizmi ii.zerin­
deki tartt§malardan ben bunu anhyorum.
Arna sorunun ba§ka bir yam da var; devlet kapitalizmi-
nin yanma bir §eyin daha konulmast. Bu da kooperatifler so­
rununu ortaya <;tkanyor.
Kapitalist devlette kooperatiflerin ortak kapitalist ku­
rumlar olduklan ku§ku gotiirmez. Yine ku§ku gotiirmez ki 0-
zel -ama kamu topraklan iizerinde kurulmu§ olan ve i§<;i st­
mf mm elinde bulunan devlet giiciiniin denetledigi- kapita·
list t e§ebbiisleri tam sosyalist tipteki te§ebbiisler (iiretim a­
ra<;lan, te§ebbiislerin iizerinde kurulmu§ olduklan topraklar
ve biitiiniiyle devlete ait olan te§ebbiisler) ile birle§tirdigimiz
bugiinkii ekonomik §artlar altmda ii<;iincii bir te§ebbiis soru­
nu ortaya <;tktyor , bu da eskiden prensip olarak otekilerdeh
ayn, bag1ms1z bir tip saytlan kooperatif te§ebbiislerdir. Ka­
pitalizm diizeninde kooperatif te§ebbiisler kapitalist t�ebbiis­
lerden ayn oldugu gibi ortak te§ebbiisler de ozel te§ebbiisler­
den ayndtr. Devlet kapitalizminde kooperatif te§ebbiisler dev­
let kapitalist te§ebbiislerinden, once, ozel te§ebbiisler olma·
Ian baktmmdan aynhrlar. Bugiinkii sistemimizde kooperatif
te§ebbiisler ozel kapitalist te§ebbiislerden ayndtrlar, <;iinku
bunlar ortak te§ebbiislerdir; ama eger topraklan ve iiretim a­
rai;lan devletin, yani, i§i;i smtfmm mah ise, bunlar sosyalist
te§ebbiislerden ayn degillerdir.
Kooperatif hareketi tartt§tld1g1 zaman durum yeterince
gozoniinde tutulmuyor. Devlet sistemimizin ozel yanlanndan
otiirii kooperatiflerimizin biisbiitiin olaganiistii bir onem ald1-
g1 unutulmamah. Verdigimiz tavizleri -ki bunlar da biiyiik ta­
vizier degildir- hesaba katmazsak kooperatif hareketi bizim
§artlanmtz altmda, <;ogu zaman sosyalizmle bir olmaktadtr.
Kooperatif<;iligin geli§mesiyle (yukanda soziinii ettigim
• ufak• istisna dt§tnda) sosyalizmin geli§mesini bir tuttugumuzu
arttk hakh olarak soyliyebiliriz ve aym zamanda §Unu da ka­
lrul etmeliyiz ki bizim sosy alizm anlayt§tmizda koklii bir de·
gi§iklik olmu§tur. 0 d a §Udur: Esk iden politik sava§a, devri­
me, iktidan ele almaya vb. ye onem veriyorduk ve vermek
zorundayd1k. �imdi agirhk noktamm bart§<;t, orgiitleyici, •kiil­
tiir> <;ah§malanna <;evirmemiz gerek. Uluslararast ili§kiler ol-
masayd1, dunya c;apmda durumumuzu saglamla§tlrmak ic;in
c;arpi§mak zorunda kal masaydtk ag1rhk n o ktam121 c;oktan e­
g itim i § lerine c;evirmi§ olacag1m1Z1 soyliyeb ilirim. Arna i§in
bu yuzunu bir yana b1rakacak olursak ve yalmz ic; ekonomik
ili§kileri ele ahrs::.k, c;ah§malanm1zm ag1rhk noktas1 ister is­
temez egitim c;ah§malarma donecektir.

Kaq1mLZda donemimizin iki ana gorevi var: Birincisi,


onceki donemden oldugu gibi devrald1g1m1z tum yarars1z
devlet makinas1m yeniden orgutlemek; son be§ y!I ic;inde yap­
t1g1m1z sava§lar s1rasmda bu makinada koklu bir degi§iklik
yapmad1k, yapamad1k. ikincisi, egitici c;ah§malanmlZI koy­
lulerin ic;ine kadar goturmek. Koyluler ic;indeki egitici c;ah§­
mamn ekonomik amac1 onlan kooperatiflerde toplamaktlr.
Eger butun koyluler kooperatifler ic;inde orgutlenirse iki aya­
g1m1z1 da saglam olarak sosyalizm topragma bas ml§ oluruz.
Arna butun koylulerin kooperatif lerde orgut lenmesi koyl � le­
rin oyle bir k u l t u r duzeyine c;1kmalanm gerektirir ki (halk1�
bu yuk c;ogunlugu koyluler oldugu i c; i n ) bu ba§anya tam b i1
k u t u r devrimi yap1lmadan ula§llamaz.

Kar§lffi!Zdakiler k u ltur bak1mmdan yetersiz bir ulkeyt:


hemen sosyalizmi uygu lamakta oldugumuzu bir c;ok kereler
bize soylediler. Arna §UnU bilmiyorlar ki biz tcorinin (her c;e§it
bilgin taslag1.run yap1§t1g1 teorinin) kestirdigi yolun sonundan
i� ba§lamad1k ve ulkemizde siyasal ve sosyal devrim kultur
devriminden once oldu. � i m d i kar§1m1zda kultur devrimi var.

Kultur devrimi bu ulkeyi tam bir sosyalist u l keye c;e­


virmeye yetecekt.ir; ama bu yol, salt egitim bak1mmdan ( c;un­
k u biz o k uyup yazma b i l m iyoruz) ve maddesel bak1mdan
(c;unku k u l t iir l u olabilmek ic;in belirli bir uretim arac;lan ge­
li§imine ula§mamiz, maddesel bir temelimiz olmas1 gerekir)
i;ok buy ii..k z o r l uklarla doludur. (*)

