You are on page 1of 5

Şüphesiz

konuşmayı
var eden
ses, dilin doğmasında temel elemandır. İnsan düşünce,
duygu ve
coşkularını kendi vücudunda
yer alan
ses yardımıyla s
öze
çevirerek
başkalarına
anlatabilir.
Fakat
bu
söze dönüştürme eylemi doğal yollarla gerçekleşmez. Nasıl ki bir
müzik aletini çalmak için nota ile o
aletin
üstünde
çalışıp çaba
sarf etmek
gerekiyorsa
toplum
karşısında söz söylemeyi öğrenmek için de
önce m
etinler
üstünde
çalışarak
emek
harcamak
gerekir.
Toplum olarak daha
düzgün
bir Türkçe konuşabilmek için gösterilen birbirinden
anlamlı
çaba ve
arayışlar, diksiyona
duyulan
ilgi ve ihtiyacın boyutlarını
farklılaştırmış
ve
gelişmesine yardım etmiştir
.
Toplul
uk karşısında başarılı bir
biçimde
söz söylemek, güçlüklerle hatta
başarısızlıklarla
karşılaşıldığında
dahi
ümitsizliğe düşmemek takdir edilmesi gereken bir
yetenektir
. Profesyonel ve
saygın olmak isteyen her meslek sahibinin diksiyon pratiği
yapmaya ihtiy
acı vardır. Onlar bu işin
kolayına kaçarlarsa hataya düşerler.
Bu sebeple
vermek
istedikleri mesajlarda yeterince başarılı
olamazlar.
Konuşurken yapılan ifade
hataları
büyük oranda diksiyon derslerine başladıktan
sonra fark edilir.
Bir
zanaat
olan “güzel k
onuşma” ya çalışmayı yani diksiyon
alıştırmaları
yapmayı, kimi
insanlar bir
taklitçilik
veya
bir fazlalık
olarak görürler
. Diksiyon
alıştırmaları başlangıçta size ve etrafınızdakilere
komik gelebilir
ama
yılmadan sabırla bu
alıştırmalara devam ederseniz bu
duruma alışacak ve
ödülünü elbet
alacaksınız. Hem
doğru
ve
etkileyici konuşacak hem de
topluluk karşısında
daha
rahat
hareket edebilme
yeteneği
kazanacaksınız.
Kekemeliğin önüne geçmek
için Cicero’nun ağzına çakıl ta
şları doldurarak ne kadar büyük
bir çab
a
sarf ettiğini
ve bu yolla başarıya ulaştığını
birçoğumuz
bilir.
Diksiyon
, mecli
s
kürsüsünde
konuşma
yapan
milletvekilleri kadar söz sanatını m
eslek edinmiş öğretmen, avukat,
gazeteci gibi pek çok
meslek sahibine
de büyük
fayda
sağlar.
Söylenebilir
ki hemen hemen
çoğu kişi
, bir toplulukta konuşma ihtiyacı
olduğu için
diksiyonuna dikkat
etmesi gerekir
. Diksiyon,
doğru
ve
güzel
konuşmayı öğrenmenizi
amaçlar.
Bu hedef için de çaba
sarf
etmek
gerekir.
-
Konuşma
“Konuş
ki seni görebileyim.” (
Hamann
)
En
kestirme
tanımı ile konuşma; duygu, düşünce ve
isteklerimizi
g
örsel, işitsel
elemanlar
vasıtası
ile
karşımızdakine
aktarmaktır
, açıklamaktır,
açığa
vurmaktır.
Konuşma, hem varlığınızın
şartı
hem de kişiliğ
inizi
meydana ge
tiren
baş etmenlerden
biridir. Aile
etrafında
, okul, iş ve uğraş
faaliyetlerinde
kısaca bi
reysel ve toplumsal ilişkilerin
her ortamında
“konuşan”
veya
“dinle
yen” hâllerin
içerisinde
bulunmaktasınız.
Konuşma,
yalnızca
birtakım
kelimeleri
ses aracılığı ile
b
aşkalarının kulaklarına
aktarma
olmadığı gibi
dinleme de
yalnızca
işitmek
anlamına
gelmemektedir
. Gerçekte tüm
kişiliğimizle
konuşmakta,
“kulağımızla
duyarak
zihnimizle
dinlemeyi gerçekleştirmekteyiz
. ”İ
şte bu
sebepledir
ki bugün kimi
yabancı ülkede
sadece
konuşma değil, dinlemekte
bilimsel
bir eğitim konusu ve uygulaması
hâline
gelmiştir.
Hiçbir şey, konuşma yolu ile konuşandan dinleyene hiçbir zaman tam
anlamıyla kusursuz olarak
iletilemez. Konuşmayı bir kişinin duygu ve düşüncelerini, kelimelerini kalıba
aktararak başkasının
zihnine transferi şeklinde anlamak çok yanlıştır. Her ne kadar böyle bir iletişim
tamlığı oldukça istenen
bir şeyse de gerçekleşmesi bütünüyle imkânsızdır. Konuşma, konuşanın ve
dinleyenin zihnind

You might also like