(*) eJCooperatilc;ilik Uzerine . den. SEL..ECTl:Jl> WORKS, cilt D,

i;ayfa: 830-5.
NiKOLAi LENiN :
ULUSAL KURTULU$ HAREK ETLERi VE
SOSY ALiST DEVRiM

Sosyal devrim bi.iti.in iilkelerdeki proleterlerin birle§ik


eylemi olamaz. Bunun basit nedeni di.inyadaki iilkelerin ve
insanlarm -;ogunun kapitalist geli§im a§amalanna varmamt§
olmalan, ya da bu a§amanm daha ba§lang1cmda bulunmala
ndtr. Sosyalizm biitiin iilkelerde degil, az bir ka-; iilkede, ya­
ni, ileri kapitalizm geli§im a§amasma varmt§ iilkelerde bulu­
nan proleterlerin birle§ik eylemleri ile ba§artlacakbr. Kievsky'
nin bu noktayt anlamamast yapt1g1 yanh§hgm nedenidir. ile­
ri iilkelerde (ingiltere, Fransa, Almanba vb.) ulusal sorun -;ok
eskiden -;oziimlenmi§tir; ulusal birlik amacmt -;oktan yitir­
mi§tir; nesnel olarak, yap1lmas1 gereken • ulusal gorevleP yok­
tur. Bu baktmdan §imdi bu iilkelerde ulusal birlik •par-;alana­
bilir- ve smtf birligi kurulabilir.
Geli§memi§ iilkelerde, biitiin Dogu Avrnpa'da, biitiin sO­
miirge ve yan s0miirge iilkelerde ise durum biisbiitiin ba§ka­
dtr. Bu iilkelerde, gene! bir kural olarak, hale ezilmi§ ve ka­
pitalizm baktmmdan geli§memi§ uluslar var. Nesnel olarak,
bu uluslarm hale ger-;ekle§tirilecek ulusal gorevleri, yani, de­
mokratik gorevleri, yabanc1 bask1s1ru atma gorevleri var.

Engels bu uluslara ornek olmak iizere Hindistan't goste­


nr ve Him;listan'm zaferi kazanacak sosyalizme kar§t bir dev­
rim yapabilecegini s0yler; -;iinkii Engels, ileri iilkelerde za­
fere ula§acak proletaryamn, demokratik tedbirler almakstzm
•otomatik• olarak her yerde ulusal bask1y1 kaldrracagmt sanan
giiliin-; •emperyalist ekonomizm• aktmmdan uzakta bulunu­
yordu -. ( * )

(*) .Bir Marksizm Karikatiirii ·nden SELEC TED WORKS, Cilt XIX
( New York, 1942 ) . S. 245-247. International Publishers C.O. Inc.
LEON TROTSKY :
RVS TARiHiNDE EGRi VE
KARMA GELi$iM KVRALI

Geri iilke ileri iilkelerin elde ettikleri maddesel ve dii­


§iinsel ba§artlan emer. Arna bu emme onun ileri iilkeleri ko­
rii koriine izledigini, ileri iilkelerin gei;mi§te ya§adtklan bii­
tiin a§amalan yeniden gei;irecegini gostermez. Tarihsel dai­
relerin telcran teorisi -Vico ve son ytllarda onu izleyenle­
rin- kapitalizmden onceki eski kiiltiir yoriingeleri \izerinde­
ki gozlemlerine ve bir pari;a da kapitalist geli§imin ilk deney­
lerine dayanmaktadtr. Kiiltiir a§amalarmm ba§ka yerlerde
belirli bir tekran biitiin siirecin mahalli ya da episodik karak­
terine bagltdtr. Ote yandan, kapitalizm bu §artlarm yok e­
dilmesi demektir. B i r anlamda, insan geli§iminin genelligini
haztrlar ve geri;ekle§tirir. <;e§itli uluslarm aym geli§im bii;im­
lerinden gei;meleri geregi ortadan kaldtrtlmt§ olur. Geri bir
iilke her ne kadar ileri iilkiileri izlemek zorunda kaltrsa da
onlan aym strayla izleyemez. Tarihsel geril igin onlara ver­
digi imtiyazdan yararlanarak -ooyle bir imtiyaz vardtr- ya
da zorunlulukla, belirli bir tarihte haztr olarak ilerlemi§ olam
kabul eder, bir siirii orta a§amalan atlar. Vah§iler yay ve ok­
lanm attp hemen tiifegi ellerine aldtlar, gei;mi§te iki si!ah a­
rasmdaki zamam gei;irmeyi beklemediler. Amerika'ya gelen
AVTupa kolonistleri tarihe yeniden ba§lamadtlar. Almanya ve
Amerika'nm bugiin ekonomi baktmmdan ingiltere'yi gei;mi'!
olmalarmm nedeni kapitalist geli§imde ingiltere'den geri kal­
mt§ olmalandtr. Ote yandan, ingiliz komiir sanayiindeki tu­
tutucu (muhafazakar) anar§i - aym zamanda Mac Donald vc
arkada§larmm kafalarmd aki anar§i gibi - ingiltere'nin uzun bi:­
siire kapitalizme oncii rolii oynadtgt zamanlar ii;in odedigi bir
harai;ttr. Tarihsel olarak geri kalmt§ bir ulusun geli§imi, iste�
istemez tarih siirecinin ayncalt a§amalartntn ozel bir bii;im­
de karmala§hrtlmasmt gerektirir. Bunlarm bir biitiin olarak
geliFirilmesi p!ans1z, karl§lk, karma bir karakter ahr.
Orta a§amalarm atlanmas1 imkam elbetteki kesin v�
salt degil. Bunun derecesini eninde sonunda iilkenin ekonomik
ve kiiltiirel yetenekleri tayini eder. Dahas1, geri iilk1:
d1§ar1dan ald1g1 yenilikleri kendi ilkel kiiltiiriine uydururken
i;ogunlukla onlarm temellerini yok eder. Boylece, emme sii­
reci kendi kendisiyle i;atl§an bir karakter ahr. Meselfi, Birin­
ci Petro zamanmda bir klSlm Avrupa tekniginin ve egitiminin,
ozellikle askeri, sanayi ve teknik alanlarda, Rusya'ya sokul­
mas1 i§ orgiitiiniin ana bii;imi olarak serfligi giii;lendinnege
yaraml§tlr. Avrupa si!ahlar1 Avrupa'dan alman bori;lar -her
ikisi de elbette daha yiiksek bir kiiltiiriin iiriinleri- c;arhg1
giii;lendirdi, c;arhk da bundan yararlanarak iilkenin geli§i­
mini geciktirdi.
Tarih kurallarmm §ematik dii§iince ile ortak bir yam
yoktur; diiz yo! izlememek, diiz gitmemek, tarih siirecinin bu
en gene! kurah, en keskin ve tam olarak, geri kalml§ iilkelerin
almyaz1smda goriiliir. Dl§ zorunlulugun vurdugu kami;1larla
geri iilke kiiltiirii atlamalar yapmak zorunda kahr. Boylece
evrensel egrilik kuralmdan ba§ka bir kurah daha ortaya i;1kanr.
Daha iyi bir ad bulamad1g1m1z ii;in buna karma (combined)
geli§im diyebiliriz. Bu terim yolculugun i;e§itli a§amalarmm
bir araya getirilmesini, ayn ayn ad1mlarm birle§tirilmesini,
eski ve i;agda§ bii;imlerin karl§lmm1 g0sterecektir. Bu kural
olmadan, elbette ki biitiin maddesel muhtevas1 ile almmak §ar­
tiyle, Rus tarihi ile ikinci, iii;iincii ya da onuncu kiiltiir sm1-
fmdaki herhangi bir iilkenin tarihi anla§llamaz.
Rus devleti, daha zengin olan Avrupa'nm bask1s1 altm­
da, halktaki zenginligin nisbeten daha biiyuk bir k1sm1-
m Bat1dakinden i;ok yutuyor, ve halk1 yalmz iki kat sefalete
sokmakla kalm1yor, mah olan sm1flarm temellerini de giii;­
siizlendiriyordu. Bu sm1flarm aym 'zamanda destege ihtiyac1
oldugundan, bu smlflar1 zorla biiyiiltiiy or ve biraraya getiri­
yordu. Sonui; olarak biirokla§tlTllm1§ imtiyazh sm1flar hii; bir
zaman tam giii;lerini bulamad1lar ve Rus devleti boylelikle
Asyah istibdada daha i;ok yakla§ml§ oldu. Onaltmc1 Yiizyt-
Im ba§lang1cmda Moskof c;arlarmm resmi olarak kabul
ettikleri Bizans despotlugu soylularm yard1m1 ile Boyar de­
rebeylerini ezdi ve sonra c;arhk koyliileri bu soylulara kole
yaparak derebeylere boy un egdirdi ve bu temel iizerine
Petersburg imparatorluk istibdadm1 kurdu. Serfligin Onal­
tmc1 Yiizydda dogmu§ olmas1, Onyedinci Yiizydda bit;imlen­
dirilmesi, Onsekizinci Yiizydda geli§mesi ve sonunda daha
1 86 l 'de kanunla ortadan kaldmlmi§ olmas1 biitiin bu geli§i­
min ne kadar get; oldugunu gostermeye yeter.
Soylular sm1fmdan sonra rahipler sm1f1 da c;arhk istib­
dadmm bit;imlenmesinde az rol oynamad1, ona U§akhk etti.
JG!ise Rusya'da hit;bir zaman Bat1da Katoliklerin buyrnkt;u
durumuna eri§med i; istibdadm dinsel u§3g1 roliinii oynamak­
la yetindi ve bunu alt;akgoniilliiliigiiniin kar§1hg1 sayd1. Ba§­
papazlar ve metropolidler yalnizca diinyadaki iktidarm tem­
silcileri olarak otoritelerini yiiriittiiler. Patrikler c;arlarla bir­
likle degi§tirildiler. Petersburg doneminde Kilisenin devlete
olan bag1mhhg1 daha da artt 1 . iki bin papaz aslmda biirokrasi­
nin bir part;as1, bir t;e§it incil polisi idi. Buna ka�1hk da Or­
todoks papaz sm1flmn inan1r, toprak ve gelir i§lerindeki teke­
lini daha diizenli bir polis koruyordu.
Yalniz Rus derebeyliginin degil biitiin Rus tarihinin de
giii;siizliigii en iyi ifadesini gert;ek Orta c;ag ticaret ve za­
naat merkezlerinin yoksunlugunda bulur. Rusya'da tanmdan
ayn zenaatkarhk ba§arl kazanamaml§, zenaat ev sanayii ka­
rakterini siirdiirmii§tiir. Eski Rus ¥hirleri ticaret, asker ve
malikane §ehirleriydi, dolay1 siyle iiretim degil, tiiketim mer­
kezleriydi. Hansa'ya benzeyen ve c;arlara boyun egmeyen
Novgorod bile yalnizca bir ticaret §ehriydi, sanayi §ehri de­
gil. Gert;ekten de, koy sanayiinin t;e§itli bolgelere dag1hm1 bii­
yiik olt;iide bir ticaret arac1hg1 ihtiyacm1 yaratml§tl. Arna g0-
1rebe tiiccarlar Bat1da zenaatkar loncalarmm ve tiiccar-sana­
yici kiit;iik ve orta burjuvazinin toplumdaki yerlerini alama­
d1, koylii i;evreleriyle aynlmaz bir halde bagh kald1. Rus ti­
caretinin belli ba§h yollan smular boyuncayd1. Bu yiizden
onderlik t;ok eski bir zamandanberi yabanc1 ticaret kapita i-
nin elinde bulunuyor, biitiin bu siirei; yan-si>miirge bir karak­
ter ahyordu. Rus tiiccan burada Batt §ehirleriyle Rus koyh:­
leri arasmda arac1hk yap1yordu. Bu ekonomik ili§ki Rus ka ·
pitalizmi i;agmda geli�ti ve en kesin ifadesini emperyalist
sava�ta buldu.
Her§eyden once, Asya tipinde bir devletin geli§imini des­
l ekleyen Rus §ehirlerinin toplum hayatmda oynad1g1 onem
siz rol bir • ts!ahat »a da y�r vermedi; yani, feodal - bU.­
rokratik Ortodokslugun yerine bir burjuva toplumunun ihti­
yai;lanna uygun, bir i;e�it modernle§ti rilmi§ Htristiyanhk gei;­
medi. Devlet-Kiliseye kar�t ai;tlan sava§lar koylii mezhepleri­
nin ortaya i;tkmasmdan oteye gidemedi. Bunlann arasmda
Eski inani;hlar en giiliinciiydii.
Biiyiik Franstz Devriminden on be;; y1I once Rusya'd��
Pugai;ev ayaklanmast diye bilinen Kazak, Ural koylii ve i�i­
serf hareketi oldu. Bu biiyiik korkutucu ayaklanma neden bir
devrime i;evrilmedi, nesi yoktu? Ui;iincii bir s1mf1. �ehirler­
deki sanayi demokrasisi olmadan bir koylii sava!jt devrim:>
i;evrilemez, koylii mezhepleri de bir • reformasyon• diize­
yine i;1kamazd1. Pugai;ev ayaklanmasmm sonucu tam ters
oldu - biirokratik istibdat soylular i;rkarlarmm koruyucusu �
larak giii;lendi. Tehlike zamanmda varhgma ihtiyai; duyulan
bir koruyucu oldu. Bii;imsel olarak Petro zamanmda ba§la­
yan Avrupahla§ma sonraki yiizytl ii;inde egemen stmfm, soy­
lu s1mfmm gittiki;e artan istegi oldu. 1 82S'de, bu istegi genel­
le�tiren aristokratik aydmlar istibdadm giiciinii s1mrlamak a··
mac1yla tizJj askeri hareketlere kadar gittiler. Boylece, ilerici
soylular Avrupa geli§iminin bask1s1 altmda, iilkede bulunma­
yan iii;iincii s1mfu� yerini almaya i;ah§ttlar. Arna liberal re­
jimlerini kendi kastlannm egemenli ile birle§tirmek isti­
yorlar ve en i;ok da koyliilerin uyanmasmdan korkuyorlardt.
Onun ii;in gizli hareketin aktlh, fak �t halk y1gmlanndan ayn
bir subay kastmm giri§tigi bir te§ebbiisten ileri gitmemesine
ve sava�lar vermeden kopiik gibi dag1lmasma §a§mamahdtr.
Dekabrist (Arahk) ayaklanmasmm ottemi bu kadardt.
Kendi s1mflannm ii;inde serfligin yerine iicretli i§t;iligin

• 237
gecirilmesini ilk isteyenler fabrika sahibi derebeyler oldu. Rus
bugday ihracatmm artmas1 da ayn1 yonde bir itilim yaratt1.
186 l'de derebeylere dayanan soylular biirokrasisi koylii re­
formunu yapt1. Bu s1rada giic;siiz burjuva liberalizmi onlarm
diimen suyundan gitti. Belirtmek gerekmez ki «;arhk Rusya­
smm ana sorunu olan koylii soru nunu, «;arhk Rusyast, Pru.9-
ya monar!fisinin 90n on y1l ic;inde Almanya'nm ana problem
olan ulusal pekle!ftirme probleminden daha cimrice ve daha
hinazca c;oziimlemi!itir. Bir sm1fm sorunlarmm ba!fka bir sm.f
tarafmdan c;oziimlenmesi geri kdm t!f iilkeler ic;in dogal olan
karma yontemlerden biridir.
Bu karma geli!fim kurah en ac;1k olarak Rus sanayiinin
tarihinde ve karakterinde goriiliir. Gee; ortaya c;ikan Rus sa­
nayii ileri iilkelerin geli!fimini tekrarlamad1, kendisini bu ge­
li!fimin ic;ine soktu. ileri iilkelerin san yeniliklerini kendi ge­
rili.gine uydurdu. Rusya'nm ekonomik geli§imi biitiiniiyle ze­
naatkar loncalan ve yap1mc1 donemini atlad1g1 gib� ayn ayn
sanayi kollan da Bat1da uzun y1llar isteyen teknik verim a!fa­
masma bir tak1m atlamalarla vard1lar. Bu yiizden Rus sanayii
baz1 donemlerde goriilmemi!f bir htzla geli!fti. i lk devrim ile
sava!f y1llan arasmda Rusya'da sanayi iiretimi a!fag1 yukan
bir kat artt1. Olay baz1 Rus tarihc;ilerine •geri kalmt!fhk ve ya­
Va!f geli§im masahn1 b1rakmahy 1z• dedirtti. Gerc;ekte ise smU'­
h geli!fim imkan1n1 tayin eden geriligin ta kendisidir. Bu
gerilik, ne yaz1k ki, eski Rusya'nm tasfiyesine kadar degil,
ayn1 zamanda, onun bugiine kadar gelen bir miras1 olarak siiriip
gider (*) .

LEON TROTSKY
SUREKLi DEVRiM TEORiSi

Siirekli devrim, Marx'm bu kavrama verdigi anlamda, hie;

(*) RUS tHI1l.J\Lt TAR!Ht'nden .New York, 1932) Cilt I.


s. 4-9
bir stmf egemenligi bi1;imiyle W:la§mayan, demokratik aiBma­
da kalmayan, sosyalist1;e tedbirler almakta ve dt?rdan gelen
gerilige kar§t sava§makta devam eden bir devrimdir; yaoi,
bir onceki a§amanm bir sonraki a�mayt saptadtgt, ve ancak
ooti.in stmfh toplumun tam anttlmastyla bitecek olan bir dev­
nm.
Si.irekli devrim teorisinin 1;evresinde yarattlan karga� ·

hgt dagttmak i1;in bu teorinin birle§tirdigi di.i§iinCe yollannt


birbirlerinden aytrmak gerekiyor.

Birinci olarak, bu teori demokratik devrimin sosyalist


devrime doni.i§i.imi.i sorununu kapsar. Ger1;ekten de bu, t eo­
rinin tarihsel koki.idi.ir.
Si.irekli devrim kavramt, Ondokuzuncu Yi.izytl ortala­
rmda ya§ayan bi.iyi.ik sosyalistJer, Marx ve Maf']['t tutanlar ta­
rafmdan b'ilindigi gibi, bi.iti.in sorunlarm bart§la, reformcu ya
da geli§imci yoldan, • rasyonel• ya da demokratik bir devlet
kurarak 1;ozi.imlenecegini sananlarm demokratik ideolojileri­
ne kar§t ileri siiri.ilmi.i§ bir teoriydi. Mal"][ 1848 burjuva devri­
mini proleter devriminin dogrudan dogruya ba§lamast saymat­
tt. Marx •yamldt•, ama bu yamlma eylemsel bir yamlmaydt,
metodolojik bir yamlma degil. 1 848 devrimi sosyalist devri­
me doni.i§medi. Arna bu yi.izden de demokrasi getirmedi. 1 9 1 8
Alman devrimine gelince, b u deVTim burjuva devriminin de­
mokratik yoldan bir tamamlant§t degildir; Sosyal Demokrasi­
nln ba§tnt kestigi bir proleter devrimidir; daha dogrusu, pro ·
letaryaya kar§t zafer kazandtktan sonra yalanct demokratik
bii;imlerini yi.iri.itmek zorunda kalan bir burjuva kar�-devri­
midir.
Bayagt •Marksizm• bir tarih �mast 1;izmi§tir. Bu
'
§emaya gore her burjuva toplumu erge1; bir demokratik re­
jimi ger1;ekl�tirir, bundan sonra yava§ yava§, demokrasi ?rt­
Ian i1;inde, proletaryayt orgi.itler ve sosy alizme goti.iriir.
Sosyalizme ge1;i§ konusunda 1;e§itli gori.i§ler var: A1;tk1;a re­
formcu olan bu ge1;i§in demokrasiye sosyalist muhtevanm dol­
mastyla olacagmt di.i§leyenler vardtr (Jaures gibi). Bi1;imde
devrimci olanlar ise, sosyalizme gec;i§te devrimci zor kullaml­
mastntn kac;tmlmaz oldugunu kabul ederler (Guesde gibi).
Ama her ikisi de, demokrasi ve sosyalizmi, biitiin uluslar ve
iilkeler ic;in, toplumun geli§iminde birbirinden biisbiittin aytt
iki aF!ma saymakla kalmaz,
aym zamanda, ikisinin a­
rasma biiyiik mesafeler de korlar. ikinci Enternasyonalin sol
kanadmca ileri siiriilen bu gorii§ 1 905 doneminin Rus Mark­
sistleri arasmda c;ok gec;erliydi. Rus Marksizminin babast olan
Plekhanov proletarya diktatorliigii fikrini c;agda§ Rusya'ya
bir ihanet sayml!ltt. Aynt gorii§ii yalmz Men§evikler degil, ile­
ri gelen Bol�eviklerin bir c;ogu da savunmu§lardt. Aralannda
bugiinkii onderlerin, aymkstz, hepsi vardt. Bunlar o zaman
kararh devrimci demokratlardt; bunlara gore sosyalist devrim
sorunu, yalmz 1 90S'de degil 1 9 1 7 arifesinde bile, hala uzak
bir gelecegin belirsiz bir sesinden ba§ka bir §ey degildi.
Siirekli devrim teorisine kar§t sava§an bu fikirler ve
davrant§lar 190S'de ortaya c;1kt1. Bu, c;agtmtzda geri kalm�
burjuva uluslanmn demokratik gorevlerinin proletarya dik­
tatorliigiine gittigini gosteriyor ve proletarya diktatorliigii de
sooyalist gorevleri gunun konusu yaptyordu. T eorinin
ana fikri buradaydt. Eger geleneksel gorii§, proletarya dikta­
forliigiine giden yolun uzun bir demokrasi doneminden gec;­
tigi gorii§iiyse, siirekli devrim teorisi geri kalmt§ iilkeler­
de demokrasiye giden yolun proletarya diktatorliigiinden gec;­
tigini gostermekteydi. Strf bundan otiirii , demokrasi uzun
bir zaman i�n kurulan bir rejim degil, sosyalist devrime
bir ba§lang1c;t1. Biri otekine kopmaz bir zincirle baghydt, boy­
l ece, demokratik devrimle toplumun sosyalizme donii�iimii a­
rasmda devrimci bir geli§im siirekliligi vardt.
•Siirekli• teorisinin ikinci yonii de sosyalist devrimi boy­
le gosterir. Sonsuzca uzun bir sure ic;in hie; durmayan ic; sa­
va§ta sosyal ili§kilerin tii m ii donii§iir, bu siir� ister istemez
siyesal bir nitelik altr, yani, toplwnun donii§iim durumunda­
ki c;�itli guruplan arasmdaki c;att§malarla geli§ir. i c; ve dt§
sava§larla •ban�t• reform donii§iimleri birbirlerini izlerler.
Ekonomi, teknik, bilim, aile, ahlak ve gelenek alanlarmdak1
devrimler karma§tk olarak kar§thkh eylemlerle geli§irler ve
toplumun bir dengeye varmasma yo) ac;arlar. Sosyalist devri­
min siirekliligi i§te buradadtr.
Siirekli devrim kavrammm iic;iincii yam olan sosyalist
devrimin uluslararas1 karakteri, bugiinkii ekonomik durumun
ve insanhgm sosyal yap1smm sonucudur. Enternasyonalizm
soyut bir prensip degil, diinya ekonomisinin, diinyadaki iire­
tim giic;leri geli§iminin, ve diinya c;apmdaki stntf sava§tntn bir
yans1mas1d1r. Sosyalist devrim ulusal alanda ba§lar. Arna bu
alanlarda tamamlanmaz. Proletarya devriminin ulusal bir s1-
ntr ic;inde yaJattlmas1, Sovyetler Birligi deneyinde oldugu gibi
uzun bir sure devam etse bile ancak ge�ci olabilir. Yalmz ve
bir ba§tna kalmt§ proletarya diktatorliiklerinde artan ba­
Jartlarla birlikte ic; ve dt§ c;eli§meler de zorunlulukla artar.
Boylelikle diinyadan aynlan proletarya devleti sonunda bu
�eli§melerin kurbant olur. Bu c;eli§melerden tek kurtulu§ yolu
ileri iilkelerdeki proletaryanm zafere ula§mas1d1r. Bu ac;1dan
ulusal bir devrim kendine yeterli bir biitiin olamaz: Yalntzca
uluslararas1 zincirin bir halkas1 olabilir. Uluslararas1 b'1r dev­
rim, biitiin c;tkt§ ve ini§lerine ragmen siirekli bir geli§medir.
Sonrakilerin (Trotsky burada, ikinci ku�k, sonraki ku­
�ak anlamma gelen •epigone• sozciigiinii kullanmt§ttr) sava­
§1, her zaman aynt ac;ikhkla olmasa bile, siirekli devrim teo­
risinin bu her iic; yanma da yonelmi§tir. Bunlar bir biitiiniin
birbirinden aynlmayan iic; parc;as1 olduklarma gore, ba§­
ka tiir lii de olamazdt. Sonrakiler demokratik ve sosyalist dik­
tatorliikleri birbirlerinden mekanik olarak aytr1yorlar. Ulusal
devrimi de uluslararasi devrimden aytr1yorlar. Ulusal stntrlar
ic;inde iktidara gec;mek onlar ic;in oz bak umndan ba§lang1c; de­
gil devrimin son eylemidir; bunu' uluszl sosyalist toplum�
kadar giden bir relormlar duzeni izler. 1905'de bile proletar­
yanm Rusya'da Batt Avrupa'dan once iktidara gelecegi fik­
rinden vazgec;ilmi§ degildi. l 9 1 7'de R�ya'da kendine yeter
bir demokratik devrimi savundular ve proletarya devrimini
bir yana atttlar. 1 925-1927'de, c;in'deki ulusal devrimde, bur-
1uvazinin onderligini ongoren bir politika izlediler. Sonunda,

Jdarksistler F: 16
<;in ir;in, proletarya diktatorhigu yerine, i§r;i ve koylulerin de­
mokratik diktatorlugu sloganm1 tut tular. Sovyetler Birl iginde
ayn ve kendine yeter bir sosyalist toplum kurabilecek lerini
soylediler. Dunya devrimi onlar ir;in, zaferin aynlmaz bir ?f­
t1 olacag1 yerde, yalmzca elveri§li bir d urum oldu. Sonr.3-
kiler Marksizmin bu derinden bozuh.�una, surekli devrim
teorisine kar§I ar;t1klan siirekli sava§la vard1lar.
Tarihe olur olmaz, zoraki at1 flar ve uzak ger;mi§in de­
gi§tirilmesiyle ba§layan sava� devr imin yonet1c1 k&­
tmdaki dunya gori.i§iinu busbutun donii§tiirdu. Bu de­
gerler degi§iminin, gittikr;e tutuculuga kar;an, ulusal duzeni
saglamaya r;ah§an ve burokrasinin imtiyazlanm garantileyen
ba§anh devrimi sosyalizmin barl§r;• yollarla kurulmas1 ir;in
yeterli saymak isteyen Sovyet Biirokras]sinin sosyal gerek­
lerinin etkisiyle gerr;ekle§tigini gristenni§tik Burada bu te­
maya yeniden donmek istemiyoruz. Y almz biirokrasinin, ken­
d i r;1karc1 ve ideolojik tutumuyla m il l iyetr;i sosyalizm teoris;
arasmdaki baglant1y1 r;ok iyi bildigini burada gozle ­
mekle yet inelim. S talinci makinamn onceden gormedigi r;eli§­
melerin bask1s1 altmda butun gucuyle sola kaymasma ve du­
nun sag kanat gorii§lerini savunanlara § iddetli darbeler in­
dirmesine ragmen, ya da bu nedenden oturu, bu gerr;ek ken­
dini en kaba bir bir;imde ortaya koymaktad1r. Burokratlarm,
slolganlarm1 ve gorii§lerini buyuk bir aceleyle kabullendikleri
Marksist muhalefete kar§I dii§manhklan, bilindigi gibi, az1c1k
olsu n azalmaz. Sanayile§me siyasetini desteklemek ir;in par­
tiye geri ahnmalan meselesini ortaya atan muhaliflerden, on­
ce surekli devrim teorisini sur;lamalan, sonra da, dolayh d<;
olsa, •bir ulkede sosyalizm• teorisini benimsemeleri istenmek­
tedir. S talinist burokrasi boylelikle yalmz tsktik olarak
sola dondugunu, ama ulusal reformcu strstejik teme­
linden vazger;medigini gostermi§ oluyor. Bunun ne de­
mek oldugunu ar;1klamak gereksiz; politikada da, asker­
likte oldugu gibi, taktikler eninde sonunda stratejiye baglamr.
Bu sorun uzun bir sure once, somut olarak •Tror;kicili g e •
kar§• ar;1lan sava§m alanmdan r;1kt1. Yava§ yava§ buyiidu.
bugii n bemen bemen devrimci diinya gorii�iiniin biitiin sorun­
lanm kapsad1. Siirekli devrim mi, yoksa bir iilkede sosyalizmin
kurulmas1 mt? Karar aym zamanda, Sovyetler Birliginin
ic; sorunlanm, Dogudaki devrimin gelecegini ve en sonu nda,
Komiinist Enternasyonalin biitiin ahnyaz1sm1 ilgilendirmek­
tedir.

LEON TROTSKY
SOSYALiST GELECEKTE HAY AT

Gelecekte �ebir babc;elerinin, ornek evlerin, demiryo11a­


nnm, limanlann ptanlanmas1 gibi biiyiik gorevlerin yalm.z mii­
bendisleri, mimarlan, yan�alara kat1lanlan degi� aym za­
manda biiyiik balk y1gmlann1 da ilgilendirecegi �iipbe gO­
tiirmez bir gerc;ek. Daba ileri gidildikc;e bu durum daba da
dogru olacak. Maba11eler, caddeler, ku�aktan ku�aga, kiic;iik
kiic;iik, karmca yuvalan gibi birbirleri iistiine y1g1lmayacak­
lar; barita ve kompasla c;izilmi� biiyiik �ehir-koyler kurulacak­
ttr. Bu c;evrede gerc;ek balk partileri, balk1 beyecanla barekete
getirecek, toplanttlar ve sec;imler yapacak olan gelecegin ozel
teknoloji ve in�a partileri bic;imleneceklerdir. Bu sava�ta
mimari yeniden, ve bir kere daba, yiiksek bir diizeyde,
balk y1gmlarmm duygulan ve davram�lan ile dolacak, ve in­
sanoglu kendisini ptastik alanda da egitecek ve diinyaya en
etkin bayat bic;imlerini yaratacak uslu bir toprak goziiyle
bakacakt1r. Sanat ve sanayi arasmdaki duvar y1k1lacakt1r. Ge­
lecegin biiyiik iislubu siisleyici degil yaptct olaC'8kt1r.
Bu bak1mdan, Fiitiiristlerin baklan var. Arna bunu, sanatm
ortadan kalkmas1, onun yerine teknigin gec;mesi saymak yan­
h� olur.
Mesela bir c;ak1y1 ornek alalun. Sanatla teknigin bir­
le�tirilmesi iki ana yol izleyebilir: Ya sanat b1c;ag1 siisler, sa­
pma bir fit, bir gii.z e l kadm, ya da Eyfel Kulesi resmi yapar;

( * ) EDEBiYAT VE DEVR.lM'den .New York, 1957). S. 249- 256


ya da bu;aga • ideal• bir bii;imin verilmesine yani, verilecek
bii;imin b1i;agm maddesine ve amacma en uygun dii§mesi ii;in
teknige yard1m eder. Bu gorevin salt teknik yollarla i;ozum:
lenecegini sanmak yanh§tlr, i;iinkii amai; ve malzemenin degi­
§im imkanlan say1s1zd1r. Bir insanm • ideal• bir b1i;ak yapa­
bilmesi ii;in, malzemenin niteligi ve malzemenin kullamh§ yon­
temleri iizerinde bilgisi olmas1 kadar hayal giicii ve zevki
de olmahd1r. Biitiin sanayi kiiltiiriiniin egilimine uyarak diye­
biliriz ki maddesel nesnelerin yarat1lmas1 ii;in gerekli olan sa­
nati;1 hayal giicii estetik planda o nesnenin siislen­
mesine degil, nesnenin kendisinin ideal bir bii;im olarak or­
taya i;1kmasma yoneltilecektir. Eger bu gorii§ cep i;ak1-
lar1 ii;in dogruysa giyim e§yas1, mobilya, tiyatrolar ve §ehirler
ii;in daha dogrudur. Bu • makinayla yap1lan• sanattan, uzak
bir gelecekte de, uzakla§Jlacag1 demek degildir. Arna sanatld
teknigin bu kollan arasmdaki dolays1z i§birligi i;ok biiyiik bi.·
onem kazanacak gibi goriiniiyor.
Bu, sanayiin sanat1 ezecegi, ya da sanatm sanayii Olym­
pos dagmm ta tepesine i;1karacag1 anlamllla gelir mi? Bu so­
ruya, sanayi ai;1smdan ve sanat ai;1smdan yakla§Jld1gma g�
re, iki yoldan cevap verilebilir. Arna vanlacak amai; bak1mm­
dan her iki cevap arasmda bir aynhk yoktur. Her iki cevap
da sanayi alanmda ve artistik nitelikte biiyiik bir geli§meyi
g0sterir, ve biz burada, sanayi sozciigii ile insanoglunun her
alandaki biitiin sanayi i;ah§malarm1 anl1yoruz; mekanize edil­
mi§ ve elektrikle i;ah§an tanm da sanayiin bir pari;as1 ola­
cakt1r.
Yalmz sanatla sanayi arasmdaki duvar degil, sanatla do­
ga arasmdaki duvar da y1k1lacak. Bu Jean Jaques Rousseau'­
nun anlad1g1 anlamda sanatm doga durumuna yakla§mas1 de­
mek degildir, sanatm daha •sun'i• olmas1 demektir. Daglarla
nehirlerin, tarlalarm, i;ay1rlarm, steplerin, ormanlarm ve de­
niz kenatlarmm bugiinftii daglh§I son bir daglh§ samlmamah.
insanoglu doganm haritasmda §imdiden az i;ok ve onemsiz
bir tak1m degi§iklikler yapmamJ§ degildir, ama biitiin bu de­
gi§iklikler gelecektekilerin yanmda i;ocuk oyuncag1 kahr. Din-
sel inam;, yalmzca daglarm yiiriitiilecegini soyliiyor: ama •i­
nam;•a dayanmayan teknoloji gen;ekten daglan kesebilir VP
yiiriitebilir. Bugiine kadar bunlar sanayi amai;lariyle (maden­
ler) ya da demiryollan kurmak ii;in (tiineller) yap1ld1. Arna
gelecekte, gene! bir sanayi ve sanati;1 planma gore, oli;iilemi­
yecek bir i;apta yap1lacakt1r. insan yeni daglan ve nehir­
leri durmadan izleyecek, dogada durmadan degi§iklikler
yapacakt1r. Sonunda diinyay1, kendi • suret •ine gore degil­
se bile, hit; olmazsa kendi zevklerine gore yeniden kuracak­
tu. Bu zevk kotii olacakt1r diye en ufak bir korkumuz yok...
Ancak §imdi plan yapmaya ve kendini anlamaya ba§la­
yan yeni adam, Klinev ve Kazumnik'in yapt1g1 gibi, kiimesle
bahk agm1, vini;le buhar i;ekicinin kar§lsma koymayacaktu.
Sosyalist toplumdaki insc.:n, biitiiniiyle makina ile, kiimesiyle
ve bahk ag1yla dogaya hiikmedecektir. Daglarm ve gei;itlerin
yerlerini tesbit edecektir. Nehirlerin yataklarm1 degi§tirecek.
okyanuslar ii;in kurallar koyacaktu. idealist ahklar bunun s1-
k1c1 olacagm1 soyliyebilirler, ama zaten ahk olmalanmn ne­
deni de budur. Elbetteki soylediklerimiz biitiin diinyanm par­
i;alara boliinecegini, ormanlarm park ve bahi;e haline getiri­
lecegini gostermez. Koruluklar ve ormanlar, av hayvanlan
ve kaplanlar belki de kalabileceklerdir, ama insanlar nereler­
de kalmalarm1 istiyorlarsa oralarda. Ve insanlar bunu o kadar
giizel ayarlayacaklardu ki kaplan makinay1 gormiyecek, ya
da degi§ikligi sezmiyecek, ilkel zamanlarda ya§ad1g1 gibi ya­
!?ayacaktu. Makina diinyaya kar§l degil. Makina modern in­
sanm hayatm her alanmda kulland1g1 bir arai;. Bugiiniin §eh­
ri gei;ici. Arna bugiiniin §ehri bir daha eski koye donmiyecek,
tersine, koy §ehir diizeyine yiikselecek. i§te ana gorev bu.
�ehir gei;ici, ama gelecege giden yolu da gosteriyor. Bugiiniin
koyii art1k gei;mi§te kalml§tlr. i§te bu yiizden de sanki halk
miizesinden almml§ gibi, o kadar kohne...
insanoglu ii; sava§lar doneminden, Japonya'daki dep­
remlerin y1kmt1larmdan daha korkuni; y1kmt1larla i;1kacakt1r.
Yoksullugu, ai;hg1, her t; e§it ihtiyai;lan ortadan kalduma, ya­
ni, dogay1 yenme i;abas1, gelecek uzun y11larm en biiyiik egi-

245
limi olacakttr. Mekanik yenilikler getirme tutkusu, Amerika­
da oldugu gibi, her yeni sosyalist toplumun ilk evresi olacak­
ttr. Sanatta dogadan pasif olarak tadalma egilimi kalm1yacak­
t1r. Teknik, sanati;t i;ah§manm en gi.ii;li.i esin kaynag1 olacak,
ve sonra da teknikle doga arasmdaki aykmhk daha yi.iksek bir
sentez halinde i;ozi.imlenmi§ olacakttr.
Bir kai; heveslinin hayatt daha dramatik durwna sokmak.
ve insanm kendisini daha ritmik olarak egitmek konusundaki
ki §isel di.i§leri bu gori.i§te tam ve geri;ek yerini bulmaktadtr
Insanoglu kendi ekonomik sistemini rasyonalize ettikten son­
ra, yani, bu sistemin her yamm bilini;lilik ve p!anhltkla dol­
durd uktan sonra, bugi.ingi.i durgu:g ve ii;ten ii;e kendini yiyen
ev hayatmm en ufak bir izi bile k almayacakttr. Bugi.inkii
ailenin en onemli i§i olan yiyecek ve egitim, ailenin bir i§i ol­
maktan i;tkacak, bu gorev sosyal ugra§tntn ve sonsuz ortak
bir yarat1c1hgm konusu olacakttr. Kadm son olarak yan esir
durumundan kurtulacakttr. Teknigin yam sira egitim de,
yeni ku§aklann psiko-fizik yeti§tirilmesi anlammda, sosyal di.i
§i.incenin ba§tnda yer alacakttr. Pedagojik sistemler i;evresinde
gi.ii;li.i •partiler- kurulacakttr. Sosyal egitimde yaptlacak de·
neyler Ve t;e§itli yontemlerin birbiriyle yart§mast onceden di.i­
§i.ini.ilmeyen bir dereceye i;tkacakttr. Sosyalist hayat, mercan
adalan gibi, korkori.ine bii;imlendirilmeyecek, bilini;le kurula­
cek, dii§iincenin si.izgecinden gei;irilecek, yonetilecek ve di.izel­
tilecek. Hayat ilkel, basit, dolay1s1yla durgun ol­
maktan i;tkacak, Nehirleri ve dc.glan degi§tirmeyi, Mon Blanc
daglannm tepelerinde ve Atlantigin diplerinde halk saraylan
kurmasmt ogrenecek olan insanoglu kendi hayatma yalmz
zenginlik, parlakhk ve yogunluk katmakla kalmayacak, aym
zamanda, hayata i;ok yi.iksek bir dinmiklik niteligi de ka­
tacakttr. Hayatm kabugu, yeni teknik Vfl egitim bulu§larmm
ve ba§artlannm bask1s1 altmda kolay kolay kattla§acak zaman
bulam1yacakttr. Gelecekte hayat can s1k1c1 olmayacakttr.
Dahast var. insanoglu en sonunda kendi kendisi ile, hem
de geri;ekten, ahenge varacakttr. Ellerine ve kollanna
bi.iyi.ik bir incelik, i;ah§masma, yi.iri.imesine, oyununa bir
amai; ve ekonomi katarak giizellige eri§mey1 I§ edinecektir.
Kendi organizmas1 ii;inde gei;en, once yan bilini;li sonra b i ­
lini; alt1 siirei;lere hakim olacak ve bunlari ge­
rekli smirlar ii;inde, �klm ve iradenin denetimine uyduracak­
t1r. Salt fizyolojik hayat bile ortak deneylerin konusu olacak.
insan tiirii, p1ht1la�m1� Homo Sapiens, yeniden koklii bir d o ­
nii§iim i;agma girecek v e insamn elleri nin altmda, e n sun';
sei;me ve psiko - fizik yeti�tirme yontemlerinin ko­
nusu olacakti.r. Bu tastamam evnme uygundur. in­
sanoglu once yan barbarca hayatm yerine bilimsel
teknigi, dinin yerine bilimi koyarak sanayide ve ideolojide
yerle§mi� karanhk elemanlan att1. Sonra da monar­
§ i ve sm1fl atarak politikadan bilini;sizi kald1rdi. Kor eleman­
lar e n ag1r bir bii;imde ekonomik ili§kilerin ii;inde i;oreklen­
mi�tir, ama insanoglu bu kor elemanlan da ekonomik hayat­
taki sosyalist orgiitler arac1hg1yla ortadan kaldirmaktadir.
Son olarak, insanm dogalhg1 bilini; altmm, ilkelin, top­
rakaltmm en derin ve karanhk ko�elerinde sakhd1r. Ara�t1-
nc1 dii§iincenin ve yarat1c1 i;abanm e n biiyiik amac1 bu olma­
yacak m1? insan 1rk1 verasetin ve kor bir cin sel sei;menin ka­
ranhk kurallan kar§lsmda sonradan b o yun egmek ii;in Tann·
nm, Krallarm ve kapitalin oniinde siiriinmekten vazgei;medi.
KurtulU§Una kaVU§an insanoglu, olum korkusunu tehlikeye
kar§I organizmanm ak1lsal bir tepkisi durumuna sokmak ii;in
organlarmm i;ah§masmda daha biiyiik bir denge, dokularmm
geli§me ve eskimesinde daha bir oranti saglamak isteyecektir.
i n sandaki 3§1rl anatomik v e fizyolojik uyumsuzlugun, yani,
organlarm v e dokularm biiyiime ve eskimesinde goriilen bii­
yiik orant1s1zhgm, hayat ii;giidiisiine ac1, bozuk ve isterik bir
oliim korkusu bii;imi verdigi ve bu 'korkunun d a akh karart ­
tlgl ve oliimden sonra hayat konusu iizerinde ileri siiriilen bir
tak1m aptalca ve utandmc1 fant azileri besledigi ortadad1r.
insa noglu kendi duygularma hakim olmay1, ii;giidiilerini
bilincine yiikseltmeyi, onlan saydam k1lmay1, iradesinin tel­
lerini e n gizli ko§elerine kadar uzatmay1 ve dolay1s1yla kendi­
sini yeni bir diizeye i;1kartmay1, daha yiiksek sosyal biyolojik

247
bir tip yaratmayt, ya da izin verirseniz, bir i.isti.in insan olmayt,
kendisine ams-; edinecektir.
Gelecekteki insamn varabilecegi kendi kendini yonetme
sisteminin nerelere kadar varacagmt ya da teknigini ne kadar
yiikseltebilecegini §imdiden kestirmek zor. Sosyal kurulu§ ve
psiko - fizik egitim bir ve aym si.irecin iki yam o­

lacakttr. Bi.iti.in sanatlar - edebiyat, tiyatro, resim, mi.izik v e


mimarhk bu si.ireci gi.izelle§tirecektir. i nsanoglu ol-;i.ilemiye­
cek kadar gi.i-;li.i, aktlh ve zeki olacak, vi.icudu daha uyumlu,
iiareketleri daha ritimli, sesi daha gi.izel olacakttr. Ortalama
!nsan tipi bir Aristo, bir Goethe, bir Marx kadar bi.iyi.ik insan
olacak v e bu ki.i-;i.ik daglann iisti.inde yeni tepeler yi.iksele­
cektir (*).

( i: ) EDEB1YAT VE DEVR!M"den . New York, 1957 ) . S. 249-256

BtlUNCt C1LD1N SONU

You might also like